Turuncu Balon - Aykut Şahin by Aykut Sahin

Turuncu Balon Aykut Şahin Öykü

Turuncu Balon Aykut Ĺ&#x17E;ahin

Hiçbir hakkı saklı değildir.  Bu yayında yer alan görüşler ister kaynak gösterilerek ister gösterilmeyerek bu yazıların hepsi çoğaltılabilir ve her şekil altında kullanılabilir.

Aykut Şahin Kitapları 1-Kollektif Çöküş 2-Aşkın Bolluğu 3-Savaşçı Kadın İktidarı 9.000 Yıllık 4-Kaplumbağa Yolu (Öykü) 5-Turuncu Balon (Öykü)

Yasemin saat altı buçuğa doğru uyandı. Şule hala uyuyordu. Çayı demliğe koydu, altını yaktı. Yüzünü yıkamaya gitti. Şule biraz daha uyumak istiyordu. Yasemin -Hadi, canım uyan Şule -Biraz daha uyuyayım. Yasemin -Okullar açılıyor, okulun önüne gidip balon satmalıyız. Yasemin güzel ve tatlı dille Şule’yi uyandırdı. Çaylarını içtiler, bulaşıklarını yıkayıp, çantalarına koydukları balonlarıyla yola çıktılar. 8

Şule yarı uyanık halde, balon şişirme aletiyle balonları teker teker şişiriyor, Yasemin’de balonların ağızlarına iple bağlayıp, bağladığı ipi de kancalı sopaya bağlıyor. Bir sürü renkli balon sopaya bağlanmış şekilde duruyor. Yasemin ve Şule okulun ön kapısına gelip, çocuklara bakıyorlar. Genç kadın yanlarına gelip bir tane balon istiyor, mavi renkli balonu alıyor. İki lirasını da alıyor. Şule, başka bir çocuğa turuncu balonu veriyor, üç lirasını alıyor. Balonlardan küçükleri iki lira, büyükleri üç liraya satıyorlar. Günlük paralarını çıkarıp, tekrar evlerine dönüyorlar.

Yasemin hemşireliğin dördüncü yılında ve birkaç hafta sonra mezun olacak, Şule mühendis olmasına da üç hafta kaldı. İkisi de aynı zamanlarda mezun olup okullarını bitireceklerdir. İş başvurularını değerlendirmek için Yasemin, özel bir hastaneye randevu saatinde gitmesi gerekiyor. Şule’de iki gün sonra randevusuna gidecek. Yasemin ortak paralarından yol ve yemek parasını alıp yola çıkmaya hazırlanıyor. Ayakkabılarını giyerken, Şule yanına gelip, elinden tutup kendisine çekiyor ve sıkıca sarılıp yanaklarından öpüyor. -Başarılar dilerim. Yasemin 10

-Teşekkür ederim. Yasemin özel hastaneye gidiyor ve yönetici kadınla görüşüyor. -Hoş geldiniz Yasemin -Hoş bulduk Yönetici Kadın -Hastanemiz hakkında bilgi sahibisiniz, iş konusuna gelince; hafta içi hergün çalışacaksınız, hafta sonları tatil isterseniz mesaiye kalabilirsiniz. Ücretiniz iki bin yüz liradır. Yasemin -Geçen zaten detaylı konuşmuştuk, bu hastane evime yakın olduğu için burayı seçiyorum. 11

Yönetici Kadın -Haftaya pazartesi iş başı yaparsınız, evraklarınızı da getirmeyi unutmayınız. Yasemin -Tamam, teşekkür ederim Yönetici Kadın -Ben teşekkür ederim Yasemin odadan çıkar, otobüse binip eve gelir. Şule heyecanla onu bekler, iş teklifini kabul etti mi diye düşünür. Yasemin anahtarla kapıyı açar ve içeriye girer. Koşarak Şule’ye sarılır Yasemin 12

