Voir temmuz 2013 online dergi

Page 1


KAPALIÇARŞI ACI ÇEŞME SOKAK MERCAN KAPISI NO:17 BAYAZIT / İSTANBUL 0212 526 89 00





VOIR

TEMMUZ - 2013 SAYI: 10 KAPAK: FD DIAMOND Model: Özlem YILDIZ Fotoğraf: Hüseyin KIRLAK Makyör: Rıfat YÜZÜAK Kuaför: Murat BULUR İmtiyaz Sahibi VOIR Magazin Adına Nurseli GÖKÇÜL nurseligokcul@voirmagazin.com Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Gonca ÇİPE Genel Yayın Koordinatörü A.Faruk GÖKÇÜL / faruk@voirmagazin.com Editör / Gonca ÇİPE / gonca@voirmagazin.com Kreatif Direktör / Burcu Tokoğlu İNCESU burcu@voirmagazin.com Görsel Yönetmen / Emrah Öz emrah@voirmagazin.com Moda Tasarımcısı / Erol ALBAYRAK erolalbayrak@voirmagazin.com Sanat Danışmanı / Faruk ÖZ Reklam Koordinatörü / Burak GÖKÇÜL burak@voirmagazin.com Reklam Satış Müdürleri Gözde Burcu TOP / gozde@voirmagazin.com Ebru Akçer İŞSEVEN / ebru@voirmagazin.com Yayın Danışmanları / Av. Hamdi ÇİYİLTEPE Yrd. Doç. Dr. Nuri SEZER Karadeniz Temsilcisi / Mustafa İSLAMOĞLU Renk Ayrımı & Baskı Teknik Basım Tanıtım Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Keyap Ticaret Merkezi Bostancıyolu Cad. F1 Blok No: 93 Y. Dudullu / İstanbul T. 0216 508 20 20 • F. 0216 508 20 45 www.teknikbasim.com Sertifika No: 24871

Dağıtım / Aras Kurye Yayın Türü / Aylık Süreli Yayın Yönetim Yeri ve İletişim Alemdar Mah. Nuruosmaniye Cad. No: 21 D:105 Eser Han Fatih - İstanbul / Türkiye Tel: +90 212 522 15 51 www.voirmagazin.com info@voirmagazin.com

VOIR Magazin’in Tüm Hakları Saklıdır. Yerel Süreli Yayındır. VOIR Magazin’de yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri, yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Bu dergide yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu uyarı VOIR Dergisi’nin birinci sayfasından son sayfasına kadar, içinde yer alan tüm haber, yorum, analiz ve öneriler için geçerlidir. İlan ve reklamların sorumluluğu sahiplerine aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.

4

Nurseli’den Değerli sektör mensupları,

H

aziran ayının sektörümüz için verimli geçtiği kanaatindeyim. İstanbul’da gerçekleştirilen farklı, ancak sektörü aydınlatacak nitelikte organizasyonlar gerçekleştirildi: 2013 Dünya Elmas Borsaları Federasyonu (WFDB) Başkanlar Toplantısı ve Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi… Gerçekleşen bu önemli organizasyonlar hakkındaki kısa notlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum: “Zirveden iki gün önce Beşiktaş Point Otel’de yapılan basın toplantısında, İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç da konuşmacı olarak yer aldı. Toplantıda zirvenin amacı ve programı açıklandı. Ardından Çırağan sarayında gerçekleşen Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi gerçekleşti. Sektörün katılımının yoğun olduğu zirveye, Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan onur konuğu olarak katıldı. Dünya Elmas Borsaları Federasyonu (WFDB) tarafından iki yılda bir düzenlenen ve bu yıl 36’ncısı İstanbul’da Shangri-La Bosphorus Otel’de gerçekleştirilen üç günlük toplantıya Türkiye ve Dünya’dan önemli konuklar katıldı. Sektörümüzü oldukça yakından ilgilendiren ve önemli isimlerin katılımıyla gerçekleştirilen bu toplantılarda, gelişim için yapılması ve düzeltilmesi gereken konulara yer verildi. Sektörümüze hayırlı olmasını temenni ediyorum…” Tüm bu yoğunluğun içinde tabi dergimiz için de koşturmaca fazlaydı. Özlem Yıldız ile gerçekleştirdiğimiz kapak ve konsept çekimleri, editörümüzün de bahsettiği gibi gerçekten keyifliydi. Teşekkür: Dergimizi tercih eden Özlem Yıldız’a, Kapak sponsorumuz FD Diamond’a ve içerideki sayfalarda yer alan sponsorlarımız Khaleesi Jewellery, Roberto Bene, Goldium, Altay Diamond ve tüm ekibime sonsuz teşekkürler…

Nurseli GÖKÇÜL


VOIR PROFİL 14

Eksi 500'den Yükselen Hayat Dikran Çaça, Martin Vitrin

TAKI HABER 22

Yeni Proje Vostro Goldium Kuyumculuk

24

İstanbul Başkanları Ağırladı

VOIR EVLİLİK GÜNCESİ

25

Ne Olacak Bu Altın Murat Tırpan Köşesi

58

26

Sektör Kahvaltıda Buluştu

60

28

Hayal Gücünün Yansıması Franco Fontana

İhtişamlı Bir Peri Masalı Aylin Gözen

60

29

Satışlarım Nasıl Artar - Prim Sistemi Erhan Erkeç Köşesi

İhtişamlı Bir Peri Masalı Aylin Gözen

64

32

Özlem Yıldız ve Altay Diamond, Khaleesi Jewellery, Roberto Bene, Goldima Çekimleri

36

Mutluluk ve Huzurun Yeni Kaynağı Kazım Şahin Köşesi

Türk Markasının Amerika Keşfi Zargeran Kuyumculuk

37

Perakende Satışları Mehmet Akyürek Köşesi

Şaşırtan Kalite, FD Diamond

38

Ünlü Olmak Herkesin Hayali, Ya Sonra? Özlem Yıldız

42

Yeni Teknoloji İnvisible, Macha Diamond

44

Sektörün Zirvesi 4. Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi

48

Yeni AVM'de Yeni Şube Altay Diamond

Eyvah Gelinliğim Erol Albayrak

Kuyumcukente Ulaşım Artık Daha Kolay Gelin, Damat, Hazırlık, Takı Seçimi, Balayı Trendleri

74

Firmalarımıza Sorduk Amisos Alyans, Altınay Alyans, Cici Gold, Regold Kuyumculuk

76

Bunları Biliyor Muydunuz? Mehmet Satıcıöz Köşesi

VOIR E-TİCARET 82 Mendo's 84

Tüketici Davranışları Selçuk Özkan Köşesi

MEKAN/GEZİ 86

Cunda, Huzur Adası

90

Eğitimli Elemanlar Artıyor

92

İş Kadınları, Dar Gelirli Kadınlara Danışmanlık Yapacak, Okan Üniversitesi

49 Haberler

Arman Kasbar Köşesi

50

Mezunlar Sertifikalarını Aldı HRD Antwerp

KÜLTÜR SANAT 95

Sanat ve İnsan Yrd. Doç. Dr Nuri Sezer Köşesi

VOIR YAŞAM

96

Dünya Varken Ama İnsanlar Yokken, Evrende Ses Vardı Cankoray

"Anı Defteri" İle Sevgiyi Büyütmek Müge Bilgin Akdaş Kitap Köşesi

97

Muhteşem Gatsby Burak Kaplan Sinema Köşesi

56

98

Class 1 Heyecanı Formüla 1

52

Üretimden Online Satışa, Lial Pırlanta

5


VOIR EDİTÖRDEN

M

üthiş güzel enerjilerin ve bu enerjilerin birleşiminden oluşan sinerjilerin içinde barındığı müthiş bir aya daha başladık. İnanıyorum ki bu sayıda sizler de bu yansımaları fark edeceksiniz. Bu ayki dergi konularımız ve konuklarımızla yaptığımız çalışmalar yoğun ve yorucuydu; ama bir o kadar da zevkli zamanlara şahit olduk. Neler yaptık? Yaz ayı olması sebebiyle dosya konumuz “Evlilik”ti. Takdir edeceğiniz gibi geniş ve birbirine girift sektörleri içinde barındıran bir konu… Saçtan gelinliğe, takıdan balayına kadar tüm bu süreçte yapılabilecek, kullanılabilecek önerilerle gelin-damat adaylarına ve bu bağlamda hizmet verenlere bir nebze olsun ışık olmak istedik. Bu sayı dergimizin kapağında yer alan ve özel çekimler gerçekleştirdiğimiz Özlem Yıldız konuğumuzdu. Beşiktaş’ta bir stüdyoda gerçekleştirilen çekimlerin ambiyansı müthişti. Biraz bahsetmek isterim: Sabah erken saatlerde ekibimizin toplanması ile başladı günümüz. Sonrasında Özlem Yıldız’ın ve çekimlerine yer vereceğimiz firmalarımızın katılımıyla start verdik. Bu tür bir ortam deneyimi yaşamamış olanlara belirtmek isterim! Çekimlere ilk başlandığında genellikle ekibin ve modelin vs. uyumu için zaman harcanması, ortamın samimileştirilmesi gerekmektedir. Bu seferki çekimde bu ortamı oluşturmak pek de zor olmadı. Gerek Özlem Hanım’ın pozitifliği, gerek çekimi yapılan takı firmalarının katılımıyla keyifli bir ortam oldu. Bu konuda yüksek çaba sarfeden ve bizlerin enerjisine enerji katan birine de ayrıca teşekkür etmek isterim: Berkay Altunbay (Roberto Bene)… Biliyorsunuz her ay yayımladığımız yeni bir konumuz var: VOIR Yaşam. Temmuz sayımızın yaşam konuğu Cankoray’dı (Es Gold). Hazırladığımız yazısını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Bu denli yürekten, naif ve mütevazi insanların, başka insanların hayatlarına katacakları bir değerleri mutlaka vardır diye düşünüyorum. Görünmeyen, ama farkına varmadan yazılarımı çıkartırken bana kusursuz bir hizmet sunarak destek verenlere de teşekkür etmek gerek… Zaman zaman yazı yazmak için ofisten kaçtığım Palatium Kafe ve çalışanlarından Selçuk ve Hamit Bey… Şimdi elinize kahvenizi alın, şöyle rahat bir yere geçin ve dergimizin enerji dolu sayfalarını çevirmeye başlayın. İyi Keyifler…

6



VOIR GÜNCEL

r i b i l t n e Kgörünüm D

ockers erkeği, tarzından ödün vermeksizin sıradan görünmeyi ve rahatlığı hissetmeyi istiyor. Daha kentli bir görünüm istiyorsanız, o zaman Dockers® Alpha Khaki’yi tercih edin ve kapüşonlu ve fitilli kumaştan bir gömlek ile birlikte giyin – ilkbahar başlangıcı için en iyi seçeneği tercih etmiş olacaksınız. Yelkenci Khaki’si ise size adeta bir denizci görünümü kazandırır, özellikle de iki renkli flamalı tişört ve bir denizci yağmurluğu ile birlikte kullanıldığında. Kökeni ise, geçmişin San Francisco limanı kadar derinlerde…

Göz Kamaştırıyor

E

l yapımı ve sıradışı mekanizmasıyla Zenith El Primero serisi, saat tutkunlarının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Sınırlı sayıda üretilen El Primero 36.000 VpH modeli moda ve lüks severlerin gözlerini kamaştırıyor.

A

Ö

zgün tasarımları ve zengin model çeşitleriyle erkek ayakkabı modasına yön veren Greyder, tüm beyleri mutlu edecek hediye seçenekleriyle vitrinlerde yer alıyor. Hem klasik hem de spor giyimden hoşlanan erkeklere yönelik ayakkabı modelleri bulunan Greyder, rahatlık ve şıklığı bir arada sunan koleksiyonlarıyla bayların kendilerine özel stilini tamamlıyor…

Aracınızın Tüm İhtiyaçları İçin Tek Adres

nadolu Yakası’nın “İlk ve Tek” Oto AVM’si Oto World Asya özel imkanlarıyla galericileri cezbettiği gibi AVM içindeki imkanlarla araç sahiplerini de buraya çekecek. İçinde sıfır ve 2. el oto galerilerinin yanında trafik müşavirliklerinin de olduğu AVM, tek adreste satış işlemleriniz için gerekli tüm imkanları sunarak vazgeçilmez mekanınız haline gelecek.

8







VOIR PROFİL

EKSİ 500’DEN YÜKSELEN HAYAT

14


Dünya bu kadar makineleşmeye doğru giderken eski gelenekleri sürdüren, el işçiliğinden vazgeçmeden üretim yapan insan sayısı maalesef azalmakta… Dikran Çaça, babadan gelen mesleğini yeteneği ile birleştirerek güncele taşımış bir isim. Tasarım yapmak, yeni fikirler geliştirip üretmek yaşam felsefesi…

B

abasız büyüyen bir çocuktur Artin Çaça… Okumak değil, zanatkâr olmaktır onun hayali. İlkokulu okuduğu yıllarda kaçıp gittiği Gedikpaşa’daki çanta atölyelerinde sürekli sabahlar. Hatta ailesi zaman zaman polisle, jandarmayla bulur onu. Henüz küçüçük bir çocuk olmasına rağmen aşık olur mesleğine… Okumayacağı anlaşılınca da bu mesleği öğrenip, yapması adına bir atölyede çalışmaya başlar. Zaman içerisinde kendini geliştiren ve gittikçe adını bu meslekte önde gelen ustalar arasında duyurmayı başaran Artin Çaça’nın yolu, bir gün işadamı Marsel Şuto ile kesişir. Artin ve Marsel Usta, dönemin önde gelen markalarının bulunduğu, seçkin beyefendi ve hanımefendilerin kol gezdiği Beyoğlu’nda ortak bir dükkân açarlar. İsimlerinin karmasından meydana gelen Martin adını koyarlar dükkâna. Takvimler o dönem 1952’yi gösteriyordur. Böylece Martin Vitrin’in temelleri de o yıllarda atılmış olur. Dükkânın kuruluşundan bir yıl sonra dünyaya gelen Dikran Çaça da tıpkı babası gibi mesleği benimser. İlkokulu zar zor bitirir ki mesleğe hemen adım atsın… Nitekim de öyle olur. Minicik yaşında tutunduğu mesleğini babasının dükkânında

sürdürür. Çok şey öğrenir babadan. Zamanla onun gibi iyi bir usta olur çıkar. Büyümenin devam ettiği o yıllarda Artin Çaça, Murat Set adlı ayakkabı ustası ile tanışır ve arkadaş olur. Beyoğlu’ndaki dükkana artık Murat Usta da ortak olur ve ayakkabı da imal edip satmaya başlarlar. Üç ortağın işlettiği dükkân o kadar iyi bir marka haline gelir ki, o dönemin elit kesimine hitap ederler. Dikran Çaça artık büyümüş, mesleğini eline almış bir delikanlı olarak evlenme kararı alır ve babasının ortaklarından Murat Usta’nın kızı ile hayatını birleştirir. Böylece tam bir aile şirketi olurlar. Martin markası çocukların da katılımıyla iyice büyümüştür. Hatta başka bir semtte şube de açılmış, burası da çocuklara verilmiştir. 1978’de Marsel ile ortaklık biter. Ardından Artin Usta’nın vefatı ve Murat Usta’nın da emekliliği ile Dikran Çaça yoluna yalnız devam etmeye başlar. Türkiye’nin değişen ticari koşulları, Çin’den gelen ucuz ürünler, diğer sektördekiler gibi çanta sektörünü de kötü etkiler. Dikran Çaça dükkânları kapatmak zorunda kalır. Elinde sanatından başka bir şey kalmamıştır; ama yılmadan mücadelesine devam eder. 15


VOIR GÜNCEL

Kapalıçarşı Serüveni Uzun bir dönem ne yapacağını bilemeyen Dikran Çaça, Kapalıçarşı’dan bir arkadaşının tavsiyesi üzerine, yine derilerle uğraşır; ancak bu sefer kuyumculuk üzerine… O günleri tebessümle anlatan Dikran Çaça: “İnsanlar şu kadar sermaye ile başladım falan der. Aksine bende sermaye olmadığı gibi borçla başladım. Eksi 500 Dolarla”. İlk olarak ufak bir atölye kurar. Öyle ki tek bir masa başında üretim gerçekleştirmektedirler. Ancak ustalığını sektör o kadar beğenir ki, çok kısa zamanda yeni bir yere daha geniş bir kadroyla geçer. Yıllar geçtikçe genişleyen bu kadroya oğlu Alen Çaça da dahil olur. Üç kuşaktır sürdürülen meslek için oğul Alen; “Hem iki dede, hem baba mesleği sayılır” diyor. Dede Artin gibi babası Dikran Usta’nın da yeniliğe meraklı ve dinleyici olduğunu belirten Alen Çaça; “İlk başlarda bu mesleği çok istemedim. Ama askerden geldikten sonra ısındım mesleğe. Şimdi babamla uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. Birbirimizi tamamladığımızı düşünüyorum” diyor. Dikran Çaça’nın bugünkü dükkânına gittiğinizde görsel bir şölene tanık oluyorsunuz. Martin Vitrin Showroom’u kapısından itibaren bu mesleğe ne kadar haiz bir insanın elinden çıktığını sizlere kanıtlar nitelikte. Dikran Usta o kadar farklı objeleri el işçiliği ile deri kaplamış ki hayran olmamak elde değil. Bu işi çok sevdiğini ve asla tam anlamıyla fabrikalaşmayacağını vurguluyor ve ekliyor: “Hani insanların enteresan hedefleri ya da hayalleri vardır ya… Uç noktadır bu… Benim de büyük bir binayı komple deri ile kaplamak”… Bu kadar usta işlere imza atan bir isim olan Dikran Çaça, Martin Vitrin adını dünyaya da duyurmaya kararlı. Halen Belçika’da bulunan showroom ile bunun ilk adımını da gerçekleştirmiş. Babadan oğula geçen nasihatı da sormayı ihmal etmedik tabi:

“İnsanları olduğu gibi kabul et yoksa bu hayat çekilmez olur” 16

Bu kadar mesleğine sahip çıkan, benimseyen ve sanatını nesillere de aktarmış böylesine ustaların çoğalması, yaşatılması dileğimle…



B

Efsane Burma Yine Zirvede

abadan oğla geçen ve yaklaşık 60 yıldır kuyum camiasında faaliyette bulunan Maraşlı Kuyumculuk; efsane klasik model “Burma Bilezik” üretiminde yüksek kalitesiyle dikkat çekiyor. T.Gökhan ve Serhan Maraşlı kardeşler tarafından yönetilen Maraşlı Kuyumculuk; altın fiyatlarının düşmesiyle bir anda talep patlaması yaşanan bilezikte, bugünlerde yoğun bir mesai harcayarak oluşan talebe zamanında karşılık vermeye çalışıyorlar. Bilezik model anlayışında piyasada çok büyük bir değişim yaşandığını ve yakın zaman önce 5-10 farklı bilezik modeli bulunurken şimdi yüzlerce farklı bilezik modelinin takıseverlere sunulduğunu kaydeden Gökhan Maraşlı,” Birbirinden göz alıcı bilezik modelleri üretiyoruz. Bu yeni modeller için çok ciddi tasarım ve AR-GE çalışması yapıyoruz. Tüm bu gelişmelere ve değişime rağmen, bileziğin klasikleşen efsane modeli “Burma” hala en çok istenen ve rağbet gören kimliğini koruyor” dedi.

Nuruosmaniye’de Yeni Şube

K

Düğünlerin Yeni Mutluluk Kaynağı

S

on dönemde hayatımıza hızla giriş yapan Nadir gram altınlar, artık düğünlerin de vazgeçilmezi oluyor. Şimdi düğüne katılan davetliler, çok farklı gramajlara ve bütçelere sahip Nadir Gram Altınlar ile gelinlerin ve damatların mutluluğuna mutluluk katıyorlar. Ülkemizde düğünler büyük bir çoşku ile gerçekleştirilir. Düğünlerde damat veya geline altın takılması da çok eski bir geleneğimiz. Son yıllarda yükselen altın fiyatlarıyla birlikte sarrafiye altının sadece birkaç çeşidinden oluşan hediye alternatiflerine karşın; Nadir Gram Altınlar, çok farklı boyutlarıyla düğünde takılan altınlar arasında en çok tercih edilen altın oldu.

Troy Yonetim Kurulu üyesi Ali Ercan Bütün Nuruosmaniye cadde üzerindeki ofisin balkonunda

18

urulduğu günden bu yana hazineden almış olduğu aracı kurum yetki belgesiyle tamamen işlemlerini resmi çerçevede yürüten ve kuyumculuk sektörünün ithalat, ihracat çalışmaları başta olmak üzere birçok değerli maden ticaretinde çeşitli çözümler sunan Troy, şimdi Nuruosmaniye’de açtığı şubesiyle sektörün kalbine adım attı. Troy Kıymetli Maden Ticareti A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ercan Bütün; Troy’un bir banka gibi yıllardır çalışmalarını sürdürdüğünü ve Troy’da hesap açan kişi veya kurumların değerli maden ticaretini sıfır risk, yüksek güven içinde tüm Dünya ile yıllardır başarıyla yaptığını vurguladı. Türkiye’de ilk olarak bu hizmetleri sunan kurumun Troy olduğuna dikkat çeken Ali Ercan Bütün, Troy’un sadece yurt içinde değil yurt dışında da Türkiye ile ticaret yapan birçok değerli müşteriye sahip olduğunu ifade etti. Ticaret hacmine bakmadan irili ufaklı tüm müşterilerine kaliteli ve çözüm odaklı hizmet sunan Troy’un, Dünyanın birçok ülkesinde bankalar, rafineriler ve kıymetli maden işi yapan Acentaları (Muhabirleri) olduğunu belirtti.



VOIR GÜNCEL Bu Yaz Bu Oje Çok Moda

A

merika’nın dünyaca ünlü, 5 Free* özellikli el, ayak ve tırnak bakım markası Zoya, şimdi Türkiye’de. Sağlıklı içeriği, sınırsız renk seçeneği, kalıcılığı ve karşı konulamaz parlaklığı ile dikkat çeken Zoya, podyumların cazibesini ve modanın esintisini tırnaklarınıza taşıyor.

*

Güzelliğinize ışıltı katın

5 Free: Formaldehit, formaldehit reçinesi, toluen, DBP ve kamfomadderini içermez.

K

arakaş Atlantis, kadınların güzelliğinden ilham alarak tasarladığı elmas koleksiyonuyla görücüye çıkıyor. Işıldayan küpeler, narin kolyeler, zarif ellerde hayat bulan yüzükler ve bilezikler, Atlantis’in yepyeni elmas koleksiyonunda çok daha şık çok daha sıradışı!

