Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

Page 1

Ağustos/August 2010 ‘UN KATKILARIYLA AZB - 8953 Dietikon 2

Öğrenciler Gazete İlanıyla Öğretmen Arıyorlar

İsviçre’de okullar yoğun bir şekilde sürekli öğretmen arıyorlar. Ama öğretmen bulmak hiç de kolay olmuyor. Bu nedenle de acil çözümler bulmak zorunda kalınıyor, mesela; ders saatlerini azaltmak veya diplomasız öğretmene razı olmak bu acil çözümlerden birkaç tanesi. Devamı s.6

Tatil Kazalarında Yüksek Artış

2009 yılında neredeyse yarım milyon kazanın tatil günlerinde yapıldığı saptandı. Bu rakam meslek kazalarından iki kat daha fazla. Zorunlu kaza sigortasının saptadığına göre, 2009 yılında, bir önceki yıla kıyasla %1,4 (772.000 kaza) oranında daha fazla kaza artışı kaydedildi. Devamı s.9

Türk Atletizminin Tarihi Başarısı Türkiye, Avrupa Atletizm Şampiyonası’nı üç altın madalya ile kapatarak bu organizasyonda tarihinin en büyük başarısını elde etti. Barcelona’ya sekizi erkek 20 atletle gelen Türkiye, rekor katılımla yarıştığı şampiyonada ilklere imza attı. Devamı s.14

600 Vergi Kaçakçısı Kendini İhbar Etti!

Vergi Amnestisi sayesinde Zürich kantonunda yıl başından beri 600 kişi kendi kendisini ihbar etti. Yeni kararname sayesinde eskisinden çok daha fazla kişi vergilendirmediği kazancını ve varlığını vergi memurlarına ibraz etti. Devamı s.5

Çocukların Dünya Kupası Çok Keyifli Geçti

Mundialito, kanton Zürich’te ikamet eden çocukların Dünya Kupası. Organizasyonun sloganı ise, ‘’Çocukların Ellerindeki Futbol Dünyası’’dır.2007 yılında kurulan Promosport GmbH tarafından organize edilen Mundialito’nun bu yıl ikincisi düzenlendi. Devamı s.14

İsviçre Diyanet Vakfı’nda ziyaret ettiğimiz, Diyanet İşleri Müşavir Vekili Fatih Tekkoyun ile Ramazan ayının anlamı, önemi ve daha birçok konu hakkında bir sohbet gerçekleştirdik. Tekkoyun, yoğun programları arasında bizi sıcak bir ilgiyle karşılayarak söyleşi talebimizi kabul etti. Devamı s.10

ETH’nın yaşadığımız yakın tarih arşivinde sayısız firmanın listeleriyle bunların organizasyonları yayınlanacak ve özel kişilerle ilgili bilgiler bulunacak. Bunlar bazen resmi arşivlerin bilgi bankalarına da bağlanacak. Uzmanlar bir kez arşive giren kişilerin normal olarak bura-

ya tekrar geleceklerini belirterek, arşivde arama yapmanın alışkanlık haline gelebileceğini söylüyorlar. Online-Portal iz arama konusunda kolaylık getirecek. Arşivi hazırlayanlar, onlinearama yeniliği sayesinde ziyaretçi sayısının artacağını düşünüyorlar. Devamı s.6

www.pusulaswiss.ch

Fatih Tekkoyun’la Ramazan ve Oruç Üzerine

İnternette İlk Kez Sınırsız Arşiv Yayını Başlayacak


2

EDİTÖR

İŞ ARAYANLARIN DİKKATİNE!

Ağustos/August 2010

www.pusulaswiss.ch ca en önemli konulardan birisi olan eğitim sistemi maalesef çok geri planda kalarak unutulmaya yüz tutmuştur.

JGZ AG

Pazarlamacı arıyor! Altın, gümüş ve alyansları pazarlayacak bay veya bayan eleman aranıyor.

Aranan özellikler; - Pazarlama tecrübesi ve ilgisine sahip olmak. - 25 ile 37 yaşları arasında olmak - Fransızca bilmek - Ehliyet ve araba sahibi olmak - Haftada 1 ile 5 gün arası vakit ayırabilmek.

Turgut Karaboyun (t.karaboyun@pusulaswiss.ch)

İsviçre’de Eğitim Sorunu! Gazetemizin son sayılarında, İsviçre’deki öğretmen yetersizliği ve buna bağlı olarak eğitim sorunlarıyla ilgili haberler çıkmakta. Gündemi oldukça meşgul eden bu konu hakkında aslında söylenecek çok şey var.

İlgi duyanların başvuru için gereken belgeleri posta yada mail yoluyla göndermeleri gerekmektedir. Ayrıntılı bilgiler için bizi arayabilirsiniz. JGZ AG Durali Yılmaz - Wehntalerstr. 560 - 8046 Zürich Tel. 044 371 03 03 - E-Mail: info@jgzag.ch

REKLAM VE İLANLARINIZ İÇİN: 076 342 90 91 veya 043 322 90 82 ABONE OLMAK İÇİN: 043 322 90 85 PUSULA IMPRESSUM / 2010 Geht an alle Pusula Mitglieder. Verlegeradresse :

Pusula Zeitung Bernstrasse 88 / CH-8953 Dietikon ZH Erscheinungweise: 12 Mal Jährlich Abonementpreis: CHF 50.- / Jahr Inhaber: Turgut Karaboyun QM: Bülent Atalay Rechtsberater: Mehmet Akyol Gestaltung/Layout: BlueDesignMedia/bdmedia.ch Autoren: Prof. Dr. Rıdvan Karalar Sunay Akın Redaktionsleiterin: Gülter Locher Text Redaktion: Pervin Tekin Kultur & Kunst: Yılmaz Akan

Bildredaktion: Grafiker: Druckerei: Adressierung: Anzeigen:

Tamer Karaoğlu Mehmet Polater Sun Print Beorda +41 43 322 90 82 +41 76 342 90 91

Freie Journalisten: Gülter Locher, Bülent Atalay, Atilla Alpullu, Hüseyin Türkkan, Müjgan Olguner, Nermin Dingiloğlu, Yeter Tanrıkulu, Gülay Zengin, Tamer Karaoglu, Nuray Uçar, Pervin Tekin, Mehmet Akyol, Fatih Ertuğrul, Ali Akgül

Teşekkür : Bu yayının sizlere ulaşmasında maddi-manevi desteklerini bizlerden esirgemeyen, tüm firmalarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Pusula Gazetesi`nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlarda ki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazırlanan haberlerden ve yazılardan haberi hazırlayan kişiler ya da kaynak gösterilen kurumlar sorumludur. Pusula`da kullanılan tüm Haberlerin, Fotoğrafların ve bilgilerin her hakkı Pusula`ya aittir. İzinsiz olarak kullanılması yasaktır, aksi durumda cezai uygulamalar için hukuki işlemler başlatılır.

www.pusulaswiss.ch

Pusula Zeitung Bernstrasse 88 CH - 8953 Dietikon / ZH Tel.: +41 43 322 90 82 Fax: +41 43 322 90 89 www.pusulaswiss.ch reklam@pusulaswiss.ch

Öğretmen açığıyla ilgili ilk eleştirim, İsviçre yönetimine olacak. 2010 yılına kadar bu konunun çözülememiş olması, İsviçre’nin en büyük ayıplarından biri olarak tarihe geçmiştir. Şimdiye kadar nasıl oluyor da ülkenin geleceği olan çocukların eğitimi konusunda bu eksiklik görmezlikten geliniyor. Nasıl oluyor da yurt dışından farklı sektörlere çalışan desteği sağlanırken, eğitim sektöründe bu açık görmezlikten geliniyor. İsviçre’nin eğitim konusundaki problemlere zamanında müdahele edememesinin en büyük sebeplerinden biri ülkenin bankacılık sektörü olmuştur. Vergi cenneti konumundaki ülkenin diğer ülkelerden baskı görmesi son yıllarda başta eğitim olmak üzere, önemli diğer konuların gözden kaçmasına sebep olmuştur. Bunun yanı sıra Almanya ve Amerika gibi ülkelerin başını çektiği, dünya genelinde birçok ülke İsviçre’ye gizli hesapların açılması konusunda büyük baskılar yaptılar. Son yılllarda İsviçre bankalarından geriye çekilen paranın hesabını bizim tahmin etmemiz mümkün değil; fakat gündemdeki konu para olun-

İsviçre’nin Almanca konuşulan bölümünde acilen 500 öğretmen ataması yapılması gerekiyormuş. Aslında bu rakam bize az gözükse de okullar için büyük bir sorun. Çünkü 2020 yılına kadar emekliye ayrılacak öğretmen sayısı 30 bin civarında. Yani önümüzdeki 10 yıl içinde her yıl ortalama 3 bin öğretmen emekliye ayrılmış olacak. Şu an 500 olan acil öğretmen açığı bundan sonraki yıllarda daha da artarak eğitimde büyük sorunlar ortaya çıkaracak. Almanca konuşulan diğer iki ülke Avusturya ve Almanya’da da öğretmen açığının olması İsviçre’nin başka ülkelerden öğretmen getirmesine engel teşkil etmekte. Bundan sonraki süreçte öğretmen eğitimi veren kurumlarda yeniliklerin yapılması ve öğretmen açığını kapatmaya yönelik yeni bir eğitim sisteminin bulunması gerekiyor. Aksi halde devlet okullarında eğitim kalitesinin kaybolması halinde ülkede özel okullara hiç olmadığı kadar büyük bir talebin olması an meselesi. Şimdiden okullarda sınıfların birleştirilmesi, eğitim süresinin azaltılması gibi konular çoktan konuşulmaya başladı bile. Umudumuz İsviçre’nin bu konuda bir an evvel önlem alarak, bizleri de çok yakından ilgilendiren eğitim konusunda yeni çalışmalar yapması. Öğretmen açığıyla ilgili olarak benim vatandaşlarımıza en büyük tavsiyem, gündemi takip ederek çocuklarına eğitim konusunda yardımcı olmaları ve onları doğru yönlendirmeleri. Geçen yıl yapmış olduğumuz başka bir haberde İsviçre şirketlerinin % 55 oranında CEO konumundaki yöneticileri yurt dışından getirmeleriydi. Bakın, bu ülkede şirket yöneticileri yurt dışından getiriliyor, öğretmen açığı çok büyük bir problem. Biz, halen çocuklarımıza meslek eğitimi yaptırırken bilindik herkesin yapabileceği eğitimlere yönlendiri-

yoruz. Neden şirket yöneticileri ya da öğretmenler bizim çocuklarımızdan yetişmesin? Ailelerden ricamiz lütfen, eğitime önem veriniz. Çocuklarınızın okul döneminde onların yanında olup, onları geleceğe doğru hazırlayınız. Bu sayede kendimizi bu ülkeye kabul ettirebilir, geleceğimizi sağlama alabiliriz.

Ramazan başlıyor! Vakit yine çok hızlı geçti. Bu yıl da Ramazan ayına kavuşmuş olmanın coşkusunu yaşıyoruz. Birçok vatandaşımız günlerini oruçlu geçirirken, zor işlerde çalışan vatandaşlarımız ibadet etmekte zorlanacaklar. Keşke bizler de İsviçre’de değişik organizasyonlara imza atarak farklı bir Ramazan ayı geçirebilseydik. İftar çadırları kurup, tüm vatandaşlarımızla birlikte biraraya gelme sanşımız olsaydı. Birçoğumuz Ramazan coşkusunu daha iyi yaşayabilmek için başta İstanbul olmak üzere, Türkiye’ye giderek ibadetlerini oralarda yerine getirmeye çalışıyorlar. Bu yıl ağustos ayında başlayacak olan Ramazan ayı oldukça çetin geçecek. Hem sıcak hava hem de geç saatte açılacak olan iftar birçoğumuzu düşündürüyor; ancak yılın bir ayını oruçlu olarak geçirmek, bu ibadeti yerine getirebilmek ayrı bir coşku. Ramazan ayı içinde İsviçreliler tarafından neden oruç tuttuğumuza dair sorular gelmekte. Okurlarımızdan kendimizi daha iyi anlatabilmemiz açısından bu tür sorulara hazırlıklı olmalarını ve konuyla igili gerekli bilgileri karşı tarafa verebilecek bilgiye sahip olmalarını tavsiye ediyoruz. Biz kendimizi ne kadar iyi anlatırsak, bize olan anlayış ve saygı o kadar iyi olacaktır. Tüm oruç tutanların ve Müslüman aleminin hayırlı ve bereketli bir Ramazan ayı geçirmesini temenni ediyoruz. Saygılar. 1750

Pusula Gazetesine Reklam Verin, Kazançlı Çıkın! Müşterilerinize kendinizi daha iyi tanıtmak, işletmenizin saygınlığını ve imajını artırmak İSTİYORSANIZ…

Yeni ürünlerinizin tanıtımını yapmak, tüketimini hızlandırmak ve hizmetleriniz hakkında herkesi bilgilendirmek İSTİYORSANIZ…

Yani; Siz de kazanmak İSTİYORSANIZ hemen bizi arayın! Pusula gazetesi, işletmecilerimizle müşterileri arasında bir köprüdür! Siz reklama karar verin A’dan Z’ye tüm çalışmaları biz yapalım. Profesyonel reklamcılık, bizim işimiz…

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch


PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch


4

Ağustos/August 2010

www.pusulaswiss.ch

Yabancı Ellerde Kadın Olmak

“Kantonale Fachstelle für Integrationsfragen” desteğiyle hazırladığımız ve biz göçmenler için çok değerli bilgiler sunduğumuz sayfalarımıza geçtiğimiz ay tatil ayı olması nedeniyle ara vermiştik. İsviçre’de yaşayan göçmen toplumun yabancılığı nedeniyle kaynaklanan sorunlarına, ihtiyaçlarına, iş yaşamına ve eğitime ilişkin bilgilere, aile ve çocuk konularına değinebilmek ve vatandaşlarımıza ana dillerinde bu yaşamsal bilgileri iletebilmek için İsviçreli yetkili kurumlarla ve kişilerle sürekli iletişim halindeyiz. Başta araştırma ve çalışmalarımızda bizleri gerektiği gibi ve doğru olarak yönlendiren Kantonale Fachstelle für Integrationsfragen, göçmenlere yönelik çalışma ve araştırmalar yapan sayısız organizasyonlar, yabancıların entegrasyonu konusunda uzmanlaşmış kurumlar ve yine sivil toplum kuruluşları ile sürekli kontak halindeyiz. Sizlere hizmet vermeye canla başla çalışırken bizler de pek çok bilmediğimiz konuda bilgi sahibi oluyor, hep birlikte İsviçre toplumu ile yakınlaşıyor, yoğunlaşıyoruz.

Deutsche Zusammenfassung

Frau sein in der Fremde... Sehr geehrte Leser... Die Sommerferien sind vorbei. Für unsere Kinder beginnt wieder die Schulzeit und wir müssen oder dürfen uns wieder der täglichen Arbeit widmen. Jetzt beginnt wieder unser täglicher Kampf mit all den grossen und kleinen Problemen und Sorgen. Kampf ist eigentlich nicht das richtige Wort. Wir müssen nicht kämpfen sondern uns fragen, wie wir ein Problem lösen. Seit nun mehr als 70 Jahren leben und arbeiten ausländische Arbeitskräfte in der Schweiz. Laut offiziellen Zahlen, sind rund ein Fünftel der Schweizerischen Gesamtbevölkerung Ausländer und Ausländerinnen. Das heisst die Schweiz, hat viel Erfahrung mit auslandstämmigen Menschen und deren Problemen. Der Bund, die Kantone, sowie die zivilen Organisationen, Vereine, Politiker und Sozialwissenschaftler bemühen sich ständig um ein besseres Leben und die Integration, für uns Emigranten. Die Schweiz hat während dieser Zeit grosse Fortschritte in der Integration seiner ausländischen Bevölkerung gemacht. Für fast jedes Ausländerproblem gibt es mittlerweile eine Institution, bei der man Hilfe und Antworten finden kann. Aber wo und wie bekommt man diese Informationen? “Die Kantonale Fachstelle für Integrationsfragen führt regelmässig Begrüssungs- und Informationsveranstaltungen für

Neuzuzüger durch. Die entsprechenden Anlässe sind auf die spezifischen Informationsbedürfnisse von Zuzügern mit bestimmten Nationalitäten zugeschnitten. In einem abwechslungsreichen und unterhaltsamen Abendprogramm werden Neuankömmlinge im Kanton mit den wichtigsten Zürcher Regeln und Besonderheiten vertraut gemacht. Arbeit, Steuern, Freizeit und vieles mehr: Unsere Experten vermitteln Tipps und Tricks, wie sich Neuzuzüger schnell einleben und das Beste aus Ihrem neuen Leben im Kanton Zürich machen können.” Fachstelle der Kantonalen Beauftragten für Integrationsfragen Neumühlequai 10 Postfach, 8090 Zürich Tel. +41/43 259 25 31 Fax +41/43 259 51 16 Auf der Homepage der Kantonalen Fachstelle für Integrationsfragen bekommt man weitere nützliche Informationen. Liebe Leser, wir halten nochmals ganz klar fest: Bei Problemen dürfen wir uns nicht hilflos zurückziehen und uns über Land und Leute ärgern. Wichtig und richtig ist, ein Problem zu erkennen, es zu formulieren und nach einer Lösung zu suchen. Die Schweiz hat ein grosses Interesse, dass es der ausländischen Bevölkerung in jeder Hinsicht gut geht. Für ein gutes und erfolgreiches Zusammenleben, braucht es Akzeptanz sowie Toleranz beider Parteien.

