sosyalist isci SAYI: 193
31 ARALIK 2002
2002: Direniþ yýlý Geriye dönüp baktýðýmýzda 2002 yýlýna damgasýný vuran, hiç kuþkusuz yeni bir mücadele dalgasý ve direniþ ruhu olacak. SAYFA 6-7
500.000 TL.
Venezuella’da direniþ Venezuella'da patronlar cumhurbaþkaný Hugo Chavez'i devirmeye çalýþýyor. 11 Nisan'da yaptýklarý askeri darbe giriþimi kitlesel bir direniþle karþýlaþýp püskürtülen egemen sýnýf, bu kez de genel grev örgütleyerek Chavez'den kurtulmaya çalýþýyor.
SAYFA 9
SAVAŞ ÖLDÜRÜR,
DURDURALIM! Ölmeyeceðiz, öldürmeyeceðiz!
sosyalist iþçi
2
H AFT AYA B AK I Ş
AKP hükümeti para için petrol savaþýna ortak oluyor Seçimler sýrasýnda ABD’nin savaþýna karþý olduðunu söyleyen AKP hükümeti þimdilerde ABD yetkilileri ile sýký bir pazarlýk içinde. Adým adým savaþa bulaþýyorlar. ABD yetkilileri hergün ahlaksýz bir teklifle geliyorlar. Para öneriyorlar. Gazete haberlerine göre Türkiye’ye 28 milyar dolar vereceklerini söylüyorlar. Bu para karþýsýnda AKP hükümeti her gün bir Amerikan isteðini daha kabul ediyor. Bu arada ise yaptýklarýný gizlemek için kuru sýký atýyorlar.
Para için savaþ Herþeyden önce para için savaþmak
Ýslamcýlarla birlikte eylem
1 Aralýk’a islamcý örgütler de katýldý. Kimi sosyalistler islamcýlarla birlikte eylem yapýlmasýna karþý çýkýyor. Ýslamcýlar savaþ karþýtlýðý konusunda “samimi” bulunmuyor. “Eðer ABD Kuzey Kore!ye saldýrsa karþý çýkmazlar” deniyor. Bu argüman doðru olabilir ama zaten tam da bu nedenle birlikte Irak savaþýna karþý çýkmak gerek. Eðer Ýslamcýlarýn tabanýnýn ABD’nin Kuzey Kore’ye saldýrmasýna da karþý çýkmasýný istiyorsak o takdirde eylem için de onlarý kazanmak ve ABD’nin dünya çapýndaki hegemonya hedeflerini anlatmak zorundayýz. Irak’a saldýrýya birlikte karþý çýkanlar yarýn Kuzey Kore ya da bir baþka ülkeye saldýrýya da birlikte karþý koyarlar.
ahlaki olarak iðrenç. Para için Irak halkýnýn onbinler, yüzbinler halinde öldürülmesine göz yummak, yardýmcý olmak düþünülebilir bir þey deðil. Kaldý ki günün sonunda ABD Türkiye’ye hiçbir þey vermeyecektir. Verilecek sýnýrlý yardým ise gene ABD’den silah almak için kullanýlmak þartýyla verilecektir. Bu savaþta Türkiye’nin çýkarý var mý? Kesinlikle hayýr. Kimileri Türkiye’nýn Musul ve Kerkük’ü alabileceðini düþünüyor. Yayýlmacý istekler canlanýyor. Oysa bu savaþ petrol için yapýulýyor ve ABD petrolün bir litresini bile baþkalarýna kaptýrmaz. Musul ve Kerkük Türkiye için bir hayaldir.
Bu direniþ meþrudur Savaþa karþý geliþen birleþik mücadele meþrudur. 1 Aralýk’ta kazanýlan bu meþru mücadele zeminini korumak ve geliþtirmek en önemli görevlerden birisi. Bu nedenle 1 Aralýk’ta oluþan 170 örgütün birliðini geliþtirmek, büyütmek için aralýksýz bir mücadele verilmek zorunda. Bu arada savaþ baþladýðý takdirde eylem yapýlamayacaðýný düþünenler var. Böyle düþünenler daha þimdiden yenilgiyi kabul edenler. Oysa meþru mücadele zemininde savaþ baþladýktan sonra da sesimizi duyuracaðýz. Savaþa hayýr sloganlarýmýzý sokaklarda atacaðýz. Türkiye nüfusunun ezici büyük çoðunluðu savaþa karþýdýr. Bu durumda hiç bir hükümet savaþ karþýtlarýnýn sesini kýsmaya cesaret edemez. Hiç kimse meþru mücadele zeminini yasaklayamaz.
Birleþmiþ Milletler savaþý durdurabilir mi?
Recep Tayyip Erdoðan’da dahil, kimileri savaþý BM’nin durdurabileceðini düþünüyor. “Eðer BM savaþ kararý verirse” katýlýrýz deniyor. Herþeyden önce BM 5 büyük gücün bir oyuncaðý. ABD, Rusya, Ýngiltere, Fransa ve Çin BM’nin bütün kararlarýný istedikleri gibi veto edebilirler. BM asýl olarak onlarýn fakaft en çok da ABD’nin isteklerini onaylayan bir örgüt. Eðer BM kararlarý söz konusu ise BM’nin Ýsrail için aldýðý ve hiçbiri Ýsrail tarafýndan uygulanmayan sayýsýz kararý var. Ama bu kararlarýn uygulanmasý ABD tarafýndan engellenmektedir.
Savaþ kaçýnýlmaz mý? Hergün gazete köþelerini ve televizyon kanallarýný iþgal eden gazeteciler ve her türden “uzmanlar” Türkiye’nin bu savaþa katýlmasýnýn kaçýnýlmaz olduðunu anlatýyorlar. Bush ve çetesinin Irak’a saldýrmakta kesin kararlý olduðu açýk. Ancak saldýrýnýn uzun bir süredir ertelenmekte olduðunu da unutmamak gerekir. Bunun tek nedeni ABD’nin Irakl’a saldýrmak için kendisine yeterince müttefik bulamamasýdýr. Irak’ýn komþusu olan ülkeler bir ABD saldýrýsýný desteklemediklerini ifade etmektedirler. ABD’nin bölgedeki baþ müttefiki Suudi Arabistan bile ABD
saldýrýsýný desteklemek konusunda isteksiz. Bölge ülkelerinin bu isteksizliði kuþkusuz dünya çapýndaki savaþ karþýtý harekete baðlý. Savaþ karþýtý hareket ABD ve Avrupa’da olduðu kadar Orta Doðu ülkelerinde de oldukça güçlü. Kahire, Amman, Þam, Baðdat gibi kentler yýðýnsal savaþa hayýr diyen gösterilerle sarsýlýrken devlet baskýsýnýn amansýz olduðu Suudi Arabistan’da bile savaþa karþý gösteriler oldu. Ne var ki Türkiye’de ünlü gazeteciler ve “uzmanlar” savaþa katýlmanýn kaçýnýlmaz olduðunu anlatýyorlar. “Savaþtan nasýl olsa zarar göreceðiz, bari en az zararý
görelim” deniyor. Savaþý adeta ticari bir olay, ya da borsa hissesi gibi gören bu anlayýþ savaþýn insani boyutunu unutturmaya çalýþmaktadýr. 1. Körfez Savaþý’nda 10 binlerce sivil ve asker Irak’lý öldü. Daha sonra uygulanan ambargo ise bu ülke nüfusunu kýrdý. 1 milyon çocuk ABD’nin petrol çýkarlarý için yaþamýný yitirdi. Her hangi bir maddi çýkar için yeniden milyonlarca çocuðun ölümünü saklamaya çalýþanlarýn insanlýkla bir ilgisi olamaz. Savaþ her zaman yýkým, ölüm demektir. Ancak günümüzde yýkým ve ölüm kavramlarý artýk yetersizdir. ABD ve müttefiði
Ýngiltere’nin elinde bütün dünyayý bir anda yok edebilecek kadar çok kitle imha silahý vardýr. Nükleer bombalar, kimyasal silahlar. Asýl silahsýzlandýrýlmasý gereken ABD ve Ýngiltere’dir. ABD’nin Irak’a saldýrmasýna karþý çýkmak bütünüyle bir insanlýk görevidir. Bugün dünya nüfusunun ezici bir çoðunluðu Irak’da savaþa karþý çýkmaktadýr. Bu çoðunluk kendisini ifade etmekte yetersizdir. Görev çoðunluðun kendisini ifade etmesinin önünü açmaktýr. Bu gerçekleþtiði ölçüde savaþ karþýtý hareket belki de tarihte ilk kez bir savaþý durdurmayý baþaracaktýr. Savaþ kaçýnýlmaz deðil!
sosyalist iþçi
BAŞ YAZ I
Savaþý durdurmak için birlik ve mücadele 1 Aralýk Irak’ta Savaþa Hayýr mitingi Türkiye’deki savaþ karþýtý hareket açýsýndan tam anlamý ile bir dönüm noktasýdýr. Hareketin 1 Aralýk öncesi ivmesi ile 1 Aralýk mitinginin ilan edilmesi ile baþlayan ve hala süren ve sürecek olan ivmesi arasýnda büyük bir fark var. Kimileri 1 Aralýk mitinglerinin (Ýstanbul ve Ýzmir) az buluyor. “150 örgüt bu kadar insaný mý seferber etmeliydi” türünden þikayetler var. Bunlarýn bir kýsmý yazýlý sosyalist basýna da yansýdý. Doðrusu, savaþý durdurmayý hedefleyen bir hareket için de 1 Aralýk gösterilerinin sayýlarý azdýr ama 1 Aralýk buna raðmen bir dönüm noktasýdýr.
Öncelikle sadece bir çaðýrý yapmakla, 150 örgütü yan yana getirmekle sorunun çözülmediðini fakat sadece iyi bir ilk adým atýldýðýný bilmek zorundayýz. 1 Aralýk bu nedenle iyi bir ilk adýmdýr. Ancak bu adýmýn gerisi gelmelidir. Þimdi iþimiz daha büyük yýðýnlarýn harekete geçmesi için örgütlenmek, örgütlenmek ve gene örgütlenmektir.
Aralýk için böyle bir hazýrlýk yapmamýþtýr. 1 Aralýk eylemine asýl olarak sol örgütler geldi. Her grup kendi gücünü olabildiðince zorladý. Ama solun gücününsýnýrlarýnýn zorlanmasý ile toplanabilen kalabalýk bu kadar. Eðer daha kitlesel bir eylem istiyorsak demek ki bir yandan sendikalarý harekete geçirmek için çalýþmak zorundayýz, diðer yandan ise bir sol örgütün pankartý altýnda
Savaþ karþýtý hareketi inþa etmek zorundayýz
Meþru ve yýðýnsal eylem 1 Aralýk öncesi savaþ karþýtý hareket kimi sol gruplarýn zaman zaman yapmaya çalýþtýklarý küçük, sekter eylemlerle sýnýrlýydý. 1 Aralýk herþeyden önce bunun aþýlmasýný saðladý. Kamuoyunda yarattýðý etki, basýnda yer alýþ boyutlarý ile 1 Aralýk “Türkiye’de de savaþ karþýtý bir hareklet var” dedirtti. Öte yandan 170 örgütün bir araya gelmesi, çeþitli sendika, kitle örgütleri ve sol politik gruplarýn yaný sýra islamcý gruplarýn da 1 Aralýk’a katýlmasý çok önemli yeni bir adýmdýr. Þimdi bu temel üzerinde savaþ karþýtý hareketi çok daha güçlü boyutlarda inþa etmenin önü açýktýr.
