sosyalist isci SAYI: 189
23 EKÝM 2002
500.000 TL.
BÜTÜN DÜNYA SAVAŞA KARŞI!
PETROL ÝÇÝN ÖLME, ÖLDÜRME!
IMF ve savaþý durdurmak için
OYLAR DEHAP’A
2
sosyalist iþçi
H AFT AYA B AK I Ş
Savaþ karþýtlarý 1 Aralýk mitingine hazýrlanýyor
ABD Irak'tan elini çek! S
avaþa Hayýr Platformu'nun 1 Aralýk'ta yýðýnsal bir savaþ karþýtý miting için yaptýðý çaðrý umulandan çok daha geniþ bir yanký buldu. Þimdiden onlarca kitle örgütünün 1 Aralýk mitingi için toplantýlar yapmaya ve eylemi birleþtirmeye çalýþmasý uzun bir süredir anlattýðýmýz savaþ karþýtý ruh halinin ne kadar yüksek olduðunu gösteriyor. 1 Aralýk mitingi için yapýlan çaðrýya ilk sahip çýkan ses, KESK oldu. Ýstanbul KESK Þubeler Platformu 1 Aralýk mitinginin inþasý için bir çaðrý çýkarttý. Ardýndan Aydýnlar ve Barýþ Giriþimi de bu çaðrýya olumlu yanýt verdi. 1 Aralýk'ýn inþasý toplantýlarý hýzla ortaklaþtýrýldý. Geliþmeler bununla sýnýrlý kalmadý. Uzun bir süredir platformun içinde yer alan ÖDP, 1 Aralýk mitinginin koordinasyonu içerisinde yerini aldý. DEHAP'ý oluþturanparti ve gruplar da 1 Aralýk mitingi için yapýlacak inþa toplantýsýna katýlacaklar. DSÝP en baþtan beri aktif olarak platformun içinde. Türkiye Yazarlar Sendikasý savaþa karþý hangi adýmlarý atacaðýný tartýþýrken, 1 Aralýk mitinginin inþasýnda birlikte davranmak üzere bir organizasyon oluþturdu. DÝSK merkezi düzeyde böyle bir
Dünyada savaþa karþý eylemler büyüyor. Türkiye’da savaþa karþý kitlesel mücadeleyi yükseltelim. savaþ karþýtý eylem birliðinin çok olumlu olduðunu belirtti. Kuþkusuz en önemlisi, Ýstanbul Emek Platformu'nun 1 Aralýk eylemini Savaþa Hayýr Platformu ve tüm savaþ karþýtlarýyla birlikte örgütlemek için karar almýþ olmasýdýr. 1 Aralýk inþa toplantýlarýna Mazlum-Der'in de katýlmasý savaþ karþýtý en geniþ koalisyonun kurulmasý yönünde atýlacak bir adým olarak görülmelidir. Savaþa Hayýr Platformu 1 Aralýk eyleminin çaðrýsýnýn þu sloganla
IRAK’A YÖNELÝK SALDIRIYA SEYÝRCÝ KALMA! TÜRKÝYE’NÝN SAVAŞA GÝRMESÝNÝ ENGELLE! Savaþa Hayýr Platformu Ýrtibat için: 0212-249 45 08
Kadýköy Savaþa Hayýr Platformu her perþembe saat 18.30’da aþaðýdaki adreste toplanýyor Tüm Bel-Sen 3no.lu þube Nemlizade sok. 5/3 Kadýköy
Ankara Savaþa Hayýr Platformu Ýrtibat için: (0 532) 412 78 59
SAVAŞA HAYIR PLATFORMU’NA KATIL!
yapýlmasýný kararlaþtýrdý: "ABD Irak'tan elini çek/Petrol için ölmeye öldürmeye hayýr!". Bush ve çetesinin savaþtan caydýrýlmasýnýn yolu sokakta yýðýnsal eylemler örgütlemekten geçiyor. 1 Aralýk bize bunun fýrsatýný sunmaktadýr. Öyleyse nefes alýp verdiðimiz her yerde, savaþý durdurmak için haydi 1 Aralýk'ý inþa etmeye! Bu savaþý durdurabiliriz, bu savaþý durdurmalýyýz!
Doktorlar savaþa karþý eylem yaptý Ýstanbul Tabip Odasý'nýn Ýstanbul Tepebaþý'nda savaþ karþýtý eylemi gerçekleþti. Eyleme çok sayýda hekim ve týp öðrencilerinin yanýsýra Eczacýlar Odasý, Diþhekimleri Odasý, Ses yönetim kurulu üyeleri ile Ýstanbul Barosu baþkaný Yücel Sayman ve Barýþ Giriþimi'nden yazar Oya Baydar'da temsilci olarak katýldýlar. Kapýmýza dayanan ölüm çaðrýsýný sesimizle, sözümüzle susturalým, dedik. Þebnem Korur Fincancý Ýstanbul Tabip Odasý
Avukatlar savaþa karþý yürüdü Ýstanbul Barosuna baðlý yüzlerce avukat 14 Ekim'de saat 13:00'da "Savaþa hayýr!" yürüyüþü gerçekleþtirdi. Cüppeleriyle yürüyüþ yapan avukatlara çevrede bulunan halktan da yoðun destek geldi. Yaklaþýk 1000 avukat, "Savaþa hayýr!", "Kahrolsun ABD emperyalizmi!" sloganlarýyla Ýstiklal Caddesi boyunca yürüyerek Taksim heykelde basýn açýklamasý yaptýlar. Yürüyüþ oldukça coþkuluydu. Yürüyüþe Savaþ Karþýtý Avukatlar da yer aldý. Savaþ Karþýtý Avukatlar, Savaþa Hayýr Platformu'nun baþlattýðý beyaz kurdele eylemini de ilk kez bu eylemde hayata geçirdiler.
ÖDP’den savaþa karþý eylem ÖDP'nin baþka hiç bir gruba çaðrý yapmadan düzenlediði savaþa hayýr eylemine gittik. Tüyap'ta yapýlan ve yaklaþýk 500 kiþinin katýldýðý eylemde özellikle "Amerikan askeri olmayacaðýz" sloganý ön plandaydý. Biz de ýsrarla bu sloganýn ardýna "Türk askeri de olmayacaðýz" dedik, ama kimse umursamadý. Yine "askere gitme kardeþ kaný dökme" sloganýmýz, "bu DEHAP'ýn sloganý” diye hor görüldü. Barýþ hükümetinin baþbakan adayý olarak kürsüye çaðrýlan Ufuk URAS ise "Baðdat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalým" gibi oldukça sað bir yaklaþým sergiledi ve bol bol seçim propagandasý yaptý. Herþeye raðmen ÖDP'nin savaþa karþý tepkisini dile getiren bir kaç partiden biri olduðunu biliyoruz ve ÖDP'li dostlarýmýzý bu ve bunun gibi eylemleri kitlesel ve birleþik birer miting þeklinde düzenlemek için çaba sarfetmeye çaðýrýyoruz. Levent Duran
sosyalist iþçi
BAŞ YAZ I DOCAN TARKAN
Ýlk kavga savaþa karþý S
eçimlere sadece 2 hafta kaldý. 2 hafta sonra bugünkü parlamentoda yer alan siyasi partilerin çoðunun yer almadýðý yeni bir parlamento oluþacaðýný söylemek mümkün. Seçimlerden sonra bütün siyasi güçlerin ciddi bir durum deðerlendirmesi yapmak zorunda kalacaðý da açýk. Burjuva partilerinin yaný sýra sol siyasal güçler de bir siyasi deðerlendirme yapmak ve 3 Kasým seçimlerinden dersler çýkarmak zorundadýr. 3 Kasým seçimlerinin sol açýsýndan en önemli dersi açýk ki bir sol ittifakýn mümkün olduðunun bu seçimlerde kanýtlanmýþ olmasýdýr. Sol ittifak, DEHAP etrafýnda kurulan Emek, Barýþ ve Demokrasi Bloðu, bütün sýnýrlýlýðýna ve eksikliklerine raðmen iþçi ve emekçi yýðýnlara moral vermiþtir. Harekete geçirmiþtir. Ancak Bloðu resmen oluþturan 4 parti gerek Bloðun oluþmasý, gerekse kampanya döneminden dersler çýkarmazsa önemli bir fýrsat kaçmýþ olur. Bloða girmemiþ olan ÖDP için de ayný þey geçerli. 4 Kasým'da sol açýsýndan en kötü sonuç bir kayýkçý kavgasýna düþme olasýlýðýdýr. Eðer karþýlýklý suçlamalar, yýpratmalar tartýþma adýna merkeze oturursa bunun sonucu açýk ki sosyalist sol için olumlu olmayacaktýr.
karþý bir mücadele çizgisi oluþturmak gerekir. Açýk ki bugün hiç bir sol örgüt ve hiç bir iþçi-emekçi kitle örgütü küresel sermayenin saldýrýlarýna tek baþýna karþý koyamaz. Birlik gene acil bir ihtiyaçtýr. Güçlü, mücadeleci, somut hedefler için kampanya yapan bir sol ittifak 4 Kasým'dan sonra derhal oluþturulmak zorundadýr. Ýþte bunun için, solun seçimlerin ardýndan içine kapanmamasý, tam tersine seçimleri iyi deðerlendirmesi ve yeni adýmlar atmasý gerekir.
