165

Page 1

KÁbrÁs:

BarÁĤa doùru mu? KÁbrÁs'a barÁĤ ne Türkiye'nin ilhakÁ ne de DenktaĤ inisiyatifindeki giriĤimlerle gelecek.

Sayı: 165

13 Aralık 2001

Sayfa:5

200 YILI SavaĤ ve yÁkÁma karĤÁ

UMUT VE DĂRENĂģ! Sayfa:6-7

Milliyetçi hayaller ve gerçekler Türk milliyetçiliùinin savaĤ karĤÁsÁndaki hayalleri tam anlamÁ ile bozguna uùradÁ

Sayfa:3

500.000 TL

KAMUDA TASFúYELERE SON!

BU HUKUMETI MALÛLEN EMEKLú EDELúM!

IMF BÜTÇESúNE HAYIR!


3 AralÁk 200

2

IMF saldır diyor, hükümet azgınca saldırıyor

FaĤistlerin vurgunu

Bu saldÁrÁlarÁ durdurabiliriz

MHP’li bakanlar devleti talan ediyor

ükümet, IMF’nin de bast×rH mas×yla birlikte sald×r×s×n× h×zland×rd×.”Tasarruf paketi” diye

Türkiye’nin krizi mi? Kriz asl×nda sadece yoksulu ve iüçileri vuruyor. Patronlar×nki timsah gözyaü×. Sabanc× üirketlerinin borsa deùerinin 2 milyar dolardan, 9 milyar dolara düümesine aùl×yor. Oysa hükümet IMF’den 0 milyar dolar kredi alabilmek için diz çökmek zorunda kald×. Sadece Sabanc×’n×n borsadaki mal varl×ù×yla Türkiye’nin sorunlar× çözülebilir. Koç, krizden dolay× aùlarken, Fransa’da ve yurtd×ü×nda yat×r×m yapmaya devam ediyor. Dünyan×n say×l× beyaz eüya üreticilerinden olan Brandt’× milyonlarca dolar vererek sat×n almaya çal×ü×yor. Genel Kurmay’×n sahibi olduùu OYAK, krize raùmen yar×m milyar dolar deùerinde kâr elde ederken, “Türkiye’ye s×ùmad×klar×n×” gururla ilan ediyor. úhracat artar, borsa yükselirken, medya “krizin aü×lmakta olduùunu” duyuruyor. Patronlar krizlerini aüabilir, ancak emekçiler için durum bunun tam tersi. Patronlar sevindikçe, emekçiler yoksullaü×yor. DúE’nin kas×m ay× y×ll×k enflasyon oran× yüzde 84.5’a yükseldi. Yeni “tasarruf” paketinde yer alan zamlar ve vergiler, yaüam× daha da çekilmez k×lacak. Sadece kas×m ay× içinde sütün fiy-

Emek Platformu’nun eylemleri, kazanmanÕn yolunu gösterdi at× yüzde 4.8, yumurtan×n fiyat× yüzde 4.5 ve kuru fasülyenin fiyat× yüzde .7 artt×. Önümüzde üimdi de vergi sald×r×s× var. Doùalgaz ve bir dizi baüka ürünün vergileri art×r×lacak. Motorlu Taü×tlar, Akaryak×t Tüketim, Özel úülem gibi vergiler, oranlar×n×n en üst s×n×rlar×nda uygulanacak. Sorun sadece hayat pahal×l×ù×yla s×n×rl× deùil. Ayn× zamanda iüçi düüman× IMF polikalar×n×n sonucu, 200 y×l× içinde .2 milyon insan iüsiz kal×rken, resmi rakamlara göre toplam iüsizlerin say×s× 2 milyona ulaüt×.

Örgütlü iĤçiler direniyor Kamu emekçileri örgütlülük düzeyleri nedeniyle verdikleri mücadeleler sayesinde, özel sektördeki iüçilere göre daha fazla kazan×ma sahip. Devlet iüçileri 2000 y×l×nda 853 milyon lira ücret al×rken, özel sektörde ücretler açl×k s×n×r×n×n çok alt×nda, ortalama 43 milyona kadar lirayd×. 200 y×l×ndaki devalüasyon ve enflasyon da göz önüne

Kamuda büyük tasfiye

Re’sen emekliliùe hayÁr! ükümet, IMF’nin dayatmas× sonucu kamuda tasfiyeye giriüti. IMF, kamuda 00 bin iüçinin tasfiye edilmesini dayat×yor. Hükümet’in yapt×ù× hesaplara göre, 50 yaü üstü emekliliùi gelmiü olan en az 6 bin iüçi hemen emekli edilecek. Ancak IMF, emekliliùin sadece 50 yaü üstü iüçilerle s×n×rl× kalmas×na itiraz ediyor. Hükümet taraf×ndan gerek kalmad×ù× iddia edilen, ancak iptal de edilmeyen resen Emeklilik Genelgesi, kamu kuruluülar× ve özelleütirme kapsam×ndaki kurumlar×n yan× s×ra, KúT’ler ve belediye iüçilerini de kaps×yor. “Operasyon”un 200 y×l× sonuna kadar gerçekleümesini isteyen IMF, bu aceleciliùini, gelecek y×l k×dem tazminat× ve ihbar tazminat×n×n artmas×na baùl×yor. IMF’nin önerisi sadece bir “tasarruf” önlemi deùil. Bu sald×r×n×n iki amac× var: Birincisi, kamu iüçilerinin örgütlülüùünü zay×flatmak. Ayn× zamanda da, özel sektöre göre çok daha yüksek olan kazan×lm×ü haklar× t×rpanlamak.

H

nce Koray Ayd×n, sonra Enis Öksüz ve üimdi de Osman Durmuü... her gün bir baüka MHP’linin vurgunu ve pisliùi ortal×ùa saç×l×yor. úktidara geldiklerinde “temiz yönetim” diyen Bahçeli ve ekibi, son y×llar×n en büyük soygunlar×n× gerçekleütiriyor. Koray Ayd×n, deprem bölgesine yap×lan yat×r×mlar×, kendi üirketine kâr olarak aktarm×ü ve Bahçeli taraf×ndan korunmuütu. Enis Öksüz, iüçilere her gün “tasarrufu” dayatan bakanl×ù× s×ras×nda, devletin uçaklar×yla özel geziler düzenlemiüti. Bakanl×ktan ayr×lmas×na raùmen, PTT’nin emrine verdiùi otomobili özel yaüam×nda kullanmaya devam ediyor. MHP’nin ideologlar×ndan, Devlet Bakan× Çay da, 29 ayda 2 4 kere yurtd×ü×na ç×karak, devlet olanaklar×yla MHP’nin Türki Cumhuriyetlerdeki politik faaliyetlerini örgütlüyor. Bu gezilerin devlete maliyeti ise 630 milyar liray× aüt×.

Ö

aç×klanan 2002 bütçesi, son y×llar×n en kapsaml× sald×r×s×n× oluüturuyor. Sald×r× paketi içinde temel olarak iüçi ç×karmalar ve zamlar var. Hastalar, tane ile sat×lacak ilaçlarla ölüme, resen emeklilikle kamu emekçileri iüsizliùe mahkum edilmeye çal×ü×l×yor. úüçi ikramiyelerine de göz diken hükümet, belediye gelirlerine de el koyarak, kamu hizmetlerinin özelleütirilmesini h×zland×rmak istiyor.

50 yaü×n× doldurmuü kamu emekçileriyle, diùer emekliler için gerekli kaynaù×n en az milyar dolar olmas× bekleniyor. úüin en ilginç yan× ise, dünyan×n en borçlu ülkelerinden biri olan Türkiye, “tasarruf” etmek ad× alt×nda, d×ü kredi alarak emeklilik tazminatlar×n× ödemeyi planl×yor. Toplu sözlüeme hakk×n× hiçe sayarak tek tarafl× al×nan bu karar, bugünlerde ortaya at×lan “Herkes iüine” kampanyas×n×n ne kadar sahte olduùunu da gösteriyor. Bir yandan kamuda iüçiler zorla emekli edilirken, öte yanda özel sektörde yeni iüçi al×nmas×na karü×l×k vergilerde indirim talebi yükseltiliyor. Sermaye iüçi almay× bile kendi lehine pazarl×k konusu yapmaya baülad×. ûayet kamuda 50 yaü üzerinde çal×üanlar emekli edilecekse, bakanlar× da resen emekli edelim! 50 yaü s×n×r×n×n üzerinde hükümette tam 3 bakan var. Zaten vurgun vurmaktan baüka bir iüe yaramayan bu bakanlar×, baüta Ecevit olmak üzere hükümetle birlikte emekli edelim!

al×nd×ù×nda, durumun günümüzde çok daha kötüleütiùi ortada. Ekim sonu itibariyle yoksulluk s×n×r× 806 milyon lira olarak aç×klanm×üt×. Bu durumda özel sektör iüçilerinin ücretlerinin yükseltilmesi yerine, yoksulluk kamu kesimine de yayg×nlaüt×r×lmaya çal×ü×l×yor. Kamu kesiminin, bu görece daha iyi durumu, toplu sözleüme yapmadaki gücüyle orant×l×. ûimdi ortaya at×lan re’sen emeklilikle, iüçilerin toplu sözleüme yapabilme yetenekleri ve sendikal örgütlülükleri ve mücadele güçleri azalt×lmaya çal×ü×l×yor. Ancak sald×r×ya direnerek yan×t verildiùinde kazanmak olanakl×. Koray Ayd×n gibi bakanlar×n×n soruüturulmas×na dahi oy veren koalisyon partileri, göründüùünden çok daha zay×f. Emek Paltformu’nun Aral×k eylemlerinin de gösterdiùi gibi, sald×r×ya karü× öfke büyük. Emekçiler direnmeye haz×r. Kazanmak için tek gerekli olan üey, üalterleri indirmek, emekçilere sald×rmaktan baüka bir üey yapmayan bu asalak hükümeti devirmek!

DurmuĤ’un vurgunu Durmuü’un kurduùu Türk-Sev vakf× para bas×yor. Kendisini ömür boyu bu vakf×n yönetimine atayan Durmuü, bakanl×ù×n×n tüm olanaklar×n×, daha sonra patronu olacaù× bu vakfa aktar×yor. Daha önce de bakanl×ù×na faüistleri y×ùarak kadrolaüan MHP’li bakan, saùl×k meslek liselerinde okutulmak üzere, kendi kurduùu TürkSev vakf×n×n bast×ù× 42 kitab× önerdi. MHP’li Durmuü’un gözü o kadar dönmüü ki, vurgunu o kadar ars×zca yap×yor ki, Gevher Nesibe Saùl×k eùitim Enstitüsü öùrencilerinin 54 milyar liraya ulaüan s×nav harçlar×n×, yasa d×ü× bir üekilde daha kurulmadan kendi vakf×na aktard×. Bununla da yetinmeyen Durmuü, daha önce bakanl×k kaynaklar×ndan trilyon lira harcayarak 4 y×ld×z seviyesine ç×kard×ù× Yalova Termal Tesisleri’ni, kendi vakf×na 20 y×ll×ù×na devretti. Masraflar× cebimizden ç×kan tesislerin geliri faüistlere gidecek! SSK ve Baùkur’u kaynak yok diyerek çökertenler, devletin olanaklar×n× kendi ceplerine aktararak, cebimizdeki son kuruülara da göz dikiyor. Sorunun çözümü, tüm bu asalaklardan kurtulmakta, hükümeti çöpe yollamaktan geçiyor!

Yeni medeni yasa:

Daù fare doùurdu! Medeni Yasa, 3 AralÁkta deùiĤti. Adalet BakanÁ deùiĤikliùi, hukukta devrim olarak kamuoyuna duyurdu. AynÁ zamanda 030 maddelik kapsamlÁ bir deùiĤikliùin, koalisyon hükümeti tarafÁndan gerçekleĤtirilmesi, 57. hükümetin baĤarÁsÁ olarak nitelendirdi. Bu hükümetin halka raùmen ve ona karĤÁ yasa çÁkarma becerisi sadece Medeni Yasa sÁnÁrlÁ deùil. IMF' nin emrettiùi yasalarÁ ÁĤÁk hÁzÁyla geçiren, halkÁn % 85’i karĤÁ olmasÁna raùmen Afganistan'a asker gönderme kararÁ veren, sahte sendika yasasÁnÁ kamu emekçilerine gaz bombasÁ atarak geçiren aynÁ meclis. Ama Yasa deùiĤikliùi ‘iyi Ĥeyler de oluyor' saptamasÁna örnek olarak gösterildi. Ăslami rejimler altÁnda yaĤayan özellikle Afganistan'daki kadÁnlarÁn durumu iĤaret edilerek, Türkiye' nin önemi bir kez daha vurgulandÁ. Peki yasa deùiĤikliùi KadÁnlarÁn hayatlarÁnÁ nasÁl etkileyecek? AslÁnda olumlu denen pek çok deùiĤiklik, aile kurumunun cenderesini kapitalist sistemin geliĤimine uyarlamaktan öte deùil. Toplumsal yaĤamÁn gerisinde kalan köhnemiĤ yasalarÁn düzeltilmesi.

Eski yasadaki reislik kavramÁ kaldÁrÁldÁ. Yerine eĤlerin aile birliùini birlikte temsil edeceùi hükmü getirildi. Buna uygun olarak, eski kanuna göre erkeùin kararÁna bÁrakÁlan bir takÁm konularda eĤler birlikte karar verebilecekler. Yeni kanuna göre, Evlendirme iĤlemleri, Evlilikte oturulacak yerin seçimine eĤler birlikte karar verebilecekler. Çocuklara iliĤkin kararlarda eĤit söz hakkÁna sahipler. EĤler birliùin giderlerine güçleri oranÁnda emek ve mal varlÁklarÁ ile katÁlacaklar. Yeni Yasada evlenme yaĤÁ her iki cins için de 7' ye yükseltildi. Yeni kanunda evliliùin sona ermesi halinde evlilik boyunca edilinen mallarÁn eĤit olarak paylaĤÁmÁnÁ yasal mal rejimi olarak kabul edildi. Ama bir Ĥartla, var olan evliliklere uygulanmamasÁ koĤuluyla ! Adalet Komisyonunda MHP' lilerin pazarlÁklarÁ sonucunda, yeni mal rejiminin uygulanmasÁ evlilik tarhinden itibaren deùil, kanunun yürürlük tarihinden sonra geçerli olmasÁ kararlaĤtÁrÁldÁ. Bu düzenlemeye göre Ocak 2002 tarihinden sonra edinilen mallar eĤit olarak paylaĤÁlacak. Bu tarihten önce evlilikte ednilen mallar eski kanuna göre tasfiye edilecek. 7

milyon evli kadÁnÁn fiilen bu eĤitlikçi düzenlemeden yararlanmamasÁ anlamÁna geliyor. Yeni kanun bir eliyle eĤitlikçi bir düzenleme getirirken, öbür eliyle bu düzenlemeyi ortadan kaldÁrÁyor. Öte yandan yeni kanunda kadÁnÁn çalÁĤmasÁ halen izne tabii. EĤler ancak ailenin huzur ve yararÁnÁ bozmamak ĤartÁyla çalÁĤabilecekler. Bu maddenin anlamÁ kadÁnÁn çalÁĤmasÁ ancak erkeùin izni ile mümkün olabilecek. Gene cinsiyet deùiĤikliùine iliĤkin düzenleme eski kanuna göre daha vahim bir durumda. Cinsiyet deùiĤtirmek için evli olmamak, üreme fonksiyonlarÁnÁn olmamasÁ ve mahkemeden karar almak gerekiyor.Yeni kanun kadÁnlarÁn hayatlarÁnÁ kaùÁt üzerinde deùiĤtiriyor. KaùÁt üzerinde yapÁlan eĤitlikçi düzenlemelerin yaĤama geçirilmesi ve bu sÁnÁrlÁ düzenlemeleri geniĤletebilenin yolu ancak mücadele ile mümkün. Ailede reisliùin kaldÁrÁlmasÁ önemli ama eĤitliùi saùlamaya yetmez. YaĤamÁn tüm alanÁnda eĤit söz hakkÁna sahip olmak, cins ayrÁmcÁlÁùÁ ve baskÁyÁ önleyebilmek, mücadeleyle mümkün!


3 AralÁk 200

3

diyor ki...

