169kadin

Page 1

8 MART EK

Küresel kapitalizmi birlikte yeneceðiz! IMF politikalarýndan ve savaþlardan en çok zarar görenler kadýnlardýr. Ancak uluslararasý iþçi hareketinin tarihi, her büyük toplumsal mücadelede, her ayaklanma ve devrimde kadýnlar öncülük yaptýðýný gösterir. Küresel kapitalizmin dayatmasý IMF programlarý ve savaþlar, açlýk ve yoksulluk kader deðildir. Türkiye iþçi sýnýfý IMF saldýrýsý ile karþý karþýya. ABD emperyalizmin iþbirlikçisi Türk egemen sýnýfý Irak’a yönelik saldýrýda aktif bir taraf olmak istiyor. IMF’yi de savaþý da durdurmalýyýz. Buna gücümüz var. Þimdi kavga zamanýdýr. 8 Mart’ta alanlarý dolduracaðýz. Ezilmeye, baskýya ve sömürüye karþý yan yana geleceðiz. 8 Mart’ta IMF’ye ve savaþa karþý yürüyen bizler sadece bir gün deðil, her zaman omuz omuza yürümek için birleþmeliyiz.

Arjantin’de ayaklanmanýn öncüsü kadýnlardý.

Sosyalistler ne öneriyor? Kadýnlarýn ezilmesinin kaynaðý sistem olduðuna göre, kadýnýn kurtuluþu da ancak sistemin ortadan kaldýrýlmasý ile mümkün olacaktýr. Bu nedenle, sistemi ortadan kaldýrmak üzere kadýnerkek birlikte örgütlenmeliyiz. Kadýnlarýn ayrý örgütlenmesi, bunu baþaracak gücün bölünmesi gelir. Ancak yeni bir dünyayý kurmak için kadýn ve erkek birlikte çalýþmak, kadýnlarýn her türlü sorununun çözülmesini devrim sonrasýna ertelemek anlamýna gelmez. Devrimciler, her türlü reform talebini sahiplendikleri gibi, kadýnlarýn yaþam koþullarýný iyileþtirecek olan reform taleplerini de sahipleneceklerdir. Tüm bunlarýn yanýnda, politik örgütlenmelerin içinde kadýnlara yönelik pozitif ayrýmcýlýk uygulamasýnýn hayata geçirilmesi,

Doðru yöntem: Pozitif ayrýmcýlýk

kadýnlarýn 1-0 olarak eþitsiz baþladýklarý bir rekabeti, en azýndan 1-1 olarak sürdürmelerinhe yardýmcý olacaktýr. Deniz AYTAÞ

Toplumda cins ayrýmcýlýðý sýkça karþýlaþýlan bir durum. Sistemin doðasýndan kaynaklý kadýna biçilen roller var. Bunlarýn gerçekleþmesi ise hem çeþitli baský aygýtlarýyla hem de egemen ideolojiyle saðlanýyor. Altýný çizmemiz gereken kadýn sorununun kapitalist üretim iliþkilerinden kaynaklandýðý. Bu eksenden hareket ettiðimizde kadýn sorununa iliþkin mücadelenin antikapitalist bir hatta olmasýnýn önemi ortaya çýkýyor. Ayný zamanda da sistem karþýtý tüm iþçi mücadelelerinin tersten kadýn sorununu çözdüðü görülüyor. Ekim devrimi kazanýmlarý bunun en güzel örneði. Buradan kadýn sorununa iliþkin mücadeleyi iþçi sýnýfýnýn

genel mücadele hattýna baðlayabiliriz. Kadýn sorununu kadýnlarýn sorunu almaktan çýkarmak için onu sýnýfýn mücadelesi içinde tanýmlamak gerekiyor. Dolayýsýyla biz cins ayrýmcýlýðý pozitif anlamda yani onlarý öne çýkararak uyguluyoruz. Örneðin yönetim organlarýna daha çok kadýn yoldaþý katmaya toplantý vb yerlerde kadýn yoldaþlara öncelik tanýmaya çalýþýyoruz. Kota gibi uygulamalarýmýz olmamasýna raðmen, ki bunun ayrýmcýlýðý tersten kurumsulaþtýrdýðýný düþünüyorum, çeþitli yönetim aþamalarýnda daha çok kadýn yoldaþýmýz var. Politik konularda, tartýþmalarda kadýnlarýmýzýn inisiyatifli davranmasýna özel önem veriyoruz. Toplantýlarýmýzda, panellerde, dýþarýdaki toplantýlarda konuþmacýlarýmýzýn büyük çoðunluðunu kadýnlar oluþturuyor. Pozitif ayrýmcýlýðýn bu anlamda en faydalý yöntem olduðunu düþünüyorum. Yýldýz ÖNEN


