Savaşçı Kadın iktidarı 9.000 Yıllık - Aykut Şahin by Aykut Sahin

Savaşçı Kadın İktidarı 9.000 Yıllık

Aykut Şahin

Savaşçı Kadın İktidarı 9.000 Yıllık

Hiçbir hakkı saklı değildir.  Bu yayında yer alan görüşler ister kaynak gösterilerek ister gösterilmeyerek bu yazıların hepsi çoğaltılabilir ve her şekil altında kullanılabilir.

Aykut Şahin Kitapları 1-Kollektif Çöküş 2-Aşkın Bolluğu 3-Savaşçı Kadın İktidarı 9.000 Yıllık

İçindekiler Arka kapak notu Birinci Bölüm: Savaşçı Kadın Egemen ve Toplumu .............................. 16 Savaşçı Kadınlar Şehir Kuruyor 70.000 Yıllık Toplum İçerisinde ve Binlerce Yıl Sonra Kadının “İş Bölümü Yönetici” Konuma Gelmesi Bir “Grup Silahlı” Savaşçı Kadın Altyapı (Savaş Esirleri) Ayaklanma ve “Öncü” Örgütleri Sınıflı Toplumun ilk İktidarı Savaşçı Kadınlar Savaşçı Kadınlar Kendi İçlerinde İşbölümünü Kurumsallaştırdı

Üstyapıda Çatışmalar Çıktı ve İktidarı Savaşçı Kadınlar Aldı Savaşçı Kadınlar Üzerindeki Baskı Gücüne Sahip, Savaşçı Kadın İktidarı İkili İktidar: Köylüler İle Savaşçı Egemen Kadın ve Bürokrasisi Egemen Kadın ve Yardımcı Kadınları Tanrıça Dinleri Oluşturmaya Başladı. Köylülerin Silahsızlandırılması Peki, Burada “Öncü” Örgüt Neden Yoktu? İktidar Savaşçı Kadın Zamanlarında Toplumsal Mülkiyet Geçerliydi Tanrıça Dini Merkezileştirildi. Hayvanları Evcilleştirilmesi ve Yetiştirilmesi

Kadın İktidarın da Cinsellikler ve Eşcinsel İlişkiler Serbestti Ezen Kadın İle Ezilen Kadın Arasında Savaş Çıktı Savaşçı Kadınlar Kendi Kültürlerini Oluşturdu Ezilen Kadınlar Ayaklandı “Öncü” Örgütler Kurdu Mezarlıklar ve Anıtlar Hegemonya İcat Edildi Üstyapı Bürokratlaştı. Totem ve Anaerkil Aile Oluştu Anaerkil Toplum Değil Anaerkil Aile Oluştu Anaerkil Aileyi Egemen Savaşçı Kadın Örgütledi

Madeni Parayı İlk Savaşçı Kadın İktidarında Kullanıldı Bikinili Kadınlar Sonnot Ezilen Kadınlar “Öncü” Örgütler Kurdu ve Savaştı. Tanrı ve Tanrıça Savaşları İkinci Bölüm: Erkek Egemen Toplum ................................................ 65 Kadın Egemenliği Şehirlerde Kurulmaya Başladı. Erkek “Egemenliği” Köylerde Kurulmaya Başladı. Erkek Egemen “Öncü” Örgütü Kuruldu. Üst Yapı’da Değişim: Erkek Egemen İktidar

Erkek Egemenin Ezilen Kadın Katliamı Erkek Egemen İktidar ve Erkeklerde Bölündü Erkek Egemen Toplum, Savaşçı Erkeklerin İktidarı İle Olmadı Kadın Egemen Toplumda, Erkek Egemen Olabilmek için Kadın Denetleyicileri, Tek Tanrılı Din, Yasalar, Hukuk Geliştirmeye Başladı. Terör ve Ordu Kuruldu Tanrıça Dini Yerine Tek Tanrı Dini Oluşturuldu. Dini Tapınakların 12.000 Yıl Önceden Varlığı Kesinleşti Mısırlı Firavun Amenhotep

Hammurabi Yasaları Erkek Egemen Toplum İnsan Merkezli Düşünce Sistemini Kurdu Erkek Yargıçlar Erkek Egemen Döneminde Zenginliğin Artması, Özel Mülkiyete Doğru Gidişi Hızlandırdı. Ataerkil Toplum Değil Ataerkil Aile Köleci Toplumsal Yapıda Ezilen Kadın ve Ezilen Erkeğin Durumu Üzerine Köle Ayaklanması ve “Öncü” Örgütleri Ticaret Sınıflı Toplumun Kronoloji Tasarımı Tablolar

İnsanlık Tarihindeki Buluşların Bir Kısmı Açıklayıcı Notlar

Arka Kapak Notu Sınıflı toplum nasıl olur da bolluk üretim toplumundan sonra ortaya çıkar? Bu soruyu düşünürken, sınıflı toplumun ilk iktidarını 9.000 boyunca kadın savaşçılara daha sonra erkek egemen iktidarı ise 3.000 (yani günümüzden 3.000 yıl öncesi) olur. (Toplamda 12.000 yıl) Neden mi? Kadın Savaşçılar 9.000 yıllık iktidarlık kurdu? Şehirdeki yaşayanların silahsızlandırılması daha sonra köylülerin silahsızlandırılması Savaş esirleri alınıp satılmıyordu. Toplumsal mülkiyet geçerliydi Tanrıça dini ve mitosları hâkimdi.

Ele geçirdikleri köyleri ve kasabaları şehir haline getirecek inşaatı yapıyorlardı. Sahne sanatları, müzik, tiyatro, eğlence, müzik aletleri, şiir, komedi, tragedya, şarkı, aşk şiirleri, gökbilim ve efsaneler (yani hegemonya) oluşturuldu. Gladyatör kadın savaşçı dövüşleri, tiyatro yerleri, eğlence yerleri, festival alanları…

Birinci Bölüm: Savaşçı Kadın Egemen ve Toplumu Savaşçı Kadınlar Şehir Kuruyor Buzulların erimesi ve kutuplara doğru çekilmesiyle sürü halinde yaşayan insan toplumları yerleşik hayata geçmeye başladı. Bu yerleşik hayata geçenlerden belli bir bölümü sınıflı toplumu oluşturdu, diğerleri de sınıflı toplum öncesi sınıfsız toplumu yaşamaya devam ettiler. Bu toplumda iktidar, topluma aitti. Sınıfsız, bölünmemiş, bolluk üretimi içinde yaşayan toplumlardı. Bu toplum içinde sınıflı toplumu oluşturmak için, tasarladığım yöntemine geçeceğim.

70.000 Yıllık Toplum İçerisinde ve Binlerce Yıl Sonra Kadının “İş Bölümü Yönetici” Konuma Gelmesi Kadınlar, giysiler, ev işlerinde kullanılan avadanlıklar yaparken, yenilebilir bitkileri devşirir ve yetiştirirken, ekip-biçer, yiyecekleri hazırlar ve benzeri işleri görürken, ava da gidiyorlardı. Tarıma geçişte, erkeğe ekip ve biçme “kursları” verildi çünkü kadın bunların tasarımcısı, icatcısı ve uygulayıcıydı. Erkek ise kollektif yaşam içinde ona verilen sorumlulukları yapıyordu. Yöntem şuydu kadın icat ediyordu ve erkek çalışıyordu. 9.000 yıl önce çemleği yine kadınlar buldu ve bu çömlek üretim işini erkeklere verdiler.

Bir “Grup Silahlı” Savaşçı Kadın Yerleşik hayata geçerken, bir geri iki ileri (birkaç kez) yöntemiyle şehir kurdular. Bir anda nasıl şehir kurdular sorusunu ilerleyen sayfalarda anlatacağım. Yerleşik yaşama geçtiler, evler yaptılar, çömlek ocaklarında kap, su kabı gibi onlarca kap çeşidi ihtiyaçlarına göre tasarlayıp ürettiler. Bunları üreten savaşçı kadınlardır kendi içinde hem savaşçı hem de bilge (icat eden, mimar, tasarımcı) kadınlardır. Savaşçı kadınlar iktidarı oluştururken, icatlar ve buluşlarda üst üste yaptılar. Bitkilerin evcilleştirilmesi tarlada ve çömlek kabında denendi. Tarım aletleri savaşçı kadınlar tarafından geliştirildi. Yeni ürünlerin

çekirdekleri yeni üretilen kaplara konuldu ve saklandı. Buna paralel hayvanların savaşçı kadınlar evcilleştirilmesi işini yaptı. Bu yeni ürünlerin koruması, saklanması ve mübadele edilmesi için şehir kurdular. Baharatlar için kaplar ürettiler ve kalıpçılık gelişti. Baharat üretimi, koyun besleme, çömlek çeşitlerini mübadele de karşı taraftaki insanlara verdiler. Karşılığında ok, balta, yay silahlar aldılar ve diğer yiyecekler ve ihtiyaçlarını. Savaş esirleri olarak erkekleri diğer köylerden aldılar. Bunları beslediler. Savaşçı kadınlar düz ovalarda ve ormanlarda savaş tekniklerini geliştirdi.