Dünyaya Farklı Gözlerle Bakın

M

iu Miu’nun Rasoir gözlük koleksiyonu, Miu Miu’nun geleneksel değerlerini taşıyan kadınsılığı ön plana çıkarıyor. Gözlük detaylarındaki zıtlıklar ve keskin hatlar, tasarımı yansıtırken, sıra dışı bir tasarımı da gözler önüne seriyor. 2013 İlkbahar yaz defilesinde tanıtılan koleksiyonda 4 farklı model yer alıyor.

“Femme” ile Lüksü Yaşayın

E

Essence’in “Femme” Serisi’ndeki yeni modeli, lüksü ve ışıltıyı gözler önüne seriyor. Kare şeklinde halkalarla birleşmiş kordonu ve Swarovski taşlarla çevrili sedef kadranıyla gözlerinizi alamayacaksınız.

20

Kendini Farklı Hissetmek İsteyenlere

İ

lkbahar mevsiminin gelişiyle hareketlenen davetlerde giymek üzere farklı ve sıradışı tasarımlar arayanlar için Arzu Kaprol mağazaları, Perfect Imperfection - Mükemmel Kusurluluk koleksiyonuyla size özel seçenekler sunuyor.



Yeni Proje

“Vostro” Trendleri yakından takip ederek, uzun zamandır müşteri odaklı anlayışıyla sektöre hizmet veren Goldium Kuyumculuk’tan Ümit Karataş ile sektör ve yenilikleri üzerine bir röportaj…

Goldium sektöre ne gibi hizmetler veriyor? Müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalarımızı profesyonel ekibimiz ile cesur, yenilikçi ve kaliteli iş anlayışıyla, sektördeki zorlu rekabet ortamında kusursuzca sürdürüyoruz. Firmamızda kolye, yüzük, küpe, bileklik üretimi bulunmaktadır. Tasarımlarımızda genç, dinamik ve yenilikçi çizgiler ağırlık kazanmaktadır. Farklı ayarlarda üretim yapıyorsunuz ve bunların içinde 8 ayar da var. Sektörümüz bu konuda ikiye ayrılıyor. Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz? Firmamızda 8-14-18-21-22 ayar üretimlerde hizmet vermekteyiz. Sipariş üzerine her ayarda üretim yapmaktayız. Kuyum sektörü olarak 8 ayar üretimi sektördeki çoğu firmamız üretmektedir. 8 ayar üretici firmalar için avantajdır ve piyasadaki yaşanan ekonomik daralma, tüketicinin alım gücünde düşüş yaşamasına neden olmuştur. Yaşanan düşüşün ardından halk, 14 ayar görünümlü 8 ayar takıyı tercih etti. Bu nedenle 14 ayara 22

verdiğimiz önemi 8 ayara da vermekteyiz. Bundan dolayı üretimimiz hızlandı ve satışlarımızdan da memnunuz. Goldium Kuyumculuk olarak nasıl bir pazarlama ağınız var? Pazarlama olarak Marmara Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz Bölgesi ve Ege Bölgesi’nde geniş bir dağıtım ağına sahibiz. Başarılı pazarlama stratejileriyle, sistemli marka planlamasıyla faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Daha iyi hizmet etmek için de sürekli gündemi takip ediyoruz. Değişik projeleriniz, yeni atılımlarınız var mı? Firmamız, sürekli kendini yenilemek ve farklı tasarımlar ortaya çıkartmak için koleksiyon oluşturarak üretim yapmaktadır. Yeni projelerimizde “Vostro” adını koyduğumuz bir koleksiyon hazırlamaktayız. Bu koleksiyona yoğunlaşmış bir şekilde çalışmaktayız ve ileride de yeni koleksiyonlarla da sektörde yenilikçi bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz.



İstanbul Başkanları Ağırladı Dünya Elmas Borsaları Federasyonu’nun 36’ncı Başkanlar Toplantısı, Borsa İstanbul’un ev sahipliğinde 22 ülkeden 28 borsa başkanının katılımıyla İstanbul’da start aldı. 16 Haziran’da başlayıp iki gün süren toplantılarda sektördeki farklı vergilendirme uygulamaları görüşüldü.

2

013 Dünya Elmas Borsaları Federasyonu (WFDB) Başkanlar Toplantısı, Borsa İstanbul’un ev sahipliğinde 16 – 18 Haziran 2013 tarihleri arasında WFDB Başkanı Ernest Blom, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. M. İbrahim Turhan, Güney Afrika Mineral Kaynaklar Bakanı Sayın Susan Shabangu ve 28 elmas borsası başkanının katılımıyla Shangri - La Hotel’de düzenlendi. Dünya Elmas Borsaları Federasyonu (WFDB) tarafından iki yılda bir düzenlenen ve bu yıl 36’ncısı İstanbul’da gerçekleştirilen üç günlük toplantıda tüm gün süren çalıştaylarla global elmas piyasasındaki gelişmeler ve Türkiye’deki pazarın büyüme potansiyeli ele alındı.

“Vizyonumuz 2023’e kadar Türkiye’yi ilk 10 ekonomi arasına sokmak”

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. M. İbrahim Turhan, Başkanlar Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada Türkiye ekonomisini değerlendirdi. Türkiye ekonomisinde 1990’lı yıllar boyunca mali dengelerin 24

kötü bir durumda olduğunu, yıllık enflasyonun yüzde 90’lar seviyesinde olduğunu kaydeden İbrahim Turhan, 2001 yılında toplam ekonomiyi büyük bir çöküşün eşiğine getirecek büyük bir kriz yaşandığını hatırlattı. Türkiye’nin bugün Avrupa Birliği ile başarılı müzakereler yürüten, serbest pazar ekonomisi uygulayan ve şeffaf bir ülke konumuna ulaştığını vurgulayan Turhan, şunları dile getirdi: “Türkiye, 2002 - 2012 yılları arasında ortalama yüzde 5,1 oranında büyüme kaydetti. Kişi başına düşen GSYH, 3 katı artarak 3.000 Amerikan doları seviyelerinden 10.000 Amerikan Doları’nın üzerine çıktı. Yoksulluk sınırı altında yaşayan insan oranı, Türkiye’de 2002 yılında yüzde 30’lardayken bugün yüzde 8 seviyesine geriledi. Türkiye’de orta sınıf, 2002 yılından itibaren konsolide oldu. Artık stratejik bir vizyonumuz var. Bu da 2023’e kadar Türkiye’yi ilk 10 ekonomi arasına sokmak. Şu anda 17’nci sıradayız. Sizce bu mümkün mü? Mümkün. Bunu yapabilir miyiz? Evet, yapabiliriz.” Türkiye’de nüfusun yarısının 30 yaş al-

tında olduğuna dikkat çeken İbrahim Turhan, bu genç nüfusun Türkiye ekonomisinin arkasındaki dinamik güç olduğunu vurguladı. Turhan, OECD’nin 2012 - 2017 öngörülerinde Türkiye’nin bütün ekonomiler arasında 4’üncü büyük büyüme oranına sahip ülke olarak gösterildiğini hatırlattı. İbrahim Turhan, kriz dönemlerinde dahi hiçbir zaman yabancı sermayeye kısıtlama veya ek vergi getirilmediğini belirterek Türkiye’de küresel yatırımcı ile yerli yatırımcı arasında farklı uygulamalar bulunmadığını söyledi.

“Türkiye pırlanta piyasasında vergi yapılandırılmasına ihtiyaç duyuluyor”

Dünya Elmas Borsaları Federasyonu (WFDB) Başkanı Ernest Blom, pırlanta sektöründe birden fazla vergilendirme ile karşı karşıya olduklarını belirterek iki gün sürecek toplantılar boyunca vergilendirme konusunu ele alacaklarını belirtti. Blom, iç pazarlarda mücevhere oranla teknolojiden hızlı tüketim mallarına kadar birçok farklı segmente çok


daha fazla ilgi gösterildiğine dikkat çekerek mücevher sektöründe 5 yıl öncesine oranla üretimin yüzde 30 azaldığını söyledi. Blom, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün, sürdürülebilir büyümeye etken en büyük değişiklik, ekonomik reformlardır. Çin ve Hindistan’da da gözlemlediğimiz büyüme hamleleri, bu sayede gerçekleşmiştir. Diğer gelişmekte olan ülkelerin ana sorunu vergilerdir. 15 yıllık bir sürenin ardından Çin ve Hindistan’da vergi reformu gerçekleştirilerek pırlantada ÖTV yerine KDV alınmaya başlanmıştır. Dolayısıyla, Türkiye pırlanta piyasasının sürdürülebilir bir gelişim içine girebilmesi adına vergi yapılandırılması, ÖTV’nin kaldırılarak KDV uygulamasına geçilmesi gerekmektedir.”

Yıllık ticaret hacmi 250 milyar dolar

Merkezi, Belçika Antwerp’te bulunan Dünya Elmas Borsaları Federasyonu, 1947 yılında ham ve cilalanmış elmaslarla kıymetli taşların alınıp satıldığı borsaları birleştirmek ve bu borsalarda ortak bir ticari uygulama düzenini sağlamak amacıyla kuruldu. WFDB bünyesinde yapılan çalışmalar, adil ticaret ve sürdürülebilir büyüme gibi elmas ticaretinin devamını sağlayan düzenlemelerdir. Diğer yandan dünya elmas Borsaları Federasyonu tarafından elmas piyasasında en önemli konulardan biri olan etik kuralların oluşturulmasına ve uygulanmasına yönelik kararlar alınmaktadır. • Dünya elmas ve mücevher ticaretinin yıllık hacmi 250 milyar dolar • Dünya’da değerli taş ve pır lantada 2023 için öngörülen pazar hacmi 600 milyar dolar • Uzmanlara göre, dünya mücevherat sektörü 12 kat büyüyecek. • Elmas ve değerli taş pazarının büyüklüğü 1 mil yar dolar Mücevher pazarlarının merkezinde yer alan Türkiye; vize problemi olmaması, güçlü lojistik ağı, yeni ticaret kanunu ve elmas piyasasının varlığı ile 2023 hedeflerine güç katıyor. Elmas piyasasının aktifleşmesi, finans akışını güçlendirecek, yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmesini teşvik edecek ve Elmas Bankacılığı oluşarak vadeli işlemleri başlatacak. • Türkiye’de elmas ve değerli taş pazarının bü- yüklüğü 1 milyar dolar, • Mücevher sektörünün tetiklediği alt sektör sa yısı 19, • Türkiye’de hedeflenen ek istihdam rakamı 300 bin kişi

Murat Tırpan

Murat Gold Yönetim Kurulu Başkanı

Ne Olacak Bu Altın?

A

ltın fiyatları 19 Haziran günü açıklanan ABD Merkez Bankası (FED) in özellikle parasal genişleme konusundaki kararlarının oldukça etkisi altında kaldı. FED bu zamana kadar 85 milyar dolar olan aylık tahvil alımını 2013 sonlarına doğru azaltıp, bu seviyeyi 70 milyar dolara çekerek ve kademeli olarak düşürerek 2024 yılı ortalarına doğru tahvil alımını sonlandıracağını belirtmiştir. Bu kararın açıklanması ile birlikte doların global olarak değerleneceği düşünüldü. Tahvil alımının önce kademeli olarak azaltılıp daha sonra 1 yıl gibi bir sürede sona erdirilmesi, piyasada şok etkisi yaptı. Piyasa beklentisi bu sürenin çok daha uzun vadeli olacağı yönündeydi. Açıklamalardan sonra destekler sırasıyla test edildi. Önce 1375 daha sonra 1340 ve son olarak 1280… Buradan tepki veren altın 1307 seviyesini gördükten sonra yönünü tekrar aşağı çevirdi ve 1269’lu seviyelere kadar geriledi. Altın bu tarihten sonra herhangi bir yeni piyasa algılaması yaratılamaması durumunda zayıf tepkiler vererek önce 1350 daha sonra 1400 seviyelerini test edebilir. Fakat daha sonra satış pozisyonlarının açılacağı göz önünde bulundurularak altının 1300’lü seviyelerin hemen üstünde bir dengeye ulaşacağını öngörüyorum. Her zaman için portföyünde altın olmasını arzulayan yatırımcı sayısı azımsanmayacak derecede çok olduğundan her düşüşte bu alıcıların iştahının kabarması ve desteklerin çalışmasını bekliyorum. Diğer yandan Hindistan’da altın ithalatının düzenlenen vergi tedbirleri ile talebin yüzde 30 gibi bir oranda düşmesi bekleniyor. Yatırımcılara tavsiyem; destek ve direnç seviyeleri kırıldığı zamanlarda piyasa yönünde yer almaları, aksi takdirde hem fırsat kaçacak hem de hasar fazla olacaktır. 25


Florya Ziya Şark Sofrası’nda, 08 Haziran Cumartesi günü, İTO Kuyumcular Komitesi tarafından düzenlenen kahvaltı organizasyonu ile sektör biraraya geldi.

Sektör Kahvaltıda Buluştu

G

eçtiğimiz günlerde gerçekleşen İTO meslek komiteleri seçiminde, çoğunluk tarafından 3’üncü kez seçilen Kuyumcular Birlik Komitesi üyeleri ve sektör mensupları buluştular. Sektörümüzün önde gelen isimlerinin katıldığı toplantıda, İTO Kuyumcular Komitesi Başkanı Erhan Hoşhanlı; davete katılan tüm misafirleri karşıladı ve tek tek ilgilendi. İTO Kuyumcular Komite Başkanı Erhan Hoşhanlı; bu dönemde de kendilerine oy veren, vermeyen tüm sektör mensuplarına teşekkürlerini sundu. Hoşhanlı; yeni yönetim kurulunun bir önceki döneme göre önemli değişiklikler geçirdiğini, bu çalışmanın gönüllülük ilkesiyle yapıldığını ve yeni katılan arkadaşların bayrağı alarak ileriye taşıyacaklarını söyledi. Başkan Hoşhanlı, davette yaptığı konuşmasında özellikle şu konulara değindi: “ Zor bir seçim dönemini geride bıraktık. Gayet centilmence geçen seçimin ardından artık kaldığımız yerden faaliyetlerimize devam etmemiz gerekiyor. Bu toplantı; seçime katılan değerli sektör mensuplarımıza bir teşekkür anlamı taşıyor. İTO çok büyük bir kurum. 350 bin üyesi bulunuyor. İTO’nun şemsiyesi altında, sektörün sorunlarına çok daha etkili çözümler üretebileceğimize inanıyoruz. Sektörümüzün şu anda öncelikli sorunları bulunuyor. Başta; ÖTV, taklitle mücadele, vergi yasaları ve altın esaslı muhasebe sisteminin uygulanması, bankaların altın ticareti ile uğraşması, Mücevherat Mühendisliği bölümünden mezun olacak olanların sektörün beklentilerine uygun donanıma sahip olmaları gibi önemli sorunlar çözüm bekliyor. Ayrıca; renkli taşlarda sertifika verilmesi, sektörün Dünya markası çıkarması için her türlü desteğin oluşturulması, sektör mensubumuzun uluslararası geçerliliği olan bir mesleki sertifikaya ulaşması böylelikle her önüne gelenin bu mesleği icra edemeyeceğinin ortaya çıkması amaçlanıyor. Bunların yanında; Kuyumcular Odamız ve İhracatçılar Birliği ile ortaklaşa çeşitli projeler içinde olacağız ”. Erhan Hoşhanlı’nın konuşmasının ardından, sektörün önde gelen isimleri de kısaca bazı sektörel sorunlar ve bunlarla ilgili çözüm önerilerine değindi. Ardından yeni İTO Kuyumcular Komitesi Yönetim Kurulu Üyeleri basın mensuplarına toplu fotoğraf verdiler ve seçime katılan sektörün önde gelen yönetici ve firma sahiplerine de plaket takdim edildi. İTO Kuyumcular Komitesi Yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşuyor: Erhan Hoşhanlı, İlhami Yazıcı, Cemal Turgut, Mirat Kökler, Minas Arslan, Ömer Dinçel, Ercan Özboyacı, Nergis Sürücü, Atilla Akıncı, Mehmet Ali Yıldırımtürk, Melkon Sahakoğlu, İhsan Kesik, Muhammet Turan, Utku Yılmaz.

26



HAYAL GÜCÜNÜN YANSIMASI

Takı insanın kişiliğinin yansımasıdır. Herkesin zevki, beğenisi ve ifade biçimi vardır. Uzun zamandır sektörde hizmet veren Oryum Kuyumculuk ve Franco Fontana bu hikayeleri müşterilerinin zevkine sunuyor. Kerem Esenlik yorumuyla firması hakkında bir söyleşi… Firmanızın oluşum süreci nasıl gerçekleşti? Oryum Kuyumculuk sektörde 20 senedir faaliyet gösteren bir firmadır. Gerek üretim gerek ise pazarlama personeli ile takdir toplayan firmamız sektörde de Franco Fontana olarak büyük bir prestije sahiptir. Kurumsal bir şirket olma yolunda ilerleyen Franco Fontana, Oryum Kuyumculuk adı altında üretim, Franco Fontana adı altın da ise ithalat ve ihracat yapmaktadır. Sektörde üretimi ile dikkati üstüne çeken şirketimiz bu çizgisini hiç bozmadan yüksek kalite ve büyük hayal gücü ile tasarımlarını üretip sektöre farklı tarzı taşımaya devam edecektir. Oryum Kuyumculuk olarak hizmet verdiğiniz sektörde, Franco Fontana olarak da markalaştınız. İki markayı birbirinden ayıran nedir? Franco Fontana sektörde büyük bir isme ve söze sahiptir. Bir çok rakip firmaların takibi altında olan Franco Fontana, müşterilerine her zaman yeni modeller ile servis ve hizmet vermeyi prensip edinmiş bir markadır. Oryum Kuyumculuk ise yüksek kalite üretimi ve tasarımları ile Türkiye’nin her bölgesine ve her zevkine hitap eden bir üretime sahiptir. 28


Erhan ERKEÇ

Altınakıl Kurumsal Danışmanlık Hizmetleri

Satışlarım Nasıl Artar? II

Prim Sistemi

M

Hakkınızda araştırma yaparken tasarımlarınızı hikayeler üzerine oluşturduğunuzu gördük ve maalesef bu sektörde pek yapılan bir şey değil. Neden böyle tercih ediyorsunuz? Tasarım tamamı ile farklı bir işleyiştir. Tasarladığımız ürünleri ilham aldığımız bir cisme, canlıya veya doğaya göre isimlendirip buna göre koleksiyonlar üretiyoruz. Ürettiğimiz koleksiyonları sektördeki firmaların taklit edemiyor olmaları farklılığımızı ve kalitemizi ortaya koyuyor. Bu sebepten dolayı ürünlerimiz tercih edilen ve yüksek satışı olan ürünler haline geliyor. Bildiğimiz kadarıyla Ar-ge ye de önem veriyorsunuz. Bahseder misiniz? Franco Fontana olarak Ar-ge çalışmalarımız hızla devam etmektedir. Yeni mamüller bulmak, daha etkin üretim yöntemleri geliştirmek, farklı dizayn ve süreçler ortaya koymak… Bu çalışmaların yanı sıra üretilen ürün ve yeni ürünlerin sektörde ölçme, izleme ve değerlendirme aşamaları uzman personel tarafından takip edilerek haftalık raporlamalar şeklindeki çalışmalarımız devam etmektedir.

erhaba sizler için üç bölümden oluşan bir yazı dizisi hazırlamış, ilk bölüm olan. “Hedefler” konusuna bir önceki sayıda değinmiştik. Bu ay ikinci bölüm olan “Prim Sistemi” konusunu ele alacağız. Perakende sektöründe, özellikle satış personeli için prim, satışı destekleyici ve personelin motivasyonunu arttırıcı önemli bir ödüldür. Bu sistemlerin optimizasyonundaki amaç doğru sistem ile belirlenen satış hedeflerine ulaşılmasına yardımcı olmak ve personeller için adil bir ödüllendirme sistemi kurmaktır. Amaç doğru prim sistemi için kurulan altyapı ile firma denetim sistemi ve terfi sisteminin entegre edilerek personel yönetiminde tamamen belirli bir sisteme dayalı, raporlanabilir ve adil bir düzenin kurulmasını sağlamaktır. Prim sisteminin temelini oluşturacak hesaplama adımları firma koşulları göz önüne alınarak belirlenmelidir. Bu noktada mağazalara verilecek olan hedeflerin doğruluğu fazlasıyla önem arz etmektedir. Hedefler mağaza, ürün grubu ve personel özelinde ayrı ayrı belirlenmelidir. Genellikle tercih edilen yöntem hedeflerin belirli bir yüzde oranı fazlası ile ikinci kademe hedefler belirlemektir. Verilen hedefler kesinlikle personelin ulaşmasının imkânsız olduğu seviyelerde olmamalıdır. İyi bir prim sistemi için aşağıdaki özelliklere dikkat edilmelidir: • Personel tarafından kolay anlaşılabilir ve motive edici olmalı. • Hesaplama adımları çok karmaşık olmamalı, • Hızlı ve hatasız olarak hesaplanabilmeli. • Kurumun bütçe disiplinini bozmamalı, • Personel motivasyonunu bozmaması için mutlaka adil olmalı. • İşçi ve işveren arasında kazan – kazan ilişkisi kurmalı. Bir önceki yazımızdan hatırlatma; “Her gelene satmak, bir hedef değil alınan maaşın karşılığıdır” Bu manada prim alınacak noktanın da maaşın karşılığının üzerindeki satış noktasından başlaması gerektiğini ve prim sistemlerinin belli kriterler çerçevesinde her firmaya özel düzenlemeler gerektirdiğini unutmayın.

29


VOIR GÜNCEL

Yazmanın keyfi bir başka

T

Zevkle Giyeceksiniz

rendleri belirleyen dünya markası Calvin Klein, ayakkabı çeşitleriyle zor olan seçimi zevke dönüştürüyor; bu yıl ayakkabı seçiminizi kolaylaştırıyor. Calvin Klein ayakkabılar farklı tarzları ve renkleriyle en iyi alternatifler arasında yerini alıyor.

Ü

nlü Alman markası 175 yıllık Pelikan, erkekleri unutmuyor. Hem lider ruhlu, hem de şıklığına özen gösteren erkeklere özel, Stylus Icon Award 2009 Ödüllü Ductus kalemleri beğeninize sunuyor.

Yaz Günlerine Renkli Bakış

Y

azın rengi ve enerjisini tasarımlarına yansıtan Tw Steel’den “Canteen Fashion Colection” ile renkli günler sizi bekliyor! Büyük kadranlı saatlerde dünya lideri Tw Steel, yazın en sıcak 6 renginden oluşan koleksiyonu Canteen Fashion Collection ile dikkatleri üzerine çekecek.

