Mahmud Ebu’l-Feyz el-Munufi - Rûh-i Pâk (Bir Şazeli Şeyhinin Vasiyetleri) Terc. Hamdi Yıldız.

Page 1

3

Rûh-i Pâk

ttttttttttttt BİR ŞÂZELÎ ŞEYHİNİN VASİYETLERİ

RÛH-İ PÂK

Feyzî Medresesinin Rehberi es-Seyyid Mahmûd Ebu’l-Feyz el-Munûfî

ttttttttttttt


2

D’ ‚i„J)] c„JA

Rûh-i Pâk (Bir Şâzelî Şeyhinin Vasiyetleri) 1. baskı – İstanbul Mayıs 2008 Özgün adı: er-Rûhu’z-Zekiyye el-Mevsûme bil-Vasiyyeti’zZehebiyye Yazarı: Mahmûd Ebu’l-Feyz el-Munûfî Arapça neşir: Hicâzî Matbaası, 1949, Kahire İSBN: 978-975-9016-67-8 Yayın Editörü: Yusuf Özbek Tercüme: Hamdi Yıldız Redaksiyon: Yusuf Özbek Kapak: Salih Pulcu Baskı ve Cilt: Elma Matbaacılık İsteme ve Haberleşme Adresi www.ocakyayincilik.com OCAK YAYINCILIK Millet Cad. Gülsen Apt. No. 19 D. 9 Yusufpaşa Aksaray, İstanbul Tel: (0212) 6336477 Faks: (0212) 6336478


Rûh-i Pâk

5

YAYINCININ ÖNSÖZÜ Âlemlerin Rabbine hamdü senalar ile O’nun Resûlüne ve pâk Ehl-i Beytine salât-ü selamlar olsun… Mısır, tarihi geçmişi ile birlikte, tarikatlar açısından sadece Afrika’nın değil tüm dünyanın günümüzde de en renkli ve canlı manzaralar arz eden bir merkezi konumundadır. Bilindiği üzere Aktâb-ı Erba’a denilen Dört Kutbun iki üyesi olan Ahmed elBedevî ve İbrahim-i Desûkî, Mısırlı iki büyük velidir. Günümüzde salikleri, müridleri ve sevenlerinde yaşamayı sürdüren bu ve diğer köklü tarikatların tarih birikiminde kendi iç dinamiklerini oluşturmuş olduğu göze çarpan bir durumdur. Toplumda yadsınamayacak bir etki gücüne haiz tarikatların kontrol ve yönetiminden sorumlu resmi bir kurum olarak muhtemelen dünya üzerindeki birkaç meşihat (şeyhler konseyinden) biri de Mısır’dadır. Bu ülkede yeraltında “örgütlenmiş” ve “gizli” faaliyet gösteren tarikat söz konusu değildir. Bu şekilde sahteciliğin önüne geçilmiş ve bu kurum sayesinde yüzyıllar boyunca çeşitli tarikat kolları toplum içinde etkilerini aktif bir şekilde korumayı sürdürmüştür. Bizde ise Cumhuriyetle birlikte ortadan kaldırılmış ve tarih sürecinde Osmanlı yönetim düzeni içinde yer almış böyle bir kurumun işlevini başarılı bir şekilde yürüttüğü bilinmektedir. Sadece Mısır’ı değil, tüm Kuzey Afrika’yı etkisi altına alan büyük tarikatlardan birisi de kuşkusuz Ebu’l-Hasan eş-Şâzelî’nin tesis ettiği Şâzeliye tarikatıdır. Sultan II. Abdülhamit’in de bir Şâzelî müntesibi olduğu göz önünde bulundurulursa İslam coğrafyasında Kuzey Afrika merkezli olarak bilinen bir tarikatın bile, gönüller üzerinde ne denli tesirli olduğunu anlamak mümkün olabilmektedir. Türk halkı, bilhassa Osmanlı döneminde, başından beri Hanefi mezhebini benimseyip sürdüre gelmesine rağmen,


6

D’ ‚i„J)] c„JA

tarikatlar mevzubahis olduğunda dünyanın mevcut pek çok tarikatının “meşrep”lerini sindirebilmiş bir toplum olarak ilginç bir manzara sergilemektedir. İşte Mısır’ı etkisi altına alan Şâzelî tarikatının bir şeyhi ve mürşidi olan, Munûf kasabasında dünyaya gelen yazarımız Ebu’lFeyz de 19. yüzyıl sonlarında dini ilimler yanında Batılılaşma hareketi ile birlikte Avrupa’dan gelen bilgi birimini de alarak her ikisini de bünyesinde yoğurmuştur. Daha sonra ise toplumda Batılılaşma hareketinin getirdiği olumsuz etki ve yozlaşmaya karşı onları uyanık tutup direnme gücü kazandıracak tatmin edici reçeteler sunarak Mısır halkına ışık veren aydınlar zümresi içinde yer almıştır. Batılılaşmanın getirdiği yozlaşmaya karşı İslâm ulemasının bayraktarlığını yapan “Aydın Zümre”nin bir üyesi olarak göze çarpmaktadır. “Bir Şazeli Şeyhinin Vasiyetleri” alt başlığı altında okuyucuya sunduğumuz bu eserinde yazar, o dönemde yaşayan müridlerinin ihtiyaç duyduğu bir yaklaşımla onların Kur’ân ile olan bağlarını sağlam tutacak bir tutum sergilemiştir. Kullandığı ifadelerden yozlaşmaya karşı müridlerine ihtiyaç duydukları marifet birikimini kazandırmaya çalıştığı anlaşılmakadır.


7

Rûh-i Pâk

YAZAR HAKKINDA Soyu

(sallallahu

Peygamber aleyhi

vesellem)

efendimize dayanan Şeyh Ebu’l-Feyz, neseben Hz. Hasan efendimize dayanmakta olup Şâzelî tarikatına mensuptur. 31 Mayıs 1892 yılında Mısır’ın Munûfiye kentinde ilim ve faziletle dolu bir ailede dünyaya geldi. Babası hâkimlik görevinde bulunan eski Ezher şeyhlerinden biriydi. Annesi de çevrede ilim ve irfanı ile bilinirdi. Anne tarafından dedesi ise döneminde velayeti kabul edilmiş büyük salihlerden biriydi. İlk çocukluk döneminde yakın çevresindeki büyüklerinden dönemin meşhur klasik İslami ilimleri olan fıkıh, hadis gibi zahir ilimlerin yanında pozitif ilimlerden de bazılarını tahsil etti. Bunları topluca saymak gerekirse şunlar sıralanabilir: Astronomi, metafizik, felsefe, fizik, kimya, edebiyat, musiki, dinler tarihi ve tasavvuf bilimleri ilk akla gelenlerdir. Çocukluğundan itibaren ilahi ilgi ve inayete mazhar olan Şeyh Ebu’l-Feyd hazretleri döneminde yaşayan mürşid-i kâmillerden biri, rüyasında Peygamber efendimizi (sallallahu aleyhi vesellem) görür ve kendisine isim ve adres vererek falancaya gitmesini ve ondan tarikat talimini almasını bildirir. Bu şeyh hazretleri, aileyi bularak aile büyüklerinden bu konuda izin ister ve kendisine izin verilir. Böylece Şeyh Ebu’l-Feyz henüz daha çocuk yaşta ruhi terbiyenin sistemli yoluna girmiştir. Şeyh Seyyid Muhammed el-Akkad hazretlerine bağlanarak Şâzeliye el-Fâsiye ve el-Medeniye ez-Zafiriye ve Şazeliye Halvetiye


8

D’ ‚i„J)] c„JA

tarikatlarına intisap olur. Daha sonradan tarikata bağlılığını Arif-i billah Şeyh Nesîmuddîn ed-Deremellî hazretleriyle sürdürür. 1922 yılında çıkarttığı Liva ul-İslâm dergisi o dönemde ilk olarak yayın dünyasına çıkan İslâmi bir süreli yayın olarak kabul edilir ki, derginin İslâm çağrısı açısından etkisi hemen kendisini belli eder ve bu tesirinden dolayı da ardından dönemin ünlü İslâm dergileri olan Nûr ul-İslâm ve El-Ezher dergileri yayın hayatına girerler. Şeyh Ebu’l-Feyz’in meclisleri bilim ve edebiyatla nam bulmuş dönemin büyük ulemasının sürekli bulunduğu merkez halini almıştır. Bu meclis, 1918-1926 tarihleri arasında aralıksız devam etmiştir. Ardından birlikteliğine birçok seçkin bilim adamı ve arifleri ve ünlü edebiyatçıları katan Ebu’l-Feyz, 1927 yılında “Sufiler Fakültesi”ni kurar. Yine aynı dönemlerde Behlül adıyla ilmi ve felsefi bir dergi daha çıkarır. Ayrıca vefatına kadar yayınlamaya devam ettiği ve oldukça hüsnü kabul bulmuş olan el-Âlem el-İslâmî dergisini çıkarır. 1947 yılında Şazeliye tarikatının Feyziyye kolunu kurmakla görevlendirilmiştir. Ekolünde birçok bilim adamı, mutasavvıf, edebiyatçı ve düşünür yetiştirmiş olan Şeyh Ebu’l-Feyz 12 Temmuz 1972 yılında yerine halefi olarak yine kendi ismini taşıyan Mahmûd Ebu’l-Feyz hazretlerini bırakır. Bizzat kaleme aldığı eserlerinin sayısı kırkı geçmektedir. Bunların içinde bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

Vahdetu’d-dîn vel-felsefe vel-ilm Meâlimu’t-tarîk ilallah el-Medhal ila’t-tasavvuf el-islâmî el-Vâdi’l-mukaddes Sîret Seyyidi’l-Mürselîn Tehâfetu’l-felâsefe Kitâbu’l-vucûd ed-Dînu’l-mukârin Hikmetu’l-İslâm Ebu’l-Feyz, bunlardan Kitâbu’l-vucûd’un, yazıldığı andan ancak yüz yıl sonra anlaşılabileceğini söyler. Ayrıca bu kitapla ilgili yorumunda Abbâs el-Akkâd, içindeki düşünce genişliğinden dolayı şaşkınlığını gizleyemez. Allah kendisine gani rahmetinden bağışlasın ve okuyucularını da ilmiyle feyizyâb eylesin.


9

Rรปh-i Pรขk

KKKKKKKKKKKKKKKKK KK ! "# $ % ู โ ซุฅู โ ฌ ู ( ) & ' %

(

! "#$ %& '() * + , - , . "- / ) 0 12) 3 4 56 7 , 8 9 1 : # 9 " , ;< = > 0 ?@< , : A8 + ' < '(B C' D (E

( ) + , -

./ , 0 $

) * $ %

( ) 1

* - ./ (

) * $ %

G& H I0 , "JK L M +C , N) * . H O ?@< , P 3 , QRP DS S M,.T<, 6 , U G' , 6 U . 6


10

D’ ‚i„J)] c„JA

HYS G " , Z[\<, & ] ^ _`U W 0, M&6S X '# , .?26 a b ! U $ c3& < L @$, ?d8 < 6 S L U ' O 6 1 , 3' e - f, ?6S W C G G g b 6 2Q e + 1h`, 6 GR] i H @<, i ( 'G j, k6$ '6$ l@ m n, 1 , e -G W 6 3 < ?@< 3&`R O ! o ' '6< &6S N) ?@< : S Q (J9 7, i .T# H . 6# , pKC " > , ^ ' U ?@< S !f, ^ q `! 6h#G r, i ' HYS sf "+G r t G'$, H d G t &`x , 6 ] w 6h 8 (E , u v < 8 2 , 8 yS "- S 6@(B [z ?@< 3 ,U 6 6K {G \] 1S | 3[z sf 6#7, } ?] , s U U o , &3 :16$, >@ "- , 1<TC , "~ "h G, N) NI 6(6@ , 6 ]y 6S H] , . M } 9 K U 8 (B


Rûh-i Pâk

11

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla “Gücümün ölçüsünde ıslahtan başka bir şey istemiyorum. Başarım ancak Allah’ın desteğiyledir. Ben, yalnız ona güvendim ve yalnız O’na yöneliyorum.” (Hud

88) İslâm’ı, yapısı güçlü, temelleri sağlam, ilkeleri hoşgörülü, yöntemi net, delili açık ve her zaman ve zemine uygun kılan Allah’a hamd olsun. Ümmetlerin tümüne rahmet olarak gönderilen, en uygun yolun ve göğün en ulu düsturunun (vahyin) sahibi güvenilir ve dosdoğru efendimiz Muhammed bin Abdullah’ın (sallallahu aleyhi vesellem) üzerine selam olsun. “Biz seni bütün insanlara gönderdik.” (Sebe 28)

“Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya 107) Ayrıca hak topluluğu ailesine, fazilet kaynağı yardımcılarına, aralarında işlerini şurayla gören, ona destek olan ve bu sayede onların şanlarını yücelttiği ve ruhlarını dine feda eden ashâbına da salât ve selam olsun. Bu eser, öğrencilerime, yakın dostlarıma ve yöntemimi kabul eden herkese özgü kıldığım vasiyetimdir. Burada niyetimin dışında anlaşılmasın diye yolumu belirtip ilkelerimi açıkladım. Her ne kadar bunlar kitapla kayıtlaıp sünnetle desteklenmiş iseler de, benim uygun gördüğüm görüşler olup isabetli bularak üzerinde yürüdüğüm çizgidir. Bu benim, tüm gücümle ulaşabildiğim en son noktadır. Noksanının tamamlanması Allah’ın elindedir. Kabulü de O’na kalmıştır. Ayrıca Allah’ın Kitabı ve Resûlünün sünneti bunları destekleyici, pekiştirici ve içeriğini onaylayıcı oluncaya dek, bu haliyle değerlendirilmesini uygun bulmuyorum. Hakka uygun ise, bu benim teminatım altındadır. Aksi halde hesabı kimseden sorulmaz, her nefse çekebildiği kadarı yeter.


12

D’ ‚i„J)] c„JA

Anlatılmak istenenin inceliğine varamamış, ihlâsla yanaşmamış, ön yargı ve donukluktan sıyrılmamış olanın, söylenenlerin anlamının karıştırılması veya başka anlamlara çekilmesi endişesi sebebiyle, insaflı davranarak bu eseri terk etmesi ve haline uygun olan başka bir şeyi ele alması gerekir. Çünkü her gönlün bir meyli ve her kalbin bir yönü vardır. Bu amelin yapılmasında kendi gücümü bir kenara bırakırım. Allah’ın gücüne ve kuvvetine sığınırım. Çünkü günahkârlar istemese de, hak yerini bulsun ve batıl yok olsun diye bu eseri veren ve ilham eden O’dur. Bu vasiyetimi, hikmeti elde etmekten ve sebeplerine sarılmaya taklidin ve donukluğun engel olmadığı, gelişmesinde olgunluğa yüz tutmuş, fıtratı selim nefislere ve şuurlu gönüllere hediye ediyorum. Mahmûd Ebu’l-Feyz EL-MUNÛFÎ


13

Rûh-i Pâk

@ @@Þëüa@á ÔÛa < <<íéÛÓ£]<^è^•†Ö]æ<íéŠËßÖ]<h] û]<îÊ KKKKKKKKKKKKKKKKK * 2 3 ' % 45 6 7 8 8 9 % 2 : ;< = > ? ( . )

+ ( @ A , 3 ' % B C 2

1(-) j z U .*8 # < L f G w L , 1(i s < LCU "3 !m R l0 S N) 7 f j # h @ , D h Y LCU "3 "(# , Y A8 0 LCU "3 1 T# . -S &-3 -] r S P " A S > "3 * hK 8 $, 1Y Y !, m] 1S # sf NS ] m n [v , ?@ #] ! , 1(-) , 1G ) , *8 # C \] ! , m C Cf ( , +@ 9 8 < , YG'+ * mCf U 'i D E # > ? m LK0, ( m C <, j -] W % #

F 2 G 5@ H( I 2 J % & - F 2 G ( )

B C K L M N 2 O


14

D’ ‚i„J)] c„JA

BĂ–LĂœM I NEFSÄ°N TERBÄ°YESÄ° ve HÄ°KMETLÄ° HOĹžNUTLUKLAR “(ResĂťlĂźm!) De ki: Ä°Ĺ&#x;te bu, benim yolumdur. Ben, Allah’a çaÄ&#x;ÄąrÄąyorum. Ben ve bana uyanlar aydÄąnlÄąk bir yol Ăźzerindeyiz. Allah’Ĺ (ortaklardan) tenzih ederim! AyrÄąca ben, ortak koĹ&#x;anlardan deÄ&#x;ilim.â€? (Yusuf 108)

1- Ey oÄ&#x;ul! HakkÄą hoĹ&#x;nut etmekte hÄąrslÄą, hikmeti arzulayan ve mutluluÄ&#x;u arayanlardan isen, sorularÄąma kulak ver! Sen himmeti bĂźyĂźk ve azimet sahibi olanlardan mÄąsÄąn? Sen sĂśzĂź ve iĹ&#x;i doÄ&#x;ru biri misin? Sen, tabiatÄą doÄ&#x;ru, fÄątratÄą selim biri misin? Her Ĺ&#x;eyden çok Allah’Ĺ seviyor musun? EÄ&#x;er deÄ&#x;ilsen. Ă–yle ol. Bunun dÄąĹ&#x;Äąnda, insanlÄąÄ&#x;Äąn olgunluÄ&#x;una, varlÄąÄ&#x;ÄąnÄąn gerçeÄ&#x;ine, hayatÄąnÄąn sÄąrrÄąnÄąn bilgisine hiçbir zaman varamazsÄąn. Bunsuz hikmetin, hĂźrriyetin ve mutluluÄ&#x;un ÄąĹ&#x;ÄąÄ&#x;ÄąnÄąn beklentisinde olma. Hidayet yoluna çĹkamazsÄąn. Derim ki; gizlinde ve açĹÄ&#x;Äąnda sana nitelediÄ&#x;im gibi olmadÄąÄ&#x;Äąn sĂźrece, Allah’Ĺn samimi kullarÄą ve sÄąddÄąklarÄąn hayatÄąnÄą asla yaĹ&#x;ayamazsÄąn.

“De ki: Pis ve kĂśtĂź ile temiz ve iyi bir deÄ&#x;ildir; pis ve kĂśtĂźnĂźn çokluÄ&#x;u tuhafÄąna gitse (yahut hoĹ&#x;una gitse) de (bu bĂśyledir). Ă–yleyse ey akÄąl sahipleri! Allah’tan korkunuz ki kurtuluĹ&#x;a eresiniz.â€? (Mâide 100)

.*8 # S ’ hC S H \ S *8 2S 17 G S *8 f YG ~ w‘ / 3 4, / ~ q `! , 1 C # , j Y] i 0U, < 7 , >Jv , , , s j e8 D Š! : ˆ,


15

RÝh-i Pâk

" } ’ \ 1# , U " } N) NS , t &` , " } A 6Y < “ H ” ! } pK *'3 •, i 1K |, " &3 ?@<, N@– sf , A. 3, D h 3, , : 8 # m & , ],' 3, H I0 , @ , H @< ?@0 — < ' L = " P 2 Q " = 3# ; I R< %‚. 8 + Hd ,U, CU 1 Y L = N S0 B % N S0 I R %‚

( ) : " ?

( )

ƒ B C K ,

: ?6S ] : $ d } D\] U >g W d8 U, 2- Yolumuz sÄąrasÄąyla irade, riyazet, tahammĂźl, benzeyiĹ&#x;, Ăśzde benimseme ve mutluluktur. KaynaÄ&#x;Äą, gizlide ve açĹkta takva; zahirde ve batÄąnda (gĂśnĂźlde) ihlâs; Ăśfke ve sevinç hallerinde edebi muhafazayla birlikte imanla sebattÄąr. Her durumda Allah’tan razÄą olmaktÄąr. Her iĹ&#x;te Hakk’a uygun olana uymaktÄąr; her yolda Ĺ&#x;er’i takip etmek; heveslere karĹ&#x;Äą gelmek; Allah’Ĺn sevmediÄ&#x;i Ĺ&#x;eylerde nefse karĹ&#x;Äą mĂźcadele etmek; sonra da nefsi, alÄąĹ&#x;kanlÄąklarÄąn kĂśleliÄ&#x;inden, tabiatÄąn (karakterin) vehimlerinden, rÄązÄąk endiĹ&#x;esinden ve mahlĂťkata bel baÄ&#x;lamaktan kurtarmaktÄąr. Ă–rneklerimiz olan, Allah ResĂťlĂź ile ashabÄą, yine Allah’Ĺn diÄ&#x;er peygamberleri ve sadÄąk (ĂśzĂź sĂśzĂź doÄ&#x;ru) velileri bu kurallarla yaĹ&#x;adÄąlar. “İĹ&#x;te o peygamberler Allah’Ĺn hidayet ettiÄ&#x;i kimselerdir. Sen de onlarÄąn yoluna uy.â€? (En’âm 90)

“İĹ&#x;te onlar, Allah’Ĺn tarafÄąnda olanlardÄąr. Ä°yi bilin ki, kurtuluĹ&#x;a erecekler de sadece Allah’Ĺn tarafÄąnda olanlardÄąr.â€? (MĂźcâdele 22) HayatÄąmÄązÄąn diÄ&#x;er yĂśnlerini de aydÄąnlatmasÄą gereken ilkelerimize gelince:


16

D’ ‚i„J)] c„JA C #P 1 ™ , @ š 0! , C›' q `! , G z w˜

. + , 3 T * U B E K * " = J # ,' V " = W 3 ($ ! "# ) 3- Gayemiz Allah, ilkemiz ihlâs, yolumuz Äąslah, alâmetimiz ise sevgidir. “Cihad eden, ancak kendisi için cihad etmiĹ&#x;

olur. Şßphesiz Allah, âlemlerden mĂźstaÄ&#x;nĂŽdir. (O’nun hiçbir Ĺ&#x;eye ihtiyacÄą yoktur)â€? (Ankebut 6)

sf, , , } m (< D Â?, LCU Â… G wÂœ (d 8 , 1@ m7 zU, *[– Â?'0 Y ?@< K , m 8 - , >d +9 m T< < m †] ! .1ŠT# *8 ! >@0 žG $ 'Y *[+ ?@< Â? U L 8 >d , 3 m Â&#x; +Y] !, mž #  Q S N) 3 "#K], Y] R YG ?@< y] L 8 , B : @ 7* # 3 B @ 7* Â? 0 C R @< , m Yˆ , , L M & Y L ( @ 7* # B

(' %& )

XS# S D T ( $ * +,- / )

4- OÄ&#x;ul! Sen ve tĂźm yaptÄąklarÄąn Allah’ta, Allah için, Allah ile, Allah’tan ve Allah’a yĂśnelik olsun. CanÄąnÄą, hayÄąrlÄą hedeflerine ve soylu amaçlarÄąna vakfet. Daima çelikten iradeyle, atÄąlgan, cesur ve azimeti gßçlĂź ol. Belalar seni kararÄąndan dĂśndĂźrmesin. Korku ve sÄąkÄąntÄąlar senin hedefini kßçßltmesin. SĂśylediÄ&#x;in ve yaptÄąÄ&#x;Äąn Ĺ&#x;eyin hak olduÄ&#x;una bĂźtĂźn gĂśnlĂźnle inanÄąyorsan, iĹ&#x;inde basiretli isen, tĂźm gĂźcĂźnle toparlan, Rabbine gĂźven ve bil ki, Allah yardÄąmcÄąndÄąr. “Allah


17

RÝh-i Pâk

kendisine yardÄąm edene elbette yardÄąm eder. Allah elbette Kavi’dir, Aziz’dir.â€? (Hac 40) “Allah size yardÄąm ederse hiç kimse size galip gelemez.â€? (Ă‚l-i Ä°mran 160)

!n m D (E U 'Y # mC `! mC `f } {< Â… G w 8 $U } *' , š, !f CU (S m KC, m KC 6 C # } L M ? 3 Z [ \ " % L * ( ] L M / , ' @ ( ] *8'# .( 0 * +,- / )

.' ^ , * L C 2 [

5- OÄ&#x;ul! KardeĹ&#x;lerinin arasÄąnda onlar için yaĹ&#x;a. TĂźmĂźnĂźn senin için yaĹ&#x;adÄąÄ&#x;Äą inancÄąnda ol. Kendini ve en deÄ&#x;erli Ĺ&#x;eylerini yardÄąmlarÄąna amade kÄąl. Zaten sizler farklÄą bedenlerde bir tek ruhsunuz. “Allah’Ĺn Ăźzerinizdeki

nimetini hatÄąrlayÄąn. Allah kalplerinizi uzlaĹ&#x;tÄąrÄąp kaynaĹ&#x;tÄąrdÄą da O’nun nimeti sayesinde kardeĹ&#x;ler haline geldiniz.â€? (Ă‚l-i Ä°mran 103)

} 3 , (< š, q `! … G @< , w¥ < L@v P +@| L , M8 < \G ?@< H Š HY@` [v L@#KC ,U 'E , 1 \9 N YI < , ! (< _ ,E

@ D ; P W PW -' : "YS ¢ .( )

+ ( @ A , 3 ' % .K * 0 ` $

6- OÄ&#x;ul! BilmiĹ&#x; ol ki ihlâs, amellerin ruhudur. Allah’Ĺn yaratÄąklarÄąndaki bir sÄąrrÄądÄąr o. KullarÄąndan dilediÄ&#x;ine bahĹ&#x;eder. Ameller yerine sĂśzlerle, tahkik (gerçeÄ&#x;i tespit) yerine tartÄąĹ&#x;ma ve çekiĹ&#x;meyle meĹ&#x;gul olup ya da herhangi bir durumda


18

D’ ‚i„J)] c„JA

Allah’tan baĹ&#x;kasÄą için tepki gĂśsterdiÄ&#x;in sĂźrece ihlâslÄą deÄ&#x;ilsin demektir. Hemen de ki: “Ben bir hanif olarak yĂźzĂźmĂź

gĂśkleri ve yeri yaratana dĂśndĂźrdĂźm. MĂźĹ&#x;riklerden deÄ&#x;ilim ben.â€? (En’âm 79)

1@0 Q! .* + m $ H]8U "JSU Â… G @< , wÂŁ pK 6~ [`, . i ( J) D Â’ \– , M! , ' # * T H @< S ?@< ¤ Â’ CU 8 <U, .H š E 1C 0, + 1 U , 1 q @` D (E U =U , 6$ 1 '+ “ "(# "JSU, "(# M'GU @# [`, @< < '0 )@ A # .C . , >, -$ \ W @ # B ( 3 , :M' , ( 1" )

