INDEX 27 yıldır birlikteyiz / We are together with you for 27 years
ARALIK / DECEMBER 2011 YIL / YEAR : 27 SAYI / ISSUE : 323
GRUP BAŞKANI Group Chairman H. Ferruh IŞIK
ADRES Head Of fice İhlas Medya Center 29 Ekim Caddesi No: 23 P.K. 34197 Yenibosna İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 454 25 00 Fax : +90 212 454 25 55 web : www.tekstilteknik.com.tr e-mail : img@img.com.tr
İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SAN. TİC. A.Ş. adına sahibi SORUMLU GENEL YAYIN MÜDÜRÜ Editor-in-Chief Mehmet SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr GENEL MÜDÜR YARDIMCISI Assistant General Manager Ahmet KIZIL ahmet.kizil@img.com.tr
YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor Ali ERDEM ali.erdem@img.com.tr YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief Prof. Dr. Cevza Candan YAYIN KURULU Editorial Board Prof. Dr. Bülent Özipek Prof. Dr. H. Rıfat Alpay Prof. Dr. Yalçın Bozkurt Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş Prof. Dr. W. Oxenham Prof. Dr. Emel Önder Prof. Dr. Yusuf Ulcay Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner SÜREKLİ YAZARLAR Permanent Columnists Prof. Dr. İsmail KAYA Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Ekrem Hayri PEKER
BİLGİ / Information: Yazı İşleri: Tekstil & Teknik Dergisi hakemli dergi olup, bu dergiye yazar veya yazarları tarafından başka bir dergide yayınlanmadığı beyanıyla birlikte gönderilen her yazı, ilgili kurul üyesi tarafından incelenerek bu üyenin olumlu görüşü üzerine yayımlanır. Tüm makale ve haberler elektronik posta ve CD ile gönderilebilir. Bilgi: Tekstil& Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
2
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
INDEX
REKLAM MÜDÜRÜ Advertisement Manager Mehmet TATLI mehmet.tatli@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Foreign Relations Manager Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ Advertisement Sales Staff Cuma KARAMAN cuma.karaman@img.com.tr MUHASEBE MÜDÜRÜ Chief Accountant Mustafa AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE VE DAĞITIM Subscription and Circulation Manager İsmail ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr
KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Institutional Communicational Manager Ebru PEKEL ebru.pekel@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ & BASKI SORUMLUSU Art Director & Press Officer İsmail GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr GRAFİK & TASARIM Graphics & Design Hakan SÖZTUTAN hakan.soztutan@img.com.tr
BÖLGE TEMSİLCİLİKLERİ BURSA Yakup ALAN - Özgül ÇELİK Tel & Fax: +90 224 252 79 15 +90 224 252 79 42 Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA Metin DEMİR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives
BASKI Printed By İHLAS Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna - İstanbul Tel: +90 212 454 35 08
TAIWAN: Taiwan Bright Co. Ltd. Mr. Vincent Lee Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw JAPAN: Echo Japan Corporation Mr. Ted Asoshina Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp KOREA: Jes Media Int. Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr
REKLAM İNDEKSİ
İMG ............................................. 55
ADVERTISEMENT
İPEK PLASTİK ..........................A.K.İ KLAS ......................................27-47
AKBARKOD ................................ 69
KRİSTAL ŞEHİR .......................... 75
ASTEKS ...................................... 33
MARLATEKS ............................... 57
AVRUPA MAKİNA...................37-59
ÖRNEK MAKİNA ......................... 41
AYGENTEKS ............................... 13 BELİCE KİMYA ............................ 23 DEMSAN ....................................A.K DİLMENLER ...........................10-11 EFFE ENDÜSTRİ ............... Ö.K.İ. - 1 EKOTEKS .....................Ö.K. - 31-49 EUROMAK .............................44-45 FUAR DİZAYN ............................. 65 GENKİM ...................................... 21
PETNİZ ISI ................................... 29 POLTEKS .................................... 17 SANKO ....................................... 53 SİNERJİ ....................................... 15 SSM .............................................. 7 ŞANAL PLASTİK ....................72-73 TEKSPART .................................. 19 TURAL MAKİNA .......................... 39 UFO ENDÜSTRİ .......................... 51 YAZARLAR .................................. 25
GÜMÜŞ ENERJİ .......................... 35 GÜNEŞ ENERJİSİ........................ 85
İKİNCİ EL & YEDEK PARÇA
HYSOUNG (CREORA) ................... 5
CLASSIFIED ADVERTISEMENTS
ITM .............................................. 71
LANATEX .................................... 94
İHLAS ARMUTLU ........................ 67
UNITEX........................................ 94
İHLAS KOLEJİ ............................. 61
TROOSTWIJK ............................. 95
İMG: Tekstil & Teknik, Türkiye’de sektörel yayıncılığı başlatan ve bu alanda 27 yıldır öncülüğünü sürdüren İletişim Magazin Gazetecilik’in (İMG) yayınıdır. Türkçe ve İngilizce dillerinde yayın yapan 20 dergisiyle İMG’nin ürünleri büyük bir okuyucu kitlesince takip edilmektedir. Genç ve profesyonel kadroların dinamizmiyle giderek büyüyen İMG, Uluslararası, Sektör ve Aktüel olarak 3 ana başlık altında yayıncılık yapmaktadır. Tekstil & Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş.’ye aittir. Ayda bir yayınlanır. Tekstil & Teknik is published monthly. Adver tisements responsibilities published in our maga zine per tain to adver tisers.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
3
EDİTÖR
2011’e veda... Farewell to 2011
ALİ ERDEM
Yazı İşleri Müdürü News Editor
Tekstil & Teknik ailesi olarak, 2012 yılının barış, huzur ve daha verimli geçmesini diliyoruz. As Textile & Technique family, we wish our readers a peaceful, tranquil and efficient year in 2012...
4
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
Değerli okuyucularımız, Bu sayımızla birlikte bir seneyi daha geride bırakıyoruz. Yıl içerisinde yaşamış olduğumuz olayları değerlendirmek herkes açısından farklı olsa gerek. Neticede bir yıl daha ömrümüzden geçip gitti. 2011 yılını kısaca değerlendirecek olursak; Ülkemiz açısından ekonominin canlandığı, her sektörde ileriye dönük adımların atıldığı, geleceğe dönük umut verici bir yıl oldu. Türkiye, önümüzdeki süreçte dış şoklardan eskiye nazaran daha az etkilenecek. Bugün ülkemiz bölge ülkeleriyle her gün daha da gelişen ilişkileri, yüksek büyüme potansiyeli, insan kaynağı gibi unsurlarla yıldızı parlayan ülkelerden bir tanesi. Operasyonların, yatırımların Türkiye’ye kaydırma zamanı geldi. Türkiye süratli gelişim ve değişimiyle artık daha dinamik. Gelişmelere daha geniş çerçeveden bakacak olursak, etrafımızda yaşanan olaylardan etkilenmemek mümkün değil. AB bölgesinde yaşanan krizi hepiniz yakından takip ediyorsunuzdur. Temennimiz, sorunun en kısa zamanda ve en az hasarla çözümlenmesi. Ekonomik olarak Euro bölgesinde yaşananlar, bizleri de tedirgin ediyor. Uzmanlara göre şu anda dünyanın karşı karşıya olduğu başlıca risk, ekonomik güç odağının yavaş yavaş Batı’dan Doğu’ya kaymasıyla bağlantılı. Bu gerilim bir kur savaşına dönüştü, büyük ekonomiler kendi paralarının değerini düşük tutup ekonomilerinin daha rekabetçi olmasını sağlamaya çalıştı. Netice olarak kısa ve orta vadeli global belirsizlik ortamı sadece 2011 yılının değil önümüzdeki birkaç yılın daha yöneticilerin odak noktalarından biri olmaya devam edecek. Dear readers, This is the last issue of the year 2011. The year has been experienced differently by many of us. Another year has passed away. It was a year of hope for further developments in the country’s economy. During the coming years Turkey will be effected the least from the shocking developments in the world. Our country is one of the shining stars in the region with her ever growing relations with its neighbours, with its great potential for growth, and with qualified human resources. It is time to move operations and investments to Turkey. Turkey is now more dynamic with its fast pace of development and progress. When looked at from a wider perspective it is not easy not to be affected by recent developments in the region. We now closely watch the crises in Europe. We wish that the crises should be over as soon as possible. The events liven in Euro zone economically threathen us deeply. According to the expert views, the risk that the world encounters is related with the shift of economic power from West to the East. The stress in between has turned into a war of currency rates. Greater economies tried to stick to their currencies with a view to compete with their rivals. As a result, the global volatility for short and mid term, will be a top focus for managers not only in 2012 but in the years ahead.
PALET
İşiten ve ses veren lifler...!!! Acoustic Fibers !!!!
PROF. DR. CEVZA CANDAN
Tekstil & Teknik Yayın Kurulu Başkanı
6
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
İster giysi ister telekominikasyon amaçlı kullanılsın; lifler bir tek şeyden fazlasını yapamaz: Ya bir doku oluşturur ya da örneğin optik sinyalleri iletir. MIT’nin Elektronik Araştırma Laboratuarı’nın yöneticisi ve aynı zamanda malzeme bilimcisi Fink is elektronik tekstillerde anahtar argümanın geniş bir frekans aralığında özelliklerini değiştirebilen liflerde saklı olduğunu düşünüyor. Bunu düşünmekle de kalmıyor, ekibiyle beraber sesi işiten ve üreten bir lif geliştirme yönünde hızla ilerliyor. Bu yeni akustik liflerin kalbini mikrofonlarda yaygın olarak kullanılan bir plastik oluşturuyor. Plastikteki florin element miktarını değiştirerek araştırmacılar, malzemenin moleküler yapısında florin atomlarının bir tarafta ve hidrojen atomlarının ise diğer tarafta olacak şekilde kalmasını başarmış durumdalar. Bu asimetri plastiği piezoelektrik hale getiriyor ve dolayısıyla malzeme bir elektrisel alana maruz kaldığında şekil değiştirebiliyor. Sıradan bir piezoelektrik mikrofonda, bu faydalı elektriksel alan metal elektrodlarla üretiliyor. Ancak bir lif mikrofonda, MIT araştırmacıları grafit içerikli iletken bir plastik kullanıyor, zira iletken plastik ısıtıldığında bir metalden çok daha yüksek vizkoziteye sahip oluyor...Böylece lif özelliklerine zarar vereceği muhtemel malzeme karışmasının önüne geçilirken, lifler belli bir kalınlıkta üretilebiliyor. Lif çekildikten sonra, piezoelektrik moleküllerin aynı yönde dizileFibers, whether they are for clothing or telecommunications, have always been static, incapable of doing more than one thing: Hold fabric together, or transmit optical signals, for instance. The key to electronic textiles is fiber that can change its properties over a wide range of frequencies, says Fink, associate professor of materials science and principal investigator at MIT’s Research Lab of Electronics. MIT researchers are working to develop such fiber, which can hear and produce sound, and someday those could take the form of wearable electronics. The heart of the new acoustic fibers is a plastic commonly used in microphones. By playing with the amount of the element fluorine in the plastic, the researchers were able to ensure that the material’s molecules remained “lopsided,” with the fluorine atoms lining up on one side and hydrogen atoms on the other. This asymmetry made the plastic “piezoelectric,” meaning that it changes shape when an electric field is applied to it. In a conventional piezoelectric microphone, this useful electric field is generated by metal electrodes. But in a fiber microphone, the researchers used a conducting plastic that contains graphite. When heated, the conducting plastic maintains a higher viscosity than a metal would. Not only did this prevent the mixing of materials that might wreck the fibers’ properties, but, crucially, it also made for fibers with a regular thickness. After the fiber was drawn, the researchers needed to
PALET
bilmesi için malzemeye bir şimşek oluşumuna neden olacak alandan 20 kat daha güçlü bir eletrik alanını uygulanıyor. Bu şekilde son hali verilen lifler, insan kulağının duyma sınırları içindeki frekanslarda sinüzoidal bir akım yardımıyla titreştirildiğinde bunu işitip karşı sesler üretebiliyor. Bu bize ne sağlayacak diyorsanız, bu yeni akustik lifin kullanım alanı MIT araştırma grubu tarafından şöyle sıralanıyor: giyilebilir mikrofon ve biyolojik sensörler, okyanusda su akışını izleyen serbest ağlar, çok yüksek çözünürlüklü büyük alanlar için ses (sonar) imajlama sistemleri (zira akustik liflerden mamul bir dokuma kumaş milyonlarca küçük akustik sensöre eşdeğer), içinde akustik liflerin kullanıldığı ve ses sistemi (sinema, DVD vb. nin ses kalitesini destekler şekilde) olarak da işlev gören duvarlar. Tüm bunlar bir yana, araştırmacılar bu liflerin özelliklerinin tek bir lifte biraraya getirilebilmesi halinde, dış etkenler yardımıyla (örneğin güçlü titreşimler) optik özelliklerinin değiştirilebileceğini ve böylece akustik liflerden mamul kumaşların optik olarak haberleşebileceğini düşünüyor…Özetle, anlaşılan çok yakın bir gelecekte giysiler “moda”, “sosyo-kültürel konum” ve benzeri kavramların simgeleri olmanın çoook ötesine geçecek… Saygılarımla, align all the piezoelectric molecules in the same direction, which required the application of an electric field 20 times as powerful as the fields that cause lightning during a thunderstorm. And the result is the fibers which could hear and produce different sounds if it is connected to a power supply and applied a sinusoidal current to make it vibrate at audible frequencies. In addition to wearable microphones and biological sensors, applications of the fibers could include loose nets that monitor the flow of water in the ocean and large-area sonar imaging systems with much higher resolutions: A fabric woven from acoustic fibers would provide the equivalent of millions of tiny acoustic sensors. Zheng, a research scientist in the MIT lab, also points out that threads can be used to generate electricity when stretched. The other possible end use may be a whole wall with these fibers for having a very interesting surround-sound system. Ultimately, however, the researchers hope to combine the properties of their experimental fibers in a single fiber. Strong vibrations, for instance, could vary the optical properties of a reflecting fiber, enabling fabrics to communicate optically. Best Regards, Kaynakça/Source: 1. http://web.mit.edu 2. http://www.wired.com 3. http://www.technewsdaily.com
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
7
PANORAMA
Pamukta ‘fiyat’ endişesi Concerns on cotton prices
8
Geçtiğimiz yıl dünya ortalamasının üzerine çıkan 8 TL’lik fiyatı ile çiftçinin tarlalarını dolduran pamuk, bu yıl, yarı yarıya düşen fiyatı ve olumsuz iklim koşulları nedeniyle çiftçiyi ektiğine pişman etti. Özellikle sel felaketi nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan Ege ve Akdenizli üreticiler, önemli kayıplara uğrarken, önümüzdeki yıl fiyatların da düşmesi ile birlikte pamuk tarımı ile uğraşan çiftçi sayısında önemli düşüşler bekleniyor. Bu yıl 700 bin tona ulaşması beklenen rekoltenin önümüzdeki yıl yarı yarıya düşmesi beklenirken, sektör ve üretici temsilcileri, istikrarlı bir üretim için devlet teşviğinin şart olduğuna dikkat çekti. Bir dönem 1 milyon tonlara kadar ulaşan Türkiye pamuk üretimi, özellikle gıda alanındaki yatırımlarla beraber farklı ürünlerin devreye girmesi ile birlikte 300 bin tonlara kadar gerilemişti. Bu dö-
nemde pamuk üretiminde ABD’ye ihracat gerçekleştiren Çukurova bölgesi üretimde geriye düşerken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi üretimde ön plana çıkmaya başladı. Yaşanan bu değişim özellikle hızlı gelişim gösteren tekstil ve hızlı giyim sektörünü hammade temininde ithalata yönlendirdi. Bugün 1.5 milyon ton civarında olan Türkiye pamuk ihtiyacı büyük ölçüde ithalat ile sağlanıyor.
Cotton farmers are not happy with the falling prices of corps which was sold at above 8 TL per kilo last year. The lowering prices and unfavorable climate this year, the prices were about halved this year. The number of cotton farmers is expected to diminish more next year, especially in Aegean and Mediterranean regions. The total volume of this year’s harvest is forecast about 700 thousand tons. Fears are widening that next year it will be worse. Farmers, and representatives of the industry demand more incentives for cotton farming. The harvest was stepped back up to 300 thousand tons in Turkey in the past. Exports to US market from Cukurova region has also diminished however, South Eastern region improved its position in production. Companies began using imported cotton. Total demand of Turkey
that is about 1.5 million tons is imported mostly. Atilla Diniz, General Manager of Antalya cotton and citrus agriculture and selling cooperatives pointed out the losses especially in the region. 110 thousand acres of land was allotted to cotton farming and harvest is expected to be around 70 thousand tons this year. Rising costs of foreign currency is also important for the farmers who are not happy with. The developments will be seen soon in the markets. In his speech at the press conference he made at head office of Turkey agricultural products exchange, the president of the Union of Chambers of agriculture, SemsiBayraktar said, “Due to the heavy rains harvesting of cotton has become highly difficult thus increased the cost of production. For this reason losses should be immediately
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
ÇİFTÇİNİN ZOR GÜNLERİ Geçtiğimiz yıl 8 TL’Lik kilogram fiyatı ile dünya ortalamasının üzerine çıkan pamuk fiyatları, çiftçinin yüzünü güldürerek önemli cirolara ulaştı. Bu yıl ise kilogram fiyatları 4.3 TL’ye kadar düştü. Geçtiğimiz yıl fiyatlardaki bu artışı gören pek çok Egeli ve Akdenizli çiftçi yeniden pamuk
PANORAMA
üretimine dönerek, tarlaları beyaza boyadı. Ancak, bu yıl düşen fiyatların üzerine özellikle Akdeniz Bölgesi’nde yaşanan olumsuz iklim koşulları ve sel felaketi çiftçiyi pişman etti. Sel öncesi hasadın henüz yüzde 20’lik kısmını tamamlamış olan Ege Bölgesi’nin toplam mahsulün yaklaşık yüzde 20’sini kaybettiği tahmin ediliyor. Antalya Pamuk ve Narenciye Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Genel Müdürü Atilla Diniz, özellikle Akdeniz ve Antalya Bölgesi’nde sel felaketinin sıkıntı yaşadığını belirterek,burada ciddi zayiat verildiğini iletti. Bu yıl 100 bin dekarlık bir alanda pamuk dikimi yapıldığını ileten Diniz, 100 bin ton olarak beklenen rekoltenin de 70 bin ton civarında gelebileceğini söyledi. Diniz, yükselen döviz fiyatları nedeniyle maliyetlerin de çiftçiyi üretimden çekilecek duruma getirdiğini vurgulayarak, “Geçen yıl fiyatta yaşanan bir yükseliş vardı. Bu yıl miktar düştü. Önümüzdeki dönem pamuk piyasasındaki gelişmeler ve iklim şartları çiftçinin ekim kararını etkileyecek. Esas faktör ise piyasada yaşanacak gelişmelerde” diye konuştu. TZOB: ÇİFTÇİ KREDİ BORÇLARI ERTELENMELİ TZOB Genel Merkezi’nde 14 ziraat odası başkanıyla yaptığı basın toplantısında konuşan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Hasat bekleyen pamukta şiddetli yağışla birlikte makineli hasat da zorlaşmıştır. Yağıştan etkilenen pamuk hasadının maliyeti çok artmıştır. Bu nedenle hasar tespit çalışmalarını takiben öncelikle çiftçilerimizin bankalara olan kredi borçlarının faizsiz ertelenmesi gerekmektedir’’ şeklinde konuştu.
Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü tarafından gerçekleştirilen Uzaktan Algılama Yöntemi ile açıklandı. Aydın, İzmir, Manisa, Balıkesir, Denizli, Muğla, Çanakkale ve Bursa illerinde yapılan çalışmalarda Ege Bölgesi’nde 20112012 sezonunda 105 bin hektar alanda üretim yapıldığı ortaya çıktı ve 149 bin 283 ton mahlıç (lifli) pamuk üretimi yapılacağı tahmin edildi. Toplam kütlü pamuk üretimi 373 bin 209 ton olarak açıklanırken, geçtiğimiz yıl 91 bin 608 tonluk lifli pamuk üretileceği tahmin edilmişti. “FİYATLARI DÜNYA OYUNUNA AÇIK TUTMAMAK LAZIM” Hammadde tarafında yaşanan sıkıntıdan sanayicininde olumsuz etkilendiğini belirten Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Cem Negrin, “Artık fiyatlara devlet tarafından teşvik şeklinde bir müdahalede bulunulmalı” dedi. Fiyat dalgalanmalarının üretici için tehlikeli olduğunu vurgulayan Negrin, sözlerine şöyle devam etti: “Bu eken insanlara bir şekilde bir fiyat bağlanması lazım. Geçen yıl pamuk fiyatı dünya fiyatının iki misline çıktı. Şimdi yarı yarıya indi. Bunun bu kadar dünya oyununa açık tutmamak lazım. Şimdi kumaşlara vergi, kondu. İplik fabrikaları, kumaş fabrikaları bir sürü makine aldı. Ancak hammadde yok. Pamuk üretimi organize edilmiş değil. Pamuk ithalatına dayalı bir alım var. Kullandığımız toplam pamuk miktarı bin 500 ton kadar. Geçen yıl 450 ton bu yıl 700 ton rekolte var.”
EGE’DE EKİM YÜZDE 38 ARTTI, REKOLTE 149 BİN TON Ege Bölgesi’nde 2011-2012 yılı pamuk rekoltesi 149 bin ton civarında olarak tahmin edildi. İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Barış Kocagöz, yağışlar yüzünden meydana gelen hasar nedeniyle hükümetten bazı taleplerde bulunacaklarını, yağışların sürmesi halinde ise rekolte tahminlerini revize edeceklerini dile getirdi. Ege Bölgesi 2011-2012 sezonu pamuk rekoltesi tahminleri, İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri, Tariş ve Söke Ticaret Borsası?nın katkılarıyla Ege Üniversitesi
“VURGUNCU GİBİ ÜRETİP KAÇMANIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ” İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Gülle, 1 milyon tonlara ulaşan üretimin geçtiğimiz yıl 370 bin tona kadar düştüğüne dikkat çekti. Ancak yükselen fiyatların geçen yıl ekim yapanlara önemli kazanç sağladığını dile getiren Gülle, “Geçen yıl elinde pamuk olan, üreten, alan, satan herkes artışlardan faydalandı. Vurguncu gibi bir defa üretip çıkma mantığının önüne geçilmesi gerekiyor. Üreticilerin uzun vadeli bakması lazım. Geçen yıl özellikle ekenler çok para kazandı. Bu yıl da benzer durumların devam edeceği durumların beklentisi ile pek çok kişi pamuk üretti. Avrupa’daki kriz ve dünya piyasalarındaki kriz ve dünyada yüzde 10’luk üretim fazlalığı ve de selden dolayı üreticilerde endişeli bir bekleyiş var.”
determined and terms of loans should be eased.” Cotton harvest in Aegean for the 2011-2012 season is forecast about 149 thousand tons. Chairman of Izmir commodity exchange BarisKaragoz complained about recent rains and said that they are going to demand new incentives from government. The expected volume o harvests is determined with remote sensing technique which was carried out by jointly the unions of agriculture, trade and exporters on the arid lands of Aydin, Izmir, Manisa, Balikesir, Denizli, Muğla, Canakkale and Bursa provinces. Cem Negrin, Chairman of Turkey apparel industrialists association, said about the supply problems of the industry. He said, “Government should decide to interfere with her incentives in the market. Price fluctuations are dangerous for farmers. They have to know the prices before they put
the seeds on the ground. Prices were doubled last year however, they fell down to half. Taxes were also imposed and the industry has bought new machinery but there is not enough raw materials to process in the factories. The farming and trade of cotton should be regulated.” Chairman of Istanbul textile and raw materials exporters union Ismail Gulle has pointed out the falling production of cotton up to 370 thousand tons. He said, “Last year all parties having cotton at hand were highly profitable. Somebody should prevent speculative moves in the market. Producers should see their positions in longer views. Due to the crises in Europe and in the world, there is a 10 percent surplus in cotton production and it raises concerns about future developments in cotton markets worldwide.”
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
9
K
ST
İL M
AKİ N EL E
TE
İ EĞ
ve
N
DILDYE JUMBO ECO KUMAŞ BOYAMA MAKİNASI DILDYE JUMBO ECO FABRIC DYEING MACHINE
. SAN . D ER
DMS 11
S AK
DILCOMPACT AÇIK EN ÇEKMEZLİK MAKİNESİ DILCOMPACT OPEN WIDTH SHRINKING MACHINE
Rİ
DMS 18
DMS 03
DILDYE SYNCHRON HAVA JETLI KUMAŞ BOYAMA MAKINASI DILDYE SYNCHRON AIRJET FABRIC DYEING MACHINE
DMS 22 DİLTEX KUMAŞ KURUTMA VE EN FİKSE MAKİNESİ DILTEX FABRIC DRYING AND HEAT SETTING MACHINE
Factory : Vakıflar Köyü Mevkii Saray Kavşağı - Çorlu / Türkiye Tel: (+90 282) 672 25 07 - Fax: (+90 282) 672 22 62 Head Office : Çobançeşme Çalışlar Sk. No:5 34196 Yenibosna - İstanbul / Türkiye Tel: (+90 212) 551 67 74 - 551 18 27 - Fax: (+90 212) 551 11 62
web : www.dilmenler.com.tr • e-mail : info@dilmenler.com.tr
PANORAMA
2011 Girişimcilik Ödülü sahibini buldu
Her yıl İGİAD tarafından verilen “Girişimcilik Ödülü” Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen törenle sahibini buldu. 1 Kasım akşamında sekizincisi gerçekleştirilen ödül törenine iş dünyasından, siyasi partilerden, sivil toplum kuruluşlarından, üniversitelerden ve medya kuruluşlarından temsilciler katıldı. Ayrıca Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu ve Ak Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu törene katılan isimler arasındaydı. Kokteyl ile başlayan program, girişimcilik serüveninin anlatıldığı kısa bir film gösterimi ile devam etti. Ardından İGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Alkan konuşmasında iktisadi, toplumsal ve kültürel hayatın önemli parçası olan girişimcilik ve iş ahlakı üzerinde durdu. Alkan, “Ülkemizde her bir iş yapan insan, iş ve meslek ahlakına uygun bir şekilde mesleğini icra etseydi, ticaretini buna göre yapsaydı, sanayici ürettiği ürünü iş ve meslek ahlakı prensiplerine göre üretseydi, iş gören iş ahlakı prensiplerini şiar edinseydi, ülkemiz her bakımdan daha ileri noktada yerini alırdı.” diyerek ahlaklı ekonomi ve kalkınma arasındaki bağlantıya dikkat çekti. Alkan sözlerine şöyle devam etti:
12
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
“Bizler iş adamları olarak geleceğe miras bırakabileceğimiz en büyük sermayemiz iş ahlakıdır. İşte tam da girişimciye düşen göre budur. Çünkü girişimcinin en büyük sermayesi ve itibar kaynağı iş ahlakıdır. Girişimcilik ödülü, ahlaklı girişimcilerin sayısını artırmak için verilmeye devam ediyor.” dedi. Maltepe Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, girişimcilik kültürüne dair önemli mesajlar verdi. Girişimcileri modern dünyanın simyacılarına benzeten Gürdoğan, “Girişimcilik iki günü bir olmamaktır.” dedi. 21. yüzyılda artık orduların döneminin kapandığını dile getiren Gürdoğan, 21. Yüzyılın girişimcilerin yüzyılı olacağını söyledi. Daha sonra kürsüye gelerek konuşmalarını yapan Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, işini doğru yapan girişimcileri kutladığını söyledi. Son yaşanan küresel krizin sadece ekonomik kriz olmadığını, aynı zamanda bir ahlak ve yozlaşma krizi olduğunu söyleyen Bakan Yardımcısı, “Türkiye tarihinde siyasal, ekonomik ve sosyal krizler girişimciliğin gelişmesine ket vurmuştur” dedi. Son yıllarda yakalanan güven ve istikrar ortamı ile ülkemizde girişimciliğin bir atılım gerçekleştirdiğini söyledi ve Hükümet olarak girişimciliğin önünü KOSGEB, İŞKUR ve Kalkınma Ajansları ile daha da açmayı planladıklarını sözlerine ekledi. Bakan Yardımcısı Kavranoğlu’nun konuşması ardından 2011 Girişimcilik Ödülü sahibini buldu. Girişimcilik Ödülüne; başarılı girişimleri, büyüme stratejisi, etkin pazarlama kampanyaları sağlaması, kendi markalarını oluşturması, çok uluslu şirketler karşısında başarılı rekabet stratejisi yürütmesi, çalışanlarına verdiği kıymet ve iş ahlakını şirket politikası haline getirmesi nedeniyle Hakmar Grubundan İsa Albayrak’a verildi. Ödülü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu ve İGİAD Başkanı Şükrü Alkan’ın elinden alan Albayrak, duyduğu memnuniyeti ve hissettiklerini törene katılanlarla paylaştı.