-Pazartesi işe başlıyorum, iki bin yüz lira maaş, hafta sonu tatil. Şule -Çok güzel, memnun oldum. Yasemin -Bankada parayı biriktirir, kendimize ait ev alırız. Bu rutubetli evden de kurtuluruz. Şule -En güzeli. Yasemin -Öğleden sonra öbür okula gidelim, balonları dağıtmaya devam edelim, sonra da sahile gideriz. Şule -Okey 13

Yasemin ve Şule, okul çıkışı balonlarından yarısını satarlar ve sahile giderler, cafe de çay ve börek yedikten sonra sahilde yürürler. Ellerini tutarlar. Gülüşürler. İki genç erkek, bunların el ele tutuşmasını görüp yanlarına gelir. Birinci erkek -Ne bu görüntü, el ele dolaşıyorsunuz İkinci erkek -Ayıp değil mi, bizim elimizi tutunsana Birinci erkek -Saçlarını çekilim de bir daha el ele tutuşmak neymiş görsünler. Şule hızlı bir şekilde cebinden çıkardığı çakısını açar ve bıçağı çıkarır. Birinci erkeğin 14

gırtlağına dayar ve yavaşça batırır. Erkek terlemeye başlar İkinci erkek -Yalvarırım yapma, biz sadece şaka yaptık. Şule -Keserim lan ikinizi de, bir daha bizi veya bizim gibi başkalarını rahatsız ederseniz affetmem İkinci erkek -Tamam, bir daha asla olmaz, hatta buraya bile gelmeyiz. Şule bıçağı çakısına geri kor ve iki erkek hızlıca kaçarlar. Yasemin Şule’ye sarılır ve dudaktan öpüşürler. 15

Yasemin -Biz lezbiyeniz ve buradayız. Şule -Evet canım aynen öyle Şule dalgın dalgın Yasemin’e bakar. Yasemin’in gözleri ışıl ışıl yanmaktadır. Akşam olunca evlerine dönerler. Yasemin -Rutubetli kiralık evden kurtulduk mu, güzel bir ev satın alırız ve birlikte yaşarız. Yasemin ve Şule farklı coğrafyalarda yaşamış lezbiyen kadınlardır. Yasemin mavi gözlü ve kızıl saçlı, azimli, hiçbir zaman erkeklere boyun eğmemiş bir yaşam sürmüştür. 16

Şule ela gözlü, sarı saçlı kesin kararlar verip uygular ve arkasına bile bakmaz. Şule sahildeki erkeğe bıçağı gırtlağına dayarken, bu konuda uzmanlaşmıştır, mükemmelleşmiştir. İlk olay değil bu. Yasemin aldığı birasından yarısını içer, Şule’de rakısından üç bardak içer ve kısık müziklerini dinlerler. Evleri küçüktür, bir mutfak, bir tuvalet ve banyo, bir salon ve yatak odası yani üç odası vardır ve küçüktür. Yatakta birlikte sarılarak uyurlar, dört yıldır birlikte yaşamaktadırlar. Kendileri ile yüzleşmiş, birbirlerini eleştirmiş ve tartışmışlardır. Yasemin, bu akşamki olaydan sonra içi kıpır kıpırdır, Şule’nin üzerine çıkar, dudaklarından uzun uzun öper. Şule Yasemin’in üzeri17

ne çıkar o da uzun uzun dudaklarından öper. Yasemin Şule’nin memelerini okşamaya ve öpmeye başlar bunu saatlerce yapmaktadır. İkisi de çıplak yatarlar yorganın içinde sürekli hareket ederler. Sabah uyandıklarında Şule, Yasemin’i arkasından kollarıyla sarmış bir şekilde uyanır ve balon satmak için ikisi de kalkar. Yasemin, altı ayda biriktirdiği on bin lira ile ev almaya karar verirler. Şule mühendis olduktan sonra çalışmaz. Hafta sonraları balon satmaya devam ederler. Cumartesi günü, konutların yeni yapıldığı mahalleye giderek, ev bakarlar. Şule -En üst kattan alalım, sürekli rahatsız edilmemek için ve manzarasını da izleriz. 18

