•
v
YENIÇAG (
LENINilM VE ÇAGIMIl
• • • •
H. Numaa t :
J. Baa t l: i. Tabari: Leninizm ve Iran'da sosyal devrim sorunları E. Rant sosyalizm savaşı arasındaki bağ
•
B.M et üz: Leninizm ve kapitalist ülkelerdeki
demokrasi savaşı
•
V. Erlih: Leninizm ve şovenizme karşı, proletarya enternasyonalizmi için yürütülen savaş
•
A. Kerim: Leninizm ve ulusal kurtuluş hareketinin bazı sorunları
•
I. Prımoy: Lenin'in kooperatif plônı ve Bulgaristan'da uygulanışı
.,
K. lar odo y : Komünist hareketinin bayrağı: Leninizm
•
x x:
Leninizmin rolü ve anti-komünizm üzerine
eleştiri Ozel sayfalar
•
A. Soydan: Dünya sosyalist hareketinde türeyen yeni revizyonist akımlar
-------� r
3
(69) Mart
1970
BARIŞ VE SOSYALIZM PROBLEMLERI
Bu sayımızdaki imza/arm kimlik/eri: Hudesato Numata
Japonya Kom ü n i st Partisi Merkez Kontrol Komisyonu üyesi lorj Bata/
Lübnan Komünist Pa rtisi Merkez Komitesi üyesi Tsogtin Namsaray
Mogolistan Devri mci H a l k Pa rtisi Merkez Komitesi aday-üyesi ve « N o m ı n a md ro l .. derg i s i n i n Baş redaktörü Huan Dis
ispanya Kom ü n i st Pa rtisi Yürütme Komitesi üyesi ıhsan Tabari
i ra n Halk Partisi Merkez Komitesi Yürütme Bürosu üyesi Erkki Rantee
Finlandiya'da Yüksel H a l k Sosyal B i l i mler Okulu Rektör Ya rdı mcıs ı Beti Me tüz
Büyük B ritanya Kom ü n i st Pa rtisi Merkez Komitesine bağ l ı Parti Eğiti m Şu besi yönetmeni Lonhino Be s era
Hond u ra s Kom ün i st Pa rtisi temsilcis i Volf Erlih ısrail Kom ü n i st Pa rtisi Merkez Komitesi Politbüro üyesi Ahmet Kerim
Cezay i r Sosya list On cü Partisi temsilcisi Ivan Pflmov
Bulgaristan Kom ünist Partisi Merkez Kom i tes i Sekreteri Ditmara Arens
Batı Berlin Sosya l ist B i rlik Partisi Yönet i m Sekreterl iği üyesi Konstantin Zarodov
Sovyetler Birliği Komü n i st Partisi Merkez Komitesi aday-üyesi ve «Barış ve Sosya lizm Problemleri" dergisi Boşredaktörü
•
Bütün ülkelerin proleter/eri, birleşiniz i
YENI
(69)
3
'v"
CAG
1970
•
Komünist ve işçi partilerinin teori ve enformasyon dergisi
Leninizm ve çağırnız «Barış ve Sosyalizm Problemlerin redaksiyo n u n u n teşebbüsü ile 19-21
Kasım 1969 ta rihleri
arası nda
«Len i n izm v e çağ ımız» kon u l u
Prag'da
u l uslararası teori
yapı lmış
olon
konfera n s ı n k i
konuşma l a rın bir k ı sm ı n ı geçen sayımızda yayın lamıştı k ; öneml i bir k ı smı n ı da geniş özetleriyle bu sayımızda yay ı n l ıyoruz, Kon uş mo ların hepsi, tam meti nleriyle ayrıca bir kita pta toplanmışt ı r. Adı geçen konferansa otuz üç komün i st ve işçi partisinin tem si Icileri katıl mıştı r. Ya kı n bir zama nda fridrih Engels' i n lS0' inci doğ um yıldönümü dolayıs'ı yle yen' ı bi r konferans toplanacaktır,
161
Leninizm. devrim ve parlamento H i D ESATO N U MATA Len i n , devri m uğrunda yürüttüğ ü sürekli mücadele si sı rasın d o «proleta rya devrimine geçiş veya başlama» döneminin biçim leri ü ze rind � daima büyük bir titizlikle d u rmuş ve bu soruna doğ ru bir ÇÖZü m olu bulmuştur. Gelişmiş kapita list ülkelerdeki kom ünistlerin , zama nı ml da, V. ı. Leni n ' i n devri m öğretisini yaratıcı bir şekilde uyg u layarak ÇÖzüm Iemek zoru nda oldu kla rı p roblemlerden ikisi, devrime barış yolu n da n ve barışçı olmayan (si lô h l ı ) yoldan geçiş sorun u i le parla men todan fayda la n ma sorunudur.
�
Bilindiği üzere, Karl Marks ve Fridrih Engels, XiX. yüzyıl Avrupasın daki durumu ta h l i l ettikten sonra, «kıtadaki ü l kelerden çoğ unda» güclü bir devri min kaçı n ı l ma z old uğu son ucuna varmışla rd ı . Onların kanısı nca, i n g i ltere'de, Birleş i k Ameri ka'da ve diğer bazı ülkelerde işçi s ı n ıfı, legol yoldan (genel seçim hakkını kullanarak) iktidara geçme olanaklarına sah ipti. Marks ve Engels, bu sonuca daya n a rak, çeşitli maka leleri nde ş u görüşü i leri sürüyorla rdı: Birinci, Ingi ltere'de ha l k ı n çoğ u n l u ğ u sanayi işçisid i r, köyler de s ı n ıfsa l ayrışma süreci içinded ir. Bu yüzden, işçi s ı n ıfı, genel seçim h a k k ı n ı n yardımı ile pa rla mentoda çoğ u n l u ğ u kaza n a b i l mek i ç i n gerekli politik ve sosya l temele sa h i ptir. I kinci, burjuva demokrasisi politik sisteminin varl ı ğ ı sayesinde parla mento, diğer devlet org a n la rına kıyasla daha büyük bir hukuki g üce m a l i kttir, bu yüzden de, parla montoda çoğ u n lu kta olan pa rti hükü met k u ra b i l i r. üçüncü, ingi ltere'de o z a m a n l a r a s keri mükellefiyet sistemi yoktu ; h a l k çoğun l u ğ u n u n iradesini ezmek i ç i n gerici g ü clerin elinde baş l ı ca a ra ç o l a n ord u v e b ü rokrasi cıhazı, Almanya'da, Fra nsa'da v e Avrupa' n ı n diğer ü l keleri ndeki g i b i gelişmiş değ i l d i . Şunu da bel i rtmek gerekir ki, Ma rks v e Engels, işçi sı nıfı n ı n leg a l yoldan i ktid a rı ele a l ma o l a n a ğ ı sorunu ile devri min ba rışçı v e barışçı olmayan yol l a rdan gerçekleştiril mesi soru n u n u birbirine ka rıştırmıyorlard ı . Ma rks, bu kon uda ş u n l a rı ya zmıştı : «Barışçı» ta rihsel gelişme, bel i rl i b i r toplumda i ktidard a o l a n g ücler zora başvura rak bu gelişmeye engel olmaya başlayı neaya kadar deva m edebi l i r. Ve «barışçı» hareket, eski d üzende çıka rl a rı o l a n l a rı n direnmesiyfe karşılaştı ktan sonra, «zora başvurucu» hareket h a l i ne gelebi l i r. Es ki d üzende ç ı ka rl a rı olanlar (Amerika hareketi nde ve Fra n s ı z Devri m i nde olduğu gibi), zora başvurma son ucunda yen i lg iye u ğ ra d ı kla rı za man, «ya sal» baskıya karş ı saldırıya 1 62
geçerler." (Ma rks ve Engels a rşivi, 1 (V!.) ci lt, sayfa 397, Maskova, Portiz dat, 1932) Demokratik g üCıerin işçi s ı n ı f ı n ı n öncülüğünde parlo mentoda çoğ u n l u ğ u kaza n ma olanakları sorunu i l e devrime geçişin barışçı v e ba rışçı ol maya n biçim leri sorun u , a ra l a rı nd a kuvvetli bağlar b u l un masına rağ men, teori k ve pol itik ba k ı m ı a rd a n birbirlerinden fa rklıdı riar. Devrime barışçı veya ba rışçı ol mayan yoldan geçil mesi, bu iki biçimden biri n i n seçil mesi, s o n u ç itiba riyle düşma n ı n tutu m u n a bağ l ıd ı r. M a rks' ı n kanıs ınca, işçi s ı n ıfı nın, legol a raçlarla politik i ktidarı ele a l ma ola n a k la rı na s a h i p olduğu ha lde, pa rla mentarizmi yıkara k silô h l ı savaşa gi rişmesi buda l a l ı ktır ; çünkü, gerici güCıer zora başvura ra k devri mi boğ a b i l i rler. Engels, işçi s ı n ı fı n ı n böyle bir d u r u m ka rşısındaki tutumu i l e i!g i l i olara k çok önemli bir noktayı a yd ı n l at mıştır. Şöyle k i : « B i z i kuvvet zoru i l e ezmek için, yasa ları, burjuva ve onu n hükü meti bozmayaca k m ı acaba ? Şimdilik söz ü m ü z ş u : « i l k ateşi siz a ç ı n , b a y burjuva!.' ( K . M a rks ve F . Engels, Bütün Eserleri, cilt 22, sayfa 245, Rusça ) . B i l i n d i ğ i üzere, kapita l izm, emperya lizm aşamasına g i rdikten v e e mper ya list d ü nya harbine gi riştikten sonra d u ru m değ işmişt i r. Leni n ' i n ka n ı s ı nca, M a rks' ı n I ng i ltere hakkındaki h ü k m ü, bu koş u l l a r içinde öne m i n i kaybetmiştir, z i ra işçi s ı n ıfı i çi n legal yol d a n i ktidara geçme işi son derecede g ü çl eşmiştir. Bu yüzden, işçi devleti, Len i n ' i n deyişiyle, «genel olarak y a l n ı z s i l ô h l ı devrim yol u i l e" kuru l a b i l i r. Yine Len i n ' i n belirttiği g i bi, I ng i ltere v e Birleşik Amerika g i bi tekelci kapita l i z m i n egemen olduğu ü l kelerde «memu r v e o r d u c ı h a z ı n ı n görül memiş derecede a rtması koşul larında işçi sı nıfı n ı n, iktidara gel meden önce, proleter olmayan, b i l inçsiz e mekçi y ı ğ ı n l a rı n ı n çoğ unluğunu kendi ta rafına çek mesi g ü çtü r. Len i n , o za manki Avrupa'n ı n derin bir devri m bun a l ı m ı içinde b u l u n d u ğ u n u beli rtirken, Ikinci Enternasyona l i n i h a n eti ve onun küçük. burjuva etkisi üzeri n e, ayni zamanda işçi s ı n ıfı n ı n gerek Avrupa'da, gerekse d ü nya n ı n başka kesimlerindeki büyük olmaya n n isbi payı üzerine dikkatleri çekiyord u . B u n u n la beraber, Len i n , hatta böyle bir ta rihsel durumda b i l e işçi s ı n ı f ı n ı n , «emekçi çoğ u n l u ğ u n u n desteğ i n i.. sağ l a d ı ğ ı ta kdi rde geçici o l a ra k i ktida rı elde edebileceğ i n i söylüyor, fakat b u n u n «tarihte en der bir istisna olaca ğ ı n ı" beli rtiyord u . Ona göre, parla mentodan devrim için yararl a n ı l ma s ı veya bu meto d u n prensip olarak reddedi l mesi, devrimci M a rksistleri n görüşleriyle a n a rşistlerin görüşleri a rasındaki farkı ortaya koya n en önemli nokta l a rd ı r . Len i n ist devri mci pa rla menta rizm taktiğ i, daha sonra l a rı , durumda meydana gelen değişmeler üzeri n e ya ra tıcı ola ra k gelişti ri i d i . Leni n , eserlerinde, işçi sınıfı n ı n parla mento yolu i l e iktidara geçme perspek163
liflerin i hazı rla d ı . Komintern ' i n 1 922'de topl a n a n LV. Kongresinde (Len i n tarafı ndan yönetilen kongrelerin sonuncusu i d i bu), i ş ç i h ü k ü meti progra m ı ve tek cephe kurulma siyle i l g i l i teklif hazırla n ı p kabul ed i l d i . B u ta ktik, Ko m i ntern ' i n 1 935'de topl a n a n Vii. Kongresi nde, a nti -faşist ha l k cephesine daya n a n tek cephe hükü meti taktiği olara k somutlaştı r ı l d ı .
Vii. Kong reden bir yıl sanra (1 936'da) Fra n sa v e ispanyo'da h a l k cephesi, seçi m leri kazana rak, t e k cephe hükü metleri kurd u . Ma rks' ı n öngörd ü ğ ü g i bi , I spanya'daki zaferden sonra gerici g üclerin a ya kl a n m a sı üzerin e, vata ndaş ha rbi başlad ı . Ve bu harp sırasında H a l k Cephesi, demokratik, devri mci bir i ktida r h a l i n e geldi. U l u s l a ra ra s ı komünist ha reketi n i n bu tari hsel tecrübesi bize şu dersi vermişti r : Bel i rl i tarihsei koş u l l a r içinde, pa rla mento yolu i le tek cephe hükü meti kurmak i çir, y ü rütülen mücadele, «proleter devri m i ne geçiş veya başlama biçimi» halini a l ı r ve böylece, devri me elverişli bir d u ru m ortaya çıkabi l i r. Fakat böyle bir d u rumda dahi devri me ba rışçı yolda n mı, yoksa barışçı o l mayan (si l ô h l ı) yolda n mı geçileceğ i d ü ş m a n ı n tutu m u n a bağ lı d ı r. G ü n ü m üzde de, uluslara rası komünist hareket i n i n bu sorunu i ncelemesi sıra s ı nda, «ya l n ı z barış yolu ile devrim teorisi denilebi lecek bir sağcı oportünist eğ i l i mle b i rl i kte, «ya l nız zora boşvurma yol u i le devri m teorisi» veya «ya l n ı z halk savaşı yolu ile devri m teorisi» adı veri lebi lecek a ş ı rı solcu -oportün i st eğ i l i m bel i rmiş b u l u n ma ktad ı r. ••
Şüphesiz k i , her i k i e ğ i l i m de, g ü n ü m üzde pa rla mentodon yara rlanma tek açıdan ele o l m akta ve bu a l a nd a b i rleşmektedir.
sorununu
Japonya'da devrim perspektif/eri ve parlamentonun rolü
Marks, Engels ve Leni n ' i n yuka rıda sözünü ett i ğ i m i z teo rik yarg ı ların! ve u l u s l a ra ra s ı işçi s ı n ıfın ı n ta rihsel tecrübesi n i i n celeyen pa rti miz, Japonya ' d a ya pı lacak devri mde porlentonun oyn ıyacağ ı role büyük bir ')nem vermektedir. Ayn ı zamanda pa rti miz, parla mento çoğ u n l uğunu elde etme sorunu ile devri me geçiş yol l a rı soru nu a rası ndaki bağ ı n ve fa rk ların ayd ı nlatılması üzeri nde de titizlikle d u rma kta d ı r. Ja ponya ' n ı n bugünkü d u ru m u n u n bütün yönleriyle ta h l i l i n e daya n a n parti miz progra mı nda şu ci het açıkça bel i rti l m işti r: O n ü müzdeki devri m, anti-emperya li st, a n t i - monopolist ve demokratik halk devri m inden, a ra l ı ksız o l a ra k, sosyal ist devri me doğ ru gelişecektir. Progra mda d e n i l d i ğ i g i b i , bu devri m süreci nde u l usal d emokratik t e k cephe gücleri, «parlamentoda tuta rlı (isti kra rlı) bir çoğ u n l u k kazan maya m uvaffak o l u rlarsa, parlamentoyu, gerici lerin egemen l i k a racındon h a l k ı n çıkar larına h i z met eden bir a ra ç h a l i ne getirebi lecekler ve devri m için daha elverişli koş u l l a r yarata bileceklerd i r.» (Ja ponya Kom ü n i st Pa rtisin i n Vii. Kongresi, Gospolizdat, 1 961 , sayfa 294, Rusça). Pa rti m i z i n , pa rla menton u n önemli rolü olduğuna i l işkin görüşü, memleketi m i z i n t ü m politik v e ekono164
m i k d u r u m u n u n deri n tahlili son uçlarına ve Marksizm -len i n izmin yukarıda sözünü ettiğ i mi z yarg ı l a rına daya n m a ktad ı r. O l kem izde, her şeyden önce, h a l k ı n büyük çoğ u n l u ğ u n u n , daha işçi sın ıfı i ktidarı ele almadan, işçi sınıfının yöneti mindeki tek cephede birleş mesi olanakları vard ı r. Zira işçi sınıfı n ı n ha l kımız a rasındaki n i sbi payı durmadan a rtmakta d ı r. (1 967 n üfus sayı m ı sonuçlarına göre, emekleri n i sata ra k g eçinen i nsa n l a r ı n sayısı, memleketteki bütün ça lışan nüfusun yüzde 60' i ndan fazlad ı r) . Ote yandan, Japonya' n ı n devlet düzeninde p a rla mentonun yeri n i ve yetkilerini beli rleyen Ja pon Anayasasında, pa rla mentonun «ülkede yegône kan u n yapıcı organ» o l d u ğ u yazılıdır. Buna göre, u l usa l demok ratik tek Cephe g ücleri, bir yandan da parla mento-dışı yığınsa l m üca deleyi yayg ı n laştı ra rak, seç i m yol u i le h ü k ü met kurmak ve bundan sonra da bu hükümeti devrimci i ktida ra dönüştürmek olanağ ı n a sa h i ptirler. Fa kat yukarıda sözü edilen koşu l ve o l a n a k l a rı n var l ı ğ ı na rağ men, pa rti m iz, devri m için tek yolun barışçı yol olduğu kanısında değ i ld i r. Parla mentoda çoğ u n luk elde etmek ve hatta tek cephe hükü meti kurmak, a nca k «iktidara doğru atı l mı ş b i r a d ı m d ı r» ve devri m i ktidarın ı n kes i n l i kle kurulduğu a n l a m ı n a gel mez. Devrimci pa rti, bu geçiş dönemini mücadele yolu ile gen işletmek ve h a l kı bi rleştirmek için a ra l ı ksız o l a ra k ça lışırsa, d üşma n ı n her türlü yıkıcı davra n ı ş ı n ı ta m zama n ı nd a ezmek için uya n ı k l ı k gösterirse, doğru b i r tutu m almış ol u r. B u n l a rdan başka, te-k cephe hükü meti n i n kanuni yolda n k u r u l ması o l a n a klarının va rlığı da kes i n bir g üvence d eğ i l d i r. Politik b u n a l ı m l a r sırasında geric i g üclerin, seçi m ka n u n l a rı nı, seç i m siste m i n i bozmak, sağcı teröre, s i l ô h l ı eylemlere g i rişmek ve benzeri kanunsuzl u k l a ra baş vurma k suretiyle k a n u n i tek cephe hükü meti n i n k u ru l masına engel olmaya yeltenebil i rler. Belirli koş u l l a r i çi nde, ..Japonya'daki Amerikan asker leri n i n , g üven l i k a ntlaşması h ü kü m lerini yerine geti rmek ba hanesiyle silôhlı müdahaleye geçmeleri de m ü m kündür. Pa rtimizin progra m ı , b i ri nci, devri min barışcı gelişme yol u n u n kapatı l m a s ı v e bu g e l i ş m e n i n başka y o l a sa ptı rı lması olanağ ı nı gözön ünde bulundurmuştur. ikinci, progra mda, «devrim için d a h a elverişli koş u l l a rı yaratmak» a maciyle «parla mentoyu gerici i ktidarın b i r a racı h a l inden çıka rı p halkın ç ı ka rlarında hizmet eden b i r a raca dön üştürme» ödevi öne konmuştur. Fakat, propramda açı kça bel i rti l d i ğ i g i bi , bütün b u n l a r, henüz h a l k ı n i ktidarı ele a ldığı a n l a mına gel mez. Oçüncü, h a l k egemen l i ğ i n i n kuru l a b i l mes i için, eski devlet makinesin i n , eski ordu ve bürokrasi cıhazının yıkılması ve yeni, demokratik devlet cıhazının kurulması lôzım dır. B ütün bunlar d a programda a çık seçik gösteri l m i ştir.
165
Günü müzde, aşirı solcu oportü n i z m ve b u n l a ra körü körüne uya n l a r, «ya l n ı z zora başvurma yol u i l e devr i m teorisi» görüşüne daya nara k, pa rla mentoyu, pa rla mento m ücadeles i n i ve parla mento faa l iyeti n i prensip olara k reddetmekte, gerek memleketi m izde, gerekse diğer kapita list ü l kelerde on m i lyon l a rca insa n ı n katıldı ğ ı seçim m üca delesiyle a lay etmektedirler. Bun lara «fasarya» demekte, bu metodl a ra ça m u r atmaktadır l a r. Len i n ' i n e n i n e boyuna eleşti rmiş olduğu bu «anti- pa rla menta riz m», gerici g üclerin pol iti k emel lerine ta mamiyle uygu n d u r. Şurası d i kkate değer ki, bu aşırı solcu -oportünist eği l i mi n i n «anti -parla menta rizmi», "anti-emperya lizm» ve «anti-sta l i nizm» maskesi a ltında komünist ha reketi çökertmeye ça l ı ş a n Trotsk i st ve a n a rşist unsurların a ş ı rı solcu ve ava n türist tutu mlarına ya klaşmaktadır. Hareketimiz henüz u lusal çapta yaygınlaşmamıştır. B u n a rağmen, memleketimizin demokratik g ücleri, seçi m m ücadelesi nde, val i l i k m a ka m ları nı ve nüfusu on m i lyonu aşan, dünya n ı n en büyük şehri Tokyo'da Meidzi devri m ine kadar Japonya ' n i n başşehri o l a n Kioto eyaleti nde, A me rika n emperyalizminin dolaysız egemenliği a ltında b u l u n a n Oki· nava'da çeşitl i belediyelerin başka n l ı k ve üyeli klerini kaza n m ı ş l a rd ı r. Bu başarı l a r, tek cepheni n ortak mücadelesiyle elde edilmiştir. Yönetici çevreleri a ğ ı r yen i l g i lere uğratmış olan d emokratik g üclerin ortak m üca· delesi sayesinde de, birçok şehir ve köyün yönetimle ri n e d emokratik eğ i l i m l i kişi ler seçil m i ştir.
Parti mizin kanısı nca, tek cephe hükümeti n i n kuru lması önemli bir Böyle bir h ü k ümet, demokratik g ücleri n tespit edebileceğ i çerçeve içinde, mem leketi Amerikan e mperya lizminin ve Japon tekelci kapita l i z m i n i n egemenl i ğ i nden kurta ra b i l i r. Partim i z ve i lerici demokratik g ü cler, hôlen, tek cephe temeli üzeri nde bir demokratik koa l i syon hükü· meti kurmak içi n m ücadele etmektedirler. öyle bir h ü k ü met k i , g üvenl i k a ntlaşmasına karş ı , Okinava ' n ı n geri a l ı nması v e diğer ertelen mez ödev· lerin çöz ü m ü için savaşacaktı r. Ameri kan -Japon g üven l i k a ntlaşması n ı n süresi 2 2 Haziran 1 970'de d o l m a ktad ı r. Böyle b i r h ü k ümet, yukarıda sözü geçen a ntlaşma n ı n 1 0'uncu maddesi gereği n ce, Birleşik Amerika i l e Japonya a rasındaki a skeri ittifa kı yürür l ü kten kald ı rd ı ğ ı n ı Amerikan h ü k ü · meti ne b i l d i re b i l i r. Şüphesiz k i bu, Japonya h a l kının a nti-emperyalist, a nti- monopolist ve demokratik devrim i n e doğ ru atılmış büyük b i r a d ı m olacaktır. meseledir.
1 66
Leninizm ve ulasal sorun JORJ B ATAL Len i n' i n b ı ra ktığı muazza m ideoloj i k mirasta, u l usal soruna ayı rd ı ğ ı eserl e l r özel bir y e r a l ı r. Vla d i m i r i l i ç Len i n bu eserlerinde komün ist pa rtisi n i n u l usal sorun konusundaki teori ve uyg u l a m a s ı n ı bili msel şeki lde açı klar. Bu eserlerde i leri sürülen en önemli fikir, ezen .ulusun m i l l iyet çiliği ile ezilen u l usun milliyetçiliği a ra sında a y ı rım ya pılması fikri d i r. len in'in ulusal sorun kon usund a hazırla d ı ğ ı politika n ı n özü, ezilen bütün halkların u l usal ku rtu luş ha reketleri n i n desteklen mesine, emperya lizme karşı uzlaşmaz savaş yü rütü l mesi ne, her ul usa kaderini ken d i s i n i n belirle mesine ve u l usa l bağ ı msız l ı k h a k k ı n ı n veri l mesi ne, her çeşit u l usal eşit sizlik ve u lusa l baskıya karşı savaş ılma sına daya nır. lenin'in ulusal sorun konusundaki öğretisi n i n doğ ruğ u l u n u hayat onayla mıştır. Leni n ' i n rolü sadece u l usal sorun üstüne eserler ya z m ı ş o l masıyla sınırlan ma z . Bu öğretinin pratik hayatta uygulanmasında d a onun büyük h izmetleri o l m uştur. Rusya Bolşevik Partis i ' n i yöneten Len in, Büyük Oktobr SosyoJist Devri m i ' n i n başına geçmiş ve bu devri m i zaferle sonuçl a n d ı rmış, yeni b i r topl umsal düzen i n , sosya l i st d üzen i n kurulmasını sağla mıştı r. Sosya l i st d üzen, her türlü sömürü ve sosya l ezg i şeki lleri n i n ortadan kald ı rılması, ul usların kurtuluşu, h a l kl a rı n gelişmesi ve kültürün çiçeklen mesi yol u n u açm ıştır. Güvenle d iyebi li riz ki, Büyük Okto br Sosya l i st devri mi, Doğ u h a l k l a rı üzerinde olağa nü stü etkiler ya pmıştır, z i ra h a l kların eşit ha klara sahip olduklarına, onların sosya l i lerlemesine d a i r i l ô n edi len fikir ve i l keler, Doğu ülke leri h a l k l a r ı n ı n sosya l , politik ve ekono m i k gelişme i htiyaçlarına tama men uyg un gel iyord u . Büyük Oktobr Sosya li st Devri mi, emperya l iz m i , sömürge rej i m i n i ma h k u m eden, Rus sömürge i m pa ratorl u ğ u n u ortadan kaldıra n ve bu i mpa ra torluğun ezg isi altı nda yok o l m a k üzere b u l u n a n h a l k la rı azot etmiş o l a n . i l k devrimdir. Bütün i lerici insanlığın leni n ' i n 100. doğ u m yı ldönümünü k ı.; tcı r i hten ya rı m yüzyı ldan fazIa bir z a ma n ı n geçmiş b u l unduğu şu g ü n lerde, Lenin ist öğ reti, hayati önemini koru ma kta v e çağdaş koş u l lara cevap vermektedir. Kom ü n i st Enternasyonal kuru l u rken, "Bütün ü l kelerin işçileri ve ezi len h a l klar, bi rleşi n i z : >. d iye Enternasyo n a l tarafı ndan i leri s ü rülen Len i n i st ş ı a r, g ü n ü müzdeki u l us l a ra ra s ı devrim hareket i n i n şiarı o l m a kta 'deva m etmekted i r. Kom ü n i st ve .işçi Parti leri Moskova Danışma Toplantısında kabul edilen dokümanda "Sosya l i st sistem, işçi ha reketi ve u lusal kurtu1 67
luş ha reketi a ra s ı n d a mevcut ittifa kın g ü c kaza n masında anti-emperyalist savaş perspektiflerinin birinci derecede önemi vardır» denilmektedir. Ulusal sorun kon usunda yazdı ğ ı eserlerinde Leni n bize şunu öğ ret mektedir: u l u s a l sorun üzerinde i l kesel bir tutum hazırl an ması için, somut ta rihsel d urum, işçi s ı n ıfı n ı n çıka rları, devrim h a reketinin gelişmeSi ve sosya list devri min çı ka rları gözönünde tutularak Marksizm ruhuna uyg un nitelikte bili msel objektif inceleme yapı lması gerekir. Proletaryan ı n savaşiyle ilgili teori gereğince u l usal istekler, s ı n ı f m ücadelesi n i n menfaatlerine bağlı olmalıdır, bu da hem bilimsel pratiğe, hem d e olayların gelişmesine uygu n dur. Ulusal kurtuluş haraketinin gelişmekte olduğu bir bölgede çalışan biz kom ü nistler, son derecede çetin ve karmaşık ulusal problemlerle u ğraşıyor ve bu yönde d e Lenin'in eserlerinde doğru bir politika n ı n formülleri için yöntem buluyoruz. Enternasyonalist ve sınıfsal tutum u n bu alanda dayan a k noktası o l d u ğ u n u görüyoruz. Enternasyonalizm, bütün d ünya işçilerinin, ka pita l ist sömürücülere karşı savaşta çıkarlarının birliği demektir. Enternasyonaliz min maddi temeli kapita lizmin gelişmesi ve bir d ünya sistemi haline g el mesiyle kurul muştur. Marks ve Engels'in formüle ettikleri «Bütün ü lkelerin proleterleri, birleşiniz LO. savaş şiarı, objektif gerçeği ve s ü m ürücü kapitalist d üzenin devril mesi için temel istekleri yansıtır. Enternasyonalizm kavra mı, kapi talizmin tekelci kapitalizm haline gel mesiyle, devrimci işçi hareketinin büyümesi ve ezilen ülkelerde ulusal kurtuluş hareketinin gelişmesiyle birl i kte genişlemiştir.
i
Hem gelişmiş ü lkelerin proletaryası, hem de bağımlı ve sömürge Doğ u ülkeleri halkları emperya lizmin ezgi ve sömürüsü a ltında b u l u n uyordu . Kanımızca işte bu d urum, M arks v e Engels'in i l eri sürdükleri şia rın g eliştiril mesini ve «Bütün ü l kelerin proleterleri ve ezil en ha lklar, birleşin i z h. biçi mindeki Lenin i st şiar haline getiri lmesini gerektirmiştir. Lenin, b u şiarı, Komün ist Partisi Moskova örgütü a ktivistlerinin 1 920 y ı l ı Ara l ı k ayında yaptı kları toplantıda i leri s ürmüştür. Yaldaşlardan biri n i n b u konudaki soru s u n u cevaplandıran Lenin şöyle d e miştir: « B u şiar, «Komü n i st Manifesti»nin yaz ı l d ı ğ ı devri n görüşü açısından doğru d eğ i l d i r. Fakat şimdiki politika açısından doğ r u d u r.» Lenin, aynı zamanda, «biz, bugün kendimizi sadece bütün ülkeler proletarya s ı n ı n temsilcileri d eğ i l, ezilen halkların da temsilcileri sayıyoruz» demiştir. B u Len i n i st şiar eskiden olduğu gibi bug ü n de uluslara rası devrim hareketin i n iki kol u n u n (işçi hareketi i l e ezilen halkların ulusal kurtuluş ha reketinin) ittifa k ı n ı yansıtan bir şiar ola ra k önemini korumakta d ı r. Fakat, çıkarları, kendi söm ürücülerine karşı ortak savaşta birleşen her ülken i n işçi sınıfı ile ezilen halklar, ulusal hud utlar içinde mevcudiyet-
168
lerin i sürd ürüp eylemde b u l u nmakta d ı rl a r. Bundan ötürü de tüm ezilen lerin genel enternasyonal çıkarlariyle belirli u lu sa l sınırlar içindeki özel çıkarları a rasında (yan i genel ve özel çıkarlar a ra s ında) diya lektik bir bağ vard ı r. Başka b i r deyişle, işçi s ı nıfı veya belirli bir ulusal çerçeve içinde bulunan herhangi bir halk tarafından yürütülen savaş, enterna s·· yonal n iteli kteki genel devrim ha reketinden bir parçadır. B u savaş, tarih sel n iteli kte çeşitli nedenlerle veya somut duruma bağlı koşullar yüzünden ya da emperyalizme karşı savaş mevzileri dolayısiyle n ispeten bağ ı msızdı r. Fakat proleter içerikli her ulusal sorun, soyut değil, somut olara k ele alınma l ı dır. Ve i ncele n i rken d e işçi s ı n ıfı ve sosyalist devri m i n çıka r larından hareket edilerek, söz kon usu ul usal sorun u n bölgesel ve u lus lararası ölçüde sosyalizme yönelen i l erici hareketi kolaylaştıracağı veya g üçleştireceğ i hesaba katıl ma ı ıd ır. Bu demektir ki, Ma rksizm-Leninizm ve proletarya enternasyonalizmi açısından ele a l ı na n ulusal problem , her zaman, destekliyeceği m i z veya her zaman reddedeceğ imiz soyut n itelikte bir sorun olara k incelenmemelid i r. Somut durumlar, a n cak, belirli bir ulusal sorunla ve sosyalist devri mi n çıkarlariyle i lgili tarihsel ve siyasal koş u lların tah l i l i sayesin d e açıklığa kavuşturulur. Lenin, «Sosyal i st devrim ve u lusların kendi kaderin i beli rl e me hakkı a d l ı eserinde, Marks'ın, Çek halkının 1848 y ı l ı nda kend i kaderini belir leme hakkına karşı olu msuz bir tutum takın masından söz ederken şunları yazmıştı r : «1848 yılında «gerici .. ve devrimci-demokratik uluslar a rasında fark yapılması için tarihsel ve siyasal sebepler vardı. M arks, biri ncileri kı nayı p ikinci leri savunmakta haklı i d i . Kendi kaderin i belirleme hakkı, demokrasinin isteklerinden biridir ve pek tabii. bunun, genel d emokrasi çıka rlarına bağ ı m l ı o l ması gerekir ...
.•
Toplumsal bir oluşum n iteliğ ini taşıyan m i l liyetçilik, birden ortaya çıkmamış u z u n bir süreç içinde biçimlenmiştir. M i l l iyetçi l i ğ i n olumlu, i lerici ve o l u msuz, gerici olmak üzere birbirine zıt iki yönü vardı r: Ancak bu iki yön ve her aşamada bunların etki gücü gözönüne a l ı nd ı ğ ı takdird e doğru bir tutum sapta nabilir. örneğ i n , ezi len v e bağı m l ı ü l kelerin çoğ u nda m i l l iyetçi lik o l u m l u bir yöndeydi; çünkü bu m i l l iyetçil ik, bütü n yurtseverleri n emperyalist egemen l i ğ i n e karşı özgürlük ve u lusal bağ ı m sızl ı k için a ltında savaştıkları b i r bayraktı. Fakat b u d u rum. milliyetçiliğin öteki yön ü n ü n tehlikesi ni küçümsemek demek değ ildir. Zira u l u sa l harekete burjuvazinin çeşitli kanatların ı n katıl ması v e u l u slararası burju vazin i n ideoloj i k baskısı, u l usal ha reketteki bazı unsu rların ideoloji ve pratik alandaki eylemleri üzerinde milliyetçil i ğ i n olu msuz yönünün etkisini şiddetlendi rmekted ir. Diyebi li riz ki . yirm i n ci yüzyı lda cereyan eden büyük ölçüde i lerici n iteli kte politik ve sosyal değişimler, gelişmekte olan ülkelerdeki ulusal harekete o l u m l u bir etki yapmıştır. Büyük Oktobr Sosyal i st Devri minin
169
zaferi ve d ü nya sosya l i st siste m i n i n kur u l m a s ı , ezilen halkların u l usa l hareket i n i n gelişmesi için elverişli u l uslarara s ı koş u l lar yaratmıştır. Sadece Sovyetler Birliği ve sosyalist sistem taraf ı n d a n çeşitli bölgelerde e mper yalizme karşı yürütülen mücadele i l e ve sosya l i st ü l keler tarafı ndan u l usal harekete gösteri lmekte o l a n çeşitli yard ı m larla deği l , aynı zamanda, u l usa l soru n u n sosya l i st d üzen çerçevesi içinde proletarya enternasyona lizmi i l keleri temeli üzerinde yeni bir şeki lde çözümlen mesiyle ezilen hal k l a rın u l usal savaşı kolaylaşmıştır. Söm ü rgecil i k düzenin çökmesi ve pek çok bağı m s ı z u l usa l devletin kurul ma s ı , u l usa l hareketin gelişme sürecine hız ver miştir. Bütün bu etkenlerin son u cu olarak, bu h a l kların u lusal kurtuluş hareketinde deği şi m ler o l m uş, e mperya l izmden u l usa l bakımdan kurtul uş, ekono m i k kurucu l u k ve sosyal i lerleme ödevler i n i n çözümlen mesi gün deme a l ı n mıştır. Bu d a u lusal hareketteki i l erici içeriği zen g i n l eştirmiştir. Arap ü l keleri ndeki gelişme, hemen hemen, ezilen öteki halkların koy u l d uğu a y n ı yol u izlemiştir. Fa kat özel tarihsel koş u l lar nedeniyle b u g e l i ş m e ken d i ne m a h s u s öze l l i klere sa hipti. Ara p ha l kları i l e e mperya l i z m arasındaki i l i ş kilere geli nce, belirtmemiz gerekir ki, em perya l i z m , Ara p ü l keleri ne ait topra klarda s u n i bir ı rkçı isra i l devleti kurmayı başarm ı ştır. Emperya lizm, Osm a n l ı i m parato rluğu cöktükten sonra Doğu Ara bi stan topraklarını parça la maya , buralarda i n g i liz ve Fra n s ı z em peryalistlerine bağı m l ı çok sayıda politik kuruluşlar meydana getirmeye de m uvaffa k o l m uştur. B u sömürgeci parça lama ve d i ğer tarihsel etkenler nedeniyle, u l usal hareket farklı yollar izliyerek gel işiyordu . B u gelişme de çeşitli sonuçlara yol açm ıştır: Bazı ü l keler siya s a l kurtuluşa d iğerlerinden önce kavuşmuş, böylece çeşitli rej i m ler ortaya çıkm ı ştır. Bazı ü lkeler ise, iç kuru l uşları n ı n radikallik derecesi ba k ı m ı ndan birbirinden farklı progresif gelişme yol u n a koy u l muşlardır. Arap devletler i n i n çoğu nda ve on lara benziyen d i ğer ü l kelerde ş u önem l i öze l l i k vard ı r : Sömürgeci l i k v e çağdaş yeni -sömürgecilik egemen l iği n i n b i r son ucu olarak kapita l i z m gelişmemiştir v e mevcut koşu l lar içinde gelişemiyecektir. B u neden l e ora larda ekonomik birl i k doğmad ıkta n başka, ş u veya bu ölçüde feod a l yada ya rı feodal üretim biçi mleri deva m edegel m i ştir. Ekonomik birliğin mevcut o l mayışı yüzü nden bütün topl u m birleş i k b i r ekono m i k org a n i z m h a l i ne gelememiştir. Ekonomik geliş medeki ve ekon o m i k bağların güclenmesindeki gecikme sonucunda u l usal birlik probleminin çözüm lenmesi de geci kmiştir. Tecrübe gösteriyor ki, gelişmekte olan ü l kelerde u l u sa l burj uvazi, büyük sosyal dönüşümler döneminde (ka pita l i zmden sosya l i z me geçiş çağında) u l usa l birliğe u l a ş ı l m a s ı için gerekli objektif koşu l l a rı yaratma yeteneğine sa h i p deği l d i r. Burjuva z i gerek s ı n ı rlı s ı n ı fsa l ç ı karları, gerekse ekonomik, politik zayıflığı, emperya lizmle o l a n i l işki leri, hal kçı hareket170
lerden, özell i kle yeni k u ru l a n u lusal devletler kapita l i st olmayan gelişme yoluna koyulduktan sonra meydana gelen sosya l gelişmeden d uydu ğ u korku dolayısiyle u l usal harekete n e yönetic i l i k edebii miş, n e d e b u harekette başl ı ca rolü oynayabilmiştir. B u burjuvazi, çoğ u zaman, ekono mik bağ ı msızlığa, onun g üclenip gelişmesi n e karşı gelmişt i r. Kendi tecrübemize dayanarak şu sonucu elde etmiş b u l u n uyoru z : B u ü l kelerde eko n o m i k bağ ı msızlık, ekonomik v e sosya l i lerleme ve ulusal gel işme, ancak sosya l i st dönüşümlerle m ü m kü nd ü r. Arap ülkelerinde ve onlara benzer memleketlerde gerçek ulusal bi rli ğ i n sağlanması için gere k l i koş u l ları ya l n ı z sosya l i z m ya ratabi l i r, ve a ncak, sosya l izmde menfaati olan sosyal sınıfla r ve tabaka l a r ü l ke mizde u lusal soru nu i l erici a n lamda çözü mlemeye yeteneklid ir. Arap ü lkelerindeki geniş küçük burjuva tabaka ları sosya lizm fiki rlerine yanaşmakta, bu sınıfın bazı i lerici c:evreleri M arksizm-leninizm fikirleriyle ilg i le nmektedirler. Bu da, siyasal hayatta olumlu b i r olayd ı r. Fakat bu tabakaların sınıfsal kökenleri nden ileri gelen ka ra rsızlığı, politik partileri n i n progra mlarının perspektiften yoksun bulunuşu, onların, sosyal k u rtuluş ödevleri ni gerçekleştirme ve ulusal soru n u n kökl ü bi r şekilde çözümleme olanakları n ı n s ı n ı rl ı oldu ğ u n u ı spat etmektedir. Işte bu nedenlerden ötürü biz ş u sonuca varmış b u l u n uyoru z : Arap işçi s ı n ıfı ve onun politik temsilcisi o l o n komünistler, sosyalizm uğrunda s avaşan e n devri mci gÜcler olduklarından, ulusal soru n un temelden çözü mlenmesi için gerekli koş u l ları yaratacaklardır. Onlar, u l usa l hareke tin yöneticileri olarak, e m ekçilerin sosyal kurtu l uş u n u sağlıyacak, bu uğ u rdaki tarihsel ödevlerin i yerine getireceklerdir. Ulusal hareket soru n u n u n böyle Marksist-leninist bir şekilde ele a l ı nması, Arap halkların ı n kurtul u ş m ücadelesi n i , u l uslara rası devri mci, a nti-emperya list v e a nti kapita l ist h a reketi n önemli bir k ı s m ı h a l i ne getirmekte d i r.