PANORAMA
Akıllı tekstiller Isınma masraflarının azalmasına yardım ediyor Intelligent textiles help cut heating costs
14
Sadece yarı saydam olmaları değil aynı zamanda termal geçirgenliklerini ortam sıcaklığına adapte edebilen akıllı tekstil malzemelerindeki gelişmeler ile Bönnigheim’deki Hohenstein Enstitüsü ve Denkendorf’daki ITCF araştırmacılar gölgelik ve güneş korucuyu panjurları kaplıyorlar. Böylelikle, otomatik/akıllıca kızılötesi radyasyonun direk geçmesine veya ısıtma/ soğutma ihtiyacına bağlı olarak yansıtılmasına izin veriyor ve bu yüzden ısıtma ve soğutma maliyetlerinin azalmasına önemli katkıda bulunuyorlar. Şu ana kadar ki mevcut
ürünler ile mevcut duruma bağlı olarak her zaman ısı ve ışığı bırakma arasında bir uzlaşma yapılması gerekmekteydi. Geleneksel güneş perdelemeleri malzemelerindeki sakıncalar; ısıyı bırakmanın (kızılötesi radyasyon) yanı sıra aynı zamanda görünür ışık spektrumunu perdelemesi veya uzak tutmalarıdır. Özellikle doğal ve enerji tasarrufu sağlayan ışığa izin veren yüksek oranda cam kullanılan binaların modern mimarisinin yaz aylarında problemli olduğu kanıtlanmıştır. Çünkü odaları aydınlatması istenen mevcut ışığa ek olarak; cam
With the development of intelligent textile materials which are not only translucent but also able to adapt their thermal permeability to suit the ambient temperature, researchers at the Hohenstein Institute in Bönnigheim and the ITCF in Denkendorf are now paving the way for innovative canopies and sun screening roller blinds. These will be able to act automatically/ intelligently to allow infrared radiation to pass through or be reflected depending on the need for heating or cooling and so will make a significant contribution to
cutting the cost of heating or air conditioning. With the products available until now, a compromise always had to be made between letting in heat and letting in light, depending on the current situation. The drawback with conventional sun screening materials is that, as well as keeping out the heat (the infrared radiation), they also keep out, or screen, the visible light spectrum. Modern architecture in particular, where the buildings have a high proportion of glass in the interests of allowing for natural and energy-saving light, has pro-
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
ısının da içeri girmesine izin verir. Özellikle birçok bilgisayarın bulunduğu ofislerdeki binaların çok ısındığı ve sonuç olarak soğutma için daha fazla enerji gerektiği anlamına gelir. Güneş ışığı altında ısı radyasyonunu uzak tutan özel kaplanmış camlar burada yardımcı olur, fakat kış mevsiminde de ısının dışarıda kalması devam eder. Bu da ısı maliyetlerinin azalmasına yardım edecek olan, odanın direk güneş ışığı ile ısınmasını engeller. Bu ikilem yeni tekstil güneş tarama malzemeleri ile çözülebilir. Bunların hem ısı yansıtan hem de yarı saydam (ışık geçiren) özelliklerinden dolayı, yılın mevsimine (çevresel sıcaklık) bağlı olarak akıllıca adapte olabilirler. Buda, dış sıcaklık düşük olduğu zaman, içerideki IR radyasyonu ısınma enerjisi olarak kullanılabilinirken, sıcaklıklar arttığında IR yansıması aşırı ısınmayı engeller ve böylece soğutma maliyetlerini azaltır. ved problematic in summer - because in addition to the visible light that is wanted to brighten the rooms, glass allows the heat to pass through too. Until now this has meant that buildings, especially offices with lots of computers, became extremely overheated, requiring more energy for air conditioning as a result. Specially coated glass, which keeps out the heat radiation in the sunlight, can help here, but it continues to keep the heat out in winter too. This stops the rooms from being heated by direct sunshine at a time of year when it would be desirable and would help reduce heating costs. This dilemma can be solved with the new textile sun screening materials. Since these have both heat-reflecting and translucent (light-permeable) properties, they are able to adapt intelligently to the time of year (environmental temperature). This will mean that in future, when external temperatures are low, the incoming IR radiation can be used as heat energy, while, when temperatures rise, the IR reflection will prevent excessive overheating and so cut the running costs of air conditioning systems.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
15
PANORAMA
Dünya modasına bir kilim yeter One carpet is enough for the fashion world Tekstil sektörünün sadece ihracatta değil, nitelikli tasarımlar yaratmak ve tasarımcılar yetiştirme konusunda da öncü bir konuma gelmesi amacıyla bu yıl 6’ncı kez düzenlenen İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri Birliği’nin (İTHİB) Kumaş Tasarım Yarışması ödülleri sahiplerini buldu. Final gecesinde Esra Yarar, “Doğadaki Ritim” adlı koleksiyonuyla birinciliğe, Mine Beşen ikinciliğe, Serkan Çağlar ise üçüncülük ödülüne layık görüldü. Ödül törenine Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün’ün yanı sıra TİM Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu da katıldı. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “Sadece kilim desenlerimizi tekstil ve moda dünyasına sunabilsek bile büyük başarılar elde etmemiz mümkündür. Geleneksel giyeceklerimiz ile hat, ebru ve minyatür gibi sanatlarımızın da birçok tasarımcımıza ilham sunabileceğini düşünüyorum” dedi. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) tarafından düzenlenen “Kumaş Tasarım Yarışması Ödül Töreni”nde konuşan Ergün, “Türkiye, bu sektörde belki Çin kadar ucuza üretemiyor, ancak en az İtalya kadar kaliteli bir üretim yapıyor” dedi. İTHİB Başkanı İsmail Gülle ise, Ar-Ge, Ür-Ge (Ürün Geliştirme), tasarım ve inovasyon konusunda gençleri cesaretlendirerek, sektör için katma değerli ürünler üretmeyi hedeflediklerini söyledi. Gülle, “Sayın bakanımızdan ÜrGe’nin de Ar-Ge teşvikleri kapsamına alınmasını rica ediyoruz” diye konuştu. Have been organized the 6th time this year to have a leading position for the textile sector not only in export but also in creating qualified designs and training designers by the Istanbul Textile and Raw Materials Association (ITHIB) the Fabric Design Contest prizes have found their owner. Esra Yarar has been deemed worthy of the first prize with her “Rhythm in Nature” collection, Mine Besen has been deemed worthy of the second prize and Serkan Caglar has been deemed worthy of the third prize on the final night. Nihat Ergun the Science, Technology and Industry Minister and Mustafa Cikrikcioglu deputy president of TIM also attended to the award ceremony. Nihat Ergun Industrial Science and Technology Minister said that, “If we are able to offer just only rugs pattern to the textiles
16
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
and fashion world, we will gain even greater success. I suppose that our traditional clothes and the arts such as calligraphy, marbling art and miniature craft can provide the inspiration for many our designer.” Declaring on the “Fabric Design Competition Award Ceremony” organized by Istanbul Textile and Raw Materials Exporters’ Union (İTHİB) Ergun said that, “Turkey can not produce as cheaply as China perhaps, but can produce at least as quality as Italy in this sector.” Encouraging young people in design and innovation R & D, P & D (Product Development) Ismail Gulle Head of ITHIB Ismail Gulle said that they aimed to produce value added products for the sector. Gulle added further “We ask for Mr. Minister to include the R & D works to P & D incentive.”
PANORAMA
Hükümetin seçtiği tekstil ve 5 yeni sektöre özel teşvik geliyor The government offers special incentive for textiles and other 5 new sectors
18
Yılbaşında açıklanacak olan Teşvik Yasası’nda büyük değişiklik yapıldı. Hükümetin hazırlığını sürdürdüğü yeni Teşvik Sistemi’nin kritik detaylarından biri, ortaya çıktı. Buna göre 2012 yılı başında yürürlüğe girmesi planlanan yeni Teşvik Sistemi’nde 6 sektör daha teşvik kapsamına alınıyor. Bununla ilgili radikal adımı, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan açıkladı. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Ekonomi
Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Çağlayan, yeni teşvik yasasında “demir-çelik, otomotiv, makine, kimya, tekstil ve tarım sektörleri” olmak üzere 6 sektör belirlendiğini ve bunların özel olarak teşvik yasasında yer aldığını söyledi. Çağlayan, “Yeni teşvik yasası henüz açıklanmadı ancak ben bir ipucu vereyim. Biz 6 kritik sektörü teşvik yasasına koyduk. Yeni teşvik sisteminde bu
The major change was made on the Incentive Law, which will be announced in the New Year. One of the critical details of the New Incentive System of the government has been declared. Six more sectors have been set in the scope of incentive in the New Incentive System at the beginning of 2012. Zafer Caglayan, Ministry of Economic, stated the radical step. Responding the questions of parliamentarians in the parliament’s planning and budget commission through the meetings of budget, Caglayan said that iron and steel, automotive, machinery, chemical, textile and agriculture sectors are set the coverage area of
New Incentive System and these take place in the Incentive Law specially. Caglayan said, “The new incentive law was not announced yet, but I’ll give you a hint. We set 6 critical sectors in the incentive law. These sectors will take advantage of project based structure in the new incentive law.” Aiming to struggle against current account deficit in particular iron and steel, automotive, machinery, chemical, textile and agricultural sectors will also have been encouraged. The new incentive system will provide in particular allocations of investment, the VAT exception, exemption from customs duty, meeting
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
sektörler de proje bazlı yapı içerisinde teşviklerden yararlanacaklar” diye konuştu. Cari açıkla mücadeleyi hedefleyecek yeni Teşvik Sistemi’nde büyük yatırımlar başlığı altında özel olarak demir-çelik, otomotiv, makine, kimya, tekstil ve tarım sektörleri de ayrıca teşvik edilmiş olacak. Edinilen bilgilere göre, yeni Teşvik Sistemi’nde 6 sektöre “yatırım yeri tahsisi” başta olmak üzere, KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, sigorta primi işveren hissesinin asgari ücrete tekabül eden kısmının Hazinece karşılanması, kurumlar/gelir vergisi indirimi sağlanacak. Söz konusu 6 sektör, “ara malı ithalat oranı en yüksek” olan sektörler olarak sıralanırken, bu 6 sektör geçen yıl yapılan 185.5 milyar dolar ithalatın, 103 milyar dolarlık kısmını oluşturuyor. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bakanlığının bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada, hazırlıkları süren yeni teşvik sistemiyle ilgili bilgi verirken, bölgelerarası gelişmişlik farklarını dikkate aldıklarını belirterek, “Yeni teşvik sistemimiz tamamlanıp açıklandığında göreceksiniz ülkemizi, dışarıdan ithal ettiğimiz ürünler çerçevesinde yatırım cennetine çevirecek önemli teşvik politikası uygulayacağız” diye konuştu. Zafer Çağlayan, milletvekillerinin Eximbank’la ilgili bazı eleştirileri ve soruları üzerine, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yetki alanındaki Eximbank’la ilgili ilginç bir değerlendirme yaptı. Çağlayan, Eximbank’ın çalışma usulünün mutlaka değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Çağlayan, “Eximbank noter katipliği yapmamalı, kredi desteği veren sigorta şirketi gibi çalışmalı. Eximbank bende olsaydı bu kanunu değiştirirdim” dedi. Çağlayan sözlerini, “Şu anda Başbakan Yardımcısı bu konuyla ilgili çalışıyor, öyle sanıyorum” diye tamamladı. 2009 yılında getirilen bölgesel ve sektörel teşvik sisteminde büyük yatırımlar başlığı altında sıralanan bazı sektörlere de özel teşvikler getirilmişti. Şimdi seçilmiş 6 sektöre de KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, sigorta primi işveren hissesinin asgari ücrete tekabül eden kısmının Hazinece karşılanması, kurumlar/gelir vergisi indirimi getirileceği vurgulandı. the part of insurance premium, which correspond minimum wages, of the portion of employer by the Treasury and deduction of corporate / income tax. With the highest rate of imports of intermediate goods, these 6 sectors have part of a $ 103 billion of 185.5 billion dollar of imports of the last year. Declaring that they drew attention the regional economic disparities as preparing the new incentive law in the ministry of budget negotiations Caglayan said that, “You will see that this new incentive law transforms Turkey into investment paradise in scope of imported product, when we prepare and finish it, we will implement an important policy.” As some of the criticisms and questions about Eximbank asked, Caglayan made an interesting assessment about Eximbank, whose province is Deputy Pri-
20
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
me Minister Ali Babacan. Caglayan said that working principle of Eximbank need to chance certainly. Caglayan said, “Eximbank should not make notary’s clerk job, it should operates like an insurance company, which loans society. If I managed Eximbank, I would change this law.” Caglayan completed his speech, “I think Deputy Prime Minister has been worked on this issue currently.” Some special incentives set in 2009 under the title of major investments in regional and sectoral incentive system. Now the incentive of VAT exception, exemption from customs duty, meeting the insurance premium, which corresponds to the portion of employer’s minimum wage by the Treasury, deduction of corporate / income tax for 6 sectors selected have been emphasized.
PANORAMA
Tan Tekstil’in Ar-Ge yatırımı sonuç verdi Outcomes of R&D investment for Tan Textile
22
Ege Bölgesi’nin en büyük entegre tekstil firması Tan Tekstil, tamamen organik ve sağlık probleminden insanları uzaklaştıran bir yapıya sahip, giysilerde insanları stresten uzaklaştırıp rahatlık veren, vücuda zarar verebilecek dış etkenlerden koruyan ve sağlıkla ilgili rahatsızlıkları engelleyen 13 çeşit apreli kumaş üretimine başladı. Tan Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tevfik Tan, organik pamuk kullanarak, organik ipliklerden dokudukları kumaşa, mekanik makineler ve kimyevi maddeler aracılığı ile birçok özellik kazandırdıklarını dile getirdi. Uzun yıllardır aprelerle ilgili çalışmalarına devam ettiklerini söyleyen Tevfik Tan, “İsviçre Sanitized firması ile yaptığımız anlaşma sonucu 1994 yılında Türkiye’de ilk antibakteriyel uygulanmış kumaş üretimine başladık. O günlerden bugüne kadar gerek boyama gerekse üstün özellikli apre Ar-Ge çalışmalarımız devam etti. Bir yıldan bu yana devam eden çalışmalarımız sonunda Avrupa’nın en yüksek standartlarında üretime başladık. Birçok uluslararası
kuruluştan da gerekli sertifikaları aldık. 13 çeşit özel apreli kumaşlar ürettik” diye konuştu. Yıllardır devam eden Ar-Ge çalışmalarının sonucunda elde ettikleri birikimleri müşterilerine hizmet olarak sunduklarını dile getiren Tevfik Tan, şu anda kapasitelerinin yüzde 20’sini özellikli apreler için kullandıklarını kaydetti. Aylık 1 milyon metre üretim kapasitesine sahip olduklarına değinen Tan, boya apre tesislerinde dünyaca ünlü özel kimyasallar üreten Hunstman, Clariant, Dystar, Rudolf Duraner, Pulcra firmaları ile özel anlaşmaları olduğunu söyleyerek, çok sayıda akreditasyona sahip olduklarını ifade etti. Hedef pazarlarının Avrupa, Amerika ve Rusya olduğunu söyleyen Tan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yakında Avrupa’da ürün satamayacağımız ülke kalmayacak. 2011 yılı içinde oluşan talepleri karşılamak üzere dokuma yatırımımıza ilave yaptık. Ağustos ayı içinde yapmış olduğumuz makine yatırımlarımız sayesinde istihdamı artırdık. 20 bin metrekare kapa-
The largest integrated textile company in the Aegean Region, Tan Textile began to produce 13 types of fabric, which are completely organic and have a feature, which relieves stress, protects the body from external factors that can damage and prevents health problems. Tevfik Tan, Vice Chairman of the Board of Tan Textile mentioned that they provided many features for the fabric by weaving organic cotton using organic yarn with mechanical machinery and chemicals. Declaring that they worked on finishes for many years, Tan said, “We began to produce the first antibacterial fabric by the result of the agreement with Swiss Sanitized Company in 1994. Our R&D activities about both dyeing and finishing with superior features continue from past to present. We began production at the highest standards of Europe’s as a result of our works for one year. We received the necessary certificates from many international organizations. We produced 13 types of fabric with a special finish.” Mentioning that they offer their experiences for years to customers, Tan recorded that they used 20 percent of their capacity for the finishing with superior features. Speaking that they have a production capacity of 1 million meters per month, and expressing they have special agreements with world-famous
companies such as Hunstman, Clariant, Dystar, Rudolf Duraner, and Pulcra, which produce special chemicals in dyeing finishing facilities, Tan said that they had many accreditations. Declaring that their target markets were Europe, America and Russia, Tan added further, “Soon no country will take place for us to export in Europe. We made an additional investment in weaving to meet the demands of 2011. We increased employment with investments in machinery in August. We increased a monthly production from 350 thousand meters to 500 thousand meters capacity in 20 thousand square meters of indoor space weaving factory, we are a world-brand in fabric for t-shirts.”
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
We are innovative Emphasizing that they have an integrated textile plant which has weaving, dyeing, yarn dyeing, knitted fabric dyeing and woven plant, Tan stressed that they had 500 thousand meters weaving fabric capacity. Narrating that they export to European Union countries, U.S.A and Russia, Tan said, “We sell to the exporter textile companies in the domestic market. We sell the fabric to world-famous companies such as Zara, Marks & Spencer, Gap, Banana Republic, Next, Gant, River Island, H & M, Benetton and Hugo
PANORAMA
lı alanda mevcut olan dokuma fabrikamızda, aylık üretimimizi 350 bin metreden 500 bin metreye çıkarttık, gömleklik kumaş da dünya markasıyız.” Yenilikçi olma özelliğimiz var Dokuma, boyama, iplik boyama, örme kumaş boyama ve örme tesisleriyle entegre bir tekstil fabrikası olduklarına dikkat çeken Tan, aylık 500 bin metre dokuma kumaş kapasitesine sahip olduklarını vurguladı. Yurtdışı pazarlarının Avrupa Birliği ülkeleri ile Amerika ve Rusya olduğunu aktaran Tan, “İç piyasada ise ihracatçı konfeksiyon firmalarına veriyoruz. Zara, Mark & Spencer, Gap, Banana Rubublic, Next, Gant, River Island, H&M, Benetton, Hugo Boss gibi dünyaca ünlü firmalara kumaşlarımızı satıyoruz. Sektörümüzde sürekli yenilikçi olmaya ve araştırmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Tekstil sektörüne bu şekilde desteğimiz devam edecek ki ihracatımız, ürün çeşitliliğimiz artsın. Türkiye’deki ihracatçı tekstil ve konfeksiyon üreticilerini destekleyecek ürünler üretiyoruz” dedi. AB standartlarında üretilen kumaşların birçok özelliğine sahip bulunduğunu aktaran Tevfik Tan, kumaşa uygulanan aprelerin birçok çeşidinin olduğunu söyledi. Antibakteriyel aprenin, giyside bakteri üremesini engelleyen, hijyen sağlayan, koku oluşmasını engelleyen yıkama dayanıklılığı yüksek bir apre olduğuna değinen Tan, apre çeşitleri hakkında şu bilgileri verdi: “Antistres apre ile üretilen giysi ise vücutta oluşacak elektriklenmeyi engeller ve aynı zamanda vücutta oluşan elektriklenmenin sonucunda oluşacak stresin önlenmesine yardımcı olur. Güç tutuşurluk apre, alev almayı ve giysinin Boss. We continue to be innovative and research. We will continue to support the textile sector so that our export and product range increases. We manufacture our products to support exporter of textile and apparel manufacturers in Turkey.” Stating that the fabrics, which produced with the EU standards, have many features, Tan said that they have many varieties of finishing which is applied to the fabric. Pointing out that the finish prevents the growth of bacteria, provides hygiene, prevents the formation of the odors and has a high resistance to washing, Tan informed about the types of finish, “Anti-stress finish prevents static electricity on your body and helps to reduce stress caused by static electricity. Flame retardant finish resists ignition and prevents the spread of flames away from the immediate area, minimizes accidents, which will occur. Oil, water and dirt repellent finish prevents the negativity of the liquids such as coffee, tea, oil and water in case of fluid spill and it allows the fabric to easily release stains or soiling when laundered or cleaned. Fly, insect, tick repellent finish keeps insects away from with its superior feature. Making ironing easier or needs no ironing washand-wear finish provides to use clothes immediately, which are washed in machine and dried. UV protec-
24
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
aniden alev topuna dönmesini engeller, oluşacak kazaları minimize eder. Su-kir-yağ itici apre; kahve, çay, yağ, su ve benzeri sıvıların dökülmesi sonucu çıkan olumsuzlukları önler, kirleri bünyesinde barındırmazken; sinek-böcek-kene kovucu apre giysilerimize kazandırdığı özellikten dolayı, sinek, sivrisinek, böcek, kene gibi haşeratları uzak tutar. Yıka-giy apre; kolay ütü veya hiç ütü gerektirmeyen çamaşır makinesinde yıkanıp, kurutulan giysilerin hemen kullanılmasına olanak sağlar. Ultraviole önleyici apreli kumaştan elde edilen giysi, güneşten yayılan zararlı ışınları vücudumuza geçirmez, giysilerin kullanım ömrünü arttırır. Serin tutucu apre; kumaşa uygulanan bu apre ile terle nemlenen giysilerimizin daha çabuk kurumasını sağlar. Polen itici apre, polen tozlarının insana yaklaşmasını önlerken; negatif iyon apresi mamul giysiler, fiziksel ve zihinsel yorgunluklarımızı giderir ve kan basıncımızı düşürerek çarpıntıların azalmasına yardımcı olur. Yağ yakıcı ve zayıflatıcı apre de içeriğindeki özel kimyasallardan dolayı zayıflama, vücudu sıkılaştırma, cildi nemlendirme ve selüloitleri gidermeye yardımcı olur.” Araştırmalarımız devam ediyor Yurtdışı pazarlarının Avrupa Birliği ülkeleri ile Amerika ve Rusya olduğunu aktaran Tevfik Tan, “İç piyasada ise ihracatçı konfeksiyon firmalarına veriyoruz. Zara, Mark & Spencer, Gap, Banana Rubublic, Next, Gant, River Island, H&M, Benetton, Hugo Boss gibi dünyaca ünlü firmalara kumaşlarımızı satıyoruz. Sektörümüzde sürekli yenilikçi olmaya ve araştırmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu. tion finishes protect your body from the harmful UV rays emitted by the sun and extend the life of clothing. Stay cool finish provides clothes, which moistened with sweet, to dry quickly with the finish applied to the fabric. Anti-pollen finish does not let pollen or dust particles stick on the fabric. Negative ion finish eliminates the physical and mental fatigue, lowers blood pressure helping to reduce the palpitations. Fat burner and reducing finish helps to weight loss, body firming, cellulite reduction and skin hydration with the specialty chemicals in its content. We sell the fabric to world-famous companies such as Zara, Marks & Spencer, Gap, Banana Republic, Next, Gant, River Island, H & M, Benetton and Hugo Boss. We continue to be innovative and research in the sector.” The research continues Declaring that overseas markets are the European Union countries and the United States and Russia, Tan said, “We sell in the exporters for apparel companies in the domestic market. We sell the fabric to world-famous companies such as Zara, Marks & Spencer, Gap, Banana Republic, Next, Gant, River Island, H & M, Benetton and Hugo Boss. We continue to be innovative and research in the sector.”
PANORAMA
Yılteks, Elsys ile akıllı kurumsal sisteme geçti 1968 yılından bu yana faaliyet göstermekte olan Yılteks Topluluğu standart bilgi altyapısı kurarak iş süreçlerini tek bir sistemde bütünleştirmek ve büyüme sürecini desteklemek amacıyla Elsys danışmanlığında SAP ERP sistemine geçti. Konfeksiyon, tekstil terbiye ile makinelerinin imalatı ve mühendislik hizmetleri alanlarında tekstil sektöründe faaliyet göstermekte olan Yılteks Topluluğu bünyesindeki şirketlerden Yılteks Yıkama ve Yıltem Konfeksiyon’dan başlayarak iş süreçlerini SAP üzerinden modellemek için Elsys ile çalıştı. Elsys danışmanlığında başlatılan SAP ERP projesiyle her iki firmanın da iş süreçlerinin tek bir merkezi sistem üzerinden standart bir şekilde bütünleştirilmesi ve verimliliklerinin artması sağlandı. Yılteks Topluluğu SAP ERP projesiyle birlikte anlık değişen ihtiyaçlara göre uygun raporlama altyapısı oluşturarak her departmana ait verilerin şirket bütününde paylaşılmasını sağlamayı başardı. Ayrıca her kullanıcının kendi isteğine göre süreç oluşturması önlenerek farklı departmanlarda yapılan işlerin sağlıklı bir şekilde
26
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
yürütülmesi ve bütünleşik bir kontrol yapısının oluşturulması işlemleri başarıyla tamamlandı. Mali konularda yaşanan zaman ve işgücü kayıpları da son buldu. Sektördeki deneyimine duyduğu güven sonucu Elsys’i kendisine çözüm ortağı olarak seçerek ERP projesini başlatan Yılteks Topluluğu SAP’nin tekstil sektörüne özel AFS çözümünden de yararlandı. Proje sürecinde sadece temel uygulamaların devreye girmesi işlemi tamamlanmadı. Ayrıca farklı SAP modüllerinin kullanıma alınması ile sistem zenginleştirildi. Proje kapsamında malzeme yönetimi, satış ve dağıtım, üretim planlama, mali muhasebe ve maliyet muhasebesi modülleri devreye sokuldu. Bunun yanı sıra üretim süreçleri standardize edilerek Elsys ve Yılteks Topluluğu arasında yapılan çalışmaların SAP üzerinden işlerlik kazanması sağlandı. SAP projesinin yürürlüğe girmesi sayesinde müşteri bazında yapılan karşılıklı analizler ile satış öncesi fiyatlandırma ve tekliflendirme süreçlerinin izlenmesi sağlandı. Böylece, geriye dönük raporlama takibinin yapılması da mümkün hale geldi.
PANORAMA
Tunçmatik, en hızlı gelişen teknoloji şirketleri arasında Türkiye’nin enerji çözümleri markası Tunçmatik, Deloitte Teknoloji Fast50-Türkiye 2011 sıralamasına girerek, en hızlı büyüyen şirketler arasında yer aldı. 2007’den 20010Æa kadar olduğu gibi bu yıl da Deloitte Teknoloji Fast50-Türkiye sıralamasına giren Tunçmatik, beşinci kez kazandığı bu ödülle sektördeki başarısını yeniden kanıtlamış oldu. Deloitte Türkiye tarafından düzenlenen Teknoloji Fast50-Türkiye sıralamasında, beş yıl baz alınarak cirosu en iyi yükseliş gösteren ilk 50 teknoloji şirketi yer alıyor. Program ayrıca teknoloji, medya ve telekominikasyon sektörlerindeki eğilimleri ortaya koyarken, programda yer alan firmalar için de prestijli bir referans kaynağı oluyor. Programın ödül töreni Ritz Carlton’da gerçekleştirildi. Programa tüm ortaklarıyla birlikte geleceği şekillendirmeye aday şirketlerin tespit edilerek, Türkiye kapsamında sı-
ralamaya sokuldukları belirtildi. Bu şirketlerin yurtiçinde ve dışında tanıtımının amaçlandığı vurgulandı. Fast50Æde yer alan firmalar Avrupa, Otadoğu ve Afrika bölgesinde düzenlenen Deloitte Teknoloji Fast50 EMEAÆda aday olma fırsatını elde ettiler. Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan Tunçmatik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer, beş yıl üst üste kazandıkları ödülün, TunçmatikÆin gelişen ve büyüyen dinamik yapısını belgelemesi açısından önemli olduğunu ifade etti. Önümüzdeki yıllarda da sıralamada yer alarak daha büyük başarılara imza atmayı hedeflediklerini belirten Mehmet Özer, “Tunçmatik olarak sektörümüzde öncü çalışmalara imza atıyoruz. Son yıllarda elde ettiğimiz başarı, bizi Deloitte Teknoloji Fast50-Türkiye sıralamasına taşıdı. Tunçmatik olarak, bu başarıyı sürdürerek adımızdan söz ettirmeye devam edeceğiz” dedi.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
27
PANORAMA
2023’e doğru ortak sanayi stratejileri Common industry strategies towards 2023
28
Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, pamuk üreticisi olan Türkiye’nin tekstil sektöründe daha uzun yıllar var olacağını ve sektöre başarıyla damgasını vuracağını söyledi. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile birlikte, MÜSİAD Denizli Şubesi’nce düzenlenen ve Osman Arolat’ın sunduğu “2023’e Doğru Ortak Sanayi Stratejileri” konulu toplantıya katılan Konukoğlu, Denizli ve Gaziantep’in Türkiye’nin sanayileşmede yıldız kentleri olduğunu kaydetti. Denizli’nin de Gaziantep gibi tekstilde başarılı bir performans sergilediğini anlatan Konukoğlu, tekstil sektö-
rünün tarihsel sürecine değinerek, “Bir dönem tekstil denilince akla gelen ülke olan İngiletere ve ardından Fransa, pamuk üretimi ile kendilerine bu gücü veren sömürgelerini kaybetmelerinden sonra sektörde lideriği kaybettiler” dedi. “Fasonculukla işe başlayan ve ardından moda marka alanındaki başarıları ile yıllardır sektöre damgasını vuran İtalya’dan sonra tekstilde bayrağı Türkiye devraldı” diyen Konukoğlu, şöyle devam etti: “Türkiye pamuk üreticisi olduğundan dolayı da bu bayrağı uzun yıllar dalgalandıracaktır. Çiftçimizi yeniden kazanmamız gerekiyor. Bir zamanlar bir milyon
Abdulkadir Konukoglu, Sanko Holding Chairman, said that Turkey, which is a cotton producer country, would take place in the textile sector for many more years and it would make its mark in the industry successfully. Participating in the “Common industry strategies towards 2023” meeting, which was held by MUSIAD Denizli Branch and presented by Osman Arolat, with Development Minister Cevdet Yilmaz, Konukoglu noted that Denizli and Gaziantep were the cities of stars for industrialization of Turkey. Declaring that Denizli is successful as Gaziantep in the textile sector Konukoglu said
by noting the historical process, “England was the unique country when mentioning the textile then France. They lost leadership in the sector after they lost the colonies, which gave them this strength.” “Turkey has taken over the achievement in the textile sector after Italy, which started the sector with the sub-production and made its mark in the industry with the success in fashion field.” Konukoglu added further, “Turkey will keep the flag flying for many years because of being a manufacturer of cotton country. We need to win farmers’ heart again. Once the cotton production in Turkey was over
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
tonun üzerinde pamuk üretimi yapan Türkiye, 350 bin tona kadar geriledi, ancak yavaş yavaş üretimde artış başladı. Moda anlamında da İtalya’dan geri kalan yanımız yok. Diğer ülkeler gibi tekstili terketme lüksümüz yok. Tekstil, istihdam boyutu ile de daha uzun yıllar olmazsa olmaz sektörümüz olacaktır. Bir dönem bazı bürokratlar ‘tekstilden çıkalım’ dediler. Oysa Türkiye’de neredeyse her 10 kişiden biri tekstilin bir dalı ile uğraşır. Eskiden yerli malı haftasını kutlardık, sonra bu değerleri unuttuk. Yerli malının önemi yeniden kavrandı. Bakanlarımız ve bürokratlarımız yerli üretim ve sanayimizi destekliyor, kendilerine minnettarız.” İSTİHDAM KAYNAĞI Tekstilin istihdam açısından taşıdığı önem dolayısıyla, “İstihdam Kaynağı” veya “İşçi Ambarı” olarak tanımlanabileceğini vurgulayan Konukoğlu, şöyle devam etti: a million tons and fell by 350 thousand tons but the production slowly began to increase. Turkey is not behind Italy in fashion. We don’t have the luxury to leave the textile like other countries. The textile is sine qua non for many years for its employment dimension. Some bureaucrats said, “Let’s get out of textile” at a last period. But, almost one out of every 10 people deals with a branch of the textile industry in Turkey. We celebrated domestic goods week in the past, then we forgot about these values. We understood the importance of domestic goods again. Ministers and bureaucrats support local production and our industry. We are grateful.