Yasemin -Olur, bende öyle düşünüyordum. Ev sahibiyle, beş katlı binanın beşinci katına çıkarlar, asansörle birlikte. Ev sahibi evi gezdirir ve fiyatını sorar. Yasemin on bin lirasını banka hesabından peşin verir ve diğer borcunu her ay bin lira vererek sekiz yılda bitirecektir. Anlaşmayı yaparlar ve üç gün sonra taşınırlar. Bir salon, bir mutfak, bir banyo, bir tuvalet, bir yatak odası ve iki tane balkonu vardır. Rutubetli de değildir. Şule’de ortak banka hesaplarındaki paradan koltuk takımı alır. Bilgisayarları, mutfak eşyaları vardır. 19

İlk gününün akşamında ayı izlerler hava kararmaya başlamıştır. Çaylarını balkonda manzarayı izleyerek içerler. Evlerinin önünde yuvarlak havuz vardır. Öğlenleri havuzda su fıskiyeleri çalışır. Akşamları çalışmaz. Yolu etrafında da yeni dikilmiş ağaçlar vardır. Ağaçlar düzenli olarak sulanmaktadır. Yasemin -Ne güzel bir akşam, içim geçti be Şule -Benim de. Yasemin -Işığı kapatalım mı? Şule -Niye ki 20

Yasemin -Süngeri getirelim, burada uyuyalım. Şule -Olur Masayı toplarlar ve süngerler birlikte yastık ve pikelerini üzerlerine örterler. Yan yana uzanırlar. Birbirlerine dönüp sarılıp, öpüşmeye başlarlar. Ay bulutlar arasında daha da belirginleşmektedir. Yasemin erkenden kalkıp, otobüse biner. Şule hala çırıp çıplaktır ve uyumaktadır. Şule hafta sonraları balon satmaya gider ve bu parada onların bütün ihtiyaçlarını karşılar. Yasemin hamile hastasıyla ve bir çok hastasıyla ilgilenmektedir. Elindeki notta Mer21

yem’in doğumunun yaklaştığını okur ve hazırlıkları yapması için diğer hemşireleri ve görevlileri çağırır. Meryem erkek bebeği dünyayı getirmiştir. Akşama doğru Meryem kendine gelir ve gözlerini açar. Yasemin -Merhaba Meltem -Merhaba Yasemin -Erkek çocuğunuz hayırlı olsun, mutlu günlerde büyüsün. Meltem -Teşekkür ederim 22

Yasemin -Ne kadar şirin bir bebek, aynen şirinler gibi. Meltem -Öyledir. Meltem kederli kederli düşünür. Yasemin bu durumu fark etmiştir. Yasemin -Kederli görünüyorsunuz. Meltem -Evet Yasemin -Neden Meltem 23

-Evlenmeden çocuk yaptıkta ondan. Yasemin -Nasıl yani Meltem -Yoldaşla birbirimizi seviyorduk. Cinsel ilişkiye girdik ve bebeğimiz oldu. Yasemin -Pek anlamadım da Meltem -Annesi olmak için evlenmek veya nikah kıymak gerekir, bunun ikisi de yok bende Yasemin -Anladım Meltem 24

-Çocuğu büyütmemiz de zor olacak, çünkü sevgilim de çalışıyor bende ayrıca devrimci faaliyetlerimiz de var. Yasemin -Ben de lezbiyenim, çocukları çok severim. Şule ile birlikte yaşıyorum o da lezbiyendir. İstersen çocuğunuz biz büyütürüz ve bakarız. Meltem -Sevgilimle bir konuşayım. Sana haber veririm. Meltem cep telefonundan sevgilisini arar ve olayı anlatır. Meltem -Sevgilim olur dedi. O zaman çocuğu sizinle sizin eve götürürüz. 25