Milliyetçi hayaller ve gerçekler emen her konu milliyetçiliùin körüklenmesi için ustal×kla kullan×lmakta. Bir Türk futbol tak×m× bir Avrupa tak×m×n× yense "tarih yazd×k" deniyor. Yenilse, hakem suçlan×yor ve tüm dünyan×n Türk'e düüman olduùu anlat×l×yor. ABD yönetimi dünya hegemonyas× için Afganistan'a savaü açt×ù×nda bas×n gene ayn× pis oyuna girdi. Halk×n büyük çoùunluùu savaüa karü× olmas×na raùmen bas×n, Afganistan'a gidecek Türk askerlerinin ne kadar üstün eùitimli olduklar×n× ve Taliban'× nas×l mahvedeceklerini yazmaya baülad×. Ayn× dört iri yar× askerin filmi binlerce kez gösterildi. Sonra Türk askerlerinin Afganistan'a huzur getireceùi anlat×lmaya baüland×. Ard×ndan Afganistan'a gidecek BM gücünün baü×na Türk subaylar geçecek dendi. O da tutmay×nca bu kez "Afganistan'a medeniyeti biz götüreceùiz" hikâyesi anlat×ld×. Bütün bu süreçte emperyalist güçler Afganistan'a yerleüti. Tabii kimse çok müthiü Türk askerlerini ya da komutanlar×n× davet etmediùi gibi, Afganistan'a medeniyet götürmek için Türk uzmanlar×n×

H

da istemedi. Asl×nda Türk milliyetçiliùinin Afganistan savaü× karü×s×ndaki hayalleri tam anlam× ile bozguna uùrad×. Ayn× günlerde Türk milliyetçiliùi baüka alanlarda da darbe yedi. Avrupa Ordusu konusunda at×lan geri ad×m ve K×br×s'taki geliümeler; milliyetçi, üoven hayallerle gerçeùin ne denli farkl× olduùunu gösterdi. TÜSúAD "K×br×s AB'ye kabul edilme sürecimizin önüne engel olarak ç×kmamal×d×r" dediùinde h×rlayarak ortal×ù× tehdit edenler, Sabanc×, Eczac×baü× ve Koç da ayn× üeyi söyleyince fakat daha da önemlisi AB dönem baükan× gelip durumu aç×klay×nca yelkenleri suya indirdiler. Türk milliyetçiliùinin son zamanlarda yediùi bu aù×r darbeler asl×nda durumun hükümet ve egemen s×n×f aç×s×ndan ne denli kötü olduùunu göstermektedir. Herüey gerçeklere deùil yarat×lmaya çal×ü×lan hayallere dayanmaktad×r. "Adriyatik'ten Çin Denizine kadar Türk dünyas×" hayalleri art×k kimsenin akl×na yatmamaktad×r. "Etkimiz alt×ndalar" diye yutturulmaya çal×ü×lan Orta Asya cumhuriyetlerinin Türkçe dahi konuümad×klar× art×k çok

KESK'e faĤist tehtid! M

HP ortakl× hükümetin tüm muhalif güçlere sald×r×lar×n×n yoùunlaüt×ù× bugünlerde, iüçi s×n×f× içinde hükümetin sald×r× politikalar×na karü× en radikal ve tavizsiz duruüu sergileyen güç olan KESK'e sald×r×lar artarak devam ediyor. Sahte sendika yasas×yla KESK'i büroklaüt×r×p, güçsüzleütirmeyi ve yerine faüist Kamu-Sen'i getirmeyi amaçlayan egemenler, bunun olamayacaù×n× görünce, MHP'li faüistleri devreye sokmakta gecikmediler. May×s'ta yap×lacak yetki görüümesinden sonra, toplu görüümelerde hükümetle masaya oturup, KESK'in kazan×mlar×n× bir ç×rp×da satma niyetlisi olan KamuSen, örgütlenme faaliyetini, sendikal mücadeleyle hiç ilgisi olmayan yöntemlerle devam ettiriyor. Baülang×çta devlet içinde faüist kadrolaümalarla göreve getirdiùi bürokrat ve memurlar× çeüitli vaatlerle (terfi v.b.)ve aldatmacalarla (KESK'in 'PKK'li bölücülerle dolu olduùu) KamuSen'e üye yapan MHP, sahte sendika yasas×yla beraber iü yerlerinden tehditle üye kazanmaya çal×ü×yor. Zorla üyelik de iüe yaramay×nca, baüta SES olmak

üzere KESK sendikalar×na ülkü ocaklar× vas×tas×yla tehdite baülad×lar. SES Aksaray üubesine telefonla tehditler yaùd×ran ülkü ocaklar×, 'eùer örgütlenme faaliyetlerinin önüne geçilmeye çal×ü×l×rsa kendi yöntemleriyle, araya girenleri ç×karacaklar×n×' söylüyorlar. Tüm Türkiye çap×nda SES üubelerince buna cevap gecikmedi ve bas×n aç×klamalar×yla Kamu-Sen'in yüzü teühir edildi. MHP'nin yöntemlerinin üiddet ve kan demek olduùunu bilmeyen yok. 'Sosyal patlama tehlikesi'nin baü×n× KESK'in çekeceùini gören IMF uüaù× bu hükümetin sald×r×lar×n× püskürtmenin en iyi yolu ise KamuSen'in faüist yüzünü iüyerlerinde baüta olmak üzere her alanda teühir etmek ve yetki almak için mümkün olduùunca fazla üye kazanmak olmal×. Emek Platformu'nun içinde yer alan Kamu-Sen'in gerçek yüzü budur ve bir an önce Emek Platformu saflar×ndan at×lmal×d×r. MHP'li faüistlerle beraber egemen s×n×f×n KESK'i tehlike olarak görmesinin gerçek nedeni ise, IMF program×n× çöpe atacak as×l gücün dinamiklerinin burada olmas×d×r.

Türk mucizesi ve mücadele

aç×kca ortaya ç×kt×. Ne var ki Türk solunun bir k×sm× bu hayalleri yutmakta. Bugünlerde daù×lma süreci içinde olan ÖDP, son birleüik kongresinde, Türk devletinin ne denli güçlü olduùunu, Orta Asya cumhuriyetlerindeki etkisine ve

Hazar petrollerinin bir k×sm×n×n Türkiye'den geçecek olmas×na dayand×rmaktayd×. Petrol boru hatt× hâlâ ortada yok, Türkiye'nin "bölgesel etkinliùi" ise ortada. ÖDP'lilerden baüka kimsenin bu "büyük gücü" takt×ù× yok.

ÖDP’de yolun sonuna gelindi KURULDUøU GÜNLERDE solun bir k×sm× için ciddi bir heyecan yaratan ÖDP geçtiùimiz günlerde resmen bölündü. Özgürlükçü Sosyalizm Platformu tek baü×na partiye hakim hale geldi. Muhaliflerin ne yapacaù× henüz net deùil. ÖDP’nin bölünmesi baütan bu partiye umutla akan çok say×da insan×n üimdi umutsuzluùa gömülmesine yol aç×yor. Bu ise aç×k ki hareketi bir bütün olarak etkilemekte. ÖDP’nin bugünkü sona ulaümas× kimilerinin sand×ù× gibi “aük×n ve devrimin” partisi olmak gibi “orijinal” söyleminden dolay× deùil, politikas×zl×ù×ndan oldu. Her büyük kavüakta ya politika üretmeyen ya da orta yolcu bir tutumu benimseyen ÖDP ancak bu kadar yaüayabildi. Hem bugünkü yönetim hem de muhalefet bu sorumluluùu birlikte paylaüt×lar. Bugünkü yönetimin ÖDP’ye milliyetçi bir politikay× hakim k×lmaya çal×ümas× da sonu yaklaüt×ran olgulardan birisi oldu. Devrimci sosyalistler en baütan bu sona ulaü×lacaù×n× söylemekteydiler. ûimdi ise ÖDP’nin her iki kanad× da ne kadar h×zl× toparlan×rsa hareketin genel ç×karlar× için o denli yararl× olacakt×r. Var olan bezgin havan×n k×r×lmas×na katk×da bulunacaklard×r. Onlardan bunu bekliyoruz.

BASINDA ÇIKAN HABERLERE göre Avrupal× uzmanlar hayat pahal×l×ù×n×n bu denli artt×ù× ve emekçilerin yaüamlar×n×n tam bir felakete dönüütüùü Türkiye’de öfkenin çok az olduùu tesbitini yapmakta ve bu duruma “Türk mucizesi” demekteymiüler. Avrupa bas×n×nda ç×kan haberlere göre ise Alman ve Frans×z sendikalar× büyük bir ücret art×ü× için zorlu bir mücadeleye haz×rlan×yorlarm×ü. Almanya’da metal iüçilerinin sendikas× IG Metall yüksek bir zam oran× isterken çal×üma saatlerinin de azalt×lmas×n× talep ediyor. Fransa’da ise kamu çal×üanlar× arka arkaya gösterilere ç×karak 2002 y×l× için yükzek zam isteklerini tekrarl×yorlar. Saùl×k iüçileri 2 Ocak günü greve ç×kacaklar×n× söylerken polis güçleri dahi gösteriler yaparak zam istiyor. Türkiye’de ise iüçi ve emekçiler öfke içinde. Aral×k günü eyleme ç×kan iüçi ve emekçiler bunu bir kez daha kan×tlad×lar. “Türk mucizesini” yaratanlar sendika liderleri. Öfkeyi frenleyen onlar. Aral×k’ta merkezi bir eylem yapmayan, iüçi s×n×f×na patronlarl aayn× gemide olunduùunu anlatan gene onlar. Ama üunu iyi biliyoruz ki sendika öndeliklerinin gücü bu öfkeyi uzun süre bast×rmaya yetmeyecek. MGK’n×n ve çeüitli patron örgütlerinin s×k s×k toplumsal patlamadan bahsetmesinin nedeni de bu. Egemen s×n×f iyi biliyor ki mevcut koüullarda sendika liderliklerinin frene daha fazla basmalar× mümkün deùil ve sonunda patlama olacak. Öyleyse bu patlamaya haz×r olmak gerekir. Bu ×rkç× ve iüçi düüman× hükümet bacaù×ndan sürüklenerek devrilmelidir.

Enternasyonal Sosyalizm Ocak-ģubat 2002 sayÁsÁ çÁkÁyor Ăki aylÁk politik dergi z Sosyalist iĤçi satÁcÁlarÁndan edinebilirsiniz z02 6 4 8 53 40


3 AralÁk 200

ģimdi mücadele zamanÁ

Aral×k eylemleri sonras× emek hareketinin geleceùi hakk×nda Kad×köy Belediyesi emekçileri ile görüütük.

T

emmuz-Aùustos ay×ndan beri süren durgunluk, Kas×m ay×ndaki mücadelelerle aü×lmaya baüland×. 5 Kas×m'da baülayan eylemler, Aral×k'ta bir çok üehir merkezinde gerçekleüen eylemlerle devam etti.

Himmet Varol (Tüm Bel-Sen 3 No'lu ģb. üyesi)

AralÁk: YÁlgÁnlÁùa yer yok! Aral×k'ta Ankara'da Türk-úü yönetiminin bütün engelleme çabalar×na raùmen K×z×lay Meydan×'na girilemediyse de binlerce iüçi yolar× kapatt× ve yürüyüü gerçekleütirdi. Hükümete kin kusarken "genel grev" sloganlar× att×. úzmir'de 20 bin iüçi coükulu bir gösteri yapt×. Manisa'da, Eskiüehir'de, Bursa'da, úzmit'te ve daha bir çok ilde irili ufakl× eylemler yap×ld×. ústanbul'daki Aral×k eylemine ise yaklaü×k 20 bin kiüi kat×ld×. Sendika yöneticilerinin yaratt×ù× bütün belirsizliùe, iüyerlerine dayal× hiçbir çal×üman×n yap×lmam×ü olmas×na, afiü, el ilan× ve bas×n aç×klamalar×yla örgütlenmemesine, sendika üubelerine dahi son anda haber verilmesine raùmen, Aral×k'ta sokaùa bir ç×rp×da onbinlerce iüçinin akmas×, IMF program×n× durdurmak için ne kadar güçlü bir potansiyele sahip olduùumuzu gösteriyor. Aral×k'ta sokaùa ç×kan kitleler çok netti: "Genel grev, genel direniü" slogan× en s×k at×lan slogand×. Tabandaki iüçiler politik hedef konusunda da çok netti: Eylemler boyunca, "Ecevit'i alana Bahçeli bedava" ve "IMF uüaù× hükümet istifa" sloganlar× arka arkaya at×l×yordu. Aral×k'×n gösterdiùi en önemli gerçek ise, y×lg×nl×ùa, bezginliùe ve moralsizliùe kap×lmak için hiçbir nedenin olmad×ù×d×r. úüçiler mücadeleye istekli, hedefleri konusunda net ve nas×l kazanacaklar×n× biliyor. Sorun önderliùin karamsarl×ù×nda, düüman× olduùundan güçlü görmesinde, içe kapan×kl×ù×nda, korkakl×ù×nda ve hala taban×n öfkesini engelleme yeteneùini gösterebilmesinde. úüte aü×lmas× gereken sorun bu. Gerçek sosyalistler, hareketin kazanmas× için, tabanda, y×lg×nl×ùa bir an bile izin vermeden, her düzeyde birleüik mücadeleyi örmek için bir tek bir saniye bile kaybetmeden harekete müdahale etmek için örgütlenmelidir.

kampanyas× içinde inüa edildi. 6- Kas×m'da "IMF için deùil halk için bütçe" talebiyle harekete geçen KESK, Kas×m ay×n×n baü×ndan itibaren afiülerle, bas×n aç×klamalar×yla eylemi inüa etti. 6 Kas×m'da beü koldan baülayan Ankara yürüyüüü bu örgütlenme faaliyetinin ürünü olarak çok görkemli geçti. Binlerce iüçi 9- 0 Kas×m'da K×z×lay'da geceledi ve Kas×m'da dört bir yandan gelen 70 bini aük×n iüçi K×z×lay'× iügal etti. Geçen seneki Aral×k grev hareketi, esas olarak Kas×m'da kararlaüt×r×ld×. úüçilerin, "Söz bitti s×ra grevde" sloganlar×, Kas×m'×n hemen ard×ndan Aral×k'×n inüa edilmeye baülanmas× demekti. 2 Kas×m'da iüyeri iüyeri, sendika sendika Aral×k grevi inüa edildi. Hükümetin Aral×k'× engelleme gücü

KESK Emek Platformu'nu sürüklemiĤti Önceki Aral×k eylemi KESK'in

5 günde neler oldu? astalÁklarÁn tedavisinde oldukça pahalÁ bir yöntem olan, sakat çocuk doùumlarÁnÁn doùumdan önce görülmesini saùlayan ultrasonun kendisinin sakat çocuk doùumlarÁna yol açabileceùi belirlendi. Hamilelik sÁrasÁnda uygulanan ultrasonun yaydÁùÁ ses dalgalarÁnÁn insan fetüsü (organlarÁn belirgin hale gelmeye baĤladÁùÁ evre) tarafÁndan duyulabileceùi, hem de bir metro treninin istasyona girerken çÁkardÁùÁ ses Ĥiddetinde duyulabileceùi saptandÁ. AslÁnda bu sÁrada çÁkan sesin, kulaùÁn iĤitebileceùinden çok daha yüksek Ĥiddette olduùu için duyulamayacaùÁ sanÁlÁyordu. Ancak ana rahmine yerleĤtirilen bir hidrofon sayesinde uygulama sÁrasÁnda ikinci bir ses daha çÁktÁùÁ, bu sesin bir piyanodan çÁkan en yüksek titreĤimli ses Ĥiddetinde olduùu, ve ultrason aletinden

H

Umutsuz olmamak gerekir

4

olmad×ù× k×sa sürede aç×ùa ç×kt×. K×z×lay her gün eylem alan×na çevirildi. Her gün Aral×k'a çaù×ran afiüler daù×t×ld×. Geçen seneki Aral×k eylemi çok görkemliydi. Çünkü KESK bu eylemi tam bir kararl×l×kla inüa etti. Önderlik taban×n öfkesini örgütledi. Üstelik eylemi Emek Platformu'nun uyumlu bir biçimde sahiplenmesi örgütlü iüçi s×n×f×n×n tüm kesimlerinin eyleme kat×lmas×n× saùlad×. K×sacas×, geçen sene, militanl×ù×, dinamizmi ve mücadele yetenekleriyle KESK Emek Platformu'nu harekete geçirir ve arkas×ndan sürüklerken, eylemi iüyerlerinde inüa ederken bu sene KESK bu durumda olmad×ù× için ve meydan Türk-úü yönetimine b×rak×ld×ù× için Aral×k daha zay×f geçti ve grev gerçekleümedi.

Kazanacak mücadele grevdir! on Aral×k eyleminde, ayn× alanda iki ayr× eylem vard×. úüçilerin eylemi ve solun eylemi. Sol, iüçilerin taleplerinden uzak olan ve iüçileri sekter biçimde kendi partilerinde örgütlenmeye çaù×ran sloganlarla kendi eylemini yapt×. Devrim ve sosyalizm, iüçiler partiye parti iktidara gibi kendi sloganlar×ndan ve ezilenlerin büyük çoùunluùunun dertlerinden ve taleplerinden uzak sloganlarla kendi eylemini yapt×. Üstelik at×lan milliyetçi sloganlar, sendika yöneticilerine karü× al×nan sekter tutum, solun karamsarl×ù×n× ve

S

umutsuzluùunu iüçilere mal etmesine ve iüçileri sendika bürokrasisine terk etmesine neden oluyor. Geçen Aral×k'ta milyonu aük×n emekçi greve kat×lm×üken, ertesi gün, 2 Aral×k'ta sendika yöneticileri mücadeleyi sürdürmediler. Taban×n süresiz genel grev isteùi engellendi. Uzlaümac× solun politik etkisi alt×ndaki sendikal önderlik, mücadeleyi daha ileri çekmemekle kalmad× sadece, Aral×k grevine kat×lan iüçilere yönelik devletin idari ve hukuki sald×r×s×n× da göùüslemedi.