30
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
Source of employment Emphasizing that the textile can be described as “Employment Resources” or “warehouse worker” because of the importance of industry in terms of employment, Konukoglu said, “Turkey noticed the awareness of the event. Cotton and textile will be announced as strategic products. Textiles never lose importance for Sanko. In case we took place in other sectors together with textile and we grow in these sectors, the share of textile in total turnover of the holding fell and “Sanko withdrew from textiles” incorrect perception occurred. Sanko operates in 14 sectors but the share of textile
PANORAMA
“Türkiye’de olayın farkına varıldı. Pamuk ve tekstil stratejik ürün ilan edilecek. Sanko açısından tekstil hiçbir zaman önemini kaybetmedi. Tekstilin yanı sıra farklı sektörlerde yer almamız ve o sektörlerde de büyümemizden dolayı tekstilin holding toplam cirosu içerisinde payı düşünce, ‘Sanko tekstilden çekiliyor’ gibi yanlış bir algı oluştu. Sanko 14 sektörde faaliyet gösteriyor ama tekstilin holding toplam cirosu içerisindeki payı yüzde 45. Tekstile son 3 yılda 350 milyon dolarlık makine techizat ve yenileme yatırımı yaptık. Tekstilci sabırlı olmalı. Tekstil 3 yıl zarar ettirir, 6 ayda tüm zararı kapatır. Sabır eden kazanır. Ticarette, yatırımlarda duygusallık olmaz, mantıkla haraket edilmeli.” Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Denizli programı kapsamında Vali Abdulkadir Demir, Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci ve İhracatçı Birlikleri Başkan Vekili Oğuzhan Katrancı’yı da ziyaret etti. in total turnover of the holding 45 per cent. We invested in textile $ 350 million for machinery, equipment and renovation in the last 3 years. Textile should be patient. Textile causes loss for 3 years; it recovers all the loss in 6 months. Everything comes to him who waits. Romanticism must not take place in trade and investments, you should act rationally. Konukoglu visited Governor Abdulkadir Demir, Mujdat Kececi, chairman of the Chamber of Industry, Oguzhan Katranci, Exporters Association Vice President, within the scope of Denizli program too.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
31
PANORAMA
Çinliler, otomotiv ve tekstil yatırımı için Türkiye’de Chinese in Turkey for the automotive and textile investments
32
Dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında bulunan Çin ve Türkiye’den işadamları yeni yatırımlar için Ankara’da bir araya geldi. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından gerçekleştirilen organizasyona 3 bin 345 bölgesel işadamı derneğini çatısı altında barındıran Tüm Çin Sanayi ve Ticaret Federasyonu’nun (All China
Federation of Industry and Commerce - ACFIC) üst düzey yöneticileri ve üye firmalar katıldı. 2,71 milyon işadamı ve 1,16 milyon şirketi temsil eden Türkiye-Çin Ticaret ve Yatırım Forumu’nda, Türk ve Çinli işadamları her iki ülkedeki yatırım fırsatlarını masaya yatırdı. Tüm Çin Sanayi ve Ticaret Federasyonu Başkan Yardımcısı Song Beishan, dün-
Businessmen from China, one of the fastest growing countries of the world, met the Turkish businessmen for new investments in Ankara. Member companies and senior executives of The All-China Federation of Industry and Commerce - ACFIC, which has 3 thousand 345 local businessman, participated in the organization held by Confederation of Businessmen and Industrialists of Turkey (TUSKON). Turkish and Chinese businessmen discussed investment opportunities in both countries in detail in the China - Turkey Trade and Investment Cooperation Forum, which represents 2.71 million businessmen and 1.16 million companies. Declaring that thanks to its strong economy and financial system, Turkey survived despite
the global economic crisis Song Beishan, the Vice President of All-China Federation of Industry and Commerce, said that Chinese companies, which operate in the automobile, textile, banking, and furniture sector, carried out negotiations to invest in Turkey. Stating that Turkey is a good country to invest Beishan said, “Turkey’s economy is growing really fast. Chinese businessmen are aware of this and they continue the efforts to take place in Turkey. We will evaluate market potential of Turkey. Even though the two countries are away from each other, but also we are closer to each other in terms of trade and investment. We should increase the visits to grow trade between Turkey and China reciprocally.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
34
düşünüldüğünde Türkiye için önemi daha iyi anlaşılacaktır. 2011 yılı itibarı ile 3,3 trilyon dolardan fazla döviz rezervine ve Amerika’dan sonra en çok tespit edilebilmiş dolar milyarderine sahip. Her yıl artan ithalat rakamları bile Türkiye’nin Çin’e yönelmesi için başlı başına bir sebep.”
ya ekonomik krizi konuşurken Türkiye’nin sağlam ekonomisiyle ayakta kaldığını belirterek, otomobil, tekstil, bankacılık ve mobilya sektöründe faaliyet gösteren Çinli firmaların yatırım için Türkiye’de görüşmelerde bulunduğunu söyledi. Yatırım için iyi bir ülke olduğunu belirten Song Beishan, “Türkiye hızlı büyüyen ekonomiye sahip. Çinli işadamları da bunun farkında ve burada yer alabilmek için çabalarını sürdürüyorlar. Buradaki potansiyeli değerlendireceğiz. İki ülke birbirine uzak olsa da ticaret ve yatırım açısından birbirimize yakınız. Türkiye ile Çin arasındaki ticaretin gelişmesi için karşılıklı olarak ziyaretlerimizi artırmalıyız” dedi. TUSKON Başkanı Rızanur Meral, Türkiye ve Çin’in büyüme rakamları incelendiğinde, yakalanan bu başarının tesadüf olmadığını kaydetti. “Biz bunun basiretli idarecilerin ve hükümetlerin varlığına, iki ülke yöneticilerinin dünyadaki değişimi analiz edebilmiş olmalarına, iç ve dış politikalarda da yakalanan istikrara ve özel ya da devlete ait bütün sektörlerin dinamizmine bağlı olduğunu düşünüyoruz.” diyen Rızanur Meral, Türkiye ve Çin’in birbirini tamamlayan iki ülke olduklarına dikkat çekti. Farklı ve yeni pazarlara açılmaya çalışan bir Türkiye için ticarî ve ekonomik yönden bugüne kadar yeterince faydalanılamayan Çin’in çok önemli fırsatlar sunduğunu belirten Meral, şunları dile getirdi: “Bugün Asya, Afrika, Güney Amerika ve Ortadoğu gibi dünyanın farklı yerlerindeki gelişmekte olan pazarların ekonomik gelişiminin tüm dünyada uyandırdığı heyecanı hepimiz biliyoruz. Çin’in tek başına yüzölçümü olarak bu bölgelerden daha büyük olduğu ve her geçen gün artan zengin sayısı
Ciddi bir Ar-Ge potansiyelimiz var Yapılacak her türlü ortak yatırımın hem finans sektöründe büyük ortaklıkların önünü açacağını hem de iki ülke dostluğunu pekiştireceğini ifade eden TUSKON Başkanı Meral, 2023’te Türkiye’nin dünyanın 10 büyük ekonomisi içine gireceği ve Çin’in yakın zamanda dünyanın en büyük ekonomisi olacağının hesaplandığını hatırlattı. Devlet liderlerinin ikili ticareti kısa zamanda 50 milyar dolara yükseltme hedefleri kapsamında karşılıklı açılan bankaların artırılmasında her iki ülke adına büyük katkılar sağlanacağını kaydeden Meral, “Gerek motorlu taşıt firmalarının gerekse yüksek teknoloji şirketlerinin Türkiye’deki Ar-Ge çalışmalarından, Türk öğrencilerin uluslararası bilim olimpiyatlarında elde ettikleri başarılardan anlaşılacağı üzere Çin ile Türkiye arasında ciddi bir Ar-Ge potansiyeli de mevcut. Türk girişimcilerini Çinli muhataplarıyla Ortadoğu, Orta Asya ve Rusya’da inşaat projeleri için birlikte hareket ettiğini, Afrika’nın gelişmeye açık bakir topraklarında iki ülke işadamlarının girişimcilik ruhunu birleştirerek ortak yatırımlar yaptıklarını, yenilenebilir enerji konusunda önemli tecrübeye sahip Çin firmalarının Türkiye’deki kârlı enerji yatırımlarında yer aldığı günleri hayal ediyorum” diye konuştu.
Declaring that as growth rates were examined, success is no coincidence Rizanur Meral, President of TUSKON, said, “We consider that Turkey is successful, this is because that governments and managers are prudent, the managers of two countries are able to analyze the changes in new world role, stability in the internal and external policy and dynamism through public and private sector.” pointing out that Turkey and China are two countries which complement each other. Stating that China, which Turkey has been grossly underutilized commercial and economic possibility so far, offers a great economic opportunity for Turkey, which try to enter new markets, Meral said, “Now we see that developing markets in different places of the world such as Asia, Africa, South America and the Middle East arouse excitement in the World. As considered that China is much larger than these regions and has a huge population, importance of China for Turkey will be understood well. China has $ 3.3 trillion foreign reserves and has many dollar billionaires after the U.S.A. Even increasing every year the import figure is itself a reason to turn to China for Turkey.”
We have a serious potential for R & D Stating that all kind of co-investment partnerships will both provide big partnership in the financial sector and consolidate the friendship of the two countries TUSKON President Meral said that Turkey would enter the world’s 10 major economies of the world in 2023 and China would have the largest economy in the world in a close future, are intended. Mentioning that opening banks by public leaders in both countries reciprocally in scope of increasing bilateral trade to $ 50 billion soon provides great contributions for both countries Meral recorded that, “Both the motor vehicle companies, R & D activities of high technology companies in Turkey and the successes of the Turkish students gained international science Olympiads show that there is a serious R&D potential between Turkey and China. I hope that the Turkish entrepreneurs act together with Chinese counterparts in the construction projects in the Middle East, Central Asia and Russia. The businessmen of two countries develop co-investments by combining the entrepreneurial spirit in untouched territory of Africa. Chinese firms, which have significant experience in the renewable energy, take place in profitable energy investments in Turkey.”
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
Türk malı GDO’suz giysiler piyasaya çıkıyor Made in Turkey non-GMB clothes are to be launched
36
sattı. Bu yıl 40 çırçır fabrikası 500 bin etiket istedi. Uygulama ülke çapına yayıldı. Şanlıurfa ve Gaziantep ticaret borsaları da etiketlerden istedi. Kısa bir süre içinde Türkiye’de üretilen tüm pamuk balyalarının üzerinde bu etiketi görebileceğiz” Kocagöz, ilk etapta pamuk için planladıkları, tekstil ve hazır giyim aşamasına zamanla geçmeyi öngördükleri projeyi tekstil ve hazır giyim sektöründen gelen destek üzerine hızla yaygınlaştırma şansı elde ettiklerini ifade etti.
Dünyada genetik değişikliğe uğratılmış (GDO) tohumdan pamuk üretmeyen en büyük pamuk üreticisi konumundaki Türkiye, bu özelliğini giyim ürünlerine taşımak üzere önemli bir adım atıyor. İzmir’de çırçır fabrikalarının pamuk balyaları üzerine yapıştırmaya başladığı “GMO Free” etiketi, hazır giyim firmalarının verdiği destekle yıl sonuna kadar giysi etiketleriyle tüketiciye ulaşacak. Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı ve İzmir Ticaret Borsası (İZTB) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Barış Kocagöz, başta ABD olmak üzere Hindistan ve Brezilya’da geniş alanlarda devam eden GDO’lu pamuk üretiminin artık tüm dünyaya yayıldığını, Türkiye’de ise AB’nin koyduğu sınırlamalar nedeniyle GDO’lu tohumdan üretim yapılamadığını ifade etti. Türkiye’nin ithal ettiği pamuklar içinde GDO’lu tohumdan üretilmiş ürünlerin bulunduğu kaydeden Kocagöz, GDO’lu pamuğun normal pamuğa göre ortalama yüzde 18 daha ucuza mal edildiğini, bu nedenle de pamuk üreticisinden hazır giyim sanayicisine kadar tüm sektörün haksız rekabete uğradığını söyledi. İZTB’nin önayak olduğu çalışmayla bu dezavantajı avantaja çevirmenin yollarının arandığını, Türk pamuğunun GDO’suz olduğuna dikkat çekilerek bir katma değer oluşturulmasının hedeflendiğini kaydeden Kocagöz, şu bilgileri verdi: “Borsa tarafından bastırdığımız 100 bin adet ‘GMO Free’ etiketini geçen sezon 34 çırçır fabrikası, ürettiği balyaların üzerine yapıştırarak
FİRMALAR DESTEK VERİYOR GDO’lu pamuk konusunda dünyada büyük bir lobi olduğunu, firmaların bu konuda daha çekimser davranmasını beklerken, önemli bir cesaret gösterilerek atılım yapma kararı alındığını ifade eden Kocagöz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sektördeki büyük firmalar projeye destek verdi. Bu destekle proje yeni bir aşamaya geldi. Şu an için firma ismi veremiyoruz ancak çalışmalar sürüyor. Bu yıl içinde GMO Free etiketini hazır giyim ürünlerinde de görebileceğiz. Bu ürünler Avrupa pazarı başta olmak üzere dünyaya yeni bir ürün olarak pazarlanacak. Özellikle Avrupa pazarında GDO’suz ürünlere yoğun ilgi gösterilmesini bekliyoruz. Mevzuatıyla GDO’suz üretimi şart koşan AB ülkelerinde tüketicilerin de bu ürünleri tercih edeceğini tahmin ediyoruz. Orta vadede Türk tekstilinin rakip ülkelere göre yeni bir farklılaşma alanı bulacağını, katma değerini artıracağını düşünüyoruz.”
The largest producer of non-Genetically Manipulated cotton in the world, Turkey is stepping in a new market that natural clothes are to be sold. The GMO free stickers have begun to be stacked on the bales in Izmir. The products made of these cottons will reach in the end user markets at the end of the year. Chairman of national cotton council, and deputy chairman of the board at Izmir Commodity Exchange BarisKaragoz, says that the production of GMO cotton is widespread especially in the USA, India and Brazil. However, thanks to the limitations of European Unions, seeds of GMO cottons were prohibited. GMO cottons are
18 % cheaper than GMO-free cottons. Turkey aims to get an advantage over this by emphasizing on GMO-free production. He said, “We have printed 100 thousands stickers of GMO-Free label, and bales of 34 ginning factories now carry these stickers. The application is spread to other cities including Sanliurfa and Gaziantep. Companies are encouraging us on this matter. We reached a good point in the project. We will see the GMO-Free signs on some of the end products and apparels. These products will be sold in certain markets including the ones in Europe. We expect high level of interest for these products.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
2013 İlkbahar-Yaz trendleri Trend forecast Spring/Summer 2013 Cotton Incorporated ve Cotton Council International İstanbul’da 1 Kasım 2011 tarihinde Türk tekstil ve hazırgiyim sektöründen 130’dan fazla yöneticiye 2013 İlkbahar-Yaz sezonunun kumaş, renk ve siluet trendleri ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Türk tekstil ve hazır giyim endüstrisi ile alım ofislerinden üst düzey yönetici ve tasarımcılarının izlediği sunum, Cotton Incorported Uzman Trend Analisti Rachel Crumbley tarafından yapıldı. 5 ana grupta toplanan trendler ve içerikleri şöyle: On November 1, 2011 Cotton Incorporated and Cotton Council International gave presentations on fabric, color and silhouette trends for Spring - Summer 2013 to more than 130 Turkish textile and garment executives in Istanbul. 1. Space Age Color: A palette of atmospheric blues and vaporous grays highlighted by a twinkling gold. A contemplative study of the cosmos invoking the wonder and the mysteries of our world both near and far. Periwinkle and teal digitize this modern fantasy of color, while deep blue and charcoal gray pull us back down to earth.
38
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
Space Age-Uzay Çağı, Humble Conservation-Mütevazi Muhabbet, Reckless -Umursamaz, AbsenceYokluk ve Hacktivism – Sanal Korsanlık. 1.UZAY ÇAĞI Renk: Parlayan altın renginin aydınlattığı havai mavi ve buğulu grilerin paleti. Dünyamızın hem yakındaki hem de uzaktaki gizem ve mucizeleri hatırlatan uzaya dair derin bir araştırma. Menekşe ve can göbeği bu Trend: As we embrace our fascination with the celestial world we begin a space odyssey. Inspiration is taken from the power of sound, wind and other natural media as a creative outlet. Hologram fashion shows, sound printed onto canvas and all forms of data visualization refresh intrepid thinkers. As advancement in exploration gives us the first closeup glances of some of our most intriguing planets, this virgin view becomes a fresh, creative muse. 2. Humble Conservation Color: A verdant palette of lush greens that shimmer alongside a spectrum of soft yellows and marigold. This evolving palette visu-
31
İ YEN
yıllık tecrübe
TM-1800 / TC-400 Metraj Parça Transfer Baskı Makinesini
TRANSFER BASKI MAKİNASI TRANSFER PRINTING MACHINE TRANSFER BASKI KEÇELİ FİKSE MAKİNASI FIXING MACHINE WITH FELT FOR TRANSFER PRINTING
%100 Nomex Transfer Baskı keçesi
LAMİNASYON KALENDER MAKİNASI LAMINATING CALENDER MACHINE
DAR BASKI TRANSFER MAKİNASI TRANSFER LABEL MACHINE
KRAŞ MAKİNASI
GOFRAJ MAKİNASI EMBOSSING MACHINE
VARAK BASKI MAKİNASI
CRASH MACHINE
FOIL PRINTING MACHINE
Topçular Kışla Cad. 3. Emintaş Sanayi Sitesi No: 1/27-28-29 Rami - İSTANBUL / TURKEY Tel: (+90.212) 577 12 13 (+90.212) 613 70 60 Fax: (+90.212) 613 70 61 e-mail: info@turalmakina.com.tr web: www.turalmakina.com.tr
PANORAMA
40
modern renk fantazisini sayısallaştırırken derin mavi ve kömür grisi bizi yeryüzüne geri çekiyor. Trend: Gökyüzü dünyası ile kucaklaştığımızda uzaydaki entellektüel yolculuğumuz başlıyor. İlham, yaratıcı outlet olan sesin, rüzgarın gücünden ve diğer doğal medyadan esinleniyor.Hologram moda şovları, kanvasa basılmış sesler ve her türlü veri görselleştirmeleri kişisel kimlikler arasındaki düşünürleri
canlandırıyor. Keşf ilerledikçe en ilginç gezegenlerin bazıların ilk yakından bakma fırsatı verirken bu bakir manzara taze ilham perimiz oluveriyor.
ally stimulates our need to preserve our natural beauty and abundance. The colors of dew drop pink and whole wheat evoke all that is sweet in nature and its whimsical yet psychological impact in our lives. Trend: Is innovation evolving as quickly as our planet is? Conservation takes on dual meaning as we strive to preserve ourselves as well as our surroundings. Whether it’s sunless farming, fast action concrete or functional
art, the main component is that self integrity combined with innovation maintains focus. We morph into more considerate beings as primitive survival techniques are incorporated into modern day advances.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
2. MÜTEVAZİ MUHABBET Renk: Yumuşak sarıların ve kadife çiçeği rengi spektrumunun yanından ışıldayan gür yeşillerin taze paleti. Bu değişen palet bizim doğal güzellik
3. Reckless Color: A mysterious story that quietly compels us to embrace our inner moments of darkness. Blood
PANORAMA
ve bolluğu koruma ihtiyacımızı görsel olarak uyarıyor. Çiy damlası pembesi ve tam buğday rengi doğada tatlı olan herşeyi ve bunların hayatımızdaki tuhaf fakat psikolojik etkisini çağrıştırıyor. Trend: Yenilik gezegenimizin değiştiği kadar çabuk değişiyor mu? Kendimizi ve çevremizi korumaya çabalarken muhafazakarlılık iki anlam kazanıyor. Güneşsiz tarım, hızlı kuruyan beton veya fonksiyonel sanat da olsa temel unsur olarak yenilikle kombine edilmiş kendi bütünlüğümüz odakta kalıyor. İlkel hayatta kalred, port and burnt sienna invoke passion, while quicksand and rich earth symbolize the fundamental sense of destruction in all of us. Embracing this forbidden side, our emotions are forced out in a visceral yet cathartic fashion. Trend: Embracing our fleeting moments of recklessness and our inherent fragility, we delve into the human psyche, accepting our inclinations to destroy and the perverse fascination we have with being a spectator to it all. These universally morbid curiosities can be the impetus to great things or experiences, as living on the edge promotes a deeper intuitive awareness and magnified existence. 4. Absence Color: An uncompromised study in a seasonal necessity, straightforward and refreshing. A hint of color that has heightened impact when enhanced by texture and depth. Undulating cools in shimmering white, grey and sand usher in soft latte and cream. A quiet, diluted color story with layers of curiosity. Trend: “The essentials of life”: experience takes a backseat as a more organic, minimal existence unhinges our chaotic lives. Lack of distraction lets us focus on the realities of beauty, design and space. Quiet and subdued, landscapes and environments give us a real sense of presence and space; time to
42
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
ma tekniklerimiz modern günlerin gelişmelerine uyarlandıkça daha nazik varlıklara dönüşüyoruz. 3. UMURSAMAZ Renk: İçimizdeki karanlık anları kucaklamamıza bizi sessizce zorlayan gizemli bir hikaye. Kan kırmızı, port ve yanık boz tutkuyu davet ederken bataklık ve zengin toprak hepimizin içindeki temel yok oluş duygusunu sembolize ediyor. Bu yasak yanı kucaklayınca duygularımız dışarıya içsel hatta katartik şekilde çıkıyor. contemplate the essentials of design and making an impact without pomp and circumstance. 5.Hacktivism Color: Creating a new heritage in a palette that mocks convention even as it is inspired by tradition. Fiery reds that plunge into mist green are piqued on a background of stimulated navy. Candy pink and bright teal give cheerful appeal to rose gold. A novelty palette that encourages contemporary interpretations. Trend: Forging tradition, creating identity and adapting innovative business models through unconventional venues and outlets. Today’s most successful businesses create an open platform and, more important, dialogue between product and user. And through this as we open up everything from human rights, to design to the masses, we are assured of the brightest, most revolutionary ideas. Fabric: Space Age: 1. Bold colored knits with exaggerated slubs create a glowing effect. 2. Printing and laser cutting combine to create celestial patterns. 3. Alternating cotton twill and sheer silk stripes in unexpected structure. Humble Conservation: 1. Lightweight reversible options in cotton knits. 2. Tonal print on cotton/nylon shirting cre-
PANORAMA
Trend: Kısa süren umursamaz ve iç kırılganlık anları kucakladığımızda yıkım eğilimimizi ve gözlemci olmanın getirdiği tüm bunları koruma çekiciliğini kabul ederek insan aklında kazıya başlıyoruz. Bu evrensel olarak dehşet verici meraklar müthiş şeyler ve tecrübelere itici güç olabilir çünkü kıyıda yaşamak daha derin sezgisel bilinci ve büyütülmüş var olmayı teşvik etmekte. 4. YOKLUK Renk: Sezonsal gereksinimde tavizsiz açık ve tazeleyici bir hikaye. Doku ve derinlikle zenginlestirince etkisi güçlenen renklerin dokununuşu. Parıldayan beyazdaki, gri ve kum rengindeki dalgalı serinlik yumuşak latte ve krem renginin habercisi. Merak katmanları ile dolu sessiz, seyreltilmiş bir renk hikayesi. Trend: “Hayatın Temelleri”: daha organik, minimal var olma kaotik hayatımızı menteşelerinden çıkarırken tecrübe arka koltuğa oturuyor. Dikkatin dağılmaması güzelliğin, tasarım ve alanların gerçekliğine odaklanmamızı mümkün kılıyor. Sessiz ve bastırılmış peyzaj ve ortamlar bize gerçek varoluş ve alan hissi verirken tasarımın esaslarına dalarak resmi tören yapmadan etki oluşturma zamanı geliyor.
daş yorumları teşvik eden yenilikçi bir palet. Trend: Geleneği döverek, kimlik oluşturmak ve alışılmadık mekan ve çıkış noktaları sayesinde yenilikçi iş modelleri benimsemek. Bugünün başarılı işleri açık platformlar oluştururken, daha da önemlisi, ürün ve tüketici arasında diyalog oluşturuyor. Bu sayede bizler insan haklarından halk yığınları için tasarım yapmaya açıldığımızda en parlak ve en devrim niteliğindeki fikirlerden güven alıyoruz.
5.SANAL KORSANLIK Renk: Adetlere geleneklerden esinlenmiş havası bile veren palette yeni genetik oluşturmak. Sisli yeşilde batan ateşli kırmızılar canlanmış koyu mavi arkaplanında küskün duruyor. Şeker pembesi ve açık cam göbeği kırmızı altına neşeli bir çekicilik katıyor. Çağ-
KUMAŞLAR Space Age - Uzay Çağı: 1. Cesurca renklendirilmiş ve abartlı şantuklar içeren örgüler parıldama etkisi meydana getiriyor. 2. Baskı ve lazer kesimler gökyüzüne ait desenler ortaya çıkarıyor. 3. Pamuk dimi ve ince ipek çizgiler beklenmedik yapıda ard arda sıralanıyor. Humble Conservation - Mütevazi Muhabbet: 1. Pamuklu örgülerde hafif ve çift taraflı opsiyonlar. 2. Pamuk/poliamid gömlekliklerde yansıtıcı görünüm ortaya çıkaran tonal baskılar. 3. Pamuk satenlere mum kaplama. Reckless – Umursamaz: 1. Dökümlü dokumalarda pamuk/ipek karışımlar. 2. Hassas bayan giyim kumaşlarında dikilmemiş kenarlar. 3. Dantelde gazelenmiş efekti. Absence – Yokluk: 1. İki iplikte abartılmış dokusal efektler. 2. Pamuklu dokumalarda ince ve kalın iplikler kontrast doku oluşturuyor. 3. Doğal, ağartılmamış iplikler denime taze görünüm kazandırıyor. Hacktivism - Sanal Korsanlık: 1. Erkekteki klasik çizgili pamuk gömleği kesme kumaşlar güncelliyor. 2. Karışık çiçek baskılar yıkanmış denimi bir adım ileri götürüyor. 3. Trikodaki rib örgülere yapılan ağartma boyut vurgusu yapıyor.
ates a reflective look. 3. Wax coating in a cotton sateen. Reckless: 1. Washed cotton/silk in drapable wovens. 2. Raw edge details in fragile cotton womenswear fabrics. 3. Singed effects in lace. Absence: 1. Exaggerated textural effects in a French terry. 2. Thick and thin yarns create contrasting tex-
ture in cotton wovens. 3. Natural, unbleached yarns give a fresh appearance on denim. Hacktivism: 1. Clip spot updates classic men’s engineer striped cotton shirting. 2. Ditsy floral print heightens a washed down denim. 3. Bleach treatment accentuates dimension in a sweater rib knit.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
43
PANORAMA
Atıkların geri kazanımı IWES 2011’de tartışıldı Dünyada ve Türkiye’de hayati önem taşıyan ve hızla büyüyen bir sektör haline gelen atıkların geri dönüşümü, ekonomiye tekrar kazandırılması konusu IWES 2011 – 3. Atık Teknolojileri Sempozyumu ve Sergisi’nde tartışıldı. Sektörel Fuarcılık tarafından 2 - 3 Kasım 2011 tarihlerinde WOW Convention Center İstanbul’da düzenlenen IWES 2011’e belediyeler, kamu kurum ve kuruluşları, özel sektörden üst düzey yöneticiler ve akademisyenler katıldı. İki gün boyunca toplam 12 oturum, 1 panel ve bakanlık-sektör buluşması düzenlendi, toplantılarda 67 bildiri yayınlandı, sunumlar gerçekleştirildi. IWES 2011, 23. Dönem Milletvekili ve IWES 2011 Sempozyum Başkanı Ali Bayramoğlu’nun konuşmasının ardından yapılan törenle açıldı. Törende TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Uluırmak, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Kurul Üyesi Fatih Dönmez açılış konuşmalarını gerçekleştirdi. DOĞAL KAYNAKLARIMIZI KORUMALIYIZ IWES 2011’in açılış konuşmasını yapan 23. Dönem Milletvekili ve IWES 2011 Sempozyum Başkanı Ali Bayramoğlu atık ve çevre yönetimi konusunda öncelikle eğitimin önemine dikkat çekerek bu bilincin ilköğretim aşamasından itibaren verilmesi gerektiğini söyledi. Sanayicilerin çevreci gözüyle olaylara bakarken çevrecilerin de sanayici gözüyle bakması gerektiğini sözlerine ekleyen Bayramoğlu, “Çevreyi korurken doğal kaynaklarımızı da korumamız gerekiyor” diye konuştu.
46
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya yaptığı konuşmada, Türkiye’deki katı atıkların yarısından fazlasının bertaraf edilemediğine dikkat çekerek, organize sanayi bölgelerinde de gerekli iyileştirmeler yapılması ve atık bertarafı konusunda gelişmeler kaydedilmesi gerektiğini belirtti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Uluırmak ise konuşmasında bakanlık olarak katı atık sektörünün oluşmasına katkı sağlamaya çalıştıklarını anlattı. Bu çerçevede ambalaj ayıklama amacıyla kurulan 241 şirkete, geri kazanım alanında çalışan ise 188 şirkete lisans verdiklerini söyledi. Uluırmak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belediyeler ve diğer sosyal paydaşlarla işbirlikleri yaptıklarını, şirket ve kurumlara da mali ve teknolojik destek sağladıklarını ve 100 milyon avro üzerinde hibe programı yürüttüklerini sözlerine ekledi. EPDK Kurul Üyesi Fatih Dönmez ise konuşmasında dünyada enerji ihtiyacının her geçen gün arttığını belirterek, sınırlı kaynakların verimli kullanılması gerektiğini söyledi. Bir petrol şirketi yöneticisinin petrol kaynaklarına dikkat çekmek amacıyla “Taş devri, taşlar bittiği için sona ermedi” şeklindeki sözünü de hatırlatan Dönmez, enerjinin daha temiz ve daha verimli kullanılması gerektiğinin altını çizdi. Fatih Dönmez, Türkiye’de üretilen 60 milyon ton atığın ancak 143 bin tonundan enerji elde edildiğini aktardı. Bu oranın binde 2.3 olduğuna vurgu yapan Dönmez, Avrupa’da bu oranın yüzde 5 olduğunu ve Türkiye’nin 3 milyon ton enerji üretiminde kullanılacak katı atıkla 20 kat fazla potansiyeli mevcut olduğunu söyledi.
PANORAMA
ISOV - Entek eğitim teknolojileri İstanbul Sanayi Odası Vakfı-Entek Eğitim Teknolojileri İşbirliğiyle Mekatronik Eğitimleri Aralık 2011’de başlıyor. İstanbul Sanayi Odası Vakfı (ISOV), Entek Eğitim Teknolojileri AŞ. ve İSOV Dinçkök ATL arasında endüstriyel otomasyon alanında fabrikalarda eksikliği hissedilen ara teknik eleman ve mühendis ihtiyacını tamamlamak üzere bir eğitim işbirliği protokolü imzaladı. Protokol kapsamında İSOV Dinçkök Anadolu Teknik Lisesi’nde kurulan “Endüstriyel Otomasyon Laboratuarı” ile öğrencilere, işsizlere ve sanayide çalışan teknik insan kaynaklarına yönelik Mekatronik Eğitimleri düzenlenecek. Protokol kapsamında kurulan 300.000 EU değerindeki uygulamalı laboratuvarda endüstriyel otomasyonda sıkça rastlanan -Pnömatik, Elektropnömatik -Endüstriyel Elektrik, Elektronik -Hidrolik, Elektrohidrolik -PLC, PID Kontrol -Elektrik Motor Kontrolü, -Algılama (Sensör) Teknolojileri, -Endüstriyel Haberleşme, -Endüstiyel Proses Kontrol, -SCADA başlıkların-
da uygulamalı eğitim setleri ile beceri geliştirme odaklı eğitimler düzenlenecek. Uygulamalı eğitimler sonunda eğitimlere katılanlar Milli Eğitim Bakanlığı ve İŞ-KUR onaylı kurs sertifikasının yanı sıra Entek Eğitim Teknolojileri AŞ. tarafından SMC International Training lisansı ile sağlanan uluslararası geçerliliği olan Beceri Sertfikası’na sahip olacaklar. Program detayları ise aşağıdaki gibi: A) Mekatronik Temel Seviye Eğitimi (Haftaiçi Programı)-Toplam 48 saat Tarih: 12 -29 Aralık 2011, Pazartesi-Salı-Çarşamba-Perşembe günleri 17:00-21:00 arası İçerik: Pnömatik Temel (12 saat), Elektrik Temel (6 saaat), Elektropnömatik Temel (6 saat), PLC S7-300 Temel (12 saat), Sensörler Temel (6 saat), Mekatronik Uygulama (6 saat) B) Mekatronik Temel Seviye Eğitimi (Haftasonu Programı)-Toplam 48 saat Tarih: 03-25 Aralık 2011, Cumartesi-Pazar günleri 10:00-18:00 arası İçerik: Pnömatik Temel (12 saat), Elektrik Temel (6 saaat), Elektropnömatik Temel (6 saat), PLC S7-300 Temel (12 saat), Sensörler Temel (6 saat), Mekatronik Uygulama (6 saat)
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
47
PANORAMA
Mutoh yeni makinalarını tanıttı Mutoh presented new fabric printers at ITMA
48
Dünyanın en geniş tekstil ve hazırgiyim makinaları sergisi olan ITMA 2011de, Mutoh, ValueJet TD serisi geniş formatlı dijital inkjet baskı makinalarını tanıttı. Yeni Valuejet 1628TD – 64” (162 cm) ve ValueJet 2628TD – 104” (264 cm) boya süblimleme kağıdına da hem açık hem de kapalı yapıda kumaşa da baskı yapabilir. Yeni motorlar ev döşemeleri gibi hazırgiyim ve endüstriyel uygulamaları gibi daha hafif üretimler yapan, üreticiler için uygundur. Yeni 8 kanallı ValueJet TD baskı makinaları 2 yeni nesil 1440 nozüllü ihtiyaca gore bırakan piezo baskı kafalarıyla birlikte çalışır. Her birinin 4 renk bölümü, her bir bölümde de 360 nozül vardır. Mutoh’un patently akıllı interweaving baskı teknolojisi gibi, ValueJet TD baskı makinaları 24 m²/saat’e dek ti-
pik üretim hızlarına ulaşabilir.Bu da makinaların hacimli baskılara olduğu kadar özelleştirilmiş projelere de uygun olmasını sağlar. En yüksek hız olarak motorda 41 m²/saat elde edilebilir. Direkt-kumaşa baskının kurulumu, ValueJet TD açık veya kapalı yapıdaki esnek olmayan kumaşların üstüne baskı yapabilir. (sunum kumaşı, bayraklar, dekorasyon tekstilleri, vb.). Bu da baskı yolu altındaki kumaş tarafından emilmeyen tüm mürekkebi toplayan birleşik mürekkep oluğu ile mümkün hale gelmiştir ValueJet TD transfer kağıdı üstüne sublime baskı için de kullanılabilir. Baskı makinaları imalatta 1 litre şişeler olarak yer alan Mutoh’un dertsiz su bazlı direct dispers mürekkeplerinden yararlanır (direct kumaşa baskı için) veya Mutoh’un yüksek hızda boya süblimleyen mürekkeplerinden yararlanır (transfer kağıdı baskı için). Baskı makinaları Mutoh’un sürekli mürekkep getirme sistemlerine bağlanmaya hazırdır. Zorunlu ventilasyon bu mürekkepleri kullanırken gerekli değildir, çünkü iş çevresinin içine süzülecek olan zararlı VOC yoktur. Başıboş roll-to-roll baskı makinası özel bir medya gergi sistemiyle ve farklı opsiyonel motorize edilmiş sarma/çözme sistemleriyle, sargıyı boşaltmak için ve bitmiş baskıların düz sarımı için, 100 kgya dek mümkün kılınmıştır. Japonya malı yeni ValueJet 1628TD/2628TD baskı makinaları tüm Avrupada, orta doğuda ve afrikada önümüzdeki haftalarda tüm ana işaret/ dijital tekstil baskı endüstri olaylarında yer alacaktır.