Ýlk kavga: Savaþ Ýlk mücadele alaný savaþ olacak. Daha yeni bir hükümet belki kurulmadan savaþ baþlamýþ olacak. Amerika ve müttefikleri yoksul Irak halkýna bomba yaðdýrmaya baþlayacak. Gene binlerce, on binlerce sivil bu bombardýmanlar da sonucu ölecek. Irak aðýr bir biçimde tahrip olacak. Diðer
taraftan ise Türkiye'deki tüm faþist, ýrkçý güçler Türkiye'nin bu savaþta aktif rol almasýný talep edecekler. Toplum Musul ve Kerkük'ün iþgali etrafýnda tahrik edilecek. Sosyalistler, emek güçleri bu tahriklere karþý çýkmak, "savaþa hayýr" sloganýný yükseltmek zorundadýr. Savaþa Hayýr Platformu, 1 Aralýk'ta miting ve yürüyüþ planlýyor. Bu yürüyüþün güçlendirilmesi günün en acil görevi. Þimdiden gerek Savaþa Hayýr Platformu içinde yer alan, gerekse dýþarýdan bu yürüyüþe destek veren güçler oldukça büyüktür. Ama bu yetmez herkesi, bütün emek örgütlerini savaþa karþý harekete geçirmek gerekiyor. Savaþa Hayýr Platformu 1 Aralýk günü tek bir pankartýn altýnda, hep birlikte, omuz omuza yürünmesini öneriyor. Birçok örgüt bu öneriyi þimdiden benimsedi. Ýþte yeni bir sol ittifakýn gücü bu tür adýmlar-
Seçimden sonra saldýrý dönemi geliyor 4 Kasým'da yeni bir saldýrý dönemi baþlayacak. Ýktidara hangi burjuva partisi gelirse gelsin IMF uyum paketinin yeni maddeleriyle, küresel sermayenin yeni dayatmalarý ile karþýlaþacaðýz. Diðer taraftan ise Bush ve çetesi Irak'a tam o günlerde saldýracak. Bütün bunlara
3 Kasým'dan sonra Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisi, DSÝP Anayasa Mahkemesi tarafýndan büyük bir olasýlýkla kapatýlacak. DSÝP'li kadrolar hazýrlýklarýný yapmaktadýrlar. DSÝP yeniden ve daha güçlü olarak kurulacaktýr.
dan doðacak. Tabii bu arada kimi örgütler kendi pankartlarýnýn altýnda yürümeyi tercih edebilirler. Onlara karþý sabýrlý olacaðýz.
Birliði güçlendirelim Savaþ Türkiye'nin gündeminde þimdiden en önemli madde durumunda. Irak'ýn bombardýmaný baþladýðýnda bu daha da kesin bir hale gelecek. Bu nedenle savaþa karþý tutum alanlar þimdiden hýzlý adým atmak zorunda. Savaþ baþladýktan kýsa bir süre sonra küresel sermayenin uyum programýnýn saldýrýsý baþlayacak. Yeni vergiler, zamlar, özelleþtirmeler, iþten çýkarmalar yaðmur gibi gelecek. Savaþa birlikte hayýr diyenler, savaþa karþý birlikte seslerini çýkaranlar küresel sermayenin saldýrýsýna da birlikte karþý çýkacaktýr. Ýþte mücadeleci bir ittifakýn geliþmesi böyle olacaktýr. Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisi bir sol bloðun kurulmasýný kurulduðu günden beri savunuyor. Emek, Barýþ ve Demokrasi Bloðunu bu nedenle derhal destekledik. Elimizden geldiðince faaliyeti içinde yer aldýk. Kapalý kapýlar arkasýnda hiçbir þey konuþmadan bunu yaptýk. Bundan sonra da sol ittifak fikrini savunacaðýz. DSÝP, bu arada Savaþa Hayýr Platformu'na baþka siyasi güçler ve kuruluþlarla birlikte bütün gücüyle omuz verdi. 3 Kasým'dan sonra Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisi, DSÝP Anayasa Mahkemesi tarafýndan büyük bir olasýlýkla kapatýlacak. Mevcut siyasi partiler yasasýna göre seçimlere 2 kez üst üste katýlmayan bir parti kapatýlmaktadýr. DSÝP'li kadrolar hazýrlýklarýný yapmaktadýrlar. DSÝP yeniden ve daha güçlü olarak kurulacaktýr.
Enternasyonal Sosyalizm
Devrimci marksist teorik-politik dergi
9. sayý çýktý!
Mutlaka birlik! Emperyalizm, küreselleþme ve savaþ Almanya’da faþizmin iktidarý ve antifaþist mücadelenin dersleri... Türkiye’de eþcinsel hareketin tarihi
sosyalist iþçi
4
H AFT AYA B AK I Ş
3 Kasým yaklaþýrken sermaye partilerinin çöküþü devam ediyor
IMF politikalarý iflas ediyor VOLKAN AKYILDIRIM
3
Kasým'a iki hafta kaldý. Bu seçimin daha öncekilerden temel bir fark taþýdýðý açýk. 3 Kasým büyük yýðýnlarýn üç yýl boyunca IMF'ciler tarafýndan soyulmasý üzerine geliyor. Milyonlar sermaye partilerine ve parlamentoya güvenmiyor. Hükümeti oluþturan üç parti, DSP, ANAP ve MHP'nin barajýn altýnda kalacaðý iddia edilirken bir çok kiþi 3 Kasým'dan kýsa bir süre sonra yeni bir seçimin gerçekleþeceði konusunda hem fikir. Kamuoyu araþtýrmalarýna göre þimdiden seçim barajýný geçeceði söylenen iki parti var: AKP ve CHP. Kimi araþtýrmalara göre Cem Uzan'ýn Genç Partisi de barajý geçiyor. DYP ve MHP barajýn hemen altýnda yer aldýðý, ANAP, DSP YTP ve SP'nin ise barajýn altýnda kalmalarýnýn neredeyse kaçýnýlmaz olduðu bir baþka ortak sonuç. Seçim sonuçlarýný hep birlikte göreceðiz, ancak açýk olan bir þey var: Merkez çöküyor.
MHP'dir. 22 yýl önce Türkiye siyasal yaþamýný yönlendiren birkaç parti varken, bugün 26 parti seçim pusulasýnda yer aldý. Seçime katýlma hakkýna sahip olmayan ya da baþka bir partinin çatýsý altýnda seçime girenleri ekleyince rakam büyüyor.
Öfkeli kitleler Bugün öfkeli kalabalýklar seçim mitinglerinde yer almýyor. TV kameralarý politikacýlarý hýrsýz, meclisi bir rant yuvasý olarak gören ve isyan eden insanlarý sokakta yakalýyor. Bu durum sadece Türkiye'ye özgü bir geliþme deðil. ABD'de sistem ilk defa üçüncü bir partinin ortaya çýkýþýný ve yüzde 3'lük bir oy oranýna ulaþarak ulusal çapta etki yaratmasýna neden oldu. Bu parti Seattle'ý örgütleyenlerin bir bölümü tarafýndan kurulan Yeþil Parti'ydi. Avrupa'da neo-liberal siyasetin iflasýný Fransýz seçimlerinde gördük. Piyasa kapital-
izminin pençesinde olan Latin Amerika ve Doðu Avrupa'da ayný eðilimi izlemek mümkün: Büyük sermaye partileri çöküyor, bölünüyor ve radikal politikalarý savunan siyasal hareketler öne çýkýyor.
Radikalleþme Türk egemen sýnýfý bu geliþmeyi önceden görmüþtü. Merkez saðda ve merkez solda güçlü birer partinin kuracaðý koalisyon, sendikalarýn bu hükümetle uzlaþtýrýlmasý, Kürtlerin baðýmsýz siyasal hareketinin engellenmesi ve siyasal islamýn tasfiye edilmesi bu planýn parçalarýydý. Ancak onlarýn büyük umutlarla yüceltikleri DSP-MHP-ANAP hükümeti 2000 Aralýk ve 2001 Þubat krizleriyle hýzla iflas etti. 10 milyar dolarýn halkýn cebinden spekülatörlere 1 gecede aktarýlmasý, küçük iþyerlerinin iflas etmesi, yatýrýmsýz büyüme adýna fabrikalarýn kapatýlmasý, kamu kuru-
luþlarýnýn yerli ve yabancý sermayeye yok pahasýna satýlmasý, tarým reformu adý altýnda küçük üreticinin iþinin bitirilmesi bu iflasý hýzlandýrdý. 3 Kasým seçimlerinin bir kukla tiyatrosuna dönüþmesinin ve seçim sonrasý sermayenin siyasal temsil sorununun devam edecek olmasýnýn nedeni tam da buradadýr.
Solun solunu yaratmak Sol bu tablo içerisinde 22 yýl sonra ilk kez kitlesel bir siyasal harekete dönüþme fýrsatýna sahip. Parlamenter hesaplar ve sekter politikalar yüzünden solda bir seçim bloðunun yaratýlamamasý elbette kaçýrýlmýþ bir fýrsat. Ancak yukarýda anlatýlan tablo parlamenter seçenekler iflas ettiðini özetlemektedir. Solun geliþme alaný 3 Kasým ya da meclis deðil, iþyerleri, fabrikalar, okullar yani sokak olacaktýr.
Yeni-liberalizmin iflasý 18 Nisan 1999 seçimlerinden 3 yýl sonra siyasi tablodaki radikal deðiþim egemen sýnýfý ürkütüyor. Çünkü 24 Ocak kararlarý olarak anýlan ve 12 Eylül darbesi ile uygulamaya sokulan yeni-liberal politikalarýn uygulayýcýsý partiler iflas ediyor. Bu iflasýn en tipik örneði olan ANAP yalnýz deðil. Sermaye politikalarýnýn bunalýmý merkez saðda ve merkez solda etkili oldu. Merkeze yaklaþan her parti gücünü yitirdi. Bunun tipik örneði faþist
AKP neden büyüyor? Cem Uzan faþist mi? Kamuoyu araþtýrmalarýna göre seçimin galibi AKP olacak. AKP ne kadar oy alýrsa alsýn öne çýkan bir siyasal hareket. AKP'nin yasaklý lideri Recep Tayyip Erdoðan þimdiden hükümeti kuracak bir partinin baþkaný gibi davranmaya baþladý. AKP neden yükseliyor? 28 Þubat darbesi siyasal islamcý hareketi ikiye böldü. Saadet Partisi geleneksel çizgiyi sürdürürken Ýslamcý hareketin daha büyük bir kýsmý AKP saflarýnda toplandý. AKP'yi destekleyen Ýslamcýlarýn bir bölümü 28 Þubat'ýn tokadýný yemiþ ve daha uzlaþmacý bir siyasal çizgiyi isteyen orta sýnýflar, diðer kýsmý ise dün RP ve FP'ye destek vermiþ, bugün "denenmemiþ", "dürüst" ve "düzenle kavgalý" Tayyip Erdoðan'a
umut baðlayan yoksullar. Ancak AKP yükseliþi sadece siyasal islamýn tabanýnda yer alan bu iki kesimle mümkün olamazdý. AKP'ye güç veren merkezin çöküþü. Merkez saða oy verenlerin, MHP'de umudu görenler bugün AKP'yi destekliyor. Ancak Tayyip Erdoðan ve arkadaþlarýnýn baþka bir derdi var: Merkezi oluþturmak. AKP ýsrarla devletçi olmadýðýný ve IMF politikalarýný uygulayacaðýný söylüyor. Bugün AKP'yi destekleyenlerin kaçtýðý yerde tam da burasý. Bu çeliþki AKP tarafýndan çözülemez. IMF politikalarýnýn uygulayýcýsý her parti gibi AKP’de ona umut baðlayan emekçilerle karþý karþýya gelmek zorunda.