In diesem Zusammenhang ist es wichtig ein weiteres Thema anzusprechen. Fremd zu sein in einem Land ist nicht einfach, insbesondere dann, wenn man zusätzlich die einheimische Sprache nicht spricht. Tritt zudem noch eine Schwangerschaft ein, steht einer jungen Frau oft eine sehr schwierige Zeit bevor. Während wir in der Türkei vorwiegend einen sehr engen Familienzusammenhalt geniessen dürfen, sind junge ausländische Frauen häufig auf sich alleine gestellt. Durch den fehlenden Beistand der Familie und Verwandtschaft fühlen sich junge Mütter einsam und hilflos. Nicht selten führt diese schwierige Zeit zu einer Depression. Doch auch für dieses Problem gibt es bereits Lösungen. Wie schon erwähnt hat die Schweiz viel Erfahrung im Umgang mit Migranten und Migrantinnen. Im ausgeführten Fall kann der schweizerische Hebammenverein sehr gut Hilfestellung leisten. Sie sind aufgrund ihrer Erfahrung, und ihrer zwei jährigen Spezialausbildung für Hausgeburten, genau die richtige Anlaufstelle. Sämtliche Kontaktdaten werden folgend aufgeführt: Schweizerischer Hebammenverein Geschäftstelle Rosenweg 25 C Postfach 3000 Bern 23 Tel.: 031 332 63 40 Fax.: 031 332 76 19 Montag - Freitag: 09:00 - 12:00 / 13:30 - 16:30

Evet, Değerli Okurlar, gazeteniz Pusula sayesinde hep birlikte bir hayli yol aldığımızı düşünüyorum. Bizler, sizlere hizmet edebilmenin sevinci ile ödüllenirken, gazetemizin okuyucuları olan sizler de edindiğiniz bilgilerle daha güçlü, daha bilinçli oluyor ve İsviçre’de daha kolay bir gurbet yaşamına kavuşuyorsunuz. İsviçre’de yaşayan tüm nüfusun en az 1/5’i yabancı uyruklulardan meydana geliyor. İnsan ve haklarının çok önemli olduğu bu demokratik küçük ülkenin yöneticileri, şu anda olduğu gibi gelecekte de yabancı nüfusa ne kadar muhtaç olduklarının bilincindeler. Bu nedenle de İsviçre Hükümeti yerleşik yaşayan göçmen toplumun İsviçre yerel halkı ile uyumuna, ülkelerine entegrasyonuna, sağlıklarına, eğitimlerine ve mutlu olabilmelerine çok önem veriyor. Bu amaçla da İsviçre’nin her yerine yayılmış olan göçmen toplumun sorunları için örgütlenmiş resmi kurumlar ve sayısız sivil toplum kuruluşları var. Bu kurumlarla sorunumuzun türüne göre, iletişime geçmeliyiz. Mesela, Türklerin en yoğun olarak yaşadığı Zürich kantonunda ‘’Kantonale Fachstelle für Integrationsfragen’’ solda kutu içinde Almancasını da okuyabileceğiniz gibi, düzenli olarak kantona yeni gelen yabancılar için Karşılama ve İnformasyon etkinlikleri yapıyor. Bu etkinliklerde yeni gelenlerin milliyetlerine uygun bilgi ihtiyaçlarının da karşılandığı eğlenceli parti tarzı davetlerdir. Bu eğlenceli ve informasyonlu davetlerde

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

eğlenceli ve zengin çeşitli bir akşam programı izleyen göçmenler aynı zamanda da Zürich kantonuna ilişkin özellikler ve kurallar hakkında bilgilendiriliyorlar. Ayrıca çalışma yaşamı, vergiler, tatil günleri başta olmak üzere pek çok konuda uzmanlar tarafından verilen tavsiye ve bilgilerle yeni taşınanlar yeni yaşam alanlarına daha çabuk alışıp, Zürich kantonundaki yaşamlarına en iyi şekilde başlayabilirler. Gurbet Kadını... Değerli Okurlarımız, özellikle de kadın okurlarımız bu ay seçtiğimiz konu sizleri daha yakından ilgilendiriyor. Başlıktan da anlaşılacağı gibi konumuz gurbet elde kadın olmak, kadına çok özel olan sorunları yaşamak. Kadınların en özel sorunlardan birisi de hamilelik. Küçücük bir bebeğin annesi olmak. Bunlar aslında sorun değil, anne olmak dünyanın en mutlu olayı. Ama bir kadın bu doğal olayı yaşamına, kültürüne yabancı olduğu ve en önemlisi de alışkın olduğu, güvendiği yakınlarından, çevresinden uzakta hele hele dilini bilmediği bir ülkede yaşamak zorunda kalırsa mutluluk kabusa dönüşebilir. Zaten kadınlar, milliyeti ve ülkesi ne olursa olsun hamile olduklarında fiziksel ve psikolojik olarak çok hassas bir döneme girerler. Ülkemizin kırsal bölgelerinden gelen ya da geleneksel sosyal bir ortamdan gelen kadınlarımızın Hıristiyan bir Avrupa ülkesine uyum sağlama bakımından erkeklerden daha dezavantajlı oldukları bilinen bir durum. Yabancı ülkede yalnızlığa gömülen, evinin dışındaki, dünyaya katılamayan, vatanında alıştığı belki de birlikte yaşadığı geniş aile ve akraba çevresinin güvencesinden yoksun kalan kadınların psikolojik bunalımlar yaşamaları, içlerine kapanmaları, özgüvenlerini kaybetmeleri az rastlanan durumlar değildir. Gerçi çoğu evlerinde çocuklarla ve ev işleriyle meşguldürler; ama yine de uzak ülkelerinde bırakıp geldikleri büyüklerinin desteğine çok ihtiyaç duyarlar. Hele bir de hamile kaldıklarında


5

www.pusulaswiss.ch aile büyüklerinin eksikliği dayanılır gibi değildir. Gerçi çoğu evlerinde çocuklarla ve ev işleriyle meşguldürler; ama yine de uzak ülkelerinde bırakıp geldikleri büyüklerinin desteğine çok ihtiyaç duyarlar. Bir de hamile kalınca... Hele bir de hamile kaldıklarında aile büyüklerinin eksikliği dayanılır gibi değildir. Bu eksiklikler kadının izolasyonunu çok güçlendirir. Artık her türlü krize açık oldukça hassas bir yaşam kesitine girmişlerdir. Hamilelik süresince yapılması gereken kontrollerde, doğumdan öncesi ve sonrası dil sorunları nedeniyle isteklerini ve rahatsızlıklarını anlatmakta güçlük çekerler. Dilden ayrı olarak bir de önlerine kültürel engeller çıkar. Kadınlarımızın kendilerini bu özel dönemlerinde yalnız, çaresiz ve korku içinde hissetmelerine ilişkin nedenler saymakla bitmez.

Ağustos/August 2010

İsviçreli sağlık kurumları göçmen toplumun sorunlarına karşı artık yeterince deneyimlidirler ve bu sorunlarla başa çıkabilecek, bu insanlara yardım edebilecek donanımlar edinmeye başladılar. Mesela, İsviçre Ebeler Derneği’nin serbest çalışan ebeleri, ayrıca -aldıkları iki yıllık bir eğitimden sonra- evde doğum yaptırma lisansına sahiptirler. Ebeler Derneği göçmen kadınların hamilelik dönemlerinde, doğumdan önce ve sonra onlara daha iyi yardımcı olabilmek amacıyla çeşitli eğitimler, araştırmalar yapıyorlar; onların bu hassas dönemi en sağlıklı şekilde atlatabilmeleri için çeşitli önlemler geliştiriyorlar. Bu önlemler şöyle: Göçmen hamile kadına hamilelik dönemi boyunca, doğumda ve bir haftalık doğum yatağına kadar güvenin gelişmesi açısından aynı kişi tarafından refakat edilmektedir.

Göçmen kadının refakatçisi de bir kadın olmaktadır. Kültürel ve dini ihtiyaçlarına saygı gösterilmekte, intim atmosferi korunmaktadır. Mesleğinde özel eğitim almış olan ebeler, hamilelik süresindeki psikolojik problemlerde de destek olabiliyorlar. Schweizerischer Hebammenverband Geschäftsstelle Rosenweg 25 C Postfach

3000 Bern 23 Tel.: 031 332 63 40 Fax: 031 332 76 19 Montag bis Freitag: 09:00 - 12:00 / 13:30 - 16:30 İsviçre’deki göçmen nüfusun yerel halka göre, çok daha fazla sağlık problemlerinin olduğu yapılan istatistiklerle de sık sık doğrulanmaktadır. İsviçre, yıllardır göçmen işçi çalıştıran ve göçmen barındıran bir ülke olarak göçmen sorunlarına ilişkin önem-

Zürih Şehrinde Oturan Göçmenler İçin Danışma Bürosu Sosyal, hukuksal, ailevi, maddi ve sağlık konularında sorularınız veya sorunlarınız mı var? Bu alanlarda bilgilendirir ve danışmanlık hizmeti veririz. Danışmanlık Türkçe yapılır. Lütfen, randevu almak için telefon ediniz. Telefon saatleri: Pazartesi 09:00 - 12:00 / 13:30 - 18:00 Salı 09:00 - 12:00 / 13:30 - 18:00 Çarşamba 13:30 - 18:00 Perşembe 09:00 - 12:00 / 13:30 - 18:00 Cuma 09:00 - 12:00 / 13:30 - 18:00

li deneyimler edinmiş bir ülkedir. İsviçre’nin göçmen nüfusa şimdi olduğu gibi gelecekte de ihtiyacı vardır. İsviçre yabancı uyruklu nüfusun sorunlarına ve çözümlerine ilişkin tüm ülkeye yayılmış son derece geniş bir uzmanlaşmış kurum, sivil toplum kuruluşları, danışma büroları gibi hizmet ağı geliştirmiştir. Ve bu ağ hep daha da uzmanlaşarak genişlemeye devam etmektedir.

Danışmanlık saatleri Pazartesi 10:00 - 12:00 / 14:00 - 18:00 Salı 10:00 - 12:00 / 14:00 - 18:00 Çarşamba 14:00 - 18:00 Perşembe 10:00 - 12:00 / 14:00 - 18:00 Cuma 10:00 - 12:00 / 14:00 - 18:00 Ve her türlü sorununuzda sizlere yardımcı olabilecek, sizleri doğru yönlendirebilecek adreslerden birisi de: Fachstelle der Kantonalen Beauftragten für Integrationsfragen Neumühlequai 10, Postfach, 8090 Zürich Tel.: +41 43 259 25 31, Fax: +41 43 259 51 16

EKONOMİ Yılın İlk Yarısında Zürich’te 600 Vergi Kaçakçısı Kendi Kendini İhbar Etti!

Vergi Amnestisi sayesinde Zürich kantonunda yıl başından beri 600 kişi kendi kendisini ihbar etti. Yeni kararname sayesinde eskisinden çok daha fazla kişi vergilendirmediği kazancını ve varlığını vergi memurlarına ibraz etti. 2010 yılının ortasına kadar ibraz edilen kazanç ve varlıkların vergi tutarı, geçmiş yılların tüm yıllık vergi tutarlarının üzerine çıktı. 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren vergi kaçıranların ya da vergi suçu işlemiş olanların kendi kendilerini ihbar etmeleri durumunda cezalandırılmayacakları Federal Hükümet tarafından karara bağlandı. Hükümetin Vergi Amnestisi kararı tüm İsviçre’de medya raporlarında ve kantonal vergi dairelerinin web sayfalarında açıklandı. Bu açıklamalardan sonra Zürich kantonunun yılın ilk yarısında yaptığı ara bilançosu oldukça

pozitif bir sonuç verdi: Geçmiş yıllarda vergi suçu işlemiş kişilerin sayısı sadece 250 - 350 arasındayken; içinde bulunduğumuz yılın ortasına bile varmadan itirafçıların sayısı 600’ü geçti. İhbarçıların ya da itirafçıların %2’si tüzel kişilerden oluşuyor. Haziran 2010 sonuna kadar 350 olayın muameleleri sonuçlandırıldı. Bu 350 olayın sonucunda ortaya çıkan 205 milyonluk ka-

CHF

2009 yılına kadar her yıl

1.1 - 30.6.2010

Kara Para

100 - 150 Mio.

205 Mio.

Faturalı Kazanç

15 - 20 Mio.

47 Mio.

400 - 500 Mio.

1’458 Mio.

Faturalı Varlık

zancın ve varlığın sadece 40 milyonunun vergilendirildiği ortaya çıktı. Kendi kendini ihbar edenler sayesinde bu güne kadar yıl-

da 100 ile 150 milyon frank arasında kara para kazanıldığı da ortaya çıkmış oldu. 1729

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch


6

İSVİÇRE HABERLERİ

Ağustos/August 2010

www.pusulaswiss.ch

İnternette İlk Kez Sınırsız Arşiv Yayını Başlayacak Zürich, Zug, Basel-Stadt ve Thurgau kantonları ile Zürich ETH’nın tarihlerine ilişkin sınırsız arama platforumu “Archives online” yayına başlıyor. Devrim niteliğindeki bu arama sistemine kısa bir süre içinde ülke içi ve dışı arşivler de eklenecek. Mesela Thurgau’da doğmuş bir ustayı aramak istediniz; Aranan kişinin Basel’da bir mülk sahibi olduğunu, Zürich’te hakkında bir ceza davası açıldığını, daha sonra da Zug kantonunda öldüğünü varsayalım. Böyle birkaç kantonda çeşitli yaşam aşamalarından geçmiş bir kişiyi resmi arşivlerde aramaya kalkıştığımızda, bu kişinin yaşam kesitlerinin geçtiği coğrafyaları bilmek ve bu yerlere ait arşivlere bakmak gerekiyordu. Ya da yurt dışında yaşayan bir İsviçreli, İsviçre’deki akrabalarını aramaya kalkıp da açılan sayısız İsviçre arşivlerini gördüğünde çoğunlukla aramaktan vazgeçiyordu. Artık bu gibi sıkıcı uğraşlar geçmişte kalıyor; Zürich, Thurgau, BaselStadt ve Zug ile ETH Zürich’in yeni oluşturdukları ortak arşiv http://www.archivesonline.org sayesinde İsviçre tarihinin 1200 yıllık bilgilerine çok süratli şekilde ulaşılabilecek. Kullanım basitliği açısından devrim niteliğinde bir sistem... Yeni portal kullanım basitliği yönünden devrim niteliğinde. Sistemin çok büyük bir bilgi bankası var. Sistem sürekli şekilde ge-

liştirilecek, güncellenecek; gerektiğinde değişiklikler ve düzeltmeler yapılacak. Bunlar maliyet gerektiriyor; lakin bu maliyetler önlenebilir maliyetlerdir; “Archives online” portalı, bu ara adımlar olmadan da faaliyet gösterebiliyor, durumları yararına çeviriyor: Daha büyük arşivler bugün bir bilgi bankası olmadan faaliyet gösterebiliyorlar. Ortaya çıkan sistem tüm aktüel listelerinin bakımını yapan bir arşivin portaldaki sorulardan meydana gelen bir dizinidir. Sorulan sorulara gösterilen bilgiler zaten bilgi bankasının en güncel listesinden başka bir şey de değildir. Büyük potansiyel... Portalın gelişme döneminde çalışma grubu dört kantondan uzmanlar ve ETH - Arşivi ile bilinçli olarak küçük olacak; sadece bu şekilde beş arşivin birkaç ay içinde hedeflenen şekilde gerçekleştirilebileceği düşünülüyor. Başından beri, portalın açılmasından sonra bunun başka arşivlerin oluşmasını da etkilemesi hedefleniyor. Ülke içinden ve dışından pek çok arşivin de, Ağustos 2010 sonunda açılması hedeflenen büyük portala katılmak istediği bildirildi. Sonbaharda açılacak

Deutsche Zusammenfassung. Die Staatsarchive der Kantone Zürich, Zug, Basel-Stadt und Thurgau sowie das Archiv für Zeitgeschichte der ETH Zürich haben ihre Suchplattform «Archives online» aufgeschaltet. Zu dem fast schon revolutionär einfachen Suchsystem werden in Kürze weitere Archive aus dem In- und Ausland stossen.

olan başka kantonların arşivleriyle büyük şehir arşivlerine, komşu ülkelerin bölge arşivlerinin de katılacağı açıklandı. Uluslararası arşivler de büyük arşiv portalına ilgi duyduklarını belirttiler. 21. yüzyıla sıçrama... Kamuya hizmet veren resmi arşivler, 21. yüzyıl insanının internet kullanma alışkanlığına cevap vermek amacıyla hazırlanan alelade online sunumlar değiller. Son 15 yıldan beri herkes kağıt üzerindeki listelerden kurtulmak için birbiri ardına modern online bilgi bankaları geliştirdiler. Birkaç yıldır online bilgi bankaları açan arşivler de çoğalmaya başladılar. Şimdi bu online arşivlere, 1803 yılından itibaren yapılmış protokolleri ve alınmış resmi kararları online olarak yayınlayacağı bir arşivle Zürich de katılacak. Ayrıca bu arşive haritaları ve planları da koyacak olan Zürich Kanton Arşivi, Federal Birliğin gerçek bir tarihi bilgi kaynağı olacak. Basel-Stadt 150 yıllık tarihine ait sayısı sürekli artacak olan fotoğraflar sunacak. Zug Kanton Arşivi sadece kendi konularını değil, aynı zamanda Zug belediyelerine ait bilgileri de

yayınlayacak. ETH’nın yaşadığımız yakın tarih arşivinde ise sayısız firmanın listeleriyle bunların organizasyonları yayınlanacak ve özel kişilerle ilgili bilgiler bulunacak. Bunlar bazen resmi arşivlerin bilgi bankalarına da bağlanacak. Uzmanlar bir kez arşive giren ki-

Nehmen wir an, ein Händler wurde im Thurgau geboren, er erwarb eine Immobilie in Basel, wurde in Zürich in ein Strafverfahren verwickelt und starb in Zug. Wer bis anhin in den Staatsarchiven zu einer solchen Person recherchierte, musste wissen, in welchen Archiven man auf die Suche nach den einzelnen Puzzleteilen gehen muss. Und wer aus dem Ausland nach Schweizer Vorfahren suchte, scheiterte schnell einmal an der Vielfalt der schweizerischen Archivlandschaft. Seit heute

şilerin normal olarak buraya tekrar geleceklerini belirterek, arşivde arama yapmanın alışkanlık haline gelebileceğini söylüyorlar. Online-Portal iz arama konusunda kolaylık getirecek. Arşivi hazırlayanlar, online-arama yeniliği sayesinde ziyaretçi sayısının artacağını düşünüyorlar. 1725

gehört dieses Problem zumindest teilweise der Vergangenheit an. Die Staatsarchive der Kantone Zürich, Thurgau, Basel-Stadt, Zug und das Archiv für Zeitgeschichte der ETH Zürich betreiben mit http://www.archivesonline.org neu ein gemeinsames Portal für die archivübergreifende Suche nach Informationen aus 1200 Jahren Schweizer Geschichte. Weitere Archive werden noch in diesem Jahr dazu stossen.

Öğrenciler Gazete İlanıyla Öğretmen Arıyorlar İsviçre’de okullar yoğun bir şekilde sürekli öğretmen arıyorlar. Ama öğretmen bulmak hiç de kolay olmuyor. Bu nedenle de acil çözümler bulmak zorunda kalınıyor, mesela; ders saatlerini azaltmak veya diplomasız öğretmene razı olmak bu acil çözümlerden birkaç tanesi. Geçtiğimiz haftalarda Maur okulunun 6. sınıfı ‘20 Minuten’ isimli bedava gazeteye verdiği bir ilanla heyecana neden oldu:

ya ve Almanya’da da yaşandığını söyledi.

“Coole Klasse sucht nette Klassenlehrerin (Coole sınıf iyi bir sınıf öğretmeni arıyor...)”

