8 MART EK
YOKSULLUøA ve SAVAûA KARûI
KADINLAR MÜCADELEYE!
ermaye kâr h×rs×yla dünyan×n en yoksul ülkesine bomba yaùd×r×rken, burka giyen kad×nlara özgürlük vaad ediyor. Yoksulluk s×n×r× alt×nda yaüayan nüfusun % 66’s×n× kad×nlar oluüturuyor. Dünyan×n efendileri New York'ta Ekonomik Forum toplant×lar×nda yoksulluùun önlenmesine karü× al×nacak tedbirleri tart×ü×yor. Ezilenlerin en ezileni olan kad×nlar×n pay×na erkeklere göre daha düüük ücretle çal×üma, ilk önce iüten ç×kar×lma, eùitim sürecinden d×ülanma, daha fazla üiddet ve bask× düüüyor.
S
Yoksulluk ve sava ×n k×skac×nda ya amlar× h×zla kötüle en milyonlarca insan×n dünyan×n efendilerinin özgürlük ve refah masallar×na karn× tok. Seattle'da Prag ve Cenova'da IMF, DTÖ politikalar×n×n yaratt× × barbarl× a kar × 'ba ka bir dünya mümkün' diyenlerin ön saflar×nda kad×nlar yer ald×. Eylül sonras×nda sava a kar × bar× talebini yükselten kad×nlara, Arjantin'de tencereleri birbirlerine vurarak soka a ç×kan kad×nlar kat×ld×. KESK'te y×llard×r militanca mücadele eden binlerce kad×n i çi örgütlü mücadelenin önemini defalarca kan×tlad×. Bu mücadelelerin her biri onlarca deneyimi içinde bar×nd×r×yor. Bakmam×z gereken yer tam da buras×. Kad×n sorunu deyince söylenmesi gereken sadece kad×nlar×n ya amlar×n× kölele tiren aile kurumu, onlar× ku atan cinsiyetçilik, bask× ve a a ×lanma de il. Bu do ru ama eksik bir tan×mlama. Özellikle 90'l× y×llar×n sonundan itibaren giderek yükselen mücadele dalgas×n×n ön saflar×nda kad×nlar yer al×yor. Sadece sald×r×, bask× de il mücadele, direni ve umut da var. Arjantin'de Ekonomi Bakanl× ×’n× basan, grev yapan ve ayaklanan kad×nlar, IMF program×n× çöpe yollarken, mücadele içersinde kapitalist sis-
temin kad×nlara yükledi i tüm rollere de meydan okuyorlar. Afganistan'da bombalar×n getirece e özgürlü e(!) kar × Afganl× kad×nlar×n örgütü Rawa ile sava kar ×t× hareket alanlarda 'kar de il insan, sava de il bar× ' sloganlar×yla birle iyor. Bu mücadele içerisinde yer alan, okulda, i yerinde örgütlenen her bir kad×n, onu
saran cinsiyetçi sisteme kar × kurtulu u için bir ad×m atm× oluyor. Dünyan×n efendilerine kar × ezilenlerin bar× , adalet ve e itlik talebi için yürüyor. te 8 Mart Dünya Kad×nlar Günü’nü de bu yürüyü ün, mücadelenin bir parças× olarak örgütlemeliyiz. 8 Mart sadece cinsiyetçi fikirlerin sorguland× ×, te hir edildi i
bir gün de il ayn× zamanda yoksulluk ve sava ×n yaratt× × y×k×ma kar × ezilenlerin mücadeleyi yükseltti i bir gün olmal×. Arjantinde kad×nlar y×llarca mutfakta köleli in simgesi olan tencerelerle, Dünyan×n efendilerinin ölüm çanlar×n× çalmaktalar. Bu sesi yükseltmek için 8 Mart'ta eyleme, mücadeleye, özgürle meye.
