SavaĤ karĤÁtlarÁ haykÁrÁyor!
‘úntikam deùil Titiz bombalama adalet!’ SavaĤÁn Ĥimdiye kadarki kurbanlarÁ esas olarak siviller. Önceki savaĤlarda da akÁllÁ bombalar aynÁ sonuçlara yol açmÁĤtÁ.
Sayfa: 5
Sayı: 162
18 Ekim 2001
Sayfa: 6
GELECEøiN SOSYALiST TOPLUMU John Molyneux
John Molyneux’nun “Geleceùin Sosyalist Toplumu” adlÁ broĤürü bu sayÁdan baĤlayarak Sosyalist ĂĤçi’de yayÁnlanacak.
Sayfa: 0
500.000 TL
ABD dünyay× cehenneme çeviriyor
SAVAûI DURDURMAK úÇúN
BIRLIKTE DIRENELIM z
Amerikan üsleri kapatÁlsÁn!
SavaĤa asker z gönderilmesin! z
IMF ve savaĤ bütçesine hayÁr!
8 Ekim 200
2
IMF VE SAVAģ BÜTÇESĂNE
HAYIR! ylül ay×nda ilk defa ekonomide %12 oran×nda küçülme yaüand×. Buna benzer bir küçülme 2. Dünya savaü× sonras×nda gerçekleümiüti. Dünyan×n en yoksul ülkesinde savaümak üzere asker gönderme telaü×nda olan Türkiye, 2002 bütçesini yapamaz hale geldi. Toplanan vergiler, al×nan borçlar×n faizlerini bile ödemeye yetmiyor. Derviü G-7'lerden ek destek sözü almadan bütçe taslaù×n× meclise götüremem derken bu s×k×üm×ül×ù× ifadiyor. ABD, G-7, Dünya Bankas×, AB, IMF'nin kap×lar× çal×narak ek destek isteniyor. Ecevit üaük×na döndüklerini aç×kça ifade ederken ellerindeki tek kozun sürmekte olan savaü olduùunu söyledi. Savaü ç×ù×rtkanl×ù× yaparak para musluklar×n×n aç×lacaù×n× hesapl×yor. Oysa, IMF yetkilileri için bu yeterli deùil “önce bütçeyi görelim diyorlar, sonra desteùi deùerlendiririz.” Tamamen IMF hedefleri doùrultusunda haz×rlanan 2002 bütçesinde emekçilere yönelik radikal sald×r×lar sözkonusu. IMF'den üç milyar dolarl×k krediyi alabilmek için haz×rlanan bütçenin ana hedefleri üöyle: -Kamu personelinin %30'unun iüine son verilmesi -úkramiye ve mesai ödemelerinin dondurulmas× -Vergilerin %70 oran×nda art×r×lmas× - KúT ürünlerinin fiyatlar×n×n art×r×lmas× -úüsizlik sigortas× kesintilerinin düüürülmesi. 2001 y×l×n×n ilk dokuz ay×nda 20 bin iületmenin kapat×ld×ù× bir milyon insan×n iüsiz kald×ù× bir dönemde vergilerin art×r×lmas× kapanan iüyeri say×s×n×n artmas× anlam×na geliyor. Maliye Bakanl×ù× yetkilileri 2002 y×l×nda “yeni vergi yok” aç×klamas×n× yapt×lar .Bu tam bir sahtekarl×k. Var olan vergi oranlar×n× art×rarak ve mevcut vergilerin önüne ek ya da özel ibarelerini koyarak
E
T
Amerika’nÁn dünyanÁn en yoksul ülkelerinden birini acÁmasÁzca bombalayÁp tüm dünyaya, ezilen halklara ve iĤçi sÁnÁflarÁna tehditler savurduùu, IMF'nin yani küreselleĤmenin ekonomik terörünü yürüten örgütün, dünya yoksullarÁnÁ açlÁktan kÁrdÁùÁ bir dönemeçte üyesi olduùum KESK'in suskunluùunun daha ne kadar sürdüreceùini merak ediyorum. ĂĤyerlerinden öfke yükseliyor, emekçiler dokunsanÁz aùlayacak. Herkes "KESK savaĤa karĤÁ ne yapacak, ekonomik terörü nasÁl durduracaùÁz?" diye soruyor. 2002 yÁlÁ bütçesi "borçlarÁmÁzÁ dahi ödeyemiyoruz" gerekçesi ile "yoksuldan al, zengine, IMF'ye ver" bütçesi haline getirilmiĤ durumda. Yedi katrilyonluk tasarruftan sözediliyor. Devlet kurumlarÁ binalarÁnÁ satacak, iĤçi çÁkaracak, kamuda çalÁĤanlarÁn %30'u emekli edilecek, listeyi uzatmak mümkün... Demokrasi hikaye! DerviĤ G7'lerin onayÁnÁ almadan bütçe tasarÁsÁnÁ meclise sevketmeyeceùini söylüyor. Bu açÁkça o sÁralarda oturan vekillerin hiçbir önemi olmadÁùÁnÁ söylemek demek. Televizyonlarda un ufak olmuĤ kentleri, köyleri izliyoruz. Kimse bu savaĤÁn 'kalÁcÁ özgürlük için' yapÁldÁùÁna inanmÁyor. Öfke artÁyor. SavaĤa karĤÁ sekter sol kendi eylemini yapmayÁ tercih ediyor. Bu, savaĤ karĤÁtÁ cepheyi daraltÁyor. Gösterileri düzenleyenlerin afiĤ asma faaliyeti ve kendi örgütlerini harekete geçirmeleri dÁĤÁnda geniĤ kitlelerin, çok çeĤitli gruplarÁn katÁlÁmÁnÁ hedefleyen bir bakÁĤ açÁlarÁ yok. ProtestolarÁ birleĤtirip büyütebilecek olan sendikal alandan ise salonlarda yapÁlan önemsiz birkaç açÁklamanÁn ya da birkaç sendika binasÁ önünde yapÁlan etkisiz eylemlerin dÁĤÁnda ses çÁkmÁyor. Madalyonun iki yüzü
vergiler art×r×l×yor. ûu anda deùiüik adlarla 32 çeüit vergi toplan×yor ve bu vergi gelirleri bütçenin %75'ini oluüturuyor. Üstelik bu vergi daù×l×m× eüit deùil. Emekçilerden dolayl× ve dolays×zolarak kesilen vergiler, toplam vergilerin % 70’ini aüarken, sermaye kesiminden toplananlar ancak %30’a ulaü×yor. Motorlu taü×tlar, harçlar ve damga resimleri ile özel iülem vergilerinde % 80-100 aras×nda art×ü yap×lmas× plânlan×rken, asgari ücretin vergi d×ü×nda b×rak×lmayacaù× aç×kland× Genelkurmay bütçe çal×ümalar× nedeniyle, Baübakanl×ùa ilettiùi listed, önce savunmaya iliükin olarak al×nan tasarruf tedbirlerinin kald×r×lmas× gerektiùini bildirdi. Ayr×nt×lar× daha sonra
belirnecek olan acil ihtiyaç listesinde; F-16, tank ve al×m×na öncelik verilmesi gerektiùi belirtildi. IMF yetkilileri kredi için hükümete sürekli olarak “iç kaynaklar×n×z× harekete geçirin” diyor. Yani hükümet, vergilerin artt×r×lacaù×, 250 bin memurun iüten ç×kar×lacaù×, zamlar× art×racaù× konusunda IMF'ye güven verirse üç milyarl×k ek krediyi kapabilecek. Hükümet ise ABD'nin savaü×nda kullanabileceùi eùitilmiü askerleri olduùu ileri sürerek elini güçlendirmeye çal×ü×yor. IMF'in, Bush'un uüaù× olan bu hükümete karü× mücadele etmeden ne param×z× ne de can×m×z× korumam×z mümkün deùil.
‘Meral: Gerekirse gümbür gümbür meydana ineriz’ ürk-úü Genel Baükan× ; 'Bu gün IMF'nin isteklerine uyarak, kazan×lm×ü haklar×m×z olan k×dem tazminat×na, úkramiyelerimize el uzat×l×rsa siyasiler bunun bedelini aù×r öderler. Bizim yok olmam×z ikiz kulelerin y×k×lmas× gibi etki yarat×r. Gerekirse gümbür gümbür meydana ineriz’ Kesk Genel Sekreteri; ' IMF talepleri doùrultusunda haz×r-
KESK’te Suskunluk nereye kadar?
lanan bütçede fatura gene emekçilere kesiliyor' Memur-Sen Genel Baükan× ; 'Bu ülkede halk×na kaü×kla verip, kendine kepçeyle alan bir hükümet istemiyoruz.' Derviü'le 2002 bütçesi için görüüen Kamu- Sen Baükan× Resul Akay ise iüten ç×kar×lacak olanlar×n memurlar deùil iüçiler olduùunu söylerek ‘özel sektörün, sanayicinin, tüccar×n
aùlad×ù× bir ortamda, kamu ad×na bundan fazlas×n× talep etmek ü×k olmaz’ aç×klamas×n× yapt×. Kamu-Sen, bir yandan yaüam standart×n×n nas×l düütüùüne iliükin anket sonuçlar×n× aç×klay×p diùer yandan Derviü'le görüüüp s×k×nt× yok diye aç×klama yapabilecek kadar ikiyüzlü ve uzlaümac× bir sendika olduùunu bir kez daha gösterdi.
KESK baĤÁnÁ kuma gömmüĤ 'örgütlenme kampanyasÁ' yapÁyor. Yetki almak, hükümetin karĤÁsÁna dikilmek elbette önemli. AlanÁ faĤistlere kaptÁrmamak elbette önemli. Ancak yeryüzündeki tek sorun yetki almak deùil. KeĤke öyle olsaydÁ Üstelik yetki almak, hayattan koparak yürütülecek bir kampanya ile de mümkün deùil. KESK yönetimi, toplumun %80'inin Bush'un vahĤi savaĤÁna ve IMF ile onun icra kurulu olan hükümete karĤÁ olduùunu görmüyor mu? KüreselleĤmenin askeri yüzü olan savaĤ ile ekonomik yüzü olan IMF-DB politikalarÁnÁ birleĤtirerek mücadeleye atÁldÁùÁnda, belki büyük bir hamle ile deùil ama mütevazÁ bir adÁmla buna baĤladÁùÁnda, hem örgütlenme kampanyasÁndan binlerce yeni üye ile çÁkacak hem de kazandÁùÁ yeni üyelerle birlikte savaĤa ve IMF'ye karĤÁ olan cepheyi büyütecektir. KoĤullar son derece uygundur. Kamu-Sen DerviĤ ile görüĤmüĤ ve 2002 bütçesine boyun eùmiĤtir. Bunun teĤhiri bile örgütlenmeye hÁz katabilecekken, bu emek düĤmanÁ bütçeye karĤÁ sokakta verilecek bir mücadele ile ne denli büyünebileceùi açÁktÁr. KESK tarihsel iddiasÁndan vazgeçmediùini, emekçilerin biricik mücadele örgütü olduùunu kanÁtlamalÁ, emekçilerin güvenini tazelemelidir. GeçmiĤte Gazi katliamÁndan sonra, ya da Öcalan'Án yakalandÁùÁ dönemde, yakÁn zamanda cezaevi katliamlarÁndan sonra bence çürük ama yine de bir anlamÁ olabilecek mazeretlerle mücadeleyi geriye çekenler, peki bugün mazeret ne? Demokrasiyi kazanmak, baĤka bir dünya ve Türkiye'yi yaratmak bekleyerek olmuyor. Belki klasik ama, Ĥimdi mücadele zamanÁ! Cem HĂRE, EøĂTĂM SEN Ăst. 2 No'lu ģb.
Giderek yoksullaĤÁyoruz
Y
oksullaümaya iliükin son zamanlarda aç×klanan veriler çok çarp×c× sonuçlar ortaya ç×kar×yor.
Türkiye'de nüfusun %15' i günde 1dolardan az bir gelirle yaüamaya çal×ü×yor. Bu say× 1.5 dolara ç×kt×ù×nda oran %38' e f×rl×yor. Yani 30 milyon kiüi günde 1.5 dolardan daha az bir parayla temel ihtiyaçlar×n× karü×lamaya çal×ü×yor. Bu rakamlar içinde; - yoksullar×n %42,2’si 0-14 yaü grubundaki çocuklar, - yoksullar×n %27'si okur yazar deùil, - yoksullar×n %46's× iüsizler, öùrenciler, emekliler, hasta ve yaül×lar oluüturuyor. - Yoksullar×n %54' ünü ise bir iüi olduùu halde yoksul olanlar oluüturuyor. Bir diùer araüt×rman×n sonuçlar×na göre ise dört kiüilik bir ailenin ayl×k g×da, konut gibi temel harcamalar× için 879 milyon lira gerekiyor. Açl×k s×n×r× ise 292 milyona ç×km×ü durumda. Bu rakamlara göre geçen y×l×n ayn× dönemine göre yoksulluk s×n×r× %55, açl×k s×n×r× ise %60 artm×ü durumda. Milletvekillerinin maaülar×n×n artt×r×lmas× ve k×yak emeklilik için y×lmaz bir mücadele veren meclis sekiz defa yasa haz×rlad× ve bu yasalar Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildi. En sonunda Anayasa deùiüikliùi ile kendilerini garantiye almak istediler. Milyonlarca insan açl×k s×n×r×n×n alt×nda bir gelirle yaüam mücadelesi verirken, milyarlar×na milyar katma telaü×nda olan bu hükümeti ancak mücadele ederek çöpe yollayabiliriz.
8 Ekim 200
3
diyor ki...