Aral×k eylemini ve emek hareketinin gündemini nas×l deùerlendiriyorsun? KESK kat×l×m aç×s×ndan zay×ft×. Siyasi partiler ve iüçi sendikalar×n×n kat×l×m× daha iyiydi. KESK'te genel bir motivasyon eksikliùi var. Bu eksiklik önde duran insanlar olarak ilk önce bizden baül×yor. Biz geri çekilirsek yan×m×zdaki üyeyi nas×l ileri çekeceùiz? KESK'teki siyasal gruplar×n KESK'i paylaüan ve herhangi bir gruba baùl× olmayan insanlar× d×ülayan tutumu birçok aktivisti geri çekiyor. KESK'in eski mücadeleciliùi yok. KESK üzerine düüerse güçlü eylemler yap×yor, yapabileceùini gösteriyordu. Emek Platformu'nu da ileriye taü×yabiliyordu. ûimdi ise Emek Platformu'nda pasifize oldu, onlar ne derse oluyor. Ancak birçok kazan×m×m×z da var. Hiçbir devlet elindekini hemen vermek istemez. Bu mücadele bilmek gerekir ki uzun soluklu, iniüleri ve ç×k×ülar× olabilecek bir mücadeledir. Birçok sendika liderinin Aral×k'ta kürsüden dile getirdiùi genel grev konusunda ne düüünüyorsun? Taban iü b×rakmalara daha yatk×n. Etkileyici olan eylem, hafta içi, yani bir çal×üma gününde yap×lacak iü b×rakma eylemidir. Üretimden gelen gücünü kullanmad×ktan sonra ne anlam× var? Çaùlayan'da gösteri yapmak yerine, iü yerlerinden ç×karak halkla birlikte yap×lacak eylemler daha anlaml×. Bu noktada KESK belirleyici olmal×d×r. Yetenekli, tecrübeli tüm üyelerini yeniden kazanarak harekete geçmeli, ciddi bir örgütlenmeyle iü yerlerinden baülayarak, Emek Platformu'nu etkilemelidir. Umutsuz olmamak gerekir. Uzun süreli bir iü b×rakma ile kazan×labilir. Ancak bunun için öncelikle KESK'i zor durumda b×rakan grup ç×karlar×n×n aü×lmas× gerekir. Gruplar, partilerin kadrolaümas× için deùil, emek mücadelesini güçlendirmek için varolmal×.

Sabiha Erdoùdu ( Tüm Bel-Sen 3 No'lu ģb. üyesi) Aral×k'tan sonra emekçileri neler bekliyor? Öncelikle örgütlü olmam×z gerekiyor. Üyenin bilinçli olmas× gerekiyor. Üyeyi mücadeleye çekebilmek için eùitim çal×ümalar×na aù×rl×k vermeliyiz. Bunun için de küreselleüme olgusunu, IMF, DB politikalar×n×n y×k×c× sonuçlar×n× anlatmal×y×z. Üyelerimiz sendikal mücadelenin maddi bir karü×l×ù×n× göremiyor ve sendikan×n kazanmad×ù×n× düüünüyor. Oysa birçok kazan×m×m×z var. Son yasa istediùimiz gibi ç×kmasa da bunu bir yenilgi gibi almamal×, böyle bir hava yaymamal×y×z.

Kapitalizmin suç dosyas× çÁkan ses dalgalarÁnÁn eùer fetüsün kulaùÁna yakÁn bir yere denk gelirse yüzünde ya da kafatasÁnda anomalilere yol açabileceùi açÁklandÁ. Anafikir; her pahalÁ mal en iyi mal deùildir... Zehir alÁrÁÁÁm! Dünya krizinden en çok etkilenen ülkelerden biri olan Rusya krize çareyi buldu: GeliĤmiĤ sanayi ülkelerinin nükleer atÁklarÁnÁ para karĤÁlÁùÁnda topraklarÁna sokmak! Rusya'da giderek en önemli politik sorunlardan biri haline gelen nükleer atÁklar, Rus halkÁnÁn yüzde 80'i karĤÁ çÁkmasÁna raùmen, devlet baĤkanÁ Putin imzasÁyla zengin ülkelerden alÁnÁp ülke topraklarÁna gömülüyor. Böylece Putin bir yandan, zenginleri

baĤlarÁna bela olan nükleer atÁklardan kurtarÁrken, öte yandan ülkesini, dünyanÁn nükleer çöplüùü haline getirme pahasÁna, derin ekonomik krizden kurtarÁyor(!). Yeni imzalanan anlaĤma uyarÁnca Rusya, önümüzdeki 0 yÁlda, Tayvan, G. Kore, Japonya, Ăsviçre, Almanya ve Ăspanya'dan 2 milyar dolar karĤÁlÁùÁnda, 20 bin ton nükleer atÁk alÁp depolayacak. 7.5 milyon Afgan ölümün eĤiùinde BirleĤmiĤ Milletler Dünya GÁda ProgramÁ'nÁn 4 AralÁk'ta yaptÁùÁ açÁklamaya göre, Uzbekistan'Án Afgan sÁnÁrÁnÁ kapatmasÁ sonucu bu bölgeye doùru kaçmÁĤ ve daùlarda bekleĤen yaklaĤÁk 7.5 milyon insan, açlÁk, don-

durucu soùuk ve sÁradan hastalÁklardan ölmenin sÁnÁrÁnda yaĤÁyor. Örneùin daha önce .5 saatlik bir yolculukla ulaĤÁlan Mezar-Á ģerif kentine, bu sÁnÁrÁn kapanmasÁndan sonra ancak iki günde ulaĤÁlacak. Bu ise, zaten yiyecek kÁtlÁùÁndan kÁrÁlan, tüm hayvanlarÁnÁ kesip yemiĤ olan, ekim için yanlarÁnda taĤÁdÁklarÁ tohumlarÁ bile yiyen Afganlar için mutlak bir ölüm demek. Daùlardaki dondurucu soùuk ve kar fÁrtÁnalarÁ yüzünden yakÁn zamanda havadan ya da eĤekle de bu insanlara ulaĤÁlamayacaùÁnÁ bildiren BM uzmanlarÁnÁn sözleri, "hani Afganistan'da kara savaĤÁ imkansÁzdÁ, nasÁl da girdik ama" diye TV'de pis pis sÁrÁtan ölüm yorumcusu Güneri CÁvaoùlu'nun saùÁr kulaklarÁna da ulaĤÁr mÁ acaba?


3 AralÁk 200

5

AB Zirvesi protesto ediliyor

BaĤka bir Avrupa mümkün VRUPA BúRLúøú’NúN 3- 5 Aral×k’ta düzenlenen zirvesi, anti kapitalistlerin mücadele günü olarak saptand×. Sosyalist úüçi’nin ç×kt×ù× gün gerçekleüecek olan eyleme FGTB, CTUC, ETUC, ICFTU ve WCL gibi uluslararas× sendika konfederasyonlar×na baùl× sendikalarda örgütlü 00 bine yak×n iüçinin kat×lmas× bekleniyor. Avrupa çap×nda tüm sendikalar üyelerine bu eyleme kat×lma çaùr×s× yapt×. Eyleme, Türkiye’den de KESK genel merkezi ve üube genel merkezlerini temsilen sendikac×lar kat×lacak. Eylemin, son y×llar×n en büyük iüçi eylemlerinden biri olmas× bekleniyor. Bir sonraki gün, 4 Aral×k’taki eylem, Küresel Adalet ve Bar×ü slogan×yla, ATTAC ve Globalise Resistance gibi 50 kadar örgütün koalisyonu ile örgütleniyor ve onbinlerce eylemcinin kat×lmas× bekleniyor. Avrupa Birliùi’nin liderleri zirve s×ras×nda neo liberal sald×r× politikalar×n×n daha etkin olmas× ve sosyal devletin daha h×zl× parçalanmas× gibi konular× ele alacak. Zirveyi basacak olan anti kapitalist eylemciler, özellikle kitlesel iüsizliùin önlenmesi, sosyal devlet yap×s×n×n korunmas× ve savaü×n durdurulmas× taleplerini yükseltiyor.

A

ĂĤçiler öfkeli Küresel krizin ortaya ç×kmas×yla birlikte artan iüsizlik, sendikalar×n özellikle üzerinde durduùu bir konu. Belçika sendikalar×, baüta Sabena iüçileri

olmak üzere 50 bin iüçiyi eylemlere katmay× planl×yor. Sabena’n×n konkordato ilan×ndan sonra iüsiz kalan 2 bin iüçi, militan eylemlerle bir süredir mücadelenin içinde. Hafta sonunda 0 bin Sabena iüçisi, iüten at×lmalar× protesto eden bir eylem düzenlemiüti. úüten at×lan bir Sabena iüçisi durumunu üöyle aç×kl×yor: “Ben ve kar×m, ikimiz birden iüsiz kald×k. Beü çocuùumuz var. Ben üimdi çocuklara Noel Baba’n×n, paras× olmayanlar×n evine gelmeyeceùini nas×l söyleyeceùim?” Eylemlere diùer ülkelerden de geniü kat×l×m bekleniyor. úngiliz TUC sendikalar× geniü bir mobilizasyon için çabalarken, Frans×z CGT konfederasyonu en az 0 bin iüçiyi Belçika’ya götürmek için çaba harc×yor. Fransa’da son dönemde Danone ve Marks & Spencer gibi çokuluslu üirketlerdeki geniü iüten ç×karmalar, iüçilerin öfkesini art×rd×. Moulinex’nin Cornelle-leRoyal’deki fabrikas×, kapat×lma karar× al×nmas× üzerine iüçiler taraf×ndan iügal edildi. Fransa’n×n güneyindeki Alençon’da ise iüçiler polisle çat×üt×. Bu militan mücadeleler karü×s×nda Frans×z hükümeti geri ad×m atmak ve iüçilere daha iyi koüullar saùlanacaù× sözünü vermek zorunda kald×.

Patronlar saldÁrÁyor Avrupa Birliùi’nin patronlar×n×n gündemi, birliùin geleceùi

aç×s×ndan oldukça önemli ve kabar×k. Zirvede, AB anayasas× taslaù×, birliùin doùuya doùru geniületilmesi, kamu hizmetleri ve özelleütirmeler, ortak bir ilticac×lar politikas×n×n saptanmas×, iüsizlik, eùitim ve mülteciler sorunu gibi meseleler ele al×nacak. Ayn× zamanda AB’nin de merkezi olan Belçika’n×n baükenti Brüksel, AB’nin merkezi yap×lar× üekillendikçe, Avrupa federal devletinin bir hükümet merkezi olma özelliùini art×r×yor. Ancak Avrupa Zirvesi kendisini Laeken Kraliyet Saray×’da izole ederken, eylemciler kentin geri kalan tüm sokaklar×n×, kurtar×lm×ü bölge ilan etti. Göteborg ve Cenova’da seslerini duyurmak için demokratik eylem haklar×n× kullanan anti kapitalistlere ateü açan Avrupa demokrasisi, patronlar×n ve neo liberal politikalar× savunanlar×n d×ü×nda hiçbir sese tahammül edemiyor.

Anti kapitalistler kazanacak ABD’nin Afganistan’daki savaü×na karü× öfkeli, iüten ç×karmalar ve neo liberal politikalar karü×s×nda direnmek konusunda kararl× olan iüçiler ve aktivistler, Belçika’da güçlerini bir kez daha doùrudan eylemlerle gösterecek. AB zirvesinin gündemine yak×ndan bak×ld×ù×nda, ele al×nan tüm konular×n, neo liberal politikalar doùrultusunda sald×r×lar× daha da art×rmaya yönelik olduùu görülecektir. Türkiye’de süregelen AB üyeliùi tart×ümalar×nda, üyeliùe “Evet” diyen sol çevreler bu gerçeùi görerek, tutumlar×n× saptamak zorunda. Brüksel’de Kraliyet Saray×’na kapanm×ü olan AB, patronlar×n×n m×, yoksa AB’ye karü× sokakta direnen yüzbinlerin yan×nda m×?

Eylem Programı: Temel slogan; Baüka bir Avrupa mümkün • 10-14 Aralık: Avrupa öùrenci eylemleri • 13 Aralık: Sendikalar×n kat×l×m×yla gerçekleüecek Avrupa eylemi • 14 Aralık: Geniü kat×l×ml× uluslararas× büyük eylem • 15 Aralık: Uluslararas× eylem, yürüyüü ve sokak etkinlikleri

Powell Türkiye'den geçti

ABD Irak’a saldÁrmaya hazÁrlanÁyor BD D×üiüleri Bakan× Colin Powell, Türkiye’ye geldi. Hükümete göre bu Türkiye'nin bölgede ve terörizme karü× savaüta vazgeçilmez önemini gösterdi. Bas×na göre Powell'×n Türkiye'ye geliüi kurulacak yeni Afganistan'da belirleyici rolün Türkiye taraf×ndan üstlenileceùini kan×tlad×. Oysa görülen ve kan×tlanan bir tek üeydi: Türkiye'nin belkemiksizliùi, Türk egemen s×n×f×n×n acizliùi.

A

ABD Afganistan'a sald×rd×, Türk hükümeti ABD'ye koüulsuz olarak destek veren ve ülkesinin s×n×rlar×n× açan birkaç hükümetten biri oldu. Hükümet ABD'nin savaü×nda bölgede etkin ve prestijli bir güç olarak sürece dahil olacaù×n× aç×klad×. Ancak 2 ay× aük×n bir süreçte bu yönde tek bir ad×m bile atamad×. Son olarak Taliban sonras× emperyalistler taraf×ndan desteklenen Kuzey ittifak× ve diùer muhalif Afgan güçlerinin yeni hükümet için yapacaù× konferans×n Türkiye'de gerçekleüeceùi ilan edildi. Ancak söz konusu konfe-

rans Almanya'da gerçekleüiyordu. Colin Powell'in "ziyareti" ne kadar parlat×l×rsa parlat×ls×n ABD'nin sad×k uüaù×na verdiùi direktiflerden ibarettir. Powell'×n aù×rl×kl× olarak AB ülkelerinden oluüan bir dizi merkeze yapt×ù× gezi Afganistan'dan sonra Irak'a sald×r× haz×rl×ù×d×r. Türkiye'ye Powell'×n geliüinin tek nedeni Irak'la s×n×r komüusu olmakt×r. Türk egemen s×n×f× "güçlü Türkiye" yalan×n× yineleyip dururken Türkiye iüçi s×n×f× ve emekçileri Irak'a karü× askeri bir müdahaleye karü× direnmelidir.

KÁbrÁs:

BarÁĤa doùru mu? AralÁk'ta Klerides ve DenktaĤ BirleĤmiĤ Milletlerin ev sahipliùiyle bir araya geldi. Bu toplantÁ baĤlamadan önce Türk hükümeti her tarafa tehdit yaùdÁrÁyordu. AB'yi dinlemeyiz, KÁbrÁs'Á ilhak ederiz! TV ekranlarÁnda 974 "BarÁĤ HarekatÁ"nÁn ve Türkiye'nin korsan devlet KKTC'nin meĤruiyetini kanÁtlama kampanyasÁ baĤlatÁldÁ. Klerides ve DenktaĤ'Án görüĤmesinin ardÁndan bu kez bir baĤka argüman öne sürülüyor. ģimdi KÁbrÁs'ta "ÁlÁmlÁ" bir dönem baĤlÁyor ve bu dönemin baĤlatÁcÁsÁ Türkiye. KÁbrÁs'ta barÁĤçÁl bir döneme mi giriliyor? Türkiye'nin politikalarÁ Rum ve Türk halklarÁ için en iyi çözüm mü? KÁbrÁs'ta olup bitenleri anlamak ve bu sorulara doùru yanÁtlar vermek, Türk egemen sÁnÁfÁnÁn propagandasÁnÁ bir kenara bÁrakÁp gerçek durumu görmekten geçiyor.

4

Sonun baĤlangÁcÁ 974 yÁlÁnda, dönemin BaĤbakanÁ Ecevit'in emriyle Türk askerleri KÁbrÁs'Á iĤgal ettiler. ĂĤgali dünyada sadece Türkiye'nin tanÁdÁùÁ KKTC'nin (Kuzey KÁbrÁs Türk Cumhuriyeti) kuruluĤu izledi. Adada o güne kadar birlikte yaĤayan Rum ve Türk halklarÁnÁn kalÁcÁ olarak birbirinden koparÁlmasÁnÁn gerekçesi yÁllardÁr sabit: KÁbrÁs Türkleri bir katliam tehdidi ile karĤÁ karĤÁya, bu yüzden ayrÁ bir devlet ve Türkiye'nin fiili iĤgali gereklidir. 27 yÁl boyunca dünyada ister egemenler ister ezilenler katÁnda bu argümana taraftar bulunamadÁ. Türk hakim sÁnÁfÁ ve onun kuklasÁ DenktaĤ'Án politikalarÁndan en fazla rahatsÁzlÁk duyan güç ise KÁbrÁslÁ Türkler'di. KKTC'nin polis aygÁtÁna ve Türk ordusuna karĤÁ sessiz bir hoĤnutsuzluk olarak büyüyen tepki 999-2000 yÁllarÁnda fiili bir baĤkaldÁrÁya dönüĤtü. KÁbrÁslÁ Türkler, sendikalarÁn öncülüùünde baĤlayan grev ve sokak gösterileri dalgasÁnda derhal taraf oldular. Kukla KKTC parlamentosu baskÁnÁndan sonra tüm baskÁlara ve tutuklamalara raùmen sokaklarda tek bir ses hakimdi: Bu memleket bizim, Türkiye KÁbrÁs'tan elini çek!

