TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi Ekim / 2018 Bülteni

Page 1

sayı 38

.

bülten

.

.

TMMOB Sehir Plancıları Odası Istanbul Subesi

Filiz Deveci Röportajı Netcad Kampüs Eğitim Programı| 10-11 Kasım

Herkes İçin Sosyal Medya 3 KASIM 2018 CUMARTESİ | 16:00

EKİM

/

2018


görsel: Cumartesi Söyleşileri #3 TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Adres: Cihannüma Mah. Akdoğan Sk. Başar Apt. No: 30 D:6-7 Beşiktaş/İstanbul Telefon: 0212 275 43 67 - 0212 288 99 60 Faks: 0212 272 91 19 e-posta: spoist@spoist.org.tr - spoistanbul@spo.org.tr Web adresi: www.spoist.org.tr - www.spo.org.tr


şubemizden meslektaş ziyareti: filiz deveci röportajı........4

istanbul buluşmaları 2018 gerçekleştirildi........4

danışma kurulu toplantısı, üye çalışma grupları......10

küçükyalı arkeopark alan yönetimi planı taslağı danışma kurulu toplantısı......11 kırklareli üniversitesi seminer dizisi-1 gerçekleştirildi ......12 öğrenci komisyonu ve yönetim kurulu buluştu ......13

kent gündemi iü ile toki arasındaki protokol kapsamında hazırlanan plan değişiklikleri ......15

duyurular cumartesi söyleşileri #3: “herkes için sosyal medya” ......16 netcad kampüs eğitim programı ......17 8 kasım dünya şehircilik günü ......18 yeni üyelerimiz......19


4 SPO . bülteni . istanbul sube Şube bültenimizin 38. sayısıyla siz değerli meslektaşlarımızı selamlıyoruz. *** Bültenimizde yer verdiğimiz üye röportajlarında farklı sektörlerden meslektaşlarımızı ziyaret etmeyi sürdürüyoruz. Bu ay, mesleğini İBB Ulaşım Planlama Müdürlüğü’nde devam ettiren meslektaşımız Filiz Deveci ile gerçekleştirdik. 28 yıldır İstanbul’da planlamanın her ölçeğinde yer alan Filiz Deveci ile olan bu röportajımızı keyifle okuyabilirsiniz. *** 2007 yılından itibaren her yıl belirli temalar çerçevesinde İstanbul gündemini takip etmeyi hedefleyen İstanbul Buluşmaları etkinliğinin on ikincisi 28-29 Eylül 2018 tarihlerinde “Ekolojik Kriz Ortamında İstanbul`da Gündem, Söylem, Eylem” başlığıyla İTÜ Taşkışla Kampüsü Nezih Eldem Konferans Salonu’nda yoğun katılımla gerçekleştirildi. *** XV. Dönem çalışmalarımızı, meslektaşlarımızın katkı ve desteklerini alabileceğimiz öncelikli alanlara odaklanarak yürütme kararını, üyelerimizle gerçekleştirdiğimiz Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı’nda almıştık. Heyecanımız ve meslektaşlarımızın aktif katılımları sayesinde Şubemizi daha yetkin ve birikimli kılacağına inandığımız çalışma alanlarımızı ve hedeflerimizi; Mesleki Örgütlenme, Planlama ve Şehircilik Gündemi, Süreli/ Süresiz Yayınlar, Eğitimler ve Dayanışma olarak belirlediğimiz üst başlıkları gelen öneriler doğrultusunda değerlendirdik. Toplantıya katılamayan üyelerimizin önerilerini Şubemize iletmelerini rica ederiz. *** Kırklareli Üniversitesi ŞBP Bölümü Güncel Planlama Sorunları dersi kapsamında başlatılan seminer dizisinin “Planlama Meslek Alanı ve Şehir Plancıları Odası” başlıklı ilk semineri Şubemiz Sekreteri Akif Burak Atlar‘ın katılımıyla gerçekleştirildi. Bu yıl ilk mezunlarını veren Kırklareli Üniversitesi ŞBP Bölümü ve Odamız arasında ilişkileri artırmak ve daha fazla bir araya gelerek meslektaş adaylarımızla diyalog şansı bulmamız için çok değerli olan etkinlikler önümüzdeki dönemde devam edecektir. *** Şubemiz XV. dönem çalışma programında yer verdiğimiz ve mayıs ayı itibariyle başlattığımız Cumartesi Söyleşileri dizisinin üçüncü konuğu sosyal medya ve dijital pazarlama uzmanı Tansel Akdan oldu. 3 Kasım Cumartesi günü saat 16.00’da Şubemizde “Herkes İçin Sosyal Medya” başlığıyla gerçekleştirilen söyleşinin video kaydı, söyleşiye katılamayan üyelerimizin de izleyebilmesi adına Youtube kanalımızda yayımlanacaktır. Önümüzdeki sayıda görüşmek üzere, esenlikler dileriz. TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi XV. Dönem Yönetim Kurulu


