Bogazici Dergi Haziran'10

Page 1

SAYI 152

HAZ‹RAN 2010 BÜMED BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ MEZUNLAR DERNE⁄‹ AYLIK YAYINI

Ban Ki Moon bar›fl için konufltu BU RC sihirli formülün peflinde 5 gezginden yaz için 5 öneri Soka¤a taflan caz

20 Haziran Pazar Mezunlar Günü’nde bulufluyoruz...




14 BO⁄AZ‹Ç‹ DERG‹S‹, BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ MEZUNLAR DERNE⁄‹ (BÜMED) TARAFINDAN YAYIMLANAN AYLIK, ÜCRETS‹Z B‹R YAYINDIR. HAZ‹RAN 2010 • SAYI 152 Yönetim Kurulu Ad›na Sahibi: Hakan Z‹HN‹O⁄LU - BÜMED Yönetim Kurulu Baflkan› Yay›n Yönetmeni ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü: ‹dil TÜRKMENO⁄LU Yay›n Kurulu: • Selim AKÇAHARMAN (Ankara) • Hasan DEM‹RC‹ (‹zmir) • Tunçel GÜLSOY • Gökmen KARADA⁄ • Saadet KUYUMCU • Arzu PAKSOY • Feza SENGEL • Cem TANIR

BAN K‹-MOON’UN BO⁄AZ‹Ç‹ Z‹YARET‹ Bo¤aziçi Üniversitesi’nde tarihi bir konuflma gerçekleflti. Üniversite tarihinde ilk defa bir Birleflmifl Milletler Genel Sekreteri kampüsü ziyaret etti ve konuflma yapt›. Ban Ki-Moon’un ö¤rencilere hitaben yapt›¤› konuflma Türkiye’nin liderlik özelliklerine göndermelerle doluydu.

Yay›n Koordinatörü: P›nar TÜREN

12

Yaz› Kurulu: • fiebnem AKÇIL • An›l ALTAfi • Kevser AYDIN • Esra BAL • Yelda BALER • Esra BAfiER • Cüneyt BAYRAKTAR • Metin GÖKSEL • Ayflegül GÜNDÜZ • Ayla GÜRLEYEN • Duygu KAMBUR • Baflak KARA • Hande ORTAÇ • Baflak SERÇE • Cem TANIR • Murat TAfiÇI • Demet UYAR • Burcu ÜNLÜTABAK • Esim YERG‹N BOZDA⁄ • Sabanur YILMAZ

ORTA SAHA Bu ay itibariyle dergimizde yer almaya bafllayan Orta Saha bölümümüzde, okuyucular›m›zdan gelen e-posta ve mektuplara yer verece¤iz. ‹letiflim ve etkileflim halinde olman›n, dergimize ve camiam›za önemli katk›lar sa¤layaca¤›n› düflünüyor ve görüfllerinizi bizlerle paylaflman›z› bekliyoruz.

Foto¤raf Editörü: Yelda BALER Katk›da Bulunanlar: • Bora BALBEY • Didem ‹NCESA⁄IR • Orçun PEKÖZ Reklam Sorumlusu: Tu¤ba ALARSLAN tugbaalarslan@bumed.org.tr Dahili: 116 ‹pek DEM‹RTAfi ipekdemirtas@bumed.org.tr Dahili: 126 Yönetim Yeri: Bo¤aziçi Üniversitesi, Lojman Kap› Yan› 34342 Bebek - ‹stanbul Tel: (0212) 359 58 00 Faks: (0212) 257 35 68 www.bumed.org.tr / bogazicidergisi@bumed.org.tr Kapak Foto¤raf›: Teoman GÜRZ‹H‹N

Yap›m: TETRA ‹LET‹fi‹M Hizmetleri Ltd. fiti. Yönetim: Önder KIZILKAYA - Soner KIZILKAYA Yay›n Koordinatörü: Türkflan KARATEK‹N Grafik Uygulama: Nur AYMAN ÇAKMAK Yaz› ‹flleri: Fatma Ece DEM‹R - Cihan ALDIK Foto¤raf: Teoman GÜRZ‹H‹N Halaskargazi Cad. Sait Kuran ‹fl Merkezi No:145 Kat: 5 fiiflli - ‹STANBUL Tel: +90 212 219 96 76 - 77 +90 212 266 80 57 Faks: +90 212 231 33 37 e-mail: tetra@tetrailetisim.com www.tetrailetisim.com Bask›: A4 Ofset Matbaac›l›k San. ve Tic. Ltd. fiti. Otosanayi Sitesi, Yeflilce Mah. Donanma Sok. No: 16 Ka¤›thane-‹STANBUL Tel: 0212 281 64 48 Faks: 0212 269 53 27 e-mail: info@a4ofset.com Bas›m yeri ve tarihi: ‹stanbul - Haziran 2010 Ayl›k süreli yay›n.

64 “Ö⁄RETMEN‹N SINIRI YOK” Garanti Bankas› ana sponsorlu¤unda kurulan ve kurucular› aras›nda projenin fikir babas› olan ‹brahim Betil’in (RC ’68) yer ald›¤› Ö¤retmen Akademisi Vakf› (ÖRAV), ö¤retmenlere mesleki ve kiflisel e¤itim deste¤i veren bir kurum. 100 bin ö¤retmene ulaflma hedefiyle yola ç›kan projenin, hepimizin deste¤ine ihtiyac› var.


40 editoryal ‹dil Türkmeno¤lu ’95

May›s’›n son günleri... Türk Kültür Vakf›’n›n davetlisi olarak S‹H‹RL‹ BU RC FORMÜLÜNÜN PEfi‹NDE Robert Kolej ve Bo¤aziçi Üniversitesi’nin en önemli ortak noktas› e¤itim kurumlar› olarak tart›fl›lmaz üstünlükleri ve mezunlar›n›n baflar›lar›. ‹flin s›rr›n› bulmak için Robert Kolej’de çal›flan BÜ mezunlar› ile konufltuk. ‹flte “sihirli formül”…

Amerika’n›n çeflitli üniversitelerinden gelen akademisyenlerle Bo¤az turunday›z. Grubun içinde birkaç rektör, birkaç dekan, hatta Missisipi eyaletinin bir önceki valisi var. Bir hafta boyunca özellikle büyük üniversitelerin bulundu¤u flehirleri gezip biraz da turistik etkinliklere kat›l›p Türkiye’yi daha iyi tan›maya çal›flacaklar. Gecenin en bafl›nda, güvertedeki kokteyl s›ras›nda, bir masadan

30

di¤erine geçip kaynaflmaya çal›fl›yoruz. Böyle bir grupta, ismimizin ard›ndan, hangi üniversiteden mezun oldu¤umuzu ve bölümümüzü soruyorlar elbette, alg›da seçiciler: - Bo¤aziçi Üniversity. Yabanc› davetlilerin neredeyse tamam›, üniversitemizi biliyordu. Zaten buradayken de mutlaka görmeyi planlam›fllard›. Bize sunulan “Bo¤aziçi Mezunu” unvan›n›n ne kadar kuvvetli ve etkili oldu¤unu bir kez daha hissettim. Hemen ard›ndan, bu konudaki sorumlulu¤umuz gelmiyor mu akl›n›za? Bo¤aziçi’nin ulusal ve uluslararas› etkili duruflunu koruyabilmesi; belirli düzeyde yeni mezunlar ç›kartabilmesi için mutlaka elimizi uzatmal›y›z. Mezun ne yapabilir? Ba¤›flç› olabilir, burs verebilir, Kilyos’taki kafeteryaya sinema sistemi kurabilir, bir ö¤renciye mentorluk yapabilir, kulüp etkinliklerine sponsor olabilir, aidat›n› düzenli ödeyebilir, dergiye reklam verebilir... Sadece hayalgücünüzle ve elinizden gelebilecekle s›n›rl›... Bu arada, dergimizden bir haber: Sizlerin görüfl ve önerilerine bu sayfalarda do¤rudan yer verebilmek için Orta Saha’y› açt›k. Bu projeyi birlikte büyütmeliyiz. Üstelik, camiadan haberlerin de

5 GEZG‹NDEN 5 ÖNER‹ 5 Bo¤aziçili gezgine bu yaz tatili için 5 öneri sorduk. ‹stanbul’dan bafllayarak tüm dünyay› içine alan bu listeye göz atmadan tatil plan› yapmay›n! Birbirinden renkli gezi seçenekleri ifltah›n›z› kabartacak.

artmas›n› istiyoruz. Lütfen görüfllerinizi ve haberlerinizi bizimle de paylaflmay› unutmay›n. ‹fliniz çok! Görüflmek üzere..


YÖNET‹M KURULU’NDAN

Bo¤aziçi Üniversitesi Mezunlar Derne¤i’nin yeri ve çal›flmalar› nas›l olmal›d›r?

HAKAN Z‹HN‹O⁄LU ’91 BÜMED Yönetim Kurulu Baflkan›

Misyonu ve vizyonu en net derneklerden biri olan BÜMED’i, camiam›za yak›flan flekliyle 25. kurulufl y›ldönümünde ve gelecek senelerde de ileriye tafl›mak istiyoruz. Bugüne kadar derne¤imizde 12 dönem boyunca görev alm›fl tüm Bo¤aziçi Gönüllülerine minnettar›z. 13. dönemde seçilen 9 kiflilik Yönetim Kurulumuz, 9 kiflilik yedek Yönetim Kurulu üyelerimiz ve 3’ü asil 3’ü yedek olmak üzere 6 kiflilik denetleme kurulu üyemiz, 28 Mart’tan itibaren çal›flmaya bafllad›lar. ‹lk düflüncemiz, 25 y›lda BÜMED’in art›k 3 nesilden, farkl› yafllardaki mezunlar›na, de¤iflik faaliyetler tasarlamak oldu. Bugün ikinci ay›m›z› doldururken birçok karar ald›k. BÜMEDgenç resmen kuruldu ve genç üyelerimiz birçok etkinli¤in içinde olacaklar. Öte yandan Gezi Kulübü kuruldu, birçok yere birlikte ziyaretler yapaca¤›z. ‹lkokul projemiz için yerler bak›yor, arazilerde fizibiliteler yap›yoruz, Beyo¤lu’nda ve Anadolu yakas›nda tesis arazisi ar›yoruz, Alaçat›’da deniz kenar›nda yer bulmaya çal›fl›yoruz. Bütün bu çabalar camiam›z› daha fazla bir araya getirecek faaliyetler yaratmak için. Göze yak›n, gönüle yak›n olmak için. Sizi Üniversitemizin muhteflem Kampüslerinde Bebek-Kandilli-KilyosUçaksavar bir bahar gezintisine davet ediyorum. Bir kez daha “‹flte benim üniversitem” diyorsunuz ve gencecik

4 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Bo¤aziçili ö¤rencilerle tan›fl›yorsunuz. Muhteflem ifller yapan ö¤retim üyesi ve görevlisi hocalar›m›zla sohbet ediyorsunuz. ‹dari personelimizi hat›rl›yorsunuz, siz unuttuysan›z onlar sizi isminizle hat›rl›yor. ‹flte Bo¤aziçi fark›! San›r›m BÜMED’in as›l görevi etkileflimler yaratmak ve bütün bu çal›flmalar› Bo¤aziçi Üniversitesi’nin dünya çap›nda bir üniversite olarak kalmas› için devaml› k›lmak. Nedir bu tan›m? Geçti¤imiz ay dergimizde yap›lan bir söylefli gündem yaratt›. Amaç bir fleylere dokunmak de¤ildi ama çok ses getiren bir söylefli oldu. Görevimizi camiam›z›n de¤erlerinin korunmas›, üniversitemizin ve mezunlar›n gelecekleri için çal›fl›lmas› olarak tan›mlayabiliriz. Bu çerçevede BÜMED’in yapaca¤› her faaliyet Bo¤aziçi ve mezunlar için olacak, toplayaca¤› her türlü kayna¤› Bo¤aziçi Üniversitesi için veya Bo¤aziçi Üniversitesi Vakf› için de¤erlendirecek. Bunun d›fl›ndaki tüm mezun faaliyetlerimizi yönlendirmek ve gerekti¤inde baflka sivil toplum örgütleri ile iflbirli¤i yapmak görevlerimiz aras›nda olacak. Bo¤aziçi Üniversitesi’ni kazand›¤›m›z günkü heyecanla çal›flan ve gönüllü grubumuza “Forever Bo¤aziçi” diyen bizler, 25. y›lda ald›¤›m›z bayra¤› gururla ileri tafl›yaca¤›z. Camiam›za sözümüz olsun.



...................... camiadan haberler ................... BÜMED’DEN

Bu bölümde camiamızdan haberlere yer veriyoruz. Evlendiniz, çocuğunuz oldu, yeni bir iş kurdunuz veya Boğaziçi Dergisi okuyucuları ile paylaşmak istediğiniz başka bir haber var… Haberinizi, 100 kelimeyi aşmayacak şekilde bogazicidergisi@bumed.org.tr adresine gönderebilirsiniz. Camiadan Haberler sayfamızın içeriği üyelerimizden gelen haberler doğrultusunda oluşturulmaktadır. Bo¤aziçililer Cannes Film Festivali’nde!

63. Cannes Film Festivali’nde, bu sene Bo¤aziçililerin de imzas› vard›. Yönetmenli¤ini ve senaristli¤ini BÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü ö¤retim üyesi Koray Çal›flkan’›n (’95), yap›mc›l›¤›n› da Mithat Alam Film Merkezi yöneticisi Yamaç Okur’un (’98) üstlendi¤i “Esma” adl› k›sa film Cannes’da “K›sa Film Köflesi” bölümünde gösterildi. Toplumsal cinsiyet ve s›n›f kavramlar› üzerine kurulmufl bir hikâyeye dayanan filmin prömiyeri Antalya Alt›n Portakal Film Festivali’nde yap›ld› ve yirmiden fazla festivalde gösterildi. Avrupa’n›n önde gelen k›sa film festivallerinden Tampere K›sa Film Festivali’nde uluslararas› yar›flmaya kabul edilen Esma, 2010 Hisar K›sa Film Seçkisi’nde de yer al›yor. Esma, Uluslararas› Kahire Film Festivali, IF ‹stanbul Ba¤›ms›z Filmler Festivali, Akbank K›sa Film Festivali’nde gösterilmiflti.

‹stanbul hakk›nda her fley bu kitapta...

......................................

...................................................................... En iyi rehber ödülü dahil turizm alan›nda birçok baflar›n›n sahibi mezunumuz Saffet Emre Tonguç ’87 yeni kitab› “istanbul Hakk›nda Her fiey” ile uzun y›llar aradan sonra ‹stanbul üzerine yaz›lm›fl en kapsaml› kitaba imza att›. Lonely Planet’in Türkiye’sini yazm›fl ‹ngiliz seyahat yazar› Pat Yale ile birlikte yazd›¤› ve Boyut Yay›nlar›’ndan ç›kan ‹stanbul Hakk›nda Her fiey raflarda yerini almaya bafllad›. Saffet Emre Tonguç ve Pat Yale, 2007’de bugüne kadar yaz›lm›fl en kapsaml›, en güncel ve en zengin görsel içeri¤e sahip ‹stanbul kitab›n› yazmak üzere yola ç›kt›lar. Bir senede bitece¤ini zannettikleri proje “Gayya Kuyusu” gibi bir flehir olan ‹stanbul yüzünden üç sene sürdü. Kitap bitti¤inde önemli olan›n ‹stanbul’da yaflamak de¤il ‹stanbul’u yaflamak oldu¤unu gören yazarlar kitab› dünyan›n en güzel flehri olarak gördükleri ‹stanbul’a ithaf ettiler. ‹stanbul hakk›nda haz›rlanm›fl en zengin rehberlerden olan bu kitap kesinlikle arflivinizde yerini almal›.

Vefa Enver’in yeni kitab› “Leyla Gibi” ‹ngiliz Dili ve Edebiyat› 1999 mezunu ilk Türk Chick Lit yazarlar›ndan Vefa Enver ’99 “Çocuk da Yapamad›m Kariyer de” ad›yla A¤ustos 2009'da yay›nlanan ilk kitab›n›n ard›ndan ikinci kitab› “Leyla Gibi” ile okuyucular› ile bulufltu. Kitab›n kahraman› Leyla flaflk›n, karars›z ve sakar, bir o kadar da sevimli ve karfl› konulmaz genç bir kad›n. Karfl› konulmaz çünkü içten. Erkekler ile ilgili tüm çevirdi¤i dolaplara ve fl›psevdili¤ine ra¤men, Leyla'n›n kalbinin derinliklerinde dokunulmam›fl bir safl›k var. Hatalar›nda kafllar›n›z› çatsan›z da, o kalbinizi fethetmenin ve sizi kahkahalarla güldürmenin bir yolunu mutlaka bulacak. Çünkü Leyla umutsuz bir flaflk›n, ak›llanmaz bir fl›psevdi ve uslanmaz bir romantik. Büyümenin sorumluluklar›ndan kaçarak tad›n› ç›kard›¤› çocuksu y›llar›n sonuna geldi¤ini anlad›¤›nda bir karar vermek zorunda kalacak… Vefa Enver’den renkli ve e¤lenceli bir hikaye… www.vefaenver.com.tr

...................................................................... Prof’un fleysi... BUmanzara Kilyos Kampüs etkinliklerinde may›s ay›nda bol kahkaha vard›. Ö¤rencilerimizden Cengiz Ferhat Altay Kilyos Sar›tepe Kampüs’te kalan haz›rl›k s›n›f› ö¤rencilerine, onlar için özel olarak haz›rlad›¤› stand up show ile özel bir gece yaflatt›. Haz›rl›k s›n›f› ö¤rencilerinin korkulu rüyas› Proficiency s›nav› üzerine kurgulad›¤› gösterisi ile ö¤rencileri stresten uzaklaflt›r›p korktuklar› s›nava gülebilmelerini sa¤lad›…

6 2010 BO⁄AZ‹Ç‹



BÜMED’DEN

BÜMED’e gelmeniz için lezzetli bir neden... Fark-et-mez... BURC’da yeni aç›lan caferestaurant zengin menüsü ile fark yarat›yor. Bu güzel yaz günlerini farkl› bir menü, nefis bir flarap ve eflsiz bir ortamla yaflamak için tüm üyelerimizi yeni restaurant›m›za bekliyoruz...

BURC OPEN 2010 Fa Tenis Turnuvas›

B

ÜMED’de tenis dolu günler yafland›. Her sene yap›lan BURC OPEN bu sene de tenis heyecan›n› BÜMED’e tafl›d›. Turnuvam›za bu sene toplamda 120 kad›n ve erkek sporcunun kat›l›m› ile befl ayr› kategoride gerçekleflti. Turnuva boyunca birbirinden güzel ve zevkli maçlar seyrettik.

Yeni Bafllayan Bayanlar 1. Sinem Naseh 2. Emel Yaflar

Ana sponsorumuz Fa ve co sponsorlar›m›z Prince, Powerade, Kale Grubu ve Net kort’a turnuvaya katk›lar›ndan dolay› teflekkür ederiz. Ayr›ca turnuva Bafl Hakemimiz Gökçe Sumer’e sorunsuz bir turnuva yürüttü¤ü için kutluyoruz. 16-17 May›s’ta yap›lan final maçlar› sonunda s›ralamalar flu flekilde gerçekleflti:

Yeni Bafllayan Erkekler 1. Cenk Çinal 2. Necati Baydemir

35+ Bayanlar 1. Mine Baltutan 2. Saliha Akdemirci

35+ Erkekler 1. Cevdet Engin 2. Engin Köse

e&MBA Platformu üyeleri NuPera’da bulufltu

T

›pk› flirketler gibi, bireylerin de ifl dünyas›nda farkl›laflma ve lider olma yolunda att›klar› ad›mlar ilgiyle izleniyor. Profesyonellerin markalaflmaya do¤ru giden yolda baflar›l› olmas›n›n belirleyici bir unsuru da flüphesiz ki kendilerini do¤ru flekilde konumland›rabilecekleri bir sosyal çevreye sahip olmalar›. e&MBA Platformu Networking Komitesi (e&MBA - NTC), platformun do¤al üyesi olan tüm Bo¤aziçi Üniversitesi Executive MBA ve MBA mezunlar›n›, onlara çözümler sunabilecek, profesyonel hayata dair her süreçten keyif almaya yöneltecek nitelikte bir sosyal network ile çeflitli organizasyonlarda bir araya getirmeyi hedefliyor. Farkl›

8 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

sektörlerdeki yöneticilerin bilgi ve deneyim paylafl›mlar›n› artt›rman›n önemi e&MBA NTC’nin gerçeklefltirdi¤i tüm organizasyonlarda vurgulan›yor. e&MBA - NTC, 17 Mart 2010’da Afterwork konseptine öncülük eden e&MBA Plaftorm üyelerini NuPera’da buluflturdu. Amac› sosyal iliflkileri güçlendirmek oldu¤u kadar profesyonel geliflimi h›zland›rmak, üyelerin bilgi kaynaklar›n› gelifltirmesini ve sektöründeki dinamikleri ö¤renmesini sa¤lamak olan partide tüm platform üyeleri keyifli bir akflam geçirdiler. ‹fl dünyas›ndan do¤ru kontaklara ulafl›lmas›na ve kazan-kazan iliflkisinin yarat›lmas›na katk› sa¤layan aktiviteleriyle 2010 y›l› boyunca çal›flmalar›na son h›z devam eden NTC, e&MBA Platformu’nun stratejik bir parças› olma özelli¤ini sürdürmeye devam ediyor. Komite, her sene yeni e&MBA mezunlar›yla beraber büyüyen bir yap›y› bir arada tutabilmeyi hedefliyor.

45+ Erkekler 1. Harun Tan 2. Taner Özdefl

Dicle Seven ’05 ‹MKB Uluslararas› ‹liflkiler Müdür Yard›mc›l›¤›’na atand› ‹MKB’de Baflmüfettifl olarak görev yapan Bo¤aziçi Üniversitesi Executive MBA Platformu kurucular›ndan Dicle Seven (EMBA ’05), Nisan 2010 itibariyle ‹MKB Uluslararas› ‹liflkiler Müdür Yard›mc›l›¤›’na atanm›flt›r. Kariyerindeki örnek ad›mlar›yla e&MBA Platformu’nun lider isimlerinden olan Dicle Seven’i tebrik ediyoruz.



Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

ÜN‹VERS‹TEDEN

12 y›lda 440 mezun

B

ÜYEM taraf›ndan 12 y›ld›r düzenlenen ve kat›l›mc›lar›n büyük ilgilisini gören ‹nsan Kaynaklar› Uzmanl›k Program› ö¤rencileri ve hocalar› 13 may›s 2010 tarihinde Kennedy Lodge’da düzenlenen kokteylde bir araya geldiler. 1998 y›l›nda BÜYEM kapsam›nda yap›land›r›lan ‹nsan Kaynaklar› Sertifika Program› sektörde ortaya ç›kmaya bafllayan yetiflmifl iflgücü ihtiyac›n› zaman›nda tespit ederek verdi¤i kaliteli e¤itim ile bu sektörün geliflimine destek vermeyi baflarm›flt›r. fiüphesiz bu baflar›n›n en büyük ispat› 12 y›lda verdi¤i 440 mezundur.

BÜYEM Müdürü Dr. Tamer Atabarut “Sektörün gereksinimlerine cevap veren, etkin ve yetkin insan gücünü yetifltirmeye ve gelifltirmeye yönelik olarak haz›rlanan ve sürekli güncellenen ‹K program›m›z›n etkilefliminin sadece bu programda kalmay›p tüm ifl dünyas›na yans›d›¤› görüflündeyim” diyerek program›n önemine dikkat çekti. BÜ Rektör Dan›flman› Prof. Dr. Füsun Akarsu konuflmas›nda ö¤rencilere “Baflar›m›z›n devam›nda sizlerden beklentimiz hizmet verdi¤iniz kurumlar› ileriye tafl›yacak insan kayna¤›n› bulmak ve onlar› kurum stratejileri

do¤rultusunda yar›nlara haz›rlamakt›r. Böylece kurumlar›n stratejik yönetim orta¤› olman›z› istiyoruz.” sözleri ile seslenerek insan kaynaklar› çal›flanlar›n›n flirketler için önemine vurgu yapt›.

Dr. Tamer Atabarut

Radyo Bo¤aziçi Festivali çok renkli geçti

12

-16 May›s tarihleri aras›nda gerçekleflen festivale birbirinden renkli isimler kat›ld›. Gece partilerinin yan› s›ra Radyo Bo¤aziçi 7. Müzik Ödülleri de festivalin ilgi çeken etkinlikleriaras›ndayd›. Radyo Bo¤aziçi dinleyicilerinin ve BÜ ö¤rencilerinin bir ay boyunca verdi¤i 12 ayr› kategoride verdi¤i

oylarla belirlenen en iyiler, 13 May›s Perflembe gecesi ödüllerini ald›. Ödül alanlar aras›nda Mustafa Ceceli, Okan Bayülgen, Fatih Erkoç, Atiye gibi isimler vard›. Ayr›ca Athena, fiebnem Ferah ve Müslüm Gürses konserleri ö¤renciler taraf›ndan oldukça ilgi gördü. Ücretsiz düzenlenen Athena ve Müslüm Gürses konserlerine ö¤rencilerin kat›l›m› büyüktü.

Bo¤aziçi’nde Teknopark devri bafll›yor

U

zun zamand›r beklenen Bo¤aziçi Üniversitesi Teknopark’› hayata geçiyor. Teknopark sayesinde Üniversitemizin teknolojik bilgi, deneyim ve ArGe olanaklar›, yenilikçi fikirlerle buluflabilecek. Bo¤aziçi Üniversitesi’nin, Teknoloji Gelifltirme Bölgeleri Kanunu çerçevesinde, ülkenin endüstriyel alanda kalk›nmas›na, uluslararas› platformda rekabet edebilir bir yap›ya kavuflmas›na ve dolay›s› ile ülke ekonomisinin geliflimine 10 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

katk›da bulunmak üzere kurdu¤u teknoparkta yer alacak giriflimci flirketler, gerek üniversitedeki ö¤retim üyelerinin dan›flmanl›¤›ndan gerekse çeflitli vergi avantajlar›ndan yararlan›yorlar. Bo¤aziçi Üniversitesi Teknopark’› flirket baflvurular›na aç›ld›. Bo¤aziçi Üniversitesi Kuzey Kampüs’te yer alacak flirketler, ‹stanbul’un gözde semti Etiler’de olman›n avantaj›na da sahip olacaklar. Bo¤aziçi Üniversitesi Teknopark’›nda yer almak isteyen kurumlar, ayr›nt›l› bilgi ve baflvuru için http://bunteknopark.boun.edu.tr/ adresine baflvurabilirler.



ORTA SAHA

ORTA SAHA Sizlerin görüfl ve önerilerine dergimizde do¤rudan yer verebilmek için özel baz› sayfalar›n haz›rl›klar›na bafllam›flt›k. ‹sim konusu gündeme geldi¤inde, dilimizden “ORTA SAHA” ç›k›verdi. Hani derslerden ç›k›nca kendimizi att›¤›m›z, binalar aras›nda koflufltururken yollar›m›z›n kesiflti¤i, kutlamalardan protestolara, spor karfl›laflmalar›na çeflitli etkinliklerimizin yer ald›¤› alan. Bu projeyi birlikte büyütelim.

R

obert Kolej ‘42 mezunlar›ndan Alaattin Güneysu, dergimizi düzenli olarak takip ediyor. Alaattin Bey’in özenerek yaz›p, Ankara’dan bize gönderdi¤i mektubunu mutlulukla yay›nl›yoruz.

Say›n ‹dil Türkmeno¤lu, Editör: (Bo¤aziçi) Derginizi uzun zamandan beri izliyorum. Dergi içeri¤i ve bask› kalitesi yönünden çok güzel. Sizi ve eme¤i geçen tüm arkadafllar›n›z› yürekten kutluyorum. Bu arada bir konuya de¤inmek istiyorum. O da flu husus: Dergi, mezunlar dergisi oldu¤una göre, eski ve yeni mezunlar›n sosyal yaflant›lar›n›, çocuklar›n›n do¤umlar›n›, evlenenleri ve ölenleri bildiren k›sa haberlere a¤›rl›k verilemez mi? Önümde di¤er iki okulumun dergisi de duruyor: Bunlar Miami Üniversitesi’nin (Miamian), di¤eri Robert Kolej’in (R.C. Quarterly) mezunlar dergisi. Bu ki dergide s›n›f haberleri “Class News” ya da “Alumni News” bafll›¤› alt›nda mezunlar›n sosyal yaflant›lar› ve ölüm haberlerine (obituaries) genifl ölçüde yer verilmifl. Bazen de mezunlar›n adresleri, de¤ifliklikler k›sa bilgiler halinde belirtiliyor. Takdir sizlerin gene böyle (mezunlar) hakk›nda k›sa bilgiler verilemez mi? Hepinize yürekten sevgi ve sayg›lar›mla Alaattin Güneysu RC ’42 Biz de dergi yaz› kurulu olarak Alaattin Bey’in önerisine içtenlikle kat›l›yoruz. Daha genifl yer vermek istedi¤imiz “Camiadan Haberler”imiz için üyelerimizden güncel bilgilerini bizlerle paylaflmalar›n›, mail yoluyla bizlere ulaflmalar›n› istiyoruz. Atamalardan adres de¤iflikliklerine, do¤umdan evliliklerle kadar paylaflmak istedi¤iniz her bilgiyi bizlere gönderebilirsiniz.