EK

Dünden bugüne kadýn hareketi 5 Ekim 1789: Fransa ekmek ayaklanmasý küçük bir kýz tarafýndan davul çalarak baþlatýldý. Sayýlarý artan büyük bir kadýn kalabalýðýný peþinden sürükledi. 21-22 Ekim 1789: Fransa'da Versailes'teki ekmek ayaklanmasýnýn baþýný kadýnlar çekiyordu. 25 Þubat 1793: Ýþçiler dükkanlarý bastý. Aralarýnda çok sayýda kadýn da vardý. Özellikle sabun fiyatlarýndan þikayet eden çamaþýrcý kadýnlardý. Talepleri dükkan sahiplerinin yiyecek maddelerini kendilerinin saptadýðý fiyatlardan satýlmasýydý. 15 Eylül 1845: Çalýþma haftasýnýn 6 güne, çalýþma gününün 10 saate indirme talebiyle Batý Pensilvanya'daki iplik fabrikasýnda çalýþan 1500 kadýn iþçi greve çýktý. Grev 1 ay sonra yenildi. 1864: Uluslararasý Ýþçi Birliði (1. Enternasyonal) kuruldu. Genel konsey, kadýnlarýn da üyeliðe kabul edilmesini onayladý. 1866: Amerika'da Ulusal Ekmek Birliði kuruldu. Eþit ücret ödenmesi ve kadýnlarýn lider konumuna gelmesini ortaya atan ilk örgütlenmeydi. 10 Nisan 1871: Paris Komünü'nde "halkýn davasýný savunurken öldürülen bütün yurttaþlarýn meþru çocuklarýna aylýk baðlanmasýný kararlaþtýrdý. 1874: Krengel Mskaya fabrikasýnda kadýnlar aktif rol oynadýlar. 1889: Londra'da May ve Briant için çalýþan 700 kibritçi kadýn iþçi, vasýfsýz iþçiler arasýnda sendikalaþmayý baþlatan bir kývýlcým oldu. 188-1889 yýllarýnda sendikalara binlerce kadýn katýldý. 1895'de Clara Zetkin SPD'nin ulusal sekreterliðine seçildi. 1Mayýs 1990'da Ýngiltere'de oy hakký için Lancashire'de dilekçe kampanyasý baþlatýldý. 18 Mart 1901'de 29 bin 359 kadýnýn imzasý bulunan dilekçe Avam kamarasýna verildi. Temmuz -Kasým 1905'de Londra'da 4 bin kadýn "çocuklara yiyecek, kocalarýmýza iþ ve dünya iþçilerinin birliði diyerek yürüdüler. 1905'de Rusya'da; Moskova, Petersburg, Minsk, Yamta, Saratov, Vilna ve Odessa'da ilk kez kadýn haklarý mitingleri düzenlendi. 1906'da Londra'da ilk oy hakký gösterisi yapýldý. 1908'de Almanya'nýn tümünde kadýnlarýn siyasi partilere üye olmasý kabul edildi. 15 Temmuz 1908'de Londra'daki oy hakký gösterisine 20 bin kiþi katýldý. 19 Temmuz 1908'de Ýngiltere'de Manchester Heaton Park'ta 150 bin kiþilik bir gösteri yapýldý. Aralýk 1908'de Birinci Tüm Rusya Kadýn Kongresi toplandý. 21 Haziran 1909'da Londra'da 500 bin kiþinin katýldýðý oy hakký için gösteri yapýldý. 1910'da Kopenhag'da Ýkinci Uluslararasý Sosyalist Kadýnlar Kongresi toplandý. Bu kongrede Clara Zetkin, 8 Mart'ýn Uluslararasý Kadýnlar Günü olarak benimsenmesini önerdi. 1911 yazýnda Ýngiltere'de 21 fabrikada 15 bin örgütsüz kadýn iþçi greve gitti. 18 fabrikada örgütlenme hakkýný kazandýlar. 1913 yazýnda Rusya'da, Paila tekstil fabrikasýndaki çoðu kadýn 2000 iþçi, ücretli hamilelik izni, çamaþýrhane gibi taleplerle greve çýktýlar.

Yoksulluða ve savaþa karþý 8 Mart’ta

Kadýnlar alanlara! 8 Mart 1857 yýlýndan beri tüm dünyada kadýnlarýn mücadele ve dayanýþma günü olarak kutlanmakta. ABD’li kadýnlarýn 8 saatlik iþ günü için baþlattýklarý mücadele, daha sonraki süreçte, kadýnlarýn, hayatýn her alanýndaki cinsiyetçiliðe karþý alanlara çýktýðý bir gün oldu. Küreselleþmenin doðurduðu çeliþkili sonuçlar tüm dünyada benzer süreçler yaþanmasýna neden olmakta. Küreselleþme kadýnlarýn yaþadýðý baskýyý ve ezilmiþliðin artmasýna neden olurken, örgütlenme ve mücadele açýsýndan 1850’li yýllardan daha fazla olanaklar sunuyor. Yoksulluða ve þiddete karþý 2000 yýlýnda Quebec'te baþlatýlan Küresel Kadýn Yürüyüþü, þüphesiz bu saldýrýlara karþý verilen küresel bir cevaptý. Tabii ki, bu mücadelenin sadece küçük bir parçasýydý. Ýrlanda'da, Endonezya'da, Taylan'da, Türkiye'de kadýnlar küreselleþmenin yaratýðý sonuçlara çok farklý düzeyde yaratýklarý örgütlenmelerle cevap veriyorlar. Son 10 yýl içinde KESKiçinde örgütlü olan kadýnlar ön saflarda militan