"Blue jean giymeyin!" talya’daki bir tecavüz davas×nda yarg×ç dar blue jeans giyen bir kad×n×n tecavüze u ramas×n×n olanaks×z oldu una karar verdi. Bu yarg×ca göre, e er bir kad×n olay×n geçti i anda blue jeans giyiyorsa kad×na tecavüz etmek mümkün de il. Bu uygulama, cinsiyetçi tutumlar× bir kez daha gözler önüne seriyor. Kad×n×n tecavüz iddias×n× ispatlamas× daha da zorla t×r×l×rken, "tecavüz" kavram×n×n s×n×rlar× daralt×l×yor. Dar blue jeans ç×kart×lmas× zor bir giysi oldu undan, kad×n×n kendi iradesi d× ×nda cinsel birle me olamayaca × gibi bir dü ünceyle hareket ediliyor. Dünyada ve Türkiye'de, kad×nlar, binlerce tecavüze ve her türlü tacize ve iddete maruz kal×yorlar. En ac×s× bu iddet ve tecavüzlerin ev içinde gerçekle mesi. Kad×n Dayan× ma Vakf×'n×n ara t×rmas×na göre; kad×nlar×n yüzde 20-22'si e ler aras× cinsel tacize u rarken, yüzde 8'i de istekleri d× ×nda, e leri taraf×ndan cinsel ili kiye zorlan×yor. Her be kad×ndan birine, kocas× tecavüz ediyor. Tabii bunlar sadece buzda ×n×n görünen yüzü. Çünkü kad×nlar×n ço u, korktuklar×ndan ya da utand×klar×ndan, maruz kald×klar× iddeti ba kalar×na söyleyemiyorlar. Pantolonun ç×kar×l×p ç×kar×lamamas× olay×na dönecek olursak, kad×n cinsel ili kiye girmek isteyebilir ve u "ç×kar×lamaz" pantolonunu ç×karabilir ancak, kad×n×n cinsel ili kinin devam×ndan vazgeçmek gibi bir özgürlü ü de vard×r. Ço u erkek taraf×ndan 'hay×r'×n 'evet' olarak alg×lanmas×, kad×n×n ne isteyip istemedi inin, ne dü ünüp dü ünmedi inin umursanmamas×, birçok kad×n×n sevgilisi ya da kocas× taraf×ndan tecavüze u rad× ×n×n bir göstergesi. Oysa 'hay×r' demek, sadece 'hay×r' demektir. Kad×nlar, sinema filmlerinden tutun da, yatak odalar×na kadar her alanda, reklamlarda, i yerlerinde, sokakta, e itimde, k×sacas× ya am×n her alan×nda eziliyorlar. Bu cinsiyetçi tutum tabii ki yasalarda da kendini gösteriyor. Peki suçlu kim? Egemen s×n×f! Ekonomik temellerini olu turdu u bu anlay× ×n×, ideolojik olarak da besliyor ve pompal×yor. Aile, din, ahlak..vs gibi kurumlarla sald×r×s×na devam ediyor ve kendi devaml×l× ×n× korumaya çal× ×yor. Sude SAYAR
EK
EK
Yoksulluùa ve savaĤa karĤÁ kadÁnlar mücadeleye Kad×nlar×n son 20 y×ld×r yaüad×klar× süreç onlar× bir yandan iü gücünün önemli bir parças× k×larken bir yandan da düüük ücretlerle, sendikas×z, parça baü× ve bir çok yerde part-time iülerle onlar× h×zla yoksulluùun kucaù×na itti. Tüm dünyadaki i çi kad×nlar×n son ya an×lan ekonomik krizlerden etkileni i erkek i çilere göre çok daha sert ve hayatlar× aç×s×ndan da çok daha y×k×c× oldu. Geli mi ülkelerde i gücünün %52'sini kad×nlar olu turmakta. Çal× ma saatleri aç×s×ndan ise erkeklerden en az iki saat daha fazla çal× maktalar. Ama sanayile mi ülkeler dahil tüm dünyada kad×nlar ortalama olarak erkeklerin kazand× ×n×n dörtte üçünü kazanmaktalar. IMF ve Dünya Bankas× kredilerinin gerektirdi i yap×sal uyum programlar×n× uygulayan her ülke, neo-liberal politikalarla özelle tirmelerin yap×ld× ×, sosyal
güvenli in tasviye edilmeye çal× ×ld× × her yer, çok uluslu irketlerin yat×r×m yapt× × tüm Serbest Ticaret Bölgeleri ve Özel Ekonomik Bölgeler, faturalar×n× ezilenlere kestiler. Bu faturay× en ac× ödeyenler ise kad×nlar oldu ve olmaya devam ediyor. Bir çok Latin Amerika ve Asya ülkesinde küreselle menin sonuçlar×na kar × en militan mücadeleyi verenler de kad×nlar oldular. Endonezya, rlanda, Tayland ve Filipinler gibi bir dizi ülkede kad×n i çilerin say×s× hemen hemen iki kat×na ç×kt×. Endonezya'n×n 87 milyonluk i çi nüfusunun yüzde 40'× kad×nlardan olu makta ve bu ülkede 980’de 7 milyon kad×n çal× ×rken 997’de bu say× 33 milyona ula t×. Dünyada toplam say×s× 850 olan serbest ticaret bölgesinde çal× an 27 milyon i çi Sri Lanka'da 4, Endonezya'da 2, Güney Çin'de 6, Filipinler'de 2 saat çal× makta. Esnek üretim,