Savaþ karþýtý hareket nasýl büyüyecek? Açýk ki savaþ karþýtý hareketi daha da büyütmek zorundayýz. 10 binler deðil, yüzbinler savaþa karþý olduklarýný gösterilerle ifade etmelidirler. Bir iki þehirde deðil, heryerde savaþ karþýtlarý sokaða çýkmalýdýr. Peki bütün bunlarý nasýl yapacaðýz? 10 binleri nasýl yüzbinlere çevireceðiz?
1 Aralýk gösterisini küçük bulan herkes, her örgüt öncelikle aynaya bakmalý ve ben/biz ne yaptýk diye sorgulamalýdýr. 1 Aralýk gösterisinin inþasý için taþ, taþ üstüne koyduk mu? Bildiri daðýtýp, afiþ astýk mý? Sendikalarda, iþyerlerinde, kitle örgütlerinde, okullarda ve mahallelerde toplantýlar yaptýk mý? 1 Aralýk için kendi örgütümüzün üye ve taraftarlarý dýþýnda bir katýlým için çabaladýk mý? Ýþte bakýlmasý gereken nokta budur. Ne yazýk ki Türk solu esas olarak 1
Savaþa hayýr mitingi M
azlum-Der, ÝHH ve ÖzgürDer tarafýndan düzenlenen Savaþa Hayýr mitingine 5 bini aþkýn insan katýldý. 29 Aralýk'ta Þiþli Abide-i Meydaný'nda gerçekleþen mitinge katýlanlar ABD'nin ve Ýsrail'in savaþ çýðýrtkanlýðýna ve iþgal politikasýna karþý öfkelerini dile getirdiler. Mitinge 50 civarýnda sivil toplum kuruluþu katýldý. Savaþa Hayýr Platformu da 150 kiþilik bir katýlýmla oradaydý. Mitingde Abdurrahman Dilipak, Þanar
Emek Platformu Savaþa Hayýr Platformu’nun üyesidir. 1 Aralýk eylemlerinin düzenlenmesinde çok önemli bir rol üslenmiþtir. Ancak, sendikalardan katýlýmýn daha yüksek olabilmesi için yoðun ve sürekli bir faaliyet gereklidir. 1 Aralýk’tan bu yana kimi sendika þubelerinde Savaþa Hayýr Platformlarý, çalýþma gruplarý kurulmaktadýr. Bu çabalar yaygýnlaþtýðý takdirde, sendika tabanýnda, iþyerlerinde yaygýn bir savaþ teþhiri yapýldýðý takdirde, egemen sýnýfýn savaþ yanlýsý propagandasýna vecap verildiði takdirde katýlým artacaktýr.
Yurdatapan, Mazlum-Der baþkaný Ahmet Mercan ve Savaþa Hayýr Platformu sözcüsü Þenol Karakaþ konuþma yaptý. Konuþmalarýn ortak vurgusu ABD'nin petrol ve egemenlik için yürüttüðü bu savaþta Türkiye'nin yer almamasý üzerinde odaklandý. Bu eylem, savaþa karþý büyük ve geniþ tabanlý cepheler yaratmak ve bu savaþýn durdurulmasýný gerçekçi bir olasýlýk haline getirmek için çok önemli bir birlik adýmýydý.
yürümek istemeyen savaþ karþýtlarýnýn gösterilerimizde yer alabilmelerini saðlamalýyýz.
Sendikalarda savaþ karþýtý gruplar kurulabilir Sendikalarýn 1 Aralýk Ýstanbul gösterisine katýlýmý sembolik bile denemeyecek kadar cýlýzdý. Ýzmir de ise biraz daha fazla. Ankara gösterisi de farklý olmadý. Þimdi ilk iþimiz sendikalarýn katýlýmýný arttýrmak için kollarý sývamaktýr.
Kadýköy’de eylem Kadýköy Savaþa Hayýr Platformu, 28 Aralýk Cumartesi günü Kadýköy Ýskele Meydaný'nda KESK'in çaðýrdýðý Savaþa Hayýr eylemine katýldý. Eylemden sonra Savaþa Hayýr aktivistleri ellerinde “Savaþa hayýr!” dövizleriyle Kadýköy sokaklarýnda yürümeye devam ederek fiili eylem yaptýlar. Yürüyenlere sokaktan insanlar eklendi, dersane öðrencileri sloganlarla yürüyüþe destek verdi. Çevre sakinleri, aktivistlerden evlerine ve iþyerlerine asmak için “Savaþa hayýr” dövizlerini aldýlar. Eylem böylece coþkulu bir hava içinde sona erdi.
Savaþa karþý daha büyük güçlerin mücadele alanýna atýlmasý bir örgütlenme sorunudur. Yaygýn bir savaþ teþhiri yapabiliriz. Savaþýn korkunç sonuçlarýný, 1. Körfez savaþý’nýn Irak halký içinde yaptýðý tahribatý anlatabiliriz. 10’larca, yüzlerce, binlerce toplantý ile ABD’nin gerçek saldýrgan, terörist olduðunu anlatabiliriz. 1 Aralýk gösterisi için Ýstanbul’a gelen Ýngiliz milletvekili Jeremy Corbyn yaptýðý bir toplantýda bir sene içinde savaþa karþý 150 toplantýya katýldýðýný ve kendisi gibi onlarca konuþmacýnýn ayný iþi yaptýðýný anlatmýþtý. Ýþte böyle bir çabanýn sonucunda Londra’da önce 10 bin, sonra 30, ardýndan 50 bin kiþi gösteri yaptý. Sonra 100 bin insan harekete geçti ve sonunda sayý 500 bini buldu. Eðer ayný boyutta bir harekete ulaþmak istiyorsak Sosyalist Ýþçi’nin bu sayýsýnda yer alan örnekleri çoðaltmalýyýz. Savaþa karþý yoðun bir kampanya örgütlemeliyiz. 100 binler kendiliðinden harekete geçmeyecek!
sosyalist iþçi
Kýbrýs'ta Annan Planý:
Ada yüzen cephane olmaya devam ediyor
B
M Genel sekreteri Kofi Annan'ýn Kýbrýs Planý gündemi uzun süre iþgal etti. Plan Ada'da sosyal adalet, siyasal statü ve dýþ dengeler gibi bir dizi alaný kapsýyor. Planýn siyasal statü hakkýndaki görüþleri özetle þöyle: Siyasi eþitlik anayasal güvenceye alýnýyor. Federal devletlerde, gerek federal yönetim (Annan Planý'ndaki ifadeyle ortak devlet) gerekse federe yönetimler (Annan Planý'ndaki ifadeyle parça devletler) yetkilerini birbirlerinden deðil doðrudan doðruya anayasadan alýr. Federe yönetimler de bu anayasa karþýsýnda eþittir. Annan Planý, siyasi eþitliði güvenceye alan anayasanýn ancak parça devlet halklarýnýn ayrý ayrý çoðunluk oyuyla deðiþtirilebileceðini öngörüyor. Ayný eþit statü ortak devlet ile parça devletler arasýnda da saðlanýyor. Gelelim siyasi karar alma mekanizmasýna... Planda öngörülen üç yýllýk geçiþ sürecinde halihazýrdaki iki toplum lideri cumhurbaþkanlýðý makamýný paylaþacak (eþbaþkanlýk). Planýn sosyal adalet bölümü ise þu adýmlarý kapsýyor: Toprak devri ve nüfus nakli . Türkler 1946'da Kýbrýs'ýn yüzde 18.3'üne, 1960'ta yüzde 20'sine sahipti. 1974 yýlýnda Rum kurumlarýnýn yaptýðý araþtýrmaya göre bu oran yüzde 12'ydi. 1974 ‘den bu yana Türk tarafý adanýn yüzde 37'sini elinde tutuyor. 'Annan Planý'nda Türk tarafýna býrakýlan toprak oraný yüzde 28.5 ile 28.6 arasýnda. Sosyal adaletin bir diðer ayaðý da geri dönüþ hakký. Bu 1974 sonrasýnda göç etmiþ Rumlarýn yeniden iskân edilmesini içeriyor. Annan Planý þu ilkeye göre tasarlanmýþ: En az sayýda Türk'ün yerinden edilmesine karþýlýk, iade edilecek topraklara en çok sayýda Rum'un yerleþebilmesi. Kýbrýs'ta güvenlik ve egemenlik sorunu askeri ve siyasal baskýdan kopartýlamýyor. 'Annan Planý', garantör devletleri vaz geçilmez görüyor. Garantör devletler (Ýngiltere, Yunanistan ve Türkiye) yalnýzca ortak devletin deðil, ayný azamanda ayrý ayrý parça devletlerin de toprak bütünlüðü, güvenlik ve anayasal düzeninin savunmasýný üstleniyor. Bu nokta Kýbrýs halký açýsýndan kabul edilemez. Türkiye'de milliyetçiler ve milliyetçi sol, Kýbrýs'ýn satýldýðýndan sözededursun, Annan'ýn planýnýn temel sorunu Ada'nýn bir savaþ gemisi olmaya devam ettirilmesi. Örneðin, Türkiye ve Yunanistan’ýn Ada'da 10 bin asker bulundarma hakký ve Ýngiltere'nin Ada'daki askeri varlýðýnýn devamý. Muhtemel bir birleþik Kýbrýs'ýn tepesinde üç devletin askeri zorbalýðýndan vaz geçmeyen Annan Planý bu yüzden kabul edilemez. Kýbrýs'ta binlerce emekçi gösteriler gerçekleþtiriyor. Denktaþ sokaklarda protesto ediliyor. Çünkü Kuzey Kýbrýs'ta yaþayan emekçiler, Güney'den kopartýldýktan sonra yaþadýklarý baskýyý ve ekonomik gerilemeyi þiddetle reddettikleri için Annan'ýn planýný olumlu buluyor. Kýbrýslý bir Türk’ün Savaþa Hayýr Platformu’nun Mail listesine gönderdiði mesaj, genel ruh halini yansýtýyor: “Artýk elinizi vicdanýnýza koyun! Devletinizin burada yazdýðý þiddet hikayesine dur demek için sesinizi sesimize karýþtýrýn! Aksi takdirde TC'nin Kýbrýs üzerinde direttiði dýþpolitkasý, 28 Þubat'ta ben ve benim gibi birçok Kýbrýslý gencin kanýný akýtacak.Yaþamýmýzýn anlamý olmadýðýný 13 Aralýk'tan sonra yeniden farketmiþ durumdayýz, Kýbrýslýtürkler 28 Þubat'ta Genelkurmay ve Denktaþ tamtamlarýyla bir daha peþkeþ çekilecek olursa, inanýn ki ölümümüz çok anlamlý olacak. Ülkemizde barýþ istiyoruz, yaþamak istiyoruz! Artýk ses ver Türk Solu!!!"
