170

Page 1

Chao Ăntifada barÁĤÁ Manu ile röportaj Hareketin zorluyor

SavaĤÁ ve IMF programÁnÁ durduracak olan:

Mücadele içinde birliktir

Sayı: 170

14 Mart 2002

Sayfa 3

Sayfa 5

müziùi

Sayfa 13

500.000 TL

AVRUPA BĂRLĂøĂ

REFAHve DEMOKRASĂ

GETĂRĂR MĂ? Savaüa karü× direniü

Sayfa 8-9- 2- 6


2

Esenler: Öfkenin ifadesi

Sermaye sÁnÁfÁ korkuyor senler'de gerçekleĤen çatÁĤmalar, aylardÁr konuĤulan ve Ankara'nÁn MGK toplantÁlarÁna varÁncaya kadar tartÁĤarak, çok boyutlu önlem almasÁna kadar varan "sosyal patlama" korkusunun ne kadar güncel ve gerçek olduùunu gözler önüne serdi. Esenler'de çat× man×n ba lang×c×nda fa istlerin sald×r×s× ve buna verilen kar ×l×k rol oynam× olsa da, söz konusu olan×n bir sa -sol çat× mas× ya da solun örgütlü güçlerinin denetimi alt×nda gerçekle tirilen bir ayaklanma olmad× × aç×k. Esenler'de gerçekle en, toplumda alttan alta biriken öfkenin d× a vurumudur. Nitekim bürokrasi bunun fark×nda ve panik içinde s×k×yönetime var×ncaya kadar en sert önlemleri ald×. Unutmamak gerekiyor ki, s×k×yönetim OHAL bölgesi ve darbe dönemleri d× ×nda uygulanmayan, çok ola anüstü bir önlem. Bu da bürokrasinin "sosyal patlama" korkusunun boyutlar×n× gösteriyor.

E

Çaresizler SÁkÁyönetim, Esenler'de yerel olan çatÁĤmalarÁ bastÁrmada iĤ görmüĤ olabilir. Ama unutmamak gerekir ki, Arjantin'de uygulamaya konulan sÁkÁyönetim, isyanda olan halkÁn öfkesi ve halkÁn sokaùa çÁkma kararlÁlÁùÁ karĤÁsÁnda fiilen iĤ görmedi. Ayn× ekilde yerel olma özelli ini a an ve stanbul veya ülke çap×nda yay×lacak olan bir öfke seline kar × ne s×k×yönetim, ne de di er adli önlemler çözüm olacakt×r. Esenler'de mahalleler aras× kavgalar×n yan× s×ra, dikkati çeken bir ba ka önemli olgu da, kavgan×n her iki taraf×n×n da polisle çat× m× olmas×d×r. Öfke, Esenler halk× aras×nda kavga eklinde kendisini d× avururken, polise kar × ortak bir öfkeye dönü tü. Her iki mahalleli de polisle çat× t×. Patlak veren olaylarda görünen o ki, siyasetten önce öfke vard×. Sonuç olarak, kimin kimle çat× t× × ve olaylar×n nedenleri konusunda kafa kar× t×ran oldukça kaotik bir manzara ortaya ç×kt×. te bu sosyal patlaman×n

Karabay×r Mahallesi günlerce polis ablukas× alt×nda kald× olas× manzaras×d×r. Arjantin'de de gözlendi i gibi, böylesine kendili inden patlayan öfkeyi örgütleyen ve yönlendiren merkezi bir güç olmamas× nedeniyle, geli meler hiçbir siyasi gücün önceden hesaplayamayaca × bir yönde ilerleyebilmektedir. Bu durum, yoksulllar×n ve i çi s×n×f×n×n yan×nda görülen statükocular× da endi eye iter. Hat×rlanaca × gibi benzeri bir durum 5- 6 Haziran ayaklanmas×nda ortaya ç×km× ve olaylar×n denetimini elinden kaç×ran zaman×n D SK yönetimi, kendi konumlar×n× da tehdit alt×nda görerek, polisle i birli i içinde öfke içindeki i çilere eylemlerini durdurma ça r×s× yapm× t×. A a ×dan ve kendili inden gelen her patlamada benzeri manzaralar ortaya ç×kmaktad×r.

Kriz asÁl neden Esenler'e göçün arkaplanÁnda, eĤitsiz ve adaletsiz kapitalist geliĤme ve OHAL bölgesinde yÁllarca süren savaĤ var. Ülkenin çok çeĤitli yörelerinden aynÁ kaygÁlarla Ăstanbul'a göç ederek Esenler'e yerleĤen halk, yÁllarca birlik ve huzur içinde yaĤadÁ. Ancak, Türkiye kapitalizminin Cumhuriyet dönemi en derin kriziyle birlikte derinle en a ×r ya am ko ullar×, bu yöredeki yoksul

Ăsrail’le tüm anlaĤmalar iptal edilsin!

aübakan Bülent Ecevit, 668 milyon dolar tutar×ndaki 70 adetlik M60 A tank modernizasyonu ile ilgili sözleümenin úsrail IMI firmas× na verildiùini ilan etti. Türkiye, krizde halk×n büyük çoùunluùu yoksulluktan k×r×l×rken, kaynaklar×n× silahlanmaya ay×rmaya devam ediyor. Kasap aron ba kanl× ×nda srail’in Filistin halk×na kar × toptan bir katliama giri mesine kar ×n, Ankara, Tel Aviv ile olan ili kisini “Çok önemli stratejik avantaj” olarak görmeye devam ediyor. srail Ortado u’da ezilen halklar taraf×ndan lanetlenirken, bölgedeki tek dostu Türkiye. Türkiye- srail ili kileri 996 y×l×nda imzalanan ve bugüne kadar içeri i tam olarak aç×klanmayan askeri ve ticari anla ma larla h×z-

land×. Bu anla malar oldukça kapsaml× ve Türkiye ve srail'in her türlü konuda ortak hareket etmesini sa l×yor. Türkiye, srail sava uçaklar×na hava sahas×n× açarak Filistin halk×n×n üstüne ya d×rd× × bombalar×n tatbikat×n×n yap×lmas×na yard×mc× oluyor. li kinin merkezinde silah ticareti ve bölgedeki askeri ortak ç×karlar yat×yor. Ankara, srail askerlerine kendi hava sahas× üzerinde uçmalar×na izin verirken, ayn× zamanda güney s×n×rlar×nda askeri istihbarat için de olanak sa l×yor. Buna kar ×l×k srail geli tirmi oldu u ve Filistin halk× üzerinde denedi i kitle imha silah teknolojilerini ve bölgedeki askeri istihbaratlar× Ankara ile payla ×yor. Bu arada srail lobisi de, uluslararas× ili kilerini

Türkiye’ye destek vermek üzere kullan×yor. Türkiye, srail’in ABD’den sonra dünyadaki en önemli partneri.

Türkiye, Ortado u halklar×na dü man politikalar×n yan×nda, de il kar ×s×nda yer almal×! srail’le yap×lan Tüm anla malar iptal edilsin!

usurluk davas×ndan ald× × mahkumiyet cezas×n× çekmek üzere cezaevine giren Korkut Eken'e ilk ziyaret MHP'den geldi. MHP Trabzon Milletvekili Orhan B×çakç×o lu, Eken'i Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde ziyaret etti. Ziyaret için yola ç×kan Eken’i, fa ist Ülkücüler u urlad×. Susurluk ile kontrgerilla ve MHP ili kisi tescil edilmi bir ili ki. Bütün kontrgerilla tetikçileri fa ist ve ülkücüydü. Zaten MHP de hepsine sahip ç×kt×. MHP bugün de idam× savunurken, Susurlukta te hir olan kontrgerillay× ve binlerce insan×n katledilmesini savunuyor. Susurluk çetesinin aktörlerinin

S

inayet gibi: Sa l×k hizmetlerindeki özelle tirmeler, can al×yor. Karadeniz Teknik Üniversitesi T×p Fakültesi Farabi Hastanesi’nde, Yenido an Servisi’nde üç gün içinde tedavi göre dokuz bebek öldü. Servis sorumlusu Doç. Dr. Yakup Arslan, “Burada çok yo un çal× ×yoruz, cihazlar×n dinlendirilmesi gerekiyor” diyerek, sa l×k hizmetlerinin ve sosyal güvenlik hizmetlerinin ac×kl× halini dile getirdi. Tüm bunlar×n sorumlusu, kâr için insan sa l× ×n× hiçe sayan IMF mant× × ve özelle tirmelerdir. Hastanelerde çocuklar toplu olarak ölüme mahkum edilirken, Osman Durmu , Sa l×k Bakanl× ×’na ba l× hastanelerde “özel sa l×k hizmeti uygulamas×”na geçilece ini ilan etti. lk etapta 28 ilde toplam 59 hastanede ba layacak uygulama, k×sa sürede tüm ülkeye yay×lacak.

C

“ĂĤgüvencesi” aldatmacasÁ

halk×n öfkesinin birikmesine yol açt×. Bir fa ist k× k×rtmayla patlayan olaylar×n arkas×nda, krizin ortaya ç×kard× × bu öfke var. Söz konusu öfke, "kar × mahalleye" veya "kar × kültüre" de il, kendilerini yoksulla t×ran kapitalizmin adaletsizli ine duyulan öfkedir. Olaylar×n patlak vermesi üzerine medyada boy gösteren baz× "toplum bilimciler", çat× malar×n nedenlerini daha çok "varo lar×n gerçe i" ve "kültürel ve etnik çat× malar" olarak yans×tt×. Bütün bu masa ba ×nda olu turulmu "bilimsel" yorum ve aç×klamalar, nesnel gerçekli i yans×tmamaktad×r. Öfkenin kökeninde, Türkiye kapitalizminin krizi ve egemen s×n×f×n krizden ç×k× reçetesi olarak uygulad× × IMF sald×r× program× vard×r. Bu nedenle de sorun Esenler'le s×n×rl× olmay×p, heran bir ba ka yerde ve ba ka biçimlerde patlayabilecek bir öfke. te hükümeti korkutan da bu olgudur. Bugün Esenler'de patlak veren öfke, yar×n tüm ülkeye yay×labilir. Bu oldukça kuvvetli bir olas×l×kt×r. Sosyalistler, böylesine kendili inden patlayan isyanlara müdahale edecek ve bu öfkeyi örgütlü bir güç eklinde hükümete ve sisteme kar × yönlendirme yetene ine sahip bir örgütlenme için imdiden kollar× s×vamal×d×r.

Filistinliler katledilirken tank ihalesi øsrail’e verildi

B

Bebek katliamÁnÁn sorumlusu: ÖzelleĤtirmeler

atronlar×n örgütü T SK, Güvencesi Yasa Tasar×s×’n× Meclis ba kanvekilleri ve ilgili komisyon üyeleriyle Abant’ta tart× t×. Bu toplant×, milletvekillerinin kimin emrinde oldu ununun göstergesiydi. Bu yasa patronlar×n demokrasi anlay× ×n×n s×n×rlar×n× gösteriyor. Patronlar, AB’ye üye olmay× savunurken, AB’nin kendi ç×karlar×na uymayan yapt×r×mlar×na ise kar × ç×k×yor ve i ten atma özgürlü ü istiyor! çi cephesinde, Türk- ’in Bostanc× Gösteri Merkezi’nde düzenledi i bölge toplant×s×na kat×lan 3 bin 500 i çi, “Art×k yeter, bu ülke bizim” diye hayk×rarak, mücadeleye haz×r olduklar×n× gösterdi. çiler IMF politikalar×na ve Güvencesi Yasa Tasar×s×’na tepki gösterdi. “Taleplerimizi demokratik yollarla Hükümet’e bildirece iz” diyen Meral, taleplerinin kabul edilmemesi durumuda Türkiye’nin her yerinden konfederasyon üyelerinin Ankara’ya yürüyece ini söyledi. Meral, “Daùlar× taülar× aüar geliriz, Ankara’y× baü×n×za y×kar geliriz” diye konu tu.

P

“Anadilde” geri adÁm enelkurmay ve MHP, “Anadilde” geri ad×m att×. Uzun bir süredir, “asar×z keseriz”, “böldürmeyiz” diyenler, son kertede TÜS AD’×n istedi i ekilde, AB’ye üyeli in önünde engel olarak ifade edilen Anadilde yay×n konusunda boyun e mek zorunda kald×. Kürt halk×n×n anadilde e itim talebi do rultusunda verdi i mücadele de al×nan kararda rol oynad×. Mücadelenin bütünü göz önüne al×nd× ×nda, söz konusu olan “Kürt” yok, “Da boylar×” gibi tart× malardan, TRT eliyle Kürtçe yay×na uzanan bir mücadele süreci. Bütün bu geli meler Kürt halk×n×n mücadelesinin ne kadar kazand×r×c× oldu unu gösteriyor.

G

Susurluk sponsoru:

MHP gerçekle tirdi i Bahçelievler katliam× davas×n×n gerekçeli karar×, MHP’nin bir cinayet örgütü oldu unu ortaya koymu tu. Gerekçeli kararda, MHP’ye ba l× Ülkücü Gençlik Derne i’nin Bahçelievler katliam× ba ta olmak üzere bir çok cinayete imza att× ×, MHP’nin sistemli olarak terör uygulad× × vurgulanm× t×. te bu katiller

bugün mecliste ve “demokrasi paketi” ç×kartma iddias×ndalar. Katiller, katillere gözya × döküyor. B×çakç×o lu, cezaevine giren herkesin suçlu olmad× ×n× savunmu . B×çakç×o lu, Ulucanlar Cezaevi ile ilgili olarak, “Buras× normal bir insan×n yaüayabileceùi standartlarda deùil” demi . Herhalde bu nedenle iktidarlar× s×ras×nda tutsaklara kar × katliamlar gerçekle tirdiler. Bu nedenle, F-tipi i kencehaneler in a ettiler. Bugün MHP, egemen s×n×f aç×s×ndan istikrar unsuru. MHP olmadan IMF sald×r×s×n×n gerçekle tirilmesi olanaks×z. Bu nedenle MHP’ye kar × mücadele, anti kapitalist mücadelenin bir parças×.


3

SavaĤÁ ve IMF programÁnÁ durduracak olan

Mücadele içinde birliktir TÜRKúYE’Yú yönetenler hemen her politik olay karü×-s×nda bölünüyorlar. Birbirle-rine giriyorlar. Her kafadan bir ses ç×k×yor. Cepheler oluüuyor ve zaman zaman çok sert mücadeleler yaüan×yor. Sermaye s×n×f×ndan yana olan politik partiler geçtiùimiz 0 y×l içinde sürekli olarak bölündüler. Ciddi boyutlu bir bölünme yaüamayan faüistinden sosyal demokrat×na tek bir siyasal parti yok. Sermaye s×n×f× ile devleti yöneten asker-sivil bürokratlar aras×nda da ciddi çeli kiler var. Çok zaman bürokratlarla ve kimi siyasi partilerle patronlar, TÜS AD kar × kar ×ya geliyor. Sonunda genellikle TÜS AD’×n dedi i olsa da bir süre boyunca egemenler aras× çat× mada göz gözü görmüyor. Egemen s×n×f×n bu durumu uygulanmakta olan IMF program×n×n kolayl×kla geri püskürtülmesini mümkün hale getiriyor. Bugün IMF program×n× küresel sermayeye tam bir u akl×kla uygulayan MHP-DSP-ANAP hükümeti sürekli olarak alternatifinin olmad× ×n× anlat×yor. Bu sayede ayakta duruyor. Do rusu parlamento içinde bu hükümetin alternatifi yok gibi görünüyor. Ancak parlamento d× ×nda hem hükümetin hem de uygulad× × politikalar×n alternatifi var. ubat krizi s×ras×nda sokaklara ç×kan yüzbinlerce gösterici o günlerde yay×nlanm× olan Emek Platformu’nun program×n× ellerine alm× lard×. Mücadele etmek isteyen, IMF program×ndan ve onun uygulay×c×s× IMF u a × hükümetten kurtulmak isteyen y× ×nlar alternatifi göstermekteydi. Emek hareketine gelince, bizim saflar×m×zda birlik e ilimi, mücadele e ilimi güçlü. çiler ve emekçiler IMF program×na ve onun uygulay×c×lar×na kar × öfke dolu. Ancak henüz büyük y× ×n-

lar bu öfkelerini yans×tabilecekleri olanaklara sahip de iller. Örgütlü i çi s×n×f×n×n önemli bir kesimi teslimiyetçi bir sendikal önderli e sahip. Di er bir k×sm× ise yenilgi havas× içindeki bir sol önderli e sahip. Örgütsüz emekçi y× ×nlar ise henüz yeterince mücadele ve örgütlenme deneyine sahip de il. Fakat bunlara ra men öfke büyüyor. Öfke kabar×yor. Bu nedenle egemen s×n×f×n güvenlik örgütleri sabahtan ak ama toplumsal patlamaya kar × önlemleri tart× ×yor. Bu arada Arjantin ç×plak bir gerçe i gösterdi. Sendikal önderliklerin umursamazl× ×na ra men, bask×n×n artt×r×lmas×na ra men halk ayakland×. IMF politikalar× kendili inden ayaklanmaya yol açt×. Bir devrimci önderli in olmamas× Arjantin’deki 9-20 Aral×k ayaklanmas×n×n bir sosyal devrime dönü mesinin önünü kesti ama emekçi y× ×nlar bu ülkede çok zengin deneyler kazanmaya ba lad×lar. Türkiye’de de durum ayn×d×r. IMF program×n×n bizzat kendisi öfkenin patlamas×n×n zeminini hergün biraz daha artt×rmaktad×r. Sosyalistler için görev haz×rlanmakt×r, hem de h×zla... Türkiye IMF program×n×n

yan× s×ra bir ba ka emperyalist müdahale ile daha yüzyüzedir. ABD “terörizme kar ×” mücadele palavras×n×n arkas×na s× ×narak sürdürdü ü hegemonya sava ×nda bu kez Irak’× hedef olarak seçmi tir. ABD yetkilileri mutlaka Irak’a sald×r×laca ×n× vurguluyorlar. Türkiye’de ise emperyalistlerin her iste ine boyun e en bir hükümet var. Bu hükümet halk×n büyük ço unlu unun sava a kar × ç×kmas×na ra men Türkiye’yi ABD’nin yan× s×ra sava a sürüklemeye haz×rlanmaktad×r. ABD’nin Irak’a sald×r×s×na Türkiye’nin hangi boyutlarda ve nas×l kat×laca × henüz belli de il ama hükümetin ABD’nin yan×nda tutum ald× × imdiden belli. ABD’nin hegemonya sava lar×na kar × dünyan×n hemen her yerinde güçlü bir mücadele yükseliyor. Y× ×nlar “Sava a Hay×r” diyor. Türkiye’de de h×zla “Sava a Hay×r” diyen bir ittifak olu turmak ve bu ittifak× olabildi ince geni tutmak gerekiyor. Bu durumda sosyalistlere dü en acil görev h×zla mücadeleci bir birlik olu turmakt×r. Mücadeleci bir birlik egemen s×n×f×n çe itli sald×r×lar×na kar × aktif bir biçimde direnen, kar × koyan, sadece direnmek için de il, kazanmak için harekete

geçen bir güç olmal×d×r. Somut sorunlar etraf×nda bir araya gelmi , hedefleri çok net bir biçimde tan×mlanm× bir güç IMF program×n× durdurma, bu hükümeti IMF program×n×n y×k×nt×s× alt×nda öldürme olana ×na sahiptir. Dünyan×n di er ülkelerindeki mücadeleci güçlerle birlikte ABD’nin hegemonya sava ×n× durdurma olana ×na sahiptir. Devrimci Sosyalist çi Partisi, DS P geçti imiz hafta bu do rultuda bir aç×k ça ×r× yapt×. “Gücümüzü birlikten alal×m” ba l×kl× bu ça r× h×zla bir dizi kampanyada bir araya gelmeyi önermektedir. . Sava a kar × en geni birlik. 2. Ö renciler aras×nda YÖK’e Hay×r Kampanyas×. 3. Önümüzdeki May×s gösterisinde “Sava a Hay×r” pankart× alt×nda birlikte yürümek. DS P ayr×ca farkl× somut kapmanyalarda da derhal bir araya gelinebilece ini ifade etmektedir. DS P’in ça r×s× mücadele için biraraya geli tir. Uzun tart× malar, uzun örgütsel biçim aray× lar× de il, basit bir mücadele platformu önerilmektedir. Sava a kar × bir kampanya

