174

Page 1

Çözüm birleşik mücadelede

Fransa’da Le Pen, Türkiye’de MHP

Petrol için ölmeye ve öldürmeye hazýr mýsýn? Sayfa 6

Sayfa 4-5

IMF’YE HAYIR! Sayý: 174

17 Mayýs 2002

200.000 TL

Türk-Ýþ IMF’ye karþý alanlarda, KESK toplu sözleþmeye hazýrlanýyor

İşsize iş, işçiye iş güvencesi Hükümet kriz bitti diyor. Ancak milyonlar yoksulluða ve açlýða mahkum ediliyor. IMF, Ecevit,Bahçeli ve Yýlmaz’a “aferin” diyor ve daha fazla saldýrmalarýný emrediyor. 30 bin kamu emekçisini iþten çýkarmaya hazýrlanýyorlar. Kamu kuruluþlarýný hýzla özelleþtirmeyi hedefliyorlar. 15 bin geçici iþçiyi memur yapýp ücretlerini yarý yarýya indirmeyi amaçlýyorlar. Ancak “artýk yeter!” diyenler var. Türk-Ýþ Ankara’ya yürüdü. KESK, toplu sözleþme görüþmelerine hazýrlanýyor. DÝSK her iki konfederasyonu desteklediðini açýkladý. Tüm iþçilerin, yoksullarýn ve ezilenlerin yeri mücadeleci iþçi sýnýfýnýn yanýdýr.


2

IMF uþaðý hükümete göre kriz bitti 30 bin kamu emekçisi iþten atýlýyor Ücretler eriyor Türk-Ýþ, iþ güvencesi için alanlarda KESK, toplu sözleþmeye hazýrlanýyor

IMF açlığı dayatıyor H

ükümet, herþeyin düzeldiðini, ekonominin iyiye gittiðini, krizden çýkýldýðýný söylüyor. Türkiye'de sanayi üretimi Mart ayýnda yüzde 18,7 arttý. Kemal Derviþ bu artýþýn ekonominin düze çýkmasýnýn iþareti olduðunu söylüyor.

ekonomik zenginliðin yüzde 88’i iç ve dýþ borç ödemelerine ayrýlýyor. Para musluðunun baþýnda IMF ve DB durduðu, talan ve soygunla halký yoksullaþtýran patronlar iktidarda olduðu sürece krizden çýkmak olanaksýz.

Milyonlarca emekçi için bu sözler ne anlama geliyor? Hepsi de koca bir yalan.

IMF heyeti Türkiye'de. 20022004 yýllarýný kapsayan yapýsal uyum prog- ramýný gözden geçiriyorlar. IMF özelleþtirme saldýrýsýnýn hýzlandýrýlmasýný ve kamu sektöründe iþçi kýyýmýnýn baþlatýlmasýný emrediyor

Kriz bitiyor mu? Ýþçiler ve emekçiler, 2000 Kasým ve 2001 Þubat krizlerinin faturasýný ödemeye devam ediyor. 2001 yýlýnda ekonomi yüzde 9,5 oranýnda küçüldü. Türkiye kapitalizminin yaþadýðý bu en büyük ekonomik kriz sürmekte. Sanayi üretiminde Mart ayýnda yaþanan artýþ, ekonominin toplamýnda yüzde 10'a yaklaþan küçülmenin içinde bir anlam taþýmýyor. Ekonominin tüm çarklarý IMF ve Dünya Bankasý kredilerine baðlanmýþ durumda. IMF’nin vermeyi vaad ettiði krediler ise bir kaç yüz kapitalist arasýnda paylaþýlýyor ya da bankalar tarafýndan emiliyor. Türkiye’deki toplam

Çözüm mücadelede

IMF uþaklýðýnda kararlý olan DSP-MHP-ANAP hükümeti iþçilere ve emekçilere gözü dönmüþ bir þekilde saldýrmaya devam ediyor. Ekonomik olarak aðýr bir saldýrýya ve krizle birlikte yoksullaþmaya maruz kalan emekçi sýnýflarýn öfkesi artmakta. Türk-Ýþ’in “IMF’ye hayýr! Ýþsize iþ, iþçiye iþ güvencesi” sloganýyla gerçekleþtirdiði Ankara eylemi ve KESK’in Mayýs sonunda toplu sözleþme için mücadeleyi baþlatmasý çözümün nerede olduðunu gösteriyor.

IMF uþaklarý nereye gitmeli?

"Rakamlar umut verici", "Rayýna oturmuþ gidiyoruz", "Ufak tefek sorunlar her zaman olabilir." (Kemal Derviþ) "Krizin hane halkýna etkilerini bilmiyorum ve veriler ile sonuçlar gelecek yýl belirlenecek." (Devlet Bahçeli)

Arjantin’de olduðu gibi ÇÖPLÜÐE!

BAN

KA

KRÝZÝN FATURASI 129 MÝLYAR DOLAR!

2001’de kriz ekonomiye 129 milyar dolar ek yük getirdi. Bu paranýn 54 milyarý milli gelirin azalmasý, 50 milyarý iç borçtaki artýþ, 25 milyar dolarýysa dýþ borçlardaki artýþtan oluþmakta. 129 milyar dolarlýk bu soygun Türkiye’deki toplam zenginliðin yüzde 88’ine denk düþüyor.

HER AÝLE PATRONLARA 9 BÝN DOLAR ÖDÜYOR

129 milyar dolar ek yük emekçilere ödetiliyor, banka hortumlayanlara, kamu kuruluþlarýný zarara sokan yöneticilere, yolsuzluða bulaþmýþ poltikacalara deðil! 129 milyar dolar Türkiye’deki 14 milyon 341 ailenin her birine 9 bin dolar ek yük getiriyor.

ÜCRETLER GERÝLÝYOR

2000 yýlýnda kiþi baþýna düþen gelir 3095 dolar iken, 2001’de bu rakam 2160 dolara düþtü. 2002’de henüz bir artýþ yok. Geçen yýl temel tüketim mallarýnda enflasyon oraný yüzde 80’di. Bu rakamda büyük bir düþüþ yok. Sanayi iþçilerinin ücretleri yüzde 14,4, kamuda iþçilerinin yüzde 11,6, kamu emekçilerinin yüzde 4, asgari ücretlilerin yüzde 13,3, emeklilerin yüzde 4 geriledi. 1999-2002 yýllarý arasýnda temel tüketim mallarýnýn fiyatlarýnda artýþ yüzde 200 iken, ücretlerin alým gücü yüzde 94,8

VE IMF EMREDÝYOR!...

Özelleþtirmeyi hýzlandýrýn Ücretler üzerindeki vergi yükünü artýrýn 30 bin kamu emekçisini iþten çýkarýn 15 bin geçici iþçiyi memur statüsüne geçirin ve ücretlerini yarý yarýya indirin Kredilerin büyük bölümünü Ýsrail’e tank modernizasyonu için aktarýn Geri kalaný bankalara ve büyük kapitalistlere akýtýn...

IMF UÞAKLARINI DEVÝRMEK VE IMF’YÝ KOVMAKTAN BAÞKA BÝR YOLUMUZ VAR MI?

Türk-Ýþ: “IMF’ye hayýr! Ýþsize iþ, iþçiye iþ güvencesi!”

Türk-Ýþ Sendikasý, IMF politikalarýna ve iþçi kýyýmýna karþý mücadele kararý aldý. DÝSK, Türk-Ýþ eylemlerini desteklediðini açýkladý. Türk-Ýþ Baþkanlar Kurulu:

Yeni hazýrlanan özelleþtirme yasasýna Köylüyü çökerten þeker ve tütün yasalarýna Kamuda iþçi kýyýmýna Kamuda ücretlerin aþaðýya çekilmesine Özel sektörde sendikasýzlaþtýrmaya Ýþ güvenliðinin yok edilmesine göz yummayacaðýný ve IMF’ye karþý mücadele edeceðini ilan etti.


