160

Page 1

GERÇEK TERÖRĂST ABD Sayfa:5

Sayı: 160

20 Eylül 2001

TROÇKĂ: TERÖRĂZM ÜZERĂNE

Sayfa:8

Forma lar×m×z baüka dan ZĂL kaybed ÇALMADAN üeyimizecyeokkbir !

SORUNLAR BAģLADI Sayfa:9

500.000 TL

SAVASA HAYIR! New York’daki katliam bir baĤka ABD’deki katliam, baĤka katliamlarÁn gerekçesi olmamalÁ


2

20

Eylül 2001

IMF uĤaùÁ hükümet istifa!

Anayasa deùiĤikliùi mecliste:

Makyaj baskÁyÁ gizleyemedi Türkiye'nin AB'yle üyeliùinin önünü açmak için hazÁrlanan 37 maddelik anayasa deùiĤikliùi mecliste görüĤülüyor. FaĤist MHP anayasaya makyaj yapÁmasÁna bile tahammül etmiyor: Terör suçlularÁnÁn idam cezasÁna çarptÁrÁlmasÁnÁ korumak istiyorlar. Türkiye demokratikleĤecek iddiasÁ hükümet tarafÁndan sÁk sÁk yinelendi. Ancak 37 maddelik anayasa deùiĤikliùi, ne 982 Anayasa'nÁn temellerine dokunuyor, ne de bugün demokrasi sorununun temel baĤlÁklarÁna yanÁt veriyor. 37 maddede MHP rötuĤu var. FaĤistler idam cezasÁnÁ korumak istiyorlar. Bu demokratikleĤmenin bir makyaj, bir yalan olduùunu açÁkça ortaya koydu. Demokrasi yukardan deùil, aĤaùÁdan, emekçilerle gelecek.

BaĤbakanlÁkta bu kez araç yakma eylemi BorçlarÁnÁ ödeyemeyen ve iflasÁn eĤiùinde olan iki kiĤi BaĤbakanlÁk binasÁ önünde bir otomobili yaktÁ. Ancak yol geçen hanÁna, yeni bir eylem noktasÁna dönüĤen BaĤbakanlÁk’ta IMF saldÁrÁsÁ yürütülmeye devam ediyor. Bu baĤbakanlÁk önündeki 4. Ălk eylem 4 Nisan’da bir esnafÁn yazar kasasÁnÁ Ecevit’e fÁrlatmasÁydÁ. Bunu Tanker parketme ve kendini zincirleme eylemleri izledi. Son olaraksa araç yakÁldÁ.

Türkiye savaüa girmemelidir! SP-MHP-ANAP hükümeti, ABD'ye sitem ediyor: Bizi PKK ile yaptÁùÁmÁz mücadelede yalnÁz bÁraktÁnÁz! IMF uĤaklarÁ 5 yÁllÁk savaĤÁn sonunda, 30 bin ölünün ardÁndan utanmazca konuĤuyorlar: Türkiye terörle mücadele konusunda üzerini düĤeni yapacaktÁr!

D

Türkiye'nin üzerine düüen ne? ABD emperyalizminin jandarmal×ù×n× yapmak. Terörist úsrail'le beraber ortadoùu'da ABD ç×karlar×n× korumak. En büyük terörist güçlerden biri olan NATO üyesi Türkiye düüman× belli olmayan ABD'nin savaü×na aktif bir taraf olarak kat×l×yor.

Hükümetten savaĤa onay IMF uüaù× hükümet, New York'taki sald×r× sonras× hep IMF'den gelecek yard×m×n kesilip kesilmeyeceùini düüündü. Kemal Derviü'e göre Türkiye hemen "terörle mücadeleye at×lmal×" yani savaüa girmelidir, ondan sonra güçlü olmas× gerektiùini ABD'ye kan×tlar. Baübakan Ecevit her aç×klamas×nda ABD, büyük devlet ilan etmektedir! Faüist Bahçeli, ABD'nin terör ittifak×nda yer almaya can atmaktad×r. Mesut Y×lmaz'a göre Türkiye'nin edilgen kalmas× düüünülemez.

99 ’den bu yana Adana’daki Ăncirlik Üssü’nden kalkan uçaklar Irak’Á vuruyor.

Adana: øncirlik Üssü

Tansu Çiller, hepsinden de radikal: Türkiye tarihi bir f×rsatla karü× karü×ya, savaüal×m, belki toprak al×r×z!

Özal Bu savaü ABD'nin savaü×d×r. Bu savaü en büyük teröristin kitlesel terör kampanyas×n×n baülang×c×d×r. Bu savaü toprak ve petrol içindir. Türkiye iüçi s×n×f× ABD’nin savaü×n× ve bu savaü×n sonuçlar×n× çok iyi tan×maktad×r.

Baba Bush 99 ’de Irak’a sald×rd×ù×nda tüm Türkiye úncirlik üssüsünün kullan×ld×ù×n× CNN’den öùrenmiüti. 99 ’den bu yana Adana’daki úncirlik Üssü’nden kalkan uçaklar Irak’× vuruyor. Bombalar ve ambargo Irak halk×na ölüm getirdi. 99 ’den bu yana Türkiye iüçi s×n×f× daha da yoksullaü×yor. NATO ve BM uçaklar×n× arkas×na alan IMF ve Dünya Bankas× programlar×

milyonlar× açl×ùa mahkum ediyor. ûimdi terörist ABD’nin ç×karlar× için bizi savaüa sürüklüyorlar. Savaüa hay×r! Bu savaü tüm dünya iüçilerinin aleyhinedir. Tüm dünyada bask×n×n, silahlanma harcamalar×n×n ve yoksullaüman×n art×ü×n×n baülang×c×d×r. Hükümet istifa! IMF uüaù× hükümet istifa etmelidir. Halk× soyduùu ve savaüa sürüklediùi için.

Ăstanbul'da kadÁnlar buluĤtu

adÁn DayanÁĤma Grubu 7-8-9 Eylül'de gerçekleĤtirdiùi etkinlerde Batman'dan DiyarbakÁr'dan Deprem bölgesinden gelen kadÁnlar Ăstanbul'da buluĤtu. Batman ve Diyarbak×r'dan 45, Deprem bölgesinden gelen 25 kad×n 7 Eylül günü kitlesel olarak karü×land×. 8 Eylül'de Boùaziçi Üniversitesinde gerçekleüen forumda kad×nlar yaüad×klar× sorunlar× tart×üt×. Etkinlikler 9 Eylül yap×lan üenlikle sona erdi.

K

Birlikteysek Güçlüyüz Kad×nlar×n ústanbul'da buluümas× birliùe duyulan ihtiyac× bir kez daha gündeme getirdi. Kad×nlar evde, iüte, sokakta yaüad×klar× üiddeti, göçün ve depremin yaratt×ù× sorunlar× tart×ü×rken farkl×l×klar×na raùmen bir arada durman×n önemini vurgulad×lar. Bütün etkinlikler boyunca yapt×klar× konuümalarla toplant×lara dinamizm katan Kürt kad×nlar× , kad×n olarak yaüad×klar× sorunlar×n çözümünün bar×ü talebinin hayata geçmesiyle mümkün olacaù×n× anlatt×lar. Bölgede savaü koüullar×n×n sona ermesi bar×ü×n gerçekleümesi, kad×nlar×n üzerindeki bask×lar× da azaltacakt×r vurgusu s×kça yap×ld×. Aç×kça görülen birüey vard× ki o da Kürt kad×nlar×n×n y×llard×r mücadele etmiü olman×n verdiùi güvenle kendilerini kolayl×kla ifade edebilmeleriydi. Konuümaya baülarken ve bitirirken savaü deùil bar×ü istiyoruz çaùr×s× asl×nda mücadele içerisinde kad×nlar×n ne kadar politikleütiùinin göstergesiydi.. Ayn× üekilde bat×daki çeüitli çevrelerden kad×nlar da savaü×n, yoksulluùun, üiddetin sona ermesinin birlikte mücadele etmekten geçeceùini anlatt×lar. ûimdi görev bu birlikteliùi somut talepler etraf×nda büyütmek ve harekete geçmektir.

ģükran Soner (Cumhuriyet) Dünyada ve Türkiye'de 980 sonrasÁ çeĤitli örgütlerde, partilerde, derneklerde kadÁnlarÁn sayÁsÁnda bir sÁçrama yaĤandÁ. Özellikle Türkiye'de bu dönem örgütlerdeki boĤluklar kadÁnlar tarafÁndan dolduruldu. Yeni solun geliĤmesi, yerel yönetimler, sendikalar ve çeĤitli sivil toplum örgütlerinde kadÁnlar etkin bir rol oynadÁlar.bu madalyonun bir yüzü. Öbür yüzünde ise kadÁnlar kural dÁĤÁ çalÁĤtÁrÁlÁyor. KadÁn ve çocuk emeùi sömürüsü krizle birlikte daha da artÁyor. ĂĤsizlik ilk önce kadÁnlarÁ vuruyor. Eùitim ve saùlÁùa ayrÁlan payÁn azaltÁlmasÁ ilk önce kadÁnlarÁ vuruyor. KüreselleĤen sermaye kitlesel kadÁn sömürüsünü de beraberinde getirdi. Ev eksenli üretim hÁzla artÁyor. Örneùin Ăstanbul Ümraniye'de binlerce kadÁn ev eksenli üretime katÁlÁyor. Çokuluslu Ĥirketler için çalÁĤan bu kadÁnlar sendikasÁz, sigortasÁz, düĤük ücretlerle çalÁĤtÁrÁlÁyor. Bu kadÁnlarÁ örgütlemek gerekiyor. Örneùin Hindistan'da böyle bir sendika var Sava adÁnda. Sava en yoksul kadÁnlarÁn organizasyonu. Bu sendikalar kadÁn ve çocuk emeùinin sömürüsüne iliĤkin nasÁl sÁnÁrlamalar getirilebiliri tartÁĤmakla birlikte çokuluslu Ĥirketlerin teĤhirini de yapÁyor. Nike firmasÁnÁn ürünlerini alma çünkü binlerce kadÁn ve çocuk vahĤi koĤullar altÁnda çalÁĤtÁrÁlÁyor diye kampanyalar yapÁlÁyor. Yani bir taraftan zenginleĤen Kuzey diùer taraftan yoksullaĤan Güney var. Zengin Kuzey kotalarÁnÁ açsa, Üçüncü Dünya Ülkeleri rahatlayacak. KüreselleĤmenin çevre üzerinde korkunç bir tahribatÁ var. KÁtalar küresel ÁsÁnma, AIDS yüzünden yok olma

Niçin kriz yaĤÁyoruz? Deprem sonrasÁ trilyonlarca yardÁm yaùdÁ. Bu paralar bizim ihtiyaçlarÁmÁz için kullanÁlmadÁ. Biz paralarÁn nerelere kullanÁldÁùÁnÁ biliyoruz.

tehlikesi ile karĤÁ karĤÁya. Bu saldÁrÁlar önceden devlet eliyle yapÁlÁyordu, Ĥimdi tekeller eliyle yürütülüyor. KüreselleĤme karĤÁtÁ hareket doùal olarak tüm bu tahribata karĤÁ mücadele ediyor. Kapitalizm kendi karĤÁt örgütlenmelerini doùuruyor. Gülperi Döner (Kürt göçmen) 992'de Bitlis'in Hizan Kuludere Köyü'nden özel tim ve asker zoruyla çÁkartÁldÁk. Bu sÁrada iki Ĥehidimiz oldu. Ya korucu olacaksÁnÁz ya da köyü boĤaltacaksÁnÁz dediler. Biz Ăstanbul'a göç ettik. Burada yaĤam çok zor. KadÁn olunca her Ĥey daha zor. Ben ve eĤim iĤsiziz, üç çocuùumuz var. Okula gönderemiyorum. Çocuklar da biz de köye geri dönmek istiyoruz. Çünkü orada buradaki kadar paraya ihtiyacÁmÁz olmuyor. Bunun için artÁk kan dökülmesini istemiyoruz.kadÁnlar yoksulluùu daha çok yaĤadÁùÁ için barÁĤÁ daha çok istiyorlar. KadÁn DayanÁĤma Gurubu'nun çalÁĤmalarÁnÁ bu nedenle de

güzel buluyorum. Ăsmet Palta (depremzede): Niçin kriz yaĤÁyoruz? Deprem sonrasÁ trilyonlarca yardÁm yaùdÁ. Bu paralar bizim ihtiyaçlarÁmÁz için kullanÁlmadÁ. Biz paralarÁn nerelere kullanÁldÁùÁnÁ biliyoruz. Bizi yönetenler sadece kendilerini kurtarÁyorlar. Deprem bölgesinde bir çok arkadaĤÁmÁz var. Evi olanÁn elektriùi, suyu yok. Suyu kadÁnlar el arabalarÁyla taĤÁyorlar. Ben deprem sonrasÁ kriz yüzünden iĤten atÁldÁm. Benimle birlikte bir çok kadÁn iĤten atÁldÁ. ĂĤten ilk çÁkartÁlanlar hep kadÁnlar oldu. AyrÁca bu depremde üç çocuùumu kaybettim. Kocam evi terketti.böyle bir çok yuva yÁkÁldÁ. Ama umutlu olmak gerekiyor. ģimdi bir kitap yazÁyorum, Can YayÁnlarÁ'ndan çÁkacak. KadÁn DayanÁĤma Gurubu'nu gelecek açÁsÁndan olumlu buluyorum. SorunlarÁmÁz farklÁ olsa da acÁlarÁmÁz ortak. Birlikte bir Ĥey yapmak önemli.


20 Eylül 2001

3

diyor ki... SavaĤa karĤÁ diren!

DireniĤi küreselleĤtireceùiz D

ünya ekonomisi her taraftan kriz sinyalleri veriyor. Dev ABD ekonomisi yavaül×yor ve büyük olas×l×kla bu yavaülama tam bir sars×nt×ya dönüüebilir. Daha üimdiden 750 bin kiüi iüini kaybetti. Dünyan×n ikinci büyük ekonomisi, Japonya'da durum daha vahim. Bütün 90'l× y×llar× sars×nt× ile geçiren Japonya yeniden ekonomik durgunluk yaü×yor ve orada da durgunluùun derinleümesi olas×l×klar× çok yüksek. Almanya ve úngiltere için de durum daha iyi deùil. Her ikisinde iüsizlik yükseliyor ve diùer Avrupa ekonomileri ile birlikte bir durgunluùun s×n×rlar×nda duruyorlar. Türkiye, Arjantin, Tayland gibi ülkeler ise derin bir kriz yaü×yorlar. Türkiye'de son 6 ayda iüini kaybedenler 600 bine ulaüt×. Ülkenin Gayri Safi Milli Has×las× % 2 düütü. Üstelik gelecekte durumun düzelebileceùini gösteren hiçbir iüaret yok, tam tersine bütün iü çevreleri ve uzmanlar Kas×m ya da ûubat krizi gibi yeni bir sars×nt× daha bekliyorlar.

ittifak×n kime karü× savaüacaù× tam belli deùil. ûimdilik düüman radikal úslam olarak belirlenmiü durumda. úlk olarak da Afganistan'a sald×r×lacak. Bu ülkeye tehditler yaùd×r×ld× ve karü×l×ù×nda Taliban rejimi de savaü karar× ald×. ûimdi dünya ile Afganistan savaüa tutuüacak. ABD'nin iddias× bu. Bu iddia doùru deùil. Birincisi bütün dünyan×n ABD'nin etraf×nda toplanacak olduùuna sadece yoùun bir propaganda alt×ndaki Amerikan halk× ve Türk gazetecileri inan×yor. Çünkü daha üimdiden NATO'da bile çatlaklar baülad×. Fransa, Norveç ve Belçika "savaüta olmad×klar×n×" belirttiler. Birçok úslam ilkesi ise Bush'un üeytan olarak tan×mlad×ù× úslama karü× açt×ù× haçl× savaü×ndan rahats×z. Bir çoùu bu iüe kar×ümayacak. Afganistan topraklar×nda sürdürülecek bir savaü Afgan olmayanlar için pahal×ya mal oluyor. Bu biliniyor. Rusya denedi ve boyunun ölçüsünü ald×. ûimdi s×rada Bush'un Amerikas× var.

