182

Page 1

Sayý: 183

6 Aðustos 2002

200.000 TL

IMF varsa demokrasi yoktur

Polis, fabrikalarýnýn kapatýlmasýný engellemek için direnen Paþabahçe iþçilerine yemek ve su verilmesine izin vermiyor. Paþabahçe Þiþe Cam Fabrikasý’nýn bulunduðu Beykoz semti polis ablukasý altýnda. Ankara Valiliði’ne dilekçe veren 70 bin

kiþi acilen yiyecek istiyor.

Boþaltýlan köylerine geri dönmek isteyen Kürt halký korucular tarafýndan katlediliyor.

Patronlar, milletvekillerini satýn alarak Ýþ Güvencesi Yasa Tasarýsýný engelliyor.

Çözüm sol ittifak!


2

Ýþimizi, ekmeðimizi çalanlara

OY YOK!

Kiþi baþýna düþen milli gelir üçte bir oranýnda düþtü. Son iki yýlda 2.5 milyon kiþi iþsiz kaldý. Tarým çökertildi Türkiye en borçlu ülke haline geldi.

3

Kasým seçimlerine dönük kampanyalar baþladý. IMF’ciler çeþitli vaadlerde bulunarak oy istemeye baþladý. Ancak bu kez iþleri zor. Seçim anketleri sermaye partilerine karþý güvensizliði sergiliyor. Baþka ne olmasý beklenirdi? 3 yýlý aþkýndýr hükümette olan DSP-MH-ANAP koalisyonu en büyük yoksullaþtýrma dalgasýna imza attý. Emekçi sýnýflar açýsýndan bu seçim IMF politikalarýyla daha yoksul ve karanlýk bir gelecek mi, yoksa açlýða ve iþsizliðe son verecek yeni bir dönem mi sorularý temelinde gerçekleþecek.

Hepsi büyük Türkiye’den, Türkiye’nin bir dünya gücü haline geleceðinden bahsediyor. Ancak Türkiye IMF politikalarý sayesinde dünyanýn en yoksul ve borçlu ülkelerinden biri haline geldi. Kazanan kimse yok mu? Evet, kazananlar da var. Bankalarý hortumlayanlar ve bir gecede 10 milyar dolarý ceplerine indirenler kazandý. Özelleþtirme adý altýnda verimli kamu kuruluþlarýný neredeyse bedavaya elde edip, sendika düþmanlýðý yapanlar kazandý. Her oturuþta adaletten ve hukuktan bahsedip kamu ihaleleri kendi yandaþlarýna verenler kazandý. Sonuç milyonlarca emekçinin açlýk sýnýrý altýnda yaþadýðý, insanlarýn geleceðe umutla deðil karamnsarlýkla baktýklarý bir belirsizlik oldu. Artýk yeter! Yoksullaþtýranlar, iþimizi ve ekmeðimizi çalanlarýn gitme zamamný geldi. IMF’ci çözümün dýþýnda baþka bir seçenek daha var: Ýþçilerin, emekçilerin yoksullarýn kendi geleceklerini belirledikleri baþka bir Türkiye mümkün!

IMF’cilere tamam mý devam mý? Sermaye partileri kendi aralarýndaki farklýlýklarýn altýný çizmeye çalýþsa da ortak noktalarý IMF programýnýn devamýný savunmaktaki kararlýlýklarý. Hepsi piyasa ekonomisinin nimetlerinden söz ediyor. Son yirmi yýlda övülen piyasa ekonomisinin yarattýðý çöküþü hep birlikte yaþadýk. Hepsi piyasa ekonomisinin demokrasiyi getireceðini söylüyor. Son üç yýldýr demokrasi deðil baskýyý gördük.

Nasýl yoksullaþtýk? 1999 Mayýs’ýnda 4 kiþilik bir ailenin asgari gýda harcamasý (açlýk sýnýrý) 95.838 milyon iken, Haziran 2002’de 334.041.000 idi. Yoksulluk sýnýrý ise Haziran 2002’de 1 milyar 15 milyon TL idi. Son bir yýlda, yoksulluk 359 milyon, açlýk sýnýrý 118 milyon arttý. Ancak asgari ücretteki net artýþ, sadece 61 milyon TL oldu. Sadece bir yýlda (2001-2002 yaz) iþini kaybedenler, resmi rakamlara göre 653.000. Ýþsizlik oranýndaki bir yýllýk artýþ ise yüzde 3,2. Sanayi iþçilerinin ücretleri yüzde 14.4, kamu iþçilerinin yüzde 11.6, memurlarýn yüzde 4, asgari ücretlinin yüzde 13.3 ve emeklililerinmaaþlarý yüzde 4 geriledi. Hepimiz milyoneriz, hepimiz açýz!

Ýþ güvencesi yasa tasarýsý IMF’cilerin maskesini düþürüyor

Meclis sermayenin hizmetinde Ýþ Güvenliði Yasa Tasarýsý sendikalarla patronlarý karþý karþýya getirdi. TÜSÝAD, TOBB, TÝSK baþta olmak üzere patron örgütlerinin tamamý ortak bir bildiri yayýnlarak yasanýn geçmesini istemediklerini açýkça savunuyor. Patronlar Ýþ Güvenliði Yasa Tasarýsý’nýn getirdiði sýnýrlý iyileþmelere bile tahammülsüz. Patronlar bu yasanýn iþçilerin çýkarýna olmadýðýný söylüyor. Sendikalý iþçilerle sendikasýz iþçi-

leri bölmek istiyor. Ve açýkça tehdit ediyorlar: Ýþ güveniliðini isteme ve sendikalaþma. Türk-Ýþ, DÝSK ve Hak-Ýþ patronlarýn yasanýn meclise gelmesini engelleme çabalarýný proteto etti. Sendikalarýn baskýsý sonucu Ýþ Güvenliði Yasa Tasarýsý AB yasalarýna dahil edilmiþ, ama baþta MHP olmak üzere itiraz edenlerin çoðunlukta olmasý nedeniyle tek baþýna görüþülmeye açýlmýþtý. Bayram Meral, sendiklarýn patron örgütlerini protesto eden

AKP: Seçim anketlerinde birinci, demokrasi sýnavýnda sonuncu Ardarda yayýnlanan seçim anketlerinde ortak bir sonuç var: AKP barajý geçiyor ve diðerlerine fark atan birinci parti. Anketlerin verdiði oy oranlarýnýn ne kadar güvenilmez olduðu biliniyor. Ancak AKP’nin bir ilerleme içerisinde olduðu açýk. Ecevit’in “rejim tehdit altýnda” iddiasýyla hedef gösterdiði AKP, Fazilet Partisi’ne verilen oylarýn büyük bölümünü kendinde toplamýþ durum. Ancak AKP lideri R. Tayyip Erdoðan kendi siyasi tarihini AKP kurulmasýyla baþlattýðýný her fýrsatta dile getiriyor. Tayyip Erdoðan mesajý büyük ser-

mayeye dönük. 28 Þubat darbesi ile bölünen islamcý hareketin uzlaþmacý ve sað kanadý AKP’yi kurmuþtu. AKP, Refah ve Fazilet dönemlerini reddetti, sisteme uzlaþmacý olduðunu sürekli tekrarladý.