Demokrasi mücadele ile kazanÁlÁr Kimileri AB’ye katÁlmakla demokrasi ve refah elde edileceùini sanÁyorlar. AB’nin çeĤitli kurumlarÁnÁn Türk hükümetinin önüne getirdiùi çeĤitli talepler ise bu kanÁnÁn güçlenmesine yol açÁyor. Oysa demokrasi AB’ye girmekle otomatik olarak kazanÁlamaz. Siyasal demokrasiyi geniĤletebilmek için mücadele etmek ve kazanmak gerekir. YÁùÁnlarÁn hareketi, yÁùÁnlarÁn mücadele içinde eùitilmesi, politikleĤmesi ve örgütlenme düzeylerini yükseltmesi gerekir. Kürt hareketi bu mücadele anlayÁĤÁnÁn iyi bir örneùini veriyor. Bu nedenle de sosyalistler

için en tutarlÁ müttefik olduùunu bir kez daha kanÁtlÁyor. Bugün ana dilde eùitim ve Öcalan’Án idamÁna karĤÁ verilen mücadele siyasal demokrasinin nasÁl kazanÁlacaùÁnÁ göstermektedir. Egemen sÁnÁf bunu görmekte ve en vahĤi aùÁzlarÁ ile siyasallaĤma sürecine karĤÁ çÁkmaya çalÁĤmaktadÁr. Ama geç kalÁndÁ. Büyük yÁùÁnlar harekete geçiyor, bu arada öùreniyor ve örgütleniyor. Siyasal demokrasi Türkiye AB’ye gireceùi için deùil, bu adÁmÁ iyi kullanan aĤaùÁdan bir hareketin mücadelesi ile geniĤliyor.

Enternasyonal Sosyalizm • ÖDP bitti. ģimdi ne yapmalÁ? • Arjantin: Ekmeùi vermezseniz, biz almasÁnÁ biliriz! • KüreselleĤme kriz ve savaĤlar: Ămparatorun dönüĤü • Kemalizm, stalinizm ve türk solu • BaĤka bir dünya için: AĤaùÁdan sosyalizm • KüreselleĤme ve kadÁnlar •FaĤizme karĤÁ mücadele • Anti-kapitalist hareket nereye gidiyor? • Sendikalar ve sosyalistler • Kapitalizmin bir avuç suda boùduùu deùerler • AB ve demokrasi Ăki aylÁk politik dergi z Sosyalist iĤçi satÁcÁlarÁndan edinebilirsiniz z 0216 418 53 40 www.geocities.com/enternasyonalsosyalizm/

olu turulabilir. Bu kampanyaya sava a kar × tutum alan bütün bireyler kat×l×r. Kampanyan×n hedefi sade olmal×d×r. Sava ×n fiilen ba layaca × güne kadar yerel örgütlenmeler gerçekle tirilir. Ortak malzemeler üretilir. Mümkün olan en çok güç yanyana getirilmeye çal× ×l×r. K×sacas× güç biriktirilir. Sava ×n ba lamas× halinde ise eldeki bütün güçlerle fiilen sava ×n durdurulmas× için harekete geçilir. O vakit yeni bir eylem program× haz×rlan×r. imdiden yerel inisiyatifler olu turulabilir. Sava a Kar × Ö retmenler, Sava a Kar × Maliyeciler, Sava a kar × Sa l×k Çal× anlar×, Sava a Kar × Liseliler vs gibi. YÖK’e hay×r kampanyas× için ise birçok üniversitede ö renciler mücadeleye haz×rlan×yor. Do ru bir müdahale ile YÖK’e hay×r kampanyas× son y×llar×n en büyük ö renci hareketine dönü ebilir. YÖK’e kar × mücadeleye üniversite ö rencilerinin yan× s×ra liseliler, ö retim üyeleri ve ö retmenler, veliler de kat×labilir. Çe itli okullarda sürmekte olan yemekhane boykotu türünden farkl× mücadelelerin hepsi YÖK’e Hay×r kampanyas×na ba lanabilir. DS P bütün bu önerilerde tart× maya, farkl× önerilerde anla maya haz×rd×r. Önemli olan vakit geçirmeden harekete geçmektir. Gerek sava , gerekse de YÖK konusunda DS P’liler farkl× güçlerle birlikte ad×mlar atmaya ba lad×lar. Ancak at×lan ad×mlar henüz çok yetersizdir. imdi görev en k×sa zamanda bu kampanyalar× ba latmak ve güç toplamakt×r. leride yan yana faaliyet sürdürmeyi ba arabilen güçler farkl× birlikler de arayabilir. Ama ilk ad×m somut hedeflere birlikte vurmak, yan yana durmak olmal×d×r.

SayÁ 08 Mart-Nisan 2002


4

Yeni YÖK yasa tasarÁsÁna hayÁr!

MüĤteri deùil, öùrenciyiz ùrenciler üzerindeki baskÁlar hiç durmadan devam ediyor. Sakal yasaùÁ, türban yasaùÁ, öùrenci kimlik kartsÁz okula girememe gibi zorluklarÁn yanÁna Ĥimdi de 5 Mart'ta görüĤülmek üzere meclise giren YÖK'ün ve üniversite rektörlerinin hazÁrladÁùÁ yasa tasarÁsÁ gündemde. Yasa tasarÁsÁna göre üniversite harçlarÁ 4 ile 0 kat gibi yüksek miktarda artacak, üniversiteler birer Ĥirket gibi çalÁĤÁp hizmet üretebilecek, mallarÁnÁ kiraya verebilecek.

Ö

Bütçeden yeteri kadar ödenek aktar×lamayan üniversitelerde 'Kendi Paran× Kendin Kazan' dönemi ba layacak. Yani üniversiteler e itim sa layan birer kurum de il para kazanan birer irket haline gelecek. YÖK'ün haz×rlad× × yasa tasar×s×nda üniversitelerin gelir elde edebilece i kaynaklar aras×nda ö renciler büyük önem ta ×yor. Çünkü harçlar bir anda 0 kat gibi yüksek miktarlara f×rlayacak, kulland×klar× spor salonlar× ve kütüphaneler paral× hale getirilecek. YÖK bu yasa tasar×s×n× ç×karmadaki en büyük hedefinin ya anan ekonomik krizin üniversitelerdeki yans×mas×n× en aza indirgemek oldu unu söylüyor ve bunu zaten üniversiteye girmeden büyük zorluklar ya ayan ö rencilere ve üniversite ö rencilerine dayat×yor. Her s×nav dönemi ,5 milyon ö rencinin aç×kta kald× × ülkede her y×l toplanan onlarca para kimin cebine giriyor

da YÖK' ün ve üniversite rektörlerinin krizi a mak için ö rencilere dayatmalar× bitmek bilmiyor. Bu sorunun cevab× çok aç×k. Tabi ki bat×k bankalara, vurgunculara ve kapitalizmin hegemonya araçlar×na (IMF, DTÖ,DB) gidiyor.

Eùitimde büyük Ĥirketler Bu yasa tasarÁsÁ üniversiteleri büyük sermaye kuruluĤlarÁnÁn kullanabileceùi birer kurum haline getiriyor. Avrupa'daki bir çok okul böyle çalÁĤÁyor. Örneùin; Adidas markasÁ Oxford üniversitesine yÁllÁk reklam için milyonlarca dolar verdi. u anda ö renimimizi görmekte oldu umuz üniversiteler içinde ayn× tablolar kar ×m×za ç×kacakt×r. Kimin paras× çoksa o iyi bir üniversitede okuyacak, kimin paras× yoksa üniversite e itimi alamayacak. YÖK yasa tasar×s×n×n kapsama alan× bunlarlada bitmiyor. Ö renci kredilerinin da ×t×m×nda Yurt-Kur devreden ç×kar×l×yor. Böylece rektörlerin belirleyece i ö renciler kredi almaya hak kazanacaklar. Üniversiteler ö rencileri k×smi zamanl× i lerde de çal× t×rabilecekler. Ayda 00 saati geçmemek ko ulu ile çal× acak ö renciler 70 milyon gibi az bir ücret alcaklar. Yani çok emek az ücret.Üniversiteler ta ×n×r, ta ×nmaz mallar×n× kiraya verebilecek, elde edilen gelirleri faizli hesaplara yat×rabilecekler. Bu paralar×n nas×l kullan×laca × ve kimlerin cebine girece i ise meçhul. E er tüm bunlar yap×lacaksa bu paral× e itim de ildir de nedir? Bu yasay× engellemek

Polis baskÕsÕna bir de úirketlerin egemenli÷i ekleniyor. mümkün. Bask×lar× üzerimizden kald×rmak istiyorsak birlikte mücadele etmemiz gerekir. stanbul'da bir çok üniversitede, Ankara ve zmir ba ta olmak üzere YÖK yasa tasar×s×na kar × çal× malar×m×z devam ediyor. YÖK yasa tasar×s×na kar × örgütlenmeli ve inisiyatifleri elimize almal×y×z. Böylece üzerimizdeki tüm bask×lar×, sakal yasaklar×, türban yasaklar×, 'YÖK'e hay×r' dedi imizde okuldan at×lmay× bulan dayatmalar× kald×rabiliriz.

Liselilerde YÖK’e yasasÁna hayÁr diyor Yeni YÖK yasa tasarÁsÁ kuĤkusuz lise öùrencileri üzerindeki baskÁlarÁ artÁracak. Çünkü tek dertleri üniversiteye girmek olan lise öùrencilerinin daha üniversiteye girmeden harç paralarÁna olan zamlarÁ düĤünmeleri, sÁnav sisteminin çarpÁklÁùÁnÁ düĤünmekten daha önde geliyor. YaĤanan ekonomik kriz ile belleri bükülen emekçi çocuklarÁ nasÁl olurda üniversiteye girdik-

lerinde harç paralarÁnÁ ödeyebilirler.KaldÁ ki liselerinde üniversiteler gibi paralÁ hale gelmesi, liselere tahsisli, mallarÁn kiraya verilmesi olasÁ. Biz liselilerde bu yasayÁ engellemek ve üniversiteleri parasÁz eùitim alabileceùimiz bir kurum haline getirmek, bunalÁma girmeden sÁnavsÁz üniversiteye girmek için elimizden geleni yapacaùÁz. Liseli Sosyalist ĂĤçi okurlarÁ

Uùur Gökçe

5 günde neler oldu? "SoframÁzdaki yeri öküzümüzden sonra gelen"ler BM Ănsan HaklarÁ Komisyonu, UluslararasÁ Af Örgütü ve UNICEF'in kadÁn raporlarÁnda, tüm dünyadaki kadÁnlarÁn durumunda bu yÁl da bir geliĤme olmadÁùÁ görüldü. ĂĤte en geri kalmÁĤÁndan en geliĤmiĤine çeĤitli ülkelerden bazÁ rakamlar: z BangladeĤ'te geçtiùimiz yÁl 272 kadÁn suratlarÁna kezzap atÁlarak kör oldu. 700 kadÁn "çeyiz davasÁ" veya tecavüz sonucu

Kapitalizmin suç dosyas×

öldürüldü. Nedenler arasÁnda ilk sÁrayÁ getirilen çeyizin beùenilmemesi, ikinci sÁrayÁ ise piĤirilen yemeùin beùenilmemesi alÁyor. z Hindistan'da her yÁl olduùu gibi bu yÁl da ortalama 5 bin kadÁn çeyiz yüzünden kocalarÁ ya da akrabalarÁ tarafÁndan öldürüldü. z Rusya'da her yÁl 14 bin kadÁn aile içi Ĥiddet sonucu can veriyor. z Afganistan'da zinaya stadyumda taĤlayarak öldürme, Nijerya'da kÁrbaç, güney Asya'da kezzap atma cezalarÁ uygulanÁyor. z Pakistan ve Hindistan'da kadÁn-

lar meçhul mezarlara gömülüyor, hiç varolmamÁĤlar gibi unutulup gidiyorlar. z Paris'te cinayete kurban giden kadÁnlarÁn % 50'sini kocalarÁ öldürüyor. Fransa genelinde ise aile içi kavgalarda her beĤ günde bir kadÁn öldürülüyor. z ABD'de her 15 saniyede bir kadÁn dövülüyor. z MÁsÁr'da evli kadÁnlarÁn % 35'i, Hindistan'da % 40'Á kÁskançlÁk, yemek ve temizlik yüzünden düzenli olarak dayak yiyor. z Dünya BankasÁ verilerine göre ise tüm dünyada kadÁnlarÁn % 20'si fiziksel ya da cinsel Ĥiddete

uùruyor. z AB verilerine göre tüm dünyada 15-44 yaĤ arasÁ kadÁnlarÁn, erkek Ĥiddeti sonucu sakatlanma ve ölüm riski, kanser, sÁtma ve trafik kazalarÁnÁn yarattÁùÁ sakatlanma ve ölüm riskinden fazla. z Son olarak bir de olay: Pakistan'da 16 yaĤÁnda zihinsel özürlü bir genç kadÁn tecavüze uùrar. Tecavüz kurbanÁ kadÁnlar da suçlu sayÁldÁklarÁ için, kabilenin namusuna leke sürüldüùü gerekçesiyle, kadÁn kabile heyeti kararÁyla idam edilir. Cinayet reĤit olmayan erkek kardeĤlere iĤlettirilir. Bunlar da üç ay hapis yatÁp

çÁkarlar...

Kimse iĤini sevmiyor Hürriyet Ănsan KaynaklarÁ'nÁn bir araĤtÁrmasÁnda yapÁlan ankete katÁlanlara "Halen çalÁĤtÁùÁnÁz Ĥirketten baĤka bir yere neden transfer olurdunuz?" diye sorulmuĤ. Asla ayrÁlmam diyenlerin oranÁ % 2'de kalÁrken, para için diyenler % 70, kiĤisel geliĤim, yurtdÁĤÁ fÁrsatÁ veya unvan için diyenlerin oranÁ ise % 28 olmuĤ. Cengiz ALøAN


5

Ăsrail, Filistinlilere karĤÁ topyekun bir katliam baĤlattÁ

Ăntifada barÁĤÁ zorluyor Eylül 2000 tarihinde baĤlayan El-Aksa ĂntifadasÁ'nda çatÁĤmalar yatÁĤmak bilmiyor ve hergün daha çok kan dökülmeye devam ediyor. Ölen yakÁnlarÁn cenazeleri, askeri saldÁrÁlar ve aĤÁrÁ yoksulluk Filistin'de gündelik hayatÁn sÁradan bir parçasÁ haline geldi.

29

srail'in vah et uygulad× × gerçe i srail toplumunda bile kabul ediliyor. "Bar× süreci"nin asla Filistinliler lehine i lemedi i gün gibi ortadaysa da dünya kamuoyu bu konuda yan×lt×lmaya çal× ×l×yor.

Oslo: Sahte barÁĤ FKÖ liderliùi ile Ăsrail hükümeti arasÁnda yapÁlan gizli bir anlaĤma ile 993'te baĤlayan bu süreç, aslÁnda Filistinlileri birbirlerinden yalÁtmayÁ amaçlÁyordu. Arafat'a biraz toprak (topraklar×n yaln×z % 8'i) ve yönetim hakk× tan×nacakt×. Bunun kar ×l× × ise, srail kontrolünde s×n×rlarla çevrili, toprak bütünlü ünü parçalayan yerle im yerleri ve bunlar aras×nda in a edilen yollarla birbirinden ayr×lan, ekonomik ba ar×s×zl× a mahkum, ku atma alt×nda alanlar oldu. stimlak ve ev y×k×mlar× sürdü, Yahudi yerle imleri iki kat artt×, 200 bin Yahudi Kudüs'e, 200 bin kadar× da Gazze ve Bat× eria'ya yerle tirildi. Askeri i gal sürdü. Üstelik srail hala Gazze'nin %40'×n× ve Bat× eria'n×n %60'×n× denetliyor. 20.yüzy×l×n en uzun ikinci i gali sürüyor. Yaln×zca bu süreçte binlerce Filistinli öldürüldü, 50 bin zeytin ve narenciye a ac× kökünden söküldü, 2 bin ev y×k×ld×.

