sayı 18
.
bülten
.
.
TMMOB Sehir Plancıları Odası Istanbul Subesi
TUPOB BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI 2016 Okan Bal: Dikkat, Bu Bir Motosiklet Yazısıdır
TEMMUZ/2016
Sivriada Planları İptal Edildi
Kapak Görseli: Tupob Şehir Ve Bölge Planlama Bölümü Öğrencileri Bitirme Projesi Yarışması 2016 Afişi
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Adres: Cihannüma Mah. Akdoğan Sk. Başar Apt. No: 30 D:6-7 Beşiktaş/İstanbul Telefon: 0212 275 43 67 - 0212 288 99 60 Faks: 0212 272 91 19
şubemizden darbelerin karşısında, demokrasinin yanındayız ........4 şişli endüstri meslek lisesi basın toplantısı........5
.
kent gündemi sivriada planları iptal edildi ........6
duyurular kamulaştırma bilirkişiliği eğitimi kayıtları başladı .
......8 tupob bitirme projesi yarışması 2016. ......9 yeni üyelerimiz......10
sizden gelen dikkat, bu bir motosiklet yazısıdır......11
.
SPO . bülteni . istanbul sube
DARBELERİN KARŞISINDA, DEMOKRASİNİN YANINDAYIZ 15 Temmuz 2016 Cuma gecesi başlayan ve demokrasimizi, temel hak ve özgürlüklerimizi hedef alan darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlanmış, ülke büyük bir karanlığın kıyısından dönmüştür. Yaşanan kaos ve çatışmalar sırasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılar için acil şifalar dileriz. Bizler, bu kentin şehir plancıları olarak darbelerin karşısında, demokrasinin yanında olmayı sürdüreceğiz. Ülkemizin bundan sonra hiçbir biçimde demokrasinin izinden çıkmayacağı, halkların iradesi dışında bir yola sapmayacağı bir geleceğe sahip çıkıyoruz. İçinde bulunduğumuz zaman siyasi görüş, etnik köken ve inanç farkı gözetmeden tüm farklılıklarımıza saygı duyma, dayanışma içinde demokrasiye gerçek anlamda sahip çıkma zamanıdır. Toplumun her kesimini farklılıkların zenginleştireceği demokrasimize sahip çıkmaya davet ediyor, şiddeti ve darbeyi savunanları kınıyoruz. Saygılarımızla, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu
SPO . bülteni . istanbul sube
ŞİŞLİ ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ BASIN TOPLANTISI 26 Haziran 2016 tarihinde Şişli Endüstri Meslek Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasına Şubemiz Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Yıkıcı tarafından katılım gösterildi. Şubemiz dava konusu edilen İstanbul İli, Şişli İlçesi, Kaptanpaşa Mahallesi 2063 Ada 4 parsel, 2765 ada 1 parsel ve 10295 ada 18 Parseli Kapsayan Alana ait 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği 31.10.2014 tarihli 8. İdare Mahkemesi kararınca iptal edilmiştir. Söz konu alana ilişkin T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bakanlık Makamı’nın 16.09.2014 tarih ve 15223 sayılı Olur’u ile onaylan ve 02.10.2014 – 31.10.2014 tarihleri arasında askıya çıkartılan planlar tekrar Şubemizce dava konusu edilmiş olup İstanbul 3. İdare Mahkemesinde görüşülmektedir. Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nde gerçekleştirilen basın toplantısında söz alan Şubemiz Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Yıkıcı; dava konusu planların bölgenin sosyal ve teknik donatı dengesini bozması, plan bütünlüğünü ve plan kademelenmesi ilkelerini göz ardı etmesi, tüm kamuya hizmet edecek bir donatı alanını ortadan kaldırması, 3194 sayılı İmar Kanunu ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği, kamu yararı, şehircilik ilke ve esaslarına aykırı hükümler içermenin altını çizdi.
