sayı 26
.
bülten
.
.
TMMOB Sehir Plancıları Odası Istanbul Subesi
GEZİ 4 YAŞINDA! Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde Neler Oluyor?
İstanbul Buluşmaları 2017 sona erdi! Ayasofya Çevresi ve Tarihi Yarımada Dehlizleri Gezisi
NİSAN - MAYIS / 2017
Kapak Görseli: Evrensel.net TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Adres: Cihannüma Mah. Akdoğan Sk. Başar Apt. No: 30 D:6-7 Beşiktaş/İstanbul Telefon: 0212 275 43 67 - 0212 288 99 60 Faks: 0212 272 91 19 e-posta: spoist@spoist.org.tr - spoistanbul@spo.org.tr Web adresi: www.spoist.org.tr - www.spo.org.tr
şubemizden taksim dayanışması: gezi 4 yaşında! ........5
zeytinburnu eski tank fabrikası arazisine ilişkin imar planı edildi........7 istanbul buluşmaları 2017 sona erdi........8
şbpb bölümü öğrencileri ile tanışma toplantıları......12 ayasofya ve tarihi yarımada dehlizleri gezisi gerçekleşti......13
bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesi’nde neler oluyor?......14 23 – 27 mayıs’ta yapı fuarı’ndaydık......15
plan inceleme komisyonu toplandı......16
şubemizde film gösterimi ve söyleşi gerçekleştirildi......16 dünya şehircilik günü 41. kolokyumu teması belirlendi......16
plan incelemeleri bakırköy şenlik mahallesi’nde askeri alana ilişkin plan değişiklikleri......17
doğançay – sapanca arası demiryolu güzergahı değişikliği imar planları......19 dolmabahçe - levazım - baltalimanı - ayazağa tünelleri projesi KAUİP......19 kartal yakacık mahallesi’ndeki imar planı değişiklikleri......20
duyurular sergi: “pera’da denize sıfır”......21 yeni üyelerimiz......23
4 SPO . bülteni . istanbul sube
Şubemizin Nisan & Mayıs ayı bülteniyle siz değerli meslektaşlarımızı selamlıyoruz. *** Etkinlikler ve üye faaliyetleri açısından yoğun bir dönemi geride bıraktık. Aylardır hazırlıklarını sürdürdüğümüz İstanbul Buluşmaları 2017 geride kalırken, etkinlik bu yıl ilk kez üniversitelerin etkinlik salonlarında değil, Kartal ve Sarıyer olmak üzere iki farklı ilçede gerçekleştirildi. Farklı uzmanlıklardan önemli isimleri bir araya getiren ve yine bir öğrenci atölyesi ile zenginleşen bu yılki İstanbul Buluşmaları’na ait kapsamlı bir değerlendirmeyi bültenimiz içeriğinde okuyabilir, etkinliğin tamamını ise Şubemizin Youtube kanalı üzerinden izleyebilirsiniz. *** Üyelerimiz tarafından sosyal etkinliklerin arttırılması yönünde gelen talepler doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz etkinliklere iki yenisini daha ekledik. Şubemizde gerçekleşen Mesai adlı kısa filmin gösterimi ve ardından ile Mekânsal Politikalar ve İş Cinayetleri başlıklı söyleşinin yanı sıra düzenlediğimiz Ayasofya ve Tarihi Yarımada Dehlizleri gezisi de ilgi gören bir etkinlik oldu. Yaz döneminin ardından İstanbul gezilerimize devam edeceğimizi şimdiden müjdeleyelim. *** Önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağımız iki yeni yayının müjdesini vererek sizi bültenimizle baş başa bırakalım. Bunlardan ilki, Kent Mülteciliği ve Planlama Açısından Yerel Sorumluluklar Değerlendirme Raporu başlığıyla, Suriyeli yeni komşularımızın İstanbul’da yaşadıkları sorunları önemseyerek yerel idarelerin eylemsiz kalmaları ve planlama birimlerinin konuya uzak durmaları sebebiyle mevcut durumun raporlandığı bir çalışma. Söz konusu yayını XIII. Çalışma döneminde başlayan kolektif bir çalışmanın ürünü olarak çok yakında sizlerle paylaşacağız. Diğer yayın ise tahmin edebileceğiniz üzere İstanbul Kent Almanağı olacak. Katkı ve fikirlerinizle yayın politikamızı her zaman biraz daha iyileştirmeyi hedeflediğimizi bir kez daha ifade edelim. *** Acılardan uzak, bol güneşli günler dileriz. TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu
SPO . bülteni . istanbul sube
TAKSİM DAYANIŞMASI: GEZİ 4 YAŞINDA! HAYIR BİTMEDİ, MÜCADELEYE DEVAM DİYORUZ! Basına ve Kamuoyu’na; Tam 4 yıl oldu… 4 yıl önce bugünlerde Taksim Meydanı ve Gezi Parkı başta olmak üzere, yaşam alanlarımıza amansız ve hukuksuz bir şiddetle saldıranların karşısında omuz omuza verdik. Gençlerimizin yaratıcı zekâsıyla, annelerimizin kucaklayan şefkatiyle, işçi kardeşlerimizin emekten gelen gücüyle, kadınlarımızın gür sesiyle, LGBTİ bireylerimizin biz de varız çığlığıyla el ele verip dayanışmamızı ve direnişimizi büyüttük. Bu onurlu direniş ve evrensel dayanışma karşısında çaresizlerin ve korkakların günden güne daha da kirlenen politikalarına, günden güne tırmandırılan şiddetine, adaletsizliğine karşı biz Gezi’nin çapulcuları onlarca ayrı dille, sesle, renkle bir arada durduk, nefes aldık. Dünyaya örnek olan, umut veren; muktedirlerin ise bir hayalet gibi korktukları, dillerinden düşürmedikleri Gezi direnişimiz 4 yaşında. Korkmakta haklılar, gördüler ki; biz bir araya geldiğimizde biz birbirimizi çok seviyoruz. Gördüler ki; biz bir araya geldiğimizde karanlığa dur diyebiliyoruz. Gördüler ki; plastik mermiler, biber gazları, gözaltılar, tutuklamalar bizi korkutamıyor. Gördüler ki; biz parkımız, geleceğimiz, çocuklarımız, ailelerimiz için tüm renklerimizle direniyoruz. Gördüler ki; biz bir araya geldiğimizde düşlediğimiz hayatı kuruyoruz. ve gördüler ki, Gezi’den bugüne 4 yıldır biz karanlığa, şiddete, haksızlığa HAYIR demeye devam ediyoruz. 