Türkiye politikasÁ: Çözümsüzlük Türkiye ve DenktaĤ açÁsÁndan çözümsüzlüùün baĤladÁùÁ nokta tam da burasÁ. KÁbrÁslÁ Türkler, KKTC'yi ve iĤgalci Türkiye'nin varlÁùÁnÁ sorguluyor. Ăkisinin kendilerini bir karanlÁùa hapsettiklerinin farkÁndalar. Önemli bir kesimse Rumlarla birlikte yaĤamak konusunda net. ĂĤte Türk egemen sÁnÁfÁnÁ ürküten asÁl geliĤme budur. Türkiye için KÁbrÁslÁ Türklerin nasÁl yaĤadÁùÁ ya da yaĤayacaùÁ önem taĤÁmÁyor. Kukla devlet KKTC'de halk potansiyel bir düĤman olarak görülmekte. Türkiye için KÁbrÁs'la kaybedilecek olan sadece bir kara para aklama, yolsuzluk, mafyaya ve uyuĤturucuya dayalÁ bir rant merkezinin yitirilmesi deùil. KÁbrÁs yüzen bir uçak gemisine benzetilir. KÁbrÁs üzerinden Ortadoùu ve Balkanlar'daki bir çok merkeze ulaĤÁlabilir. Akdeniz'de bir kontrol noktasÁ ABD, Ăngiltere ve AB kadar Türkiye için de büyük bir önem taĤÁyor. Türkiye adanÁn kuzeyini yÁllardÁr iĤgal ederek bir pazarlÁk aracÁnÁ elinde tutmaktadÁr. Ancak Türkiye politikalarÁ tam bir çözümsüzlüktür ve sona doùru hÁzla ilerlemektedir. Milliyetçilik kartÁ KÁbrÁs'a barÁĤ ne Türkiye'nin ilhakÁ ne de DenktaĤ inisiyatifindeki giriĤimlerle gelecek. Her ikisi de KÁbrÁs bölünmüĤlüùünün devamÁdÁr ve KÁbrÁs halklarÁnÁn kendi geleceklerini belirlemesinin önündeki baĤlÁca engellerdir. Klerides ve DenktaĤ arasÁndaki diyalog büyük olasÁlÁkla Türkiye için toparlanmak, zaman kazanmak ve sonra çözümsüzlüùü bir kez daha dayatmak için kullanÁlacak. Bu süreç Türkiye iĤçi sÁnÁfÁnÁ yakÁndan ilgilendirmektedir. Türkiye'de "KÁbrÁs elden gidiyor" türüyle baĤlayan her türlü milliyetçi kampanya sÁnÁf mücadelesini engeller. FaĤist MHP'nin iĤine yarar. Oysa son iki yÁldÁr KÁbrÁs'ta IMF politikalarÁna karĤÁ direnen ve barÁĤÁ isteyen emekçiler gibi, Türkiye iĤçi sÁnÁfÁnÁn da sorunlarÁ ortak. KardeĤlik, KÁbrÁs'Án kendi geleceùini belirleme hakkÁnÁ savunmak ve Türk egemen sÁnÁfÁna karĤÁ mücadele etmekten geçmekte.


6

1 0 20 I L YI

SavaĤ ve yÁk

UMUT VE 999 sonunda Seattle’da baĤlayan hareket 200 yÁlÁ içinde iyice yükseldi.

Toplumsal patlama ÖNCE KASIM KRúZú vurdu, ard×ndan hükümetin adeta planlad×ù× ûubat krizi. TL’nin deùeri bir anda yar× yar×ya azald×, cebimizdeki para uçup gitti. Kriz, sözüm ona bir MGK toplant×s×nda Baübakan Ecevit ile Cumhurbaükan× Sezer aras×ndaki tart×üma ile baülad×. Bu tart×ümadan 0 ay sonra ekonomi %8.5 küçüldü, milyona yak×n insan iüini kaybetti. úrili ufakl× binlerce iüyeri kapand×. Özellikle bas×n ve bankac×l×k sektörleri krizin aù×r darbesini yediler. Her iki iü kolunda da sendikal örgütlenmenin zay×f ve hatta hiç olmamas× 0 binlerce iüçinin kap×n×n önüne konmas×na yol açt×. Krize çözüm olarak, Dünya Bankas× Uzman× Kemal Derviü hükümetin baü×na geçirildi. Onun IMF ve Dünya Bankas× ile yapt×ù× anlaümalarla kredi al×nd× ve iüçi ve emekçiler için yaüam giderek daha da kötüleüirken patronlar×n, büyük üirketlerin ve bankalar×n kârlar×na kâr kat×ld×. Büyük üirketler, OYAK, Akbank gibi kurumlar kriz günlerinde kârlar×n× artt×rd×lar. Kârlar×n× artt×ran kurumlar da iüçi ç×karmaya devam etti. ûubat krizinin bütün aù×rl×ù× ile toplumun üzerine çöktüùü günlerde genel olarak “esnaf eylemleri” olarak adland×r×lan gösteriler yaüand×. Esnaflar×n yan× s×ra küçük iületmelerin iüçileri, iüsizler “IMF uüaù× hükümet istifa!” slogan× ile sokaklar× doldururlarken 3-4 ay öncesinin KESK eylemlerinin slogan×n× tekrarl×yorlard×. Bu eylemlerde halk ellerine Emek Platformu’nun o günlerde ç×km×ü olan alternatif program×n× alm×üt×. Umut Emek Platformu’ndayd×. Ne var ki sendika önderlikleri sab×rla öfkenin biraz olsun yat×ümas×n× beklediler. Örgütlü iüçi s×n×f×n×n ilk eylemi Nisan’da geldi. “Esnaf eylemleri” art×k çoktan yat×üm×üt×. Nisan’× izleyen aylarda MHP-DSP-ANAP hükümeti bulduùu her f×rsatta sald×rd×. Bir yandan “daha fazla demokrasi için Anayasa’y× deùiütiriyoruz” diyerek Anayasa’da s×n×rl× bir makyaj gerçekleütiren hükümet sokakta vahüileüti. Emekçilere karü× ac×mas×z oldu. 200 y×l×nda asgari ücret 5 milyon TL artt×. Diùer ücretlilerin ücretlerindeki art×ülar da % 5 düzeyinde kald×. Hükümetin IMF program×n× hayata geçirmek için giriütiùi sald×r×ya karü× yoùun bir direniü de yaüand×. Emlak Bankas×, KESK, Sümerbank tekstil fabrikalar×n×n iüçilerinin yan× s×ra Ege’de köylüler, öùrenciler mücadele alanlar×na ç×kt×lar. Emekçiler 200 y×l× içinde say×s×z kere mücadeleden, direniüten yana olduklar×n× gösterdiler. Tek sorun birleüik bir mücadelenin örgütlenememesiydi. Yani önderlik sorunuydu. ûimdi iüçi ve emekçiler için en önemli görev önderlik sorununun çözülmesidir.

Cenova Libere!

999 SONUNDA SEATTLE’DA baülayan hareket 200 y×l× içinde iyice yükseldi. úsveç’te Göteburg, Kanada’da Quebec ve úspanya’da Barselona eylemlerinin herbiri çeüitli aç×lardan bir önceki y×llardan daha ileri eylemlerdi. Ancak Temmuz ay×nda Cenova’da toplanan G8’i protesto eden 3 günlük eylemler tam anlam× ile hareketin en yüksek noktas×n× oluüturdu. Dünyan×n en zengin 8 ülkesinin yöneticilerinin toplant×s×n× protesto etmek için Cenova’da çoùunluùu útalyan iüçileri olmak üzere 350 bin kiüi topland×. Cenova’ya diùer ülkelerden gelenler aras×ndaki en etkin grup Uluslararas× Sosyalistler’di. Göstericiler 3 gün boyunca G8 liderlerinin topland×ù× bölgeye girmek için çal×üt×lar. Demir parmakl×klarla çevrili bu bölge binlerce polis ve jandarma ile korunmaktayd×. 3 gün boyunca polis göstericilere vahüice sald×rd×. Gösteriler de bir gösterici jandarman×n kurüunlar×yla öldü. Ertesi günü ise polis ve jandarma güçleri göstericilerin bas×n merkezini bast×lar. Yüzlerce gösterici aù×r bir üekilde dövülürken yüzlercesi de göz alt×na al×nd×. Gözalt×na al×nan göstericiler faüist Mussolini’nin resmi önünde selam durmaya zorland×lar. Cenova gösterisi anti-kapitalist hareket için birçok aç×dan bir dönüm noktas× oldu. Herüeyden önce kat×l×m×n muazzam yüksek oluüu çok önemli. 3 gün boyunca yüzbinlerce insan×n seferber olmas× hareketin geleceùi aç×s×ndan çok umut verici. úkinci olarak útalyan sendikalar×n×n eylemlere y×ù×nsal kat×l×m× çok önemli. K×sa süre önce Berlusconi’nin faüistlerle birlikte hükümet kurmas×na karü× útalyan iüçileri y×ù×nsal bir tepki gösterdiler.

Gösteriler G8 toplant×s×ndan sonrada sürdü. Diyebiliriz ki Cenova’dan sonra útalyan solu büyük bir patlama yaüamakta. Diùer ülkelerden kat×l×m da oldukça yüksekti. Özellikle Yunanistan ve úngiltere’den büyük bir kat×l×m oldu. Yunanistan’dan iüçi sendikalar× aktif bir biçimde Cenova’ya gitmek

için kampanya yaparken esas olarak Uluslararas× Sosyalistler (SEK) Yunan kortejinin en büyük gücüydü. Polisin yoùun üiddet kullanmas×na raùmen gösteriler devam etti. Çok az say×da grup bir göstericinin ölümünden sonra yürüyüülere kat×lmama karar× al×rken ezici büyük çoùunluk Berlusconi ve polisini katil olarak tan×mlay×p gösterilere devam etti.

Sahte sendika yasasÁ

ve direniĤ YILLARDIR GREVLĂ, TOPLU SÖZLEģMELĂ sendika hakkÁ için mücadele eden kamu iĤçileri MayÁs ayÁnda yeniden saldÁrÁya uùradÁlar. Sahte sendika yasasÁ DSP-MHP ve ANAP hükümeti tarafÁndanmeclise getirildi. KESK derhal yasaya karĤÁ direniĤe geçti. Ălk büyük gösteri 26 MayÁs’ta Ankara’da yapÁldÁ. Hükümet kamu emekçilerini Ankara KÁzÁlay meydanÁna sokmayacaùÁnÁ ilan etti, Ankara’ya doùru yürüyen kortejlere polis saldÁrdÁ. Ne var ki KESK üyesi binlerce kamu emekçisi barikatlarÁ daùÁttÁ. Ancak hükümetin her büyük direniĤten sonra yasayÁ geri öekmesi ve sonra yeniden ileri sürmesi taktiùine paralel bir eylem hattÁ izleyen KESK yönetimi kararlÁ bir karĤÁ çÁkÁĤ örgütleyemedi.

Haziran’da yasanÁn tekrar TBMM’ye gelmesi üzerine tekrar Ankara’ya gidildi, akĤam yasa geri çekildi ve KESK geri döndü. Bu git geller arasÁnda tabanÁn “genel grev” çaùÁrÁsÁ göz ardÁ edildi ve sonunda yasa TBMM’den gece yarÁsÁ oylarÁ ile çÁktÁ. ģimdi KESK saflarÁnda iki eùilim var. Biri mücadelenin yenildiùine inanÁyor. Bu eùilim çok zararlÁ. Diùeri ise yasaya göre davranma hazÁrlÁùÁ içinde ve bütün süreci bu hazÁrlÁùa baùlÁyor. KESK yasaya göre hazÁrlanmalÁdÁr ama bütün süreç buna baùlanamaz. KESK yasa çÁkmadan çok önce grev hakkÁnÁ mücadele ile kazanmÁĤtÁ. ģimdi bu hakkÁn kullanÁlmasÁ zamanÁdÁr. YasanÁn kazanÁma dönüĤmesi ancak böyle mümkün olacaktÁr.


7

kÁma karĤÁ

DĂRENĂģ! SavaĤa hayÁr! EYLÜL GÜNÜ New York ve ABD’ye ilk yard×m vaadini Binlerce Filistinli úsrail sald×r×lar× Washington’da gerçekleüen yaparak “asker veririz” diyen ile can verirken çok daha fazlas× sald×r×lar ABD yönetimi taraf×nülkelerden birisi Türkiye oldu. yaraland×. dan çok yönlü bir biçimde Kamuoyu araüt×rmalar× ülke úsrail Filistinlilere karü× sisdünya hegemonyas×n× nüfusunun %80’den fazlas×n×n temli bir terör kampanyas× ile tam pekiütirmek için bir bahane savaüa karü× olduùunu göstermebir katliam gerçekleütirmekte. olarak kullan×ld×. sine raùmen ABD yönetimine ABD úsrail sald×r×s×n× aç×ktan ABD yönetimi bütün dünyay× hizmeti herüeyin önündeki görev desteklerken MHP-DSP-ANAP “ya benden yana olacaks×n ve olarak gören MHP-DSP ve ANAP hükümeti ise geliüemeler karü×s×nbana, benim istediùim biçimde hükümeti Afganistan’a asker gönda aç×ktan tutum almamaya yard×m edeceksin, ya da düüderme karar× ald×. Üstü kapal× çal×ü×rken el alt×ndan úsrail ile iü man×ms×n” diye tehdit etti. yap×lan toplant×larda ise hükümet piüirmektedir. Eylül’den yaklaü×k ay ABD’ye Irak’a sald×r×y× da úsrail’in Sabra-ûatilla mülteci sonra ABD ve úngiliz uçaklar× destekleyeceùi vaadini yap×yor. kamplar×ndaki katliam×n sorumAfganistan’× bombalamaya Buna karü×l×k emperyalistler, bu lusu baübakan× elini kolunu sallabaülad×lar. Yüzlerce sivil bu iübirlikçi hükümete, ülke içinde yarak sadece Türkiye’ye gelebildi sald×r×lar sonucunda yaüamlar×n× durumunu düzeltmesi için kredi ve hükümetten aç×k destek vaakaybetti. ve yard×m vermeyi öneriyor. dinin yan× s×ra çeüitli yat×r×m proABD’nin hava sald×r×s×n×n Türkiye ABD’nin hizmetine jelerini kaparak döndü. desteùi ile çeüitli çapulcu örgütgiren tek 3. dünya ülkesi. Orta Bu hükümet aç×kça halk×n lerin oluüturduùu Kuzey úttifak× Doùu’nun baüka hiçbir ülkesi eùilimlerine karü×d×r. Bu hükümet Taliban’×n çekildiùi alanlara girgözü kapal× ABD hizmetine aç×kça ABD ve úsrail terörüne erek yavaü yavaü Afganistan’×n girmeyi redediyor. destek vermektedir. Bu hükümet büyük bölümlerini ele geçirdi. Diùer yandan 200 y×l× boyun- kendi ordusunun askerlerinin Kuzey úttifak×’n×n ele geçirdiùi ca terörist úsrail devleti Filistin kan×n× bir avuç dolar için satmakher kentte önemli katliamlar halk×na sald×rmaya devam etti. tad×r. gerçekleüti. ABD Taliban ve El Kaide örgütlerine karü× kanl× bir intikam savaü× sürdürmekte ve as×l teröristin kendileri olduùunu MHP-DSP ve ANAP’Án oluĤturduùu koalisyon hükümeti açÁkça ABD’nin ve kan×tlamakta. IMF’nin hizmetindedir. Bu hükümet için efendilerinin çÁkarlarÁ Türkiye’nin iĤçi Ancak Taliban hala ve emekçilerinin çÁkarlarÁndan daha öndedir. ülkenin Güney’inde mevziBu hükümet iĤçiler ve emekçiler için hayatÁ zindan haline getirmiĤtir. ĂĤçi ve lerini koruyor. Bu sat×rlar emekçiler her gün biraz daha yoksullaĤmaktadÁr. PatronlarÁn cebi ise sürekli yaz×l×rken ABD ve müttefikleri kara sald×r×s×na haz×rlan- dolmaktadÁr. KârlarÁ muazzam bir hÁzla artmaktadÁr. Bu hükümet ABD’nin her isteùine gözü kapalÁ uymaktadÁr. Afganistan’da maktayd×lar. Bu sald×r× maceraya atÁlmaya, Irak’a saldÁrÁyÁ desteklemeye onay vermektedir. Bunlar gerçekleüirse Afganistan’da halkÁn ezici çoùunluùunun eùilimlerine terstir. Bu hükümet iĤçi ve emekçilere gerçek savaü yeni baülam×ü olacak. her fÁrsatta saldÁrmaktadÁr. Özgürlüklere düĤmandÁr. Öte yandan ABD Bu hükümet korkaktÁr ve cÁlÁzdÁr. AyaklarÁnÁn üzerinde zor durmaktadÁr. Afganistan’dan sonra Irak’a Bugüne kadar yaĤayabilmesinin tek nedeni onu yÁkmak için harekete geçilmemiĤ sald×rma haz×rl×klar× yapolmasÁdÁr. makta. Ancak ABD’nin savaü Bu hükümet gitmelidir. IrkçÁ, yayÁlmacÁ, emperyalizme hizmet eden, IMF yanl×s× yönetimi bu konuda politikalarÁnÁ uygulayan, emeùe düĤman politikalarÁ ile yÁkÁlmalÁ ve tarihin en yak×nlar×n×n dahi desteùi- çöplüùündeki yerini almalÁdÁr. ni almakta zorlanmakta.

