188

Page 1

sosyalist isci SAYI: 188

8 Ekim 2002

Kötünün iyisini istemiyoruz

Üretenler yönetsin! Sayfa 6-7

500.000 TL.

Eski bir grev lideri Lula, Brezilya'da devlet baþkaný oluyor

Kýtayý sarsacak seçim

Sayfa 5

Amerikan üslerinin kullanýlmasýna hayýr! ABD’nin Irak’a saldýrýsýnda Türkiye’nin yeri belli oldu. Ýncirlik üssü baþta olmak üzere Türkiye’den kalkan ABD ve Ýngiliz uçaklarý son 4 yýldýr olduðu gibi Irak’ý vuracak. Türkiye, hava sahasýný açacak, ABD’ye istihbarat verecek. Kimileri bunu “bakýn savaþa girmedik” diye ilan ediyor. Tüm dünyada büyük öfke toplayan bu savaþa üs olmak katliama ortak olmak deðil midir? IMF uþaklarý cinayete ortak olabilir. Ama biz emekçiler petrol ve hegemonya için savaþa hayýr diyoruz.

IRAK’A SALDIRIYA KARŞI ÇIKALIM!

IMF’yi ve savaþý durdurmak için

OYLAR DEHAP’A!


sosyalist iþçi

2

H AFT AYA B AK I Ş

KESK, 17 Ekim’de eyleme çýkýyor ŞENOL KARAKAŞ

G

erek KESK Kadýn Sekreteri Sevgi Göðçe ve gerekse KESK Genel Sekreteri Mustafa Avcý ile yaptýðýmýz konuþmalarda öne çýkan ortak vurgu, kamu emekçilerinin önümüzdeki dönemde IMF güdümlü saldýrý politikalarýna karþý karþý hazýrlýklý olmasý gerektiðiydi. Seçim kampanyalarý sýrasýnda emekten yana tutum alanlarýn dýþýndaki tüm büyük partiler IMF'ye, IMF'nin yapýsal uyum programlarýna deðinmiyorlar. Hatta IMF programýný kaldýðý yerden sürdüreceðini söyleyerek büyük finans çevrelerinden icazet almaya çalýþýyorlar. Bu, gerçekten de Sevgi Göðçe'nin söylediði gibi, seçimlerden sonra kurulacak hükümetin eðitim, saðlýk ve bir dizi sosyal hakký gasp etmek için iþbaþý yapacaðýný, mutlaka bu sürece hazýrlýklý olunmasý gerektiðini göstermektedir. Devlet, yýllardýr hangi hükümet iþbaþýnda olursa olsun kamu çalýþanlarýna saldýrýyor. Bu tam da IMF'nin tüm dünyada uyguladýðý kamu hizmetlerini serbest piyasaya ucuza devretmeyi amaçlayan neoliberal politikalarýnýn doðrudan bir sonucu. Mustafa Avcý, toplu görüþmeler sýrasýnda hükümet yetkilileriyle deðil, aslýnda IMF heyetiyle görüþme yaptýklarýný söylüyor. Hatta bir hükümet yetkilisinin IMF'nin çizdiði sýnýrlarýn ötesine geçemeyeceklerini aðzýndan kaçýrdýðýný anlatýyor. Bu durum zaten toplu görüþmeler sonucunda yaþanan bazý kayýplarda da açýða çýkýyor: Toplu görüþmelerden önce 631 sayýlý Kanun Hükmünde Kararname gereðince 15 KESK, tanšnan bir güçtür. KESK'in önümüzdeki dönem sała ya da sola sapšp sapmayacałšnš anlamak için KESK'in geçmižinin ve mücadele gelenełinin çok iyi irdelenmesi gerekir. KESK'te bir sapma yažanmayacaktšr. KESK'in üye kitlesi çok büyüdü. Yaklažšk 400 bin üyemiz var. Bu kadar geniž bir kitle farklš farklš fikirler demektir. Bu, KESK'i sała çekmeye çalšžan fikirlerin de saflaršmšzda mevcut olmasš demektir. Yšllar içinde kendisini kanštladšłš mücadele gelenełiyle, böyle bir sapmaya kamu çalšžanlaršnšn izin vermeyecełi çok açšk. Son dönemde KESK, ayaklarš yere basmayan bir mücadele hattš yerine, reel bir politik hat izledi. Žunu bilmek gerek: Türkiye'de bazš žeylerin kazanšlmasš o kadar kolay dełil. Dołru, toplu görüžmeleri toplu sözležmelere çeviremedik. Ama hedefe ulažšlamadš diye de kšyameti kopartmaya ve arada attšłšmšz bažaršlš adšmlaršn görülmemesine izin vermemeliyiz. Bir yandan da

Eylül'den geçerli olmak üzere kamu emekçisine yapýlacak olan 175 milyonluk iyileþme, yani toplam 150 trilyonluk kaynak iptal edildi. Kamu çalýþanlarý arasýnda 400 milyon liranýn altýnda maaþ alanlarýn oraný yüzde 27.5'tir. Son maaþ artýþlarý sonucunda eðer enflasyonun yýl sonunda yüzde 35 olmasý halinde 650 milyon lira maaþ alanlarýn net kaybý olacaktýr. Seçimlerden önce dahi IMF uþaklarý, ellerinden geleni ardýna koymamýþlar ve kamu çalýþanlarýndan kýrpabilecekleri kadar kýrpmýþlardýr. Seçimlerden sonra kendine daha güvenli ve daha istikrarlý bir hükümetin onbinlerce kamu çalýþanýnýn iþine son verecek uygulamalarý baþlatmasý iþten bile

deðildir. Çünkü, barajý aþacaðý söylenen tüm partiler esas olarak IMF uþaðýdýr. Bu durum KESK'in önümüzdeki dönem neden mücadeleye hazýr olmasý gerektiðini de göstermektedir. Mustafa Avcý'nýn söylediði gibi direniþin kazanma olasýlýðý yeni 1 Aralýk’lardadýr. Bu ise KESK'in, militan ve kitlesel mücadele hattýna, tüm emekten yana örgütlerle sýký bir iþbirliði temelinde sýmsýký sahip çýkmasýyla olabilkir ancak. KESK hýzla zaaflarýndan arýnmalýdýr. Çünkü yýllara dayanan mücadele geleneðiyle KESK en mücadeleci iþçi örgütüdür. Hiçbir bahane bundan vazgeçmemize neden olmamalýdýr. 17 Ekim yeni bir baþlangýç olarak görülmelidir.

"Çözüm yeni 1 Aralýk’larda" toplu görüžmeleri toplu sözležmeye çevirdik. Nasšl mš? 30 Ałustos'ta bitmesi gereken görüžmeler Eylül ayšnda da devam etti. Bir adšm attšk ve görüžmeler sšrasšnda hükümet temsilcilerinin de kabul etmek zorunda oldułu bazš žeyleri zorluyoruz. Üstelik karžšmšzda hükümetin oldułu düžüncesi tümüyle yanlšžken bu adšmlarš atabiliyoruz. Bizimle görüžen hükümet yetkilileri, IMF'den izin ve sšnšrlama talimatlarš almadan görüžmelere katšlamadšklaršnš ałšzlaršndan kaçšrdšlar. Yani "Bizi zorlamayšn" demek istediler. Biçimsel olarak masaya 57. hükümetle oturduk, ama gerçek toplu görüžmeyi IMF ile yaptšk. Kšsacasš žunu unutmamak lazšm: Onlarš zorlayan da, masaya oturtan da, hatta 4688 sayšlš sahte yasayš çškartmalaršnš sałlayan da bizim mücadele- mizdir.

KESK, görüžmelerde sadece ücretleri ele almadš, biz ekonomik-sosyal ve siyasal taleplerimizi bir bütün olarak ilettik. Medya, hükümet ve Türk Kamu-Sen, bizi sadece iyiležtirme zamlarš için tartšžmaya zorladšlar. Fakat KESK kitlesini de sürekli ayakta tutarak sadece ücretleri dełil, sosyal ve siyasal talepleri de sürekli tartšžtš. KESK, kitlesel mücadelesi ve toplumsal muhalefetin diłer örgütleriyle yakšn ižbirliłi sayesinde mežru bir zemindedir. Bundan hiçbir zaman vazgeçemeyiz. Žimdi önümüzde bir tehlike daha var. Yołun bir örgütlenme sürecine girdik, yetkinin kimde olacałš tartšžmasš, hukuki itirazlar, toplu görüžmeler, bu arada yšl bitiyor, yeniden örgütlenme süreci, yeniden itirazlar vs. Bu bir kšsšr döngü ve az önce sözünü ettiłim KESK'in mežru zeminin, yani kitlesel mücadele ve diłer kitle örgütleriyle birležik eylem

"KESK mücadeleye hazýr olacaktýr" Önümüzdeki dönemin çatšžma alanšnš kamu çalšžanlarš açšsšndan IMF politikalarš olužturacak. Bu çok açšk. Bir yandan kamuda personel tasfiyesi, kamusal alanšnšn yok edilmesi ve IMF programlarš dołrultusunda tüm hizmetlerin özel sermayeye devredilmesi, diłer yandan 657 sayšlš yasayla kamu çalšžanlaršnšn iž güvencesinin ortadan kaldšršlmasš gibi bažlšklar çok önemli sorunlar olarak karžšmšza dikilecek. Bunlar yeni duydułumuz saldšrš bažlšklarš dełil, ama kanšmca bu adšmlaršn yönetenler tarafšndan en kesin biçimde atšlacałš dönem, önümüzdeki, seçimlerden sonraki siyasi dönem olacaktšr. Demek ki bu döneme hazšrlšklš olmak gerekiyor. Kamusal alanšn tasfiyesi kužkusuz sadece kamu çalšžanlaršnš ilgilendirmi- yor. Tüm toplumsal muhalefetin ve tüm emekçilerin yažam standratlaršnš, sosyal haklaršnš ve özgürlüklerini ažałš çeken bir süreç var karžšmšzda. Ama özellikle Personel Rejim Yasasš'nšn yeniden šsštšlšp önümüze çškartšlmasš, IMF'nin özellikle dayattšłš bir gündem olacak. Bu, onbinlerce kamu çalšžanšnšn tasfiye edilmesi olacaktšr. Buna izin vermeyecełiz! Kamu çalšžanlarš bugüne kadar sürdürdüłü mežru ve kitlesel mücadele hattšyla tüm bu saldšrš bažlšklaršna karžš koyacaktšr. 17 Ekim ülke çapšnda ižbšrakma eylemimiz gerçekležecek. Bu bir yandan mevcut hükümeti uyarmak anlamšna gelecełi gibi diłer yandan da seçim sonrasš kurulacak hükümete bir uyarš olacaktšr. KESK'in mücadeleye hazšr oldułunun ve tüm emekçilerle birlikte IMF programšna direnecełinden kimsenin kužkusu olmamalšdšr. KESK MYK üyesi veKadšn Sekreteri Sevgi Göłçe hattšnš geri plana itmeye neden oluyor. Bu kšsšr döngü devam ederse toplumsal muhalefetin KESK'e verdiłi destek son bulabilir, bu ise bažšmšza gelebilecek en büyük tehlike. Önümüzde 17 Ekim eylemi var. Üretimden gelen gücümüzü kullanacałšz. Bu eylemle hem mevcut hükümeti hem de 4 Kasšm'dan sonra kurulacak hükümeti uyaracałšz. Toplu görüžmeler sšrasšnda kšran kšrana savundułumuz taleplerimizi savunmaya devam edecełiz. 17 Ekim'in örgütlenmesi için Emek Platformu'nu canlandšrmaya çalšžacałšz. Çünkü bili- yoruz ki, kamu emekçilerinin, tüm ezilenlerin sorunun çözülecełi adšm yeni 1 Aralšk’larš yaratmaktšr. KESK bu yöndeki çabalaršnš sürdürecektir. Mustafa AVCI KESK Genel Sekreteri