EĤit iĤe eĤit ücret 2000 yÁlÁnda çalÁĤan kadÁnlarÁn sayÁsÁnÁn erkeklerin oranÁna ulaĤtÁùÁ tahmin ediliyor. 980 yÁlÁnda sanayileĤmiĤ ülkelerde kadÁn nüfusunun yüzde 53'ü çalÁĤÁrken, 990 yÁlÁnda bu oran yüzde 60'a çÁktÁ. Ancak her kÁtada kadÁnlar erkeklerden daha az kazanÁyor. TarÁm dÁĤÁ iĤlerde kadÁnlar dünya ölçeùinde erkek iĤçilerin ücretinin ancak yüzde 75'i kadar kazanÁyor. BangladeĤ'te kadÁnlar, erkeklerin kazandÁùÁnÁn yüzde 42'si, Suriye'de ise yüzde 60'Á ve ģili'de yüzde 6 'i kadar ücret alÁyor. KadÁnlarÁn yaptÁùÁ çoùu iĤler, örneùin çocuk ve bakÁma muhtaç aile fertlerine bakÁm ve mutfak iĤleri, ücretsiz. KadÁnlar yaptÁklarÁ iĤlerin yüzde 66'sÁnÁ ücret almadan gerçekleĤtiriyor. KadÁnlar ücretli iĤlerin en dibindekilere mahkum. Japonya'da kadÁn iĤlerin yüzde 37'si düĤük ücretli iĤlerde çalÁĤmak zorunda kalÁrken, erkek iĤçilerin sadece yüzde 6'sÁ bu tür iĤlerde çalÁĤÁyor. KadÁnlar dünya ölçeùinde yönetim düzeyindeki pozisyonlarÁn sadece yüzde 4'üne ve yüksek düzeyde yönetici kadrolarÁn ancak yüzde 6'sÁna sahip. Dünya ölçeùinde ,5 milyardan fazla yoksulun yüzde 70'ini kadÁnlar oluĤturuyor.
KadÁnlar üzerine küresel gerçekler KadÁnlar dünya iĤgücü toplamÁnÁn yüzde 45'ni oluĤturmasÁna raùmen, dünyadaki yoksul nüfusunun yüzde 70'i kadÁnlardan oluĤuyor. KadÁnlar, ekonomik olarak geri kalmÁĤ bir çok ülkede olaùanüstü kötü koĤullarda çalÁĤmak zorunda kalÁyor, haftada 60-90 saat çalÁĤmak zorunda bÁrakÁlÁyor. KadÁnlar, tarÁm dÁĤÁ sektörlerde dünya ölçeùinde ortalama erkeklerin elde ettiùi ücretin yaklaĤÁk yüzde 75 oranÁnda kazanÁyor. DÁĤsatÁm ĂĤleme Bölgeleri'nde çalÁĤan toplam 27 milyon iĤçinin yüzde 90'ÁnÁ kadÁnlar oluĤturuyor. Bu kadÁn iĤlerin çoùunluùunu ise 6-25 yaĤ grubu oluĤturuyor. Bu bölgelerde çalÁĤma yasalarÁ çoùu kez geçersiz ve iĤçi haklarÁ askÁya alÁnmÁĤ durumda. 2002 yÁlÁnda toplam 545 sendikacÁ iĤçi haklarÁ için mücadele ettiùinden dolayÁ iĤkence gördü ve hapsedildi. 40 tanesi ise öldürüldü. Dünyada yaklaĤÁk 250 milyon iĤçi çocuk var ve bunlarÁn yarÁya yakÁnÁ tam gün iĤlerde çalÁĤÁyor. Gelecek 0 yÁl içinde, sanayileĤmiĤ ülkelerdeki kadÁnlarÁn yüzde 80'ni ve tüm dünyada kadÁnlarÁn yüzde 70'i ev dÁĤÁnda çalÁĤmak zorunda kalacak. KadÁn sendikalÁ sayÁsÁ giderek artÁyor. dü ük ücret verme ve sendikas×z olma gibi özelliklere sahip bütün bu bölgelerde kad×nlar i günün büyük bölümünü olu turmakta. Tüm bu bölgelerdeki kad×nlar×n ve ailelerin durumu bundan 50 sene öncesi ngiltere'siyle neredeyse ayn×. 9 2'deki kad×n i çilerin "ekmek ve gül" grevi talepleri bugün dünyan×n bir çok bölgesindeki kad×n için güncel. Dünyadaki i çi kad×nlar×n en temel sorunu ekonomik özgürlü ün çok küçük k×r×nt×lar×n× i sahas×na girerek tatmaya ba laman×n yan×s×ra, ailenin s×rt×na yükledi i yükten kurtulamamas×. Geli mi ülkelerdeki 'k×smi' kazan×mlar budan×rken, geli mekte olan ve az geli mi bütün ülkelerde kad×n hala tüm yükü s×rt×nda ta ×makta. Bu çifte yükün kad×n×n s×rt×ndan nas×l inece i ise yine i çi kad×nlar×n onlar× bir 'kürek mahkumu' gibi çal× t×ran köhnemi aile kurumu-
968'de kadÁn hareketi 960'lar×n ortas×nda ABD'de sava a ve ×rkç×l× a kar × verilen mücadele, ö rencilerin daha iyi e itim mücadelesi h×zla Avrupa'ya yay×ld×. Birbiri ard×na patlayan özgürlük hareketleri tüm dünyay× sard×. Bu mücadele ortam× birçok hareketin de ortaya ç×kmas×n× sa lad×. Siyah hareketi, ö renci hareketi, anti-militarist hareket, vb. Bunlardan biri de kad×n hareketi oldu. 68'li y×llar kitlesel i çi s×n×f× mücadelelerinin de y×l×yd× ayn× zamanda. Bu y×llarda bir çok grevde kad×nlar×n en ön saflarda yer ald× ×n× görüyoruz.