3

Üç düzeyde birlik B

ugün acilen üç düzeyde birliði inþa etmek zorundayýz. Birlik gereksinimi giderek daha acil bir hal almakta. Devrimci sosyalistler bütün güçleri ile her türlü sekter tutuma karþý birliði savunmak ve hayata geçmesi için seferber olmak zorunda.

Ýþçi sýnýfýnýn birliði Birliðin ilk düzeyi açýk ki iþçi sýnýfýnýn güçlerinin mücadeleci bir merkez etrafýnda birleþmesidir. Bir süre önce Emek Platformu bu rolü bir ölçüde oynama potansiyeli göstermekteydi. Ne var ki bugün Emek Platformu büyük yara almýþ durumda. Þimdi görev her düzeyde Emek Platformu’nu yeniden inþa etmektir. Ancak biçimsel ve sözde bir birlik bugünün ihtiyaçlarýna cevap vermez. Emekçi yýðýnlar IMF saldýrýlarý altýnda inim inim inlemektedir. IMF programýný durdurmak, bu IMF uþaðý hükümeti yýkmaktan geçer. Öyleyse iþçi sýnýfýnýn birliðinin ilk hedefi IMF programýný durdurmak ve IMF uþaðý hükümeti yýkmak olmalýdýr. Devrimci sosyalistler ayný zamanda iþçi sýnýfýnýn saflarýnda ülkücü faþist tehlikeyi açýkça göstermeli ve IMF’ye karþý yýðýnsal mücadelenin ülkücü faþistlerin yükseliþini durduracak tek güç olduðunu anlatmalýdýrlar.

Kürt hareketinin önemi Birliðin ikinci düzeyi Kürt ve Türk emekçileri arasýndaki birleþik mücadelenin örülmesidir. Türkiye iþçi sýnýfý mücadelesinin açýk ki en güçlü müttefiki Kürt yurtsever hareketidir. Yurtsever hareket bugün barýþ sürecini kazanmayý önüne hedef olarak koy-

muþtur. Devrimci sosyalistler Kürt yurtsever hareketinin bu hedefini koþulsuz olarak destekler. 1 Mayýs gösterileri ve bu gösterilerdeki Kürt katýlýmý Türkiye iþçi sýnýfýnýn mücadelesi açýsýndan belirleyici bir öneme sahiptir. 1 Mayýs’ýn yaný sýra diðer bütün gösterilerde de ayný durum karþýmýza çýkmaktadýr. Türk solunun HADEP’le ittifak kurmasý, hem mücadele alanlarýnda, hem de seçimlerde yan yana olmasý, IMF programýnýn durdurulmasý, IMF uþaðý hükümetin yýkýlmasý, ülkücü faþistlerin inine gönderilmesi açýsýndan yaþamsal bir öneme sahiptir. Devrimci sosyalistler, Türk solu ile HADEP arasýndaki ittifakýn oluþmasý için bütün güçlerini harcamalýdýrlar.

Sol Blok’un önemi Birliðin üçüncü boyutu ise sol blokun saðlanmasýdýr. Sol blok

yukarýdaki hedef- lerin gerçekleþmesi için de çok önemli ancak onlardan baðýmsýz olarak tek baþýna bir önemi yok. Bu nedenle iþçi sýnýfýnýn, Kürt ve Türk emekçilerinin birliði ile birlikte ele alýnmak zorunda. Sol Blok’da diðer birlik düzeyleri gibi sözde kalmamasý gereken bir düzey. Eylemde birlik gerek. Bugün bir yandan yoksulluða karþý, yani IMF politikalarýna karþý, diðer yandan ise savaþa karþý sol güçler yan yana gelmek ve mücadele etmek zorunda. Devrimci Sosyalist iþçi Partisi, DSÝP, birlik konusunda sürekli bir çaba harcamakta. Sadece çaðrý yapmamakta fakat birliðin zeminlerini oluþturmak için de mücadele etmekte. Savaþa Hayýr Platformu, bu doðrultuda atýlan önemli bir adýmdýr. Ýlk ortak eylemi 1 Mayýs’týr. Çok sayýda çevre, birey,

yerel inisiyatif 1 Mayýs’ta ortak sloganlarla yan yana geldi. “Savaþa Hayýr” sloganlarýnýn yaný sýra Kürt harekletine destek veren sloganlar atýldý. “Fransa’da Le Pen, Türkiye’de MHP, çözüm birleþik cephe” sloganý faþizme karþý mücadele taktiðini iyi özetliyordu. DSÝP, Savaþa Hayýr Platformu’na destek vermeleri için çeþitli siyasal gruplara doðrudan çaðrýlar da yaptý. Ne yazýk ki bu çaðrýlara olumlu yanýt henüz gelmedi. Ancak devrimci sosyalistler birliðin üç boyutu için mücadele ederken Savaþa Hayýr Platformu’nun önemini göstermeye de devam edecekler. Devrimci bir parti devrimci bir mücadele sürecinin ürünü oýlacaktýr.

Lenin biyografisi tamamlandý Tony Cliff’in 4 ciltlik Lenin biyografisinin tümü Z Yayýnlarý’ndan çýktý

Tony Cliff’in Lenin’in yaþamý ile birlikte Rus Devrim tarihini anlattýðý 4 ciltlik Lenin biyografisi 4. cildin de çýkmasý ile tamamlandý. 4. Ciltle birlikte tükenen 1. cildin 2. baskýsý da yayýnlandý. Ayrýca Doðan Tarkan’ýn “Troçki” broþürünün 2. baskýsý ve Goretti Horgan’ýn Küreselleþme ve Kadýnlar broþürleri de yayýnlandý.

Karakedi Kitabevi

Sakýzgülü Sokak, Göynük Apt. 24/4, Kadýköy - 0216 418 53 40 Ýstiklal Cad. Büyükparmakkapý Sok. No:8/11, Beyoðlu

Fransa’da Le Pen Türkiye’de MHP Fransýz seçimlerinin ardýndan Türk basýný, Ýslamcý hareketi Le Pen’in Türkiye’deki uzantýsý olarak göstermeye baþladý. Madem ki bütün Fransa ve hatta Avrupa Le Pen’e karþý birleþiyordu. Öyleyse Türkiye’de de politik Ýslama karþý birleþilmeliydi! Oysa Le Pen’in karþýlýðý hem ýrkçý-milliyetçi görüþleri ile hem de yeni liberal politikalara baðlýlýðý ile ülkücü MHP’dir. MHP, hem ýrkçý politikalarý ile hem her türlü insan hakkýna, kadýnlara düþmanlýðý ile fakat en önemlisi iþçi sýnýfýna düþmanlýðý ile Le pen’in Türkiye’deki kardeþidir. Le Pen iþkencecidir. Bahçeli ve partisi iþkencecileri korur, saflarýnda sayýsýz katil vardýr. Türk basýný hedef þaþýrtmaktadýr. Bu saptýrmaya karþý sosyalistler Fransa’da Le Pen, Türkiye’de MHP, çözüm birleþik cephe” sloganýný her fýrsatta yükseltmelidirler.

T OP L A NT I

DSiP

ANKARA

25 Mayýs, Cumartesi, 15.00

Sosyalistler ve parlamento

Menekþe Sokak, 8/A, D: 16, Kýzýlay

TO P L A N TI

DSiP

BEYOÐLU

25 Mayýs, Cumartesi, 16.00

Anti-kapitalistler nasýl örgütlenmeli?

Ýstiklal Cd, Büyükparmakkapý Sk, No: 8, D:11, Beyoðlu

TO P L A N TI

DSiP

KADIKÖY

25 Mayýs, Cumartesi, 15.00

Marksizm ve ezilenler

Sakýzgülü Sk, No: 24/6, Kadýköy Telefon: 0216 - 346 65 73

TO P L A N TI

DSiP ÝZMÝR

1. Cildin 2. Baskýsý çýktý

25 Mayýs, Cumartesi, 15.00

Le Pen - Bahçeli Nasýl durduracaðýz? 846. Sk, No: 8/3, 1. Beyler - Konak


Çözüm birleşik mü

4

Fransa’da Le Pen, Türk

F

ransa seçimleri son yýllarda yaþanan yeni bir geliþmenin daha da netleþmekte olduðunu gösterdi. Çoklarý bu seçimlerden sadece Le Pen'in geliþtiði sonucunu çýkardý. Onlara göre "sol geriliyor, sað ilerliyor"du. Oysa durum böyle deðil!