SPO . bülteni . istanbul sube

MESLEKTAŞ ZİYARETLERİ FİLİZ DEVECİ İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Planlama Müdürlüğü Hangi okuldan, kaç yılında mezun oldunuz? Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden 1988 yılında mezun oldum. MSGSÜ’de ikinci dönem kabul edilenlerdenim ben, bizden önce sadece bir yıl öğrenci almıştı üniversite. 1983 yılında öğrenci almaya başladı bölümümüz. Sonra Yüksek Lisansıma yine aynı okulda, Kent Planlama bölümünde başladım, katılım konusunda çalışma yapmak istiyordum ama tez aşamasına geldiğimde, 90 yılında belediyenin sınavına girmiş ve kabul edilmiştim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde işe başladım. Yüksek lisans tezimi teslim edemedim, af ile geri döndüm. Kurumlar arası eşgüdümsüzlüğün getirdiği aksaklıklar üzerine yazdım tezimi. ve planlamanın kurumsal yapısı, kurumlar arası ilişkiler üzerine çalışmaya karar verdim; su toplama havzalarında etkileri üzerine çalıştım. Akademik kariyerinize devam etmeyi düşündünüz mü? Evet, düşündüm ama çok da karar veremedim aslında. Daha farklı şeyler yapmak istedim. Bir de hepimizin şöyle bir durumu var ya, planlamada aldığımız eğitimle uygulamalarımız birbirinden farklı oluyor. Aldığımız eğitim gayet keyifli, farklı disiplinleri görüyoruz; ama uygulama aşamasına geldiğimizde karşımıza imar mevzuatı çıkıyor. Aldığımız eğitim daha idealist bir eğitim ama pratikte karşılaştığımız imar mevzuatı, plan yapımı ya da plan tadilatları. O yüzden, kendimi geliştirmek için daha farklı şeyler yapmak istedim. Mesela, okuldayken MEKİK isimli kulübü kurmuştuk yedi arkadaş. Sonra, 17 Ağustos 1999 depreminden sonra, “bir şeyler yapmalıyız, bir şeyler söylemeliyiz” diyerek KENTLİ diye bir grup kurduk. Kentli - Kentsel Araştırmalar Gönüllüleri diye tanımlamıştık grubu. Yardımlaşma, deprem bölgesine gitmek gibi faaliyetlerimiz oldu. Çalışma hayatımızda kendimizi mutlu edemiyorduk ya da yapmak istediğimiz şeyleri yapamıyorduk mesleğimizin açmazlarından dolayı; orada güzel şeyler ürettik bence. Bir web sayfamız vardı, o sayfada aktif bir “sorular – cevaplar” vardı. Düzenli olarak toplanıyorduk. Bir konu seçip, o konuda uzman olan birini çağırıp onunla sohbet edebiliyorduk. Tabii o zaman durum daha farklıydı, sabahları Resmi Gazete’yi açıp, planlama ilgili ne yönetmelikler çıkmış, neler değişmiş takip edebiliyorduk ama şu anda tabi gündem çok daha farklı ve kestiremiyoruz. Torba Yasa’nın içinde çıkabiliyor, atlayabiliyoruz, ancak herkes kendi alanı ile ilgili olanı fark ediyor.

5


6 SPO . bülteni . istanbul sube Peki ya özel sektör düşünmüş müydünüz? Kamuda çalıştığım için memnunum aslında. Şimdi bizim mesleğimizde çok farklı alanlarda çalışılabiliyor, benim mezun olduğum zamanlarda bu kadar alternatif yoktu. Ya kendi büronuzu açacaktınız, ya da büroda ya da kamuda çalışacaktınız. Ben bu seçenekler arasında kamuyu seçtim. Şu an çok daha farklı alternatifler var. Mesleğe başladığınız dönemden itibaren, planlama sektörünün kamu yararını gözetme açısından değişimini bir kamu kurumu çalışanı olarak net bir şekilde hissediyor musunuz? Yaşam alanlarımızın hepsinde hissediyoruz. Şöyle bir durum var, kamu kurumunda bizim başladığımız senelerde, sonraki 10-15 senede kamu yararı dediğimizde bakış aynıydı. Şimdi kamu yararı dediğimizde tartışılıyor. Bir kamu alanının kamu için nasıl daha faydalı olacağını konuşurken, bir yandan da bunun paraya çevrilmesi ve bu paranın kamu için kullanılması da kamu yararı olarak görülebiliyor. Doğal olarak sistemden kaynaklı değişikliği kamuda da yaşıyoruz. Çalışma hayatınıza geçelim dilerseniz. Üzerine çalıştığınız projeler nelerdi? Öğrencilik yıllarımda Sümer Gürel hocamın bürosunda part-time, Yüksek lisans yaptığım dönemde ise MSGSÜ döner sermayesinde Adalar planında çalışmıştım. 1990 yılında İBB’nin Şehir Planlama Müdürlüğü biriminde çalışmaya başladım. Sonra Altyapı – Projeler Müdürlüğü şimdi de Ulaşım Planlama Müdürlüğündeyim. Meslek hayatım açısından kendimi şanslı görüyorum çünkü neredeyse her ölçekli planda çalışma fırsatım oldu. 1/100000, 1/50000, 1/5000, 1/1000 ölçekli planlarda çalıştım. Başta 1/50000 ile başladık, sonra yönetmelik değişti 1/100.000 ölçekli planlar vardı, sonra 1/5000 ölçekli planlar yaptık, 1/5000 ölçekli planlara göre de ilçelerle birlikte 1/1000 ölçekli planlarda çalıştım. Şu anda çalışmakta olduğum Müdürlükte ise plan değişikliği tekliflerinin ulaşım açısından değerlendirilmesini kapsayan birimdeyim. Üst ölçekli planlarda sektör çalışmaları vardı, bölge planları vardı, Anadolu yakasında Kartal, Maltepe, Şile planlarında çalıştım, sonra bölgem değişti, Silivri bölgesinde çalıştım. En keyif aldığınız iş hangisiydi? Sektör planları tabii, çünkü aldığımız eğitimle daha uyumlu. Kentin tüm verilerini, bilgilerini girdikten sonra plancı olarak kente yön veriyorsunuz. İstanbul’da, 28 yıldır planlamanın her ölçeğinde çalıştınız. Gözlemleriniz neler oldu? İstanbul için konuştuğumuzda, imar mevzuatıyla sınırlı kaldığınızda, maalesef, bir plancı olarak çok da fazla şey üretemiyorsunuz var olan yapılaşmadan dolayı. İstanbul için, zaten kararlar verilmiş oluyor ve siz sadece bunu yasallaştırmaya çalışıyorsunuz. Kanunlarla, yönetmeliklerle sınırlısınız tabii. Plan tadilatları da başlı başına bir sorun. Kurumlar arası eşgüdümün olmamasının zararlarını da görüyorsunuz. Aynı anda, aynı alana ilişkin iki farklı kurum proje üretebiliyor. Plan değişikliği oluyor. Aynı alan için komisyondan birer ay arayla plan tadilatı geçtiğini gördüm. İki farklı kurumdan talep geliyor, ikisi de kamu kurumu. Bunun bir organizasyonunun olması, kurumlar arası ilişkinin kurulması gerekiyor. Sonuçta bir takım ilkeler doğrultusunda planlar yapmaya çalışıyorsunuz ama buna yön veren plan