Öğretmen sıkıntısı dramatik bir hal aldı. Pek çok okul acil çözümler arıyor ve çaresizlikle aşırı önlemlere başvuruyorlar. En kötüsü de sınıfların kapatılıp öğrencilerin diğer sınıflara dağıtılmaları oluyor. Eğer öğretmen sıkıntısı bu şekilde devam ederse acil önlem olarak sınıfların kapatılması ihtimali şimdiden pek çok okulu tehdit etmeye başladı.

Öğrenciler kendilerine yeni bir sınıf öğretmeni bulabilmek için gazeteye ilan vermişlerdi. Gazetede birkaç kez çıkan ilana cevap veren bir sınıf öğretmeni olmadı, yani öğrenciler kendilerine iyi bir sınıf öğretmenini ilana rağmen bulamadılar. Maur Okulu öğretmen sıkıntısı çeken tek okul değil. İsviçre Öğretmenler Derneği Başkanı Beat W. Zemp, özellikle Matura seviyesinde öğretmen bulmanın artık mümkün olmadığını söyledi. Zemp, Matematik ve Doğa Bilimleri dallarında öğretmen bulunmadığını belirterek, artık öğretmen açığını kapatabilmenin tek yolunun yurt dışından eğitmen getirmek olduğunu ama; aynı sıkıntıların Avustur-

Sınıflar kapatılıp, öğrenciler dağıtılıyorlar...

Tages Anzeiger’ın bir haberine göre, Bülach okulunun müdürü iş derslerini kaldırıp, -yönetmeliklere aykırı olmasına rağmen- öğrencileri daha erken evlerine göndermeyi düşünmeye başladı. Zemp ise bunun yönetmeliğe aykırı olduğunu ama yine de bazı okulların acil çözüm olarak bazı seçmeli dersleri kaldırabileceklerine, bu önleme de Eğitim Müdürlüğü’nün anlayış göstermesi gerekebileceğine

inandığını söylüyor. İsviçre Okulları Derneği’nden bildirilen tahmini rakamlara göre, şu anda Almanca konuşulan bölgelerde 500 öğretmen aranıyor. Ama istikbal hiç de iyi görünmüyor: 2020 yılına kadar 30.000 öğretmen emekliye ayrılacak. 12 yıl önce öğretmenlerin %20’si 50 yaşın üzerindeydi; şimdi ise 50 yaş üzerindeki öğretmenlerin oranı %35’e çıkmış bulunuyor. Ve gelecek bir genç öğretmen nesli henüz görünürde yok. Kanton Aargau Halk Okulları Bölümü Şefi Christian Aeberli, “Daha çok öğretmen yetiştirmeliyiz. Bunun için de öğretmenlik mesleğini daha cazip hale getirmeliyiz” diyor. Zemp, acil önlem olarak çalışmayı bırakmış öğretmenleri tekrar kazanmak veya emekli öğretmenleri çalışmaya devam etmeleri için ikna etmek gerektiğini düşünüyor. Ama bu da uzun vadeli bir çözüm değil. Bu önlemin sonucu olarak giderek

daha çok eğitim kadrosu geliştirilebilecek fakat bu kadrodaki eğitmenlerin pedagoji eğitimlerinin olmasına karşın gerekli uzmanlık diplomaları olamayacak. Ama Zemp yine de “hiç yoktan daha iyidir” şeklinde görüş belirtiyor. Öğretmen sıkıntısından kaynakla-

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

nan sorunların büyüklüğü yaz tatilinden sonra iyice görülmeye başlayacak. Zemp şimdiden endişeli: “Veliler yeni eğitimcileri özel olarak izlemeye alacaklar. Okul yönetimleri üzerindeki baskılar iyice artacak...” 1704


Uygun fiyata kaliteli ürünler! Fındıklı baklava

Hindi salamı

300 gr.

dilim dilimlenmis mlenmis¸, 100 gr.

2.25

4.95

Gazi beyaz peynir

Vitaminka biber filetosu

Tuzlu su içerisinde, % 55 yag˘ oranı, 500 gr.

6.45 Danica dana kus¸ bas¸ ı 400 gr.

6.95 Danica dana etinden kahvaltılık 200 gr.

5.45 Bu ürünler tüm Denner s¸ ubelerinde mevcut olmayabilir. Stoklarımız sınırlıdır. www.denner.ch

Göral kavrulmus¸ kabak c¸ ekirdeg˘i 400 gr.

2.95 ˙I svic¸ re’nin Discount Marketi

3.95

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

2400 gr.


8

İSVİÇRE HABERLERİ

Ağustos/August 2010

www.pusulaswiss.ch

İltica Taleplerinde Gerileme 2010 yılının ikinci çeyreğinde iltica taleplerinin sayısında geçmiş birinci çeyreğe nazaran gerileme oldu; yılın ikinci çeyreğinde 3.544 kişi iltica talebinde bulundu. Bu rakam yılın ilk çeyreğine nazaran 156 daha az yada; yüzde olarak % - 4,2 iltica talebi oldu. Bir önceki çeyrekte 3.700 iltica isteği kaydedildi.

Nisandan hazirana kadar toplam 5.473 iltica talebinin duruşmaları, Asliye Mahkemesi’nde yapıldı. 968 kişinin sığınma talepleri kabul edildi.

2010 yılının ikinci çeyreğinde sığınma talebinin en çok geldiği ülke vatandaşları 408 421

2010 yılında 3.935 kişi resmi makamlarca kontrol edildikten sonra hava yoluyla İsviçre’den çıkarıldı.

403

278

328

2010 yılının ikinci çeyreğinde en çok sığınma talebinin geldiği ülke vatandaşları: Nijerya: 421 sığınma talebi (bir önceki çeyrekten 13 kişi daha fazla) Eritre: 403 sığınma talebi (bir önceki çeyrekten 75 kişi daha fazla) Sırbistan: 278 sığınma talebi (bir önceki çeyrekten 278 kişi fazla). Sırbistanlı sığınma talebinde bulunanların dörtte üçünü Güney Sırbistan’daki Vranje bölgesinden gelen Romalar teşkil ediyorlar. Vranjeli Romalar ekonomik bakımdan kötü durumda olan Sırbistan’dan çıkmak için, Schengen bölgesinde vizesiz seyahat olanağından yararlanmaya ve diğer Avrupa ülkelerine seyahat etmeye başladılar. Bütün diğer Avrupa Birliği ülkelerinde de Sırbistan vatandaşı sığınmacıların açık şekilde arttığı gözlemlendi. Sri Lanka: 229 sığınma talebi, bir önceki

0 Nijerya Nigeria

Eritre Eritrea

¾ Vranje Romalılar

2010 yılında da iltica talebinde bulunanların en önemli kısmını, Nijerya kökenliler oluşturdu: Yılın ikinci çeyreğinde 421 Nijeryalı iltica talebinde bulundu.

Sırbistan Serbien

1. Quartal / 1. Çeyrek çeyrekten 15 kişi daha az. Gürcistan: 176 sığınma talebi, bir önceki çeyrekten 12 kişi daha az. Irak: 172 talep, önceki çeyrekten 3 kişi daha az.

244 229 188 176

175 172

162 150

140

0 Sri Lanka Sri Lanka

Gürcistan Georgien

Irak İrak

2. Quartal / 2. Çeyrek

Grafık bdmedia.ch

Kosova: 140 sığınma talebi. Bunların dışında iltica talebinin geldiği önemli ülkeler arasında Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti de bulunuyor.

dem Wert des zweiten Quartals 2009. Im Vergleich über die letzten 17 Monate ist die Anzahl der in der Schweiz geIm zweiten Quartal 2010 sind 3‘544 Asylgesuche einge- stellten Asylgesuche stabil. In dieser Periode suchten in reicht worden. Das sind 156 (- 4.2 %) weniger als im Vor- der Schweiz monatlich 1‘200 +/- 150 Personen um Asyl quartal (3‘700 Asylgesuche). Wichtigstes Herkunftsland im nach. Wichtigstes Herkunftsland im Berichtszeitraum war zweiten Quartal 2010 war erneut Nigeria (421 Asylgesu- erneut Nigeria mit 421 Asylgesuchen, 13 Gesuche mehr als che). Von April bis Ende Juni 2010 wurden insgesamt 5‘473 im Vorquartal (+ 3.2 %). Die Zahl der Asylgesuche von niAsylgesuche erstinstanzlich erledigt. In 968 Fällen wur- gerianischen Staatsangehörigen bewegt sich nach wie vor de Asyl gewährt. Das entspricht einer Anerkennungsquo- auf hohem Niveau. Momentan gibt es keine Hinweise auf te von 18.7%. Im ersten Halbjahr 2010 sind zudem 3‘935 eine baldige Trendwende. An zweiter Stelle lag Eritrea mit Personen behördlich kontrolliert auf dem Luftweg aus der 403 Gesuchen (+ 75 Gesuche, + 22.9 %). An dritter Stelle Schweiz ausgereist. Asylgesuche und Herkunftsländer: Im folgte Serbien mit 278 Gesuchen (+ 151 Gesuche, + 118.9 zweiten Quartal 2010 wurden 3‘544 Asylgesuche einge- %). Bei den Asylsuchenden aus Serbien handelte es sich reicht. Das sind 156 (- 4.2 %) weniger als im Vorquartal. bei mindestens drei Viertel der Personen um Angehörige Die Zahl der zwischen April 2010 und Juni 2010 gestell- der Ethnie der Roma. Hauptherkunftsgebiet war die südten Asylgesuche liegt jedoch 2.6 % (+ 90 Gesuche) über serbische Region um Vranje. Viele dieser Personen ha-

Kosova Kosovo

Kaynak: BFM Asylstatistik, Juni 2010 12/12

Afganistan: 150 sığınma talebi, bir önceki çeyrekten 12 daha az.

Deutsche Zusammenfassung.

Afganistan Afganistan

İstatistiklere göre, yılın ikinci çeyreğinde İsviçre’ye yapılan iltica taleplerinin %44,4’ü Afrika ülkelerinden geldi; %17,6’sı da Yakın veya Orta Doğu ülkelerinden, %14,4’ü Güney Avrupa ülkelerinden ve % 9,1’i GUS ülkelerinden yapıldı. 1723

ben im Frühjahr von der Möglichkeit der visumsfreien Einreise in den Schengen-Raum Gebrauch gemacht, um so ihrer wirtschaftlich schlechten Lage in Serbien zu entfliehen. In verschiedenen anderen europäischen Staaten wurde ein noch deutlicherer Anstieg der Asylgesuche von serbischen Staatsangehörigen verzeichnet. Nicht zuletzt aufgrund der Kooperation der Behörden vor Ort sind die Asylgesuche von serbischen Staatsangehörigen inzwischen wieder deutlich rückläufig. An vierter Stelle lag Sri Lanka mit 229 Gesuchen (- 15 Gesuche, - 6.71 %). Es folgten Georgien mit 176 Gesuchen (+ 14 Gesuche, + 8.6 %), der Irak mit 172 Gesuchen (- 3 Gesuche, -1.7 %), Afghanistan mit 150 Gesuchen (- 12 Gesuche, - 7.4 %) und der Kosovo mit 140 Gesuchen (+/- 0 Gesuche). Zu den zehn wichtigsten Herkunftsstaaten gehören zudem noch die Türkei und die Volksrepublik China. BFM Asylstatistik, Juni 2010 12/12

SunExpress’in Yolcu Avantaj Programı “SunPoints” Başladı

SunExpress’in yolcularına sunduğu yeni avantaj programı SunPoints, ağustos ayı itibarıyla başladı. Program kapsamında; SunExpress’le uçan yolcular, yurt içi ve yurt dışı seyahatleri için alacakları her biletin bedeli karşılığında belirli bir puan kazanacaklar, biriktirdikleri puanlarla da ücretsiz uçak bileti alabileceklerdir. Piyasadaki benzer programlardan farklı olarak, uçulan mile göre değil, bilet için yapılan ödemeye göre puan kazanılan SunPoints’de; yolcuların üyelikten 3 ay öncesine kadar SunExpress ile yaptığı tüm uçuşların puanları da hesaplarına dahil edilecek. SunExpress Genel Müdürü Paul Schwaiger, konuyla ilgili olarak, “SunPoints programıyla, bizimle sık uçan yolcularımıza, hesabı ve takibi çok kolay, avantajları fazla bir hizmet sunuyoruz. Kısa sürede daha da geliştireceğimiz program içeriğiyle, SunPoints’in yolcularımıza çok daha büyük kazançlar sunmasını hedefliyoruz.” dedi. SunExpress’in Genel Müdür Yardımcısı Hacı Say ise, “İç ve dış hat uçularımızda aynı anda başlayan SunPoints, henüz charter seferlerimizde geçerli olmayacak. Program kapsamında; tur operatörle-

ri, otel, otomobil kiralama şirketleri, havayolları ya da diğer kuruluşlarla olası işbirlikleri için de şimdiden çalışmaya başladık.” dedi. SunExpress’in SunPoints programında, yolculara, SunPoints Blue (mavi) ve SunPoints Orange (turuncu) olmak üzere iki kart seçeneği sunulacak. Başlangıçta verilen SunPoints Bluede belirli bir puan seviyesini yakalayan yolcular, SunPoints Orange’a geçecekler ve harcamaları için %25 daha fazla puan kazanmanın yanı sıra farklı avantajlar da elde edecekler. Yolcular, SunPoints için http://

www.sunexpress.com adresinden kayıt yaptırdıklarında, anında “1.000 Hoşgeldiniz Puanı” kazanacaklar. SunExpress’in bilet satış ve check-in noktalarındaki başvuru formunu doldurarak ileten yolcular ise “500 Hoşgeldiniz Puanı”nıyla karşılanacaklardır. SunExpress, SunPoints yolcu avantaj programının geliştirilmesinde, Türkiye ve dünyadaki pek çok önemli havayoluna yazılım hizmetleri veren ‘’Hitit Bilgisayar Hizmetleri’’ ile çalışıyor. 1748

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch


9

İSVİÇRE HABERLERİ www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010

Roman Polanski Artık Özgür! 76 yaşındaki Polonya asıllı Fransız rejisör Roman Polanski’nin Amerika’ya iade edilmemesine karar verildi. Adalet ve Polis Bakanı Eveline Widmer Schlumpf’un basına verdiği açıklamaya göre, Polanski’nin tutukluluğu kaldırıldı. Bern, 12.07.2010 - 1977 yılında uyuşturucu ve alkol verdiği 13 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz eden Polonya asıllı rejisör Roman Polanski hakkında, Amerika tarafından ‘çocuk yaştaki birine tecavüz etmiş bir cinsel suçlu’ olarak 2005 yılı sonundan beri uluslararası tutuklama emri çıkarttırılmıştı. Polanski, uluslararası tutuklama emrine uyan İsviçre tarafından, 26 Eylül 2009 tarihinde Zürich Havaalanında tutuklandı ve Amerika’ya iade edilmek üzere geçici olarak hapsedildi. Amerika, 22 Ekim 2009 tarihinde uluslararası suçlu iadesi için gerekli ilk formaliteleri başlatarak, suçlunun iadesi isteğinde bulundu. Polanski, 4 Aralık 2009’da 4,5 milyon frank kefaletle hapisten çıkarılarak Gstaad’daki kendisine ait dağ evinde ev hapsine alındı. Ev hapsinde Polanskı’nin ayağına, uzaktan kontrol edilebilmesini sağlayan elektronik monitor takıldı. 13 yaşındaki çocuğa uyuşturucu ve alkol vererek sert şekilde tecavüz etmekten suçlu rejisör Roman

Polanski’nin Amerika’ya iadesi işlemleri sürecinde, İsviçre Federal Adalet Dairesi (BJ), 3 Mart 2010 tarihinde, Amerikan Adalet yetkililerinden, iade işlemlerinin tamamlanabilmesi için Savcı Roger Gunson’un (suçlunun yetmişli yıllardaki mahkemesinde görevli savcı) 26 Ocak 2010 tarihli olaya ilişkin sorgulama protokollerinin gönderilmesini istedi. Bu protokolde, Kalifornia Hapishanesi’nin psikiyatri kliniğinde 42 gün tutuklu olarak kalan suçlunun, tüm cezasının bu şekilde tamamlanmış olduğuna, 19 Eylül 1977 tarihindeki oturumu yöneten görevli hakim tarafından karar verildiği iddia ediliyor. İsviçre Federal Adalet makamları tarafından, Polanski’nin suçunun cezasını gerçekten çekip çekmediğini incelemek üzere bu belgelerin gönderilmesi isteğine, Amerika Adalet makamları tarafından 13 Mayıs 2010 tarihinde olumsuz yanıt geldi. Amerika Adalet Makamla-

mayışı iade işlemlerinin de reddedilmesi sonucunu getirdi. Güvenin Korunması: Ülkeler ve Halklar Hukuku İlkesi

rı mahkeme tutanaklarının gizliliği ilkesine dayanarak bu belgeyi İsviçre’ye göndermeyi reddetti. Bu durumda İsviçre tarafında suçlunun iadesi işlemlerinde eksik belge sorunu doğuyor, suçlunun suçunun cezasını çekip çekmediği konusunda şüpheler ortaya çıkıyordu. İsviçre Federal Adalet makamlarının şüphelerinin ortadan kaldırıl-

Deutsche Zusammenfassung.

