Editör / Genel Yayın Yönetmeni
Merhaba
B
iz Samsun Analiz ekibi olarak bu şehrin bir öyküsü, tınısı, büyüsü olduğunu biliyoruz. Bu nedenlerden dolayı, her sayımızda Samsun’da geçen zamanın iz düşümlerini anlatmaya, Samsun’u doğru tanıtmaya, yaşadığımız şehre kendi imkânlarımız dâhilinde katkı sağlamaya özen gösteriyoruz. Yaşadığımız şehrin öneminin unutulmaması ve daha değerli kılınması için herkesin bu anlayışta olması gerektiğini düşünüyoruz. Evet, Samsun her geçen gün gelişiyor, değişiyor. Eksikleri yok değil. Ancak bu eksiklikleri en aza indirecek gücü de az değil. Samsun sanayicisinden, ticaret erbabına, siyasetçisinden bürokratına kadar ciddi bir potansiyele sahip. Dolayısıyla bir kentte Ticaret ve Sanayi Odalarının o kentin gelişim ve değişiminde rolünün büyük olduğuna inanıyorum. Mesela ben Ticaret ve Sanayi Odalarının (TSO) işlevini yerine getirmesi durumunda bulunduğu şehre büyük bir güç katacağına eminim. Yalnız bir tezat var ki o da Samsun Ticaret ve Sanayi Odasının (STSO) bu gelişim ve değişimin neresinde olduğu. Mesela Samsun Ticaret Sanayi Odası, Samsun’un kalkınmasına, istihdamına ve gelişimine katkı sağlayacak ne gibi yatırımlar, ne gibi projeler yapıyor bilmiyorum. Ya da yapıyor mu? Bazen projelerde adını duyuyorum ama işin neresinde ne kadar onu anlamak zor. Mesela bol hibeli projeler yıllardır revaçta. Bu projelerin birçoğu yüzde ellilere yakın istihdam garantisinden bahsediyor. Özellikle takip etmişimdir istihdam garantili denilen birçok proje üç beş aydan öteye gitmiyor. Bu noktada şu soruyu dile getirmenin tam da sırası: Ticaret erbabı ile sanayiciler neden aynı oda çatısı altındadır? Bunu gerçekten çok merak ediyorum. Evet, merak ediyorum. Ve bu konuda bir bilgim de yok. ‘O zaman aç telefonu kendin sor’ diyebilirsiniz. Bunu söylemeyin. Çünkü Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nda muhatap bulmak zor. Bir örnek vereyim: Bu elinizde tuttuğunuz derginiz altıncı sayımız. Bakanla görüştük, Valiyle görüştük, Büyükşehir Belediye Başkanıyla görüştük, ilçe belediye başkanlarıyla görüştük ve öğrenmek istediğimiz, vatandaşın merak ettiğine inandığımız her şeyi sorduk. Sağ olsunlar onlar da bizi ağırladı, sorularımızı cevapladılar. Ama TSO Başkanı’nı iki kere aradık ikisinde de ‘Ben size 10 dakikaya dönsem olur mu?’ dedi, aradan aylar geçti hâlâ dönen yok. Her neyse kimseyi zorlayacak değiliz. Bunu dile getirmemin nedeni şikâyet etmek değil. Aksine işlemediğine şahit olduğum bir yapının aksadığı noktaların altını çizmek istiyorum. Sorumuza geri dönecek olursak; bir şehrin ekonomik kalbi diyebileceğimiz ticaret erbabı ve sanayiciler neden tek çatı altında? Ayrı odalar olduğunda rekabet olmaz mı? Bu Samsun ekonomisi ve yatırımlar için hareketlilik sağlamaz mı? En azından etliye sütlüye karışmadan, hiçbir eylemsel faaliyette varlık göstermeyen, yüzde yüz istihdam garantili bir projeye el atmayan, varlık sebeplerini unutan TSO’yu daha anlamlı kılmaz mı? Bugün Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nın 6 bin 250 aktif üyesi var. Bunların bine yakını sanayici geri kalanı ticaret erbabı. Şubat 15’te de oda seçimleri var. Bu konunun dile getirilmesi için iyi bir fırsat olabileceğini düşünüyorum.
Takdiri tarihe bırakan adam Bir fenomen olarak
17
4
Samsun’da inşaat çılgınlığı
Ustanın
manifestosunda
2 Samsunlu
32 SAMSUN ANALİZ DERGİSİ YIL: 1 SAYI: 6
42
Terme salgınının sorumlusu aranıyor Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Haber Merkezi Bülent KARSLIOĞLU - Şenay KÖKSAL
YAYIN BÖLGESİ: SAMSUN - ORTA KARADENİZ
Grafik Tasarım
SAMAJANS Adına İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
CANAN YILMAZ
YILMAZ
Çalık YEDAŞ elektrik dağıtım izleme üssü kuruyor
36
Yönetim Yeri ve İletişim Adresi SAMAJANS 19 Mayıs Mah. Gazi Cad. Arel Aprt. No: 89/5 İlkadım/SAMSUN Tel: 0362 432 40 44 - 432 40 45 bilgi@samajans.com Baskı Tarihi: 30.09.2012
Burak YILMAZ
YAYIN SÜRESİ: AYLIK
Yusuf Ziya
SAMAJANS Baskı: Erol Ofset Ltd. Şti. Tel: 0362 431 98 96 Pazar Mah. Necati Efendi Sk. No:43 İlkadım/SAMSUN
Samsun Analiz Dergisi SAMAJANS tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz ve çoğaltılamaz.
Tarafların değil Samsun’un sesiyiz. Görmek, duymak istediğiniz ne varsa
www.samsunanaliz.com’da
Samsun’da 13 günde 6 şehit
39 Yatırımcının önünü açarız
49
Haluk Koç: Başbakan bu ülkeyi yönetemiyor Samsun bilardoda dünyayı ağırladı
56
‘Çok iyi organize olmuş bir takımız’
57
27
Ekmeğe zam 2013’te
51 58
Su kayağında büyükşehir imzası
4
samsun analiz dergisi
Eyl端l / 2012
Takdiri tarihe bırakan Yusuf Ziya adam Bir fenomen olarak
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı
T
artışmasız Samsun denince ilk akla gelen isimlerden biri de Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’dır. Üç dönemdir başkanlık yaptığı Samsun’da birçok projenin altına imza attı. Projeleri tartışma konusu oldu. Ama o kendi doğrularından asla taviz vermedi.
YILMAZ
Başkan Yılmaz’la Samsun Analiz Dergisi olarak sıra dışı bir söyleşi yaptık. Kamuoyunda merak edilen birçok konunun cevabını sorduğumuz Yılmaz, sorularımıza tereddütsüz ve tüm samimiyetiyle dobra dobra cevap verdi. İşte uzun süre hafızalardan silinmeyecek o söyleşi:
6
“Ben Samsun’a hizmet yapabilmenin sevdalısıyım”
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
SAMSUN ANALİZ: Samsun’da 3 dönemdir belediye başkanlığı yapıyorsunuz. Samsun, Yusuf Ziya Yılmaz ile özdeşleşmiş durumda. Samsun deyince ilk akıllara gelen isimlerdensiniz. Siz de her fırsatta Samsun benim çocuğum diyorsunuz. Bu noktada bir değerlendirme yapacak olursanız; size göre Samsun sizinle büyüdü mü? Ya da bir vatandaş size ‘Yusuf Ziya Yılmaz 3 dönem boyunca Samsun’a ne kattı ?’ dediğinde vereceğiniz cevap ne olur? YUSUF ZİYA YILMAZ: Yolların ömrü vardır, binaların, şehirlerimizin yapısının bir ömrü vardır. Ve sürekli evrende bir devinim vardır, bir iyiye doğru gidiş bir dönüşüm vardır. Kişiler bu değişimi takip eder, yöneticiler bu gelişimi takip ederek buna yön verirler. Bu aslında var olan bir sinerjiyi pozitif enerjiye dönüştürerek; o enerjiyi kentte insanların yaşamlarını kolaylaştıracak, yaşamlarını daha iyiye taşıyacak bir sürece dönüştürmektir. Kamu görevlilerinin, seçilmişlerin, atanmışların hepsinin çam sakızı çoban armağanı katkılarıyla birlikte bu sürece olumlu veya olumsuz etkileri vardır. Olumsuz etkiler de vardır yani… Bazı değişim ve dönüşümü bazı yöneticiler, bazı karar vericiler, hissedemezler, karar veremezler, yönetemezler. Dolayısıyla da o süreç içerisinde de olumsuz etkileri vardır. Ama şöyle bir değerlendirme yaparsam hiç yanlış olmaz. Son 10 yıl içerisinde AK Parti iktidarı sürecinde Türkiye’nin kentlerinde bu 10 yıldan önceki sosyolojik değişimden yani belli zaman dilimleri içerisindeki değişim miktarından çok daha fazla büyük miktarda değişim olmuştur. Türkiye’de olumlu bir değişimi vurgulamaya çalışıyorum. Peki, ‘Bu şehirde siz neler yaptınız?’ diyecek olursanız, benim yaptıklarım bu değişim ve dönüşümün içinde çok küçük bir zerredir. Yani o kadar büyük şeyler oldu ki Türkiye’de son 30 yıl içerisinde onun için bu 30 yıl öncesi ile 30 yıl son-
www.samsunanaliz.com
7
Eylül / 2012
Başkan Yusuf Ziya Yılmaz sabah koşusunda...
Doğupark
tercihleri olabilir’ deniyor. Sizin böyle bir planınız var mı? Yani bir sonraki dönemde tekrar belediye başkanlığına aday olmayı düşünüyor musunuz? YUSUF ZİYA YILMAZ: Bunların hiç birisi kimsenin önceden bileceği şeyler değil. Biraz önce sosyolojik bir süreç tanımlamaya çalıştım farkındaysanız. Bu sürecin aslında aşamaları şüphesiz ki plansızdır. Şüphesiz ki bir süreç vardı ve bu süreç içerisinde gerektiğinde basılması gereken düğmeler atılması gereken adımlar vardır. Ama ben kadere çok inanan bir insanım. Ben sürecin planlayarak ilerleyeceğine inanmıyorum. Bunlar da bizim dışımızda ki noktalar.
rasını konuşurken benim de bunların içerisinde çam sakızı çoban armağanı bir takım katkılarım olmuştur. Zararım da olmuştur faydam da. Yani bütün içtenliğimle konuşuyorum. Kimse kendini alamet-i farika görmemeli. Yurt hizmeti bir bütündür. Bir yerlerde birileri bırakır birileri alır koşar, aynen bayrak yarışı gibidir bu. Biz de birilerinin bıraktığını aldık kendi ölçeğimizde belki daha hızlı koştuk belki yavaş koştuk. Onu tarih, onu zaman, onu süreç içerisinde sosyal bilimciler, halk değerlendirecektir. Biz sanki her gün imtihan ediliyormuş gibi her gün yaptığımızın ürettiğimizin çeteresini tutuluyormuş gibi doludizgin koşuyoruz. Ben koşuyorum şahsen ekibimle birlikte. Sabahın ilk saatlerinde elimde telefonla şehrin sokaklarındayım. Her gün gördüğüm yanlışı düzeltmeye çalışıyorum. Her gün bir başka yerde gördüğüm güzelliği benim kentime taşımaya çalışıyorum. Emek, hizmet bizden, takdir halkımızın.
SAMSUN ANALİZ: Samsun sizin sevdanız. 3 dönem az değil, hizmet ettiniz ediyorsunuz? Ancak sizinle ilgili dile getirilen bir takım spekülasyonlar var. Bunlar sizi ne kadar etkiliyor bilmiyoruz ama ‘Bir dönem daha belediye başkanlığı olmasa da milletvekili, bakanlık gibi
Benim dışımda verilen kararlar. Bunun başında halk gelir. Ondan sonra bizim liderimiz, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Bey gelir. Onların uygun göreceği şekilde bizler hareket ederiz. Biz hizmet insanlarıyız, bizim nerelerde, ne işe yarayacağımıza, halkımız, Başbakanımız, ait olduğumuz siyasi organizasyon karar verir. Biz bu olaylarda şöyle düşünüyoruz, böyle düşünüyoruz şeklinde bir format biçmemiz hem bana yakışmaz hem de benim tarzım hiç değil.
Amazon Köyü Batıpark
8
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
Amacım işimi en iyi şekilde yapmak. Biraz önce de anlattığım gibi tarih, sosyolojik dönüşüm, şehir için rolümüzü, katkımızı, bu dönüşümü ne kadar hızlandırdığımızı ne kadar katkı verdiğimizi değerlendirecektir. Ben bundan 1 sene sonra ne olacağını inanın şu anda bilmiyorum ve bilmemin de bir gereği yok. Yani inancım dolayısıyla benim için hayırlısının ne olacağını, hayırlısının olmasını dilemekten öteye bir şey söyleyemiyorum. Böyle bir şeyi söylemek de zaten anlamsız. Benim bütün idealim; bu yaptığım işi en iyi şekilde yapmak ve gelecek değerlendirmesinde iyi bir karne alabilmek. Benim için önemli olan bu. Ondan sonra benim hangi göreve gelip gelemeyeceğim nasiptir diye düşünüyorum. SAMSUN ANALİZ: Gündemde olan sıcak bir konuya değinmek istiyoruz. Kentsel dönüşümle ilgili son zamanlarda ciddi bir çalışma var. Kentsel dönüşümle ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?
YUSUF ZİYA YILMAZ: Ben her zaman söylüyorum, daha önceki konuşmalarımda da söyledim. Kentsel dönüşüm fikri daha önceden de hükümetimizin gerek TOKİ gerekse de yerel yönetimlerin ortaklaşa yürüttüğü bir süreçti. Her şey de belirli ölçekte kentsel dönüşüm yapılıyordu. Ancak bildiğiniz gibi ülkemiz 2011 senesinde şanssız bir Van depremi yaşadı. 2 binin üzerinde insanımızı kaybettik. Burada görüldü ki insanımızı deprem öldürmüyor, depreme dayanıksız binalar öldürüyor. Yani jeolojik olaylara depremlere, afetlere dayanıklı konutlar yaparsanız, insanınızı bu tarz kentsel tesislerde yaşatırsanız, depremlerden etkileniş o oranda az oluyor. Başka bir şey daha oluyor: Konutların yapıldığı alanlar semavi afetlerin de tesiri altında olabilecek yerlerde yapılınca da büyük oranda kaynak israfı oluyor. Büyük oranda da ülkenin değerleri, ülkenin kaynakları israf ediliyor bir deprem sonucunda. Van depreminde yanlış hatırlamıyorsam
“Benim bütün idealim; bu yaptığım işi en iyi şekilde yapmak ve gelecek değerlendirmesinde iyi bir karne alabilmek. Benim için önemli olan bu.”
‘Kentsel dönüşüm’ Canik ile başladı
www.samsunanaliz.com
Eylül / 2012
20 bine yakın tesis yıkıldı, yok oldu. 20 bine yakın tesis az bir şey değildi, Körfez depreminde yani 1999 17 Ağustos depreminde 40 bine yakın fabrika, konut yıkıldı. Yani bütün bunlar değerdir. Ülkenin kaynakları ile yapılmıştı. Bunlar yeniden inşa edilmek zorunda kalınmıştı. Van depreminden sonra hükümetimiz Başbakanımızın başkanlığında ‘Bir olası depreme karşı biz ne yapmalıyız?’ sorusunu ortaya koydu. Bu soru sonucunda da şuna karar verildi: Türkiye’de 17 milyon konut var ve bu 17 milyon konutun 7 milyonunun Van depremi gibi olası bir depreme dayanamayacağı, bir istatistiki rakam çıktı ortaya. Bu çok ciddi bir olay. 7 milyon konutun yıkılabilir kanaati oluştu. Bu 7 milyon ne demek onu isterseniz konuşalım. AK Parti iktidarı son 10 sene içerisinde TOKİ ile birlikte çok iddialı bir süreç yönetti. Bu süreç içerisinde AK Parti iktidarı ancak 500 bin konut üretebildi. 7 milyon konuttan bahsediyoruz. Yani son 10 yılda üretilmişin 14 katı daha fazla konut üretmekten bahsediyoruz. Bu hem inşaat endüstrisinin inanılmaz boyutta yeniden yapılanması ve yeniden inşaat endüstrisinin en belirleyici bir sektör haline gelmesi demek.