SPO . bülteni . istanbul sube

değişiklikleri ya da üst düzeyde alınan kararlar oluyor. İmar mevzuatının tüm Türkiye için uygulanan standartlarını İstanbul içinde de daha küçük bir şehirde de uygulamaya çalışıyorsunuz. Aynı standartlar ama durumlar çok farklı. O yüzden alt ölçekli planlarda gerçekten daha sıkıntılı, yasal sorunların da olduğu bir süreç oluyor. Bir de şöyle bir durum var, plancı olarak siz plan ya da plan tadilatı yapıyorsunuz, ama bunu onaylayanlar siyasiler. Çünkü belediye meclisinden geçiyor. Yani siz o hesapları yapıyorsunuz, ona göre bir plan hazırlıyorsunuz, ama belediye meclisinin onu değiştirme, yoğunluğu arttırma, donatıyı kaldırma yetkisi var. Plan değişikliklerinin tadilatlarının tamamı için olmaması gerekiyor diyemiyorum. Sizin bir arsanız var ve otuz senedir donatı alanında kalıyor ya da mahreç alamıyor. Bunun aslında bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Bu insan da ne yapıyor, birikimi orada, bunun değiştirilmesini istiyor. Tadilat talep ediyor. Yani bir şekilde, tadilatlarla yapılan planlar parçalanıyor. Sizin yaptığınız hesaplar değişiyor. Yasaya baktığınızda, yasada “zorunluluk olmadığı halde” diyor. O zorunluluk da nasıl bir zorunluluk tartışılır. Ama planın bütüncüllüğünü bozan şeyler oluyor ve plan onaylanır onaylanmaz peşinden tadilatlar başlıyor. Meslekte kendinizi şanslı hissediyor musunuz? Kendimi hem şanslı hem şanssız hissediyorum. Şanslı hissediyorum, çünkü planlamanın her türlü ölçeğinde yer alabildim. 25 bin ölçekli plan şu an yapılmıyor mesela, ama ben o ölçeği de görmüş oldum. Şanssız hissediyorum, çünkü yaptığım planların hiçbirinin uygulanmadığını düşünüyorum. Bu da benim şanssızlığım değil de mesleğin şanssızlığı, hepimizin şanssızlığı. Bizim mesleğimizin de öyle bir yanı var maalesef. Planları yapıyorsunuz, itirazlar geliyor, itirazlarla revize ediliyor plan, onun üzerine tekrar itiraz ediliyor, ondan sonra yasal süreç, davalar başlıyor. Planlama bir süreç işi, ve o sürecin hepsini yaşadım. Bir dönem sadece davalarla ilgili kısımda çalıştım yani hukuki süreçle ilgili. Mesleğimi de aldığım eğitimi de seviyorum. Pişmanlık değil de bir şey yapamama hali, yapmak istediklerini yapamıyor olmak üzüyor. Mesela bir doktor bana mesleğimi sordu, şehir plancısıyım dedim, “bu şehirlerin hali ne, niye böyle yapıyorsunuz?” dedi; ben de “sağlık sisteminden memnun musunuz?” dedim. Bir baktı, “sağlık sisteminin neden böyle olduğunu size mi sormalıyım ben?” dedim, “haklısın” dedi. Yani bir sistem var ve sistemin parçasıyız. Meslekten dolayı pişmanlık değil ama mesleğin hakkını veremediğimizden dolayı, aldığımız bilgiyi, birikimi yansıtamadığımız için üzülüyorum. Bu pişmanlık değil. Şu anda mesela inşaat şirketleri bize yaşam alanları vaad ediyorlar. Ben bu reklamları okuduğumda, duyduğumda üzülüyorum. İstanbul’un geldiği nokta açısından bakıldığında bizim meslek alanımızı, söylemek istediğimiz şeyleri onlar vaad ediyorlar. “Yaşam alanı üretiyoruz.” diyorlar. Türkiye‘de gezdiğiniz – gördüğünüz kentler arasında, planlamasının diğerlerine göre daha iyi düşündüğünüz bir kent var mı? 4. sınıftayken 1987 yılında düzenlenen 11. Şehircilik Kolokyumu bünyesinde ‘nasıl

