191

Page 1

sosyalist isci SAYI: 191

21 KASIM 2002

500.000 TL.

ÝTALYA’DA 1 MÝLYON KÝÞÝ SAVAÞA KARÞI YÜRÜDÜ

Floransa 1 gün için anti-kapitalistti Floransa eylemine katýlanlarýn görüþ ve izlenimleri Sayfa 10’da

I

A T ’ K A R

A Þ A V A S R

I HA Y


2

sosyalist iþçi

H AFT AYA B AK I Ş

AKP bir önceki hükümetin býraktýðý yerden devam ediyor

Onlar da zengini seviyor "D

olar düþüyor, borsa yükseliyor", "piyasalarda güven", "istikrar dönemi baþlýyor." 3 Kasým öncesi medya tarafýndan kuþkuyla bakýlan Recep Tayyip ve partisi AKP, bugün ikinci Özal hareketi olarak selamlanýyor. Boþuna deðil, IMF politikalarýndan ve onu uygulayan siyaset esnaflarýndan býkanlarýn oylarýný alarak birinci parti haline gelen AKP tercihini açýkça yaptý: Kasýmpaþalý "delikanlý"nýn yeni arkadaþlarý TÜSÝAD üyesi patronlar. Kendisine oy verenler için “düzenle kavgalý”, “dürüst”, “halktan yana” olan Erdoðan ve arkadaþlarý, seçimlerden epey önce IMF programýna sadýk kalacaklarýný açýklamýþtý. Þimdi söylediklerini yapýyorlar ve büyük sermayenin çöken merkezini yeniden oluþturmaya çalýþýyorlar. Seçimlerden hemen sonra AKP liderliði üç önemli mesaj verdi: 1. Popülizm yapmayacaðýz. Güçlü ekonomiye geçiþ programýna sadýk kalacak, ona daha iyi bir iþlerlik kazandýracaðýz. 2. Irak konusunda BM kararlarýna uygun davranacaðýz. 3. AB üyeliði için çaba göstereceðiz. Bu üç önemli mesajýn adresi belliydi. Ýlk yurtdýþý gezisinde Tayip Erdoðan'a TÜSÝAD, TOBB ve TÝSK yöneticilerinden oluþan kalabalýk bir grup eþlik ediyordu. Düzenle kavgasý olan adam verdiði bu mesajlarla çantasýnda yoksullar için pek bir þey taþýmadýðýný gösterdi.

IMF'ye devam! Seçim öncesi siyasi yasaklý konu-

leme bir önceki hükümet tarafýndan hazýrlanmýþtý! AKP'nin ekonomik politikalarý ile daha önceki uygulamalar arasýnda bir fark yok. Çünkü ayný kaynaktan besleniyorlar: IMF.

Savaþa evet!

AKP’nin ilk uygulamasý patronlara vergi affý. Mali milat ve vergi hakkýndaki kanunlar bir önceki hükümet tarafýndan hazýrlanmýþtý. Dünya Bankasý’nda da çalýþmýþ olan yeni baþbakan Abdullah Gül, ABD’nin Irak’a saldýrýsýna karþý çýkmadýklarýný açýkladý. mundan dolayý lideriyle dalga geçilen ve bir baþbakan adayýna bile sahip olmadýðý söylenerek karalanan AKP'nin hükümeti hýzla kuruluyor. Abdullah Gül ve artýk oluþturdu. Kabine "acil eylem planý"ýyla iþbaþýna geldi. Tayyip Erdoðan bir yýllýk "acil eylem planý" için en iyi kaynaðýn piyasadaki güven ortamý olduðunu söyledi. 2000 Kasým ve 2001 Þubat krizlerinde halký yüzde 40 oranýnda yoksullaþtýran piyasa, yani büyük sermaye AKP'nin planýna tam not

verdi. Acil eylem planý süslü laflarla bezense de birkaç noktaya dayanmakta: 1. Patronlara vergi affý getirilecek, "vergi yükünün tabana yayýlmasý" adý altýnda emekçi sýnýflar üzerindeki vergi yükü aðýrlaþtýrýlacak. 2. Özelleþtirmelere hýz kazandýrýlacak. 3. Özel sektörün önü açýlacak. AKP'nin ilk ekonomi açýklamasý mali milat ve vergilerle ilgili. Ancak patronlar lehine yapýlan bu düzen-

MHP artýk bir tehdit deðil mi? 3 Kasým seçimlerinden yüzde onluk oy kaybý çýkan ve parlamento dýþý kalan MHP zor günler yaþýyor. Seçim hezimetinin ardýndan faþist hareket bir iç hesaplaþma dönemine girdi. Bu hesaplaþma bir çok ilde MHP içindeki çeþitli gruplarýn çatýþmasý þeklinde gerçekleþirken, Yozgat'ta bir kiþi öldürüldü. 18 Nisan 1999 seçimlerinde Türkiye'nin ikinci büyük gücü olarak öne çýkan ve yüzde 18.4 oy alan MHP, ülkücü faþistlerin ilk kez tek baþýna iktidara gelme olasýlýðýný ve bu olasýlýkta yatan büyük tehlikeyi açýða çýkarmýþtý. MHP'nin oy patlamasý yaratan propagandasý iki temele dayanýyordu: 1. Kürt düþmanlýðý, yani þovenizm ve ýrkçýlýk. 2. Yoksulluða karþý mücadele, özellikle iþsizliði

yok etme vaadi. Faþist partinin iki iddiasý da 3 yýlý aþan koalisyon deneyiminde büyük darbeler aldý. Kürt ulusal demokratik hareketi tarihte ilk kez aþaðýdan kazanýmlar elde etti. Bunlarýn en belirginleri anadilde eðitim hakkýnýn kazanýlmasý ve idam cezasýnýn kaldýrýlmasý oldu. MHP, "terörü biz ezeceðiz, Apo'yu asacaðýz" diyordu. Ancak koalisyonun ilk bir yýlý geride kalýrken bir çok araþtýrma halkýn gündeminde baþ sorunun "terör" deðil, "ekonomi" olduðunu ortaya koyuyordu. Açlýðý ve iþsizliði yok edeceðiz diye oy toplayan faþistler, tarihin en büyük yoksullaþtýrma programlarýna imza attýlar. Ekonomik kriz karþýsýnda yýkýma uðrayan orta sýnýflara deðil, IMF'ye ve büyük

Yeni baþbakan Abdullah Gül seçimlerden iki gün sonra ABD'nin Irak müdahalesine bakýþlarýný kýsaca özetlemiþti: BM kararlarýna uyacaðýz. Birleþmiþ Milletler ayný günlerde Irak'ý sýnýrlarýný silah denetçilerine açmaya çaðýrýyor ve aksi takdirde vurulacaðýný söylüyordu. Nitekim AKP liderliði ABD'nin Irak'a müdahalesini onayladýklarýný da söylediler. Sandýkta kendini gösteren deðiþim isteðiyle tek baþýna hükümet kuracak bir güce ulaþan AKP, Ecevit, Yýlmaz ve Bahçeli'yi çöplüðe götüren politikalarý uygulamakta kararlý. Ancak büyük sermaye ve medya tarafýndan pohpohlanan yeni hükümetin karþýsýnda büyük bir engel var. Merkezi saðýyla soluyla tasfiye eden, IMF'ye ve savaþa karþý olan yýðýnlar kendi çýkarlarýyla uzlaþmaz politikalara imza atan AKP liderliðinin karþýsýna kýsa sürede çýkacaktýr. Kendisini soyanlarý siyaset dýþý býrakan emekçiler ayný oyunu oynamak isteyen yeni hükümete karþý direnmekte gecikmeyecektir. 3 yýl boyunca IMF politikalarýyla bizi yoksulaþtýranlar gittiler. Þimdi sýra IMF ve savaþ hükümeti olmakta kararlý AKP'yi diðerlerinin yanýna göndermekte.

sermayeye hizmet ettiler. Bunun bedeli aðýrdý: Tek baþýna iktidara geleceðini iddia eden faþist MHP diðer IMF partileri gibi sandýkta patlayan öfkeden nasibini aldý. Bugün parlamento dýþý kalan faþistler birbirini yemektedir. Faþist hareketin iç hesaplaþma sürecinin çatýþmalar ve cinayetlerle devam edeceði öngörülebilir. Ancak faþist tehlikenin ortadan kalktýðý söylenemez. Faþistler seçimin dördüncü büyük gücü oldular. Aldýklarý yüzde 8.4'lük oy oraný geleneksel MHP oylarýydý. Faþist hareketin kemik gücünü koruduðu açýktýr. Koalisyonun diðer iki ortaðý ANAP ve DSP'nin düþtüðü durum ile karþýlaþtýrýldýðýnda faþist hareketin toparlanma þansý daha fazladýr. Sorun faþist hareketi toptan ortadan kaldýrmak ise bu görev hâlâ güncelliðini koruyor. Þimdi ülkücü faþistleri ezmenin olanaklarýna daha fazla sahibiz.


sosyalist iþçi

BAŞ YAZ I R. Tayyip Erdoðan: IMF’ye de savaþa da evet!

AKP hükümeti hýzla eskiyecek S

eçim sonrasý dönemin özellikleri giderek belirginleþiyor. TÜSÝAD baþta olmak üzere büyük sermaye AKP'ye destek verdi. Þimdi herkes oluþan güven ortamýndan bahsediyor. “Ýþte istikrar olanaðýný yakaladýk” diyorlar. Seçimlerden önce ne derece þeriatçý olduðu, düzene düþman olup olmadýðý tartýþýlan Recep Tayyip Erdoðan artýk saygýn bir lider. Hakkýndaki kapatma davasý süren AKP yeni merkez olarak selamlanýyor. Hiç kriz çýkmadan baþbakanlýk koltuðuna Abdullah Gül oturdu. Yeni hükümette tanýdýk yüzler var. Adalet Bakaný Cemil Çiçek, Ýçiþleri Bakaný Abdülkadir Aksu, Çalýþma Bakaný Murat Baþesgioðlu ve Milli Eðitim Bakaný Erkan Mumcu. Hepsi de eski ANAP'lýlar ve tüm kiþisel tarihleri boyunca emekçi düþmaný olarak anýldýlar. Seçim sonrasý bir darbe bekleyenlerin hevesi kursaðýnda kaldý. Darbeye ne gerek vardý ki IMF ve Dünya Bankasý ile uyum içinde çalýþacaðýný korkmadan söyleyen, ABD'nin Irak'a saldýrýsýný desteklediðini açýklayan, çantalarýnda TÜSÝAD raporlarýný taþýyan bir hükümet var. Ancak bütün bunlar geçici. Ana muhalefet partisi CHP'nin tüm uzlaþmacýlýðýna raðmen AKP hükümeti hýzla eskime tehdidi ile

Endonezya ve Arjantin: IMF yýkým, isyan geleceði getirdi karþý karþýya. Yeni hükümeti kapýda bekleyen ilk tehlike savaþtýr. Yüzde 30'larý aþsalar da, mecliste yeterli çoðunluðu saðlasalar da, tek baþlarýna hükümet kursalar da bir gerçekten kaçamayacaklar: Halkýn ezici çoðunluðu savaþa karþýdýr. Burada küçücük IMF uþaðý azýnlýk dýþýnda Bush ve çetesini destekleyen yoktur. Üstelik emekçilerin savaþa karþý tepkisi bugün aktif mücadeleye dönüþmektedir. 1 Aralýk'ta ve sonrasýnda bunu onlara göstereceðiz. AKP hükümetini zorlayacak bir diðer konu krizdir. Tayyip piyasalara güvendiðini söylemektedir. Ancak piyasalarý sarsan Türkiye tarihinin en büyük krizi