." 0 % - $ 5 9 2

7- OÄ&#x;ul! BilmiĹ&#x; ol ki, azalarÄąn yapmÄąĹ&#x; olduÄ&#x;u en faziletli iĹ&#x; namazdÄąr. ÇßnkĂź namaz, kul ile efendinin arasÄąndaki baÄ&#x;dÄąr. NamazÄąn kemali de, kiĹ&#x;inin huĹ&#x;u ve huzur içinde olmasÄądÄąr. Nefsi temizleyen en hayÄąrlÄą Ĺ&#x;ey ise oruçtur. AzalarÄą gĂźnahtan korumak ta, orucun esaslarÄąndandÄąr. Ä°yilik çeĹ&#x;itlerinden sahibine en çok geri dĂśneni zekâttÄąr. Sonra sadaka da onun kalkanÄądÄąr. Her iĹ&#x;in baĹ&#x;Äą, saf niyettir. Niyetlerin en gĂźzeli ise bilgiden kaynaklanmÄąĹ&#x; olanÄądÄąr. Bilgilerin en hayÄąrlÄąsÄą, amelin desteklediÄ&#x;idir. Amellerin en faziletlisi de yalnÄązca Allah için yapÄąlmÄąĹ&#x; olanÄądÄąr. “O halde, Rabbine kavuĹ&#x;mayÄą uman,

hayra ve barÄąĹ&#x;a yĂśnelik iĹ&#x; yapsÄąn ve Rabbine ibadette hiç kimseyi O’na ortak koĹ&#x;masÄąn.â€? (Kehf 110)

Â?' - 9 < HC , .H@3U > , ÂŚ, #9 ›U Â… G wÂĽ § M +C , NI@ YG'0 , H@3U -] !, m @ , mC ,


19

RÝh-i Pâk

[z m# 0 ?@< a ] !, . n !, H S {b !, .H]'$, : G& 8 + D , 7!, #KC ? K m@ U ! " , / $U a # > b I ] L4 c d / B G# > 2 B " = J # (2' )

XL Xe \ A # 3

8- OÄ&#x;ul! Ä°yiliÄ&#x;i emret ve iyilik ehlini sev. Elinle, dilinle ve kalbinle kĂśtĂźlĂźÄ&#x;e engel ol. KĂśtĂźlĂźk ehlinden olma, doÄ&#x;ruluÄ&#x;un dostu ol. Onunla nerede karĹ&#x;ÄąlaĹ&#x;Äąrsan, yardÄąmcÄą ol. YardÄąmÄąnda ne kÄąnamadan, ne de ayÄąplamadan çekinme. Bu yaptÄąÄ&#x;ÄąnÄąn karĹ&#x;ÄąlÄąÄ&#x;ÄąnÄą Allah’tan baĹ&#x;ka kimseden bekleme. De ki: Kendi nefsim için ne faydaya sahibim, ne de zarara engel olabilirim. SadÄąklarla beraber ol ki onlar; “Allah

yolunda savaĹ&#x;Äąrlar, hiçbir kÄąnayanÄąn kÄąnamasÄąndan korkmazlar. Bu, Allah’Ĺn dilediÄ&#x;ine yĂśnelttiÄ&#x;i bir lutfudur. Allah’Ĺn lutfu ve ilmi geniĹ&#x;tir.â€? (Mâide 54)

L †G @# >@~ , G' } HYK], m (d 8 Nˆ .Š G w¨ + , ÂŞ6 sf R2@] mCÂŤS ‍ !Â?؛‏9 1C #9 } RE , Y *' f ? .C > , 8 9 3 , - . ? 3E 0% 3 + ( 00 3456 )

+ , E , 3

9- OÄ&#x;ul! Her zaman Rabbine gĂźven. Dinde ince anlayÄąĹ&#x;lÄą ol. Ä°lmin yakĂŽne ulaĹ&#x;tÄąranÄąnÄą talep et. YardÄąmda Mevlâ’na sÄąÄ&#x;Äąn, bĂśylece, sapasaÄ&#x;lam maÄ&#x;araya ve korunaklÄą kaleye sÄąÄ&#x;ÄąnmÄąĹ&#x; olursun. “Allah’a çaÄ&#x;ÄąrÄąp hayra ve barÄąĹ&#x;a yĂśnelik iĹ&#x; yapan

ve Ben MßslßmanlardanĹm diyen kimseden daha gßzel sÜzlß kim vardĹr?� (Fussilet 33)


20

D’ ‚i„J)] c„JA

m @ @ ] !, / LY@` ' , m] 6P ' < -] ! .Š G w„ m m m@ S C'@ &]!, / K m @< 1(#C ' S md 3 'i ,'< i S 6@ DJb !, .?# 9 1 ` G, 8 8 , % 5 @ ^d P 8 , % : ;< = B ( 3 ?(# 0, ( + )

. 2 g> h %

10- OÄ&#x;ul! HĂźr olarak yaratÄąlmÄąĹ&#x;ken, Ĺ&#x;ehvetinin kĂślesi olma. Kalbini heveslerine teslim etme ki o zaman, Allah’Ĺn Ăźzerindeki nimetine nankĂśrlĂźk etmiĹ&#x; olursun. DĂźnyaya karĹ&#x;Äą zelil olma, seni en berbat yollarÄąnda dolaĹ&#x;tÄąrÄąr. Ne kadar da boĹ&#x;a çĹkan bir uÄ&#x;raĹ&#x; bu... Hevana boyun eÄ&#x;me. ÇßnkĂź heva, hidayetin dĂźĹ&#x;manÄą, kĂśrlĂźÄ&#x;Ăźn ise ikizidir. “Bu dĂźnyada kĂśr olan, âhirette de kĂśrdĂźr. Yolca da daha sapÄąktÄąr, o.â€? (Ä°sra 72)

6+< S U } m <. C , ;KI ;YG (d 8 .Š G w„„ p@ G 38 [z >@~ , 6YG ~ p-< } , 3 U ?@< 6 @z , L PE

] 3# ; B Q h@ &G , 6 Â? -G, 38 m ( 7 +- )

B @ 7 2g L = ] V @( ; B A

3 - XZ c i

11- OÄ&#x;ul! UyanÄąk ve tedbirli ol. Ĺžayet nefsin seninle bir iĹ&#x;te mĂźcadeleye girerse ona isyan edip hâkimiyetine al. GittiÄ&#x;i yolun tam tersine git. Onun isteÄ&#x;inden baĹ&#x;kasÄąnÄą dile. Bu durumda onu idare etmesi kolaylaĹ&#x;Äąr, dizginleri çekilir ve tahakkĂźmĂź durdurulur. “Korunup sakÄąnanlar, kendilerine

Ĺ&#x;eytandan bir dĂźrtĂź gelip dokunduÄ&#x;unda, hemen Allah’Ĺ hatÄąrlarlar. Ä°Ĺ&#x;te o anda gĂśrĂźlmesi gerekeni gĂśrĂźrler.â€? (A’raf

201)


RÝh-i Pâk

21

, 1 @ ! 8 62@ LY@` mCU Â… G @< , w„‘ '# m ­ “ , ' , '$ } mC S ' M&3 } L . , 1 S #@ ! H#~RS m 7 } !f ÂŽ m @Y *8 # ! HC @< , : 9 sf m n 3 * ) m 3, & U @< , G' – -] H @< " ], H , ?@< "(< S m . 'Y 3 m@- 3 0 & , m] 9 m 9 Â?'v m G 'ÂŽ , m] 9 m] } '6 , m KC q ` I K * # B 9 3 j " m !f / ' < -]!, @l b I EE ,# B + ,

k 3 - .] I' V B V )g@ b # ( $ 8 )

bK 9 m $ @4 G ) 9@ # B = Z n (

12- OÄ&#x;ul! BilmiĹ&#x; ol ki, sen cihat için yaratÄąldÄąn, rahat için deÄ&#x;il. Belalara maruz kalmak için yaratÄąldÄąn, afiyet (saÄ&#x;lÄąk) için deÄ&#x;il. Bu dĂźnyada kaldÄąÄ&#x;Äąn sĂźrece, bĂźyĂźk çaba, zorluk ve belalara maruzsun. Sonra da varacaÄ&#x;Äąn yer ĂślĂźmdĂźr. Bilesin ki, kalbinin kesin selâmeti, Rabbinin rÄązasÄąna kalmÄąĹ&#x;tÄąr. O’na itaat et, O’nu sev ve O’na tevekkĂźl et ki, ebedilerden olasÄąn. Bil ki, sana hayatÄą bahĹ&#x;eden, ĂślĂźmĂźne de maliktir. Ĺžeklini çizen, rÄązkÄąnÄą da takdir edendir. Nefsinin kurtuluĹ&#x;una çalÄąĹ&#x;. HayatÄąnda iken ĂślĂźmĂźne hazÄąrlan. Bu gĂźnĂźnĂź yarÄąn için kullan. Rabbinden baĹ&#x;kasÄąna kul olma.

“Allah’Ĺ bÄąrakÄąp da sana fayda veya zarar vermeyecek Ĺ&#x;eylere tapma. EÄ&#x;er bunu yaparsan, o takdirde sen mutlaka zalimlerden olursun. EÄ&#x;er Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O’ndan baĹ&#x;ka giderecek yoktur. EÄ&#x;er sana bir hayÄąr dilerse, O’nun keremini geri çevirecek de yoktur.â€? (Yunus 106-107)


22

D’ ‚i„J)] c„JA

: 6P } '+ , m @ &S C C' >) K] ! Â… G w„˜ mÂ&#x; †-G, m A K S m KC *[; ÂŻ &@ mC' p2 ] !, ' E } H @$ D7, ,U >h H KC A ! P ( -], &< e @Y 'PU U H] S, i ! H U ?@< > , >3n ' [` ( } 1hYC T$ U @< , . ^ ! vP 3 † U C' } 5 C h $ '\ B W @ # 3# ; B : # Â? u * d 8 L = [ I R< % B Y * #m 3 L = 3# ; P g' [ , i 'g"

'g" 5 C : ; = ( 8 ) B 2 E M # ' ( , $ g* )

B , # ' ( B C P 5 @ ^ o $ " B X& X P ($' ! "#

13- OÄ&#x;ul! Kalbinin pencerelerini dĂźnya sevgisine açma. Beden Ĺ&#x;ehvetlerinde tutumlu ol. AĹ&#x;aÄ&#x;ÄąlÄąk lezzetleriyle, nefis koruluÄ&#x;unu (yani kendini) pisleme. O zaman, zihnin daÄ&#x;ÄąlÄąr, derdin artar. Kendini yakmak için bir yĂźk odun satÄąn alan kimse, ya da ayaklarÄąna altÄąn pranga vuran kimse gibi olursun. Ă–ncelikle kendin için kazan, onun için deÄ&#x;il. GeçmiĹ&#x;te dĂźnyada en çok azab içinde olan kalpler, Ĺ&#x;ehvetlerle en çok meĹ&#x;gul olanlardÄąr. Bil ki, gĂśkyĂźzĂźnde bir noktanÄąn bir parçasÄą tĂźm dĂźnya yuvarlaÄ&#x;Äąndan hayÄąrlÄądÄąr. “Huzurumuza çĹkacaklarÄąnÄą beklemeyenler, dĂźnya hayatÄąna razÄą olup onunla rahat bulanlar ve âyetlerimizden gafil olanlar da vardÄąr muhakkak. Ä°Ĺ&#x;te onlarÄąn, kazanmakta olduklarÄą (gĂźnahlar) yĂźzĂźnden varacaklarÄą yer, ateĹ&#x;tir!" (Yunus 7-8) “Bu dĂźnya hayatÄą sadece bir eÄ&#x;lenceden, bir oyundan ibarettir. Ă‚hiret yurduna (oradaki hayata) gelince, iĹ&#x;te asÄąl yaĹ&#x;ama odur. KeĹ&#x;ke bilmiĹ&#x; olsalardÄą!“ (Ankebut 64)


23

RÝh-i Pâk

m] ,U D Â?, m]! > z } & m @< .Š G w„œ Y H $, } m K-G, m] ;) d } H < 1@Kv & , ( ,9 )

B C K L M .6 H ( @ ( ] +9

14- OÄ&#x;ul! Hallerinin çoÄ&#x;unda zamanlarÄąnÄąn tĂźmĂźnde Allah’Ĺn zikrine sarÄąl. DiÄ&#x;er anlarÄąnda sakÄąn ola ki ondan gaflet etmeyesin. Allah’Ĺ zikretmenin farzlÄąÄ&#x;Äą konusunda Ĺ&#x;u korunmuĹ&#x; sĂśz sana yeter: “Allah’Ĺ çok anÄąn ki kurtuluĹ&#x;a erebilesiniz.â€? (Cuma 10)

m sf 6 S D$ ] m @ , m G } 1< Â… G m - , w„ LK@ U ?@< m KC B Â?[+ , md' } / -K m<' , '3 2S +YC :'$, , -P S / [` :'$, S Â? (< GU e , B * 2 L P* # " P* * "= W 3 # ; ‚ :¤h0 , ($ ! "# )

+ * E C ,

15- OÄ&#x;ul! GĂźnĂźnde ve gecende, Rabbine ve yoktan var edenine yĂśneldiÄ&#x;in, baĹ&#x;langÄącÄąnÄą ve varÄąĹ&#x; yerini dĂźĹ&#x;ĂźndĂźÄ&#x;Ăźn, hayatÄąnda geçirmiĹ&#x; olduÄ&#x;un gĂźnlerin hesabÄąnÄą yaptÄąÄ&#x;Äąn bir saatin olsun. HayÄąr bulursan Ĺ&#x;Ăźkret; eksik bulursan, gayret edip sabÄąrlÄą ol. “Bizim uÄ&#x;rumuzda didinenleri biz,

yollarÄąmÄąza elbette ulaĹ&#x;tÄąracaÄ&#x;Äąz. Allah gĂźzel dĂźĹ&#x;ĂźnĂźp gĂźzel davrananlarla mutlaka beraberdir.â€? (Ankebut 69)

= D (E [– / B m@(<, m } 8 0 .Š G w„¥ r 1@~ m (<U, 3,U Â? -SU D Â? U @< , m K H ÂŒ (


24

D’ ‚i„J)] c„JA

3 > , # 3 , 1@@- q `! , A'+ , 16$ sf -] ( ' : )

B 2 (

' E B @ K ( X3 a = _ C

7

16- OÄ&#x;ul! SĂśzĂźnde ve iĹ&#x;inde doÄ&#x;ru ol. Kendin için sevdiÄ&#x;in gibi tĂźm insanlar için de hayrÄą seven ol. Bil ki, Allah’a yĂśnelik olmadÄąÄ&#x;Äąn, doÄ&#x;ruluk ve ihlâsla taçlanmadÄąÄ&#x;Äąn mĂźddetçe tĂźm dĂźĹ&#x;Ăźncelerin ve bĂźtĂźn amellerin de batÄąldÄąr. “Bu durumda

her kim mĂźmin olarak iyi davranÄąĹ&#x;lar yaparsa, onun çabasÄąnÄą gĂśrmezlikten gelmek olmaz. Zira biz onu yazmaktayÄąz. “ (Enbiya 94)

?°@°< H]'3 < ,U / &C : &C ,U K@ LK@ nf .Š G w„£ !, †C ! U / S, -S Yˆ m KC H :&`U ,U / '6< U # , i 6 G8, 17 < Q Š ^ ,&b G& -] !, C A'+ ‹@< H KC u = [ÂŽS ` 3 S,, †-C 3'6<, 6Y ,U, H Y ,RS 6 z } 6# " = P, 6Y <RS S , 3# ; B : # Â? C' m@ f, ž P '6<, mC ŠR \] S L P q ^ I R< % . ? .* , p L P ' , # % " P B @ A # L P LP -( S # / r # LP @ k* # L P , - M # 5 @ ^ d ( * +,- / )

XL % XN ;

17- OÄ&#x;ul! Bir yemin ettiÄ&#x;inde ya da Allah için bir adak adadÄąÄ&#x;Äąnda ya da bir iĹ&#x; için O’na sĂśz verdiÄ&#x;inde ya da kendi içinden bir konuda O’na kesin sĂśz verdiÄ&#x;inde, sĂśzĂźnde gĂźvenilir ol. Yeminden geri dĂśnen bozguncu olma. Rablerini yeminlerine siper edinenler gibi, dinlerini oyun ve eÄ&#x;lence


25

RÝh-i Pâk

edinenler gibi, bozmak için sĂśz verenler, aldatmak için vaat edenler gibi davranma. Ä°nsanlarÄąn en hayÄąrlÄąsÄą, nefsini doÄ&#x;ruluÄ&#x;a ve vefaya razÄą edip azat edendir. Ä°nsanlarÄąn en Ĺ&#x;erlisi de, nefsiyle birlikte nefsin tuzaklarÄąna dalan ve onu helak edip, onun rezil rĂźsva ettiÄ&#x;i kimsedir. Yeminlerinde Allah’a verdiÄ&#x;in sĂśzĂź, karĹ&#x;ÄąlÄąÄ&#x;Äąnda tĂźm dĂźnyanÄąn mĂźlkĂź verilse de satma sakÄąn. “Allah’a verdikleri sĂśzĂź ve yeminleri

basit bir bedel karĹ&#x;ÄąlÄąÄ&#x;Äą satanlar var ya, iĹ&#x;te onlar için âhirette hiçbir nasip yoktur. Allah onlarla konuĹ&#x;mayacaktÄąr, kÄąyamet gĂźnĂź onlara bakmayacaktÄąr. Onlar için korkunç bir azap vardÄąr.â€? (Ă‚l-i Ä°mran 77)

_Y e 3 , m] ~ (- GÂąnR Â… G m ², w„¼ ² , mC U > z j * -K , L(+ m @<, m ~ "- M \ ] [`,U M'Gy] N } !f . @ / &C m - , Â? D S D( ] Âł " U m , m † U m@(< (d 8 - , "h– , Rh– Ti , † ! }, 1 - , - , L(+ 1 ˆ *8 @-], m†G' } 'ž] S Lˆ' nf, pK ?@< 1G E , m] , m] P D Â? } _@`! 3,'” Â’ ! 1 (\ * I * D ; ]V 3E 0% =

e 9 , m] 0 : ¤C, ]

=

# @2 3 # ;

=

# XL , 0 T ' [ ( X5 " (0' 3456) 4L k

s l 0

18- HayatÄąn boyunca kemalin eteklerine tutun, oÄ&#x;ul! TĂźm gĂźcĂźnle eksiklikten kaç. ZamanÄąnÄąn çoÄ&#x;unda suskunluk ve dĂźĹ&#x;Ăźnce içinde ol. SÄąrrÄąnÄą gizle. SĂśzĂźn, hakkÄą desteklemede ya da hayrÄą yayman haricinde biraz temkinli olsun. Daima


26

D’ ‚i„J)] c„JA

yaptÄąÄ&#x;Äąn, sĂśylediÄ&#x;inden çok ve sĂśylediÄ&#x;in dinlediÄ&#x;inden az olsun. ÇßnkĂź sĂźkĂťt ve sĂźkĂťnette, vakar ve huzur vardÄąr. Çok lafta ve Ĺ&#x;akada yanÄąlma, saçmalama, nefsi gĂźnaha sokma vardÄąr. KonuĹ&#x;tuÄ&#x;unda, sĂśzĂźn yavaĹ&#x; olsun. ĹžaĹ&#x;maz ve ikna edici bir irade ile dolu olarak konuĹ&#x;. KonuĹ&#x;tuÄ&#x;unda ise tĂźm iĹ&#x;aretlerinde, hareketlerinde ve ses tonlarÄąnda ihlâsÄąn belirgin olsun. “KĂśtĂźlĂźÄ&#x;Ăź en gĂźzel tavÄąrla sav. O zaman gĂśrĂźrsĂźn

ki, seninle arasÄąnda dĂźĹ&#x;manlÄąk bulunan kimse, sÄąmsÄącak bir dost gibi oluverir. Buna (bu gĂźzel davranÄąĹ&#x;a) ancak sabredenler kavuĹ&#x;turulur; buna ancak (hayÄąrdan) bĂźyĂźk nasibi olan kimseler kavuĹ&#x;turulur.â€? (Fussilet 34-35)

6E ÂŽ< S ÂŻ P <, = 1h ÂŽt L @ nf Â… G w„¨ } : v0 m n [z L@#S S H S ÂŽ ! , H S *'P! J m KC 6I S = Â? ,U U, m @< *U E i LI S, 6 <U "~ sf mS +] !, N < m a b! W 1$ '@ 1 G 9 , 1@ € 3[` 3 U, m KC i ÂŽ , 6 < mK@-] D@` S e ! s,U U, $ $ <f m S ,'$, f 6S Â? G'Y], m f " 6I , 3 P, 1 ( , ÂŞh@ - (<, M,'GU / [` ,'$, f, .M 1P \ , 1 S md '<U, m U ;CU } Â? 6; < 1P \ , gb K' & s Y tk * ( :e C& K v], e @Y m@ ² ( 2 * +,- / )

I 0 3

19- OÄ&#x;ul! Ä°nsanlarla bir arada olman ve onlarla iliĹ&#x;kiler kurman gerektiÄ&#x;inde, cahillere karĹ&#x;Äą, katÄą olmayan kapalÄąlÄąk ve aĹ&#x;ÄąrÄąya gitmeyen yumuĹ&#x;aklÄąk sergile. Bunun dÄąĹ&#x;Äąnda davranÄąrsan, gĂśzlerinde kßçßlĂźr ve bĂśylece Ăśnlerinde sana


27

RÝh-i Pâk

karĹ&#x;Äą cĂźret kapÄąsÄąnÄą açmÄąĹ&#x; olursun. Vasat insanlara karĹ&#x;Äą ise, seni batÄąla sĂźrĂźklemeyecek ve haktan uzaklaĹ&#x;tÄąrmayacak derecede yumuĹ&#x;aklÄąÄ&#x;Äą ve gĂźzel huylarÄą sergile. Ulu’l-elbab’a (akÄąl sahiplerine) gelince, onlara yĂśnelik yapmacÄąk tavÄąrlarÄąnÄą bir kenara at, kendini onlara açmak suretiyle nefsinin hayrÄąnÄą da, Ĺ&#x;errini de bildir. Onlara karĹ&#x;Äą her tĂźrlĂź saygÄąyÄą ve takdiri eksik etme. Sende bir eÄ&#x;rilik gĂśrĂźrlerse dĂźzeltirler, hayÄąr bulurlarsa desteklerler. Hem dostlarÄąnÄąn, hem de dĂźĹ&#x;manlarÄąnÄąn ĂśnĂźnde de genel olarak, zarafet, hoĹ&#x;gĂśrĂź ve gĂźler yĂźz, dÄąĹ&#x; gĂśrĂźnĂźĹ&#x;ĂźnĂźn belirgin vasfÄą olsun.. Ä°ncelik ve gĂźler yĂźz sayesinde kalpler kazanÄąlÄąr ve gĂźnahlarÄą baÄ&#x;ÄąĹ&#x;latÄąlÄąr.

“EÄ&#x;er kaba-saba, katÄą yĂźrekli olsaydÄąn senin çevrenden kesinlikle daÄ&#x;ÄąlÄąr giderlerdi.â€? (Ă‚l-i Ä°mran 159)

( D " 'Y u #] !, JY 'C #] ! Â… G w‘ m @< "-PU S : 8 (K ' D , U § G' D , 8 U ¤ HC S Â?! 9 H S D$ S * `x ,U C' ,yP RP } 8 - $ B P * X;^ m = /4 m 9 3 @# D ( , (2$ )

4L Eg 4u @

20- OÄ&#x;ul! Ä°lahi hĂźkĂźmle inatlaĹ&#x;ma ve kadere karĹ&#x;Äą çĹkma. Bilâkis, Allah ile senden olmanÄą istediÄ&#x;i gibi ol. Dinle sana emrettiÄ&#x;i gibi, kaderle de nasÄąl dĂśnĂźp gelirse (ve cereyan ederse) Ăśylece (karĹ&#x;Äą gelmeden ona uyumlu) ol. DĂźnya ve âhiret iĹ&#x;lerinden birinde zorlanÄąrsan, o konuda Mevlâ’na iltica et. ÇßnkĂź o, Berr (iyilik ve ihsanÄą bol) ve RahĂŽm (merhamet eden)’dir. SemĂŽ (her Ĺ&#x;eyi iĹ&#x;iten) ve AlĂŽm (her Ĺ&#x;eyi bilen)’dir.

“Hiçbir canlÄą yoktur ki, onu perçeminden yakalamÄąĹ&#x; olmasÄąn. Hiç kuĹ&#x;kusuz benim Rabbim dosdoÄ&#x;ru bir yol Ăźzerindedir.â€? (Hud 56)


28

D’ ‚i„J)] c„JA

!, "(¯ ! C' >@~ } 1(-) … G @< , w‘„ 1S # } 1(-) , K D ]! * `x >@~ } 1(-) , m(6 ]

8 I * B " , S G ' }, / ' H ?7 ] X@ ^ I -$ q v$ L P* K* 'g" 5 C 5 @ =v L P * - .W v% * ( 0 ;<)

8 %

21- BilmiĹ&#x; ol ki ey oÄ&#x;ul! DĂźnya talebindeki hikmet, onu ne ihmal etmek, ne de ona kendini tamamen kaptÄąrmaktÄąr. Ă‚hiret talebindeki hikmete gelince, bakiyi fani karĹ&#x;ÄąlÄąÄ&#x;Äą satmamandÄąr. Marifetullahtaki hikmet ise, iĹ&#x;leri dĂźzenleyen olarak ve her iki dĂźnyada her Ĺ&#x;eyin idaresini Ăźzerine alan olarak O’na razÄą olmaktÄąr. “Onlardan bazÄą çiftlere,

kendilerini imtihan etmek için dĂźnya hayatÄąnÄą sĂźsĂź olarak verdiÄ&#x;imiz nimetlere gĂśzlerini dikme; Rabbinin rÄązkÄą hem daha hayÄąrlÄą, hem de daha sĂźreklidir.â€? (Taha 131)

, S 2J] S : < nf, h ] S : GU nf Â… G w‘‘ K pžG , GU ¤0 , G # D , $ S N J h< [` 7 D D e , M `O Â? H ,U Â? U e , [† [` " @ e , YSU D(~, L zU 1< e , YP H S L M X@ ^ = .R n = @ M B % 8 E :[ U '# U ' < e , B , L ' % L # L M @T n = .R n g2 C B % 8 E ( $ += ) 22- OÄ&#x;ul! RahatlÄąÄ&#x;Äąnda Ĺ&#x;Äąmarma, zora dĂźĹ&#x;tĂźÄ&#x;Ăźnde de canÄąnÄą sÄąkma. ÇßnkĂź her sÄąkÄąntÄąnÄąn ardÄąndan bir rahatlama,


RÝh-i Pâk

29

her zorlukla birlikte de kolaylÄąk vardÄąr. Sabreden rahatlar, Ăźmitsiz olan ise kĂźfre dĂźĹ&#x;er. BaĹ&#x;langÄącÄą seni Ăźzen nice iĹ&#x;ler vardÄąr ki, sonunda seni mutlu eder. RÄąza ve huzurla birlikte olan nice yoksunluk vardÄąr ki, içinde sÄąkÄąntÄą ve mutsuzluk olan bolluktan daha hayÄąrlÄądÄąr. Nice kanaat zenginleĹ&#x;tirir, nice tamah fakir kÄąlar. Ăœstelik nice az nesne çoktan hayÄąrlÄądÄąr. Hatta nice kĂśle, sultandan daha mutludur. “Belki de bir Ĺ&#x;ey

sizin için hayÄąrlÄą olduÄ&#x;u halde ondan hoĹ&#x;lanmayabilirsiniz. Ve belki de bir Ĺ&#x;ey sizin için kĂśtĂź olduÄ&#x;u halde siz onu sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilemezsiniz.â€? (Bakara 216)

�'6$, m~ \C "- H G < ?@< YS R L < nf … G w‘˜ ! M G'Y], �[ '] ! M[ '] n K / 4 C m - ?@< H S K , , @ H -) @ (S mC,yP D � } m6$, H @ U, � G'Y] = 8 P W L E # 3 m@3, 8U ' , 8 , m@ , )

$ [ /2 ? 8 8 p 5 @ I E , " X3E C ( * ,=

23- OÄ&#x;ul! Bir iĹ&#x;le ilgilendiÄ&#x;inde, iĹ&#x;in gĂśzetimini bĂźtĂźn gĂźcĂźn ve gayretinle yap. Rabbinin hĂźkmĂź Ăźzerine iĹ&#x;in baĹ&#x;Äąnda ol. Senin tedbirinin (dĂźzen ve yĂśnetiminin) deÄ&#x;il O’nun tedbirinin, senin takdirinin deÄ&#x;il O’nun takdirinin gerçekleĹ&#x;mesi için gĂśzleyici ol. TĂźm iĹ&#x;lerinde yĂźzĂźnĂź (kendini) O’na teslim et. Rabbinin hĂźkmĂźne teslim olan, selamette ve iĹ&#x;i yolunda olur. Tedbir alÄąp takdir eden de yĂźz çevirmiĹ&#x; olup helak olur. “İyi davranÄąĹ&#x;lar içinde kendini

bĂźtĂźnĂźyle Allah’a veren kimse, gerçekten en saÄ&#x;lam kulpa yapÄąĹ&#x;mÄąĹ&#x;tÄąr. Zaten bĂźtĂźn iĹ&#x;lerin sonu Allah’a varÄąr.â€?