“Bizi susturamayacaksÁnÁz” DÜNYA ÇAPINDA yap×lan kamuoyu araüt×rmalar× insanl×ù×n büyük çoùunluùunun ABD’nin Afganistan savaü×na karü× olduùunu gösteriyor. Türkiye’de de savaü karü×tl×ù× % 80’lere ulaü×yor. Savaüa karü× olma oran×n×n en düüük olduùu ülkeler anlaü×l×r bir biçimde ABD ve AB ülkeleri. ABD’de ve AB ülkelerinde savaü karü×tlar× az×nl×k olmalar×na raùmen bu ülkelerde de durum h×zla deùiüiyor.Savaü karü×t× hareketin h×zla sokaùa ç×kmas× ve savaü× teühir etmeye baülamas× savaüa olan desteùi azalt×yor. Savaü karü×tlar×n×n Bush’un savaü ilan×ndan bir-iki hafta sonra Washinton ve New York’da gerçekleütirdikleri y×ù×nsal gösteriler çok önemliydi. Hem bütün dünya, hem de Amerikan halk× bu gösteriler sayesinde savaüa karü× bir güç olduùunu gördüler. Savaü karü×tlar× sadece gösteri yapm×yor, ayn× zamanda yüzlerce, binlerce üniversitede ve üehirde toplant×lar düzenleniyor. Tart×ümalar yap×l×yor, savaü bütün çirkinliùi ile bu toplant×larda ayr×nt×l× bir biçimde teühir ediliyor. Ve, bütün bu faaliyetin ürünü olarak ABD’de her hafta yüzlerce gösteri ve binlerce savaü karü×t× toplant× yap×l×yor. Avrupa’da da benzer bir süreç yaüan×yor. Hemen hemen bütün Avrupa baükentlerinde savaü karü×tlar× derhal sokaùa ç×kt×lar ve savaüa karü× tutum ald×lar. Afganistan’×n bombalanmaya baülamas×yla gösteriler yoùunlaüt×, yay×ld×. Berlin, Roma, Londra, Glasgow, Amsterdam kentleri son y×llar×n en büyük gösterilerine üahit oldu. Savaü karü×t× hareketin bir özelliùi, anti-kapitalist hareketin önemli bir özelliùini korumakta olmas×d×r. Savaü karü×t× ittifaklar üç-beü sol sekter örgütün ittifak× deùil, tam tersine yüzlerce ve bazen binlerce örgütün ve çevrenin ittifak× olmas×. Hiç bir örgütün bu gösterilere hakim olmaya çal×ümamas×, çok zaman gösterilerde örgüt pankartlar×n×n aç×lmamas× hareketin y×ù×nsall×ù×nda önemli bir rol oynuyor. Bu yayg×n ve güçlü ittifaklar harekete meüruiyet kazand×r×rken
Yeni sayÁ çÁkÁyor
ayn× zamanda savaü×n teühirinin çok güçü bir biçimde yap×lmas×n× saùl×yor. Enternasyonal Sosyalistler savaü karü×t× gösterilerin güçlenmesi için bütün güçleriyle çal×ü×yorlar. Çünkü bu hareketin kazanma olanaù× var. Savaü× durduracak olan güç Afganistan daùlar×n×n sarpl×ù× ya da Taliban güçlerinin savaükanl×ù× deùil, savaü karü×t× hareketin gücüdür. Bu bilinçle çal×üanlar sekterliùe izin vermiyorlar. Sekterlik nefesimizi kesiyor Türkiye’de ise durum ABD’den ve AB ülkelerinden tamamen farkl×. Türkiye AB ülkeleri gibi savaüa asker yollamaya karar veren bir ülke ve buna raùmen nüfusun % 80’i bu savaüa karü×. Savaü×n çözüm olmad×ù×n× biliyor. Nüfusun büyük çoùunluùu bu savaü× ABD’nin savaü× olarak görüyor. Durum böyle olmas×na raùmen savaü karü×t× hareket çok s×n×rl×. Örneùin ústanbul’da úHD çevresinde kurulan platform s×n×rl× say×da dergi çevresini ve sol partileri içermekteydi. ÖDP, EMEP ve SúP bu platformu da terk ederek ayr× bir platform oluüturdular. úHD platformu çöktü, üç partinin platformu ise birlikte yaüama isteùini zaten taü×m×yor. Türkiye’yi ABD’den ya da AB’den farkl× k×lan bir olgu daha var. Devlet Türkiye’de gösteriye izin vermemekte kararl×. Mitingler yasaklan×rken, bas×n aç×klamalar×na o denli çok polis y×ù×l×yor ki her göstericiye üç-dört polis düüüyor. Ancak, örneùin ABD’de gösteri yapman×n çok kolay olduùu düüünülmemeli. Milliyetçi histerinin, ×rkç×l×ù×n boyutlar× ABD’de çok yoùun. Her gün müslümanlara, Orta Doùulu görünüülü insanlara sald×r×l×yor, öldürülüyorlar. Afganistan bombalanmaya baüland×ù×nda savaü karü×tlar× gösteriye ç×karken binlerce Amerikal× ise sokaklarda savaü yanl×s× coüku gösterileri yapt×lar. ABD’deki hareket ile Türkiye’deki hareket aras×ndaki fark, Türkiye’deki sekterlik ve
Gösterilere binlerce polisin yÁùÁlmasÁ aslÁnda hükümetin savaĤ karĤÁtÁ hareketten ne denli korktuùunu göstermektedir. Onlarda biliyor ki savaĤ karĤÁtÁ hareket ile IMF’ye karĤÁ duyulan öfke bir araya geldiùinde bu hükümetin ömrü sÁnÁrlÁdÁr
ABD’deki ittifak×n muazzam gücüdür. Türkiye’de sekter sol, hareketi boùmaktad×r, ABD’de ise Türk sekter solunun egemen s×n×f×n aùz×yla aüaù×lamaya çal×üt×ù× anti kapitalistler yayg×n ve güçlü ittifaklar gerçekleütirmektedir. Türkiye’de sekter sol bas×n aç×klamas×na birkaç yüz kiüiyi sevk ederken, ABD’de antikapitalist hareketin deneyleri ile hareket eden savaü karü×tlar× 10 binleri sokaùa ç×karmaktad×r. DireniĤi küreselleĤtir! SavaĤa karĤÁ çÁk! DEVRúMCú SOSYALúSTLER Türkiye’de bütün savaü karü×t× hareketleri desteklemelidir. Savaüa karü× olan her giriüime omuz vereceùiz, güçlenmesi için çal×üacaù×z ama bu arada sekter olmayan bir savaü karü×t× platformun inüas×n× gerçekleütirmeliyiz. Prag ve Cenova Kampanyalar× Türkiye’de güçlü bir anti-kapitalist dalgan×n olduùunu göstermektedir. úüte savaüa karü× harekete geçirilmesi gereken güçler onlard×r. IMF politikalar×na karü× duyulan öfke ile savaüa karü× olmay× yan yana getirebildiùimiz ölçüde,
savaü×n çirkin yüzünü ve bu savaü×n ABD’nin dünya hegemonyas× için giriüilmiü bir savaü olduùunu anlatabildiùimiz ölçüde güçlü bir savaü karü×t× hareket örebiliriz. Sekter sola bakt×ù×m×z, onun tutumunu izlediùimiz ölçüde ise savaüa karü× sesimizi ç×karamadan durmak zorunda kal×r×z. Bugün, savaüa karü× en önemli iü savaü×n teühiridir. Savaüa karü× malzemenin daha büyük y×ù×nlara ulaümas×n× saùlayal×m. úrili ufakl× toplant×lar düzenleyelim. úüyerlerinde, sendikalarda, okullarda, mahallerde, mümkün olan her yerde savaü× teühir edecek, kat×m× geniü çevreleri kapsayacak olan toplant×lar düzenleyelim. Herkesin bu toplant×larda görüülerini ifade etmesine olanak saùlayal×m. Bütün bu faaliyetle Direniüi Küreselleütir Platformu’nun savaü karü×t× kampanyas×na omuz verelim. Bizim için en somut olgu 9 Kas×m’da DúSK ve KESK’in Ankara yürüyüüüdür. Savaüa karü× kampanya kendisini bu gösteride ifade etmelidir. Direniüi Küreselleütir Platformu bu gös-
teriye y×ù×nsal ama gerçekten y×ù×nsal olarak kat×lmal×d×r. Pankartlar×, dövizleriyle küresel sermayenin silahl× güçlerinin savaü×na hay×r demelidir. Gerçekten y×ù×nsal olabilmek aç×k ki Direniüi Küreselleütir Platformu’nun güçlenmesidir. Mümkün olan en çok çevreyi, en çok grubu, baù×ms×z bireyi, sendikal× iüçiyi, genci 9 Kas×m’da harekete geçirelim. Biz kazanacaùÁz GÖSTERúLERE binlerce polisin y×ù×lmas× asl×nda hükümetin savaü karü×t× hareketten ne denli korktuùunu göstermektedir. Onlar da biliyor ki savaü karü×t× hareketiyle ile IMF’ye karü× duyulan öfke bir araya geldiùinde ömürleri s×n×rl×d×r. Savaüa karü× olan %80 sokaùa indiùinde ABD’nin hizmetine asker gönderemezler. Bu mümkün deùildir. Hükümetin bu tutumu, savaü karü×t× hareketin Türkiye’deki kazanma olas×l×klar×n× göstermektedir. Öyleyse kazanacaù×z. Bu savaü×n durmas× için bütün gücümüzü kullanacaù×z. Amerikal× savaü karü×tlar×n×n hayk×rd×ù× gibi “Bizi susturamayacaks×n×z!”
Enternasyonal Sosyalizm 06 Savaüa karü×
Direniüi küreselleütir
z TarÁk Ali ile röportaj z IMF politikalarÁ ve Türkiye z Dünya’da savaĤ karĤÁtÁ hareket
Ăki aylÁk politik dergi z Sosyalist ĂĤçi satÁcÁlarÁndan edinebilirsiniz z 02 6 4 8 53 40
8 Ekim 200
4
Halk savaĤa hayÁr diyor, hükümet asker yolluyor ap×lan bütün kamuoyu araüt×rmalar× halk×n ezici çoùunluùunun savaüa karü× olduùunu gösteriyor. Çoùunluk savaü× “ABD’nin savaü×” olarak görüyor, terörün savaüarak engellenemeyeceùine inan×yor. Savaüa asker gönderilmesine hemen hemen herkes karü×. Bu fikirlerde anlaümayanlar sadece MHP-DSP ve ANAP. Mecliste yap×lan tart×ümalar ve sonundaki oylama çok öùreticiydi. Bu meclisin çoùunluk partilerinin halk×n isteklerine ve düüüncelerine ald×rd×klar× yok. Baübakan Bülent Ecevit “Amerika için inand×r×c× ise bizim için de inand×r×c×d×r” diyerek kendisine sunulan yetersiz belgelere ‘inanarak’ Afganistan’a karü× aç×lan savaüa onay veriyor. Asl×nda DSP-MHP-ANAP hükümetinin yapt×ù× basitçe “durumdan vazife ç×karmak”t×r. Mecliste iki parti, Ak Parti ve Saadet Partisi savaüa asker gönderilmesine karü× ç×kt×. Her iki parti de Afganistan’a karü× neden savaü ilan edildiùinin aç×klanmas×n× istediler. Hani üu ABD’nin Bin Ladin aleyhindeki “kan×tlar×n×” hakl× olarak öùrenmek istediler. DSP-MHP-ANAP hükümeti asl×nda halk×n çoùunluùunun savaüa karü× olduùunu çok iyi biliyor. Bu nedenle herüeyi kapal× kap×lar arkas×nda, gizli gizli yap×yor. ABD Savunma Bakan×
Y
Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut YÁlmaz: Amerika’nÁn emirleri ile çalÁĤan üçlü aç×k aç×k “asker göndereceksiniz” dediùinde Türk D×üiüleri Bakan× ve Baübakan bunu aç×klayam×yorlar. Tam tersine “kimse bizden asker istemiyor” diye aç×klama yap×yorlar ve ayn× saatlerde dört Türk subay× ABD’ye “harekat× koordine etmek üzere” yola ç×k×-yor. úki alay asker ise silahlar×n× temizleyerek savaüa haz×rlan×yor. Hükümet halktan korkusundan tüm gerçekleri gizliyor. Türk ordusu ABD ve úngiliz emperyalistlerinin kuyruùunda Irak’a sald×racak m×? ABD ne kadar asker istiyor? Bu sorulara cevap verilemiyor. Onun yerine “Kuzey úttifak× askerlerini eùitmek için üç-beü subay gönderebiliriz” biçiminde yalan söyleniyor. Saadet Partisi sözcüsünün Afganistan’daki Kuzey úttifak×’ndan General Dostum’u eleütirmesi ve “y×llard×r Türkiye’de yaü×yor, Afganistan’da savaüamaz” deme-
5 günde neler oldu? Hindistan'Án güneyindeki Kodaikanal kentinde, çokuluslu Unilever Ĥirketine ait bir termometre fabrikasÁndan çÁkan atÁklarÁn iĤlek bir bölgede bulunan bir okulun yakÁnlarÁna atÁldÁùÁ saptandÁ. 7.4 tonluk atÁklarÁn içinde insan saùlÁùÁ ve çevreye zararlÁ toksik bir metal olan cÁva bulundu. CÁva beyinde, böbreklerde, karaciùerde ve kanda birikerek zehirlenmelere neden oluyor, sinir sisteminde ciddi tahribatlara yol açÁyor ve ölüme kadar götürebiliyor. ģirketin çevreyle ilgili hiçbir önlem almaksÁzÁn bu zehirli atÁklarÁ açÁk alanlara bÁraktÁùÁ, ayrÁca termometre yapÁmÁnda kul-
si üzerine sinirlenen Ecevit, General Dostum’u Türkiye’nin en büyük dotlar×ndan birisi olarak tan×mlad×. Çapulcu tecavüzcü ve esrar kaçakc×s× “Türkiye’nin en iyi dostu.” Katil ve esrar kaçakç×s× Çatl×’n×n Türk kahraman× olmas× gibi. Muhalefet partilerinin eleütirileri karü×s×nda Ecevit gene susma politikas×n× sürdürdü. Çiller “gizli oturum yapal×m” dediùinde “Türkiye üeffaf bir ülkedir, gizli oturuma gerek yok” diyen Ecevit, Çiller’in “öyleyse üu gizli olmayan bilgileri bize verin” demesi üzerine ise bu kez “elimizde baüka bilgi yok” demektedir. Ecevit’in görüümelerdeki bir baüka ilginç aç×klamas× ise ABD’nin de ne yapacaù×n× bilmediùini söylemesiydi. 11 Eylül’de uçaklar hedeflerini vurduktan iki saat sonra “Bin tane ipucu ele geçirdik” diyen ve derhal Bin Ladin’i suçlayarak
Afganistan’a savaü ilan eden ABD’nin ne yapacaù×n× bilmediùini söylemek için insan×n ya bunam×ü olmas× gerekir ya da oldukça saf! ûimdi Türkiye savaüa MHPDSP ve ANAP’×n efendileri ABD emperyalizmi taraf×ndan boylu boyunca sokuldu. Aynen 1950’de Kore savaü×na girildiùi gibi. Kore’de binlerce asker ne için savaüt×ù×n×, kime karü× savaüt×ù×n× bile bilmeden öldü. Bugün de ayn× sonuç kap×da. Günün görevi savaüa karü× olan halk×n büyük çoùunluùunu harekete geçirmektir. Bunun için bilinen sekter sol yöntemler yeterli deùildir. Herüeyden önce savaüa karü× olan tüm güçleri kavramak gerekir. úkincisi savaüa karü× doùru ve basit bir hat izlemek gerekir. Bugün savaüa karü× tutum alan sol güçlerin bir k×sm× hareketi bölen bir tutum içindedir. Hem sekterce sol içinde hem de genel olarak hareket bölünmektedir. Bir yandan savaüa hay×r demek, diùer yandan üeriata karü× slogan atmak sadece üaük×nl×kt×r. Hedefi, dostu, düüman× kavrayamamakt×r. ABD emperyalizmi üeriatla yönetilen Afganistan’a sald×rmaktad×r. Ya ABD’den yana olacaks×n, yok karü× isen o vakit ona karü× bütün güçlerle siyasal olmayan
fakat askeri bir ittifak içine gireceksin. Sosyalistlerle üeriatç×lar×n politik olarak anlaümas× mümkün deùildir. Ama bugün New York veya Washington’daki anti-kapitalist ile, Türkiye’deki savaü karü×t× solcu, Pakistanl× islamc× militanlarla ayn× slogan× atmaktad×r: Savaüa hay×r. Bugün, EMEP, SúP, ÖDP, DSúP ile Saadet Partisi ve Ak Parti, hep birlikte “savaüa hay×r” demektedir. Hürriyet’in Genel Yay×n Müdürü Ertuùrul Özkök “Dinci kesim ile kafas× bir zamanlarda donup kalm×ü sol omuz omuza, kol kola kampanya yap×yor.” diyor. Bu iki kesimin savaüa karü× ç×kt×klar× doùru, kampanya yapmaya çal×üt×klar× da doùru ama “birlikte” bunlar× yapt×klar× doùru deùil. Oysa savaüa karü× bütün güçler birlikte davranabilseler ve toplumun IMF politikalar×na duyduùu kin ile savaü karü×tl×ù× birleütirilebilse hem savaüa karü× muazzam güçlü bir cephe oluüur, hem de IMF politikalar× bir daha dönmemecesine Türkiye’den kovulur. ABD uüaklar× “madem ki ABD’den para istiyoruz, öyleyse onunla birlikte savaüacaù×z” diyor. Ne paras×n× istiyoruz ne de onunla birlikte savaüacaù×z. IMF’ye hay×r! Savaüa hay×r! Direniüi küreselleütir!