Tayyip deðiþti mi? Bu basit bir takkiye çabasý deðildi. AKP liderliði ekonomik planda neo liberal politikalarý açýkça savundu. Piyasa ekonomisini tüm kurallarýyla iþletmekten yana olduklarýný TÜSÝAD gibi platformlarda dile getirdiler. Ancak sert bir muhalefet yürütmekten çekinmediler. AKP istikrarlý bir

seçenek olarak öne çýktý, islamcý hareketin büyük parçasýnýn yanýsýra MHP’nin tabanýndan oy çalmaya baþladý. Recep Tayyip Erdoðan geçmiþte yoksullarýn oylarýný alarak belediye baþkaný olmuþtu. Ama o dünyada yaþamadýðý kýsa sürede ortaya çýktý. AKP diðerleri gibi IMF’cidir. IMF politikalarýný uygulamakta kararlý olduðu sürece iþçilere ve emekçilere yoksulluktan baþka bir þey getirmeyeceði açýk. Rakip olarak MHP’yi seçen bir partinin ne kadarlý kirliði olduðu kýsa sürede ortaya çýkacaktýr.

basýn açýklamasýnda þunlarý söyledi: ISO Baþkan’ýnýn, Sinan Aygün’ün ve diðerlerinin fabrikalarýna bakýn. Birinde bile sendika yok. Niyetleri ortadadýr” dedi. Sendikalar patron örgütlerinin milletvekililerini satýn alan tutumu karþýsýnda çözümü hala parlamentoda arýyor. Ancak patronlarýn iþçilere dönük bu açýk saldýrýsý ancak kitleel bir mücadeyle engellenebilir.

Küreselleþme ve direniþ Chris Harman

Küreselleþme nedir? Neo-liberalizme karþý mücadele nasýl doðdu? Anti-kapitalist hareket nedir?

Karakedi Kitabevi

Sakýzgülü Sokak, Göynük Apt. 24/4, Kadýköy 0216 418 53 40 Ýstiklal Cad. Büyükparmakkapý Sok. No:8/11, Beyoðlu0 212 251 62 73


3

3 Kasým’da IMF’cileri yenelim!

Ayrý durma, birleþ! 3

Kasým'da gerçekleþecek seçime sermaye partileri tam bir daðýnýk ve parçalanmayla gidiyor. IMF'ciler telaþ içerisinde. Çöken merkezi yeniden yaratmak için sayýsýz senaryo ileri sürülüyor. Sol, bu belirsizlik ortamýnda "bekleyelim ve görelim" fikrine asla kapýlmamalýdýr. 3 yýl boyunca IMF direktifleriyle yoksulluðu ve baskýyý bizlere yaþatanlarý yenme olanaðý önümüzde duruyor. Ýþte patronlar sýnýfýný korkutan tam da budur. Büyük sermaye, seçimden, IMF programýnýn devamýný saðlayacak ve ABD'nin Irak'a yönelik saldýrýsýnda aktif bir rol oynayacak güçlü bir hükümet çýkarmanýn peþinde. Ancak iþleri zor, çünkü ellerinde güçlü ve halk desteðine baðlý partiler yok. Aksine elinde paçavraya dönüþmüþ bir dizi parti var. Ýþte yeni bir siyasal merkez yaratmak için ileri sürülen senaryolar tam da bu durumun ürünüdür. Kemal Derviþ liderliðinde DSP, YTP, CHP ve SHP'yi birleþtirecek sosyal demokrat bir blok yaratma ya da bu bloðu Avrupa Birliði cephesine çevirmek için ANAP ve DTP'yi ekleme senaryolarý medya tarafýndan öne çýkarýlmaktadýr. Bunun adý krizdir. Patronlar büyük bir yönetme kriziyle karþý karþýyalar ve kaðýt üzerinde yapýlan planlar bu koþullarda fazlasýyla hayalci kalmakta. Onlarý korkutan sisteme karþý öfkenin kendini solda radikal bir seçenekle ifade etmesidir. Sosyal demokrasi, HADEP ve sosyalist solun yapacaðý seçim ittifakýnýn IMF'cilere ve savaþ yanlýlarýna karþý bir odak oluþturmasý olasýlýðýdýr. Medyanýn öne sürdüðü Kemal Derviþ liderliðinde merkez solda birlik fikri sosyal demokrasiyi saða çekme ve HADEP'le yollarýný ayýrma çabasýnýn ürünüdür. Sosyalistler bu geliþmeler karþýsýnda ne bekleme tavrýný sürdürmeli ne de sekterizmin tuzaðýna düþmemelidir. "Bekleyelim, görelim" havasý þim-

diden daðýlmaya baþladý. Soldaki her akým harekete geçmeye hazýrlanmakta. 28 Þubat darbesinden bu yana kendi dýþýndaki güçlerden deðiþimi bekleme ya da bir ilahi gücün ortaya çýkýp rüzgarý soldan estirmesini umma tutumu hýzla terk edilmelidir. Ancak harekete geçerken solun önünde duran en önemli tuzak sekterizmdir.

IMF ve SAVAÞ PARTÝLERÝNE

ceðini birlikte mücadele ederek

lerini bir takým ulvi ilkeler adýna

OY YOK! ÇÖZÜM SOL ÝTTÝFAK!

Sekterizme hayýr! Sekterizm þimdiden kendini ifade etmekte. Solun çeþitli ke- simleri bir sol ittifakýn önüne þu ayrýmlarý koymaktalar: 1. AB yanlýlarý ile birlik olmaz. 2. Sosyal demokrasi ile birlik olmaz. 3. Kürt hareketinin barýþ çizgisi sürdüðü sürece onlarla da birlik olmaz. Bu koþullarý kabul ettiðinizde ortaya bir ittifak ya da devrimci bir cephe deðil, son derece etkisiz bir ya da birkaç grubun sekter birliði çýkar. Açýk ki iþçilerin ve emekçilerin ihtiyacý zaten yýllardýr solda hakim olan bu tip yapýlar deðil, IMF'cilerin karþýsýna barikat örebilecek güçlü bir mücadele birliðidir. Bu birliðe karþý yukarýda aktardýðýmýz itirazlar bir tek sonuca varýr: Ýntihar. Sosyalistler kendilerini sýnýrlamak yerine ittifak kurabilecekleri güçleri sola çekmeye çalýþmalýdýr. Evet, AB'den demokrasi beklemek büyük bir yanýlgýdýr. Ancak demokrasinin emekçilerin kendi mücadelesiyle kazanýlabile-

anlatabiliriz. Evet, sosyal demokrasinin elleri kirlidir. Sosyal demokrat liderlerden bir þey bekleyen iþçilere bunu anlatmanýn yolu onlarla omuz omuza vermektir. Sosyalist Ýþçi'nin sýk sýk vurguladýðý solun solunu yaratmak tam da budur. Sosyalistler kendi-

kitlelerden koparmak yerine, kendi bayraklarý ve prog- ramlarýyla geniþ bir ittifakýn parçasý olmalýdýr. Solda IMF ve savaþ partilerine karþý bir ittifakýn inþasý için kollarý sývamalýyýz. Bu kez kazanmak için...