İsviçre Adalet makamlarından medyaya yapılan açıklamaya göre, Amerika ile var olan ‘Suçlu İadesi Anlaşması’’nın aynı zamanda ‘Genel Halk Hakları ve Uluslarası Kamu Politikası’ ile desteklenmesi gerekiyor. Adalet Bakanı Schlumpf, basına verdiği demeçte, uluslararası anlaşmaların yalnızca yazılı metinler olmadıklarını, bunların aynı zamanda anlam ve amaçlara bağlı olarak da yorumlanmaları gerektiğini açıkladı. Bakana göre bunlar, güven ve inanç değerleriyle de doldurulmak zorundadırlar. Güvenin korunması genel bir ilke olarak İsviçre Devlet Hukuku’nda yer almaktadır (Anayasa’nın 9. Artikeli). Bunun dışında Roman

intensiven Abklärungen nicht mit der notwendigen Bestimmtheit ausgeschlossen werden könne. Gewürdigt Bern, 12.07.2010 - Der 76-jährige französisch-polnische worden seien zudem die Grundsätze, die sich aus dem Filmregisseur Roman Polanski wird nicht an die USA internationalen Ordre Public für staatliches Handeln erausgeliefert. Die freiheitsbeschränkenden Massnah- geben. men gegen ihn sind aufgehoben. Dies gab Eveline Widmer-Schlumpf, die Vorsteherin des Eidgenössischen Roman Polanski war von den US-Behörden seit Ende Justiz- und Polizeidepartements (EJPD), am Montag in 2005 wegen einer Sexualstraftat an einer MinderjähriBern bekannt. Zur Begründung wies sie darauf hin, dass gen im Jahr 1977 international zur Verhaftung ausgeein Mangel im Auslieferungsgesuch der USA auch nach schrieben. Gestützt auf diesen internationalen Haftbe-

Polanski 2006 yılından beri sahip olduğu Gsaad’daki dağ evine sık sık gelmektedir ve bu Amerika tarafından çok iyi bilinmesine rağmen şimdiye kadar İsviçre’ye Amerika’dan herhangi bir talep gelmemiştir. Bunlardan da ayrı olarak, Roman Polanski İsviçre Arananlar Bülteni’ne kayıt edilmiş olmasına rağmen bugüne kadar rahatça İsviçre’ye girip çıkmıştır. Bu nedenle de 2009 yılının Eylül ayında güvenle Zürich Film Festivali’ne ödülünü almaya gelmeye karar vermiştir. Tutuklanacağını bilseydi ya da aklından bile geçirseydi elbette ki gelmezdi. Tüm bu sözü edilen noktalar olayın değerlendirilmesinde kullanılarak, olayın tasvirinin suçlu iadesi isteği için yetersiz olduğuna karar verilmiş ve ‘Uluslararası Kamu Politikası ile Devletler Arası Temel Eylem İlkelerine’ dayanılarak suçlu iadesi isteği reddedilmiştir. 1720 / Haber: Federal Adalet ve Polis Departmanı / Eidgenossisches Justiz- und Polizeidepartement

fehl wurde Roman Polanski am 26. September 2009 bei seiner Einreise am Flughafen Zürich verhaftet und in provisorische Auslieferungshaft genommen. Am 22. Oktober 2009 reichten die US-Behörden das formelle Auslieferungsersuchen ein. Am 4. Dezember wurde Roman Polanski nach Hinterlegung einer Kaution von 4,5 Millionen Franken aus der Auslieferungshaft entlassen und in seinem Chalet in Gstaad unter Hausarrest mit Electronic Monitoring gestellt.

Tatil Kazalarında Yüksek Artış

2009 yılında neredeyse yarım milyon kazanın tatil günlerinde yapıldığı saptandı. Bu rakam meslek kazalarından iki kat daha fazla. Zorunlu kaza sigortasının saptadığına göre, 2009 yılında, bir önceki yıla kıyasla %1,4 (772.000 kaza) oranında daha fazla kaza artışı kaydedildi. Zorunlu kaza sigortasının başladığından beri tatil günlerinde, bu kadar çok sayıda kaza kaydedilmemişti: Toplam 498.000 tatil günü kazası kayıt edildi (2008 yılına oranla %3,3 daha fazla). Kaza Sigortası İstatistiklerine Bilgi Biriktirme Merkezi’nin (SSUV) yaptığı açıklamaya göre, bu rakamlarla bir rekor kırıldı.

deki kazaların azaldığı gözlemlendi. Metal Endüstrisi ile Makine Sektöründe de kazalar % 15’in üzerinde azalma gösterdi.

Havaların etkisi var...

Kısa çalışma, kazaların azalmasında etkili oldu...

Geçtiğimiz yıl tatil günü kazalarının rekor düzeye ulaşmasında havaların da etkisi olduğu belirtildi. Herşeyden önce kış sporu aktivitelerinin kaza sayısının yükselmesine etkisi çok önemli oldu. Tatil günü kazalarının çoğalmasına karşılık mesleki kazaların sayısında gerileme oldu: 2008’de 258.000 olan meslek kazaları, 2009’da 269.000 rakamını gösteriyordu. Özellikle üretim sektörün-

İş kazalarının azalmasındaki ana nedenin, yukarıda adı geçen branşlardaki iş kısaltılmaları olduğu belirtildi. Pek çok iş yeri ekonomik sıkıntıları aşmak amacıyla kısa iş, yani çalışma saatlerinin azaltılması önlemini aldı. Bu şekilde işçi sayısı aynı kaldı; ama çalışma saatleri azaldı. Bu durum insanların tatil günlerini artırdı. Bir yıl öncesine nazaran çoğalan

Deutsche Zusammenfassung. Fast eine halbe Million Unfälle in der Freizeit wurden 2009 gemeldet. Das sind doppelt so viele wie bei den Berufsunfällen. In der obligatorischen Unfallversicherung haben die Unfälle im Jahr 2009 gegenüber dem Vorjahr erneut zugenommen. Die Zahl stieg um 1,4 Prozent auf

işsiz ve iş arayan sayısı bu kesimde de kazaların artmasına neden oldu: Kazaların işşizler ve iş arayanlar kesiminde de bir önceki yıla nazaran %32 oranında artış göstererek, 15.500 kişinin kaza geçirdiği açıklandı. Dikkat çekici bir başka nokta da kadınların sigorta ödeneklerinden daha fazla yararlandıkları; sigorta ödeneklerinden yararlanan kadınların sayısı %5 oranında artarken, erkeklerin sayısı %2,3 oranında artış gösterdi. Bu gelişimin bir iş sahibi olmakla yani çalışmakla bir bağlantısı olduğu düşünülüyor. 1705 Haber kaynağı: Unfallstatistik UVG Ausgabe 2010

772‘000. Und in der Freizeit geschahen so viele Unfälle wie noch nie seit der Einführung der obligatorischen Unfallversicherung. Insgesamt wurden 498‘000 Freizeitfunfälle gemeldet. Das sind 3,3 Prozent mehr als im 2008 und somit ein Rekord, wie die Sammelstelle für die Statistik der Unfallversicherung (SSUV) mitteilte.

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch


10

SÖYLEŞİ

Ağustos/August 2010

www.pusulaswiss.ch

Fatih Tekkoyun’la Ramazan ve Oruç Üzerine Söyleyişi...

Değerli okurlarımız, İsviçre Diyanet Vakfı’nda ziyaret ettiğimiz, Diyanet İşleri Müşavir Vekili Fatih Tekkoyun ile Ramazan ayının anlamı, önemi ve daha birçok konu hakkında bir sohbet gerçekleştirdik. Tekkoyun, yoğun programları arasında bizi sıcak bir ilgiyle karşılayarak söyleşi talebimizi kabul etti. Vakıfın çalışmaları hakkında önemli bilgiler de aldığımız bu söyleyişiyi siz Pusula okurlarının keyifle okumasını umuyoruz. Söyleşi: Pervin Tekin

Müslim-i Hâzık’a, (müslüman mütehassıs hekime) bırakmıştır. Tabiatıyle rastgele bir kimseye danışarak oruç tutmamak Allah katında o şahsa manevî mesuliyet yükler.

Pervin Tekin: Sayın Tekkoyun, kuşkusuz Müslüman dünyası açısından Ramazan ayının önemi çok büyüktür. İslam’ın beş şartından biri olan oruç ibadeti bu ay içerisinde gerçekleşmektedir. Buradan yola çıkarak oruç ibadetinin anlam ve önemi hakkında okurlarımıza neler söyleyebilirsiniz?

Gebelik ve çocuk emzirmek: Gebe olan ya da çocuğunu emzirme durumunda olan kadınlar, gerek kendilerine, gerekse çocuklarına bir zarar gelmemesi için, oruç tutmama noktasındaki ruhsata dahildirler ve daha sonra müsait olduklarında kaza ederler. (Bkz: İbn Mâce, Sıyâm 3)

Fatih Tekkoyun: Her şeyin bir zekatı olduğu gibi bedenin zekatı da oruçtur. Oruç, Yüce Allah’ın bizlere ihsan ettiği sayısız nimetlere karşılık O’na şükranlarımızı arz etmektir. Oruç sabrı geliştirir. Nefsi terbiye eder, günah işleme temayülünü önler; insanı iyiliğe yönlendirir ve güzel ahlaka ulaştırır. Bunun için Yüce Allah, gönderdiği bütün dinlerde orucu farz kılmıştır. Kur’an’ı Hakim’de şöyle açıklanmaktadır: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden evvelkilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.”(Bakara, 2/183) P.T. : Oruç ibadetinin kişiye ve topluma kazandırdıkları nelerdir? F.T. : Oruçla toplum huzur bulur... Allah rızası için tutulan oruç, insanı günahlardan uzaklaştırdığı gibi, gönüllerde güzel duyguların yeşermesine de vesile olur. Fitne, fesat, haset, dedikodu ve yalan gibi kötü huylardan insanı uzaklaştırır, toplumda huzur ve güvenin yerleşmesini sağlar. Yapılan araştırmalar da Ramazan ayında suç işleme oranının düşüş kaydettiğini göstermektedir. Bir Müslüman’ın, özellikle oruçlu iken günah işlemesi, orucun ruhuna ve hikmetine aykırıdır. Bu hususta Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır: “Her kim yalan, iftira gıybet ve kovuculuğu terk etmezse, Cenab-ı Hak o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına değer vermez. (Buhari, Savm, 31, H.No:92 P.T. : Ramazan ayı içerisinde anlamı geniş olan teravih (yatsı namazından sonra kılınan namaz), itikaf (dünya işlerinden ilgiyi kesip camiye kapanma), mukabele ( karşılıklı kuran okuma ), fitre gibi önemli ibadetler var. Ramazan Ayı ve orucu bir bütün olarak düşündüğümüzde bu ibadetleri doğru bir şekilde nasıl yerine getirebiliriz? F.T. : Ramazan ayının gecelerini de, gündüzlerini de çok iyi değerlendirmeli, elden geldiğince ibadete, hayır ve hasenata (yararlı işler) ağırlık vermeliyiz. Bir mümine tebessümümüz bile ahiret yurdunda karşımıza zenginlikler olarak çıkacak. Çünkü, Ramazan ayı çok kârlı bir uhrevî kazanç mevsimidir. Sevgili Peygamberimiz, Ramazan’ın önemi hakkında şöyle buyurmuştur: “Kim inanarak ve mükafatını Allah’tan bekleyerek Ramazan’ın gecelerini ihya ederse, onun geçmiş günahları bağışlanır.” (Nesai, İman, Bab 22, V, 117) Yine Sevgili Peygamberimiz, “Ramazan’ın evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden

Yaşlılık: İslâm, oruç tutamayacak kadar yaşlı olan kimselere ruhsat tanımış, tutamadıkları her gün için bir fakir doyurmak suretiyle bu onları ibadetten muaf tutmuştur.

kurtuluştur. Her kim, bu ayda idaresi altında bulunanların iş yükünü hafifletirse, Allah ona mağfiret eder ve cehennem azabından kurtarır”. “Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur.” (Buhari, Savm, 5) buyuruyor.

F.T. : İslâm, emir ve yasakların yapılmasını istediği kimselerde bir takım şartlar arar. Bu anlamda diğer ibadetlerde olduğu gibi, oruç ibadetinde de belli başlı özelliklere sahip olan kimseler mükellef tutulmuştur. Bunları şu şekilde sıralamamız mümkündür:

P.T. : ‘Fitre’ konusunu biraz açar mısınız?

1. Müslüman olmak: Oruç ibadetinin bir kimseye farz olması için, o kişinin Müslümanlığı kabul etmiş olması gerekir. Müslüman olmayan kimseler, böyle bir ibadeti yapmaya zorlanamaz.

F.T. : Ramazan Bayramı’na kavuşan ve dinen zengin sayılan Müslümanların, kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler için fakirlere vermeleri gereken belli miktarda mal ya da paradır. Halk arasında fitre denilen sadaka-i fıtır, insan fıtratındaki yardımlaşma ve dayanışmanın bir gereği olarak insan varlığının zekatı kabul edilmiştir. Bu nedenle sadaka-i fıtır’a, “can sadakası” veya “beden sadakası” da denilmektedir. Diğer taraftan fitre, yoksulların ihtiyaçlarının giderilmesinde, bayram gününün neşesinden onların da istifade etmelerinde önemli bir rol oynar. Verilecek miktarı her yıl Diyanet teşkilatı duyurmaktadır. P.T. : Ramazan ayı içerisinde Kuran-ı Kerim’in indirildiği Kadir Gecesi gibi önemli bir hadise var. Kadir Gecesinin bin aydan daha hayırlı olmasının nedenini açıklar mısınız? Bu mübarek gecede Müslümanlar neler yapmalıdır? F. T. : Kur’ân-ı Kerim’de bu gecenin faziletini belirten müstakil bir sûre (Kadir Suresi) vardır. Bu sûrede yüce Rabb’imiz böyle buyuruyor: “Doğrusu biz Kur’ân-ı Kadir Gecesi’nde indirmişizdir. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rab’lerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir. “ (Kadir Sûresi, 97/ 1-5) P.T. : Oruç tutmak kimlere farzdır?

2. Ergenlik çağında ve akıllı olmak: İbadetlerin farz olması için bulunması gerekli olan şarlardan biri de o kimsenin ergenlik çağında ve aynı zamanda akıllı olmasıdır. Zira henüz belli bir yaşa (ergenlik) gelmemiş kimseler İslâm’da mükellef kabul edilmemişlerdir. Bu anlamda çocuklar ve ergenlik yaşına ulaştığı halde akıldan mahrum olanlar, bu ibadetten muaf tutulmuşlardır. Bu hususu Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şu beyanlarıyla bildirmişlerdir: “Üç kişiden sorumluluk kaldırılmıştır: Buluğ çağına erinceye kadar çocuktan, aklı yerine gelinceye kadar deliden, uyanıncaya kadar uyuyandan.” (Buhârî, Hudûd 22) 3. Oruç tutmaya güç yetmek ve yolcu olmamak: Orucun farz olması için, mükellefin beden itibariyle sağlıklı olması, hasta olmaması ve mukim olması gerekir. Bedenen oruç tutmaya muktedir olmayanların, hastaların ve seferde olan kimselerin oruç tutmaları farz değildir. Ancak bu kimseler yine de oruç tutacak olsalar, tutmuş oldukları oruç geçerlidir. Şayet kendilerine verilen bu ruhsatı kullanır da tutmazlarsa, o zaman da tutmadıkları gün sayısı kadar daha sonra tutarlar. Bu hususla ilgili olarak Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Oruç sayılı günlerdedir. Sizden her kim o günlerde hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca

başka günlerde oruç tutar. Oruç tutamayanlara fidye gerekir. Fidye bir fakiri doyuracak miktardır. Her kim de, kendi hayrına olarak fidye miktarını artırırsa bu, kendisi hakkında elbette daha hayırlıdır. Bununla beraber, eğer işin gerçeğini bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara 2/184) Aynı zamanda hayız, hâmile ve emzikli kadınlar da, oruçtan muaf tutulmuş olup, bunlar, mazeretleri sona erince, tutamadıkları gün sayısınca oruçlarını kaza ederler. P.T. : Hangi mazeretler oruç tutmama nedenleridir? F.T. : Oruç tutmanın farz olmadığı durumlar: Yolculuk: İslâm, insanlara üstesinden gelemeyecekleri mükellefiyetleri yüklemez. Emirler takat ölçüsündedir. Yolculuk ise, zaman zaman meşakkat ve sıkıntıların olduğu bir durumdur. Böyle bir durumdaki Müslüman yolculuğun vereceği meşakkat karşısında oruç tutmada zorlanabilir. Bundan dolayıdır ki Cenab-ı Hak, Bakara suresinin 184. âyetinde bu durumdaki kimselere oruç tutmama noktasında ruhsat vermiştir. Seferde iken oruç tutmayan daha sonra kaza eder. Ancak dileyen kimseler, yolcu oldukları halde bu orucu tutabilirler. Hastalık: Yüce Yaratıcı, oruç tutamayacak kadar hasta olan kimselere de ruhsat vermiş, oruç mükellefiyetinden onları istisna etmiştir. Bunlar iyileştikten sonra tutamadıkları orucu kaza ederler. Burada hastalığı tam olarak tarif etmek gerekir. Hastalık, insanın hayatî fonksiyonlarının muntazam şekilde seyir etmemesi veya etraftan gelen uyarılara cevap verilmeme hali olarak tarif edilebilir. Hastalık, oldukça ciddi ve tedavi gerektiren bir durum olabileceği gibi basit bir rahatsızlık da olabilir. Bu ayırımı yapmayı yani oruç tutup tutmaması gereken kimseleri ayırmayı İslâm, Tabib-i

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Aşırı açlık ve susuzluk: Oruçlu olan bir kimse, aşırı açlık ve susuzlukla karşı karşıya kalsa, orucun, onun beden ve ruh sağlığını ciddi boyutta etkileyeceğinden endişe etse yahut doktor bu hususta kendisine tutmaması noktasında rapor vermiş olsa, bu kimse de oruçtan muaf tutulmuş olup, sağlığına kavuştuğunda, tutamadığı günler kadar tutmak suretiyle bu ibadeti yerine getirmiş olur. İkrah: Yani zorla oruç tutturulmamak halidir. Birisi oruç tutana, “Orucunu bozmazsan seni öldürürüm veya bir uzvunu keserim” diye tehdit etmişse, dediğini yapmaya gücü yetiyorsa, oruçlunun orucunu bozması mübah olur. P.T. : Özellikle Ramazan ayı içerisinde yazılı ve görsel basında, din adamları tarafından dini konular yoğun bir şekilde tartışılıyor; fakat bazı konularda uzlaşma sağlanamadığı da görülüyor ve insanların kafası karışabiliyor. Bu durumda hangi bilgi kaynağını esas almalıyız? F.T. : Dini hususlarda Türkiye’de yetkili kurum Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. Devletin temsilcisi olarak vatandaşlarımıza dini hizmetler sunuyoruz. Biz, kurum ya da kişilerin vermiş olduğu fetvalara yanlış demiyoruz; fakat bilgi eksikliğinin olduğunu söylüyoruz. Diyanet’in vermiş olduğu fetvalara güvenmeliyiz. P.T. : Ramazan ayında edindiğimiz imsakiyelerde yazılan saatlerde farklılıklar olduğunu görüyoruz ve tereddüte düşüyoruz. İsviçre’de hangi imsakiye saatlerini esas almalıyız? F.T. : Kesinlikle, Diyanet’in takvimi konusunda şüpheye düşmemeliyiz. Diyanet büyük bir kurumdur. Bu kurumun Vakit Hazırlama Birimi Müdürlüğü vardır. Diyanet’in internet sitesine (www.diyanet.ch) girdiğiniz zaman da göreceksiniz. Diyanet, vakit belirleme işini uzman kişilere hazırlatıyor. Kafamıza göre hesaplamalar yapmıyoruz. Biz olayı astronomik ölçülerle, gökyüzü bilimini kullanarak,1000 yıl öncesi gibi, güneşe bakarak değil, teknolojiyi kullanarak bu bilgileri söylüyoruz. Bu birim, (kameri) yani ay takvimini esas almıştır. Diyanet’in uzman ekibine tereddütsüz, güvenmeliyiz. P.T. : Ramazan ayında nasıl bes-


11

SÖYLEŞİ www.pusulaswiss.ch lenmemiz gerekir? Bu konu ile ilgili bizlere neler önerebilirsiniz ? F.T. : Oruç sıhhate vesiledir, Orucun, ruh ve beden sağlığı açısından bir çok yararının bulunduğunu da unutmamalıyız. Nitekim Sevgili Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Oruç tutunuz ki sağlıklı olasınız.”(Ahmet b. Hanbel, Müsned, II, 280) Diğer bir hadisi ise şöyledir: “İnsana belini doğrultacak birkaç lokma yeter. Bunu yapamıyorsa; karnının üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de teneffüs etmeye ayırsın” buyurmuştur. Kişi kendisini daha iyi bilir. Hepimizin kişisel alışkanlıkları vardır. Yemek yerken abartmamalıyız. P.T. : Müslüman vatandaşlarımız Hristiyan bir ülkede yaşamakta, Ramazan ayının anlamını ve mahiyetini İsviçre’deki Hristiyan toplumuna anlatmak için herhangi bir çalışmanız var mı? Vakfınızın dinsel açıdan entegrasyona katkıda bulunuyor mu? F.T. : Biz, her fırsatta gerek İslamiyetle ilgili olsun gerekse Ramazan’la ilgili olsun İsviçrelilere bilgiler aktarmaya çalışıyoruz. Tabii ki, entagrasyona katkılarımız var. İsviçre’de yaşayan diğer din ve inanç mensupları ile barış içinde karşılıklı anlayışa dayalı birlikte yaşama ilkesi doğrultusunda merkezden ve cami dernekleri kanalıyla , karşılıklı ziyaretler ve müşterek zi-

Ağustos/August 2010

yaretler gerçekleştirmekteyiz.

ve üreticiliktir.