Fransa cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde, çok sayýda adaya bölünmüþ olan oylarý politik eðilimlerine göre toplarsak bu seçimlerde sadece iktidardaki solun, yani Sosyalist Parti, Komünist Partisi, Yeþiller ve Radikal Parti'nin gerilediði sonucunu çýkarýrýz. Bu 4 parti oy kaybýna uðradý FKP ise tam bir yýkýma uðradý. 1995 seçimlerinde oylarýn yüzde 9'unu alan FKP bu sefer sadece yüzde 3.5'da kaldý. Ýktidardaki solda bu gerileme eðilimine karþý troçkistler oylarýný artýrdýlar. Ýþçi Mücadelesi (LO) ve Devrimci Komünist Birlik (LCR) yüzde 11 oranýnda oy aldý. Bu 3 milyon oy etmekte. Solun oylarýna bir baþka þekilde bakýldýðýnda ise daha da ilginç bir sonuç çýkmakta. Sosyalist Parti'nin solu (troçkistler, FKP ve Yeþiller) toplam olarak yüzde 20 oy almýþ durumda. Bu Sosyalist Parti'nin

" H a l t e a u f a s ci sm e , h a l t e a u c a p i t a l i s m e ! "

G

enç, yaþlý, siyah, beyaz onbinler halinde geldiler. Le Pen’in birinci tur seçimlerde ikinci olmasýnýn ilan edilmesinden bir-kaç saat sonra Paris'in merkezindeki bütün bulvarlar göstericilerle doldu. Birçoðu heyecandan ve uðradýklarý þoktan dolayý aðlýyorlardý. Genç bir kadýn alnýna "J'ai honte" (Utanýyorum) yazmýþtý. Ben geleneksek gösteri merkezi olan Bastile giderken Cumhuriyet Meydaný'ndan geçen bir kortejde yürüdüm. Metro istasyonlarýndan ve cafelerin önünden geçerken insanlar "Dans la rue!" (Sokaða) sloganý üzerine gösteriye katýlýyorlardý. Ýnsanlar göstericiler arasýndaki dostlarýna sarýlýyordu. Herkes cep telefonlarý ile arkadaþlarýný arýyor ve gösteriye çaðýrýyordu. "Bastile gidiyoruz." Gösterinin enerjisi ve boyutlarý Le

olduðu kadar Le Pen'in ve Chirac'ýn aldýðý oydan da büyük. Bu sonuçlarý ile Fransa'da sýnýf kutuplaþmasýnýn arttýðýný söylemek mümkün. Bir tarafta faþistler diðer yanda ise devrimci sol yükselmekte ve açýk ki gelecek bu iki gücün þiddetli bir mücadelesine sahne olacak. Fransa'da saðýn ve solun güçleri birbirlerine hemen hemen eþit olarak ayný kalýrken, seçmen

Pen'e karþý olanlarýn seslerini duyurmakta ve örgütlenmekte ne denli kararlý olduklarýný gösteriyordu. Kimi göstericiler genel grev istiyordu. Kimileri 1 Mayýs'ta Le Pen ve taraftarlarýný ezmek gerektiðini tartýþýyordu. Ve gösteri sürekli büyüyordu. 30 bine ulaþtýk. Bu muhteþem kendiliðinden eylem "Halte au fascisme, halte au capitalisme" sloganý atýyordu. Bastil meydanýna geldiðimizde meydan dolmuþtu. Her taraftan yeni kortej- ler geliyordu. Heykellere elde yapýlmýþ dövizler asýlýyordu. Saðda solda troçkist LCR'ýn, Yeþillerin ve Ras l'Front (ýrkçýlýða karþý bir örgüt) bayraklarý vardý. Çöplüklerden toplanan kartonlara anti-faþist sloganlar yazýlmýþtý. Bir süre sonra cumhurbaþkanlýðý

geleneksel sað ve sol partilerden, radikal sol ve sað partilere doðru yönlenmekte. Troçkist partilerin ve faþistlerin paralel yükseliþi bunun göstergesi. Troçkist LO ve LCR'ýn devrimci programlarla seçimlere katýldýklarýný unutmamak gerekir. Her iki parti de iktidarýn devrimle alýnacaðýný ilan ettiler. Bir anlamda 3 milyon Fransýz çözüm olarak parlamentoyu,

sarayýnýn olduðu Elysée'ye doðru yürüyüþ baþladý. Göstericilerin çoðunluðu gençti. Yol boyunca balkonlara toplanmýþ halk ellerindeki tencere ve tavalarý vuruyor ve gösteriyi destekliyordu. Kimi insanlar ellerinde mum ve çakmak taþýyordu. Kimi evlerden militan rap müziði çalýyordu ve göstericiler gecenin ilerleyen saatlerinde bu müziðe uyum saðlýyordu. Gece yarýsý sat 3'te hala binlerce insan Elysée Sarayý'na ulaþmak için polis barikatýný aþmaya çalýþýyordu. Bu mümkün olmadý. Ama önemli deðildi. Önemli olan Paris'te ve bütün Fransa'da onbinlerin faþizme nefretini derhal ifade etmiþ olmasýydý. Faþizmi yenecek güç kendisini sokaklarda göstermiþti. Önemli olan buydu... Judith Orr

parlamenter

tileri deðil devrimi tercih ettiðini gösterdi.

par-

Faþizme karþý mücadele Fransýz troçkistSeçim sonuçlarýnýn ilan edilmesinden hemen sonra sokaklara çýkan anti faþistler faþizme karþý nasýl mücadele edilmesi gerektiðini bütün dünyaya gösterdiler. Onbinlerce kiþi o gece gösteri yaparken, ertesi gün gösterilerin boyutlarý büyüdü. Liseli gençler yýðýnsal olarak gösterilere katýlýrken, 1 Mayýs'ta bir milyonun üzerinde iþçi ve emekçi Le Pen'e, faþizme karþý gösteri yaptý. Ayný gün Le Pen'in gösterisine ise sadece 20 bin kiþi katýldý. 1 Mayýs gösterileri faþist oylarla solun güçlerinin ne denli birbirinden farklý olduðunu gösteriyor. Faþist oylar, örgütsüz ve daðýnýk. Yýðýnsal bir mücadele gücünden yoksun. Faþistlerin militan yarý askeri güçleri dýþýnda kitlesel bir mücadele için hiçbir olanaklarý yok. Sol ise tamamen farklý bir tabana sahip. Örgütlü ve mücadeleci. Ýþte solun güçleri ile faþizmin güçleri arasýndaki bu fark faþizme karþý mücadelenin de nasýl sürdürülmesi gerektiðini açýk-

lýyor. Seçimlerin iki turu arasýnda milyonlarýn faþizme karþý yýðýnsal eylemler içinde seferber olmasý faþist tehdidi geriletecek olan tek faktör. 1990'larda da Le Pen ve partisinin yükseliþi ayný mücadele anlayýþý tarafýndan geriletilmiþti. Faþizme karþý mücadele parlamenter metotlarla olamayacaðý gibi militan bir azýnlýðýn militan mücadelesi ile de baþarýya ulaþamaz. Bu mücadele biçimleri ancak ve ancak yýðýnsal mücadelenin parçasý olduklarý takdirde anlam kazanmaya baþlar. Aksi takdirde faþizme yarayan mücadele biçimlerine dönüþür. Fransa'da yýðýnlarýn Le Pen'e karþý hareketi bir baþka çok önemli noktayý daha öne çýkardý. Faþizme karþý mücadele faþistlerin argümanlarý ödünç alýnarak yapýlamaz. Chirac ve Sosyalist Parti'nin seçim propagandasý Le Pen'in

iþine yarayan bir zemin oluþturdu. Oysa bütünüyle devrimci programlarla seçimlere katýlan troçkistler büyük ölçüde güç arttýrdýlar. Türkiye'de faþizme karþý mücadelede bu nokta büyük öneme sahip. Türkiye solu (sosyal demokrasiden daha sola kadar) milliyetçiliði ülkücü faþistlerden almaya çalýþmakta. Özelleþtirmelere karþý çýkarken dahi milliyetçi bir temel oluþturulmaya çalýþýlýyor. Oysa hiçbir biçimde milliyetçiliði ýrkçý bir partinin elinden almak mümkün deðil. Tam tersine milliyetçi histeriye yapýlan her katký asýl olarak ülkücü faþistlere yaramaktadýr. Fransa'da seçimlerden sonra sokaklara çýkan anti faþistler "Fransýz olmaktan utanýyorum" derken Türk solu faþistlerin "ya seversin, ya gidersin" sloganýna karþý "bu memleket bizim" sloganýna sarýlmaktadýr. Bu tutum mil-