Savaş esiri erkeklerin sayısı savaşçı kadınların sayısını geçmiyordu ve bu erkekler savaşçı kadınlar tarafından sürekli denetleniyordu. Şehirde tapınak, evler ve bitki ve hayvanlar için ambarlar yapıldı. Çocuğu esir erkeklerle cinsellik yaparak doğurdular ve çocuklara savaşçı kadınlar bakıyordu. Toplumsal mülkiyet devam ediyordu… Sınıflı toplumu oluşturmak için üstyapı oluşmalıydı. Bu yapının oluşması da işbölümü ile gerçekleşti. Savaşçı kadınlar kendi içlerinde işbölümü yaptılar. Savaşçı kadınlar (bilge kadınları) icat üstüne icat üretiyordu. …

Bir kez daha bir geri iki ileri Bir anda nasıl şehir kurmaya başladılar? Materyalist tarih anlatımında sıçrama diye bir kavram vardır. Bu kavramı kullanacağım. (Sınıflı toplum öncesi sınıfsız toplumların bugün bizim yaşadığımız kapitalist toplumda kendileri köylerle yaşamaya devam etmektedir ve kendi toplumsal formasyonlarıyla) Sınıflı toplumun şehirleri ortaya çıkıyor, bu şehirler sürü halindeki insanların yerleşik hayata geçmesiyle bir ve aynı anda veya bir veya farklı zamanlarda oluşturuluyor. Örneğin bir tanrıça kavramı ismi Mısırda farklı söyleniyor, Anadolu da farklı. Bu şehirde üretim yerleri yani ambarlar, depolar; üretim araçları çömlekler, tarım aletleri, silahlar; suyun taşınması ve su kemerleri; insan atıkların taşınması kanalizasyon-

lar; suyun evlere, tapınaklara taşınması pişmiş topraktan yapılan borularla. Bu şehir (günümüzdeki 15 milyon nüfuslu İstanbul şehri ile aynı değildir) Şehir surları o dönemin ihtiyaçlarına göre yapılıyor. Savaşlar ortaya çıkmadan, istilalar oluşmadan önce; bu surlar evcilleştirilecek ve evcilleştirilen hayvanların kaçmaması bunun yanında suyun şehrin etrafında ve içinde dolaşmasını sağlaması. Surların yapımıyla birlikte su kemerleri daha da ileriye doğru yapılmaya ve yenileri yapılmaya başlandı. Savaşçı Kadınlar iktidarda yani yönetimi ve planlamayı yapmalarına rağmen; üretim alanlarında ve diğer işleri (savaş esirleri erkeklerin yaptığı işler hariç) yapmaya devam ettiler.

Altyapı (Savaş Esirleri) Ayaklanma ve “Öncü” Örgütleri Üstyapı kendi içinde bölünmeye ve yönetimi daha da planla hali getirmeye başlayınca ve bunun esnasında savaş esirlerindeki yaşam koşullarının iş alanındaki ağırlığı (bolluk toplumu olduğu için besin sıkıntısı yaşamadılar ve bu sıkıntı olmadığı içinde öldürülmediler) nedeniyle “kazan kaldırdılar” ve ilk sınıflı toplumun isyanı gerçekleşti. Sınıflı toplumun bu ilk isyanları ve ayaklanmaları, üstyapıdaki işbölümünün keskinleşmesine ve iktidar kadının seçilmesini sağlayacak olaylara yol açtı. Bu ayaklanmayı çıkaranların “öncü” savaş esirleri erkekler olduğu görüşüm, ezilenlerin sürekli bu şekilde ayaklanma, isyan ve devrimlere yol açacağından dolayıdır.

Yani savaş esirlerinden biri ve “bir grubu” ön plana çıkıp, savaş esirlerini yönlendirme, harekete geçirmeye başladı. Bu çatışmalar şehirdeki nüfusun küçüklüğü ve işlevliği ile olarak sürdü. Savaş esirlerinin silahsız olması nedeniyle (zaten savaş esirleri silahlı olsa, bu şehirde ağır iş koşullarında çalışmazlar ve silahlarını kullanırlardı, ağır iş demem zamanlarını ve emeklerini kadın savaşçıların şehirlerini kurmak için harcamalarıdır) savaşçı kadınların savaş yetenekleri ve silahları ile isyan bastırıldı. Savaşçı kadınlardan ölü ve yaralılarda oldu. Bu esnada çatışmalar, tartışmalar yaşandı. Bu savaşçı kadınlar, işbölümünü daha da keskinleştirerek lider seçtiler.

Buradaki iktidar ve yönetimi (bürokratik savaşçı kadınlar) kendi içlerindeki hukuku toplumsal mülkiyet koşullarında yaşadıkları için özel mülkiyetteki gibi “babadan oğla” geçiş olmadığından seçilen lider kadın bilgili, savaş yetenekleri güçlü ve diğer savaşçı kadınlar grubu tarafından geri “koltuğundan” alınabilir özellikteydi. Neden böyleydi veya binlerce yıl önce böyle bir şeyin mümkünlüğü var mıdır? Sınıflı toplum öncesi sınıfsız toplumdan geldikleri için oradaki iktidar toplum iktidarı yani komünal bir yönetme ve birlik vardıysa, kararlar ortak, yiyecek ortak alınıyorsa (buna yakın bir kültür) sınıflı toplumun ilk üstyapılarını oluşturanlar da kendilerinden öncesi yaşam tarzlarından izler taşımak zorundadır.

Yatakta uyurken, düşme hissine kapılmak gibi, maymun atalarımızın savanlarda ve ağaçlarda yüz binlerce yıl yaşamasıyla gelen bir alışkanlıdır. … Savaşçı kadın iktidarı ve toplum yapısı iki geri bir ileri konuma geçiyor ve onlarca (yüzlerce) yıl kendisi içine kapanıp ve üretimin bol olmasından dolayı kültürel, hukuk, din, ahlak ve diğer birçok alanda değişime gidiyor. (Kendi içinde de bir geri iki ileri) …

Sınıflı Toplumun ilk İktidarı Savaşçı Kadınlar Sınıflı toplum öncesi sınıfsız toplumda zenginlik oluşturacak bir durum yoktu. Toplumsal mülkiyette mal ve hizmet mübadelesi yapılmaktaydı. Şeflerin iktidarı yoktu, kendisiydi.

iktidar toplumun

Şeflerin özellikleri; hitabet yeteneği, usta avcılar olması, savaşta saldırı ve savunma hareketlerini düzenlemesi, mal ve hizmet mübadelesini ve dağıtımını yapması (Bu şefler Kadınlar, Erkekler, Eşcinseller olabilir) … Ürün fazlası (avcılık ve toplayıcılıkta) çok Tanrılı inançlarla, eğlence, dans, müzikle,

festivallerle tüketiliyordu. festivaller yapılıyordu.

Haftalar

süren

Bilge (icat üreten, buluş yapan) kadınlarda yeni icatlar yapıyordu. 12.000 yıl önce yeryüzünde buzulların erimeye başlamasıyla, insan toplum sürüden yerleşik yaşama su kaynaklarının, nehirlerin yanında kurmaya başlandı. Bilge kadınlar 10.000 yıl önce tarım üretim araçlarını icadıyla tarıma geçilmeye başlandı. 8.000 ila 7.000 yıllar öncesi sırasıyla bitkilerin evcilleştirilmesi ve hayvanların evcilleştirilmesine başlandı Hayvanların kalacakları çit bahçeleri, ahırlar icat edildi.

Sözlü konuşma ile birlikte tapınaklara yazı yazılmaya ve resimler çizilme yapıldı. … Bolluk içindeki toplumda hayvanlardan, bitkilerden yiyecek ürünlerinde daha fazla birikti. Bu ürün fazlası mübadele ticareti ile birlikte balta, ok ve yay gibi silahların alımı yapıldı ve bu silahların sayısı çoğaldı. Savaşçı Kadınların beslenmesine daha fazla dikkat edildi. Savaşçı kadınlar savaşta ve savunma durumlarında yaralanıyorlardı ve bakımları uzun sürüyordu. Bu nedenlerle Savaşçı Kadınlar üretim ve mübadele işlerini yapmamaya başladı ve “işbölümü” ortaya çıktı.

Savaşçı Kadınlar sadece savaşçı konumuna geldi. Sınıflara ayrılma dediğimiz üstyapı ile altyapı niceliksel olarak kendisini göstermeye başladı. Zamanları artan Savaşçı Kadınların yeni silahları ile birlikte savaş tekniklerini geliştirdiler Nüfusta bolluk üretiminde artışa geçti. Savaşçı Kadınların evleri yiyecek ve hayvanların kaldığı ambarlar ile tapınakların çevresinde koruma işlevini de yapıyordu. Savaşçı Kadınlar Kendi İçlerinde İşbölümünü Kurumsallaştırdı a)Savaşçı Kadınlar; savaşanlar, ganimet getirenler, savaş esirleri üzerinde söz sahibi olmaya başladılar

b)Bilge Kadınlar; Hastaların iyileştirilmesi ve ölülere ne yapılacağı c)İcat Üreten Kadınlar Nüfusu artışı ile yeni köy evleri, barınaklar, ambarlar, silahlar, tapınaklar yaptılar d)Memur Kadınlar Koyunların sayımı ve bitkilerin sayımı e)Rahibe Kadınlar Çok Tanrılı din öğretisini yönetenler konumuna geldiler, dini yasaları düzenlediler, insanların çiftleşmesini düzenlediler.

Üstyapıda Çatışmalar Çıktı ve İktidarı Savaşçı Kadınlar Aldı Üstyapı oluşumunu kurumsallaştırması ve nitelikleştirmesi ile birlikte çatışmalarda, savaşlarda çıktı. Diğer işbölümündeki kadınlar bu savaşı kaybeden konumuna geldi, savaşı savaşçı kadınlar kazandı. Artık iktidar kesinleşti. Toplum iktidarı değil, savaşçı kadın iktidarı geldi.