Seçim sonuçlarý solun uzun süredir devam eden eriyiþini bir kez daha önümüze koydu. CHP yoksullarýn öfkesini dile getirmek yerine büyük þirketlerin programýný uygulamaya soyunduðu için iktidar þansýný elinden kaçýrdý. CHP'nin solunda tekbaþýna seçime giren ÖDP ve TKP oy kaybetti, DEHAP ittifaký ile seçime giren Türk solu Kürt oylarýna birþey katamadý. On yýldan fazla zamandýr süren bu erimenin ideolojik kaynaðý 1989 Doðu Avrupa devrimleriyle su yüzüne çýkmýþtý. Köhnemiþ bürokratik devlet kapitalisti rejimleri yoksullara kurtuluþ projesi olarak anlatmak Doðu Bloku’nun yýkýlmasýyla beraber olanaksýzlaþtý. Bu sarsýntý, sosyal demokrasiden sosyalist sola kadar geniþ bir kesimi neo-liberalizmin ideolojik saldýrýsý karþýsýnda savunmasýz hale getirdi. Solun saða kayýþý, zaten fikir haznesinde hazýr bulunan ikameci, sekter ve milliyetçi gelenekle birleþerek, son on yýlda Türkiye’yi yönetenlerin muhalefeti bölmek için kullandýðý iki manevrada baþarýlý olmasýna katkýda bulundu. Bunlarýn ilki Türkler ve Kürtlerin bölünmesi, ikincisi 28 Þubat karþýsýnda laik ve islamcý bölünmesi. Türk solunun büyük kýsmý yükselen milliyetçi dalgaya cevap olarak "gerçek" milliyetçiliðe sarýldý ve bu hattý Kürt sorunundan IMF karþýtlýðýna kadar yaydý. 28 Þubat darbesi karþýsýnda solun devlet yanlýsý veya tarafsýz bir konuma çekilmesi bir kez daha sendikal hareketin ve gençliðin içinde muhalefetin birleþmesine engel oldu. Her bölünme hareketin

devam etmektedir. Ekonomi toplumun büyük çoðunluðunun ihtiyaçlarýný tatmin etmekten uzaktýr. Çünkü tüm kaynaklar borç ödemeleri adý altýnda yerli ve yabancý sermayeye, IMF'ye ve TÜSÝAD'a aktarýlmaktadýr. AKP, borç döngüsünü devam ettirmekte ýsrarlýdýr. IMF programýna küçük rötuþlar dýþýnda dokunmayacaðýný açýkça söylemektedir. Yeni hükümetin ilk iþi 2003 bütçesini hazýrlamak olacak. Ancak bu bütçede borç ödemeleri ve savunma haracamalarýnýn tutacaðý yer þimdiden bellidir. AKP'nin emekçilere vereceði pek bir þey yoktur. Savaþ ve IMF programý onlarýn kuyusunu hýzla kazacak. 3 Kasým

Yeni bir solu inþa edelim! zayýflamasýna ve önemli fýrsatlarýn kaçýrýlmasýna neden oldu. Bu siyasi zaaflarla malul bir sol doðaldýr ki toplumda özellikle 2000 Kasým ve 2001 Þubat krizleriyle þiddetlenen politikleþme ve radikalleþmeye solda görünür bir adres gösteremedi. CHP'nin solundaki güçlerin seçimlere, savaþ ve IMF karþýtý birleþik ve mücadeleci bir odak olarak girememesi bu sürecin son halkasý oldu. Tekrar bir fýrsat kaçýrýldý. Solda mücadele kulvarý arayanlar tekrar demoralize edildi. Seçim süresince IMF karþýtlýðý bayraðý milliyetçilere kaptýrýldý. 1999 sonundan itibaren dünyada kapitalizme ve daha sonra savaþa karþý yükselen yeni sol hareket yeni bir kuþaðýn radikalleþmesini ifade ederken bugün Türkiye’de halen sola liderlik eden kadrolarýn da içinde olduðu 68 kuþaðýndan birçok aktivisti de yeniden harekete geçirdi. Bu hareket bir avuç þirketin dünya nüfusunun çoðunluðunu kesif yoksulluða mahkum etmesini, onlarýn sisteminin insan hayatýný hiçe sayan öncelik-

seçimlerinde bizi yoksullaþtýranlara karþý öfkenin ne kadar büyük olduðunu gördük. 22 yýldýr bizi soyanlar iktidarýyla muhalefetiyle çöpe gönderildi. Ecevit'i, Yýlmaz'ý, Çiller'i, Kutan'ý ve Bahçeli'yi tasfiye edenler Tayyip ve arkadaþlarýna da benzer bir gelecek hazýrlayacaktýr. Sosyalistler önümüzdeki dönemin zorlu bir dönem olduðunun farkýndalar. Toparlanmaya çalýþan sermaye sýnýfýnýn aðýr saldýrýsýyla, daha da önemlisi bir savaþ hükümetiyle karþý karþýya kalacaðýz. Ancak kriz devam edecek ve savaþa karþý tepki büyüyecek. 1 Aralýk baþlangýç olacak ve gerisi gelecek. Gerisi ne diye soranlar, Endonezya ve Arjantin'in yakýn tarihinine bakmalýdýr

lerini ve savaþ çýlgýnlýðýný her cepheden eleþtiriyor. Bütün cephelerden gelen eleþtirileri ortak düþmana karþý birleþtirerek, çok geniþ ve mücadeleci koalisyonlar halinde davranýyor. Yeni hareket bu özelliðiyle geleneksel solun kapalý kapýlar ardýnda kitleler için kurtuluþ programlarý hazýrlayan ve bunlarý kitlelere deklare eden yöntemlerini çöpe atýyor. Hareketin çýkarlarýna öncelik tanýmayan sekterliði hýzla teþhir ediyor ve marjinalleþtiriyor. Hareketin enternasyonalizmi, milliyetçi solculuðun zeminini sarsýyor. Yeni kuþak aktivistlerin bütün dünyada daha fazla baktýðý ve etkilendiði bir odak haline geliyor. Bütün dünyada sosyalist örgütlenmeler iþte bu yeni zemin üzerinde yeniden þekillenmek zorunda. IMF'yi ve savaþý durdurmanýn yolu; bütün muhalefetin, tabandan, demokratik ve katýlýmcý bir tarzda biraraya gelmesi ve mücadeleye atýlmasý. Türk solu bu birleþik hareketi inþa edebildiði ölçüde krizle beraber radikalleþen insanlara kendilerini ifade edebilecekleri bir alan yaratabilir. Kapitalizme ve savaþa karþý politik netliði ölçüsünde, hareketi toplumu yönetenlerin bizi bölecek fikirlerine karþý donatabilir. Bunlarý baþarabildiði ölçüde IMF'yi ve savaþý durduracak bir hareketin oluþmasýna yardýmcý olabilir. 1 Aralýk’ý örgütleyen 120’yi aþan çevre, kampanya, örgüt, parti ve yüzlerce baðýmsýz aktivistin birleþik mücadelesi iþte tam bu yönde atýlmýþ bir adým.


sosyalist iþçi

4

S E ÇÝ M

Gerçek birlik, 1 Aralýk’ta! DSÝP Genel Sekreteri Nurdan Düvenci, 3 Kasým seçim sonuçlarýný ve solun durumunu gazetemiz için deðerlendirdi 3 Kasým seçimlerinin sonuçlarýný nasýl deðerlendiriyorsun? 3 Kasým bütün beklentilerin üzerinde bir yeni ortam yarattý. Bütün eski politik kurumlar çöp sepetine gittiler, gidiyorlar. Öncelikle IMF programýnýn uygulayýcýsý olan hükümet neredeyse imha oldu. DSP, ANAP ve ayný ölçüde yýkýma uðramasa da MHP toplam % 40'a yakýn oy kaybettiler. Ýkinci olarak milliyetçilik aðýr bir yenilgi aldý. Sol milliyetçiðin en iyi temsilcisi DSP %1 oy alabildi. "Geldik, geliyoruz, çözeceðiz" filan diyen ve büyük iddialara sahip olan Ýþçi Partisi yüzde yarým da kaldý. Saðda da milliyetçiler aðýr bir yenilgi aldýlar. "Yüce Türk milletinin þamarý" MHP'nin suratýnda þakladý. Üçüncü olarak ise 28 Þubat çok aðýr bir darbe aldý. Karþýsýna aldýðý güçlerden AKP ezerek iktidara geldi. AKP kimden oy aldý? AK Parti yönetimi açýk ki artýk merkez saða oturuyor, hatta oturdu. Onu hala Milli Görüþçü olarak nitelemek tamamen yanlýþ. Ancak AK Partiye oy veren yýðýnlar onun yeni olmasýna bakarak oy verdiler. Seçim sonrasýnda çýkan Hürriyet'in baþlýðý durumu iyi anlatýyor: "Sandýkta sosyal patlama" oldu. Sosyal patlama bir çoðumuzun beklediði gibi sokakta olmadý. Bunun nedeni önderlik sorunudur. Ýþçi hareketinin liderliðinin ve solun büyük kesimlerinin 28 Þubat karþýsýndaki tutumu sosyal patlamayý zayýflattý ve sonunda AKP'de topladý. Ancak, önümüzdeki dönemde bu partiye oy verenlerle parti yönetimi, hükümet arasýndaki açý açýlacak. Yeniden seçim öncesindeki duruma gelinecektir. Bundan kimsenin kuþkusu olmasýn. Sorun o gün öfkeye kimin önderlik ettiðidir. Eðer sol gene esnaf eylemleri karþýsýnda "saðcý hareket" korkusuna kapýlýrsa, gene küçük ve sekter eylemleri öne çýkarýrsa, geniþ bir sol blok kurulmazsa öfke bu kez kendisini bir baþka biçimde ifade edecektir. MHP'nin gerilemesi konusunda ne diyorsun? MHP IMF'ye duyulan öfkenin bir sonucu olarak geriledi. %10 oy kaybý önemli. Ancak bu partinin gene de %8.5 oy aldýðýný, bu oranýn DEHAP, ÖDP, TKP ve DSP oylarýnýn toplamýndan büyük olduðunu da unutmamak gerekir. MHP þu anda 99 seçimlerinin öncesindeki kemikleþmiþ oylarýna

döndü. Eðer önlerindeki kongre sürecini büyük bir daðýlma ile tamamlamazlarsa gene önemli bir tehlike olarak ortada olacaklardýr. MHP'yi siyaset sahnesinden bütünüyle temizlemek gerekir. Ecevit'in uðradýðý kadar aðýr bir yenilgiye uðramasýný saðlamak gerekir. Açýk ki bir faþist hareketin bu denli geriletilmesi ancak iþçi sýnýfý hareketinin mücadelesi ile olur. Solun durumunu nasýl deðerlendiriyorsun? Türkiye solu (burada sol derken CHP, DSP ve YTP'yi de katýyorum) son 5 seçimdir sürekli olarak geriliyor. Bu kez çok daha büyük oranda geriledi. 1999'a göre solun toplam oylarý yüzde 7'nin üstünde geriledi. CHP'nin aldýðý oy bir baþarý deðildir. 1999'da DSP'nin aldýðý oy oranýna ulaþamadý. Küçük sol partilerden TKP onlarca parti içinde sonuncu oldu ve oy oraný düþtü! Ayný þekilde ÖDP'de büyük ölçüde oy kaybetti. DEHAP oylarýný arttýrdý ancak bu oy artýþý asýl olarak Kürt oylarýnýn daha kolayca DEHAP’a gitmesi ile mümkün oldu. Kurulan sol ittifak doðrusu DEHAP/HADEP'e fazla bir þey katmadý. Eðer Türk solu oturup bunun nedenlerini düþünmezse gelecek seçimlerde durum daha kötü olacaktýr. Emek, Barýþ ve Demokrasi Bloðu bir olumlu adým deðil mi? Elbette, olumlu bir adým. Sol aydýnlar arasýnda bir heyecan yarattý. Ýþçi sýnýfýnýn öncülerinin küçük bir kesimi üzerinde de bir heyecan yarattý. Bir bloðun kurulabileceðini kanýtladý. Ama bütün bu olumluluklarýna karþý çok fazla olumsuzluk da taþýmaktaydý. Sol Blok'ta yanlýþ olan neydi?