1n
Az gelişmiş ül'kelerin kapitalist olmayan yoldan sosyalizme geçişleri sorunu T S O GTI N N A M S A R A Y B i l i msel sosya l i z m teorisi, s ı nıfs ı z topluma geçişin kaçın ı l ma z olduğunu ispat ederken, yasal olarak, kapita liz'm-öncesi aşamada bulunan sömürg e v e bağ ı m lı ü lke v e halkları n gelişme olanakları sorun u i le karşı karşıya gelmektedir. Marksizm klôsikleri bu sorun u daima somut tarihsel gelişme açısından ele a l mışlar ve bu gelişmeyi proleta ryan ı n zaferine, geri ka l mı ş ü l kelerin k u rtu luş savaşına bağla m ı ş la rd ı r. Karl Marks ile Fridirih Engels, sosyalist devrim teorisi üzerinde çalışır ken ve proletaryayı i lerideki devrime hazırlarken, devri m i n dolayı i ve dolaysız yedekleri n i gözön ü n d e bulundu rmuşlar, sömürg e ve bağ ı m l ı ü l keler de dahiL. devri m i n proleta rya merkezlerindeki v e köylerdeki muh temel gel işme yollarını d ikkate a l m ış l a rd ı r. K. Marks ve F. Engels, çeşitli ülkelerdeki ezilmiş ve geri kalmış halkların ku rtuluşları soru n u n u inceler ken, tari hte i l k defa olara k , ekonomi k ba k ı mdan geri kalmış ü l kelerin, kepita l i st gelişme aşamasını atlıya rak, sosya lizme geçebi lecekl e ri fikri n i ortaya atmışlardır. N . Çernişevski i le N . Dobrolübov'u n Rusya'nın kapita l ist o l mayan yoldan gelişebileceğ ine dair görüşleri n i bilen Ma rks i le Engels, geri ka l mış şu veya bu ü l kenin k a p ita l i st ol mayan yoldan sos yalizme geçebilme i mkô n ı n ı Batı Avrupa'nın gel işmiş ü l kelerindeki işçi s ı n ıfın ı n zaferine bağ lamışlard ı r. Ma rks i le Engels, baz ı Rus s iyaset adam larının soru la rına cevap olarak, «Komünist partisi man ifesti..nin 1 882 ' yılındaki ikinci Rusça baskıs ı n ı n ön sözünde ş u n la rı bel i rtmişlerd i r : " Rusya'dak i devrim, Batıdaki proleta rya devrim i i ç i n , i k i devrim de b i r b i ri n i tamamlıyacak şekilde, bir işaret o l u rsa, Rusya'da mevcut toprak üzerindeki cemaat mül kiyeti, kom ü n i st gelişmenin çıkış nokta larından bi ri haline geleb i l i r... Marks ve Engels'in öğretisini, yeni bir tarihsel dönemde yaratıcı bir şekilde geliştiren V. i. Len in, geri ka l m ı ş ü l kelerde sosya l i z m kuruluşu soru nu dahil, emperya l ist dönemde sosya l ist devrime dair teoriyi bütün yönleriyle hazı rlamıştır. Lenin, sömürge boyu n d u ruğunu yokettikleri halde, sosya l izme geçmek için henü z maddi i m ka n l a ra ve diğer a raçlara sa h i p bulu nmayan ülkeler için kapitalist gelişme yol u n u n kaçın ılmaz olduğu iddiala rı n ı n temelsizl i ğ i ispatlamış, Komintern ' i n 1 920 y ı l ındaki ii. Kongre sinde son derecede önem l i olan «geri ka lmış ü l keler, gelişmiş ü l kelerdeki proleta rya n ı n yard ı m iyle, kapita l ist gelişme aşama s ı n ı atlıyarak sovyet d üzen ine ve belirli ölçüde komünizme geçeb i l i rler.. görü ş ü n ü formü le, etmiştir.
172
lenin ' i n geri kalmış ü lkelerin kapita list olmayan yolda gelişmesiyle ilgi li teorisi, tek sosya list devletin üyesi haline gelen ça rl ı ğ ı n eski sömürge ha lkla rı n ı n hayatında olduğ u g i b i , bağ ı msız bir devlet olan Mogolista n Halk C u m h u riyeti n i n hayatında da ifadesini bulmuştur. ' len i n ' i n , halkı mızın kapita l i st olm şa hsen yard ı m etmesi, Mogoli stan Devri mci Halk Partisi ' ne, memleketin ka pita list olmayan yolda gelişmesi perspektifleriyle i lg i li değ e rli öğ üt ve direktifler vermesi Mogolistan komünistleri için b i r gurur vesi lesidir. Bilindiği üzere, Mogolistan ekono m i k ba kı mdan Asya ' n ı n en geri kal mış ü lkeleri nden bi riydi, halkın başlıca geçi m a racı i lkel, göçebe hayvan bakıcı l ı ğ ıyd ı . Memleketle ne sanayi, ne makineli taşıt a raçları, ne çağdaş ha berleşme sistemi, n e de u lusal n iteli kte finans- kred i kurumları bulunu yord u. Aratlar (hayvan bakıcı köylü ler) derebeylerin ve yabancı s ö m ü rü cülerin kölesi d u rmu ndayd ı . lama'lara a i t tapınaklar, a ratla rı n bilincine ka rmakarışık d i nsel h u rafelerle etkide bulu n uyord u. 0ğ reti m işleri d insel kuru mla rı n elinde topla n m ıştı ve göçebe halkın her h a reketi d i nsel kontrol a ltında bulunduruluyord u. Yüksek kademedeki la ma'ların feoda l m ülkleri o la n tekkeler, taassubun ve derebeylik sömürüsünün merkezleriyd i , Tekke işle ri nde 1 00 binden fazla la ma ça lışma ktaydı ki, b u n la r memleketteki çocukluk çağından çıkmış erkeklerin yüzde 40'lnl meydana geti riyordu . Bu şa rtla r a ltında Mogolista n 'da y e n i toplum düzeninin, sosya lizm kuru l uşunun ne büyük güçlük lerle ka rşı karşıya geld i ğ i n i a n la ma k zor d eğ i l d i r, Memleketi mizdeki toplu msa l hayatın kökten değişti ri lmesi için gerekli i mkô n la rı 1 921 yı lındaki halk devri m i sağ la d ı . Halkımızın ulusal kurtuluş ve toplu msal değ işi klikler u ğ rundaki savaşında yönetici rolü Mogolista n Devri mci Halk Partisi ( M D H P) oynad ı . Ha l kı m ı z, e mperyal i st köleliğ inden v e feoda l egemenliği nden kurt u l mayı , sadece b i r ödev ola ra k gözönünde b u l u n d u rmakla kalmadı, b u ödevi başa rd ı v e d a h a sonra, kapita l i st gelişme aşa masını atlıyarak, sosyalist toplum düzenini k u rd u . Geri kal m ı ş ü l keleri n, feodal i lişki lerden sosya lizme geçebilmeleri için, birçok devri mci-demokrati k d eğ i ş meleri, genel ola ra k burjuva-demok rasisi ta rafından çözü m lenen bazı ödevleri g e rçekleşti rmeleri ıôzı m d ı r. 0rneğ i n Mogoli stan Ha l k C u m h u riyeti'nde feodalizme özgü toprak köleliğ i hukuku, a ratla rın feodallere vergi (mecburi ve keyfi) borçları kald ı rı l d ı , feoda llerin ve yüksek kademedeki d i n adamla rı n ı n mü lkelerine elkonuldu, hayva nlar fakir ve desteğe m uhtaç a rat a i lelerin e veri l d i . B ütün bu devri mci-demokratik değ iş i kli klerin gerçekleşmesi i ç i n Mogo173
l i sta n ha l k ı n ı n hemen hemen yirmi yıl gayretler harca ması lôzı m geldi. Mogol i stan'daki devri min demokratik aşa ması n ı n başl ı ca sonucu, feodal ü reti m i l işkileri n i n ortadan ka l d ı rı lması, yabancı tefeci-ticaret sermayesi nin ekonomiden uzaklaştırı l ması , h a l k ekonomisi nde sosya l ist sektörün yaratılması, kapita l ist o l mayan yolda gelişmenin sağ la m temellere otur tulması oldu. Devr i m i n i kinci, sosya li st aşamasında Mog o l i stan halkı, M DH P' n i n yönetme n l i ğ i a ltında endüstriyi, köy ekonomisini geliştirmek ve kültür devrim i n i uy gul a ma k amaciyle geniş çapta tedbirler a l d ı ve bunları gerçekleşti rd i . Sosya l i st end üstri n i n yaratıl ması v e du rmadan genişleti lmesi, çağdaş u laştı rma ve haberleşme a raçları şebekesi n i n geliştiri l mesi, Mogolista n ' ı n ta ı ı m v e hayvan cılık ü l kesi o l m a kta n çıkarak tarı m-endüstri mem leketi haline gelmes i n i sağladı. Bu dönem içinde köy ekonomisinde büyük toplu m sa l -ekono m i k değ i ş i k l i kler ya p ı l d ı , 1 959 yı l ı nda a rat işletmeleri n i n kooperatifleşti rilmesi i ş i ta m a m la n mı ş oldu. B u işletmeleri kooperatifleştirme ödevini n başariyle çözümlen mesi sayesinde Mogol ista n Halk C u m h u riyet'inde sosya l ist üreti m i l işkileri n i n zaferi sağ la n d ı . Sosya l i st kuru l u ş s ı ra l a rında y a ş l ı vatandaşlar a rası nda oku r-yazar s ı z l ı ğ ı n tamam iyle ortadan kaldı rı l ması, köy çocuk l a rı için i l kokul, şeh i r çocu kla rı i ç i n i s e ortaokul öğ re n i m i n i n mecburi h a l e getirilmesi, yeni bir u lusal kültürün, edebiyat ve sanatı n geliştiri l mesi, çağdaş b i l i mleri n benimsenmesi v e h a l k ayd ı nları yetiştiril mesi g i bi derin d eğ iş i k l i kler sağlıyan kültür devri m i gerçekleşti r i l d i . Ş u rasını bel i rtmek lôzı m d ı r ki, Mogolistan Ha l k Cumhuriyeti' n i n kapita l i z m i atlıyorak sosya lizme geçişte sağ ladığı başa rın ı n çözümleyici şartla rından birini, yeryüzü n ü n ilk sosya list devleti olan Sovyetler B i rl i ğ i ' n i n ç o k ya n l ı , kardeşçe yardı m l a rı teşkil etmişti r. Şimdi Mogo l i stan Ha l k C u m h uriyeti sosya l i z m kuruluşunu ta ma mlama dönemine g i rmişti r ki, b u n u n la ilgili temel ödevle r pa rti nin 1 966 y ı l ı ndaki XV. Kong resinde kabul edi len yeni p rogra mda yer a l m ı şt ı r. Böylelikle Mogolista n halkı, Marksist-Leninist p artisi n i n yönetmenliği altında, geri ka l mış ü l kelerin ka pita l ist o l mayan yolda gelişmesi i m kô n ı na d a i r Ma rks, Engels ve len i n ' i n yüce öğretisini başariyle uyg u l a ma ktadır. Şura s ı n ı bel irtmek gerekir ki, M DH P, kapita l i st olmayan yolda gelişmeye d a i r Marksit-Leni ni st öğ retiyi gerçekleştiri rken, devri imiş olan feodal ler s ı n ıfı n ı n azg ı n d i rencini, u l uslara rası emperya l i z m i n entri kaları n ı , küçük burj uvazi n i n ba skılarını, parti içindeki sağcı ve «solcu.. oportüni stlerin muhalefetini, defa l a rca başgösteren m i lliyetçilik belirtilerini ve milliyet çiğin ka l ı nt ı l a r ı n ı ortadan ka l d ı rmıştır.
174
Geçmişte feodo l i l işkiler aşaması nda b u l u n muş olan Mogoli stan halkı· .: ı n , tarihsel denemeden geçmiş sosya l i z m kuruluşu tecrü besi, M D H P' n i n , u l uslararası komü n i st, i ş ç i v e u l usa l k u rt u l u ş hareketler i n i n devri m teorisine ö n e m l i b i r katk ı s ı n ı teşkil etmekted i r. B u g ü n , kapita l ist gelişme aşaması n ı n atlanması s u retiyle, halkların wsya l izme geçişleri s ü reci ne b irçok ü l kelerde ta n ı k olmaktayız. Gelecekte bu yol u daha bi rçok halkların izliyeceği ş ü phesizdir. Bundan dolayı, kapita l i z m i atlıyarak, feoda lizmden sosya lizme geçmiş olan Mogol istan Halk C u m h u riyeti ' n i n gelişmesindeki tecrübeler, za ma n ı m ı zda çok önem l i uiusla ra ra sı bir a n l a m kaza n ma kta d ı r. U l u sa l öze l l i klerin bütü n farklarına rağ men, k u rtu l m u ş ü l kelerin bugünkü dönemdeki g e l işme s ü reci ile, Mogolistan Hal k C u m h u riyeti 'nin kapitalist o l mayan yolda gelişmesi a ra s ı nda bi rçok orta k yönler vard ı r. Mogol ista n ' ı n tecrü besi şunu göstermiştir : K u rtu l m u ş olan ü l kelerin, geri ka l m ı ş l ı kl a r ı n ı yenmek uğrunda kesin devrimci ted b i rler a l a b i l meleri için, kend i l eri n i daima destekl iyen Sovyetl e r B i rl i ğ i ve diğer sosya l i st ü lkelerle s ı kı ve çok ya n l ı işbi rliğ i bağları ku rmaları ve onların ka rdeşçe yardı m. l a rına g üvenmeleri gerekmekted i r. Sosya l i z m i n bir d ü nya sistemi ve çağdaş top l u msal gelişmenin çozu m · leyici b i r g ü c ü , u l usal k u rtu l u ş hareketleri n i n ta rihsel zaferler kaza n d ı ğ ı v e d ü nya ölçüsündeki devrim s ürecinin bir bölÜmü h a l i n e geldiği yen i ta rihsel şartla r içinde k u rtu l m u ş olan, fa kat ekon o m i k ba kımdan geri kalmış d u rumda b u l u n a n ü l keleri n gelişmeleri perspektifi olağa n ü stü b i r ö n e m kaza n m ıştır. B u n u n için u l usal k u rt u l u ş savaşı yapan ü l kelerin kapita l ist olmayan yoldan gelişmeleri soru n u , komü nist ve işçi parti leri n i n 1957, 1960 v e 1969 yı lları nda Moskovada yaptıkları danışma toplantı· larında daha da gelişti ril m iş ve somutlaştı rı l m ıştır. B u sorun etrafı nda çeşitli ideoloj i l e r a ra s ı nda m ücadeleler y ü rütül. mekte, sorun enine boyuna tartış ı l makta d ı r. Burj uvazi ve onun yardak. çıları, tabii o la rak, ka pita l i st olmaya n yo lda gelişmeyi şiddetle reddet· mekte, bu a maçla çeşitl i entrika ve ifti ra la ra başv u rmaktadırlar. Bazı teorisyenler, sığ bir Marksizm·Le n i n i z m anlayışıyle, ya da o n u n gerçek a n l a m ı n ı b u l a nd ırmakla, Marksizm·Le n i n i z m i n , sadece , prole· tarya i le b urjuvazi arasındaki çelişkilerin açıkça s u yüzüne çıktığı geliş· miş ülke lerde uyg u la n a bi leceğ i n i , nüfusunun temel y ı ğ ı n l a rı köyl ü lerden ibaret olan geri kalmış ta r ı m ül keleri nde uyg u l a n ması ola nağ ı n ı n b u l u n · madığı nı iddia etmekte v e böyle ' b i r iddiaya dayanarak, ka pita l i st olmayan yolda geliş meye d a i r Marksi st·Le n i n i st teori n i n redded i l mesi n i istemektedi rler. B u iddia n ı n hata lı o l d u ğ u n u a n la ma k için soru n u n iyice i ncel en mesi gereklidir. 175
V. i. Len in, eski somu rg e ve bağ ı m l ı ü l keler halkları n ı n , politik ve ekonomik kurtuluş uğrundaki savaşları n ı n i l könce emperya lizme yönel tileceği n i ve b u savaşın gelişmesi bel irli bir d üzeye u l aştıktan sonra, gitg ide daha geniş ölçüde kapital i z m a l eyhtarı b i r öz kaza nacağ ı n ı ' söylemişti. Kurtu l m uş o l a n bi rçok ü l kelerin g elişmek i ç i n sosyalist bi r doğ ru ltuyu ben i m semeleri ve derin toplu msal değişiklikler yolunda kesin a d ı m la r atma l a rı Len i n ' i n bu g örüşü n ü tama m iyle doğrulamakta d ı r. Za manı m ızda, emperya lizm, sosya list gelişme doğ rultus u n u ben i mseyen ilerici rej i m i i ü lkelere özel bir d ü ş m a n l ı k beslemektedir. Bu ülkeleri tuttukkları yoldan saptı rmak istiyen emperya listler, orala rdaki siyasal partileri parçala maya ça l ı şmakta, öğ ret i m ve kültür kuru mları n ı ve yığ ı n s a l haberleşme a raçları n ı etkileri a ltına a l maya kalkışmakta, bu ü lkelerde karş ı - devri m yuva l a rı meydana getirmekte, devlet ve ordu katl a rındaki gerici elema n l a rı desteklemekte, yurtseverler a ra s ı nda çelişkiler meydana getirmek için kom ü nizm a leyhta rlığı kalıntılarından faydalanmaktad ı rlar. Emperya l i stler, kapitalist ol mayan yolda gelişme a l a nında elde edilen tecrübelerin önemini a n la d ı kları içindir ki, yeni yeni ü l kelerin bu yolu seçmelerinden korka rak, kurtu l muş ü lkelerin i lerici g e l i ş meleri n i engel lemek a macıyle hiçbir gayret ve a ra cı esirgememekted i rler. Kom ü n ist ve işçi partilerinin Moskova'daki 1 969 Danışma Toplantı s ı n ı n belgelerinde ş u n l a r bel i rti l mişti r : . .Zama n ı mızda, devri mci şa rtların etkisiyle, kurtul muş ola n ü l kelerin ileriCi a n la md a top l umsal gelişmeleri için özel şeki l ler ortaya çıkm ış, devrimci-demokratik g üclerin rol ü a rt m ı ştır. Bazı yeni devletler kapita l i st olmayan yol u seçmişlerd i r ki, bu yol, ken d i le rine, sömürgeci liğin mirası olan geri ka lmışlıktan kurtu l ma k ve sosya l ist gelişme yolunda y ü rü mek şartlarını sağ l a m a ktad ı r. B u ü lke lerdeki sosya list doğrultu, büyük g üçlükleri g öğ ü sliyerek yol a lmaktadır. Bu devletler e m perya lizme ve yeni söm ü rgeci liğe karşı kesin bir savaş yü rütmekted i rler.» Kapita l i st o l mayan yolda gelişmenin üstünl üklerini, geri ka l m ı ş ü lke lerin tarihsel gelişmesini önemli derecede hızlandı rması ve onlara, nispeten kısa s ü reler içinde, koskoca ta rihsel dönemleri a ş ma la rı i m kô n ı n ı sağlaması teşkil etmekted ir. Kapitalist o l mayan yol, yeni top l u m u n doğ u m sancıları n ı önemli ölçüde azaltm a ktad ı r. Kapitalist olmayan gelişme yol undan sosy.a leşmesine, nüfusun temelini teşkil eden yığ ı n ların iflôs edip perişan hale g e l mesine lüzum kalmadan gerçekleş mekted i r. Asya, Afrika ve Lôtin Amerika ü l kelerinde ulusol kurtu luş hareketindeki çağdaş sorunların çözü m len mesine i mkô n veren yol kapita list olmayan gelişme yol udur.
1 76
Leninizm ve ideoloji savaşının bazı yönleri HUAN DIS Zamanı mız, Leninizmin evrensel önemini e n inandırıcı biçimde doğ rula mıştır. Ideoloji savaşı a l a nı ndaki ödevleri miz, Ma rksizm-Leninizm fikir lerini d üşmanlarımızın h ücumlarına ka rşı savun mak, her yerde ve geniş ölçüde yaymak, K. Ma rks ve F. Engels'in fikirlerinin Lenin tarafından geliştiril mesi örneğinden esinlenerek yaratıcı biçi mde geliştirmektir. Za m a n ı mızdaki ideoloji savaşının şu iki tipik özelliği vard ı r : o} burjuva ideolojisinin bunalımı, b) Ma rksist-Leninist ideolojinin - bazı karmaşık dönemleri d e ihtiva etmekle beraber - yükselişi. Bu i kili evrimin ortak kökü, Ma rksizm-Leninizmin doğ ru l u ğ u n u tarihsel gerçekliğin onaylaması olayıd ı r. Tarihsel gerçeklik, ideologların g elenek sel ola ra k dayandıkları, ezg i ve sömü rü rejimierini savun u rken veya haklı gösterirken yaslandı kları temel leri objektif olarak yı kmaktadır. Marksist-Leninist ideolojinin za manımızdaki yükselişinden söz ederken, 50 y ı l l ı k va rl ı ğ ı n ı n 45 yılı boyunca - ve bunun 30 küsur yılında en başta Fra nko diktatora s ı na ka rşı savaşarak - illegol çalışmak zorunda bıra k ı l mış ola n ispanya Komünist Partisinin tecrübesini ele o labiliriz. Bilindiğ i gibi, bu diktatoro, Ispanya'da Len i n fikirlerinin kökünü ve Lenin adını kazı mak, klerikal faşist fikirleri dayatmak için e n kıyıcı ve barbarca yöntemlere başvuragel miştir. Ama V. i. Lenin'in eserlerı kan u n-dışı i l ô n edilmiş o l s a da, ispanyol gençliği, köylerde, fabrika larda ve ü niversite lerde bu eserleri gerçek bir tutkuyla okuyagelmiştir. Lenin'in eserleri m e mleketimizde hiçbir zaman bugü n k ü kada r çok okun u p benimsenmiş değildir. lJlkemizde Ma rksist-Leninist ideolojinin etkisi o kadar büyüktür ki, cizvitlerin resmi de' r gisi " Rason ve Fe» bile 1 969 Şubat sayısında şun ları yazmıştır: "Marksizm bugün yayılma ve ideolojik etki ba kımından eşi görülmedik bir d üzeye u laşmıştır. B u öğ retinin somut sonuçları ne olu rsa olsun, Ma rks, bugün, yaşa n ı lası hayatın gökyüzünde değil, yeryü zünde yaratı lmasından yana olon birçok insa n ı n her zamankinden fazla önderidir,» Kilisenin bağ rında mayalanan olg ular bir hayli a n l a m l ı d ı r : Katolikliğin yenilenmesine hizmet eden hareketin, Dü nya Ruhani leri Topla ntısı'ndan sonra ortaya çıkan çok önemli sektörü, ve katolikliğin özellikle işçi ve h a l k yığ ı nları tarafı ndan yürütülen savaşla dolaysız o l a ra k bağ l ı akı mları (örneğin I spanya ve Lôtin Amerika'da), K. Ma rks ve V. i. Lenin'in temel tezlerinden baz ı la rını - bunları n kendi dinsel inançlariyle bağdaşabile ' ceğini i l a n ed erek - kabul ettiler. Hayat, Santiyago Karilyo yol daşın «za m a n ı mız problemlerine yeni yanaşım» adlı kitabı nda formüle ettiğ i h ü k m ü doğrula ma ktadır. Karilyo, bu kitabında, h ı ristiyanla rla Ma rksistler 177
arasındaki diyaloga değinerek şöyle demekted i r : .. Marksist-Leninist ideoloj ide, a rtı k, yanyana yaşa maya değ il, görüş uyg u n l uğ u na imkôn veren h ü kü m ler vard ı r. Ve bu uyg u n luk, pratik işbirl i ğ i n i daha reel hale getirmektedi r.» Son za m a n l a rda, birçok Ara p ve Lôtin Amerika ü lkelerinde su bay çevrelerinden bazı grupların yeni tutu mlarını yansıtan politik olaylarda yine Len inizmin oynadığı role dikkati çekmek yerinde o l u r. B u politik olaylarda da, anti-emperya l i st m i l liyetçi liğin sosya list eğ i l i m lerle bağ daştığ ı n a ta n ı k olmaktayız. Şimdi Len inizmin yükselişi dönemini yaşa d ı ğ ı mıza göre, ş u n u kendi kendi mize ve en büyük içtenlikle sorma n ı n ta m s ı rasıdı r : Bugün, önü müzde, bertaraf ed i l mesi ideoloj i k hücumları mıza daha büyük bir atı l ı m kazan d ı ra bilecek olan ne gibi g e rçek engeller veya g üçlükler vard ı r ? V . i . Len in dev çalışması v e yarattığı eserler sayesinde yüce ta rihsel bir kişi oldu. Her işçi için, sömürülen herkes için, Len in'in Bolşevi k Pa rtisi'ni yöneterek i l k sosya l ist devri mi gerçekleşti rmedeki cözü m l eyici rolü açık ve a n laşı l ı r bir gerçektir. Bugün ideoloji savaşın ı n bütün biçim ve bel i rti lerine Len i n ' i n devrimci fi ki rleri d a m g a s ı n ı vu rmuştur. Bu fiki rler, Sovyetler B i rliği' nde sosya lizmin zaferi nde yansı maktadır. Sovyet halkı, bu sonuçlara büyük feda kôrlıklar ve kurba n l a r pahasına u laştı; çünkü y ı l l a r yılı, kendisine düşman d ü nya n ı n kuşatma çemberi içinde yapya l n ı zd ı . Sovyet egemen l i ğ i n i n kurulması döneminde bu halk 14 kapitalist memleketin s i l ô h l ı m üdahalecileri n i dize getird i . Daha son ra Hitlerci sa l d ı rg a n l a rı hezi mete u ğ rattı . Sovyet yurdunun ve insa n l ığ ı n Hitler ôfetinden kurta r ı l ması için 20 mi lyondan fazla Sovyet insanı ca n l a r ı n ı verdiler. Sovyetler Birliği'nde sosya lizm k u ru l uş u n u gerçekleştiren desta ni ça l ı ş m a l a r, diğer halklara h ü rriyet uğ rundaki savaşlarında Sov yetler Birliği'nin yapt ı ğ ı cömertce ve menfaat gözetmez yard ı m (biz ispanyol ko m ü n istleri kendi tecrübemize daya nara k bunu daima ş ü kra nla tekra r edeceğiz), kapita l i st d ü nyasında hayra n l ık, sömürülen geniş yığ ı n larda sevgi v e dayanışma duyg u l a rı uya n d ı rd ı . D a h a son ra, Ç i n Dev ri m i ' n i n , Küba Devri m i ' n i n , Kore Kurtu l u ş Sava ş ı ' n ı n desta n i kah ra ma n l ı k I a r ı n ı da bütün d ü nya a y n ı hayra n l ı kla izled i . Bugün de Viyetna m h a l k ı n ı n ka h ra m a n l ı k sava ş ı n ı öylece izlemektedir. Y e n i d ü nya n ı n , ana ka n u n u h e r türl ü söm ü rü v e ezgiyi sona e rd i rmek olan yönel işi içinde mi lyonlarca insanı saran ilgi ve heyecan, kapita l i st memleketlerde Marksist-Leninist ideolojide görülen şimdiki yükselişin ana kaynağ ı d ı r. Bugün, ideoloji savaşı sadece emperya l izmin i l letleri ni göstermekle ve sosyolizmin üstün l üklerini b el i rtmekle yetinemez,. M a rksizm-Leninizm, bil hassa emperya lizme ka rşı savaşta daha kuvvetli o l a b i l mek için kendi iç problemlerini de tah l i l etmelidir. 1 78
Ma rksizm-leninizmin gelişmesi, bugün, sosya lizmin 1 4 ü lkede ve en değişik biçimlerde üstüngelmesi sonucunda ortaya ç ı ka n i ç diyalektiği küçü msiyemez. Bu 1 4 memlekette çeşitli sosyalizm modelleri'nin varl ı ğ ı iddiası, Oktobr Devrimi'nin insa n l ı k tarihinde y e n i bir çağ , sosya lizm ve komünizm çağ ı n ı açara k oynad ı ğ ı olağ a n ü stü rolü asla küçültmez ve zedelemez. Bildiğimiz g i bi , Oktobr Devrimi'nden hemen sonra, Rusya'da, Bolşevi klerle solcu Es'er-Ierin koa l isyon hükümeti va rd ı . Menşevi kler d e 1 920'ye kada r sovyetlerde l e g a l muhalefeti teşkil ediyorlard ı . işte len i n ' i n konuşmalarından b u n a b i r örnek : « B i z , burjuvaziyi seçi m haklarından m utlak anla mda yoksun etmeyi hiçbi r zaman mesele edinmiş değ i l i z ; çünkü burjuvaziyi her adı mda baskı a ltında tutacak olan proletarya d i ktatörlüğü, onu seçi m haklarından yoksun etmiyebi l i r. Bu, teorik bak ı m dan ta mamiyle imkôn dahili ndedir. B i z , Anayasamızı da başka ülkelere örnek diye göstermiyoruz. Ya l n ı z ş u n u d iyoruz ki, burjuvaziye baskı yap madan sosya l izme geçiş yoluna koy u l maya kalka n la r sosyalist d eğ i l le rd i r. Fakat, sınıf olara k burjuvaziyi baskı a ltında tutmak gerekliyse de, onun seçi m haklarından ve eşit işlemden yoksun edil mesi i l le d e şart değ i l d i r.» Bu lenin tecrübesi nin teorik a n l a m ı , parti m i z için büyü k b i r önem taş ı m a kta d ı r ; çünk ü - el bette ba m başka şartla r içinde - kendi savaş perspektifleri mizi tesbit etmemize yardımcı olmaktad ı r. Biz sosya l izme doğ ru kendi hareket yol u m uzu çizerken, proletarya d i ktatörlüğ ünün çe şitli variyantlanmn varlığı hakkındaki leni nci prensip fere d aya n ıyo ru z. Ve leni n izme sadakatle, sosya lizmin, demokratik özgür l ükleri n , yani burjuvazinin daima biçimsel o l a ra k ta n ı d ı ğ ı ve sosyalizm tarafı ndan daha yüksek bir düzeye çıkarıl ması , politik, sosyal ve ekono mik ba k ı m ı a rdan gerçek bir özle doldurulması gereken özgürfü klerin a l a bildiğine gen işletilmesi a n l a m ı n a gelmesi gerektiğ i n i belirtiyoruz. Sosya lizmin bu köklü demokratik ka ra kterini, Len in'in öylesine kuvvetle belirttiğ i ve bugün özellikle önemi büyük olan n iteliğ i n i ifade ve ka b u l etmek çağ ı mızdaki ideoloji savaşı i ç i n esastı r. Biz, b u rjuva devletini, zor yöntemlerine g ittikçe daha çok başvurdu ğ u , faşist zorba l ı k biçimlerini uyg u l a d ı ğ ı ve a skeri-bürokratik d ehşet makinesini h a b i re işlettiğ i her a hva lde demaske etmeliyiz. Ideoloji savaşı alanı nda len in'in vasiyetlerinden biri, safla rı m ı za düş man fiki rlerin sokulmaması , her çeşit oportün izme asla göz y u m u l ma ması hakkındaki vas iyeti , partilerimizin eylemi bakımı ndan çok büyük bir önem taşımakta d ı r. Ispanya komünistleri Len in'in bu vasiyetinden daima esin lenerek, b u rjuva fiki rleri n i n safla rı mıza soku l ma denemeleri n e ka rşı, gerek sağcı, gerekse «solcu» revizyonizm sapmalarına karşı kesin bir savaş yürütmüşlerd i r ve gerekli oldukça buna deva m etmektedi rler. Fakat şimdiki ideoloj i k ta rtışmada, - yukarıda sözün ü etti ğ imiz sap ma ların dışı nda - daha başka mahiyette ve elbette bundan y i rm i-otuz 1 79
y ı l önce mevcut olmayan problemlerle ka rşı ka rşıya gelip gelmed i ğ i m izi de görmemiz gerekirdi. Sosya l izmin objektif temeli i le Ma rksist i d eoloj i n i n yansıtt ı ğ ı üst-yapı ara s ı ndaki bağ ı ntı, pasif değ i l, tersine, aktiflir. Bundan ötürü, bugün, Ma rksizm-Len i n izmde, sosya list toplumlarda mevcut çeşitl i l i ğ i n ideolojiye ya nsı ması olan bazı başkalık veya çel işkilerin ortaya çıkmasında şaşılacak bir şey yoktur. B u toplu ml a r, kapita l i stleri n ve büyük toprak beyleri n i n hezi mete uğratı lması sonucunda meyda n a çı kmışlard ı r. B u n l a r dü nya sosya l i st siste m i n i n b i rer bölü mü, d ünya sosya l ist devri m i süreci n i n orga n i k birer pa rça s ı d ı r. B u n u n i çi n, s ö z konusu başka l ı k veya çelişkiler sınıfsal karakterli değildir. Bu fa rklı görüşler etrafı ndaki tartı şmalarda, şu veya bu meselede hemfi k i r olmad ı ğ ı n ı bildiren her kişiyi, hemen, burj u vazinin etkisi a ltına düşmüş, ya da - bir başka deyişle - sağcı veya «solcu>o oportünist saymak g i bi bir yönteme başvurmakta n kaçı n ı l m a l ı d ı r. Böyle bir yöntem, doğ ru dürüst teorik ça l ı ş mayı, şu veya bu fikrin ortaya çıkmasına yol açan objektif sebeplerin konkre ta h l i l i n i g üçleşti rebi l i r. B u takdi rde, fikirlerin Len i n iz m çerçevesi içinde gerekli i ncelen mesi ni i mkônsı zlaştıra n engeller ortaya çıkar. Çeşitli kara rl a rı karş ı laştı rma işi, yani öğ reti m i z i geliştirme ve zen g i n leştirme süreci zorlaş ı r. Böyle bir yöntem, düşmanları m ızın reel kuvvet i n i , özell ikle ideoloji alanı nda, aşırı derecede artırır. ideoloj i savaşı m ızda, Marks i z m - Len i nizmin b i r bil i m olduğ u n u g ozo n ü nd e bulundurmamız önemlidir. Marksist-Len i n i st görüş ve tutum l a rı daima savu n m a m ı z gereğ i söz götürmez. Komün ist ve işçi pa rti leri n i n 1 969 Moskova Danışma Toplantısı, u l u s l a ra rası komün ist hareketinde yöneti m merkezi d iye bi r şey olmad ı ğ ı n ı gayet haklı olara k tesbit ve ifade etmişti r. B i l i msel ve devrimci f i k i rler olara k Ma rksist- Len i n ist fi k i rlerin reel kriteri, devri mci uyg u la ma ve devri min i l e ri ha reketidir. Söyled i kleri m izden anlaşıl ıyor ki, biz, Sovyetler Birliği'nin ve topyekun sosya l ist dünya n ı n başa rı ve zaferle ri n i n önemini küçü ltmeyi a maçlayan her eğ i l i m i n ka rş ı s ı ndayız. Biz pek haklı olara k bu başarı l a ra ideoloj i k savaşı m ızda baş yeri vermekteyiz ; z i ra bun ları bütün yeryüzünde işçiler ve sömürülenler kendi öz başa rıları olara k ben i msemekted i rler. Çevremizdeki realiteyi, hiç korkuya k a p ı l madan, nası lsa öylece ele a l ı p i ncelemeliyiz. Len i n örneği gözümüzün önünded i r. 0, henüz doğ muş Sovyet devleti n i n hayatı için çok tehlikeli anlarda bile geniş ideoloj i k tartışmalar açıyo r v e bu tartı şmalarda sosya l ist rea l iten i n beli rli yönlerine yönelti len sert eleştiriler eksi k o l m uyord u . B u n u n la beraber, Len i n, sos-. yalizmin yerleşme ve sağlamlaşmasına bu tartışmaların katkıda bu l u n d u ğ u ka nısı ndayd ı .
180
Bizim için esas olan, ideoloji savaşına, ş i md i ki şartlarda gerekli akıncı bir n itelik kaza ndırma a rzusudur. Bizim , proletarya enternasyonalizmi problemlerine yanaşı m tarz ı m ı z ı beli r/iyen d e budur. B u g ü n a rtık söz konusu olan, kapita l i st d ü nya tarafı ndan kuşatı l mı ş b i r tek sosya l ist memleketi n savu n u l ma s ı d eğ i l d i r. Şimdi d ünya sosya l i st sistem i mevcuttur, ve biz, proleta rya dayanışması ruhunda Sovyetler B i rliği'nden, d ünya sosya l ist siste m i nden yanayız ve d a i ma da bu tutu mda olmal ıyız. Moskova Danışma Topla ntısı dokümanı ndaki tezlerden b i ri n i n, ya n i kapita l i z m koş u l l a rı içinde mücadele yürüten ko m ü n i st partisinin sos ya l i zm ve proletarya enternasyonalizmi dôva s ı na büyük katkıs ı n ı n , kendi memleketi nde i ktidarın işçi sın ıfı ve m üttefi kleri tarafından elde ed i l mesi olabi leceğ i tezi n i n taş ı d ı ğ ı önemin burada da bel i rt i l mesi yerinde o l u r. B ize göre, proleta rya enternasyona l i z m i n i n esas kriteri, her parti n i n , kendi memleketi nde devri m i n gelişmesine ve a y n ı zama nda d ünya devrim sürec i n i n gelişmesine yard ı m edecek n itelikte u l usal ve u l uslara rası politi kayı tesbit ve uyg u la ma yeteneğ i d i r.
Demek oluyor ki, her parti n i n , Moskova Danışma Toplantısı tarafından da ada let a n layış ıyla doğrulanan bağı msız l ı ğ ı p rensibi objektif bir devri mci i htiyaçtır. Hattô, enternasyona l i z m i n önemini küçümseme veya onu hiçe sayma g i b i bir zihniyetten tamamen uzak olara k d iyebiliriz ki, partilerin bağ ı ms ı z l ı ğ ı b i z i m proletarya enternasyon a l i z mi m izin daha etkin ve eylemsel olmasına yard ı m edecektir. ispanya Ko m ü n i st Partisi, Mars i z m - Len inizm fikirlerini ülkede işçi ve h a l k y ı ğ ı n l a r ı n ı n b i l i ncine maletmek için d u rmadan ça lışmaktad ı r. Biz, tecrübemizin s ı nırlı o l d u ğ u n u ve birçok alanda çalışmala rı m ızı iyileştir memiz gerekti ğ i n i gayet iyi b i l mekteyiz. Ama d a i ma Len i n ' i n kişiliğindeki örneğe ve onun va siyet/erine sad ı k ka l maya, Marksizm-Len i n i z m i n , ş i m d iye kadar baskı a ltındaki e mekçi yığ ı n la r ı n ı n emperyalist v e kapita l i st zincirlerini kırmala rına ve varlığ ı a ncak sosyalizmde m ü mk ü n olan gerçek h ü rriyete kavuşmalarına yard ı m edecek yol u göstererek yeni devri m zafer/eri kaza n masına g ü c ü m ü z yettiği kada r katkıda bulun maya ça l ı ş maktayız.
