TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi Ocak / 2016 Bülteni

Page 1

sayı 13

.

bülten

.

.

TMMOB Sehir Plancıları Odası Istanbul Subesi

20 Şubat 2016

14. Olağan Genel Kurul TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi | 13.00 - 18.00

21 Şubat 2016

Yönetim Kurulu Seçimi TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi | 09.00 - 18.00

OCAK / 20165


TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Adres: Cihannüma Mah. Akdoğan Sk. Başar Apt. No: 30 D:6-7 Beşiktaş/İstanbul Telefon: 0212 275 43 67 - 0212 288 99 60 Faks: 0212 272 91 19 e-posta: spoist@spoist.org.tr - spoistanbul@spo.org.tr Web adresi: www.spoist.org.tr - www.spo.org.tr


kent gündemi düşünce engellenemez, barış ertelenemez!........5

kentin tarihi yapılarının çevresi şantiye sahası olamaz........6

suriçi`ndeki şiddet ve yıkımdan rant devşirmek onursuzluktur ......10 çamlıca tepesi ulaşım yolları projesi plan tadilatları yargıda......11

bayrampaşa , sağmalcılar mahallesi imar planı değişikliklerine itirazımız......12 beşiktaş, rumelihisarı mahallesi imar planı değişikliklerine itirazımız......12

. şubemizden istanbul buluşmaları danışma kurulu toplantısı......13 şubemiz 4. danışma kurulu toplantısı......14 mesleğimizde kadın olmak......14

kadıköy belediyesi meslektaş ziyareti. ......14

duyurular şubemiz xıv. olağan genel kurulu ......15

ücretli çalışan ve işsiz şehir plancıları anketi......17 kök hücre bağışı için msgsü’deydik......17 yeni üyelerimiz......18


Yeni yılın ilk e-bülteni ile karşınızdayız. 2016’ya girerken 13. Çalışma Dönemi’nin de sonuna geliyoruz. Odamızın ve TMMOB’ye bağlı diğer meslek odalarının Şube Genel Kurulları başladı. Biz de İstanbul Şube Genel Kurul toplantımızı çoğunluksuz olarak 20-21 Şubat tarihlerinde gerçekleştireceğiz. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi önümüzdeki Genel Kurul’u bir meslek zirvesine çevirmek bizlerin elinde. Bu anlamda genel kurula etkin bir üye katılımı mesleki tartışmaların derinliğine, çeşitliliğine ve genel kurul sonuçlarına yansıyacak, 14. Çalışma Dönemi’ne yön verecektir. Tüm üyelerimizi genel kurulumuza katılmaya ve mesleğimize, kentimize ve geleceğimize sahip çıkmaya içtenlikle çağırıyoruz. *** Barış dilekleriyle girdiğimiz yeni yılın ilk günlerinde düşünce özgürlüğüne yönelik baskı ve tehditler gerçekten endişe verici. Aralarında bir çok meslektaşımızın da bulunduğu 1000’den fazla akademisyenin ortak bir deklarasyon kaleme alarak dikkat çekmek istedikleri çatışma ortamı ve özellikle vurguladıkları barış çağrısı, düşünce özgürlüğünü tehdit eden bir linç kampanyasına neden oldu. Bu konuda Şube Yönetim Kurulu olarak yayınladığımız “Düşünce Engellenemez, Barış Ertelenemez” başlıklı açıklamamızın son sözlerini bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyoruz: Toplumsal bir sorumluluk gereği olarak aklın, bilimin ve insanlığın yanındayız ve düşünceye konan engelleri tanımıyor, şiddet ve teröre karşı barış ve sağlıklı bir toplumsal ortam taleplerimizi ertelemiyoruz. Barış taleplerini dile getiren ve susan vicdanlara ses olmaya çalışan akademisyenlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ederiz. *** Şubemiz bünyesinde çalışmalar yürüten üye komisyonlarından Çalışma Koşulları ve Özlük Hakları komisyonumuzun bir süredir olgunlaştırdığı “Ücretli Çalışan ve İşsiz Şehir Plancıları” anketi yayınlandı. Anket sonuçları ile kamuda veya özel sektörde çalışan ya da işsiz meslektaşlarımızın çalışma koşulları ve özlük hakları ile ilgili sorunlarının tespit edilip, çözüme yönelik çalışmaların kurgulanması hedeflenmektedir. Üyelerimizin sorunlarına hakça ve adaletli çözümler üretebilmek ve istihdam olanaklarının nasıl geliştirebileceğine dair hep birlikte akılcı politikalar geliştirebilmek adına önemli çıktılar sunabilecek bu ankete katılımınızı ve yaygınlaştırmanızı temenni ediyoruz.