Savaşçı Kadınlar Üzerindeki Baskı Gücüne Sahip, Savaşçı Kadın İktidarı Sınıflı toplumda ilk egemenlerin kadınlar olması dört olayın iç içe geçmesi ile oldu. Birincisi sınıflı toplum öncesi sınıfsız toplumun üretim bolluğu ve üretim araçlarındaki gelişme İkincisi İkili iktidarın yaşanması, Köyleler ile Savaşçı Kadınlar ve İşbölümündeki diğer kadınlar iktidar arasında. Üçüncüsü, köylülerin silahsızlandırılması ve Tanrıçalı dinlerin oluşturulması. Dördüncüsü, Bu süreçlerin hepsi sınıflı toplum öncesi sınıfsız toplum içerisinde niceliksel gelişmelerini sağladı. …

İkili İktidar: Köylüler İle Savaşçı Egemen Kadın ve Bürokrasisi Şehirdeki toplum çevre köylerdeki sınıflı toplum öncesi sınıfsız toplum üzerinde hegemonya kurmak için harekete geçti. Egemen kadın iktidarını oluşturması öyle bir anda olmadı. Çatışmaların ve mücadelelerin yaşanmasıyla değişime uğradı. Sınıflı toplum öncesi sınıfsız toplumda herkes silahlıydı. Bu silahların ayrı bir silahı grup oluşturmaya başlayan ise savaşçı egemen kadındır. Bu süreçte hayvancılıktan, tarımdan ve avcılıktan elde edilen ürün bolluğu eğlenceler düzenlenerek bitiriliyordu. Egemen kadın, bu eğlencelerde günlerce tüketilen ürünlere el koymayı tasarladı.

Bir daha ki, eğlencelerde egemen kadın, bir grup silahlı kadın yardımcıları ile bu ürüne el koydu ve zenginliği oluşmaya başladı. Burada ikili iktidar çatışmaları oldu, köylüler ile egemen kadını ve yardımcıları arasında çıktı. Herkesin silahlı olması bu sürecin ikili iktidar halinde kalmasına neden oldu. İkili iktidar sürmeye başladı. Bolluk üretiminden elde edilen ürüne el koyanlar zamanla yaşamlarında bir değişme ve kültür değişimi de oldu. Egemen kadınlar ve yardımcıları silahlı kadınlar, bu ürün fazlasıyla çalışmaya gidecekleri zamanda ortadan kalktı. Çalışmadan yaşayanlar olmaya başladılar.

Egemen Kadın ve Yardımcı Kadınları Tanrıça Dinleri Oluşturmaya Başladı. Bu Tanrıçalı dinlerde; Güneş, Ay ve putlar bulunmaktadır. Binlerce yıllık var olan söylenceler, egemen kadının yardımcı kadınları olan bilgin kadınları (doğa bilimcileri) zamanla rahibelere dönüşecek niteliksel değişimi söyledikleri söylenceler ile dilleri ile gerçekleştirdiler. Bilgin kadınlar, doğadaki bitkilerin bilgisine ve hastaların iyileştirilmesi yanında söylenceler de oluşturmaya başladı. Bilgin kadınlar, egemen kadının iktidarı için çalışmaya başlarlar. Bunları yaparken de kendiliğinden değil, belirli aralıklarla el koydukları ürün sayesinde, belirli aralıklarla ey koydukları ürünün tüketimi zamanlarında çalışmamaktaydılar.

İş yapmayan tembellere dönmüşlerdir. Bu onlar için daha fazla zaman demekse de, iktidar kadın içinde onlara baskı yapma zamanlarını oluşturmuştur. Köylülerin silahsızlandırılması, tanrıçalı dinlere geçişleriyle oldu. Dinler binlerce yıldır vardı ve söylemde değişiklikler yaptılar. Binlerce yıldır oluşan inançların etkisi içinde, Tanrıçalı din oluşturuldu. Tanrıçalı dinde, sınırlar belirlendi. Tanrıça’nın yani egemen kadının kutsallaştırılması sağlandı. Bunlarda bolluk üretim süreçlerindeki el koydukları ürünleri tekrardan Tanrıça için bayramlar, eğlenceler düzenleyerek gerçekleştirdiler.

İlk başlarda Dinlerde ve Üretilen ürünlerde biçimsel değişikliklere gidilmiştir. Yaptırımlar din kurallarıyla pekiştirilmiş ve Tanrıça’ya sunulması, hediye olarak verilmesi sağlanarak, zenginlik arttırılmıştır. Buradaki yaptırımlar sözlüdür, şiddet yönteminde değil. Tapınaklar yeni sürece ve ihtiyaca göre tasarımlıklar yaşadı. Dini törenlerde su serpme, savaşçı kadınların icat ettiği kapların içinden köylülere dökülerek sağlandı. Suyla ilgili başka törensel totemlerin olması, nehirlerdeki suyu durduran ve hareket ettiren bir hâkimiyet alanın oluşmasıyla Tanrıça dinlerinden günümüze kadar gelmiştir.

Köylülerin Silahsızlandırılması Ok, yay, balta gibi silahların eskimeleri sonucunda kırılmaları oluşmakta ve yenileri yapılmaktadır. Artık ortak bir üretim araçlarından yoksunlaştırılmasıyla köylüler, silahsızlandırma girişimleri yaşanmıştır. Üretim araçlarına el koyan egemen kadın ve yardımcıları kadınlar, zamanla silah üretimini de ele geçirdiler. Birincil olarak ikna edildiler, daha sonra baskı yapılarak oldu. Köylülerin tarımla ve hayvancılıkla uğraşmaları sürekliliğini devam ettirdi. Egemen kadın ve yardımcı kadınların köylüler çalışırken, çalışmadıkları süreçler onların silahlanmasını da yeniden sağladı.

Köylüler silahsızlandırılarak üreticiler konumuna geldi ve köylülerin buna sürekli isyan etmemesi, o süreçlerde üretimin bolluğundan kaynaklanmaktadır. Kaynakların kıt olmaması, egemen sınıfın oluşmasında etkilidir ve üretim araçlarıyla daha da arttırıldı. Köylüler ile savaşçı kadınlar arasındaki savaşta her iki taraftan insanlar öldü ve yaralandı. Altyapı da kesinleşti. Peki, Burada “Öncü” Örgüt Neden Yoktu? Sınıflı toplum öncesi sınıfsız toplum olduklarından ve iktidar topluma ait olmasında, öncü örgüte gerek yoktu. Hemen harekete geçtiler ve saldırdılar. Bu esnada savaşta yenildiler ve esir alındılar.

… İktidar Savaşçı Kadın Zamanlarında Toplumsal Mülkiyet Geçerliydi. Egemen kadının üretim araçlarına sahip olması, üretime el koyması, bilgin ve savaşçı kadınlar oluşturması, Tanrıça dini geliştirmesi, köylüleri silahsızlandırması ve silahlı gücünün oluşturulması süreçleri içerisinde mülkiyete dokunulmamıştır. Köylülerin mülkiyeti hala vardır. İktidar kadın bu toprak benimdir diyemedi veya demedi. Kadın iktidarının mülkiyeti toplumsal kaldı çünkü savaşlar, istilalar ve bu istilalarda yıkılan şehirlerin mülkiyeti oluşmadı.

Kadın iktidarı ve onun toplumu ya istilacıların şeklinde değişiyordu ya da kendilerini yeniden örgütlüyorlardı. Üretimdeki değişiklikler, insanların ortaklaşa örgütlenmelerinde dönüşümler oluşturdu. Komşu klanlar, kendilerini, yabanıl hayvanlardan daha iyi sakınmak ve besin yedeklerini ve barınaklarını yabancıların talanından korumak için, birbirleriyle birleşmeye başladı. Klanlar arasında gittikçe güçlenen bu bağlar, kabilelerin, yani birçok klanı bir araya toplayan toplulukların oluşması sonucunu doğurdu. Kabile bağlarının sağlamlaşması ile kabile mülkiyeli ortaya çıktı. Böylece, kabilenin oturduğu topraklar ve bu alanın kapsadığı zenginlikler, av alanları, balıkçılık bölgeleri, bütün kabilenin malı sayılıyordu. Kabile top-

rakları, akarsular, ormanlar, dağ ya da tepe zincirleri gibi, doğal sınırlarla birbirinden ayrılıyordu. Klanların ve kabilelerin toplaşmaları, yeni tekniklerin yayılmasına büyük ölçüde katkıda bulunuyordu. Kabile birliğinin ortaya çıkışı ile kabile dilleri ve kabile uygarlıkları güçlenmeye başladı. Daha geniş bir toplumsal örgütlenme biçimi olmakla birlikte, kabile, kendi içindeki kan akrabalığına dayanan gentes halinde bölünmeleri hâlâ koruyordu. Her klan, kendi iç sorunlarında büyük bir bağımsızlığa sahipti: avlandıkları alanların vb. mülkiyetini koruyordu. Böylece, daha geniş bir birliğin, yani kabilelerin doğuşu, ortak mülkiyeti genişletmekten başka bir şey yapmadı.

Ayrıca üretilen tarım ürünleri ve diğer eşyalar mübadele ile ticareti yapılmaya devam etti. Onlarca şehir inşa ettiler, bu da sürekli oldu. Bunun nedeni, insanın özneliğinin belirginleşmesi ve keskinleşmesidir. Suya hâkim olması, toprağa hâkim olması, bitkilere hâkim olması, hayvanlara hâkim olması onun kendi özneliğinin daha da artmasına yol açtı. Buradaki hâkimiyet doğa merkezli hâkimiyettir. Doğanın geri dönüşümü ve yasalarını kendi içlerinde yeniden örgütlediler. (Erkek egemen toplumdaki hakimiyet özel mülkiyetle gelişti ve daha da sert bir şekilde doğaya, insana ve hayvana müdahale edildi.)

Tanrıça Dini Merkezileştirildi. Egemen iktidarın sürekliliği için din Tanrıça dini oldu, bu din çok tanrılı dinlerin içerisinde varlığını sürdürdü. Sanat, Ahlak, Hukuk din içinde gelişti ve değişti. Egemen kadın, bilgin kadınlar ve rahibelerin bürokratik yapılanması sonucu din iktidarın merkezi haline geldi. Başlangıçta, sevilen varlığın ilgisini kendi üzerine çekmekten başka bir şey olmayan aşk konusundaki büyüler, zamanla gizemli bir anlam kazandılar. En sonu, tıbbî büyücülük de, etkinlikleri tartışma götürmeyen kan alma, tedavi edici menkular (haşlanmış bitki suları) kullanımı vb. gibi uygulamalardan ileri gelmektedir.