SPO . bülteni . istanbul sube
SİVRİADA PLANLARI İPTAL EDİLDİ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 08.10.2013 tarih ve 1002 sayılı kararıyla onanan “İstanbul İli, Adalar İlçesi, Burgazada Mahallesi, 97 ada, 1 No’lu parsele (Sivriada) ilişkin 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Değişikliği” 13.11.2013 – 12.12.2013 tarihleri arasında İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü binasında askıya çıkarılmış, yasal süreci içerisinde Şubemiz ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nce yargıya taşınmış; 3. İdare Mahkemesi’nce verilen İPTAL kararı 30.06.2016 tarihinde tarafımıza tebliğ edilmiştir. Söz konusu plan kararlarının alındığı Sivriada, günümüzde gerek doğal yapısı gerekse üzerinde yer alan manastır, kilise ve sarnıç kalıntıları, kıyı kesimi, deniz florası ile korunması gerekli - sürdürülebilir bir ekosistem anlayışının gerekli olduğu ve hali hazırda yerleşimin olmadığı bir nitelik taşımaktadır. Sivriada, Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün 27.04.2011 tarih ve 13071 sayılı yazısı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne müze olarak kullanılmak üzere tahsis edilmiştir. Dava konusu planlar, Adalar Belediyesi sorumluluğundaki söz konusu alana ilişkin olduğu için, bu alandaki farklı nitelikler taşıyan adaların bütünlüğünü gözeterek yapılması gerekirken, plan değişikliği ve ona bağlı alt ölçekli planın yapım sürecinde Adalar Belediyesi’nin görüş ve beyanlarına başvurulmamıştır. Söz konusu görev tanımları yasalarla sabit olan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurullarından onay alınmaksızın askıya çıkarılan dava konusu plan değişiklikleri, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümlerine ve üst ölçek plan kararlarına açıkça aykırı olarak düzenlenmiş olup yasal dayanaktan yoksundur. Dava konusu 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Değişikliği, gerek İmar Kanunu’na gerekse Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik’teki ilgili hükümlere açıkça aykırı bir şekilde düzenlenmiş, gereken bilimsel çalışmalar ve analitik etütlere kısmen yer verilmiş, kurum görüşleri alınmamış, 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği’nin getirdiği mekansal gösterim aynen korunmuş, uygulamayı yönlendirici mekansal çözümlemeler, ulaşım-dolaşım sistemi ve yerleşim koşulları gösterilmemiş, olması gereken içerik ve plan detayları avan projeye bırakılmıştır. Plan değişikliklikleri bu çerçevede gereken koşulları sağlamaktan uzaktır. Yukarıda bahsedilen hususlar çerçevesinde, plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, teknik ve sosyal donatı dengesini bozacak nitelikte hazırlanan, bilimsel nesnel ve teknik gerekçeler gözetilmeden değerlendirilen ve kamu yararının zorunlu kılınmasını gerektiren nedenlerin ortaya koyulmadığı, 3194 sayılı Kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkarılmış yönetmelikler ve ilgili diğer tüm mevzuata aykırı kararlar içeren “İstanbul İli, Adalar İlçesi, Burgazada Mahallesi, 97 ada, 1 No’lu parsele (Sivriada) ilişkin 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Değişikliği”, 3. İdare Mahkemesi’nin 30.05.2016 tarih ve 2016/928 sayılı kararı ile İPTAL edilmiştir.