Kapitalizmin suç dosyası lanÁlan cÁvanÁn boĤ kutularÁnÁ fabrikanÁn arkasÁndaki ormana attÁùÁ da saptandÁ. Çatlak ya da kÁrÁk üretilen termometrelerin de baĤka Ĥirketlere hurda olarak satÁldÁùÁ ortaya çÁktÁ.
ceùini söyleyen Greenpeace yetkililerine göre tarla ve etrafÁnda çevreyi ve doùal gÁda zincirini koruyacak hiçbir önlem alÁnmamÁĤ. Bir de müjdeli haber: California pirinçlerinin en çok satÁldÁùÁ iki ülkeden biri Türkiye !
Greenpeace Ekim ayÁnÁn ilk haftasÁnda,
California, Sutter County'de halktan saklanan ilginç bir tarla keĤfetti. Bu tarlada ilaç yapÁmÁnda kullanÁlmak üzere genetiùiyle oynanmÁĤ pirinçler yetiĤtiriliyordu. YaptÁklarÁ araĤtÁrmada bu pirinçlerde insan sütü, safrasÁ ve gözyaĤÁnda bulunan laktoferin ve lysozme adlÁ iki protein buldular. Bu genlerin doùal ürünlere yayÁlÁp etkileye-
SÁnÁr TanÁmayan Doktorlar örgütü 9 Ekim günü yayÁnladÁùÁ raporunda esas olarak dünyanÁn yoksul halklarÁnÁ etkileyen hastalÁklar için artÁk yeni ilaç geliĤtirme çalÁĤmalarÁnÁn yapÁlmadÁùÁnÁ duyurdu. en büyük ilaç firmasÁ, son beĤ yÁlda, yalnÁzca bir yeni tüberküloz ilacÁnÁ piyasaya sürmüĤ.
Her yÁl milyonlarca insanÁn eski, toksik ya da etkisiz ilaçlar yüzünden öldüùü belirtilen raporda verilen rakamlara göre; kamu ve özel sektör birlikte ilaç araĤtÁrmalarÁna yÁlda 70 milyar dolar harcÁyor. Ama bunun ancak % 0'u dünyada varolan hastalÁklarÁn % 90'Á için yapÁlan yeni araĤtÁrmalara harcanÁyor. 975-99 arasÁ yapÁlan .393 araĤtÁrmadan yalnÁz % 3'ü "tropikal hastalÁklar" diye bilinen ve dünya nüfusunun çoùunluùunu etkileyen hastalÁklara karĤÁ ilaç üretme araĤtÁrmalarÁna harcanmÁĤ. en büyük Ĥirketin yÁllÁk karlarÁ ise 7 milyar dolar. Cengiz Alùan
8 Ekim 200
Türkiye’de “savaĤa hayÁr” denemezmiĤ! MECLĂSTEN FÜZE hÁzÁyla geçirilen anayasa deùiĤiklikleri kimilerine göre yeni özgürlükler getirmekteydi. Hemen hemen istisnasÁz bütün basÁn yeni anayasa deùiĤikliklerini alkÁĤladÁ. Geçtiùimiz günlerde bu yeni “özgürlüùün” ne denli palavra olduùu defalarca açÁkca ortaya çÁktÁ. Türkiye’de nüfusun çok büyük bir çoùunluùu savaĤa karĤÁ. Ama bu ülkede hiç kimse izin alarak ya da almayarak bu tutumu doùrultusunda gösteri yapamaz! Hiç kimse savaĤ karĤÁtÁ bir gösteri yapamaz! Geçtiùimiz hafta Ăstanbul, Ankara, Ăzmir ve Adana’da yapÁlmak istenen “savaĤa hayÁr” mitingleri valiliklerce keyfi bir biçimde yasaklandÁ. Daha önce de savaĤa karĤÁ yapÁlmak istenen basÁn açÁklamasÁ, Ăstiklal Caddesi’ne ve BakÁrköy “Özgürlük” MeydanÁ’na yÁùÁlan binlerce polis tarafÁndan engellendi. 3 Ekim mitinginin yasaklanma kararÁnÁ protesto etmek üzere KadÁköy’de yapÁlmak istenen basÁn açÁklamasÁnda polis gene terör estirdi, gördüùü her gruba saldÁrdÁ, 44 kiĤiyi gözaltÁna aldÁ. ĂĤte yeni anayasa deùiĤikliklerinin getirdiùi demokrasi bu kadar. AçÁk ki özgürlüklerin en küçük bir parçasÁ dahi yasalarla veya anayasa deùiĤikliùi ile kazanÁlmÁyor, mücadele ile elde ediliyor. Mücadele edersen gösteri yapabilirsin, yÁùÁnsalsan onlarÁn engellerini aĤabilirsin. KESK’in ve öncüllerinin mücadelesi bunun en iyi örneùi. Bütün basÁn açÁklamalarÁ, Ankara gösterileri, grevler ve genel grevler meĤru bir zemin üzerinde sürdürülen yÁùÁnsal bir mücadelenin ürünü olan kazanÁmlardÁr. Bugün savaĤa karĤÁ mücadele, özgürlüklerin kazanÁlmasÁnda da yeni bir aĤama olabilir.
5
SavaĤ karĤÁtlarÁ haykÁrÁyor!
‘úntikam deùil
adalet!’ BUSH'UN SAVAû ç×ùl×klar×n×n baülamas× ile birlikte savaü karü×tlar× baüta Amerika ve Avrupa k×tas× olmak üzere bütün dünyada irili ufakl× gösteriler düzenleyerek sokaklara ç×kt×. Dünyan×n bir çok bölgesinde farkl× rakamlardan bahsedilse de savaü karü×t× gösteriler ç×ù gibi büyüyor. Bu sefer savaü karü×tlar×; Körfez ve Balkan savaülar×ndaki kadar izole olmuü deùil. Seattle ile baülayan ve Cenova ile doruùa ç×kan, daha da radikalleümiü olan anti-kapitalist hareket gündemine savaü karü×tl×ù×n× h×zla yerleütirdi. Anket sonuçlar× dünyan×n ezici bir çoùunluùunun Avrupa'da %80, Latin Amerika' da %90- savaüa karü× olduùunu gösteriyor. Protestolara kat×lan savaü karü×tlar×n×n bileüimi oldukça geniü; anti-kapitalist hareketin zenginliùine ek olarak farkl× uluslardan -göçmen, iüçi, mülteci vs. olarak baüka ülkelerde yaüayanlar- kat×l×m da yoùun. Savaüa hay×r diyenlerin büyük bir kesimini gençler oluüturuyor. ûimdilik sendikalar daha pasif bir tutum alsalar da (protestolarda da görülebileceùi gibi) iüçilerin sisteme karü× öfkeleri, ABD'nin savaü× ile daha da artm×ü durumda. úüçilerin ezici çoùunluùu net olarak “savaüa hay×r” diyor. Protestolarda "Savaüa hay×r, dünyada bar×üa evet", “úntikam
çözüm, úslam düüman deùil, savaüa hay×r", "Savaüa ve intikama hay×r, yaüas×n enternasyonal dayan×üma", "Benim ad×ma savaüma", "úntikam deùil adalet", "Amerika katil, AB suç ortaù×", "Katil ABD, terörist ABD" gibi sloganlar at×l×yor. Bat×daki bu gösterilerin yan× s×ra baüta askeri bir diktatörlük alt×nda yaüayan Pakistan olmak üzere, Bangladeü, Malezya, Endonezya gibi Müslümanlar×n çoùunlukta olduklar× ülkelerde siyasal islamc×lar etkin bir rol oynuyorlar. Özellikle Pakistan'da bir "iç savaü", bir nevi "yeni bir úran Devrimi" olas×l×ù× ciddi bir potansiyele de sahip. Dünyan×n geri kalan böl-
gelerindeki protestolarda da hakim hava anti-kapitalist ve anti-emperyalist. Savaü×n ne kadar süreceùi ve nerelere yay×lacaù× belli deùil. Bush savaü×n iki y×la kadar uzayabileceùini söyledi. Ama Independent gazetesi yazar× Robert Fisk'in dediùi gibi ABDBritanya ittifak× ideolojik meüruiyet yaratma konusunda büyük s×k×nt× yaü×yor. Devrimci sosyalistler olarak savaü karü×t× geniü bir koalisyon kurmakla yetinmemeli, bu birliùinin alt×n× oymaks×z×n, politik-ideolojik olarak baù×ms×z bir müfreze olarak büyük çoùunluùu kazanman×n faaliyetini yürütmeliyiz.
Anket sonuçlarÁ dünyanÁn ezici bir çoùunluùunun savaĤa karĤÁ olduùunu gösteriyor. SavaĤa karĤÁ olanlar Avrupa'da %80, Latin Amerika'da %90
SavaĤ sayÁsÁz masum sivile kaçÁnÁlmaz olarak zarar verecek. Amerika’nÁn kanlÁ diktatörlüklerle ittifaklarÁnÁ güçlendirecek ve küresel yoksulluùu derinleĤtirecektir iügal alt×ndaki bölgeler, eski Yugoslavya ve Latin Amerika’da yayd×ù× ac×lar gibi. Savaü bizlere de aù×r bir bedel de ödetecektir. Üniformal× Amerikal×lar için -onlar×n ezici çoùunluùu iüçi kökenlidir ve beyaz deùildir- bu savaü ikinci bir Vietnam olacakt×r. Bu, ülkede Araplara, Müslümanlara, Güney Asyal×lara, beyaz olmayanlara ve göçmenlere karü× terörü t×rmand×racak ve sivil haklar×m×z× zedeleyecektir.
Milyarlarca dolar× askeri ve idari iülere yönlendirirken, eùitim, saùl×k ve sosyal güvenlik gibi alanlarda k×s×tlamalar× art×racakt×r. Savaü, Usame Bin Ladin’den Jerry Falwell’e kadar dinsel fanatiklerin iüine yarayacak, New York gibi kentsel merkezlerde yeni terör eylemlerini k×ük×rtacakt×r. Bunun için biz aüaù×da imzas× bulunan New York bölgesindeki sendikac×lar, 11 Eylül’e adil ve etkili bir cevab×n üu üekilde olabileceùine
SAVAûA KARûI hareket giderek büyüyerek militanlaü×yor. Nijerya’da Cuma gösterilerinde 16 kiüi ölürken Malezya’da polis göstericilerin üzerine kimyasal maddeler içeren sular s×karak daù×tabildi. Pakistan, Bengladeü ve Endonezya’ya Hindistan’daki gösteriler eklendi. Yeni Delhi’de 10 bin kiüi “savaüa hay×r” dedi. Afgan mültecilerin gösterisi EN úLGúNÇ gösterilerden birisi úran’da Afgan mültecilerin yaüad×ù× Zahendan’da gerçekleüti. “Katil Bush”, “Savaü çözüm deùil” sloganlar× atan Afgan mültecilerin büyük çoùunluùu Taliban rejimine karü× ama ABD’nin ülkelerine sald×rmas×na daha da karü×. Zahedan’daki mülteciler gerekirse Afganistan’a dönerek ABD emperyalizmine karü× savaüacaklar×n× da söylüyorlar.
New York Sendika Platformu’nun açÁklamasÁ EYLÜL, NEW YORK emekçilerine tarifsiz ac×lar getirdi. Arkadaülar×m×z×, yak×nlar×m×z× ve her renkten, milliyetten ve dinden meslektaülar×m×z× kaybettik. Ölenlerden yaklaü×k bini sendika üyesiydi. Tahminen 00 bin New Yorklu ise iülerini kaybedecek. Biz insanl×ùa karü× iülenmiü bu suçu lanetliyor ve kay×plar×m×z için yas tutuyoruz. Kurtar×c×larla ve kurbanlar×n ailelerine yaùan yard×mlarla ise gurur duymaktay×z. Ölenler için adalet ve hayattakiler için güvenlik istiyoruz. Ve inan×yoruz ki, George Bush’un savaü× doùru cevap deùildir. Hiç kimse bizim 11 Eylül’de yaüad×klar×m×z× yaüamamal×d×r. Ama savaü say×s×z masum sivile kaç×n×lmaz olarak zarar verecek. Amerika’n×n kanl× diktatörlüklerle ittifaklar×n× güçlendirecek ve küresel yoksulluùu derinleütirecektir - t×pk× ABD ve müttefiklerinin Irak, Sudan, úsrail ve
0 binler savaĤa karĤÁ
inan×yoruz: Savaü olmas×n! Bireylerin suçlar× için uluslar× ve halklar× cezaland×rmak yanl×üt×r. Bar×ü, küresel sosyal ve ekonomik adalet gerektirir. úntikam deùil, adalet! 11 Eylül sald×r×s×n× araüt×rmak, anlamak ve sorumlular×n× cezaland×rmak için baù×ms×z uluslararas× bir mahkeme kurulsun. Irkç×l×ùa muhalefet, sivil haklar×n korunmas×! Beyaz olmayanlara ve göçmenlere karü× terörü, bask×y× ve yasal s×n×rland×rmalar× durdurun ve demokratik haklar× koruyun. Zenginlere deùil ihtiyac× olanlara yard×m! Hükümetin, kurbanlar×n ailelerine ve iülerinden olanlara yard×m etmesi gerekir. Zenginlere deùil! New York, sendikal× iüçilerle, sendika katk×s×yla yeniden inüa edilsin ve isçilerin saùl×k ve güvenliùine dikkat gösterilsin.
“Oùlumun adÁnÁ kullanmayÁn” AMERúKA’DA úSE New York’da úkiz Kuleler yak×n×nda gerçekleüen 20 bin kiüilik gösteride okunan bir mektup çok anlaml×yd×. úkiz kulelerde ölen Gregory Rodriguez’in büyükbabas× Bush’a gönderdiùi mektubu gösteride okudu: “Oùlumun ad×n× kullanarak giriütiùiniz bu savaü, kendimizi daha iyi hissetmemizi saùlam×yor. Tam tersine baüka ailelere ac× veriyorsunuz. Bu savaü× derhal durdurun.” Hafta sonu ABD’nin yüze yak×n kentinde savaü karü×tlar× gösteriler yapt×. At×lan temel sloganlardan birisi “Bizi susturamayacaks×n×z”d×. ABD’nin yan× s×ra savaü karü×t× anti-kapitalistler Avrupa’n×n yüzden fazla kentinde sokaùa ç×kt×. Berlin ve Londra’da elliüer bin savaü karü×t× sokaùa dökülürken, gösterilere binlerce örgüt destek verdi. Savaü karü×t× hareket daha üimdiden büyük bir güç olarak ortaya ç×kt× ve savaü×n geleceùini belirleyebilecek bir güç olduùunu kan×tlad×.