12 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

bogazicidergisi@bumed.org.tr Bir di¤er mektubumuz ise ABD’den. Hat›rlarsan›z fiubat 2010 say›s›nda, Robert Kolej hocalar›ndan rahmetli Ohannes Kondayan’›n Sand›ktaki Hat›ralar adl› kitab› üzerine kitab›n önsöz yazar› Prof. Dr. Nüket Esen ile bir röportaj yapm›flt›k. Röportaj›n yay›nland›¤› say›m›z› da Bay Kondayan’›n efli Robert Kolej eski hocalar›ndan Betty Kondayan’a postalam›flt›k. ABD’de yaflayan Bayan Kondayan da teflekkür dileklerini bize yazd›¤› içten bir kartla dile getirdi. Dear Ms Kambur Since I don’t have your e-mail address I wanted to write a note to thank you so much for sending the BU alumni magazine. Its write-up about the book looks great. I’ll have to get it translated on my Turkish is not good. Thank you also for your kind words about our teaching. I know that Ohannes was an an excellent teacher(for 41 years), and I lived my 15 years of A.C.G. Sincerely, Betty Kondayan Kondayan ailesine camiam›za katk›lar›ndan dolay› bir kez daha teflekkür ediyoruz. *** Son olarak paylaflaca¤›m›z mail, Dilan Nebio¤lu’ndan. ‹dil Türkmeno¤lu’nun “Y Kufla¤› avc› m› yoksa kurban m›?” yaz›s› üzerine düflüncelerini dile getiren Dilan Nebio¤lu’nun maillerinin bir k›sm›n›, kendisinin de iznini alarak sizlerle paylafl›yoruz. Merhabalar, Ben 11. s›n›fa giden bir Robert Kolej ö¤rencisiyim. Bu cumartesi ailem ile birlikte kahvalt› yapmaya haz›rlan›rken babam anneme, annem de bana yaz›n›z› okuttu. ‹lk okuyuflumda aç›kças› al›nd›m. Sonra yaz›n›z› bir daha okudum ve aralardaki baz› düflüncelerinizi iltifat olarak ald›m. “Einstein Generation” veya “Google Generation” olarak bilinmek bence gayet güzel bir fley. Neden mi? Çünkü bu bizim merak etti¤imiz, araflt›rd›¤›m›z ve ilerlemeye çal›flt›¤›m›z anlam›na geliyor. Bu sayede bizden önceki “jenerasyon”lar›n gençli¤inden daha dolu ve bilgili bir gençlik geçiriyoruz. Üstüne üstlük bize sunulan f›rsatlar› kullan›p, kendi tarz›m›zda ilerlemeye çal›flt›¤›m›z için de yarg›lan›yoruz. Sizinle irtibata geçmeye karar verdim.

Yaz›n›zda bizim için “terbiyesiz, aceleci, kolayc›, fazla cesur, tutars›z” ve bunun gibi s›fatlara yer vermiflsiniz. Bunlar› yaz›n›z›n içerisinde de¤erlendirince akl›ma direkt olarak Milli Edebiyatç›lar›m›z geldi. Onlar da ayn› “Y Kufla¤›” gibi baz› eski adetlerden ar›n›p, araçlara özen göstermeyi b›rak›p, amaca yönelmifllerdi. Ben eminim ki iyi karfl›lanmad›lar, bizim karfl›lanmad›¤›m›z gibi. Ben de fark›nday›m dil gibi, üslup gibi bir tak›m fleyler de¤ifliyor, ama bu asl›nda bir dönüflüm çünkü zaman da öyle oldu¤u yerde durmuyor, illa ki bir tak›m fleyleri de yan›nda sürükleyecektir. Bizimle yaflamak zor de¤il. Ben etraf›mdaki yetiflkinleri ve onlarla olan iliflkilerimizi incelemifl bir “Y kufla¤›” mensubu olarak sizin asl›nda normal fleyler üzerinde çok kafa yordu¤unuz için sonunda size yanl›fl gözüktü¤ümüzü söylüyorum. Bizi biraz “Google arama motoru” olarak de¤il de sadece zaman›n f›rsatlar›ndan yararlanan “insanlar” olarak görün. Ne olur elimde iPhone'um varsa, ben de sizin gibi yaflamaya çal›flm›yor muyum? Dilan Nebio¤lu Sevgili Dilan, Asl›nda yaz› tam da söylediklerinizi ifade ediyor. De¤iflimlerin sonucu olan bu kufla¤›n, avantajlar›n› kullanmay›, bu kufla¤› do¤ru alg›lamay› hat›rlat›yor. Hatta dikkat ederseniz, bir özelefltiri var - benim hoca olarak önce “kötü, terbiyesiz” buldu¤um durumlar›n, baflka flekilde yorumlanmas› gerekti¤ini yazd›m. Yani ayn› taraftay›z. Bir kez daha siz, bu yaz›y›, kendi gözlerinizle ve önyarg›s›z olarak okumak ister misiniz? Sevgi ve selamlar›mla, ‹dil ‹dil Han›m, Babam da sizin gibi alg›lam›flt› yaz›n›z› fakat ben öyle anlamad›¤›m› iddia edip cevap yazd›m. Bilemiyorum belki bende fazlaca düflünceler birikti bu konuda ve ondan böyle düflündüm. Cevab›n›z için teflekkür ederim. Dilan Nebio¤lu Dilan kendini ne kadar güzel ifade ediyor, ne hofl iletiflim kuruyor. Y Kufla¤›n›n olumlu özelliklerini de mesaj›yla göstermifl: Aç›k sözlü, giriflimci, iddial› ama ayn› zamanda “bilgilendirildi¤i ve sürece dahil edildi¤i takdirde” iflbirlikçi. Çok teflekkür ederiz Dilan. Birkaç sene içinde Bo¤aziçili oldu¤unda, yaz› kuruluna bekleriz!



Yaz›: P›nar TÜREN ’93 Foto: Ali ÖZLÜER

ÜN‹VERS‹TEDEN

Same old bawl same old hamam...

21 May›s Cuma günü Güney Kampüs tarihi günlerinden birini daha yaflad›. Üniversitemiz, tarihinde ilk defa Birleflmifl Milletler Genel Sekreterini a¤›rlad›. Ban Ki-Moon ö¤rencilere hitaben yapt›¤› konuflmada Türkiye’nin liderli¤inin Dünya bar›fl ve refah› için öneminin alt›n› çizdi ve gençlere ufuklar›n› genifl tutmalar›n›, sadece Türkiye’yi de¤il tüm dünyay› düflünmelerini söyledi.

B

irleflmifl Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon Türkiye’ye yapt›¤› resmi gezi s›ras›nda Üniversitemizi ziyaret ederek önce akademisyenlerle Kennedy Lounge’da bir araya geldi, ard›ndan da Albert Long Hall’de ö¤rencilere hitaben bir konuflma gerçeklefltirdi. Konuflmas›n›n bafl›nda üniversitemizin kampüsünün güzelli¤inden ne kadar etkilendi¤ini dile getiren Ban KiMoon “Burada tek sorun bu güzelli¤in ö¤rencilerin dikkatini da¤›tmas› olabilir” dedi ve böyle bir kampüsün verece¤i ilhamla felsefe ve fliirde baflar›l› ö¤renciler yetiflece¤ine inand›¤›n› söyledi. Ban Ki-Moon’un içten sözleri kampüsümüze duydu¤u hayranl›¤› yans›t›yordu.

14 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Eski tas eski hamam devrinin sonu Ban Ki-Moon konuflmas›n›n ilk cümlesi ile dinleyicileri flafl›rtt› çünkü hepimizin çok yak›ndan bildi¤i bir deyimi Türkçe olarak söyledi: “Eski tas eski hamam”. Bu deyimin Türkçe’de çok kullan›ld›¤›n› duydu¤unu ama art›k bunun zaman›n›n doldu¤unu belirtti. “Same old bawl same old hamam” yerine art›k “New bawl new hamam” denmesi gerekti¤ini vurgulad›. Çünkü de¤iflen dünyada Türkiye de geliflti ve de¤iflti ve bu deyim art›k geçmiflte kald›. “Ülkenizle gurur duyun” “Ülkenizle, bar›fla yapt›¤›n›z katk› ve liderlikle gurur duyun” diyerek Bo¤aziçili gençlere seslenen Ban Ki-Moon liderli¤in Türkiye’ye do¤al

geldi¤ini çünkü yüzy›llar boyunca çok güçlü bir ülke oldu¤unu söyledi. BM bütçesine en fazla katk› yapan ilk 25 ülke aras›nda yer alan Türkiye’nin Somali’den Afganistan’a birçok sorunlu bölgede çok önemli sorumluluklar üstlendi¤ini ve dünya bar›fl›na çok önemli katk› sa¤lad›¤›n›n alt›n› çizdi. Ban Ki-Moon’dan gençlere 3 tavsiye: 1- Dünya ekonomisi zor bir dönemden geçse de Türkiye krizden az etkilenen ülkeler aras›nda. Ama bu rehavet yaratmamal›. Geliflmekte olan ülkelerde yat›r›m yap›n; kad›nlar› ekonominin içine çekmek için daha çok güç harcay›n; küresel konularda sesinizi duyurun.


2- Sesinizi sadece ekonomi ile ilgili de¤il bar›flla ilgili konularda da duyurun. Ortado¤u ve Orta Asya’da birlikte çal›flarak demokrasi, insan haklar› ve bar›fl için u¤raflal›m. 3- Güçlü geçmiflinizden yararlanarak gelecek için vizyon gelifltirin. Medeniyetler ‹ttifak› ile gurur duymal›s›n›z. Onu yaflatmak ve ileri tafl›mak için çal›fl›n. “Medeniyetler ‹ttifak›’na destek verin” Ban Ki-Moon konuflmas›nda Medeniyetler ‹ttifak› inisiyatifi üzerinde özellikle durdu. 2006 Aral›k ay›nda Türkiye Baflbakan› Recep Tayyip Erdo¤an, ‹spanya Baflbakan› Jose Luis Rodriguez Zapatero, dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve kendisinin bir masa etraf›nda oturup Medeniyetler ‹ttifak› inisiyatifini konufltuklar›nda duydu¤u heyecan› daha dün gibi hat›rlad›¤›n› söyleyen Ki-Moon bugün Medeniyetler ‹ttifak› projesinin büyük bir baflar› ile devam etti¤ini ve bu seneki toplant›n›n Rio’da yap›lmas›n›n da bu toplant›lar›n nas›l tüm dünyaya

yay›ld›¤›n›n ispat› oldu¤unu söyledi. “Bu çok önemli bir inisiyatifti ve Türkiye bunu bafllatt›. Siz gençler bunun devam›na destek verin. Çat›flmalar yanl›fl anlamalardan do¤ar. Yanl›fl anlamalar da yanl›fl ve eksik bilgiden gelir. Bunun için sizler önemlisiniz. Bu inisiyatif ile gurur duyun. Bilin ki yaln›z yürümüyorsunuz.” 192 ülke... Ban Ki-Moon konuflmas›n›n sonuna geldi¤inde Yunus Emre’nin 72 milletten bahsetti¤i bir fliirini okudu. Ki-Moon bugün 192 ülke oldu¤umuzu söyledi ve dünyan›n gelece¤i için birlikte hareket etmemizin önemini tekrar vurgulad›. “Bar›fl ve güvenlik, insan haklar›, refah›n artmas›... Bu konulara verdi¤i destek için Türkiye’ye teflekkür ederim.” sözleriyle konuflmas›n› bitirirken Bo¤aziçi Üniversitesi’nin gelece¤in lider adaylar› ö¤rencilerine çok önemli bir mesaj verdi: Çok büyük bir ülkenin gençlerisiniz, ileriyi düflünürken ülkenizin s›n›rlar›n› afl›n ve tüm dünya için düflünün.

Bar›fl ve güvenlik, insan haklar›, refah›n artmas›... Bu konulara verdi¤i destek için Türkiye’ye teflekkür ederim.

Ban Ki Moon konuflmas›n›n ard›ndan ö¤rencilerin sorular›n› yan›tlad›: K›br›s sorunu K›br›s sorunu Avrupa’n›n en uzun süren sorunudur. Son geliflmeleri umut verici görüyorum. Seçimlerin sonucu ne olursa olsun görüflmeler devam etmelidir ve art›k bir karar verilmelidir. Taraflar yine bir araya gelecekler ve umar›m art›k bu sorun çözülecek. Bunun için BM her türlü deste¤i veriyor ve verecek. Kore yar›madas›nda gerginlik Güney ve Kuzey Kore aras›nda büyük bir gerginlik var ve flu anda karfl›l›kl› görüflmeler en alt sevide. Umar›z k›sa sürede iliflkiler normalleflir. Dünyan›n birçok sorunu var, BM bunlarla mücadele edebilecek yetkinlikte mi? Birçok sorun var. ‹klim de¤iflikli¤i, ekonomik kriz, salg›n hastal›klar... Bu nedenle bizden beklenenler artt›. Ama herkes biliyor ki tüm bu sorunlarla tek bir ülke bafl edemez. Hep birlikte olmazsak sorunlar› çözemeyiz.

Takdim konuflmas›n› gerçeklefltiren Rektör Yard›mc›s› Prof. Dr. Yeflim Arat öncelikle bu tarihi ziyaretle ilgili heyecan› dile getirdi. Ban KiMoon’un Türkiye’yi ziyaretinin ülkemizin dünya bar›fl›na yapmaya çal›flt›¤› katk›lar›n uluslararas› olarak tan›nmas›n›n iflareti oldu¤unu belirtti.

Gençlere son söz Türkiye’nin ötesine bak›n, bar›fl ve refah› Türkiye s›n›rlar›n›n ötesinde tüm dünya için düflünün.

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 15


Yaz›: Kutlu¤han SOYUBOL ’07 Resim: Semra AYDO⁄DU

BÜMED’in 25. y›l etkinlikleri dahilinde oluflturulan “Karakalem Bo¤aziçi” serimizde okulumuzun an›t binalar›n› ressam Semra Aydo¤du’nun kara kalem çal›flmalar› ile bir kere daha ölümsüzlefltirdik. Her biri ülkemizin kültürel miras› aras›nda yer alan binalar›n yap›l›fl tarihini ve kimlerin katk›lar› ile meydana geldiklerini ise Bo¤aziçi Üniversitesi Tarih Bölümü yüksek lisans mezunu ve eski araflt›rma görevlisi, halen New York fiehir Üniversitesi, The Graduate Center’da tarih doktora çal›flmalar›n› yürüten Kutlu¤han Soyubol ’07 kaleme ald›. Yaz›n›n haz›rlamas›nda desteklerini esirgemeyen, geçti¤imiz y›l kaybetti¤imiz de¤erli hocam›z Günhan Dan›flman’› sevgiyle an›yoruz.

Perkins Hall (1961)

G

ates Hall’un mühendislik bölümlerini bar›nd›rmakta

1961’de hizmete girmifl, 1963 y›l›ndaki Robert Kolej 100. y›l

güçlük çekmesi üzerine 1955 y›l›nda, 1912’de yar›m

kutlamalar› s›ras›nda ise Robert Kolej mühendislik okulunun

b›rak›lan binan›n kalan bölümlerinin tamamlanmas›

kurucusu olan ve 1912-1943 y›llar› aras›nda da mühendislik

amac›yla bir inflaat firmas›na baflvurulmufl fakat yap›lan

okulunun dekanl›¤›n› üstlenmifl olan Lynn A. Scipio’nun da

incelemeler sonras›nda firma yar›m kalan binan›n

kat›ld›¤› bir törenle Robert Kolej mütevelli heyeti eski baflkan›

tamamlanmas› yerine kampusta Anderson Hall’ün arkas›na

George Walbridge Perkins’e ithaf edilmiflti. Bina bugün hala

yeni bir bina yap›lmas›n› önermiflti. Bu ba¤lamda Aptullah

ayn› ifllevi sürdürerek, Bo¤aziçi Üniversitesi Mühendislik

Kuran taraf›ndan tasarlanan yeni mühendislik binas› da

Fakültesi’ni bar›nd›rmaktad›r.

16 2010 BO⁄AZ‹Ç‹



KAMPÜS

Yaz›: Burcu ÜNLÜTABAK ’08 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

Bo¤aziçi’nde bir gelenek:

Sports Fest 2010 Sports Fest 2010 May›s ay›n›n vazgeçilmez kampüs etkinli¤i Sports Fest bu sene de yüzlerce sporcuyu ve sporseveri üniversitemizde bir araya getirdi.

B

o¤aziçi Üniversitesi Spor Kurulu taraf›ndan düzenlenen Uluslararas› Spor Festivali’nin bu y›l 30.su düzenlendi. Festival 19-23 May›s tarihleri aras›nda gerçekleflti. Bo¤aziçi’nin en güzel geleneklerinden biri olan festivale yaklafl›k 20 ülke, 40 üniversite, 800’ü yabanc› olmak üzere 1200 sporcu kat›ld› ve 5 gün, 5 gece boyunca ‹stanbul’da festival coflkusunu yaflad›lar. Bo¤aziçi Üniversitesi Türkiye’de basketbolun ve Amerikan futbolunun ilk defa oynand›¤›, softbol ve beyzbol branfllar›n›n ilk defa Türk sporcularla

18 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

tan›flt›r›ld›¤› kurum olarak dikkat çekiyor. Bo¤aziçi Üniversitesi’ni bu anlamda di¤er kurumlardan ay›ran en önemli özelli¤i ö¤renci topluluklar›n›n bu konuda verdi¤i u¤rafl. Geçmifli 1896’ya dayanan Athletic Association yani bugünkü ad›yla Spor Kurulu’nun bu ilklerin ço¤unun alt›nda imzas› var. ‹flte böyle bir gelene¤in sonucu olarak günümüze kadar uzanan Sports Fest, Bo¤aziçi’nin spor kültürünün festival coflkusuyla birleflmesi sonucu ortaya ç›kt› ve her y›l yüzlerce yerli ve yabanc› sporcuya ev sahipli¤i yap›yor. fiu an Türkiye’nin en büyük ö¤renci organizasyonu olan Sports Fest’in süregelen baflar›s›n›n ard›nda festivali planlayan yönetim kurulu üyeleri ve komiteleri ile festivalin çeflitli aflamalar›nda görev alan 400 spor gönüllüsünün gerekti¤inde derslerinden

fedakârl›k yaparak verdi¤i uzun u¤rafllar ve emek yat›yor. Düzenlendi¤i ilk günden beri üniversite ve spor camias›nda büyük ilgi gören festival, hem üniversite ö¤rencilerinin tak›m ruhunu ve festival heyecan›n› tam anlam›yla yaflamalar›n› sa¤l›yor, hem de ülkemizin tan›t›m›n› en güzel flekilde yapman›n gururunu yafl›yor. Bu y›lki festivalde de yine yurtiçi ve yurtd›fl›ndan gelen kat›l›mc›lar ve seyirciler befl gün boyunca sporu ve e¤lenceyi doyas›ya yaflad›lar. Gün boyu çekiflmeli spor karfl›laflmalar›n›n yan› s›ra büyük firmalar›n sponsorlu¤unda gerçeklefltirilen renkli animasyonlar, geceleri ‹stanbul’un gözde mekânlar›nda düzenlenen partiler ve flehire yay›lan gezilerle Sports Fest yine sporu ve e¤lenceyi s›n›rs›zca sundu.


As›rl›k Spor Kardeflli¤i

Prof. Dr. Zeynep Atay Prof. Dr. Hadi Özbal

Festival 19 May›s Çarflamba akflam› saat 19.00’da Uçaksavar Stadyumu’nda Bo¤aziçi Üniversitesi akademik kadrosu ve ö¤rencilerinin bulufltu¤u aç›l›fl töreniyle bafllad›. Bando eflli¤inde sahaya ç›kan sporcular seyircileri selamlad›lar. ‹stiklal Marfl›’n›n ard›ndan Prof. Dr. Hadi Özbal aç›l›fl konuflmas›n› yaparak tüm sporculara ‘hofl geldiniz’ dedi. Sporcu olduklar› için onlar› tebrik eden Özbal, müsabakalarda hepsine bol flans diledi. Ard›ndan Spor Komitesi Baflkan› Melih fiener konufltu ve festivalin gerçekleflmesi için katk›da bulunan herkese teflekkür etti. Festival sayesinde 19 May›s Gençlik ve Spor Bayram›m›z›n daha anlaml› hale geldi¤ini söyledi. Ard›ndan Ö¤renci ‹flleri Dekan› Prof. Dr. Zeynep Atay de¤erli bir Bo¤aziçi mezununun katk›s›yla y›l›n sporcusu seçilen Saruhan Onur Ünlü ve Özge Atabay’a hem akademik olarak hem de sporda gösterdikleri baflar›lardan ötürü ödüllerini takdim etti. Ayr›ca basketbol ve futbol tak›mlar›na da ödülleri verildi. Aç›l›fl Bo¤aziçi Üniversitesi step tak›m› Angels’in gösterisi sonras›nda Festival meflalesinin yak›lmas›yla sona erdi.

Törenin ard›ndan seyirciler ve sporcular aç›l›fl kokteyline kat›ld›lar. Festivalde atletizm, badmigton, basketbol, futbol, futsal, hentbol, kürek, masa tenisi, step, su topu, tenis, ultimate frisbee, Uzakdo¤u sporlar›, voleybol, yelken ve yüzme baflta olmak üzere 20 farkl› branflta karfl›laflmalar gerçeklefltirildi. Dünya çap›nda baflar›lara imza atm›fl genç sporcular›n yan› s›ra herkese keyifli anlar yaflatan Afrika dans›, Step gösterileri, dans gösterileri, paneller, Beyzbol ve Türkiye’de daha yeni yeni tan›nmaya bafllayan Korfbol sporu gösteri maçlar› da festival program›na dahildi. Festival final maçlar›n›n ard›ndan 23 May›s Pazar akflam› sona erdi. Güney Kampüste gerçeklefltirilen kapan›fl töreninde kazanan tak›mlara ödülleri verildi ve festivalin kral ve kraliçesi seçildi. Gecenin kapan›fl› ise Sortie’de Now or Never parti ile yap›ld›. Bir Sports Fest daha tüm coflkusu ve heyecan›yla sona erdi.

BÜMED 13. Dönem Yönetim Kurulu sporu mezunlar›n hayat›na daha çok sokmay› hedefliyor. YK üyesi ‹brahim ܤdül ’00 spora yönelik projelerini bizlerle paylaflt›. “Türkiye’nin en büyük ö¤renci etkinli¤i olan Sports Fest’in 30’uncu y›l›... Sports Committee, nam-› di¤er SK da 114’üncü y›l›n› kutluyor. Bir Bo¤aziçi mezunu, eski bir Spor Kurulu gönüllüsü ve bir spor sevdal›s› olarak SK’n›n amatör ruhla hayata geçirdi¤i etkinlikleri gururla izliyorum. BÜMED 2010-2013 yönetimi olarak göreve gelirken “Bo¤aziçi’ni kazand›¤›m›z zamanki heyecan›” hissetmek ve hissettirmek hedefiyle yola ç›kt›k. Tüm kulüp etkinlikleri gibi SK’n›n amatör, gönüllü ruhunu mezunlararas› faaliyetlerimize yans›tmak da bizim görevimiz. Ö¤renci kulüplerimizin heyecan›n› BÜMED gönüllü komitelerinde görmek istiyoruz. ‹çinde gönüllü Bo¤aziçi mezunlar›n›n aktif olaca¤› BÜMED Spor Kulübü de sporun birlefltiricili¤ini bize kan›tlayacak. 2010-2013 dönemi için çal›flmalar›m›za h›zl› bafllad›k. Y›l içine yay›lacak etkinliklerimiz flekillenmeye bafllad›: Uluslararas› Mezun Olimpiyatlar›, Kilyos Beach Fest, Oxford Cambridge Bo¤aziçi Ö¤renci/Mezun Kürek Yar›fllar›, Dört Mevsim Spor Turlar›, GençBo¤aziçili - Çocuk Spor Akademisi, tertemiz havas›yla Güney Kampüs çevresinde outdoor spor etkinlikleri... Bunlar gönüllü ekibimizin planlar›, ama daha fazlas›n› ekibimize kat›lacak yeni gönüllülerle zenginlefltirece¤iz. Gönüllü ekibimiz içinde SK önderli¤inde spor sevdal›s› ö¤renciler de bulunacak, sporun birlefltiricili¤ine inanan mezunlar da. Sporu hayatlar›n›n bir parças› haline getirmifl mezunlar›m›z›, bu felsefelerini paylaflacaklar› bir sosyal buluflma ortam›na, BÜMED’e davet ediyoruz! BÜMED, bizi sportif faaliyetlerle kaynaflt›rmakla kalmayacak; Sports Fest, mezuniyet, rekabet heyecan›n› tekrar hepimizin yaflam›na sokacak.”