Her þeyden önce bu blok seçimlerden çok önce kurulabilmeliydi. Sadece seçimler için, parlamento için kurulan bir bloðun sol oylarý arttýrmasý mümkün deðil. Söz konusu olan parlamento olunca daima sosyal demokrat alternatifler daha solda olan alternatiflerin önüne geçerler. Ýkinci olarak bu Blok çok dar olarak kuruldu. Solun sadece iki küçük partisi ile yola çýktý sonra aralarýnda bizim, DSÝP'in de olduðu 3-4 küçük parti ve çevre Bloðu destekledi. Bloðun kuruluþu sýrasýnda yeterince kapsayýcý olunamadý. Sosyal demokrasiye karþý sekter bir tutum alýndý. Birlik görüþmeleri sürerken Evrensel gazetesi bir yandan da Karayalçýn'a saldýrýyordu. Böyle birlik olmaz. ÖDP dýþarýda kaldý. Þimdi ortada çeþitli iddialar var. Ancak gerçek olan þu ki bütün taraflar en önemli pazarlýðýn, hatta tek pazarlýðýn milletvekili sayýsýnda yapýldýðýný söylüyor ki bizim bilgimiz de bunu doðruluyor. Oysa Sol Blok ancak ve ancak yüzlerce sol, sosyal demokrat çevreyi bir araya getirdiði takdirde baþarýlý olabilirdi. Ancak o vakit iþçi ve emekçi yýðýnlarda, iþçi sýnýfýnýn öncüleri arasýnda bir hareket yaratabilirdi. Son olarak ise Emek, Barýþ ve Demokrasi Bloðu somut, açýk, popüler bir propaganda hattý tutturamadý. IMF karþýtý olduðunu, savaþa hayýr dediðini yüksek sesle haykýramadý. Çeþitli mitinglerde ÖDP ve TKP'ye "seçimlere katýlmayýn, bizi destekleyin" çaðrýsý yapýldý. Bu kampanyanýn nereye baktýðýnýn göstergesidir. Gerçekleþseydi Blok 160 bin oy daha

alýrdý. Yani binde beþ. Geriye bir kaç milyon oy daha kalýrdý barajý aþmak için. Emek, Barýþ ve Özgürlük Bloðu ÖDP ve TKP'ye deðil, Genç Parti ve AKP'ye oy verenlere seslenmeliydi. Ancak bunu AKP liderini þeriatçý, Genç Parti liderini sahtekar bir dolar milyarderi olarak tanýtarak yapmak mümkün deðil. Yapýlmasý gereken Cem Uzan'ýn yaptýðý kadar açýk ve net bir biçimde IMF'ye karþý çýkmaktý. IMF teþhiri yapmaktý. Emek, Barýþ ve Özgürlük Bloðu içinde yer alan güçler elbette ki IMF'ye karþý idi. Bunda kuþku yok. Ancak bu yeterince popüler bir dille anlatýlamadý. DEHAP kampanyasýndan akýlda kalan IMF’ye karþý çýkýþ deðil. Bundan sonra ne yapmak gerekir? Önümüzdeki dönemde hükümetin kendi seçmeni ile çeliþeceðinden emin olmalýyýz. Zaten 41 milyon seçmenden sadece 10 milyonu AKP'ye oy verdi, 6 milyon ise CHP'ye. Yani 24-25 milyon seçmen parlamentoda temsil edilmiyor. Bu basýnç mutlaka kendisini gösterecektir. Bize düþen Emek, Barýþ ve Özgürlük Bloðu'nu yenilemektir. Bunu yaparsak öfkeyi bu defa harekete geçirebiliriz. Nasýl bir Sol Blok oluþturmalýyýz sorusunun cevabýný Savaþa Hayýr Platformu ve 1 Aralýk eyleminde bulabiliriz. 1 Aralýk'a 120 örgüt katýlýyor. Eminim bu sayý daha da artacak. Bu yüzden fazla örgüt Platform içinde eþit olarak yer alýyor. Siyasal örgütlerin yaný sýra sendikalar, meslek örgütleri ve çeþitli çevre var. Yüzlerce çevre 1 Aralýk mitingine katýlacak. Ýþte Sol Blok böyle bir þey olmalý. Bu yüzden fazla örgüt ve yüzlerce çevre þeffaf bir tartýþma ortamýnda yer alýyor. Birlikte tartýþýyor, birlikte karar alýyor. Sekterliðe izin verilmiyor. Uzlaþma, anlayýþ birliði için uðraþýlýyor. Ýþte Sol Blok böyle bir þey olmalý. Eðer önümüzdeki dönemde Savaþa Hayýr Platformu ve benzeri platformlar yaþamaya devam ederse ve Emek, Barýþ ve Özgürlük Bloðu kendisini yenileyerek Savaþa Hayýr Platformu'nu örnek alýrsa öfkeyi eyleme dönüþtürecek olan bir alternatif oluþmuþ olur. Biz DSÝP olarak bütün gücümüzle Sol Blok fikrini savunmaya devam edeceðiz ama doðru temellerde yükselen bir Sol Bloðu savunacaðýz.


sosyalist iþçi

S AV AŞ A H AY IR !

1 ARALIK Savaþa Hayýr Platformu, ilk büyük savaþ karþýtý eylemi inþa etti

Savaþa hayýr, Irak’a dokunma!

1

1 Eylül, ABD'nin tüm dünyada terör estirmek ve petrol bölgelerini denetimi altýna almak için çok iyi bir olanak sundu. Fakat ABD, Afganistan'dan sonra Irak'a saldýrmakta zorlanýyor. Tüm savaþ isteklerine raðmen Irak'a müdahalesi gecikiyor. Bunun tek bir nedeni var: Dünyadaki savaþ karþýtý hareketin boyutlarýnýn yüksekliði. Anti kapitalist savaþ karþýtý hareket, Seattle'dan beri petrol ve silah þirketlerinin neo liberal saldýrýlarla dünyada yarattýðý yýkýmý öylesine keskin ve baþarýlý bir biçimde teþhir etti ki, 11 Eylül'de dünyaya meydan okuyan Bush'un argümanlarýnýn palavra olduðu milyonlar tarafýndan hemen anlaþýldý. Bugün, en son Floransa'da Avrupa Sosyal Forumu'nun düzenlediði ve 1 milyon kiþinin katýldýðý savaþ karþýtý eylemde de bir kez daha görüldüðü gibi, kalýcý ve giderek geniþleyen savaþ karþýtý bir kampanya sürüyor. Türkiye'deki savaþ karþýtlarý arasýndan bir grup, bu uluslararasý hareketin deneyimleri ýþýðýnda savaþa karþý kalýcý bir kampanya baþlatmanýn önemiyle ilk adýmlarý attýlar.

Savaþa Hayýr Platformu Kalýcý ve ayný zamanda birleþtirici bir platform, saðlam bir politik temel üzerinden inþa edilebilir. Savaþa Hayýr Platformu'nun kendisini ilan ettiði çaðrý metni, küresel sermayenin askeri yüzüne karþý mücadele çaðrýsý yaparken, somut olarak Afganistan'dan sonra ABD'nin saldýrmayý kesin bir biçimde ilan ettiði Irak savaþýna karþý birleþme çaðrýsý yaptý. Bu çaðrý, çaðrýyý yapanlarýn da beklemediði bir hýzla yanký buldu.

Nasýl bir kampanya? Savaþa karþý duyarlý olan ve küresel sermayenin 11 Eylül sonrasý tehdidlerini püskürtmek gerektiðini düþünen aydýn, sanatçý, sendikacý, çevreci, sosyalist, baðýmsýz ve Kürt hareketinden aktivistler Mart ayýnda ilk toplantýlarýný yaparak Savaþa Hayýr Platformu'nun kuruluþunu ilan ettiler. Ýlk toplantýda "Nasýl bir kampanya?" sorusuna verilen yanýt, bugün hala geçerli. Savaþa Hayýr

Platformu, tek konulu bir kampanya. ABD'nin Irak'a saldýrýsýný engellemek isteyen aktivistlerin bir araya geldiði bir platform. Savaþa Hayýr Platformu, savaþýn karakteri üzerine ideolojik tartýþmalarýn yapýlmadýðý, Platformun çaðrý metninde anlaþtýktan sonra, savaþa hangi nedenlerle karþý olursa olsun, bu savaþý durdurmak isteyen her grubun ve aktivistin faaliyetlerini ayný potada örgütleyecek bir kampanya anlayýþý en baþtan beri tartýþmasýz kabul gördü. Savaþa Hayýr Platformu'nda, tüm savaþlara karþý olduðu için yer alanlar da var, sadece emperyalist savaþa karþý olduðu için ya da savaþ kadýnlara, çevreye, çocuklara en çok zarar verdiði için yer alanlar da var. Bütün bu savaþýn karakterine dair farklýlýklara raðmen, 11 Eylül sonrasý ABD politikalarýna ve Irak'a saldýrýya karþý olan gruplar, bu politik eksenle ilgili faaliyetlerini birleþtirdiler.

Dünya hareketinin parçasý Platformun en baþýndan beri bir temel özelliði de kendisini uluslararasý savaþ karþýtý hareketin bir parçasý olarak tarif etmesi. Amerika'dan Arjantin'e, Ýngiltere'den Filistin'e, Mýsýr'dan Ýtalya'ya kadar dünyada geliþen savaþ karþýtý rüzgarýn kopmaz bir parçasý olmak, ayný savaþ karþýtý hareketin içinde

yer almak Savaþa Hayýr Platformu için çok önemlidir. Platform bu yüzden uluslararasý bir sempozyum örgütledi ve bir çok ülkeden savaþ karþýtlarý konuþmacý olarak gelip deneyimlerini ortaklaþtýrdý. Türkiye'de yapýlacak 1 Aralýk mitinginin çaðrýcýsý olan Savaþa Hayýr Platformu, baðýmsýz bireylerle örgütler arasýnda ayrým yapmýyor ve toplantýlarýnda tam bir doðrudan demokrasi hakim. Tümüyle þeffaf ve attýðý adýmlarýn herbirini konsensu ve ikna temelinde atan bir platform olarak Savaþa Hayýr'ýn güçlenmesi ve daha da kalýcýlaþmasý her birimizin üzerine düþen bir görev.

Ýzmir'de de 1 Aralýk'ta sokaða, eyleme! KESK'in çaðrýsýyla Ýzmir'de 25 kurum 12 Kasým'da bir araya geldi. Çaðrýnýn temelinde Ýzmir'de de savaþa karþý en geniþ birliði kurma ihtiyacý vardý. Toplantýda 1 Aralýk'ta savaþa karþý yýðýnsal bir eylem gerçejkleþtirme kararý çýktý. Bunun için ise ilk adým olarak Ýzmir'de toplantýya katýlan 25

5

Emperyalist savaþ tartýþmasý Savaþa Hayýr Platformu aktivistlerinin en baþýndan beri en sýk yaþadýðý tartýþma, neden "Savaþa hayýr" deyip de, "Emperyalist savaþa hayýr" demediðimiz. Birincisi, bu, emperyalist bir savaþ deðil. Emperyalist ülkeleri arasýnda gerçekleþmiyor. Bu emperyalist bir ülkenin dünyanýn en fakir halklarýndan birisine karþý giriþtiði bir yýkým. Bu ABD'nin, Bush ve çetesinin ya da küresel sermayenin en hegemonik gücünün tek taraflý saldýrganlýðý. Ýkincisi, tüm dünyada savaþa karþý çýkan milyonlar, bu savaþ ve ABD'nin dev þirketlerinin bu savaþtaki rolü konusunda çok net. Emperyalist savaþ tartýþmasý, solun içe kapalý ve kendi kitabi tartýþmasýdýr. Kuþkusuz kampanya içindeki sosyalistler emperyalizmin saldýrganlýðýný ve Lenin'in emperyalizm teorisinin açýklayýcýlýðýný kullanarak kampanya içinde devrimci fikirklerin yaygýnlaþmasý için çalýþmalýlar. Ancak, öncelik hareketin inþasýndadýr ve hareket ancak en kapsayýcý ve birlikçi tutumla inþa edilebilir. Emperyalist savaþa hayýr sloganý öne çýkartýldýðýnda, savaþa baþka gerekçelerle karþý çýnalarla yan yana gelmek, birlikte mücadele etmek imkansýzlaþmaktadýr. Büyük bir hareket, ilkelerden taviz vermeden kuþkusuz ama gerçek bir politik esneklikle inþa edilebilir. Savaþ karþýtý uluslararasý hareket, Floransa'daki milyonlar bunu kanýtladýlar.

kurumun dýþýndaki kurum ve savaþ karþýtý aktivistleri de katmak için geniþleme kararý alýndý. 1 Aralýk mitingine katýlýmýn artmasý için Savaþ Karþýtý Ýzmir Platformu Ýzmir'in 10 ayrý merkezi bölgesinde imza standlarý açacak. Platform Ýzmir'de 100 bin bildiri ve 2000 adet mekan içi afiþle hazýrlanmaya ve eylemin yýðýnsal olmasýna çalýþýyor. Platform, devamlýlýðýn garanti altýna alýnmasý için 1 Aralýk öncesi ve sonrasý toplantýlara devam edecek. Recep Aykýn


6

PETROL ÝÇÝN ÖL ÖLDÜRME! Irak'ýn elinde kitle imha silahlarý var mý? Bush ve çetesine göre Irak'ýn elinde biyolojik ve kimyasal kitle imha silahlarý var. Ayrýca nükleer silah yapma olanaklarý var. Bush'un bu iddialarý bütünüyle yalan. Irak birinci Körfez Savaþý'nýn hemen ardýndan silahsýzlandýrýldý. Gönderilen BM silah denetçileri Irak'ýn elindeki bütün kimyasal ve biyolojik silahlarý yok ettiler. Silah denetçilerinin verdikleri raporlara göre Irak'ýn artýk ABD'nin haberi olmadan kitle imha silahlarý üretmesi de olanaksýz. Hem bu teknolojiye sahip deðil, hem bu teknolojiyi yaþama geçirecek sanayiden mahrum hem de gerekli ham maddeyi bulmasý mümkün deðil. ABD ve Ýngiltere'nin Irak'a saldýrmak için ileri sürdükleri bir baþka iddia ise Irak'ýn 11 Eylül saldýrýsýný gerçekleþtiren El Kaide ile iliþkisi olduðu. Bu iddia da Bush ve çetesi tarafýndan kanýtlanamadý. Bilindiði gibi El Kaide de ABD tarafýndan oluþturulmuþ bir örgütlenme.