Neo-liberalizme ve savaþa karþý:

Haydi Floransa’ya! Küresel Direniþçiler Avrupa Sosyal Forumu’nun çaðrýsý ile 710 Kasým’da Ýtalya’nýn Floransa kentinde buluþu- yor. Ocak ayýnda 60 bin kiþinin katýlýmýyla gerçekleþen Porto Alegre Sosyal Forumu’nun ardýndan Avrupa’daki antikapitalistleri çatýsý altýnda birleþtiren Avrupa Sosyal Forumu, neo-liberal küreselleþmeye, Bush’un hegemonya savaþýna karþý toplanýyor. Ýstanbul Sosyal Forumu tarafýndan Floransa’ya gitme kampanyasý baþlatýldý. Neoliberalizm ve savaþ ancak enternasyonalist bir mücadeleyle durdurulabilir. Türkiye’de anti-kapitalist mücadelenin güçlenmesi açýsýndan Floransa’ya gitmek son derece önemli.

Savaþa hayýr diyenler 24 Aðustos’ta Ýstanbul’da buluþuyor ABD emperyalizmi Irak’a saldýrmak için son hazýrlýklarýný yapýyor. Bush ve arkadaþlarýnýn petrol için gerçekleþtirecekleri katliamý durdurmak için dünyanýn dört bir yanýnda savaþa karþý birlikler kuruluyor. Savaþa Hayýr Platformu, 24 Aðustos’ta Ýstanbul’da düzenleyeceði etkinlikte Filistin, Afganistan, Yunanistan ve Ýngiltere’den savaþ katþýtý kam-

panyalarýn temsilcilerini buluþturacak. Tam gün sürecek etkinlikte çeþitli ülkelerden gelen savaþ karþýtlarýnýn katýlacaðý oturumun dýþýnda DÝSK, KESK ve TMMOB temsilcilerinin katýlacaðý bir panel ile Türkiye’deki savaþ karþýtlarýnýn katýlýmýna açýk bir de forum düzenlenecek. Savaþa Hayýr Plaformu’na katýlmak ve etkinliklerinden haber-

dar olmak için: Her Pazartesi saat 19.00’da Karakedi Kültür Merkezi’nde Savaþa Hayýr Platformu toplanmaktadýr: Adres: Ýstiklal Caddesi, B. Parmakkapý Sokak, No: 8, Kat: 4. Tel: (0 212)251 62 73 Savaþa Hayýr Platformu’nun elektronik posta adresi: ýmf-hayir@yahoogroups.

Enternasyonal Sosyalizm Devrimci marksist teorik-politik dergi

9. sayý çýktý!

Mutlaka birlik! Emperyalizm, küreselleþme ve savaþ Almanya’da faþizmin iktidarý ve anti-faþist mücadelenin dersleri... Türkiye’de eþcinsel hareketin tarihi


4

IMF’cilerin son yalaný: De

Sýnýrsýz

örgütlenme

düþü

özgü

Polis, fabrikalarýnýn kapatýlmasýný engellemek için direnen Paþabahçe iþçilerine yemek ve su verilmesine izin vermiyor. Paþabahçe Þiþe Cam Fabrikasý’nýn bulunduðu Beykoz semti polis ablukasý altýnda. Ankara Valiliði’ne dilekçe veren 70 bin kiþi acilen yiyecek istiyor. Boþaltýlan köylerine geri dönmek isteyen Kürt halký korucular tarafýndan katlediliyor. Hani demokrasi gelmiþti?

S

e r ma y e b a s ý n ý me c l i s i a l k ýþ l ýy o r . I M F ’c i le r “ b a k ýn , y a p tý k ” d i y o r . Tü r k iy e ’ d e A B z o r u y la d a o l sa d e m o k r a s i y e g e ç i l m i þ . M e c l i s a y a k sü r ü se d e A B y a s al a r ý n ý k a b u l e t m i þ . P e k i n e r e d e b u d e m o k r as i ? Mecliste AB yasalarý tartýþýlýrken, Paþabahçe Þiþe Cam Fabrikasý abluka altýndaydý. Polis günlerdir fabrikalarýnýn kapatýlmasýna karþý direnen iþçilerin su ve yemek almasýna izin vermiyordu. Beykoz halkýnýn evlerini ve

iþlerini korumak için ayaða kalkmasýna karþý adeta bir sýkýyönetim uygulanýyordu. Medya IMF’cilere övgüler düzerken Ankara’da Valiliðe baþvuran 70 bin kiþi “açýz, ekmek istiyoruz” diyordu. Örnekler binlerce kez çoðaltýlabilir. Her birine tek tek bakýldýðýnda ayný þeyi görüyoruz: IMF’nin olduðu yerde demokrasi yoktur!

Yasalar: Bir arpa boyu yol yok!

Gazeteler meclisten geçen yasalarý alt alta sýralýyor. Medyanýn þakþakçýlýðýndan bir an için kurtulun ve bu maddeleri inceleyin. Demokratikleþme demek sýnýrsýz düþünce özgürlüðü demektir. Meclisten geçen yasalar herkesin düþüncelerini istediði gibi dile getirme hakkýný tanýyor mu? Hayýr. Düþünce özgürlüðü ancak örgütlenme özgürlüðüyle varolabilir. Siyasi partiler, dernekler, sendikalar hakkýndaki yasalar kaldýrýldý mý? Hayýr. Ýþçilerin

örgütlenmesinin önüne binlerce engel çýkaran yasalar olduðu yerde durmaktadýr. Düþünceler ve onlar için örgütlenme, ancak kendini özgürce ifade edebildiði oranda yani eylem özgürlüðüyle varolduðunda bir anlam ifade eder. Ancak AB yasalarý bunu da tanýmaz: Eðer gösteri yapacaksanýz 48 saat önce bunu valiliðe bildirin, valilik ister yasaklar, ister yasaklamaz! Peki ya nerede bu alkýþlanan demokrasi?

Yasalara, meclise, AB’ye deðil kendi gücüne güven Açlýðýn, iþsizliðin, adaletsizliðin olduðu yerde demokrasi olamaz. IMF politikalarý ancak baský yasalarýyla yürütülebilir. Eðer açlýða karþý mücadele edenler, karþýsýnda polisi buluyorsa, grevler yasaklanýyorsa buna demokratikleþme demek büyük bir yalandan ibarettir. Sosyalist Ýþçi, demokrasinin Avrupa Birliði ile deðil, mücadeleyle kazanýlacaðýný hep vurguladý. Meclisten geçen AB yasalarý bunu kanýtlamýþtýr. Demokratikleþme sorunu bir mücadele konusu olarak hala ortada durmakta. Sosyal demokrasi, HADEP ve sosyalist solun IMF ve savaþ partileri karþýsýnda oluþturacaðý ittifak demokrasi mücadelesinin güçlenmesi ve kitlesel bir karaktere bürünmesini saðlayacaktýr. Demokrasi mücadelesi ekmek mücadelesinden ayrýlmaz. Bizim her ikisine de fazlasýyla ihtiyacýmýz var. Öyleyse yan yana gelmeli, güçlerimizi birleþtirmeli ve mücadele etmeliyiz.