4 yıldır her geçen gün etrafımızı daha fazla saran karanlığın farkındayız. Ne Anayasa’nın ne uluslararası sözleşmelerin, ne de AİHM kriterlerinin dikkate alındığı, hukuksuzluk ve keyfiliğin kutsandığı bir siyasal iklimde yaşıyoruz. Bu keyfiliği biz GEZİ sürecinden iyi tanıyoruz. İktidar sahiplerinden güç alan, hukuk ve kural tanımaz polis şiddetinin yaşamlarımızı nasıl kararttığını unutmuş değiliz. Onlarca arkadaşımızın gözlerini kaybetmesinin, binlercesinin yaralanmasının, bunun ardından faillerin ve azmettiricilerin cezasız bırakılmasının böylesi bir kural tanımazlıktan beslendiğine şahit olanlarız. Ethem Sarısülük ile Medeni Yıldırım’ı öldüren polis ve jandarma kurşunlarının, Ali İsmail’e yönelen ölümcül tekmelerin sahiplerinin, Abdullah Cömert’i, Ahmet Atakan’ı, Berkin
5
6 SPO . bülteni . istanbul sube Elvan’ı yaşamdan koparan biber gazı fişeklerinin, Hasan Ferit’i vuran mafya bozuntularının ve Mehmet Ayvalıtaş’ı bizden alan pervasızlığın bu hukuksuzluktan güç aldığını bilenleriz. Özgürlükten, demokrasiden, barıştan ve doğadan olan herkesin açlıkla, ölümle ve hapisle sınandığını, hırsızlığın, yolsuzluğun, katliamların, taciz ve tecavüzlerin cezasızlıkla ödüllendirildiğini; bir insanı katletmenin bedelinin mahkeme masraflarından daha az olduğunu; 80 gündür çocuğunun kemiklerini alabilmek için açlık grevi yapan babaya oğlunun kemiklerinin kargoyla gönderildiğini görenleriz. Herkesin susmasını, herkesin biat etmesini, herkesin el pençe divan durmasını isteyenlerin haklarını talep edenler karşısında hukuksuzluğa, adaletsizliğe, vicdansızlığa nasıl sarıldıklarını; parlamentonun işlevsizleştirilmesi için milletvekillerinin tutuklanmasına, şiddete nasıl ihtiyaç duyduklarını yaşayarak öğrenenleriz. Baştan sona adaletsiz ve eşitsiz bir ortamda gerçekleştirilen Anayasa referandumunun bile nasıl oy hırsızlığı ile maniple edildiğini hep birlikte yaşadık. Demokrasi isteyenlerin oylarının nasıl gasp edilmeye çalışıldığını hep birlikte gördük. Gezi’de barıştan, özgürlükten, doğadan eşitlik ve dayanışmadan yana kurduğumuz hayatın peşinde olanların KHK’larla, ihraçlarla, açlıkla, tutuklamalarla sınandığı bu karanlıkta, dayanışmamızdan ve birbirimizden vazgeçmiyoruz. OHAL adı altında yerleştirilen bu karanlığa, haksızlığa, talana, şiddete, cezasızlığa Gezi’den aldığımız güç ve kazanımlar ışığında hayır diyoruz. Bilinsin ki; Gezi direnişi bu toplumun tarihinde bir onur sayfası olarak yerini almıştır. Dünyaya örnek olan Gezi direnişi, en temel hak taleplerinin hukuksuzca cezalandırılmaya çalışıldığı davalarda suç unsuru olarak gösterilip kriminalize edilmeye çalışılmaktadır. Bunu reddediyor, kendi hukuksuz ve onursuzluklarının yarattığı korku ve kâbusları nedeniyle bu sayfanın karalanmasına izin vermiyoruz. 4 yıl önce bir parkta birlikteliğimizden yarattığımız gücümüzle tekrarlıyoruz; Başta Taksim Meydanı ve Gezi Parkı olmak üzere yaşam alanlarımızın, ormanlarımızın, parklarımızın, meydanlarımızın, kentlerimizin, insan hakları anıtımızın dahi abluka altına alınmasını ve yok edilmesini, ülkemizin bir cezaevine dönüştürülmesini hiçbir zaman kabul etmiyoruz, kabul etmeyeceğiz. Taleplerimizin arkasındayız! Bir aradayız, Susmuyoruz! Hayır Bitmedi, Mücadeleye devam diyoruz! TAKSİM DAYANIŞMASI
SPO . bülteni . istanbul sube
ZEYTİNBURNU ESKİ TANK FABRİKASI ARAZİSİNE İLİŞKİN AYRICALIKLI İMAR PLANI YARGI KARARIYLA İPTAL EDİLDİ TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden BASINA ve KAMUOYUNA Zeytinburnu İlçesi, Kazlıçeşme Mahallesi, 774 ada 6 ve 31 sayılı parseller üzerinde bulunan ve kültür varlığı olarak tescilli askeri yapıları da üzerinde bulunduran arazinin ayrıcalıklı imar haklarıyla konut, ticaret ve turizm alanına çeviren imar planları İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nin 22.02.2017 tarih ve 2017/441 sayılı kararıyla iptal edildiği 17.04.2017’de tarafımıza tebliğ edilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 19.11.2013 tarihinde onaylanan ve 