Yasemin -Tamam Akşam iş çıkışı birlikte giderler ve taksiye binerler. Meltem hala yorgundur. Asansörle eve çıkıp, içeriye girerler. Yasemin -Şuleciğim, misafirimiz var. Şule -Kim Yasemin -Meltem ve bebek Şule -Bebek mi? 26

Yasemin -Evet Şule, Meltem ile kucaklaşır ve yanak yanak öpüşür. Bebeği kucağına alıp sevmeye başlar. Yasemin -Bebeğe artık biz bakacağız. Şule -Doğru mu söylüyorsun Yasemin -Evet Şule -Çok güzel, canım bebek Yasemin 27

-Meltem çocuğa hem çalıştığından dolayı hem de devrimci faaliyetlerinden dolayı bakamayacağını söylemişti. Şule -Olur, bakarız. Meltem -Şunu da belirteyim, kollektifin bebeğidir.

bebek

bizim

Yasemin -Yani Meltem -Bu bebeğin sahibi yoktur, kan bağı üzerinden sahibi yoktur. Devrimciler sırayla ve zamanları oldukça doğan bebeklere bakarlar. Kadınlar bebeğin süt emmesi sürecinde 28

bakar, erkeklerde daha sonra bebekle ilgilenirler. Yasemin -Bebeğe birçok kişi mi bakacak? Meltem -Aynen öyle, kadınlar, erkekler ve ikiniz. Şule -Bebek burada mı kalacak? Meltem -Evet, bakımı burada yapılacak. Şule ve Yasemin bebekle ilgilenmeye başlarlar üstünü değiştirler. Mamasını yaparlar. Meltem

-Bütün ihtiyaçlarını ve giderlerini kollektif karşılayacaktır ve burada bakılacaktır. Diğer arkadaşlarda birkaç gün içinde gelmeye başlarlar. Şule -Birçok arkadaşımız da olacak, ne güzel Melteme salonda yer sererler ve bebeğinde uyuyacağı yeri de hazırlarlar. Şule ile Yasemin’de kendi odalarına gider. Şule -Ne güzel bebek, adı yok mu? Yasemin -Herkes gelince adını koyacaklar Şule -Ne tatlı bebek, hergün biz bakacağız. 30

Yasemin -Evet Birbirlerine sarılıp uyurlar. Meltem bir haftanın Yasemin ile Şuleler de kalmaktadır. Akşama doğru sevgilisi Bülent gelecektir. Meltem evin adresini Bülent’e vermiştir. Zil çalınır ve Bülent eve girer. Meltem’le kucaklaşırlar. İkisinin de mutluluğu gözlerinden okunmaktadır. Bülent, Yasemin ile Şule’yi de yanaklarından öper. Bülent -Teşekkür ederiz, kollektif adına. Meltemle bir haftadır ilgileniyorsunuz, ben gelecektim işlerim vardı gelemedim. Akşama doğru 31

Asiye ve Uğur’da gelecekler, onlarla da tanışırsınız. Yasemin -Tanışırız tabii ki Birlikte yemeklerini yerler, Bülent sofrayı toplar ve bulaşıkları bulaşık makinesine hızlı bir şekilde koyar. Şule -Biz yapardık Bülent -Öyle şey olmaz, bizde yapabiliriz İkisi de karşılıklı güler. Asiye ve Uğur’da geceye doğru gelirler. Tanışırlar. Asiye 32

-Yasemin ile Şule arkadaşa durumu anlatalım. Meltem anlatmıştır bir de benden dinlesinler. Kapitalist toplumdaki örgütlenme, insanın üretimini kadının üzerine yıkacak şekilde organize edilmiştir. Bu da eşitsizlik, ayrıcalık ve ayrımcalık yaratmaktadır. Bundan dolayıdır ki, biz kendi aramızda ve bizle görüşenlerle doğan çocukları kollektif bir şekilde bakmaya karar verdik. Yükü birinin üzerine yıkmaktansa herkese dağıtmayı tercih ettik. Kadın arkadaşlarımızda işlerinde, devrimci faaliyelerinde kendi kişisel gezilerinde istediklerini yapabilecek konuma getirmek için uğraşmaktayız. Dolayısıyla çocukların bakımını hem erkekler hem de kadınlar yapmaktadır. Bunlara eşcinsellerde katılabiliyor. Uğur 33

