sayı 40
.
bülten
.
.
TMMOB Sehir Plancıları Odası Istanbul Subesi
2. Kış Eğitim Kampı ile Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden gelen öğrenciler bir araya geldi ve beş gün boyunca sunumlar, atölyeler, teknik geziler ile keyifli bir kamp sürecinin parçası oldular. Beyoğlu Sütlüce Riskli Alanı 1. Etap Planları’na dava açtık.
OCAK - ŞUBAT / 2019
2 SPO . bülteni . istanbul sube
Kapak: 2. Kış Eğitim Kampı TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Adres: Cihannüma Mah. Akdoğan Sk. Başar Apt. No: 30 D:6-7 Beşiktaş/İstanbul Telefon: 0212 275 43 67 - 0212 288 99 60 Faks: 0212 272 91 19 e-posta: spoist@spoist.org.tr - spoistanbul@spo.org.tr Web adresi: www.spoist.org.tr - www.spo.org.tr
SPO . bülteni . istanbul sube
şubemizden Meslektaşlarımız ile Söyleşi: Tuba İnal ÇELİK...05 Ataşehir Mustafa Kemal Mahallesi Kentsel Dönüşüm Etkinliğine Katıldık...10 Engelli Hakları Forumu Hakkında Gerçekleşen Toplantıya Katıldık...10 Öğrenci Komisyonu Yeni Yıl Etkinliği Düzenledi...10 Kanal İstanbul Komisyonu Toplantısına Katıldık...11 İKMA Web Sitesi Toplantısına Katıldık...11 Kirazlıtepe Mahallesi Teknik İnceleme Heyeti ile Toplantı ve Teknik İnceleme Gerçekleştirildi...12 Üye Katılımı ve Yeni Mezunlarla İletişim Hakkında İKK Toplantısına Katıldık...12 İstanbul Buluşmaları 2019’un Danışma Kurulu Çalışmaları Başladı...12 Cumartesi Söyleşileri#4’ün Konuğu Ceren Lordoğlu Oldu...13 2. Kış Eğitim Kampı Düzenlendi...13 XI. Dönem III. Danışma Kurulu Toplantısı Gerçekleştirildi...14
kent gündemi Dava ve İtirazlarımızın Sonuçları...15 Beşiktaş Tünel Davaları Bilirkişi Keşfine Katıldık...16 Bayrampaşa Eski Cezaevi Alanı 1. Dava Bilirkişi Keşfine Katıldık...16 Avcılar Yeşilkent Mahallesi 63 Parsel ve Bir Kısım Kadastral Boşluğa İlişkin Planlara İtiraz Edildi...17 Beykoz İlçesi 8. Paftada 268-360, 51. Paftada 316 Ada İçin Hazırlanan KANİP ve KAUİP’ye İtiraz Edildi...17 Arnavutköy İlçesi Dursunköy Mahallesi Muhtelif Parsellere İlişkin ÇED, NİP ve UİP’na İtiraz Edildi...18 Beyoğlu İlçesi, Camikebir Mahallesi, İstanbul Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi, Dava Konusu Edildi...19 Beyoğlu İlçesi, Örnektepe ve Sütlüce Mahalleleri Riskli Alanı 1. Etap NİP ve UİP Dava Konusu Edildi...21
duyurular Yeni Üyelerimiz...22
3
4 SPO . bülteni . istanbul sube 2019 yılının ilk bülteniyle siz değerli meslektaşlarımızı selamlıyoruz. *** 31 Mart’ta gerçekleşecek yerel seçimlere oldukça yaklaştığımız günlerde ülke gündemine paralel şekilde şubemizin gündemide oldukça yoğun. Bu ay meslek alanımızda yaşadığımız en önemli gelişme, Müellif Yönetmeliğinde gerçekleşen değişiklik oldu. Bu konuda uzun yıllardır verilen mücadeleye rağmen revize edilen yönetmeliğin birçok sıkıntıyı halen taşıması, beklentilerin ne yazık ki karşılanma noktasına henüz taşınamadığının bir göstergesidir. Müellif Yönetmeliği ile ilgili bugüne kadar verilmiş olan haklı mücadele, bundan sonraki süreçte de devam ettirilecektir. *** Şeçimler, yönetmelikler, davalar gibi pek çok gelişmenin içerisinde şubemizce gerçekleştirilen etkinlikler nefes almamızı sağladı. Bu sene 2.si düzenlenen Kış Eğitim Kampı’nın ev sahibi İstanbul Şube oldu. Türkiye’nin farklı üniversitelerinden gelen öğrencilerin katılımı ile gerçekleşen etkinlikte, oturumlar, sunumlar, atölyeler ve teknik geziler gibi çeşitli bir program ile meslektaş adaylarımızı karşıladık. *** Meslek odamız olarak, kente yönelik yapılan planların olduğu kadar, planlar sonucunda yaşanan ağır koşullara maruz kalan vatandaşlarımızın haklı mücadelesinin takipçisi olmaya devam ediyoruz. Kirazltepe Mahallesinde kentsel dönüşüm kararları sonucunda gerçekleştirilen yıkımlar, projelerin başlamaması akıbetlerinin bilinmemesinin yanı sıra halk sağlığını tehdit eden çevre kirliliği problemlerine dönüşmüş durumdadır. Mahalle derneğinin mücadelesine destek olmak için, saha çalışmasına ve düzenledikleri toplantıya katıldık. Bu süreçte destekçileri olmaya devam edeceğiz. *** Şubat ayını XV. Dönem III. Danışma Kurulu Toplantısı ile bitirdik. Geride bıraktığımız son bir yıl içerisinde gerçekleştirmiş olduğumuz etkinlikler, hazırladığımız yayınlar ve açtığımız davaların yanı sıra kurmuş olduğumuz ilişki ağları üzerine paylaşımlarda bulunduğumuz Danışma Kurulu toplantısının en önemli gündemleri arasında Müellif Yönetmeliği tüm meslektaşlarımızın ortak ilgisi ile çokça tartışıldı. Önümüzdeki bir yıllık süreçte yapmak istediklerimizi tüm meslektaşlarımızın katılım ve katkıları ile gerçekleştirme isteğimizi paylaşarak birlikte olma ve birlikte hareket etme üzerine neler yapabileceğimiz ile toplantımızı sonlandırdık. *** Mart&Nisan sayısında görüşmek üzere, mutluluk ve huzur sizlerle olsun. TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu
SPO . bülteni . istanbul sube
MESLEKTAŞLARIMIZ İLE SÖYLEŞİ: TUBA İNAL ÇELİK Soru 1: Hangi okuldan kaç yılında mezun olduğunuzla başlayalım mı? İstanbul Teknik Üniversitesi’nden 1998 yılında mezun oldum. Sonra yüksek lisansımı 2002 yılında orada bitirdim ve hemen Yıldız Teknik Üniversitesi’nde doktoraya başladım. Soru 2: Hangi programlarda yaptınız yüksek lisansınızı ve doktoranızı? Hepsini şehir planlama alanında yaptım ama doktora tezimi yazarken bölge planlama anabilim dalında araştırma görevlisiydim. Doktora konum bölge hatta kırsal planlama alanında ama teslim ettiğim bölüm şehir planlama.