Bu hükümet yÁkÁlmalÁdÁr

DireniĤ ve mücadele önümüzdeki tek seçenektir Sol saflarda uzunca bir süredir durgunluk ve bir ölçüde de yenilgi havasÁ yaĤanmakta. Bir çok mücadele, çeĤitli gösteriler küçümsenmekte, kazanma ĤansÁ görülmemekte. Doùrusu zaman zaman yanlÁĤ eylem tarzlarÁ benimsenmekte ve bu tür eylemlerin kazanma ĤansÁ pek yok. Örneùin sürekli basÁn açÁklamasÁna ve gösteri yürüyüĤüne dayalÁ bir mücadele tarzÁ ile iĤçi ve emekçilerin kazanmasÁ mümkün deùil. Oysa sendikal hareket uzun bir süredir greve çÁkmak yerine çeĤitli protesto biçimlerini tercih ediyor. Greve çÁkÁldÁùÁnda da gene protesto aùÁrlÁk kazanÁyor. Çünkü greve bir günlüùüne çÁkÁlÁyor. ĂĤçi ve emekçiler ancak üretimden gelen güçlerini kullanÁrlarsa yani greve çÁkarlarsa kazanma ĤanslarÁ vardÁr. Ancak grev hareketi içinde yapÁlacak gösteri yürüyüĤleri mücadelenin kazanmasÁna hizmet eder. Elbette zaman zaman uyarÁ amaçlÁ gösteri yürüyüĤleri de yapÁlabilir ama uyarÁyÁ gerçek eylem yani grev izlemelidir. Yoksa ne protestonun ne de uyarÁnÁn karĤÁ taraf için, yani iĤveren için bir anlamÁ olmaz. KESK’in mücadelesi uzunca bir süredir Türkiye iĤçi sÁnÁfÁ hareketinin yolu açÁyor. ĂĤçi sÁnÁfÁnÁn KESK’de örgütlü kesimi sÁnÁfÁn en politik bilinçli, en mücadeleci ve en örgütlü kesimini oluĤturuyor. SÁnÁfÁn bu kesimi uzunca bir süredir sadece protesto eylemleri ile sÁnÁrlÁ bir mücadele verdi. Ărili ufaklÁ basÁn açÁklamalarÁ, defalarca Ankara’ya gidiĤ ve sonunda bu eylem tarzÁ yalama oldu. ArtÁk KESK’in üyeleri de bu eylem tarzÁnÁ benimsemiyor ve eyleme katÁlmÁyor. Protesto amaçlÁ basÁn açÁklamasÁnÁn kazanmayacaùÁ artÁk herkesin bilincinde. Oysa yüzbinlerce ve milyonlarca emekçi kazanmak gerektiùini biliyor. Kazanmak ve egemen sÁnÁfÁn, hükümetin IMF saldÁrÁsÁnÁ durdurmak, geri püskürtmek gerekir. Aksi takdirde emekçi sÁnÁf açlÁktan kÁrÁlacak. Bu nedenle uzunca bir süredir iĤçi ve emekçi sÁnÁflardan bir haykÁrÁĤ yükseliyor: Genel grev. Emekçiler bir kez daha protesto eylemine çÁkmak istemiyor, iĤverenle karĤÁ karĤÁya gelip hesaplaĤmak istiyor. Böyle bir hesaplaĤma olursa kimin kazanacaùÁ ise gün gibi aĤikâr: ĂĤçi sÁnÁfÁ. ĂĤte, bu tür olgularÁn da katkÁsÁyla ve bu arada açÁk ki F Tipi cezaevlerine karĤÁ mücadalenin adeta dipsiz bir kuyuya düĤmüĤ olmasÁnÁn da etkisi ile solda moral bozukluùu var. Ăsteksizlik var. Fakat bütün bunlarÁn üzerine bir de sekterliùi eklemek gerekir. Sol gruplar hemen hemen daima hareketin çÁkarlarÁ yerine gruplarÁnÁn çÁkarlarÁnÁ öne çÁkarmaya çalÁĤmaktadÁrlar. SayÁsÁz kitlesel iĤçi eyleminde çeĤitli sol gruplarÁn ve yasal partilerin küçücük gruplarÁ ile kendi pankartlarÁnÁ açmaya ve sÁra yarÁĤÁna girmeye çalÁĤmalarÁ ortaya anlaĤÁlmasÁ zor bir durum çÁkarmakta. Kimi zaman bu gruplar kortejlerinin kapladÁùÁ alanÁn 3 misli büyük bir pankartÁn arkasÁnda yürümekte ve sonra da bu pankartÁ kürsünün en önüne, TV kameralarÁnÁn gözünün içine sokmaya çalÁĤmaktadÁrlar. Oysa iĤçi sÁnÁfÁna yalan söylenemez. 00 kiĤi onbinlerce emekçi içinde dev bir pankartÁ en öne getirmekle güç kazanamaz. Devrimci bir örgütün büyümesinin yolu bu deùildir. YÁlgÁnlÁk ve sekterlik daima elele gider. Birbirini destekler. “Bu defa da birĤey olmadÁ” diyerek katÁldÁùÁ bir KESK yürüyüĤünü eleĤtiren bir sosyaliste bir baĤka sosyalistin verdiùi cevap çok anlamlÁ, “Alman Devrimi’de yenildi!” Yenileceùi kuĤkusu ile devrime giriĤilmesin mi? Bilindiùi gibi Rosa Lüksemburg ayaklanmaya karĤÁdÁr. Elde yeterli güç olmadÁùÁnÁ, sÁnÁfÁn desteùinin kazanÁlmadÁùÁnÁ düĤünür ama yoldaĤlarÁ ayaklanma kararÁ aldÁklarÁ için kollarÁ sÁvayÁp ayaklanmanÁn baĤÁna geçer ve bu ayaklanmanÁn sonucunda öldürülür. Rosa’nÁn tutumu bize örnek olmalÁdÁr. Ya da Troçki? Bir yandan karĤÁ devrimler, faĤizm dünyayÁ karanlÁùa iterken diùer yandan stalinizm Troçki ve yoldaĤlarÁna amansÁzca saldÁrmaktadÁr. Hem faĤistler hem de stalinistler troçkistlere karĤÁ sürek avÁ içindedir. DünyanÁn çeĤitli ülkelerinde troçkist örgütler küçücüktür. Ayakta durmakta zorluk çekerler. Ama ne Troçki ne de yoldaĤlarÁ yÁlmaz. Bugün bize kalan devrimci miras bu yÁlmayan mücadelenin ürünüdür. Troçki ve yoldaĤlarÁ bize örnek olmalÁdÁr. Ya da Lenin! YaĤamÁnÁn son aylarÁnÁ aùÁr saùlÁk sorunlarÁ ile geçirdi. Felç oldu, komaya girdi, ama bir an için olsun yaĤamÁnÁn amacÁ olan devrimi korumak için mücadeden vazgeçmedi. Büyük Rus Ĥovenizmine, Stalin’e karĤÁ o aùÁr saùlÁk koĤullarÁ içinde mücadele etti. Devrimin ne denli gerilediùini gördü, yÁlgÁnlÁùa düĤmedi. Lenin bize örnek olmalÁdÁr. Sosyalistlerin saflarÁnda yÁlgÁnlÁùa yer yoktur. Sadece deùiĤen objektif koĤullar var. Her yeni koĤul yeni bir mücadeleyi, yeni bir örgütlenmeyi gerektirir. Gelecek umut dolu. Milyonlar bu hükümetten ve onun IMF politikalarÁndan kurtulmak istiyor. Milyonlar mücadele etmek istiyor. Sorun önderlik sorunu. Sorun güçlü, yÁùÁnsal bir devrimci partiye duyulan gereksinme. Sekter olmayan, kendi çÁkarlarÁnÁ deùil, her an hareketin çÁkarlarÁnÁ öne çÁkaran bir sosyalist partinin güçlenmesi acil bir gerekliliktir. Doùan TARKAN


3 AralÁk 200

8

Almanya 9 8- 923

Kaybedilen devrim

9 8 yÁlÁnÁn KasÁm ayÁnda, Almanya'da bir gemide deniz erlerinin isyanÁ ve buna liman iĤçilerinin verdiùi destekle baĤlayan ayaklanma, çok kÁsa zamanda, sanayi proletaryasÁndan, arazi sahiplerinin malikanelerinde çalÁĤan yoksul tarÁm iĤçilerine kadar tüm iĤkollarÁna ve bütün ülkeye yayÁlan bir genel grev dalgasÁna, iĤçilerin silahlanarak iktidarÁ zaptetmesine, iĤçi ve asker konseyleri kurulmasÁna ve 9 KasÁm'da imparatorluùun çökerek cumhuriyetin ilan edilmesine yol açacaktÁ. Zaman zaman ileri atÁlÁp zaman zaman geri çekilen Alman Devrimi 923 sonuna kadar beĤ yÁl boyunca Alman egemen sÁnÁfÁna tarihinde hiç olmadÁùÁ kadar korkulu anlar yaĤattÁ. Devrim aynÁ zamanda, doùuda yanÁbaĤÁnda sosyalist bir devrim gerçekleĤtirmiĤ, ama kendi ülkesinin sÁnÁrlarÁ içinde, emperyalist kuĤatma altÁnda hapsolmuĤ Rus iĤçi sÁnÁfÁ ve bolĤevikler için de en büyük umut olmuĤtu. Alman Ămparatorluùu'nun yÁkÁldÁùÁ haberiyle Rusya'nÁn her yanÁnda bayram havasÁ esiyordu. Bu öyle bir umuttu ki ÇarlÁk rejimi altÁnda yÁllarca ezilmiĤ, I.Dünya SavaĤÁ'ndan henüz çÁkmÁĤ, üstüne bir de iç savaĤ geçirmiĤ, üretimi tamamen durmuĤ, açlÁk ve hastalÁktan milyonlarca insanÁnÁ yitirmiĤ bir ülkenin, tek kurtuluĤun dünya devriminde ve bunun kÁvÁlcÁmÁnÁn da Alman Devrimi'nde olduùunu bilen Rus iĤçileri, kÁtlÁktan kÁrÁlÁrken, devrimin yaĤamasÁ için Almanya'ya yiyecek, giysi ve para yardÁmÁ yolluyorlardÁ. 9 8 yÁlÁnda bu devrim Urallar'dan Kuzey Denizi'ne kadar geniĤ bir bölgede yegane iktidar organÁnÁn iĤçi konseyleri olduùu bir dünya yaratmÁĤtÁ ve yalnÁz Rus iĤçilerine deùil tüm dünya iĤçilerine dünya devriminin baĤladÁùÁnÁ müjdeliyordu. Burada patlayan devrim kÁsa zamanda tüm Avrupa'yÁ ve dünyayÁ sarabilir, bugün içinde yaĤadÁùÁmÁz gaddar dünyayÁ bambaĤka bir hale sokabilirdi. Ama böyle olmadÁ. Devrim yenildi, iĤçi iktidarÁ yerini yeniden burjuvazinin iktidarÁna, sonra da 930'larda Avrupa'yÁ ezip geçen Nazi iktidarÁna bÁraktÁ. Devrimin yenilgisi Rusya'da belki de Almanya'da olduùundan daha büyük bir moral çöküntü yarattÁ. Burada da iĤçi devletinin tüm kazanÁmlarÁ birer birer parçalandÁ ve bürokrasinin yeni bir sömürücü sÁnÁf olarak iktidara geldiùi bürokratik devlet kapitalisti bir rejim iĤçi sÁnÁfÁnÁn baĤÁna çöreklendi. 848 devrimleri deneyiminden geçmiĤ, güçlü bir mücadele geleneùi olan, 80 bin kiĤilik silahlÁ gücü denetleyen, 90 farklÁ gazetesi, bir milyon üyesi ve her türlü yerel alt örgütlenmesi bulunan SPD'de örgütlü iĤçi sÁnÁfÁ, bu devrimi nasÁl

bir sessizlik dönemi yaĤandÁ. Yer yer grevler ve çatÁĤmalar oluyordu ama asÁl olarak hareket durulmuĤ, liderlik bölünmüĤ, burjuvazi görece istikrar kazanmÁĤtÁ. Bu koĤullarda KPD yanlÁĤ bir kararla saldÁrÁ politikasÁ izledi ve sürecin sonunda hatasÁnÁn bedelini pahalÁya ödedi. Güçlü ve kitleselleĤmiĤ KPD'den eser kalmamÁĤtÁ. Kriz yÁlÁ 923 yÁlÁ Almanya için tarihindeki en büyük krizlerden birinin yaĤandÁùÁ yÁl oldu. Enflasyon görülmemiĤ boyutlara ulaĤtÁ. Fiyatlar öyle hÁzlÁ artÁyordu ki iĤçi ücretleri öùle zamlarÁndan etkilenmeden öteberi alabilmeleri için sabah 'de ödeniyordu. Alman markÁ alabildiùine deùersizleĤmiĤti. AĤÁrÁ saù 'iĤgalciye karĤÁ savaĤ' sloganÁyla güç kazanÁyordu. Nazi terörü Ĥiddetleniyor ve Freikorps, Gönüllüler Gücü, Çiftçi MuhafÁzlar, Kara Reichswehr gibi saù kanat paramiliter terör gruplarÁnÁn üye sayÁsÁ artÁyordu. Ancak, KPD'de güçlenmiĤti: 222 bin üyesiyle BatÁ'nÁn en büyük KP'si haline gelmiĤ, 38 gazete çÁkarÁyor ve beĤbin fabrika konseyini harekete geçirebiliyordu. kaybetti? Devrim öncesi Almanya O zamanlar dünyanÁn ikinci büyük sanayi gücü olan Almanya geleneksel burjuva demokrasisiyle deùil, toprak aristokrasisine baùlÁ gerici idarecilerin elindeki Prusya monarĤisiyle yönetiliyordu. Büyük burjuvazinin emperyalist özlemleriyle savaĤa girmiĤ ve Alman halkÁnÁn çoùunluùunu bu savaĤa ikna etmiĤti. Ancak kÁsa süreceùini sandÁklarÁ savaĤa güle oynaya giden yÁùÁnlar, cephelerden asker tabutlarÁ dönmeye ve savaĤ uzadÁkça ekonomik durumlarÁ eskisinden daha kötü hale geldikçe homurdanmaya baĤladÁlar. Daha birinci yÁlÁn sonunda yer yer grevler oluyordu. Üstelik Almanya, düĤlenenin aksine, savaĤtan yenik çÁkÁp aùÁr tazminatlara çarptÁrÁldÁùÁ ve Ruhr gibi en önemli sanayi bölgeleri iĤgal edildiùi için derin bir ekonomik krize sürüklendi. Gerçek ücretler savaĤ öncesinin de altÁna düĤtü, fiyatlar ise hÁzla artmaya baĤladÁ. AyrÁca savaĤtan dönen milyonlarca asker de iĤsizler ordusuna katÁlmÁĤtÁ. KasÁm 9 8 ĂĤte bu koĤullarda deniz erlerinin baĤlattÁùÁ küçük bir ayaklanma kÁsa zamanda monarĤinin yÁkÁlmasÁna ve iĤçilerin iktidarÁ ele

geçirmesine varacak bir devrime dönüĤtü. Devrimcilerse devrime baùÁmsÁz bir iĤçi partisinden yoksun, hazÁrlÁksÁz yakalandÁlar. Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht'in önderliùindeki Spartakistler ancak bundan sonra SPD'den ayrÁlarak, daha sonra KPD'ye dönüĤecek küçük bir baùÁmsÁz örgütlenme kurdular. Toplam sayÁlarÁ ülke çapÁnda 3-4 bin kadar olmasÁna raùmen yüzbinleri harekete geçirebiliyorlardÁ. Dört yÁllÁk savaĤ boyunca çalakalem hazÁrladÁklarÁ bildirilerin sloganlarÁ Ĥimdi geniĤ yÁùÁnlar haykÁrÁyordu. SPD kontrolü alÁyor Ancak Spartakistler Almaya'nÁn her tarafÁnda etkin deùillerdi. SPD saùÁnÁn liderliùi orduyla anlaĤarak gönüllü askerlerden oluĤan saù kanat Freikorps birliklerini kurarak devrimi bastÁrmaya giriĤti. Freikorps'un bombalar, toplar, hatta uçaklar kullanarak giriĤtiùi aylar süren kanlÁ operasyonlarÁn

sonunda iĤçi ve asker konseyleri ezildi. Grev dalgasÁ duruldu. Bu arada SPD bölünmüĤ, partiden kopan baùÁmsÁzlar USP'yi kurmuĤ ve pek çok yerde çoùunluk SPD'den fazla oy alÁr hale gelmiĤ; Spartakistler de KPD'yi kurmuĤtu. En önemli iki liderleri Rosa ve Liebknecht sosyal demokrat dipçiklerle katledilmiĤti. Partinin ilk taraftarlarÁ savaĤtan dönünce iĤsizler ordusuna katÁlan, partiye mücadelenin doruùunda üye olan, sendikalarda ve fabrikalarda rutin faaliyet yapÁp, eùitim seminerlerine katÁlmaktan sÁkÁlan gençlerdi. BunlarÁ heyecanlandÁran devrimin gerektirdiùi sabÁrlÁ faaliyet deùil, devrimin kendisiydi. ToplantÁ deùil sokak savaĤÁ istiyorlardÁ; ve bu sabÁrsÁz yapÁ sendikalardan çÁkmayÁ savunuyor, savaĤtan sonra sendikalara akan milyonlarÁ göremiyordu. Yeniden mücadele Ocak 920'de giriĤilen Kapp darbesine karĤÁ yeni bir mücadele dalgasÁ yükseldi. KÁzÁl Ordular kuruldu ve iĤçi ve asker konseyleri yeniden etkinleĤti. Ancak bu mücadele kitleler içinde kök salmÁĤ, güçlü, ideolojik olgunluùa eriĤmiĤ bir partinin yokluùu yüzünden yenildi. 92 MartÁ'na kadar