-Belli bir program ve zaman çizelgesine göre çocuğun bakımı ve diğer ihtiyaçları karşılanacaktır. Haftaya ben bakacağım iki gün boyunca. Şule -Bebek burada mı kalacak Asiye -Evet Meltem -Çocuk kimsenin yükü konumuna gelmeden bakılacaktır. Bu hafta Yasemin ile Şule’nin bakmasına karar verirler. Haftaya Uğur daha sonra da Asiye bakacaktır.

Sabaha doğru Meltem, Bülent, Asiye ve Uğur bebeği bırakıp giderler. Bebeğin adını Umut koyarlar. Şule -Sen işe git, ben bana söylenenler doğrultusunda bebeğe bakarım. Yasemin -Bebeğin hastalığı olursa beni ara ya da Meltem’in telefonundan arayabilirsin. Telefonu sana verdiler mi? Şule -Yok Yasemin -Bana verdi, numarayı söylüyorum.

Yasemin hastaneye gider ve Şule, Umut bebekle yalnız kalır ve heyecanlıdır. İnsanlar kendi çocuklarını sevdirmeyi bile engellerler Şule bunun acısını yıllarca yaşamış biridir şimdi ise yanında bebek vardır ve mışıl mışıl uyuyordur. Şule bebeğin kaldığı oda da kalır ve bebeğin uyumasını izler. Bebek öğlene doğru uyanır, Şule’de şekerleme yapmaktadır, ağlama sesini duyar ve uyanır bebeğin yanına gider. -Ne oldu canım benim Bebeği kucağına alır, altına bakar. Karnımı acıktı diye düşünür ve sütünü ve mamasını belirtilen oranda verir. Bebek yemeğin bir kısmını üzerine döker ve üstü pislenir. Şule üzerini değiştirir. 36

Bebeği tekrar yatırır ve değişik bir ninni söyler. Akşama doğru Meltem gelir ve bebeği emzirir. Sabaha doğru tekrar gider. Akşam yine gelir. Meltem -Bebekle aran nasıl Şule -Çok iyi, birbirimize alıştık artık. Şule’nin gözleri ışıl ışıldır. Haftaya Uğur gelir. -Merhaba Şule, nasılsın Şule -Teşekkür ederim canım 37

Uğur -İki gün misafirinizim, bebekle ilgileneceğim. Benden sonra da Asiye gelecek. Şule -Çok güzel, sohbette ederiz Uğur -Her şeyden konuşabiliriz Uğur, bebeğin yanına gider ve yemeğini verir altını temizler biraz oynar tekrar uyutur ve bebek yatağı da akşama Meltem getirir. Yasemin -Ne güzel bebek yatağı Meltem

-Yoldaşları ortak parayla aldılar. Hepsinin selamı var sizlere, Yasemin ile Şule’ye teşekkürlerimizi iletin dediler Yasemin -Ben de teşekkür ediyorum, canlarım benim Şule -Canlarım benim. Meltem bebeği memesiyle emzirir ve bebekle ilgilenirler. Çay içerler ve balkonda konuşurlar. Yasemin -Çok iyi ettiniz de geldiniz. Şule -Bizde dört yıldır yalnızlık çekiyorduk. Yasemin 39

-Yaşamımız renklendi iki haftadan beri. Şule -Birçok insanla tanıştık ve bebekle ilgileniyorum Yasemin -Şule bebekleri çok sever. Meltem, Şule’ye sarılır. Uğur -Bizde kollektif adına teşekkür ederiz ve sizleri seviyoruz. Sizlere yapılan her şey bize yapılmıştır. Bir sıkıntınız olduğunda bizi arayınız. Yasemin -Niye olmasın ararız. Meltem 40

-Hava da güzel, Ay çıkmış, rüzgar esiyor Hepsi birlikte rüzgarın sesini dinlerler ve birbirlerine neşeli neşeli bakarlar. Uğur -Duyduk ki, içkiyle aranız iyiymiş Şule -Ben rakıya bayılırım Yasemin -Ben de biraya Uğur -Asiye birazdan rakıları, biraları, çerezleri, viskileri getirecek hep birlikte içeriz. Hepsi gülüşür.