Özel Olmak İsteyen Erkeklere

B Şıklığın Keyfini Konforla Yaşayın

“U

laşılabilir lüks”ün simgesi Damat, İlkbahar/ Yaz’13 koleksiyonuyla konfor ve şıklığı bir arada yaşatan ürünlerle moda severlerin karşısında. Koleksiyonun en önemli özelliği olan Smart şıklık konseptinde takım elbiselere önemli bir alternatif oluşturan tek ceketler ve pantolonlar ön plana çıkıyor.

30

ath & Body Works, mükemmel bir koku deneyimi yaşamak isteyenler için çeşitli koku ve formlarda şık ürün alternatifleri sunuyor. Signature Collection’da ve Co Bigelow serisinde yer alan ürünler ile özel olduğunuzu hissedeceksiniz.



Altay Diamond


KHALEESI JEWELLERY


ROBERTO BENE


GOLDIMA


Kazım Şahin

Fahret Döviz Yön. Kur. Başkan Vekili

Mutluluk ve Huzurun Yeni Kaynağı

İ

nsan alışkanlıklarının değişimi kolay bir süreçten geçmez. Kişi çeşitli durumlar karşısındaki tutumunun hep sabit kalması eğilimindedir. Çünkü sabit tutumları ile hareket ettiğinde her zaman bildiği, önceden test edip güvenilirliğini onayladığı sonuçlarla karşılaşacağını bilir. Ancak yine de bu tutumları zaman içinde gelişen dış etkenlere bağlı olarak değiştirmek zorunda kalmaktadır. Değişen ekonomik değerler. Toplumun önce belirli kesimlerinde başlayan ya da bir şekilde başlatılan tüketim alışkanlığı değişiklikleri, bu tutumların değişiminde öncülük etmekte, yol göstermektedir. Yavaş yavaş başlayan bu değişimler tüketici lehine değişen şartlar sayesinde kalıcı hale gelmekte ve pazarda var olan yerini daha da sağlamlaştırmaktadır. Bugün pırlantalı ürünler öyle bir hale geldi ki; hem şıklığın ve kalitenin, hem de güvenli yatırımın adresi olmaya çok yakın. Aslında önem arz eden konu pırlantanın alındığı markanın hangisi olduğu konusudur. Çünkü gerçekten güvenilir ve kazandıran şartlar sunan markalardan alınacak pırlantalı ürünler gerçek bir güvenli liman oluşturmaktadırlar. Pırlantada güvenilirlik kriterleri geçmişten çok faklı artık. Yeni nesil kazanç ve güven kriterlerini ortaya koyan markalar artık daha ön plandalar. Nedir bu yeni nesil kriterler? Öncelikle pırlantanın değişmezi 4C özelliklerinin tamamında daha üst sınıf, hatta en üst sınıf kriterlerdeki ürünlerin kullanılmasıyla, çok kaliteli ürünlerin pazara sunulması. İnsanlar her şeyin en iyisine lâyıktır. Ürünlerin ortaya konan özelliklerinin tüm dünyada geçerliliğinin olması için, uluslararası akreditasyonu olan kuruluşlardan alınmış sertifikalara sahip olması. Markanın pırlantalı ürünlerini değişim yapılırken satılan fiyattan değerleyip, sadece yeni ürün ile eski ürün arasındaki fiyat farkını alıp yeni ürünleri verebiliyor olması. Pırlantalı ürün nakit paraya çevrilmek istendiğinde satın alınan fiyattan sadece yüzde 20 değer kaybı ile geri iade edilebilmesi. Ürünlerin onarım ve bakım hizmetlerinin ömür boyu ücretsiz olarak yapılması. En önemlisi de tüm bu şartları sağlarken fiyat olarak da uygun değerleme seviyelerinde olması. Bu avantajlı fiyat, geri dönüşüm ve satış sonrası hizmetleri sağlayan markalar şu an sektörde yerlerini aldılar. İster pırlantalı ürün satacak firmalar, ister bu ürünleri alıp kullanacak olan insanlar, her kim olursa olsun pırlantalı ürünlerde bu imkanları sağlayan markaları tercih etmeleri ve bu seviyenin altında hizmet veren markalara rağbet etmemeleri, mutluluk ve huzurları için kaynak olacaktır.

36

Türk Markasının Amerika Keşfi Geçtiğimiz ay Las Vegas Jewellery Show’a ilk kez katılan Zergeran Kuyumculuk, Türkiye’ye gelir gelmez tekrar Amerika biletini aldı. Bu sefer Zergeran’ın Amerika durağı; Newyork…

E

lmas ve pırlantalı otantik takı alanında yaptığı başarılı çalışmalarla çok kısa bir süre içinde hem yurt içinde hem de yurt dışında hızla tanınmaya başlanan markamız Zergeran Kuyumculuk, uluslararası ticari faaliyetlerine ara vermeden devam ediyor. Zergeran Kuyumculuk bu ayın sonunda gerçekleşecek olan Newyork Otantik Takılar Fuarına katılacak ve bu fuarda ilk kez bir Türk firması yer almış olacak. Bu yıl 4’üncüsü düzenlenecek olan Newyork Otantik Takılar Fuarında, günümüzde yapılmış otantik takılar ve gerçekten tarihi geçmişi olan antik takılar yer alacak. Bireysel ziyaretçilere de açık olacak bu fuarda, ayrıca sıcak satış yapılabilecek. Zergeran Kuyumculuk Ürün Müdürü Merve Bedir; bu fuara ilk kez bir Türk markasının katılmasından dolayı gurur duyduklarını ve çok büyük titizlikle, ayrıntılı incelemelerin ardından fuara kabul edildiklerini; Amerika pazarında madenin değerinden çok, takının ruhu ve hikâyesinin çok daha ön planda olduğunu gözlemlediklerini belirtti. 2013 yılının ortası itibariyle yedi uluslararası fuara katıldıklarını ve henüz bir yaşında olan bir marka için bu rakamın çok ciddi bir anlam ifade ettiğini vurgulayan Bedir sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz fuarları her şeyden önce Dünya’ya açılma yönünde kestirme bir yol olarak görüyoruz. Ayrıca fuarlar markamız için çok iyi bir tanıtım mecrası oluşturuyor. Katıldığımız fuarlarda talepleri çok iyi etüt ediyoruz. Şunu anladık ki; toplumlar kendilerinde olmayan farklı kültürlerin ürünlerini ve takılarını görmek, satın almak istiyorlar. Bizimde zengin bir takı kültürü geçmişimiz var. Bugün, Osmanlı takı sanatını başarıyla icra eden birçok değerli markamız bulunuyor. Geçmişi bugün yaşamak isteyenler otantik takılara büyük ilgi gösteriyorlar.”


Mehmet Akyürek

Cici Gold Genel Müdürü

Perakende Satışları

S Şaşırtan Kalite Şıklığın ve kalitenin güvenli adresi olmayı hedefleyen FD Diamond, göz alıcı tasarımlarıyla sektörde adından sıkça söz ettiriyor.

P

ırlantanın gözde olduğu şu günlerde pazarda yeni bir yer edinen ve markalaşma sürecinde olan FD Diamond, 4C özelliklerinin tamamında daha üst sınıfta hizmet veriyor. İnsan odaklı hizmet anlayışıyla hareket eden FD Diamond, perakende ve toptan satış kanalları için üretim gerçekleştiriyor. Ürünlerinin kalitesini uluslararası sertifika ile de belgeleyen marka, alanında iddialı olduğunu vurguluyor. Satış sonrası hizmette de sınır tanımayan marka, ömür boyu ücretsiz bakım garantisi veriyor. FD Diamond, bu ay çekimlerimize konuk olan Özlem Yıldız ile gerçekleştirdiğimiz kapağımızda da sponsor olarak yer aldı. Çekimlerde kullanılan ürünler, tasarımı ve kalitesi ile Özlem Yıldız’ın da beğenisini kazandı. Kaliteli ışıltı arayanların yeni adresi, FD Diamond. İsteyenler otantik takılara büyük ilgi gösteriyorlar.”

ektörümüzde her alandaki faaliyetin kendine göre zorlukları var. Kısaca bunlara bir göz atalım: İmalat yapanların, satış yakalayabilecek ve toptancı veya perakendecinin beğenmesini umduğu modelleri üretmek, bu üretimin minimum işçilik ve fire ile yapılmasını sağlamak. Toptancılar uzun yollar ve büyük masraflar yapıp dükkân dükkân dolaşıp yanında yükte hafif pahada ağır çantalar taşımanın riskine girmek, verdiği ürünlerin ödemelerini toplayabilmek. Perakende satış yapanlar yani kuyumcu dükkânı sahipleri de bir kısmının hiçbir zaman satılmayacağını bilseler de aynı türde birçok ürün bulundurmak zorundadırlar. Ürünlerimizde işçilik, taş vs. birçok gider vardır. Bunlar vitrin ve tezgâhlarımızda beğeni toplayabilmek için türlü kompozisyonlarla müşteriye sunulurlar. Bu ay perakende satışlarının artırılması için gereken temel bilgileri paylaşacağım sizlerle. Yüzlerce perakende nokta ile birebir dostluğum ve alışverişim olduğundan, herkesin faydalanabileceği bazı tespitlerimi aktaracağım. Kuyumculukta eski zamanlarda yapılan hatalar, denetimsizlik ve başıboşluk ile beraber oluşan aldatılma korkusu sebebi ile güven ilk öncelikli konudur. Her şehrin, ilçenin ya da semtin halk arasında en çok konuşulan “Bilindik kuyumcuları” vardır. Ben sadece vitrinlere odaklanmayıp, olayı güvenle akılda kalma açısından ele almanın doğru olduğunu düşünüyorum. Satış yaptığımız ürünler insanların vitrin önünden geçerken plansız şekilde beğenip alacağı ürünler değildir. Bir kişi eğer kuyumcuya gidip alışveriş yapacaksa bunu bir gün, bir hafta, belki bir ay önceden bilir. Ama söz gelimi bir lokanta için durum böyle değildir. Kimse ertesi gün canının ne isteyeceğini bilmez. Bu sebeple yarınki öğle yemeğinde ne yiyeceğini planlamaz. Demek istediğim; bugün dükkânlarınıza gelen herkes bunu en az bir gün önceden planlamıştır. Yani bulunduğunuz bölgede bugün satılacak altın miktarı dünden bellidir. Bu durumda sadece vitrine odaklanıp insanların gelip geçerken bir ürüne takılmasını beklemekten ziyade, önceden bilinen bu alışverişi yapacak insanların planlarına girebilmek esas hedef olmalıdır. Zira sektörümüzde satışların yüzde 95’ini önceden bilinen alışverişler oluşturur. Peki bu bilinirlik nasıl gerçekleştirilebilir? Bunun için bölgenizdeki demografik yapıya göre iyi bir aksiyon planı yapmalı, bunu istikrarlı şekilde uygulamalısınız. Mesele bir gece önceden kuyumcuya gideceğini bilen bu potansiyel müşteri kitlesinin ertesi günkü rotasının içinde olabilmek, yani isminizi, konumunuzu onun zihninde canlı tutabilmektir. Mesela; önemli günlerde (milli, dini bayram, kandil) atılan SMS’ler, bölgenizdekilerin sosyal ağ kullanımına göre yapacağınız paylaşımlar, dış cephenizde akılda kalacak bir düzenleme (büyük boy panel TV ile destekli mesela) sizin akılda kalmanızı isim yapmanızı sağlar. İyi bir tanıtım için dükkânınıza giren ürün alan ya da soran herkesin iletişim bilgilerini almalı, bunu yaparken ikramlarla birlikte hal hatır sormalı ve bu işin ilk adımlarını atmalısınız. Göreceksiniz ki, bilinirlik oluşturmak çok fazla çeşit ve iyi vitrin düzeninden daha önemliymiş. 37


ÜNLÜ OLMAK Herkesin Hayali; Ya Sonra? Bir zamanların en ünlü yarışmalarından biriydi Çarkıfelek. Mehmet Ali Erbil’in sunuculuğunu yaptığı Çarkıfelek programı bize Özlem Yıldız’ı kazandırdı. Bu ayki kapağımıza da konuk olan Özlem Yıldız ile çekimler esnasında sohbet etme imkanı da yakaladık…

38


Dünden bugüne Özlem Yıldız’ı değerlendirir misiniz? 14 yıl önce sunuculukla başladım ve sabah programı eğlence programı sundum. Çok canlı yayın yaptım. Dizi tekliflerini o dönem Çarkıfelek olması sebebi ile kabul etmedim. İsterdim dizi ve sinema çekimi… Kısmet, bakalım.

duğunda; “Kocaman insanım” derdim. O hep; “Kızım bir gün anne olunca öğrenirsin anlarsın” derdi ve çok net anlıyorum onu şimdi.

Ünlü olmak zaman zaman başınızı ağrıtıyordur diye düşünüyorum. Bir daha seçme şansınız olsa nasıl bir meslek içinde olurdunuz? Olmadan önce “Ünlü olmak” herkesin hayali; ama olduktan sonra ego ve taşıyamama sorunu yaşanmakta… Ama yine dünyaya gelsem, yine ünlü bir sunucu olmak isterdim.

Bugüne kadar bir çok projeye dahil oldunuz. Yeni projelerinizden bahseder misiniz? TV8’de sağlık üzerine bir program yapıyorum. Çok keyifli geçiyor çekimler. Ben de bilgi sahibi oluyorum. Anne olarak kampanya teklifleri alıyorum; ekibimle değerlendiriyorum. Sosyal medya üzerinden giysilerimi soran çok oluyor; nereden aldım vs. gibi… Belki bir internet satış portalı açmayı planlıyorum; bakalım, bu sene iyi olacak.

Anne kimliğine kavuştuktan sonra Özlem Yıldız nasıl bir değişikliğe uğradı? Anne olarak nasılsınız? Demir’den sonra hayatım tamamen değişti. Demir bana sorumluluk öğretti. Dışarıdayken aklım sürekli evde oluyor. Dünyanın en güzel duygusu anne olmak… Yaşam için büyük bir motivasyon Demir benim hayatımda… Annem benim için tedirgin ol-

Neredeyse her bayan takıları çok sever. Sizin takılar ile aranız nasıl? Uğurunuz ya da hiç çıkartmadığınız takılarınız var mı? Takıyı çok severim. Sizin kapak çekiminizi yaparken çok keyif aldım. Benim de uğurlu takılarım var; küpem… Hiç çıkartmak istemem. Teşekkür ederiz eklemek istediğiniz bir şey var mı? VOIR Dergisi ve ekibine çok teşekkür ederim. Bundan sonra hep beraberiz inşallah… Kapak çekiminin yayımlanmasını sabırsızlıkla bekliyorum.

39




Yeni Teknoloji

INVISIBLE Uzun süren alt yapı çalışmalarını yürüten ve bir grup şirketin sektöre yönelik iki markası: Macha Diamond ve Modela Saat… Macha Diamond Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Musa Kaplan’dan yapılanma süreçlerini ve yeni gelişimlerini konuştuk. Bizim sektörümüze yönelik iki markanız var, Modela ve Macha Diamond. Kısaca bu şirketlerin faaliyet alanlarından bahseder misiniz? Modela Saat 2011 yılında faaliyetine başlayan ve 2012 yılı sonuna kadar bünyesindeki üç marka ile distribütörlük ünvanı ile hizmetine devam etmektedir. 2013 yılında kurumsal yapısının dinamik yapısıyla geliştirdiği ataklar ile yatırım eksenli sürecini dokuz yeni marka ile tamamlamıştır. Bünyesinde bulundurduğu 12 marka ile saat severlerin değişken tercihlerine anlık cevap verebilen ve sektörün nabzını tutan bakış açısı ile marka bilinirliği en etkili şekilde bünyesinde bulundurmaktadır. Yaklaşık bir sene önce “Şems” ismi ile başlayan sektörel deneyimini, Macha Diamond Markası olarak sektördeki büyümesini devam ettirmektedir. Bu marka adı altında resmi faaliyetimizi altı aydır gerçekleştirmekteyiz. Fakat markamızın oluşum süreçlerine bağlı olarak Ar-Ge çalışmalarımız ise üç yıl önce başlamıştır. Macha Diamond olarak kendimize has ve kreatif modellerin yanı sıra, “Alternatifleri arayanların” ve toplumun her kesiminin alternatif ürün ve çözümlerinin olduğu bir marka olma yolunda ilerlemeyi hedefliyoruz. Tasarımlarımızın birçoğu ülkelerin mitolojik ve sosyo-kültürel havasından esinlenerek orijinal bir tarzı yaratan, kişiye özel ürünler ile hedef kitlesine özgün bir yaşam stili sunuyor. Macha Diamond’ı nasıl bir çerçeve içerisinde konumlandırdınız? Macha geçmişten gelen bilgi birikimi

42

ve tecrübesini, Dünya standartlarındaki üretim hizmetleri ile bütünleştirerek, Türkiye’nin mücevherat alanında inovatif tabanına bağlı olarak fütürist olguları oluşturmasına neden olmuştur. Bu harmanlama oluşum sürecinin parametreleri ise kreatif çalışmalarına büyük katkı sağlamaktadır. Macha Diamond yükselen teknoloji ile üretimdeki tüm aşamalarını yatırım boyutuna döndüren, teknik yapılanmasını farklı maliyetleri ile çeşitlendiren, ürün yelpazesi ile alternatif arayanların aranan yüzü olma yolunda emin adımlar ile ilerlemektedir.

Koleksiyonlarınızı üretirken her birini farklı bir hikâyeye dayandırıyorsunuz. Bu ciddi bir araştırma demek. Anlatır mısınız? Macha tasarımlarında eskiyle yeninin, gelenekselle modernin bütünleştirilmesi düşüncesini, tasarımlarındaki keskin hatlarını, ülkelerin mitolojik ve sosyo-kültürel havasından esinlenerek estetik bakış açısını harmanladığı çizgileri kullanmaktadır. Bu felsefe ile hareket eden Macha Diamond, ürün yelpazesindeki bu tasarımları ile sektöre geniş bir soluk getirmektedir.


Tasarım çalışmalarımızda Osmanlı Tarihi olduğu kadar Dünya tarihinde önemli dönemleri bulunan bütün kültürleri bir kriminolojiden süzerek, farkındalığı yakalayabilecek her tarz modelleme unsurları ile bir bakış açısı kazandırmak istiyoruz. Bizler tek bir kültürün unsuru olan tasarımlardan ziyade, farklı kültürlerin demografik yapıları ile bütünleştirerek herkese hitap etmek istiyoruz. Günümüzde “özel olma” olgusunun yanı sıra “Farklı olmak” algısını tüm pazarlama stratejisinin omurgasına oturtturan Macha, sektörünün değişen trendlerini yakından takip ederek çalışmalarını bu doğrultuda 2012 yılından bu yana aralıksız olarak sürdürmektedir. Ürünlerinizin birçoğu sertifikalı diye biliyoruz. Sektörde sertifika veren firmalar mevcut; ancak biliyorsunuz ki, bu sertifikalarda yazan bilgiler başka yerlerde test edildiğinde farklılık gösteriyor. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Öncelikle ürünleri kesinlikle bu sektörün

içinde bulunan tecrübeli kurumlardan almak ilk basamak olmalıdır. Ürün bazında ise dikkat edilmesi gereken hususların başında, mutlaka sertifikalı olması gerekmektedir. Sertifikalar herhangi bir kağıda basılmış bir sertifikadan ziyade, bu kurumların uluslararası bağımsız kuruluşlar tarafından organize edilen sertifikalar ve uluslararası platformlarda da geçerliliği olmasına dikkat etmek gerekiyor. Aldığımız duyumlara göre çok yeni bir yatırımınız söz konusu. Üstelik Türkiye’de bir ilkten söz ediliyor. Bizimle paylaşır mısınız? Yeni projelerimizden biri olan ve yurt dışından ithal ettiğimiz özel bir montalama sistemi ile üretilen farklı bir ürünü bünyemize katmış bulunmaktayız. Diğer projemiz olan ve bu ürünün Türkiye Distribütörü olmamız, üç ya da dört taşı “invisible” adını verdiğimiz teknoloji ile farklı kesimlerle birleştiriyoruz. Günümüzde ise; “CNC makinelerin ileri teknolojileri ile nasıl farklı ürünler üretebiliriz” adı altında Ar-Ge çalışmalarımızı devam ettirmekteyiz. 43


SEKTÖRÜN ZİRVESİ Çırağan Sarayı’nda 20 Haziran 2013 Perşembe günü gerçekleştirilen 4. Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi’nin onur konuğu Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan oldu.