Anti faĤist gün ArtÁk saldÁrÁ zamanÁnÁn geldiùini düĤünen KPD lideri Brandler 29 Temmuz'u ülke çapÁnda gösteriler yapÁlacak anti faĤist gün olarak ilan etti. Ancak 92 MartÁ'ndaki zamansÁz saldÁrÁ hareketiyle alÁnan yenilgiyi tekrarlamayacaklarÁna ant içmiĤ olan diùerleri karĤÁ çÁkÁnca Brandler de tereddüte düĤtü ve akÁl danÁĤmak için Moskova'yÁ aradÁ. Sonunda Enternasyonal'in de 'tavsiyesi' ile saldÁrÁ taktiùinden vazgeçildi. Oysa yalnÁzca Berlin'de bile anti faĤist gösterilere, silahlÁ korumalarÁ olan 200 bin iĤçi katÁlmÁĤtÁ. Bir fÁrsat daha böylece kaçÁrÁlmÁĤ oldu. Saù yükseliyor ArtÁk Alman Devrimi yenilmiĤti. 923 yÁlÁ sonunda hareket tamamen bastÁrÁlmÁĤ, saùÁn günü gelmiĤti. Bundan 0 yÁl sonra Naziler %37.2 oy aldÁlar ve iktidara geldiler ve Avrupa'nÁn faĤizmin çizmeleri altÁnda ezildiùi kabus dolu günler baĤladÁ. 9 9-20'deki ilk sokak çatÁĤmalarÁnda askerlerin giysilerinde boy göstermeye baĤlayan uùursuz gamalÁ haç artÁk Avrupa'nÁn dört bir yanÁnda faĤizmin resmi bayraùÁ olarak dalgalanÁyordu. Rusya ise yalÁtÁlmÁĤlÁùÁndan kurtulamayarak yenildi ve dünyanÁn ilk muzaffer sosyalist devriminin tüm kazanÁmlarÁ kaybedildi. Alman Devrimi'nin yenilgisinin nedenlerini anlamak, geçmiĤin derslerini öùrenmek için olduùu kadar, bugünün devrimci olasÁlÁklarÁnÁ deùerlendirirken aynÁ hatalara düĤmemek için de önem taĤÁyor. Cengiz ALøAN


3 AralÁk 200

9

Filistin halkÁ adeta kapana kÁstÁrÁlmÁĤ durumda. Ăsrail aralÁksÁz olarak saldÁrÁyor. Sivil halka saldÁrÁyor ve bu açÁktan terör eylemleri ABD’nin ve diùer emperyalist ülkelerin desteùini alÁyor. Türkiye’nin milliyetçi hükümeti de empreyalist güçlerle birlikte siyonizmi destekliyor. ģaron hükümetinin dünya kamuoyunda en çok izole olduùu günlerde ona yardÁm elini uzatan MHP-DSP-ANAP hükümeti. Ăsrail tanklarÁ Filistin mahal-

Ăsrail ile bütün anlaĤmalar iptal edilmelidir lerine girdiùinde F- 5 uçaklarÁ ve helikopterler Filistin mahallelerini bombalarken, Filistinli sivil halk katledilirken emperyalist ülkeler ve onlarÁn kontrolündeki basÁn “Ăsrail kendisini savunuyor” diyor. Eli taĤlÁ 5 yaĤÁndaki gençlere karĤÁ, devleti tanklar ve savaĤ uçaklarÁ

savunuyor! Emperyalistlerin tutumu bütünüyle iki yüzlülük. Bir Ăsrail vatandaĤÁ öldüùünde bu cinayet olurken bir Filistinli öldüùünde bu sadece basit bir ölüm oluyor. Türk hükümeti ve burjuva basÁnÁ da aynÁ hava içinde. AynÁ aùzÁ kullanÁyor. Daha da öteye

Türkiye Ăsrail ile askeri, ticari vs anlaĤmalar imzalÁyor. Ăsrail uçaklarÁ Arafat’Án evini ve bürosunu bombalarken Türk askerileri Ăsrail ve Amerikan askerileri ile ortak tatbikat yapmaktaydÁlar. Yani Türk askerleri de, Filistin’lilere karĤÁ savaĤta, Amerikan ve Ăsrail uzmanlarÁnca

eùitilmekteydi. Bugün Filistin sorunu üzerine temel talep Ăsrail ile Türkiye arasÁndaki bütün anlaĤmalarÁn iptal edilmesidir. Ăsrail’e tanÁnan bütün ayrÁcalÁklar böylece ortadan kaldÁrÁlmalÁdÁr. Ăkinci olarak ise Ăsrail’in Filistin halkÁna karĤÁ uyguladÁùÁ soykÁrÁm durmalÁdÁr. Ăsrail iĤgal ettiùi tüm Arap topraklarÁnÁ derhal terk etmelidir. Kudüs’deki iĤgal derhal kalkmalÁdÁr. ĂĤgal bölgelerindeki yerleĤim alanÁ inĤaatlarÁ durdurulmalÁdÁr.

Filistin’de direniĤ: Ăntifada Geçtiùimiz sene Ekim ay×nda o zaman henüz Baübakan olmayan Ariel ûaron’un yaratt×ù× provokasyon ile 987’den bugüne kadarki en büyük Filistin direniüi baülad×. Filistinliler Sharon’un bilinçli provokasyonunu k×narken, úsrail ordusu Filistinlilerin üzerine bütün aù×rl×ù× ile sald×rd×. Yaklaü×k bir y×ld×r úsrail devleti yoùun bir Filistinli k×y×m× gerçekleütiriyor. Yaüanan aç×kça bir katliam. Gün geçmiyor ki úsrail savaü uçaklar× ve helikopterleri en geliükin tekniklerle Filistin mahallelerini, okul ve hastanelerini bombalamas×nlar. Gün geçmiyor ki en az bir Filistinli úsrail silahlar× ile öldürülmesin. Dünya siyonist úsrail devletinin katliam×n× çok zaman televizyonlar×ndan naklen seyrediyor. Korkunç manzaralar bunlar. Helikopterler 4- 5 yaü×nda ellerinde taütan baüka bir “silah” olmayan Arap gençlerini koval×yor ve kurüunluyor. Bombalanm×ü hastanelerden ölü ve yaral× çocuklar ç×kar×l×yor.

ĂnsansÁz topraklar palavrasÁ Peki bütün bunlar neden? Bütün dünyan×n gözü önünde úsrail devleti böylesi bir katliam× nas×l gerçekleütirebilmekte? Bu sorular×n cevab× úsrail’in ABD ve úngiliz emperyalizmi ile olan iliükisinde ve nihai olarak ise Orta Doùu petrollerinin kontrolünde yatmaktad×r. úlk yahudi nüfus siyonistlerce Filistin’e taü×nmaya baüland×ù×nda siyonizmin dünya çap×ndaki propagandas× “insans×z topraklara yerleümeye gidiyoruz”du. Oysa bu topraklar insans×z deùildi. Filistinli Arap nüfus siyonist hareket taraf×ndan zorla topraklar×ndan sökülüp at×ld× ve böylece “insans×z” hale getirilen topraklara yerleüildi. 9 8’de 50 bin siyonist göçmene karü× 500 bin Filistinli Arap vard× bölgede. 943’de Yahudi göçmenlerin say×s× 443 bine ç×karken Arap nüfüs da milyona

úügal edilen her yeni Arap topraù×na sistemli bir biçimde Araplardan temizlenirken yerlerine Yahudi nüfus yerleütirildi. Böylece iügal alt×ndaki topraklar siyonist dille “ebediyen” ele geçirilmekte.

ulaüm×üt×. Terörist devlet úsrail en baütan itibaren terörist temellerde kuruldu. 947’de Filistin BM taraf×ndan Araplar ve Yahudiler aras×nda pay edilirken asl×nda arslan pay× siyonizme verildi. Fakat bu da siyonizme yetmedi. Ç×kar×lan çat×ümalarda Arap nüfus terörle topraklar×ndan söküldü. O günlerin önemli katliamlar×ndan birisi Der Yasin köyünde gerçekleüti. Bu Arap köyüne giren siyonist çeteler sivil halk× ibret için katletti. Der Yasin katliam× savunmas×z Arap halk× içinde paniùe yol açt×. úsrail devletinin ilk cumhurbaükan× David BenGurion an×lar×nda o günlerde siyonistlerin milyon dolarl×k cephane ald×klar×n× yaz×yor. Emperyalist destekle siyonizm Filistin’in Arap Yahudi dengesini h×zla Yahudiler lehine deùiütirdi. Zorla te-mizlenen Arap nüfusun yerine yahudi nüfus yerleütirildi. Böylece daha ilk andan itibaren siyonist úsrail devleti Filistinlilerin kan× üzerine temellendi. Ne var ki siyonist fikirler Yahudi nüfusun çoùunluùu

taraf×ndan desteklenmedi. Orta Avrupa’da Nazi katliam×na uùrayan yahudiler úsrail’e gitmek yerine ABD’yi tercih ettiler. Bugüne kadar da siyonist devlet úsrail’e yeni göçmen bulmakta daima zorland×.

Emperyalizmin desteùi Bölgeye yeni gelen bir avuç siyonistin Arap devletlerine karü× nas×l askeri baüar×lar kazand×ù× ve bu baüar×n×n 0 y×llar boyu sürmesinin s×rr× ise çok aç×k. Siyonist úsrail devleti en baütan itibaren emperyalizmin yoùun mali ve askeri desteùine sahip. Çünkü onun rolü bölgede emperyalizmin ç×karlar×n× en baüta da petrol ç×karlar×n× korumak. Bu nedenle de sürekli olarak úsrail en çok askeri yard×m alan ülke durumunda. Arap nüfusa karü× úsrail emperyalizmin ç×karlar×n× bugüne kadar hakk× ile yerine getirdi. Araplara karü× emperyalistlerin desteùi ile sürdürülen bir dizi savaüta siyonist úsrail sürekli büyüdü. Yeni topraklar× iügal etti. Gazza üeridi, Bat× Yakas×, Kudüs ve Suriye’den ele geçirilen Golan Tepeleri hala úsrail’in iügali alt×nda.

BarÁĤ görüĤmeleri 99 Körfez Savaü×’n×n ard×ndan baz× úsrailli politikac×lar bar×ütan bahsetmeye baülad×lar. Bugüne kadar süren uzun ve karmaü×k bar×ü görüümelerinde pek bir mesafe katedilemedi. Ancak, görüümelerin baülamas× ile birlikte úsrail’in iügal alt×ndaki topraklara yeni nüfus yerleütirme program× da daha h×zl× çal×ümaya baülad×. Sadece 2000 y×l×nda iügal alt×ndaki göçmenler için yap×lan inüaat oran× % 96 artt×. Siyonistler ayn× zamanda úsrail’e yeni göçmenlerin gelmesi için de büyük bir kampanya baülatt×lar. Özellikle Doùu Bloku’nun ve SSCB’nin y×k×lmas× üzerine buralardan yoùun bir Yahudi nüfus úsrail’e yönlendirilmeye çal×ü×ld×.

BarÁĤ ve Filistinliler 993’de “BarÁĤ görüĤmeleri” baĤladÁùÁndan beri Filistinliler için yaĤam iyileĤeceùine daha da kötüleĤti. Filistinliler için ulusal gelir % 35 düĤtü. ĂĤsizlik iĤgal altÁndaki bazÁ bölgelerde yüzde 40’a ulaĤtÁ. BatÁ YakasÁ ve Gazze ģeridi’nde kiĤi baĤÁna yÁllÁk gelir 987’de 750 dolarken Ĥimdi 050 dolara düĤtü. Ăsrail’de ise kiĤi baĤÁna ortalama gelir 2 bin dolar. Ăsrail sÁnÁrlarÁ içinde yaĤayan milyon Filistinli Arap tam anlamÁ ile ikinci sÁnÁf vatandaĤ durumunda. Bir Yahudinin ortalama saat ücreti Ăsrail sÁnÁrlarÁ içinde yaĤayan bir Arap’a göre 33 kere daha fazla. 940’dan beri Ăsrail’in iĤgal altÁndaki Arap kentlerinde inĤaat yapÁlamamakta. Sadece 200 yÁlÁnda Filistinli AraplarÁn yaptÁùÁ 22 bin inĤaat izni baĤvurusu gerekçesiz reddedildi. Araplar arasÁndaki çocuk ölümü Yahudilere göre tam iki katÁ. ĂĤte barÁĤÁn Filistinliler için anlamÁ!

Filistin Otoritesi Bar×ü görüümelerinin Filistinliler için tek anlam× Gazza ûeridi ile Bat× Yakas×’n×n çok küçük bir k×sm×nda (%4) Filistin Otoritesi’nin kurulmas× oldu. Özellikle Bat× Yakas×’n×n bu denli küçük bir bölümünün Filistin’lilere resmen terkedilmesi asl×nda iügalin meüruiyeti anlam×na da gelmekte. Ne var ki siyonistlerin üahin kanad× verilen küçücük tavizleri dahi çok görmekte. úüte Ariel ûaron’un provokasyonu bu kanad×n eylemi. ûaron’un provokasyonu yeni úntifada’y× baülat×nca úsrail’de de üahinler hükümette çoùunlu×ùu ele geçirdiler. ûaron böylece Baübakan oldu. ûimdi siyonizm bütün gücüyle sald×r×yor ve zorla ele geçirdiùi topraklar× “ebediyen” kontrol etmek istiyor. Bu arada emperyalizmin yoùun desteùi sürüyor. F. ALOøLU

Arafat’Án durumu BarÁĤ görüĤmeleri ile birlikte Filistin Otoritesi’nin kurulmasÁ Arafat’Á da zor durumda bÁrakmakta. Siyonistler Arafat’a her geri adÁm attÁrdÁklarÁnda bugüne kadar Filistin halkÁ içinde büyük otoritesi olan Arafat prestij kaybetmekte. Bugün bir çok Filistin’li Arafat’Án “davayÁ sattÁùÁna” inanmakta. Çünkü çok zaman Ăsrail ordusunun yanÁ sÁra Arafat’Án Filistin Polisi’de Filistin halkÁna saldÁrmakta. Son günlerde Ăsrail’in özellikle Arafat’a saldÁrmasÁ aslÁnda onu daha da köĤeye sÁkÁĤtÁrmak ve kendi halkÁna daha Ĥiddetle saldÁrmasÁnÁ saùlamak için. Ne yazÁk ki, Arafat bu oyuna adÁm adÁm gelmekte. Emperyalistler Filistin’in radikal örgütlerini “uluslararasÁ terörist” örgütler olarak ilan ederken Arafat’Án da bu örgütlere saldÁrmasÁnÁ istiyorlar.


3 AralÁk 200

0

Salk×m salk×m dökülüyorlar!

Álmaz Karakoyunlu'nun yazdÁùÁ kitaptan sinamaya uyarlanan 'SalkÁm HanÁm'Án Taneleri' adlÁ film üzerine yapÁlan tartÁĤmalar, milliyetçilik konusunda turnusol kaùÁdÁ gibi… 942 yÁlÁnda nazi ordularÁ bütün Avrupa'da ilerlerken, Türkiye'de çÁkarÁlan 'VarlÁk Vergisi' yasasÁyla, 'savaĤ zenginlerine' ek bir vergi konmuĤtu. Ancak bu yasa savaĤ zenginlerinden çok, azÁnlÁklara uygulanan bir vergi halini aldÁ. Birçok Ermeni ve Yahudi ödeyemeyeceùi kadar yüksek vergi borçlarÁyla karĤÁlaĤtÁ. Elindeki mallarÁ haraç mezat satmak zorunda kalan azÁnlÁklarÁn bir kÁsmÁ, herĤeye raùmen borcunu ödeyememiĤti. NiĤantaĤÁ, TeĤvikiye gibi azÁnlÁklarÁn yoùun olarak yaĤadÁklarÁ semtlerin büyük bir bölümü bir gecede el deùiĤtirmiĤ, Türklerin eline