181
V. i . lenin ve Iran'da sosyal devrim sorunları i H SAN TABARi Sosyal devrim sorunu, bilimsel komünizmin temel problemlerinden biridir. Ma rksiz m - Leninizm öğ retisine göre insan toplu m u deva m l ı tarihsel g elişiminde beli rli n itel aşama l a rdan geçmiştir ki. b u aşa m a l a r bilimde «Toplumsal-ekonomik formasyonlar» a d ı n ı a l mışlard ı r. Kendiliğinden, ya da bilinçli bir öncün ü n yönetiminde meydana gelen bir formasyondan öiekine geçiş, a lt ve üst yapıda derin değ işiklikler doğ u ru r. Tarihte ken diliğinden «çöküşler» ve «yı k ı l ı ş ı a r» ya da kan l ı ve kansız sosyal devrimler va rd ı r. Bir top l u m u n kendi tarihinde buna l ı m dönemine girmesi nitel devrimsel sıçrayışa yol a ça r. Çünkü bu buna l ı m üretici g üclerin d üzeyi ile ü retim ilişkilerinin ka ra kteri a rasındaki uygunsuzluktan doğ a r . Buna l ı m en ni hayet devlet iktid a q n ı n bir s ı n ıftan başka b i r toplu msal sınıfın eline geçmesine sebep o l u r . " Fakat bi r sosyal buna l ı m, kendiliğinden b i r sosyal devri m getirmeye yeterli değildir. Devrim için gerekli objektif ve sübjektif koş u l l a r henüz olğun laşma mışsa, idareci çevreler baza n zor kullanarak. bazan da o/daima yo luna giderek iktidarı uzun süre e l lerinde tutabilirler. V. i. Lenin, devrim d u ru mu n u n , sosyal devrim olanağını belirleyen obektif koş u l l a r biri kimi olduğunu meydana çıka rmıştır. Len i n, devrim yapmak içi n «aşağ ı katlardald ıerin istememelerinin» yeterli o l ma d ı ğ ı n ı . «tepedeki lerin» d e eskisi gibi yaşaya mamala r ı n ı n gerekli b u l u n d u ğ u n u belirtiyord u . Böyle bir d u ruma, top l u m u n genel u l usal bunalımı denir. Bundan başka, Len i n . gerek bütün bunalım durumu, gerekse tepedekilerin kendi baş l a rı na tarihsel eyleme zorlad ı kları yığ ı n ların a ktifliğinin bi r hayli a rt ma s ı n ı n gerekli olduğunu da söylüyordu . Lôkin bu objektif koş u l l a r (devri m d u r u m u n u meydana getiren koş u l l a r., bi rikimi) devrimin zaferi için a sla yeterli değildir. Devrim için sübjektif koş u l l a ra da i htiyaç vard ı r, yani devrimci sınıfın fedakôrca savaşabil me yeteneği. stratejik ve taktik yönetimi doğru olara k gerçekleştirebilen tecrübeli, devrimci bir pa rtinin va rlı ğ ı da gereklidir. Devrimsel durum ol mayınca devrim için elverişli zemin . d e olamaz. Ortdda sübjektif faktörler yoksa. bu olanak geçici olara k suya d üşebilir, çünkü devrimsel d u rumdan zamanında yararl a n ı l ma m ı şt ı r. Sübjektif ve objektif faktörlerin ö rg ü lendiği sosyal devrimin karmaşık diyalektiği böyledir. Marksizm- Leninizm klôsikleri, ve bu a rada V. i. Lenin, ş u n u defa l a rca bel i rtmişlerd i r : Sosyal devrim. gelişimin genel ve özel top l u msal kan u n Iarı na bağ lı o l a n karmaşı k bir tarihsel süreçti r. Devrim bir h a l k eylemid i r. şu veya bu yönetmenin, kah ra m a n l a rı n ya da öncü g rupları n hazırlıksız 1 82
rasgele ha reketleri değ i ldir. Yığ ı n l a rı n katı l m a d ı ğ ı b i r devri m ta mamiyle avantü rizmd i r. Engels daha geçen yüzyılda şunları yazmıştı : «Baskı nların ve b i l i nçsiz yığ ı n la r ı n başında bulunan a z sayıda b i l i nçli bir a z ı n l ı k tarafı ndan ya p ı l a n devri mlerin za m a n ı geçmiştir. Toplumsal d üzenin tamamiyle değ iştiril mesi nin gerektiğ i yerlerde, bu işe y ı ğ ı n l a r katı lma lı, mücadelenin niçin yapı ldığ ı nı, ka nlarını niçin a kıttı kları n ı , ne uğ runda can verd i kleri n i b i l melidi rler. «Engels bu yarg ı s ı n ı şu sözlerle ta m a m l a mıştı r : . . . yığı nların ne yapmaları gerektiğ i n i a n l a ma la rı için deva m l ı bir ça lışma gerekti r . . . » Yal n ı z devri mci avangarda, ya da devri mci coşkun luklara ve haya l lere, yaldızlı devrimci sözlere bel bağ la makla devrim yapıla maz. öte yandan, devrimci ava ntürizme, devri mci boş lôfla ra ka rşı savaşıyorum diyerek yığ ı n ları devri mci eylemler için siste m l i , bel i rl i v e somut bir hazırla maya yanaşmamak da, devrim ka rşısında yanıl mak, kend i l iğ i nden ha reketlere boyun eğmek d emektir. I şçi s ı n ı f ı n ı n devrimci partisi n i n strateji v e taktik doğ rultusu hazı rla nı rken, çeşitli durum ların gayet karmaşı k d iyalekti ğ i gözönünde bul undurul m a l ı d ı r. Yığın ların devd mci olanak ları n ı doğ ru olara k değerlendi rmemek , oldu ğ undan fazla göstermek veya küçümsemek de ya n l ı ş l ı klara yol açar. «
Şüphe yoktur ki, türlü devri mleri n , sosyal mahiyetlerinden başka, d a i ma , u l uslara rası önem kazanabilecek yönleri d e va rd ır. Fakat her devri min biçi mi, her şeyden önce, onun itici gücüne, özg ün ul usa l koşul lara ve u l usla ra rası duruma bağ l ı d ı r. Başka koşullarda zafere ulaşan şu veya bu devri m i n biçimsel olara k kcpye e d i l mesi n i istemek son derecede safd i l l i k olur. Sosyal devri m i n ' genel ve özel kanun larını u stalıkla uyg u n laştı ra bil mek s o n derecede ka r maşı k b i r iştir. Kend i h a l k ı n ı çok ya kından ta n ı ma k ve onun d urumuna en uyg u n ve a n l ıyaca ğ ı devri mci hareket biçi m leri n i b u l ma k gayet önem lid i r. Her memleketin öze l l i kleri n i keşfetmek ve bu özel koş u l l a ra en uygun g enel h ü k ü m leri uyg ula mak gereki r. Yaratıcı Marksizmin aslı da budur. Len i n ' i n bel i rttiğ i g i bi , işçi sınıfı n ı n parti leri, «komünizmin genel ve temel prensiplerini, sınıflar ve parti l er a rasındaki i li şkilerin özelliğine ve her memlekelte ayni olan komünizme doğ ru objektif gelişi mdeki özel liğe göre uygulamayı becere b i l m e l i d i rler. Bunun için de bu objektif geliş menin özelliklerini usta l ı kla öğren mek, bulmak, sezmek ıôzı m d ı r.» Son y ı l l a rda i ran Halk Pa rtisi, sosyal devri m i n özünü ve a n l a m ı n ı bazan «oşırı solcu» avantürizm, bazan reformist oportün i z m görüşleriyle sahte leştirmeye ça l ışan türlü türlü «sol» ve sağcı g ruplarla d a i m i olara k savaş yürütmektedir. Memleketi mizin iç ve dış d urumu, toplumun küçük burju vazi elema n l a riyle devri mci d emokratları a rası nda bu g i b i «sol» ve sağ eğilimlerin bel i rmesine elverişl idir. Karşı laştı ğ ı m ı z aşırı solcu elema n l a r, her şeyden önce ya küçük burj uvazi eğ i l i m i ndeki m uhalif ve m i l liyetçi aydınlard ı r, ya Maoculuğun 1 83
etkisine kap ı l a n parti mizin eski üyeleri d i r. Küçü k b u rj uva m i l liyetçi leri n i n bell i başlı, belirli b i r dünya görüşleri yoktur, k e n d i platformları olarak neo-a n a rş i z m i n türlü modada «sol» teori lerinden eklektik bir karı ş ı m ortaya atmaktadı rlar. Bir kaç g rupta örg ütlenen ve hemen hemen daimi o l a ra k Avrupa'da yaşayan Iran küçük b u rjuva «solcu» milliyetçileri ve Maocuları, olanca g ü cleriyle bir a nti -sovyet ka mpa nyası yürütmekte ve parti mize küfürler savurma kta, onun şaşmaz ve a rdıcıl enternasyonalizmine türlü etiketler ta kmakta d ı rlar. Aşırı sol avantüristik ideleriyle dolu çeşitli derg i ve bro şürler yayı nlamaktadırlar. Kendi a ra l a rında şiddetl i bir rekabet politikasiyle savaş yürüten bu grupların ortak platformları n ı k ı saca a nlatabilmek i çi n ş u n u söylemek gerek : Onlar, devri msel durumun ve devri m hareketi nin s ü bjektif faktörü nü d i k kate a l mayı tamamiyle gereksiz b u lmaktadı ria r. Bunlara göre üç kıtada (d ünya devri m borası n ı n düğüm nokta ları olan Asya, Afri ka ve lôtin Ameri ka 'da) bugün daimi olara k ve hiç değişmeyen bir devrimsel d u ru m vardır, devri msel durumun oluşması ve gelişmesin i beklemek boşuna zaman kaybetmekt i r, hemen hareket geçi l me l i d i r. Sübjektif fa ktöre gelince, onların kanısı nca, reji me karşı s i l ô h l ı savaş h a l i , kaçı n ı l m a z olara k devrim i n bilinçli elemanları n ı yaratma ktadı r. Kimileri, özel l i kle ortodoksal Maocular, öncü bir devri m örgütünün gerek l i l i ğ i n i kabul etmektedirler, fa kat onlar da silôhlı bir savaşa başlamak için, savaş sürecinde devri m h a reketin i n genişley i p g ü çleşece ğ i n i sanarak, en küçük örgütü yeterli b u l ma ktad ı r/ar. Solcu elema n l a ra göre devri m için tek yol, barışçı yol d eğ i l , s i l ô h l ı geri l lô sava ş ı d ı r, onlar, «Bütün g ü c ü m ü z l e s i l ô h l ı savaşa !» parolası n ı yaymaktadıriar. I ra n Maocuları, şehi rleri n köylüler tarafından kuşatil m a s ı n d a n , devri m i n temel itici g ücü olarak görd ü kleri köylünün birinci derecede rolÜnden bol bol söz etmektedi rler. Barışçı olmayan belirli bir devri m biçiminin a bsolütize ed i l mesi ve hemen h a rekete geçilme çağ rısı, artık başa rısızlıkla sonuçlanan ve boşuna kan dökülmesine sebep olan bazı maceracı ve perspektifsiz h a reketlere yol a çm ıştır. Aşırı solcu elema n l a r savaş için gere k l i gerçek taktik metotla ra hiç önem vermiyodar. Onlar, demokratik haklar ve reformlar için g ün l ü k savaşların, legol sendikalardaki ça lışmaları n ö n e m i n i küçü msüyor, bütün bunları reformcu l u k, oportün istl i k sayıyoda r. Devri m i mizin u lusal demok rat i k kara kteri n i , itici g üclerini gerçekten a n l a mıyor, proleta ryan ı n bu devri mdeki hegemonl u ğ u soru n u n u soyut olara k ele a l ıyor ve kapita l i st olmayan gelişme yolu için savaşı büsbütün redediyodar. Ala b i l d i ğ i ne çığırtka nca ve ya l d ı z l ı devrimci sözlerle ortaya atı l a n bu sahte hükü m ler, 184
baıon, tecrübesiz ki mseleri, öze l l i kle ü n i versite öğrencilerini a ldata b i l i r. Bu hükü m lerin g noseoloj i k köklerin e geli nce. bunlar. s ü bjektivizm ve vol ünta rizmden, devri mci öncü güclerle h a l k y ı ğ ı n l a rı n ı n geniş zü mreleri a rasındaki ora ntıyı, devri m i n b i r h a l k eylem i old uğu hakkındaki Leni n ' i n fikri n i anla mamalarından i leri gel mektedi r. Bu yan l ı ş aşırı sol görüştekilerin bir cinsten olmadıklarını da bel i rtmek gerek. Ara l a rı nda sa m i m i olup da aldananlar da va r. Biz soğ u k ka nl ı l ığ a v e mantığa daya nan i kna yoluyle karşı-propaganda mızı onlara yönelti yoruz ve yöneitmeliyiz. Fa kat öyle şarlata n la r da var ki, g üttükleri politika çoğu ıoman halkın devrimci g ü c ü n ü kötü yol l a ra saptırıyor. Sağcı elema n l a r a rasında da, vaktiyle radikal tutu m l u olup da ş i mdi iktidarla işbirliği yapan ve resmi devlet partisi ..l ra nnovi»ye ve diğer l eg a l örgütlere üye olanlar var. B u parti n i n basın organı, şüphesiz, i ran'ın egemen s ı n ıfla rına h izmet için, beli rli bir maksatla, Ma rksist terimleri ve Marksist h ü k ü m leri bol bol kulanabilmektedir. I ra n sağcı oportünistleri n i n sosyal devri m hakkı ndaki iddiala r ı n ı n özü kısaca ş u d u r : Sağcılara göre iki türlü devri m vard ı r. b i ri kızıl. ki g üya zorba l ı k ve kan dökme zoru n luğ u ndadır, d i ğeri d e zor kulla n madan, kan dökmeden, y ı ğ ı n l a r ayaklan madan, legal kuruluşlar ve toplu m u n kan u n i olanakları çerçevesi nde y a p ı l a n beyaz devri mdir. Artık rej i m l e açı kça işbirliği ya pan sağcı elemanlar. son yıllarda I ra n h ü k ü metin i n bazı b u rjuva reformcu i craatı n ı "beyaz» devrim olara k gö stermekte, v e hatta buna .. ulusal d emokratik devri m» adını vermekte d i rler. M u h a l efetteki sağcı elemanlar ise rej i m i n reformlarını övmekle beraber, bu reformları budanmış, parça buçuk saymakta d ı ri a r. Onlara göre ya pı lacak iş, hükümeti barışçı, kan u n i yollard a n i leriye doğru zor la maktır. M u h a lefetteki sağcı oportünist elemanlar sava ş ı n takti k ve legal metotlarını mutla klaştırma kta ve devri m i n suni ola ra k süratlendiri l i p geliştirilemiyeceği hakkında t ü r l ü deliırere başvu rarak, yığ ı n l a rı örgüt lem e ve i d eoloji bakımından da hazırlama g i bi gerekli çalışmala rı reddetmektedirler. Onların görüşlerinde, kapita l izmin i leride kendiliğin den sosyalizme dön üşeceği sanısı açı kça sezil mektedir. Işte böyle bir «ola nağa» dayanarak «kıasik.. devr i m biçi m leri n i reddetmekted i rler. Parti m i z (Iran Ha l k Partisi), prensip iti bariyle, memleketteki d u r u m u ba şka yoldan değerl endirmekte ve b i l d i rgeleri nde, ş i m d i k i karmaşık koşullarda işçi s ı n ıfı n ı n gerekli devri mci görevleri konusunda şunu göz ön ünde b u l u n d u rma ktad ı r : Son o n y ı l içinde memleketimizin toplumsa l-ekonom i k durumunda belirli d eğ iş i kl i kler ol muştur. B u değişklik, esa s itibariyle şehir ve köylerde 185
kapitalist üret i m i l işkileri ndeki gelişmeye daya n ma ktadır. Feod a l i z m kalıntı l a rı n ı n çöküş süreci h ızlanm ıştır. Devlet b ü t ü n reformları (toprak reformu da da h i l) , kapita l ist geliş meyi s ü ratlendirmek için yapma ktad ı r v e e mperya l izmle s ı k ı sı kıya bağ l ı d ı r. I ran'daki b u reformla r, geç ka l m ı ş reformla rd ı r. B u yüzyı l ı n ba şla n g ı cındaki i r a n burjuva devri m i n i n v e b i r d e I k i nci Dünya Savaş'ı ndan sonraki y ı l l a rda hayl i gelişen, fakat türlü objektif ve sübjektif neden lerle yeni lgiye u ğrayan devri m hareket i n i n yan ürünle ridir. Bütün bu rjuva reformları g ibi, eşine ra slan mayan bir «beyaz devri m» olarak, şahın ve h a l k ı n devri m i olara k gösterilen ve büyük ölçüde rek l a m edi len i ra n h ü k ü meti n i n kraatı sakat ve ya rı m ya malak işlerdi r. Bun l a r, top l u m u muzu parça layan derin çel işkileri çöz ü m l eyebilecek d u ru mda değ i ld i r. Orneğ in, memleketi n pol iti k ve ekon o m i k bağ ı msızlığa kavuşturulmasını istiyen Iran halkı i l e emperya l i z m a rasındaki çelişki, demokrasi ve i lerleme için savaşan halkla çift l i k sahibi burj uva gerici l i ğ i a rasındaki çel işki böyle reformla rla çözümlenemez. Ama , idareci çevreler yararına d u rumu beli rl i bir zaman için «istikra ra» kavuştu rabi l i r, halkın kurtu luş hareket i n i geçici olara k d u rd u rabi lir, geciktireb i l i r. Halkı ü m i t ve hayalere kaptı rabi l i r, oportün ist görüşlerin gelişmesini kolaylaştı rabi l i r. Biz bütün bun l a r ı n geçici olduğunu, devrim hareket i n i n yeni ham lesin i n baş l ıyacağ ı ıı ı , reformların ya rı m ya malak burjuva reform l a rı oldukla r ı n ı n y a k ı n d a bel l i olaca ğ ı nı bi l iyoruz. Fakat g ü n l ü k savaşta, h e n ü z meydanda olmayan bu ön koşu l l a ra göre ha reket edemeyiz. Ağ ı r bir yenilgiye uğra ya n ve kanlı savaşta b i r hayli kahraman evladını kaybeden devrim hareketi nde bir geri çeki l me olayı meyda ndadır. Şimdi yapı lacak iş, düş manların y ı ktı kları örgütü yeniden kurmak, yığ ı n la rı yeni pol itik ve ekono mik savaşlara hazırlamak, ya ratıcı Ma rksiz m - len i n i z m ve proleter enter nasyonalizmi ruhunda yeni sağ l a m devri mci kadrol a r yetiştirmektir. B ütün bunl a r hiç yaygarasız, soğukka n l ı , a rdıcıl ve g i rişken çal ış mayı gerektir mektedir. işte böyle koş u l l a rda so1cu elema nla r hemen s i l ô h l ı h a rekete geçil mesi çağrısı nda b u l u n u rl a r, sağ cılar ise k l a s i k devri m savaşları zama n ı n ı n geçtiği, bugünkü rej i m i n sı n ı rl a rı içinde legal devrim savaşı dönem i n i n geldiği iddiasındadıri a r. Bu görüşlerin her ikisi de son derecede y a n l ı şt ı r ve devri m dava s ı n ı eııgellemekted i r. ideoloji sava ş ı n ı n böyle karmaşık koşul l a rı nda bizim için biricik kı lavuz, lenin' i n sosyal devri m öğ reti sidir. Dahi kişiliği ve yüce dôvası önünde bütün ilerici i n sa n l ı ğ ı n saygı ile eğildiği V. i . len i n ' i n yüzüncü doğ u m y ı l ı a rifesinde hepi m i z o n u n bıra ktığ ı çok güclü i d el ere sarı l a ra k karmaşık savaş yolumuzu aydın latmaktayız.
1 86
Demokrasi savaşiyle sosyalizm savaşı arasındaki bağ ERKi RAUTEE Rusya'da Oktobr Devrimi a rifesinde V. ı. leni n ' i n , demokrasi sovaşiyle sosyalizm u ğ rundaki savaş a rasında karş ı l ı k l ı bağ bulunduğ u n u a n l a m ı y a n b a z ı Parti a rkadaşları n ı sert b i r d i l le eleşti rmesi g erekiyord u . Genel o l a ra k kapita lizm ve özel olarak do emperya lizm, demokrasiyi boş b i r kuruntu ; h a l i n e g eti rmeleri ne rağmen, kapital ist d üzen, yine d e h a l k yığ ı n larında demokratik emeller uya n d ı r ı r v e demokratik kuruluşlar meydana g etirir. B u d u ru m , demokrasiyi reddeden em perya lizmle demok rasiye yönelen h a l k yığ ı nları a rasındaki çelişkileri şiddetlend i rir. Vla d i m i r i/iç leni n bu konuda ş u n l a rı yazmıştır : «Demokra s i soru n u n un Marksistçe çözümü, proletaryan ı n , b u rj uvaziye ka rşı zaferi hazırlamak ve onu devi r mek a maciyle yü rüttüğ ü sınıf savaşında burjuva z i n i n karşısında olan bütün demokratik kuruluşlardan ve demokratik eğ i l i ml erden yararlan masından i ba retti r . . . M a rksizm öğ retir ki, kapita l i st toplumda burjuvazi tarafın d a n kurulmuş ve yine b u rjuvazi tarafın d a n yozlaştı rı l m ı ş demok rati k k u ru l uşlardan yara rla n m a ma şekli a ltında «oportünizmle savaşmak», oportü nizme tama men tes l i m olmak dem ketir». Lenin, sosya list devri mi, ya l n ı z proleta rya i l e burj uvazi a rasında bir savaş olara k tasavvur edenlerle olay ederd i . Böyle görüşler hakkında ş u n l a rı yazmıştı : « B i r ordu b i r yerde saf saf d i z ilecek ve «biz, sosya lizm ta rafta rıyız» diyecek, başka b i r ord u da onun karşısında yer a la ra k : «biz, emperya lizm ta rafta rıyız» d iye hayk ı rocak. Ve b u d a sosyal devri m olaca k ha ! Böyle «katkısız» devri m bekliyenler, b u n u h i çbi r zaman göre m iyeceklerdi r. Asl ında böyleleri sözde devrimcidirler, eylemde değiL.» «Katkısız» devri m ta rafta rla rı, işçi sı nıfı n ı , u l usal kurtu luş hareketi, demokratik dönüşümler vb. uğrunda savaşan a nti-emperya l i st hareketler g i b i g üclü müttefik lerinden tecrit etmişlerd i r. Leni n şunları belirtiyord u : Ulusa l k u rtuluş ve demokra si sava ş ı n ı n çı karlariyle sosyal izm uğrundaki savaşın çıkarla rı, devri mci tek cephe kurulması n ı g erekti rir. Sosyal ist devrim çok yön lü b i r süreçtir. Ve bu süreç , çeşitli koş u l l a r a lt ı n da çeşitl i şekilde oluşur, sosya list, demokrati k v e u lusal n itelikte çeşitli k u rtuluş ha reketleri ya rat ı r. Len i n bu konuda ş u n l a rı yazmıştır : «Biz, proleta rya n ı n sosya lizm u ğ runda yürüttüğü b ü y ü k kurtuluş savaşında, em perya lizmin sebep olduğu felôketlere karşı çıkan ulusal, ha l kçı her ha reketten yara r lan mayı beceremezsek çok kötü devrimci o l u ru z . . . »
Len i n ' i n sosyal i st devri m teorisinde devri mC i g ücleri bi rleştirme ödevi başlıca yeri a l ı r. lenin, bu ödevin başarı l ı şekilde çözümlenmes i için demokrasi mücadelesiyle sosyal i z m sava ş ı n ı n doğru biçi mde b irleşti r i l mesi n i n zoru n l u o l d u ğ u kan ı sı n dayd ı . 1 87
Kom ünist ve Işçi Partileri Uluslara rası Moskova Danışma Toplantısı belgesinde belirtildiği gi bi, gerek «sol.., gerekse sağ avantüri z m i n i n orta k niteliği, her iki a k ı m ı n da, savaşa celbedilebilir ve celbedi l mesi gereken reel gücleri küçümsemelerinde topl a n ı r. Ayn ı zamanda bu iki a k ı m , .demokrasiyi genişletme m ücadelesini sosya l i z m savaş ı n ı n karşısına a l a ra k her ikisini birbirinden ayı rmakta birleşirler. Sağ oportün i�m, demokra s i mücadelesini yeterli sayd ı ğ ı halde, «sol. . oportünizm, doğ ruda n doğruya sosya list devri me yönelen bir rota izlenmesinde ayak d i reyerek demokrasi mücadelesini t ü m üyle reddeder. Moskova Ulusla ra rası Danışma Toplantı sında kabul edilen belgede komünistlerin tutu m u şöyle a çı kl a nm ı ştı r : «Ko m ü n ist ve işçi pa rti leri, sağ v e «sol .. oportünistlerin a ksine, köklü ekonomik ve sosyal istekler, i lerici d emokrasi m ücadeles i n i sosyalizm sava ş ı n ı n karşısına a l mazlar, bu m ü cadeleyi sosyal i z m savaşı n ı n b i r kısmı sayarlar. Tekellere, onların ekonomik ve politik egemen l i ğ fne karşı savaşta u laşı lacak köklü demokratik dönüşü mler, daha geniş halk y ı ğ ı n ları ta rafından sosya l i z me g i d i l mesi zoru n l u ğ u n u n kavra n masında ya rd ı mcı olaca ktır. Biz, F i n landiya komünistleri, g ücleri bi rleştiren Len inci yoldan y ü rü mek, tekellere karşı m ücadeley i sosya lizm savaşıyla birleştirmek için çaba ha rcıyoruz. Parti mizin progra mına uyg un olarak, d emokratik g üclerin tekellere karşı vermekte oldukları ortak savaş s ü recinde sosya l, ekonomik ve politik istekler çerçevesi gittikçe daha çok geniş liyecek ve b u savaş, mevcut sosyal d üzen i, bu d üzende hôkim d u rumdaki i ktidar ve m ü l kiyet i lişkilerini g ittikçe daha fazla etkiliyecektir. B u savaş gelişip g e n iş ledikçe, h a l k ı m ı z ı n e mekçi olan çoğ unluğu sosya list dönüşümler yap ı l ması zorun l uğ u n u anlıyacaktır. Böylece, her demokr<\tik reform, a y n ı zamanda sos yalizme doğru atı l m ı ş bir a d ı m olaca kt ı r. Bundan ötürü, demokrasi m ücadelesi, aslı nda sosyal i z m savaşı n ı n b i r k ı s m ı d ı r. Biz, a nti- monopolist cephede bi rleşmesi gereken g ücleri b u l m a k için d e çaba ha rcıyoruz. Komüni st ve işçi Pa rtjie ri n i n Uluslara rası Danışma Toplantısı belgesinde belirti ldiği g i b i , ulusun ezici çoğ u n l uğ uyla finans oliga rşişi arasındaki çel işki lerin d u rmadan şiddetlenmesi, bu g üclerin b i rleşmesi için elverişli objektif koşulla rı yaratmakta d ı r. B u çelişki n i n ş i d detlen mesi v e buna bağ l ı olara k tekellerin sosyal daya na ğ ı n ı n daralması da parti mizin progra mında göste ri l mektedir. Tekelci oligarşi, sadece geniş halk tabakaları n ı n g ü nden g ü ne a rtan hoşnutsuzl u ğ u n u şiddetlen di rmekle kalmamakta, aynı zamanda tekellere karşı savaşan g üclerin birleşmesine de sebep ol makta d ı r. Parti mizin prog ra mında belirti ldiği g i bi , halkın çeşitli ta baka ları n ı n ve b u n ları temsil eden örg ütlerin katı l masiyle tekellere karşı geniş bir ittifak kurulması için gereken koşullar yaratı l m ı ş b u l u n m a ktadı r.
188
Moskova Danışma Topla ntısı belgesinde olduğu g i b i , parti mizin prog ra m ında da, anti- monopol ist ve a nti -emperya l i st ittifak kurul ması nda en öne m l i rolün işçi sınıfına ait olduğu ve işçi sınıfının bu bir liğin temel gücünü teşk i l ettiğ i özel l i k l e belirtil mekted i r. B u sınıfın a rtan etkisi sayesinde diğer sosyal ta baka l a r b i rbirine yakınlaşma kta , bu da i ttifaka
güc kaza ndırmaktadır.
Işçi
sınıfı
saflarının
sıklaştırılması
için
kom ü n i stlerle sosyal demokratlar a rası nda işbirliği ya p ı l ması gereki r. ü l kemizdeki işçi hareket i n i n i ki politi k a k ı m ı n ı temsil eden işçi p a rtileri , i ş ç i s ı n ı f ı n ı n e s a s yığ ı n ı , hem de d i ğ e r emekçi ta baka l a rı n ı n ö n e m l i bir k ı s m ı tarafından gösteri len destekten ya rarlanma ktad ı r. Bundan ötürü, demokrasi ve sosya l i z m için yürtülen a nti- monopo l i st savaş ı n başa rısı, büyük ölçüde bunların işbirliğine bağ l ı d ı r. Pa rti progra mı mııda biz, sos ya lizmi i çten l i kle istiyen sosyal demokratlara şu çağ rıyla sesleniyoruz : "Sosya l i z m uğrunda gerçekten çaba ha rcayan sosyal demokratla r a maç larına ancak komün istlerle bera ber ulaşa b i l i rler. Ba rışçı yoldan sos ya l i z m i gerçekleştirmek ve sosya l i st geliş meye karşı yönelen baskı ve terörün ön üne set çekmek i ç i n çaba harcaya n l a r, emekçilerin birlik ve gücünün sağ lamlaşmasına ve sosya l i z m tarafta rları sayı s ı n ı n a rtmasına h i zmette b u l u n u r bir şekilde m ücadele etmelidi rler.» Şimdi, çağ r ı m ı z ı n hiç de etkisiz olmadığ ı n ı söyliyebi l i riz. Zira, Sosyal Demokrat Parti çevrelerinde sosya l i st b i r politika izlenmesi ve işçi parti siyle s ü rekli işbirl iğ i ya p ı l ması istekleri durma k s ı z ı n artmaktadır. Hatta soru mlu mevki leride bulunan bazı sosya l demokrasi yöneti ci leri, bu i steklere bel irli ölçüde iyi niyet eseri gösterd i ler. Sosyal Demokrat Parti nin baş l ı ca genç ayd ı n temsilcilerinden ibaret ola n sosya l ist eğil i m l i sol kanad ı n ı , parti n i n üye yığ ı n l a rı geniş ölçüde desteklemekted i rler. Bunun böyle oldu ğ u , geçen seçi m l e r s ı rasında bütün ü l kede sosya l demokrasi örg ütleri tarafı ndan Seym (parla mento) adayları gösteri li rken belli o l muştur. Sosya l i st bir politika i zlenmesinde ve işçi pa rtileriyle işbirliği ya p ı l masında ı sra r eden Sosya l Demokrat Parti n i n s o l kanad ı n ı n g i rişi miyle geçende yay ı n lanan bir b i l d i ride özetle şöyle denil mekted i r : "Sı rt ı n ı Anayasaya d a daya mış olan büyük sermayen(� oligarşi i ktidarı, e mekçi y ı ğ ı n l a rı i ktidariyle değişti ril melid i r. Bu hedefe doğ ru yü rüyen işçi pa rtileri, emekçilerin b i l inçlenme düzey i n i yükseltmek ve onları i leri, atı lgan eylemlere yöneltmek su retiyle sosya l i z m u ğ rundaki sava ş ı n başına geçecek n itel i klere sah i p v u r u c u b i r güc o l m a l ı d ı rlar.» B u b i l diride, ş i m d i ki h ükümetin gelecek p a rl a mento seçi mlerinden sonra da koru n ması ve i lerideki hükü met prog ra m ı n ı n toplu m u n gerçek ten değiştirilmesine yönel mesi isteğ i kesi n l ikle i leri s ü rü lmekted ir. 1 89
Sosya l Demokrat Pa rti içinde sosya l ist döşünce n i n bu şekilde a ktif h a l e g e l mesi ve eylem birliği ça ba ları n ı n a rtma sı, «işçi s ı n ıfı tarafı ndan ed i ni len savaş tecrübesi ve kom ü n i st partileri tarafından oportünizme karşı yönelti l en eleştiri, reformizmdeki b u n a l ı m ı derinleşti rmekte, sosyal demokrasi saflarında ayrışma sürec i n i h ı z l a n d ı rmakta d ı r.. diyen Moskova Danışma Topla ntı s ı n ı n bu h ü k m ü n ü doğ r u l a m a ktad ı r. B i z, Finlandiye komünistleri, işçi partileri a ra sında birlik kurulması i çin elde gelen her şeyi yapıyoruz. Fa kat aynı zamanda sosya l demokratla rı n burj uvaziyle s ı n ıfsa l işbirliğinden kes i n l i kle vazgeçmeleri gerektiğ i n i d a i ma bel i rtiyoruz. B u n u n y a n ı s ı ra, safları m ı zda işçi partileri n i n eylem birl i ğ i n i n ve d emokrasi sava ş ı n ı n küçü msen mesini önlemek için çaba ha rcıyoruz. Burj uvaziyle uyuşma politikası izliyen ve işçi h a reketin i n sos ya l i st a maçlarını u n utan sağ oportün i z m olduğu g i bi , i şçi hareket i n i n eylem birli ğ i n i engelliyen v e demokrasi savaşı n ı küçümsiyen «sol. . oportü n i z m d e sosya l i z m hareketi için aynı derecede ciddi teh l i ke teş k i l etmektedir.
190 /
V. I. Lenin ve. kapitalist ülkelerdeki demokrasi savaşı B ETI M ETOZ Yüce Oktobr Sosya l i st Devrimi zaferinden ve Biri nci Dünya Harbinden sonraki y ı l l a rda başgösteren devri m hareket i n i n Avrupa'daki gerici g ücler tarafı ndan ezil meye ça l ı ş ı l d ı ğ ı sıralarda, Len in, burj uva demokrasisinin n itel i ğ i n i di kkate değer bir şekilde ta h l i l etmişti. Kautski i le yaptığı tartış mala rda, genel demokrasi, «katkısız» de mokrasi kon usundaki lôf ka la ba l ı ğ ı n ı n a ltında g i zlenen bütün gerçekleri ortaya ç ı karmıştı . Sosya l demokrasi liderleri kapita l i st topl u m u n gerçek karakteri n i bu tür demok ra si ya rd ı miyle gizle meye ça bala makta ve soru n l a r ı n devri mle değ i l , pa rla mentarizmle ç i;> zümleneceğ i n i i leri sürmekteyd i l e r. Len i n , demokrasi soru n u n u sınıf/ara ve dev/ete bağ l ı l ı ğ ı açışından ele a l a rak, demokrasi n i n sınıf nite l i ğ i n i ortaya koymuştu. Burjuva demokrasisi, tari h i bakımdan, feodalizme kıyasla i leri b i r adı m olsa da, aslı itibariyle sadece ka pita list s ı n ı f ı n ı n siyasal i ktid a r ı n ı n b i r biçi m i d i r, h a l k ı n çoğ u n l u ğ u n u n sömürül mesine daya nan ekono m i k siste min aya kta ka l masına hiz met eden bir a raçtır. Lenin şunu önemle bel i rtmişti r : Sağduyu ve ta ri h i l e alay etmeye ka lkışmazsak, çeşitl i sınıflar mevcut oldukça, «katkısız demokrasi»den değ i l , a nca k sınıfsa/ aemokra siden söz edeb i l i ri z . . . «Katkı sız demokrasi" işçi leri yan ıltan l i bera i lere özgü a ldatıcı b i r deyiş d i r. Ta ri hte, feod a l i z m i n yeri ni a l a n b u rjuva d emokrasisi ve burjuva demokrasisinin yeri ni a l a n proleta rya demokrasisi va rd ı r." Len i n şöyle deva m etmekted i r : «Ortaçağ i l e kıyaslanı nca büyük bir ta rihsel i l erleyiş olan burj uva demokrasisi, d a i ma - kapita l i zmde zaten başka türlüsü olamaz - dar çerçevel i , budanmış, sahte, i kiyüzlü olara k kalacak, zengenler için cennet, sömürülenler, fa kirler için tuzak ve a ldanış olaca ktı r." ingi ltere'de derin kökler sa l m ı ş ola n reformi z m i n etki leri, devlete, ta rafsız, ayı rı m yapmayan ve s ı n ıflar - üstü b i r kuruluş görüntüsü ver meyi başa rmıştır. Reformist liderler, ingi ltere'yi demokrasinin doruğ u g i bi gösteren sahte tezi, her çareye başvu ra ra k yaymı şlard ı r. Egemen s ı n ıf, işçi sı nıfiyle i lerici g üclerin elde ettiğ i hakları, yani seçme, send i ka l a rda örgütlenme , gösteriler yapma vb. haklarını burj uva demokrasisi n i n ayrı l m a z parça larıymış g i bi gösterebilmiştir. Yu ka rıda s ö z konusu o l a n sahte tez, işte bu koş u l l a r i çinde yayg ı nlaşmıştır. Asl ı nda ise bütün bu hak ları n her biri, sürekli ve çetin sava ş l a r son ucunda egemen s ı nıftan kopa r ı l ı p a l ı n m ıştır. 191
Len i n ' i n emperya lizm döneminde i ng iltere'deki reformizmi incelemesi, işçi ha reketi n i n yönetmenlerini ve ha reketteki a k ı mları tanıması, Lon d ra'da bulunduğu sıra la rda elde ettiğ i dolaysız tecrübelere sahip o l ması, ona, M a rks i l e Engels' i n reformizmi n köklerine dair öğ reti leri n i gelişti rmek ve M a kdonald cinsi nden önderlerin görüşleri ne ka rş ı savaşa büyük hiz metlerde b u l u n ma k i mkô n ı n ı vermişti. Lenin, burj uva demokrasisinin s ı n ı fsal n iteli ğ i n i ve işçi (Leyb ı r) Partisi liderleri n i n kapital ist d üzeni n savunucuları olara k aynad ı kları rol ü açık lama kla bera ber, kapita l ist düzende demokra si u ğ runda yürütülen savaşa olumsuz davra n mıyor, ta m tersine, bu sava ş ı n sosya list devrimin hazır l a n ması süreci n i n ayrı l maz bir parçası oldu ğ u n u beli rterek, işçi s ı n ıf ı n ı , demokrasi sava ş ı n ı n i l k safla rında y e r a l maya çağ ı rıyordu. Len i n d iyordu ki : «Ta m demokrasi», kapitalizmde küçük ölçüde ve son derecede şa rtlı o la ra k gerçekleştiri lebilen «haklar»ın i1ônl ve gerçek leşti ri l m esi nden i ba retti r ; bu h a k l a r i l ô n edi l med i kçe, bu hakla r uğrunda gecikmeden, derhal savaşa g irişi lmedikçe, yığınlar böyl e bir savaş için eğitilmed i kçe sosya lizmi zafere ulaştırmak imkansızdır.» «Ta m demokra siyi gerçekleştirmiyen sosya lizmin zafere u laşması m ü m kün o l a mıyaca ğ ı g i b i , d emokrasi uğru nda ç o k tarafl ı , a rd ı c ı l ve devri mci bir savaş yürütmeyen proleta rya da burjuvaziye karşı zafere hazır lana maz.» Len i n ' i n kapita lizme k a rş ı sava ş ı n somut sorunlarına yanaş ı m ı buyd u . Leni n , sınıf b i l i ncine sa h i p işçi lerden b i r kısmı n ı n y ı ğ ı n l a rdan kopma eğ i l i mine ka rşı kesin bir savaş yürütüyor, parla mento yolu d a h i l , kapita lizmde mevcut bütün savaş biçimleri nden fayd a l a n m a kta n vazgeçen lerle tartışıyord u . Len in, reformist yöneticilerin satı l m ı ş l ı ğ ı n a ve s ı n ıfsa l işbir l i kçiliğ i ne, parla mentarizme ka p ı l ma eğili mlerine karşı savaşan bu solcu a k ı m ı n devrimCi z i hniyeti n i a nlayışla karş ı l ıyor, bu a rada, onların bu tutu m u n u n reformizme ka rşı savaşı zorlaştı rıp geciktird i ğ i n i de beli rti yord u . Len i n ' i n burjuva demokrasisini d iyalekti k metodla ta h l i l i - bu demok rasinin bir yandan sınıfsal ve s ı n ı rl ı n itel i ğ i n i , öte yandan da demokrasi sava ş ı n ı n gerekli li ğ i n i ortaya koyan ta h l i l i - bizim, çağdaş koş u l l a r için deki sava ş ı m ı z için pek büyük bir önem taşı ma ktadı r. Reformizmin temel leri. emperyalizmin zayıfl a ması yüzünden sarsı i m ı ş olsa da. etkisi hôlô büyüktür. Ve işçi s ı n ı f ı n ı n g ücünden tama miyle fayd a l a n mayı engel lemektedir. Len i n daha 1 91 6 yılında e mperya l i z m i n ekonomik özün ü ve politikadaki görüntüsü n ü şöyle n i telemlşti : «Ekonom i k bakımdan e mperya lizm (veya finans kapita l i n «dönemi» d iyeli m . mesele keli melerde d eğ il). kapita l i z m i n gelişmesinde en yüksek 1 92
basa maktır ve bu aşamada üret i m o derecede i ri leşmiş, olağanüstü i rileş m işti r ki, tekeller, rekabet özgürlüğünü yok etmiştir. Emperya l i z m i n ekono mik özü işte budur. Tekelci l i k, tröstlerde ve benzerlerinde, muazzam banka l a r ı n s ı n ı rsız k u d retinde, ham maddelere ait kayna kların satın a lı n masında v e benzerlerinde, ban ka sermayeleri n i n yoğ u nlaşmasında ve benzerlerinde belirmektedi r. Bütün mesele ekonomik tekelciliktedir. Yeni ekonom i n i n , tekelci kapita lizmin (em peryalizm, tekelci kapita lizmdir) üstya p ı s ı n ı , demokratik alandan siyasal irticaa doğru sapma teşkil etmektedir. Serbest rekabete uyg u n olan demokra sidir. Tekellere uygu n olan siyasal irticad ı r . . . Emperya lizm, demokra s i n i n sadece bir tek isteğinin, yani u l usların kaderlerini tayin etme hakkıyle i l g i l i isteğ in değ i l, genel olarak demokrasinin, t ü m demokrasinin « i n kô rı» d ı r ... Biz bugün, bu fikirdeki uzak görüş l ü l ü ğ ü ve bunun sınıf savaşındaki önemını tam a m iyle değerlendi rebil iyoruz. Daha sonraki dönemde «demokrasinin i n kô rı .. Al m a nya'da, italya'da ve I spanya'da, faşist d üzen lerin kuruluşunda g örü l müştür. B u g ü n ayni şeye, başlıca emperyalist devletlerde g örülen otoriter eği l i m lerde ve Yuna nista n ' l a Portekiz başta o l m a k üzere birçok ü lkelerdeki di ktatörl ü k rej i mierinde şahit olmaktayız. B u y ı l l a r, sosya lizm ve terakki kuvvetleri için, işçi s ı n ıfı için aşırı i rtica i l e savaş yılları olmuştur. Bu yolda büyük başarılar elde edilmiş, Büyük Oktobr Sosya list Devrim i n i n ve Doğ u Avrupa ile Uzak Doğ uda sosyal i z min zaferi sonucunda emperyal i st cephede gedikler açıl mıştır. Son 50 y ı l i çinde ve öze l l i kle faşizme ka rşı savaş döneminde demok ratik hak ve özgürlükler uğrunda savaş yürütme n i n g e rekliliği defalarca bel i rti l m i ştir. Kom i nterni n Vii. Kon g resinde Georg i Di mitrof şöyle demişti r : «Biz anarşis t değ i liz, dolayısiyle ş u veya bu ülkede nası l b i r rej i m i n mevcut o l d u ğ u meselesine kayıtsız davra n a mayız. Acaba söz konusu rej i m , demokratik hak ve özgü rl üklerin son derecede kısıtla nmasına rağ men, burjuva demokrasisi biçimi altında b i r burjuva di ktatörlüğü müdür, yoksa açık faşizm biçi minde bir burjuva d i ktatörl üğü m ü ? Biz, işçi s ı n ıfı n ı n y ı l l a r y ı l ı süren savaşlar sayesinde elde ettiği demok ratik kaza n ı m l a rı n her zerresi n i savun a cağız ve b u n la rı n genişleti l m esi uğrunda azimle savaşaca ğ ız.» B u g ü n kü tekel-devlet kapitalizminin özelliğini, kapitalist ülkelerde tekellerin hızla büyü mesi teşkil etmektedir. Bu tekeller devlet s ı nırlarını aşara k uluslara rası bir nitelik a lmaktadı rlar. B u süreç burjuva elemok rasisin i n bunalımı nda yeni bir aşa maya yol açma kta, h a l k l a r için yeni tehl i keler ortaya çıkarma ktad ır. Golan yoldaş, parti mizin XXXi. Kong resinde şunları beli rtmişti r : «Tekel lerin tehdit edici şekilde büyü mesi I n g iltere'de siyasal hayatın en önemli 1 93
soru n u d u r. Dev trö5tler sadece devlete hükmetmekle k a l m a ma kta , devlet içinde devlet h üviyeti n i taş ı m a ktad ı r. B u n l a r ekono m i n i n her a l a n ı n ı kontrol etmekte, demokratik s ü reci sa rs m a ktad ı r. B a s ı n v e d i ğ e r haber a raçları tröstlerin kontrolü a ltındadır. Tröstler parla mentoya g itgide daha zorlukla ta h a m m ü l etmekte, send ikaların ha kla rını k ı sıtla maya ça lış m a ktadı rIa r.» Demokratik hakların y ı prat ı l ması ve otoriter reji m ierin k u ru l masiyle i lg i l i eğ i l i mlerin başgöste rmesine pa ralel o l a ra k, aşı rı gerici l i ğ i hoşnut eden ideoloj ik a kı m l a r d a (Enoh Pa uel'in ı rkçı l ı k propa g a n d a l a rı örnek olarak gösterilebi l i r) o rtaya çıkmakta d ı r. Aşı rı sol c u l a r parlamentoya karşı savaş yü rütmek su reti y le bu konuda sağ c ı l a rl a bi rleş mekted i rler. B u n u n la beraber, bütün bel i rtiler gözönüne a l ı n ı rsa, tekellere ka rşı savaşta başarı i m kô n l a r ı n ı n a rttığ ı görü l ü r. G ü n ümüzün siya sa l sava ş ı n ı n nitel i klerinden birini, çok çeşitli ekonom i k, pol iti k ve d emokratik mücadeleler teşkil etmekted i r. Buna, Vi lson hükü meti n i n g revleri ka n u n larla yasa klama denemeleri n i başa rı sızll,ğa u ğ ratan send i k l a rı n güclü sava ş l a rında, vata ndaş hakları uğru nda yürütülen geniş harekette, genç lerin yığınsal eyle m lerinde ve benzerlerinde ta n ı k olmuş b u l u n uyoruz. ingi ltere'de demokra siyi savunma ve genişletme ha reketi, işçi s ı n ı fı n ı n v e d i ğ e r i lerici g üclerin, tekellerin sa l d ı rı s ı na ka rşı v e toplumsal tera kki a l a n ı n d a yürüttükleri savaşta önem l i bir rol oyn a m a ktad ı r, Kapita l izmde demokrasi uğ rundaki sava şla sosya l i z m u ğ ru n da k i savaş a ra s ı ndaki il işkiler Leni n ta rafından son derecede a ç ı k bir şekilde şöyle formüle edi l mişti r : «Demokrasi olmaksızın sosya l i z m mümkün değ i l d i r, çünkü : 1 ) proletarya, demokrati k savaş yolundan geçerek hazırla n madı kça, sosya l ist devri m i gerçekleşti remez ; 2 ) zafere ulaşan sosya lizm, demokra siyi tama miyle gerçekleşti rmedi kçe zaferi n i s ü rd ü remez ve i n s a n l ı ğ ı , devletin ortadan kalko ca ğ ı top l u ma ulaştıramaz,» Parti mizin «Britanya ' n ı n sosya l i z m yol u» başl ı kl ı progra mı nda , demok ' rasi uğ rundaki sava ş sosya l i st devri m hazırl ı ğ ı n ı n org a n i k b i r unsuru olara k ele a l ı n ma ktad ı r. Progra mda, d emokratik istekler uğrundaki mücadelen in, halk h a reket i n i nasıl güclen d i rd i ğ i ve başında işçi s ı n ı f ı n ı n bulunduğu g e n i ş bin h a l k ittifa kı tara fı n d a n siyasal i ktidarın ele a l ı n masına n a s ı l ya rd ı m ettiğ i gösteril mekted ir. Bu ittifak, barış, ücretlerin a rtı rı lması, mesken şartla rı n ı n iyi leşti ril mesi ve k i rp l a rın i n d i r i l mesi, öğ reti m ş a rtla rı n ı n iyileşti r i l mesi, demokratik i steklerin gerçekleşti ri l mesi vb. uğru nda yürütülen savaşlar sürecinde meyda n a gel mekted ir. Ittifak ı n sağla m l ı ğ ı , işçi s ı n ı fı n ı n birl iği ne, bu sınıfın, sağcı sosyal demokra s i n i n etki lerinden sıyrı l mada göstereceği başa rıya bağ l ı d ı r. Bu ödevlerin yeri ne geti ri lmesi için yrğ ı n l a rı kapsayan bir ko m ü n i st pa rti s i n i n varlığı son derecede gereklidir.