şubemizden
Soru 3: Çalışmaya ne zaman başladınız? 1998 yılında mezun olur olmaz bir inşaat şirketinde işe başladım. İlk defa 8 yıllık kesintisiz eğitim modeli başlamıştı ve okullar inşa ediliyordu 8 tane okulun şantiyelerinin yönetici asistanlığını yaptım. Daha sonra 2000’de 1 Nolu Bölge Koruma Kurulunda raportör olarak çalışmaya başladım. 2 senenin ardından Yıldız Teknik Üniversitesi’ne geçtim. Yıldız Teknik Üniversitesi 3. işimdi. +Farklı alanlarda deneyim sahibi olarak akademisyen olmuşsunuz. Şöyle söyleyebilirim, üniversiteye başladığım ilk günden itibaren akademisyen olmak istiyordum hatta ben rektör olacağımı söylemişliğim bile var ilk senelerimde sonra yavaş yavaş ayaklarım yere basmaya başladı. Dolayısıyla arada geçirdiğim her şey akademisyen olmak üzere beklediğim dönemlerdi. Koruma Kurulu da nitekim öyleydi. İnşaat şirketinde
5
6 SPO . bülteni . istanbul sube
de para kazanmam gerekiyor olduğu için çalıştım. Bir dönem dışarıda anket ve rapor yöneticiliği yaptım. Bir anket ekibini yöneterek rapor hazırladık. Bunların hepsi üniversiteye girene kadar kendimi oyaladığım işlerdi. +Bu dönemde yapmış olduğunuz işlerin bir plancı olarak mesleğinize katkıları illaki olmuştur. Bu dönemdeki deneyimlerinize bakınca iyi ki direkt akademiye girmemişim diyor musunuz? İyi ki hemen akademiye girmemişim dedim tabiki, birincisi özel sektörün şöyle bir şeyi oldu: akademide sürekli “siz bir de özel sektörü görün!” denir. Ben zaten görmüştüm özel sektörü, birçok akademisyen arkadaşım ilk işleri olarak akademiye girdikleri için aslında ne kadar çok çalışılabildiğini, başka birşey için ve başka biri için çalışmanın ne demek olduğunu çok bilmeden konuşurlardı. Ben de çok kısa bir süre çalıştım geriye dönüp bakınca 20 yıllık çalışma hayatım içinde tabi ki 2 yıl hiçbirşey değil ama ben özel sektörde de çalıştım ve özel sektörde çalışmanın ne demek olduğunu biliyordum ve zaten bu sebeple kaçtım ve akademisyen oldum diyebiliyordum. Soru 4: Planlama olmasaydı ne olmak isterdiniz, farklı ilgi alanlarınız nelerdi?
şubemizden
Benim dönemimde planlama bölümü mimarlık fakültesinin içinde olduğu için birçok arkadaşım mimarlık olamayınca o zaman planlama olsun diye tercih etmişlerdi. Ben tercihlerim arasında mimarlık olmadı istemedim de. Planlama olmasaydı ne olurdum bilemiyorum çünkü isteyerek oldum. Bunu da nasıl istedim. Yüksel Dinçer ve İclal Dinçer Diyarbakır Koruma Kurulunda Diyarbakır Suriçi’nin Koruma Planını çalışırlarken, Diyarbakır Koruma Kuruluna geliyorlar o dönem benim babam da koruma kurulunda temsilcisi olarak bulunuyor ve İclal Dinçer ve Yüksel Dinçer üzerinden bana şehir planlama bölümünün varlığını farkettirdi dolayısıyla planlamada bulunmamın sebebi sevgili İclal Hocadır. +O zaman sanırım planlama dışında birşey yazmadınız. Aslında yazmıştım. Bir dönem ailemin etkisiyle tıp istediğime ikna edilmiştim ama neyseki olmamışım. Şuan düşünmek bile istemiyorum. Soru 5: Peki akademiye olan ilginiz bir şeyleri öğretmek noktasındaki bir heyecandan mı kaynaklı yoksa söyleyecek başka sözünüz olduğu için mi? Ben özel sektörü denemiş ve hiç sevmemiştim. Mesleğim ile ilgili bir şey yapmak istiyor ve bunu da üniversitede yapmak istediğimi zaten biliyordum. Şimdi de geri dönüp bakınca keşke başka birşey daha yapabiliyor olsaydım. Ben başka hiçbirşey sevmedim ve başka hiçbir şey de bilmedim. Bütün hayatımı da akademi üzerinden kurdum. Dolayısıyla başka arkadaşlarımı görüyorum başka şeyler yapmak isteyen mesela Erbatur Çavuşoğlu çok yakınımızda bir plak dükkanı açtı. Ben başka hiçbir şey sevmedim ama yapabiliyor olmak gerekiyor. İnsanın mutlaka bir alternatifinin olması gerektiğini düşünüyorum özellikle bizim gibi ülkelerde.
SPO . bülteni . istanbul sube
Soru 6: Bu süreçte karşılaştığınız zorluklar oldu mu ve size en çok keyif veren şey neydi? Ben herhalde sınıfta ve ders vermenin ötesinde araştırmayı hep daha çok sevdim. Akademi üç boyutlu bir alan; eğitim vermek, bilimsel bilgi üretmek ve kamuyu bilgilendirmek. Ben hep araştırma kısmını çok sevdim, kamu ile birlikte çalışmak ve bilimsel bilgi üretmek hep akademik hayatımın merkezinde oldu. Bir zorlukla karşılaştığımı düşünmüyorum. Her işin içinde olması gereken zorluklardı: bazen Yıldız Teknik Üniversitesi’nde olmanın zorluklarıydı, bazen de akademinin kendi yapısal sorunları. En sonunda tekrar gördüm Yıldız Teknik Üniversitesi’nde olmak bedel de ödemek gerektirdi. Soru 7: Peki şuan yurt dışındasınız, oradaki deneyimlerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?