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 19


GEZ‹

Yaz›: Selin AYDO⁄AN ’05 - Ozan TATAR ’03 Foto: Yelda BALER ’90

20 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Pazar sabah›n›n mahmurlu¤u, 30 kiflinin enejisi ile çok k›sa sürede yok oldu. ‹lk dura¤›m›z Sarayburnu çay bahçesi oldu. Burada manzara eflli¤inde çaylar›m›z› içerken sanat tarihçisi Ayfle Bayvas’›n ‹stanbul hikayelerini anlatmaya bafllamas›yla farkl› bir gözle bakmaya bafllad›k etrafa, o hep gördü¤ümüz yap›lar anlam kazand› bir anda. O dönem içinde kendimizi hayal ettik... ‹mparatorlar›n zaferlerin ard›ndan kente girdikleri Alt›n Kap›’n›n da bulundu¤u Yedikule ile bafllad›k geziye. Orada gruptan bir arkadafl›m›z›n surlar›n üzerinde transa geçmifl bir flekilde “Nas›l bir yaflanm›fll›k” cümlesini söylemesi hissedilen ruh halini özetleyen bir cümleydi. Gezi günümüze kadar ulaflan surlar, sur yap›lar›, kentin su ihtiyac›n› karfl›lamak için yap›lan sarn›çlar ve birbirinden görkemli dini yap›lar izinde devam etti. Çokça duydu¤umuz Vefa Stadyumu’nun asl›nda Aetios Sarn›c› üzerinde kurulu olmas›, mozaik ve freskolar›n ‹sa’n›n s›fat›n› (‹nsan›n tasavvur edebilece¤i hayat›n en d›fl s›n›r›) tüm boyutlar› ile yans›tt›¤› Khora Kilisesi yani Kariye Müzesi, herkesi fark›ndal›¤a davet eden eserlerdi. D›flar›dan bakan bizleri geçmifl zamanda bir ana götüren, hatta bu ruh hali ile havaya girip

saray›n bölümlerini kendimizce yorumlamaya bafllad›¤›m›z Tekfur Saray›, Saraçhane ile Unkapan› aras›nda belki kaç kez alt›ndan geçip gitti¤imiz Bozdo¤an Kemeri, flu anda piknik yeri olarak kullan›lan ziyaretçilerinin ço¤unun geçmiflinden habersiz oldu¤u Aspar Sarn›c›, bordo-sar› renkteki mozaik ve mermer levhalar›n iflaretleri ile kare haç fleklini alg›lad›¤›m›z Zeyrek Camii (Pantokrator Kilisesi) ziyaret etti¤imiz mekanlard›. Tabii ziyaret edilen eserlerin yan›nda, sokak aralar›, çevresinde yaflayan insanlar›n manzaralar›, müze aç›l›fl›n› beklerken çevremizdeki merakl› çocuklarla hepimizi gülümseten paylafl›mlar›m›z, çay molalar›m›z, Et Pazar›’ndaki semt telafl›, ö¤le yeme¤i için ara verdi¤imiz F›nd›k Kabu¤u’nun d›flar›dan bak›ld›¤›nda fark edilmeyen büyüleyici balkon manzaras› geziye kat›lanlar›n zihninde tekrar canlanacak özel anlar... Umar›z ilerleyen günlerde farkl› etkinliklerle tekrar bir araya gelir ve bu geziden ald›¤›m›z keyfi ve paylafl›m› hep birlikte devam ettiriyor oluruz. Unutmadan bizi takip etmek için Facebook’taki BÜMEDgenç grubumuza kay›t olabilirsiniz. Ruhunuz hep genç kals›n:)

Fethiye Camii

Y

az›m›za “BÜMEDgenç kimdir, ne yapar, hangi amaçla toplan›yor?” sorusunu cevaplayarak bafllayal›m. “Genç” sözüne eski mezunlar›m›z içerlemeden hemen belirtelim, ruhu genç olan herkes BÜMEDgenç’e davetlidir. Üniversite günlerindeki renklili¤i, hareketi ve canl›l›¤› tekrar hayat›m›za getirme amac› ile yola ç›kt›k. BÜMED çat›s› alt›nda, alt kurul olarak faaliyet gösteriyoruz. Bo¤aziçi Üniversitesi mezunlar›n›n “Ah nerede o eski üniversite günleri” ifadesini daha az kullanmalar›n› amaçl›yoruz. Bunun için de gündelik rutinlerimizin d›fl›na ç›karak farkl› renkli etkinlikler düzenlemeyi planl›yoruz. 3 sene öncesinde 5 kifli bir araya gelmifl ve BÜMED’de fas›l organize etmifltik. Sonras›nda malum ifl yo¤unlu¤u ve ‹stanbul yaflam› derken aktif bir flekilde etkinliklerimize devam edemedik. Bu sene yenilenen BÜMED Yönetim Kurulu’nun ve baflkan›m›z Hakan Zihnio¤lu’nun bizimle ayn› heyecan› paylaflt›¤›n› görünce, biz de ekipçe kollar› tekrar s›vad›k. H›zl› bir görev paylafl›m› ile küçük tak›mlar halinde farkl› etkinliklerin sorumluluklar›n› üzerimize ald›k. Gezi, BÜMED’te brunch, sinema günleri, yaza merhaba partisi, konaklamal› tatil etkinlikleri flu an ajandam›zda olan projeler. Bu projelerden biri, “Bizans’›n ‹stanbul’u” bafll›kl› kültür turunu 16 May›s Pazar günü gerçeklefltirdik. K›zmam›za ra¤men kopamad›¤›m›z ‹stanbul’u daha yak›ndan tan›mak için Roma ‹mparatorlu¤u döneminden günümüze kalmay› baflaran yap›tlar›n ve yaflanm›fll›klar›n pefline düfltük. Bu etkinli¤i Bo¤aziçi Üniversitesi mezunu, Bo¤aziçi dergisinin 2001 y›l›ndan beri foto¤raf editörlü¤ünü yapan, foto¤rafç› ve gezgin Yelda Baler’in (’90) kurdu¤u “Zayende Travel Agency” ile gerçeklefltirdik. “Acaba yeterli kat›l›m› sa¤layabilir miyiz?” diye endifle etti¤imiz etkinli¤imizde kontenjan›m›z›n üzerinde taleple karfl›laflmam›z “‹stanbul koflturmas›n›n” d›fl›na ç›kma beklentisine birçok kiflinin sahip oldu¤unu kan›tlam›fl oldu.

Tekfur Saray›

BÜMEDgenç kimdir, ne yapar, hangi amaçla toplan›yor?



BÜMED’DEN

Yaz›: Burcu ÜNLÜTABAK ’08 - Duygu KAMBUR Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

BU 309:

Sat›fl Finans Lojistik Pazarlama

Introduction to PROFESSIONS BÜMED Kariyer Merkezi taraf›ndan geçti¤imiz y›l ilk defa düzenlenen BU 309: Introduction to Professions seminerleri bu y›l 10-13 May›s tarihleri aras›nda sat›flç›l›k, finansç›l›k, lojistikçilik ve pazarlamac›l›k mesleklerini tan›tan Bo¤aziçilileri ö¤rencilerle buluflturdu. Seminerler, ö¤rencilerin mezunlar›n tecrübelerinden yararlanarak bu mesleklerin ne gibi çal›flmalar› kapsad›¤›n› ve bu alanlarda çal›flmak isteyenlerin nas›l özelliklere sahip olmalar› gerekti¤ini ö¤renmelerine yard›mc› oldu.

22 2010 BO⁄AZ‹Ç‹


Ata Erkul

Haz›m Gümrükçüler

10 May›s Pazartesi - Bu sene 10 May›s Pazartesi günü bafllayan ve BÜMED Seminer Salonu’nda gerçeklefltirilen BU 309 “Introduction to Professions” seminerlerinde tan›t›lan ilk meslek “sat›flç›l›k” oldu. Konuflmac›lar Reckitt Benchiser’den Haz›m Gümrükçüler, Dupont’dan Ata Erkul ve Unilever’den Elçin Özkaya ’09 idi. Seminer Gümrükçüler’in öncelikle sat›fl›n kime, ne zaman, ne flekilde ve neden yap›ld›¤› ile ilgili bir tak›m konular› ö¤rencilere de sorarak anlatmas› ile bafllad›. Gümrükçüler eskiden sat›fl›n ticaretin tamamlanmas› olarak görüldü¤ünü ancak durumun flu an çok daha farkl› oldu¤unu söyledi. Sat›flta en önemli noktan›n “first moment of truth” yani “müflterinin ürünü rafta görüp almaya karar verdi¤i an” oldu¤unu belirten Gümrükçüler sat›fl›n ancak bu

an› etkileyerek art›r›labilece¤ini söyledi çünkü art›k sat›fllar›n neredeyse %70’i raf önünde al›nan kararlar sonucu yap›l›yor. Gümrükçüler öte yandan Reckitt Benchiser’in ad› çok duyulmam›fl bir firma olmas›na ra¤men Finish, Calgonit gibi ürünleriyle piyasada iyi bilinen bir firma oldu¤unun ve son y›llarda rakiplerinden çok daha h›zl› büyüdü¤ünün alt›n› çizdi. Ticari pazarlamay› marka yönetimi ve sat›flta ifl gelifltirme olarak ikiye ay›ran Gümrükçüler art›k müflterinin kararlar›n›n sat›flta çok önemli oldu¤unu ve bu yüzden pazarlama ile ilgili verilen tüm kararlar›n sat›fla uygulanmas› gerekti¤ini vurgulad›. Son olarak Gümrükçüler iyi sat›flç›lar›n çal›flkan, analitik, iletiflimi kuvvetli, stres yönetimi becerisi yüksek, tak›m çal›flmas›na yatk›n, d›fla dönük ve sonuç odakl› bireyler olmalar› gerekti¤ini söyledi.

11 May›s Sal› - Seminerlerin ikinci günü olan 11 May›s Sal› günü ele al›nan meslek “finansç›l›k” oldu. Bankac›l›¤› tan›tan Eurobank Tekfen Hazineden Sorumlu Genel Müdür Yard›mc›s› Mutlu Akpara ’96, finans sektöründe risk yönetimini anlatan Fortis Bank Operasyonel Risk Yöneticisi Kansu Pulular ’99, ayr›ca denetim ve mali ifller konusunda bilgi veren Electrolux Muhasebe-Finans Müdürü Soner Gün ’00 konuflmalar› ile ö¤rencilere önemli bilgiler aktard›lar.

Konuflmaya “Banking Sector Overview” bafll›kl› sunumuyla bafllayan Akpara, bankac›l›k sektörünü önce dünya konjektöründe ele ald›, ard›ndan Türkiye piyasas›na de¤inip k›saca Eurobank Tekfen’i tan›tt›. Akpara’n›n bizlerle paylaflt›¤› verilere göre 32 trilyon dolar dünya bankalar›n›n toplam hacmi. Bunun %56’s› Avrupa’ya, %14’ü Asya’ya, %13’ü ABD’ye ve %7’si de geri kalan k›s›mlara ait. Krizden sonra yükselifle geçen bankalar aras›nda ilk

1.Gün • Sat›fl

Son olarak Unilever’den Elçin Özkaya öncelikle tüketim ve flirketlerinin bu alandaki yeri ile ilgili k›sa bir videoyu ö¤rencilerle paylaflt›. Müflteri Gelifltirme Departman›’nda görev yapt›¤›n› söyleyen Özkaya müflteriyi büyüterek kendilerinin büyümeye çal›flt›klar›n› belirtti. Her fleyden önce sat›flç›l›¤›n sahada sorumluluk almak gerektiren bir ifl oldu¤unu söyledi. ‹yi bir sat›flç›n›n ise iletiflim ve ikna kabiliyetine sahip olmas›n›n çok önemli oldu¤unu söyledi.

5’te yer alan bankalar aras›nda Çin bankalar›n›n bariz bir üstünlü¤ü oldu¤unu vurgulayan Akpara, krizin en a¤›r flekilde 2009’un ortalar›nda yafland›¤›n› dile getirdi. Kriz zaman› toplamda bankac›l›k sektöründe 350 bin kiflinin iflten ç›kar›ld›¤›n› söyledi ve Türkiye bankac›l›k sektörünün ise as›l krizi 2001’de yaflad›¤›ndan 2008 krizini nispeten hafif atlatt›¤›n› dile getirdi. fiu anda Türkiye bankalar›n›n piyasa de¤erinin 2007’ye göre %12 üzerinde

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 23

2.Gün • Finans

Elçin Özkaya

Gümrükçüler’in ard›ndan Dupont’dan Ata Erkul biraz daha farkl› olarak endüstriyel sat›fltan bahsetti. Yat boyalar›n›n sat›fl› ve deste¤i alan›nda faaliyet gösteren Dupont’un da yine markas›yla de¤il ürünleriyle ön planda olan bir flirket oldu¤unu belirten Erkul, Fortune, MIT gibi dergilerde yay›nlanan araflt›rmalarda flirketlerinin en çok çal›fl›lmak istenilen flirketlerden biri oldu¤unu gördüklerini söyledi. 1802 y›l›nda 100 çal›flan ile faaliyet göstermeye bafllayan Dupont’un bugün 57.000 kifliye istihdam sa¤lad›¤›n› ve 125 üretim sahas› oldu¤unu belirtti. Daha sonra endüstriyel sat›flç›n›n nas›l olmas› gerekti¤inden bahseden Erkul, sat›flç›n›n öncelikle sat›fl yapmas› ve bunu yaparken de kârl› yapmas› gerekti¤inin önemli oldu¤unu söyledi. ‹yi bir sat›flç›n›n her fleyden önce aktif bir dinleyici olmas› gerekti¤ini söyleyen Erkul, müflterinin talebini ortaya ç›karabilmenin bu dinleme yetene¤ine ba¤l› oldu¤unu söyledi. Ayr›ca sat›flç›lar›n ürünü tek bir kifliye de¤il; son kullan›c›dan bafllayarak aradaki tüm kiflilere sat›fl yapt›klar›n›n alt›n› çizdi.


2.Gün • Finans

de %50 hisseli orta¤›. Bu noktaya dikkat çekerek önümüzdeki günlerde TEB ve Fortis aras›nda muhtemel bir birleflme söz konusu oldu¤unu söyleyen Pulular, risk yönetimi hakk›nda bilgi vermeye bafllad›. Risk çeflitleri ve yönetimleri hakk›nda k›saca bilgi veren Pulular, yenilikleri seven ve de¤iflime haz›r kimseler için finans sektöründe risk yöneticisi olman›n çok uygun bir karar olaca¤›n› söyledi.

Soner Gün

Kansu Pulular

Ard›ndan sözü devralan Kansu Pulular, Belçika kökenli olan Fortis Bank’›n 2005’te D›flbank’› sat›n alarak Türkiye piyasas›na girdi¤ini dile getirdi. Kriz nedeniyle 2008 Eylül ay›nda Belçika hükümetinin bankaya el koydu¤unu ve hemen Frans›z bankas› BNP Paribas’a satarak elden ç›kard›¤› söyledi. Otomatikman Türkiye Fortis’in de sahibi olan BNP Paribas ayn› zaman da TEB’in

3.Gün • Lojistik

oldu¤unu söyleyen Akpara, genç adaylar için bankac›l›k sektörünün çok cazip oldu¤unu dile getirdi. Türkiye’deki istatistiklere bak›ld›¤›nda bankac›l›k sektöründe çal›flanlar›n -üst düzey yöneticiler dâhil %50’ye yak›n›n›n kad›nlar oldu¤unu vurgulayan Akpara, genç adaylar› 5 y›lda 47 flubeden 200 flubeye ç›kmay› hedefleyen Eurobank Tekfen’e ça¤›rd›.

Mutlu Akpara

Nuvara Uslu Erdönmez

Zeynep Özyurt Tafl

12 May›s Çarflamba - Seminerler 12 May›s Çarflamba günü “lojistikçilik” mesle¤i önemli firmalarda çal›flan kat›l›mc›lar›n sunumlar›yla devam etti.

24 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Serra Türel

Öncelikle Arkas Holding’ten Serra Türel ’03 konteyner tafl›mac›l›¤›n›n ne oldu¤undan bahsetti ve dünya ticaretinin %90’›n›n deniz yolu ile yap›ld›¤›n› söyledi.

Son olarak konuflma yapan Soner Gün ö¤rencilere 5,5 y›l denetçilik yapt›ktan sonra muhasebe-finans müdürü olman›n nas›l bir deneyim oldu¤unu anlatt›. Denetim sektöründe ba¤›ms›z ve vergi olmak üzere iki ayr› alan oldu¤unu söyleyen Gün, mali ifller isteyenler için en iyi sektör olabilece¤ini söyledi. Denetçi olabilmek için analitik düflünmenin ve hukuki bilgi birikimine sahip olman›n/merak etmenin çok önemli oldu¤unu vurgulayan Gün, genç adaylara deneyimlerinden yola ç›karak tavsiyelerde bulundu. Muhasebe/finans alan›nda çal›flmak isteyen kiflilerin her alana dair genel bir bilgi birikimine ve araflt›rmac› bir kimli¤e sahip olmas› gerekti¤ini söyledi.

Günümüz verilerine göre art›k global anlamda 400’ü aflk›n konteyner servisi oldu¤unu vurgulad›. Tafl›mac›l›¤a gelen standardizasyon sayesinde sa¤lam teslimin garantisi, maliyetlerde azalma ve gemi boyutlar›nda art›fl meydana geldi¤ini belirtti. Türel lojistik sektörünün sürekli geliflime aç›k bir sektör olmas›na ra¤men ayn› zamanda krizden de en çok etkilenen sektör oldu¤unu belirtti. Ama önümüzdeki birkaç y›l içinde sektörün kendini toparlayaca¤›n› da söyledi. Arkas Holding’i k›saca tan›tan Türel, 43 flirketleri ve 5643 çal›flanlar› oldu¤unu söyledi. Anadolu’da yat›r›mlar yapt›klar›n› ve daha çok Akdeniz ve Karadeniz’de faaliyet gösterdiklerini söyledi. Bu iflte çal›flmak isteyenlerin her fleyi takip etmeleri, ülkelerin ekonomilerini ve sosyo-kültürel durumlar›ndan haberdar olmalar› gerekti¤ini söyledi. Ayr›ca bu iflin bir okulunun olmad›¤›n› ve bu ifli iyi yapabilmek için deneyimle kazan›lan fleylerin çok önemli oldu¤unu belirtti.



3.Gün • Lojistik

uydurabilmeleri gerekti¤ini söyledi. Sektörde çok müflteri ile karfl›lafl›ld›¤›n›n, hepsinin farkl› bir talebi oldu¤unun ve tüm bu talepleri ayn› anda karfl›laman›n zorlu¤undan bahseden Tafl, uzun vadeli planlar›n çok mümkün olmad›¤› bu sektörde çal›flmak isteyenlerin bunlar› bilerek gelmesi gerekti¤ini söyledi. Son olarak Metal Chartering’den Nuvara Uslu Erdönmez ’02 konuflmas›n› yapt›. 2006’dan bu yana gemicilik sektörünün içinde oldu¤unu ve yapt›¤› iflin temel olarak gemiyi ve kirac›y› buluflturmak oldu¤unu söyleyen Erdönmez küçük bir flirkette çal›flt›klar›n› ve flirketlerinin 10 çal›flan› oldu¤unu söyledi. Küçük bir flirket olmas›na

4.Gün • Pazarlama

Ard›ndan Borusan Holding’ten Zeynep Özyurt Tafl ’04 lojistik zinciri ve tedarik zinciri yönetimi ile ilgili bilgiler verdi. Hammaddeden bafllayarak tüketiciye kadar uzanan zincire tedarik zinciri denildi¤ini ve müflterinin talebini yönetmekten depolamaya, tafl›mac›l›ktan sat›fla ve üretime kadar pek çok aflaman›n tedarik zincirinin bir parças›n› oluflturdu¤unu söyledi. fiirketlerin içinde bulunan lojistik departmanlar›ndan ayr› olarak lojistik flirketlerinin her fleyi koordine etti¤ini belirtti. Bu gibi flirketlerde kara tafl›mac›l›¤›, gemi kiralama ve liman hizmetleri gibi ifllerin yap›ld›¤›n› söyledi. Tafl sürekli büyüyen, h›zla geliflen bu dinamik sektörde çal›flmak isteyenlerin her fleyden önce de¤iflime çok iyi ayak

ra¤men iflinin çok tatmin edici oldu¤unu bu sektörde do¤ru insanlarla karfl›laflman›n çok önemli oldu¤unu söyledi. Denizcilik sektöründe çal›flan biri olarak gemi görünce heyecanland›¤›n›, nereden nereye gitti¤ini ve ne tafl›d›¤›n› merak etti¤ini söyleyen Erdönmez dünyan›n dört bir yan›nda operatör olarak çal›flan gemilerinin oldu¤unu belirtti. Heyecan ve adrenalini sevenlerin, problem çözme konusunda iyi olanlar›n bu sektörde rahatl›kla çal›flabileceklerini söyleyen Erdönmez, her sektörde oldu¤u gibi bu sektörde de Bo¤aziçililere ihtiyaç duyuldu¤unu söyledi.

oldu¤unu ve Nivea, 8x4 gibi pek çok markan›n sahibi oldu¤unu söyledi. Y›ld›z, pazarlama alan›nda çal›flmak isteyen ö¤rencilere staj yapmalar›n› ve bu flekilde bu departmanlara uygun olup olmad›klar›n› görmelerini önerdi. Pazarlamac› olarak flirketin markas›n›n sahibinin siz oldu¤unuzu ve buna göre organizasyon yapman›z gerekti¤ini söyledi. Bu alanda çal›fl›rken fiyat, karl›l›k, lojistik gibi tüm alanlar› da ayn› anda kontrol ediyor olmak gerekti¤ini vurgulad›. Bu yüzden ö¤rencilerin sektörü ve kendilerini tan›malar›n›n çok önemli oldu¤unu söyledi.

Serdar Pala

Selver Y›ld›z

13 May›s Perflembe - Seminerlerin son günü olan 13 May›s Perflembe günü “pazarlamac›l›k” mesle¤inde çal›flan konuflmac›lar bilgi ve deneyimlerini ö¤rencilerle paylaflt›lar. Sütafl’tan Bünyamin Kocakaya ’96 öncelikle çok e¤lenceli bir ifllerinin oldu¤unun söyledi ve son yay›nlanan reklam filmlerinin kamera arkas› görüntülerinden oluflan bir filmi göstererek sunumuna bafllad›. Pazarlama mesle¤inin asl›nda genelde zaman odakl› de¤il de ifl odakl› bir meslek oldu¤unu söyleyen Kocakaya bu ifli yapmay› seven 26 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Bünyamin Kocakaya

herkes için çok e¤lenceli oldu¤unu, 24 saatinin bununla doldu¤unu, örne¤in Ba¤dat Caddesi’nde gezerken bile ‘outdoor’lara dikkat etti¤inizi ve günün sonunda iflinizin dünya alg›n›z› etkiledi¤ini söyledi. Bu ifli yapmak isteyenlerin her fleyden önce analitik ve stratejik düflünme yetene¤ine ve yarat›c›l›¤a sahip olmalar› gerekti¤ini belirtti. Ard›ndan Eczac›bafl› Beiersdorf’tan Selver Y›ld›z ’05, Beierdorf’u tan›mayanlar için k›sa bir tan›t›m filmi göstererek sunumuna bafllad›. Beiersdorf’un Eczac›bafl› ile %50 ortak

Son olarak Bacardi’den Serdar Pala ’00 flirketlerinin Bacardi ailesine ait Kübal› bir flirket oldu¤unu ve merkezlerinin Bermuda’da oldu¤unu söyledi. Y›ld›z gibi Pala da staj yapman›n önemini vurgulad› ve ö¤rencilere staj yaparak ne istedi¤inizi bulamasan›z bile en az›ndan ne istemedi¤inizi bulabilirsiniz dedi. Mezun olur olmaz bir kiflinin istedi¤i ifle girebilmesinin flans oldu¤unu ancak daha sonra ne istedi¤ine karar verebilmesinin kendi kontrolünde oldu¤unu belirtti. ‹nsan›n mutlu oldu¤u ifli yap›yor olmas›n›n her fleyden önemli oldu¤unu söyleyen Pala, iflinin çok keyifli oldu¤unu ve bu alanda çal›flmak isteyenlerin giriflimcilik ruhuna sahip olmalar› gerekti¤ini söyledi.



Yaz›: Murat TAfiÇI ’07

S‹V‹L TOPLUM

Hakan Kodal anlatt›... B 17 May›s Pazartesi günü BRMiz Anlat›yor’un konu¤u Krea Gayrimenkul ‹cra Kurulu Baflkan› ve Al›flverifl Merkezi Yat›r›mc›lar› Derne¤i (AYD) Baflkan› Hakan Kodal’d›.

Hakan Kodal Kimdir? Hakan Kodal, 2006 y›l›ndan bu yana Krea Gayrimenkul’ün ‹cra Kurulu Baflkanl›¤› görevini yürütüyor. Kodal, ayn› zamanda Merrill Lynch GPI ve Krea Gayrimenkul taraf›ndan kurulan Bosphorus Gayrimenkul Fonu’nun Yat›r›m Komitesi Baflkan›. Hakan Kodal, 2006’ya kadar, Yap› Kredi Koray Gayrimenkul Yat›r›m Ortakl›¤›’nda 9 y›l genel müdürlük yapt›. 1991-1997 y›llar› aras›nda Garanti Yat›r›m Bankas›’nda Kurumsal Finansman Bölümü’nde, Coopers & Lybrand’›n Paris ofisinde kurumsal finansman ve yönetim dan›flmanl›¤› alanlar›nda çeflitli kademelerde görev ald›. ‹stanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleflme Mühendisli¤i Bölümü’nden lisans derecesine sahip olan Hakan Kodal, iflletme dal›ndaki lisansüstü çal›flmas›n› Paris’te Ecole Superieure de Commerce’de tamamlad›. Al›flverifl Merkezi Yat›r›mc›lar› Derne¤i (AYD), Gayrimenkul Yat›r›m Ortakl›¤› Derne¤i (GYODER) ve Urban Land Institute Türkiye’nin Kurucu Baflkan› olan Hakan Kodal, ayn› zamanda ULI’nin Global Yönetim Kurulu Üyesi’dir.

28 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

RM | Bo¤aziçi Üniversitesi-Robert Koleji Mezunu Sanayici, ‹fladam› ve Yöneticiler Derne¤i’nin düzenledi¤i BRMiz Anlat›yor’un May›s ay›ndaki konu¤u, gayrimenkul sektörünün önde gelen isimlerinden Hakan Kodal’d›. BÜMED salonunda gerçekleflen toplant›da Hakan Kodal hem Krea Gayrimenkul ‹cra Kurulu Baflkan› hem de Al›flverifl Merkezi Yat›r›mc›lar› Derne¤i (AYD) Baflkan› flapkas›yla kat›l›mc›lar› sektörle ilgili kapsaml› olarak bilgilendirdi. Gayrimenkul sektörünün üçlü sac aya¤› olan AVM, konut ve ofis alt sektörlerinin geçmiflten bugüne geliflimi ve mevcut durumu ile ilgili bilgi veren Hakan Kodal, son zamanlarda gayrimenkul sektörünün önemli göstergelerinde düzenli iyileflme gözlemlediklerini, ancak bu iyileflmenin geçen y›l kriz olmas› nedeniyle sadece toparlanmaya iflaret olarak alg›lanmas› gerekti¤ini; göstergelerdeki toparlanman›n sektörde her fleyin düzeldi¤i anlam›na gelmedi¤ini belirtti. ‹kinci çeyrek rakamlar›n›n daha önemli oldu¤unu söyleyen Kodal, “Toz pembe bir dünya yok ama en az›ndan krizden ç›k›fl trendinin devam etti¤ini görüyoruz” dedi. AVM sektörünün halihaz›rda toplam 30 milyar dolar yat›r›m yapt›¤›n› ve bunun üçte birinin yabanc› kaynaklardan geldi¤ini belirten Kodal, sektör genelinde 350 bin kiflilik istihdam sa¤land›¤›n› belirtti. Yap›lan yeni AVM yat›r›mlar›yla beraber kiralanabilir alan arz›ndaki h›zl› büyüme konusunda düzenleme getirilmesinin faydal› oldu¤unu söyleyen Kodal, yeni yasada izinler konusunun valiliklere verildi¤ini ifade ederek yeni AVM

yat›r›mlar›n›n de¤erlendirilmesi sürecinde AYD’nin önerilerine yer verilmesinin faydal› olaca¤›n› ifade etti. Yeni proje gelifltiren yat›r›mc›lara da önerilerde bulunan Kodal, kiralama flirketlerinin yapt›¤› kira projeksiyonlar›ndaki varsay›mlar›n gerçekçili¤inin sorgulanmas› ve yeni yat›r›mlar›n çok ciddi düflünüldükten sonra yap›lmas› gerekti¤inin önemle alt›n› çizdi. Kodal, AVM’lerin art›k çabuk dönen yat›r›mlar olmad›¤› gibi baz› projeler için geri dönmeyen yat›r›mlar haline geldi¤ini de sözlerine ekledi. Al›flverilfl Merkezi Yat›r›mc›lar› Derne¤i | AYD Gayrimenkulün en önemli sac aya¤›ndan biri olan Al›flverifl Merkezi (AVM) sektörünün çok h›zl› büyüdü¤ü bir dönemin ard›ndan sektörün yeni bir vizyona ihtiyaç duymas›ndan hareketle fiubat 2009’da kurulan AYD, perakendeciler, sektörel çözüm ortakl›klar› ve tüketiciler ile birlikte perakende sektörünün sa¤l›kl› geliflimine katk›da bulunma misyonu çerçevesinde bugün 61 üyesi ile sektörün yaklafl›k yar›s›n› temsil etmektedir.

Krea Gayrimenkul Krea Gayrimenkul, Merrill Lynch GPI ile imzalanan ortakl›k anlaflmas› kapsam›nda Temmuz 2006’da kurulmufl ve faaliyetlerine bafllam›flt›r. Krea Gayrimenkul, konut, al›flverifl merkezi, karma gayimenkul projelerine fon sa¤layarak, bu projelerin gelifltirme, pazarlama-sat›fl faaliyetleri ve al›flverifl merkezi yönetimi ve dan›flmanl›¤› gibi gayrimenkul sektörünün farkl› alanlar›nda hizmet vermeyi hedefleyen bir kurulufltur.



S‹V‹L TOPLUM

Yaz›: Tunçel GÜLSOY ’75 - fiebnem AKÇIL ’03 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

n i n e m t e r “Öğ sınırı yok” Fikir babal›¤›n› yapan ‹brahim Betil’in (RC ’68) de kurucular› aras›nda oldu¤u Ö¤retmen Akademisi Vakf› (ÖRAV), “Ö¤retmenin S›n›r› Yok” projesi ile 100 bin ö¤retmene ulaflma hedefiyle yola ç›kt›.

brahim Betil, baflar›l› bankac›l›k kariyerinin yan› s›ra bafllatt›¤› pek çok sosyal sorumluluk projesi ile örnek bir dünya insan›. Pek ço¤umuz onu Toplum Gönüllüleri’nin (TOG) kurucusu olmas› ve oradaki faaliyetleriyle tan›d›. Fakat o, sosyal sorumluluk hayallerine ara vermifl görünmüyor ve bu kez de karfl›m›za bir baflka sosyal sorumluluk projesi olan Ö¤retmen Akademisi Vakf› ile ç›k›yor. ÖRAV, 2008-2009 ö¤retim y›l› ile birlikte toplam 100 bin ö¤retmene mesleki ve kiflisel geliflim e¤itimleri verme hedefiyle yola ç›kt› bile. Biz de ‹brahim Betil’le bu sefer, gerçekleflmifl bir di¤er hayali olan ÖRAV hakk›nda konuflmak ve ondan ilham almak için bulufltuk.