Kad×nlar×n ço unlukta oldu u i kollar×nda kad×n i çilerin grevlerine tan×k oluyoruz. Bir çok i yerinde kad×nlar, e it i e e it ücret için ba ar×l× grevler gerçekle tirdi. Bu mücadelelere paralel olarak kad×n hareketi de ilerleme kaydetti. Çe itli gruplar kad×n atölyeleri olu turdu. Bu örgütler kendi yay×nlar×n× ç×kard×. Taleplerini geni letti. E it i e e it ücret, e it e itim haklar× ve i olana ×, serbest do um kontrolü ve kürtaj hakk×, 24 saat kre hizmeti bu taleplerin bir k×sm×n× olu turuyordu.
Sava ve yoksulluk, t×pk× 968'de oldu u gibi 2000'li y×llarda da kad×nlar×n soka a ç×kmas×na yol aç×yor. Kad×nlar daha iyi ya am ko ullar× için mücadeleye devam ediyor. 68'den bu yana elde ettikleri kazan×mlar× geni leterek ve bunlar üzerinden yeni kazan×mlar için mücadele ediyorlar. Kad×nlar Arjantin'de IMF'nin dayatt× × a ×r ekonomik ko ullara kar × eylemlerin ön saflar×nda yer al×rken, sava a kar × direnenler aras×nda da ön saflarda mücadele ediyor. Ebru GÖKÇE
nun tüm i lerinin toplumsalla mas× için verece i mücadeleden geçmekte. Çocuk sahibi oldu unda i ten at×lan kad×nlar, kürtaj haklar× olmad× ×ndan illegal ve sa l×ks×z ko ullarda kürtaj olmakta. Sadece bu yüzden dünyada y×lda 00.000 kad×n ölmekte. çi kad×nlar 990’lar×n özellikle ikinci yar×s×ndan beri verdikleri mücadeleyle tüm bu ko ullar× de i tirmeye çal× maktalar. Tayland'da, Endonezya'da ve Türkiye'de kad×nlar sendikal mücadele içinde sivrilmekte ve birçok yerde erkeklerden daha militan tutum almaktalar. Kapitalizmin mezar×n× kazan küreklerin büyük ço unlu u art×k kad×nlar×n da ellerinde. sviçre'de ya da Almanya'da Banka ubelerinde monitörlerden denetlenerek çal× t×r×lan, dü ük ücret alan, bir avuç zenginin daha fazla kâr etmesi için zamana kar × yar× t×r×lan kad×n-
larla, Pakistan'da tarlalarda dü ük ücretle çal× an kad×nlar×n yollar× birle mekte. Y×llar×n yaratt× × öfke bugün bir çok yerde devasa gösterilerle ve devrimlerle patlamakta. Arjantin'de kad×nlar×n y×llarca mutfaktaki köleli inin simgesi olan tencerelerde bugün kapitalistlerin suyu ×s×nmakta ve sokaklarda tencerelerine vurarak açl× a mahkum olmayacaklar×n× hayk×ran kad×nlar IMF'nin , Dünya Bankas×'n×n ve hükümetlerinin ölüm çanlar×n× çalmaktalar. Bugün burda sabah 5'te kalk×p halk ekmek kuyru una giren, bir çok tekstil atölyesinde sendikas×z ve yakla ×k 2 saat çal× t×r×lan, kre hakk× olmayan, do um izni olmayan kad×nlar muazzam bir öfke ta ×maktalar. Seattle'dan beri dünyan×n çe itli yerlerindeki mücadelelerin sloganlar×n× birle tiren anti-kapitalist hareket kad×nlar×n özgürlük mücadelesinin nerden geçti ini bize defalarca gösterdi. “Kâr deùil insan” diyen bu gösterilerde onbinlerce militan kad×n küreselle mecilerin iddetine kar × sava t× ve dünyan×n her yerindeki i çi kad×nlar×n talepleri için mücadele etti. Eylül'den sonra bu slogan× küreselle me kar ×tlar× öyle at×yorlar: “Kâr deùil insan, savaü deùil bar×ü”. Afganistan'ta peçeli kad×nlar×n kafas×na bombalar ya d×rarak onlar× özgürle tirmeyi vaadeden Bush'un sava ×na kar × Afganl× kad×nlar×n örgütü RAWA ile sava kar ×t× hareket yine alanlarda birle iyor. Sava sonucunda iltica etmek zorunda kalanlar×n %80'nini kad×nlar×n olu turdu u dü ünülürse sava ×n kad×nlar aç×s×ndan sonuçlar×n×n ne kadar a ×r oldu unu biraz olsun anlayabiliriz.