Soru 8: Oda ile ilk kesişiminiz nasıl oldu? Nasıl ilişkilendiniz? Ben odanın her zaman üyesiydim. İlk ilişkilenmem 1994 -1995 döneminde İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Kent ve Kentleşme Kulübü ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar ve Yıldız Teknik Üniversitesinin öğrenci kulüpleri ortak bir öğrenci etkinliği yapmıştık. Etkinliğin kitabı
şubemizden
Akademik deneyimimi karşılaştırabilirim. Akademi burada hala çok prekar. Yani Türkiye’deki gibi değil çok başka bir akademik iklim var. Bir yandan içine girmeye çalışıyoruz bir yandan içine girmemiz çok mümkün değil. Dil bariyeri ile karşı karşıyayız. Bir yandan da bir köşesinden tutunmuş durumdayız. Burada bir grup akademisyen ile beraber aynı zamanda Off-University inisiyatifini de kurduk ve bu işi de kotarmaya çalışıyoruz. Böylece akademiye başka türlü de eklemlenmiş durumdayız ama çok eklektik bir eklemlenme bu. Bir yandan da kendi içinde kendi sorunları olan bir akademi. Çok prekar ve güvencesiz bir iş düzeni hakim çünkü herkes iki üç senede bir kontrat yenilemek zorunda. İşe başlar başlamaz bir sonraki kontratınız için ne yapmanız gerektiğini düşünmeye başlıyorsunuz. Bunun akademik üretim için sağlıklı bir ruh hali olmadığını düşünüyorum ama bir yandan da çok üretken. Akademide çalışmanın dışında ben “planlamada katılım” çalışıyorum. Amerika ve Avrupaya dışarıdan baktığımızda dışarıdan göremediğimiz bir sürü şeyi var, çok güzel ve çok parlak gözüküyor. 2017 Eylül’den 2018 yılı sonuna kadar Hanfencity Üniversitesi’nde bir AB Projesinde çalıştım. Proje mobilite ve katılım üzerine idi. Projeyi dışardan çok kusursuz ve efektif görünmekle birlikte içine girdiğinizde TR’de olan tüm sorunların burası için de geçerli olduğunu görüyorsunuz. Dolayısıyla yurtdışı deneyimim biz burayı dışarıdan farklı algılıyormuşuz konusuna uyanmakla geçiyor. Bir diğeri burada çok ciddi bir ekonomik güç var. Burada maddi imkanların ve networklerin ne kadar çok kapıyı açtığını ve üretkenliği ne kadar tetiklediğini gördüm. Dolayısıyla burası ile ilgili deniyim hem gücünü görüyorsun hem de uzaktan ne kadar yanlış yorumladığını görüyorsun dolayısıyla ikili bir yapısı var. Biz çok yakınmışız. Türkiye’nin 15 sene öncesi, akademinin bu duruma gelmeden önceki hallerini düşününce biz çok yaklaşmışız. Sivil toplum olarak da ucundan kaçırmışız. Biraz para ve emekle ulaşmak istediğimiz noktaya varabilirmişiz.
7
8 SPO . bülteni . istanbul sube odada vardır. O öğrenci etkinliğidir oda ile tanışmamız. Ancak asıl en sıkı ilişki yönetim kurulu üyeliği ile başladı, 2012-2014 yılları arasında. Sonra altı yıl devam eden bir yönetim kurulu tecrübem oldu. +Planlama öğrencisi olmak kente farklı bakmayı gerektiriyor ama Odada olunca pek çok şeyi daha sistematik takip edebiliyorsunuz. Bu anlamı ile baktığınız zaman yaşadığınız kentte benzer sorunlar yaşanıyor mu? Birincisi evet kenti çok daha yakından takip ediyorsun çünkü akademinin içindeyken eğer özel olarak ilgilenmiyorsan birçok yerde olanı biteni duymak ve anlamak mümkün değil. Oysa biz Odada tüm kentin hatta bölgenin gündemini takip edibildik. Başka türlü bir kenti bu detayda takip etmek mümkün değil. İstanbul çok dinamik bir şehir bir de Odanın yetki alanı sebebiyle de Trakya ve Batı Marmara asrasında pek çok alana hakim olmak mümkün oluyor. Tabi ki kentin gündemini bu kadar yakından takip edebiliyor olmak, tüm kentsel politikayı ve kentin nasıl yönetildiğini başka bir deyişle resmin bütününü görmeye çok faydası oluyor. Hukuk diline çok daha çabuk hakim oluyorsunuz. Benim için de odada öğrendiğim ve geliştirdiğim çok şey oldu. Daha kolay yazmaya daha kolay ekrana çıkmaya alışıyorsunuz.
şubemizden
İstanbul’u Berlin’in gündemi ile karşılaştırmak mümkün değil. Belki Şangay gibi Çin kentleri ile karşılaştırabiliriz. Hong Kong olabilir ama herhangi bir Avrupa kenti ile İstanbul’u karşılaştıramayız. İstanbuldaki dinamiği karşılaştırmak mümkün değil. Burada yaşayan dostlarımla gezerken bana 30 yıl önce yaşadığım yer, mahallem, parkım diye gösterebiliyorlar. 2,5 yıldır İstanbul’a gelmedim ve eminim geri döndüğümde mahallemi tanıyamayacağım. Değişmemiş hiçbir şey kalmayacak. Öğrencilik yıllarımdan anılarımın olduğu hiçbir mekan aynı kalmadı mesela. +Peki bu dinamizmi neye bağlıyorsunuz? Hala oturmuş bir politikanın olmaması mı? Kent belleğimiz neden yok, oluşamıyor? Bu kadar dinamik olmasının sebebi büyümekte gelişmekte olan bir ülke olmamız. Bir diğer nedeni bizde tartışılamayacak pazarlığı yapılamayacak bir konu yok. Değişemeyecek yasa kesinlikle uyulması gereken kural yok. Her şey konuşulabilir burada ise pek çok alan tartışmaya açık bile değil. Tiergarten örneğin kent parkı burda herhangi bir yapılaşmanın olabileceği kimsenin aklına dahi gelmiyor. Soru 9: Hocam son sorulara doğru geliyoruz. Ben sizin öncelikle şu an Odada ve kent gündeminde çokça tartışılan konular ile ilgili görüşlerinizi almak istiyorum. Şu an imar barışı gibi bir sürecin içerisindeyiz ama bir taraftanda gün geçmiyor ki bir yerden çöken istinat duvarı yada yapı haberi gelmesin. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? İmar affı bütün topluma değen bir kentsel politika aracı. İmar barışı 1980’e kadar imar affı olarak adlandırdığımız uygulamadan farklı bir mesele değil. 2020 yılına geldik neredeyse 30 yıl sonra hala aynı popülist politika ile geri döndük en yapılmayacak hatayı yapıyor durumdayız. Neden? Çünkü şu an gerçekten bir toplumsal barış fikrine ihtiyacımız var. Bu konu öyle bir konu ki yani toplumdaki her kesimi öyle yada böyle ikna edebilecek bir şey
SPO . bülteni . istanbul sube
Soru 10: O zaman son sorum, yeni mezun olan ve yolunu bulmaya çalışan meslektaşlarımız için neler önerirsiniz? Başlarını dik tutmalarını öneririm. Türkiye’de görüyoruz ki otoriter yönetimin omurgasını kent yönetimi oluşturuyor. Ve kentin mekanın biçimlenişi o gücü yani iktidarı besliyor. Hem ekonomik olarak besliyor, hem gücünü besliyor, hem de insanların algısını şekillendiriyor. Öncelike doğrunun ve iyinin peşinde olmak önemli. Doğruyu gördükten sonra mesele başını ve omurgani dik tutabilmekte. Bu çok kolay birşey değil, hele ki Türkiye gibi bir ülkede kimlerin ne işler yaptığını görüyoruz ve duyuyoruz. Ama çok zor da değil. Deneyip insanın başını eğecek hiçbir şey yapmamasının ne kadar keyifli olduğunu görmek gerekiyor. Bir kere onurlu olmanın tadına varınca zaten geri dönülmez. İstanbul’un ölüm fermanı pek çok proje var bazı meslektaşlarım gibi adım imzam olmadığı çok mutluyum ben mesela.