30 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Ö¤retmen Akademisi Vakf›’n› kurma fikri nas›l ortaya ç›kt›? Araflt›rmalar›m›z ve gözlemlerimiz sonucu, ö¤retmenlerin mesleki geliflimlerine destek verme konusunda mutlaka bir fleyler yapman›n gerekli oldu¤una inand›k. Bu iflin sadece devlete b›rak›lmamas› gerekti¤ini, sivil toplumda e¤itim hizmetini esas alan kesimlerin de buna duyarl› bir flekilde yaklafl›p destek vermelerinin önemli oldu¤unu düflündük. Yap›lan çal›flmalar bize flunu gösteriyordu ki; Türkiye’de yaklafl›k 500 bin ö¤retmen var ve bu ö¤retmenlerin önemli bir k›sm› üniversiteden mezun olduklar› dönemdeki bilgileriyle mesleklerini sürdürmeye çal›fl›yorlar. Bir k›sm› da bu bilgilerle emeklili¤i yakal›yor. Oysa dünyada bilim

alan›nda oldu¤u gibi her alanda çok h›zl› bir de¤iflim var. Ö¤retmelerin de mesleki geliflimlerini destekleyecek bir projenin bu anlamda çok önemli oldu¤unu düflündüm. Ben bu projeyi uzun y›llar onurla parças› oldu¤um Garanti Bankas›’n›n yöneticilerine bir sosyal sorumluluk projesi olarak götürdüm. Onlara sunum yapt›k, onlar da çok be¤endiler ve böyle bir projeyi bütünüyle destekleyeceklerini söylediler ve bunun için ayr› bir vak›f kurulmas› fikrini bile düflündüler. Bu ifl için ciddi bir kaynak ay›rd›lar. Bu miktar 5 y›l için 15 milyon lirad›r. Bunun üstüne bir de ayr› bir vak›f kuruldu ve bu vakfa ayr› bir yer tahsis edildi. Süreç bu flekilde bafllad›.


E¤itim kadronuz ve verilen e¤itimler hakk›nda bilgi verir misiniz? Türkiye’nin dört bir yan›ndan çok de¤erli, birikimli, ö¤retmenlik mesle¤inin içinden gelmifl ö¤retim görevlilerini ve yöneticileri kadromuza ald›k. Yurtd›fl›nda ö¤retmenlik mesle¤inin geliflimiyle ilgili uluslararas› e¤itimler ve seminerler veren ve bu vizyonu bütün dünyada deneyimleriyle uygulamaya geçiren kurulufllarla görüfltük. Bu kurulufllardan bir tanesi olan PLS (Performance Learning Systems) ile iflbirli¤i yapt›k. Onlarla birlikte 3 tane ana e¤itim modülü gelifltirdik. S›n›f yönetimi, iletiflim ve ö¤renci de¤erlendirme alan›nda olan bu üç modülle ilgili içerik ve ö¤retmenlere verilmek üzere bir klasör haz›rland›. Milli E¤itim Bakanl›¤› bu klasörlerin içeri¤ini teker teker inceledi ve onay verdi, dolay›s›yla bizim projemizin temel destekçilerinden biri de Milli E¤itim Bakanl›¤›. Bu e¤itimler tamamen gönüllü de¤il mi? Evet, tamamen gönüllü. MEB bu e¤itimleri, bütün illere ve ilçelere duyurdu. Biz sonra MEB’in çeflitli flube müdürleri toplant›lar›na gittik ve projeyi anlatt›k. Bizim projemizde yer almak isteyen

okullar, okul baz›nda ö¤retmenlerin kat›l›m›yla bize baflvuruyorlar. ‹nternet üzerinden ya da yaz›l› olarak baflvuru yapabiliyorlar. E¤itimler nas›l gerçeklefliyor? Bize bütünüyle baflvuran okul, bu e¤itimleri Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri al›yor. Bizim e¤itmenlerimiz o okula gidiyor. Yani biz de¤iflik okullardan 200-250 ö¤retmeni bir araya toplay›p bir e¤itim vermiyoruz. E¤itim isteyen ö¤retmenlerimiz köy okulundaysa, köy okuluna, il okulundaysa il okuluna, onlar neredeyse oraya gidiyoruz. E¤itimlerde müthifl bir interaktif seminer yap›l›yor. Herkesin kat›l›m›yla çok canl› bir flekilde, bahsetti¤im bu 3 modül paylafl›l›yor. E¤itmen anlats›n herkes not als›n, böyle bir fley yok. Sonunda de¤erlendirme al›n›yor. Ayr›ca elektronik ortamda bir ekampus’umuz var. e-kampus’ta, ö¤retmenlerin seminerlerden ald›klar› e¤itimler var. Buna ek olarak paylaflmak istediklerini paylaflt›klar› gruplar oluflmaya bafllad›. Yine elektronik ortamda, hafta içi belirli saatlerde dersler veriliyor ve bir y›l›n sonunda elektronik e¤itimleri takip eden ö¤retmenler sertifika almaya hak kazan›yor. Bu sertifika da

Geçen sene yaklafl›k 6 bin ö¤retmene bu seminerleri vermifliz. fiu anda 20 binden fazla bireysel baflvuru ve 600’den fazla okul baflvurusu var.

ö¤retmenlerimizin özlük haklar›na dâhil ediliyor. K›saca diyebiliriz ki, bu ifl bütün ö¤retmenlerin ve okullar›n gönüllü kat›l›mlar›yla bafllayan bir ifl. Geri dönüfller nas›l? Geçen 1,5 y›l içerisinde çok olumlu geri bildirimler ald›k. E¤itim camias› çok büyük görünüyor, ama inan›n herkes birbiriyle iletiflim içinde ve bu projenin kulaktan kula¤a çok h›zl› bir flekilde yay›lmas›n› sa¤lad›. Olumlu de¤erlendirmeler sonucu önümüzdeki dönem için okullardan çok fazla baflvuru ald›k. fiöyle söyleyeyim; biz geçen sene yaklafl›k 6 bin ö¤retmene bu seminerleri vermifliz. fiu anda 20 binden fazla bireysel baflvuru ve 600’den fazla okul baflvurusu var. Kaç e¤itmeniniz var? Profesyonel olarak bu ifli yapan tam zamanl› 15 tane e¤itmenimiz var. Görevleri 2’flerli gruplar halinde okullara,

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 31


bölgelere gitmek ve bu e¤itimleri vermek. Tabii bu say› yetmiyor, bu yüzden biz de yar›-zamanl› e¤itmenlerle de çal›flmaya bafllad›k. Yine bu görev için baflvuran yüzlerce ö¤retmen aras›ndan isimleri belirledik. Onlara, yani yar›-zamanl› e¤itmen olmak isteyen bu ö¤retmenlere, yaz aylar›nda 1 hafta süreyle e¤itimler verdik. Bu kifliler ayda bir hafta sonu ya da iki hafta sonu bize destek oluyorlar. Önce, bizim tam zamanl› e¤itmenlerimizle birlikte seminerlere gidip stajyer olarak kat›l›yorlar, sonra onlar da bu seminerleri uygulayabilecek noktaya geliyorlar. Bizim bu flekilde çal›flan 200’e yak›n e¤itmenimiz var. Kaç ö¤retmene ulaflmay› planl›yorsunuz? Hedefimiz 500 bin ö¤retmen aras›ndan 5 y›lda 100 binine ulaflmak. Ancak o kadar yo¤un talep gelmeye bafllad› ki! Daha 1,5 y›l olmadan 20 bin baflvuru ald›k. Öyle olaylar yafl›yoruz ki... Bu proje beni çok heyecanland›r›yor. Mesela kar› koca, ikisi de genç ö¤retmen. Ayn› okulda ders veriyorlar. 6 ayl›k bebekleri var. Hafta sonunda b›rakacak kimseleri yok. Bebe¤i alm›fllar, gelmifller. Efllerden biri 1 saat derse giriyor, öbürü kuca¤›nda bebek, koridorda

bekliyor. Sonra dersten ç›k›yor, bebe¤i al›yor, di¤er efl derse giriyor. ‹flte bunun gibi bizi ola¤anüstü heyecanland›ran, motivasyon veren hikayeler var. E¤itmen arkadafllar diyor ki; “Biz sahadayken müthifl motive oluyoruz, müthifl besleniyoruz.” Çünkü ö¤retmenlerimiz ister Hakkâri’de ister Edirne’de olsun her biri iyi bir program sundu¤umuz zaman geliflime ve ö¤renime çok aç›k. Yeter ki onlar› motive edecek, onlar›n deneyimlerini de olay›n içine alabilecek flekilde bir program olsun. Al›nan bu 3 günlük e¤itimlerden sonra bir y›l kadar süren e-kampus dedi¤imiz “online” derslerimiz bafll›yor. e-kampus’ün içeri¤inde neler var? e-kampus, verilen derslerin k›smen devam› ve tamamlay›c›s› niteli¤inde. Pek çok seçmeli dersin al›nabilmesinin yan› s›ra ö¤retmenlerin paylafl›m merkezi haline de geldi. Güney bölgemizde e¤itim alan bir arkadafl›m›z, Kuzey’de e¤itim alan bir arkadafl›yla deneyimini paylaflabiliyor rahatl›kla. Biz bunu gelifltirmek istiyoruz. Ancak Garanti Bankas› d›fl›nda baflka destekçilere de ihtiyac›m›z var. Bizim e¤itmenlerimizin yol paralar›, gittikleri flehirde mütevaz› yerlerde

konaklamas›, yemesi içmesi, klasörlerin maliyeti hepsi afla¤› yukar› bu paraya denk geliyor. Bir ö¤retmenin e¤itim masraf› e-kampus dâhil 250 lirad›r. 30-40 ö¤retmenlik bir okul düflünün. Biri ç›k›p 10.000 lira verse bir okulun destekçisi olur. Destekler için, bir okulun, bir flehrin, bir bölgenin destekçisi veya ulusal destekçi olmak gibi kategoriler oluflturduk. Önümüzdeki dönemlerde bunlar› ifl dünyam›z›n duyarl› insanlar›na gidip anlataca¤›z ve destek isteyece¤iz. Bu kifli ya da kuruluflun ad›n›, bir plakete okul destekçisi olarak yazaca¤›z, web sitemizde ya da klasörlerimizde belirtece¤iz ismini. Böylece destekçiler, ö¤retmen e¤itimi gibi çarpan etkisi olan bir sosyal sorumluluk projesine destek olmufl olacaklar. Bir de okul yöneticilerine yönelik bir e¤itiminiz var san›r›m... Evet, çünkü bizce ö¤retmen kadar o okulu yöneten kifli de önemlidir. E¤er yönetici bu program› desteklemezse ö¤retmen s›n›f içinde bu program› baflar›yla uygulama konusunda zorlanacakt›r. O yüzden okul yöneticilerine yönelik olarak EYGEP (E¤itim Yöneticileri Gelifltirme Program›) dedi¤imiz bir baflka uygulama bafllatt›k. Bu projede okullara gitmiyoruz. De¤iflik okullardan o ilin içindeki müdürleri topluyoruz, o müdürlerle bir atölye çal›flmas› yap›yoruz. Bu da 2-3 ay önce bafllad›. Dolay›s›yla çift yönlü olarak okula destek vermifl oluyoruz.

“e¤itime yat›r›m yapmadan hiçbir geliflme olmuyor” Kimlerin gelmesini istiyorsunuz? Ça¤r›n›z› kimlere iletelim? Bu konuya duyarl›l›k gösteren herkese a盤›z asl›nda. Türkiye’nin en önemli enerjisi çocuklard›r, gençlerdir. 73 milyon nüfusun yafl

32 2010 BO⁄AZ‹Ç‹


Bazen soruyorlar bana nas›l karamsarl›¤a kap›lm›yorsun, gerçekten inan›yor musun hayallerine diye. ‹nsanlar› tan›d›kça ve gözlemledikçe hiçbir karamsarl›¤› gerçekçi bulmuyorum.

ortalamas› 27,6. Bunu, parças› olmaya çal›flt›¤›m›z AB, ya da nereyle karfl›laflt›r›rsan›z karfl›laflt›r›n, Türkiye çok genç bir ülke. fiimdi, bu gençli¤i bir enerji olarak görüp, ya bu gençli¤e bir destek, bir emek verece¤iz ya da diyece¤iz ki, nas›l olursa olsun bunlar da koflullara göre büyüsün gitsin. Ancak e¤itime yat›r›m yapmadan hiçbir geliflme olmuyor. Türkiye’nin üyesi oldu¤u OECD ülkelerinin ö¤renci bafl›na e¤itime ay›rd›¤› para y›lda 7.500 dolara yak›nd›r. Türkiye 1.250 dolar ay›r›yor. Biz ne diyoruz, “Bu

çocuklar çok zekidir, geliflmifl ülkelerin milyon dolarlar ay›rarak yapt›¤› ifli biz binlerle yapar›z” m› demek istiyoruz? Böyle bir fley mümkün de¤il! O yüzden burada devletin d›fl›nda duyarl› vatandafllar›n, bu toplumun gelece¤ine inanan vatandafllar›n, flirketlerin harekete geçmesi laz›m. Ö¤retmen e¤itimi de bana göre harekete geçilecek en önemli kanallardan biri, çünkü bunlar bizim çocuklar›m›z› gelifltirecek olan insanlar. Ö¤retmenlere verilen maddi destek konusunda dünya s›ralamas›nda çok geriyiz. Bunun yan› s›ra son 50 y›ll›k döneme bakarsan›z, ö¤retmen ücretleri al›m gücü olarak azalm›flt›r. fiimdi biz, ö¤retmeni maddi olarak desteklemiyoruz, bir de üstüne y›¤m›fl›z 40-60 tane çocu¤u bir s›n›f›n içerisine, ö¤retmene “hadi uygula bakal›m bu program›” diyoruz. Bu olacak fley de¤il. Ö¤retmenlerin asl›nda müthifl bir geliflim talebi var. Biz de, ÖRAV olarak bunu doldurmaya çal›fl›yoruz. Biraz iddial› olacak ama e¤er önümüzdeki dönemde bu projeyle 500 bin ö¤retmene ulaflabilirsek -biz 100 bini hedefleyerek bafllad›k ama talep o kadar fazla ki- gelecek nesillerin yaflam›na ciddi bir etkide bulanabiliriz. Bu dergi gerçekten çok de¤erli bir yönetici kesimin eline geçiyor. Ben hakikaten Bo¤aziçi mezunlar›n›, arkadafllar›m›, yetiflkinlerini, gençlerini, a¤abeylerimi, ablalar›m› hepsini davet ediyorum bu projeye. ‹lerlemek, toplumsal geliflimi sa¤lamak için baflar›l› k›sm›m›za de¤il, en zay›f halkaya, en güçsüz parçaya odaklanmam›z laz›m. Zincirin en zay›f halkas›n› gelifltiremezsen o zincir kopar. Her yer Bo¤aziçi Üniversitesi ya da Robert Koleji de¤il ki... Dolay›s›yla bu, önce çevremizden, mahallemizden bafll›yor. Mahallemizdeki okulun

önünden geçerken bunlar› düflünmemiz laz›m. Oradan geçerken bir bakal›m. O okulda ve oradaki ö¤retmenlerde ne kadar büyük bir potansiyel var. Bu potansiyeli görmemiz laz›m, çünkü bu projenin ciddi bir çarpan etkisi var. Buraya 5 bin TL, 10 bin TL, 50 bin TL vermek o flirket için çok da önemli de¤il, ama bu rakamlar 20, 40, 200 ö¤retmene ulaflabilecek rakamlar. Siz bu paralarla bu kadar ö¤retmenin mesleki yaflam›n› etkiliyorsunuz. 200 ö¤retmen demek, bugünkü s›n›f ortalamalar›yla çarpt›¤›n›z zaman, bir y›lda 8-9 bin ö¤renci demek. Bu rakamlar küçümsenecek rakamlar de¤il. Bundan sonra ‹brahim Betil ne hayal ediyor, nerelere gidiyor? Bu tabii beni çok heyecanland›ran bir proje. Toplum Gönüllüleri de ayn› flekilde beni çok heyecanland›r›r, o da devam ediyor. Ben bunlar›n önemli oldu¤una inan›yorum. Benim için gençler ve ö¤retmenler çok de¤erli. Bazen soruyorlar bana nas›l karamsarl›¤a kap›lm›yorsun, gerçekten inan›yor musun hayallerine diye. ‹nsanlar› tan›d›kça ve gözlemledikçe hiçbir karamsarl›¤› gerçekçi bulmuyorum. Bu ifli baflarmak isteyen bir ekip var, onlar›n çabas›n› görüp nas›l karamsar olabilirim ki? Nas›l bir Türkiye görüyorsunuz 10 y›l içinde? Gençlere daha çok yetki verilirse, e¤itime daha fazla kaynak ayr›l›rsa -bugünkü kaynaklar›n en az ikiye katlanmas› laz›m- Türkiye’nin sadece Ortado¤u’nun de¤il, Avrupa’n›n lideri olmamas› için hiçbir neden yok bana göre. Bugüne kadar savunmaya öncelik verilmifl, en çok pay silaha ayr›lm›fl, e¤itime ise çok az. Bu strateji tam tersine çevrilse, vuruflarak bir yere varamayaca¤›m›z› görmüfl olaca¤›z.

Bağışlarınız için ÖRAV’a Vakıf telefonlarından ulaşabilirsiniz. Tel: 0 212 514 90 40-44 2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 33


Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

ÜN‹VERS‹TEDEN PORTRELER

Rüzgar türbinleri tasarlayan bir makina mühendisi ve “madde” üzerine çal›flan bir fizikçi Bu ay Üniversiteden Portreler bölümünde BÜ Makine Mühendisli¤i Bölümü ö¤retim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Nuri Ersoy ve BÜ Fizik Bölümü ö¤retim üyelerinden Doç. Dr. Taylan Akdo¤an’› çal›flmalar› ve bilime katk›lar› ile tan›t›yoruz. Nuri Ersoy yenilenebilir enerji üzerine yapt›¤› çal›flmalarla daha iyi bir dünya için çal›fl›rken Taylan Akdo¤an parçac›k fizi¤inde yapt›¤› araflt›rmalarla “madde”yi daha iyi anlamaya çal›fl›yor. tasarlamak ve imal etmek a¤›rl›k aç›s›ndan büyük avantaj sa¤l›yor. Tafl›t araçlar›n›n tümü bir noktadan di¤er bir noktaya gitmek için yan›n›zda gereksiz yere tafl›man›z gereken bir kütle oldu¤u için bu kütleyi mümkün oldu¤unca azaltmak size enerji tasarrufu sa¤layacakt›r. Ayn› flekilde yenilenebilir enerjide baflat alanlardan olan rüzgâr enerjisi alan›nda da rüzgâr türbini kanatlar›n› kompozit malzemelerden yapmak benzer avantajlar getirecektir. Ancak kompozit malzemelerle tasar›m ve imalat yapmak konvansiyonel tasar›m ve imalat ilkelerinde köklü de¤ifliklikler yapmay› gerektirir ki Ersoy’un araflt›rmalar› bu konular üzerine.

Yrd. Doç. Dr. Nuri Ersoy E¤itimi: • Ph.D. 1998. Makina Mühendisli¤i, Bo¤aziçi Üniversitesi, ‹stanbul, Türkiye • M.S. 1992. Makina Mühendisli¤i, Bo¤aziçi Üniversitesi, ‹stanbul, Türkiye • B.S. 1990. Makina Mühendisli¤i, Bo¤aziçi Üniversitesi, ‹stanbul, Türkiye Yrd. Doç. Dr. Nuri Ersoy neler yap›yor: Araflt›rma konular› aras›nda özelikle yenilenebilir enerji ve havac›l›k sanayilerinde kullan›lan kompozit malzemeler bulunmaktad›r. Fosil yak›tlar›n tükenmeye yüz tutmas› nedeniyle 34 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

enerji sorunu, içinde bulundu¤umuz yüzy›l›n en önemli sorunlar›ndan biri olacak. Bu nedenle gerek enerjinin yenilenebilir kaynaklardan üretimi, gerekse daha hafif tafl›t araçlar›n›n imalat› yoluyla enerji tasarrufu son on y›lda oldukça önem kazanan araflt›rma alanlar› haline geldi. Her iki alanda da kompozit malzeme kullan›m› kritik öneme sahip, çünkü kompozit malzemeler metal malzemelerle k›yasland›¤›nda hem hafif hem de daha yüksek yük dayan›m›na sahip malzemeler. Dolay›s›yla örne¤in bir yolcu uça¤›n›n gövdesini ve kanatlar›n› kompozit malzemeler kullanarak

fiu an bunlar üzerinde çal›fl›yor: Ersoy, flu anda rüzgâr türbinlerinin tasar›m› üzerinde çal›fl›yor. Ayr›ca ö¤rencileriyle birlikte hidrojen enerjisi ile çal›flan bir arac›n kompozit gövde tasar›m› ve imalat› üzerinde çal›fl›yorlar. ‹leride gerekli proje finansman›n› bulabilirlerse kampuslar›m›zdan birinde, muhtemelen Kilyos’ta bir pilot rüzgâr türbini kurmak istiyorlar. Ersoy, bu tesisin yeni teknolojilerin denenmesi ve bu alanda insan gücü yetifltirilmesi için bir olanak olabilece¤ini düflünüyor. Ancak bu kapsamda bir projeyi üstlenebilmek için daha organize davranmam›z gerekti¤inin alt›n› çiziyor. Ersoy’un gözünden Bo¤aziçi Üniversitesi: “Arada iki y›ll›k sanayi tecrübesi ve yurtd›fl›nda dört y›ll›k bir ‘postdoc’ çal›flmas›n› saymazsak, 1985’den beri Bo¤aziçi Üniversitesi’ndeyim. Eflim de bu üniversitede ö¤retim üyesi, çocu¤um üniversitenin krefline gidiyor. Dolay›s›yla buras› bizim evimiz. Üniversiteye iliflkin en sevdi¤im fley buran›n özgürlükçü ortam›. Akademik çal›flmalar d›fl›nda kültür sanat alan›nda yürütülen etkinlikler, ö¤retim üyeleri aras›ndaki pozitif meslektafl iliflkileri, ö¤rencilerin azmi ve baflar›s›, tüm bunlar beni üniversiteye ba¤layan unsurlar.”


E¤itimi: • Doktora- Massachusetts Instititute of Technology, Fizik Bölümü, 2003 • Lisans- Bo¤aziçi Üniversitesi, Elektrik-Elektronik ve Fizik Bölümleri, 1995 Doç. Dr. Taylan Akdo¤an neler yap›yor: Doç. Dr. Taylan Akdo¤an’›n temel araflt›rma alan› deneysel nükleer fizik ve parçac›k fizi¤idir. Nükleonlar›n (proton ve nötron) ve birkaç nükleonlu sistemlerin yap›s›n› ve bunlar aras›ndaki etkileflimi ortaya ç›karacak deneyler yapmaktad›r. Bunun için elektromanyetik ve hadron problar› deneysel bir araç olarak kullanmaktad›r. Los Alamos Nötron Bilimleri Merkezi’nde ve MIT-Bates Do¤rusal H›zland›r›c› Merkezi’nde iflbirli¤i dâhilinde katk›da bulundu¤u birçok deneydeki ortak özellik, hakk›nda bilgi edinilmek istenen parçac›¤a, hadronun dura¤an enerjisi ile karfl›laflt›r›labilir büyüklükteki enerjilerde elektron veya nötron gönderip, çarp›flma sonucunda ortaya ç›kan reaksiyonun özel amaçl› detektörler ile ayr›nt›l› analizini yaparak, sistemler ve etkileflimleri hakk›nda bilgi toplamas›d›r. Ödüle lay›k görülen çal›flmalar›: Parçac›k fizi¤inde “Standart Model” denilen bir model vard›r. Bu modelin öngördü¤ü, maddenin yap› tafllar›n› oluflturan iki parçac›k grubu olan leptonlar ve quaklar, ve bunlara ek olarak etkileflimlerden (kuvvetlerden) sorumlu bozon denilen parçac›klar mevcuttur. Bunu, atomalt› temel parçac›klar›n periyodik cetveli olarak görebiliriz. Parçac›k fizi¤inin temel amac› tüm bu parçac›klar›n özelliklerini, birbirleriyle etkileflimlerini, aralar›ndaki simetrileri ve bu simetrilerin geçersiz oldu¤u durumlar› ortaya ç›karmakt›r, di¤er bir deyiflle “maddeyi” anlamakt›r.

Doç. Dr. Taylan Akdo¤an’a, bu modelin öngördü¤ü parçac›klardan biri olan tau nötrinonun deneysel olarak bulunmas›ndaki katk›lar›ndan ve bu parçac›klar›n ve etkileflimlerinin bir ürünü olan, çevremizde elle tutulur tüm maddelerin yap›tafl› dedi¤imiz atomun çekirde¤ini oluflturan nükleonlar›n elektromanyetik yap›s›n›n hassas bir flekilde ortaya ç›kar›lmas›ndaki katk›lar›ndan dolay› 2008 y›l›nda TÜBA Üstün Baflar›l› Genç Bilim ‹nsan› Ödülü ve 2009 y›l›nda TÜB‹TAK Teflvik Ödülü verilmifltir. fiu an bunlar üzerinde çal›fl›yor: ABD’de MIT-Bates laboratuvar›nda gerçeklefltirdikleri nükleon yap› deneyinde kullan›lan genel amaçl› dedektörü Almanya-DESY’ye tafl›n›p, nükleon yap›s›n› tan›mlayan ölçümleri bir ad›m daha ileri tafl›nmas›na katk›da bulunmay› planlayan Doç. Dr. Taylan Akdo¤an flunu da belirtmektedir: “Deneysel parçac›k fizi¤inde ne yaz›k ki “küçük deney” ço¤u durumda söz konusu de¤il, çünkü devasa boyutlarda altyap› ve küçük olmayan bütçeler gerekli. O nedenle bu tür deneyler genelde uluslararas› iflbirlikleri ile gerçekleflmektedir. Günümüzde parçac›k fizi¤inde olup da ‹sviçre CERN’de ifller duruma geçmifl olan Büyük Hadron Çarp›flt›r›c›s›n›n çekicili¤inden uzak durmak kolay de¤il. Burada, art›k tüm halk›n bile bas›n arac›l›¤› ile bildi¤i gibi, yine standart modelin öngördü¤ü, etkileflmesi sayesinde parçac›klara kütle kazand›ran Higgs alan›n›n do¤rulu¤unu gösterecek olan Higgs parçac›¤›n›n gözlenmesi beklenmekte. Bu tür uzun soluklu deneylerde her zaman bir sonraki ad›m› y›llar öncesinden düflünmek gerekiyor.” Dr. Akdo¤an da CERN’deki ATLAS deneyinin kritik parçalar›ndan biri olan veri edinimi ve tetikleme sisteminin yenilenmesi çal›flmas›na katk›da bulunmay› planlamaktad›r.

Doç. Dr. Taylan Akdo¤an Ayr›ca, temel bilim ba¤lam›nda, nükleer fizikte ve parçac›k fizi¤inde ulusal bir insan gücü ve altyap›s›n›n oluflmas› için, yerel bir araflt›rma merkezinin kurulumunu uzun vadeli bir hedef olarak görmektedir. Akdo¤an’›n gözünden Bo¤aziçi Üniversitesi: “Bo¤aziçi Üniversitesi, üyesi olmaktan gurur duydu¤um bir kurum. Benim gözümde en önemli özelli¤i -burada olmam›n nedenlerinden biri- sa¤lad›¤› bilimsel, akademik ve düflüncesel özgürlük ortam›d›r. Y›llarca yurtd›fl›ndaki üniversitelerde bulunmufl biri olarak, karfl›laflt›rmalar yapt›¤›mda elbette elefltirdi¤im taraflar› oluyor. Ancak, günün sonunda ço¤u zaman Türkiye’deki standartlar› belirleyen bir kurumda oldu¤umu fark ediyorum. Üniversitemizin sahip oldu¤u en önemli varl›¤›n, özgürlükçü gelenekleri ve ö¤rencilerimizin kalitesi oldu¤unu düflünüyorum.”