8 Ekim 200
6
Küresel sermaye bu kez bombalarla
Bu savaĤÁ durd A
merikan emperyalizmi günlerdir yoksul Afganistan’× bombal×yor. Günlerdir “ak×ll×” ve ak×ls×z bombalar Afgan sivillerini imha ediyor. Bush’un deyimiyle “herüey plana uygun gidiyor.” Bush ve çetesi yoksul Afgan halk×na açt×ù× savaüa bütün dünya ülkelerini tehditle ortak ederken “2 . Yüzy×l ABD yüzy×l× olacak” diyor ve ekliyor “ya bizden yana olacaks×n×z ya da gelir sizi cezaland×r×r×z. Baü×n×za bomba yaùd×r×r×z.” Amerika’n×n bu savaütaki temel müttefiùi úngiltere’nin Baübakan× ise partisinin kongresinde “Bu dünyay× yeniden üekillendirelim” diyor. Bush ve Blair çok aç×kça bu savaü×n küresel sermayenin askeri kanad×n×n dünyaya egemen olma savaü× olduùunu anlat×yorlar. Küresel sermaye dünyay× büyük bir h×zla açl×ùa ve sefalete sürüklüyor. Milyarlarca insan sefalet içinde yaüarken birkaç yüz dev üirketin kâr× hergün daha da art×yor. Zenginle fakir aras×ndaki fark her gün büyüyor. Küresel sermayenin askeri gücü ise bu aç×lan farka karü× yoksullar×n her türlü
ABD ve Ăngiliz ordularÁ adeta çek-senet mafyasÁ gibi çalÁĤÁyor.
baükald×r×s×n× ezmeye haz×r. ABD ordusu, çok zaman yan×nda úngiliz ordusuyla birlikte baü×n× kald×rana müdahale ediyor ve her defas×nda dünyaya dönüp tehditler savuruyor. ABD ve úngiliz ordular× adeta çek-senet mafyas× gibi çal×ü×yor. 11 Eylül sonras× savaü ç×ùl×klar×n×n yan× s×ra iç “tedbirler” de art×r×lmaya baüland×. Amerika’da h×zla Anavatan× Koruma
Amerika'nÁn dostlarÁ Bush "bölgede 40 dost ülke bizi destekliyor" diyor. Bu 40 dost ülkeden birkaç×na k×saca bakal×m: Rusya: Eski bir KGB ajan× olan Rusya Devlet Baükan× Putin ayn× zamanda bir “terör” uzman×. Devlet baükan× olmas×nda Çeçenlere karü× uygulad×ù× terörün büyük pay× var. Dün "özgürlük savaüç×s×" olan Çeçenler bugünlerde dünya taraf×ndan "terörist" olarak tan×mlan×yor. Suudi Arabistan: Taliban'la ayn× dini görüüleri paylaü×yor. Taliban'× dünyada tan×yan iki-üç ülkeden birisi. Ayn× üeriat yasalar×n× kullan×yor. Camilerin önünde insanlar×n kafalar×n×n, kollar×n×n kopar×lmas× günlük bir uygulama. Kad×nlar×n otomobil sürme hakk× bile yok. Kad×nlar×n koüullar× bu ülkede Afganistan’dan daha iyi deùil. Pakistan: Bir süre önce darbe ile iübaü×na gelen General Pervez Müüerref Taraf×ndan yönetilmekte. Pakistan Taliban'× kurdu, eùitti ve destekledi. ûimdi Müüerref ABD'den ald×ù× paralar nedeniyle Taliban'×n karü×s×na geçti. Bu ülkede de Afganistan’da olduùu gibi üeriat yasalar× uygulan×yor.
Özbekistan: úslam Kerimov rejiminde 7.000 politik tutuklu var. Demokrasinin d'sine izin verilmiyor. Bas×n devlet kontrolünde. Özbekistan üimdi ABD'ye askeri destek veriyor. Kerimov'un as×l amac× Özbek petrolünü ABD'li üirketlerle birlikte Afganistan üzerinden Hint Okyanusu'na ulaüt×rmak. MÁsÁr: ABD’nin en has müttefiùi. Kad×nlar bu ülkede M×s×rl× olmayan bir erkekle evlendiùinde vatandaül×ktan ç×kar×lmakta. Eücinsellik Taliban’×n Afganistan’×nda ya da Suudi Arabistan’da olduùu gibi ölümle cezaland×r×lan bir suç! Ăsrail: Çok söz etmeye gerek yok. Y×llard×r Filistin halk×na karü× terör uyguluyor. Bugünkü Baübakan’× Lübnan’a sald×r× s×ras×nda Sabra ve ûatilla Filistin mülteci kamplar×nda sivil halk×n katliam× için emir veren kiüi. úsrail M×s×r’la birlikte ABD’den en çok askeri ve ekonomik yard×m alan ülke. Askeri yard×m aç×s×ndan Türkiye zaman zaman M×s×r ve úsrail ile yar×ümakta ve s×ralamada üste ç×kmakta!
Bakanl×ù× kurulup baü×na Amerikan politik yaüam×n×n en saùc× unsurlar×ndan birinin geçirilmesinin yan× s×ra, bir dizi “antiterör” yasa ç×kar×lmaya baüland×. Yani özgürlükler k×s×tlan×yor. ABD polisi art×k istediùi zaman istediùi evi basabilecek, herkesin kay×tlar×n× kontrol edebilecek, telefonlar× dinleyebilecek, göçmenleri s×n×rs×z sürelerde göz alt×nda tutabilecek ve gerekçesiz olarak s×n×rd×ü× edebilecek. Diùer emperyalist ülkeler de ABD’nin izinden yürümeye haz×rlan×yorlar. Her yerde özgürlüklere sald×r× haz×rl×ù× var. Küresel sermaye bu kez yeni savaü alan× seçti. Ne var ki küresel sermayenin sald×r×lar×na karü× direnen bir hareket de var. Meüru olan, kitlesel olan ve giderek büyüyen bir
hareket: Anti-kapitalist hareket. Küresel sermaye taraf×ndanitibars×z hale getirilmeye çal×ü×lan bu hareket stalinizme bulaüm×ü kimi solcular taraf×ndan da aüaù×lanmaya çal×ü×l×yor. Ama tarihin çark× ilerliyor. Seattle’da baülayan hareket Cenova’da 10 kere büyümüü, 10 kere daha etkin bir hale gelmiüti. Yüzlerce, binlerce kentte gösteriler yapabilecek boyutlara ulaüm×üt×. ûúmdi bu hareket duraklamadan savaüa karü× mücadeleye at×ld×. K×sa sürede binlerce kentte savaü karü×t× anti- kapitalistler harekete geçti. Savaü karü×t× hareket sadece protesto etmiyor, bu savaü× durdurmak ve küresel sermayeyi geriletmek için kararl× ad×mlar at×yor.
Tarih öùretici. Savaü karü×t× hareket kazanabilir. Vietnam’da- ki Amerikan Savaü×’na karü× baülayan hareket bu savaü×n bitiminde önemli bir rol oynad× ve ard×ndan 68 hareketini yaratt×. Bugün savaü karü×t× hareket dünya çap×nda çok daha büyük ve çok daha güçlü. Anti-kapitalist hareket Bin Ladin’in baü×nda olduùu kitlelere de mücadelenin doùru yolunu gösteriyor. Etkin olan mücadelenin, kazanacak olan mücadelenin y×ù×nsal eylem olduùunu anlat×yor. Savaü karü×t× hareket ne denli güçlenirse, ne denli y×ù×nsallaü×rsa bu savaü ç×lg×nl×ù× o denli zay×flayacak. Küresel sermaye çok yönlü sald×r×yor. Bombalar at×yor, tehditler savuruyor, bas×n× sansürlüyor, özgürlükleri k×s×tl×yor. úüçileri, emekçileri, yoksullar× amans×z bir biçimde ezmeyi amaçl×yor. Bugünkü savaü ç×lg×nl×ù×n×n amac× bu. Devasa ordular×n, en son teknolojilerin yoksulluktan k×r×lan Afgan halk×na karü× seferber edilmesinin tek nedeni bu. Hint okyanusundan Afganistan’a bombalar yollayan Amerikan ve úngiliz nükleer denizalt×lar×n×n hedefi Afganistan deùil, tüm dünya. “Baü×n×z× kald×r×rsan×z ezeriz” diyorlar. Bu mümkün mü? Hay×r! Küresel bir direniü var. Güçlenen, etkisini artt×ran. Savaüa karü× seferber olan. Kazanacak olan yoksul y×ù×nlar×n küresel direniüidir.
Titiz bombalama ABD SAVUNMA Bakanl×ù× son yapt×ù× aç×klamalardan birinde Afganistan üzerinde “hava üstünlüùünü kurduùunu” söyledi. Milyarlarca dolarl×k ABD hava gücü alt× günde topu topu iki MúG uçaù× olan Afganistan’a karü× hava üstünlüùü kurmuü! ABD ayr×ca çok titiz bir bombalama yapt×ù×n× iddia etmekte. Ak×ll× bombalar gidip tam hedeflerini buluyorlar. Daùlara at×lan baüka ak×ll× bombalar maùaralara girip Bin Ladin’i bulacak ve yok edecek! Tam bir masal. Bu arada dünya televizyonlar×n×n baü×nda ak×ll× bombalar×n nas×l tam da hedeflerini vurduklar×n× izliyor. Dört Birleümiü Milletler görevlisi “ak×ll× bombalar” ile öldürülürken küçücük bir k×z çocuùunun parçalanm×ü vücudunu herkes dehüetle izledi. Bir köyde 200 yoksul Afgan köylüsü “teröristlere karü×” kullan×lan “ak×ll× bombalar”×n ak×ls×zl×ù× sonucu imha oldu. Savaü×n üimdiye kadarki kurbanlar× esas olarak siviller. Önceki savaülarda da ak×ll× bombalar ayn× sonuçlara yol açm×üt×.
Afganistan’×n 1998’deki bombalan×ü× s×ras×nda gönderilen “ak×ll×” Cruise füzesi komüu Pakistan’da s×n×rdan 50 km içerdeki bir köyü imha etmiüti. Ak×ll× bombalar önceki savaülarda da oldukça ak×ls×zd×. Irak’ta kullan×lan ak×ll× bombalar×n %40’× hedeflerini vuramad×lar. Bir ak×ll× bomba ise sivil bir s×ù×naù× cehenneme çevirerek 91’i çocuk 288 kiüinin ölümüne yol açt×. 17 bin 500 Irakl× sivil “ak×ll× bombalar” sayesinde yaüamlar×n× yitirdi. Kosova savaü× s×ras×nda S×rbistan’×n bombalan×ü×nda da “ak×ll× bombalar” kullan×ld×. ABD S×rbistan’da 120 tank×n, 220 z×rhl× arac×n 450 topun ak×ll× bombalarla imha edildiùini aç×klad×. Daha sonra anlaü×ld× ki bombalamada sadece 14 tank, 18 z×rhl× araç ve 20 top imha edilebilmiü. NATO’ya göre 744 askeri hedef vurulmuütu. Daha sonra bu say×n×n 58 olduùu anlaü×ld×. K×sacas× ABD’nin milyarl×k teknolojisinin “ak×ll× silahlar×” pek bir iüe yaram×yor.
8 Ekim 200
7
ölüm yaùdÁrÁyor
duralÁm Kuzey ĂttifakÁ: YaùmacÁlarla ĤeriatçÁlarÁn birliùi
ABD’nin alternatifi Afganistan’a savaü açan ABD emperyalizmi, savaü× kazand×ù× takdirde, yerine Kuzey úttifak×’n× hükümet yapmay× amaçl×yor. DSP-MHP-ANAP hükümeti Amerika’n×n bu hedefini bütünüyle destekliyor. Türkiye zaten uzun zamand×r Kuzey úttifâk×’na yard×m ediyor. Eski yöneticiler Kuzey úttifak×’n× iki tür örgüt oluüturuyor. Bunlar×n bir k×sm× Rus iügaline karü× savaüan ve üeriat× savunan örgütler ve önce Mücahitlere karü× savaü×rken daha sonra onlarla birlikte davranan etnik az×nl×klara dayal× örgütler. Zaten Kuzey úttifâk×’n×n hemen hemen tüm örgütleri ülkenin kuzeyindeki etnik az×nl×klara dayan×yor. General Dostum Önce Ruslar×n hizmetindeydi. Sonra Mücahitlere karü× eski dostlar×n× satarak Taliban’×n yan×na geçti. Sonra ald×ù× rüüvetler karü×l×ù×nda Taliban’× satarak Kuzey úttifâk×’na kat×ld×. Yönettiùi küçük ordu çapulculardan oluümakta. Eski Rus silahlar× kullanmakta. Türkiye’nin gözdesi olan Dostum’un ordusu kad×nlara tecavüzleri ve yaùmalar×yla Afgan halk×n×n nefretini kazanm×ü bir çete. Afganistan kaynakl× uyuüturucu ticaretinin en büyük parças×n× kontrol etmekte. Hikmetyar En Amerikanc× Mücahit örgütlenmesinin baü×. Kâbil’i bombalayarak 25 bin sivili öldürdü. Öùrencilik y×llar×nda baü× aç×k kad×nlar×n surat×na kezzap atard×. ûeriatç×, kad×n düüman×.
Niye “Amerika’nÁn savaĤÁ”na hayÁr! ĂKĂZ KULELERĂN VE Pentagon'un vurulmasÁndan sadece birkaç saat sonra savaĤ ilan eden ABD yönetimi aslÁnda küresel sermayenin egemenliùini bir kez daha gösterme olanaùÁ bulduùu için bu denli hÁzlÁydÁ. Bu nedenle bu savaĤ "küresel sermayenin askeri kanadÁnÁn, ABD'nin savaĤÁdÁr." Dünyada yoksulla zengin arasÁndaki fark hem ülkeler bazÁnda, hem de her ülkenin kendi içinde hÁzla zenginlerin lehine geliĤmektedir. Zenginler giderek daha da zengin hale gelmektedir. G7'ler denen dünyanÁn en zengin yedi ülkesi dünya zenginliùinin dörtte üçünden fazlasÁna sahiptir. ĂĤte savaĤÁn asÁl nedeni bu zenginliùin korunmasÁnÁn garanti edilmesidir. Doùu Bloku'nun yÁkÁlmasÁndan önce dünya iki kutupluydu: SSCB'nin önderliùindeki Doùu Bloku ve ABD'nin önderliùindeki BatÁ Bloku. 989-9 arasÁnda Doùu Bloku'nun yÁkÁlmasÁnÁn ardÁndan çok kutuplu bir dünya doùdu. Bu yeni dünyada ABD askeri ve politik güce sahipken ekonomik olarak rakipleri karĤÁsÁnda gerileyen bir durumdaydÁ. Soùuk savaĤÁn BatÁ Bloku açÁsÁndan bütün yükünü taĤÁyan ABD, soùuk savaĤÁn bitimiyle birlikte dünya liderliùini kaybetmeme telaĤÁ içine girdi. Ălk fÁrsat Irak'Án Kuveyt'i iĤgali ile geldi. Bölgedeki petrol çÁkarlarÁnÁ korumak ve Irak'Án bölgesel gücünü kÁrmak için harekete geçen ABD oluĤturduùu ittifâk ile Irak'a saldÁrdÁ. AslÁnda Suudi topraklarÁna yÁùÁlan çeĤitli ülkelerden askerlerin, savaĤ üzerinde bir etkisi yoktu. Tek anlamlarÁ ABD'nin dünya üzerindeki askeri ve politik egemenliùini kabul etmiĤliùin kanÁtÁ olmalarÁydÁ. Irak "sanayi devrimi öncesi koĤullara" yollanÁrken, ABD dünya egemenliùi konusunda ilk adÁmÁnÁ attÁ. O günlerde bu sürece Yeni Dünya Düzeni denmekteydi. Yeni Dünya Düzeni aslÁnda sermayenin küresel saldÁrÁsÁnÁn adÁydÁ. Ăkinci büyük savaĤ giriĤimi Balkanlar’da geldi. ABD bir kez daha dünya egemenliùini kanÁtladÁ. ģimdi ise üçüncü kez ve bu defa tüm itirazlarÁ ortadan kaldÁrmak için harekete geçildi. AçÁk ki zaman zaman adÁna "3. Dünya SavaĤÁ" da denen bu savaĤÁn taraflarÁ ABD ve müttefikleri ile Afganistan olamaz. En zengin ve en güçlü ile en yoksul ve en zayÁf arasÁndaki çatÁĤma 3. Dünya
SavaĤÁ olarak adlandÁrÁlmaz. Öyleyse gerçek savaĤ nerede ve kiminle, kimin arasÁnda? Bush sÁk sÁk "ya bizim yanÁmÁzda olacaksÁnÁz ya da diùer yanda, tarafsÁz olamazsÁnÁz" diyor. Bunun anlamÁ kÁsa ve basit. Ya ABD egemenliùini tanÁyacaksÁnÁz ya da karĤÁ koyacaksÁnÁz ve o takdirde "terörizmden yana" olarak tanÁmlanacak ve saldÁrÁya uùrayacaksÁnÁz. DünyanÁn bütün ülkeleri ufak tefek itiraz mÁrÁldanmalarÁ gösterseler de ABD'nin yanÁnda taraf oldular. Bush'a göre 40 ülke aktif olarak ABD'nin savaĤÁna Ĥu ya da bu Ĥekilde katÁlacaùÁnÁ belirtti. Yani 40 ülke ABD'nin politik egemenliùini kabul etti. Rusya, Çin ve daha bir dizi eski Doùu Bloku ülkesi de bu boyun eùmiĤ ülkelerin arasÁnda. Bugün ABD'ye boyun eùenler ödüllendirilmekte. Rusya Ĥimdi Çeçen özgürlük savaĤçÁlarÁnÁ dünyaya "terörist" olarak kabul ettirebiliyor ve 250 bin Çeçeni öldürmüĤ olmasÁnÁ haklÁ gösterebiliyor. Rusya en iyi örnek ve daha sayÁsÁz örnek sÁralanabilir. Küresel sermayenin askeri kanadÁnÁn Afganistan'a saldÁrÁsÁnÁn sonuçlarÁnÁ, bir yandan Afgan halkÁnÁn direniĤi belirleyecek, diùer yandan ise küresel sermayeye karĤÁ çÁkan güçlerin savaĤ karĤÁtÁ hareketleri. Küresel sermayeye karĤÁ Seattle'dan baĤlayarak Cenova'ya kadar direnen antikapitalist hareket Ĥimdi de her yerde savaĤa karĤÁ mücadelenin baĤÁnÁ çekiyor. Her yerde yepyeni güçler savaĤa karĤÁ tutum alÁyor. Bu mücadele bir yandan küresel sermayenin savaĤÁnÁn yenilgiye uùramasÁna yol açacak, diùer yandan ise yeni bir solun yükselmesini saùlayacak. ģimdi tüm devrimci marksistler bütün güçleri ve olanaklarÁ ile savaĤa karĤÁ en geniĤ anti-kapitalist birliùi kurmak için bütün güçleri ile harekete geçmelidirler. Doùan Tarkan
Afganistan ve uyuĤturucu ticareti General Fahim Geçenlerde öldürülen Ahmet ûah Mesut’un yerine geçti. ûii düümanl×ù× ile ünlü bir örgüt. 1992’de bir dizi ûii katliam× gerçekleütirdi. Ele geçirdikleri ûii kad×nlara tecavüz etmeleri ile ünlüler. ûeriat× savunurlar. ûeriat× yorumlay×ülar× Taliban gibidir. Kral Zahir ģah Uzun süredir útalya’da refah içinde yaüamakta. Yak×n zamana kadar ülkesindeki facialar, yoksulluk ve sefalet onu indiremedi. ûimdilerde nisbeten öne ç×kt×. ģii gruplar úran taraftar×d×rlar. ûeriat yanl×s×d×rlar. Kâbil’i kontrol ettikleri k×sa dönemde Taliban benzeri bir üeriat uygulad×lar.