IMF emretti, hükümet yaptý: Hükümet sadakaný al baþýna çal! G
eçtiðimiz hafta Bakanlar Kurulu hükümetin kamu çalýþanlarýna yapacaðý zam oranýný tartýþtý. Yapýlan zam, simit parasý bile etmiyor: Yüzde 5. Hükümet bir dizi yalanla zammý daha yüksek göstermeye çalýþýyor. Hükümet zam oranýný yüksek göstermek için, 57. Hükümet döneminde yapýlan 100 milyonluk seyyanen artýþýn kalan 21 milyon liralýk kýsmýný kendisine mal etti. Oysa, zam oraný hesaplamalarýna katýlan bu artýþýn AKP hükümetiyle hiçbir ilgisi yok. En düþük memur maaþýna yüzde 13.7, en yüksek memur maaþýna ise yüzde 6.5 olarak açýklanan zam oraný, gerçekte, yüzde 5 civarýnda. Bu, bugüne kadarki en düþük oran. Hükümet zam oranýný yüksek göstermek için taban katsayýsý konusunda da yanýltýcý açýklamalarda bulundu. Yine geçen hükümet döneminde Bakanlar Kurulu, bu yýlýn üç aylýk dönemi için 288.300 olarak belirlenen taban aylýk kat sayýsýný Ocak 2003 itibariyle 313.300'e yükseltmiþti. AKP hükümeti ise açýklamalarýnda taban aylýðý kat sayýsýný 288.300'den 329.259'a yükseltmiþ gibi gösterdi. Ayrýca hükümet, 2 milyon 200 bin kamu emekçisinden sadece 600 binini ilgilendiren çocuk ve aile yardýmýný da bu artýþ içinde gösterdi, ancak ücret tablolarýnda çýplak ücretin esas alýnmasý gerekiyor. Kamu Çalýþanlarý Sendikalarý Konferedarsyonu KESK'in ise talepleri þunlardý: 2003 yýlý için taban aylýðýn 700 milyon liraya çekilmesi. Bunun üzerinden ilk 6 ay için yüzde 20, ikinci 6 ay için yüzde 20 zam yapýlmasý. Sosyal haklar için aile yardýmýnýn 40 milyon, çocuk yardýmýnýn 20 milyon, kira yardýmýnýn 200 milyon, yemek yardýmýnýn 40 milyon, ulaþým yardýmýnýn 40 milyon, giyim yardýmýnýn aylýk 20 milyon olarak belirlenmesi. Savaþa deðil, emekçiye bütçe! AKP, yoksullarýn iþsizliðe ve sefalete
Hükümet IMF programýyla saldýrmayý sürdürüyor duyduklarý öfkeyi örgütleyerek iktidar oldu. Sosyalist Ýþçi, AKP'nin önündeki en önemli sorunun egemen sýnýfla uzlaþmak için attýðý her adýmda kendisine oy veren tabandan kopmaya baþlamak olduðunun altýný çizmiþti. AKP IMF programýný uyguluyor. Böylece egemen sýnýfla daha hýzlý uzlaþýyor. IMF programý ise, tek kelimeyle iþsizlik ve yoksulluðun yaygýnlaþmasý demek. Hükümet bir yandan 2 milyon 200 bin kamu çalýþanýna simit parasý kadar zam verirken, diðer yandan da toplumun yüzde 90'ýna yakýnýnýn karþý olduðu savaþ konusunda ABD ile pazarlýklar yapýyor. Tüm dünyada emekçilere saldýrýnýn örgütü olan IMF ve tüm dünyada fakir ülkelere ilan ettiði savaþla emekçilerin kanýný döken ABD yönetimi, bir elmanýn iki yarýsý gibi. AKP hükümeti ise her iki saldýrý örgütüyle de kapalý kapýlar ardýndan pazarlýklar yapýyor. Milyar dolarlarýn pazarlýðý yapýlýyor. Eðer hükümet ABD'nin isteklerini yerine getirmezse IMF'nin Türkiye'den desteðini çekeceði ve ekonomik programýn aksayacaðý sýk sýk dile getiriliyor.
Bu ekonomik programýn aksayýp aksamamasý, emekçiler açýsýndan durumu deðiþtirmiyor. AKP'nin memurlara yaptýðý zam, hiçbir hükümetin cesaret edemeyeceði kadar düþük. Ýþte IMF programý bu! IMF ve savaþ, küresel ekonomik saldýrý ve küresel sermayenin askeri saldýrýsý birbirinden ayrýlamaz. IMF'nin ekonomik programý, Bush'un siyasi planlarýnýn tamamlayýcýsý. AKP ise IMF'nin sözünden çýkmazken, Bush'la pazarlýk yapýyor. Henüz savaþ baþlamadan emekçilere yüzde 5'lik bir zammý uygun görem hükümetin, savaþ baþladýðýnda daha yoðun bir ekonomik saldýrý programýný hayata geçireceði kesin. KESK, bu baðlantýyý baþarýyla kurduðu için, maaþ zamlarýný protesto eylemlerini savaþý protesto eylemleriyle birleþtirdi. Sadece savaþa karþý çýkmak da, sadece IMF'ye karþý çýkmak da tek baþlarýna yeterli deðil. Savaþa ve IMF'ye ayný anda karþý çýkmak zorundayýz. Hükümet her iki konuda da þimdiye kadar olduðu gibi devam ederse, kendisi için geri sayýmý çok erken baþlatmýþ olur.
Yoksulluk sýnýrý 1 milyar, asgari ücret 223 milyon A sgari ücrete yüzde 22'lik zam yapan hükümet, yeni rakamý net 223 milyon olarak belirledi. Halen brüt 250 milyon, net 184 milyon lira olan asgari brüt 306 milyon lira olarak açýklandý. Bu rakamdan kesintiler düþürüldüðünde iþçinin eline geçecek rakam ise net 233 milyon lira. 16 yaþýný doldurmamýþ iþçiler için ücret net 188 milyon lirada kaldý. Ýþte IMF hükümeti: Yoksulluk sýnýrý 1 milyar 122 milyon lira. Dört kiþilik bir ailenim asgari aylýk gýda harcamasý 380 milyon lira.
Zamma ve savaþa karþý Memur maaþlarýna yapýlan yüzde 5'lik artýþa tepki gösteren KESK üyesi
kamu emekçileri, hükümeti protesto ettiler. Ýzmir'de Büyükþehir Belediyesi önünde bir araya gelen kamu emekçileri, "Hükümet zammýný al baþýna çal", "Savaþa deðil emekçiye bütçe", "Savaþa deðil eðitime bütçe" sloganlarý atarak hükümeti protesto ettiler. Diyarbakýr'da Ýstasyon Meydaný'nda toplanan kamu emekçileri hükümet ve savaþ karþýtý gösteri yaptýlar. "Sadaka deðil toplusözleþme" , "Kahrolsun ABD emperyalizmi" sloganlarý sýk sýk atýldý. Adana'da Eðitim-Sen Þubesi önünde toplanan kamu emekçileri, "Savaþa deðil emekçiye bütçe", "Kahrolsun ABD emperyalizmi" sloganlarý attý.
Samsun'da basýn açýklamasý düzenleyen kamu emekçilerine TÜMTÝS ve Genel-Ýþ destek verdi. Ýstanbul Aksaray’da yaklaþýk 200 kamu çalýþaný "Savaþa deðil, emekçiye bütçe" sloganlarý atarak savaþý ve zammý protesto etti. Eyleme Savaþa Hayýr Platformu dövizleriyle katýldý. Anadolu yakasýnda ise Kadýköy Ýskelesi önünde buluþan yaklaþýk 250 kamu çalýþaný hükümetin kamu çalýþanlarýna yaptýðý zammýn ve ABD ile Irak savaþýyla ilgili yaptýðý pazarlýklarýn ikiyüzlüce olduðunu anlatan sloganlar attýlar. Kadýköy Savaþa Hayýr Platformu "Kimsenin askeri olmayacaðýz" ve "Savaþa hayýr" sloganlarýyla eyleme destek verdi.
5
Ankara’da Savaþa Karþý Dört Gün 22 Aralýk'ta Ankara'da yapýlan "Emperyalizme ve Savaþa Hayýr" mitingi için Ýstanbul Savaþa Hayýr Platformu'ndan ve Saka Dergisi'nden gelen aktivistler eylemden dört gün önce Ankara'daki aktivistlerle birleþerek bir dizi toplantý ve aktivite gerçekleþtirdi. Perþembe ve Cuma günleri ODTÜ ve AÜ Cebeci Kampüsü'nde eyleme çaðrý yapýldý, el ilanlarý daðýtýldý ve öðrencilerle sohbet edildi. ODTÜ Mimarlýk Fakültesi'nin kantininde toplanan Saka aktivistleri, yerlere çember þeklinde oturup bir barýþ iþareti afiþinin altýnda anti-kapitalist hareketi, ne yapýlmasý gerektiðini tartýþtý. Bu tartýþmada yalnýz olmadýðýmýz üzerine vurgu yapýldý: "Burada 15 kiþi olabiliriz, bu bir sürü insana ulaþabiliriz demek." Ayný gün Savaþa Hayýr Platformu'nun diðer bileþenleri ile birlikte 22 Aralýk eylemi için bir toplantý daha yapýldý. Ayrýca KAOS GL ve LEGATO ile görüþülerek savaþ karþýtý hareket anlatýldý ve eyleme çaðrý yapýldý, alýnan cevap oldukça olumluydu. Cumartesi günü ise Jeoloji Mühendisleri Odasý'nda yapýlan "1 Aralýk" eylem görüntülerinin gösteriminin ardýndan küçük bir söyleþi yapýldý ve Pazar günü için hazýrlýklara
Ankara’da da Savaþa hayýr! diye haykýrdýk! baþlandý. 22 Aralýk mitingi, 1 Eylül'e ve Newroz'a oranla oldukça iyi geçti. Ankara'da 1 Mayýs'tan sonraki en büyük eylemdi fakat kapsayýcý olunamadýðý için beklenen tabloyu yaratamadý. Sendikalarýn eyleme katýlýmýnýn oldukça küçük olmasý, sendika yönetimleri dýþýnda aslen yerellerden destek alýnmasý gerektiðini gösterdi. Eyleme Ýslamcýlarýn ve transseksüellerin çaðýrýlmamasý yanlýþtý. Eyleme genel olarak sekter sol hakim oldu. Birlik ve çeþitliliði en güzel ifade eden platform Barýþ Ýçin Sürekli Kadýn
Platformu'ydu çünkü içinde Ýslamcý kadýnlar da yer alýyordu. Sekter bir tarzda örgütlenmiþ bir eylem olmasýna raðmen yaklaþýk 5000 kiþilik bir katýlým gerçekleþti. Bütün eksi yanlarýna raðmen savaþa karþý atýlmýþ güzel bir adýmdý Ankara eylemi. 22 Aralýk eylemi savaþ karþýtý harekete hatalarýný görme ve eylem birliðini geniþletmek adýna bir çok ipucu verdi. Amacýmýzý net olarak ortaya koymanýn, kapsayýcý olmanýn, geleneksel yapýyý kýrarak çok sesli bir savaþ karþýtý hareket geliþtirmenin gerekliliði daha iyi anlaþýldý.
SaKa Göç Etmeye Baþladý Çarþamba gecesi Ankara Savaþa Hayýr Platformu((ASHP) ve SaKa aktivistleriyle buluþmak üzere Ankara'ya yollandýk. 22 Aralýk eylemi nasýl olacak acaba tartýþmalarýyla, nasýl olmalý umutlarý içimizi coþturmuþtu. Derken Ankara'ya vardýk. Kýzýlay'da SaKacý arkadaþlar bizi karþýladýlar. Ankara'nýn soðuðu bizi yeni çarpmýþken hemen ODTÜ'ye yollandýk. Savaþ karþýtlarý sabýrsýzdý. Savaþ karþýtlarýyla ne yapmak gerektiðini, Ýstanbul'daki Savaþa Hayýr Platformu ve SaKa deneyimlerini anlatýp, onlardan da Ankara deneyimlerini dinledik. Yaptýðýmýz konuþmadan Ankara SaKa'nýn hýzla yayýlabilecek potansiyele sahip olduðunu, bunun için daha çok dayanýþmak gerektiðini fark ettik. Tek tek konuþtuðumuz herkes bu savaþýn durdurulabileceðine inanýrken; onlar profesyonel
militaristlerse bizler de profesyonel savaþ karþýtlarý olmalýyýz dedik. Buradan yola çýkarak ASHP'de bize benzer sesleri yalnýz býrakmamaya, oraya kendi sesimizi, rengimizi katmaya karar verdik. Çünkü tartýþmalarýmýzdan ASHP'yu yalnýz býraktýðýmýzý fark etmiþtik. Oysa bizim rengimizi oraya katmamýz bu umudu ve inancý yaygýnlaþtýrmamýz demek olacaktý. Biz savaþýn duracaðýna inanan insanlardýk ve bizim gibi bu savaþýn duracaðýna inananlarla birleþmedikçe istediðimiz sonuca ulaþamayacaðýmýzý biliyorduk. Çünkü biz yapýlacak birkaç protestoyla görevimizin sonlanacaðýný düþünmüyorduk. Biz, birlik-çeþitlilik-direniþ sloganýyla dünyadaki savaþ karþýtý hareketin Türkiye'deki bileþkesi olmayý hedefleyerek bu savaþý durdurmak için yola dökülüyorduk.