SPO . bülteni . istanbul sube
Kaynak: Birgün Gazetesi, 01.10.2015
SPO . bülteni . istanbul sube
KAMULAŞTIRMA BİLİRKİŞİLİĞİ EĞİTİMİ KAYITLARI BAŞLADI Bilindiği üzere kamulaştırma bilirkişiliği, ancak meslek odaları tarafından verilen eğitimlere katılarak “Kamulaştırma Bilirkişiliği Yetki Belgesi” alanlar tarafından yapılabilmektedir. Bu kapsamda, 2017 yılı Kamulaştırma Bilirkişiliği listelerinde yer almak isteyen üyelerimizin, Odamızın Meslek İçi Sürekli Eğitim Merkezi (MİSEM) bünyesinde yürütülen Kamulaştırma Bilirkişiliği Eğitim Programı`na katılması gerekmektedir. Eğitime katılmak isteyen üyelerimiz, başvurularını en geç 01.08.2016 tarihine kadar online olarak buradan yapabilirler. Talepler doğrultusunda eğitim tarih ve yerleri belirlenecek olup, eğitimler cumartesi ve pazar günleri olmak üzere 2 gün boyunca yapılacaktır. 2011 yılında Kamulaştırma Bilirkişilik Eğitimini başarıyla tamamlayarak sertifika (yetki belgesi) alan üyelerimizin “Kamulaştırma Davalarında Bilirkişi Olarak Görev Yapacak Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Nitelikleri, Belgelendirilmesi ve Çalışma Koşullarına İlişkin Usul ve Esaslar Yönetmeliği”nin 11. Maddesi ve Kamulaştırma Davalarında Bilirkişi Olarak Görev Yapacakların Nitelikleri ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmelik”in 13. Maddesi gereği sertifikalarının (yetki belgesinin) 5 yıllık geçerlilik süresinin 2016 yılı sonu itibariyle tamamlanması nedeniyle; 2017 yılı listelerinde yer almak isteyenlerin yeniden eğitime katılmaları gerekmektedir. Eğitime katılım koşullarına buradan ulaşabilirsiniz.
TUPOB ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI 2016 Türkiye Planlama Okulları Birliği (TUPOB) ve Şehir Plancıları Odası işbirliği ile her yıl düzenlenmekte olan Şehir ve Bölge Planlama Öğrencileri Bitirme Projesi Yarışması, bu yıl Odamız İstanbul Şubesi Sekretaryası ve TUPOB 11. Dönem Başkanlığı`nı yürüten Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi bünyesinde gerçekleştirilecektir. “Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı, Mühendislik, Kentsel Tasarım Projeleri, Şehir ve Bölge Planlama ve Güzel Sanat Eserleri Yarışma Yönetmeliği” çerçevesinde, Şehir ve Bölge Planlama Bölümlerinde diploma projesi, bitirme projesi, bitirme tezi veya bitirmeye esas proje ve rapor hazırlayan tüm Şehir ve Bölge Planlama Bölümleri lisans öğrencilerine açık olan yarışma başvuruları 23 Eylül 2016 tarihine kadar Odamız Şubelerine yapılabilir. Yarışma şartnamesi ve başvuru formuna buradan ulaşabilirsiniz.
SPO . bĂźlteni . istanbul sube
10 SPO . bülteni . istanbul sube
YENİ ÜYELERİMİZ Şubemize üye olmak için Haziran ayında başvuran meslektaşlarımız: Ülkü Hacıoğlu (İstanbul Teknik Üniversitesi, 2016)
Seher Erbey
(Yıldız Teknik Üniversitesi, 2014 ) Sena Tanrıkulu (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2014) İlknur Yalvaçlı (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2015) Saliha Güver (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2015) Gökçen Kocaoğlan (İstanbul Teknik Üniversitesi, 2015) Defne Başyurt (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2016) Yeliz Can ((İstanbul Teknik Üniversitesi, 2015) Ecevit Akbal (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 1997)
Meslektaşlarımızı tebrik eder, çalışma hayatlarında başarılar dileriz.