7


8 SPO . bülteni . istanbul sube bir kentte yaşamak istersiniz’ ve nasıl bir şehircilik eğitimi’ başlığında açılan öğrenci yarışmasında mansiyon kazanmıştım. Son zamanlarda okuduğum bir kitaptan da alıntı yapmak istiyorum ‘Medeniyet bir toprak parçasını bozmadan üzerinde yaşamanın yolunu bulmaktır.’ Bu soru gerçekten çok kapsamlı… Ben Eskişehir’i çok beğenmiştim. Yurtdışından gördüğümüz örneklerde oluyor ya, insanların daha sakin yaşadığını görüyoruz. Eskişehir de bana öyle gelmişti. Biz bu şehirde navigasyonsuz yaşayamaz hale geldik. Servise biniyoruz ve herkesin navigasyonu açık oluyor, yolculuk süresini hesaplamaya, trafiğin durumuna göre farklı yol alternatifleri bulmaya çalışıyor. Buradan turist olarak gittiğimde Eskişehir’i çok beğenmiştim. Ama bir taraftan turist olarak gitmekle orada yaşamak farklı şeyler tabii. Aynı şekilde, İzmir’i de çok seviyordum 5-6 sene öncesine kadar, ama İzmir’in de İstanbul gibi olmaya başlaması biraz korkutuyor. Biz Barış’ın maçları için İzmir’e gidiyorduk, iki maç arasında nereye gideceğimizi düşünüyorduk, her sefer bir yeri görelim diyorduk. “Urla’ya gidelim” dediğimizde “çok uzak, yarım saat” diyorlardı İzmirliler. “Çeşme’ye gidelim” dediğimizde “uzak, 45 dakika sürer” diyorlardı. Ben 45 dakikada işime gidemiyorum her gün. Öyle bakınca oradaki insanların sakin yaşamı da etkilemişti beni. Yani denizi çok sevdiğim için İzmir, plan açısından baktığımda Eskişehir diyorum. Ama dediğim gibi, ben bunları turist olarak değerlendiriyorum. Mardin’in de dokusunu çok beğenmiştim. Karne olarak söz edilen İmar Planı Yapım Yeterlilik Belgesi uygulaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Karne uygulamasının adaletsiz bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Şehir Planlama Müdürlüğünde çalıştığım süre de A grubu karne almaya hak kazanmıştım. Ama şu anda çalıştığım Müdürlükte kaç sene çalışırsam çalışayım karne işlemiyor mesela. Çünkü biz burada plan değişikliği tekliflerinin ulaşım açısından değerlendirilmesi ve ulaşım projeleri hazırladığımız için karneniz işlemiyor. Çalıştığınız birimin plan yapma yetkisi yoksa karneniz ilerlemiyor. Aynı kurumda çalışıyorsanız bile siz direkt plan yapmıyorsanız karneniz işlemiyor. Özel sektörde çalışanlarda, plan tadilatı yapanlarda işlemiyor. İşlemediği için daha yüksek karne grubunun yetkili olduğu işleri alamıyorlar. Bunun çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz planlamanın birçok ayağının olduğunu, bir süreç olduğunu söylüyoruz, farklı farklı aşamalarının olduğunu belirtiyoruz. Ama bunun sadece plan yapım, plan çizim ayağında olanların karneleri ilerliyor. Diyelim plandan sonraki aşamaya yönelik, uygulamaya yönelik bir birimde çalışıyorsanız, plan tadilatı ile ilgili bir birimde çalışıyorsanız, ya da plan yapma yetkisi olmayan bir müdürlükte çalışıp ama plan yapıyorsanız karneniz işlemiyor. Karneyi işletebilen sadece plan yapan kurumun plan yapan personeli oluyor. Plan sadece planın çizilmesi meselesi değil. Onun dışında bir sürü kolu var planlamanın. Bürolarda çalışanların karneleri işlemiyor. Ulaşım planlamada ulaşım ile raylı sistemle ilgili bir projede çalışıyorsunuz ve karneniz işlemiyor. Adaletsiz bir durum çıkıyor ortaya. Karne belli alan büyüklüğünde plan yapma yetkisinin bir deneyimle olmasını sağlamak için kurgulanmış gibi olsa da belediyelerde sizin yaptığınız planları onaylayanların planlama