“Kentsel dönüşüm beni heyecanlandırıyor” Türkiye’nin şehirlerini de yeniden yapmak gibi bir şey demek. Bu aslında insanı çok heyecanlandıran bir şey. Bir mühendisi bir sosyologu, bir sosyal dönüşümcüyü bir yerel yöneticiyi çok heyecanlandıran bir şey. Bu beni çok heyecanlandırıyor. Samsun’da 220 bin konut var. Ve bu 220 bin konutun tahmin ediyorum 30 binine yakınında depreme dayanıklılığıyla ilgili problem var. Hem jeolojik problemleri var hem yapıldıkları yer itibari ile ilgili problemleri var. Hem de inşaat tekniği ile ilgili problemleri var. Nasıl oldu bu binalar? Niye yapıldı bu binalar? “Son 10 senesinde bu şehirde imzası olan birisiniz siz bu süreci söyleyebilecek sizsiniz? derseniz, söyleyeyim:
Batıpark Amazon Heykeli
9
10
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
Bu binalar 1965 ila 1985 arasında Türkiye’nin kentlerinin dışarıdan aldığı aşırı göç ve kenti idare edenlerin bu göç baskısını yönetememesi sonucunda oluştu. Bu insanlar plansız, imarsız, ucuz diye bu arsaları satın alıp; bu binaları imarsız plansız yaptılar. Bu bir sosyolojik olaydı. Bunu siyasetin de yönetmesi çok kolay değildi. Bu sosyolojik olay sel gibi geldi Türkiye’nin üzerine. Türkiye bu konut yapımına, bu inşaat talebine yön veremedi. Yön verebilmesi için Türkiye’nin iktisaden, siyaseten, güçlü bir siyasi platform üzerinde oturan bir yönetiminin olması gerekiyordu. Bu da yoktu. Hatırlayın 1965 ila 1985 arasındaki 20 yılı. Her 10 yıl içerisinde ihtilal oldu. Her iki, üç yıl içerisinde iktidarlarla her değişen iktidarda da koalisyonla yamalı bohça iç içe bir takım iç çelişkiler içerisinde olan siyasi güçlerle yönetildiği bir dönemde, bu göç kavgası sonuçta siyasetin tehdidiydi. Bu ve bu göç dalgası geldi şehir-
lerimi gördüğünüz gibi böyle ucubelerle dolu. Barakalarla dolu bir yer haline geldi. İşte şimdi beni heyecanlandıran boyutu bu. Ben diyorum ki; hükümetimizin bu iradeyi ortaya koyması çok güzel bir şey. Bu kötü binalara bizim insanımız da layık değil. Bizim insanımız dişinden tırnağından arttırarak, emekli maaşlarıyla bunları yaptı. Köyünden koptu, geldi asgari ücretle bir iş buldu, gitti ucuz olan bir arsa aldı. Oraya el emeği göz nuru başını sokabileceği bir bina yaptı. Ama bilmiyorlar ki, başını sokabileceği bir bina yarın başına yıkılabilir. Ama bugün Türkiye bu bilince kavuştu. Ülkeyi yönetenler bu bilince kavuştu. Ve Türkiye ekonomisi de bu binaların yenilenmesiyle ilgili kendine bir program edindi. Şimdi bu insanların evini kentsel dönüşüme tabi tutan hükümet bu insanların binalarını yapmayı üstleniyor. Diyor ki, “Size yeni binalar
yapacağım. Sizin eski binanızı yeni binanızın bedelinden düşeceğim. Geri kalanını da uzun vadede ödeyebileceğiniz şekilde sizi borçlandıracağım” diyor. Bu güzel bir şey, bu sosyal devlet olmanın gereğidir. SAMSUN ANALİZ: Bu noktada alt belediyelerle bir koordinasyon kurulabildi mi? YUSUF ZİYA YILMAZ: Alt belediyelerde önemli bir koordinasyona ihtiyaç yok. Bu bir hükümet programı. Bunu büyükşehir hükümet ile birlikte yönetecek. Yani bu alt belediyelerin de içinde olduğu, Büyükşehir Belediye meclisleri bu kararları verecekler. Bu kararları hükümete taşıyacaklar. Hükümet de bu kararları kendi kurduğu sistemle gelip çek edip, test edip, onaylayıp, ona göre de bu sürecin düğmesine basılacak. Samsun’da ilk başlayacağı noktalar Canik, Tekkeköy, İlkadım olacak. Aynı anda.
12
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012 Samsun sahilinde bir haftasonu
SAMSUN ANALİZ: Atakum sahili ile ilgili neler diyebilirsiniz? YUSUF ZİYA YILMAZ: Atakum sahilinde işgaller var. Yani Milli Emlak’ın hazine arazilerinin üzerinde konuşlanmış, kıyıda sahil yolunda, Adnan Menderes Bulvarı’nın üzerinde oluşmuş olan işgaller var. Bu işgallerin oralardan kaldırılması gerekiyor. Bu da Milli Emlak’ın arazisi üzerinde ki bu işgallerin kaldırılması ile ilgili süreç de devletimizin bana göre önümüzde ki yıllardaki bir programıdır. Şuan için öyle bir programımız yok ama her an da olabilir. SAMSUN ANALİZ: İnşaat Mühendisleri Odası’ndan yapılan bir açıklama vardı. ‘Doğu ve batı parkta dolgular üzerine inşa edilen yapılar deprem riski taşıyor’ diye. YUSUF ZİYA YILMAZ: Hayır, bana göre deprem riski olduğu için değil, denizden doldurularak elde edilmiş alanların halkın toplu kullanımına ait rekreasyon alanları olarak düzenlenmesi gerekir. ‘Bu alanlar kişisel mülkiyetlerle bir takım kişisel tesislerle işgal edilmemesi gerekir’ diye bir madde var. Ben bunu savunuyorum. Yani denizden doldurularak elde edilmiş alan doldurulmadan önce nasılsa deniz dibi derya, insanların tümünün kullandığı bir alansa, denizden doldurularak elde ettiğin bir alanda insanların tümünün özgürce bir rekreasyon alanı olarak çoluğuyla çocuğuyla gidip piknik yaptığı alanlar olarak düzenlenmesi lazım. Bu alanlara gelip de kişisel kütleler vesaireler koyduğunuz takdirde bu alanların bir şekilde kötü kullanılmasına sebebiyet verebilir ki bu da doğru bir şey değil.
SAMSUN ANALİZ: Samsun’da bir kıyı kenar çizgisi problemi var yıllardır çözülemeyen. Çalışmalar şuan için ne aşamada?
pacaksınız diyor. Yanlış mı bu? Bu kıyıları bu kadar talan etmek doğru bir şey mi? Bu yasaya uygun hareket etmek lazım.
YUSUF ZİYA YILMAZ: Samsun’un kıyı kenarla ilgili bir sorunu yok. Niye yok? Kıyı kenar ile ilgili yasa çıkarılırken içerik olarak şu dayanağa oturmuş. Ben de doğrusunu söyleyecek olursam o dayanağı doğru buluyorum. O dayanak şunu diyor: Denizin suyunun kıyıyı yaladığı yer kıyıdır ama doğal olarak yaladığı veya temas ettiği yer kıyıdır. Bu kıyıdan itibaren konut yapacaksanız, tesis yapacaksanız. 100 metre geriye çekilip bunu ya-
Hatta diyor ki, bu denizden doldurma alanlarda tesis yapmayı haklı görmez diyor. Dolayısıyla denizden doldurularak elde edilmiş alanlarda da bu tür tesisleri yaparken bunlar sadece halkın zorunlu ihtiyacı olan tuvalet, kafeterya, mescit, spor tesisi vs… gibi sökülüp takılabilen bir takım şeyler sabit kütleler olmamak üzere buna müsaade edilebilir. Dolayısıyla Samsun’un kıyı kenar çizgisi ile ilgili şuan için bir sorunu yok.
SAMSUN ANALİZ: Canik’te yaşanan sel felaketi sonrası siz en sessiz kalan taraftınız. Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik bir takım ithamlar vardı. Bu konuda ki görüşünüz nedir? YUSUF ZİYA YILMAZ: Şimdi bu tür olaylarda bu tür afetlerde insanlar bir şey ararlar. Afetin bu zararı, yapmış olduğu imalatların hangileri yanlış yapıldı da biz bu selden bu kadar etkilendik? Bunları insanlık yapmasaydı acaba bu selden bu kadar etkilenir miydik? diye soru sorulması doğaldır. İnsanlar selden sonra bu soruyu sorarlar.
Binicilik tesisi
www.samsunanaliz.com
13
Eylül / 2012
Biz Canik olayından önce de Atakum selinden önce de ne yapılması gerektiğini her ortamda her platformda söyledik. Onun için selden sonraki kolay konuşmacılığı ben hiç üslup olarak edinmedim. Doğru da bulmadım. Ben daha önce belediyelere bu tarz uyarıları yazışmaları bile yaptım. DSİ ile yazışmalarımıza, belediyelerle olan yazışmalarımıza baktığınız taktirde hep bu tür olaylardan ötürü olabilecek bir takım zararları ziyanları ortadan kaldırılması için yapılması gerekenleri, yapılması gereken uygulamaları hep yazmıştık. Onun için selden sonra konuşmak işin kolayıdır. Adama sormaları lazım “Peki sen selden önce Büyükşehir Belediyesi ile ilgili şunları yapmalıydı diyorsun, peki ne yaptın sen? Yani ilçe belediyesine, Devlet Su İşleri’ne, Karayollarına neyse işte konuşanlar kimlerse… Bu konuşanlara sormak lazım siz selden önce neler yaptınız? Hangi yazılı uyarılarda bulundunuz? Bunların hangilerini Büyükşehir yaptı? Hangilerini ilçe belediyeleri yaptı? Hangilerini kim yaptı yapmadı meselesi öyle sorulması lazım. Affedersiniz ‘Bekara hanım boşamak kolaydır’ yani selden sonra konuşma kolaylığı herkesin çok rahat yaptığı bir şeydir. Peki, orada yapılmış olan, yanlış uygulamalarla ilgili olayların yapılması esnasında, irade ortaya koymuş, bunları durdurmaya dönük bunlar yanlıştır, bunları yapmayın demeye dönük olan hangi duruşlar sergilendi diye, bakılırsa orada daha objektif bir değerlendirme yapılabilir diye düşünüyorum. SAMSUN ANALİZ: Yapıldığı günden bu güne kadar sürekli gündemden düşmeyen raylı sistem neden bu kadar tartışıldı. YUSUF ZİYA YILMAZ: Raylı sistemle ilgili hiçbir sıkıntı yok. Raylı sistemden sıkıntı duyan halk değildir. Samsun’da raylı sistem gibi bir proje; Samsun’da Atakum’u bir Atakum daha yaptı. Atakum’un değeri atıyorum 100 milyar dolarsa, raylı sistem yapıldıktan sonra Atakum’un değeri en az yüzde 30 kadar arttı. Bu aslında bir kente değer katmaktır. Orayı değerli kılmaktır. Bu sadece Atakum’a olmadı, Samsun’a oldu. Samsun’un iktisadi değeri yükseldi. Kent olarak rantı yükseldi Samsun’un. Onun için bununla ilgili konuda bunu idrak edemeyenlere, bunu idrak etmesini sağlayacak olan siz yazar-çizerlersiniz. Samsun’da raylı sistemdeki olay Samsun’da son 10
yıl içerisinde yapılmış en faydalı, kenti kent yapan en fazla kentin prestijini ve kentsel değerini yükselten bir yatırımdır.
üretilmiş elektrikle çalışıyor. Raylı sistem dışarıdan almamız gerekecek çoğu şeyi de bu ülkede sanayi mamullerinden elde edecek.
SAMSUN ANALİZ: Maliyetiyle ilgili yapılan spekülasyonlar var. Maliyetini karşılamıyor, zarar ediyor gibi iddialar var.
SAMSUN ANALİZ: Raylı sistem neden bu kadar sıkıntılıymış gibi yansıdı? Ya da neden benimsenmesi bu kadar zor oldu?
YUSUF ZİYA YILMAZ: Niye zarar getirsin? Normal bir günde 70 bin insan taşıyoruz, zarar falan etmiyor ki. Samsun’da her biri bir tane motor bir tane benzin yani yurt dışından ithal ettiğimiz
YUSUF ZİYA YILMAZ: Bana göre bu tür değişim ve dönüşümler alışılmış yaşam biçimi, alışılmış düzen, birden bire değiştiğinde terk etmek zor olur. Alışılmışın terk edilmesi zordur.
Raylı Sistem Liman kavşağı
petrolle çalışan minibüslerle yani bir kasabanın ulaşım sistemini benimsemiş bir şehir mi daha doğru bir metropolitan, büyüyen gelişen bir kentin ulaşımında düşünülmüş modern bir alt yapı sistemine sahip bir şehri mi tercih eder insanlar? İkincisini tercih eder. Dolayısıyla de zarar dediğiniz şey nedir? Yani bu iş ne üretiyor ne tüketiyor ona bakmak lazım. Ben size bir şey söyleyeyim. Raylı sistemden önceki sistem neydi minibüs sistemiydi. Minibüs ne üretiyordu? Minibüsçü yolcu taşıyordu ve yolcudan gelir elde ediyordu. Nereye harcıyordu minibüsçü bunu? Lastiğe, yedek parçaya, akaryakıta, yurt dışından ithal edilmiş olan sistemlere harcıyordu. Şimdi raylı sistem kime harcıyor? Hiçbir şey harcamıyor. Türkiye’de yerel olarak
14
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
SAMSUN ANALİZ: Siz raylı sistemin ardından yaşananlardan ya da söylenenlerden rahatsız oldunuz mu, hiç "keşke" dediğiniz oldu mu? YUSUF ZİYA YILMAZ: Hayır kesinlikle. Ben her yaptığım şeyi, her verdiğim kararı, enine boyuna düşünüp yapan bir insanım. Benim yaptığım işlerin hiç birisi, benim babamın işi değil ki; ben emanet bir iş yapıyorum. Samsun halkının parasıyla bu işleri yapıyorum. Ben bunları tutup el yordamı ile sabahleyin aklıma gelen işler olarak yapmıyorum. Şimdi param olsa raylı sistemi Tekkeköy’e kadar uzatacağım. Soralım Samsun’a, anket yapalım. Samsun halkı şimdi raylı sistemi Tekkeköy’e kadar uzatmamızı ister misiniz? Bunun bedelini belediye bulsun ve bu yatırımı yapsın ister misiniz diye? Yüzde 60’ın altında oy almaz. O zaman neyi konuşacağız daha?
SAMSUN ANALİZ: Mevcut güzergâh tek alternatif miydi? Yoksa ulaşımın daha zor olduğu yerlerden geçebilir miydi? YUSUF ZİYA YILMAZ: Yok geçemezdi. Ne topografya buna müsaitti, ne de mülkiyet meseleleriyle ilgili sorunların çözümü buna müsaitti. Dolayısıyla
bunun yapılabilecek en ideal güzergâhı buydu. Farkındaysanız projeyi biz 2 senede yapıp bitirdik. Siz bir geçmişe doğru gidin, Türkiye’de bu kadar kısa sürede yapılmış bir proje bana gösterin, 20 ayda bu işi yaptık bitirdik. Bu işi yapıp bitirmek sadece para vermekle olmuyor. Bu işin projesi, güzergâhı, jeolojik problemleri, mühendislik sorunlarının tümünü bir bir çözmek gerek. Maliye lojmanlarının önünden geçtik, oranın eski hali ile raylı sistem buradan geçecek dediğimizde, burada yer yok deniliyordu. Ama bunlar hep mühendislik projesi, oradan geçtik. Kürtün köprüsünü geçtik, ilave köprü yaptık. Ankara yolunun altına aç-kapa tünel yaptık. Bunların hepsi mühendislik hizmeti, bunları oturduk çizdik, tartıştık, getirisini götürüsünü konuştuk. SAMSUN ANALİZ: İşiniz ve sorumluluğunuz çok. Böyle yoğun bir tempodan size kalan zamanları nasıl değerlendirirsiniz? YUSUF ZİYA YILMAZ: Evimde zaman geçiriyorum. Kitap okuyorum sporu seviyorum. Sabah erken kalkıp yürüyüş yapmaya çalışıyorum. Sağlığımı korumak için yani tansiyonumu, kan şekerimi, kolesterolümü belli değerlerde tutabilmek için mümkünse spor yapmaya çalışıyorum. Ama öyle yorucu sporlar değil. Yani yürüyüş belki hafif koşular, onu çok seviyorum. Yani bana ait kendim için yaptığım şeyin o olduğunu söyleyebilirim. Artan zamanlarda eşimle dostumla yemek yemeyi sohbet etmeyi tercih ediyorum. Evimde vakit geçirmeyi bir şeyler yazıp çizmeyi seviyorum. Günlük değerlendirmelerimi yapıyorum. Onun dışında tabi Türkiye gündemini takip etmek için de, açık oturumları televizyon tartışmalarını takip ediyorum.
Samsun sanal tur ile tanıtılacak Samsun’un tarihi, turistik ve kültürel alanlarının tanıtımı amacıyla yapılacak olan Samsun Sanal Tur projesi hakkında Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) Komisyonu tarafından hazırlanan komisyon raporu İl Genel Meclis üyelerinin kabulünden geçti
S
amsun yeni bir proje ile tanıtılacak. İl Özel İdaresi bütçesinden hiçbir ödenek talep edilmeyecek. Proje kabul edilirse tüm maliyet OKA tarafından karşılanacaktır.
PROJE TURİZM MASTER PLANINA PARALEL HAZIRLANDI Samsun’un turizm değerlerinin tanıtılması ve ekonomik değere dönüştürülmesi amacıyla oluşturulan Samsun Sanal Tur Projesi 2012 yılında Samsun İl Özel İdaresi tarafından oluşturulan, Turizm Master Planı’na paralel olarak hazırlandı.
PROJE BÜTÇESİ 71 BİN TL
Samsun’un tanıtımı, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekecek nitelik taşıması, günümüzde internetin yoğun kullanılması ve internet üzerinden Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan insanlara ulaşılması noktasında bir fayda olarak değerlendirilen projenin bütçesi 71 bin 480 TL.