RUSLARA KARûI savaüta Amerika’n×n desteklediùi çeüitli Mücahit örgütlenmeleri haühaü üretimine baülad×lar. Giderek uyuüturucu ticareti bölgenin en önemli geliri oldu. Doùal olarak iüin kaymaù× savaü aùalar×na gitti. Rusya yanl×s× rejimin devrilmesinden sonra uyuüturucu ticareti daha da yayg×nlaüt×. 2000 y×l×nda Afganistan dünyadaki uyuüturucunun üçte birini üretmekte ve pazarlamaktayd×. Geçen sene Taliban rejimi, haühaü üretimini büyük ölçüde s×n×rlad×. BM verilerine göre Taliban bölgesindeki üretim y×lda 3100 tondan s×f×ra düütü. Bunun üzerine Pakistan’×n Peüaver bölgesindeki ve Kuzey úttifâk×’n×n kontrolündeki bölgelerde fiyatlar h×zla artt×.
Esrar×n kilosu 44 dolardan 400 dolara ç×kt×. 11 Eylül’den sonra ise 746 dolara ulaüt×. Uyuüturucu ticaretindeki en büyük pay× Ecevit’in “Türkiye’nin dostu” olarak tan×mlad×ù× General Dostum’a gidiyor. Bütün yaüam× yaùmac×l×ktan ibaret olan Dostum’un Türkiye ile olan iyi iliükilerinin alt×nda uyuütucu pazarlamas× olduùu, Avrupa bas×n× taraf×ndan s×k s×k dile getirilmekte. Amerika’n×n Vietnam Savaü× y×llar×nda da eroin üretimi ve ticareti CIA taraf×ndan organize edilmekteydi. Önce örgütü ve savaü× finanse etmeyi amaçlayan bu ticaret giderek mafyalaümaya yol açt×.
17 Ekim 2001
8
ABD’nin ekonomik ve askeri gücü aynÕ iúi görüyor
Bush: “Ya paran×, ya can×n×” BD'nin egemenleri açÕsÕndan ekonomik güç ve askeri güç ile küresel A kapitalizmin lideri olmak, birbirinden ayrÕlmaz bütünün parçalarÕ. Eylül'de yapÕlan saldÕrÕ öncesi ve sonrasÕ ortaya çÕkan manzara, ancak bu olgu çerçevesinde anlaúÕlabilir.
ABD ekonomisi, sald×r×dan çok önce ekonomik kriz yaüamaya baülad×. Kriz sadece ABD ekonomisiyle s×n×rl× olmay×p, tüm sanayileümiü ülkeleri de içine al×yor. Bu y×l×n ilk yar×s×nda dünya toplam sanayi üretimi, son 20 y×l×n en büyük düüüüü olan yüzde 6 oran×nda küçüldü. 2 . yüzy×l×n ilk küresel krizi kap×m×z× çal×yor. Üstelik de bu son 25 y×l×n dördüncü büyük krizi olacak. ABD egemen s×n×f×n×n Eylül sonras× artan sald×rganl×ù× ve savaü ç×ù×rtkanl×ù×yla, yaüanan ekonomik kriz aras×ndaki iliükiyi iyi kurmak gerekiyor. Bush yönetiminin henüz sald×r×dan çok önce, Nisan ay×nda haz×rlad×ù× 2002 y×l× bütçe tasar×s×, ABD egemen s×n×f×n×n ç×karlar×n× hem küresel düzeyde, hem de içeride pekiütirmek üzere tasarlanm×üt×. Bush 2002 y×l× bütçesinde askeri harcamalar için, bir önceki y×la göre 38.2 milyar dolarl×k art×üla 343.2 milyar dolar talep etmiüti. Bu, 2000 y×l×na göre askeri bütçede yüzde 9'a yak×n bir art×ü anlam×na gelmektedir. Bush yönetiminin bütçesinde askeri
harcamalar×n pay× artarken, ABD iüçi s×n×f×na sald×r× da art×yor, sermaye kesimine ise vergi indirimleri yoluyla büyük kaynaklar×n aktar×lmas×n×n önü aç×l×yor.
Ya paran×, ya can×n× Bush, tüm dünyay× "Ya benden yanas×n, ya da düüman×ms×n" ikilemiyle karü× karü×ya b×rak×rken, bunu, bir yandan askeri, öte yandan ise ekonomik gücünü kullanarak gerçekleütiriyor. ABD'nin elindeki ekonomik araçlar çok güçlü. Denetim alt×nda tuttuùu IMF ve Dünya Bankas× (DB) gibi küresel kurumlar, ABD'nin bu amac× için oldukça iülevsel. Savaüta kendisinden yana tutum alan Pakistan ve Hindistan'× ödüllendirmekte hiç zaman kaybetmedi. Daha önce bu iki ülkeye uygulad×ù× ambargoyu kald×r×rken, Pakistan'×n 379 milyon dolarl×k kredi geri ödemesini erteledi. Endonezya'ya saùlanan avantajl× ticari koüullar×n geniületilmesi için öneri yapt× ve Ürdün'le serbest ticaret amaçl× uzun bir süredir ertelenen anlaümay× onaylad×. IMF ve DB, ABD'nin dostlar×na yard×m etmeleri için
Dünyada silah HarcamalarÕ
"So÷uk Savaú döneminde 45 yÕl boyunca Sovyetler Birli÷i ile silahlanma yarÕúÕ içindeydik. ùimdi kendi kendimizle silahlanma yarÕúÕ içindeymiúiz gibi." Emekli Amiral Eugene Carroll, Jr., ABD DonanmasÕ bask× alt×nda tutuluyor. Örneùin Pakistan'×n IMF'den alacaù× 596 milyon dolarl×k kredi anlaümas× sonuçlanmak üzere. M×s×r'×n úsrail ile yapt×ù× bar×ü×n karü×l×ù× olarak d×ü borçlar×n×n yar×s× 99 y×l×nda affedilmiüti. Pakistan içinde benzeri bir durum söz konusu olabilir. Özbekistan gibi diktatörlükle yönetilen, ancak ABD için stratejik öneme sahip ülkeler de IMF'nin desteùinden daha fazla pay alacak. Türkiye de, ABD'nin gözüne girerek, IMF'nin desteùinin artmas×n× umuyor. Ekonomik gücü kullanarak ödüllendirme, ekonomik kriz içindeki bir dünyada çok güçlü bir silah olabilir. IMF ve DB bu üekilde, ABD'nin ve genel olarak Bat×'n×n hegamonyas×n× pekiütirmesi için güçlü bir araç olarak kullan×l×yor. ABD, IMF'nin yönetiminde yüzde 7 oy oran×na sahip. Bu nedenle, tek baü×na IMF politikalar×n× yönlendirmesi söz konusu deùil. ABD egemenleri bunu Bat× kulübünün diùer üyeleri üzerinde büyük bir bask× uygulayarak gerçekleütiriyor.
Dünya lideri olmak
Verilerin ço÷u 2000 yÕlÕna ait. * 999 bütçesi Kaynak: International Institute for Strategic Studies, Department of Defense
ABD egemen s×n×f×n×n sald×rganl×ù×n× ve egemenliùini sadece ekonomik temelde aç×klamak bizi yan×ltabilir. ABD'nin, krizde olan küresel bir dünyan×n, içinde milyarlarca insan×n açl×k s×n×r×n×n alt×nda yaüam savaü× verdiùi, olaùanüstü eüitsizliklerin yaüand×ù× bir dünyan×n lideri olduùunu da unutmamak gerekiyor. Bu dünya, çok kutuplu, yerel birçok çat×ümalar×n ve k×yas×ya bir rekabetin sürdüùü bir dünya. Soùuk Savaü dönemine göre ABD'nin egemenliùinin çok daha zay×flad×ù×, istikrars×zl×ù×n yayg×n laüt×ù× bir dünya. ABD, üüphesiz ki dünyan×n en büyük askeri ve ekonomik
gücü olmaya devam ediyor. ABD'nin askeri harcamalar×, diùer G-7 ülkelerinin toplam×ndan daha fazla. Kendisinden sonra silahlanmaya en çok pay ay×ran Rusya'dan alt× kez, kendisine tehdit olarak gördüùü yedi ülkenin (Küba, úran, Irak, Libya, Kuzey Kore, Sudan ve Suriye) toplam askeri harcamalar×ndan ise 23 kat fazla. Dünya toplam silahlanma harcamalar× içinde ABD'nin pay× yüzde 36.
Savaü bir seçenek
Son 5 y×lda bir zamanlar kendisine en büyük rakip olan Rusya çöker, ekonomik olarak en güçlü rakibi Japonya uzun y×llard×r ekonomik krizler içinde boùuüurken, Almanya oldukça yavaü bir büyüme gerçekleütirirken, ABD ekonomisi üçte bir oran×nda geniüledi. Ancak bu gerçeùe raùmen, eski gücünün çok gerisinde. Bundan 50 y×l önce ABD ekonomisi, dünya toplam üretiminin yüzde 40'×n× tek baü×na gerçekleütiriyordu. Her ne kadar Japonya son y×llarda zorluklar yaü×yorsa da, ekonomik bir dev olmaya devam ediyor. Almanya liderliùindeki Avrupa Birliùi ise ABD'nin ensesinin dibinde yar×üa devam ediyor. B×rak×n ABD'nin tart×ü×lmaz bir egemenliùi olduùu düüüncesini bir yana, Dünya Ticaret Örgütü toplant×s×nda Avrupa Birliùi ülkeleri ve Japonya'ya kendi ticari koüullar×n× kabul ettirmesi dahi zor görünüyor. Böyle bir durumda, bu rakip sermaye bloklar×yla, daha önce muz ithali ve otomotiv sektöründe yaüand×ù× gibi ticari savaülar×n baülamas× kuvvetle olas×. Sorun sadece ticari cepheyle s×n×rl× deùil. Dünyan×n en güçlü ülkesi olan ABD, tüm
askeri gücü imha edilmiü Saddam'×, burnunun dibindeki Kastro'yu bile y×llard×r deviremiyor. Bütün bunlar ABD'nin liderliùinin sorgulanmas×na neden olan olgular. Ancak ABD egemen s×n×f×n× as×l ürküten üey, Rusya gibi bir devin 2 y×l gibi k×sa süre önce devrilmiü, Japonya'n×n ileri teknoloji üreten devlerinin bugünkü halleri. ABD egemen s×n×f×, küresel kapitalizmde egemenliùin sürekli olmayabileceùini, her yükseliüin bir düüüüle son bulabileceùinin bilincinde. Bir baüka ürkütücü olgu da, Çin gibi bir devin h×zla büyümekte oluüu. Sonuç olarak, ABD'nin orta ve uzun vadede mutlak egemenliùinin garantisinin olmad×ù× gerçeùi ortada. Örneùin derin krizler, t×pk× Rusya'n×n baü×na geldiùi gibi ABD'yi de liderlikten edebilir. ABD'nin savaü seçeneùini öne ç×karmas× ve silahlanma yar×ü×n× h×zland×rmas×n×n arkas×nda yatan gerçekler bunlar. ABD'nin egemen bloùunun üahinleri, h×zla büyüyen ve ileride büyük bir askeri tehdit oluüturma potansiyeline sahip olan Çin'in de t×pk× Rusya gibi, h×zl× bir silahlanma yar×ü×yla köüeye s×k×üt×r×labileceùini düüünüyor. Böyle bir durumda askeri seçeneùin sadece Çin'i deùil, Avrupa ve Japonya'y× da hizaya sokacaù× düüünülüyor. Ancak Bush'un bu maliyeti yüksek stratejisi sonucu, dünya kapitalist sisteminde gerginliùin artmas× kaç×n×lmaz. Ticari savaülar×n, bölgesel gerginliklerin ve ortaya ç×kan krizle birlikte artan rekabet koüullar×n×n, milyarlar için çoùu kez savaü, kan ve ölüm olduùunu tarihsel örneklerden biliyoruz. F. Levent ûENSEVER
8 Ekim 200
9
Sosyalist TartÁĤma 200 TartÁĤma ToplantÁlarÁ dizisi
IMF’YE HAYIR! SAVAģA SON!
DĂRENĂģĂ KÜRESELLEģTĂR!