Pilav daðýtýyor, konser veriyor, TV kanallarýný kullanýyor… Birkaç ay önce kurulan ve bugün seçim barajýný geçme olasýlýðýnýn yüksek olduðu söylenen Cem Uzan'ýn Genç Partisi'ne olan ilgi böyle açýklanýyor. Bugüne kadar hangi sermaye partisi bunlarý yapmadý ki? Ýki anahtar, iþ, lokum ve altýn daðýtanlarý kimse unutmadý. Eðer sadece bu nedenlerle yükselseydi Genç Parti'nin mitingleri de diðerleri gibi sönük geçecekti. Kimi solcu gazetecilere göre Genç Parti'nin yükseliþinin nedeni Cem Uzan neo-faþist bir lider olmasý. Cem Uzan mitinglerde milliyetçiliði, Türklüðü öne çýkarýyor. Ama faþist MHP dururken Genç Parti'den "faþist tehlike" diye bah-
setmek biraz garip deðil mi? Neden MHP mitinglerinde aðzýndan salyalar akýtarak kafatasçýlýk yapan faþist Devlet Bahçeli, Uzan kadar dinleyici bulamýyor? Genç Parti'yi yükselten iki olgu var: Yeni olmasý ve açýkça IMF politikalarýna karþý çýkmasý. Genç Parti mitinglerinde öfkeli kalabalýklar yer alýyor. Ýþsizler, kadýnlar, küçük üretici ve iflas eden esnaf kendilerini yoksullaþtýranýn IMF olduðunu biliyor. Cem Uzan milliyetçi bir söylem tuttursa da aslýnda solun yapmasý gerekeni yapýyor. Þaibeli bir medya patronunun bir kaç ayda geldiði bu noktadan ders çýkarmak gerekmez mi?
sosyalist iþçi
5
DÜ N YA ORTADOCU
Kriz ve savaþ beraber ilerliyor BETÜL GENÇ
O
rtadoðu rejimlerinin ABD'nin Irak'a müdahalesine destek vermeyeceklerini açýklamalarý bölgede 1991'den bu yana çok þeyin deðiþtiðini gösteriyor. Mýsýr Devlet Baþkaný'nýn açýklamasý durumu çok açýk biçimde ifade etti: "Irak'a müdahale durumunda bölgedeki hiçbir rejim halkýn öfkesini kontrol edemez". ABD ve Ýngiliz jetleri Afganistan'ý bombaladýðýnda Ortadoðu'daki birçok insan geçen on yýlda yaþadýklarýný anýmsadý. Filistinliler, Arap ülkelerinde yaþayan Filistinli göçmenler, Iraklýlar bombardýmanýn ve ekonomik ambargonun ne demek olduðunu çok iyi biliyorlar. Bu nedenle ABD'nin "terörle savaþ" kampanyasýndaki ilk kurbanýna yaptýðý saldýrý Ortadoðu'nun kentlerinde yüz binleri sokaða döktü. Ýsrail'in Filistin kentlerini iþgali bölge ülkelerinde kitlesel protestolara yol açtý. Geçen on bir yýl Baba Bush'un yeni dünya düzeni ile vaadettiði barýþ ve refah yerine savaþ, ambargo ve yoksullaþma getirdi. Bölge halklarýnýn öfkesi, sadece Iraklýlarýn, Afganlarýn ve Filistinlilerin yaþadýðý zulüm ve aþaðýlanmaya duyulan bir öfke deðil. Ortadoðu iþçileri, ABD'nin bölgede dayattýðý ekonomik liberalleþme programýnýn sonuçlarýna da
öfkeli. Serbest piyasaya geçiþi ve IMF'nin yapýsal uyum programýný ilk benimseyen ülke Mýsýr'da yaþam standartlarý yirmi yýldýr düþüyor. 1970'lerde yoksulluk sýnýrýnýn altýnda yaþayanlarýn nüfusa oraný %23 iken, bugün nüfusun %40'ý yoksulluk sýnýrýnýn altýnda. Hüsnü Mübarek rejimi sýký bir polis devleti ile varlýðýný sürdürüyor. Suudi ekonomisi on yýldýr krizde. 1980'lerin baþýnda kiþi baþýna düþen yýllýk gelir 16 bin dolardan bugün 7 bin dolara düþtü. Dünya petrol rezervlerinin %25'i ABD petrol þirketlerinin yaný sýra Suudi kraliyet ailesi ve çevresine muazzam bir servet saðlarken göçmen iþçiler ve giderek Suudi iþçiler de yoksulluða mahkum edildi. 3 milyon nüfuslu Cidde kentinde 300 tane saray olmasýna karþýlýk kanalizasyon sistemi yok. Resmi iþsizlik rakamlarý %18 civarýnda. Ekonomik kriz ve ABD'nin bölgede artan talepleri her iki rejimin de meþruluðunu azaltýyor. Ýran'da geçtiðimiz yýllarda gýda maddelerindeki fiyat artýþlarý, kamu taþýmacýlýðý ve temel belediye hizmetlerinin yokluðu kitlesel gösterilere neden oldu. Ýran, Suriye ve Lübnan'da serbest piyasa politikalarý politik özgürlüklere giden yol olarak sunuldu. Ancak yoksullaþmanýn devam etmesi bu umutlarý boþa çýkardý.
Ortadoðu’daki neo liberal uygulamlarýn ve savaþýn ilk sonuçlarý: Çocuk ölümleri.
Mýsýrda 1990'lar boyunca IMF ve hükümet ekonomiye devlet müdahalesinin azaltýlmasýndan söz ettiler, ancak devlet batan bankalarý kurtarmaya devam etti. Devlet müdahalesi azalmadý sadece bundan yararlananlar deðiþti. McDonalds, Philips, Microsoft gibi dünya çapýnda þirketlerin yerel temsilciliðini elinde tutan az sayýda özel þirket devletin kendi adlarýna IMF ve Dünya Bankasýndan saðladýðý kredilerle kendilerini küresel sermayeye entegre etmeyi baþardýlar. Ortadoðu'da küreselleþme; yerel özel sermayenin en güçlü kesimleri, devlet bürokrasisi ve ordunun üst kademelerinin devlet desteði ve uluslararasý finans kurumlarýnýn yardýmýyla kendilerine dünya elitleri arasýnda yer açarken halký yok-
sulluk içinde çürümeye terketmesi þeklinde gerçekleþti. Bölge rejimlerinin ABD'nin askeri politikalarýna ve IMF'nin ekonomik programýna göbekten baðlýlýðý halkýn da giderek bu baðlantýyý kurmasýyla sonuçlandý. Hem 1987'de ilk Filistin Ýntifada'sý sýrasýnda hem de geçtiðimiz dönemde Ýsrail iþgali sýrasýnda Mýsýr kentlerinde greve çýkan iþçiler ve protestocular IMF'ye, ABD'ye, Ýsrail'e ve Mübarek hükümetine karþý sloganlar attýlar. Suudi Arabistan'da giderek artan sayýda insan ülkedeki 3 bin Amerikan askerinin kraliyet rejimini olasý bir ayaklanmadan korumak için orada tutulduðunu düþünüyor. Küresel sermayenin ekonomik programýnýn iflasý ve savaþ el ele ilerliyor.
ABD’deki durgunluk Latin Amerika’yý vuruyor ABD ekonomisindeki durgunluk, bu pazara baðýmlý olan Orta Amerika ülkelerini etkiliyor. Güney Ortak Pazarý’ný (Mercosur) oluþturan Arjantin, Brezilya, Paraguay, Uruguay, Þili ve Bolivya ekonomileri küçülüyor. Tüm bölgede iþsizlik oraný II. Dünya Savaþý’ndan bu yana en yüksek deðere ulaþtý. 2001 yýlý sonunda Uruguay ve Kolombiya’da aktif iþ gücünün yüzde 20’si iþsiz. Arjantin’de iþsizlik oraný ise resmi rakamlara göre yüzde 23. gerçek rakamýn yüzde 30’un üzeri olduðu söylenmekte. Neo-liberal küreselleþme vahþi sonuçlar
ortaya koyuyor. Açlýktan ölmek artýk sýradanlaþýyor. 1970’ler ve 80’ler boyunca ABD destekli darbelerle kurulan askeri diktatörlüklerin ezdiði toplumsal muhalefet son yýllarda ciddi bir toparlanma eðilimi göstermekte. 2001 Aralýk’ýn da Arajantin’de iki gün süren bir ayaklanma ile hükümetin devrilmesi, Brezilya’nýn Porto Alegre kentinde düzenlenen Dünya Sosyal Forumu’na katýlým, Kolombiya’da ABD müdahalesine karþý tüm orta Amerika ülkelerinde yükselen tepki, Venezüella’da darbe giriþiminin halk tarafýndan püskürtülmesi ve yine
Brezilya’da Ýþçi Partisi’nin baþkanlýk seçimlerinde aldýðý yüzde 47’lik oy Latin Ýntifada’sýnýn göstegeleri. Neo-liberal politikalarýn yýkýcýlýðý kadar bir gerçek daha kendini gösteriyor: ABD’nin arka bahçesi sarsýlmaya baþladý.