Yalan ve çarpÁtma Yahudi olup olmama üzerine kurulu bir dizi "temel yasa" ile yönetilen (anayasasÁ yok) ve iĤkenceye yasalarla izin verilmiĤ tek ülke olan Ăsrail kendisini her zaman haklÁ çÁkarmaya, taĤ atan Filistinli “barbarlara” karĤÁ Arap çölleri ortasÁnda bir demokrasi vahasÁ olduùunu kanÁtlamaya uùraĤÁyor. srail yeryüzünde 70 milyar dolar ABD yard×m× alm× tek ülkedir. Muazzam bir askeri güce sahiptir. Polisin elindeki baz× hafif silahlar ve sokaktaki çocuklar×n sapanlar×ndan ba ka silah× olmayan Filistin'e kar ×, tanklar, geli mi sava helikopterleri, bir donanma, büyük bir modern hava kuvveti ve dünyan×n en iyi istihbarat te kilatlar×yla bir i gal sürdürmektedir. Ama buna ra men, srail ordusunun ad× " srail Savunma Güçleri"dir. Son ntifada ba layal× beri her srailli’ye kar ×l×k be Filistinli öldürüldü. Yaral× say×s×nda 2 kat fark var. Üstelik bütün çat× malar Filistin

Gazze'de 1.3 milyon Filistinli susuzluktan kavrulurken, suyun %80'ini kullanan birkaç bin yerleúimci havuzlarÕnÕ doldurup, bahçelerini sulayabiliyor. øsrail'deki bir milyon Filistinli bütçenin yalnÕzca %1'inden yararlanÕyor. topraklar× içinde sürerken buna 'savunma' demek olsa olsa soytar×l×kt×r.

Yoksulluk denizi Filistin halkÁ paramparça olmuĤ durumdadÁr. Bugün 4.5 milyon Filistinli Avrupa, Avustralya, Kuzey Amerika ve Arap ülkelerinde mülteci olarak yaĤamakta ve dönüĤ haklarÁ yok. Dönseler de 's× abilecekleri' bir ülkeleri yok. srail s×n×rlar× içinde bir milyon (nüfusun %20'si) Filistinli ya ×yor. Gazze ve Bat× eria'da 3.3 milyon insan bal×k istifi halinde yoksul köylerde ve beldelerde, her türlü haktan yoksun ya ×yorlar. Toprak sat×n alam×yor, kiralayam×yor. En kötü okullarda okuyor, seyahat edemiyor, beslenemiyor ve sa l×k hizmetinden yararlanam×yor. gal alt×ndaki Filistinlilerin %60'× i siz, %50'si sefalet içinde. Halk×n yar×s× günde 2 dolardan az gelire sahip. Ya l× ve hastalar dahil herkes kontrol noktalar×nda uzun kuyruklarda a a ×lanarak bekletiliyor. Su kaynaklar×n×n tamam× srail denetiminde. Örne in, Gazze'de .3 milyon Filistinli susuzluktan kavrulurken, suyun %80'ini kullanan birkaç bin yerle imci havuzlar×n× doldurup, bahçelerini sulayabiliyor. srail'deki bir milyon Filistinli bütçenin yaln×zca % 'inden yararlan×yor. Üstelik sanki farkl× bir türlermi gibi, bunlara Filistinli bile de il, ' srailli Arap' deniliyor. Halen yüzlerce siyasi tutsak hücrelerde tutuluyor. Filistinliler srail'de srail halk×n×n da gözünden saklanarak gettolarda tecrit ediliyor. Ya ad×klar× alanlar 63 ayr× kantona bölünmü , tamamen ku at×lm× ve 40 yer-

le im taraf×ndan delik de ik edilmi durumda. Arafat bile Gazze ve B. eria'ya giri ç×k× ta özel izin almak zorunda. Filistin topraklar×nda da durum parlak de il. Ticaretin %80'i srail'le yap×l×yor. Hiçbir Filistinli çiftçi ya da i letme herhangi bir Arap ülkesine do rudan ihracat yapamaz. srail üzerinden yaparak vergi öder. Halk×n %70'i yoksulluk içinde. Ve askeri sald×r×lar×n iddetini her an s×rt×nda hissediyor. srail ablukas× nedeniyle Filistin ekonomisi her gün 9.5 milyon dolar kaybediyor.

Arafat bürokrasisi Arafat tüm müzakerelerde kendi tarafÁnÁ zayÁf ve yetersiz temsil etti. Ticari tekelleri elinde bulunduran, yolsuzluùa batmÁĤ çok sayÁda devlet görevlisini kolladÁ. Devlet bütçesinin %60'×n× bürokrasi ve güvenli e, yaln×zca %2'sini altyap× yat×r×mlar×na ay×rd×. Yeni i alanlar× yarat×lmad× × için, bir Filistinlinin en çok kar × ç×kaca ×

Yahudi yerle imleri in aatlar×nda bugün hala Filistinli i çiler, üstelik çok az para kar ×l× ×nda çal× ×yor. Arafat bütçeyi tek ba ×na kontrol ediyor. Be tane günlük gazetenin ba sayfas×nda ne olaca ×na tek ba ×na karar veriyor. Birbirinden ba ×ms×z 2 ile 20 (tam say× belli de il) güvenlik servisini maniple edip, birbirine kar × kullan×yor. Bunlar yap×sal olarak Arafat'a ba l× ve srail ile ABD emir verdi inde halk×n× tutuklamaktan ba ka bir i yapm×yor. Halk deste i % 7'ye kadar dü en Arafat'×n u s×ralar biraz popülerle erek deste ini %25'lere (Hamas ile ayn×) ç×kartmas× anla ×labilir. Halk yaln×zca Filistinli oldu u için a a ×lanan ve ceza gören birine biraz daha destek veriyor.

BirleĤik Filistin Bugün Filistin yönetiminin savunmasÁ gereken talep, Filistin halkÁnÁn çoùunluùunun talebi olan 'birleĤik Filistin'dir. Bölgede ad× geçen topraklar o

kadar küçüktür ki srailliler ile Filistinliler içiçe geçmi tir. Bir nüfus di eri üzerinde sonsuza kadar egemenlik kuramaz. 35 y×ll×k bir i galin sonsuza kadar sürdürülmesinin de olana × yoktur. Bir Yahudi için bugün dünyada en güvensiz yer srail topraklar×d×r. Kald× ki srail içinde oldu u kadar diasporada da, küçük de olsa çe itli gruplar bunlar× dile getirmeye ba lam× t×r. Hahamlar×n nsan Haklar× Örgütü (RHR), yedek askerlerin geçti imiz aylarda ba latt× × sava kar ×t× kampanya, srailli ö renci gruplar×n×n henüz küçük olan eylemleri bunun örnekleridir. Her eyden önce askeri i galin sona ermesi, yerle imlerin bo alt×lmas× ve "tarihi Filistin" denilen bölgede, kom u olarak de il oratk bir yap×lanmada halklar×n birlikte ya amas×n× savunmak kal×c× bir bar× için tek çözüm yolu olarak görünüyor. Cengiz ALøAN

Roma’da 100 bin kiúi Filistin’in için yürüdü oma’da 9 Mart günü 00 bin ki i, özgür Filistin için yürüdü. Bu, Bat×’da ve talya’da gerçekle tirilen en büyük Filistin’le dayan× ma yürüyü ü oldu. Eylemciler, srail’in uygulad× × iddeti ele tirirken, Filistin devletinin ba ×ms×zl× ×n×n ve Kudüs’ün ba kent olarak tan×nmas×n× talep ettiler. Eylem, Filistin Forumu

R

olarak adland×r×lan, antikapitalist bir çat× örgütü taraf×ndan örgütlendi.

ĂĤçi sÁnÁfÁ ayakta Filistin eyleminden bir hafta önce de, 500 bin i çi talyan milyarderi sa c× Berlusconi’nin hükümetini protesto için yürüdü. Yürüyü , Berlusconi koalisyonu taraf×ndan seçimlerde

yenilgiye u rat×lan Zeytin Dal× ittifak× taraf×ndan örgütlendi. Dev sendika CGIL, taban×ndan gelen bas×nçla, 5 Nisan için genel grev ilan etti. Genel grev ilan×n× duyan i çiler, i lerini b×rakarak, fabrikalardan yürüyü e geçti. talya’da Berlusconi ve koalisyondaki fa istlerin uygulad× × neo-liberal polititikalara öfke büyük. çiler patlamaya haz×r.


6

AB’ye neden karĤÁyÁz? Bir baĤka AB öyküsü Türkiye'de Avrupa Birliùi'ne iliĤkin tartÁĤmalarda ileri sürülen birkaç argüman belirleyici oluyor: AB'yi bir uygarlÁk projesi olarak sunmak, varlÁk nedeninin demokrasi ve refahÁ saùlamak olduùunu iddia etmek gibi. Oysa Türkiye emekçilerinin önüne kaçÁnÁlmaz bir yol olarak koyulan AB'nin kuruluĤ nedenleri ve tarihi bambaĤka bir noktayÁ gösteriyor. II. Dünya Sava × sonras× ya l× k×ta Avrupa a ×r yaralar ald×. Sava ×n sonunda tart× mas×z bir güç olan ABD, Avrupa'n×n siyasal ve ekonomik in as×na önderlik etti. Bu in ada Fransa ve Almanya iki temel güç oldu.

BirleĤme noktasÁ: Kömür ve çelik AB'nin öncülü 8 Nisan 95 y×l×nda kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluùu (AKÇT) oldu. Fransa'n×n Almanya'ya önerisiyle kurulan bu birliùe útalya Hollanda, Belçika ve Lüksemburg da kat×ld×. AKÇT, kömür ve çelik üretiminde ortakl×k, Avrupa'n×n ekonomik olarak yeniden in as×, yeni bir sava ×n önlenmesi ve sava sanayi maddelerinin kontrolünü amaçl×yordu. Bu giri ime ABD tam destek verdi. AKÇT, daha sonra yerini Avrupa Ekonomik Toplulu u'na (AET) ve nihayet Avrupa Birli i'ne b×rakacakt×. Kömür ve çelik üretiminde ortakl×kta bulu an 6 ülkenin derdi, bir uygarl×k projesi olu turmak de il, ABD egemen s×n×f× ile Alman ve Frans×z büyük irketlerinin ç×karlar× do rultusunda hareket etmekti. Daha sonra bu patronlar ittifak× hedeflerini geni letti, üye say×s×n× art×rd×. ngiltere, rlanda, Danimarka, Yunanistan, spanya, Portekiz, Finlandiya, sveç ve Avusturya AB üyesi oldular.

AB'nin yeni hedefleri öyle ilan edildi: Mal, hizmet ve sermayenin serbest dola ×m×, Ekonomik ve sosyal bütünle me, Ekonomik ve parasal birlik, Bilimsel ve teknolojik ortakl×k, çilerin, sa l×k ve sosyal güvenlik ko ullar×n×n iyile tirilmesi, Çevrenin korunmas×. Hedeflerin ilk üçü AB için esast×. Bu ilk üç hedef ile Avrupa nüfusunun ço unlu unu olu turan emekçilerin ya am×n× ilgilendiren son iki hedef aras×ndaki uzla maz kar ×tl×k AB tarihine damgas×n× vurdu. 989'da stalinist rejimler y×k×lana dek hüküm süren iki kutuplu dünyada Avrupa, Amerikan hegemonyas×n×n en önemli üssü oldu. 989 sonras× olu an çok merkezli ortamda ise AB, Avrupal× patronlar için bölgesel bir güç, ekonomik ve askeri bir odak olma durumuna evrildi.

Medeniyette çatlaklar AB'nin 5 y×ll×k tarihi s×n×rlar×n, ulus-devletlerin, ulusal farkl×l×klar×n, s×n×fsal uçurumlar×n kapanmad×ù×n× gösterdi. Her üeyden önce AB yekpare bir bütün, ortak bir medeniyet projesi olmad×. Almanya'n×n ba ×n× çekti i 6 ülkelik çekirdek güç ile ngiltere aras×ndaki anla mazl×k birli e damgas×n× vurdu. Bir milat olarak sunulan ortak para birimi Euro'ya geçi i ngiltere'nin tan×mamas× ya da Afganistan sava × ve Irak'a kar × müdahalede AB'de olu an çatlaklar bunun tipik bir örne idir. AB'ye üyelik, "muas×r" bir medeniyete ula mak, otomatik olarak demokrasi ve refahla kucakla mak de il, Avrupal× büyük irketlerin dünyas×na ikinci mevki bir biletle girmektir.

vrupa Birliùi'ne ortaklÁk tartÁĤmasÁ egemen sÁnÁfÁ bölüyor. AB'ye tam katÁlÁm için gerekli koĤullarÁn yerine getirilmesi için tanÁnan süre 9 Mart'ta doluyor. Süre dolmasÁna raùmen, idam cezasÁnÁn kaldÁrÁlmasÁ, ana dilde eùitim ve yayÁn hakkÁnÁn tanÁnmasÁ gibi temel konularda hükümette yaĤanan tartÁĤma, bir saflaĤma yarattÁ.

A

Safla ma oldukça ilginç. Sözcülü ünü ANAP ve liberal bas×n×n üslendi i AB yanl×lar× kar ×s×nda, asl×nda AB'ye üyeli e itiraz etmeyen, ama Kürt sorunu ve siyasal haklar konusunda AB kriterlerinin uygulanmas×na itiraz eden MHP, generaller, kemalist-milliyetçi sol.

SaflaĤanlar kimler? Bugün AB tart× mas×n× doru a ç×karan süreç 995 y×l×nda ba lad×. 995'te Türkiye, Gümrük Birli i'ne girdi. Tek tarafl× olarak ve tüm ko ullar× kabul edilerek Gümrük Birli i'ne giri in arkas×nda Türk egemen s×n×f×n×n verdi i bir karar duruyordu: AB üyelik temel hedeftir. Gümrük Birli i'ne giri e kimse itiraz etmedi, TÜS AD taraf×ndan ifade edilen bu karara oldu u gibi. 999 y×l× sonunda Türkiye'nin aday ülke statüsüne yükselmesi ile egemen s×n×f yo un bir AB propagandas× ba latt×. Bu propaganda emekçi s×n×flara demokrasi ve refah için AB'ye üyeli in art oldu unu anlat×yordu. Ecevit, Y×lmaz ve Bahçeli, sürekli olarak Türkiye'nin dünya çap×nda tan×nan büyük bir devlet oldu unun herkes taraf×ndan kabul edildi ini söylüyor, en geç iki-üç y×l için AB'ye tam üyeli in gerçekle ece ini iddia ediyorlard×. Ancak bu durumun geçici oldu u anla ×ld×. Egemenler iki cepheye bölündüler. Bir yanda AB'ye üyelik ile uluslararas× sermayeye tam entegrasyonu savunanlar, kendi ç×karlar×n× korumak için entegrasyona direnen ve ayr×cal×k isteyen AB "kar ×tlar×". Ancak ne yüzünü ran'a ve Rusya'ya çeviren generaller, ne inatla tepinen fa istler ipi elinde tutuyor. Sürece yön veren temel güç AB yanl×s× büyük sermayedir.

2001 AralÕk’Õn da Brüksel’de toplanan AB zirvesi Avrupa çapÕnda sendikalar tarafÕndan protesto edildi.

Milliyetçilik ve iĤçiler Büyük sermaye, emekçi s×n×flar×n iki özlemine, refaha ve demokrasiye vurgu yaparak AB'yi göstermekte. çi s×n×f×n×n ekme e de demokrasiye de ihtiyac× var. Ancak AB her ikisine de gözünü dikmi bir patronlar ittifak×d×r. AB üyeli i IMF ve DB politikalar×n×n kal×c× hale getirilmesidir. Bu politikalar×n her biri i çiler, i sizler, küçük üreticiler için y×k×m anlam×na geliyor. Sosyalistler bu yüzden Avrupa Birli i'ne kar ×d×rlar ve üyelik dayatmas×na hay×r diyorlar. AB'ye hay×r demek, milliyetçili i, ulusal s×n×rlar× ve

bask×c× bir devlet yap×s×n× savunmak anlam×na gelmez. Milliyetçili in ve ulusal s×n×rlar×n sahibi sermayedir. Bask×c× devlet yap×lanmas× ve anti-demokratik uygulamalar i çi s×n×f×na kar × patronlar×n iktidar×n× koruman×n araçlar×d×r. Sosyalistler AB'ye milliyetçi gerekçelerle de il, emekçi s×n×flar×n kazan×mlar×n× savunmak için kar × ç×karlar. Türkiye i çi s×n×f×n×n en büyük orta × bayra a sar×lan milliyetçiler de il, neo-liberal sald×r×ya direnen Avrupa i çi s×n×f×d×r. Egemen s×n×f×n saflar×ndaki AB kap× mas× kar ×s×nda i çi örgütleri ve sosyalistler sesini yükseltmek zorunda. Bu ses i çi s×n×f×n×n ç×karlar×n× temel almal×d×r.

KüreselleĤme ve DireniĤ Günümüz dünyasÁnÁ kavramak, ama herĤeyden önce deùiĤtirmek için temel bir kitap. Sø satÕcÕlarÕndan ve Karakedi Kitapevi’nden edinebilirsiniz. Karakedi Kitapevi: Caferaùa Mah., SakÁzgülü Sok., 24/4, KadÁköy - Ăstanbul, Tel: (0 216) 346 65 73


7

Avrupa iĤçi sÁnÁfÁ, AB’ye karĤÁ direniyor Avrupa Birliùi, iĤsizlere iĤ, iĤi olanlara yüksek ücret, tüm emekçilere daha iyi bir sosyal güvenlik ve saùlÁk sistemi mi getirecek? Türkiye'deki AB yanlÁlarÁna sorarsanÁz yanÁt evet olacaktÁr. Ancak bir baĤkasÁna Avrupa Birliùi ülkelerinde yaĤayan iĤçiler ve iĤsizler bu soruya farklÁ yanÁt vermekteler.

(ERT), Atlantik Ötesi Diyalo u (TABD), Uluslar aras× Ticaret Odas× (ICC) gibi örgütler arac×l× ×yla AB politikalar×n× belirliyor. ERT'yi olu turan 60 örgütün ba ×nda gelen Bayer, BP, Daimler-Chriysler, Fiat, Ericsson, Nestle, Nokia, Philiphs, Shell, Siemens gibi irketler neo-liberal politikalar× k×ta çap×nda yürütüyor. Bu politikalar i sizli i yayg×nla t×r×yor.