At ITMA 2011, the world’s largest textile and garment machinery exhibition, Mutoh presented the ValueJet TD series wide format digital inkjet printers. The all new ValueJet 1628TD – 64” (162 cm) and ValueJet 2628TD – 104” (264 cm) print on both open and closed structure fabric and on dye sublimation paper. The new engines are suited for producers of soft signage, garment/apparel and industrial applications, such as home furnishings. The new 8 channel ValueJet TD printers incorporate two new generation 1440 nozzle piezo drop-on-demand print heads. Each head has 4 colour sections, with 360 nozzles per section. Tuned to Mutoh’s proprietary Intelligent Interweaving print technology, the ValueJet TD printers allow typical production speeds up to 24 m²/h. This makes the machines suited for volume printing as well as for customized one-off projects. Top engine speeds up to 41 m²/h can be obtained. Setup for direct-to-fabric printing, the ValueJet TD can print on non-stretch fabrics with open or closed structure (display fabric, flags, decoration texti-
les, etc). This is made possible by the incorporated ink gutter positioned under the printing path, which collects all the ink that is not absorbed by the fabric. The ValueJet TD can also be used for sublimation printing onto transfer paper. The printers utilize Mutoh’s worry-free water-based direct disperse inks (for direct-to-fabric printing) or Mutoh’s high-speed dye sublimation inks (for transfer paper printing), available in bulk 1 liter bottles. The printers are ready for connection to Mutoh’s continuous ink delivery system. No forced ventilation is required when using these inks, as there are no harmful VOCs that permeate the working environment. Unattended roll-to-roll printing is made possible by a special media tensioning system and different optional motorized unwinding/winding systems, for unrolling and straight winding of finished prints, up to a weight of 100 kg. Made in Japan, the new ValueJet 1628TD/2628TD printers will be showcased at all major sign/digital textile printing industry events throughout Europe, the Middle East and Africa during the next coming weeks.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
ELECTURK’ten ekonomik enerji EPDK tarafından verilen toptan elektrik satış lisansına sahip EG Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş.’nin tescilli markası olan ELECTURK, Türkiye’nin birçok saygın kuruluşuna toptan elektrik satışı hizmeti sağlıyor. ELECTURK, firmaların enerji ihtiyaçlarını en uygun şartlarda sağlamakta ve rekabetin en üst düzeyde olduğu çağımız ekonomisinde müşterilere avantajlar sunmakta. EG Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş.’nin kurucuları, Türkiye’de ve birçok ülkede FORUM AVM projelerinin fikir babası TURKMALL ile Azerbaycan’ın en büyük GSM operatörü olan AZERCELL’in kurucu ortağı olan CENAY Şirketler Grubu. Kurucuların dünya çapında oluşturdukları birçok saygın markanın rehberliğinde ELECTURK markasını yönetmekte ve yükseklere taşımakta. ELECTURK’ün çalışma ve faaliyetleri hakkında bilgi veren ELECTURK Genel Müdürü Serkan Girgin şunları söyledi. “Firma olarak faaliyet alanlarımız, Toptan Elektrik Satışı, İkili Anlaşmalar ve Yönetimi Elektrik İthalatı ve İhracatı, Enerji Projeleri Geliştirilmesi ve Yatırımları olarak sıralanabilir. Toptan Elektrik satışı; ortalama aylık 800 TL elektrik tüketimi olan serbest elektrik tüketicilerine yüzde yüz devlet güvencesinde iskontolu elektrik hizmetinin verilmesidir. Bu hizmet güvenli ve başarılı bir sistem olarak artık Türkiye’de yerleşmiş olup tüm büyük tüketiciler elektrik enerjisini bu sistemde güvenli ve avantajlı bir şekilde tedarik etmektedir. ELECTURK var olan müşteri portföyünün yanı sıra güçlü ve sürdürülebilir finansal yapısı ile 2020 yılında Türkiye’nin bilinirliği en yüksek elektrik toptan satış markası olma hedefi ile hareket etmekteyiz. Daha önceleri mevcut tarife yapıları gereği çoğunlukla ticarethane tarifesinden elektrik kullanan tüketicilere teklif verebildiği gibi, 1 Ekim itibariyle son açıklanan tarife yapısı ile birlikte sanayi tarifesinden elektrik alan tüketiciler içinde cazip teklifler sunmaktayız. ELECTURK, sanayicilerimize birim fiyat üzerinden % 20’lere varan koşullarda iskontolu olarak elektrik sağlamakta ve sürdürülebilir şekilde etkin bir iş birliği sağlamaktayız.”
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
49
PANORAMA
Brückner için değerli bir yatırım A worthwhile investment for Brückner
50
Brückner bu seneki ITMA Barselona’da başarılı bir katılımı geride bıraktı. Tekstil, nonwoven ve teknik tekstil bitim hatlarının lider üreticisi Brückner pek çok ürün ve yeniliği sundu. Enerji korunumu ve teknik tekstiller ön plandaki konulardır. Standın öne çıkanlarından biri, akışı aşağı doğru olan kaplama ve lamine makinalarıdır. Yeni geliştirilen 5’den 2000 g/m2’ye dek en farklı yapışkan veya foama
olanak tanıyan yüzen bıçak/ bıçak üstü silindir kaplama makinası sunulmuştur. Stenter girişinde kumaş ek olarak geniş slot nozülünün yeni bir tipiyle alttan da kaplanabilir. Ek olarak, bir lamine ünitesi stenter girişine entegre olarak sunulmuştur. Bu unite esas olarak diyaframlı veya foil’li gergin hassas kumaş tülbentlerini lamine etmeye olanak tanır. Ziyaretçiler aynı zamanda sunulan makina
Brückner looks back to a very successful participation in this year’s ITMA in Barcelona. As leading manufacturer of finishing lines for textiles, nonwovens and technical textiles Brückner presented many new products and developments. Energy efficiency and technical textiles were the issues in the foreground. One of the highlights of the booth was the exhibited coating and laminating machine with downstream arranged stenter. A newly developed floating knife / knife over cylinder coating machine which allows the most different paste or foam applications from
5 to 2000 g/m² was presented. In the stenter entry the fabric can be coated in addition from below with a new type of wide slot nozzle. In addition a laminating unit integrated in the stenter entry has been presented. This unit allows to laminate mainly very tension sensitive fabric webs with diaphragms or foils. The visitors estimated also the exhibited machine models very much. With the help of these models the process steps and technologies could be very clearly explicated since they had many movable parts and through the transparent casing the
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
52
modellerini de inceleyebilmiştirler. Bu modellerin sayesinde işlem adımları ve teknolojileri oynayabilen parçaları ile daha açıklanabilir haldedir ve transparan kapları ile makinaların iiçleri de oldukça iyi görülebilmektedir. Brückner’in standında içsel bir ipucu da yeni geliştirilen POWER FRAME ECO stenter’ı için yapılan sunum odasıdır. Düşük gerginlikte kumaş aktarımı, minimum enerji sarfiyatı, maksimum üreticilik bu devrimsel nitelikteki kurutma teknolojisi için ana kelimelerdir. Merkezi bir ısıtma sistemi ile, tamamen yeni bir hava yönlendirme sistemi ve sofistike bir ısıl kontrol sistemi ile bu sistem işleme ve kumaş tipine ve üretimin belirli bir şekilde arttırılabilmesine bağlı olarak her zamanki stenterlara kıyasla ısıl kazanımla birlikte
%30a kadar enerji korunumunu sağlar. Bu teknoloji karmaşık 3D animasyon cinsinden sunulmuştur ve Brückner aynı zamanda Almanyadaki bir müşterinin zaten varolan üretim hattından gelen alan raporları da sunmuştur. Bu sunuma katılım yeni nonwoven kurutucuları gibi diğer yeni teknolojilere de olduğu kadar büyük bir ilgi vardı. Brückner sahibi Regina Brückner, “Bazen çok kalabalıklaştığı için standımızı kapatmak zorunda kaldık. Yeni gelişmelerimize olan büyük ilgiden çok memnunuz ve bir kez daha teknoloji lokomotifi olarak rolümüzü onaylanmış olarak hissediyoruz. Müşterilerimize ilgilerinden ve yoğun tartışmalarından dolayı teşekkür ederiz ve gelecek pozitif işbirliğinizi dört gözle bekliyoruz” dedi.
interior of the machines was visible very well. An insider tip on Brückner’s booth was the presentation chamber for the newly developed POWERFRAME ECO stenter. Low-tension fabric transport, minimum energy consumption, maximum productivity are the key words for this revolutionary dryer technology. With a central heating system, a completely new air guidance system and a sophisticated temperature control system this system allows to save up to 30 % of energy compared to usual stenters with heat recovery, depending on the process and fabric type and the production can be considerably increased. This technology was shown by me-
ans of a complex 3D animation and Brückner presented also field reports from an already existing line in production at a customer in Germany. The run to this presentation was very big just as the interest in other new technologies such as a new nonwovens dryer. “Sometimes we could have shut our booth because it was overcrowded”, said owner Regina Brückner with satisfaction. “We are very glad about the great interest in our new developments and we feel once again confirmed in our role as technology pioneer. We thank our customers very much for their interest and the intensive discussions and we are looking forward to our future positive cooperation.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
Halıların testi ve kalite doğrulaması TestingandVerification of QualityCarpets
54
Tekstil endüstrisinin geleneksel sektörlerinde kalite testleri; genellikle elyaf, iplik ve konfeksiyon üzerine odaklanmıştır. Halı testleri genellikle göz ardı edilmiştir. Buna sebep olarak nihai ürünün görüntüsünde her bir bağımsız ipliğin sadece çok küçük bir kısmının görünmesidir diyebiliriz.
Giderek artan tüketici bilinci ile kaliteli ürünlere olan talebin büyümesinden dolayı halı testleri müşteri memnuniyeti için kritik bir öneme sahip olmuştur. Halı üretim hızlarının artması ve aynı zamanda yüksek hammadde fiyatları ile birlikte bunların sonucu olan ikame ve düşük kaliteli bileşen olasılığı; halı üreticile-
Intraditionalsectors of thetextileindustry, qualitytesting has oftenbeenfocussed on fibres, yarnsandgarments. Carpettesting has oftenbeenoverlooked, duetothefactthatonly a smallpart of eachindividualyarn is visible in the final product. With ever increasingconsumerawareness, andgreaterdemandforqualityproducts, CarpetTesting is criticaltocustomersatisfaction. At thesame time, increases in carpet production speeds, along with high raw material prices, and the consequent possibility of substitution with lower quality components, means that carpet manufacturers see the need to test more frequently, not only for their customers needs but also for the irown verification.
Wira Instrumentation based in the UK have the longest experience of carpet testing, as well as the worlds large strange of carpet testing equipment. The range covers all kinds of flor coverings including artificial sports surfaces. The WiraHexapodTumbler is one of the most utilised testers in the industry internationally, and complies with a number of test methods including ISO 10361 & 9405. The instrument uses a special drum with in which a carpet sample is mounted. A unique weight edhexapod is placed inside the drum, which is rotated. The action of the hexapodtumbling on the carpet, simulates carpet use. Soil testing can be carried out with the additional application device.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
56
rini sadece müşteri ihtiyaçları için değil aynı zamanda kendilerini doğrulamaları için üretimlerini daha sık test etmeye için ihtiyaç duyar hale getirmiştir. Wira Instrumentation; İngiltere merkezlidir. Halı testleri ile ilgili sektördeki en uzun deneyime sahip olmasının yanı sıra dünyanın en büyük halı test ekipmanları yelpazesine de sahiptir. Yapay spor yüzeyleri de dahil olmak üzere yer döşemeliklerinin her çeşidini kapsar. Wira Hexapod Tumbler; uluslararası halı sektöründe en çok kullanılan testlerinden biridir ve ISO 10361 ve 9405 de dahil olmak üzere bir dizi test metotları ile de uyumludur. Cihaz içine bir halı örneği monte edilmiş özel bir tambur kullanılır. Dönen bu heksapod tambur içine tek bir ağırlık yerleştirilir. Halı üzerinde yuvarlanan heksapodun hareketi, halının kullanımını simüle eder.
Soil Testi opsiyonel olarak ek bir uygulama cihazı ile yapılabilir. Mobilya ev içinde bir halı üzerindeki statik yüklenmeden sonraki kalıcı ezilmenin önemli bir nedenidir. Örneğin bir sandalye veya kanepe ayakları, uzun süre bırakılırsa, halı üzerinde iz bırakır. Halıda statik yüklenmeden sonraki kalıcı ezilmenin en az olması halının kalitesi ve kompozisyonunun yanı sıra malzemenin türü de etkiler. Bu özellik; Wira Statik Yükleme Test Cihazı (Wira Static Loading machine) kullanılarak test edilebilir. Bu yöntemde; numunenin belirli bir alanı için bilinen belli bir ağırlık uygulanmaktadır. Bir halı üzerinde yürümek halı havlarının düzleşmesine, tıraşlanmasına ve kopuşlara neden olur. Bu; Wira Dinamik Yükleme Makinesi (Wira Dynamic Loading Machine ) kullanılarak test edilebilir. Bu yöntemde; ayakkabının eylemi simüle edilmektedir. Halı kalınlığı ve hav yüksekliği sırasıyla Wira Halı Kalınlığı Ölçer(Wira Carpet Thickness Gauge) ve Hav Yüksekliği kalınlık ölçeri (Pile Height Thickness Gauge ) kullanılarak kolayca ölçülebilir. Hızlandırılmış bir şekilde titizlikle halı aşınma testi yapmak için Wira Halı Aşınma makinesi; (Wira Carpet Abrasion Machine) hızlı ve tekrarlanabilir sonuçlar sağlayan popüler ve kullanışlı bir yöntemdir. Suni çim halı için lif mukavemeti Wira tutam çekme cihazı (Wira Tuft With drawal) kullanılarak test edilir. Halı yüzeyinden bir tutam lif çekilerek gerekli olan kuvveti ölçer. Bu halı dayanıklılığının önemli bir göstergesidir. Diğer testler; Lekelenme, Su için Renk Haslığı, Yanmazlık, Boncuklaşma, Tüylülük ve tüm bunların yanı sıra birçok halıya ve kullanımlarına yönelik özel testlerdir. Zorlu ve rekabetçi piyasadaki en kaliteli halı ve yer döşemelerini tedarik etmek için uluslararası önde gelen üreticiler, tedarikçiler tarafından genellikle Wira test aletleri kullanılmaktadır.
Furniture is a major cause of indentation on a carpet within a home. The feet of a chairor sofa forexample, if left for extended time, leaves marks on the carpet. The type of material, as well as its quality and composition affects how well a carpet can with stand such indentation. This can be tested using the WiraStaticLoadingTester, which applies a known weight to a specific area of sample. Walking on a carpet causes flattening and shearing of the carpet pile. This can be tested using the WiraDynamic Loading machine, which simulates the action of a shoe. Carpet thickness and pile height can be easily measured using the Wira Carpet Thickness Gauge and Pile Height Thick-
ness gauge respectively. Torigorously test carpet wear in an accelerated manner, the Wira CarpetAbrasion machine is a popular and convenient method, which provides quick and repeatable results. Turfstrength is tested using the Wira Tuft With draw aldevice, which measures the force required to pull a tuft of fibre from the surface of a carpet, which is an important indication of durability. Other tests include staining, colour fastness to water, flammability, pilling and fuzziness, as well as many specialtests. Wira testing instruments, are used internationally by leading manufacturers to ensure the supply of top quality carpets and flor coverings to a demanding, and competitive market.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
Total testing ve Uster® Statistics Total testing and Uster Statistics Tekstil endüstrisinin küreselleşmesi zorluklar getirdiği kadar şanslar da getirir. Farklı diller, standartlar ve gelenekler ticaret için genel bir temel oluşturmayı güçleştirir. Uster Technologies’in ileri görüşlülüğü sayesinde, bu zorluk 60ı aşkın sene önce şirketin ilk olarak ilk düzgünsüzlük test aletini geliştirmesiyle üstlenilmiştir ve birkaç sene sonra USTER® STATISTICS iplik ve elyaf dönüm noktalarının ortaya çıkmıştır.Günümüzde onlar olmaksızın dünyayı hayal etmek olanaksız, çok açık ki tekstil tedarik zinciri boyunca uluslarası anlaşılan tek tekstil kalite dili olarak büyüyorlar. Standartlar USTER’in Total Testing konseptinin bir parçasıdır. Amerikan ve Çinli pamuk üreticileri “iyi pamuk”tan bahsettiği zaman, bazen çok farklı şeyler kastedebilirler. Hintli, Türk, Bangladeşli ve Brezilyalı eğiricileri “iyi pamuğun” ne olduğu konusunda hemfikir görmek daha bile zordur. Orta yolu bulmanın tek yolu elyaf ve iplik karakterisThe globalization of the textile industry brings opportunities as well as challenges. Different languages, standards and traditions make it difficult to establish a common baseline for trade. Thanks to the foresight of Uster Technologies, this challenge was addressed more than 60 years ago by the Company initially developing its first evenness testing instrument, and a few years later establishing the USTER® STATISTICS yarn and fiber benchmarks. Today, it is impossible to imagine the textile world without them; it is clear that they are expanding across the textile value chain as the only universally understood textile quality language. Standards are an essential part of USTER’s Total Testing concept. When American and Chinese cotton growers talk about “good cotton”, they sometimes mean very different things. It would be even harder to try to get spinners from India, Turkey, Bangladesh and Brazil to agree on what “good
58
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
yarn” really is. The only way to find agreement is to define standards in terms of fiber and yarn characteristics and accompany them with measurement parameters, methods and instruments capable of measuring these repetitively and accurately. This is precisely what USTER has achieved. MEASURING THE ABSULATE The modern era of textile quality testing started in 1948 when Uster Technologies introduced its first evenness tester. The current USTER® TESTER 5 is the most accurate and fastest instrument available and it and produces consistent measurement results for fundamental yarn, roving and sliver characteristics such as evenness (CVm) and imperfections in the form of thick and thin places and neps. Only results from the USTER® TESTER 5 can be correlated automatically with USTER® STATISTICS values. Another group of instruments brin-
PANORAMA
tiği standartlarını belirlemek ve bunları ölçü parametreleri, metotlar ve tekrar tekrar ve kesin bir şekilde ölçebilen aletlerin eşliğinde sunmaktır. Bu da tam olarak USTER’in ulaştığı şeydir. KESİNLİĞİ ÖLÇMEK Tekstil kalite testinde modern çağ, 1948de Uster Technologies ilk düzgünsüzlük test cihazını tanıttığında başladı. Günümüzdeki USTER ® TESTER 5 varolan en kesin ve hızlı alettir vedüzgünsüzlik (CVm) ve ince yer kalın yer ve neps hataları gibi iplik, fitil ve şerit temel karakteristikleri için ölçümde tutarlı sonuçlar elde eder. Sadece USTER ® TESTER 5, USTER ® STATISTICS değerleriyle bağlantı kurabilir. Ştapelli elyafın, filamentin ve teknik ipliklerin güç karakteristiklerini ölçer (gerilme dayanımı ve esneme) ve dünya çapında 1800ü aşkın laboratuvarda kullanılmaktadır. Tüylülük ipliğin örme dokuma ve boyama gibi işlem adımlarında nasıl davranacağını anlamak için gerekli olan esas parametrelerden bir diğeridir. USTER ® ZWEIGLE HL400 tüylülük test aleti olarak bir sanat şaheseridir ve Zweigle S3 tüylülük değer ölçümünü yeni kesinlik seviyelerine ve hızlarına taşımıştır (400 m/ dk). OH modülü ile USTER ® TESTER 5 USTER ®in tüylülük değerlerini USTER ® STATISTICSe karşın değerlendirilebilecek şekile ölçer. ORTAK KALİTE LİSANI USTER ® test aletleri kilit kalite karakteristikleri için kesin ve tekrarlanabilen değerler elde ging the judgment of yarn quality parameters to an objective level are the USTER® TENSORAPID and TENSOJET. They measure the strength characteristics (tensile strength and elongation) of staple fiber, filament and technical yarns and are used in over 1800 laboratories worldwide. Hairiness is yet another essential parameter to understand how the yarn will behave in downstream processing steps such as knitting, weaving and dyeing. The USTER® ZWEIGLE HL400 is a state-of-the-art hairiness testing instrument, taking the established Zweigle S3 Hairiness value measurement to new levels of precision and speed (400 m/min). And the USTER® TESTER 5 with OH module allows the measurement of USTER® hairiness values that can be checked against the USTER® STATISTICS. THE COMMON QUALITY LANGUAGE USTER ® testing instruments provide precise and reproducible values for key quality characteristics. Together with USTER ® STATISTICS, a common language for the entire global textile industry is created. Since its introduction in 1957, the USTER ® STATISTICS has provided an absolute reference for all necessary yarn, roving and sliver
60
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
eder. USTER ® STATISTICS ile birlikte, tüm küresel tekstil endüstrisi için ortak bir dil yaratılmış oldu. 1957de ilk tanıtıldığından beridir, USTER ® STATISTICS dünyanın her yerinden fabrikalardan gelen test numunelerine dayanarak tüm gereken iplik, fitil ve şerit parametreleri için tam bir referans niteliği taşımaktadır- sürekli bir bazda yeni parametrelerle genişletilmiş ve güncellenmiştir. Buna ek olarak akranlarına karşı kendilerini daha anlaşılır grafiklere ve tablolara sahip kılmak için kendileri de eğirme fabrikaları önerir. (the USTER ® STATISTICS “5% seviye” günümüzde en yüksek kalite ile eş anlamlıdır). Tüm tedarik zinciri için anahtar parametreleri kıyaslamak için hayati bir alet olarak, ham elyaftan şerite ve fitile, son ipliğe ve sonrasına dek dokumacılara, örmecilere, boyacılara ve ticaretçilere bir dil ve onların tahmin etmelerine müsade eden bir çerçeve ve ihtiyaç duydukları kaliteyi özelleştirme imkanı sunar. Günümüzde USTER ® STATISTICS tüm küresel tekstil endüstrisinde bilinen bir mihenk taşıdır. Objektif standartlar ve güvenilir test aletleri yığınlar, fabrikalar, ülkeler ve ticari partnerler arasındaki her kıyasın bel kemiğidir. Bunlar, USTER’in Total Testing değer teklifinin temelleridir. Uster Technologies USTER ® STATISTICS’in yeni bir eklemesi üstüne çalışmaktadır. Çoğu numune Hindistandan toplanmıştır ve şu an neredeyse USTER ® aletleriyle İsviçre Uster’da şirketin kendi laboratuvarlarında ölçülmek üzeredirler. parameters based on a broad set of test samples from mills across the textile world - updated and expanded with new parameters on a continuous basis. In addition, they offer spinning mills an opportunity to benchmark themselves against their peers in easily-understood graphs and tables (the USTER ® STATISTICS “5% level” is today synonymous with the highest quality level). It is the essential tool for comparing key parameters along the entire value chain, from raw fiber through sliver and roving to the final yarn and beyond, as it offers weavers, knitters, dyers and retailers a language and framework to allow them to predict and specify the quality they need. Today USTER ® STATISTICS is the acknowledged benchmark throughout the global textile industry. Objective standards and reliable test instruments are the backbone of any comparisons between batches, mills, countries and trading partners. They are the basis of USTER’s Total Testing value proposition. Uster Technologies is working on a new addition of the USTER ® STATISTICS. Many samples were also collected in India and are now about to be evaluated with USTER ® instruments in the company’s own laboratories in Uster, Switzerland.
PANORAMA
Başlıca pazarlara ilgi daha da arttı Focus on key markets further increased
62
OerlikonTextile organizasyonu kolaylaştırarak yönetimi Shanghai’ye taşıyor. OerlikonGroup daha fazla rekabet gücü oluşturmak ve kârlılığı arttırmak için tekstil bölümünü basitleştirecek. Bu değişimin temel unsurları arasında : Tekstilin merkezinin Shanghai olması, ve Almanya ve Asya’da Ar-Ge yatırımlarının 80 milyon İsviçre Frangı artması olarak belirlenmiş bulunuyor. Yeni organizasyon yapısında, uluslararası deneyime sahip yönetici Clement Woon, 1 Ocak 2012 tarihinde bölüm CEO’su Thomas Babacan’ın yerini alacak. Oerlikon CEO’su Dr. Michael Buscher, “ Tekstil işimizde kâr ile sonuçlanan güçlü büyümeler gördük. Bugünkü açıklamamızla birlikte, verimliliği ve kârlılığı arttırma stratejimize uygun olarak tekstil bölümünü en büyük müşterilerimize yakın şekilde konumlandırıyoruz.Oerlikon’a verdiği özverisi için Thomas Babacan’a teşekkür etmek, Clement Woon’a hoş geldin demek isterim” dedi. Bugünkü açıklama, Oerlikon Tekstil’in temeldeki performansını bir üst seviyeye çıkarmasının ve çalışma
disiplininin devamının, Asyada’ki güçlü pazar konumu üzerine inşa edilmesini desteklemektedir. Oerlikon Tekstil’in tekrar odaklanması, üç temel unsurdan oluşmakta: -5’ten 3’e inen iş ünitesi ile takviye edilen basitleştirilmiş organizasyon. Yeni yapay elyaf iş ünitesi OerlikonBarmag’ı ve OerlikonNeumag’ıkapsayacaktır. Yeni doğal lifler iş ünitesi ise OerlikonSchlafhorst ve OerlikonSaurer’den oluşacaktır. Tekstil bileşenleri iş ünitesinde ve markalaşmada ise bir değişim olmayacaktır. -Anahtar Oerlikon Tekstil yönetiminin Shanghai’ye kaydırılması. Oerlikon Tekstil CEO’su ve CFO’sudahil olmak üzere yöneticileri 2012 yılının ilk çeyreğinde Shanghai’ye taşınmış olacaktır. 2012 yılı sonunda tüm tekstil üst düzey yöneticilerinin %40’ı Shanghai’de olacaktır. -Almanya ve Çin’deki Ar-Ge yatırımları. Oerlikon Tekstil 2012’de Almanya’daki Ar-Ge yatırımını 60 milyon İsviçre Frangına yükseltecek ve Çin’deki Ar-Ge kapasitesini şahlandırma-
The Oerlikon Group will simplify its Textile Segment to further increase competitiveness and profitability. The three key elements of this change are -the consolidation of the five Textile machinery and components businesses into three Business Units (BUs), -the relocation of Textile’s headquarters to Shanghai, and -increased R&D investment in both Germany and Asia to around CHF 80 million. In line with the new organizational structure, Clement Woon, an internationally experienced executive will succeed Thomas Babacan as Segment CEO on 1 January 2012. Oerlikon’s CEO, Dr. Michael Buscher, said: “We have seen strong improvement in our Textile business, resulting in record margins. With the announcement today we are positioning the Segment even closer to our largest customers, consistent with our strategy to further increase efficiency and profitability. I would like to thank Thomas Babacan for his dedication to Oerlikon and welcome Clement Woon to the company.” Today’s announcement supports the continuation of the focus on operational discipline, lifting the underlying performance of Oerlikon Textile to a new level, building on an already strong market position in Asia. The refocusing of Oerlikon Textile comprises
three key elements: -Simplified organization with consolidation from five BUs to three. A new Manmade Fibers BU will comprise Oerlikon Barmag and Oerlikon Neumag. The new Natural Fibers BU will consist of Oerlikon Schlafhorst and Oerlikon Saurer. The structure of the Textile Components BU remains unaffected by the realignment. Branding will not change. -Shift of key Oerlikon Textile management to Shanghai. Oerlikon Textile Executives, including the CEO and CFO, will relocate to Shanghai in the first quarter of 2012. By end of 2012 more than 40 % of all Textile senior management positions will be based at Oerlikon’s new office in Shanghai. -R&D investments in Germany and China. Oerlikon Textile will increase its 2012 R&D investment in Germany to around CHF 60 million (worldwide to around CHF 80 million) and start ramping up R&D capacity in China. The German R&D organization will focus on the continued development of ground breaking innovations such as the recently launched Autocoro 8 from Oerlikon Schlafhorst. The Asian R&D capability will specialize in regional adaptation. After successful contribution over many years, Thomas Babacan will hand over his management
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
sayesinde, tekstil endüstrisindeki uzun vadeli eğilimlerden yararlanmak için konumlandırılmıştır.
ya başlayacaktır. Alman Ar-Ge organizasyonu, kısa süre önce OerlikonSchlafhorst tarafından başlatılan Autocoro 8 gibi çığır açan yeniliklerin sürekli gelişimi üzerinde duracaktır. Asya Ar-Ge yeteneği ise bölgesel adaptasyona göre şekillenecektir. Uzun yıllar süren katkıları sonrasında, Thomas Babacan 1 Ocak 2012 tarihinde tüm yönetim sorumluluklarını 52 yaşındaki Singapur vatandaşı Clement Woon’a bırakacak. Clement Woon, teknoloji ve hizmet sektörlerinde güçlü bir geçmişe sahip olan, özellikle Asya’da kapsamlıuluslararası deneyime sahip bir yöneticidir. O Oerlikon’un ilk Asya merkezli bölüm CEO’su olacaktır. OerlikonGroup COO pozisyonunu ortadan kaldıracaktır. Bölgedeki 50 senelik varlığı ile,Oerlikon Tekstil’in Asya’daki 2011 satışları tüm satışların %70’ine ulaşacaktır. OerlikonGroup CEO’su Buscher hedeflerini “Bu başarının sürdürülmesi için tekstil işini en önemli pazardan doğrudan yönetip, aynı zamanda özellikle Almanya’daki Ar-Ge yeteneklerinin güçlendirilmesini hedefliyor” şeklinde belirtmiştir. Günümüzde çalışanlarının %45’i Asyalı olan Oerlikon Tekstil, bu oranı 2014 sonunda %50’ye çıkarmayı hedeflemektedir. Şu anda %10’u Shanghai’de bulunan üst düzey yöneticilerin 2012 yılı sonunda %40’ı yeni ofislerine geçmiş olacaklardır. Bu sadeleştirilmiş organizasyon ve güçlü orderbookreachinginto 2014
Clement Woon hakkında Clement Woon 52 yaşında ve Singapurlu olan uluslararası deneyimli bir yöneticidir.O, diğerlerinin yanı sıra, Thomson Tüketici Elektroniği ve LeicaGroupta, liderlik pozisyonlarında yer almıştır. Onun önceki pozisyonunda, Clement Woon, Singapurdaki SATS Ltd. adlı Singapur Borsası’nda listelenen 1,2 milyar CHF satış rakamı ile bir havayolu catering ve yer hizmetleri servis sağlayıcısının, Başkan ve CEO’su olarak 2008 yılından 2011’e kadar görev yaptı. Bu fonksiyonda, portföy çeşitlendirmesi ve sürdürülebilir kalkınma için şirketin önünü açarak, sivil havacılık sektörüne şirketin genişlemesine yol açtı. İsviçre merkezli çok uluslu bir şirket olan LeicaGeosystems AG’nin Geosystems Bölümü Başkanı olarak, Clement Woon Etüt endüstrisi için uygun maliyetli, yüksek teknoloji çözümleri sunmak için şirketin değer zincirinin dönüşümüne neden oldu. O, büyüyen LeicaGeosystems’in Asya-Pasifik, Avrupa, Amerika ve Orta Doğu bölgelerinde iş ve varlığı için etkili oldu. Clement Woon Elektrik ve Elektronik Mühendisliği lisans ve Singapur Ulusal Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Yüksek Lisans derecesine sahiptir. Ayrıca Nanyang Teknoloji Üniversitesinde (Singapur) İşletme konusunda Master yapmıştır.
responsibilities as Segment CEO to Clement Woon (52, a citizen of Singapore) on 1 January 2012 and leave the company. Clement Woon, an executive with extensive international experience, particularly in Asia, has a strong background in both the technology and service industries. He will be Oerlikon’s first Segment CEO based in Asia. The position of Oerlikon Group COO will be eliminated. With a presence in this region for almost 50 years, Oerlikon Textile’s sales in Asia will reach around 70 % of total sales in 2011. “To ensure the continuation of this success, we will manage the textile business directly out of its most important market and at the same time strengthen R&D capabilities, especially in Germany”, said Group CEO Buscher. Nearly 45 % of Oerlikon Textile employees are based in Asia today, with that share rising to 50 % by the end of 2014. By the end of 2012 more than 40 % of Oerlikon Textile senior management positions will be based in Shanghai (up from 10 % at present). With this simplification of the organization, and a strong order book reaching into 2014, Oerlikon Textile is positioned to benefit from long-term trends in the textile industry.