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 35


MEZUNLARA SORDUK

Derleyen: Önder K›z›lkaya

Anneli¤in ve babal›¤›n tan›m› her geçen gün de¤ifliyor. Anneler babalar kadar “h›rsl›”, babalarsa anneler kadar “flefkatli” olabiliyor. Babalar Günü dolay›s›yla bu “yeni durum”u 3 mezunumuza 9 soru sorarak anlamaya çal›flt›k. Çok hofl, samimi ve ilginç cevaplar ald›k. Bu arada tüm babalar›m›z›n babalar günü kutlu olsun.

36 2010 BO⁄AZ‹Ç‹


1.

Çocuklarımla beraberken aklen ve ruhen tamamen onlarla olmaya çalışıyorum.

Murat Öngör

Hem baba hem kariyer sahibi olmak nasıl bir duygu? Pişmanlık ya da yetersizlik yaşıyor musunuz? Soner Kızılkaya: Günümüzün iş yaşamı, ne yazık ki klasik mesai kavramıyla sınırlı değil. Çalışma hayatı, yaşamın diğer alanlarını da baskılıyor, ciddi bir zaman sorunu yaratıyor. Bu da ister istemez çalışan anne-babaların çocuklarıyla ilişkilerine yansıyor, onlara ayırdıkları kaliteli zamanın azalmasına neden oluyor. Ben bu açıdan kendimi şanslı görüyorum. En azından eşim, çalışma yaşamından ayrılarak bütün zamanını çocuğumuza ayırdı. Bir annenin bizzat yetiştirdiği çocuk ile bakıcının veya anneannebabaanne gibi yakın akrabaların büyüttükleri çocuklar arasında ciddi bir fark olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla, çocuğumun annesiyle olduğunu bildiğim için her açıdan içim rahat. Ancak tabii ki, çocuğuma daha fazla zaman ayırmadığım için üzüntü duyduğum oluyor. Kendimi yetersiz hissetmem ise, işimle ilgili konulardan değil, erkek olmamdan kaynaklanıyor. Çocuğumun, annesiyle kurduğu diyalogu, annesinin onu eğlendirmek, eğitmek, büyütmek konusunda gösterdiği beceriyi gösteremediğim için yetersizlik hissediyorum. Sanırım bu, biz babalarda olmayan annelere özgü bir yetenek. Cüneyt Bayraktar: Eğitim seviyesi arttıkça, anne-baba arasındaki fark giderek azalıyor. 4 yaşında bir kızımız var ve yaş ilerledikçe baba olarak onunla daha fazla vakit geçirebilmeye başladığımı hissediyorum. Kızımız anne-baba ayırımı yapmıyor: Bazen baba-kız, bazen annekız bazen de hep birlikte çok hoş vakit geçiriyoruz. Yetersizlik ya da pişmanlık duymuyorum. Onu hayata hazırlamaya çalışıyorum. Gerçeklerden kopuk olmamalı diye düşünüyoruz. O da işe gitmek zorunda olduğumuzu biliyor. Murat Öngör: Çocuk sahibi olmak sadece annelere özgü değil. Her ne kadar biyolojik sebeplerle annelerin çocukları ile daha özel bir ilişkisi olduğu düşünülse de, çocuğun geleceğinin şekillenmesinde en az anne kadar babanın da payı var. İşte bu süreçte hem annenin hem babanın toplum içinde kendilerine çizdikleri yol farkında olmadan çocuklarına bir eğitim süreci yaratıyor. İşime ve yaptığım her işe her zaman çok büyük saygım oldu. Bu beni zaman planlaması yapma konusunda olumlu yönde etkiledi.

Defne Pelin

2.Çocuğunuza yeteri kadar zaman ayırabiliyor musunuz? Soner Kızılkaya: Birçok babaya kıyasla, çocuğuma daha fazla zaman ayırabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Ancak çocuk öyle bir şey ki, 24 saat bile zaman ayırmak yeterli olmayabiliyor. Bir baba olarak elbette yüklendiğim sorumluluklar var ve çocuğum açısından uzun vadede daha önemli olduğunu düşündüğüm bu sorumlulukları yerine getirmek ön plana çıkıyor. Sabahları “baba, işe gitme” diyen bir çocuğu bırakmak zor oluyor. Cüneyt Bayraktar: Sabahları bakıcımız gelinceye kadar yarım saatlik bir süremiz var. O zamanda birlikte kahvaltı yapıyoruz, hazırlanırken bana yardım ediyor ve oyun oynuyoruz. İşten mutlaka direkt eve geliyorum ve akşamları genelde ailecek bir arada oluyoruz. Kızım 20:30’da yatıyor. Uyku hazırlığı için seferber oluyoruz: Anne kitap okuyor, ben de pijama giyme, diş fırçalama ve de süt içme yarışmasına nezaret ediyorum. Bu yarışmaya bazen komşu ikizler bazen de anne katılıyor. Ama yarışmanın sonucu hiç değişmiyor: Kızım, süt içme konusunda İstanbul birinciliğini kimseye kaptırmıyor! Bazen kreş öğretmenini arayıp onu da bu oyuna dahil ediyoruz. Bu sayede okulda da İstanbul birinciliğimiz garantilenmiş oluyor. Murat Öngör: Kanımca çocuklarla sadece fiziksel olarak geçirilen zaman değil, geçirdiğiniz zaman içinde yaptıklarınız daha önemli, diğer bir deyişle zamanın miktarından çok kalitesi önemli. Çocuklarımla beraberken aklen ve ruhen tamamen onlarla olmaya çalışıyorum.

n k içi

ama

ıtm yans

i eve tres s i k a ında . , dah aşam nuz? onra nüyorum s n a u İş y ü t s ş , k r ü a u o d ğd pıy and mi m do ldiği lıyor. O r ya u e . e l ğ r g e u o n line kıy ua Çoc ya: iri ha unluğum luğa bıra a b k ı l l ı sabır yorg ni mutlu r Kız Sone ülü, daha ü, bütün yeri kmiyor. ğ ör nda a lücü r ere ü i hoşg g es b apmak g bir r e de n t s u , yin On yy m nan e u a ş r ş r o tar, a i y rmiy resimi a mem. i işte sı, özel b t e g ca hset r, st eve Kısa gide işten ba : İşi a r r a o t k iç sp ayra se h aka im. yt B em mutl neredey ye eder e ı n ü i C e ins vs nmas . Evd kese ta arca yüş gerg h m k a a o ç ü ab er ıtm r yür ok ç yans ; spor. H en ç rabe eve e e e b r d a i a l iç belk arım En iy konu a çocukl u B d : ngör anlar at Ö u. Böyle . Mur g l m ken o yoru gere ya çalışı a yapm

3.

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 37


Kızım şu anda iki yaşını bitirdi. Ve bir daha iki yaşında olmayacak.

Soner Kızılkaya, kızı Duygu ile birlikte...

4.

Her ne kadar d vakit e engede lbette tutulma ki evde ya çalış zarfınd g e ılsa da ç ir a çok ş ilen vak işte ge e it y ten dah k çirilen a kurduğu çırdığın a fazla ızı ve s nuz bağ . Bu sü onunda ı etkile re bu duru diğini d mun ço üşünüyo cuğunuz r musu Soner la nuz? Kızılkay a: Elbe anda ik t t e ç ok şey i yaşını kaçırdığ bitirdi kadar s ımı düş ve bir d aydığın ünüyoru aha iki d a m. Kızım yaşında veya pa başına olmayac rktaki k şu tırmand a a k y . d ığında b İlk kez ırağın m bunu bil e o e n n r a y d a ivenlerin nında y mek de oktum. i ilk kez çok güz zaman a A e m t l. e a annes k Şu anda yırabile i yanınd tek düş ceğim, b aydı ve da attım üncem, ir çalışm … kızıma a sistem daha fa i oturtm zla ak. Bunu n ilk adım Cüneyt la r ını Bayrakt ar: Çok birlikte y oğun ça oluyoru lışıyoru z. m. Bunu n dışınd aki her fırsatta Murat Ö ngör: Ço c u klarla olu değil. O şturulan nların d bağ sad a bir kiş çalışıyo ece zam iliği ve rum. On anın bir h a y a tları old ların da fonksiyo inanın h ha küçü uğunu h nu ayal güç k issettir d ünyalar le r meye i, ı olduğu kafalar belki de nu düşü ında ya bizimkil şadıklar nebiliriz erden ç dinleme ı, içlerin ama ok daha ye ve sa d e a n h la is mimi şe mlı. Bu settikle gerçeği kilde his ri kabul e lerini a dip onla nlamaya rı çalışıyo rum.

5.

Bugün sizin için hangisi daha değerli; çocuğunuz mu kariyeriniz mi? Soner Kızılkaya: Dünyada hiçbir kariyer, babalıktan daha önemli değil. Kızımın gözlerindeki pırıltıyı hiçbir makama değişmem. Cüneyt Bayraktar: İkisi de ayrı ama bir o kadar birbirini etkileyen kavramlar. Bence kendine hedefler koyan ve bunu başarmak için çaba harcayan birey eğer bu şekilde mutluysa bu mutluluk çocuğunu da pozitif yönde etkiliyor. Gelişime önem veren kişi, çocuğuna da model olabiliyor. Önce kişi kendi mutluluğunu yakalamalı. Eğer “gelişim eşittir kariyer” diyorsak ve kişi başardıkça mutlu olan bir bireyse, bu mutluluk çevresini yani en yakın çevre olarak da ailesini etkiliyor. Bence bu durum anneler için de oldukça önemli. Sadece çocuk merkezli anne babanın, kendi gelişimlerini unutup çocuklarına odaklanmalarını doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum. Murat Öngör: Çocuk da yaparım kariyer de...

38 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

6.

izi nasıl

rin ız kariye

rın z/çocukla Çocuğunu etkiledi?

a genel asını, dah m la n la p ek riyer rak görm ılkaya: Ka arçası ola p Soner Kız ir b im n ın e b ın si de nlamas aya gelme y yaşam pla n ü ol açtı. d y n e u in ocuğum ğişmes e d in r le k gerekir. Ç önceli ir kariyer aşamdaki re, yeni b ö g e r le k açımdan y a” celi onlandırm bu yeni ön “kariyer s u Dolayısıyla s u r ğ o d ı, daha planlamas ı sağladı. ı yapmam s a planlam ni olumlu olması be n u m u ğ u : Çoc htelemen ayraktar asaydı mu lm o m u ğ Cüneyt B u c uk! r ço miş olurd iliyor. Eğe ına yerleş yönde etk s a b a s a k sahil çoktan bir şfetmede kendini ke k a lm o i ib sah başlamak gör: Evlat şfetmeye e k ı ız n a Murat Ön y ün ebepten araç. İç d ıyor. Bu s t la ır lu t önemli bir a h izi sine olum lı yönlerin yat kalite a h il ğ e size fark d ere ece kariy . ötürü sad ünüyorum ş ü d u uğun etkisi old


mesi iştirilebil kilde yet e ş ir b l a e ? çocuğun id i gerekir Sizce bir ütlenmes g r ö n iş e bir çocuğu bir aile v Benim için . ir için nasıl iş ğ e d öre herkese g güvenli ve eal tanımı d İ ini mutlu, : a d y n a e k k ıl m ız e a K t r r o e i Son ile hem d eceğ ıyla hem a kilde yetiş ıs e y Size bir kitap ş la o ir b D l . . a ide elidir rtamdır düzenlenm edeceği o e s r is ö h g r e ü önermek istiyorum: r g öz kriterle nmesi bu le t ü a g ğ r u ö iş çoc “Hundred ways to çocuktan ası etiştirme y ım l n a e ta d i İ iy : k build self - esteem u ço ayraktar in çocuğun Cüneyt B man a elikle kişin z c n li Ö e . t e li c a n k and teach values”. değişir be de çocukla yim. Bunun için şünmekte . ü r d o u iy n k u e ğ k r u ge şara mli old ında pasla in çok öne baba aras e geçirmen v e n n a zaman Bu kaliteli Örneğin irilebilir. t ş le k e ç r e g rı, eşimse la sabahla Cüneyt Bayraktar ım ız k n e b vakit daha çok ve kızı Doğa. ı r la m a ş k a ümüz bir ç Ü . r o iy geçirebil imi zaman iğimizde k ld e g a y ra a ve r yapıyor toplantıla ruyoruz. u t ş ızı olu kurallarım ir kitap da size b Bu bağlam : istiyorum önermek uild self b ways to “Hundred values”. and teach - esteem

7.

ce para gör: Sade Murat Ön ilgili ız işlerle kazandığım rimiz, ek hobile değil, ger rla ka insanla gerek baş tüm ı s a c a iz, kıs ilişkilerim in ız onlar iç tutumlarım la u s u p bir gelecekte üzden y O . olacak ak, z gibi olm olduğumu ra rleri onla bazı değe la rımız yaşadıkla su. k en doğru e rm göste

8.

İşinizi ve kariyerinizi bırakarak sadece çocuk bakımı ve ev işlerine yoğunlaşmayı ister miydiniz? Soner Kızılkaya: Zaten şu anda bütün kariyer planlamam bu hedefe odaklanmış durumda… Cüneyt Bayraktar: Hem bana hem de çocuğa bunun haksızlık olduğunu düşünüyorum. Çünkü anne ya da babanın çocukla 24 saat zaman geçirmesinin geçirilen zamanın kalitesini düşürdüğünü düşünüyorum. Önemli olan kalite, süre değil. Ayrıca bu kadar okuduktan ve tecrübe kazandıktan sonra bunları değerlendirmek gerekli diye düşünüyorum. Murat Öngör: Zaman zaman bunu düşünmüyor değilim.

9.Babalar günü mesajınız? Soner Kızılkaya: 45 yaşındayım ve geriye dönüp baktığımda “iyi ki babam, benim babam oldu” diyorum. Umarım bütün babalar, bunu hak edecek kadar “baba” olurlar… Cüneyt Bayraktar: What All Children Want Their Parents To Know Teach me to love and care for myself Through your positive example I will learn much more from what you do Than anything you could ever say. Notice me often, And take joy in my very existence, So that I grow up to feel special And to know that I am loved. Listen to me With an open ear and a loving heart, So that I learn to understand my feelings And trust that my needs will be heard. Play with me often Let down your guard and be carefree The memories will last long And our connection even longer. Focus on what I am doing right And tell me when you appreciate me So that I learn to feel worthy And motivated to do even more. Tell me more about your life Your hopes, dreams and successes So that I come to know you as a person And can call you as my friend As well as my parent 1996 by Julia Loomans and her mother Diane Loomans Murat Öngör: Çok sevdiğim Lübnan asıllı şair Halil Cibran’dan birkaç dize: Çocuklarınız, sizin çocuklarınız değildir. Onlar, Hayat’ın kendine olan özleminin oğulları ve kızlarıdır. Onlar sizin aracılığınızla oldular, ama sizden değil; Ve sizle olsalar da, size ait değiller... Onlara sevginizi verebilirsiniz ancak, düşüncelerinizi değil; Çünkü onların kendi düşünceleri olacaktır... Onların bedenleri için bir yuva sunabilirsiniz; ama ruhları için değil; Çünkü onların ruhları, yarının evini mesken tutmuştur, sizin rüyalarınızda bile ziyaret edemeyeceğiniz...

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 39


E⁄‹T‹M

Yaz›: Esra BAL AT‹LLA ’99 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

Sihirli BU RC formülünün peflinde Birinin tarihinden di¤eri do¤du, birinin bafllatt›¤›n› öbürü devam ettirdi, flimdi farkl› kurumlar olsa da aralar›ndaki ba¤ tarihi olman›n çok ötesinde… Robert Kolej ve Bo¤aziçi Üniversitesi’nin organik ba¤lar› bir tarafa bu iki kurumun en önemli ortak noktas› e¤itim kurumlar› olarak tart›fl›lmaz üstünlükleri ve mezunlar›n›n baflar›lar›. ‹flin s›rr›n› bulmak için Robert Kolej’de çal›flan BÜ mezunlar› ile konufltuk. ‹flte ortaya ç›kan “sihirli formül”…

40 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

R

obert Kolej ve Bo¤aziçi Üniversitesi... Birbiriyle organik ba¤› olan bu iki kurum uzun y›llard›r Türkiye’nin gelece¤ine ›fl›k tutan nesiller yetifltiriyor. Peki, nedir bu iki e¤itim kurumunu di¤erlerinden bu kadar farkl› k›lan? Kurulduklar› günden bu yana e¤itim kalitesinden ödün vermeyen bu iki kurumun e¤itim felsefesini ve onlar› farkl› k›lan bu özel duruflun ard›ndakileri iki okulun da havas›n› solumufl kiflilerden duymak istedik. Bunun için de Robert Kolej’de aralar›nda ö¤retmen, rehber ve psikolojik dan›flman ve yönetici kadrosundan çal›flanlar›n da

bulundu¤u toplam dokuz kat›l›mc›yla bu iki okulun e¤itim felsefesi ve kurum kültürü üzerine sohbet ettik. Röportaj günü hava puslu ve griydi, ama böylesi bir günde dahi kampüs yine tüm ihtiflam›yla karfl›lad› bizi. Heyecanla foto¤rafç› arkadafl›m Teoman’la Gould Hall’un kap›s›ndan içeri süzülüp ifle koyulduk. Gün boyu, röportaj konuklar›m›zla bol bol Bo¤aziçi’ni and›k, ö¤rencilik günlerimize geri döndük. Röportajlar son buldu¤unda ise, keflke Türkiye’de RC ve BÜ’nin imkânlar›ndan daha fazla ö¤renci faydalanabilse hayalleriyle bu güzelim kampüsten ayr›ld›k...


[

Baflar›l› ö¤renci Baflar›l› akademisyen

][ x

renkli sosyal hayat

zengin e¤itim araçlar›

Ümran Üngün, Mali ve ‹dari ‹fller Müdürü, BÜ ‹flletme, ’74 30 y›ld›r RC’de çal›fl›yor.

][ 2

+

özgürlükçü ortam geleneklere ba¤l›l›k

Hem Robert mezunusunuz, hem Bo¤aziçi, hem de 30 y›ld›r RC’de çal›fl›yorsunuz, sizce bu iki okulu di¤erlerinden bu kadar farkl› ve özel k›lan nedir? Bence en baflta kurumsallaflm›fl olmak. Kurumsallaflma derken flunu kastediyorum, her fleyin bir kural› var. Hiçbir zaman al›nan kararlar kifliye ba¤l› de¤il. Di¤er taraftan çal›flana kendini ve yapt›¤› ifli gelifltirme olanaklar› tan›n›yor. Ö¤retmenlerin en iyisi ve en kalitelisi yurtd›fl› ve içinden bulunmaya çal›fl›l›yor. Benim dönemimdeki Bo¤aziçi ve flimdiki aras›nda çok fark var, ben okurken 1.500 kifliydik okulda flimdi 10.000 kifliyi aflt›. Ama ben Bo¤aziçi’nde okurken BÜ ve RC aras›nda ö¤renci say›s›, okul ruhu ve

]

2

= BU RC baflar›s› 2

kültürü ve de e¤itim kalitesi aç›s›ndan hiç fark yoktu diyebilirim, sistem olarak çok benzerdi. Kurum kültürü aç›s›ndan bu iki okul hakk›nda neler söyleyebilirsiniz? Yine benim zaman›m›n Bo¤aziçi’sini düflünerek cevap verece¤im bu soruya... Bence iki kurum da öncelikle kifliye özgüven afl›layan kurumlar. Özgüveniniz oldu¤u zaman da hayatta baflarmak için gereken en önemli vas›flardan biri elinizde oluyor. Hayatta herkes çok de¤iflik zorluklarla karfl›laflabiliyor, ama özgüveniniz oldu¤u zaman savaflma kuvvetini kendinizde hissediyorsunuz. Bu özelli¤in RC’de bafllad›¤›n› ve Bo¤aziçi’nde de vurguland›¤›n› rahatl›kla söyleyebilirim.

Ö¤rencinin kalitesi - en baflar›l› seçilmifl ö¤renci Ö¤retim üyelerinin kalitesi - en iyi ö¤retmen Özge Arapkirli, Mali ve ‹dari ‹fller Müdür Yard›mc›s›, BÜ ‹flletme, ’86 22 y›ld›r RC’de çal›fl›yor. BÜ ve RC’in di¤er okullardan farkl› duruflu ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Benim zaman›mdaki Bo¤aziçi de¤iflti. Ancak flunu söyleyebilirim, iki taraf da çok iyi temellere oturmufl ve iki taraf da kurumsallaflmay› baflarm›fl -ki bu çok önemli. ‹ki taraf da en bafl›ndan beri hep iyi ö¤rencilerle devam etmifl, dolay›s›yla iyi bir repütasyonu olmufl ve onu da korumay› bilmifl. Bunun yan› s›ra, iki taraf da seçerek ö¤renci al›yor, o ö¤renciler seçilerek de¤il de tesadüfen gelseler iki kurum da bu kadar baflar›l› olabilir mi bilmiyorum. Ama tabii kurumlar›n baflar›s› da seçilmifl ö¤rencileri kendilerine çekmeyi baflarabilmek...

BÜ ve RC’in kurum kültürü ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? ‹ki okul da hem yabanc› ülkelerin kültürleriyle kolay iletiflim kurabilen hem de bilgi birikimi ve genel kültür olarak sa¤lam altyap›s› olan ve seçti¤i kariyerinde ne yapt›¤›n› bilen, baflar›l›, sosyal ve toplumda sayg›nl›¤› olan kifliler yetifltiren kurumlar. Toplum için örnek kifli yetifltiren okullar ikisi de. Dersler kadar kulüpler de çok önemli, sosyal faaliyetler de çok önemli, 100 küsur sosyal kulüp var bu okulda. Sadece kulüpler de¤il, sosyal sorumluluk projeleri de art›k RC’de çok önemli son y›llarda. Her ö¤renci bir sosyal sorumluluk projesi gelifltirmek zorunda. Sadece notlar› iyi ö¤renci makbul bir ö¤renci de¤il RC’de, Bo¤aziçi’nde benim zaman›mda da de¤ildi, zannediyorum flimdi de de¤ildir. Olmamal› da. RC

ö¤rencilere kendilerini tan›malar› bak›m›ndan çok güzel bir e¤itim imkan› sunuyor, burada ö¤renciler sanata da, bilime de, spora da yönelebilirler. ‹ki okul da bence e¤itime önem veriyor, sadece ö¤retimle s›n›rl› kalm›yor.

Özgüven vermek Sadece ö¤retim de¤il e¤itim vermek Ö¤renmeye teflvik etmek (hem ö¤renciyi hem ö¤retmeni) 2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 41


Rina Kapuya, Matematik Bölümü, ’94 14 senedir Robert Kolej’de Matematik ö¤retmeni olarak çal›fl›yor. BÜ ve RC’in e¤itim felsefesi nedir sizce? Çok imkânlar sa¤lamas›, Bo¤aziçi de öyle. Kendinizi gelifltirebilece¤iniz, seçmeli dersler, güzel bir kampus! ‹ki okulda da Amerikan sisteminden gelen özgürlük, esneklik var... RC bir insan olsayd› nas›l biri olurdu?

Çok yönlü, kendi yeteneklerini keflfedebilen, do¤al ve s›cak iliflkileri olan, sosyal yönü kuvvetli biri olurdu. RC’nin ö¤rencilerini nas›l tan›mlars›n›z? Farkl›, k›r›lgan... Neden k›r›lgan? Herhalde buradaki yetifltirilme sisteminden. Bu durum Türkiye’deki genel sistemin, velilerin bir bask›s›. Bir de yarat›c›lar, matematikte de, resimde de, sanatta da, fende de çok yarat›c›lar. Bu herhalde buran›n sundu¤u

imkânlardan, ö¤retmenlerin farkl› kültür kar›fl›m›ndan kaynaklan›yor...

Özgürlükçü • Demokratik

BÜ ve RC’in kurum kültürü hakk›nda neler söyleyebilirsiniz? Bu kurumlar iki ayr› yafl grubunu temsil ediyor asl›nda. Ama anlay›fl olarak daha yetenekleri gelifltirici faktörleri ön plana ç›kartan iki kurum bu. Sosyal faaliyetleri çok fazla, asl›nda RC, BÜ’nin lise versiyonu diyebilirim. 100’e yak›n sosyal kulüp var, seçmeli derslerin de say›s› çok fazla, edebiyattan tutun da anatomiye kadar pek çok farkl› seçmeli ders var. Bunlar da ö¤rencilerin hayatlar›n› çok daha zengin k›l›yor, meslek seçimlerini de daha bilinçli yapmalar›n› sa¤l›yor.

Sizce bu iki kurumun ö¤rencileri niçin bu kadar farkl› ve baflar›l›? Öncelikle baflarma motivasyonu çok yüksek çocuklardan olufluyor buras›. Bu zaten do¤alar›nda var. ‹kincisi ortam da onu çok ciddi motive ediyor. Bu motive eden faktörler neler? Sosyal kulüpler, sanat ve kültürle ilgili aktiviteler ki Bo¤aziçi’nde de bu alanlarda o kadar çok farkl› aktivite var ki... Burada da çocuklar›n kendi yeteneklerini gösterebilecekleri çok fazla imkân var. Bir bireyin baflar›l› olmas› için sadece akademik baflar›s›n›n yeterli olmad›¤›, ayn› zamanda sosyal bir insan olmas› gerekti¤i, kiflisel bütünlü¤e ve iletiflim becerilerine sahip olabilmesi için gerekli imkânlar› sunuyor iki kurum da. Bunu özellikle lisede yaflamak bence çok ciddi

‹rem Eren, ‹ngilizce Ö¤retmenli¤i, ’07 3 y›ld›r RC’de ‹ngilizce Ö¤retmeni olarak çal›fl›yor.

Ö¤renciler çok seçilerek geliyor ve buradaki imkânlarla da desteklenip daha da iyi hale geliyorlar.

BÜ ve RC kendi alanlar›nda en iyi e¤itim kurumlar›. Siz de Bo¤aziçi’nden yak›n zamanda mezun olmuflsunuz. Onlar› en iyi yapan nedir sizce? Zaten ayn› kökten geliyorlar. Bo¤aziçi Üniversitesi eski Robert Kolej. Buras› k›zlar, oras› erkekler için olan okulmufl. Binalar ve kampüs bile çok benziyor. Buraya ilk geldi¤im zaman “buras› ne kadar Bo¤aziçi’ne benziyor” demifltim. Buray› en iyi yapan ö¤rencileri bence. Ne kadar iyi ö¤retmen, ne kadar iyi olanaklar olursa olsun ö¤renciler kötü olursa tüm bunlar hiçbir ifle yaram›yor.

Bu iki okulun kurum kültürü ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? ‹nsan› zorlayan ortamlar bence ikisi de. Benim Bo¤aziçi’ndeki ö¤rencili¤im zordu aç›kças›! Çal›flmay› ve ö¤renci olmay› Bo¤aziçi’nde anlad›m. Burada da ayn› flekilde oldu¤unu hem kendi ö¤rencilerimden görüyorum hem de böyle bir yerde ö¤retmen olman›n da zor oldu¤unu düflünüyorum. Bunun yan› s›ra iki okulun da belli bir duruflu ve prestiji oldu¤unu düflünüyorum. Bo¤aziçi’ndeki gibi burada da profesyonel geliflim destekleniyor. Örne¤in ben yaz›n Amerika’da bir seminere gittim ve bunun

Aylin Eralp, ‹nsan Kaynaklar› Müdürü, Ekonomi, ’87 8 y›ld›r RC’de çal›fl›yor.

42 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

bir ayr›cal›k çünkü tam kiflililiklerinin olufltu¤u dönemlerde bunu yafl›yorlar, kendi yeteneklerini ve kendilerini daha net olarak keflfedebiliyorlar. Sonra farkl› kültürlerle tan›fl›yorlar, bu okulda ö¤retmenler Amerikal›, Kanadal›, Singapurlu, Alman, Frans›z, ‹rlandal›...

için beni müdürüm teflvik etti. Bunun için ayr›lm›fl büyük bir fon var. Bunu çok büyük bir flans olarak görüyorum. Burada da Bo¤aziçi’ndeki gibi çok fley ö¤reniyorum, ö¤renmeye teflvik ediliyorum ve gerçekten güzel insanlarla beraberim, hem ö¤renci hem ö¤retmen olarak.


fiükran Baflar›r, Rehberlik Bölümü Koordinatörü, Rehberlik ve Psikolojik Dan›flmanl›k Bölümü, ’99 & ayn› bölümde Yüksek Lisans ’02 7 senedir RC’de Rehber ve Psikolojik Dan›flman olarak çal›fl›yor. BÜ ve RC ö¤rencileri neden bu kadar farkl›/baflar›l›? Bu iki okulun e¤itim felsefesi nedir sizce? Bu iki kurum ülkenin en zeki ve en çal›flkan ö¤rencilerini s›navla al›yor, ama o ö¤rencilere büyük yat›r›mlar yaparak onlar› hayata “en donan›ml›” flekilde haz›rlamaya da büyük önem veriyorlar.