sosyalist iþçi

BAŞ YAZ I DOIAN TARKAN

S

1 Aralýk’ta savaþa karþý birlikte yürüyelim

eçimlerin ilan edilmesinden kýsa bir süre önce, özellikle Fransýz seçimlerinin yapýldýðý günlerde, Türk burjuva basýný dünya çapýnda saðýn zaferini anlatýyor ve ayný eðilimin Türkiye'de de yaþandýðýný söylüyordu. Burjuva basýnýna göre Türkiye'de solun þansý yoktu. Burjuva gazetelerinin çok bilmiþ, ama bütünüyle cahil yazarlarý bu saptamayý biraz da bilinçli, yani taraf tutarak yapýyorlardý. Ne yazýk ki, Türk solu da burjuva yazarlarýna paralel bir tutum içindeydi. Umutsuzluk ve yenilgi havasý sola hakimdi. Türkiye, dünyada yaþanan süreçten ayrý, ondan kopuk olarak deðerlendiriliyordu. Kimilerine göre ise zaten dünyada da solun ilerlediðinden bahsetmek mümkün deðildi.

Yeni sol dalga dünyayý sarýyor Oysa 1999 yýlýnýn sonundan itibaren dünyada hava bütünüyle deðiþmekteydi. 1999 Seattle gösterisi bu yeni havanýn müjdecisi oldu. Stalinizme bulaþmamýþ, dolayýsýyla yenilgi havasý içinde olmayan bir sol bu gösteri ile birlikte dünyanýn her tarafýnda þekillenmeye baþladý. Çok kýsa bir süre içinde bu yeni sol dalganýn ürünleri bütün dünyayý sardý. Ýtalya'da Cenova gösterisinin ardýndan milyonlarca emekçinin genel grevleri geldi. Fransa'da Ýþçi Mücadelesi ve Devrimci Komünist Birlik adlý iki troçkist parti oylarýn yüzde 10'unu aldý. Almanya'da sosyal demokratlar çok geriden baþladýklarý bir seçim yarýþýný savaþa karþý aldýklarý tutumla önde bitirdiler. Ýngiltere'de önce 10 bin, sonra yüz bin ve en sonunda 500 bin kiþi Amerika'nýn Irak savaþýna karþý gösteriye çýktý. Brezilya'da Ýþçi Partisi adayý Lula seçimleri kazanýyor. Arjantin'de geçen Aralýk'ta halk ayaklandý. Fil Diþi Sahilleri’nde, Sýrbistan’da ayaklanmalar yaþadý. Kýsacasý dünya yeni bir solun doðuþuna þahit olmakta ve bu süreç bütün dünyada yaþanmakta. Türkiye'de bu süreçten ayrý düþemezdi. Sosyalist solun önderliklerinin yenilgi havasýna raðmen yeni sol dalga kendini gösterdi. 3 Kasým seçimlerine sosyalist solun birleþik olarak, HADEP ve SHP ile birlikte girmesi

olasýlýðý emekçi saflarda büyük bir heyecan yarattý. Burjuva basýný bile bu ittifakýn kolaylýkla % 10 barajýný aþacaðýný ve daha da yükselebileceðini itiraf etti. Ne var ki sosyalist solun sekter ve kariyerist önderlikleri bu muazzam fýrsatýn kaçmasýna izin verdiler. Þimdi ÖDP ve DEHAP'da birleþen örgütler seçimlere ayrý ayrý girecekler. Kimi sosyalist önderliklerin buna sevindiðini hayretle görebiliyoruz.

Türkiye: Kriz derinleþiyor Bugün Türk egemen sýnýfý tarihinin en karanlýk döneminde. Çok büyük ölçüde parçalanmýþ ve derin iç çeliþkilere sahip. Ne yapacaðýný bilemez durumda. Bir taraftan Avrupa Birliði'ne girme süreci, diðer taraftan savaþ ve IMF kýskacý Türk sermaye sýnýfýný kýstýrmýþ durumda. Önlerindeki politik sorunlara ortak cevaplar veremiyorlar. Bu nedenle de Türkiye tarihinde ilk kez bu kadar çok parti seçimlere giriyor. Ne var ki dünyanýn bir çok yerinde yaþanan süreç Türkiye'de de iþliyor ve siyasetin merkezi çöküyor. Nispeten farklý, "yeni" olanlar öne çýkýyor. AK Parti'nin ve Genç Parti'nin hýzlý sivriliþinin anlamý budur. Diðer taraftan ise Derviþ kamburuna raðmen CHP, geniþ bir sol ittifakýn kurulamamasýnýn meyvelerini topluyor, oylarýný artýrýyor. Bu seçimlerde gene dünyanýn bir çok yerinde olduðu gibi katýlýmýn düþük olacaðýný öngörebiliriz. Bu kez seçimlerde oylarýný kullanmayanlar her zamankinden daha farklý bir tutumun sonucu olarak böyle davranacaklar. Oy vermeme tutumu burjuva parlamentosuna karþý duyulan derin güvensizliðin sonucudur. Ýkinci olarak solun toplam oylarýnýn artacaðýný öngörebiliriz. Toplum uygulanan IMF politikalarýný ve kapýda duran savaþ tehdidine karþý doðal olarak sola bakmaktadýr. Ne yazýk ki solda emekçi yýðýnlarýn taleplerine cevap verme kararlýlýðýnda güçlü bir solun solu yok. Bu nedenle sol oylar daha çok CHP'de toplanacaktýr. Ancak her þeye raðmen solun solu olarak adlandýrabileceðimiz güçler de geçen seçimlere göre daha güçlenmiþ olacaklar. Kimileri DEHAP'ýn oylarýndaki artýþ eðilimini Kürt bilinçlenmesine baðlamaktadýrlar. Bu belki bir faktördür, ama asýl önemli olan en soldaki alter-

natif olarak görülmesidir. Ýþçi ve emekçiler merkezden kaçarak uçlara bakmaktadýrlar. Sað uçta ise parlayan yýldýz bütün alaycý küçümseme çabalarýna raðmen Genç Parti'dir. Gerek burjuva basýný, gerekse de sosyalist sol bu partiyi aþýrý ölçüde küçümsemektedir. Gücünü sadece Uzan'ýn sahibi olduðu TV istasyonlarýna baðlamaya, daðýtýlan yemeklerle, kürsüye çýkarýlan þarkýcýlarla açýklamaya çalýþmaktadýrlar. Oysa bu kampanya dikkatle izlendiðinde net bir AB ve IMF karþýtý çizgi görülebilir. Uzan yaptýðý konuþmalarda lafý evirip çevirmeden, genel olarak solcularýn yaptýðý gibi anlaþýlmaz kýlmadan açýkça AB'ye ve IMF'ye karþý olduðunu anlatmaktadýr. En popüler talepleri dillendirmektedir. Bu nedenle de kampanyasý hýzla büyümektedir. Genç Parti'nin yaptýðý aslýnda sosyalist solun yapmasý gerekendir. Uzan'ýn TV istasyonlarý varsa bizim de birliðimiz var. Ne var ki bizim birliðimiz aritmetik bir birlikle güçlü olamaz. Bir, iki partinin HADEP'le yan yana gelmiþ olmasý yeterli deðildir. Gerekli olan baþta ÖDP olmak üzere bütün sosyalist solun birleþtirilmesi, harekete geçirilmesidir. 3 Kasým seçimleri için güçlü bir sol ittifak þansý kaçtý. Þimdi görev 4 Kasým için hazýrlanmaktýr. Tabanda birliði inþa etmektir. Artýk sekter, kariyerist sol önderliklere bakmamak, birliði tabanda ve mücadele için inþa etmek gerekir. DSÝP üyeleri yaþadýklarý alanlarda, iþyerlerinde ve okullarda toplumun %10 ila 20'sini oluþturan bu sol potansiyeli harekete geçirmek için kollarý sývamalýdýr. Açýk ki tek baþlýna DSÝP'in güçleri çok yetersizdir ama sekter olmayan, grupçu olmayan, kapsayýcý, birlikçi bir tutum muazzam iþler baþarabilir. Savaþa Hayýr Platformu bunun en iyi örneðidir. Baþta sekter bir kampanya olarak görülen Savaþa Hayýr Platformu artýk kabul edilen bir örgütlenme olmuþtur. Son düzenlediði 2 günlük etkinlik büyük bir adýmdýr. Þimdi savaþ baþladýðý an acil eylem çaðrýsýnýn yaný sýra 1 Aralýk'ta Ýstanbul'da yürüyüþ önerisi var. Bu yürüyüþ yeni bir birliðin, yeni bir mücadeleci adýmýn ilk örneði olmalýdýr.

Enternasyonal Sosyalizm Devrimci marksist teorik-politik dergi

9. sayý

SÝ satýcýlarýnda...