Ýdam cezasýný sýnýrlandýran, anadilde eðitimi kazandýran

AB deðil, mücadeledir Ýdam cezasý savaþ ve yakýn savaþ tehdidi durumlarýyla sýnýrlandýrýldý. Kürtçe eðitim ve yayýn hakký yasallaþtý. Bunu Mesut Yýlmaz, Bülent Ecevit, Tansu Çiller ve Ýsmail Cem’in çabasý olarak görenler yanýlmaktalar. Ýdamý sýnýrlandýran ve Kürtçe’nin üzerindeki yasaklarý kaldýran Kürt halkýnýn kendi mücadelesidir. Daha on, on beþ yýl önce deðil Kürtçe eðitimden bahsetmek, Kürt lafýný aðzýna almak bile korkulan bir þeydi. Ancak bugün Kürtçe eðitim ve yayýn

yapmak yasalaþtý. Nasýl mý? Daha bu yýlýn baþýnda Kürtçe eðitim isteklerini bir dilekçe aracýlýðýyla okullarýna sunan binlerce öðrenci hakkýnda soruþturma açýldý. Yüzlerce öðrenci ve eðitimci okullardan uzaklaþtýrýldý. Onlarca öðrenci tutuklandý. Ýþte Kürtçe eðitimi bugün yasallaþtýran Kürtlerin kendi dillerini konuþmaktaki ýsrarý ve bunun için mücadelesidir. 1999 yýlýnda PKK Genel Baþkaný Abdullah Öcalan emperyalistler tarafýndan yakalandýðýnda HADEP binalarý

basýlýyor, Kürtler linç ediliyordu. Ancak HADEP yýlmadý ve barýþý savunmakta ýsrar etti. 1 Mayýs’lar baþta olmak üzere bütün iþçi eylemlerinde barýþ ve idama hayýr sloganlarýný haykýran HADEP’ti. Bugün idam cezasý sýnýrlandýrýldý. Bunu baþaran AB’nin baskýsý ya da IMF’cilerin demokrasi aþký deðil Kürt halkýnýn kendi mücadelesidir. Sýnýrsýz düþünce, örgütlenme ve gösteri özgürlüðünü Kürt ve Türk emekçilerin ortak mücadelesi kazanacak

ÝNSAN HAKLARI DERNEÐÝ:

Ýdama karþý verilen mücadeleyi unutma! Ýnsan Haklarý Derneði Genel Merkezi yaptýðý yazýlý açýklamayla meclisten geçen AB yasalarýný deðerlendirdi. Ýdam cezasýnýn yýllardýr aðýr bedeller verilerek yürütülen mücadeleler sonucu elde edildiðini vurgulayan açýklamanýn bir bölümünü aþaðýda yayýnlýyoruz. “Bir büyük mücadele verildi Türkiye'de, ölüm cezasýna karþý. Ölüm cezasý karþýtlýðý, bir günde oluþmadý; bir sihirli el dokunup da politikacýlara, öyle kaldýrýlmadý ölüm cezasý. Saik AB sürecinin kritik aný olabilir. Ama bu, ölüm cezasýna karþý Türkiye demokratik kamuoyunun yýllardýr verdiði tutarlý mücadelesinin ve yarattýðý birikimlerin yok sayýlmasý sonucunu doðuramaz. Sarfedilen emeðin deðeri bizim için tartýþýlamaz ve unutulamaz.”


emokratikleþtik!

ünce, gösteri

ürlüðü!

Demokrasiyi IMF’ye karþý mücadeleyle kazanacaðýz.

Faþist MHP:

Demokrasinin baþ düþmaný AB yasalarý etrafýndaki tartýþma ve mecliste yapýlan oturumlar hiç deðilse bir iþe yaradý. MHP’nin temel hak ve özgürlüklere tümden düþman bir parti olduðu bir kez daha açýða çýktý. Devlet Bahçeli, koalisyon dönemi boyunca demokrasi lafýný aðzýndan hiç düþürmüyordu. Ecevit’in seçimden kaçmak için AKP ve HADEP’i hedef göstermesi karþýsýnda Bahçeli, “vatandaþýn istediði partiyi özgürce seçmesinin demokratik bir hak” olduðunu vurgulayacak kadar demokrasi aþýðý kesilmiþti. Ancak takke düþtü ve kel göründü. Son derece sýnýrlý ve biçimsel bir makyaj olmanýn ötesine geçmeyen AB yasalarýna bile tahamülleri yoktu.

Ýdam cezasýnýn kaldýrýlmasý mý? Hayýr, asalým. Kürtçe eðitim mi? Bölücülüktür. Toplantý ve gösteri yasasýnýn geniþletilmesi mi? Asla olmaz, yasaklayalým. MHP’nin demokrasi anlayýþý bu cümlelerle özetlenebilir. Faþist MHP þimdi meydanlara çýkýp aðzýndan salyalar akýtarak kan isteyecek. Ancak küçük bir sorunu var: Onun has bir IMF’ci, büyük sermayenin kuklasý olduðunu artýk herkes biliyor. 3 yýl önce MHP’nin deðiþtiðini anlatanlar bugün MHP’ye ateþ püskürüyor. Ancak grevci iþçi, parasýz eðitim isteyen öðrenci, barýþý arayan Kürt bugün düþmanýný fazlasýyla tanýmalýdýr. Faþist MHP insanlýk düþmanýdýr, yenilmelidir.