SaKa’nýn Ankara’ya býraktýðý yumurtalar çatladý 22 Aralýk sabahý, Savaþa Hayýr Platformu adý altýnda toplanan gruplarýmýz kortejdeki yerini aldý. Savaþa Hayýr Platformu bu eylemde de, Beytepe öðrencilerinin “Seni Ýstiyor” kampanyasýndan, Kaos GL'ye kadar bir çeþitliliði bünyesinde toplamayý baþardý. Havanýn -8 dereceye ulaþtýðý soðuk, sayýmýzýn düþmesine ve baðýmsýz izleyici grubun geliþini engellemiþ olmasýna raðmen performansýmýzý en iyi þekilde gösterdik. Meydan içerisinde grup tüm eksikliklere raðmen kanýmca sesini en güzel þekilde çýkarttý. Demokrasi anlayýþýmýzý, türbandan anti militarizme uzanan sloganlarýmýzla her gruba yaymayý baþardýk. Ýstanbul dönüþü, SaKa'nýn Ankara'ya býraktýðý yumurtalarýn çatlamýþ olmasý hepimiz için en büyük baþarý olarak deðerlendirildi. Tayfun Serttaþ
Onur Burçak
SaKa nedir? SaKa savaþa karþý bir kuþtur. Savaþ karþýtý bir grup öðrencinin biraraya gelerek oluþturduðu bir dergi çavresidir. Düþe kalka, tartýþa tartýþa, ite kaka SaKa sayfalarýný doldurduk. Büyüdük, göç ettik. Ankara'da, Ýzmir'de, Edirne'de, Eskiþehir'de sesimiz yankýlandý. Ama iþimiz henüz bitmedi. Bu savaþý durdurana kadar yýlmadan, yorulmadan devam edeceðiz. Bizlerle buluþmak isteyen herkesle bir araya gelmeyi bekliyoruz. Gelin müdahale edin, eleþtirin. Birleþin, birleþtirin. Çünkü, öldürmiycez, ölmiycez, kimsenin askeri olmýycaz. Çünkü, Baþka bir dünya mümkün!
Amaç "Savaþý durdurmak" ve artýk bu amaç daha önce hiç olmadýðý kadar ciddi. Savaþ karþýtý hareketin geliþimine baktýðýmýz zaman umut verici bir tabloyla karþýlaþýyoruz. Gün geçtikçe büyüyen savaþ karþýtý öfke giderek küresel eþitsizliðe, cinsiyet ayrýmcýlýðýna, ekolojik felakete kýsacasý kapitalizme karþý bir öfke halini alýyor. Artýk Türkiye'de de yüzlerce kitle örgütü, parti ve binlerce baðýmsýz birey bir araya gelebiliyor. Ankara, süreci biraz daha geriden takip etse de hareketin her renginden insanlarýn katýlýmýyla bu tabloyu kurmaya baþladý. Bu tablonun geliþimi için Savaþa Hayýr Platformu toplantýlarýna katýlýmý arttýrmak ve olabildiðince farklý insaný platforma kazandýrmak gerekiyor. Okullarda, sendikalarda, derneklerde, mahallelerde savaþ karþýtý etkinliklere süreklilik kazandýrýlmalý, paneller, söyleþiler, film gösterimleri ve dinletiler çoðaltýlmalý. Dünyadaki hareketle bütünleþmenin önemini insanlara anlatmak ve insanlarý sokaða çaðýrmak için sürekli eylemlerin altýný çizmek gerekiyor. Geliþen süreçle beraber bizler de geliþiyoruz. Tüm dünyadaki hareketle birlikte savaþý durdurmaya geliyoruz. Irmak - Ankara SaKa
Savaþ Karþýtlarýnýn ODTÜ Buluþmasý Cebeci, ODTÜ ve Ýstanbul'dan gelen SaKacýlarla ODTÜ'de buluþtuk. Önceki günden SaKalarýn çoðunu sattýðýmýz için elimizdeki 15 SaKayý da iki dakikada bitirdik ODTÜ yemekhanesinde. Cumartesi yapýlacak film gösterimi için kendi ellerimizle yaptýðýmýz afiþleri okula astýk. Sonra Mimarlýkta toplam 17 SaKacý savaþ karþýtlýðýnýn ötesinde savaþý nasýl durduracaðýmýzý konuþtuk. Seattle ruhunun Türkiye'ye de sirayet etmiþ olduðunu, farklýlýklarý oluþturmanýn ve yan yana getirmenin önemini tartýþtýk. Ardýndan coþkumuzu ODTÜ kantininde "Kimsenin askeri olmayacaðýz!" diye baðýrarak ifade ettik. Ýnsanlarla konuþmalarýmýzdan þunu anladýk ki, herkes savaþ karþýtý ama nasýl durduracaðýmýz konusunda daha çok tartýþmaya, toplantý yapmaya ihtiyacýmýz var. Özgür Kalafat - Ankara SaKa
Ankara JMO’da “IMF ve Savaþa Hayýr” Semineri Ankara'da bulunuþumuz esnasýnda katýldýðýmýz, Petrol/Jeoloji Yüksek Mühendisi Tufan Erdoðan'ýn "IMF ve Dünya Bankasý Enerji Politikalarý ve Türkiye'deki uygulamalarý" üzerine sunduðu seminerde uluslararasý þirketlerle Irak'ta ve dünyanýn birçok yerinde çýkartýlmaya çalýþýlan savaþlar arasýndaki karmaþýk iliþkinin teþhir ediliþi son kertede çarpýcýydý. Seminerin sonrasýnda; "1 Aralýk Irak'ta Savaþa Hayýr! Mitingi"nin görüntülerini Ankara’lý savaþ karþýtlarýyla beraber izleyip, miting üzerine tartýþtýk. Sinan Can Yücel
6
2002: DÝRENÝ G
eriye dönüp baktýðýmýzda 2002 yýlýna damgasýný vuran, hiç kuþkusuz yeni bir mücadele dalgasý ve direniþ ruhu olacak.
Anýmsanacaðý gibi, 2002’ye 11 Eylül saldýrýlarýna Bush v e petrol tekellerinin dünyayý kana bulayarak yanýt verdiði kanlý hegemonya savaþlarýnýn gölgesinde girmiþtik. Ancak, küresel sermayenin bu saldýrýlarý ayný zamanda giderek daha çok yayýlan ve radikalleþen küresel bir direniþi, uluslararasý bir barýþ hareketini de ortaya çýkardý. 2002 yýlý, Filistin’den Kolombiya’ya, Venezuella’dan Çeçenistan’a, Nijerya’dan Keþmir’e savaþ rüzgarlarýnýn estiði bir yýl oldu. Küresel kapitalizm, küresel kriz derinleþtikçe, artan rekabet koþullarýnda hegemonya için daha çok savaþmak ve daha çok kan dökmekten çekinmiyor. Önce Afganistan, sonra Filistin ve þimdi de Irak. Petrol için, dolar için yüzbinlerce insanýn yaþamý hiçe sayýlýyor. Herþeyin kâra tabi kýlýndýðý neo-liberal düzenin önümüze koyduðu seçenekler iþsizlik, doða yýkýmý, savaþ, yoksulluk ve açlýktan baþka bir þey deðil. Bugün, dünden çok daha güncel olarak insanlýk “barbarlýk” seçeneðiyle karþý karþýya. Ancak madalyonun öteki yüzünde, baþka bir dünya için, daha güzel bir dünya için direniþ ve mücadele var. Savaþlar ve yoksulluk yayýldýkça, küresel direniþ hareketi de büyüyor ve radikalleþiyor. Dünya 2002’ye Arjantin direniþiyle girerken, Roma’da 3.5 milyon iþçinin, Barselona’da 500 bin anti-kapitalistin, Londra’da 500 bin ve nihayet Floransa’da bir milyon savaþ karþýtýnýn direniþlerine tanýk olduk.
Dünya: • 2002’ye A rjant in isyaný ile girildi. • Afg an istan’da Taliban rejimi devrildi, ancak yerine geçen kukla rejimi baskýlarý sürdürüyor. Ülkede yoksulluk daha da derinleþti. • Ýs rail, F ilistin’de katliamlarýný týrmandýrdý. Ýþgal ettiði bölgeleri geniþletti. • Pakist an ve Hindist an arasýndaki Keþmir krizi, nükleer silah kullanma tehditleriyle sürdü. • Nisan ayýnda Ýtalya’da gerçekleþen genel greve 13 milyon iþçi katýldý. • Fran sa baþkanlýk seçimlerinde devrimci marksist partiler yüzde 10.8 oy aldý. Le Pen’in ikinci tura kalmasý kitlesel antifaþist gösterilerle protesto edildi. • Yazýn gerçekleþen Dünya Futbol Þampiyonasý süresince milli takýmýn baþarýlarý þovenizmi besledi. • Ven ezu ella’da gerçekleþen sermaye sýnýfý ve ABD destekli askeri darbe yenildi.
Küresel sermayenin savaþlarýna karþý kararlý bir mücadele Bush ve çetesini de geriletiyor. Bir yýl önce Irak’a saldýrmayý planlayan Bush, bugüne kadar bunu gerçekleþtirememiþ olmasý, uluslararasý savaþ karþýtý hareketin gücünü göstermektedir.
Türkiye istisna deðil Sosyalist Ýþçi’nin 2002 yýlýnýn baþýnda çýkan 165. sayýsýnýn kapaðýnýn manþetinde, “Soyguncu Hükümet: Ýstifa” baþlýðý yer alýyordu. Ýstifa etmeyerek tüm emekçilere karþý IMF saldýrýsýný sürdürmekte ýsrar eden hükümet partilerinin hiçbiri bugün mecliste deðil! Gelenksel partilerin ve onlarýn sarsýlmaz baþkanlarýnýn bir çoðu da tarihin çöplüðünü boyladý. 2002 yýlý boyunca Türkiye sermaye sýnýfýnýn istikrar arayýþlarý, krizin aþýlamamasý ve “sosyal patlama” korkusuyla birlikte süre geldi. Patlama sandýkta oldu. 2003’te öfkenin sokaða taþmasý için birlik ve mücadele için adýmlar atýlmasý gerekiyor. Savaþ karþýtý hareketin yýlýn baþýnda oldukça cýlýz olan mücadelesi, Savaþa Hayýr Platformu’nun ýsrarlý bir þekilde sürdürdüðü birlik çabalarý sonucu toparlandý. 1 Aralýk’ta gerçekleþen Irak’ta Savaþa Hayýr mitingi, son yýllarýn en büyük savaþ karþýtý gösterisi oldu. Þimdi önümüzde daha büyük görevler duruyor. Bir yandan IMF’nin saldýrýsýný göðüslemek, öte yandan Bush’un savaþýnda Türkiye’nin taraf olmamasýný saðlamak için mücadeleyi yükseltmemiz gerekiyor. Savaþý durdurabiliriz.