ST200 Sosyalist TartÁĤma 200 ĂZMĂR 2-3-4 KasÁm
D
evrimci Sosyalist ĂĤçi Partisi, DSĂP’in her sene takrarladÁùÁ Sosyalist TartÁĤma toplantÁlarÁ dizisi bu sene 26 Ekim, 25 KasÁm tarihleri arasÁnda Ankara, Ăzmir ve Ăstanbul’da yapÁlacak. Üç kentte 40 toplantÁ gerçekleĤecek. Ankara toplantÁsÁ 26-27-28-28 Ekim’de, Ăzmir toplantÁsÁ 2-3-4 KasÁm’da ve Ăstanbul toplantÁsÁ ise 2324-25 KasÁm tarihlerinde yapÁlacak. Sosyalist TartÁĤma toplantÁlarÁ bütün dünyada yükselen anti-kapitalist hareketin Türkiye’deki tartÁĤma platformu olacak. Bu sene Sosyalist TartÁĤma toplantÁlarÁ ABD’nin yeni savaĤÁ sÁrasÁnda olacak. Bu nedenle toplantÁlarÁn gündeminde savaĤa iliĤkin bir dizi konu da var. Sosyalist TartÁĤma toplantÁlarÁ DSĂP tarafÁndan düzenlenmesine raùmen herkese açÁk. ToplantÁlara katÁlan herkes tartÁĤmalara katÁlabilir. AyrÁca konuĤmacÁlarÁn bir kÁsmÁ DSĂP üyesi deùil.
Sosyalist TartÁĤma toplantÁlar dizisi 992’den bu yana Türkiye solunun en büyük tartÁĤma platformu oldu. Ălk baĤta sadece Ăstanbul’da düzenlenen Sosyalist TartÁĤma, bir süredir Ankara ve Ăzmir’de de yapÁlÁyor. Sosyalist TartÁĤma toplantÁlarÁ sosyalizmin güncel sorunlarÁnÁn yanÁ sÁra dünyada ve Türkiye’deki politik geliĤmelerin tartÁĤÁlmasÁna ayrÁlmÁĤtÁr. Ancak amaç sadece tartÁĤmak deùildir. TartÁĤma ile birlikte dünyayÁ deùiĤtirmek için bir buluĤmadÁr. Küresel sermayenin saldÁrÁlarÁna yeter diyorsanÁz, IMF politikalarÁna hayÁr, savaĤa son diyorsanÁz Sosyalist TartÁĤma 200 ’e katÁlÁn ve yeni bir mücadelenin ve yeni bir solun Ĥekillenmesine katkÁda bulunun.
2 KasÁm, Cuma: 8.30 - ABD'nin terör dosyasÁ (PANEL)
Sosyalist TartÁĤma 200 Ankara 26-27-28-29 Ekim
3 KasÁm, Cumartesi: .00 - Stalin ve terör yÁllarÁ 2.30 - NasÁl bir devrimci parti 4.00 - SavaĤa hayÁr (PANEL) 6.00 - Ya paranÁ, ya canÁnÁ: IMF 7.30 - Türkiye’de faĤizm tehditi
26 Ekim, Cuma:
6. 5- 7.30 - Kapitalizmin kaleleri: IMF, DB, DTÖ nedir? 8.00- 9. 5 - Türkiye’de faĤizm tehdidi 9.30-20.45 - Panel: SavaĤa hayÁr!
27 Ekim, Cumartesi:
.00- 2. 5 - Yeni hareket ve devrimci parti 2.45- 4.00 - Kapitalizm ve savaĤ: NATO insanlÁk için mi savaĤÁyor? 4.30- 5.45 - Panel: Cinsiyetçiliùe karĤÁ nasÁl bir mücadele? 6. 5- 7.30 - Dünya yeni bir krize mi giriyor? 8.00- 9. 5 - Panel: Ya paranÁ, ya canÁnÁ: IMF’yi nasÁl durdururuz?
28 Ekim, Pazar:
.00- 2. 5 - SavaĤ ve medya 2.45- 4.00 - Stalin’in iktidarÁ ve terör yÁllarÁ 4.30- 5.45 - KüreselleĤme: Yeni emperyalizm mi? 6. 5- 7.30 - Kapitalizmin suç dosyasÁ: Büyük Ĥirketler ve dünyanÁn imhâsÁ 8.00- 9. 5 - Panel: Oksijen mi, dolar mÁ?
29 Ekim, Pazartesi:
2.45- 4.00 - Ăslami hareket ve savaĤ 4.30- 5.45 - Troçki’nin marksizmi 6. 5- 7.30 - Panel: Küresel direniĤin geleceùi 8.00- 9. 5 - KapanÁĤ toplantÁsÁ: Yeni bir hareket için yeni fikirler zKatÁlÁmcÁlar: Ankara Sosyalist TartÁĤma toplantÁlarÁna DSĂP üyesi konuĤmacÁlarÁn yanÁ sÁra SBF Öùretim Üyesi Tülin Öngen, Dev Maden-Sen Genel BaĤkanÁ Tayfun Görgün, Özgür Üniversite’den Temel Demirer, HADEP’den Veli Aydoùan, ayrÁca Ankara SavaĤ KarĤÁtlarÁ Derneùi GiriĤimi’nden, KaosGL’den, Greenpeace’den konuĤmacÁlar, Öteki Ben grubundan Yasemin, Jeoloji Mühendisleri OdasÁ’ndan Ayhan Sol da katÁlacaklar.
4 KasÁm, Pazar: .00 - KadÁnlarÁn kurtuluĤu ve sosyalizm 2.30 - Kapitalizm ve eùitim 4.00 - Küresel direniĤin geleceùi (PANEL) 6.00 - Troçki'nin marksizmi 7.30 - Enternasyonalizm, demokrasi ve sosyalizm: Geleceùe giden yol
Ăzmir Ăl Örgütü, yeni adresi: 846 Sokak ( . Beyler), No: 8/3 KemeraltÁ
Sosyalist TartÁĤma 200 ĂSTANBUL 23-24-25 KasÁm Paneller: SavaĤa hayÁr! Ya paranÁ, ya canÁnÁ: IMF'yi nasÁl durdururuz? Küresel direniĤin geleceùi Enternasyonalizm, demokrasi ve sosyalizm: Geleceùe giden yol 2 . yüzyÁlda kadÁn hareketi
ToplantÁlar Bugüne kadar Sosyalist TartÁĤma toplantÁlarÁna katÁlan konuĤmacÁlardan bazÁlarÁ Ercan KarakaĤ, Orhan Pamuk, Doùan Tarkan, Ufuk Uras, Fikret BaĤkaya, Metin Çulhaoùlu, Ertuùrul Kürkçü, küçük Ăskender, Seyfi Öngider, ģadi Ozansü, Faik Bulut, Nurdan Düvenci, Yelda, Metin Üstündaù, Hatice Pehlivanoùlu, Mustafa YalçÁner, Ahmet YÁldÁz, Sinan Özbek, Roni Margulies, Cengiz FaydalÁ, Kemal Nebioùlu, RÁfat N. Bali, Nail SatlÁgan, Melih Pekdemir, Ahmet Oktay, Turgay FiĤekçi, Kadir Ănan, Ălhami Aras, ģaban Ăba, Yunanistan ve KÁbrÁs’tan konuĤmacÁlar.
FaĤizmi nasÁl yeneceùiz? Troçki'nin marksizmi Yeni hareket ve devrimci parti? Stalin'in iktidarÁ ve terör yÁllarÁ ABD'nin terör dosyasÁ Yeni bir dünya krizi mi geliyor? Kapitalizmin suç dosyasÁ: Büyük Ĥirketler ve dünyanÁn imhasÁ Sendikal hareketin geleceùi
Son ToplantÁ Yeni bir hareket için yeni fikirler
8 Ekim 200
0
GELECEøiN SOSYALiST TOPLUMU John Molyneux John Molyneux’nun “Geleceùin Sosyalist Toplumu” adlÁ broĤürü bu sayÁdan baĤlayarak Sosyalist ĂĤçi’de yayÁnlanacak. "Devrimden sonra her üey nas×l olacak? Sosyalizmde üu ve bu sorunla nas×l baüa ç×kacaù×z? X, Y ya da Z nas×l örgütlenecek?" Bu tür sorular genelde marksistlere sorulmaktad×r. Belirtmek gerekir ki, verilen cevaplar s×k s×k belirsizdir. Elbette, Marks'×n bu alandaki yaz×lar×, abidevi kapitalizm analizi ve tarih ile çaùdaü politika konusundaki eserlerine k×yasla daha azd×r. Her ne kadar Marks'×n konu üzerinde söyledikleri onun geleneksel p×r×lt×s×na sahip olsa ve sosyalizm hakk×nda kendisinden sonraki marksist düüünüüün tümüne temel oluüturduysa da, en önemli sorunlar× sadece en geniü tipten özet olarak ele alm×ü olduùu da bir gerçektir. Bunun için iyi nedenler vard×. Marks'tan önce, sosyalizmin hakim ekolü, Frans×z Saint-Simon ve Fourier ile úngiliz Robert Owen gibi "ütopyac×lard×". Ütopyac×lar, geleceùin toplumu için büyük üemalar çizmekte ustayd×lar ancak bunlar× ortaya ç×karmak için yöneten s×n×f×n iyi niyetine seslenmek d×ü×nda bir stratejiden yoksundular. Marks, bilimsel sosyalizmini bu orta s×n×f hayalciliùinden ay×rmaya kararl×yd×. Sosyalizmin sadece kapitalizm içindeki gerçek z×tl×klardan ortaya ç×kabileceùini vurgulad× - kapitalist üretimdeki anarüi ve iüçi s×n×f× ile burjuvazi aras×ndaki z×tl×k. Bu, sosyalist bir toplumun örgütlenmesi konusundaki tahminlere çok sert baz× s×n×rlar getiriyordu; bu s×n×rlar ayr×nt×l× bir proje konusundaki tüm çabalar× devre d×ü× b×rak×yordu. Temelde, bu s×n×rlar hâlâ geçerlidir. Sosyalizm; kapitalizmden, iüçi s×n×f×n×n ona karü× vereceùi baüar×l× bir mücadeleden ortaya ç×kacaù× için, devrimci sosyalist hükümet taraf×ndan al×nacak belirli tedbirler aç×kça o dönemde saùlanan belirli ekonomik, toplumsal ve politik koüullara baùl× olacakt×r. Devrimin tarihini üimdiden öngöremeyeceùimiz gibi, bu koüullar×n ne olacaù×n× da önceden bilemeyiz. Ayr×ca, sosyalist devrimin tüm amac× toplumu iüçi s×n×f×n×n bilinçli kontrolüne vermek olduùu için, önceden cevaplamaya çal×üman×n beyhude olduùu ve karar×n basitçe gelecekteki iüçilere b×rak×lmas×n× gerektiren pek çok soru var. Örneùin, sosyalist bir toplumda iskan tasar×m× konusunda üimdiden planlar yapman×n hiçbir anlam× yok. Bu tamam×yla gelecekteki insanlar×n içinde yaüamay× seçeceùi ev tipine baùl× olacak. Yine de sorular var. Eùer insanlar sosyalizm mücadelesine ilgi duyacaklarsa, ne için mücadele ettiklerini bilmek isteyeceklerdir. Bu, özellikle de, konu Rusya ve Doùu Avrupa'da stalinizm fenomeni ve "sosya list" ünvan×na hak iddia eden dünya çap×ndaki diùer bir çok rejim taraf×ndan karart×lm×üken doùru. Sosyalist propagandada, kapitalizmin öfkeyle teühirine ihtiyaç var. úüçilerin hareketinin strateji ve taktiklerinin zeki bir analizine ihtiyaç var. Ama ayn× zamanda, ilham için, mücadeleyi mücadeleye deùer k×lan bir amaç görme gücüne ihtiyaç var. Ayr×ca, belirli aç×lardan bu sorulardan baz×lar×n× cevaplamak için Marks'tan daha iyi bir konuma sahibiz. Kapitalist geliüme ile geçen bir yüzy×l daha, ister istemez pek çok üekilde sosyalizmi haz×rlad× ve Marx taraf×ndan ilke olarak ortaya konulan baz× amaçlar×n -maddi bolluùun elde edilmesi veya iü bölümünün üstesinden gelinmesi gibi- nas×l gerçekten elde edilebileceùini gösterdi. Bir de, bir yüzy×ll×k iüçi mücadelesinin avantaj×na sahibiz. Henüz, Marksist anlamda tam sosyalizm deneyimine sahip deùiliz. Ancak Rusya'da birkaç y×ll×k bir sosyalist devrim deneyimimiz ve birkaç da sosyalizm tohumlar× içeren yak×n f×rsat×m×z - 936'da úspanya'da ya da 956'da Macaristan'da olduùu gibi, baüar×s×zl×ùa uùrayan iüçi devrimlerivar. Bu nedenlerle, bu kitapç×k biraz ayr×nt× ile gelecekteki sosyalist toplum konusunda marksist bir bak×ü aç×s× sunmaya çal×üacakt×r. Çal×ümak kelimesini vurguluyorum çünkü anlat×m×ma s×zabilecek olan kiüisel hatalar ve mizaç bir yana, kesin olan bir üey var: sosyalizmin gerçekleümesi, tüm öngörülerinden bariz bir biçimde ayr×lacakt×r. Ancak bu, giriüimi deùersiz k×lmaz -insanl×k için sosyalizm yoluyla kendisini kapitalizm alt×nda inim inim inleten temel sorunlar× ortadan kald×rman×n ve gerçek özgürlüùü kazanman×n mümkün olduùunu göstermeye çal×ümak. Bu süreç, iüçi devrimiyle kapitalist devletin y×k×lmas× ile baülar. Ancak dünya çap×nda tamamen s×n×fs×z bir toplumun elde edilmesi ile tamamlan×r - yani, tüm insan ×rk×n×n iülerini s×n×f çeliükisi veya s×n×f mücadelesi olmaks×z×n kolektif olarak idare etmesiyle. Kapitalizmin y×k×lmas× ile s×n×fs×z bir toplum aras×nda bir geçiü süresi yatar. Buna Marks taraf×ndan "proletarya diktatörlüùü" denir, daha basit olarak ise "iüçilerin erki" olarak an×l×r. Sosyalist geleceùi tart×ü×rken, bunu daima ak×lda tutmak temeldir. Çünkü, iüçi s×n×f×n×n erke sahip olsa da hâlâ mülksüzleütirilmiü burjuvazi ile mücadeleye kilitlenmiü durumda olduùu bu ilk aüamada ne yap×labileceùi ve ne yap×lacaù×, insanl×k tam olarak birleüince ortaya ç×kan olas×l×klar ile ayn× deùildir.