Mutlaka birlik! Emperyalizm, küreselleþme ve savaþ Almanya’da faþizmin iktidarý ve anti-faþist mücadelenin dersleri... Türkiye’de eþcinsel hareketin tarihi


sosyalist iþçi

4

S AV AŞ A H AY IR ! Yýðýn hareketi ve Sosyalist Ýþçi Partisi

Dünyanýn her yanýnda savaþ karþýtlarý sokaða çýkýyor:

Irak'a dokunma! Filistin'e özgürlük! BETÜL GENÇ

2

8 Eylül Cumartesi günü Londra'da 400 bin kiþi ABD'nin Irak'a müdahalesine karþý ve Filistin'e özgürlük isteyen dev bir gösteri yaptý. Savaþý Durdur Koalisyonu ve Ýngiltere Müslümanlar Birliði’nin ortaklaþa çaðýrdýðý gösteriye sendikalar, iktidardaki Ýþçi Partisi'nden sol kanat milletvekilleri, savaþ karþýtý gazeteciler, göçmen gruplarý, çok sayýda savaþ karþýtý grup ve kampanya katýldý. Gösteri Ýngiltere'de yaþanan en büyük gösterilerden birisi oldu. En büyük örgütlü katýlým sendikalardan geldi. Öðrencilerin katýlýmý da yoðundu. Savaþý Durdur Koalisyonu gösterinin baþarýsýnýn ardýndan yaptýðý açýklamada "bu sadece baþlangýç" diyerek savaþ karþýtlarýný 31 Ekim'de Doðrudan Eylem gününü inþa etmeye çaðýrdý. Koalisyon kent ve ilçe merkezlerinde gösterilerin yaný sýra, grev ve üniversite iþgalleri çaðrýsýnda bulundu. Gösterinin sayýsal gücü kadar etkileyici olan bir özelliði de etnik çeþitliliðiydi. Siyahlar ve beyazlar; Bush'un "terörle savaþ"ýna ve ýrkçýlýða karþý, özgür bir Filistin için

beraberce yürüdü. Ýngiliz baþbakaný Blair, Bush'un tek baþýna müdahale isteðini Avrupa'da destekleyen en yakýn müttefiði. Ýngiliz savaþ karþýtlarý Bush'u yalnýz býrakmayý, Blair'in kendilerine raðmen savaþa katýlmasýný engellemeyi hedefliyorlar. Ýngilterede geçen haftalarda 12 sendika, BM kararý olsa dahi Irak'a saldýrýya karþý olduklarýný açýklamýþlardý. 150'den fazla milletvekili savaþa karþý olduðunu açýklamýþtý. Anketlere göre halkýn %72'si Irak'a saldýrýlmasýna karþý.

Birlikçi ve ýsrarcý bir kampanyanýn baþarýsý Savaþý Durdur Koalisyonu Afganistan müdahalesinden bu yana toplumdaki bu öfkeyi örgütlemek için merkezi ve yerellerde yaygýn, içerici ve doðrudan eylemci bir kampanya yürütüyor. Afganistan müdahalesine karþý, Filistinle dayanýþmak için 50 ila 100 bin arasýnda deðiþen sayýda insanýn katýldýðý bir dizi gösteri, mahallelerde, okullarda iþyerlerinde sayýsýz toplantý, film gösterimi, eylem vb örgütlediler. Son gösteri bu azimli ve ýsrarcý kampanyanýn ürünü. Sendikalar ve

solcu milletvekillerinin savaþ karþýtý bir pozisyon almasýný saðlayan da tabandaki bu ýsrarlý kampanya. Ýngiliz savaþ karþýtlarý bize net fikirlerle, geniþ katýlýma, ortak eyleme, yerel faaliyete dayanan, sendikalarý ve sosyal demokrasinin sol kanadýný kazanmayý hedefleyen bir kampanyanýn nasýl kitle gücüne ulaþabildiðini gösterdi. Ayný hafta sonunda Washington'da beþbin küreselleþme karþýtý IMF ve Dünya Bankasý toplantýsýna karþý sokaða çýkarak savaþý protesto ettiler. Ýspanya'nýn Madrid kentinde elli bin kiþi, Yunanistan, Atina'da üçbin, Ýtalya, Romada yüzbin, Lübnan'da yüzbin kiþi ABD'nin savaþýna ve Ýsrail katliamlarýna karþý sokaklardaydý. Kahire'de on bin öðrenci gösteri yaptý. Ýrlanda ve Kýbrýs’da da gösteriler oldu. Geçtiðimiz haftasonu gösteriler devam etti. Ýtalya'nýn altý kentinde savaþ karþýtý gösterilerde Bush ve Berlusconi protesto edildi. Avustralya’da savaþ karþýtlarý bir ABD üssünü bloke ettiler. Yunanistan'ýn Girit adasýnda Avrupa Savunma Bakanlarý toplantýsý, savaþ karþýtlarýnýn eylemleri için bir odak noktasý oldu.

Londra’da 400 bin kiþinin katýldýðý savaþ karþýtý gösteriyi düzenleyen Savaþý Durdur Koalisyonu içindeki en büyük örgütlü güç Sosyalist Ýþçi Partisi, SWP. Bu örgüt ayný zamanda Ýngiltere’nin tartýþmasýz en büyük sosyalist örgütlenmesi. SWP bir dizi kampanya da olduðu gibi Savaþý Durdur Koalisyonu’nda da kilit bir rol oynuyor. Bütünüyle sekter olmayan bir tutumla en geniþ yýðýnlarýn kampanyalara katýlmasý için çaba harcanýyor. Ülkenin hemen her yerinde 20 bine yakýn SWP üyesi partinin içinde yer aldýðý kampanyalarýn yerel ayaklarýný oluþturmak için çalýþýyorlar. Önce hareketin inþasý için çalýþýlýyor. Parti çýkarlarý gözetilmeden yapýlan bu çalýþma ürün veriyor. Yükselen faþist tehdide karþý Anti Nazi Lig, faþistlerin güçlü olduðu kentlere giderek kitlesel gösteriler düzenlerken bu gösterilere partinin militanlarýnýn yaný sýra on binlerce anti-faþist katýldý. Cenova, Prag ve daha birçok kentteki küreselleþme karþýtý eylemlere katýlýmý örgütleyen Direniþi Küreselleþtir (Globalice Resistance) adlý örgüt bir baþka örnek. Sosyalist Ýþçi Partisi’nin içinde yer aldýðý bir baþka oluþum ise seçimlere katýlmanýn bir aracý olan Sosyalist Ýttifak. Ýktidardaki Ýþçi Partisi’nden kopan sol kanadýn da içinde yer aldýðý Sosyalist Ýttifak tüm Ýngiliz solunu bir araya getirmesine raðmen bu örgütlenmenin de motoru SWP. Sosyalist Ýttifak katýldýðý yerel ve genel seçimlerde oldukça baþarýlý sonuçlar elde etti. SWP, Sosyalist Ýttifak içinde de sekter olmayan, kendisini öne çýkarmayan bir politika izliyor. Bu sayede Ýttifak, içindeki çeþitli sekter gruplara raðmen giderek büyüyor. SWP bir yandan hareketi büyütmek için bütün üyelerini seferber etmiþ durumda ve bunda oldukça baþarýlý. Ancak diðer taraftan partinin inþasýnýn önemi bir an için bile unutulmuyor. 400 bin kiþinin katýldýðý savaþ karþýtý gösteride partinin gazetesi Socialist Worker (Sosyalist Ýþçi) 10 binden çok satýldý.


sosyalist iþçi

5

DÜ N YA

Eski bir grev lideri Brezilya'da devlet baþkaný oluyor

Kýtayý sarsacak seçim Seçimlerin ilk turunda PT adayý Luiz Inacio Lula da Silva'nýn oylarýn yüzde 47'sini aldý. Saðýn baþlýca adayý Jose Sera yüzde 24 oy oranýnda kaldý. Jose Serra'yý yüzde 16 oy alan eski Rio valisi Anthony Garotinho ve yüzde 12 oyla eski maliye bakaný Ciro Gomes takip etti. PT seçim zaferini ilan ederken, seçimlerin ikinci turunda iþçiler ve patronlar karþý karþýya gelecek.

PAUL McGARR

K

üresel sermaye kuruluþlarýnýn baþýndakiler bugünlerde Brezilya seçimleri nedeniyle oldukça telaþlý. Kýsaca Lula olarak bilinen Luis Inacio Lula da Silva büyük olasýlýkla seçimleri kazanacak. Lula eski bir sol sosyalist ve grev lideri. Þimdiki Devlet baþkaný Henrique Cardosa döneminde huzursuzluk artarken Lula'nýn kazanacaðý bütün kamuoyu yoklamalarýnda ortaya çýktý. Küresel sermayenin önde gelen gazetesi Financial Times Lula için "yükselen iþsizlik ve eþitsizlik ortamýnda Lula'nýn þansý artýyor" diyordu. Lula, 1970'lerde otomobil ve metal iþçilerinin yýðýnsal grevlerinde kilit bir liderlik konumuna gelen bir metal iþçisi. Bu güçlü hareket Brezilya'yý yönetmekte olan askeri diktatörlüðün belini kýrmýþ ve parlamenter demokrasiye giden yolu açmýþtý. Grevler ve yaygýn halk hareketi yeni bir partinin, Ýþçi Partisi'nin (PT) doðuþuna yol açmýþtý. Lula ve Ýþçi Partisi ortaya çýkmalarýna neden olan militan grevlerin havasýndan çok uzaklaþmýþ durumdalar. Ama PT hala Brezilya sendikalarý ve yoksullarý arasýnda yýðýnsal bir desteðe sahip. 1980'ler ve 1990'lar boyunca kazandýðý seçimlerle çeþitli Brezilya eyaletlerinin yönetimini kazandý. 2000 ve 2001 yýllarýnda Ýþçi Partisi'nin yönetiminde olduðu bir eyalet Porto Alegre'de toplanan anti-kapitalistlerin, sosyal hareketlerin dünya çapýnda toplandýklarý Dünya Sosyal Forumu'na ev sahipliði yaptý. Pazar günü yapýlacak seçimlerde Lula'nýn zaferi elde etmesi öyle bir politik deprem yaratacak ki etkisi bütün Latin Amerika'yý sarsacak. Geçtiðimiz yýl Brezilya'nýn komþusu Arjantin, Kolombiya, Venezüella, Peru, Bolivya, Paraguay ve Uruguay'da büyük gösteriler, grevler, ayaklanmalar yaþandý. Brezilya, Latin Amerika'ný tartýþmasýz en büyük ekonomisi ve bazý ölçeklere göre dünyanýn en büyük 10 ekonomisinden birisi. Sao Paulo ve Rio de Janeiro gibi milyonlarca nüfusu olan dev þehirleri var. Yýðýnsal bir sanayi iþçi sýnýfý var. Sao Paulo'nun çevresinde Ford, Volkswagen ve General Motors gibi büyük çokuluslu þirketlerin fabrikalarý ve onlarýn yaný sýra Brezilya'nýn bilgisayar, füze ve uçak ihraç eden kendi dev þirketlerinin fabrikalarý var.