Bizim bütün dinlerle yaptığımız ortak programlar da var. St.Gallen kantonu için size bir örnek vermek istiyorum. Dinlerarası Diyalog Grubu’muz var. Bu grup belli periyotlarda toplanıyor. Ortak programlar yapılıyor. Herkes kendi dinini sunuyor. En son toplandığımızda Müslümanlar, ezan ve Kur’an okudu. Hıristiyanlar çocuklarına isim takmayı - vaftiz etme- sundular. Karşılıklı birbirimizi tanımak, anlamak, tanışmak gibi entegrasyon faaliyetlerimiz var.

Vakıf İsviçre’de yaşayan Türk toplumunun anayasaya saygılı, demokrasi ve insan haklarına inan, topluma uyum sağlamış ve onunla bütünleşmiş bireyler olarak hayatlarını sürdürmelerinde, ayrıca milli ve dini değerlerini koruyup genç nesillere aktarmalarında büyük ve önemli vazifeleri ifa etmektedir.

P.T. : Biraz da vakfınızın çalışmalarının neler olduğu konusuna değinmek istiyorum. Diyanet işleri Müslümanlar açısından önemli bir kurum, vatandaşlarımıza ne gibi hizmetleriniz var? F.T. : İsviçre Türk Diyanet Vakfı bugün gelinen nokta itibariyle vatandaşlarımıza geniş hizmet ağı ile her konuda yardımcı olmaya çalışmaktadır. Vakıfla teması devam eden ve giderek kuvvetlenen camii dernekleri ve bu derneklerde görev yapan din görevlileri ile hizmet ağını giderek genişletmektedir. Vakıf hizmetlerini vatandaşlarımıza herhangi bir şekilde düşünce, mezhep ve meşrep ayrımına tabi tutulmaksızın sürdürmektedir. Vakfın hizmet ve faaliyetlerini sürdürürken belirlediği ilkeler, İslam’ın da evrensel ilkeler olarak insanlığa sunduğu barış, kardeşlik, dostluk, ötekinin hak ve hukukuna saygı, dürüstlük, çalışkanlık

Diğer yandan vakıf bu amaçlarını gerçekleştirmek üzere cami ve müştemilatından (eklentiler) oluşan gayrimenkuller edinmekte; basılı, sesli ve görüntülü yayınlar vasıtasıyla İsviçre Türk toplumunu aydınlatmakta, aynı amaçla konferans, seminer ve benzeri etkinlikler gerçekleştirmektedir. İsviçre’de yaşayan Türk toplumuna hac, umre, cenaze nakli gibi organizasyonlarla yardımcı olmakta; yetenekli gençlere imkanlar ölçüsünde burslar sağlamakta , onların yüksek öğrenim görmelerine ve bilimsel yükselişlerine imkanlar hazırlamaktadır. Vakıf, İsviçre’de bulunan Türk toplumunun faaliyetlerini koordine edebilmek için bu ilkede kurulu dernek, vakıf ve diğer resmi, gayriresmi kuruluşlarla işbirliği yapmaktadır. P.T. : Vakfınızın eğitim faaliyetlerinden bahseder misiniz? F.T. : İsviçre Din Hizmetleri Müşavirliğimiz ve onun en büyük destekçisi konumunda bulunan Türk Diyanet Vakfımız çocuklar, gençler, yaşlılar ve kadınlara yönelik Kur’an-ı

Kerim ve Dini Bilgiler Kursu, Türkçe ve Almanca Dil Kursları, din görevlileri ile camii dernek yöneticileriyle bilgilendirme toplantıları ve Bilgisayar Kursları gibi eğitim faaliyetlerini gerçekleştirmektedir. P.T. : Ramazan ayı içerisinde başkanlığınız tarafından İsviçre’de ne gibi aktiviteleriniz olacak? Müslümanları biraraya getiren iftar yemeği davetiniz olacak mı? F.T. : Elbette, aktivitelerimiz olacak. 21 tane camii derneğimiz var. Her dernek kendi bölgesinde mutlaka bir faaliyette bulunacak. Zaten camiilerimiz Ramazan’da en yoğun faaliyet döneminde oluyor. Ekstra iftarlarla hem vatandaşlarmıza, hem Müslümanlara hem de Müslüman olmayanlara yönelik iftar davetlerimiz ve faaliyetlerimiz olacak. Ayrıca Zürih’teki Diyanet Vakfı’mızda her gün iftar yemeği verilecek. 28 Ağustosta St. Gallen’da bir iftar yemeği vereceğiz. Bu davete %70 İsviçreliler gelecek. Amacımız; Biz, Müslümanların Ramazan’da oruç tuttuğunu, böyle bir ibadetimizin olduğunu; ama Ramazan’ın sadece yeme içme değil, bir paylaşım olduğunu anlatmaya çalışcağız. 28 Ağustostaki programımızda Mevlevi (semazen) gösterisi de olacak. P.T. : Son olarak Ramazan ayı hakkında vatandaşlarımıza neler söylemek istersiniz? F.T. : Ramazan ayı Kur’an ayı-

dır... Ramazan ayına kıymet veren olaylardan biri de yüce kitabımız Kur’an’ın bu ayda Sevgili Peygamberimiz’e indirilmeye başlanmasıdır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de; “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olan Kur’an’ın indirildiği aydır.” (Bakara, 185) buyurulmaktadır. Peygamberimiz ve ashabı Kur’an’ı en çok bu ayda okurlar; cömertliği en çok bu ayda gösterirler ve ibadeti en çok bu ayda yaparlardı. Hele bu ayın son on gününe ulaşıldığında ise Sevgili Peygamberimiz, zamanının büyük kısmını ibadete ayırırdı. (Müslim, İ’tikaf, 7). Gelin Ramazan ayında camilerimizi olduğu gibi evlerimizi de Kur’an tilavetiyle ihya edelim. Zira Sevgili Peygamberimiz Kur’an okunmayan evi kabristana benzetmiş ve şöyle buyurmuştur: “Evlerinizi kabristana çevirmeyin! İçerisinde Kur’an okunan eve şeytan girmez (Tirmizi, Fedail, bab, 2, V, 117). Bununla birlikte Kur’an’ın hikmeti ve ayetlerinin anlamı üzerinde genişçe düşünelim. Çünkü O bizleri her türlü kötülüklerden koruyacak ve mutlu bir hayatın yöntemini gösterecek İlahi bir rehberdir. Alimlerin doyamadığı bilgi ve hikmet kaynağıdır. Kalplerimizi onun mesajının nuruyla nurlandıralım. Bu ayda yapacağımız iyilikler ve ibadetlerle Allah’ın rızasını kazanarak kendimizi affettirme fırsatını kaçırmayalım. 1740

Sınırsız uygun fiyatlarla cep telefonu görüs ¸meleri . Isviçre’de ve yurtdıs¸ına

Dig˘er bilgileri ve tüm tarifeleri www.yallo.ch adresinde bulabilirsiniz

www.yallo.ch

SIM kartlar ve cep telefonları as¸ag˘ıdaki yallo is¸ ortaklarından temin edilebilir:

center

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch


12

İSVİÇRE HABERLERİ

Ağustos/August 2010

www.pusulaswiss.ch

1 Ağustos’ta Adalet Bakanı Sans-Papier’lere Karşı ’’İnsanlık Dışı’’ Tavrını Değiştirecek mi? İsviçreliler her yıl 1 Ağustosta ülkelerinin özgürlüğünü ve demokrasisini kutlarlar; insan haklarına verdikleri önemle iftihar ederler. Böylesine anlamlı bir günde, “Kein Mensch ist Illegal (Hiçbir İnsan İllegal Değildir)” sloganı ile Bleiberechtsbewegung (Kalma Hakkı Hareketi) Kampanyası yapan aktivistler, Adalet Bakanı Widmer Schlumpf’un Eiken’deki 1 Ağustos konuşması esnasında pankartlar açtılar. Aslında böyle bir soruna dikkat çekmek adına seçilen gün oldukça isabetli; 1 Ağustos, İsviçre’nin özgürlük ve demokrasisine kavuştuğu gün olarak kabul ediliyor, halk bu sevinci her yıl çeşitli etkinliklerle kutlayarak, hep birlikte yaşıyor. Bleiberechtsbewegung aktivistleri, böylesine anlamlı bir günü firsat bilerek yüz binlerce kağıtsız ve iltica isteği reddedilmiş kişiye dikkat çekmek istediler. Bleiberechtsbewegung aktivistlerinin basına yaptığı açıklama aynen şöyle: “Adalet Bakanı Widmer-Schlumpf’un, 1

Ağustos konuşmasını Eiken’de yapması dolayısı ile, bugünkü aksiyonumuz olan, “Herkese Kalma Hakkı”’nın, Aargau kantonunun Eiken belediyesinde yapılması uygun görülmüştür. Düzenlenen etkinliğin sloganı olarak “Eiken Herkes İçin” seçilmiştir. Yaklaşık 150 kişilik aktivist Eiken tren istasyonuna vardığında kalabalık bir polis gücü tarafından kuşatılmıştır. Polisle yapılan uzun diyaloglardan sonra, 1 Ağustos kutlamasına herhangi bir rahatsızlık vermememiz koşuluyla izin verildi. (1 Ağustosa katılan aktivistler 26 Haziran ile 2 Temmuz arasında da Bern’de bir tepeyi iş-

Deutsche Zusammenfassung. Am 1. August feiert sich die Schweiz als Land der Freiheit und Demokratie. Die Bleiberechtsbewegung nutzt diesen Tag, um zu zeigen, dass hunderttausenden Papierlosen und abgewiesenen Asylsuchenden in der Schweiz genau dies vorenthalten wird.

gal etmişler ve işgal esnasında Adalet Bakanı Widmer-Schlumpf’a bir mektup göndermişlerdi. Bakan, bu mektuba hala cevap vermemiştir.) Aktivistler, şarkılar söyleyerek kutlama alanına geldiler ve Bakanın konuşmasını hiçbir rahatsızlık vermeden dinlediler. Bizim konuşma talebimiz ise ne yazık ki kabul edilmedi. İsviçre’nin özgürlük ve demokrasisini kutladığı böyle bir günde, kağıtsız insanlara sesini çıkarma hakkı vermediği için İsviçre’yi suçluyoruz. Konuşmadan sonra barış içinde alanı terkettik. Şimdi beş kişilik bir ilticacı delegasyonu Bakanla konuşuyor. Konuşmalardan sonra alınan sonuçları sizlere bildireceğiz. Ama biz, sorumlu Bakanın yüz bin kağıtsız insana karşı gösterdiği ‘’insanlık dışı’’ tutumunu değiştireceğinden şüpheliyiz. Bugünkü aksiyonumuzun amacı şunlardır: Bakan Widmer Schlumpf’un dikkatini bir

kez daha kağıtsız insanlarla, İsviçre’den sığınma isteyenlere çekmek, kolektif bir düzenleme talep etmek ve son olarak Adalet Bakanını “Herkese Çalışma Hak-kı” ile yüzyüze getirmek.” 1746

1 Ağustos Gök Gürültüleri, Fırtınalar, Şimşekler ve Yağmurlar Eşliğinde Kutlandı İsviçreliler, çok güzel ve sıcak geçen güneşli bir yaz gününün ardından akşama doğru gelen fırtınalı, yıldırımlı hava şartlarında da olsa 1 Ağustos Bayramlarını kutlamayı ihmal etmediler. Saatte 90 km. hızla esen firtınaya, bayram yerlerindeki kalabalıkları saçak altlarına kaçıran dolu yağışlarına, kısacık bir süre içinde 20 mm.lik yağışlara rağmen tüm İsviçre halkı “Rüetlischwur”unu yani “Rüetli Andı”’nı gururla andı. Bern kantonunda 20 yaşındaki genci şimşek öldürdü... 1 Ağustos 2010 Pazar günü bir grup genç, Gummeralp’ta açık havada gril yapmak istediler; ama aniden başlayan şiddetli bir yağışla hevesleri yarıda kaldı. Daha da kötüsü dört gençten birisi otomobile koşarken, diğer genç ve iki kiz arkadaşı bir çam ağacınn altına sığındılar. Ağacın yakınına düşen yıldırım iki genç kızı metrelerce uzağa fırlatırken genci de ağır yaraladı. Çok çabuk gelen yardımların ise hiçbiri işe yaramadı: 20 yaşındaki genç, düştüğü yerde yaşamını kaybetti... Yıldırımın firlattığı iki genç kız ise olayı yara almadan atlatabildiler. Kuvvetli fırtına, şiddetli yağmur, gök gürültüsü ve sert dolu yağışları Bern bölgesinde pek çok maddi hasara yol açtı. İtfaiye saat 03:00’e kadar sürekli oradan oraya yetişmek zorunda kaldı. Hasarların toplanması çalışmaları Pazartesi günü de devam etti.

Özellikle de devrilen ağaçların, ağaçlardan koparak düşen iri dalların yollardan toplanması gerekti. Bern kantonunda itfaiye gece boyunca toplam 58 yere yetişmek zorunda kaldı: Ağaçlar, otomobiller devrilmiş, çatılar uçmuş, bodrumları ve bodrum katlarını sel suları basmıştı. En çok hasar Bern’in batısı ile kuzey bölgeleri ve Bremgarten’da kaydedildi.

küçük çaplı yangın çıktı.

Yalnızca itfaiyenin değil, kutlamalar boyunca kanton polisinin de işi başından aşkındı: Saat 19:00 ile 23:45 arasında hava şartlarının verdiği hasar ya da kazalar nedeniyle 82 telefon geldi. Bunların dörtte üçü Bern şehrinin aglomerasyonlarından, gerisi de Emmental bölgesinden ve orta bölgelerden geldi.

St. Gallen itfaiyesinin de gecesi boş geçmedi: Kantona bağlı 13 belediyede bodrumları, garajları seller bastı, köklerinden sökülen ağaçlar çeşitli hasarlara neden oldu.

Hindelbank’ta üzerine ağaç düşen bir inek yaralandı. Zollikofen’da firtınadan evlerin çatıları açıldı. Yıldırım düşmeleri nedeniyle beş

Deutsche Zusammenfassung. Nach einem schönen Tag mit viel Sonnenschein sind am Abend des 1. August von Westen her Unwetter über die Schweiz gezogen. Besonders in der Region Bern gingen die ersten heftigen Gewitter mit Starkregen und Hagel nieder und verursachten grossen Schaden. Umstürzende Bäume beschädigten Autos und Sturmwinde deckten Dächer ab, zahlreiche Keller wurden überflutet, teilte das Feuerwehrkommando der Stadt Bern am Sonntagabend mit. Die Feuerwehr und das Brandcorps standen am Abend an 50 Schadensplätzen im Einsatz.

Euthal yakınlarında Ruestelchappeli yakınındaki dere, yatağından çıkarak akış istikametini değiştirince Ruestel ve Euthal arasındaki caddenin yarısı yarım metre derinlikte çamur, moloz ve çakıl taşı yığınlarıyla kaplandı. St. Gallen kantonu da sert hava şartlarından nasibini aldı

Fransa’dan gelen fırtınalı hava, Thurgau kantonunu da etkisi altına aldı: İsviçre’nin pek çok bölgesinde olduğu gibi burada da bodrumları sel bastı, ağaçlar caddelere düştü. Amriswil’de bir televizyon antenine çarpan yıldırımın çıkardığı yangına yine itfaiye yetişmek zorunda kaldı. Sigorta şirketlerinin kasaları biraz hafifleyecek: 100’den fazla zarar bildirisi Emlak Sigortasi Bern’in (GVB), 2 Ağustos Pazartesi günü sadece öğleden önce yuvarlak hesapla 100 adet zarar-ziyan bildiren telefon aldığı açıklandı. Şimdilik toplam maddi zararın miktarı üzerine bir tahmin ve açıklama yapılamıyor. 1 Ağustos İsviçre Ulusal Bayramı’nın tarihçesine kısa bir

bakış: İsviçre Ulusal Bayramı, her yıl 1 Ağustosta tüm ülkede kutlanır. 1 Ağustos 1291 İsviçre’nin doğum günü sayılır. 1 Ağustos tarihinde İsviçre’nin her yerinde etkinlikler düzenlenir, havai fişekler atılır, politikacılar halkın karşısında ve medya yayınlarında konuşmalar yaparak halkın ulusal bayramını kutlarlar. Günün sonuna doğru karanlık basınca da her belediye büyük bir havai fişek gösterisi ile o yılın 1 Ağustos kutlamalarını bitirir. 1 Ağustos 1291 yılında üç en eski kanton; Uri, Schwyz ve Unterwalden “Ebedi Birlik” andı içtiler. İsviçre’nin Eidgenossenschaft ismi (Yeminli Yoldaşlar Birliği) bu

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

üç eski kantonun birliktelik andından gelmektedir. İsa’dan sonra 1291 yılında Uri, Schwyz ve Unterwalden kantonlarının temsilcileri Rütliewiese’de (Rüetli Çayırı) buluşarak Avusturyalılara ve diğer düşmanlara karşı Ortak Savunma Birliği oluşturdular. Daha sonra bu birliğe sadık kalacaklarına dair and içtiler. Bu andın adını da Rüetlischwur (Rüetli Andı) koydular. İsviçre’de her şey bu yeminle başlamıştır: Bu tarihin üzerinden yüzyıllar geçmiş, bügünkü İsviçre oluşuncaya kadar bazen barışla; ama çok sefer de savaşmak zorunda kalınarak ardı ardına yeni kantonlar oluşarak birliğe katılmış ve bugünkü İsviçre yani Schweizerischen Eidgenossenschaft kurulmuştur. 1745


Vitrin

1‘690.- CHF

990.- CHF

Yemek Masası

790.- CHF 1‘590.- CHF

Sideboard

1‘590.- CHF

Sandalye

850.- CHF

290.- CHF

160.- CHF 1

Yemek Odası takımı

Direk Fabrikadan Evinize!