Çocuklar burada derslerin zorlu¤undan, ö¤retmenlerin onlar› çok fazla zorlamas›ndan vs. hep yak›n›rlar, ama mezun olur olmaz burada alm›fl olduklar› e¤itimin karfl›l›klar›n› görmeye bafllarlar ve bunu çeflitli flekillerde ifade ederler. ‹ki okulun da e¤itim felsefesi san›yorum ki, “En iyileri ald›k, onlar› en iyiler olarak yetifltirelim, RC'liler/BÜ’liler hep en iyi olarak tan›ns›n” fleklinde. Sadece çok zengin bir akademik ortam yaratmaya çal›flmakla kalmaz, çok zengin sosyal, sanatsal ve sportif ortamlar da yaratmaya çal›flmaya büyük özen gösterir bu iki kurum. Her iki kampüste de evet çok çal›fl›l›r, ama tarih, kültür, kampüs çok da renkli ve zevkli yaflan›r diye düflünüyorum. Sizce neden BÜ ve RC kendi alanlar›nda ülkemizin uzun y›llard›r en iyi ö¤retim kurumlar›? Bence belki de her fleyden önemlisi, bu iki okulda e¤itim kadrolar› çok çok güçlü. E¤itim kadrolar›na pek çok e¤itim kurumuna k›yasla kesinlikle çok daha fazla de¤er veriliyor ve büyük yat›r›mlar yap›l›yor. Evet, bu iki kurum en iyi ö¤rencileri al›yor, ama o en iyi ö¤rencilerin potansiyellerini en iyi flekilde ortaya ç›kartabilecek alanlar›nda en baflar›l›

ö¤retim üyeleri de bu iki kurumda. Güçlü bir e¤itim kadrosu güçlü bir ö¤renci grubuyla karfl›laflt›¤› için de, elbette ki çok güçlü bir e¤itim ortam›ndan bahsetmifl oluyoruz. E¤itim kadrosu d›fl›nda, bu iki okulun kütüphaneleri efline benzerine kolay kolay rastlanmayacak kadar zengindir. ‹ki okulda da geleneklerin korunmas›na çok önem veriliyor ki bence büyük kurumlar› o denli büyük yapan belki de en temel fleylerden biri tarihleri ve geleneklerine sahip ç›kmalar›d›r. ‹ki okulda da ö¤rencilerle e¤itim kadrosu genel olarak yak›n ve destekleyici iliflkiler içindedir ve bu iliflkiler mezuniyet sonras›nda da büyük ölçüde sürdürülür. Okullar›n›n hayatlar›na ne denli büyük katk›lar yapt›¤›n›n çok iyi fark›nda olmalar›ndan olsa gerek, iki okulun da mezunlar› görüyorum ki okullar›na çeflitli flekillerde destekte bulunmak için çok heveslidir. Bu iki okulda da ülkemizde efline az rastlanacak flekilde harika kampüs ortamlar› vard›r. Bir de, bu iki kurum da tarihleri ve yurt d›fl› ba¤lant›lar› sayesinde, pek çok ö¤rencisini çeflitli flekillerde yurt d›fl›na gönderebilmektedir ve yurt d›fl›ndan pek çok misafiri ve deneyimi kampüse getirebilmektedir; dolay›s›yla da ö¤rencilerini dünya vatandafllar› olarak yetifltirebilmektedir diye düflünüyorum.

Sosyal ortam! • Kulüpler • Yarat›c›l›¤› teflvik • Renkli kampüs hayat› Melek Giray ‹nce, BÜ Türk Dili ve Edebiyat›, ’97 3 y›ld›r RC’de Türk Dili ve Edebiyat› ö¤retmeni olarak çal›fl›yor. BÜ ve RC’yi nas›l karfl›laflt›r›yorsunuz? Burada hep Bo¤aziçi ile kardefl okul imaj› vard›r zaten. Kampüsten bafllayarak o benzerli¤i hissedebiliyorsunuz! Bence derslerin kredili olmas›, ö¤renci-ö¤retmen iliflkisi, dan›flmanl›k sistemi de asl›nda Bo¤aziçi’ndeki sistemi hat›rlat›yor. Bir de merdivenler! Bo¤aziçi’nde de her ö¤rencinin bir ideali vard›r gelecekle ilgili, buradaki çocuklar da öyle. Hatta yüksek hedefleri olan çocuklar bunlar ve çok yönlüler. Bu iki e¤itim kurumunun felsefeleriyle ilgili olarak neler söyleyebilirsiniz? Bo¤aziçi’nde çok demokratik bir ortam vard›, her fleyi özgürce ifade

edebiliyorsunuz, herkes birbirinin düflüncesine çok sayg›l›, bence bu çok önemli bir fley ve di¤er okullarda göremedi¤im bir fley. Ben özellikle farkl› üniversitelerde okuyan arkadafllar›m› ziyaret etti¤imde bunu anlam›flt›m. Polisin olmad›¤› bir üniversiteydi bizimki, bu çok önemli bir fley. Bir de Bo¤aziçi mezunlar›n›n bireysel olarak çok kendilerine güvenleri oldu¤unu düflünüyorum mesleki anlamda ve insan olarak da. Burada da ö¤rencilerin özgüveni oldukça yüksek. Gerçekten de karfl›n›za al›p konufltu¤unuzda baz› ö¤rencilerin 18-19 yafl›nda oldu¤una inanamazs›n›z. O kadar donan›ml›lar. Burada olanaklar çok fazla, bilgiye ulaflabiliyorlar, çok farkl› kültürleri burada yaflayabiliyorlar. Kültürel etkinliklerin de fazla olmas› onlar›n vizyonunu oldukça geniflletiyor ve kendilerine güven duymalar›n› sa¤l›yor. Buradaki kulüplerin organizasyonunu da tamamen çocuklar yap›yorlar.

‹ki okulun kurum kültürleriyle ilgili neler söyleyebilirsiniz? Çok benziyor bence yap›lar›, ikisi de çok dinamik ve yeniliklere çok aç›k. Bunun yan› s›ra kurumsal kimliklerini koruyan da bir yap›lar› var. Bu kadar eski kurumlar olmalar› önemli bir fley çünkü onun karakteristi¤ini de oluflturuyor. Yenili¤i ve gelene¤i harmanlamak çok önemli ki bence iki kurum da bunu gayet iyi yapabiliyor. 2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 43


Erkan U¤uzalp, Psikoloji ve Psikolojik Dan›flmanl›k Çift Anadal mezunu, ’04 5 y›ld›r RC’de Rehber ve Psikolojik Dan›flman olarak çal›fl›yor. BÜ ve RC’i nas›l karfl›laflt›r›yorsunuz? Kültürel olarak çok benzer taraflar› var.

Örne¤in, çok liberal ve ö¤renci odakl› olmalar›, ö¤rencilere büyük bir özgürlük tan›yan ortamlar sunmalar›. Çok fazla say›da seçmeli ders var, yaklafl›k derslerin %25’i seçmeli diyebilirim. Bu Türk e¤itim sistemini düflündü¤ünüzde çok liberal bir durum. Bo¤aziçi’ndeyken de neredeyse son s›n›f›n tüm dersleri seçmeliydi. ‹kinci benzerlik de iki kurumun da kendini ifade etme kolayl›¤› olan yerler olmas›. RC’de bunun için mecralar var, kulüpler, dergiler derken çok üretken bir yer buras›. Bo¤aziçi de insan›n kendini güvenli bir flekilde ortaya koyabildi¤i bir yer. Ama tabii Bo¤aziçi buraya göre çok daha kozmopolit bir yer. ‹ki okulun da ö¤rencileri gitti¤i yerleri de¤ifltiren, dönüfltüren insanlar. Bo¤aziçi’nde ö¤renci kulüpleri bir sürü

fleyi tetikler. Kendini ifade edebildi¤i ortamda ö¤renci de daha özgür, daha önde, daha liderlik vas›flar›na sahip oluyor. RC’de de örne¤in topluma hizmet projeleri var, bu projelerde hep bir ö¤renci lideri oluyor, bu flekilde liderli¤e de al›fl›yorlar. BÜ ve RC insan olsa nas›l karakterleri olurdu? ‹kisi de herhalde ukala olurdu. Çünkü çok bilen insanlar, bu bildiklerini de satabildiklerinde ukala olurlard› herhalde. Tabii RC biraz yaramaz olurdu çünkü RC’de okulda gördü¤üm fley, yap›l›r m› acaba, yap›lamaz m› dedi¤iniz fleylerin yap›labildi¤ini gösteriyor ö¤renci grubu. Bir de giriflimci özelli¤i çok yüksek kifliler olurlard› herhalde.

Seçmeli dersler • Zengin kütüphane • Bilgiye ulafl›m Selin fien, Rehberlik ve Psikolojik Dan›flmanl›k, ’01 & ayn› bölümde Yüksek Lisans ’05 4 y›ld›r RC’de Rehber ve Psikolojik Dan›flman olarak çal›fl›yor. RC’in nas›l bir felsefesi var? Buray› di¤er liselerden farkl› k›lan fley nedir? Ö¤rencilerini çok yönlü kifliler olarak yetifltirmeye çal›fl›yor. Bo¤aziçi’yle de çok benzer geliyor bu bana. Bo¤aziçi’nin en önemli özelliklerinden bir tanesi kulüpler. Buras› da çok aktif. Okulda hayat var! Ne zaman gelirseniz bir aktiviteye dâhil olabiliyorsunuz. Okuldan sonra bile ö¤renciler kal›yor.

Sizce BÜ ve RC ö¤rencilerini bu kadar baflar›l› k›lan nedir? Belli bir potansiyeli olan ö¤renciler giriyor bu okullara öncelikle. Ama bir de bu potansiyeli destekleyen, cesaretlendiren bir sistem var. Bu iki kurum da bunu yap›yor. BÜ ve RC’in nas›l bir kurum kültürü var? Bu kurumda herkes yapaca¤› ifli en iyi flekilde yapmaya çal›flt›¤›nda siz gerçekten iflinizi yapabiliyorsunuz. Bunun çok de¤erli oldu¤unu düflünüyorum. Bu durum BÜ’nün felsefesiyle de örtüflüyor. Orada da ö¤retmenler ö¤rencilerini elinden gelenin “en iyisini yap” diyerek yetifltiriyorlar. Burada

da o felsefenin uygulamas›n› görüyorum asl›nda. Bir de burada yerinizde sayman›z mümkün de¤il çünkü ö¤rencilerin de sizi zorlayan bir taraf› var. Öyle olunca kendinizi gelifltirmezseniz geride kal›yorsunuz.

Tarihi geçmifle ba¤l› • Geleneklerini devam ettiren Maria Orhon, Akademik Koordinatör, ‹ngiliz Dili ve Edebiyat›, ’77 12 y›ld›r RC’de çal›fl›yor. BÜ ve RC aras›nda ne tür benzerlikler var sizce? ‹kisinin de temel de¤erlerinden biri e¤itim konusunda en yüksek akademik standartlara ulaflmak ve üstün e¤itim kalitesi. Bunun yan› s›ra çok yetenekli ve yarat›c› ö¤rencileri ve konusunda son derece donan›ml› bir e¤itmen kadrosu var. ‹ki okulun da güçlü ve zengin tarihi bir geçmifli var ve bu geçmifle ve gelene¤e

44 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

sahip ç›k›l›yor. Ayr›ca iki okul da ö¤rencilerine özgüven afl›layan ve bunu pekifltiren bir anlay›flla e¤itim veriyorlar. Bu yaklafl›mla insan yetifltiren bir ortam›n parças› olmak çok güzel. BÜ’de oldu¤u gibi, RC’de de ö¤rencinin kendi sorumlulu¤unu üstlenmesi, ekip çal›flmas›na yatk›n olmas› ve özellikle sosyal sorumluluk projelerine kat›larak topluma katk›da bulunmas› da bu kurumun afl›lad›¤› temel de¤erler aras›nda... Keflke RC’ye daha fazla ö¤renci alabilseydik ve keflke daha fazla say›da ö¤renci burada sunulan imkânlardan faydalanabilseydi...



Yaz›: An›l ALTAfi ’98 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

BO⁄AZ‹Ç‹L‹LER

“‹nternet icat olmasayd› muhtemelen müzik ifliyle ilgilenecektim” Hasan Yalç›nkaya ’95, Türkiye’de internetin, sosyal medyan›n ve Web 2.0’›n hayat›m›za getirdi¤i paylafl›m› keflfeden ve keflfetti¤i bu dünyay› yaz›l› ve dijital mecralarda herkesle paylaflan bir mezunumuz. ‹nternetin hayat›na girifl hikâyesinde Bo¤aziçi Üniveristesi’nin önemi büyük. B‹M’de (Bilgi ‹fllem Merkezi) 24 saat yaflad›¤› dönemleri, Türkiye’nin ilk internet servis sa¤lay›c›lar›ndan Turk.net’in abonelerinden daha fazla takipçisine sahip oldu¤u BBS’ini, Turgut Özal’›n teknolojiye merak›n›, teknoloji yaz›lar›n›, ilginç ifl modeliyle herkesi flafl›rtan ve imrendiren Pilli network ve Put.io giriflimlerini, Türkiye ve dünyadaki blogger kavram› aras›ndaki temel farklar› bütün içtenli¤iyle anlatt›. Hem Türk hem dünya çap›ndaki kullan›c›lardan büyük ilgi gören online depolama ve dosya paylafl›m servisi olan son giriflimi Put.io’ya baflar›lar diliyor, internetin sihirli dünyas›na yeni projeler kazand›raca¤› günleri heyecanla bekliyoruz.

nternete ilgin nas›l bafllad›? Alman Lisesi mezunuyum. 1989’da Bo¤aziçi Matematik Bölümü’ne girdim. Üniversite hayat›m boyunca hep çal›flt›m. ‹lk baflta Bar›fl Stüdyosu’nda tonmaister yard›mc›s› olarak bafllad›m çal›flma hayat›ma. Müzi¤e ilgim vard› ve internet icat olmasayd› muhtemelen müzik ifliyle ilgilenecektim. ‹ki sene stüdyoda

46 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

çal›flt›m. Sonras›nda ise anlaflamad›k ve ayr›ld›k. Ard›ndan, bir dönem süpürge filan satt›m. Okula gitmemek için ne gerekiyorsa yapt›m yani. BBS (Bulletin Board System), yani modem denilen fley tam o s›rada sat›n al›nabilir bir fley haline geldi. K›saca aç›klamak gerekirse, telefon hatt›na ba¤l› olan bir bilgisayar sürekli aç›k duruyor. ‹nsanlar bu telefonu ar›yorlar.

‹nternette çeflitli makineler içinde gezersiniz ya, onun yerine tek bir makine içinde dolafl›yorsunuz. O kadar yavafl ki k›z›yorsun. Türkiye’de de BBS’ler bafllad› ve yaklafl›k 2-3 sene içinde 500-600 kifli BBS ile ba¤lanan modem sahibi oldu. Ben de onlardan biriydim. Sonra hipnet diye bir a¤ kuruldu. O a¤ sayesinde, BBS’ler birbirlerini aray›p kendi kullan›c›lar›n›n


mesajlar›n› ortak bir yere toplad›lar ve böylece bütün Türkiye’ye da¤›lm›fl kocaman bir a¤ oldu, Ankara’daki, Adana'daki, ‹zmir'deki kullan›c›larla yaz›flmaya ve hatta buluflmaya bafllad›k. Bu s›rada sene 1994, internetin bafllamas› 95 senesidir. Sadece okullarda vard› internet. Bo¤aziçi’nde B‹M’de gecelerimizi geçirirdik. 97 y›l›nda kay›t olurken, ilk kez hepimize e-mail adresi verdiklerini hat›rl›yorum. Herkes, art›k Japonya’dan insanlarla bile konuflabilece¤imizi söylüyordu. Böyle bir fley çok garip gelmiflti o zaman. Bugün geldi¤imiz noktay› hayal bile edemiyorduk! Bütün bu yapt›klar›n, ilgi, merak ve yarat›c›l›kla ilgili. Muhtemelen o dönemler B‹M’de yat›p kalk›yordunuz. Daha sonra ne oldu? Sonra, IBM ilk ISP’yi kurdu; yani para veren herkesin internete ç›kabilece¤i ilk flirketi kurdu ve onunla ba¤lanmaya bafllad›k internete. BBS hala devam ediyordu bu arada. ‹flte yavafl yavafl BBS’lerin modas› geçti ve herkes internete ba¤lanmaya bafllad›, Turknet kuruldu. Ev arkadafl›m Turknet’te çal›flmaya bafllad›. Hatta Turknet’in sahibi “Senin BBS’in kaç kullan›c›s› var?” diye sormufltu. “On bin” deyince, küçük dilini yutacakt›! Tek bir telefonla ve tek bir hatla. Benim BBS’ime rahmetli Turgut Özal bile gelmifltir; çok merakl›yd› gerçekten teknolojiye. Nas›l m› biliyorum, cumhurbaflkanl›¤›ndan telefon gelmiflti çünkü, eminim onun oldu¤una. Sonras›nda, BBS’ler bitti yavafl yavafl. Ben, bu arada Chip dergisine yazmaya bafllad›m, onlar›n webmaster’› oldum ve web sitesi yapmay› da öyle ö¤rendim.

keyifliydi. ICQ, e-mail gibi fleyleri ö¤retmek çok hofluma gidiyordu. Okuyuculara ödev veriyordum, bana yan›tlar›n› e-mail ile at›yorlard›. Bir süre sonra Yeni Yüzy›l kapand›. Son dönemlerde domain nas›l al›n›r, HTML nas›l yaz›l›r, web sitesi nas›l yap›l›r gibi fleyler ö¤retiyordum. Bunlar› ö¤retirken bir yandan da kendim yap›yordum. Köflemin ad› Çat Kap›’yd›. catkapi.com alan ad›n› sat›n ald›m. Türkiye’de bu iflin bir okulu var m›yd› o zamanlar? Yoktu. Bilkent’te, ODTÜ’de bilgisayar mühendisliklerinin bafl› çeken üyeleri vard›. ‹lk bafllarda, gazetede uzun bir link veriliyordu, elle yazmak imkâns›z. Ben de gelsinler bir sayfaya t›klas›nlar oradan gitsinler diye sadece linkleri koyuyordum catkapi.com’a. Yaz› olarak ise bir tane köfle yaz›s› ve onun d›fl›nda küçük haberler koyard›m. Sonra blogger ç›kt› birden bire. Ben sürekli elle html sayfas›n› aç›p, yenisini yaz›p, kaydedip ftp ile gönderiyordum. Blogger bu ifli çok kolaylaflt›rd›. Bir de ayn› zamanda ayn› bloga yazan insanlar olmas›na da izin veriyordu blogger. Bundan faydalanarak, yaz› yazan, içerik üreten 40 kifli olduk ve çatkap› büyüdü. O zamanlar iksir kendisine bir chat sitesi yapt› ve ismini çatkap› koydu. Bas›n bültenlerine çatkap›.com diye gitti. Bu flekilde binlerce insan bana gelmeye bafllad›. “Chat nerede?” diye e-mailler almaya bafllad›m. Yaz›lar›m› okumaya gelmemifl, chat arayan ve çok hofluma gitmeyen bir kalabal›k gelmeye bafllad› siteye. Ben de çatkap›’y› kapatt›m. O s›rada bildirgec.com’u yapan Cem ile arkadafl olduk ve pilli.com’u da kurdum bu dönemde.

olarak, hafifle bildirgeci birlefltirelim, yan›na da yeni ve pratik fleyler ekleyelim ve hem bunlar ayn› çat› alt›nda olsun hem de insanlar yaz› yazs›n dedik. Bir yandan da, gerçekten vakitsizlikten o sitelere yaz› yazamaz hale gelmifltik. Baflka insanlar yaz›yor, ama bize para geliyordu. Server›n giderleri vard›, ama sonuçta yaz›lar› baflkalar› yaz›yordu. Onlara bir fley sunmam›z gerekti¤ine inan›yorduk. Yurtd›fl›ndaki blog network’lerini inceleyince güzel getirileri oldu¤unun fark›na vard›k ve bir blog network’ü kurmaya karar Hasan Yalç›nkaya hangi bloglar› takip ediyor:

Chip’ten sonra Yeni Yüzy›l gazetesine nas›l geçtin? Yeni Yüzy›l’da her gün yay›nlanan internet sayfas› haz›rl›yordum. O s›rada zaten internet bir mucizeydi hala ve o mucizeyi paylaflmak çok

Pilli hakk›nda bilgi verebilir misin? Pilli’yi ben d›flar›ya yapt›¤›m ifllerde fatura kesebilmek için kurdum. Pilli köpe¤imin ad›yd›. Cem ile 2006’da ortak olduk. ‹lk projemiz

Webrazzi internet sektörünün nabz›n› tutuyor, Ça¤lar Erol ve Özgür Alaz’› okuyorum. Portakal a¤ac› en sevdi¤im blogdur. Ve bizim pillinin bloglar› var. Yurt d›fl›ndan ise iflim icab›, Techcrunch ve read write web.

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 47


Güçlü blogger’lar Türkiye’de çok az. Bir flirkete iyi ya da kötü bir etkide bulunabilen blogger pek yok. Birkaç çözümleme yapan var ama Amerika’daki gibi flirket bat›ran flirket ç›karan kimse yok. Michael Ericsson gibi bir adam yok. Bu gücün sebebi, adam›n gerçekten para kazan›yor olmas›.

verdik. Blog’lar›n hepsi ayn› çat› alt›nda olsun ve gelen geliri herkes paylaflabilsin diye düflündük. 3ayak ve zamazing.org sitelerini ekledik önce. D›flar›dan editörlere para verecek bir durumumuz olmad›¤› için bu gelir paylafl›m› modelini oturttuk. Gelir paylafl›m› modeli ile sistemin bize yük olmadan yürüyebilmesini amaçlad›k. Sonras›nda 22dakika’y› ç›kard›k. 22dakika’dan sonra yenimecra’n›n ekibi olufltu ve hemen açt›k. Tüm sitelerin yaz›l›m›n› kendimiz s›f›rdan yapt›k. Ondan sonra ekibe teslim ettik. E¤er ekip düzgün yönetiyorsa sonras›nda hiç kar›flmad›k. Art›k bir editörümüz var. Bütün ekipsiz siteleri editörümüz kontrol ediyor. Pilli’nin ifl ve gelir modelini daha net tan›mlayabilir miyiz? Asl›nda bu sadece bir ifl modeli de¤il ayn› zamanda bir hayat modeli. Siteler her gün ne gelir elde ediyorlarsa bloggerlara bildiriyoruz. O gün, yüz dolar gelir elde edildiyse, bu paray› sisteme giriyoruz, sistem, o sitenin hangi yaz›lar›n›n ne kadar okunmufl oldu¤una bak›yor. Ve paran›n %70’ini da¤›t›yoruz, otuz dolar› ise bize kal›yor. Her site için bu hesap yap›l›yor. Sonras›nda, her ay›n bafl›nda, e¤er blogger hesab›ndaki para yirmi dolar› geçtiyse ödeme yap›yoruz. 48 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Editörleri ya da kat›l›mc› yazarlar› nereden buluyorsunuz? Onlar bizi buluyor. Bize yaz›lar gönderiyorlar, de¤erlendirip karar veriyoruz. Müdür diyoruz o siteleri yöneten insanlara. Müdürü biz seçiyoruz. Editörler yaz›lar› seçiyor. Müdürün ifli gerçekten bilip bilmedi¤i ya da istikrarl› olup olmad›¤› yaz›lar›ndan belli oluyor. ‹lk etapta çok heyecanl› olmas› de¤il, istikrarl› olmas› önemli bizim için. Çünkü sonradan o heyecan sönebiliyor. On iki sitede yaklafl›k 40 tane müdür var ve tamamen gönüllü çal›fl›yorlar. Türkiye ve yurtd›fl›ndaki bloglar aras›nda ne gibi farklar var sence? Ben Türk blog camias›n› biraz da¤›n›k bir forum olarak görüyorum. Blogcu’lar› sadece di¤er blogcular okuyor. Konusuna e¤ilip ciddiye alan insan az. Para kazansalar herkes konusuna e¤ilecek ve iyi ifller ç›kacak. Güçlü blogger’lar Türkiye’de çok az. Bir flirkete iyi ya da kötü bir etkide bulunabilen blogger pek yok. Birkaç çözümleme yapan var ama Amerika’daki gibi flirket bat›ran flirket ç›karan kimse yok. Michael Ericsson gibi bir adam yok. Bu gücün sebebi, adam›n gerçekten para kazan›yor olmas›.

Art›k bloglar alternatif bir mecra oldular, bas›n davetlerine ça¤r›l›yorlar, bas›n bültenleri al›yorlar, lansman ürünlerini deniyorlar ve gazeteciler bu durumdan çok memnun de¤il gibi görünüyor. Siz bu konuda ne düflünüyorsunuz? Tabii gazeteci de¤iller ama sonuçta herhangi bir mecra nedir? ‹nsanlar›n bakt›¤›, okudu¤u, zaman geçirdi¤i ve hatta paylaflt›¤› yerdir. ‹nsanlar blog’lara girdi¤i sürece, bloglar ayakta kalacak ve markalar da onlarla iletiflime devam etmeye çal›flacak. Sonuçta bir blogger’a ürün gönderdi¤inizde, ürünle ilgili yazd›¤› yaz› internette sonsuza kadar kal›yor. Ayr›ca, Google aramalar›nda üstte ç›k›yor. fiu anda, bütün iflleri, markalar›n Google aramas›ndaki kötü yorumlar› temizlemek ve olumlu yorumlar girmek olan çal›flanlar var. Gelecekteki hedeflerinden ve yeni projenden konuflal›m. Put.io hem Türkiye’de hem dünyada çok sevildi ve baflar› kazand›. Pilli network’ü çok severek yap›yoruz. Hiçbir sorunu yok ve bizi geçindirmemesine ra¤men, yük de olmuyor. Yaflad›¤›m›z sürece devam edecek. Sosyomat sa¤ olsun, bizi geçindiriyor ve onu gelifltirmek istiyoruz. Ancak bu sene ve geçti¤imiz senenin ortas›ndan itibaren dijital reklam piyasas› çok fena salland›. Reklama dayal› bir ifl modeli korkutucu gelmeye bafllad› bize. Bir ay›m›z bir ay›m›za uymuyor hiçbir zaman ve bir flirketin sa¤l›kl› olarak büyüyebilmesi için daha güvenilir gelir kaynaklar› gerekiyor. Biz de abonelik bazl›, henüz kapal› beta sürecindeyken bile hem Türk hem dünya çap›ndaki kullan›c›lardan büyük ilgi gören online depolama ve dosya paylafl›m servisi put.io’yu kurduk. Basic, Pro, Premium olmak üzere 3 farkl› paket seçene¤i ile sat›lan put.io üyelikleri, tahmin edilece¤i gibi paketler kapsam›nda farkl› bant geniflli¤i ve depolama seçenekleri sunuyor. Ayl›k $4.90, $9.90 ve $19.90 olan bu paketler, birçok kullan›c›y› fazlas›yla memnun etti. Çünkü servisi kullanan beta üyelerinin tam da istedikleri türden bir ücretlendirme oldu¤una inan›yoruz.



Yaz›: Duygu KAMBUR

E⁄‹T‹M

Çocu¤unuzla ilgilenmek isteyen bir Amerikal› var “Au pair” olarak yurtd›fl›na gidip hem e¤itim alan hem de bir aileye destek veren ve bu sayede farkl› bir ülkede yaflama imkan› bulan çok say›da Türk genci oldu¤unu biliyoruz. Hüma Çelen ’97 kendi çocuklar› için Bat›l› ülkelerden “au pair”lerle uzun süre yaflad›ktan sonra tecrübelerini kurdu¤u flirket arac›l›¤›yla daha çok aileye aktarmak istiyor. Çelen ile 2009’da Türkiye’deki aileler için “au pair” hizmeti vermeye bafllayan OPER E¤itim Dan›flmanl›k flirketinin sundu¤u hizmetleri ve Bat›l› bir ülkeden gelen “au pair” ablan›n çocuklara katt›klar›n› konufltuk.