Marksizm tartýþmalarý

5

Yeni dönemin gerekleri ve birlik Sosyalist Ýþçi çok uzun zamandýr solda birlik çaðrýsý yapýyor. Seçimlerin gündeme gelmesinden beri, daha da somut olarak, Karayalçýn'dan baþlayarak en sola kadar uzanan, seçimlerde gerçekten baþarý þansý olan geniþ bir Sol Ýttifak öneriyor. Amaç, böylesi bir Ýttifak'ýn baþarýsýyla, iþçi sýnýfýnýn moral kazanmasýný, daha moralli bir þekilde daha mücadeleci bir havayla seferber olmasýný, sokaklara çýkabilmesini saðlamak. Ve kuþkusuz, MHP tehlikesi karþýsýnda hem parlamentoda hem sokaklarda daha büyük bir odak oluþmasýna katkýda bulunmak. Ama solda birlik çaðrýmýz sadece Türkiye'nin özel koþullarýndan, seçim dönemine girilmiþ olmasýndan kaynaklanmýyor. Türkiye de dahil olmak üzere, tüm dünyada deðiþmiþ olan koþullardan, yeni bir dönemin gereklerinden kaynaklanýyor. Ýþçi sýnýfý ve elbet sosyalistler, dünyada 20 yýla yakýn bir süre boyunca bir yenilgi ve gerileme dönemi yaþadý. Kabaca 1980-95 arasý diyebileceðimiz yýllarda, egemen sýnýflar her yerde neoliberal siyasetler paketini dayattýlar; Özal, Reagan, Thatcher gibi isimlerin önderliðinde iþçi sýnýfýna karþý ekonomik, politik ve ideolojik zaferler kazandýlar; iþçi sýnýfýnýn bir önceki dönemdeki kazanýmlarýný önemli ölçüde gerilettiler. Sovyetler Birliði'nin çöküþüyle birlikte ideolojik zaferleri perçinlendi, "sosyalizm öldü". Bu dönem boyunca, her yerde iþçi sýnýfý ekonomik darbeler yerken, sol da küçüldü, muazzam fireler verdi. Berbat bir daralma, mecburen içe kapanma dönemi yaþadýk. Bunun kaçýnýlmaz olarak getirdiði sekterlik, içe dönüklük, birbirimizle uðraþma hastalýklarýna yakalandýk. Müthiþ bir saða kayýþ dalgasý karþýsýnda sosyalist kalabilmek için örgütümüze, rutinlerimize, geleneðimize sarýldýk. O dönem öyle gerekiyordu, öyle yaptýk. O dönem bitti. Yenilgi ve gerileme günleri sona erdi. Hem de epey zamandýr sona erdi. Fransa'da 1995 Aralýk grevleri, ardýndan tüm Avrupa'da 15-20 yýl hüküm süren muhafazakar partilerin devrilip sosyal demokratlarýn seçilmesi havanýn deðiþmekte olduðuna iþaret ediyordu. Nihayet 1999 Kasým'ýnda Seattle'da patlak veren dev gösteri yeni bir döneme girdiðimizi müjdeledi. Bugün dünyada milyonlarca insan kendisini anti kapitalist hareketin aktif bir unsuru olarak görüyor. Yüz milyonlar artýk neoliberal siyasetleri, IMF politikalarýný reddediyor ve bu politikalarýn yýkýcý etkilerini doðrudan kapitalizmle iliþkilendiriyor. Milyonlar Amerika'nýn Afganistan savaþýný, Bush'un Irak savaþýný küreselleþmenin askeri yüzü olarak düþünüyor, karþý çýkýyor. Artýk yalnýz deðiliz. Bizimle Marks'ýn devlet teorisi konusunda anlaþmasa da, bizimle birlikte IMF toplantýlarýný basmak, hükümet devirmek ve dünyayý deðiþtirmek isteyen milyonlar var. Yenilgi döneminin izlerini taþýmayan, Lenin'in ince yorumlarýndan ziyade demokrasiye ve özgürlüðe, eyleme ve yaratýcýlýða önem veren, yepyeni bir kuþak var. Bu kuþak daha nice Seattle'lar, Arjantin'ler, Uruguay'lar, Ýntifada'lar yaratacak. Önümüzdeki dönemin devrimcileri, devrim önderleri bu kuþaktan çýkacak. Bu kuþaðýn hareketini görmeyenler, beðenmeyenler salt kendilerini yalnýzlýða ve yok olmaya mahkum etmiþ olacak. Böylesi bir hareket yükselirken, sosyalistlerin yenilgi döneminin alýþkanlýklarýný, çalýþma tarzýný, örgütlenme biçimlerini hiçbir þey olmamýþ gibi sürdürmesi kendi ölüm fermanlarýný imzalamalarý anlamýna gelmez mi? Böylesi bir hareket yükselirken, sosyalistlerin hala birbirleriyle uðraþmasý, irili ufaklý ayrýlýklarýný günün en önemli sorunu olarak öne sürmesi abesle iþtigal etmek deðil midir? Yükselen hareketin önemini kavrayan tüm sosyalistlerin bir araya gelmesi, hareketin içinde güçlü bir sosyalist odak oluþturmasý, bir yandan hareketin amaçlarý doðrultusunda mücadele ederken, bir yandan da on binlerce, yüz binlerce yeni sosyalistin oluþmasýna katkýda bulunmasý gerekmez mi? Seçimler bir yana, biz birlik çaðrýsýný bu nedenle yapýyoruz. Roni MARGULÝES


6

Kâr deðil, insan Avrupa Sosyal Forumu: “7-10 Kasým’da neo-liberalizme ve savaþa karþý Floransa’da buluþalým”

Haydi Floransa’ya

D

ünya çapýnda bir protesto hareketi büyüyerek yayýlýyor. Mart ayýnda Barselona'da sermayeye ve savaþa karþý 500.000 kiþi yürüdü. Ayný tarihlerde Ýtalya'nýn baþkenti Roma'da Berlusconi'nin neo liberal saldýrýlarýna karþý ve sendikal haklar için 3 milyon iþçi alanlarý doldurdu. Fransa'da milyonlar Le Pen'in faþist partisine karþý sokaða döküldü. Temmuz ayýnda Sevilla'da toplanan AB'nin neo liberal politikalarýnýn uygulayýcýlarýna Ýspanyol iþçileri 16 milyon iþçinin katýldýðý bir genel grevle yanýt verdi. Protestolar tüm dünyada yayýlýyor. Türkiye, hýzla büyüyen bu uluslararasý küreselleþme karþýtý hareketin dinamiklerinden kopuk deðil. Türkiye kapitalizminin krizi, küresel kapitalizmin krizinin dinamiklerine baðlý. Ankara'nýn uyguladýðý IMF programý, dünyanýn her bir köþesinde olduðu gibi bu coðrafyada da milyonlarý yoksulluða mahkum ediyor. Küresel sermayenin savaþlarý kapýmýza dayandý. Türkiye küreselleþ- meye karþý verilen mücadele dalgasýnýn içinde. En son Paþabahçe direniþi bunun somut örneðini oluþturuyor. Avrupa Sosyal Forumu (ASF), insanlarýn kârdan önce geleceði bir dünya için mücadele eden hareketin Avrupa çapýnda bir araya geleceði ilk büyük buluþma olacak. Buluþma 7-10 Kasým tarihleri arasýnda Floransa'da gerçekleþecek. On binlerce küreselleþme karþýtý, Avrupa Birliði süreçlerinin ve onun piyasa baðýmlýsý hükümetlerinin ortaya çýkardýðý sorunlarý ve ileriye yönelik alternatifleri tartýþacak, tanýþacak ve birlikte eylem gerçekleþtirecek. ASF, neo liberal politikalarýn neden olduðu ekonomik felaketleri ve çevre tahribatýný gözler önüne sererek, piyasanýn her þeyi en mükemmel þekilde düzenleyeceði þeklindeki neo liberal ideolojiyle hesaplaþmanýn zemini olacak. Küreselleþme ile savaþ, kriz ile ýrkçýlýk arasýndaki baðý ortaya çýkaracak. Bir yandan bir tartýþma ve diyalog zemini oluþtururken, ayný zamanda bir eylem alaný, mücadelenin içinden gelen aktivistlerin mücadele için birlikte yol haritalarý oluþturduklarý bir buluþma olacak. ASF küreselleþme karþýtý mücadelenin önünde duran aktivistlerle tanýþmak, Avrupa çapýnda kampanyalar inþa etmek ve direniþler örmek için çok büyük olanaklar yaratýyor. Floransa'ya sadece genç aktivistler deðil, küreselleþme

karþýtý hareketin entelektüel önderliði, sendikal mücadelenin unsurlarý, sosyalist hareketin militanlarý da katýlacak. ASF, Brezilya'nýn Porto Alegre kentinde gerçekleþen ikinci Dünya Sosyal Forumu'nun (DSF) toplantýsýnýn büyük baþarýsý üzerine tasarlandý. Geçtiðimiz þubat ayýnda gerçekleþen bu toplantýya 70.000 kiþi katýlmýþtý. DSF yüzlerce sendika, sivil toplum kuruluþu ve kampanya gruplarý tarafýndan destekleniyor ve inþa ediliyor. ASF neo-liberalizme, savaþa ve ýrkçýlýða karþý olan herkesin katýlabileceði bir buluþma.