*** Bir sonraki e-bülteni, 13. Çalışma Dönemi’nin son bülteni olarak Genel Kurulumuz öncesi sizlere ulaştıracağız. Hep birlikte verimli ve etkin bir Genel Kurul süreci geçirmeyi temenni eder, güzel bir ay geçirmenizi dileriz…. TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu


SPO . bülteni . istanbul sube

DÜŞÜNCE ENGELLENEMEZ, BARIŞ ERTELENEMEZ Daha iyi bir gelecek için emek harcamaktan kaçınmayan meslek insanları olarak; bir toplumda gelecek inşa etmenin ancak ahlakla, bilimle ve sorgulayan bir akılla mümkün olduğunun bilincindeyiz. Sağlıklı bir toplum ve sağlıklı bir çevre inşa edebilmek için öncelikle, yaşanan tüm şiddetin ve terörün son bulması ve toplumun travmadan kurtulması gerekir. Polis ve asker cenazelerinin olduğu, sivillerin öldüğü, çocukların katledildiği, yaşam hakkına ve cenazeye saygının kalmadığı bir ortamda birbirimizin sesini bile duyamadığımızı görüyoruz. Düşüncelerini ifade eden bilim insanlarımızı suçlayan ve onlara saldıranların ülkemizi, toplumumuzu ve insanlığımızı bölen ve parçalayan ana unsurlar olduğunu görüyoruz. Barış talebine karşı yükselen tepkiler ile “barış” ve “kardeşçe yaşamak” gibi evrensel değerlere ne derece uzak kalındığını, nefret üreten söylemlerde izliyoruz. Nefret üreten bu söylemler ile bir kez daha anlıyoruz ki, akademisyenlerin imzaladığı metne katılalım ya da katılmayalım durmamız gereken yer barış çağrısı yapan insanlığın yanıdır. Daha iyi bir gelecek, nefret söylemi üreterek değil barış ve kardeşlik söylemleri üreterek kurulacaktır. Üretebilmek, evrensel bir insan hakkı olarak düşünmek, düşüncemizi özgürce paylaşmak ve toplumda tartışarak daha doğru bir yolu bulmak demektir. Ancak kör zihinler gelişen toplumların düşünen, üreten ve medenice tartışabilen toplumlar olduklarını göremezler. Düşüncenin ve ifade özgürlüğünün önüne konan her engelin daha iyi bir gelecek inşa etmemizi mümkün kılmayan ve toplumumuzu bölen girişimler olduğunun farkındayız. Tüm bu sebeplerle toplumsal bir sorumluluk gereği olarak aklın, bilimin ve insanlığın yanındayız ve düşünceye konan engelleri tanımıyor, şiddet ve teröre karşı barış ve sağlıklı bir toplumsal ortam taleplerimizi ertelemiyoruz. Barış taleplerini dile getiren ve susan vicdanlara ses olmaya çalışan akademisyenlerimizin yanındayız.

TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu


SPO . bülteni . istanbul sube

KENTİN TARİHİ YAPILARININ ÇEVRESİ, PARKLARI, YEŞİL ALANLARI ŞANTİYE SAHASI OLAMAZ! Basınımızın değerleri üyeleri ve Kamuoyuna… İstanbul lastik tekerlekli taşıt trafiği ile yaşanamaz hale geldi. Bütün tarihi, doğal ve ekolojik rezerv alanları acımasızca tahrip edildi. Kentimizde ulaştırma adına tek doğru çözüm, kuşkusuz, raylı sistem yatırımlarıdır. Ne var ki bu çözüm bile tartışılır duruma gelmiştir. Çünkü, raylı sistemlerle ayrıcalıklı ve hukuksuz plan kararlarıyla oluşturulan yeni yerleşme alanları, AVM’ler, İş Merkezleri, Rezidanslar vb. gibi kullanım alanlarının müşterilerine hizmet için bu alanların neredeyse bodrum katlarına kadar eriştirilen özel ulaşım ağı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Ulaştırma yatırım kararları alınırken, öncelikle, kentlerin tarihi ve doğal yapısının korunmasına özen göstermek gerekmektedir. İstanbul gibi dünya mirası bir kentte doğal ve tarihi alanların, zarar görmemesi, özelliklerinin öne çıkması için daha dikkatle değerlendirilmesi zorunluluktur. İstanbul’a bakınca raylı sistemlerin, kentin diğer toplu ulaşım sistemleri, en önemlisi de deniz ulaşım imkânları düşünülmeden, teknolojik, ekonomik, fiziki, tarihi ve toplumsal kısıtlar zorlanarak gerçekleştirmeye çalışıldığı görülmektedir. Bu durum geri dönüşü imkânsız ekonomik, çevresel ve toplumsal zararlara neden olacaktır. Çevreye, Doğaya ve Tarihi Yapılara Zararlı Son Uygulama Örneği ve 5 Ekim 2015 tarihli Tepkimiz Fındıklı Parkı başta olmak üzere Kabataş sahilindeki tüm yeşil alanların ve parkların, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından “metro” inşaat şantiyesi haline getirilmek üzere yapımcı şirkete teslim edildiğini “fiili durumu “ saptayarak öğrenmiş bulunmaktayız. Uygulama, böylesi önemli bir kentsel ve doğal sit alanında sadece Kabataş sahilinde15284,37 m2 olmak üzere, tüm sahil parkının ve yeşil alanların, ağaçların “sökülüp” bir kısmının “taşınması” suretiyle şantiye sahası olarak kullanılması kararına dayanmaktadır. Kamuoyu ve çevre halkının büyük ve haklı tepkisi ile karşılanan bu konuda ki görüşlerimizi 5.Ekim.2015 tarihinde Sayın Basınınız aracılığı ile kamuoyunla paylaşmış ve ilgililerden bu kararın hangi karar sürecin sonucu olarak ve hangi bilimsel yöntemleri kullanarak aldıkları hakkında bilgi istemiş ve bu uygulamadan vazgeçmelerini talep etmiştik. Söz konusu alan, İstanbul’a deniz yolu ile yaklaşılırken Beşiktaş’tan Karaköy’e kadar Boğaziçi mimarisi ile tarihi İstanbul siluetinin algılandığı çok etkiliyici bir topoğrafik konumda yer alan; tarihi, doğal, kültürel özellikleriyle bir dünya mirası olan İstanbul’un; tarihi geçmişi, kent içindeki konumu, barındırdığı önemli kültürel ve tarihi yapılar ve doğal değerler açısından korunması gerekli son derece önemli bir kent parçasıdır. Bu özellikleri nedeniyle de bölge İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 7 Temmuz 1993 gün ve 4720 sayılı karar ile “Kentsel Sit Alanı” olarak ilan edilmiştir.