Kapitalizm kad×nlar× kendi 'trajedisinin nesnesi' yapmaya çal× ×rken tüm dünyada kad×nlar kendi 'öz trajedilerinin öznesi' olarak mücadeleye at×lmakta. imdi Bush ve çetesi s×ran×n Irak'ta oldu unu söylüyorlar. Sadece bugüne kadar uygulanan ambargoda bir milyon çocu un öldü ü Irak'ta yine 'özgürlük için sava acaklar'. Özgürlük için Afganistan'daki gibi kad×nlara tecavüz edecekler, özgürlük için evsiz ve e siz b×rakacaklar, özgürlük için özgürlü ümüzü alacaklar. Tüm bunlar× durdurmak mümkün. Bizim kaderimizi tayin edenlere kar × birle ip Arjantinli s×n×f karde lerimizin açt× × yoldan kendi kaderimizi tayin edece imiz alanlara yürümemiz mümkün. Kad×nlar, yoksullu a ve sava a kar × mücadeleye!
Yüksek ücret KadÁnlarÁn sendikalardaki üye sayÁsÁ arttÁkça, sendikalarÁn kadÁn sorunlarÁna olan ilgisi de arttÁ. 974 yÁlÁnda kurulan SendikalÁ KadÁnlar Koalisyonu (Coalition of Labour Union Women) kadÁn konularÁnÁn sendikal mücadelede gündeme gelmesi için oldukça etkili mücadele verdi. Örneùin, 988 yÁlÁnda Washington'da, Amerikan Aile HaklarÁ YasasÁ görüĤülürken 40 bin sendika üyesinin katÁlÁmÁyla eylem düzenledi. Yasa, eĤit ücret ve kadÁnlar için çalÁĤma koĤullarÁ hakkÁnda maddeler içeriyordu. Harvard Üniversitesi çalÁĤanlarÁnÁn sendikasÁ olan HUCTW, özellikle çocuk bakÁmÁ gibi konularda 989 yÁlÁnda toplam 74 eylem gerçekleĤtirdi ve ancak bunun sonucu olarak ilk toplu sözleĤmesini yapabildi.
Sendika kazandÁyor:
SÁradan sendikalÁ bir kadÁn iĤçi, sendikalÁ olmayan kadÁn iĤçilere karĤÁ ortalama yüzde 38 daha fazla kazanÁyor. SendikalÁ ve renkli kadÁnlar, sendikasÁz ve renkli kadÁnlara göre yüzde 39 daha fazla kazanÁyor. SendikalÁ azÁnlÁklardan erkek iĤçiler, sendikasÁz olanlara göre yüzde 44 daha fazla kazanÁyor. SendikalÁ kadÁn iĤçiler, sendikalÁ erkek iĤçilerin yaklaĤÁk yüzde 84'ü kadar kazanÁrken, renkli iĤçiler toplam olarak, beyaz iĤçilerin yüzde 8 'i kadar kazanmaktadÁr.