SPO . bülteni . istanbul sube
DİKKAT, BU BİR MOTOSİKLET YAZISIDIR (*) Okan Bal okanbal@yahoo.com obal@yalin-mimarlik.com (*) Daha önce birkaç yakın arkadaşımla sosyal medya ortamında paylaşılmış olan bu yazıyı biraz elden geçirerek aktarıyorum. Yeniden okuyacak olanların affına sığınarak.. Sizce nedir motosiklet? Bir avuç hippi kılıklı serserinin yaz dönemi eğlencesi mi, kentsel alanda bir tür özgürlük ve farklılık gösterisi mi, ya da basitçe çağdaş ve ekonomik bir ulaşım biçimi mi? Kuşkusuz her yaş grubundan ve her sosyal çevreden insan için faklı yanıtları olabilir bu soruların. Benim motosiklet ile tanışmam, çok sevimsiz çağrışımlarla bugün bile aklımdadır. Sanırım beş altı yaşlarındaydım. O yıllarda İznik’deydik. Evimiz ilkokulun hemen karşısındaydı. Sınıf arkadaşlarımdan biri, yan komşumuzdu. Onların evinin alt katında ise bir kiracıları vardı. Şadi Amca. Yüzü gözümün önüne gelmiyor, ama onca yıldır adını hiç unutmadım nedense. Bir gün büyükler kendi aralarında sessizce konuşurken duymuştum yarım yamalak cümleler arasında. “Tam kavşakta olmuş”. “Çok yazık, yeni de bebekleri olmuştu”. “Allah rahmet eylesin”. “Motoruyla jipin altında kalmış”. Böylelikle, “duymayalım, belki de etkileniriz diye özen gösterilen bir ölüm haberiyle” tanışmış oldum ben bu keyif ve hüzün makinasıyla. O yıllarda İznik’e panayır kurulurdu. Motosikletli bir adam Java’sı ile dev bir silindirin içinde yere paralel, fır fır dönerdi. Bu benim için kırmızı popolu maymunların yaptığı numaralardan çok daha ilgi çekiciydi. Ortaokul üçüncü sınıftayken ilk kez Mobilet kullandım. Daha sonra memleketin motor kullanmaya son derece uygun iklim ve coğrafyasında gördüm motorların bir dolu marka ve modelini. Ve tabi çok uzaklardan önce sesi, sonra görüntüsü gelen çift silindirli “modifiye” Mobiletleri. Çok sevdiğim bir dostumun gözünden bile sakındığı motosikletini kullanan şanslı insanlardan oldum lise yıllarımda.
11
12 SPO . bülteni . istanbul sube Belki de o zamanlardan kalma bir özlemdi, bilemiyorum, ama günün birinde bir motosikletim olmasını her zaman istemişimdir. Biraz da garip bir özlem belki. Çünkü adına özlem denilen şeyler, zannediyorum biraz daha tanımlıdırlar. Oysa benim hayallerimin hiç markası ve modeli olmamıştı. Aradan çok uzun yıllar geçtikten sonra ve motorları biraz daha iyi tanıyınca, enduro modellerini kendime daha yakın buldum. Eşim dahil, yakın çevremdeki hemen herkes, bunun tehlikeli bir oyuncak olduğunda hemfikirdi. Artık bu iş için bir bütçe ayırabileceğimi düşünerek zemin yokladığımda ise, “sen artık çoluk çocuk sahibi adamsın, yapma, etme” türünden tepkiler aldım. Sonra günün birinde bir motosiklet satış yerinde dolaşırken oradaki görevlilerden birine ikinci el bir motosiklet almak istediğimi söyledim. Cevap vermek için ağzını açtığında, masanın diğer tarafında oturan misafiri “Bende bir tane var, az önce bir üst modelini satın aldım, istersen ilk göz ağrımı sana satabilirim” dedi. İyi olacak hastanın ayağına doktor çoktan gelmişti. Birlikte motoru görmeye gittiğim arkadaşım, “frende biraz fazla öne dalıyor” dedi. Motorun sahibi ise bunun normal olduğunu, başka türlü arazide yol almanın zor olacağını söyledi. Ve ertesi gün satış işlemleri için randevulaşıp ayrıldık. Kısa bir süre sonra ruhsat işlemleri de