Türkiye'den katýlým Avrupa ve Orta Doðu'nun sosyal hareketlerinin bileþenlerini bir araya getirecek olan Floransa, Türkiye'de mücadelenin parçasý olan unsurlarýn da mutlaka içinde yer almasý gereken bir olanak. Türkiye'den aktivistlerin katýlýmý, hem bu coðrafyanýn yerel mücadele deneyimlerini uluslararasý hareketin ortak deneyimlerine katmak bakýmýndan, hem de karþýlýklý etkileþerek, böylesine militan ve enternasyonalist bir hareketin parçasý olmak açýsýndan önemli. Meseleye böyle bakýnca, Floransa'ya gidiþ çabalarýnda bazý noktalara dikkat etmek gerekiyor: Floransa'ya Türkiye'deki

sosyal mücadelelerin aktivistlerinin gitmesi önemli. Dolayýsýyla, bu aktivistlerin olduðu alanlarda, sendikalarda, iþyerlerinde ve okullarda kampanyalar yapýlmasý gerekir. Floransa'ya gidiþ için atýlacak her adým mutlaka Türkiye'deki (Ýstanbul, Ankara ve Ýzmir'deki) sosyal forum inþa süreçlerine baðlanmalý. Floransa'ya gidecek her bir aktivist, buradaki sosyal forum süreçlerine katýlmalý. Floransa'ya gidip, oradaki uluslararasý hareketle buluþan aktivistlerin asýl önemli görevi, geri döndüklerinde baþlayacaktýr. Her bir aktivist, kollarý sývayarak sosyal forumlarý inþa etmeleri için ikna edilmelidir.

Neler yapmalýyýz? Bu perspektifle, bulunduðumuz her alanda: “ASF/Floransa Çalýþma Gruplarý" oluþturmaya çalýþmalýyýz. Sendikalarda, kitle örgütlerinde, iþyerlerinde ve okullarda randevu alarak, salon tutarak "Avrupa Sosyal Forumu" konulu toplantýlar örgütlenmesi için çaba harcamalýyýz. Bu ayný zamanda küreselleþmeyle ilgili bilgi sahibi olmamýzý gerektirir. ASF süreçlerini iyi bilmek zorundayýz. DSF'nin ilkelerini okumak ve hareketin

tartýþmalarýndan ha- berdar olmak için özel çaba harcamamýz gerekiyor. Çalýþma gruplarýmýz ayný zamanda bulunduklarý yerin özelliklerini de göz önüne alarak, Floransa'ya gidiþ için gerekli pasaport, vize, ulaþým gibi bilgilere de sahip olmalý. Floransa için listeler oluþturulmalý ve her gitmek isteyen kiþiyi, hemen bu sürece dahil etmek gerekir. Amatör de olsa küçük yazýlar, el broþürleri ve afiþler yaparak Floransa'nýn duyurusunu yapmalýyýz. Bu çalýþmalarýn üzerinden

bir araya gelen her bir grup, kendisini en kýsa sürede yerel bir sosyal forum giriþimi veya çalýþma grubu haline sokmalý. Bu çalýþmalarýn hepsini, Ýstanbul Sosyal Forumu Giriþimi, Ankara Sosyal Forumu Giriþimi ve Ýzmir Küresel Sermayeye Karþý Çalýþma Grubu'yla koordine etmeliyiz. Ýstanbul Sosyal Forumu Giriþimi, bu konuda yakýnda ayrýntýlý bilgileri içeren bir broþür çýkaracak.

Ýstanbul Sosyal Forumu Giriþimi her perþembe saat: 18.30’da aþaðýdaki adreste buluþuyor: Karakedi Kültür Merkezi B. Parmakkapý Sokak, No: 8, Kat: 4, Beyoðlu - Ýstanbul Tel: (0 212) 251 62 73

Web: www.geocities.com/sosyalforum/ Elektronik Posta: isf@gmx.net E.posta grubu: http://groups.yahoo.com/group/istanbulsosyalforumu

Ankara Sosyal Forumu Giriþimi, 14 Aðustos günü saat: 19.00’da aþaðýdaki adreste toplanýyor: Bil Düþün Kooperatifi Mediha Eldem Sokak, No: 33, Daire: 8


Mücadelenin içinden

Altýnkum iþçileri

Marmaris Bodrum sizin olsun, Beykoz Paþabahçe bizim olsun!

Beyoðlu ve Kartal'da grev kararý asýldý Ýstanbul'un Beyoðlu ve Kartal ilçe belediyelerine, toplu iþ sözleþmesi görüþmelerinin anlaþmazlýkla sonuçlanmasý sonucu grev kararý asýldý. Genel-Ýþ Ýstanbul 3 No'lu Þube'nin örgütlü olduðu Beyoðlu Belediyesi'nde dün toplanan iþçiler basýn açýklamasý yaptýlar. Genel-Ýþ 3 No'lu Þube Baþkaný Mevsim Gürlevik, açlýk ve yoksulluða mahkûm edilmiþ bir ülkede insan gibi yaþayacak ücret istediklerini, ancak kendilerine yüzde 10'luk bir ücretin reva görüldüðünü belirtti. Kartal Belediyesi'ne de dün grev kararý asýldý. Karlýktepe'deki Makine Ýkmal Bakým Onarým Müdürlüðü'nün bulunduðu alanda toplanan 487 iþçi çeþitli sloganlar atarak insanca yaþayacak ücret istedi.

Ýstanbul Sosyal Forumu Giriþimi Küreselleþme ve sendikal mücadele paneli Ýstanbul Sosyal Forumu Giriþimi'nin (ÝSF) pazar günleri düzenlenen toplantýlarý, 4 Aðustos 2002 tarihinde panel olarak düzenlendi. Küreselleþme ve Sendikal Mücadele konulu toplantýnýn konuþmacýlarý Tonguç Çoban (DÝSK Genel Baþkan Danýþmaný) ve Mehmet Beþeli'ydi (Birleþik Metal Ýþ Genel Sekreter Yardýmcýsý). Tonguç Çoban küreselleþme süreçleri içinde deðiþen sendikal mücadele dinamikleri ve buna uygun örgütlenme modelleri üzerine bilgi verirken, bu süreçte sendikal hareketin Dünya Sosyal Forumu (DSF) ve Avrupa Sosyal Forumu (ASF) süreçlerindeki duruþlarýný anlattý. Sermayenin küreselleþme saldýrýsýnýn sendikalara geri çekilecek alan býrakmadýðý ve bu nedenle de sendikal mücadelenin giderek radikalleþme potansiyeli taþýdýðýný anlattý. Bu geliþmenin sendikalarý küreselleþme karþýtý hareketle buluþturduðunu ve bu nedenle gerek ICFTU'nun gerekse ETUC'un DSF ve ASF'ye güçlü bir þekilde katýlma eðilimine girdiðini vurguladý. Mehmet Beþeli ise küreselleþme sürecinin dinamiklerini anlatýrken, küreselleþme karþýtý mücadelenin geleceðinin, sermayenin küreselleþmesinin ortaya çýkardýðý geniþ proletarya sýnýfýnýn vereceði mücadele dinamikleri üzerinden þekilleneceðini vurguladý. Tartýþma bölümünde sendikal bürokrasi, anti-kapitalist hareketin sýnýf karakteri ve sosyal forumlarýn iþçi mücadelesine yaralý mý, yoksa zaralý mý olduðu katýlýmcýlar tarafýndan ele alýndý.