SavaĤ çaùrÁlarÁ

SavaĤa karĤÁ tutum

Dünya tam bu koüullar× yaüarken ABD'de kaç×r×lan yolcu uçaklar× Dünya Ticaret Merkezi'ne ve Pentagon'a çarpt×. Bu eylemlerin sonucu çok say×da emekçi yaüam×n× yitirdi. Eylemlerin hemen ard×ndan ABD savaü havas×na girdi. Bush parlamentodan savaü karar× ç×kartt×rd×. Savaü karar× ile birlikte savaü harcamalar×n× artt×rma karar× da al×nd×. ABD, üimdi belirlenmemiü bir düümana karü× savaüa giriüiyor. Kendisi ile birlikte tüm NATO ve kendi iddias×na göre 00 devlet de onunla birlikte bu savaüa giriüiyor. úttifak geniü ama bu devasa

Savaüa karü× tutum üu an çok önemli. Daha savaü baülamad× ama üimdiden kollar× s×vayarak savaüa karü× aktif bir tutum almak gerekiyor. Bu savaü sadece ac× ve y×k×m getirecek. ûimdi hedef Afganistan. Yar×n neresi olacak belli deùil. únsanl×k bu "haçl× seferini" durdurmak zorunda. 99 'de ABD ve müttefiklerinin Irak'a sald×r×s× Türkiye'de madencilerin mücadelesini bast×rm×üt×. ûimdi Türkiye iüçi ve emekçileri kendilerini inim inim inletmekte olan IMF'ye karü× öfkesini örgütlü bir biçimde gösterme haz×rl×ù× içinde. Ekim Kas×m

Bush'un dünyayÁ yangÁn yerine çevirmek isteyen haçlÁ ordularÁ iĤçi ve emekçilerin cephesine çarpÁp parçalanmalÁdÁr ay×nda DúSK ve KESK bir dizi baüka örgütle birlikte IMF'ye karü× harekete geçiyor. IMF'ye deùil halka bütçe! ûimdi görev bu mücadele ile savaü karü×tl×ù×n× birbirine baùlamak. DúSK ve KESK'in mücadelesi 9 Kas×m'da, uluslararas× sendikal örgüt, ICFTU'nun çaùr×s×na uyarak dünyan×n her taraf×nda Dünya Ticaret Örgütü'ne karü× harekete geçecek olan milyonlarca iüçinin direniüi ile çak×üacak. IMF'ye karü× mücadele ile savaüa karü× mücadele art×k elele, kolkola yürüyecek. Her iki mücadelede de hedef dünyay× darmadaù×n eden küresel sermayedir. Bu sermayenin egemenliùi k×r×lmad×kça, küresel sald×r× durdurulmad×kça dünya halklar×n×n yoksullaümas×, çektiùi ac×lar, savaülar

durmayacakt×r.

Emek Platformu savaĤa karĤÁ tutum almalÁdÁr IMF'ye deùil halka bütçe diyen emek cephesi savaüa karü× da tutum almal×d×r. New York'da binlerce emekçinin bir terörist sald×r× ile ölmüü olmas× bir savaülar dizisine neden olamaz, olmamal×d×r. Ayr×ca bu savaü×n faturas× her zaman olduùu gibi iüçi ve emekçilere yüklenecektir. Ölenler emekçilerin çocuùu olacak, savaü×n harcamalar× emekçilerden çal×nacakt×r. úüçiler ve emekçiler savaü deùil daha iyi saùl×k, eùitim istiyor. Eüitlik ve dayan×üma istiyor. Afganistan'da açl×ktan k×r×lan, y×llard×r savaü yaüayan halka bomba deùil yard×m yollanmal×d×r. Sendikal hareket her

Enternasyonal Sosyalizm Dünyay× sarsan yeni güç:

Anti-Kapitalist Hareket

düzeyde savaüa karü× tart×ümal× ve savaü karü×t× tutum almal× ve daha üst örgütlerin de savaü karü×t× tutum almas×n× talep etmelidir. Bu kez savaüa karü× y×ù×nsal bir cephe oluüturabiliriz. Bush'un dünyay× yang×n yerine çevirmek isteyen haçl× ordular× iüçi ve emekçilerin cephesine çarp×p parçalanmal×d×r.

Özgürlüklere saldÁracaklar Bugün hedef Afganistan olarak gösteriliyor ama bilelim ki bütün dünya emekçileri hedef. Heryerde özgürlüklerin üstüne yürüyecekler. Bütün dünya çap×nda direneceùiz. Onlar 00 ülkenin sermaye s×n×flar×n× yan yana getirerek bir ittifak oluüturuyorlarsa biz de 00 ülkede onlara karü× direneceùiz. Direniüi küreselleütireceùiz!

z Cenova Libere Cenova eyleminden haberler ve deùerlendirme z Tüm borçlar silinsin z Küresel kriz derinleüiyor z Asya Krizi ve sonuçlar× z Küresel ×s×nma z Neo-liberalizm ve üniversiteler z Küresel direniü ve kad×nlar

úki ayl×k politik dergi Sosyalist úüçi sat×c×lar×ndan edinebilirsiniz 02 6 4 8 53 40


4

20

Eylül 2001

"T

ek baĤÁna iktidar yürüyüĤü"- FaĤist MHP, 8 Nisan 998 seçimleri öncesi ülke çapÁnda gerçekleĤtirdiùi örgütlenme hamlesine bu adÁ vermiĤti. Ătalyan faĤist lideri Mussolini'nin görüĤlerini kopyalayÁp 9 IĤÁk adÁnÁ veren MHP, Ĥimdi de Türkiye'yi 9 bölgeye ayÁrarak yeni bir hamle baĤlattÁ.

MHP, “iktidar yürüyüüü” baülatt× çekimser oylar×n× kazanma üans×na fazlas×yla sahiptir. úüte Türkiye'yi 9 parçaya bölüp, dolaüman×n anlam× bu noktada anlaü×labilir. MHP tüm faüist partiler gibi bir toplumsal tabana sahiptir ve bu taban× geniületmek ister. Yine bütün faüist partiler gibi büyük sermayenin onay×n× almay× ve iktidar× ele geçirmeyi hedefler. Faüist partilerin tarihinde bir çok örneùine rastland×ù× gibi "tek baü×na iktidar yürüyüüleri" bu ikili durumun sonucudur ve faüist çözümün ortaya ç×kma sanc×s×d×r.

Faüist Bahçeli'ye göre bu yeni hamle seçmenin MHP'nin koalisyondaki rolü üzerine görüülerini almak ve tek baü×na iktidar için bir ad×m daha atmak. Koalisyonun ilk y×l×n×n ard×ndan krizin ortas×na düüen, yolsuzluklar× ortaya ç×kan ve kimi zaman kendisi bir kriz unsuru haline gelen MHP bu yeni kampanyayla güç toplamaya çal×ü×yor.

Tehlike

Koalisyon deneyimi Faüist MHP liderliùi koalisyonun ilk bir y×l× boyunca arka planda kalmay× tercih etti. úlk kurulduùu günden itibaren hükümetin sald×r× politikalar×n×n getirdiùi tepki, öncelikle DSP'yi y×pratt×. DSP prestij kaybetti ve halk×n çoùunluùunun nefretini kazanmay× baüard×. Diùer ortak ANAP ise merkez saù×n çöküüünü durdurmak için dirense de baüar×l× olamad×. MHP bu dönem boyunca "temiz" kalmay× baüard×. 24 Temmuz 999'da koalisyon hükümetinin mezarda emeklilik yasas×n× engellemek için Ankara'da gösteri yapan 250 bin iüçiye yan×t veren Bahçeli, "s×n×rlar× aümay×n" diyordu. Bu MHP'nin arka plandan sahnenin önüne ç×kmas×n×n ilk iüaretiydi. Koalisyonun ikinci y×l×na kriz damgas×n× vuracakt×. MHP de diùerleri gibi büyük sermayenin krizin faturas×n× emekçilere ödetme program×n×n savuncusuydu. Bir farkla: O bir yandan sald×r×yor, diùer yandan kitlesel taban×n× korumak için "döùüüüyordu".

AkÕn Birdal’Õn vurulmasÕna karúÕ anti-faúist gösteri Enis Öksüz krizi bu "döùüüün" ilk raundu oldu. Ancak kriz derinleütikçe MHP daha fazla yara almaya baülad×. En son Koray Ayd×n'×n feda edilmesi MHP'nin duyduùu tedirginliùi göstermekte. Ancak bu

tedirginlik bile faüistler taraf×ndan büyüme için bir hamle olarak kullan×lmaktad×r.

Anketler Son üç ayda yap×lan bir çok kamuoyu araüt×rmas×na göre

Ătalyan faĤistlerinin iktidara yürüyüĤü Ătalya'da 9 9- 920 iki kÁzÁl yÁl olarak bilinir. Bu yÁllarda iĤçi konseyleri ortaya çÁktÁ ve ikili iktidara dönemi yaĤandÁ. Ătalyan iĤçi sÁnÁfÁ devrimin yenilgisini Ătalyan faĤistlerinin güçlenmesiyle ve iktidara gelmesiyle ödedi. 920'de 000

5 günde neler oldu?

kadar olan faĤistler 92 'de 200.000 bin kiĤiden daha fazla idi. 92 'de sosyalist parti Ătalyan faĤistleri ile saldÁrmazlÁk anlaĤmasÁ imzaladÁ. Böylece faĤistlerin kendilerine zarar vermeyeceùini ya da sokaktaki kara gömleklilerin yarattÁùÁ terörün son bulacaùÁnÁ

seçim baraj×n× geçme yeteneùine sahip tek parti MHP'dir. Bu araüt×rmalar tüm partiler gibi MHP'nin de oy kaybettiùini göstermekte. Ancak MHP'nin oy kaybetme oran× hem düüüktür, hem de sand×k baü×nda merkez saù×n

umuyorlardÁ. Ama yanÁldÁlar bundan çok kÁsa bir süre sonra Ătalyan faĤistleri silahlÁ 30 bin kiĤiyle BaĤkent Roma'ya iktidar yürüyüĤlerini baĤlattÁlar. 30 bin silahlÁ faĤist Roma'ya girdi ve vahĤi bir terör dalgasÁ yaĤandÁ. Sosyalistler Gramsci dÁĤÁnda, faĤistlerin bir hükümet darbesi yapabileceùine hala inanmÁyorlardÁ ve faĤist tehdidi küçümsüyorlardÁ. 924'te hükümette

faĤistlerin hakimiyetinde bir koalisyon hükümeti vardÁ. AynÁ yÁl bir komünist milletvekili faĤistlerce katledildi ve Mussolini bu olayÁ açÁkça sahiplendi . 925'te yapÁlan seçimlerde faĤistler 536 sandalyeden 400'ünü ele geçirdi. Solun 62 sandalyesinin 8'i komünistti. 8 KasÁm 926'da Gramsci tutuklandÁ. 943'e kadar 7 kara yÁl boyunca Ătalya'da faĤizm hüküm sürdü.

978 y×l×nda MHP bir yürüyüü daha baülatm×üt×. Mussolini'nin Büyük Yürüyüüü'ne öykünerek ayn× ad× kullanan MHP, tan×nm×ü üyelerine bombal× mektuplar göndererek, birçok ilde katliam k×ük×rt×c×l×ù× yaparak iktidara el koymak istemiüti. Ankara'da Cebeci'den baülayan faüist yürüyüü bir hezimetle sonuçland×. Çünkü bir çok ilde anti-faüist güçler ayaùa kalkarken, Ankara'da baülayan bir karü×- yürüyüü faüistleri daù×tm×üt×. O zaman küçüktüler. Oylar× yüzde 5-7 s×n×r×ndayd×. ûimdi ise faüist MHP bunca krize raùmen birinci parti olma özelliùini koruyor. Ancak faüist hareketi bugün teühir etmek, zay×flatmak ve hatta bölmenin koüullar× mevcut. Yolsuzluklar, kadrolaüma ve hepsinden önemlisi IMF program×n×n arkas×nda duran en büyük güç olmas× MHP'yi mahkum etmenin olanaklar×. Yine tarihten bir ders: Faüist hareket kendi kendine teühir olmaz ve erimez. Ancak tutarl× ve kitlesel bir kavga bunlar× baüarabilir. Görev de budur.

Kapitalizmin suç dosyas×

'Frankenfish' Avrupa Patent Bürosu 0 Eylül'de ilk kez genetik olarak oynanmÁĤ bir balÁk için KanadalÁ bir Ĥirkete patent verdi. HÁzlÁ büyümesi için genleriyle oynanan som balÁùÁ normalden 8 kat büyük. Bu 'canavar' balÁklarÁn saldÁrgan türler olarak doùal balÁk stokunu tehdit edeceùi ve denizlerdeki eko sistemi bozacaùÁ bildiriliyor. ģu anda genetik olarak oynanmÁĤ 5 milyon som balÁùÁ yumurtasÁ balÁk çiftliklerine satÁlmak üzere hazÁr bekliyor. Yaùmur ormanlarÁnda iĤgal Amazonlarda yaĤayan yerli topluluùu Denilerin topraklarÁ Malezya'daki dev bir kerestecilik Ĥirketinin iĤgali altÁnda. Deni kabilesi yüzyÁllardÁr kendilerine ait olan topraklarÁn kendilerinden habersiz, bir kereste Ĥirketine satÁlmasÁna tepki göstererek, etrafÁna elbirliùiyle bir doùal çit örmeye baĤladÁlar. Deniler 5 yÁldÁr topraklarÁnÁn sÁnÁrlarÁnÁn çizilmesi için Brezilya hükümetlerine baĤvuruyor ama yanÁt alamÁyorlardÁ. 993'te verdiùi sözü tutmayan hükümet 999'da Denilerin topraklarÁnÁn yarÁsÁnÁ sattÁ. Deniler milyon 530 bin hektarlÁk bu satÁĤla hem dünyanÁn akciùerleri olan yaùmur ormanlarÁnÁn hem de kendi kültürlerinin yok olacaùÁnÁ söylüyorlar. Anca küresel kanca küresel ! Florida'da toz bulutlarÁyla ilgili yapÁlan bir araĤtÁrma sonucu bazÁ zararlÁ bakteri, virüs ve mantarlarÁn toz ve kum zerreciklerine tutunarak kilometrelerce yolculuk yapabileceùi kanÁtlandÁ. Toz bulutlarÁndan alÁnan bakteri örnekleriyle laboratuarda kültür oluĤturduklarÁnÁ söyleyen ekolojist Ginger Garrison bakterilerin canlÁ kaldÁùÁnÁ ve

BM'nin yaptÁùÁ bir araĤtÁrma ya göre her yÁl 4 milyon kadÁn ve çocuk bu ticaretin seksüel sömürüye giden kurbanlarÁ oluyor.

