Gezegende Çok Fazla İnsan mı Var? Martin Empson
E
kim 2011 ile Mart 2012 arasında bir noktada dünya nüfusu 7 milyarı aştı. Ne zaman böyle bir dönüm noktası geride bırakılsa, dergilerde kontrolsüz nüfus artışının tehlikeleri konusunda uyarı üzerine uyarı yapan çok sayıda makale yayınlanır. Dünya nüfusu 2012’den bu yana 700 milyon kişi daha arttı. Bu durum bazı politikacıların, nüfus bilimcilerin ve medya yorumcularının paniğe kapılmasına neden oluyor. Çevreyle ilgili konularda kampanya yapmak istediğinizde, mutlaka birileri gelip size buna gerek olmadığını, çünkü asıl sorunun “çok fazla” insan olduğunu söylüyor. Nüfusu çevresel bozulma, kaynak kullanımı ve açlıkla ilişkilendiren tartışmalar yeni değil. Bunlar, daha fazla sayıda insanın daha çok kaynak kullanımı anlamına geldiği basit fikrine dayanıyor. İngiliz ekonomist Thomas Robert Malthus’un 18. yüzyılın sonlarında yaptığı çalışmalara kadar giden bu argümanlar, günümüzde mevcut çevre krizi etrafında yaşanan tartışmaların parçası olarak yeniden ortaya çıkıyor. Nüfus artışını doğrudan iklim değişikliğine ve biyoçeşitlilik krizine bağlayanlar, bence maalesef gerçek sorumluların bu durumdan sıyrılmasını sağlıyor ve hareketin tehlikeli bir yöne sapmasına neden oluyor. Kriz Birleşmiş Milletler’in biyolojik çeşitlilik kriziyle ilgili raporunu ele alalım. Bu raporun vardığı sonuca göre, türlerin sekizde biri – yani bir milyon bitki ve hayvan türü – yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Rapor, “bu duruma yol açan dolaylı faktörlerin artan nüfusu ve kişi başına düşen tüketim miktarını, bazı durumlarda doğaya verilen zararı azaltırken bazı durumlarda da artıran teknolojik yeniliği ve eleştirel olarak yönetişim ve hesap verebilirlik konularını da kapsadığını” söylüyor. Bazı raporlarda, bu iç içe geçmiş ve karmaşık faktörler tek bir basit nedene, yani “nüfus fazlalığına” indirgeniyor. Örneğin, Financial Times’da “Akıllı bilim bir sonraki kitlesel yok oluşu tek başına önleyemez” başlıklı bir yazı yazan Camilla Cavendish, BM raporunun “insan nüfusunun fazla olmasının, hayatta kalmak için muhtaç olduğumuz bitki ve hayvan türlerine zarar verdiği uyarısında bulunduğunu” yazıyor.
54