Tüm maliyeti OKA karşılayacak Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) doğrudan faaliyet Desteği 2012 Mali Programı, İl Özel İdaresi tarafından hayata geçirilecek olan ‘Samsun Sanal Tur’ projesi yüzde 100 hibe olarak gerçekleştirilecek. Proje bütçesi olarak 71 bin 480 TL öngörüldü. İl Özel İdaresi bütçesinden hiçbir ödenek talep edilmeyecek. Proje kabul edilirse tüm maliyet OKA tarafından karşılanacak. Proje kapsamında Samsun’un daha önceden belirlenen 69 noktası son teknolojilerle ve 360 derece çekimlerle sanal ortama taşınarak Samsun’un sanal ortamda tanıtılması sağlanacak.
www.samsunanaliz.com
17
Eylül / 2012
Samsun’da inşaat çılgınlığı
E
ski fotoğraflarda gördüğümüz Samsun, mimarlık fakültelerinde iyi örnek olarak gösteriliyordu, bugünkü Samsun ise kötü örnek olarak gösteriliyor. Peki, ne oldu da Samsun artık örnek olmaktan çıktı? Bu noktadan yola çıkarak İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Tüfek ile Samsun’da her geçen gün ivme kazanan inşaat çılgınlığını konuştuk. Bir yandan TOKİ nin çalışmaları diğer yandan manavından bakkalına, kuyumcusundan
tekstilcisine kadar inşaat sektörüne el atan müteahhitlerin çalışmaları. İnşaat sektöründeki bu hızlı artışın sebebini ve beton yığınına dönen Samsun’un bu kadar konuta ihtiyacı olup olmadığını sorduk. İki yıl öncesine kadar inşaat sektörünün Samsun’da ihtiyaç olduğunu ve ekonomiye ciddi katkılar sağladığını söyleyen Hüseyin Tüfek, son iki yıldır çeşitli sebeplerle ciddi bir durgunluk yaşadığını belirterek sorularımıza şu yanıtları verdi:
18
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012 SAMSUN ANALİZ: Samsun’da her geçen gün büyüyen inşaat sektörünün sebebi nedir? HÜSEYİN TÜFEK: Farz edelim ki bugün bir fabrika kurmanız için arsa alacaksınız. Bir bina yapacaksınız, bir makine bulacaksınız, yetişmiş bir ekip bulacaksınız. Fakat inşaat işi böyle bir iş değildir. İnşaat işinde toprak önemlidir. Bir miktar kereste ve usta bulup işe başlıyorsunuz. Hiçbir ön yatırım gerektirmeyen ve çok kolay para kazandıran bir sektördür inşaat sektörü. SAMSUN ANALİZ: Başarabilirseniz. HÜSEYİN TÜFEK: Paranız varsa ve iyi bir yer de alırsanız başarabilirsiniz. Fakat bu dönem için demiyorum tabi, bir dönem öyleydi. SAMSUN ANALİZ: Yani sıfır sermaye ile başlayabileceğiniz bir iş. HÜSEYİN TÜFEK: Sıfır sermaye demeyelim de, ön yatırım olmadan direkt başlayabileceğiniz bir iş. Bu anlamda gerçekten herkesi cezbeden bir sektördü. Bu dediğim 2 yıl önce. 2 yıldır piyasa gerçekten çok kötü. Samsun’da çok konut var. Gerek Atakum’da, gerek Derebahçe’de gerek İlkadım’da. Sadece Samsun’da değil, Türkiye’de bu böyle. Türkiye’de 7-8 yıldır İstanbul’da da Ankara’da da Türkiye’nin dış yerlerinde de çok fazla miktarda konut yapılıyor ve gerçektende de bu değişimin yapılması gerekiyordu. SAMSUN ANALİZ: Türkiye’nin bu konutlara ihtiyacı olduğundan mı? HÜSEYİN TÜFEK: Şöyle ihtiyaç var. Bakın, bir kere köylerde insanlarımız kalmadı. Köydeki bütün insanlarımız şehirlere toplanıyor. Yani; bizim Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet politikası köylü insanı rahat ettirmek değil, köyde ekmek ve iş sahibi yapmak, eğitmek değil, onu şehre getirmektir. Bu bir yöntemdir. SAMSUN ANALİZ: Yani stratejidir, öyle mi? HÜSEYİN TÜFEK: Stratejidir. Doğruluğu yanlışlığı tartışılabilir. Bana göre artı yönleri var, eksi yönleri var. Dolayısıyla köydeki insanlar buraya geldiğinde bu alanda bir ihtiyaç doğdu. Bizim İnşaat Mühendisleri Odası’nın konut tarifi bir paragraftır ve o paragraf da şunu söyler: “İnsanın Yeniden Doğduğu yer” Şimdi, kozmopolit bir yapımız var. Her yerden, her bölgeden, her çeşit
insan geliyor ve bu insanların her birinin ayrı bir yoğurt yiyişi, ayrı bir yaşam tarzı var. Dolayısıyla insanın yeniden doğma şansı yok. Ama mesela İlkadım’ın tepesinde, Atakent’e, Atakum’da, Kurupelit’te, Canik’in tepesinde o kadar güzel evler o kadar güzel mekânlar yapılıyor ki; insanlar gelip çok sağlıklı bir şekilde arabalarını park ediyorlar, evlerine çıkıyorlar, akşam belki de sosyal tesise iniyorlar veya yürüyüş yapıyorlar. Dolayısıyla İlkadım’ın, özellikle merkezinde bu dönüşümün yaşanması gerekiyor, gerekiyordu.
‘Yeni konutlar halen neden yapılıyor anlamış değilim’
SAMSUN ANALİZ: Bu ihtiyaçtan doğan bir artış mı? HÜSEYİN TÜFEK: Tabi, ihtiyaç var. Son 2 seneye kadar. Gerçekten Belediye Evleri’ndeki adam diyordu ki, “Ya ben Atakum’a gideyim.” İlkadım’daki adam da aynı şekilde, “Ben Atakum’a gideyim, sokakları, kaldırımları göreyim. Böyle bir talep olduğu için bu kadar inşaat yapıldı. İnşaatların birçoğu satıldı ve hâlâ yapılmaya devam ediyor. Hızını almış bir tır düşünün. Bunun frenine bastığınızda yoldan çıkabilir ve devrilebilir. Ama bu yavaş yavaş bitmeye başladı. Şimdi fazla talep yok. Mesela şimdi, Atakum’da konut satışı çok düşük. Bunda tabi TOKİ’nin de etkileri var. TOKİ de çok ciddi bir konut yatırımına girdi Samsun’da.
Hüseyin Tüfek
www.samsunanaliz.com
19
Eylül / 2012 SAMSUN ANALİZ: Yani özel yatırımların ister istemez önünü kesmiş mi oldu?
SAMSUN ANALİZ: Ya da mevcut paralarıdır. Oraya yatırıp bekleyecekler.
HÜSEYİN TÜFEK: Tabi. Şöyle kesiyor. Biz, TOKİ’nin gerçekten biz sosyal konutta olmasını istiyoruz. Özellikle ihtiyacı olan insanlar. Onlara çok düşük faiz, hatta faizsiz, çok uzun vadeli, çok kolay ödemeli konut sahibi yapması gerekiyor. Yani bizim insanımızın o konutlarda oturması çok güzel ve sosyal bir şey. Devletin bu anlamda sosyal bir görevi var. Ama TOKİ’nin tutup lüks konut yapmasının veya bir hastane yapmasının da bir anlam yok. Bence buralarda olmalı ama diğer taraflardaki işi özel sektörlere bırakmalı. Maalesef Samsun’da 1 – 2 yıldır konut piyasasında ciddi bir sıkıntı ve stres var.
HÜSEYİN TÜFEK: O da olabilir. Ama Samsun’da gerçekten bu alanda ciddi bir sıkıntı var. Önümüzdeki yıllarda birkaç sene sanırım bu stok anca erir. Belki 3 – 5 sene sonra yeniden canlanmaya başlar.
SAMSUN ANALİZ: Sıkıntı derken fazlalıktan mı kaynaklanıyor? HÜSEYİN TÜFEK: Tabi ki, fazlalıktan. SAMSUN ANALİZ: Buna rağmen hâlâ devam ediliyor? HÜSEYİN TÜFEK: Hâlâ yapımı devam edenler var. Onları bana sorarsanız ben de anlamıyorum. Satış yok. Ne şekilde? Neye güvenerek yapıyorlar bilmiyorum.
SAMSUN ANALİZ: Ama Samsun’un potansiyeli o kadar insanı kaldırır mı? Yani bir ev alan bir ev daha alacak o zaman. HÜSEYİN TÜFEK: Samsun’un potansiyeli var. Şöyle bir durumu var Samsun’un. Samsun memur kenti olmaya başladı. Yaşamın rahat olduğu, son derece ucuz olduğu bir kent olmaya başladı. Üretim maalesef çok az. İnsanlar tercih ediyor. Özellikle bizim hinterlantta yani Amasya, Tokat, Ordu, Trabzon gibi Ankara’dan bile insanlar buralarda ev alma talebindeler. Özellikle Atakum bölgesinde bu türde çok gelen insan var. Çoğu da üniversite kenti için. Mesela biz nasıl Ankara’yı, İstanbul’u merkez olarak görüyorsak, Amasyalı da burayı merkez olarak görüyor . Mesela çok ciddi potansiyeli olan bir üniversitemiz var. Onun da Samsun’un tercih edilmesine ciddi katkıları var. Samsun’un üretim konu-
sunda ciddi sıkıntısı var. Bizim sektörün sıkıntıya düşmesi 200’ün üzerinde alt sektörü etkiliyor. Yani ulaşımla ilgili sektörler, malzeme sektörü, pazarcı vb. sektörleri etkiler. SAMSUN ANALİZ: Etkiler derken, katkı sağlama anlamında mı? HÜSEYİN TÜFEK: Tabi, katkı sağlar. Bakın şöyle söyleyeyim. Bugün annesinin karnından yeni doğmuş birisini alın, dağa götürün. 20 sene ona sadece su ve yemek verin. Hiç bir şey öğretmeyin. Eğitim dahi vermeyin. Getirin merkeze otomotiv sektörüne koyun çalışamaz. Hiç eğitimi olmayan birinden bahsediyorum bakın. Tekstil sektörüne koyun çalışamaz ama bugün şantiyeye getirin, biz ona deriz ki “Şuradan 10 tane tuğlayı alıp buraya taşıyacaksın” orada çalışır. Bizim sektör doğal anlamda çok alt sektörlerin de ve daha çok toplumun hiçbir yerinde iş bulamamış insanları da istidam ettiği için bizim sektördeki durum işin biraz sosyolojik boyutunu da değiştiriyor. Kamu yatırımı da azaldı. Dolayısıyla buralarda önümüzdeki süreçte bizim sektörle ilgili olumsuz kaygılarım var açıkçası. SAMSUN ANALİZ: Samsun’daki inşaat sektörlerinin kalitesi nedir? HÜSEYİN TÜFEK: Kalite belirli bir düzeyin üzerinde aslında. Yani, özellikle son yapılan inşaatlarda. Son iki yıldır yapı denetimle beraber yapılan inşaatlar özellikle belirli bir düzeyin üzerinde. Ama yeterli mi? Yeterli değil. Biz çok yeterli bulmuyoruz. SAMSUN ANALİZ: Biraz daha net bir cevap verecek olursak, Samsun inşaat sektöründe ortalama kalitenin üstünde mi, altında mı? HÜSEYİN TÜFEK: Ortalamada. Son 2 dönemde yapı denetim ile beraber kalitede artma var. Ama ondan evvelkiler de ortalamada. İyi ortalamanın altında olanlar da var, ortalamanın üzerinde olanlar da var. Çok ciddi firmalar da var. SAMSUN ANALİZ: Yeterli mi peki bu denetimler? HÜSEYİN TÜFEK: Hayır, biz asla yeterli bulmuyoruz. Biz çok daha üst düzey olmasını istiyoruz. Üst düzey olmanın yolu da az önce bahsettiğim gibi profesyonel firmaların olması gerektiğidir.
20
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
İnşaat sektöründe ön plana çıkıyor S
t n a r
İnşaat sektörünün Samsun ekonomisi için belirleyici olmaya başladığı günümüzde, sektörün ne durumda olduğunu konuyu çok iyi bilen bir isimle konuştuk. Sektör için umutlu konuşmayan TMMOB Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı Selami Özçelik, “Ülkemizde inşaat sektöründe bütün aşamalarda daha çok kazanma, rant öne çıkıyor” dedi.
amsun Büyükşehir Belediye Meclisi gündeminin yüzde 90’nın imar plan değişikliklerinin oluşturduğunu belirten TMMOB Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı Selami Özçelik, yılda ortalama 500 adet imar plan değişikliğinin yapıldığı bilgisini verdi. Bu kadar değiştirilen plana artık plan demenin mümkün olmadığını da ifade eden Özçelik, uygulamaya geçen ‘Kentsel Dönüşüm’ projesi ile ilgili de umutlu konuşmadı. TMMOB Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı Selami Özçelik, “İnşaatların yapılaşma koşullarının belirlendiği her kademede imar planları bakımından bakıldığında, imar planlarının yapımında, bilimsel verilere, şehircilik kurallarına ve tarihten gelen şehir kimliğine gereken önem verilmediği görülüyor” dedi.
“FAİZDEN ESKİ KAZANCI SAĞLAYAMAYANLAR İNŞAATA YÖNELDİ”
Samsun’da her geçen gün artan inşaatların geçerli olabilecek gerekçelerini, nedenlerini ve Samsun’un fiziki yapısını nasıl etkilediği üzerine açıklamalarda bulunan Özçelik, Samsun’da ne kadar binaya ihtiyaç olduğunun tespitine yönelik bir çalışmanın olduğunu bilmediğini, özellikle Atakum İlçesi’nde çok hızlı konut yapılaşması olduğunu ve devam ettiğini söyledi. “Faizden eski kazancı sağlayamayan para sahiplerinin büyük bölümü, inşaat yapmaya, başladı” diyen Özçelik, sözlerine şunları ekledi:
Selami Özçelik
www.samsunanaliz.com
21
Eylül / 2012
“Konut alımları ise merkezi Hükümet tarafından çeşitli şekilde, özendiriliyor. Bu hızlı yapılaşmanın ihtiyacı olan sosyal donatı alanları aynı hızla yapılamıyor. İmar planı değişiklikleri ile ise alt yapı donatı alanları ticaret ve konut alanlarına çevriliyor ve satılıyor. Kamunun elindeki alanlarsa yapılaşmaya açılarak satılmaya devam ediyor. Yeni oluşan mahallelerde okul yapmaya yer dahi kalmadı. Çok büyük yoğunlukta, yeterli alt yapı donatı alanları yeterli olmayan, bu hızlı yapılaşma, Samsun’un fiziki yapısını olumsuz yönde etkilemektedir.”
DENETİMLER YETERLİ DEĞİL
Samsun’daki inşaat sektörünün kalite seviyesi hakkında ve denetimlerle ilgili görüşlerini belirten Özçelik, denetimlerin yetersiz olduğunu savundu. Bir berber dükkânı açmak istenildiğinde bile ustalık belgesi istendiğini, ustalık belgesi olmadığı zaman açılamayacağının altını çizen Özçelik, hiçbir yeterlilik belgesi olmadan Ticaret Odası’na ve maliyeye kayıt olarak müteahhit olunduğunu ve inşaat yapılabildiğini söyledi. Son zamanlarda bir de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan numara almak zorunda olunduğunu hatırlatan Özçelik, “Yeterli bilgiye ve sahip olmayan insanları denetleyerek onlara güvenli bina yaptırmaya çalışıyoruz. Denetçilerde bu yapımcı tarafından seçiliyor ve ücretleri de bu yapımcılar tarafından ödeniyor.
Denetçiler İşi yapımcıdan alıyor, denetleme ücretini yapımcıdan alıyor ve yapımcının yaptığı inşaatı denetliyor. Böyle bir denetim yeterli olabilir mi? Elbette ki değil, bazıları yeteri kadar denetlenmiş olabilir” diye konuştu.
SAMSUN ESKİDEN İYİ ÖRNEKTİ, ŞİMDİ İSE KÖTÜ ÖRNEK
Samsun’da planlama yapılmadığına işaret eden Özçelik, planlamanın doğru yapılmadığını şehre bakıldığında görüldüğünü belirtti. Çok önemli bir örnek veren Özçelik, şunları söyledi: “Eski Samsun fotoğraflarında gördüğümüz Samsun, mimarlık fakültelerinde iyi örnek olarak gösteriliyordu, bugünkü Samsun ise kötü örnek olarak gösteriliyor. İyisi ve kötüsü ile yapılmış imar planları sürekli değiştiriliyor. Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi’nin gündeminin yüzde 90’nı imar plan değişiklikleri oluşturuyor. Yılda ortalama 500 adet imar plan değişikliği yapılıyor. Bu kadar değiştirilen plana artık plan demek mümkün değil. İmar planı yapımı ve değişikliklerine halkın katılımından söz etmek mümkün olmadığı gibi, meclis üyelerinin dahi yeterli bilgileri olup olmadığı belli değil.”
“KENTSEL DEĞİL, RANTSAL DÖNÜŞÜM”
Kentsel dönüşüm hakkında umutlu konuşmayan Özçelik, “Kentsel dönüşüm çok geniş bir konu, geniş
değerlendirmek gerekir, kısaca kentsel dönüşüm uygulamalarında ve yeni düzenlemede mimarlığı, insanı, insan haklarını ve kentleri göremiyorum. İnsan haklarına mülkiyete, zorla el konulmasını, belirli kesimlere para aktarılmasını ve rantsal dönüşümü görüyorum. Eskiden olduğu gibi kaçak yapılaşmanın olduğunu söyleyemem. Ancak başka bir sorunla karşı karşıyayız. İmar planı yapımında, imar planı değişikliklerinde, bilimsel verilere ve şehircilik ilkelerine yeterli önem verilmiyor, kurallara uyulmuyor, yasal ama şehircilik ilkelerine uymayan, bilimsel kurallara uymayan binalar yapılıyor” dedi.
DEPREME KARŞI BİNA TASARIMI ÖNEMLİ Yaklaşık yüzde 95’i deprem bölgesinde bulunan ülkemizde binaların tasarlanması depremin çok önemli olduğuna vurgu yapan Özçelik, depreme dayanıklı binalar tasarlamak ve bu binaları tekniğine uygun olarak yapılması gerektiğini söyledi. Özçelik, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Depreme dayanıklı bina yapmak için uygun yer seçmek, bilimsel verilere göre imar planı yaparak yapılaşma şartlarını belirlemek, deprem göz önüne alınarak binaları tasarlamak ve inşaatı teknik kurallara göre yapmak gerekir. Bu aşamalar bütünün parçalarıdır.”
22
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
Osman Genç
Canik’te 9 yılda 500 hektarlık alan imara açıldı Canik Belediye Başkanı Osman Genç, “Belediye Başkanlığım döneminde imar uygulaması olarak 500 hektarlık alanı imara açtık” dedi
G
enç, Belediye Başkanlığı dönemi öncesinde 980 hektar imar uygulaması, 1685 hektar alanında imar planının olduğunu belirtti.
“Millete hizmet etmek için tam zamanlı çalışıyoruz” diyen Genç, “Belediye Başkanlığım döneminde imar uygulaması olarak 500 hektarlık alanı imara açtık. 2200 hektarlık alanın imar planı ise revize edilerek yeniden düzenlenmiştir” dedi. Genç, imara açtıkları alanlarda yapılan çalışmaları ise şöyle sıraladı. “Üniversite alanları (Başarı Üniversitesi), kültürel alanlar (Canik Kültür Merkezi, Bilgi Evleri, Meşe Tesisleri, Azot Sosyal Tesisleri), ticaret alanları (Baumax, Metro, Lovelet, Medicana, Romatem, Rönesans. vb), konut alanları (Kuzey Yıldızı Kentsel Dönüşüm Projesi 2688 konut, özel konut alanları 3000 konut), spor alanları (Hasan Doğan Spor ve Eğitim Merkezi, Yavuz Selim Halı Saha ve spor tesisleri), yeşil alanlar (40 adet park)”
Atakum’da 4 yılda 269 hektarlık Atakum alan imara açıldı Belediye
B
urma, Atakum’da çağdaş kentleşme çalışmalarına özen gösterdiklerini ve bunun için ne gerekiyorsa yaptıklarını söyledi.