2002 böyle geçti: • Sevil’deki AB Zirvesi’ni protesto eylemleri devasa oldu. 15 milyon iþçi genel greve çýktý. • Küresel sermayenin hakimiyeti altýndaki Johannesburg’ta gerçekleþen Dünya Zirvesi fiyaskoyla sonuçlandý. Zirveyi anti-kapitalistler bastý. • Kasým ve Aralýk aylarý Por tekiz’de kitlesel iþçi direniþlerine sahne oldu. • Brezilya Ýþçi Partisi baþkaný Lula, Br ezilya’daki baþkanlýk seçimlerini kazandý. • Kasým ayýnda Avru pa Sosyal Foru mu gerçekleþti. Forum sýrasýnda gerçekleþen savaþ karþýtý gösteriye bir milyon kiþi katýldý. • F ÝA T iþçileri iþten atmalara karþý direniþlerini zaferle bitirdi. • Ýn gilt er e’de Blair’in saldýrýsýna karþý Ýtfaiyeciler direniþi yýlýn son aylarýna damgasýný vurdu. • Ýs pany a açýklarýnda gerçekeleþen tanker faciasý, petrol taþýmacýlýðýnýn çevreye
yapabileceði yýkýmý görmek bakýmýndan önemliydi.
Türkiye • 2002 yýlýnda da Türkiye kapitalizminin k rizi aþýlamadý. Emekçilere kaynak yok denirken, hortu mlan an bankalara milyarlarca dolarlýk kaynak aktarýldý. • Anadilde eðitim ve yayýn direniþi kýsmi baþarýyla sona erdi. Devlet, Kü rtç e yayýna kontrollü izin verdi. • Ýdama karþý mücadele baþarýyla sonuçlandý. • Esenler’de çýkan çatýþma, “sosyal patlama” tartýþmalarýný bir kez daha gündeme taþýdý. • Mart ayýnda Savaþa Hayýr Platformu kuruldu. • 1 Mayýs, daha öncekilere göre çok daha katýlýmlý geçti. Savaþa Hayýr Platformu’nun korteji, alandaki en kalabalýk ve
dinamik kortejlerden biri oldu. • 6 Haziran’da Ýstanbul Sosyal forumu ilk açýk toplantýsýný yaparak kendisini bir giriþim olarak ilan etti. • Yaz aylarýnda kamu emekçileri sendikalarý, toplu görüþme için yetki alma mücadelesi verdi. • Aðustos ayýna Paþabahçe direniþi damgasýný vurdu. • Ecevit’in hastalýðý bahane edilerek baþlayan siyasi kriz, erken seçimlerin önünü açtý. • AB üyeliði tartýþmalarý uzun bir zaman heyecan yarattý ve sermaye açýsýndan hayal kýrýklýðýyla sona erdi. • Eylül ayýnda Savaþa Hayýr Platformu, Uluslararasý Barýþ Sempozyumu düzenledi. • 3 Kasým’da yapýlan erken genel seçimlerde, geleneksel partiler yýkýma uðradý. Merkez partiler çökerken, sol da genel olarak oy kaybetti. • 1 Aralýk’ta 152 örgütün bir araya gelerek oluþturduðu “Irak’ta Savaþa Hayýr Koordinasyonu”, Ýstanbul’da 20.000 kiþilik bir miting gerçekleþtirdi. Ýzmir’deki mitinge ise 10.000 kiþi katýldý.
NÝŞ YILI 3 Kasým seçimleri:
IMF partileri mezara gömüldü!
T
ürkiye'de askeri darbeleri sýrasýnda görülenden bile daha azgýn bir saldýrý hükümeti olan DSP-MHPANAP hükümeti, 3 Kasým seçimlerinde sandýða gömüldü. IMF ve Dünya Bankasý gibi küresel sermaye kurumlarýna karþý tüm dünyada yükselen hareket, Türkiye'de kendisini seçimlerde IMF programýný uygulayan partileri tarihe havale etme biçiminde gösterdi. 3 kasým seçimleri bir patlamaydý. Þubat kriziyle týrmanan iþsizliðe ve yoksulluða karþý öfke, krizin sorumlusu partilerden hesap sordu. Bülent Ecevit'in, Mesut Yýlmaz'ýn ve büyük olaslýkla Devlet Bahçeli'nin siyasi yaþamlarý ve parti genel baþkanlýklarý sona erdi. Bu partilerden ülkücü-faþist MHP yüzde 10 oranýnda oy kaybetti. DSP buhar oldu. ANAP barajýn çok altýnda kaldý. Ýktidar partilerinin dýþýnda muhalefet partileri de, Çiller ve DYP'si gibi, barajýn altýnda kaldýlar. Sol seçimlerden oy kaybederek çýktý. DEHAP'ýn seçim baþarýsý ise solda birliðin ne kadar önemli bir ihtiyaç olduðunu gösterdi. DEHAP tüm solu kapsayan geniþlikte olabilse ve seçim kamapanyasýný net ve somut bir IMF karþýtlýðý temeline oturtabilseydi ne kadar toparlayýcý ve umut verici bir girþim olmayý baþarabileceði bu yarým ittifakta bile kanýtlandý.
Dünya’da mücadele yükseliyor Fransa’da seçimler
F
ransa’da baþkanlýk seçimlerinin ilk tur sonuçlarý bütün dünyada önemli bir çalkantý yarattý. Sosyalist Parti’nin oy kaybýnýn yaný sýra Fransýz Komünist Partisi (FKP) ve Yeþiller de büyük ölçüde oy kaybetti. Buna karþýlýk iki troçkist örgüt, Ýþçi Mücadelesi (LO) ve Devrimci Komünistler Birliði (LCR) toplam yüzde 10.8 oranýnda oy alýrken devrimci politikalarýn, sosyalizmin Fransa toplumunda ne denli güçlü olduðunu kanýtladýlar. Ýþçi Mücadelesi ve LCR son Avrupa parlamentosu seçimlerinde yüzde 5 oranýnda oy alýrken, bu kez her iki troçkist örgütte ayrý ayrý bu oranda oy aldý. Le Pen’in ikinci tura kalmasý ile birlikte özellikle LCR’ýn baþýný çektiði büyük yýðýnlar derhal sokaklara çýkarak “Faþizme geçit yok”, “Le Pen’e hayýr” sloganlarý ile mücadeleye baþladýlar. O gece Paris’te 30 bin ve ertesi gün yüzbinlerce anti-faþist eylemlere katýldý. Fransa seçimleri, küresel sermayenin neo-liberal saldýrýsýna karþý devrimci politikalarýn güç kazandýðýný gösterdi.
Avrupa Sosyal Forumu
6
-10 Kasým’da Ýtalya’nýn Floransa kentinde düzenlenen birinci Avrupa Sosyal Forumu tam bir gözde gösterisine dönüþtü. Floransa’da tüm beklentilerin üzerinde bir katýlýmla politik bir zafer elde edildi. Avrupa Sosyal Forumu’nu küresel sermayeye karþý mücadele içinde olan binlerce sosyal hareket inþa etti. Seattle’dan bu yana hýzla geliþen anti-kapitalist hareket, Floransa’da savaþ karþýtlýðý ve protestocu olmanýn ötesinde sistem karþýtý radikal söylemi ile yeni bir aþamaya ulaþtý. Forumun en büyük baþarýlarýndan biri de, sendikal hareketin güçlü bir þekilde katýlýmý oldu. 9 Kasým’da gerçekleþtirilen ilk birleþik Avrupa savaþ karþýtý eyleme bir milyondan fazla savaþ karþýtý katýldý. Floransa kenti bir gün için anti-kapitalistlerin eline geçti. Floransa, Seattle sonrasý mücadelede yeni bir kilometre taþý oldu.
7
8
baþka bir dünya mümkün
SOS Y TAR ALÝST TIÞM 20 A
03
16-19 OCAK - Amerika'ya kafa tutmak çýlgýnlýk mý? - Küreselleþme ve emperyalizm - Savaþa son veren devrim - Seattle, Cenova, Floransa… Orada neler oluyor? - Dünden bugüne DSÝP - Kadýn özgürlüðü mücadelesi nasýl kazanýr? Ýnsan doðasý cinsiyetçi midir? - Kadýnlar, eþcinseller, ezilen uluslar ve kimlik politikalarý - Faþizm nedir, ne deðildir? - Aþaðýdan sosyalizm geleneði ve troçkizm - Bürokratik planlama, parti diktatörlüðü, kalkýnma, bunlar sosyalizm mi? - Sosyalizm iyi bir fikir ama… - Yeni bir hareket, yeni bir sol - Otonomculuk, anarþizm, Leninizm - AK Parti, Ýslam ve ezilenler - Bir devrimci tipolojisi olmalý mý? - Ýmaj, etiket, logo - günümüzde kapitalizm - Birey özgürlüðü ve toplumsal mücadele - Bugün nasýl bir yayýna ihtiyacýmýz var? - Ýþçi sýnýfý, ezilenler ve sýnýflý toplum- Arjantin filmi - Savaþ ve kriz - PANEL/Hareket, örgüt, birlik - FORUM/68'den bugüne savaþa karþý mücadele deneyleri
Karakedi Kültür Merkezi BüyükParmakkapý Sokak, 8/4, Beyoðlu, 0212-249 45 08
Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisi ve çok sayýda anti-kapitalist aktivist tarafýndan ortaklaþa düzenlenen Sosyalist Tartýþma toplantýlarý herkese açýktýr. Toplantýlar seminer olarak kurgulanmamýþtýr. Ýstanbul dýþýndan gelecekler için ücretsiz konaklama imkaný mevcuttur. Ayrýntýlý programý aþaðýdaki adresten edinebilirsiniz.
Venezuella'da “genel grev”
9
Patronlarýn yeni darbe giriþimi V
enezuella'da patronlar yine cumhurbaþkaný Hugo Chavez'i devirmeye çalýþýyor. Birkaç ay önce, 11 Nisan'da yaptýklarý askeri darbe giriþimi kitlesel bir direniþle karþýlaþýp püskürtülen egemen sýnýf, bu kez de genel grev örgütleyerek Chavez'den kurtulmaya çalýþýyor. Ancak bu ikinci genel grev giriþiminin de, Ekim ayýnda denedikleri birincisi gibi, baþarýsýz kaldýðý anlaþýlýyor.
galeyana geleceðini ve çok kýsa bir sürede Chavez'in düþeceðini bekliyordu.
Kitleler yine Chavez'den yana
Darbe giriþimleri Genel grev giriþimi, þirketlerin kapýlarýna kilit vuran patronlarýn, iþçilerin de kendilerini desteklediðini iddia etmesinden, ve ezici çoðunluðu nispeten varlýklý orta sýnýflardan oluþan kalabalýklarýn baþkent Caracas'ta düzenlediði gösterilerden ibaret. Geçtiðimiz Nisan ayýnda ayný senaryo uyguladýðýnda, ordu darbe yaparak Chavez'i devirmiþti. Darbeyle birlikte, baþkentin yoksul halký yüz binleri aþan kalabalýklar halinde Caracas'ýn merkezini iþgal etmiþ, bazý kilit subaylarýn saf deðiþtirmesine yol açmýþ ve böylece darbenin baþarýsýz kalmasýný saðlamýþtý. Tekrar iktidara dönen Chavez, patronlarýn ve orta sýnýfýn muhalefetini yatýþtýrmak için bazý ödünler vermiþ ve "ulusal anlaþma" çaðrýsýnda bulunmuþtu. Chavez'in verdiði ödünlerden ve yaptýðý çaðrýdan yüreklenen muhalefet, Ekim ayýnda tekrar hareketlenmiþ, Caracas'ýn en zengin semtlerinden biri olan Altamira'da toplanan bir grup subay, Chavez'e karþý bir "sivil hareket" çaðrýsý yayýnlamýþtý. Bunun ardýndan yapýlan genel grev çaðrýsýný ise sendikalý iþçilerin büyük çoðunluðunun desteklemediði kýsa sürede belli olmuþtu. Petrol iþçileri sendikasýnýn baþkaný Rafael Rosales, CTV sendikalar konfederasyonunun saðcý lideri Carlos Ortega'yý "Ýþçilerin çýkarlarýný unutmak"la eleþtirmiþti. Caracas otobüs þoförlerinin sendika baþkaný Jesus Hernandez üyelerinin yüzde 80'inin greve katýlmayacaðýný belirtirken, metro iþçileri sendikasýndan Francisco Torrealba metroda grev olmayacaðýný garanti ediyordu. Ýþçi sýnýfýnýn grev çaðrýsýna aldýrýþ etmemesiyle, Ekim ayýndaki "sivil darbe" giriþimi de sonuçsuz kalýyordu. Aralýk ayýnda da olaylar benzer þekilde geliþti. Muhalefetin, iþçilerin ayýn 2'sinde genel greve çýkmalarýný saðlama çabalarý yine baþarýsýz kaldý.