(Lokman 22)


30

D’ ‚i„J)] c„JA

: 0 ;<U m @< 1(#C LC (@ … G , w‘œ ; B L @K ( 3 R L M' " # v O L @M n 3 R , U 6 S m Y ( > +? )

X"# " A

24- OÄ&#x;ul! Allah’Ĺn Ăźzerindeki nimeti bĂźyĂźdĂźkçe, ondaki gidiĹ&#x;atÄąn daha doÄ&#x;ru olsun. “EÄ&#x;er Ĺ&#x;Ăźkrederseniz, ben de

sizin için mutlaka arttÄąracaÄ&#x;Äąm. EÄ&#x;er nankĂśrlĂźk ederseniz, hiç kuĹ&#x;kusuz benim azabÄąm çok çok Ĺ&#x;iddetlidir.â€? (Ä°brahim 7)

6 3 & , ^ \ Œ ` ?@< = D � , < … G w‘ > ~ (dU8 , m < D (E ' m(@<, m KC, m t " , m@3U, mC ` , m+ŽP } @ , "(# , >@Y , pK " , / [` !f [– 5 G !, ~ !f ?h#G ! > h m Ž ” ./ , ( . H N @ h Z ( @ L % Hd Cf < J G, H < J D G > ( P ( % a \ ,E

P @ X p P % 4/ 2 - i 45@ J A ( ./ 2 - i )

B @( ; # L P 1

* f H O N@ b# P - $ B ]V + 4 0 ( ' > +?

25- OÄ&#x;ul! Mezheplerinin ve meĹ&#x;replerinin farklÄąlÄąÄ&#x;Äąna raÄ&#x;men insanlarÄąn tĂźmĂźne, malÄąnla, nefsinle (bedeninle) ve bilginle yardÄąmcÄą ol. AyrÄąca herkesin Rabbinin ailesi (muhtacÄą) olduÄ&#x;unu aklÄąndan çĹkarma ve daima Ĺ&#x;ahsÄąnda, kardeĹ&#x;lerinin ve ailenin içinde ve çevrendeki herkesle, iyi huylu, iyi gĂśnĂźllĂź, iyi iĹ&#x;li ve iyi sĂśzlĂź ol. Ä°yiden ancak iyi gelir. HayÄąrdan da ancak hayÄąr çĹkar. Herkes malÄąnÄą satar. KabÄąndan dĂśker. “GĂśrmedin

mi Allah nasÄąl bir Ăśrnekleme yaptÄą: GĂźzel sĂśz kĂśkĂź yerde,


31

RÝh-i Pâk

dallarÄą gĂśkte olan gĂźzel bir aÄ&#x;aca benzer. O aÄ&#x;aç, Rabbinin izni ile yemiĹ&#x;lerini her zaman verir. Allah insanlara bĂśyle Ăśrnekler verir ki, dĂźĹ&#x;ĂźnĂźp ibret alabilsinler.â€? (Ä°brahim 24-25)

1< � ,U 8 S sf : <8 ,U / ' U LI+C nf … G w‘¥ * <' S m Y † U m @ H m] <8 - @S . Y ?@< 1KS (S Y9 @ * <' U, i NYB ) @

S !f, = H R] t !,U LCU "(< , �[z " m KC ´<,

B L * m 3 # ; Pg# % # G!, G & (0@ 5 )

B K B % "* . @ 2 ( . B K

26- OÄ&#x;ul! Birine nasihat ettiÄ&#x;inde ya da, bir kiĹ&#x;iyi ya da cemaati Allah’a çaÄ&#x;ÄąrdÄąÄ&#x;Äąnda, davetin, sĂśzĂźn dilinden çok, halinin diliyle olsun. ÇßnkĂź hal diliyle davet kabul gĂśrĂźr de, sĂśz diliyle davet kabule mazhar olmaz. BaĹ&#x;kasÄąndan Ăśnce kendine vaazet. Ä°nsanlara emrettiÄ&#x;ini Ăśnce kendin yap. Aksi takdirde, gĂśrĂźnmeyen fakat gĂśren Allah’tan utan. “Ey iman

sahipleri! YapmayacaÄ&#x;ÄąnÄąz Ĺ&#x;eyleri neden sĂśylĂźyorsunuz? YapmayacaÄ&#x;ÄąnÄąz Ĺ&#x;eyi sĂśylemeniz Allah katÄąnda bĂźyĂźk bir gĂźnahtÄąr.â€? (Saff 2-3)

m(@¢ m @< "6$ "6$ " , m P ` 9 Â… G w‘£ R m#KC, H KC 7U ' HCU ÂŞ-G, m( P 9 Â’8 , Â? '0 1# , @ 2 m] ž  # m < " ,U m] sf H] ÂŚ 7U ( * ,= )

$ [ r S 3 I ] B I % 8


32

D’ ‚i„J)] c„JA

27- OÄ&#x;ul! Sana kaba davranana sen yumuĹ&#x;ak davran. Sana dĂźĹ&#x;Ăźncesiz davrananÄąn bu cahilliÄ&#x;ine sen yumuĹ&#x;aklÄąkla gĂśnlĂźnĂźn geniĹ&#x;liÄ&#x;i ile karĹ&#x;ÄąlÄąk ver. Sana kĂśtĂź sĂśz sĂśyleyene (doÄ&#x;ru yolu bulmasÄą için) dua et. Ä°yiliÄ&#x;inden bir kÄąsmÄąnÄą senin iyiliklerine katmasÄą, ya da senin gĂźnahlarÄąnÄąn bir kÄąsmÄąnÄą kendi Ăźzerine alarak sana fayda verip kendisine zarar vermesi sana yeter. “BaĹ&#x;Äąna gelene sabret! ÇßnkĂź bunu yapabilmek Ăśnemli iĹ&#x;lerdendir.â€? (Lokman 17)

} q `! , 1@ #9 , * # @ U Â… G @< , w‘¼ e U 6 >3&], * S = K } ˆy] 1G I * .1;< 9 H@#K] ! *n \ Â’ h >G&ÂŻ } "#KG @) , .* -9 , A Y\ MTd z, ' E H - , š, 8 #] ! š, , ( 1; @v +# \ G \ 6hG M'+ } _@`U, A'0 nf [– , 1 C ) e Jv 'GTG N , H(@¢ e Jv *' -G @) , M[Âľ 8 B A , # 3# ; 3 , 0@ 9 2 6$, / ÂŻ "3 E , Jz ($' * A+B )

. ? B = J L P2 i ^ ] .' = ` $[

28- Bilesin ki oÄ&#x;ul! YumuĹ&#x;ak sĂśzĂźn gĂźzel muamele ve nasihatte ihlâsÄąn, yabanileĹ&#x;miĹ&#x; muhalefeti ve dik baĹ&#x;lÄąÄ&#x;Äą onlardan gidermede tÄąlsÄąmlÄą bir gĂźcĂź vardÄąr. YumuĹ&#x;aklÄąlÄąÄ&#x;Äąn isyankâr tabiatlara terbiyede yaptÄąÄ&#x;ÄąnÄą, kalÄąn sopa yapamaz. Ă–zellikle, ruh ruha dĂźĹ&#x;man olmaz. DĂźĹ&#x;man olan, beden ve hayvani isteklerdir. HayÄąrlÄą olan, maksadÄąnda ihlâslÄą ve doÄ&#x;ru olduÄ&#x;unda, hayrÄąyla kĂśtĂźyĂź Ĺ&#x;errinden arÄąndÄąrÄąr. YumuĹ&#x;ak huylu, Ăśfkelinin hiddetini yumuĹ&#x;aklÄąÄ&#x;Äąyla kÄąrar. Aptalda, Ăśfkelinin Ăśfkesini, cahilin cehaletini ve hiddetini arttÄąrÄąr.

“Rahman’Ĺn kullarÄą yeryĂźzĂźnde rahatsÄąz etmeden yĂźrĂźyen


33

RÝh-i Pâk

kiĹ&#x;ilerdir. Cahiller onlara hitap edince ÂŤselam!Âť derler.â€? (Furkan 63)

&`U, §¢ H S p@• "JK , @# "3U, m(7 nf Â… G w‘¨ e +@ ,' ] ,U 1Âś NI@ ] W ¤h0 , 'ž] , L(0 S 8 , Â’ S'C ! H] +C, M' GR] } DS'C S 2@ U N) H$, m ' S * 8 § , -) "$ Â’ S'C - , 1 @v , + @ >™ ,U 6 9 1K` U ,U S [` U > 0 p@• " } , @# ÂŞ@-] ! m†G' } ÂŞ@- ] !, 1@$y 12 U `O, 1@2# / , M C I - $ > 2 8 j 9 , ÂŚ #]! } ' U @- ] !, 3 , L % = I $ B 3E 0% =

L P 9 W / * E C / k , ( 2 CD# )

3 # " P , L % = 2 3 > h

29- OÄ&#x;ul! AraĹ&#x;tÄąrma ve ilim alÄąĹ&#x;veriĹ&#x;inin olduÄ&#x;u bir mecliste ilim ve fazilet ehliyle bir araya geldiÄ&#x;inde, susup aÄ&#x;Äąr davran ve Hak yolda iyi fÄąrsat çĹkana ya da doÄ&#x;ruya ulaĹ&#x;tÄąran bir fikir belirene dek sabÄąrlÄą ol. Hak olan taraf sana parlak (açĹk) bir Ĺ&#x;ekilde gĂśzĂźkĂźrse, desteÄ&#x;i ve yardÄąmÄą için hemen atÄąl. DĂźĹ&#x;Ăźncesiz, deli dolu birinin atÄąldÄąÄ&#x;Äą gibi, ya da kazanmayÄą ve ĂźstĂźn gelmeyi seven birinin çĹkÄąĹ&#x;Äą gibi deÄ&#x;il. Sadece, bilgin bir araĹ&#x;tÄąrmacÄąnÄąn, hikmetli bir adamÄąn çĹkÄąĹ&#x;Äąyla çĹkÄąĹ&#x; yap. Her mecliste, son sĂśzĂźn sahibi ol. ÇßnkĂź gĂśrĂźĹ&#x;Ăźn baĹ&#x;Äą aceleye getirilmiĹ&#x; bir hafiflik, sonu ise ertelenmiĹ&#x; bir huccettir (delildir). KonuĹ&#x;mada gereksiz yere sÄąkÄąntÄąya girme. Hiçbir zaman bilmediÄ&#x;in Ĺ&#x;ey hakkÄąnda konuĹ&#x;ma.

“Rabbinin yoluna hikmetle, gĂźzel ĂśÄ&#x;Ăźtle davet et ve onlarla, en gĂźzel olan neyse o yolla mĂźcadele et. Şßphe


34

D’ ‚i„J)] c„JA

yok ki Rabbin, kendi yolundan sapanlarĹ en iyi bilendir. Ve O, hidayete erenleri de en iyi bilendir.� (Nahl 125)

N U LCU, M 4 S * 4 } ' , Â… G m f 8 KC nf, wÂ˜ÂŹ m(+` ?@< 64 f, m KC ?@< H - , N) sf = * 4 } Â’ \] !, Â?'+S H$,, m U8 §I } 1 '# - , N ,8 ÂŽ Â? 4 ?@< m] 0 DS ]!, . ˆR 'G'P,U "#K LCU, E ?@< " 8, pK ÂŞ#7 m n ÂŤS 1G 12 ,U 3 4 m #G H # “ m KG L † 9 " # ,'3 } K " T2# , a ' , m 2 8 $ Â?8 yS } u # , m E '6 , m(6@G, LCU, H 2 ,T| NK G, H K @S 1C ¡ KG W H @< ¤0 , Â? 4 R ÂŻ n S M C `, M Y S 10 S / T6 *'# ¸6 1 ˆ @ TKI L z H S Â? 4 ¡ S ' , :8 U ÂŚ, ; m 8 $, 1#~ Y m 3 ÂŚ , 1<8 m 2 Âľ H @< 23 S - S m@ 8, Â?'P m n " } N) - , 1#d h 1d8 i m4 K U Â? -SU >@v], Â? + C &ž U, Â’ U !, mK @ . K 1 #9 L ` n S - §¢ " } 3, K G! ' , N) !, m@(# ÂŽ K] !, [– D 0 , m # = ?@< MT] S +

P J ' 5 @ ^o $ " I m >Jv S = ?@< h @ -] )

+ , /2 ? .9 E ` $[ t B "# @ # 3 # ; ( 0 E5=


RÝh-i Pâk

35

30- Ey oÄ&#x;ul! Biri seninle tartÄąĹ&#x;tÄąÄ&#x;Äąnda, Hakk’a doÄ&#x;ru en çok koĹ&#x;an biri olarak, hasmÄąnÄąn dilinde de ortaya çĹksa hakkÄą kendi nefsine en çok kabul ettirecek biri olarak onunla tartÄąĹ&#x;. AraĹ&#x;tÄąrmada gayretin adalet, maksadÄąn Allah’Ĺn rÄązasÄą olsun. TartÄąĹ&#x;maya, tepkili, duygulu ya da ĂźzĂźntĂźlĂź bir haldeyken baĹ&#x;lama. Ortaya çĹkan apaçĹk bir hak ya da gßçlĂź bir delil haricinde, seninle tartÄąĹ&#x;ana karĹ&#x;Äą kesinlikle sesini yĂźkseltme. ÇßnkĂź bu, nefsin zayÄąflÄąÄ&#x;Äąndan olup acizliÄ&#x;e ve tĂźkenmiĹ&#x;liÄ&#x;e delildir. Bilakis, oturaklÄą akÄąllÄą birinin sĂźkĂťnetiyle baĹ&#x;lamayÄą Allah’tan dile ki, Ăśyle baĹ&#x;layasÄąn. Sonra Allah’tan sana ilham etmek suretiyle yardÄąm etmesini dile ki, sana yardÄąm etsin ve ilham versin. CevabÄąn için hazÄąrlÄąk yap, aklÄąnda delillerini dĂźzene sok. TartÄąĹ&#x;macÄąnÄą serbest bÄąrakÄąp ona sabret. Tâ ki felsefesinin torbasÄąnÄą tamamen boĹ&#x;altsÄąn. AteĹ&#x;inin sĂśnmesini ve bitiĹ&#x;inin fÄąrsatÄąnÄą kollarken malzemeni tamamlamÄąĹ&#x; ataÄ&#x;a hazÄąrlÄąklÄą olarak, hasmÄąnÄąn delil deposunu harcamasÄąnÄą bekle. DilediÄ&#x;in Ĺ&#x;artlar oluĹ&#x;up ta, hasmÄąnda arzuladÄąÄ&#x;Äąn tĂźkeniĹ&#x; belli olunca, huccetinin yumuĹ&#x;ak huylu atlarÄąyla, burhanlarÄąnÄąn keskin kÄąlĹçlarÄąyla, ifadelerinin sakin ve itaatkâr askerleriyle Ăźzerine hĂźcuma geç. TĂźm bu iĹ&#x;inde Hak senin mĂźrĹ&#x;idin ve rehberin olsun ki, galibiyette yandaĹ&#x;Äąn olsun. Tam o zaman, dĂźĹ&#x;Ăźncelerinin ĂźstĂźn gelmesi ve galip gelmenden daha hÄązlÄą ve iyi bir Ĺ&#x;ey olmaz. ÇßnkĂź hak birdir, bĂślĂźnmez, o her konuda hakemdir. Bir tartÄąĹ&#x;madan galip çĹktÄąÄ&#x;Äąnda insanlara karĹ&#x;Äą ilminle bĂśbĂźrlenme. HayÄąr yap ve yaptÄąÄ&#x;Äąnla ĂśvĂźnme. Ä°nsanlara karĹ&#x;Äą kĂźstah olma. Rabbini hiddetlendirirsin. “İĹ&#x;te

âhiret yurdu! Biz onu, yeryĂźzĂźnde ĂźstĂźnlĂźk taslamayanlara bozgunluk peĹ&#x;inde koĹ&#x;mayanlara veririz. Sonuç, takva sahiplerinindir.â€? (Kasas 83)

m#S ], Â?¤ , Â? 3T -] ! m #S Â… G @< , w˜„ + ` / ' < !f >” !, H U !f DS G ! Â?[z Â? Y , 8 8. !šf (@<, JS › 8 8. , H@$! / - @ , H6$


36

D’ ‚i„J)] c„JA

(@< ºnš. e " , .m @< 1(#C ´K S (@ , #7 ] (- S # 3 M ." % "4 0 % 3 - L M* ( v , 0$ L M > b ( # )

XL Xe , \ A # 3

31- BilmiĹ&#x; ol ki ey oÄ&#x;ul! YĂźceliÄ&#x;in, bĂśbĂźrlenmenle, kibrinle, baĹ&#x;kasÄąnÄą alçak gĂśrĂźp kendine yĂźkseklik taslamanla olmaz. Allah ancak sevdiÄ&#x;i kimseyi yĂźkseltir. Ăœstelik kendisi için kÄąrÄąlan kalbi ve sadece onun rÄązasÄą için çalÄąĹ&#x;an kuldan baĹ&#x;kasÄąnÄą sevmez. Bir kiĹ&#x;inin tevazu ve yumuĹ&#x;aklÄąÄ&#x;Äą arttÄąkça ilmi ve fazileti artar. Allah’Ĺn Ăźzerindeki nimetini koru ve: “Rabbim ilmimi arttÄąrâ€? de. “Allah’Ĺn lĂźtuf ve rahmeti

Ăźzerinizde olmasaydÄą, içinizden tek kiĹ&#x;i bile asla temize çĹkamazdÄą. Ama Allah dilediÄ&#x;ini arÄątÄąp temizler. Allah her Ĺ&#x;eyi iĹ&#x;itir ve her Ĺ&#x;eyi bilir.â€? (Nur 21)

.Â? 38 : < ÂŞ0U, Â? (< G * @#@ ÂŽ< Â… G w˜‘ (d 8 H , *[+ , >@Y C, "Y# Y0, pK &z @# S D E # > = mCRP = , ' < DK] G, m C Cf "(- S "(# >? ( $ -+ ) $ g* _ , gk D E > = r % 6 7 2 8 , O % @( ; # ,' B , # 3# ; B , # 3# ; D E # > = ( +FG )

N 2 [

32- Ey oÄ&#x;ul! HayatÄąnÄąn ilk gĂźnlerini ve ĂśmrĂźnĂźn çoÄ&#x;u saatlerini ilme ada. ÇßnkĂź ilim, nefsin gÄądasÄą, aklÄąn cilasÄą kalbin ve basiretin nurudur. Onu amelle ihya et ki, insanlÄąÄ&#x;Äąn tamamlansÄąn. Allah’Ĺn katÄąnda ve insanlarÄąn yanÄąndaki deÄ&#x;erin yĂźkselsin. “De ki: KĂśrle gĂśren yahut karanlÄąkla ÄąĹ&#x;Äąk bir olur mu?â€? ( Ra’d 16)


37

RÝh-i Pâk

“Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak akÄąl sahipleri (bunlarÄą hakkÄąyla) anlarlar.â€? (ZĂźmer 9)

e U " � G C, � -SU, m D � 6~ … G w˜˜ YC 3 ~ m] ,U D � } �8 yS "#$ , � \ , m\ , >G G, m , K+G, � -S ( S m - U N) C A P! '# e ,E

= ' ; Xy S ' B A

3 I* Y x #

mC Š ( 7 +- )

L

33- OÄ&#x;ul! BĂźtĂźn eÄ&#x;ilimlerini, dĂźĹ&#x;Ăźncelerini ve niyetlerini her tĂźrlĂź Ĺ&#x;irk, kuĹ&#x;ku ve Ĺ&#x;Ăźphe sebeplerinden temizle. GĂśnlĂźnĂź bĂźtĂźn anlarÄąnda imkânÄąn oranÄąnda Hakk’Ĺn nurunu saçmaya hazÄąr Ĺ&#x;ekilde, berrak ve tertemiz tut. DĂźĹ&#x;Ăźncen yĂźcelir, vaktin arÄąnÄąr ve imanÄąn artar. “EÄ&#x;er Ĺ&#x;eytanÄąn fitlemesi seni

dĂźrterse, hemen Allah’a sÄąÄ&#x;Äąn. ÇßnkĂź O her Ĺ&#x;eyi iĹ&#x;itir ve her Ĺ&#x;eyi bilir.â€? (A’râf 200)

HC m P  v U e&- - , e&- , Â? Gf Â… G w˜œ D h ÂŞ#7, pK § `, Š! '< ?@< " 8 3, sf 6Jv U I R < % . ; ( 8 Q @ 3 , L z% 3 >@Y 8 S, L P - $ 8 ; ( 3# ; \ a< = 9 P n O f # L P - $ 8 B h @ # ( )

+ ,

k 8 /* %

34- OÄ&#x;ul! Yalandan sakÄąn. Yalan senin en nefret ettiÄ&#x;in Ĺ&#x;ey olsun. ÇßnkĂź Allah katÄąnda en nefret edilen yalandÄąr. Yalan, imansÄązlÄąÄ&#x;a, nefsin kĂśtĂźlĂźÄ&#x;Ăźne, kiĹ&#x;iliÄ&#x;in zayÄąflÄąÄ&#x;Äąna ve kalbin fesadÄąna delildir. â€œÂŤKim Allah’a karĹ&#x;Äą yalan uydurandan

daha zalim olabilir? Onlar (kÄąyamet gĂźnĂźnde) Rablerine


38

D’ ‚i„J)] c„JA

arz edileceklerÂť diyecekler. Ĺžahitler de: ÂŤÄ°Ĺ&#x;te bunlar Rablerine karĹ&#x;Äą yalan sĂśyleyenlerdirÂť diyecekler. Bilin ki, Allah’Ĺn lâneti zalimlerin Ăźzerinedir!â€? (Hud 18)

1@ : G v sf 1ŠT# e ˆ, 1(i Âť < / ' U Â… G w˜ 'd '\ , : - j 0 -9 , :! (- = } # ~ ¤+ ! Y 6 [+G ! ( >#0U U @< , d ;# =R !f "\K , 1 ÂŽ@ Š# !, 1 4 9 , 8 6 ! , 1 , T9 , 2J , : S J # L p Q @ # { B % 8

B E' V | B % ('0@0 >H# )

8 P * , I - $ 8 B % 8 [ \ S J

35- OÄ&#x;ul! Daima himmeti yĂźce, soylu gayelere azimli ol. GĂźzel huylarÄą ve faziletleri elde etmede hÄąrslÄą, bĂźyĂźk felaket ve belalarda sabÄąrlÄą ol. Bil ki, dayanÄąlmasÄą en gßç iĹ&#x;ler, sabÄąrla, sĂźrekli ilgiyle, çalÄąĹ&#x;mayla ve dĂźzenli bir devamlÄąlÄąkla kolaylaĹ&#x;Äąr ve kabul gĂśrĂźr. UmutlarÄąn boĹ&#x;a çĹkmasÄąnÄąn ve baĹ&#x;arÄąsÄązlÄąÄ&#x;Äąn, Ăźmitsizlik ve darlanmadan baĹ&#x;ka anlamÄą yoktur.