Son 4 yıllık sürede imara açtıkları yerler hakkında bilgi veren Başkan Metin Burma, “4 hektar Çatalçam’da, 225 hektar Büyük kolpınar mahallesinde ve 40 hektar Kamalı mahallesinde olmak üzere toplamda 269 hektarlık alanı imara açtık. Buralara 1/5 binlik ve 1/binlik imar planları yapıldı. Şu an Beypınar, Balaç, Çobanlı, Çobanözü mahallelerinde plansız alanları planlama çalışmaları devam ediyor” dedi.
Metin Burma
Başkanı Metin Burma, “4 yıllık Belediye Başkanlığım döneminde imar uygulaması olarak 269 hektarlık alanı imara açtık” dedi
www.samsunanaliz.com
23
Eylül / 2012
Bafra’da doğalgaz bulundu
Samsun Doğalgaz üssü olabilir mi?
Bafra’da bir yıldır yürüten doğalgaz arama çalışmalarında mutlu sona ulaşmak üzere. Sismik araştırma yapılan Samsun'un Bafra ilçesinde doğalgaz bulundu.
Samsun’un Bafra İlçesi ve Karadeniz’de doğalgaz bulunması, petrol ve doğalgazda ithalatçı konumda olan Türkiye'de yeni bir umut doğurdu. Samsun bir adım öne geçebilecek fırsatı yakaladı.
B
ir yıldır çalışmalarını yürütülen Enerji Firması Bafra'da doğalgaz arama çalışmalarında mutlu sona ulaştık. Geçen yıl eylül ayında başlayan çalışmalar sonucunda Balıklar köyünde belirlenen koordinatlar doğrultusunda kurulan sondaj kulesinde sondaj çalışmalarına başlayan Enerji Firması, 700 metrede gazı buldu. Bulunan gazın rezervi ise yapılacak testler sonucunda belirlenecek. Önümüzdeki aylarda Bafra'ya gelecek olan sismik (araştırma) ekibi tarafından yapılacak olan çalışmalar sonunda yeni kuyu yerleri belirlenecek. Buna göre çalışmalar sürdürülecek. Devlet adına çalışmalarını yürüten Bafra bölgesinin lisans sahibi Enerji Firması, kuyu testlerini yaptıktan sonra doğalgazı yakacak. Yakma sonucunda yapılan basınç testleri sonucunda ne kadarlık bir rezerv olduğu ortaya çıkacak.
Karadeniz’de ilk doğalgaz bulundu... Petrol ve doğalgazda ithalatçı konumda olan Türkiye'de yeni bir umut doğdu. Uluslararası dev şirketlerle yapılan petrol sondajlarının ardından, TPAO Istranca'da derin deniz sondajında 3 bin 600 metrede doğalgaza ulaştı. Petrol ve doğalgazda neredeyse tamamen ithalatçı konumda olan Türkiye'de son dönemde yapılan çalışmalar umutları arttırdı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın, "Bulana kadar sabırla aramaya devam edeceğiz" dediği denizlerdeki petrol çalışmalarında önemli aşama kaydedildi.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Karadeniz'de başlattığı petrol arama hamlesinde ilk somut sonuca ulaştı. Uluslararası dev şirketlerle yapılan sondajların ardından, TPAO Istranca'da 3 bin 600 metrede doğalgaza ulaştı. Doğalgaz yakılarak sondaj kuyusunda rezerv varlığı kesinleştirdi.
Yeni sondajlar yapılacak Bu keşif Karadeniz petrol çalışmalarında somut ve büyük bir adım olarak nitelendiriliyor. Istranca'da gaz keşfinin ardından rezerv çalışması yapılmaya başlanacak. 6 ile 12 ay arasında çalışmaların süreceğini belirten yetkililer, "Artık kuyunun nihai üretilebilir rezervi ortaya çıkacak. Ondan sonra kesin rezervler üzerine konuşulacak. Bölgede yeni sondajlar yapılacak" değerlendirmesi yaptı.
Veriler çok derinlerden Jüpiter platformu ile başlanan sondajda 3 bin 900 metreye inilmesi hedefleniyordu. 3 bin 600 metrede belirlenen gaz emareleri değerlendirilmeye alındı. TPAO sondaj başlarken yaptığı açıklamada Karadeniz'de derin denizde açılan kuyulardan alınan verilere göre petrol ve doğal gazın daha derinlerde ve daha yaşlı birimlerde olabileceği sonucuna ulaşıldığını belirtti. Açıklamada "Ancak, daha yüksek basınca sahip olan rezervuar seviyelerinin sondajı çok daha zor olacaktır. Derin denizde ikinci bir kampanya başlatmadan önce bu jeolojik oluşumların potansiyeli Istranca-1 kuyusunda test edilecektir" değerlendirmesi yapılmıştı.
26
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
‘Türkiye’nin Kadın Hikayeleri’ kitap oldu
Samsun Valiliği, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nedeniyle düzenlediği “Türkiye'nin Kadın Hikayeleri Samsun'da” isimli projeyi kitap haline getirdi
S
amsun'da "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" nedeniyle düzenlenen "Türkiye'nin Kadın Hikayeleri Samsun'da" isimli proje kapsamında 81 ilden gelen başarılı rol model kadınların yaşamlarının ve hedeflerinin yer aldığı “81 İl, Kadın ve Hikaye” adlı kitap Samsun Valiliği tarafından bastırılarak yayımlandı.
YAŞAM KALİTELERİ YÜKSELECEK
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, kitapla ilgili şu bilgileri verdi: “Türkiye'de
Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarından itibaren kadının siyasi ve toplumsal hayattaki konumunun güçlendirilmesine yönelik adımlar atılmış, batılı ülkelerden çok önce seçme seçilme hakkı verilmiştir. Biz inanıyoruz ki; hep birlikte gerçekleştireceğimiz çalışmalarla kadınların ve kız çocuklarının yaşam kaliteleri yükselecek, böylelikle toplumun refahlığında olumlu değişiklikler olacaktır. Kadının başarısına odaklanan bu projeyi hayata geçirmenin mutluluğunu yaşarken, gelecekte daha da başarılı çalışmalara imza atacağımıza inanıyorum."
27 www.samsunanaliz.com
Eylül / 2012
Kurtuluş Savaşı’nda 1243 şehit veren Samsun, Çanakkale Savaşı’nda ise 44 şehit verdi. PKK belasına ise son rakamlara göre 230 şehit veren Samsun’un polis şehit sayısı 53.
Samsun’da 13 günde 6 ŞEHİT
T
ürkiye terör acısıyla yanıp kavruluyor. Ne kadar ‘şehitliği’ yüksek bir mertebe olarak kabul etsek de ateş düştüğü yeri yakıyor. Samsun eylül ayında 13 gün içinde 6 vatan evladını toprağa verdi. Kurtuluş Savaşı mücadelesinin başlatıldığı Samsun, terörle mücadelede şehit veren iller arasında önde geliyor.
28
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
İSTİKLAL MARŞI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır parlayacak! O benimdir, o benim milletimindir ancak! Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal. Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar. Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın, Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı. Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ! Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ, Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ. Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli: Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli! Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeliEbedî yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım. Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım; Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım! Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl; Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
!
Şehitler ölmez Vatan bölünmez
Yıllara göre
www.samsunanaliz.com
acının rakamları 1 984-8 Haziran 2012 tarihleri arasında 411 subay, 375 astsubay, 585 uzman jandarma/uzman erbaş ve 4 bin 798 erbaş/er olmak üzere toplam 6 bin 169 personel şehit oldu. 1984-8 Haziran 2012 tarihleri arasında 256 subay, 263 astsubay, 401 uzman jandarma/uzman erbaş, 3 bin 88 erbaş/er olmak üzere toplam 4 bin 8 personel gazi oldu.
29
Eylül / 2012
Türkiye genelinde terör olaylarının gelişimi izlendiğinde karşımıza çıkan tablo iç karartıcı. 1984’te PKK terörünün çıkışı ile yıllar sürecek acı gündem ülke gerçeği oldu. Şehit vermeyen il kalmadı. Binlerce aile bu kahreden gerçekle tanıştı. Terör olaylarını yıllara göre izlediğimizde akan kanın nelere mal olduğunu görebiliriz.
Türkiye'de 1 Ocak 2002 ve 16 Temmuz 2012 tarihlerini kapsayan son 10 yılda toplam 10 bin 80 iç güvenlik olayı meydana geldi. Bu olaylarda 1163 asker şehit olurken 2 bin 290'ı ise yaralandı. Terörle mücadelede ağır bedeller ödeyen Türkiye, son 10 yılda meydana gelen 10 bin 80 iç güvenlik olayında, toplam 818 askerini şehit verdi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) 2 bin 290 personeli de yaralandı. Şehitlerin üçte birinin mayınlı ve bombalı tuzaklarda hayatını kaybettiği ortaya çıktı. 1 Ocak 2010- 16 Temmuz 2012 tarihleri arasında meydana gelen tüm iç güvenlik olaylarında ise 233 asker şehit düştü. 537’si ise yaralandı. Bu dönemde mayın ve patlayıcı nedeniyle hayatını kaybeden asker sayısı 55, yaralı sayısı ise 197. 2012 yılı itibariyle 1926 olay oldu. Toplam şehit 144. Şehit asker sayısı 107. Şehit polis sayısı 24. Şehit korucu 13. Ölen vatandaşımız 29. Bu arada terörist sayısı 239. Türkiye işte böylesi karanlık bir tablo ile karşı karşıya. Şöyle kısa bir kronolojik sıralama yapacak olursak, önümüze çıkan tablonun ne kadar korkutucu olduğunu görebiliriz: 7 Ekim 2007: Şırnak'taki Küpeli Dağı'nda PKK'lı teröristler operasyondan dönen askerleri pusuya düşürdü. Saldırıda 13 asker hayatını kaybetti, 3 asker yaralandı. 21 Ekim 2007: Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'ne bağlı olan Dağlıca köyünde bulunan ve sınıra 4 kilometre uzaklıkta olan Komando Taburu'na
Kuzey Irak'tan gelen yaklaşık 150 kişilik bir PKK grubu ağır silahlarla saldırdı. Çatışmada, 12 asker şehit oldu, 16 asker yaralandı, 32 PKK'lı terörist öldürüldü. 19 Haziran 2010: Hakkari'nin Şemdinli İlçesi Gediktepe Üst Bölgesi'ne yapılan saldırı sonucu 11 asker şehit oldu, 18 PKK'lı öldürüldü. 14 Temmuz 2011: Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde askere el bombalarıyla saldırıldı. Pusuda 13 asker şehit oldu, 7 asker yaralandı, 7 PKK'lı terörist öldürüldü. 17 Ağustos 2011: Hakkari-Çukurca karayolunun 12 kilometresinde askeri konvoya patlayıcı düzenekleri ile saldırı yapıldı. 4 kez patlayan mayınlarla parçalanan BTR-80 tipi zırhlı personel taşıyıcının içindeki 11 asker ve 1 köy korucusu şehit düştü, 14 asker de yaralandı.
18 Ekim 2011: Bitlis'in Güroymak İlçesi Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 5 polis memuru, Bitlis'ten aldıkları amca ve 5 kardeşi, Güroymak İlçesi'ne götürürken PKK'lı teröristlerin saldırısı sonucu 5 polis memuru ile 4 sivil hayatını kaybetti. 19 Ekim 2011: PKK'lı teröristlerin Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde düzenlediği saldırıda 26 asker şehit düşüp 22 asker yaralanırken, bu saldırı Türkiye'de teröre en fazla şehit verilen çatışmalardan biri oldu. 19 Haziran 2012: Dağlıca Yeşiltaş Karakolu’na yapılan saldırıda 8 asker şehit oldu, 19 asker ise yaralandı. 5 Ağustos 2012: Hakkari'nin Geçimli Karakolu ile Çukurca'da üç ayrı karakola teröristlerce gerçekleştirilen eş zamanlı saldırıda 6 asker ve 2 köy korucusunun şehit oldu, 15 civarında asker ve köy korucusu yaralandı.
30
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
Hain terörden Samsun da nasibini aldı. 1984’ten bugüne Samsun 180 şehit verdi. En son geçtiğimiz eylül ayında, Samsun, 13 gün içinde 6 şehidini toprağa verdi.
Astsubay Kıdemli Başçavuş Bedri Nayim
Samsun’a da ateş düştü
H
ain terörden Samsun da nasibini aldı. 1984’ten bugüne Samsun 180 şehit verdi. En son geçtiğimiz eylül ayında, Samsun, 13 gün içinde 6 şehidini toprağa verdi. Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde Zorgeçit köyü kırsalında teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Piyade Uzman Onbaşı Ersan Sancı, 12 Eylül 2012 tarihinde Samsun'un Ladik ilçesinde, Afyonkarahisar’da askeri cephanelikte meydana gelen patlamada şehit olan Astsubay Kıdemli Başçavuş Bedri Nayim 16 Eylül 2012 tarihinde Samsun'da, Bingöl’deki saldırıda şehit düşen 7 aylık askerden 2’si olan Jandarma Er Savaş Topal’ın ve Jandarma Er Hasan Hüseyin Aydoğdu’nun cenazesi de 20 Eylül’de Samsun’un Alaçam ilçesinde, Bingöl’deki saldırıda şehit olan PKK'lı bir kadın terörist tarafından başından vurularak şehit edilen
Tunceli’nin Ovacık İlçe Cumhuriyet Başsavcısı Murat Uzun (34) ise 21 Eylül 2012 tarihinde Samsun'da toprağa verilirken Tunceli’de PKK’lı teröristlerin iki karakola eş zamanlı yaptıkları saldırıda şehit olan Jandarma Komando Er Mustafa Akar da, 24 Eylül 2012 tarihinde Samsun’un Ayvacık ilçesinde toprağa verildi.
Acı haberler peşpeşe geldi “ÇULSUZLARI SEVİNDİRMİYORUM” Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde Zorgeçit köyü kırsalında teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Samsunlu Piyade Uzman Onbaşı Ersan Sancı, Ladik ilçesinde toprağa verildi. Şehit Onbaşı Ersan Sancı’nın yakınları sinir krizleri geçirirken, yakınlarının feryatları yürekleri dağladı. Ayakta durmakta güçlük çeken şehidin annesi Gülcan Sancı, “Çulsuzları sevindirmiyorum. Öcünü yerde bırakmazlar yavrum. ‘Dinç ol, gururlu ol’ dedim sana yavrum. 3 tane daha büyütüyorum yavrum. Çapulcuları bitirin yavrum. Fırsat vermeyin, Şemdinli’yi başlarına yıkın yavrum” diye ağladı. 26 yaşındaki şehidin Nazlı isimli bir kızla sözlü olduğu ve 2 yıl sonra da evlenecekleri öğrenildi.
Uzman Onbaşı Ersan Sancı
“SENİNLE GURUR DUYUYORUM” Afyonkarahisar’da askeri cephanelikte meydana gelen patlamada şehit olan Astsubay Kıdemli Başçavuş Bedri Nayim, Samsun'da toprağa verildi. Şehidin astsubay olan oğlu Yiğit Nayim, babasının tabutu başından ayrılmadı. Ayakta durmakta güçlük çeken şehidin eşi Birgül, annesi Nahice Nayim'i askeri personel ve ailesi teselli etti. Şehit Astsubay Kıdemli Başçavuş Bedri Nayim'in tabutuna sarılan eşi Birgül Nayim, "Aşkım, seninle gurur duyuyorum. Seni çok seviyorum Aşkım' diyerek ağladı. Şehit bedri Nayim'in iki oğlu olan Yağız Hakkı ve astsubay olan oğlu Yiğit Nayim birbirlerine sarılarak teselli oldular.
Alaçam iki yiğidini bağrına bastı
www.samsunanaliz.com
31
Eylül / 2012
Bingöl'de askeri konvoya düzenlenen hain saldırıda şehit olan 10 askerden Hasan Hüseyin Aydoğdu ve Savaş Topal’ın, Samsun’un Alaçam ilçesindeki baba evlerine ateş düştü. 7 aylık asker olan Jandarma Er Hasan Hüseyin Aydoğdu’nun memleketi Alaçam’daki Pelitbükü Sekecek köyündeki evinden helallik alındıktan sonra yine aynı köydeki aile kabristanlığın karşısındaki boş arazide kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Savaş Topal’ın baba ocağı Alaçam’ım Yenice köyünde de hüzün ve gözyaşı var. Bingöl’de şehit düşen Savaş Topal’ın cenazesini bekleyen amcası İzzet Topal, Savaş ile izine geldiğinde görüştüklerini söyleyerek, ‘Giderken çok tehlike var’ dedi. Aynen dediği gibi de başına geldi. Vatan sağ olsun. Ancak ben bu işten bir şey anlamadım. Bir milletvekili geliyor, bir bakan geliyor elli yere güvenlik koyuyorlar. Niye bu 200 askerin peşinde bir helikopter veya koruyucu tim olmasın” diye feryat etti.
Jandarma Komando Er Mustafa Akar
İNŞAATLARDA ÇALIŞIP AİLESİNE BAKIYORDU Tunceli'de, jandarma karakoluna teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olan Mustafa Akar'ın (21) Samsun'un Ayvacık ilçesindeki evine ateş düştü. Terhisine 2 ay kala şehit olan Mustafa Akar bekardı. Askere gitmeden önce üvey babası Selal Sarıoğlu ve annesi Semiha Sarıoğlu ile birlikte yaşıyordu. Ailesinin geçimini inşaatlarda çalışarak sağlıyordu.
Jandarma Komando Er Hasan Hüseyin Aydoğdu
Şehit Başsavcı Türkiye’nin gündemine oturdu Ovacık’ta adliye lojmanlarına giderken evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralanan Başsavcı Murat Uzun, tedavi için kaldırıldığı Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. PKK'lı bir kadın terörist tarafından başından vurularak şehit
Cumhuriyet Başsavcısı Murat Uzun
edilen Tunceli’nin Ovacık İlçe Cumhuriyet Başsavcısı Murat Uzun’un (34) Türk bayrağına sarılı cenazesi Samsun’a getirildi. Şehidin yakınları metanetini korurken, acılı eş Cihan Uzun, “Ben dimdik ayaktayım. Üç şerefsize pabuç bırakmam. Seyretsinler, görsünler bak gü-
lüyorum ben. Güle güle yiğidim” diyerek eşini uğurladı.