Ama büyü, eğer derinliğinde, insanın ruhları yardımına çağırma gücüne iman idiyse; fetişizm, büsbütün farklı bir din biçimiydi. Fetişizm, maddî nesnelere, doğaüstü bir güç yakıştırmaktan ibarettir. Demek oluyor ki, bu nesneler, insan üzerinde bir etkiye sahip sayılıyorlardı, şu halde onlara tapmak gerekiyordu. İnsanların nasıl ve niçin doğup öldüklerini anlayamayan Avustralyalılar ve başka halklar, yaşamın gizeminin küçük çakıl taşları ya da tahta parçaları içinde gizlendiğini ve bunların parçalanmasının, insanın hemen ölmesine neden olduğunu kabul ediyorlardı. Ölümü kendi kendilerine açıklayamayan insanlar, ölüm karşısında boşinanlardan gelme bir dehşet duyuyorlardı; bu duygu, yaşarken topluluğun sıradan üyelerinin kendilerinden korkmuş oldukları büyük savaşçılar

kadınlar gibi ölülerin kişiliği üzerine aktarıldı. Yığının hayalgücü, bu kişilerin bedenlerine, giderek imgelerine bile doğaüstü bir güç yüklüyorlardı. Görülüyor ki, ilk dinsel betimlemeler, insanın doğa karşısında duyduğu güçsüzlük duygusundan doğdu. Dinler, bu güçsüzlük kompleksini sürdürmeye yardım ettiler. Hayvanları Evcilleştirilmesi ve Yetiştirilmesi Hayvan yetiştirme, insanlığın evriminde büyük bir rol oynadı; çünkü av için pek elverişli olmayan mevsimlerde de, et elde etme olanağı sağlıyordu. Asya, Afrika ve Avrupa'nın ilk çobanları, hayvanlarını yalnız et, süt, post ve yün kaynağından ibaret görüyorlardı. İnsan tarafından evcilleştirilen ilk hayvan, köpek oldu. Günümüzden 10.000 ila

9.000 yıl önce, inekler, koyunlar, keçiler ve domuzlar evcilleştirilmişti. Bu çağda, Mısır'da, Ön-Asya'da ve Orta-Asya'da, Hindistan'da, Çin'de ve Avrupa'da evcil hayvanlar yetiştiriliyordu. Daha sonra, rengeyiği ve Amerika'da lama evcilleştirildi. Tapınaklarda hayvan resimlerinin bulunması, Tanrıça’nın kendi kurallarını daha da pekiştirmek ve iktidarını korumak için kullanmış olabilir. Bu tapınaklarda evcilleştirilmiş hayvanların resimleri ve resimlerin bazıları Tanrıçanın gücü simgesini de geliştirdi.

Kadın İktidarın da Cinsellikler ve Eşcinsel İlişkiler Serbestti Tanrıça dini üzerinden kadın ile erkeğin sevişmesi hukuk kurallarına bağlanmıştır. Bunları rahibeler örgütlüyordu. Doğan çocuk, Tanrıçanın putları üzerinden kutsanıyordu. Toplum içinde erkek ile erkeğin, kadın ile kadının cinsel ilişkiye girmesi olmuştur. Cinsellik toplum içinde yaygındır. Kadının egemenliği erkek üzerinde sağlanmıştır. Kadının bütün toplumun her alanında söz söyleme hakkını ve yetkisi olmuştur. Kadınların geceleri dolaşabildiği ve erkeklerin evlerinde kaldığı süreçlerdir.

Kadınların çocuklara erkeklerle ile birlikte baktığı bilinmekte ve geniş aileler oluşturulmuştur. Egemen kadının çocuklarına da hem ezilen kadınlar ve erkekler bakmıştır Ezen Kadın İle Ezilen Kadın Arasında Savaş Çıktı Toplumsal iş bölümü ile çocuk bakımı, üretim sağlanması, diğer işlerde ezilen kadınların fazladan iş yapmasına neden oldu. Bu da ilk sınıflı toplum mücadelelerini oluşturdu. Ezen kadın ile ezilen kadın. Analık programı uygulanmaya başlanıyor, çocuk anne ile bağı güçlendiriliyor. Silahlı savaşçı kadınlar, ezilen kadınları öldürme, yaralama ve dinsel ve cinsellik yaptırımları, köy içinde uygulanıyor.

Nüfus artışları, ganimet savaşlarına yol açıyor Askeri eğitimler, ganimet savaşları öncesi öğretiliyor ve genellikle uygulama da öğreniyorlar. El konulan ürünün saklanması için ambarların sayısı arttırıldı. Erkekler de hepsi ezilen konumda kaldı. Tanrıçaların kadın olması, kadın iktidarını olduğunun göstergesidir. Egemen kadın iktidarını kurumsallaştırmak için yeni tasarılarda yıllar içinde güçlendi. Savaşçı Kadınlar Oluşturdu

Kendi

Kültürlerini

Savaşçı Kadınlar savaşlar yapmakta ve yaşadıkları yerleri istilacılardan korumaktaydı.

Bu nedenle toplum içinde otoriteleri ile birlikte Savaşçı Kadınlara bakış açısı da değişti. Topluluk “onların gibi olmak” düşüncesi ile yaklaştı. Savaşçı Kadınlar, toplumun totem kurallarını yerle bir ettiler. İstedikleri erkekler cinsel ilişkiye giriyorlardı. Savaş esiri erkekleri, kendi “erkek fahişeleri” yaptılar. Bu erkekler Savaşçı Kadınların diğer işlerini de yapmaya başladı. Bu erkek fahişeler para ile satın alınsa da, bütün kadınların mülkiyetine giriyordu. Savaşçı Kadınlarda kürtaj sürekli yapılan bir şey oldu. Doğan çocuklarına da savaş esiri kadınlar bakmaya başlandı. Toplumdaki erkekler silahsızlandırıldı. Köylüler ile birlikte…

Ezilen Kadınlar Ayaklandı “Öncü” Örgütler Kurdu İktidar hegemonyasını ve alanını genişlettikçe hem kendi içinde hem de dışarıda direnişlere de yol açtı. Ezen – ezilen diyalektiği sınıflı toplumun oluşmasıyla harekete geçti. Ezilen kadılar yaşam koşullarından dolayı ayaklandı ve savaşçı kadınlar tarafından bastırıldı. (Öncü örgütle saldıran ezilenler silahlandı) Bu çatışmalarda her iki taraftan ölü ve yaralılar oluştu. Mezarlıklar ve Anıtlar Egemen kadının ya isyanlar esnasında, savaşlar da ya da fiziksel ölümü sonucunda

mezarlık kültürü de tapınaklarda ve egemenlerin yaşadığı evlerde de oluştu. Her üstyapı kendi üstyapısının iktidarını veya yöneticisi törenler yapma geleneği de başladı. Mumlayama, anıt mezarlar, mozaik sanatı gelişmesiyle ve bunlara paralel diğer araçlarının oluşturulması ve üretilmesiyle iktidarın yani Tanrıçanın yerini ve mekânını belirlenmeye başlandı. Hegemonya İcat Edildi Sahne sanatları, müzik, tiyatro, eğlence, müzik aletleri, şiir, komedi, tragedya, şarkı, aşk şiirleri, gökbilim ve efsaneler (yani hegemonya) oluşturuldu. Gladyatör kadın savaşçı dövüşleri, tiyatro yerleri, eğlence yerleri, festival alanları… Erkekler fahişe oldu.

Üstyapı Bürokratlaştı. Savaşçı kadınlar bürokratlaştı ve işlerini erkeklere yaptırdılar ve kendileri de denetledi, yönetti. Totem ve Anaerkil Aile Oluştu İlk şehrin kurulmasıyla ve kendi içine kapandığı onlarca yılda böyle değişimlerde oldu. Bu değişimlerde savaşçı kadınlar ile savaş esirleri (fahişe erkekler) evlendi. Bu evlilik iç evlilik oldu. Dışarıdaki kişilerle evlenme yasaklandı. Kadın hukuku ve anaerkil aile yapısı Anaerkil Toplum Oluştu

Değil Anaerkil Aile

Sınıflı toplum içerisinde “anaerkil toplum” oluşmadı. Eğer bahsedilen toplum sınıflı

toplum öncesi sınıfsız toplumdaki yapıysa ve buna göre açıklamalarsa buna bir şey diyemem. Sınıflı toplum öncesi sınıfsız topluma başka isim bulmak gereksiz. “İlkel toplum” ile “anaerkil toplum” anlayışları ve anlatımları içerisinde doğru sözü de barındırsa kullanılan kavram gerçeği gizlemeye devam eder. “İlkel Kavramı” kullanıp, bu toplum bolluk içindeydi demek konusunda bir şey diyemem sadece kavramın sorgulanmadığı ortaya çıkar. Bunun yanında hem “ilkel toplum” hem de “kıtlık toplumu” demekte gerçekleri ve sınıflı toplum öncesi sınıfsız toplumun nasıl bir şey olduğunu ve komünal yaşantısının ne olduğunu bilmemizi gizleyecek ve bizleri zehirlemeye devam edecektir.