2 3‘500.- CHF

2‘290.- CHF

Vitrin

1‘290.- CHF 1‘990.- CHF

Vitrin

890.- CHF

690.- CHF Sideboard

3

Sehpa

890.- CHF

1‘050.- CHF

590.- CHF

850.- CHF

Sideboard

Versace Koltuk takımı 3+2 Swarovski taşlı

4‘200.- CHF

4

2‘990.- CHF

5

790.- CHF

590.- CHF

Beyaz Vitrin Seti

DİKKAT! Satın aldığınız ürünler en geç 1 ay içerisinde teslim edilir.

info@moebel-thema.ch - www.moebel-thema.ch

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Hem Kaliteli, Hem Ucuz!


14

SPOR

Ağustos/August 2010

www.pusulaswiss.ch

Çocukların Dünya Kupası Çok Keyifli Geçti

2007 yılında kurulan Promosport GmbH tarafından organize edilen Mundialito’nun bu yıl ikincisi düzenlendi.

Haber: Fatih Ertuğrul Promosport GmbH, hayır kurumları ve gençleri yetiştirme adına spor etkinlikleri düzenleyen bir oluşum. En büyük projeleri de Mundialito. Mundialito, kanton Zürich’te ikamet eden çocukların Dünya Kupası. Organizasyonun sloganı ise, ‘’Çocukların Ellerindeki Futbol Dünyası’’dır. Organizasyonun amacı; Zürich Çocuk Hastanesi Kanser Araştırmalarına, bunun yanı sıra yabancı çocukların ve onların ailelerinin İsviçre toplumuna entegrasyonuna destek olmak. İsviçrenin diğer bölgelerine de ulaşmayı hedefleyen Mundialito, böylelikle daha çok insana ulaşmayı ve diğer hayır kurumlarına da destek verebilmeyi amaçlıyor. Geçtiğimiz yıl 7 ülkeden 170 çocuğun katıldığı Çocukların Dünya Kupası’na bu yıl 10 ülkeden 340 çocuk katıldı. Bu ülkeler: İsviçre, İtalya, Portekiz, Güney Afrika, İspan-

ya, Sırbistan, Türkiye, Bosna Hersek, Şili ve Latin Amerika. Müsabakalar 3 ayrı kategoride yapıldı. Pampers: (2001-2002 doğumlu çocuklar.) İsviçre, bu grupta şampiyonluğa ulaştı. Junior: (1999-2000 doğumlu çocuklar.) İtalya, bu grupta şampiyonluğa ulaştı. Teenager: (1997-1998 doğumlu çocuklar.) Sırbistan, bu grupta şampiyonluğa ulaştı. Her iki yılda da yer alan Türkiye, bu turnuvada “Pampers” grubunu 6’ncı, “Junior” grubunu 9’uncu ve “Teenager” grubunu 10’uncu sırada tamamladı. Türkiye adına mücadele eden çocukların bir çoğu, kanton Zürich’teki futbol takımlarında oynuyorlar. Turnuvaya katılan ülkelerde oynayabilmenin birinci şartı, o ülkenin pasaportunu taşıyor olmak. Böylelikle milli takım standartlarına sadık kalmak amaçlanmış.

Sıcak havaya rağmen oynanan maçlar büyük ilgi gördü. Çocukların hırsları ve kazanma arzuları görülmeye değerdi. Taraftarlar adeta milli maç havasına bürünüp bayraklarıyla, davullarıyla ve bu sene Afrika’da düzenlenen Dünya Kupası’nda tanıştığımız Vuvuzelalarla çok renkli görüntüler oluşturdular. Gelen misafirler kendilerine tahsis edilen yerlerde yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını karşıladılar. Ayrıca futbolculara yemek yiyebilmeleri için ayrı bir yerin oluşturulması, olası bir kargaşayı ve futbolcuların maçlara gecikmelerini engelledi. Bu da organizasyonun bir artısı olarak göze çarptı. Kurulan çadırlarda hayır kurumlarına bağışta bulunmak isteyen taraftarlara çağrıda bulunuldu. Sonuç olarak, bu sene ikincisi düzenlenen Çocuk Dünya Kupası, güzel maçlara ve dostluk görüntülerine sahne olarak, Mundialito’nun hedefine emin adımlarla gittiğini gösterdi.. 1728

Türk Atletizminin Tarihi Başarısı

Türkiye, Avrupa Atletizm Şampiyonası’nı üç altın madalya ile kapatarak bu organizasyonda tarihinin en büyük başarısını elde etti. Barcelona’ya sekizi erkek 20 atletle gelen Türkiye, rekor katılımla yarıştığı şampiyonada ilklere imza attı. Türkiye şampiyonatı üçü altın dört madalya ile kapatarak tarihinin en büyük başarısını elde etti. Madalyaların tümü kadın atletlerden geldi. Elvan Abeylegesse, 10 bin metrede altın ve 5 bin metrede gümüş, Alemitu Bekele, 5 bin metrede altın ve Nevin Yanıt, 100 metre engellide altın madalya kazandı. Elvan Abeylegesse, 10 bin metre finalini 31 dakika 10.23 saniyelik zamanla kazanarak, bu dalda Avrupa’da sezonun en iyi derecesini yaptı.

Avrupa şampiyonlarında ilk madalyasını 1950’de Ruhi Sarıalp ile üç adım atlamada bronzla alan, 2002’de Süreyya Ayhan ile 1500 metrede altın ve 2006’da Elvan Abeylegesse ile 5 bin metrede bronz kazanan Türkiye, Barcelona’daki dört madalya ile bu zamana kadar aldığı toplam madalyaların sayısını geçti. 100 metre engellide Nevin Yanıt, kendisine ait olan 12.74’lük Türkiye rekorunu seçmelerde 12.71’e, finalde de 12.63’e geliştirmeyi başardı. Bayanlar 5 bin metrede 14:52.20 ile altın madalya kazanan Alemitu Bekele, aynı zamanda Avrupa şampiyonaları rekorunu da ge-

liştirdi. Son şampiyona rekoru 14:56.18 ile 2006’da İspanyol Marta Dominquez’e aitti. İlk defa bir Avrupa Şampiyonası’nda yarışan kadınlar 4x400 metre bayrak takımı, seçmeleri geçemese de kendisine ait olan 3:33.31’lik Türkiye rekorunu 3:33.13’e geliştirdi. Yüksek atlamada yarışan 20 yaşındaki Burcu Ayhan da kendisine ait 1.92’lik yüksekliği tekrarlarken, Türkiye atletizm tarihinde Avrupa şampiyonası gibi büyük organizasyonlarda tüm atlamalılar branşlarında finale kalma başarısını gösteren ilk kadın atlet oldu. 50 ülkenin katıldığı Avrupa Atletizm Şampiyonası’nı 10 altın, altı gümüş

ve sekiz bronz madalya ile Rusya ilk sırada, üç altın ve bir gümüş ile

Türkiye beşinci sırada kapattı. 1752

Blick: “Young Boys, Fenerbahçe’yi Kebap Yaptı”

28 Temmuz Çarşamba günü Bern’de oynanan ilk maçta 2-2 berabere kalan takımlar, 4 Ağustosta rövanş için yeniden karşı karşıya geldiler. Yapılan Rövanş maçında deplasmanda Fenerbahçe’yi 1-0 mağlup eden Young Boys yoluna şampiyonlar liginden devam ederken Fenerbahçe Avrupa liginde teselli arayacak. Bern’de izlediğimiz ilk maçta daha istekli ve hazır olan Young Boys’un İstanbul’da yapılacak rövanş maçında Fenerbahçe’yi zorlayacağı ortadaydı. Binlerce Türk taraftarının destek verdiği ilk maçta Fenerbahçe, Young Boys karşısında oldukça zor anlar yaşadı. 3 topu direkten dönen Young Boys’un İstanbul’da Fenerbahçe’yi zorlayacağı ortadaydı. Başka bir ayrıntı ise Fenerbahçe kurmaylarının bu maçlar öncesinde İsviçre’ye bir kez dahi gelmeyip Young Boys hakkında ciddi bir araştırma yapmamış olmalarıydı. Rövanş maçında korkulan oldu ve Fenerbahçe şampiyonlar ligi vizesini Young Boys takımına kendi eliyle teslim etti. Konuyla ilgili olarak İsviçre gazeteleri geniş haberlere yer verdi. Başta Blick gazetesi olmak üzere tüm İsviçre gazeteleri Young Boys mü-

cizesini okurlarıyla paylaştılar. Öne çıkan bazı haberler ve başlıkları sizin için derledik.

kazandığı “ilk” galibiyete Fenerbahçe önünde ulaştığını okurlarına aktardı.

İsviçre’nin ırkçı gazetesi Blick, yine tahrik edici bir başlık kullandı. Blick, “Young Boys, Fenerbahçe’yi Kebap Yaptı” başlığıyla çıkarken, 15 milyonluk bir metropolün takımının son 20 yılda hiç bu kadar kötü olmadığını iddia etti.

Fenerbahçe’yi kolay geçtik

2005’te yaşanan olaylara karşı 200 cesur İsviçrelinin 45 bin kirli Fenerbahçe taraftarına kafa tuttuğunu yazdı. Cılız ıslık ve tezahüratlarının Young Boys taraftarlarına ulaştığı belirtildi. Wöfli’nin son dakikada kurtardığı golün, Young Boys için büyük bir miras olduğu bildirildi. İsviçre’den Tages Angeizer: “Fenerbahçe taraftarı, Young Boys’u alkışlarla uğurladı” diye yazdı. Schaffhauser Nachrichten gazetesi de İsviçre takımlarının İstanbul’da

Young Boys kalecisi Wölfli, Fenerbahçe maçında beklediğinden daha az topla buluştuğunu belirtti. Tecrübeli kaleci son dakikadaki pozisyon içinse şanslı olduğunu itiraf etti. Fenerbahçe’yi beklediklerinden çok daha kolay geçtiklerini belirten İsviçreli kaleci, inanılmazı başardıklarını söyledi. Fenerbahçe kaybetmiş

turu

oynamadan

Young Boys maçının ikinci yarısında, oyundan alınan kaptan Alex’in maç öncesinde ne kadar umutsuz olduğu ortaya çıktı. Maç öncesi Brezilya’nın O Globo gazetesine konuşan kaptan: “Futbolda risk her zaman vardır. Onlar iyi ve organize bir takım olduklarını kanıtladılar.

Biz, ilk etabı birkaç zorlukla geçtik. İlk maçta aldığımız beraberlik bizim için gökten düşmüş bir elma gibiydi. Evde oynarken, farklı bir şey yapmamız gerekiyor. İlk oyundan daha iyi bir oyun oynamamız gerekiyor. En azından UEFA Kupası’nın garantide olması bizim içimizi rahatlatıyor” dedi.

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

UEFA: Türkiye’de reşit oldular Fenerbahçe-Young Boys maçına resmi internet sitesinde yer ayıran UEFA, “Young Boys (genç çocuklar) Türkiye’de reşit oldu” başlığını kullanarak İsviçre temsilcisinin unutulmaz bir zafere imza attığına dikkat çekti. 1751


Şimdi Basel ve Zürih’ten haftada 12 uçuşla Türkiye’ye.

Salı Cuma Pazar

Gidiș

Dönüș

10:10 10:10 10:10

06:15 06:15 06:15

Zürih-Antalya-Zürih Her gün

Gidiș

Dönüș

18:50

15:15

Zürih-İzmir-Zürih Çarșamba Cumartesi

Gidiș

Dönüș

10:35 10:35

07:25 07:25

İsviçre’den SunExpress ile direkt Türkiye’ye

99

* CHF’den

itibaren İzmir

Basel ve Zürih’ten Antalya’ya 129* CHF’den itibaren

Kolay rezervasyon için Telefon 0900 444 797 (0,36 CHF/dk. İsviçre sabit hatlarından.)

Yiyecekler ve alkolsüz içecekler ücretsizdir!

SunPoints SunExpress’in Yolcu Avantaj Programı

SunExpress’i yeniden yaşayın. Tatilinizi dolu dolu yaşamanız ve sevdiklerinize en iyi saatlerde kavuşmanız için İsviçre’den Antalya ve İzmir’e haftada 12 kez uçuyoruz. Kasım ayından itibaren yeni: SunExpress ile haftada 4 uçuşla Zürih’den İstanbul SAW’ye. Uçağımıza, dostlarınızın yanına hoş geldiniz! *

Tek yön fiyatı, tüm servis ücreti, uçak yakıt ücreti, vergiler ve harçlar dahildir. Kontenjanlar sınırlıdır.

Şimdi sunexpress.com adresinden üye olun ve 1.000 SunPoints kazanın.

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Basel-Antalya-Basel


16

ETKİNLİK TAKVİMİ

Ağustos/August 2010

www.pusulaswiss.ch

Zürih Kantonu Ağustos Etkinlik Takvimi Gazeteniz Pusula, Zürih’te yapılan konser, festival ve diğer çeşitli etkinlikler konusunda sizleri bilgilendiriyor. DİKKAT: Yakında diğer kantonların etkinlikleri de hem gazetemizden hem de internet sayfamızdan verilecektir!

11.08. Çarşamba: Aileler için Oyun Etkinlikleri

Havanın iyi olduğu durumlarda, her çarşamba, öğleden sonra aileler zevk alacakları bir oyuna davetlidir. Bilgi: Andrea Kohler, Telefon: 044 325 60 11. Saat: 14.30-17.30, Ücretsizdir. Yer: Spielplatz Glattstegweg. Otobüs: 68, “Aubrücke”.

12.08. Perşembe günü, Açık Hava Sineması

Afrika’dan ilk çizgi film, ‘’Gözyüzü Kralının Efsanesi” üç öksüzün hikayesini anlatıyor. Uzaktaki bir krallığı ararlarken maceralı bir yolculuk yaşarlar. İngilizce ve Almanca alt yazılı. Saat: 21.30, Giriş: Serbest. Yer: Rote Fabrik, Seestrasse 395. Tramvay: 7, “Post Wollishofen” veya Otobüs 161,165, “Rote Fabrik”. www.rotefabrik.ch

13.08. Cuma günü, Dünya Pazarı Oerlikon

Dünya pazarında çeşitli kültürler, kendi ülkelerinin el sanatlarını, yiyecek içecek ürünlerini ve özel işlerini sunacaklar. Saat: 11.00 - 20.00, Giriş: Serbest. Yer: Marktplatz Oerlikon. S Bahn: 2,5,6 veya Tramvay 10,11 ‘’Bahnhof Oerlikon”.

14.08. Cumartesi günü, Street Parade

Zürih koyu çevresinde, insanlar caddelerde, hareketli araçlardaki sahnelerde tekno müzik ile dans edecek. Gösteriye ulusal ve uluslararası DJ’ler eşlik edecek. Programın başlama saati: 13.00 Başlama yeri: Utoquai Saat: 13.00 - 24.00 arası Giriş: Ücretsizdir. Route: Utoquai - Bellevue - Limmatquai - Bürkliplatz - Rentenanstalt. Ekstra Tramvay ve Otobüsler saat 24.00’te görevde olacak.

atleri arasında çocuk bit pazarı, el işi, süsleme ve çocuk konseriyle çocuk programı vardır. Sporcu çocuklar için ‘’Streetsoccer’’ ve basketbol aktivitesi olacak. Saat 20.00’den sonra yetişkinler için konser, yemek ve içecek vardır. Giriş ücretsizdir. Yer: Idaplatz. Tramvay: 2, 3 “Lochergut” veya Otobüs 33 ,’’Bertastrasse’’. www.idaplatzfest.ch

Kültürlerarası Kadın Buluşması

Her ayın 1. ve 3. cumartesileri bütün ülkelerden kadınları birlikte sohbet etmek ve kahve içmek için ‘’Cafédona”da buluşuyorlar. Saat: 11.00 - 14.00

Katılım ücretsiz. Yer: Infodona, Langstrasse 21. Tramvay: 8, ‘’Helvetiaplatz” veya Otobüs 32, ‘’Kernstrasse”. www.stadt-zuerich.ch/infodona

22.08. Pazar günü, MAPS Züri Tour

Grünau / Höngg mahallelerinde kültürler arası şehir gezisi düzenlenecek. Yağmurlu havada tur yapılmaz. Saat: 14.30 - 17.00, Katılım ücretsiz. Buluşma yeri: Haltestelle ‘’Grünaustrasse”. (Grünaustrasse durağı) Tramvay: 4 veya Otobüs 78 bis “Grünaustrasse”. www. aoz.ch/maps

‘’Musique en Route’’ ile Konser

Keman, akerdiyon ve kontrabas dinletisi ile üç müzisyen, izleyenleri Balkanlara götürecek. Saat: 20.00, Giriş serbest. Yer: Seebad Enge, Mythenquai 9. Tramvay: 5 veya Otobüs 161, 165 ‘’Rentenanstalt”.

24.08. Salı günü, Çocuk Bakımı İçin Hemen Yer

Çocuğunuza okul tatili sırasında, çocuk yuvasında yer, günlük bakıcı, öğlen arası yer, uygun oyun grubu ve güzel tatil önerileri mi arıyorsunuz? Andrea Rüegg size danışmanlık yapacak. Saat: 09.30 - 11.00, Giriş ücretsiz. Yer: GZ Loogarten, Salzweg 1. Otobüs: 35, 67, 78 “Salzweg”.

Kibou - Çocuk Butiği

0-10 yaş arası çocuklara uygun fiyatlara elbise, malzeme ve oyuncak satılacak. İyi durumdaki elbise ve malzeme açık saatler sırasında teslim edilebilir. Bilgi Telefon: 076 459 27 43. Saat: 14.00 - 17.00 saatlerinde Salı ve Cuma günleri. Yer: Forum, Bullingerstrasse 63. Tramvay: 2, 3 veya Otobüs 33, 72 ‘’Albisriederplatz”.