SPO . bülteni . istanbul sube

Güneş Gazetesi, 20.12.2015 Dünya tarihi kentlerindeki metro projelerinde, diğer toplu taşım sistemleri ile entegrasyonu göz önünde bulundurarak güzergah, istasyonların belirlenmesi, uygulama için kamulaştırmalar ve şantiye yeri seçimi için kentlerin tarihi ve doğal varlıklarını korumak amacına yönelik ciddi araştırmalar ve çalışmalar yapılmaktadır. Ama İstanbul’un bu değerli alanı, ilgili kurullara dahi danışılmadan “Metro İnşaat Şantiyesi” “Hafriyat Şaft Alanı” olarak ilgili şirketlere teslim edilmiştir. Uyarılarımız üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Raylı Sistem Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Raylı Sistem Müdürlüğünün 15.10.2015 tarih ve 182419 sayılı ve 11.11.2015 tarih ve 2749 sayılı yazıları ile ilgili kurullara; “Kabataş-Beşiktaş-Şişli-Alibeyköy-Tekstilkent-Mahmutbey Arası Metro Projesi kapsamında Kabataş metro istasyonu bölgesinde yeraltı tünellerinin inşaatına yönelik şaft kazılarına ilgili Müze denetiminde kontrollü olarak başlanacağı, yeraltında yapılacak istasyon peron tünelleri ile kuyruk tünellerinin yapımı ve malzeme ikmallerinin mevcut dokuya zarar vermeden açılacak 3 adet şaft kazısı ile sağlanacağının ve imalatlar bittikten sonra park alanlarında açılan şaft kazılarının kapatılarak halkın kullanımına açık park alanı olarak yeniden düzenleneceği ” iddiasıyla başvurmuş;


SPO . bülteni . istanbul sube İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Toplantı Tarihi ve No : 04.12.2015 – 275 tarihli kararıyla da; “Kabataş-Beşiktaş-Şişli-Alibeyköy-Tekstilkent-Mahmutbey Metro Projesi kapsamında yapılması planlanan Kabataş metro istasyonuna ilişkin şaft ve şantiye alanlarının uygun olduğuna, 1 numaralı şaftta yapılacak uygulamaların yeraltı suyu ve zemin açısından Molla Çelebi Camisi’ne etkilerini değerlendiren üniversitelerden alınacak ve koruma konusunda uzman heyet tarafından hazırlanacak teknik raporun istenmesine, bu rapor Kurulumuza iletilmeden 1 numaralı şaftta herhangi bir inşai ve fiziki uygulama yapılamayacağına, 2 ve 3 numaralı şaft alanlarında gerekli güvenlik önlemleri alınarak uygulamalara başlanmasında sakınca olmadığına, her türlü kazı ve sondaj çalışmalarında ilgili müze denetiminin sağlanmasına, şantiye alanlarında bulunan ağaçların korunmasına özen gösterilmesine zorunlu olmadıkça kesim yapılmamasına, taşınması gerekli olan ağaçlara ilişkin uygulamaların İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nce yapılabileceğine, şantiye alanının tarihi doku ve kent estetiğine uygun malzeme ile kapatılmasına” karar verilmiştir. Ancak Kurula iletilen şaft alanları ilgili düzenleme krokilerinde ve 2105 tarihinde hazırlanan raporlara göre; Mecidiyeköy-Kabataş arasında projelendirilmiş olan metro güzergahı kapsamında yer üstünde yapılacak inşaat sahasında ve yakın çevresinde 801 adet ağacın tespit edilmiştir. Bu ağaç ve ağaççıklardan 157 adedi sağlığını yitirmiş veya yaşam kabiliyetini kaybetmiş, 46 adedi ise tür itibariyle taşımaya değer nitelikte bulunmamaktadır. Kalan 598 adet ağacın 94 adedi imkânların elverdiği sürece yerinde muhafaza edilecektir. Alanda formu bakımından taşımaya değer nitelikleri bulunmayan (aşırı eğri, eğimli, yatık ve eğri gövdeli bireyler) 157 adet ağaç bulunmaktadır. Metro inşaatı sırasında etkilenmesi muhtemel olan ve taşımaya değer nitelikteki 347 adet ağaçtan etkilenmesi kesin olarak tespit edilenlerin İstanbul Büyükşehir Belediyesince gösterilecek yerlere nakil edileceği bildirilmektedir. Bu çalışmalar esnasında sadece Beşiktaş meydanında Anıtın yanında bulunan 158 numaralı Batı Çınarının, estetik ve peyzaj özellikleri bakımından yüksek değerlere sahip ve oradaki doku ile bütünleşmiş olmasından dolayı; “Anıt Ağaç” olarak tescil edilmesi önerilmektedir. Görüldüğü gibi, inşaat sahasındaki 801 ağaçtan sadece 94’ü imkânların elverdiği sürece yerinde korunabilecektir. Ayrıca tüm şantiye ve şaft alanlarının içerdikleri beton siloları, şaft kazıları, nakliye araçları, hafriyat depoları nedeniyle yıllardır oluşmuş floristik ve fanustik tüm değerleri kaybedilecek ve geri kazanımları imkânsız hale gelecektir.