Fransýz seçimlerinden yüzde 11 oy alarak çýkan troçkistler kimilerinin sandýðý gibi evrimci bir geliþme ile bu noktaya ulaþmadýlar. LO, Ýþçi Mücadelesi uzun yýllardýr iþçi sýnýfý içinde sabýrlý bir faaliyet sürdürmekte ve seçimlere propaganda amacý ile katýlmaktaydý. Son olarak 1995 seçimlerinde LCR'ýn da desteði ile yüzde 5 oy almýþ ve bu iki partinin kurduðu ittifak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde de ayný oranda oy almayý baþarmýþtý. Nisan sonundaki cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde kamuoyu araþtýrmacýlarý LO'nun yüzde 10 oranýnda oy alacaðýný tahmin etmekteydiler. LO yüzde 6.5 (1.6 milyon) oy aldý. LCR, Devrimci Komünist Birlik ise 4. Enternasyonal'in Fransa örgütü. Bu örgütün adayý ilk kez katýldýðý seçimlerde yüzde 4.5

oranýnda (1.1 milyon) oy aldý. LCR'ýn oyu gençler arasýnda yüzde 15'e yaklaþmakta ve henüz oy verme hakký olmayan liseli gençlik arasýnda ise daha da yükseliyor. Gençler arasýnda LCR Fransa'nýn ikinci büyük siyasal gücü. LCR, LO'nun aksine anti kapitalist hareketin önemini kavramýþ durumda. LO anti kapitalist hareketi sekter bir biçimde "küçük burjuva hareketi" olarak tanýmlarken harekete arkasýný dönüyor. LCR ise bütün olanaklarý ile anti kapitalist harekete müdahale ediyor. Adaylarýnýn ilk kez katýldýðý bir seçimde 1,1 milyon oy almasýnýn temel nedeni bu. Ayný þekilde gençlerin LCR'a bakmasýnýn temel nedeni de bu. LCR, Le Pen karþýtý gösterilerde de önemli bir rol oynadý. Gösterilere Yeþiller ve Komünist Partisi dahil tüm sol ve sendikalar katýlmasýna raðmen LCR'ýn rolü çok önemliydi. Özel-


ücadelede

kiye’de MHP

Ülkücü faþist tehdite karþý çözüm

Sol blok

Seçim giderek daha çok konuþulan bir konu haline gelmeye baþladý. Bu arada baþta faþist MHP olmak üzere siyasi partiler seçim hazýrlýklarýna baþladýlar. MHP'nin Ýstanbul'da düzenlediði toplantý hýzla seçime doðru gidildiðinin iyi bir göstergesi. Bahçeli bu toplantýda aðzýndan köpükler saçarak programýný anlatýrken toplantýdan çýkarken basýna yaptýðý açýklamalarda tam tersine bir hava içinde koalisyonun yaþamasý gerektiðini, bir baþbakan sorunu olmadýðýný açýklamaktaydý. Seçimin yeniden gündeme oturmasý açýk ki ekonominin düzeldiði palavrasý ile birlikte ele alýnmalý. Krizin bitmekte olmadýðý açýk, ama en dip noktasýnda da deðil. Sayýlar hafif bir düzelmeyi gösteriyor. Öyleyse yeni bir siyasal kriz çýkmadan ve dolayýsýyla ekonomi yeniden tepe taklak olmadan seçime gitmek gerekir. Sermaye sýnýfý istikrarý böyle saðlayacaðýný düþünüyor. Bir siyasal kriz olasýlýðý ise oldukça çok. Bir yandan Ecevit'in saðlýðý ve her an ölme olasýlýðý bir kriz nedeni olarak kapýda duruyor. Ýkinci olarak

ise hemen her siyasi konuda birbirleriyle uzlaþma olanaklarý pek kalmamýþ olan iktidar partileri her an geri dönülmesi zor bir çatýþmaya girebilir. Ýdam, AB, Kýbrýs vs., her an iktidar koalisyonunu çatýrdatabilir. Þu anda bir erken seçim açýk ki sermaye sýnýfýnýn isteði ancak partiler ve özellikle de koalisyon ortaklarý için durum tam ayný deðil. Daha da çok DSP ve ANAP seçim konusunda isteksiz. Derhal yapýlacak bir seçimde büyük ölçüde oy kaybedecekleri açýk. Her iki parti de yüzde 10'un altýnda kalabilir.

Armutlu seçimlerinin gösterdikleri Geçen hafta Armutlu'da yapýlan seçimlerden yola çýkarak bütün Türkiye için öngörülerde bulunmak kolay deðil ancak bir nokta açýk, oylar daðýlmaya devam ediyor ve önümüzdeki bir seçimde daha da daðýlacak. Henüz bir partinin rüzgarý arkasýna almasý mümkün görünmüyor. Armutlu seçimlerinden çýkan ikinci bir sonuç ise MHP.

Bu parti solun oldukça güçlü olduðu bu þehirde yüksek oranda oy almayý baþardý. Ýktidar ortaðý DSP yýkýlýrken MHP'nin oylarýný korumasý, eðer ülke çapýnda bir eðilim olarak yansýyacaksa bu seçimlerden MHP'nin en büyük parti olarak çýkmasý ve daha sonra sað partilerin desteði ile kuracaðý koalisyonun merkezi olmasý olasýlýðýný önümüze çýkarmaktadýr. Ülkücü faþizmin kapýmýzda bir tehlike olarak durduðu açýk. Armutlu seçimleri bu tehdide karþý çözümün nerede olduðunu göstermekte. Eðer HADEP, ÖDP ve TKP oylarý birleþse MHP'yi geçebilmekte. Ülke çapýnda bu oylara CHP (ya da bir baþka sosyal demokrat parti) eklendiði takdirde MHP'yi geçmek ve dolayýsýyla en büyük siyasal güç olarak seçimlerden çýkmak mümkün. IMF'ye ve savaþa karþý mücadele edecek bir sol birlik savaþýn durdurulmasýna dünyadaki diðer güçlerle birlikte önemli bir katkýda bulunurken IMF programýný da durdurabilir.