Brezilya ayný zamanda kahve, soya ve tavuk gibi ürünler ihraç eden dünyanýn önemli bir tarým üreticisi. Ayný zamanda dünyanýn en eþitsiz ülkelerinden birisi. Parlak iþ merkezleri, lüks konutlara sahip kent merkezleri çöküntü halindeki gecekondu bölgeleri ile çevrili. Brezilya'nýn kendi resmi istatistik kurumu nüfusun üçte birini oluþturan 50 milyon kiþinin Dünya Saðlýk Örgütü'nün önerdiði temel kalori düzeyine almaya mali gücünün yetmediðini söylüyor. Nüfusun en zengin yüzde 10'u tüm gelirlerin yarýsýný alýyor. En yoksul yüzde 10 ise yüzde birini alýyor. Rio ve Sao Paulo gibi kentlerin sokaklarýnda yüzlerce, binlerce çocuk yaþýyor. Ýþ adamlarý tarafýndan finanse edilen ölüm timleri "sosyal temizlik" adlý operasyonlarla sokak çocuklarýný öldürüyorlar. Kýrsal kesimde yoksulluk daha da kötü. Çocuk emeði kullanýmý ve borç karþýlýðý zorunlu çalýþtýrma yaygýn. En zengin yüzde 50 topraðýn yüzde 90'ýnýn sahibi. Eþitsizlik ve kýrsal yoksulluk MST hareketi çevresinde yýðýnsal bir toplumsal hareketlilik baþlattý. Bu hareket toprak iþgalleri gerçekleþtirdi, sýk sýk toprak aðalarý tarafýndan kiralanmýþ çetelerin ve polisin saldýrýlarý ve cinayetleri ile

karþýlaþtý. Brezilya'nýn bazý bölgelerinde bu hareket Lula'nýn desteðini oluþturuyor. Ne var ki Lula'nýn asýl desteði Brezilya nüfusunun çoðunluðunun oturduðu kentlerden geliyor. Lula'nýn seçim zaferi olasýlýðý Brezilya zenginlerini ve mali çevrelerini olduðu kadar dünya ölçeðinde de sermayedarlarý kaygýlandýrýyor. Zenginler ve spekülatörler paralarýný ülke dýþýna kaçýrýyorlar. 250 milyon dolar borcu olan ülkede bu geliþme büyük bir sorun yaratýyor. Brezilya komþu Arjantin'de sonunda geçen Aralýk ayýndaki ayaklanmaya yol açan ekonomik krizden derin bir biçimde etkileniyor. Arjantin krizinin baskýsý ile Brezilya geçtiðimiz sene borç ödemelerini reddetmeye, iflasa ve kaosa doðru gidiyordu. ABD bile oluþabilecek mali ve sosyal altüst oluþtan paniðe kapýldý. Sonunda IMF aðýr yükümlülüklere baðlý olarak 30 milyar dolar kredi verdi. IMF ayný zamanda gelecek yýl için verilecek yeni kredinin yüzde 80'ini yeni seçilecek devlet baþkanýnýn uyum programýna baðlý olup olmamasýna göre durdurmuþ durumda. Bunun sonucu zaten çok kötü olan sosyal yardým yapýsýndan ve iþçi ve emekli ücretlerinden daha fazla kesinti, daha az hastane ve okul

anlamýna gelmekte. Lula þimdi yoksullarýn ve iþçi yýðýnlarýn beklentileri ile Brezilya zenginlerinin ve dünya bankerlerinin talepleri arasýnda sýkýþmýþ durumda. Ýþçi Partisi (PT) son 20 yýlda daha sayýda fazla yerel yönetimin ve eyalet yönetiminin kontrolünü kazandýkça sisteme karþý geleceðine giderek daha fazla sistemin sýnýrlarý içinde oynamaya baþladý. Ýþçi Partisi'nin Avrupalý sosyal demokrat/sosyalist partilere göre çok daha fazla aktif, yýðýnsal bir üye yapýsý var, ama giderek daha fazla Avrupalý benzer partilere dönüþmekte. Hala bir çok sosyal mücadeleyi ve grevi destekliyor. Bu hareketler içindeki en aktif unsurlar hala parti ile iliþki içindeler. Öte yandan, merkezi hükümet bastýrdýkça kontrol etmekte olduðu yerel yönetimlerde kesintiler uyguluyor. Baþkanlýðý kazanma olasýlýðý yükseldikçe Lula partiyi sisteme daha fazla taviz veren bir noktaya çekmekte. Geçmiþte, Lula IMF'ye karþý kampanya yapardý ve Brezilya'nýn dýþ borçlarýný ödememe tehdidi savunurdu. Geçmiþte Ýþçi Partisi kendisini "patronsuz parti" olarak adlandýrmaktaydý.Þimdi ise Lula küçük saðcý bir partinin lideri olan Jose Alencar'ý Baþkan Yardýmcýsý olarak seçmiþ durumda. Alencar ülkenin en büyük patronlarýndan birisi, 500 milyon dolarlýk bir tekstil þirketinin baþýnda ve eskiden Brezilya'nýn patronlar örgütünün baþkanýydý. Lula ayrýca artýk "ülkenin anlaþmalarýna ve sorumluluklarýna baðlý olduðunu" söylüyor. Bütün bunlara raðmen Brezilya'nýn zenginleri ve dünya bankerleri yoksullarýn ve iþçilerin beklentilerini yükselteceði için Lula'nýn seçiminden korkuyorlar. Sosyal eþitsizliði eleþtirerek, daha iyi sosyal koþullar ve ücretler sözü vererek oylarý kazanýyor. Seçim bildirgesi "mevcut ekonomik model"den kopmaktan bahsediyor ve "küresel mali sermayeyi" eleþtiriyor. Milyonlarca Brezilyalý Lula'nýn zaferini bu vaatlerin yerine getirilmesinin ilk iþareti olarak görüyor. Lula'nýn ve hükümetinin bu farklý ve çeliþkili basýnçlara nasýl tepki vereceði iþçilerin ve yoksullarýn beklentilerinin karþýlanýp karþýlanmayacaðýný gösterecek. Ama açýk ki belirleyici faktör, hükümetin tutumu ne olursa olsun Brezilyalý iþçilerin talepleri için mücadele edip etmeyecekleri olacak. (Socialist Worker’dan çeviren Sinan Bulut)


6 10 milyon insan açlýk sýnýrýnda yaþýyor. Aktif iþgücünün üçte birinden fazlasý iþsiz. Devlet gelirlerinin dörtte üçü borç ödemesi adý altýnda yerli ve yabancý patronlara aktarýlýyor. Parasý olmayan tedavi olamýyor, parasý olmayan okuyamýyor. Hakkýný isteyen karþýsýnda polis copunu buluyor. Patronlarsa kârlarýna kâr katýyor.

Kötünün iyis

Üretenler

Sýnýrsýz düþünce, gösteri, örgütlenme özgürlüðü! Patronlarýn iktidarýnda demokrasi ve özgürlük yok! Hakkýmýz için greve çýkýyoruz. Grevimizi yasaklýyorlar. Ýnsanca bir yaþam için yürüyoruz. Coplarla, gaz bombalarýyla saldýrýyorlar. Baþka bir dünya istiyoruz. F tipi hapishaneleriyle, DGM’leriyle Türkiye’yi bir karakola çeviriyorlar. Demokrasi biz ezilenlere en az ekmek kadar gereklidir. Yasalarda yaptýklarý sözde deðiþikler yetmez. Düþünce özgürlüðü ancak eylem ve örgütlenme özgürlüðüyle varolabilir.

Ulusal baskýya son! 15 yýl boyunca süren savaþta 30 bin insan öldü. 3 binden fazla Kürt köyü boþaltýldý. Kürt illerinin hemen hiçbir yatýrým yapýlmazken binlerce korucu maaþa baðlandý. devletin maaþ verdiði korucular köyüne dönenleri vuru yor. Kürtler, dillerini ve kültürlerini bu bedeli ödeyerek kabul ettirdiler. Ancak HADEP’i kapatýyorlar. DEHAP’ýn seçimlere katýlýmýný engellemek için ellerinden geleni yapýyorlar. Sermaye politikacýlarý hep kardeþlikten bahsediyor. Bu nasýl bir kardeþlik? Kürtler de kardeþlik istiyor, ama eþit koþullarda kardeþlik. Kürt halkýnýn siyasal ve kültürel örgütlenmelerinin önündeki engeller kaldýrýlsýn! Koruculuk sistemi kaldýrýlsýn!