bir mücadele verdiler, veriyorlar. Sahte sendika yasasý için mücadeleden, pantolon eylemine kadar kadýnlar sendikal mücadele içersinde, egemen sýnýfýn dayattýðý kadýn kimliðine de karþý çýkýyorlar. Barýþ Anneleri, her fýrsatta savaþa karþý barýþýn sesini tüm

baskýlara karþý yükselti. Bergamalý köylü kadýnlar yaþadýklarý çevreye sahip çýkarken, tüm geleneksel deðer yargýlarýna meydan okudular. Üniversitede savaþ karþýtý inisiyatif içinde yer alan kadýnlar savaþ karþýtý hareketin Türkiye'deki ayaðýný oluþturuyor.

IMF politikalarýna karþý mücadelede KESK’li kadýnlar ön saflardaydý.

Aynur Gökçe Kaya Ýst. Üni. Öðrencisi Saka Dergisi Üniversiteli kadýnlarýn yaþadýðý sorunlar sence ne lerdir? Üniversiteli kadýnlarýn yaþadýðý sorunlar genel üniversitelilerin sorunlarýyla örtüþüyor. Eðitimin içeriði, polis ve idare baskýsý elbette. Ekonomik sorunlar, harçlar vb. Ancak kadýnlarýn bunlara iliþkin yanýt üretmesinde bunlarý aþmak için faaliyet alanlarýnda bulunmasý daha baþka kadýn olmanýn ek yüklerini de beraberinde getiriyor. Toplumsal alandaki kadýnýn rolü üniversite ortamýna da kendini dayatýyor. Her ne kadar üniversiteleri bilimin ve toplumsal özgürlüðün gerçekleþme alaný olarak tarif etsek bile ailenin beklentileri ve koyduðu sýnýrlar üniversitelerin bugünkü yapýsý kadýn için bunun yaþanmasýný güçleþtiriyor. Eve geliþ gidiþ saatlerinden tutun yaptýðýnýz her þeyi denetleme isteklerine kadar bir çok konudaki aile baskýsý kadýnlarý sýnýrlýyor. Arjantinli kadýnlarýn mücadelesini televizyonlardan ve diðer basýndan izledik. Hem bu kadýnlarýn mücadelesi hakkýnda hem de kadýnlarýn kurtuluþu hakkýnda neler düþünüyorsun? Kadýnlarýn yaþam alaný olarak en fazla anýlan yer her-

Arjantin'de kadýnlarýn aktif olarak katýldýðý ayaklanma sürecinden öðrenilecek çok þey var. Kadýnlar baskýlara karþý, evin dört duvarýnýn dýþýna, sokaða çýkabildikleri ölçüde özgürleþebiliyorlar. Anti-kapitalist hareket kadýnlarýn özgürlük mücadelesinin yönünü dünyanýn efendilerine karþý çevirerek, ayný zamanda kazanmanýn yönünü de göstermekte

halde mutfak ve insanýn en temel ihtiyacý doymak. Arjantin’li kadýnlar insanlarýn bu en temel ihtiyacý için mutfaklarýndan çýkýp kendilerini oraya mahkum eden bu sisteme isyan ettiler. Yoksulluðun en acý görünümü kadýnlarýn yüzleriydi. Sanýrým kurtuluþlarý da yoksulluktan ve onlarý boðan her türlü yoksunluktan kurtulana kadar mutfaklarýna geri dönmemeleridir. Üniversitelerde bilet zamlarýna karþý yapýlan 40 Paralýk Adamlar kampanyasýnda aktif çalýþan bir kadýn olarak bu kampanyayý nasýl buluyorsun? Ulaþýmda yapýlan ve yapýlacak olan zamlarýn geri çekilmesi, indirim ve ücretsiz seyahat haklarýnýn geri verilmesine iliþkin yürütülen kampanyanýn geçmiþe atfen verilmiþ adý 40 Paralýk Adamlar. Tüm üniversite öðrencilerinin yürütülmesine katký koymasý ve diðer kesimlerin de destek olmasý gereken bir kampanya. Ulaþým emekçiler için lüks haline gelmekte. Belirlenen fiyatlarla okula gelmek demek bizim için daha kötü beslenmek, eðitimimiz ile ilgili baþka hiçbir giderin karþýlanamamasý demektir.