şubemizden
çünkü herkese değiyor. Benim çevremde imar barışı meselesi ile ilgilenen, duyan, gidip başvurmuş, yada evi imarsız yerde kalan yada tapusu olmayan o kadar insan var ki. O kadar kerkese değen bir konu ki. Adını barış koymalarının nedeni de bu. Seçim öncesi yeniden konsolidasyon sağlamak için yapılan bir hamle. Ama neye yol açacağı konusunda yasanın detaylarına hakim olmadan, biraz basından takip ettiğim kadarıyla biraz da hislerim ile söyleyebileceğim. Belirsizlik hali devletin elinde tutmak istediği güç. Devlet ile vatandaş/ kentdaş arasındaki sınırın nerede başladığını ve nerede bittiğini belirsizlik üzerinden kurup gücünü beslemeye çalışması demek imar barışı. Elinde tapusu olmayanlar tabi ki bu güvensizlik içinde ne yapacağını bilmiyor. Başvuruyu yapanlarında ne olacağı belli değil, o da bir çözüm değil şu anda. Özellikle İstanbul gibi bir şehirde tekrar bunu konuşuyor olduğumuza inanamıyorum. Bu kadar betonla kentsel yaşamın sürdürülemez olduğunu biliyoruz ve bu çok net. Nasıl olsa bu anlaşılacak sürdürülebilir demek mümkün değil. Hükümetin ekonomi politkası da sürdürülebilir değil ve çökecek bunu bekleyip hep beraber göreceğiz ama kent politikası için bekleyip görmek istemiyorum. Böyle bir lüksümüz de başka bir İstanbul da yok maalesef. Şu an yaşadığım şehri tecrübe ettikçe daha çok sıkılıyorum. Berlin kişi başına 14 metrekare yeşil alan düşen bir şehir. Aktif yeşil alandan bahsediyorum. Bizim orada bütün ülkeyi ayağa kaldıran gezi parkı büyüklüğünde parktan sadece benim yürüme mesafemde 20 tane var, konuşmanın hiçbir anlamı yok yani karşılaştırılabilecek bir şeyden bahsetmiyoruz.
9
10 SPO . bülteni . istanbul sube
ATAŞEHİR MUSTAFA KEMAL MAHALLESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM ETKİNLİĞİ’NE KATILDIK
şubemizden
22 Aralık tarihinde Ataşehir’de gerçekleştirilen Mustafa Kemal Mahallesi Kentsel Dönüşüm Etkinliği’ne Yönetim Kurulu üyemiz Oktay Kargül katılım göstermiştir. Kentsel dönüşüm sürecinde mahalle sakinlerinin birlikte hareket etmesinin önemi vurgulanan etkinlikte, ilerleyen süreçler için kararlar alınmıştır.
ENGELLİ HAKLARI FORUMU ÖĞRENCİ KOMİSYONU YENİ HAKKINDA GERÇEKLEŞEN YIL ETKİNLİĞİ DÜZENLEDİ TOPLANTIYA KATILDIK 23 Aralık tarihinde gerçekleştirilen Engelli Hakları Forumu Çalıştayı Hakkında Toplantı’ya Yönetim Kurulu üyemiz Pelin Pınar Giritlioğlu katılım göstermiştir.
Bir önceki bültende Öğrenci Komisyonu’nun şubemizde aktifleşen rolü ile Kasım ve Aralık Ayların’da gerçekleştirdikleri etkinliklere yer vermiştik.
Engelli Hakları ile ilgili olarak gerçekleştirilmek istenen foruma meslek odası olarak katılımımız hem dezavantajlı gurupların kentteki görünürlülüğünün artması hemde temel haklara erişim noktasında tüm yurttaşlarımızın eşit olduğu gerçeğine dayanmaktadır.
Öğrenci komisyonu 2018’i Yeni Yıl Etkinliği ile bitirdi. Hem okulların yarıyıl tatiline hazırlandığı, hemde yoğun etkinlik döneminin ardından bir araya gelen öğrenci komisyonu keyifli kutlamayla yeni yıla merhaba dedi.
Toplantı sonucunda, forum için henüz tarih belirlenmemiştir. Gelişmeleri meslek odamızın duyurularından ve aylık bültenlerden takip edebilirsiniz.
2019’da Öğrenci Komisyonu’nun aktifleşen rolünün devam etmesi ve gerek etkinlikler gerekse kente yönelik politikalarımızda şubemize katkılarının artması en büyük temennimiz.
SPO . bülteni . istanbul sube
KANAL İSTANBUL KOMİSYONU TOPLANTISI’NA KATILDIK 23 Aralık tarihinde Kanal İstanbul Komisyonu Toplantısı’na Yönetim Kurulu üyemiz Pelin Pınar Giritlioğlu katılım göstermiştir. Kanal İstanbul ile ilgili olarak toplantılar devam edecek olup, projenin ekolojik, ekonomik vb. sonuçları tartışılacaktır.
şubemizden
İKMA WEB SİTESİ TOPLANTISI’NA KATILDIK 15 Ocak tarihinde İKMA Web Sitesi Toplantısı’na Yönetim Kurulu üyemiz Barış Göğüş katılım göstermiştir. Web sitesinde ilçe ölçeğinde gerçekleşen kent suçlarının mekansal verilerinin yanı sıra dava süreçlerine dairde kararların eklenmesi düşünülmektedir.
11
12 SPO . bülteni . istanbul sube
KİRAZLITEPE MAHALLESİ TEKNİK İNCELEME HEYETİ İLE TOPLANTI VE SAHA ÇALIŞMASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
şubemizden
19 Ocak tarihinde Kirazlıtepe Mahallesi teknik inceleme heyeti ile saha çalışmasına Yönetim Kurulu üyemiz Pelin Pınar Giritlioğlu katılım göstermiştir. Saha çalışmasının ardından alanın neden olduğu çevre sorunlarını da içerecek bir rapor hazırlanmasına karar verilmiştir.