5

“Solun soluna ihtiyaç var” Daniel Bensaid, 4. Enternasyonal’in ve onun Fransa’daki örgütü olan Devrimci Komünist Birliðin önde gelen bir üyesi. Fransýz cumhurbaþkanlýðý seçimlerinin birinci turundan sonra Ýngiliz Sosyalist Ýþçi Partisi’’nin haftalýk gazetesi Socialist Worker (Sosyalist Ýþçi) ile konuþtu. Seçim sonuçlaršnš nasšl dełerlendiriyorsunuz? Ýnsanlarýn üçte biri oy vermez, yüzde 20’si aþýrý saða ve yüzde 10’u devrimci sola oy verirken geleneksel hükümet partileri oylarýn sadece üçte birini alabildi. Bu sonuçlar 20 yýldýr yeni liberal politikalarý uygulayan geleneksel sað ve kurumlaþmýþ “sol” partiler için önemli bir darbe. Ýþçiler özelleþtirmeleri, iþten çýkarmalarý ve sosyal güvenlik sistemine saldýrýlarý hatýrlýyorlar. Son Barselona zirvesi elektriðin özelleþtirilmesine ve emeklilik haklarýna saldýrýnýn yolunu açtý. Bütün bunlar 1995’den beri bir huzursuzluðun birikmesini saðlýyor. Avrupa parlamentosu için yapýlan seçimlerde ve yerel seçimlerinde bu huzursuzluk kendisini ifade etti. Ayrýca 5. Cumhuriyet’in çeþitli kurumlarýnda da krizler yaþanýyor. Le Pen tehdidi ne kadar önemli? Seçmenlerin yüzde 20’si açýkça ýrkçý ve gerici bir adayý destekleyince açýk ki bu endiþe verici bir geliþmedir. Ancak paniklememek ve hemen 30’larýn analojilerine sarýlmamak gerekir. Birinci turdaki baþarýlarý herhalde Milliyetçi Cephe’yi itecektir. Ýkinci turda ve Haziran seçimlerinde sonuçlarý göreceðiz. Ancak þu anda aþýrý sað 1995 oyunu koruyor. Çöken geleneksel sol ve geleneksel sað. Le Pen’in kampanyasý önceki seçim kampanyalarýndan oldukça farklýydý. Þu anda kapitalist sýnýfýn önemsenebilecek, hatta küçük bir kesiminin dahi desteðine sahip deðil. Le Pen’in geliþmesinin yaný sýra solun vereceði cevabýn belirsizliðine baðlý bir tehlike de var. Hiç bir sosyal içeriði olmadan moral bir anti faþizme dayalý bir “korku cephesi” seçmenleri geri kazanmaya yetmeyecektir. Bazšlarš ažšrš solu Jospin’in oylaršnš alarak Le Pen’in ikinci tura kalmasšnš sałladšłš için

eležtiriyorlar Sol? Hangi sol? En azýndan iki sol var. Biri “çoðulcu sol” adýna beþ yýldýr hükümette olanlar ve yeni liberalizme muhalefet eden devrimci sol var. Eðer solun bölünmüþlüðü ilk turda Jospin’in yenilgisine neden olduysa, bu hükümetteki sol partilerin bölücülüðünden kaynaklanmakta. Ýki turlu bir seçimin ilk turunda hükümete karþý programýný savunan sol muhalefeti bunu yaptýðý için eleþtiremezsiniz. Tam tersine aklý baþýnda demokratlar sol muhalefetin varlýðýndan memnun olmalýdýr. Aksi takdirde Le Pen’in kazanýmý daha da fazla olabilirdi. Solun oyu ne kadar önemli? Çok önemli. 1995’den beri oluþan bir eðilimi bir kez daha gösteriyor ve Komünist Partisi’nin iflasýný kanýtlýyor. Ýþçi Mücadelesi (LO) bizimle ortak bir aday çýkarmayý reddetti. Olivier Besancenot, LCR’ýn adayýydý. Bir kaç hafta öncesine kadar kimsenin bilmediði biri olmasýna raðmen onun kampanyasý devrimci solda önemli deðiþiklikler yarattý. Besancenot’un kampanyasý gençler arasýndaki radikalleþmeyi, savaþa ve küreselleþmeye karþý hareketi çok daha iyi yansýttý. O geleceði temsil ediyor. Le Pen’e karžš mücadelenin šžšłšnda Fransa’da žimdi solun görevleri neler? Kesinlikle geleneksel partilerle bir cephe oluþturarak ona karþý mücadele etmeyeceðiz. Tam tersine ona giden oylarý geri kazanmak için çalýþacaðýz. Bu, sokaklarda ve seçim sandýðýnda ona karþý harekete geçmektir. Ancak bu mobilizasyon farklý bir Avrupa programýna dayanmalýdýr. Fransýz patronlarýnýn örgütünden farklý bir sosyal politikaya, farklý bir küreselleþme anlayýþýna, sahip olmalýdýr, savaþa karþý çýkmalýdýr. Aksi takdirde Le Pen üstlenmek istediði bugünkü yapýya karþý tek baþýna olma durumuna sahip olur. Seçim sonuçlarý gösteriyor ki gerçek bir sola acilen ihtiyaç var. “Solun soluna”, kýzýl ve devrimci bir sola ihtiyaç var. Devrimci Komünist Birlik, LCR bu sorumluluðu üstlenmeye hazýr. Ýþçi Mücadelesi (LO) ve Komünist Partisi, Yeþiller ve sosyal hareketler içindeki aktivistlerin de ayný þeyi yapacaðýný umalým.

Troçki

Z Yayınları Broşür dizisi

Doðan Tarkan

Sosyalist Ýþçi satýcýlarýndan edinebilirsiniz


6

Petrol için ölmeye ve öldürmeye hazýr mýsýn? O

rta Doðu muazzam bir servetle yýkýcý bir yoksulluðun yan yana durduðu bir yer. Bölge, dünyanýn en önemli ve en karlý hammaddesinin, petrolün kaynaðý. Bu nedenle yüzyýldýr paylaþým savaþlarýna sahne oldu. Sadece Suudi Arabistan dünya petrol rezervinin dörtte birine sahip. Ancak petrolden elde edilen gelir iki dar çevrenin elinde toplanýyor. Birincisi devasa büyüklükteki petrol þirketleri. Yarým düzine petrol devi dünya çapýnda petrol sektörünü kontrol altýnda tutuyor. Bunlarýn çoðu Amerikan, biri Ýngiliz (BP) biri de yarý Ýngiliz yarý Hollanda (Shell) þirketi. Bunlar dünyanýn

en büyük þirketleri arasýnda yer alýyorlar ve ayný zamanda George W. Bush'un seçim kampanyasýnýn finansörleri. Bu þirketler petrolden elde ettikleri serveti bazý Orta Doðu ülkelerinin özellikle de Suudi Arabistan, Birleþik Arap Emirlikleri ve Kuveyt gibi süper zengin yönetici elitleriyle paylaþýyorlar.

Emperyalizm Ýki Dünya Savaþý arasýndaki yýllarda Ýngiltere bölgedeki egemen güçtü. Ýngiliz bölge valileri bölge ülkelerinin sýnýrlarýný cetvelle harita üzerinde çizerek kararlaþtýrýrken, petrol rezervlerinin büyük kýsmýnýn daima kendi desteklerine muhtaç

kalacak küçük despotik devletçiklerde kalmasýna dikkat ettiler. Ýngiltere Siyonistlerin Filistine yerleþmelerini bölgede bir karakol edinme isteðiyle destekledi. 1940'lardan beri ABD Ýngiltere’nin rolünü devraldý. Ancak yöntemler deðiþmedi.

Arap rejimleri Suudi kraliyet ailesi, Körfez þeyhleri ve Kuveyt Emiri dünyanýn en zengin parazitleri arasýna girerken Mýsýr, Ürdün, Suriye, Lübnan, Yemen gibi ülke- lerde yaþayan yüz milyonlar sefalete mahkum edildi. ABD ve Batýlý destekçileri Ýsrail'in 1948, 1956, 1967 ve 1973'te Arap ülkelerine açtýðý savaþlarda Ýsrail'i desteklediler. 1979'da Ýran'da ABD yanlýsý rejim

alaþaðý edilip, Ýslami rejim ABD petrol þirketlerine el koydu. ABD Irak'ý tepeden týrnaða silahlandýrdý. 1980'dan 1989'a kadar süren ve 1 milyon insanýn hayatýný kaybettiði ÝranIrak savaþýnda Irak'ý destekledi.