SPO . bülteni . istanbul sube

ile ilgili eğitim almadan seçimle gelmiş olmaları yeterli ve bunun bir çelişki olduğunu düşünüyorum. Oda’da çalıştığınız komisyonlar oldu mu? Çeşitli komisyonlara ve çalışmalara katıldım. Plan inceleme Komisyonu, Üçüncü Köprü ile ilgilenen komisyon, Kadın Komisyonu Genel Merkez Denetleme ve Onur Kurulu Birçok komisyon diyebiliriz. Oda ile ilişkiniz nasıl başladı? Oda için önerileriniz var mı? Oda’nın işyeri temsilciliğini yapmıştım. Oda’ya gidip geliyordum, o zamanlar Şube henüz kurulmamıştı temsilcilikti henüz, internet yoktu. Şu an milattan önceden bahsediyor gibi oldum. Öğrenciliğimden itibaren Oda ile iletişimim hep oldu. Komisyonlarda çalıştım, yakın dönemde de Yönetim Kurulu’nda yer aldım. Mesleki örgütlülüğümüz bizim Oda. O yüzden zaten içinde olmamız gerekiyor. Hep konuşulan bir şey var ya, “Oda bizim için ne yaptı?” diye. Ona her seferinde çok kızıyorum çünkü Oda dediğimiz aslında üyelerinden oluşuyor. Evet işleri yürüten çalışan arkadaşlarımız var ama Oda’yı oluşturan meslektaşlar. Bizler Oda’ya katkıda bulunmazsak Oda’da sadece rutin işler yürüyebilir. Yaşadığımız koşullarda, bu şehirde çok da kolay olmuyor tabii zaman ayırmak, emek harcamak. Bu çift taraflı bir şey aslında; hem meslektaşlar Oda’nın içinde olmalı, Oda da meslektaşlarını kavrayacak bir şeyler yapmalı. Her zaman kontrol eden, ikaz eden gibi gözüküyor çünkü yapılması gereken rutin işler var, onun dışında beraber işler yapılabilecek adımı atması, öyle bir süreç kurgulaması gerekiyor. Biz çünkü çoğu meslek odasına göre daha genç bir odayız, öyle bir gücümüz var. El birliği ile bir şeyler yapılması gerekiyor. Oda’nın, dayanışmayı kurgulayacak, birlikte bir şeyler üretebilecek ve paylaşabilecek bir yer olduğunu şehir plancılarının da görmesi gerekiyor. Odanın farklı görüşte de olsa meslektaşları biraraya getirebilmesi gerekiyor . Bu başarılırsa Oda daha da güçlenir. Odanın bir ayağı şehir plancılarının sorunlarını çözmek özlük haklarını savunmak bir ayağı da kente karşı sorumluluklarını yerine getirmek bu açıdan bakınca birçok odadan daha farklı bir durumdayız. Tecrübeli bir meslektaşımızsınız, yeni mezun olacak arkadaşlarımıza önerileriniz var mı? Bizim meslekten aldığımız eğitimi farklı disiplinlerden beslemek gerekiyor. Her alanına ilişkin bir şeyler öğrenmek güzel bir şey ve sonrasında bunları uygulamaya dönüştürebilmek için umudu yitirmeden, kamu yararını ve etik değerleri gözeterek mesleğine bağlı olmak gerekiyor. Bir de şöyle bir durum var, ben mezun olduğumda bilgisayar, internet yoktu mesela. Teknolojinin bu kadar hızlı ilerlemesi bize zaman kazandırıyor. Biz paftaları çizip sonra onları kazıyorduk ama şimdi bilgisayarda istediğiniz kadar büyütebiliyorsunuz, her detayını görebiliyorsunuz. Şu anda yaşadığımız şöyle bir durum var, bir çizim programını biliyor olmak amaç gibi gözüküyor. Oysa bu bizim aracımız olmalı. Çizim programına çok hakim olmak demek iyi bir plancı olmak demek değil. Çizim programının içinde boğulup detayı göremiyorlar maalesef. Mekanı daha fazla algılamak gerekiyor. Bizim dönemimizde 5 bin ölçekli bir paftaya baktığımızda o alanın büyüklüğünü, yapısını kestirebiliyorduk ama şimdi çizim programında istenildiği kadar büyütülüyor, ekrana bakarak anlaşılamayabiliyor. Teknolojiyi kullanmak güzel bir şey, ama mekanı görebilmeyi göz ardı etmemek lazım. Bir de Oda ile ilişkilerinin olmasını öneriyorum. Farklı alanlarda çalışan farklı meslektaşlarıyla tanışmak, deneyim paylaşımı yapmak çok şey katacak.

9


10 SPO . bülteni . istanbul sube

İSTANBUL BULUŞMALARI 2018 : “EKOLOJİK KRİZ ORTAMINDA İSTANBUL`DA GÜNDEM, SÖYLEM, EYLEM” GERÇEKLEŞTİRİLDİ 2007 yılından itibaren her yıl belirli temalar çerçevesinde İstanbul gündemini takip etmeyi hedefleyen İstanbul Buluşmaları etkinliğinin on ikincisi 28-29 Eylül 2018 tarihlerinde “Ekolojik Kriz Ortamında İstanbul`da Gündem, Söylem, Eylem” başlığıyla İTÜ Taşkışla Kampüsü Nezih Eldem Konferans Salonu`nda gerçekleştirildi. Bu sene, çözüm bekleyen en acil sorunlarımızdan biri olan ancak küresel ve ulusal gündem içinde kendisine ön sıralarda yer bulamayan ekolojik kriz ve küresel iklim değişikliği meselesine odaklanan İstanbul Buluşmaları, Eda Beyazıt tarafından Düzenleme Kurulu adına yapılan açılış konuşması ile başladı. Etkinliğin ilk gününün “Ekolojik Kriz ve İklim Değişikliği” başlıklı ilk oturumu, Mehmet Ali Çalışkan (Yaşama Dair Vakıf) moderatörlüğünde; Efe Baysal (350turkiye.org), Ozan Mert Göktürk (Ondokuz Mayıs Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü) ve Ümit Şahin (Sabancı Üniversitesi Sosyal Politikalar Merkezi)’in sunumlarıyla gerçekleşti. Öğrenci Atölyesi sunumlarının ardından, “Yerel Politika ve Politik Ekoloji” başlıklı ikinci oturum Hatice Kurtuluş (İstanbul Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü) moderatörlüğünde, Deniz Özgür (İstanbul Kent Savunması), İkbal Polat (Kadıköy