T

ürkiye’nin dinamo sektörleri arasında yer alan altın, takı ve mücevherat sektörünün artık geleneksel hale gelen ve en önemli etkinliği olan Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi 20 Haziran 2013 Perşembe günü İstan-

bul Çırağan Sarayı’nda başta Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan olmak üzere SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İbrahim Turhan ve diğer konukların katılımıyla 4. kez gerçekleştirildi. Sektörün Türk Ekonomisine katkılarının yanı sıra 2023 hedeflerinin, projelerinin ve sorunlarının ele alındığı zirvede ünlü uluslararası yatırım danışmanı ve fon yöneticisi Marc Faber de bir konuşma yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan zirve44

ye gönderdiği mesajda şunları kaydetti: “Böylesine büyük bir organizasyonun Türkiye’de düzenlenmesi, altın ve mücevherat sektöründe bölgemizde ve dünyada söz sahibi olduğumuzun en önemli göstergesidir. Türkiye’nin 2023 vizyonu dahilinde İstanbul’un altın ve mücevherat sektöründe dünya başkenti olması hedeflerine önemli katkı sağlayan bu zirveyi düzenleyen kişi ve kurumlara teşekkür ediyorum.” Borsa İstanbul, İstanbul Altın Rafinerisi, Loomis, Noor CM Menkul Değerler, UBM/Rotaforte, Altın Madencileri Derneği, Kuyaş, Türk Hava Yolları’nın yanı sıra birçok kurum tarafından desteklenen zirvenin açılış töreninde konuşan Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. İbrahim Turhan, altın ve kuyumculuk sektörünün sermaye piyasalarında yeteri kadar temsil edilmediğine dikkat çekerek, sektörü sermaye piyasasından daha etkin bir şekilde istifade etmek üzere harekete geçmeye davet etti. Turhan, Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nın operasyon merkezi ve saklama merkezini Kuyumcukent’te yeni hizmet binasına taşıma noktasında harekete geçtiklerini ve bunun sadece piyasada alınıp satılan altının fiziki olarak saklanmasından ibaret olmadığının çizerek, “Bu, ilerde TCMB uluslararası rezervlerinin bir kısmının Türkiye’ye getirilmesiyle, bankacılık sistemimizin rezervlerinin bir kısmının Türkiye’ye getirilmesiyle, İstanbul’u fiziki saklama noktasında, bu bölgenin önemli

merkezi olması bakımından önemli adım olacak” diye konuştu. Siyasetçiler, bürokratlar, iş adamları, çeşitli sektör derneklerinin başkanları, kuyumcular, rafineriler, banka ve finans kurumları, aracı kurumlar, maden ve diğer ilgili kuruluş temsilcilerinin katıldığı zirvede söz alan Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş SPK olarak, yastık altındaki altının ekonomiye kazandırılması amacıyla sermaye piyasası araçlarının alım satımında bundan sonra altının teminat olarak kabul edileceğini söyledi. Ertaş konuşmasına, İstanbul Altın Borsası’nın, 30 Aralık 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren yeni Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca 5 Nisan 2013’ten itibaren İMKB ile birleşerek faaliyetlerini “Borsa İstanbul A.Ş.” tüzel kişiliği altında yürütmeye başladığını belirterek, bu düzenlemenin anlamı altının bizim için önemli bir araç olduğudur diyerek devam etti. Ayrıca, geçen ay kamuoyunun görüşüne açtıkları Tebliğ taslağı ile sermaye piyasası araçlarının kredili alım, açığa satış ve ödünç alma ve verme işlemlerinde, aracı kurumların yatırımcılardan özkaynak olarak sermaye piyasası araçlarının yanı sıra altın da kabul edebileceklerini belirterek bu ay içinde taslağın mevzuata dönüşeceğini ve artık altın, sermaye piyasası alım satım işlemlerinde de aktif olarak kullanılabileceğini ekledi. Zirve kapsamında İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç tarafından “Ömer Halaç Onur Ödülü” tak-


dim edilen Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan ise katılımcılara hitaben bir konuşma yaptı. Konuşmasında gündemi değerlendiren Babacan, 22 Mayıs’tan bugüne kadar olan dönemde dünya ekonomisi incelendiğinde ABD Merkez Bankası’nın açıklamalarının ve ileriye yönelik sinyallerinin gelişmekte olan ülkeleri etkilediğini söyledi ve şu noktaya dikkat çekti; “Özellikle kıymetli taş, pırlanta, elmas gibi ürünlerde ÖTV var. Bir yandan Borsa İstanbul’un uluslararası bir kurum olmasını sağlamamız, diğer yandan da ÖTV’yi düşündüğümüzde durum zor. ÖTV’nin önemli bir engel olduğunun farkındayız. Ancak içerideki lüks tüketim üzerindeki vergi ile işin borsacılık boyutunu nasıl bir arada düşünebiliriz? ÖTV’yi nasıl engel olmaktan çıkarabiliriz? Bu bizim için önemli bir ev ödevidir. Bunu da mutlaka çalışmamız gerekiyor. Değerli taşta da İstanbul’un uluslararası alışveriş merkezi olmasını sağlamamız önemli.” Babacan, 4.Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, altının maden safhasından, işlenme, ihraç etme ve finans piyasası aracı olmasına kadar her açıdan önemli olduğunu belirterek, madenden altın üretim rakamlarına, Türkiye’deki mücevherat ürünleri rakamlarına, katma değere ve ihracata yani hangi açıdan bakılırsa bakılsın bu alanda başarılı olunduğunu kaydetti. Daha sonra Ali Babacan altın sektörünün duayenlerinden Sayın Atasay Kamer’e “Meslek Onur Ödülü” takdim etti. İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç Zirvede yaptığı konuşmada “Altın her ülke için çok kıymetli ve değerlendirilmesi gereken bir zenginlik kaynağıdır. Dünyada altın rezervine sahip olup üretim yapmayan bir ülke yoktur. Çin’in 351 tonla birinci sırada yer aldığı dünya altın üretiminde ülkemiz de son yıllarda ciddi gelişme göstermiştir. 2001 yılında 1.4 tonla başlayan altın üretimi her yıl artarak 2012 yılında 29.5 tona yükselmiştir. Altın madenciliğinin başladığı 2001 yılından beri toplam üretim 136 tonu geçmiştir. Yaklaşık 6 milyar dolarlık bir kaynak yeraltından çıkarılıp ekonomiye kazandırılmıştır. Ülkemiz, altın üretimi olsa da esas olarak altın ithal eden ülke konumundadır. Talep ile üretim arasındaki fark, hurda altınlar ve ithalat ile karşılanmaktadır. Türkiye’nin yılda kabaca 150 ton altın ithal ettiği dikkate alınırsa, altın ithalatı maksadıyla yıllık ortalama 8 milyar dolar para yurt dışına çıkmaktadır” dedi. Halaç konuşmasına şu

şekilde devam etti, “Ülkemizde altın madenciliği son yıllarda yapılan yatırımlarla büyük gelişme göstermiştir. 2013 yılında 33 ton civarında altın üretim rakamına ulaşılacağı değerlendirilmektedir. Açılacak yeni işletmelerle önümüzdeki yıllarda altın madeni sayısının 20’li rakamlara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Yapılan analiz ve tahminlere göre Türkiye’de 6500 ton potansiyel bir rezerv olduğu düşünülmektedir. Bu arada 700 ton civarında tespit edilmiş kesin rezerv de mev-

cuttur. Ülkemizdeki altın madenlerinde 3000’den fazla kişi istihdam edilmektedir. Türkiye’de yıllık yaklaşık 1 milyar 350 milyon dolarlık altın yerin altından çıkarılarak ekonomiye kazandırılmaktadır. 2012 Kurumlar vergisi sıralamasında ilk 25’e giren altın madenciliği şirketlerimizden ikisi gurur kaynağımız olmuştur. Kamuoyunda zaman zaman altın arama faaliyetlerine karşı oluşan haksız tepkiler olsa da, son 10 yılda ülkemizde altın madenciliğine yatırım yapan yerli ve yabancı

yatırımcılar, dünyaya örnek çevreci yatırımlarla hem çok başarılı olmuşlar hem de karlı çıkmışlardır. Türkiye açısından altının genel kullanımı takı ve süs amaçlı olmakla birlikte, son dönemde altın yatırım amaçlı olarak ta finansal piyasalarda önem kazanmış, hisse senedi, fonlar gibi menkul kıymet yatırımcıları tarafından da talep edilmeye başlanmıştır. Sektörel bankacılık uygulamaları da geliştirilerek bu yönde bankalar tarafından, vatandaşın yaklaşık 5000 ton kadar olduğu tahmin edilen tasarruf amaçlı biriktirilmiş yastık altı altınlarını ekonomiye kazandıracak projeler başarı ile yürütülmekte, altın kredileri kullandırılmakta, küçük ve büyük gram altınlar banka şubeleri yanında sanal marketlerde bile satışa sunulmaktadır. Bankalarda altının küçük yatırımcıdan mevduat olarak kabul edilmesi ve toplanması projesi dünyada ilk defa uygulanmakta ve başarılı olmaktadır. Altının sermaye ve para piyasalarında, hazine işlemlerinde, bankalar ve finansal kuruluşlar arasında gerek hisse senedi gerekse repo, tahvil ve senet piyasalarında bir teminat olarak kabul edilmesi hakkında yapılmış olan düzenleme önemli bir adım olup, uygulamaları altın piyasasını ve altının kullanım alanlarını genişletecektir. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından bankalara Türk Lirası için tutulması gereken zorunlu karşılıkların %30’nu altın olarak tutabilme olanağı tanınmıştır. Bu uygulamaya başlandıktan sonra bankalardaki altın hesaplarında çok ciddi bir artış gözlemlenmiştir. Yine bu uygulama ile Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın altın rezervleri ve bankaların karlılığı artmış, düşük maliyetle kredi kullanma imkânına sahip olan reel sektör kazanmış, vatandaş elindeki altınları güvenli bir şekilde muhafaza edebilmiş ve getiri kazanır hale gelmiştir. Bu uygulamanın amacı ekonomiden çı45


46

karak yastık altına giden altınları tekrar ekonomiye kazandırmaktır. Bu amaçla eğer Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının bankalardan munzama kabul etmiş olduğu altınların belli bir oranının halktan toplanan altın olma zorunluluğu getirilirse, yastık altında duran altınların bankalara mevduat olarak gelmesi daha çok hızlanacak, bireysel tasarruflar artacak, ekonomi ve likidite genişleyecek, Merkez Bankası rezervleri daha da artmış olacaktır. Tabi ki bankalarda da mevduat hacmi artacak ve bu durum küçük yatırımcıya daha çok getiri sağlayacağı gibi bollaşan likidite sebebiyle faizlerin düşmesine de etki edecektir. Son on yıldaki rezerv artışıyla Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası dünya “altın ligi”nde 427.1 ton altında 13. üncü sırada yer almaktadır. Bu miktar ülke-

rirken, 2012 yılında 5,6 ton karşılığı 522 milyon lirayı ülkemize vergi olarak ödemiş bulunmaktayız” dedi. Akdur, 4”üncü Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi’nde, son 21 yılda altın madenciliğine yapılan yatırımların, 700 milyon dolar maden arama ve 1,8 milyar dolar tesisler olmak üzere toplamda 2,5 milyar dolar olduğunu, Türkiye’nin 75 yılda gerçekleştirdiği maden arama sondajını, Kanada’nın 1 yılda, Avustralya’nın ise 3 yılda yaptığını anlattı. Türkiye’nin 2012’de dünyada altın aramalarına harcanan risk sermayesinin 11,5 milyar dolarından sadece 90 milyon dolarına sahip olduğunu belirten Akdur, kamuoyunda zaman zaman altın arama faaliyetlerine tepki gösterilmesine karşın, son 10 yılda ülkemizde altın madenciliğine yatırım yapan yerli ve yabancı yatırım-

miz toplam yabancı rezervinin yaklaşık %15’ini oluşturmaktadır. Şu an ülkemizde uluslararası Londra Külçe Altın Piyasası Birliğine akredite olmuş 3 adet rafineri vardır. Bu rafinerilerin üretmiş oldukları altınlar dünyanın bütün ülkelerindeki borsalarda, bankalarda, piyasalarda ve saklama kasalarında hiçbir kontrole tabi olmadan kabul edilmektedir. Bu durum ülkemiz için gurur vericidir. Zira bütün dünyada bu şekilde sadece 65 adet rafineri vardır. Rafinerilere imtiyaz sağlayacak birkaç düzenleme yapılacak olunursa, rafineriler bölgesel ticaretin artırılmasında çok büyük projeler gerçekleştirebilecek durumdadır “. Altın Madencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Akdur, Türkiye altın ticaretinde en önemli oyunculardan biri olduğunu belirterek, “2011 yılında 5 ton altına eşdeğer 424 milyon TL vergi ve-

cıların hem çok başarılı olduğunu, hem de karlı çıktığını belirtti. TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclis Başkanı İmam Altınbaş, Sektörün en temel girdi maddesi üzerindeki vergi baskısının çok ağır olduğunu belirterek, “Bu da kayıtlı ticaret yapanla yapmayan arasında haksız rekabetin doğmasına neden olmaktadır. Bu konudaki en tipik örnek pırlanta. Pırlantadaki ÖTV’nin devlete hiçbir vergi katkısı olmadığı, aksine vergi kaybına yol açan uygulama olduğu görüldüğü halde, ısrarla bu uygulama sürüyor. Bu, rekabet ettiğimiz İtalya, Hong Kong ve Çin’e karşı gücümüzü zayıflatıyor. Hükümetimizin de vizyonumuza destek olacağından eminiz. ÖTV konusunda sağlayacağı adil bir düzenlemeyle, sektörümüzün daha ileri bir seviyeye daha kısa zamanda ulaşacağından kuşkumuz yoktur” diye konuştu.

KUYAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Sait Erdal Metiner ise KUYAŞ’ı kurmalarının nedeninin Kapalıçarşı ve civarında son derece sağlıksız ve yetersiz koşullarda üretim yapan sektörü, modern, çalışanların sağlığına değer veren, ihracata dayalı üretime imkan sağlayan, gelişen teknolojilere uyumlu, verimliliği arttıran ve küresel bir oyuncu olma yolunda Türkiye’ye yakışır bir seviyeye getirmek olduğunu söyledi. NOOR CM Genel Müdürü Jihad Shannak da grup olarak Türkiye 2023 vizyonuna ve İstanbul Finans Merkezi projesine inandıklarını, yine bu doğrultuda hedeflerini saptadıklarını, bölgenin parlayan yıldızı olarak tanımlanan Türkiye’nin lider konumunun önümüzdeki günlerde daha da güçleneceğini düşündüklerini söyledi. Shannak, “Zaman zaman piyasalarda oluşabilecek kırılganlık ve risklerin olması Türkiye’ye duyduğumuz güveni sarsmamıştır” dedi. LOOMİS Türkiye Ülke Başkanı Sarp Tarhanacı ise, dünyada ekonomiye bir durağanlık gelmiş olsa da Türkiye’nin son yıllardaki ekonomik yükselişinin, bölgesel ve küresel gerilimlerin dışında kalmayı başaracağını belirtti. “Hedeflenen 500 milyar dolarlık Türkiye ihracatına, sektörümüz adına paydaş olmak için gayretimiz devam ediyor” dedi. Uluslararası finans ve yatırım uzmanı, Marc Faber, yatırımcılara ‘Yatırımları çeşitlendirin. Yüzde 25 hisse senedi, yüzde 25 gayrimenkul, yüzde 25 nakit ve tahvil, yüzde 25 altında bulundurun” tavsiyesinde bulundu. ABD’nin parasal genişleme ve tahvil alım programlarını sert şekilde eleştiren Faber, şunları kaydetti: “Sık sık uzun vadeli yapısal ekonomik problemleri kısa vadeli yamalarla telafi etmeye çalıştılar. Aslında ben bunun balonlar yarattığını biliyorum. Balon üretilmesi arzu edilmeyen bir dunundur. Ekonomik ve sosyal sistem üzerinde çok olumsuz sonuçları vardır. Özellikle ABD’de para politikaları birçok hedeflenmeyen sonuçlara da yol açmıştır. Dolar banknotları yağdırmak ve kağıt para miktarını artırmak tüm fiyatlar yükseltmiyor, tüm varlıkları artırmıyor. Ekonominin tüm sektörlerinde eş zamanlı ve aynı şekilde bir artış sağlamıyor. Para politikaları ve mali politikalar iş döngüsünü düzeltmeye çalışırken finansal istikrar sağlamaya çalışırken aslında finansal istikrarsızlık oluşmasına neden oldu. İstenilenin tam tersi oldu diyerek görüşlerini dile getirdi.



Burak Altay, Altay Diamond Yönetim Kurulu Başkanı

YENİ AVM’DE YENİ ŞUBE Ataşehir’de yeni yapılan Brandium Yaşam ve Alışveriş Merkezi açıldı. Genç yapısı ile sektörde markalaşma sürecine giren Altay Diamond, ilk şubesi için yeni açılan Brandium’u tercih etti. Açılış kokteyline ilgi büyük oldu.

48

A

ltay Diamond perakende sektöründe hizmet veren ve gelişim odaklı bir marka… Butik mücevher tasarımlara yer veren firma 29 Mart’ta Brandium AVM’de ilk şubesini açtı. Seçkin davetlilerin katıldığı açılış kokteylinde, Altay Diamond ürünleri ile dikkat çekti. Bilinçli tüketiciyi hedef alarak ve böylece müşterinin Altay Diamond’u seçerek alabilecek bir kitle oluşturmaya yönelik çalışmalar yapan firma, açacağı yeni şubeleri için de görüşmelerini halen sürdürüyor.


Arman Kasbar

Tarihten Günümüze… Y

aşadığımız topraklar; tarih boyunca yüzlerce farklı medeniyete imza atmış. Bu medeniyetlerin de birbirinden farklı kültürleri bu topraklar üzerinde yeşermiş, gelişmiş ve bir zaman sonra da yok olmuş. Altıniş Kuyumculuk; özellikle takı sanatında birkaç kuşak öncesinin değerli kuyum ustalarının yaptığı ve bazıları da anonim olan takı motiflerini tekrar günyüzüne çıkarmak için özel bir koleksiyon hazırlığına girdi. “Geçmişin Eşsiz Zarafeti” isimli özel koleksiyon; 100-150 yıl öncesinin tamamen el işi yapılan birbirinden şık takı modellerini, günün en son teknolojisi eşliğinde, tamamen özgün dokusuna bağlı kalınarak yapılmasını kapsıyor.

HABERLER

1

8.05.2013 - 22.05.2013 tarihleri arasında İtalya Vicenza, ilinde gerçekleştirilen Vicenzaoro spring (formerly charon) Vicenza international Exhibition of Gold, Jewellery, Silverware&Watches Fuarı, bir b2b iş etkinliğidir. Fiera di Vicenza Spa tarafından organize edilen Vicenzaoro Spring (formerly charm) fuarı mücevher, kuyumculuk, bijuteri ve saat sektöründeki uluslararası katılımcıları ve ziyaretçileri biraraya getirmeyi hedeflemektedir.

VICENZAORO SPRING;

Klasikler Hayata Dönüyor Y

Besay Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Kaya

ükselen altın fiyatları; son yıllarda tüm takı modellerinde bir hafifliğe gidilmesini zaruri hale getirmişti. Ayrıca bir de satış şartlarının zorlaşması, firmaların sürekli yeni modeller ortaya koyarak bu sıkıntılı dönemi aşmaya çalışmasına yol açmıştı. Besay Kuyumculuk ise piyasada pek görülmeyen bir hareket ile geçmiş dönemde popüler olan ve satış rekorları kıran yüzlerce modelini; çok ufak revizyonlarla, eskiye oranla yüzde 30’a varan oranlarda hafifleterek tekrar piyasaya sunmayı tercih etti.

Mücevherleri ve rengarenk taşların büyülü dünyasını bünyesinde barındıran ve dünyanın en prestijli fuarlarından biri olmasına rağmen, bu yıl düzenlenen etkinliğe ziyaretçi anlamında katılımın oldukça düşük olduğu gözlemlenmiştir. Boş koridorlarıyla dikkatimizi çeken ve hatta İtalya’da her yıl üç kez düzenlenen bu güzel organizasyonun ikinci ayağı olan spring’i kaldırıp, yılda iki kez yapmayı düşünen İtalyan fuar yetkilileri daha sonra aldıkları bir kararla yine yılda üç kez bu etkinliği gerçekleştireceklerini bildirmişlerdir. Peki ne oldu da modanın merkezlerinden biri olan İtalya’daki kuyumculuk ve mücevher ağırlıklı fuara ilgi bu kadar azaldı? Dünyada gerçekleştirilen fuar sayısının çoğalması mı? Şu an günümüzde nerede ise hemen hemen dünyanın her yerinde altın ve gümüş takı fuarları organize edilmektedir, eğer sebep bu ise rekabet ortamının ortaya çıkması, sektördeki firmaları daha güzel tasarımlara, daha farklı ve kaliteli ürünleri çıkartmaya teşvik edecektir. Ama yine de aklımızda soru işareti bırakan bu durumun, sanırım en güzel cevabını ilerideki yıllarda göreceğiz. 49


Mezunlar Sertifikalarını Aldı HRD Antwerp (elmas yüksek konseyi) Türkiye mezunlarına, Dünya Elmas Borsaları Federasyonu (WFDB) toplantısında sertifikalarını verdi.

İ

stanbul’da gerçekleştirilen ve dünya pırlanta sektörü vizyonu ile işbirliğinin arttırılmasının hedeflendiği Dünya Elmas Borsaları Federasyonu (WFDB) ve Uluslararası Elmas Üreticileri Birliği (IDMA) Başkanları toplantısında dünyadaki tüm elmas borsa başkanları ve elmas üreticileri birliği başkanları biraraya gelerek sektörü değerlendirdi. Toplantıda aynı zamanda HRD Antwerp’in (Elmas Yüksek Konseyi) mezun olan öğrencilerinden 20’sine HRD Antwerp Dünya Eğitim Müdürü Dr. Katrien De Corte tarafından sertifikaları teslim edildi. Dünyadaki önemli elmas üreticileri birliği ve elmas borsaları federasyonunu başkanlarını bir araya getiren ve 16-18 Haziran 2013 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşen Dünya Elmas Borsaları Federasyonu (WFDB) ve Uluslararası Elmas Üreticileri Birliği (IDMA) Başkanları Toplantısı’na 20 ülkeden 28 borsa başkanı katılım gösterdi. Aynı zamanda mücevher sektörüne ve vergi politikalarına yön veren isimler de yer aldı. Türkiye elmas ve mücevher piyasaları için son derece önemli olan ve Borsa İstanbul’un

50

organizasyonu ile gerçekleşen toplantı sponsorları arasında HRD Antwerp (Elmas Yüksek Konseyi), Mücevher İhracatçıları Birliği (JTR), Atilla Karat ve Vav Diamond yer aldı.

HRD Antwerp (Elmas Yüksek Konseyi) elmas sektöründe standardizasyonu sağlıyor

Hazırladığı raporlar ile sektöre olan güvenin devamını oluşturuyor. HRD Antwerp (Elmas Yüksek Konseyi) 1976 yılında, elmas sektörünün standardizasyonunu sağlamak ve geliştirmek amacıyla kurulan ve dünya genelinde geçerliliği olan “Elmas Sertifikasyonu ve Mücevher Raporu” hazırlayan lider kuruluş olarak, elmas endüstrisi ve ticaretinin yararına ürünler ve servisler sunarak elmas profesyonellerine hizmet etmektedir. HRD Antwerp’in (Elmas Yüksek Konseyi) elmasların orijinalliklerini onaylamakla ve kalite karakteristiklerini


tanımlamakla görevli olan Belçika’daki Elmas Laboratuvarından sonra ilk ve tek laboratuvarı Türkiye’de açılmıştır. Bugüne kadar 1000‘e varan öğrenciye eğitim veren HRD Antwerp Eğitim Departmanı, teknik eğitimleri ile temel pırlanta eğitimleri ve sertifikalı pırlanta eksperliği eğitimleri; sosyal eğitimleri ile temel mücevher satış eğitimi programı ile sektör profesyonellerine ve sektöre destek vermektedir. Son tüketicilere ve sektör profesyonellerine yönelik mücevheri güvenle almaları ve güvenle satmaları hususunda geliştirdiği bir mücevheri en ince teknik ayrıntısına kadar raporlayan HRD Antwerp Mücevher Raporları, Türkiye genelinde yaygınlaşmıştır.