“BABAN UYUYOR OĞLUM”
Kız kardeşi Hülya Uzun, "Hoş geldin ağabeyim. Özledim dedim geldin mi ağabeyim" diye gözyaşı döktü. Şehit Murat Uzun'un erkek kardeşi Ercan Uzun, "Yiğit ağabeyim ben de senin gibi şehit olacağım" diye feryat etti. Şehidin 4 yaşındaki oğlu Emir Kaan'a son kez babasını gösteren aile yakınları, "Baban uyuyor oğlum" diye seslendi.
Jandarma Komando Er Savaş Topal
32
Ustanın manifestosunda 2 Samsunlu
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
S
üleyman Soylu, Başbakan Erdoğan’ın ‘A Takımı’na da girmeyi başararak AR-GE Faaliyetlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı oldu.
Ahmet Demircan
AK Parti’nin 4. Olağan Kongresi, Samsun için sürpriz sonuçlar doğurdu. AK Parti’nin yeni MKYK listesinde 2 dönem görev alan Cemal Yılmaz Demir, liste dışı kalırken çiçeği burnunda 2 yeni AK Partili Ahmet Demircan ve Süleyman Soylu listede yer aldı.
MKYK listesinin açıklanması sonrası Bafralılar için ayrı bir sevinç yaşandı. Eski Devlet Bakanı ve Samsun Milletvekili Bafralı Ahmet Demircan ve “Bafralıların Eniştesi” olarak bilinen Süleyman Soylu partinin üst yönetiminde yer aldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son kez Genel Başkanlığa aday olduğu AK Parti’nin 4.Olağan Büyük Kongresi Ankara Spor Salonu’nda yapıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'manifestom' dediği konuşmasını yaptı. Konuşması 2 saat 35 dakika sürdü. Erdoğan ‘manifestom’ dediği konuşmasını ekranlardan milyonlar dinledi. Süleyman Soylu
www.samsunanaliz.com
Eylül / 2012
CEZAEVİNE GİDERKEN VEDA DEĞİL 'ES' DEMİŞTİM Biz halkın kendi iradesiyle yaptığı değişimlere destek verdik. 26 Mart 1999'da Pınarhisar Cezaevi'ne doğru giderken evden konuştum. Bunun bir veda olmadığını söyledim. Bitmeyen şarkıların içindeki bir duraktır, es'tir dedim. Sizin bu aşkınızla devam edecektir dedim. Belki de bir temenni bir arzuydu. Rabbim benim de benimle birlikte amin diyenlerin duasının kabul etti. Cezaevindeki molanın ardından bu partiyi inşa ettik. Bir söz verdik. Biz koltuğa yapışmadık. Biz sözümüzde duracağız. Bu bir es'tir. Bir ilkenin bir vaadin yerine getirilmesidir. Bizim molamız dahi millet içindir. Her ne şekilde olursa olsun yine milletin peşinde olacağız. Partim bana hangi görevi verirse onu yerine getireceğiz. Dava millete hizmet davasıdır. Ailem eşim milletim beni affetsin.
BU DAVA YERDE KALMAZ
Ülkeme genel başkan olarak devam edeceğim ardından tüzük gereği görevimi devredeceğim. Bin bir başlı kartalı omuzlayıp götürecek çok sayıda arkadaşlarım var. Hiç endişeniz olmasın. Bu dava yerde kalmaz.
33
34
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
FARKLI GÖREVLER ALTINDA YİNE HİZMETTE OLACAĞIZ Bu kongrede aramıza yeni arkadaşlar katılıyor. Omurga korunuyor, hücreler tazeleniyor. Yepyeni bir MKYK ile bu süreci devam ettireceğiz. Tüzüğümüz gereği son kez aday oluyorum 3 yıl partimin başındayım. Allah ömür verirse inşallah farklı görevlerle farklı ünvanlar altında yine hizmette olacağız. Partim bana nereye git derse, ne derse onu yapacağım. Tüm teşkilatımdan helallik diliyorum. Sizlerin de benden razı olmasını istiyorum. Gönlünü kırdığım kardeşlerim varsa haklarını lütfen bana helal etsinler. Bana sizler gibi arkadaşlar nasip ettiği için Rabbime hamd ediyorum.”
YOLUMUZ GAZİ MUSTAFA KEMAL'İN YOLUDUR Bizim yolumuz Gazi Mustafa Kemal'in, Sultan Alparslan'ın yoludur, merhum Adnan Menderes'in, Turgut Özal'ın, Necmettin Erbakan'ın yoludur. Yani bizim yolumuz sevginin, kardeşliğin, birleştirmenin, kucaklamanın yoludur. Buradan bir şey daha hatırlatmak istiyorum o günleri bizler göremeyeceğiz. Cumhuriyet'in kuruluşunun 100. yılı dışında başka bir hedefimiz daha var. O da bu kuruluşun 1000. yılı. Hedef 2071'dir. Rabbim izin verirse gençler biz 2023'ü sizler 2071'i inşaa edeceksiniz. Allah'tan başka zafer sahibi yoktur.
İşte yeni MKYK listesi MKYK listesinde yer alan diğer isimler ise şöyle: Abdülhamit Gül, Abdülkadir Aksu, Ahmet Davutoğlu, Ahmet Demircan, Ahmet Edip Uğur, Ali Babacan, Asuman Erdoğan, Bekir Bozdağ, Beşir Atalay, Bülent Arınç, Bülent Gedikli, Çiğdem Erdoğan Atabek, Çiğdem Karaaslan, Ekrem Erdem, Edibe Sözen, Emine Çift, Nükhet Hotar, Fatma Şahin, Fazilet Dağcı Çığlık, Haluk İpek,Hasibe Özlem Çepni, Hayati Yazıcı, Hüseyin Çelik, Hüseyin Tanrıverdi, Lale Ersoy, Lokman Ayva, Mazhar Bağlı, Menderes Türel, Mehmet Akın, Mehmet Ali Şahin, Mehmet Müezzinoğlu, Mehmet Şimşek, Mevlüt Çavuşoğlu, Mustafa Şentop, Necla Hattapoğlu, Nihat Zeybekçi, Numan Kurtulmuş, Nurettin Nebati, Osman Can, Ömer Bolat, Ömer Çelik, Öznur Çalık, Reha Denemeç, Sadullah Ergin, Salih Kapusuz, Sema Kırcı, Süleyman Soylu, Yasin Akyay, Zelkif Kazdağ, Zeynep Karahan Uslu.
www.samsunanaliz.com
35
Eylül / 2012
VEKİLLERE BAŞKANLIK KOLTUĞU FIRSATI Tüzük değişti, 3 dönem vekillik yapan Belediye Başkanı olabilecek. AK Parti 4. Olağan Büyük Kongresi'nde, parti tüzüğünde 10 ayrı değişiklik yapıldı. Buna göre, milletvekilleri ve belediye başkanları için kesintisiz 3 dönem görev yaptıktan sonra en az bir dönem ara verme hükmü getirildi. Gençlik kollarına üye olma üst yaş sınırı, 29'dan 30'a yükseltildi. AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin başkanlığındaki Divan'a sunulan tüzük değişikliği teklifine göre, AK Parti tüzüğünün 24'üncü maddesinin son fıkrası, ''Aynı kişi kesintisiz en fazla 3 olağan dönem, belde başkanı seçilebilir ancak ara veren kimseler tekrar aynı göreve getirilebilir'' şeklinde değiştirildi.
‘AK Parti’de MKYK’ya girmiş olmak bir onurdur’ 54.Hükümet’te Refahyol döneminde Devlet Bakanı olarak görev yapan, 1 Kasım 2012 yılında kurulan HAS Parti’de Genel Başkan Yardımcısı olan Ahmet Demircan, ‘HAS’ adamlar cephesinden AK Parti’ye geçen isimlerden biri oldu. 30 Eylül’de gerçekleşen AK Parti Büyük Kongresi’nde MYKY üyeliğine seçilen Demircan, siyasi hayatının bu keskin virajlı dönemini SAMSUN ANALİZ DERGİSİ’ne değerlendirdi.
T
ürkiye siyaset hayatının ‘Milli Görüş’ cephesini temsil eden Saadet Partisi çizgisinden koparak, 1 Kasım 2010 tarihinde, Numan Kurtulmuş ve diğer partililerle HAS Parti’yi kuran ve Genel Başkan Yardımcı olarak görev yapan Ahmet Demircan, ülke siyasetine bomba gibi düşen HAS Parti- AK Parti birleşmesinde büyük rol oynadı. 22 Eylül 2012 tarihinde gerçekleştirilen bir törenle HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve diğer partililerle AK Parti’ye geçen Demircan, 30 Eylül’de yapılan AK Parti Büyük Kongresi’nde MYKY üyeliğine seçildi. Siyasi hayatında önemli bir döneAhmet meç yaşayan Demircan, Demircan yaptığı değerlendirmede, ‘AK Parti’de MYKY’ye girmiş olmanın kendisi için bir onur olduğunu söyledi.
“AK PARTİ’DEN GELEN DAVETE İLGİSİZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİ” Yoğun siyasi gündemi arasında sorularımızı cevaplayarak değerlendirmelerde bulunan Demircan, Türkiye’nin geleceğinin inşa edilmekte olduğu bir dönemde siyasetçi olarak böyle bir görev üstlenmenin kendisi için kaçınılmaz olduğunu söyledi. “Türkiye’nin yeniden inşa edildiği bir dönemde yeni bir Anayasa yapılacak. AK Parti’den gelen davete ilgisiz kalmamız mümkün değildi” diyen Demircan, bu birleşmenin Türkiye siyaseti ve geleceği için hayırlı olacağını söyledi.
“AK PARTİ’DE MYKY’YE GİRMİŞ OLMAK BİR ONURDUR” HAS Parti’nin ilgili kurumlarında yapılan istişareler sonunda AK Parti’ye geçme kararı aldıklarını hatırlatan Demircan, “22 Eylül’de İstanbul’da katılım töreni yapıldı. 30 Eylül’de de büyük kongrede MYKY üyesi seçildim. Parti’de MYKY girmiş olmak benim için onurdur. Yeni konumumuzla, ülkeme, milletime ve Samsun’a daha iyi hizmet etme imkânı bulmuş olacağım. Bu iyi hizmet yapma imkânıdır. AK Parti seçilmişleri ve teşkilatıyla birlikte hizmet etme imkânı olacaktır. Bu imkân Samsunlu hemşerilerime en iyi hizmeti sunmayı sağlayacaktır. Samsunlu buna layıktır.”
Ahmet Demircan kimdir? AK Parti 4. Olağan Kongresi’nde asil kadro içinde sayılan Ahmet Demircan, daha önce HAS Parti Genel Başkan Yardımcılığı, XX ve XXI. Dönem Samsun Milletvekilliği ile Devlet Bakanlığı yapmış bir siyaset adamıdır. Asıl mesleği Genel Cerrahlıktır. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi‘ni bitirdi. Aynı Fakültede Genel Cerrahi İhtisası yaptı. Sağlık alanında Samsun I No’lu Sağlık Ocağı Doktorluğu, Muş Devlet Hastanesi ve Bafra Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanlığı görevlerinde bulundu. Aslen Samsunlu olan Dr. Ahmet Demircan 1954 doğumlu, evli ve 6 çocuk babası.
36
Çalık Yedaş, elektrik dağıtım izleme üssü kuruyor samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
Türkiye'de elektrik dağıtım liderliği rolünü üstlenen Çalık YEDAŞ, dünyanın en son teknolojisini kullanan General Electric (GE) ile işbirliği yaparak, 7 milyon dolara enerji izleme üssü kuruyor. Çevre dostu enerji üssü 'Yeşil bina'da konuşlandırılacak
www.samsunanaliz.com
37
Eylül / 2012
S
amsun, Ordu, Amasya, Çorum ve Sinop'un elektrik dağıtım işini üstlenen Çalık YEDAŞ şebekeyi uzaktan izleyip, arızalara uzaktan müdahale etmek üzere SCADA/DMS (Data İzleme, Kaydetme ve Şebeke Yönetimi) projesini başlattı. SCADA/DMS ve enerji üretimi teknolojilerinde dünyanın en önde gelen firmalarından olan General Electric Digital Energy Grubu tarafından kurulacak olan sistem 2013 yılı sonunda işletmeye alınacak. 7 milyon dolarlık enerjide teknolojinin son noktası olan proje, Çalık YEDAŞ'ın elektrik dağıtım sorumluluk alanındaki Samsun, Ordu, Amasya, Çorum ve Sinop illerinde eş zamanlı olarak başlatılıyor. Proje kapsamında 133 adet dağıtım merkezi ve bu merkezlerden aboneleri besleyen 950 adet fiber enerji yönetimi otomasyonuna alınıyor. Sistem ile elektrik arızaları uzaktan tespit edilip, anında müdahale edileceği gibi elektrik şebekesinin tüm kritik değerleri izlenebilecek, arızalar oluşmadan önlenebilecek. Sistemle bir arıza olması halinde müşterinin çağrı merkezini aramasına gerek kalmıyor. Çünkü Çalık YEDAŞ Yeşil Bina Üssü'nden anında tespit edilen arızalara ekipler derhal yönlendirilecek.
ELEKTRİKTE KALKAN GÖREVİ ÜSTLENECEK GIS, OSOS ve ISU Projeleri ile de entegre edilecek ve 'kalkan görevi üstlenecek' olan sistem, müşteri memnuniyeti ve verimli şebeke odaklı olarak tasarlandı. Proje kapsamında 500.000 aboneyi kapsayan bölge şebeke otomasyonu da sisteme dahil ediliyor.
2013 yılından itibaren tüm aboneleri kapsayan otomasyon ve altyapı planlaması Çalık YEDAŞ’ın 1 milyon 500 bin abonesine Avrupa kalite standartlarında dağıtım hizmeti vermeyi hedefliyor. Projede Çalık YEDAŞ’tan 21, GE’den yerli ve yabancı 10 personel olmak üzere toplam 31 personel görev yapıyor. Görevli personel yurt dışında ve yerinde yoğun bir eğitime de tabi tutulacak.
38
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
Çevre dostu sistem için yeşil bina
Çalık YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, gerçekleştirdikleri her projenin Çalık YEDAŞ’ın elektrik dağıtımında ülkede ve Avrupa’da lider olma hedefine göre tasarlandığını belirterek, "Proje Çalık YEDAŞ bölgesi ile sınırlı kalmayıp, hedeflenen diğer şirketlere de taşınacak. Müşteri memnuniyetinin yanı sıra karbon emisyonlarının düşürülmesi gibi önemli bir amaca da hizmet edecek. Tüm dünya global çevre uyumu için Karbon emisyonlarını düşürmek üzere yenilenebilir enerji kaynağı arayışında. SCADA/DMS projesindeki üretim-tüketim kontrol sistemi ile yenilenebilir enerjinin aboneler tarafından en etkin şekilde kullanımını sağlayacak. Yani ne kadar tüketeceksek, o kadar talep edeceğiz. Bu nedenle Ankara Karayolu’ndaki 3 bin 500 m2 alanlı SCADA Kontrol Merkezi de tamamen ‘yeşil bina’ olarak inşa edilecek. Yani çevre dostu olacak. EFQM Mükemmellik Ödülü’nün önemli bir kriteri olan Global Çevre Uyumluluğu ilkesine yakışır şekilde çevreci bir anlayışı sergileyeceğiz” dedi.
SCADA/DMS sisteminin adeta bir kalkan görevi gördüğünü söyleyen ve çevre dostu olduğunu belirten Çalık YEDAŞ Genel Müdürü Türkoğlu,
"Projenin ilk adımı 5 ildeki dağıtım binalarının hazırlanması ve entegre edilmesidir. 2012 yılı sonunda sahaya yerleştirilecek uzaktan izleme cihazları ile sahadan gelen bilgiler SCADA sistemi üzerinde kaydedilecek ve izlenebilecektir.2013 yılında ise DMS (Dağıtım Şebeke Yönetimi) sistemi tamamlanarak, izlemenin yanında tüm şebekeye müdahale edilebilirlik sağlanacaktır” diye konuştu.
GE TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ: “AVRUPA ÖRNEĞİ”
Proje toplantısına katılan GE Türkiye Genel Müdürü Mete Maltepe ise projeyle ilgili olarak şöyle konuştu: “Elektrik dağıtımında lider rolünü üstlenmiş olan ÇALIK YEDAŞ gibi vizyonu Avrupa Standartlarında bir şirket ile bu projede birlikte çalışmak General Electric için büyük bir gurur. GE’nin dünyadaki deneyim ve uzmanlığının ÇALIK YEDAŞ bölgesine en üst seviyede taşınacaktır. Yapılacak entegrasyonlar ile ÇALIK YEDAŞ, Smart Grid (Akıllı Şebeke) modeli ile şebeke yönetiminde Avrupa örneği bir şirket olacak.”
Koç: Başbakan bu ülkeyi yönetemiyor
www.samsunanaliz.com
39
Eylül / 2012
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Samsun Milletvekili Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''yorgun, tükenmiş, inandırıcılığını kaybetmiş ve agresif olduğunu, ülkeyi yönetemediğini'' iddia ederek, yaşanan sürecin de yeteneklerinin ve kapasitesinin sınırlı olduğunu ortaya koyduğunu ileri sürdü.