Kent Konseyi), Zafer Söğütçü (Sultanbeyli Belediyesi), Fikret Toksöz (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı), Sevil Turan (Yeşil Düşünce Derneği), Ayşe Tükrükçü (Hayata Sarıl Derneği)’nün sunumları ve soru – cevap bölümünün ardından sona erdi. Etkinliğin ikinci günü, Kerem Arslanlı (İTÜ Çevre ve Şehircilik Uygulama Araştırma Merkezi), Abdullay Aysu (Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu), Menekşe Kızıldere (Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği), Hatice Kurşuncu (Kadıköy Kooperatifi), Uygar Özesmi (Good4Trust), Nusret Türkkan (Doğal Yaşamı Koruma Vakfı)’ın panelistliği ve Nuri Zafer Yenal (Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü) moderatörlüğünde, “Politik Ekolojik ve Ekonomi” değerlendirildi. Öğrenci Atölyesi tarafından iklim değişikliği hakkında hazırlanan sokak röportajlarının derlendiği video sunumunun ardından; Emin Çapa (Gazeteci) moderatörlüğünde, Buğday Derneği, Dürtük Kolektif, Herkes İçin Mimarlık, Kokopelli Şehirde, Kuzguncuklular Derneği, Onaranlar Kulübü, Tatavla Dayanışması ve Validebağ Gönüllüleri’nin de katılımıyla gerçekleştirilen etkinlik forumunun ardından etkinlik sona erdi.


SPO . bülteni . istanbul sube

DANIŞMA KURULU TOPLANTISI, ÜYE ÇALIŞMA GRUPLARI GÜNDEMİYLE GERÇEKLEŞTİRİLDİ XV. Dönem Üye Çalışma Gruplarının oluşturulması, grupların çalışma yöntemlerinin ve takvimlerinin belirlenmesi için 9 Ekim Salı günü Şubemizde, dönemin II. Danışma Kurulu Toplantısı 22 üyemizin katılımıyla gerçekleştirildi. Çalışma alanlarımızı ve hedeflerimizi belirlemek üzere, toplantı davet metninde belirtilen Mesleki Örgütlenme, Planlama ve Şehircilik Gündemi, Süreli/Süresiz Yayınlar, Eğitimler, Dayanışma üst başlıkları değerlendirildi. Geçtiğimiz dönem de var olan Plan İnceleme, Serbest Şehir Plancıları ve Gayrimenkul çalışma gruplarının bu dönem de faaliyetlerine devam etmesine; çalışma ve özlük haklarına yönelik kurulan Hukuk Danışma Birimi’nin yeniden duyurulmasına; kentli hakları alanında çalışmalar yapmak ve eğitimler düzenlemek üzere çalışma grupları kurulmasına toplantıya katılan üyelerimizce karar verildi. Toplantıda, bir sonraki Genel Kurul’a kadar, örgütlenme konusunda verimli katkılarda bulunabilmek için bir çalışma grubu kurulması konuşuldu. Çalışma gruplarının üyelerin talepleri ve çalışmalarıyla şekillendiğini hatırlatır, toplantıya katılamayan üyelerimizin, varsa çalışma grubu taleplerini ve buna yönelik görüşlerini Şubemize iletmelerini rica ederiz.

11


12 SPO . bülteni . istanbul sube

KÜÇÜKYALI ARKEOPARK ALAN YÖNETİMİ PLANI TASLAĞI DANIŞMA KURULU TOPLANTISI Kentsel Arkeolojik Kazı Alanı olan Küçükyalı Arkeopark Alan Yönetimi Planı’nın taslağına ilişkin danışma kurulu toplantısının ilki, 12 Ekim Cuma günü Küçükyalı Areopark Ziyaretçi Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Oktay Kargül tarafından katılım gösterildi. Toplantıda, arkeolojik kazı alanı gezilerek süreç hakkında bilgi alınmasının ardından, hazırlanan yönetim planı taslağı birlikte incelendi. Danışma Kurulu toplantılarının devam edecek olup, süreç Şubemiz tarafından da takip edilecektir. Küçükyalı ArkeoPark Yönetim Planı 22.07.2014 tarihli makam oluru ile düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Koç Üniversitesi arasında Küçükyalı ArkeoPark Alan Yönetimi Planı’na ilişkin protokol hükümleri çerçevesinde hazırlanmış olup yaklaşık 1.87 ha’lık bir alanı kapsamaktadır. Söz konusu alan, İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 26.07.2012 gün ve 653 sayılı Kararı ile sınırları belirlenerek “I. ve III. Derece Arkeolojik Sit” olarak ilan edilmiştir.


SPO . bülteni . istanbul sube

KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ ŞBPB BÖLÜMÜ SEMİNER DİZİSİ-1, “PLANLAMA MESLEK ALANI VE ŞEHİR PLANCILARI ODASI” Kırklareli Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Güncel Planlama Sorunları Dersi kapsamında düzenlenen seminer dizisinin ilki, “Planlama Meslek Alanı ve Şehir Plancıları Odası” başlığı ve Şubemiz Sekreteri Akif Burak Atlar ‘ın panelistliği ile, 12 Ekim Cuma günü Kırklareli Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Akif Burak Atlar’ın Oda tanıtım sunumu ile başlayan panelde, planlama öğrencileriyle, planlama meslek alanı, iş alanları ve mesleki örgütlülük konuşuldu. Meslek alanı ve Oda’ya ilişkin soruların cevaplanmasıyla etkinlik sona erdi.

13


14 SPO . bülteni . istanbul sube

ÖĞRENCİ KOMİSYONU VE YÖNETİM KURULU BULUŞTU İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Kırklareli Üniversitesi planlama öğrencileri ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz, 16 Ekim tarihinde Şubemizde gerçekleştirilen tanışma toplantısında buluştu. Toplantıda, yaklaşan kolokyum süreci ve hazırlıklarla birlikte yeni eğitim döneminde, Öğrenci Komisyonumuzca gerçekleştirilmesi talep edilen etkinlikler değerlendirildi. Öğrenciler, döneme ilişkin bir çalışma programı oluşturmak üzere 19 Ekim Cuma günü yeniden bir araya geldiler.