Bizi çöplükten beslenmeye itenleri,

3

Kasým seçimleri yaklaþtýkça IMFciler vaatlere baþladý. Kimi ev, kimi iþ, kimi aþ, çoðu hepsini birden verecekmiþ! Tayyip’i de Baykal’ý da, Çiller’i de Bahçeli’si de utanmadan haykýrýyorlar: IMF programýný uygulayacaðýz! Bu vaatlere karnýmýz tok. Bizler iþ, aþ, saðlýk ve eðitim hizmeti istiyoruz. Biz insanca yaþamak istiyoruz. Bizden oy isteyenler geçmiþi unutmamýzý ve geleceðe bakmamýzý istiyorlar. Geçmiþi unutsak da onlarýn belirlediði gelecek karanlýk. O gelecekte IMF var. O gelecekte savaþ var. O gelecekte polis copu var. O gelecekte tank paleti var. Böyle gelecek olmaz olsun! Bugüne dek hep kötünün iyisini seçtik. 5 yýl boyunca bizleri temsil etmesi için meclise gönderdikleri-

Borçlar silinsin! IMF anlaþmalarý bozulsun! Devletin toplam gelirlerinin dörtte üçü iç ve dýþ borç faizlerine aktarýlýyor. Doðan her çocuk hayata 3500 dolar borçlu olarak baþlýyor. Biz emekçiler kimden borç aldýk ki faizini vergilerimizle ödüyoruz? Yýllardýr IMF ve Dünya Bankasý tarafýndan soyuluyoruz. Bizler daha fazla ücret ve sosyal hak talep ettiðimizde kaynak yok diyorlar. Ancak devlet yerli ve yabancý patronlara yüksek faizle borçlanmayý iyi biliyor. Borçlandýrma ve yoksullaþtýrma

küresel sermayenin politikasýdýr. IMF’den alýnan her kredi patronlarýn ve hýrsýz politikacýlarýn cebine girerken fatura bize ödetilmektedir. Faturayý ödemeyeceðiz! Ýç ve dýþ borçlar derhal silinmelidir. Bütçeden iç ve dýþ borç faizlerine aktarýlan kaynaklar eðitim, saðlýk, sosyal güvenlik ve yatýrýma aktarýlmalýdýr. IMF, Dünya Bankasý ve Dünya Ticaret Örgütü’yle yapýlan tüm anlaþmalar fesh edilmelidir.

miz 5 dakikada bizi sattýlar. Bugün artýk maske bile takmaya gerek duymadan en sýký IMFcilerin kendileri olduðunu söylüyorlar. IMF ve Dünya Bankasý uþaklarýnýn belirlediði bir düzende mutlu bir gelecek yok. Sabancýlarýn Koçlarýn karar verdiði bu düzende insanca bir yaþam yok. En basit demokratik taleplerimizin bile vahþi bir baskýyla karþýlaþtýðýbu düzende özgürlük yok. Eðer böyleyse neden kötünün iyisini seçelim? Bize baþka bir dünya gerek. Patronlarýn, utanmaz politikacýlarýn, hýrsýzlarýn, Susurlukçularýn deðil hayatý yaratan biz milyonlarýn karar verdiði bir dünya. Baþka bir dünya mümkündür. Sosyalistler yöneten yönetilen ayrýmýnýn olmadýðý bir dünya isti-

yor. Biz üretiyoruz, öyleyse biz yönetmeliyiz! Sosyalistler sömürüsüz bir dünya istiyor. IMF’siyle, Dünya Bankasý’yla, NATO’suyla tüm küresel sermaye çöpe gitmelidir. Sosyalistler savaþsýz bir dünya istiyor. Petrol ve silah tüccarlarýnýn bizi ölüme sürüklemesine izin vermeyelim. Sosyalistler ayrýmcýlýðýn ve ýrkçýlýðýn olmadýðý bir dünya istiyor. Nüfusun yarýsýný oluþturan kadýnlarýn üzerindeki her türlü baský ve ayrýmcýlýk kaldýrýlmalýdýr. Renge, dile, inanca ve düþünceye dayalý ayrýmlar son bulmalýdýr. Bunlar hayal mi? Patronlarýn bize yaþattýðý kabus karþýsýnda baþka bir dünya hayalini gerçeðe dönüþtürmekten baþka yolumuz yok.

Zenginlerin servetine el konsun! 2001 yýlý Þubat’ýnda 1 gecede yüzde 40 oranýnda yoksullaþtýk. Ayný gece bizlerin ceplerinden alýnan 10 milyar dolar birilerinin cebine girdi. Kimdi bunlar? Kriz var bahanesiyle son iki yýlda 2.5 milyon kiþiyi iþsiz býrakanlardýr. Devlete yüksek faizle borç verip, asla vergi ödemeyenlerdir. Her fýrsatta temiz toplumdan bahsedip, sendika düþmanlýðý yapanlardýr. Ýþ güvenliði yasasý gibi son derece

kýsýtlý bir iyileþtirmeye bile kin kusanlardýr. Onlar nüfusun yüzde 5’lik bir kesimi iken toplam zenginliðin yüzde 40’ýna el koyan patronlardýr. 10 milyon insan açlýk sýnýrýnda yaþýyor, çöplüklerden besleniyor. Onlar utanmazca kârlarýna kâr katýyor, eðleniyor. Zenginlerin servetine el konulsun! Ücretler üzerindeki her türlü vergi kaldýrýlsýn! Bankalarý hortumlayanlar yargýlansýn!


7

sini istemiyoruz

er yönetsin! Tanka, topa, tüfeðe deðil, insana yatýrým! Türkiye bütçesinin yüzde 11’i savunma harcamalarý adý altýnda silahlanmaya ayrýlýyor. Son yirmi yýlda silahlanmaya ayrýlan pay artarken alýnan ya da üretilen silahlar genellikle saldýrý amaçlý! Türkiye’nin silah aldýðý ülkelerin baþýnda Ýsrail geliyorsa bu durum hiç de þaýrtýcý deðil! Türkiye cumhuriyeti dünyanýn en büyük ordularýndan birine sahip olmakla övünüyor. 1 milyon Türk ordusu mensubu bizlerin vergileriyle finanse ediliyor. “Etrafýmýz düþmanlarla çevrili”, “terörle

mücadele ediyoruz” palavlarýna karnýmýz tok. Yapýlan bir çok araþtýrma gösteriyor ki toplumun ezici çoðunluðu için asýl sorun ne “dýþ düþmanlar” ne de “terör”. Asýl Sorunumuz iþ ve aþ. Silahlanmaya kaynak aktarýlmasýna son verilsin! Silaha ayrýlan kaynaklar yatýrýma dönüþtürülsün! Tüm silah ihaleleri iptal edilsin! Türkiye, ABD ve Ýsrail’le askeri ortaklýktan çekilsin!

Herkese parasýz saðlýk ve eðitim Saðlýk hizmetlerini özel sektöre peþkeþ çektiler. Ýnsan hayatýný bir kâr aracýný dönüþtürdürler. Bu düzende paran yoksa tedavi olamayacaksýn, ilaç alamayacaksýn. Eðitimi paralý hale getirdiler. Devlet okullarýna yatýrýmý kestiler. Özel okullara her türlü kolaylýðý saðladýlar. Bu düzende paran yoksa okul kapýlarý sana kapalýdýr.

Saðlýk ve eðitim özel sermayenin kâr aracý haline getirilemez. Herkese eþit, parasýz saðlýk ve eðitim hizmeti toplumsal bir haktýr. Bütün özel hastaneler ve okullar devletleþtirilmelidir. Saðlýða ve eðitime ayrýlan kaynaklar artýrýlmalýdýr. Her iki toplumsal kuruma acil yatýrýmlar yapýlmalýdýr.

Amerikan üsleri kapatýlsýn! Türkiye’deki Amerikan üstleri Ortadoðu’da kan döküyor. Irak halký bu üstlerden kalkan uçaklarla katledildi. NATO, ABD’li petrol tekellerinin silahýdýr. Onlar dünyanýn tüm yoksullarýna karþý savaþ ilan ettiler.

NATO’ya hayýr!

Arjantin halký yolu gösterdi

‘HIRSIZLARDAN BIKTIK, ARTIK BIZ YÖNETECEÐÝZ!’ 2001 Aralýk’ýnda IMFcilerin ilan ettiði sýkýyönetime raðmen sokaða çýkan Arjantin halký kendi çözümünü bu sözlerle ifade ediyordu. 20 yýl boyunca karþýsýnda hiçbir engel bulmadan dünyanýn üçte birlik nüfusunu kobay haline getiren IMF politikalarý artýk sert bir kayaya çarpmýþtý. arjantin halký için tercih, þu ya da bu burjuva partisi, þu ya da bu sermaye programý deðildi. Onlar patronlardan kurtulmak ve kendi kendilerini yönetmek için harekete geçtiler. Arjantin’in her yerinde mahalle meclisleri kuruldu. Bu meclislerde herkes fikrini söyledi ve alýnan ortak kararlarla harekete geçildi. Mahalle meclislerinde örgütlenen Arjantin halký baþýndan beri uzun soluklu bir mücadele verdiðinin farkýnda. Çünkü onlar kötünün iyisini deðil, baþka bir dünyayý istiyorlar.

MARKSŠZM TARTIŽMALARI Neden burada da olmasýn? ylül ayý sonu hýz kazanan savaþ karþýtý hareket Avrupa ve Amerika kýtasýný sallamaya baþladý. Latin Amerika'da Sam amcanýn düzeni tehdit altýnda, Brezilya Ýþçi Partisi büyük bir seçim zaferi kazandý. Ortadoðu kaynýyor. ABD'nin Irak'a saldýrýsý için geri sayým baþlarken, Ortadoðu halklarý Irak'ta ve Filistin'de katliamý durdurmanýn yollarýný tartýþýyor. Peki Türkiye'de neden hiçbir þey olmuyor? Bu soru daha sýk sorulur hale geldi. Kimilerine göre bu "Türk insanýnýn genetik yapýsý" ile açýklanabilir! Kimilerine göreyse "halkýmýzýn kandýrýlmýþlýðý", "apolitikliði" gibi gerekçelerle. Ama uluslararasý deneylere biraz yakýndan bakarsak bunlar ve benzeri gerekçelerin birer palavra olduðunu görebiliriz. Kendimizi yalnýzca iki örnekle sýnýrlayalým. Biri Almanya seçimleri, diðeri Ýngiltere'de savaþ karþýtý hareket. Troçki, Almanya'yý "Avrupa'nýn kalbi" olarak adlandýrýr. Almanya'da geçtiðimiz günlerde yapýlan seçimler temel bir soru üzerinden gerçekleþti: Savaþa karþý mýsýn, savaþtan yana mýsýn? Almanya halkýnýn ezici çoðunluðu savaþa karþý. Ýktidarda bulunduðu süre boyunca savaþ yanlýsý bir politika izleyen sosyal demokrat-yeþil ittifakýna ilk uyarý metal iþçilerinden gelmiþti. Afganistan'da bombardýman sonrasý ilk elçiliði açan Almanya Baþbakaný Schröder, iktidarda kalabilmek için sola kaydý ve savaþa karþýtý bir seçim kampanyasý yaparak bunu baþardý. Bu dipten gelen yeni bir sol dalganýn Almanya'da ilk iþaretiydi. Yeni sol dalga birleþik cephe politikasýný temel aldýðý için kitlesel bir karaktere ulaþtý.