6 Saddam rejimini savunuyor muyuz? ABD'nin Irak halkýný katletmesine karþýyýz, ama Saddam Hüseyin bir diktatör, bir cani deðil mi? Sadece 1988 yýlýnda Halepçe'de 5 bin Kürdü kimyasal silahla katletmesi deðil iþlediði bir çok suç ve baþýnda bulunduðu baský rejimiyle Saddam Hüseyin bir diktatördür. Irak'ta demokratik bir rejim yoktur ve BAAS iktidarý muhalefete karþý her zaman düþmanca yaklaþmýþtýr. Peki ama Saddam Hüseyin'in diktatörlüðü nereden çýktý? 1990 yýlýnda Irak Kuveyt'i iþgal edene dek Saddam Hüseyin ABD'nin Ortadoðu'daki favori ülkesiydi. 1978 yýlýnda Ýran'da Amerikancý Þah rejiminin bir devrimle yýkýlmasýnýn ardýndan ABD, Saddam Hüseyin'e destekledi. Irak, ABD ve Ýngiltere'nin verdiði kitle imha silahlarýyla donatýldý. Tarihin en kanlý bölgesel savaþlarýndan biri olan Ýran-Irak savaþý ABD'nin kýþkýrtmasý ile gerçekleþti. Bu savaþta ve Halepçe'de emperyalistlerin Saddam Hüseyin’e verdiði kitle imha silahlarý kullanýldý. Bugün Bush ve ortaðý Türk hükümeti Irak'ta demokratik bir rejimin kurulmasýndan bahsetmekte. Saddam Hüseyin ve partisi Baas toplumsal muhalefeti ezerken ABD bunu desteklemiþti. 1991'de Irak'taki Kürtler, Þiiler ve diðer muhalefet hareketleri ayaklanma giriþiminde bulundular. Ancak ABD arkasýný dönüp ýslýk çalmakla yetindi. Geçtiðimiz hafta Irak'ta seçimler yapýldý. Sandýktan Saddam Hüseyin çýktý. Bugün bir çok baðýmsýz gözlemci Irak halkýnýn fazlasýyla milliyetçi olduðunu ve Saddam Hüseyin'in yanýnda yer aldýðýný söylüyor. Çünkü yoksulluklarýnýn ve ölmelerinin nedeni olarak ABD'yi görüyorlar. Ayný Yugoslavya'daki Miloseviç iktidarý gibi. Bir kasap ve iþçi düþmaný olan Miloseviç ABD bombalarý ile deðil, halk ayaklanmasýyla devrilmiþti. ABD bombalarý sadece onu biraz daha iktidarda oturtmaya yaramýþtý. Ayný durum Saddam Hüseyin için de geçerli. Saddam Hüseyin eli kanlý bir diktatördür. Ancak onu Ortadoðu'nun Hitler'i olarak niteleyen ABD, dünya çapýnda gericiliðin temsilcisidir. "Irak'a dokunma" derken bunlarý bir an bile unutmuyoruz. Ama Irak'ý savunmaktan da asla çekinmiyoruz. ABD emperyalizminin saldýrýsý karþýsýnda Irak'ý savunmak gerek. Saddam Hüseyin'i ABD emperyalizmi deðil, Irak iþçi sýnýfý devirecek.
Bush ve çetesi yalnýzlaþýyor Bush ve çetesi Irak’a karþý tehditler yaðdýrmaya devam ederken, dünya çapýnda yalnýzlaþýyor. Teksaslý petrol zenginleri “biz ne istersek o olur” diyorlardý. Ancak karþýlarýnda büyük engeller buldular. Bu engellerin baþýnda ayný dinamiklere dayanan iki hareket duruyor: 1. Savaþ karþýtý hareket. 2. Ortadoðu’da yükselen muhalefet. Geçtiðimiz hafta ABD’nin bir çok önemli merkezinde gerçekeleþen savaþ karþýtý gösteriler Bush’un ABD’deki popülerliðini hýzla iniþe geçirdi. Yunanistan, Ýngiltere ve Ýtalya’da büyük kitlesel seferberlikler yaþandý. Savaþ karþýtý hareket Amerika ve Avrupa
kýtasýndan sonra Asya’ya da yayýlýyor. Filipinler ve Endonezya baþta olmak üzere savaþ karþýtlarý kitlesel eylemler inþa ediyor. Ortadoðu’da Filistin Ýntifadasý’yla dayanýþma hareketi Irak’ý savunma mücadelesi ile birleþiyor. baskýya raðmen yüzbinler sokaða çýkýyor. Bush köþeye sýkýþtý. Þimdi Birleþmiþ Milletler’i ikna etmeye çalýþýyorlar. Ama BM Güvenlik Konseyi’nin ABD ve Ýngiltere dýþýndaki üç üyesi Rusya, Çin ve Fransa, ABD’nin Irak’a saldýrmasýna karþý çýkýyor. Ancak yine de ABD iki sadýk dosta sahip: Ýsrail ve Türkiye. Ancak ilki bir katil olarak anýlýrken, ikincisinde savaþ karþýtý muhalefet güçleniyor.
Musul, Kerkük, Kü
Petrol için ö ÖLDÜRME B
ush ve çetesi Irak'a müdahale konusunda dünyada yalnýz kalýrken, Türk egemen sýnýfý Türkiye'yi savaþa sürüklüyor. Mesut Yýlmaz gibileri açýkça Amerikan yanlýsý bir tutum izleseler de patronlar Türkiye halkýnýn ezici çoðunluðunun savaþa karþý tepkisini bilerek eski bir hikayeyi ileri sürüyor: "Biz aslýnda savaþ istemiyoruz. Ama baðýmsýz bir Kürt devleti Türkiye'yi böler. Musul ve Kerkük ise Türk topraðýdýr." 1991'de ABD' ilk kez Irak'ý vurduðunda ayný masalý dönemin Özal hükümetinden dinlemiþtik. Musul ve Kerkük Türkiye'nin olacaktý. Türkiye geliþmiþ ülkeler listesine girecekti. Sonuç ekonominin durgunluða girmesi ve emekçilerin yoksullaþmasý olmuþtu. Bölünme paranoyasýný ve Musul-Kerkük'ün zengin petrol yataklarýný denetlemeyi þimdi yeniden iþleyerek milliyetçi bir rüzgar yaratmak istiyorlar. Amaçlarý ABD'nin yanýnda Ortadoðu'nun kana bulanmasýný meþrulaþtýrmak.
Bölünme paranoyasý Irak sýnýrlarý içerisinde bir Kürt devletinin kurulmasý Türk devleti için savaþ nedeni olarak kabul ediliyor. I. Körfez Savaþý'ndan bu yana Iraklý Kürtler, Saddam Hüseyin yönetiminden baðýmsýz bir þekilde yaþýyor. Kendi bayraklarý, kendi parlamentolarý, kendi politik partileri var. Uluslararasý düzeyde tanýnan bu oluþum, Türk hükümetleri tarafýndan sayýsýz kez birinci derecede kabul edildi.
Son on yýlda defalarca baþbakan, bakan ve her türlü diplomatik düzeyde bölgeye hakim iki lider Celal Talabani ve Mesut Barzani ile iliþki kuruldu. Kürt yetkililere Türkiye tarafýndan pasaport verildi. Þimdi "Türkiye bölünecek, buna izin vermeyiz" diye baðýrýyorlar. Ancak bu Türkiye iþçi sýnýfýna ve emekçilere dönük milliyetçi bir propagandadan, Türkiye'nin ABD'nin yanýnda yer almasýný meþrulaþtýrma giriþiminden baþka bir þey deðil.
Musul ve Kerkük Musul ve Kerkük'ün Kürtler tarafýndan ele geçirilecekmiþ, Türk ordusu buna izin veremezmiþ! Türk egemen sýnýfýný Musul ve Kerkük'te yaþayan ve Türklerle kan baðý olduðu söylenen Türkmenlerin çýkarlarýndan çok burada yer alan petrol yataklarý ilgilendiriyor. ABD'nin Irak'a saldýrýsýnýn asýl nedeninin dünyanýn ikinci büyük petrol bölgesini ele geçirmek olduðu dün Afganistan saldýrýsýnda ABD'yle birlikte olanlar tarafýndan bile açýkça kabul ediliyor. Türk egemen sýnýfýnýn derdi tam da burada: Irak saldýrýsýnda ABD'nin yanýnda yer alarak kýrýntýlardan yararlanmak. Musul ve Kerkük'ün Türkiye'ye ait olacaðý tam bir yalan. ABD ileri bir karakol olarak kullandýðý Türkiye'ye veya baþka bir güce herhangi bir þey verecek deðil. Musul ve Kerkük'ün Türklüðüne ait masallar yine içeride milliyetçiliði kýþkýrtmaya yarýyor.
Kaynaklar silaha akýtýlýyor Yýlda 6 milyar dolar silahlanmaya harcanýyor. Silahlanmanýn kiþi baþýna maliyeti 100 dolar. Borç ve faiz ödemelerinde sonra bütçenin ikinci büyük kalemi savunma harcamalarý altýnda silahlanmaya ayrýlýyor. Türkiye silahlanmada dünya 14.'cüsü. En çok silah ithal eden ülkeler sýralamasýnda ise 4. Genelkurmay 1995-2004 yýllarý arasýnda 1500 askeri projeyi gerçekleþtirmeyi hedefliyor. Türkiye gelecek yirmi yýlda ordunun modernizasyonu için 150 milyar dolar har-
cayacak. Türkiye silah alýmýnda dýþa baðýmlý. Silahlarýn yüzde 80'i uluslararasý silah tüccarlarýndan alýnýyor. Bunun maliyeti ise 120 milyar dolar. Türkiye, bölge ülkelerinin tümünün tepkisine raðmen Ýsrail ve ABD ile askeri ittifakýný güçlendiriyor. Kýsacasý "Türkiye'nin bölünmez bütünlüðü" masallarýnýn ardýnda ABD yanlýsý politikalar, IMF ve Dünya Bankasý'na göbekten baðýmlýlýk, komþu ülkeleri sürekli tehdit eden savaþ kýþkýrtýcýlýðý ve silah tüccarlarýnýn kârlarý duruyor.
1992 - 1999 TÜRKÝYE BÜTÇESÝNDE SÝLAHA, EÐÝTÝME, SAÐLIÐA AYRILAN PAY Yýl
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
EÐÝTÝM
19.7
16.6
13.4
12.2
11.0
11.1
11.1
11.8
SAVUNMA SAÐLIK
13.5
4.7
10.9
3.9
11.9
3.5
11.9
3.5
10.1
3.0
12.2
3.2
11.0
2.6
12.4
2.8
7
ürt devleti bahane
MARKSÝZM TARTIÞMALARI
Özgürlük düþmaný komünistler
ölmeyeceðiz! EYECECÝZ "B Türkiye'ye biçilen rol Bu satýrlarýn yazýldýðý saatlerde ABD Merkez Komutaný General Tommy Franks ve bir Pentagon heyeti Ankara'ya gelmiþti. ABD, Þubat ayýnda Türkiye'ye Irak saldýrýsýnda bir üs olarak kullanýlacaðýný bildirmiþti. Þimdi askeri operasyon hazýrlýðý için Türkiye'deler. Geçtiðimiz haftalarda Çankaya Köþkü'nde gerçekleþen devlet zirvesinde Türkiye'deki Amerikan üslerinin Irak saldýrýsýnda kullanýlmasý, hava sahasýnýn ABD ve Ýngiliz uçaklarýna açýlmasý, Irak'a yönelik istihbarat verilmesi kararlarý alýnmýþtý. Türk egemen sýnýfý biz emekçileri kanlý bir oyuna sürüklüyor. ABD, 22 milyon Iraklý'ya yönelik bir katliam hazýrlýðý içinde. Amaç petrolü ele geçirmek. Bu saldýrý baþta Filistin halkýna yönelik soykýrým ve Ortadoðu'nun kana bulanmasý gibi bir çok sonuç getirecek. Savaþýn Türkiye iþçi sýnýfý için ilk sonuçlarý yoksullaþma ve baský olacaktýr. IMF politikalarýyla açlýða itilen milyonlar Bush ve çetesine ait þirketlerin çýkarlarý doðrultusunda daha da yoksullaþacak. Savaþ rejimi tüm demokratik haklarýn gasp edecek ve en ufak bir muhalefeti bile zor yoluyla bastýracaktýr. Bunu engellemek elimizde. Kardeþ Irak ve Filistin halklarýnýn katledilmesini önlemek, yoksullaþmaya ve baskýya karþý çýkmak için savaþa hayýr demek bugün milyonlarýn güncel talebi olmak zorunda.