kulturservisi.com, 20.12.2015


SPO . bülteni . istanbul sube

Sorunun Kaynağı Olarak Ağ Tasarımının İrdelenmesi ve Sorularımız Katılımcı bir yöntem benimsenmediği için karar sürecinde görüşlerimiz paylaşılamamış ve tarafımıza katkı sağlama olanağı tanınmamıştır. Bu nedenle, yukarıda açıklanan sorunun temelindeki güzergâh belirleme mantığı mesleki kaygılarla irdelenmek durumundadır. Son derece hassas ve değişken bir zemin yapısına sahip olan sahile paralel Kabataş ve Beşiktaş güzergahı üzerinde Kabataş Set üstü yerleşimi, Dolmabahçe Camii, Ömer Avni Camii, Dolmabahçe Sarayı ve tüm art alanı, Akaretler tarihi yerleşimi, Beşiktaş Sinan Paşa camisi ve diğer I. grup korunması gerekli kültür varlıkları üzerindeki fiziki etkileri ve olası arkeolojik değerler ve özelliklede yer altı suyu açısından olası etkileri de göz önüne alındığında aşağıdaki soruları sormak durumundayız. Yoğunlukları farklı iki aktarma merkezi olan Kabataş ve Beşiktaş arasında, Eminönü bağlantısı göz önünde bulundurularak bir denizyolu bağlantısı etüt edilmiş midir? Eğer böyle bir denizyolu bağlantısı etüt edilmişse, Kabataş-Beşiktaş arasında “metro” kapasitesinde bir bağlantıya ihtiyaç kalır mı? Denizyolu ulaştırmasını etkinleştirmek için sözü edilen bağlantı göz ardı edilebilir mi? Bu düşünceler bağlamında Kabataş-Beşiktaş arasında daha önce düşünüldüğü/planlandığı gibi yüzey raylı sistemi (gerekirse mekik yöntemi ile çalışan tek hatlı bir raylı sistem) ile yayalığı teşvik eden düzenlemelerin birlikte kullanıldığı uygun bir çözüm olamaz mı? Son Sözümüz, Sözün Özü Toplumsal duyarlılıklara karşın sürdürülen doğal ve kültürel değerleri yok etmeye yönelik politika ve uygulamalar; giderek sosyal barışı ortadan kaldıran yaşamsal bir sorun haline gelmektedir. Bu durum bütün topluma çok önemli tarihsel sorumluluklar yüklemektedir. Yaşam çevrelerinin oluşturulması aşamasında; en temel insan haklarından olan sağlıklı ve güvenli bir çevrede, barış içinde yaşama hakkının korunması; toplumun, merkezi-yerel yönetimlerin, ilgili tüm kurumların ve meslek örgütlerinin ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluğun bilincinde olarak tüm yetkili ve ilgilileri tekrar uyarıyoruz. Fındıklı Parkı, Marmara ağzından, Haliç’ten başlayıp Kuruçeşme’ye kadar olan sahil bandında kamuya açık yegane yeşil alan, yegane çocuk oyun alanıdır. Yurttaşların denizle ilişki kurabildikleri biricik parktır. Depremde buluşma, sığınma alanıdır. İstanbul’un ve Boğaziçi’nin korunması ile ilgili ulusal ve uluslararası yasal düzenlemeler hep bu tür değerli yerler içindir. Doğaya, kente ve kentliye zarar vermeden bu talihsiz uygulamadan derhal vazgeçin... Gelin hep birlikte Özellikle Kabataş Beşiktaş arasında metro yerine, tek hatlı ring yapan tramvay, deniz ulaşımı ve diğer toplu taşıt alternatiflerini tekrar değerlendirelim. Fındıklı Parkı ve Kabataş sahil parkları, sizin boş arsanız değil parktır... Ve parklar hangi niyetle ve gerekçe ile olursa olsun şantiye alanı olamaz. Tarihe, doğaya, kültüre ve kente karşı suç işliyorsunuz. Saygılarımızla…