E

"Eski" politikalar, "yeni" sonuçlar Birleþik iþçi cephesi politikasý 1917 sonrasý Lenin tarafýndan öne sürüldü ve faþist hareketi durdurmak için Troçki tarafýndan geliþtirildi. Birleþik cephe politikasý özünde çok basit bir temel sorunu ele alýyordu: Büyük çoðunluk devrimci politikalara nasýl kazanýlabilir? Yanýt da zannedildiði kadar karmaþýk deðildi: Büyük çoðunlukla küçük devrimci azýnlýk yan yana gelmelidir, gündelik mücadelenin ortak talepleri altýnda kitlesel bir seferberlik için. Bir ya da birkaç somut talep etrafýnda, hiçbir koþul öne sürmeksizin, hiçbir program dayatmasýna girmeden, ancak bayraklarý bir an bile karýþtýrmadan ortak düþmana vurulmalýdýr. Almanya'da Schröder'i sola iten, birleþik iþçi cephesi politikasýnýn bu basit içeriðini temel alan kitlesel mücadele hattýdýr. Sol sosyal demokratlar, sosyalistler, çevreciler, kadýn hareketi, savaþ karþýtlarý ve bir çok küçük toplumsal hareket bu anlayýþla yan yana geldi. 11 Eylül sonrasý yaygýn savaþ karþýtý eylemler düzenlediler. Neo-liberal küreselleþme ve savaþ arasýndaki iliþkiyi her fýrsatta öne çýkardýlar. Sonuç ortadadýr. Geçtiðimiz günlerde Ýngiltere'de 500 bin kiþinin katýldýðý savaþ karþýtý bir miting düzenlendi. Bu gösteriyi düzenleyen Stop the War adlý örgütlenme sosyalistler, sol sosyal demokratlar ve savaþ karþýtlarý tarafýndan kuruldu. Daha önce kitlesel anti-faþist cephe Anti Nazi Lig ve neo-liberal küreselleþme karþýtý Globalice Resistance'ý inþa eden Sosyalist Ýþçi Partisi'nin (SWP) önerisi ile kurulan Stop the War, bugün Ýngiltere'deki iþçi sendikalarýyla, Asyalýlarý yan yana getiriyor. Ýngiltere'de iktidarda olan Blair'in Ýþçi Partisi bölünme ve alaþaðý edilme tehdidi ile karþý karþýya. Ýngiltere'de, Fransa'da, Yunanistan'da ve dünyanýn bir çok yerinde birleþik iþçi cephesi politikasýný temel alan devrimci örgütler uzun yýllar sonra ilk kez kitlesel devrimci partilere dönüþme fýrsatýný yakaladý. Ýþin sýrrý Lenin ve Troçki'nin yüzyýlýn ilk çeyreðinde koyduðu kadar basit: Sekterlikten uzak durmak ve emekçi kitlelerin acil talepleri için kitlesel bir seferberliði inþa etmek. Neden biz de baþarmayalým ki? Volkan AKYILDIRIM


8


9


10

Duncan Hallas 1925-2002

Ýlham kaynaðý bir sosyalist G

eçtiðimiz hafta ölen Duncan Hallas hayatý boyunca mücadele vermiþ bir devrimci sosyalizm savaþçýsýydý. Sosyalist Ýþçi Partisi (SWP)'nin bütün bir kuþak taraftarý onu ilham kaynaðý bir konuþmacý ve marksist fikirlerin öðretmeni olarak hatýrlar. SWP'nin yýllýk marksizm toplantýlarýnda, tarihsel materyalizm, Ýngiltere'de iþçi sýnýfý mücadelesi, devrimci gelenek, insanlýðýn kökenleri gibi bir dizi konuda yaptýðý konuþmalarla salonlara yüzlerce insaný çekmiþtir. Duncan yalnýzca bir teorisyen deðildi. Ayný zamanda bir aktivist ve savaþçýydý da. Manchester'da bir iþçi sýnýfý ailesinin çocuðu olarak dünyaya geldi. Annesi on yaþýnda pamuk dokuma tezgahlarýnda çalýþmaya baþlamýþtý. Duncan da yerel mühendislik sanayiinde çalýþmaya baþladý. Duncan 16 yaþýnda örgütlü bir sosyalist oldu. Ýkinci Dünya Savaþý'nýn ortasýnda, yasalara karþý gelip grevlere destek veren tek siyasi örgütlenme olan troçkist harekete katýldý. Askere alýnýnca Almanya'da savaþmaya yollandý, ardýndan da savaþýn sonunda ise Mýsýr'a. Yeni seçilen Ýþçi Partisi hükümeti, Süveyþ Kanalý'nýn ve bölge petrolünün kontrolünü elinde tutmak için Mýsýr'da büyük bir ordu bulundurmak istiyordu. Sýradan erler bu durumdan hiç hoþnut deðillerdi. Duncan Ýngiltere'ye geri dönmek için çýkarýlan bir isyanýn örgütlenmesinde rol aldý. Bir mühendislik iþçisi olarak sosyalist faaliyetini sürdürdü ve Ýþçi Partisi gençlik örgütü içindeki sol kanat grubun lideri konumuna geldi. O sýralar dünya çapýnda solun büyük bir kýsmý henüz Stalin Rusya'sý hakkýnda yanýlsamalara sahipti. Bu yanýlsamalardan kurtulmuþ olanlarýn bir kýsmý da genellikle diðer bir aþýrý uca yöneliyor ve batý emperyalizmini bir þekilde "demokratik" ve "uygar" buluyordu. Duncan, devrimci sosyalizmin batý emperyalizminin barbarlýðýna ve stalinist rejimlerin barbarlýðýna eþit derecede karþý çýktýðý konusunda ýsrar eden azýnlýk sosyalistlerden biriydi. Tony Cliff çevresinde oluþan küçük bir devrimci grubun kurucularýndan ve bu grubun çýkardýðý aylýk Socialist Review dergisinin sürekli yazarlarýndandý. 1950'ler ile

1960'larýn baþlarý devrimci sosyalistler için hiç de kolay zamanlar deðildi. Yoðun silah harcamalarý kapitalist sisteme az çok sürekli bir büyüme saðlýyor, tam istihdam yaratarak iþçilerin bir bütün olarak sisteme karþý çýkmadan ücretlerini yükseltmelerine olanak tanýyordu. Dönemin gözde düþünürlerinden Ýþçi Partili Anthony Crosland gibileri kapitalizmin bir daha asla krizler ve kitle grevleriyle karþý karþýya kalmayacaðýný iddia ediyordu. Duncan bu saçmalýklara asla kapýlmadý. Ancak Ýskoçya'ya taþýndýktan sonra Socialist Review grubuyla baðýný kaybetti. Sosyalist örgütlülüðünü bir öðrenci olarak sürdürdü ve Ýþçi Kolejleri Ulusal Konseyi'nde örgütçü ve öðretmen olarak çalýþtý. 1960'larýn baþýndan ortalarýna kadar Edinburgh Sol Kulübü'nün sekreterliðini yaptý. Londra'ya taþýndýktan sonra Ulusal Öðretmenler Sendikasý'nda önemli görevler aldý. 1968 olaylarý onu yeni bir sýnýf mücadelesi dönemine girdiðimize ve devrimci bir örgüt inþa etmenin mümkün olduðuna ikna etti. Öðretmen sendikasýnda Sýradan Öðretmen adlý yeni bir militan akýmýn merkezinde yer alýyordu ve üye sayýsýný iki yüzden iki bine çýkarmýþ olan Enternasyonal Sosyalistler (Socialist Review grubunun yeni adý) grubunda aktivist oldu. Onunla ilgili ilk aným Londra'nýn güneyinde bir evde yapýlan bir toplantýdadýr. On-oniki kiþiydik. Hemen hepimiz öðrenciydik ve en fazla yirmi yaþlarýndaydýk: Manchester aksanýyla konuþan ve kýrklý yaþlarýnýn baþýnda olan bu adam hariç. Fikirlerinin berraklýðý, zekasýnýn keskinliði ve o hariç hepimizin kayýtsýz kaldýðý iþçi hareketi konusundaki bilgisinin derinliði karþýsýnda dilimiz tutulmuþtu. 1969 ve 1971'de önce Ýþçi Partisi, sonra muhafazakar hükümetlerin dayatmaya çalýþtýðý sendika karþýtý yasalar, Duncan'ýn doðumunun ertesi yýlýndan (1926) beri Ýngiltere'deki ilk siyasi grevlere yol açmýþtý. Bu grevlerin arka planýnda Vietnam'da sürmekte olan savaþ ve Kuzey Ýrlanda'da büyüyen bir ayaklanmayý bastýrmak üzere Ýngiliz birliklerinin yollanmasý bulunuyordu. Duncan bu farklý olaylarýn arasýndaki baðý göstermede merkezi bir rol oynadý. Enternasyonal

Sosyalistler'in tam zamanlý çalýþaný oldu ve yýllar boyu örgütün liderliðinde yer aldý. 1970'ler boyunca International Socialism dergisinin editörlüðünü yaptý. Ýrlandalý sivil haklar önderi Bernadette Devlin (þimdi McAliskey) ile birlikte yüzlerce dinleyicinin karþýsýnda konuþmak üzere turlara çýktý. Ayný zamanda Socialist Worker gazetesinde düzenli yazýlar yazýyor, Ýrlanda'da Baskýnýn Tarihi, Marksizmin Anlamý gibi broþürler, Troçki'nin Marksizmi ve Komintern gibi kitaplar kaleme alýyordu. 1968 olaylarýný yaþayan yüzlerce öðrencinin ve o yýllarda mücadeleye katýlan binlerce sanayi iþçisinin eðitiminde önemli rol oynuyor ve Sosyalist Ýþçi Partisi'nin inþasýna yardýmcý oluyordu. 1974'te seçilen Ýþçi Partisi hükümeti, sendika liderliklerinin yardýmýyla, yükselen iþçi mücadelesine son vermeyi baþarmýþtý. Ama çalýþanlar sýnýfý intikamýný almaya hazýrlanýyordu. Londra'nýn kuzeyinde bulunan Grunwick'te Asyalý kadýnlarýn, Merseyside'da kapatýlan Speke No 2 fabrikasýnýn militan iþçilerinin ve Birmingham'da iþten atýlan Derek Robinson gibi sendikacýlarýn grevlerini bastýrmak üzere binlerce polis kullanýlmýþtý. Bunu kitlesel iþsizlik ve madencilere matbaa iþçilerine þiddetli saldýrýlarýn yaþandýðý Thatcher dönemi izledi. Bu dönemde solun büyük bir kesimi demoralize oldu. Duncan olmadý. Devrimci iyimserliðini asla yitirmedi ve haftada üç-dört kez toplantýlarda konuþmacý olmaya, makaleler yazmaya, sokaklarda Sosyalist Ýþçi gazetesi satmaya devam etti. Herþeyden önce de marksizm ve devrimci gelenek hakkýndaki tüm bilgisini gençlere sabýrla aktarmayý hiç býrakmadý. Hastalýðýna yenik düþmeden birkaç hafta önce Marksizm Toplantýlarý'na katýlmaya hazýrlanýyordu. O þimdi yalnýzca, apartheid rejiminin çökmesinden önce yaptýðý toplantý turlarýyla popüler olduðu Güney Afrika'daki iþçi ve aktivist gruplarý tarafýndan deðil, dünyanýn her yanýndan insanlar tarafýndan anýlacak. Chris Harman (Socialist Worker’dan çeviren: Cengiz ALÐAN)