Patronlarýn "genel grev"i Muhalefet partileri, iþverenlerin örgütü Fedecamaras ve CTV konfederasyonu, genel grev çaðrýsý yaptý. Tüm medya, baþta George Bush'un yakýn arkadaþý olan Gustavo Chisneros'un Globovision TV kanalý olmak üzere, çaðrýyý destekledi. Birçok kanal, normal programlarýný
Küresel saldýrýya karþý küresel direniþ Latin Amerika’da da sürüyor iptal etti ve sürekli olarak muhalefetin faaliyetlerini reklam etmeye, Chavez aleyhinde propaganda yapmaya baþladý. Ancak, muhalefet partisinin liderlerinden Teodoro Petkoff'un da itiraf etmek zorunda kaldýðý gibi, "Bu, gerçekte, orta ve üst sýnýflarýn grevi". Muhalefet ancak Caracas'ýn varlýklý semtlerinde orta sýnýf taraftarlarýný seferber edip büyük gösteriler örgütleyebiliyor. Bundan daha etkil-
isi, ulusal petrol tekeli PDUSA'nýn yöneticilerini ve petrol tankerlerini greve katýlmaya ikna edebilmiþ olmalarý. Grevin baþlamasýyla birlikte, petrol ve dizel daðýtýmý durdu, petrol tankerlerinin kaptanlarý ihracat için gemilerini doldurmamaya baþladýlar. Muhalefet, benzin stoklarý eriyip kamu taþýmacýlýðý felç olduðunda, nakliyat aðý hareketsiz kalýp dükkanlar boþalmaya baþladýðýnda halkýn
Güney Amerika'da isyan rüzgarlarý V
enezuella'da esen hava öyle ki, bazý sosyalistler karþý devrim tehdidinin gerçekten devrimci bir yükseliþ yarattýðýný söylüyor: "belki 1917 deðil, ama en azýndan 1905". Bu kadar uzaktan bakýnca, bu düþüncenin ne ölçüde gerçekçi olduðunu kestirmek mümkün deðil. Chavez, üretimin durdurulmasýný engellemek için rafinerilere el koyan iþçilerin eylemini desteklemekle birlikte, iktidarýnýn devamýný saðlamak için aslen hala ordunun yönetim kademelerine bel baðlýyor. Ýþçilerle yoksullarýn hareketini iktidarý kendi ellerine almalarý doðrultusunda bir adým olarak deðil, iyi niyetli subaylarýn eylemlerine destek olarak görüyor. Oysa tüm deneyimler, tabandan gelen basýnç kalktýðý anda bu subaylarýn çoðunun karþý saflara geleceðini gösteriyor. Dahasý, Chavez hala "anayasal" yöntemler kullanýlmasýný savunuyor. Oysa Venezuella anayasasý muhalefetin taraftarlarýnýn Yargýtay'da egemen olmalarýný saðlýyor. Yargýtay kararlarýna göre, hükümet patronlarýn þirketlerini kapatmalarýný
engelleme yetkisine sahip deðil ve Caracas polis güçlerinin denetimini valiye devretmek zorunda. Vali ise muhalefetin önde gelen destekçilerinden biri. Ödün verme ve geri adým atma eðilimine raðmen, iþçilerle yoksullarýn büyük çoðunluðu Chavez'i hala coþkuyla destekliyor. Ama kitleler, ayný zamanda, Chavez'i beklemeden ve Chavez'in anayasaya uygun davranma telkinlerine raðmen, devasa eylemler örgütleme yeteneklerini kanýtlýyorlar. Dolayýsýyla, önümüzdeki günlerde Venezuella'da olaylarýn ne yönde geliþeceðini þu anda bilmek mümkün deðil. Ama þu kadarý kesin: Latin Amerika'da yeni bir isyan ruhu yükseliyor. Bu ay, Arjantin'de kendiliðinden patlak vererek hükümet deviren ayaklanmanýn birinci yýldönümü. Brezilya'da seçimleri kazanan ve geniþ kitlelerin yaþam koþullarýný iyileþtirme kararlýlýðýný taþýyan Ýþçi Partisi hükümeti 1 Ocak'ta iþ baþýna geliyor. Chris HARMAN
Yoksul kitlelerin, örgütlü iþçi sýnýfýnýn tepkisi ise bunun tam tersi oldu. Önce, Chavez'i destekleyen, muhalefetin tüm gösterilerinden daha büyük, bir milyon kiþiyi aþkýn bir gösteri gerçekleþti. Ardýndan, iþçiler bizzat kendileri patronlarýn grevini etkisiz kýlmak için harekete geçtiler. Örneðin, Carabobo eyaletinde El Palito petrol rafinerisinde iþçiler iþyerinin kapanmasýný engellediler, petrol üretiminin ve daðýtýmýnýn devamýný saðladýlar. Valencia þehrinin sanayi bölgesinde, çok sayýda iþçi bir araya gelip örgütlenerek petrol daðýtýmýnýn durdurulmamasýný saðladý. Guayana'da, demir çelik tesislerinde çalýþan binlerce iþçi dört saatlik mesafedeki Anaco'ya giderek doðal gaz akýþýnýn durdurulmasýný önlediler ve kendi tesislerinde üretimin devam edebilmesini saðladýlar. Medyanýn bitmez tükenmez propagandasý ve yalanlarý karþýsýnda, özel TV þirketlerinin önünde büyük gösteriler düzenlendi, þirketlerin kamulaþtýrýlmasý, halkýn denetimi altýna alýnmasý talepleri yükseldi. Caracas'ýn yoksul mahallelerinde örgütlenen halk, muhalefetin cumhurbaþkanlýðý konutunu iþgal etme tehdidine karþý tetikte, tehdidin hayata geçirilmesi durumunda sokaklara dökülmek üzere hazýr bekliyor.
Petrol ve Amerika Chavez iki yýl önce oylarýn yüzde 53'üyle seçildi. Þimdi de, muhalefetin saldýrýlarý karþýsýnda, Haziran ayýnda cumhurbaþkanlýðýna devam edip etmemesi üzerine bir referandum yapma önerisinde bulunuyor. Patronlar ve muhalefet partileri ise, referandumu kazanacaðýndan korktuklarý için Chavez'i zorla devirmeye çalýþýyor. Venezuella dünyada gelir daðýlýmýnýn en eþitsiz olduðu ülkelerden biri. Chavez, halkýn yoksulluk sýnýrýnýn altýnda yaþayan geniþ kesimlerinin koþullarýný biraz olsun düzeltmeyi amaçlayan, topraksýz köylülerin ekilmeden boþ duran topraklarý devralmalarýna izin veren yasalar çýkardý. Bu tür uygulamalarla egemen sýnýfýn nefretini kazandý. Ve en önemlisi, Chavez'i devirdikleri taktirde, patronlar ulusal petrol þirketinin özelleþtirileceðini umuyor. Venezuella dünyanýn önemli petrol üreticilerinden biri. Irak'a saldýrmaya hazýrlanan ve bu savaþýn petrol fiyatlarýnýn yükselmesine yol açacaðýndan kaygýlanan Amerika için de Chavez'in devrilip Venezuella petrollerinin özelleþtirilmesi çok önemli. Bush hükümeti muhalefeti desteklediðini açýkça ilan etti. Roni MARGULÝES
sosyalist iþçi
10
Ý Z MÝ R
ÝZMÝR SOSYALÝST TARTIŞMA SONA ERDÝ... 21-22 Aralýk tarihlerinde DSÝP Ýzmir Ýl Örgütü’nce düzenlenen toplantýlar dizisi Sosyalist Tartýþma 2002, 2 gün boyunca toplam 8 konu baþlýðýnda yapýlan tartýþma toplantýlarýyla sona erdi.Tartýþmalarýn ana eksenini SAVAÞ, KAPÝTALÝZM ve ANTÝ-KAPÝTALÝST HAREKET baþlýklarý oluþturdu. Toplantýlardaki tartýþmalardan kýsa kýsa bahsedecek olursak; "Küresel Kapitalizmin Yarattýðý Yýkým" küresel kapitalizmin kurumlarý olan DB, DTÖ, ve IMF’nin dünyayý nasýl bir yýkýma sürüklediði ve bu yýkýmýn ekonomik, ekolojik ve diðer açýlardan insanlýða ve dünyaya yaþattýðý kabus teþhir edildi.Bu yýkýma karþý yüzümüzü "Kapitalizm öldürür, Kapitalizmi Öldürelim" diyen antikapitalist harekete çevirmemiz gerektiði ve bu hareketi gerek inþa etmek gerekse de büyütmek için var gücümüzle mücadele etmek gerektiði vurgusu yapýldý. "Günlük Hayatta Cinsiyetçilik" konusunda sunuþ yapan Ýzmir Pembe Üçgen Eþcinsel Kültür oluþumundan Salih, günlük hayatta cinsiyetçilik üzerine çok þey söylenebileceðini mühim olanýn cinsiyetçiliði yaratan asýl sorunu ortaya koymak olduðunu söyledi ve bu sorunun ise toplumun üst yapýsýný oluþturan kapitalist sistem olduðunu vurguladý diðer konuþmacý ise egemen sýnýfýn aile kurumunu kullanarak nasýl sistemin devamýný kontrol altýna aldýðýný ve cinsiyetçiliðin esas olarak egemen kurumlar aracýlýðý ile bireylere empoze edildiðini söyledi. Salondan gelen katkýlarla zenginleþen toplantýda feminizmin kadýnlarýn kurtuluþu yolunda doðru bir cevap üretemediði kadýnlarýn kurtuluþu gerçekleþmeden sosyalizmin gerçekleþemeyeceði sosyalizm gerçekleþmeden ise kadýnlarýn kurtuluþunun olmayacaðý söylendi. "Savaþý Nasýl Durduracaðýz" konu baþlýðýnda 1970’lerden baþlayan kapitalizmin krizi ile birlikte ABD’nin dünya liderliðini kaybetme korkusuyla Ýkiz Kuleler’e yapýlan terör saldýrýsýný bahane ederek tüm dünyaya "ya benden yanasýnýz ya teröristlerden" diyerek hizaya getirmek istediði ve bu çýkýþýn Ýsrail’in Filistin saldýrýsýna Rusya’nýn Çeçenistan saldýrýsýna meþruiyet kazandýrdýðýný ve önümüzde çok ciddi bir þekilde savaþ trajedisinin Afganistan’dan sonra ikinci perdesinin açýlmak üzere olduðu, kapitalist dünya sisteminin içine girdiði krizlerden savaþlarý kullanarak kurtulmasýna örnekler verildi. Tarihte savaþ durdurmuþ hareketler olduðu