‘Sorulara Başbakan’dan yanıt bekliyoruz’
H
ükümetin terörle mücadelede dışa bağımlı olduğunu ve talimat doğrultusunda hareket ettiğini iddia eden Koç, ''Oslo'da yapılan görüşmeler hükümetin terörle mücadeleye bakış açısını ortaya koymuştur'' dedi. Başbakan Erdoğan'a bazı soruları olduğunu belirten Koç, şöyle devam etti: Soru bir: Oslo tezgahları öncesinde ve sırasında görevlendirdiğin devlet yetkilileri İmralı'dan Kandil'e kaç mektup götürmüşlerdir? Bu mektupların içeriğinden Apo'nun ve Kandil'in planlarından ne derece haberdarsınız, ne önlem aldınız? Kuryelik görevini devlet görevlisi olarak kimler yerine getirmiştir? Soru iki: İngiltere'nin koordinatörlüğünde gizli kapaklı yürütülmesini sağladığınız Oslo görüşmelerinde, özel temsilciniz Hakan Fidan aynen aktarıyorum, kendi sözlerinden aktarıyorum,
'Öcalan'ın ülkeye ve bölgeye yönelik vizyonu Başbakanla yüzde 90-95 örtüşüyor', bu sözlere sayın Başbakan açıklık getirmelidir. Terörün başı olan Abdullah Öcalan ile hem ülke bazında hem bölgesel bazda yüzde 90-95 uyuştuğunuz noktalar, mutabık kaldığınız noktalar nelerdir sayın Başbakan? Siz çok kullanıyorsunuz ya kucaklaşmayı Apo ile fikren hangi noktalarda kucaklaşıyorsunuz sayın Başbakan? Temsilcinin söylediği bu sözler, zaten muhabbettin kralının sizin aranızda geçtiğini gösteriyor. Başkasının muhabbetini niye kıskanıyorsunuz şimdi? Soru üç: Terörle mücadele edilir, siyasetle müzakere ederiz' sözü Başbakan'a ait. Tüm bu gelişmelerde eli kanlı terör örgütü PKK'yı siyasi kurum gibi muhatap aldığınızı fark etmediniz mi? PKK'nın MİT'i ve devleti oyalayıp, örgütün dördüncü stratejik mücadelesini hayata geçirmesine
nasıl gözünü kapatarak, vicdanınızı kitleyerek yardımcı oldunuz sayın Başbakan? Soru dört: Bu sürelerin sonunda PKK'nın kendi çözümlerini dayatarak, koşullar olgunlaştığında tek taraflı bunları fiilen hayata geçirmesini kolaylaştırmış olmadınız mı? Bu sürecin altyapısını siz bu şekilde oluşturmuş olmuyor musunuz?'' Konuya ilişkin sorularına Başbakan'dan yanıt beklediğini ifade eden Koç, ''Ana sorum şu; koordinatör devlet İngiltere'nin imzaladığı bilinen Oslo müzakereleri sonrasındaki protokolleri ve mutabakat metinlerini ekleriyle beraber açıklama cesaretiniz var mı yok mu sayın Başbakan? Hadi bakalım konjonktür milliyetçisi sayın Başbakan, seçimlere çeyrek kala milliyetçilik taslayan sayın Başbakan, mertsen, cesursan açıkla'' diye konuştu.
40
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
‘AKP hayalden sıyrılmalı’ "Suriye’deki olaylar Türkiye’nin varlığını ve birliğini olumsuz etkilemektedir. Kanlı örgüt maşaları Şam yönlendirmesi altında cinayetlerini planlamaktadır. Beşşar Esad tıpkı babası gibi, bölücü örgüte kol kanat gererek saldırılarını yönlendirmektedir. Ortadoğu’daki isyandan nemalanarak provokasyonlarını yayma amacında olan terör örgütü, Suriye muhaliflerinin desteklenmesine karşı bir kirli cevap olarak kullanılmaktadır. Suriye, Irak ve İran ile Türkiye arasında köprülerin atılması yaraları derinleştirecek ve milletimizin açık hedef olmasını daha da temellendirecektir. Özellikle Suriye terörü araç olarak kullanan bir devlet olarak yıllardır varlığını sürdürmektedir. Bu itibarla AKP’nin hayalden sıyrılması, izlediği dış politika konseptinin hatalı olduğunu kabul ederek girdiği engebelerle dolu ve milletimize ağır külfetler getirecek istikametten çıkması gerekmektedir. Taşları daha fazla oynatmadan AKP komşu coğrafyalarla ilgili politikalarını tamir ve tashih etmelidir. Bize göre Türk dış politikası ıslah edilmeli, milli hedeflerin rayına yeniden oturtulmalıdır.
‘Vatan güvenliği ve toprak bütünlüğü önceliğimiz’
Devlet Bahçeli, bir dizi açılış ve temel atma törenleri için Samsun’a geldi. Samsun’un Kavak ilçesinde coşkuyla karşılanan Devlet Bahçeli, Kavak ilçesindeki otogarın açılışını, Yine Kavak’ta yapılması planlanan Hilal Kent Yapı Kooperatifi’nin temelini attı ve Atatürk Parkı’nın açılışını yaptı. Ardından İlkadım Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası’nın açılış törenine ve İlkadım’daki Trafik Eğitim Parkı’nın temel atma törenine katıldı. Daha sonra da Alaçam ilçesine geçerek kapalı pazar yeri ile otoparkın temel atma törenine katıldı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk milletine gelebilecek her türlü saldırı veya yönelebilecek tehdidin anında cevap bulması ve karşılığını alması gerektiğini belirterek, TÜRK Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesi konusunda hükümete 1 yıl süreyle yetki verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi’ni savundu.
www.samsunanaliz.com
41
Eylül / 2012
K
atıldığı açılış ve temel atma törenlerinde birçok konu hakkında konuşan Bahçeli, ilk olarak Başbakanlık Tezkeresi'ne neden destek verdikleri konusuna açıklık getirdi.
"Suriye’den vatanımıza ve insanımıza yönelen tehdit dalgası, ilk başta sınır şehirlerimizi etkilemektedir. Muhaliflerle rejim güçleri arasındaki kanlı dövüş maalesef bu yolla Türkiye’ye de sıçramaktadır” diyen Bahçeli’nin konuşmasında şu ifadeler yer aldı: “Suriye’deki olaylar tırmanmakta, bölgesel kanama durdurulamayacak noktaya doğru gitmektedir. Suriye’den kaçan mülteciler sınırlarımıza yığılmakta ve hazırlanan kamplara yerleştirilmektedir. Hatay başta olmak üzere sınır illerimiz diken üstündedir. Huzursuzluk ve belirsizlik buraları tesiri ve hakimiyeti altına almıştır. Vatanın güvenliğinin ve topraklarının bütünlüğü her şeyden önemlidir. Bizim için milletimizin güvenlik boyutuyla garanti altına alınması ve vatan topraklarının mütecaviz eğilimlerden korunması her şeyden öncelikli ve önemlidir. Bu durum tüm siyasi mülahazaların üstünde ve önündedir. Elbette bizim tavrımız ve tercihimiz savaş veya savaş çığırtkanlığı yapmak değildir. Ancak milletimiz hasım hale gelen ülkelerden doğrudan doğruya saldırıya maruz kalıyor ve iki de bir kanı dökülüyorsa buna da sessiz ve duyarsız kalmamız eşyanın tabiatına aykırı olacaktır. Ele geçirilen yerlerde örgüt paçavralarının asılması, hükümet binalarının işgal altına alınması ve ‘Kürdistan’ı kuruyoruz’ çığlıkları sınırlarımızın hemen dibindeki vahim hadiselerin özeti şeklindedir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin buna rıza göstermesi mümkün değildir. Suriye’deki kardeş kavgasının ve ivmesini sürekli artıran iç savaşın artçı depremlerinin ülkemiz bağlamında projelendirilen etnik ve mezhep
ayrımını körükleme ihtimalini gün geçtikçe kuvvet kazanmaktadır. Bunun için Suriye’nin tecavüzkar eğilimlerinin önüne geçmek, sınırlarımızın hemen yanı başında Kürdistan’ın ikinci fazına ulaşmasını etkisizleştirmek amacıyla hükümet tarafından geçtiğimiz Perşembe günü TBMM’ne getirilen tezkereyi destekledik ve arkasında durduk” Türkiye Cumhuriyeti’nin elini güçlendirmek için üzerlerine düşen sorumluluğu gönül huzuruyla yerine getirdiklerini vurgulayan Bahçeli, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Top atana da gül atılmaz akla ve mantığa ihanettir” "Biz Türkiye’nin menfaati ve Türk milletinin güvenliği için her fedakarlığı yaparız, her bedeli de Allah’ın izniyle seve seve öderiz. Ancak Meclis’te tezkere kararına verdiğimiz ‘evet’ oyu AKP’nin dış politikasına bir güvenin eseri değildir. AKP’yi ne kadar eleştirsek de, politikalarını ne kadar zayıf ve tükenmiş bulsak da, eğer söz konusu vatan müdafaası olursa herkesten fazla kendimizi ileri sürer ve gözümüz kırpmadan da üzerimize düşeni yaparız. Hudutlarımızda vatandaşlarımız can verirken, top mermileri peşi sıra üzerimize gelirken bizim hala siyasi kısır döngünün içinde vakit kaybetmemiz düşünülemeyecektir. Bizim isteğimiz savaş değildir. Bu konudaki görüşlerimiz net ve oldukça belirgindir. Niyetimiz Türk milletini, sonu belirsiz bir maceraya sürüklemek hiç değildir. Şartları oluşmadıktan ve olgunlaşmadıktan sonra savaşmanın cinayet olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Ancak vatan ve milletimize açık bir saldırı oluyorken, top atana da gül atmamız akla ve mantığa ihanettir.”
42
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
Terme’de yaşanan salgın sorumlusunu arıyor...
Su Samsun’u ‘bulandırdı’ Terme’de yaşanan salgın gizemini korumaya devam ediyor. Birkaç gün arayla iki farklı rapor sunan İl Halk Sağlığı Müdürlüğü, tepkileri üzerine çekti.
S
amsun’un Terme İlçesi’nde, yaklaşık 4 bin 500 kişinin hastanelik olmasına neden olan salgın üzerindeki sır perdesi, gizemini korumaya devam ediyor.
İl Halk Sağlığı Müdürlüğü farklı tarihlerde yayınladığı iki raporla kafaları iyice karıştırdı. İl Halk Sağlığı Müdürlüğü 28 Eylül tarihinde yayınladığı raporda, şebeke suyunun temiz olduğunu belirtti. Aynı müdürlük 3 Ekim tarihinde kamuoyuna duyurduğu raporda ise çark ederek, ‘şehir şebekesi suyuna nedeni ve kesin yeri tespit edilemeyen kontaminasyondan (bulaşma) kaynaklandığını’ duyurdu. İl Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün birkaç gün arayla iki farklı rapor sunması kamuoyunda kuşkuları daha da artırdı. Termeli'leri günlerce ölümle burun buruna getiren salgın nasıl oldu ve neyden dolayı kaynaklandı?
SALGIN BİR GÜN ÖNCE BAŞLADI Termeliler 26 Eylül sabahına nedeni hâlâ kesin olarak belli olmayan salgın paniğiyle uyandı. Çoğunluğu çocuk olan yaklaşık 800 kişi kusma, ishal ve yüksek ateş şikâyetlerinden dolayı Terme Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Başvuruların içme suyundan kaynaklandığı iddia edilirken, Terme İlçe Kaymakamı Fahri Meral, ilçede 25 Eylül günü öğle saatlerinden itibaren ishal vakası görülmeye başlandığını söyledi.
KAYMAKAM İLK AÇIKLAMAYI YAPTI: YORUM YAPMAK İÇİN ÇOK ERKEN Kaymakam Meral, 26 Eylül günü sabah saatlerinde ilk olarak şu bilgileri verdi: “Sabah 09.30 itibariyle yaklaşık 600 vaka görüldü. Bunlardan 18’i şu anda yatıyor. Ama ağır olarak nitelendireceğimiz hastamız yok. İshal, kusma ve ateş olarak cereyan ediyor. İlçemizdeki dışkı ve su numuneleri alındı ve halk sağlığı laboratuarlarına gönderildi. Ayrıca Sağlık Bakanlığımıza konuyla ilgili müdürlüğümüz tarafından gerekli bilgiler verildi. Valimiz Hüseyin Aksoy da olayı takip ediyor. Sürekli kendisine bilgi aktarılıyor ve onların talimatları doğrultusunda gerekenler yapılıyor. Samsun’dan 2 tane çocuk uzmanı doktorlar getirildi. Şu an itibariyle 5 poliklinikte tedaviler devam ediyor. Şu anda hiçbir hastaneye sevk yok. Şu anda dışkı ve ilçedeki su numuneleri tahlile gönderildiği için yorum yapmak henüz erken. Umarım kısa sürede sonuçlar açıklanır”
HASTA YAKINLARI TEPKİLİYDİ
Hastane çıkışı hasta yakınları, olayın içme suyundan kaynaklandığını iddia ederek, Terme Belediyesi’ne tepki gösterdi.
Başkan Yirmibeşoğlu’nun uygulaması tepki topladı Terme Belediye Başkanı Ahmet Yirmibeşoğlu, salgının ilk gününden itibaren şebeke suyunun temiz olduğunu savundu. Belediye megafonlarından yaptırdığı anonslarda, vatandaşların şebeke suyunu kullanabileceklerini duyurdu. Yirmibeşoğlu’nun bu uygulaması ilçeye ve Samsun’a bomba gibi düştü. Yirmibeşoğlu’nun uygulamasına tepki gösteren sendikalar ve siyasi parti temsilcileri, “Sonuçlar henüz belli olmadan böyle anonslar yaptırmak sorumsuzluk” diyerek tepki gösterdiler.
YİRMİBEŞOĞLU NEDEN ÖYLE BİR ANONS YAPTIRDI?
Başkan Yirmibeşoğlu, tepkilerin odağı haline geldi. Yerel basın, siyasiler ve sivil toplum örgütleri, sorumsuzluk olarak niteledikleri bu uygulamasından dolayı Yirmibeşoğlu’nun hesap vermesini istediler.
“BANA RAPORU ONLAR VERDİ”
Samsun Analiz Dergisi olarak, bütün bu merak edilenleri Yirmibeşoğlu’na sorduk. Daha ilk günden neden ‘şebeke suyunun temiz’ olduğunu söylemişti? O anonsları neden yaptırdı?
YİRMİBEŞOĞLU’NUN CEVAPLARI: “Ben şebeke suyunun temiz olduğuna ilk başından beri inanıyordum. Daha sonra İl Halk Sağlığı Müdürlüğü bir rapor yayınladı. Benim açıklamalarımda basına da yansıyan 'şebeke suyu temiz' raporunu bana Samsun İl Sağlık Grup Başkanlığı verdi. Ben de onlara güvenerek böyle bir açıklama yaptım. Ben hâlâ sözlerimin ve görüşlerimin arkasındayım."
Türk Kızılayı elini Kuzeye de uzattı Türk Kızılayı Samsun Şubesi, Ukrayna’nın Kırım Saki Kasabası Kızılhaçı tarafından gelen davet ile bölgeye giderek yardım çalışmaları yaptı.
T
ürk Kızılayı Samsun Şube Başkanı Mustafa Keskin başkanlığında, Başkan Yardımcısı Mehmet Levent Sürek, Şube Sekreteri Levent Çoşkun ve Şube Muhasibi Kamuran Toker’den oluşan heyet, bölgede yapılacak yardım çalışmaların tespiti ile bir dizi ziyaret gerçekleştirdi.
Kızılay’dan kültürel yardım Ukrayna’nın Kırım Saki Kasabası ziyaretleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Türk Kızılayı Samsun Şube Başkanı Mustafa Keskin, “Türkiye’den ve diğer ülkelerden getirtilen, her konuda gerek tarihi ve gerekse günümüz kitaplarından birçok değerli yayını kütüphanede görme imkânı olmuştur. Bunların korunması, arşivlenmesi ve elektronik ortama geçirilmesi ile ilgili teknolojik yardıma ihtiyaçları olduğu gözlemlenmiştir. Mevcut kütüphane binasının yetersiz olduğu ve bahçe alanına yapılacak yeni bina ve çevre düzenlemesi ile birçok meselenin çözüleceğine ilişkin talepleri tarafımıza iletildi” dedi.
www.samsunanaliz.com
43
Eylül / 2012
Görüşmeler televizyon ekranlarına yansıdı Türk Kızılayı Samsun Heyeti, Kırım Tatarları Kadın- Kızlar Birliği başkan ve yönetimi ile birlikte Akmescit’te bulunan Türkiye Cumhuriyeti Fahri Başkonsolosu Seyran Osmanov’u ziyaret ederek bir süre görüşülüp Türk Kızılayı Samsun Şube plaketi takdim etti. Daha sonra Kırım Fahri Başkonsolosluğu ziyaret edilerek bir dizi görüşmeler yapıldı. Görüşmeler, Kırım Haber Ajansı ve TRT muhabiri tarafından haberleştirilerek ilgili kanallarda yayınlandı.
44
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
2012 yılında eğitime 1 milyon TL'lik bütçe ayırdıklarını söyleyen İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, eğitime verilen desteğin artarak devam edeceğini söyledi.
Başkan Demirtaş’tan eğitime tam destek
Ö
ğrenciler ve öğretmenler üç ay süren yaz tatilinin ardından yeni eğitim-öğretim yılına ‘merhaba’ derken, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, ilk ders zilinde öğrencileri yalnız bırakmadı. Sema-Cengiz Büberci Kız Teknik ve Meslek Lisesi öğretmenleri ve öğrencileriyle 2012-2013 eğitim ve öğretim yılı açılış programı Necattin Demirtaş’ın katılımı ile başladı.
OKUL YILLARINI HATIRLADI
Bilgiyi üreten ve paylaşan, insanlığın yararına sunabilen genç nesillerin, ülkelerin en büyük zenginliği olduğunu belirten Necattin Demirtaş, "Buraya gelirken 40 yıl geriye giderek şuan yaşadığınız heyecanı yaşadım. Bu günleri ileriki yaşlarda sizler de anacaksınız” diyerek okul yıllarını andı. İnsana yapılan en önemli yatırımın eğitimi olduğunu da hatırlatan Demirtaş, "Biz de İlkadım Belediyesi olarak, imkanlarımız ölçüsünde tüm okullarımıza kaynaklarımızı transfer etmeye devam edeceğiz. Amacımız; siz gençlerin daha iyi bir ortamda, daha sağlıklı bir mekanda eğitim yapabilmenizi sağlamaktır” dedi.
‘Bu dönem hedefimiz %90’ Öte yandan İlkadım Belediyesi bünyesindeki Bilgi Evi'nin çalışmalarını anlatarak eğitime verdikleri önemi vurgulayan Demirtaş, hizmet ve başarıda sınır olmaz diyerek, Bilgi Evi çalışmaları ile ilgili de şu bilgileri verdi: “Bilgi Evimizde 2012-2013 öğretim yılında öğrencilere yönelik ücretsiz olarak verilen açık ilköğretim kursları, bilgisayar kullanımı (operatörlüğü- işletmenliği) bilişim teknolojileri ve donanımı, fen bilgisi, ingilizce (ilk ve orta kademe) pratik ingilizce, matematik, satranç, sosyal bilgiler, Türkçe ve usta öğretici kursları ile faydalı birer bireyler yetiştirmeye devam ediyor. Bilgi Evi'nin geçen yıl ki başarısı yüzde 75'lerde. Eğitim öncelikli hizmetlerimizdendir. Bu anlamda bu eğitim-öğretim yılı içerisindeki hedefimiz %90'dır. Başarının sınırlarını zorlayarak daha büyük hedeflere ulaşmak istiyoruz.”