Savaþ karþýtlarý Floransa'da dayanýþacak 28 Eylül'de Ýngiltere'de yarým milyon savaþ karþýtý "ABD Irak'a dokunma" sloganýyla yürüyüþ yaptý. 4 Ekim'de Yunanistan'da savaþ karþýtlarý polisle çatýþtý. Onlar da ABD'nin Irak'a müdahalesine karþýlar. Ýtalya'da 100 bini aþkýn insan savaþ karþýtý gösteri yaptý. Dünyada ABD'nin savaþýna karþý çok güçlü bir savaþ karþýtý muhalefet var ve bu muhalefet giderek geniþliyor. Biz de bu muhalefetin parçasý olmalýyýz. Uluslararasý savaþ karþýtý muhalefet Kasým ayýnda Ýtalya'nýn Floransa kentinde bir araya geliyor. Avrupa Sosyal Formu'nun örgütlediði Floransa buluþmasýnýn en önemli günü 9 Kasým olacak. 9 Kasým'da on binlerce savaþ karþýtý ayrý dillerde ayný savaþ karþýtý sloganlarý haykýracak. Bush'a savaþ karþýtlarýnýn sessiz kalmayacaðýný göstermek, gücümüzün küçümsenemez olacaðýný kanýtlamak için Floransa buluþmasýnýn katýlýmýný örgütlenmeliyiz. Götürebileceðimiz en fazla sayýda savaþ karþýtýyla birlikte Floransa'daki etkinliklere katýlmalýyýz. Aynur KARAŽ

Savaþ karþýtý hareketin inþasý her þeyin önündedir Savaþa Hayýr Platformu 14-15 Eylül'de düzenlediði uluslararasý sempozyumun ardýndan þimdi de 1 Aralýk mitingine hazýrlanýyor. Miting için konuþtuðumuz herkes, her kurum temsilcisi, platforma bugüne kadar imzasýný vermiþ olan tüm savaþ karþýtlarý 1 Aralýk mitinginin çok önemli olduðunda hemfikirler. Bugün sorunumuz kamuoyunun yüzde 80'i savaþa karþý olmasýna raðmen, güçlü ve hükümeti uyarýcý savaþ karþýtý yýðýnsal eylemleri nasýl inþa edeceðimizdir. Bunun için Savaþa Hayýr Platformu'nun politik temelleri güçlü bir zemin sunuyor. Savaþa Hayýr Platformu, grup çýkarlarýný deðil hareketin çýkarlarýný düþünenlerin platformudur. Savaþa Hayýr Platformu, orta yolcu deðildir. “Ne Sam, ne Saddam” sloganýnda özetlenen politikasýzlýða deðil, ABD'nin savaþ çýlgýnlýðýndan nefret eden on binlerce insaný harekete geçirmeyi saðlayacak bir politik netliðe sahiptir. Savaþa Hayýr Platformu, savaþa karþý yürümek isteyen Ýslamcýlarla birlikte mücadele etmekten imtina etmeyenlerin platformudur. Altý aydan beri esas olarak küresel sermayenin askeri kanadýnýn dünya hegemonyasýna karþý tüm dünyadaki savaþ karþýtý kardeþleri gibi örgütlenmeye çalýþan Savaþa Hayýr Platformu þimdi 1 Aralýk mitingini örgütlemek için koordine oluyor. 1 Aralýk mitingini ne kadar güçlü gerçekleþtirirsek savaþ vampirlerine karþý o kadar güçlü bir yanýt vermiþ olacaðýmýzý unutmayalým. Yšldšz ÖNEN

Ýsteme adresi: Karakedi Kitabevi Sakýzgülü Sokak, Göynük Apt. 24/4, Kadýköy - 0216 418 53 40

Ýstiklal Cad. Büyükparmakkapý Sok. No:8/11, Beyoðlu Bu kitabý ayrýca sosyalist Ýþçi çalýþanlarýndan da edinebilirsiniz.


sosyalist iþçi

N O T D E F TE R Ý

Ýstanbul Sosyal Forumu Giriþimi

Floransa için 20 Ekim’de buluşuyoruz Ý stanbul Sosyal Forumu Giriþimi 20 Ekim'de ilk büyük etkinliðini düzenliyor. 6-10 Kasým tarihlerinde Ýtalya'nýn Floransa kentinde gerçekleþen Avrupa Sosyal Forumu'na bir Türkiye delegasyonuyla katýlacak olan ÝSF Giriþimi, hem Avrupa Sosyal Forumu'nun gündemini Türkiye'ye taþýmak, hem de neoliberalizme ve savaþa güçleri yan yana getirmek amacýyla bir forum, video gösterisi ve müzik dinletisi gerçekleþtirilecek. 20 Ekim'de saat 12.00 - 18.00 saatleri arasýnda gerçekleþtirilecek forumda iki oturum yapýlacak. Ýlk oturumun gündemi, Küreselleþmenin dinamikleri: "K Neo-liberalizme ve savaþa karþý demokrasi." Bu gündem ÝHD, Barýþ Anneleri, TAYAD, KESK, DÝSK gibi kurumlarýn temsilcileri ile

lambdaistanbul Ekim etkinlikleri Eþcinsel Sivil Toplum Giriþimi lambdaistanbul Ekim etkinliklerini ilan etti. Ayrýmcýlýða ve baskýya karþý mücadele eden gey ve lezbiyenlerin kurduðu lambdaistanbul’un herkese açýk etkinliklerinin bir bölümü yanda...

küreselleþme eleþtirisiyle öne çýkan Niye sosyal aydýnlar katýlacak. "N forum, nasýl bir sosyal forum?" baþlýklý ikinci oturum ise bütün katýlýmcýlar tarafýndan yapýlacak. Forumu, Porto Alegre'den Floransa'ya sosyal forumlarý konu alan bir video gösterisi izleyecek. Saat 19.00'da ise Sia Sia Bend isimli grubun katýlacaðý bir müzik dinletisi yapýlacak. Karakedi Kültür Merkezi'nde gerçekleþtirilecek etkinliðe katýlým herkese açýk.

6-10 Kasým tarihlerinde Ýtalya’nýn Floransa kentinde gerçekleþecek Avrupa Sosyal Forumu’na katýlmak istiyorsan:

Baþvuru ve kayýt: Katýlým için baþvurular 15 Ekim 2002, Salý gününe kadar sürecektir. Pasaport ve diðer iþlemler için: Katýlýmcýlar pasaport iþlemlerini kendi yapacaktýr. Pasaportlar 15 Ekim 2002'e kadar aþaðýda yazýlý Istanbul Sosyal Forumu (ÝSF) bürosuna teslim edilecektir. Floransa’ya gidiþ konusunda bilgi ve kayýt için aþaðýdaki adrese baþvurmanýz gerekiyor

Ýstanbul Sosyal Forumu Giriþimi, her Perþembe saat 18.30’datoplanýyor. Ýrtibat için: (0 212) 249 45 08 E-posta: http://groups.yahoo.com/group/ istanbulsosyalforumu Karakedi Kültür Merkezi BüyükParmakkapý Sokak, 8/4, Beyoðlu, 0212-249 45 08

10 Ekim 2002 - Perþembe Saat: 19.30 Film Gösterimi:

Amerikan Güzeli

Yönetmen: Sam Mendes 12 Ekim 2002 - Cumartesi Saat: 15.00 Film Gösterimi:

Ýstanbul Sosyal Forumu Giriþimi Ýstiklal Caddesi, Büyükparmakkapý Sokak, No: 8, Kat: 4 Beyoðlu - Ýstanbul Tel/faks: 0212-249 45 08 Mail: isf@gmx.net Web: www.geocities.com/sosyalforum/

Örümcek Kadýnýn Öpücüðü Yönetmen: Hector Babenco

Eþcinsel Sivil Toplum Giriþimi lambdaistanbul Tel: (0 212) 233 49 66 Ýstiklal Caddesi, Terkoz Çýkmazý Karaaslan Ýþhaný, Kat: 3, Daire: 4 - Beyoðlu

ÖIRENCÝ HAREKETÝ

Ýstanbul Üniversitesi’nde binlerce öðrenci haykýrdý:

Savaþa hayýr!

Ý

stanbul Üniversitesi açýlýþ þenliði 5 Ekim 2002'de 7000-8000 öðrencinin katýlýmýyla gerçekleþtirildi. BGST 45'lik Þarkýlar, Grup Çýð, Grup Yorum ve Yeni Türkü'nün konser verdiði etkinlikle Beyazýt kampusu en coþkulu günlerinden birini yaþadý. Çeþitli öðrenci kulüplerinin ve oluþumlarýnýn açtýðý 60'a yakýn stand ve neredeyse ön bahçenin her tarafýna gerilmiþ yüzlerce pankartla þenlik zaman zaman kendi 'kastýný' da aþarak bir miting görüntüsü sergiledi. ÝÜ açýlýþ þenlikleri rektörlük bünyesinde olmasýna raðmen yýllardýr öðrenciler tarafýndan organize ediliyor. Geçtiðimiz yýldan itibaren ise bu etkinliklerde öðrenciler önemli gördükleri politik konularda da sözlerini söylemeye

baþladý. Bu yýl seçilen 'ssavaþsýz bir dünya için' sloganýyla, öðrenciler Irak'a düzenlenmesi muhtemel müdahaleye karþý net tutumunu belli etti. Ayrýca böylesi bir anlayýþla örgütlenen þenliðin geçtiðimiz yýllara nazaran daha büyük bir kitleyi toplamasý savaþ karþýtý hareketin geldiði boyutlarý göstermesi bakýmýndan da önemliydi. Etkinlik bir kez daha kanýtladý ki savaþa, IMF'ye ve genel olarak sisteme karþý çýkan öðrenci hareketi giderek geniþliyor. Fakat bu kitle henüz kendisini herhangi bir sol örgütlenme altýnda ifade etmiþ deðil. Gösterdiði refleksler itibariyle oldukça saðlýklý bir hatta ilerleyen hareket, ancak bir parçasý olabildiði platformlarda kendisini ifade ediyor.