Yarım saat sonra Asiye elindeki poşetlerle gelir. Şule -Neler aldın böyle Asiye -İçki, tavuk, çerez, cipsi Şule -Biz tavukları pişiririz Asiye -Olmaz, bu Uğur’un işi, bizde sofrayı hazırlarız. Uğur tavukları poşetten ve kabından çıkarır, tencereye koyar ve pişirmeye başlar. Kadınlarda içkileri koyar ve bardakları dizer. Bilgisayardan kısık müzik açarlar. 42

Kadınlar çerezleri ve cipsileri yemeye başlar. Uğur’da mutfakta ilk pişirdiği tavukları getirir ve tabakla önlerine koyar ve tekrar mutfağa gider. Asiye -Hava güzel esiyor Yasemin -Evet, güzel esiyor. Teşekkür ederiz. Asiye -Ne önemi var, siz bize kapınızı açtınız bizde yüreğimizi. Hepsi duygulanır. Birbirlerine sarılıp yanak yanak öpüşürler. Uğur bir saate yakın pişirdiği bütün tavukları üç büyük tabakla getirir. Sıcak sıcak yemeye başlarlar. 43

Bir yandan yerler diğer yandan birbirlerine neşeli neşeli bakarlar. Umut bebek, üç buçuk aydır Şule ve Yasemin’in yanındadır. Meltem, Bülent arada bir gelip ziyaret ederler. Yasemin işten geldikten sonra yakındaki bir hastaneye gider, serum yer ve halsizdir. Şule’nin yanına gelmesini ister. Şule -Meltem’i arayım, yanına geleceğim. Şule, Meltem’i arar ve Meltem’de Uğur’un zamanının olduğunu söyler ve Uğur yarım saat içinde Şule’nin yanına gelir. Uğur -Yasemin’i hastalandı Şule 44

-Evet Uğur -Sen git istersen bende Umut’a bakarım Şule -Hazırlanayım, gideceğim Şule, hastaneye gider. Yasemin odada serumla bağlanmış halde yatmaktadır. Şule, Yasemin’in yüzüne dokunur. Yasemin’de hafif gülümsemeyle Şule’nin tepkisine cevap verir. Şule -Geçmiş olsun, ne oldu? Yasemin -Bugün iş yoğundu, birde halsizliğim vardı. Hastalandım. 45

Şule -Geçmiş olsun, canım Yasemin -Doktor üç gün dinlenmemi söyledi. Şule -Dinlen o zaman Yasemin -Evin taksiti var, onun ödemesi geliyor. Şule -Dert ettiğin şeye bak, kolektifteki arkadaşlar ne dedi duymadın mı? Sizin acınız bizim acımız, sizin neşeniz bizim neşemiz, sizin derdiniz bizim derdimiz dediler. Yasemin 46

-Öyle dediler değil mi? Şule -Evet. Uğur evde Umut bebeğe bakıyor. Şimdi Bülent’i ararım o da gelir. Bin lira kira taksitimizi öderler. Akşama doğru Yasemin ile Şule taksiyle eve gelir. Yasemin yatağa yatar. Şule, Uğur’un yanında oturma odasına gider. Uğur -Yasemin nasıl Şule -İyi, halsizmiş hastalanmış ve yoğun iş temposu da var. Uğur -Geçmiş olsun 47