2000 Aral×k’×nda Fransa'n×n Nice kentinde toplanan AB zirvesi 00 bin sendikal× i çi taraf×ndan protesto edildi. Bu gösterileri 200 sonunda Laeken'de toplanan zirvenin onbinlerce i çi taraf×ndan öfkeyle protestosu izledi. Her iki gösteriyi de düzenleyen i çi örgütleri ve anti-kapitalistler, Avrupa sermayesini i çi haklar×na sald×rmakla, çal× ma saatlerini art×r×p, ücretleri dü ürmekle ve sosyal kazan×mlar× gasp etmekle suçluyorlar. Türk egemen s×n×f× AB'nin demokratik yap×s× içinde refaha ula ×l×nca i çi ve i veren ili kilerinin de i ece ini söylüyor. Oysa AB'nin i çi örgütleri kar ×s×ndaki tavr×, bir fabrikada patronun sendikaya kar × tavr×ndan farks×z. Çokuluslu irketler AB'nin esas sahipleri. Büyük sermaye Avrupa Sanayicileri Örgütü

Avrupa’da iĤsizlik 998 y×l×nda Almanya’da i sizler çal× abilir nüfusun yüzde 9,4’ünü, ngiltere’de yüzde 6,3’ünü, talya’da ise yüzde 2,3’ünü olu turuyor. Avrupa çap×nda bu oran yüzde 6. Özelle tirme sald×r×s× sonucu Avrupa’da 27 milyon ki i i ini kaybetti. ngiltere’de en zengin yüzde 20’de ki i ba ×na dü en günlük gelir 50 bin sterlin iken, en yoksul yüzde 20’de bu rakam 2.490 sterline dü üyor. Avrupa’da 58 milyon ki i yoksulluk s×n×r×n×n alt×nda ya ×yor.

Borçlu ve yoksul ülkelere dayat×lan IMF-DB reçetelerinin benzerleri Avrupa’daki hükümetler taraf×ndan da uygulan×yor. te Avrupa i çi s×n×f× büyük irketlerin belirledi i bu duruma itiraz ediyor ve de i tirmek için harekete geçiyor. Türkiye i çi s×n×f× da ayn× sorunlarla kar × kar ×ya ve bu sorunlar kar ×s×nda Avrupal× i çilerle ortak ç×karlara sahip. AB’ye hay×r demek bu ortak ç×karlar×n savunulmas×n×n tek yolu.

Demokrasiyi AB mi verecek? Avrupa Birliùi tartÁĤmalarÁnda ana eksen demokrasi sorunu olarak konuluyor. Türkiye’de siyasal demokrasinin sÁnÁrlarÁnÁn geniĤlemesi AB üyeliùine baùlanÁyor. Her eyden önce demokrasinin s×n×rlar×n× belirleyen patronlar s×n×f× ve emekçiler aras×ndaki mücadeledir. Herhangi bir kuruma üyelik, üye olan ülkeyi demokratik k×lmaz. Bu olgudan yola ç×karak AB’ye bak×ld× ×nda ba ka eyleri görmek mümkün olabilir. Avrupa Birli i ülkeleri ile Türkiye’de demokrasinin düzeyi kar ×la t×r×ld× ×nda ilkinin üstünlü ü tart× ma götürmez. AB ülkelerinde siyasal demokrasinin geli mesi, demokratik hak ve özgürlüklerin daha üstün olmas×n×n nedeni, demokrasinin bir mücadele sorunu olarak ele al×nmas×d×r. Demokratik hak ve özgürlükler mücadelesi AB’nin son on

y×l×na damgas×n× vurdu. AB egemenleri bir çok ülkede “anti-terör” yasalar× ad× alt×nda örgütlenme hakk×na dönük bir sald×r× ba latt×. AB’nin polis örgütü Europol, herhangi bir siyasal denetime tabi olmayan ve dokunulmazl×k z×rh×na sahip tek polis örgütü. Tamamen profesyonel ve d× müdahaleye dönük bir Avrupa ordusunu kurma yolunda ad×mlar at×l×yor. Eylül sonras× ki isel özgürlükler k×s×tlan×rken, yeni yasalarla gözalt×na almak, sorgulamak, tecrit etmek ve tutuklamak kolayla ×yor. Avrupa egemenlerinin göçmen i çilere dönük sald×rgan politikalar× uygulan×rken ×rkç×l×k art×yor. Bu olgular×n ortaya koydu u gerçek, AB ülkelerinde de Türkiye’de de demokrasinin ancak mücadeleyle kazan×laca ×d×r.

AB: Küresel sermayenin kapanÁ 999 sonu Türk egemen sÁnÁfÁnÁn AB'ye üyelik konusunda gerçekleĤtirdiùi büyük kampanyaya sahne oldu. Dönemin Clinton yönetimi tarafÁndan fiilen destek alan ve Türkiye'nin AB'ye aday ülke konumuna gelmesiyle baĤlayan bu süreç Türk egemenleri tarafÁndan 949 yÁlÁndan bu yana Avrupa ile süren iliĤkilerde bir dönüm noktasÁ olarak sunuldu. Egemen sÁnÁfÁn tüm sözcüleri Türkiye'nin büyük bir ülke olduùunu ve AB'ye üyeliùin en az bir-iki yÁlda gerçekleĤeceùini söylediler. 949- 995 y×llar× aras×nda Avrupa ile ekonomik entegrasyon çabalar× ba ar×s×zl×kla sonuçlanm× t×. Türkiye, 995'te Gümrük Birli i'ne girdi, AB'nin ko ullar×n× tek tarafl× olarak kabul etti. 999 y×l× sonunda AB'ye aday ülke konumuna gelen Türkiye, egemen s×n×f×n sözcülerine göre bu konumuna "büyük"lü ü ile ula t×. Ancak bir dizi olgu ba ka bir gerçe i sergiliyor.

Adaylar: Borçlu ve yoksul AB geniüleme süreci olarak adland×r×lan ve 3 ülkenin AB'ye adayl×k için gerekli koüullar× tamamlamas×n× hedefleyen dönem Türkiye'yi de etkiledi. Türkiye aday ülke olma konumunu, K×br×s Cumhuriyeti, Malta, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Estonya, Litvanya, Letonya, Slovakya, Romanya ve Bulgaristan'la payla ×yor. Ço u Do u Avrupa ülkesinden olu an bu listede ortak bir özellik var: Bu ülkeler uluslar aras× sermaye ile ya ad×klar× entegrasyon sürecinde 0 y×l boyunca IMF ve DB reçetelerinin uyguland× × yerler. Her bir ülkede piyasa kapitalizminin yaratt× × krizler ve yoksulluk ya an×yor. Türkiye gibi di er ülkelerin ço u da "insans×z" ekonomilere dönü üyor. Do u ve Güney Avrupa'da bulunan Türkiye d× ×n-

daki 2 ülke'nin nüfusu AB üyelerinin nüfusunun yüzde 45'i kadar. Ancak bu 2 ülkenin toplam ekonomik gücü, AB'nin ekonomik gücünün yüzde 4.5'ine kar ×l×k geliyor. AB'ye aday konumundaki 2 ülkenin ortak özelli i IMF ve DB'ye borçlu olmalar×. 2000 y×l×nda toplam 40 milyar dolar d× borca sahip olan 2 ülkeyle Türkiye'nin durumu oldukça benzer. Türkiye'de di erleri gibi IMF ve DB'ye göbekten ba l×, dünyadaki en borçlu ülke konumunda, 2000 Kas×m'×ndan beri büyük bir kriz ya ×yor. Türkiye'nin AB'ye aday konumuna yükselmesi ile patronlar s×n×f×n×n "lider ülke" masal× aras×nda hiçbir ili ki yok.

Hegemonya mücadelesi Türkiye'nin 995 y×l×nda Gümrük Birliùi'ne girmesiyle deùiüime uùrayan AB iliükilerine damgas×n× vuran "muas×r

bir medeniyet" seviyesi deùil, neo-liberal küreselleümedir. 989 sonras× çok merkezli, keskin bir ekonomik ve askeri rekabetin belirledi i yeni dünya düzeni bölgesel kutupla malar× ve ekonomik birlikleri zorunlu k×l×yor. Avrupa kapitalizmi uluslar aras× kapitalizmle entegrasyon sürecini ya ayan Türkiye gibi ülkelerde birlik üyeleri gibi neo-liberal politikalar× kal×c×la t×rmak ve güç kazanmak için hamle yap×yor. ABD sad×k u a × ve

Ortado u'daki bekçi köpe i Türkiye'yi bu hegemonya mücadelesinin bir parças× olarak destekliyor. Milyonlarca emekçiye demokrasi ve refah için tek yol olarak sunulan AB üyeli i bu iki hedeften çok, IMF ve DB reçetelerinin kal×c×la t×r×lmas×, piyasa terörünün önünün aç×lmas× anlam×na geliyor. Ortada refah ve demokrasi yok. Silah×n× do rultmu "hem paran×, hem de can×n×" istiyorum diyen bir haydut var.


8

9

SAVAģA HAYIR! z ABD, Irak’a saldÁrmaya hazÁrlanÁyor z Dick Cheney’in Ortadoùu gezisi bu giriĤimin bir parçasÁ z Afganistan’da olanlar “terörizme karĤÁ savaĤ”Án sivillere karĤÁ yürütüldüùünü ortaya koyuyor z SavaĤ politikalarÁnÁn arÁnda büyük petrol ve silah Ĥirketleri duruyor. merikan emperyalistlerinin Irak’a sald×r×s× hergün biraz daha yak×nlaü×yor. Baütan daha ürkek ve kendi içinde bölünmüü olan Bush yönetimi art×k kendi iç sorunlar×n× çözdü ve üimdi bir taraftan teknik haz×rl×klar×n× sürdürürken diùer yandan da gerekli desteùi haz×rlamaya çal×ü×yor. imdilik bir ABD sald×r×s×na tam ve aç×k destek sadece ngiltere ve Avustralya hükümetlerinden geliyor. Bu iki ülkenin hükümetleri bir sald×r×ya asker ve uçak vererek kat×lacaklar×n× aç×klad×lar. Bush’un sald×r×s×na destek veren hükümetlerden birisi de iç kamuoyuna dönük bütün

A

yar× gönüllü tutumuna ra men Türk hükümeti. Uluslararas× sermayenin bütünüyle hizmetinde olan MHP-DSP-ANAP hükümeti iç kamuoyuna dönük ba ×ms×z tutum al×yormu havas×na ra men tüm uluslararas× platformlarda ve özellikle de ABD yetkilileri kar ×s×nda süt dökmü kedi yavrusu gibi. Her denene, her istenene evet demekte. imdiye kadar Pentagon’dan bas×na s×zan haberlere göre Irak’a sald×racak ABD askeri güçleri Güney’de esas olarak Kuveyt’de y× ×nak yap×yor. Baz× haberlere göre Kuveyt’e 200 binin üzerinde Amerikan askeri yerle tirilecek ve bunun

önemli bir k×sm× daha imdiden Kuveyt’e gelmi durumda. Öte yandan ABD uçaklar× Güney’de bir yandan Suudi Arabistan ve di er ülkelerdeki üsleri kullanacak, di er yandan ise uçak gemileri kullan×lacak. Kuzey’de ise Türkiye sald×r×n×n üssü. ABD her zaman kulland× × ncirlik üssünün d× ×nda Konya’da da bir üs olu turma haz×rl× × yap×yor. Yak×nda Türkiye, srail ve ABD’nin Konya’da yapaca × tatbikattan sonra Konya üssünün nas×l kullan×laca × kesinle ecek. ABD Türkiye’de Irak’×n elindeki silahlarla vuramayaca × ama bu arada Irak’a da yeterince yak×n bir üs istiyor.

SavaĤ çakallarÁ Bugünkü ABD yönetimi her açÁdan tam bir çakallar sürüsü. Yönetimde yer alanlarÁn büyük çoùunluùu ya petrol zengini ya da silah sanayisinde büyük yatÁrÁmlara sahip. Özetle ABD’nin dünya çapÁndaki hegemonya savaĤÁnda Bush yönetiminin doùrudan çÁkarÁ var. BaĤkan Bush Arbusto petrol Ĥirketinin kurucularÁndan. Bu Ĥirketin bir baĤka kurucusu ise Usame Bin Ladin’in kardeĤi Salem

Bin Ladin. Bush aynÁ zamanda Harken Ĥirketinin de hissedarÁ, yöneticisi ve danÁĤmanÁ. Harken bir enerji Ĥirketi. BaĤkan YardÁmcÁsÁ Dick Cheney ise bir dizi enerji Ĥirketinin yöneticisi ya da danÁĤmanÁ. Cheney’nin yöneticisi olduùu Ĥirketler Kazakistan ve Orta Asya petrolleri ile yakÁn iliĤkilere sahip. Dick Cheney’nin yöneticisi olduùu Halliburton Chevron, Exxon, Shell, Unacol gibi dev

petrol Ĥirketleri ile birlikte iĤ yapÁyor. ABD’nin Ulusal Güvenlik DanÁĤmanÁ Orta Asya’da yaygÁn iĤleri olan Unacol’da hisseleri var ve Chevron petrol Ĥirketinin eski baĤkanÁ. Afganistan’Án bugünkü kukla baĤbakanÁ Hamid Karzai ise Unacol petrol Ĥirketinin eski danÁĤmanÁ. Unacol Orta Asya petrollerini Afganistan üzerinden Hint Denizi’ne taĤÁmak istiyor. Unacol’un bir eski yöneticisi

bugün ABD’nin Afdganistan elçisi, bir baĤka yöneticisi, general Charles Larson ise ABD ordusunun eski Pasifik komutanÁ. Bir eski general, Donald Rice ABD hava kuvvetlerinin komutanÁ ve tabii Unacol’un da yöneticisi. Unacol için danÁĤmanlÁk yapan ya da baĤka görevler yerine getirenler arasÁnda Kissinger, eski ABD Pakistan büyükelçisi. 99 ’de Irak’a saldÁran ABD’nin, bugüngü baĤkanÁn babasÁ olan Bush, Carlyl adlÁ dev bir yatÁrÁm Ĥirketinin baĤkanÁ. Baba Bush’un Carlyl Ĥirketinin en çok yatÁrÁm yaptÁùÁ alan silah sanayi. Grubun bir baĤka yöneticisi Frank Carlucci de eski ABD Savunma bakanÁ. Hem Bush hem de Carlucci aynÁ zamanda CIA’da da çalÁĤmÁĤlar.

Carlucci Ĥimdiki Savunma BakanÁ Donald Rumsfeld’in eski bir arkadaĤÁ. Baba Bush’un baĤÁnda olduùu Ĥirketin yöneticilerinden çoùu ya eski ABD yönetimlerinde görev almÁĤlar ya da CIA’da veya Amerikan ordusunda çalÁĤmÁĤlar. Hem ABD yönetimlerinde ya da orduda görev yapan hem de dev enerji, petrol Ĥirketlerinde görev yapanlarÁn yanÁ sÁra Ăngilizlerde de aynÁ durum söz konusu. Birçok Ăngiliz bakan aynÁ zamanda petrol Ĥirketlerinde de görevli. KÁsacasÁ savaĤ çakallarÁ aslÁnda çeĤitli bahanelerle kendi kiĤisel çÁkarlarÁnÁ savunuyorlar. Kendi kiĤisel çÁkarlarÁ için ülkeleri bombalatÁyorlar, binlerce inasÁnÁn ölümüne yol açÁyorlar. Orta Asya petrollerini Afganistan üzerinden Hint Okyanusu’na taĤÁmak isteyen Unacol bu isteùini Taliban’la düĤtüùü anlaĤmazlÁk üzerine yarÁda kesmiĤti. Bugün Unacol ile onun bir çalÁĤanÁ olan Afganistan geçici BaĤbakanÁ sayesinde Afganistan hükümeti arasÁndaki görüĤmeler yeniden baĤladÁ. Afganistan savaĤÁnÁn neden çÁktÁùÁ çok açÁk deùil mi?

te Konya’n×n anlam× burada. Irak’a sald×r× binlerce, onbinlerce cana mâl olacak. Çok say×da sivil, Amerikan uçaklar×n×n sald×r×lar× sonucu hayatlar×n× kaybedecek. Sonunda ise ABD yönetimindeki bir avuç insan×n petrol ç×karlar× geni lemi , dünyan×n bu en büyük petrol üreticilerinden birisi olan ülke bütünüyle ABD’nin mutlak hegemonyas× alt×na girmi olacak. ABD bu arada ayn× zamanda bütün dünyaya bir kez daha göz da × vermi üstün askeri gücünü kan×tlam× olacak. Afganistan ABD’nin sald×rganl× ×n×n sonuçlar×n× çok güzel bir biçimde gösteriyor. “Terörizme kar × sava ” yaygaras× ile ba layan sald×r× as×l olarak Usame Bin Ladin yüzünden ç×km× t×. imdi bütün dünya Usame Bin Ladin’e hiçbir ey yap×lamad× ×n×, Taliban ve El Kaide yöneticilerinin serbest oldu unu biliyor. Öte yandan sava sonras×nda ABD Afganistan’da geriye tam bir kaos b×rakt×. Ülke eroin ve silah kaçakç×s× çetelerden olu an Kuzey ttifak×’n×n ellerine teslim edildi. imdi ba ta ba kent Kabil olmak üzere Afgan kentlerinde sokaklarda terör kol geziyor. Çe itli çete efleri ise birbirlerinin bo az×n× s×kmakla, payla ×mdan daha büyük bir pay koparmak için mücadele tmekle me gul. Bu arada Taliban ise

diereni e ba lad×. Görüldü ü kadar×yla bu direni in k×r×lmas× kolay olmayacak. Öte yandan ABD ele geçirdi i Afgan sava esirlerini Küba’daki kamplar×na ta ×d× ve burada tam anlam× ile bu esirlere i kence yap×lmakta. nsani amaçl× operasyonun sonucu tutsaklara hayvani müdahale. Aynen Türkiye’de hapishanelere yap×lan ve onlarca mahkumun ölümüne neden olan sald×r×ya “hayata dönü operasyonu” denmesi gibi. Bugünün en acil görevi sava a kar × ç×kmak ve Amerikan sald×rganl× ×na kar × direnmektir. Amerika bu sald×rganl× × yenilgiye u rat×labilir. Bu mümkün. Yeterki dünyan×n her yerinde sava kar ×tlar× seslerini olabildi ince yükseltsinler.