15.08. Pazar günü, MAPS Zürih Tour

Zürih Nord / Leutschenbach’a kültürler arası şehir gezisi düzenlenecek. Yağmurlu havada tur iptal edilecektir. Saat: 14.30-17.00, Katılım: Ücretsiz. Buluşma yeri: Haltestelle ‘’Fernsehstudio” (Fernsehstudio durağı). Tramvay: 11, ‘’Fernsehstudio”. www.aoz.ch/maps

‘’William Whitetet’’ ile Konser

Şarkıcı William White’i tanımıyorsanız, mutlaka gitmelisiniz. Dörtlü ile birlikte Reggae, Soul ve Funk çalıyor. Saat: 20.00, Giriş: Serbest. Yer: Seebad Enge, Mythenquai 9. Tramvay: 5 veya Otobüs 161,165 ‘’Rentenanstalt”.

16.08. Pazartesi günü, Sport - Ferienplausch

Çocuklar ve yetişkinler için büyük bir spor ve oyun festivali düzenlenecek. Sporcuların rehberlik ettiği her gün yeni bir program olacak. Der Ferienplausch 16 - 20 Ağustos arasında ‘’Utogrund’’ ve ‘’Im Birch” spor tesislerinde yapılacaktır. Lütfen spor kıyafeti ve mayo getirin. Telefon: 044 206 93 93. Saat: 10.00-13.00 arasında, Katılım: Ücretsizdir. Yer: Sportanlage Utogrund, Dennlerstrasse 43a. Tramvay: 3, ‘’Hubertus”. Sportanlage Im Birch, MargritRainer-Strasse 5. Otobüs 64, 75, 80 ‘’Max-Bill-Platz’’.

25.08. Çarşamba günü,Pony ve Eşek Sürme

Havanın iyi olduğu durumlarda, büyük bir kum alanında, çocuklar ve gençler, Pony ve eşek sürmeye davetlidir. Saat: 15.00 - 16.00 arası. Her tur için ücret: 2.50 frank. Yer: GZ Heuried, Döltschiweg 130. Tramvay: 9 veya 14 ile Heuried’e kadar veya Otobüs 89, veya S Bahn S10 bis ‘’Schweighof”.

Grill ve Film Akşamı

‘’Por Amor’’ filmi gösteriliyor. İki uluslu çiftlerle ilgilidir. Rejisör Isabelle Stüssi de bulunacak. Lütfen, gril malzemesi getirin; içecek vardır. Ön başvuru gereklidir: 18.08.2010 tarihine kadar. tpzh@igbinational.ch. Saat: 19.00 - 21.00, Giriş serbest. Yer: GZ Wipkingen, Breitensteinstrasse 19 a. Tramvay: 13’le Wipkingerplatz’a kadar.

17.08. Salı günü, Ormanda Deney Günü

6-12 yaş arasındaki çocuklar, ormanda bir gün geçirecekler ve ateş yakacaklar. Bunun yanı sıra gril yapıp, eğlenceli orman oyunları oynayacaklar. Lütfen, içecek ve gril için yiyecek getirin. Bilgi ve başvuru: Pro Juventute, Telefon: 044 366 53 43. Saat: 09.30 - 16.30, Giriş:10 frank. Buluşma yeri: Bahnhof Leimbach saat 09.30’da. Bahnhof Leimbach. S Bahn: S4, ‘’Bahnhof Leimbach”.

18.08. Çarşamba günü, Öğleden Sonra Oyun

Fritschiwiese’deki çocuklar, öğleden sonralarını oyun, el işi ve zıplayarak geçirecekler. Etkinlikte oyun vagonunda çeşitli malzemeler bulabilecekler. Bilgi Telefon: 077 427 36 72. Saat: 14.00 -18.00, Katılım ücretsizdir. Fritschiwiese. Tramvay: 2, 3 ‘’Zypressenstrasse”’ye kadar veya Otobüs 33, ‘’Friedhof Sihlfeld”.

Çocuklara Açık Hava Sineması

Pippi Langstrumpf’un maceraları çocukları eğlendirecektir. ‘’Pippi geht von Bord” havanın iyi olduğu durumda gösterilecektir. Bilgi Telefon: 044 724 43 76. 6 yaş üstü çocuklar için 16.00’dan sonra Blasio-oyunu var. Film başlama saati: 21.00, Giriş ücretsizdir. Yer: Park im Grüene, Alsenstrasse 40. Otobüs: “Bürkliplatz”’dan165, veya Thalwil’den 141, “Park im Grüene”.

19.08. Perşembe günü, Kısa Film Akşamı

Aşkı, hüznü ve hayali yanyana getiren çizgi filmler. Saat: 21.30, Giriş ücretsizdir. Yer: Rote Fabrik, Seestrasse 395. Tramvay: 7, “Post Wollishofen” veya Otobüs 161, 165, “Rote Fabrik”. www.rotefabrik.ch

Theaterspektakel

‘’Die Landiwiese’’ 19.08.2010 - 05.09.2010 tarihleri arasında büyük bir oyun sahnesi olarak kullanılacak. Bütün dünyadan sanatçılar; tiyatro, dans, akrobasi ve müzik alanındaki yeteneklerini gösterecekler. Aynı zamanda ziyaretçiler için yemek çeşitleri de mevcuttur. Giriş ücretsizdir. Yer: Landiwiese. Otobüs 161, 165, “Landiwiese”. www.theaterspektakel.ch

26.08. Perşembe günü, Sohbet Masası

Sohbet masasında, Almanca bilginizi kolayca yenileyebilirsiniz. Doğrudan ilgilendiğiniz konular üzerine katılanlarla konuşabilirsiniz. Alıştırma yapın, öğrenin ve eğlenin! Gruba iyi dil bilgisi olan bir kişi rehberlik edecektir. Bilgi için: Christine Jörg, Tel. 044 437 90 39. Saat: 09.30 - 10.30, Katılım ücretsiz. Yer: GZ Loogarten, Salzweg 1. Otobüs: 67, 78 ‘’Salzweg”.

Seslerle Akşam Yürüyüşü

Yürüyüş yapanlar, tarla farelerinin izlerinde gezinecek ve ultra ses alanında gürültüleri işitecektir. Saat: 20.15 - 22.00, Giriş ücretsiz. Buluşma yeri: Utobrücke. Tramvay: 5, 13 veya Otobüs 33 ‘’Sihlcity-Nord”. www.nahreisen.ch

27.08. Cuma günü, Köy Şenliği

Niederdorf’da ziyaretçiler, üç gün boyunca her türlü gösteriyi bulacaktır. Standlar ve Hirschenplatz’da konserler verilecek. Saat 19.00’da Zürich şehir müzikçileri izleyenlere üflemeli müzik repartuarlarını sunuyor. Program: www.doerflifaescht.ch. Cuma günü saat: 18.00 - 02.00, Cumartesi saat: 16.00 - 02.00, Pazar günü saat: 12.00 - 22.00. Giriş ücretsiz. Yer: Niederdorf. Tramvay: 3, 4, 6, 7, 10, 15, ‘’Central”.

Açık Hava Sineması Röschibachplatz.

İsviçre Filmi ‘’Barfuss nach Timbuktu” sanatçı Ernst Aebi’nin yaşam deneyleri ile ilgilidir. Sahara’da Oase Araouane’de bir devenin sırtına biner. Komşularıyla, kendi kendine yardım projesine katılmaya karar verir. Kültürler arası tolerans, çelişki ve dostluklar üzerine bir film. İsviçre Almancasi, Almanca altyazı ile. Filmin başlama saati: 21.00, Giriş serbest. Yer: Röschibachplatz. Otobüs: 33, 36 veya S Bahn S2, S8, S14 “Bahnhof Wipkingen”.

28.08. Cumartesi günü, Açık Hava Sineması Röschibachplatz

Fatih Akın’dan bir film: ‘’Soul Kitchen” gösterilecek. Yunanlı Zinos Hamburg’da mutfağını iyi tanımadığı bir restaurant işletmektedir. Restaurantında sunduğu özensiz ve ucuz yemeklerden para kazanamadığı için başı derde girdiği bir dönemde, sevgilisiyle de arası açılmıştır. Filmde, Zinos’un “star” bir aşçıyı işe alarak yeni bir müşteri kitlesine kavuştuğu, esprili bir dille anlatılıyor. Film Almanca. Saat: 21.00 Giriş serbest. Yer: Röschibachplatz. Otobüs: 33, 46 veya S Bahn S2, S8, S14 ‘’Bahnhof Wipkingen”.

Röntgenplatzfest

Dans yarışmasının ve pek çok gösterinin olduğu etkinlikte çocukları müthiş bir program bekliyor. Zürih sanayi bölgesindeki meydan, 14.00 - 19.30 saatleri arasında tamamen çocuklara ait olacak. Akşam saat 20.00’den sonra çeşitli müzik gruplarının konser vereceği etkinlikte dünya yemekleriyle keyifli bir akşam geçirebilirsiniz. Giriş ücretsizdir. Yer: Röntgenplatz. Tramvay: 4 ve 13, ‘’Quellenstrasse”. www.roentgenplatzfest.ch

20.08. Cuma günü, Çocuklara Açık Hava Sineması

Havanın iyi olduğu durumlarda ‘’Chicken Run” filmi göterilecek. Bilgi Telelefon: 044 724 43 76. Altı yaş üstü çocuklar için 16.00’dan sonra Blasio-oyunu var. Film başlama saati: 21.00, Giriş ücretsizdir. Yer: Park im Grüene, Alsenstrasse 40. Otobüs: ‘Bürkliplatz’dan 165, ‘’Rüschlikon-Belvoir” veya Otobus: Thalwil’den 141 ‘’Park im Grüene”.

Quartierfest Riesbach

Riesbach, Das Gemeinschaftszentrum’daki büyük bayramına herkesi davet ediyor. Müzik, dans ve oyunun olduğu eğlenceli bir etkinlik. Cuma günü saat: 19.00 - 23.00, Cumartesi günü saat: 10.00 - 23.00, Pazar günü saat: 10.15-13.30. Katılım ücretsiz. Yer: GZ Riesbach, Schaffhauserstrasse 374. Tramvay: 10, 11 veya Otobüs 62, 63, ‘’Bahnhof Oerlikon”. www.gz-zh.ch

21.08. Cumartesi günü, Idaplatzfest

Çocuklar ve yetişkinler Idaplatzfest’inde eğlenceli saatler yaşayacaklar. 14.00 - 18.30 sa-

29.08. Pazar günü, MAPS Züri Tour

Aussersihl / Letzi’de kültürler arası şehir turu düzenlenecektir. Yağmurlu havada tur iptal edilecek. Saat: 14.30 - 17.00, Katılım ücretsiz. Buluşma yeri: Haltestelle ‘’Lochergut”. Tramvay: 2, 3 ‘’Lochergut”. www.aoz.ch/maps Kaynak: AOZ MAPS / 1742

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch


Hüseyin Dereli: 076 382 47 88 - Tel.: 044 462 87 66 - E-Mail: info@derelicolor.ch - www.derelicolor.ch

Tatil fotoğraflarınızı bize yollayın!

nkler Canlı Re askı Kaliteli B

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Aile fotoğrafları - Vesikalık ve Biometrik Pasaport fotoğraf çekimleri yapılır


18

İSVİÇRE TARİHİ

Ağustos/August 2010

www.pusulaswiss.ch

İsviçre Tarihi 27. Bölüm, 1. Dünya Savaşı ve İsviçre Hazırlayan: Hüseyin Türkkan

Birinci Dünya Savaşı’nın sonuçları: Birinci Dünya Savaşı, bütün cihan tarihinin en önemli olayıdır. Savaşın yarattığı siyasi, ekonomik ve sosyal sonuçlar bütün dünya devletlerini etkilemiştir. Bu savaştan sonra manda ve himayecilik adı altında sömürgeci politikalar devam etmiştir. Ülke sınırlarının değişmesiyle sosyal yaşam sarsılmış, dünya siyasetinde güçler dengesi el değiştirmiştir. Bu savaş, o zamana kadar tahmin ve tahayyül edilemeyecek büyüklükteki askeri güçleri karşı karşıya getirdi. Büyük insan kitleleri, bir cephede yığıldı. Kuvvetler iki tarafta denge halinde olduğu için yıllarca siperlere takılıp kalındı. Bu şekilde büyük orduların tahkimat içine yerleşip birkaç kilometre hatta birkaç metrelik yerler için milyonlarca cephane sarf etmeleri, o zamana kadar görülmemiş bir şeydi. Birinci Dünya Harbi’nin kızgın bir şekilde geçen birkaç günü içinde harcandığı kadar cephane, o güne kadar yapılan hiçbir savaşta harcanmamıştı. Bu savaşın sonunda birçok imparatorluk yıkıldı. Dünya siyasi haritaları yeniden çizildi ve güçler dengesi el değiştirdi. İtilaf devletleri kazançlı çıkarken, ittifak devletleri zarara uğradılar. Yenilen devletler büyük ölçüde toprak kaybına uğramışlardır. Bu savaştan en kârlı çıkan devlet İngiltere olmuştur; en büyük rakibi Almanya’yı Ortadoğu’dan uzaklaştırarak söz sahibi oldu. İngiltere’nin yanında yer alan Fransa da, Avusturya-Macaristan’ın savaşta yenilmesi ve parçalanması ile büyük bir tehlikeden kurtuldu. İtalya ise savaştan umduğunu bulamadıysa da topraklarını genişletmiş ve yeni sömürgeler ele geçirmiştir. Savaş sırasında Rusya’da çıkan ihtilal sonucu, insan haklarını inkar eden Komünist rejim yerleşti ve ülkede iç karışıklıklar yaşandı ve Rusya Ortadoğu’daki etkinliğini yitirdi. Türkiye’nin zayiatı da korkunç oldu. 1911’den 1922’ye kadar devam eden savaşlarda, yüz binlerce Türk öldü. En iyi yetişmiş, Doğu ve Batı kültürlerini nefsinde birleştirmiş genç bir nesil yok oldu. Bilhassa Çanakkale, bir yedek subay savaşı halinde, on binlerce Türk aydınını yok etti. Türkiye, bu gerçek aydınların kaybından çok ağır bir darbe almış oldu. İçtimai sarsıntı uzun zaman halledilemeyecek derecede mühimdi. Ancak Birinci Dünya Harbi sırasında ve sonrasında yapılan antlaşmalar, yenilenlere çok ağır şartlar getirdiğinden, galip devletlerin de çıkarlarına aykırı olduğundan ilk zamanlardan itibaren tepkilere, anlaşmazlıklara ve yeni meselelerin ortaya çıkmasına yol açtı. Bunlar da barışın uzun sürmemesine sebep oldu. Kısa bir müddetten sonra yeniden umumi bir savaş tehlikesi baş gösterdi. Ağustos 1918 başlarından itibaren sa-

vaşı kaybettiklerini anlayan Alman askeri ve sivil I. Dünya Savaşı’ndan önceki ve sonraki Ülke sınırları yetkilileri, en kısa zamanda bir barış antlaşmasının yapılması için uygun bir zamanı beklemeye karar verdiler. Almanya, Osmanlı Devleti’nden de önce barış girişimlerini başlatmış ve müttefiklerle yapacağı barış antlaşması konusunda İsviçre aracılığıyla ateşkes talebinde bulunmuştu. Fakat bu teşebbüslerden bir sonuç çıkmamıştı. Kasım 1918’de mütarekeyi imzalayan Almanya, 28 Haziran 1919’da Versay [Versailles] Antlaşması’nı imzalamıştı. Bu antlaşmayla Alman İmparatorluğu parçalanıyordu. Almanya toprakları üzerinde Litvanya, Polonya isimleriyle yeni devletler kuruluyordu. Deniz aşırı ülkelerdeki sömürgelerini de kaybeden Almanya’da askerlik mecburi olmaktan çıkartılıyordu. Almanya, ayrıca çok ağır bir savaş tazminatı ödemek zorunda bırakılıyordu. Büyğk Harita İnternet Adresimizde: www.pusulaswiss.ch/dosya/331727.jpg Savaş içinde ilk yorgunluk işaretini veren Avustur• Trianon Barış Antlaşması (4 Hazi• Zorunlu askerlik kaldırılmıştır. ya, savaşın başından beri Rusya’nın ran 1920) Macaristan ile imzalantüm ağırlığını üzerinde hissetmiş • Ağır silahlara sahip olması yasakmıştır. lanmıştır. ve bu nedenle Almanya ve OsmanMacaristan; lı Devleti’nden askeri yardım almıştı. • Savaş tazminatı ödemeyi kabul Avusturya 1917 ortalarından itibaren etmiştir. • Topraklarının büyük kısmını çeşitli kanallardan barış ortamı yaratRomanya, Çekoslovakya ve maya çalışmış ve teşebbüslerde bu- • Saint-Germain Barış Antlaşması Yugoslavya’ya bırakmıştır. (10 Eylül 1919) Avusturya ile imlunmuştu. Nihayet 3 Kasım 1918’de zalanmıştır. Avusturya-Macaristan • Macaristan’da zorunlu askerlik ateşkes imzalayan Avusturya, 10 Eylül İmparatorluğu iki ayrı devlet 1919’da Sen Jermen (Saint Germain) kaldırılmıştır. olmuştur. Antlaşması’nı imzaladı. Bu arada Ma• Deniz ve hava kuvvetleri bulunmacarlar, Avusturya bünyesinden ayrı- Avusturya; yacaktır. larak, Macaristan adıyla kendi devletlerini kurmuşlardır. Tıpkı Almanya gibi • Macaristan, Yugoslavya ve • Sevr Barış Antlaşması (10 AğusAvusturya da ağır bir savaş tazminatı tos 1920) Osmanlı Devleti ile Çekoslovakya’nın bağımsızlığını ödemek zorunda bırakıldı. imzalanmıştır. Mebusan Meclisi tanımıştır. kapalı olduğundan anlaşma onayI.Dünya Savaşı’nı bitiren barış • Avusturya’da zorunlu askerlik lanmamış ve uygulanamamıştır. kaldırılmıştır. antlaşmaları: • Osmanlı Devleti’nin imzaladığı Savaşı bitiren barış antlaşmalarının • Avusturya, Milletler Cemiyeti’nin son antlaşmadır. onayını almadan Almanya ile metni, 18 Ocak 1919 tarihinde Paris birleşmemeyi kabul etmiştir. Barış Konferansı’nda hazırlanmıştır. Notlar: • Neuilly Barış Antlaşması (27 KaVersailles Barış Antlaşması (28 HaziAvusturya-Macaristan İmparatorluğu sım 1919) Bulgaristan ile imzalanran 1919) Almanya ile imzalanmıştır. iki ayrı devlet olmuştur. mıştır. Almanya;

Bulgaristan;

Alsace-Loraine’i Fransa’ya bırakmıştır.