06.12.201306.01.2014 tarihleri arasında İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından askıda ilan edilen imar planları, bölgenin sosyal ve teknik donatı dengesini bozması, kamuya açık bir donatı alanını ortadan kaldırması, plan bütünlüğü ve plan kademelenmesi ilkelerini göz ardı etmesi sebebiyle TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından iptali istemiyle yargıya taşınmıştı. İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu iptal kararı ile dava konusu ayrıcalıklı imar planlarının kamu yararına aykırı bir işlem teşkil ettiği hukuken de tescil edilmiştir. İmar Planları aracılığıyla kamuya ait olan değerlerin ayrıcalıklı imar hakları ile kamu elinden çıkartılmasına karşı sorumlu Meslek Odaları kamu yararından yana mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha belirtiyor; yargı kararlarıyla kanunlara aykırı olduğu tescillenmiş işlemleri tekrarlamakta ısrarcı olan, plan onay yetkisine sahip kamu kurumlarını kamu yararı çerçevesinde davranmaya davet ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
7
8 SPO . bülteni . istanbul sube
İSTANBUL BULUŞMALARI 2017 SONA ERDİ 2007 yılından itibaren her yıl belirli temalar çerçevesinde İstanbul gündemini takip etmeyi hedefleyen ve İstanbul`daki planlama okulları ortaklığıyla gerçekleştirilen İstanbul Buluşmaları etkinliğinin on birincisi 5-6 Mayıs 2017 tarihlerinde “Huzursuz Kentin Geçici Halleri” başlığıyla 5 Mayıs‘ta Sarıyer Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi‘nde, 6 Mayıs‘ta Kartal Belediyesi Soğanlık Kültür Merkezi‘nde gerçekleştirildi. Etkinliğin birinci günü, moderatör Zeynep Enlil çerçeve sunuşuyla başladı. İlk oturumun ilk konuşmacısı akademisyen şehir plancısı Gizem Aksümer, “Sarıyer gecekondu mahallelerinden toplu konutlara” başlıklı sunuşuyla kentsel dönüşüm ve yer değiştirme süreçlerini yıkım söylentisi ve ilk karşılaşma anını yaptığı saha araştırmaları üzerinden aktardı. Aksümer, kentsel dönüşüm sonucu Derbent’teki yer değiştirme sürecinde “kim ne kadar aldı?” söylentilerinin yansımalarıyla konuşmasını bitirdi.
Aksümer’in sunuşunun ardından şehir plancısı, siyaset bilimci Özlem Çelik “devlet finansman ve konut ilişkisindeki rolünü nasıl değiştirdi?” soru başlıklı sunumuna başladı. En yüksek borçlandırma oranının inşaat ve gayrimenkul sektörlerine ait olduğunu vurgulayan Çelik, borçlandırmadaki artışın, emek piyasasının güvencesizleştirilmesiyle de doğrudan ilişkili olduğunu ve dönüşüm karşıtı mücadele yürüten mahalle örgütlenmelerini çözmeye dönük türlü mevzuat ve araçların devlet tarafından üretildiğini veya yeniden düzenlendiğini aktardı. Çelik, “En büyük risk, konut krizi oluşması halinde bundan en fazla etkilenecek olanların alt gelir grupları olması. Bu risk ortadan kaldırılmalı.” Sözleriyle sunumunu bitirdi. Üçüncü konuğumuz gazeteci Mehveş Evin “Basında kentsel dönüşüm ve sığınmacılar” başlıklı sunumunu paylaştı. “Medya her zaman, sermaye ve devlet eliyle kentsel dönüşüm konusunda ciddi sansürle karşı karşıya. Bunu en çok Gezi sürecinde yaşadık.” diyen
SPO . bülteni . istanbul sube
Mehveş Evin, “Sosyal hak haberciliği üzerindeki sansür ve baskılar siyasi olduğu kadar sermayenin çıkarlarıyla da ilgili. Çünkü büyük medya sahiplerinin birçoğu aynı zamanda kentsel dönüşüm, HES’ler gibi proje alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin sahibi.” dedi. İlk oturumun son konuşmacısı şehir plancısı Ayşe Nur Ökten, planlamanın katılım sürecine dair eleştirel yorumlar yaptığı sunumunda katılım algısını ve kapasitesini, katılımın gerçekte uygulanabilirliğini sorguladı. “Yerel yönetimler kentte yaşayanları ilgili her projeye katmak zorunda kalmalı. Göstermelik katılımın aksine bunun mücadelesini vermeliyiz.” diyen Ökten, “Sonuç olarak bilgi edinmenin yollarını bizim keşfetmemiz gerekiyor. Küçük saha çalışmaları dahi akademik açıdan bu keşfi sağlayabilir.” diyerek konuşmasını sonlandırdı. İlk oturumun soru-cevap tartışmasının ardından Öğrenci Atölyesi sunumu gerçekleşti. YTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğrencilerinin Kuzey Marmara Otoyolu’nun olası etkilerine ilişkin Garipçe’deki sakinlerle yaptığı video-röportaj izlendi. İTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğrencileri ise 29C otobüs hattı üzerindeki değişimleri inceleyerek bu değişimleri küçük bir maket çalışmasıyla ortaya koydular. Öğrenci Atölyesi Sunumu ardından Asuman Türkün’ün moderatörlüğünde I. Forum başladı. 11. İstanbul Buluşmaları’nın ilk günü, Sarıyer Mahalleleri sakinlerinin de katılım gösterdiği ve söz aldığı forum ile sona erdi.