T

ürkiye’deki gençlerin “au pair” olarak yurtd›fl›na çal›flmaya gitmesine al›flk›n›z, ancak ayn› sistemi ülkemizde görmek flafl›rt›c›. Bu a盤› nas›l fark ettiniz ve Türkiye’de yaflayan ebeveynlerin lehine çevirmeyi nas›l baflard›n›z? K›z›m›z do¤du¤unda ona bakacak bak›c› aramaya bafllam›flt›k ve yurtd›fl›nda yaflayan bir arkadafl›m›z bize “au pair” sisteminden bahsetti. Biz de bir web sitesi arac›l›¤›yla -kendi imkânlar›m›zla- Çek Cumhuriyeti’nden ilk ablam›z› ald›k. Daha sonra onu Alman, Kanadal›, Avustralyal› ve Amerikal› ablalar›m›z takip etti. O¤lumuz da k›z›m›zdan 2 y›l sonra zaten ‹ngilizce konuflulan bir eve do¤mufl oldu. Çocuklar›m›z do¤umlar›ndan itibaren ‹ngilizce duymaya bafllad›lar, ablalar› onlara e¤itici oyunlar oynatt›, masallar okudu, flark›lar ö¤retti, günlük 50 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

konuflmalar› hep ‹ngilizce olunca çocuklar ‹ngilizce ve Türkçeyi bir arada anadilleri olarak konuflmaya bafllad›lar. Çocuklar›m›z›n bu kadar rahat ‹ngilizce konufltuklar›n› ve “au pair” ablalar›n faydas›n› gören arkadafllar›m da benden kendi çocuklar› için “au pair” abla bulmam› istediler. Son 5 y›lda yüzlerce “au pair”le yapt›¤›m görüflmeler, belge ve referans kontrolleri, deneyimlerim oldukça önemli bir birikim sa¤lad›. Di¤er yandan yabanc› ablalara yapt›¤›m›z Türkiye tan›t›mlar› zamanla, baflvurular› ve Türkiye’ye ilgiyi artt›rd›. Ben de Bo¤aziçi’nde ald›¤›m psikoloji ve MBA e¤itimini, annelik ve “au pair”lerle yaflama tecrübemi ve uluslararas› iflletme deneyimimi bir araya getirerek bu ifli kurmaya karar verdim. fiirketimiz e¤itim dan›flmanl›k flirketi olarak Ocak 2009’da kuruldu, web sitemiz www.aupairinturkey.com ise A¤ustos 2010’da aç›ld›.

Gelen “au pair”lerin profili nedir? Sonuçta bizde flöyle bir önyarg› var: Türkiye’ye gelmek isteyen e¤itimli genç bulunamaz. Evet, ama çal›flmalar›m›zla k›r›yoruz bu önyarg›y›. “Au pair” olarak gelen ablalar genellikle Bat›l› geliflmifl ülkelerden geliyorlar ve en az lise mezunular. Kolej veya üniversite ö¤rencisi ya da yeni mezun oluyorlar. Yafl aral›¤› 18-25. E¤itimli ve deneyimli ablalar› bulmak ve onlar› Türkiye’ye gelmeye ikna etmek pek kolay olmuyor ama baz›lar› da çeflitli yollardan program›m›z› ö¤renip Türkiye’ye gelmek ve Türk kültürünü ö¤renmek için özellikle istekli oluyorlar. Tabii her isteyen “au pair” olam›yor. En önemli seçim kriterleri kiflilik ve çocuk sevgisi. Kiflinin sab›rl›, s›cakkanl›, sosyal, konuflkan, d›fla dönük, kültürlü olmas› gerekiyor. Bunu bir “ifl” ya da araç olarak de¤il, tümüyle bir “kültürel de¤iflim” program› olarak alg›l›yor olmas› çok önemli. Baz›lar› çok özel becerilere, e¤itim ve deneyime sahip oluyorlar, onlar›n da kendilerine göre farkl› beklentileri oluyor tabii ki. “Au pair”lerle buradaki aileleri efllefltirme süreci nas›l oluyor ve sonras›nda o ablalar›n buradaki yaflant›lar› nas›l flekilleniyor? Bizim burada rolümüz ailenin beklentileri ile au pair aday›n›n beklentilerini efllefltirebilmek ve program› bir “standard” çerçevesinde uygulamak. Herkesin her beklentisini yerine getirmek gibi bir imkân›m›z ne yaz›k ki yok. Bu nedenle Avrupa Au Pair Standardlar›’n› (ECAPS) uyguluyoruz. Asl›nda karar aflamas›na gelmek oldukça zorlu bir süreç. Öncelikle genel bir Türkiye tan›t›m› yap›yoruz, örnek aile profillerini sunuyoruz. Adaylar›n ilgisini çektikten sonra, uzun ve detayl› bir


görüflmeden geçiriyoruz, referans ve belge kontrollerini yap›yoruz, hatta ailesiyle de iletiflime geçip k›zlar› hakk›nda bilgi vermelerini istiyoruz, varsa onlar›n sorular›n› da yan›tlay›p, endiflelerini gideriyoruz, bu arada “au pair”in ailesi hakk›nda da bilgi edinmifl oluyoruz. “Au pair”’leri burada uygun aileler ile efllefltirdikten ve au pair’ler buraya gelip aileyle yaflamaya bafllad›ktan hemen sonra aileyi ve au pair’i evinde ziyaret edip uyumlar›, iletiflimleri hakk›nda bilgi al›yoruz. “Au pair”i hobileri ve ilgi alanlar›na göre Türkçe dil kursuna, farkl› spor etkinliklerine, atölye çal›flmalar›na yönlendiriyoruz. “Au pair”lerin kendi çevresinde yaflayan di¤er au pair’lerle tan›flmalar›n› sa¤l›yoruz. Tüm “au pair”ler için gelifllerinden hemen sonra bir oryantasyon e¤itimi veriyoruz. Bazen de bakt›klar› çocuklar›n bir arada kat›labilecekleri sosyal ve kültürel etkinlikler düzenliyoruz. Baz›lar› uyum sorunu yaflasa da genellikle bunlar› düzenledi¤imiz etkinliklerle afl›labiliyor ve sonuçta buradan güzel an›larla ayr›l›yorlar. Hatta baz›lar› kalacaklar› süreyi uzat›yor. Bu sistem sadece ülkemizde yaflayan ebeveynler için mi? Yoksa yurtd›fl›ndaki ailelere de destek veriyor musunuz? Dan›flmanl›k flirketimiz IAPA (International Au Pair Association) üyesidir. Bu sayede “au pair” programlar› uygulayan di¤er ülkelerdeki dan›flmanl›k firmalar› ile de iflbirli¤i içinde çal›fl›yoruz. Yurtd›fl›nda yaflayan Türk aileler -ki özellikle Türkiye’ye s›kl›kla gelemeyen ve çocuklar›n›n Türkçe ö¤renmesini isteyen ailelerde Türk “au pair” abla istiyorlar. Ancak iflimizin yurtd›fl›ndaki ailelerle olan k›sm›n› iflbirli¤i yapt›¤›m›z yabanc› dan›flmanl›k flirketleri arac›l›¤›yla yürütüyoruz. Ama bu, iflimizin küçük bir k›sm›n› oluflturuyor. Aileler ve çocuklar bu iflten nas›l fayda sa¤l›yorlar, ne

yönde tepkiler al›yorsunuz? Çocuklar evlerinde ailelerinin bir parças› gibi onlarla birlikte yaflayan, birlikte yiyip içen, gezilere kat›lan ablalara kolay ›s›n›yorlar, ablalar›n Türkçe bilmiyor olmalar› nedeniyle onlarla ‹ngilizce ya da ailenin tercihine göre Frans›zca veya Almanca iletiflim kurmak zorunda oluyorlar, Türkçe konuflup kolaya kaçam›yorlar. Ablalarla okulda olduklar›ndan daha çok bire bir iletiflim kurabiliyorlar. Aileler de zaten “au pair”leri biraz daha esnek saatlerde ve esnek koflullarda yard›m alabildikleri için tercih ediyorlar. Anne-baba akflam yeme¤e ç›kacaksa “au pair” çocuklara bak›yor. Özellikle yaz tatillerinde “au pair”lerle birlikte gidebiliyorlar; anne baba tatil yaparken çocuklar yabanc› dil prati¤i yap›yor, güvenilir ve e¤itimli biri ile kaliteli zaman geçirmifl oluyor. “Au pair” de bofl zamanlar›nda yeni yerler görmüfl oluyor. Asl›nda birbiriyle uyumlu ve birbirine karfl› anlay›fll› “au pair” ve aileler için bir “kazankazan” durumu oluyor. Aileler “au pair” almay› devaml› hale getirdiklerinde çocuklarda gerek dil gerekse sosyal gelifliminde h›zl› bir ilerleme kaydediliyor. Baz› aileler de evde okulda ö¤retilmeyen ikinci bir yabanc› dili ö¤retmeyi tercih ediyor. Son olarak vermifl oldu¤unuz hizmeti daha kapsaml› hale getirecek projelerinizi ö¤renebilir miyiz? Çocuklarda birden çok yabanc› dil e¤itimini (multilingualism) ve çok kültürlülük (multiculturalism) kavramlar›n› gelifltirmek amac›yla yabanc› dilin kullan›laca¤› ortamlar yaratmak ana projelerimiz aras›nda. ‹leriki dönemlerde gelifltirmek istedi¤imiz üç tane öncelikli projemiz var: Birincisi “au pair” ablalar› olan çocuklar› bir araya getirip farkl› ülkeleri ve kültürleri tan›malar›n› sa¤lamak, ikincisi yaflça nispeten büyük olan çocuklar› yurtd›fl›na yaz ya da yar›y›l tatili kamplar›na yollamak,

Hüma Çelen ailesiyle birlikte...

Bizim burada rolümüz ailenin beklentileri ile au pair aday›n›n beklentilerini efllefltirebilmek ve program› bir “standart” çerçevesinde uygulamak. üçüncüsü de yaflça en az lise döneminde olan gençleri de¤iflim programlar› ile yurtd›fl›na göndermek ya da gönüllü çal›flma kamplar›na yollamak. Ayr›ca çok özel e¤itimli ve deneyimli adaylar aras›ndan Türkiye’deki baz› özel okullar için yabanc› dil ö¤retmeni sa¤lama hizmeti vermeyi de planl›yoruz. Art›k dünyada gençler için her türlü e¤itim ve deneyim imkân› var. Dolay›s›yla ‹ngilizce ö¤renmek için Londra’ya, çal›flmak için Alaska’ya gitmekten baflka imkânlar var. Dünya gençleri, Türkiye’yi gerçekten merak ediyor ve tan›d›kça seviyorlar. Çocuklar›m›z›n da ileride dünyay› keflfedecek bireyler olmalar› için onlara yapabilece¤imiz en önemli yat›r›m›n “çocuklukta” yabanc› dil e¤itimi oldu¤unu düflünüyorum. Hüma Çelen ile BU Sosyal A¤ üzerinden iletiflime geçebilirsiniz. www.xing.com/net/bumed

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 51


DOSYA

Yaz›: Burcu ÜNLÜTABAK ’08 - ‹dil TÜRKMENO⁄LU ’95 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

En az üç dil bileceksin!

En az›ndan üç dil bileceksin En az›ndan üç dilde Ana avrat dümdüz gideceksin En az›ndan üç dil bileceksin En az›ndan üç dilde düflünüp rüya göreceksin … BEDR‹ RAHM‹ EYÜBO⁄LU

Art›k tek dilli yaflaman›n mümkün olmad›¤›n› biliyoruz. Gittikçe yayg›nlaflan çok dilli çocuklarla ilgili bir dosya haz›rlayarak hem konuyla ilgili sorular›m›z› bir uzmanla konufltuk hem de çok dilli çocuklar›n ailelerinden tecrübelerini dinledik.

B

izim co¤rafyada büyüdüyseniz; okulda, sokakta, evde birçok dili duyarak çocuklu¤unuzun geçti¤ini hat›rlayacaks›n›z. Anneanneniz dedeyle Tatarca konuflurken, babaanneden Çerkez atasözleri ö¤renirken, okulda Türkçe dersleri görürken, sokakta komflular›n›zdan Arapça, Ermenice, Rumca, Kürtçe, Frans›zca kula¤›n›za çal›nm›flt›r mutlaka. Özellikle ‹stanbul’da, belki de Adalar’da: - Siz ce soir chez nous geleceksiniz? Ka¤›t oynar›z... - Oui, mais saat kaçta? - Sept heures güzel olur. Hem el vapor da gelir o zamana. - Nerede bu yaz sizin ev? - Kolay can›m; en face de karakol, ikinci kat!

Eh, duyarak da birkaç kelime oradan, bir cümle buradan ö¤renmiflizdir hepimiz. fiimdi, birçok aile, kendisindeki, çevresindeki “yabanc› dil” kaynaklar›n› kullanarak çocuklar›n›n bu dilleri küçükken ö¤renmelerini destekliyor; daha düzenli ve belki de yap›land›r›lm›fl biçimde. Biz de bu konularda son y›llarda ulafl›lan bulgular ve geliflmelerden haberdar olmak istedik ve araflt›rmam›z›n yan›nda, baz› sorular›m›z› üniversitemizin E¤itim Fakültesi ö¤retim üyelerinden Doç. Dr. Belma Haznedar’a sorduk. Erken çocuklukta çok dillilik “Erken çocuklukta çok dillilik” konusu son zamanlarda çok önem kazanm›fl gibi düflünülmesine ra¤men, gerçekte dünya genelinde tek dillilik “istisna”. Birden çok dillilik (multilinguality) geçen yüzy›l›n bafl›ndan

52 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

itibaren psikologlar›n, sosyologlar›n, dilbilimcilerin ve e¤itimcilerin ilgisini çekmifl bir konu. Dünya nüfusunun %75’inin birden çok dilinin oldu¤u tahmin ediliyor. Birçok çocuk, ülkelerinin resmi dilinin yan› s›ra, bölgesel diller de ö¤reniyor.

Dünya’da ve Türkiye’de milyonlarca çok dilli insan birarada yafl›yor. Özellikle son y›llarda çok dilli ailelerde yetiflen çocuklar›n dil edinim süreçleri, dil ve kültür anlam›nda kazand›klar› farkl›l›klar›n bu çocuklara sa¤lad›¤› biliflsel, kültürel ve sosyal avantajlar


ve dezavantajlar üzerine birçok araflt›rma yap›l›yor. “Ana dil geliflimi 3’lü 4’lü yafllara kadar oluyor,” diyor Doç. Dr. Belma Haznedar, “Bu arada çeflitli nedenlerle baflka dile de maruz kal›n›yor. Bu, göç olabilir, ya da toplumda konuflulan dil farkl›l›k gösterebilir. Örne¤in Türkiye’de milyonlarca Kürtçe konuflan çocuk var. Bu çocuklar okula bafllad›klar› zaman, ilkö¤retim düzeyinde bir baflka dil ile karfl›lafl›yorlar ve o dili ediniyorlar.” Dil gelifliminde gecikmeler olabilir mi? “Çok dilli çocuklarda dil edinimi, tek dilli çocuklarla ayn› zamanda m› gerçeklefliyor?” diye soruyoruz. Doç. Dr. Belma Haznedar, “‹ki dillilikte kimi zaman, çocuk iki dille birden u¤raflt›¤› için, ayn› yafl grubundaki tek dilli çocuklara oranla ‘language delay’ dedi¤imiz baz› gecikmeler olabilir. Ama bu asl›nda iki dillili¤in sorunlu olmas›ndan kaynaklanm›yor. Çocu¤un iki dil sistemini analiz etme durumunda olmas›ndan kaynaklan›yor. Yoksa iki dillili¤in çocu¤un edinim süreçlerine olumsuz bir etkisi yok”. Bu gecikmenin her çocukta olmad›¤›n›, yüzde 5 ile 10 aras› gözlendi¤ini de söyleyen Doç. Dr. Belma Haznedar, ailelere pani¤e

kap›lmamalar›n› öneriyor, “Normal geliflim gösteren, baflka patolojik bir özelli¤i olmayan çocuklarda bir tak›m gecikmeler olsa da çocuk zaten o aray› 1-2 y›l içinde kapat›yor ve fluras› bir gerçek iki dilli çocuklar›n geliflim dizgeleri, dil edinimi süreçleri, ana dil edinimi süreçlerinden farkl› de¤il. Tam tersine büyük paralellikler var” diyor. Diller kar›flm›yor mu? Eflzamanl› edinim sürecinin, tek dilin geliflimi ile ayn› oldu¤u görüflü yayg›n. Ama çok dilli çocu¤un, ek olarak, dilleri birbirinden ay›rma görevi var. Bu ek görevin baflka bir özel dil yetene¤i gerektirip gerektirmedi¤i konusu ise hala net de¤il. Doç. Dr. Belma Haznedar da beynin birden çok dili ö¤renme konusunda herhangi bir s›n›rlama getirmedi¤ini söylüyor. “‹ki dilli bir çocuk asl›nda öyle çok büyük sorunlar yaflam›yor, dillerin her ikisini birden edinirken. 60’l› y›llara kadar araflt›rmac›lar çocu¤un kafas›n›n çok kar›flt›¤›n› ve çocu¤un zihninde bir dil sistemi oldu¤unu ve her iki dilden sözcükleri bir araya getirerek ve o dil sistemini kullanarak edinim sürecini tamamlad›¤›n› düflünürlerdi. Oysa flu an biliyoruz ki iki dilli çocuklar çok erken yafllarda, 2-2,5’lu yafllarda bilemediniz 3 yafllar›nda her iki

fiu an biliyoruz ki iki dilli çocuklar çok erken yafllarda, 2-2,5’lu yafllarda bilemediniz 3 yafllar›nda her iki dil sistemini de çok farkl› ortamlarda hiçbir sorun yaflamaks›z›n do¤ru biçimde kullan›yorlar.

En Az Üç Dil Bileceksin! En az›ndan üç dil bileceksin En az›ndan üç dilde Ana avrat dümdüz gideceksin En az›ndan üç dil bileceksin En az›ndan üç dilde düflünüp rüya göreceksin En az›ndan üç dil Birisi ana dilin Elin aya¤›n kadar senin Ana sütü gibi tatl› Ana sütü gibi bedava Nenniler, masallar, küfürler de caba Ötekiler yedi kat yabanc› Her kelime arslan a¤z›nda Her kelimeyi bir bir diflinle t›rna¤›nla Kök sökercesine söküp ç›kartacaks›n Her kelimede bir tu¤la boyu yükselecek Her kelime bir kat daha artacaks›n En az›ndan üç dil bileceksin En az›ndan üç dilde Can›m›n içi demesini Can›m a¤z›ma geldi demesini K›rm›z› gülün al› var demesini Nerden ince ise ordan kopsun demesini At›n ölümü arpadan olsun demesini Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini ‹nsan›n insan› sömürmesi Rezilli¤in dik alas› demesini Ne demesi be Gümbür gümbür gümbürdemesini becereceksin En az›ndan üç dil bileceksin En az›ndan üç dilde Ana avrat dümdüz gideceksin En az›ndan üç dil Çünkü sen ne tarih ne co¤rafya Ne flu ne busun O¤lum Mernufl Sen otobüsü kaç›rm›fl bir milletin çocu¤usun. BEDR‹ RAHM‹ EYÜBO⁄LU

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 53


afla¤›daki dört flekilden birini seçiyorlar. 1. Bir kifli - bir dil. Baban›n sadece ‹ngilizce, annenin Türkçe, bak›c›n›n Rusça konuflmas› gibi. 2. Bir mekan - bir dil. Örn. Okulda Frans›zca, evde ‹ngilizce konuflulmas›. 3. Günün belli bir zaman› - bir dil. Örn. Akflam yemeklerinde Frans›zca konuflulmas›. 4. Kar›fl›k yöntem. Anne-baban›n çeflitli zamanlarda, konuya, kifliye, mekana ba¤l› olarak dilleri birbiri içine geçmifl flekilde kullanmas›. Bu genellikle, çocuklar›n›n birden çok dil edinmesini planlamam›fl ailelerde görülüyor.

‹ki dilli çocuklar her iki dili de edinirken, ana dili olarak o dili edinen çocuklar›n yaflad›¤› süreçleri yafl›yorlar. Fakat asl›nda burada iki dilli çocuklarda görülen önemli bir nokta var: ‹ki dilde etkileflimler olabiliyor. Yani bir dilin özellikleri di¤er dili etkileyebiliyor.

dil sistemini de çok farkl› ortamlarda hiçbir sorun yaflamaks›z›n do¤ru biçimde kullan›yorlar. Bu yafllardaki bir çocuk, annesinin konufltu¤u dilin baflka bir dil, babas›n›n konufltu¤u dilin de baflka bir dil oldu¤unu fark ediyor.” Doç. Dr. Belma Haznedar’›n 2007 y›l›nda yapt›¤› çal›flma iki dilin etkileflimi üzerine. “‹ki dilli çocuklar her iki dili de edinirken, ana dili olarak o dili edinen çocuklar›n yaflad›¤› süreçleri yafl›yorlar. Fakat asl›nda burada iki dilli çocuklarda görülen önemli bir nokta var: ‹ki dilde etkileflimler olabiliyor. Yani bir dilin özellikleri di¤er dili etkileyebiliyor. Biliyorsunuz 54 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

‹ngilizce’de her cümle bir özne ile bafllar. Mutlaka “I did it” ya da “He is coming” dersiniz, “is coming” diyemezsiniz. Ama Türkçe öznenin düflürülebildi¤i bir dil. “Okula gidiyorum” dersiniz, “Ben okula gidiyorum” demek zorunda de¤ilsiniz. Benim çal›flmamdaki çocuklardan biri ‹ngilizce ve Türkçe’yi ayn› anda edinen bir çocuktu. ‹ngilizce’nin etkisiyle Türkçesi’nde çok fazla özne kullan›yordu. Yuvada Türkçe evde ise ‹ngilizce konufluluyordu. Çocuk yuvadayken ›srarla ve hiç gerekmedi¤i halde “Ben çöpe att›m”, “Ben burnumu sildim” diyordu. Bu anlamda diller birbirlerini etkileyebiliyorlar. Ama bu iki dilli çocu¤un kafas›n›n tamamen kar›fl›k oldu¤u, iki dil sistemini çözemedi¤i fleklinde yorumlanmamal›. Tam tersine diller aras› geçifller fleklinde yorumlanmal› - ki “crosslingusitic influence” diyoruz biz bunlara”. Çocukla kim hangi dilde konuflmal›? Literatüre göre birden çok dili edinmesi için çocu¤a do¤umundan itibaren dilleri bilinçli olarak aktarmaya çal›flan aileler genellikle

Sonuncusu dahil olmak üzere, tüm bu dört metodun da, baflar›l› oldu¤u gözlenmifl. Doç. Dr. Belma Haznedar’a bir de bu konuyu soruyoruz: Çok dilli bir ailede anne Türk, baba ‹ngiliz diyelim. Anne sadece Türkçe baba ise sadece ‹ngilizce mi konuflmal›? Ya da ikisi de bir arada bulunduklar›nda hangi dilde konuflmal›lar? “Bu alanda durum çal›flmalar› 1860’lara kadar gidiyor. Ama alt›n bir kural söylemek pek mümkün de¤il. Bir dil bir ebeveyn denilen bir yaklafl›m var. Bu yaklafl›m aynen sizin dedi¤iniz gibi. Annesi ‹ngiliz babas› Türk olan bir çocu¤un annesinin ‹ngilizce babas›n›n Türkçe konuflmas› esas›na dayal› olan bir yöntem ve dünyada bu yöntemi kullanan pek çok aile var. Milyonlarca kifli kendi dilinde konufluyor, konuflmal› da. Özellikle ebeveynlerden birinin di¤er dildeki yeterlilik düzeyi çok iyi de¤ilse kendi diline her zaman sad›k kalmas› çok iyi tabii ki. ‹ngiliz bir anne diyelim ki Türkçeyi çok k›r›k dökük konufluyor. O annenin zaten Türkçe konuflmas›na gerek yok, e¤er verebiliyorsa olabildi¤ince ‹ngilizce konuflarak çocu¤una ‹ngilizcesini versin.”



Anne ve baban›n ana dili Tükçeyse? “Geçmiflte yuvalarda yapt›¤›m çal›flmalarda gözlemleme olana¤› bulmufltum. Anne ve baba Türk, çocu¤u ‹ngilizce konuflulan bir yuvaya getiriyorlar. O yuvada kadro ana dili ‹ngilizce olan Amerikal›, ‹ngiliz, Avustralyal› ö¤retmenlerden olufluyor. Ama anne hala o biraz bozuk ‹ngilizcesiyle çocu¤unun montunu bile giydirirken ‹ngilizce konuflmaya çal›fl›yor. Buna hem psikolojik olarak gerek yok, hem de pedagojik olarak gerek yok. Çocuk zaten sabah 09.00’dan akflam 16.00’a kadar anadili ‹ngilizce olan bireylerin, ö¤retmenlerin aras›nda bulunuyor. Çocuk annesinin konufltu¤u ‹ngilizcenin ö¤retmeninin konufltu¤u ‹ngilizce kadar iyi olmad›¤›n› biliyor. Daha sonra anne ve baban›n bulundu¤u ortamlarda ‹ngilizceyi hiç kullanmamak gibi tepki göstermeler ya da çocu¤un kendini kapatt›¤› ortamlar oluflabiliyor. Ancak flöyle bir durum olabilir. Dilde yetkin olan anne ve babalar böyle bir yolu tercih edebilirler kendilerince ama bu ne kadar sa¤l›kl› ifller ondan çok emin de¤ilim çünkü ço¤u zaman çocu¤un içinde bulundu¤u oyun ortamlar› daha belirleyicidir. Siz Türk anne ve baba olarak ›srarla çocu¤unuza ‹ngilizce hitap etseniz de çocu¤unuz sizin yüzünüze bak›p da ‹ngilizce cevap bile vermez çünkü oyun ortam›n›n d›fl›nda zaten kalmak istemez. O anlamda çok fazla zorlamalara gerek yok. Uygun ortam› haz›rlayabiliyorsan›z, dilde yetkinseniz ve kendinizi psikolojik anlamda da böyle bir fley için yeterli görüyorsan›z, yapabilirim diyorsan›z çok kolay olmasa da belki kullan›labilecek bir yöntem.” Erken çocuklukta çok dillili¤in yararlar› neler? Çocu¤un konuflmada gecikmesi, okuma-yazma dönemine geldi¤inde iflinin zorlaflmas›, anne-baban›n fazladan gayret göstermesi, dillerin etkileflimi gibi zorluklar›n› konufltuk. fiimdi de çocukta çok dillili¤in avantajlar›n› soruyoruz. Doç. Dr. Belma Haznedar, “Son y›llarda yap›lan bilimsel çal›flmalar iki dilli bireylerin geliflimsel süreç içinde tek dilli bireylere oranla bilgiyi alg›lamada ve analiz etmede daha iyi olduklar›n› gösteriyor” diyor ve ekliyor: “Bireysel olarak da kendine güvenin ya da öz sayg›n›n daha yüksek oldu¤unu gösteren çal›flmalar var. Ayr›ca kültürel aç›dan düflündü¤ümüzde do¤al olarak iki dilli birey birden daha çok farkl› kültür sistemiyle karfl›lafl›yor. Annenin kendi kültürünün getirdi¤i de¤erler, baban›n kendi kültürünün getirdi¤i de¤erler, bazen bu de¤erler örtüflüyordur, bazen farkl›lafl›yordur. Dolay›s›yla iki dilli bir bireyin farkl› kültürel de¤erlere daha hoflgörülü ve sayg›l› olmas› daha anlafl›labilir bir durum olarak karfl›m›za ç›k›yor. Ayr›ca baflka bir yabanc› dili bilmek insan›n ufkunu geniflleten, yaflam›n› zenginlefltiren bir durum.” 56 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Uzmanlar, sadece uygun ortam haz›rlan›rsa Türk ebeveynlerin çocuklar› çok dilli olsun diye onlarla ana dilleri d›fl›nda bir dille iletiflim kurmalar›n›n mümkün olabilece¤ini düflünüyorlar. Biz de kendileri Türk oldu¤u halde çocuklar›n› çok dilli bir ortamda yetifltiren ebeveynlerle bu çocuklar›n dil edinimleri üzerine konuflup nas›l bir süreçten geçtiklerini ö¤rendik... Onur Koca flu an 12 yafl›nda olan o¤lu Genco’yu anlatt›. Genco’nun annesi ve babas› Türk, iki ebeveyn de çocukla flimdi sadece Türkçe konufluyor ancak küçükken baba Türkçe ve ‹ngilizce konuflmufl. Evdeki bak›c›lar sadece ‹ngilizce konuflmufllar. Okulda ise e¤itim Frans›zca ve ‹ngilizceymifl. Genco Türkçeyi Genco ve ‹ngilizceyi ayn› anda ö¤renmifl. Türkçe ve ‹ngilizceyi ay›rt etmeksizin kar›fl›k olarak 2 yafl›ndan beri konufluyormufl, 3 yafl›ndan itibaren ise hangi dille hitap ederseniz o dille cevap vermeye bafllam›fl. Fatih Türkmeno¤lu’ndan çok dilli bir ortamda yetiflen Talia’y› dinledik. Talia’n›n da anne ve babas›n›n ana dili Türkçe ancak aile büyüklerinde Rusça, Tatarca ve Çince gibi diller de do¤ufltan edinilmifl. Do¤umundan itibaren babas› onunla hep ‹ngilizce konuflmufl. Annesi Türkçe, Tatar teyzesi Talia ise Rusça. Talia babas›yla her zaman ‹ngilizce, annesiyle ço¤u zaman Türkçe iletiflim kuruyormufl. Talia yafl›tlar›ndan biraz daha geç, üç dili anlamaya ve kullanmaya bafllam›fl. ‹ngilizce ve Türkçeyi ise tam olarak ayn› zamanda sökmüfl. 2,5 yafl›nda dördüncü dil olarak okulda Frans›zca bafllad›¤› zaman, önce reddetmifl. Sonra kendi kendine kelime uydurdu¤u bir dönem yaflam›fl. Herhalde “herkes baflka bir fley diyor, ben ne uydursam o olur” diye düflünmüfl. 3 yafl›ndan itibaren hepsi yerli yerine oturmufl; zamanlar›, fiil çekimlerini ve soru kelimelerini kavram›fl. Talia dile çok merakl›ym›fl, anlamad›¤› dillere kulak kabart›p, “Atatürk kaç dil konufluyordu?” diye soruyormufl. Babas›, “Ben k›z›m›n birkaç dilde konufltu¤unu duyunca çok mutlu oluyorum. Bir dil zenginli¤i yaflad›¤›n› düflünüyorum. Hem sa¤lam bir Türk, hem de bir dünya vatandafl› oldu¤u hissine kap›l›yorum. Belli bir yafltan sonra dil ö¤renme zorlu¤u çekmeyecek oluflunu düflünüp, onun ad›na rahatl›yorum...” diyor. Halim Kara’dan 5,5 yafl›ndaki k›zlar› Hazal Aylin’in dil geliflimi hakk›nda bilgi ald›k. Hazal Aylin’in annesinin ana dili ‹ngilizce, babas›n›nki ise Türkçe. Dolay›s›yla hem Türkçe hem de ‹ngilizce konuflulan bir ortamda yetiflen Hazal Aylin genellikle ‹ngilizce konufluyormufl, yuvada oldu¤u zaman Türkçe konuflmaya çal›flsa da ‹ngilizce konuflulan bir ortama girdi¤inde hemen ‹ngilizce konuflmay› tercih ediyormufl. ‹ki dile de hemen hemen eflit oranda maruz kalm›fl ve ayn› anda konuflmaya bafllam›fl. Ailesi Hazal Aylin’in gayet normal bir dil geliflimi gösterdi¤ini ve her iki dilde de kendini çok iyi ifade etti¤ini söylüyor. P›nar Türen’in 2,5 yafl›ndaki o¤lu Deniz’in babas› Amerikal› oldu¤u için uzmanlar›n tavsiyesi do¤rultusunda anne sadece Türkçe, baba ise sadece ‹ngilizce konufluyor. Kalabal›k bir aile ortam›nda büyüyen Deniz’in etraf›nda en çok konuflulan dil Türkçe olmas›na ra¤men Deniz’in kulland›¤› kelimeler ve cümle yap›s› ‹ngilizce. ‹ngilizce için söylenen “Evrim geçirmifl bir dil oldu¤u için ö¤renmesi daha kolay” tezinin do¤ru oldu¤una bir kan›t Deniz, kardefli Nehir ile birlikte... olabilir Deniz’in durumu.