7

Kapatma kararýna karþý direniþ sürüyor S

osyalist Ýþçi’nin baskýya hazýrlandýðý saatlerde Þiþe cam Yönetimi televizyon ekranlarýnda fabrikayý kapattýklarýný, iþçilerin bir bölümünü emekli edeceklerini geri kalanlarý baþka kurumlara yerleþtireceklerini açýklýyordu. Fabrikalarýnýn kapatýlma karaýna karþý Paþabahçe’yi iþgal eden iþçiler, patronlarýn verdiði 15 günlük süre boyunca direniþi sürdüler. 15 gündür Paþabahçe fabrikasý abluka altýnda. Polis fabrikadan içeriye yiyecek ve su sokulmasýný engelliyor. Ýþçilere aileleri ve Beykoz’da yaþayan emekçiler en büyük desteði veriyor. Þiþe Cam’ýn ardýndan deri ve kundura fabrikalarýnýn kapatýlmasý, bölgedeki gecekondularýn yýkýlmasý sonraki hedefleri. Plazalar, lüks eðlence tesisleri ve zendinlerin villarý için iþçilerin iþini ve evlerini almak istiyorlar

Dayanýþma

saatlere kadar süren eylem fabrikanýn önünde bir halk mitingi olarak gerçekleþiyor. Gün boyunca diðer fabrikalarda çalýþan iþçiler, sendikalar, meslek örgütleri ve

Her akþam Çiðdem Mahallesi’nde toplanan beykozlular buradan Paþabahçe fabrikasýna yürüyor. Gece geç

sol dayanýþma eylemleri gerçekleþtiriyor. Ancak dyanýþma için fabrikanýn önüne gidenler 500 metre öteden polis kontrolüyle karþýlaþýyorlar. Fabrikanýn önüne ve içine girmek yasak. Polis

Ýzmir Belediye-Ýþ 4 No’lu Þube

Konak'ta belediye baþkanýna protesto Ýzmir Konak Belediyesi iþçileri toplu sözleþmede anlaþmaya yanaþmayan belediye baþkanýný eylemle protesto etti. Halkapýnar Çöp Fabrikasý'nda toplanan iþçilerin eyleminde konuþan Belediye-Ýþ Ýzmir 4 No'lu Þube Baþkaný Ali Çelenk, beþ aydýr süren toplusözleþme

görüþmelerinden bir sonuç alamadýklarýný belirterek, kendilerine sefalet ücreti dayatýldýðýný bunu kabul etmelerinin mümkün olmadýðýný söyledi. Belediye yönetimi 20 Aðustos'a kadar anlaþmaya yanaþmadýðý taktirde grev silahýný kullanacaklarýný belirten iþçiler

Antalya TÜMTÝS

TÜMTÝS üyelerine saldýrý Antalya'da bulunan Arýcý Taþýmacýlýk þirketinde TÜMTÝS'e üye olduklarý için atýlan ve direniþe geçen iþçilere patron ve adamlarý saldýrdý. Saldýrý sýrasýnda iþyeri önünde bekleyen sendika yöneticileri ve iþçiler yaralandý. TÜMTÝS Genel Baþkaný Sabri

Topçu yaptýðý yazýlý açýklamada, iþ güvencesi ve örgütlenme özgürlüðünün olmadýðý bir ortamda patronlarýn iþçilere düþük ücret dayattýðý ve hiçbir sosyal hak isteminde bulunmamalarýný istediklerini vurguladý.

sloganlarla belediye yönetimini protesto etti. Ýzmir Büyükþehir Belediyesi ve çevre belediyelerde toplu sözleþmeler imzalanmasýna raðmen Konak Belediyesi uzlaþmaz tutumunu sürdürmeye devam ediyor.

Altýnkum iþçileri

Yürüyüþü sürüyor Samsun Altýnkum Belediyesi'nden, sendikalý olduklarý için yaklaþýk 4 ay önce iþten çýkarýldýklarý belirtilen 57 iþçinin, Cumhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer ve ANAP Genel Baþkaný Mesut Yýlmaz ile görüþmek amacýyla baþlattýklarý yürüyüþ devam ediyor.

zaman zaman ziyaretçilere müdahale diyor ve gözlatýna alýnýyor. Ancak dayanýþma engelelenemiyor. Beykozlular fabrikaya giden gizli geçitlerinden geçerek direniþçilerin yanýna ulaþýyor. Paþabahçenin kazanmasý sendikalarýn tüm üyelerini eyleme çaðýrmasý, diðer Þiþe Cam Fabrikalarýnda üretimin durmasý ve kitlesel eylemerin inþa edilmesinden geçiyor. Paþabahçe’nin büyük bir yangýný baþltacak kvýlcým olabileceði düþüncesi patronlarý korkutuyor.

Sayý:183 6 Aðustos 2002

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti. Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Sakýzgülü Sok. 24/4 Kadýköy/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

www.geocities.com/sosyalistisci/ sosyalistisci@hotmail.com


Sayý: 183

6 Aðustos 2002

200.000 TL

Dayanýþma fiyatý: 500.000 TL

Sosyalistlere katýl! DSÝP’e üye ol! Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisi hakkýnda bilgi almak istiyorum.

Ýþçi sýnýfýnýn kurtuluþu kendi eseri olacaktýr

Ýsim:.................................................................................................................... Meslek:............................................................................................................... Þehir:.................................................................................................................. Adres:................................................................................................................ Telefon:................................................E-mail:.................................................

DSÝP

Ankara Ýl Örgütü:Menekþe Sk.8/A D:16 Kýzýlay Ýstanbul Ýl Örgütü: Sakýzgülü Sk. 24/6 Kadýköy Tel: 0216 346 6573 Beyoðlu Ýlçe Ör gütü: Ýstiklal Cad. Büyükparmakkapý Sok, No: 8, Kat: 4, BeyoðluTelefon: 0212 - 251 62 73 Ýzmir Ýl Ö rgütü: 846. sok, No: 8/3 1. Beyler-Konak

Bomba deðil, hastane, okul, fabrika!

Savaþ deðil iþ! Amerikan Dýþiþleri ve Savunma bakanlýklarýndan oluþan 15 kiþilik bir heyet, 29 Temmuz'dan bu yana Ankara'da bir dizi temasta bulunuyor. Bahaneleri, Türkiye'ye yönelik balistik füze tehdidine karþý füze savunma kalkaný inþa etmek. Geçtiðimiz hafta ise, ABD Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, sanayicilere "Irak'a operasyon düzenlenmesi, bölgenizi nasýl etkiler?" sorusunu sordu. Bir bilgiye göre ise, 29 Temmuz'da Amerikan heyetiyle Dýþiþleri Bakanlýðý NATO Dairesi'nde Genelkurmay Plan ve Prensipler Baþkanlýðý'ndan iki generalin de katýlýmýyla bir toplantý yapýldý. Toplantý 4 saat sürdü. Bundan bir süre önce ABD Savunma Bakan Yardýmcýsý Türkiye'de görüþmeler yaptý.