‘ Eþcinsellerin kurtuluþu karþýcinselleri de özgürleþtirecektir’ Yýllardýr transvesti ve transseksüellere yönelik adeta bir kýyýma dönüþmüþ saldýrýlar giderek artýyor. 1980'lerde Ülker Sokak'ta daha görünür olmaya baþlayan þiddet þimdi daha geniþ kesimlerde hissedilir hale geldi. Þiddet kendisini özellikle son bir yýldýr eþcinsel erkekler üzerinde de göstermeye baþladý. Daha önce ayrýmcýlýk nedeniyle iþlendiði açýklanamayan cinayetler son dönemde resmi kayýtlarda dahi açýkça yer almaya baþladý. Son bir yýldýr doðrudan cinsel yönelimi nedeniyle öldürüldüðü tespit edilmiþ eþcinsel erkeklerin sayýsý 31 ki bu rakam sadece resmi kayýtlara geçmiþ olanlarý gösteriyor. Yýllardýr, beraber olmak amacýyla yaklaþtýðý kiþilerce soyulan, dövülen, yaralanan ve öldürülenleri deðil. Kriz ve cinsiyetçiliðin birbirine tekabül ettiði toplumlarda þiddet eðiliminin artýðý gün gibi aþikar. Egemen sýnýf ve onun bizlere dayattýðý açlýk, sefalet reçeteleriyle mücadele kanallarýný bulamayan insanlarýn bunun acýsýný dönüp birbirlerinden çýkarmaya çalýþmalarý ne yazýk ki sýk karþýlaþýlan bir durumdur. "Buna karþýlýk yapýlmasý gereken ne?" sorusunun yanýtý ise çok açýk. Bize bile dayattýðý cinsiyet, cinsellik kategorileriyle bölüp asýl mücadele edilmesi gerekenin kendisi olduðu gerçeðini saptýrmaya çalýþan sistemle hep birlikte mücadele etmek. Baþka bir dünya için her türden ayrýmcýlýða karþý omuz omuza. Deniz


Pýnar Yaðýz - Ýst. Üni. Öðrencisi Saka Dergisi Kadýnlarýn ezilmiþliðinden sýkça bahsedilmekte.. Sence bu ezilmiþlik neden kaynaklanmakta ? Ben topluma kadýn-erkek biçiminde bölünmüþ olarak bakmýyorum. Kadýnlarýn ezilmesinin kökeninde insanlar arasýndaki eþitsizliði görüyorum. Yani sistemin yarattýðý bir bokluk var. Ýnsanlar eþit olmadan kadýnlarýn ezilmekten kurtulamayacaðýný düþünüyorum. Ailenin bu sistemde nasýl bir rolü var? Tüm ailelerde baba çalýþýyor. Anne yemek yapýyor, çocuklara bakýyor. Ýster istemez kýz çocuðu da annesine bakýp onu model olarak görüyor. Ayný þekilde babasýna bakýp erkeklerin nasýl olduðuna dair fikir ediniyor. Ve karakterlerimiz ailede biçimlenmeye baþlýyor. Biliyorsun 0-3 yaþ arasý çocuðun karak-

teri için çok önemli. Ben kendimi annemle kýyasladýðýmda çok büyük farklar göremiyorum. Okusak da, çalýþsak da durum sadece biraz daha yumuþamýþ görünüyor. Diyelim çalýþýyorsun ve çocuk yapmaya karar verdin. Hemen iþinden ayrýlmak zorundasýn. Ya da çocuk yapmasan da ev iþleri yine kadýnýn sýrtýnda. Hem iþyerinde hem de evde eþþeklik yapmak zorunda kadýnlar. Sosyal haklarýnýn, güvencelerinin olmadýðýný düþünüyorum kadýnlarýn. Tabii tüm kadýnlar için geçerli deðil bu. Kadýnlar da kendi içinde eþit deðil. Eðer maddi durumun iyiyse mesela þirket müdürüysen hayat daha kolay. Bir sürü iþi parayla yaptýrabilirsin. Ekonomik eþitsizlikler kadýný çok etkiliyor. Ýþçi kadýn yine eziliyor. Kadýnýn kurtuluþ nasýl olacak?

EK

Çok kýsa sürede olmayacak. Erkeklerin fiziksel gücü ortadan kalkmalý. Kadýnlar þiddete daha az meyilliler. Dolayýsýyla mücadelelerinde þiddet kullanmayacaklar. Daha az çalýþmak için, daha çok insana iþ verilmesi için mücadele etmeli. Eðer eþler çalýþýyorlarsa ev iþlerinin tümünü ortak yapmak gerekir. Eðer ev kadýný isen ev iþlerini yapmak doðal görünüyor. Bu ancak kadýn da çalýþtýðýnda deðiþebilir. Kadýnlarýn daha çok inisiyatif almalarý için pozitif ayrýmcýlýk da önemli. Sonra sosyal haklarý için mücadele etmeli. Ben mücadele yöntemi olarak da pasif direniþi tercih ediyorum. En son olarak kadýn-erkek ayýrmadan tüm insanlarýn eþitliði için mücadele etmek gerekir. O zaman hayatýmýz deðiþebilir.