Irak Savaþýn tükettiði Irak ekonomik sorunlarýný aþmak için Kuveyt'in petrol sahasýný iþgal et- meye kalkýþýnca bu kez ABD önderliðindeki Batý koalisyonu 1991'de Irak'a savaþ açtý. 1991 savaþý "demokrasiyi korumak" amacý ile açýklandý. Oysa Kuveyt'te demokrasi yoktu. Savaþýn amacý bir kez daha petroldü. Yüzbinlerce insan öldürüldü. ABD bu savaþla bölgedeki gücünü tazeledi ve patronun kim olduðunu herkese gösterdi. BM rakamlarýna göre Irak'a uygulanan ambargo nedeniyle 500 bin çocuk öldü. ABD dýþiþleri, bu durum için "zor bir tercih ama bu bedeli ödemeye deðer" yorumunu yaptý. Petrol ve en büyük þirketlerin karlarý karþýsýnda insan hayatýnýn deðeri sýfýr, çocuk olmasý farketmez. Filistin Ýntifadasýnda öldürülenlerin %40'ý 15 yaþýn altýndaydý. Korsan Ýsrail devletinin, ABD'nin bölge karakolunun çýkarlarý karþýsýnda bunun önemi yok. Betül GENÇ

“ABD bombardýmaný = Petrol için kitlesel cinayet”, “Ölüm deðil demokrasi.” 1998’de Irak’ýn bombalanmasýna karþý gösterilere katýlan Iraklý çocuklar.

Direnen Filistin, Doðan Tarkan, Z Yayýnlarý, Nisan 2002, 48 sayfa 12 Mart’ta Ramallah’a tanklarýn girmesiyle baþlayan iþgalin Filistinlilere faturasý çok aðýr oldu. Binlerce Filistinli’nin ölmesi, yaralý taþýyan ambulanlara dahi ateþ açýlmasýna neden olan bir vahþet, Cenin kampýnýn toplu mezara çevrilmesi, sað kalanlarýn ise açlýk, yoksulluk, baský ve aþaðýlamayla çevrili günlük yaþamý bu bilançonun kýsa özeti. Filistinlilerden, Oslo barýþ sürecinden sonra þimdi bir kez daha iþgali, teslimiyeti kabul etmeleri isteniyor. Þaron, 11 Eylül sonrasýnda siyonist yayýlmacýlýðý terörizmle mücadele adý altýnda en yüksek, en vahþi boyutlarýna ulaþtýrdý. Z Yayýnlarý’ndan çýkan “Direnen Filistin” broþürü hem tarihsel, hem de güncel geliþmelerin yorumlandýðý, ABD’nin Ortadoðu’daki çýkarlarýný, emperyalizmin bekçi köpeði olarak Ýsrail devletinin kuruluþ sürecini ve iþgalle birlikte baþlayan Filistin direniþini son

derece sade bir dille anlatýyor. Broþürde özellikle Filistin sorunu söz konusu olduðunda yaþanan ulus, din, sýnýrlar ve tarihsel geliþmelere iliþkin kavram kargaþalýðýný gidermeye dönük açýklayýcý notlar mevcut. Korsan bir devlet olarak Ýsrail devletinin kuruluþuyla birlikte savunduðu yayýlmacý politikalar, ABD’den aldýðý askeri yardýmlar ve yol açtýðý savaþlar, güncel geliþmeleri yorumlamayý kolaylaþtýran tarihsel arka planý sunuyor. El Aksa Ýntifadasý’nýn, Filistin hareketinin Oslo ve Camp David’de kaybettiði tüm tarihi ilkeleri için yeniden ayaklanýþý olarak yorumlandýðý broþürde, bugün Filistin’e özgürlük istemenin emperyalizme, siyonizme ve onun uþaklarýna karþý mücadele anlamýna geldiði tespit ediliyor. Nurdan DÜVENCÝ

Emperyalizm, Siyonizm ve Ýntifada

Birleþik Taþýmacýlýk Sendikasý

Bölge müdürlükleri kapatýlamaz! Hükümetin uzun süredir gerçekleþtirmeye çalýþtýðý, çeþitli Bakanlýklara ait Bölge Müdürlüklerinin kapatýlmasý yeniden gündemde. Hükümet IMF ve Dünya Bankasýndan aldýðý direktiflerle bu süreci hýzlandýrmaya çalýþýyor. Amaç ise Bölge Müdürlükleri kapatýldýktan sonra burada çalýþanlarýn, özellikle KESK üyelerinin, bir þekilde tasfiye edilmesi. Bu, ya tasfiyeden sonra çýkarýlacak memurlara yönelik zorunlu emeklilik yasasýyla olacak ya da buralarda çalýþanlarýn baþka iþyerlerine nakilleriyle. Bunun anlamý da çok açýk. Bu iþyerlerindeki KESK'li çalýþanlar üstü kapalý bir þekilde sürgüne gönderilecek. Birleþik Taþýmacýlýk Çalýþanlarý Sendikasý (BTS), 9 Mayýsta, Haydarpaþa Garýn önünde Bölge Müdürlüklerinin kapatýlmamasý için bir basýn açýklamasý yaptý. Basýn açýklamasýnda neoliberal politikalarýn uygulayýcýsý olan hükümetin bu giriþimini durdurmak için gereken yanýtýn iþçi ve memurlar tarafýndan kýsa sürede sert bir þekilde verileceði bildirildi. 150 kiþi katýldýðý basýn açýklamasýnda "Kurt, Kuþ, Arý Kahrolsun IMF Ýktidarý", "Bölge Müdürlükleri Kapatýlamaz", "Özelleþtirmeye Hayýr" sloganlarý atýldý.

Saðlýk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasý Akhisar

SES üyelerine saldýrý Mayýs ayýnýn ilk haftasýnda Akhisar Devlet hastanesi’nin düzenlediði yemek sonrasý iki SES üyesi ve eþleri saldýrýya uðradý. 5 kiþi tarafýndan saldýrýya uðrayan SES’liler çeþitli yerlerinden yaralandýlar. SES’liler sendikalarýndan ayrýlmalarý konusunda daha öncede baský ve tehdide maruz kaldýlar. Bu olay üzerine SES tarafýndan yapýlan açýklamada “31 mayýs yaklaþtýkça ülke çapýndan KESK üyelerine karþý baský ve tehditler artarak devam etmektedir”, “Bütün bu uygulamalar ve son saldýrýlarýn takipçisi olarak devam etmektedir” dendi. SES bütün bu baský ve saldýrýlara karþý mücadele edeceðini vurguladý.


SAVAŞA HAYIR!

FİLİSTİN’E ÖZGÜRLÜK!

Tank modernizasyonu anlaþmasý iptal edilsin!

Savaþa hayýr diyen herkesin bugün somut bir talebe ve bu talep etrafýnda mücadeleye ihtiyacý var. Talebimiz Ýsrail’le yapýlan tank modernizasyonu anlaþmasýnýn iptal edilmesi olmalýdýr. Arafat’ýn karargahý bombalandýðý gün Türkiye, Ýsrail’le 1 katrilyon liralýk tank yenilenmesi anlaþmasý imzaladý. Cenin’de insanlar diri diri yakýlýr, betonlarýn altýna gömülürken Türk egemen sýnýfý Ýsrail’le bir kaç yýllýk sürede 3-4 milyar dolarý bulacak olan yeni silahlanma anlaþmalarý imzaladý. Ýmzaladý, çünkü: Türk patronlar sýnýfý IMF ve Dünya Bankasý’nýn ortaðýdýr.

Türk kapitalistleri Bush’un dünya yoksullarýna karþý baþlattýðý saldýrýda onunla ve katille Þaron’la ortaktýr. IMF, DSP-MHP-ANAP hükümetine verdiði kredinin büyük bölümünün Ýsrail’den silah alýmý için þart koþmuþtur. Türkiye’de savaþa karþý olan herkes bugün Filistin’in yanýnda ve katil Ýsrail’in karþýsýnda yer almalýdýr. Tank modernizasyonu ihalesinin iptal edilsin! Ýsrail’le her türlü anlamþa iptal edilsin!