Atlantik'i toz zerreciklerine tutunarak geçebildiklerini açÁkladÁ. Karayib mercanlarÁnÁn yok oluĤuna ve Porto Riko'da patlak veren astÁm vakalarÁna bu canlÁlarÁn yol açtÁùÁ düĤünülüyor. Uzmanlara göre iĤin en kötü yanÁ küresel ÁsÁnma sonucu oluĤan iklim deùiĤikliklerine baùlÁ kuraklÁklarÁn 'toz bulutu' hareketlerini hÁzla artÁrÁyor olmasÁ. Çocuklar tehdit altÁnda Ăzmir Çocuk ĂstismarÁ AraĤtÁrma Grubu'nun yaptÁùÁ 8 aylÁk çalÁĤmanÁn sonuçlarÁna göre yalnÁzca Ăzmir'deki üniversitelerin konuyla ilgili 8 birimine baĤvuran çocuklarÁn bile %38'inin fiziksel, duygusal ve cinsel istismara maruz kaldÁklarÁ görüldü. Bu istimarlara yol açan faktörlerin baĤÁnda aùÁr ekonomik koĤullar, iĤsizlik, düĤük eùitim düzeyi geliyor. Bunun yalnÁzca geri kalmÁĤ ülkelerin sorunu olduùunu düĤünenler yanÁlÁrlar. Örneùin kapitalizmin geliĤkin olduùu Ăngiltere'de her hafta dört çocuk istismar ve ihmal nedeniyle ölüyor. Dört yaĤ altÁnda her bin çocuktan biri fiziksel tacize uùruyor.

Büyük rant kapÁsÁ: Ănsan ticareti UluslararasÁ Hukukçu KadÁnlar Federasyonu'nun Ăstanbul'da yapÁlan bu yÁlki toplantÁsÁnÁn konusu insan ticaretiydi. ToplantÁda insan ticaretinin organize suç örgütlerinin silah ve uyuĤturucu kaçakçÁlÁùÁndan sonra gelen en önemli gelir kaynaùÁ olduùu vurgulandÁ. BM'nin yaptÁùÁ bir araĤtÁrmaya göre her yÁl 4 milyon kadÁn ve çocuk bu ticaretin seksüel sömürüye giden kurbanlarÁ oluyor. KayÁtlara geçmeyen ve daha çok porno sektöründe kullanÁlan kadÁnlarla bu sayÁ aslÁnda çok daha fazla. Suç örgütleri bu ticaret üzerinden her yÁl 7 milyar dolar rant elde ediyor. Ănsan ticaretini önlemek için 23 uluslararasÁ sözleĤme olmasÁna raùmen bu alandaki rantÁn her geçen gün büyümesi sözleĤmelerin yalnÁzca kaùÁt üzerinde kaldÁùÁnÁ gösteriyor. 'Erkek gibi giyin gel' ABD'de Omaha-Chicago seferini yapan uçaùa binmek isteyen Ăngiliz bir transseksüel cinsiyetçiliùin absürd bir uygulamasÁna maruz kaldÁ. Transseksüel Richard Ward'un erkek

kimliùini gören görevliler kendisinden uçaùa binmek istiyorsa gidip erkek kÁyafeti giyip gelmesini istediler! Irak hala bombalanÁyor ABD ve Britanya uçaklarÁ 9 Eylül günü, 'hava savunmasÁnÁ güçlendirdiùi' gerekçesiyle Baùdat'Án güneyindeki üç hedefi bombaladÁ. Irak saldÁrÁda ibadet etmeye hazÁrlanan 8 sivilin öldüùünü 3 sivilin de yaralandÁùÁnÁ bildirdi. ABD kendi 'hava savunmasÁnÁ güçlendirmek' için 200 milyar dolar harcamaya hazÁrlanÁyor. Virüs bombalarÁ Londra Üniversitesi'nden bir öùretim üyesinin araĤtÁrmasÁ Ăngiltere'nin soùuk savaĤ yÁllarÁnda Ruslara karĤÁ biyolojik silah ürettiùini ortaya çÁkardÁ. 946'da Rusya'daki iĤçi sÁnÁfÁnÁ bütünüyle çökertebilmek amacÁyla her biri 7 bin virüs taĤÁyan 0 bin biyolojik bomba yapÁlmaya baĤlanmÁĤ. Operasyon 954 yÁlÁnda iptal edilmiĤ ama 8 yÁl boyunca, toksin ve virüsler içeren deneyler Antigua ve Bahama adalarÁ gibi Britanya sömürgelerinde hayvanlar üzerinde gerçekleĤtirilmiĤ.

Cengiz Alùan


20 Eylül 2001

5

“TRAJEDĂ SAVAģA DÖNÜģMESĂN”

Gerçek terörist:

ABD

Eylül günü dünya bir üokla karü×laüt×. úki yolcu uçaù× New York’un ikiz dev gökdelenlerine yölendirildi. Gökdelenler beklenmedik bir biçimde çöktüler. Bu iki gökdelen de binlerce insan×n öldüùü tahmin ediliyor. Bir baüka uçak ise Washington'da Pentagon'a (ABD Savunma Bakanl×ù×'na) çarpt×. Beügen binan×n bir yan× tamamen yok oldu. Geri kalan k×sm×nda da aù×r tahribat oldu. Bu intihar sald×r×lar× sonucunda çok say×da insan öldü. Ölenlerin çok büyük bir çoùunluùu emekçiler. Daha enkaz ortada dururken sald×r×y× engellemekte tamamen yetersiz olan ABD yetkilileri Orta Doùulular× suçlamaya baülad×lar ve sonunda Usame Bin Ladin’de karar k×l×nd×. Olaydan hemen sonra toplanan NATO ortak davranma karar× al×rken ABD ordusu bütün dünyada savaü durumuna geçirildi. ABD senatosu Bush'a “sald×r, delil toplamaya gerek yok, sald×r” dedi. Bütün Amerika'y× derin bir anti-Arap ×rkç×l×k kaplad×. Bu ×rkç×l×ù×n geliümesi için Filistin'in kimi kentlerindeki ve Baùdat'ta ki göstericilerin sevinçleri televizyonlarda saatlerce gösterildi. Ertesi günü anlaü×ld× ki televizyonlarda gösterilen bu sahneler 992’deki gösteriler. Oysa bütün Filistin örgütleri bu olay× k×nad×. Önce iki noktay× kesinlikle saptamak gerekiyor. Birinci

olarak, ABD halk× ve yöneticileri ilk kez sivil hedeflere sald×rman×n nas×l bir üey olduùunu ac× bir üekilde gördü. Filistin’de, Irak’da, Sudan’da, Yugoslavya’da halklar×n yak×n zamanda yaüad×ù×n× bu kez ABD halk× yaüad×. Körfez savaü× s×ras×nda ki bombard×manla karü×laüt×r×ld×ù×nda Dünya Ticaret Merkezi'ne ve Pentagon'a yap×lan sald×r×lar küçük kalmaktad×r. Yoksul Irak bombard×man×n sonunda on binlerce sivil insan× kaybetmenin yan× s×ra yüzlerce, binlerce fabrikas×n×, köprüsünü, enerji santral×n× kaybetti. Irak aradan geçen 0 y×ldan fazla süreye raùmen hala yaralar×n× saramad× ve üstelik terörist devletlerin ambargosu ile karü× karü×ya. Ne var ki ABD'nin dünyan×n dört bir yan×nda uygulad×ù× terörün sonuçlar×n× hissetmesi için on binlerce Amerikal× emekçinin ölmesi gerekmezdi. New York ve Washington'a kimlerin sald×rd×ù× henüz belli deùil. Ama olay× kimler gerçekleütirmiü olursa olsun sivil hedeflere yap×lan böylesi bir sald×r×y× onaylamak mümkün deùil. Bireysel terör halklara özgürlük deùil çok zaman daha fazla ac× getirmekte. ûimdi, baüta ABD olmak üzere emperyalizm daha da sald×rganlaüacak. "Belirsiz bir düümana karü× savaü×yoruz" derken asl×nda kendilerinden olmayan, küresel sermayeye boyun eùmeyen herkese, her üeye sald×racaklar×n× söylüyorlar. Afganistan, Irak

Bugün en önemli görev dünyanÁn en büyük teröristinin ABD olduùunu anlatmaktÁr derhal boy hedefi olarak gösterilmeye baüland×. Radikal úslam, anti-kapitalist hareket, Filistin halk× diùer hedefler. Üstelik sald×r× sadece ABD'den gelmeyecek, belli ki emperyalist güçler bu sald×r×lar×nda elele, kolkola olacaklar. Bu koüullarda en önemli görev dünyan×n en büyük teröristinin ABD olduùunu anlatmakt×r. 20. yüzy×lda böyle olduùu gibi belli ki ABD 2 . yüzy×lda da dünyay× teröre boùmak istemektedir. ABD emperyalizminin eli hemen her k×tada kana bulanm×üt×r. Bir gecede say×s×z Alman kenti, Japonya'n×n baükenti Tokyo sivil hedefler olmas×na raùmen ac×mas×zca bombalanm×üt×r. Hiroüima ve Nagasaki hala bütün canl×l×ù× ile ak×llarda. Körfez savaü×nda Irak'×n, Balkanlarda S×rbistan'×n sivil hedeflerinin nas×l hunharca, ac×mas×zca

bombaland×ù×, iüçi ve emekçilerin yan× s×ra çocuklar×n, yaül×lar×n da bütün bu sald×r×larda imha edildiùini anlatmak gerekir. Dünyada ABD terörizmi, emperyalist sald×rganl×k durmadan dünyan×n bar×üa kavuüamayacaù× anlat×lmal×d×r. Filistin'de aylard×r ABD'nin desteklediùi úsrail ordusu taraf×ndan bombalanan, y×llard×r ac×lar içinde yaüayan Filistin halk×n×n sevincini anlamak gerekir. Baùdat'ta halk×n sevinç gösterilerini anlamak gerekir. Eùer bu tutum anlaü×lmazsa dünyaya bar×ü gelmez. Öte yandan y×k×nt×lar×n alt×nda ölen New York'lu itfaiyecilerin yas×n× tutmak Bush ve avenesinin iüi deùildir. New York'lu itfaiyecilerin her türlü hakk×n× k×s×tlayan, onlar× daha kötü koüullarda çal×ümaya zorlayan Bush ve benzerleridir.

YÁùÁn eyleminin gücü ilerek ya da bilmeyerek Dünya Ticaret Merkezi ile Dünya Ticaret Örgütü birbirine kar×üt×r×l×yor. Birincisi, New York'taki y×k×lan gökdelenler ve sadece birer ticaret merkezi. úçinde iüyerleri, restoranlar, oteller vs var. Dünya Ticaret Örgütü ise küresel sermayenin dünyay× yönetmekte kulland×ù× uluslararas× örgütlerden birisi. Küresel sermayenin boyunduruùuna karü× direnen anti-kapitalist hareket DTÖ'nü hedef al×yor. Seattle'da DTÖ'nün toplant×s× bas×lm×ü ve toplant× erken bitirttirilmiüti. Önümüzdeki Kas×m ay×nda DTÖ bu kez

B

gözlerden uzak bir noktada, Katar'da toplan×yor. Katar'daki DTÖ toplant×s× yerel y×ù×nsal eylemlerle protesto edilecek. Türkiye'de ise KESK ve DúSK DTÖ'nün Katar'da toplanacaù× 9 Kas×m günü Ankara'ya yürüyüü yap×yor. Kimi gazeteciler ve "uzmanlar" ise Dünya Ticaret Örgütü'nü protesto eden antikapitalist hareketi terörist olarak suçlamakta ve kafa buland×r×c× bir biçimde New York'taki sald×r×y× yapanlar×n da bu hareketten ç×kt×ù×n× söylemekte. Oysa Dünya Ticaret Merkezi'ne sald×ranlar×n mücadele anlay×ü× ile anti-kapitalist hareketin

mücadele anlay×ü× aras×nda temel farklar var. Birinciler bir avuç fedainin eyleminin toplumu kurtaracaù×n× düüünüyorlar. Bireysel terör eylemlerinin arkas×ndaki mant×k bu. Oysa Seattle'da, Cenova'da küresel sermayeye karü× ç×kanlar y×ù×n eylemlerinin gücüne inan×-yorlar. Birinciler siyasal olarak hemen hemen daima maùlup olurken anti-kapitalist hareket say×s×z kazan×m× ile geliümektedir. Baz× yazarlar×n ve "uzmanlar×n" antikapitalist hareket ile Dünya Ticaret Merkezi'ne sald×ranlar× bilerek “kar×üt×rmas×n×n” nedeni de zaten bu.

ABD suç dosyasÁ- Olaydan hemen sonra Ortadoùulular ve Ladin suçlu olarak tesbit edildi. Ne var ki bütün palavralara raùmen bu olayÁ kimin gerçekleĤtirdiùi belli deùil. z 995’de Oklahama’da patlayan bir bomba 67 kiĤiyi öldürdü. BunlarÁn 9’u çocuktu. ABD yetkilileri derhal “bütün deliller islamcÁ terör örgütlerini gösteriyor” dendi. Patlamadan sonra Oklahoma’dan Londra’ya uçan bir Arap tutuklandÁ ve suçlandÁ. Yetkililer “bu iĤ mümkün olduùunca çok zarar vermek için planlanmÁĤ. Bu, tipik bir Ortadoùulu özelliùidir” dediler. Daha sonra olayÁn bir faĤist olan Timothy McVeigh tarafÁndan yapÁldÁùÁ ortaya çÁktÁ. z 998’de ABD’nin elçiliklerinin bombalanmasÁna karĤÁ Sudan’da ilaç fabrikalarÁ bombalandÁ. OlayÁ Ladin’in yaptÁùÁna kesin gözüyle bakÁldÁ. Sudan ilaç fabrikalarÁnÁn Ladin’e ait olduùu ileri sürüldü. Bu olayda binlerce insan öldü. 0 ay sonra elçiliklerin bombalanmasÁ ile Ladin’in hiçbir ilgisi olmadÁùÁ açÁklandÁ. z Son olay savaĤ çÁkarmasÁ açÁsÁndan Pearl Harbour’a benzetildi. Pearl Harbour’da Japonlar ABD donanmasÁnÁ vurmuĤlar ve 2000 Amerikan askerini öldürmüĤlerdi. Bunun üzerine ABD savaĤa girdi. SavaĤtan sonra ABD Savunma BakanÁ Pearl Harbour’a JaponlarÁn saldÁracaùÁnÁ telsiz konuĤmalarÁndan bildiklerini ama savaĤa girmek için bir bahaneye gerek olduùu için tedbir almadÁklarÁnÁ ilan etti. ĂĤte bu olaylardan sonra son bombalamalarÁ kimin gerçekleĤtirdiùini insan ciddi ciddi düĤünmek zorunda.