Baþka bir dünya mümkün! bugün ise anti-kapitalist hareketin savaþ karþýtý devamlý geliþen ve büyüyen bir harekete evrildiði, bu hareketin bundan önceki savaþlarda olmadýðý kadar kendine güvendiði ve büyük olduðu söylendi.Yaz baþýndan beri savaþýn bir þekilde devamlý ertelenmesini bu harekete borçlu olduðumuz fakat henüz Türkiye’de bu hareketin kayda deðer olmadýðý buna raðmen geçtiðimiz 1 Aralýk’ýn bir baþlangýç oluþturduðu ve bu baþlangýcýn, gerek oluþmasýnda gerekse de bundan sonra devam etmesinde ve geliþmesinde Ýstanbul Savaþa Hayýr Platformu’nun kilit bir rol oynadýðý, savaþý durdurmak için týpký SAVAÞA HAYIR PLATFORMU gibi, dar grup çýkarlarýnýn dayatýlmadýðý ve en büyük birliðin ve çeþitliliðin amaçlandýðý ve net talepler etrafýnda biraraya gelmiþ kampanyalarýn örgütlenmesi ve unutulmamasý gerekenin büyük mücadele birliklerinin diðer mücadelelere de zemin hazýrlayacaðý ana vurgulardandý. "Anti Kapitalist Bir Gelenek: “Devrimci Marksizm” konulu toplantýda bugünkü dünyanýn 1990’larýn baþýndaki dünyadan çok farklý olduðu, “iþçi sýnýfý öldü, kapitalizm nihai zaferini kazandý” gibi safsatalarla içine kapanan ve moral bozukluðuna kapýlanlar vardý. Ama bugün anti kapitalist hareketle omuz omuza vermiþ iþçi sýnýfý hareketinýn ön plana çýkardýðý ana slogan "BAÞKA BÝR DÜNYA MÜMKÜN"... Ýnsanlar bugün kendi kendilerini yönetmek istiyorlar, kar uðruna daha fazla rekabet uðruna sömürülmek istemiyorlar, bir grup azýnlýðýn iktidarýna karþý çoðunluðun iktidarýný istiyorlar. Yani devrimci marksizmin ana argümanlarýna sarýlarak Baþka Bir Dünya Mümkün diyorlar. Bugün devrimci
marksizmin bayraðýný kendini marksizm içindeki ayrýþmalar sonucu reformizm, stalinizm, üçüncü dünya milliyetçiliðinden ayýran troçkist hareketin taþýdýðý da belirtildi.Bugün ihtiyacýmýz olanýn enternasyonalizm olduðu ve aþaðýdan sosyalizmin Baþka Bir Dünya Mümkün tartýþmalarýnda en büyük anti-kapitalist öneri olduðu vurgulandý. "Faþizm Artýk Tehdit Deðil mi?" toplantýsýnda bugüne kadar yapýlan faþizm tahlillerinden (Dimitrov ve Troçki) Troçki’nin önermesinin doðru olduðu, Dimitrov'un yani resmi Komintern'in faþizm tahlili ve mücadele yöntemi deðil de Troçki'ninkiler gerek Almanya gerekse de, Ýspanya gibi ülkelerde o ülkelerin stalinist komünist partileri tarafýndan kabul görseydi bugün çok farklý belki de sosyalist bir dünyada yaþamamýzýn mümkün olabileceði söylendi. Faþizmin dayandýðý kitle tabaný sayesinde diðer gerici hareketlerden çok farklý bir yapýsýnýn olduðu ve günümüzde kapitalizmin girdiði krizlerden çýkmak için yeniden burjuvazinin faþist partileri kullanabileceði þu an faþist MHP’nin eski kadrolarýný koruduðu ve daha da saldýrganlaþabileceði ve AKP iktidarýndaki bir krizde tekrar radikal söylemlerle ve kitle tabanýyla güçlenebileceði, faþist parti atomize olana kadar mücadeleyi býrakmamamýz gerektiði ve bu kriz anlarýnýn iki kutba birden fýrsat tanýdýðýný bu fýrsatý devrimci hareket iyi kullanamazsa faþist hareketin güçlenip krizin daha da derinleþmesiyle burjuvazinin can simidi olarak faþist partiye sarýlabileceðinin üzerinde duruldu.... "Kapitalizme Karþý Mücadele ve Yeni Sol" toplantýsýnda konuþan DSÝP
Genel Baþkaný Doðan TARKAN, 1990’larýn ortasýnda baþlayan ve 1999 Seattle gösterisiyle bir dönüm noktasý olmaya aday yeni bir sürece girdiðimizi ve bu sürecin dünyanýn her yerine devleþen kitle gösterileri ile yayýldýðýný, bu sayede týpký baþka bir dünya istiyoruz diyen bu hareketin içindeki tartýþmalarýn sürmesi gibi sol içinde de yeni bir tartýþma dönemine girildiðini, anti-kapitalist hareketin eski nesil militanlarla yeni politize olmuþ genç militanlarý biraraya getirdiðini ve bu yeni politize olmuþ gençliðin kafasýnda ölmüþ sistemlerin hayeletinin dolanmadýðý, ayný zamanda 1990’larýn baþýnda kapitalizmin ideologlarý tarafýndan öne sürülen ve yýllarca çoðu insanýn kafasýnda yer eden " iþçi sýnýfýnýn devrimci rolünün bittiði" tartýþmalarý Ýtalya'da 16 milyon, Ýspanya'da 10 milyon iþçinin genel greve çýkmasý ve yeni dönemdeki yýðýn hareketinin mücadelesine iþçi sýnýfýnýn yoðun katýlýmý ile son bulduðunu, ayný zamanda bu yeni hareketin protesto için deðil kazanmak için meydanlarý doldurduðunu söyledi. Konuþmasýna günün görevinin küçük devrimci sektin örgütlenmesi deðil geliþen hareketi örgütlemek olduðunu söyleyen TARKAN konuþmasýnda 3 Kasým seçimlerinde kaçýrýlan sol blok fýrsatýndan ve emek, barýþ, demokrasi bloðu olarak kurulan DEHAP’ýn çok küçük ve cýlýz kaldýðýný, sol blok anlayýþýndan çok uzak olduðunu, yalnýzca Kürt hareketiyle Türk solunun iki küçük partisinin biraraya gelerek seçimler üzerine kurduðu bu bloðun daha baþtan seçimlere yenik girdiðini bugün asýl gereksinimimiz olanýn en küçüðünden en büyüðüne her örgütün ya da grubun açýk þeffaf toplantýlarda ayný masada eþit söz hakkýna sahip olduðu en geniþ sol blok olduðunu ve bunun ilk örneði olarak Ýstanbul'da 1 Aralýk'ý örgütleyen 170 örgütün yanyana geliþini gösterdi ve ihtiyacýmýz olan sol blok anlayýþýnýn böyle þekillenmesi gerekliliði üzerine vurgu yaptý. Ýki gün süren tartýþmalar dizisinde, katýlan hemen herkes dünyada antikapitalist hareketin geliþiminin önümüzdeki yýllarda bütün coðrafyalarda en belirliyici faktör olacaðý ve yeni bir solun bu hareket içerisinden doðacaðý bugün bu harekete yüz çevirenlerin ise tarihin çöp sepetine gideceði konusunda hem fikirdi. Devrimci marksistlerin ise bu harekete en ufak bir kaygý ve þüphe duymadan giren, müdahale eden, geliþtiren unsurlarý olmasý ve hareket içinde kolkola yürüdüðümüz, mücadele verdiðimiz, karþýlýklý etkileþim içerisinde olduðumuz diðer öznelerle birlikte bu dünyayý deðiþtirmenin toplantýlar sonucunda önümüzde duran en somut görev olduðunda birkez daha hemfikir olundu.
sosyalist iþçi
11
N O T D EF T E RÝ Hekimler savaþa karþý toplandýlar
Ý
stanbul Tabip Odasý 23 .12.02 tarihinde "Savaþ ve Saðlýk" konulu bir panel gerçekleþtirdi. Panele CNN Türk Dýþ Yayýnlarýndan savaþ muhabiri Kaya Beyse, Afganistan'da savaþ zamaný çektiði fotoðraflarý göstererek,savaþýn sivil halk üzerindeki etkilerini anlattý.Irak'ta gerçekleþecek savaþýn sonuçlarýnýn daha kötü olacaðýna dikkat çekti. Cumhuriyet gazetesinden Nilgün Cerrahoðlu ise Irak savaþýnýn karekterinin bildiðimiz savaþlardan olmadýðýný anlattý. Yer, zaman ve cephelerin olmadýðý bir dönemde olduðumuzu ve bu þablonun ise en son körfez savaþýyla kýrýldýðýný belirtti. Cerrahoðlu ayrýca "Eskiden savaþlarda zafer ölü sayýsýyla belirlenirdi. Þimdi ise akýllý bombalarla "bizden kimse ölmeyecek" deniyor. Kýsa ve temiz bir savaþ. Ayrýca buna hümaniter, adil, sonsuz savaþ gibi isimler buluyorlar. Patlamýþ mýsýrlarýmýzý yerken savaþý izliyoruz. Busch'un yeni güvenlik doktrini saldýrmak için "tehlikeyi görmek yeterli"bu nedenle de bunun adýna "önleyici savaþ" da diyorlar. Busch Irak,Ýran ve K.Kore'den þeytan üçgeni diye bahsettikten sonra; 130 ülkede bulunan üslerin dýþýnda üslere ihtiyaç olduðunu ve savunmaya ayrýlan payýn arttýrýlmasý gerektiðini söylüyor. Irak'a müdaheleden sonra ortaya atýlan iki senaryo var. Birincisi ilk önce havadan , sonra karadan müdahale edilecek ve sonra Saddam yakalanýp öldürülecek. Ýkincisi ise savaþ uzayacak, Ýsrail'e sýçrayacak, petrol fiatlarý yükselecek ve dünyanýn her tarafýnda terör olaylarý gerçekleþecek. Her ikisinde de binlerce masum insan ölecek." Dedi ve Türkiye'nin kritik bir noktada olduðunu ve bu savaþý onaylamamasý gerektiðini anlatarak konuþmasýný bitirdi. Marmara Üniversitesi Týp fakültesi'nden Prof. Elif Daðlý ise "Savaþ ve Çocuk" konulu slayt gösterimi eþliðinde savaþýn çocuklar üzerindeki travmasýný anlattý. Marmara Üniversitesi'nde çocuk psikiyatrisi olan Yanký Yazgan ise savaþ dönemlerinde görülen trav-
malarý anlattý. Kiþilerin hayatlarý üzerindeki kontrolünü yitirmesi, yakýnlarýný vakitsiz kaybetmeleri, yaþanan göç ve çaresizlik psikolojik travmanýn nedenleri olarak ortaya çýktýðýný anlatan Yazgan savaþ sonrasý psikiyatrýn patladýðýný anlattý. Ýstanbul Tabip Odasý Genel Sekreteri Þebnem Korur Fincancý savaþ,hekimlik ve etik konulu konuþmasýnda ;savaþ koþullarýnda hekimliðin nasýl yürütüleceði ve nelere özen göstermek gerektiði konusunda Dünya Tabipler Birliði'nin oluþturduðu esaslar üzerinden anlattý. Panelin diðer bir katýlýmcýsý da þairyazar Sunay Akýn'dý. Dünyanýn deðil sadece, tarihinde silahlardan arýndýrýlmasý gerektiðini söyleyerek savaþ karþýtý þiirlerden örnekler verdikten sonra panel sona erdi.