Saddam'ý destekleyebilir miyiz? Irak'a saldýrmaya hazýrlanan Amerika Saddam'ý baþ düþman olarak gösteriyor ve asýl sorunun ondan kurtulmak olduðunu söylüyor. Bu büyük bir yalan. Saddam'ý bugünkü hale getiren, onu silahlandýran aslýnda Amerika ve Ýngiltere. Dün Ýran'ýn bölgesel olarak güçlenmesine karþý Irak'ý destekleyen ABD ve Ýngiltere, ÝranIrak savaþý boyunca Saddam'ý diþinden týrnaðýna kadar silahlandýrmýþlardýr. Bugün Saddam'ýn elinde olduðu iddia edilen bütün silahlar ise zaten ABD ve Ýngiltere tarafýndan Irak'a verilmiþtir. Saddam Hüseyin açýk ki eli kanlý bir diktatör. Her türlü muhalefeti baský ile yok ediyor. 1980'lerde ve Birinci Körfez Savaþý'nýn sonunda Kürtlere karþý azgýnca saldýrdý. Halepçe'de kullanýlan biyolojik silahlar binlerce insaný öldürdü. Bütün bunlardan sonra Saddam'ý savunmak mümkün deðil. Ancak Saddam'ý savunmamak Amerika'nýn Irak halkýna yaptýklarýna ve yapacaklarýna seyirci kalmanýn gerekçesi olamaz. Bu nedenle "Ne Sam, ne Saddam" türü orta yolcu politikalar aslýnda Amerikan emperyalizmine destek vermek anlamýna gelir.

Savaþ ve ambargo Birinci Körfez savaþý sýrasýnda bir ay boyunca yoðun olarak bombalanan Irak çok aðýr bir biçimde tahrip oldu. Bütün enerji kaynaklarý, haberleþme sistemleri, fabrikalarý tahrip oldu. Irak "orta çaða geri gönderildi". Teslim olan Irak ordusuna saldýrýya devam edildi. Teslim olan 10 bine yakýn Iraklý asker imha edildi. Bu arada Saddam'ý devrime iddiasý ile giriþilen bu savaþta ABD ve müttefikleri Saddam'ý devirmedikleri gibi tam tersine korudular. Saddam'a karþý ayaklanan Þiilere ve Kürtlere karþý Saddam'a yardým edildiði gibi gene Saddam'a karþý ayaklanan Cumhuriyet Muhafýzlarý’nýn silahlanmasýna Müttefik hava kuvvetleri izin vermedi. Savaþýn ardýndan Irak'a karþý uygulanan ambargo bir milyonun üzerinde insanýn yaþamýna mal oldu. Irak halký ambargo nedeni ile en temel ihtiyaç maddelerinden mahrum kaldý. Özellikle çocuklar ambargonun hedefi oldu.

Bush, petrol ve savaþ Gerek ABD Baþkaný Bush'un, gerekse hükümetinde yer alan bir çok bakan ve danýþmanýn savaþtan doðrudan çýkarý var. Bush ve çetesi çeþitli petrol ve enerji þirketlerinin yöneticisi durumundalar. Ayrýca silah þirketlerinde de büyük hisseleri var. Dolayýsýyla petrolün denetimi Bush ve çetesinin aile sorunu. Bu nedenle gerek Afganistan, gerekse Irak savaþlarý Bush ve çetesinin doðrudan çýkarlarý için gerçekleþiyor.

Öncü savaþýna da eylem deðil, kitlese Türk solunun geleneðinde öncü savaþý anlayýþý önemli bir yer tutuyor. Küçük bir azýnlýðýn eyleminin sistemi teþhir edecek, yýðýnlarý harekete geçirecek ve sistemi yýkacak bir güce sahip olduðunu iddia eden bu anlayýþ savaþa karþý mücadelede de kendini gösteriyor. 50 ya da en iyisinden 100 kiþilik bir grup sokaða çýkýyor, basýn açýklamasý yapmak istiyor, eðer polis saldýrgan bir tutum izlerse çatýþýyor. Peki bu çok kahraman ve militan eylem anlayýþýndan ne çýkýyor? Yapan örgütlenmenin birkaç taraftarýný daha da saðlam-


7

LME,

Yüzbinler savaþa karþý yürüyor! ABD'nin Afganistan'a saldýracaðý ilan edilir edilmez ABD'nin birçok kentinde savaþ karþýtlarý sokaða çýktý. New York'ta yýkýlan Ýkiz Kulelerin hemen dibinde 20 bin savaþ karþýtý gösteri yaptý. Daha önceki savaþ karþýtý hareketlere göre bu sefer savaþ karþýtlarý hem çok daha hizlý, hem de çok daha güçlü. Seattle da baþlayan anti kapitalist hareket savaþ karþýtý mücadelenin temelini oluþturuyor. Kimileri savaþ konusunun bu hareketi böleceðini düþünmesine raðmen bu olmadý. Tam tersine hareket daha da büyüdü. ABD'nin baþlýca müttefiki Ýngiltere'de baþýný Uluslararasý Sosyalizm Akýmý'nýn çektiði Savaþa Hayýr Koalisyonu önce onbinleri savaþa karþý harekete geçirirken son olarak yarým milyon kiþinin katýldýðý bir gösteri düzenledi. Savaþa Hayýr Koalisyonu savaþý durdurma hedefine sahip. Ýtalya'da son olarak Floransa'da gerçekleþen ve 1 milyon kiþinin katýldýðý savaþ karþýtý gösteri bütün Avrupa'da savaþ karþýtý hareketin ne denli güçlü olduðunu göstermekte. Orta Doðu ülkelerinde de savaþ karþýtý hareket çok büyük boyutlarda. Kýsacasý savaþ karþýtlarý ABD'nin saldýrganlýðýna karþý seferberlik içindeler ve bu kez savaþý durdurma hedefi çok somut.

Afganistan'da ne oldu? 11 Eylül'den sonra El Kaide'yi bitirmek ve Afganistan halkýný Taliban'dan kurtarmak için bu ülkeye saldýran ABD onbinlerce sivil Afganý katletti. Ancak Taliban'ýn yerine kurulan yeni hükümet Afgan halkýna hiçbir özgürlük getirmedi. Taliban'ýn yerine çoðu silah ve uyuþturucu kaçakçýlýðýndan önemli yerlere sahip olan bir dizi savaþ aðasý ülkeyi aralarýnda paylaþtýlar. Ülkenin baþýna ise bir Amerikan petrol þirketinin Afgan danýþmaný getirildi. Afganistan'da hala þeriat yasalarý uygulanmakta ve kadýnlar aðýr baský altýnda.

Petrolü kim kontrol edecek? Petrol 1. Dünya Savaþý'ndan bu yana kapitalizmin en önemli metasýdýr. Bu nedenle dünya petrol rezervlerinin çok büyük bir kýsmýnýn bulunduðu Orta Doðu giderek kapitalizm için önem kazanmýþtýr. Ýki büyük savaþ arasýnda daha çok Ýngiltere ve Fransa arasýnda paylaþýlan bölgeye 2. Dünya Savaþý'ndan bu yana ABD hakim oldu. Þahlýk döneminde Ýran ABD'nin bölgedeki en önemli müttefiki idi. Petrol üretimi Ýran sayesinde denetim altýnda tutuluyordu. Ýran devriminden sonra ABD bölgedeki müttefikini deðiþtirdi ve Irak'ta o günlerde iktidara gelen Saddam Hüseyin ile iliþkilerini geliþtirdi. Saddam silahlandýrýldý. Ardýndan Ýran-Irak savaþý çýktý. Bu savaþta ABD bütün gücüyle Irak'ý destekledi ve silahlandýrdý. Bütün mesele Körfezi kimin kontrol edeceði idi. Savaþý Ýran kazandýðý takdirde ABD Körfezin ve dolayýsýyla petrolün denetimini elinden kaçýracaktý. Savaþtan iki ülke de tahrip olarak çýktý. Irak tahrip olan ekonomisini düzeltmek için petrol üretimini arttýrmak istedi. Bu petrol fiyatlarýnýn düþmesi anlamýna gelirdi ve dev petrol þirketleri derhal müdahale etti. Bunun üzerine elindeki silah gücüne dayanan Irak Kuveyt'e saldýrdý. Körfezi ve petrolü kontrol edecekti. Ýþte Birinci Körfez Savaþý böyle çýktý. Irak bu savaþta çok aðýr bir þekilde tahrip edildi. Onbinlerce Iraklý askerin yaný sýra onbinlerce sivil hayatlarýný kaybettiler.

Musul-Kerkük kimin olacak?

ayalý göstermelik el doðrudan eylem! laþtýrdýðýný bir yana koyarsak, harekete zarar vermekten ve moral bozmaktan baþka hiçbir þey. Görevimiz savaþý durdurmak. Bir örgüte iki "saðlam militan" kazandýrmak deðil. Küçük bir eylem yaparak "alanlardayýz" demek deðil. Görev savmak hiç deðil. Ýþimiz savaþý durdurmak, bunu göstermelik basýn açýklamalarýyla baþaramayýz. Kitlesel doðrudan eylemle, somut talepler etrafýnda kampanya yürüterek, savaþý teþhir ederek, örgütlü azýnlýkla örgütsüz çoðunluðu yan yana getirerek kazanacaðýz.

Türk egemen sýnýfý Musul ve Kerkük'ün Türkmen, dolayýsýyla Türk olduðunu iddia etmekte ve bu bölgenin zengin petrol kaynaklarýný hedef göstererek iþtah kabartmaya çalýþmaktadýr. Gerçekten de Musul ve Kerkük zengin petrol yataklarýna sahiptir ve tam da bu nedenle bu bölgenin Türkiye'ye verilmesi olanak dýþýdýr. Bush ve çetesi petrolün dünya çapýndaki kontrolü için savaþa girmektedir ve hiç bir ülke ile petrolün kontrolünü paylaþmak istememektedir. Öte yandan Türkiye'den gelecek her türlü yayýlmacý tutuma karþý çýkmak gerekir.