Şule -Sağolasın canım. Uğur -Umut’un yemeğini verdim, şimdi mışıl mışıl uyuyor. Şule -Güzel, Bülent’i aradım o da birazdan gelir. Uğur -Neden aradın? Şule -Yasemin üç gün işe gidemeyecek dolayısıyla da ücretini geç alacak yarın evin taksiti var, bin lira Bülent’e söyledim. Gelecek ve bin lirayı da getireceğini söyledi. Uğur 48

-Mesela bir arkadaşımızın kredi borcu var diyelim üç yüz lira hemen toplar veririz. Şule -Çok güzel işler. Bülent akşama doğru gelir. -Herkese merhaba Şule -Merhaba canım Uğur -Hoş geldin yoldaş Bülent -Hoş bulduk. Yasemin nerede Şule 49

-Odasında uyuyor. Bülent, cebinden bin lirayı çıkarır ve Şule’ye uzatır. -Buyur, derdiniz derdimizdir, borcunuz borcumuzdur. Şule, Bülent’e sarılır. Yanaklarından öper. -Teşekkür ederim. Bülent -Biz kollektifiz, yaşamı birlikte paylaşır, birlikte mücadele ederiz. Uğur -Neşeniz neşemizdir. Şule -Acınız acımızdır. 50

Uğur -Yaşamınız yaşamımızdır. Şule -Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için. Üçü de bu sloganı kısık sesle söylerler. Coşkulu bir hal almışlardır. Birlikte yemeklerini yerler. Bülent gider. Uğur bebeğe bakmaya devam eder. Şule’de Yasemin’le ilgilenir. Uğur -Yarın, Asiye gelecek, Yasemin’e o bakacak Şule -Ben bakarım. Uğur -Sende bakarsında, biz her işi bölüşürüz, işin yükünü birine yıkmayız. Asiye gelip, Ya51

semin’in yemeği, ilacı ve ne ihtiyacı varsa ilgilenecek Şule -Tamam, o zaman Asiye, sabaha doğru gelir. Elinde bir takım yiyecekler. Umut için giysiler vardır. Asiye -Günaydın. Şule -Günaydın Asiye -Yasemin nerede Şule -Odasında 52

Odayı gösterir. Birlikte odaya girerler. Asiye, Yasemin’e sarılır ve yanaklarından öper. Aynı şekilde Şule’yi de öper. -Geçmiş olsun, bütün arkadaşların selamı var. Yasemin -Teşekkür ederim. Asiye -Sana hediyeler aldılar. Yasemin -Ne gerek vardı. Asiye -Olur canım, bir tane gözlük, bir tane müzik cdsi, bir tane ev terliği cicili bicili. 53

Şule -Teşekkür ederiz. Asiye, Umut’un yanına gider. -Umutcuğum gel bakalım Asiye’ne. Uğur’un kucağından alır bebeği dizlerinin üzerine kor, yanaklarından şapur şupur öper. Umut güler. Asiye -Nasılsın Uğur Uğur -İyiyim, seni sormalı Asiye -Bende iki gün seninleyim. Yasemin’in iyileşmesini bekleyeceğim. İşte tatile girmişti. Tatile gidecektim. Bizimkiler dedi ki, ister54

sen tatilini yap, başka bir arkadaşı göndeririz. Bende dedim ki, olmaz. Yasemin’i, Şule’i, Umut’u ve Uğur’u bir aydır görmüyorum dedim. Onları da görmüş olurum. Yanınıza geldim. Uğur -İyi etmişsin Asiye yemekleri pişirir ve Uğur’da sofrayı kurar. Hep birlikte yemek yerler. Uğur, Umut’un yemeğini verir. Umut bazen işi şakaya döker ve yemeği yememek için elinden gelini yapar. Bilgisayardan Asiye’nin getirdiği belgeseli izlerler. Gece olunca da uyurlar.