“Gerçek Ĺ&#x;u ki, insan için çalÄąĹ&#x;Äąp didindiÄ&#x;inden baĹ&#x;kasÄą yoktur. Ăœstelik onun çalÄąĹ&#x;Äąp didinmesi ileride gĂśrĂźlecektir. Sonra karĹ&#x;ÄąlÄąÄ&#x;Äą kendisine hiç eksiksiz verilecektir. Hiç kuĹ&#x;kusuz son varÄąĹ&#x; Rabbinedir.â€? (Necm

39-42)

m U D Â?, md8 , md O < [ # } / Â… G wÂ˜ÂĄ mS '3U, m7 zU G } * # , "(2 , @ a Â? \ m@ S HS `T] ÂŞd . ,U H< b "~ ÂŽ N) sf I Y] ! “


RÝh-i Pâk

39

H ,'< 3, "~ N) G ÂŞ -S !šf, ? , K#J Dd ~ 1z 8 H < [ # } . g! D m , N) >@~ @< , m n } ÂŞb !, !8 • ,U 4 N) } {b !, 1 +K Â? , 1(#C ÂźU ÂŚ + , Y , pK } 1G ) U @< , m !f ' U -] S ‍؛‏1 C C! a ] } * 8 ?@zU, \ ?@< ^ 8 $ L "JS [v M[v & 9 S mGU ' !, Â?[v !& TCU , T$ < N) [z } HGU ' 9 , H "Y< ! 'S,U H S * ! m7 <, m KC (d 8 , &S C ( H LI S ,U ? , H @< M ' ´K , Â? ' m ÂŚ <, H KC U !f ] !, m G8, 1 ! , M Y @G ! M' < H K 1( ! (S H , u # ´K HS P, H $ 1( S M[z u <, H7 # M' < ?Y\ 6S H < } H G' 1 ! , .1 $ # , ÂŚ \ = Y

H f * m 3 # ; 2-H # H] , H] } " & \ A # > K# + ,

k g>b # 5 @ ^ d 'g" 5 C r4 L = @^- a # ,' B ,

k >, #

, . Y 3 2 E C A ( ' > +? ) $ 7 O }G 36- OÄ&#x;ul! Hedef ve amaçlarÄąnÄą açĹklamada, yumuĹ&#x;aklÄąk, gĂźzellik, ifade gĂźzelliÄ&#x;i bulunmak Ĺ&#x;artÄąyla, tĂźm sĂśzlerini, ilkelerini ve gĂśrĂźĹ&#x;lerini anlatÄąmda hĂźr ol. Sonra kesinlikle, uydurduÄ&#x;un bir batÄąlla, sĂźslediÄ&#x;in sahte bir sĂśzle hakka sakÄąn saldÄąrma. Bu zayÄąf ve aptal kimselerin mizacÄąndandÄąr. Yoksa


40

D’ ‚i„J)] c„JA

batÄąl hakka dĂźĹ&#x;manken, batÄąlla hakka nasÄąl varÄąlÄąr. Bil ki, hakkÄą aramak ve onu anlatÄąrken ĂśzlĂź olarak gĂźzelce kurgulamak, belagatÄąn esasÄą ve fesahatÄąn kemalidir. Hak konusunda, tartÄąĹ&#x;andan ve çekiĹ&#x;enden korkma. Bu konuda sadece Allah’tan kork. Bil ki, nefsinde, sĂśz ve davranÄąĹ&#x;Äąnda hĂźr olmak, Allah’Ĺn beĹ&#x;ere bahĹ&#x;ettiÄ&#x;i en kÄąymetli nimettir. Ä°nsanlÄąk tacÄąnÄąn Ăźzerindeki en deÄ&#x;erli incidir. SakÄąn ola ki, kendinden baĹ&#x;kasÄąnÄą kßçßk dĂźĹ&#x;Ăźrme, gĂśrĂźĹ&#x;ĂźnĂź kabulde zor kullanma. ÇßnkĂź kendinden baĹ&#x;kasÄąnÄą alçakça kßçßk dĂźĹ&#x;Ăźren, aklÄą olmayan bir aptal ve yaĹ&#x;amÄą olmayan ĂślĂźdĂźr. Kendisine vahiy inip, gĂśkyĂźzĂźnĂźn pencereleri kendisine açĹlsa da, haksÄąz yere kendi gĂśrĂźĹ&#x;ĂźnĂź kabulendirmekte zorlayan kiĹ&#x;i acizdir. Daima kendine, ÄąrzÄąna ve dinine saygÄąn olsun. Ancak kendisine saygÄą gĂśsteren ve senin deÄ&#x;erini bilen, kendi kÄąymetini ve saygÄąnlÄąÄ&#x;ÄąnÄą gĂśzeten kimseden baĹ&#x;kasÄąna saygÄą gĂśsterme. Kendine deÄ&#x;er vermeyen, kendisine hakaret edeni kÄąnamasÄąn. BaĹ&#x;kasÄąnÄąn ve kendisinin ÄąrzÄąna deÄ&#x;er vermeyen saygÄą gĂśstermeyen kimsenin, erkekliÄ&#x;inin ve Ĺ&#x;erefinin deÄ&#x;eri yoktur. ÇßnkĂź ÄąrzÄą korumak Ĺ&#x;erefin ĂślçßsĂź, erkekliÄ&#x;in ĂślçßsĂźdĂźr. Dininin kendi gĂśzĂźnde saygÄąnlÄąÄ&#x;Äą olmayan hayatta ve ĂślĂźmde bedbaht ve alçaktÄąr. “Allah, inananlarÄą dĂźnya

hayatÄąnda da, âhirette de saÄ&#x;lam sĂśzle saÄ&#x;lamlaĹ&#x;tÄąrÄąr. Allah zalimleri Ĺ&#x;aĹ&#x;ÄąrtÄąr. Allah dilediÄ&#x;ini yapar.â€? (Ä°brahim 27)

“SakÄąn Allah’Ĺ zalimlerin yapmakta olduÄ&#x;undan habersiz sanma. O, onlarÄą, gĂśzlerin korkudan donup kalacaÄ&#x;Äą bir gĂźne erteliyor, hepsi bu.â€? (Ä°brahim 42)

m +ÂŽP , m] n , mi 1(d 8 {` Â… G wÂ˜ÂŁ 1@J9 m KC 3U, m ?@< m h@ - , Â?[(7 8 #] !, 1;) "Kv]!, *'G'P, 1(d 8 m , *8 # , mC '$, : z 1 G 9 , HS , e \ , #h Hh< S Â?Td z, Â?' $ 1-@Âł 1 <


41

RÝh-i Pâk

m n &b , – , ?< ' ,U h , \ H ž ' t ž(hG, Â?[(7 H @< A8 +G ! "(< ,U " < >z S ! Â? , K#G ! 8 < h@ , "0 S S C! } [(J šS m @ H f 3 , ‚ C! } : 0 3, Â’ hG W K+G !, D G W ('$ * J+ ) I B * W

- $ r { ^

37- OÄ&#x;ul! Daima ilâhÄąndan çekin. Kendi zatÄąna saygÄą duy. Kendinden utan, vicdanÄąna karĹ&#x;Äą gelme. Ruhunun sĂźrekli mutluluÄ&#x;una ve vicdanÄąnÄąn taleplerine aykÄąrÄą dĂźĹ&#x;en, saptÄąrÄącÄą nefsinin heveslerine ve duygularÄąna karĹ&#x;Äą otoriten sĂźrekli ve gßçlĂź olsun. İçgĂźdĂźlerinin ve beden yurdunun siyasetinden bir an dahi habersiz olma. VĂźcudunu bÄąkkÄąnlÄąk ve aĹ&#x;ÄąrÄąlÄąk ya da çÜkĂźntĂź ve halsizlikten uzaklaĹ&#x;tÄąracak, bir miktar su, yemek ve refah ver. Bu ikisi arasÄąnda bir yol izle. Ă–zetle, kalbinin rahat etmediÄ&#x;i, vicdanÄąn onaylamadÄąÄ&#x;Äą her iĹ&#x; ve sĂśzden uzaklaĹ&#x;. ÇßnkĂź vicdan insanda, ayÄąrt eden bir delil ve adil bir hĂźkĂźmdardÄąr. Kendisine uyulmadan affetmez ve itaat olunmadan barÄąĹ&#x;maz. Vicdan, Allah’Ĺn insanÄąn içindeki sesidir.

“Rabbinin makamÄąndan korkan kimseye iki cennet var.â€? (Rahman 46)

\ , m+ÂŽ\ ˆ Âł !f P #] !, > +] ! Â… G wÂ˜ÂĽ & , m '0 j +@| (d 8 , Â? 3 E (d , m K J " @ 1(@4 (S `! 1YS < Â? < '#] !, P 1 I0 HY S ?@< " 8 N S , H@ @` : K0 , M[\< G8 ?@< 9 , 6 . 2 Q " = % = 3, L % L Mg @ ( n 8 >, # >T ( > ?‚, ' +


42

D’ ‚i„J)] c„JA

38- OÄ&#x;ul! Ancak ĂśzĂźne uygun, kendine benzer, Ĺ&#x;ahsÄąna denk biriyle eĹ&#x;lik ve dostluk yap. Daima, arkadaĹ&#x;lÄąÄ&#x;Äąnda samimi ol. KĂśtĂźlerle birliktelikten sakÄąn. Seçkinlerin dostluÄ&#x;undan yĂźz çevirme. Gece karanlÄąÄ&#x;Äą, gĂźndĂźzĂźn ÄąĹ&#x;ÄąÄ&#x;Äą gibi deÄ&#x;ildir. KiĹ&#x;i dostunun sÄąfatlarÄą ve birlikte olduÄ&#x;u kimsenin dini Ăźzeredir. ArkadaĹ&#x;ÄąnÄą sĂśyle, kim olduÄ&#x;unu sĂśyleyeyim.

“De ki: Herkes, kendi mizaç ve meĹ&#x;rebine gĂśre iĹ&#x; yapar. Bu durumda kimin doÄ&#x;ru bir yol tuttuÄ&#x;unu Rabbiniz en iyi bilendir.â€? (Ä°sra 84)

1ž J 1 \ -] 1KG \ *[– pK U Â… G @< w˜¨ L S 1(-) , r < L6$ ,, 1(i , e @Y "3U : , $ Y sf 6 L O # JS, 3! ‹P z m n , 6 G '( G & (Y "†( Â… G m n } pK "† , °@Âż4 sšf 3 CU, u "4 (6 G S p(\ 7 " @ 1(@4 } M C : * 0 [ . B ( 3 % ! 6S S m @ m & , @4 , ÂŞ Ă€ | _ , gk H 3 , ( 1

* A , # .$ ' * W ( )

P * - 4~ $ G

39- OÄ&#x;ul! Bil ki, onurlu ve hayÄąrlÄą bir nefis, hikmet ve nur âlemine yĂśneldiÄ&#x;i, himmet ve temiz kalp sahiplerine yakÄąn olduÄ&#x;u sĂźrece parÄąltÄąlÄą ve aydÄąn olur. Ä°kisinin arasÄąnÄą, heves perdeleri ve nimetlerin fazlalÄąklarÄą ayÄąrÄąrsa; saÄ&#x;lÄąÄ&#x;Äą hastalÄąÄ&#x;a, nurlarÄą da karanlÄąÄ&#x;a dĂśner. OÄ&#x;ul, bĂśyle bir durumda nefsin durumu, gece karanlÄąÄ&#x;Äąnda, GĂźneĹ&#x;’in ÄąĹ&#x;ÄąÄ&#x;Äąndan nurunu alan Ay’Ĺn durumu gibidir. Ĺžayet dĂźnya ikisi arasÄąna girerse Ay tutulmasÄą olur ve karanlÄąÄ&#x;a boÄ&#x;ulur. Ä°Ĺ&#x;te kalbin de aynen bĂśyledir, anla. “Bir ĂślĂź iken diriltip kendisine insanlarÄąn

arasÄąnda yĂźrĂźyebileceÄ&#x;i bir ÄąĹ&#x;Äąk tuttuÄ&#x;umuz kiĹ&#x;inin


43

RÝh-i Pâk

durumu, karanlÄąklar içinde kalmÄąĹ&#x;, bir tĂźrlĂź ondan çĹkamayan kiĹ&#x;inin ki gibi olur mu? “ (En’âm 122)

Y G ( 1@ JK , [– Y ] pK Â… G @< , wÂœÂŹ LK#7 , [– 6 $ :'YS n S 17 G , &v ' E J , e \ , #h 'YS ' < ' E ÂŞ#JG ( L(@4U,

8 A # g> b # D " = e 2 3 , Q." = -* - L M* [ #

V i , / r # : @ A C' .M* h /. A B V D @ ( ] 3 ` @ % 3 ( '@ 0 ;< )

8 , %

40- OÄ&#x;ul! Bil ki, vĂźcut gÄąda ve beden eÄ&#x;itimi ile gßçlendiÄ&#x;i gibi, nefis te fazilet ve hayÄąrla gßçlenir. HayÄąrdan ve nurdan olan ihtiyaçlarÄąnÄą karĹ&#x;ÄąlayamadÄąÄ&#x;ÄąmÄąz zaman zayÄąflar ve kararÄąr. VĂźcudun, hava ÄąĹ&#x;Äąk, içecek ve yiyeceklerini elde edemediÄ&#x;inde zayÄąfladÄąÄ&#x;Äą gibi. “Benden size bir hidayet

geldiÄ&#x;inde, benim o hidayetime uyan artÄąk ne sapar, ne de bedbaht olur. Kim benim zikrimden yĂźz çevirirse onun için zor ve sÄąkÄącÄą bir hayat Ĺ&#x;ekli vardÄąr. KÄąyamet gĂźnĂź de onu kĂśr olarak haĹ&#x;rederiz.â€? (Taha 123-124)

sf ÂŚ # , K+ , , [– NG ~ m KC 8 < Â… G wœ„ m] Âł " m] j ‹ ! r # ?@< ÂŚ P! , ?@< : -@9 &ž , ‹Œ 6 @< L W : K+ ?@< : ² ÂŚ ( mC S sf S ‍؛‏1 7 m] h] j ^ LY@#] W Nd # m , e& Ă G YP , Y\ , 1# h I$ sf f, i 1 $, (


44

D’ ‚i„J)] c„JA

3, , 1Žh@ m KC, > v r < sf "Œ ] U 'PU … !1 C - Ž , z , 1G8 9 pK U 1KG \ pK ?@< " I [– ?P ! HCU @< , \ " GU !, [– NG ~ 6 @< >#0U S * G \ 3 N@ ?% 3 C' E K' 1 L ' B E' V * ^ " s K # X" ? f ,A - 3 + , 3 B - , 8 # ] "# $ > 2 0

I ] - C _ , 5 @ M _\ W X" X& ? $ # "

4f ? 3 4| K ' g> ( _\ W " r # I ] $ g7 € K ' " C * * ( )\ Y I* * K A M ; = 3 - 4/ K Y * ( " X" P n X c P

( @ $ K )

X"# " 0 r ) @7 2

41- OÄ&#x;ul! Ă–lĂźmden Ăśnce hayatÄąnda yĂźce âleme yakÄąn olmaya, melekĂťt-u a’layÄą tanÄąmaya, arÄąnmÄąĹ&#x;lÄąk, nur ve hayÄąr yoluna kendini alÄąĹ&#x;tÄąr. Hiç Ĺ&#x;Ăźphesiz, yaĹ&#x;arken olduÄ&#x;un sÄąfatlar Ăźzerinde Ăśleceksin. O zaman, senin yeryĂźzĂź geliĹ&#x;imlerinde baÄ&#x;ÄąntÄąlÄą olduÄ&#x;un baÄ&#x;lar ve iliĹ&#x;kilerle ruhunu ya gĂśkyĂźzĂźne, mutluluk cennetine, ya da bedbahtlÄąk ve tabiat ateĹ&#x;ine cezb eder. Ey oÄ&#x;ul! Kozmik baÄ&#x;larÄąn prangalarÄą ve maddi vehimler bataÄ&#x;Äąyla bulanmÄąĹ&#x; olarak gayb âlemine gÜç etmekten daha acÄą bir bedbahtlÄąk olamaz. Bil ki, onurlu bir nefse hayÄąr olarak imkânsÄąz gelecek bir Ĺ&#x;ey yoktur. KĂśtĂź nefse de hayÄąr yolundan daha zoru, kĂśtĂźlĂźk yolundan daha kolayÄą yoktur.

“Yemin olsun ki, insanÄą biz yarattÄąk. Nefsin ona neler fÄąsÄąldadÄąÄ&#x;ÄąnÄą da biz biliriz. Biz ona Ĺ&#x;ah damarÄąndan daha yakÄąnÄąz. SaÄ&#x;Äąnda ve solunda oturmuĹ&#x; iki gĂśrevli, kayÄąt


45

RÝh-i Pâk

yapmaktadÄąr. Bir sĂśz sarf etmeye dursun, yanÄąndaki gĂśzcĂź hemen zaptediverir. Ă–lĂźm sarhoĹ&#x;luÄ&#x;u hak olarak geldi. Ä°Ĺ&#x;te bu senin kaçĹp durduÄ&#x;un Ĺ&#x;eydir. Ve sura Ăźflendi. Ä°Ĺ&#x;te bu, geleceÄ&#x;i vaat edilen gĂźndĂźr. Her benlik, yanÄąnda bir gĂźdĂźcĂź, bir de tanÄąk olduÄ&#x;u halde gelir. And olsun sen bundan gaflet içindeydin. Ama perdeni ĂźstĂźnden kaldÄąrÄąverdik. BugĂźn gĂśzĂźn keskin mi keskin.â€? (Kaf 16-22)

(@ , 1Y@h9 1 . *8 ! p m]8 U Â… G @< , wœ‘ u z , 1) + 9 , 1KG \ : <Ă‚ ?@< L# ~, : 60 .N) *8 f L n ÂŒ W LG , :' , L@< 13Ă‚9 1

ÂŽ@ ], 1# h h@ i DJĂƒ, r # D Â? i "#K ] &ž , U ?@< m] 3! d Q >@z n S 1K #J = K 3[z ?@< Â? 0, 1 i! C G +9 * -\ Â?' $ 0U, m] C : 7 K 6@@< {Y C 1K I0 m @ , 1 . o #9 - ! *[; ¤- 1I 9 LI , +Y *8 # :'# 1 3 @# , 1 C GK ' # ] V + 4 i 3 .@ A X ^ -' ?(;# 1S – , ( @ L )

3# " W 0 g$ 3

42- Bil ki oÄ&#x;ul! Ä°raden, mutlak ezeli iradeden bir parçadÄąr. ArÄąnmÄąĹ&#x; yĂźce arzularÄąn, salih meyillerin ve asil eÄ&#x;ilimlerin potasÄąnda eriyip onlarla Ĺ&#x;ekillendikçe, Hakk’Ĺn iradesiyle ĂśrtĂźĹ&#x;Ăźk oluncaya dek yĂźcelir, geniĹ&#x;ler ve gßçlenir. O anda, tĂźm âlemler ona karĹ&#x;Äą duyarlÄą olmaya, tabiatÄąn hĂźkĂźmleri ona boyun eÄ&#x;meye baĹ&#x;lar. DÄąĹ&#x;Äąndaki zayÄąf nefislere hĂźkĂźmran olur. Ä°lahi yĂśnĂźn, beĹ&#x;eri yapÄąna tamamen galip geldiÄ&#x;inde, bedenin ilahi nurlarÄąn lambalarÄąnÄąn fanusu olur. SÄąrrÄąn, ezeli


46

D’ ‚i„J)] c„JA

anlamlarÄąn en yenilerinin koruluÄ&#x;u (sÄąÄ&#x;ÄąnaÄ&#x;Äą) olur. DiÄ&#x;er taraftan kalbinde hilâfet-i uzmânÄąn verildiÄ&#x;i, bĂźyĂźk baÄ&#x;ÄąĹ&#x;larÄąn bahĹ&#x;edildiÄ&#x;i, en ileri mutluluÄ&#x;un tattÄąrÄąldÄąÄ&#x;Äą, vehbi ilimlerin ve Rabbani feyizlerin Ăźzerine nakĹ&#x;edildiÄ&#x;i bir sayfa olur. “Ben

çamurdan bir insan yaratacaÄ&#x;Äąm. Onu tamamlayÄąp içine ruhumdan ĂźflediÄ&#x;imde, derhal O’na secdeye kapanÄąn.â€? (Sâd 71-72)

: 0, m @ DK] , mCRP m n ' < Â… G ;< S wœ˜ " [– , K @ m , ,&d! m = U @< S m 1K @` 6 m s Â? e ÂŻ, 6 < m @Y u #] U } Â? n [– m !f H KC m S 'G G "- S 6 m "+G DK !f 6h b !, D .1(# , [– U' 1 , "JK '+ 3, m !f Â?8 U HC S H(- 1# , M U 1< ~ ?@< H# TC S m <, 9 # < M z H I0 } m G z "#$ , H@JK -\ , H '# ?7 ?@< H I0 , Â?! 9 !f p , SU 1 \ "- , ,TG U ' ! "; S H6$, *8 f f J ] I - $ W 8 2 # 4B P 3 g> ( , ,' , Y ( @ $ MJ+ )

r @ ( V

43- Bu durumda oÄ&#x;ul! MakamÄąn yĂźcelirse, kalbin yĂźkselir ve Rabbinin halifesi olursun. ŞÜyle ki, insanlar sana baÄ&#x;lanÄąr ve çevrende toplanÄąrlar. Ä°Ĺ&#x;te o an hayÄąrlarÄąn tĂźmĂźnden daha hayÄąrlÄąsÄą, kalbinle onlardan yĂźz çevirmendir. SÄąrrÄąnla onlardan Rabbine kaçmandadÄąr‌ Ancak senden onlara ulaĹ&#x;acak bir fayda için onlarÄąn arasÄąna karÄąĹ&#x;. Herkes seni kendisi (faydasÄą) için ister. Rabbin hariç, çßnkĂź seni senin (faydan) için ister. Zaten O, faziletin ve rahmetin kaynaÄ&#x;Äą, nimet ve hayrÄąn baĹ&#x;ÄądÄąr. Ă‚lemlere ve sana ihtiyacÄą olmamasÄą ile birlikte, O’nun


RÝh-i Pâk

47

emrine itaat ederek, hĂźkmĂźne uyarak O’nun yolunda ol. Adaletine rÄązayla, lĂźtfuna Ĺ&#x;ĂźkĂźrle eĹ&#x;lik et. Gayeni O’nunla yoldaĹ&#x;lÄąÄ&#x;Äąndaki gayeni O’nun zatÄąnÄą istemek kÄąl. GĂślge çekilmek, her doÄ&#x;an da batmak zorundadÄąr. Mevlân hariç; çßnkĂź beka ve devam ancak O’nundur. “YeryĂźzĂźnde

bulunan herkes yok olacaktÄąr. Sadece O baÄ&#x;ÄąĹ&#x; ve celal sahibi Rabbinin yĂźzĂź kalacaktÄąr.â€? (Rahman 26-27)

U' ‹3 q ` Ă„ ˆ ?@< d m+ÂŽP Â… G @< , wœœ

3, – >@Y  [ :H], YP ,U H]8 # ^, H] 0U, M8 $, C ÂŽ 6 , : \3'9 , >d v u # , : G 9 , 8 '7! D(• 6 + !f C! š 0 -G ! W 1K h@ 3, : (@; ,U § `U, e ~ nf H S > ~U 3, 38 K !f 8 S -G !, >Jv , @) 1 d C! U U' HC § ` nf H S 1 ™ , 'Y) , 1 , 1K# , D(h , ÆE , 1< 2\ , 8 '7! m n [z, N() , 6K , "6E , @# ,  v , Âł 1 C K >d z , 1G \ : J Y9 3, – D h : P ' p , Â’ , , e \ , #h 1 C ) m Y H ' ! 1 C C! * hK } 9 1 7 H # h G 3, m n H P 1 i! : K+ , 1 , Nd Y) `! , T ( D7 HC (6 Ç. 3, w"Y# : PH p > v@ "#K * , J -¢ 3, e 2 # , G JY T , . ÂŞ0 }, (6


48

D’ ‚i„J)] c„JA

o #9 H LP ] >@Y 3 $ ?@< D h : J Y L n S 1 ( 6 3, H @ , "Y# - &` < D , 1 , M \ , ' ) , 'Y) , >Jv , ÂŚ – 1 Â&#x; :! – , < \t ' ] &ž , 1 C C * 0 } ( ^ @ >@Y S .Ăˆ N \ , M[ ' @#G S *' K 'd Y# , 1Â&#x; 9 , # "Y# , >@Y .pC! ~ P C h P [+G, p) r < < [+G &ž IS "Y#@ 1 ( i , 1h@ , >@Y@ ?< f U -@S, C , -@ "Y# [+G, C Cf 3 $, C @ >@Y 'd Y# , 1 i! É #9 H 6$ , M› K0 ĂŠ, M C "( (@ , C C 8 #G W 1 C T Nd # , 1 C - Nd # < 8 Ă , 1 Y 1 8 + C! m n - S 1 i! *T# 3 ; / 6; +G, ! #S Y< 1(-) Š#t ( - , 1S #9 Š#t S <, @# Š#t 9 < o 3 Q 8 ' * | % 3, % ‚ 1G8 # Š#t / ' <, $ ' $ P ' $4 = { 4 @ W K n 8 ' * | % 3 r % X@ ^ B4 h $ ( ? N )ƒ

+ ,

k r D " P # L * P W

44- Bil ki oÄ&#x;ul, Ĺ&#x;ahsÄąn ßç nitelik Ăźzerinde ayakta olup durmaktadÄąr. Bunlar varlÄąÄ&#x;ÄąnÄąn baĹ&#x;langÄącÄą ve hayatÄąnÄąn kĂśkleridir. MutluluÄ&#x;un ya da bedbahtlÄąÄ&#x;Äąn bunlarla saÄ&#x;lanÄąr. BunlarÄąn ilki kalp, zÄątlarÄąn ve farklÄąlÄąklarÄąn toplandÄąÄ&#x;Äą yerdir. TuhaflÄąklarÄąn ve Ĺ&#x;aĹ&#x;ÄąrtÄącÄą hallerin sergisi, nurlarÄąn ve karanlÄąklarÄąn iniĹ&#x; alanÄądÄąr. Ä°nsanÄąn salahÄą ancak bu incelik ve yumuĹ&#x;aklÄąk kaynaÄ&#x;ÄąnÄąn salahÄąndan baĹ&#x;ka bir sayede olmaz.


Rûh-i Pâk

49

Bozulması da ancak onun bozulmasıyla olur. İyi olduğunda insanda en iyi olan şeydir. Kirlendiğinde de en pis olan şeydir. Çünkü o, ahmaklık ve anlayış, cehalet ve ilim, nefret ve sevgi, çekememezlik ve selamet, iffet ve hırs, korkaklık ve cesaret, öfke ve yumuşaklılık türünden zıtlardan oluşan, insanın ana hallerinin kaynağıdır. Bunların ikincisi olan tabiat; cinsel ilişki, uyku, içecek ve yemek v.b gibi hayvani bünyenin sürekliliği için gerekli olan türden nefsanî arzuların ve beşeri gerekliliklerin kaynağıdır. İnsanın fıtratındaki, ilahi sıfatlara ve ruhani gerekçelere toprak tabiatlı oluşu nedeniyle aykırıdır. Bunların üçüncüsü olan akıl, diğer her ikisi arasında berzahtır. Ayırdetme ve seçme yeridir. Olayların tartısı, deneylerin ölçüsüdür. Zorunluluk gereğince diğer ikisinden galip gelenden yana etkilenir ve en güçlünün yanında yer alır. Tabiatın bir gereği olan hususlar kalp cevherini ele geçirdiğinde ruhani anlamlar ondan kaybolur. Aklın hükümlerini alması imkânsızlaşır. Aşırı arzu, açgözlülük, haset, çekememezlik, öfke, korku vb. vehmi hayaller ve hayvani kuruntular aklı kaplar. İnsani bir surete sahip hayvani bir kalbe dönüşür. O zaman, bozuk inançlar ve evhamlı vesveselerle birlikte o, aklın ve kalbin duygularına hâkim olur. Yönetimiyle hisler dünyasının içinden çıkamaz. Böylece insan şeytanlarından biri oluverir. Ama şayet şuur kalbin, otorite ve hâkimiyet te aklın olursa, o zaman kalp rabbani bir kalp ve insani bir cevher oluverir. Akıl da ruhani bir melek ve aydınlık bir yıldız halini alır. Nuru çoğaldıkça ve saflığı tamamlandıkça, tertemiz doğru inançlar ve ilahi anlamlar ona doğru yönelir. Ayırt edici bir akla dönüşünceye dek zaman ilintilerinden ve kozmik engellerden soyutlanır; ilahi izzetin göstergelerinden biri olur. İşte bu rabbani insan ilmin tam anlamıyla âlim, marifeti tam anlamıyla ârif, hikmeti tam anlamıyla hikmet sahibi ve kulluğu tam anlamıyla da Allah’ın kulu olur.