Sosyalist ĂĤçi SayÁ: 62 z 8 Ekim 200 ISSN 300-4026 z UluslararasÁTanÁtÁm veYayÁncÁlÁk Ltd z Sahibi:Özden Dönmez z YazÁĂĤleri Müdürü: Volkan AkyÁldÁrÁm z Adres:SakÁzgülü sk. 24/4 KadÁköy/Ăstanbul z BaskÁ Yön MatbaasÁ
KüreselleĤmenin karanlÁk bilançosu • Fikret Baükaya • Özgür Üniversite Kitapl×ù× • 136 sayfa
ikret Baükaya'n×n kitab×, konuyla ilgili son iki y×lda raflar× dolduran diùer kitaplar×n bir çoùundan, önemli bir noktada ayr×l×yor. Baükaya küreselleüme konusuna, 'Üçüncü Dünyac×' görüü noktas×ndan hareketle yaklaü×yor. Baükaya, sanayileümiü ülkelerin iüçilerinin kazan×mlar×n×n, 'sömürge ve yar× sömürge' ülkelerdeki iüçiler ve halklar aleyhine kazan×ld×ù× ve bu durumun ise enternasyonalizmden uzak olduùu iddias×nda. ûöyle diyor: "Elbette Bat× iüçi s×n×f× mücadelesinin as×l hedeften uzaklaümas×da enternasyonalizm konusundaki tutars×zl×k, enternasyonalist ilkelerden uzaklaümas×da da belirleyici oldu. K×smi kazan×mlar ekseri dünyan×n geri kalan×ndaki (sömürü ve yar× sömürge) iüçiler, emekçiler ve halklar aleyhine kazan×ld×". Baükaya'n×n 'enternasyonalizm' anlay×ü× oldukça sorunlu. Kendisinin Bat× iüçi s×n×f×na yönelttiùi eleütiriyi ciddiye alm×ü olsak, bu ülkelerdeki iüçi s×n×f×n×n kendi egemen s×n×flar×na karü× mücadele etmemeleri, ücret ve sosyal kazan×mlar×n× geri tepmeleri gerekir ve böylece, Bat× egemen s×n×flar×n×n, yoksul ülkelerdeki iüçileri daha az sömürmelerini umard×k. Baükaya, Bat× iüçi s×n×flar×n×n tüm kazan×mlar×n×n, verilen aù×r s×n×f mücadeleleri sonucu olduùu gerçeùine gözlerini kapamaktad×r. Bu kazan×mlar×, Marksizm d×ü×
F
bir yaklaü×mla, egemen s×n×flar×n kendilerine sunduklar× bir ödül veya rüüvet olarak görmektedir. Baükaya'n×n Üçüncü Dünyac×l×ù×, Bat×'y× sermaye s×n×f× ve iüçi s×n×f×yla ortak ç×karlar× olan bir cephede görürken, kendisini de kaç×n×lmaz olarak yerel sermaye gruplar×n×n ç×karlar×n×n yan×na itmektedir. Dolay×s×yla kitab×n iddial× ad× bir yana, Baükaya, gerek küresel kapitalizmin dinamiklerini, gerekse de küresel sermayenin sald×r×s×na direnen küreselleüme karü×t× hareketin dinamiklerini anlamaktan uzakt×r. Küresel kapitalizm günümüzde art×k dünyadaki tek ve mutlak hakim bir sistem. Bu gerçekten yola ç×karak, küresel sermaye aç×s×ndan 'Bat×' ve 'Güney' gibi coùrafi ayr×mlar, sermaye birikimi baùlam×nda tali ayr×mlard×r. Sermaye üretimi uluslararas×laüm×ü ve bu onun günümüzdeki karakterinin önemli bir parças× olmuütur. Bu yeni sermaye birikim modeli, tüm dünyada emekçileri neo liberal sald×r×n×n hedefi haline getirdi. Baükaya. "... as×l odaù× hedef almayan ve radikal olmayan, tutarl× bir anti kapitalizm projesinden yoksun karü× ç×k×ülar×n hiçbir üans× yoktur" diyor. Ancak kendisinin kitab×nda dile getirdiùi karü× duruü, ne yaz×k ki tutarl× bir 'anti kapitalizm' olmaktan çok, bir bütün olarak "Bat×" karü×tl×ù× olarak karü×m×za ç×k×yor. Baükaya'n×n kitab×n×n sorunlu bir diùer yan× da, küreselleüme sald×r×s× karü×s×nda önerdiùi "çözüm"de yat×yor. Baükaya, neo liberal ideolojik sald×r×n×n,
"Sovyet sisteminin" baüar×s×zl×ù×n× hedef ald×ù×n×, ama bu sistemin baüar×s×z olmas× iddias×n×n doùru olmad×ù×n× ileri sürüyor. Oysa Sovyet sistemi, 'serbest piyasa' kapitalizminin karü×s×nda, bir sermaye birikim modeli olarak çökerken, kaç×n×lmaz olarak alternatif olma özelliùini de yitirdi. Üstelik de bu çöküü, rakip sermaye birikim modeliyle içine girdiùi amans×z bir rekabetin sonucu olarak ortaya ç×kt×. Baükaya, 'serbest piyasa' modeli yerine, en az onun kadar bask×c× ve sömürücü ve üstelik de tarihin çöplüùüne gitmiü bir diùer sermaye modelini (devlet aparat× eliyle sermaye birikim modelini) çözüm olarak önümüze sürüyor. Böylece bizi, sermayenin hakim olmad×ù× bir sistem yerine, öyle ya da böyle, farkl× sermaye modelleri aras×nda seçime zorluyor. Yani Baükaya'n×n çözümü, kendi iddia ettiùi gibi ne 'radikal', ne de tutarl× bir üekilde 'anti kapitalist'. Baükaya, "iüçi hareketinin" kapitalizmin çeliükilerinden yararlanamamas×n× da, "Avrupa merkezli" bir ideolojik yabanc×laümaya baùl×yor. Böylece, Sovyet yenilgisini de Bat× Avrupa iüçi s×n×f×n×n s×rt×na yüklerken, kendisinin Avrupa Merkezli olmayan yabanc×laümam×ü çözüm önerisi olarak da geriye tek bir üey kal×yor: Milliyetçilik. F. Levent ûENSEVER
Massimo eĤcinselmiĤ! Yönetmen: Ferzan Özpetek Oyuncular: Margherita Buy, Stefano Accorsi, Serra YÁlmaz Senaryo: GÁannÁ RomolÁ ve Ferzan Özpetek 28 Eylül’den itibaren Türkiye'de gösterime giren FransÁz-Ătalyan ortak yapÁmÁ olan Cahil Periler'i sadece Ătalya'da yaklaĤÁk 300 bin kiĤi izledi. Cahil Periler filmlerinin yönetmeni, Ferzan Özpetek, Ătalya'da Türk asÁllÁ Ătalyan yönetmen ve Ătalyan sinemasÁnÁ yeniden yaratan üç yönetmenden biri olarak anÁlÁyor. Film 5 yÁldÁr evli olan Antonia'nÁn eĤi Massimo'yu bir trafik kazasÁnda kaybetmesiyle baĤlar. Antonia mutlu ve güvenli evliliùinde eĤini kaybetmenin acÁsÁnÁ yaĤar ta ki, iĤ arkadaĤlarÁ Massimo'nun eĤyalarÁnÁ eve yollayana kadar. Filme adÁnÁ veren gerçek üstücü ressam Magritte'nin tablosu ile birlikte yola çÁkan Antonia, Massimo'nun yedi yÁl süren eĤcinsel iliĤkisini öùrenir. EĤinden ona kalan bu hayatÁ, kendi yarattÁùÁ sÁnÁrlÁ ve dar kutusundan farkÁnda olmadan çÁkÁp, baĤka bir yerde kendi sÁnÁfÁndan
olmayan insanlarla, sÁcaklÁùÁn samimiyetin, ortak yaĤam alanlarÁnÁn olduùu baĤka bir dünyayÁ yaĤamaya baĤlar. Antonia üzerinden süre gelen filmde baĤka hayatlar da var. 0 yÁldÁr ailesini görmeyen transseksüel, bütün hayatÁ boyunca terkedilmiĤ hasta yataùÁnda sevgilisini bekleyen genç bir adam, Türkiye'den Ătalya'ya kaçan Serra, gezgin müzisyen Emir... Cahil Periler; güveni, tekdüze ve kalÁplaĤmÁĤ deùerlerde yakalayamayacaùÁmÁzÁ vurgularken yönetmenin kendi deyimiyle "aĤkÁn, ailenin ve arkadaĤlÁùÁn bütünleĤmesinden doùan yeni anlamlarÁn öyküsü"dür. Yönetmen Ferzan Özpetek'te Ăspanyol yönetmen Almadovar'dan izler var. Özellikle geçen yÁl sinemalarda olan "Annem HakkÁndaki Her ģey" adlÁ filmin senaryosu ve yönetmenliùi ile ortak özelliklere sahip. Usta yönetmenliùinin yanÁ sÁra akÁcÁ senaryosu, karakterlerin hakkÁnÁ veren oyunculuùu ve mekan seçimindeki sanat yönetmenliùi ile aĤk, acÁ gibi kesiĤmiĤ duygularÁ bir arada yaĤatan izlenilmesi keyifli bir film. Deniz Polat
Mücadelenin úçinden
Aúa÷Õdan sosyalizm
Ăzmir SavaĤ KarĤÁtÁ Platform SAVAģ OLASILIøININ belirmesinden hemen sonra Ăzmir'de KESK, DĂSK, TMMOB'un Ăzmir temsilcilikleri, Tabip OdasÁ, DiĤ Hekimleri OdasÁ, ĂHD, THĂV, Ăzmir SavaĤ KarĤÁtlarÁ Derneùi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneùi, ÇHD, Halkevleri, DSĂP, EMEP, ÖDP ve SĂP il örgütleri tarafÁndan Ăzmir SavaĤ KarĤÁtÁ Platform oluĤturuldu. Platform bir kampanya programÁ hazÁrladÁ. Operayona ilk tepki AFGANĂSTAN’A YÖNELĂK operasyonun baĤlamasÁndan sonra platform tarafÁndan 9 Ekim SalÁ günü kitlesel basÁn açÁklamasÁ yapÁldÁ. BasÁn açÁklamasÁnda platform adÁna konuĤan ÖDP Ăl BaĤkanÁ Haluk Tekeli savaĤÁn bütün halklara iĤsizlik, yoksulluk ve göç getireceùini, savaĤla birlikte tüm dünyada siyasal özgürlüklerin kÁsÁtlanacaùÁnÁ söyleyerek, Türkiye'nin savaĤa katÁlmamasÁ gerektiùini vurguladÁ. Haluk Tekeli, Türkiye'de, bölgede ve
SavaĤ KarĤÁtÁ
dünyada barÁĤ istediklerini söyledi. Yeterince hazÁrlanmak için zaman olmamasÁ nedeniyle yaklaĤÁk 00 kiĤinin katÁldÁùÁ eylemde en çok "SavaĤa hayÁr; özgür, eĤit bir dünya!" sloganÁ atÁldÁ.
mitingi valilik tarafÁndan yasaklandÁ. Bunun üzerine 3 Ekim'de kitlesel basÁn açÁklamasÁ yapÁlacaùÁ ilan edildi.
Ămza KampanyasÁ PLATFORMUN KAMPANYA programÁnÁn kapsamÁnda olan imza toplama etkinliùi, 0 Ekim ÇarĤamba gününden 3 Ekim PerĤembe gününe kadar sürdü. Konak, Bornova, Buca, KarĤÁyaka ve NarlÁdere ilçelerinde yaklaĤÁk 0 noktaya açÁlan imza masalarÁnda platformun savaĤla ilgili taleplerinin ifade edildiùi bir metne binlerce imza toplandÁ. Gençler, çalÁĤanlar, emekliler, sosyalistler, sosyal demokratlar ve islamcÁlar gibi farklÁ kesimlerden insanlar yer yer öfkeli bir Ĥekilde savaĤa karĤÁ çÁkmak gerektiùini ifade ederek imza attÁlar. ÇocuklarÁ askerde olan ya da askerlik çaùÁnda çocuklarÁ olan kadÁnlarÁn tepkisi büyüktü. Platformun düzenlemek istediùi 4 Ekim "SavaĤa HayÁr"
3 EKĂM Cumartesi günü saat 3.00'te Konak Sümerbank önünde kitlesel bir basÁn açÁklamasÁ yapÁldÁ. YaklaĤÁk 700 kiĤinin katÁldÁùÁ açÁklamada, ĂHD Ĥube baĤkanÁ Günseli Kaya konuĤmasÁnda savaĤÁn tüm toplumlara vereceùi acÁlardan söz ederekbütün dünyada olduùu gibi, Türkiye'de de savaĤa karĤÁ mücadelenin sürdüùünü ve süreceùini söyledi. Eylemde "Amerika uĤaùÁ hükümet istifa", "Üslere el konsun, ABD defolsun", "Amerikan askeri olmayacaùÁz", "Ülkede, bölgede, dünyada barÁĤ istiyoruz", "SavaĤa hayÁr, barÁĤ hemen Ĥimdi" sloganlarÁ atÁldÁ. Platformun süreklileĤtirilmesi ve kapsamÁnÁn geniĤletilmesi konusunda çalÁĤmalarÁnÁ sürdürecek.
MEKTUP
A
DSiP TOPLANTILARI 20 Ekim 200 Cumartesi saat: 5.00 Anti-kapitalist hareket barÁĤ için sokakta DSĂP Ăstanbul ĂlÖrgütü DSĂP Beyoùlu Ălçe Örgütü 20 Ekim200 Cumartesi saat: 6.00 Küresel sermaye ve savaĤ DSĂP Ăzmir Ăl Örgütü
Eylem
Kitlesel BasÁn AçÁklamasÁ
Geleneksel ĂÜ öùrenci Ĥenliùi 6 Ekim'de yapÁldÁ. Geçen yÁllardan farklÁ olarak, Ĥenliùin ana vurgularÁ eùitimde özelleĤtirme ve ABD'nin Afganistandaki savaĤÁ oldu. ģenlikten sonra, Ekim PerĤembe günü BeyazÁt MeydanÁ'nda Ăstanbul'un ilk savaĤ karĤÁtÁ eylemi gerçekleĤti. ĂÜ Hukuk Fakültesi'nde alkÁĤlarla baĤlayan yürüyüĤ baĤka fakültelerden katÁlÁmlarla sürdü. Ana kapÁdan 50 öùrencinin BeyazÁt'a çÁkmasÁyla diùer üniversitelerden eyleme "savaĤ açlÁk, yoksulluk, sefalet ve ölüm demektir, Emperyalist savaĤa hayÁr!" pankartÁyla katÁlan 50 kiĤilik öùrenci grubuyla birleĤildi. SÁk sÁk "Emperyalist savaĤa hayÁr", Kahrolsun Amerikan emperyalizmi", "SavaĤa deùil eùitime bütçe", "Kriz, savaĤ, tecrit, bu abluka daùÁtÁlacak" sloganlarÁnÁn atÁldÁùÁ eylem, yapÁlan basÁn açÁklamasÁnÁn ardÁndan bitirildi. Eylemin bu denli küçük olmasÁnda bir çok sol grubun çeĤitli gerekçeler göstererek eyleme katÁlmamasÁ etkili oldu.
Kitlesel mücadele ile kazanacaùÁz!
BD'nin Afganistan'a açt×ù× savaüla beraber hükümet de bu savaütan pay kapma derdiyle ABD'nin istediùi her üeyi yapacaù×n× bildirdi. úncirlik Üssü dünyan×n en zengin ülkesini bombalayan ABD'nin kullan×m×na aç×ld×. Ayr×ca hükümet, muhtemel bir cephe savaü×na hemen asker gönderebileceklerinin alt×n× çiziyor. Bu sald×r×n×n emekçiler için daha fazla yoksulluk, sefalet ve ölüm getireceùini hepimiz biliyoruz. úüte bu yüzden Türkiye'de yaüayan halk×n % 80'i, emekçiler "Savaüa hay×r!" diyor. Fakat 'savaüa hay×r' diyenlerin sesi az ç×k×yor. Bölünmüülük, sol içindeki sekter tutumlar bunun sebeplerinden birkaç×. Oysa bugün, onca yoksullaüman×n ard×ndan bize dayat×lan savaü ekonomisine ve milyonlarca masum insan×n katledilmesine karü× dünyadaki anti-kapitalist hareket hepimize örnek olmal×.