tamamlanınca, artık bir motosikletim vardı. Yani artık hem tek başıma, hem de arkadaşlarımla birlikte keyifli yolculuk ve kamp hayalleri kurmaya hiçbir engel kalmamıştı. Eve gittiğimde eşime, “Bugün bir motor aldım. Şimdi ofiste duruyor. Senin çok tedirgin olacağını biliyorum. Söz veriyorum, elimden geldiğince dikkatli olup zamansız ölmemeye çalışacağım. Bu benim çocukluktan beri hayalimdi. Kusura bakma.” gibi bir şeyler söyledim. Pek tepki vermedi. “Ne yapalım, madem öyle” diye mırıldandı. Huzursuzluğu her halinden belli oluyordu. Benden motosiklet malzemelerini ve motosikletle ilgili konuları eve getirmememi istedi yalnızca. Oğlumuzun bu “merete” ilgi duymasını hiç istemiyordu çünkü. Gizlemeyi başaramadığı burukluğu, sanırım benim bir çocukluk hayalimi gerçekleştirme isteğimin onun kaygılarına baskın gelmesiyle ilgiliydi. İşte bu yüzden, yaklaşık iki yıl süren motosiklet maceramın tek bir fotoğrafı bile olmamıştır. Motosikletsiz bir hayata geçene kadar kaskım ve giysilerim evimize hiç girmemiştir. Motosikletim hep ofiste oldu. İlk zamanlar yol arkadaşımla, daha sonra yalnız başıma Riva’ya ya da Şile’ye gittim öğle aralarında. Hafta sonunda bir şeyler yapmayı ise hiç düşünmedim bile. Bir diğer deyişle, motorum hafta sonunda eşimle ve oğlumla geçireceğim zamanlara alternatif olmadı hiçbir zaman. Bir tercih yapmak söz konusu olsa “elbette” eşimi ve oğlumu seçerdim.
SPO . bülteni . istanbul sube
Bu yüzden midir, iş güç yoğunluğundan mıdır, ya da aslında sandığım kişi olmadığımdan mıdır bilmem; motorumun üzerinde onu yağmurdan ve tozdan koruyacak örtü, benden çok daha fazla zaman geçirdi. Hatta durduğu yerde aküsü bitti sıkça kullanamadığım için. Böyle hepimize yazık oluyordu. Motosiklete de, bana da, sevdiklerime de. Bu yüzden onu çoktandır beğenen ve kendisi de bir motosiklet almayı düşünen arkadaşıma telefon edip, “ilk fırsatta gel, motor senindir” dedim. Artık herkes çok rahattı. Hatta böylelikle eşimden yelkenli tekne hayallerim için vize bile aldım. Daha az “tehlikeli” olduğunu düşündüğü için elbette. Sıkça dalış yapmaya gittiğim dönemlerde de eğer annemle telefonda konuşmuşsak, o da her fırsatta “oğlum, biliyorum ne desem dalacaksın, ama bari fazla derine dalma” derdi. Böylece bir kez daha anlamış oldum: Sizin “yapmaktan keyif aldığınız” şeyler, sevdiklerinizin gözünde “onları kaygılandıracak kadar tehlikeli” ise, artık yaptıklarınızdan keyif alma şansınız kalmamıştır. Kabul ediyorum, her motosiklet kullanan kişi bu dünyadan zamansız göçüp gitmez belki ama, ülkemizde motosiklet kullanmanın bazı tehlikeleri vardır. Kabul ediyorum, dikkatli olmazsanız dalış yapmanın da bazı tehlikeleri olabilir. Kabul ediyorum, biraz kendinizi zorlarsanız, en güvenli sayılabilecek şey için bile tehlikeli olabilecek bir unsur bulmak mümkündür. Sanırım insan tam da böyle uzaklaşır, yapmaktan keyif aldığı şeylerden; yaşamın bugün ölsek yanımıza kar kalacak renklerinden; ve hatta kendisinden bile. Çünkü bir süre sonra artık ne kendiniz olabilirsiniz, ne de sevenlerinizin olmanızı istediği kişi. Ve zaman hızla geçer gider. İçinden güzel anılar biriktirmek her geçen gün biraz daha zorlaşır. Aklınıza geldikçe kendinize sorarsınız: Peki ama, adına “yaşam” denilen şey nedir? Ölümden kaçmak mı yalnızca?
13
TEMMUZ / 2016