HRD Antwerp (Elmas Yüksek Konseyi) elmas eğitimleri ile sektöre katkı sağlıyor

Mezun sayısı her geçen gün artıyor. Dünyada elmas değerlendirme standartlarının geliştirilmesinde ve sertifikazisyon sürecinde en önemli kuruluşlarından biri olan HRD Antwerp (Elmas Yüksek Konseyi), dünya elmas piyasasına hem eğitim departmanı hem de sertifikasyon

hizmetleri ile kazandırdığı mezun sayısını her geçen gün arttırıyor. 2008 yılından bu yana Türkiye operasyonlarını sürdüren HRD Antwerp Türkiye Ofisi şimdiye kadar verdiği 500’e yakın mezun sayısı ile Türkiye elmas piyasasındaki eğitimli iş gücüne katkı sağlamaya devam ediyor. Dünya Elmas Borsaları Federasyonu (WFDB) ve Uluslararası Elmas Üreticileri Birliği (IDMA) Başkanları Toplantısı organizasyonu 18 Haziran Salı günü, HRD Antwerp (Elmas Yüksek Konseyi) Dünya Eğitim Müdürü Dr. Katrien De Corte’nin katılımı ile gerçekleşen törende en başarılı 20 HRD Antwerp öğrencisi sertifikalarını alarak mezun oldu. HRD Antwerp (Elmas Yüksek Konseyi), elmas derecelendirmesinden analizine, gemolojiden ham elmas kesimi ve mücehver tasarımına, pırlantalı mücevher satışı konularından kalifiye workshoplara ve eğitim programlarının organize edilmesine kadar, elmas ve mücevher sektörüne her anlamda eğitilmiş iş gücü kazandırıyor. HRD Antwerp (Elmas Yüksek Konseyi), bu sayede sertifikasyon hizmeti ile ticarete güven katarken sunduğu eğitimleri ile insanlara özgüven kazandırıyor ve Ar-Ge departmanı ile teknolojik atılımlar gerçekleştiriyor.

51


VOIR YAŞAM

Fotoğraflar: Ömer Acar

DÜNYA VARKEN

AMA İNSANLAR YOKKEN EVRENDE SES VARDI Her gün geçer zaman Bazen her zamanki gibi. Seninle geçen zaman Her zamanki gibi değil… Kelimeler, notalar Anlatılmaz ki, Sessizliğim bile senin kadar keyifli değil… Cankoray 52


M

Mütevazi insan duruşuyla belli eder kendini… Cankoray, sektörümüzde hizmet veren biri. Es Gold’un ortaklarından olan Can Bey, babadan gelen mesleğe 90’lı yıllarda dahil olmuş. İşin mutfak kısmından başlayan ve böylece atölyelerde yetişerek mesleği öğrenmiş. Kuyumculuğu “Yapabildiğimizin en iyi hali ile yapmaya çalışıyoruz” diye anlatıyor bizlere. Bu mesleği de zevkle yaptığını vurguluyor ve “Bir bayan bizim yaptığımız ürünü parmağına taktığında ve beğendiğinde, gözlerinde beliren o ışık var ya… İşte bu para ile ölçülemez” diyor. Üretmekten haz duyan biri o… Üstelik sadece kuyum sanatında değil, müzikde de başarılara imza atmış Cankoray… Yedi yaşında olmasına rağmen müzik ateşiyle harlayan bir çocuk düşünün. O zamanlar başlamış işte müzik onun için. Babası Cemalettin Bey halk müziğini severmiş ve oğluna bir saz hediye etmiş. Cankoray zaten hevesli… Başkalarını çalarken izleyerek öğrenmiş sazı. Sadece bakarak… Lisede okuduğu yıllarda da öğretmeni sayesinde gitar ile tanışmış. Böylece müzik yaşantısı da tamamen başlamış. Müzik hayatı devam ederken aynı zamanda kuyumculuk da devam etmektedir. Çok iyi müzisyenlerle çalıştığını vurgulamayı, onları anmayı da ihmal etmiyor Can Bey. Dedik ya sevgi adamı diye… Cankoray’a sadece enstrüman çalmak yetmiyor. Onun duygularını aktaracağı, içindeki fırtınaları bastıracağı bir kanala ihtiyacı var. Bunun üstüne bu duygu yüklü adam söz ve beste yapmaya da başlıyor. O kadar naif ve o kadar yalın ki… Tabi ve dingin olduğunu söyleyen Cankoray, bestelerinde daha çok slovu tercih ediyor; blues, rock, funk, jazz türlerinde… Ama öyle yüksek volümlü, haraketli olanından değil onun besteleri.

Sevgi, doğarken katılır mayamıza ve zaman içinde serpilir, büyür. Her insan sever; ama önemli olan neyi sevdiğimizdir… Bu ay kuyumculuk mesleğinin yanı sıra duygularını notalara dökmeye çalışan bir isim, Cankoray’ın yaşamını konu aldık…

53


VOIR YAŞAM

“Cankoray Sonsuz Yol” adlı bir albüm yapar 2001 yılında. Popüler kültürü reddeden bir yapıya sahip olduğu için istediği sonucu elde edemez. Halen grup ile müzik hayatına devam eden bu naif insan, grubu ve ekibi için; “Grubumuzda sadece müzikle uğraşan yok. Bir üniversitede öğretmenlik yapan ve bass gitar çalan Emre Arslan, üniversiteden yeni mezun olan ve davul çalan arkadaşımız Erbil Sarıgül ile gitar çalan, henüz 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Anıl Gün… Emeği geçenleri de unutmayalım: Bütün prodüksiyonlarımızı gerçekleştiren Noyan Coşarer ve menejerimiz Onur Sezer… Hepsi birbirinden değerli ve yetenekli” diye bahsediyor. Halen yeni albümleri için çalışan Cankoray, Kadıköy Müzikten çıkaracakları bu albümün çıkş tarihinin henüz belli olmadığını söylüyor. Cankoray insanlık olarak örnek alınabilecek, felsefi bakış açısına sahip bir kişilik. Her iki mesleğine aşık bir şekilde hayatına devam edeceğini belirtiyor ve diyor ki: “Benim kuyumculuğu bırakmak gibi bir lüksüm yok. Burada büyük sorumluluklarım var. En başta çalıştığım insanlara ve onların ailelerine karşı sorumluyum”. Hayattaki çoğu insan bu bakış açısına sahip olsa, herhalde sorun kalmaz… Hayallerini merak ediyorum. Bu kadar yüreğinde yaşayan bir insanın hayali de büyük olur tabii. Hem kuyumculuk hem de müzik için hayalleri var. Ancak ben yazıma müzikteki hayalini taşımak istiyorum; tabi Cankoray’ın sözleriyle: “Benim en 54

büyük hayalim; Harbiye Açık Hava Sahnesi’nde konser vermek. Bir ekiple çıkıp orada çalar, ineriz; o değil de… O organizasyonun içerisinde olmak, yani Cankoray adıyla veya o çıtaya ulaşmış olmak… Yani orada ben çalayım değil, ‘buyurun siz de çalın’ desin birileri… O seviyeye gelmek. Anlatabiliyor muyum? Hani o organizasyonun içine girebilecek müzikal kaliteyi yakalamak”. Ne diyelim dileriz böylesine bir hayale bizler de tanıklık ederiz. Hayat enerjisinden, bakışından, duruşundan ve kendi deyimiyle “dahilik ile delilik arasında”ki üreticiliğinden ve en önemlisi düşündüren sözlerinden… Cankoray konuştukça bir şeyler öğrenebileceğiniz, sohbeti ile keyifli, şahsına münhasır biri. Eee bu kadar bahsetmişken, tam giderayak bizleri düşünceye sevk eden sözleriyele de noktalayalım: “İnsan etten kemikten… Ama ruh olmadığı zaman çok afedersiniz et çuvalından başka bir şey değil. Çünkü onu yaşatan içindeki, bedenindeki ruh. Müzikte de böyle. Hiç düşündünüz mü? Dünya varken; ama insanlar yokken, evrende ses vardı”.

Yüreğine sağlık Cankoray…



ÜRETİMDEN ONLİNE SATIŞA Son yıllarda büyüyen pazarı ile pırlanta sektörü oldukça hareketli bir dönem geçiriyor. Yeni markalar, yeni fikirler sektörümüze katılıyor. Lial Pırlanta da yeni markalardan biri. Firma yetkililerinden Mehmet Altıntaş, bize Lial’i anlatıyor... Online hizmet de veriyorsunuz. Sektörümüzün online hizmete ağırlık vermesini nasıl karşılıyorsunuz? Sektörümüzün online hizmete ağırlık vermesi sektörün öncelikli gerekliliklerinden biridir. Çünkü mağazamıza gün içinde gelebilecek müşteri sayısı sınırlıyken internette binlerce kişiye binlerce ürünü sunabilirsiniz. Satış ve pazarlamada hedef kitlenizdeki kullanıcıları online hizmete çekmek daha kolaydır. Kişiler daha çok ürünü daha rahat şekilde inceleyip fikir edinebiliyorlar. Online hizmet böylelikle hem vitrinimiz hem mağazamız olmaktadır. Yeni ürünlerin, kampanyaların takip edilebilme imkanı vardır. Yeni üretilen ürünlerimiz (24 saat içinde) öncelikli olarak online sitemizde müşterilerimizin beğenisine sunulmaktadır. Biz de online hizmetin sektörümüze büyük ölçüde katkı sağladığını düşündüğümüz için www.lialpirlanta.com olarak hizmet vermekteyiz.

Mehmet Bey hizmet alanlarınızdan bahsedebilir misiniz? Lial pırlanta olarak 18 ve 8 ayar, elmaslı, pırlantalı, değerli renkli taşlı klasik ve modern ürünler, özel tasarım butik tarzda ürünler, has kaplamalı otantik ürünler ayrıca kişiye özel butik tasarımların üretimini ve satışını yapmaktayız. Ayrıca erkek müşterilerimize de erkek koleksiyonlarımız ve özel tasarım ürünlerimiz ile hitap etmekteyiz. Üretici firma olmamızın yanı sıra pırlanta, elmas ve değerli renkli taş satış hizmeti de vermekteyiz. Hedef kitleniz kimlerden oluşuyor? Öncelikli hedefimiz her yaştaki,farklı zevklerdeki müşterilerimizin gönlündeki mücevheri üretebilmek, onların hayalini gerçekleştirmektir. Ülkemizdeki müşterilerimizin zevklerinin yanısıra ülkemizi ziyaret eden turistlerin zevklerine, kültürlerine ve yaşam tarzlarına göre de üretim yapmaktayız. Katıldığımız yurt içi fuarlarda müşterilerimizden gelen olumlu tepkilerle bunu başardığımızı görmekteyiz. Kısacası koleksiyonlarımızla farklı zevklere ve yaş gruplarına hitap etmekteyiz. 56

Gelecekte Lial Pırlantayı nasıl konumlandırıyorsunuz? Lial Pırlanta iç ve dış pazarda tasarımları ve ürünleri ile sektörün önde gelen üretici firmaları arasında önemli bir yer edinecektir. Ayrıca mağazalaşma alanında 2013 yılında Sakarya’da ilk mağazamızı açarak mağazalaşma alanında büyümeyi hedefliyoruz.


Evlilik Guncesi

57


VOIR Evlilik

Guncesi

eyvah!!! GELİNLİĞİM

Düğün seremonisi… Güzel bir film…Genç kızlar çocukluklarından bu yana bu filmin senaryosunu yazarlar. Ve sıra gelinliğe gelince heyecan ve telaşları artar. Sonsuz istek ve duyguları bir anda sıralanıverir. Peşi sıra kurulan hayaller ve ruhunuzun benliğinizi yönlendirmesiyle gelinliğinizin ana hatları şekillenir.

Vaiven

Vargel

Yazan: Erol Albayrak

Ö

ncelikle nasıl görünmek istediğinize karar verin. Tabi bu kararı alırken; hayallerinizi ve vücut tipinizi göz ardı etmeyin. Romantik, asil, göz alıcı, gizemli ya da prenses gibi olmak… Bu konuda her kadının isteği ve beklentisi mutlaka ki farklı. Önemli olan bu istekleri doğru yönlendirip, en iyi sonuca ulaşmak.

Önce romantizm diyelim

Gelinliğimizde romantik bir hava yaratırken; aynı zamanda cesur olabiliriz. Cesaretinizi gelinliğinizin rengine gizleyebilirsiniz. Beyaza inat açık pudra, pembe tonlar, çok açık maviler, uçuşan ipek tüller son derece modern ve romantik görünmenizi sağlayacaktır. Böylesine özel bir günde kesinlikle asil ve görkemli olmalıyım diyorsanız; gelinliğinizin kuyruğunu ve duvağınızı uzun kullanmanız görkeminizi arttıracaktır… 58

Asaletinizi Fransız danteli ve incilerle zirveye taşıyabilirsiniz. Gecenin ilerleyen saatleri için kısa bir duvak yaptırmayı unutmayın. Gizemi severim diyenler, bu detaylar sizin için; derin dekolteleri rahatlıkla kullanabilirsiniz. Tabi bu dekolteleri invizble tülle kapatmak şartıyla… Transparan kol detaylarınızın transparanlıklarını özel desenlerle işlenmiş kasnak nakışıyla ya da boyutlu çiçeklerle tamamlayabilirsiniz. Yıldızları kıskandıracak bir ışıltı istiyorsanız; size sunulan kristal ve swarovski taşların ışıltısıyla büyüleneceksiniz.

Planınız kesinlikle rahat ve çok hareketli olmaksa

Sezonun gözde detaylarından mini gelinlikler size hitap ediyor. Minicik gelinliğinizi kısa ama volümlü bir duvak ve dans ederken sizi rahatsız etmeyecek babet ya da minicik topuklu bir ayakkabı ile tamamlayabilirsiniz.


Her şey bir yana, eşsiz olmayı ve gelinliğinizle yıllarca hatırlanmayı hedefliyorsanız

Gelinliğiniz için daha fazla zaman ayırmanızı tavsiye ederim. Çünkü sizin için süreç daha farklı işleyecektir. Öncelikle piyasada benzeri olmayan, size en uygun tasarımı yaptırın. Asla gelinliğinizde abartı detaylar kullandırtmayın. Gözü yormakla kalmayıp, zihinlerde karmaşık bir izlenim bırakabilirsiniz. Gelinliğinizde kullanılacak olan kumaşın veya dantelin size özel olarak dokunması, benzersiz olma anlamında size avantaj sağlayacaktır. Özel bir duvak tasarımı ile hem gelinliğinizi tamamlayabilir hem de hayalinizdeki eşsiz görüntüyü yakalayabilirsiniz.

Zuhair Murad

Monet

Louisse

Danubio

Gelinlikte her ayrıntı çok önemli

Gelinliği kaliteli ve klas kılan kullanılan materyallerdir. Gelinliğinize kumaş seçimi yaparken; ipek olmasına özen gösterin. Stresli bir gün geçireceğinizi unutmayın. Hayatınızın en özel gününü polyester kumaşların mahvetmesine izin vermeyin.

Sanırım düğüne hazırız

Bu düğün sizin... Bu gün sizin gününüz; yaşayacağınız olumsuzluklara inat; mutlu olun ve hep gülümseyin. Yıllarca anlatacağınız bu güzel anıya, mutsuzluk girmesine izin vermeyin… Mutluluğu yakalamak dileğiyle… 59


VOIR Evlilik

Guncesi

İHTİŞAMLI

BİR PERİ MASALI

Kate Moss'un John Galliano tasarımı gelinlik

Y

Yazan: Aylin Gözen

azın gelmesiyle düğün törenleri hız kazandı. Hayatının en özel anılarından birini yaşayacak olan gelin ve damat adayları için bu tören, nesiller boyu paylaşacakları anılar ve fotoğraflarla dolu olacak. Tören öncesi hazırlıklarda en önemli başlıklardan biri gelinin ne giyeceği ve ne takacağı. İşte mücevher taşlarıyla süslü gelinlikler ve günümüzden klasik gelin takılarına alternatif öneriler; 2006 yılında Rodeo Drive- Ritz-Carlton’da düzenlenen Gelin Fuarı’nda, Renee Strauss’un, Martin Katz Jewelers ile birlikte tasarladığı pırlantalarla süslü gelinlik bilinen en pahalı gelinliklerden biri. Gerçek bir törende giyilmemiş olmasına rağmen, 150 karatlık pırlantanın kullanıldığı 12 milyon dolarlık fiyatıyla bu gelinlik şimdiye kadar yapılan en ihtişamlı tasarımlardan. 60

Daha sade görünümü sevenler için ise, Jad Ghandour tarafından tasarlanmış, minimalist çizgideki gelinlik ilgi çekici modellere öncülük edecektir. Tüm sadeliğine rağmen, 250 gram 18 ayar altının ve Antwerp’den tek tek seçilerek alınan 75 karatlık yüksek kalitedeki pırlantaların kullanımı 1,5 milyon dolar değerinde yapıyor. Gelinler için sıradışı mücevher önerilerinde, sinemaseverlerin merakla bekledikleri “Great Gatsby” filminin mücevherlerini tasarlayan Tiffany&Co. nun “Jazz Age Glamour” adını verdiği koleksiyonu ilk sırada yer alacaktır. Son dönemlerde mücevher tasarımcıları arasında gelinlikler için kullanılan mücevher taşlarıyla süslü taçlar ve tokalar da önemli bir yer ediniyor.


Taç tasarımlarında, yakın zamanda Houston Museum of Natural Science’da sergilenen, Faberge’nin 1890 yılında hazırladığı ve İmparatoriçe Josephine’e Çar Alexander tarafından hediye edilen taç ilham verici. Gelinlik için tasarlanmamış olmasına rağmen, büyüleyici bir örnek... Faberge’nin günümüzdeki koleksiyonlarından “ballerina”da zarif bir görünümü tamamlayacak niteliktedir. Zarafetiyle gelinliklerin tamamlayıcısı olan inciyi tercih edenler için ise Jewelmer farklı tasarımlarıyla önerilebilecek markalar arasında.

Jewelmer

Martin Katz Jewelers ve Renee Strauss tarafından tasarlanmış, 150 karat elmaslarla süslenmiş, dünyanın en pahalı gelinliği 12 milyon dolar.

Tiffany - Jazz Age Glamour Koleksiyonu

61




VOIR Evlilik

Guncesi

k ı t r a Ulaşımha kolay a d k o ç

Ziyaretçilerine her anlamda alışveriş kolaylığı sağlayan evlilik ve altın alışveriş merkezi Wedding World Kuyumcukent AVM artık herkese çok daha yakın. AVM, servis kolaylığının yanı sıra düğün sezonunun yaz aylarındaki yoğunluğunu da göz önünde bulundurarak kapanış saatini akşam 20:00’den 21:00’e almıştır. Yapılan bu yeni düzenleme ile beraber alışveriş yapacak olan ziyaretçiler haftanın 7 günü 10:00 ile 21:00 saatleri arasında kuyum, gelinlik, çeyiz, abiye, ayakkabı ve birçok farklı alandaki ihtiyacını tek bir noktadan karşılayabilecek. Wedding World Kuyumcukent AVM’ye ulaşımını Yenibosna metro’dan yapacak olan ziyaretçiler için belirlenen servis hareket saatleri ise şu şekilde belirlenmiştir:

Yenibosna Metro’dan:

M

ayıs ayı itibarı ile hizmet vermeye başlayan ücretsiz müşteri servisi, AVM ziyaretçilerinin rahat bir ulaşım sağlayabilmeleri adına gün içerisinde belirli saat aralıklarıyla hizmet sunuyor. Kuyumcukent Kompleksi içerisinde bulunarak üreticiden tüketiciye en uygun fiyatlı altın alışverişini sağlayan Wedding World Kuyumcukent AVM ile Yenibosna metrobüs arasında birer saat aralıklarla hizmet verecek olan servis, haftanın her günü ziyaretçilerin ulaşımını kolaylaştıracak. Müşterilerine daima en kolay alışverişi sunan Wedding World

10:00 11:00 12:00 13:00 14:00 15:00 16:00 17:00

Wed d Kuyu ing Wo rld m Avm cukent ’den : 10:3 0 11:3 0 12:3 0 13:3 0 14:3 0 15:3 0 16:3 0 17:3 0

Şikayet Toplama Merkezi Faaliyette! Müşteri velinimetimizdir anlayışı ile yaklaşarak müşteri memnuniyetini ön planda tutan, şeffaf ve modern bir yönetim anlayışını benimseyen KİAŞ yönetimi, Kuyumcukent sakinlerinin öneri ve şikayetlerini ön planda tutarak hizmet veriyor.

B

enimsenen anlayış kapsamında kompleks sakinlerine daha iyi hizmet verebilmek ve mevcut tüm sorunlara vakıf olabilmek için KİAŞ bünyesinde bir şikayet toplama merkezi oluşturuldu. Mayıs ayı itibarı ile tüm Kuyumcukent sakinlerinin şikayetleri alınarak çözümlenmesi için çalışmalara başlandı.

64

“Şikayetinizi bildirin, biz çözeceğiz” anlayışıyla hareket eden KİAŞ; ödeme noktasında bulunan şikayet kutusuna yapılan tüm şikayetlerinizi değerlendiriyor. Gelen tüm şikayetler her ay toplanarak gerekli değerlendirmelerin ardından konular çözüm için ilgili kişilere aktarılacak.


0850 200 22 20

weddingworld.com.tr

Wedding World AVM şimdi daha canlı, daha ışıltılı! Evlilik ve altın alışverişinin vazgeçilmez adresi Wedding World AVM, şimdi değişen yüzü ile herkese rengarenk bir alışveriş dünyası vadediyor. Gelin ve damat adaylarına oldukça geniş bir ürün yelpazesi sunan Wedding World AVM, avantajlı fiyatları ve sürpriz kampanyaları ile Türkiye’nin ilk ve tek evlilik alışverişi merkezi olmaya devam ediyor. Şimdi siz de Wedding World AVM’ye gelin; evlilik alışverişinizi en avantajlı fırsatlar ile tamamlayın!

EVLİLİK VE ALTIN ALIŞVERİŞ MERKEZİ


VOIR Evlilik

Guncesi

GELİN

Oleg Cassini

Atlantis Alyans

r a l n a l e en öz Freywille

La Misura

En büyük ve özel hayaller arasında yer alır evlilik ve düğün. Tatlı bir telaş sarar insanı. Alyans seçiminden gelinlik ve damatlığa kadar özenle seçilir her şey. En özel anlar, en özel duygularla anlam kazanır. Aşkın son düğümüdür belkide evlilik, çözülmesi gereken…

66



VOIR Evlilik

Guncesi Goldima Mendos Justin Alexander

Besay

hazırlık

MM Bahçecik Gelin saçı konseptleri

Hazırlıklar başladı… İçten dışa mükemmel görünmek elinizde. Tabi gelinlerin görünümlerinde bir diğer önemli unsur da saçlar. Önceden prova yapan ve gereken önemi vereceğine inandığınız bir kuaföre emanet edebilirsiniz saçınızı… Ufuk Alyans Besay

Besay

68



VOIR Evlilik

Guncesi

Elmas Dünyası

Ela Diamond

TAKI SEÇİMİ Düğün günü kullanılacak aksesuar ve takıları belirlemek de ayrı bir maharet ister. Gelinlik modeliniz, trendler önemli unsurları teşkil eder. Gelinlik ve damatlıkla kullanılacak takılarla kombin dikkatli, titiz yapılmalı.