194
Ittifakın g elişmesi için en uyg un biçim, yığ ı nsal sınıf savaş ı d ı r ve bu savaş bölgesel alduğu kada r, u l usa l çapta g revler, gösteri ler ve diğer yığınsa l eylemler yoluyle yürüt ü l ü r. Savaş alanı ise işletmeler, soka klar, toplumsal örgütler, pa rla mento, bölgesel i ktida r o rg a n larıdır. Bu savaş halkın b i l incinde d�rin değişiklikler sağ l a m a kta ve kendisini işçi hareketi örgütlerinde ve pa rla mentoda , yeni kuvvet ora n ı nda his settirmektedir. Sava ş ı n , zamanla, sosya l i st prog ra m ı n gerçekleş mesi. dava s ı n a sad ı k sosya list bir h ü k ümet kurabilecek, n itel i k b a k ı m ı n d a n yeni bir pa rla mento çağ u n l u ğ u n u meydana getirmes i g erekl i d i r. Dolayısiyle tekellerle savaş süreci ve tekellerin memleketteki egemen l iklerin i n g i derek y ıpratılması, bunların siya s a l i ktidarına açıkça karş ı koyma mız i ç i n gerekli koş u l l a rı n sağ l a n ma s ı n a i m k a n vermekted i r. B u n u n g e rçekleşmesi d e , işçi sınıfiyle müttefi kleri n i n parlamento-dışı savaşta birleşmeleri ve parla mentoda g ücleri n i g östermeleri sayesinde mümkün olaca ktır. Parti mizin prog ra mı nda, sosya l değişi kli kler uğrundaki savaşta, demok rati k isteklerin taş ı d ı ğ ı büyük önemle i l g i l i o l a ra k şöyle denilmekted i r : "Savaş ı n bu ya n ı , tekel lerin büyümesine v e demokra s i n i n g itgide d a h a a ç ı k bir tehli keyle karş ı laşmasına bağ l ı ola ra k , h e r z a m a n kinden fazla bir önem kaza n m a ktad ı r. i n g i l i z haklı demokratik haklar u ğ rundaki savaşta bir hayli tecrübe sa h i bi d i r. Bu da, bizim, g eniş vatandaş yığ ı n ları n ı , e l d e e d i l miş kaza n ı m l a rı n savun u l ması v e yen i l erin i n elde edil mesi için safla rı mıza çekmemiz bak ı mından yara r l ı d ı r. Devlet işlerinde h a l k kontrolünün genişletilmesi yön ü nde atı lan h e r a d ı m tekellerin gücünü zayıflatmakta d ı r. Söz h ürriyeti, topla n ma , örg ütlen me, g österiler d üzenleme, g revler yapma h ü rriyetleri vb, ekonomik ve politik d eğ i ş i k l i kler u ğ rundaki savaş lar için gereklidir ... Bu savaşlar sadece tekellerin s ı n ı rsız kudreti n i yı pratmakla kalma ma kta , ayni zama nda e mekçilerin kendi g üclerine g üvenleri ni d e a rt ı r ma ktadır. Yığın/ar, demokratik isteklerin i savunurken, kaçınılmaz o la ra k, ekonomik sömü rüye daya n a n top l u msa l s ı n ı rl a m a l a rl a karş ı laşmakta ve böylelikle burjuva devletin i n g erçek n iteliğ ini a n la mış olmaktad ır/a r. Elde edilen tecrübe/er, yığ ı n l a ra , mevcut siste m i n çerçevelerinden sıyrı l m a l a rı, egemen sı nıfa karşı d i ren me/eri , siyasal i ktidarı e/e a l ma la rı ve böylelikle demokra s i n i n yeni ve yü ksek biçimi olan sosya l ist demokrasi yolunu aç m a l a rı gerektiğ i n i öğretmektedir.
195
Leninizm ve Lötin Amerika'daki devrim savaşının aktüel sorunları lON H I NO B ESARA Lôtin Amerika, z a m a n ı mızda ta ri h i n i n karmaşık ve güçlüklerle dolu bir dönemini yaşa m a ktadır. Memleketleri mizin halk y ı ğ ı n l a rı karşılaştıkları temel soru n la rı n nedenlerini g ittikçe daha iyi a n l a m a kta ve kesin bir savaşa hazırlanmaktadı riar. B i l i nçleri n i körletmek için ya p ı l a n p ropaganda ça ba larına rağ men, geniş halk yığ ı n la rı , Kuzey Amerika emperya l i z m i n i n v e ona bağ l ı y e r l i oligarşi leri n , kendileri n i n b a ş düşma nla rı olduklarını gittikçe daha iyi görüp a n la makta d ı rl a r. Kıta h a l k ı n ı n h a k ve adaletten yoksun büyük bir çoğ u n l u ğ u n u n sömürü l ü p ezil mesi için meydana geti rilen sistem in va rl ı ğ ı , y ı ğ ı n l a rı devri mci uya nışa götüren objektif bir faktördür. B u sürecin genişleyip derin leşmesi, mem leketi mizin gelişiminde doğal bir eğ i l i md i r. aze i l i kle gençlik a rasında, ayd ı n l a r a ra s ı nda, din ada mları, ord u mensupları, köylüler a rasında demokratik ha reketin i ler lemesi b u n u göste rmekted i r. Nelson Rokfeller'in Lôtin Amerika kıtasında ya ptı ğ ı gezi sırasında görülen geniş h a l k zü mreleri n i n gösteri ve eyl e m l e r i v e s o n z a m a n l a rda Arjantin, Urugvay, B rezilya, Meksika, Şili v e diğer memleketlerdeki sınıf sava ş l a rı , bence, halk y ı ğ ı n l a rında a nti-emperya l i st bilincin a rtma kta ve kıtayı sa rsa n devrim bora la r ı n ı n şiddetlen mekte olduğ un u n açık bir d e l i l i d i r. Ko m ü n i st ve işçi partileri n i n Hazi ra n 1 969'da Moskova 'da ya p ı l a n dan ışma toplantısında, gayet h a k l ı o l a rak, Lôtin Ameri ka'daki devrim h a reketi nin şu önemli faktörü belirtilmişti r : «Geniş h a l k yığ ı n la rı , üniver site öğ renci l eri, ilerici gençlik, şehir h a l k ı n ı n orta katlarından çok sayıda temsilciler p roletarya ile birlik a l a ra k h a reket etmektedi r. Ortak çalış malar ve gerici rej i m i e re karşı a nti-emperyal ist birlik gittikçe g üclen mektedi r.» Sı n ı f savaş ı n ı n keskin leşme s ü reci, Lôti n Amerika ' n ı n e n bilinçli, i lerici ve devri mci g üclerini çetin soru n l a r ka rşısı nda bırakmıştır. Çağdaş geliş men i n objektif eğ i l i ml eri sava ş ı n derinleşip yay ı l masına katkıda b u l u n m a kta d ı r. B u s ü reçte i lerici güclerin r o l ü a sla ö n e m s i z değ i l d i r. Tersine, açık bir teorik prog ra m l a ortaya çıkma ve a ktif bir devri mci eyleme geçme zoru n l u ğ u , bugün i çin her zamankinden daha gereklidir ve her memlekette s ı n ı f sava ş ı n ı n bundan sonraki i lerlemesi sırası nda da gerekl i kalaca ktı r. Lôtin Ameri ka'nı n bugünkü ta ri hsel gelişim sürecinde bu kıta devri m cilerinin karş ı laştı kları başlıca sorun n e d i r ? Şüphesiz ki, çeşitli soru n l a r gösterilebilir. Fa kat baş l ı ca sı şud u r : Şu veya bu memlekette bel i rl i b i r süre i çinde b ü y ü k b i r h a rekete geçmeyi m ü mk ü n kılacak o l a n sınıf 1 96
savaşını kuvvetlendi rmek için ne yapmak lôzı m d ı r ? Bu, strateji meselesi değ i l , ta kti k meselesi d i r, onun için d e Lôti n Amerika' n ı n gelişi m i ndeki bu tarihsel döneme ait taktiğin hazı rla n ması temel soru n haline gel mekted i r. Strateji ise, bize göre, bütün çağdaş gelişme dönemi için yeteri kada r açık şeki lde belirlenmiştir. V e ertelen mez görevi d e , kıtada h a l k yığı n ları n ı n somut eylemlerine kı lavuzluk etmekt i r. B u stratej i n i n a macı, bugün Lôti n Amerika'da ertelen mez bir zoru n l u k olara k beliren demokrati k kurtuluş devri m id i r. Devri m i n esa s görevi, emperya l i z m i n mutlak ege m en l i ğ i n i yoketmek, ona bağ l ı idareci oligarişilerin i ktidarına son vermek, gelecekte sosya lizmi kurmak için gerekl i ya pısa l değişikli kleri yapmaktır. Devri m i n itici g ücü, işçi sınıfı n ı n yönetiminde, işçi-köyl ü birliğ i temel ine daya n a n geniş halk y ı ğ ı n ları cephesidir. Bütün hareketi n başl ı ca yön ü, her memleketteki en gerici çevreleri, yani noe - kolaniyalizm aja n larını ve satı i mış oligarşiyi izole etmek, kökten değişiklikler ya p ı l ma s ı n ı öngören progra mdan yana olan bütün g üclerin orta k savaşını örg ütlemektir. Bu temel sorunu çözümleme yolu, kıta n ı n çeşitli memleketleri n i n somut koşuJJorına göre Leni n öğ retisinin yaratıcı l ı kl a uyg u l a n masıd ı r. Başka yol yoktur. Dü nya devrim tecrübesi n i n geniş ölçüde doğ ru l o d ı ğ ı Lenin prensipleri dışı nda çözü m yalu a ra ma k «denemeler ve hata l a r.. metodu n u uyg u l a m a k demek o l u r. lôtin Amerika'daki kamün istlerle d i ğ e r bütün devri mciler a rası ndaki başl ı ca fa rk, meselenin bu şekilde ele a l ın ışında ortaya çıkma ktad ı r. Komün istlere göre Len i n izm, ü niversal bir öğ retidir. Leninizm, materya list diyelekti ğ i n özüne bağ l ı olduğu i çi n , Lôti n Amerika m e m leketleri n i n spesifik özell ikleri n e uyg u l a n a b i l i r. Ikincilere göre, ara l a rı n d a bazı fark l a r b u lu n masına rağ men, Leninizm, devrim öncesi Rus yası n ı n koşullarına göre hazırlanmış bel irli b i r doktri ndir, bundan dolayı, mekôn ve zaman farkı i l e birbirinden ayrı olan sosya l sorunlara uyg u l a n a maz. Lôtin Amerika'da «çoc u k l u k hasta l ığ ı.. olan solcu l uğ u n .. gerçek beli rti leri olan bu ve benzeri görüş�rin tersine olarak, kıta komünistleri Leni n ta ktiği prensiplerini benimseyip savu n uyorlar. B u prensi pler, şüphesiz, devri mcileri, savaşta ka rşılaşılan kon kre sorun l a rı spesifik koş u l la ra ve zamana göre tah l i l etmek gibi karmaşı k ve güç işten kurtara bi lecek n itelikte ne sihirli bir reçete, n e de her zaman ve her yerde geçerli bir form ü l d ü r. Len i n «Böyle b i r reçete, ya da bütün haller için yara rlı genel bir formü l hazırlamak buda l a l ı kt ı r.. d iyor ve şöyle deva m ediyo r : «Her zaman olduğu g i bi, burada da ödev şudur: Komünizmin genel ve temel prensi plerini sınıflar ve parti ler a rasındaki i l işkilerin özell i ğ i n e ve her memlekette ayni olon komünizme doğru objektif gelişi mdeki öze l l i ğ i göre uyg u l a mayı becere b i l mek. B u n u n için d e bu objektif gelişmenin öze l l i k lerini usta l ı kla öğ ren mek, b u l mak, sezmek ı ô z ı m d ı r... Len i n ' i n taktiğ i n i n a ktüel l i ğ i v e b i l i msel değeri, d ünya sınıf savaşı tari h i n i n delilleriy l e 1 97
doğ ru l a n m a ktad ı r. işte bunun içindir ki, Lôtin Amerika kom ü n i stleri, Len i n ' i n taktik p rensipleri n i aşırı sol g üclerin fiki rleri n e karşıt koymakta , d ı riar. B u n u n dogmatizmle hiçbir i lg i s i yoktur. Lôtin Amerika komünist partileri, Len i n ' i n takti ğ i n i mem leketleri n i n s o m u t koş u l la rı na deva m l ı olara k u yg u la m aya ça l ı ş m a ktad ı ri a r. Bu ça ba ların sonucu olarak, sınıf savaşı süreci n i a ra l ı ksız olara k geliştirme a ma c ı n ı g üden çeşitli eylem biçimleri doğ m uştur. Bugün Lôtin Amerika mem leketlerini soran g revler, gösteriler, p a rla mento faa l iyetleri, lôtifu n d i ya veya işletmeleri ele geçirme, ideoloji savaşı, ajitasyon v e s i l ô h l ı ha reketleri n b i r k ı s m ı , devri mci savaşı meydana getiren ça lışmalard ı r. Moskova Da nışma Top la ntısı do bunu şöyle bel i rtmişti r : «Geniş h a l k y ı ğ ı n l a rı n ı n ekonomik v e politi k i stekle r v e devri mci a m a ç l a r uğrundaki savaşı, çeşitl i biçi m lerde y ü rütül mekted i r. Lôti n Amerika ' d a k i halk ha reketi, em perya l i z m i n sald ı rga n l ı ğ ı n a ve memleketteki gerici l i ğ e ka rşı savaşara k i lerlemekted i r. Bazı memleketlerde bu ha reket silôhlı yoldan ya rarlanma ktadı r.» Strateji ve ta ktiği hazırlarken, her yeni olayı, her yeni d e l i l i iyice b i l m e m i z gere k i r. B u n l a r ı n yaratı cı M a rksist-Le n i n i st ruhta derin objektif ta h l i l i , d u r u m u n ortaya çıka rd ı ğ ı soru ların ceva b ı n ı b u l m a kta bir a na htar h izmeti görecektir. Marksizm bir dog ma değil, bir eylem kı lavuzudur. Bu prensibin somut a n la mı şudur: gerçeklerin bel irli bir teoriye uyd u ru l ması d eğ i l , teori n i n , meyd a n a gel mekte olon bütün değ i ş i k l i klere göre uyg u l a n ması ıôzı md ı r. Böylece teori de olgun laşıp gelişecektir. Biz ş i m d i Lôtin Ameri ka'da M a rksizm-Len i n i z m i n yüce p rensiplerinin önemini b i r k e z daha doğ rulayan bir s ı ra y e n i olaylar v e s ü reçler i ç i n d e yaşıyoruz. Peru ve Bolivya b u a l a nd a örnektir. Bu memleketlerin ord u l a rı, d ü n e gelinceye k a d a r işçilerin, köy l ü v e ü n i versite öğ renci leri n i n kaatili i d i l er, bugün i se u l usal yurtseverl i k devri m i n i n bayraktarı olmuşlard ı r. Bu olgu nun kökeni ned i r� G el eceği ned i r� Lôtin Amerika ü l kelerinde işçi sı n ıfı n ı n kıta soru n la r ı n ı çöz ü m leme a racı o l a ra k i lôn ettiğ i ' ul u s a l k u rtuluş ve demokrotik devri m prog ra m ı çerçevesine bütün b u n l a r nasıl a l ı n ma lı d ı r ? Bu cinsten a raştırı v e ta h l i llerin ya p ı l ma s ı gereği kapı l a rı mızı ça l m a kta d ı r. Ve eğer biz, çeşitli a ktüel soru lara za manında ve doğru cevap b u l mayı becere b i l i rsek, t ü r l ü olayları değerlendi rmede hatoya d üşmeyiz, Fa kat yen i l i kler sadece büyük olaylarla m ı beli riyor? Hayı r, küçük işlerde de ve her zama n, her yerde beli riyor, M arksizm-Leni n i z m i n ta leplerinden b i r i de, o onda, s ı n ı f savaş ı n ı n g e n e l gelişimi nde h e r ne kad a r önemsiz de görünseler, yeri nde ve bel i r l i koş u l l a rda genel politik durumu beli rleyecek olayları zama n ı nda görüp değ erlend i rebil meyi becer mektir. Marksizm-len inizm klôsikleri n i n geniş ölçüde boşvurd u k l a rı b i l i m s e l öngörme, g ü n l ük sava ş ı n önemsiz d e olsa somut gerçekleri n i to m ve derin olara k ta nı maya daya n ı r. Olguları n gerekl i veya geçici tarihsel 1 98
kara kteri a n c a k bu şekilde a n la ş ı l a b i l i r. Bu suretle, beklen medik olaylara , devri m i n öncüsü olan işçi s ı n ıfı tarafından bel i rl i top l u msal süreçlere yeri nde ve zamanı nda tepki gösteril memesi g i bi hal lerden kaçı n ı la b i lir. Bugün Lôti n Amerika ü l keleri n i n hepsinde bel irli olayla r meydana gel mekted i r. Ve bu olayların i nceleni p öğ renil mesi n de, kıta Ma rksist Len i n i stleri n i n ta ş ı d ı kl a rı soru m l u l u k derecesi , bütün d ünyada ya nkıla r uya n d ı ra n büyük olayl a r hakkındaki soru ml u lu ğ u muzun derecesi nden hiç de a z d eğ i l d i r.
199
Leninizm ve şovenizme karşı, proletarya enternasyonalizmi için yürütülen savaş VOLF ERLlH işçi sınıfı n ı n bütün ta ri h i boyunca yü rüttüğ ü savaşın temel i l keleri nden biri n i , şovenizme karşı, proleta rya enternasyona l i z m i u ğ rundaki savaş teş k i l etmişti r. Vla d i m i r l I i ç Len i n bu i l keyi teorik bakımdan aydı n l otara k Rus ve u l us l a ra rası işçi ha reketinde daha yüksek b i r d üzeye u laştı rmıştı r. Bu ilke bugün d a h a da büyük b i r önem taşı m a ktadır ve bunun örneğ i memleketim olan i srail'de görül mekted ir. Emperya l i z m i n ideoloj i k s i l ô h l a r deposu g itgide fa kirleşmekte, kapita lizm halk kitleleri için daha a z çekici bir hal a l m a ktad ı r. Bundan dolayı d a kapita l i z m i n h i z m etinde olan ideolog lar, ellerinde kalan s i l ô h la rdan e n etk i l i şekilde fayd a l a n maya ça l ı ş m a ktadı rla r. B u s i l ô h l a rdan biri o l a n şovenizm, eskiden olduğu g i bi bugün d e kullan ı l m a ktad ı r. isra il'de şovenizmin ve sağcı sosya l demokra s i n i n g üclen mesinde siyon izm teorisiyle pratiği özel bir rol oyna m a ktad ı r. Genç kuşa k l a ra siyon i z m ideolojisini a ş ı l m a k i çi n okullardan, ta pına klardan, y ı ğ ı nsa l ha berleşme a raçlarından ve a sker oca ğ ı ndan fayd a l a n ı l ma ktadır. B u ideoloji, «dünya ça pında b i r Ya hudi m i l leti n i n v a r olduğ u n u ve . «dü nya ça pında bir Ya h u d i kurtuluş savaşı» yürütü l d ü ğ ü n ü öğ retmekte, Fil i stin'in «Ya hudi mil leti»ne Allah tarafı ndan vaaded i ld i ğ i, Yahudi devletin i n m i l l i kader meselesi olduğu, isra i l h ü k ü meti n i n , d i ğ erleri a rasında v e her şeyden önce sosya l i st ülkelerd e yaşıyci n l a r d a d a h i l «dünya ölçüsündeki Ya h u d i m i lleti» a d ı n a konuşmak yetkisine sah i p b u l u n d u ğ u fikrini a ş ı l a m a kta d ı r. Siyon i st doktrin e göre «seçkin b i r m illet» olan ı s ra i l Ya hudi leri, onları n hükümeti ve silôhlı kuvvetleri yöneti m indeki temsilci leri bütün siyasal ve askeri sorun ların çöz üm lenmesinde h a ke m durumundadırl a r v e Arap h a l k l a rı bu b i ricik hakemin öne sürd üğ ü şartla ra uymak, «uslu» ve sessiz sadasız beklemek zoru ndadırlar. Siyo n i st ideoloj i s i n i n öğ rettiğine göre "bütün Ya hudi ler kardeştir» ve Ya k ı n Doğ u'da d ü ş m a n l a r tarafından kuşatı l m ı ş b u l u n ma l a rı , başta ısra il'deki ka pita list topl u mun sınıfsa l s ı n ı rl a m a l a rı o l m a k üzere onları biribirinden ayı ra n her şeyi u nuta rak, t ü m özel soru n l a rı n d a n ve d ilek lerinden «milli birli k» a d ı n a fedakôrl ı k ya p maya zorl a m a ktad ı r. Bu ideoloj i k görüş ta m ma nôsiyle etki li olma mışsa da, ı s ra i l işçi h a re ketinde zaten yeter d e recede güclü d u r u m d a b u l u n a n sağ cı sosyal demokra s i n i n son derecede büyük bir a ğ ı r l ı k kaza n masını sağ l a mıştır. Sınıflar a rasında barış fikri siyo n i st ideoloji tarafın d a n kuvvetle destek lenmişti r. Şovenizm, reformizmi g üdendirmiş ve i kisi b i rleşince, e mper200
yalizme sı msıkı bağ l ı olan sosyal-şovenizmin özel bir şeklini a lmışlardır. ı srai l -Ara p a n laşmazl ı ğ ı n ı n a rtması, ısra il'deki Yahudi işçiler a rasında mi lliyetçilik propagandasının genişletilmesine önemli ölçüde yard ı m etmiş, b a z ı Arap devletlerin i n , ısrail devletinin y o k edileceği ne, Yahudi lerin denize döküleceğ i n e dair tehditlerl e dolu milliyetçi d emeçieri i se, ısra i l liderlerinin şoven ist propagandasına son derece yararlı olmuştur. Bütün bunlar da, e mperya lizmin topyekun stratejisine uyg u n olan d ı ş politi kasına hizmet etmektedir. Siyonizm bağ ı msız b i r ideoloji değ i l d i r, emperya lizme bağ ı m l ı olması gerekir ve pratikte de öyledir. Netekim yaratı l d ı ğ ı g ünden beri emperya lizme daya n m ı şt ı r. isra i l yöneticileri bu doğrultuda yürüyerek Arap halklarına ka rşı e mperyalizmle işbi rliğ i halin dedirler. Büyük çapta sermaye ithal i n e dayan a n ekonom i politikası ve ü l ke servetleri n i n yabancı sermayeye tesli m edil mesi bu işbirliğini ta mamla maktad ı r. Siyon izm sadece emperyalizme daya n ma kla kalmama kta, devrimci hare ketin üç ana kaynağ ı başta olmak üzere, a nti-emperyalist g üclere ka rş ı dü nya ölçüsünde yürüttüğü savaşta o n u n g ü c l ü b i r müttefik i olarak yer a l ma ktCldır. Uzun yılla rdan beri siyonizm ideolojisine ve pratiğ ine karşı savaşmakta olan i srai l Komü nist Partisi, 1 969 y ı l ı n ı n başlarında toplanan XVi. Kongre sinde Ya hudi meseles i n i ve siyonizmin za m a n ı mızdaki durumunu geniş ölçüde i n celemiştir. Kongre belgeleri, siyonizm hareketinin bir ulusal kurtuluş hareketi olmak şöyle d u rsun, hatta ulusal bir h a reket bile olma d ı ğ ı n ı , Yahudi burjuvazisinin gerici niteli kteki siyasal hareketinden i leri gitmediğ i n i somut olara k ispatla m ı ştır. Kongre, Len i n ' i n burjuva ideolo j i siyle proletarya ideolojisinin uyuşa mıya ca k l a rına dair görüşü n ü n «sos yalist siyonistler» örneğiyle d e doğrulan d ı ğ ı , siyonizm propagandası n ı n israi l h o l k ı i ç i n zararlı o l d u ğ u sonucuna varmıştı r. Siyonizm ideolojisi ve pratiğine karşı pa rti mizin savaş ı , şovenizm a leyhinde ve proletarya enternasyonalizm i l e h i n deki savaşı n ı n b i r p a rça sını teşkil etmektedir. Emperyal i z m ve onun ajanları, komünizme, uluslararası komünist hareketin e karşı saldı rıları nda en a ğ ı r da rbeleri Sovyetler B i rliği'ne, Sov yetler Birliği Komünist Parti si'ne yöneltmektedirler. Onlar, propaganda bak ı mından, bir iftira sisteminin meydana getiri l mesinde bütün düşman larını b i r tek i s i m a ltında bi rleştirmeriin son derece etki li olduğ u n u b i l di kleri nden, a maçlarına v a r m a k için .. komünist» i s m i n i seçmişlerdir. B u sebeple d e , k e n d i ü l kelerindeki bütün ilerici insanları, komünist o l u p olma d ı klarını g özönüne a l maksızın «komünist» olara k tanıtmaktadırlar. 201
Onlara göre işçilerin hakları u ğ runda savaşan her sen d i ka yönetmeni, G üney Viyetnam'daki U l usa l Kurtuluş Cephesi üyeleri komü n i sttir. Şunu beli rtmek lôzı m d ı r ki, yeryüzündeki bütün anti-emperya l i s t gücler ulusla ra rası kom ü n ist ha reketi tarafından desteklen mekted i r. En büyük destek de Sovyetler B i rl i ğ i Kom ü ni st Parti si'nden gel mekted i r. D ü nyada k i b ü t ü n i lerici ha reketler, b ü t ü n i lerici i n sa n l a r, k e n d i tecrübeleriyle şun u öğrenmişlerdir ki, başarı elde etmek i ç i n kom ü n i stlerle işbirl i ğ i şa rttı r. Kom ü n i stlerce desteklen miyen, hele onlara ka rşı yönelti len her türlü hareket başa rı sızlığa m a h k u m d u r. Emperya lizm, Sovyetler B i rl i ğ i ' n e ka rşı açı kça cepheden sa l d ı rıya askeri, veya gitgide daha belirli olara k görü l d ü ğ ü üzere, hattô siyasal sa ldı rıya - geçecek durumda olmadığı için, Sovyetl e r B i rl i ğ i ' n i h a l k l a r ı n d ü ş m a n ı , demokra s i n i n , u l usal bağ ı m s ı z l ı ğ ı n , tera kki ve ba rışın d ü ş m a n ı olara k göstermeye çaba l a ma ktadır. Çekoslovakya bun a l ı m ı s ı rala rında gerici/erin bütün sosya lizm ve Sovyet d ü ş ma n ları n ı « i l e rici", bütün M a rk sist-Len i n i stleri ise «tutucu" d iye a d la n d ı rd ı kları n ı hatı rlatmak kôfi d i r. Emperya lizm, tota l iterlerin h i l es i n e başvura ra k, kom ü n iz m l e faşizme bj r tutmaya ka lkışmakta , b u n l a rı sözde h ü r d ü nya n ı n burjuva demokrasisine karşıt göstermekted ir. Emperya l ist gerici ler, aşı rı solcula rı n ve Çin yöneticilerinin yaptığ ı propa g a n d a l a rı n ya rd ı miyle Sovyetler Birliğ i ' n i emperya l izmle bir tutmaya b i l e yelten mektedirler. ısra i l'de ko m ü n i z m a l eyhtarı ve özel l i k l e Sovyet a leyhta rı propaganda siste m l i ve sürekli olara k y ü rütül mektedir. ı s ra i l ' i n resmi propagandası nda emperya lizme yatkı n sınıf görüşü temel u n suru teşki l etmekted i r . Hattô Arap h a l kları söz kon usu olunca bi le, propaganda, genel hatlariyle bu temel unsura daya n maktad ı r. Oyle ki, genel l i kle Ara p a l eyhta rl ı ğ ı a ş ı l a n d ı ğ ı halde y ı ğ ı n s a l habe rleşme a raçl a rı nda , e m perya li stlere ka rşı o l u p olmadıkları gözön ü n d e bulundurularak, b i r k ı s ı m Ara p l a ra iyi, b i r k ı s m ı n a d a kötü d a m g a s ı vurul m a ktadır. Ya n i propaganda işlerinde, bir k i ş i n i n , g rubun veya politika n ı n ı s ra i l (ta bii resmi ı s ra i l politikasi s ö z konusudur) için iyi olup o l m a d ı ğ ı gözön ü n e a l ı nsa da, gerçek ölçüyü e m perya l izme karşı tutum tayin etmektedir. ısra il ' i n resm i propaga n rası, Ara p halkları n ı n ulusal kurtuluş h a reketi n e karşı savaşta g erici Ara p çevreleriyle birleş mektedi r. Buna, ya kın bir geçmişte, Lübnan buna l ı m ı s ı rala rında bir kere daha şa hit olduk. Bu tutum, şü phesiz, sadece propaganda a l a n ı nda söz konusu olmakla ka lma makta , politik ve a skeri mesel e l eri de ka psa makta d ı r. Komşu ü l ke lerdeki anti-emperya l i st reji mieri yı kara k, em perya l iz m i n topyekun stratej i si n e olduğu kadar ı srai l' deki g erici leri n yayı l m a hedefleri n e de hiz met etmek a ma ciyle ya p ı l a n 1 967 Hazi ra n ı ndaki saldırı bunun başlıca örneğ i d i r. 202
Bu tutum Al man meselesinde de geçerl i d i r. Bugün, bütün Almanları i sra il'in düşmanı o l a ra k k a b u l eden, faşist tipte bir felsefi a k ı m ı n mevcut olmasına rağ men, resmi m a ka m l a r, A l m a n l a rı da, yine emperyal ist olup olmadıkları , yan i Federa l Almanya'ya veya Demokratik Al ma nya'ya mensup o l m a l a rı açısından ele a l a ra k, iyi veya kötü Almanlar diye a y ı r ı m yapmakta d ı rlar. Emperya lizme taraftar, komünizme ve Sovyetler'e düşman ola n bu görüşleri siyonizm ideoloj isi beslemektedir. ısrail'dekiler dahil, dünyanın birçok yerlerinde siyonist örgütler ve israil hükümeti, emperyalizmin sos yalizm ve komünizm aleyhindeki ve başta Sovyetler Birliği olmak üzere sosyalist ülkeler aleyhindeki politik ve ideolojik savaşının başlıca ô/eti haline gelmişlerdir. isra i l'deki Sovyet a l eyhtarı ka m pa nya iki yönde gelişmektedir. B loI n lardan birincisi sosya list ü l kelerdeki ya hudi lerin g üya ezi ldiklerin e d a i r propa g a ndad ı r. B u ka mpanya n ı n g e n e l bir karakteri o l d u ğ u g i bi, b i r de Yah u d i l i ğ e özgü bir yanı vard ı r. Siyonizm ve ısra i l ' i n resmi propa g a ndası, genel olara k, karşı - devri m i n savunucusu d u rla r (bi lindiği g i bi Histad rut, 1 956 y ı l ı ndaki Maca ristan olayları sıra s ı n d a karşı-devri mi desteklemek a maciyle bir genel g rev d üzenlemişti) . Yina Histad rut Çekoslovakya ka rş ı devrimciler"i nden y a n a oldu ğ u n u i 1 ô n ederken, ısra i l'de v e isra i l d ı ş ı nda mevcut siyonist çevreler, Çekoslova kya 'daki sosyalizm düşmanı g ü clere yard ı m için ellerinden gelen her şey i yapmışlard ı r. Ş u n u g u ru rla belirtmek l ô z ı m d ı r ki, partimiz, daha 21 Ağ ustos 1 968 saba h ı , Sovyetler Birliği'yle diğer dört sosyalist ü l ke n i n eylemini Çek ve SIova k halklariyle enternasyona list daya n ı ş ma o l a ra k değerlendi rmişti. Parti miz, o g ü n lerde ihtirasla rı n son derecede kaba rma sına rağ men, enternasyona l i st ödevi ni yerine getirerek, memleketi miz h a l k ı na gerçekleri a ç ı k l a m a k için m ü m k ü n o l a n her şeyi ya p m ıştır. Siyonizm ve isra i l ' i n resmi propagandası, yürütülen ka m pa nya n ı n Yahud i l i k açısından Sovyetler Birliği'ne, Polonya'ya v e d i ğ e r sosyal ist ü l kelere, Ya hudi lere karşı fa rk gözetme ve baskı siyaseti g üd üyorla rmış baha nesiyle saldırm a kta d ı rl a r. B u propaganda, siyonizmi Ya hudilikle bir tutmayı ka l kışmakta, ısra i l ' i n pol iti kasına ve siyonizme karşı çıkmayı Yahudi a l eyhta rlı ğ ı olara k göstermekted ir. Len i n ' i n bel i rttiğ i g i bi , işçi sı nıfı saflarına, d u rmadan, proleter olmıyan yabancı elema n l a r sızmakta ve bunlar burj uva ve küçük burj uva ideolo jisini d e bera berlerinde getirmekted i rier. B u etki ler işçi sınıfı n ı n partisi, komünist partisi için de söz kon usud u r ve bu durum bu'g ü n için d e geçer l i d i r. Hattô bugün daha da tehlikeli bir hal a l mıştı r. Komünist partilerine sızma s ü reci, emperya lizmin m uazza m ölçüdeki yı pratma cihazı tarafın d a n , topyekun stratejisi n i n bir parçası olarak, bilinçli şekilde teşvik edil203
mektedir. Düşman ideoloj i n i n saflarımıza sızması n ı n kıasi k örneğ i M i k u nis-Sne g r u b u n u n pa rti mizdeki , ısrail Komünist Parti si' ndeki eylemleri d i r. Bu sızma n ı n kara kteristik i ki öze l l i ğ i kendisini somut o l a ra k şöyle göster m işti r : düşman ideoloji, Ma rksist-Len i n i st sözler maskesi a ltında sızdırı l m ı ş ve ideoloj ik-politik mevzi leri terketme eylemi birden b i re d eğ i l , yavaş yavaş gerçekleş miştir. M i k u n i s ile Sne parti içindeki ideoloj i k sa l d ı rı l a rı na , pa rtin i n bölün mesinden önce başl a m ı şlard ı r. Daha o za manlar pa rti mevzi lerinden şu yönlerde uzaklaştı kla rı açı kça görül üyord u : Proleta rya n ı n s ı n ıf mevzi le rinden vazgeçme k ; a nti-emperya l i st tutu m u ve propagandayı zayıflatma k ; Sovyetler B i rl i ğ i ' n e ve uluslara rası komün ist hareketine cephe a l m a k ; Ya h u d i m i l l iyetç i l i ğ i ideolojisini a ş ı l a ma k ; Ara p halkları n ı n ulusa l kur tuluş g ücleri tarafı ndan ya pılan hataları a ba rtma k ve bu hataları hareketin temel çizg isi d iye i l a n etme k ; Ya hudi m i lliyetçi l i ğ i n i Arap m i l l i yetçil iğ iyle özdeş sayarak a ra l a rındaki karakteristi k farkı bölgedeki çeliş ki lerin temeli sayma k ; parti hayatı nda Leni n c i normların temeline saIdır mak ; Ya h u d i a s ı l l ı pa rti üyeleri n i Arap asıllı üyelere kıyasla daha öneml i sayma teorisin i gel iştirmek ; partiyi u lusal i l kelekere göre bölme dene melerine g irişmek. Parti n i n bölün mesinden sonra ısra i l'deki gericileri n g itgide daha çok sevd i ğ i ve daha çok ş ı m a rttığ ı ki mseler h a l i ne gelen M i k u n i s-Sne grubu mensupları n ı n bu görüşleri genişledi ve g ü n ı ş ı ğ ı na çıktı. Böylelikle a nti emperya l izm mevzilerini terkederek, u l us l a ra rası komünist hareketine, Sovyetler B i rli ğ i ' ne ve porti m ize karşı s a l d ı r ı la rda ısra i l g ericileri n i n vurucu g ü c ü h a l i ne geldi ler. Görüldüğü g i bi şovenizm a leyh indeki , proletarya enternasyon a l i z m i lehi ndeki savaş, Len i n ' i n za manında olduğu ölçüde ö n e m l i b i r ödev olara k ö n ü m üzde d u rmakta, hatta önemi daha da a rtmakta d ı r. Bu, geçici ikinci derecede bir savaş değ i l , i l kelere, s ı n ıfsal görüşe daya nan, ideoloj i k uya n ı kl ı ğ ı , parti kadroları ve emekçiler a rası nda a ra l ıksız siya sal aydın latma çalışmalarını gerektiren d a i m i bir savaştır. Parti m i z bu savaştaki başarısiyle u l u s l a ra rası ha reketi mizin ortak dava sına h izmet etmekted i r.