Profile of Clement Woon Clement Woon (52, Singaporean) is an internationally experienced Executive. He has held leadership positions at, inter alia, Thomson Consumer Electronics and the Leica Group. In his previous position, Clement Woon served from 2008 to 2011 as President and CEO of SATS Ltd., Singapore, an airline catering and ground handling service provider with sales of CHF 1.2 billion, listed on the Singapore Stock Exchange. In this function he led the expansion of the company into the nonaviation sector, diversifying the portfolio and paving the way for sustainable development. As the President of Geosystems Division of Leica Geosystems AG, a multinational corporation based in Switzerland, Clement Woon led the transformation of the company’s value chain to deliver cost effective high technology solutions for the Surveying industry. He was instrumental in growing Leica Geosystems’ business and presence in the Asia-Pacific, Europe, Americas and Middle East regions. Clement Woon holds a Bachelor of Electrical & Electronics Engineering degree and a Masters of Science degree in Industrial Engineering from the National University of Singapore. He also holds a Masters of Business Administration degree from the Nanyang Technological University (Singapore).
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
63
PANORAMA
Maestro: Yeni bir atkı ipliği gözlemleme yaklaşımı Maestro: A new weft monitoring approach! Dario Pezzoni ve Bernard Cruycke (ITEMA Weaving - Italy)
64
Rapier tezgahlar çoktandır piezoelektrik etkiye dayalı bir atkı detektörü ile donatılmıştır. Atkı ekleme sırasında küçük bir sinyal üretmek için atkının hızlı hareketi piezo kristali uyarır. Güçlendirme ve elektronik devreler kullanarak, atkı detektörü, rapier tezgahın atkı kırılması halinde durdurulmasına neden olur. Bugünün atkı durdurma dedektör sistemleri,
dedektör rapier dokuma makinalarının mikro-işlemcileri hakkında çok az bilgi verir şekilde kullanılmaktadır. Çok temel terimler halinde söylenecek olursa, atkı detektörü; çalıştırmaya veya durdurmaya devam etmek için tezgaha sinyal verir. Atkı dedektörlerinin gelişmiş belli türleri istenen ya da istenmeyen çift eklemeye izin verir, ancak tezgah
Rapier looms have long since been equipped with a weft detector based on the piezoelectric effect. During weft insertion, the rapid movement of the weft stimulates the piezo crystal to produce a small signal. Utilizing amplification and electronic circuitry, the weft detector causes the rapier loom to stop in the event of weft breakage. Today’s weft stop detector systems are used in such a way that the
detector gives very little information to the microprocessor of the rapier weaving machine. In very basic terms, the weft detector signals the loom to continue to run or to stop. Certain advanced types of weft detectors allow detection of desired or undesired double insertion, but no other information is transmitted to the loom other than the “go / no go” decision made by the detector itself.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
aksine tezgahın her bir gözünden mikroişlemcisine sinyal gönderen özel bir atkı dedektörü kullanmaktadır. Tezgahın mikroişlemcisinden yenilikçi bu yazılım, sinyalin gerçek zamanlı analizine izin verir ve böylece tüm atkı kırılma durumlarını verimli bir şekilde halleder. Atkı dedektörü dedektörün 8-12 gözünün her biri için numeric bir değer verebilmek için
Fig 1 ITMA 2011 Barselona’da tanıtıldığı haliyle Silver 501de Maestro atkı dedektörünü göstermektedir. Fig 1 shows the Maestro weft detector on the Silver 501 as it was introduced during ITMA 2011 in Barcelona
66
dışına dedektörü tarafından yapılan “Git / gitme” kararı haricinde hiç bir bilgi çıkmamaktadır. Pek çok durumda, atkı dedektörleri paketlerin cağlıklanmasında ve atkı ipliklerinin dedektör deliklerinden geçirilmesini gerektirir. Çifte yerleştirme tasarlanan gözlerden kaynaklanmalıdır ve bu her zaman değişmesi mümkün değildir.Ayrıca, atkının tek ve daha sonra çift yerleştirme iile karıştırılması da her zaman mümkün değildir. Dahası, dedektör her göz için ayrı bir hassaslık ayarı sunuyor olsa dahi, prosedür karmaşıktır ve deneyimli bir teknisyen gerektirir. Barselona’daki ITMA 2011 süresince,ITEMA, yeni Silver 501 Rapier Makinası ile Maestro Atkı Gözlemleme sistemlerini tanıtmıştır. Maestro, rakiplerinin
Fig 2: the touch screen console allows the weaver and the technician to operate the Silver 501 in a very user friendly way.
In most situations, weft detectors require significant time & attention in the creeling of packages and the thread-up of weft yarns through the detector eyelets. Double insertion must originate and be maintained from designated eyelets and it is not always possible to change. Also, mixing of the same weft in single and then in double insertion is not always possible. Further, even if the detector offers an individual sensitivity setting for each eyelet, the procedure is complex and requires an experienced technician. During ITMA 2011 in Barcelona, ITEMA introduced the Maestro Weft Monitoring System on its new Silver 501 Rapier Machine. Maestro, unlike any of its competitors, uses a special weft detector that transmits signals from each eyelet to the micro-processor of the loom. Innovative software from the loom’s micro-processor allows real time analysis of the signal and thus efficient handling of all weft breakage conditions. The weft detector has been designed to produce a numerical value
for each of the 8 or 12 eyelets of the detector. If no weft is inserted for a given position the signal value will be extremely low (the signal noise level), if a weft yarn is moving in the eyelet, the numerical value can go up as high as 4000, thus offering a very good signal/noise ratio. For each pick insertion, the 8 or 12 numerical values are continuously transmitted to the loom’s micro-processor, multiple times for each pick. In fact, the numerical values are transmitted for each degree of the weaving cycle. The data communication between weft detector and the loom’s electronics is handled by a very fast and secure means of data communication. Clearly this weft monitoring method also requires a fast loom micro-processor. With ITEMA’s new electronic NCP (common electronic platform for all ITEMA’s loom types) which was also introduced during ITMA 2011, the required computation power is guaranteed even at extremely high rapier weaving speeds; such as the 750RPM demonstrated on the Silver 501 during ITMA.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
Fig 2: dokunmatik ekran konsolu dokumacıya ve teknisyene Silver 501’I daha kullanıcı dostu bir şekilde kullanma imkanı tanımıştır.
PANORAMA
68
tasarlanmıştır. Eğer verilen pozisyon için atkı yatırılmamışsa sinyal değeri oldukça az olacaktır(sinyal sesi seviyesi), eğer bir atkı ipliği gözde oynuyorsa, sayısal değer 4000e kadar çıkabilir ve böylece oldukça iyi sinyal/ses oranı sunmaktadır. Her atkı yerleştirmede, 8 veya 12 sayısal değer sürekli olarak tezgahın mikroişlemcisine aktarılır, her atkı için birden fazla kez olacak şekilde. Esasen, sayısal değerler, dokma döngüsündeki her derece için aktarılmıştır. Atkı dedektörü ve tezgahın elektronikleri arasındaki Veri iletişimi, veri iletişiminin oldukça hızlı ve güvenli olarak yapıldığı şekillerde halledilir. Açıkça, bu atkı gözlem metodu hızlı tezgah mikroişlemcisini gerektirmektedir. ITEMA’nın ITMA 2011de de sunduğu yeni elektronik NCP’si ile, (ITEMA’nın tezgah tiplerinin tamamında kullanılan yaygın bir elektronik platform) gerekli olan kompütasyon gücü, ITMA süresince Silver 501de olduğu gibi) en yüksek rapier dokuma hızlarında bile garantilidir. Sayısal değerler iletimi ile yazılım atkı detektörü her delik için ekleme eğrisi çizim yeteneğine sahiptir. Bu eğri dokuma makinesinde dokunmatik ekranda görüntülenebilir. Ekleme eğrisi her atkı detektörünün 8 veya 12 deliğinin herbiri için kullanılabilir. Diğer atkı dedektör sistemleri ile tipik olarak, hassasiyet ve kontrol bölgesi tanımlanmıştır. Maestro sistemi ile kontrol bölgesi, , atkı eklemenin denetlendiği 2 bölgenin başlatılması ve durdurulmasının dokuma çevrimindeki derecesini belirleyecek şekilde tanımlanır. İlk bölge yerleştirmenin başlangıcından ortasına kadar devam eder, ikinci bölge de ortadan sona kadar. Her iki kontrol bölmesinde de yazılım, içerilen atkı ipliğinin numeric değerinin sınır değerlerin üstünde olup olmadığını kontrol eder. Sınırlar, her göz için ayrı ayrı önceden tahmin edilmiş ve tanımlanmıştır.
Bu dokunmatik ekrandaki yukarı aşağı oklarına tıklayarak kolayca yapılan bir prosedürdür. Böylece, potentiometer kullanma gereksinimi veya diğer ayar metotları ortadan kalkmıştır. Bireysel duyarlılık ayarı veya sınır tanımı Maestroyu daha pahalı yapmaz, tüm işlevler yazılım aracılığıyla işlenir. Dokuma süresince Maestro durmaksızın atkı detektörü tarafından iletilen sayısal değerlerin kaldğını mı, yoksa kontrol bölgesinde eşiğin üstüne çıkıp çıkmadığını kıyaslar. Aksi takdirde, Maestro atkı kırılması için tezgah durdurur. Yeni Maestro sisteminin bir başka özelliği de atkı detektörü tarafından sağlanan sayısal değerleri sinyal işleme ile bağlantılı olarak atkı desen bilgisi vermesidir. Bu tamamen,teknisyen gereksinimi olmaksızın otomatik olarak yapılır. Bu ne demektir? -Eğer bir göze bir atkı konulması gerekliyken başka bir atkı konulduysa, Maestro bunu farkederek tezgahı durdurur. -Eğer 2 atkı eklenmeliyse ve bir nedenden dolayı 1 atkı eklendiyse, Maestro bunu farkederek tezgahı durdurur. -Eğer 2 atkı eklenmeliyse ve bu 2 atkıdan biri yanlış olansa, Maestro bunu farkederek tezgahı durdurur. -Bunların her türlü yanlış yerleştirmede, bu 3lü veya 4lü de olabilir, her koşulda eğer sinyal atkı dedektöründen aktarılan sinyaller atkı deseniyle uymuyorsa Maestro tezgahı durduracaktır. Bu fonksiyonellik nedeniyle, atkı seçicideki herhangi bir hata veya atkı ipliğinin komşu bir atkı ipliğiyle karıştığı durumlarda Maestro rapier tezgahı durdurur. Açıkça Maestro mükemmel kumaş kalitesini garantileyen rapier dokuma makinalarının yolunda bir adım öndedir. Her göz için ayrıca ayarlanabilecek sınırların tanımı biraz daha detaylı anlatılabilir. Daha ince bir atkı ipliği numarası için, sayısal değer kalın bir ipliğe göre daha düşüktür. Eğer teknisyen minimum atkı ipliği sapmasıyla dokumak isterse (atkı ipliği müm-
With transmission of the numerical values, the software is capable of drawing the insertion curve for each eyelet of the weft detector. This curve can be viewed on the touch screen display of the weaving machine. The insertion curve is available for each of the 8 or 12 eyelets of the weft detector. Typical to other weft detection systems, the sensitivity and control zone have to be defined. With the Maestro System, the control zone is defined specifying the degree in the weaving cycle for the start and stop of the 2 zones in which the weft insertion is controlled. The first zone goes from the beginning to the middle of the insertion; the second zone from the middle to the end. In each of the 2 control zones, the software will check if the numerical value of the inserted weft is above the threshold. The thresholds are predetermined and defined for each eyelet. This is an easy procedure by using the up/down arrows on the touch screen display. Therefore, the need to use potentiometers or other setting methods is eliminated. The individual sensitivity setting or defi-
nition of the threshold does not make the Maestro more expensive, all functionalities are handled through software. During weaving Maestro will continuously compare if the numerical values transmitted by the weft detector stays, while in a control zone, above the defined threshold. If not, Maestro will stop the loom for weft breakage. Another feature of the new Maestro System allows the weft pattern information to be linked with the signal processing of the numerical values provided by the weft detector. This is completely automatic, requiring no technician intervention. What does this mean? -If the weft of one eyelet position has to be inserted and for some reason another weft is inserted, Maestro will detect this and stop the loom. -If two wefts are to be inserted and for some reason only one or three wefts are inserted, Maestro detects this and the loom will be stopped. -If two wefts are to be inserted and for some reason one of the two wefts is the wrong one, Maestro will detect this and stop the loom. -The same applies for any other
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
gripperdan daha kontrollü ve kesin bir bırakma sözkonusudur. Sonuçta, Maestro sistemi, aynı zamanda atkı ipliği tüketimini de azaltır. Maestro ile, ITEMA rapier tezgahlarında atkı kırılmalarının tespiti için ve atkı gözlemleme için yeni bir bakış açısı sunmuştur. Böylece, teknisyen ve dokuma makinasında mikroişlemci ile çalışan yazılım için varolan karmaşıklık ortadan kalkmıştır. Dokuma makinasına maliyet katmaksızın, Silver 501 rapier tezgahı Maestro ile atkı tespiti açısından daha iyi kaliteyi garanti eder.
Fig 3: atkı eklemenin yazılım tarafından kontrol edilen 2 bölgesi vardır. Ayarlar her bir pozisyon için dokunmatik ekranda kolayca girilir ve önden tahmin edilir. (1den 12e). Fig 3: there are 2 zones where the weft insertion is checked by the software. The settings are easily entered and predetermined on the touch screen for all positions (1 up to 12).
kün olduğunca düz olmalıdır) atkı dedektörünce sayısal değerler daha düşüktür. Maestro bu değerleri görselleştirir ve atkı ekleme eğrisini tezgahın ekranında gösterir. Teknisyen, yanlış ya da istenmeyen atkı durmaları oluşturmadan her bir atkı teli algılanacak biçimde kolayca her atkı ipliği için bireysel eşik tanımlayabilir.Ekleme eğrileri aynı zamanda teknisyenin atkı yerleşimi sonunda elde edilen sinyalleri açıkça görmesini de sağlar. Bu da onun en uzun atkı kontrol bölgesinde dokuma yapabilmesine olanak tanır. Burada kastedilen, ipliğin gripperdan bırakıldığı andan itibaren gözlemlenebildiğidir. Bu özellik kesinlikle kısa atkıları tespit etmeye yaradığı kadar yanlışlık nedeniyle durmaları da engeller. Dahası, wrong insertion, be it a triple or quadruple insertion; in every case - if the signals transmitted from the weft detector are inconsistent with the weft pattern, Maestro will stop the loom. Because of this functionality any malfunction of the weft selector or any case where a weft yarn gets entangled with a neighboring weft, Maestro will stop the rapier loom. Clearly Maestro is a further step in the direction of a rapier weaving machine which guarantees perfect fabric quality. Some further words concerning the definition of the thresholds, which can be set individually for each eyelet. For a fine weft yarn count, the numerical value will be lower than for a course yarn. If the technician wants to weave with minimum weft yarn deflection (weft yarn as much as possible in a straight line) the numerical values produced by the weft detector will be lower. Maestro visualizes these values and illustrates the weft insertion curve on the loom’s display. The technician can easily define the individual threshold for each weft
70
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
Fig 4: atkı sensörü sensor sinyalinin tüm pozisyonları için en yüksek hızda aktarımını yapar. Bu sinyal açıkça atkının shed(?)’den nasıl aktarıldığını göstermektedir. Yeşil ışık ve ok sınır ayarlarını singeler. Eğer atkı sinyalı sınırın altına atkının kontrol edilmesi gerektiği bir bölgede düşerse dokuma makinası duracaktır. Fig 4: the weft sensor transmits at high speed for all positions of the sensor signal. This signal clearly illustrates how the weft is transferred through the shed. The green line and arrow indicates the threshold setting. If the weft signal drops below the threshold in one of the zones in which the weft has to be checked, the weaving machine will be stopped.
yarn in such a way that every weft break will be detected without creating false or unwanted weft stops. The insertion curves also allow the technician to have a clear view of the signals received at the end of the weft insertion. This allows him to weave with the longest weft control zone. What is meant here is that the yarn will be monitored to the point the weft is released from the gripper. This feature certainly serves to eliminate defects for short picks while also preventing false stops. Further, a more controlled and precise release from the gripper is assured. Consequently, the Maestro System also reduces weft yarn waste. With Maestro, ITEMA introduces a new look at weft monitoring and the detection of weft breakages on rapier looms. Thus, the complexity for the technician is removed and handled by the software operating with the micro-processor of the weaving machine. Without adding cost to the weaving machine, the Silver 501 rapier loom assures better quality with Maestro in charge of weft detection.
PANORAMA
Ege Meditex İzmir’de düzenlenecek Ege Meditex will be held in Izmir
72
Teknik tekstiller pazarı büyük ölçüde önem taşıyan ve tekstil sanayiinin gelecek vadeden alanlarından birisidir. Son yıllarda, yoğun rekabet şartlarının da etkisiyle, teknik tekstilleri de içeren katma değeri yüksek tekstil malzemelerinin üretimi vazgeçilemeyen bir trend ha-
line gelmiştir. Özellikle medikal tekstiller, teknik tekstiller alanında önemli ve büyüyen bir yere sahiptir. Tekstil malzemeleri, hali hazırda, sargı ve bandajlardan cerrahi giysilere kadar medikal uygulamalarda yaygın bir kullanım alanı bulmaktadır. Diğer yandan,
Technical textiles market is of importance to a great extent and is one of the promising fields of the textile industry. In recent years, the manufacturing of high value added textile materials including technical textiles have become an indispensible trend with a return of competitiveness. Particularly, healthcare and
medical textiles have found an important and growing place within the purview of technical textiles. Textiles are already a key feature in all medical contexts from dressings and bandages to surgical clothing. However expectations from textiles in terms of enhanced healthcare have been increasing due to
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
PANORAMA
gelişmiş sağlık hizmetleri açısından tekstil malzemelerinden olan beklentiler, özellikle nüfusun artması ve ortalama yaşam süresinin artmasına bağlı olarak giderek artmaktadır. Bu beklentilere paralel olarak, akıllı ve medikal tekstillerde büyük gelişmeler sağlanmıştır. Medikal amaçlı tekstil malzemelerinin ve üretim süreçlerinin geliştirilmesinde işbirliğinin önemli olduğuna inandığımızdan, Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü 17-18 Mayıs 2012 tarihlerinde, İzmir’de EGE MEDITEX 2012 Medikal Tekstiller Kongresini (Interna-
tional Congress on Healthcare and Medical Textiles) gerçekleştirecek. Kongrenin amacı, sanayii, araştırma enstitüleri ve üniversitelerden, malzeme, tekstil ve biyomühendislik, tıp bilimleri, enformasyon ve haberleşme teknolojisi ve giysi tasarımı gibi farklı alanlarda çalışan uluslararası uzmanları bir araya getirmektir. Bu açıdan, EGE MEDITEX medikal tekstiller alanındaki en son gelişmelere ait bilgilerin paylaşılması imkânını sunacaktır. Ayrıca bu kongre ile uluslarası ilişkiler ve faydalı işbirliklerinin kurulması da beklenmektedir.
growing global population with a greater life expectancy. In parallel with these expectations, there has been a great progress in smart textiles and medical textiles. Since a collaborative work is necessary in developing textile materials and production processes for medical purposes; EGE MEDITEX 2012- International Congress on Healthcare and Medical Textiles will be organized by Textile Engineering Department of Ege University in Izmir, Turkey on May 17-18 2012. The main objective of the congress is
to bring together international specialists from different disciplines such as material, textile and bioengineering, medical science, information and communication technology and clothing design belong to industry, research institutes and universities. In this regard, EGE MEDITEX will provide an opportunity for the exchange of the latest information and knowledge on healthcare and medical textiles. The congress is also expected to be beneficial for international relations and co-operations.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
73
PANORAMA
Jeanologia ITMA’da en son yeniliklerini tanıttı Jeanologia presented latest innovation at ITMA
74
Jeanologia, kot terbiyesinde oldukça özelleşerek (Jeanologia, Terbiye Bilimi), ITMA Barcelona’da kot terbiyesi için en son yeniliklerini sundu. 3E slogan altında (Ekoloji, etkinlik ve etik) şirket daha fazla enerji, su kimyasal ve zaman kazanımı için son teknolojiyi geliştirmiş. Jeanologia enerji tüketimini ve kirliliği azaltmış ve operatörlerin sağlıksız tekniklerinin kullanımını engellemiş olan tekstil lazerinin geliğiminde bir lokomotif vazifesi görmüştür. Bu lazer, kotların üstünde üretim zamanını azaltarak ve doğru özgün görünümü elde edebilmeyi garantileyerek kotlardaki özgün giyilmiş kalıpları tekrar üretebilir. Lazerin yanı sıra, Jeanologia, sadece aktif oksijen ve ozonla çalışan ve kotlarla tişörtleri su ve kimyasal kullanmaksızın vintage terbiye ile yıkamaya yarayan bir eko çamaşır makinası olan G2 teknolojisine de sahip. Bu hatta, yeni lazer teknolojisi, manual karalama, sprey ve kumlama gibi diğer kot terbiye yollarına kıyasla daha büyük üretime izin verir. Lazer, üretimin yüksek seviyelerini teklif etmekte. Özellikle, G2 teknolojisi giysi başına % 62 Kw/saat, % 67 su(lt), % 85 kimyasal ve % 55 üretim zamanı kazanmaya olanak tanır.
Bu yeni teknolojinin getirdiği çevresel faydalar olağanüstüdür. Dünyada yılda 6 bilyon unite üretilmesi, her kotun 70 lt su, 1 kw/saat ve 150 gr kimyasal harcadığını ve bunun da yılda 420 milyon m3 su, 6 bilyon kw/saat ve 900.000 tom kimyasal ettiğini gösterir. Tüm tekstil endüstrisi bu yeni teknolojiyi kullanırsa, paristeki 2 senelik insan kaynaklı su harcaması ve Nepaldeki 2 senelik elektrik tüketimi kurtarılabilirken, aynı zamanda da 720,000.00 ton kimyasal ürün korunmuş olur. Jeanologia uzun bir zaman önce kendisini denim için teknik geliştirmede dünya lideri olarak tanıtmıştır. Şu anda 5 kıtada müşterileri vardır ve cironun % 90’ını ulaşım makina ve servisleri simgelemekte. 1000’den fazla GFK lazer system ünitesi ABD, Almanya, İtalya, Portekiz, Brezilya, Hindistan, Çin, Rusya, Meksika, Japonya, Fas, Bangladeş ve Kolombiya gibi 45 ülkede kurulmuştur. Levi’s, Polo Jeans, Abercrombie & Fitch, Edwin Japan, Pepe jeans, Diesel, Hilfiger Denim, Salsa Jeans gibi büyük markalar veya GAP, Uniclo veya Zara gibi büyük ticaretçilerin bu ispanyol şirketine güvenleri vardır ve onların geliştirdiği teknolojileri kullanmaktalar.
Jeanologia, highly specializing in jeans finishing (Jeanologia, the Science of Finishing), presented the last innovations for Jeans Finishing at ITMA Barcelona. Under the slogan of 3E (Ecology, Efficiency and Ethics) the company has developed the latest technology that allows to get greater energy, water, chemicals and time savings. Jeanologia has long been a pioneer in the development of textile laser which has avoided the use of unhealthy techniques of operators and has reduced the energetic consumption and the pollution. This laser can reproduce authentic worn patterns on Jeans reducing production time and assuring reproducibility achieving true authentic look. As well as laser, Jeanología has G2 Technology, an eco-washing machine that works only with active oxygen and ozone, allowing wash jeans and shirts with vintage finishing, without using water or chemicals. In this line, the new laser technology will allow greater production compared with other ways of jean finishing such as manual scraping, spray or sandblasting. Laser offers high levels of productions. With laser technology, 100 or 200 of jeans can be produced per hour, while manual scraping produces only 10 units per hour, sandblasting 30 and spray 60. Specifically, the G2 technology allows saving per garment a 62% of Kw/h, a 67% of water (liters), an 85%
of chemical, as well as a 55% of production time. The environmental benefits that this new technology brings are spectacular. Six billions of units per year are produced in the world, it means that every jean consumes 70 liters of water, 1 kw/h and 150 grams of chemicals, this figure represents per year 420 million m3 of water, 6 billion kw/h and 900,000 tons of chemicals. If all the textile industry uses this new technology, the equivalent of 2 years of human consumption of water in Paris and 2 years consumption of electricity in Nepal could be saved per year, as well as 720,000.00 tons of chemicals products. Jeanologia has established itself as world leader in the development of technologies for denim for a long while ago. Currently it has costumers around the 5 continents and the exportation of machines and services represents 90% of the turnover. More than 1000 GFK laser system units have been installed in 45 countries around the world such as USA, Germany, Italy, Portugal, Brazil, India, China, Russia, Mexico, Japan, Morocco, Bangladesh and Colombia. The most important brands like Levi’s, Polo Jeans, Abercrombie & Fitch, Edwin Japan, Pepe jeans, Diesel, Hilfiguer Denim, Salsa Jeans, or great retailer like GAP, Uniclo or Zara, have trust in this Spanish company, using technologies developed by them.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
MAKALE
Techtextil 2011 fuarında koruyucu teknik tekstil ürünlerindeki gelişmeler Developments in protective technical textile products at Techtextil 2001 exhibition Prof. Dr. Mehmet KANIK / U.Ü. Mühendislik Mimarlık Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü
ABSTRACT Protectivetechnicaltextilesexhibited at Techtextil 2011 had a very important place among the other technical textiles. Materials used in production of protective technical textiles exhibited in Techtextil 2011 were outlined in the previous article.In this article,the protective technical textile products, especiallyfor protection against hightemperatureandflame, mechanicaleffects (cutting, puncture, explosion, etc.), bad weatherconditions(heavy rainfall, hot and cold), hazardous chemicals, nuclearandbiological effects, electricaleffects andelectr omagneticradiations,high-voltage,poorvisibility(traf fic), harmfuldustandparticles, oiland soil, UV rays, microorganisms andinsects have been outlined. 1. GİRİŞ 24-26 Mayıs 2011 tarihleri arasında Almanya’nın Frankfurt şehrinde gerçekleştirilen Uluslararası Teknik Tekstiller ve Dokusuz Yüzeyler Ticaret Fuarında, koruyucu teknik tekstillerin üretiminde kullanılan malzemeler konusunda tanıtılan çeşitli gelişmeler bir önceki yazıda ele alınmıştı. Bu yazıda ise fuarda koruyucu teknik tekstil ürünleri konusunda sergilenen bazı yeniliklere yer verilmektedir. Koruyucu teknik tekstil ürünleri fuarda oldukça geniş bir yer tutmuştur. Bu alanda, özellikle yüksek sıcaklık ve alev, mekanik etkiler (kesme, batma, patlama vb.), kötü hava şartları (aşırı yağış, soğuk ve sıcak), zararlı kimyasal maddeler, nükleer ve biyolojik etkiler, elektriksel etkiler ve elektromanyetik radyasyon, zayıf görünürlük (trafik),zararlı toz ve partiküller, yağ ve kir,mikroorganizmalar ve
76
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
UV ışınları gibi zararlı/tehlikeli/istenmeyen etkilere karşı insanların korunmasını amaçlayan ürünler yer almaktadır. Techtextil 2011’de bu alanda sergilenen gelişmeleri genel olarak aşağıdaki başlıklar altında toplamak mümkündür: - Klasik pasif koruma yanında, aktif koruma uygulamalarında belirgin bir yaygınlaşma eğilimi (akıllı tekstil uygulamaları; sensörler, LED’ler vb. yardımıyla). - Koruma seviyesindeki artış yanında, özellikle koruyucu giysilerde konfor ve estetik açısından da sağlanan artışlar. - Koruyucu teknik tekstillerin uygulama alanlarında genişleme. Burada bazı temel alanlara yönelik korucu tekstil ürünleri konusunda tespit edilebilen çeşitli gelişmelere yer verilecektir. 2. YÜKSEK ISIYA VE ALEVE KARŞI KORUYUCU TEKNİK TEKSTİLLER Bu alan koruyucu tekstiller içerisinde oldukça yaygın bir alana ve özel bir öneme sahiptir. Yapısal olarak yüksek ısıya dayanıklı ve alev almayan liflerden üretilen koruyucu tekstiller yanında, normal liflerden üretilen kumaşların güç tutuşurluk sağlayıcı çeşitli kimyasallar ile sonradan yanma özelliklerinin değiştirilmesi şeklindeki klasik uygulamalar bu fuarda da yaygın şekilde mevcuttu. Ancak, güç tutuşur özellik sağlayan özel membranlarla (filmler) tekstil mamullerinin laminasyonu yoluyla yüksek ısıya ve aleve karşı koruyucu teknik tekstillerin üretimi yönünde açık bir yaygınlaşma eğilimi de görülmektedir. Bu şekildeki bir uygulamanın oldukça kolay ve çevreci olduğu ve uluslar arası bir çok standardı ve ekolojik kriterleri sağladığı belirtilmektedir.