Goldima

Altınbaş

70



VOIR Evlilik

Guncesi

BALAYI

Club Med M

aldiv

r a l a d a t cenne

Düğün bitti… Onca telaş çiftleri yordu tabi… Eeee şimdi balayı zamanı. Güzel bir tatil, evlilik günlerine başlangıcında ilk adımın güzel olmasını sağlar. Ne diyelim? Sonsuz mutluluklar…

Double Tree by Hilton

Constance Otelleri Hint Okyanusu’nda cennet adalar olarak bilinen Maldiv, Şeysel, Madagaskar ve Mauritius bölgelerinde balayı yapmayı hayal eden yeni evlilere birbirinden özel seçenekler sunuyor.

72



VOIR Evlilik

Guncesi

ALTINAY MÜCEVHERAT

Bu ayki dosya konumuz; Evlilik Güncesi… Firmalarımıza sorduk: 1. Firmanızın üretim alanlarından kısaca bahseder misiniz? 2. Yeniliklerinizden bahseder misiniz? 3. Bu yıl düğün/nişan takı modası nasıl?

AMİSOS ALYANS

1. 2. 3.

Firmamız, 22 ayar bilezik ve 14, 18 ve 22 ayar alyans üretimi yapmaktadır.

Firmamız, kalite standartlarını en üst seviyede tutmak için, her geçen gün yenilenen teknoloji ile doğru orantılı olarak, yeni ürünleri müş terilerimizin beğenisine sunmaktadır. Bu yıl da, geçen yıl olduğu gibi hafif modeller revaçta; bunun yanı sıra Osmanlı motifleri ve klasik modeller de çokça ilgi görmektedir.

1.

Firmamız alyans üretimi yapmaktadır. Yıllık 500 kg kapasiteli fabrikamızda 14 ve 22 ayar alyans üretimi yapmaktayız. Firmamız alyansın klasik, stresli, kenar taşlı, özel yapım gibi bütün kategorilerinde üretim gerçekleştirmektedir. Türkiye’nin pek çok iline dağılmış 450’nin üzerinde satış noktamız vasıtasıyla müşterilerimize ulaşmaya çalışıyoruz. 2013 yılının sonuna doğru İstanbul’da bir ofis kurarak kurumsallaşma çalışmalarımıza hız vermek niyetindeyiz. Yaklaşık iki ay önce sanal mağazamızı (www. altinaymucevherat.com) faaliyete geçirdik. Hem bireysel müşterilere hem de esnaflarımıza hizmet verebildiğimiz çok avantajlı bir platform haline geldi sitemiz. Özellikle internette bulunan diğer alışveriş siteleriyle karşılaştırıldığında oldukça uygun koşullarda altın takılar sunuyoruz. Altında meydana gelen düşüşle beraber, diğer firmalardan farklı olarak, sürekli güncellediğimiz fiyatlar müşterilerimiz tarafından oldukça makul bulunuyor. Ayrıca sitemiz sayesinde esnaflarımız da bini aşan sayıda modelimizi birarada görüp sipariş verebilme imkanına kavuştular. Yaklaşık 3 ay önce çıkardığımız Mem û Zîn serisine gösterilen rağbet bizi yeni çalışmalar yapmaya itti ve bunun sonucu olarak ilk defa sizin derginizde yayınladığımız Ben û Sen Koleksiyonunu da kullanıcıların beğenisine sunuyoruz. Bu yıl genelde klasik tasarımların yanı sıra özel tasarımlar tercih edilmektedir. Daha yenilikçi ve kişisel olması çiftlerin tercihleri arasında yer almaktadır. Gün geçtikçe insanların tercihlerine ve zevklerine göre değişen takılar sürekli gelişmektedir. Bizler de bu yönde çiftlerin bir ömür sürecek mutluluklarına ve nişanelerine en özel tasarımlarla katkıda bulunuyoruz. Örneğin Altınay’ın özel tasarım alyansları olan; Mem û Zin, Dicle & Fırat, Ben û Sen koleksiyonlarımız bölgenin tarihini yansıtması açısından çiftlerin alyans seçiminde ilgi odağı olmuştur. Ayrıca çiftlerin kendilerini yansıtan özelliklerde alyans talep etmeleri ve bizim bu hayallerini gerçekleştirmemiz onların mutluluğuna mutluluk katmaktadır.

2.

3.

74


CİCİGOLD

REGOLD KUYUMCULUK

1.

Cicigold olarak sadece alyans üretmekteyiz. Üretimimizi en son teknolojik araçlar, CAD/ CAM uygulamaları ile destekli olarak sürdürürken, bu teknolojik altyapıyla el emeğini birleştiriyoruz. Biz alyansın en kutsal ve önemli insan birlikteliğinin bir sembolü olduğunu farkında olarak, her ürünümüzde mutlaka insan emeğinin ve elinin de katkısı olmasına özel önem veriyoruz. Üzerinde insana ait bir el emeği olmayan, sadece makineler marifeti ile yapılan hiçbir ürünümüz olmadığı gibi, teknolojik hassasiyeti de son noktasına kadar uyguluyoruz. Bizim yeniliğimiz ürünlerimizi sergilediğimiz anda görülür. Kuyumcu müşterilerimiz her ay mutlaka yeni ve farklı bazı ürünler bulur çantamızda. Biz kuyumcu mağazalarını kendi dükkanımız gibi görerek ve üst düzey insanlarla üst düzey hizmet sunarak en önemli yeniliği getirdiğimizi düşünüyoruz alyans dünyasına. Bu yıl Altın 12 yıllık trendini değiştirdiği için, modadan çok fiyatlar etkili oldu tercihlerde. Düşen altın fiyatlarından dolayı, daha ağır daha gösterişli ürünlere doğru bir tercih kayması görebiliyoruz. Ayrıca hafif ürünler iyice ucuzladığından evli çiftlerin de alyans değişimi noktasında daha bir istekli olduğu göze çarpıyor. Bunu daha önce öngörüp biraz ağırca ve gösterişli ürünleri mart fuarında müşterilerimize sunduğumuzdan bu tercih kayması için özel bir değişiklik yapmamıza gerek kalmadı. Zaten VOIR mart sayısında bu tercihi şahsen öngördüğüm bir yazı yayınlanmıştı. Şimdi doğru tahminde bulunduğumuz için müşterilerimize daha etkin hizmet verebilme şansını bulduk.

2.

3.

1.

Regold; mücevher, altın, pırlanta takılarda moda dünyasına yön verecek,tüm trendleri oluşturabilecek takıların üretim alanına sahiptir. Yüzük, küpe, ikili takılar, gündelik kullanıma uygun pırlantalar, renkli taşlardan oluşan kolye uçları, düğünlerimizi süsleyecek her tarza hitap edecek takılar ve gündüzden geceye stil sahibi bir kadının sahip olabileceği koleksiyonları ile geniş bir üretim alanına sahiptir. Özellikle zümrüt taşlı takılarda talebin de artması model çeşitlerinde artmalar olmuştur. Klasik takı tarzından zarif mücevhere doğru geçiş hızlanmıştır. Beyaz altın üzerine tane taşlardan oluşan figürler. Kişisel zevklere uygun olarak tasarlanmış zümrüt ve safirden oluşan klasik tarzda takılar. Bunun yanı sıra kadınların hayır diyemediği tek taş yüzük modelleri vazgeçilmezdir.

2. 3.

75


Mehmet Satıcıöz Stil Alyans Yönetim Kurulu Başkanı

Bunları biliyor muydunuz?

Y

azılı tarih boyunca, altın ile insanlığın tarihi iç içe örülmüştür. Altının üstünlüğü, bu metalin belirli bir kimyasal özelliğinden ileri gelmektedir. Hiçbir doğal koşulda yükseltgenmez (Oksitlenmez). Bunun sonucu olarak, öteki metaller gibi başka elementlerle birleşmiş olarak değil, genellikle serbest halde bulunur. Ateşle arıtılabilir. Yani eritilip, daha soy katışıkların yükseltgeneceği ve atılacak cüruf olarak yüzeyde toplanacağı sıcaklıkta tutulur. Ayrıca tamamen parlak kalır ve asla donuklaşmaz. Oldukça yüksek dövülgenliği (çekiçle işlenerek biçimlendirilebilme yeteneği) olmasında, içinde hiç oksit bulunmaması çok önemli rol oynar. Altının, gelişmiş arıtma teknikleri olmadan da arıtılabilmesi, insanların en erken elde edebildiği metal olmasını sağladı. Kararmayan yüzeyi, çekici rengi, çok yüksek yoğunluğu (1 metreküp altın, 17 tondan fazla ağırlıktadır) ve ender bulunması, onu en değerli metaller arasına sokmuştur. Altın, dünyanın aşağı yukarı her yanında bulunur. Ama sadece birkaç yerde çıkarılmaya değer miktardadır. Kaliforniya ve Avustralya gibi bazı zengin bölgeler, XIX yüzyıldaki “Altına hücum” hedefi oldu. Ama 1920’lerden bu yana, ana üretim bölgesi Güney Afrika’dır. Bugün toplam altın üretiminin yüzde 60’ı Güney Afrikada’dır. Yüzde 12’si Rusya civarında, yüzde 12’si de Kuzey Amerika’da gerçekleşmektedir. Kuzey Galler’de çok küçük bir altın madeni vardır. Altının başlıca kaynağı, başka metallerin minarelleriyle birlikte eski kayalara girmiş olan kuvars damarlarıdır. Ama zamanla damarlar aşınarak, kalıntıları dere ve ırmaklarla denize sürüklenmektedir. Kum ve milde bulunabilen küçük altın parçacıkları alüvyon ya da tortu madeni olarak bilinir. Güney Afrika’da Rand arazisinde altın, binlerce metre derinlikteki kuvars çakıl kayaçlarda (konglomeralarda) bulunur. Bu altın, tarihin daha önceki bir döneminde, kumdan bir alüvyon birikimiydi. Derinliklerde basınç ve ısının etkisi ile kum, çakıl kayacın kuvars taşlarını birarada tutan bir çimento oluşturdu. Altınla olan yolculuğumuz devam edecek…

76

Antalya’da Bir New York Markası Tasarımlarıyla gelinlik modasına farklı bir çizgi kazandıran “Justin Alexander” Antalya’da 750 metre karelik ilk mağazasını açtı. Gelin adaylarına çeşitli fırsatlar sunmaya devam eden marka Abd ve Avrupa’nın önde gelen gelinlik firmaları arasında yer alıyor. Her geçen gün Türkiye’de büyüme yolunda ilerliyor.

T

asarımlarıyla 60 yıldır gelinlik modasına farklı bir çizgi kazandıran, “En İyi Kalıp” ve “En İyi Tasarım” kategorilerinde uluslararası “Gelinlik Ödülü” alan; New York kökenli “Justin Alexander” markası; Mayıs 2013 itibariyle Antalya ve çevresindeki tüm gelin adaylarına hizmet verecek. 750 metre karelik, iki katlı, modern, şık mağazasında ürün çeşitliliği ile de dikkat çekiyor. ABD ve Avrupa’nın önde gelen gelinlik markaları arasında yer alan “Justin Alexander” her geçen gün büyüme yolunda ilerliyor. Türkiye’de 2007 yılında satışa başlayan marka, 2012 yılından itibaren “Justin Alexander” ismini taşıyan; İzmir Alsancak, İstanbul Erenköy ve Muğla mağazaları bulunuyor.


ALCATRA İFTAR MENÜSÜ İftariyelikler Hurma,kuru kayısı, tereyağı, zeytin çeşitleri, beyaz peynir, tulum peyniri, domates, salatalık, reçel ***** Ananaslı Mevsim Salata ***** Patlıcanlı Pate ***** Süzme Mercimek Çorbası *****

Serpme Arasıcaklar Parmesanlı Kumpir Patates Ispanaklı Peynirli Börek Coxinha Polenta Özel çeşnili kızarmış Patates

Etler Picanha Churrascaria’nın en iddalı etlerinden biri olan Picanha, dananın sokum kısmından hazırlanır. Al Catra Muhteşem bir lezzet olan Al Catra, dananın sokum kısmının devamından çıkartılarak hazırlanır Biberli Biftek Mutfağımızın marine edilen tek kırmızı etidir. Şefimizin Brezilya usülü özel reçetesi ile marine edilir. Dana Kaburga kemiksiz Dana kaburganın alt kısımlarından kemiksiz şekilde çıkartılarak hazırlanır. Çok yumuşak ve lezzetli bir ettir. Rio Köfte Şefimizin özel reçetesiyle hazırlanan köftemiz karnaval havasındadır. Tavuk But Sarma Tavuğun but kısmından hazırlanır. Şefimizin Brezilya usulü özel reçetesiyle marine edilir, mükemmel lezzettedir. Tavuk Kalça Tavuğun kalça kısmından hazırlanır. Şefimizin brezilya usulü özel reçetesiyle marine edilir, mükemmel lezzettedir. Tavuk Göğüs Tavuğun göğüs kısmından hazırlanır. Şefimizin brezilya usulü özel reçetesiyle marine edilir, mükemmel lezzettedir. *** Etlerimizin tamamı sıralı şekilde servis edilecektir. *****

Tatlı Geleneksel cevizli güllaç Limitsiz meşrubat çeşitleri ve çay servisi KİŞİ BAŞI FİYATIMIZ: 79 TL ‘dir. Muallim Naci cad. No: 141 Kuruçeşme - Beşiktaş, İstanbul Rezervasyon: 0212 236 66 06

Eposta: info@alacatra.com.tr www.alacatra.com




VOIR TREND

Mayolara canlılık geldi Yeni modelleriyle Bonesta Beachwear 2013; tarzıyla konuşturan, kendinden emin, gittiği her yerde ilgi odağı olmak isteyen tüm kadınları Bonesta bayilerine çağırıyor…

Sportmenlere

Yenilikçi tasarımlarıyla dikkat çeken Nacar Chrono Terra 2 serisi, bu yazı hareketli geçirmek isteyenlerin tercihi olacak. Sportif ve dinamik çizgileri ile bu yaz öne çıkan Nacar Chrono Terra 2 ile sportmen ruhunuzu yansıtacaksınız.

Uzay Yolu

Farklı vücut tiplerine göre tasarlanan ve sıradışı modelleriyle fark yaratan Endeep 2013 değişik temalarıyla da göz dolduruyor.

Hem sportif hem şık

Kaliteli giyinmeyi tercih eden erkeklerin markası Emporio Armani, Dünya markalarını çatısı altında toplayan Mendo’s bünyesinde yer alarak, birbirinden canlı renkli mayo şortlarıyla erkeklere plajlarda rahatlığı ve şıklığı bir arada sunuyor.

Yaz çiçekleri açıyor Yazı Karşılayın

Sokak modasının klasiği olarak bilinen Converse, sıcak günlerin gelişini geniş renk yelpazesinden oluşan flip flop ve babetleriyle kutluyor. 80

İngiltere’nin beğenilen tasarımcılarından Henry Holland’ın Debenhams için tasarladığı çiçek bahçesini andıran koleksiyonu, günlük elbiseler, tunikler ve bluzlarda kendini hissettiriyor.

Kendinizi Tamamlayın %100 el yapımı, şık takı tasarımlarıyla

dikkatleri üzerine çeken Anexxe, kuvars, mercan, akik gibi doğal taşlarla kişiye özel pozitif enerji kaynağını kadın-erkek herkese sunuyor.


Dalış tutkunlarına Dalış tutkunları ve adrenalini sevenlerin özel anlarını ölümsüzleştirmeleri için Next&Nextstar, “Next Aksiyon Kameraları” nı sunuyor. Hareketli alanlarda çekim yapmayı kolaylaştıran, su altında da rahatlıkla kullanılabilen “Next Aksiyon Kameraları”, saniyede 120 kareye kadar görüntü yakalayabiliyor, bu keyifli anları ölümsüzleştirmek ise size kalıyor!

Sportif erkeklere özel “Herkes için spor” diyen Intersport, sportif erkekler için çok özel seçenekler sunuyor. T-shirtlerden spor ürünlerine kadar her yaşa ve zevke uygun sportif ve günlük giyebileceğiniz ürünler sunan Intersport’ta, aradığınız her şey tek çatı altında!

UĞUNUZ HEM ÇOC E DOST L esi HEM SİZİN unlarının gözd tk tu lf

go Deniz, doğa ve rin de çocuklarıyla rahat le le ai e, en . Sağlık, olan Sir başında geliyor olan n ri le el ot i iy ettiği en merkezi ce ve kongre güzellik, dinlen pesi mevkiinde, Antalya te Belek’in Üçkum km, şehir merkezine 25 a ın havaliman alan tesiste uzaklıkta yer km (Kaleiçi) 40 li kolaylık, r için en önem çocuklu ailele lara göre büyüklüğü. rt odaların standa

Sıradışı ve çekici Modanın farklı ve aykırı markası Kenzo

yepyeni tasarımlar sunmaya devam ediyor. Kenzo gözlük koleksiyonunda yer alan 2 farklı model ile bu yaz siz de farklı ve çekici olun.

ÇOK ÖZEL BİR TATİLİN ANAHTARI

Tatilde sevdikleriniz ve huzurunuzla baş başa kalarak lüks bir otelin tüm hizmetlerinden yararlanmanız için Kempinski Hotel The Dome sizi bekliyor. Eşsiz villa keyfini sonuna kadar yaşayacağınız, Toros Dağları’nın nefes kesici manzarasına hakim, 18 delikli PGA Sultan golf sahasının tam ortasında konumlanan The Dome villaları, özel bir tatilin kapılarını aralıyor.

Tüm aile tatile hazır

Yenilikçi ürün özellikleri ve sağlam güvenilirliği ile ünlenen Samsonite, tatil hazırlıklarının başladığı bu günlerde küçükten büyüğe tüm aile için birbirinden farklı valiz alternatifleri sunuyor!

Plaj modasının olmazsa olmazlarından

Özgün tasarımları ve kalitesiyle ön plana çıkan markalar arasında yerini alan Calvin Klein, Emporio Armani ve Guess, birbirinden şık terlik ve havlularıyla 2013 plajlarının trendlerini belirliyor. Mendo’s bünyesinde bulunan dünya markalarının rengarenk plaj terliği ve havlularıyla siz de plajlarda tüm dikkatleri üzerinize çekebilirsiniz. 81


VOIR E-TİCARET

Mendo's Mendo’s Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Stamati ile bugün dünyada değişen pazarlama teknikleri arasında bulunan ve yaygınlaştıkça tüketiciye hız ve zaman kazandıran bir alışveriş şekli olan e-ticareti, kendi markası Mendo’s üzerinden konuştuk. Çiçek İç Giyim’den Mendo’s a uzanan bir öykünüz var. Kısaca anlatır mısınız? 1989 yılından itibaren mayo piyasasının gelişeceğini ön görerek Gottex mayolarının mümessillik ve distribütörlüğünü aldık. Daha sonraki yıllarda perakende sektörüne girmek isteyişimiz firmamızın kurucu ortağı olan Mendo Stamati tarafından 1992 yılında planlandı. Türkiye’de AVM’li alışverişlere başlandığı bu yıllarda dünya markalarının iç giyim ve mayo distribütörlüklerini alarak, perakende mağazalar zinciri olan Mendo’s markasını ilk olarak 1994’te Akmerkez’de açtık. Sonraki yıllarda da Türkiye’de tüketicilerin beğenisini kazanmış yabancı markaların distribütörlüğünü alma çalışmalarımız devam etti. 82

Ürün yelpazenizden bahseder misiniz? Bünyenizde kaç marka var? Ürün yelpazemiz oldukça geniş. iç giyim, mayo, terlik, çanta, havlu, deniz kıyafetleri, çorap ve daha birçok ürün bulunuyor. Bünyemizde de şu an 21’i aşkın marka var. Mağazacılıktan sonra şimdi de e-ticarete ağırlık verdiniz. Mendo’s u diğer e-ticaret sitelerinden ayıran özellikler nelerdir? Online alışveriş sitemizi oluştururken diğer hiçbir siteyi örnek almadık. Sitemizin, alışılmış her yönde indirim flashları patlayan sitelere nazaran daha sade, kullanıcı dostu ve klas olmasını hedefleyerek yola çıktık. Bünyemizde bulundurduğumuz dünya markalarında bu duruşumu-

zun büyük etkisi var. Dünya markalarının Türk tüketicilerle buluştuğu nokta olan Mendo’s’un, sitesinde birçok kampanya ve promosyon oluyor. Mendo’s sitesinin bir satış sitesi olmasının yanı sıra blog yazarlarının bulunduğu ve moda trendlerinin takip edildiği bir site olmasını da hedefliyoruz. 2012 yılında iç giyim, mayo ve plaj aksesuarlarının satışından 12 milyon TL ciro elde eden Mendo’s un, gelecek hedefleri neler? Önümüzdeki hedefler tabi ki yine yükselmek ve büyümek. Bünyemize yeniden kaliteli markalar katarak ileriye doğru gidişimizi hızlandırma hedefindeyiz. Yeni mağazalar açma ve yeni konseptler kurma çalışmalarımız var.