Kartal Soğanlık Kültür Merkezi’nde gerçekleşen 11. İstanbul Buluşmaları’nın ikinci gününün açılışını, Düzenleme Kurulu adına akademisyen mimar Cenk Hamamcıoğlu yaptı. “El Değiştirme” başlıklı; Tayfun Atay, Fuat Ercan, Ali Rıza Güngen ve Miray Özkan’ın konuşmacı olduğu oturum, Doç. Dr. Şevkiye Şence Türk’ün moderatörlüğünde başladı. Oturumun ilk konuşmacısı, “Kartal’da Kentsel Dönüşüm” başlıklı sunuşuyla şehir plancısı Miray Özkan oldu. Özkan, Kartal’daki sanayi gelişiminin hızlanma süreçlerini aktardı. Kamu arazilerinin el değiştirmesinin çeşitli yöntemlerle devam ettiğini ve mahallelerin dönüşüm tehdidine açık olduğu ifade eden Miray Özkan’ın ardından Ali Rıza Güngen borçlan(dır) ma, sermaye birikimi ve kentsel dönüşüm ilişkisini tartıştı. Güngen; banka hesabı olmayan, birikim yapamayan insanların finansal sisteme dahil edilme politikalarından
9
10 SPO . bülteni . istanbul sube ve Türkiye’de finansal içerilme stratejilerinden bahsederek sunuşunu, 2 temel maddede sonuçlandırarak noktaladı.
Ali Rıza Güngen’in sunuşunun ardından söz üçüncü konuşmacımız, “yer kürenin dönüşümü” çerçevesiyle antropolog, gazeteci Tayfun Atay’daydı. Tayfun Atay, insanın içinde bulunduğu dönüşüm süreçlerini, makrodan mikroya demografik, ekonomik ve ideolojik olarak üç boyutla ele aldı. “Dinbaz Siyaset Anlayışı” kavramlaştırması üzerinden huzursuz kentleri değerlendiren Atay: “Başka bir el değiştirme sonucu olarak hafriyat kamyonlarının şehrin yeni hakimi olmasını gösterebiliriz: ‘İnşaat Ya Resulullah!’ diyerek sunumunu tamamladı. Oturumun son konuşmacısı iktisatçı Fuat Ercan, dönüşüm süreçlerinde proje sahiplerince hazırlanan videolara, mağdurların medya haberlerine, siyasilerin açıklamalarına yer verdiği sunumunu paylaştı. Ercan, “İnşaat GSYİH’nın yüzdelik yükseliş değişim değerleri ile sektördeki iş cinayetlerinin yıllara göre artışı birbiriyle doğru orantılı.” dedi.
SPO . bülteni . istanbul sube
Günün ikinci oturumu Kumru Çılgın’ın moderatörlüğünde başladı. Yer değiştime sürecinde dayanışma ve mücadelenin ele alındığı oturumda Murat Erdoğan, Yıldırım Şentürk ve Hakan Yücel “Yer Değiştirme” konusunda sunumlarını yaptı. Oturumun ilk konuşmacısı Murat Erdoğan, mülteci - göç çalışmalarını sayısal verilerle aktardı. “Şu an dünyada 65 milyondan fazla mülteci var ve sadece %15’i gelişmiş ülkelerde kalabiliyor.” diyen Erdoğan, sözlerine “Mültecilerin oldukça basit beklentileri olmasına rağmen yerel yönetimlerin bu beklentilere dair politikaları bulunmuyor.” şeklinde devam etti. Oturumun ikinci konuşmacısı sosyolog Yıldırım Şentürk sunuşuna başladı. Şentürk, günümüzde kentsel dönüşüm sebebiyle yaşanan yer değiştirmenin hayat koşullarına ve kişiye sağlanan olanakların azalmasına dikkat çekti. Şentürk, “Kent sorunlarına kısa vadeli çözümler getirmek siyasetçiler açısından daha kârlı ve anlamlı oluyor.” dedi. Yıldırım Şentürk’ün ardından, oturumun son konuşmacısı Hakan Yücel Derbent Mahallesi ve Kazım Karabekir Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm sürecinin mahalleli gençler üzerindeki etkilerini aktardı. Araştırmalarında her iki mahalledeki gençlerde hemşehrilik bilincinin düştüğünü, mahallelilik bilincinin öne çıktığını söyleyen Yücel, “Kente yapılan müdahalelerde, müdahalenin olası toplumsal etkileri dikkate alınmıyor. Dönüşüm süreçleri toplumsal yapıyı bozuyor.” dedi. Her oturumun sonunda konuşmacılar tarafından katılımcıların soruları cevaplandı. Öğrenci Atölyesi – Kartal çalışmasının sunulmasının ardından Tayfun Kahraman moderatörlüğünde gerçekleşen Forum ile etkinlik sona erdi.