Samsun şairini kaybetti Samsunlu halk ozanı Âşık Kemali Bülbül Hakk’a yürüdü.
www.samsunanaliz.com
45
Eylül / 2012
Uzun bir süre hastalıkla mücadele eden 84 yaşındaki Âşık Kemali Bülbül, Unkapanı Mahallesi Tepecik Sokak’taki evinde gece geç saatlerde hayata gözlerini yumdu
İ
lkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, hayatını kaybeden Samsunlu halk şairi Âşık Kemali Bülbül’ün vefatı nedeniyle ailesi ve yakınlarına başsağlığı diledi.
Âşık Kemali Bülbül’e Allah’tan rahmet dileyen Başkan Demirtaş, “Halk ozanı Âşık Kemali Bülbül Samsun’un yetiştirmiş olduğu değerli bir şahsiyettir. Halkın sözcüsü, devrinin şahidi olan halk şairleri, içinden çıktıkları toplumun istek ve arzularını, öfke ve sevgilerini, nefret ve sempatilerini dile getirirler. Yaşadığı toplumda neler cereyan ediyorsa, neler konuşuluyor ve anlatılıyorsa; hangi tasa ve sevinçler paylaşılıyorsa halk şairinin mısralarına aynısı akseder. Geniş halk kitlelerinin aklından geçirip söyleyemediklerini, o, edebî bir biçime büründürüp akıllarda kalacak şekilde dile getirir. Samsun’un yetiştirdiği halk şairi/âşıklardan Kemali Bülbül Kavaklı olmak bakımından da kendisiyle iftihar ettiğimiz değerli bir büyüğümüzdür. Kendisini ölümünden 5 gün önce hasta yatağında ziyaret etmiştim. Âşık Kemali Bülbül, Samsun için olduğu kadar ülkemiz için de bir değerdir. Bu değeri kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ozanımıza Allah’tan rahmet kederli ailesine sabırlar diliyorum. Halkımızın başı sağ olsun” dedi.
Köpeksiz sokak istemiyoruz
www.samsunanaliz.com
47
Eylül / 2012
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yeni dönemde yasallaşması beklenen 5199 sayılı Hayvan Hakları Koruma Kanunu'ndaki değişiklik tasarısı, Samsun'da hayvan severler tarafından protesto edildi.
K
aradeniz Bölgesi İnsan-Hayvan ve Doğa Kaynaklarını Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Hümeyra Ulubay'ın organize ettiği eylem, Cumhuriyet Meydanı'nda yapıldı. Eyleme köpekleriyle katılan hayvan severler, "Köpeksiz sokak görmek istemiyoruz" şeklinde slogan attı. Hümeyra Ulubay yaptığı açıklamada, "Sokaktaki bütün sokak köpekleri ve kediler toplanıp yaşam parkı denilen şehirden uzak ormana götürülecekler. Eğer kendi köpeğiniz kaybolduysa o da hemen götürülecek. Bu kadar köpeğe belediyelerin mama, tedavi sağlaması mümkün olmayacağı için öldürülecekler. Öldürülmeyenler zaten açlıktan birbirini parçalayarak ölecekler. Orası bir ölüm kampı olacak” dedi.
TEHLİKELİ OLAN HAYVAN SAHİPLERİ
“Bu yasa çıktığında evinizde kaç kedi veya köpek beslemenize yasa karar verecek. Evde yaşayan bir kişi ise 2 köpekten birini vermek zorunda kalacak. Seçim yaparken birinin ölüm emrini vermiş oluyorsunuz” iddiasında bulunan Ulubay, şunları kaydetti: “Tehlike arz edilen hayvanlar değil, hayvan sahipleridir. Eğer devlet yasada bir değişiklik yapacaksa hayvan bazlı değil, insan bazlı olmalıdır. Hayvanların üzerinden menfaat sağlamak isteyenlerin karşısında duracağız. TBMM'ye bir tasarı sunmak için derneğimiz bir taslak hazırlamıştır. Öngörülen değişiklik teklifi sadece bir sivil toplum örgütüne aittir. Tehlikeli köpek yoktur, tehlikeli insan vardır. Hayvanların öldürülmesi için bu kanunu kabul etmiyoruz. Hayvanların yaşam standardının değişmesi konusunda yapıcı yol izlenmesi için Meclis’e biz de tasarı sunacağız" Eylemciler, atılan sloganların ardından ellerinde dövizlerle Atatürk Anıtı'na yürüdü. İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından eylemciler olaysız şekilde dağıldı.
48
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
Matematikçiler Derneği’nin düzenlediği “11. Matematik Sempozyumu” Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Matematik OMÜ’de masaya yatırıldı
‘A
Matematik ve felsefe
nadolu’da Matematik’ konulu sempozyumda birçok bilim adamı konuşma yaparken, matematik eğitimi ile dallarında katılımcılara çeşitli bilgiler verildi. OMÜ’ de 3 gün süren sempozyumda Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ömer Dinçer adına konuşma yapan Talim ve Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Alacacı, matematik konusunda güncel gelişmeleri katılımcılarla paylaştı. Prof. Dr. Alacacı, “Nitelikli eğitim sisteminin iki özelliği vardır: Bir, kuvvetli bir çekirdek müfredat, iki çocukların isteklerine cevap veren seçmeli ders sunumunun yapılmasıdır. Biz yaptığımız uluslararası karşılaşmalarda şunu gördük. 9. sınıfa kadar diğer ülkelere göre bizim çocuklarımıza ayırdığımız toplam öğretim zamanı bir yıl geride kalıyor. Bunu telafi etmek için 12 yıl zorunlu eğitim kanunun vesilesiyle yapılan düzenlemelerde ilk iki kademede, matematik ve fen alanlarında ders saatlerini birer saat arttırdık. Bu bence önemli bir gelişmedir. İkinci kademede de 6 değişik alanda öğrencilerin farklı alanlarda ders seçebilme imkanı getirildi. Bunlardan birisi de fen bilimleri ve matematik alanlarıdır. 5. sınıf öğrencilerimiz bu sene matematik uygulamaları dersini alabilecekler” diye konuştu.
Prof. Dr. Ömer Dinçer
Prof. Dr. Cengiz Alacacı
Prof. Dr. Mahmut Aydın
OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın da, sempozyuma ev sahipliği yapmaktan onur duyduklarını ifade etti. Prof. Dr. Mahmut Aydın, “Temel bilgilere ilginin azaldığı bu günlerde, bu sempozyumun sonuçlarının önemli olduğu kanaatindeyim. Ben sosyal bilimciyim. Ben şuna inanıyorum: 2 tane temel bilim vardır. Birisi matematik diğeri de felsefedir. Bu iki bilim olmadığı zaman toplumların kaliteli bilim adamı yetiştirmesi güçleşmektedir. Çünkü felsefe insana düşünceyi öğretirken, matematik analitik düşünmeyi öğretir. Şahsi kanaatim aslında matematiğin sosyal bilimler alanında da temel ters olarak okutulması ama aynı şekilde felsefenin de temel bilimlerde okutulması kanaatindeyim. Bu sempozyum sonunda umarım böyle bir öneri çıkar” diye konuştu. Sempozyum hakkında bilgiler veren Matematikçiler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Akın ise "Sempozyumda akademik kısım, eğitim kısımlar ve öğretmenlerin matematik öğretim konuşları burada tartışıldı. Toplantımıza 77 üniversiteden 165 bilim adamı 125 lisansüstü öğrenci, 75 tane ilköğretim öğretmenleri, farklı üniversitelerden 100 öğrenci ile toplamda 450'ye yakın katılım var. Ben sempozyuma katılan ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Yatırımcının önünü açarız
www.samsunanaliz.com
49
Eylül / 2012
Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Laurent Bili, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nın davetlisi olarak geldiği Samsun’da Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı ziyaret etti.
‘Ü
lke Günleri’ programı kapsamında TürkFransız Ticaret Odası Başkanı Zeynep Necipoğlu, Büyükelçilik yetkilileri, iş adamları, Carrefour ve Renault firmalarının Türkiye yetkililerinin de bulunduğu bir heyetle, Büyükşehir Belediyesini ziyaret eden Bili’yi, Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Turan Çakır ağırladı. Fransız Büyükelçi Bili, Turan Çakır ile yaptığı sohbette, ticaret odasının davetlisi olarak geldikleri Samsun’da, yapacakları bir dizi temas ve toplantı ile Samsun’daki mevcut ticari ilişkilerin
geliştirilmesi ve yeni işbirliği imkanlarının oluşturulması için zemin arayacaklarını ifade ederek; Samsun’un Karadeniz Bölgesi'nde ticari potansiyeli yüksek illerden olduğunun altını çizdi. Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Turan Çakır da Fransa’nın Türkiye Büyükelçisini Samsun’da görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Samsun ticari potansiyeli, alt yapısı, zengin tarımsal alanları ve gelişime müsait coğrafi yapısı ile yatırım ikliminin en müsait olduğu Karadeniz şehridir. Özellikle ulaşım ve lojistik altyapısına bakıldığında kara, hava, deniz
ve demiryolu ulaşımının tamamını bünyesinde barındıran ender kentlerden birisidir. Karadeniz’e komşu ülkelere olan stratejik konumunu da göz önüne alırsanız gerçekten yatırımın cazip olduğu bir yer olduğunu görürsünüz. Biz gerekli iklim ve karşılıklı faydalar oluştuğu sürece yatırım yapacak olan ya da ticari işbirliği arayan herkesin önünü açmaya çaba gösteririz” dedi. Karşılıklı sohbet ve içilen çayların ardından Başkan Vekili Turan Çakır tarafından ziyaretin anısı olarak Fransız Elçiye kahve fincan takımı hediye edildi.
50
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
SAMSİAD Samsun’a yatırımcı çekecek SAMSİAD, Samsun’a ve bölgeye yatırımcıları çekmek için çeşitli organizasyonlar düzenleyecek.
T
ürk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilen Samsun Sanayici İş Adamları Derneği (SAMSİAD) Başkanı Emin Bahri Uğurlu, yatırımcıları Samsun’a ve bölgeye çekmek için çeşitli organizasyonlar düzenleyeceklerini söyledi.
Emin Bahri Uğurlu
Süleyman Onatça genel başkanlığında oluşturulan SAMSİAD’ın yeni yönetiminde Genel Başkan Yardımcısı görevine getirilen Emin Bahri Uğurlu, TÜRKONFED’in 13 federasyon ve 213 dernekle ülkenin ekonomisinde ciddi bir yeri olduğunu ifade etti.
Akdeniz şehirlerinin yöneticileriyle, iş adamlarıyla bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunulması gerektiğini belirterek, Samsun'un ekonomisine istihdam alanlarında katkıda bulunmak için çalışmalar düzenleyeceklerini kaydetti.
Samsun’un lojistik bir kent ve cazibe merkezi olduğunu söyleyen Uğurlu,
"Samsun lojistik anlamda yatırımcı için çok cazibeli bir şehirdir” diyen Uğurlu, “Samsun'un ekonomisini iyi bilen birisi olarak yeni istihdamlar oluşturmak için yatırımcı iş adamları ile görüşeceğiz. Sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek sorunların çözümü için çalışmalar yapacağız. İlerleyen haftalarda yerli ve yabancı yatırımcılara bölgemizde düzenleyeceğimiz sempozyum ya da toplantılarla yatırım yapmaları çağrısında bulunacağız. Samsun'a her alanda yatırımcı lazımdır. Organize sanayi bölgelerinde boş olan alanları el birliğiyle ve görüşmelerle doldurmalıyız” dedi.
Ekmeğe 2013’te
www.samsunanaliz.com
51
Eylül / 2012
zam
Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ne (SESOB) bağlı Fırıncılar Odası Samsun Şube Başkanı Ali Yiğit, Samsun'da 2012 yılında ekmeğe zam yapmayı düşünmediklerini açıkladı.
T
ürk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği’nde ekmeğin tuz oranı azaltılarak kepek oranı artırılmıştı. 250 gram ekmeğin tavan fiyatı 75 kuruş olarak belirlenmişti. Ancak Türkiye'nin birçok ilinde fırıncılar, dar gelirlileri düşünerek ekmeği 60 kuruştan tüketiciye sundu. Türkiye'nin çeşitli illerinde fırınlara giderek ekmek almaya çalışan vatandaşlar zamlı ekmekleri görünce şok yaşadı. Ali Yiğit
‘2012’de zam yok’ Bunun üzerine Samsun'da da ekmeğe gelecek zammın gündeme gelmesi üzerine açıklamalarda bulunan Samsun Fırıncılar Odası Başkanı Ali Yiğit, 2012 yılı içerisinde oda olarak ekmeğe zam düşünmediklerini söyledi. Başkan Ali Yiğit, "Bizim için birinci planda sağlıklı ve hijyenik bir ortamda ekmeği üretmek, ikinci planda kaliteli üretmek geliyor, daha sonra fiyat söz konusudur. Biz hep bunu dikkate almışızdır. Esnafımız da son noktaya kadar ciddi bir şekilde özveri gösteriyor. Ülkemizdeki diğer birçok il ekmek fiyatlarına zam yapmış olabilir. Ancak şu anda Samsun'da ekmek fiyatlarına ilişkin zam gündemimizde yok" dedi.
52
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
Samsun’da tarım da müzelik oldu Türkiye’nin İlk Organik Tarım Müzesi, Samsun’un 19 Mayıs ilçesinde düzenlenen törenle açıldı.
Türkiye’nin ilk Tarım Müzesi olan Ziraat Yüksek Mühendisi Yalçın Engiz Organik Tarım Müzesi'nin açılışı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz tarafından gerçekleştirildi.
Z
iraat Yüksek Mühendisi Yalçın Engiz’in oğlu Oğuz Engiz tarafından yapılan açılış konuşmasında, "Farklı olacaksınız, yenilikçi olacaksınız, dünyayı takip edeceksiniz, yaratıcı olacaksınız, organik tarım biraz da bunları simgeliyor. Bunun daha çok vurgulanması, daha bilimsel bir şekilde takip edilmesi ve daha çok merak edilip, daha çok yenilendirilmesini amaçlayan bir faaliyet planlıyoruz. Babam burada çeşitli vesilelerle toplantılar, konferanslar düzenleyecek. Yabancı misafirler gelecek. Bölge halkımızın, bölgede ki çiftçi, tarım emekçisi köylü bu fikirlerden faydalanmış olacak” dedi. İlçeye bağlı 21 köyün 19'unda organik tarım yapıldığını ifade eden Kaymakam Kadir Ekinci, yaklaşık 400 kişinin organik tarımla uğraştığını söyledi. Ekinci, “19 Mayıs ilçesi başta
Oğuz Engiz
olmak üzere tüm Samsun’dan organik tarım güneşi Samsun’dan doğacak diyen büyüklerimizin sözlerinin gerçekleştirildiği kurum olacaktır. Çünkü buna ihtiyacımız var. Organik tarım gönüllü yapılması gereken, özveriyle fedakarlıkla yapılması gereken, olmazsa olmaz bir üretim biçimi. Bu tarz bir üretimin devlet eliyle, kamu kuruluşlarıyla yapılması mümkün değildir. Kamu kuruluşları, devlet buna öncülük yapabilir olması gerekliliğini söyleyebilir. Ama fiilen alanda bu tarz gönüllü insanların var olmasıyla mümkün olacaktır diye düşünüyorum“ şeklinde konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ise, “Türkiye’de ilk olduğuna inandığım, kentimize de yakıştığına inandığım bu projede, katkısı olan herkesi tebrik ediyorum. Yalçın Abi’nin de bir kez daha ellerinden öpüyorum“ şeklinde konuştu.
54
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
Bu yiyecekler
stresten
uzak tutuyor Kuşkonmaz: Bu yeşil sebze folik asit açısından oldukça zengin. Folik asit, ruh halinizi dengelemenize yardım eder. Stresli olduğunuz zamanlarda vücudunuz ruh halinizi etkileyecek hormonlar üretir. Bir santim kalınlığında yedi sap kuşkonmaz ile stresten kurtulurken, yerine kilo da almayacak ve sağlıklı kalacaksınız.
Kendinizi iyi hissetmeniz için kutu kutu çikolata ya da dondurma tüketmenize gerek yok. Kilo almayacağınız sağlıklı yiyecekler de size mutluluk getirecek.
Kırmızı et: Yüksek oranda çinko, B vitaminleri ve demir içeren kırmızı et, stresli bir günün akşamında Masaya konulacak en uygun yiyeceklerden.
Süt: Vitamin B12 ve B2 dışında bol bol antioksidan da içeren süt, strese karşı da birebir. Kalsiyum ve proteinleri unutmamalı. Süzme peynir ve yoğurt: Süzme peynir kalsiyum ve protein açısından zengin, ayrıca şeker yüklü olmadığı için sizi uzun sure tatmin edecektir. Bu peyniri portakal gibi C vitamini yüksek olan meyvelerle birlikte denemelisiniz.
Yabanmersini: Antioksidanlar açısından zengin olan yabanmersini aynı zamanda bize çok lif az kalori seçeneğini sunuyor. Aynı zamanda stres savar olan C vitamini açısından da oldukça cömert.
Badem: Stresini dişlerinizi geçirerek hafifletecek bir şeye mi ihtiyacınız var? Öyleyse bu asabi tavrınıza önerimiz badem olur. Çinko ve magnezyum dışında E ve B2 vitaminleri açısından da oldukça zengin.
Ton balığı: B6 ve B12 vitaminleri içeren ton balığı özellikle öğlen yemekleri için ideal bir tercih. Ayrıca az yağlı protein kaynaklarından biri olarak da biliniyor ama elbette kendisine çok yakışan mayonezden uzak durduğunuz sürece.