ÜYE KATILIMI VE YENİ MEZUNLARLA İLETİŞİM HAKKINDA İKK TOPLANTISI’NA KATILDIK
İSTANBUL BULUŞMALARI 2019’UN DANIŞMA KURULU ÇALIŞMALARI BAŞLADI
26 Ocak tarihinde Üye Katılımı ve Yeni Mezunlarla İletişim Hakkında İKK Toplantısı’na Yönetim Kurulu üyelerimiz Akif Burak Atlar katılım göstermiştir.
26 Ocak tarihinde Üye Katılımı ve Yeni Mezunlarla İletişim Hakkında İKK Toplantısı’na Yönetim Kurulu üyelerimiz Akif Burak Atlar katılım göstermiştir.
SPO . bülteni . istanbul sube
CUMARTESİ SÖYLEŞİLERİ#4’ÜN KONUĞU CEREN LORDOĞLU OLDU 26 Ocak tarihinde, her ayın son haftası olan Cumartesi Söyleşilerine Ceren Lordoğlu katılım gösterdi. İstanbul’da Bekar Kadın Olmak isimli yeni çıkan kitabının ve doktora tez süreci ile ilgili paylaşımlarda bulunan Lordoğlu’nun Toplumsal Cinsiyet bağlamında yapmış olduğu tartışma İstanbul gibi metropol bir kentte sosyal çevre, mekan gibi değişkenlerin kadınların maruz kaldığı sorunlar üzerinde etkisi olup olmadığını tartışması bakımından oldukça ilgi çekici bulundu.
şubemizden
2. KIŞ EĞİTİM KAMPI DÜZENLENDİ Şubemizin son etkinliği 2. Kış Eğitim Kampı oldu. Türkiye’nin farklı üniversitelerinden gelen 20 öğrencinin katılımı ile gerçekleşen kampta, konu, mekan, bağlam bakımından çeşitli atölyeler, sunumlar, teknik geziler ve oturumlar düzenlendi.
13
14 SPO . bülteni . istanbul sube Beş gün boyunca devam eden etkinlikte, ilk gün oda örgütlülüğü, toplumsal cinsiyet ve planlamada güncel teknolojik yöntemlerden olan Coğrafi Bilgi Sistemlerine (CBS) yönelik oturumlar gerçekleşti. Kampın ikinci günü CBS atölyesi ile Karaköy’ü fizik mekan bağlamında analiz ederken, mekanı deneyimleyerek ve gözlemleyerek kentsel dönüşüm ve soylulaştırma ile mekanın bugünkü sosyal bağlamı da mercek altına alındı. Kış kampının üçüncü günü katılımcıları İstanbul’u yansıtan dinamik bir program bekliyordu. Sabah İTÜ’de başlayan program, öğlen ÇEKÜL ve akşam üzeri Kadıköy – Yeldeğirmeni’nde devam etti. Dördüncü gün “Ah Güzel İstanbul” film gösterimi ve söyleşi ile başladı ve ardından Sokak Bizim Derneği’nin “Senin Sokağın Senin Seçimin” oturumu ile devam etti. Kış kampının son etkinliği ise Tarihi Yarımada’ya yeraltı kültür envanteri ile bakmak oldu.
şubemizden
XV. DÖNEM III. DÖNEM DANIŞMA KURULU TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ Şubemiz XV. Çalışma Dönemi`nde geride bıraktığımız süreci değerlendirmek, çalışma programı kapsamında gerçekleştireceğimiz faaliyetler üzerine görüş alışverişinde bulunmak, başta plan yapımını yükümlenecek müelliflerin yeterliliği hakkında yönetmelikte yapılan değişiklik olmak üzere meslek alanımıza ve kent gündemine ilişkin güncel gelişmeleri ve sorunları ele almak amacıyla Danışma Kurulu Toplantısı gerçekleştirdik.
SPO . bülteni . istanbul sube
DAVA VE İTİRAZLARIMIZIN SONUÇLARI TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi olarak, kentsel alanlarla ilgili alınan kararlar ve yapılan planların takipçisi olmaya devam ediyoruz. Bundan sonra haklı mücadelemiz sonucunda iptal kararı alınan davalarımızı da sizlerle paylaşacağız. Bu ay sizlerle paylaşacağımız iki iptal kararı şunlardır: - İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce Uygulanan 2018 Yılı Ücret Tarifeleri “İmar Planı, Plan Değişikliği Teklifi Teknik İnceleme Ücreti” İlaveleri İptal Edildi.
- Albatros Parkı’na İlişkin Uygulama İmar Planı Değişikliği İptal Edildi. İstanbul ili, Büyükçekmece İlçesi, 534 ada 1,2 (yeni 3 ve 5) ile 516 ada 3,4 (yeni 5) parsellere ilişkin 17.06.2016 karar tarihli ve 1170 sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile 17.06.2004 onanlı (14.10.2011 tadilat tarihli) 1/1000 ölçekli Büyükçekmece Merkez Uygulama İmar Plan Notlarında Plan Notu Değişikliğine İlişkin Plan Tadilatı ve dayanak imar planı niteliğinde olan 17.06.2004 onanlı 1/5000 ölçekli Büyükçekmece Merkez Nazım İmar Planı, TMMOB Şehir Plancıları Odası ve TMMOB Mimarlar Odası tarafından açılan dava sonucunda İstanbul 13. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. İptal edilen plan tadilatı eşdeğer yeni bir alan ayırmadan ve mevcut yeşil alanı tamamen yok ederek fiilen yeşil alan niteliğinde olan alana %60 Ticaret + Konut ve %40 Turizm fonksiyonu getirmekte ve Büyükçekmece ilçesinin en büyük yeşil alanlarından biri olan Albatros Parkı’nı yapılaşmaya açmaktaydı. İstanbul 13. İdare Mahkemesi tarafından 30.10.2018 tarihinde oybirliğiyle verilen gerekçeli kararda söz konusu plan değişikliğinin paftalara işlenmediği, bu durumun mevzuat hükümlerine aykırı olduğu belirtilerek plan paftası ile plan notlarının çeliştiğine yer verilmektedir. Ayrıca herhangi bir araştırma, inceleme, analiz-sentez çalışması yapılmadan plan paftası ve lejantı ile plan notları arasında çelişki bulunan, plan açıklama raporu olmayan ve ilgili mevzuata aykırı olarak plan notu belirlendiği (yükseklik ve emsal) görülen dava konusu Uygulama İmar Planının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Bizler ilgili meslek odaları olarak iptal edilen imar planlarıyla birlikte Büyükçekmece İlçesi, Albatros Parkı’nın açık yeşil alan olarak korunması gerektiğini hatırlatıyor; güvenli, sağlıklı yerleşim alanlarının oluşturulması için bilimsel, afete duyarlı ve planlama ilkelerini esas alan kentleşme politikalarının hayata geçirilmesi için mesleki sorumluluklarımız gereği yasal mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.