Y

George Harrison öldü Bir otobüs üöförünün oùlu olan Harrison, diùer Beatles üyeleri ile tan×üana kadar, oldukça yoksul bir gençlik geçirmiüti. 962 'de Beattles grubuna kat×ld× ve bütün hayat× deùiüti. Harrison her zaman en 'Beattle' olmayan Beattles üyesi olarak tan×n×rd×. Bütün o üana, üöhrete karü×n, hep geri planda durmaya çal×ü×yordu. Bir röportaj×nda o y×llar için "hayvanat bahçesindeki maymunlar gibiydik" diyordu. Grubu hep eleütirmesine raùmen, en disiplinli üye oydu. 'Sir' Paul McCartney ile aralar× hiçbir zaman iyi olmad×. Grup daù×ld×ktan sonra John Lennon ile daima yanyanayd×lar. úkiside 68 rüzgar×ndan etkilenmiüti. Harrison'un ön ayak olduùu, Bangladeü'teki açl×k için verilen konser o y×llar-

geçmiĤti. Borcunu ödeyemeyen 200 kiĤi Erzurum'un AĤkale ilçesine sürgüne gönderildi. Bir yÁl boyunca kuĤ uçmaz, kervan geçmez bir yerde, aĤÁrÁ soùukta, yol inĤaatÁnda çalÁĤtÁlar. MHP ve SalkÁm HanÁm'Án Taneleri MHP'li Meclis Ădare Amiri Ahmet Çakar'Án filmi ve filmi gösteren TRT'yi, 'vatana ihanetle' suçladÁùÁ andan itibaran, 'varlÁk vergisi' tekrar tartÁĤÁlÁr oldu. MHP'nin derdi açÁktÁ. NasÁl olurda devletin birinci kanalÁ açÁkça Türk düĤmanlÁùÁ yapan bir filmi gösterebilirdi? Üstelik filmde gelinine tecavüz eden bir paĤa vardÁ. 'ģerefli' Türk ordusunun bir paĤasÁ hiç gelinine tecavüz eder miydi? Film gösterildikten yaklaĤÁk üç ay sonra bu tartÁĤmalarÁn açÁlmasÁnÁn birkaç nedeni var. da çok ses getirmiüti.Hint müziùi ve felsefesine yak×nl×k duymaya baülad×. 979'da çok baüar×l× olan 'All Things Must Pass' adl× solo albümü ç×kard×. 'Time Bandits' ve 'Mona Lisa' filmlerinin yap×mc×l×ù×n× yapt×. 80'li y×llarda ise Bob Dylan, Tom Petty ve Roy Orbison ile birlikte "The Travelling Wilburys" grubunu oluüturdular. Bu eski topraklar×n ç×kard×ù× son albüm ' ' geçtiùimiz y×l úngiltere listelerinde hep üst s×ralarda yer ald×. Aç×kças×, öldüùünü duyduùumda çok etkilenmemiütim. Fakat birkaç gün boyunca her yerde Harrison parçalar× çal×n×nca, çok yak×ndan tan×d×ù×m birini kaybetmiü gibi oldum. (Fikret K×z×lok kalp krizi geçirdiùinde de böyle olmuütu) 68' de dünyaya yay×lan muhalefet rüzgar×n×, hiç kaybetmeyen Harrison gibilerinin, günümüz anti-kapitalist hareketinden de ç×kmas× umuduyla… Not: Beyaz Saray sözcüsü Ari Fleischer, Bush'un bir Beatles hayran× olduùunu belirterek, "Baükan Bush, George Harrison'×n ölümünden derin üzüntü duyuyor" dedi. Valiliùi döneminde 50 kiüiyi idam eden, üimdide Afgan halk×n×n kafas×na bombalar yaùd×ran bir katilin demeci, herhalde Harrison'u mezar×nda dört döndürüyordur. BÜLENT GÜNER

Birincisi MHP, TRT'den rahatsÁz. ĂktidarÁ boyunca TRT'yi istediùi gibi kullanamadÁ? BaskÁ yaparak, TRT'de dilediùi gibi at oynatmak istiyor. Ăkincisi, filme konu olan kitabÁn yazarÁ ANAP'lÁ bir milletvekili. Avrupa Birliùi, ordunun siyaset üzerindeki hegomonyasÁ gibi konularda ANAP'la birbirlerine giren MHP, yeni bir cephe açmaya çalÁĤÁyor. Üçüncü ve en önemli olanÁ ise, MHP seçim tarihi yaklaĤtÁkça sola ve her çeĤit farklÁ sese, daha fazla diĤini göstermeye baĤlÁyor. Üniversitelerde, oruç tutmayanlara kar maskeleriyle saldÁrÁyorlar. ĂĤyerlerinde sendikalara ve özellikle KESK'e dönük tehtidler savuruyorlar. Bu film aracÁlÁùÁyla da dört bir yana milliyetçilik pompalÁyorlar. MHP dÁĤÁndakiler Ahmet Çakar'Án açÁklamasÁndan sonra medyada egemen olan eùilim, içler acÁsÁ idi. Bir grup yazar (Melih AĤÁk Milliyet , Tufan Türenç Hürriyet) VarlÁk Vergisi'nin aslÁnda sanÁldÁùÁ kadar kötü birĤey olmadÁùÁnÁ; o dönemde, devletin ekonomik sÁkÁntÁlardan kurtulmak için baĤka çaresinin kalmadÁùÁnÁ anlattÁ. Hatta Ăngiltere ve Ăsviçre'nin de 2. Dünya SavaĤÁ sÁrasÁnda, buna benzer vergiler uyguladÁùÁ söyleniyordu. (herhalde Ăngiltere, Hint azÁnlÁùa yönelik bir vergi çÁkartmamÁĤtÁr) Daha sonra "Romandaki Yahudiler filmde neden Ermeni yapÁldÁ?" gibi saçma bir ayrÁntÁya takÁlÁndÁ. Günlerce filmin senaristi Etyen Mahçupyan 'yalancÁ mÁ, deùil mi?' tartÁĤmasÁ sürdürüldü. Sonunda anlaĤÁldÁ ki çekimler için izin alÁnamamÁĤ, bu yüzden böyle bir deùiĤiklik yapÁlmÁĤ. Böyle olmasaydÁ ne fark edecekti? Önemli olan TC'nin azÁnlÁk politikasÁnda böyle bir farkÁn olup olmamasÁ. AĤkale'ye giden trenin içindeyseniz Ermeni ya da Yahudi olmanÁzÁn bir önemi yok. Önemli olan TC'ye göre azÁnlÁk olmanÁz. AynÁ Ĥekilde 6-7 Eylül'de evlerinizi, dükkanlarÁnÁzÁ yaùmalayÁp, size tecavvüz edenlerinde, Ermeni mi,Yahudi mi

olduùunuz çok umurlarÁnda deùil. Önemli olan gayrÁmüslim olmanÁz. Kemalistlerde, bu tartÁĤmada milliyetçiliklerini kusmaktan geri kalmadÁlar. Cumhuriyet gazetesinden Deniz Som bas bas baùÁrÁyordu. "Bizim ödediùimiz vergilerle nasÁl böyle bir film yapÁlÁr ve izlettirilir." ZavallÁ yönetmen Tomris Giritlioùlu ise, filmin yapÁmÁ için TRT'den para almadÁklarÁnÁ ispatlamaya çalÁĤÁyor. Para alÁnmÁĤ olsa ne olur? YÁllardÁr ödediùimiz vergilerle daù taĤ bombalanÁyor. Bu da yetmiyor, ödediùimiz vergilerle, 20 yÁldÁr Ertürk Yöndem diye garip bir adam, kürt illerinde dolaĤÁp, 'mehmetçiklere' PKK'nin ne kadar kalleĤ olduùunu anlattÁrÁp, "hadi Ĥimdi de bir türkü söyle" diye TRT'den bize pis pis sÁrÁtÁyor… AslÁnda Deniz Som'un derdi para deùil. 'VarlÁk Vergisi' döneminde iktidarda CHP var. CHP' de kötü bir Ĥey yapamÁyacaùÁna göre… (hele ki Ăsmet PaĤa'nÁn CHP'si) Deniz Som'a göre, AĤkale'de ya da 938'de Dersim'de ölenler, olsa olsa 'ulus-devlet' yolunda yapÁlmÁĤ kazalarÁn kurbanlarÁdÁr. 'SalkÁm HanÁm'Án Taneleri' üzerinden öyle bir terör estiriliyor ki, kimse çÁkÁp, "bu film birĤey deùil, asÁl 6-7 Eylül'de ki vahĤeti çekmek gerekir" diyemiyor. Bu tartÁĤmanÁn ucu,. kürtlere ne zaman dokunacak diye merak ediyordum. RomanÁn yazarÁ YÁlmaz Karakoyunlu'nun, 'Ĥerefli Türk Ordusuna hakaret' suçlamasÁna verdiùi cevap, bu merakÁmÁ gidermiĤ oldu. Karakoyunlu Ĥöyle diyor: " Gelinine tecavüz eden paĤa, Hamidiye Ordusu'nun paĤasÁdÁr. Hamidiye Ordusunun ne olduùunu, burada sayÁn Çakar'a ben anlatmayayÁm." Biz mesajÁ alÁyoruz. Hamidiye PaĤa'sÁ ise Kürt'tür. Ee, Kürt'se, gelinine tecavüz edebilir. Mutlu son; el birliùi ile Türk Ordusu'nun 'Ĥerefi' kurtarÁlÁr. Pes artÁk… Ahmet KÁlcÁ

‘Bölücü’ Chomsky! ústanbul DGM, dünyaca ünlü düüünür, uluslararas× anti kapitalist aktivist ve savaü karü×tlar×ndan Chomsky'i, Amerikan Müdehaleciliùi adl× kitab×ndan dolay× bölücü ilan etti. Kendisi de bir Amerikan vatandaü× olan Chomsky'nin, ABD'nin emperyalizmine ve medyan×n tek boyutluluùuna karü× sert eleütirileri bu ülkenin yöneticileri taraf×ndan da pek hoünutlukla karü×lanmamas×na raùmen, üimdiye kadar bölücü olarak mahkum olmam×üt×. Türkiye'deki ayd×nlar×, düüündükleri için mahkum eden anlay×ü, yabanc× ayd×nlar×n düüüncelerine de zincir vurmaya çal×üarak, Ortaçaù zihniyetini küreselleütirmeye çal×ü×yor!

DGM savc×s×, Aram Yay×nlar×'ndan ç×kan kitap yazar× ve yay×nc×s× hakk×nda Terörle Mücadele Kanunu'nun 8. maddesine göre, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüùü aleyhine propaganda yapmak" suçundan y×l hapis cezas× istedi. Söz konusu suçun, kitab×n "Ortadoùu'da Bar×ü Olas×l×klar×" baül×kl× bölüm ile sunuü yaz×s×nda oluütuùu iddia edildi. Söz konusu bölümde, "... Modern Türk devletinin bütün tarihi boyunca Kürtler fena halde ezildiler, ama iü 984'te deùiüti. 984'te Türk hükümeti Güneydoùu'da Kürt nüfusuna karü× büyük bir savaü baülatt×..." gibi yaz×lar yer al×yor.

"Uçan Süpürge" KadÁn Filmleri Festivali öykülerinizi bekliyor "Uçan Süpürge" Kad×n Filmleri Festivali kapsam×nda aç×lan "K×sa Film Öykü Yar×ümas×"na baüvurular baülad×. Yar×üman×n son baüvuru tarihi 24 Aral×k 200 olarak belirlendi. Kat×lan tüm öykülerin kitaplaüt×r×lacaù× yar×ümaya, daha önce filme çekilmemiü k×sa film ve belgesel senaryolar× kat×labilecek. Baükentte 2-9 May×s 2002 tarihleri aras×nda gerçekleütirilecek festivalin k×sa film öykü yar×ümas×n×n bu y×lki temas× "namus", türü "komedi" olarak belirlendi. Ayr×nt×l× bilgi için: Uçan Süpürge 5. Kad×n Filmleri Festivali-Büyükelçi Sokak No:20/4 Kavakl×dere/Ankara 0 3 2 427 00 20

Ruhlar evi 'Cunta bir gün sizin de kapÁnÁzÁ çalabilir!' Baürollerini Meryl Streep ve Jeremy Irons'×n paylaüt×ù× Isabelle Allende'nin roman×ndan uyarlanan 'Ruhlar Evi' filmi; 22 Aral×k Cumartesi gecesi CNBC-E kanal×nda gösteriliyor. Zengin bir toprak sahibi olan Estaban ve ailesinin yaüam×ndan yola ç×kan ve bize ûili'nin yak×n siyasal geçmiüini izleme olanaù× veren filmi, sinemada izlemediyseniz kaç×rmay×n…

Sosyalist ĂĤçi SayÁ: 65 z 3AralÁk 200 ISSN 300-4026 z UluslararasÁTanÁtÁm veYayÁncÁlÁk Ltd z Sahibi:Özden Dönmez z YazÁĂĤleri Müdürü: Volkan AkyÁldÁrÁm z Adres: SakÁzgülü Sok. 24/4 KadÁköy/Ăstanbul z BaskÁ Yön MatbaasÁ


3 AralÁk 200

Mücadelenin úçinden Kürtçe eùitim ‘Dilimin sÁnÁrlarÁ özgürlüùümün sÁnÁrlarÁdÁr.’ ürtçe eùitim isteyen öùrencilerin baĤlattÁùÁ "Anadilde Eùitim KampanyasÁ" iki haftadÁr devam ediyor. Anadilinden baĤka bir dilde eùitim görmenin, baĤka bir dilde düĤünmenin zorluùuna vurgu yapan öùrenciler, kampüslerde stand açarak dilekçe topluyorlar. YÖK Yürütme Kurulu, kürtçe eùitim verilmesi için rektörlere dilekçe veren ya da eylem yapan öùrencilerin üniversiteden atma cezasÁnÁ gerektirecek suç iĤlediklerinin savundu. Ve bu doùrultuda rektörlere yazÁ gönderdi. Rektörler yazÁnÁn gereùini yapmakta gecikmedi. Pekçok yerde dilekçe veren öùrencilerin okuldan uzaklaĤtÁrÁlmasÁ için iĤlemlere baĤlandÁ. Rektörlüùün ve polisin baskÁsÁ Ankara’da da devam ediyor. Geçtiùimiz hafta A.Ü. Dil-Tarih ve Coùrafya Fakültesi'nde anadilde eùitim için açÁlan standa polis müdahale etti, standÁ daùÁtmakla kalmayÁp üç öùrenciyide gözaltÁna aldÁ. Polisin Ĥiddetini protesto etmek için iki akĤam üst üste Yüksel Caddesi'nde basÁn açÁklamasÁ yapÁldÁ. SaldÁrÁlar bununla da kalmadÁ. Dilekçe veren yüzlerce öùrenciye soruĤturma açÁldÁ. SoruĤturma açÁlan öùrenciler, okuldan atÁlmakla, uzaklaĤtÁrma almakla tehdit ediliyor. Bu kampanyanÁn ana sloganÁ ise: "Dilimin sÁnÁrlarÁ özgürlüùümün sÁnÁrlarÁdÁr!"

K

Devlet kÁyafetemize karÁĤmasÁn! KESK'e üye kad×n çal×üanlar 657 Say×l× Devlet Memurlar× Kanunu'na dayand×r×lan K×l×k K×yafet Yönetmeliùi’ndeki etek giyme zorunluluùunu protesto etmek amac×yla, 7 Aral×k'ta Türkiye çap×nda iülerine etek yerine, pantolonla gitti. 982'de uygulamaya koyulan bu yönetmeliùe karü× kad×nlar çok daha duyarl×. Birçok iükolunda kad×nlar×n etek giymek zorunda olmas× onlar×n çal×üma koüullar×n× daha da zorlaüt×r×yor. Eylem öncesinde bütün iükollar×nda KESK askeri diktatörlüùün bir dayatmas× olan bu yönetmeliùe karü× onbinlerce imzatoplad×. Eylemle ilgili olarak toplanan imzalar bir bas×n aç×klamas×yla birlikte Meclise gönderilecek. Eylem tüm Türkiye'de geniü kat×l×mla gerçekleüti.Eyleme kat×lan birçok kiüiye üimdiden soruüturma aç×ld×. Birçok erkek emekçinin de sakal b×rakarak veya kravat takmayarak destek verdiùi eylem, ayn× zamanda bu yönetmeliùin k×s×tlad×ù× bir çok konunun da iüyerlerinde tart×ü×lmas×n×n önünü açt×. Tek tip k×yafetten, türban yasaù×na ve 980

darbesinin özgürlükleri nas×l k×s×tlad×ù×na kadar bir çok konu tart×ü×l×yor. Eylem baüar×l× olmas×na raùmen, türban yasaù×na karü× net bir tutum al×nmamas× nedeniyle eksik kald×. Çünkü, 28 ûubat politikalar×n×n aü×lamamas× nedeniyle, türban yasaù×na maruz kalan kamu

emekçileriyle eylemde bütünleüilemedi. Pantolon giyme eylemi bir baülang×ç, ancak bunu daha uzun bir süreye yayarak ve arkas×nda durarak, kamu çal×üanlar×n×n önünde duran bir dizi diùer yasaù× da aümak olanakl× olacakt×r.

MEKTUP Geride b×rakt×ù×m×z y×lda liselerde yaüanan sorunlar katlanarak artt×. Ekonomik krizle beraber halk×n üzerine karabasan gibi çöken IMF politikalar×n×n liselerdeki yans×mas×, eùitim hizmetlerinin daha da paral× hale getirilmesi oldu. Kitap fiyatlar×n×n yükselmesi, okula kay×t döneminde öùrenci velilerinden zorla toplan-

mak istenen paralar, okul servis ücretlerindeki inan×lmaz art×ü zaten ekonomik s×k×nt× içerisindeki aileleri daha da güç durumda b×rakt×. Ekonomik sorunlara eùitimin çarp×kl×ù×ndan kaynaklanan sorunlar ve k×l×k k×yafet dayatmas×, faüist kadrolaüma ve bask×lar, yoùunlaüan aramalar ve öùrenciler üzerindeki s×k× denetim

liseleri askeri kamplara çevirerek öùrencileri canlar×ndan bezdirdi. Okullar×m×zda ki sorunlar× aüman×n ve üzerimizdeki bask×lar× daù×tman×n yolu eùitim emekçilerinin, ailelerin ve biz öùrencilerin yan yana durmas×ndan ve birlikte mücadele etmesinden geçer.