MAKALE
DartexCoatings Ltd. (İngiltere), MelaphosFR Fire-stop Membranes, adıyla geliştirdiği güç tutuşur membranlardan, yangına dayanıklı duvar kaplamalıklarıyla, su bazlı poliüretan binderlerle ve halojen içermeyen güç tutuşurluk sağlayıcı maddelerle geliştirdiği kaplanmış güç tutuşur kumaşları da yatak vb. ev tekstilleri olarak sunmaktadır. Seyntex-TechmaCoatings (Belçika) firması yeni geliştirdiği TechmaGreen FR markasıyla tanıttığı güç tutuşur kumaşların Oeko-Tex Class 1’e uygun olduğunu İddia etmektedir. Bu kumaşların %100 poliüretan güç tutuşur kaplama tekniğiyle elde edildiğini ve bu maddenin Oeko-Tex Class 1’e kayıtlı olduğunu bildirmektedir. En yüksek ekolojik kriterleri karşılayan bu kumaşların piyasada emsalinin olmadığı iddia edilmektedir. Concordia (Belçika) firması Protex gibi modakrilikbazlı lifler ile pamuk liflerinin karışımından ürettiği Flamacryl serisi koruyucu kumaşları fuarda sergilemiştir. Bu kumaşların standartların gerektirdiği aleve ve ısıya karşı koruma fonksiyonlarını yerine getirmeleri yanında aramidlerden üretilen kumaşlara göre daha yüksek konfor sağladığı iddia edilmektedir. Firmanın bazı ürünlerinde iletken öz lifleri içeren ipliklerin kullanıldığı ve ilaveten statik elektriklenmelere karşı da koruma sağladığı; laminasyonlu markaların ise ağır hava şartlarına karşı koruma sağladığı elirtilmektedir.Flamacryl serisi, yüksek görünürlük sağlayan kumaşlardan, petrokimya sanayinde ve yüksek gerilim hatlarında çalışanlara ve terör olaylarına müdahale eden güvenlik güçlerinin giysilerine kadar çok geniş bir alanda kullanılabilmektedir. OutlastEuropaGmbH (Almanya) firmasının Portekiz’li örme firması Sampaio&FilhosTexteis S.A. ile geliştirdikleri güç tutuşur kumaşlarda %60 Protekmodakrilikipikler ile %40 oranında Outlast viskoz lifleri kullanılmıştır. Bu kumaşların European EN ISO 14116 Index 3 standardına uygun güç tutuşurluk özellikleri yanında, daha yüksek konfor, nem yönetimi ve termal regülasyon sağladığı belirtilmektedir. Ayrıca, OekoTexStandard 100 ‘e de uygundur. Utexbel(Belçika) firması da ekolojik, kalıcı ve konforlu güç tutuşurluk sağlayan giysiler için farklı bir lif kompozisyonu kullanmıştır. Bu amaçla, Lavapro260 se-
risi kumaşlar para-aramid lifleri ile güç tutuşur özellikteki Lenzing FR liflerinin karışımından üretilmiştir. Böylece, koruma fonksiyonu yanında yumuşaklık ve serinlik hissi sayesinde kullanıcılara yüksek konfor sağlandığı belirtilmektedir. Yapılan manken testlerinde giysilerin vücuda çok düşük ısı geçirdiği, ikinci derece yanık oluşumunun daha az olduğu, 3. derece yanık oluşmadığı ve giysilerde açılma olmadığı tespit edilmiştir. Alevden/ısıdan uzaklaşan giysinin hızlı bir şekilde soğuduğu, giysi boyutlarında bir küçülmenin olmadığı, hatta aleve maruz kalan giysilerin bir miktar genişleyerek hava yastığı etkisi yaptığı da iddia edilmektedir. Özellikle metal sanayinde döküm, kesim, kaynak vb. alanlarda çalışanların aleve karşı koruyucu giysiler yanında yüksek sıcaklıktaki erimiş metal, sıcak kıvılcım, cüruf vb. sıçramalarına karşı da korunması büyük önem arzetmektedir. Bu amaçla fuarda farklı kompoziyonlara sahip koruyucu giysiler sergilenmiştir. Bunarın ortak özelliği, genellikle yüksek performanslı liflerden elde edilen kumaşlara çeşitli yöntemlerle/maddelerle kaplama veyalaminasyonyapılmış olmasıdır. Suntex New Fire firması (Çin) bu alanda cam liflerinden yapılan kumaşlar ve bu kumaşlar üzerine kullanım alanına bağlı olarak, metal (genellikle alüminyum), teflon, silikon, kauçuk, poliüretan, akrilik ve vinil gibi maddelerle kaplama veya laminasyon yapmaktadır. Kaplamanın türüne göre ürünlerin koruma sıcaklığı 180-550 oC arasında değişmektedir. Daha yüksek sıcaklık gerektiren alanlar için silika ve seramik liflerinden yapılan kumaşlar ile 1200 oC ‘ye kadar koruma sağlanmaktadır. New Fire firması dokuma kumaşlardan yapılan ürünler yanında, nonwovenyüzeyler ile cam ve silika liflerinden sırayla 550 ve 1200 oC‘ye dayanıklı dikiş iplikleri de üretmektedir. Dickson (Fransa) firması da yüksek radyant ısıya ve eriyik metal sıçramalarına karşı alüminyum kaplı koruyucu kumaşlar üretmektedir. Bunların genellikle yüksek gramajlı %100 para-aramid veya ön oksidasyonlu PAN ve para-aramiddokuma kumaşlar üzerine özel bir teknoloji ile alüminyum kaplanmasıyla geliştirilen ve yüksek koruma etkisine sahip kumaşlar olduğu belirtilmektedir.
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
77
MAKALE
FreudenbergNonwovens (Almanya) firması fuarda dokusuz tekstil yüzeyleri alanında çok sayıda yeni ürün ve gelişmeyi ziyaretçilere tanıtmıştır. Bunlar arasında, koruyucu teknik tekstil olarak kullanılmak üzere geliştirilen çeşitli ürünler de yer almaktadır. Örneğin, ViledonFireblocker taşıt tekstilleri (özellikle uçak ve tren) ile mobilya döşemeliğinde kullanılan güç tutuşur nonwoven kumaşlar olup birçok uluslar arası güç tutuşurluk standardını sağladığı (LOI ≥28) belirtilmektedir. Diğer bir ürün olan VileneFireblocker ise, yapısal olarak güç tutuşur özelliğe sahip olan yüksek performanslı dokusuz yüzeylerdir. Bunlar, melamin reçineleri ve aramid liflerinden su jetli bağlama yöntemiyle üretilen dokusuz yüzeylerdir. Vilene serisi ürünlerin çeşitli güç tutuşurluk standartlarını sağlaması yanında Oeko-TexStandard 100’e de uygun olup, özellikle güç tutuşur koruyucu giysilerin iç kısımlarında (tela vb.) kullanım için tavsiye edilmektedir. TorayTextileEuropafirması Techtextil 2011’de koruyucu giysi alanında yenilik olarak 2 farklı inovatifürün gurubunu tanıttı: ThermGuard High Visibility ve ThermGuardMoltenRepel. High Visibility serisi aleve ve yüksek ısıya karşı koruma yanında yüksek görünürlük sağlama özelliğine de sahiptir.Ayrıca, elektrik arklarına, statik elektriklenmeye ve küçük çaplı erimiş metal sıçramalarına karşı da koruyucu etkisi bulunmaktadır. Firma bu ürünlerinnefes alabilirlik, giyim konforu, mükemmel yıkama ve ışık haslığı ile yıkamaya karşı dayanıklılık özelliklerine de sahip olduğunu belirtmektedir. Ürünler floresans renklerde veya her çeşit normal renklerde olabilmektedir. High Visible serisi ürünler, elektrik ve gaz dağıtım işlerinde, demiryolu ve elektrik üretim tesislerinde, kimya ve petrokimya endüstrileri ile havayolları dolum tesislerinde çalışanlar için önerilmektedir. Toray firmasının patentli MoltenRepelserisi ürünlerin yüksek alev ve ısı koruması yanında, demir, alüminyum, kriyolit, bakır, magnezyum ve diğer metal eriyiklerinin küçük ve büyük çaplı sıçramalarına karşı yüksek koruma etkisi sağladığı belirtilmektedir. Bu kumaşların dizaynında meta aramid liflerinin termal koruma ve konfor etkisinden; teflon liflerinin de yapışmazlık etkisinden faydalanılmıştır. Bu bakımdan kumaşların iç yüzeyi m-aramid; dış yüzeyi de teflon liflerinden yapılmış olup, işçi üzerine sıçrayan metal eriyiğin itilerek yapışmasına ve dolayısıyla yakmasına izin verilmediği iddia edilmektedir. Fuarda sergilenen ilginç koruyucu teknik tekstil ürünlerinden bir tanesi de SecurasilPty Ltd. (Avustralya) firmasının geliştir-
78
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
miş olduğu yangın çantası “Firebag”’tir. Bu çantada J-SC RLB Silika (Rusya) firmasının yeni geliştirdiği; 1700 oC’de yumuşayan ve 1200 oC yüksek sıcaklığa karşı uzun süreli koruma sağlayabilen amorf silika bazlıSuperSil lifleri kullanılmaktadır. Avustralya ve Rusya’daki ilgili yangın koruma testlerini geçen bu çantanın yangında para ve kıymetli eşyaları yanmadan koruyabildiği belirtilmektedir. 3. GÜNEŞE VE UV IŞINLARINA KARŞI KORUYUCU TEKNİK TEKSTİLLER Küresel ısınmanın artmasıyla birlikte güneşe karşı koruma son yıllarda giderek artan bir öneme sahip olmuştur. Bu alanda çadır, tente, her çeşit güneşlikler, stor perde, dikey perde vb. ürünler eskiden beri kullanılagelen ve fiziksel koruma sağlayan tekstil mamulleri olup bu fuarda da yerlerini almışlardır. Fuarda bu ürünlerin ilave fonksiyonlara sahip olacak şekilde geliştirilen yeni generasyonlarını görmek de mümkün olmuştur. Örneğin, ışık yansıtma özelliği, ışık geçirmezlik (black-out), kısmi ışık geçirme (dim-out), enerji absorblama özelliği, anti UV, anti-mikrobiyal, güç tutuşurluk, kirlenmeye karşı dayanıklılık, düşük ses geçirme özelliği ve yıkamaya dayanıklılık gibi fonksiyonlara sahip ürünler de fuarda tanıtılmıştır. Genel olarak güneş ve UV ışınlarına karşı koruyucu kumaşlarda UV’ye dayanıklı lifler ve/veya kimyasallar kullanılmaktadır. Bu amaçla akrilik lifleri, PVC, PVDC, PES, pamuk vb. liflerden yapılan kumaşlara emdirme, kaplama ve laminasyon teknikleriyle fonksiyonel özellikler kazandırılmaktadır. Özellikle yağmura karşı da koruma gereken durumlar için PVC kaplı kumaşlar yaygın olarak kullanılmaktadır. Fuarda bu alanda ürün tanıtan çok sayıda firma arasında yer alan Mehler Technologies (Almanya) çatı olarak kullanılan gerdirmeli kumaşlardan çadırlara, güneş şemsiyelerinden katlanabilir tentelere kadar çok geniş bir alanda güneşe karşı koruma sağlayan özel kumaşlar üretmektedir. Güneşlikler (sunroof), güneş şemsiyesi, güneş yelkenleri, çadırlar ve balkonlarda güneşe karşı koruma için geliştirilen Airtex serisi kumaşlar %100 PES liflerinden dokunarak, akrilikle kaplanmakta ve teflon ile apre işlemine tabi tutularak su ve kir iticilik özellikleri elde edilmektedir. Kumaşların renkli olarak kaplandığı ve boyanmadığı, içerdiği UV stabilizatörleri sayesinde yüksek ışık ve hava şartları dayanımına sahip olduğu, ayrıca antimikrobiyal apre nedeniyle mantar ve maya üremesine izin vermediği belirtilmektedir.
MAKALE
Van Clewe (Almanya) firması güneşe karşı koruyucu kumaşlar alanında son derece geniş bir ürün gamını tanıtmıştır. Firma, stor ve dikey perdeler yanında panel ve katlamalı perdelikler için kaplamalı kumaşlar üretmektedir. Işık geçirmez (black-out), transparant, özel kaplamalı, desenli-desensiz; isteğe bağlı olarak ışık yansıtan, ışık absorblayan, güç tuşur, geç kirlenir, yıkanabilir, yüksek ışık haslıklı, sesi az geçirir vb. özelliklerde üretmektedirler. Fugafil Saran GmbH (Almanya) firması bu alanda fuarda Saran®-screen serisi stor perdelik kumaşları tanıtmıştır. Bu perdeliklerde PVDC liflerinden başka kullanım alanına uygun olarak cam lifleri, PVC, PET vb. liflerin de kullanılabildiği; güç tutuşur, yüksek UV ve kimyasal dayanımlı, uzun ömürlü ve yıkanabilir ürünler olduğu belirtilmektedir. SR Webatex (Almanya) firması da fuarda SR-Sunprotect serisi %100 UV’ye dayanıklı PES liflerinden yapılan kirlenmeye, sürtünmeye ve aşınmaya karşı dayanıklı, yağ itici özelliğe sahip koruyucu kumaşlarını tanıtmıştır. Bu kumaşların UV Standard 801 sertifikasına sahip olduğu, marine mavisi ile elma yeşili renklerinde ve yüksek ışık haslıklarında üretildiği belirtilmektedir. Rökona (Almanya) firması %100 PES kumaşlar üzerine alüminyum kaplamayla geliştirdiği kumaşların yüksek UV ve güneş ışınları yansıtma özelliği ile mükemmel koruma sağladığını belirtmektedir. İç kısmında kumaşın dokusu görünürken, dış kısmında çok ince alüminyum kaplama görünmektedir. Bu alanda yenilik sayılabilecek bir uygulama, Norafin (Almanya) firmasının ekolojik ve sürdürülebilir üretim felsefesine uygun olarak geliştirdiği keten dikey perdelerdir. Bunlar yaş keçeleştirme tekniğine göre üretilen dokusuz yüzey ürünlerdir. Ketenin doğal UV dayanıklılığı, serin tutma özelliği, parlaklığı (ışıklılığı) ve ses absorblama özelliğine yeni bazı özelliklerin ilave edilmesiyle bu ürünler ortaya çıkmıştır. Kumaşların yapısına doğal bir mineral bileşen ilave edilerek infrared ışınlarını %98 oranında yansıtmayı başardıklarını, ayrıca kumaşların UV ışınlarını da %99 oranında bloke ederek güneşe karşı mükemmel bir koruma sağladığı
ve bu yolla klima enerji giderlerinde düşüş kaydedildiği belirtilmektedir. Söz konusu kumaşlar her çeşit renkte ve güç tuştur özellikte üretilmektedir. 4. ASKERİ VE GÜVENLİK AMAÇLI KORUYUCU TEKNİK TEKSTİLLER Techtextil 2011 fuarında askeri ve güvenlik amaçlı koruyucu tekstiller alanında gerek malzeme ve gerekse kumaş ve bitmiş ürün olarak çeşitli firmalar ürünlerini sergilemişlerdir. Kamuflaj giysileri ve örtüleri (araçlar ve silahlar için), çadırlar ve brandalar, paraşütler, kurşun ve şarapnel parçalarına karşı balistik koruma, radar-infrared-termal kameraya görünmezlik, kimyasal-biyolojik-radyolojik-nükleer (CBRN) zararlara, elektromanyetik girişimlere (EMI), yangına ve yüksek ısıya, kötü hava şartlarına karşı, antimikrobiyal etkilere karşı koruma sağlayan çeşitli malzemeler ve ürünler ile termal konfor sağlayan kumaşlar bu alanda sergilenen başlıca koruyucu tekstillerdir. Bunlar doğrudan asker üniforması veya aksesuarı (çanta, şapka vs.) olarak kullanılabileceği gibi; çadır, branda ve uyku tulumu olarak; ya da çeşitli askeri silahlar ve araçlar için örtü malzemesi olarak da kullanılabilmektedir. Fuara katılan Türk firmaları arasında yer alan Öztek Tekstil A.Ş. oldukça geniş bir stand ve ürün gamıyla askeri tekstiller alanındaki ürünlerini tanıtmıştır. Spectra markasıyla sunduğu askeri tekstiller arasında hemen hemen yukarıda sayılan tüm koruyucu ürün gurupları yer almaktadır. Firma ayrıca, yangına karşı dayanıklı itfaiyeci elbiseleri ile yatak yüzü olarakantibakteriyel, kene-sivri sinek-böcek kovucu ve koku absorblayıcı kumaşları da tanıtmıştır. Seyntex (Belçika) firmasının itfaiye, polis ve askeri amaçlı olarak geliştirdiği koruyucu teknik tekstiller arasında askeri tekstiller önemli bir yer tutmaktadır. Firma esas olarak PU, PVC, silikon, akrilik, PU/PVC türü kaplamalarla çeşitli alanlar için koruyucu tekstiller üretmektedir. Kamuflaj giysileri ve ağlar, çadır ve uyku tulumları, kurşun geçirmez yelekler, NBC’ye karşı koruyucu ürünler üretmektedir. Teijin (Japonya) firması iyi bilinen yüksek performaslı p-aramid lifleri olan Twaron liflerinin balistik uygulamalarını tanıtmıştır. Twaron liflerinin standart denyelerde üretilen klasik tipleri yanında yüksek
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
79
MAKALE
tenasitelimikrofilament olanları da bulunmaktadır. Bunların yumuşak balistik korumada bir kilometre taşı olduğu; bunlardan yapılan ürünlerin kurşun, şarapnel parçaları ile kesmeye ve batmaya karşı mükemmel koruma sağladığı belirtilmektedir. Firma standart ve mikrofilamentliTwaron liflerinden imal ettiği oldukça farklı özelliklerde dokuma kumaşlar ile keçe kumaşlar da üretmektedir. Ayrıca, balistik koruma performansı geliştirilmiş çok katlı kaplama ve lamine edilmiş kumaşlar da firmanın ürünleri arasında bulunmaktadır. Bondcote Corporation (ABD) askeri tekstiller alanında kaplama, laminasyon ve kompozit yapılı çeşitli kumaşlar ve ürünler üretmektedir. BondBarrier markasıyla ürettiği kimyasal ve biyolojik zararlara karşı koruyucu kumaşlarda özel patentli membranlar (Saint-GobeinCoreTech) kullandığını ve en ağır askeri şartları yerine getirdiğini iddia etmektedir. Bunların güç tuştur, ışık geçirmez ve küflenmez özelliklerde tasarlandığı ve uyku tulumu, çadır vb. birçok alanda kullanıldığı belirtilmektedir. Firma ayrıca, IR yansımasına karşı, UV koruyuculu, içi görünebilir veya görünmez (black-out) çadırlık kaplama kumaşlar da üretmektedir. KusumgarCoprporate (Hindistan) firması da Techtextil 2011 fuarında askeri tekstiller alanında geniş bir ürün yelpazesi sunan firmalar arasındaydı. Çok farklı özelliklerde paraşüt kumaşları, askeri üniforma kumaşları, çadır, branda, uyku tulumları, kurşun geçirmez yelekler, battaniyeler, mühimmat torbaları, kasklar, sırt çantaları vb. askeri koruyucu malzemeler üretmektedir. Bu malzemelerin askeri personeli ve araçları kötü hava şartlarına, balistik zararlara, kimyasal savaşlara ve nükleer radyasyona karşı koruyacak şekilde üretildiği belirtilmektedir. ChemvironCarbon (İngiltere) firması aktif karbon liflerinden Zorflex markasıyla üretilen dokuma ve örme kumaşlar üzerine uzmanlaşmış olup bu ürünleri askeri alanda koruma malzemesi olarak da sunmaktadır. Aktif karbon lifleri, çeşitli gazlardan ve sıvılardan çok yüksek oranda organik ve inorganik molekülleri absorblama özelliğine sahip olması nedeniyle yüksek saflıkta bir koruyucu filtre olarak kullanılabilmektedir. Bu özelliğiyle tıp ve çeşitli endüstri kolları yanında askeri ve güvenlik alanlarında da özellikle kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer zararlara karşı korumada başarıyla kullanıldığı belirtilmektedir. Bu ürünler talep doğrultusunda, tere, mikrop üremesine, aleve, sıvılara karşı koruyucu özellikte ve nefes alabilir ve düşük gramajlı olarak üretilmektedir.
80
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
Norafin (Almanya) firması, koruyucu giysi alanında dokuma ve örme kumaşlara alternatif yenilikçi bir nonwoven kumaş geliştirmiş olup, ürünü “Norafin Komando” markasıyla tanıtmıştır. Norafin Komando serisi ürünlerde lif tipinin, karışım oranlarının ve kimyasal işlemlerin optimize edilerek çok geniş bir kullanım alanı için ideal ürünlerin sunulabildiği iddia edilmektedir. Ürünlerin, mükemmel güç tutuşurluk özelliği yanında, hafiflik, yumuşaklık ve dökümlülük, yıkamaya karşı dayanıklılık, nefes alabilirlik, yüksek aşınma, kopma ve yırtılma dayanımları gibi avantajlara sahip olduğu belirtilmektedir. Norafin Komando serisi ürünler başta askeri üniformalar olmak üzere, itfaiyeci kıyafetleri, aleve ve elektrik arklarına karşı koruyucu iş giysileri olarak tavsiye edilmektedir. 5. ZARARLI KİMYASALLARA KARŞI KORUYUCU TEKNİK TEKSTİLLER ContiTech AG (Almanya) firması sivil ve askeri personelin korunması için yeni geliştirdiği ContiBarrierSystem’i sergilemiştir. ContiTechElastomer Kaplama tekniğiyle geliştirilen bu yeni sistemin, özel elastomerikkompozit bir yapı ile ultra-ince bir polimer katmanının birleştirilmesiyle elde edildiği ve zararlı sıvı kimyasalları, gazları ve katıları geçirmeyen son derece dayanıklı bir yapıya sahip olduğu belirtilmektedir. Söz konusu kumaşların, klor, klorlanmış hidrokarbonlar ve amonyak gibi zararlı maddeleri geçirmediği; asit, alkali ve kuvvetli kimysallara karşı oldukça dayanıklı olduğu ve mükemmel yırtılma mukavemetine sahip olduğu iddia edilmektedir. Saint-Gobain (Fransa) firmasının PerformancePlastics bölümü, farklı alanlara yönelik yüksek performanslı koruyucu teknik tekstiller üretmektedir. Fuarda tanıtılan Coretech teknolojisi firmanın uzman olduğu floropolimer (PTFE) filmler ile çeşitli kumaşların, elastomerlerin veya polimerlerin kombinasyonu ile elde edilen kompozit yapılı ürün serisidir. Bunlardan ONESuitPro’nun, sıvı ve gaz halindeki zararlı kimyasalların ve biyolojik maddelerin penetrasyonuna karşı maksimum koruma sağladığı belirtilmektedir. Bu şekilde elde edilen ürünlerin 100’den fazla biyolojik ve kimyasal zararlı maddeye karşı koruma sağladığı belirtilmektedir. Bunların ayrıca, güç tutuşur ve yanmazlık, yıkamaya dayanıklılık, sağlamlık, esneklik, hafiflik, kullanım konforu ve kolay taşınabilirlik avantajları olduğu iddia edilmektedir. ShelterGuard marka ürünler askeri sefer çadırları, koruyucu barınak-
MAKALE
lar ve seyyar tıbbi birimler için geliştirilen tek katmanlı kumaşlardır. Bunların CBRN koruma özellikleri yanında, mükemmel UV dayanımlarının ve ışık geçirmeme özelliklerinin de olduğu belirtilmektedir. Seyntex N.V. (Belçika) firmasının TechmaCoating bölümü tarafından PU ve PVC kaplı veya lamine çeşitli teknik tekstiller üretilmektedir. Bunlar arasında klorlu dezenfektasyon maddeleri ile çalışanları (ilaçlama yapanlar) koruyucu giysiler için geliştirilen PU kaplı teknik tekstiller de bulunmaktadır. Bunların uzun süre klora karşı dayanıklı olduğu belirtilmektedir. 6. MEKANİK ZARARLARA KARŞI KORUYUCU TEKNİK TEKSTİLLER Son yıllarda fazlasıyla gündemi meşgul eden terörizmin etkisi teknik tekstillerle ilgili araştırmalarda da karşılık buldu ve “koruma+emniyet” konusunda fuarda ödüle layık görülen bir buluş ortaya çıkmış oldu. Fly-Bag adı verilen buluş Avrupa’lı çok sayıda kamu ve özel kurumun ortak araştırması sonucunda gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. Fly-Bag uçakların kargo ambarlarında meydana gelebilecek patlamalara karşı geliştirilmiş bir bagaj konteyneridir. Uçakların bagaj ambarında meydana gelebilecek bir patlama sırasında uçağın ve dolayısıyla yolcuların güvenliğini sağlamaktadır. Tekstil liflerinden ve kompozit malzemeden geliştirilen FlyBag son derece dayanıklı olup, uçaklardaki patlamanın etkisini belirgin şekilde azaltmakta ve hemen hemen her çeşit uçağa adapte edilebilmektedir. Çok katlı, hafif ve esnek yapısı ile patlamanın etkisini azaltması yanında ortaya çıkan gaz dalgalarını da kontrol altına alarak yok ettiği belirtilmektedir. Techtextil 2011’de kişisel koruma alanında ödül alan ilginç bir buluş da, kesilme tehlikesine karşı orman işçilerine sensörbazlı aktif koruma sağlayan bir koruyucu giysi olmuştur. HohensteinInstitute ve University of Bremen’in ilgili bölümlerinin işbirliği ile geliştirilen bu koruyucu kumaşta dışarıdan görünmeyen ve kullanıcı tarafından hissedilmeyen bir sensör katmanı yer almaktadır. Geliştirilen bu sensör katmanının herhangi bir tekstil mamulüne uygulanabildiği, manyetik alana karşı yüksek derecede duyarlı olduğu ve en küçük manyetik alanları bile
kaydedebildiği bildirilmektedir. Örneğin, ağaç kesimi sırasında, testerenin işçinin vücuduna belli bir mesafeden (5-10 cm gibi ayarlanabilir) daha fazla yaklaşması halinde motoru otomatik olarak durdurarak yaralanmaları aktif bir şekilde önleyebildiği iddia edilmektedir. 7. YÜKSEK GÖRÜNÜRLÜK SAĞLAYAN TEKNİK TEKSTİLLER Görünürlüğü geliştirerek emniyet sağlayan koruyucu giysiler gerek kamu (polis, asker, itfaiye, karayolları, acil kurtarma görevlileri vb.) ve gerekse çeşitli iş kollarında çalışan siviller için sürekli artan bir kullanım oranına sahiptir. Bu alana yönelik olarak geliştirilen çeşitli malzemeler ve tekstil ürünleri Techtextil 2011 fuarında çok önemli bir yer tutmuştur. Klasik görünürlük sağlayıcı giysiler çoğunlukla sarı, oranj ve kırmızı renklerde floresans boyalı kumaşlar ile fosfor içeren şeritlerden oluşmaktadır. Fuarda, klasik yüksek görüş sağlayıcı ürünler halen önemini korurken, bu alanda LED’lerin (lightemittingdiode; ışık yayan diyot) de yaygın olarak kullanılmaya başlandığı çok sayıda firmanın bu alanda ürünlerini sergilemesiyle anlaşılmıştır. LED teknolojisi ile bir yandan yüksek görünürlük sağlanırken, diğer yandan da estetik efektler elde edilmektedir. Bu alanda, “emniyet + koruma” fonksiyonlarıyla TITV Enstitüsü’nün (Almanya) öncülüğünde geliştirilen “interaktif polis yeleği” aynı zamanda akıllı tekstillere ait de tipik bir uygulamadır. Bunun amacı yol ve trafik kontrolü yapan polislerin güvenliklerinin artırılmasıdır. Koruyucu tekstil ürünü polisin el işaretlerini kötü ve karanlık hava şartları ile gündüzleri kolayca görülebilen ışıklı sinyallere dönüştürmektedir. Yelek üzerinde bulunan sensörler polisin hareketlerini algılayarak yelek üzerindeki LED’ler yardımıyla farklı ışık sinyalleri oluşturmaktadır. Örneğin kırmızı renk “dur” işareti, sağa veya sola yeşil okla geç işareti verilebilmektedir. Mevcut sistemde 6 çeşit işaret bulunmaktadır. LED’leri teknik tekstillerde kullanan bir diğer Alman enstitüsü de ITA (AachenUniversity) olup özellikle “Smart lightingjacket” adını verdikleri aktif spor için geliştirilmiş bir giysiyi fuarda tanıtmışlardır. Interactive Wear AG (Almanya),firması iLightX sistemi ile giysilere çeşitli renklerde LED’leri entegre ederek bir yandan
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
81
MAKALE
yüksek görünürlük ile emniyet sağlarken, diğer yandan yeni moda efektleri geliştirmektedir. Ayrıca, LED teknolojisini moda efektleri ve/veya yeni fonksiyonlar için halı, koltuk kılıfları ve perdelere de uygulamaktadır. Firma motosiklet sürücülerinin daha güvenli gece yolculuğu için geliştirdiği LED’li giysiler yanında 360o görünürlük sağlamak amacıyla etrafında yeşil/kırmızı renklerde LED’ler içeren kasklar da tasarlamıştır. Bir başka LED’li giysi üreticisi de TexrayIndustrielCo (Tayvan) olup, NeonMan adını verdiği teknoloji ile çeşitli giysilere, ayakkabılara, çantalara ve aksesuarlara emniyet yanında estetik de kazandırmaktadırlar. Bunların yıkamaya dayanıklı efektler olduğu belirtilmektedir. 8. KORUYUCU ELDİVENLER Çalışma hayatında kesme, aşınma ve yüksek sıcaklık ile çeşitli kimyasal maddelere karşı çalışanları korumada kullanılan endüstriyel korucu eldivenler önemli bir yer tutar. Aramid lifleri bu alanda kesilmeye, aşınmaya ve yanmaya (ısıya) karşı gösterdiği yüksek dayanım ile eskiden beri kullanılagelen liflerdendir. Kesilmeye karşı koruyucu eldivenlerde yüksek dansiteli polietilen lifleri de kullanılmaktadır. Yüksek sıcaklığa karşı koruyucu eldivenler konusunda uzman bir firma olan Ola SchutzhandsschuhGmbH (Almanya), 250 oC’den700 oC sıcaklığa kadar koruyabilen çeşitli eldivenler türleri üretmektedir. Genellikle para-aramid liflerinden yapılan eldivenlerle 500 oC’ye kadar kısa süreli koruma sağlarken, aramid-karbon karışımı veya alüminyum kaplı aramid kumaşlardan yapılan eldivenlerle 700 oC’ye kadar koruma sağlandığı belirtilmektedir. Firma yeni geliştirdiği Model 66 PV ve PV/AL serisi eldivenlerle aleve, yüksek ısıya ve mekanik zararlara karşı koruyuculuğun yanı sıra sıcak sıvılara ve buhara karşı da koruma sağlandığını belirtmektedir. Firma ayrıca kesilmelere karşı koruyucu eldivenler de üretmektedir. 9. ZARARLI MİKROORGANİZMALARA VE BÖCEKLERE KARŞI KORUYUCU TEKNİK TEKSTİLLER Fuara katılan çok sayıda firma hammadde ve ürün bazında gümüşün anti-mikrobiyal amaçlı uygulamalarını tanıtmışlardır. Bu alanda gümüş kullanımının önceki fuarlara göre oldukça yaygın-
82
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
laşmış olduğu dikkati çekmiştir. Gümüş kaplı tekstiller antimikrobiyal etkilerinin yanında, yüksek elektriksel iletkenlikleri ile elektromanyetik alanlara ve statik elektriklenmeye karşı da koruma sağlamaktadırlar. Ayrıca, ısıl iletkenliği sayesinde içerdeki ısıyı dışarı atma özelliği bulunmaktadır. Carolina Silver (ABD) firması bu alanda gümüş kaplı lifler ile gümüş kaplı iplik ve kumaşları tanıtmıştır. Yeni geliştirdiği gümüş kaplı stapel liflerin diğer tüm liflerle karışım yapılarak normal üretim hızlarında eğrilebildiğini belirtmektedirler. Firma, her çeşit kumaşa gümüş, bakır, kalay ve nikel kaplaması yapmaktadır. Aynı alanda, Unifi (ABD) firması da içerisinde saf gümüş bulunanmikrokapsülleriçeren normal ve mikro naylon liflerini tanıtmıştır. Bakteri, mantar ve toz akarların neden olduğu koku ve alerji gibi problemlerin çözümü için Schoeller firması Active>Silver™ teknolojisini sunmaktadır. Burada kullanılan gümüşün nano-gümüş veya koloidal gümüş olmadığı, doğala özdeş gümüş tuzları olduğu belirtilmektedir. Aktif gümüşün vücut florasına zarar vermeden kokuyu önlediği ve aynı zamanda kumaşı plastikleştirme ve hidrofilleştirme etkisi ile iyi bir nem yönetimi de sağladığı belirtilmektedir. Dokusuz yüzey üreticisi FreudenbergVliesstoffe (Almanya), Toz akarlarına (dustmites) karşı alerjisi olanlar için Evolon® markasıyla yatak kumaşı olarak kullanılmak üzere bir dokusuz yüzey kumaş geliştirmiştir. Kumaşın herhangi bir kaplama veya kimyasal madde kullanılmaksızın toz akarlarına karşı mükemmel bir fiziksel bariyer oluşturduğu iddia edilmektedir. Buluş, Avrupa Allerji Araştırma Merkezi (ECARF) tarafından ödüllendirilmiştir. Toz akarlarına karşı sıkı bir koruma sağlarken, yüksek nefes alabilirlik ve konfor özelliklerine de sahip olduğu belirtilmektedir. Poligien AB (İsveç) firması da özellikle çorap, ayakkabı astarı vb. için kalıcı ve etkili koku önleyen bir kumaş geliştirmiştir. Ürün esas olarak kokuya neden olan bakterilerin üremesini durdurarak koku oluşumunu önlemektedir. Bu amaçla geri kazanılmış gümüşlerden elde edilen doğal gümüş tuzlarının kullanıldığı, ürünün ekolojik olduğu ve vücuttaki faydalı mikroorganizmalara zarar vermediği belirtilmektedir. Techtextil 2011 fuarında gözde olan konulardan birisi de zararlı böcek ve haşerelere karşı koruma sağlayan tekstiller
MAKALE
olmuştur. Bu amaçla çeşitli kimyasallar ve geliştirilen tekstil ürünleri ziyaretçilere tanıtılmıştır. Devan (Belçika) firmasının İnsecta serisi kimyasalları ile sivri sinek, kene, güve, tahta kurusu, kelebekler ve halı böceklerine karşı etkin koruma sağlandığı belirtilmektedir. Schoeller firmasının bu alandaki yeniliği de kene, sivrisinek ve hatta güvelere karşı güvenli bir koruma sağlayan InzecticTM apre teknolojisidir. Bu ürünle işlem gören bir tekstil mamulü ile kene temas ettiği zaman hızlı bir şekilde onu felç eder ve öldürür. Benzer şekilde, kumaş üzerine konan sivri sinek sayısını da belirgin şekilde azaltmaktadır. Ayrıca, yünlü kumaşların güveye karşı korunması açısından da faydalı olduğu iddia edilmektedir. 10. HİJYEN VE KONFOR SAĞLAYAN TEKNİK TEKSTİLLER SchoellerTextil AG (İsviçre) firması son yıllarda tabiattaki modelleri esas alarak tekstilde önemli yenilikleri hayata geçiren bir firma olarak bilinmektedir. Firma konfor alanında bilinen bazı buluşları yanında ilk defa tanıttığı çeşitli yenilikleri de fuarda sergilemiştir. Bunlardan bir tanesi “EnergearTM” olup, bununla kumaşa özel bir mineral matriks uygulanmakta ve kumaş vücut tarafından yayılan uzak IR (FIR) ışınlarını vücuda geri yansıtmaktadır. Bu sayede, vücutta kan sirkülasyonunun, kandaki oksijen oranının ve kan yenilenmesinin arttığı; vücudun fiziksel aktivitelerde çabuk ısındığı, konsantrasyonun arttığı ve kullanıcının kendisini daha iyi hissettiği iddia edilmektedir. Firmanın fuar ve sempozyumda sunduğu bir diğer yeni gelişme de, iLoad® sistemidir. Bu sistemde kumaş önce yıkamaya karşı dayanıklı bir taşıyıcı materyal ile kaplanmakta ve daha sonra buna faydalı veya tedavi edici aktif maddeler basit yıkama makinelerinde bile yüklenebilmektedir. Aktif madde kullanım sırasında kontrollü şekilde salınarak etkisini göstermektedir. Kumaş üzerindeki aktif maddenin azalması veya tükenmesinden sonra kumaş yıkandığında tamamen aktif maddeden temizlenmekte ve tekrar basit bir yıkama programı ile istenen aktif madde yeniden kumaşa yüklenebilmektedir. Bu buluşun kullanılacak aktif maddenin türüne göre sağlıklı yaşam uygulamaları, tedavi, iş kıyafetleri ve spor kıyafetlerinde kullanılabileceği belirtilmektedir.