6

20

Eylül 2001

SAVASA Eylül günü, intihar uçaklarÁnÁn hedeflerine çarpmasÁndan 2-3 saat sonra baĤta Bush olmak üzere tüm ABD yetkilileri aùÁz birliùi etmiĤçesine "bu bir savaĤtÁr" demeye baĤladÁlar. Hepsi düĤmanÁn radikal islamcÁlar olduùunu biliyordu ve bunedenle Ăslam’a, Ĥeytana karĤÁ haçlÁ savaĤÁ çaùÁrÁsÁ yapÁldÁ. Ve hemen ardÁndan da bütün ABD'de savaĤ tamtamlarÁ çalmaya baĤladÁ.

11

Olay öncesi tamamen etkisiz olan ABD gizli servisleri garip bir biçimde olaydan hemen sonra yüzlerce, binlerce delil toplad× ve hemen suçlular× buldu: Araplar ya da daha kesin bir biçimde Osame Bin Ladin intahar sald×r×s×n× gerçekleütiren güçtü. K×sa zamanda bütün ABD'yi antiArap milliyetçiliùi sard×. Sonunda Ohio’da bir Amerikal× arabas×n× camiye sürerken “intahar sald×r×s×” gerçekleütirdi. "Bu bir savaüt×r" diyen Bush ayn× zamanda bu "özgürlüklere sald×r×d×r" diyor ve ekliyordu: "özgürlükler korunacakt×r". Nas×l m×? Özgürlükler ABD'de ve bütün dünyada k×s×tlanarak. Önce radikal islamc×lar taraf×ndan yap×ld×ù× iddia edildikten sonra faüistlerin iüi olduùu ortaya ç×kan Oklahoma

Bugünün görevi bu yeni dehüet senaryosuna karü× ç×karken süreci h×zland×rmak t×r. Savaü× durdurabiliriz bombalamas×n×n hemen ard×ndan da benzer laflar edilmiüti ve o zaman da yap×lan özgürlüklerin k×s×tlanmas×yd×. ABD’de bir dizi anti terör yasa o zaman geçirildi. ûimdilik ilk hedef olarak Afganistan seçildi. Belli ki Afganistan'da taü üstünde taü b×rakmayacaklar. O Afganistan ki 3 y×ld×r kurakl×ktan k×r×l×yor. Nüfusunun büyük çoùunluùu göçebe/göçmen olan Afganistan'da göçebeler ellerindeki tek yaüam kaynaklar× olan hayvanlar× tüketmek

üzereler ve daha sonra geriye hiçbir üey kalmayacak. Ve her biri belki de on binlerce Afgan'×n y×ll×k gelirine eüit deùerdeki Amerikan uçaklar× her biri Kabil'den daha pahal× bombalarla bu yoksul ülkeyi hallaç pamuùu gibi atacak. Bush “milyonlarca dolarl×kfüzeleri develerin k×ç×na atmam” demiü. Sald×rcaù× yerlerde ise taütan baükaüey yok. Art×k deve bile kalmad×. Ama bilmek gerekir ki Afganistan tek sald×r×lan alan olmayacak.

ABD’nin savaĤÁnÁ desteklemek insanlÁùa karĤÁ suç iĤlemektir ABD kime karĤÁ savaĤacak? Türk siyasetçilerinin ve bas×n×n×n coükulu tezahürat× alt×nda ABD, Bush'un aùz×ndan "özgürlüklerin düüman× üeytana karü× haçlı seferi" düzenlemektedir. Bush ve yönetimine göre üeytan radikal úslami örgütlerdir. K×sacas×, Bush tarihin çark×n× 000 y×l geriye çevirerek yeni bir Müslüman-H×ristiyan savaü× baülatmaya haz×rlanmaktad×r. ABD nasÁl savaĤacak? Amerikan yönetimi bu olaya terör deùil savaü diye bak×yor. Çünkü terör olay×nda suçluyu bulmak ve adalete teslim etmek zorunda. Suçlunun suçunu kan×tlamak zorunda. Savaüta ise gidip öldürecek. Suçu

kan×tlama gereùi yok. Bir ordu yetkilisi üöyle diyor: "Bu bir suçmuü gibi konuümay× b×rakal×m, bu bir savaüt×r. únsanlar× öldürmeye baülayacaù×z. Bu iü insanlar× adalete teslim etmek deùil gidip onlar× bulmak ve öldürmektir." úüte, Türk egemen s×n×f×n×n ve bas×n×n×n alk×ülad×ù× ABD demokrasisi. Laden kimdir? ABD'nin "baü düüman" ilan ettiùi Laden bir Suudi milyarderi. CIA taraf×ndan Sovyetlere karü× yetiütirilmiü. Onu koruyan Taliban rejimi de kendisi gibi CIA taraf×ndan yetiütirildi. Laden Suudi vatandaü×. Kendisini koruyanlar petrol zengini prensler. Kendisi de bir dolar milyarderi.

ABD bu savaĤa ne kadar para harcayacak? ABD parlamentosundan savaü yetkisi alan Bush bu yetki ile birlikte üimdilik 300 milyar dolar ald×. Savaüa akacak para ileride daha da çoùalacak. Bu arada ölenler ve tahrip olan binalar için ayr×lan para ise 40 milyar dolar. ABD savaĤta neler kullanacak? ABD, Irak ve S×rbistan'da içinde radyasyon taü×yan silahlar kulland×. Hem bu silahlar× kullanan askerler aras×nda hem de bombalar×n at×ld×ù× yerlerde yaüayanlar aras×nda yayg×n hastal×klar var. Önümüzdeki dönemde ABD gene ayn× türden silahlar kullanacak.

3. Dünya savaü×n×n Afganistan ile NATO ve müttefikleri aras×nda olacaù×n× sanmak yanl×ü olur. (Bu arada ABD 00 ülkenin kat×ld×ù× bir ittifak kurmaya çal×ümakta) Daha sonra nerelere sald×r×lacak bilinmiyor. Irak, Libya, Sudan sald×r×lmaya aday ülkeler. ûimdiden bildiùimiz bir üey var ki ABD korkunç bir trajediden savaü ç×kard× ve üimdi kendisine itaat etmeyen her üeye sald×racak, y×kacak, dökecek. 3. Dünya savaü×n×n diùer cephesi ise ABD'nin ve diùer

NATO ülkelerinin kendi emekçilerine karü× verilecek. Aç×k ki her türlü özgürlüùe sald×r×lacak. Her mücadeleye karü× zorbal×k kullan×lacak. Göteborg'da, Cenova'da polisin kulland×ù× üiddetin ölçüsü gelecek sald×r×n×n ölçüsünü de gösteriyor. Ve besbelli ki Türkiye ve benzeri ülkelerdeki sald×r× ise çok daha k×y×c× olabilir. Daha üimdiden tedbirler al×nmaya baüland×. Yolculuk özgürlüùü k×s×tlan×yor. últica hakk× k×s×tlan×yor. Bas×n özgürlüùü darbe yiyiyor.


20 Eylül 2001

7

A HAYIR! En büyük terörist ABD ünyanÁn en büyük ve en tehlikeli terörist örgütü Amerika BirleĤik Devletleri'dir. ģimdi bu gerçeùin çok daha gür bir sesle söylenmesi ve ABD'nin savaĤ suçlarÁnÁn teĤhir edilmesi gerekir. ABD 2. Dünya savaĤÁndan beri dünyanÁn hemen her tarafÁnda emekçilere kan kusturdu. Sivil hedeflere özellikle, tercih ederek saldÁrmÁĤtÁr. 2. Dünya SavaĤÁ sÁrasÁnda ABDĂngiliz uçaklarÁ Alman kentlerini bombalarken özellikle sivil hedefleri tercih ettiler. Hamburg, Köln gibi kentlerin yanÁ sÁra hiçbir askeri ya da sanayi deùeri olmayan Dresden'de imha edilmiĤtir. Dresden sadece sivil

D

ABD korkunç bir trajediden savaü ç×kard× ve üimdi kendisine itaat etmeyen her üeye sald×racak, y×kacak, dökecek

ABD ve müttefikleri bütün dünyaya, bütün dünya yoksullar×na, emekçilerine karü× savaüa girmeye haz×rlan×yor. ABD’nin yeni savaü× denen üey bu. ûimdi görev bu savaüa karü× derhal harekete geçmektir. H×zla savaü karü×t×, militan bir hareket örgütlemeliyiz. Türkiye'de, bütün dünyada. Korkunç bir trajedinin korkunç bir savaüla daha büyük bir trajediye dönüümesine karü× koymal×y×z. Öte yandan ABD'nin bu egemenliùini pekiütirme sald×r×s× beklediùi kadar kolay olmayacak. Daha üimdiden NATO içinde çatlak sesler ç×kmaya baülad×.

ABD suç dosyasÁ-2 2. Dünya SavaĤÁ'ndan sonra ABD'nin bombaladÁùÁ, savaĤtÁùÁ ülkeler. 945-46 950-53 950-53 954-60 958 959-60 964 965 96 -73 969-70 964-73 967-68 983 986 980’ler 989 99 -99 998 998 999 2000 2000

Çin Kore 82milyonölü) Çin Guatemala Endonezya Küba Kongo Peru Vietnam(3milyonölü) Kamboçya Laos Guatemala Grenada Libya Nikaragua (30 bin ölü) Panama(binlerce ölü) Irak( milyonölü) Sudan Afganistan Yugoslavya Kolombiya Irak

ABD 55 yÁlda 20 ülkeye karĤÁ terörö eylemlerine giriĤti. Sivilleri öldürdü, sivil hedefleri tahrip etti.

halkÁn imhasÁnÁn Almanya'yÁ teslim olmaya zorlayacaùÁ düĤüncesiyle bombalandÁ ve bu kentteki ölü sayÁsÁ 30 bin. HiroĤima ve Nagazaki'ye atÁlan atom bombalarÁ 00 bine yakÁn insanÁ öldürürdü. BaĤkan Truman atom bombasÁnÁn kullanÁmÁnÁn savaĤÁ bitirdiùini iddia etmesine raùmen bu tam bir yalan. HiroĤima ve Nagazaki'ye atom bombasÁ atÁlmadan önce Tokyo bombalandÁ ve bu kentte 40 bin sivil öldü. Japonya bu olaydan sonra teslim olmaya hazÁrdÁ. Buna raùmen ABD sadece baĤta Rusya olmak üzere dünyaya gücünü göstermek için atom silahlarÁnÁ kullandÁ.

Fransa, Belçika ve Norveç "savaüta deùiliz" diyorlar. Fransa baübakan× bunu aç×kça ilan etti. ABD'de de savaü karü×tlar× harekete geçti bile. Üniversitelerde gençler bütün savaü ç×ù×rtkanl×ù×na ve histerisine raùmen savaüa karü× gösterilere baülad×lar. New York'da Araplar ve sosyalistler bar×ü yürüyüüleri yap×yorlar. ABD ve müttefiklerinin yeni bir Irak, Sudan, S×rbistan yaratmas×na izin vermemeliyiz. Bugün en önemli sorun New York ve Washington sald×r×lar×n× kullanarak Bush'un yeniden itibar kazanm×ü olmas×d×r.

Desteùi sald×r×lardan önce iyice azalan Bush üimdi Amerikal×lar×n çoùunluùunun desteùine sahip, Aç×k ki d×üar×da da desteùi eskisine göre daha fazla. K×r×lmas× gereken bu. Bunun ise tek yolu ABD'nin en büyük terörist olduùunun sistemli bir biçimde teühir edilmesidir. Eùer ABD sald×rganl×ù× uzarsa kurmaya çal×üt×klar× cephede delikler aç×lacakt×r ayr×ca Amerikan halk×n×n desteùinin de giderek azalacaù×na güvenmek gerekir. Sosyalistlerin görevi bu yeni dehüet senaryosuna karü× ç×karken süreci h×zland×rmakt×r.

YanlÁĤ halka Eylül eylemi karĤÁsÁnda Türkiye solunda yanlÁĤ bir anlayÁĤ hakim. Bunun temel nedeni bireysel terörün benimsenmesi var. Oysa bireysel terör hareketi ileri götürme yeteneùine sahip deùil, tam tersine hareketin önünde bir engel. Eylül eylemini kutlayanlar var. Bunlara göre: - "Kapitalizmin (ABD'nin) sembollerine saldÁrÁlmÁĤtÁr", - Amerikan halkÁ yaptÁklarÁnÁn sonuçlarÁnÁ görmüĤtür, - Biraz "zafer havasÁ solumakta" zarar yoktur, - Efsane çökmüĤtür. Bu iddialardan en önemlisi sonuncusudur. Gerçekten de Eylül'de efsane çöktü mü? Bu soruya olumlu yanÁt vermek mümkün deùil. Emperyalizmin "kaùÁttan bir kaplan" olduùunu, yani eninde sonunda yenileceùini

söylemek mümkün ama bu böylesi bir eylemle mümkün deùil. Emperyalizmi yÁkacak olan iĤçi ve emekçilerin yÁùÁnsal eylemidir. Önümüzdeki süreç "efsanenin yeniden hortladÁùÁ" bir dönem olacak. Dünya emekçileri bu süreçte yÁùÁnsal bir mücadele hattÁna sahip olamazlarsa bugünkü "zafer havasÁ" kÁsa zamanda "yenilgi havasÁna" dönüĤür. Zaten, binlerce sivilin ölmesinden "zafer havasÁ" koklayanlar aslÁnda yenilginin bataùÁnda yatmaktadÁrlar.