Sol örgütlerin bu hareketi kucaklayamamasý ise esas olarak solun hareketin dýþýnda yer almasýndan kaynaklanmakta. Bu yeni kitle için heybetli görüntüler, sadece kendi 'tekkesini' düþünen anlayýþlar, 'büyük' laflar bir þey ifade etmiyor. Ýnsanlarýn duymak istediði kendi yaþadýklarý gerçek sorunlara iliþkin cevaplar. Bunun için ise her þeyden önce onlarýn arasýnda yer almak, oradaki havayý solumak gerekli. Bunu baþarabilenler geliþecek ve büyüyecek. Baþaramayanlarýn ise yaþama þansý zaten günden güne azalýyor. Þenliði þöyle özetlemek mümkün: Gelen binlerce öðrenci politikti, ama birkaçý dýþýndaki tüm sol örgütler bu politizasyonu kavrayamayacak kadar 'apolitikti'...

GÜNL 9 Ekim Çarþamba, 19.00 Savaþa Hayýr Platformu toplantýsý 19.00 Tartýþma: Kapitalizm yeni bir döneme mi girdi? Levent Şensever

Karakedi Kültür Merkezi BüyükParmakkapý Sokak, 8/4, Beyoðlu, 0212-249 45 08 10 Ekim Perþembe 18.30 Kadýköy Savaþa Hayýr Platformu toplantýsý Tüm Bel-Sen 3no.lu þube Nemlizade sok. 5/3 Kadýköy 18.30 Ýstanbul Sosyal Forumu toplantýsý 19.00 Anti-faþist dersler: Ýtalya, Faþizm Sahneye Çýkýyor Ceniz Alðan

Karakedi Kültür Merkezi BüyükParmakkapý Sokak, 8/4, Beyoðlu, 0212-249 45 08 11 Ekim Cuma 19.00 Marksizm Okulu: Marks ve Ekoloji Volkan Akyýldýrým

Karakedi Kültür Merkezi BüyükParmakkapý Sokak, 8/4, Beyoðlu, 0212-251 62 73 12 Ekim cumartesi 14.00 Panel: Benim Adýma Savaþma Katýlýmcýlar: Hüsnü Öndül (ÝHD), Selçuk Karaaðaçlý (ÇHD), Şenol Karakaþ (Savaþa Hayýr Platformu)

taksav, Atarük bulvarý, no: 127 kat: 10 Bakanlýklar - ankara 17.00 Sohbet: Radyo ve ... Ömer Madra Karakedi Kültür Merkezi BüyükParmakkapý Sokak, 8/4, Beyoðlu, 0212-251 62 73 13 Ekim pazar 17.00 Toplantý: Ýnsanlýk Tarihi, Sýnýflý Toplumlarýn Doðuþu Doðan Tarkan

Karakedi Kültür Merkezi BüyükParmakkapý Sokak, 8/4, Beyoðlu, 0212-251 62 73


SAYI:188 8 ekim 2002 500.000 TL ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Şti. Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Sakýzgülü Sok. 24/4 Kadýköy/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

www.geocities.com/sosyalistisci/

sosyalistisci@hotmail.com

Bu çocuðun ölmesine izin verme A

LÝ Hüseyin bir Baðdat hastanesinde kan kanseri hastalýðýndan yatýyor. Ali Hüseyin gibi binlerce çocuk Irak’ta, 1991 savaþýnda atýlan bombalardan dolayý hasta ve uygulanan ambargo nedeni ile tedavi olamýyorlar. Bugün ABD ve müttefiði Ýngiltere bir kere daha Irak’a saldýrmak istiyor. Öne sürülen nedenlerin hepsi asýlsýz bahaneler. ABD için asýl neden petrol. Irak dünyanýn ikinci büyük petrol rezervine sahip. Bu rezervin kontrol edilmesi petrol fiyatlarýný belirlemek açýsýndan son derece önemli. Irak eskiden ABD’nin bölgedeki bekçi köpeklerinden biriydi. Irak’ýn elindeki tüm silahlar o dönemde elde edilmiþ ve çoðu Ýran’a ve Irak Kürtlerine karþý kullanýlmýþtý. Ne vakit ki Irak Kuveyt’e girerek bölgesel bir güç olma ve petrol fiyatlarýný kendisi belirlemek istedi o vakit ABD’nin 1 numaralý düþmaný haline geldi. ABD’nin yeni bir Irak saldýrýsý bu kez 1991’deki birinci savaþtan çok daha korkunç sonuçlar doðuracaktýr.

Terörist Amerika Son 20 yýlda ABD 16 ülkeye tecavüz etti. 1981’de Libya’ya saldýrdý. El Salvador’daki ölüm mangalarýný destekledi ve 75 bin insanýn öldürülmesine yardýmcý oldu. 198190 yýllarý arasýnda Nikaragua’daki binlerce sivilin katili olan kontrgerilla hareketini destekledi. 1982-84’de Lübnan’a saldýrdý. Beyrut’u bombaladý. 1983’de Honduras’da karþý devrimcileri desteklledi. 1983’de Grenada adlý küçük Karayip adasýndaki ilerici rejimi devirmek için çýkartma yaptý. 1986’da Libya’nýn baþkentini bombaladý. 1987’de Ýran’da askeri operasyonlar düzenlemeye çalýþtý. 1989-90’da Panama’yý iþgal etti. 1990-91’de Irak’a saldýrdý. 100.000 Iraklý öldü.

1992-94’de Somaliye asker çýkardý. 1995’’de eski Yugoslavya’ya müdahale etti ve etnik temizlik hareketlerine yardýmcý oldu. 1998’de Sudan’a bombaladý. Daha sonra hedefin yanlýþ olduðunu kabul etti. 1998’de Irak’ý 4 gün boyunca

bombaladý. 1999’da NATO kuvvetleri ile birlikte Sýrbistan’ý bombaladý. Bu ülkeyi aðýr bir biçimde tahrip etti. 2001’de Afganistan bombalandý. Binlerce sivil ABD bombalarý ile öldü.

2002 SIRA ÞÝMDÝ IRAK’TA!

ABD ne için savaþ istiyor? Bush “terörizme” karþý ve “demokrasi” için savaþtýklarýný söylüyor. Oysa Bush ve çetesinin asýl amacý küresel hegemonya. 1998’de yayýnlanan bir ABD raporu “Amerika bir dünya gücü olarak kalacak ve bu gücünü geliþtirecektir” diyordu. Ayný rapor önümüzdeki dönemde yoksul ve zengin ülkeler arasýndaki farkýn artacaðýný ve bu nedenle ABD’nin hegemonyasýnýn askeri önemini anlatmaktaydý. Rapora göre “ABD küresel tek askeri güç olarak kalacaktý.”

Bush ve çetesinin yalanlarý ABD Devlet Baþkaný Bush her fýrsatta ne olursa olsun Irak’a saldýracaðýný söylüyor. Gerekçe olarak ise Irak’ýn elinde “korkunç kitle imha silahlarý” olduðunu ileri sürüyor. Bush ve yandaþlarý yalan söylüyor. Ýþte Bush’un terörist çetesinin yalanlarý ve gerçekler: YALAN: Irak’ýn elinde kitle imha silahlarý var. GERÇEK: Blair dahi artýk Irak’ýn elinde nükleer silah olmadýðýný kabul ediyor. Uluslararasý Atom Enerjisi Kurumu Irak’ta yaptýðý araþtýrmalar sonucunda bu ülkenin nükleer silah yapma yeteneði olmadýðýný ilan etti. YALAN: Irak’ýn elinde bol miktarda kimyasal silah var. GERÇEK: 1980’de Irak’ýn elinde kimyasal silah vardý ve bunlarý ABD ve Ýngiltere’den Ýran’a ve Kürtlere karþý kullanmak için almýþtý. BM temsilcileri bu silahlarýn geri kalanýný 1990’da imha etti. Irak’ta bu silahlarý üretmeye uygun teknoloji yok. YALAN: Irak nükleer ve kimyasal silah üretmek için tesislerini yeniden inþa etti. GERÇEK: Buý iddialar daha çok Irak’tan kaçan bilimciler tarafýndan ileri sürülüyor, ancak yakýn zamana kadar ABD yetkilileri dahi bu iddialarý asýlsýz buluyorlardý. BM yetkilileri bu tür silahlarýn yapýldýðý iddia edilen yerlerde Yemen, Vietnam, Tunus, Mýsýr, Hindistan ve Endonezya’dan gelmiþ süt tozu ve þeker kutularý buldu. YALAN: Irak’ýn elinde komþu ülkeleri vurabilecek uzun menzilli roketler var. GERÇEK: 1997’de Irak’ýn elindeki 819 uzun menzilli roketin 817’si BM yetkilileri tarafýndan imha edildi. ABD yetkilileri kýsa zaman önce Irak’ýn elinde en fazla 10-15 bu tür roket olabileceðini söylemekteydiler. YALAN: Irak gerekirse kitle imha silahlarýný kullanacaktýr. GERÇEK: 1991 Körfez savaþý sýrasýndaIrak’ýn elinde bugünkünden daha fazla sayýda kimyasal silah vardý. Ancak kullanmadý. Çünkü Irak’a karþý ABD, Ýngiliz ve Ýsrail ordularýnýn elinde dünyanýn en korkunç kitle imha sihlarý var. Öte yandan Bush çetesi ve özellikle Ýsrail Baþbakaný Þaron sýk sýk gerekirse nükleer silah kullanabileceklerini söyüyor. YALAN: Irak kimyasal silahlarýný kullanabilir. GERÇEK: Irak, Ýran’la savaþýrken ABD’den aldýðý kimyasal silahlarý kullanmýþtý. BM Irak’ýn bu tutumunu kýnamak istediðinde ABD o zaman Irak dost ülke olduðu için bu kararý veto etmiþti. YALAN: Saddam’ýn El Kaide ile iliþ- kisi var ve 11 Eylül saldýrýsýný destekledi. GERÇEK: Bu konuda tek bir delil yok. Ýngilizler El Kaide ile iliþkisi olan Ansar al Islam adlý bir örgütten bahsediyorlar. Bu örgüt gerçekte Irak Kürdistan’ýnda faaliyet sürdürüyor.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.