kent gündemi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın 15.12.2017 tarih ve 2025 sayılı kararı ile kabul edilen 2018 yılı ücret tarifeleri “1. Plan Ücretleri” ve “2. İmar Planı, Plan Değişikliği Teklifi Teknik İnceleme Ücreti” ilaveleri Şubemizce yasal sürecinde dava konusu edilmişti. 1. Vergi Mahkemesi, Belediyenin asli görevleri arasında bulunan ve genel düzenleyici işlem niteliğinde olan imar planı ve plan değişikliği incelenmesinde teknik inceleme ücreti alınmasının hukuka uygun olmadığını dilekçesinde ifade etmiş ve 2018 yılı ücret tarifelerinin “2. İmar Planı, Plan Değişikliği Teklifi Teknik İnceleme Ücreti” ilavelerini İPTAL etmiştir.
15
16 SPO . bülteni . istanbul sube
KATILDIĞIMIZ BİLİRKİŞİ KEŞİFLERİ Ocak ve Şubat ayı boyunca açtığımız davaların gereği olarak bilirkişi keşifleri gerçekleştirildi. Katılmış olduğumuz bilirkişi keşifleri ve dava gerekçelerini sizler ile paylaşmak istiyoruz. - Beşiktaş Tünel Davaları ve Bilirkişi Keşfi 06.01.2017 - 06.02.2017 tarihleri arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından askıda ilan edilmiş olan Beşiktaş İlçesi, Dolmabahçe - Levazım - Baltalimanı - Ayazağa Tünelleri Projesi’ne ilişkin 1/5000 ve 1/1000 ölçekli 13.05.2016 tasdik tarihli Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planı 2017/662 Esas Numarası ile İstanbul 12. İdare Mahkemesinde dava konusu edilmiştir. Dava gerekçesi: Metropolitan kent merkezlerinde gözlenen trafik tıkanıklıkları ve sıkışıklıklarını yeni yol, kavşak, alt/üst geçitler inşa ederek çözmeye çalışma yaklaşımı çağdaş ulaşım ilke ve prensipleri açısından uzun yıllar önce terk edilmiş bir yaklaşımdır. İstanbul ve diğer büyük kentlerimizdeki önceki örneklerinden de gözleneceği gibi, kent merkezlerinde yapılan her yeni yüksek kapasiteli karayolu altyapısı, belirli bir kısa süre içerisinde geçici bir ferahlık sağlamakta, ortaya çıkan yeni kapasiteler nedeniyle, bölgeye daha fazla araç trafiğinin çekilmesine neden olmakta, özellikle bağlantı noktalarında ulaşım ve trafik sorunlarının eskisinden daha yoğun olarak yaşanmasına neden olmaktadır. Söz konusu davanın bilirkişi keşfi, 27 Aralık tarihinde, Mimarlar Odası’nın katılımı ile gerçekleşmiştir.
kent gündemi
- Bayrampaşa Eski Cezaevi Alanı 1. Dava ve Bilirkişi Keşfi İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 21.02.2017 tarih ve 297 sayılı kararı ile onanan Bayrampaşa İlçesi, Sağmalcılar Mevkii, Kentsel Dönüşüm Amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı dava konusu edilmiştir. Dava gerekçesi: İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 11.09.2012 tarih ve 1761 sayılı kararı ile aynı alanda 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları onaylanmış olup Odamızca İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nin 2013/293 E. sayılı dosyası üzerinden iptali talep edilmiş ve davamız kabul edilerek planlar iptal edilmiştir. Ardından plan kararları bütününde herhangi bir değişiklik yapılmadan 28.09.2015 tt.li 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı yeniden askıya çıkarılmış ve bu plan da İstanbul 13. İdare Mahkemesine tarafımızca açılan dava sonucunda Mahkemece 20.12.2016 tarih Esas No:2016/120 sayılı ve 20.12.2016 tarih Esas No:2016/615 sayılı kararları ile yürütmesi durdurulmuş ve plan iptal edilmiştir. Bu yargı kararının ardından ise yine plan bütünlüğünde mahkeme kararlarında yer alan iptal gerekçeleri gözetilmeden aynı kapsamlı dava konusu ettiğimiz bu plan onaylanmıştır. Söz konusu davanın bilirkişi keşfi, 27 Aralık tarihinde, Şehir Plancıları Odası’nın katılımı ile gerçekleşmiştir.
SPO . bülteni . istanbul sube
AVCILAR YEŞİLKENT MAHALLESİ 63 PARSELE İLİŞKİN PLANLARA İTİRAZ EDİLDİ “Avcılar İlçesi, Yeşilkent Mahallesi, 63 Parsel ve Bir Kısım Kadastral Boşluğa İlişkin 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı” Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı 1 nolu Kararnamesinin 97. maddesi, 102. maddesi hükümleri ve 6306 sayılı Kanun uyarınca 19.11.2018 tarihinde onaylanarak, 29.11.2018 tarihinden itibaren 30 gün süre ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde askıya çıkarıldı. Askıya çıkarılan söz konusu planlara Şubemizce itiraz edildi.
Yukarıdaki hususlar çerçevesinde kamu yararı, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve imar mevzuatına aykırı olan “Avcılar İlçesi, Yeşilkent Mahallesi, 63 Parsel ve Bir Kısım Kadastral Boşluğa İlişkin 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’na” itiraz edildi.
BEYKOZ İLÇESİ DERESEKİ MAHALLESİ MUHTELİF PARSELLERE İLİŞKİN PLANLARA İTİRAZ EDİLDİ “İstanbul İli, Beykoz İlçesi, Dereseki Mahallesi, 316 Ada, 4 Nolu Parsel ve 268-341343-345-346-348-360-1 (316/TCK) Nolu Parseller ile Bu Parseller Arasında Kalan Tescil Harici Alanlara İlişkin 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı” 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı 18.10.2018 tarihli ve 186788 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109. maddesi uyarınca onaylanarak 14/12/2018 – 12/01/2019 tarihleri arasında 30 gün süre ile askıya çıkarıldı. Askıya çıkarılan söz konusu planlara Şubemizce itiraz edildi. Planlama alanı içerisinde yer alan parsellerin üçü özel orman alanındadır. Yasaya göre özel ormanda yüzde 6 oranında yapılaşmaya izin verilmektedir. Proje tanıtım dosyasına göre 7 bin 834 metrekarelik 268 numaralı parsel ile 1.795.514 metrekarelik 4 numaralı parsel, tapuda “özel orman” olarak kayıtlıdır.
kent gündemi
Plan değişiklikleri Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne göre “kamu yararının zorunlu kılması halinde” yapılabilecek düzenlemelerdir. Mevcutta donatı alanında olan yerin konut alanına alınması şehircilik ilkelerine aykırılık göstermektedir. İtiraz konusu planlarda açıkça MPYY’nin 26/3 (b) maddesinde yer bulan “eşdeğer alan ayırma” ilkesine de aykırı davranılmıştır. İtiraz konusu planlarda; ortadan kaldırılan “BHA” kullanımı için bir eşdeğer alan ayrılmamıştır.
