2011’de otoriter yönetimlere karşı bir özgürlük, demokrasi ve haysiyet arayışı olarak başlayan Arap Baharı, sadece uzun yıllardır müzmin sorunlarla boğuşan Orta Doğu’da değil, tüm dünyada heyecan yaratmıştır. Ancak çok geçmeden bu gelişmeler bahardan çok kışı andıran bir siyasal ve toplumsal karmaşaya dönüşmüştür. Hatta Suriye gibi örneklerde kanlı bir iç savaş ve büyük güçlerin Suriye topraklarında yürüttüğü vekâlet savaşlarına ve küresel bir mücadeleye dönüşmüştür.
Orta Doğu’daki bu geniş çaplı ve derin sarsıntılar esnasında bilhassa ABD gittikçe etkisizleşmiş, bu ise bölgede bir liderlik arayışını daha güçlü bir şekilde gündeme getirmiştir. Bir kez daha derin bir karmaşa içindeki Orta Doğu’da bir rol model ülke arayışında gözler öncelikle Türkiye’ye çevrilmiştir. Birçoklarınca otoriter yönetimlerden kurtulma mücadelesi veren Arap halklarına Türkiye’nin siyasî-iktisadî dönüşümü ve kurduğu model örnek olarak sunulmuştur.
Tabiî hem Orta Doğu’da hem de Türkiye’de her şey çok büyük bir hızla gelişmekte ...