Asýl kitle imha silahlarý ABD'nin elinde Dünyanýn silahlanmaya en çok kaynak ayýran ülkesi ABD. Bu ülke her yýl silahlanmaya 400 milyar dolar harcamakta. Tüm NATO ülkeleri, Avustralya, Rusya ve Çin ise silahlanmaya her yýl toplam 300 milyar dolar harcamakta. Irak'ýn silahlanmaya ayýrdýðý miktar ise 1.5 milyar dolar. ABD çok açýk farkla dünyanýn en çok silahlanan ülkesi. Üstelik Bush önce Afganistan, ardýndan da Irak'ý bahane ederek silahlanma harcamasýný önümüzdeki dönem her yýl 50 milyar dolar civarýnda arttýrmak istiyor. ABD, baþlýca müttefiki Ýngiltere ile birlikte dünyanýn en büyük nükleer kapasitesine sahip. Sadece Ýngiltere'nin elinde 200’den çok nükleer bomba var ki bunlarýn hepsi birden kullanýldýðý takdirde tüm dünya yaþanamaz hale gelecek... Hem ABD, hem de Ýngiltere kimyasal ve biyolojik silah üretmeye devam ediyorlar.


8

sosyalist iþçi

S AV AŞ A H AYI R !

Ankara Savaþa Hayýr Platformu: Ýstanbul Üniversitesi:

1 Aralýk'ta Ýstanbul'a!

Savaþ karþýtý ses yükseliyor

Ankara Savaþa Hayýr Platformu, 9 Kasým günü yaptýðý basýn açýklamasýyla ilk kez sokaða çýktý. Yaklaþýk 1.5 ay önce kurulan platformun düzenlediði basýn açýklamasýna 40 kiþi katýldý. Basýn açýklamasý öncesi Ankara'da bulunan sendikalar ve demokratik kitle örgütlerinde, çeþitli iþyerleri ve okullarda yüzlerce savaþ karþýtý bildiri daðýtýldý. Ayrýca ABD terörizmini teþhir eden pullar yaygýn bir þekilde yapýþtýrýldý. 9 Kasým günü saat 11.30'da Sakarya Caddesi'nde buluþan savaþ karþýtlarý sloganlarý ve alkýþlarý ile savaþý protesto etti. Platform adýna basýn açýklamasýný fotoðraf sanatçýsý Mehmet Özer yaptý. Özer, açýklamanýn baþýnda 6 Kasým YÖK protestosunda öðrencilere vahþice saldýran devleti kýnadý. Platformun hazýrladýðý metni okuyan Özer, herkesi ABD'nin Irak saldýrýsýna karþý birleþmeye çaðýrdý. Basýn açýk-

1 Aralýk eyleminin örgütlenmeye baþlamasýyla Ýstanbul Üniversitesi öðrencileri Savaþa Hayýr Platformu'nun ÝÜ ayaðýný kurmak için harekete geçti. Þimdiden iki toplantýsý yapýlan platform geniþ öðrenci yýðýnlarýný kucaklamak için çeþitli etkinlikler planlýyor. Bundan önce savaþa karþý yapýlan etkinliklerin en büyüðü ÝÜ açýlýþ þenliðiydi. 5000 kiþinin savaþa hayýr diye haykýrmasý zaten öðrencilerin bu konudaki tepkisini gösteriyor. Ama küçük ve sekter eylemlerle bu öfkeyi harekete geçirebilmek mümkün deðil. Ancak kitlelerin öznesi olduðu eylemlilik ve etkinlik süreçleri hareketin bütününü kapsayabilir. Bunun için Savaþa Hayýr Platformu'nun doðrudan eylem doðrudan demokrasi ilkesi temel hareket noktalarýndan biri olmak zorunda. Savaþa tepki duyanlar sadece küçük öðrenci gruplarý deðil.

Kadýköy savaþ karþýtlarý 1 Aralýk’a hazýrlanýyor Anadolu yaksýndaki savaþ karþýtlarý iki buçuk aylýk bir kampanyadan sonra son toplantýsýný 40 kiþi ile yaptý. Kadýköy Savaþa Hayýr Platformunda þimdiye kadar TümBel-Sen, Eðitim-Sen, Ses'den aktivistler, Üniversite ve liselerden savaþ karþýtý öðrenciler, Dsip, Emep, Hadep, SDP ve Ýþçi Gazetesi'nden aktivistler ve çok

lamasý boyunca "Savaþa hayýr, yaþasýn halklarýn kardeþliði", "ABD askeri olmayacaðýz" ve "Türkiye Irak'tan elini çek" sloganlarý atýldý. Yarým saat süren eylemin ardýndan ÝHD'nin her cumartesi geleneksel olarak düzenlediði savaþ karþýtý oturma eylemine toplu olarak gidildi. Ayrýca Platform temsilcileri ayný saatlerde Ankara'nýn bir baþka yerinde düzenlenen Özgür Eðitim mitingine katýlarak konuþma yaptýlar. 12 Kasým günü toplanan Ankara Savaþa Hayýr Platformu 1 Aralýk'ta Ýstanbul'da gerçekleþtirilecek "Irak'ta Savaþa Hayýr!" mitingine katýlma kararý aldý. ASHP, kendisini geniþletmek, Ankara'daki savaþ karþýtý güçleri birleþtirmek ve 1 Aralýk'taki eylemin ardýndan Ankara'da daha güçlü ve kitlesel eylemler düzenlemek için kampanya baþlattý. sayýda baðýmsýz biraraya geldi. Kadýköy dýþýnda Maltepe, Kartal ve Ümraniye'de kitle örgütleri ziyaret edilerek buralarda da yerel platformlar kurulmasý ve etkinlikler düzenlenmesi için adýmlar atýldý. Platforma katýlan saðlýk çalýþanlarý 16 Kasým'da Kadýköy iskelesinde masa açtýlar. Saðlýk çalýþanlarý 19 Kasým Salý günü saat 18.30'da Kadýköy Ses'te Floransa'daki savaþ karþýtý gösteri ve Avrupa Sosyal Forumu'nun video gösterimini yapýyor ve Floransaya giden konuþmacýlarla bir panel düzenliyor. Kadýköy Savaþa Hayýr Platformu 1 Aralýk mitinginin duyurusu için 21 Kasým Perþembe saat 14'te

Kadýköy iskelesinde biraraya gelerek bildiri daðýtacak. Ýzleyen Cumartesi günü ayný etkinlik tekrar edilecek. 1 Aralýk mitingine kitlesel bir katýlým Anadolu yakasýnda yerellere yayýlmýþ kitlesel bir platforma dönüþmek için bir sýçrama noktasý olabilir. Kadýköy savaþ karþýtlarý 1 Aralýða kadar her gün bildiri daðýtýmý ve afiþlemeye çýkacaklar. Bilgi edinmek, malzeme almak ve kampanyaya katýlmak için irtibat: Anadolu Kültür Merkezi 0216 347 9473, Karakedi Kitabevi 0216 418 53 40 Her perþembe saat 18.30'da TümBelSen'de bütün savaþ karþýtlarýna açýk toplantýlar devam ediyor. Adres: TümBelSen, Rýhtým Cad. Nemlizade Sk. 3/5

Geçmiþte formasyon eylemlerini örgütleyen aktivistler de, toplamda sayýsý 50'yi aþan öðrenci kulüpleri de, yalnýzca derslerini dinlemeye alýþtýðýmýz öðretim üyeleri de bu konuda sözlerini söylemeli, savaþa karþý olduðunu beyan etmeli. Bu yüzden her bir öðrenci çevresini, arkadaþ grubunu da kapsayabilecek geniþ koalisyon fikriyle harekete geçiyoruz. 1 Aralýk'tan önceki hafta için "Benim Adýma Savaþma" film gösterimi, ve 1000'in üzerinde öðrencinin katýlabileceði savaþ karþýtý bir þenlik þimdiden inþa edilmeye baþlandý. Sýnýf sýnýf, fakülte fakülte örülecek bu faaliyetlerin sonucunda ise Ýstanbul Üniversitesi pankartýyla hep birlikte ve daha gür "savaþa hayýr!" demek için 1 Aralýk mitingine katýlýnacak.

Savaþa Hayýr Platformu’na katýl! Adres: Ýstiklal Caddesi, Büyükparmakkapý Sokak, No: 8, Kat: 4 Beyoðlu - Ýstanbul Tel: (0 212) 252 72 87 E-posta: 1aralik@gmx.net

SOSYALÝST TARTIŞMA FORUMU 1 9 - 2 0 - 2 1 - 2 2

A R A L I K

Dünyada ve Türkiye’de yükselen savaþ karþýtý hareketi, uluslarasý iþçi hareketinin sorunlarýný, devrimci marksizmi tartýþmak ve birlikte örgütlenmek için Sosyalist Tartýþma’da buluþalým. Ýrtibat ve katýlým için: (0 216) 418 53 40 - (0 216) 346 65 73 (0 212) 418 53 40 Ayrýca Sosyalist Ýþçi satýcýlarýndan ayrýntýlý bilgi edinebilirsiniz

2 0 0 2

Ý S T A N B U L


9

Bir anti-kapitalist öneri: AŞA?IDAN SOSYALÝZM G

eçtiðimiz günlerde Floransa'da düzenlenen Avrupa Sosyal Forumu buluþmasýnda, dünya ezilenleri olarak büyük bir zafer kazandýk ve baþka bir dünyaya doðru bir adým daha attýk. Bir milyon kiþinin katýldýðý savaþ karþýtý gösteriye ve düzenlenen binlerce tartýþma toplantýsýna damgasýný vuran iki slogan vardý: "Baþka bir dünya mümkün" ve "Tek yol devrim"...Dünyanýn her tarafýndan Floransa'ya gelen onbinlerce antikapitalist aktivist, iþçiler, göçmenler, ezilen uluslar, kadýnlar, eþcinseller, yoksul köylüler, sakatlar, sosyalistler, ressamlar, davulcular, þairler, sendikacýlar, sosyalistler, anarþistler, yeþiller, otonomlar...Savaþý durdurmaya ve baþka bir dünya kurmak için çýrpýnmaya karar vermiþ insanlar topluluðu... Tabi ki tarihin ilk büyük gösterisi deðildi bu. Ne de sonuncusu olacak. Fakat, bütün dünyada günden güne büyüyen öfke ve çoðalan deðiþim isteði gösteriyor ki, hiçbir þey eskisi gibi olmayacak! Hareketin en birinci sloganlarýndan biri, "Baþka bir dünya mümkün" sloganý, -hem bize, hem de bizim gibi daha milyonlarca aktiviste- doðal olarak þu soruyu sorduruyor,:

Nasýl bir dünya? Kapitalizme alternatif olacak "baþka bir dünya" çaðrýsý kuþkusuz bütün ezilenler için topyekün bir kurtuluþ projesi olmak zorunda. Türkiye'li kamu çalýþanlarýnýn KESK saflarýndan yükselttiði sloganý hatýrlarsak, "Kurtuluþ yok tek baþýna, ya hep beraber ya hiç birimiz" anlayýþý hareketin doðal bir sonucu zaten. Baþka bir dünya deyince de hep beraber aklýmýza þunlar gelmiyor mu? Emek sömürüsünün olmadýðý, kâr için deðil ihtiyaç için ürettiðimiz, ülkelerin ve sýnýrlarýn kalktýðý, herþeye ortaklaþa sahip olduðumuz, dolayýsýyla silahlanma-savaþordu gibi kavramlara yabancý olduðumuz, cinsler, uluslar, kültürler vb. arasýnda tam bir eþitliðin yaþandýðý, özgürlüðün kol gezdiði bir evrensel insan ulusu ve bu ulusun ortak sahibi olduðu bir yeryüzü. Ýpuçlarý Floransa'da yatan bir dünya; rengarenk, cývýl cývýl, üreten ve tartýþan binlerce insan... Floransa'yý bir hafta boyun-

ca nasýl iþgal ettiysek, nasýl savaþsýz, sömürüsüz, ezmedenezilmeden yeni bir dünya kurgulamaya çalýþtýysak iþte bütün dünyada bunun gerçekleþtiðini düþünelim. Yeterince açýk ve heyecan verici deðil mi? Biz Marksistler, yeni bir dünya kurgulamaya önce yaþadýðýmýz dünyayý çözmeye çalýþarak baþlýyoruz. Yani diyoruz ki, nedir sömürünün kaynaðý, ulus eþitsizliðinin, cinsel ayrýmcýlýðýn, yabancýlaþmanýn kaynaðý? Dünya neden sýnýrlarla belirlenmiþ ve bu sýnýrlarýn baþýna askerler dikilmiþ ve ve ve......