Bu anlamda KESK'in toparlanmas×, Emek Platformu'nun harekete geçirilmesi, DúSK'e 9 Kas×m'daki eylem için cesaret verilmesi hayati bir öneme sahip. Özellikle, geçirdiùimiz bu zorlu süreçte, KESK'in gücünü zay×flatacak tart×ümalar× bir yana b×rak×p sekter tutumlar× bir an önce terk etmek gerekiyor. KESK'in savaüa, yoksulluùa ve IMF uüaù× hükümete karü× aktif mücadele etmesi için çaba göstermek gerekiyor. Solun sekter tutumu sadece KESK içerisinde deùil, hemen her yerde kendini var ediyor. Geçtiùimiz hafta Beytepe'de savaüa karü× yap×lan bir bas×n aç×klamas×na 35 kiüi kat×ld×. Oysa Beytepe'de 'Savaüa hay×r' diyen sadece o bas×n aç×klamas×na kat×lan 35 kiüi deùildi, yüzlerce insan bugün kampüslerde savaü×n anlams×zl×ù×ndan, milyonlarca masum insan×n kan×n×n döküleceùinden bahsediyor. Ayn× hava kampüslerin d×ü×nda da hakim.
14 Ekim'de yap×lacak olan savaü karü×t× eylem trajikomik bir üekilde yap×lmad×. Oluüturulmaya çal×ü×lan ortak platformlar, partiler aras× anlaümazl×klarla son buluyor. Tüm bunlara raùmen iyi üeyler de olmuyor deùil. Geçtiùimiz Çarüamba günü Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'nde solun ortak karar×yla bir eylem yap×ld×. Eyleme yaklaü×k 700 kiüi kat×ld×. "úncirlik üssü kapat×ls×n", "savaüa deùil, eùitime bütçe" gibi somut talepler dile getiren kapsay×c× sloganla at×ld×. Cebeci'deki eylem yüzlerce insan× harekete geçirmenin kolayl×ù×n× anlat×yor. Cebeci'de yap×lanlar sadece bunlarla da s×n×rl× deùil. Ankara Direniüi Küreselleütir Platformu savaü karü×t× stand açarak, üzerinde "savaüa hay×r" yazan kokartlar aù×tt×lar. Standa gösterilen yoùun ilgi, insanlar×n harekete geçmeye ne kadar da haz×r olduklar×n× gösteriyor. Özgür Kalafat
Ăstanbul Ăl Örgütü: KÁrtasiyeci sk. 23/6 KadÁköy 02 6 346 6573 Beyoùlu Ălçe Örgütü: Ăstiklal cd. Terkoz çÁkmazÁ Karaaslan apt. 5/8 Tünel Ankara Ăl Örgütü:MenekĤe sk.8/A D: 6 KÁzÁlay Ăzmir Ăl Örgütü: 846 Sokak ( . Beyler), No: 8/3 KemeraltÁ
20 Ekim 200 Cumartesi saat: 5.00 SavaĤ ve islam DSĂP Ankara Ăl Örgütü 27 Ekim 200 Cumartesi saat: 5.00 ABD’nin Ortadoùu politikalarÁ terörü DSĂP Ăstanbul Ăl Örgütü DSĂP Beyoùlu Ălçe Örgütü
Sosyalist úüçi’nin temel görüüleri
27 Ekim 200 Cumartesi saat: 6.00 Anti-kapitalist hareket barÁĤ için sokakta DSĂP Ăzmir Ăl Örgütü 26-27-28-29 Ekim 200 Sosyalist TartÁĤma ToplantÁlarÁ DSĂP Ankara Ăl Örgütü
Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratÕcÕsÕ iúçi sÕnÕfÕdÕr. Yeni bir toplum, iúçi sÕnÕfÕnÕn üretim araçlarÕna kolektif olarak el koyup üretimi ve da÷ÕtÕmÕ kontrol etmesiyle mümkündür.
Reform de÷il, devrim
øçinde yaúadÕ÷ÕmÕz sistem reformlar ile köklü bir úekilde de÷iútirilemez, düzeltilemez. Bu düzenin kurumlarÕ iúçi sÕnÕfÕ tarafÕndan ele geçirilip kullanÕlamaz. Kapitalist devletin tüm kurumlarÕ iúçi sÕnÕfÕna karúÕ sermaye sahiplerini, egemen sÕnÕfÕ korumak için oluúturulmuútur. øúçi sÕnÕfÕna, iúçi konseylerinin ve iúçi milislerinin üzerinde yükselen tamamen farklÕ bir devlet gereklidir. Bu sistemi sadece iúçi sÕnÕfÕnÕn yÕ÷Õnsal eylemi devirebilir. Sosyalizm için mücadele dünya çapÕnda bir mücadelenin parçasÕdÕr. Sosyalistler baúka ülkelerin iúçileri ile daima dayanÕúma içindedirler. Sosyalistler kadÕnlarÕn tam bir sosyal, ekonomik ve politik eúitli÷ini savunurlar. Sosyalistler insanlarÕn cinsel tercihlerinden dolayÕ aúa÷ÕlanmalarÕna ve baskÕ altÕna alÕnmalarÕna karúÕ çÕkarlar.
Enternasyonalizm
Sosyalistler, bir ülkenin iúçilerinin di÷er ülkelerin iúçileri ile karúÕ karúÕya gelmesine neden olan her úeye karúÕ çÕkarlar. Sosyalistler ÕrkçÕlÕ÷a ve emperyalizme karúÕdÕrlar. Bütün halklarÕn kendi kaderlerini tayin hakkÕnÕ savunurlar. Sosyalistler bütün haklÕ ulusal kurtuluú hareketlerini desteklerler. Rusya deneyi göstermiútir ki, sosyalizm tek bir ülkede izole olarak yaúayamaz. Rusya, Çin, Do÷u Avrupa ve Küba sosyalist de÷il, devlet kapitalistidir. Sosyalistler bu ülkelerde iúçi sÕnÕfÕnÕn iktidardaki bürokratik egemen sÕnÕfa karúÕ mücadelesini desteklerler.
Devrimci parti
Sosyalizmin gerçek leúebilmesi için, iúçi sÕnÕfÕnÕn en militan, en mücadeleci kesimi devrim ci sosyalist bir partide örgütlenmelidir. Böylesi bir parti iúçi sÕnÕfÕnÕn yÕ÷Õnsal örgütleri ve hareketi içindeki çalÕúma ile inúa edilebilir. Sosyalistler pratik içinde di÷er iúçilere reformizmin kendi çÕkarlarÕna aykÕrÕ oldu÷unu kanÕtlamalÕdÕrlar. Bu fikirlere katÕlan herkesi devrimci bir sosyalist iúçi partisinin inúasÕ çalÕúmasÕna omuz vermeye ça÷ÕrÕyoruz.
Sayi: 161
18 Ekim 2001
500.000 TL
DayanÕúma fiyatÕ: 1.000.000 TL
Öfkeyi birleĤtirelim! Bugün gerekli olan muhalefetin birliùidir. Toplumun büyük çoùunluùu hükümetin tüm politikalarÁnÁn karĤÁsÁnda. Sadece karĤÁsÁnda deùil, hükümete, IMF'ye, savaĤa öfkeli. Ama bu öfke sokaùa dökülemiyor. IMF uĤaùÁ hükümeti yenebiliriz! Türkiye'nin savaĤa katÁlmasÁnÁ engelleyebiliriz! Bayram Meral, çalÁĤanlarÁn maaĤlarÁndan kesintiye gidilmesini, "ģaka deùil, her Ĥeyi deviririz" diyerek yorumladÁ. Keskin nutuklar yerine bugün atÁlmasÁ gereken adÁm, 9 KasÁm Ankara yürüyüĤüne, tüm muhalefetin birleĤik olarak katÁlmasÁdÁr. 9 KasÁm eylemi, iĤyeri iĤyeri, okul okul örülmelidir. Kitle örgütlerinin en basit talepler etrafÁnda birleĤmesi, öfkenin birleĤmesi demektir. Bugün öfkemizi birleĤtirdiùimizde, kazanmak mümkün olacaktÁr.
øúçi sÕnÕfÕnÕn kurtuluúu kendi eseri olacaktÕr!
9 KasÁm'da tüm dünya haykÁracak!
SavaĤÁ durdurun! ünya Hür úüçi Sendikalar× Konfederasyonu'nun (ICFTU), 9 Kas×m'da Katar'da gerçekleümesi beklenen DTÖ toplant×s×n× tüm dünyada eü zamanl× protesto karar×, her gün daha fazla önem kazan×yor. 9 Kas×m art×k, sadece DTÖ toplant×s×n× protesto eylemi olmaktan ç×kt×. ûimdi 9 Kas×m savaüa karü× ç×kma günü oldu. Gerçek terörist ABD'nin dünyan×n en yoksul halklar×ndan Afganistan halk×n×n kafas×na tonlarca bomba yaùd×rmas× 9 Kas×m protestolar×n×n temel gündemi olacak.
D
Washington, Kâbil, PeĤaver, Ankara 11 Eylül'de uçaklar×n ikiz kulelere çarpmas×n×n ard×ndan Bush önderliùinde bütün emperyalist ülkeler savaü ilan ettiler. Kulelerin alt×nda kalan emekçilerin cesedi kald×r×lmadan, emperyalist sald×rganl×k bu kez Afganistan'da kan dökmeye soyundu. Afganistan günlerdir bombalan×yor. Ama geliümeler bundan ibaret deùil. Kulelerin çökmesinden birkaç gün sonra, çocuklar× enkaz×n alt×nda kalan Amerikal× bir aile Bush'a yazd×klar× mektupta, çocuklar×n×n ölümünü yoksul halklar×n çocuklar×n×n ölümüne bahane olarak kullanmamas×n× istiyorlard×. Medyan×n özenle yans×tmaktan kaç×nd×ù× bir gerçek var dünyada. Amerika'da Bush, yerlileri katleden kovboy edas×yla savaü ilan ederken, daha ilk günden onlarca üniversitede savaüa karü× gösteriler gerçekleüti. Bush, "ya benimle birliktesiniz, ya da teröristsiniz" derken, Amerika'da Seattle ruhunu, anti-kapitalist mücadelenin deneylerini yaüatan ve geliütirenler, "Eùer teröristler bombalanacaksa, en baüta ABD bombalanmal×d×r" diyerek ilk günden beri savaüa karü× kampanya örgütlüyorlar. Anti-kapitalist hareketin kalbi Amerika'da at×yor. Ve anti-kapitalistler, neo-liberallerin y×llard×r savunduklar× serbest piyasan×n Amerikan ordusu ve NATO gibi sistematik kitle katliam× uygulayan örgütleri olmadan iülemediùini çok iyi biliyorlar. Anti-kapitalistler, Bush, Blair ve büyük medyan×n yalanlar×n× bu yüzden yutmuyorlar. IMF, Dünya Bankas× ve DTÖ günde 19 bin çocuùu öldüren ekonomik programlar×n× dayat×rken, ABD ordusu, NATO ve Birleümiü Milletler de bu ekonomi programlar×n×n zorunlu k×ld×ù× bask× ve sefalet rejimlerine direnen emekçileri bombalarla, füzelerle doùrudan katlediyor. IMF'nin yap×sal uyum programlar×yla, Tmohawk füzeleri aras×nda doùrudan bir
iliüki var ve anti-kapitalistler bunun tamamen fark×ndalar. Sermayenin küreselleümesini durdurmak isteyen anti-kapitalist hareketin h×zla savaü karü×t× bir harekete dönüümesinin nedeni bu. Bu yüzden Washington'da, útalya'da, Almanya'da, úngiltere'de, Yunanistan'da savaü karü×t× anti-kapitalist gösteriler gerçekleüiyor. Kâbil, Peüaver direniyor. Filistin halk× bir bütün olarak Afganistan'×n yan×nda. Endonezya'da öùrenciler ABD ordusuna kin kusuyorlar. Ve Türk halk×n×n da yüzde 80'i savaüa karü×, Afganistan'×n yan×nda. 9 Kas×m'da, bütün ülkelerden milyonlarca emekçi, "Hepimiz Afgan×z" diye hayk×racak.
9 KasÁm'da Ankara'da: SavaĤa hayÁr! DúSK ve KESK, ICFTU'nun karar× uyar×nca 9 Kas×m'da Ankara'da kitlesel bir gösteri yapacak. 57. Hükümetin utanmazca dayatt×ù× sefalet program×na karü×, bu ilk merkezi eylem olacak. 9 Kas×m, "sefalete, yoksulluùa ve yolsuzluùa karü×" bir gösteri olarak planland×. Ama bugün, sefaleti, yoksulluùu ve yolsuzluùu t×rmand×racak savaüa karü× bir protesto gösterisi olacak. Savaüa, IMF'ye ve onun uüaù× olan hükümete karü× olan herkes, 9 Kas×m'da tüm dünyayla birlikte "Savaüa hay×r!" slogan×n× hayk×rmak için bugünden kollar× s×vamal×d×r.
Bush'un uĤaùÁ hükümete karĤÁ
9 Kas×m'da
Ankara'ya
ükümet, IMF programÁnÁ uygulamak için IMF'ye yalvar yakar durumda. IMF'nin dondurduùu 3 milyar dolarÁ almak için, küresel sermayenin baronlarÁnÁn gözüne girmeye çalÁĤÁyor. IMF yeni krediler için, görülmemiĤ bir saldÁrÁ programÁnÁn uygulanmasÁnÁ istiyor. - Vergiler artÁrÁlacak, - ĂĤçilerin maaĤlarÁndan kesintiler yapÁlacak, - Temel gÁda mallarÁna zam yapÁlacak, ģubat krizinden bu yana bazÁ temel gÁda maddelerine yüzde 400 zam yapÁldÁ. Gerçekler ücretler ise ortalama yüzde 00 civarÁnda eridi.Ălkokuldan üniversiteye kadar eùitim tümüyle paralÁ hale geldi ve emekçi çocuklarÁnÁn öùrenim görmesi neredeyse imkansÁzlaĤtÁ.Türk-ĂĤ açlÁk ve yoksulluk sÁnÁrÁnÁn, sÁrasÁyla 800 ve 280 milyon liraya yükseldiùini açÁkladÁ. Günde 0 bin kiĤi iĤten çÁkarÁlÁyor. Patronlar, kriz bahanesiyle hÁzla iĤçi çÁkartÁyor. ABD'nin Afganistan'a saldÁrÁsÁ ise Türk
H
egemen sÁnÁfÁ açÁsÁndan bulunmaz bir fÁrsat oldu. Askeri harcamalar yeniden tÁrmandÁrÁlÁyor. Bu arada, hükümet bütün büyük hortumlamalarÁn üzerini örtüyor. Sadece bu hükümet zamanÁnda yolsuzluklar geçen döneme göre yüzde 33 arttÁ. Türkiye yolsuzlukta dünya dördüncüsü! Yoksulluk ve yolsuzluk yüz binlerce insanÁ patlamaya hazÁr bomba haline getirdi.Kamuoyu yoklamalarÁ halkÁn hiç bir partiye ve meclise güven duymadÁùÁnÁ kanÁtlÁyor. Üstelik halkÁn yüzde 80'i hükümetin tersine, ABD'nin savaĤÁna da karĤÁ.
DireniĤi küreselleĤtirelim Böyle bir dönemde gerekli olan sokaùa çÁkmaktÁr. Yoksulluùu protesto etmektir. Hükümet bizi ölüme mahkum etmeye çalÁĤÁyor. SavaĤa mahkum etmeye çalÁĤÁyor. On binlerce AfganlÁnÁn öldürülmesine suç ortaùÁ olmamÁzÁ istiyor. Ne bu hükümet, ne de bu koĤullar kaderimiz! DeùiĤtirmek bizim elimizde. DĂSK ve KESK'in 9 KasÁm eylemi bu yüzden önemli. 9 KasÁm Ankara eylemi, savaĤa, yolsuzluùa, yoksulluùa ve IMF uĤaklarÁna karĤÁ sesimizi, dünyadaki tüm anti-kapitalistlerle birlikte yükseltme günü olacak. 9 KasÁm'Á güçlendirelim, Ĥimdiden örgütleyelim.