50

D’ ‚i„J)] c„JA “BinasÄąnÄą Allah korkusu ve rÄązasÄą Ăźzerine kuran kimse

mi daha hayÄąrlÄądÄąr, yoksa yapÄąsÄąnÄą yÄąkÄąlacak bir yarÄąn kenarÄąna kurup, onunla beraber kendisi de çÜkĂźp cehennem ateĹ&#x;ine giden kimse mi? Allah zalimler topluluÄ&#x;unu doÄ&#x;ru yola iletmez.â€? (Tevbe 109)

: U 1# U ' < = >] U Â… G @< , wÂœ 1 'Y = K e I0U ^ sšf Y 3, wB @ ‚ C! A P 6 , U ?@< L@Ă G& mž ,U, 1 C hK , ' ?@< H# K ,, N) Y 3'$ S #S : IKC, M,' ,, M 8 6P < *'žS! e @Y 3TC, A'+ , q `! . !f H f ! + Y N¢ @`8, H #SU, H] K0, Hd U, H] n } } \ #G 6S.H $ pG'Y], H Â? ÂŚ \ < ¸P 6 2” r, "(- 3 mž ,U, ^ ' #S ^ @ U, 38 $R u ^ 3 $ G& Kh0! , 1 0 +– "3U, (-) , YG'+ B

E B

E 6 , ! M ÂŚ #], 6Y@` " ( @ A )

B @ , I R %

( Y ] ?@< ^ @ :'Y#C G& ( "3 3, wB * a‚ ?@<, H } H 3¤`U D Â? '0, H ,8, H ' , 6d H<T< ] ! . $ / 8 Y < HC I H6GĂ‚], M' ] ,'Y < , H 3 mž ,U, Y , NG'+  B ?@< Â… 3 RS H \ , Â? -\


51

Rรปh-i Pรขk

+ , N C % + , N C % ( e I0 y9 4/ P ( 4N M E \ 49 " , >l z 49 b* 4ย i 49 b G 4$ " ( A )

4/ * , 4/

45 6 H (

hK , 1$n e @Y e I0U, 1 "3U 3, wB W * ย P ' N@h < 6$ ร r G& (@ 9 1 < 1h 3# ; ย : $ 8 v@ !, Y ( sยนf @0, (S 5 @ K U, e I $ B L ,

ย 0 K L p V @ c 2 ( B 2 * J # (0 >H# )

H \ ย h , 1 C (@; = K e I0U 3, wB M ย @; , m\ , >G "3U 1 h 1$T , 1 C h \ 9 , ยฆ Pf S Q h ย P , ยฏ 6P } ! i ยด ! G& ย \ , 3# ; I R< % u 1(@4 < i ย !, ( CU ?@< i 3# " P ' ( L P $ J - C $ , Q " P / b

@ n ( $ += )

>l z 4L , 0 4r , f ,A - N C % f ,A - N C % A )

+ @ I ] > 2? ' ( L P' ย 4 @ ( 49 $

4r , C # 3- ('2


52

D’ ‚i„J)] c„JA

45- Oğul! Bil ki, Allah katında insanların mertebeleri dört kısımdır. “Mukarrabûn” = “Yaklaştırılanlar” Onlar, nurani fıtratların ve arınmış nefislerin sahiplerinden olup Rablerine doğru en önde koşanlardır. Sırların esintileri ve nurların ışıltıları ruhlarına tecelli edenler onlardır. Var edicilerini hakka’l-yakin ile tanımışlar, doğruluk ve ihlâs üzerinde onunla birlikte durmuşlar. Gönüllerini ondan başkasını müşahededen arındırmışlar. Fiillerinde, sıfatlarında, isimlerinde ve zatında onu birlemişler. Lâ ilâhe illallah kalesine hakka’l-yakin ile girmişler. Böylece hiç bir şey onları, O’nun cemalinin nazarından ve celalinin arındırmasından men edememiş. Yeryüzünde bedenleriyle yaşarlar. Kalpleri ise rablerinin katındadır. Onlar rablerinin yaratmadan önce seçtiği ve ruhlarına sırlarını bildirdiği özel seçkinler grubu, hikmet ehli ve sıddıklardan oluşan kâmil kimselerdir. “(Hayırda) önde

olanlar, (ecirde de) öndedirler. İşte bunlar, (Allah’a) en yakın olanlardır.” (Vâkıa 10)

“Müminûn” = “Müminler” – Kendilerini eksiksiz yaratan (Bari’n)in kemalinin, ezeliliğin ve sürekliliğin kesinliğine kalpleri, kati bir imanla bağlanmış olan sağ ehli. Kitab’ının ve Resûlü’nün diliyle kendilerine bildirdiğinin tümünü doğrularlar. Sübhânehu ve Teâlâ’nın tenzihine ve tevhidine şüphelerin ve kuşkuların sarsamayacağı kesin bir itikatla inanırlar. İşleri katışıksız tasdik ve yakîn üzerine kurulmuştur. İşte sağ ehli olan müminler onlardır. “Sağdakiler, ne mutlu o

sağdakilere! Düzgün kiraz ağacı, meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları, uzamış gölgeler, çağlayarak akan sular, sayısız meyveler içindedirler; tükenmeyen ve yasaklanmayan.” (Vakıa 27-33) “Nâcûn” = “Kurtulanlar”- Onlar, her hangi bir kuşkunun asli fıtrattan dışarı çıkaramadığı müslümanların genelinden basit fıtratlı ve saf kalpli selamet ehli olanlardır. Her hangi bir şirkin mutlak tevhitten ayıramadığı kimselerdir. Ne tam bir


53

RĂťh-i Pâk yakĂŽne ulaĹ&#x;abilmiĹ&#x;ler, varabilmiĹ&#x;lerdir. “O

ne

de

muhsinlerin

derecelerine

gĂźzellik sergileyenler, bĂźyĂźk gĂźnahlardan ve çirkin iĹ&#x;lerden çekinip kaçĹnÄąrlar. BazÄą kßçßk sĂźrçmeler hariç. Hiç kuĹ&#x;kusuz senin Rabbin affÄą geniĹ&#x; olandÄąr.â€? (Necm 32)

“HâlikĂťnâ€? = “Helak olanlarâ€?- Onlar, Ĺ&#x;irk, zulĂźm, kuĹ&#x;ku ve tereddĂźt ehlinden, toprak mizaçlara, Ĺ&#x;eytani eÄ&#x;ilimlere kĂśtĂź tabiatlara ve karanlÄąk nefislere sahip olanlardÄąr. Yine onlarÄąn karÄąnlarÄąnÄą doyurmaktan Ĺ&#x;ehvetlerini gidermekten baĹ&#x;ka bir zevkleri yoktur. Onlara gĂśkyĂźzĂźnĂźn nurlarÄąnÄą gĂśzlemleme de yoktur. YeryĂźzĂźnĂźn karanlÄąÄ&#x;Äąndan ayrÄąlma‌ “İĹ&#x;te onlar,

hidayete karĹ&#x;ÄąlÄąk dalâleti satÄąn alanlardÄąr. Ancak onlarÄąn bu ticareti kazançlÄą olmamÄąĹ&#x; ve kendileri de doÄ&#x;ru yola girememiĹ&#x;lerdir.â€? (Bakara 16) “Soldakiler; ne yazÄąk o soldakilere! İçlerine iĹ&#x;leyen bir ateĹ&#x; ve kaynar su içinde, kapkara dumandan bir gĂślge altÄąndadÄąrlar; serin ve hoĹ&#x; olmayan. ÇßnkĂź onlar bundan Ăśnce varlÄąk içinde sefahete dalmÄąĹ&#x;lardÄą.â€? (VâkÄąa 41-45)

~ ( @#$ 'YS (- "3U 3, ( Y9 ) RS wÂœÂĄ ž JG 6S Q (†$ 3 ; u U , P G C f, ^ @ r # H -#G , 6S # + , 6 , U 3 ž ?7 r # . ^ C ^ @ ÂŞd I0 ?@< @# ?@< S \G Q S i Y u LC f, 6S ( y9 ) U . i (<U ĂŒ 0, Q Š ( Q * Kv9 , 1 S # , K+ ^ ' < 6@S ( $ ) U, . 1 ÂŚ 7U


54

D’ ‚i„J)] c„JA

6 @- u sf ,'@`U G& mž ,U 6S ( - i ) U, , 3[$ G8 } 3 S ^ @ 8 ?@< 1Kd T , 1# 6S `. L , I , iRS * Y\ 6 @< L @z , 6#G8 `U, 6@ 7 ,8 YC h) ' # a, K , h i , 'i ?@< ?(# 5 C L P > b 'd , h \ ,&b , / ' ,/ o K >H ‚ ( ' 1" ) . * B * E C # L P' % B 2 E C # L = 'g" % . H B # E # > = e ,E

6 7 2 L- O 8 , O ( 3 # @ K ( ' )

ƒ B @( ;

46- “MukarrabĂťnâ€? = “YaklaĹ&#x;tÄąrÄąlanlarâ€? – Onlar kemal ehlidir. Bedenlerinin dÄąĹ&#x; gĂśrĂźnĂźĹ&#x;leriyle yeryĂźzĂź iĹ&#x;lerini yĂźrĂźtĂźyor olsalar da, gĂśkyĂźzĂźnĂź kalplerinin vatanlarÄą yapmÄąĹ&#x;lardÄąr. Marifetlerinin ÄąĹ&#x;ÄąklarÄą ve ruhlarÄąnÄąn cevherleriyle yeryĂźzĂź âlemini aydÄąnlatÄąrlar. Kalp sayfalarÄąna ulvi âlemden yansÄąyanlar Rablerinin nurundandÄąr. “MĂźminĂťnâ€? = “MĂźminlerâ€? – YeryĂźzĂź onlarÄąn mevkileri olsa da, imanlarÄą ve gĂźzel amelleriyle gĂśkyĂźzĂźnĂź gĂśzlerler. “NâcĂťnâ€? = “Kurtulanlarâ€? – Onlara Rableri katÄąnda hoĹ&#x; karĹ&#x;Äąlanma, afiyet ve gĂźzel baÄ&#x;ÄąĹ&#x;lanma vardÄąr. ÇßnkĂź onlar Allah’Ĺn rahmetinin misafirleridir. “HâlikĂťnâ€? = “Helak olanlarâ€? – Onlar her Ĺ&#x;eyleriyle yeryĂźzĂźne eÄ&#x;ilimli olanlardÄąr. YeryĂźzĂźnĂźn parlak ve sahte sĂźsleri kalplerinin idaresini ele geçirmiĹ&#x;tir. BĂśylece koyu karanlÄąklarÄąnda kaybolmuĹ&#x;lar, hile ve sapÄąklÄąklarÄąna boyun eÄ&#x;miĹ&#x;ler ve bedbahtlÄąk onlara galip gelmiĹ&#x;tir. Hevese sĂźrĂźklenmiĹ&#x;ler, hidayet yerine kĂśrlĂźÄ&#x;e gĂśnĂźl vermiĹ&#x;lerdir. AyrÄąca onlarÄąn midelerden ve cinsel organlarÄąndan oluĹ&#x;an mabedleri vardÄąr; fani yÄąkÄąntÄąlardan da Rab ve efendileri...


55

RÝh-i Pâk

ĹžeytanÄą da Ăśnder ve rehber olarak kabul etmiĹ&#x;ler. “O

kimselerdir ki, dĂźnya hayatÄąndaki çabalarÄą boĹ&#x;a gitmiĹ&#x;tir ve onlar iĹ&#x;i hâlâ gĂźzel yaptÄąklarÄąnÄą sanarlar.â€? (Kehf 104) “Bu iki grubun durumu, kĂśr ve saÄ&#x;Äąr ile gĂśren ve iĹ&#x;itenin durumu gibidir. Bunlar hiç eĹ&#x;it olurlar mÄą? ArtÄąk dĂźĹ&#x;Ăźnmez misiniz?â€? (Hud 24)

" , 1], K : Y , 1K@ | Â’ CU Â… G LGU ( N@– S wÂœÂŁ H @ \ Y h H Â&#x;, H 6$, ?J Yt > B H@0 D$

‚ ! -] $ U … G ;C S ,yP HY@` } , H <TC, @ U % \ ,E

` $O 54 $ ] f H - 3 I -$ 3 N S # 3- L % ($ 8 ) I4+ 2g 4N ( @ 2 ( % I ] 3

% 8 % X@ ^ "* P *# v 'g" 5 C j , 4\ n ($ E5= )

B

47- GĂśrdĂźÄ&#x;Ăźn gibi oÄ&#x;ul! YaratÄąklar farklÄą tĂźrlerde ve deÄ&#x;iĹ&#x;ik makamlardadÄąr. Herkes kendi aslÄąna dĂśner ve eÄ&#x;ilimine ve tipine uygun, arzusunun ve yĂśnĂźnĂźn gerektirdiÄ&#x;i ile hesaba çekilir. Allah’Ĺn yaratÄąklarÄą içinde tĂźrlĂź tĂźrlĂź iĹ&#x;leri vardÄąr. Ä°Ĺ&#x;te bir bak oÄ&#x;ul, sen bunlarÄąn hangisindensin?

“Rabbinden ne yerde, ne gĂśkte zerre kadar; ondan ne kßçßk, ne de bĂźyĂźk hiç bir Ĺ&#x;ey kaçmaz. BunlarÄąn hepsi apaçĹk bir kitaptadÄąr.â€? (Yunus 61) “Size verilen Ĺ&#x;eyler, dĂźnya hayatÄąnÄąn geçim vasÄątasÄą ve sĂźsĂźdĂźr. Allah katÄąnda olanlar ise, daha hayÄąrlÄą ve daha kalÄącÄądÄąr. Hâla buna aklÄąnÄąz ermeyecek mi?“ (Kasas 60)

8 - D , m # , m KC * 2 Â… G '3 2S wÂœÂĽ e "(< , 1(i 8 $ > " Â? C8 ÂŚ, ; D b !, md 3U


56

D’ ‚i„J)] c„JA

NG ~ } 1 ?@< , T) 2@ &`, T# T , .*8 ! : '3 CR B 6 f " U 9 < (- 1 G' '0 [ S 1G Q 'G' H KC } (- , .: Y# , DC 9 ¦ + ¦ KB ' H ] sf "0 , " , : $ 8 H S = , 1G z !, H ' , ('3 ) 6S H KC '3 $ (S .H B, H0 ` , H B, M8 '# : 8 # ª@ | ?@< >4 9 , ('3 T ) 6S 9 'd T < u <U e $ sf p) r < < M ¦ + 9 , (' # ) 6S q ` H ( ], (E A P H ( 3 (e,& ,) (¦ # ) 6S ='Y HS +G @S ® T } m n ª , ( -) ) E A # M&^ = ² , Nd < H 6$, < HY#G r, ¦ 0 e @h9 < : d - :! '3 P } N) : S #] (- 1Y] } H] 6+S a S 1 +# , 1< ~, 1# h , 1@0, G, <, '# , e 1 G 9 "$ 6S 1@ P H S #t M8 6\ , CT H @Y m n " (# l !, ! Ä K+ < H$ b ! &3, (" - ) "v\G !, < - >2 S h# , M' < D 9 ! H6$ M' <, M[z ?\ ! H] & N) >@~ ' HC . RP < R\ !, M[z } H ´ S H] 7 t H] h] d N@<, M ! * K+ ( 8U 9 , 56 (dU8 3, M H 1$


RÝh-i Pâk

57

N@h }, H KC } G #G , H- @ ' < * ;) < JS 1 Y #C, .H#C 0 1(- , H<' C 8 $ ÂŚ <, H KC LCR(~ , H] n L@(-] "- q ` NG h &3, 1 ! U G #G 3, H N) 1 , pK 1 NG ~ S 6@3U [z ?@< ^ JG U, 1 C K u z >d P < 13Ă‚ "z P < 7 #9 : -@9 Â?, :,¤E E ^ @Y 6$ 9 Nd Y . G U 3, ,'3 \G : 6\ , : z D~ Y 6 ,, 6d ¸P " < 6@v\ S ÂŻ'žSU -( ] 1v 8 H LY , *8 # "( U '# 'YS HCRP &3 , 6S, # , .@ ^ ? L Mg $ f S' % ] 3# ; > ? 1 YG'+ " 1G! $ 9 L * X@ ^ 5 @ ^ d $ " X/* E 0 'g" : ; = * E 0 % 3# ; , \ A # 3 : $ * D " P # 4$ ' 8 X$ g' ‚ ( 0 CD# ) + (02 # )

XL \4 n >- M 1

* f H [ N@ b#

48- OÄ&#x;ul! Nefsinin kurtuluĹ&#x;u için çalÄąĹ&#x;. Rabbinden yardÄąm dile. Heveslerinin baÄ&#x;larÄąnÄą kÄąrmaya çabala. DĂźnyanÄąn Ĺ&#x;artlarÄąna boyun eÄ&#x;me, bilakis himmet atÄąna bin. Ä°radenin binekliÄ&#x;ini yap. Azimete baÄ&#x;lan, kararlÄąlÄąk dizginlerini eline al. HayÄąr yolunda, olgunluk Ĺ&#x;ehrine doÄ&#x;ru Allah’Ĺn bereketiyle yĂźrĂź. Ĺžunu da bil ki, o Ĺ&#x;ehre giden yol, çabalarÄąn çeĹ&#x;itleriyle çevrilmiĹ&#x;, engellerin ve zorluklarÄąn tĂźrleriyle sarÄąlmÄąĹ&#x;tÄąr. Olgunluk kendi içinde sonsuza dek uzanÄąr. Onun ne sÄąnÄąrÄą, ne de sonu vardÄąr. Ä°nsanlar da bu yolda farklÄą derecelerdedir. Herkes, sevgisine ve ihlâsÄąna, sÄąnanmasÄąna ve çabasÄąna,


58

D’ ‚i„J)] c„JA

fıtratına ve hazırlığına göre rütbesine ulaşır. Nefsine karşı çabalayan kimse mücahiddir. Malın fazlasından yüz çeviren zahiddir. Farklı ibadetlere ihlâsla devam eden âbiddir. Sırrıyla duyular âleminden kutsiyet huzuruna yönelen âriftir. Meczup ta cemal tecellilerinin aşkını coşturduğu, celal tecellilerinin de deli divane ettiği kimsedir. Hikmet sahibi ise, tüm bunların orta merkezinde duran, engellerin yolundan çeviremediği, zorlukların da istenilenden vazgeçiremediği kimsedir. Bunların tümünü uygulayıp günah, itaat, kopma, bağlanma, kolaylık, zorluk, uzaklık ve yakınlık türünden (birbirine) karşıt varlık hallerinin müşahedesinde, hakkı tanıma yollarını kendisini kemal potasında erittiği ve tüm bunlardan kalbi selim, aklı dengeli, tanıklığı tam, marifetiyle kapsayıcı olarak çıkan kimse kâmildir. Bu kimseyi ne sınama felaketleri, ne de nimetlerin bolluğu saf ve temiz olmaktan uzaklaştıramaz. Çünkü ona göre (nimet) verilmek te, engellenmek te birdir. Bir oluş sebebiyle başka bir oluştan perdelenemez. Bir işte de, başka bir işten dolayı meşgul edilemez. Çünkü o, Hakk’ı zatı için istemiş, başka bir şey için değil. O’nun rızası için kulluk etmiş, dışında başka bir iş için değil. Ayrıca diğer tavırlarını O’nun rızasına bağlamış. O’nun dışında başka bir mutluluğu yoktur onun. Zaten O’ndan başkasına ihtiyacı da yoktur. Sahibinin katındaki makamına ek olarak, yakınlık nimetlerini ve dostluğun mükemmelliğini idrak etmesinden, kendi nefsinde ve varlığın mutlaklığında gözlemlediği, yapıcısının hikmeti ve yoktan var edeninin nurundan dolayı daima neşeli ve mutludur. Bu yol, Hakkı murakabe ve nefsin siyaset yolu vasıtasıyla Rabbini bilmiş, nefsi itmi’nana ulaşmış, zâtı kemale ermiş herkese aittir. Burada, ehlinin dışındakilerden sakındırılan sırlar, fani isteklerin kuşkularından arındırılmış üstün haller gösterilir. Melekûtun cemâline, ceberûtun celâline kalpleriyle yönelmiş olup, arzu ve şehvetlerden oluşan uzaklaştırıcıları etken kılan şeylerden yüz çevirenler, gönüllerine yer etmiş şaşmaz hakikatler ile daha hayatta iken rızıklandırılırlar. Bu hakikatler, onları eksiksiz yaratanları,


RÝh-i Pâk

59

sahipleri ve onlara maruf olan zât haricinde her Ĺ&#x;eyden meĹ&#x;gul edip alÄąkoyar. Kim bu durumda ise mutlu olmuĹ&#x; ve saadeti tamamlanmÄąĹ&#x;tÄąr. ArtÄąk kendisine velilikten Ăśte sÄąddÄąklÄąk makamÄą hak olur.

“(KĂśtĂźlĂźklerden) korunup sakÄąnanlara: ÂŤRabbiniz ne indirdi?Âť denildiÄ&#x;inde, ÂŤHayÄąr (indirdi)Âť derler. Bu dĂźnyada gĂźzel davrananlara, gĂźzel mĂźkâfat vardÄąr. Ă‚hiret yurdu ise daha hayÄąrlÄądÄąr. Takvâ sahiplerinin yurdu gerçekten gĂźzeldir!â€? (Nahl 30) “(Bu,) nĂťr ĂźstĂźne nĂťrdur. Allah dilediÄ&#x;i kimseyi nĂťruna eriĹ&#x;tirir. Allah insanlara (iĹ&#x;te bĂśyle) temsiller getirir. Allah her Ĺ&#x;eyi bilir.â€? (Nur 35)

Šf "JSU, Š! S # : $ 8 ,U U Â… G ÂŚ < , wÂœ¨ H6GĂ‚] 1; D HĂ ( GU, († H# U @#G U ' # 17 G ÂŻ $ 8 o ˆ, .8 ÂŒ! ,U @) , -9 , T < HC I Â? -\ u < , 3 ÂŚ 0 8 yK , >@Y 1 @b ?3, :! #KC! 8 š E [6h], :! – , 3,! : (@4, : @ÂŽ9 sf , e ! < 1(i DS , : 8 # o8, / 8 '# : ( , u ! ¸P " 1 Y ], .?Yˆ *, # A < , ?(;# 1(# @ e 8O LS <, : Y9 , ! ' : † Â… G m 0 n S Â’ CR Lž$ S, : K+ , ! 7U m @ ?@< L@Ă : ,! ='Y 1 C sf Â? Â? ÂŒ, pK 1C < L+@b, : - š T] RS A A ÂŚ K , A ' Â? 3 wÂ? 3,


60

D’ ‚i„J)] c„JA

Â? ' , U, CU, . ( U, = (\S š h] =,› , š ] - U, G h < 13Ă‚ š , ! , e @Y@ A . U, ÂŚ # , z i N\G ! 6I ] K , >3 9 i K U e @Y 6YG8 0 A , G ~, Ă? K Â? 3, :A &S "0, ,U '3 \S '3 $ 9 !f 6K\ -Š !, A ,n " \ >@ ?@< h` !, L# nU !, :U < ! " Y : IKC >ÂŻ § : 8 # 1G z, : Y ?6 &3, \ A# 3 / , MC a # JY , > ] 1(- Â? '], 7 , % @( ; # .6 H ( .@ ^ % " / , MC _ a # 3 ( $ += )

N 2 O

49- OÄ&#x;ul! Bilesin ki, âriflerin ilk derecesi imandÄąr. Kulun imanÄąnÄąn en faziletlisi Allah’Ĺ zamandan, makamdan (mekândan), vĂźcuda girmekten veya (bir Ĺ&#x;eyle) ittihaddan tenzih etmekle birlikte, Allah’Ĺn nerede olursa olsun, nereye yĂśnelirse yĂśnelsin kendisiyle birlikte olduÄ&#x;unu bilmesidir. Ä°kinci dereceleri, riyazettir. O da heveslerin boĹ&#x; çabalarÄąndan, kuĹ&#x;kularÄąn engellerinden, hayal ve vehimlerin karanlÄąklarÄąndan, kalbi ve gĂśnlĂź boĹ&#x;altmaktadÄąr. UzuvlarÄą, alÄąĹ&#x;kanlÄąklarÄąn dĂźĹ&#x;ĂźÄ&#x;Ăźnden, tepkilerin bayaÄ&#x;ÄąsÄąndan temizlemek ve mahlĂťkata gĂźvenmekten, sebeplere baÄ&#x;lanmaktan himmeti (zihni meĹ&#x;guliyeti) uzak kÄąlmaktÄąr. SÄąrrÄą, gĂśklerin ve yerin yaratÄącÄąsÄą haricinde her Ĺ&#x;eyden, bĂźyĂźk olan nimete hazÄąrlÄąk olarak arÄąndÄąrmak ve urvet-i vuskâ’ya sarÄąlmaktÄąr. Ey oÄ&#x;ul! Hal ve makamlardaki sebat (oturmuĹ&#x;luk) sana eĹ&#x;lik ettiÄ&#x;inde ve vakitlerin âdâbÄąnÄą da ĂśÄ&#x;rendiÄ&#x;inde, esma ve sÄąfatlarÄąn ÄąĹ&#x;ÄąklarÄą kalbine tecelli eder, kerametlerin tĂźrlĂźsĂźyle


RÝh-i Pâk

61

sĂźrprize uÄ&#x;rarsÄąn, nefsin dinsizliÄ&#x;inden kurtulursun. SÄąrrÄąn (iç dĂźnyan) da kutsala doÄ&#x;ru harekete geçer. OrasÄą, iĹ&#x;te orasÄą var ya orasÄą, yarÄąĹ&#x; meydanÄą, ayaklarÄąn birbirine dolaĹ&#x;tÄąÄ&#x;Äą yerdir. Perdeler kaldÄąrÄąlÄąr, el deÄ&#x;memiĹ&#x;, gĂśz gĂśrmemiĹ&#x; yeni Ĺ&#x;eyler açĹÄ&#x;a çĹkarÄąlÄąr. Kafalar uçurulur. GĂźneĹ&#x;ler ve aylar, nurlar ve sÄąrlar. Ăœzerine toz konmamÄąĹ&#x; (kuĹ&#x;kuya yer vermeyen) anlayÄąĹ&#x;lar. Kalplere ve ruhlara; kâÄ&#x;ÄątlarÄąn ambalajÄąndan, lafÄązlarÄąn hĂźkĂźmlerinden arÄąndÄąrÄąlmÄąĹ&#x; rÄązÄąklar ve marifetler vardÄąr. BunlarÄąn sandÄąklarÄą kalpler, kilitleri mevhibeler ve anahtarlarÄą ise zevklerdir. Çabalayan ve Ĺ&#x;ahit olan; ulaĹ&#x;an ve tadan kimseden baĹ&#x;kasÄąna açĹlmasÄą mĂźmkĂźn deÄ&#x;ildir. AyrÄąca orada “Ne gĂśzĂźn gĂśrdĂźÄ&#x;Ăź, ne bir kulaÄ&#x;Äąn iĹ&#x;ittiÄ&#x;i, ne de bir beĹ&#x;erin kalbine doÄ&#x;mamÄąĹ&#x; Ĺ&#x;eyler vardÄąr. Bu, yakÄąnlÄąklarÄąn zirvesi ve mutluluklarÄąn en iyi noktasÄądÄąr. Orada, hoĹ&#x;nutluk ve rÄąza meltemleri eser; kader sÄąrrÄą ve tertibin hikmetine vakÄąf olunur. “Allah hikmeti dilediÄ&#x;ine verir. Kime hikmet

verilirse, ona pek çok hayÄąr verilmiĹ&#x; demektir. Ancak akÄąl sahipleri dĂźĹ&#x;ĂźnĂźp ibret alÄąrlar.â€? (Bakara 269)

: , Y\ , : 8 # N) " } : @ ŠCU Â… G @< , w  : . K9 Dh ?@< pK L@(IS : Y# , : #+ Š <, 38 ! (@S : '3 € , : Y\9 ÂŚ 0 * < 6 @ " : K ÂŽ9 DKC 0 m n " } U r : G 'i r # : 64, 6 ĂŽ " ., $ "` ' L@`8, ! , : Y9 L @ < “ : † A PU (@S E , (E L G <, 0 @ , 1# hY L n, 7 sf e U Y U r J " ?IĂ? , 'i 0 L k v K I ] * h $ L P * h $‚ " } <


62

D’ ‚i„J)] c„JA

X@# " ? \4 n >- ( 8 = 3 P ` $O _ ,E

I

B ' S C # L = LP X{ ^ \ % B % ( ) 5 @ ^d 'g" 5 C Q @ A 2 L P B # ' ( * m 3# ; ($ 8 )

ƒ L k v K = I ] _ , M > # " 2

50- OÄ&#x;ul bil ki! Hakk’Ĺn yolunda ben, tĂźrlĂź tĂźrlĂź mutluluklar ve bedbahtlÄąklarla sÄąnandÄąm. Engeller ve zorluklarla hÄąrpalandÄąm. Korkunç çÜlleri aĹ&#x;mak için nefsi sÄąrtlandÄąm. Bilakis çeĹ&#x;it çeĹ&#x;it gayret ve meĹ&#x;akkatlerin zorbalÄąklarÄąyla nefsimi taĹ&#x;ÄądÄąm. Ne zamanki idaresi ve gidiĹ&#x;atÄąndaki aksamalar hafifledi, hidayet izleri açĹÄ&#x;a çĹktÄą, tĂźm bu olanlarda, sebattan daha faydalÄą bir dost gĂśrmedim. Sonra, makamlara ve hallere yĂźkseldim. Er meydanÄąna girdim. YalnÄąz kalmanÄąn acÄąsÄąnÄą ve ulaĹ&#x;manÄąn tadÄąnÄą tattÄąm. Cemâle ve celâle tanÄąk oldum. Hidayet sabahÄą doÄ&#x;up ta delalet gecesi son bulduÄ&#x;unda, her halĂźkârda Allah’tan razÄą olmaktan, Allah’a daha yakÄąn bir mekân gĂśrmedim.