10 SPO . bülteni . istanbul sube

SURİÇİ`NDEKİ ŞİDDET VE YIKIMDAN RANT DEVŞİRMEK ONURSUZLUKTUR Bugün, Diyarbakır`ın Sur İlçesinde iç savaş görüntüsü veren ciddi bir şiddet ve yıkım yaşanmaktadır. En temel ihtiyaçların bile karşılanamadığı, halkın zorla yerinden edildiği bu çatışma ortamında şiddet haberleri sıradanlaşmış, ölümler ve yaralanmalar adeta olağan hale gelmiştir. Yüzyıllarca ayakta kalmayı başarmış tarihi ve kültürel miras öğeleri birbiri ardına yok olmakta, geri döndürülemez şekilde tahrip edilmektedir. Tüm bu çatışmaların yarattığı ortamı fırsat bilerek, rant odaklı dönüşüm senaryolarının devreye sokulduğu çok boyutlu bir trajedi ile karşı karşıya olunduğu apaçık ortadadır. Diyarbakır`ın tarihi kent belleği konumunda olan ve bugün de kentin kalbi olma özelliğini sürdüren Suriçi`ndeki yaşam, yaklaşık M.Ö. 7000`li yıllara kadar uzanmaktadır. Bugün birçok dini, kültürel ve sivil mimari örnekleriyle, Kurşunlu Camii, Paşa Hamamı, Dört Ayaklı Minare, Amida Höyük, Sur ve Hevsel Bahçeleri`yle Suriçi bölgesi, ülkemize ve insanlığa ait çok önemli bir değerdir. 1930‘lu yılların sonuna kadar, kentin içinde konumlandığı birçok kültürün bir arada yaşadığı bölgede, 124 anıtsal, 410 adet tescilli sivil mimari yapı öğesi mevcuttur. Sahip olduğu tüm bu değerler sayesinde, 2015 yılı içerisinde Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri`nin kültürel peyzaj alanı olarak UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine dâhil edilmesi kararlaştırılmıştır. Suriçi ve surların çevresi de kültürel peyzaj alanının korunması çerçevesinde, tampon bölge olarak nitelendirilmiştir. Bu listeye alınan ülkemizdeki 15 alandan biri olan bölge, bugün savaşın ve çatışmaların merkezi haline getirilmiş, sosyal ve kültürel yaşamı devam ettirme koşulları ortadan

kaldırılmıştır. Çatışmalı süreçten dolayı, 90`lı yıllarda yaşatılan zorunlu göç dalgası benzeri bir durum bugün oluşmakta, kentin en yoksul kesimini oluşturan bu insanlar, kendi öz yaşam alanlarından ayrılarak yerleştikleri Suriçi`nden, benzer yöntemlerle tekrardan göç ettirilmektedirler. Korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması zorunlu olan bu tarihi ve kültürel alanda yaşanan tahribatlar, geri döndürülemez bir noktaya evrilmekte, gözlerimizin önünde yok olmaktadır. Bununla birlikte, bölgede yaşayan insanlar, can güvenliğinden yoksun olarak abluka altında yaşam mücadelesi vermektedir. İnsanlık değerleri de, bütün insanlığın mirası olan bu bölge ile birlikte yok olmaktadır. Bölge, hergün acı bir şekilde, çocukların, kadınların, yaşlıların, kamu görevlilerinin hayatını kaybettiği, on binlerce insanın güvenli bir çevrede, barış içinde yaşama hakkından mahrum kaldığı bir savaş alanı haline gelmiştir. Alanın dünya mirası niteliğindeki tarihi ve kültürel değerlerinin yok olmaya başladığı, binlerce insanın göç ettiği, onlarca sivil yurttaşın ve kamu görevlilerinin hayatını kaybettiği bir ortamda, çatışmalar sonucunda oluşan bu yıkımı fırsat bilen bazı çevrelerin, bu alana dair rant beklentisi içinde, kentsel dönüşüm projelerini gündeme getirmesi yersiz, gereksiz, anlamsız ve ahlaktan yoksun bir davranıştır. Bu alçak ve fırsatçı zihniyeti kesinlikle reddediyor, savaş koşullarından rant elde etmeye çalışanlara geçit vermeyeceğimizi ve Sur`u sahipsiz bırakmayacağımızı belirtirken; “Bu kadim bölgede, insanlığın bu ortak mekânında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz” Basınımıza duyurulur.

ve

kamuoyuna

saygı

ile

TMMOB Şehir Plancıları Odası


SPO . bülteni . istanbul sube

ÇAMLICA TEPESİ ULAŞIM YOLLARI PROJESİ İMAR PLANI TADİLATLARI YARGIDA

konusu özel proje alanına uygun hale getirmektir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca 20.07.2015 tarihinde onaylanan Üsküdar İlçesi Çamlıca Tepesi Ulaşım Yolları Projesi 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planı Tadilatları 04.09.2015 - 04.10.2015 tarihleri arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından askıda ilan edilmiş, 04.12.2015 tarihinde TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından yargıya taşınmıştır.