IMF heyeti yapýsal uyum programýný gözden geçirmek için Ankara’ya geldi. Ancak Ankara’ya gelen baþkalarý da vardý! IMF’ye hayýr diyen Türk-Ýþ’li sendikacýlar. 14 Mayýs günü 81 ilden Ankara’ya yürüyen Türk-Ýþ’li sendika yöneticileri, 15 Mayýs sabahý Ankara’ya vardý. Sabah saatlerinde Kýzýlay Meydaný’nda, Güvenpark’ta toplanan Türk-Ýþ temsilcileri üç gün iki gece burada konaklayacak ve hükümete yönelik protestolarýný sürdürecek. Ýlk gün saat 17.30’da EðitimSen önünde buluþan KESK üyeleri Güvenpark’a yürüdü ve Türk-Ýþ’le dayanýþma eylemi gerçekleþtirdi. Eyleme katýlan 150 KESK’li “Yaþasýn sýnýf dayanýþmasý” sloganýný haykýrdý. Türk-Ýþ liderliði eyleme

katýlýmý sýnýrlandýrdýðý ve içe kapalý bir tutum alarak eylemin kitleselleþmesini engellediði gözlemlendi. Ancak Türk-Ýþ tabaný, liderliðin mücadeleyi frenleme çabalarýna karþý ayakta. Nitekim 8 Mayýs günü Harb-Ýþ Ankara Þubesi’nin sendika binasý önünde gerçekleþtirdiði eyleme fabrikalardan gelen 1500 iþçi katýlmýþ ve IMF uþaðý hükümet protesto edilmiþti. Ýþte iþçi kýyýmýný, özelleþtirmeyi ve kamu iþçilerinin kazanýmlarýný korumanýn yolu burada baþlýyor. IMF uþaðý hükümete verilecek her taviz saldýrýnýn önünü açarken, kararlý mücadele zaten zayýf olan bu hükümeti yerle bir edecektir. Tüm sorunlarýna raðmen gün Türk-Ýþ’i destekleme, onunla omuz omuza mücadele etme günüdür.

istanbul Savaþa Hayýr Platformu her Pazartesi saat 18.30’da Karakedi Kültür Merkezi’nde toplanýyor.

Savaþa karþý eðitimciler Savaþa Karþý Eðitimciler her Cuma saat 18.00’de Karakedi Kültür merkezi’nde toplanýyor. Önümüzdeki günlerde aþaðýdaki etkinlikleri gerçekleþtirmeyi hedefliyorlar: 25 Mayýs 2002 Söyleþi:

“Savaþ ve çocuk psikolojisi” Saat: 16.00 Yer: Karakedi Kültür Merkezi 9 Haziran 2002: Film gösterimi:

“Sarhoþ Atlar Zamaný” Saat: 18.00 Yer: Karakedi Kültür Merkezi

Barýþ Anneleri Savaþa hayýr kortejinin en önünde yürüdü

Savaþa karþý avukatlar Savaþa Karþý Avukatlar önümüzdeki günlerde aþaðýdaki etkinlikleri gerçekleþtirmeyi hedefliyorlar: 24 Mayýs 2002 Video Gösterisi:

“Anti-kapitalist hareket ve savaþ”

Türk-Ýþ Ankara’da

Ýþsizliði ve açlýðý mücadele engeller

Savaþa Hayýr Platformu etkinlikleri

Ýrtibat için: Tel: (0 555) 222 75 22 E-posta: imf-hayir@gmx.net web: www.geocities.com/imfyehayir

Savaþa Hayýr Platformu 1 Mayýs’ta alanlardaydý Savaþa hayýr diyenler 1 Mayýs’ta Ýstanbul, Ýzmir ve Ankara’da “Savaþsýz bir dünya mümkün” sloganýyla yürüdüler. Ýstanbul’da Savaþa Hayýr Platformu, bir aylýk bir kampanyayla 1 Mayýs’a hazýrlandý. Kadýköy ve Beyoðlu’nda açýlan stantlarda, iþyerleri, okullar ve sendikalarda yürütülen imza kampanyasý iki hafta sürdü. 5 bin imza toplanýrken, 1 Mayýs’a katýlma çaðrýsý yapan 10 bin bildiri daðýtýldý. 1 Mayýs sabahý miting alanýnda buluþan Savaþa Hayýr Platformu’nun korteji son derece coþkuluydu. Çok sayýda baðýmsýz bireyin yanýsýra Barýþ Anneleri, Savaþa Karþý Eðitimciler, Savaþa Karþý Hukukçular, Savaþa Karþý Doktorlar, SaKa, Lambda Eþcinsel Sivil Toplum Örgütü, SODEV ve DSÝP Savaþa hayýr kortejinde yer aldý.

7

Saat: 19.00-21.00 Yer: Karakedi Kültür Merkezi 8 Haziran 2002: Toplantý:

Birlik-çeþitlilik-direniþ: Savaþa Hayýr kortejine bu slogan damgasýný vurdu

Savaþa Hayýr kampanyasýna destek verenlerin bir bölümü

Adnan Keskin (Türkiye/Almanya Ýnsan Haklarý Derneði - TÜDAY Baþkaný), Ali Erarslan (Yol-Ýþ 1 No'lu Þube Mali Sekreteri), A. Rýza Tura (yazar), Aydýn Öztürk (þair), Barýþ Anneleri, Celal Baþlangýç (Gazeteci-yazar), Cezmi Ersöz (yazar), Ercan Karakaþ, Eren Keskin (ÝHD Ýstanbul), Erol Kýzýlelma (SODEV Müdürü), Ertuðrul Kürkçü, Fadýl Öztürk (þair), Füsun Demirel (sanatçý), Hayri Kozanoðlu (öðretim görevlisi), Hilmi Yarayýcý, Hürriyet Þener (ÝHD Ýstanbul), Prof. Dr. Hüseyin Hatemi (öðretim görevlisi), Ýlkay Akkaya (müzisyen), Kazým Koyuncu (müzisyen), Mehmet Balcý (Mayýnsýz Bir Türkiye Projesi), Mehmet Barut (Araþtýrmacý-Sosyolog)), Mehmet Boncuk (Fýratta Yaþam Gazetesi Genel Yayýn Yönetmeni), Muammer Ketençoðlu (müzisyen), Murathan Mungan (þair), Mýgýrdiç Margosyan (yazar), Nail Satlýgan (öðretim üyesi), Osman Akkuþ (Dünya Kültür Merkezi), Öner Yaðcý (yazar), Pýnar Selek (KATAGÝ), Roni Margulies (þair), Server Tanilli (yazar), Sevil Erol (Kamu Emekçileri Sendikalarý Konfederasyonu eski Genel Sekreteri), Sibel Doðan (Özgür Radyo), Sibel Özbudun (öðretim üyesi), Sungur Savran, Þanar Yurdatapan (sanatçý), Tayfun Görgün (Dev Maden-Sen), Temel Demirer (Özgür Üniversite), Tuncay Akgün (Leman çizeri), Veysi Sarýsözen, Yýlmaz Odabaþý (þair-yazar), Yurdaer Erkoca, Zafer Aknar (Leman Dergisi Yazý Ýþleri Md.)

“Savaþ ve insan haklarý ihlalleri” Yer: Tarýk Zafer Tunaya Kültür Merkezi

Karakedi Kültür Merkezi: Ýstiklal Caddesi, Büyükparmakkapý Sokak, No:8, Daire: 10-11, Beyoðlu - Ýstanbul

Sayý:174 17 Mayýs 2002 ISSN 1300-4026

Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti. Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Sakýzgülü Sok. 24/4 Kadýköy/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý www.geocities.com/sosyalistisci/


Sayý: 174

17 Mayýs 2002

200.000 TL

Dayanýþma fiyatý: 500.000 TL

Ýzmir'de Öðrenci Koalisyonu Kuruldu Bu dönem meclis gündemine gelen YÖK Yasa Tasarýsý'na karþý Nisan ayý baþlarýnda Ýzmir'de muhalif öðrenciler etrafýnda baþlayan tartýþma ortamý ve mücadele isteði "YÖK'e ve Tasarýsýna Karþý Öðrenci Koalisyonu"nun kurulmasýyla kendisini somutladý.