“Allah onlardan razÄą olmuĹ&#x;, onlar da Allah’tan. Ä°Ĺ&#x;te o bĂźyĂźk kurtuluĹ&#x; budur. BĂźtĂźn o gĂśklerin, yerin ve onlardan olan her Ĺ&#x;eyin hĂźkĂźmranlÄąÄ&#x;Äą Allah’ĹndÄąr. O, her Ĺ&#x;eye daima gĂźcĂź yetendir.â€? (Mâide 119-120) “Uyan! Allah dostlarÄąna ne korku vardÄąr, ne de onlar mahzun olurlar! Onlar ki Allah’a iman edip, takva ile kĂśtĂźlĂźklerden korunur dururlar. Onlara dĂźnya hayatÄąnda da, âhirette de mĂźjde vardÄąr. Allah’Ĺn sĂśzlerinde deÄ&#x;iĹ&#x;me yoktur. Ä°Ĺ&#x;te bu, o bĂźyĂźk kurtuluĹ&#x;tur!â€? (Yunus 62-64)


63

RÝh-i Pâk

@ @ĂŻĂŁbrĂ›a@ĂĄ ÔÛa < <Ă­ĂŠĂ&#x;è‚Ö]ĂŚ<Ă­ĂŠĂ›Ă—ĂƒĂ–]<ou^fš]ĂŚ<‚Â]çĂ?Ă–]<Âť KKKKKKKKKKKKKKKKK 3 # ; I R % * E 0% B 2 f B , E # 3# ; 9 2 @A - 2 ( +FG ) N 2

% L = I R % L = " =

?@< , * + , . !f * !, !,. '() w“ '# , � M! , , M +CU, H I0U,

BĂ–LĂœM II Ä°LMÄ° VE DÄ°NÄ° İÇERÄ°KLÄ° ARAĹžTIRMALAR VE KURALLAR Rahman ve Rahim olan Allah’Ĺn adÄąyla.

“KullarÄąmÄą mĂźjdele: O kullarÄąmÄą ki, onlar sĂśzĂź dinlerler, sonra da en gĂźzeline uyarlar. Ä°Ĺ&#x;te onlar, Allah’Ĺn doÄ&#x;ru yola ilettiÄ&#x;i kimselerdir. Gerçek akÄąl sahipleri de onlardÄąr.â€? (ZĂźmer 17-18) Allah’a hamd olsun. Allah’tan baĹ&#x;ka gßç sahibi yoktur. Salât ve selam Allah’Ĺn ResĂťlĂźne, ashâbÄąna, yardÄąmcÄąlarÄąna ve ondan sonra gelenlerin Ăźzerine olsun.


64

D’ ‚i„J)] c„JA

1Y@h 1 < * 8f 3 N@h9 M #t G' U G @< S w * ) " - 1K+ : & 1# h p C d ?@< 1( , 1 z < / 3 / S +] - , + ! , D( , *8 Ð , * 'Y , @# , D * hK i ¦ + ] 1 C -9 , 1 C T , 1 (- , 1 K - , 1 @ 9 8! &3, .: d - ;C 3 G'Y], 3[ ' DJÃ, : @ 9 " P \ = KC } hS U <n! , 1 3 , 1 z (\9 H S `x # 3 ], WP : K - # HK f, e @Y "- * hK } =, v 3 < # "7 f, 1K@ 9 3, . 3 ] ,U ªÑ 9 'S ! I0 # #\ m & G'G 6S # hK G' HC - ! , C f, / G8 1 3 (- ?v ] W H3 $, "( U ?@< H yG, !f m n , (/ 'Y # , *8 <) 3, , : K - < G8 gf W Y *, # , 1 9 *'¹ 9 1iy9 1 G' 1@ @ 3 ! , e Y#G, A I f, 3 f, C G' * 8­ ¯ Y@ Ld' . @ , H @< ?@0 '(It L( `, <, ? , 3'#

I * 0 % D ; .0 ' 8 3 #-" 3 - L M j @ n ?@ K 3 #-" , ? % B% 8 E 8 L = @ *

( 0 O P )


RÝh-i Pâk

65

NG'0, * hK ;C, 1@ JS, 1(- "- " \ G' -S * P Hd8 Ă’ , H ~ "JK &K G & G' *'žS , e @Y N@hG, "6E 1Y "Y# ”, d >~ Ăƒ , d + sf "- Hd8 š 7,, M 3 $ 1~ ĂŒ 0 HC -K@ §I } # "(# ' < H@3 1G Y 1 @ 1@6 H( # "S 3, ‹ ~U #$ nf ( ! : (9 '# , * ) M&3 j š K , š 2 :H - R H } TCU t (H @0) ,8' , Hd8 1 , H@0U 1~ sf H .lG K , \) , 8 (E "3U H HY+ U Âł (H ) , 6~, ( O Y ) ># " 2 P 1

* @ 5 @ .K * 0 3#-" I P W L ? [ Q+ )

B , # 1

* @ H (% 3 M L - 3#-" I ] G (0

A- Bilesin ki, oÄ&#x;ul! Mutlak anlamÄąyla din; varlÄąklarÄąn nizamÄąnÄąn kendisinin takdir ve tedbirine boyun eÄ&#x;diÄ&#x;i, yaratÄąlanlarÄąn tĂźmĂźnĂźn fÄątratla kendisine yĂśneldiÄ&#x;i; mekandan, zamandan, nicelikten, nitelikten ve denklikten mĂźnezzehlikle sÄąfatlanmÄąĹ&#x;, tam bir konuĹ&#x;ma, gĂśrme, duyma, dileme, kudret, ilim ve hayata sahip zâtÄąn, sair tabiat kanunlarÄąna hâkim ve galip, mutlak yĂźce gĂźcĂźnĂź idrak etmektir. YĂśnelme, çekinme ve boyun eÄ&#x;meyle kuĹ&#x;atÄąlmÄąĹ&#x; bu idrak, beĹ&#x;erin nefislerinde yaratÄąlÄąĹ&#x;la var olan ve tĂźm kalpleri kapsayan fÄątri bir durumdur. BazÄąlarÄą farklÄą biçimler kazandÄąrsa da, diÄ&#x;er bazÄąlarÄą da bu anlayÄąĹ&#x;ta farklÄą evhamlara kapÄąlmÄąĹ&#x; olsa da, yine bazÄąlarÄą da fÄątrata kazÄąlmÄąĹ&#x; olan Allah’a doÄ&#x;ru imandan sapÄąp kendi tasarladÄąÄ&#x;ÄąnÄą ve vehmettiÄ&#x;ini din edinse de (aslolan sĂśz konusu fÄątri durumun varlÄąÄ&#x;ÄądÄąr).


66

D’ ‚i„J)] c„JA

İslâm genel fıtrat dini olması bakımından, bu genel duyguları benimser ve kulluk ve inancı vehimlerden ve (kişisel) tasarlamalardan soyutlanmış olumlu bir din ve iman olarak ulûhiyetin kemalinin gerektirdiği yönleri en mükemmel şekliyle güvence altına alır. Zaten İslâm, halkaları Âdem (aleyhisselam) ile başlayan Hz. Nuh, İbrahim, İshak ve Yakup (aleyhimusselam)’ın diniyle devam eden, onlardan sonra da torunları ve Hz. Musa ile İsa (aleyhimasselam) ile süren ve Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem) ile son bulan kopmayan bir bağ, sağlam bir tevhid ve ilahi din zinciridir. “Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin” diye

Nuh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı.” (Şûra 13)

Böylece o, gönüllerin ve kalplerin dostu, her hikmeti, fazileti ve fıtrat sistemini kapsayan bir dindir; kolaylığıyla ve ilkelerinin sağlamlığıyla doğrudan basiretlere nüfuz eder, gönüllere hitap eder, cehalet yalanından aklı kurtarır ve düşünce için çalışmada serbest bırakır. Çünkü özünün sadeliği, ilkelerinin netliğiyle yükselişin her safhasına uygundur. O, güçlü ve kolay öğretileriyle, kendisine tabi olanların – hükümleriyle amel etmeleri şartıyla – bu dünyada ve ölümden sonra başarı ve kurtuluşlarına kefildir. Özellikle onlar, dinin ilkelerinin her şeyden arınmış haline ve aslının sadeliğine dönüp Kitab’ta (Kur’ân’da) indirilenle omurgasını belirledilerse ve (özünü) de donukluk, gereksiz teferruat ve (onu gereksiz şeylerle) doldurma ve (içeriğini) boşaltma ehlinin ona yamaladıklarından temizlerlerse… (durum böyle olur)

“O halde sen yüzünü, bir hanif olarak dine, Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah’ın yaradışında değiştirme olamaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar.” (Rum 30)


Rûh-i Pâk

67

" j C'0 Y 3U " S '3U "d ,U G &i we

I+ @# , G'( ' K9 Ì + N h] :©G' 0! 1# h ~ * G m n, (p-# p ,) ! - U ?@< " K 1@ \ H( #], 1@ - Hd8 1# h ! ,.? ,8U, 6# ,U, (- sf ^ U, ] ] G8 `O HC H ¸@ , m & ! hC 1G hK 1I( H 9 #], 1 @0 H] 6~ sf H $ '# m n, M +CU, H I0U, @ , H @< Ó@0 6 @< < W , r # * $ ?@< Q f * , 6 G8 * Y h@ G& 1 ! 1 Ô , h } e #\ D , (- T : < DJ 6# ! 0U Y@ ?K-G ( , !, "Y# } G 1@ - 1h 1@6 H - U } -G r § "- Ì 0 ! U ?@< 3¤ 7,, " ' " ? G G e v9 ?@< `! , A \9 ?@< *' HG'G D7, }, - , . ?P H < e z %& e - 3, ! ª , H S . G ! M&3 -] U ?@< Y] ! , * J) 0U, 'Y " < G'( L 1KGT 1# h+ "G, ¯ ! 1 @0U Nd Y ®YS 3, 1I I+ 1G ) , 1 '# ® 6 , 1Y) 1 C'9 R\ ! 0 pG'Y], 3, *8 <, 1 $ 9 ' Y , *' K 'd Y# ,'<


68

D’ ‚i„J)] c„JA

L = @ / e 2 X3E C = † P W L % 3, - .*# 9 3E 0% 3 ` $ O _ ,E

. ^ L = @ ; G .K * 0 ( $ @ 2 R# )

. Cg \4 n >- M B (

B- Ä°Ĺ&#x;te bundan dolayÄą oÄ&#x;ul! Dini Äąslah yolunda ilk hedeflerimizden, belki de en Ăśnemli maksatlarÄąmÄązdan biri Ĺ&#x;udur: YĂźkseliĹ&#x; derecelerine ve tabii merhalelere uyumlu bir Ĺ&#x;ekilde, Ä°slâm’Ĺn hĂźkĂźmlerine (ki aksi sĂśz konusu deÄ&#x;ildir), doÄ&#x;ru bilimsel kurallarÄą ve uygarlÄąÄ&#x;Äąn faydalÄą iyileĹ&#x;tirici yĂśnlerini tatbik etmektir. Ä°slâm, mĂźkemmel ilkelerinin doÄ&#x;asÄą gereÄ&#x;i ve ĂśÄ&#x;retilerinin kapsamlÄąlÄąÄ&#x;Äą ile bunun Ăśrnekleriyle dolu olup bunu garanti etmektedir. ÇßnkĂź Ä°slâm geliĹ&#x; sÄąrasÄąna gĂśre dinlerin sonuncusu, mĂźkemmele en yakÄąn olanÄą ve çerçevesi en geniĹ&#x; olanÄądÄąr. Bu da ancak Peygamber Efendimizin, ashabÄąnÄąn ve yardÄąmcÄąlarÄąnÄąn yaĹ&#x;adÄąÄ&#x;Äą, dinin hoĹ&#x;gĂśrĂźlĂź fÄątrĂŽ ĂśÄ&#x;retilerine ve asli temizliÄ&#x;ine dĂśndĂźkten sonra olabilir. Onlar ki, Ä°slâm Ăźmmetinin ilk dĂśneminde tĂźm halklarÄą yĂśnetmiĹ&#x;ler, onlara hĂźkmetmiĹ&#x;ler ve imanlarÄąnÄąn harareti, dinlerinin gĂźcĂźyle yeryĂźzĂźnĂźn zorbalarÄąnÄąn baĹ&#x;larÄąna musallat olmuĹ&#x;lardÄą. Zaten yĂźkselmeye karĹ&#x;Äą ve akla ters olmayan, sade, kolay ve bir bĂźtĂźn olan hĂźkĂźmleriyle, o dĂśnem Ä°slâm’Ĺn bĂźtĂźn temellerini ĂśÄ&#x;retmek için bir kaç saat yeterli oluyordu. Bilakis Ä°slâm’Ĺn her zamana ve mekâna uygun olduÄ&#x;unun kanÄątÄą açĹklanmÄąĹ&#x;, delilleri konmuĹ&#x;tu. Ä°ki kiĹ&#x;inin dahi anlaĹ&#x;mazlÄąÄ&#x;a dĂźĹ&#x;meyeceÄ&#x;i açĹklamayÄą yapmak için Ä°slâm’Ĺn bir eli DoÄ&#x;u’da, bir eli de BatĹ’daydÄą. NasÄąl olmasÄąn ki? O kitap, Ăśne sĂźrdĂźÄ&#x;Ăź bu hususlarÄąn abartÄąlÄą iddialar deÄ&#x;il, asli hakikatler olmasÄą için yĂźkselmenin kurallarÄąndan medeniyetin esaslarÄąndan ve geliĹ&#x;menin etkenlerinden hiç bir Ĺ&#x;eyi gĂśz ardÄą etmemiĹ&#x; olan bir kitaptÄąr. ÇßnkĂź Ä°slâm, gerçek medeniyetin kaynaÄ&#x;Äą ve doÄ&#x;ru ĂśzgĂźrlĂźk ve adaletin beĹ&#x;iÄ&#x;idir. Bozuk inançlarÄąn, gĂśstermelik âdetlerin,


RÝh-i Pâk

69

vehimlere kulluÄ&#x;un ve putlarÄą takdis etmenin tek dĂźĹ&#x;manÄą da sadece odur. “İĹ&#x;lerinde doÄ&#x;ru olarak kendini Allah’a veren

ve Ä°brahim’in, Allah’Ĺ bir tanÄąyan dinine tâbi olan kimseden dince daha gĂźzel kim vardÄąr? Allah, Ä°brahim’i dost edinmiĹ&#x;tir. GĂśklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ĹndÄąr ve Allah her Ĺ&#x;eyi kuĹ&#x;atmÄąĹ&#x;tÄąr. (Hiçbir Ĺ&#x;ey O'nun ilim ve kudretinin dÄąĹ&#x;Äąnda kalamaz).â€? (Nisâ 125-126)

N@< Âł Hh B [6h], H@0°U sšf ! Â’ $ } @ , wa L ˆ, – 1 I0, e - G 0â€? H ( >d \ 0 ?3 ĂŒ + ÂŞ@ *[ , 1 , e - U nf “ Â’ Â?! ¸P &\G ! U Â? \ 6 D$ G U @ ÂŞ- G !, 8 ] ! W > 2 C , 7 Ă’ - e - š, < 1 , Â’ Â?!

" 3 K ^ ?@ K 3 # ;

( ' M ?@ K . , W S 0 * +,- / )

XL k XN ; L P I R< % _ * - 2 L =\ W ( 2

C- Ä°slâm’Ĺn aslÄąna dĂśnĂźĹ&#x;teki yolumuz, onu, çevresine iliĹ&#x;en Ĺ&#x;Ăźpheliden onun hoĹ&#x; gĂśrĂźsĂźyle temizlemek ve Kitab’Ĺn sarih nassÄąna, SĂźnnetin sahih olanÄąna, icmânÄąn da sâbit olanÄąna sarÄąlmaktÄąr. Kitap, SĂźnnet ve selef-i salihinin hayatÄą, reddedilmesi mĂźmkĂźn olmayan kaynaklar olduÄ&#x;undan dolayÄą, mĂźslĂźman ona dĂśnmekten kaçĹnamaz. YalnÄąz Ĺ&#x;u Ĺ&#x;artla ki, SĂźnnet ve icmadan herhangi bir Ĺ&#x;ey Kitab’Ĺn ruhuna ters dĂźĹ&#x;mesin. “Hep birlikte Allah’Ĺn ipine yapÄąĹ&#x;Äąn. FÄąrkalara bĂślĂźnĂźp parçalanmayÄąn.â€? (Ă‚l-i Ä°mran 103) “Kendilerine apaçĹk deliller geldikten sonra parçalanÄąp

ayrÄąlÄąÄ&#x;a dĂźĹ&#x;enler gibi olmayÄąn. Ä°Ĺ&#x;te bunlar için bĂźyĂźk bir azap vardÄąr.â€? (Ă‚l-i Ä°mran 105)


70

D’ ‚i„J)] c„JA

" YC ! U :?3 "~ N) q } G ]'< , w8 >3 & 7 1 0 1YS NS , !f : G' } G `R 9 7, ! 1 0 1YS NS , !f 1(d " YC !, !, 1 1 0 1YS NS , !f ! " YC !, 1 ! '0, 1 I+ 1 (7 ,U 1 0 1YS NS , !f 1 " YC !, 1 I+ f S' % , L M C # L 3 “ i ,U TGT# e - - (0 )

B K L = I R< [

C8 P } H 1 , C'd , , @ 8 e -S" L * ( B f @ 8 : g9 @ 4\ n L v * B V " G '3, (2 R# )

. # [ 3 E 0 % X@ ^ I ] @ ^d r B * a

1(d 1Y '<,U ' U } #h 7 z p G 7 ,, q , 6 '0 Y ] , ^ 1Y @ 3 " – 1 "3°U, ! , m n } ]'(<, .“ 3[z "~ 6 @< "`8 ” ³ i U I0 \ K W &= ; " S

[ M'# 1 , 'Y] ( s #] e ( -+ )

` $O F M , 1

* eK * #

%

r, ' G r & ©G' "0 3 Ò - O Y U } >G !, ( +H& )

B k C

' @ (;- * S ' 3 C '

' ¦


71

RÝh-i Pâk

3 " J 3 , M f "- 2 I -$ N ( 3 I 0 % > ( 1" )

." C ' 9

} " e - m n M8 '( ! ª ) ‹ � G' , sf a ” ! H] n } 6S H@3U 8 # f "S H< ]U > h9 Œ H#7, ( )

4\ n 3 N M * i@

, '# !, "(-

.$ KY B ( ' ` $[ _ ,E

@ E - L # D ; S ' % > ? ($ * A+B )

., 0$

C' , G' - U D Â? H &`y] & } + "6 9 3 O Y , :š K , 8 P ?@< 1†< ° ° Âą Ă?š Âż Âż- ° ÂżL š7° °, ‹š °(#Âą Cš Âą Âż- Âą@°<° ÂżL(Âą (° ]ÂąU°,° Âą Âż- °Gš8 Âą Âż- ° ÂżL@Âą (° Âą U°Â‚ Âą Âż#š Ă— °] !° ,° ÂżM Âż#š Ă—] °S /( šY °

Âą Âż ‹š~ ° 0 š °&X°3 Ă— U°,° ‚ (0 ) ƒ / Gš8 Âą Âż-Ă—@#° ° Hš š Âż Ă—0,° Âą Âż- šn° Hš @š š ° °< Âą Âż- š A ° Ă— K° °S° "° Âż Ă˜ ) ƒ° ÂżYĂ— ]° ( 20 : D- HakkÄą batÄąldan çekip almaktaki kuralÄąmÄąz ise Ĺ&#x;udur, ey oÄ&#x;ul: Dinde sonradan gelenlerin ortaya attÄąklarÄą durumlarÄąnÄą imamlarÄąn mezheplerinin net yĂśnlerine apaçĹk bir Ĺ&#x;ekilde uygun dĂźĹ&#x;medikçe kabul etmeyiz; imamlarÄąn gĂśrĂźĹ&#x;lerinden de, ilk dĂśnem (anlayÄąĹ&#x;Äąna) ve sahabenin icmâĹ ile sahih SĂźnneti açĹk ve net bir Ĺ&#x;ekilde onaylamadÄąÄ&#x;Äą mĂźddetçe kabul etmeyiz. SĂźnneti de, aziz Kitab’Ĺn hĂźkĂźmlerini açĹk veya ĂźstĂź kapalÄą bir Ĺ&#x;ekilde onaylamadÄąÄ&#x;Äą ya da hĂźkĂźmlerini açĹklayÄącÄą


72

D’ ‚i„J)] c„JA

olmadığı müddetçe kabul etmeyiz. “Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar fâsıklardır.” (Mâide 47) Allah’ın Kitab’ı, delilimiz, önderimiz ve liderimizdir. Resûlü’nün (sallallahu aleyhi vesellem) sünneti de irşatta ve hidayette bize yeterlidir. “Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz

Allah’a ve âhirete gerçekten inanıyorsanız, onu Allah’a ve Resûl’e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.” (Nisa 59) Şurası çok açık ki, oğul! Maksadımız birini yaralamak; imamlara, icmaya ve Ehl-i sünnete güvensizlik değildir. Bilakis bu, onlara olan güvenden, doğruluklarına olan sadakatten ve sözlerinin doğru olanını, başkalarının batıl sokuşturmalarından çekip çıkarmak içindir. Bunda dayanağımız, önceden de geçtiği üzere, Yüce Allah’ın Kitab’ı, sonra da Sünnettir. “Köpük atılır gider; insanlara yararlı olansa toprakta kalır.” (Ra’d 17) Şüphe yok ki, değiştirilmemiş ve üzerinde oynanmamış olan dini kaynak, Kur’ân-ı Kerim’dir. “Kur’ân’ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.” (Hicr 9)

“Rabbinin Kitab’ından sana vahyedileni oku. O’nun dışında bir dayanak bulamazsın.” (Kehf 27) Zaten İslâm dini, bu kitapla desteklenmesinden dolayı, ortaya konulmasında bir bütün, bağlılarını isteklerine cevap vermede yeterli ve yandaşlarını mutlu kılmada garantördür. Kendisi hiç bir tamamlayıcıya ve düzelticiye de ihtiyaç duymaz. “Biz bu

Kitap’ta, her hangi bir şeyi ne eksik bıraktık, ne de fazla yaptık.” (En’âm 38) “(Resûlüm!) De ki: Onu göklerde ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.” (Furkan 6)

Kur’ân, kemale ve kurtuluşa yönlendiren din ve dünya hükümlerinin tümünün kendisinden alındığı berrak bir


73

RÝh-i Pâk

pÄąnardÄąr. “BugĂźn sizin için dininizi kemale erdirdim,

Ăźzerinizdeki nimetimi tamamladÄąm ve sizin için din olarak Ä°slâm’Ĺ seçtim.â€? (Mâide 3) â€œĹžĂźphesiz bu, benim dosdoÄ&#x;ru yolumdur. Buna uyun. (BaĹ&#x;ka) yollara uymayÄąn. Zira o yollar sizi Allah’Ĺn yolundan ayÄąrÄąr. Ä°Ĺ&#x;te sakÄąnmanÄąz için Allah size bunlarÄą emretti.â€? (En’âm 153)