Davaya konu plan tadilatları bütüncül planlama mantığından uzak, gerekli bilimsel analiz ve etütleri ortaya koymadan, salt ulaşım düzenlemelerini içeren çizim ve plan notları ile hazırlanmıştır. Söz konusu plan tadilatı, plan açıklama raporu bulunmadığından, donatı ve işlev kayıplarının aynı meri plan sınırları içerisindeki telafisinin miktarı ve nasıl sağlanacağına da açıklık getirememektedir. Plan tadilatı, içerdiği teknik düzenlemelerin gerekçelerini ve olası etkilerini ortaya koymaktan uzak olduğundan, ilgili kanun ve yönetmeliklere aykırılık taşımakla birlikte; ulaşım kararlarına, şehircilik ve ulaşım planlama pren­siplerine ve tekniğine uygun değildir.

İBB Başkanlığınca onanan söz konusu plan tadilatları ile, İstanbul’un merkezi nitelikli, yapı ve nüfus yoğunluğu yüksek ve özellikle Boğaziçi Köprüsü bağlantı yolları yakınında yer alan bir bölgedeki ana kavşak ve bu kavşakla ilişkili bağlantı yollarını kapsayan, karayolu ulaşımına dayalı bir plan değişikliği öngörülmektedir. Plan değişikliğinin temel amacı, daha önce özel proje alanı olarak belirlenen ve temel fonksiyonu dini tesis alanı olarak değiştirilen, bu yönde bir planlama süreci başlatılan proje alanına yönelik karayolu erişim imkanlarını söz

Yukarıdaki hususlar çerçevesinde, Üsküdar İlçesi Çamlıca Tepesi Ulaşım Yolları Projesi 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planı Tadilatları; bölgenin genel meri planının sosyal ve teknik donatı dengesini bozması, plan bütünlüğü ilkesini göz ardı etmesi, 3194 sayılı İmar Kanunu ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği, kamu yararı, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırı hükümler içermesi nedeniyle, yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava konusu edilmiştir.

Ne olmuştu? - 30.05.2012’de dönemin Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan Çamlıca’ya dev Camii yapılacağını açıkladı. - Çamlıca Özel Proje Alanı’na İlişkin Revizyon İmar Planları, ÇŞB’nca 31.07.2012 tarihinde onaylandı. - Şubemiz ve Mimarlar Odası tarafından Büyük Çamlıca Özel Proje Alanı Revizyon Nazım İmar ve Uygulama İmar Planının iptaline ilişkin dava açıldı. - 15.12.2012’de Camii’ye, Üsküdar Belediyesi tarafından ruhsat verildi. - 11.02.2015 tarihinde İBB’de askıya çıkarılmış olan, Çamlıca Tüneli’ne ilişkin hazırlanan “Üsküdar İlçesi, Çamlıca Tepesi Ulaşım Yolları Projesi’ne ilişkin İmar Planı Tadilatları, Şubemizce dava konusu edildi.

11


12 SPO . bülteni . istanbul sube

BAYRAMPAŞA , SAĞMALCILAR MAHALLESİ İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLERİNE İTİRAZIMIZ

BEŞİKTAŞ, RUMELİHİSARI MAHALLESİ İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLERİNE İTİRAZIMIZ

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nce onaylanan Bayrampaşa İlçesi, Sağmalcılar Mahallesi, 347 ve 23198 parsellerin bir kısmına ilişkin 1/5000 ve 1/1000 ölçekli 15.05.2015 tasdik tarihli Nazım ve Uygulama İmar Planı tadilatı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 16.11.2015 tarihinde 30 gün süreyle askıya çıkarılmış olup 14.12.2015 tarihinde Şubemizce itiraz edilmiştir.

Çevre Şehircilik Bakanlığınca re’sen onaylanarak 18.11.2015-17.12.2015 (30 gün) tarihleri arasında askıya çıkarılan, “Beşiktaş İlçesi, Rumelihisarı Mahallesi, 12 pafta, 1545 ada 317 parsele ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Değişikliği”ne 16.12.2015 tarihinde Şubemizce itiraz edildi.

Söz konusu plan değişikliği maddeleri Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nde “Parklar” tanımında yer almayan “Bilim Merkezi” fonksiyonu ve belirtilen yapılaşma koşullarının üzerinde yapılaşma koşulları getiriyor olması yönetmelik maddelerine aykırılık içermektedir. Açık alan olarak kullanılması gereken park alanında yapılaşma hakkını 10 katına çıkaran plan değişikliği, gerek yasal mevzuat, gerek işlevsel içerik açısından planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına aykırıdır. Bununla birlikte, “Park Alanı” ile “Bilim Merkezi”nin aynı parseli içerisinde yer alması da kamu yararı ve planlama ilkeleri ile bağdaşmamaktadır.

Söz konusu imar planı değişikliği kapsamında, Sağlık Tesisi alanının iptal edilerek otel alanına dönüştürüldüğü, yönetmelik ile belirlenen koşulların sağlanmadığı görülmüştür. Kaldırılan sağlık tesis alanı yerine eşdeğer alan ayrılmamış, artırılan yapı yoğunluğuna karşın donatı alanları azaltılmıştır.

Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde yasal mevzuata, planlama ilke ve esaslarına aykırı düzenlemeler barındırdığı tespit edilen Bayrampaşa İlçesi, Sağmalcılar Mahallesi, 347 ve 23198 parsellerin bir kısmına ilişkin 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Nazım ve Uygulama İmar Planı tadilatına Şubemiz tarafından itiraz edilmiştir.

Ayrıca yasal düzenlemeler gereği Boğaziçi alanında kalan alanlarda yapılacak plan ve plan tadilatlarında 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekmekte olup Gerigörünüm/Etkilenme bölgelerinde plan yapma yetkisi Nazım İmar Planı açısından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda, uygulama imar planı açısından ise Beşiktaş Belediye Başkanlığı’nda olmasından dolayı yetki unsuru yönünden yasal mevzuata aykırılık içermektedir. Yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde, Mevcut planın ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozan, ayrıcalıklı imar hakları veren ve yapı yoğunluğunu artıran söz konusu değişikliğe; yasal mevzuata, planlama ilke ve esaslarına aykırı düzenlemeler barındırdığı gerekçesiyle Şubemizce itiraz edildi.


SPO . bülteni . istanbul sube

10. İSTANBUL BULUŞMALARI DANIŞMA KURULU TOPLANTISI

2007 yılında İTÜ, MSGSÜ ve YTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümleri ve Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi ortaklığında başlayan, 13 Nisan 2016 tarihinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ev sahipliğinde 10. su düzenlenecek olan İstanbul Buluşmaları’nın Danışma Kurulu Toplantısı, 9 Aralık Çarşamba günü Şubemizde gerçekleştirildi. Toplantı kapsamında, Şube Sekreterimiz Akif Burak Atlar’ın önceki senelerdeki İstanbul Buluşmaları etkinliklerindeki temaları özetleyen açılış sunumu sonrasında MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Bölüm Başkanı Gülşen Özaydın, İstanbul

Buluşmaları etkinliğinin önemine vurgu yaparak etkinliğin seneler içerisinde, konuların gerekliliklerine göre farklı formatlarda yapıldığını hatırlattı. Özaydın, 10. İstanbul Buluşmaları için belirlenecek konuya göre yöntem sorgulamasının yapılması gerekliliğinin de altını çizdi. Şube Başkanımız Tayfun Kahraman ve MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Adem Erdem Erbaş moderasyonunda devam eden toplantıda, katılımcılardan konu ve yöntem önerileri alındı. Bütün önerilerin moderatörler tarafından özetlenerek genel bir çerçeve ile katılımcılara sunulmasının ardından toplantı sonlandırıldı.

13


14 SPO . bülteni . istanbul sube

ŞUBEMİZ 4. DANIŞMA KURULU TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

“MESLEĞİMİZDE KADIN OLMAK”

Şubemiz XIII. Çalışma Dönemi 4. Üye Danışma Kurulu Toplantısı, 22 Aralık Salı akşamı Şubemizde gerçekleştirildi. Şubemiz genel kurulu sürecine ilişkin etkinlik takvimini, kapsamını ve içeriğini kararlaştırmak üzere gerçekleştirilen ve Şube Sekreterimiz Akif Burak Atlar’ın, geride bırakmakta olduğumuz çalışma dönemini değerlendirdiği sunumu ile başlayan toplantı forum biçiminde sürdürüldü. TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi üyeleri Şehir Plancısı Kadınlar olarak meslek deneyimlerimizi paylaşmak ve çalışma yaşamımızda karşılaştığımız sorunlara ilişkin çözüm üretebilmek amacıyla, 24 Aralık Perşembe günü “meslekte kadın olmak” gündemi ile Şubemizde bir araya gelindi. Kadın meslektaşlarımızın çalışma hayatında karşılaştığı zorlukların konuşulduğu toplantı kapsamında, gündemin Çalışma ve Özlük Hakları Komisyonu’nda da değerlendirilmesine karar verildi.

KADIKÖY BELEDİYESİ MESLEKTAŞ ZİYARETİ Şubemiz olağan Genel Kurul sürecinde üyelerimizin etkin katılımını sağlayabilmek adına, üyelerimizi çalıştıkları kurumlarda ziyaret etme ve Genel Kurul süreci hakkında bilgi verme amaçlı toplantılar düzenlemekteyiz. Bu kapsamda, 5 Ocak tarihinde Kadıköy Belediyesi’nde gerçekleştirilen ziyarete, Şube Sekreterimiz Akif Burak Atlar ve Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Erhan Kurtarır tarafından katılım gösterildi. Toplantıya katılan meslektaşlarımızın sorularının yanıtlanmasının ardından toplantı sonlandırıldı.