Schoeller AG’nin daha önceden bilinen Coldblack® teknolojisi de yeni bazı fonksiyonlar ve uygulamalarla fuarda tanıtılmıştır. 2008 yılında tanıtılan bu teknoloji ile koyu renkli kumaşların güneş ışığını absorblaması belirgin şekilde düşürülerek vücudun ısınması da azaltılmaktadır. Örneğin, Coldblack uygulanan bir tişörti giyen kişinin normale göre yarı yarıya daha az terlediği iddia edilmektedir. Uzun süre güneş ışığı altında kalan kişileri UV (30 UV koruma faktörüne sahip) ışınlarına karşı koruyarak güneş yanıklarından ve deri zararlarından koruduğu ve “bluesign” kriterlerine uygun çevreci bir yöntem olduğu da bildirilmektedir. Hâlihazırda spor, moda ve iş kıyafetlerinde kullanılan teknolojinin otomobil tekstilleri ile açık hava tekstillerinde kullanılması için çalışmaların devam ettiği bildirilmektedir. Schoeller ve CHT/Bezema işbirliği ile Coldblack teknolojisi küp (indantren) boyalı kumaşlara uygulanmış ve güneş altında çalışan görevliler, askerler için ileri koruma fonksiyonları yanında olağanüstü renk haslıklarına da sahip kumaşlar elde edilmiştir. Dolayısıyla daha önceki Coldblack ürünlerin endüstriyel yıkamalarda solma dezavantajı bu gelişmeyle giderilmiş bulunmaktadır. Schoeller AG, gelişmiş koruma fonksiyonlarına sahip 7 katlı yeni bir kompozit kumaşı da yenilik olarak tanıtmıştır. Buna göre kumaşın deriye bakan ilk 3 katı yalıtım ve klima (konfor) sağlayıcı, 4. katı kullanım alanına uygun iş giysisi ve 5-7. katları rüzgâr, yağmur ve soğuğa karşı koruma fonksiyonlarına sahip olacak şekilde dizayn edilmiştir. Kötü hava şartlarına karşı koruma giysileri için geliştirilen bu kumaşların tasarımında doğal ve yapay liflerin akıllı bir teknolojiyle kombine edildiği; su ve rüzgâr geçirmeyen, kir itici, ısı yalıtımı gibi fonksiyonel özellikleri yanında, kumaşların hafif gramajlı, yırtılmaya ve aşınmaya karşı da mukavemetli olduğu iddia edilmektedir. Konfor alanında bir başka İsviçre firması olan ChristianEschler AG de 3 katlı bir konfor/koruma kumaş yapısı geliştirmiştir. Buna göre vücuda temas eden birinci katın görevi vücuttaki fazla nemi hızlı bir şekilde absorblayarak orta kata yaymaktır ki, böylece vücut serinletilmektedir. İkinci katmanın esas görevi ise, sıcaklığı korumak için yalıtım görevi görmektir. Bu katman birkaç tabakadan oluşabilmektedir. Son (üst) katman ise kullanıcıyı yağmur, rüzgar, soğuk,
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
83
MAKALE
sıcak, UV ışınları ve aşınma gibi mekanik etkilerden korumaktır. Bu giysilerle kullanıcıların hoşlandığı optimum mikroklimanın sağlandığı; günlük aktivitelerini dinamik, verimli ve konforlu olarak yerine getirebildiği iddia edilmektedir. 11. DİĞER GELİŞMELER VE YENİLİKLER Bu fuarda koruyucu teknik tekstillerde göze çarpan önemli özelliklerden birisi de çok fonksiyonlu koruma efektlerinin önceki fuarlara göre daha fazla yaygınlaşmış olmasıdır. Çok fonksiyonlu koruyucu tekstiller alanında Trans-Textil (Almanya) Topaz serisi çeşitli ürünleri ve gelişmeleri tanıtmıştır. Firma 2 yıl önce geliştirdiği çift katmanlı mikro gözenekli PTFE membranlarılaminasyon yoluyla çeşitli koruyucu teknik tekstil alanlarına uygulamıştır. Örneğin Topaz Powerguardgüç tutuşurluk ve su iticilik özelliklerine ilaveten yanıcı petrol ürünlerini itici özelliği ile itfaiyeci kıyafetleri yanında petrol rafinerilerinde çalışanlar ve terör olaylarına müdahale eden (molotof kokteyli vb. karşı) güvenlik görevlilerinin koruyucu giysilerinde de kullanılmaktadır. Benzer şekilde Topaz Dual Guard, klasik su, kir ve yağ iticilik özellikleri yanında grafit ve yağ lekelerinin yıkamayla kolay uzaklaşma özellikleri sayesinde yüksek görünürlük sağlama etkisini daha uzun süre devam ettirebilmektedir. Topaz serisinin ilginç bir ürünü de Windworker olup, yüksek nefesalabilirliğine karşılık, düşük hava geçirgenliği, yüksek ısı izolasyonu, kalıcı su ve leke iticilik özellikleri ile soğuk ve sıcak şartlarda çalışanlar için koruma sağlamaktadır. Trans-textil firması ayrıca, aktif ve pasif lazer ışınlarına karşı koruyucu bir tekstil ürününün geliştirilmesi üzerine yürütülen bir projede de çalıştığını belirtmektedir. Kermel (Fransa) firması meta-aramid liflerinden çeşitli koruyucu giysiler geliştirmiştir. Bunlar arasında en ilginç yenilik olarak Kermel Denim gösterilmektedir. Yapısal olarak sağlam ve güç tutuşur olan bu kumaşlar aynı zamanda konfor ve estetiği ile de dikkati çekmektedir. Kermel Denim kumaşlar petrokimya, elektrik ve gaz işlerinde çalışanlar için koruyucu giysi olarak tavsiye edilmektedir. Firmanın A 90/200 türü kumaşı da özellikle yüksek gerilim hatlarında çalışanları elektrik arklarından koruma-
ya yönelik meta-aramidbazlı ürünlerdir. Bunlara ayrıca su ve yağ iticilik özellikleri de kazandırılmış bulunmaktadır. SSM IndustriesInc.(ABD) firması başta Amerikan ordusuna olmak üzere askeri, endüstriyel, itfaiye, spor vb. alanlar için, aleve, yüksek ısıya ve kesmeye karşı koruma sağlayan örme ve dokuma kumaşlar üretmektedir. Firmanın Techtextil fuarında sunduğu en son yenilik patent başvurulu Pro-Fil FR kumaşlarıydı. Oldukça düşük gramajlarda bile yeterli güç tutuşurluk etkisi sağlayabilen bu kumaşlar yapısal olarak güç tutuşur özellikte olan filament ipliklerden üretilmekte, ancak lifin yapısı hakkında bilgi verilmemektedir. Kumaşlar örme veya dokuma olabilmektedir. Normal güç tutuşur kumaşlardan farklı olarak alev karşısında erime ve damlamanın olmaması, yüksek ısı karşısında çok az çekmesi, UV’ye dayanıklı olması, yüksek emme yeteneğinde ve basılabilir olması, floresans renkler dahil parlak renklerin mümkün olması önemli avantajları olarak sayılmaktadır. Bu kumaşların özellikle yüksek görünürlük sağlayan, elektrik arklarına karşı koruyan ve güç tutuşurluk aranan koruyucu iş kıyafetlerinde kullanımı tavsiye edilmektedir. Argar (İtalya) firması koruyucu giysilik teknik tekstil üretiminde kullanım konforunu ön planda tutan firmalardan birisi olarak dikkati çekmekte ve genellikle örme tekniğiyle koruyucu kumaşlar geliştirmektedir. Örneğin, ShieldTes serisi kumaşlar sadece antistatik koruma sağlarken, Tes-firESD serisi kumaşlar ise antistatik ve güç tutuşur özelliklerde üretilmektedir. Firmanın HVis-Tes serisi yüksek görünürlük sağlayan kumaşları çift katlı örme tekniğiyle üretilmektedir. Bunların ön yüzü sarı, oranj ve kırmızı floresans renklerde olmakta ve arka yüzü örneğin %100 pamuk ipliklerinden oluşmaktadır. Bunların floresans özelliklerinin UNI EN471 standardını karşıladığı belirtilmektedir. HeiQ (İsviçre) firması son yılların çevre felaketlerinden kabul edilen petrol sızıntılarına karşı “Oilguard” isimli bir non-woven kumaş geliştirmiştir. Kumaşın en önemli özelliği yağ absorblaması olup, ayrıca yırtılmaya karşı yüksek dayanımlı ve su itici özelliktedir. Kumaşın İsviçre Teknoloji Ödülüne sahip olduğu ve 2010 yılında Meksika Körfezi’nde yaşanan petrol felaketinde test edildiği belirtilmektedir.
12. REFERANSLAR: 1. Techtextil News, Fuar Resmi Gazetesi, 24-26 Mayıs 2011. 2. Smart TextilesandNanotechology, International NewslettersLtd, Mayıs 2011. 3. Fuar resmi web sitesi (http://techtextil.messefrankfurt.com/frankfurt/en/besucher/messeprofil.html) 4. İlgili firmaların teknik yayınları ve katalogları. 5. Fuar basın bültenleri Teşekkür: Bu yazının hazırlanmasına vesile olan Techtextil 2011 Frankfurt fuarına yapmış olduğum ziyareti finanse eden Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliğinin Yönetim Kuruluna en içten teşekkürlerimi sunarım.
84
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
MAKALE
İki iplik futter örme kumaşların kullanım ve üretim performansına etkisi olan parametrelerin tespit edilmesi Determination of the parameters having effect on the production and usage performances of 2-Thread fleece futter knitted fabrics Onur BALCI, Ğassan ASKER / Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Tekstil Mühendisliği Bölümü, K.Maraş ÖZET Makale kapsamında, günlük kullanım için dış ve spor giysi sınıfında sık olarak tercih edilen %100 pamuklu iki iplik örme kumaşların üretim parametreleri üzerine yürütülen deneysel bir çalışma, sonuçlarıyla birlikte özetlenmiştir. Çalışmada, özellikle iki iplik örme kumaşı oluşturan ve arka yüzde yer alan Ne10 numara openend ipliğin hammadde özellikleri, niteliği ve kumaşın terbiye dairesinde gördüğü yaş ve kuru işlemler değişken olarak alınmış ve üretilen numune kumaşlar üzerine uygulanan bazı fiziksel testlerden (gramaj, patlama mukavemeti, aşınma dayanımı vb..) ve görsel analizlerden alınan sonuçlar çıktı olarak kullanılmıştır. Böylece elyaf ve iplik özelliklerinden başlayarak, terbiye proseslerinin de dahil olduğu bir çerçevede, bu tip kumaşların nihai performans özelliklerini etkileyen üretim parametreleri hakkında yorum yapılmaya ve girdiler ile çıktılar arasında bir ilişki kurulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: İki iplik (futter) örme kumaş, Pamuk telefi, Patlama mukavemeti, Selülaz enzim, HVI. ABSTRACT In the context of the article, the results of an experimental study applied about the production parameters of 100% cotton two thread fleece knitted fabrics preferred as outwear and sport wears for daily usage were summarized. In the study, especially, the raw material properties of the Ne10 open-end yarn placed in the back side of the fleece fabric and the wet and mechanical
86
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
finishing processes were accepted as variable, and the results taken from physical tests (bursting strength, abrasion resistance etc..) and visual analyses applied to the specimens were used as outputs. Thus, it was tried to make comment about the production parameters (beginning from the properties of the fibre and yarn to the finishing processes) affecting the final performance properties of these kinds of fabric and establish a correlation between inputs and outputs. Key Words: Two thread (futter) knitted fabric, Cotton waste, Bursting strength, Cellulase enzyme, HVI (High Volume Instrument). 1. GİRİŞ Son yıllarda moda trendlerine de bağlı olarak örme kumaşların kullanımı ve tüketimdeki talebi artış göstermiştir. Buna bağlı olarak da bilim insanları örme kumaşlar üzerine birçok çalışmaya imza atmışlardır. Bu çalışmalar; örme kumaşlardaki may dönmesi problemlerinin ve çözümlerinin ortaya konması, örme kumaşlardaki boyutsal stabilite problemlerinin ve çözümlerinin tespit edilmesi, örme kumaşların fiziksel özelliklerini etkileyen parametrelerin ve bu tip kumaşların termal özelliklerinin incelenmesi olarak ana başlıklara ayırmak mümkündür [1–16]. Özellikle bu çalışmada inceleme imkanı bulunan iki iplik ve bunun benzeri örme kumaşların, kışlık günlük kullanım giysileri, spor ekipmanları, ev giysileri, sweatshirtler, kışlık pijamalar için üretimi yaygınlaşmıştır.
MAKALE
İki iplik tipi kumaşların kullanım açısından; termal özellikleri, hava geçirgenlik kabiliyetleri, boyut stabilitesi özellikleri ve dayanım özellikleri (patlama, aşınma vb..) önem kazanmaktadır [17-21]. Bilindiği üzere iki iplik, üç iplik gibi konvansiyonel örgü yapısına sahip olmayan örme kumaşların birçoğu kullanım yerine de bağlı olarak (özellikle kışlık giysi kullanımında) arka yüzü şardonlanmış olarak tercih edilmektedir. Bu tip kumaşlarda Ne10 numara olarak seçilen ve kumaşın arka yüzünü oluşturan open-end ipliğin, özellikle maliyet kaygılarıyla iplikhanelerde telef karışımlı olarak üretilmesinin tercih edildiği bilinmektedir. Bunun yanında pamuklu örme kumaşın yaş işlem prosesinin doğası gereği, kumaşlara terbiye dairelerinde enzimatik işlem uygulanmaktadır [8, 22]. Sayılan bu üç parametre kumaşın kullanım özelliklerini iyileştirirken, beraberinde üretim şartlarını da zorlaştırmaktadır. Örneğin kumaşın arka yüzüne uygulanan şardon, materyale hacimlilik kazandırmakta, yalıtım özelliklerini iyileştirmekte, kışlık kullanımda sıcak tutma gibi olumlu termal özellikler kazandırmaktadır. Enzimatik işlemler de kumaşın üst yüzeyinin görünümünü iyileştirmekte ve boncuklaşma eğilimini azaltmaktadır. Arka yüzeyde telef karışımlı olarak kullanılan Ne10 numara iplik ise üretim maliyetini optimize etmektedir. Tüm bu olumlu yaklaşımın yanında bu prosesler bazı işlemsel zorlukları da beraberinde getirmektedir. Telef döküntü elyaf olarak bilinen ve kalite özellikleri düşük olan elyaftır. Bu tür bir hammaddeyle üretilmiş olan kumaş arka yüzünün şardonlanıyor oluşu da özellikle üretim verimi açısından olumsuz etkiler yaratabilmektedir. Ancak telef yüzdesi ve şardon işleminin olumsuz olarak prosesi etkilenmesinde bir diğer önemli etken de kumaşa uygulanan ve selüloz yapısını bozarak etkisini gösterdiği bilinen selülaz esaslı enzimatik işlem olabileceği düşünülmektedir [23–27]. Biyoparlatma (selülaz esaslı enzimatik işlem) işlemine tabi tutulan ve dayanım özelliklerinde kayıplar oluşmuş örme kumaşın arka yüzünün, özellikle şardon gibi ağır mekanik etkiye sahip bir prosesle karşılaşınca, bu yüzü oluşturan iplik yapısındaki telef yüzdesine de bağlı olarak yapısal deformasyonlara uğrayabildiği, işletmelerde yapılan fiili incelemelerde tespit edilmiştir. Bu yapısal deformasyonlar; kumaşın şardon prosesi esnasında kopması, Ne10 numara arka ipliğin şardonlama sırasında tamamen veya kısmen dökülmesi, istenilen şardon efektinin verilememesi olarak sayılabilmektedir. Çalışma kapsamında üretilen kumaşlara gramaj, patlama mukavemeti, aşınma dayanımı, görüntü ve kumaş analizi gibi fiziksel testler/analizler uygulanmıştır. Tüm bu verilerden yola çıkarak çalışma kapsamında, iki iplik örme kumaşlar için seçilen open-end ipliğin üretilmesinde kullanılacak telef karakterli pamuk elyafının özelliklerinin belirlenmesi, üretilen bu örme kumaşın hangi terbiye proseslerine karşı hassas olduğu ve bu hassasiyetin iplik ve elyaf kalite özellikleri ile ilgisinin olup olmadığı belirlenmeye çalışılmış ve sanayi üretimini doğru yönlendirme adına çeşitli tavsiyelerde bulunulması amaçlanmıştır.
Şekil 1. Numune kumaş örgü yapısı
2. MATERYAL VE METOT Bu tip örgüler futter (astarlı) örgüler olarak da adlandırılmaktadır. Eşofman ve sweatshirt üretiminde yaygın olarak kullanılan iki iplik örgüler, ilmek+askı+atlama kombinasyonundan meydana gelmektedir. Çalışmada %100 pamuklu iki iplik örme kumaşların üretim ve kullanım performansını etkileyebilecek bazı parametreler üzerine bir deney planı kurulmuş, bu doğrulta üretim yapılmış ve kullanılan elyaf ve üretilen iplikler ve numune kumaşlar üzerine çeşitli testler uygulanmıştır. Çalışmada dört tip elyaf kullanılmıştır. Bunlardan birincisi üst iplik olarak adlandırılan ve Ne20 numara olarak üretilecek iplik için kullanılacak, Amerikan menşeli pamuk elyafıdır. Diğerleri ise alt iplik olarak adlandırılan ve Ne10 numara olarak üretilecek iplik için kullanılacak Amerikan menşeli pamuk elyafı ve alt iplik üretiminde kullanılacak elyaf boyu 22 mm ve 24 mm olan telef karakterli liflerdir. Telef lifler, tarak makinesinden elde edilen şapka telefidir. Bu liflerden Ne20 numara ve Ne10 numara olmak üzere temelde iki tip iplik, open-end eğirme prensibi ile üretilmiştir. Ne20 numara olarak üretilen ve örgünün ön yüzünü oluşturacak iplikler Amerikan pamuğundan eğrilmiştir. Üretilen tüm örgü kumaşlar için aynı tip Ne20 numara iplik kullanılmıştır. Çalışma için yedi tip alt iplik üretilmiştir. Alt iplikler üretilirken telef miktarının etkisinin araştırılabilmesi için, telef miktarı değişken olarak seçilerek üretim yapılmıştır. Tablo 1’de alt ipliklerin üretim planı verilmiştir. İplik üretimleri İSKUR (Kahramanmaraş) Open-End iplik üretim işletmelerinde gerçekleştirilmiştir. Tablo 1’de verilen alt iplikler ile üst iplik ise tüm kumaşlarda Ne20 aynı tip iplik kullanmak üzere, yuvarlak örgü makinesinde, aynı ende, 30 pus, 22 fein, 90 sistem makine ayarlarında, tüm tiplerde aynı ilmek uzunTablo 1. Ne10 numara alt iplik için üretim planı
İplik No
Normal Pamuk Elyafı%
Telef Pamuk Elyafı %
Telef Elyaf Uzunluğu (teorik) (mm)
İ1
100
0
--
İ2
30
70
İ3
50
50
İ4
70
30
İ5
30
70
İ6
50
50
İ7
70
30
22
24
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
87
MAKALE
Tablo 2. Üretilen iki iplik örme kumaş tipleri Ham Kumaş No
Üst İplik Türü
H1
Alt İplik Türü (Bkz. Tablo1)
Fiili ilmek sıklığı (tel/cm)
Fiili çubuk sıklığı (tel/cm)
Fiili gramaj (gr/m2)
İ1
24
38,6
263
H2
İ2
24,4
39,1
259
H3
İ3
23,7
37,5
257
H4
İ4
23,9
38,1
254
H5
İ5
24,7
37,8
265
İ6
24,1
37
256
İ7
23,9
37,4
261
H6 H7
Ne20 Open-End İplik
luğu korunmak üzere, yedi tip iki iplik (20/10) örme kumaş üretilmiştir. İplik besleme miktarları ön 300 cm/ tur, arka 170 cm/tur olarak belirlenmiştir. Örme makinesinin iğne adedi 2088 olup, markası Pilotelli’dir. Tablo 2’de üretilen kumaşlar, fiili sıklıkları ve gramajları verilmiştir. Kumaşların örülmesi İSKUR Örme (Kahramanmaraş) tesislerinde gerçekleştirilmiştir. Üretilen bu kumaşlar ham kontrolden geçtikten sonra, terbiye dairesine sevk edilmişlerdir. Her tipten 20’şer kg olmak üzere, toplam 140 kg kumaş üretimi yapılmıştır. Terbiye dairesine alınan ham kumaşlar, temelde iki hat üzerinden terbiye dairesinde yürütülmüştür. Bunlardan biri enzimsiz, diğeri ise selülaz enzimli hattır. Kumaşı iki farklı hat üzerinden işleme tabi tutarak, enzim işleminin kumaş ve üretim performansı üzerindeki etkisi incelenmeye çalışılmıştır. Tablo 3’de numune kumaşların terbiye dairesinde gördüğü işlemler verilmiştir. Terbiye işlemleri BİL-KUR Tekstil (Kahramanmaraş) örgü terbiye işletmesinde gerçekleştirilmiştir. Terbiye dairesi çıkışında toplam 63 adet numune kumaş elde edilmiştir. Terbiye dairesinde yaş işlemler, 1/8 flotte oranında, jet boyama makinesinde çektirme yöntemine göre gerçekleştirilmiştir. Ham örme kumaş terbiye dairesinde sırasıyla, kasar, antiperoksit, boyama, yıkama ve kimyasal bitim işlemlerinin reçetesi verilmiştir. Kimyasal bitim olarak yumuşatma, mekanik bitim olarak da sırasıyla şardon ve sanfor prosesleri uygulanmıştır. Selülaz enzim uygulamasında, enzim 0,5 gr/l derişimde, pH 4,5-5’de, 55°C’de, deaktivasyon işlemi ise 80°C’de yapılmıştır. Reaktif boyama prosesinde ise izoterm boyama grafiği 60°C’de uygulanmıştır. Kalite kontrol testleri, elyaf numuneleri için USTER HVI’da, iplik numuneleri için ise USTER Tester 4 ve
Tensojet’de uygulanmıştır. Kumaşlara ise; gramaj (TS 251), en ölçümü, sıklık (TS 250), patlama mukavemeti (BS EN ISO 13938-2), Martindale aşınma dayanımı kütle kaybı prensibine göre (TS EN ISO 12945-2), kumaş yapısal analizi, görüntü analizi olmak üzere çeşitli fiziksel testler uygulanmıştır. 3. BULGULAR 3.1. Elyaf Özellikleri (HVI Sonuçları) Tablo 4’de, çalışmada kullanılan dört tip pamuk elyafının HVI cihazından alınan test sonuçları verilmiştir. HVI sonuçları incelendiğinde, Ne20 ve Ne10 iplik için kullanılan Amerikan pamuğunun eğrilebilirlik indeksinin (SCI), telef liflere göre oldukça yüksek olduğu görülmektedir. SCI değeri, liflerin genel karakterinin belirlenmesinde, elyafın eğrilme kabiliyeti ve mukavemeti hakkında ön bilgi veren en önemli kalite parametrelerinden birisidir. Elyafın ortalama kalitesi ortaya konmaktadır. Çünkü SCI ölçülen değil, farklı HVI sonuçlarından yola çıkılarak, elyafın eğrilme kabiliyetini ortaya koymak için hesaplanan bir kalite parametresidir. Daha yüksek indeks değeri, daha mukavim ve eğirme prosesi verimli iplik anlamına gelmektedir. Bu gerçekten hareketle, çalışma için telef içermeyen hammadde ile üretilen open-end ipliklerin daha kaliteli ve eğirme esnasında daha problemsiz olacağını göstermektedir. Elyafların ortalama inceliklerine (Mic.) bakıldığında, dört elyafın da orta incelikte olduğu söylenebilmektedir. Ayrıca, eğrilebilirlik ve elde edilen ipliğin kalitesinin belirlenmesinde çok önemli bir parametre olan lif uzunluğu (Len.) karakterlerine bakıldığında, telef liflerin kısa elyaf sınıfına girdiği, normal elyaf olarak adlandırılan lif gruplarında ise uzunluğun, orta sınıfta olduğu söylenebilmektedir. Diğer parametreler
Tablo 3. Ham kumaşlara uygulanan yaş ve mekanik terbiye prosesleri Proses No
Proses Adı (Hat 1)
P1 P2
Proses Adı (Hat 2) Peroksit Kasar + Antiperoksit (ortak)
— (Yok) (K1–K7)
Enzimatik (Selülaz) Biyoparlatma (KE1–KE7)*
P3
Boyama + Yıkama + Kimyasal Bitim (ortak) (B1–B7) ve (BE1–BE7)*
P4
Şardon (ortak) (Ş1–Ş7) ve (ŞE1–ŞE7)*
P5
Sanfor - Mamul (ortak) (M1–M7) ve (ME1–ME7)*
*”E” ile gösterilen numuneler enzimatik işlem görmüş örgü kumaşları temsil etmektedir.**K-Kasarlı, B-Boyalı, Ş-Şardonlu, M-Mamul
88
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
MAKALE
Tablo 4. Çalışmada kullanılan pamuk liflerinin HVI sonuçları HVI Parametreleri Hammadde Tipi
Mic.
Len.
Str.
Unf.
SCI
Amt
SFI
Elg
Rd
+b
Ne20 İplik İçin
4,54
27,68
28,66
81,6
115
1343
8,84
6,44
76
7,6
Ne10 İplik İçin
4,88
27,05
27,8
80,9
113
431
8,5
6,8
76,9
7,2
24 mm pamuk telefi
5
24,1
24,3
74,8
58
465
15,5
8,1
63,5
9,8
22 mm pamuk telefi
4,52
22,1
23,1
74,5
53
372
17,7
7,8
62,1
8,2
açısından HVI sonuçları incelendiğinde, Ne20 OE ipliğinin ve Ne10 ipliğinin telefsiz kısmının üretilmesinde kullanılan liflerin orta düzeyde üniform olduğu, diğerlerinin ise çok düşük üniformitede olduğu, kısa elyaf indeksleri (SFI) açısından değerlendirme yapıldığında ise telef liflerin düşük, Amerikan pamuğunun ise yüksek kalitede olduğu vurgulanabilmektedir. Nihai ürünün dayanımının belirlenmesinde en önemli lif karakterlerinden biri olan mukavemet değerleri (Str.) açısından ise, telef liflerin vasat-güçsüz, Amerikan menşeli liflerin ise sağlam karakterde olduğu söylenebilmektedir.
ğu Tablo 1’de görülmektedir. Özellikle iplik Rkm değerlerine, kopma kuvvetine ve düzgünsüzlük değerlerine bakıldığında bu sonuca varmak oldukça kolaydır. İplik bünyesindeki telef elyaf oranı arttıkça, toplam iplik kalitesi düşmüştür. Ayrıca, lif boyunun düşük oluşu da, iplik kalitesini düşüren diğer bir parametre olmuştur. 3.3. Kumaş Fiziksel Özellikleri Çalışma kapsamında numune kumaşlara, sıklık ölçümü, iplik numara tayini, en tayini, gramaj ölçümü, patlama mukavemeti, aşınma dayanımı ve görüntü analizi gibi bir dizi test uygulanmıştır. Böylece daha önce ölçülerek yer verilen elyaf ve iplik özellikleriyle, terbiye dairesinde ham kumaşlara uygulanan yaş ve mekanik işlemlerin, kumaş kalitesine ve üretilebilirliğe etkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Karşılaştırma yapılabilmesi açısından referans olarak, üst ipliği Ne20 numara ve alt ipliği telef elyaf içermeyen Ne10 numara İ1 olan, numune iki iplik örme kumaş kabul edilmiştir.