U, 1 G' ,y\ , 1G8 Y <! "d 9 } @ … G &3 w X3 6 S Y9 " ' S 1 < ( $! "d 9 ,U 1 C - Œ #9 16$ 6 > ? 1I I+ 1 2 , (A8 + Y ! ) 3 C' < B 5 @ ^ o 5 [ A* ‡A * # L p G % " Z ( @ k' ` $[ ( ! "# )

X@# " ? 4\ n >- ( 8

E- Ey oÄ&#x;ul! Ä°Ĺ&#x;te bu, dini iĹ&#x;lerde ve inanç konularÄąndaki yolumuzdur. Kozmik bilgiler ve sosyolojik meselelerle ilgili konularda bizim için makbul delil, (doÄ&#x;ru bir tĂźme varÄąm) ve doÄ&#x;ru deneydir. “De ki: YeryĂźzĂźnde gezip dolaĹ&#x;Äąn da,

Allah ilk baĹ&#x;tan nasÄąl yaratmÄąĹ&#x; bir bakÄąn. Ä°Ĺ&#x;te Allah bundan sonra (aynÄą Ĺ&#x;ekilde) âhiret hayatÄąnÄą da yaratacaktÄąr. Gerçekten Allah her Ĺ&#x;eye kadirdir. “ (Ankebut 20 )

,yP CRP !, C' U / U Â’'G r U C'Y # w, I (@] f, ” +] f H h` } HI7, H } H !šf * ` x u N@`!, " " U !, > - TCU HC I HCU t, H# 0 (- '6\], M8 $, ?@< '] : : GO !f : ( , :H (- ²,


74

D’ ‚i„J)] c„JA

!, ,› } "`'C Ă‘! d8 0U, 3& '< 1 2 H +B !f : d - 1+ ÂŽ9 : G ; , : @#9 @ 3¤ , " ' I0 ?@< Š , 1C Y9 H]'GU, Y ! HI7,, "- O ÂŞ ) G8, . # , p) f, O Y , ? f 3 1

* Bm @ ; = * @ " H } H @< D2\ , m n @ L % (2' 1" ) . " W \4 n @ H (% B E' V B ( >4 H >- ( "? >T ( _ 4

@ ` $[ _ ,E

3 ƒ2-E # B % (' # )

B K # , XL C 2 E L

1Yˆ !, W ‹K @K N K@ !, Â…; " ' C' < a, G S 3 GRS !f, Ă™@Y ž(~! H I+G r nf ‹Yh 9 3¤ ; Nd Y) < Â…v] ÂŞ , ‰ Â’ \ i , ; , ‹ 3 k B t* z L = @H (% e2 # ‰ J !f N) '# n (0$ 8 ) .R n

- C 3 * U #

F- Ä°nancÄąmÄąz, YĂźce Allah’Ĺn, dĂźnya ve âhiret iĹ&#x;lerinden herhangi birini ya sarahaten ya da iĹ&#x;aret ederek Kitab’Ĺnda ve hitabÄąnda açĹklÄąk getirmeden geçmemiĹ&#x; olduÄ&#x;udur. ŞÜyle ki, SĂźbhânehu ve Teâlâ hazretlerinin kitaplarÄą indirmesi, peygamberleri gĂśndermesi, gĂśkleri ve yeri yaratmasÄą ancak, hikmetinin tamlÄąÄ&#x;Äąna, sanatÄąnÄąn mĂźkemmelliÄ&#x;ine Ĺ&#x;ehadet eden ve O’nun varlÄąÄ&#x;Äąna delil olan apaçĹk âyetler olmasÄą içindir. Ya vahiy olan Kur’ân’dan, ya da duygu ve gĂśzlemlerden doÄ&#x;ru delil ve kanÄąta dayanmayan,


RÝh-i Pâk

75

karĹ&#x;ÄąlaĹ&#x;tÄąrmanÄąn desteklemediÄ&#x;i, tĂźmevarÄąmÄąn açĹklamadÄąÄ&#x;Äą ve deneyin seçip çĹkarmadÄąÄ&#x;Äą kâinatla ilgili teori ve bilgilerin, hiçbirini kafamÄąza ve gĂśnlĂźmĂźze yerleĹ&#x;tirmememiz, ilkelerimizin esaslarÄąndan, mezhebimizin kurallarÄąndandÄąr. Hanif olan dinimiz tĂźm bunlarÄą bize emretmekte ve Kitab’Ĺnda buna teĹ&#x;vik etmektedir. “Andolsun ki, biz bu

Kur’ân’da, insan için her tĂźrlĂź ĂśrneÄ&#x;i deÄ&#x;iĹ&#x;ik ifadelerle gĂśz ĂśnĂźne koyduk. Fakat insanÄąn (buna raÄ&#x;men) en çok yaptÄąÄ&#x;Äą Ĺ&#x;ey tartÄąĹ&#x;madÄąr.â€? (Kehf 54) “GĂśrmedin mi, gĂśkler ve yerde olanlarda, bĂślĂźk bĂślĂźk olmuĹ&#x; kuĹ&#x;lar da Allah’Ĺ tesbih etmektedir. Her biri kendine ĂśzgĂź niyazÄąnÄą, kendine ĂśzgĂź tesbihini bilmiĹ&#x;tir. Allah onlarÄąn yapmakta olduklarÄąnÄą çok iyi bilmektedir.â€? (Nur 41) Ne zanni delil, ne de felsefi uydurmalar bizde ilgi uyandÄąrmaz. Ne de hatta gĂśnĂźl rahatlÄąÄ&#x;ÄąnÄąn eĹ&#x;lik etmediÄ&#x;i aklĂŽ delillere dahi gĂźvenimiz yoktur. Yoksa vehmin vahiyden, zannÄąn ve hevanÄąn (arzunun) Ĺ&#x;eriattan farkÄą ne olurdu? HakikatÄąn Ăźzerindeki gĂślgeler (karartmalar) nasÄąl giderilirdi? Haktan sonra batÄąldan baĹ&#x;ka ne var ki? “OnlarÄąn çoÄ&#x;u

zandan baĹ&#x;ka bir Ĺ&#x;eye uymaz. Şßphesiz zan, haktan (ilimden) hiçbir Ĺ&#x;eyin yerini tutmaz. Allah onlarÄąn yapmakta olduklarÄąnÄą pek iyi bilendir.â€? (Yunus 36)

mC, #G m n "# " +K  # @Â?U Â… G m @+K , wš } YG ~ U @< S C'+ H f & u v " +ÂŒ, C8 U Â? 8 1 @(# 1 H+C NS , , e - >@0 8 '( ! HYK m n -G, 1(d ' , [z H &`U, / I (@] ,U / ” +] w1 Y , " > G ( S m n '# 8 6 $! “ ' ( oO Y 3¤ / 'Gy L M# " P# L M 3 -2 "# @ # Â’, K "d M h] > ¢ +<


76

D’ ‚i„J)] c„JA

XL M 0 XL L M N # L M 2? 3 3 # ; 3 * . , B % _ PA

B 2 # 3# ; "# @ # L M N # B % "# @ # ( @ $ R# )

., k

G- Ă–zetlediÄ&#x;imiz bazÄą ayrÄąntÄąlarÄą sana açĹklayalÄąm, ey oÄ&#x;ul! Umulur ki bu, istediÄ&#x;imizin idrak edilmesi ve kastettiÄ&#x;imiz hedefe ulaĹ&#x;man için sana yardÄąmcÄą olur. Bilesin ki, fÄąkÄąhtaki yolumuz, Kitab’Ĺn ĂśzĂźnden alÄąnmÄąĹ&#x;, uygulamalÄą ve sĂśzlĂź SĂźnnetin açĹk ya da iĹ&#x;aret ederek onayladÄąÄ&#x;Äą ve birden fazla imamÄąn benimsediÄ&#x;i, Ăśnceden de belirttiÄ&#x;imiz gibi Kur’ânĂŽ kanÄątla desteklenen yoldur. Sonra ardÄąndan, her çaÄ&#x;Äąn geliĹ&#x;mesine uygun fĂźrĂť konularÄąnda yapÄąlan ictihad gelir.

“Allah size (bilmediklerinizi) açĹk seçik bildirmek ve sizi, sizden Ăśnceki (iyi)lerin yollarÄąna iletmek ve sizin gĂźnahlarÄąnÄązÄą baÄ&#x;ÄąĹ&#x;lamak istiyor. Allah hakkÄąyla bilicidir, yegâne hikmet sahibidir. Allah, sizin tĂśvbelerinizi kabul etmek ister, Ĺ&#x;ehvetlerine uyanlarsa sizin bĂźyĂźk bir sapÄąĹ&#x;la sapmanÄązÄą isterler.â€? (Nisa 26-27)

6 S 6;G , : d - } ; w' } … G YG ~, w� Œ \ : 8 $ 9 j 6;G t !' ! , : : GO / '+ : ( , 7 x ’' * ' 8 6P ?@< 1†< : <, ' % L P 3 2 # 8 0 LP E K' % q o * #m LP # @ * s #] Y (20 3456 )

X" P n \4 n >- ( 8 ' % I -@ Z M# L % g C

` $ [ _ ,E

L M @G

B % @ L % ( * ,= )

/. * i 5. @ = z , ' L M ˆ 2 %


77

RÝh-i Pâk

$ Z ( \ ,E

8 ^ Z ( > V 8 B @ k* # % T U )

C Z ( ` $[ 8 2 7 ' Z ( f 2 J 8 ( @

)

B @ 7 2 % L M E K' % + * ? , - X_ #m ` $ [ ( @ ! V

I B M a

8 ' [ =

\4 n >- ( ^ L Mg $ L M ] W ($ +6 X )

( > +? )

` $ O _ ,E

@ i I T n %

H- Ey oÄ&#x;ul! Tevhiddeki yolumuz, Kâinata ve onda zuhur eden apaçĹk âyetlere bakmakta ve gĂśkleri ve yerleri orijinallikle yaratanÄąn kudretine Ĺ&#x;ahit olmamÄązÄą, varlÄąklardaki alâmet ve keĹ&#x;iflerin ortaya çĹkanlarÄąyla delillendirmek Ĺ&#x;eklindedir. YĂźce Allah bu konuyu onaylayan sĂśzĂźnde Ĺ&#x;Ăśyle buyuruyor:

“İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde âyetlerimizi gĂśstereceÄ&#x;iz ki onun (Kur’ân’Ĺn) gerçek olduÄ&#x;u, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her Ĺ&#x;eye Ĺ&#x;ahit olmasÄą, yetmez mi?â€? (Fussilet 53) “GĂśrmediniz mi, Allah, gĂśklerde ve yerde bulunan Ĺ&#x;eyleri sizin emrinize verdi ve gĂśrĂźnĂźr-gĂśrĂźnmez nimetlerini ĂźstĂźnĂźze saçtÄą.â€? (Lokman 20) “(Ä°nsanlar) devenin nasÄąl yaratÄąldÄąÄ&#x;Äąna, bakmazlar mÄą? GĂśÄ&#x;e bakmÄąyorlar mÄą nasÄąl yĂźkseltilmiĹ&#x;? DaÄ&#x;larÄąn nasÄąl dikildiÄ&#x;ine, bakmazlar mÄą? YeryĂźzĂźnĂźn nasÄąl yayÄąldÄąÄ&#x;Äąna bir bakmazlar mÄą?â€? (ÄžaĹ&#x;iye 17-20)


78

D’ ‚i„J)] c„JA

“Kesin olarak inananlar için yeryĂźzĂźnde âyetler vardÄąr. Kendi nefislerinizde de Ăśyle. GĂśrmĂźyor musunuz?“ (Zâriyat 20-21) “İĹ&#x;te O, her Ĺ&#x;eyin yaratÄącÄąsÄą olan Rabbiniz Allah’dÄąr.

O’ndan baĹ&#x;ka tanrÄą yoktur. O halde nasÄąl olup da dĂśndĂźrĂźlĂźyorsunuz!â€? (Äžâfir 62) “GĂśkleri ve yeri yaratan Allah hakkÄąnda Ĺ&#x;Ăźphe mi var? “ (Ä°brahim 10)

6S , @#] :?3 1 K @K "d 9 , 1 C - @# } ]'< , w% Â’ ÂŤS _ I², 1 Ă [v / ž P " Y] !, 1Y YI@ "+] e $, * , §I j 1;Y , '6E ( !f HK\-G ! >2B 1# h } m\ U, §I L 1Y Y) U @< , 1 2 , 1; 9 f ? ] Y * ' 6K@ 8 '# ! , "Y# D 1 C - "d 9 8 f ? 3 a L % f ? 8 , < C Z ( ' $ % N - $ L = @ L p I 3 = @ 7 @ 3 - /. $% ; G f ? 2 ? 3 R , - 3 M< B % L . I * [ # 3 P 9 L p .\ S W 3 P * - 4> 2 W >- ( 8 > W ( ) XL M 0 XS# S Ä°- Kâinat bilimlerinde ve felsefe konularÄąndaki kuralÄąmÄąz Ĺ&#x;udur: Ă–Ä&#x;ren, anla ve dene ki gerçeÄ&#x;e ulaĹ&#x;asÄąn. KapsamlÄą incelemesiz ve deneysiz hiç bir Ĺ&#x;eyi kabul etme. ÇßnkĂź tabiatÄąn maskesi ĂśrtĂźldĂź. Onu ancak araĹ&#x;tÄąrmada sĂźrekli bir çaba, uyanÄąklÄąk ve gĂśzlem gĂźcĂź ile deney açar. Bil ki, gerçek, araĹ&#x;tÄąrmanÄąn meyvesidir. Anlamaya hazÄąrlÄąk ve akÄąl yĂźrĂźtmeyle birlikte kâinat ile ilgili konularda Ĺ&#x;Ăźphe, emin olmanÄąn baĹ&#x;langÄącÄądÄąr.


79

RÝh-i Pâk

“İbrahim Rabbine: ÂŤEy Rabbim! Ă–lĂźyĂź nasÄąl dirilttiÄ&#x;ini bana gĂśsterÂť demiĹ&#x;ti. Rabbi ona: ÂŤYoksa inanmadÄąn mÄą?Âť diye sordu. Ä°brahim: ÂŤHayÄąr! Ä°nandÄąm, fakat kalbimin mutmain olmasÄą için (gĂśrmek istedim)Âť dedi. Bunun Ăźzerine Allah: ÂŤĂ–yleyse dĂśrt tane kuĹ&#x; yakala, onlarÄą yanÄąna al, sonra (kesip parçala), her daÄ&#x;Äąn baĹ&#x;Äąna onlardan bir parça koy. Sonra da onlarÄą kendine çaÄ&#x;Äąr; koĹ&#x;arak sana gelirler. Bil ki Allah AzĂŽz’dir, HakĂŽm’dirÂť buyurdu.â€? (Bakara 260)

"d 9 , 1 \ #9 e , 1G ) ,y\ } YG ~ U, w� ; '#¿ , 8 6 $! , pK ?@< 8 ( <! , 1Y† S 1 < ( $! 1C 0 ?@< m n " } 1;S ™ D DK D ?@< r # "3U 1 T , u `, : #+ 1IS - , u # , Œ \ , G' , >@Y u N@` ?@< @ : G v " C , T 9 Œ P sf : (v )

$ Ag* ? v$- 3 ( P 2 ( * A : ( , ( 2 Y4

'g" 3 I 2 7 ' |* 5 @ ^o $ " ) m , ˆ

B ` $ [ 9 E K ˆ 2 I 3 E 0% , ( 3 E 0 % ( E5= )

3# " E K , g& C #

J- YaĹ&#x;amsal konularda, geçim sebeplerinde ve sosyal konulardaki yolumuz ise Ĺ&#x;Ăśyledir: Allah’a gĂźven, nefse itimat, uzak gĂśrĂźĹ&#x;lĂźlĂźk, verimli kaynaklara ulaĹ&#x;mak amacÄąyla ugraĹ&#x;Äąp didinme, bunlarÄąn tĂźmĂźne devam ederken kalbin, dinin, Ĺ&#x;erefin ve ÄąrzÄąn korunmasÄą, zorluklarla da mĂźcadele, en Ĺ&#x;erefli merkezlere ve en soylu gayelere ulaĹ&#x;mak amacÄąyla gĂśklerin ve


80

D’ ‚i„J)] c„JA

yerin yaratÄącÄąsÄąna tevekkĂźl ile birlikte risklere atÄąlmak. “Haydi

onun (yeryĂźzĂźnĂźn) çeĹ&#x;itli bĂślgelerinde yĂźrĂźyĂźn ve Allah’Ĺn rÄązÄąklarÄąndan yiyin. DĂśnĂźĹ&#x; yine O’nadÄąr.â€? (MĂźlk

15)

“Allah’Ĺn sana verdiÄ&#x;inden (O’nun yolunda harcayarak) âhiret yurdunu iste; ama dĂźnyadan da nasibini unutma. Allah’Ĺn sana ihsan ettiÄ&#x;i gibi, sen de (insanlara) iyilik et. YeryĂźzĂźnde bozgunculuÄ&#x;u arzulama. Şßphesiz ki Allah, bozguncularÄą sevmez.“ (Kasas 77)

= @ U M&3 d8 -¢ $ , Â… G m & w 1Y @– ~U D (E d 9 _ – ! 3 :*[+ ?@< Âś, 3' d ! 1 + 1Yˆ ? , 1# h ,8U, B " 3 C' /. U 2 3 3E 0% 3 / U 2 . , ( 0 += ) K- Bundan dolayÄą ey oÄ&#x;ul! Ä°slâm’Ĺn diÄ&#x;er çaÄ&#x; ve zamanlara uygunluÄ&#x;una bizden gelen gĂźveni ve yĂźkselmenin kanunlarÄąnÄąn, tabiat dĂśnemlerinin ve yaratÄąlÄąĹ&#x; evrelerinin tĂźmĂźne saf ve uygun Ä°slâm’Ĺ, ilkelerimiz gereÄ&#x;i olarak basiretle insanlara bildirmemiz gĂśrevlerimizdendir. “Allah’Ĺn

(verdiÄ&#x;i) rengiyle boyandÄąk. Allah'tan daha gĂźzel rengi kim verebilir? Biz ancak O'na kulluk ederiz (deyin).â€? (Bakara 138)

"6 H6$, ?@< G' 1 K 7 C U / JGU $ , , w 'C, ,' ÂŞ+C, ' ˆ $ m n "- , Y S ÂŽ ( : žK RP @+G, * J Â’' D\Y ] U ? < K\ NG ~ ?@< 3- X/ k L M \ W " ? 1

* Pg# % # ?K– � \ š T¿G, 1 J


RÝh-i Pâk 8 )

81

+ * a , - X/ , 0 $ Q." = $ "g7 , - \ K n L M -$

( 2

L - Yine gĂśrevlerimizden biri de, sade, hoĹ&#x; gĂśrĂźlĂź ve kolay dindarlÄąÄ&#x;Äąn nasÄąl olduÄ&#x;unu açĹklamaktÄąr. Biz bunun aracÄąlÄąÄ&#x;Äąyla hastalÄąk mikroplarÄąna, yarÄąm ilaçlarla karĹ&#x;Äą koyup, Ĺ&#x;ifa yoluna rehber olabilir ve gizli Ĺ&#x;irk te sĂśkĂźlĂźp atÄąlÄąr. “Ey

insanlar! Size Rabbinizden bir ĂśÄ&#x;Ăźt, gĂśnĂźllerdekine bir Ĺ&#x;ifa, mĂźminler için bir hidayet ve rahmet gelmiĹ&#x;tir. “ (Yunus 57)

- ?@< J G8 D ,U 3 Â… G ! U t, w + <! , ÂŚ +C! , 1 , ! , '# RG 3, A ` ÂŚ, #9 (@ 9 >$ , ÂŚ d! , 8 ÂŒ! , " ¢ >+#] ,8 *' () A ` (#], 6 ( S - 9 < ?6 , : K0, A `U HK+C ÂŞ ) G8 U, ( w§G') * 8 # !, Ă’'Y * ) = U A ` - , .: # : 8 < `x ÂŞ+ , B * a , G8 [v 1 * !, 1 * G' , 1I I+ 3 B P *# { @ , B @ [ # ‰ 4 \ % L P b _ * a , $ B # 5 (S B a # 5 7

B , # @ M* , ( ? N )

XL M 0 XS# S B L P ,0 @ I R < %

M- OÄ&#x;ul! Ä°slâm, adaleti, ihsanÄą, rahmetle insafÄą, Allah’Ĺn ipine sarÄąlmayÄą ve birleĹ&#x;ip kaynaĹ&#x;mayÄą emreden bir din ve gĂźzel ahlâka en geniĹ&#x; çaplÄą teĹ&#x;vik eden dinlerden olmasÄą sebebiyle, aralarÄąnda emr-i bil-marufu (iyiye yĂśnlendirme) ve nehy-i anil-mĂźnkeri (kĂśtĂźlĂźkten alÄąkoyma iĹ&#x;lerini) yerine


82

D’ ‚i„J)] c„JA

getirmeleri, ne yeniye dĂźĹ&#x;manlÄąÄ&#x;a ne de eskiden yana taassuba kapÄąlmadan gĂźzel ahlâkÄą yaygÄąnlaĹ&#x;tÄąrmalarÄą, mĂźslĂźmanlarÄąn gĂśrevlerindendir. Yine aynÄą Ĺ&#x;ekilde hanif dinimizin yarÄąsÄą, ahlâk ve sÄąfatlar, diÄ&#x;er yarÄąsÄą da ibadetler ve davranÄąĹ&#x;lardÄąr. GĂźzel ahlâk, doÄ&#x;ru hayatÄąn temelidir. AyrÄąca din Ăźmmetin hayatÄądÄąr. Dinsiz Ăźmmetin de hayatÄą olmaz.

“MĂźmin erkeklerle mĂźmin kadÄąnlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliÄ&#x;i emreder, kĂśtĂźlĂźkten alÄąkoyarlar, namazÄą dosdoÄ&#x;ru kÄąlarlar, zekâtÄą verirler, Allah ve ResĂťlĂźne itaat ederler. Ä°Ĺ&#x;te onlara Allah rahmet edecektir. Şßphesiz Allah AzĂŽz’dir, hikmet sahibidir.â€? (Tevbe 71)

1(@ , @ " ?@< @# >$,U ' G' § , w= n Ă„ ' @# \C / < P / $, @< >$ (@#  , Ç \ +C, 6E @#] , 1žP >G&ÂŻ, Ă„ CU, ?@< 1 § , G' 1 ], 8 P ! , @# ?@< '9 (@# RP ÂŽ) , +@ÂŽ9 ,U, @ # (@# $ } ' ˆ $ mž ,U . <' 9 @3 E 1G! <8U, _ÂŽP " A YI U 3& , . 6d J<U } "@\ " <, 1 ' ?@< ! H DKC, H H0 `f, H(@< ' ?@< ! }

. n ' ( L P* # 9 ?@ 3 # ; B Hd 38, H KC , Hd <8 , M 3 ;] ' ( , L P R2- * # L p 8 L = @ % ,' 4\ n L P * E

( : )

B K #

N- Din, her mĂźslĂźman kadÄąn ve erkeÄ&#x;e ilmi farz kÄąldÄąÄ&#x;Äąndan dolayÄą, kadÄąn-erkek genç yaĹ&#x;takiler arasÄąnda ilmi yaymak, yeni nesli terbiye edip cahilleri eÄ&#x;itmek, yaĹ&#x;lÄąlara


RÝh-i Pâk

83

ĂśÄ&#x;Ăźt vermek, bilginleri ĂśÄ&#x;retime ve irĹ&#x;ada teĹ&#x;vik etmek, dinin hoĹ&#x; gĂśrĂźlĂźlĂźÄ&#x;ĂźnĂź açĹklayÄąp, Ăźmmeti ilmiyle amel eden âlimlere ve Allah’Ĺn saf (ihlâslÄą) veli kullarÄąna karĹ&#x;Äą saygÄąya zorlamak, velilik iddiasÄąnda bulunan bidatçĹ cahillerin ve sahtekâr bilginlerin deÄ&#x;erini dĂźĹ&#x;Ăźrmek, Ăźzerimize Ĺ&#x;er’i bir mĂźkellefiyet olarak farzdÄąr. ÇßnkĂź bunlar, Ăźmmetin bedeninde hastalÄąk mikrobu, uzuvlarÄąnda da felç nedenleridirler. Yolumuzdan biri de, herkes, ilminin miktarÄąna, Ăźmmetine ihlâsÄąna ve milletine olan faydasÄąna gĂśre saygÄą duyulmayÄą hakeder. Yoksa gĂśsteriĹ&#x;ine, iddiasÄąna, ikiyĂźzlĂźlĂźÄ&#x;Ăźne ve kurnazlÄąÄ&#x;Äąna gĂśre deÄ&#x;il. “Dinlerini parça

parça edip, fÄąrkalara hiziplere bĂślĂźnenler var ya, senin onlarla hiçbir iliĹ&#x;iÄ&#x;in yoktur. OnlarÄąn iĹ&#x;i Allah’a kalmÄąĹ&#x;tÄąr. Allah onlara yapÄąp ettiklerini haber verecektir.â€? (En’âm 159)

U =U ?3 H6GĂ‚], HC I N – ' *' Y# U t, wÂ’ @ " ?@< >$, 'YS - H S D Â? = U, ! 8 ' f, e @Y sf _ – Š! ?@< Š 9 } + ' " 0 ] 1 Y 1 (@# 8 9 , 1 C - Nd Y) m n > G t = K ^ B L 0@ 3, 0@ = X"0 X L M P< D @ J I K $ P* > { ^ ` $O _ ,E

0 [ \

3 \ ,E

3 f S' % 1

* e K* # , @ C 2 N CE

#@- Z # @ 7 /4 m 9 >- ( 3 P F

P " ` $O @ $0 += )

B # 4r - 4_ #d ` $ O \ ,E

3 @G - E , ( $'


84

D’ ‚i„J)] c„JA

O- YaratÄącÄą SĂźbhânehu ve Teâlâ’nÄąn tevhidi ile tenzihi inancÄą, Ä°slâm davasÄąnÄąn baĹ&#x;Äą ve içindeki hĂźkĂźmlerin de temeli olduÄ&#x;undan dolayÄą, net bilimsel ilkelerle kevni (kozmik) hakikatlerden uygun olanlarÄąyla, nefislere uzanÄąp, kalplere katkÄąsÄąz imana dayalÄą saf tevhidi ulaĹ&#x;tÄąrmak, her mĂźslĂźmanÄąn Ăźzerine farzdÄąr.