Aylin Kaçkarlý, Ünye Eðitim-Sen esmi gazetede çýktýðý gün R pantolon giymek istedim. Çünkü bu kazandýðýmýz bir haktý. Okula giderken de öyle yaptým. Ancak pantolon giyip gitmeme raðmen, yanýma bir tane de etek almýþtým. Müdür, Eðitim-Sen'li olmasýna raðmen bana "yazý gelmeden pantolon giyilmemesi gerektiðini söyledi. Çünkü, Ünye'de pantolonla okuluna giden öðretmeni duyan bir Ýmam-hatip lisesi öðretmen de türbanla derse girmek istiyordu. Soruþturma bitti ancak biz diðer illere göre daha geç pantolon giymeye baþladýk. Sendikamda da bayan arkadaþlarýma neden pantolon giymediklerini sordum. Onlar da bana istenilen formda ne pantolonumuz ne de o pantolonu alacak paramýz var diye cevap verdiler. Ünye'de pantolon giymeye en önce ben baþladým. KESk'li bir kadýn olarak hayatýnýzda cinsiyetçiliði nasýl yaþýyorsunuz? Bulunduðum sendika genellikle sol fikirlerin aðýrlýklý olduðu bir sendika. Ancak buna raðmen tutucular. Onlar için sokakta sigara içmem bile yanlýþ. Boþanan kadýnlar için aile kurumuna ihanet etmiþler gibi düþünüyorlar. Anarþistlerin aileyi dejenere ettiðini düþünüyorlar . Bu yýla kadar 8 martý bile erkekler düzenliyormuþ. Bu yýl artýk böyle olmamasý için ben müdahale edeceðim. KESK'li iþçilerin yaþadýðý en ciddi sorun nedir? KESK'li kadýnlarýn pantolon eylemi sonucunda kazanmýþ olduklarý haklarýný hayata geçirememelerinin ardýnda dahi ekonomik nedenler yatýyordu. Eðitim-Sen'li bir kadýnýn pantolon giyememesini pantolon alacak parasýnýn olmamasýyla açýklamasý durumu özetliyor. Taþradaki bir Eðitim-Sen'de IMF politikalarýnýn etkilerinin konuþulmamasý ya da yoksulluklarýný IMF politikalarýna baðlanmamasý politik bir sorun. Geçtiðimiz yýllara baktýðýmýzda taþradaki memurlarýn orta sýnýf yaþam standardýna sahip olduklarý gözlenirken IMF politikalarýný sertleþtiði þu dönemde gittikçe yoksullaþtýklarý gözden kaçýrýlamayacak bir gerçektir.

Gülizar Ülger - DSÝP

‘Her þeye raðmen yine 8 Mart'ta alanda olacaðým’ 6 ay fabrikada çalýþtým. Ýlk iþimdi. Orada erkeklerin çalýþan kadýnlarý kýskandýklarýný gördüm. Erkek iþçiler çalýþan kadýnlara "Ne iþin var burada, git evinde çocuðuna bak, evinin iþini yap" diyorlardý. Asýl tavýr almalarý gereken kiþi maaþlarýný kesen, onlarý sömüren patronlarýyken, onlar kadýn iþçilere karþý tutum alýyorlardý. Sanayiinin getirdiði eþit iþ gücünü kýskanýyorlardý. Onlar kendi iþlerinin kadýnlar tarafýndan ellerinden alýnmýþ gibi hissediyorlardý. Fabrikada çalýþýrken beni son derece etkileyen bir durumla karþýlaþtým; tuvalete gittim, döndüðümde, sorumlu biri tarafýndan, garip bir uyarýyla karþýlaþtým, tuvalete gitmek için izin almalýymýþým. Sorumlu kiþiye, "ilkokul çocuðu olmadýðýmý, tuvalete gitmek için kimseden izin almaya ihtiyaç duymadýðýmý" söyledim. Sorumlu kiþi benim bu tepkim üzerine þefi çaðýrdý. Bu olay beni çok üzdü ve aðladým. Zoruma gitti. Fabrikada 6 ay çalýþtým ama, cehennem hayatý gibiydi. Ailesini bile tam olarak hissedemeyen bir makine haline gelmiþtim. Ücretim bile erkek iþçilerle ayný deðildi. Onlarýn aldýðý ücretin hemen hemen yarýsý kadar maaþ alýyordum. Eve gidiyordum tabi ki yemek yapmak, çamaþýr yýkamak ve çocuk bakmak da bana düþüyordu. Bunlarýn hepsi gerçekti. Yaþamýn gerçek yüzü. Bir süre