Somut görev savaĤa karĤÁ çÁkmaktÁr Sol içinde yaygÁn olan bir inanç var: Efsane bitti. AmerikanÁn sembolleri çökertildi ve artÁk süper güç yok. Keüke bu iddialar gerçek olsa. Keüke 2-3 binan×n çökertilmesi ile süper güç ABD emperyalizmi çökmüü olsayd×. únsan böyle bir üeye inanmak istiyor ama buna ancak çok zorda olanlar inanabilir. O kadar kötü durumda olmal×s×n×z ki en olmayacak üeye dahi amin demelisiniz. Aç×k olan o ki Eylül sald×r×s×ndan sonra ABD emperyalizminin egemenliùi sars×lmad×. ûimdi ABD egemen s×n×f× bu olay× egemenliùini güçlendirmek, bütün dünyaya boyun eùdirmek için kullanmak istiyorlar. Savaü ç×ù×rtkanl×ù× bunun için yap×l×yor. Savaü×n hedefi asl×nda çok küçük ama gene de ABD bütün dünya ülkelerini kurduùu ittifaka kat×lmaya zorluyor. Irak'a sald×rd×klar×nda da ayn× üey yap×lm×üt×. Bugün de ayn×s× deneniyor. ABD'nin iüi zor. New York'un ikiz kuleleri ve Pentagon'un bir k×sm× y×k×ld×ù× için deùil, 989 sonras× dünyan×n üekilleniüi aç×s×ndan iüi zor. Bir yandan NATO'yu kendi arkas×ndan savaüa sürüklüyor, diùer yandan ayn× NATO'nun kimi ülkeleri su kaç×r×yor, savaüa karü× ç×k×yor. Pakistan'a boyun eùdirilirken birçok üçüncü dünya ülkesi çeüitli biçimlerde ABD'nin ittifak kurma çabas× ile aras×na mesafe koyuyor. Tehdit büyük, sadece teröristlere deùil ona yatakl×k edenlere de sald×r×lacak. Bu yatakl×k ifadesini Türkiye'de yaüayanlar iyi bilir. Herkes bu "suçun" kapsam×na kolayl×kla sokulabilir. Eùer ABD'nin ittifak×na girmezseniz, yani ABD'ye boyun eùmezseniz "yatakl×k etmiü" say×labilirsiniz! Haçl× ordusu size de sald×rabilir. Kimileri ise garip senaryolar çiziyor. Eylemin çok ileri teknoloji ile ve büyük para kaynaklar× ile yap×ld×ù× saptan×yor ve sonra da bunu teröristler yapamaz, bunun arkas×nda büyük devletler var deniyor. Bir baüka iddia ise her terörist örgütün arkas×nda bir devletin olmas×. Bunlar acayip iddialar. Her üeyden önce bu eylem için büyük paralar ve büyük bir teknoloji gerekmiyor. Gerekli olanlar belki sokaktaki insan için büyük paralar ve büyük teknoloji olabilir ama kararl× bir örgüt için deùil. Bu iüi yapanlar×n kararl×l×ù× besbelli. Onlarca insan aylarca haz×rlanarak ölüme gözleri kapal× atlam×ülar. Sonunda büyük hayaller olmadan hiç kimse intihar eylemine giriümez. Hiçbir devletin görevlileri böyle bir görev almaz. Ne denli "büyük devlet" olursa olsun hiçbir devlet görevlilerinin intihar eylemi yapmas×n× saùlayamaz. únsanlar sadece inand×klar× için ölümü göze alarak eylem yaparlar. Eylül'ün arkas×nda büyük komplolar arayanlar yanl×ü yere bak×yorlar ve her zaman olduùu gibi geniü bir hayal dünyas×nda yaü×yorlar. úddia Rusya-Çin-Türkiye ekseninin oluümakta olduùu ve geleceùin hakim gücünün bu eksen olacaù×. Bu üç ülkenin ekonomik gücü bir araya getirildiùinde anlams×z bir küçüklük elde edilir. Rusya ve Türkiye derin bir ekonomik kriz içinde ç×rp×nmaktad×r. Bu ülkelerin oluüturacaù× bir bloùun dünyaya egemen olmas× Türk milliyetçilerinin "2 . yüzy×l Türk yüzy×l× olacakt×r" iddias×na benzemektedir. Nedense Türkiye solu s×k s×k kendi egemen s×n×f×n×n iddialar×n× süsleyip tekrarlamaktad×r. Türkiye'nin art×k bir süper güç olduùunu anlatan Avrasya "teorileri" ne denli komik ve gerçek d×ü× ise RusyaÇin-Türkiye ekseni iddias× da o denli komik ve gerçek d×ü×d×r. Bugün somut olan dünyan×n savaü ç×lg×nl×ù×na yuvarlanmakta olmas×d×r. Büyük bir bask× ve sald×r× dönemiyle karü× karü×ya olduùumuzdur. 2 y×ld×r güç kazanan anti kapitalist hareket üimdi savaü karü×t× bir hareketin odaù× olacakt×r. ûimdi görev, savaüa karü× ç×kmak ve savaü k×ük×rt×c×lar×n×n küresel sermayenin uzant×lar× olduùunu teühir etmektir. Küresel sermayenin sald×rganl×ù×na karü× ç×kmak savaüa da karü× ç×kmakt×r.


8

20

Eylül 2001

Terörizm üzerine S

ÁnÁf düĤmanlarÁmÁz terörizmden Ĥikayet etmeyi adet haline getirdiler. Bundan neyi kastettikleri pek de açÁk deùil. ProletaryanÁn sÁnÁf düĤmanlarÁna karĤÁ gerçekleĤtirdiùi tüm eylemleri terörizm olarak tanÁmlamak istiyorlar. Grev, onlara kalÁrsa, terörizmin temel yöntemi. Grev tehdidi, grev çadÁrÁnÁn örgütlenmesi, iĤçilerini köle gibi kullanan bir patronun boykot edilmesi, kendi saflarÁmÁzdaki bir hainin ahlaki olarak boykot edilmesi bütün bunlarÁ ve daha birçok eylemimizi terörizm olarak adlandÁrÁyorlar. Eùer terörizm düĤmanÁn saflarÁnda korku salan veya düĤmana zarar veren tüm eylemlerimizi kapsayacak Ĥekilde tanÁmlanacak olursa, o zaman tüm sÁnÁf mücadelesi terörizmden baĤka bir Ĥey deùil elbet. Bir tek soru kalÁyor geriye o zaman: YasalarÁ, polisi ve ordusuyla bir kapitalist terör mekanizmasÁndan baĤka bir Ĥey olmayan koskoca devlet mekanizmasÁ dururken, burjuva politikacÁlar proleter terörizmi hakkÁnda Ĥikayet etme hakkÁnÁ nereden buluyorlar! Ancak, Ĥunu da belirtmek gerekir ki, bizi terörizmle suçladÁklarÁnda, her zaman bilinçli bir Ĥekilde olmasa da, bu kelimeye daha dar, daha dolaysÁz bir anlam vermeye çalÁĤÁyorlar. Örneùin, makinelerin iĤçiler tarafÁndan zedelenmesi kelimenin dar anlamÁyla terörizmdir. Bir patronun öldürülmesi, bir fabrikayÁ ateĤe verme veya fabrikanÁn sahibini öldürme tehdidi, hükümetin bir bakanÁna karĤÁ, elde tabanca, suikast giriĤimi - bütün bunlar tam ve gerçek anlamÁyla terörist eylemlerdir. Ancak, uluslararasÁ Sosyal Demokrasi'nin gerçek niteliùi hakkÁnda fikir sahibi olanlarÁn bu tür terörizme her zaman karĤÁ olduùumuzu üstelik en ödün vermez Ĥekilde karĤÁ olduùumuzu bilmeleri gerekir.

Niye? Grev tehdidiyle veya bizzat grev yaparak "terör salmak" ancak sanayi veya tarÁm iĤçilerinin yapabileceùi bir Ĥeydir. Bir grevin toplumsal önemi doùrudan bir Ĥekilde önce grevin etkilediùi iĤyerinin veya sanayi kolunun boyutlarÁna, sonra da greve katÁlan iĤçilerin ne ölçüde örgütlü, disiplinli ve kararlÁ olduùuna baùlÁdÁr. Bu, ekonomik grevler için olduùu kadar siyasi grevler için de geçerlidir. Grev, çaùdaĤ toplumda proletaryanÁn üretici konumunun dolaysÁz bir Ĥekilde doùurduùu mücadele yöntemi olma özelliùini sürdürmektedir. GeliĤebilmesi için, kapitalist sistemin parlamenter bir üstyapÁya ihtiyacÁ vardÁr. Ama çaùdaĤ proletaryayÁ siyasi bir gettoya kapatamadÁùÁ için, sistem er veya geç iĤçilerin parlamentoya katÁlmasÁna izin vermek zorundadÁr. Seçimlerde, proletaryanÁn kitlesel niteliùi ve siyasi geliĤme düzeyi ifadesini bulur (bunlar yine proletaryanÁn toplumsal iĤlevi, yani her Ĥeyden önce üretim iĤlevi, tarafÁndan belirlenen özelliklerdir). Grevlerde olduùu gibi, seçimlerde de mücadelenin yöntemi, hedefi ve sonucu her zaman proletaryanÁn sÁnÁf olarak toplumsal iĤlevine ve gücüne baùlÁdÁr. Sadece iĤçiler grev yapabilir. Fabrika tarafÁndan yÁkÁma sürüklenen zanaatkarlar, fabrika tarafÁndan sularÁ zehirlenen köylüler,

Hedefe ulaĤmak için bir bireyin silahlanmasÁ yetiyorsa, o zaman sÁnÁf mücadelesinin çabalarÁna ne gerek var? Bir avuç barut ile bir küçük kurĤun düĤmanÁ boynundan vurmaya yetiyorsa, sÁnÁfÁn örgütlerine ne gerek kalÁyor veya yaùma peĤine düĤen lümpen proleterler makineleri parçalayabilirler, bir fabrikayÁ kundaklayabilir veya sahibini öldürebilirler. Sadece bilinçli ve örgütlü iĤçi sÁnÁfÁ, proletaryanÁn çÁkarlarÁnÁ korumak üzere parlamento salonlarÁna güçlü bir temsilciler grubu gönderebilir. Oysa, üst düzey bir devlet görevlisini öldürmek için örgütlü kitlelerin desteùine gerek yoktur. PatlayÁcÁ maddeler imal etmeyi herkes öùrenebilir ve bir Browning tabanca temin etmek zor deùildir. Birinci örnekte, yöntemleri ve araçlarÁ kaçÁnÁlmaz olarak mevcut toplumsal düzenden kaynaklanan toplumsal bir mücadele vardÁr; ikinci örnekte ise, her yerde (ister Çin'de olsun, ister Fransa'da) aynÁ olan tümüyle mekanik bir tepki: bu tepkinin dÁĤ görünümü çok çarpÁcÁ olabilir (cinayet, patlamalar, v.s.), ama toplumsal sistem açÁsÁndan tümüyle zararsÁzdÁr. Bir grevin, çok büyük bir grev olmasa bile, toplumsal sonuçlarÁ vardÁr: iĤçilerin kendilerine duyduklarÁ güven artar, sendikalar büyür, hatta çok zaman üretim teknolojisinde bir geliĤme olur. Bir fabrika sahibinin öldürülmesi sadece polisiye sonuçlar doùurur ya da, toplumsal açÁdan hiçbir önemi olmayan bir Ĥekilde, fabrika sahibinin deùiĤmesine yol açar. Terörist bir giriĤimin ("baĤarÁlÁ" bir giriĤim dahil) egemen sÁnÁfÁ keĤmekeĤe düĤürüp düĤürmemesi somut siyasi koĤullara baùlÁdÁr. Her halde, keĤmekeĤ kÁsa süreli olacaktÁr; kapitalist devlet hükümetin bakanlarÁna baùlÁ deùildir ve bakanlarÁn ortadan kaldÁrÁlmasÁ devleti ortadan kaldÁrmaz. Devletin hizmet ettiùi sÁnÁflar her zaman yeni kiĤiler bulurlar; mekanizma yaĤar ve iĤlemeye devam eder. Ama terörist bir giriĤimin iĤçi kitlelerin saflarÁnda yarattÁùÁ keĤ-

mekeĤ çok daha derindir. Hedefe ulaĤmak için bir bireyin silahlanmasÁ yetiyorsa, o zaman sÁnÁf mücadelesinin çabalarÁna ne gerek var? Bir avuç barut ile bir küçük kurĤun düĤmanÁ boynundan vurmaya yetiyorsa, sÁnÁfÁn örgütlerine ne gerek kalÁyor? Toplumun üst tabakasÁna ait kiĤileri bombalarÁn kükremesiyle korkutmak mantÁklÁ bir iĤse, partiye ne gerek var? Parlamentonun ziyaretçi balkonundan bakanlarÁn oturduùu sÁralara niĤan almak o kadar kolayken, toplantÁlar, kitle ajitasyonu ve seçimlerle uùraĤmaya gerek mi kalÁr? Bizce, bireysel terör tam da Ĥu nedenlerle kabul edilemez: kitlelerin gözünde kendi iĤlevlerini küçük düĤürür, kendi güçsüzlüklerini kabullenmelerine yol açar; gözlerini ve umutlarÁnÁ bir gün gelip misyonunu gerçekleĤtirecek olan büyük bir intikam alÁcÁya ve kurtarÁcÁya çevirmelerine neden olur. "Eylem yoluyla propaganda" yöntemini savunan anarĤist peygamberler istedikleri kadar terörist eylemlerin kitleler üzerindeki moral yükseltici ve harekete geçirici etkisinden söz etsinler. Teorik yaklaĤÁmlar ve siyasi deneyim bunun tersini kanÁtlamaktadÁr. Terörist eylemler ne kadar "etkin" olursa, yarattÁklarÁ tepki ne kadar büyük olursa, kitlelerin dikkati o kadar bu eylemlerin üzerine yoùunlaĤÁr; öz örgütlerine, öz eùitimlerine verdikleri dikkat o kadar azalÁr. Ama patlamanÁn dumanlarÁ uçar gider, panik havasÁ daùÁlÁr, öldürülen bakanÁn yerine yenisi atanÁr, hayat eski düzenine dönüp devam eder, kapitalist sömürünün çarklarÁ eskisi gibi dönmeye baĤlar; sadece polis baskÁsÁ artÁk daha vahĤi ve daha açÁktÁr. Sonuçta, yükselen umudun ve yapay olarak yaratÁlmÁĤ heyecanÁn yerini hayal kÁrÁklÁùÁ ve ilgisizlik alÁr.