Irak saldýrýsýnýn komutaný Tommy Franks Türkiye’ye ABD’nin direktiflerini iletti.
I. Körfez Savaþý'nýn faturasýný emekçiler ödedi Bush "Yeni Dünya Düzeni"ne girdik diyordu. Irak'ý vurdular. Özal Türkiye'yi bu askeri maceraya ortak etti. "Bir koyup, üç alacaðýz" diyordu. Musul ve Kerkük bizim olacaktýr diye kükrüyordu. Ancak I. Körfez Savaþý Türkiye ekonomisine aðýr bir darbe vurdu ve faturayý biz emekçiler yoksullaþarak ödedik. 1990'da 9.7 büyüme oranýna ulaþan Türkiye ekonomisi 1991 yýlýnda savaþla birlikte durgunluða girdi. 0.8 büyüdü. 1990'da kiþi baþýna düþen milli gelir 2706 dolardý, 1992'de 2600 dolara düþtü. 1990'dan 1991'e iç borç stoku yüzde 63, bütçe açýðý 209 oranýnda arttý. 1990'da yüzde 60 oranýnda gerçekleþen enflasyon, 1992'de yüzde 72.3'e çýktý. Hazine faizleri 51.42'den yüzde 120'lere fýrladý. Tüm bu rakamlar emekçiler için bir yýkýmý özetliyor. Þimdi yeniden savaþ bataklýðýna sürükleniyoruz ve bu savaþýn maliyeti ilkini mumla aratacaktýr.
iz kendimizi özgürlükçü bir parti olarak tanýmlamýyoruz…" Bu sözler saðcý bir partiye deðil, TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan'a ait. Post Ekpress dergisinde yayýnlanan bir röportajda Okuyan, "eþcinseller, çevreciler, feministler, türban maðdurlarýný, onlarýn özgürlük arayýþlarýný ifade eden bir parti olamaz TKP" diyor. Elbette TKP baðýmsýz bir siyasal hareket olarak ne yapýp yapmayacaðýna kendi karar verir. Ancak adý komünist olan bir parti nasýl olur da özgürlükçü olamaz? Özgürlük insanlýðýn her zaman en büyük düþü oldu. Roma Ýmparatorluðu'na karþý ayaklanan kölelerden ütopik sosyalistlere kadar sýnýflý toplumlarýn tarihi boyunca insanlýk hem özgürlük için savaþtý, hem de özgürlük hakkýnda düþündü. Marks, insanlýðýn tarih öncesinde yaþadýðýmýzý söyler. Özgürlük insanlýðýn gerçek tarihi olacaktýr der. Marks'a göre komünizm, yani sýnýfsýz toplum, her türlü ezme ve ezilme iliþkisinin, her türlü eþitsizliðin ve ayrýcalýðýn büyük çoðunluðun bilinçli eylemiyle ortadan kaldýrýlmasýydý. Sýnýfsýz toplum, ancak bir toplumsal devrimle kurulabilirdi. Toplumsal devrimin öznesi iþçi sýnýfý olacaktý. Lenin iþçilerin sýnýf bilincinden bahsederken bir tanýmlama yapar: Ýþçiler sadece kendi sorunlarý etrafýnda ve kendi çýkarlarý için deðil, diðer ezilenlerin talepleri için de mücadeleye yürütmeye baþladýðýnda gerçek bir sýnýf bilincine ulaþýr. Bugün Okuyan ve partisi türban yasaðýnýn baþlýca savunucularýndan biri. Ancak pek sýk adýný andýklarý Lenin'in partisi 1900,1905 yýllarý arasýnda Rusya'da baský altýnda tutulan dinsel azýnlýklara yönelik gazete çýkarmaktan çekinmemiþti. Bir Rus devrimcisi olarak Lenin, çarlýðýn baskýsý altýndaki uluslarýn kendi kaderlerini tayin etmesi gerektiðini savundu. Bolþevikler ezilen uluslarýn ayrýlma ve baðýmsýz bir devlet kurma hakkýný Rus iþçi sýnýfý içerisinde inatla savundular. Rusya geri bir ülkeydi. Ýþçi sýnýfý eðitimsiz ve cahildi. Ancak 1917 Ekim Devrimi kadýnlarýn önderliðinde gerçekleþti. Genç iþçi iktidarý kadýnlarýn ve her türlü cinsel eðilimin özgürlüðünü tanýdý. Sadece Rusya'da Lenin ve Bolþevikler deðil, aslýnda tüm uluslararasý sosyalist hareket için özgürlük temel bir sorundu. Irk ayrýmcýlýðý, ulusal baský, heteroseksizm, milliyetçilik gibi fikirler egemen sýnýfýn fikirleri olarak lanetlendi. Ta ki Stalinizmin 1920'lerin sonlarýnda Rusya'da iktidarý gasp etmesine kadar… Ýþte Kemal Okuyan gibilerin geleneði burada baþlýyor. Çalýþma saatlerini artýran, grevleri yasaklayan, seyahat etmeye yasaklayan stalinist bürokrasi eþcinsellerden, kadýnlarýn özgürlüðünden, Yahudilerden nefret ediyordu. Stalinist bürokrasi Büyük Rusya hayalini yeniden canlandýrýyordu. Büyük Rusya'da özgürlüðe yer yoktu, çünkü her yer toplama kamplarý ve hapishanelerle doluydu. Stalinist bürokrasi Ekim Devrimi'nin kazanýmlarýna ve ideallerine düþmandý. Listenin en baþýnda özgürlük geliyordu. Marks ve Lenin özgürlüðe geçiþin iþçi sýnýfý iktidarý aracýlýðýyla gerçekleþeceðini söyler; iþçi devleti, devlet olmayan, kurulduðu andan itibaren kendi imha etmeye kilitlenmiþ bir geçici mekanizma olacaktý. Stalinist Rusya'da gizli polisi, kýzýl ordusu, ayrýcalýklý bürokratlarý ile kocaman bir devlet vardý. Ve bu devlet 1989’da Doðu Avrupa iþçi sýnýfýnýn özgürlük için ayaklanmasýyla tarihin çöplüðüne gitti. Stalinizmin uluslararasý iþçi hareketine verdiði en büyük zarar sosyalizmin içini boþaltmasýdýr. Sömürü, baský ve özgürlük düþmanlýðý Üçüncü Enternasyonal aracýlýðýyla dünya sosyalist hareketine þýrýnga edildi. 21. yüzyýlýn baþýnda insanlýk geleceðini belirlemeye çalýþýyor. Bu gelecekte milyonlarýn özlemi özgürlüktür. Sosyalizm özgürlükçüdür. Özgürlükçü olmayan bir sosyalizm olamaz. Bugün ezilenlerin baþka bir dünya için baþlattýðý mücadele içerisinde sosyalistler özgürlüðün en kararlý savuncularý olarak öne çýkmak zorunda. Tarih özgürlük düþmanlarýnýn sonlarýný defalarca gösterdi: Kitleler tarafýndan çöplüðe gönderilmek... Volkan AKYILDIRIM
8
ABD, Irak ve savaþ ordusuna sahipti. Irak'ýn çýkmazýný gören ABD derhal Irak'ýn komþularýna karþý giriþeceði bir askeri operasyona karþý daha önce Rusya'nýn bölgeye müdahalesine karþý oluþturulan Savaþ Planý 1002'yi bu kez Irak'a müdahale için uyarladý.
F. ALOCLU
D
ünya Savaþý'nýn sonuna kadar Osmanlý Ýmparatorluðu'na baðlý olan Irak 1917'de Ýngiltere tarafýndan iþgal edildi. Ortadoðu 1921'de Ýngiliz ve Fransýzlar tarafýndan alelacele çizilen bir hudutla parçalandý. Ýlk hudutlarýn çizilmesinden sonra Irak'ýn denizle baðýný koparma amacýyla dümdüz çizgilerden oluþan bir sýnýrla Kuveyt oluþturuldu. Irak üzerindeki bütün hesaplar bu ülkenin bilinen petrol rezervleri açýsýndan dünyanýn ikinci büyük petrol bölgesi olmasýydý. Ýngiliz iþgaline karþý Irak'ta baþlayan direniþ uçaklarýn bombardýmaný ile bastýrýldý. Uçaklar ilk kez böyle bir amaç için kullanýlýyorlardý.
Saddam Hüseyin kontrolden çýkýyor
Baðýmsýzlýk Irak 1932'de baðýmsýz bir devlet olarak tanýndý. 2. Dünya Savaþý'ndan sonra bölgede Amerika'nýn etkisi artmaya baþladý. Batý kapitalizminin süper gücü olarak Amerika petrol yataklarýný daha yakýndan kontrol etmek istiyordu. 1951'de Ýran'da Dr. Mussadýk baþbakan oldu ve Ýran petrollerini kamulaþtýrdý. ABD 2 yýl içinde Mussadýk'ý deviren bir darbe planladý ve bu darbenin sonucunda 1979'a kadar Ýran'ýn baþýnda kalacak olan Rýza Pehlevi Ýran Þahý oldu. Birinci Körfez Savaþý'nýn Amerikalý komutaný General Schwatrzkopf'un gene general olan babasý Ýran'a gönderildi ve Þahýn baský araçlarýný kurmasý için çalýþmaya baþladý. Onbinlerce Ýranlý’nýn katili Savak adlý gizli istihbarat örgütü böyle kuruldu. Ýran'da Mussadýk iktidardan devrilmesinden kýsa bir süre sonra, 1958'de Irak'da General Kasým'ýn liderliðindeki askeri darbe kralý devirdi. Bir yýl sonra Saddam Hüseyin'in de içinde olduðu bir grup subay Kasým'a karþý baþarýsýz bir suikast düzenlediler ve Saddam bu olaydan yaralanarak ülke dýþýna kaçtý. Önce Suriye'de sonra Mýsýr'da yaþamaya baþladý.