Sosyalizm: sýnýfsýz bir dünya için! Uluslararasý bir devrimci olan Karl Marks, bundan yüzelli yýl önce bu sorularý yanýtlamaya þöyle baþlamýþtý: "Tarih, sýnýf savaþýmlarýnýn tarihidir". Çünkü, dünyadaki bütün pisliklerin kaynaðýnda insanlýðýn iki sýnýfa bölünmüþ olmasý yatýyor. Dünyayý iþgal etmiþ ve herþeye sahip çýkmýþ bir patronlar sýnýfý ve emeðinden baþka satacak hiçbir þeyi olmayan biz iþçiler, öðrenciler, topraksýz köylüler, iþsizler...Fabrikalar onlara tapulu olduðu için üretilen herþey kâr amaçlý üretiliyor, milyonlarca insan sokakta yaþarken ev deðil tank yapýlýyor. Eðitim de, saðlýk da, hukuk da onlarýn çýkarýna göre planlanmýþ durumda deðil mi? Çünkü yaþadýðýmýz sistem kapitalin, yani büyük sermayenin sistemi. Öyleyse çözüm gayet açýk deðil mi? Üretim araçlarýndan baþlayarak dünyamýzý yeniden ele geçirmek zorundayýz. Üretimin planlanmasýndan, kanunlara; bütün yönetim mekanizmalarýnýn aþaðýdan yukarýya, kollektif bir temsil sistemi yoluyla yeniden inþa edilmesi gerekiyor. Yani sermayenin iktidarýný yýkýp yerine emeðin iktidarýný kurmalýyýz ve bunun üzerinden þekillenecek bir kollektif özgürlükler dünyasý yaratmalýyýz.

Kim yapacak bunu? Ve nasýl ? Marksizmin sosyalizm anlayýþý iþte bu sorularýn üzerine kurulmuþtur. Eðer kollektif bir egemenlik istiyorsak, kollektif bir devrim yapmak zorundayýz. Yani devrim, bir çoðunluk devrimi olmalýdýr. Eðer

üretim araçlarýnýn ortak mülkiyetini istiyorsak, bunu ancak bu araçlarý kullanmakta olan sýnýfýn, yani iþçi sýnýfýnýn etrafýnda örgütlenerek gerçekleþtirebiliriz. Üstelik iþçi sýnýfý, üretimi ele geçirebilecek ve yeniden örgütleyebilecek tek sýnýftýr. Çünkü iþçilerin çýkarlarý ortaktýr. Ýþçi sýnýfý sistemin çarklarýný, o çarklarýn ürediði yerden yani fabrikalardan, yani okullardan, hastanelerden, iþyerlerinden durdurabilecek bir yapýya sahiptir. Her hangi bir iþçi grevini izleyen herkes, orada iþlerin nasýl ortak yapýldýðýný, kararlarýn nasýl ortak alýndýðýný, diðer ezilen kesimlere karþý tavýrlarýn ve bakýþýn nasýl hýzla deðiþtiðini ve özgürlük anlayýþýnýn grev çadýrlarýndan nasýl yayýldýðýný muhakkak görmüþtür. Geçtiðimiz yaz aylarýnda gerçekleþen Paþabahçe grevine destek için her akþam Paþabahçe halký onbinlik kortejlerle yürüyordu. Sekizyüz iþçinin direniþi, toplumun geri kalanýný da kendi etrafýnda saflaþtýrmýþtý. Ve televizyona konuþan bir grevci iþçi, bu iliþkiyi çok iyi koyuyordu: "Biz, türban yasaðýna da karþýyýz, Kürtçe'nin yasaklanmasýna da. Bizim için aslolan herkes için özgürlük ve herkes için demokrasidir...."

Sosyalizme Giderken: Yukarýda anlatmaya çalýþtýðým þeyin özeti þudur: Sosyalizm, iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarýný ele geçirmesidir. Üretimin ve yönetimin aþaðýdan yukarýya doðru planlanmasýdýr. Bütün özgürlüklerin önünü týkamakta olan kapitalist özel mülkiyet ve onun egemenliði ancak böylesi bir kollektif sahiplik ile deðiþtirilebilir. Ve bu "katýlýmcý kitle demokrasisi", bu aþaðýdan yukarý örgütlenme, bütün özgürlüklerin yegane garantisidir. Ne yazýk ki, geçtiðimiz yüzyýlda sosyalizm adýyla çokça diktatörlük kurulmuþ, çokça azýnlýk iktidarý ve onun baský sistemi örgütlenmiþtir. Sosyalizm adýna kitle katliamlarý

yapýlmýþ, savaþlar çýkarýlmýþtýr. Bütün Doðu Avrupa ülkelerinin kuruluþu kabaca söylersek Rus tanklarýnýn paletlerinin altýnda olmuþtur. Topyekün bir sýnýf mücadelesi ile deðil. SSCB'yi deðerlendirirken de buradan bakmalýyýz. Bindokuzyüzyirmi'lerin sonuna doðru, Stalin ve onun bürokratlar sýnýfý tarafýndan yeni bir sýnýflý toplum örgütlenmiþtir. Ýþçi iktidarý, sovyet sistemi yýkýlmýþ yerine parti iktidarýna dayalý bir diktatörlük getirilmiþtir. Ýþçi devriminin bütün kanunlarý deðiþtirilmiþ, buna direnen yüzbinlerce insan ise sürgüne gönderilmiþ ya da yok edilmiþtir. Ve bunlar uzun tartýþmalarýn konusudur.(Bkz: 8. sayfa)

Özgürlük için, aþaðýdan sosyalizm: Yukarýda Uluslararasý Sosyalizm akýmýnýn sosyalizm anlayýþý hakkýnda ipuçlarý vermeye çalýþtým. Takdir edersiniz ki, bir tek yazý ile aslýnda sadece ipucu verilebilir. Eðer bu ipuçlarý size anlamlý geliyorsa; sosyalizmin geleneðini diktatörlüklerden ayrýþtýrýp hareketin önüne net bir projeyle çýkmak gerektiðine inanýyorsanýz, bu sefer altmýþsekiz'deki gibi olmasýn diyorsanýz, Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisi sizi enerjisine ortak etmeye ve iþçi iktidarý için beraber hamallýk yapmaya çaðýrýyor. Çünkü baþka bir dünya, gerçekten mümkün! Levent DURAN


10

sosyalist iþçi

F LO R A N S A

Avrupa'da ilk birleþik savaþ karþýtý gösteri

Floransa 1 gün için anti-kapitalistti 6

-10 Kasým tarihleri arasýnda, Ýtalya'nýn Floransa kentinde ilk kez düzenlenen Avrupa Sosyal Forumu (ASF) buluþmasý, batý Avrupa, Akdeniz ve doðu Avrupa'da neoliberalizme, savaþa ve ýrkçýlýða karþý mücadele eden sosyal hareketleri bir araya getirdi. Geniþ katýlýmýn, coþkunun, çok renkliliðin ve dinamizmin de gösterdiði gibi, Avrupa'da küresel direniþ hareketi, bir protesto hareketi olmaktan, küresel sermayeyi karþýsýna alan bir sistemkarþýtý devrimci harekete doðru eviriliyor. Avrupa'nýn bütününün tersine, Türkiye'de mücadele eden sosyal hareketlerin tüm dikkatleri seçime kilitlenmiþti. Ýstanbul Sosyal Forumu (ÝSF), uzun bir süre boyunca çok az sayýda aktivistle sürdürdüðü kampanyada ASF'ye dikkat çekerek, Floransa'daki buluþmaya katýlýmýn öneminin altýný çizdi. Olanaksýzlýklara karþýn, çeþitli kurumlarý temsilen ve baðýmsýz duruþa sahip anti-kapitalistlerden oluþan 30 kiþilik bir grupla, bu tarihsel buluþmada yerini aldý.

Sosyal forum ASF'ye organizatörlerin beklentisinin 4 katý üzerinde, 60 bin kiþi katýldý. Tüm kýtalardan ve 105 ülkeden katýlým söz konusuydu. Forum boyunca bin kadar gönüllü, tüm dünyadan 1800 kadar gazeteci çalýþtý. Forumda sabahlarý beþ bin kiþilik salonlarda toplam 30 kadar büyük toplantý yapýldý. Bunun yaný sýra 160 seminer, 180 kadar da atölye gerçekleþti. Konular baþta savaþ, neoliberalizm ve ýrkçýlýk olmak üzere; dünyanýn tüm sorunlarýný kapsýyordu. ASF, Ýtalyan hükümetini ve egemen sýnýfýný da oldukça ürkütmüþtü. Berlusconi ve polis yetkilileri haftalar öncesinden foruma saldýrdý, katýlýmcýlarý terörist ilan etti ve forumu yasaklamak için kampanya yürüttü. Ancak yine de bu ilk forumda devasa katýlýmý engelleyemedi.

1 milyon savaþ karþýtý Nitekim 9 Kasým günü düzenlenen, Avrupa'nýn ilk birleþik savaþ karþýtý eylemine bir milyonun

üzerinde insan katýldý. Eylemin önemli özelliklerinden biri de, anti-kapitalist aktivistlerin yaný sýra çok güçlü bir sendikal katýlým olmasýydý. Ýtalya'nýn en büyük sendika konfederasyonu, geçtiðimiz Mart ayýnda Roma'da 3,5 milyonluk iþçi eylemini örgütlemiþ ve Nisan ayýnda 16 milyon Ýtalyan iþçisinin greve çýkmasýna öncülük etmiþ olan CGIL ve ASF'nin örgütlenmesinin merkezinde yer alan FIOM-CGIL (Metal Ýþçileri Sendikasý) eyleme kitlesel katýldý. Eylemin en ön safýnda ise, FIAT'ta direniþte olan iþçiler yer alýyordu. Eyleme katýlan kortejlerin en büyüklerini, Ýtalya'da son derece geliþmiþ olan, sosyal forum kortejleri oluþturuyordu. Avrupa'nýn diðer ülkelerinden sosyal forumlarýn katýlýmý da yüksekti. En büyük katýlým Fransa'dan ve Ýspanya'dandý. Ýngiltere'den Globalise Resistance, aylar öncesinden baþladýðý bir kampanya sonucu, sendikalardan da katýlýmla büyük bir blok olarak gelmiþti. Öte yandan, Floransa halkýnýn desteði çok büyüktü. Balkonlardan çiçek atýp alkýþlayan, yollara dizilerek coþkuyla destek veren kent halký, Avrupa savaþ karþýtlarýný baðrýna bastý. Floransa halký sadece pasif bir destek vermedi. Yürüyüþ kortejinin önünde Mussolini'ye direnmiþ olan anti-faþistler yer alýyordu. Kortejlerde atýlan "Tek yol devrim", anti-kapitalist, savaþ karþýtý ve Berlusconi aleyhtarý sloganlar çok alkýþ aldý. Floransa bir kez daha, yüzlerce farklý konu etrafýnda ortak düþmana karþý yüz binlerin birliðini örmenin çok olanaklý olduðunu gösterdi.

Enternasyonalist Floransa, hareketin tüm kanatlarýný, sendikal hareketi, siyasi partileri ve genç ve radikal aktivistleri, sivil toplum örgütlerini, sosyalistleri, kýsaca çok farklý kesimleri bir araya getirdi. Bu hareketin zenginliði. Porto Alegre II'de dile getirilen Sosyal Hareketler Çaðrýsý'nýn da vurguladýðý gibi, "Farklýlýðýmýz gücümüzü oluþturuyor..." Taraflar bulunduklarý pozisyonlarý tartýþmaya

açýk, dar kalýplara mahkum deðil. Tüm bunlarýn yaný sýra hareketin önemli özelliklerinden biri de, enternasyonalist olmasý. Hareket, çok renkliliðinin yaný sýra, tüm dünyanýn sorunlarýna duyarlý. Irkçýlýða karþý, göçmenlerin sorunlarýna sahip çýkan, IMF'nin boyunduruðu altýndaki yoksul ülkelerin borçlarýnýn iptal edilmesini gündemine almýþ, Irak ve baþka ülkelerde milyonlarca insanýn ölmesine neden olan ambargolara karþý.. Cinsiyetçiliði ve homofobiyi mahkum ediyor.. Ama her þeyden önce, savaþlarý, küresel kapitalizmin askeri yüzü olarak görüyor ve net bir savaþ karþýtý tutuma sahip.