“Terörizme karĤÁ savaĤ” yaygarasÁ ile baĤlayan saldÁrÁ asÁl olarak Usame Bin Ladin yüzünden çÁkmÁĤtÁ. ģimdi bütün dünya Usame Bin Ladin’e hiçbir Ĥey yapÁlamadÁùÁnÁ, Taliban ve El Kaide yöneticilerinin serbest olduùunu biliyor.

. Körfez savaĤÁ . Körfez Savaü× Amerikan vahüetinin ulaüabileceùi noktalar× iyi göstermekte. Üstün askeri gücü ile Irak ordusunun bütün haberleümesini imha eden ABD bu arada say×s×z sivil hedef, usta niüanc×lar× ile yerle bir etti. Onbinlerce sivil hava sald×r×lar× sonucu öldürüldü. Savaü×n belki de en büyük katliam× ise Kuveyt’ten geri çekilen Irak ordusu konvoyuna yap×lan sald×r× oldu. Bu sald×r×da binlerce Irakl× askeri araçlar×n içinde direnemeden imha edildi. Sald×r×dan sonra çekilen fotoùraflar vahüetin korkunç boyutlar×n× ç×plak bir biçimde göstermekteydi. Çoùu silahs×z binlerce asker adeta kavrulmuü, arabalar, z×rhl× araçlar erimiüti. ABD uçaklar× hiç bir askeri amac× olmayan bir katliam gerçekleütirmiüti.

Kabil’de Afgan savaü esirleri insanl×k d×ü× koüullarda yaü×yor

ABD’nin hegemonya savaĤÁ OøU Bloku’nun yÁkÁlmasÁndan sonra ogüne kadar ki iki bloklu dünya yerini çok merkezli bir dünyaya bÁraktÁ. Berlin DuvarÁ’nÁn yÁkÁlÁĤÁnÁ SSCB’nin daùÁlmasÁ izledi onu ise ABD’nin oluĤturduùu ittifakÁn Irak’a saldÁrmasÁ. Irak saldÁrÁsÁ dünyaya önümüzdeki dönemde kimin hakim olacaùÁ kavgasÁnÁn ilk adÁmÁydÁ. Bölgesel bir güç olmak için hamle eden Irak ezilirken ABD bütün dünyaya geleceùin tek efendisinin kendisi olacaùÁnÁ anlatÁyordu. KÁsa süre sonra bu kez Avrupa’nÁn göbeùinde hegemonya savaĤÁ baĤladÁ. Eski Yugoslavya’nÁn parçalanmasÁ sÁsrasÁnda birbirine düĤürülen halklarÁn çatÁĤmasÁna ABD ve müttefiùi NATO ülkeleri Bosna’da katliam var yaygarasÁ ile müdahale ettiler. SÁrbistan aùÁr bir biçimde bombalandÁ. Tahrip edildi. Bosna gerekçesinden ABD’nin saldÁrganlÁùÁkÁsa süre sonra bu kez na karĤÁ çÁkan en önemli Kosova bahane edilerek güç savaĤ karĤÁtÁ hareketSÁrbistan’a yeniden tir. Bu hareket emperyalsaldÁrÁldÁ. Böylelikle izmin belli baĤlÁ bütün Yugoslavya devlet baĤkanÁ merkezlerinde var. Miloseviç muhalefetin ABD’nin saldÁrganlÁùÁ elinden kurtarÁldÁ. karĤÁsÁndaki en büyük Yugoslavya’ya direnç iĤte bu hareket (SÁrbistan’a) müdahalenin SavaĤ karĤÁtÁ hareket asÁl amacÁ da gene hegeABD’nin saldÁrganlÁùÁnÁ monya sorunu idi. Bu kez durdurabilecek tek güç. ABD ve NATO müttefikVietnam bunun en iyi leri bütün dünyaya bunkanÁtÁ. dan böyle dünyanÁn jandarmasÁ bizi diyorlardÁ ve ABD ordusunun ya da NATO güçlerinin sürekli bir uluslararasÁ polis gücü olmasÁnÁ öneriyorlardÁ. Gerek Irak savaĤÁna, gerekse de SÁrbistan’a yapÁlan saldÁrÁlara karĤÁ bir barÁĤ hareketi oluĤtu. Ancak ABD’nin Afganistan’a saldÁrÁsÁna karĤÁ oluĤan barÁĤ hareketi bunlardan kat be kat büyük oldu. Büyük yÁùÁnlar dünyanÁn dört bir yanÁnda savaĤa hayÁr ĤiarÁ ile sokaklara çÁktÁ. Müslüman ülkelerdeki savaĤ karĤÁtÁ hareketin yanÁ sÁra birçok BatÁ Avrupa ülkesinde de yÁùÁnsal bir savaĤ karĤÁtÁ hareket oluĤtu.Berlin, Londra, Roma gibi kentlerde yüzbinlerce inasan birden çok kez yaptÁklarÁ gösterilerle “savaĤÁ son” dediler. ABD’nin dünya hegemonyasÁ için bastÁrÁĤÁ sürüyor. Bu kez hedef tahtasÁnda Irak var ve bu kez ABD Irak’a saldÁrmak için yaygÁn bir ittifak kurmaya çalÁĤmÁyor. ĂĤi asÁl olarak kendi baĤÁna yapmakta kararlÁ. Bunun temel nedeni bütün dünyaya bir kez daha ABD’nin askeri gücünün tartÁĤma götürmez üstünlüùünü göstermek. Gerçekten de Irak’Án elindeki olanaklarla ABD’ye askeri olarak direnmesi mümükün deùil. Aynen Afganistan’da Taliban’Án askeri olarak hemen hemen hiç direnememesi gibi. ABD’nin bu saldÁrganlÁùÁna karĤÁ çÁkan en önemli güç savaĤ karĤÁtÁ harekettir. SavaĤ karĤÁtÁ hareket emperyalizmin merkezinde, Washington ve New York’da, dünyanÁn belli baĤlÁ bütün merkezlerinde var. ABD’nin saldÁrganlÁùÁ karĤÁsÁndaki en büyük direnç iĤte bu hareket SavaĤ karĤÁtÁ hareket ABD’nin saldÁrganlÁùÁnÁ durdurabilecek tek güç. Vietnam bunun en iyi kanÁtÁ. ABD’nin Vietnam’da sürdürdüùü kanlÁ savaĤa gerek ABD’de gerekse de dünyanÁn dört bir yanÁnda karĤÁ çÁkanlar savaĤÁn ABD açÁsÁndan yenilgi ile sonuçlanmasÁnda büyük bir role sahipler. Bilindiùi gibi Vietnam savaĤÁna karĤÁ mücadele edenler arasÁnda ABD ordusundan askerler de vardÁ. Bugünkü savaĤ karĤÁtÁ hareket daha Ĥimdiden Vitnem savaĤÁ karĤÁtÁ hareketin en yüksek olduùu bpyutlara ulaĤmÁĤ durumda. Bugün ABD’nin saldÁrganlÁùÁnÁ durdurmak daha da mümkün. SavaĤa hayÁr!

D


0

Sosyalist görüĤ Dünyada ve Türkiye’de, sÁnÁf mücadelesi, siyaset, örgütlenme hakkÁndaki görüĤlerinizi bize yazÁn Tel: (0 216) 346 65 73 Faks: (0 216) 449 05 04 e-posta: sosyalistisci@myrealbox.com

"Somut talepler etrafÁnda dÁĤa dönmeliyiz" SES Aksaray ģubesi Mali Sekreteri Türkan AydoùmuĤ'a KESK kongreleri hakkÁndaki izlenimlerini sorduk. z Kongreyi nasÁl deùerlendiriyorsunuz? TA: Tabana hitap eden bir genel kurul olmad×. Tabanda militan mücadele verip kurula gelen KESK üyelerini mücadeleye sevketmek yerine listeler üzerinden yönetim pazarl×klar×n×n yap×lmas× kongrenin sönük ve mücadeleden kopuk geçmesine neden oldu. Gelecekteki mücadeleye dönük somut ad×mlar×n at×lmamas× en büyük eksiklikti. z Önümüzdeki dönemi nasol deùerlendiriyorsunuz? TA: Yetki alma sürecine giriyoruz ve bu süreçte en a ×r

IMF sald×r×s×yla kar × kar ×yay×z. Türkiye'de IMF kar ×t× mücadelenin en militan ve örgütlü unsuru olan KESK örgütlülü ünü art×r×p yetkiyi fa ist Kamu-Sen'e b×rakmamal×d×r. Bunun için içe kapal× kongre havas×ndan hemen ç×k×p on y×ll×k mücadele deneyemimizden ç×kard× ×m×z derslerle emekçilerin somut talepleri etraf×nda d× a dönmeliyiz. KESK'te siyasetlerin ç×karlar× do rultusunda davranan zihniyetlere kar × tabandaki emekçilerin ç×karlar× için mücadeleden a a ×dan bir e ilim olu turmak gerekiyor. Egemen s×n×f×n güçsüz ve bölünmü oldu u günümüzde, bir kez daha tekrarlarsam, örgütlü, birle ik ve militan bir mücadele verirsek kazanmam×z çok kolay.

Ăsrail terörüne son! 7 ay önce Ăsrail'in Filistin halkÁna açtÁùÁ savaĤ, giderek kanlÁ bir hal almaya baĤladÁ. Geçtiùimiz hafta iĤgalci Ăsrail kuvvetleri bir günde 40 Filistinliyi öldürdü. Eylül sonras× ABD emperyalizminin "terörizme kar ×" bahanesiyle ba latt× × dünya hegemonyas× için sava × f×rsat bilen bir ba ka sava köpe i aron Filistin halk× üzerindeki bask×s×n× t×rmand×r×yor. Ama tüm bask×lara ra men Filistin'de ntifada kitleselle erek devam ediyor. Ate kes ça r×lar×na kula ×n× kapayan srail hükümetine kar × Filistin halk× için mücadeleden ba ka bir yol yok! Baz× srail yöneticileri soyk×r×m×n gerekli oldu unu söylemeye ba lad×lar. Nas×l bu kadar adile ebiliyorlar? Çünkü ABD'nin Irak'a müdahalesi an meselesi. Büyük militarist ABD dünya çap×nda terör estirirken

Ortado u'daki bekçi köpe i srail devleti de elinden geleni ard×na koymuyor. Sosyalistlerin kaybedecek bir dakikas× bile yok! Bugün sava a kar × kampanya yapmayan, sava × te hir etmeyen, sava × durdurmak ve Türk hükümetinin sava ç× ×rtkanl× ×na kar × aktif bir mücadele sergilemeyenler, b×rakal×m sosyalist olmay×, sava kar ×t× ad×n× bile hakedemezler. H×zla bulundu umuz her alanda sava kar ×t× platformlar

kurmal×y×z. nisiyatifi elimize almal×y×z. Gücümüz me rulu umuzdan gelecek. Halk×n %80'i sava a kar ×. Öyleyse kollar× s×vayal×m! Filistin'deki katliama kar × sesimizi yükseltelim! ABD'nin Irak'a müdahalesine kar × sesimizi yükseltelim. Emperyalizm Ortado u'dan defol! Ya as×n ezilen halklar×n mücadelesi! Uùur Gökçe

Liseliler mücadeleye

Öùrenciyiz, köle deùiliz! ĂĤçiler öfkeli, öfkeyi örgütleyelim! 9 Mart'ta BostancÁ Kültür Merkezi'nde gerçekleĤen TürkĂĤ Temsilciler toplantÁsÁnda iĤçilerin ne kadar öfkeli olduklarÁ, mücadeleye ne kadar hazÁr olduklarÁ birkez daha açÁùa çÁktÁ. Yakla ×k 6 bin i çi toplant× boyunca "Suskun Türk- istemiyoruz", "IMF u a × istifa" sloganlar× att× ve Ankara'y× tehdit etti. Türk- 'in bu türden toplant×lar yapmas× bir zorunlulu un ürünü. Tabandaki bas×nç kendisini imdilik bu toplant×larda, bu toplant×lar× zorlayarak aç× a vuruyor. Öfkenin düzeyinin ne kadar yüksek oldu u, i çilerin ne kadar keskin oldu u, IMF dü manl× ×n×n boyutlar×n×n ne kadar derin oldu u bu tür toplant×larda, görmek olanakl×. Bu yüzden, "umutsuz olmak için tek bir neden bile yok"tur demiyor muyuz? Türk- 'li i çilerin öfkesi, bir

gerçe i birkez daha vurgulamak için önemli. Kriz dönemlerinde çok iddetli dalgalanmalar olabilir. Hareket roket gibi ileri f×rlayabilir, birden durabilir, gerileyebilir. Hareketin karakterinin ini li ç×k× l× olmas× çok s×k kar ×la ×lan bir durumdur kriz dönemlerinde. Hareketin daha dura an oldu u dönemde krizin, kriz kar ×s×nda i çi s×n×f×n×n hareket kabiliyetinin temel özelliklerini kavrayamayanlar h×zla karamsarl× a dü ebilirler. Karamsarl×k ise korkuyu besler ve birden bire görevi umudu örgütlemek olan sosyalistler felç olabilir. Y×lg×nl× a kap×labilirler. Hareket mühendisli ine ba layabilirler. ngiltere'de mücadele veren Tony Cliff, ölümünden önce, öküzün boynuzundaki sine in bazen öküzü yönetti i yan×lsamas×na kap×labilece ini söylemi ti. Krizi

kavrayamayanlar×n, öfkenin boyutunu göremeyenlerin bazen kendilerini öküzün boynuzundaki sinek sanmalar× normal. Bunun sonucu ise anl×k bir hareketi mezurayla ölçmek ve buradan genel sonuçlar ç×kartmakt×r. Solun moralsizli inin, yenilgi duygusunun ard×nda i çi s×n×f×ndan kopuklu un d× ×nda, krizin derinli ini ve de i im yaratacak keskin mücadelelerin her an patlayabilece inin görülmemesi de yat×yor. 995 y×l×nda Türk- 'in yapt× × bölge toplant×lar×, bir süre sonra dönemin hükümetini y×kacak genel grev mücadelesinin ba lang×c× olmu tu. Bütün küçük öfke i aretlerini hükümete kar × birle ik bir mücadeleye dönü türmek için umudu örgütlemek zorunday×z. çiler öfkeli. En az onlar kadar öfkeli olmak zorunday×z. Y×ld×z Önen

Öùrenciler, kimi zaman isimlerini haberlerde kimi zaman da gazetelerde gördüùümüzde hep maùdur olan insanlar, kÁrk yÁlda bir kar yaùÁĤÁnÁ bekleyen bir gün bile tatil olduùu için müthiĤ derecede sevinen insanlar. Peki nedir bu ö rencileri okullardan bu kadar bezdiren? 40 dakika kar ×na geçip sürekli senden üstün oldu unu sana anlatmaya çal× an, ö renci, ö retmen hiyerar isini savunan ö retmenler sayesinde mi okuldan b×k×yoruz yoksa 40 dakika bekledi imiz teneffüste bile tek e lencemizin bahçede (o da varsa) oturup konu mak oldu unu bildi imiz için mi s×k×l×yoruz?

DevamsÁzlÁk tehdidi Milli Eùitim BakanlÁùÁ'nÁn öùrencileri okula kapatmak için vurguladÁùÁ müthiĤ fikir sayesinde devamsÁzlÁk 0 güne indirildi, tabi e er rapor alabiliyorsan×z bu süre 30 gün. Nezle, grip gibi hastal×klarda okula gitmeme gibi ans×n×z yok çünkü ö rencilerin her türlü zorlu a dayanabilen, hiç hasta olmayan insanlardan olu tu u san×l×yor. 0 gün dersi dinlemezseniz

s×n×fta kal×yorsunuz yani ama e er raporunuz varsa böyle bir ey söz konusu de il, sanki raporlu ö renci dersi kaç×rm×yorsa raporsuz olan kaç×r×yor. Kaç ö rencinin doktora en ufak hastal×kta gitme lüksü var o da dü ünülmemi tabi ki. Bu yar× aç×k cezaevine gelen ö renciler okulun dayatt× × üniformay× da giymek zorunda. Sebebi ise insanlar aras×nda olan maddi farklar× gizlemek.

Zenginler ve fakirler Bir utancÁmÁzÁ kapama Ĥeklimiz gerçekten olaùanüstü. Sanki zengin olan her gün farkl× ayakkab× giyip, gömle ini marka diye tabi edilen yerlerden giymiyormu gibi. Di er ö rencinin ondan daha az paras× var diye bütün okulda koyun gibi ayn× k×yafete ö rencilerin ayn× giyinmesi kabul edilebiliyor. Bayan memurlar×n pantolon giyme özgürlükleri nas×l kazan×ld×ysa biz ö renciler de bunu yapabiliriz. çindeki sese kulak ver. Ba ar× çok uzak de il. Kendi gücünün fark×na var. Ö renci birli ine kat×l. Doùuü K.


8 Mart’Án ardÁndan... PolitikasÁz kurtuluĤ olanaklÁ mÁ? Son yÁllarda 8 Mart basÁnda, magazin haberi tarzÁnda yer alÁyor. Adeta anneler günü gibi kadÁnlarÁn da anÁlacaùÁ bir günü var artÁk! Medya bu günde kad×nlara, kendilerini dü ünmelerini, kendileri için bir eyler yapmalar×n× tavsiye ediyor. Amerika'da dokuma i çisi kad×nlar×n 8 saatlik i günü için verdikleri mücadelenin sonucunda ba layan 8 Mart'tan çok farkl× bir hava hakim. Kad×nlara de i tirmek için, mücadele için alanlara ç×kmalar× yerine evlerinde oturarak kendilerini dü ünmeleri tavsiye ediliyor.

la ×ld× × bir kutlama oldu. Bu tür platformlara kar × de ilim ama, eylül sonras×nda kap×m×za dayanan sava ç× ×rtkanl× ×na sessiz kalarak, kad×nlar×n hayatlar×n× kabusa çeviren MF politikalar×na sessiz kalarak kad×nlar×n kurtulu u nas×l gerçekle ecek ? Erkekçe oldu u varsay×larak reddedilen politikadan kad×nlar etkilenmiyor mu? Sonuçta medyan×n yaratmaya çal× t× × anneler günü modas×na/ tuza ×na kendi ellerimizle dü mü olmuyor muyuz?