200 y×l×nda patlak veren ekonomik krizle beraber hükümet ve çevreleri taraf×ndan, çözüm olarak görülen Derviü'in gelmesi, IMF programlar×n×n yapt×r×mlar×n× daha da artt×rd×. Hükümetin gözden kaç×rd×ù× nokta zaten politikalar× yüzünden açl×ùa ve sefalete mahkum edilen iüçi ve emekçilerin buna göz yummayacaù×yd×. Esnaf eylemleri, Aral×k genel grevi buna en iyi örnektir. Türkiye'de 9 ayda 6,5 milyon insan×n sokaùa ç×kmas×nda, 999'da Seattle'de baülayan ve devam eden anti-kapi-

talist hareketin de etkisi var. Krizden sonra ak×llarda kalan en çarp×c× olaylardan birisi de, Eylül'de ikiz kulelere yap×lan sald×r×d×r. Sald×r×dan hemen sonra ABD'nin savaü ç×ù×rtkanl×ù×na karü× on binlerce savaü karü×t× sokaklara savaüa hay×r slogan× ile ç×kt×. Türkiyenin % 85'inin savaüa karü× olduùu bu dönemde, savaüa asker göndermeyi talep eden hükümet hem IMF'in hem de ABD'nin uüaù×d×r. Geçen sene Aral×k'ta olduùu gibi bu senede onbinlerce insan

hükümetin ve IMF'nin açl×k sefalet ve yoksulluk getiren politikalar×na art×k yeter demek için sokaklardayd×. Muhteüem bir öfke ve kazanma isteùi vard× alanlarda.. Bu hükümet iüçi s×nf×n×n kararl×l×ù× ile y×k×lacakt×r. Sorun önderlik sorunudur. Kazanmak üimdi daha kolay, çünkü karü×m×zdaki egemen s×n×f korkak ve iüçi s×n×f×n×n öfkesine dayanamayacak kadar zay×f. Kazanmak için birlikte mücadele etmek gerek. Uùur Gökçe

DSúP'li liseliler, F×rat- Emrah

DSĂP’ li öùrenciler

FaĤist SaldÁrÁya KarĤÁ BasÁn AçÁklamasÁ 07. 2.200 tarihinde A.Ü. Fen Fakültesi yemekhanesine faüistlerin sat×r ve sallamalarla sald×rmas× ve biri öùretim üyesi 4 kiüiyi yaralamalar× sonucu ayn× günün aküam× saat 8.00da Yüksel Caddesinde eylem yap×ld×.baülang×çta yüz kiüi civar×nda bir grup toplanm×üt×. Eylem baülamadan polis kitleyi daù×tmay× denedi. Ancak kitlenin büyümesi ile, polis bunda baüar×l× olamad× ve aradan çekilmek zorunda kald×. Yar×m saat süren bir bas×n aç×klamas× yap×ld×. Aç×klama s×k s×k 'Türkeüin itleri y×ld×ramaz bizleri', 'Beüevler faüizme mezar olacak', 'Faüizme geçit vermeyeceùiz' sloganlar×yla kesildi. Eylemin sonunda toplanm×ü olan yaklaü×k 500 kiüilik kitle Selanik Caddesi'e doùru sloganlarla yürüyüüe geçti. Yürüyüü Mithatpaüa Caddesinde sona erdi. Faüistlerin sald×r×lar×n× giderek art×rd×ù× bugünlerde, onlar×n kanl× yüzlerini teühir etmek son derece önemli. Faüizme karü× bugün, kitlesel mücadelenin yolu ayn× zamanda IMF uüaù× hükümete karü× iüçilerle birlikte mücadeleden geçiyor.

DSĂP’ li öùrenciler

DSiP TOPLANTILARI DSĂP Ăstanbul ĂlÖrgütü 5 AralÁk 200 Cumartesi saat: 5.00 Emperyalizmin çözümsüzlüùü: KIBRIS DSĂP Beyoùlu Ălçe Örgütü 5 AralÁk 200 Cumartesi saat: 5.00 Emperyalizmin çözümsüzlüùü: KIBRIS DSĂP Ăzmir Ăl Örgütü 5 AralÁk 200 Cumartesi saat: 3.00

Ankara Ăl Örgütü:MenekĤe sk.8/A D: 6 KÁzÁlay Ăstanbul Ăl Örgütü: KÁrtasiyeci sk. 23/6 KadÁköy 02 6 346 6573 Beyoùlu Ălçe Örgütü: Ăstiklal cd. Terkoz çÁkmazÁ Karaaslan apt. 5/8 Tünel Ăzmir Ăl Örgütü: 846. sok, No: 8/3 . Beyler-Konak

AB’ye hayÁr! BaĤka bir Avrupa mümkün DSĂP Ankara Ăl Örgütü 5 AralÁk 200 Cumartesi saat: 6.00 Film Gösterimi: The Wall DSĂP Beyoùlu Ălçe Örgütü 22 AralÁk 200 Cumartesi saat: 5.00 MHP ve Nazizim DSĂP Ăstanbul Ăl Örgütü 22 AralÁk 200

Cumartesi saat: 5.00 Filistin’de yeni Ăntifada DSĂP Ăzmir Ăl Örgütü 22 AralÁk 200 Cumartesi saat: 6.00 Enternasyonalizm Nedir ? DSĂP Ankara Ăl Örgütü 22 AralÁk 200 Cumartesi saat: 6.00 Emperyalizm ve SavaĤ

Sosyalist úüçi’nin temel görüüleri Aúa÷Õdan sosyalizm

Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratÕcÕsÕ iúçi sÕnÕfÕdÕr. Yeni bir toplum, iúçi sÕnÕfÕnÕn üretim araçlarÕna kolektif olarak el koyup üretimi ve da÷ÕtÕmÕ kontrol etmesiyle mümkündür.

Reform de÷il, devrim

øçinde yaúadÕ÷ÕmÕz sistem reformlar ile köklü bir úekilde de÷iútirilemez, düzeltilemez. Bu düzenin kurumlarÕ iúçi sÕnÕfÕ tarafÕndan ele geçirilip kullanÕlamaz. Kapitalist devletin tüm kurumlarÕ iúçi sÕnÕfÕna karúÕ sermaye sahiplerini, egemen sÕnÕfÕ korumak için oluúturulmuútur. øúçi sÕnÕfÕna, iúçi konseylerinin ve iúçi milislerinin üzerinde yükselen tamamen farklÕ bir devlet gereklidir. Bu sistemi sadece iúçi sÕnÕfÕnÕn yÕ÷Õnsal eylemi devirebilir. Sosyalizm için mücadele dünya çapÕnda bir mücadelenin parçasÕdÕr. Sosyalistler baúka ülkelerin iúçileri ile daima dayanÕúma içindedirler. Sosyalistler kadÕnlarÕn tam bir sosyal, ekonomik ve politik eúitli÷ini savunurlar. Sosyalistler insanlarÕn cinsel tercihlerinden dolayÕ aúa÷ÕlanmalarÕna ve baskÕ altÕna alÕnmalarÕna karúÕ çÕkarlar.

Enternasyonalizm

Sosyalistler, bir ülkenin iúçilerinin di÷er ülkelerin iúçileri ile karúÕ karúÕya gelmesine neden olan her úeye karúÕ çÕkarlar. Sosyalistler ÕrkçÕlÕ÷a ve emperyalizme karúÕdÕrlar. Bütün halklarÕn kendi kaderlerini tayin hakkÕnÕ savunurlar. Sosyalistler bütün haklÕ ulusal kurtuluú hareketlerini desteklerler. Rusya deneyi göstermiútir ki, sosyalizm tek bir ülkede izole olarak yaúayamaz. Rusya, Çin, Do÷u Avrupa ve Küba sosyalist de÷il, devlet kapitalistidir. Sosyalistler bu ülkelerde iúçi sÕnÕfÕnÕn iktidardaki bürokratik egemen sÕnÕfa karúÕ mücadelesini desteklerler.

Devrimci parti

Sosyalizmin gerçek leúebilmesi için, iúçi sÕnÕfÕnÕn en militan, en mücadeleci kesimi devrim ci sosyalist bir partide örgütlenmelidir. Böylesi bir parti iúçi sÕnÕfÕnÕn yÕ÷Õnsal örgütleri ve hareketi içindeki çalÕúma ile inúa edilebilir. Sosyalistler pratik içinde di÷er iúçilere reformizmin kendi çÕkarlarÕna aykÕrÕ oldu÷unu kanÕtlamalÕdÕrlar. Bu fikirlere katÕlan herkesi devrimci bir sosyalist iúçi partisinin inúasÕ çalÕúmasÕna omuz vermeye ça÷ÕrÕyoruz.


Sayi: 65

3 AralÕk 200

500.000 TL

DayanÕúma fiyatÕ: .000.000 TL

Halk savaĤa karĤÁ, hükümet savaĤÁ destekliyor DSP-MHP-ANAP hükümeti bir avuç gazeteci ile birlikte bu ülkede ABD’nin Afganistan savaĤÁna katif destek veren yegane güçtür. Türkiye’de nüfusun ezici bir çoùunluùu savaĤa karĤÁdÁr. Büyük çoùunluk savaĤa karĤÁ olduùu gibi Türkiye’nin savaĤa asker yollamasÁna da karĤÁdÁr. Ancak bu hükümet bütün konular-

øúçi sÕnÕfÕnÕn kurtuluúu kendi eseri olacaktÕr

da olduùu gibi bu konuda da halkÁn istediùini deùil küresel sermayenin, ABD’nin istediùini yapmaktadÁr. Bu hükümet kendisini halka deùil, ABD’ye karĤÁ sorumlu görmektedir. SavaĤa karĤÁ tutumu ile bu hükümet bir kere daha yÁkÁlmayÁ hak etmektedir. SavaĤa hayÁr diyenler burada durmamalÁ ve IMF uĤaùÁ hükümetin de istifasÁnÁ istemelidir.

IMF uĤaùÁ hükümet istifa! Enerji , Ulaüt×rma ve Bay×nd×rl×k Bakanlar×, ikisi MHP'li, biri ANAP'l× bu üç bakan bakan×l×klar×nda ç×kan yolsuzluklar sonucu istifa etmek zorunda kald×lar. ûimdi de Saùl×k Bakan× Osman Durmuü Bakanl×ù×'n×n yetki alan×ndaki iületmeleri ömür boyu baükan× olacaù× bir vakfa devrederken yakaland×. O da diùerleri gibi yüksek perdeden tehditler savuruyor. Koltuùuna s×ms×k× sar×lm×ü ve b×rakmam diyor. Ama gezeteler her gün bu bakan×n nas×l mal× götürmeye çal×üt×ù×n× aç×klayan belgeleri yay×nl×yorlar. Deprem bölgesine gelen yard×mlar× deprem bölgesindeki belediyelere deùil MHP'nin denetimindeki belediyelere daù×tarak depremzedelerin mal×n× çalmaktan sorumlu Koray Ayd×n ise daha sonra ihale çetesinin baü×nda yakaland×. Partisi kendisini aklamaya çal×üt×ysa da TBMM bu eski bakan için soruüturma komisyonu kurdu. Bu hükümet, IMF ne emrederse milliyetçi bir itaat ile yerine getiriyor. IMF hangi yasay× deùiütirin dese bu hükümet derhal o yasay× deùiütiriyor. Bu hükümet döneminde emekçilerin yaüam koüullar× çok büyük ölçüde bozuldu. Bütün çal×üanlar×n cebine giren para eridi, bitti, ama IMF bunu yeterli bulmuyor ve daha fazla k×s×nt× istiyor. Tabii MHP, DSP ve ANAP da kollar× s×vayarak IMF'nin isteùini yerine getirmeye çal×ü×yor. ûubat 200 krizi bu hükümetin doùrudan eseri. Yaratt×klar× suni bir siyasi krizle herüeyi ateülediler. Bir anda önce

Yeni bir liderlik gerekli. Bu sadece sendikalarda ve kitle örgütlerinde yeni bir liderlik demek deùildir. Yeni bir liderlik siyasal olarak gereklidir. Emekçi hareketinin bugün en büyük sorunu budur. yüzde 70 olan devalüasyon üimdilerde yüzde 00'ün çok üzerine ç×kt×. ûubat krizinden sonra Türkiye bütün tarihinin en kötü ekonomik dönemine girdi. Türkiye ekonomisi yüzde 8.5 küçüldü. Bunun sonucu olarak milyona yak×n iüçi iüini kaybetti. úüten ç×karmalar bütün Türkiye çap×nda hala sürüyor. Küçük zenaatkar, küçük esnaf y×k×ma uùrad×. Ama büyük sermaye için bir sorun yok. Büyük sermaye kuruluülar×n×n hepsi iftaharla kârlar×n×n artt×ù×n× söylüyor. Generallerin üirketi OYAK ne kadar kârl× olduùunu anlat×rken, medyan×n patronu Ayd×n Doùan OYAK'la rekabet ediyor. Soygun ve vurgun Türkiye tarihinde en çok bu hükümet zaman×nda artt×. Say×s×z banka

hortumland×. Her taraftan soygun ve vurgun haberleri f×ük×r×yor. Hükümet önce temizliùi kendisinin yapt×ù×n× iddia etmeye çal×üt× ama art×k aç×k ki hükümet üyeleri bu vurgun ortam×n×n tam göbeùindeler.

MHP faktörü Hükümetin istikrar odaù× olduùunu ileri süren ülkücü MHP bütün ×rkç× fikirleri ile her türlü özgürlüùün düüman×. Ne zaman bir g×d×m bir özgürlüùün verilmesi gündeme gelse ülkücü MHP derhal bu özgürlüùe karü× ç×k×yor. Çeteler, vurguncular bu hükümetin ve özellikle de MHP'nin himayesi alt×nda. Bu parti kendisinden olmayan herkese havl×yor, herkese sald×r×yor. Geçenlerde önde gelen sözcü-

Sosyalistlere katÁl! DSĂP’e üye ol!

Kitle hareketinde önderlik sorunu

Devrimci Sosyalist ĂĤçi Partisi hakkÁnda bilgi almak istiyorum.

Ăsim:.................................................................................................................... Meslek:............................................................................................................... ģehir:.................................................................................................................. Adres:................................................................................................................ Telefon:................................................E-mail:.................................................

lerinden birisi Radikal gazetesinde yay×nlanan bir röportaj×nda içinde olduùumuz dönemde insan haklar×na gerek olmad×ù×n× aç×kça ifade etti. MHP'ye göre Eylül'den sonra insan haklar×n× geniületmek yerine daraltmak gerekir. Ayr×ca bu parti aç×kça insan haklar×n×n iüçi ve emekçiler taraf×ndan hak istemek için kullan×lacaù×n× oysa hak istemenin zararl× olduùunu savunuyor. F tipi hapishaneler ve onlara karü× ç×kan mahkumlara ve yak×nlar×na dönük azg×nca sald×r×n×n nedeni ortaya ç×k×yor. Kendisini "solda" göstermeye çal×üan DSP de insan haklar× konusunda MHP'nin yan×nda yer al×yor. úüte Sema Piükinsüt'ün baü×na gelenler. Bu hükümetin dördüncü ortaù× IMF ve Dünya Bankas×'d×r. Hükümetteki temsilcisi ise ûubat krizinden sonra iü baü×na gelen Kemal Derviü'tir. Kemal Derviü hükümetin eü baükan×d×r. Ne derse yerine getirilmektedir. Çünkü onun söyledikleri asl×nda IMF ve Dünya Bankas×'n×n emirleridir.

DSúP

Ankara Ăl Örgütü:MenekĤe Sk.8/A D: 6 KÁzÁlay Ăstanbul Ăl Örgütü: KÁrtasiyeci sk. 23/6 KadÁköy 02 6 346 6573 Beyoùlu Ălçe Örgütü: Ăstiklal cd. Terkoz çÁkmazÁ Karaaslan apt. 5/8 Tünel Ăzmir Ăl Örgütü: 846. sok, No: 8/3 . Beyler-Konak

Halk×n büyük çoùunluùu bu hükümetin istifas×n× istemektedir. Geçtiùimiz aylarda milyonlarca insan bu hükümete ve onun IMF program×na duyduùu öfkeyi hayk×rd×. úüçiler, kamu iüçileri, esnaf ve zenaatkârlar ayaùa kalkt×. Öùrenciler, doktorlar, avukatlar yürüdü. Herkes ama herkse bu hükümeti istifaya çaù×rd×. Ama bu hükümet yerinde duruyor. Bunun

tek nedeni toplumun kitlesel örgütlerinin önderliklerinin hükümeti devirmek için harekete geçmemeleridir. Yani hükümetin yerinde durmas×n×n tek nedeni y×ù×nlar×n önderlik sorunudur. Aral×k günü yüz bine yak×n insan sokaùa ç×kt×. Sendikal önderlikler bu 00 bin insan×n artmas× için parmaklar×n× oynatmad×lar. Buna raùmen 00 kiüi alanlara ç×kt×. Önderlikler Aral×k günü önceden planland×ù× gibi Ankara'ya eyleme gelselerdi bu hükümet sars×lmaya baülard×. Sorun aç×k. Yeni bir liderlik gerekli. Bu sadece sendikalarda ve kitle örgütlerinde yeni bir liderlik demek deùildir. Yeni bir liderlik siyasal olarak gereklidir. Emekçi hareketinin bugün en büyük sorunu budur. Hareketin bütününü koordine edecek, iüçi ve emekçi y×ù×nlar×n öfkesine, mücadele isteùine cevap verecek, taleplerin formüle edilmesine katk×da bulunacak bir önderliùe gerek var. Kitlesel bir devrimci parti tam bir gereklilik. DSúP, Devrimci Sosyalist úüçi Partisi, mücadeleden yana olan, savaüa ve IMF'ye karü× olan, ülkücü faüist hareketi geriletmek isteyen herkesi saflar×na çaù×rmaktad×r. Önemli olan, örgüt ç×karlar× için deùil, iüçi ve emekçilerin ç×karlar× için mücadeleyi öne ç×karmakt×r. Bugün devrimci bir partiye, DSúP'e kat×lman×n tam zaman×d×r. Her yeni üye emekçilerin en temel sorunu olan önderlik sorunununçözülmesine büyük bir katk×d×r.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.