204
Leninizm ve ulusal kurtul'uş hareketinin bazı sorunları A H M ET KERI M Kan ı m ızca, Asya ve Afrika ülkeleri n i n toplumsal gelişimi üzerinde daha ciddi bir b i li msel a raştırmaya başl a m a k veya başlanılan yerlerde bu işe deva m etmek, yüzüncü doğ u m y ı iı münasebetiyle V. ı. Lenin'e lôy/k bir sayg ı alô meti olacaktır. Bizim topl u mları m ı z ı n gelişme d ü zeyi düşük old uğu ne kadar doğru ise, bu toplumlar ha kkı nda henüz çok a z şeyler bilindiği d e bir gerçektir. V. ı . Len in, bize, işçi sınıfı n ı savaşa hazırlayıp sonra da maharetle zafere u laştırd ı ğ ı kendi memleketi n i n reel olayla rının somut ta h l i l i n i n klôsik örneğ i n i bıra ktı . B u klôsik örnek, onun, «Rusyada kapita l i z m i n gelişmesi .. adlı eseri d i r. Bu eserinde V. ı. Lenin, ya ra rlandığı ve bize örnek olması gereken metod u n özünü açı klayara k şöyle demekted i r : «Duru m u n ve çeşitli s ı n ıf ların çıkarları n ı n somut ta hlili, şu veya bu meseleye uyg u l a n a n bu ger çeğ in ta m a n l a m ı n ı bel irlemeye yara ma l ı d ı r. .. Bu suretle, bu s ü recin her somut aşamasında sın ıfsa l a ntagoni z m i n kendine özg ü biçi mi n i n açıklan masına hizmet etmeyen, sosyal s ü recin zoru n l u luğu olan ekonomik gel işi m i n "a mansız .. mantığı hakkındaki soyut ve dogmatik düşüncelerden, a kademik gevezeliklerden ibaret olan karşıt metot, içyüzü açığa vuru l u p rededi l miştir. Semeresiz old uğu kadar za ra rlı da olan bu metot, Marksist metotla değiştiri l m iştir. Marksist metod un başlıca a macı, reel sosyal ç�lişki leri a çıkla mak, bunların gelişme biçi mlerini i n celemek, «geçici karakteri ni ortaya koymak» ve işçi s ı n ıfının sömürülmesini sağ layan iliş kileri yok etmek i çin objektif koş u l la rı hazırla maktır. Ne yazı k ki, bizim memleketlerin, yani Asya ve Afrika ü l keleri n i n i n d u ru m la rı n ı n tah l i linde metafiz i k ( b u teri mi Engels'in kulland ı ğ ı a n l a mda kulla nıyoruz), ya da diyalektik ol mayan metot üstün gel mektedir. Bu metot. Len i n ' n i n deyişiyle. «somut soruların ceva bını genel gerçeğ i n basit ma ntı ki gelişiminde ara ma n ı n yoludur.» Sosyal olayların aydınlatıl masında ve olgunlaşan sorunları n çözümünde bu metoda başvurmak. Lenin'in bel i rttiğ i g i bi, reel ekonom i k ve sosyal d u ru m u n ve reel çeliş kileri n i n i n somut ta hliline dayanoca ğ ı m ı z yerde. ş u veya b u top l u m u n geçird i ğ i tarihsel a ş a ma n ı n kara kteri ni peşin yarg ı larla belirlemek demek o l u r. Len i n ' i n metodu doğrudur ve başarıyle uyg u la na b i l i r, çünkü ta rihin genel bili msel kavra mı n a . tarihsel materyalizme dayan ı r. Leni n . öze l l i kle «Halkın dostları» kimlerd i r ve bunlar sosyal demokratlara karş ı nasıl savaşıyorlar» a d l ı eserinde bize ş u n u öğretmişti r : Sosyal olayların incelen mesini bili msel d üzeye yükselten tarihsel materya lizmin ana fikri, toplu msal - ekono m i k formasyon kavra mıdır. 205
Kapita l i st o l mayan gelişme yolunda i lerleyen memleketlerin temsil etti kleri yeni sosya l olaya ta ri hsel materya l i z m açısından yanaşma k bize şu olanakları vermekted i r :
1 ) B u memleketlerde sosya l - ekonomik v e politik gelişme koş u l l arın ı n başka başka o l uşuna v e h e r b i ri n d e s ı n ıfla r v e politik g ücler a ra s ı n daki karş ı l ı k l ı i l iş k i lerin çeşitl i l i ğ i n e rağ men, b u devletlere özg ü bir s ı ra genel sosya l g e l i ş i m k a n u n ları n ı n yürürlükte olduğ u n u ı spat etmeliyiz. B u objektif k a n u n l a r bize gösteriyor ki, ne ka pita l i st, ne de sosya l i st o l a n b u ü l keler, y e n i bir sosya l -ekono m i k formasyon değ i ldirler. 2) Afrika ve Asya ü l ke lerinden bir k ı s m ı n ı n üçüncü bir gelişme yolunda olduklarını iddia eden küçük burjuva ve revizyonist görüşleri n i n ta ma mi yle sü bjektivi st ve ya n l ı ş o l d u k l a r ı n ı su götürmez bir şekilde kesin o l a ra k ıspat etmeliyiz. 3) Bu memleketlerin içinde b u l u nd u kl a rı tarihsel aşamanın sosya lizme geçiş aşaması olduğ u n u ta m olarak tespit etmeliyiz. 4) U l usal demokrati k devri mle sosya l i st devrim a ra s ı n da k i diya lektik bağ la r ı ta m o l a ra k beli rlemel iyiz. Bu a rada, ş u veya bu devri m için aynı olan bazı ödevlerin, gelişmeleri n i n bel i r l i bir düzeyinde g i ri ş i k bir hale geld i ğ i n i de gözön ünde b u l u ndurmamız gere k i r. Bi zce, u l usal demokratik devri m i n temel ödevleri henüz çözü mlen memişse veya gerekli ilg iyi henüz görmüyorlarsa, esas gayretleri sosyal ist devri min olgunlaşmış.ödevlerleri n i çözmeye yöneltmekten çek i n memiz ı ô z ı m d ı r. Len i n ' i n "Fel sefe Defterleri» ndeki n otları, bu g ib i o layları n gözden geçiri lmesinde gerekli esnek l i ğ i n gösteri lmesi için gayet yara rl ı d ı r. "üçüncü d ü nya» da işçi sınıfı n ı n ve p a rti s i n i n rol ü n ü i n celerken , hiç şüphesiz, V . i . Len i n'e ve öğ reti sine sarsı lmaz b i r sada katle bağ l ı olara k ça l ı ş ma ktayız. Gerçekten Len i n : «Marks'ın öğretisinde e n önemli nokta, proleta rya n ı n sosya l i st top l u m u n k u rucusu olara k d ünya çapındaki ta ri h sel rol ü n ü ayd ı n latma s ı d ı r" demiş, ayrıca ş u n l a rı yazmı ştı r : «Bütün s ı n ıf lar ve bütün memleketler stati k d eğ i l, d i n a m i k d urumda, yani d u ra l bir halde değ i l , ha reket halinde g özden geçiri l i rler. (Hareket ka n u n l a rı n ı , mevcut her sınıfın ekon o m i k koşu l l a rı doğ u ru r.l Hareket d e , sadece geç miş gözönüne a l ı nara k d eğ i l , geleceğ i d e gözönü nd e bulunduru l a rak, hem de sadece ağ ı r a ğ ı r meydana gelen geğişmeleri gören «evri mciler"in basit a n layışıyla değ i l , d iyalekti k olara k gözden geçiri l i r . . . "
Eminiz ki, kom ü n i st ve i şçi parti leri n i n 1 969 u lu s l a ra rası dan ışma toplantı s ı n ı n dokümanı, işçi s ı nıfı n ı n yerin e getirmekte olduğu, ulus l a ra ra s ı devri mci gücleri n geniş hamleler ya ptı kları ve s ı n ı f savaşı n ı n keski n l eşti ğ i çağ ı m ı zd a işç i s ı n ı f ı n i n d u rmadan a rta n rol ü n ü v e yeri n e getirmek zorunda o l d u ğ u ödevleri belirtmiş v e gelecek hakkındaki görüş leri nde buna daya n m ıştır. 206
Len i n ' i n öngörd üğ ü ve son y ı l l a rda bir s ı ra ü l kede beli ren tarihsel ba kı mdon önem l i yeni oloy, kutuplaşmaya yol a ça n süratli sosya l ayrışma sü recid ir. Bu kutup l a rdan biri, işçi s ı n ı fı n ı n , şehir ve köylerdeki küçük burjuvazinin, i lerici ayd ı n la rın, subayl a r çevresinden b i r kısmı n ı n ve bir de u l u sa l burjuva z i n i n bazı fra ksiyo n l a r ı n ı n top l a n d ı k l a rı kutuptur. Diğer kutup da, büyük topra k sa h i p lerinin, komprador burjuva z i n i n ve b ü rokratik burjuvaziden bazı z ü m relerin etrafında toplandıkl a rı gerici g ücler kutbudur. Bu savaş s ı rça köşkte ya p ı l m a m a ktadır. Tersi ne, bu savaş, biçimlerini, gelişme tempola rı n ı ve keskin leş me derecesini büyük ölçüde etk i l eyen daha ka rmaşı k ve geniş bir sü reçte o rg a n i k o l a ra k örg ü lenmektedi r. B u bütün d ünyada em perya lizme ve neo-koloniya l izme karşı, barış, demokrasi ve sosya l i z m uğrunda yürütülmekte o l a n savaştır. Çeşitli sosyal sınıf ve z ü m releri k apsayan a nlaşmazl ı k l a rda, a ntagonist cepheler a rasındaki savaşta işçi s ı nıfı özel bir yer a l m a ktad ı r. Kapital i st o l mayan gelişme yol u n d a k i diğer Asya ve Afri ka ü l kelerinde olduğu g ibi, Cezoyirde de, eko n o m i k k u rucu luk a l a n ı nda, öze l l i k l e yeni sa nayi koları n ı n kurulma kta olduğu endüstrileşme a l a n ında elde edilen belirli başa rıl a r işçi sınıfı n ı n sayı s ı n ı a rtı rmakta, tek n i k ve k ültürel düze yini yükseltmektedir. 4 y ı l l ı k plan (1 970-1 973) Cezayir'de esaslı bir rol oyn ıyaca ktı r. Bu p l a n ı gerçekleştirecek başl ı ca gücün işçi sın ıfı olaca ğ ı n dan ş ü phe yoktur. Kend i ç ı ka rla r ı n ı n ve bütün u l u sa l çı ka rl a rı n d i kte ettiğ i görevleri n i yerine g etirmesi i ç i n , i ş ç i sınıfı n ı n , b ü t ü n a l a n l a rda, öze l l i k le siya s a l ve ekon o m i k a l a n la rda, teknoloji ve b i l i msel öğ re n i m a l a n ı nda da çetin savaşlar vermesi ıôzımdır. Onun i ç i n d i r ki, biz, gelişmenin bu a şa m a sı nda bile , işçi sınıfının yüklendiği büyük soru m l uluğu a n l a m a ktayız. Fakat işçi lerin kendi başları na, kendi l iğinden s ı n ı f b i l i n c i n e erecek lerini ve s ı n ıfla r ı n ı u l usal politika a la n ında sözü geçer bir faktör haline g eti rebi leceklerini sanmak, büyük hata o l u r. (Leni n ' i n bütün eserleri de bunu doğrula m a ktad ı r) . Len i n ' i n "Ne yap m a l ı » a d l ı kitabında bütün yazd ı k l a rı v e t ü m ümrü boyunca yoru l ma d a n tekra rlayı p gerçekleştird i ğ i , Marks ve Engels'ten beri işçi ha reketi tari h i n i n her za man ve her yerde doğ ruladığ ı : «sı n ı f b i l i n ci proletaryaya a n c a k Marksi z m - Len i n i z m ideleri biçiminde dışarıdan veri l i rse ben i mseti l i r» h ü k mü, Cezayir i�in de, ve bizce, ka pita l i st a l mayan gelişme yoluna g i ren veya bu yolda yürüyecek o l a n bütün Asya ve Afrika ü l keleri i çi n de geçerlidir. Bu böyle ol unca, M a rksist-Leni ni st b i r partin i n va r l ı ğ ı i ç i n savaşm a k l a z ı m d ı r. Çünkü, ancak böyle b i r pa rt i , yapı s ı , çal ı şması v e eylem pren sipleri b i l i msel teoriye, ya n i M a rksizm-Len i nizme daya n a n bir pa rti, işçi sınıfı n ı n tarihsel g ö revin i anun b i l incine aşı layabi lecek, işçi sınıfının ve 207
bütün iç ve d ı ş ortaklarının iktida rı ele geçirme, sosya lizmi ve komünizmi k urma u ğ rundaki sava ş l a rı n ı da örg ütleyecektir. Proble mleri, a ncak geleceğ i n ı ş ı ğ ı nda gözden geçirerek çözümleyebiliriz. B u çözüm de, şüphesiz, kudret helvası g i bi gökten düşmeyecek, deva m l ı , sa b ı rlı , barışçı veya si/ôhlı bir sava ş ı n sonucu o l a ra k gelecektir. Kesin olarak geleceğe doğ ru yönelen böyle bir a n layışı savunurken, bugünkü d u ru m u ve i stekleri de gözden kaçı rmamak ıôzıdır. Fakat b i / i m s e l temellere daya n a n perspektife göre yarı nki a maçla ra uygu n çağdaş g örevleri bel irlemek gerekir. (Marksizm de geleceği n felsefesi d i r, yüzy ı l d a n fazla bir za man önce hazırlanmış olmasına rağ men, bugün geniş ölçüde gerçekleşmektedi r.) Yanlış a n laşılma i hti m a l lerin i ortadan k a l d ı rmak için şunu belirtmemiz l ô z ı md ı r : Bir yandan, yukarda sözü edilen ve Marksistl e r için genellikle ken d i l iğ inden a n laşılan i stekler, d iğer yandan, işçi s ı n ıfı n ı n özel yeri ve rol ü tezi, topl u m u muzdaki diğer sınıf ve sosya l z ü m releri küçümsemeyi hiç bir suretle gerektirmez. Adı geçen sınıf ve z ü mrelerin bugün oyna d ı kl a rı veya i leride potensiyal ola ra k oyn ıyabi lecekleri o l u m l u rol ü küçümsemek asla doğru değ i l d i r. B i z i m bu alandaki eylemlerimiz, hareketi mizi beli rleyen ve doğu ra n reel hayatın i steklerine uygu n old u ğ u g i bi, Len in'in şu öne m l i hükü müne de uyg u n d u r : «Belirli b i r top l u m u n i stisnasız b ü t ü n sınıfları n ı n t ü m karş ı l ı k l ı i l işkileri n i n objektif o l a ra k gözQnünde b u l u nd u ru l ması, aynı zamanda b u toplu mu n objektif gelişme aşa ması n ı n ve diğer topl u m l a rl a karş ı l ı k l ı i lişkileri n i n gözönünde tutu l ması, i lerici s ı nıfın doğru takti ğ i n i n hazırlanmasında bir daya nak noktası h izmetin i görebi l i r... B u yazın ı n çerçevesi içinde kabataslak da olsa bir tahlil bilmem yap i / a b i l i r mi? B u n a rağmen, biz, ş u n u açıklığa kavuşturmak isterd i k : 1 . Uzak sosyal ist perspektifli ulusal demokratik devri m i n kapitalist al mayan gelişme yol u n d a yürüyen devletlere düşen görevleri, g ü n ümüzde, işçi s ı n ı fı n ı , küçük şehir ve köy burjuvazisin i , ulusal burjuva z i n i n yabancı kapitale bağ l ı b u l u n mayan kesi m i n i bi rleşti recek geniş yu rtsever ve a nti emperyal i st b i r cephe yerine getirebil i r ve geti rmelidir.
2. Işçi sınıfı ve partisi, kend i ü l kesindeki d u ru m u ve g ücler gözönünde tutara k, bu cephenin yürüteceği doğ ru politikayı mevzi /erinden) yapıcı olara k desteklemeyi, bu cephede üstün l ü k maya v e heg e monyasını gerçekleşti rmeye bağ l a mamalıd ı rl a r.
ora n ı n ı (eleştiri kaza n '
3. Son yılla rı n tari h i göstermiştir ki, kapital i st olmayan gelişme yolu n daki b ü t ü n devletlerde i ktida rda bulunan küçük burj uvazi, neo kolon i a l i z m ve emperya l izme, feoda ilere ve büyük b u rjuvaziye karşı olduğu g i b i , m i l l ileştirme yoluna g irmek suretiyle de komprador b u rjuvaziye karş ı 208
savaşa reel bir eğ i l i m gösteriyor, aynı zamanda, a nti-kapita l i st potensiyal olanaklarına da sa hip bulu nuyor. 4. Gayet açık olara k görü l üyor ki, Ma rksist- Leni n i stleri n bu süreçte eşsiz bir rol oynama l a rı lazı m d ı r. Buna katı l ma biçi m l eri n i a rayıp, yaratıcı bir şekilde hazı rla mak gibi gayet önemli b i r görev onlara d ü şüyor. B u r o l başa rılaca ktı r. Bizce, hatta,. o l u ş u m aşaması nda bulunan b i r parti bile bu işi çok daha başa rı lı olara k yerin e g eti ri b i lecektir. 5. Tecrübe göstermiştir ki, Asya ve Afri kan ı n i lerici rej i m i i ü lkelerinde böyle bir partinin va rlığı ve serbest ça lışması meselesi en çetin soru n l a rdan biri d i r. Fakat denebi l i r ki, i lerici küçük burjuva z i n i n b i r hayl i genişçe ta bakalarını temsi l eden bu devletlerin bazı yöneticileri , bu meseleyi, şimdiki d uruma uyg u n b i r şekilde yapıcı olara k çöz ü mlemediler. 6. Şu veya bu memlekette sosya l -ekonomik ve politik gelişme süreci n i n geri dön memesi d üşün ülemiye ceğ inden, işçi s ı n ıfı n ı n uya n ı k l ı k göster mesi ve bu süreci n normal o l a ra k g e l i ş i m i n i sağ la ma k veya en azından, özel l i kl e sosya l-ekono m i k alanda devri m kaza n ı mları n ı n koru nmasını gara nti l eyen koşulla rı yaratmak i ç i n gere k l i her şeyi yapması lazı m d ı r. Bunun baş l ı ca g a ra ntisi, bizce, Ma rksist- Len i n i st bir partin i n va rl ı ğ ı d ı r. Parti m i z (Cezayi r Sosya l ist An cü Partisi), memleketi mizin bağ ı msızl ı ğ ı g i bi gençti r. Parti miz, Leninci ruhta savaşma ktadır v e Cezayir'in gelece ğ i n i n bağ l ı bulunduğu bu alanda rol ü n ü ta mamiyle başarmak ve kesin olarak, fedakarca bu yola bağ la n a n s ı nıfa g örevini yerine getirme olan a ğ ı n ı vermek i ç i ı:ı savaşmaya deva m edecektir.
209
Lenin'in kooperatif plônı ve Bulgaristan'da uygulanışı i V A N Proletarya
devriminin
aracı,
P R I MOV
toplumun,
bu
arada
ve
köylerin
köy
ekonomisinin sosyalist temeller üzerinde kurulmasının başlica şarli olan Lenin'in
proletarya diktatörlüğü
öğretisi,
Bulgar Komünist
Partisi için
hareket noktası idi ve bugün de öyledir. Gönül
ma s ı
e me k çi leri n i n
i le
özel
k o o p e ra t i fyeşme m ü l k i yetçi l i k
hakkındaki
p s i k o l oj i s i n de n
Le n i n ist
p re n s i p ,
k u rtarı l ma l a rı
köy sos
için
ya l i st d ev l et i n etk i l i y a rd ı m ı n ı gerekt i r i r, hatta zoru n l u k ı l a r . B u l g a r Ko m ü n ist Pa rti s i , devri m d e n
s o n ra ,
B u l g a r i st a n ' d a
sosya l i z m
a ma çl a ya n
gerçekleşti ri l me s i n i
zaferle
k u r uc u l u ğ u n u n bir
pol itika
sonuçla nan
şeh i r v e
köylerde
h a z ı rl a d ı
ve
bu
sosya l i s t b i r l i kte politika,
Part i n i n V. K o n g re s i ' n i n ta ri h s e l k a ra rl a rı n d a e n b e l i r g i n şek l i n i a l d ı . 1 948' d e y a p ı l a n B K P V . K o n g res' i n d e Georg i m i şti :
« M i l l i l eşti ri l e n
sanayi,
sosya l i st
D i m i trof ş u n l a rı
tekra r- üreti m
b e l i rt
kanunlarına
g ö re
g e l i şi rken, her y ı l ü ret i m i a rt ı rı r , y e n i fa b r i k a l a r k u ra rk e n , g i tti kçe d a h a fa z l a yiyecek ve köy e k o n o m i s i h a m m a dd e l e r i n e ihtiyaç d uyaca k t ı r . Sa n a yi i n , şe h i r h a l k ı i l e o rd u n u n a rtan i htiyaçları, a y r ı a yrı, u f a k ve a z ü reti m l i
k ö y i ş l etmeleri ta ra f ı n d a n k a rş ı l a n a maz. B u d u r u m , b i z i , köy e k o n om i s i n i n d e s a n a y i i l e b i r l i kte sosya l i st t e m e l l e r üzeri n d e k u r u l u p g e l i ştiri l mesi soru n u i l e y ü zyüze g etirm ektedir. Z i ra , H a l k d e m o k r a s i s i i kt i d a r ı ve sosya l i z m , i k i a y r ı t e m e l üzeri n d e, y a n i b ü y ü k ve b i rl eş m i ş sosya l i st s a n a y i t e m e l i i l e , p a r ça bu ç u k , ufa k ve a z üret i m l i köy i ş letmeleri t e m e l i üzeri ne uzun
zaman
sürüp
g i dem e z .
Köy e k o n o m i s i ,
ted rici,
fa k a t s i ste m l i ve
seba t l ı o l a ra k ye n i tek n i k te mel üzerine g eç i ri l me l i . ayrı a y rı köy i ş l et meleri
k o opera t i fle ş m e
ve m a k i n eleştiri l m iş e m ek -ta rı m k oop e ra t if i ş let
melerinde (TKZS'lerde) b i r l e ş m e y o l u y l e b ü y ü k ve y ü k s e k ü ret i m l i i ş let , meler h a l i n e g eti ri l m e l i d i r.» B u l g a ri st a n
köy e k o n o m i s i n i
sosya l i st t e m e l l e r üzeri n d e
kurma
işleri
1 958-1 959 ' d a ta m a m l a n d ı . Köy ekonomisinin tomomiyle kooperatifleştiril mesiyle de,
BKP
V. Kongresinde kabul edilen Dimitrol plônı gerçek
leştiri/miş oldu. BKP, Lenin'in kooperatil plônlni, köy ekonomisini sosyalist temeller üzerinde kurma işinde teorik kılavuz olarak kabul etmiş bulunu yo rd u. P a rt i m i z ,
k e n d i ş a rtla r ı m ı z a
uyg u n o l a n
e m e k - k o opera t i f tarı m
iş let
m e l e r i (TKZS'ler) şekl i n i keşfe d i p uyg u l a m a k s u retiyle b u p l ô n ı n z e n g e n leşti r i l m es i n e şeklinde,
m ütevazi
TKZS' l e re
bir
g i re n
katkıda
köy l ü n ü n ,
bulundu. t o p rağ ı
Koo p e ratifleş m e n i n
üzerindeki
m ü l k i yet
o l d u ğ u g i b i k a l ı yo rd u . Len i n ' i n kooperatif p l ô n ı n ı n a B K p' n i n b a ş ka
210
bu
hakkı bi r
katkısı da, Sovyetler B i rl i ğ i'ne ve onun gel i ş m i ş sanayısıne daya narak, gelişmiş bir end üstri kurmadan köy ekonomisinde sosya lizm k u ruculuğ una başl a m ı ş o l m a m ı zd ı r. Memleketi mizde toprakların m i l l i leşt i rii mesi gerekli değ i l d i . Ç ü n k ü , halk iktidarı k u ru l d u ğ u s ı ra l a rda k ü ç ü k m ü l k sa h i p leri çoğ u n l u ktu, büyGk topra k sa h i pleri ise önemsiz denecek kada r a zd ı . Bu koş u l l a r içinde, topra kları m i n i l eştirmek, pratikte, küçük ü retici leri n m ü l kiyeti n i m i l l i leştir meye yol açaca ktı . TKZS'lerde özel toprak m ü l kiyeti hakkı, gel i rlerin dağ ı l ı m ında kendini gösteriyord u. Köyl ü - kooperatörler, y a l n ı z emekleri ıçın değ i l , aynı zamanda, kooperatife tes l i m ettikleri topra ğ ı n ö lçüsüne göre d e bir gelir poyı a l ıyorlard ı . Kooperatif üyeleri n i n , emek gel i ri ndeki özel m ü lkiyet hakkı, orta h a l l i köylülerin TKZS' lere girmesinde o l u m l u bir rol oynadı. Fakat, TKZS'lerin örgütsel, ekonomik ve mali bakımdan kuvvetlenmesiyle, köylüler, gitgide, bilinçli olarak ve gönül f/zası ile sosyalizmdeki yalnız emek karşilığı gelir dağııimı prensibini benimsemeye başladi/ar. Böylece, Bulgaristan'da, millileştirme yapilmadan toprağın I<omulaştlfllması pratikte gerçekleşmiş oldu. Ve TKZS'ler insanın insan tarafmdan sömü ıü/mesine imkôn veren koşul/ann ve emek dışı gelir dağııimı kalmlila f/nln bulunmadığı sosya list işletmeler haline g e ldile r . B u lgaristan Halk C u m h u riyeti'nde köy emekçilerin i nJooperatiflerde bir leşmesi, kooperatifleşmeye ka rşı d i renen büyük şehir burj uvazisi ve kula kla ra (büyük çiftl i k sa h i pleri ne) karşı yürütülen çetin s ı n ı f sa'va şları koşu l l a rı içi nde gerçekleşti . Kooperatifleşmenin i l k döneminde B K P, kulakların somurü olana kları n ı d a ra ltan v e onları ya l n ı z l ı ğ a iten b i r politi ka yürütüyo rd u . Köylerde, köy emekçi leri n i n de hara retle desteklediği bir ta k ı m anti-kapita l i st ted bi rler gerçekleştirildi. B u m ücadele i l e güdülen başl ı ca a maç, köylerdeki kapital ist elema n ların elinden ü reti m a raçlarını a l mak, köy emekçileri n i n sömürül mesine i mkôn veren bütün kanal ları tıka m a ktı . Köy emekçilerini kooperatifleştirme hareketiyle birlikte yürütülen ku/aklaf/n sömürü olanaklaf/nI daraltma ve onlan yalnızlığa itme politi kası sonucunda, aynı zamanda, kooperatif düzenini kökleşlirme amacıyle devletin yaptığı büyük yardımIdr sayesinde kulaklar smıf olarak ortadan kalktı. 1 956 baharında, yeni koş u l l a rı i n celeyen BKP Merkez Komitesi ve h ü k ü met, yönetim işlerine a l ı n mama l a rı şartiyle eski kulakların da TKZS' lere girmeleri ne m ü saad� edilebileceğ i görü ş ü n ü i leri s ü rd ü l er. B u n u n üzerine kooperatiflere gi ren e s k i sömü rücü elema n la r ı n b i r k ı s m ı , ko operatif işletmeciliği koşull a rında başariyle eğ itilerek, yeni insa n l a r a ra s ı n a katı l d ılar. 21 1
Kooperatif d üzen, köylerin s ı nı fsal ya p ı s ı n ı tamamen değiştird i . Eskiden köyleri mizde, çıka rları çel i ş i k ve birbirine zıt sosyal ta ba kal a r meyda n a g eliyordu , Art ı k bunları n i z i b i l e k a l m a mıştı r, Tarı m işçileri, fak i r v e orta halli köylüler, kooperatiflerde birleşince, kaynaşmış bir s ı nıf, kooperatör köylüler s ı nıfı haline geldiler. D lkedeki köklü sosya l-ekonomik d eğ iş i mler ve bu a ra d a kooperatif d üzenin köylerdeki zaferi, köyl ülerin b i l i n cini, i deolojisini ve pskikolojisini olumlu bir şekilde değ iştird i . Kollektivizm d uygusu köy emekçileri a rasında g ü n geçtikçe daha fazla kuvvetlen mekte ve sosya list bilinç gelişmekted ir, TKZS'lerde köylü lerin kişisel çıkarıoriyle kallektifin ç ı ka rl arıarı a henkli bir şekilde bi rleşmektedir. TKZS'de çal ı ş a n kooperatörler, maddi refah ve kültür seviyeleri n i n , kollektife karşı koymakla d eğ i l , kollektifin ve bütün toplu m u n elde ettiğ i başarılar sayesinde yükseld i ğ i n ı kendi tecrübeleriyle görüp ina nma kta d ı rlar. Bütün top l u m u mu zda do bu böyledi r, Ekonomik temelleri ayni olduğu i çin, i şçileri n de, köyl üleri n de i l g i l eri tek istika mete yönelmiştir. Bu yüzden, bazı yoldaşları n , sosya li zmde muhalefetin bul unması gerekti ğ i ha kkı n d a ki iddiaları n ı hayratle karşı l ıyoruz. Sosya l izmde muha lefet bulunması isteğ i , sosya lizme ve ha lka ka rşı muhalefet isteğinden başka b i r şey d eğ i ld i r. Böyle bir isteği ka bul etmek, ü l kede a nti-sosya list elemanların ve uluslara rası emperya l i z m i n s a l d ı rı l a rı için kendi eli mizle elveri ş l i şartlar yaratmak demektir, Parti, kooperati! düzeni kuvvetlendirmek ve geliştirmek için yürüttüğü mücadele Sırasında, sosyalizm ve komünizm kuruculuğunda maddi teknik temelin belirleyici rolüne ilişkin Marksist-Leninist prensibi daima kdavuz edinmiştir.
Hükümeti n kararı ile, kooperatiflere maddi, m a l i ve örgütsel büyük ya rd ı mlard a b u l u n u l muştur. B u yard ı m l a r sayesinde TKZS'ler, yıldan yıla büyüyen modern tekniğe kavuşmuşlard ı r. işlerin makineleştiril mesi, kim yasal maddelerin geniş ölçüde k u l l a n ı l ı ş ı , sulama tesisleri n i n g enişletil mesi i le, köy ekonomisi üretim i n i n teme l i kuvvetlenmişti r. Sulanan arazinin yüzölçümü 1 944 y ı lı ndakine kıyasla 30 kat a rtmıştır. Bugün işlenir toprakların yüzde 21'i sulanmaktad ı r. B u lg a rista n'da 1 944'te y a l n ı z 3.500 ( 1 5 b. k.) traktör varken, 1 968'de traktör sayısı 84 bine y ü kselmiştir. Bugün ü l kemizd e bin hektar a raziye orta l a ma 1 7.5 traktör düş mekted ir. M ukayese için belirte l i m ki, 1 967-1968 veri leri n e göre, Yun a n istan'da bir hektara 5.6 traktör, Türkiye'de i se a ncak 1 ,4 traktör düşmektedir. B u l g a ristan köylerinde biçer-döğerlerin sayısı 1 5 b i n i , kamyonları n da 1 8 b i n i aşmıştır. 1 968 y ı l ı nda kooperatiflere 842 bin ton ki myevi g übre (net madde) sağ l a n m ı şt ı . Hektar başına hesaplanacak olursa, bir hektara 1 75 kilo
21 2
ki myevi g ü breni n düştüğ ü g örülecektir. Oysa , harp öncesi, bir hektara anca k 4 kilo g ü bre düşüyord u . 1 966-1967 y ı l l a rı a rasında Türkiye'de hekta r başına 5.3, Yunan istan'da 30, ıtalya'da da 55 kilo ki myevi gübre kullan ı l mıştır. Sulama tesisleri de köy ekono m i s i n i n çağ d a ş tek n i k temel i n e yepyeni bir görünüş kaza ndı rmakta d ı r. Bugün s u l a n a n topra k l a rı n top l a m yüzöl çümü bir m i lyon hekta rı b u l m a ktad ı r. Genell i kle son y ı l l a rda kuru l a n s u l a ma -tesisleri n i n yüzde 70'i i stasyoner v e ya rı-istasyonerd i r. Meyvacıllk ve bağcıllk yeni temeller üzerinde kurulup geniş/etilmiştir. Emek- kooperatif ta r ı m işletmeleriyle (TKZS) devlet-ta rı m işletmelerinde (DZS' lerde), makinelerin ve uça kların büyük ölçüde kullanıldığı 300 bin hekta r a raziy i ka playa n yeni meyva ve bağ plôntasyo n l a rı meydana geti ri l miştir.
Sosya l ist köy ekon o m i s i n i n mad d i -teknik temeli son dört - beş y ı l içinde yeni yeni kaza n ı m l a r elde etm işti r. Hızla g el işen b u yeni u ns u r ları n bel l i ba ş l ı l a rı ş u n l a rd ı r : son 4-5 y ı l d ı r yıllık kapasitesi 1 .5 m i l y on ton u bula n yü ksek ka l itel i yem sanayii, pirinç ve sebze plôntasyonlan, modern silolar, manipu/ôsyon merkezleri, soğutma tesisleri, yumurta, süt ve et üreten tavuk ve diğer hayvan ferma/an. .
Köy ekonomisi bilimi ve tan m uzmanlan, sosya list köy ekono m i s i n i n güclü daya nakları h a l i ne g e l mişlerd i r. B u uzman l a r, b i l i m i prati kte başarıyle uyg u l a m a kta , ü l ke n i n ta rı m ekonomisini en yü ksek d ünya d üzeyine u laştırmak için mücadele etmektedirler. B u g ü n 857 TKZS'de ve 1 50 DZS'de 1 3 b i n e yakın uzma n çal ı ş m a ktad ı r. B u n la r ı n yüzde 88'i yü ksek tahsi l li , geri ka l a n ı da orta dereceli teknik oku l u mezu n ud ur.
Modern maddi-tekn i k temelde b i l i m i n ve tek n i k i lerlemen i n geniş ölçüde uyg u l a n ma s ı sayesinde köy ekono m i si ü reti m i n i n a ra l ı ksız o l a ra k a rtması i ç i n çok elverişli koş u l l a r ya ratı l mıştı r. Köy ekonomisi ürünlerinin top l a m hacmi n i n , u l usa l g el i ri n ve emek veri m l i l i ğ i n i n a rtmasında TKZS' ler g itti kçe daha büyük bir rol oyna makta d ı r. Bu, kooperatifleri mizin bu dönemdeki g el iş meleri n i n başlıca öze l l i ğ i dir. 1 949-1 968 y ı l la rı a ra s ı n da köy e konomisi ü rü n lerinin toplam h a c m i 2 kat, köy ekonomisi ndeki e m e k veri m l i l i ğ i de 4 k a t a rtmışt ı r. Y i n e b u dönemde, deka r b a ş ı n a b u ğ d a y ve diğer ta h ı l üreti mi, hayva ncı l ı ğ ı n veri m l i l i ğ i de büyük bir a rtış göstermiştir. Kooperatör köy l ü lerin maddi yaşayış koş u l larında da büyük değ işiklik ler olmuş, emeğe göre dağı tı l a n g e l i rl erinde önemli b i r a rtış meydana 213
gelmiş, kooperatörlerin gelirleri büyümüştür. önceleri, şeh i r hal kıyla köy halkı n ı n g e l i rler i a rasında büyük fark (3 : 1 ) vard ı . B u g ü n b i r kooperatörün elde ettiği y ı l l ı k gelirle b i r sanayii işçisinin y ı l l ı k geliri hemen hemen eşit d u ruma gelmiştir. Kooperatör köy l ü ler daha 1 957 y ı l ı nda emekl i l i k maaşı hakkını ve daha bir çok sosyal haklar kaza nmışlard ı r. Köylerde sağ l ı k ve kamu h izmetleri geniş ölçüde örg ütlenmiştir. B u lgarista n köyleri n i n görü n ü m ü ta n ı n m ayacak derecede değ işmiştir. Köylerdeki evlerin yüzd e 90'1 yenidir. Elektrikleştirilmedik tek köy yoktur. Bulgaristan H a l k C u mh uriyeti'nde eğiti m bedava d ı r ve o k u l çağ ı ndaki her çocuk, bütün gençl i k bu olanaklardan faydalanmaktadır. B u g ü n ko operatör çocukla rının, devlet-ta rım işletmelerinde çalışan işçilerin çocu kları n ı n yüzde 80' i lise ve muad i l i çeşitli okullarda öğ re n i m yap ma ktadır. B i rçok köyler vardı r ki, gençlerin tümü l iselerd e ve teKni k okul la rda öğ ren i m yapmakta, önemli bir kısmı da çeşitli yüksek okullarda tahsil görmekted i r. B u çok önem l i d i r. Ve sosyal i st Bulga rista n'ın geliş mesinde, şüphesiz, büyük bir rol oyna makta d ı r. Kesin likle söylenebilir ki, kültür devrimi şehirlerde olduğu gibi çağdaş Bulgar köylerinde de hızla T1erlemektedir. Bu bakımdan köylerimiz, şehirlere gitgide daha fazla yaklaşmaktadır. Bulgarista n ' daki kooperatif d üzen g ü n ü m üzde yeni b i r gelişmenin 'eşiğ i nde bulu nuyor, Parti miz, köy ekonomisinde ça lışan kadro la rı n , bütün köy ekonomisi emekçileri n i n enerj i s i n i entansifikasyon, köy ekonomisi n i n bütün kolları n ı n moda rn m a ki na la rla donatı l ması, e m e k veri m l i l i ğ i n i n ö n e m l i derecede artırı lması g i b i başl ı ca soru n l a rı n çözü m ü üzerine yöneltmiştir. O reti m i n y ü ksek derecede konsantra syon ve spesyalizasyo n u , sanayi metod lart n ı n, b i l i m ve tek n i k a l a n ı ndaki b ü t ü n y eniliklerin g e n i ş ö l ç ü d e uyg ulanışı g i b i e ko n o m i k halkınmanın bütün enta nsif faktörleri n den ôzami ölçüde yara rla n ı l ması için d i rektifler veri l miştir. B ulgarista n Ha l k Cu mhu riyet i köy ekonomisinin önünde d u ra n ve çözülmesi için ' ça l ı ş ı l a n en a ktüel soru n l a rdan biri de, üret i md e ve yönetimde tekn i k rekonstruksyon yapılması, komple makineşti rmeye v e otomatizasyona daya nan yeni tip i şletmelerin ve ü retim örgütleri n i n kuru l masıdır. Sosyalist d üzen gelişip kuvvetlendi kçe kooperatiflerin yaşama g ücü d e artmakta d ı r. B i l i msel-tekn i k devri m i n B u lga ristan H a l k Cumhuriyeti' n i n sosya list köy ekonomisine böyle h ızla g i rmesi, köy ekonom i mizin, ö l ü m süz len i n ' i n ç ı z m i ş olduğu yolda gelişmesin i n mantık i b i r sonucudur. K. Ma rks' ı n , V, i. len i n ' i n ve partimizin seçkin yöneticilerinden D, Blagoef'le G, D i mitrof' un, tarımda endüstri metodl a rı n ı n uygulanması, köy ekono misi emeğ i nin, sanayi e meği n i n bir çeşidine dönüşmesi, köylerin şehir seviyesine yükselmeleri a l a nı ndaki emel leri, bugün gözleri mizin önünde gerçekleşmektedir. 21 4
a l kemizde ed i n i len mütevazi tecrübeler, Len i n izmin, çağ ı mı z ı n Ma rk sizmi old u ğ u n u , bu öğ reti n i n , kapita lizmi yıkma ve dünya n ı n bütün ülke l erinde sosya l i z m i n zaferi n i sağlama sava ş ı nd a en derin bir b i l i msel teori k temel o la ra k ka l maya deva m edeceğ i n i bir daha ispat etmiştir. B u n u n için Len i ni zme sars ı l m a z bir i n a nçla bağ l ı ka l ma mız, onu kon kre şartlara yaratıcı bir şekilde uyg u lamam ız, u lu s a l ve diğer spesifi k özel li kleri bahane ederek, Leninizmin keşfettiği genel kanunlardan sap malara asla yer vermememiz gerekmekted ir.