Darbeler 1963-68 arasýnda Irak'da bir dizi darbe yaþandý. 1963'de CIA'nýn örgütlediði bir darbe ile Kasým iktidardan devrildi. 1968'de ise Baascý General Ahmed Hasan Bekir bir baþka darbe ile iktidarý aldý. Saddam bu darbenin bir parçasýydý ve baþkan yardýmcýsý olarak atandý. Yeni baþkan yardýmcýsý hýzla kendi çevresinde yeni polis ve gizli polis örgütlerini inþa etmeye baþladý.
1972'de Baas yönetimi petrolü ulusallaþtýrdý. Amerika bu adýma karþý Irak'ý terörü destekleyen ülkeler listesinin baþýna geçirdi ve hýzla Ýran'ý silahlandýrmaya baþladý. Ýran'ýn Körfezi kontrol etmesi ve Þah’ýn bütünüyle ABD kontrolünde olmasý petrol fiyatlarýnýn da bütünüyle Amerika'nýn kontrolünde olmasýný saðlamaktaydý.
Ýran’da devrim Ne var ki kýsa süre sonra gerçekleþen bir büyük geliþme bölgedeki bütün hesaplarý alt üst etti. Ýran Devrimi sonucunda Amerika'nýn kuklasý Þah devrildi. Kýsa süre sonra Ýslamcý Humeyni iktidarý milliyetçilik ve Amerika karþýtlýðý temelinde iktidarý ele geçirdi. Böylece körfezin kontrolü Amerika'nýn elinden çýkmýþ oldu. Bu petrol fiyatlarýnýn da kontrolünün ABD'nin elinden çýkmýþ olduðu anlamýna geliyordu. Bu geliþme karþýsýnda ABD-Irak iliþkileri bütünüyle deðiþti. Ayný günlerde Saddam Hüseyin ise General Bekir'i devirerek Irak'ta ki tüm iktidarý elinde topladý. Ýktidar kazandýðý gün Baas Partisi'nin bütün ileri gelenlerini bir odada toplayan Saddam tüm muhaliflerini odadan çýkartarak öldürttü. 23 yýldýr süren Saddam Hüseyin diktatörlüðü böyle baþladý.
ABD’nin yeni dostu: Irak Bu geliþmelerin ardýndan ABD Ulusal Güvenlik Danýþmaný Zbignew Brezinski açýkça Irak'ý Ýran'a saldýrmaya ve Körfezi kontrol etmeye çaðýrýyordu. Humeyni ile Rusya arasýndaki iliþkiler geliþirken diðer taraftan da Saddam'ýn kontrolündeki Irak ile ABD iliþkileri geliþmeye baþladý. Ýþler tersine dönmüþtü.
1980'de Saddam Hüseyin Ýran'a saldýrdý. Amerika bu saldýrýyý bütünüyle desteklemekteydi. Savaþ sekiz yýl sürdü ve her iki ülkeyi de aðýr bir biçimde tahrip etti. Savaþýn baþlamasýndan kýsa süre sonra ABD'nin yeni Baþkaný Reagan Irak'ý terörü destekleyen ülkeler listesinden çýkardý. 1984'de Irak ile ABD arasýndaki diplomatik iliþkiler yeniden oluþturuldu ve Amerikan istihbarat örgütü savaþta Irak için hayati öneme sahip bilgiler vermeye baþladý. Öte yandan ABD Irak'a önemli silahlar veriyordu. Ýran-Irak savaþý boyunca ABD'nin tutumu tam anlamý ile iki yüzlüdür. ABD bir yandan petrolün kontrolü amacýyla Irak'ý desteklerken diðer taraftan dünyanýn baþka bölgelerindeki çýkarlarý gereði Ýran ile de gizlice iyi iliþkiler kurmakta ve gizlice silah vermekteydi. Savaþ yýllarýnda ABD'nin Irak'a kimyasal silahlar da verdi. Amerika Saddam'ýn bu silahlarý Ýran'a karþý olduðu kadar Kürtlere karþý da kullandýðýný biliyordu. Savaþýn ortasýnda ABD Ýran'daki rehinelerin serbest býrakýlmasý karþýlýðýnda 1000 adet TOW füzesini Ýran'a sattý ve buradan alýnan para Nikaragua'daki sol iktidara karþý savaþan kontr gerillalara verildi. Oysa ABD Senatosu gerek Ýran ile gerekse de Kontralarla bütün iliþkileri yasaklamýþtý. 1988'de savaþ bittiðinde Irak çok aðýr bir þekilde yýkýlmýþtý. Saddam onarým için 40 milyar dolara gerek olduðunu söylüyordu. Ne var ki Saddam'ýn bu parayý toplamasý mümkün deðildi. Diðer Körfez ülkeleri petrol üretimini arttýrmýþ ve dolayýsýyla petrolün fiyatýný düþürmüþtü. Bu durumda Saddam giderek aðýr borçlarýn altýna giriyordu ve bu arada bölgenin en büyük
Bu arada Saddam komþu Arap ülkelerini Irak'a karþý ekonomik bir savaþ yürütmekle suçlarken Kuveyt'i ise kendi sýnýrlarýna doðru yatay kuyular açmak ve Irak petrolünü çalmakla suçladý. ABD Irak'ý uyardý. Saddam Kuveyt'in aslýnda Irak'ýn bir parçasý olduðunu iddia etti. Ve, 2 Aðustos 1990'da Irak ordularý Kuveyt'i iþgal etti. 3 Aðustos'ta BM bu hareketi kýnadý ve Irak'ýn çekilmesini istedi. 6 Aðustos'ta BM Irak'a karþý ambargo kararý aldý. Oysa Irak yiyecek ihtiyacýnýn %70'ini dýþarýdan almaktaydý. Bir kaç ay içinde Irak'ta çocuk ölümleri ikiye katlandý. Kasým 1990'da ABD önderliðinde 400 bin kiþilik müttefik ordularý askeri Suudi Arabistan'a yýðýldý. Ocak ortasýnda Irak havadan uçaklarla ve füzelerle bombalanmaya baþlandý. Bombardýman 42 gün sürdü. ABD ve müttefikleri Irak üzerine günde 2000 uçuþ yaptýlar. Bu saldýrýnýn sonunda Baþkan Bush (baba Bush) Irak halkýna Saddam'a karþý ayaklanma çaðrýsý yaptý. Ayaklanma olmadý. 23 Þubat günü Irak'a karþý kara saldýrýsý baþladý. 5 gün sonra Irak ABD ile ateþkes anlaþmasý imzaladý. Ne var ki Amerikan ordusu binlerce Iraklý askeri ateþkesten sonra imha etti. Bu arada Irak'ýn Güneyinde þiiler, kuzeyde ise Kürtler Saddam rejimine karþý ayaklandýlar. Amerikan ordusunun komutaný Schwartzkopf Irak uçaklarýnýn asilere saldýrmasýna göz yumdu ve hatta yardýmcý oldu. Bu arada Saddam'a karþý ayaklanan Cumhuriyet Muhafýzlarý'nýn ise silahlanmasýna izin vermedi. Böylece Saddam Kuveyt'ten çýkarýldý, ama devrilmesine izin verilmedi. Savaþtan sonra Irak'a karþý ambargo devam etti. Bunun sonucu 1 milyon sivil yaþamýný yitirdi. 1991'de BM silah kontrollerini baþlattý. 1998'e kadar süren bu kontroller sonucu Irak'ýn elinde bulunan bütün kimyasal ve biyolojik silahlar imha edilirken nükleer silah yapma olasýlýðý sýfýrlandý.
9
I. DÜNYA SAVAŞI VE EKÝM DEVRÝMÝ
Esas düþman içerde! ŞENOL KARAKAŞ
B
irinci Dünya Savaþý tüm dünyada daha önce benzeri olmayan bir yýkým yarattý. 20 milyon insan yaþamýný yitirdi. Milyonlarca insan yaralandý ya da sakat kaldý. Savaþan ülkeler galip gelmek için ilk kez kullanacaklarý yeni silahlar ve savaþ taktikleri geliþtirdi. Savaþ, her zaman savaþ karþýtlýðýyla birlikte ilerler. Birinci Dünya Savaþý'ndan önce sosyalistlerin içi oldukça rahattý. Çünkü dünyanýn bir çok ülkesinde, özellikle savaþ tamtamlarýnýn en çok çalýndýðý Avrupa'da kitlesel sosyalist partileri çatýsý altýnda birleþtiren Ýkinci Enternasyonal, savaþa karþý net bir tutum almýþtý. 30 Temmuz 1914'te SPD'nin resmi yayýn organý þunu yazýyordu: "Sosyalist proletarya, çýlgýnlýk derecesinde gözü kararmýþ bir egemen sýnýfýn yol açtýðý olaylarýn sorumluluðunu yüklenmeyi kesinlikle reddeder."
Düþman nerede? Birinci Enternasyonal'in en büyük ve prestijli örgütü Alman Sosyal Demokrat Partisi, SPD'ydi. Yüzbinlerce üyesi ve yüzlerce kolu, parlamentodaki temsilcileriyle SPD tüm dünyada sosyalistlerin ilham kaynaðýydý. Savaþlar sadece yýkým ve felaketten ibaret deðildir, ayný zamanda sosyalistlerin ve devrimci örgütlerin cesaretlerinin, kararlýlýklarýnýn ve politikalarýnýn test edildiði olaðanüstü koþullar demektir. Ne yazýk ki savaþtan önce savaþa karþý doðru politikalara sahip olan, Alman iþçilerinin üniforma giymiþ diðer ülkelerin iþçileriyle savaþ alanlarýnda birbirlerini boðazlamasýna izin verilemeyeceðini ilan eden SPD, savaþ patladýðýnda yüz seksen derece çark etti. Ýþçilerin temsilcisi olarak mecliste yer alan SPD milletvekilleri Alman egemen sýnýfýnýn temsilcileriyle birlikte Almanya'nýn düþmanlarý karþýsýnda milli onurunu korumasý yönünde oy kullandýlar. Almanya'nýn düþmanlarý, SPD'nin de düþmanlarýydý.