Gericilerin grevleri ve genel olarak kitlesel iĤçi sÁnÁfÁ hareketini ortadan kaldÁrma çabalarÁ her zaman, her yerde baĤarÁsÁzlÁkla sonuçlanmÁĤtÁr. Kapitalist toplumun faal, hareketli ve akÁllÁ bir proletaryaya ihtiyacÁ vardÁr; dolayÁsÁyla, proletaryayÁ çok uzun süreliùine kÁskÁvrak baùlamasÁ mümkün deùildir. Öte yandan, anarĤist "eylem yoluyla propaganda" her defasÁnda, devletin fiziksel imha ve mekanik baskÁ araçlarÁ açÁsÁndan terörist gruplardan çok daha zengin olduùunu göstermiĤtir. Durum böyle ise, devrim ne olacak? Bu durum devrimi olumsuzlayÁp olanaksÁz mÁ kÁlar? Hiç de deùil. Çünkü devrim mekanik araçlarÁn basit bir toplamÁndan ibaret deùildir. Devrim ancak ve sadece sÁnÁf mücadelesinin keskinleĤmesinden doùabilir ve zaferin garantisini ancak proletaryanÁn toplumsal iĤlevlerinde bulabilir. Kitlesel siyasi grev, silahlÁ ayaklanma, devlet erkinin fethi bütün bunlarÁ belirleyen unsurlar ĤunlardÁr: üretimin ne ölçüde geliĤmiĤ olduùu, sÁnÁf güçlerinin konumlanmasÁ, proletaryanÁn toplumsal aùÁrlÁùÁ ve, nihayet, ordunun toplumsal bileĤimi (çünkü ordu devrim sürecinde devlet erkinin kaderini belirleyen unsurdur). Sosyal Demokrasi, mevcut tarihsel koĤullardan doùarak geliĤmekte olan devrimden sakÁnmaya çalÁĤmayacak kadar gerçekçidir; aksine, gözlerini dört açmÁĤ, devrimi karĤÁlamak üzere harekete geçmiĤtir. Ama, anarĤistlerin aksine ve onlarla doùrudan mücadele ederek, Sosyal Demokrasi, toplumun geliĤmesini yapay olarak zorlamayÁ hedefleyen ve proletaryanÁn yetersiz devrimci gücünün yerine kimyasal karÁĤÁmlar koymayÁ amaçlayan tüm yöntem ve amaçlarÁ reddeder. Bir siyasi mücadele yöntemi

düzeyine yükseltilmeden önce, terörizm ilk olarak ortaya bireysel intikam eylemleri biçiminde çÁkar. Nitekim, terörizmin klasik vatanÁ Rusya'da böyle olmuĤtur. Siyasi tutuklularÁn kÁrbaçlanmasÁ karĤÁsÁnda yükselen yaygÁn öfkeye Vera Zasuliç ifadesini vermiĤ ve General Trepov'a karĤÁ suikast giriĤiminde bulunmuĤtur. Zasuliç'in örneùi devrimci aydÁnlardan oluĤan ve hiçbir kitle desteùine sahip olmayan çevreler tarafÁndan taklit edilmiĤtir. Hiç düĤünmeden bir anda uygulanan bir intikam eylemi, 879-8 yÁllarÁnda koca bir sistem haline getirilmiĤtir.(*) BatÁ Avrupa'da ve Kuzey Amerika'da patlak veren anarĤist suikast giriĤimleri her zaman hükümetlerin uyguladÁùÁ bir vahĤeti (grevci iĤçilerin vurulmasÁ veya siyasi muhaliflerin idamÁ gibi) izler. Terörizmin en önemli psikolojik kaynaùÁ, bir çÁkÁĤ yolu arayan intikam duygusudur. Uzun boylu ifade etmeye gerek yok, tüm terörist eylemlerin ardÁndan insan hayatÁnÁn "mutlak deùeri" üzerine aùÁr baĤlÁ demeçler veren satÁlmÁĤ ahlak simsarlarÁ ile Sosyal Demokrasi arasÁnda hiçbir ortak yön yoktur. Bu demeçleri verenler ile, baĤka durumlarda baĤka mutlak deùerler uùruna (örneùin, ulusun onuru veya çarÁn prestiji gibi) milyonlarca insanÁ savaĤ cehennemine gönderenler aynÁ kiĤilerdir. Bu kiĤilerin gözünde, bugün, haklarÁn en kutsalÁ olan özel mülkiyet hakkÁ uùruna silahsÁz iĤçilerin üzerine ateĤ edilmesi emrini veren bakan ulusal bir kahramandÁr. YarÁn, iĤinden atÁlmÁĤ bir iĤçinin çaresiz eli yumruk haline geldiùinde veya silaha sarÁldÁùÁnda, aynÁ kiĤiler Ĥiddetin tüm biçimlerini kÁnayan çeĤit çeĤit zÁrvalÁklar söyleyeceklerdir. Ahlak simsarlarÁnÁn tüm boĤ laflarÁ bir yana dursun, intikam duygusu haklÁdÁr. Bu dünyada olup bitenleri boĤ gözlerle, ilgilenmeden izliyor olmamasÁ iĤçi sÁnÁfÁnÁn üstün ahlakÁnÁn göstergesidir. ProletaryanÁn doyumsuz kalan intikam duygusunu söndürmemek, aksine bu duyguyu tekrar tekrar canlandÁrmak, derinleĤtirmek ve tüm adaletsizliklerin ve kötülüklerin gerçek nedenlerine karĤÁ yönlendirmek - iĤte Sosyal Demokrasi'nin görevi budur. Terörist eylemlere karĤÁ çÁkÁyorsak, çÁkmamÁzÁn tek nedeni bireysel intikamÁn bizi tatmin etmiyor olmasÁdÁr. Kapitalist sistemle kesmemiz gereken hesap, bakan olarak atanmÁĤ bir görevliye yüklenemeyecek kadar büyüktür. InsanlÁùa karĤÁ iĤlenen tüm suçlarÁ, insanlÁùÁn maruz bÁrakÁldÁùÁ tüm insanlÁk dÁĤÁ bedensel ve manevi davranÁĤlarÁ mevcut toplumsal düzenin yamuk uzantÁlarÁ ve ifadeleri olarak görmeyi öùrenmek zorundayÁz ki, tüm güçlerimizi bu sisteme karĤÁ kollektif bir mücadeleye dökebilelim. Ăçimizde yanan intikam alevlerinin en üst düzeyde tatminine giden yol bu yoldur. Leon TROÇKĂ Bu yazÁ ilk olarak Avusturya Sosyal Demokrat Partisi’nin yayÁn organÁ olan Der Kampf'Án KasÁm 9 tarihli sayÁsÁnda yayÁnlanmÁĤtÁr. * Troçki, 88 yÁlÁnda Çar II. Alexander'i öldüren HalkÁn Ăradesi adlÁ terörist örgütten söz ediyor.


20 Eylül 2001

9

Liselerde IMF saldÁrÁsÁna karĤÁ direniĤe! Forma lar×m× baüka zdan kaybed e üeyimi cek bir z yok!

Zil çalmadan sorunlar baülad× kullar henüz açÁlmadan sorunlarÁn baĤlamasÁyla, eùitim sisteminin rezaleti birkez daha gözler önüne serildi. YÁùÁnla sorunla karĤÁlaĤan öùrenci ve veliler Ĥimdiden geleceùe karamsar bir havayla bakmaya baĤladÁlar.

O

Okullar aç×lmadan gündeme gelen ilk sorun önceki y×llarda olduùu gibi kay×tta müdüriyet taraf×ndan istenilen baù×ülar oldu. Çocuklar×n× devlet okullar×na kaydettirmek isteyen onlarca emekçi, .5 milyar liraya varan baù×ü istekleriyle karü×laüt×lar. Yaüad×ù×m×z ülkede milyonlar açl×k s×n×r×n×n alt×nda bir yaüam sürerken, liseli bir öùrencinin masraflar× iyimser bir rakamla 300 milyon tutarken, bir çok okul velilerden kay×t paras× istedi. Okul müdürlükleri okullara para ayr×lmad×ù×n×, bu nedenle elektriklerinin, sular×n×n kesildiùini, bu paralar× toplamaya mecbur olduklar×n× ileri sürdürüler. Onlara göre çözüm milyonlar×n aç yaüad×ù× bir ülkede bu giderlerin

yoksullar taraf×ndan ödenmesi. Oysa 200 y×l×nda toplanacak vergiler faiz ödemeleri olarak kullan×larak bankac×lara aktar×lacak. Devlet bütçesinden harcanan her üç liran×n bir liras×ndan fazlas× faiz ödemeleri için kullan×lacak. Bu ise eùitim için harcanacak paran×n 4.25 kat×. Hükümet bütçenin büyük bir k×sm×n× borç ödemelerine ay×rd×ù× için bütçe yetersizliùinden dolay×, faturay× yine emekçilere kesti.

Oysa bunca reklamÁ yapÁlan özel okullarda verilen eùitim de, devlet okullarÁnda verilen eùitim kadar gerici, milliyetçi ve cinsiyetçi. Özel okullarda okuyan öùrenciler de tÁpkÁ devlet okullarÁnda okuyanlar gibi "milli" tarih, "milli" güvenlik gibi öùrencilere milliyetçilik aĤÁlayan dersleri görüyorlar. Her öùrenci ilk okul yÁllarÁnda askeri bir disiplin ile tanÁĤÁyor. HazÁr ola, emirlere ve yasaklara uymayÁ, "andÁmÁz" ile varlÁùÁnÁ Türk varlÁùÁna armaùan etmeyi henüz 7 yaĤÁnda öùrenen öùrencinin okuduùu okulun özel yada devlet okulu olmasÁ fark etmiyor. Özel okullarda bir avantaj var ki; gerçekten devlet okullarÁndan çok daha ĤanslÁ kÁlÁyor paralÁ öùrencileri. ÖSS'de orta öùretim baĤarÁ puanÁnÁn yüksek gelmesinde öùretmenlerin bir iki kalem oynatmasÁ ile, epey ĤanslÁ hale geliyorlar.

Elbette ki, bütün bu sorunlarÁn temel nedeni, eùitimin özelleĤtirilmesi yolunda atÁlan adÁmlar. IMF heyeti geçtiùimiz haftalarda kamu harcamalarÁnda %3 yeni kesinti talep etti. 200 yÁlÁ bütçesinde saùlÁk ve eùitime ayrÁlan toplam pay % 4, borç faizine ayrÁlan pay ise %34.5 olarak saptandÁ. Eùitim, saùlÁk gibi sosyal harcamalara ayrÁlan pay giderek azaltÁlÁrken, borç

Egemen s×n×f, eüitsiz bir eùitim sistemi yaratarak, bu bozuk yap×dan rant elde etmeye çal×ü×yor. 50-60 kiüilik s×n×flar×, öùretmen aç×ù×, binalar×nda sorunlar olan okullar yerine bizlere alternatif olarak özel okullar sunuyorlar. 20-30 kiüilik s×n×flarda, "seçkin" öùretmenlerle, "eùitim kalitesi yüksek" ve temiz okullarda okuman×n koüulu özel

faizlerine, savaĤa ayrÁlan pay giderek yükseltiliyor. Bunun nedeni ise IMF ve elbette onun YapÁsal Uyum ProgramlarÁ. Haiti, IMF programÁ gereùi eùitimi özelleĤtirdi. ģu anda okullarÁn %89'u özel Ĥirketlerin elinde. Bu okullarda çalÁĤan öùretmenlerin sadece %8'inin öùretmenlik formasyonu var. 985-97 arasÁnda ortaokula giden çocuklarÁn sayÁsÁ % 3 azaldÁ. Neoliberal politikalarÁn temel hedefi gittikçe geliĤen "hizmet" sektörünü büyük Ĥirketlerin eline bÁrakmak. Yani özelleĤtirilen hastane, okul ve otobüsler yüzünden, paran yoksa okuma veya paran yoksa ÖL denmeye baĤlanacak. Hizmet sektörünün toplam ekonomik faaliyetler içindeki payÁ büyük bir hÁzla artÁyor ve bu da büyük Ĥirketler için bir rant kapÁsÁ haline gelmeye baĤlÁyor. Özellikle ileri kapitalist ülkelerdeki iĤgücünün %70'ten fazlasÁnÁn hizmet sektöründe istihdam edildiùi düĤünüldüùünde devletin elindeki hizmet sektörünün ne kadar karlÁ bir yatÁrÁm alanÁ haline geldiùi daha iyi anlaĤÁlabilir. Örneùin Amerika'da ilk, orta, lise ve üniversite; tüm eùitim sektöründe özel Ĥirketlerin payÁ %70'leri aĤmÁĤ durumda. Sadece zorunlu eùitimin çok az bir bölümü halen Devlet tarafÁndan ve göreceli olarak parasÁz sayÁlabilecek bedeller karĤÁlÁùÁnda yürütülüyor.

Özel okullar: Yalan!

AmaçlarÁ özelleĤtirme, daha çok kâr

BozduklarÁ yapÁdan kâr elde ediyorlar! 200 yÁlÁnda toplanacak vergiler faiz ödemeleri olarak kullanÁlarak bankacÁlara aktarÁlacak.

okullara kucak dolusu para dökmek olarak gösteriliyor. Diùer yandan, özel okullara para ödendiùi ve bu sayede "eùitimin yüksek kalitede tutulabildiùi gerekçesi ile devlet okullar×ndan al×nan "baù×ülar" da meürulaüt×r×lmaya çal×ü×yor. Eüitsiz eùitim sistemi sayesinde aç×lan bir diùer rant kap×s× da dershaneler. En az×ndan y×ll×k .5 milyar lira tutan dershanelerde ise "bilgi" yerine ÖSS'de baüar×l× olmaya dayal× bir eùitim veriliyor. Eùitim sisteminin çarp×klar×ndan doùan dershanelere gitmeden ÖSS'de baüar×l× olmak neredeyse imkans×z hale getirildi. Ersin TEK

Bu eùitim sistemi kader deùil! IMF ve onun uĤaùÁ hükümet yüzünden paralÁ, antidemokratik, eĤitliùin olmadÁùÁ bir eùitim sisteminde yaĤÁyoruz. Kaynaklar borç ödemelerine, savaü harcamalar×na ak×t×l×rken, bizler en temel haklardan olan eùitim hakk×ndan yoksun b×rak×l×yoruz. Niteliksiz, milliyetçi, cinsiyetçi ve gerici bir eùitim sistemi kader deùil! Biz Seattle'da baülayan ard×ndan durdurak bilmeyen anti-kapitalist havan×n güveniyle bu dünyay× deùiütirmenin mümkün olduùunu biliyoruz. Öùrenci hareketinin t×pk×

Fransa ve Yunanistan örneklerinde olduùu gibi güçlü iüçi mücadelesi ile birleütiùi zaman kazanabileceùini biliyoruz. Bu nedenle 6 Kas×m'da YÖK'e, paral× ve anti-demokratik eùitime karü×, 9 Kas×m'da da ICFTU'nun çaùr×s×yla Katar zirvesini protesto edecek olan emekçilerin yan×nda saf tutacaù×z. Çözüm IMF uüaù× hükümeti devirmek, IMF'yi yeryüzünden silmektir! Ancak mücadele ile haklar×m×z×, paras×z ve demokratik bir eùitimi kazanabiliriz. Kazanacak çok üeyimiz var. Kaybedecek? Formalar×m×zdan baüka kaybedecek bir üeyimiz yok!