Türkiye adým adým savaþýn içine çekiliyor.

Irak'a dokunmayýn! Türkiye emekçilerinin Irak halkýyla hiçbir alýp veremediði yok. Hükümet ise ABD'nin Irak'ý bombalamasýna ortak olmaya çalýþýyor. "Bir koyup üç almak", "Saddam diktasýný devirmeye ortak olmak", "NATO'nun güvenilir müttefiki olmak", "ABD ile iyi iliþkiler geliþtirmek" gibi bir dizi fikir öne sürülerek Irak'a saldýrýya ortaklýk yapmak meþrulaþtýrýlmaya çalýþýlýyor. Türkiye'de emekçilerin ABD'nin hegemonya savaþýndan hiçbir çýkarlarý yok. Bush'un dünyaya jandarmalýðýný kanýtlamak için Irak'ý yakýp yýkmak istemesine halkýn ezici çoðunluðu karþý. Hükümet ve sermaye çevreleri halk iradesini önemsemeden ABD'li savaþ uzmanlarýyla pazarlýklar yapýyor.

Yok "turizm þu kadar zarar görür, karþýlayýn", yok "þu kadar askeri borcumuz var, silin". Hakkýnýz yok! Halka raðmen savaþa katýlmaya, üç dolar için yüzbinlerce Iraklýnýn öldürülmesine ortak olmaya hakkýnýz yok! Biz savaþ rejimi istemiyoruz! Petrol için ölmeyi ve öldürmeyi istemiyoruz! Askeri borçlarla bizim hiçbir ilgimiz yok! O borçlarý alanlar ödesin! Biz, Türkiye'nin Irak'ý bombalayacak uçaklara havaalaný olarak kullanýlmasýný istemiyoruz. Savaþ istemiyoruz! Biz ekmek istiyoruz, iþ istiyoruz! Sýnýrsýz özgürlük istiyoruz! Ve tüm dünyadaki savaþ karþýtlarýyla birlikte baðýrýyoruz: "Bu savaþý durdurun! Bush'un manyaklýðýna ortak olmayýn! Gerçek terörist ABD'dir!"

Bush'un savaþýný durdurmak için sesimizi birleþtirelim! Bush. Gözü savaþtan baþka hiçbir þey görmeyen ABD Baþkaný. Ayakkabasýndan kafasýna kadar petrole bulaþmýþ. Petrolden, petrol þirketlerinin daha fazla daha fazla kar etmesinden baþka bir þey düþünmüyor.

Hannibullar, Lockhed Martin, Boeing, GM gibi dev petrol, silah ve sanayi devi þirketlerin çýkarý. Oðlu, canilikte babasýný aratmýyor. Afganistan'da þimdiden 8 bin sivil ABD bombardýmanýyla yaþamýný yitirdi.

Tam bir babasýnýn oðlu durumu yaþanýyor. Baba Bush, 1991 yýlýnda Irak'ý bombalarken ABD'nin hegemonyasýný ve pertol kuyularý üzerindeki sýnýrsýz denetimlerini hedefliyordu. 150 bin sivil Iraklýyý katletti. 1991 yýlýndan beri Irak'a uygulanan gýda ve ilaç ambargosu yüzünden yüzbinlerce yaþlý ve çocuk Iraklý yaþamýný yitirdi. Dönemin ABD yetkilileri, bombardýman sonrasý Irak'ýn sanayi devrimi öncesi toplumlara benzemesini ve ölü sayýsýný, "ABD'nin çýkarlarý için deðer" patavatsýzlýðýyla göðüslediler. Buradaki ABD çýkarlarý,

Geçtiðimiz hafta ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, Güneydoðu Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði'nden (GÜNSÝAD) bir heyetle görüþtü. Görüþme sonrasýnda dernek Baþkaný Bedrettin Karaboða, "ABD, Irak'a operasyon düzenlemekte kararlý görünüyor" açýklamasýný yaptý. TBMM Baþkaný Ömer Ýzgi ise, "Irak'a müdahale olasý deðil, olacak" dedi. Ýngiliz The Guardian gazetesinde yer alan bir yazýda ise, Irak lideri Saddam Hüseyin'in, silah denetçilerini davet ederek, ABD'nin savaþ

Saldýracaklar!

planlarýna çomak soktuðu belirtildi. Ýngiltere'de yayýnlanan Sunday Telegraph gazetesi, ABD Baþkaný'nýn, Ýngiltere Baþbakaný'nýn Irak'a bir saldýrý öncesinde Ortadoðu sorununa çözüm bulunmasý çaðrýsýný reddettiðini öne sürdü. Saddam Hüseyin'in silah denetçilerine yeþil ýþýk yakmasýndan sonra, Ýngiltere'de hükümet yetkililerinin baþka çözümler bulma önerisini ABD reddetti. Ayný gazete ABD yönetiminin "Irak'ý ayrý bir kutuya koyuyor ve öyle deðerlendiriyoruz" tavrýnda olduðunu savundu. Bush ise çok net konuþuyor. Bush, Irak'ýn silah denetçilerini ülkeye davet etmesinin, Saddam Hüseyin'in devrilmesi yönündeki politikayý etkilemeyeceðini açýkladý. Yani Irak'a saldýracaklar. Silah denetçilerinin Irak'a dönmelerinin Saddam

Hüseyin'in devrilmesi yönündeki Amerikan politikasýný deðiþtirmeyeceðini vurgulayan ABD Dýþiþleri Bakanlýðý Müsteþarý John Bolton, Irak liderinin bölgenin istikrar ve barýþýna karþý tehdit oluþturmayý sürdürdüðü olduðunu savunmayý sürdürdü. ABD'de daha açýk konuþanlar da var: Cumhuriyetçi Parti Nebraska Senatörü Chuck Hagel, "Gerçek þu ki, biz Irak'a gireceðiz. Ancak bunu iþi bitirecek þekilde ve doðru olarak yapmalýyýz" dedi. Savaþ karþýtlarý savaþ çýkacak mý çýkmayacak mý tartýþmasý yapmalýlar. ABD emperyalistleri Irak'a saldýrmaya son hýzla hazýrlanmakta. Artýk, söz konusu olan sadece zamanlama. Savaþý Bush'un keyfi durdurmayacak. Savaþý durduracak olan savaþ karþýtlarýnýn tüm güçlerini dünya çapýnda birleþtirmeleri olacaktýr!

ABD'nin suçlarý: 1964 - 1973: Laos 1967 - 1968: Guatemala 1983: Grenada 1986: Libya 1980'ler: Nikaragua 1989: Panama 1991 - 1999: Irak 1998: Sudan 1998: Afganistan 1999: Yugoslavya 2000: Kolombiya 2000: Irak 2002: Afganistan ABD 55 yýlda 20 ülkeye karþý terör eylemlerine giriþti. Sivilleri öldürdü, sivil hedefleri tahrip etti.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.