215
Gençliği kazanma savaşı DıTMAR ARENS Pa rti miz, büyük teorisyen , devrimci ve devlet a d a m ı , u l uslara ra s ı işçi sınıfı n ı n önderi Vla d i m i r i l iç len i n ' i n 1 00. doğ u m y ı l d ö n ü m ü n ü kutluyor ve leni n ' i n fikirleri n i g ü n ü m üzün olaylarına yaratıcı bir şekilde uyg u l a maya ça l ı şıyor. B u uyg u la ma s ı rasında, Parti, lenin'in bıra ktı ğ ı zengin mirasa, Ma rksist-len i nist pa rtinin yönetiminde proleta ryan ı n d iğer ta ba kalarla birli kte hegemonya s ı , top l u m u n devrim yolu i l e d eğ i ştirilmesi zoru n l u ğ u g i bi genel k a n u n l a ra dayanıyor. leninizm, em perya lizm ve proleter devrimleri çağ ı n ı n , sosya lizm ve komünizmin zaferleri çağ ı n ı n Marksiz m i d i r. leninizm, işçi s ı n ı fı n ı n zafere u la şt ı ğ ı ü l kelerde, u l u s l a ra ra s ı d evrimci işçi hareketiyle h a l kl a rı n u lusa l k u rtuluş ha reketi nde yaşama gücünü ı spat etmekte ve etkisi günden g ü n e a rtmakta d ı r. Marksizm-leninizmi öğ renme isteğ i, öze l l i kle işçi ler ve öğ renci gençler a ra sı nda kuvvetlen mektedi r. len i n ' i n eserleri, s ı n ı f savaşı n ı n devri m taktiğ i ve stratej i s i n i hazı rla rken ve her türlü oportünizme ka.rşı savaşta bize eşsiz , yard ı mlarda bulun makta d ı r. Almanya'da ü reti m koşul l a rı ve i ktida r yapıları birbirine karşıt iki devlet va r : Sosya l i st Alman Demokratik C u m h u riyeti ve kapita l i st Alman Federa l Cumhuriyeti. Ayni zamanda, Alma n Demokratik Cumhuriyeti s ı n ı rla rı içinde, kapita l i z m i n hüküm sürd ü ğ ü özel politik b i r bölge - Batı Berlin - b u l u n ma ktad ı r. Biz Al manya'daki bütün olayl a rı değerlendiri r ken, bu gerçeğ i gözönünde tutuyoruz. B i lindiği gibi, 28 Eyl ü l 1 969'da, Bundestag seçi m leri son ucunda, Batı Alma n tekelci sermayesi n i n en büyük partisi olon Hri stiyan Demokrat Birliği ( H DB) ile H ristiyan Sosyal- Birliği (HSB) hükü metten uzaklaştı rı l m ı ş v e yeri n e Alman Sosya l Demokrat Parti (ASDP) i l e H ü r Demokrat Parti ( H D P) koa l i syon hükü meti k u ru l muştu r. Yen i hükümeti n kurulması olumlu bir gelişmedir. Çünkü o, işçi sınıfının, sosy a l ve politik hakları için, köhnemiş mül kiyet i l işkilerine ve i ktid a rı n yapısına karşı yürüttüğ ü savaşı gen işletmesine o l a n a k l a r sağlamaktad ı r. Fa kat, Sosya l -demokrasi politi kacı l a rı hükümet değ işikliğini i ktidar değişikliği gibi göstererek, bu o l a n a k l a rı önlemiye ça lışmaktadıriar. V. i . lenin «Devlet ve devri m» adlı eseri nde şöyle diyo r : « B u rjuva» demokrati k c u m h u riyeti, kapita lizm için ' m ü m kün o l a n en iyi siyasal k ı l ı ftır, bunun için, sermaye, bu en iyi k ı l ıfı eline geçirdikten sonra, kendi i ktida rını en g üvendiği, e n sağ l a m temel ler üzerinde kura r ki, burjuva demokratik cumh uriyetinde gerek kişiler, gerek k u ru l uş l a r, gerekse parti ler a rasında ya p ı l a n değ işikl iklerin hiçbirisi bu i ktida rı sarsmaz.» 216
Batı Al ma nya Başbakanı Brant' ı n , hükümet b i l d i rgesinde, hükü meti n i n , e s k i hükümetin bir deva mı olacağı hakkındaki söıleri bu sorun'un özünü teşkil etmektedir. B u rj uvazi, Sosya l - Demokrat Parti n i n Başka n ı n a bütün ka l biyle, tereddütsüze i n a n a b i l ir, çünkü bu parti Godesberg Kongresin den sonra sosyal dönüşümlere ya rd ı m etmek diye bir ödevin sözünü bile a n ma makta d ı r. Biz bu gerçeğ i hiçbi r za man gözden kaçı rma maktayız, çünkü yeni hükümetin eylemleri n i n i lkesel değerlend irilmesi buna bağ l ı d ı r. Biz, g ü n l ü k prati k politi ka m ı zda, d emokratik istekler, özel l i kle emek çilerin i şletmelerin ve ekono m i n i n yöneti m i ne katı l ma hakları n ı n geniş l et i l mesi, orta ve yüksek oku l l a rda demokrati k reformların ya p ı l ması uğrunda yü rüttüğ ü müz sava ş ı , çağdaş kapita l iz m siste m i ne karşı yaptığ ı mız i lkesel eleştirilerle birleştiriyoruz. B u arada, işçi s ı nıfı safları na sızan burjuva ideolojisini etkisiz b ı rakmak, işçi sınıfının sınıfsal b i l i ncini ve a nti-emperya l ist savaştaki a ktifl i ğ i n i a rtırmak için çalışıyoruz. Batı Berlin koş u l l a rı içinde, Alman Demokrati k Cumh uriyeti' n i n özünü ve karakterini ayd ı n latma n ı n büyük önem va rd ı r. Batı Berlin işçileri n i n Alman Demokratik Cu mhu riyeti'ne karşı i l iş k i lerinde meydana gelecek açıkl ı k l ı k, onla rı n s ı n ı f b i l i n c i n i ve kökl ü top l u msal dönüşü mler için savaşma azimlerini a rtıracaktır. Bunu burjuvazi de bil mekted i r. B u n u , sağ ve «50 1 ., eğ i l i m l i oportün ist şa kşa kçı lar da b i l mektedirler. Bu yüzden onlar her şeyden önce Sovyetler Birliği'nin sosya list düzenini gözden düşürmek ve Al man Demokratik C u m h u riyeti n'deki sosya l i st gerçekliği kötü gösterebil mek için el lerinden geleni yapmakta d ı rlar. Batı Berl i n Sosyo li st B i r l i k Pa rtisi Başka n ı G . Danelius yoldaş Oktobr Sosya list Devri m i n i n 52. yıldönümü dolayısiyle yazdığ ı bir makalede şöyle diyor: "Büyük burjuvazi, şehrimizdeki işçilere i d eoloj i k a landa en büyük etkisini sosya l -demokrasi n i n sağcı yönetic i l eri a racı l ı ğ ı ile yapıyor. Onlar, işçilerin hükü mete ve büyük sermayenin kaza nçlarına başka ldı rmamaları .. fikri.,n i sendikalara aşıla maya ça l ışıyorlar. ..Sosyal a henk., g i bi uydu rma teori lerileri yaymak suretiyle, a ltta s ı n ıf savaşı n ı n geliş mesini engell iyor, tepedeki burjuvazinin s ı n ı f savaşını ise kolaylaştırıyorlar. Şehrimiz işçile ri n i n Al man Demokratik C u m h u riyetindeki işçi örgütleri i l e ittifak kurma larına engel ol uyor, sosyal ve pol iti k hakla rı u ğ ru nda yürüttükleri savaşta bu ittifak sayesinde elde edebi lecekleri yard ı md a n o n ları yoksun edi yorlar. ., (.Narhayt., 8-9 Kası m, 1 969) Fakat Sosya l - Demokrat günden g ü n e zorlaşıyor. eğitim, e mekçi lerin refah d ı ş politika ala nları ndaki
Pa rt i n i n sağcı yönetici leri n i n bunu yapmaları Alman Demokratik C u m h u riyeti' n i n ekonom i , seviyesi n i yü kseltme, ş e h i r kurucu l uğ u, i ç ve başa rıları o kadar i n a n d ı rıcı ki, ASD P l id erleri bu başa rılar karşısında manevra yapmak zorunda kal ı yorlar. ADC' n i n u laştı ğ ı başarı l a rı a rt ı k sü kütla geçiştirmek m ü m k ü n değ i l d i r. Onlar, 217
ADC'deki başa rılarını işçi s ı n ıfı n ı n öncü ro lüne ve o n u n pa rtisine bağ l ı o l ma d ı ğ ı iddia siyle bu s ükQtla rı n l h a k l ı göstermeye ça lışıyorla r. Fa kat sosya l dönüşümler için ya p ı lan mücadelede, işletmelerde, eğitim sistemi nde ve top l u mda demokra s i n i n gen işletil mesi uğrunda yürütülen p rati k savaşta ve burjuva z i n i n şiddetli d i renmesine karşı ya p ı l a n müca delede ed i n i len tecrübe, işçilere, ADC' n i n başarı l a rı n ı n onun sosya l ekonomik teme l i ne bağ l ı o l d u ğ u n u , i şç i n i n , b ü t ü n önemli sorunların çözümüne a n ca k kendi sınıf a rkadaşlariyle birlikte i ktidarı ele a ld ı kta n sonra katılabi leceğ i n i öğretiyor. Sosya l -demokrat Pa rti n i n sağcı liderleri, ADC'ne ka rşı tutumlarında, bir süreden beri sözde, eski Bon politikasından ayrı l m ı ş la rd ı r . Onlar, Kizinger' i n «herhangi b i r k u ru l uş» ve «sözde devlet.. «formüı..ü n ü a rtık tekra rla mıyorlar. (1) B u n u n yeri ne, bugün «ADC'ni g örmek.., «ne menem şey olduğ u n u a n l a m a k.. ve b u a n lamda «ta n ı ma k.. gerektiğ i n i , i ki Alman devleti n i n mevcudiyett gerçeğ i n i gözön ünde b u l u n d u rma k ica bettiğini söyl üyorla r. Fakat yeni AFC hükümeti n i n de şimdi i k i Alman devleti n i n mevcut o l u ş u gerçeğ i nden hareket ederek gereken sonuca varmaya, ya n i ADC'n i devletler h u k u k u n a göre tanı maya niyetli o l m a d ı ğ ı açı kça g ö r ü l ü yor. AFC, devletler h u kukuna aykırı düşen, tüm Alma nya'yı t e k başına temsil etme iddiasından vazgeçmek gerektiğ i a n l a m ı n a gelen b i r sonuca va rmazsa, bu hükümeti n, gerçek b i r ta n ı ma politikası g üttüğünün sözü bile ed ilemez. Bu, ancak Ağ ustos 1 968'de i l lô s eden politika n ı n yeni bir va riya ntı o l a b i l i r. Batı Berlin h a l k ı n ı n bütün tabakaları a rasında ADC i le i l işkilerin norma l leşmesi gerektiği g örüşü g itgide kuvvetlen mekted i r. işçi s ı n ıfına gelince, onun sın ıfsa l çıkarları, Batı Berl i n ' le ADC a rasındaki i lişkilerin devletler h u k u ku normalarına uyg u n b i r d u ruma g etipi l mesi n i gerektiriyor. ADC, Batı Berl i n işçileri için, herha n g i bir devlet değ i ld i r, tekellerin hôkimiyetine karşı savaşta Batı Berlin işçileri n i n dostu ve müttefi kidir. Tekeller i ktidarı n ı n ortadan ka l d ı rıl ması ve bütün Al manya'da köklü top l u msal dönüşümlerin y a p ı l ması alanları nda b i r örnekti r. ate yandan, Sovyetler Birliğ i ' nde, ADC'inde ve diğer sosya l ist ü l keler deki devlet egemen l i ğ i n i n s ı nıfsa l ka ra kteri n i ayd ı n latma k, «sol .. oportü n i stierin g ö rüşlerine karşı yürütülen sava ş ı n başa rıs ı için çok önem l i d i r. Çünkü bu «sol» oportü nist g örüşler, işçi s ı nıfı i le m üttefi kleri n i n , Ma rksist Len i n ist pa rti n i n yöneti minde y ü rüttükleri çetin s ı n ıf savaşla rı sonucu nda g erçekleştirdi kleri reel sosya l izme, sosya l i z m i n son derecede bi reysel, uydu rma modelleri n i ka rşıt koyma kta ve bu uyd u rma modellerle gerçek sosya l izme ka rşı mücadele yürütmekted i ri i r. Böyle görüşlere karşı savaş( 1) Alman Demokrati k C u m h u riyetini ta rif için k u l l a n ı lan bu formül, Bon hükümeti tarafından hemen hemen resmi doktrin haline geti rilmişti. 218
mak şarttı r. Çünkü onlar u luslara ra s ı devrim ha reketi daya n ışmasını sa rsma kta ve çağdaş kapita l i st sisteme karşıt o l a n l a r a ra s ı ndaki işbirli ğ i ni g ü çleşti rmektedir. Len in «Komünizmin çocukluk hasta l ığ ı : «solculuk.. adlı eserinde şöyle d emekted i r : «Biz u l u s l a ra rası mücadelede oldukça zengin tecrübelere sahibiz. Bu tecrübeler, devri m i mizin bazı yönleri n i n yal n ı z bölgesel, y a l n ı z özg ü n u l usal, y a l n ı z Rusya ölçüsünde d eğ i l , aynı z a m a n d a u l u s l a ra rası önemi olduğunu ta mamiyle belirg i n biçimde ortaya koymakta d ı r. Eski sömürü d üzeni n i n y ı k ı l ı p, bütün diğer emekçi tabaka l a riyle birli kte işçi - köyl ü i ktida rı n ı n kuru l ma s ı n d a n sonra, bu i ktida r, Marksist-Leninist partinin önderliğinde, devleti n , ekonomi ve k ü ltürün yöneti m i n i gerçek leştirmekte, b i l i mse i -te k n i k devri min soru n l a r ı n ı h a l k ı n yara rı na çözü m lemekte, g e n i ş h a l k y ı ğ ı n l a rı n ı devlet ida resi işlerine cel bederek sos yalist devri mi a ra lı ks ı z o l a ra k geliştirmekte, bu su retle de kendi halkları na refa h, barış ve mutl u l u k sağ l a ma kta, aynı zamanda enterna syonal ödev lerini yeri n e getirmektedir. Sosya lizmin gerçek modeli işte bud ur. Biz, bundan başka hiçbir «yeni model.. ta n ı mıyoruz ... Barı ş, demokra s i ve sosya lizm için y ü rütülen a nti-emperya list savaşın öncü g ücü olan işçi sınıfının a ktifl i ğ i n i a rtı rmak için V. i . Lenin ' i n teorik ve pratik ça lışmaları geniş ölçüde p ropaganda edi l me l i d i r. V. i . Len i n , . işçi s ı n ı fı n ı hiçbir zaman i ç i n e ka pa n ı k bir s ı n ı f olara k görm üyord u. 0 , proletaryayı, d a i ma , kendi çıkarla r ı n ı savu n u rken, müttefi kleri n i n çıkar larını da savu nan, her demokratik ha reketi, reform u ğ rundaki her müca deleyi köklü top l u msal dönüşümler savaş ı yoluna yöneiten çağdaş bir s ı n ıf o l a ra k g ö rüyord u. B u rjuva yığ ı nsa l enformasyon a raçları bu g erçeği unuttu rma k için ellerinden gelen herşeyi ya pıyorla r. Orneğ in, «Spigel.. adlı Batı Alman derg i s i n i n 17 Kası m 1 969 ta ri hli sayısında, Avusturya Kom ü n i st Parti s i n d e n atı l m ı ş olan Ernst Fişer'le b i r konuşma yay ı n la d ı . B ilindiği ü z.ere Fişer, Marksizme-Leni n izme, aynı zamanda, M a rksizm-Ieninizm ve enter nasyona l i z m mevzi leri nden ayrı l mayan, s ı n ıfsa l ödevleri Len i n i st metot l a rla çözü m l eyen devletlere ve p a rtilere karşı d ü ş ma n l ı ğ ı n ı gizlemiyor. Fişer «Şpigel .. e verdiğ i m ü l ô katta işçi s ı n ı f ı n ı n «devrimci öncül ü k .. rol ü n ü reddediyor v e bu rol ü n öğrenci lere ait o l d u ğ u n u i d d i a ediyor. Bu ve benzeri iddia l a r, b i l i msel o l mayışıarı bir yana, Fişer g i bilerin işçi sınıfına karşı nefretini a çı kça ortaya koyuyor. Batı Berlin Sosya list Birlik Partisi, son y ı l la rd a özelli kle öğ renci lerle, b i l i m ve tek n i k a la'n l a rında ça lışan a yd ı n l a rı n temsilci leriyle işbirl i ğ i n i genişletmiştir. Çünkü b i l i msel-teknik devri m i n doğ u rd u ğ u b a z ı sosya l değişmeler, bu tabaka la r ı n önemini a rtırmıştır. Gerçi Batı Berlin'deki öğ rencilerin çoğ u küçük burjuva tabaka larındon gel mektedir. Fakat onlar öğ re n i m i erini ta m a m l ad ı kta n son ra genel l i kle ücretli emek insan21 9
iarı oluyorla r. B u n u n için biz, öğrenci h a reket i n i , tüm olarak, burj uva s ı n ı fı i çi ndeki m ücadele n i n sonucu saymayı doğ ru b u l m uyoruz. ate ya n d a n , öğ renci h a reketi n i , devri m i n «baş l ı ca g ü c ü » sayma k da doğru değ i l d i r. ( 1) Ta rihin temel g ü c ü işçi s ın ıfı idi v e işçi sınıfı kal m a ktad ı r. işte b u yüzden, objektif s ü reçlerin zoru n l uğ u ile diğer taba ka larda n işç i s ı n ıfı saflarına gelenle ri n en kısa zama nda eritilmeleri (as i m i le edilmeleri) gerekmekted i r. B u i n sa n l a rı n sübjektif b i l i nci s ı n ıfsa l kökenlerine uyg u n olan yeni objektif koş u l la rı n d üzeyine yü kselti l m e l i , pota n siyel o l a n a k larından yara rl a n ı l m a l ı v e o n l a r savaşa celbed i l me l i d i r. B u sürecin geliş mesi ve parti n i n i sa betli politik doğrultusu ile b i r l i kte, Batı Berl i n Sos yal i st B i r l i k Partis i n i n yü ksek o k u l l a rdaki g üclü ve i deoloj i k bakımdan küçük burjuva etkisine ka rşı daya n ı k l ı grupları tarafı n d a n desteklen mekted i r. B u g r u p l a r, gerek ü n i versite çevelerinde, gerekse ü niversite d ı ş ı n da pa rti politi kas ı n ı h a ra retle u l g u l a makta d ı rl a r. Da l e m Oniversite sindeki ü n iversite pa rti grubu üyeleri, part i n i n yardı miyle, küçük burjuva ve anti-leninist görüşlere karşı yüksek seviyede ideoloj i k -teori k mücadele yü rüten bir dergi yay ı n l a maya baş l a m ı ş l a rd ı r. Derg i , i l e ri ci öğrenci lere, devri m savaşı n ı n teorisi ve p ratiğ i ile i l g i l i soru n l a r üzerinde doğru bir yön vermekted i r. Parti kadrosun u n Marksist-le n i n ist ruhta eğ iti l mesi, çoğa l ma kta olan ödevleri n çöz ü m ü için b i r teme l d i r. Batı Berl i n Sosya l i st B i rl i k Pa rtisi Yön etim Kurulu ve bölge örgütlerin i n yönetim kuru l la rı , pa rti l i ler, özel l i kl e genç parti üyeleri ile p a rtisiz gençler a ra s ı n d a deva mlı konfera n s v e seminerler d üzenle mektedi rler. B u n d a n başka , geçen y ı l , parti mizin yöneti m kurulu, len i n ' i n « Devlet ve devri m» ve «Sosya l -demokra s i n i n demokratik savaşta i k i ta kti ğ i » a d l ı eserleri n i n öğre n i l mesi n i kolaylaştı r mak için yardı mcı iki b roşür yayı n l a d ı . B u broş4r1erde, leni n ' i n a d ı geçen eserleri ndeki> hala yayg ı n olan a nti-marksist g örüşlere ka rşı savaş içi n a ktüel önemi olan, parti n i n genç üyelerine büyük bir yard ı m teşk i l eden ve ayni zamanda parti üyesi ol maya n l a rı Ma rksizmi - leni n i zm i daha esas l ı öğren meye sevkeden sonuçlar i n celen mekted i r. Biz, bütün b u n l a rı n , Batı Berl i n'de de gerekli top l u m s a l dönüşümlerin gerçek leşmesi ne ya rd ı m edeceği ne kes i n l i k l e i n a n ıyoruz. len i n ' i n dôva sını, pratikten ve Ma rksizm-len i n i z m i n g enel k a n u n la rı n d a n a y rı olara k i nceleme kon u s u h a l i n e geti rmemekle doğru bir yol tuttu ğ u m uza i na n ı yoruz. Batı Berlin'deki işçi ler ve bu a rada işçi gençlik, memurlar ve öğre n ci ler, bizim pol iti ka mızı a n l a m a l ı , M a rksist-leni n i st f i k i rler a ra larında yayı l m a ı ı d ı r. O n l a r d ünyayı değ işitrmekte o l a n Ma rksist-len i n i st teori n i n özü n ü a n l a m a l ı , M a rksizm-len i n izmi b i r eylem kılavuzu a l a ra k ben i m semelidi rler. (1) B u g ö rüş, burj uva ideologl a rı ta rafından ve özellikle Markuze' n i n «Tek boyutlu i nsan» a d l ı eseri nde ha raretle p ropaganda ed i l mekted i r .
220
Komünist hareketinin bayrağ ı : Leninizm KONSTANTi N ZARO DOV Konfera n s ı m ı z, 1 969 y ı l ı ndaki Komünist ve Işçi Parti leri Danışma toplantı sından sonra ya p ı l a n i l k uluslara rası teori topla ntısıyd ı . Göre vi m i z kolay değ ildi. Len i n o derecede büyüktür ki, onun hakkında ve öğretisi üzerinde süres i z konuşulabilir. Zira yeni yeni problemler d a i m a ortaya ç ı k m a kta v e bunlardan h e r b i ri n i n yeni yönleri keşfedi l mektedir. Söz a la n a rkadaşlar, pek çok teori k soruna değ i n d i ler, Leni n' i n b ı ra k t ı ğ ı m i ra s ı m propagandası v e g e l işti ril mesiyle i l g i l i tecrübelerin i a nlat tı l a r. Çok fayda l ı ve ilginç fikirler ortaya attı l a r. Her b i rimiz bu fikirlerde kendimiz için yeni bir şeyler bulduk ve bilgimizi zen g i n l eştirdik. Onemli olan nokta şudur: Bu fikir değişotokuşu s ı rasında birbirimizi d i kkatle d i n ledi k ve görüşleri m iz i yaklaştı rma yolunda ileri a d ı m l a r attık. Konfera ns ya ratıcı b i r hava içinde geçti. Çej itli sorunlar üzeri nde d eğ i ş i k görüşler de öne sürüld ü . Fa kat, ta rtışma � ra genel olarak a rka d a ş l ı k hava s ı n ı n hôkim olduğunu memnunl ukla belirtmek gerekir. Kon feransta ele a lı na n problemlerin ve toplumsal olayların çoğu ortak görüş açısından ta h l i l ed i ldi ; hayatı n, komün ist ve işçi ha reketi pratiği n i n ortaya a ttığı yeni soru n l a r ortak b i r görüşle değerlendirildi. Çal ı ş m a l a rı m ı ı ı n başa rı l ı olmasını sağlayan da b u n l a rd ı r. Uluslara ra s ı konfera n sıa rd a, genel olarak, son uçları g enelleştirme diye bir usul yoktur. Bunu ben de yapmıyaca ğ ı m . Sadece konfera n s oturu m l a rı n ı n mu hteva s ı n ı , r u h v e sti l i n i a yd ı n l ı ğ a kavuşturan b a z ı en kara kteristik yönlerini belirtmeye ça lışaca ğ ı m . Bütün konfera n sta n e l d e ed ilen temel sonuç şudu r : Leni n i z m , za m a n ı m ı z ı n , ya n i kapita l izmden sosyalizme devri m y o l u i le geçiş çağ ı n ı n, deri n sosyal değ i ş i mler çağ ı n ı n , sosya lizm temel leri üzeri nde i n s a n l ı ğ a hôri kulôde bir gelecek vaadeden bili msel-teknik devri mler çağ ı n ı n M a rksiz m i d i r. Ma rksist tefekkür ta ri h i n i n en parlak böl ü mlerinden biri «Lenin" baş l ı ğ ı n ı taşı m a ktadır. B u bölümde, sosy a l i st devri m i n ve d ünyayı devrim yolu ile yen ileşti rme n i n temel sorun l a rı çözümlen mektedir. Sosyal ist gelişme yol unda elde edilen tecrübelerin Len i n ' l e sıkı bağla ntısı vard ı r. Bunlar, sosya l i z m ve komünizm yolunda y ü rüyebil mek için Len i n izm öğretisini şaşmadan ve a rdıcıl olara k kılavuz edi n m e m i z gerektiği n i bize öğretmektedir. Konfera n s ı mız, Len i n i z m presi pleri nden en önemlileri n i n g ü n üm üze uyg u n l uğ u n u ve doğruluğunu ortaya koymuştur. B u n l a rı n bazı l a rı şun lard ı r : 221
' sosya l izme, ba rı şçı ol mayan veya barı şçı devri mle, h a n g i biçimde o l u rsa alsun, ya l n ı z sosya l i st devr i m yol u i l e varı labi leceği n e i l işkin Len i n i st prensi p ; çağ ı m ız topl u m u nda işçi s ı n ı f ı n ı n yönetici rol ü n e i lişkin Len i n i st pren sip, yeni ti pte pa rti, sosya l ist devri m partis i , sosyal i z m ve e n y üksek toplumsa l - politik örg üt olan kom ünizm kuruculuğunun pa rtisi hakkındaki Lenin öğ retisi ; sosya l i z m ve kom ü n i z m i n maddi temel i n i n kuru l masına. yeni top l u msal i l işki lerin biçi mlendiril mesi ve kom ü n i st topl u m kurucusu insanın eğiti l mesine i l işkin Lenin ist prensipler ; sosya l i z m kuruculuğ u n u n b i l i msel yöneti m i ve sosya l ist topl u m u n ö rgütlü kuruluşunun ve yöneti m i n i n temeli o l a n demokratik santra l i z m hakkındaki Len i n i st prensipler ; zaman ı m ı z devlet-tekel kapita l i z m i n i n karakterin i açı klayan ve sömürü d üzen i n i n devri m yolu i le nasıl yıkılaca ğ ı n ı ortaya koya n emperya lizme i lişkin Len i n öğ retisi ; «Sosya l ist ü l kelerin h a l kları , sermaye ü l keleri n i n proletaryası ve bütün demokratik g ücleri, kurtu lan ve z u l ü m a ltında bulunan h a l k l a r. birl eşi n i z !" ş ı a rı n ı n , emperya lizme ve emperya l ist sald ı rıya karşı savaşan bütün emekçilerin enterna syonal birl i ğ i n i n temeli olduğu hakkındaki Lenin ist prensip. ,
Len i n ' i n Marksizm hazinesine yaptığı büyük katkı, ona layik bir şekilde değerlendirildi. Bütün konuşmalardan M a rks'ı Lenin'e. M a rksizmi Len i n i z me karşıt göstermenin ne k a d a r temelsiz b i r i d d i a o l d u ğ u sonucu ortaya çıktı. M a rksizmin çeşitleri olmadığı. ola m ıyacağı ı spat edi l d i . Marksizmin yegane doğru, yegane bili msel yoru mu, deva m ı v e geliş mesi Len i n izmdir. O Len i n i z m k i . sosya l ist devri m ve top l u m u n sosya l ist temel ler üzerinde yeni leşti ril mesi uğrunda yürütülen savaşta işçi sınıfı i le pa rtisinin fi kri ve teori k s i l a h ıd ı r. Konfera n sta söz a la n a rk adaşla r. Len i n i z m i n enterna syon a l b i r öğreti olduğu fikrini önemle bel i rtti ler. Lenin. Rusyan ı n dahi bir evladıdır. Fa kat, yüce M a rksizm öğreti s i n i n ya ratıcı ş e k i l d e gel iştiri l mesi olan fikirleri, ulusal hudutlarıo s ı n ı rl ı d eğ i l d i L V e onun d a h a Bolşevik Parti s i n i n kurulması a rifesinde yazdığı i l k seçkin eserleri bu h udutlarda n d ışarı çıkmaya baş l a m ı şt ı r. M a rks g i b i . Engels g i bi L e n i n d e bütün i n s a n l ı ğ a a itti L Çeşitli ü lkelerden, çeşitli kıta lardan g elen v e çeşitli d i l le r konuşan i ns a n l a r, bu konferansta, kom ünist ha reketin i n Len i n i z m bayra ğ ı a ltında kaza n d ı ğ ı zaferlerden gözka maştı rıcı örnekler verdileL Kom ü n i st ve işçi pa rtilerinden çoğ u n u n kuruluş l a rı nda Len i n ' i n büyük payı vard ı r. B u n l a rı n büyük çoğ u n luğu ya rı m yüzyı l l ı k jübi leleri n i kutla maktad ı rl a r. Komün ist
222
h a reketi , enternasyon a l bir öğ reti olan Len i n i z m i n bayrağı altında, za,;,a n ı m ı z ı n , X X . yüzy ı l ı n kaderine yön veren gerçek bir dü nya ha reketi h a l i n i a l d ı . U l usal ve sosyal kurtu luş, barış, i lerleme ve sosya lizm uğrunda boş lôffa değ i l , bilfi i l savaşan bütün i n sa n ların gözleri len i n izme çevril miş b u l u n m a ktad ı r. Konfera n s ı m ı z, Len i n i z m i n enternasyon a l i st ka ra kteri n i n aşağ ıdaki şekilde belirdiğin i ortaya koyd u : Len i n i z m , Ma rksizm i n sağ l a m temelleri üzerinde meyd a n a gel miştir, ya l n ı z Rusya'daki işçi h a reket i n i n d eğ i l, bütün m üfrezeleriyle komüıı ist h a reketin i n tecrü beleri n i d i le getirip genelleştirmektedi r ; Len i nizm, barışçı gelişmenin yeni ta rihsel koş u l l a rı içinde, d ünya devri m sürecı n ı n her üç büyük kolu (ya n i sosya l i z m ve ko m ü n i z m k u ruculuğu, sermaye ü l kelerindeki kom ü n i st ve işçi ha reketinin yayg ı n laşması ve h a l kların u l usal k u rtuluş savaşı) a ra s ı ndaki karş ı l ı k l ı org a n i k bağ ı keş metmiş ve b u n l a r ı n b i rleşme yol u n u g östermiştir ; Len i n i z m , şovi n i z m le m i l l iyetçiliğe karşıt o l a ra k enternasyo n a l i z m bayra ğ ı m ı yükseltmiş, Marksizmi yozlaşmaktan kurta rmıştır. (Ha lbuki I ki n ci Enterna syon a ldeki sosya l-demokrat partileri n i n önderleri M a rksizmi yozlaştı rmak istemişler ve bu a la nda bir hayli ça ba ha rca m ı ş l a rdı) ; Len ini zm, işçi s ı n ı f ı n ı n , ko m ü n i stlerin, y ü ce u l u s l a ra rası daya n ışma prensi plerine ve kom ü n i z me bağ l ı l ı k ruhunda eğiti l m eleri için fikri temeldir. Konfera n sa kat ı l a n la rı n çok haklı olara k bel i rtti kleri g i b i , kom ü n i st ha reketi ve o n u n ayrı ayrı müfrezeleri Len i n i z m p rensiplerinden ayrı l m a d ı k i a rı z a ma n l a rda d a i ma zafere ulaşmışlardır. Fakat , komün i st ha reketi ve o n u n ayrı ayrı müfrezeleri, Leni n i z m mevzilerinden ayrı l d ı kları z a m a n , kısmi v e hatta ta m yenilg iye u ğ ra m a ktad ı ri a r. Böyle hal lerde hem sağcı, hem de solcu oportü n istler derha l başka l d ı rmakta, santra l i z m gelişme olana kları b u l m a ktad ı r. B u n l a ra karşı m ücadele, komünist h a reketinin bugün de en başta g elen ödevleri a rasındadır. Bu, tü m u l u s la ra ra s ı komü n i st h a reketinden ve son yı llard a k i geliş mesinden elde edilen son derecede önemli bir son uçtur. Söz a l a n a rkadaşlar, Len i n ' i n , bizim için, materya l ist diyalektiğin en büyük usta s ı ve teorisyeni olduğ u n u ve za m a n ı m ı zda da bu d u rumda b u l u n d u ğ u n u i n a n d ı rıcı b i r şekilde o rtaya koy m u ş l a rd ı r. Top l u msal hayatın diya l ektiğine i lişkin Lenin ist fiki rler, za m a n ı n çetin i mtiha n ı n d a n başariyle çıkmışlard ı r. Len i n ' i n bir b i l i m o l a ra k diyalektiğe y a n a ş ı m ı , s a ğ c ı revizyonizm, dog matizm v e relôtivi z m teh likesine karşı y ü rütülen m ü cadeleye ya n a ş ı m ı , devri mi mizi ya ratıcı olara k g eliştirme soru n larına ya naşı m ı , konfera n sta ya p ı l a n konuşmaların çoğ u n a ya nsı mış bulunu yord u.
223
Dina mik bir çağda yaşıyoruz. Tarihsel olayları n birbirini hızla izlediği, köklü sosya l ve bilimsel değişimleri n meyda n a geldiği şimdiki ça � da, Leninizmin ulaşmış olduğu başarı ların ve yaratıcı gelişmesinin yüksek düzeyinde bul u n m a mız, diyalektik metodu yetki n l ikte benimsememiz bir zoru n l u k halini a l mı ştır. Bunu yapma zsa k , perspektifi mizi a yd ı n latamaz, insa n lı ğ ı n nereye gitmekte olduğu sorusuna cevap veremeyiz. Leni nist diya lektiğin zamanı mızdaki önemi hakkında konferansta ortaya konan yarg ı l a rı kı saca özetlemek gerekiyorsa, aşağıdaki son uçla r elde edilmiş olur : •
1 . Leninizmin her zaman zafer sağ l a ma gücünün ve yaşama yeteneği nin kaynağı, onun b ü y ü k doğruluğudur, hayatın, reel sosyal pratiğ i n ve çağdaş bilimin soru n l a rı n ı usta lıkla çözebil mesidi r. Leninizm, komünizm ku rucu luğunun, komünist ve kurtuluş ha reketinin beynidir. Ma rksistler hiçbi r zaman Ma rksizmin korükörüne kölesi olmamışlard ı r. Fakat, d üşünceleri n i , vard ı k l a rı sonuçla rı ve prati klerini, Leni n'in bize miras b ı ra ktığı otoriter prensip ve görüşlerle aya rla mışlard ı r. Nasıl ki Leni n daima M arksa danış mışsa, o n l a r d a her zaman Leni n ' e d a n ışmış l a rd ı r ve d a nışaca klard ı r . Komün istler, Leninizme, ya l n ı z metot ve teori o l a ra k değil, aynı zamanda, çağdaş devri m savaşında eylem k ı lavuzu gözü ile bakma ktadı rlar. 2. Leninizm, monolit ve kayna ş ı k bir devri m öğretisidir. Lenin'in belirt tiği g i bi, bizim öğ reti miz, aynı çelikten yap ı l m ı ş monolit bir öğretidir ki, en küçük bir pa rçası bile koparı l ı p a l ı n a maz. Söz a la n a rkadaşlar, işçi sınıfının ve onun komünist öncüsün ü n bi l i msel d ü nya görüşünün bütü n l ü k ve birliğ i n i y ı k m a k için harca n a n çaba ları, Lenin'i kendilerine özgü bir biçimde yoru m rayan l a rı n bu yeltenişleri n i . eleştird i ler. Lenin'i kend i lerine özgü bir biçi mde yoru mla maya ça balaya n l a r, Len in'in . eser lerinden, ya l n ı z kendi görüşlerini doğrular g i b i görünen cümle ve para g rafıarı a l ma kta, fakat, Lenin'in belirli sorunlardaki görüşler siste mini sükütla geçiştirmektedirler. Bu, b i l i n miyen bir usul d eğ i ld i r : Belirli bir öğretiyi b u usulle yoru m l a m a k s uretiyle o öğretiye, onun özüne, temel fikrine karşı müca d ele edil mektedir. Leninizm, bu gibi metotl a rı reddeder. Teorik düşüncede basmaka lıpçı l ı k (şematizm), tutucul u k (konservatizm) ve kaskatı l ı k da Len inizme yabancıdı r. Onun kesin isteği, temel prensip lerde a çı k l ı k ve ta m l ı k, teorik deri n l i k, yeni soru nların ortaya konmasında ve çözümünde cesaret ve s ı n ıfsa l çıka rla rı savunmaktır. Konfera n s ı mıza, Leninist pa rti a n layışı ve s ı n ıfsal yanaşım hôkim ol muştur.
3. Leninizm, yaratıcı bir öğretidir. Gelişmemizin şimdiki a ş a ma s ı bizde şu inancı yaratmışt ı r : Bugün yeni sosyal pratiği ve çağdaş bilimin 224
veri leri n i teorik ola ra k genel leştiren yeni sonuçlarla Len i nizmi daha fazla zeng i n l eşti rmek için çok elveri ş l i koşullar içinde bulun maktayız. Len i n izm, teori olara k yaş a m a kta ve gelişmektedir. Çünkü o, sosya list kuruculuk pratiği içinde, komünist hareketi ve halkların kurtuluş savaşı pratiği içinde yaşayı p gelişmektedir, çünkü o , tüm çağdaş b i l i m i n temeli üzerinde yaşayıp gelişmektedi r. Biz, Leninizme bağ l ı ka l m a k, onun sorunlarını cesa retle ortaya koyarak yaratıcı şekilde inceleyip çözmek suretiyle komü n i st hareketi mizi kuvvet lendi rmekte, bu ha rekete, Komün ist ve Işçi Partileri U lusla rarası Danışma Toplantısında hepbirlikte formüle edilen ödevleri çözme ola nakl a rı sağl a ma ktayız. Ben i m, temel ola ra k n itelediğ i m bu sonuçlar, el bette ki, bu kadar değ i l d i r. Fa kat bu sayd ı kları m da gösteriyor ki, bizim, teorik ve pratik eylem lerimizde şaşmaz kılavuzumuz olon Leni n i z m i i leri doğru ya ratıcı olara k gel işti rmen i n ne demek old uğunu ve Leninizmden sapma n ı n , onu yozlaştırma n ı n ne a n l a ma geldiğini açı k seçi k ortaya koyan sağ l a m ölçüleri miz vardır.
Konfera n s ı m ı z meselenin ya l n ı z i ki yönü bul u n d uğ u n u i n a n d ı rıcı bir şekilde g östermişti r : Hayatı n her a l a n ı ndaki temel sorunların çözümünde ya Lenin ist - metodun uyg ulan masına tarafta rız ya do ono karşıyız. Len in, Ma rksizme ya p ı l a n en küçük bir sa ldırıya dahi asla ta h a m m ü l edemed i ğ i n i söylüyord u . G ü n ü m üzün Ma rksistleri de, onun bu sözü n ü biraz değişti rerek, Len i n izme v e Len i n ' e y a p ı l a n en k ü ç ü k b i r sa l d ı rıya dahi ta h a m m ü l edemed iklerini ve taha m m ü l etmiyeceklerini söylüyorlar. Burjuvazin i n ve oportünistlerin yozlaştırmaları karşısı nda Leninizmi savu nmak kom ün ist hareketinin bir geleneğ i d i r. Biz, konferansta, hareketi mizin bu kutsa l g eleneğ i n e bağ l ı bulunduğu m uzu ı spat etmi ş b u l u n u yoruz. Uluslararası Danışma Toplantısı «Vla d i m i r i l i ç Len i n ' i n yüzüncü doğ u m y ı l ı «ile i l g i l i b i l d i risinde h e p i m ize ş u çağrıda b u l u n m uştu r : «Dünyayı devri m yolu ile yeni leştirme savaşında Len i nizm bayra ğ ı n ı d a h a yükseklerde dalgalandıra l ı m !>. Bu kutsa l çağrıya sod ı k ola l ı m . Yüce Len i nist doğru l uğ u n g ü r sesi, d ü n ya mızın emek i nsanları n ı , emekçiler için, komünizm için yeni yeni eylemlere çağ ırmakta d ı r. Değ erli yoldaşla r, yeni topla ntı larda, fikir değişotokuşu için yeni teori konferansıarında bul uşmak üzere, hoşça ka l ı n ! Yaşa s ı n za m a n ı mızın Marksizmi olon Len i n i z m ! 225
Yeni bir kitap « B A R i Ş V E S o S Y A L i Z M yayı nevi, «Le n i n i z m ve devrim süreci» a d l ı bir kita p çı karmıştı r. Bir k ı s m ı dergimizin 1 970 y ı l ı n a a i t i kinci v e üçüncü sayı l a rında yay ı n l a n m ı ş olan, u l us l a ra ra s ı «Len i n iz m v e çağ ı mız» kon ulu konfera nstak i konuş m a l a rı n ta m metinleri bu kitapta bulunmaktadır. »
Rusça, i n g i l izce, F ra n s ı zca, i sp a nyolca ve Almanca o l a ra k çıkan b u kita ptan ed i n mek i stiyenler aşağıdaki a d rese başvura b i lirler: Çekoslovakya, Prag 6, Thakurova 3.
Avrupa ülkeleri kom ünist ve işçi partileri temsilcilerinin toplantısı 1 4 ve 15 Ocak 1 970 günlerinde, Moskova'da, 28 Avrupa ülkesinin Icomünist ve işçi partileri temsilcileri bir toplantı yaptılar.
Bu toplantıya, Belçika Komünist Partisi, Bulgaristan Komünist Partisi, ingiltere Komünist Partisi, Almanya Sosyalist Birlilc Partisi, Alman Komünist Partisi, Almanya Komünist Partisi, Batı Berlin Sosyalist Birfik Partisi, Yunanistan Komünist Partisi, Danimarka Komünist Partisi, irlanda işçi Partisi, Kuzey irlanda Komünist Partisi, ispanya Komünist Partisi, italya Komünist Partisi, Kıbrıs iferici Emekçiler Partisi, Norveç Komünist Partisi, Polonya Birleşik Işçi Partisi, Portelciz Komünist Partisi, Rumanya Komünist Partisi, San Marino Komünist Partisi, Sovyetler Birliği Komünist Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Macaristan Sosyalist işçi Partisi, Finlônda Komü nist Partisi, Fransız Komünist Partisi, Çekoslovakya Komünist Par tisi, isviçre Emek Partisi, isveç Komünist/eri Solcu Partisi ve Yugoslavya Komünistler Birliği Merkez Komiteleri'nin temsilcileri Icatıldılar. Toplantıya katılanlar, Avrupa kıtasında kollektif güvenlik ve barış problemleri üzerinde birbirlerinin görüşlerini din/ediler. Ve V. i. Lenin'in ı 00. doğum yıldön ümü münasebetiyle kendi mem leketfennde yürütü/en hazırlıklar hakkında bilgi verdiler. Toplantı arkadaşça işbirliği havası içinde geçti.