SPO . bülteni . istanbul sube

AVCILAR TAHTAKALE MAHALLESİ’NDE İMAR AFFI ETKİNLİĞİ Avcılar İlçesi Tahtakale Mahallesi’nde Zeyneb-i Kübra Camii Derneği çağrısıyla, 11 Ekim tarihinde İmar Affı hakkında bir toplantı gerçekleştirildi. Yönetim Kurulu Üyemiz Oktay Kargül ve İstanbul Kent Savunması inisiyatifinden Deniz Özgür’ün katıldığı toplantıda mahalle sakinlerinin, bölgenin rezerv alan ilan edilmesi ve Kanal İstanbul Projesi sınırlarına giriyor olmasının bölgede yarattığı sorunlar konuşuldu. Mahalle sakinlerinin sorularının cevaplanmasının ardından etkinlik sona erdi.

ÖĞRENCİ KOMİSYONU TOPLANTISI Öğrenci Komisyonu, 19 Ekim Cuma günü Şubemizde bir toplantı gerçekleştirdi. Kolokyum hazırlıklarının ve önümüzeki döneme ilişkin komisyon programının konuşulduğu toplantıda, Öğrenci Komisyonu’nun sosyal medya kanalları arttırılarak öğrenciler arası iletişimi arttırmak hedeflendi. Toplantının ardından, komisyona ilişkin bir Instagram hesabı açıldı.

15


16 SPO . bülteni . istanbul sube

AVCILAR FİRÜZKÖY MAHALLESİ’NDE İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İLE TOKİ ARASINDAKİ PROTOKOL KAPSAMINDA HAZIRLANAN PLAN DEĞİŞİKLİKLERİ YARGIYA TAŞINDI Avcılar İlçesi, Firuzköy Mahallesi, 4434, 4435, 5955 ve 6339 (eski 5951 parselden ifraz) no.lu toplamda yaklaşık 200 h.’lık yüzölçümüne sahip alana yönelik 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği ile -2- paftalık 1/5.000 ölçekli Nazım ve -12- paftalık 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği Şubemizce dava konusu edildi. 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda “Fuar, Panayır, Festival Alanı”, “Kentsel Bölgesel Yeşil ve Spor Alanı”, “Sit Alanı”, “Jeolojik Sakıncalı Alan” ve “Üniversite Alanı” alanında kalan planlama alanı, davaya konu edilen 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliği ile alan “Kentsel Gelişme Alanı ve Üniversite Alanı” olarak düzenlenmiştir. Planlama alanının mülkiyeti İstanbul Üniversitesi’ne ait olup, söz konusu imar planı değişikliği yapılacak konutlardan elde edilen gelirle İstanbul Üniversitesi’nin yapı stoğunun yenilenmesi gerekçesiyle İstanbul Üniversitesi ve TOKİ arasında imzalanan protokol kapsamında hazırlanmıştır. 4434, 4435, 5955 ve 6339 sayılı parseller İstanbul Üniversitesi mülkiyetinde iken İstanbul Üniversitesi ile TOKİ arasında imzalanan protokole göre TOKİ’ye devredilmiş olup, kamu mülkiyetindedir. Toplamda yaklaşık 200 h.’lık yüzölçümüne sahip planlama alanının doğusunda ve güneyinde 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı, batısında 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı yer almakta olup, dolayısıyla söz konusu parseller I. ve III. Derece Arkeolojik Sit alanları arasında kalmaktadır. Söz konusu plan ve plan değişiklikleri ile parsele getirilen yapılaşma hakkı ile nüfus yoğunluğunu arttırıcı kullanım fonksiyonları, planlama alanı çevresi için sakıncalı sonuçlar yaratacaktır. Önerilen “Konut Alanı” ve “Ticaret+Konut Alanı” fonksiyonları, komşu parsellerde yer alan sit alanları üzerinde baskı oluşturucu nitelik taşımaktadır. Ayrıca Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun ilke kararında; “Daha önceden sit sınırları içindeyken sit sınırları dışına çıkarılmış” ve Sit bölgeleri arasında kalmış sitleri doğrudan etkileyen alanların Fiziki planlama ve koruma sorunlarının çözümünü sağlamak amacıyla planlama sırasında “Etkileme Geçiş Alanı” olarak planlama sınırları içerisinde alınması” ilkesi yer almaktadır. Bu nedenle plana konu olan alanın çevresi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği görülmektedir. Söz konusu plan değişiklikleri, imar mevzuatına ve hukuka aykırılık teşkil ettiği ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçeleriyle, Şubemizce dava konusu edildi.