17
18 SPO . bülteni . istanbul sube Bu iki parsele toplam 427 adet villa yapılacağı, yine özel orman vasfına sahip 554.843 metrekarelik 360 numaralı parsele ise 126 villa inşa edileceği belirtilmiştir. Böylece özel orman olarak kayıtlı üç parsele toplam 553 villa inşa edilecektir. Ayrıca planlama alanında yer alan 268 numaralı parsel 111 bin metrekarelik alana sahip ve tarla niteliğindedir. Bu parsele bir adet spor merkezi, bir adet spor kulübü, 20 adet konaklama tesisi, 13 adet spor tesisleri, 30 adet dükkân, 20 adet restoran, bir adet süpermarket, 75 adet ofis, bir adet otopark, bir adet cami, bir adet ilkokul, bir adet ortaokul, bir adet lise yapılması planlanmaktadır. İnşaatın yapılacağı saha içerisinde 4474 ağaç mevcuttur. Bu yönüyle itiraza konu planlar ile 4474 ağacın yok olmasına sebebiyet verilecektir.
kent gündemi
Kentin akciğerleri sayılan ve gittikçe küçülen orman alanlarının imara açılması, kentin sürdürülebilirliği açısından kabul edilemez. Önce sit derecesi değiştirilip, sonra imar planları hazırlanıp kişiye özel rant sağlanması planlama esasları ve şehircilik ilkelerine aykırıdır. 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı hedeflerinden de biri olan kentin sürdürülebilirliği konusunda yapılması gereken; korunması gereken özellikle orman gibi alanların imara açılması değil aksine varlıklarını korumalarını ve çeşitlenmelerini esas almaktır. Yukarıdaki hususlar çerçevesinde kamu yararı, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve imar mevzuatına aykırı olan “İstanbul İli, Beykoz İlçesi, Dereseki Mahallesi, 316 Ada, 4 Nolu Parsel ve 268-341-343-345346-348-360-1 (316/TCK) Nolu Parseller ile Bu Parseller Arasında Kalan Tescil Harici Alanlara İlişkin 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı”na itiraz edildi.
ARNAVUTKÖY İLÇESİ DURSUNKÖY MAHALLESİ MUHTELİF PARSELLERE İLİŞKİN ÇED, NİP VE UİP’NA İTİRAZ EDİLDİ “İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, Dursunköy Mahallesi Muhtelif Parsellere ilişkin 1/100.000 ölçekli ÇDP Değişikliği, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı” Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı 1 Nolu Kararnamesinin 97. maddesi, 102. maddesi hükümleri ve 6306 sayılı Kanun uyarınca 19.11.2018 tarihinde onaylanarak 14.12.2018 tarihinden itibaren 30 gün süreyle askıya çıkarıldı. Askıya çıkarılan söz konusu planlara Şubemizce itiraz edildi. Plan Açıklama Raporu’nda belirtildiği üzere planlama alanının içinde bulunduğu yaklaşık 34.700 ha’lık alan 13.08.2012 tarihli ve 2012/3573 sayılı ve 14.02.2014 tarihli ve 2014/6028 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları ile “6306 sayılı afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” kapsamında Bakanlık Oluru ile “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlenmiştir.
SPO . bülteni . istanbul sube
Planlama alanının ilgili kanun kapsamında Riskli Alan ilan edilen hangi alanın Rezerv Yapı Alanı olarak planlandığı anlaşılmamaktadır. Bahse konu planlar yerleşilebilirlik ve erişilebilirlik açısından incelendiğinde ise, ulaşım ağının topografya referans alınarak oluşturulduğu ancak bu durumun yapı adaları için belirlenen kullanımlar açısından uygun olmayan çözümlere yol açtığı görülmektedir. Yol sisteminin topografya ile uyumlu olma çabasının; bazı yapı adaları için belirlenmiş olan uzunluk ve derinlik standartlarının yakalanamamasına sebep olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki hususlar çerçevesinde kamu yararı, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve imar mevzuatına aykırı olan “İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, Dursunköy Mahallesi Muhtelif Parsellere ilişkin 1/100.000 ölçekli ÇDP Değişikliği, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli
BEYOĞLU İLÇESİ, CAMİKEBİR MAHALLESİ, İSTANBUL HALİÇ YAT LİMANI VE KOMPLEKSİ PROJESİ DAVA KONUSU EDİLDİ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanan ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce 06.11.2018 tarihinden itibaren bir (1) ay süre ile askıda ilan edilen İstanbul İli, Beyoğlu İlçesi, Camiikebir Mahallesi, İstanbul Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesine Yönelik Hazırlanan 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Şubemiz ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından dava konusu edildi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce 07/08/2015-05/09/2015 (30 gün) tarihleri arasında askıya çıkarılmış olan aynı alana ilişkin Beyoğlu İlçesi, Camiikebir Mahallesinde bulunan
kent gündemi
Yerleşilebilirlik açısından uygun olmayan yapı adalarının donatı alanları olarak çözümlendiği ise donatı alanlarının yerleşim biriminin çeperinde konumlandırılmış olmasından ve mülkiyet sınırlarının biçimlerinden anlaşılmaktadır. Yol ağının topografyanın zorluğundan dolayı kısa aralıklar ile yoğun şekilde kurgulandığı anlaşılmakla birlikte, yol sisteminin kamusal kullanım alanlarının tüm yerleşim sakinlerinin kullanımında olması ve eşit kullanım haklarına sahip olmaları gerektiği de göz önünde bulundurulması gereken ilkelerdendir. Ayrıca yine yol sistemiyle belirlenen bazı adaların belirlenen kullanımlar doğrultusunda yerleşiminin pek de mümkün olamayacağı görülmektedir.