Nereye? Seattle'da ve sonrasýnda küresel kapitalizmin kurumlarýný hedef alan ve kendisini bir protesto hareketi olmakla sýnýrlayan küreselleþme karþýtý hareket, Floransa'da sendikal hareketle bütünleþmiþ ve baþta savaþ çýðýrtkaný Bush ve ekibi, Berlusconi ve Blair'e karþý, düzen karþýtý bir aþamaya geldi. Artýk sistemin kendisini hedef alýyor. Büyüyor, geliþiyor. Seattle'da 100 binle baþladý, Cenova'da 300 bin, Londra'da 500 bin oldu Floransa'da 1 milyon kiþiyi sokaða döktü. Hareketin önemli bir özelliði de, yeni genç bir kuþaðý radikalleþtirmesi. Hareketin içinde hýzla radikalleþen bu aktivistler, kendi eylemlerinin sonuçlarýna son derece güveniyor. Ancak küresel kapitalizmin, stalinizmin ve ana politik akýmlarýn krizi ve savaþ gibi konular önümüzde çok önemli tartýþmalarýn olduðunu gösteriyor. Hareketin bütünü neo-liberalizme ve savaþa karþý birlikte mücadele ederken, kendi içinde de özellikle üç önemli tartýþma sürüyor: Savaþý durdurabilir miyiz? Hareketin bileþimi. Siyasi partilerin rolü ve örgütlü iþçi sýnýfý ile iliþkiler. Hareket bundan sonra nasýl yoluna devam edecek? Bu konuda net fikirlere sahip ve politik olarak müdahale eden bir yerden hareketin parçasý olmak durumundayýz. Floransa'nýn örgütlenme


sosyalist iþçi

FLORANSA süreçleri boyunca çok farklý düzeylerde politik mücadele verildi. Önce eylemin savaþ karþýtý olup olmamasý konusunda bir mücadele oldu. Ýtalyan Sosyal Forumu organizatörleri, savaþ karþýtý bir eylemin gereðine ikna deðildiler. Uzun tartýþmalar sonunda ikna oldular. Öte yandan, hareketin kendisine de güvenmiyorlardý. Katýlýmýn çok küçük olmasýný bekliyorlardý. Tüm bunlar yoðun politik mücadelelerle aþýldý. Yani hiçbir sonuç kendiliðinden deðil. Floransa'daki baþarý, sadece fikirlerle gerçekleþmedi. Birinci buluþmada 60 bin kiþinin katýlýmýnýn saðlanmasý, 10 ay boyunca süren, binlerce aktivistin çalýþmasýyla kazanýlan, uzun ve yorucu bir faaliyetin sonucu. Hareketi ve önderliðini ikna eden baþlýca önemli geliþme ise, Eylül ayý sonunda Londra'da gerçekleþmiþ olan 500 bin kiþilik savaþ karþýtý gösteriydi. Bu eylem hareketin tüm bileþenlerine, çok büyük güçleri savaþa karþý sokaða dökmenin olanaklý olduðunu bir kez daha somut olarak kanýtladý. Bugün Avrupa'da þekillenen antikapitalist harekete müdahale eden

üç ana gövde var: Attac Ýtalyan Sosyal Forumu, ki bunun içinde otonom gruplarýn yaný sýra, Rifondazione gibi devrimci partiler ve FIOM gibi sendikal hareketin parçalarý da var. Ýngiltere'den Globalise Ressistance.

Ne yapmalýyýz? Bu uluslararasý hareketin parçasý olmayý önemseyen, Türkiye'den sosyal forum katýlýmcýlarýnýn önünde ikili bir görev duruyor. Türkiye'de sürmekte olan neo-liberalizme ve savaþa karþý mücadelede, yaygýn ulusalcý ve yerelci yaklaþýmlara karþýn, bu mücadelelerin, uluslararasý hareketin güçlü birer parçasý haline gelmesi için tüm enerji ve gücümüzü seferber etmeliyiz. Ýkincisi ise, bu hareketin pasif bir nesnesi olmaktan çýkarak, izlemek yerine, yeni þekillenen bu harekete siyasi müdahale edecek tarzda yaygýn ve güçlü bir katýlýmý örgütlemeliyiz. Hareketi þekillendiren süreçlerde siyasal mücadelenin öznesi olmak,

küresel direniþ hareketinin içinde görünür olmaktan geçiyor. Bunu gerçekleþtirmek için elimizde önemli birikim ve olanaklar var. 1 Aralýk'ta gerçekleþecek olan "Irak'ta Savaþa Hayýr" mitingi, bunlardan en önemlisi. 1 Aralýk mitingi, küresel bir direniþin parçasý olarak görülmelidir. Ýþimiz 1 Aralýk'ta bitmiyor. Floransa'da kabul edilen, Avrupa Sosyal Hareketler Çaðrýsý'nýn da duyurduðu, 15 Þubat'ta gerçekleþecek olan Avrupa çapýndaki savaþ karþýtý ortak eyleme hazýrlanmalýyýz. Hareketin eylem takvimini izlemek ve bu mücadelelerin parçasý olmak durumundayýz. Bu ise bize büyük sorumluluklar yüklüyor. Floransa'nýn deneyimleri önemli. Bu deneyimleri ortaklaþtýrmak ve yaygýnlaþtýrmak süreçlerin yaygýnlaþmasýna katkýda bulunacak. Floransa bize iþçilerin yaratacaðý bir dünyanýn nasýl olacaðýný kýsa da olsa gösterdi. Floransa'da polis yoktu. Kenti hareketimiz ele geçirmiþti. Floransa bir gün için anti-kapitalisti. Düþünün, bir de tüm dünya bizim elimize geçse.... Levent ÞENSEVER

Floransa'da savaþa karþý 1 milyon insan yürüdü Türkiye sýnýrýndan Floransa'ya doðru, Yunan ve Makedon yoldaþlara dahil olarak çoðalan savaþ karþýtý eylemciler olarak devam ettik. Yunan yoldaþlar bizi feribota binerken bayrak, düdük, zil, slogan ve coþkularýyla karþýladýlar. Hemen feribotta bir toplantý yapýldý. Bu toplantýya Ýstanbul Sosyal Forumu'dan da konuþmacýlar katýldý. Bütün dünya solunun meraký ve ilgisi nedeniyle feribottan itibaren Türkiye'deki politik gündem, özellikle seçim sonuçlarýna iliþkin bilgi ve deneyimler aktarýldý. Ýtalya'ýn liman kenti olan Ancona'da feribottan indiðimizde bizi Ýtalyan yoldaþlarýn yanýsýra, basýn ve pasaportlarýmýz alýnmak üzere bir polis otosu bekliyordu. Sýnýrda yaklaþýk bir saat bekletildik; ama halaylarýmýz ve sloganlarýmýz susmadý. "Kapýlarý açýn IMF'yi kapatýn", "Enternasyonal dayanýþmayý yükseltin", "Yaþasýn halklarýn kardeþliði", "Direne direne kazanacaðýz " gibi sloganlarý Kürtçe, Türkçe, Almanca, Ýtalyanca, Rumca, Fransýzca attýk. Entenasyonalizmin bayraðýný ve sesimizi olabildiðince yükseltik. Ben bir kere daha Türkiyeli olarak Avrupa'dan baðýmsýz olarak emperyalizme ve baskýcý egemen sýnýfa karþý daha fazla mücadele vermemiz gerektiðini düþünüyorum. Sýnýrlarda beklememek için! Floransa'ya vardýðýmýzda akþam olmuþtu, büyük bir meydanda buluþtuk. Açýlýþ konuþmasý ve sosyal foruma iliþkin konuþmalar yapýldý. Biz ve Yunanlý dostlarýmýz için ayrýlmýþ spor salonunda uyku tulumlarýmýzla kaldýk. Ertesi gün, fuar alanýna benzer devasa büyüklükteki dört günümüzü geçirdiðimiz, toplantýlarýn yapýldýðý, standlarýn açýldýðý, insanlarýn yemek yeme, buluþma ve sohbet etme yeri olan Fireze de Bassa'ya gittik. Burasý binlerce insanýn uðrak yeri oldu. Ayný anda onlarca salonda çeþitli konularda toplantýlar yapýldý bir çok yabancý dile simultane çeviri yapýldý. Bu toplantýlara

katýlým 250-5000 kiþi arasýndaydý. Bazý toplantýlar o kadar kalabalýk oluyordu ki býrakýn otumayý ayakta dinleyecek yer kalmýyordu. Biz Türkiyeli'ler sürekli birbirimizi kaybediyorduk. Konuþamadýðýmýz insanlarla gözgöze geldiðimizde hemen orada bulunuþumuzun ortak nedenini hatýrlayan gözlerle bakmaya baþlýyorduk. Çünkü herkesle konuþma olasýlýðýmýz asla olamayacaktý. Çok çeþitli parti, örgüt, sendika, otonom, dernek, öðenci birlikleri, kadýn örgütleri , eþcinseller, üçüncü dünyayla dayanýþma kampanyasýnýn standlarý vardý. Bu standlarda kitap, dergi, gazete, broþür, tiþört, rozet, çanta, bazý etnik kültürler ait malzemeler satýldý. Biz az kiþi olmamaýza raðmen standýmýza ilgi yoðundu insanlar dayanýþma için baðýþ yaptýlar, üzerinde; Irak'ta savaþa hayýr yazýlý rozet ve tiþörtlerimizden aldýlar, Türkiye ile ilgili sohbet etmek istediler, fotoðraf çektiler, gazeteci arkadaþlar röpörtaj yaptýlar. Akþam forum için hazýrlanmýþ atölye, konser, dinleti, tiyatro ve dans gösterilerine, müzikli, danslý eðlence çadýrlarýna katýlmaya çalýþtýk. Ve cumartesi günü yapýlan 1 milyon

kiþilik yürüyüþ türlü ideoljilere sahip olmasýna raðmen ortak bir fikir vardý. Savaþa karþý mücadele etmeki, büyüyen anti kapitalist harekete destek vermek gerektiði. Saat 12 'de baþladý akþam 5-6 gibi konser olarak devam etti. Genel atmosfer özellikle; "Filistin'e özgürlük Irakt'a savaþa hayýr, Biz anti kapitalistiz, Kahrolsun Berlusconi, Yaþasýn Carlo Guilliani Katil Busch Berlusconi " sloganlarýyla coþkulu ve baþka bir dünyanýn mümkün olduðunu baðýran bir yürüyüþ zaman zaman koþuþtu. Biz belki bu foruma çok kitlesel katýlamadýk, ama Türkiyeli'ler olarak orada olduðumuzu bu harekete destek vermek için olanaklarýmýzý zorladýðýmýzý hissetirdik ve haziranda selanik'te yaplýcak olan foruma çok daha kitlesel olarak katýlacaðýmýza karar vererek ayrýldýk. Ben tüm Floransa boyunca heyecanlýydým ve onu buraya taþýyýp bu heyecaný buradaki yoldaþlarada anlatarak onlarýnda o atmosferi yaþamasýný istiyorum; çünkü buna herkesin ihtiyacý olduðunu herkesin yaþamasý gereken bir deneyim olduðunu düþünüyorum. Deniz POLAT