SPO . bülteni . istanbul sube

ŞUBEMİZ XIV. OLAĞAN GENEL KURULU Şubemizin XIV. Olağan Genel Kurulu 13-14 Şubat 2016 tarihlerinde çoğunluklu olarak Şubemizde toplanacaktır. 13 Şubat 2016 tarihinde görüşmeler, 14 Şubat tarihinde ise oy verme işlemleri yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı durumda 20 Şubat 2016 tarihinde TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Karaköy Binası`nda görüşmeler yapılacak, 21 Şubat 2016 tarihinde ise Şubemizde oy verme işlemleri gerçekleştirilecektir. TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi XIV. Olağan Genel Kurulu`na katılımınızı bekler, bilgilerinize önemle sunarız.

Saygılarımızla; TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu GÜNDEM: 1.GÜN 1) Açılış (Saat 13:00) 2) Saygı Duruşu 3) Başkanlık Divanı Seçimi 4) Yönetim Kurulu Başkanı Konuşması 5) Konukların Konuşması 6) Çalışma Raporu`nun Sunulması 7) Dilek ve Öneriler 8) Şube Yönetim Kurulu adaylarının ve Oda Genel Merkezi Genel Kurul Delege adaylarının belirlenmesi 2.GÜN 1) Şube Yönetim Kurulu ve Oda Genel Merkezi Genel Kurul Delegelerinin seçimi

NOT: Şubemiz XIV. Olağan Genel Kurulu Duyurusu 13.01.2016 tarihli Evrensel Gazetesi`nde yayımlanmıştır.

15


16 SPO . bülteni . istanbul sube

E Z İ M İ Ğ E L S ME

M I L A K I Ç P İ H SA 20 Şubat 2016

14. Olağan Genel Kurul TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi | 13.00 - 18.00

21 Şubat 2016

Yönetim Kurulu Seçimi TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi | 09.00 - 18.00


SPO . bülteni . istanbul sube

ÜCRETLİ ÇALIŞAN VE İŞSİZ ŞEHİR PLANCILARI ANKETİ TMMOB Şehir Plancıları Odası olarak, Türkiye genelindeki üyelerimizin genel profilleri hakkında bilgi sahibi olmak, özellikle çalışma koşulları ve özlük hakları, iş ve işsizlik durumları ile ilgili sorunlarını tespit edip, çözüme yönelik çalışmalarda bulunmak amacıyla bir anket hazırlanmış olup ankete buradan ulaşabilirsiniz. Ankette edinilen bilgiler hiçbir kişi, kurum ve kuruluş ile paylaşılmayacak, süreç sonunda Odamız tarafından bir değerlendirme raporu hazırlanarak üyelerimizin bilgisine sunulacaktır.

Mesleğimizin geleceğine hep birlikte yön verebilmek, özellikle ücretli çalışan ve işsiz üyelerimizin sorunlarına hakça ve adaletli çözümler üretebilmek ve istihdam olanaklarının nasıl geliştirebileceğine dair akılcı politikalar geliştirebilmek adına hazırladığımız bu anket çalışmasına değerli katılımlarınızı sağlamanız ve yaygınlaştırmanız amacıyla bilgilerinize sunarız.

KÖK HÜCRE BAĞIŞI İÇİN MSGSÜ’DEYDİK Kök hücre donörlüğü için 6 Ocak günü Kızılay, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fındıklı binasına gelerek gün boyunca, giriş holünde kan alımı gerçekleştirdi. Kök hücre alımı dışında donörlükle ilgili bir küçük eğitim seminerinin de gerçekleştiği etkinliğe Şubemiz Yönetim Kurulu Üyeleri ve çalışanları tarafından katılım gösterildi.

17


18 SPO . bülteni . istanbul sube

YENİ ÜYELERİMİZ Bu ay içerisinde Şubemize üye olan meslektaşlarımız: Gülay Seven

( Politecnico Di Milano, 2014 )

Hatice Kübra Şengüler

( Yıldız Teknik Üniversitesi, 2015 )

Betül Bekman

( Yıldız Teknik Üniversitesi, 2015 )

Caner Ünsal

( İstanbul Teknik Üniversitesi, 2015 )

Mine Şener

( Yıldız Teknik Üniversitesi, 2015 )

Cemre Şahinkaya

( İstanbul Teknik Üniversitesi, 2014 )

Mehmetcan Tepe

( İstanbul Teknik Üniversitesi, 2015 )

Merve Kara

( İstanbul Teknik Üniversitesi, 2015 )

Gülnur Güneş

( Yıldız Teknik Üniversitesi, 2015 )

Kübra Yıldırım

( Karadeniz Teknik Üniversitesi, 2015 )

Muhammet Bülbül

( Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2015 )

Zehra Kaya Keskin

( Yıldız Teknik Üniversitesi, 2015 )

Rahmet Nur Katırcı

( Yıldız Teknik Üniversitesi, 2015 )

Erva Nur Mutlu

( Yıldız Teknik Üniversitesi, 2015 )

Enes Emin Bahadır

( Yıldız Teknik Üniversitesi, 2014 )

Adnan Demir

( Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2015 )

Özge Nur Eroğlu

( Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2015 )

Meslektaşlarımızı tebrik eder, çalışma hayatlarında başarılar dileriz.


SPO . b端lteni . istanbul sube

OCAK / 2016

19


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.