İki hafta sonra Yasemin, Şule ve Meltem akşam saatlerinde televizyonda kısık sesle film izlemektedirler. Zile sürekli basılmaya başlanır. Şule kitaplığın üzerindeki çakısını alır. Meltem soğukkanlılıkla kapının deliğinden bakar. Tanımadığı bir sürü insan görünmektedir. Merdivenlerde bekleyen altı-yedi kişi bağırmaya başlar. -Mahallemizde fuhuş istemiyoruz. Defolun gidin yoksa biz yollamasını biliriz. Meltem hemen Yasemin ve Şule’ye giysi dolabını kapıya yatık bir şekilde destek görevi vermesini koyarlar. Meltem, Uğur’u arar. Yasemin ve Şule’yi sakinleştirmeye çalışır. Umut ağlamaya başlamıştır. Şule onu kucağına alır, odasına götürür ve kapıyı örter. 56

Yasemin -Bizleri hep fuhuşla suçlar kendileri porno sitelerinden çıkmaz, aşağılık toplum. Meltem -Kollektif birazdan burada olurlar. Merdivendekiler bir yandan bağırıp küfür ederken diğer yandan da kapıyı kırmaya çalışmaktadırlar. Uğur, Bülent, Asiye ve birçok kadın, erkek, eşcinsel arabalarla, otobüslerle apartmanın önüne yığılırlar. Durumu fark eden, kapıdakiler kaçar. Uğur, Meltem’i arar. -Meltem, biz geldik, dış kapının önündeyiz. Meltem 57

-Dış kapıyı kırmaya çalışan altı-yedi kişi var. Kapıya destek koyduk. Uğur -Geliyoruz. Kollektiftekiler sıralı bir şekilde ellerindeki sopalarla yukarıya çıkarlar. Gözleri dönmüş bir şekildedirler, karşılarına yüzlerce kişi çıksa yine savaşacak duruşları vardır. Merdivenlerdekiler aşağıdan gelenlerin kim olduğunu bilmeden bağırmaya ve kapıyı tekmeleye devam etmektedirler. Uğur, hızlı bir şeklide merdivenlerde bekleyenlerden kendisine sırt dönük olanın kafasına sert bir şekilde vurup yere serer. Düşenin ağzından kan gelmektedir.

Merdivenlerde ve kapının önünde çatışma çıkar. Linçci grubun yüzleri morarmış, gözleri şişmiş bir halde aşağıya indirilir. Hepsi otobüse doldurulup, bir yere götürülür. Meltem kapının önündeki dolabı çeker ve kapıyı açar. Uğur’a sarılır. Yirmiye yakın kişi içeriye girer. Durumlarını öğrenir. Yasemin, Şule ve Meltem’e teker teker kucaklaşırlar. Bazıları Umut bebeği görmemiştir. Onu da görüp ilgilenirler. Şule -Uğur nereye götürdünüz adamları. Uğur

-Mahalle sakinlerini yani liçcileri gezdirmeye götürdük. Onları bir gün misafirimiz yapıp, ders anlatacağız, öğlenden sonra da kalabalık sokaklara ayrı ayrı çırıp çıplak şekilde bırakacağız. Hepsi gülmeye ve kahkaha atmaya başlar. Yasemin, Şule ve Meltem hariç herkes gider. Selam ve sevgileriyle giderler. Uğur’un yüzünde morluk vardır. Şule yüzünü silmeye çalışır. Uğur onun elini tutar ve teşekkür eder. Yasemin -Birkaç dakikada her şey bitti. Ne yaptınız. Asiye -Devrimciler gerçekten gariptirler. Ne oldukları ne zaman ne oldukları da belirsizdir. Bir 60

anda kayalar gibi sert olup kendilerine bir şey olmayacakmış gibi savaşırlar. Bir bakmışsın yüzlerinden, ellerinden sevgi akar. Her canlıya, cansıza sevgiyle, doğayla, aşkla bağlanırlar. Hepimizin yüzünü bir görmeliydin. Sanki biz biz değildik. Biz olmuştuk bir bütün. Hep birlikte çıkarlar. Yasemin, Şule ve Meltem, Umut günün yorgunluğunu ve heyecanını uyuyarak atarlar.