SPO . bülteni . istanbul sube

CUMARTESİ SÖYLEŞİLERİ #3: “HERKES İÇİN SOSYAL MEDYA” KONUK: TANSEL AKDAN Şubemiz XV. dönem çalışma programında yer verdiğimiz ve mayıs ayı itibariyle başlattığımız Cumartesi Söyleşileri dizisinin üçüncü konuğu sosyal medya ve dijital pazarlama uzmanı Tansel Akdan olacak. 3 Kasım Cumartesi günü saat 16.00`da Şubemizde “Herkes İçin Sosyal Medya” başlığıyla gerçekleştireceğimiz ve sosyal medyanın gelişimini, önemini ve etkin bir iletişim aracı olarak kişisel ve profesyonel hayatta kullanımını tartışacağımız söyleşimize tüm meslektaşlarımız, öğrenci arkadaşlarımız ve tüm ilgililer davetlimizdir. Tansel Akdan (Konya, 1981) Sosyal Medya ve Dijital Pazarlama Uzmanı; Fevreka Reklam ve İçerik Ajansı`nda kurucusu ve yöneticisi olan Tansel Akdan, Mersin Üniversitesi Konaklama İşletmeciliği ve Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunudur. 2005 yılından bu yana devam ettiği iş yaşamında; metin yazarlığı, içerik danışmanlığı, içerik pazarlama yöneticiliği, yayın yönetmeliği, eğitimcilik ve ajans başkanlığı görevlerinde çalışmıştır. Growth Hacking kavramının teorisyenliğinden ziyade uygulama kısmıyla yakından ilgilidir. Kariyeri boyunca; Oyak Renault, Abdi İbrahim, Jollytur, Garanti Mortgage, Universal Music, Anadolu Hayat, Eataly, Sanofi, Tazedirekt, Modanisa ve Evidea, gibi markalarla çalışmıştır. Uzmanlık alanları; İçerik yönetiminin doğrudan ilgili olduğu SEO, Sosyal Medya ve Dijital Pazarlama süreçleridir.

17


18 SPO . bülteni . istanbul sube

NETCAD KAMPÜS EĞİTİM PROGRAMI | 10-11 KASIM 2018 Netcad GIS Tabanlı Kent Planlama Uygulamaları ve Kent Bilgi Sistemleri Projelendirme Eğitimi 10-11 Kasım 2018 tarihlerinde Şubemizde gerçekleştirilecektir. Eğitimin detaylı içeriğine buradan ulaşabilir, kayıt işlemleri için Şubemizle iletişime geçebilirsiniz. Eğitim Ana Başlıkları: “Kent Planlama” ve “Kent Bilgi Sistemleri” projelerinin gerektirdiği temel harita ve projeksiyon bilgi ve Coğrafi Bilgi Sistemi- GIS yapısında proje üretim süreçleri, Planlama alanına ilişkin ver üretimi, vektör ve raster verilerin bütünleşik olarak kullanılması, Planlama sahasındaki sayısal arazi modelinin 2 ve 3 boyutlu oluşturulması, “Analiz” ve “Sentez” haritalarının GIS yapısında oluşturulması, Analizleri puan verip değerlendirerek, kent fonksiyonları için en uygun alanları mevzuatların gerektirdiği standartlarda oluşturulması, Tüm analizlere, sentezlere ve planlara ilişkin tematik haritalama, sorgulama, raporlama, web ve pafta bazında çıktıların oluşturulması, Kent karakter tabloların, alan dağılımları, nüfus hesaplamaları, donatı kontrolü, DOP/KOP hesabı ve mevcut yapılaşma hesaplarının gerçekleştirilmesi ve sonuçlarının raporlanması, Nazım ve Uygulama İmar Planlarının oluşturulması ve mevzuata uygun paftalandırılması, Akıllı objeler kullanılarak (lejand, ölçek barı, plan bilgi kartı, antet, kuzey oku vb.) tüm ölçeklerdeki planların gerektirdiği, mevzuatlara ve kurum standartlarına uygun plan çıktılarının hazır şablonlar ile oluşturulması, Analiz, sentez ve planların 3 boyutlu olarak modellenmesi ve sunum simülasyonu oluşturulması, Tüm proje çıktılarının Google Earth`e aktarımı Başvuru ve Ücretlendirme: TMMOB Şehir Plancıları Odası üyesi (Çalışan) katılımcılar için: 500 TL TMMOB Şehir Plancıları Odası üyesi (İşsiz veya öğrenci) katılımcılar için: 300 TL TMMOB Şehir Plancıları Odası üyesi olmayan katılımcılar için: 750 TL Ödeme Bilgileri: Garanti Bankası Ümitköy Şubesi IBAN: TR31 0006 2000 4830 0006 2962 49 Eğitim Kodu: nk 758 Alıcı: Netcad Yazılım A.Ş. Son Ödeme Tarihi: 1 Kasım 2018


SPO . bülteni . istanbul sube

8 KASIM DŞG KOLOKYUMU PROGRAMI BELİRLENDİ 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü etkinlikleri kapsamında her yıl düzenlenen Dünya Şehircilik Günü Kolokyumu`nun bu yıl 42`incisi Odamız İzmir Şubesi sekretaryasında 7-8-9 Kasım 2018 tarihlerinde gerçekleştirilecek olup kolokyumun ana teması “Göç-Mekan-Siyaset” olarak belirlenmiştir. Kolokyum programına buradan ulaşabilirsiniz.

19


20 SPO . bülteni . istanbul sube

YENİ ÜYELERİMİZ Geçtiğimiz ay içerisinde Şubemize üye olmak için başvuran meslektaşlarımız: Nilüfer Nazile Akın (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2018) Ramazan Samancı (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2018) İpek Moroğlu (Mersin Üniversitesi, 2016), Özer Doğaner (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2018), Nadire Pekdoğan (Cumhuriyet Üniversitesi, 2018), Elanur Adam (Kırklareli Üniversitesi, 2018 ), Neslişah Özer Babaoğlu (Gazi Üniversitesi, 2016), İsmail Er (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2018) Meslektaşlarımızı tebrik eder, başarılar dileriz.


SPO . bĂźlteni . istanbul sube

21


22 SPO . bülteni . istanbul sube

EKİM

/

2018


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.