“İlâhÄąnÄąz bir tek Allah’tÄąr. O’ndan baĹ&#x;ka ilâh yoktur. O, Rahmân’dÄąr, RahĂŽm’dir. Şßphesiz gĂśklerin ve yerin yaratÄąlmasÄąnda, gece ile gĂźndĂźzĂźn birbiri peĹ&#x;inden gelmesinde, insanlara fayda veren Ĺ&#x;eylerle yĂźklĂź olarak denizde yĂźzĂźp giden gemilerde, Allah’Ĺn gĂśkten indirip de ĂślĂź haldeki topraÄ&#x;Äą canlandÄąrdÄąÄ&#x;Äą suda, yeryĂźzĂźnde her çeĹ&#x;it canlÄąyÄą yaymasÄąnda, rĂźzgârlarÄą ve yer ile gĂśk arasÄąnda emre hazÄąr bekleyen bulutlarÄą yĂśnlendirmesinde dĂźĹ&#x;Ăźnen bir toplum için (Allah’Ĺn varlÄąÄ&#x;ÄąnÄą ve birliÄ&#x;ini ispatlayan) birçok deliller vardÄąr.â€? ( Bakara 163-164)

?3, ! - U , Y9 Â… G * +@ U § , wÂŚ – `U 16$ (@ 9 Â? 'Y<, 16$ H] $ , * d 8 T } * + 1G8R] ?@< *'\  ) (@ 9 : $ , >$,U : < h d } , >$ Q - ^ 8O, 38,'¢ ÂŻ ,U 3[z, 5) , * T , + 3'# “ 1 ! : Y , ²f " : < K , d v+@ "KÂś! U >g m n ?@<, : 8 # '# !f e,' 9 RC S H] $ ,, G' ,U : 6 , 0 " L Š G ÂŞ -S !f, ) '# !f M, -9 < ?6 C!, >$ 1$ ) p } Âś, : (- sf <'C ÂŞ , := D7,


RÝh-i Pâk

85

" = W “ = … G = S !: G , J Y@ / - ~ 4 @ 0 3 3 #-" L M > W L ( 2 W = : 9 P W 0 f @ B M ; = > 2 ? 3 +, E , L (

, = L = @ L M % m 5 7

, ? [ 1

* 8 \ " P n ' M L M ." P n )

67 * L ' 8 , L * L ( = ,7 5 (S ( %&

P- Ey oÄ&#x;ul! Ä°slâm hĂźkĂźmlerinin arasÄąnda, namazÄąn ilk sÄąrada yer almasÄą; bir yĂśnĂźyle Ä°slâm’Ĺn farzlarÄą dairesinin merkezinde olmasÄą, diÄ&#x;er yĂśnĂźyle de MĂźslĂźmanlarÄą bir araya getiren bir baÄ&#x; olmasÄą nedeniyle, Ä°slâm’da Allah’a yakÄąnlÄąklarÄąn ve diÄ&#x;er itaatlarÄąn içinde ilk farz olmasÄąndan dolayÄą, mĂźslĂźmanlarÄą namazÄą vaktinde ve adab-Äą erkânÄąna uygun eda etmeleri için Äąsrarla teĹ&#x;vik etmek, en bĂźyĂźk farz olmaktadÄąr. Sonra oruç, zekât, hac ve diÄ&#x;er ibadetlerin emredilmesi gelir. Bu da Ĺ&#x;Ăśyle olmalÄądÄąr: Dinin emirlerinden ana konularÄą ve asÄąllarÄą tamamlamadan Ăśnce detaylara ve kßçßk unsurlara dalmamamÄąz gerekir. Mendubu ancak farzdan sonra bildirelim. Mekruhu da ancak haramdan sonra neyhedelim. Yoksa temeli atmadan evi nasÄąl kurarÄąz? Zaruriyata ihtiyacÄąmÄąz son derece fazla iken, kemâliyâttan olan Ĺ&#x;eylere nasÄąl çaÄ&#x;ÄąralÄąm! Ey oÄ&#x;ul! Ă–nce temel, sonra bina.

“Allah uÄ&#x;runda, hakkÄąnÄą vererek cihad edin. O, sizi seçti; din hususunda Ăźzerinize hiçbir zorluk yĂźklemedi; babanÄąz Ä°brahim’in dininde (de bĂśyleydi). Peygamberin size Ĺ&#x;ahit olmasÄą, sizin de insanlara Ĺ&#x;ahit olmanÄąz için, O, gerek daha Ăśnce (gelmiĹ&#x; kitaplarda), gerekse bunda (Kur’ân’da) size ÂŤMĂźslĂźmanlarÂť adÄąnÄą verdi. Ă–yle ise namazÄą kÄąlÄąn; zekâtÄą verin ve Allah’a sÄąmsÄąkÄą sarÄąlÄąn. O,


86

D’ ‚i„J)] c„JA

sizin mevlânÄązdÄąr. Ne yardÄąmcÄądÄąr!â€? (Hac 78)

gĂźzel

mevlâdĹr,

ne

gĂźzel

* <' , 1SU , 1 G8 Â… G ‹ ! G' § , wq .>+# < H D7 [z } ‹3 3, Š ) " sf (< n ÂŞ >2 S 1 Ă‚9 e - Â’ ] , 1 & "3 S x , H } m n ' , 'Y #9 e, 7, *8 # Â’ CU } K ` 1@d # / # Â? = C U m n .f $ S H ?@<, s #], HC I YG ( -C " ?@< ,U ^ *' , > , L = @ 8 f S' % * f S' % o

* m ? B g 2* % 8 E 8 % u 2 O N # C ( 0$ += )

B , E 3 C' L P * - "4 0 % 3 q@- K ' LP -$ 3 Š! , ! 1(#C ?@< '()

R- Ey oÄ&#x;ul! Ä°slâm dini, rahmet, yumuĹ&#x;aklÄąk ve Allah yoluna gĂźzellik çaÄ&#x;Äąrma dini olduÄ&#x;undan dolayÄą, Kitab’ĹnÄąn birden fazla yerinde Allah Teâlâ, tutuculuÄ&#x;u yasaklamakla beraber içimizde bulunan zimmet ehline (gayrÄą MĂźslimlere) karĹ&#x;Äą vefalÄą olmayÄą ve indirilen kitaplara saygÄąyÄą emreder. BĂśylece ibadet çeĹ&#x;itlerinde ve inanç tĂźrlerinde bizden farklÄą olana sÄąkÄąntÄą vermekten çekinmemiz gerekmektedir. Allah Teâlâ, bunu Kitab’Ĺnda ve peygamberinin dilinden bildirmiĹ&#x;tir. Buna karĹ&#x;Äą bizim gĂśrevimiz, tĂźm insanlarÄą, Rabbi Allah olan tek bir aile olarak gĂśrmemizdir. Ya da en azÄąndan, Allah SĂźbhânehu ve Teâlâ’nÄąn (Ĺ&#x;u âyetinde) dediÄ&#x;i gibi olmamÄązdÄąr: “Biz,

Allah’a ve bize indirilene; İbrahim, İsmail, İshak, Ya’kub ve torunlarĹna indirilene, Musa ve İsa’ya verilenlerle


87

RÝh-i Pâk

Rableri tarafÄąndan diÄ&#x;er peygamberlere verilenlere, onlardan hiçbiri arasÄąnda fark gĂśzetmeksizin inandÄąk ve biz sadece Allah’a teslim oldukâ€? deyin.â€? (Bakara 136) Ä°man ve Ä°slâm nimetinden dolayÄą Allah’a hamd olsun.

D U sf [+ @+9 ;C j Y ] 1 U Â… G @< , wA . : ž (Âœ) *[I 9 1ž , (˜) *' K 1ž , (‘) *' E 1ž („) . 1 ' #9 1ž , A – , Nd Y) <8U: ,! : ( *' E 1ž S : , ! 1 ~ ,8! ˆ E ,. 1 < P 1 <' A h "3U g> ( .@ v L P * L = @ % ‚ i † U } YG mž , , Âş (20 * #FZ ) B 0 @

L P # " , 4N S 0

3 4 Œ ) ,&`x ' Y# , DG Y , \) "3U : o † r, - U I+ @(#G r,. 6 , sf @+G r G& 1#G \ ! "# $ % & ' ‚mž , ,. 6 -t I G (/ . ) & * + , -

! ( *' K 1ž , w‘ .>3& 8 <, .1(;# <8U, z @~ # NG S wÉ † ' ( B A

L P 3 # v L P ? E ? mž ,U, . i 1iy ,


88

D’ ‚i„J)] c„JA

8 0 4\ n >- ( N % L P * C @(- ] E '

, B , # ('0 : )

B E 2g L = ] V ./ U L = ' ; ^ % % , 0 @ ]

B , k # L P E K' % 1

* 3 M< R. n 1

* L k# B ('' 8 ) S- Ey oÄ&#x;ul! Bil ki, ileri gĂśrĂźĹ&#x;lĂź bir Äąslah edicinin gĂśzĂźnde Ăźmmet dĂśrt tabakaya ayrÄąlÄąr: (1) Donuk tabaka (2) Bozuk tabaka (3) ĹžaĹ&#x;kÄąn tabaka (4) IlÄąmlÄą tabaka 1- Donuk tabaka iki bĂślĂźme ayrÄąlÄąr: Birincisi: Hiçbir dini temele dayanmayan bidatçi yollarÄąn sahipleri olup harikulâdeliklerin ve hakikatlerin çĹÄ&#x;ÄąrtkanlÄąÄ&#x;ÄąnÄą yapanlar. Rabbimin rahmet ettikleri hariç, bunlar, gizli hastalÄąklarÄąn mikroplarÄądÄąr. Allah Teâlâ bunlarÄąn benzerleri hakkÄąnda Ĺ&#x;Ăśyle buyurur: “Ne var ki insanlar kendi

aralarÄąndaki iĹ&#x;lerini parça parça bĂśldĂźler. Her grup kendilerinde bulunan (fikir ve davranÄąĹ&#x;) ile sevinip bĂśbĂźrlenmektedirler.â€? (MĂźminun 53)

Ä°kincisi: LĂźzumsuz doldurma ve detayla uÄ&#x;raĹ&#x;Äąp iĹ&#x;i zorlaĹ&#x;tÄąranlar. ĹžeriatÄąn zahirinden harfiyen alÄąp ruhuna ulaĹ&#x;amamÄąĹ&#x; olanlar. Ĺžeriat hĂźkĂźmlerinin doÄ&#x;ru olanÄąyla amel etmeyip gĂźzellikleriyle de sĂźslenememiĹ&#x; olanlar. “Onlar,

dßnya hayatĹnĹn gÜrßnen yßzßnß bilirler. Âhiretten ise, onlar tamamen gafildirler.� ( Rum 7)

2- Bozuk tabaka iki bĂślĂźmdĂźr: Birincisi: Nefisleri ilâhlaĹ&#x;tÄąrmÄąĹ&#x;, altÄąna tapan, bĂźyĂźklĂźk taslayan ve hiçbir yararÄą olmayan zenginler grubu. Onlar “Ne

yazÄąk ki kalpleri katÄąlaĹ&#x;tÄą, Ĺ&#x;eytan, yapmakta olduklarÄąnÄą onlara sĂźslĂź pĂźslĂź gĂśsterdi. Kendilerine yapÄąlan uyarÄąlarÄą unuttuklarÄąnda (indirmiĹ&#x; olduÄ&#x;umuz sÄąkÄąntÄą ve musibetleri kaldÄąrÄąp) Ăźzerlerine her Ĺ&#x;eyin kapÄąlarÄąnÄą açtÄąk.


89

RÝh-i Pâk

Nihayet, kendilerine verilenle sevinç Ĺ&#x;ÄąmarÄąklÄąÄ&#x;Äąna daldÄąklarÄą bir sÄąrada, ansÄązÄąn onlarÄą yakaladÄąk. TĂźm Ăźmitlerini bir anda yitirdiler.â€? (En’âm 43-44) â€œĹžĂźphesiz ki Allah insanlara hiçbir Ĺ&#x;ekilde zulmetmez, fakat insanlar kendilerine zulmederler.“ (Yunus 44)

G& en - ‹ , *' K 1 G'9 * 3 9 NG S wo † \ , 1 C - : G ; \ , 1G8 9 1 # h @# 1 † K\] 6 e 8­ ÂŻR\C } &6 G r, 1G8 ) -S 6 ,› B @2 M # 3 # ; #m 3 {@ [ : 6 S YG mž ,U, > 2 @ # B P * a # 4/ #m > ( @ # B - C @ U ` $O I ] . 2 : ; G # - U > 2 @ # B . 2 : ; G # " ng@ ( '$ 7 +-: )

+ Y P * ' ( * #o ; ( L P' [

3 ` $[ _ ,E

_ " E K L =\ =% g C e 2 * #FZ )

B h @ g L = @ ( ] 3 L P L= @ (; L = * % > 3 P (

$ "g7 N 8 , 3 M $ 7 [ 8 , P' V ('$ %& ) Ä°kincisi: YalancÄą ilerleme ve bozuk medeniyet meraklÄąlarÄąndan yoldan çĹkmÄąĹ&#x; olanlar. Bunlar, kafalarÄąnÄą sapkÄąn fikirlerle doldurmuĹ&#x;, kozmolojik (kevnĂŽ) dĂźĹ&#x;Ăźncelerin kabuklarÄąnÄą ve pozitif bilimlerin tortularÄąnÄą yudum yudum içmiĹ&#x; olanlardÄąr. YetiĹ&#x;melerinde de milletlerinin ahlâkÄąna gĂśre eÄ&#x;itilmemiĹ&#x; olan gruptur. Bunlar hakkÄąnda YĂźce Allah Ĺ&#x;Ăśyle


90

D’ ‚i„J)] c„JA

buyuruyor:

“YeryĂźzĂźnde haksÄąz yere bĂśbĂźrlenenleri âyetlerimden uzaklaĹ&#x;tÄąracaÄ&#x;Äąm. Onlar bĂźtĂźn mucizeleri gĂśrseler de iman etmezler. DoÄ&#x;ru yolu gĂśrseler onu yol edinmezler. Fakat azgÄąnlÄąk yolunu gĂśrĂźrlerse, hemen ona saparlar. Bu durum, onlarÄąn âyetlerimizi yalanlamalarÄąndan ve onlardan gafil olmalarÄąndan ileri gelmektedir.â€? ( A’râf 146) “EÄ&#x;er hak onlarÄąn keyiflerine uysaydÄą, gĂśkler de, yer de bunlarÄąn içindekiler de kesinlikle fesada uÄ&#x;rardÄą. HayÄąr, biz onlara zikirlerini getirdik; ama onlar zikirlerinden yĂźz çeviriyorlar.â€? (MĂźminĂťn 71) â€œĹžu bir gerçek ki, kafadaki gĂśzler kĂśr olmaz; ama gĂśÄ&#x;Ăźslerin içindeki gĂśnĂźller kĂśrleĹ&#x;ir.â€? (Hac 46)

3, Y YG K ,[ÂŒ G& S *[I 9 1ž U, w˜ 8 (E & &] G& ÂŚ ) "3U h , >#\ "3U 1 < \ a< = 8 I ] 3 + ; ; g :mž ,U, ' K G'( , `y9 R# )

. 2 " J 3 > b # 3 \ a< = 8 ( '0

' ( 3# ; / 2? B ( Z ( @ k* ` $[ 6E # L % L =; ^ [ ` $[ .$ pm 5. ? L P * " n % L = ' ( LP 2? 3 ( +6 X )

4q 3 3 - L P B ( L P ' ;

3- ĹžaĹ&#x;kÄąn tabaka ise; Geçen iki tabaka arasÄąnda Ĺ&#x;aĹ&#x;kÄąnlÄąk içinde kalanlardÄąr. Bozuk medenileĹ&#x;me ile geri kalmÄąĹ&#x; donukluk arasÄąnda bir o yana, bir bu yana yĂśnelen meslek gruplarÄąndan basit halk kesiminin genelidir. Bunlar, arada

bocalayÄąp

dururlar.

Ne

Ĺ&#x;unlardan

yanadÄąrlar,

ne


91

RÝh-i Pâk

bunlardan yana. Allah’Ĺn Ĺ&#x;aĹ&#x;ÄąrttÄąÄ&#x;Äąna sen asla yol saÄ&#x;layamazsÄąn.â€? (Nisa 143) “YeryĂźzĂźnde gezip dolaĹ&#x;madÄąlar mÄą ki kendilerinden Ăśncekilerin sonlarÄą nice olmuĹ&#x; gĂśrsĂźnler? Onlar hem kuvvetçe, hem de yeryĂźzĂźndeki eserler bakÄąmÄąndan bunlardan daha zorlu idiler. Ama Allah onlarÄą gĂźnahlarÄą yĂźzĂźnden yakaladÄą. Ăœstelik Allah’a karĹ&#x;Äą bir koruyanlarÄą da olmadÄą.â€? (MĂźmin 21)

N Y) ? , [Ž@ '# , @0 ?6S (1 ' #9 1ž ) U, wœ L M * m 3# ; Pg# % # : i YG mž ,U, D (E

. ,W L M W @ 8 L #" = ] > h 3 L (g@ b # L M E K' % ( 2 )

B , L * ( , L M R2- *

4- Mutedil (ÄąlÄąmlÄą) tabaka ise: TĂźm tabakalardan, gerçek ilerlemeye ve hayra elveriĹ&#x;li ve hazÄąr olan tabakadÄąr. Bunlar hakkÄąnda Allah Teâlâ Ĺ&#x;Ăśyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Siz

kendinize bakÄąn. Siz doÄ&#x;ru yolda olunca sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dĂśnĂźĹ&#x;Ăź Allah'adÄąr. ArtÄąk O, size yaptÄąklarÄąnÄązÄą bildirecektir.’’ (Mâide 105)

" +I 67 6 -G Â… G (*' E 1ž ) š 0 S w d ] W 1) + 1 C - : G ; , 1 # @# , 1 9 ÂŚ #9 \) e U 1 .f, # ? = C D u # ]!, ! 1Y Y e&3 ?Y Y) @# 6S # "3 , 3'3 # 8 (E , ´K , < ÂŞ\-S '$ C, @ N@~U, pK :$ " @ A# # " P# B % 9 @ # 3 , 9 -) ?@< 8, Š!


92

D’ ‚i„J)] c„JA

" 7

# ,' [ ( .W @ 0 . - h :$ " > J# b # B % 9@ # 3 r Š ;<= B * a # 3 # ; 8 | W@- > J# I ; ( \ ,E

: )

B @( ; # r4 _ #d * 7

"? ., E I -$ u @ ( $@ 2

T- Ey oÄ&#x;ul! (Donuk tabaka)’nÄąn dĂźzeltilmesi, Ä°slâm’Ĺn hakikatine uyumlu olan yĂźkselme ve genel ilerleme kanununa ters dĂźĹ&#x;meyen doÄ&#x;ru kevni (kozmik) teorilerin, yĂźksek dĂźzeyli ilimlerin ve yĂźkseltici, ilerletici bilgilerin kendilerine kazandÄąrÄąlmasÄą için sevk edilmeleriyle, ayaÄ&#x;a kaldÄąrÄąlmalarÄąyla ve boĹ&#x; bilgi ve donukluÄ&#x;un, o tabakanÄąn bilgi kaynaklarÄąndan ve mĂźesseselerinden giderilmesiyle gerçekleĹ&#x;ebilir. ÇßnkĂź gerçek ilim, nefsi temizleyen, dile ĂśzgĂźrlĂźk kazandÄąran ve vicdanÄą nurlandÄąran, kâinatlarÄąn sÄąrrÄąnÄą keĹ&#x;feden imanÄą koruyan ve HakĂŽm ve Mennân olan Allah’a ileten ilimdir. “Allah kimi doÄ&#x;ru yola iletmek isterse onun kalbini

Ä°slâm’a açar; kimi de saptÄąrmak isterse gĂśÄ&#x;e çĹkÄąyormuĹ&#x; gibi kalbini iyice daraltÄąr. Allah inanmayanlarÄąn ĂźstĂźne iĹ&#x;te bĂśyle murdarlÄąk verir. Bu (din), Rabbinin dosdoÄ&#x;ru yoludur. Biz, ĂśÄ&#x;Ăźt alacak bir kavim için âyetleri ayrÄąntÄąlÄą olarak açĹkladÄąk. “ (En’âm 125-126)

16$ 3 G ], N) sf 6< $ (*' K 1ž ) š 0f, w— H \ 1 .f, .*' – 6 C' , *' € 6 , ( 6 G8 1Y Y .= ™ 3¤ , 1I I+ 12) 6@3U -SU 1G +# Â? -\ , I 2 J E # L B V 1 ! 1\ #9 , 1 8 * ) sf 38 , 3 - Q." = @ U : = e 2 3 , g>h % 3 L =\ =% B 2 # ,' % L (2 E5= )

+ ,

k r D " P # B


93

RÝh-i Pâk

U- Bozuk tabakanÄąn dĂźzeltilmesi, yĂźce medeniyetinin, Ĺ&#x;anlÄą milletinin ve hoĹ&#x;gĂśrĂźlĂź dininin hakikati ile aydÄąnlatÄąlÄąp, hakka dĂśndĂźrĂźlmesiyle, mensuplarÄąnÄąn dĂźĹ&#x;Ăźncelerindeki çaÄ&#x;daĹ&#x; Ĺ&#x;Ăźphe ve kuĹ&#x;kularÄąn, doÄ&#x;ru delil ve hissedilir kanÄątlarla izalesiyle ve seviyeli bir hayata ve Ä°slâmi yaĹ&#x;antÄąya sana cevap dĂśndĂźrĂźlmesiyle saÄ&#x;lanabilir. “EÄ&#x;er

veremezlerse, bil ki onlar, sÄąrf heveslerine uymaktadÄąrlar. Allah'tan bir yol gĂśsterici olmaksÄązÄąn kendi hevesine uyandan daha sapÄąk kim olabilir! Elbette Allah zalim kavmi doÄ&#x;ru yola iletmez. “ (Kasas 50)

?@#G , 6 G8 U 6( @#], 38 P *[I 9 1ž š 0f, w:

8 0 L = " = ] " . ? > b B ( / KC 6@3U ,yP ( 2 ? N )

XL \4 n >- M B B #

L P 3 -2 #

K- ĹžaĹ&#x;kÄąn tabakanÄąn dĂźzeltilmesi; onlarÄąn irĹ&#x;at edilmeleri, dinleriyle ilgili iĹ&#x;lerin ĂśÄ&#x;retilmesi ve nefsi olarak onlarÄą yĂźkseltecek hususlarla gerçekleĹ&#x;ir. “Allah bir topluluÄ&#x;u

doÄ&#x;ru yola ilettikten sonra, sakÄąnacaklarÄą Ĺ&#x;eyleri kendilerine açĹklayÄąncaya kadar onlarÄą saptÄąracak deÄ&#x;ildir. Allah her Ĺ&#x;eyi çok iyi bilendir.’’ (Tevbe 115)

} ?Y Y) ? , Y e K G 1 ' #9 1ž š 0 , wÄ ?@< 6† , . 6@3U *'žSU } Dd J '€ 8 8 " = z, . 66$, 1ž M&3, . ^ S <, 6 G8 � 0 ’ ] 'Y " } ?# , L M* * m 3 # ; " š 0! sf D (E e U L P 2 ? 3 3# ; Z G , ( ` $ [ L P* K G E _ C

7


94

D’ ‚i„J)] c„JA

LP ^ " 3- L P* "- 2 L P 8 b $ D ; L P* # 9 L P 3 * M- , (22 # )

.* %

@ - U # 8 0 4r ? 8 P , ' % ./ , '- .@ - U I # L B [ I ] (20 / B : )

XL Xe , B % LP E K' [

. i ` $ O _ ,E

3 L % B U 2 # 3# 9 @ U % ( 0 * +,- / )

B W @ # .= @ (

- !f mG'G M&3 W 0, L#7, oU G @< S ('# ,) " sf [+ 'P , m@ , Q } m@ ., [ } m@ 8 66 sf `' , 6 <,, 6(6K] ?@< "(< S . m 0f, m Ó@<, 6#KC m -G 6~ 0 m n '# m@ , 6 e , .1 J , *[) R] 3, ^ "(# !f 6 #7, (S 3 $U

7 ], + , } / '6$ L O ,, 1 6E , *, Y\ , @Y , DK H \G / S " U r, D7 - f, " 1G z m n, i! !f ?@ U !, ) !f > , q `! !f 3, L M -$ 3 @c o 7 L (\ W "? .? KC U , ?# ,, W ~ : ) I4s K C

L M ' % P , 3 E K * @ 7 % ( '


Rûh-i Pâk

95

Y- Mutedil tabakanın düzeltilmesi de, kendilerine gerçek yükselişin ve inanışın kapısının açılması; kaybedilmiş hallerin tekrar geriye getirilme ümidinin, mensuplarının gönüllerine yerleştirilmesi ve Rablerinden kendilerine iletilen bilgiye ve dinlerinin yoluna uyarak ilerleme yolunda çabalamaya kendilerini teşvik etmekle sağlanır. Bu tabaka düzelmeye diğerlerinden daha yakındır.

“Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm’ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vaadetti. Çünkü onlar bana kulluk ederler; hiçbir şeyi bana eş tutmazlar. Artık bundan sonra kim inkâr ederse, işte bunlar asıl büyük günahkârlardır.” (Nur

55)

“Bu da, bir millet kendilerinde bulunanı (güzel ahlâk ve meziyetleri) değiştirinceye kadar Allah’ın onlara verdiği nimeti değiştirmeyeceğinden dolayıdır. Gerçekten Allah işitendir, bilendir.’’ (Enfâl 53) “Göklerde ve yerdekiler, ister istemez O’na teslim olduğu halde onlar (Ehl-i kitap), Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar? Hâlbuki O’na döndürüleceklerdir.” (Âl-i İmrân 83) Ey oğul! Vasiyetimi sana sunmamdaki amacım, ancak sana yolunda rehber, gecende ve gündüzünde yandaşın, Rabbinin yoluna yönelişinde ve milletini ıslahta mürşidin olmasıdır. Bunu anlamaya ve bununla bilinçlenmeye içindeki anlamların özüne ulaşmaya, üzerinde kanatlanmaya çalış. Sonra da, yolunda yürü ki faydasını göresin, onun ecri de Allah’tandır. Benim bunu yazmam ancak bununla amel edilmesi içindir. Burada şaşkınlıktan, sapkınlıktan ve isyankârlıktan ve


96

D’ ‚i„J)] c„JA

cehaletten korunursun ve Allah’a yemin olsun ki, açıklama ve öğütteki gayretimden gidilecek yolu açıklamaktan ve vaziyetin sağlam olması için hiç bir şeyden geri kalmadım. Kalemi hareket ettiren, ihlâstan başka bir şey olmadı ve ancak mevcut durum yazıldı ve ancak ilham dikte ettirildi. İşte bu benim yapabileceklerimin ve gücümün sınırıdır. Nefsimi temize çıkarmam. “(Doğrusu) size Rabbiniz

tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de kör olursa zararı kendinedir. Ben üzerinize bekçi değilim.’’ (En’âm

104)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.