Sizce ülkemizde insanlar e-ticaret kavramına ne kadar alıştı? Gelişimi için neler yapılabilir? Online alışverişin güvenli olmadığı dönemini bence atlatmış bulunuyoruz, bunu eskide kalan bir tedirginlik olarak görüyorum. Tüketiciler artık gelişmiş teknoloji sayesinde birçok yöntem kullanarak online alışverişlerini güvenli şekilde yapabiliyorlar. Teknolojinin bu kadar ilerlemesinin yanı sıra tüketicilerde artık bilinçli hale geliyor, bir siteden ürün satın almadan önce tüm güvenlik işlemlerinin prosedürlere uygun olup olmadığını kontrol ediyor ve ona göre işlemini yapıyor. Bu bakımdan online alışverişe artık kişiler alıştı ve pratiklik açısından sıklıkla online alışverişi tercih ediyorlar. E ticaretin gelişimi için kişiler bilgilendi-

rilmelidir. Daha önceden güvensiz olarak bakılan ve birçok kişinin yanaşmadığı platformların, gerekli bilgilendirme ve çalışmalar ile çok daha kullanışlı hale gelmesi sağlanmalıdır. E-ticaretin hem kurucu hem de müşteri açısından avantajları nelerdir? E-ticaret günümüzün artık olmazsa olmazları arasında. Sağladığı avantajlar hem kurucuyu hem de müşteriyi memnun ediyor. Kolay ve çabuk ulaşılabilir olması ile ve gerçekleştirilen çeşitli kampanyalarıyla e-ticaret birçok markanın mağazalarını geride bırakıp ön sıralara oturmuştur. E-ticareti sadece bir satış aracı olarak değil aynı zamanda müşterilerinizle interaktif hale geçebileceğiniz bir platform olarak da görmeniz gerekir. 83


VOIR GÜNCEL Selçuk ÖZKAN

Tüketici Davranışları

D

ünyaya geldiğimiz andan hayatımızın sonuna kadar sürekli, bir şeylere ihtiyaç duyarız. İhtiyaçlarımızı ne ölçüde karşılarsak o kadar mutlu ve huzurlu oluruz. Bir tüketici olarak ihtiyaçlarımızı karşılama sürecine girer, mağazaları dolaşır, ürünleri karşılaştırırız. Çevremizdeki kaynaklardan bilgi toplar, reklamları seyreder, alış veriş için en uygun zamanı seçer, aldıklarımızı tüketiriz. Tüketim sonrasında ihtiyaçlarımızın karşılanıp karşılanmadığını değerlendiririz. Karşılanan ihtiyaçlar sonucunda haz duyar, maddi ve manevi yönden tatmin oluruz. Tüketicilerin göstermiş olduğu davranış modellerini, bunların sebep ve sonuçlarını bilmek; mal ve hizmet sektöründe çalışan biri için çok önemlidir. Yeterli bilgi ve donanıma sahip bir eleman, müşteri ile doğru iletişim kurarak onu mutlu ederken, kendisi ve çalıştığı iş yeri adına da başarılı bir hizmet sunabilir. Tüketiciler hayatları boyunca ihtiyaç ve isteklerini gidermek için birçok mal ve hizmet satın alırlar. Tüketiciler satın alacağı her ürün için aynı karar alma süreci aşamalarını izlemeyebilir. Örneğin, araba satın alımıyla ekmek satın alımı sürecinde izlediği yöntem birbirinden farklıdır. Ayrıca satın alma kararları, tüketiciden tüketiciye de farklılık gösterebilmektedir. Genellikle işletmeler kimlerin hangi malı neden, nereden, nasıl, ne zaman ve ne kadar satın aldıklarını bilmek ister. Ürünlerde fiyatlandırma, satış faaliyetlerinin düzenlenmesi, reklam ve şirket imajı oluşturması açısından tüketici davranışlarının bilinmesi gerekir. Tüketicinin satın alma veya almama davranışının sebeplerini bilmek, müşteriye hizmet sunan elemanın işini kolaylaştırır. Tüketicilerin davranışlarını ve satın alma kararlarını kültürel, sosyal, kişisel ve psikolojik birçok faktör etkilemektedir. Bu faktörlerin çoğunu kontrol etmek zordur. Ancak bunların bilinmesi tüketicilerin istek, ihtiyaç ve davranışlarını öğrenmede etkili olmaktadır. Tüketici davranışlarının çok iyi analiz edilmesi bizi mutlak başarıya götürmektedir.

84

VOIR GÜNCEL

Yenilenen Site

H

arem Altın; yenilenen internet sitesiyle, tüm kuyumculara piyasa verilerini saniyede güncelleyerek veriyor, böylelikle kuyumcuların açılış sayfası www.haremaltin. com oluyor. Kuyumcular için piyasa verilerinin hızlı ve doğru elde edilmesi çok büyük önem teşkil etmektedir. Bu tip piyasa verilerini sağlayan birçok internet sitesi mevcut. Yalnız bu siteler, veri güncellemeleri konusunda aynı oranda hızlı olamıyor ve güvenirlikleri de zihinlerde zaman zaman soru işaretleri oluşturabiliyor. Bu eksiklikten yola çıkan ve son yıllarda teknolojiye yaptığı yatırımlarla adından sıkça söz ettiren Harem Altın, şimdi yenilenen sitesiyle kuyumcuların ticari hayatlarında adeta eli, gözü ve kulağı oluyor. Dünyanın en saygın haber ajanslarından biri olan Reuters’ten evrensel piyasa verilerini anlık alan www. haremaltin.com saniyelik güncel verileriyle rakipsiz bir hıza erişiyor.

Hayallerinizdeki Model Gerçek Olsun

H

er geçen gün gelişen bilim Dünyası; üretim alanında ortaya koyduğu çözüm üreten yenilikleri ve işlevsel cihazlarıyla yüksek kaliteli ürünlerin kolaylıkla ortaya çıkmasını sağlıyor. Gelişen teknolojiden sektörümüz de payına düşeni fazlasıyla alıyor. Şimdi; 3 boyutlu muma modelleme ve kalıp yapan robotlar, tasarımcıların hayallerini hızla gerçeğe çeviriyor, onlara sonsuz özgürlük sunuyor. Ülkemizin önde gelen alyans üreticilerinden biri olan Piramit Alyans; yüksek teknolojinin nimetlerinden yararlanan ve bu sayede çarpıcı modelleri hızla gerçeğe çeviren markalarımızdan birisi. Piramit Alyans; ülkemizde sadece birkaç alyans üreticisinde yer alan, 3 boyutlu kalıp ve modelleme robotuyla her hafta onlarca farklı modeli hızla üretim bandından çıkarıyor.


/CJR Ayşe Örnek, Temsilcisi tış Sa r he ev Müc

HRD ANTWERP TEMEL MÜCEVHER SATIŞ EĞİTİMİ İLE MÜŞTERİLERİNİZİN KARAR VERME SÜRESİNİ KISALTIN! HRD Antwerp Temel Mücevher Satış Eğitimi, perakende satış temsilcileri ve bu alanda kariyer hedefleyen profesyonellere yöneliktir. HRD Antwerp tarafından özel olarak geliştirilen HRD Antwerp Satış Modeli ile katılımcılar, satış sürecine hakimiyet kazanır ve otokontrol edinirler. Teknik pırlanta bilgisini ve bu bilgiyi satışta müşteri odaklı olarak satış faydasına çevirmeyi öğrenen katılımcılar müşterinin karar verme süresini kısaltacak bilgi ve beceri düzeyine ulaşırlar ve satış başarısı arttırılır.

Çünkü satın alma kararı müşteriye bırakılmayacak kadar değerlidir.

Eğitim Süreci Nasıl İşler? Eğitim öncesinde teorik ve pratik test uygulanır. Yapılan bu testlerin sonucunda kişiye özel rehberlik hizmeti verilir. Eğitim süresince katılımcılar gerçek bir perakende mücevher mağazası olarak döşenmiş HRD Antwerp Satış Labortuarı'nda rol çalışmaları gerçekleştirerek sıcak satışı HRD Antwerp Satış modeli'ne göre deneyimlerler. Gerçek deneyimlerden beslenerek hazırlanmış videolarla hayal kurma zorunluluğundan kurtularak, profesyonel bir eğitmen eşliğinde teorik bilgiyi özümserler. Bu sayede satış aşamalarına müşteri odaklı bir bakış açısıyla hakimiyet kazanılır. Eğitim sonunda yapılan pratik ve teorik test ile ilerleme kayıt altına alınır ve nihai başarı sonucu ortaya konur. Eğitimi başarı ile tamamlayan katılımcılar, uluslar arası geçerli HRD Antwerp Mücevher Satış Eğitimi Sertifikası almaya hak kazanırlar. • Eğitimi başarı ile tamamlayan katılımcılar, %50'ye varan KOSGEB desteklerinden faydalanabilirler. • Eğitim ücreti 500 EUR+KDV'dir. • Katılımcılara talep üzerine 3 ay sonra gizli müşteri hizmeti de verilmektedir. egitim@hrdantwerp.com.tr / 0 505 473 473 1


VOIR GEZİ

Cunda Huzur Adası

Doyumsuz bir güzelliğe sahip, kültürel yapısından insanına sıcak bulacağınız ve eşsiz keyfine varacağınız bir Ege İncisi; Cunda...

E

ski adıyla Cunda ve Moshonisia (Kokuluada) olarak anılan ada Kurtuluş Savaşı zamanından bu yana Alibey Adası olarak anılmaktadır. Bu isim, Yunanlılara teslim olma emrine karşı gelen ve yapılan silahlı mücadeledeki ilk kurulan birliğin kumandanı Yarbay Ali Çetinkaya’dan gelmektedir; Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlıdır. Yaz aylarının vazgeçilmez adreslerinden olan ve bir gidenin bir daha gitmek isteyeceği bir yer Alibey Adası… Anakaraya bağlı olan ada, Ayvalık çevresindeki irili ufaklı 22 adadan tek yerleşimi olan yerdir. Ayvalığa vardığınızda adaya geçmek için iki türlü yol izleyebilirsiniz. Araç ile ge-

86

çebileceğiniz bağlantı yolu ya da güneşin ve denizin tadını çıkartartabileceğiniz ufak motorlar ile adaya ulaşabilirsiniz. Karayolundan gidildiğinde Türkiye’nin ilk boğaz köprüsünü de görmeniz mümkün. Alibey Adası’nı ve Lale Adayı birbirine bağlayan köprü 1964 yılında inşa edilmiş ve adaya sadece buradan ulaşılırken, daha sonra Lale Adası doldurma işlemi ile anakaraya bağlanmıştır. Adaya ulaştığınızda bambaşka bir atmosfere geldiğinizi anlıyorsunuz. Doğanın ve tarihin iç içe harmanlandığı, çiçek kokularının ciğerlere kadar nüfus edildiği, rengârenk teknelere de ev sahipliği yapan masmavi denizi ile karşınıza yağlı

boya bir tablo gibi çıkıyor ada. İlk olarak dikkatinizi meydan çekiyor. Meydanın bir tarafı eski taş yapıtlardan bozma cafeler ve restorantlar, diğer tarafında ise alabildiğince deniz... Deniz kıyısı da boş değil; orada da restoran ve cafe bulmak mümkün. Zaten adanın denize sıfır yerlerinin neredeyse hepsi otellerle dolu. Ama kuşkusuz ki adaya ilk gelenlerin en çok dikkatini çeken meydandaki güneş saati... Ufak bir tabelada nasıl kullanacağı yazılmış. Bir bakıyorsunuz ki adanın yabancıları saati deneyerek, öğrenmeye çalışıyor. İtiraf etmeliyim ki gerçekten ilginç ve keyifli. Meydandan ayrılıp, adanın yukarılarına


Fotoğraf: İlknur Can

Fotoğraf: İlknur Can

Alibey adası, mübadele öncesinden kalma, o kadar çok kilise ve manastıra ev sahipliği yapar ki... Sit alanı olarak kabul edilen birçok yapı, halen harabe şeklinde restorasyon için sponsor beklemektedir. Eskiden Agios Yannis Kilise’sinin bulunduğu Adanın tepesi “Aşıklar Tepesi” diye geçer. Bu kilise 2007 yılında özelleştirilmiş ve Rahmi Koç tarafından restore edilmiştir. Daha sonra okumayı çok sevmesine rağmen bozulan gözlerinden dolayı okuyamadığından şikayetçi; “Göremediğime değil, okuyamadığıma üzülüyorum,” diyen Emekli Büyükelçi Necdet Kent’in oğlu Muhtar Kent’in bağışladığı,

babasından kalma bin 300’ü aşkın kitap ile kilise, kitaplık haline getirildi. Restorasyon devam ederken hemen kilisenin yanıbaşında ortaya çıkan ve adanın en eski değirmeni sanılan kalıntılar korunarak yenilenmiş ve eskisi gibi değirmen de yapılmıştır. Muhteşem manzarası ile ada ve deniz manzarası ayaklarınıza serilir bu tepede... Kuşbakışı izlediğiniz bu manzara unutulacak türden değildir. Adayı gezdikçe göreceksiniz ki neredeyse her tepede, her yükseltide bir kilise ya da manastır mevcut. Hepsi de ayrı bir ada manzarasına hakim. Alibey Adası’nın her tarafı deniz olması-

doğru tırmanışa geçtiğinizde Rum evlerine rastlarsınız. Çeşitli çiçek ve sarmaşıklarla bezeli bu evler, sizi adeta farklı bir Ege’ye taşır. Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda gezinirken düşünmeden edemez insan: “Ne hayatlar yaşanmıştır burada?” Ege’nin o sıcak insanı size “Merhaba” der. Samimi mahalleler, tarihin dokusuyla birleşince muhteşem bir yapı koyar ortaya. Neredeyse her yapının önünde durup, incelemek istiyor insan… Harabe yapıların girmediğiniz içlerine, yıkık çerçevelerinden bakarsınız merakla. Dile kolay, adanın tarihi Yunanlı tarihçi Heredot’a kadar dayanır. 87


VOIR GEZİ

na rağmen, maalesef her yerinden denize girmeniz pek mümkün değil. Daha önce de belirttiğim gibi oteller çoğunlukta. Eğer keşfi sevenlerdenseniz, biraz yol yaparak adanın Patriça Koyu’na gidebilirsiniz. Oldukça sakin bir yer. Düzenli bir plajı yok ve oldukça bakir durumda. Adada denize girerken minik bir uyarı yapalım yeri gelmişken. Deniz kestaneleri ve çakıllardan oluşan bir denizi var. Aman dikkat! Patriça Koyu’na hazır gitmişken

88

etraftaki köyleri de ziyaret edebilirsiniz. Güvercin Adası da tam olarak bu mevkide bulunmakta. Ayışığı Manastırı da bu bölgede bulunmakla birlikte özelleştirildiğinden ziyaret edilememektedir. Gün batımını adada yaşamak isterseniz size tavsiyemiz mutlaka bu tepelerden izleyin. Sahildeki tüm restorantlarda bulabileceğiniz lezzetli balık çeşitlerinden tadabilirsiniz. Ancak en meşhuru adaya özel bir balık olan Papalina. Sakın sadece balıkla yetinmeyin. Burası Ege olduğundan zeytinyağlılarını, envayi çeşit otlarla yapılan salatalarını ve tadını unutamıyacağınız kabak çiçeği dolmasını mutlaka deneyin. Ayrıca lokma tatlısı ile damla sakızlı dondurmaya da yer bırakın deriz. Ada turizme yönelik olduğundan hediyelik eşya ve takı satışlarının bol olduğu bir yer. Ancak adanın geçim kaynağı balıkçılık ve zeytincilik olduğu da düşünülecek olursa, gelen misafirlerin diğer bir hediye seçeneği de o mis kokulu zeytinyağı oluyor. Ege kültürünü, doğasını ve tarihi-kültürel yaspısını yaşamak isteyenlere güzel bir seçenek Alibey ya da diğer adıyla Cunda Adası... Tekrar tekrar ziyaret edilebilecek, her ziyarette de ayrı bir keyfe varılacak yegâne yerlerden biri...



EĞİTİMLİ Elemanlar Artıyor! Sektörde Eğitimin ağırlık kazandığı şu günlerde, özellikle üniversitelerde ve meslek okullarında takı tasarım bölümlerine ilgi arttı. Bu konuda belli bir bilince ulaşmaya başlayan sektörümüz de yatırıma başladı. Dumlupınar Üniversitesi Kütahya Teknik Bilimler MYO Müdürü Mustafa Aydın’ın değerlendirmeleri. öğrencimiz eğitim görmekte olup, alanında tecrübeli öğretim elemanları ve Goldima Kuyumculuk firma sahibi Arman Kasbar’ın da desteği ile hem teorik ve hem de pratik bilgiler verilmektedir. Ayrıca Arman Kasbar, Üniversitemizin Tasarım Merkezine de bir Kuyumculuk Tasarımı Merkezi Laboratuvarı kurulmasına yönelik makine teçhizat hibesinde bulunarak önemli hizmetlerde bulunmuştur. UyguMustafa Bey, öncelikle kısaca bu okula gelene kadar olan akademik kariyerinizden bahseder misiniz? Kütahyalıyım ve Kütahya’da hizmet etmeye istekliyim. Bu nedenle 1993 yılında mezun olduğum Gazi Üniversitesi’nden 2003 yılında doktoramı tamamlayarak, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünde Yrd. Doç. Dr olarak göreve başladım. Geçmişte dede mesleği olarak demir dövmeciliğinde çalışmam ve meraklı olmam nedeni ile metal olan her şeye karşı ilgim var. Bu nedenle de mesleğimi severek yapıyorum. Ayrıca hobi olarak yüksek rölyef bakır kabartma ile uğraşıyorum. 2009-2010 yıllarında Amerika’da post doktora yapmak için bulundum ve 2011 yılında doçent oldum. 2011 yılı nisan ayından itibaren iki farklı MYO’da müdürlük görevlerinde bulundum ve 2012 yılının şubat ayında Kütahya Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü’ne atandım. Akademik olarak 10 SCI kapsamında dergide yayın, 40 civarında ulusal ve uluslararası bildiri, 1 adet kitabım ve 2 adet patentim var. Kuyumculuk ve Takı Tasarım Bölümü’ndeki eğitimleriniz nasıl? Sektörümüze yeterli derecede öğrenci yetiştirebiliyor musunuz? Sektör bu konuda üstüne düşenleri gerçekleştiriyor mu? Meslek Yüksekokulumuz Kuyumculuk ve Takı Tasarım programında birinci ve ikinci öğretim olmak üzere toplam 121 kayıtlı 90

lama laboratuvarları olarak da Türkiye’de iddialı olduğumuzu belirtmek isterim. Ayrıca 30.03.2013 tarihinde kuyumculuk sektörünün önemli firmalarından Goldima Kuyumculuk ile yapmış olduğumuz protokol ile hem sektörün mezun olan öğrencilerden beklediği yeterlilik ve beceriler daha yakından tespit edilmekte hem de bu yönde yetiştirilmesine yönelik dersler ve uygulamalar verilmektedir. Bu bağlamda sektörün ihtiyaç duyduğu bilgi ve becerilere sahip öğrenciler yetiştirilmiş olmaktadır. Kuyumculuk sektöründeki diğer firmaların da Goldima Kuyumculuk gibi bizim Meslek Yüksekokulumuz ile bir yakınlaşma içerisine girmeleri hem kendileri açısından hem de mezun olacak öğrencilerimizin istihdamı açısından büyük önem arz etmektedir. Ayrıca kendi firmalarında istihdam edecekleri iş ortaklarının ve elemanlarının bu yeterlilikleri sayesinde sektörün gelişmesine ve dahası ülkemizin bu alanda dünyada ilk sıralarda yer almasında önemli katkıları olacaktır. Müdürlüğünüz süresince gerçekleştir-

meyi planladığınız hedefleriniz nelerdir? Bildiğiniz gibi Dünya rekabetinin temelini, insan kaynağının niteliğini belirlemektedir. Rekabet gücünü artırmak için ise sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi gereklidir. Bu insan gücünün yetiştirilmesinde uygulamalı teknolojiye dayalı bilgi üretimi gerekli olup, bunun verileceği eğitim kurumları da Meslek Yüksekokullarıdır. Bu okullar sanayide gerekli olan kalifiye eleman ihtiyacının karşılanması ve neticede ülke kalkınmasında birinci derecede etkilidir. Gençlerimiz her zaman en değerli insan kaynağımız olmuştur. Ancak en büyük doğal zenginliğimiz olan gençlerimizin “Genç işsizliği” gibi sosyoekonomik sorun olmaktan çıkartılıp, kalkınmada itici bir güce dönüştürülmesi gerekir. Bunu

sağlamak için de onu ideal bir eğitimden geçirip, nitelikli işgücüne dönüştürmemiz gerekir. Bu başarıldığı takdirde Meslek Yüksekokulları ülkemiz geleceği için nitelikli ve üretken genç insanlar yetiştiren okullar haline dönüşecektir. Kütahya Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü olarak; sadece kuyumculuk sektörünün değil, diğer tüm sektörlerin ihtiyaç duyduğu bilgi ve donanıma sahip öğrenciler yetiştirmek ve bunu yaparken de öğrencilerin mezun oldukları anda istihdam edilebildiği iş garantili, ülkemizde aranan tercih edilen bir Meslek Yüksekokulu olmanın hedefiyle çalışmaktayız.


KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI BÖLÜMÜ

Gelecege uçmak için

T.C. DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ KÜTAHYA TEKNİK BİLİMLER YÜKSEKOKULU TC Dumlupınar Üniversitesi Kütahya Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Afyon Yolu 7. km. Kütahya Tel: (0274) 227 04 50-51 Faks: (0274) 227 04 54 kmyo.dpu.edu.tr


İş Kadınları, Dar Gelirli Kadınlara Danışmanlık Yapacak! Okan Üniversitesi Muhammed Yunus Uluslararası Mikrofinans ve Sosyal Girişimcilik Merkezi ve Yaşamak Vakfı işbirliğinde düzenlenen Girişimci Danışmanlığı Sertifika Programı’nı tamamlayan 11 kadın, 23 Mayıs 2013 Perşembe günü Okan Üniversitesi Tuzla Kampüsü’nde düzenlenen törenle sertifikalarını aldı.

K

ariyerlerine ara vermiş ve tekrar iş hayatına dönmek isteyen, aralarında Dış Ticaret Müdürü, Marka Müdürü, İK Yöneticisi ve Mimarın bulunduğu kadınlar, proje kapsamında Tuzla ilçesindeki 65 dar gelirli kadına girişimcilik danışmanlığı yaparak ürün seçimi, üretimi ve pazarlanması konusunda destek olacak. Proje, iş kadınlarının dar gelirli kadınlara danışmanlık yapmasını amaçlamasıyla Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Okan Üniversitesi’nin Tuzla Kampüsü’nde düzenlenen Girişimci Danışmanlığı Sertifika Töreni’nde konuşan Okan Üniversitesi Muhammed Yunus Uluslararası Mikrofinans ve Sosyal Girişimcilik Merkezi Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ezgi Yıldırım Saatçi, “Bu projeyi hayata geçirirken dar gelirli ihtiyaç sahibi insanlara yardım edecek danışmanları arttırmamız gerektiğini düşünerek hareket ettik. İş hayatında önemli hizmetler vermiş kadınlarımızı bir araya getirerek onlara Girişimci Danışmanlığı eğitimi verdik. Bu eğitimlerde üniversitemizin altyapısını ve fakültelerinin imkanlarını da kullandık” diye konuştu. Projenin en önemli özelliğinin tamamen kadınların birbirine destek olması ve danışmanlık yapması olduğunu belirten Saatçi, “Bu projeyi sürekle hale getirip onbinlerce kadına ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

2023 hedefine ulaşmak için kadınlarımıza destek şart

Törende konuşan Tuzla Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mustafa Yıldız, aile içinde kadının üretici olmasının sadece aileyi değil tüm toplumu olumlu etkilediğini söyledi. Tuzla İlçe Milli Eğitim Müdürü Nazmi Yekrek de, “Yuvayı dişi kuş yapar derler. Yuvayı yapan kadınlarımız o yuvaya aynı zamanda saadet de verendir. Bu proje ile kadınlarımız kendilerini yetiştirip daha özgüvenli olacaklar” diye konuştu. Topluma destek projelerinin, en az eğitim öğretim kadar önemli olduğunu belirten Okan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Enar Tunç, “Girişimcilik üniversitemiz için en önemli konulardan biri. Tüm öğrencilerimiz Girişimcilik Dersi alıyor. 2023 için devletimizin koyduğu hedefler agresif hedefler olabilir ama ben bu hedefleri destekliyorum. Bir ekonomiyi geliştirmek ve büyütmek için küçük ve orta ölçekli işletmelere ihtiyaç var. Kadınlarımızı iş gücüne ve ekonomiye katarsak hedeflerimize daha kolay ulaşabiliriz. Bu proje bir kartopu. İnşallah büyüyüp çığ haline gelecek” dedi. 92

Ürünlerini kermeste tanıttılar

Törene katılan Tuzla Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Çelikel ise, şunları söyledi: “Belediye olarak her türlü desteğe hazırız. İstihdam projelerimiz kapsamında ilçemizdeki 30 bin eve girdik. 2800-3000 civarında ailenin ekonomik açıdan büyük sıkıntıda olduğunu gördük. Onlara mesleki eğitim ve psikolojik destek vererek destek oluyoruz.” Konuşmaların ardından projeye katılan 11 kadın, Girişimci Danışmanlığı sertifikalarını proje kapsamında eğitim veren Okan Üniversitesi akademisyenlerinin elinden aldılar. Akademisyenlere de Tuzla Halk Eğitim Merkezi’nde eğitim gören kadınların ürettikleri el yapımı hediyeler verildi. Törenin ardından Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde kurulan kermeste Tuzlalı kadınların üretmeyi planladıkları ürünlerin tanıtımı yapıldı.