Suç iþleyenler SPD'nin aldýðý tutum tüm Ýkinci Enternasyonal'de daðýlmaya neden oldu. Savaþlarýn egemen sýnýflarýn emperyalist politikalarýnýn ve kapitalist sistemin doðasýnda taþýdýðý çeliþkilerin doðrudan sonucu olduðunu bilen sosyalistler, hala
1917 Ekim Devrimi’ni 1918’de Almanya’daki ayaklanma izledi. I. Dünya Savaþý’ný bu dalga durdurdu.
Ýkinci Enternasyonal'in en prestijli partisinin liderlerinin emperyalist Alman sermaye sýnýfýyla ayný tutumu aldýðýna inanamýyordu. Rus devrimcisi Lenin haberi ilk duyduðunda, bunun sosyalistlerin moralini bozmak için Alman Genelkurmayýnýn ürettiði bir balon olduðunu düþündü. Kýsa sürede, gerçek ortaya çýktý: sosyalistler kendi egemen sýnýflarýyla iþbirliði halindeydiler. Fransa'da, Almanya'da, Rusya'da sosyalistler, ulusal hükümetlerinin artýk savaþ bir kere baþladýðýna göre bu savaþý kazanmasý için çalýþan milliyetçilere dönüþtüler. Bu karamsarlýk, karmaþa ve yýkým içerisinde Almanya'da bir ses, Karl Liebnecht'in sesi, savaþa ve milliyetçiliðe karþý tüm gücüyle esas düþmanýn içerde olduðunu haykýrýyordu. Savaþ sýrasýnda savaþa taraf olan bir ülkede "Savaþa hayýr!" demek suçtu ve Karl Liebnecht tüm emekçileri ve sosyalistleri bu suçu iþlemeye davet ediyordu.
Savaþ ve Ekim Devrimi Savaþ atmosferinin tüm ülkelerdeki emekçiler üzerinde yarattýðý yoðun milliyetçi etkinin geçici olduðunu gören Lenin ise Liebnecht gibi esas düþmanýn içerde olduðunu savunuyor ve moral bozukluðuna karþý þunu ekliyordu: "Bugün birkaç insandan ibaret olmamýz sorun deðil, gelecekte milyonlar bizimle birlikte olacak!"
Birinci Dünya Savaþý dört yýl boyunca dünyayý kan gölüne çevirdi. Yine de savaþýn her bir yýlý, savaþan ülkelerin emekçilerinde önce isteksizlik, yýlgýnlýk ve ardýndan da savaþa karþý öfkeyi týrmandýrdý. Cephelere milliyetçi bir histeriyle gidenler, kýsa sürede cepheden uzaklaþmanýn yolarýný aramaya baþladýlar. Çünkü cephe, ölülerden, soðuktan ve hastalýktan ibaretti ve milli gurur yerini cephe gerisinde savaþ çýðýrtkanlýðý yapan egemenlere karþý öfkeye býrakýyordu. Askere gidenlerin geride býraktýklarý, her gün ölüm haberi almayý beklemekten ve savaþýn tüm kaynaklarý emerek kendilerini açlýða mahkum etmesinden öfkelenmeye baþladý. Birinci Dünya Savaþý sýrasýnda cepheden ailelere yazýlan mektuplarýn analizi, askerlerin nasýl milliyetçi böbürlenmeden savaþa tepki duyan bir ruh haline evrildiklerini kanýtlýyor. Rusya'da hem cephede hem de
cephe gerisinde iþçi sýnýfýnýn, gençlerin ve kadýnlarýn arasýnda savaþýn yarattýðý yýkýma karþý kendiliðinden baþlayan patlama beþ gün içinde Çarlýk rejiminin yýkýmýný getirdi. Bu beþ günden baþlayarak, savaþa ve milliyetçiliðe karþý devrimci politikalara sahip olan Bolþevik Partisi'nin Rus muhalefeti içinde esas düþmanýn Rus burjuvazisi olduðu yönündeki propagandasýnýn hakim fikir haline gelmesi, savaþýn da sonunu getirdi. Savaþýn üçüncü yýlýnda ve yýkýmýn ortasýnda, Rus iþçileri kendi egemen sýnýflarýný devirdiler. Bitmek bilmez gibi görünen savaþ, iþçi iktidarýnýn en önemli sorunuydu. Bolþevikler, iþçilerin, askerlerin, köylülerin ve kadýnlarýn "Savaþa son" talebini, iþçi iktidarýnýn ilk talebi olarak hayata geçirdi. Aydýnlanmýþ yönetici sýnýflarýn baþlattýðý yýkýmý, Rusya'da baldýrý çýplaklarýn iktidarý sona erdirdi.
LENÝN (4 cilt) - Tony Cliff
Ekim Devrimi’nin gerçek tarihi
Ýsteme adresi: Karakedi Kitabevi
Sakýzgülü Sokak, Göynük Apt. 24/4, Kadýköy - 0216 418 53 40 Ýstiklal Cad. Büyükparmakkapý Sok. No:8/11, Beyoðlu
10 SaKa: Baþka bir dünya mümkün; baþka bir sol da mümkün... Anti-kapitalist aktivizim, savaþa karþý mücadele ve özgürlükçü bir gençlik muhalefeti için tam bir yýl önce yola çýkmýþtý SaKa. Dergimiz, toplantýlarýmýz, þenliklerimiz, sokak çalýþmalarýmýz, tartýþmalarýmýz bir tarafta; acemiliðimiz, amatörlüðümüz, ve öðrenme sürecimiz diðer tarafta bugünlere geldik. Yeni bir süreç, yeni geliþmeler ve yeni yüzlerle (okullarýn açýlmasýyla
birlikte) yeniden toplandýk. Bu sefer daha hareketli, daha mücadeleci, daha kollektif... Savaþa karþý binler olacaðýz, uluslararasý hareketin "birlik, çeþitlilik, mücadele" ruhunu buraya taþýyacaðýz, yeni bir sol kültür yaratacaðýz (becerebilirsek tabi). Ý.Ü.'nün açýlýþ þenliðinde Yeni Türkü konserine kalan tek ekip bizdik.Diðer sol gruplar bu grubun
McDonalds'dan kötü kokular yükseliyor 16 Ekim uluslararasý antiMcDonalds gününde Türkiye'den ses çýkmadý demeyin. O gün bütün dünyada insanlar Mc Donalds karþýtý eylemler yaptý. Kimileri "zehirlendik" diye dava açtý, kimileri iþ durdurdu, kimileri de McDonalds restoranýnýn içinden inek geçirerek protestosunu sundu. Türkiye'de de bir grup küresel kapitalizm karþýtý genç, Taksim Ýstiklal Caddesi'ndeki McDonalds restoranýna koku bombasý atarak olay yarattý. "Doðal gaz kaçaðý var" diye insanlarý dýþarý çýkarmaya çalýþan aktivistlere ve hýzla dýþarý çýkmak isteyen müþterilere engel olmak isteyen görevlilerin tavrý McDonalds'ýn mantýðýný çok iyi ortaya koydu: "Ölseniz, zehirlenseniz bile bu þekilde bir görüntü bizim için iyi olmaz, lütfen toplu halde çýkmayýnýz" Olayýn ardýndan basýna ve kamuoyuna yönelik bir basýn açýklamasý yapan aktivistler:
dinleyicilerini apolitik bulduklarý için çoktan gitmiþlerdi. Fakat þenliðin bitiminde Beyazýt Meydaný'nda "Savaþa Hayýr" diye slogan atan binlerce öðrenci vardý: Yeni Türkü dinleyicileri ve SaKa'nýn Arýza Bandosu. Kimin politik kimin apolitik olduðu daha iyi açýða çýkmýþ oldu. Not:Bu arada atölye çalýþmalarýmýz baþladý. Bizi Karakedi
Kültür Merkezi'nden bulabilirsiniz.
SaKa Atölyeleri(þimdilik olanlar) : Her pazartesi saat 18:00 KKM, Haþere eylem atölyesi: Her Salý saat 17:00 KKM. Arýza bando atölyesi, Sokakta tiyatro atölyesi, layt erkek atölyesi, DaDa atölyesi ve hayal atölyesi ise yolda...Atölyeler ücretsiz ve herkese açýktýr.
ÝSTANBUL SOSYAL FORUMU GÝRÝÞÝMÝ
Neo-liberalizme ve savaþa karþý mücadeleye! "Eylemimizin temelinde milliyetçi kaygýlar yoktur, biz bütün olarak kapitalizmi ve onun þirket egemenliðini protesto ettik. Doðanýn, hayvanlarýn, yoksul ülkelerin orman arazilerinin ve ucuz emek gücünün tek sahibi olmak isteyen McDonalds'ý bütün diðer kapitalizm pisliðiyle birlikte kýnýyoruz" dediler.
ANTÝKAPÝTALÝST HAREKET ÝÇÝN KILAVUZLAR.. 1999 Kasým’ýnda Seattle’da baþlayan antikapitalist hareket bugün baþka bir dünya istiyor. Metis ve Ýsteme adresi: Z Yayýnlarý’nýn Karakedi Kitabevi ortaklaþa Sakýzgülü Sokak, Göynük Apt. 24/4, yayýnladýðý bu Kadýköy - 0216 418 53 dizi dünyayý 40 deðiþtirmek Ýstiklal Cad. Büyükparmakkapý Sok. isteyenler için iyi bir silah. No:8/11, Beyoðlu
20 Ekim Pazar günü Ýstanbul Sosyal Forumu Giriþiminin düzenlediði "NEOLÝBERALÝZM SAVAÞ VE DEMOKRASÝ" toplantý Karakedi Kültür Merkezinde yapýldý. Çeþitli sosyal hareket aktivistlerinin buluþmasýna dönüþen toplantýda oldukça sýcak ve pozitif bir dialog yaþandý. Toplantý Eðitim-Sen'den Özgür Müftüoðlu'nun konuþmasýyla baþladý. Müftüoðlu, küreselleþmenin nedenleri, sonuçlarý ve bunun karþýsýnda sendikal hareketin duruþu hakkýnda tespitler ve önerilerde bulundu. Greenpeace Türkiye Ofisi'nden Koray Löker, yeþil barýþ mücadelesinin kýsa tarihini ve bugünki yönelimlerini anlattý, savaþa karþý aktif mücadele etmenin önemine dikkat çekti. Barýþ Anneleri Ýnisiyatifi'nden Müyesser Güneþ de konuþmasýnda Kürt ulusunun barýþ mücadelesini ve savaþa karþý ortak mücadelenin gerekliliðini vurguladý. Anne, konuþmasýnda özellikle savaþýn kadýnlar üzerinde yarattýðý olumsuz sonuçlara dikkat çekti ve annelerin barýþ talebini tekrarladý. ÝHD temsilcisi Lerzan Taþçýer konuþmasýna küreselleþme karþýtý bir þiirle baþladý. Ardýndan neo-
liberal politikalarýn insan haklarý açýsýndan oluþturduðu karanlýk tabloyu ve ÝHD'nin buna karþý yürüttüðü çalýþmalarý anlattý. TAYAD adýna konuþan Sakine Ögeyik, ölüm oruçlarýnýn ve F tipi tecride karþý yürütülen mücadelenin anlamýna dikkat çekti. Devletin bu konudaki tutumu ile küreselleþme arasýndaki iliþkiyi vurguladý. Daha sonra SaKa dergisinden Levent Duran, anti-kapitalist aktivizm, savaþ karþýtlýðý ve özgürlükçü sol arasýndaki iliþkilere dikkat çekti ve özellikle kent gençliðinin yeni bir radikal özgürlükçü alana ihtiyacý olduðunu vurguladý. Savaþa Hayýr Platformu'nu temsilen konuþan Þenol Karakaþ ise savaþýn küreselleþme ile iliþkisini vurguladý ve 1 Aralýk'ta yapýlacak birleþik eylemin önemine dikkat çekti.