55
Türk gençleri öfke sıralamasında 4. mutlulukta sonuncu www.samsunanaliz.com
Eylül / 2012
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan araştırmanın ilk sonuçlarına göre Türk gençleri öfke sıralamasında dördüncü. 34 ülkenin incelendiği rapordaki mutluluk endeksine göre de Türk gençleri son sırada yer aldı.
B
irleşmiş Milletlere bağlı olan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dünyanın en kızgın gençlerinin Türkler olduğunu açıkladı. Bu ay sonunda tamamı açıklanacak rapordan İsrail’in Times of Israel adlı haber sitesine sızan ilk bilgilere göre; Türk gençleri öfke sıralamasında ilk sıraya yerleşiyor. 34 ülkenin incelendiği raporda, en öfkeli gençlerin yaşadığı ülkeler ise sırasıyla Türkiye, Yunanistan, Romanya, Ermenistan ve İsrail olarak açıklandı.
EN MUTLU GENÇLER ERMENİSTANLI Mutluluk Endeksi adlı raporda en mutsuz gençlerin bulunduğu ülkelerin de Türkiye, Ukrayna, Polonya, Letonya ve Kanada olduğu belirtildi. Endekse göre en mutlu gençlerin yaşadığı 3 ülke ise Ermenistan, Makedonya ve İsrail olarak açıklandı. 4 yıl süren araştırmada yaşları 11 ila 15 arasında değişen gençlerden yaşamları hakkında 0 ila 10 arasında bir puan vermeleri istendi.
Mutluluk gelecek beklentine endeksli Örgütün gerçekleştirdiği araştırmanın İsrail ayağını yürüten Doktor Yossi HarelFish, gençlerin hissettiği öfkenin geçici olduğunu söyledi. Ancak Harel-Fish mutluluğun gelecekten beklenenlerle bağlantılı olduğunu ekledi. Gelecek beklentisi ne kadar düşükse mutluluğun da o kadar düştüğü belirtildi. Toplum sağlığıyla ilgili uluslararası çalışmalar yapan örgüt, 7 Nisan 1948 tarihinde kuruldu. İsviçre merkezli örgüte üye olan ülke sayısı ise, 2012 yılı itibariyle 194 olarak biliniyor.
56
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
Samsunspor hedeften şaşmama derdinde...
‘Çok iyi organize olmuş bir takımız’ Samsunspor Teknik Direktör Erhan Altın, ne olursa olsun hedeflerinden ligin sonuna kadar şaşmayacaklarını söyledi
F
utbolcuların son iki haftadaki gösterdikleri performansın kendisini çok mutlu ettiğini de kaydeden Teknik Direktör Erhan Altın, “Ben futbolcularımı tebrik ediyorum. Çok iyi performans sergiliyorlar. Biz maç bittikten sonra görüntüleri alıp olumlu ya da olumsuz yönlerimizi birbirimizle paylaşıyoruz. Bu paylaşımlar sonucunda maçtaki hatalarımız asgari seviyeye düşürmek içindir. Biz yeni oluşan bir takımız ve aklımızdaki futbol felsefemizi sahaya yaymak istiyoruz” dedi.
HER ŞEY BİTMİŞ DEĞİL Maç sonuçlarının neticesinin ne olursa olsun takım olarak kafaya takmadıklarını da vurgulayan Altın, “Biz neticeye göre yaşamıyoruz. Neticelere göre oyun felsefemizi bozmayacağız. Her takım, inişli çıkışlı grafik çizebilir. Çünkü bu işler o kadar kolay değildir. Koordinasyon bozuklukları olabilir. Biz teknik adam olarak sonuçları iyi değerlendirip gidermeye çalışıyoruz. Bizim de diğer takımların da çok zamanı var. Zaman zaman düşüş yaşayacağız. Ancak bizler buna hazırlıklıyız. Bizler olumsuzlukları pozitife çevirdikçe iyi sonuçlar alacağız. Ne olursa olsun hedefimizden kopmayacağız. Başarımızı genele yaymak için lig sonuna kadar çalışacağız" dedi.
“7 HAFTA ÇOK ZORLU MAÇLAR VAR” Ligde kadro sıkıntısı çektiğini kaydeden Altın, “Bu lig zor bir lig olacak. Mücadelesi ve temposu yüksek maçlar
oynayacağız. Önümüzdeki 7 hafta çok zorlu maçlar var. Bizim bu konuda hiçbir sıkıntımız yok. Bizim bir tek kadro itibariyle sıkıntımız var. Yeni gelen arkadaşlarımız var, hazır olmayan arkadaşlarımız var. Onlardan çok şeyler bekliyoruz. Onlar hazır olduğunda yeri gelecek rotasyona gideceğiz. Yeri gelecek iyi oynayan arkadaşlarımızı dinlendireceğiz. Gücümüzü 90 dakika sahaya yansıtmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
www.samsunanaliz.com
57
Eylül / 2012
Samsun bilardoda dünyayı ağırladı Samsun geçtiğimiz ay çok önemli bir turnuvaya ev sahipliği yaptı
D
ünya Artistik Bilardo Şampiyonası için 10 ülkeden gelen sporcuları ağırlayan Samsun, turnuva organizasyonundan alnının akıyla çıktı. Samsun Yaşar Doğu Spor Salonu'nda yapılan ve 5 gün süren Dünya Artistik Bilardo Şampiyonası'na 10 ülkeden 24 sporcu katıldı. Türk milli takımının 5 sporcuyla yer aldığı şampiyona, final müsabakasıyla sona erdi. Şampiyonada Türk milli takımını Hacı Arap Yaman, Serdar Gümüş, Ahmet Arslar, Barış Cin ve Koray Kırman temsil etti. 12-16 Eylül tarihleri arasında yapılacak olan şampiyonaya dünyanın en iyi bilardocuları katıldı.
ŞAMPİYON SERDAR GÜMÜŞ OLDU
Final maçında karşı karşıya gelen Erik Vijverberg ile Serdar Gümüş karşılaşması Serdar Gümüş’ün 3-1 galibiyeti ile sonuçlandı ve Serdar Gümüş Artistik Bilardo Dünya Şampiyonu oldu. İkinci Erik Vijverberg olurken, Hacı Arap Yaman ve Eric Daelman ise üçüncülüğü paylaştılar. Şampiyonluğu almak için çok çalıştıklarını belirten Türkiye Bilardo Federasyonu Başkanı Uğur Kurugöllü, “Artistik Bilardo Dünya Şampiyonası’nda son güne kadar planlarımız bambaşkaydı. Bugüne kadar bilardo tarihinde aynı ülkeden 2 sporcu final oynamamıştı. Bunu gerçekleştirmek istiyorduk. Hacı Arap Yaman hiç hesapta
olmayan bir mağlubiyet aldı. Bu sporcumuzun yarı finalde veda etmesi bizi üzdü ama finalde de Serdar Gümüş gereğini yaptı. Ülkemize güzel bir şampiyonluk getirdi. Bundan sonra da bilardo federasyonu olarak elimizden geldiği kadar çalışıp, bu sporu bütün Türkiye genelinde yaygınlaştırıp, Türkiye’ye daha fazla madalyalar getirmek istiyoruz” dedi.
16 müsabakanın oynandığı Dünya Artistik Bilardo Şampiyonası’nda sonuçlar şöyle: “Sander Jonen: 3 Bernd Singer: 0, Barış Cin: 0 Walter Bax: 3, Xavier Fonellosa: 3 Jinhoe Kang: 2, Jean Reverchon: 1 Serdar Gümüş: 3, Eric Daelman: 3 Carlos Juan Cuadrado: 0, Hacı Arap Yaman: 3 Thomas Ahrens: 1, Hajime Watanabe: 3 Ahmet Arslan: 2, Erik Vijverberg: 2 Kevin Tran: 3, Sander Jonen: 2 Walter Bax: 3, Barış Cin: 3 Bernd Singer: 2, Xavier Fenallosa: 2 Serdar Gümüş: 3, Jean reverchon: 3 Jinhoe Kang: 0, Eric Dealman: 1 Hacı Arap Yaman: 3, Carlos Juan Cuadrado: 0 Thomas Ahrens: 3, Kevin Tran: 3 Hajime Watanabe: 2 ve Ahmet Arslan: 1 Eric Vijverberg: 3.”
58
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
Büyükşehir Belediyesi yine gücünü gösterdi...
Su kayağında Büyükşehir imzası Bursa’nın Osmangazi Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen "Başkanlık Kupası Su Kayağı Şampiyonası"nda Samsun Büyükşehir Belediyespor Su Kayağı Takımı 4 madalya kazandı
S
amsun Sukaypark Tesisleri’nde gerçekleştirilen ve büyük çekişmeye sahne olan şampiyonada Samsun Büyükşehir Belediyespor Su Kayağı Takımı aldığı 4 madalya ile yarışmada gücünü gösterdi ve Samsun'un su kayağında iddialı olduğunu ispatladı. Çukurca Mahallesi’ndeki Sukaypark Tesisleri’nde bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Başkanlık Kupası, 16 yaş üzeri erkek ve bayanlar, 16 yaş altı erkek ve bayanlar olmak üzere 4 ayrı kategoride gerçekleştirildi. Yarışlarda Samsun Büyükşehir Belediyespor’dan 16 yaş altı erkeklerde Muhammed Yıldız üçüncü, 16 yaş üzeri bayanlarda Ennur Hasovalı birinci ve Çilem Çiçek ikinci olurken, 16 yaş üzeri erkeklerde ise Doğan Soley üçüncülüğü elde etti.
www.samsunanaliz.com
59
Eylül / 2012
Pedallar kupa için döndü Ayvacık Kaymakamlığı, Ayvacık Turizm Kültür Doğa Koruma ve Geliştirme Derneği (AYTUDER) ile Samsun Perşembe Akşamı Bisikletçileri tarafından ortaklaşa 1. Ayvacık Kaymakamlık Kupası düzenlendi
T
oplamda baraj gölü etrafında bir daire çizilerek 32 kilometrelik bir parkurun kat edildiği yarışmada, 18 yaş üstünde birinci Kerem Anıl, ikinci Ali Çakır ve üçüncü Yasin Kukur oldu. 18 yaş altında ise birinci Murat Durhan, ikinci Alperen Duran ve üçüncü Selim Okur oldu. Yarışmaya 3'ü Ankara ve 3'ü de Giresun'dan olmak üzere Samsun'dan katılanlar ile toplamda 60 sporcu yarıştı. Samsunda bu güne kadar gerçekleştirilememiş olan organizasyon Ayvacık'ta başarı ile gerçekleştirildi.
Şehre Kızılderililer geldi Peru'dan gelerek Türkiye'nin çeşitli illerinde gösteriler yapan Grup Nostalgia, Samsun'da Cumhuriyet Meydanı'nda, Kızılderili kıyafetleri ile mini bir gösteri sergiledi
G
rubun yaptığı Kızılderili müziği eşliğindeki dans gösterisi sonrasında seyircilerden bağış toplayan ve orijinal müzik CD’lerini satışa sunan topluluk, gösterilerini daha önceleri de İstanbul, Ankara, Antalya’da gerçekleştirdiklerini ve Karadeniz Bölgesi'nde de gösterilerini tekrarlayacaklarını söyledi. Her yaştan Samsunlu'nun izlediği
gösterilerde; izleyiciler ellerindeki cep telefonu ve kameralarla grup üyelerini kayıt altına aldılar. Kuş tüylerinden başlıkları, vurmalı ve üflemeli yöresel çalgıları ile çok farklı bir kültürün örneklerini sergileyen beş kişiden oluşan grubun liderliğini, babaları Manuel Tutanka Huyo yapıyor. Oğul Wayra, yeğeni Tupak ve onların eşleri ise grubun diğer üyeliklerinde bulunuyor.
60
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
Samsun perdelerini açtı Samsun Devlet Opera ve Balesi, 1 Ekim’de Madama Butterfly operasının prömiyeri ile 2012-2013 sanat sezonunu açtı
S
amsun’da ilk kez sahnelenen Puccini’nin ünlü operasının orkestra şefliğini Lorenzo C. Skanderbeg ve Tolga Taviş, rejisörlüğünü ise Aytaç Manizade yaptı. Samsunlu sanatseverlerin büyük ilgi göstererek koltukları doldurduğu Madama Butterfly operası prömiyer gecesinde, Butterfly rolündeki Japon soprano Takako Okazaki Massaro ve diğer sanatçılar izleyicilerden büyük alkış aldı. Geçtiğimiz sanat sezonunda sahnelediği La Bohème, Zorba, Çardaş Prensesi, Seslerle Anadolu, 1001 Gece Masalları, Bremen Mızıkacıları adlı eserlerle seyircisiyle buluşmaya devam edecek olan Samsun Devlet Opera ve Balesi’nin yeni sanat sezonundaki ilk bale temsili, Samsun seyircisinden büyük ilgi gören Zorba balesi olacak. 11 ve 18 Ekim’de yeni sezon için perdelerini açacak olan Zorba’yı, 22 Ekim’deki ilk temsiliyle Çardaş Prensesi takip ediyor.
Madama Butterfly Büyük Anadolu Turnesi kapsamında geçtiğimiz yaz 15 farklı şehirde sahnelenen Seslerle Anadolu müzikali 27 Ekim’de seyircisiyle yeniden buluşacak. Sezonun ilk konseri olan Cumhuriyet Konseri ise 29 Ekim’de.
Minik sanatseverler için perdelerini açan Bremen Mızıkacıları 8-15 ve 20 Ekim’de sahnelenirken, Eğitim Etkinlikleri ve Sosyal Sorumluluk Projeleri kapsamında sahnelenen Opera Zamanı 10-19 Ekim tarihlerinde, Müzik ve Sesler ise 12-23 Ekim tarihlerinde öğrencilerle buluşacak. Volkan Kıran’ın müdür ve sanat yönetmenliğinde yeni sanat sezonuna daha güçlü bir başlangıç yapan Samsun Devlet Opera ve Balesi, Madama Butterfly’ın ardından 24 Kasım’da Üç Silahşörler balesinin prömiyerini gerçekleştirecek. Samsun Devlet Opera ve Balesi, Madama Butterfly operasının rejisörü Aytaç Manizade’nin rejisiyle sahnelenecek olan Franz Lehar’ın Şen Dul operetinin prömiyerini Ocak ayında, Evin Atik tarafından sahneye konulacak olan Okan Demiriş’in IV. Murat operasının prömiyerini ise şubat ayında gerçekleştirecek.
Samsun Devlet Opera ve Balesi, Aytaç Manizade’nin rejisiyle sahnelenecek olan Franz Lehar’ın Şen Dul operetinin prömiyerini Ocak ayında gerçekleştirecek.
Siyah at sergiye damgasını vurdu
S
amsun Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla sanatseverlerin beğenisine sunulan sergi, 18 Ekim’e kadar açık kalacak. Fuat Çağatay'ın çeşitli dönemlere ait eserlerinin yer aldığı sergiye Vali Yardımcısı Osman Nuri Çobanoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş, Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, işadamları ve çok sayıda sanatsever katıldı. Serginin açılış kurdelesini kesen Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, serginin genç nesillere katkı vereceğini düşündüğünü söyledi. Sergide Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, hatıra defterini imzalayıp sergi hakkında düşüncelerini yazdı.
www.samsunanaliz.com
Eylül / 2012
Çağdaş Türk resminin tanınmış sanatçılarından Samsunlu ressam Fuat Çağatay'ın 40'a yakın eserinin yer aldığı sergi, düzenlenen törenle sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
61
62
samsun analiz dergisi
Eylül / 2012
En çok satılan kitaplar
Vizyona giren filmler
www.samsunanaliz.com
Eylül / 2012
Vizyon tarihi
: 26 EKİM 2012
Vizyon tarihi
: 12 EKİM 2012
Vizyon tarihi
: 19 EKİM 2012
Tür
: Bilim, Aksiyon, Dram, Komedi, Macera,
Tür
: Aksiyon,Dram,
Tür
: Korku
Yönetmen
Yönetmen
: Andy Wachowski
: Osman Sınav,
Yönetmen
Oyuncular
: Ariel Schulman, Henry Joost,
Oyuncular
: Tom Hanks, Hugo Weaving, Halle Berry, Hugh Grant, Jim Sturgess, B. Whishaw
: Kenan İmirzalıoğlu, Altan Erkekli, Mustafa Üstündağ, Batuhan Karacakaya, Zafer Algöz,
Oyuncular
: Katie Featherston, Brady Allen, Tommy Miranda, Matt Shively, Kathryn Newton,
Vizyon tarihi
: 19 EKİM 2012
Vizyon tarihi
: 19 EKİM 2012
Vizyon tarihi
: 18 EKİM 2012
Tür
: Animasyon, Fantastik, Komedi, Korku, Macera,
Tür
: Dram, Komedi,
Tür
: Belgesel, Dram, Gerilim, Savaş, Tarih,
Yönetmen
: Yeşim Sezgin
Oyuncular
: Şevket Çoruh, Ufuk Bayraktar, Serkan Ercan, Barış Çakmak, Bülent Alkış, Emre özcan
Romantik
Yönetmen
: Chris Butler, Sam Fell,
Yönetmen
: Tanya Wexler,
Oyuncular
: Anna Kendrick, Jodelle Ferland, Casey Affleck, Leslie Mann, John Goodman,
Oyuncular
: Hugh Dancy, Maggie Gyllenhaal, Rupert Everett, Jonathan Pryce, Ashley Jensen
Samsun Sinemaları KONAK Adres: Gazi Cad. No: 66 Telefon: (362) 4312471
CİNEMAXİMUM YEŞİLYURT Adres: Atatürk Bul. Yeşilyurt AVM Vizyon tarihi
: 19 EKİM 2012
Vizyon tarihi
: 2 EKİM 2012
Tür
: Dram, Komedi,
Tür
: Aksiyon
Yönetmen
: Ken Loach,
Yönetmen
: Rian Johnson,
Oyuncular
: Roger Allam, Paul Birchard, Paul Brannigan, Roderick Cowie, David Goodall,
Oyuncular
: Bruce Willis, Joseph Gordon-levitt, Emily Blunt, Piper Perabo, Jeff Daniels
No: 154 Telefon: (362) 439 20 70 MAKRO Adres: Makro AVM Samsun- Ankara yolu üzeri Telefon: (392) 465 63 33
63
1
1
0
1
2
2
2
2
1
0
Ertelendi