226
Leninizmin rolü ve anti-komünizm üzerine eleştiri 1 9-23 Ocak 1 970 g ü n lerinde, Moskova'da, V. i. Len i n ' i n doğ u m u n u n 1 00. yıldönümüne hosred ilen bir u l u s l a ra rası teorik konfera ns ya p ı l d ı . Konfero n s ı n g ü n d e m konusu «yaşadığ ı mı z çağda Len i nizmin rol ü n ü n art ması ve anti -kom ünizmin eleşti ril mesi» i d i . SSCB B i l i mler Akademisi ile Bulgari stan ve Alma nya Demokrati k C u m h u riyeti, Polonya, Macari stan ve Çekoslovakya b i l i mler a kademi leri tarafı ndan tertiplenmiş olon kon fera n s ı n g enel kurul oturu m l a rı n d a , SBKP Merkez Komitesi Pol itbüro aday-üyesi ve M K Sekreteri P. N . Demiçev ; SBKP M K Sekreteri a ka d e · m i syen B. N . Ponomaryov ; B u l g a ristan heyeti yöneticisi v e BKP M K üyesi R. Avra mov ; Maca rista n heyeti yönetici lerinden ve Macaristan Sosya l i st işçi Partisi Merkez Komitesi'ne bağ l ı Sosya l B1 1 i mler Enstitüsü Direktörü ş. La koş : Alman Demokratik C u m h uriyeti heyeti yöneticisi ve Alma nya Sosya l i st B i r l i k Partisi Merkez Komitesi ' n e bağ l ı Sosya l B i l i mler Enstitüsü D i rektörü O. Raynhold ; Mog o l i sta n heyeti yöneticisi ve Mogo l i stan Halk Cumhu riyeti B i l i mler Akademisi Prezidyumu üyesi Ş. Natsagdorj ; Polonya heyeti yöneticisi ve Polonya B i rleşik işçi Partisi MK üyesi A. Verblôn ; Ru ma nya heyeti yöneticisi ve Rumanya Komünist Partisi M K üyesi Ş. Voyku ; Çekoslavakya heyeti yöneticisi ve Çekoslava kya Komün i st Partisi M K Sekreteri Y. Foytik ; ve ayrı ca Su riye Komünist Partisi Genel Sekreteri H. Bektaş, Kanada Kom ü n i st Partis i U l usal örg ütçüsü D. Kari, Batı Al manyada çıkan «Marksist B ü lten» derg i si redaktörü R. Şaygerva ld birer ra por oku d u l a r. Konfera nsta seksiyonlar kuru l d u ve seksiyon oturu mlarında, çağdaş anti-kom üni zme karşı mücadeleni n pol iti k ve teorik soru n l a rı görüşü l d ü . B u çerçeve i ç i n d e l S0'den fa zla ra por v e tebliğ oku n d u . Konferansa katı l a n l a r, b u g ü n kü dünya topl u msal geliş mesi süreçleri üzeri nde Len i n i z m i n yaptığı muazza m etkileri bütün yönleriyle a ç ı k l a d ı lar. Okudukları ra porlarda, XX. yüzyı l ı n s ı n ı f savaşı tecrübesi n i n , d ünya sosya l i z m i n i n gelişme tecrübesinin, işçi ve u l usal kurtuluş hareketi tecrübesi n i n , Leni n i z m i n u l uslara ra s ı a n l a m ve önem i n i bütün g ü c1iyle doğrula d ı ğ ı n ı i n a n d ı rıcı bir şekilde gösterd i l er. Len i n ' i n fiki rleri bugün yen i l mez bir kuvvet kaza n m ı ştır. Bu fiki rler, güciü d ü nya sosyal ist siste m inde, sermayeni n ezgisinden kurtu l m a k için yığı n la rı n yürüttükleri dev rimci savaşta gerçek ca n l ı t i m sa l i n i b u l m uştur. Konfera n s ça l ı ş m a ları, Leni n i z m i n önemi hakkında, kom ü n i st ve işçi partileri n i n 1 969'daki dan ışma toplantısında yap ı l a n değerl endirmen i n doğ ru l u ğ u n u bir d a h a göstermişti r. 1 969 Moskova Da n ı ş ma Topl a ntısı ş u değerlendirmeyi yapmıştı : «Bugün, biz, Leni n öğreti s i hakkında, b i zzat kendi s i n i n M a rksizmi kara kterize eden «bu öğ reti güclüdür, çünkü doğrudur» sözleri n i k u l l a n a ra k konuşmakta tama men ha klıyız. Marksist227
Len i n i st teori ve onun somut koş u l l a ra göre yaratıcı biçimde uyg u l a n ması, nerde ça lışı rla rsa ça l ışsı n l a r, dü nya devri m ha reketinin bütün bir li kleri n i n karşı laştı k l a rı soru n l a ra b i l i msel ceva p l a r b u l u n ma s ı na i m kan vermekted i r. Marksizm - Leni nizme, bu yüce enternasyona l öğretiye sad a kat, komünist hareketinin i lerideki başa rı l a rı n ı n g a ra ntis i d i r.» Leni n j ü b i lesi, d ünya ölçüsünde bir ta ri hsel olayd ı r. Konferansta ya p ı lan birçok kon uşmada, komün ist v e i ş ç i pa rt ilerinin, L e n i n jübiles i n i , devri mci eylemlerine h ı z verme, y ı ğ ı n l a r a r a s ı n d a pol itik v e ideoloj i k ça l ı ş m a l a rı a rtırma, ken d i ha k l a rı n ı genişletme v e sağlam laştı rma koş u l l a rı i ç i n d e karşı ladı klarına d a i r p a r l a k k a n ı t l a r ortaya kon muştur. Lenin'in doğ um u n u n yüzü ncü j ü bi le yıldönümü, yaşadığ ı m ı z çağda emperya lizme ka rşı savaş soru n l a rın ı n başarıyla çözümüne ve komünist ve işçi pa rtile rin i n , bütün a n ti - e m peryal i st g üclerin eylem birliğine yard ı m eden u l us l a ra ra s ı büyük b i r o l a y h a l i n i a l mıştır. Ma rksizm-Len i n i z m i n anti-kom ü n izme karş ı m ücadelesi ta rihinde üç aşama a çı kça beli rmekted i r. Birinci aşama, deva m ı n ı ve gelişmes i n i Leni n izmde bulan M a rksizmin doğuşundan B ü y ü k Oktobr Sosya l i st Dev r i m i ' ne kadarki dönemi kapsa r. ikinci aşama, d ü nyada ilk sosyalist devleti n, ya n i Sovyetler Birliğ i ' n i n k u ru l uşundan dü nya sosya l i st sisteminin meydana çıkmasına kada rki dönemd i r. Uçüncüsü de, içinde bulunduğu muz, birbi rinin ka rşıtı i ki d ünya sosya l sistemi a rasında karş ı l ı k l ı müca dele aşaması d ı r. Her tarihsel aşamada, anti-komünizm, d ünya a la n ı nd a s ı n ı f sava ş ı n ı n s o m u t v e değişken koş u l la rı i çi n d e b u rjuvazi nin besled i ğ i gerici emellerden doğ a n y e n i öze l l i kler v e nitel çizgiler kaza n m a ktad ı r. Bugün a zıtıp g iden anti-komünizm, za m a n ı m ı z burjuva z i s i n i n ve onun küçük burj uva h i z metka rları n ı n ideoloj i n i n baş l ı ca muhtevas ı o l m uştur. Fa kat «anti-ko m ü ni z m» kavram ı ideoloji çerçevesini a ş ı p taşma kta d ı r. Bu kavra m ı n içi nde, belirli g örüşler sistemi nden başka, emperyal i st burj u vazi n i n v e m üttefi kleri n i n n i ce politik, a skeri, ekonomik v e d i ğ e r a ksiyon larını bütünl iyen bir kompleks bi rleşmekted i r. Konfera n sta, şimdiki anti-komünizmin, XX. yüzy ı l ı n en koyu g eric i l iğ i n i n s i non i m i , e mperya l i z m i n d ünya devri m h a reket i n i d u rd urma v e ka pita l i st sistemi kurta rma ça ba l a rında ya rd ı mı na başvurd u ğ u b i r a let olduğu bel i rt i l m i ştir. Geri c i l i k, bütün sosya l i l e ri l i k g üCıeri ne karşı s a l d ı rısını a n t i - kom ünizmin pa ravan ı a rd ı na g i zlemeye ça lışm a kta d ı r. K . M a rks, kom ü n i stleri n kovuştu ru l m a sı n ı n , burjuvazi için, bütün başka biçi mde düşünenlere karşı «haçlı sefer» prologu a n la m ı n a geldiğine işaret etmişti. Bugün, bu, bütün i lerici ve demokratik ha reketlerin toptan ezil mesi a ra c ı o l a ra k g ittikçe daha çok beli ren anti-ko m ü n i z m i n en kara k teristik çizg ileri nden b i ri h a l i ne g e l m iş b u l u n ma ktad ı r. Anti -komünizm, bug ün , emperya l i z m i n devri m c i l i k d üşma n ı ideoloji ve politika s ı n ı n yoğ un ifadesi o l m uştur. 228
Ne va r ki, emperya lizm, kaybetmi ş olduğ u ta rihsel i n isyatifi tekrar elde etme, çağda ş d ünya gelişmesini g eri çevirme g ücünde d eğ i l d i r. Konfera nsta , Len i n ' i n tarihsel iyi mserl i kle dolu şu sözleri yeni bir kuvvetle çı n la d ı : «Komünizm, toplumsal hayatın istisnasız bütün a l a n l a rında büyümekte, filizleri i sti snasız her yerde görül mekte, (burjuva z i n i n ve burjuva pol i s i n i n sevdi ğ i ve pek «hoşlandığı» söz ve kıyaslama ile söyler sek) «mara z» a rtık org a n izme iyice işlemiş ve onu bütünüyle kapla m ı ş bulunmaktad ı r . . . Komünistler, geleceğ i n mutlaka kendi lerine a it old u ğ u n u bil melidirler, ve bundan ötürü biz, b u rj uvazinin kuduzca çı rpı n malarını e n soğ ukka n l ı v e a y ı k şekilde gözönünde bulund urara k, büyük devri m savaşında olanca i htira s ı m ı zla bi rleşe b i l i ri z ve b i rleşmeliyiz.» Konfera nsa katı lanlar, anti-komünizmin, topluma o l u m l u hiçbi r şey ver med i ğ i nden ve veremiyeceğ inden başka , ancak o l umsuz, yıkıcı emeı ıerin, Marksist pa rtilere, sosya l ist d üzene, ya n i çağ ı m ı zda i n sa n l ı ğ ı n karş ı laştı ğ ı esas problem leri çözebi lecek o l a n v e a rtı k çözmeye koyulmuş bulunan kuvvetlere yönelti len kasıtlı ten kit ve açı k iftira l a r ı n emrinde b i r a ra ç o l d u ğ u n u belirttiler. Anti -komünizm, ma ksatıı olara k i n s a n l a r ı n beyin lerini yıkama v e bil inçleri n i köreItme a raçla rı n ı n d u rmada n a rttığ ı b i r deposudur. B u beyi n y ı k a m a v e b i l i nç köreitme i ş i , insanlarda, gerici l iğ e, em perya l i st sald ı rıya ve polis zorba lığ ı na ta h a m m ü l yönünde özel b i r sosyal -psikoloji a ş ı l a m a sistemidir. Bir başka deyişle, sosyalizm ve i leri l i k fi kirlerinden nefret ettirmek i ç i n a kı l la rı metodik o l a ra k etkileme ça ba s ı d ı r. Kel i me n i n geniş a n la mıyla, çağdaş a nti-komünizm bir d üzen o l a ra k, ta rihsel perspektiften yoksun olan ve derin bir sosyal çöküntü h a l inde bulunan devlet-tekel ka pita l i z m i n i n politikası ve ideolojisi i l e bağ l ı d ı r. işte za m a n ı m ı z koşu ı ı a rı nda her gerici liğin çokluk a nti-ko m ü n i st b i r n iteli k a l ması gerçeğ i de bununla açıklanabil ir. Konfera nsta bel i rti ldiği g i b i , çağdaş a nti-komünizm, a ralarında karş ı l ı klı bağ ı ntı bulunan üç ödevi ben i msemekted i r : B i rincisi, sosya l i z m i n tem e l i n i yıkmak, ya d a - h i ç değ i lse-a rtı k sosya l i st devri mleri g erçekleştiren v e d ünya devri m süreci n i n ön saflarında i lerlemekte ola n ülkelerin mevz i lerini zayıflatma k ; ikincisi, kend i ülkelerinde devri m i önlemek ; üçüncüsü de, emperya lizmin sömürge egemen l i ğ i nden a rtı k kurtu lmuş bulunan memleketler ha lkları n ı n sos ya l i st devri m yoluna g irmelerine engel o l m a k , onları her ne pa hasına o l u rsa olsun, kendi egemen l i k ve sömürüsünün yörüngesinde tutmaktır. Konfera nsta okunan ra porla rda bel i rti ldiği üzere, a nti-kom ü n i z m i n çok değ iş i k türleri ve eyle m biçim leri vard ı r. Çağdaş anti-komünizmin en önemli yönleri nden biri, emperya l i st devletler yönetici çevreleri n i n res m i a nti -ko mü n i z m i d i r. Anti - ko m ü n i z m i n temeli nde, B irleş i k Ameri ka ' n ı n a skeri kuvvete yönelme eğ i l i m i yatmaktad ı r. Anti-komünist strateji uzma n ları n ı n a rkasında, tekelci b u rjuva z i n i n en gerici katla rı i l e m i litarist 229
çevrelerin birliği olan e mperya l i st cephe n i n baş l ı ca devletin i n a l a b i l d i ğ i ne g e l i ş m i ş a skeri-sanayi kompleksi g ittikçe daha a ç ı k çizgi leriyle beli rmektedi r. Bu birlik, sald ı rg a n askeri blokla rla bütünlenerek, Sovyet ler Birliği'ne ve öteki sosya list ü lkelere ka rşı ve en güciü a nti-emper ya l i st savaşçıların t ü m ü n e ka rşı yönel t i l mişti r. Anti -komünistler, sosya list ü l kelere karşı, bir ya ndan d ünya sosyal i z m i n i bir sistem o l a ra k parça layı p dağıtma, b i r ya ndan da sosya l i st devletleri teker teker aşındı rma yöntemi uyg ula m a ktadı rlar. Anti - Komünizm, dünya sosya l ist siste m i n i pa rça layıp dağıtma yelteniş lerinde, her şeyden önce, sosya l i st ü l keleri Sovyetler B i rl i ğ i ' ne karşıt duruma g eçi rmeye, onlarda anti-sovyeti k d uyg u l a r uya n d ı rmaya, milli yetçi önya rgı ve görüşleri körüklemeye çabala makta d ı r. B u n u n a rd ı nda, emperya lizm stratej i s i n i n çekirdeğ i n i �eşkil eden ve dünyada esas kuv vetler orantıs ı n ı değ i ştirmeyi öng ören uzak kapsa m l ı politik maksatla r gizlenmekted i r. Sosya l ist devletleri içinden a ş ı n d ı rı p çökertme çaba larında, daha ziyade, onların «iç evri mi»ne, politik bakımdan «yu m u şa ma»larına, topl u msal hayatları n ı n ideolojiden «arın ması»na v s . bel bağ l a n ma ktadır. Bu politi ka n ı n esas özel l i ğ i , ya l n ız, mevzi lerinden iti l m i ş olan . sömürücü sın ıfların v e uyd u l a r ı n ı n kalıntı l a rı n d a n d eğ i l , a y n ı zama nda revizyonist, oportünist elema n l a rdan fayda l a n mayı gözön ünde tutmasıd i r . Dünya devrim sürecinin öncüsü ola n u l u s la r a ra s ı komünist hareketine karşı a nti-kom ü n i z m i n uyg u l a d ı ğ ı ta ktikteki yen i l i k , kom ü n i stlerin i lerici sosya l g üclerle bağların zayıflatmak, onların yönet i m katlarına çık malarına i m kôn vermemek ya d a a rt ı k ulaşmış b u l u n d u kları yönetici rol lerini zayıflatma k ; komün ist h a reketin i i çinden çökertmek, kom ü n i st pa rti leri n i savaş yeteneğ i nden yoksun bırakma k ; kom ü n i st h a reketinde ayrı ş m a l a rı a rtırma k ve enternasyonal kuvvet a l a ra k onun teme l i n i yıkmak çaba l a rı nda beli rmekted i r. Konfera nsta bel i rtildiği g i bi, çağdaş anti-komünizmin Ma rksist-Len i n i st p a rtilere k a rşı yürüttüğü savaştaki sald ı rı l a rı , bütün keski n l i k ve a ğ ı r I ı ğ ıyla, bu pa rti lerin pol iti ka ve k u ruluş yapı l a r ı n ı n temel p rensipleri üzerinde yoğ u n laştı rı l m a ktadı r. H ü c u m l a r, özel l i kle, demokra t i k santra l izm ve p roleta rya enternasyona l iz m i prensiplerine, Marks ve Len i n ' i n proleta rya d i ktatörl üğü hakkındaki öğretisine yöneltil mekted i r. Bu yolda , anti-komünistlere , sağcı sosya l-demokratların ideologları, «solcu» ve sağcı revizyonistler, her çesit dönekler ve nifa kçı l a r önemli ya rd ı m l a rd a b u l u n ma ktad ı ri a r. E mperya l ist gericilik, anti-komünizmin hedefleri uğruna, işçi h a reketi ve genel demokrati k h a reket içinde faaliyet g österen çeşitl i siya sa l pa rti l erden ve toplumsal örg ütlerden de fayd a l a n maya bak makta d ı r. Böyleli kle, a nti-komünizm meka nizması, e mperya l ist politi kaya
230
ve sömü rücü reji m iere ka rş ı koya n bütün toplumsal g ücleri etki a l a n ı içinde a l m a ktad ı r. Konfera nsa katı l a n la r, u l usal k u rtuluş ha reketi bölgesindeki a nti kom ü n i z m i de büyük b i r d i kkatle eleşti rd iler. Em perya l i z m , u l usal kurtuluş devri mleri n i n anti-kapita l ist mu hteva sı n ı n d a ha d a gelişmesine ve dün ya n ı n bu kesi m i nde devri m s ü rec i n i n daha d a derin leşmesine set çekmek için a nti - ko m ü n i z m a ra cı n d a n ya ra rlan makta d ı r. B u a raç, yeni-sömür geci l i ğ i n esas plô n la rı n ı n gerçekleşti ri l mesine, ya n i bu memleketleri eşit haklard a n yoksu n ve söm ü rü a l a n ı ola ra k d ü nya ka pita l i z m i n i n yörü n gesinde tutma, onla rı n sosya l i lerleme yol u n a , sosya l i z m yoluna koyuI malarına i mkôn vermeme hedefine yönelti l miştir. Anti-ko m ü n i z m i n en önemli hedefi, u l usal k u rtuluş h a reketini çağ ı mı z ı n öteki devri mci g üc lerinden, her şeyden önce sosya l ist ü l kelerd en kopa rmaktır. Yeni -söm ü r geci ler, satı l m ı ş ve kukla zorba l ı k rej i m ieri ni h a l klara dayatma k, kurtul m u ş memleketlerin bağ ı msız ve i lerici gelişmesine engel o l ma k mak sadiyle de a nti-komünizmi geniş ölçüde k u l l a n m a kta d ı ri a r. Anti -komü nizm, sadece gelişme h a l i ndeki memleketlerin yiğit hürriyet ve bağ ı msızlık savaşçı ları o l a n ko m ü n i stlere k a rşı değ i l, a y n ı zamanda bütün yurtsever lere, bütün i l e rici güclere karşı yönelti l m işti r. Şu veya bu mem leket radikal sosya l -ekon o m i k dönüşüm ler yoluna g i rd i mi, ve o n u n yönetici leri yabancı tekel leri n ve büyük sermaye n i n çıkarla rı na doku n d u l a r m ı , hemen kom ü n iz m l e itha m ed i l mekted i rier. Oyle ki, u l usal k u rtuluş sava ş ı n ı n her seçkin milita n ı , her yurtsever önder b u türlü itha m l o ra konu olmuştur. Anti-kom ü n i z m , kurtu l u ş u n u sağ l a m ı ş ü l kelerde yurtseverlerin safları n ı parça la m a k v e ul usa l burjuvaziyi em perya l i st çevrelerle işbirl i ğ i ne çek mek için d u rmadan d i d i n mekted ir. Gelişmekte olan memlekellerin d ı ş politika doğrultuları üzerinde etki ya p m a k v e o n l a rı emperya l iz m i n u l us l a ra rası politika mecra sına s ü rü klemek için de a nti-komünizm geniş ölçüde kulla n ı l ma kta d ı r. V. i. Len i n , devr i m i n gücü ve zoferin i n uya n d ı rd ı ğ ı ya n k ı l a rı n , aynı zamanda burjuva z i n i n d i renme g ü c ü n ü de a rttı rd ı ğ ı olayı na işa reti e şöyle d i yo rd u : «Bizim zaferlerimiz a rttıkça, kapita l ist s ü m ü rücüler de a ra l a rı n d a bi rleşmeyi v e daha k e s i n sald ı rı l a ra geçmeyi daha fa zla öğren mekte d i rIer.» Len i n , «ka pita l i stlerin ya l n ı z a skeri ve politik d i renişi n i değ i l , ideoloj i k d i re n i ş i n i d e, en köklü v e en g ü c l ü d i reni ş i n i de büsbütün k ı ra bi lecek d u ru ma gelmeliyiz» d iye çağ rıda b u l u n uyord u .
Konferan sta s ö z a l a n la r, çağ daş a nti-kom ü n i z m i n , em perya l i st devlet lerin resm i politikası h a l i n e geld i ğ i n i bel i rtti le r. Sosya l i st ü l kelere karşı, işçi, ko m ü n i st ve u l usal k u rtuluş ha reketi ne ka rşı , ölçüsü büyük ve yöntem leri çeşitli balta la ma ka mpanya la rı n ı anti - ko m ü n iz m örgütleme kte ve yönetmekted ir. Anti -ko m ü n i z m i n strateji ve takti ğ i , ortaya vuru l ma d ı ğ ı veya küçü msendiği takd i rde, a la b i l d iğ i n e teh l i kel i d i r. lş.te b u n u n i ç i n , 231
anti-kom ünizme karşı m ücadelenin, bugün anti-emperya list g üclerin bütün temel politik ödevleri n i n ôdeta m ihrak noktası olduğu söylene b i l i r. Anti-ko m ü n i z m le savaş, y a l n ız s ı n ı f açısından, proletarya a çı s ı n d a n değ i l , g enel demokrati k ha reket, g enel h a l k ha reketi a çısından d a ö n e m l i ödevi m izd i r. Kom ü n i stler, a n t i - k o m ü n i z m i n maskesi n i s ı y ı r ı p i n d i rmekle, ya l n ı z proletarya n ı n s ı n ı f çı ka rla rı n ı n ifadecisi olara k d eğ i l , ayn ı zamanda bütün i leri l i kten yana kuvvetlerin öncüsü o l a ra k, çağ ı mı z ı n o l g u n l a ş m ı ş soru n l a r ı n ı n ç'ö zü m ünde yen i l i kçi b i r g i rişimci olara k , gericil i ğ i n el attığ ı genel demokratik ideal lerin savu n ucuları olara k hareket etmekted i rler. Anti - komü n i z m i n olu msuz ve y ı k ı cı tutu m u karşısında, komün ist h a reket, b i l i msel temele daya n a n ve yaşa d ı ğ ı m ı z çağda topl u msa l i lerlemeyi a maçlıyan o l u m l u mücadele doğ rultusu üzerinde bulun makta d ı r. Kon feransta belirti l d i ğ i g i bi , bu politik doğ rultu, komünist ve işçi parti leri n i n uluslara rası dan ışma toplantı s ı n ı n e l b i rliğ iyle h a z ı rla n m ı ş Marksist len i n ist dokü m a n l a rında açı kça for m ü l e edi l m iştir. 1 969'daki d a n ı ş ma toplantısı, bütü n e mperya lizme karşı g ücleri n, t ü m barış, özgürlük ve ileri l i k savaşçılarının eylem birliği için konkre bir prog ram hazırlam ıştır. Bu progra m ı n emperya lizme karşı eylem bi rliğ i n i öngören bellibaşlı maddeleri, ya n i Viyetna m halkını destekleme, değişik toplu msal sistem lere sa h i p devletlerin barış içinde yanya na yaşa m a l a rı uğrunda, barış uğrunda ve nükleer s i l ô h l a rı n yasa k l a n ması u ğ ru nda m ücadele, sömür g eci liğe ka rşı savôşa n h a l kla rla daya n ışma, faş izme karşı, ırkçı l ı k ideoloj i k v e pratiğ i n e karşı, h ürriyet, demokrasi v e u l usa l bağ ı msız l ı k için y ü rütülen müca deleyi kuvvetlendirme g i bi eylem ler, a ynı zama da bütün şiddetiyle anti -komünizme karşı yönelt i l m iştir. Konfera nsta söz a la n kon uşma c ı l a r, a nti-komünizmle savaşın sorun l a rı n ı ve özel l i klerini gözönünde a la ra k, e mperya l ist ideoloji ve politi ka n ı n yoğ u nlaşmış ifadesi olan çağdaş a nti-ko m ü n i z m le savaşa a it plôt form un temel h ü kümleri n i şöylece belirled i l e r : Anti - kom ünizme karşı koyan çöz ü mleyici kuvvet, uluslara rası işçi s ı n ıfı ve d ünya sosya l ist sistemidi r. Bundan ötürü, a nt i - komünizmle savaşın başa rısı da , her şeyden önce, işçi s ı n ıfı n ı n kapitale karşı d ünya ölçüsünde kesin m ücadelesine, sosya l i z m ve kom ü n i z m kuruluşu soru n l a r ı n ı n eylem plônı nda başarıyle çöz ü m ü n e, yeni topl umsa l düzenin sa h i p olduğ u bütün olana k l a rı n aza m i ölçüde k u l l a n ı l ma s ı n a , ortaya çı kmakta olon problemlerin başarıyla çözü m ü n e ve noksa n l ı kl a rı n g iderilmesine bağ l ı d ı r. Sosya lizmin ekonom i k v e politik siste m i n i n v e sosya list demokra s i n i n biteviye yetkin leştiri l mesi ve sosya l i st kültürü n zengenleşti ril m esi, onun örnek olma g ü c ü n ü a rtırma kta, anti-ko m ü n i stlerin bizi m yetersizl i k ve zayıfl ı klarım ızı sömü rme olanaklarını s ı n ı rl a m a kta, komünizme hep yeni yeni ta rafta rlar kaza n d ı rmakta d ı r. 232
Sovyetler B i rliğ i ' n i n ve d ünya sosya l i st siste m i n i n , bütün devrimci ve a nti-emperya l i st g ücler a ra s ı nda perçi n leyici h a l kayı teşkil ettiğ i n i anti kom ü n i stler iyi bil mektedi rler. B u perçinde herha n g i bir gevşeme, bu güclerden her biri n i n zayıfla ması demek o l u r. Bundan da şu değiş mez sonuç çıkarı l ı r : Sosyalizmi savun m a k, başa rı l a rı n ı propaganda etmek, ko m ü n i stlerin ve bütün devri mcilerin enterna syon a l ödevid i r. Anti-komünizme ka rşı savaşı başa rıyla yürütmenin en önemli şartı, u luslara ra sı komün ist ha reket i n i n b i rl i ği n i g üclendi rmek, kuvveti n i ve savaşçı yeteneğ i n i a rtı rmaktır, Birlik sağlamada başarı, büyük ölçüde, kom ü nist partileri n i n Marksizm-Len i n i z m ve proletarya enternasyonalizm i temeli üzeri nde g üclenmeleri n e bağ l ı d ı r. Bunun g erekli ş a rtı da, anti kom ü n i st etkin i n işçi, kom ü n ist ve u l usal kurtu luş ha reketi safla rına sız masında ka n a l h i zmeti g ören sağcı ve «solcu» oportün izme karşı, nas yon a l i z m i n çeşitli biçimlerine karşı sürekli ve kesintisiz b i r m üca dele yü rütmekti r. B u rj uva ideoloj isi her a raca başvura ra k yığ ı n la rı kendine bağlı sürüler haline getirmeye ça lışmaktadır. B u sebeple , anti-ko m ü n i z m i n maskes i n i sıyırı p i n d i rmek v e ona ka rşı başa rılı b i r mücadele yürütebi lmek i çi n sadece sosya l i z m i n pratik başa rı ları yetmez. B u n u n ya n ı s ı ra , d a ha geniş ve etkin b i r ideoloj i k ça lışma, ya n i M a rksi z m - Le n i n i z m prensipleri uğrunda, devri mci teori n i n ya ratıcı biçi mde gelişti ril mesi, M a rks-Lenin f i k i rleri n i n , sosya l i z m fiki rleri n i n geniş ölçüde propaga ndası için sistemli ve a z i m l i bir m ücadele de g erekl id i r. Yığ ı n la rı n b i l i ncini a nti-ko m ü n i z m i n etkisinden kurta rma dôva s ı , yemi n l i a nti-komün istlere 'ka rşı, e mperyalist g erici l i ğ i n ka lemşor savu nucularına ka rşı aman vermez b i r müca deleyi gerekli k ı l m a ktad ı r. Esa sen, d üş ma nca görüşlere ka rşı eleşt i ri lerinde, Ma rks, Engels ve Len i n , hiçbir z a m a n mese l e n i n sı rt demaske etme yanı i l e yetin me miş l erd i r. O n l a r ı n yaptıkları el eşti ril e ri n gücü, hası m l a rı n a , henüz çöz ü l memiş meseleler üzeri nde a sa la k l ı k olanağı vermemelerinde, bu problem l e r i esa s l ı v e ç o k yön l ü kan ıtla ra daya n d ı ra ra k cesaretle ortaya koymak larında g izlen mekted i r. V. i . Len i n ' i n 1 00. j ü b i l e y ı l d ö n ü m ü a rifesinde top l a n a n ve çağdaş a nti-komünizmle savaş p roblemleri n i görüşen u l u s l a ra rası teorik konfe rans, kom ü n i stleri n zaferden zafere i lerleyen Marksizm-Le n i n i z m öğreti s i n e sars ı l ma z sada katieri n i n , b u rj uva ve oportü n ist ideoloj i s i n i n her türlü belirtisine ka rşı uzlaşmaz tutu m l a rı n ı n , emperya lizme ve g erici liğe karşı , barış, demokra s i , u l usal kurtuluş ve sosya lizm uğrundaki m ücade lede safl a rı n ı n birlik ve bütü n l üğ ü n ü sağ l a m laştırma azi mleri n i n parla k bir ifade!;i o l m uştur.
233
------ı --,� öZEL SAYFALAR
'----
Dünya sosyalist hareketinde türeyen yeni revizyonist akımlar Garodi, Markuze ve Mao T5e Dun'un görüş/eri üzerinde bir ince/erne
A. S A Y D A N Sosyalist düşünce tarihine kısa bir bakış
Ilkel kom ü n i st top l u m u n u n .çökmesinden, değ i ş i k sömürü d üzenleri n i n kuru l masından, bunla rı n top l u m l a ra dayattı kları değ i ş i k baskı yöntemle rinin yerl eşmes i nden beri, i nsanoğ l u , tarihsel g e l i ş m e boyunca sömürü ve baskıdan a r ı n m ı ş b i r top l u m d ü z e n i hayal edeg e l m i ştir. B u haya l i n kökenleri, Engels' i n «Ai le n i n , özel m ü l kiyetin ve devleti n kökeni» (Der U rsprung der Fa m i l ie, des Privateigentums und des Staates) a d l ı eserinde bel i rtti ğ i g i bi ta ri hin deri n l i klerindedir. Bu haya l i , i l kçağ Helen düşü nce sinde, meselô şa i r Homer ve Hesiod'da, Zenon, Herakl it, Platon g i b i düşünürlerde görmek m ü m k ü n d ü r. Hatta b a z ı i l kçağ ş a i r ve fi lozof l a rı nd a mevcut cennet fikri , söm ü rü ve baskıdan a rı n mı ş bir topl u m düzeni v e en yüksek sosyal adalet i l keleri n i n hayali uyg u la n ma s ı n d a n başka birşey değ i l d i r . Orta çağda bu fikir, To mas Mor' u n «Otopia» v e To mas Kampanel l a ' n ı n «Güneş Devleti» a d l ı eserleri nde, bir a d a d a veya bir kentte hayalen kurulan a d a l t l i b i r d üzen olarak gelişiyor. Engels «Al man köyl ü ha rpleri» (Der Deutsche Bauern krieg) a d l ı eserinde, ortaçağ ütopistleriyle m isti k leri n i n derebey l i k ve k i l i se hegemonyasına karşı savaşta o l u m l u bir rol oyn a d ı kl a rı n ı tesbit etmekle beraber, bunların, top l u m u n ekonomik ve sos ya l gelişme ya pısının dışında kaldı klarını, bu nedenle de, e mekçi halkın kurtu luşu yönünde toplumsal geliş meyi etkilemek yeteneğ inden yoksun
e
oldukla r ı n ı do bel i rtiyord u .
Ortaçağ son larına doğru, b u çağ ı n ü retim a raçları n ı , ekonomik, politik, sosyal ya p ı sı n ı , skolôstik d üşünce siste m i n i etki leyen buhar kuvveti nin ve ma kine n iteliğ indeki a raçların ü retimde uyg u la m a sı sayesinde burjuva kapita l i st ü reti m i l işki leri üstün gel meye baş l a d ı . Ekonomik yapıda ü reti m a raçlarında meydana gelen bu değ iş i k l i k üst ya pıda kendine uyg un düşünce a k ı m l a r ı n ı gel iştird i . i n g i ltere'de Bakon, Hol landa'da Spi noza, Fra n sade Dekart' ı n gel iştirdi kleri a kı lcı' ve materya l ist düşünce sistemi de skolôstik düşünce yönte m i n i n yerini a l maya başl a d ı . 234
i n g i ltere boşta o l m a k üzere Avrupa ' n ı n birçok ü l kelerinde sa nayiin gelişmesi, sanayi proletarya s ı n ı n ve kapital istleri n i ki bağdaşmaz sınıf olara k belirmesini sağladı, sınıf sava ş ı kapita l i st topl u m d üze n indeki şartlara göre şek i l lendi. Bu durum, sosyal ada let sava ş ı n ı n , sosya l iz m g i b i konkre bir m ü cadele yöntemine doğru gelişmesine y o l açtı. i n g i ltere'de Oven izm ve Ça rtizm, Fransa'da Sen-Si moncu l u k ve Fu rieci l i k, Alma nya'da Lessing ve Fi hte, ta ri hsel maddeci liğe daya n mıyan, ütopi ile karışık b i r sosyal i z m l e, gelişmekte olan kapita l izme k a rşı işçi sınıfının sava ş ı n ı yü rütme i ş i n i yükümlen meye ça l ışıyorlard ı , Mark sizm-öncesi devreye raslayan bu sosyalist a kı m ların daya n d ı k l a rı görüş l eri kısaca şöyle özetliyebi l i ri z : ingiltere'de Ça rtizm, proletarya n ı n ser maye hôki miyeti nden kurtu l m a s ı , i ktidara ulaşması, sömürü d üzen ine son vermesi g i bi işçi sınıfının öz dôval a rı i l e uğraşmıyor, meselô seçi m h a k k ı n ı n genelleştiri l mesi n i , m i l letvekili adayları ndan a lı na n verg i n i n kaldırı l masını v e milletvekillerine a y l ı k bağ lanmasını, sendikacı l ı ğ ı n ve kaoperatifç i l iğ i n gelişmesini savun uyord u , Fransa'da i s e Sen -Simon, feod a l mül kiyete karşı, sanayi burjuvazisinin «ça l ışmada n doğ a n» m ü l kiyet i n i savunuyord u , Sen -Simon, «Pa ro bale» a d l ı eseri nde şöyle d iyord u : «Fransa, sanayicilerinden, ba n kerlerinden, tücca rlarından, bilim adamlarından b i r kısmını kaybetti mi ekonomik, politik bak ı mıardan büyük kayı plara uğrar, Ama düklerinden, kontl a r ı n d o n , mareşallerinden , yüksek devlet memurla r ı n d a n ö n e m l i bir kısm ı n ı kaybederse, b u , ancak bir acıma hissi uya ndırır o ma , Fra n sa'yı herh a n g i b i r kayba uğratmaz,» işçilerin gelişmesine ya rd ı m ed ilmesini istiyen Sen-Simon, ayrıca burj uva z i n i n i ktida r «ha k k ı n ı » do şu şekilde savunuyordu : «Ze n g i n lerin i ktidarı m ü l kiyet hakkına değ i l , ente l l ektüel kabiliyetlerine daya n ı r», Alma nya ' d a bu devirde Lessing, «Hristiya n l ı k i l kelerinin yeniden uyg u la nacağı ve bu i l kelere uyg un bir sosyal a d alet k u rulacağı devri» bekliyor, Fi hte i se Alman m i l letine «Ak ı l ve doğru l u k» yoluna g i rmeyi tavsiye ediyor, bir c u m h u riyet s ı n ı rları içinde meslekleri ne göre z ü m relend i r i l m i ş insanları n yoşıyaca ğ ı kapa l ı kollektiviteler» hayal ed iyord u , Görüldüğü g i bi Marksizm-öncesi sosyalist akımlar küçük burjuva ideolojisi ile sa rmaş dolaştı, topl u m u n gelişme kanunları ndan ha bersi zd i , s ı n ı f savaşında işçi sınıfı n ı , son zafere, i ktidarı o l maya v e sosya l ist devleti ku rmaya yöneltmek yeteneğ i nden yoksu ndu, Engels «Sosya l i z m i n Otopiden b i l i me doğ ru gelişmesi" (Die Entwi cklung des Sozia lismus von der Utopie ıur Wissenschaft) adlı kita bında Sen Simon, Furie ve Oven'in «insa n l ı ğ ı kurtarmak», «insa nları mutluluğa kavuşturma k» ve bu hedeflere ulaşmak için büyük dôhi leri n varlığ ı n ı kaçınılmaz soyon görüşlerini kendi n e m ahsus i nce mizahı i l e şöyle hic235
vetmekted i r : "Bu büyük dôhi, 500 y ı l evvel doğmuş o lsaydı , i n sa n l i k 500 yıl boy u n ca hata işlemek, savaşmak ve acı kayı p l a ra uğra ma ktan kurtulurdu.» 1 9. yüzyı l ı n orta l a rı n a doğru, Marks ve Engels' i n ça l ı ş m a l a rı sonucunda Marksizm, işçi sı nıfı n ı n ideolojisi olara k yerleştikten sonra d ı r ki, tarihsel maddec i l i ğ e daya n m ı ya n sosya l ist a k ı m la r, s ı n ı f savaşında, işçi s ı n ı fı n ı parça la ma k, işçilerin v e emekçi yığ ı n la rı n ı n çoğ u n l u kta bulunduğu bir topl u mda hegemonya s ı n ı sürdü rmek için çı rpı n a n burj uva z i n i n ya rd ı mcısı ve ideolojik s i l ô h ı haline gelme yolunda gel işti l e r. işçi sınıfını parçalama çabaları
M a rksizm - Len i n izm, işçi s ı n ıfı n ı n ideoloj i si olarak yerleştikten, Büyük Oktobr Sosya l ist Devri m i ile de yer yüz ü n ü n ilk sosya l i st devleti kuru l d u ktan sonra, burj uvazi n i n v e öze l l i k l e tekelci sermayen i n boşta gelen stratej i k hedefi, u l usal s ı n ı r l a r içinde ve u l u slara rası a l a n l a rda işçi s ı n ı fı n ı parça la ma k, bu s ı n ı f ı n enterna syon a l daya nışma yol l a rı n ı kesmek o l muştur. Hôlô d a öyled i r. Çünkü tekelci sermaye (emperya lizm) için, ulusa l
sınırlar içinde kapita list düzenleri
ayakta tutmak, işçi
sınıfını
pa rço l a m a k ve u l uslara rası a l a nda proleta rya enterna syo n a l i z m i n i zayıflotma k hayati bir zarurettir. Burj uvaz i n i n e l i nde işçi s ı n ı f ı n ı parça l a m a n ı n değ i ş i k yöntemleri vard ı r. B u yöntemler a rası nda, işçi s ı n ıfı saf ları nda ideoloj i k keşmekeşler ve ayrı l ı kl a r yaratmak, bu ideoloj i k ayrı lık l l a r etrafında politik ve sosya l pa rça l a n m a l a rı gerçekleşti rmek de vard ı r. Tekelci sermaye ve genelli kle burj uva zi, yukarda kısa ca bahsettiğimiz Marksizm-öncesi küçük burj uva n ı n reformcu görüşleri nden k a l ma gelenekleri, sağcı sosya l demokrasiyi, Ley b ı rizmi ve sarı sendikacılığı yaşatma kta ve daha do gel iştirmekted i r. Burj uvazi. bu gayretlerine paralel ola ra k , işçi hareketin d e yeni yeni a kı ml a r yaratma yöntemlerini de denemekted i r. M a rksizm, işçi s ı n ı fı n ı n ideolojisi olara k yerleşti kten sonra b u rj uvazi, M a rksizme ve daha sonra Marksizm-Le n i n izme karşı m ücadelesinde, onu ideoloj i k ba kı mdan parçlama faa l iyeti n e daha da hız vermiştir. B u faa l iyet, genel l i kl e, işçi s ı n ı fı n ı n ve işçi s ı n ıfı ile beraber bütün u l usların, sermaye n i n ta h a k k ü münden, emperya l i z m i n ta l a n ve teröründen k u rtu lması n ı öngören, bili msel esa s l a ra dayayan Ma rksizm Leni nizm gibi g ü cl ü ideoloj i k bir silôhı hedefleri nden şaşırtmak, ona küçük burj uva ideoloj i s i katma k içi n gösterilen büyük gayretler şeklinde yürütül mekted i r. Bu gayretler, Bernşta i n , Ka utski gibi a nt i - M a rksist burjuva ideologlarından g ü n ümüze kadar uza n m a kta ve revizyonizm baş l ı ğ ı altında top l a n m a ktad ı r. Marksizm ve revizyonizm
Leni n , "Ma rksizm ve revizyon izm» adlı makalesinde (bütün eserleri, Fr. tercüme. cilt 1 5. s . 27-36) revizyoniz m hakkında şun ları yazıyor: .. M ar k -
236
sizm, varlığ ı n ı n i l k 50 y ı l ı nda C1 840'tan bu yana) kend isine temelden düşman tearilere k a rşı savaştı. 1 840-1 845 y ı l l a rı nd a M a rksla Engels, felsefi idea l i z m görüşünü savu nan g enç Hegelci lerin hesa b ı n ı görd üler. 1 845-1850 yılları n ı n sonuna doğru Prudonculuğun iktisad i teori lerine karşı savaş başladı. 1 850-1 860 y ı l l a rında, fırtınalı 1 848 y ı l ın d a ortaya çıkan parti ve doktri nler eleştiri le rek b u n l a ra ka rşı yürütülen mücadele ta mamlandı. 1 860-1 870 y ı l la rı nda savaş g enel teori a l a n ı ndan işçi m ücodelesi a l a n ı n a kayd ı : Bakunincilik Entern a syona lden tasfiye e d i l d i . 1 870-1880 y ı l l a rında Alma nya 'da k ı sa bir süre için Prudoncu N ü h l berger bel i rd i . 1 880 y ı l ı n a doğ ru i se s ı ra pozitivist Dühring'e geldi. Fakat her i ki s i n i n de proletarya üzerindeki etkileri ta mame n önemsizdi . Marksizm, , işçi hareketindeki öteki ideolojilere karşı kesin zaferler kazanmaktaydı.» len i n , maka lesinde, revizyo n i stlerin M a rksiz m e felsefe a l a nındaki s a l d ı rı larını yerdikten sonra, ekonom i - p o l i t i k a l a n ı nd a ki sa ldırıları nı e l e a l makta v e y a z ı s ı n a şöyle deva m etmektedi r : «Deni l d i ki, ka pitalizme yöneltilmiş olan «iflôs teorisi» sınıf çatış maları n ı n y umuşama ve keskin liğini yitirme eğ i li mine bağ l ı olara k çürümüştür. Ve n ihayet, Ma rks'ı n Değer Teoris i n i Böh m-Bawerk C')' i n görüşlerine göre d üzeltmek fena o l mıyacak. Bu kon u l a rda revizyonistlere karşı yürütülen savaş, sosyal iz m i n teorik d üşüncesinin ca n l ı l ı k kazanması ba k ı m ı n d a n Engels ' i n 20 y ı l önce Dühri ng'le ya ptığ ı ta rtışma l a r kadar o l u m l u sonuçlar verd i .» len i n , «Ma rksizm -ve Revizyonizm» a d l ı maka lesinde şu tarihsel tesbiti de yapma kta d ı r : «Ma rksizm-öncesi sosya lizm yenilg iye uğratı l mıştır. Bu savaş, kend i n e özgü a landa değ i l , revizyonizm o la ra k M a rksizmin g enel a la nı nd a deva m etmekted i r.» M a rksizme karşı Bernştai n ' la başlıyan ve Kautski'de doruğuna varan revisyonizm sa ldırısı, len i n z a m a n ı nda olduğu g ibi çağ ı mızda d a deva m edegel mektedir. Revizyon ist gel işmede bütün revizyon istleri z incirleme birbi ri n e bağlıyan bazı orta k fikirler vard ı r. Bernşta i n da, Kautski de, g ü n ü müzün bütün revizyonist ve oportünistleri de ş u fikirden hareket etmektedirler, Ma rksizmin «eksikli klerin i» tamamlamak, onu za mana, zemine ve u l usal n itel i klere uyd urmak. Revizyon ist ve oport ü n i stler bu nokta lard a n h a reket ederek, ya n i M a rksizm-leni n izmi zen g i n l eştirmek bahanesiyle ışçı s ı n ıfı n ı n savaş ideoloj i n i n temel i l kelerin i i n kôr etmek ve onu b u rjuvazinin hegemon yas ı n ı kuvvetlendirecek bir d ünya görüşü d u rumuna düşürmek hedefi n i g ütmekted i rler. Bun lardan bazı l a rı , örneğ i n Bernstaincılar kapita l izme k a rşı sınıf sava ş ı n ı gereksiz b u l m a kta, Kautski g i b i leri proleta rya d ikta C*) Avusturyal ı b u rjuva ekonomisti. 237
tora s ı n ı i n kô r etmekte, bazı l a rı da sermayeci sın ıfla işçi s ı n ıfı n ı n uzlaşabi leceğ i n i , «neo - kapita lizm»in, hatta b ü y ü k tekellerin sosyalizme doğru yönelebileceğ i n i iddia etmektedirler. Revizyoni stlerin niteliklerinden bi ri de, şoven izmi, tôvizci l i ğ i ve biricik savaş yolu olara k parla menta rizmi Marksizm - Len i n izme aşı la maya ça lışmalarıdır. M a rksizm-Leninizm dogma değ i ld i r. Topl u m u n ta ri hsel gelişme kanun l a rı n a , tarihsel maddec i l iğe dayandığ ı n d a n , bütün b i l i m kol la rı g i b i , o da, teori ve prati ğ i n i zeng i nleştirmek imkônına sahipti r. Başta Leni n olmak üzere Rus M arksistleri, Ma rksizme büyük katkılard a bulun muşla r, onu can l ı bir şekilde uyg u layarak yeryüzü n ü n i l k sosya l i st devletini kurmuş l a rd ı r. Sovyetler Birliğ i , sosya lizm k u ruculuğunda elde ettiği tecrübelerle, I ki nci D ü nya Harbinden sonra kurulan sosyal ist ü l keler de, ka pital izmden sosya l i zme geçiş süreci nde elde ettikleri tecrübelerle M a rksizm paha biçilmez katkı l a rd a b u l u n muşlard ı r. Kapita list ülkelerdeki işçiler, s ı n ıfı s ı nıf savaşında, bağ ı m l ı ü l keler emperya lizme karşı sürd ürdü kleri u l usa l kurtuluş savaşlarında, bütün bu hareketlerin sosyolojik tah l i l lerini yapıp sonuçlar çıkara ra k, teori ve pratiğe değerl i katk ı l a r ya pmışlard ı r. Günümüzün revizyonist/eri