Türkiye’den Floransa’ya Toplantýnýn ikinci kýsmýnda aktivistler sohbet etti. Floransa'da Avrupa Sosyal Forumu etkinliklerinden birisi olarak yapýlacak olan(9 Kasým 2002) "Savaþa Hayýr" yürüyüþüne Türkiye korteji olarak katýlmaya ve savaþa karþý dövizler taþýmaya karar verildi.
11
sosyalist iþçi
N O T DE F T E RÝ Katýlým Ýstanbul Sosyal Forumu, Ankara Sosyal Forumu ve Küresel Sermayeye Karþý Ýzmir Giriþimi, ASF’ye gitmek için ortak bir heyet oluþturmaktadýr. Türkiye’den küresel sermaye karþýtlarýnýn birlikte gideceði bu organizasyon, Yunanistan’dan itibaren Yunan sosyal forumu giriþimine katýlarak, Ýtalya’ya birlikte geçecektir. Ayrýca, Türkiye’den ASF’ye katýlacak grup, Floransa’daki eyleme Türkçe ve Kürtçe yazýlmýþ “Baþka bir dünya mümkün” ortak pankartý-yla katýlacak. Avrupa Sosyal Forumu (ASF), neo-liberalizme, ýrkçýlýða ve savaþa karþý mücadele eden sosyal hareketlerin ve hýzla büyüyen uluslararasý anti-kapitalist bir hareketin Avrupa çapýnda ilk büyük buluþmasý olacak. Floransa’da küresel kapitalizme ve onun programý olan neo-liberalizme ve savaþa karþý çok sayýda tartýþmanýn yaný sýra, hýzla Türkiye’yi de içine çeken savaþa karþý birleþik bir Avrupa savaþ karþýtý gösteri de yer alacak. Floransa’daki buluþma, insanlýðýn ve dünyanýn geleceðini dert edinen, baþka bir dünyanýn mümkün olduðunu söyleyen herkesi ilgilendiren bir buluþma olacak.
Floransa’da ne olacak: 6 Kasým, çarþamba ASF ilticacýlara karþý uygulanan baskýlarý protesto eden bir eylemle baþlayacak. 7-9 Kasým, perþembe-cumartesi
Tartýþmalar, forumlar ve seminerler. Yüzlerce toplantý ve atölye. Toplantýlar Ýngilizce, Ýtalyanca, Fransýzca, Ýspanyolca gibi dillere çevirilecek.
Gidiþ için Floransa’ya katýlmak isteyenler, Ýstanbul’da Ýstanbul Sosyal Forumu Giriþimi’ne baþvurabilir: Tel: 0212-249 45 08 Mail: isf@gmx.net Ne gerekiyor? • Geçerli bir pasaport • 215 Euro (vize, yurtdýþý çýkýþ vergisi, yol parasý ve konaklama dahil). • 1 resim Banka Hesabý (Euro): Erkin Erdoðan Ýþ Bankasý Laleli Þubesi Hesap No: 1084 301 000 0696564
GÜNLÜK 23 Ekim Çarþamba, 19,00 Savaþa Hayýr Platformu toplantýsý Karakedi Kültür Merkezi 19,00 Küreselleþme karþýtý hareketlerin dinamikleri Karakedi Kültür Merkezi BüyükParmakkapý Sokak, 8/4, Beyoðlu, 0212-249 45 08 24 Ekim Perþembe 18.30 Kadýköy Savaþa Hayýr Platformu toplantýsý Tüm Bel-Sen 3no.lu þube Nemlizade sok. 5/3 Kadýköy 18.30 Ýstanbul Sosyal Forumu toplantýsý Karakedi Kültür Merkezi BüyükParmakkapý Sokak, 8/4, Beyoðlu, 0212-249 45 08
karakedi kültür merkezinde bu hafta Büyükparmakkapý Sok. No:8/11, Beyoðlu 0212-249 45 08
Anti-faþist Dersler:
24 EKÝM
Son Trajedi: Ýspanya 1936 19.00 - 20.30
Marksizm Okulu:
25 EKÝM
Yabancýlaþma 19.00 - 20.00
Behiç Ak’la Söyleþi
Niye Sosyal Forum, Nasýl Bir Sosyal Forum? 19.00 - 20.30
Iþýk-gölge, koyu-açýk, uzak-yakýn, parlak-mat, renk-çizgi, doku-ayrýntý, plan-perspektif, büyük-küçük, oran-orantý, denge-armoni… Akademiye hazýrlýk ve hobi düzeyinde resim atölyeleri baþlýyor…
GÝTAR 26 EKÝM
Neþe Saðlam (Akademi Ýstanbul) Klasik gitar dersleri (Arenas Metodu)
ÝNGÝLÝZCE
17.00 - 18.30
Küreselleþme:
RESÝM & HEYKEL ATÖLYESÝ
30 EKÝM
Her Düzeyde Gramer Hýzlandýrýlmýþ Ýngilizce (Þok Program / 5 Ay)
HAFTANIN GÜNDEMÝ HER SALI 19.00
25 Ekim Cuma 18,30 Ýstanbul Tabib Odasý Savaþ Karþýtý Filmler toplu gösterimi Leylekler uçarken Yön:Mikhael Kalatazov Karakedi Kültür Merkezi BüyükParmakkapý Sokak, 8/4, Beyoðlu, 0212-251 62 73 27 Ekim cumartesi Ýnsanlýk tarihi dizisi: Ýnsanlýðýn Karakedi Kültür Merkezi BüyükParmakkapý Sokak, 8/4, Beyoðlu, 0212-251 62 73
SAYI:189 23 EKÝM 2002 500.000 TL ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Şti. Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Sakýzgülü Sok. 24/4 Kadýköy/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý
www.geocities.com/sosyalistisci/
sosyalistisci@hotmail.com
Irak’ýn elinde kitle imha silahlarý var mý? B
ush ve çetesine göre Irak'a saldýrmak istemelerinin nedeni bu ülkede kitle imha silahlarýnýn olmasý. Ancak Bush ve çetesi açýkça yalan söylüyor. Ýran-Irak Savaþý sýrasýnda Irak'ýn elinde bir miktar kimyasal ve biyolojik silah vardý ve bu silahlarý ABD ve Ýngiltere'den almýþtý. Irak o günlerde elindeki bu silahlarý Ýranlýlara karþý olduðu kadar Körfez Savaþý'ndan sonra da Kürtlere ve isyancý Þiilere karþý kullanmýþtý. Daha sonra BM'in silah müfettiþlerinin verdiði raporlara göre Irak'ýn elindeki kimyasal ve biyolojik silahlarýn hemen hepsi
imha edildi. BM raporlarýna Irak'ýn elindeki teknoloji bu tür silahlarý imal etmeye de yetmez. Ayný þekilde Irak'ýn elinde nükleer silah olduðu da kocaman bir yalan. Irak'ýn elinde nükleer silah olmadýðý gibi nükleer silah yapma kapasitesinin de olmadýðý Birleþmiþ Milletler raporlarý ile saptanmýþ durumda. Irak'ýn elinde kendisini savunabilecek kadar bir silah yokken ona saldýracak olan güçler diþlerinden týrnaklarýna kadar silahlýlar. ABD'nin elindeki nükleer silahlar deðil Irak'ý neredeyse bütün dünyayý imha edecek kadar çok.
ABD'nin Orta Doðu'daki bekçi köpeði Ýsrail ise bir baþka nükleer güç. Üstelik Ýsrail Baþbakaný, Sabra Þatilla kamplarýnýn kasabý Þaron ellerindeki nükleer silahlarý kullanmaya hazýr olduklarýný da söylemektedir. Þaron blöf yapmýyor. Nükleer silah kullanacak kadar kaçýk olduðu biliniyor. Þaron'un yaný sýra ABD Savunma politikalarý artýk elinde nükleer silahlar olmayan ülkelere karþý da nükleer silah kullanýmýna izin vermekte. Yani gerçekte dünyanýn baþýndaki bela Irak ve Saddam Hüseyin deðil, ABD, Bush ve Bush'un çetesidir.
Ayy! Elinde kitle imha silahlarý var
Dünya barýþýný tehdit eden ülke Amerika Amerika ve müttefikleri dünyanýn baþýndaki en büyük tehlike. Amerika tek baþýna her yýl 400 milyar dolarý silahlanmaya harcarken, Amerika dýþýndaki NATO ülkeleri de toplam 200 milyar dolar harcamakta. ABD ve müttefiklerinin bu çýlgýn silahlanma harcamasýna karþý Rusya yýlda 60, Çin ise 42 milyar dolarý silahlanmaya harcamakta. ABD Devlet Baþkaný Bush tarafýndan "insanlýk için tehlike" olarak gösterilen Irak ise her yýl 1.5 milyar dolarý silahlanmaya harcamakta. Her yýl bu denli büyük kaynaklarý silahlanmaya ayýran ABD önümüzdeki yýl Bush'un isteði üzerine Amerikan bütçesinden silahlanmaya daha fazla kaynak ayýracak.