“Anaerkil toplum” derken, kadının yönetimindeki toplum demek, yetersiz bir anlatım tarzı olarak düşünmekteyim. Anaerkil Aileyi Egemen Savaşçı Kadın Örgütledi İktidar kimdeyse onun söylemleri ve emirleri bürokrasi tarafından uygulanır ve bürokraside altyapı kendi kurumları ve kanallarıyla iletirler. Anaerkil ailede kadının erkek karşısında üstünlüğü sağlandı ve kurumsallaştırıldı. Buna Tanrıça dininin yasakları, ödülleri, cezaları, yaptırımları, korkuları da beraberinde getirildi. Şehirde doğan çocuk bütün toplumun çocuğu olmaya devam etti. Özel mülkiyete geçilmediğinden

Cinselliklerdeki serbestlik kadın ve erkek arasında kaldırıldı. Belli kurallara ve totemlere bağlandı. Tanrıça somut bir yaşamdan soyut bir alana aktarıldı. Mitosları ve elinde tuttuğu aletleriyle ve yaptıkları doğa üstü olaylarla binlerce yıllık birikimini Tanrısallaştırdı. Tanrıça üzerinden korku oluşturuldu. Bu korkular egemen kadın toplumun kültürü oldu. Bu korkulara dini görevli kadınların sihirleri, büyüleri de eklendi. Bu büyü, sihir denilen bilgi kadınların bitkilerle yaptığı karışımlardır. Dinsel alana girmeye devam etti.

Madeni Parayı İlk Savaşçı Kadın İktidarında Kullanıldı Bazı şehirlerin isimleri Tanrıça olması ve bu şehirlerin paralarının üzerinde kadın resimlerinin olması, ilk madeni paraların savaşçı kadın iktidarı ve toplumunda ortaya çıktığı gözlenmektedir. Bu ticari faaliyetlerin başlaması; resimli yazıların ortaya çıkması, sayıların simgeleştirilmesi, madeni paranın kullanımı ve ticaret kervan yollarının açılması ve genişletilmesi adımları atıldı. Burada ticaret nasıl oldu? Her iki tarafta birbirine aynı oranda para veriyorlardı. 2 madeni para = 2 madeni para 2 madeni para = 3 kilo un

2 madeni para = 4 çömlek Amaç, anlaşmazlıkları ortadan kaldırmaktı, burada paranın (para sahibinin) gücü yoktu. Para sadece semboldü, üzerindeki Tanrıça resim gibi. A şehrinde B şehrine giden memur kadın burada 2 madeni para verip istediklerini aldı. Aynı şekilde B şehrindeki memur kadında 2 madeni para verip kendi istediklerini aldı. Bu da farklı şehirlerde farklı savaşçı kadınların iktidarda olduğunu hatırlatır. (Sınıflı toplum içinde komünal ticaret bağları vardı) Bikinili Kadınlar Yapılan arkeolojik çalışmalarda üretilen ürünlerin ve nesnelerin üzerindeki resimlerde kadınların bikini giydikleri gözlenmekte-

dir. Bu bizlere birçok yorum ve değerlendirme yapmamıza neden olabilir. Kadın egemen toplumda yaşadıkları için kadınların yaşam koşulları ve yaşayışları erkeklere göre daha üst düzeydeydi. Yine de belirtmem gerekir, bu toplumlar da bolluk toplumu olmayı sürdürdü. Sonnot Altyapı üzerindeki hegemonya gücü, onların aç ve sefalet içinde yaşamasına neden olmadığından 9.000 yıllık bir iktidarlık söz konusu oldu. Altyapı içerisindeki yeniden bölünmeler ve parçalanmalar bu toplum içerisinde gerçekleşmedi. Üretim aletleri üzerindeki kontrol egemen kadının olsa da, bu altyapının açlığına yol

açmadı, bolluk üretimi paylaşılmaya devam edildi. Savaş esirleri bütün kadınları ihtiyaçları üzerinde yeniden örgütlendi ve nüfusu anaerkil yasalarla katılmaları sağlandı. “Öteki” dediğimiz altyapıdakiler ötekileştirilmedi. Anaerkil aile yapısı, ezilen kadınların kontrolünü sağlayan bir sistemdi. Ezilen Kadınlar “Öncü” Örgütler Kurdu ve Savaştı. Kadın egemen toplumun oluşu ile birlikte çöküşünü sağlayan etkenlerin başında. Ezilen Kadınlar ve onların “Öncü” örgütü oldu. Ezilen Kadınlar bu savaşlar kaybettiler, “öncü” örgüt kurarak, silahlı mücadele verdiler. Kadın egemen toplumun çöküşünü sağlayan etkenlerden biridir.

Erkek egemen iktidarı oluşması için yüzlerce yıl savaşlar yapıldı. Belki bu süreç 500 ile 600 yıl sürmüş olabilir. Erkek savaşçılar, erkek “iktidarı”nın olduğu süreçlerde ortaya çıkmıştır yani erkek iktidarda değil, iktidar olmak için üst yapıda değişime gidilmesi için uğraşmaktadırlar. Tanrı ve Tanrıça Savaşları Tanrı ve Tanrıçaların savaş yaptıklarına ait mozaik resimler, süreçte aslında egemenlerin değil onların oluşturduğu toplumsal formasyonların üstyapısındaki iktidarını değişip değişmemesiydi. Tanrıların ve Tanrıçaların hiçbir gücü yoktu, onlar sadece iktidarlarının hizmetindeydi.

İkinci Bölüm: Erkek Egemen Toplum Kadın Egemenliği Şehirlerde Kurulmaya Başladı. Erkek “Egemenliği” Köylerde Kurulmaya Başladı. Birincisi sınıflı toplumun üretim bolluğu olması, zenginliğin artması ve üretim araçlarındaki gelişme İkincisi İkili iktidarın yaşanması, Egemen kadın ile “egemen” erkek arasında. Üçüncüsü, egemen kadının silahlı gücünün yok edilmesi ve tek tanrılı dinlere geçişler Dördüncüsü, Bu süreçlerin hepsi egemen kadının iktidarı olan toplumların içerisinde ve çevresinde gelişti.

Erkek Egemen “Öncü” Örgütü Kuruldu. Bu örgüt terör ve orduyu kurdu. Erkekler toplum içinde ezilen konumundaydı. Bu da başkaldırmalarına neden oldu. Üst Yapı’da Değişim: Erkek Egemen İktidar Kadın egemenin iktidarını yıkmak için şehirlere saldırılar düzenlendi ve bu süreci 500 ila 600 yıl sürdüğünü düşünüyorum çünkü üretim tarzları ve araçları değişse de ezilen köylüler, kasabaların ekonomi bolluk içindedir. Erkek egemenin savaşçıları, kadın egemenin savaşçıları ile sürekli savaşmakta ve savaşı sürekli kaybetmektedir. Nasıl oluyor da kadın iktidardan erkek egemen iktidara geliyor. Burada ezilen kadınların ve onların “öncü” örgütünün kadın egemen topluma sa-

vaşması, isyan etmesi ve ayaklanmaları da bu sürece geçişi hızlandırdı. Bir yandan da savaş esiri erkeklerin isyanı. (Toplumsal isyan oluştu) Kadının egemenin kurduğu toplumda erkek egemen iktidarını kurumsallaştırmak için yasalar çıkardı. Bu yasalar, Hammurabi yasalarına benzer yasalardı. Kadın savaşçıların bir kısmı öldürüldü, bir kısmı erkek egemenin ordusuna katıldı, diğer kısmı kendi köylerinde yaşamalarına Amazon Savaşçılar olarak devam ettiler. Erkek Egemenin Ezilen Kadın Katliamı Şehirlerdeki kadınlar, yeni erkek egemenin iktidardaki yasalarını kabul etmedi ve kabul etmeme onların katledilmesine yol açtı. Kadın onlarca yıl sonra neredeyse toplumun her alanından çekilmesi sağlandı yerlerine

erkekler getirildi (memur, bilim adamı, icat üreten, filozof, bakan, rahip, asker, general…) Kadınların silahlı olması bu sürecin vahşetini gözler önüne sermektedir. Erkek savaşçılar kadınlar ve kadın savaşçıları öldürmeye başladı. Kadınlarda ve kadın savaşçılarda erkek savaşçıları öldürüyordu. Savaşın bitmesinden sonra toplumsal formasyonda yıllar içerisinde değişikler oluşturuldu. Erkek egemenliği, kan bağına dayalı evlilik ve aile, devletin yeniden örgütlenmesiyle tamamlandı. Devletin baskısı ve baskı denilen sonucunda yoksulluk, sefalet, haraç, vergi olayları da özel mülkiyet ile geldi. (Erkek egemen toplumu kendi içerisinde bir geri iki ileri)

Erkek Egemen İktidar ve Erkeklerde Bölündü Erkeklerde, egemen erkek ve ezilen erkek olarak bölündü. Ezilen erkekler rahip, filozof, devlet memuru, yargıç, asker, devlet bürokrat kademeleri olarak iş bölümü yaygınlaştırıldı. Kadın egemen dönemindeki bütün ezilen kadınların işlerini, ezilen erkekler yapmaya başladı ve toplumsal biçimlenme da ayrıcalıklı konumu oluşturdular. Kadın egemen sınıfta yer alan bürokratik yapıda yer alan kadınlar baskıyla erkek egemenin dinini, hukukunu, sanatını, üretim araçların üretimini, insanın doğurganlığını da kapsayacak şekilde erkek egemen yapıya hizmet etmeye başladılar.

Kadın egemen toplumunu örgütleyenlerin bir kısmı öldürülmüş, bir kısmı hapsedilmiş geriye kalanlarda erkek egemen toplumun örgütlenmesini sağlamıştırlar. Ya da kaçış başka yerlerde yaşamaya devam edenler oldu. Erkek Egemen Toplum, Savaşçı Erkeklerin İktidarı İle Olmadı Kadın egemen toplum, savaşçı kadınların kendi içinde işbölümü ve savaşçı kadının iktidarı almasıyla tamamlandı. Erkek egemen toplunda, “öncü” erkekler kendi silahlı erkeklerini ve savaşçı erkeklerini oluşturdular. Erkeklerde savaşçıların asker olması ve bu askerlerin komutanı oldu. Erkek egemene sembolik “kahraman” unvanı verildi.