10

20

Eylül 2001

ABD’ye yönelik sald×r× sonras×:

Sansür hortluyor ew York'ta Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz gökdelenlerine iki uçaùÁn gerçekleĤtirdiùi saldÁrÁnÁn görüntüleri ilk baĤta akla filmleri getirdi. Son on yÁlda ABD'nin "terörizm"le karĤÁ karĤÁya gelmesini konu edinen sayÁsÁz film çekildi. ABD'deki saldÁrÁ ertesi Dünya ve Türkiye basÁnÁ bu filmlerin en kalitelerinin bir listesini yayÁnlamakta gecikmedi. Listeye girmeyen yüzlerce filmi ise haftanÁn en az 4 akĤamÁ baĤta Show TV, Star ve ATV kanallarÁnda izlemek mümkün.

devletler karü×s×nda çaresizdir. Toplumsal hayat bütünlüùün yitirmiü ve parçalanm×üt×r. Dünya büyük çoùunluk taraf×ndan bilinemezdir.

N

2 Dev Adam ve 2 milyon çocuk u yÁl eylülün ikinci haftasÁnda basketbol ĤampiyonasÁnÁn finaline Türkiye'nin de katÁlabilmesi hepimizin dikkatini bir yöne çekmeyi baĤardÁ.

B

Herkesin büyük bir heyecanla bu maçÁ beklemesi bana futbol maçlarÁnÁn olduùu günlerde fanatiklerinin gazabÁna uùramamak için nasÁl yönümü deùiĤtirdiùimi hatÁrlÁyorum. Futbol ya da basketbol ile hiçbir ilgilenmediùim halde bu kadar hayatÁmÁn içinde olmasÁ tabi ki kulüplerinin sömürü yeteneùinin etkisi . Her yÁl dünyada on iki milyon çocuk açlÁktan ölürken reklam ve pazarlama için milyarlarca para harcayan bu kulüpler bekledikleri sonucu alamamÁĤlardÁ gerçi bu çok da önemli deùildi. Kulüplerin bu oyununa sadece basketbol severleri ya da 2 dev adam ĤarkÁsÁndan etkilenen insanlar gelmemiĤti. Kemal DerviĤ, karÁsÁ, manken ve oyuncular kukla olarak kullanÁlmÁĤlardÁ. Basketbol artÁk bireysel spor aktivitesi olmaktan çÁkÁp hem bir sömürü aracÁ hem de basÁn ve yayÁn yoluyla oluĤmuĤ Türk milli gururunu okĤayan sembol haline geldi. Evet bu sembol bizim gündemimizi bir hafta meĤgul edebildi bu krizi, iĤsizliùi ve her geçen gün yaĤam standardÁmÁzÁn biraz daha düĤtüùünü görmemizi engellemek için oynan oyunlardÁr. KanmayÁn! Deniz Polat

Türkiye'de de yaklaü×k iki haftad×r gösterimde olan ve büyük bir reklam kampanyas× sonucu 7-9 Eylül tarihlerinde 80 salonda 82. 93 kiüinin izlediùi "Kod Ad×: K×l×çbal×ù×" (Sword Fish) sansürün hedefi oldu.

Gerekçeleri masum mu? Sansürcülerin gerekçesi bu gazetenin okurlar×n× da kapsayacak geniülikte bir çoùunluk için sempatik ve geçerli bulunabilir: ûiddet ile katliam× meürulaüt×rma ve ABD'de ölen binlerce sivile sayg×s×zl×k. Medyada üiddetin oynad×ù× rolden, 99 'de medya arac×l×ù×yla naklen yay×nlanan Körfez Savaü×'n×n insans×z ölümü görüntüleyen sahnelerinden ve katliamlar×n meürulaüt×rmas×ndan hakl× olarak rahats×z×z. Üstelik sosyalistler, Rambo ekolünün birinci ve ikinci s×n×f örneklerindeki emperyalist-×rkç×militarist yaklaü×ma sürekli tepki gösterdiler. Kurtar×c× ABD ve Bat×'n×n dünyan×n geri kalan

Karakedi Kitabevi

9 úndirim 9 Taksit 9 Sipariü AradÕ÷ÕnÕz Soldaki kitapçÁnÁz! her kitap ve periyodik yayÕnlar raflarÕmÕzda...

zavall× halk×n× ac×mas×z teröristlerin elinden bir avuç üstün insanla kurtarmas×, bu militarist güruhun hiçbir hukuku ve insani gerekçeyi tan×madan kurüunlar×, bombalar×yla 90 dakikada birkaç bin kiüiyi katletmesi oldukça mide buland×r×c×.

Sansür hortluyor Kabaca, yüksek teknolojiyi temel alan bir "siber-terör" çetesini konu alan ve türünün baüar×s×z örneklerinden biri say×lan "Kod Ad×: K×l×çbal×ù×" úngiltere'de gösterimden kald×r×ld×. úngiltere'yi diùer bir çok ülkenin izlemesi bekleniyor. Gerekçe, ABD'deki sald×r× ve filmde iülenen teman×n ortakl×ù×. 5 Ekim'de gösterime girecek Arnold Schwarzenegger'in teröristlerle mücadelesini konu alan Collateral Damege, içinde nükleer bomba olan bir bavulun bulunmas×n× öykü eden Big Trouble'un gösterimi belirsiz bir tarihe ertelendi. Dünya Ticaret Merkezi'nin imha olan ikiz binalar×n×n ortas×na gerdiùi aù×yla banka soyguncular×n× yakalayan Örümcek Adam filmi de ayn× gazaba uùrad×.

Adres: SakÕzgülü Sk, Göynük Ap 24/4 KadÕköy (Kadife Sokak giriúi Rexx SinemasÕ karúÕsÕ) Telefon: (0 2 6) 4 8 53 40 Faks: (0 2 6) 449 05 04

Sinema ve Ĥiddet

Komplo Teorisi

ģiddet, savaĤ ve terör, kapitalizmin köklerinde var. Sokakta Ĥiddet varoldukça, sanatÁn Ĥiddeti konu edinmesi ve kullanmasÁ kaçÁnÁlmaz.

Türkiye'de sinema ve TV'lerde s×kça izlediùimiz onlarca film, Rambo dizisinin devamc×s× ve onun kadar ilkel olmayan, sofistike yanlara da sahip. Son beü y×lda ise yine ABD sald×r×s× sonras× s×kça dile getirilen Medeniyetler Çat×ümas× adl× CúA teorisi bu filmlerin konular×na hakim. Ancak bu listelerde yer almayan, sinemalarda ve TV'de gösterilen bir baüka film sorunun kökenlerini oldukça iyi ortaya koyuyor: Kaliteli aksiyon filmlerinin vazgeçilmez karakteri, öldürmekten hiç çekinmeyen ve bunun için her zaman "hakl× gerekçelere" sahip olan Mel Gibson'un Komplo Teorisi. New York'ta taksi üoförlüùü yapan kahraman ABD'nin büyük bir komplo ile karü× karü×ya olduùuna inan×r. Komplonun içinde bir çok gizli servis ve ABD içindeki güçler vard×r. ABD baükan× öldürülmek istenmektedir ve bu iüi "Baükan'×n Adamlar×" planlamaktad×r. Taksi üoförü bu komplonun bilgisine vak×ft×r ve bunu paylaümak, engellemek ister. Ancak kendisi bu komplonun baül×ca aktörlerinden biri olarak ABD baükan×n× öldürmek için yetiütirilmiü bir kiral×k katildir. 990'lar×n baü×nda yap×lan Komplo Teorisi, Reagan liderliùinde 980'ler boyunca yürütülen neo-liberal sald×r×n×n yaratt×ù× ruh halinin iyi bir anlat×m×. Toplum yok, birey var. (M. Thatcher) Tarih s×radan insanlar×n eylemleriyle deùil, elitler taraf×ndan yap×l×r. Birey özel üirketlerin yönettiùi

DövüĤ Klubü New York'ta Dünya Ticaret Merkezi'ne çakÁlan iki uçaùÁn görüntüleri ister istemez DövüĤ Klubü (Fight Club) adlÁ filmi akÁllara getirdi. ParçalanmÁĤ beyaz yakalÁ bireyin, tüketim kültürüne dayalÁ neo-liberal örgütlenmeye duyduùu nefret, hiçlik duygusu, Ĥizofrenik bir mutsuzluk ve sistemle köprüleri atmak için "bu dünyayÁ" reddedip kendi gibi "kaybedenlerle" dövüĤerek varoluĤunu konu edinen bu etkileyici baĤyapÁtÁn son sahnesi, kredi kartÁ merkezlerinin bulunduùu gökdelenlerin uçurulmasÁyla bitiyordu. Bir çok izleyici tarafÁndan anti-kapitalist bir film olarak görülen DövüĤ Klubü, neo-liberallerden büyük tepki almÁĤtÁ. Filmin baĤrol oyuncusu Edward Norton bu eleĤtirileri Ĥöyle yanÁtlÁyor: “Popüler basÁn her zaman formüllere dayalÁ, konusu

Volkan AKYILDIRIM

uyutucu olmayan, Ĥiddeti umarsÁzca kullanmayan filmler bekler sÁradÁĤÁ, meydan okuyucu, entelektüel ve provokatif olmayan filmler. Birisi kalkÁp da daha sofistike bir Ĥey yaptÁùÁnda buna aynÁ düzeyde sofistike bir tepki verme -bizim durumumuzda filmin metaforik ve alegorik özelliùinin dile getirilmesi- sorumluluùu basÁna döner. ĂnsanlarÁn DövüĤ Kulübü'nü boy hedefine çevirip Ĥiddet ve anarĤiye kucak açan bir filme indirgemeleri çok kolay olacaktÁr; bu, olaya bakmanÁn en yüzeysel yolu. ... Bence film bunlarÁn hiçbiriyle ilgili deùil. Hatta bana kalÁrsa hayalkÁrÁklÁùÁnÁn baĤka insanlara karĤÁ Ĥiddet kullanarak ortaya konmasÁ fikrinden dahi uzak; aksine kendilerini özgürleĤtirme yollarÁnÁ Ĥiddeti kendilerine yönelterek aramaya çalÁĤan insanlarla ve özgürleĤebilmek için kendimizi önkabullerimiz ve korkularÁmÁzdan arÁndÁrma fikriyle ilgili..."

SavaĤ, baskÁ ve kadÁn ölümleri 7-8-9 Eylül’de büyük bir buluĤma gerçekleĤti. KadÁn DayanÁĤmasÁ adlÁ bu buluĤma, Batman’dan, DiyabakÁr’dan, Deprem bölgesinden ve Türkiye’nin metropollerin yüzlerce kadÁnÁ yanyan yana getirdi. KadÁn DayanÁĤmasÁ’nÁn katÁlÁmcÁlarÁ arasÁnda bulunan Batman’lÁ kadÁnlar savaĤÁn ve baskÁnÁn maùdurlarÁ, seslerini intiharlarla duyurdular. Gazeteci Müjgân Yavuz, Batman’daki kadÁn intiharlarÁnÁ kitabÁnda ayrÁntÁlÁ olarak inceliyor. Kitap, intihar kronolojisi, Batman’daki

Neo-liberalizm, kendi yaratt×ù× siyasal iklimi anlatan, bu iklimde yarat×lan sinema yap×tlar×n× üimdi sansürlüyor. Bu iki yüzlülüùün gerekçesi sanat×n üiddet ve terörden ar×nd×r×lmas×, izleyici/tüketicinin bu belalardan uzak tutulmas×. Ancak üiddet ve terörizm sansürle sinemadan kovulunca sorun çözülecek mi? ûiddetten ar×nd×r×lm×ü sanat×n "saùl×kl×" (Bu kavram nazilere aittir) bir hale getirilmesi baüka temel izleklerin de kovulmas×n× gerektirmez mi? Umutsuzluk, ac×, endiüe gibi temalarda üiddetle beraber çöpe mi at×lacak? Sansür bir kurtar×c× m×? ûiddet, savaü ve terör, kapitalizmin köklerinde var. Sokakta üiddet varoldukça, sanat×n üiddeti konu edinmesi ve kullanmas× kaç×n×lmaz. Üstelik sanat ya da sinema izleyen/tüketenlere mutluluk verici bir sakinleütirici deùil. Böylesi sakinleütiricilik anlay×ü×n×n ürünleri olan Pembe Dizi ekolünün bile baüar×s×zl×ù× ortada. Sinema üiddet, terör, savaü, endiüe, ölüm, umutsuzluk gibi temalar× kullan×r. Kimi zaman bunlar× meürulaüt×r×r, kimi zamanda binlerce politik metnin yapamayacaù× bir üekilde üiddet eleütirisi yapar. Sansür, egemen s×n×f×n hakim fikirlerinin sad×k bekçisidir. Sanat bir silaht×r, sinema uyku hap× deùil, eleütiri yüklü bir uyar×c×d×r. Neo-liberal saùc×l×ùa karü× bir direniü odaù×n×n beyazperdede kurulmas× kaç×n×lmaz.

kadÁnlarÁn durumu ve yaĤadÁklarÁnÁ anlatan bölümlerle baĤlÁyor. Ancak kitabÁ önemli kÁlan asÁl özellik, BatmanlÁ kadÁnlarÁn kendilerini anlattÁùÁ röportajlar. Müjgân Halis’in bu kapsamlÁ çalÁĤmasÁ mutlaka okunmalÁ. Batman’da KadÕnlar Ölüyor Müjgân Halis 57 sayfa Metis Yay. 3 milyon 200 TL.


20 Eylül 2001

Mücadelenin úçinden KESK

Aktif Daù×t×m direniüi

KESK Tüzük Kurultay× tamamland× S ahte Sendika YasasÁ Meclisten geçtikten sonra, kamu çalÁĤanlarÁnÁn sendikalarÁ ve konfederasyonunun tüzüklerinin yasaya uyumlu hale getirmek için KurultaylarÁnÁ yapmalarÁ gerekiyor. KESK de 7 Eylül'de Ăstanbul'da Petrol-ĂĤ binasÁnda son kongredeki delegelerini toplayarak kurultayÁ gerçekleĤtirdi. Sami Evren'in aç×l×ü konuümas× yapmas×yla baülayan kurultay baütan sona gerginlik içinde geçti. Kurultay bir kaç kere kilitlendi ve uzun aralar verilmek zorunda kal×nd×. Tüzüùün nas×l deùiüip deùiümeyeceùi, ilke ve amaçlar× bölümünde hangi cümlelerin nas×l yer al×p almayacaù× konular×nda ç×kan tart×ümalar, protestolar, alk×ülamalar ve gruplar×n birbirlerine karü× att×klar× sloganlar, asl×nda KESK'in ne kadar içe kapand×ù×n×n bir göstergesiydi. Grup ç×karlar× ve gruplar aras×ndaki ilkesiz ittifaklar, yoùun iç tart×ümalar, içinden geçtiùimiz bu kritik ve

Sosyalist øúçi

SayÕ: 60 z 20 Eylül 200 ISSN: 300-4026 z UluslararasÕ TanÕtÕm ve YayÕncÕlÕk Ltd. ùti. z Sahibi: Özden Dönmez z YazÕiúleri Sorumlusu: Volkan AkyÕldÕrÕm z Adres: sakÕzgülü Sok., 24/4, KadÕköy-østanbul z øki haftada bir yayÕnlanÕr z BaskÕ: Yön MatbaasÕ

KESK'in mücadelenin bayraù×n× açarak tüm muhalefeti yan×nda toparlamas× gereken dönemde KESK'in harekete geçmesini ve taban×n×n taleplerinin sözcülüùünü yapmas×n× engelliyor.