Cinsiyetçiliùe karĤÁ mücadele Kad×nlar× ikinci cins olarak gören, a a ×layan cinsiyetçi fikir ve tutumlarla ya am×n pek çok alan×nda kar ×la ×yoruz. Egemen s×n×f muazzam bir propaganda ayg×t× ile hergün kad×nlar× bask× alt×nda tutan fikirleri üretiyor. Reklamlar, haber ve magazin programlar×ndaki cinsiyetçilik kar ×s×nda deh ete dü memek mümkün de il. Cinsiyetçilik sadece kitle ileti im araçlar× ile de il, her düzeyde yönetici taraf×ndan da yay×l×yor. Mecliste '”mallar× kar×lara m× kapt×raca ×z” tart× mas× yapan milletvekilleri ile yay×nlad× × evlilik rehberinde kad×n×n görevinin erkeklere hizmet etmek oldu unu, kad×n×n y×lda bir kez ailesini ziyaret etmesinin do ru oldu unu anlatan belediye ba kan× ayn× i levi görüyor. Okul, aile gibi kurumlarda kad×n× küçümseyen ya da iyi bir e ve ana olarak yücelten de er yarg×lar× yayg×nla t×r×l×yor. Kad×n-erkek ili kisinin pek çok alan×nda kar ×la ×lan, kültürel ve siyasi olarak da beslenen cinsiyetçilikle nas×l mücadele edece iz? Kimi zaman kad×nlar×n öldürülmesine kimi zaman da sindirilmesine neden olan cinsiyetçilik erkeklerin örgütlü bir zorbal× ×n×n sonucu mu? Okullarda bekaret kontrolü uygulamas×n× getirmeye çal× an Sa l×k Bakan× ile, kar×s×n×n sendikaya gitmesine engel olan E itim-Sen'li emekçi ayn× ç×karlara m× sahip? Bu sorulara verilen cevaplar nas×l mücadele edilece ine ili kin cevaplar× da içeriyor. Cinsiyetçili i içinde ya ad× ×m×z kapitalist sistemden soyutlayarak ele ald× ×m×z takdirde yap×lmas× gereken, tüm erkeklere kar × kad×nlar×n ortak örgütlenmesidir. Oysa kapitalist sistemin kopmaz bir parças× olarak cinsiyetçilik, egemen s×n×f×n ç×karlar×na hizmet eder ve onun taraf×ndan üretilir. Böylelikle toplumun yar×s×n× olu turan kad×nlar aile kurumu arac×l× ×yla bask× alt×nda tutularak i gücünün yeniden üretiminde ücretsiz birer köle olarak hizmet ederler. Resmi ideoloji, din, ahlak egemen s×n×f×n tüm propaganda ayg×tlar× hep ayn× eyi; erke e yard×mc× olan, hizmet eden, a a ×lanan ama asla e it ve özgür bir varl×k olamayan kad×n× anlat×r. Kad×nlar× bask× ve ba ×ml×l×k alt×nda tutan her fikir ve uygulama kar ×s×nda tutum almak, taviz vermeden tart× mak ve buna kar × mücadele etmek, bir bütün olarak özgürlüklerin kazan×lmas×nda kaç×n×lmaz bir ko uldur. Kar×s×n×n yerinin evi oldu unu dü ünen sendikal× bir i çi üphesiz cinsiyetçi fikirlere sahip. Fakat bu tutumuyla asl×nda kendi mücadelesini bölerek, i çi s×n×f×n×n gücünün zay×flamas×na neden olmakta. Üstelik egemen s×n×f×n üretti i cinsiyetçi fikirlerin ta ×y×c×l× ×n× yaparak, kendi özgürlü ünün kazan×lmas×n×n önüne engeller dikmekte. Egemen s×n×f×n ç×karlar×na hizmet eden cinsiyetçili i, onunla uzla maz çeli kilere sahip olan kad×n ve erkek i çiler birlikte mücadele ederek ortadan kald×rabiliriz. Cinsiyetçili e kar × mücadelede s×n×f×n bütünü kazan×lmadan özgür ve e it bir toplum yarat×lmas× mümkün de ildir. Bu yüzden bu mücadele bugünden yar×na ertelenemez.
EK
KadÁnlarÁn kurtuluĤu ve sosyalizm on 20 y×l×n deneyi egemen s×n×f×n kad×nlar×n baz× taleplerine uyumlu ad×mlar att×ù×n× ama kad×nlar×n bask× alt×nda olmas×n×n temellerine dokunmad×ù×n× gösteriyor. Bu dönem eski sosyalist deyiüi bir kere daha hat×rlamam×za neden oluyor: “Sosyalizm olmadan kad×nlar×n kurtuluüu olamaz.” Ancak bu kad×nlar×n, kad×n haklar× için mücadele etmeyip devrimi beklemeleri anlam×na gelmemekte. Sosyalistler daima kürtaj haklar× için kampanyalar×n, e it i e e it ücret mücadelelerinin içinde önemli bir rol oynad×lar. Devrimciler daima kad×nlar×n taleplerini genel mücadelenin içinde yükselttiler. 