sonra bu makineleþme senin davranýþlarýna da, duygularýna da yansýyor. Yaþamaktan bir þey anlamaz hale geliyorsun. Benim için 6 aylýk bir askerlik gibiydi. Çalýþanlar sürekli tedirginler. Çünkü içlerinde hep bir iþten atýlma korkusu var. Ýþçiler birlik saðlamasýn diye çay molalarýna bile tek tek gönderiyorlardý. Birbirimizle iliþki kurmamýzý kesinlikle istemiyorlardý. Zaten bir bayan iþçinin bir erkek iþçiyle konuþmasý da ayrýca bir yanlýþ anlamaya neden oluyordu. Fabrikadaki iþçilerin, patrona duyduklarý öfke birbir- lerine çýkýyordu. Savaþtan da, yoksulluktan da kaçamazsýn. Ýkisi için de somut bir hareket gerekiyor. Savaþ ve yoksulluk týpký benim fabrikadaki durumum gibi gerçekle yüzleþme yeri. Kapitalist sistem içerisinde insanlar, basýn ve televizyon tarafýndan bilinçsizleþtirilmeye çalýþýlýyor. Ýnsanlarýn düþünmesi engellenmeye çalýþýlýyor. Dolayýsýyla kimse içindeki beni göremiyor. Ýnsan sorumlunun sistem olduðunu görmeli. Yabancýlaþtýrma yüzünden kendinin farkýnda olmazsan sistem içinde debelenir durursun. Bazen umudumu yitiriyorum, ama partinin kapýsýndan girince enerjim yükseliyor. Ama günlük hayatta politik kimliðim baþta ailem olmak üzere yadýrganýyor. Her þeye raðmen ben yine 8 Mart'ta alanda olacaðým.

Dünden bugüne kadýn hareketi 1913'de

Rusya'da ilk defa kadýnlar günü

kutlandý. Mart 1915'de Clara Zetkin ve Rosa Lüksemburg Bern'de savaþa karþý uluslararasý Kadýn Konferansýný düzenledi. 1917'de Ekim Devrimi Petrograd'lý kadýn iþçiler tarafýndan baþlatýldý. 1928'de Ýngiltere'de kadýnlar da erkekler gibi 21 yaþýnda oy hakký elde ettiler. 1962 Ýngiltere'de 200 bin kadýný temsil eden 19 sendika iþverenle eþit ücret sözleþmesi yaptý. 1969 Ýngiltere'de kadýn sendikacýlarýn desteklediði eþit ücret gösterisi düzenlendi. 1968-1978 yýllarý arasýnda bir çok alanda kadýn ücretleri 3 kat ile 7 kat arasýnda artýþ gösterdi. 1970'de 20 bin Leedli iþçi (%85'i kadýn) greve çýktý. 6 Mart 1971'de Ýngiltere'de Uluslararasý Kadýnlar Günü kutlandý. Talepleri, eþit ücret, eðitim ve iþ olanaðý, serbest doðum kontrolü, kürtaj ve 24 saat kreþti. 1971'de Brannan Cumberland termometre fabrikasýnda kadýn iþçiler sendikalaþmak için greve çýktýlar. 1972'de Londra'da Briant renkli baský ve Merseyside'daki Fisher-Bendix fabrikalarý kadýn iþçiler tarafýndan iþgal edildi. 1972'de Ýngiltere'de Chiswick'te, dayak yiyen kadýnlar için ilk sýðýnma evi kuruldu. 1972'de Ýngiltere'de Goodman'da çalýþan iþçi kadýnlar eþit ücret için grev yaptýlar. 1973'de Ýngiltere'de çoðu kadýn yüzbinlerce hastane iþçisi ilk ulusal grevlerini yaptýlar. 1973'de Ýngiltere'de çorap fabrikasýnda çalýþan Asyalý kadýnlar ýrk ayrýmýna karþý gösteri yaptýlar. 1973'de Amerika'da kürtaj yasallaþtý. 1974 Ýngiltere'de ilk lezbiyen feministler konferansý 300 kiþiyle toplandý. 1975'de Ýngiltere'de eþit ücret için Heywood'da kadýnlar bir hafta grev yaptý. 1975 Haziraný’nda, Ýngiltere'de kürtaj düzenleme yasasý yasasýnda yapýlacak deðiþikliðe karþý Ulusal Kürtaj Kampanyasý kapsamýnda 40 bin kadýn ve erkek gösteri yaptý. 1976'da Amerikan hükümeti yaþam tehlikesi olmadýkça yoksul kadýnlara yaptýðý kürtaj ödemesini durdurdu. 31 Ekim 1979'da Ýngiltere'de 80 bin civarýnda kadýn ve erkek sendikalar konfederasyonunun da desteðiyle kürtajý sýnýrlayan yasa tasarýsýný protesto yürüyüþü düzenlendi. 1981'de Amerika'da kürtajý cinayetle bir tutan yasa tasarýsý kabul edildi. 27 Mayýs 1983 Türkiye'de kürtaj yasallaþtý ancak evli kadýnlar kürtaj olabilmek için kocalarýndan izin almak zorundaydýlar. 17 Mayýs 1987 Ýstanbul'da 2 binden fazla kadýn "dayaða karþý kampanya" kapsamýnda bir yürüyüþ düzenledi. 1991 Kadýn hareketi Fraven- Anstifturg tarafýndan Bonn'da düzenlendi ve Avrupa'nýn bütün ülkelerinde baþladý. 17 Ekim 2000 tarihinde Brüksel'de yoksulluða ve savaþa karþý kadýn yürüyüþü yapýldý. Kadýna yönelik þiddete karþý eþitlik ve özgürlük için yürüyen kadýnlar Uluslararasý Para Fonu, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankasý, Dünya Ýþbirliði ve Geliþme Örgütü gibi uluslar arasý finans kuruluþlarýna karþý çýktýlar. 2000 kadýn yürüyüþünü destek için Türkiye'den 25 bin kiþi kart yolladý.