Bir kısım topraklarını Belçika ile yeni kurulan Litvanya, Polonya ve Çekoslovakya’ya bırakmıştır.

Sömürgeleri galip devletler arasında paylaşılmıştır.

Bulgaristan’da zorunlu askerlik kaldırılmıştır.

Deniz ve hava kuvveti bulunmayacak, orduda asker sayısı 25.000 kişiyi geçmeyecek.

• •

Avusturya ile haberleşmeme sözü vermiştir.

Güney Dobruca’yı Romanya’ya, Batı Trakya’yı Yunanistan’a, bir kısım topraklarını ise Yugoslavya’ya bırakmıştır.

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Neuilly Antlaşması ile Bulgaristan’ı Ege Denizi ile bağlantısı kesilmiştir. Trianon Antlaşması, ileride çıkacak azınlıklar meselesinin zeminini hazırlamıştır. Sevr Antlaşması, Osmanlı’nın imzaladığı son antlaşmadır, Mebusan Meclisi dağıtıldığından onaylanmamış ve uygulanmamıştır. 1727


PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch


20

ÇOCUK SAYFASI

Ağustos/August 2010

Neşeli Bir Deney: Islanmayan Peçete

Bir kağıt peçeteyi bir leğen suyun içine batırdığınız halde ıslanmadığını görmek sizi şaşırtmaz mı? Gelin şimdi bu deneyi yapalım ve nedenlerini öğrenelim. Malzeme: Su dolu bir leğen, 1 su bardağı, 1 kağıt peçete, yapıştırıcı bant. Amaç: Havanın hacmi olduğunu göstermek Yapılışı: Kağıt peçeteyi katlayarak su bardağının içine koyup, dibe yapıştırın. Bardağı ters çevirip dikkatli ve düzgün bir şekilde içi dolu leğene sokun. 10’a kadar sayın. Bardağı hiç eğmeden dikkatle leğenden çıkarın. Bakın bakalım peçete ıslanmış mı? Açıklama: Bu deneyi doğru bir şekilde yaptığınızda peçetenin ıslanmamış olduğunu göreceksiniz. Çünkü bardağın içinde hava vardır ve bu da suya karşı bir direnç oluşturur. Hava da bardaktan dışarı çıkamaz, çünkü hava sudan daha hafiftir. Dolayısıyla, su bardağın içine girmiş gibi gözükse bile peçete ıslanmaz. 1717

Bize Yazın... Sevgili Çocuklar, önümüzdeki aydan itibaren artık sizler de sesinizi duyurabileceksiniz. Gazetemiz aracılığıyla yayınlanmasını istediğiniz yazı (öykü, anı), resim, şiir ve bilimsel projelerinizi, p.tekin@pusulaswiss.ch ya da; PusulaZeitung, Cocuk Köşesi, Bernstr. 88, 8953 Dietikon adreslerinden birine gönderebilirsiniz. 1716

Yanlış Olanı Bulalım

www.pusulaswiss.ch La Fontaine Masalları Karga ile Tilki

Karga bir gün geziniyormuş. Bir parça peynir bulmuş. Peyniri gagası ile yakalayıp uçmuş. Issız bir ormana gelmiş. Bir ağacın dalına konmuş. Keyifle etrafına bakınmaya başlamış. Gelip geçen hayvanlara ağzındaki peyniri göstererek kurumlanıyormuş. Tilkiyi de bilirsiniz... Hayvanların en kurnazıdır. Kurnaz tilki ormanda gezintiye çıkmış. Açmış... Karnını doyurmak için yiyecek bir şey arıyormuş. Bir süre ormanda dolaşmış. Eline yiyecek bir şey geçmemiş. Tilki, karganın bulunduğu ağacın altına gelmiş. Burnuna yiyecek kokusu gelmiş. Hem de mis gibi peynir kokusu. Etrafı araştırmış. Bir şey görememiş. Yukarıya bakınca ağacın dallarında duran kargayı görmüş. Ağzındaki kocaman peyniri de görmüş. Tilkinin ağzının suyu akmış. Karga ağaçta, tilki yerdeymiş. Tilki karganın ağzındaki peyniri almak istiyormuş. Ama nasıl alsın? Ağaca çıkmaya kalksa karga uçup gidecekmiş. Peynirin kokusu da öyle sarmış ki tilkiyi. Tilki: ‘’Bir yolunu bulup şu peyniri almalı’’ demiş. Düşünmeye başlamış. Tilki kurnazlığın bütün yollarını düşünmüş. Aklına gelen bütün tuzakları gözden geçirmiş. Sonunda tilki bir plan yapmış. Karganın üzerinde bulunduğu dala yaklaşmış. Başarabildiğince sevimli görünmeye çalışmış.

-Karga kardeş bu ne güzellik böyle! Tüyleriniz pırıl pırıl. Bedeniniz alımlı. Başınızın güzelliği söz ile anlatılmaz. Sesiniz de görünüşünüz kadar güzel olmalı? Sizin gibi güzel biri daha ormana gelmemiştir, demiş. Karga tilkinin sözlerinden çok hoşlanmış. Ağzında peyniri ile caka satmayı sürdürmüş. -Şuna bir de sesimin güzelliğini duyurayım da görsün , diye düşünmüş. Ağızını açıp: -Gak, diyerek ötmüş. Ötmüş ama ağzından peynir uçup gitmiş. Peynir, tilkinin ayaklarının dibine düşmüş. Tilki hemen ağzına alıp yutmuş. Keyifle yalanmış. Gülümseyerek kargaya bakmış: -Karga kardeş! Sana vereceğim öğüt bu peynire değer, demiş. Unutma ki, dalkavuklar (yağcı, yalaka) boşuna birini övmezler. İşte böyle yüzüne güler ağzındaki peyniri yerler, demiş. Karga yaptığı aptallığın farkına varmış. Aklı başına gelmiş. Peyniri tilkiye kaptırmış. Aptallığının cezasını peyniri elinden kaptırarak ödemiş. Soru: İki kahramanın macerası birbirinden farklı olarak bitiyor. Tilki, kurnazlığıyla peynire kavuşuyor, buna karşılık karga, peyniri kaptırıyor ve mutsuz bir sonuca ulaşıyor. Ancak karga, bu maceradan tamamen zararlı çıkmıyor ve bu olaydan bir hayat dersi alıyor. Masaldan yola çıkarak karga ile tilkinin hangi insanları temsil ettiklerini çevrenizdekilerle tartışınız. 1715

Farkı bulmak için 2 dakika süreniz var! FIKRA Nasreddin Hoca Fıkrası

Parayı Veren Düdüğü Çalar

Kitap dünyasından

Geçen Ayın Cözümü

Boyama Seti Ödülünü kazanan genç okuyucumuz: Miray Karaoglu (9), Aargau

Billie’nin Yaramazlıkları Ann Bryant

Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları

Billie, aslında çok iyi niyetli, cici bir kız. Ama ne zaman birine yardım etmeye kalkışsa, her şey felakete dönüşüyor. Arkadaşının kız kardeşinin saçını mahvediyor, kapıları açık bıraktığı için köpekler evden kaçıyor. Üstelik bu aralar ailesinde de ciddi değişiklikler oluyor. Zavallı kızcağız, bütün bunlarla nasıl baş edecek, şaşırmış durumda. Billie’nin bazen çok komik, bazen de üzücü olan maceralarını bir solukta okuyacaksınız. 1710

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Bir gün, Nasrettin Hoca pazara gidiyormuş; aniden çocuklar etrafını sarmış. Çocukların hepsi birer düdük ısmarlamış; ama para veren olmamış. Hoca, çocukların hepsine olumlu cevap vermiş: - ‘Peki, olur, demiş. Çocuklardan yalnız biri, Hoca’ya şunları söylemiş: - Şu parayla bana bir düdük getirir misin ? Hoca, akşama doğru pazardan dönmüş. Yolunu bekleyen çocuklar hemen Hoca’nın etrafını sararak düdüklerini istemişler. Nasrettin Hoca, cebinden bir düdük çıkarıp kendisine para veren çocuğa uzatmış. Ötekiler bağırmaya başlamışlar: - Ya bizim düdükler nerede ? Hoca’nın cevabı kısa ve anlamlı olmuş: - Parayı veren düdüğü çalar! 1709


21

GÜLELİM EĞLENELİM www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010

Okuma Damlacıkları...

Dünyanın en mutlu çifti Adem ile Havva’dır. Peki ama neden? 1. Adem’in de Havva’nın da kaynanası olmadı. 2. Havva hiçbir zaman kıyafetleriyle Adem’i çileden çıkarmadı. 3. Sevgililer Günü’nü unutmaktan doğan kavgalar çıkmadı. 4. Adem hiçbir zaman Havva’ya ‘’Dünya’da gördüğüm en güzel kadınsın’’ derken yalan söylemedi. 5. Adem de Havva da aldatılmaktan korkmadı.

“Evin varsa bir sıfır koymalısın varlıklar hanene, İşin varsa bir sıfır daha koymalısın, İş seninse üç sıfır daha koymalısın, İşin iyi gidiyorsa üç sıfır daha,

Kadınlar kamyon şoförü olsaydı kamyon yazıları nasıl olurdu?

• Sevilecek biri olmadığı zamanlarda bile seni sevmeli

• Sarılacak biri olmadığı zamanlarda bile sana

Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar. Hemşireler, önce pansuman yapmışlar ve ‘biraz beklemesini ve röntgen çekerek herhangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini’ söylemişler. Yaşlı bey huzursuzlanmış; “acelesi olduğunu, röntgen istemediğini” söylemiş. Hemşireler, merakla acelesinin nedenini sormuşlar.

sarılmalı

• Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana dayanmanmalı

• Sevgili dediğin fanatik olmalı • Bütün dünya seni üzdüğünde sana moral vermeli

İyilikten ve sevmekten vazgeçmeyin

Cengel bulmacamızı çözen bir okurumuza 2 kişilik Sisus Otel Çeşme`de tatil hediye ediyoruz. *

Sevgi nedir? Muhasebeciler: Sevgi; geri dönüşüm sağladığı için kar oranı yüksek bir tür kredidir.. Ekonomistler: Sevgi ; talebin her zaman için arz’dan fazla olduğu bir alışveriştir.. Matematikçiler: Sevgi ; sonsuzluktur, çünkü burada iki’ nin böleni yoktur.. Geometriciler: Sevgi; İki gönül arasındaki en kısa yoldur.. Fizikçiler: Sevgi; kalbin yoğunlaşması sonucu iki gönülün birbirine kaynaşmasıdır.. Kimyacılar: Sevgi; İki kalbin birleşmesi sonucu ortaya çıkan reaksiyondur..

Bize yazın eğlence köşemizde yayınlayalım ve hep birlikte eğlenelim: eglence@pusulaswiss.ch Hayatınızdaki ilginç ve komik olayları, başkalarına söyleyemediğiniz itiraflarınızı okuyucularımızla paylaşmak istiyorsanız bize yazın.

SUDOKU 5

3

GEÇEN AYIN

SUDOKU VE BULMACA ÇÖZÜMLERİ

3

4

9 8 4

5 7

9

1 3

5

8

9

7 1 3 2

ANAHTAR KELİME: ALAÇATI 07.2010

4 2

8

Katılma Adresi: Pusula Gazetesi, Bulmaca köşesi, Bernstr. 88, 8953 Dietikon

Filozoflar: Sevgi; çocuklar için oyun, gençler için zevk, yaşlılar için güvendir.. Öğretmenler: Sevgi; tekil gibi görünen ama çoğul olan, cins isim gibi görünen ama özel olan ve her cümlede anlam ifade eden bir kelimedir.. Mimarlar: Sevgi; iki dinamik nesnenin arasında sağlam bir köprü oluşturan değerdir.. Ve bilgisayarcılar der ki : Sevgi; bazen iki sistemin iletişimini hızlandıran önemli bir sistem dosyası; bazen de bütün sisteminizi çökerten bir virüstür...

Siz Sevgiyi nasıl yorumlarsınız?

7 2 9

Çengel Bulmacanın çözümünü adresimize yollayarak şansınızı deneyin, Sisus Otel Çeşme’de tatil kazanın!

‘Sokmak akrebin doğasında vardır. Benim doğamda ise sevmek var. Neden sokmak akrebin doğasında var diye kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim?’

Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır ama akrep onu tekrar sokar.

“Eşinize haber iletir gecikeceğinizi söyleriz” deyince yaşlı adam, üzgün bir ifade ile “Ne yazık ki karım Alzheimer hastası hiç bir şey anlamıyor, hatta benim kim olduğumu dahi bilmiyor” demiş.

Adam, buruk bir sesle “Ama ben onun kim olduğunu biliyorum” demiş.

Ama Hintli adam şöyle der:

Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür. Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar.

“Eşim huzur evinde kalıyor.Her sabah birlikte kahvaltı etmeye giderim, gecikmek istemiyorum” demiş.

Hemşireler hayretle “Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor neden hergün onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz?”diye sormuşlar.

Yakınlardaki başka birisi ona, onu sürekli sokmaya çalışan akrebi kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini söyler.

KOLAY

Yaşlı bir bey, sabah erken evinden çıkmış, yolda ilerlerken, bir bisikletlinin çarpmasıyla yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış.

• Güzel haberler aldığında seninle oynamalı • Ve ağladığında seninle ağlamalı... • Ama hepsinden daha çok; • Sevgili matematiksel olmalı; • Sevgili çarpmalı, • Sevgili bölmeli, • Geçmişi çıkarmalı, • Yarınını toplamalı, • Kalbinin derinliklerinde ihtiyacı hesaplamalı • Ve her zaman • Bütün parçalardan daha büyük olmalı... • İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...

Mevlana’ya sormuşlar: “sevgili” nasıl olmalı? diye...

Yolların ustasıyım, röflenin hastasıyım Gaz fren şanzuman, manikürsüz halim duman Sen batan güneş, ben yollarda kremşanti Miras değil, sevgilim hediye etti güzelim Bir sana hastayım, diyete girdim yastayım Kulağıma takarım küpe, geçemez beni hiçbir züppe Torpidon da aseton yoksa güzelim, mühim değil ben mazotla da silerim Nazar etme ne olur evlen senin de olur Rujum biter yollar bitmez... Makyaj çantam yanımda, içindekileri dizerim.. sakın beni geçmeyin hepinizi çizerim ... Bir makyaj yapmaya doyamadım, bir de sana ... Saçlarımı savururum, güneş gibi kavururum... beni sollarsan eğer, arabanı uçururum...

Yaşlı adam ve karısı

Araban varsa bir sıfır, Yazlığın varsa bir sıfır daha, Daha sıralanabilir sıfırlar hanesi... Ancak, sağlığın varsa bir koyarsın başına, o zaman bütün sıfırlar anlamlı bir değere ulaşır. Yoksa sonuç sıfırdır, hiç uğraşmayasın boş yere...”

1

1 4

3

1 8 5

2

7

7

8 1 6

5

7 6

6

1

4 1

5

9

2

6

ZOR

- - - - - - - - - - - -

* Tatile Ucak biletleri dahil değildir. Yüksek sezon haricinde geçerlidir.

Vehbi Koç’un sıfırları...

8

4

İki sudoku bulmacamızdaki her satır, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerleştirilecektir. Her satır, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar sayılar bir kez kullanılacaktır. PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch


PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Arka

Müstahkem mevki

Lâhza

ANAHTAR KELİME

Eski Türklerde hakan

Alttaki sanatçı

Baston

Gram (kısa)

1

Trabzon ilçesi

2

Kromun simgesi

3

Onbaşılar, çavuşlar

4

Kraliçe

Tabaklanmış ceylân derisi

Norveç'in plaka işareti

Türk müziği makamı

5

Futbolda köşe vuruflu

Esas, ana

Tedavi etme

6

Bir nota

Taşıt numara levhası

1

Güney Afrika plakası

İcar

7

Uçağın yönetilen ön bölümü

Kin besleyen

Çizik gibi ince yol

Bisikletin iskelet bölümü

Mersin bir ilçesi

İçten bağlılık

Mesafe

Duvarcı aleti

İlgisiz

Yoksul

Parazit

O yer

2

G. Amerika devesi

Basketbolda sayı

Pasak

Avuç içi

Çare

Teyze (yöresel)

4

Kırmızımsı mavi iri erik

Din bilimi

İsim

Rütbesiz asker

Değerli bir orkide türü

Gelenek

Bir kümes hayvanı

Yasaklanmış balık ağı

Amerikan pamuğu

İstanbul'un tarihi semti

Mantar üreme organı

Küçük kanal, kanalet

Bina arazisi

Duman karası

Ülkemizin Avrupa kıtasındaki bölümü

Yeraltına kazılmış siper

İran'da kent

Son, en son

S. Arabistan başkenti Eski dilde hile

Takma ad

Şaşma ünlemi

Karşıyaka Spor Kulübü (kısa)

7

Kulak iltihabı

Nota durak işareti

Oto yarışı türü

G. Amerika kemendi

Boyun eğme

6

At, aslan ensesindeki kıllar

Valide

Üstün nitelikli

Utanma duygusu

Vilayet

Okuma

Görevi yerine getirme

Dört ayaklı yatak Namazın her bölümü

Aksama, aksaklık

Baskı

Bir nota

Cüretkâr

Dahil

Çaresiz

Tasdik

Kayınbirader

Acele Posta Servisi (kısa)

İy, güzel, mükemmel

Maddenin temel öğesi

Ağustos/August 2010

Parlak kırmızı

Kâfi gelmeyen

Cilt

Ev makarnası

Uyarı

Avrupa'da başkent

Akdeniz'de bir ülke

Taşıt dizisi

5

Mısır

Yas

Cetvel türü

Rey

Su

Beyaz

Tutsak

Derinlere işleyen dolama

Büyük, ulu

Bir nota

Bir Avrupa ülkesi

İstenç

Eğitim, öğretim sistemi

İdare

Sıcak, yakıcı

Birdenbire

3

Açık, belli

İyi, güzel

Anlamlı işaret

Birini görmeğe gitme

Yapılması gerekli olan

İlişkin

Nesli tükenmiş sürüngen

Ümitsiz olma

Uçan hayvan

Yararlı işler

Birinin yükümlülüğünde olan kimse

Okyanus

İsyan eden

Yapay

Aylık

Üstteki sunucu

Tütün sergisi

Uyarma

Cin fikirli, kurnaz

Bir çocuk oyunu

Ayakkabının yumuşak üst bölümü

Olan, olmuş

Çengel Bulmaca

22 BULMACA

www.pusulaswiss.ch


608_Zurih Pusula 25x35 cm.indd 1

6/30/10 5:07:11 PM

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch


PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.