G ü n ümüzün revizyonistleri, Marksizm-le n i n izmi «ta mamla ma k», ulusal özell i k lere uydurmak g i b i revizyonistlerin klôsik h a reket nokta l a rından işe başla makta d ı rl a r. Garod i , Ma rkuze, Isaak Doyçer ve Mao Tse Dun hep M a rksizm-len i n izmi «ta m a m l a ma k» iddiasınd a d ı ri a r. Garodi'nin istekleri ve bilimsel gerçekler
Son zamanlarda, bu konuda en çok g ü rültü uya n d ı ra n ve b urjuva ba s ı n ı n ı n , u l u s l a ra ra s ı burjuva propaganda servisleri n i n büyük bir gayretle d ünya ka mu oyuna tanıtmak istedi kleri şahıslard a n b i ri de Fra n s ı z Komün ist Partisi saflarından çıkarılan Roje Garodi'dir. Türkiye'de gerek b u rjuva bas ı n ı , gerekse bazı «sosyalist» çevreler, Garodi'yi ve görüşleri ni Türkiye kamu oyun a tanıtmak ve görüşleri n i Türkiye'deki işçi v e sosyal i st ha rekete a ş ı l a m a k a ma ciyle büyük g ayretler göstermektedirier. Gerodi, Türkiye'de de bi r b u rjuva g a zetesi tarafında tefrika edilen «Sosyalizmin büyük dönemeci» adlı kitabında, makale ve demeçlerinde şu fikirleri savun uyor : çağ ı mızın başlıca soru n u , kapita lizmle sosya lizm a ra s ı n d a ki çelişme değ i l , toplu msa l gelişmeyi sağlıya n bil i m sel -teknik devrim ve bu devrimin ortaya çıkardığı sosyal - politik ve ekonomik meselelerdir.» G a rod i ' n i n çağımızin başlıca soru n u n u n tesbitinde gösterdiği bu yön değişikliği rasgele değ i l d i r. 0 , başında d ünya sosyalist siste m i n i n bu l u n d u ğ u u l us l a ra ra s ı devri mc i g üclerin kapitalizme v e kapita l iz m i n emper yalizm aşamasında meyda n a getird i ğ i tekellere karşı sava ş ı n ı inkôr etmekte veya küçü msemektedi r. B u savaş sosya l ist ü l kelerde, sosya l ist 238
topl u m u n temellerini ku rma i ş i n i bütünlemek ve kom ü n i st topl u mu n temel leri n i atmak için y ü rütülen mücadeleye bağ l ı d ı r. E mperya l i z m i n bu geliş meyi bütün g ayretiyle balta la m a k için çırp ı n d ı ğ ı , çağ ı mızın açık g erçek l e ri n d e n biridi r. Bundan başka bu savaş, kapitalist ülkelerdeki işçi ' s ı n ı f ı n ı n ve emekçi yığın l a r ı n ı n sermaye sömürüsü ve ba skısından k u rtu l ma k i ç i n y ürüttükleri mücadeleyle de bağl ı d ı r. D ünya sosya l i st siste m i n i n ' gelişmesi i l e ka pita l i st ü l kelerdeki e mekçi lerin kurtu l uşunun aynı oranda kolaylaşacağı da yine çağ ı mı z ı n açık gerçeklerinden biridir, Bu savaş, aynı zamanda, u l usal k u rtuluş m ücadeleleriyle de bağ l ıd ı r. ile ulusal k u rtul uş ha reketlerinin başarı ora n ı a rasında doğ ruda n b i r bağ vardı r. Ç ü n k ü u l u s l a ra ra s ı s ı n ı f savaşında empery a l i z m i gerileten başlıca kuvvet, d ü nya sosy a l i st sistemidir. Sosya liımle ka pita l i z m a ra s ı nda u l us l a ra rası s ı n ıf sava ş ı n ı i n kô r etmek veya küçümsemeye ka l kışmak, çağ ı m ı ıda emperyal i zme ka rşı s ü rdürülen ulusal k u rtuluş ha reketi n i kena ra itmek, e mperyal i z m i n d ünya ölçüsündeki s a l d ı rı l a rı n ı örtbas etmek, sosya l ist a k ı m ı , d ü nya işçi ve komün ist h a reketiyle ulusal k u rtuluş savaşla rı n ı hedeflerinden ayırmak ve em perya lizmin sald ı rı politikası karşısı nda gerek sosya l ist a k ı m ı , gerekse ' u l usal k u rtuluş ha reketlerin i savu n ma a raçlarından yoksun b ı ra k m a k üzere gayret göstermek a n l a m ı na gelmektedi r, Esasen G a rodi, başka bir yönden de, Amerikan emperya l i z m i n i n yöneti m indeki B i rleşi k Ameri ka ' n ı n top l u msal ya p ı s ı n ı n o l u m l u b i r gelişmeye elveri ş l i olduğ u n u söylemekle, b i r y a n d a n Amerika'daki s ı n ıf sava ş ı n ı i n kô r etmekte, öte yandan da Amerikan em perya li z m i n i n sald ı rı s ı n a uğrayan halkları n savaş azmi n i k ı rıcı etki lerde b u l u n maya ça l ış m a kta d ı r. G a rodi'ye g ö re B i rleşi k Amerika'nın başlıca toplumsal sorunu sosyalizm değil, �amacı olan b i r kapita l i z m ..d i r . B u a ma ç d a , neo-kapita l i st ideolog l a rı n bel i rttiğ i g i b i , büyük tekellere ha l kçı b i r n itel i k vermektir. O n u n deyişiyle, B i rl eş i k Amerika, «Ma rks' ı n i n g ilteresi d eğ i l d i r... M a rks piyasa i ç i n ü reti len m a l ı n ta h l i l i n i yapara k son uçl a r çıka rmıştı. Oysa , B i rl eş i k Amerika ü reti m piyasa d a n uzaklaşma ktad ı r. B u n u n nedeni de, b i l i msel ve tekn i k devrim d i r. Tekellerin müşteris i , piyasadan ziyade devlettir. Sosyalist cephenin kuvvet o ra n ı
Ga rod i , fikir spekülôsyonu ile m a l ı n nite l i ğ i n i ve bu niteli kten çıka n bütün sosyo i ve politik sonuçla rı , keyfine, d a h a doğrusu tekelci devlet kapita l i z m i n i n menfaatlerine göre değişti rmeye çalış m a kta d ı r. Çünkü B i rleşik Ameri ka'da, G a rod i ' n i n ded i ğ i g i b i «piyasa için d eğ i l , devlet için ü reti m ya p ı l ma s ı .., ü reti len şeyin m a l olma nite l i ğ i n i ortadan k a l d ı rmaz. Çok çok piyasa n ı n devlete doğ ru. daha doğ rusu devlete hôkim olan monopolcu g üclere doğ ru kayd ı ğ ı n ı gösteri r. Piyasa n ı n , bu şeki lde, bir yönden başka b i r yöne koy ması, ü reti lenin «mal.. niteli ğ i n i hiçbir zaman ortadan ka ldı rmaz. 239
G a rodi, «bugü n k ü Amerika, M arks'ın Ingilteresi d eğ i ld i r.. dedikten sonra M a rks'ın, işçi sınıfının m utlak ve n isbi sömürülmesi teorisin in de hükümsüz olduğ u n u i leri sürüyor. 1 9. yüzyılda I ng i ltere'nin sanayileşme sürecine g i rd i ğ i ve öteki kapital ist ü l kelerde de, işçilerin ağır ş a rtlar a ltında 1 4-1 6 saat çalıştı k l a rı doğrudur. Işçi s ı n ıfı n ı n sosya l ve politik savaşı geliştikçe çalışma saatlerin i n azaldığı d a doğ rudu r. Ama buna karşıl ı k sermayeci sınıf çalışma saatlerin i n a za l masiyle kaybettiğ i n i rasyona lizasyan yol u ile, çalışma temposun� hızlandırarak fazlasiyle e l d e etmek olanaklarını bulm uştur. B u g ü n k ü Amerika, rasyonalizasyo n u n u n i lerlediği, bili msel ve tek n i k devri mi n geniş ölçüde uyg u l a n d ı ğ ı mem Ieketlerden birid i r. Fakat, G a rodi ' n i n iddia ettiği g i bi , b u uyg u la ma sömürüyü ortad a n ka ldırmış değildir, d a h a hızlı bi r tempo ile çalışmaya zorl a d ı ğ ı işçiyi, 1 9. asır i n g i lteresindekine kıyasla belki daha fazla bir yıpratma ve sömürü kıskacına a l mış, sermayeye 1 9. yüzyıldakine kıyasla daha hızlı bir birikim i m kô n ı n ı sağ l a m ıştır. Işçi bakımından mesele, bir emekçi nin çalışma ömrü n ü n değ i ş i p değişmediğidir. Işçi sınıfı n ı n elde ettiği sosya l haklara , sağ l ı k servislerinde kaydedilen yeni gelişmelere rağ men insan ömrü genellikle 1 9. yüzyıla kıyasla uza mıştır a ma , bu, insa n ı n ça lışma ö m rü n ü n d e uza d ı ğ ı a n l a mı na gel mez. B u i ki a n l a m ı birbirinden ayırmak gerekmektedir. Yüksek derecede sanayi leşmiş ü lke lerde rasyonaliza syon u n emekçileri n ça lışma ömrünü kısalttı ğ ı n ı göster mektedir. G a rod i'nin başta gelen iddial a rından biri de, işçi sınıfın ı n n itel (qualitative) değişikli klere u ğ ra d ı ğ ı d ı r. Bu iddiaya göre, işçi sınıfı, genel eğiti min gelişmesiyle daha fazla tekn i k ve genel bilgiye sah i p olmuş, işçi sı nıfından ayrı l a n bir z ü m re d e yüksek bir bilimsel ve tekni k seviyeye ulaşmıştır. Bu z ümre işçi sınıfı n d a n ayrı l m ış, ü retimi örgütleyen idareci ve sermayecil e re doğru kaymaya başla mıştır. Aynı zamanda sömürüden de k u rtul m uş, özerk bir d u ruma gelmiştir. Ka pital i st ü lkelerde işçi sınıfının bütünüyle b i l i msel ve tek n i k bakımda n daha yüksek bir seviyeye u laştı ğ ı iddia l a rı birhayli su götü rür. Fransa'da ayd ı n işçi sayısı 1 954-1 968 yıllarında i ki misli a rtmış olma sına, a rtış hızının d a yükselmesine rağ me n bütün işçi sınıfı n ı n ya l n ı z beşte i k i s i a yd ı ndır. B u n la rı n d a büy ü k çoğ u n l u ğ u kapitalist sömürü a ltındadır ve işçi sınıfiyle omuz omuza sava ş m a ktadır. Işçi sınıfı n ı n önemli bir kısmı hôlô kol işçisi d i r y a h ut muayyen bir meslekte uzmanlaşmış duru mdad ı r. (Cah i e rs d u Communizme, Ocak 1 970 , sayı 1). Bundan başka işçi sınıfı n ı n , kapital ist d üzende zaten burjuvazinin ya ra rına işleyen mevcut eğitim sisteminden bütün ü ile yara rlan ması im kônsızd ı r. Bunun d a h a derin bir sınıfsal sebebi vard ı r : Kapitalist d üzende bilimsel -tekn i k devri m i tamomiyle uyg u la maya i mkôn yoktur. Çünkü ka pitalist sistem, bili mser-teknik devri min tama miyle uyg ula n ması 240
sonucunda açı kd a kalacak iş g ü c ü n ü n ortaya çıkaracağ ı sosya l, ekono mik ve politik sorunla rı çözümlemekten ô cizdir. Kapita l i z m i deologları şu noktayı gayet iyi biliyorl a r : Rasiyona l i za syon ve b i l i msel -tekn i k devri m ta m uyg u la n d ı ğ ı takdird e işsiz kalacak m i lyon l a rca emekçin i n koparo ca ğ ı sosya l ve politik fırtına, kapitalist sistemin mezara doğ ru g idişini tah m i nlerin üstünde hızlandıra b i l i r. Bundan ötürü burj uva ekonomistleri, öze l l i kle B i rleşik Amerika, i n g i ltere ve Batı Alma nya g i bi yü ksek derecede sanayileşmiş kapita list ü l kelerde, b i l i msel teknik devri m i n «sosyal yapıyı sorsmayacak bir tempo ile uyg u l a n masını» s a l ı k veriyorlar. Neo- kapita l i z m ideolog ları ndan Batı Almanya Ekonomi Baka n ı Prof. Karl Ş i i ler «yeni b i l i msel ve tek n i k verilerin ü retime uyg ula n ma siyle, sosya l ' ya pının . sa ğ l ı ğ ı n ı a hen kleştirmek zoru ndayız» derken b u g i bi endişelerden h a reket ed iyord u. G a rod i'nin a ğ ı r bir şekilde ya n ı l d ı ğ ı nokta lardan biri de burada beliri yor. Çünkü G a rodi «Sosyal i z m i n büyük dönemeci>, adlı kitabında kapita list d üzende b i l i msel ve tekni k devri m i başa rma n ı n m ü mkün olduğunu, bu devrim sonucunda meyd a n a g elecek yığınsal işşizliğe kapita list düze n i n nasıl bir çözüm yolu bulaca ğ ı n ı göstermeden iddia etmekte, böylece d e kapita li st sistemin «sa ğ l a m l ı ğ ı n ı » savu n m a k için b u rjuva ekonomist lerden daha fazla ço baloma kta d ı r. Fra nsa'daki 1 968 Mayıs- Hazira n olayları, G a rod i ' n i n işçi sınıfı n ı n geliş mesi kon usunda i leri sürd ü ğ ü iddiaları n tamamen a ks i n i g östermiştir. 1 968 Mayıs-Haziran olayları sosyoloj i k bir ta hl i lden geçiri ldiği z a m a n görülür ki, G a rodi'nin işçi s ı n ı f ı n d a n ayrı bir z ü m re o l a ra k ele a ld ı ğ ı ve sömürü d üzen i n i n dışına çıkard ı ğ ı yüksek tekni k bilgiye sahip kadrolar, işçi sınıfı n ı n tekel lere karşı uyg u ladığı savaşlarda, g rev ve işgal lerde işçi s ı nıfı safları nda savaşmışlard ı r. B u d a g österiyor ki, sermeyeye karşı sınıf savaşı bili msel ve tekn i k kadrola rı d a kapsa m a ktadır. B u demekti r ki, teknoloj i n i n gel işmesi, üretimin sosya l özelliğini d a h a da kuvvetlen d i riyor, sermayeci sın ıfı d a h a da gereksiz hôle geti riyor, işçi sınıfı n ı n ü reti m sürecindeki gerekl i l i ğ i n i , üreti m a raçları ile ü reti m üzerindeki mutlak hakkını mü nakaşa kabul etmez şekilde doğrul uyor. Tek n i k ve bili m a d a m ları, uzmanlar, üreti m i n kaçı n ı l m a z unsuru o l a r a k doğrudan doğ ruya üreti m süreci n e katı ldıklarından, işçi sınıfı n ı n ayrı l m a z bir parçası olmaya doğ ru bir dönüşüme tôbi oluyorla r. 1 968 Mayıs-Hazira n olayları, Garod i ' n i n , işçi s ı nıfı n ı n nitel i k değ iştir d i ğ i , sınıf sava ş ı n ı n gereksiz hale geldiği, dolayısı ile de, sınıf savaşını yürüten işçi sınıfının öncü partisi n i n varl ı ğ ı na da l ü z u m kalmadığı şeklinde beliren likidatörce görüşlerini d e tuzla buz etmiştir. B i l i n d i ğ i g i bi W68 y ı l ı n ı n Mayıs-Hazira n a yl a rında Fransoda 1 0 milyondan fazla işçi, süresiz bir grev sürecin e g i rerek, kapita lizmi temelinden sarsan sosya l politik bir savaşa atıl mıştı. Tekelci i ktida r, bir y a n d a n z ı r h l ı birliklerin 241
tehd i d i , b i r ya n d a n Maocu provakatörlerin işçi hareketi n i dejenere edecek davra n ı şları, öte ya ndan d a ekono m i k ve politik a l a nda verd i ğ i tôvizlerle durumu g eçici bir za m a n için k u rta ra b i l mişti. Fa kat, 1 965'den bu yana gerek Fra nsa'da, gerek italya'da meyd a n a gelen olaylar, s ü rekli ve z i n ci rleme g revler ve bu g revlerde tekn i k bilg iye sa h i p kad rola rın a ktif bir ral a l ması, G a ra d i ' n i n s ınıf sava ş ı n ı n ve işçi sınıfı ö rgütleri n i n önemini i n kô r e d e n g örüşleri n i çürüten kon kre o l a y l a r o l a ra k belir· mektedi r. G a rod i , u l u s l a ra ra s ı işçi ve komün ist ha reketi n i n , em perya l i z m i n d ünya ölçüsündeki askeri s a l d ı r ı blokları karşı s ı n d a ki ya rd ı m v e daya nış. malarına, proleta rya enterna syona l i z m i n e sald ı rı l a r ı n ı da ele a l ma k gerekir. Çünkü bu ş a h s ı n , sosyalist a k ı m ı n p roleta rya enterna s · yon a l i zmi prensi pleri ne uyg u n daya n ış ma v e yard ı mlaşmasını b i r merkezi n dayatma sı g i bi gösteren v e dü nya k a m u oyu n u ya n ı ltmaya yaraya n eleşti rileri , Türkiye'de de burj uva ve sağcı oportün ist sözde sosyalist çevreler ta rafı ndan elbirliği i le ve büyük bir gayretle hem k a m u oyu na, hem de sosya list m i l ita n ı a ra d uyuru l maya ça l ı ş ı l mıştır. Garodi ve Türkiye'. deki ta rafta rlarına g ö re , sosya l ist ü lkeler a ra s ı ndaki daya n ışma, bir mer· kez i n o n l a r üzerinde h a kimiyetin i sürd ürmesinden başka b irşey değ i l d i r. Yine bun l a ra göre, her ü l ke daya n ı ş maya canı i sterse katı l ı r, istemezse katı l ma z, Yugoslavya g i bi d ünya sosya l i st ha reketine ka rşı cephe de a la b i l i r. Ga rod i ' n i n Türkiye'deki hayra n la rı n d a n biri «Forum.. derg i si ndeki b i r ya z ı s ı n da : ..Ya rı m yüzyı lda b i r avuç i ns a n ı n sonsuz fedakôrl ı kları, ı stıra pl a rı , kırılan haya l lerine rağ men, sol ha reket emekçi kitlelere gide. me miş, küçük bir a yd ı n kad rosu n u n daracık sı n ı rl a r ı n ı a ş a m a m ıştı r. B u başa rı s ı z l ı ğ ı n nedeni hep dışarda a ra n mış, sosyalizme a m a n vermeyen faşist reji mler altında yaşa n ı l ması neden olarak gösteri l miştir. Ama bütün suç a ca ba sola a ma n vermeyen yöntemleri n , faşist ka n u n la rı n mıyd ı ? .. d iye sorma kta, b u d u ru mu n suçunu önemli ölçüde solculara da yükledikten sonra fikri n i şöyle bütün lemekted i r : «Bize özgü bir yol bula · ma mıştı k. Asl ı nda bunu düşün memiştik bile. Gözler önünde devrimi başarmış bir «model.. vard ı . Tek ..model ... Ostelik bundan başka bir model ola m ıyaca ğ ı da söyleniyor, ı sra rla telkin edi liyordu ... Görüldüğü g i b i , G a rod i ' n i n u l uslara ra s ı sosya li st a k ı mda tek merkezin dayatma sı g örüşü ile yukarıdaki satırları yaza n ı n ..devri m i n i yapmış tek model .. görüşü a ra s ı n d a fa rk yoktur. i kisi de, u l us l a ra rası sosya l i st a k ı m i parçala mak ve d ü nya sosya l i st s i ste m i n d e daha b i rçok "Yugoslavya ..l a r ya ratma k fikrinde bi rleşiyor. Dünya ölçüsünde sürd ü rülen s ı n ı f savaşında em perya l i z m i n i sted iği de d ü nya sosya l i st sistemi içinde yeni yeni "Yugoslavya»lar veya "Çin»ler ya ratmaktan başka bi rşey değ i l d i r. Çünkü ancak bu ged i kler sayesi ndedir ki, em perya l i z m , Ç i n H i nd i nde olduğ u g i bi d i rekt sa l d ı r ı l a r ı n ı yü rüte b i l · mekte v e y e r y e r d e karşı·devrimleri ha lklara dayata b i l mektedir. 242
Burjuvazinin faşist yöntemlerini temize çıkarmaya yeltenen bu ma ntığa uyulaca k olursa Nazi Almanya s ı ndaki, faşist ıta lyadaki ve Fra n ko I spanyası ndaki kanlı terörün suçu önemli bir ölçüde sosya listlerin o m uz larındadır. T ü rkiye'deki sosya l i stleri yaba ncı modellere bağ l a n ma kla suçlayan yaza r, G a rodi' n i n fikirl erini ben i msemesini ve bu fiki rleri Türkiye'de yayma s ı n ı a caba nasıl izah edeb i l i r ? B u sayın boyla rı n , Çekoslova kya ' n ı n kapılarını e m peryalizme açaca k bi r politika i z l e m i ş o l a n Du pçek'e e l ç i o l a ra k Ankara'ya geldiği s ı ra l a rd a b ü y ü k sempati gösterileri tertiplemede i ktidar ve muha lefetin Natocu çevrelerle yarışması ne kadar «ulusa l»sa, G a rodi'yi ben i m semeleri ve onu Türkiye kamu oyuna ka bul etti rmeye ça l ı ş m a l a rı da o derecede «ulusal ..d ı r. Du pçek ve G a rodi'ye en g e rici burj uva çevrelerinin p a ra lelinde büyük sempati ve sevgi gösteren sağcı oportü n istleri n, dü nya sosya l ist ha reketi n i n proleta rya enternasyona l izmi prensip l erine uyg u n daya n ış m a s ı n ı p a rça la ma k üzere hareket eden herkesi kend i lerinden ve «ulusal" sayd ı k l a rı a n l a ş ı l m a kta d ı r. G a rodi ve taraftarları n ı n , Yugoslavya'yı örnek sosy a li st devlet olarak ileri sü rmeleri d e ilgi çekici bir tutu mdu �. Yugoslavya ikinci Dünya Ha rbi sonunda sosya l ist bir devlet olara k kuru l m uştur. Fakat 1 948'den sonra Yugoslav yönetici leri sosya l ist reji m i kuvvetlendi recek b i r politika yürüt memeye başla mışlard ı r. Bundan ötürü d e demokratik toprak reformun d an sonra ta rımdd sosya l ist i li ş kiler kuru l a ma mış, a ksine kapita l i st iliş kiler gelişmiş, gerek ta rımda, gerek sanayide a racı kapita l i st zümreler türemiş ve bu tutu m özel e l l erde sermaye birikimleri ne yol a ç m ı ştır. B u du rumda Yugoslavya· s a n a y i kalkı n ma s ı n ı b i le başa ra ma mıştı r. Yugoslav emekçileri n i n ekmek para s ı b u l a bi l mek için yığ ı n l a Fra n sa , Batı Al ma nya g i bi kapitalist ü l kelere göç etmeleri bu g erçeği doğruluyor. Batı Almanya'da bugün Türk işçis i nden fazla Yugoslav işçisi vard ı r. Bu kadarı bile Garodi ve ta rafta rları n ı n ideoloj i k iflôsları n ı , hatta sosya l izme i h a netleri ni doğrula maya yetiyor. DGnya sosya l i st hareketinde, özellikle dünya sosyalist s i steminde b i r merkezin i radesi n i dayattığı i d d i a l a rı n a geli nce : Yeryüzü n ü n i l k sosya l i st devleti n i , ya ni Sovyetler Birliği'ni kuranlar, ta rihte Paris Kom ü n ü örne ğ i n i n d ı ş ı nda bir örneği gözönünde tutaca k, ken d i l eri nden evvel elde edilen başa rı l a rd a n yahut ya p ı l a n hata la rdan ders a la m ıyacak d u rumda değ i l lerd i . Ellerinde Marksizm - le ni n i z m gibi s a ğ l a m bir teori vard ı . Fakat bu teori n i n uyg u la n ma s ı , henüz a ç ı l m a m ı ş bir yolda yürümek a nl a mına geliyordu. Hata la r ı n işlenınesi normaldi. Garodi bu hata la rı n teori s i n i ya p m a k ve b u n l a rı dü nya ka mu oyuna duyurmak h ı rs ı n a kapı l ı rken a ş a ğ ı yukarı yarısı iç v e dış ha rplerle geçen 5 0 yıl içinde Sovyetler Birliği halkları n ı n , ekonomik, politik ba kı mdan güclü b i r devlet ve m uazza m bir sanayi meydana g etird i k l eri, ta rihte m i s l i görü lmemiş bir kalkınma sağ la d ı k l a rı gerçeği n i kasden un utuyor. 243
ikinci Dünya Harbinden sonra kurulan öteki sosya list devletler, ta b i i d i r ki, Sovyetler B i rl i ği'nde sosya lizm kurulmasından dersler alaca k v e b u dersleri kendi gerçeklerine göre değerlendi receklerd i . I n g i l iz Magna Karta' (*) sından ve Fransız b u rj uva ihtilôli nden doğ a n b u rj uva parl a menta d z m i n i ulusal k u ru l uş v e sosya l izm i ç i n t e k savaş y o l u saya n la r ı n , sosya list ü lkelerin , sosya lizmi ku rma yol unda b i rb i ri nden örnek a l ma larını «ulusa l n itelikleri i n kô r» şeklinde göstef,/n eleri, b u şahısları n sistemli olara k burj uva d üzeninden yana b i r görüşle hareket ettiklerini göster mektedi r. Ayrıca sosya l ist ü l kelerdeki gerçekleri de bilmedikleri veya bilmek istemed i kleri a n la ş ı l m a ktad ı r. Çünkü I ki nci D ünya Harbinde Sovyet ord u l a r ı n ı n k u rtard ı ğ ı memleketleride, Sovyetler B i rl i ğ i , i ktidarın toprak beylerine, büyük sermaye g urupla rı na tekra r geçmemesi n i sağ lamakla kurtardığı ü l keleri n h a l kl a rı na yard ı m etmiştir. Bunun dışında her mem leket kendi şa rtlarına göre sosyalizmi k urmaya koyu l m uştur. Bug ün, meselô Alman Demokratik C u m h u riyeti 'nde sosya l izm kuruluşu i l e Polonya ve Ruma nyada sosya lizm kuruluşu a rasında u l usa l n itel iklere göre fa rk l a rı derhal görmek m ü mkündür. Fa kat bu u l usa l n iteli kler Marksizm Leni n izmin o n o prensipleri n i n i n kôrı , ka pita l i st i l iş k i lerin tekror can l a n d ı rı l ması a n l a m ına gel mez. Yugoslavya d ünya sosya list sistem i n i n d ı ş ı na çı ktı kta n sanra ka pita l ist i l işkilere doğ ru yönelmişti r. E n gelişmiş kapita list ü l kelerle sosya l ist ü l keler ve Yugoslavya'da adam başına düşen u l usal g el i re bir göz atı l d ı ğ ı nda gel iş medeki bu ayrı l ı ğ ı n sonuçları derha l anlaşı l ı r. B i rleşmiş M i ll etler i statistiklerine göre Batı Al ma nya'da a d a m b a ş ı n a düşen u l u s a l gelir orta lama 1 590 dolardır. Alman Demokratik Çumhuriyetinde ise 1 .695 dolar. Sovyetler Birliği'nde 1 .508 dolar, ıta lya'da 1 .000 dola r. B u l g a ri stan'da 1 .005 dolar. Maca ristan'da 1 .2 1 5 dolar. Çekoslovakya'da 1 .346 dolar. Polanya'da 1 .1 1 5 dolar. Rumanya'da 785 dola r. Yugoslavya'da 680 dolar. Ga rod i n i n , Sovyetler Birliği'ne, Çin'deki Mao g rubuna ka rş ı tutu mu, "Forum» derg i sine verd iği demeçte, proleta rya enternasyonal izmine sa l d ı rısı, d ünya sosya list sisteminde "Yugoslavya' l a r» yaratma isteğ i, F ransız Komü n i st Pa rtisine ka rşı l i kidatörce tutumuyle ahenkleşmektedir. Garodi, "Sosyalizmin büyük dönemeci .. a d l ı kita b ı nda, Mao grubunun Çi n Komü nist Pa rtisini l i kide etmesinden son derece hoşnuttur. Oysa Çin'i emperyalizmin, derebey l i ğ i n , işbi rlikçi b u rjuvazinin pençesin den kurta ra n Çin Komünist Pa rtisidir. Çi n Ha l k C u m h u riyeti kurulduktan sonra , parti, 7. ve 8 . kongrelerinde Çin'in ka l k ı n masını öngören bir sana yi leşme prog ramı hazırlamış, ayrıca Çin H a l k Cumh u riyeti ' n i n boşta Sovyetler Birliği olmak üzere bütün sosya list ü l kelerle emperya lizme karşı sağ lam b i r cephe k u rması gerektiğ i n i bel i rtmişti. Sovyetler Birliği ve öteki sosya l ist ü l keler Çin'in k a l k ı n ması için k a rdeşce yard ı m l a r ı n ı C*) 1 2 1 5'de I n g i l i z a sı lzadeleri n i n kırola zorla kab u l ettirdi kleri Anayasa. 244
esirgemiyordu . Aşağ ı yukarı 1 959 y ı l ı n a kadar Ç i n , sanayileşme ve kalkı n ma yol unda başa rı l ı a d ı m l a r atıyord u . Ama Mao grubu, 1 960 yı l ı n d a n sonra sosya l ist ü l kelerle i lişki leri balta l a m o l a ra yönel d i , kal k ı n m a p l ô n l a rı n ı çığ ned i , bir ya n d a n Çin Kom ü n ist Pa rtisine, öte ya ndan da komşu ü l kelere karşı s a l d ı rı l a ra geçti. Hongkong g i bi Çin topra kları n ı Portekiz ve i ng i l i z sö mürgeci l erden temizlemeden, Matzu g i b i Çin kıyısına pek ya k ı n ada l a rd a n Ameri kan kuklası Çan kayşekci leri kovma d a n Mao g rubu ya lancı bir anti-emper ya l i st demagojiyi siper a l a ra k Hind istan s ı n ı rl a rı n a so l d ı rmaya koyu l d u . D a h a sonra da Sovyetler B i rl iğ i ' ne karşı bütün d ü nya n ı n b i l d i ğ i sa l d ı rı ve provokasyan l a ra g i rişti. Garodi kita bı n d a Mao grubunun Çin Komün ist Partis i n i yıkması n ı ve komşu ü l kelere, en boşta Sovyetler Birliği'ne s a l d ı rı la rı n ı , d ü nya sosya l i st si stem i n i n a nti-emperya l i st b i rl i ğ i n i yıkmaya ça lışması n ı , Ameri k a n e mperya l istleri n i n boşta Viyetnam halkı o l m a k üzere Ç i n H i n d i h a l k larına karşı barba rca ha rbi s ü rd ü rmelerine meyd a n veren tutu m u n u a l kışlıyor. Ideoloj i k tutumu bu nokta l a rda özetlenen Garod i ' n i n , Sovyetler Birliği' ndeki ta rihsel ka l k ı n ma d a n , SBKP' n i n önderl i ğ i n d e pek k ı sa b i r za manda toplum hayatı n ı n h e r yön ünde elde edilen olağa n ü stü başa r ı l a r dan, bu g ü c l ü sosya list ü l ke n i n u l usal kurtu luşları için savaşan u l us l a r ı n ya rd ı m ı n a koş m a s ı n d a n hiç hoş l a n mayan bu ş a h s ı n v e benzerleri n i n ortaya çıkışı olayını, d ü nya ölçüsündeki s ı n ı f sava ş ı n ı n b i r öze l l i ğ i, e mperya l i z m i n b i r taktiği o l a ra k g ö rmek gerekir. Fakat, işçi h a reketi içinde böyle olaylara karşı çetin bir savaş yürütmek şarttı r. Markuıe'nin görüş/eri
Alman a s ı l l ı Ameri ka l ı p rofesör Ma rkuze de M a rksizm-Leninizme sa l d ı rı l a rı i le ta n ı n makta d ı r. Markuze kapita li z mden sosyal i zme geçişte işçi s ı n ı fı n ı n öncülüğüne i n a n m a ma kta, devri m h a reketin i n aydı n g e n çl i ğ i n önderl i ğ i n d e i ş ç i s ı n ı fı n ı n da «kat ı l ma siyle» başa rılacağı ka n ı s ı n ı yaymak ta d ı r. Devri m i n , Len i n ' i n öngörd ü ğ ü g i b i , işçi s ı n ı fı n ı n öncü ve d is i p l i n l i partisi ta ra fı nd a n yönet i l mesine kesi n l ikle karş ı d ı r. M a rkuze'ye g ö re devri m hareketi n i yönetecek partide a na rşistlerden l i bera i lere kadar herkes yer a labilir. «Devri mci örg üt» kesin bir d i siplinden, açık, konkre d evrimci b i r prog ra m d a n yoksun o l m a l ı d ı r. Prog ra m ı , genel p rensip leri tesbitten ötey e geçmemel i d i r. Devrimci örgüt konusunda Ma rkuze de, G a rodi g i b i , ka pita l i z mden sosya l izme geçiş döneminde ve daha sonraki sosya l i st top l u m kuru l u şunda ö n c ü , devrimci v e d is i p l i n l i b i r parti n i n varl ı ğ ı n ı kaçı n ı lmaz sayan M a rks, Engels ve Len i n 'e cephe a l ma ktad ı r. B u n d a n ötürü Ma rkuze, y i n e G a rodi g ib i , sınıf savaşında, i ş ç i sı n ıfı n ı b u rjuva z i n i n v e emperya l i z m i n 245
sa l d ı rı ları karşısı nda örg ütsüz bıra k mayı öngören, böylece işçi sın ıfın ı n devri mci m ücadelesini daha başla n g ı çta yenilg iye m a h k u m eden b i r politik görüş savu nma ktad ı r. Hal buki gerek Pa ris Komününden, gerek Büyük Oktobr Sosya l i st Devri minden, gerekse Almanya'daki Spa rta kus ha'reketinden işçi sınıfının öncü devri mci parti sinin va rl ı ğ ı n ı n kaçı n ı l ma z o l d u ğ u dersi çı karı l ıyor. Oktobr Devri m i n i başa rıya ulaştı ra n nedenler arası nda öncü bir partinin va rlığ ı önemli bir yer tutmakta d ı r. Pa ris Kom ü · nünün yen i lg iye uğra ma s ı n ı n başta gelen sebebierinden biri, Blôn kist lerin anti - marksist tutu mları, yani proletaryayı d i s i p l i n l i , öncü, devrimci politik bir örgütten yoksun bırakmalarıydı. Sparta kus ha reketirıin yenilg iye u ğ ra ma s ı n ı n başlıca nedeni i se, Alman milita ristıeri n i n, genel l i k l e burjuva z i n i n işçi s ı n ıf ı n ı n devri mci örg ütüne ka rşı gerici genera l Ka pp ve g rubunu i leri sü rmeleri ve bu g rubun Alma n işçi s ı n ı fı n ı n devri mci örg ütün ü n başları olan Roza lüksem b u rg'la Ka rl Li bknehti ö l d ü rmeleri, devri mci örg ütün m i l ita n l a rı n ı ka n l ı bir terörle ezmeye koy u l ma ları d ı r. Ma rkuze ve Garodi g i bi ideolog lar ve bunların Tü rkiye'deki taraftar ları, işçi s ı n ıfı n ı bili msel sosya l i z m i n prensi plerine göre ö rgütlenmiş devri mci , d i s i pl i n l i teskilôtından yoksun b ı ra ka ca k görüşleri savunarak, işçi s ı n ı fı n ı n emperya lizme ve burjuvaziye karşı sava ş ı n ı daha başl a n g ı çta yen i l g iye mah kCım etmeyi öngören bir politikayı beni msedekleri açı kça görül mektedir. B u ka rşı -devri mci görüşün Türkiye'deki ta rafta rları, hem «parla menter yolu işçi s ı n ı f ı n ı n tek savaş yolu olara k belleyenler.., hem de devri m hareketi n i «ayd ı n asker-sivil b i r kadron un öncülüğüne .. vermek isteyen ve proleta ryaya ha rekete ya l n ı z «katı lma .. hakkını ta nıyan M i l l i Demok rat i k Devri mciler arasında b u l u n ma ktad ı r. N eo-trotzkizmi, Markuzeci l i ğ i ve Maoculuğu daha iyi a ş ı laya b i l mek içi n Trotzki ' n i n bazı görüşleri ni, öze l l i kle «sürekli devri m» teori sini bil mek gerekir. Trotzk i 'ye ve onun ta rafta rla rından i saak Doyçer'e göre, işçi s ı n ıfı i ktidarı a l d ı ktan sonra başta gelen sorun, sanayide ve tarı mda ka lkı n mayı sağlamak, y u rttaşların ekonomi k ve kültürel seviyesini y ükselt mek, sosya l ist yurd u n savun ma g ücünü d u rmadan sağlamlaştı rmak d eğ i l , devri mci şiarlarla emekçi y ı ğ ı nlarını ayakta tutmak v e o n l a rı d ı ş macera lara sürüklemekti r. Oktobr Devri minden, öze l l i kle len i n ' i n ö l ü m ü nden sonra Trotzkistler bu ma cera politi ka s ı n ı bugün Maocu ları n yaptığ ı g i b i sahte v e demagoj i k b i r «dü nya devri mi» parolası ard ı nda gizlemeyi i h m a l etmiyorlard ı . Bu, Büyük Oktobr Sosya list Devri miyle k u ru l a n yeryüzünün i l k sosya list devleti n i n va rl ı ğ ı n ı tehdit e d e n teh likeli v e ka rş ı devri mci bir görüştü. Maocu ların Ç i n ' i n ka l k ı n m a s ı n ı , sanayileşmesi n i , emekçi y ı ğ ı n l a r ı n ı n hayat seviyesini yükseltmeyi bir y a n a b ı ra k ı p , H i n d i stan g i bi ta rafsızlei r ü lkeye, Sovyetler B i rliğ i g i bi en güclü 246
devleti ne ve e mperya lizme karşı d i renen güçlerin en kuvvetlisine sa l d ı r maları, b i r yandan Mao g ru b u n u n dünya ölçüsündeki sınıf savaşında düşman cephe ile bi rleşmesi, öte yandan da sürekl i b i r demagoj i , «sıçra ma» v e «kültür devri mi» g i bi sahte devri mci ş i a rlarla pa rtiyi tasfiye ed i p orduyu ve gençl i ğ i n bir k ı s m ı n ı halka ve işçi sın ıfına karşı vu rucu bir baskı gücü olara k k u l la n ması, Trotzk i ' n i n ka rşı -devrimci «sürekli devri m» teorisi i le ya k ı n b i r bağ kurduklarını göstermekted i r. . Ma rkuze ; nin savunduğu, sosya l ist ü l keleri emperya list devletlerle bera ber suçla mak ve aynı hizada tutmak için i leri sürdüğü «tüketim top l u m u» teorisi de, «sürekli devri m» görüşüne ya kından bağ l ı d ı r. Ma rkuze'ye göre, sanayi leşmiş ü l kelerle geri ka l m ı ş memleketler a rasında deri n ve barışmaz bir ta rihsel çel işme va rdı r, hatta çağ ı mı z ı n başta g e l e n çelişmesi de b u d u r. Sanayileşmiş ü l keler, az gelişmiş memleketlerin ekonomik kaynaklarını sömürerek yu rttaşları na g ittikçe a rtan bir l üks sağ l a ma kta, bu süreci deva m ettirebil mek için az gelişmiş ü l kelerin u l usal kurtuluş savaşla r ı n ı balta l a ma ktadırlar. Markuze, hiç bir memleketi sömü rmeden ya l n ı z kend i u l usal zeng i n l i klerini değerlen d i rerek ka l k ı n a n , sanayi lerini k u ran sosya list ül keleri d e söm ü rgeleri talan ederek sermaye birikimi sağlayan emperya l ist ü l kelerle bir tutuyor, b u n u n la da yetin miyor, sosya l i st devletlerin kendi gayretleri ile ve kendi tabii kayna k l a rı n ı kullanara k ka l k ı n ma l a r ı n ı yeriyor, bu ka l k ı n mayı « b u rjuvalaşma» ve karşı -devrim sayıyor. Markuze'ye göre sosya l i st ü l keler b u yola g i rmemeli, h a l k ı n hayat seviyes i n i yü kseltmeye değ i l , «sürekl i devri mi» sağla maya koy u l ma l ıyd ı l a r. O n u n emperya lizme h izmeti de b u yoldadır. /Vlaocuların hedefleri
Çinde Mao grubunun, çağ ı mı z ı n başta gelen çel işmesini, gelişmiş ül kelerle az gelişmiş memleketler a rasında, sosya l ist, emperyal ist ayırı m ı yapmadan yerleştirmeye ça l ı ş ması da Markuze' n i n nea-trotzkist görüşü n ü n bu ü l kede uyg u l o n ması ndan başka b i rşey değ i l d i r. Bu iki görüşün, az gelişmiş ve em perya l izme ka rşı u l usal k u rtuluş savaşı n ı yürütmekte olan ü l kelerle sosya list memleketlerin a rasına ka ma sokmak, u l usa l k u rtuluşları için savaşan h a l kları en tabii ve en güve n i l i r dostlarından, savaşla r ı n ı ekono mik, politik ve a skeri konk re yardı m l a rla desteklemekte olan dostlarından, yani sosya l i st ü l kelerden ayırmak hedefini g üttüğ üne şüphe yoktur. Bu ba kımdan her i ki görüşü de emper ya lizm ve ideolog l a rı m e m n u n l u kla ka rşıla makta, konkre olarak da Maocu ların dünya sosya list hareketi nde ayırıcı faa liyeti ni gelişti rdikleri ora nda meselô Çin Hindinde s i l ô h l ı sa l d ı rı la r ı n ı gel iştirmek i m kô n ı n ı bul maktad ı r. 247
Emperya lizme karşı, ulu sa l kurtu l u ş l a rı ı ç ı n savaşa n veya u l usal bağ ı ms ı z l ı k l a rı n a kavuş muş, fa kat ekonomik-k ültü rel ka lkı n ma la rı n ı henüz ta ma mlaya m a m ı ş uluslara sosya l ist ü l keleri karşıt göstermeye ça ba lamak. doğruda n doğ ruya bağ ı ms ı z l ı k ha reketlerine cephe a l mak, teori ve pratikte karşı -devri mci bir d u ruma düşmek demek o l u r. Sarı sen d i ka c ı l ı k, leybırizm, sağcı sosya l -demokrasi, e m perya l ist teke l leri n , sömürge, y a r ı sömürge, bağ i mlı v e ya rı bağ ı m l ı ü l kelerden sağ ladığı ta l a n ı n önemsiz b i r kısm ı n ı n işçi sı n ı f ı n a a kta rı l m a s ı n a a racı l ı k etmekte ve bu yoldan tekeller hesa b ı n a emekçi y ı ğ ı n l a r ı n ı morfin leme işi n i d e yürtmekted i rler. B i rleşi k Ameri ka, i n g i ltere ve Batı Alma nya g i b i e mperya list tekel lerin hôkimiyetindeki g e l işmiş ü l kelerd e burj uvazi bu politikası ile emekçi h a l k ı belirli ölçüde uyuştu rmaya ve kend isi için b i r parla menta rizm çerçevesinde bir o y deposu h a l i n e geti rmeye h ô l ô muvaffa k olabil mekted i r. Fakat bu ü l kelerde d e , başka u l usla rı n zeng i n l i kleri n i n ta l a n ı ile sağ la n a n yüksek hayat seviyes i n i n , bizzat tekellerin d a h i l olduğu ü l kel ere karşı b i r tutum olduğ u n u , sömürülen halkların ta l a n ı n a son veri l mesi n i , bu h a l k l a rla gerçek eşitliğe daya n a n b i r işbir liğinin k u rul ması n ı ve onların kalkın ması için sosya l i st pren sipler te me l i n d e bir politi ka n ı n uyg u l a n m a s ı n ı isteyen komüni st pa rti leri ve öteki devri mci a k ı m la r va rd ı r. Tipik o l a n ve ya rı na a ç ı l a n politika da budur. B i l i msel sosya l i z m i n k u rucu l a rı Ma rks, Engels ve len in'e göre proleta rya devri m i n i n a ç ı k ve belli hedefleri va rd ı r : Emekçi yığ ı n l a rı n ı kapita li z m i n sömürüsünden kurta rmak, b ü y ü k u l usal zen g i n l i kleri b ü t ü n u lusa mal etmek, sanayi leşmeyi ve genelli kle ekono mik ka l k ı n mayı �ağ l a mak, sonuç itiba riyle tüm emekçi leri yüksek b i r yaşayış ve kültür seviyesi ne ulaş tı rmaktı r. Oysa Maoc u l a r, Ma rkuze ve Trotzki stler h a l k yığ ı n la rı na , işçi s ı n ıfı iktidarı a l d ı kta n sonra da sefaleti paylaşmaktan ve yoksu l l u kta n başka b i rşey vaadetm iyorla r. işçi s ı n ıfı i ktidarında halk yığ ı n la rı n ı u mutsuzluğa yönetecek n i te l i kte olan bu görüşler, karşı -devri m leri n , emperya l i st müdahale, sald ı rı ve söm ü rg e ha rpleri n i n toh u m l a r ı n ı bünyelerinde ta ş ı m a ktad ı ri a r.
248
ıÇiNDEKilER Sayfa H. Numata len i n izm, devri m ve parla mento .
1 62
J. Batal len i n i z m ve u l usal sorun
1 67
•
•
.
Ts. Namsaray len i n i z m ve az gelişmiş ü l kelerin ka pita l i st olmayan yoldan sosya lizme geçişleri sorunu
1 72
H. Dis leninizm ve ideoloji savaşı n ı n bazı yönleri
1 77
.
.
.
.
.
•
•
•
•
•
•
i. Tabari
le n i n i z m ve I ra n ' a sosyal devri m soru n l a rı
1 82
E. Ranlee len i n izm ve demokrasi savaşiyle sosya lizm savaşı a rasındaki bağ
1 87
B. Metüı len i n izm ve kapita l i st ü l kelerdeki demokrasi savaşı .
1 91
•
•
•
Besara len i niım ve lôtin Ameri ka'daki devri m savaşı n ı n a ktüel sorunları
1 96
V. Erlih len i n i z m ve şovi nizme karşı, proleta rya enternasyonalizmi için yü rütülen savaş . . . . . .
200
A. Kerim len i n iım ve u lusal kurtuluş ha reketinin bazı soru n l a rı
205
J. Pnmov len i n ' i n kooperatif plônı ve Bulgaristan'da uyg u la n ı ş ı
210
L.
.
.
.
.
•
.
D . Arens
Gençl iği kaza n m a savaşı
.
•
•
•
•
K. Zarodov Komün ist ha reketi n i n bayra ğ ı : Leninizm x x
Yeni bir kitap
216 221 226
x x
Avrupa ü l keleri komüni st ve işçi partileri temsilcilerinin toplantısı x x
Leni n izmin rol ü ve a nti-komünizm üzerine eleştiri .
226 227
Dıel s ayfalar A. Saydan Dünya sosy a list hareketinde türeyen yeni revizyonist akımlar .
234
B A R I Ş V E S O S Y A L I Z M P R O B L E M L E R I
Ingilizcesi:
Central Books Ltd., 37 Grays Inn Road, London, W. C. 1 . ıtalyancası :
li breria Ri nascita, Via delle Botteghe, Oscure 2. Roma Almancası:
«GlOBUS»-Vertrieb auslönd ischer Zeitschriften, Wien
XX,
Höchstödtplatz 3 Yunancası (Kıbrıs'ta) :
laikon Praktorion, Tricoupi Street, 53 r., Nicosia Ruşcası ;
Stred isko pro rozsi rova n i tisku, Praha 6, Thô kurova 3 Fransızcası :
Societe d'Edition et d' Enformation 9, Bou levard des Italiens Paris (2e) Ispanyolcası;
Ediciones Pueblos Unidos Casiıla Correo 589, Montevideo Japoncası :
Nauka Ltd ., 2, Kanad-Zinbocho 2-chome, Chiyoda-ku, Tokyo Isveç dilinde:
Arbeta rkultur, Söderarmsvagen 36, Johan neshov 6, Stockholm Bulgarcası :
Raznoiznos,
I,
Rue Tzar Assen, Sofia
Türkçesi;
.. Y E N i ç A O Thô kurova 3
Fiyatı
1
lira
..
- Stred isko pro roısirova n i tisku, Praha 6,