9 0’da Uluslararas× Kad×nlar Günü’nü öneren büyük Alman devrimcisi Clara Zetkin’dir. Emekçi kad×nlar günü seçme hakk× ve sendikal örgütlenme hakk× için gösteri yapan Amerikan giyim i çilerinin bu gösterisinin y×ldönümünde kad×n i çilerin sendikalara ve sosyalizme kazan×lmas× için önerilmi tir. Kad×nlar ayn× zamanda özel ihtiyaçlar×n×n ( kre , kürtaj, ücretli do um ini vb.) erkekler taraf×ndan anla ×lmas×n× da amaçlamaktad×r. Birinci Dünya Sava ×’ndan önce, 9 ’de yükselen i çi hareketi içinde ilk kad×nlar günü kutland×. Kendisini sürmekte olan mücadele ile ili kilendirdi i için büyük bir ba ar× kazand×. Rusya’da ise Uluslararas× Kad×nlar Günü ilk kez 9 2 y×l×nda Bol evik Partisi’nin düzenledi i yasad× × gösterilerle kutland×. Rusya’daki bu ilk uluslarars× kad×nlar günü toplant×lar× 905 devriminin yenilgisinden kurtulmaya ba layan i çi s×n×f×n×n yeni mücadele dalgas×n×n üzerine gerçekle ti. Orta s×n×f feministler i çi kad×nlar×n erkeklerle birlikte Kad×nlar Günü kutlamalar×na kat×lmalar×na k×zd×lar. O dönemde bir orta s×n×f feminist öyle yaz×yordu: “Bu gün (8 Mart) kad×nlar×n kocalar×na baù×ml×l×ù×n× protesto etmiyor. Sadece ve öncelikli olarak proleter kad×n×n sermaye taraf×ndan köleleütirilmesini ele al×yor.” O yaz, Palia adl× tekstil fabrikas×nda 2 bin i çi daha yüksek ücret için greve ç×kt×. Kad×n i çiler ise kendi özel taleplerini de genel ücret talebine eklediler. Ücretli hamilelik izni ve patronlar×n fabrikadaki özel banyo ve tuvaletlerini kullanma hakk× bu talepler aras×ndayd×. Bu arada ustaba ×lar×n cinsel tacizlerine kar × ba ka grevler de oldu. Kad×n i çiler kre talebinin yan× s×ra evli kad×nlar×n çal× t×r×lmamas×n× da protesto ettiler. Mücadele sadece kad×nlar×n kendilerine güvenlerini sa lay×p kar × kar ×ya olduklar× bask×lara kar × yeni talepler ileri sürmelerine yol açmad×. Ayn× zamanda erkek i çilerin de kad×n talep-
S
lerini desteklemelerini sa lad×. 984 y×l×ndaki bir y×ll×k büyük greve kadar ngiliz maden i çileri sendikas×n×n gazetesinin üçüncü sayfas×nda burjuva gazetelerinde oldu u gibi yar× ç×plak bir kad×n resmi bas×l×rd×. Ancak grev boyunca madencilerin e leri ve kad×n arkada lar× mücadelede güçlü bir biçimde yer al×nca sendika gazetesindeki bu yar× ç×plak kad×n resmi ortadan kalkt×. Maden i çilerinin gösterilerine kat×lan, toplant×larda kalk×p konu an kad×nlar×n kazand× × kendine güven ve bu güvenle madenci erkeklerin cinsiyetçi tutumlar×na kar × verdikleri mücadele devimci mücadelenin nas×l y× ×nsal de i imler gerçekle tirdi inin iyi bir örne idir. Kad×n kurtulu u hareketinin en yüksek noktas× aç×k ki 9 7 Rus Devrimi’dir. Rus Devrimi, Uluslararas× Kad×nlar Günü’nde “çocuklar×m×z için ekmek ve erkeklerimiz cepheden, sava tan geri gelsin” talebini ileri süren kad×n tekstil i çilerinin gösterisi ile ba lad×. Kad×nlar bir devrim mücadelesinin önderi oldular. Ekim Devrimi’nden alt× hafta sonra o güne kadar klisede gerçekle tirilen nikahlar×n yerine sivil nikahlar ald×. Kad×nlar aile içinde yasal olarak erkeklerle bütünüyle e it haklar kazand×lar. Kürtaj hakk× yasala t×. Taraflardan birisinin iste i ile bo anma hakk× getirildi. Çekirdek ailenin y×k×lmas× için çe itli giri imler yap×ld×. Kollektif yurtlar, çocuk kre leri, a evleri ve çama ×rhaneler kuruldu. Devrimin önderlerinden Alexandra Kollontai Bol eviklerin umudunu öyle dile getirdi: “Bir tüketim büketimi olmaktan ç×k×nca aile bugünkü üekliyle yaüayamaz hale gelecek ve y×k×l×p gidecek.” Bol evikler özel bir kad×n bölümü kurdular ve kad×nlar×n Rus toplumu içindeki geri durumlar×na kar × gene kad×nlar× mücadelesinin örgütlenmesine katk×da bulunmak için bir kad×n gazetesi ç×kard×lar. Ne var ki 920’lerin sonunda stalinizmin devrimi yenilgiye u ratan kar × devrimi 9 7’de kad×nlar×n kazand× × haklar× yerle bir ederken kad×nlar× yeniden a ×r bask× alt×na ald×. Kürtaj yeniden suç haline geldi, bo anma iyice zorla t×r×ld×, be ten fazla çocu u olan kad×nlara büyük ödüller verildi. Kar × devrim sosyalizm olana ×n× ortadan kald×r×rken k×sa sürede kazan×lm× olan tüm kazan×mlar× da ortadan kald×rd×. Öyleyse sosyalizm kad×n kurtulu unun, tecavüzün, pornografinin, cinsiyetçi dü üncelerin ortadan kalk-