EK

Kadýnlar küresel çapta örgütleniyor! K

üresel kapitalizmin geniþlemesinde kadýnlarýn aldýðý role iliþkin yazýlanlarýn birçoðu sadece sakýncalarý iþaret etmekte. Hatta birçok kadýn yazar yeni endüstrileþmekte olan ülkelerdeki kadýnlarý kurbanlar olarak tariflemekte, uysal, itaatkar, kolay yönetilen ve örgütlenmesi zor kurbanlar. Oysa kadýnlar bir yandan neo-liberalizmin saldýrýlarý altýnda inlerken, diðer yandan, en baskýcý þartlarda iþverenlerin, hükümetlerin ve IMF'nin saldýrýlarýný geri püskürtmekte. Baþka bir dünya için verilen mücadeleyi sürdürmekte kadýn iþçilerin gösterdiði isteklilik ve yetenekler hakkýndaki bazý örneklere deðineceðim. Ýnformal sektörde çalýþan kadýnlar -ev iþçileri, geçici kayýt dýþý iþçiler vs.- ücretlerini ve koþullarýný düzeltmek için örgütlenmede daha fazla zorlukla yüz yüze gelmekteler. Ama kayýt dýþý iþçiler küresel çapta örgütlenmenin mümkün olduðunu göstermekteler. Filipinler' de kadýn gruplarýnýn geniþ bir koalisyonu olan Gabriela, Manila'daki sokak satýcýlarýný örgütlemekte. Hindistan'da Serbest Çalýþan Kadýnlarýn Derneði (SÇKD) Gurjurat þehirlerinin sokaklarýnda ya da kendi evlerinde çalýþan kadýnlarý örgütlemekte, ABD'de kadýn temizlikçiler örgütlendiler ve Kaliforniya'da daha iyi koþullarda çalýþma ve sendika haklarýný kazandýlar. Bunu bazýlarýnýn 'yasadýþý' görmüþ olmasýna raðmen yaptýlar. Endonezyalý kadýn iþçiler hakkýnda Diane Wolf'un yaptýðý çalýþma köyün birinde 'fabrika iþçilerinin daha önce hiç fabrikada çalýþmayan akranlarýna kýyasla daha iddialý bir havaya sahip olduklarýný' gösteriyor. Peter Bell Taylandlý iþçilerin kapitalist geliþme modeline direniþin en keskin parçasý olduklarýný savunmakta. Tayland ve Endonezya gibi ülkelerde kadýnlarý sendikalarýn her düzeydeki liderliðinde görmekteyiz. Endonezya'da Bütünlüklü Reformlar Ýçin Ýþçi Komiteleri'nin bir örgütçüsü bize þunlarý söyledi: "Bazý kadýn temsilciler kadýn iþçilerin çoðunluðu oluþturduðu fabrikalarda çalýþmaktalar. Ama eðer hem kadýn hem de erkeklerin çalýþtýðý fabrikalarda kadýn-

lar temsilci oluyorsa bu da sorun teþkil etmemekte." Tayland'da kadýnlar sadece fabrikalarda deðil Alan Grubu düzeyinde de sendika lideri olarak seçilmiþler. Alan Gruplarý yerel alanlardaki iþyerlerinde sendika temsilcilerini biraraya getiren aþaðýdan dayanýþma yapýlarý. Taylan'daki sekiz sýradan sendika aktivistini iþleyen bir çalýþmada, bu aktivistlerin altýsýný kadýnlar oluþturmaktaydý. Kadýnlarýn üçü de Büyük Bangkok etrafýndaki Alan Gruplarýnýn liderliðine seçilmiþlerdi.

Küreselleþme mezar kazýcýsýný da yaratýyor Yine Avrupa’daki bürokratlaþmýþ sendika liderliðine dayanan bir baþka mit de, kadýn sorunlarýnýn 'erkek' sendikalar tarafýndan ele alýnmadýðýdýr. Geliþmekte olan ülkelerdeki gerçek yine farklý. Cinsel taciz, doðum izni, emzirme hakký ve adet izni konularý sýkça

Anti-Kapitalist Hareket ve Kadýnlar Kadýnlarýn yaþamaya zorlandýðý sefalet Angela'nýn Külleri 'nin yazarý Frank Mc Court'un yetiþtiði 1930'larýn, 40'larýn Ýrlanda'sýný andýrmakta. Kritik fark, þimdi zengin ve yoksul arasýndaki bütünlüklü çeliþki. Bu çeliþki sadece geliþmiþ ve geliþmekte olan arasýnda deðil, en az geliþmiþ bölgelerin içinde bile var. Her yerde yoksul daha yoksul çünkü zengin daha zengin. Ve her yerde büyüyen uçurum direniþ ateþini yakmakta. Anti-kapitalist hareket kara deðil insanlara önem veren, kadýnlarýn çocuk yapma isteðinin topluma mükemmel bir katký olarak görüleceði baþka bir dünyanýn mümkün olduðunu iddia etmekte. Öylesi bir dünyada her çocuðun annesiyle (ya da diðer ebeveyniyle) yeterli zaman geçirmesini garantiye almak için tüm olanaklar seferber edilebilecekken, diðer yanda annenin ev dýþýnda bir hayatýnýn olmasý