8 Mart platformunda yer alan bazÁ kadÁnlar F tipi hapishaneler gibi siyasal konularÁn “erkeklerin iĤi” olduùunu ve kadÁnlarÁ ilgilendirmediùini ifade etti. YukarÁdaki fotoùraf 19 AralÁk 2000’de gerçekleĤen hapishane katliamÁ sonrasÁ BayrampaĤa Hapishanesi’nden bir görüntü. Bu fotoùrafÁ siyasal sorunlarÁ “erkek iĤi” olarak görenlere sunuyoruz.

Nuran Yüce

Röportaj

Medya ve kadÁnlar Burjuva basÁnÁn, medyanÁn bu tavrÁ anlaĤÁlabilir nedenlere dayanÁyor. Üstelik sadece 8 Mart için geçerli de il. Fakat garip olan bu tutumun kad×n gruplar×n× da etkilemesi. Bu y×l gerçekle en 8 Mart etkinliklerine uzun süreden beri varolan bir tart× ma damgas×n× vurdu. ki ayr× etkinlik yap×lmas× sonucunu do uran bu tart× ma, 8 Mart etkinliklerinde erkeklerin yer al×p alm×yaca × idi. Sonuçta sadece kad×nlar×n kat×laca × bir etkinlikde ×srarc× olanlar, alanlara ç×kmak yerine enlik yapmaya karar verdi. enlikte Medeni Yasa d× ×nda güncel ve politik herhangi bir talep yer almad× × gibi bu gibi mevzualarda konu ma dahi yap×lmad×. Daha çok anma havas× hakimdi. Kad×n kad×na, kad×nca eylerin konu uldu u ve pay-

9 AralÁk 2000

Ăstiklal Caddesi'ne her gittiùimizde görürüz onlarÁ… Yan×m×za yana t×klar×nda ço u zaman duymamazl×ktan gelir, bazen "acelem var" deyip alelacele uzakla ×r kimi zamanda tersleriz… Evet u Taksim'de kartpostal vs. satan gençlerden bahsediyorum. Ufak tefek bir eyler satarak ya am×n× sürdürmeye çal× anlardan. brahim kartpostal sat×yor. z Abi.. TÜ makine ö rencisiyim, ailem Sivas'ta, babam emekli. Buray× kazand× ×mda bütün ailem sevinç yuma × oldu. Ama sevincimiz uzun sürmedi, harc×yd×, yurt paras×yd×, k×rtasiye masraf×yd× (okul bunu harçtan ayr× olarak istiyor), kay×t paras×yd×, derken hayat×nda bir kere borç istememi babam, bütün çevreye borçland×, hemde okuman×n ücretsiz oldu u bir ülkede.

Babam devletin verdi i iki kuru emekli paras×yla borç mu ödesin, ev mi geçindirsin bana para m× göndersin? Hal böyle olunca bana da çal× mak dü tü ama i nerde? bulamay×nca ben de bu yolu buldum, günlük harçl× ×m× anca ç×karabiliyorum. te sende görüyosun okulunda dersinde olmas× gereken, dersten ç×k×ncada kütüphanede ara t×rma yapmas× gereken bir mühendislik ö rencisi, hayat×nda belki bir kitap okumam× zengin çocuklar×na yalvar yakar kartpostal sat×yor. z Mert: Peki yeni YÖK yasa tasar×s× hakk×nda görü lerin? En dü ük harç 850 dolar olacak? z Nas×l olsun ki abi zaten eski harç paras×n× zor denkle tiriyorduk. -2 milyar paray× nas×l verelim ? Ama ben biliyorum devlet benim s×rama kendi düzenine uygun zengin çocu unu oturtmay×, benim de

ömrümün sonuna kadar kartpostal satmam× istiyor! Anlatt× durdu brahim... Sadece bunlar de il, bir müzik grubu kurduklar×n× paras×z kal×p müzik aletlerini satmak zorunda kald×klar×ndan bahsetti. Öyle ya paran yoksa hiçbir sosyal aktiviten olamazd× bu ülkede! O s×rada di er arkada lar× geldi. Kimisi kürt oldu u için d× land× ×n× okulu b×rakmak zorunda kald× ×n× kimisi katk× pay× ödeyemedi i için e itimine son vermek zorunda kald× ×n× söyledi. Hem i lerine mani olmamakta hem de üzüntünü belli etmemek için daha fazla duramad×m yanlar×nda ama una bir daha inand×m ki, paras×z e itim için, e itlik için, iyi ya amak için bu düzen y×k×lacak sosyalizm kurulacak! Mert Gülbahar

SavaĤa ve IMF’ye karĤÁ direniĤ Yeni bir hareket, yeni bir sol 9 - 2 0 - 2

N i s a n

z

Ă s t a n b u l

Marksizm 2002

Türkiye’nin en büyük anti-kapitalist forumu KatÁlÁm ve bilgi için: (0 216) 346 65 73

Bin kere, yüzbin kere

Ădama hayÁr! "ģehit-dar aùacÁ ve kan". FaĤistler, bütün ÁrkçÁlÁklarÁyla politik temellerini bu üçgen üzerine oturtuyorlar. Vampir gibi kan emmek istiyorlar. Avrupa Birli i tart× malar×nda s×k s×k de i ti i söylenen ülkücü fa istlerin gerçek yüzünü bir kez daha gördük. dam tart× mas×nda her türlü sahtekar tart× may× görmezden gelirsek, as×l sorun ve MHP'nin gerçek derdi PKK'lilerin as×l×p as×lmayaca ×. Fa istler, PKK'lilerin ya am× üzerinden hem seçim kampanyas× yap×yor, hem de elde etti i siyasi mevziyi kaybetmek istemiyor. Kanla tarih yazmaya devam etmek istiyorlar. dam tart× mas×nda bir yandan fa istler bast×r×rken di er yandan da liberaller idama kar × ç×k×yor görünüyorlar. Liberaller tam bir iki yüzlülük yap×yor. AB'ye giri vizesi buradan geçti i için idama kar ×lar. Yoksa kim as×lm× kim as×lmam× umurlar×nda de il! Biz idama kar ×y×z. arts×z, ko ulsuz bir biçimde " dama hay×r!" demeliyiz. Üstelik iki büyük gücün, Türk emekçilerle Kürt emekçilerin yanyana gelmesi için gerekli olan en temel unsur Kürtlere güven vermekten geçiyor. " dama hay×r!"demeden bu güven verilemez. Ayr×ca, bugün ×rkç×l× a, milliyetçili e kar × tart× mada idama kar × olmadan ad×m atmak mümkün gözükmüyor. B×rakal×m fa istler kafatasç×l×klar×yla böbürlensinler. hiç ku kumuz yok ki idam kar ×tlar×, bizler kat be kat daha fazlay×z, daha güçlüyüz! Ziya Ç.


2

BirleĤik mücadele kazandÁrÁr Devrimci Sosyalist ĂĤçi Partisi (DSĂP), geçtiùimiz hafta yaptÁùÁ bir çaùrÁ ile iĤçi ve emekçileri, sol güçleri, tüm savaĤ karĤÁtlarÁnÁ, dünyanÁn tahrip edilmesine karĤÁ olanlarÁ güçlerini birleĤmeye çaùÁrdÁ. "Gücümüzü birlikten alalÁm" baĤlÁklÁ DSĂP çaùrÁsÁ "savaĤa karĤÁ, IMF politikalarÁna karĤÁ, ülkücü faĤizme karĤÁ, özgürlükler için, krize emekten yana bir çözüm için güçlerimizi birleĤtirelim" diyor ve somut konular etrafÁnda kampanyalar öneriyor. ABD'nin dünya çapÁndaki hegemonya savaĤÁnÁn kapÁmÁza dayandÁùÁ Ĥu günlerde "SavaĤa HayÁr" baĤlÁklÁ bir kampanya büyük bir öneme sahip. ABD yönetimi çoktan kararÁnÁ vermiĤ durumda. Irak'a ve daha bir dizi ülkeye sÁrasÁyla saldÁrÁlacak. 11 Eylül'ün arkasÁndan "terörizme karĤÁ mücadele" safsatasÁnÁn arkasÁna gizlenilerek

sürdürülen bu hegemonya mücadelesinde ABD'nin asÁl hedefi dünya egemenliùi. Bu nedenle ABD hedeflediùi ülkelere ne pahasÁna olursa olsun saldÁrmakta kararlÁ. Irak tahrip edilirken, bir yandan petrol üzerindeki hakimiyet artÁrÁlacak, diùer yandan da bölgedeki diùer büyük güçlerin etkisi kÁrÁlacak. Afganistan ve SÁrbistan savaĤlarÁnda da amaç aynÁydÁ. ABD ve yandaĤÁ Ăngiltere'nin Irak'a saldÁrmasÁ gün meselesi. Ancak gene de önümüzde kÁsa da olsa bir hazÁrlanma süreci var. ABD bölgeye asker yÁùarken son hazÁrlÁklarÁnÁ yapÁyor. Bu durum bizlere de hazÁrlÁk için bir olanak veriyor. Önümüzdeki günlerde baĤlatÁlacak bir "SavaĤa HayÁr" kampanyasÁ çok hÁzlÁ adÁmlar atmalÁ ve en kÁsa zamanda güçlü bir biçimde sokaùa çÁkabilme yeteneùine ulaĤmalÁdÁr. ÇeĤitli grup ve çevrelerin

MayÁs’ta:

SavaĤa hayÁr! AVAģA HAYIR KampanyasÁ’nÁn somut hedeflerinden birisi de 1 MayÁs’ta ortak bir pankartÁn arkasÁnda biraraya gelmektir.

S

DSĂP, “SavaĤa HayÁr” pankartÁnÁn arkasÁnda çeĤitli parti, parti giriĤimi, grup ve çevrenin yan yana yürüyebileceùini önermektedir. Her örgütlenme kendi pankartÁnÁ, kendi, dövizlerini getirebilir. Hiçbir örgütün pankartÁ altÁnda yürümek istemeyenler ise “savaĤa hayÁr” genel pankartÁnÁn arkasÁnda yürüyebilirler. Her grup, her birey istediùi dövizi taĤÁyabilir. AyrÁca saptanan ortak bir slogan, ortak bir talep bütün dövizlerin diùer tarafÁna yazÁlabilir. Böylelikle hem bütün bireyler hem de bütün gruplar kendilerini ortak mücadele zemini içinde ifade etme olanaùÁ bulurlar. 1 MayÁs, ABD’nin Irak’a saldÁrÁsÁnda kritik bir döneme denk gelecektir. Bu nedenle 1 MayÁs gösterisinde savaĤ karĤÁtÁ bir çizginin öne çÁkarÁlmasÁ son derece önemlidir. Önerilen bu 1 MayÁs tutumu baĤka gösterilerde, baĤka etkinliklerde de uygulanabilir. Mümkün olan en geniĤ birliùin yolu budur. Eùer çeĤitli mücadelelerde, çeĤitli kampanyalarda yan yana gelen güçler giderek yakÁnlaĤÁyorlarsa, giderek birlik tek bir hedefe vurmaktan çÁkÁp politik bir birliùe ve teorik yakÁnlaĤmaya dönüĤüyorsa o takdirde birliùin somutlaĤacaùÁ baĤka biçimlerde bulunabilir. Bir çatÁ partisi ve daha da ileriye birleĤik bir devrimci parti gibi. Ancak bugünkü görev bunlarÁn tartÁĤÁlmasÁ deùil, somut kampanyalarÁn bir an önce oluĤturulmasÁdÁr. DünyanÁn hemen her yerini kaplamakta olan anti-kapitalist hareket gücünü en geniĤ birlikten almaktadÁr. SendikalÁ iĤçilerle kaplumbaùacÁ yeĤillerin “kapitalizme hayÁr” diyerek yanyana gelmesinde sembolleĤen birlik, örneùin Cenova’da Sosyal Forum çevresinde yüzlerce çevrenin bir araya gelmesi biçiminde ifadesini bulmuĤtur. Ăngiltere’de Sosyalist Ăttifak iktidardaki sosyal demokrat ĂĤçi Partisi’nin sol kanadÁndan sosyalistlere kadar geniĤ çevreleri bir araya getiren bir oluĤumdur ve son katÁldÁùÁ seçimlerde büyük bir baĤarÁ elde etmiĤtir. Geçtiùimiz ay Brezilya’da Porto Alegre’de toplanan Forum gene aynÁ Ĥekilde çok farklÁ eùilimleri yan yana getirmeyi baĤarmÁĤtÁr. Türkiye’de hÁzla benzer bir anlayÁĤla güçleri yan yana getirmek mümkün ve acil bir gerekliliktir. DSĂP böylesi bir faaliyette son zamanlarda bir dizi deneye sahip oldu. Biliyoruz ki benzer deneylere sahip birçok baĤka çevre var. Bir araya gelerek bütün bu deneylerin harmanlanmasÁ alternatifin oluĤmasÁnÁ, bu hükümetin yÁkÁlmasÁnÁ, savaĤÁn durdurulmasÁnÁ hÁzlandÁracaktÁr. KazanmanÁn mümkün olduùunu bilenler mücadelede birliùin önemini de kavramalÁdÁrlar.

yan yana gelmesi güçlü bir kampanya düzenleyebilmek için gerekli, ama yeterli deùil. GruplarÁn yanÁ sÁra baùÁmsÁz bireyleri de savaĤ karĤÁtÁ bir kampanyaya katÁlmasÁnÁ saùlamak ve hatta bu kampanyada öne çÁkmasÁ için çabalamak gerekir.

SavaĤa HayÁr! “SavaĤa HayÁr” kampanyasÁ DSĂP'in önerdiùi biçimde bir gruplar platformu olarak deùil, bireysel inisiyatif üzerinden yürümelidir. Bir yandan toplumda etkinliùi olan isimler kampanyaya kazanÁlmaya çalÁĤÁlÁrken, diùer yandan da yerel inisiyatiflere giriĤilmelidir. Her alanda savaĤ karĤÁtlarÁnÁ yerel olarak birleĤtirmek, bu birlikleri geliĤtirip güçlendirmek, yeni alanlara yaymak çok önemli. Örneùin SavaĤa KarĤÁ Kamu Emekçileri Ănisiyatifi, savaĤ karĤÁtÁ öùrencilerin inisiyatifi SaKa gibi giriĤimler çok önemli. Bu tür yerel giriĤimleri sayÁsÁz ölçüde çoùaltmak mümkün. Bir fakültenin, bir lisenin ya da bir bölgenin liselerinin, bir iĤyerinin, bir hastane çalÁĤanlarÁnÁn savaĤ karĤÁtÁ örgütlenmeleri oluĤabilir. SavaĤ KarĤÁtÁ Öùretmenler, SavaĤ KarĤÁtÁ Avukatlar, SavaĤ KarĤÁtÁ Doktorlar örgütlenmeleri gerçekleĤtirilebilir. ģimdi bütün DSĂP üyeleri bu tür giriĤimleri inĤa etmek için kollarÁ sÁvamalÁdÁr. SavaĤ karĤÁtÁ bir kampanya, ancak böylesi gir iĤimlerin üzerinde yükselirse güçlü olacaktÁr. Bütün bu kampanyalar bir ya da daha çok grubun örgütlenmeleri olmamalÁdÁr. Tam tersine kampanyalarda baùÁmsÁz bireyler inisiyatifli olmalÁ, önde durmalÁdÁr. DSĂP SavaĤ karĤÁtÁ Kampanya her düzeyde inĤa etmek için harekete geçme kararÁ almÁĤtÁr.

YÖK'e karĤÁ öùrenci hareketi IMF program×n×n bir parças× olarak gelen yeni YÖK tasar×s× ö renciler için hayat× daha da ya anmaz hale getirmektedir. E itimin bütünü, öncelikle üniversiteler ard×ndan da liseler bütünüyle paral× hale getirilmeye çal× ×l×yor. Birçok üniversitede YÖK'e kar × mücadele haz×rl× × var. Yeni yasan×n fark×nda olan ö renciler direnme haz×rl× × yap×yor. Ne var ki henüz yasa ö rencilerin ço unlu u taraf×ndan bilinmiyor. Bu durumda YÖK'e Hay×r kampanyas× en k×sa zamanda ba lamal× ve ilk i olarak ö rencilerin, ö retim üyelerinin ve velilerin bilgilendirilmesine ba lanmal×d×r. Zengin bir tan×t×m kampanyas× gerçekle tirilmelidir. YÖK'e Hay×r Kampanyas× aç×k ki üniversitelerde sürmekte olan bir dizi ba ka kampanya

ile birlikte yürüyecektir. Bir dizi üniversitede u anda yemek boykotlar× yap×l×yor. Baz× üniversitelerde bilet paralar×n×n artmas×na ve pasolar×n kalkmas×na kar × ba ar×l× bir kampanya sürüyor. YÖK'e Hay×r Kampanyas× bütün bu mücadelelerin birle ti i platform olmal×d×r. DS P bütün dost güçleri YÖK'e Hay×r Kampanyas×'na birlikte omuz vermeye ça ×r×yor. Ayr×ca YÖK'e Hay×r Kampanyas× üniversitelerin d× ×nda, liselerde de sürdürülebilir. Yasa do rudan liseli gençli in hayat×n× da etkileyecek. Liseli syan imdiden yayg×n bir te hir kampanyas×na ba lamal×. Liselerdeki di er talepleri h×zla YÖK'e Hay×r Kampanyas×'n×n platformunda birle tirmelidir.