İstanbul Buluşmaları 2017, “Istanbul Buluşmaları” adlı twitter hesabı ve Periscope yayını yoluyla anlık olarak paylaşıldı. İstanbul Buluşmaları 2017 videolarına Youtube kanalımızdan ulaşabilirsiniz. İstanbul Buluşmaları’nın ardından, 17 Mayıs tarihinde Şubemizde İstanbul Buluşmaları Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirildi. İstanbul Buluşmaları Düzenleme Kurulu Üyelerinin buluştuğu toplantıda, 12. İstanbul Buluşmaları için öneriler getirildi.
11
12 SPO . bülteni . istanbul sube
İTÜ, YTÜ VE MSGSÜ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ İLE TANIŞMA TOPLANTILARI GERÇEKLEŞTİRİLDİ Şubemiz Yönetim Kurulu Üyeleri, 28 Nisan Cuma günü İstanbul Teknik Üniversitesi, 2 Mayıs Salı günü Yıldız Teknik Üniversitesi ve 4 Mayıs Perşembe günü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğrencilerini ziyaret etti. Şehir ve Bölge Planlama bölümü öğrencileri ile tanışmak, meslek alanımız ve Odamız faaliyetleri hakkında bilgi vermek, Odamız öğrenci komisyonunun doğal bir üyesi olarak Şehir Plancıları Odası imkanlarından nasıl yararlanabileceklerini anlatmak ve Öğrenci Komisyonumuzun Odamızın geleceğindeki önemini vurgulamak amacıyla tüm öğrencilere açık olarak gerçekleştirilen toplantılar öğrencilerin, öğretim elemanlarının ve yönetim kurulumuzun katılımı ile gerçekleşti. Tanıtıcı sunumların ardından soru - cevap bölümüyle birlikte gerçekleşen keyifli tartışmaların ardından toplantılar sona erdi.
İstanbul Teknik Üniversitesi
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Yıldız Teknik Üniversitesi
SPO . bülteni . istanbul sube
AYASOFYA ve TARİHİ YARIMADA DEHLİZLERİ GEZİSİ GERÇEKLEŞTİ Şubemiz tarafından 20 Mayıs Cumartesi günü, Ece Duluk rehberliğinde Ayasofya ve Tarihi Yarımada Dehlizleri gezisi düzendi.
Gezi güzergahı Ayasofya Müzesi’nden başlayıp sırasıyla Yerebatan Sarnıcı, Küçük Ayasofya Camii, Arasta Çarşısı, Mozaik Müzesi, iş hanları ve yer altındaki tarihi kalıntılar (dehlizler) gezildi. Üyelerimizin yoğun ilgisi ve katılımıyla gerçekleşen gezilerimizin yaz döneminin ardından devam etmesi planlanıyor.
13
14 SPO . bülteni . istanbul sube
BAKIRKÖY RUH VE SİNİR HASTALIKLARI HASTANESİ’NDE NELER OLUYOR? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin de yer aldığı yaklaşık 1 milyon metrekarelik alana yönelik yaptığı imar planı değişikliğinin ardından, süreçle ilgili toplantılar düzenlendi. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde 16 Mayıs tarihinde düzenlenen ve Şube Sekreterimiz Akif Burak Atlar’ın katılım gösterdiği toplantının ardından, 24 Mayıs tarihinde Bakırköy Altan Erbulak sahnesinde düzenlenen; Mimarlar Odası Trakya Bölge Temsilciliği Başkanı Mustafa Fazlıoğlu, İstanbul Tabip Odası adına Dr. Vahap Karabulut, Arkeologlar Derneği İstanbul Şube Sekreteri İlknur Türkoğlu, Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Oktay Kargül’ün ve Bakırköy ilçesi sakinlerinin katıldığı bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Mimarlar Odası Trakya Bölge Temsilciliği Başkanı Mustafa Fazlıoğlu, arazinin kentin en değerli bölgelerinden biri olduğunu söyleyerek “İmar rantının İstanbul’da çok yüksek olduğu bölgelerin, ulaşım akslarının ortasında bir alan. Kentin merkezinde ormanlarıyla kentin nefes alabileceği bir alan. Bu anlamda çok önemli bir kent parçası” dedi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesi kapsamında yaklaşık bin 400, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi kapsamında ise 400 yataklı hastaya hizmet verildiğini belirten Fazlıoğlu, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinin 110 bin metrekarelik, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ise 50 bin metrekarelik inşaata sahip olduğunu söyledi. Şimdiki verilerle yeni plandaki verileri kıyaslayan Fazlıoğlu araziye 1 milyon 500 bin metrekarelik inşaat yapılabileceği’ tespitinde bulundu.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin yer aldığı ormanlık arazide Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Tıp Müzesi ve Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu bulunuyor.
SPO . bülteni . istanbul sube
Bakırköy Kent Savunması bileşenleri, 4 Haziran Pazar günü saat 14.00’da Sadi Konuk Hastanesi Acil Binası önünde “Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Arazisinde doğayı ve tarihi yok edecek olan planlamalara karşı hep birlikte mücadele etmek için” toplantı çağrısında bulundular. Söz konusu imar planı değişikliği 21.04.2017-20.05.2017 tarihleri arasında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından askıda ilan edimişti. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi (BRSHH) üzerinde kurulu olduğu alan ve halen kullanılan pek çok bina, hem Bizans ve Roma, Hem Osmanlı hem Cumhuriyet tarihinin önemli bir parçasıdır. Yapılaşma sahasında Reşadiye Kışlası, Bizans Hipojesi, ve anıt ağaçlar vardır ve bu durum Anıtlar Yüksek Kurulunca belgelenmiştir. Reşadiye Kışlalarının yarım kalmış binaları ve çevresindeki 1000 dönüm arazi, Mazhar Osman’ın yıllar süren mücadelesi sonunda, 1924 yılında, altında Atatürk’ün imzası olan bir kararla, akıl hastaları için bir hastane yeri olarak tahsis edilmiş, hastaların ve çalışanların çabasıyla ve emeğiyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi adı ile sağlık ve bilim tarihimizde önemli bir görev üstlenmiştir. Türkiye’nin Nöroloji ve Psikiyatri tarihinde “kurucu eğitim kurumu” niteliği taşır.