3.2. İplik Özellikleri (USTER Sonuçları) Tablo 5’de, çalışmada kullanılmak için üretilen sekiz tip open-end ipliği için, İSKUR Tekstil Kalite Kontrol Laboratuarı bünyesindeki Uster Tester 4 ve Tensojet test cihazlarından alınan sonuçlar verilmiştir. USTER Tester 4 ve Tensojet sonuçları incelendiğinde, test edilen ipliklerin kalitesinin, üretildiği liflerin HVI özelliklerinin paralelinde, yüksek korelasyonlu bir karakter gösterdiği belirlenmiştir. Üretilmek istenen ve üretilen iplik numaralarına bakıldığında, teorik ve fiili numaraların toleranslar dahilinde uygun olduğu görülmüştür. Bu testlerin yapılmasındaki asıl amaç, arka iplik olarak adlandırılan Ne10 numara iplikte telef oranının iplik kalitesine ve sonrasında kumaş ve üretim kalitesine etkisinin tespit edilmesidir. İplik kalitesi açısından inceleme yapıldığında, Ne10 numara iplikler içerisinde İ1’in en kaliteli, İ2’nin ise en düşük kaliteye sahip open-end ipliği olduğunu söylemek mümkündür. İ1’in telefsiz, İ2 ise %70 oranında 22 mm tarak telefi elyaf içeren iplik oldu-
3.3.1. Gramaj Ölçüm Sonuçları Numune kumaşların gramaj değerleri Tablo 6’da verilmiştir. Gramaj özellikle kumaşın satılabilirliğinin belirlenmesinde muhakkak tutturulması gereken bir kalite parametresidir. Bu noktada Her proses bir grup olarak kabul edilirse, “1” nolu referans kumaşların gramajı en yüksek olarak ölçülmüştür. M ve ME kodlu numuneler incelendiğinde, M kodlu enzimsiz prosese sahip numunelerin aralarında büyük farklar olmadığı, ancak enzimli yürüyen ve ME ile kodlanan numunelerde, ME2-ME7 numuneleriyle, ME1 referans numunesi arasında tole-
Tablo 5. Üretilen 8 tip ipliğin USTER Tester 4 ve USTER Tensojet test sonuçları USTER TESTER 4 Sonuçları
İplik Çeşidi (Tablo 1)
%U
CVm
Index
20/1 iplik
11,49
14,46
1,87
17,7
İ1
9,52
11,96
2,17
0
TENSOJET Sonuçları Neps %280
H
Kuvvet
Uzama
Rkm
İş
Fiili Numara (Ne)
64,1
7,8
4,44
347,3
4,47
11,76
434,6
19,908
9
1
6,84
755,9
4,53
12,8
933,6
9,658
İnce Yer Kalın Yer %50 %50
İ2
12,55
15,74
2,85
6,5
49
5
7,72
510,7
3,85
8,649
562,1
10,24
İ3
10,86
13,69
2,48
1
23,5
1,5
8,14
617,1
4,24
10,45
738,6
10,1
İ4
10,13
12,77
2,32
0
15
0,5
8,65
655,3
4,32
11,1
794,4
9,954
İ5
10,6
13,39
2,43
0
33,5
12,5
8
645,6
4,48
10,94
820,8
9,79
İ6
10,45
13,17
2,39
1,5
25,5
4
7,57
650,4
4,49
11,01
823,9
9,838
İ7
9,96
12,53
2,27
0,5
16
2
7,33
691,7
4,5
11,71
870,7
10,01
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
89
MAKALE
Tablo 6. Gramaj testi sonuçları Numune No
Ham
Mamul (Enzimsiz Hat)
Mamul (Enzimli Hat)
1
260,07
249,09
242,78
2
250,66
245,9
232,17
3
244,57
249,48
236,18
4
246,91
247,18
234,89
5
253,25
247,27
226,93
6
250,86
248,56
229,92
7
252,59
246,65
238,77
ransların dışında farklılıklar oluştuğu tespit edilmiştir. Bu da telefsiz olarak üretilen referans numunenin prosesi daha düşük kayıpla bitirdiğini göstermektedir. Ne10 numara yapısındaki telef elyaf varlığı ve kullanılan tarak telef elyafının kalitesi, kumaş gramajındaki kayıpları, özellikle enzimli yürüyen proseslerde oldukça etkili olmuştur. 3.3.2. Patlama Mukavemeti Ölçüm Sonuçları Numune kumaşların patlama mukavemeti değerleri Tablo 7’de verilmiştir. Örme kumaş dayanımının ölçülmesinde kullanılan yegane analiz, patlama mukavemeti testidir. Bu incelemede de “1” nolu numuneler referans olarak kabul edilmiştir. Ham kumaşların patlama mukavemetleri incelendiğinde, telefsiz numunenin en yüksek mukavemet değerine sahip olduğu, telefli numunelerde ise mukavemet değerinin daha düşük ölçüldüğü söylenebilmektedir. Kasar işlemi sonrası mukavemet değerinde oldukça yüksek düşüşler tespit edilmiştir. Bu düşüş enzimli uygulamalarda daha yüksek olmuştur. Ayrıca enzimatik uygulamalara bağlı olarak gerçekleşen mukavemet düşüşlerinde, arka iplik bünyesinde bulunan telef yüzdesi değişkenin de etkili bir faktör olabileceği kanısına varılmıştır. Telef miktarının artması, patlama mukavemetindeki düşüşleri artıran bir faktör olarak ortaya çıkmıştır. 3.3.3. Aşınma Dayanımı Sonuçları Aşınma dayanımı testleri numune kumaşların sadece arka yüzlerine uygulanmıştır. Martindale test cihazı maksimum 10000 devre kadar çalıştırılmıştır. Bu test ile bir benzetim oluşturulmuş ve “kumaş arka yüzünde te-
lefli iplik kullanılması ve prosesteki enzim varlığı kumaşın sürtünmeye karşı dayanımını etkilenmekte midir?”, “sürtünmeye bağlı olarak kumaşta herhangi bir kopuş veya döküntü meydana gelmekte midir?” soruları yanıtlanmaya çalışılmıştır. Tablo 8’de kumaşın arka yüzündeki ilk iplik kopuşunu gözlemek amacıyla maksimum 10000 devre kadar sürdürülen testin sonuçları verilmiştir. Tablo 8’de verilen sonuçlar incelendiğinde, herhangi bir terbiye işlemine maruz kalmamış ham kumaşlarda 10000 devir sonunda kopmanın olmadığı belirlenmiştir. Enzimsiz boyalı (B kodlu numuneler) ve enzim boyalı (BE kodlu numuneler) incelendiğinde, referans olarak kabul edilen, telefsiz numunelerde de ham kumaşlarda olduğu gibi, 10000 devir sonunda herhangi bir kopuş tespit edilmemiştir. Ancak yapısında telef elyaf bulunduran B2B7 ve BE2-BE7 numuneleri incelendiğinde, farklı devirlerde kopuşlar olduğu gözlemlenmiştir. Bu incelemede varılan sonuçlar; -Ne10 numara ipliğin yapısındaki telef yüzdesi arttıkça aşınma dayanımı düşmüştür, -kullanılan telefin elyaf boyu ve HVI özellikleri kötüleştikçe aşınma dayanımı düşmüştür, -prosesinde enzim bulunan numunelerin aşınma dayanımları, bulunmayanlara göre farklılık göstermekte, bu farklılık bir lineerlik göstermemekte, özellikle telef miktarında, enzimle birlikte değerlendirilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Kopma anındaki kütle kaybı değerlerine bakıldığında da, kopma devrine benzer bir eğilim tespit edilmiştir. Telef oranının artışı, sürtünme sonrasındaki kütle kaybını da doğrusal olarak artırmıştır. Numunelerin mekanik etkileşimler sonucunda aşınma özelliklerinin tespitinin ve kendi aralarındaki karşılaştırmasının daha objektif bir şekilde yapılabilmesi amacıyla, numune kumaşların arka yüzleri aynı devre (1500 devir) kadar tekrar teste tabi tutulmuştur. Böylece enzimli ve enzimsiz uygulamaların, ipliğin yapısındaki telef oranına da bağlı olarak, numunelerin aşınma özelliklerini ve dolayısıyla üretimde şardonlama esnasındaki davranışının nasıl olabileceği test edilmiştir. Sonuçlar Tablo 9’da verilmiştir. 1500 devir sonunda numunelerdeki kütle değişimlerine bakıldığında, telef yüzdesi ve telef kalitesi öncelikli etkili faktörler olduğu, enzim prosesinin ise yine sürtünme davranışını etkileyen bir parametre olduğu açıkça ortaya koyulmuştur. Ne10 numara alt ipliğin yapısında bulunan telef elyafın yüzdesinin etkisinin özellikle düşük kaliteli telef
Tablo 7. Patlama mukavemeti test sonuçları (kPa)
90
Kasarlı
Şardonlu
Boyalı
Mamul
Numune No
Ham
Enzimsiz
Enzimli
Enzimsiz
Enzimli
Enzimsiz
Enzimli
Enzimsiz
Enzimli
1
262,24
202,78
167,06
172,54
124,62
166,24
134,22
168,6
153,86
2
249,38
205,98
157,28
176,22
138,8
155,84
124,46
142,2
130,34
3
248,22
201,76
158,52
168,64
133,56
154,34
123,84
153
126,68
4
241,8
207,2
154,06
169,78
132,36
161,5
128,42
154,4
154,36
5
261,58
203,98
154,6
169,24
141,48
159,48
129,02
164,44
119,92
6
242,28
198,58
165,24
164,56
139
162,18
115,58
154,66
128,7
7
239,98
212,1
166,74
166,02
136,62
161,66
126,22
157,7
144,4
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
MAKALE
Tablo 9. Martindale aşınma dayanımı ve % kütle kaybı sonuçları (2)
Tablo 8. Martindale aşınma dayanımı ve % kütle kaybı sonuçları (KY. Kopma Yok) İplik Kopma Durumu
Kayıp (%) Numune No
Boyalı Boyalı Enzimsiz Enzimli
Ham
Ham
İlk kayıp % (0–1500 Devir)
Boyalı Boyalı Enzimsiz Enzimli
Numune No
Enzimsiz Boyalı
Enzimli Boyalı
Son kayıp % (0–2000 Devir) Enzimsiz Boyalı
1
5,059
4,529
7,087
KY
KY
KY
1
0,79
0,07
0,99
2
5,980
15,43
14,77
KY
2000
2000
2
8,39
7,28
11,88
3
6,539
11,24
12,16
KY
2500
1500
3
5,46
11,34
9,31
4
6,773
8,590
8,946
KY
7500
8000
4
0,95
3,02
1,12
5
5,888
17,21
17,005
KY
4500
2500
5
0
2,34
0,103
6
5,281
14,56
7,601
KY
2000
9000
6
1,03
2,47
1,208
7
6,003
6,737
7,992
KY
9500
9500
7
0,99
2,84
1,13
elyaf içeren İ2-İ3-İ4 kodlu ipliklerde daha net olarak gözlemlendiği tespit edilmiştir. Yapıdaki telef miktarı düştükçe, numune kumaşın sürtünmeye karşı dayanımı artmıştır. Bu 1500 devir sonraki kütle kayıplarında gözlemlenmiştir.
Enzimli Boyalı
Kopuştan Dolayı Test Devam Ettirilmemiştir
mektedir. Tablo 10’daki bir diğer tespit ise, kumaşın birim alanında ölçülen Ne10 numara iplik niceliği, enzim ve şardon uygulamaları sonucu azalmıştır. Bu da işlem sonrası arka ipliğin döküldüğünün bir kanıtıdır. Sıklık parametresi de yaş ve mekanik işlemler sonrası değişmiştir.
3.3.4. Kumaş Yapısal Analizi Sonuçları Çalışmada kasar çıkışı (K ve KE) ve şardon çıkışı (Ş ve ŞE) numuneleri için ara prosesler olması açısından kumaş analizi yapılmamıştır. İşlem görmemiş olması açısından H1-H7 ve bitmiş ürün olması ve tüm mekanik proseslere (şardon-sanfor) maruz kalması açısından M1-M7 ve ME1ME7 numunelerinin analizi yapılmış ve gerekli sonuçlar Tablo 10’da verilmiştir. İplik gramajlarının, fiili iplik numaralarının ve ipliklerin toplam yüzeydeki oranı için kumaşlardan iplik çekilmiş ve gerekli ölçümler yapılmıştır. Sonuçlar Tablo 10’da verilmiştir. Tablo 10 incelendiğinde, kumaş bünyesinden çekilen ipliklerin numaralarına bakıldığında, prosesler sonrası Ne cinsinden numaranın arttığı, yani ipliğin mekanik ve yaş işlemler etkisiyle inceldiği, bir başka deyişle bünyedeki elyafın döküldüğü tespit edilmiştir. Bu incelemenin enzimatik işlem görmüş numunelerden çekilen ipliklerde, diğerlerine göre yaklaşık “1” numara gibi bir farkla daha büyük olduğu söylenebilmektedir. Bu da telef varlığının ve enzim uygulamasının birlikte kumaşı oluşturan alt iplikleri olumsuz yönde etkilediği ve kumaşın çalışılabilirliğini değiştirdiğini göster-
Görüntü Analizi Görüntü analizi için fotoğraflar, CANON marka EOS 50D model profesyonel fotoğraf makinesinde çekilmiştir. Fotoğraflar Şekil 2 ve Şekil 3’de verilmiştir. Bu görüntüler, Tablo 8 ve Tablo 9’da sonuçları verilen, aşınma dayanımı testlerinden elde edilen numunelerin fotoğraflarının çekilmesiyle oluşturulmuştur. Bu fotoğraflar Ne10 numara telefli iplikten oluşturulmuş numune kumaşların arka yüzlerine aittir. Şekil 1 ve Şekil 2’de verilen fotoğraflar incelendiğinde öncelikli olarak, yapısında telef içermeyen İ1 ipliği ile örülen “1” kodlu numunelerin en az aşınan görüntüye sahip olduğu söylenebilmektedir. Ayrıca telef oranındaki artış, aşınma sonrası yüzeyin daha kötü görünmesi, iplik yapısının daha çok bozulması ve yüzeyin daha fazla aşınmış olması sonucunu doğurmuştur. Yine daha kaliteli elyaf ve iplikten elde edilmiş (İ5-İ6-İ7>İ2-İ3-İ4) kumaşların, aşınma sonrası yüzey görüntülerinin daha iyi olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bir diğer tespitte enzim olmuş numuneler, olmamışlara göre daha düzgün bir yüzey görünümüne sahiptir. Bura-
Tablo 10. Kumaş analizi sonuçları İplik Ağırlıkları (gr) Üst İplik
Fiili İplik Noları (Ne)
Oran (%)
Alt İplik
Üst İplik
Alt İplik
Üst İplik M
Alt İplik
H
M
ME
H
M
ME
H
M
ME
H
M
ME
H
ME
H
M
ME
1
0,46
0,46
0,42
0,35
0,32
0,29
56,8
59
59,2
43,2
41
40,8
21,14
2
0,48
0,46
0,43
0,32
0,3
0,27
60
60,5
61,4
40
39,5
38,6
20,25 21,14 22,61 11,08 11,81 13,13
3
0,47
0,45
0,43
0,33
0,3
0,29
58,7
60
59,7
41,3
40
39,3
20,69 21,61 22,61 10,74 11,81 12,22
4
0,47
0,45
0,44
0,35
0,3
0,29
57,3
60
60,3
42,7
40
39,7
20,69 21,61
5
0,46
0,45
0,41
0,35
0,3
0,28
56,8
60
59,4
43,2
40
39,6
21,14 21,61 23,71 10,13 11,81 12,66
6
0,47
0,46
0,44
0,35
0,3
0,28
57,3
60,5
61,1
42,7
39,5
38,9
20,69 21,14
7
0,47
0,45
0,43
0,35
0,31
0,28
57,3
59,2
61,6
42,7
40,8
40,1
20,69 21,61 22,74 10,13 11,43 12,04
21,14 23,15 10,13 11,08 12,22
22,1
22,1
10,13 11,81 12,22
10,13 11,81 12,66
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
91
MAKALE
da selülaz enziminin, sürtünme sonrasında aşınmaya ve kopmaya müsait olan pamuk elyafı uçlarını, henüz yaş prosesteyken ortadan kaldırmış olmasıyla ilgilidir. 4. TARTIŞMA Çalışmada elde edile sayısal verilere dayanarak aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır; - İpliğin eğrilmesinde kullanılan elyafın kalitesi, iplik kalitesini etkilemektedir. - Ne10 numara olarak üretilen ve iki iplik örme kumaşın arka yüzünde kullanılacak open-end ipliğin kalitesinde, kullanılan telef yüzdesinin ve telef elyaf kalitesinin etkisi bulunmaktadır. - İki iplik kumaşların örülmesinde kullanılan Ne10 numara arka ipliğin kalitesi kumaş kalitesini hemen hemen her noktada ve yaş proseslerde etkilemiştir. Yani kullanılan ipliğin kalitesi hem son ürün kalitesini, performans özelliklerini hem de ham örme kumaşların terbiye dairesinde üretilebilirliğini etkilemektedir. - Yapısında yüksek miktarda telef bulunduran ipliklerle örülmüş iki iplik kumaşlar, terbiye dairesinde ki mekanik etkilere (şardon ve sanfor) ve selülaz enzimi ile etkileşime hassas karakterde kumaşlardır. Bu durumda ekonomik olsun diye daha düşük kalitede ve yüksek oranda telef kullanımı optimum bir karar olarak görülmemektedir. Çünkü kullanılan bu elyaf kalitesi ve niceliği, enzim ve şardon uygulamaları sonrasında dökülme, kumaş dayanımında düşme, gramajda değişim ve üretimde kumaşın makinede kopma gibi sorunlara yol açabilmektedir. - Bu çalışmadan elde edilen sonuçlara dayanarak, arka iplik üretiminde telef karakterli pamuk el-
Şekil 2. Kopma çalışması için görüntü analizi sonuçları (Tablo 9)
Şekil 3. 1500 devir çalışması için görüntü analizi sonuçları (Tablo 10)
yafı kullanılacaksa, HVI özellikleri daha iyi telef kullanılmasına (özellikle elyaf boyu ve SCI değeri) ve telef yüzdesinin %50’yi aşmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu hususlar, kumaşların üretim hattında daha rahat ilerlemesine ve üretim sonrası kullanımda daha konforlu ve performanslı bir yapı elde edilmesine katkıda bulunacaktır.
5. KAYNAKLAR: [1] Değirmenci Z., Topalbekiroğlu M. , “Yuvarlak Örme Makinesi Parametrelerinin Rotor İpliğinden Örülmüş Pamuklu Süprem Kumaşların May Dönmesine Etkisi”, Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi, 2009, 3(2), s.1-10. [2] Marmaralı, A., B., “Dimensional and Physical Properties of Cotton/Spandex Single Jersey Fabrics”, Textile Research Journal, 2003, 73 (1), p.11-14. [3] Candan, C., Önal, L., “Dimensional, Pilling, and Abrasion Properties of Weft Knits Made from Open-End and Ring Spun Yarns ”, Textile Research Journal, 2005, 72 (2), p.164-169. [4] Önal, L., Candan, C., “Contribution of Fabric Characteristics and Laundering to Shrinkage of Weft Knitted Fabrics”, Textile Research Journal, 2003, 73 (3), p.187191. [5] Demirhan, F., Meriç, B., “Örme Kumaş ve Giysilerde Yıkama ve Kurutma Sonrası Boyut Değişimlerinin İncelenmesi”, Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Mühendislik Bilimleri Dergisi, 2005, 11 (3), s. 381-390. [6] Çeken, F., Göktepe, F., “Comparison of the Properties of Knitted Fabrics Produced by Conventional and Compact Ring-Spun Yarns”, Fibres&Textiles in Eastern Europe, 2005, 13 (1), p.47-50. [7] Gulay Ozcan, Habip Dayioglu and Cevza Candan, “Effect of Gray Fabric Properties on Flame Resistance of Knitted Fabric”, Textile Research Journal, 2003, 73 (10), p.883-891. [8] Mavruz, S., Oğulata, R., T., “Biyoparlatma Uygulanmış Örme Kumaşlara Tekrarlı (Çoklu) Yıkamaların Etkisinin İncelenmesi”, Tekstil ve Konfeksiyon, 2009, 19 (3), s.224-230. [9] Kaynak, H., K., İnce, M., E., “Pamuklu Örme İpliklerinde İplik Kalite Parametreleri İle İplik Mukevemeti Arasındaki İlişkinin İncelenmesi”, Güncel Gelişmeler Çerçevesinde Tekstil Teknolojileri II Bildiri Kitabı, TMMOB Tekstil Mühendisleri Odası Güney Bölge Şubesi, 2007, Kahramanmaraş. [10] Ömeroğlu, S., “Kompakt ve Ring İpliklerden Elde Edilmiş Örme Kumaşların Patlama Mukavemeti ve Boncuklanma Performansı Üzerine Bir Araştırma”, Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Mühendislik Bilimleri Dergisi, 2005, 11 (3), s. 357-360. [11] Guo, Y., Tokura, H., Y., L., Wong, T., Chung, J., Wong, S., W., A., Gohel, M., D., I., Leung, P., H., M., L., “Impact of Fabric Moisture Transport Properties on Physiological Responses when Wearing Protective Clothing” Textile Research Journal, 2008, 78 (12), p.1057-1069. [12] Mavruz, S., Oğulata, R., T., “Pamuklu Örme Kumaşlarda Hava Geçirgenliğinin İncelenmesi ve İstatistiksel Olarak Tahminlenmesi”, Tekstil ve Konfeksiyon, 2009, 19 (1), s.29-38. [13] Marmaralı, A., Kretzschmar, S., D., Özdil, N., Oğlakçıoğlu, N., G., “Giysilerde Isıl Konforu Etkileyen Parametreler”, Tekstil ve Konfeksiyon, 2006, 16 (4), s.241-246. [14] Daniela, F., “The Ventilation Capacity of the Stratified Knitted Fabrics”, Tekstil ve Konfeksiyon, 2007, 17 (3), s.215-216. [15] Özdil, N., Süpüren, G., Özçelik, G., Pruchova, J., “A Study on the Moisture Transport Properties of the Cotton Knitted Fabrics in Single Jersey Structure”, Tekstil ve Konfeksiyon, 2009, 19 (3), s.218-223. [16] Skenderi, Z., Cubric, I., S., Srdjak, M., “Water Vapour Resistance of Knitted Fabrics Under Different Environmental Conditions”, Fibres&Textilen In Eastern Europe, 2009, 17, 2 (73), p. 72-75. [17] Güneşoğlu, S., Meriç, B., Güneşoğlu, C., “Thermal Contact Properties of 2-Yarn Fleece Knitted Fabrics”, Fibres&Textiles in Eastern Europe, 2005, 13 (2), p.46-50. [18] Özcan, G., Candan, C., “Properties of Three-Thread Fleece Fabrics”, Textile Research Journal, 2005, 75 (2), p.129-133. [19] Shahbaz, B., Jamil, A., N., Rafi, S., “Shrinkage Control of Fleece Knit Fabrics by Some Yarn and Knitting Variables”, Pakistan Journal of Applied Sciences, 2002, 2 (7), p.715718. [20] Hu, J., Xin, B., Yan, H., J., “Classifying Fleece Fabric Appearance by Extended Morphological Fractal Analysis”, Textile Research Journal, 2002, 72 (10), p.879-884. [21] Q. Zhuang, S.C. Harlock and D.B. Brook, “Transfer Wicking Mechanisms of Knitted Fabrics Used as Undergarments for Outdoor Activities” Textile Research Journal, 2002, 72 (8), p.727-734. [22] Körlü, E, A., Duran, K., Bahtiyari, İ., Perincek, S., “Selülaz Enziminin Selülozik Esaslı Kumaşlar Üzerine Etkisi”, Tekstil ve Konfeksiyon, 2008, 18 (1), s.35-41. [23] Ciechanska, D., Kazimierczak, J., “Enzymatic Treatment of Fibres from Regenerated Cellulose”, Fibres&Textiles in Eastern Europe, 2006, 14, 1(55), s.92-95. [24] Ciechanska, D., Struszczyk, H., OinonenMiettinen, A., Strobin, G., “Enzymatik Treatment of Viscose Fibres Based Woven Fabric”, Fibres&Textiles in Eastern Europe, 2002/4, 39, s.60-63. [25] Çoban, S., “Tekstil Terbiyesinde Enzim Kullanım Durumları”, Tekstil ve Konfeksiyon, 1997, 3, s.231. [26] Ayaz, Ö., Duran, K., “Enzimlerin Tekstil Terbiyesinde Kullanıma Yönelik Farklı Perspektifler”, Tekstil ve Konfeksiyon, 2001, 1, s.14-24. [27] Erenler, A., “Biyoenzimler ve Biyoenzimlerin Örme Kumaş Özelliklerine Etkisi”, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tekstil Mühendisliği Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2009, s. 100. TEŞEKKÜR: Çalışmanın materyal ve metot bölümünün yürütülmesi için işletme imkanlarını kullanılması hususunda desteklerini esirgemeyen İSKUR Tekstil (Kahramanmaraş) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Kadir KURTUL’a, BİL-KUR Tekstil (Kahramanmaraş) ve ARSAN Tekstil (Kahramanmaraş) fabrikalarına ve Erciyes Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Sayın Yrd.Doç.Dr. Hüseyin Gazi ÖRTLEK’e teşekkür ederiz.
92
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
CLASSIFIED ADVERTISEMENTS
SATILIK
TEKSTİL MAKİNELERİ - 1 adet RIETER Ring iplik tesisi, 1999 model, 8400 ig. - 1 adet HDB Galaxy, CS110 07 akrilik tarak, 1992 model, çalışma eni 2,50 m, kova çıkışlı. - 7 adet RIETER R20 160 ./ 220 rotor, 1997 / 2003 model. - 2 adet RITE, tip AGR1, 1991 model, 30 ig, 3 kat. - 4 adet STAEHLE katlama, tip SE150ED, 1995/1997 model, 24 ig, 3 kat. - 1 adet HAMEL katlama, tip 2/054, 1994 model, 30 ig, ring çapı 140 mm, 2 kat cagarlik. - 3 adet HAMEL büküm makinesi, tip 2020E, Elasto-Twister 1995/1998 model, 216 ig, 6”. - 1 adet BENNINGER ZELL komple hasil hattı, 1987 model, çalışma eni 180 – 350 cm, Benninger direk cözgü ile beraber. - 1 adet THEN boya makinesi, OF HT 510, 2003 model, 3 x 170 kg kapasiteli, sıcak su tankıyla beraber. - 1 adet BENNINGER zincirli merserize makinesi, MS3-1E-LG Extracta 1800, 1999 model, max. çalışma eni 180 cm. - 1 adet MONFORTS DYNAIR kurutma makinesi, 2 kabin, 2003 model, 240 cm eninde, açık en ve tüp örgü kumas relaksiyon icin. - 2 adet ALEA örgü ramözü, 2005 model, 8 kamara , 240 cm. - 1 adet THIES jet boya makinesi, ECO-SOFT, 1991 model, 3 gözlü. - 33 adet VAMATEX P1001 401 dokuma makinesi, armürlü. - 1 adet direkt cözgü BENNINGER, tip Bendirect ZS 1250, V-cagarlik tip Benstop GE-WE, 756 bobinlik. - 23 adet VAMATEX Leonardo dokuma makinesi, 2005 model, çalışma eni 190 cm, Staubli armür. - 1 adet MONFORTS ramöz, Montex TWIN-AIR, 1997 model, 180 cm, 7 kamara gazlı. - 1 adet BRÜCKNER ramöz, 1991 model, 8 kamara, 220 cm, gazlı. - 1 adet VOLLENWEIDER fırça makas makinesi, 2000 model, çalışma eni 220 cm. - 1 adet SUCKER MÜLLER SF2 zımpara, 1989 model, 4 silindirli. - 1 CIMI LAVANOVA açık en yıkama, 2 metre 5 yıkama tekneli. - 1 adet MENZEL gaze makinesi, 1993 model, 180 cm, 2 adet fırça ve soğutma silindirli. - 1 adet BENNINGER merserize makinesi, 1999 model, çalışma eni 240 cm. - 1 adet Kompresor ATLAS COPCO, 2002 model, kapasitesi 2160 m3/ saat. - 1 adet KÜSTERS KRANTZ termosol, 1988 model, 2 m.
Satmak istediğiniz ya da almak istediğiniz makineler varsa lütfen bizimle irtibata geçin.
Friedrichstr. 14-16 47798 Krefeld - Germany Tel: +49-(0)-2151-979 88 30 Fax: +49-(0)-2151-979 88 35 Homepage : www.lanatex.net / e-mail: info@lanatex.net
94
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
• Second Hand Machine Sellers • Human Resources • Spare part & Accessory Manufacturers • Auctions
• Second Hand Machine Sellers • Human Resources • Spare part & Accessory Manufacturers • Auctions
CLASSIFIED ADVERTISEMENTS ORDER FORM / REZERVASYON FORMU Book A Classified Advertisement! Market Sayfalarında Yerinizi Ayırtın! We would like to book a classified advertisement in Tekstil & Teknik for month(s) of / Aşağıdaki aylar için rezervasyon yaptırmak istiyorum. .............................................................................................................. ..................................................................................................... 2011
1 - Advertiser Details / Firma Detayları
Company / Şirket : .............................................................................................................. Address / Adres : .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. Contact / İrtibat : .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. Phone / Telefon : .............................................................................................................. Fax / Faks : .............................................................................................................. E-mail / E-Posta : ..............................................................................................................
2 - Advertisement Rates / Reklam Fiyatları 1/1 page .......... Euro 650 1/2 page .......... Euro 450
1/4 page .......... Euro 250
3 - Frequency Discounts / Özel İndirimler Book 3 ads, get 10% off Book 4,5,6 ads, get 15% off
Book 7,8,9 ads, get 20% off Book 10,11,12 ads, get 25% off
4 - Payment Form / Ödeme Şekli
Ω Check is enclosed / Çek ektedir Ω Payment is transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme bankanıza gönderildi. Makbuz ektedir. Ω Debit my credit card / Kredi kartından borçlandırınız
Name of the card holder / Kart sahibinin ismi: .............................................................................................................. Expiry Date / Geçerlilik tarihi
: .................................................... Ω Visa
Ω Mastercard
Bank Details / Banka detayları
Bank account name / Hesap adı : İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş. YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) İŞ BANKASI İstanbul / Bakırköy Ticari Şubesi Şube Kodu: 1396 Hesap No: 0001028 POSTA ÇEKİ HESABI Havaalanı Şubesi Hesap No: 5368188 BANK ACCOUNT NO Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1030 ( USD ) Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1044 ( EURO ) Date / Tarih Name&Surname / Adı & Soyadı
: .......... / .......... / 2011 :
.............................................................................................................. Stamp&Signature / Kaşe & İmza
:
..............................................................................................................
Ihlas Media Plaza. 29 Ekim Cad. 34197 Yenibosna-Istanbul/TURKEY Tel : (+90) 212 454 25 00 Fax: (+90) 212 454 25 55 e-mail: mtatli@img.com.tr / www.tekstilteknik.com.tr
TEKST‹L & TEKN‹K ARALIK - DECEMBER 2011
95
SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU Name / İsim : ...................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ............................................................................................................. Company / Firma : .......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... Mailing adress / Posta Adresi : ................................................................................................................................................................................................................................................................................. Tel : .................................................................................................................................................................................. Fax : ........................................................................................................................................................... Vergi dairesi : .................................................................................................................................................... Vergi no : .......................................................................................................................................... Business Type / Faaliyet Alanınız : ......................................................................................................................................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... ......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Ω One year EURO 100 Ω One year USD 130 Ω Two year EURO 170 Ω Two year USD 230
Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. Ω Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 150 TL.
PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ Ω Check is enclosed / Çek ektedir. Ω Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. Ω Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. Credit card no / Kredi kartı no : Security number / Güvenlik numarası : Name of the card holder Kart sahibinin adı-soyadı Expiry date / Geçerlilik süresi Type of the card / Kartın cinsi Date / Tarih : .................... /
....................
: .................................................................................................................................................................................................................................. : .................... / : Ω Visa /
....................
/ .................... Ω Master / Eurocard
....................
Stamp & Signature / İmza :
...........................................................................................................................................
Bank account name / Hesap adı : İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş. YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) İŞ BANKASI : İstanbul / Bakırköy Ticari Şubesi • Şube Kodu: 1396 • Hesap No: 0001028 POSTA ÇEKİ HESABI : Havaalanı Şubesi • Hesap No: 5368188 BANK ACCOUNT NO Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1030 (USD) / Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1044 (EURO)
İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş. İhlas Medya Center, 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna - İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 25 22 Fax: +90 212 454 25 97 web: www.tekstilteknik.com.tr / e-mail: img@img.com.tr