Neden bireylere dayalÁ kampanyalar DS P'in mücadeleci bir birlik önerisinin bireylerin olu turaca × kampanyalara dayal× olmas×n× kimi çevreler ve bireyler sorgulamaktad×r. Neden gruplar ittifak× de il de bireylere dayal× kampanya? Öncelikle belirtmek gerekir ki DS P gruplar×, partileri, parti giri imlerini önerdi i kampanyalar× desteklemeye ça ×rmaktad×r. Daha önce Prag ve Cenova Kampanyalar×'nda oldu u gibi DS P örgüt olarak bütün gücüyle kampanyalar× destekleyecektir. Bütün üyelerini bu kampanyalar do rultusunda harekete geçirmeye çal× acakt×r. DS P'in yapmayaca ×, bu kampanyalar× daha önce de oldu u gibi kendisine mâl etmemektir. Kampanyalar, kampanyalara kat×lan bireylerin inisiyatifi üzerinde yükselmelidir. Aç×k ki bugün gruplardan

ba ×ms×z olan çok say×da birey vard×r. Bu bireylerin katk×s× al×nmadan sadece gruplar×n güçleri ile anlaml× güçte kampanyalar sürdürmek mümkün de il. te, DS P önerisinin bir temeli buna dayanmaktad×r. kinci olarak DS P bu kampanyalar dizisinin bir a amas×nda daha ileri siyasal birliklerin olu mas×n×n mümkün oldu unu dü ünmektedir. Böylesi bir birlik gruplar×n aritmetik birli inden de il, politik birli inden ve eylem içinde yak×nla mas×ndan geçer. Bu aç×dan da bak×ld× ×nda bireylere dayal× inisiyatifler etraf×nda kampanyalar sürdürmek sekter, dar grupçu tutumlar× daha kolay s×n×rlayaca × gibi daha ileri bir birli in yolunu açar. Çok say×da ba ×ms×z unsur kendilerine dü üncelerini ifade edebilecekleri, eylem güçlerini harekete geçirebilecekleri

bir alan bulmu olur. Öte yandan, gruplar böylesi, bir birlik sürerken kendi ba ×ms×z faaliyetlerini istedikleri gibi sürdürebilirler. Kampanyalara müdahale etmek istedikleri kendi üyelerini ortak tutumlara ça ×rabilirler. E er bu tutum di erlerini itmiyorsa ortada bir sorun yoktur. Yok itiyorsa bir sorun olu ur ve sonuçta ya kampanya o grup olmadan devam eder ya da o kampanya sadece o grup taraf×ndan sürdürülür! Yani bölünme ba lar. E er birlikte yürümeyi, daha ileri birlikleri amaçlayanlar kampanyalarda yan yana geleceklerse o takdirde sekterlikten uzak durulmal×, birlik öne ç×kar×lmal×d×r. DS P böylesi bir birli e haz×rd×r. Kendi deneylerini payla mak ve di er deneylerden ö renmek ister.


3

Manu Chao ile röportaj

Hareketin müziùi ANU CHAO Avrupa ve Latin Amerikada çok ünlü bir müzisyen. Türkiye'de de giderek tanÁnmaya ve ünlenmeye baĤladÁ. Anti kapitalist hareket içinde de çok aktif. Ăngiliz Socialist Worker gazetesinden Matthew Cookson, Manu Chao ile konuĤtu.

M

iyi silah insan y× ×nlar×d×r. Tek lider y× ×nlard×r. Ma lup edemeyecekleri tek liderdir o. Dünyan×n yöneticileri her bir araya geldiklerinde hareket orada olacak. Mümkün oldu unca ben de orada olaca ×m. Barselona benim kentim. E er orada olmazsam bütün konu tuklar×m×n ne anlam× olur.

Ăngiltere'de bir çok insan sizi Cenova'daki G8 toplantÁsÁnÁn protestosu sÁrasÁnda duydu. Cenova'ya niye gitmiĤtin?

DÜNYANIN bir çok yerine gittiniz. Hareket hakkÁndaki farklÁ deneyleriniz neler?

ÇÜNKÜ daha iyi bir dünya istiyorum. Ayn× ekilde dü ünmeyen birçok insanla beraber oluyorum, ama gene de hepimiz i lerin böyle gitmeyece inde anla ×yoruz. Bir demokraside ya am×yoruz. Paran×n diktatörlü ünde ya ×yoruz. Çocu um için daha iyi bir dünya istiyorum. E er ne isterlerse yapmalar×na izin verirsek bu toplu intihar olur. Gösterilerden 5 gün önce Cenova'da bir festivalde çald×k. Bilet paralar×n×n yar×s× gösterileri düzenleyen Cenova Sosyal Forumu'na Clandestino Bar×'n× in a etmek için verildi. Bu bar gösteriler boyunca göstericilere su, elma gibi temel ihtiyaçlar× verdi. Gösteriler ba lamadan bir önceki ak am da Cenova'da çald×k. Bu gösterinin tüm paras× da avukatlara verildi. CENOVA'DAN bu yana antikapitalist hareket üzerine ne düĤünüyorsun? CENOVA'DAN sonra hareket için zor bir dönem ba lad× çünkü insanlar nas×l tepki göstermek gerekti ini bilmiyordu. Giderek daha çok insan, özellikle de gençler iddet kullan×lmas× gerekti ini dü ünüyor. Di erleri ba ka yollar× tart× mak istiyor. imdilik kimse herkesin birlikte davranabilece i bir yol öneremedi. imdi acil olan olmakta olanlara hay×r demektir ki hep birlikte olal×m. Benim politikam bu. Gelecek gösteri Mart ortas×nda Barselona'da Avrupa Birli i toplant×s×. Orada çalmaya çal× aca ×z. Barselona'da da ayn× sorun var. De i ik gösteriler yapmak isteyen gruplar var. Hepimizin ayn× bayra ×n alt×nda toplanmas× gerekmiyor. Ama bütün bayraklar×n birlikte yürümesi gerekir ki güçlü olunsun. En

DÜNYANIN Kuzey'indeki hareket daha entelektüel. Daha iyi bir dünya için mücadele di- yoruz, yar×n için de il ama gelecek için.Güney Amerika'da insanlar politik fikirlerinden dolay× protesto etmiyorlar. Mücadele etmezlerse ölecekler. Günet Amerika'daki son turnemde halk parlamentoyu i gal etmeden önce Ekvatror'a gitmi tik. Yerliler ba kent Quito'ya yürümü lerdi. Çünkü açt×lar, ya ayam×yorlard×. Bolivya'da hükümetin içme suyunu özelle tirmesi üzerine ayn× eyler oldu. imdi Arjantin'de de ayn× eyler ya an×yor. Güney Amerika'da gösteriler ya ayabilmek için yap×l×yor. BU MÜCADELELERDEN politik ve sanatsal olarak etkileniyor musun? SANATSAL olarak etkileniyorum çünkü benin i im bu. Politik ve sosyal olarak etkileniyorum çünkü i ler iyi gitmiyor. E er i ler iyi gitse politika ile ilgilenmem, sadece müzik yapar×m. Ama tepki göstermek zorundas×n×z. Nereye gitseniz, özellikle de Üçüncü Dünya’ya, dünyan×n ne kadar korkunç oldu unu görüyorsunuz. Kendinizi saklayamazs×n×z. Plaklar×mdan birinde bir bölüm var, “Geri çekilmek sürekli intihard×r" diyor. Çok kolayl×kla durdurulabilecek çok fazla ac× var. Nereye giderseniz gidin bir y× ×n sosyal problemle kar ×la ×yorsunuz. Ama önemli olan her yerde insanlar×n politikac×lara art×k güvenmemeleridir. George Bush'un dünyan×n en büyük ülkesini yönetmek için en iyi insan oldu una inanm×yorum. Çok tehlikeli bir insan. Sosyal ya da çevre sorunlar×na hiç ald×rm×yor. Her ey ekonominin ç×lg×nl× ×ndan kaynaklan×yor. Socialist

“Devlet düzeyinde istediùimiz kadar gösteri yapabiliriz. Ama gerçekten yÁùÁnsal olamadan hiçbir Ĥeyi, deùiĤtiremeyiz.” Worker'×n "Irak'da öldürmeye haz×rlanan manyak Bush" diyen ön kapa ×n× be endim. MÜZĂSYENLERĂN hareket içindeki yerleri ne? MÜZ SYENLER N sorumlulu u var, çünkü ellerinde mikrofon var. Resmi olsun, ba ×ms×z olsun bas×na ula abiliyoruz. Bu birçok insan×n yapamayaca × büyük bir f×rsat. Müzisyen para kazanmal× ve ba ka bir yolun oldu unu

Sinema fganistan'Án yerle bir edildiùi ve Irak'a saldÁrÁ planlarÁnÁn yapÁldÁùÁ bugünlerde "Kara ģahin DüĤtü" adlÁ filmin gösterime girmesi tesadüf deùil. Çünkü Türkiye'nin de Afganistan'a birlik gönderdiùi ve askeri birliklerin komutasÁnÁ devralmayÁ düĤündüùü Afganistan operasyonuyla özdeĤleĤtirilen bir film. Konu bir baĤka savaĤ: BirleĤmiĤ Milletlerin Somali'ye müdahalesi.

A

göstermeli. Benim inand× ×m tek devrim mahallede oland×r. Mahalle olaylar× de i tirebilece imiz tek yerdir. Devlet düzeyinde istedi imiz kadar gösteri yapabiliriz. Ama gerçekten y× ×nsal olamadan hiçbir eyi, de i tiremeyiz. Ama mahallelerde insanlar× de i tirebiliriz ve farkl× kültürleri yan yana getirebiliriz. Ben buna inan×yorum. YOLCULUK yaparken farlÁ

mücadelelerle iliĤki kuruyor musunuz? BA LANGIÇTA biz ilgileniyorduk ve ne oldu unu görmeye gidiyorduk. Ama imdi insanlar bize geliyor. Bir ehre gitti imizde bize geliyorlar ve "Hey Manu, bir grev var, gelebilir misin?" diyorlar. O kadar çok grev ve mücadele var ki herkese evet diyemiyorum. E er Arjantin'e giderseniz hiçbir eye yeti emezsiniz. Seçmek zorundas×n×z. Bu çok kötü.

Kara ģahin DüĤtü "Kara ģahin DüĤtü"nün hemen baĤÁnda seyirciyi bilgilendirmek amacÁyla "Somali'de açlÁk yüzünden 300 bin insan ölmüĤtü" yazÁsÁ geçiyor. Sanki orada hiç yiyecek yokmuĤ ve insanlar bundan ölmüĤ gibi. Aidit adlÁ yerel bir milis grubunun liderinin emriyle BM'nin erzak yardÁmÁna el koymasÁnÁ önlemek için müdahale baĤlatÁlÁyor. Bu sahnede birkaç milisin bir pazarda toplantÁ yapmasÁnÁ engellemek için pazardaki tüm insanlar taranÁyor! ABD askerleri ciddi bir

direniĤle karĤÁlaĤÁyor. Filmde ABD'li bir komutan, "Bütün Ĥehirle savaĤÁyorum, Ĥehri kontrol altÁna almazsak baĤÁmÁz belada" diyordu. ABD ve BM'nin tüm askerleri film boyunca Somalilileri "sÁskalar" olarak adlandÁrÁyor ve aĤaùÁlÁyordu. Filmin son sahnesinde bir savaĤ helikopteri düĤmüĤ, 19 Amerikan askeri ölmüĤtü. Ancak askerler geride kadÁnlÁ çocuklu bin ölü bÁrakmÁĤlardÁ. Çünkü onlarÁn iĤi buydu. Hasan GÜNGÖR


4

4-5-6 Nisan’da KESK Genel Kurulu toplanÁyor

Mücadeleci bir KESK istiyoruz! ESK'e baùlÁ sendikalarÁn genel merkez kongreleri geçtiùimiz iki hafta sonunda tamamlandÁ.

K

ube kongrelerinden sonra genel merkez kongrelerinde de benzer e ilimlerle kar ×la t×k.

Ălkesiz ittifaklar ģube kongrelerinde gruplar arasÁnda politik tartÁĤmadan eser yoktu. Bunun yerine, yönetimlerde koltuk kapmak için kurulan ve tek ilkesi daha fazla koltuk kapmak olan ittifak tartÁĤmalarÁ vardÁ. Genel merkez kongrelerinde ise bu manzara daha da berrak bir biçimde görüldü. Çünkü ube kongrelerinde taban×n kongre sürecine, kongredeki geli melere müdahale etme ans× daha fazlayd×.

“Sosyalist ĂĤçi yÁllardÁr KESK'in iĤçi sÁnÁfÁnÁn motor gücü olduùunu anlatÁyordu. YÁllardÁr sürdürdüùü eylem pratiùiyle KESK bunu defalarca kanÁtladÁ. Önümüzdeki dönemde de KESK yeniden en öne fÁrlayabilir.” Tabanda küçük ama önemli bir e ilim olarak ortaya ç×kan, hangi gruba üye oldu una göre de il, ne kadar mücadele etti ine göre yönetimlere temsilci seçme ×srar× ube kongrelerinde kendisini ifade edebildi. Ama s×ra üst kurul delegeliklerine geldi inde, gruplar×n listeleri d× ×nda alternatiflerin hiçbir ans× yoktu. Tabanda nispeten görülen liste delme tutumuyla aç× a ç×kan birlikçi e ilim, ube kongrelerinde göründü ve yok oldu. Genel merkez kongreleri ise tümüyle gruplar aras× güç gösterisi biçiminde i ledi. Gücü olan gruplar, kendilerini dayatt×lar. Güçleri az olan gruplar di er güçsüzle ittifak kurarak güçlüyle pazarl×k yapma yeteneklerini zorlad×lar.

Baz× kongrelerde ise, örne in E itim-Sen kongresinde oldu u gibi, gruplar anla m× oldu u için, ölü, hiçbir tart× man×n olmad× × bir kongre süreci ya and×. Ama yap×lmas× gereken temel i , yani kongreleri IMF program×na kar × birmücadele platformuna çevirme i i yerine getirilemedi. imdi, politik tart× malardan uzak, mücadelenin ihtiyaçlar×n×n tart× ×lmas×ndan uzak bir biçimde KESK Genel Kurulu'na haz×rlan×l×yor.

Sorun solun moralsizliùi KESK, içinde en çok sol üyeyi barÁndÁran hatta solcularÁn adeta cirit attÁùÁ bir sendika. Bunun faydalarÁ da zararlarÁ da oluyor ama son dönemde zarar hanesi güçlendi. KESK'te gruplar aras× ittifaktan söz etti imizde esas olarak sol gruplar aras× ittifaklardan söz ediyoruz. Sorun ise gruplar aras×nda ittifaklar de il. Ne gruplar aras×nda ittifaklara ne de KESK içinde siyasi gruplara ve gruplar×n siyaset yapma hakk×na kar × olunabilir. Bunu ancak polisiye kafalara sahip olanlar savunabilir. KESK kongrelerinde iki önemli sorun vard×: Birincisi, grup ittifaklar×n×n ba ka gruplar× ve bir çok kamu çal× an× aktivisti devre d× × b×rakmas×yd×. Bu KESK'in mücadelesinde bir küskünler grubu yaratt× × için önemli bir yara aç×yor. kinci sorun ise solun moralsizli i, politikas×zl× × ve tabana güvensizli iydi. Mücadelede en önde yer alan bir çok kamu çal× an×, kongreler döneminde moralsizdi. Çünkü yenilgi anlatan, y×lg×nl×k ve umutsuzluk anlatan liderliklerin etkisi alt×ndalar. Kendi örgütsel durumlar×n×, örgütlerinin genel performanslar×n× s×n×f mücadelesinin yerine ikame edenler, ya ad×klar×

moralsizli i etkili olduklar× her alanda tabana ×r×ngal×yorlar. Kendi örgütsel malubiyetlerinin, bir anda i çi s×n×f×n×n ma lubiyeti oldu unu dü ünüyorlar.Kendi korkular×n×n, bir anda büyük y× ×nlar×n korkusu oldu unu san×yorlar.

YaĤasÁn grev, yaĤasÁn toplu sözleĤme Kongrelerde yaptÁùÁmÁz tartÁĤmalarda bir Ĥey daha öne çÁkÁyordu. Çok "kemikleĤmiĤ" sol kadrolar dÁĤÁnda kiminle

mücadele hakkÁnda konuĤsak, kiminle Arjantin'e benzememiz gerektiùini tartÁĤsak mücadele isteùi hemen ortaya çÁkÁyordu. Çe itli ittifaklar içinde yer alsa da grup ittifaklar×ndan s×k×lan bir çok kamu çal× an× vard×. Bezgin de il dimdik gezen, mücadele iste iyle dolu bir çok kamu çal× an× gruplar aras×ndaki bölünmü lü ün mücadele s×ras×nda a ×labildi ini kendi deneyimleriyle çok iyi biliyordu. Devlet KESK'i usland×rmaya çal× ×yor. Ama ba ar×l× olamayacak. KESK'te bürokratla man×n bu kongrlerle tamamland× × fikriyle çok s×k kar ×la maya ba lad×k. Bu sekter solun u kanad×ndan bu kanad×na kadar hemen her grubu kaps×yan bir görü . KESK'te en ba tan beri varolan bürokratla ma e ilimleri biraz daha güçlendi ama bürokratla maya kar × direni de kongrelerde kendisini ifade etti.

Dolay×s×yla, son genel kurullar bürokratla ma milad× olarak adland×r×lamaz. Üstelik ne kadar bürokratla ×rsa bürokratla s×n KESK'in taban× yerinde duruyor. KESK üye kazanmaya devam ediyor. Sosyalist çi y×llard×r KESK'in i çi s×n×f×n×n motor gücü oldu unu anlat×yordu. Y×llard×r sürdürdü ü eylem prati iyle KESK bunu defalarca kan×tlad×. Önümüzdeki dönemde de KESK yeniden en öne f×rlayabilir. Bunun gerçekle ip gerçekle meyece ini bir çok faktör belirleyecek. Ama KESK'in taban×nda binlerce politik bilinci ve mücadele düzeyi yüksek i çi örgütlenmektedir. Ko ullar KESK'i yeniden en öne f×rlatabilir. KESK'in rolü bitmemi tir. Devletin KESK'i usland×rma bask×lar×na kar × KESK'in yeniden sokaklar×n belirleyici gücü olmas× için sosyalistler kollar× s×vamal×d×r.


5

Mücadelenin úçinden Belediye çalÁĤanlarÁ yine eylemde "UlaĤÁm hakkÁmÁz engellenemez" Belediyenin ulaĤÁm hizmetlerinden indirimli yararlanma hakkÁna sahip olan belediye iĤçileri, IMF politikalarÁ sonucu bu haklarÁnÁn gasp edilmesi olasÁlÁùÁ ile karĤÁ karĤÁya. Bu sald×r× gündeme geldi inden beri belediye çal× anlar×

sürekli direniyor, mücadele ediyor. Ankara'da 5 Mart'ta belediye çal× anlar× greve gittiler ve protesto yürüyü ü gerçekle tirdiler. Polisin yürüyü yapan i çilerin önüne ç×kmas× i çileri y×ld×rmad×.