saðlanacaktýr. Yýllardýr küreselleþmenin kadýn üzerindeki farklý etkileriyle ilgilenenler sendikalar, köylü kooperatifleri, ev iþçilerini örgütleyen kadýn gruplarý ve diðerleri arasýnda yeni koalisyonlara ihtiyaç olduðunu anlatmakta. Bu gruplarý Uluslararasý Sendikalar Federasyonu, ILO vs. gibi yukardan birleþtirme perspektifiyle bakýldýðýnda, bunu yapmak imkansýz görünmekteydi. Fakat anti-kapitalist hareket bu güçleri dayanýþma içinde ve ortak düþman küresel kapitalizme karþý birararaya getirmekte. Anti-kapitalist hareket toplumdaki en temel eþitsizliðe meydan okurken, kadýnlarýn özgürlüðü için yönünü -sahip olanlarla olmayanlar arasýndaki- savaþýma doðru çevirmekte. Küresel kapitalizmi yok etmek ve adil ve katlanýlabilir bir dünyada gerçek eþitliði inþa etmek için savaþmaya...!

ele alýnmýþ ve bu haklar Endonezya, Tayland, Kore, Kenya ve diðer birçok ülkede mücadele sürecinde sýklýkla kazanýlmýþtýr. Doðum izni bunlarýn arasýnda en kiritik olaný ve gerçek þu ki doðum izni son on yýlda sadece sendikalarýn ilerlemeyi zorladýðý yerlerde aþama kaydetti. Bu yüzden Kenya'da kadýn sendikacýlar sendika çalýþmalarýný baþlatanlarýn erkekler olduðunu ve bir çok durumda kadýnlarý etkileyen konularý kapsamadýklarýný itiraf ediyorlar. Ama kadýnlar resmi iþgücüne dahil olduðunda, Kenyalý TUC ve COTU-K liderliði de dahil sendikalara kadýnlarý getirmek için çaba sarfedildi. Sonuç olarak, iþverenlerle müzakereler baþlamadan önce, 'maaþlarý, emzirme, doðum izni, regl günleri vs. de içeren, iþçilerin tüm mevzularýnýn ve þartlarýný kapsayan bir liste hazýrlandýðýný' söylemekteler. Demiryolu Ýþçileri Sendikasý'ndan (DÝS) Anne Karume kadýn sorunlarýný esas gündeme baðlamaya özen gösterdiklerini söylemekte: "Eðer bu sorunlarý ayýrýrsak, önemsiz olarak görülecektir. Ben bunlarýn kadýnlara mahsus iþçi sorunlarý olarak görülmesini istiyorum. Bu konularýn sadece kadýn sorunlarý olarak müzakere edildiði zamanlarda kadýnlar sürekli olarak ayrýmcýlýða uðruyorlardý. Örneðin evli kadýnlara, erkek emsallerinin aksine, aileleri için týbbi yardým ya da ev veya yolculuk izinleri verilmiyordu." Bu yaklaþýmýn bir sonucu olarak, DÝS kadýnlara dört ya da beþ aylarýný evde bebekleriyle geçirmelerine olanak tanýyan kesinlikle daha ileri bir doðum izni konusunda müzakerelerde bulundu. Ayrýca iþe döndükten sonraki üç ay boyunca günde bir saat emzirme molasý hakkýný kazandýlar. Kenya'daki kadýn iþçiler, diðer yerlerdeki gibi, ulusal haklarýný vaat eden politikacýlarýn þanslarý zayýf olduðundan, bu haklarý kazanmak için sendikalarýna yaslanmaktalar. Cinsel taciz, eþit ücret, doðum ve emzirme haklarý Güney Doðu Asya çapýnda süren mücadelede iþçilerin gündemleri

www.geocities.com/sekizmart/

arasýnda yüksek oranda görülmekte. Endonezya'da regl izni kadýnlar kadar erkek sendikacýlar tarafýndan da savunuldu. Kadýnlar en kötü iþ koþullarýný yaþamakta. Bunun oluþturabileceði çaresizlik onlarý sadece en militan iþçilerin arasýna sokmakla kalmadý ayný zamanda 'en cesur ve en amansýz devrimciler' haline getirdi.

Z yayýnlarýndan yeni bir broþür: Küreselleþme ve Kadýnlar GOVETTÝ HORGAN Ýsteme adresi:

KARAKEDÝ KÝTABEVÝ Sakýzgülü Sokak, Göynük Apt., 24/4, Moda/Kadýköy/ Ýstanbul (Reks Sinemasý karþýsý) Tel: (0 216) 418 53 40 Faks: (0 216) 449 05 04 karakedikitabevi@altavista.com


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.