mas×n×n garantisi mi? Elbette devrimin ilk günü kad×nlar×n üzerindeki bask×lar×n bütün biçimleri yok olmayacak. Ama, kâr için de il, insan ihtiyaçlar×n×n kar ×lanmas× için olu an bir toplum elbette ki kad×nlar üzerindeki bask×lar× bütünüyle ortadan kald×racakt×r. Engels kad×nlar×n yeniden i yerlerine girmelerinin kad×nlar×n kurtulu unun ön ko ulu oldu unu söyler. Bu kad×nlar× evde tecrit olmu luktan kurtar×r ve de i im için kollektif olarak örgütlenme olana × verir. Bugün milyonlarca kad×n çal× ×yor. Y× ×nsal mücadeleye at×ld×klar× takdirde bütün eski fikirlere kar × ç×k×p onlar× yerle bir edebilirler. Y× ×nsal kad×n mücadelesi ayn× zamanda erkeklerin de i mesinin de yoludur. E er çocuk bak×m× tek tek kad×nlar×n sorumlulu u olmaktan ç×k×p tüm toplumun sorumlulu una geçerse, çocuk do urmak bir aileye de il topluma çocuk do urmak olursa, kad×nlar×n biyolojik olarak daha zay×f oldu u inanc× da yok olur. E er ev i i tek tek ailelerin kendi ba lar×na çözmek zorunda olduklar× bir i olmaktan ç×karsa, aileler kutu gibi küçük evlerde ya amak zorunda kalmazlarsa, tüm kad×nlar toplumun her türlü etkinli inde e it bir biçimde yer al×rlar. Bugünki cinsiyetçi fikirler sadece küçük bir az×nl× ×n fikri haline gelir ve zaman içinde yok olup giderler. Bugün pornografi geli en bir sanayi halinde. Egemen s×n×f×n bir k×sm× kad×nlarla ba ×ms×z bireyler olarak ili ki kuramayan, kendilerine ve kad×nlara yabanc×la m× erkeklerin bu durumunu kullanan bu sanayiden büyük paralar kazanmakta. Sosyalizm kapitalistlerin bu kâr kap×s×n× kapatacakt×r. Erkekler dünyay× de i tirmek ve kurtulu lar×n× kazanmak için mücadeleye girdiklerinde art×k kad×nlar× sadece basit seks objeleri olarak görmeyecek-
www.geocities.com/sekizmart/
lerdir. Toplumun bütün a ×rl× × kad×nlar×n ekonomik ve sosyal e itli i için mücadele edip de i imler sa larken genç kad×nlar ekonomik ihtiyaçlar×n× gidermek için vücutlar×n× satmak zorunda kalmayacaklar. Bask× makinalar× kapitalist s×n×flar×n elinden al×naca × için art×k pornografik yay×nlar basmak, fahi elikle beraber ortadan kalkacakt×r. Kapitalizm gibi temelleri e itsizlik olmayan bir toplum kad×nlar× her aç×dan koruyacak ve erkeklerle e it hale getirecektir. Rus devrimi s×ras×nda kad×n i çiler cinsiyetçi patronlara ve ustaba ×lara kar × adaleti kendi elleri ile gerçekle tirdiler. Kad×nlara kar × cinsel tacizde bulunanlar f×ç×lara konarak nehirler at×ld×. Ne var ki, sosyalist bir toplum kad×nlar× rahats×z eden erkeklere kar × böylesi bir iddeti uzun süre kullanmak zorunda de il. E itsizli in, yoksullu un, yabanc×la man×n ortan kald×r×ld× × bir toplumda tecavüzde ortadan kalkacakt×r. Peki ortadan kalkacaklar×n yan× s×ra sosyalist bir toplumda kad×nlar için yeni neler olacakt×r? Engels unlar× söylüyor: “Bu sorunun cevab× yeni bir nesil yetiütiùinde verilecektir: Hayat×nda bir kad×n×n teslimiyetini para ile ya da herhangi bir baüka toplumsal güç arac× ile sat×n alma deneyine sahip olmayan yeni bir genç erkek nesli, ve gerçek aüktan baüka hiçbir nedenle kendisini erkeklere verme ya da ekonomik korkulardan dolay× kendilerini sevgililerinden esirgeme deneyine sahip olmayan bir genç kad×n kuüaù× ortaya ç×k×nca. “Böyle bir nesil ortaya ç×kt×ù×nda onlar baükalar×n×n kendileri için ne diyeceùine bakmayacaklar ve kendi pratiklerini yaüayacaklar, kendi kamu vicdanlar×n× oluüturacaklar. úüte meselenin sonu da bu olacak.”