Buradaki değişiklikler, savaşçı kadınlar savaş meydanlarında öldürülmesi, yaralanmasıydı. Bunu erkek egemenler fark etmiş olmalı ki, savaşın bir adım gerisinden meydana geldiler. Kadın Egemen Toplumda, Erkek Egemen Olabilmek için Kadın Denetleyicileri, Tek Tanrılı Din, Yasalar, Hukuk Geliştirmeye Başladı. Erkek egemen, kadın egemeni iktidardan atabilmek için yüzyıllarca savaşta fakat bu savaşçı erkekler, kadın savaşçılara hep yenildi. Bu yenilgiler yüzyıllar boyunca sürdü. Erkek egemen (burada hala kadın egemendir) besledikleri hayvanların klanca tüketilmeyen fazlasını kendi mülkiyetleri sayma eğilimi başladı.

Erkekler, kadın egemen ve onun toplumuna karşı bir savaş vermekteydi. Bunu savaşla kazanamayacağın anladı. Yazının resimliden çivi yazılarına geçmesi ile birlikte, erkekler “erkeklerin üstün olduğuna” dair yazılar yayınladılar ve bunları içselleştirmek içinde savaşlara, baskılara, zulümlere devam ettiler. Bu baskılar ve uygulamalar ile birlikte, kadın denetçileri oluşturdular. Bu kadın denetçileri erkek ile kadınlar arasındaki cinselliği kontrol edecek. Bu uygulama kadın egemen toplumda rahibeler yapmaktadır.

Terör ve Ordu Kuruldu Erkek egemen toplumun nedenleri arasında terör vardı. Köylerin, şehirlerin yakılması, insanların öldürülmesi, kaçırılması ve bu gelenekler günümüzdeki devletlerin linç kültürünü oluşturdu. (Savaşçı kadın egemen toplumda terör ve ordu yoktu) Erkek egemen, ezilen bütün erkekleri örgütlemeye ve ordular kurmaya başladı. Bolluk içinde yaşamalarına rağmen kadın iktidarını ve kadın egemen toplumunu istememeleri için “öncü” erkek egemen ve yardımcıları ile konuşmalar, yazılar, terör olayları yaratıldı. Bu ordunun kurulmasındaki etken yine bolluk toplumu olması, bunun için “öncü” erkek egemenlerin savaşçıların ve teröristleri için finans ve paraya ihtiyaçları yoktu.

Tanrıça Dini Yerine Tek Tanrı Dini Oluşturuldu. Din kendiliğinden çok tanrılı, tanrıça dini, tek tanrı dini olmadı, bu insanın etkisi ve fikirleriyle oluşturuldu. Tek Tanrı, Erkek egemenin iktidarının diniydi. Günümüzden… Önce 2.500 3.500 4.000 6.000 7.000

Yıl Dinin İçeriğindeki Değişimler Tek Tanrılı Dinin Tek Tanrısı Tanrıça Dini – Tanrı Dini Tanrıça Dini Çok Tanrılı Din ve Tanrıça Dini Çok Tanrılı Din, Doğal Olaylar

İktidarlardan sonra din değişimi yaşanır. Önce iktidar daha sonra din. Dini Tapınakların 12.000 Yıl Önceden Varlığı Kesinleşti Yapılan arkeolojik araştırma ve kazılardan elde edilen yeni bilgilerde tapınakların 12.000 yıl önceye ait olduğu kesinleşti. Göbekli tepe tapınağı. Çok tanrılı inanca sahip Sümerlerin tapınaklarına Ziggurat denirdi. Zigguratlar yedi katlı olup toplam üç ana bölümden oluşur. İlk katlar erzak deposu, orta katlar okul ve tapınak, son katlar ise rasathane olarak kullanılmıştır. Yazının icadı serüveni bu tapınaklara dayanır. Üst yapıdaki değişim ile toplumdaki diğer sanatın, dinin, hukuk, yasaların, davranış, etiğin, üretim tarzları, üretim araçları, alt

yapı ve üst yapı değişimleri bir ve aynı anda olmamıştır. Birbirlerini paralel şekilde takip etmiş ve savaşlarla, mücadelelerle değiştirilmiştir. Mısırlı Firavun Amenhotep Firavun’a göre Tanrı Aton’du ve kendine de “Aton memnun” anlamında Akhenaton diyordu. Firavunun hükümdarlığı 17 yıl sürdü (günümüzden 3392 yılında başladı ve günümüzden 3375 yılına kadar sürdü) Kendi görüşleri, rahibeler tarafından kabul edilmedi.

Hammurabi Yasaları Fırat- Dicle vadisinde Hammurabi tarafından günümüzden 3.805 Yıl önce kuruldu ve günümüzden 3.752 yıl öncede yıkıldı. Hammurabi'nin Babil'i 3.805 Yıl önce yüzyılda, büyük bir bazalt taşı üzerine kazılmıştı. Bu, tanıdığımız ilk yazılı yasadır; ve kölelik düzenine, özel mülkiyete ve insanın insan tarafından sömürülmesine yer vermektedir. Hammurabi'nin Babil'i, despotizmin tipik bir düzeniydi, zorbalık rejimiydi. Yüksek iktidar; yasama, yürütme, yargılama ve dinsel yetki, kralın elinde toplanmıştı. Hammurabi Yasaları, her şeyden önce, onların çıkarını koruyordu. Yasa metninin birçok paragrafı, doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak, köle sahiplerinin çıkarlarını korumaya ayrılmıştı.

Bu yasalara göre, başkasının kölesini yaralayan ya da hayvanına zarar veren, sahibine ödenecek ufak bir para cezası ile cezalandırılıyordu. Bir başkasının kölesinin öldürülmesi halinde, suçlu, ölen kölenin sahibine bir köle veriyordu. Köleler, aile durumları hiç hesaba katılmaksızın satılıyor, hiçbir koşula bağlı olmaksızın armağan ediliyor ya da herhangi bir şey karşılığı değiştiriliyor ya da miras konusu oluyorlardı. Köle sahiplerinin mülkiyet hakkına karşı çıkan kimse, ağır bir şekilde cezalandırılıyordu. Bir kölenin çalınması ya da kaçan bir köleye yataklık edilmesi, ölüm cezası ile cezalandırılıyordu. Her köle, kendi sahibini gösteren bir damga taşıyordu. Bu damgayı silecek olan her özgür kişi, ağır bir ceza tehdidi altındaydı. Üretim araçlarından yoksun olan köleler, yoksulluğun ortaya çıktı.

Yurttaşlık haklarından yararlanan yurttaşlar da, kendi aralarında zenginler ve yoksullar olarak ayrılıyorlardı. Yoksullar, yaşamlarını sürdürebilmek için, iş avadanlıklarını, parayı vb. zenginlerden ödünç almak zorundaydılar. Borçların ödenmemesi halinde, eğer borçlu, toprağa sahip bulunuyorsa, toprağı da dahil olmak üzere, mallarına el konuluyordu. Yoksullaşan yurttaş, borçları yüzünden köle haline geliyordu. Borçlu (hemen her zaman ailesi üyeleri de), belirli bir süre için, biçimsel olarak köleleşmiş kabul ediliyordu. Ama gerçekte, ömrü boyunca köle oluyordu. Kendi yurttaşlarını satınalıp, el emeği arayan köle sahiplerine kiralayan yeni bir tip, köle tacirleri ortaya çıkıyordu. Hammurabi Yasaları, çok çeşitli meslek erbabından: tuğlacılardan, dokumacılardan,

demircilerden, dülgerlerden, gemi ve ev yapımcılarından vb. sözediyor. Zanaatçılık, Mısır'da da çok ilerlemişti. Dokumacılık çok yaygındı. Eski yatay dokuma tezgâhı yerine, dikey dokuma tezgâhı kullanılmaya başlanmıştı. Bakır işleyen demirciler, körük yerine tulumdan yararlanıyorlardı. Saban yetkinleştiriliyor. Erkek Egemen Toplum İnsan Merkezli Düşünce Sistemini Kurdu Kadın egemen toplumun 9.000 yıl sürmesi doğa merkezli düşünce sistemiyle örgütlenmiştir. Doğanın dengesine aşırı zarar verecek düzeyde değildi.

Üretimin bolluğu ve zenginliğin birikmesi sürecinde doğa merkezli düşünce sistemi varlığını sürdürdü. İnsan Merkezli Düşünce ise, doğaya hâkim olma ve özel mülkiyet edinme süreçlerini hızlandırdı. Ganimetler, haraçlar, vergiler almak için savaş üzerine savaşlar çıkartıldı. Yoksulluk ile zenginlik arasındaki ilk kat atılmış oldu. Erkek Yargıçlar Erkek egemen toplumda yargıçların ve hakimlerin hepsi erkekti ve bürokrasinin üst katmanından seçiliyorlardı. Ölüm cezaları, idam cezaları, para cezaları, köleleştirme, haraç, malına el koyma cezaları, kölenin köleliğini kaldırma, kadının her alanda cezalandırmasını sürdürme, kadına yönelik baskı terörlerini sürdürmeyi de örgütledi.