VOIR GÜNCEL

byeabzeakler hazır

Çiçek Açtı

D

ünyada geniş ürün yelpazesiyle tüm aile bireylerine hitap eden ve çok katlı mağaza konseptiyle hizmet veren Debenhams, sezonun hit trendi olan çiçek desenleri ve baskılı modelleriyle yazı müjdeliyor. Gökkuşağının tüm renkleriyle tasarlanan modeller, modanın minik takipçilerine birbirinden özel seçenekler sunuyor.

B

ebeğinin sağlıklı bir şekilde büyümesini isteyen ailelerin tercihi BabyNEO, 2013 yazını rengârenk karşılıyor. Sevimli hayvan maske ve oyuncakları ile satışa sunulan yıkanabilir bebek bezlerinin yanında plaj modasında bebekleri de unutmuyor. Renkli mayo bebek bezleri ve pelerin havlular plajlarda bebeklere şıklık katıyor.

e n r a kzamanı

30 binin üzerinde ürün çeşidi ile spor tutkunlarının vazgeçilmez adresi Intersport, okulların kapanmasıyla çocuklarını sevindirmek isteyen aileler için çok özel hediye seçenekleri sunuyor. Intersport’un karne hediyesi alternatifleri arasında ise rengarenk bisikletler, kaykaylar, scooterlar, patenler, formalar ve deniz ürünleri yer alıyor.

Haydi Çocuklar Tatile…

B

irbirinden farklı zengin konsept çeşitliliğiyle çocukların kıyafetlerine renk getiren, Türkiye’nin bebek ve çocuk giyim markası SOOBE, yaz sezonunu açtı… Erkek ve kız çocukları için çeşit çeşit mayo ve bikiniler sunan marka ile eğlenceli, uygun fiyatlı ve keyifli bir yaz geçirmeye hazır mısınız?

94

Miniklerin Hayali

D

aha keyifli anneler, daha mutlu çocuklar düşüncesini benimseyerek yola çıkan, oyuncaktaki liderliğini “Bebek uzmanı” misyonuyla birleştiren Joker, keyifli yaz günleri için üç tekerlekli bisiklet Smart Trike ile miniklerin hayallerini süslüyor…

Başrolde “The Muppets”

T

ommy Hilfiger, 2013 İlkbahar - Yaz sezonu için Disney iş birliği ile “The Muppets” karakterlerinin başrolde yer aldığı kapsül çocuk koleksiyonu hazırladı. Sınırlı sayıda üretilen kapsül koleksiyonu kapsamında, “The Muppets” karakterleri Tommy Hilfiger 2013 İlkbahar Yaz Koleksiyonu’nu taşıyor ve kolejli tarzlarıyla ön plana çıkıyor. Koleksiyon, Mayıs ayından itibaren Tommy Hilfiger Kids Mağazaları’nda satışa sunuluyor.


Sezon Finali

S

til sahibi kadın ve erkeklerin vazgeçilmez markası olan Fabrika, 2013 İlkbahar-Yaz sezonunu indirim fırsatlarıyla sonlandırmaya hazırlanıyor. Bu fırsatı kaçırmayın, sezonun anahtar parçalarına Fabrika avantajlarıyla sahip olun!

Yrd.Doç.Dr. Nuri Sezer Grafik Sanatçısı

Sanat ve İnsan

S

Festival Tadında

H

angi festivale gidersen git tarzın sana ait olsun; Topshop’un yaz koleksiyonu sabaha kadar dans etmeye uygun olarak tasarlandı! Topshop’un Festival koleksiyonunda asit yıkama denim şortlardan, metalik maksi elbiselere, işlemeli bluzlardan ekose gömleklere kadar harika parçaları bir arada bulmak mümkün.

anat insanların birbirleriyle veya toplumsal iletişimi görsel, duyusal ve dokunsal enstrümanlarla sağlayan bunu sağlarken sanatsal, kültürel, ekonomik, sosyolojik, psikolojik, antraopolojik her bilimin ışığında hareket kabiliyeti bulan bir duygu anlayışıdır. İletişimin canlılardaki en aktif ve en akılda kalıcı kaynağı, görsel aktivasyondur. Eskilerin dediği gibi çok gezen mi, yoksa çok okuyan mı bilir lafı aslında çok da görecelidir. Nasıl mı? Her şeyi ve her yeri görmek ve her yeri dolaşmak mümkün olmadığından, okumanın önemi de ortaya çıkar, ayrıca okuduğunuz her şey, düşünmeye, düşündüğünüz her şey de farklı bir sanatsal anlayışa neden olacaktır. Tasarım olgusu her ne kadar ihtiyaçlar doğrultusunda olsa da değişik düşünceler, görselliklerin biraz daha farklılaşmasına ve yaşamsal normlarının üstüne çıkmasına neden olmaktadır. Çünkü; farklılık insanların arzu ettikleri en önemli duygulardan birisidir. Görsellikte tasarımlar çok farklıdır, gözlerinizi bir süre kapatın ve size somut bir konu anlatılsın, bunu görseli tasarıma dönüştürdüğünüzde orijinaline yakın bir şeyler yapmak mümkün olmakla birlikte, soyut bir konu anlatılsa bunun tasarım olgusu, çok farklı gelişecektir. Çünkü soyut anlatılan konuda, her kişinin algılaması farklı olacaktır, başta saydığımız sanatsal, kültürel, ekonomik, sosyolojik, psikolojik, antraopolojik enstrümanların yani yaşam kültürünün bile, farkını gözlemlemek mümkün olacaktır. Fakat en sonunda kendi gözleriyle gördüğü, algıladığı biçimde, görselde yorumsal farklılıklarla karşımıza çıkacaktır. Sanatta duyusal enstrümanlarda çok önemlidir; şöyle düşünün bir slayt gösterisinde sadece slayt gösterisi yerine o döneme veya konuya ait müzikler ve görseller kullanıldığında slayt gösterisi daha ilgi toplayacaktır. Görmek ve işitmek birbirini uyaran duyulardır. Bunun tersi ise, biraz da müzik olmadan dans etmenin tatsızlığına benzer. Mahallemize gelen sokak satıcılarını bir düşünün, hepsinin kendisine ait bir cıngılı vardır, bu cıngıldan hatta söyledikleri şeyden çok anlamayız; ama biliriz ki manavımız gelmiştir. Bu görsel ve duyusal algının şartlamaya yönelik iyi bir göstergesidir. Hayat, kültürel farklılıkların, sanatsal ve yaşamsal bakışa getirdiği farklılıklarla çok güzel bir mozaği andırır. 95


Byglossarist Müge Bilgin Akdaş

Cehennem

Yazar: Dan Brown Türü: Macera Sayfa Sayısı: 576 Yayınevi: Altın Kitaplar

"Anı Defteri" ile Sevgiyi Büyütmek...

Y

aklaşık bir yıldır, okumak ve okuyabilmek üzerine yazıyor, ülkemiz ve dünyadan ilginç haberler vermeye çalışıyorum. Ancak, bu ay dergimizin konusu evlenecek yeni çiftler üzerine olunca “Yazmak” üzerine de bir şeyler eklemek istedim. Dünya tarihinde 5200 yıldır yazmak diye bir eylem var. Şüphesiz “Yazı”, insanlık tarihinin en büyük buluşu, geçmişimiz ve geleceğimiz ile ilgili en büyük temel taşıdır. Çünkü yazıyla; insanlık gelişti, kaderler değişti, aşklar büyüdü, geçmiş geleceğe taşındı... Şimdi yazmak, yazabilmek bu kadar değerli ve kalıcı iken de hayatlarındaki en mutlu günde, sevdikleri tarafından kendileri için güzel dileklerin yazıldığı iyi niyet sayfalarından bahsetmemek olmaz. Düğün günü, yeni evli çifter için hazırlanan “Anı Defteri” ne yazılan mutluluk mesajları, evlilikte yılları devirmiş mutlu çiftlerin tavsiyeleri ve sizlerle ilgili eski anılar, tartışmasız en kalıcı ve değerli hediyedir. Öyle ki sonsuza dek saklanabilen, okudukça o mutlu günü hatırlatan cümleleler, kuşkusuz aşkı büyütmekte en etkili yol. Bundan dolayıdır ki, kusursuz olmasını dilediğiniz bu en mutlu gününüzde, sevdikleriniz ve konuklarınız için hazırlanmış “Anı Defteri” unutulmamalıdır. Düğününüzde ki en önemli detay bu olmalı ve mutlaka davetlilerinizin kolayca görüp ulaşabileceği bir yere koymalısınız ki herkes size yıllar sonrada sevgileri ile ulaşabilsin. Ki önceden bir yakınınızın bu önemli görev için gönüllü olması, davetlilerin mutlaka yazmalarını sağlamak adına doğru bir tercih olacaktır. O halde, yeni evlenecek çiftler “Anı Defteri” nizi kolunuzun altına sıkıştırın ve haydi düğüne! İnternette bu konuda hakkında araştırma yaparken en az “Anı Defteri” kadar romantik ve değerli alternatiflere rastladım. Bunları da sizinle paylaşmaktan mutluluk duyarım. Başlayalım: Öncelikle “Anı Defteri” nizi daha da eşşsiz kılmak için hemen yanına koyacağınız bir polaroid fotoğraf makinası ile davetlilerin fotoğraflarının çekilmesi ve yazdıkla rı sayfaya anında eklenmesi, Büyük bir panoya yapıştırmış olduğunuz resminizin yanına yine davetliler tarafından yazılan yazılar ( ve hatta daha sonra bu panonun evinizn en güzel köşesinde tab lo olarak kullanılması), Farklı ebatlarda yüzlerce taşın üzerine yazılan güzel dilekler ve daha sonra bu taşların şık bir tabakta oturma odanızı süslemesi gibi.

h h h

byglossarist.wordpress.com glossarist@windowslive.com 96

H

arvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon başından vurulmuş bir halde hastane odasında gözlerini açar. Ne buraya nasıl geldiğini ne de nasıl vurulduğunu hatırlamaktadır. Camdan gördüğü manzara karşısında altüst olan profesör, evinden binlerce kilometre uzakta, Floransa’da olduğunu anlar. Yaşadığı korkunç baş ağrısına eşlik eden tek şey; sürekli kâbuslarında gördüğü kan kırmızısı bir nehrin karşısından kendisine seslenen gümüş saçlı güzel bir kadın ve toprağa baş aşağı gömülü can çekişen bedenlerdir. Langdon gördüğü kâbusları anlamlandırmaya çalışırken kadın bir suikastçı tarafından takip edildiğini, kendine tedavi uygulayan doktorlardan biri gözlerinin önünde vurulunca anlar. Hastanede görevli diğer doktorlardan biri olan Sienna Brooks’un o ölüm kalım anında yardım etmesiyle hayatta kalır. Simgebilim profesörü kendini bir anda ipuçlarını Dante’nin cehenneminde bularak çözmesi gereken korkunç bir senaryonun içinde bulur. Floransa’nın tarih kokan dar sokaklarından Venedik’in muazzam bazilikalarına uzanan semboller zinciri Langdon’ı insanlık tarihini sonsuza dek değiştirebilecek bir mekâna sürükler. Burası üç imparatorluğun merkezi olmuş, insanlık tarihi kadar eski, dünyanın incisi İstanbul’dur. Ve bu şehirde ya insanlık tarihi baştan sona yeniden yazılacak ya da bunu yazacak hiç kimse kalmayacaktır... Dan Brown, dünyanın birçok ülkesinde çok satanlar listesine giren; Kayıp Sembol, Melekler ve Şeytanlar, İhanet Noktası ve Dijital Kale gibi kitaplarının yanı sıra tüm zamanların en çok okunan romanlarından biri olan Da Vinci Şifresi’nin yazarıdır.

editörün seçtikleri MAJESTELERİ KRAL • Thomas Mann • Çeviren: Şeyda Öztürk • Can Yayınları

Yazarın ikinci romanı olan Majesteleri Kral, XX. yüzyılın başlarında Alman topraklarında bir yerlerde kendi içine kapanmış, hayali bir grandükalığın hızla değişmekte olan dış dünyaya ayak uyduramayışını neredeyse Ortaçağ’a özgü bir masal diliyle betimliyor. Yerleştiği arka plan açısından ele alındığında, açıkça Wilhelm Almanyası’ndan (18901918) izler taşıdığı görülen Majesteleri Kral, Thomas Mann okurlarının 1924 tarihli Büyülü Dağ’da karşılaşacağı düşünsel eğilimlerin mikrokozmik habercisi olarak da yorumlanabilir.

KONSTANTİYENİN GÜLÜ • Uğur Becerikli • Destek Yayınları

İstanbul'un henüz Konstantiniye olduğu dönemde, kıtaların keşişliği bu şehirde bazı olaylar yaşandı. İşte tam bu dönemde, dünyanın geleceğine ışık verecek bir grup insanın yolu da Konstantiniye`de kesişti: Grand Turco Fatih Sultan Mehmet, Leonardo Da Vinci, Gentile Bellini, Kristof Kolomb bunlar arasındaydı. Bir de dile getirmeye bile ürktüğü bir sırrı taşıyan Vedat.


VİZYON SEÇKİLERİ

Birbakış Burak KAPLAN

Okan Üniversitesi GSF Araştırma Görevlisi burak.kaplan@okan.edu.tr

Dünya Savaşı Z

Yönetmen: Marc Forster Oyuncular: Brad Pitt, Matthew Fox, James Badge Dale Gösterim Tarihi: 21 Haziran 2013 Yapım süreci olaylarla dolu olan ve Brad Pitt’in de yapımcıları arasında bulunduğu zombi filmi, nihayet bu ay dünya ile aynı anda ülkemizde de vizyona giriyor. Yönetmen Marc Forster ve başrol oyuncusu Brad Pitt’in kavgaları ile anılan bu sorunlu filmin ne tarz eleştiriler alacağı ve gişedeki akıbeti ise tam bir muamma.

DÜNYA: YENİ BİR BAŞLANGIÇ

Yönetmen: M. Night Shyamalan Oyuncular: Will Smith, Jaden Smith, Isabelle Fuhrmann Gösterim Tarihi: 28 Haziran 2013 Başrol oyucularının kendi filmlerinin yapımcılığını üstlenerek projelerini hayata geçirmeleri bu yazın modasına dönüşmüş durumda. Will Smith’de tıpkı Brad Pitt gibi kendi hikayesini sinemaya aktarmak adına yanına ünlü yönetmen M. Night Shyamalan’ı alarak bir bilim kurgu filmine imza atmayı deniyor.

MASKELİ SÜVARİ

Yönetmen: Gore Verbinski Oyuncular: Johnny Depp, Armie Hammer, Helena Bonham Carter Gösterim Tarihi: 05 Temmuz 2013 Karayip Korsanları serisinin ekibi neredeyse tam kadro olarak yeniden bir arada. Yönetmen Gore Verbinski, yapımcı Jerry Bruckheimer ve ünlü oyuncu Johnny Depp’i yeniden bir araya getiren bu büyük bütçeli dev yapım, içinde fantastik öğelerde barındıran bir western filmi ve tam bir yaz eğlenceliği.

HABERLER c Geçtiğimiz aylarda yönetmenine kavuşan Star Wars serisinin 7. filminin çekimlerine 2014 yılının ilk aylarında İngiltere’de başlanacağı kesinlik kazandı. c Güney Koreli yönetmen Chan Wook Park’ın ülkesinde çektiği, çok sevilen filmi Oldboy, Amerika’da yeniden çevriliyor. Yönetmenliği bu kez Spike Lee üstleniyor.

Muhteşem Gatsby

B

az Luhrmann’ın “Romeo + Juliet”ini çok severim. Luhrmann bu filmle, bir tiyatro oyununu sinemaya uyarlarken “yönetmen dokunuşu” denen şeyin tam manasıyla ne demek olduğunu başarıyla sunar biz izleyicilere. Shakespeare’in o tarifi zor müthiş kelimelerini, şiirlerini alır ve o büyülü sözleri aynı etkileyicilikle perdede görselleştirmeyi başarır. İşte, önceden yazılmış klasik bir metni sinemalaştırmak konusunda böylesine etkili bir iş ortaya çıkarmış bir yönetmenin, bu kez bir Amerikan klasiği olan Fitzgerald’ın “Muhteşem Gatsby”sini perdeye aktaracağının haberini aldığımda, yönetmenin bir önceki işi “Avustralya”yı hemen unutmaya razı olmuş ve çok sevinmiştim. Fakat görünen o ki, sanırım sevinmek için biraz erken davranmışım. Luhrmann, “Muhteşem Gatsby”de, sırtını sadece kaynak aldığı metne yaslayan, fazlaca süslenmiş bir uyarlama ortaya çıkarıyor ve sanki 17 yıl önce o muazzam Shakespeare uyarlamasını bir başkası çekmiş dedirtiyor. Luhrmann’ın “Gatsby”sinin neden “olmadığı” sorusunun cevabını belki de en başta, yönetmenin bu filmi çekme motivasyonunda aramak gerekebilir. Luhrmann’ın gerek “Romeo + Juliet”, gerek “Moulin Rouge”da gördüğümüz kadarıyla eğlence ve parti kültürüne özel bir düşkünlüğü var. İnsanların umarsızca eğlendiği, gecelerin gündüzlere karıştığı her türlü renkli partinin, Luhrmann sineması için büyük bir kaynak oluşturduğu açıkça ortada. Bu bakımdan 1920’lerin “Caz Çağı” olarak adlandırılan dönemini merkeze alan hikayesi ile “Muhteşem Gatsby”, ilk bakışta tam da Luhrmann’ın ilgisini çekebilecek bir fona sahip. Fakat gelin görün ki, asıl sorun da tam burada yatıyor! Çünkü, sadece bir romanın size sunduğu zengin bir arka planın cazibesine kapılarak o romandan bir film çıkarmaya çalışmak, her zaman için iyi sonuç veren bir girişim olmayabiliyor maalesef. Bu yeni “Gatsby” filminin de en temel sorunu; bence Luhrmann’ın 20’lerin renkli atmosferine biraz fazlaca kendini kaptırarak Fitzgerald’ın özünü ıskalamış olması. Luhrmann’ın önceki filmlerinde de birlikte çalıştığı senarist Craig Pearce ile ortaklaşa yazdığı “Gatsby”nin senaryosu da yönetmenin biçime fazlaca kendini kaptıran bu eğiliminden payına düşeni almış gözüküyor. Öyle ki ne Luhrmann ne de Pearce, Fitzgerald’ın kelimelerini, nasıl görsel hale getirebiliriz sorusuna hiç kafa yormadan, Nick Carraway karakterini bol bol konuşturarak meseleyi hızlıca çözmeyi denemişler. Carraway’in dış ses olarak hikayeye bu denli fazlaca dahil olarak gevezelik ediyor oluşu, üzülerek söylüyorum ki belli bir noktadan sonra oldukça rahatsız edici bir hal alıyor. Özellikle filmin sonuna doğru, neredeyse artık sinemanın temeli olan “gösterme” prensibini çöpe atarak “konuşmayı” ve hatta kendilerini tutamayıp Carraway’in kelimelerini ekrana yazmayı tercih edecek kadar ileri gidiyor Pearce ve Luhrmann. Bu kadar eksiğinin yanında filmi kurtaran en önemli unsur ise neredeyse tüm kadronun eksiksiz bir iş çıkardığı oyuncu performasları. DiCaprio, perdede bizi Gatsby olduğuna inandıran tüm karizmasıyla dururken, Carey Mulligan ise Daisy’yi tüm gelgitleri ile kavramış olarak arz-ı endam ederek son yıllardaki harika performanslar galerisine bir yenisini eklemeyi başarıyor. Sonuç olarak Luhrmann’ın “Gatsby”si, evet aralarında Jack White, Jay-Z, Lana Del Rey ve daha pek çok ünlü ismin de yer aldığı muhteşem bir soundtrack çalışmasına, müthiş bir set ve kostüm tasarımına ve sıkı oyunculuklara sahip bir film. Ama kesinlikle bundan daha fazlası değil! Tüm bu özellikler benim için “Gatsby”i “Muhteşem” yapmaya yeter diyorsanız bir göz atın derim. Ben, yine de Luhrmann’ın ilk dönem işlerini tekrar tekrar izlemeyi tercih ederim.


Class 1 Heyecanı Denizlerin Formula 1’i olarak anılan, dünyanın en iyi pilotlarının katıldığı sürat teknesi yarışları Class 1, 15-16 Haziran tarihlerinde İstanbul Pendik’teki Marintürk İstanbul City Port Marina’da EDOX‘un resmi zaman sponsorluğunda gerçekleşen yarışın 15 Haziran Cumartesi Pendik Marintürk İstanbul City Port’ta gerçekleşen ilk yarışları tamamlandı.

Y

arış severlerin merakla takip ettiği uluslararası yarışın resmi zaman tutucusu EDOX. EDOX’un Class 1 yarışları için tasarladığı Class 1 serisi saatler de yarış öncesi hem basına hem de yarış severler ile buluşuyor. Oldukça çekişmeli geçen ve heyecanlı anlara tanıklık eden yarışta Victory Team’in (UAE) spin atmasından dolayı 2. kez start verildi. Kazananlar; 1. olan Hub Team (AUS) Darren Nicholson ve Rosso Willaton, 2. olan Zabo -Işıklar Takımı (NOR) Uğur Işık ve Chris Zaborowski, 3. olan LF8 Fendi Team (ITA) Miles Jennings ve Alfredo Amato…

98






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.