11 Savaþ ve barýþ Floransa'da ýrkçýlýk, yurttaþlýk, neo-liberalizm, demokrasi, sendikal hareket, kadýn hareketi, eþcinsel hareket ve savaþa karþý yapýlan Avrupa Sosyal Forumu toplantýlarýna damgasýný vuran konu en çok savaþ oldu. En az beþ bin kiþinin katýldýðý savaþ ve barýþ toplantýlarýnda ABD'nin Irak'a müdahalesinin engellenmesi buna baðlý olarak savaþ karþýtý hareketin her yerde inþa edilmesi, bu savaþ engellenmediði taktirde ne tür tahribatlara yol açacaðý bolca konuþuldu. Küresel sermayenin sonuçlarýna karþý gelmek ve savaþsýz baþka bir dünyayý yaratmanýn kendi elimizde olduðu sýkça vurgulandý. Ýngiltere Savaþa Hayýr Koalisyonu'ndan (Stop the War Coalition) ve ayný zamanda Sosyalist Ýþçi Partisi'nden (Socialist Workers Party) Lindsey German "sadece geçen on sene içerisinde bir milyondan fazla insanýn Irak'ta öldüðünü, artýk Irak halkýnýn daha fazla acý çekmesine izin veremeyeceðimizi, bunun için okulda, iþyerinde, sendikalarda, sokakta bir araya gelirsek bu savaþý durdurmanýn mümkün olduðunu anlattý.Ayrýca savaþ baþladýðýnda Savaþa Hayýr Koalisyonunun herkesin iþini, okulunu býrakarak sokaða çýkma çaðrýsý yaptýðýný duyurdu. Yunanistan, Cenova 2001 Koalisyonundan Maria Styllou, "savaþ karþýtlarýnýn her ülkede kendi hükümetlerine karþý mücadele vermesinin önemi" üzerinde durdu. Ayrýca "bizi savaþ ve zalimlikle tehdit eden sistemi ortadan kaldýracak, savaþý durduracak güce sahip olduðumuzu" anlattý. Maria konuþmasýnda "Türkiye'de seçimlerde IMF'yi ve savaþý destekleyen partilerin parlamento dýþýnda kaldýðýný ve bu dünya çapýnda savaþ karþýtý gösterilerin yerel politikalarý nasýl deðiþtirdiðini" söyledi. ATTAC'dan konuþmacý Hans Abrahamsson ise "BM ne derse dersin biz Irak'taki savaþa karþý çýkacaðýz.ABD'nin en büyük terörist olduðunu biliyoruz", diyordu. "1962'den 1968'e kadar Vietnam'a karþý bir tepki yoktu .Ama bugün savaþ baþlamadan yüz binlerce insan sokakta gösteri yapýyoruz. IMF, DB, DTÖ'ne karþý mücadele eden bu hareket þimdi savaþa karþý mücadele veriyor. Avrupa Sosyal Forumu gösterdi ki ayný amaçlar için mücadele ediyoruz. Her yerde ittifaklar kurup, bunu uluslararasý alanda da zorluyoruz." Yukarýda özet halinde verilen konuþmalarýn dýþýnda da örnekler verilebilir ancak ASF'de verilmeye çalýþýlan ortak mesaj þuydu: Biz çoðunluðuz ve çoðunluðun çýkarýný temsil ediyoruz. Savaþ isteyen bir avuç sermayedarýn karþýsýnda bu savaþý durduracak milyonlarca insan var. Bu toplantýlardan çýkarmamýz gereken bir sonuç da bu hareketin nasýl ortaya çýktýðýna iliþkin bilgilere ve deneyimlere kulak kabartmak olacaktýr. Toplantýya katýlan her konuþmacý bu aþamaya gelinceye kadar her gün bir yýðýn iþ yapýldýðýný anlattý. ABD'nin savaþýný teþhir eden forumlar, film gösterimleri, imza kampanyalarý, toplantýlarý okul okul, iþyeri iþyeri, sendika sendika örerek buradaki katýlýmý da gösterilere taþýyarak yarattýklarýný anlattýlar. Þimdi burada bizim de yapmamýz gereken þey bu deneyimlerin ýþýðýnda 1 Aralýk eylemini inþa etmek olacaktýr. Berna Eðitim-Sen üyesi


SAYI:191 21 KASIM 2002 500.000 TL ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Şti. Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Sakýzgülü Sok. 24/4 Kadýköy/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

www.geocities.com/sosyalistisci/

sosyalistisci@hotmail.com

Yalnýz savaþa deðil, IMF'ye de hayýr! "B

inlerce ton kimyasal maddeyi yok ettik. Yýllarca gece gündüz durmadan çalýþan, her gün tonlarca malzemeyi ateþe verdiðimiz bir yakma tesisimiz vardý. Çýkýp bazý bombalarý yerlerinde patlattýk; füzeleri ve bu maddelerle dolu baþlýklarýný boþalttýk. Bu maddelerin izini sürüp yok ettik." Bu sözler BM silah eski denetçisi Scott Ritter'a ait. Körfez Savaþý'ndan sonra Irak'a giden silah denetçilerinin ülkede bulunan ve ABD'nin saldýrýlarýna gerekçe gösterdiði silahlarýn nasýl titizlikle yok edildiðini anlatýyor. Scott Ritter kendisiyle yapýlan bir röportajda bu tür silahlarýn Irak'ta bir daha üretilebilmesinin imkansýzlýðýný, elde kalmýþ olsa bile kimi biyolojik ve kimyasal maddelerin (Sarin ve Tabun gazlarý, sývý þarbon gibi) miadýný doldurmuþ ve artýk bir iþe yaramaz halde olacaklarýný çok net açýklýyor. Üstelik imha iþleminin ardýndan yapýlan denetlemeler öyle ince elenip sýk dokunmuþ ve öyle yüksek teknolojiye dayalý ki Saddam'ýn býrakalým nükleer, kimyasal ya da biyolojik silah üretmeyi denetçilerin ya da casuslarýn gözünden kaçarak tuvalete bile gitmesi mümkün deðil. Örnek yine Ritter'dan: "Tarlalarý lazerle tarayýp ýþýna maruz kalan havanýn parçacýk içeriðini tahlil eden son derece hassas aletlerle Irak'ý baþtan sona dolaþan gezici ekiplerimiz vardý". Ýþte ABD'nin kendisinin binde biri kadar bile silaha sahip olmayan Irak'ta yaptýðý silah denetlemeleri. 1990'da, kendi yarattýðý canavarý 42 gün süreyle, üstelik 2.Dünya Savaþý'nda atýlan bombalarýn toplamý kadar bombayla yerle bir edip "sanayi öncesi" çaða geri götüren ABD o gün 'demokrasi' bahanesini kullanýyordu. Bugün ise kargalarýn bile güldüðü 'Irak'ýn elinde silah var' yalanýný... Irak'ýn kapýlarýný sonuna kadar açýp 'gelin istediðiniz kadar denetleyin' deme-

sine, dünyanýn büyük çoðunluðunun karþý çýkmasýna, Körfez Savaþý'na tereddütsüz katýlan büyük batýlý devletlerin bile itiraz etmesine raðmen Irak'a saldýrmaya kararlýlar. Her türlü bahanenin ötesinde bu savaþýn petrol ve dünya hegemonyasý için çýkarýlacaðý herkes tarafýndan biliniyor. Ritter ülkesi ABD için canla baþla çalýþmýþ bir silah uzmaný. Saddam'ý ve Irak halkýnýn can güvenliðini bir an için bile aklýnýn ucundan geçirmiþ deðil. Ancak ABD anayasasýna öyle bir güvenle baðlý ki Bush ve çetesinin "bu kez" Irak'a saldýrmakta haksýz olduðunu açýklýyor. Eylül ayýnda Londra'da yapýlan 400 bin kiþilik savaþ karþýtý gösteriye konuþmacý olarak katýldý. O bile bu savaþýn mantýksýzlýðýnýn farkýnda. Bunun bir kýyamet senaryosu olduðunu söyleyen Ritter "...70 bin Amerikan askeri Irak'ta kuþatma altýnda kalýrsa atom bombasýný atarýz. Bundan þüphe olmasýn. Bu her açýdan kötü bir savaþ. Bu savaþta kazanan olmayacak" diye uyarýyor. ABD baþta Ortadoðu olmak üzere bütün dünya halklarýnýn canýna okumaya hazýrlanýyor. 11 Eylül'den beri yutturulmaya çalýþýlan "terörizme karþý savaþ" masalýyla, þimdi de, dini cemaatlere göz açtýrmayan, Þii çoðunluða raðmen Sünnilerin baþta olduðu, laik Saddam rejiminin El Kaide gibi Ýslamcý terör örgütlerine destek olup silah saðlayacaðýný söylüyor. Ancak bu kez dünya halklarý ABD'ye pabucu pahalýya patlatacak. Tarihte ilk kez daha bir savaþ baþlamadan dünyanýn her yerinde devasa gösteriler yapýlýyor. Dünyada geliþmekte olan anti kapitalist hareket küreselleþmenin askeri yüzünü derhal kavradý ve küreselleþme

karþýtý gösteriler hýzla savaþ karþýtý gösterilere dönüþtü. Son olarak Floransa'da gerçekleþen bir milyon (balkonlarýndan beyaz çarþaflar sallayarak gösterilere destek veren 600 bin Floransalý sayýlmazsa) kiþilik savaþ karþýtý gösteri insanlýðýn savaþa duyduðu öfkeyi ve baþka bir dünya arayýþlarýný kanýtladý. Birbirlerinin dillerini bile bilmeyen dünyanýn her yanýndan savaþ ve sistem karþýtlarý, belki de hayatlarýnda bir kez bile karþýlaþmayacaklarý Irak halký için her dilden ortak sloganlarla bu savaþý istemediklerini haykýrdýlar. Bu tür gösterilerin büyüyerek yayýlacaðýna hiç kuþku yok. Türkiye'de de benzer giriþimler hayata geçmeye baþladý. 7-8 ay önce kurulan Savaþa Hayýr Platformu þimdiden 120 kurum ve baðýmsýz insanlarý bir araya getirerek 1 Aralýk'ta Irak'ta Savaþa Hayýr mitingi yapma kararý aldý. Bu Türkiye için çok önemli bir adým. Ancak yalnýzca savaþa karþý çýkmak yetmez. Herþeyden önce savaþlarýn küresel sermayenin çýkarlarý doðrultusunda çýkarýldýðýný unutmamak gerek. Bugün savaþ isteyenler yalnýzca, Ortadoðu petrolleri üzerinde denetimi arttýrmak ve tüm dünyada Amerikan hegemonyasý kurmak isteyen ABD egemen sýnýfýnýn savaþkan kanadýdýr. Yani küresel sermayenin en büyüklerinin açtýðý bir savaþa gidilmektedir. Dolayýsýyla küresel sermayeye karþý çýkmadan; yani onun IMF, DB,

DTÖ gibi kurumlarýyla tüm dünya halklarýna açtýðý ekonomik yýkým savaþýna karþý çýkmadan tek baþýna Irak savaþýna karþý çýkmak kötü deðil ama yetersizdir. Tüm dünyada uygulanan IMF politikalarýnýn yarattýðý tahribat Irak savaþýnda ortaya çýkacak olandan yüzlerce kat fazladýr. Üstelik IMF saldýrýlarý bir kez vurup 11 yýl aradan sonra (Körfez Savaþý'nda olduðu gibi) tekrar vurmaya benzemiyor. IMF nefes alýp verdiðimiz her an vuruyor. Uygulanan ekonomik savaþ politikalarý sonucu yýkýmýn eþiðine gelmiþ onlarca ülke bulunuyor. Dünyada bir milyar insan günde bir dolardan az gelirle yaþýyor. Saðlýk, eðitim gibi temel devlet hizmetlerinden tamamýyla yoksun. Ýçme suyu bile bulamayan yüz milyonlarca insan var. Üstelik bunlar yalnýzca TV'den izlediðimiz uzak ülkelerde deðil burada da yaþanýyor. Günde bir ekmek parasý bile etmeyen 150 bin TL karþýlýðýnda 8-9 yaþýnda çocuklar kereste atölyelerinde çalýþtýrýlýyor. Her kýþ artan sayýda insan sokaklarda donarak ölüyor. Ýþsiz ve aç insanlar beþ-on kuruþ için taksicilerin boðazýný kesiyor. Artýk mezarlýklar aç mezarlarýyla doluyor. Cebine giren her liranýn yarýsý IMF'den alýnan borçlarýn faizlerinin ödemesine giden halk, kendisinin almadýðý bu borçlarýn bir türlü kapanmak bilmediðini acýyla görüyor. 1991'deki savaþtan bu yana geçen 11 yýlda Irak'ta ambargoya baðlý çeþitli nedenlerden bir milyon insan can verdi. Ýnsanýn içi burkulmadan telaffuz edemeyeceði bir rakam bu. Ama bir de ekonomik savaþ cephesine bakalým. Dünyada hergün 19 bin çocuk (yalnýzca çocuk sayýsý bu) IMF yaptýrýmlarýnýn yarattýðý sonuçlardan dolayý ölüyor. Bu hesapla ayný 11 yýl içinde tam 76 (yetmiþ altý) milyon çocuk IMF tarafýndan öldürüldü. Asýl düþmanýn kim olduðu çok açýk deðil mi?


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.