23 – 27 MAYIS’TA YAPI FUARI’NDAYDIK YEM Fuarcılık tarafından bu yıl 40.sı düzenlenen Yapı Fuarı, 23 – 27 Mayıs 2017 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Fuara, Şubemiz de güncel yayınları ile katılım gösterdi. Öğrenci Komisyonumuz Üyeleri, fuar süresi boyunca Şubemiz standında görev aldı.
15
16 SPO . bülteni . istanbul sube
PLAN İNCELEME KOMİSYONU TOPLANDI
ŞUBEMİZDE FİLM GÖSTERİMİ VE SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Plan İnceleme Komisyonu Toplantısı, Maltepe İlçesi, Gülsuyu-Gülensu Mahalleleri 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve Ümraniye Hekimbaşı, Topağacı, Dumlupınar Mahalleleri ve Kazım Karabekir, Elmalıkent Mahalleleri’nin bir kısmına ilişkin 1/5000 Ölçekli Revizyon Nazım İmar Planı gündem maddeleri ile 16 Mayıs Salı günü Şubemizde gerçekleştirildi.
25 Mayıs Perşembe günü Şubemizde 12. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali kapsamında yer alan Mesai adlı kısa filmin gösterimi; ardından filmin yönetmeni ve aynı zamanda meslektaşımız Burcu Erdem ve Şubemiz Yönetim Kurulu Üyesi Kumru Çılgın ile Mekânsal Politikalar ve İş Cinayetleri başlıklı söyleşi gerçekleştirildi.
DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ 41. KOLOKYUMU TEMASI BELİRLENDİ Her yıl düzenlenen Dünya Şehircilik Günü Kolokyumunun 41`incisi bu yıl Odamız Konya Şubesi sekretaryasında 2017 yılı 8 Kasım haftası içerisinde Selçuk Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilecektir. Kolokyumun teması “Planlamada Kırsal Alanlar ve Bölge” olarak belirlenmiştir.
SPO . bülteni . istanbul sube
BAKIRKÖY ŞENLİK MAHALLESİ’NDE ASKERİ ALANA İLİŞKİN HAZIRLANAN İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLERİNE İTİRAZ EDİLDİ Çevre ve Şehircilik İstanbul İl Müdürlüğü’nde 29.03.2017 - 29.04.2017 tarihleri arasında askıya çıkarılan “İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Şenlikköy Mahallesi, 276 ada 3 parsel, 297 ada 13, 41, 34 parsellere ilişkin 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı”na Şubemizce itiraz edildi. Söz konusu alana yönelik olarak 05.05.2015 tarihinde yapılan imar planı değişikliğinin mahkeme kararı ile iptal edildiği anlaşılmaktadır. Mülkiyeti kamuya ait olan ve 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ve alt ölçek imar planlarında Askeri Alan olarak belirlenen alan, bahsedilen plan değişiklikleri ile Konut ve Ticaret Alanına dönüştürülmüştür. Mahkemece iptal edilen ve bu nedenle plansız kalan alanda hazırlanan, itirazımıza konu imar planları ile alanın büyük kısmı bölgedeki donatı ihtiyaçlarına ilişkin analiz yapılmaksızın Konut Alanına ayrılmıştır. Plan açıklama raporunda, söz konusu parsellerin Sultanbeyli İlçesi’ndeki mülkiyet sorunun çözümünde kullanılmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adına tahsis edildiği bilgisi bulunmaktadır. Ancak Sultanbeyli İlçesi’ndeki mülkiyet sorununun çözümüne ilişkin verilen yetki ile Bakırköy İlçesi’nde kamu mülkiyetinde olan bir donatı alanı, imar planı değişikliği ile kaldırılmıştır. Ayrıca, mevcut imar planında “Askeri Alan” olarak belirlenmiş olan alanda ayrılan ve meri plan kararlarının iki katı yapı yüksekliği ile verilen imar hakkının mevcut altyapıya olumsuz etkilerine ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Askeri alanın kullanım amacının dönüşümüne ilişkin çevre düzeni planı kararı açık olmasına karşın yapılan ve bölge plan kararları ile imar yönetmeliklerine göre ayrıcalıklı haklar verilen imar planı değişikliğinin uygulanması halinde telafisi mümkün olmayan durumlar oluşacaktır. Bahsedilen hususlar çerçevesinde; planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve imar mevzuatına aykırı olarak onaylanmış olan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliği, Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planına 29.04.2017 tarihinde Şubemizce itiraz edildi.