YÖK Yasa Tasarýsý Geri Çekilsin! Soruþturmalar Durdurulsun! Parasýz, Bilimsel, Anadilde Eðitim! sloganlarýyla ifade eden koalisyon 27 Nisan tarihinde '96 yýlýndan sonra ilk kez Konak Meydaný'nda 500 kiþilik bir öðrenci eylemi gerçekleþtirdi. Eðitim-Sen'inde yoðun desteði mücadelenin birleþikliði açýsýndan önemli bir adýmdý. 1 Mayýs'ta ise öðrenciler koalisyonun tek pankartý altýnda 1000 kiþilik bir kitleyle yürüdü. Öðrenci koalisyonu korteji alanýn coþkulu kortejlerindendi.

Yeni YÖK yasa tasarısına hayır! Y Ýþçi sýnýfýnýn kurtuluþu kendi eseri olacaktýr

Ýzmir'deki YÖK karþýtý muhalefetin odaðýna oluþturma iddiasýyla yola çýkan koalisyon kýsa süre içinde Ege, Dokuz Eylül, Ýzmir Ýleri teknoloji Enstitüsü ve Celal Bayar üniversitelerindenönemli bir aktivist kitlesine ulaþmayý baþardý. Ana taleplerini;

Müþteri deðil, öðrenciyiz!

eni YÖK yasa tasarýsý Haziran'da gündeme geliyor. Bir süredir okullarýn gündemini sosyal hak gasplarý oluþturuyor. Formasyon derslerinin kaldýrýlmasý, yeni avukatlýk yasasý derken, þimdi de yeni YÖK yasa tasarýsý meclis gündemine giriyor. GATS anlaþmasý çerçevesinde hükümetin uzunca bir süredir altyapýsýný kurduðu hizmet sektörünün özelleþtirilmesinde, bu tasarýyla birlikte küçük, ama önemli bir adým atýlmýþ olacak. Bu tasarýnýn bizler için çok yalýn bir anlamý var: Bugüne dek kazandýðýmýz haklarýn bir çýrpýda elimizden alýnmasý. Üniversiteler bir þirket mantýðýyla çalýþtýrýlmak isteniyor. Böylece eðitim satýlýk hale ve öðrenciler ise müþteri haline gelecek. Oysa ki bu hak gasplarýna karþý hiçte azýmsanmayacak bir tepki var. Formasyon hakký için mücadele devam ediyor. Stajyer avukatlar 10 Mayýs'ta Ankara'da bin kiþilik bir buluþma gerçekleþtirdi. 40 Paralýk Adamlar ulaþým sorunuyla ilgili yaptýðý kampanyada on bin kiþiye seslendi ve bunlarýn yarýsýný harekete geçirdi. Þimdi de

tasarýya karþý çeþitli illerde onlarca üniversitede sürmekte olan kampanyalar var. Önümüzdeki en büyük sorun çeþitli akademik talepler etrafýnda gerçekleþen bu kampanyalarýn daðýnýk ve birbirinden habersiz sürmesi. Oysa ki yaþanan problemler birbirine çok benzer sebeplerden kaynaklanýyor: sermayenin tüm dünyadaki neo-liberal saldýrýlarý. Avrupa'da, özellikle Ýspanya'da çok güçlü sürmekte olan "Eðitim satýlýk deðildir" kampanyasýyla da bizi birleþtiren bu. Dolayýsýyla yapmamýz gereken en önemli þey bir yandan liselerimizde ve üniversitelerimizde tek konulu kampanyalar inþa ederken, bir yandan da farklý muhalefet odaklarýnýn bir araya gelmesi için çaba sarf etmek. Bundan örgütlerin yan yana gelip eylem yapmasýný anlamamalýyýz. Önümüzdeki asýl iþ örgütlerin de içinde bulunabileceði, ama örgütlerin çapýndan çok daha büyük olan kampanyalarý ortak bir zeminde birleþtirmek. Kazanmak için birleþmekten baþka yolumuz yok.

Avrupa'dan bir kampanya:

"Eðitim Satýlamaz!" Eðitimde özelleþtirme ve harçlarýn yükseltilmesi egemen devletlerin dünyanýn her yerinde uyguladýðý bir politika. Türkiye'dekine çok benzer geliþmeler Ýspanya, Almanya, Belçika gibi ülkelerde de yaþanýyor. Ýspanya'da birkaç ay önce yüzbinlerce kiþiyi sokaða dök-

müþ bir öðrenci hareketinin parçasý olan "Eðitim Satýlamaz" kampanyasý þimdi de Haziran'ýn 20-21-22'sinde Ýspanya'nýn Seville kentinde yapýlacak yýðýnsal eyleme Uluslararasý Öðrenci Bloku'nu inþa ederek hazýrlanýyor. Belçika'dan, Almanya'dan, Ýngiltere'den, Hollanda'dan ve

Yeni yök yasa tasarýsý ne getiriyor?

1968’den bir afiþ: “Halk Üniversitesi” Yugoslavya'dan öðrenci örgütlerinin oluþturduðu ve Susan George gibi ünlü yazarlarýn da desteklediði bloðun manifestosundan: "...Sonuçlar: Avrupa'da giderek daha çok okul ve üniversite özelleþtiriliyor. Özelleþtirme olmayan yerlerde katký paylarý konuyor, harçlar yükseliyor da yükseliyor. Ýyi bir eðitim hakký giderek para sorunu haline geliyor. Üniversite ve lise öðrencilerinin demokratik haklarý kesiliyor.

Harç miktarlarý her üniversitenin rektörlüðü tarafýndan ayrý ayrý belirlenebilecek ve bu miktar takriben bir öðrenci maliyetinin yarýsýna eþit tutulacak. Yani þu anki harç miktarlarý 4-10 kat arasý zamlanacak. Öðrenim ve harç kredisi iþlemleri bundan sonra rektörlük bünyesinde belirlenecek bir komisyon tarafýndan belirlenecek ve muhtemeldir ki okul giderlerini azaltmamak adýna çok az öðrenciye bu imkan saðlanacak. Üniversiteler þirket mantýðýyla çalýþmaya baþlayacak. Her rektörlük kendine baðlý bir iþletme hesabý kuracak. Rektörün yetkileri bu eksende artacak. Örneðin rektör yardýmcýlarýnýn ücretlerini rektör belirleyecek. Ýþletme hesabýný gelirlerini devlet bütçesinde yer alan ödenekler, üniversitenin üreteceði mal ve hizmetlerin gelirleri, öðrencilerin ödeyeceði harçlar, okul taþýnýr mallarýnýn kira gelirleri, okulun çeþitli iþletmelerinin saðlayacaðý gelirler vs. oluþturacak. Okul istediði takdirde part-time öðrenci çalýþtýrabilecek. Yani üniversitelerde istihdam edilen sözleþmeli personelin önemli bir bölümü iþten çýkarýlacak ve bunlarýn yerine ucuz iþgücü olarak öðrencilerin emek gücü kullanýlacak.

Öðrendiðimiz þeyler giderek þirketlerin bizim öðrenmemizi istediði þeyler oluyor. Biz insanlar için eðitim istiyoruz, kar için deðil. Eðitim politikalarýnýn Avrupa Birliði, Dünya Ticaret Örgütü ve özel þirketler gibi anti-demokratik organizasyonlar tarafýndan belirlenmesine izin vermeyeceðiz. Öðrenciler, öðretmenler ve aileler nasýl eðitim istediklerine kendileri karar vermelidir. Tüm bu geliþmeler her yerde sürdüðü sürece onlarý durdurana kadar lokal ve uluslararasý planda

hareket etmeliyiz. (...) Biz bu kýsa kampanyanýn doðru yolda bir adým olduðunu düþünüyoruz. Karar vermede yetkili organlara daha fazla baský yapýp, baþka bir üniversite alternatifini geliþtirmek istiyoruz. (...) Bizim Ýspanya'da yaþadýðýmýz, protestolar ve forumlar arasýnda geçen aylar, tüm öðrencilere eðitimde özelleþtirmeye karþý yerel protestolarý yükseltme ve BÝZÝM üniversitelerimizde demokratik haklarýmýz için mücadeleyi yüseltme çaðrýsý olsun.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.