(Bu bölümdekilerin hiçbiri savaşçı kadın toplumunda yoktu, erkek ezilen konumda olmasına rağmen, hukukta işi ve aile kurup kurmaması üzerine cezalar veriliyordu, bu cezalar sadece sözlü cezalardı, yaptırım gücü yoktu) Erkek Egemen Döneminde Zenginliğin Artması, Özel Mülkiyete Doğru Gidişi Hızlandırdı. Erkek egemen topluma üretim araçları ile üretilen yeni ürünlerin bolluğu hem de doğadaki hayvanların evcilleştirilmesi ve onun bolluğu erkek iktidarını güçlendirmek için toplumsal mülkiyeti ortadan kaldırması gerektiğini fark etti. Elinde bulunan silahlı erkek ve kadın savaşçılar bunların çoğunluğu erkek savaşçıya

mülkiyeti “erkek iktidardan oğluna” bırakacak bir sistem kurdurdu. Eski ilişkiler, toprak ortaklığına dayanan toplulukta, bir ölçüde zaten korunmuştu. Bu arada, tarım kabilelerinin başlıca üretici gücü olan toprak, daima ortaklaşa mülkiyet sayılmıştı, ama her aile, kendisine ayrılan toprak parçasını ayrıca işler ve ayrı bir işletmeden yararlanır. Çoban kabilelerde, sürüler, yavaş yavaş aile mülkü haline geliyor. Ataerkil aileler, artık ortaklaşa üretime gitmeyip, kendi özel malları olarak kalan ürünleri, değişik miktarlarda üretmeye başlıyorlar. Özel mülkiyet, ilkin, sürü hayvanlarına, ev işlerinde kullanılan avadanlık ve kapkacağa ve bazı aletlere ve kişisel emek araçlarına kadar uzanıyor.

Özel mülkiyetin gelişiyle birlikte, ailenin malları miras yoluyla ana-babadan çocuklara geçiyor, bu da topluluğun eskiden eşit olan üyeleri arasındaki servet eşitsizliğim derinleştiriyor. Öte yandan, özel mülkiyetin yerleşmesi de, yeni bir değişim tipi yaratıyor: topluluğun kendi içinde, topluluğu oluşturan çeşitli aileler arasında değişim. Ataerkil Toplum Değil Ataerkil Aile “Ataerkil toplum” demek, erkek egemen toplumdaki ataerkil aileyi gizlemeye yol açmaktadır. Erkek egemen toplum ve bu erkek egemen toplumdaki üstyapıdaki erkeklerin adları ve üretim tarzlarına göre adları değişmektedir. Ataerkil aile, kan bağı üzerinde kurulmuş olup, “analık” içselleştirmesi ile ezilen kadınların kontrol edilmesi sağlanmaktadır. (Bu-

radaki “analık” savaşçı kadın iktidarın da ezilen kadınların kontrolü fakat çocuk bakımını erkeklerde yapmaktaydı diğer ev işlerini de erkekler yapıyordu) Bu sadece kan bağı, aile değil, devlet ve halkın değerleri de yer almaktadır. Devlet – Özel Mülkiyet – Çekirdek Aile (Kan Bağı) döngüsü de 3.000 yıldır devam etmektedir. Erkek egemen toplumda “analık” ezilen kadınların kontrolünü değil, ezilen erkeklerin kontrolünü sağlamak içindi ve çocuk bakımı ile diğer ev işleri kadınlar yapmaya başladı) Köleci Toplumsal Yapıda Ezilen Kadın ve Ezilen Erkeğin Durumu Üzerine Toplumun bir bölümü, toplumsal artı-ürün payından yararlanma hakkını elinden alıp, tutsağı çalışmaya zorlayarak, tutsak tara-

fından yaratılan ürünleri kendine maledebiliyordu, yani bir başka deyişle, tutsağın emeğini sömürebiliyordu. Kölenin çalışması, efendisine artık yarar sağlamaz hale geldiği anda, efendisi, onu, öldürmekte serbestti. Erkek egemen toplumun yasalarında yazılmakta ve aile kavramlarında ifade edilmektedir. Erkek ezilenlerin konumları; asker, tarımda çalışması, hayvancılık yapması, üretici olması, bürokrat kademelerine gelmesi sağlayandı günümüzün bakanları, asker yöneticileri ve yargıçları kölelikten getirildi. Kadın ezilenlerin konumu, “analık” bakımı, tarımda çalışması, hayvancılık yapması, üretici olması ve fahişe oldular. Bu fahişe kadınlar, anne oldular.

Üretim tarzlarının değişim ile birlikte köleci toplum kurumsallaştı ve uygarlıklar kurdu. Köleci toplumlarındaki alt yapı olan kölelerin ayaklanması ile bu toplum yerle bir oldu. Köle ayaklanmaları farklı ve “öncü” örgütlerin kurulması ile gerçekleşti. Bu “öncü” örgütler, köleliği kaldırsa da sınıflı toplumun ortadan kalkmasına yol açmadı. Köle Ayaklanması ve “Öncü” Örgütleri Feodalist üretime geçişte köle ayaklanmaları ve “öncü” örgütleri vardı. Bu kölelerin hepsi ezilen kadın ve erkeklerden oluşmaktaydı. (Ezilen kadınlar ve ezilen erkekler birleşmişti, bu da günümüzdeki “Bütün ülkelerin işçileri birleşin” ile değişik biçimde olsa aynı anlama gelmektedir)

Ticaret 2 madeni para ‡ 2 madeni para A şehrinden B şehrine giden erkek tüccar, 2 madeni para verip 2 kilo un alıyordu. B şehrindeki de 3 madeni para verip aynı üründen üç kilo istiyordu. (Bu savaşçı kadın iktidarı döneminde yoktu.) Yani, parası çok olan çok şey alabilir konumuna geldi.

Sınıflı Toplumun Kronoloji Tasarımı Her şey birbiri ile iç içe ve yeniler eskileri içinde barındır ve yeniler niteliksel konuma geçer. Taş Aletleri Sınıflı Toplum Öncesi Sınıfsız Toplumlar Üretimi Bol Olan Toplumlar Sınıflı Toplum Öncesi Sınıfsız Toplumlar – Sınıflı Toplum İdealist Fikirler Yeni Aletler ve icatlarda sıçrama Sınıflı Toplum İcatlar ve Buluşlar Savaşçı Kadınlar ve İşbölümü Savaşçı Kadın İktidarı Kadın Egemen Toplum Ezilen Kadınların Ayaklanması ve “Öncü” Örgütleri Çok Tanrılı Dinden Tanrıça Dinine Geçildi Ezilen Kadınların ve Bütün Erkeklerin Ayaklanması Egemen Kadın İktidarı – “Egemen” Erkek İktida-

rı Ezilen Kadınların ve Ezilen Erkeklerin Ayaklanması ve “Öncü” Örgütleri Savaşçı Kadınlar İle Savaşçı Erkekler Arasındaki Savaşlar Egemen Erkek İktidarı İcatlarda sıçrama Erkek Egemen Toplum Ezilenlerin Ayaklanması (Kadın, Erkek, Eşcinsel) ve “Öncü” Örgütleri Tanrıça Dininden Tek Tanrılı Dinlere Geçişler Yapıldı Özel Mülkiyet Ailenin Kan Bağı İcatlarda sıçrama Köleci Toplum Ürünün Artması ve Bolluğu Artması Köle Ayaklanmaları ve “Öncü” Örgütleri Materyalist Fikirler İcatlarda sıçrama Feodal Toplumlar Köylü Ayaklanmaları ve “Öncü” Örgütler İcatlarda Sıçrama Kapitalist Toplum

Sömürü, Talan ve Köle Ticareti İşçi Ayaklanmaları ve “Öncü” Örgütler… İcatlarda sıçrama Paris Komünü, Ekim Devrimi Sovyetler, Alman Devrimi, İspanyol Devrimi Kapitalist Toplumun ve Ayrıcalıklı Batılı İşçileri Oluşturulması …İNSANLIK TARİHİ DEVAM EDİYOR…

Tablolar Toplum Sınıflı Toplum Öncesi Sınıfsız Toplumlar Sınıflı Toplum Öncesi Sınıfsız Toplumlar – Sınıflı Toplum Sınıflı Toplum

İktidar Düşüncesi ve Tasarımı Egemen Kadın İktidarı Egemen Kadın İktidarı – “Egemen” Erkek İktidarı Egemen Erkek İktidarı

Ölçüt Nicelik Kuantum Nitelik

Ekonomi Diyalektiği Üretim Dağıtım Tüketim Emeğin Diyalektiği Üretici Emek Aracı Emek Nesnesi Üretim Tarzı Üretici Güçler Toplum Üretim İlişkileri Toplumsal Formasyon Üstyapı Devlet (Politika) Altyapı

Çelişki Hareket Varlık Hayat Hareketin Mantığı Olarak Diyalektik Doğanın Diyalektiği Tarihin Diyalektiği İnsan Düşüncesinin (Bilginin) Diyalektiği Sınıf Mücadelesi Sınıflı Toplum Öncesi Toplumların, Sınıflı Toplum İçinde Ayaklanmaları Köylü Ayaklanmaları Köle Ayaklanmaları İşçi Mücadeleleri

İnsanlı Tarihindeki Buluşların Bir Kısmı Günümüzden… Yıl Yapılanlar Önce (Bugün 2013 yılı) 2.002.013 Taş Aletler 502.013 Ateş 202.013 Din 22.013 Sanat 22.013 Ok ve Yay 22.013 Yağ Kandilleri (Enerji) 14.013 Hayvanların Evcilleştirilmesi 12.013 Yıl Önce Yeryüzünde Buzullar Karalarda Erimeye Başladı. 12.013 Yerleşik Hayata geçildi 12.013 Tapınaklar 10.013 Tarım 9.213 Baklagillerin ve Tahılların yetiştirilmesi 9.213 Orak 9.213 Delmek için kullanılan çubuk 9.213 Koyunların ve Keçilerin evcilleştirilmesi

9.013 9.013 8.013 8.013 8.013 8.013 8.013 8.013 7.013 7.013 6.013 6.013 6.013 6.013 6.013 6.013 5.613 5.513

Çömlekçilik Madenlerden Metal eritilmesi (Anadolu) Keten Kumaşı Sallar Ekmek Pişirilmesi Süt ürünlerinin üretimi Alkollü Mayalama Sirke Üretimi Sulama Terazi (Alışveriş, Ticaret, Mübadele) Bakır Güneş Saatleri (Mısırlılar) Metalden yapılmış dikiş iğnesi Metalden yapılmış balta ve kazma Suni sulama Metal kaplamalı kürek Bronz Tekerlikli Araba (Sümerler)