17
18 SPO . bülteni . istanbul sube
DOĞANÇAY – SAPANCA ARASI DEMİRYOLU GÜZERGAHI DEĞİŞİKLİĞİNE YÖNELİK HAZIRLANAN İMAR PLANLARINA İTİRAZ EDİLDİ Doğançay Ripajı II. Kısım Doğançay – Sapanca arası demiryolu güzergahı değişikliğine yönelik hazırlanan 1/1000 ölçekli “Sapanca İlçesi, Ünlüce Mahallesi Uygulama İmar Planı Değişikliği” ve “Sapanca İlçesi, Rüstempaşa ve Göl Mahalleleri Uygulama İmar Planı Değişikliği”ne Şubemizce itiraz edildi. Doğançay Ripajı II. kısım Doğançay – Sapanca arası demiryolu güzergahı projesi Ankara – İstanbul arası Hızlı Tren Projesi’nde yapılacak olan demiryolu rehabilitasyonunu gerçekleştirmek üzere başlatılan bir proje olup itiraza konu plan değişikliği ile Arifiye Tren Garı işlevsiz bırakılmış ve Sapanca – Doğançay arası için yeni bir güzergah belirlenmiştir. Hızlı Tren hattı güzergahına yönelik olarak onaylanarak askıya çıkarılan 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişiklikleri, plan hiyerarşisi ve planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırıdır. İmar planlarının kademeli birlikteliği ilkesi doğrultusunda, Yüksek Hızlı Tren güzergahına ilişkin plan değişikliklerinin öncelikle 1/25000 ölçekli imar planlarında yapılması gerekmektedir. Hızlı tren yolunun geçeceği yerde altyapı ve üstyapı sistemi kesintiye uğrayacak; kanalizasyon hattı üzerinde yapılacak olan bir değişiklik hattın çalışmamasına ya da tersine çalışmasına neden olacaktır. Bağlantıların yeniden nasıl yapılacağı projelendirilmediği gibi projenin kamuya yüksek maliyetli ek külfet getireceği öngörülmektedir. Söz konusu plan değişiklikleri ile hızlı tren yolu, yağışlarda taşma tehlikesi gösteren Sarp Dere yatağına kaydırılmıştır. Otoyol ve demiryolu gibi ülke ekonomisi için önem arz eden yatırımların her türlü afet riskine karşı gerekli tedbirler alınarak uygulamaya konulması gerekirken sel ve su taşkınlarına maruz kalan bir alana kaydırılması teknik ve bilimsel verilere dayanmamaktadır. Ayrıca, Sapanca – Doğançay arasında yapılması planlanan tünel geçişi alanının yer-bilimsel veriler (fay hatları, yer kaymaları, zemin yapısı, yer altı su kaynakları vs.) araştırılmadan belirlendiği görülmektedir. Bahsedilen hususlar çerçevesinde, Doğançay Ripajı II. Kısım Doğançay – Sapanca arası Demiryolu güzergahı değişikliğine yönelik hazırlanan imar planı değişikliklerine 05.05.2017 tarihinde Şubemizce itiraz edildi.
SPO . bülteni . istanbul sube
DOLMABAHÇE - LEVAZIM - BALTALİMANI - AYAZAĞA TÜNELLERİ PROJESİ’NE İLİŞKİN KORUMA AMAÇLI İMAR PLANLARI YARGIYA TAŞINDI İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 06.01.2017 tarihinde askıya çıkarılan Beşiktaş İlçesi, Dolmabahçe - Levazım - Baltalimanı - Ayazağa Tünelleri Projesi’ne ilişkin 1/5000 ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planı Şubemiz ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından dava konusu edildi. Proje konusu karayolu tünel projeleri gerek arazi kullanımı, gerekse de araç trafiği açılarından kentin en yoğun olan, Dolmabahçe - Levazım - Baltalimanı - Ayazağa gibi merkezi bölgeleri arasında planlanmıştır. Merkezi konumda bulunan ve günümüzde bile ulaşım ve erişim sorunlarının yoğun olarak yaşandığı bu bölgelere daha da fazla motorlu araç trafiği çekmesi beklenen karayolu odaklı çözüm arayışları, üst ölçekli planlar olan 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı ve İstanbul Ulaşım Ana Planı’nın hedef ve amaçları ile birlikte, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme ve Avrupa Kentsel Şartı gibi uluslararası sözleşmelere aykırılık içermektedir. Dava konusu planlarla beraber, plan raporunun askıya çıkarılmadığı tespit edilmiştir. İstanbul için son derece önemli bir mekânsal karar olarak İstanbul ulaşımı için önemli etkileri olacağı açık olan Beşiktaş İlçesi, Dolmabahçe - Levazım - Baltalimanı - Ayazağa Tünelleri Projesi’ne ilişkin plan açıklama raporunun ilan edilmemiş olması öncelikle bu kararın gerekçelerini ortaya koymadığından; öngörülen yol düzenlemelerine dayalı sınırlı bir çizim, lejand ve plan notlarından ibaret olduğundan 3194 sayılı İmar Kanunu ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne aykırı olarak hazırlanmıştır. Davaya konu planlar sadece Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü kararı doğrultusunda, başkaca bir kurumun (planlar ile fiziki olarak etkilenecek kamusal alanlardan sorumlu kurumlar, koruma kurulları, ilgili diğer İBB ve Karayolları birimleri vb.) görüşüne başvurulmadan hazırlanmıştır. Dava konusu planlar yol açacağı tahribatlar nedeni ile TC Anayasa’sına, Boğaziçi İmar Kanunu’na ve 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırılık içermektedir. Plan ile yapılacak tüneller, kavşak kolları, gerek kapladıkları alan ve yatay/düzey geometrik özellikleri, gerekse hizmet vermeleri beklenen trafik değerleri itibariyle, kent için stratejik olarak değerlendirilebilecek büyük ulaştırma altyapısı niteliğinde olup, sit alanları altında yapılabilecek yapı olarak değerlendirilmeleri mümkün değildir. Dolayısıyla dava konusu planlar hava ve yaşam kalitesini düşürerek insan sağlığını tehdit edecek niteliktedir. Yukarıdaki hususlar çerçevesinde, Beşiktaş İlçesi, Dolmabahçe - Levazım - Baltalimanı Ayazağa Tünelleri Projesi’ne ilişkin 1/5000 ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planı plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü göz ardı etmesi nedeni ile yasa ve yönetmeliklere uygun olmadığı, ölçek ve nitelik bakımından planlama esaslarının gerektirdiği koşulları sağlamadığı, planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçeleriyle Şubemiz ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından, yürütmesinin durdurulması ve takiben iptali istemiyle yargıya taşındı.