Böyle bir dönemde ihtiyacÁmÁz KESK içinde tam bir birlik olmaktÁr. TabanÁn somut taleplerin etrafÁnda, ezilenlerin öfkesinin mücadeleye dönüĤtürmektir. KÁsÁr, tabandan kopuk, mücadelenin ihtiyaçlarÁyla ilgisiz ve içe kapalÁ tartÁĤmalar, sadece ve sadece Kamu-Sen'in iĤine yarar.

Mücadeleye hazÁrlÁk 9 ûubat krizinden bu yana tüm toplumdaki yoksullaümay× KESK taban× en keskin bir biçimde yaü×yor. Yüzbinlerce kamu çal×üan× IMF ve hükümete karü× öfke içinde. ABD dünyaya terörö

Türk Kamu-Sen devletin olanaklar×n× kullanarak iüyerlerinde h×zla örgütlenmeye ve KESK aleyhinde propaganda yapmaya devam ediyor. Böyle bir dönemde ihtiyac×m×z KESK içinde tam bir birlik olmakt×r. Taban×n somut taleplerin etraf×nda, ezilenlerin öfkesinin mücadeleye dönüütürmektir. K×s×r, tabandan kopuk, mücadelenin ihtiyaçlar×yla ilgisiz ve içe kapal× tart×ümalar, sadece ve sadece Kamu-Sen'in iüine yarar. Birleütirici olan ise mücadeledir. IMF ve onun uüaù× hükümete karü× mücadele bayraù×n× açan KESK, içe kapanmaktan da sol içi grup ç×karlar×n×n arenas×na dönmekten de kurtulacakt×r.

MEKTUP: 2 Eylül günü CHP Ümraniye ilçesinin düzenlediùi 2 Eylül konulu paneldeydik. Panelin konuümac×lar× CHP Parti Meclisi üyesi Berhan ûimüek, PM üyesi ve DúSK eski baükan× Kemal Nebioùlu ile Cumhuriyet Gazetesi yazar× Oral Çal×ülar idi. Toplant×n×n havas×na bir yandan umutsuzluk

PANEL Kriz ve küresel durgunluk Konuümac×lar: Doç. Dr. Sezai Temelli (ú.Ü. SBF Öùr. Görevlisi) Volkan Aky×ld×r×m (DSúP ústanbulúl Baükan×) 22 Eylül 200 (Cumartesi) Saat: 5.00

Leman Kültür Merkezi: østiklal Cad. ømam Adnan Sok., Beyo÷lu

11

Sosyalist úüçi’nin temel görüüleri Aúa÷Õdan sosyalizm Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratÕcÕsÕ iúçi sÕnÕfÕdÕr. Yeni bir toplum, iúçi sÕnÕfÕnÕn üretim araçlarÕna kolektif olarak el koyup üretimi ve da÷ÕtÕmÕ kontrol etmesiyle mümkündür.

Reform de÷il, devrim

tehditleri savuruyor ve 57. hükümet bu f×rsat× iüçi s×n×f× ve ezilenler üzerinde daha çok bask× uygulamak için kullanacak.

Örgütlenme zamanÁ

BaskÕlara ra÷men direniú sürüyor 22 Aùustos çarüamba günü Aktif Daù×t×m'da baülayan iü b×rakma eylemi patronun ve polisin tüm bask×lar×na karü× sürüyor. Aktif Daù×t×m iüçilerine ve sendikal örgütlenmeye yönelik sald×r×lar hala sürüyor. 0 Eylül'de patronun polisi harekete geçirmesiyle grevdeki iüçilere ve TÜMTúS Baükan× sabri Topçu gözalt×na al×nm×üt×. Tüm bask× ve gözalt×lara karü× Tümtis üubeleri Eylül'de protesto karar× ald×lar. ústanbul'da Tümtis Topkap× Ambarlar Temsilciliùinde toplanan ambar iüçileri "Aktif iüçisi yaln×z deùildir", "Direne direne kazanacaù×z", "Y×lg×nl×k tok direniü var" sloganlar×yla gözalt×lar× protesto etti. Ambar iüçileri sadece ústanbul'da deùil Ankara, úzmir, Adana, Eskiüehir ve Bursa'da da eylemler yap×ld×. Çete mensuplar×n×n al×nd×ù× Organize Suçlar Bürosunda gözalt×nda bulunan iüçiler ve Tümtis Baükan× 4 Eylül'de serbest b×rak×ld×. Gözalt×nda iken patronun beyan×n×n doùru olduùu yönünde ifade vermeye zorlanan iüçiler iükenceye maruz kald×lar. Aktif Daù×t×m iüçileri patronun ve polisin tüm bask×lar×na karü× direniüini sürdürüyor. Bugüne kadar taüeron iüçilerin ve kadrolu iüçilerin sürdürdüùü mücadeleye gece vardiyas× iüçilerinin de kat×l×m×yla grev güçlenerek büyüyor.

bir yandan da taban×n memnuniyetsizliùi hakimdi. Parti üyelerinin yaü ortalamas×n×n 55 olmas× ve yeni insanlar×n kazan×lamamas× bir yandan eleütirilirken, öte yandan askeri darbe yasalar×n×n hala geçerli olduùu vurguland×. Ancak toplant×da yapt×ù×m×z konuümada da iüaret ettiùimiz gibi, umut var. Umudu görmek için CHP'nin yüzünü anti-

DSiP

kapitalist harekete, DúSK'e, KESK'e, yani örgütlü iüçi s×n×f×n×n eylemine dönmesi gerekiyor. Ya da PM üyesi Kemal Nebioùlu'nun da dediùi gibi, sokaùa ç×kmas× gerekiyor. Bu arada toplant×da satm×ü olduùumuz gazete, dergi ve KESK broüürleri, insanlar×n yay×nlar×m×z× almaya ne kadar haz×r olduùunu bir kez daha gösterdi. H. Deniz Aytaü

29 Eylül 200 (Cumartesi) Saat: 5.00

TOPLANTILARI Tüm borçlar silinsin! 22 Eylül 200 (Cumartesi) Saat: 6.00

Anti-kapitalist hareketin dinamikleri

DSøP østanbul øl Örgütü: KÕrtasiyeci Sokak, 23/6, KadÕköy Tel: (0 2 6) 346 65 73

4 Ekim 200 (Cumartesi) Saat: 5.00

Küreselleüme ve faüizm DSøP Beyo÷lu ølçe Örgütü: østiklal Caddesi, Terkoz ÇÕkmazÕ, Karaaslan Apt., 5/8, Tünel

øçinde yaúadÕ÷ÕmÕz sistem reformlar ile köklü bir úekilde de÷iútirilemez, düzeltilemez. Bu düzenin kurumlarÕ iúçi sÕnÕfÕ tarafÕndan ele geçirilip kullanÕlamaz. Kapitalist devletin tüm kurumlarÕ iúçi sÕnÕfÕna karúÕ sermaye sahiplerini, egemen sÕnÕfÕ korumak için oluúturulmuútur. øúçi sÕnÕfÕna, iúçi konseylerinin ve iúçi milislerinin üzerinde yükselen tamamen farklÕ bir devlet gereklidir. Bu sistemi sadece iúçi sÕnÕfÕnÕn yÕ÷Õnsal eylemi devirebilir. Sosyalizm için mücadele dünya çapÕnda bir mücadelenin parçasÕdÕr. Sosyalistler baúka ülkelerin iúçileri ile daima dayanÕúma içindedirler. Sosyalistler kadÕnlarÕn tam bir sosyal, ekonomik ve politik eúitli÷ini savunurlar. Sosyalistler insanlarÕn cinsel tercihlerinden dolayÕ aúa÷ÕlanmalarÕna ve baskÕ altÕna alÕnmalarÕna karúÕ çÕkarlar.

Enternasyonalizm Sosyalistler, bir ülkenin iúçilerinin di÷er ülkelerin iúçileri ile karúÕ karúÕya gelmesine neden olan her úeye karúÕ çÕkarlar. Sosyalistler ÕrkçÕlÕ÷a ve emperyalizme karúÕdÕrlar. Bütün halklarÕn kendi kaderlerini tayin hakkÕnÕ savunurlar. Sosyalistler bütün haklÕ ulusal kurtuluú hareketlerini desteklerler. Rusya deneyi göstermiútir ki, sosyalizm tek bir ülkede izole olarak yaúayamaz. Rusya, Çin, Do÷u Avrupa ve Küba sosyalist de÷il, devlet kapitalistidir. Sosyalistler bu ülkelerde iúçi sÕnÕfÕnÕn iktidardaki bürokratik egemen sÕnÕfa karúÕ mücadelesini desteklerler.

Devrimci parti Sosyalizmin gerçek leúebilmesi için, iúçi sÕnÕfÕnÕn en militan, en mücadeleci kesimi devrim ci sosyalist bir partide örgütlenmelidir. Böylesi bir parti iúçi sÕnÕfÕnÕn yÕ÷Õnsal örgütleri ve hareketi içindeki çalÕúma ile inúa edilebilir. Sosyalistler pratik içinde di÷er iúçilere reformizmin kendi çÕkarlarÕna aykÕrÕ oldu÷unu kanÕtlamalÕdÕrlar. Bu fikirlere katÕlan herkesi devrimci bir sosyalist iúçi partisinin inúasÕ çalÕúmasÕna omuz vermeye ça÷ÕrÕyoruz.


SayÕ: 160

20 Eylül 2001

500.000 TL

DayanÕúma fiyatÕ: 1.000.000 TL

Sendikalar ne istiyor? øúçi sÕnÕfÕnÕn kurtuluúu kendi eseri olacaktÕr!

Katar-Ankara:

9 Temel iĤçi haklarÁ küresel sermayenin yarattÁùÁ sömürüden korunmalÁdÁr. 9 Dünya ticaret sistemi, geliĤmekte olan ülkelerdeki yoksullarÁn çÁkarlarÁna göre yeniden Ĥekillendirilmelidir 9 Kamusal eùitim ve saùlÁk politiklarÁnda DTÖ baskÁsÁna son! 9 HIV/AIDS ilaç fiyatlarÁ ucuzlatÁlmalÁdÁr 9 DTÖ sistemi sendikalarÁn ve sivil toplum örgütlerinin görüĤüne açÁlmalÁdÁr.

Küresel isyan, Türkiye’de direniü! n büyük terörist ABD, yüz binlerce masum insanÁn kanÁnÁ akÁtmaya hazÁrlanÁrken, antikapitalistler 9- 0 KasÁm'da Katar'da gerçekleĤtirilmesi planlanan Dünya Ticaret Örgütü zirvesini protesto etmeye hazÁrlanÁyor. Küresel direniĤ cephesi, Katar'a saklanarak milyonlarca insanÁn yaĤamÁnÁ belirleyen kararlara imza atacak olan DTÖ'nün maskesini düĤürmeye hazÁrlanÁyor.

E

Bu kez yüzbinler Katar'a gitmeyecek. Yüzbinlerce antikapitalist kendi ülkelerinde gerçekleütirecekleri eylemlerle milyonlarla buluüacak. DTÖ zirvesinin karü×s×na küresel eylem zinciri ç×kacak.

ICTFU’nun çaùrÁsÁ Cenova gösterisi, Seattle sonras× geçen k×sa zamanda antikapitalist hareketin kitleselleütiùini gösterdi. Ayr×ca Cenova'da sendikalarla diùer anti-kapitalist örgütlenmelerin ittifak×n×n saùlamlaüt×ù×na tan×k olduk. úüte bu ittifak ilk büyük sonucunu verdi. ICTFU (Uluslararas× Hür úüçi Sendikalar× Konfederasyonu) örgütlü olduùu 48 ülke ve bölgede, üyesi olan 22 örgüte küresel eylem çaùr×s× yapt×. ICTFU, 56 milyon iüçinin temsilcisi. Türkiye'de Türk-úü, DúSK, Hak-úü ve KESK, ICTFU üyesi. DúSK ve KESK, uluslararas× konfederasyonun çaùr×s×n× sahiplendi. DúSK ve KESK, diùer iüçi örgütleriylebirlikte 9 Kas×m'da Ankara'ya bir yürüyüü

Küresel direniĤ Türkiye iĤçi sÁnÁfÁna hep moral verdi. ģimdi bu direniĤ Türkiye’de inĤa etmenin zamanÁ. yapmay× planl×yor.

IMF’ye karĤÁ direniĤ IMF program× Türkiye iüçi s×n×f×n× yoksullaüt×r×yor. úüsizlik körükleniyor, ücretler eriyor. Bu büyük bir öfke yarat×yor. Bu öfke kavgaya dönüümelidir. Örgütlü iüçi s×n×f× önderliùinde tüm emekçiler somut talepler için kitlesel bir mücadeleye haz×rlanmal×d×r. Krizden emek lehine tekç×k×ü yolu buradad×r. Katar eylemi bu doùrultuda önemli bir f×rsat. Küresel direniü Türkiye iüçi s×n×f×na hep moral verdi. ûimdi bu direniü Türkiye’de inüa etmenin zaman×. Türk-úü ve Hak-úü’in yeri DúSK ve KESK’in yan×d×r. Katar eylemi Emek Platformu’nun yeniden toparlanmas× için iyi bir f×rsatt×r. Bu eyleme binleri, yüzbinleri örgütlemek için harekete geçmeliyiz.

SENDE KATIL! Î DĂSK iĤsizliùe karĤÁ mücadeleyi baĤlatÁyor. Devrimci ĂĤçi SendikalarÁ Konfederasyonu, 3 KasÁm’da Edirne’den baĤlatacaùÁ yürüyüĤle 9 KasÁm’da Ankara’ya varmayÁ planlÁyor. 6 gün boyunca yapÁlacak toplantÁ ve gösterilerle IMF programÁnÁn kaçÁnÁlmaz sonucu olan iĤsizlik protesto edilecek. Î Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) 9- 0 KasÁm tarihlerinde Katar’da gerçekleĤtireceùi toplantÁ küresel eylemlerle protesto edilecek. 48 milyon iĤçiyi temsil eden UluslararasÁ Hür ĂĤçi SendikalarÁ Konfederasyonu’nun (ICFTU) yaptÁùÁ çaùrÁya Emek Platformu da katÁldÁ. Emek Platformu’nu oluĤturan iĤçi örgütleri 9 KasÁm’da Ankara’ya yürümeyi planlÁyor. Î Kamu Emekçileri SendikalarÁ Konfederasyonu (KESK), IMF programÁnÁ protesto etmeye hazÁrlanÁyor. 2002 bütçesi tartÁĤmalarÁ baĤlarken KESK “IMF’ye deùil, emekçiye bütçe!” talebiyle alanlara çÁkmayÁ hedefliyor.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.