5.513 5.513 5.513 5.113 5.013 5.013 5.013 4.813 4.813 4.663 4.513 4.013 4.013 4.013 3.813 3.813 3.805 3.513

Nehir Kayıkları (Mısır) Yazı (Çivi yazısı) Saban Şehir Devletleri Mum (Kandil Yağından sonra) Hayvanların kas gücünün kullanılması (Sümer) Çivi, Tel (Mısır) Takvim (Mısırlılar) Tutkal (Mısır) Taş Anıtlar Edebiyat (öykü) Demir üretimi (Anadolu) Taş ocağı (Ege) Atın evcilleştirilmesi Matematik ve Astronomi Mayalama (Ekmek mayası) Yazılı Kanun (Hammurabi Kanunları) Alfabe (Fenike Alfabesi)

3.113 3.013 2.763 2.713 2.653 2.653 2.593 2.593 2.533 2.523 2.513 2.513 2.453 2.413 2.400 2.363

Denizcilik (Fenikeliler) Demir Kemerler Kemerli su yolları (Asurlar) Kütüphaneler Madeni Paralar (Lidya Krallığı) Güneş ve Ay tutulmalarını tahmin etme Element (Thales, su diyordu) Rasyonal olmayan sayılar Haritalar (Mısırlılar, Babiller) Fenikelilerin Atlantik Okyanusuna ulaşması İnsan otopsisi Atom (“bölünmeyen” anlamında atom fikri) Mancınık (savaş aleti) Üniversite (Atina) Güneş, Venüs hakkında bilgi

100

2.400 2.333 2.325 2.313 2.293 2.293 2.283 2.273 2.253 2.227 2.183 2.163 2.113 2.098 1.963 1.908 1.873 1.833

Hayvanların sınıflandırılması (Aristo) Botanik (Bitki) Yol Yapımı (Askerlerin Geçebilmesi) Geometri Beyin (motor sinirleri) Fener (Reçine odunlarının yanması) Su saati (Ktesibius) Kaldıraç (Arkhimedes) Dünyanın büyüklüğünün hesaplanması Çin Seddi Parşömen Ay’ın uzaklığı Cam Üfleme (Suriye) Su Değirmenleri Buhar gücü Kâğıt (Çin) Dünya merkezli evren (astronomi) Omurilik (insan anatomisi)

101

1.763 1.713 1.613 1.476 1.414 1.313 1.263 1.243 1.203 1.113 988 968 963 876 833 764 764 744 723

Cebir Simya Tekerlik El arabaları (Çin) Kubbe Sabah Kulakları Porselen (Çin) Asetik Asit At Nalları Sıfır sayısı Hamutlar (Atın çiftlik hayvanına dönüştürülmesi) Optik Hareketli Baskı Makinesi (Çin) Arbalet Payanda (Roma) Yel Değirmenleri Gözlük (Çin, Batı Avrupa) Ateşli Silah (Çin) Manyetik Kutuplar Yel Değirmeni

102

715 713 678 667 577 563 559 509 478 475 470 468 462 458 457 432 430 423

Çıkrık (Hindistan – Avrupa) Damıtılmış içki (İspanya) Mekanik saat Top (Avrupa) Perspektif (Sanatta üç boyutu görüntü) Çakmaklı Tüfekler Matbaa (Kitap, Johannes Gutenber) Cep ve Kol Saati Kübik Denklemler Kuyruklu yıldızların kuyrukları Güneşin merkez olması (astronomi) Negatif Sayılar Trigonometrik Tablolar Benzeşimler (Bilim) Mineraloji Sarkaç (Galileo Galilei) Hidrostatik Mikroskoplar

103

421 405 399 393 391 370 368 365 365 359 352 351 348 347 345 337

Termometre Teleskop Logaritma Posta Arabası (yolcu arabası) Sürgülü Hesap Cetvelleri Barometre (Evangelista Torricelli) Hava Pompaları (Otto von Guericke) Hava Basıncı ve Yükseklik Su Basıncı (Pascal) Hava Basıncı (Otto von Guericke) Asit-Baz Dengesi (Franciscius Sylvius) Boyle Yasası Hücre (Robert Hooke) Işık Tayfı (Isaac Newton) Momentum Korunması (John Walls) Mikroorganizmalar

104

334 325 299 280 271 265 264 262 261 259 249 220

(Antoni van Leeuwenhoek) Düdüklü Tencere (Denis Papin) Düz Cam (Ayna ve fayton camı) Civalı Termometre (Daniel Gabriel Fahrenheit) Uçan Mekik (John Kay) Santigrat Ölçeği (Anders Celcius) Ozmoz (Geçişme) (Jean Antoine Nollet) Evrim Kitabı Yazdı (Georges-Louis Leclerc de Buffon) Nikel (Axel Fredrick Cronstedt) Paratoner Karbondioksit Gazı (Joseph Black) Buhar Makinesi (James Watt) Çırçır (Eli Whitney)

105

218 217 216 213 212 212 210 206 203 202 202 200 199 197 196

Konserve Çiçek Aşısı (Edward Jenner) Paraşüt (Jean PierreFrançois Blanchard) Elektrikli Pil (Alessandro Giuseppe Volta) Desenli Dokuma Tezgahı Işığın Dalgası (Thomas Young) Atom Kuramı Vapur Beyin (Franz Joseph Gall) Avogadro Hipotezi (Amedeo Avogadro) İyot (Element) Kimyasal Simgeler Tayf Çizgileri Stetoskop (René Théophile Hyacinthe Laënnec) Klorofil

106

194 192 191 186 182 182 182 175 174 174 172 172 169 167 164 159 155

Deniz Vapuru Elektrik Hareketi (Michael Faraday) Bilgisayar (Charles Babbage) Ohm Yasası (Georg Simon Ohm) Elektrikli Jeneratör Elektrikli Motor Kibrit Mors Alfabesi Fotoğraf (Louis Jacques Mondé Dogueme) Bisiklet Vida Dişleri (Joseph Whitworth) İğneli Tüfek (Johann Nikolaus von Dreyse) Telgraf Dikiş Makinesi (Elias Howe) Işık Hızın Asansör (Elisha Graves Otis) Buzdolabı

107

154 151 148 148 148 147 146 144 144 144 144 142

Petrol Kuyusu Açma yöntemi Makineli Tüfek (Richard Jordan Gatling) Genetik (Gregor Johann Mendel) Maxwell Denklemleri Silindir Kilitler (Linus Yale) Dinamit (Alfred Bernhard Nobel) Daktilo (Christopher Sholes) Elementlerin Periyodik Cetveli (Dmitriy Ivanoviç Mendeleyev) Nükleer Asit (Johann Friedrich Miescher) Selüloit (John Wesley Hyatt) Borsa fiyatlarını şeride kaydeden aygıt (Thomas Alva Edison) İnsan Evrimi Teorisi (Darwin)

108

140 137 137 137 136 135 134 132 132 130 130 129 129

Gaz Yasaları (Diderik Van Der Waals) Telefon (Alexander Graham Bell) Dört Zamanlı Motor (Nikolaus August Otto) Katot Işınları (Eugen Goldstein) Pikap (Edison Menlo Park) Enzim (Wilhelm Friedrich Kuhne) Ampul (Edison) Girişim ölçer (Albert Abraham Michelson) Şarbon aşısı Alaşımlı çelik (Robert Abbott Hadfield) Mayoz bölünme (Edouard Joseph Louis Marie van Beneden) Buhar Türbini (Charles Algernon Parsons) Dolma Kalem (Lewis Edson Waterman)

109

128 123 122 118 116 115 113 112 110 108 107 102 101 86 83 82 82 78 78

Otomobil, üçtekerlikli (Emil Adolfvon Behring) Antitoksin (Emil Adolf von Behring) Zımpara Radyo antenleri Dizel motor (Rudolf Diesel) Denizaltı Zeplin Radyo Uçak Özel görelilik kuramı Radyo dalgaları ve ses Nükleer atom Marş motoru Sesli film Bilgisayar (Vannevar Bush) Rezonans Naylon Radar Richter Deprem Ölçer (Charles Francis Rich-

110

71 66 55 53 32 4

ter) Nükleer reaktör Televizyon Fotokopi makinesi Lazer Uzay mekiği Vücut klavyesi

111

Açıklayıcı Notlar Günümüzden... Yıl Önce dememin nedeni, Beyaz Adam’ın zaman ölçüsüne tepki olarak yazmaktayım ve (2013’e göre tarihler yazılmış ve sıralanmıştır)

112

113

114

116 Sınıflı toplum nasıl olur da bolluk üretim toplumundan sonra ortaya çıkar? Bu soruyu düşünürken, sınıflı toplumun ilk iktidarını 9.000 boyunca kadın savaşçılara daha sonra erkek egemen iktidarı ise 3.000 (yani günümüzden 3.000 yıl öncesi) olur. (Toplamda 12.000 yıl) Neden mi? Kadın Savaşçılar 9.000 yıllık iktidarlık kurdu? Şehirdeki yaşayanların silahsızlandırılması daha sonra köylülerin silahsızlandırılması Savaş esirleri alınıp satılmıyordu. Toplumsal mülkiyet geçerliydi Tanrıça dini ve mitosları hâkimdi. Ele geçirdikleri köyleri ve kasabaları şehir haline getirecek inşaatı yapıyorlardı. Sahne sanatları, müzik, tiyatro, eğlence, müzik aletleri, şiir, komedi, tragedya, şarkı, aşk şiirleri, gökbilim ve efsaneler (yani hegemonya) oluşturuldu. Gladyatör kadın savaşçı dövüşleri, tiyatro yerleri, eğlence yerleri, festival alanları…