19
20 SPO . bülteni . istanbul sube
KARTAL İLÇESİ YAKACIK MAHALLESİ’NDEKİ İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLERİNE İTİRAZ EDİLDİ Çevre ve Şehircilik İstanbul İl Müdürlüğü’nde 27.04.2017-26.05.2017 (30 gün) tarihleri arasında askıya çıkarılan İstanbul İli, Kartal İlçesi, Yakacık Mahallesi 10057 Ada 7-8 No’lu Parseller, 10090 Ada 1 No’lu Parsel, 8049 Ada 1-2-3-4-5 Parsellere İlişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Plan Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Plan Değişikliği’ne Şubemizce itiraz edildi. Askı ilanında onama tarih ve karar sayısının belirtilmediği söz konusu imar planı değişiklikleri, planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve imar mevzuatına aykırı hususlar içermektedir. 1/5000 ölçekli olarak hazırlanan nazım imar planlarının yerleşim alanlarının genel nüfus ve donatı dağılımını belirlemesi gerekmekte olup plan üzerinden ölçü alınarak parsel bazında karar alınması mümkün değildir. Ancak itiraza konu nazım imar planı değişikliği parsel sınırları tarif edilerek oluşturulmuştur. Plan açıklama raporunda yer alan analizler incelendiğinde plan sınırlarının hangi kriterler dikkate alınarak belirlendiği anlaşılmamaktadır. İtiraza konu nazım imar planı değişikliği ve uygulama imar planı değişikliği ile mevcut imar planına ek olarak 8000 m² inşaat alanına izin verilmesinin yanı sıra bu inşaat hakkının hangi yapı adasında kullanılacağı da belirlenmemiştir; yalnızca plan değişikliğine konu parsellere özel olarak ayrıcalıklı haklar tanımlanarak planlamanın eşitlik ve hakçalık ilkelerine aykırı plan kararları oluşturulmuştur. Bahsedilen hususlar çerçevesinde İstanbul İli, Kartal İlçesi, Yakacık Mahallesi 10057 Ada 7-8 No’lu Parseller, 10090 Ada 1 No’lu Parsel, 8049 Ada 1-2-3-4-5 Parsellere İlişkin İmar Planı Değişikliklerine 26.05.2017 tarihinde Şubemizce itiraz edildi.
SPO . bülteni . istanbul sube
SERGİ: “PERA’DA DENİZE SIFIR” TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından düzenlenen “PERA’DA DENİZE SIFIR” sergisi 5-30 Haziran 2017 tarihleri arasında Mimarlar Odası’nın Karaköy sergi salonunda izlenebilecektir. Serginin ana teması, Beyoğlu İlçesi sakinleri ile günlük ziyaretçilerinin aslında çok uzun ve değerli bir kıyı boyu olan ilçede denize erişimlerinin giderek olanaksızlaştırılması üzerine kurulu olup, sergide tarihsel ve mekânsal gelişim süreci incelenen Karaköy-Dolmabahçe arasındaki 3100 metrelik kıyı boyunun zaman içinde nasıl ve hangi işlevlerle kamusal kullanıma kapatıldığı vurgulanmaktadır. Katılımınız için bilgilerinize sunarız. Sergi açılışı: 5 Haziran 2015, Saat 19.00 Sergi süresi: 5-30 Haziran 2017 Yer: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Karaköy Sergi Salonu Kemankeş Cad. No:31 Karaköy-Beyoğlu/İstanbul “İstanbul ile yaşıt tarihi boyunca sürekli canlı yaşayan Beyoğlu ve kıyılarındaki İstanbul Limanı, tüm İstanbul’un merkezi, hepimizin ortak hafızasıdır. Tümüyle yapılaşmış bu bölge bir yanında Haliç diğer yanında da Boğaziçi ile çevrilmiş coğrafyasıyla aslında denize uzanan bir yarımadadır. Ne var ki “PERA’DA DENİZE SIFIR” sergisinde konu edilen Beyoğlu’nun KaraköyDolmabahçe arasındaki en değerli 3100 metre kıyı boyunun bugün kamuya, kentliye açık bölümü -0- metredir. Yani bizlerin “PERA’DA DENİZE SIFIR” metre hakkımız var.”
21
22 SPO . bĂźlteni . istanbul sube
SPO . bülteni . istanbul sube
YENİ ÜYELERİMİZ Ali Fatih Uysal (Selçuk Üniversitesi, 2006) Esra Begüm Eneren (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2014) Selman Küçükoğul (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2014) Hızır Emre Seymenoğlu (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2015) Nahit Karaca (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2012) Resul Ertük (Süleyman Demirel Üniversitesi, 2015) Yasin Sezer Türk (İstanbul Teknik Üniversitesi, 2016) Neslihan Elif Alpar (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2016) Yunus Çılğın (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2011) Çağıl Hayırlı (Gazi Üniversitesi, 2017) Bengisu Ertek (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2012) Mustafa Erdem (İstanbul Teknik Üniversitesi, 2017) Mehmet Aslan (Gazi Üniversitesi, 2010) Meslektaşlarımızı tebrik eder, çalışma hayatlarında başarılar dileriz.
23
NÄ°SAN-MAYIS / 2017