Kocaeli'nde “Benim adýma savaþma” film gösterimi yapýldý
K
ocaeli Týp Fakültesi'nda savaþ karþýtý öðrencilerin düzenlediði film gösterimine ilgi çok fazlaydý. Fakültenin konferans salonunda Floransa'da 12:45'te düzenlenen ve 1 milyon kiþinin katýldýðý gösterinin görüntüleri gösterildi. Floransa'ya Türkiye'den giden delegasyonun yolculuk macerasýnýn da anlatýldýðý filmde özellikle 1 milyon kiþilik gösterinin coþkusu izleyenleri etkiledi. Ayný gün akþam saat 19:00'da ise Kocaeli Tabibler Birliði Odasý'nda kýsa bir söyleþi ve film gösterimi gerçekleþti. Film gösterimine yak-
laþýk 50 kiþi katýldý. Ýngiltere'de faaliyet yürüten Stop The War koalisyonu tarafýndan hazýrlanan "Benim adýma savaþma" filmi bir kez daha yaptýðý ABD teihiri ve verdiði bilgilerle ilgi uyandýrdý. Ýstanbul'dan Kocaeli'ndeki etkinliklere katýlan Savaþa hayýr Platformu aktivistleri yaptýklarý konuþmalarda Irak'ta Savaþa Hayýr Kordinasyonu'nun Aralýk ve Ocak ayý etkinliklerinin duyurusunu yaptýlar. Gösterimden sonra BM eski silah denetçisi Scott Ritter'in ropörtajýndan oluþan ve Metis yayýnlarýndan çýkan Irak'a Savaþ kitabýndan 15 adet satýldý.
Kadýköy Savaþa Hayýr Platformu
Eðitim-Sen
21 Aralýk cumartesi günü Kadýköy Savaþa Hayýr Platformu Karakedi Kültür Merkezinde, Egitim-Sen, Barýþ Anneleri, Marmara Üniversitesi Savaþa Hayýrýn katýlýmýyla 85 kiþilik dia gösterisi ve panel düzenlendi. Panelin tüm katýlýmcýlarýnýn ortak vurgusu bu savaþýn ABD'nin dünya jandarmalýðýna soyunmuþ olmasý ve Ortadoðu üzerinde egemenlik kurmak üzere baþlattýðý. Bu savaþý baþlatma konusunda ABD ne kadar kararlý olsa da bir türlü müdahale edemediði bunun nedeni ise dünyada hýzla geliþen savaþ karþýtý hareketin olduðu vurgulandý. 1 Aralýk mitingi arkasýndan Türkiye'de de savaþ karþýtlarýnýn hýzla Savaþa Hayýr Platformu altýnda biraraya gelmeye baþladýklarý ve bu savaþý durdurabilecek tek gücün bizler olduðumuzu ifade ettik. Kadýköy Savaþa Hayýr Platformu, 1 Aralýk koordinasyonunun almýþ olduðu merkezi eylemliliklere katýlýmý arttýrýcý yerel faaliyetlerin hýzla örgütlenmesi üzerine çalýþmaya devam etmekte.
Ýstanbul Eðitim-Sen 3 No'lu Þube'de bir araya gelen birkaç öðretmen savaþ karþýtý bir inisiyatif kurmak için çalýþmalara baþladý. 25 Aralýk'ta yapýlan ilk toplantýya 50'ye yakýn öðretmen katýldý. Toplantýya Ýtalya, ABD ve Ýngiltere'de savaþ karþýtý eylemlere katýlmýþ olan Ayça Çubukçu ve Nuran Yüce de davetliydi. Ayça Çubukçu ABD'de savaþ karþýtý hareketin nasýl örgütlendiðini, ne tür etkinlikler ve ne tür tartýþmalar yapýldýðýný, Nuran Yüce Ýngiltere ve Floransa mitinglerini anlattý. Þube'de savaþ karþýtý ilk toplantý olduðu için söylenecek çok söz vardý. Savaþýn çocuklarýn ve sivillerin öldürülmesi gibi insani boyutunun yaný sýra emekçilerin daha da yoksullaþacaðý, eðitime ayrýlan payýn azalacaðý konusuna vurgu yapýldý. Öneriler arasýnda sýnýf panolarýna savaþla ilgili resim, þiir vs asýlmasý, çocuklarýn eserlerinin sergilendiði bir çocuk gazetesinin çýkarýlmasý, tiyatro komisyonundan yardým istenerek, sokak tiyatrolarýnýn yapýlmasý, bu þubede yapýlan toplantýnýn diðer þubelere yayýlmasý, 28 Aralýk, 26 Ocak, 15 Þubat gibi savaþ karþýtý eylemlerde aktif rol üstlenilmesi, þube duvarlarýnýn savaþ karþýtý fotoðraf ve afiþlerle donatýlmasý vardý. Sendika yönetimlerinin savaþa karþý mücadelede yeterince aktif olmamalarý böyle bir giriþimin tabandan baþlatýlmasý ihtiyacýný doðurdu. Tüm toplumda var olan savaþ karþýtý güçlü eðilim elbette sendikalarýn tabanýnda da geçerli. Daha ilk toplantý olmasýna raðmen katýlýmýn yüksek olmasý da bunu kanýtlýyor. Toplantýdan çýkan genel eðilim savaþ karþýtý hareketin bölen deðil birleþtiren bir yapýda olmasý gerektiðiydi. Savaþa karþýyým diyen herkesin, saðcý-solcu, örgütlü-örgütsüz olmasýna bakmadan, harekete kazanýlmasý ve bu hareketin aþaðýdan yukarýya doðru örülmesi fikri genel kabul gördü.
BES’te insan haklarý paneli 17 Aralýk Büro Emekçileri Sendikasý (BES) Ýstanbul 2 No'lu Þube'de Ýnsan Haklarý haftasý etkinlikleri kapsamýnda bir panel düzenlendi. Panele ÝHD'den Hasan Çoþar (ÝHD Yön.Kurulu Üyesi) ve KESK MYK'dan Ýhsan Avcý panelist olarak katýldýlar. Panel baþkaný Gülperi Çatað'ýn sayýsal veriler ýþýðýnda iþlenen insan haklarý ihlallerini anlattýðý açýlýþ konuþmasýnýn ardýndan Hasan Çoþar 1948'de oluþturulan Ýnsan Haklarý Evrensel Bildirgesinin 50 küsur yýl geçmesine raðmen kabul ettiðini beyan eden ülkeler de dahil olmak üzere çok yoðun olarak ihlal edildiðini ve ancak bildirgenin onu savunan toplumsal hareketlerle hayata geçebileceðini ifade etti. KESK'ten Ýhsan Avcý ise kamu emekçilerinin 12 yýldýr verdiði mücadele sýrasýnda 172.000 emekçiye dava açýldýðýný, 3.000 kiþinin açýða alýndýðýný, meslekten men edildiðini, son altý ayda üniversitelerde anadilde eðitim talebi üzerine 12 öðretmenin meslekten men edildiðini ve 35 KESK üyesinin sahte sendika yasasýna karþý düzenlenen eylemliliklerde yer aldýklarý için 15 aylýk hapis cezasý aldýðýný belirtti. Panelistlerin ortak vurgusu ABD'nin Irak saldýrýsýnýn hiçbir haklý gerekçesi olmadýðý ve bu savaþýn daha çok ölüm, açlýk,iþsizlik ve daha kötü yaþam þartlarý getireceði oldu. Bu savaþý durdurmak için bir araya gelinmesi gerektiði ise toplantýnýn ana vurgusuydu..
Eðitim-Sen 3 No'lu Þube'den savaþ karþýtý bir öðretmen
Tekirdað:
Savaþ karþýtlarý toplandý
27 Aralýk saat 19:00'da Tekirdað Eðitim-Sen Lokalinde düzenlenen "Savaþ ve anti kapitalizm" toplantýsý baþarýlý ve tartýþmalý geçti. Öðretmen ve öðrenci yaklaþýk 35 kiþinin katýldýðý toplantýda, Ýstanbul Savaþa Hayýr Platform sözcüsü Þenol Karakaþ'ýn yaptýðý giriþ konuþmasýndan sonra özellikle Eðitim-Sen üyeleri tartýþmaya canlý bir biçimde katýldýlar. Toplantýnýn sonunda Tekirdað'da Savaþa Hayýr Platformu'nun kurulmasý için çalýþmalara baþlanmasý ve merkezi etkinliklerin ortaklaþtýrýlmasý kararý alýndý.
SAYI:193 31 ARALIK 2002 500.000 TL ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Şti. Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Sakýzgülü Sok. 24/4 Kadýköy/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý
www.geocities.com/sosyalistisci/
sosyalistisci@hotmail.com
26 Ocak:
savaþa karþý birlik günü D
ünyanýn efendileri savaþ planlarýný adým adým ilerletirken dünyanýn dört bir yanýnda ezilenler savaþa karþý birleþiyor. Yüzbinlerce savaþ karþýtý 15 Þubat’ta barýþ için Avrupa sokaklarýný iþgal etmeye hazýrlanýyor. Türkiye’de de 152 toplumsal örgütün ve çok sayýda savaþ karþýtý bireyin ortak
Savaþý birlik ve mücadele durduracak
1
Aralýk eylemi toplumun her kesiminden binlerce insanýn sokakta birleþtiði ve ABD’nin saldýrganlýðýna karþý güçlerini birleþtirdiði bir gösteri olarak çok olumlu bir baþlangýçtý. Fakat bu eylemi tepkimizi gösterip görevimizi savdýðýmýz bir protesto eylemi olarak görürsek savaþý kabullenmiþ oluruz. Bunun yerine, dünyanýn bir çok yerinde savaþý durdurmak için birleþen ve sokaða çýkan, kampanya yürüten milyonlarca insanla beraber büyük bir hareketin parçasý olduðumuzu hatýrlarsak, bu savaþý durdurmanýn mümkün olduðunu kavramak daha kolay olur. 26 Ocak gösterisini 152 toplumsal örgüt ve çok sayýda örgütsüz bireyin oluþturduðu Irak’ta Savaþa Hayýr Koordinasyonu düzenliyor. Bu anlamýyla 26 Ocak gösterisi, 1 Aralýk’ta baþlayan birlik ve mücadele zincirinin bir parçasý olacak.
kararýyla 26 Ocak’ta Beyazýt’tan Sultanahmet’e yürüyüþ ve kitlesel basýn açýklamasý yapýlacak. Sendikalar, siyasi partiler, sivil toplum kuruluþlarý ve meslek odalarýnýn birliðinden oluþan Irak’ta Savaþa Hayýr Koordinasyonu tarafýndan çaðrýlan eylem, 1 Aralýk’ta baþlayan birlik ve mücadele zincirinin ve
uluslararasý barýþ mücadelesinin önemli bir parçasý olacak. George W. Bush’un bütün dünya ezilenlerine karþý baþlattýðý bu savaþý desteklemeyen, Iraklý çocuklar Saddam deðildir, petrol için ölmeyeceðim, dünyanýn kana bulanmasýný istemiyorum diyen herkesi bu tarihi gösteride birleþmeye çaðýrýyoruz.
Birlik ve çeþitliliðin adresi:
Savaþa Hayýr Platformu Savaþa karþý birlik ve çeþitliliðin adresi olan Savaþa Hayýr Platformu, 26 Ocak eylemi için de bir çok il ve ilçede, sendika þubelerinde, iþ yerlerinde, okullarda hazýrlýk çalýþmalarýný sürdürüyor. Toplantýlar, film gösterimleri, sergiler ve benzeri etkinlikler artarak devam ediyor. Gazetemiz, savaþý durdurmak isteyen her bireyi ve grubu bu birliðin içinde yer almaya, çeþitliliðin birliðini çoðaltmaya çaðýrýyor. Platform hakkýnda geniþ bilgi edinmek ya da platformun çalýþmalarýna ortak olmak isterseniz 0212-249 45 08 numaralý telefonu arayabilir, ya da Karakedi Kültür Merkezi, Büyükparmakkapý Sok. Hayat Ap. 8/4 adresine giderek etkinlik planlarýný ve materyalleri (film vs.) paylaþabilirsiniz. Savaþý durduracak olan sýký ve kararlý birliði yaratmak için bu platforma katýlalým.