Alt geçide inen i çiler jeton gi elerinden atlayarak metroyla gösterinin yap×laca × bölgeye yürüyü lerine devam ettiler. Öfkeli belediye i çileri gösteri boyunca mücadeleye ara vermeyeceklerini vurgulad×lar.

8 Mart: NasÁl bir eylem? Ne için eylem? 8 Mart bu yÁlda son bir kaç yÁlda olduùu gibi, erkekler gelsin mi, gelmesin mi? tartÁĤmasÁna kilitlendi. Eylemden yakla ×k 2 ay önce toplanmaya ba layan platformun ana tart× mas× bu oldu. Bundan sonraki en önemli! tart× ma ise eylemde kürsüden metni kim okusun, hangi siyasi grubun temsilcisi okusun oldu. Sekter ve dar bir bak× aç×s×yla örgütlenen eylem, yakla ×k 5-6 bin ki inin kat×l×m×yla gerçekle ti. Eylemin yakla ×k 3 bin be yüzünü belki de daha ço unu HADEP ve kürt kad×n gruplar× olu turdu. Eylemin bütün havas×n× belirleyen de onlar oldu. Alanda onlar×n sloganlar× ve talepleri hakimdi. En arkada kad×nl× erkekli kar× ×k gruplar×n olu turdu u kat×l×mc×lar vard×. Onlar da yakla ×k bin ki i kadard×. En önde olup çe itli kad×n gruplar×ndan olu an kat×l×mc×lar, eylemde az×nl× × olu tuyordu. Çe itli sorumlular eylem alan×n×n çevresinde geziniyor ve bulduklar× tek tek erkekleri! kortejlerden uzakla t×r×yorlard×. 8 Mart için olu turulan platformlar ve düzenlenen eylemler bu haliyle son derece sekter ve gereksiz bir hale dönü tü. Eylem alan×na sokulacak pankartlarda ne yaz×laca ×na kadar kar× an ve yasak getiren bir anlay× la örgütlendi. Temel dertleri erkekleri eylemden uzak tutmak olan bir anlay× ×n örgütledi i etkinli in her hangi bir somut kazan×m elde etmesi veya somut talepler etraf×nda bir

mücadele birli i sa lamas× mümkün de ildir. Oysa kad×n ve erkek i çiler ve ezilenler, IMF sald×r×lar× kar× ×s×nda son derece öfkeliler ve sava lara kar × da son derece duyarl× ve öfkeliler. Devrimci marksistler bir

daha ki 8 Mart'ta hükümeti hedef alan, somut sorunlar ve kampanyalar etraf×nda bir araya geli i hedefleyen, "erkeler-kad×nlar" ikilemine s×k× ×p kalmayan bir birlik ve kampanya zemini için kollar× s×vamal×d×r.

Ankara'da 8 Mart eyleminde DSĂP üyesi Nevra Dalak'Án partisi adÁna yaptÁùÁ konuĤmanÁn metni:

“8 Mart yetmez, dünyayÁ istiyoruz!” “Sermaye kar hÁrsÁyla, dünyanÁn en yoksul ülkesine bomba yaùdÁrÁrken, burka giyen kadÁnlara özgürlük vaad ediyor. Afganistan'da yoksulluk sÁnÁrÁ altÁnda yaĤayan nüfusun %66'sÁnÁ kadÁnlar oluĤturuyor. Bir avuç kapitalist, New York'ta Ekonomik Forum toplantÁlarÁnda yoksulluùun önlenmesi için alÁnacak tedbirleri tartÁĤÁyor! Yoksulluk ve savaĤÁn kÁskacÁnda yaĤamlarÁ hÁzla kötüleĤen milyonlarca kadÁnÁn, kapitalistlerin özgürlük ve refah masallarÁna karnÁ tok. Seatle'da, Prag ve Cenova'da IMF politikalarÁnÁn yarattÁùÁ barbarlÁùa karĤÁ "BaĤka bir dünya mümkün" diyenlerin ön saflarÁnda kadÁnlar yer aldÁ. 11 Eylül sonrasÁnda savaĤa karĤÁ barÁĤ talebini yükselten kadÁnlara Arjantin'de tencereleri birbirine vurarak sokaùa çÁkan kadÁnlar katÁldÁ. KESK'te yÁllardÁr militanca mücadele eden binlerce kadÁn iĤçi örgütlü mücadelenin önemini defalarca kanÁtladÁ. Sadece saldÁrÁ, baskÁ deùil,

DSiP TOPLANTILARI

mücadele, direniĤ ve umut da var. Arjantin'de hükümeti deviren hareketin önünde yer alan kadÁnlar, mücadele içerisinde sistemin kadÁnlara yüklediùi tüm rollere de meydan okuyorlar. AfganlÁ kadÁnlarÁn örgütü olan RAWA, bombalarla özgürlük gelmeyeceùini açÁklÁyor. Mücadele içinde örgütlenen kadÁnlar, cinsiyetçiliùe karĤÁ da adÁm atmÁĤ oluyor, dünyanÁn efendilerine karĤÁ ezilenlerin barÁĤ, adalet ve eĤitlik talebi için yürüyor. 8 Mart Dünya KadÁnlar Günü sadece cinsiyetçiliùe karĤÁ bir gün deùil, aynÁ zamanda yoksulluk ve savaĤÁn yarattÁùÁ yÁkÁma karĤÁ ezilenlerin mücadelesini yükseltme günüdür. Arjantin'de kadÁnlar mutfak köleleliùinin simgesi olan tencerelerle kapitalizmin ölüm çanlarÁnÁ çaldÁlar. Biz de bu sesi yükseltmek için buradayÁz! 8 Mart yetmez, dünyayÁ istiyoruz.”

Marmara Üniversitesi

Ana dilde eùitime saldÁrÁ sürüyor Bir grup öùrencinin bir süre önce baĤlattÁùÁ "Anadilde eùitim için dilekçe" kampanyasÁ bir dizi baskÁyla karĤÁlaĤtÁ. Marmara Üniversitesi'nde bask×lar× protesto etmek ve anadilde e itim talebini bir kez daha hayk×rmak için 30 ö renci eylem yapt×k. 30 ö rencinin son derece demokratik bir talep için tümüyle demokratik olan eylemi, ö rencilerden daha fazla polis taraf×ndan taciz edildi. Bir sürü sivil polis ve polis kameralar× bir eyi dü ündürtüyor: Bu kadar önlem neden? Neden korku yorlar? M.Ü.’lü Sú okurlar×

Sosyalist ĂĤçi SayÁ:170 z 14 Mart 2002 ISSN 1300-4026 z UluslararasÁ TanÁtÁm veYayÁncÁlÁk Ltd z Sahibi: Özden Dönmez z YazÁĂĤleri Müdürü: Volkan AkyÁldÁrÁm z Adres: SakÁzgülü Sok. 24/4 KadÁköy/Ăstanbul z BaskÁ: Yön MatbaasÁ www.geocities.com/sosyalistisci/

Ankara Ăl Örgütü:MenekĤe sk.8/A D:16 KÁzÁlay Ăstanbul Ăl Örgütü: SakÁzgülü Sok. 24/6 KadÁköy/Ăstanbul Beyoùlu Ălçe Örgütü: Ăstiklal cd. Terkoz çÁkmazÁ Karaaslan apt. 5/8 Tünel Ăzmir Ăl Örgütü: 846. sok, No: 8/3 1. Beyler Konak

23 Mart 2002

23 Mart 2002

23 Mart 2002

23 Mart 2002

Ăstanbul - KadÁköy Cumartesi saat: 6.00

Ăstanbul - Beyoùlu Cumartesi saat: 6.00

Ankara Cumartesi saat: 6.00

Ăzmir Cumartesi saat: 5.30

Irak saldÁrÁsÁ

Filistin:

SavaĤa karĤÁ direniĤ

Ăntifada nasÁl kazanacak?

Neden birliùi savunuyoruz?

Neden birliùi savunuyoruz?

DSĂP Ăstanbul Ăl Örgütü

DSĂP Beyoùlu Ălçe Örgütü

DSĂP Ankara Ăl Örgütü

DSĂP Ăzmir Ăl Örgütü

Sosyalist úüçi’nin temel görüüleri Aúa÷Õdan sosyalizm

Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratÕcÕsÕ iúçi sÕnÕfÕdÕr. Yeni bir toplum, iúçi sÕnÕfÕnÕn üretim araçlarÕna kolektif olarak el koyup üretimi ve da÷ÕtÕmÕ kontrol etmesiyle mümkündür.

Reform de÷il, devrim

øçinde yaúadÕ÷ÕmÕz sistem reformlar ile köklü bir úekilde de÷iútirilemez, düzeltilemez. Bu düzenin kurumlarÕ iúçi sÕnÕfÕ tarafÕndan ele geçirilip kullanÕlamaz. Kapitalist devletin tüm kurumlarÕ iúçi sÕnÕfÕna karúÕ sermaye sahiplerini, egemen sÕnÕfÕ korumak için oluúturulmuútur. øúçi sÕnÕfÕna, iúçi konseylerinin ve iúçi milislerinin üzerinde yükselen tamamen farklÕ bir devlet gereklidir. Bu sistemi sadece iúçi sÕnÕfÕnÕn yÕ÷Õnsal eylemi devirebilir. Sosyalistler kadÕnlarÕn tam bir sosyal, ekonomik ve politik eúitli÷ini savunurlar. Sosyalistler insanlarÕn cinsel tercihlerinden dolayÕ aúa÷ÕlanmalarÕna ve baskÕ altÕna alÕnmalarÕna karúÕ çÕkarlar.

Enternasyonalizm

Sosyalistler, bir ülkenin iúçilerinin di÷er ülkelerin iúçileri ile karúÕ karúÕya gelmesine neden olan her úeye karúÕ çÕkarlar. Sosyalistler ÕrkçÕlÕ÷a ve emperyalizme karúÕdÕrlar. Bütün halklarÕn kendi kaderlerini tayin hakkÕnÕ savunurlar. Sosyalistler bütün haklÕ ulusal kurtuluú hareketlerini desteklerler. Rusya deneyi göstermiútir ki, sosyalizm tek bir ülkede izole olarak yaúayamaz. Rusya, Çin, Do÷u Avrupa ve Küba sosyalist de÷il, devlet kapitalistidir. Sosyalistler bu ülkelerde iúçi sÕnÕfÕnÕn iktidardaki bürokratik egemen sÕnÕfa karúÕ mücadelesini desteklerler. Sosyalizm için mücadele dünya çapÕnda bir mücadelenin parçasÕdÕr. Sosyalistler baúka ülkelerin iúçileri ile daima dayanÕúma içindedirler.

Devrimci parti

Sosyalizmin gerçek leúebilmesi için, iúçi sÕnÕfÕnÕn en militan, en mücadeleci kesimi devrim ci sosyalist bir partide örgütlenmelidir. Böylesi bir parti iúçi sÕnÕfÕnÕn yÕ÷Õnsal örgütleri ve hareketi içindeki çalÕúma ile inúa edilebilir. Sosyalistler pratik içinde di÷er iúçilere reformizmin kendi çÕkarlarÕna aykÕrÕ oldu÷unu kanÕtlamalÕdÕrlar. Bu fikirlere katÕlan herkesi devrimci bir sosyalist iúçi partisinin inúasÕ çalÕúmasÕna omuz vermeye ça÷ÕrÕyoruz.


SayÕ: 170

14 Mart 2002

500.000 TL

DayanÕúma fiyatÕ: 1.000.000 TL

ABD’nin yayÁlmacÁlÁùÁ ABD, Eylül saldÁrÁsÁnÁ bahane ederek, dünyanÁn her bir köĤesindeki askeri varlÁùÁnÁ artÁrÁyor. ABD’nin askeri varlÁùÁ, Ăkinci dünya SavaĤÁ’ndan bu yana hiç bu kadar yaygÁn olmamÁĤtÁ. ABD’nin üsleri h×zla ço al×yor. Washington, son olarak K×rg×zistan’da Manas üssünün aç×laca ×n× duyurdu. Manas üssüne 3000 personelin yerle tirece i belirtiliyor.

øúçi sÕnÕfÕnÕn kurtuluúu kendi eseri olacaktÕr

Orta Asya ve Ortado u’da üslere konu lanan ABD, çok daha geni bir co rafyaya da ‘e itim amaçl×’ birliklerini yaym× durumda. ABD, Gürcistan’a 200 askeri uzman gönderece ini aç×klad×. ABD deniz kuvvetleri, Pakistan, Yemen ve Somali yak×nlar×ndaki sularda devriye geziyor. Yemen’e “terörle mücadeleye yard×m” amac×yla 00 ABD uzman×n×n gönderildi. Sudan’da ABD özel güçleri Somalili muhalif gruplarla gizli görü meler yap×yor. Filipinler’de 660 ABD askeri, Filipin ordusunu, Ebu Seyyaf örgütüne kar × e itiyor.

Afganistan’da barbarlÁk, Irak’ta katliam

SavaĤa karĤÁ direniĤe!

Eylül saldÁrÁsÁ sonrasÁ ABD’nin baĤlattÁùÁ “terörizmle savaĤ”Án ne anlama geldiùi kÁsa sürede anlaĤÁldÁ. “Üçüncü dünya savaĤÁ”, iĤçilere, yoksullara, ezilenlere karĤÁ küresel sermayenin yürüttüùü hegemonya mücadelesiydi. Bu mücadelenin bedelini ilk ödeyen 22 milyon Afganistanl× oldu. New York’ta ölen 5 bin ki iden daha fazla insan ay gibi k×sa bir sürede katledildi. ABD sald×r×s×n×n ard×ndan demokrasi ve insan haklar×na sayg×l× bir rejim de il, cinayete, açl× a , salg×n hastal× a dayal× bir kaos ortaya ç×kt×. Taliban devrilmi , Usame

bin Ladin saklanm× , ancak sava bitmemi ti. Yeni dü manlar bulundu: Irak, ran ve Kuzey Kore. 99 ’den bu yana tonlarca bomban×n milyondan fazla sivili öldürdü ü Irak ABD’nin imdiki hedefi. Emperyalistlerin uygulad× × ambargo sonucu her gün 50 Irakl× çocu un yetersiz beslenme ve salg×n hastal×klardan ya am×n× yitirdi i, seyreltilmi uranyum bombalar× nedeniyle 500 bin ki inin kansere yakalnd× × Irak, “terörizmle sava ” ad×na daha kanl× bir katliama sürükleniyor. Terörizm, binlerce insan× katletmek, aç b×rakmak, hastal×klar×n pençesine dü ürmek de ilse nedir? Bu katliama kar × durmak gerek. Bu kanl× sava poli-

tikalar×na direnmek gerek. Dünyan×n her yerinde antikapitalistler, sava kar ×tlar× emperyalist haydutlara kar × direni i ba latt×. Görev bu direni i büyütmektir. DS P, sava a kar × acilen tüm güçleri kapsayacak bir mücadele birli inin olu turulmas×n× öneriyor. yerlerinde, fabrikalarda, okullarda sava politikalar×n× birlikte te hir edelim. Sendikalarda bu sava ×n i çi s×n×f×na kar × bir sald×r× oldu unu savunan kampanyalar düzenleyelim. Kitlesel eylemler in a edelim. Sava a kar × direni bayra × Türkiye’de de yükseltilmelidir. Bu ise ancak bir mücadele birli iyle, sava a kar × olan tüm güçlerin yan yana gelmesiyle olanakl×d×r.

Nükleer tehdit büyüyor ABD’nin askeri gücüne dayalÁ küresel hegemonya mücadelesi, Bush’un aralarÁnda Çin ve Rusya gibi nükleer güce sahip olanlarÁn da bulunduùu, yedi ülkeye karĤÁ nükleer silah kullanma tehditiyle birlikte bir baĤka boyut kazandÁ. Böylesine boyutlu bir tehdit, askeri rekabetin en yo un ya and× × So uk Sava döneminde bile söz konusu de ildi. Berlin Duvar×’n×n y×k×lmas×ndan önce nükleer silahlar, “cayd×r×c×” bir tehdit olarak kullan×l×yordu. Ancak Duvar×n y×k×l× ×n×n arkas×ndan ABD, nükleer silahlara dayal× askeri konseptini de i tirerek, olas× bir sava ta “ilk nükleer silah kullanan” taraf olacak yeni bir anlay× geli tirdi.

Bush’un ele geçirilen gizli sald×r× planlar×, ABD’nin küresel rekabeti hangi boyutlara ta ×yabilece ini gösteriyor. Söz konusu gizli plana göre nükleer silahlar, Arap- srail çat× mas×nda, Çin ile Tayvan aras×ndaki bir sava ta, Kuzey Kore’den gelecek bir sald×r×ya kar × ve Irak’×n srail’i vurmas× halinde kullan×labilecek. Bu gerekçeler dikkate al×nd× ×nda nükleer bir sava ×n çok güncel oldu u görülüyor. Nitekim, Çin ve Rusya’n×n, ABD’nin küresel hegemonya çabalar× önünde en büyük tehdit oldu u gerçe i, nükleer sava olas×l×klar×n× daha da art×r×yor. Küresel sermaye, dünyay× giderek daha çok ya sosyalizm, ya barbarl×k seçenekleri kar ×s×nda b×rak×yor.

“Daha fazla kan istemiyoruz”: Endonezya’dan Yunanistan’a savaú karúÕtÕ eylemlerde yükselen ortak ses bu.

Sosyalistlere katÁl! DSĂP’e üye ol! Devrimci Sosyalist ĂĤçi Partisi hakkÁnda bilgi almak istiyorum.

Ăsim:.................................................................................................................... Meslek:............................................................................................................... ģehir:.................................................................................................................. Adres:................................................................................................................ Telefon:................................................E-mail:.................................................

DSúP

Ankara Ăl Örgütü:MenekĤe Sk.8/A D:16 KÁzÁlay Ăstanbul Ăl Örgütü: SakÁzgülü Sk. 24/6 KadÁköy 0216 346 6573 Beyoùlu Ălçe Örgütü: Ăstiklal cd. Terkoz çÁkmazÁ Karaaslan apt. 5/8 Tünel Ăzmir Ăl Örgütü: 846. sok, No: 8/3 1. Beyler-Konak


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.