19
20 SPO . bülteni . istanbul sube Özel Proje Alanına İlişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğine ilişkin hazırlanan -1- paftalık 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve -6- paftalık 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği ile 05/02/201605/03/2016 (30 gün) tarihleri arasında askıya çıkarılmış olan aynı alana ilişkin İstanbul İli, Beyoğlu İlçesi, Camiikebir Mahallesinde bulunan Özel Proje Alanına İlişkin Hazırlanan 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Değişikliği TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ve TMMOB Gemi Mühendisleri Odası tarafından dava konusu edilmişti.
kent gündemi
Tersane-i Amire alanı, yüzyıllar süren art arda yapımlar sonucunda, güncel üretim tesislerini içeren teknolojik altyapının yanı sıra, Bizans ve Osmanlı klasik dönemlerinden kalan tarihsel nitelikteki çok önemli kalıntıları da içermesi sebebiyle İstanbul’un sahip olduğu en önemli endüstriyel miras alanlarından biridir. Ayrıca Tersane Bölgesi, İstanbul 1 No.lu KTVKBK tarafından 1995 yılında sit alanı olarak tescil edilmiş, 1996 yılında ise Haliç, Camialtı ve Taşkızak tersanelerine ait toplam 31 yapı/yapı kalıntısı da ayrıca tescil edilmiştir. Dava konusu plan alana yat limanı, turizm tesisi, ticaret, kültürel tesis fonksiyonları getirmekte ve açıkça 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırılık içermektedir. Ayrıca dava konusu plan, 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nın Haliç Bölgesi’nin tarihi kültürel dokusu, peyzajı ve Planlama alanı ve çevresi donatı ve altyapı ile birlikte bir bütün olarak düşünüldüğünde, dava konusu planla birlikte getirilen yapı ve insan yoğunluğunun bölgenin kapasitesinden çok yüksek olduğu ve planların mevcut altyapı sorunlarına çözüm getirmediği gibi yeni altyapı problemleri yaratır nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Bu özelliğiyle söz konusu planlar Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 27. maddesine aykırılık içermektedir. Bununla birlikte; söz konusu planlar getirdiği fonksiyonlarla 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nda yer alan kıyı ve sahil şeritlerinin kullanımında kamu yararının gözetilmesi ve herkesin eşit ve serbest şekilde yararlanmasına açık olması ilkelerine aykırıdır. Yukarıda bahsedilen gerekçeler doğrultusunda, İstanbul İli, Beyoğlu İlçesi, Camiikebir Mahallesi, İstanbul Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesine Yönelik Hazırlanan 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı, önceki davalarda gerekçe olarak sunulan hususlarda kamu yararına, imar mevzuatına ve şehircilik ilkelerine aykırılık içermeyi sürdürmesi sebebiyle 4 Şubat 2019 tarihinde Şubemiz ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından, yürütmesinin durdurulması ve takiben iptali istemiyle yeniden yargıya taşındı.
SPO . bülteni . istanbul sube
BEYOĞLU İLÇESİ, ÖRNEKTEPE VE SÜTLÜCE MAHALLELERİ RİSKLİ ALANI 1. ETAP NİP VE UİP DAVA KONUSU EDİLDİ Beyoğlu İlçesi, Örnektepe ve Sütlüce Mahalleleri, 24.09.2012 tarih 3786 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilen yaklaşık 2,8 ha. büyüklüğündeki “Riskli Alan”ın (3258, 3256, 3259, 2751 ve 3260 adalar) yaklaşık 16.229 m2’lik kısmına ilişkin “Ticaret+Konut Alanı (E:2,00, TAKS:0,40, Yençok: Zemin+7 kat)”, “İbadet Alanı” ve “İç Bahçe” kullanımlarını içeren 1. Etap 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi. Örnektepe ve Sütlüce Mahalleleri, Bakanlar Kurulunun 24.09.2012 tarih 3786 sayılı kararı ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamında ‘Riskli Alan’ ilan edilmiş ve 04.11.2012 tarih ve 28457 sayılı Resmi Gazete’de 24.09.2012 tarih ve 2012/3786 sayılı ilan kararnamesi yayınlanmıştır.
Kararda; “Bakanlar Kurulu kararıyla “riskli alan” olarak belirlenen alana ilişkin revizyon planı niteliğinde olmamasına rağmen planın tamamını ve plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmiş gibi revizyon imar planı olarak adlandırılan dava konusu planlarla,”riskli alan” belirlemesi amacına aykırı olarak yapılaşmanın öngörüldüğü, yeterli sosyal donatı alanı sunulmadığı, belirlenen yoğunluğun teknik altyapı ve ulaşımı nasıl etkileyeceği yönünde teknik analizler yapılmadığı, uygulama imar planı ile açıklık getirilmesi gereken unsurların tasarım projesine bırakıldığı, yapıların kütle ve yükseklik olarak Haliç Siluetini etkileyeceği görüldüğünden ve bundan dolayı bilirkişi kurulunca planlama ilkelerine, şehircilik esasları ve kamu yararına uygun bulunmaması nedenleriyle dava konusu imar planlarında hukuka uygunluk görülmemiştir.” denilmiştir. Dava konusu edilen plan incelendiğinde, yukarıda söz ettiğimiz yargı kararının gerekçesindeki aykırılıkların aynı şekilde yeni plan kararlarında da sürdürüldüğü görülmektedir. Davalı idare iptal edilen imar planlarını yeni kararlarla yeniden yürürlüğe koyarak yargı kararlarına uymamaktadır.
kent gündemi
Örnektepe Mahallesi 2751 ada, 3256 ada, 3258 ada, 3259 ada ve 3260 adayı kapsayan alana ait 1/5000 Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama Amaçlı İmar Planı Değişikliği 644 sayılı “Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri ve 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” hükümleri uyarınca 11.08.2014 re’sen onaylanmış, söz konusu planlar Şehir Plancıları Odasınca İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin 2014/2340 E. sayılı dosyası üzerinden dava konusu edilmiştir. Anılan dava devam ederken; Örnektepe ve Sütlüce Mahalleleri, 24/09/2012 tarih ve 2012/3786 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen riskli alana ilişkin hazırlanan -2- paftalık 1/5000 ölçekli Revizyon Nazım İmar Planı ve -2- paftalık 1/1000 ölçekli Revizyon Uygulama İmar Planı 6306 sayılı Kanun ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. Maddesi uyarınca re’sen 17/11/2015 tarihinde planlar revize edilmiştir. Revize planlar da dava konusu edilmiş ve İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin 2016/392 E. ve 2018/1595 K. sayılı kararıyla iptal kararı verilmiştir.
21
22 SPO . bülteni . istanbul sube
YENİ ÜYELERİMİZ
Ebru ÇAKMAK (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2018) Burcu CANAVAR (İstanbul Teknik Üniversitesi, 2018) İnci ÇETİNTAŞ (İstanbul Teknik Üniversitesi, 2018) Ayşe Buse CILIZ (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2018) Irmak ÇATALCALI (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2018) Selin KAYA (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2018)
duyurular
Küpra AN (Cumhuriyet Üniversitesi, 2018)
Meslektaşlarımızı tebrik eder, meslek hayatlarında başarılar dileriz.
OCAK- ŞUBAT / 2019