Yaz›: Duygu KAMBUR

KÜLTÜR-SANAT

Salonlardan sokaklara taflan CAZ

17. Uluslararas› ‹stanbul Caz Festivali 1-20 Temmuz aras›nda ‹stanbul Kültür Sanat Vakf› (‹KSV) taraf›ndan gerçeklefltirilecek. 17 y›ld›r caz severleri bir araya getiren festival, bu sene 50’nin üzerinde konser, 300’ü aflk›n yerli ve yabanc› sanatç›yla birçok yenili¤e imza atacak. Festival, dinamik ve genç bir kadronun eseri. Caz Festivali Direktörü ise 11 y›ld›r ‹KSV’nin tozunu yutmakta olan bir Bo¤aziçili. Pelin Opcin ’99 ile Bo¤aziçi’nden ‹KSV’ye giden yolu ve bu seneki festival program›n› konufltuk.

Radyo Bo¤aziçi’nin kurucular› aras›ndaym›fls›n›z. Do¤ru mu bu bilgi? Hay›r, kurucu kadroda de¤ildim, ancak kurucu kadro bizim bir iki üst dönemimizden oldu¤undan ayn› yönetim kurulunun içindeydik, ayn› heyecan ve özveriyle çal›flt›k. ‹ki sene kulübün yönetim kurulundayd›m. Ayn› zamanda halkla iliflkiler ve sponsorluk iflleriyle de ilgileniyordum. Program yap›mc›l›¤› da yap›yordum. O zaman radyonun yay›n› vard›, flu an tam ne durumda bilmiyorum. 58 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

fiu an sadece internet üzerinden yay›n var. Tabii o zamanlar radyoculuk Türkiye’de yeni yeni bafllad›¤›ndan çok hukuki aç›k vard›. Biz de bu boflluktan faydalan›p frekans, lisans sat›n almadan yay›n yapabiliyorduk. Radyonun yan› s›ra BÜ Müzik Kulübü’yle de iliflkideydim, Rock Korosu koristlerindendim. Festivalleri de çok s›k› takip ederdim. Kofltura kofltura gider bilet al›rd›m. Daha sonra bir arkadafl›m›n teflvikiyle ‹KSV’de sanatç› rehberi olarak çal›flmaya bafllad›m. Sonra o zamanlar Caz Festivali’nin bafl›nda olan Görgün Taner (flu anda ‹KSV Genel Müdürü) “Bizimle çal›flmak ister misin?” dedi. Ben de “Seve seve” deyip kabul ettim ve 11 y›ld›r da buraday›m, çeflitli pozisyonlardan geçerek buralara geldim. 11 y›l, ne büyük istikrar! Peki, festival program›na geçecek olursak, genel hatlar›yla anlatabilir misiniz? Bu y›lki festivalin program›n› geçen y›llara oranla daha genifl tuttuk. Caz Festivali tematik bir festival de¤il. Ancak bu sene caz›n yan› s›ra popüler müzi¤e ve R&B’ye, folk ve elektronik müzi¤e yak›n isimleri de programa dâhil ettik.

Foto: Teoman Gürzihin

sterseniz sizi buraya getiren yoldan bahsederek bafllayal›m. Asl›na bakarsan›z flu an yapt›¤›m iflle hiç alakas› olmayan bir bölümden mezun oldum: Moleküler Biyoloji ve Genetik. Ancak Bo¤aziçi’ndeki sosyal ortam›n çok olumlu etkileri oldu, buraya gelen yolda. Bo¤aziçi sizi araflt›rmaya, kendinizi keflfetmeye iten bir okul. Tek bir kal›ba sokmuyor sizi. Ben de bütün gün çimlerin üzerinde yay›lmakla; araflt›rmac›, giriflimci olma aras›nda seçim yapt›m ve maceram böylelikle önce Radyo Bo¤aziçi’nde bafllad›.


Festivali haz›rlayan kadro genç bir kadro oldu¤undan genç isimleri de, di¤er büyük isimler kadar önemsedik. Yenilikler ekledik programa. “Festival içinde festival” örne¤in. San›r›m programdaki en heyecan verici yenilik. “Festival içinde festival”e biraz daha ayr›nt›l› de¤inelim mi? 3 Temmuz’da gerçeklefltirilecek olan Tünel fienli¤i Fransa kaynakl› müzik flenli¤i “Fete De La Musique”den esinlenerek programa ald›¤›m›z bir etkinlik. Tünel bizi çok etkileyen bir yer. Dokusuyla, sokaklar›yla, mekanlar›yla ve müdavimleriyle “neden daha iyi de¤erlendirmeyelim” dedi¤imiz bir yer oldu bizim için haz›rl›k aflamas›nda. Böylelikle Tünel’in enerjisini festivale katt›k. Bileklikleriyle ve haritalar›yla Tünel’deki etkinlikleri takip edecek kat›l›mc›lar. Tünel Meydan ve Galata Kuledibi’nde olmak üzere iki ayr› sahne olacak. Ayr›ca sokaklarda ve baz› mekânlarda da müzisyenler olacak. Çok büyük isimler olmayacak o gün ama keyifli bir akflam geçirece¤imizden eminim. Ayr›ca Genç Caz yar›flmas›n› kazananlar da bu etkinlik dâhilinde performanslar›n› sergileyecek. Bu seneki yeniliklerden bir di¤eri de ‹KSV’nin hala yeni say›labilinecek fiiflhane’deki binas›n›n festival mekânlar›ndan biri olmas›. Deniz Palas bizim için sadece ofis de¤il tabii ki. “Salon” arac›l›¤›yla etkinliklere ev sahipli¤i de yap›yoruz. “Salon”da “Hafta Sonu Partileri”miz olacak. Funk, soul, latin ve afro-beat tarzlar›n›n en gözde gruplar› sahne alacak. 2 Temmuz gecesi Larry Graham ve ekibi Graham Central Station, 9 ve 10 Temmuz geceleri de Los Angelesl› orkestra Breakestra and Chali 2na Salon’da olacak. Ayr›ca European Jazz Club Geceleri de “Salon”da devam edecek. Türkiyeli müzisyenleri ve yabanc› solistleri bir araya getirdik yine. Bence

Rava Bollani

Tony Bennett

The Brand New Heavies

Bu sene caz›n yan› s›ra popüler müzi¤e ve R&B’ye, folk ve elektronik müzi¤e yak›n isimleri de programa dâhil ettik. Festivali haz›rlayan kadro genç bir kadro oldu¤undan genç isimleri de, di¤er büyük isimler kadar önemsedik. Yenilikler ekledik programa. “Festival içinde festival” örne¤in. Buika

özellikle bu sene çok kaliteli isimler bir araya geldi. Jülide Özçelik Band ve Hollandal› saksafon ve klarnet sanatç›s› Maarten Ornstein, ‹mer Demirer ve ‹talyan trompet ustas› Enrico Rava bunlardan baz›lar›. Program›n heyecan verici isimlerine de¤inecek olursak, her yafl grubundan müziksevere hitap eden ve 15 Grammy ödülü alm›fl olan Tony Bennett göze çarpanlardan. Ancak Tony Bennett isminin festival için baflka bir önemi de var, öyle de¤il mi? 15 Temmuz Perflembe akflam› konser verecek Tony Bennett’›,

Ocak ay›nda kaybetti¤imiz fiakir Eczac›bafl› an›s›na ‹stanbul’a davet ettik. Biz bu kadar çabuk ve büyük bir ilgi görece¤ini tahmin etmemifltik, zira flu an bakt›¤›m›zda bilet sat›fllar› en önde giden konserimiz. fiakir Bey’i böyle bir gecede anacak olmak bence çok önemli. Çünkü Tony Bennett, fiakir Bey’in severek dinledi¤i ve listesinde ilk s›ralara koyaca¤› isimlerden biriydi. Eminim aram›zda olsayd›, böyle bir geceye ev sahipli¤i yapacak olmaktan büyük mutluluk duyard›. O yüzden bu konser bizler için de mutluluk kayna¤›. Tony Bennett’›n yan› s›ra oldukça ilgi çeken baflka isimler de var. Belki siz fark›nda de¤ilsiniz ama Imogen Heap benim çevremde en çok duydu¤um isimlerden. Fark›nda olmaz olur muyuz! Zaten bizim ilgisini daha çok çekmek istedi¤imiz o kesimin zevklerini göz önüne alarak, programa dâhil etti¤imiz bir isim 2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 59


Pelin Opcin’in ilk 5’i 1. Martha Wainwright, Edith Piaf repertuar›yla sahne alacak. 6 Temmuz Sal›, 22.00, Sepetçiler Kasr›. 2. Basgitar›n dünyaca ünlü ismi Stanley Clarke’a Hiromi piyanosuyla efllik edecek. 8 Temmuz Perflembe, 21.00, Arkeoloji Müzesi. 3. Gelece¤in a¤›r toplar›na aday bir isim: Imogen Heap. 10 Temmuz Cumartesi, 21.00, ‹stanbul Modern. 4. Acid jazz severlerin ve 90’larda radyo dinleyerek büyümüfl bir gençli¤in heyecanla karfl›layaca¤› bir kadro: The Brand New Heavies. 14 Temmuz Çarflamba, 22.00, ‹stinyePark. 5. Sahne performans› tasar›mlar› ve tarz›yla da kendinden söz ettiren ve beni çok etkileyen bir sanatç›: Grace Jones, 16 Temmuz Cuma, 21.00, Cemil Topuzlu Aç›k Hava Sahnesi. Imogen Heap. 10 Temmuz’da ‹stanbul Modern’de hayranlar›yla bulaflacak olan Imogen Heap, Yeni Ozanlar serisi kapsam›nda geliyor. Çünkü bize göre gelecekte bu iflin a¤›r toplar›ndan olaca¤›na inand›¤›m›z bir isim. O yüzden O’nu Yeni Ozanlar kapsam›nda a¤›rlayacak olmak keyif verici. Son olarak eklemek istedikleriniz var m›? Festival ekibi ve ‹KSV olarak, ‹stanbul’u, flehrin tarihi ve kültürel Stanley Clarke

de¤erlerini ça¤dafl yüzüyle harmanlay›p festivale kat›yoruz. Bu sene Sepetçiler Kasr›’n› yeniden ekledik festival mekânlar aras›na örne¤in. Esma Sultan, Aya ‹rini gibi yerlerin yan› s›ra ‹stanbul Modern, ‹stinyePark gibi konser alanlar›m›z da var. AVM’lerde yap›lan konserlerle ilgili zaman zaman tepkiler al›yoruz. Ancak ‹stanbul gibi konser alan› k›s›tl› bir flehirde yaflad›¤›m›z› unutmamak laz›m. Önemli olan bizim bu konserleri AVM’lerde dahi nas›l bir atmosfer içinde gerçeklefltirdi¤imiz. Tabii bu birçok insan›n deste¤iyle oluyor. Ayr›ca yine festivalin vazgeçilmezlerinden olan Caz Vapuru olacak 4 Temmuz’da. K›sacas› birbirinden güzel yerlerde gerçekleflecek, birbirinden güzel etkinliklerimize tüm müzik ve caz severleri bekliyoruz.

Imogen Heap Grace Jones

60 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

‹KSV, 2009 Aral›k ay›ndan bu yana Deniz Palas’ta! ‹KSV, 2009 Aral›k ay›nda 15 y›ld›r çal›flmalar›n› sürdürdü¤ü Beyo¤lu’ndaki Luvr Apartman›’ndan semtin baflka bir tarihi binas› olan fiiflhane’deki Deniz Palas’a tafl›nd›. Deniz Palas’› Luvr Apartman›’ndan ay›ran özellik binan›n sadece ofis olarak de¤il, çeflitli etkinlikler için de kullan›labiliyor olmas›. En önemli yenilik, art›k ‹KSV’nin sanatseverleri a¤›rlayabilece¤i kendine ait bir mekâna sahip olmas›. ‹KSV’nin performans mekân› “Salon” y›l boyunca festivallere ba¤›ml› ya da ba¤›ms›z olarak tiyatrodan konsere, edebiyat söyleflilerinden partilere kadar pek çok etkinlik için kullan›labilinen çok amaçl› bir mekân. Deniz Palas’›n öne ç›kan bir di¤er özelli¤i ise bünyesinde “Leyla Gencer Müzesi”ni bar›nd›rmas›. Ayr›ca ‹KSV Tasar›m Ma¤azas› binan›n alt kat›nda hizmet vermekte. Binan›n en üst kat›nda ise muhteflem manzaras›yla ve lezzetli mönüsüyle konuklar›n› büyüleyen X Restaurant ve Bar var. Umar›z, sanatseverleri her aç›dan doyurmaya çal›flan bu tarihi binaya herkesin yolu düfler. fiakir Eczac›bafl›

Ocak ay›nda kaybetti¤imiz fiakir Eczac›bafl›’n›n (RC ’49) Deniz Palas’›n ‹KSV’ye kazand›r›lmas›ndaki eme¤i çok büyük. fiakir Eczac›bafl›’n›n kültür ve sanat dünyam›za yapt›¤› katk›lar› minnet ve sayg›yla an›yoruz.




‹dil TÜRKMENO⁄LU ’95

‹fi YAfiAMI

idil@idilturkmenoglu.com

Görünmezlik, görmemezlik

B

ir havaalan›nda uzunca bir bilet sat›fl kuyru¤u hayal edin. Kontuardaki görevli, servisi esnas›nda yere bir fley düflürmüfl gibi yap›p e¤iliyor. Bu arada gizleniyor. Yere düflmüfl fley elinde aya¤a kalkan ve ayn› yolcuya hizmete devam eden, baflka biri oluyor. Yolcular›n ço¤u karfl›lar›ndaki insan›n de¤iflti¤ini anlam›yor.

Araflt›rmalara göre bu durum, sadece “duyars›zl›k” veya “kendini be¤enmifllik” gibi nedenlerle aç›klanmamal›. Bellek ve alg› ile de ilgili. D›fl dünya hakk›nda gelifltirdi¤imiz, kavrama ve karar verme süreçlerimizde önemli rol oynayan “zihinsel model”lerle ilgili. Bu yolcular, karfl›lar›ndaki kifliyi “insan” olarak de¤il, “bilet görevlisi” olarak s›n›fland›rm›fllar. Onlar için o anda yap›lan ifl önemli. Biletleme görevi de devam etti¤i için de¤iflimi fark etmiyorlar. Baflka f›rsat ya da tehditleri göremiyorlar. Bu ve benzeri deneyler üzerinden çal›flan Jerry Wind, Wharton’da pazarlama profesörü. Sürekli gelifltirdi¤imiz zihinsel modellerin baz› körlükler yaratt›¤› konusunda bizi uyar›yor. Tüm resimleri, herhangi birini unutmadan, birlikte görmeye çal›flmak gerekti¤ini söylüyor. Biletleme görevlisinin insan oldu¤unu da alg›lamak gibi. Wind’in meflhur örne¤i “pazarlama” hakk›nda. ‹nternet devrimiyle

geleneksel sat›fl kanallar›n›n tamamen yok olaca¤›n› varsay›p, sokaktaki ma¤azalar›n› kapat›p sadece internete yönelmenin yanl›fl oldu¤unu düflünüyor. Yeni bir zihinsel modelle dünyaya bakmaya bafllad›¤›m›zda, eskisini unutma veya silme tehlikesi yafl›yoruz. Bu da seçeneklerimizi daralt›yor. Marifet hem yeni hem de eski zihinsel modelleri korumak, birlefltirmek. Bir hedefe odaklanm›flken di¤er f›rsatlar› da görebilmek. ‹nternet ifline aç›l›rken, geleneksel ma¤azac›l›¤›n de¤erlerini de anlayabilmek, biletleme iflini yapan elemanla insanc›l ve gerçek iliflkiler kurabilmek. Rubin’in vazosu resminde, hem vazoyu hem suratlar› farkedebilmek. Neyi gördü¤ümüzü, neyi yapabildi¤imizi, temelde bak›fl aç›m›z belirliyor. Wind’e göre spor alan›nda k›r›lan rekorlar› da insan›n evrimi veya daha güçlenmesi ile de¤il, yeni hedeflere odaklanabilmesi, yap›labilece¤ine inanmas› ile

aç›klayabiliriz. “Olanaks›z› becerebilmek” için, “olanaks›z› düflünebilmek” gerekiyor, diyor. Bunu yapabilmek için de zihinsel modellerin neler oldu¤unu, yapt›klar›m›z› ve yaflad›klar›m›z› nas›l etkiledi¤ini fark etmemizi öneriyor. Bir konuya odakland›¤›m›zda, etraf›ndaki di¤er olay ve kiflileri göz ard› etme e¤ilimimiz var. Baflka bir çal›flmada, deneklerden bir basketbol oyununun videosunu izlemeleri, beyaz formal› oyuncular›n kaç kez paslaflt›¤›n› saymalar› isteniyor. Birço¤u bu görevi eksiksiz gerçeklefltiriyor. Fakat göreve o kadar odaklanm›fllar ki, yar›s›ndan ço¤u, sahada goril kostümüyle geçifl yapan kifliyi görmüyorlar. Nereye odaklan›p, bilmeden nereyi ihmal ediyorsunuz? fiirketinizdeki insanlar› m›, görevleri mi önemsiyorsunuz? Sat›c›lar›n personel kodunu mu biliyorsunuz, ismini mi? Yeni bir ücretlendirme modeli buldu¤unuzda, eskisiyle nas›l birlefltirebilece¤inizi düflünüyor musunuz? Baflka bir yönetim yaklafl›m›, bir metot ö¤rendi¤inizde, di¤er yöntemlerin yan›na dizip kiflisel ve kurumsal portföyünüzü gelifltiriyor musunuz; yoksa modaya uyarak, örgütü her sene baflka bir yeniden yap›lanmaya, sürekli bir toplu de¤iflim projesinden di¤erine itiyor musunuz? Bu seneki ifl hedefleriniz, ekibinizin neleri unutmas›na neden oluyor acaba? 2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 63


GEZG‹N

Dinlenmek için, keflfetmek için, mutlu olmak için, tatil yapmak için... Ne için olursa olsun gezmeyi seviyoruz. Dünya küçüldükçe keflfedecek yerler ço¤al›yor! Keflfetmeyi yaflam›n›n merkezine koymufl 5 Bo¤aziçili gezgine bu yaz için 5 öneri sorduk. Dünyadan, sahillerimizden, ‹stanbul’dan... Birbirinden çekici öneriler içinde zevkli bir yolculu¤a ç›kacaks›n›z. ‹yi geziler!

Prof. Sevgin Ak›fl Roney BÜ Turizm ‹flletmecili¤i Bölümü ö¤retim üyelerinden. Dünyay› hem dolaflarak hem okuyarak keflfetmeyi seven Roney 5 önerisini “Befl fiehir”den yola ç›karak bizlerle paylaflt›.

Y

az tatili için 5 flehir önermem teklif edildi¤inde akl›ma hemen Ahmet Hamdi Tanp›nar’›n “Befl fiehir” adl› kitab› geldi. Tanp›nar kitab›n›n konusu için “Hayat›m›zda kaybolan fleylerin ard›ndan duyulan üzüntü ile yeniye karfl› beslenen ifltiyakt›r” der. Keflfedilecek ne çok sokak, meydan, heykel, insan, a¤›z tad›, vb. vard›r. Dönerken içimi hep bir hüzün kaplar. Ard›mda b›rakt›¤›m flehrin sokaklar›nda bir kez daha ayn› heyecanla dolaflmam›n mümkün olmad›¤›n› içimde ince bir s›z› olarak hissederim. Önerece¤im flehirleri onlar› ziyaret etti¤im tarihlere göre s›ralad›m. ‹lk s›rada Bergen var. Bergen Norveç’in güneybat› k›y›s›nda afl›r› sa¤anak ya¤›fllar›yla bilinen bir flehir. Ama ayn› zamanda Gulf Stream’in etkisiyle Bergen, Norveç.

Durbar Meydan›, Katmandu. Swayambunath Tap›na¤›

›l›man bir iklime sahip. Bergen deyince ilk akl›ma gelen do¤a ile insan›n uyumunun verdi¤i huzur. fiehir da¤lar›n aras›na gizlendi¤inden, t›pk› ‹stanbul gibi, Bergen’i bir tepeden seyretmekte yarar var. Limandaki bal›kç›lar› özellikle tavsiye ederim. Hemen ekleyeyim: Bergen’in kuzeyinde yer alan ünlü fiyordlar› görebilmeniz için iki saatlik ve son derece keyifli bir tren yolculu¤u yapman›z yeterli. E¤er deniz yerine da¤lar› tercih ederseniz, bu yaz Katmandu’ya gidip avuç içlerinizi çenenizin alt›nda birlefltirip, hafifçe öne e¤ilerek bir “nameste” diyebilirsiniz. Himalayalar ile Hindistan platosu aras›ndaki vadide yer alan Katmandu sadece da¤c›lar›n de¤il, Budizm kültürünü tan›mak isteyenlerin de keyif alaca¤› bir destinasyon. Budizmin en önemli iki tap›na¤›ndan biri olan Swayambunath burada. Görkemli bir tepede yer alan tap›na¤a, iki taraf›nda Buda heykellerinin

dizildi¤i yaklafl›k 350 basamaktan sonra ulafl›l›yor. Katmandu tam bir tap›naklar flehri, ara sokaklardaki küçük tap›naklar dahil edilmeden, 3 bin civar›nda tap›nak oldu¤u söyleniyor. Eski saray›n da bulundu¤u Durbar meydan›n›n dört bir taraf› yüksek tap›naklarla çevrilmifl. Budist tap›na¤›, Hindu tap›na¤›, Kriflna tap›na¤› yanyana dizilmifl durumda. Dolay›s›yla flehirde neredeyse hergün bir festival var. fians›n›z varsa “Yaflayan tanr›ça Kumari”nin kutsanma törenine rastlayabilirsiniz.

Budist çocuklar...


University of Wisconsin, Madison Union Terrace.

Üçüncü önerim, 1996 y›l›nda UNESCO’nun dünya kültür miras› listesine giren ve ard›ndan 2001 y›l›nda Avrupa kültür baflkenti seçilen Porto. Douro nehrinin ikiye böldü¤ü flehrin Riberia denilen kuzey yakas› “tarihi merkez”. Genellikle flarap imalathanelerinin ve üzüm ba¤lar›n›n bulundu¤u di¤er yakan›n ad› ise Gaia. ‹ki yakay› biribirine ba¤layan köprülerin aras›nda en görkemli olan› 1. Luis köprüsü. Bence, Douro nehri k›y›s›nda oturup bir kadeh porto flarab› ve Portekiz’in hüzünlü müzi¤i fado eflli¤inde bal›k yemek için bile Porto’ya gitmeye de¤er. Douro Nehri, Porto.

Ljubljana

Gitmeden önce ad›n› bile do¤ru dürüst söyleyemedi¤im Ljubljana, Avrupa’da bizim pek de tan›mad›¤›m›z güzel ve küçük bir ülke olan Slovenya’n›n baflkenti. Slovenler, Alp da¤lar› ve Adriatik denizi aras›na yerleflmifl ve refah düzeyi yüksek olan bu küçük ülkede yaflamaktan çok memnunlar. Ljubljana Nehri’nin do¤u k›y›s›, flehrin kalesinin de bulundu¤u tarihi bölgesidir. fiehir küçük oldu¤u için keflfetmek için günlerce dolaflmak gerekmiyor. Denize girmek için ülkenin çok k›sa olan sahil fleridinde yer alan Porto Rose ve Piran’a gidebilirsiniz.

Önerece¤im son flehir özellikle yaz›n dinlenirken ayn› zamanda akademik çal›flmalar›n› devam ettirmek isteyen ö¤retim üyelerinin ilgisini çekebilir: Madison ABD’nin Wisconsin eyaletinin merkezi ve ülkedeki eyalet üniversiteleri aras›nda ilk 10 içinde yer alan “University of Wisconsin”e ev sahipli¤i yap›yor. 1996’da bir ekonomi dergisi taraf›ndan Amerika’da yaflanacak en iyi flehir seçilmifl. fiehrin merkezi Mendota ve Monona göllerinin ortas›nda. UW ile eyalet merkez binas›n›n bulundu¤u meydan› biribirine ba¤layan “State Street” üzerinde pek çok kafe, bar, lokanta, kitapç› ve dükkân var. State Street, Wisconsin. Üniversiteye ait en büyük ve çok zengin bir kütüphane olan Memorial Library’de kitaplar aras›na gömülüp saatlerce çal›flt›ktan sonra soka¤a ç›kar ç›kmaz kendinizi bir tatil flehrindeymifl gibi hissedeceksiniz. Göllerde yüzülmese bile yelkenliyle dolaflmak büyük bir keyif. Ayr›ca flehir bisiklete binmeye çok elveriflli. Kuzey Amerika’daki flehirlerin pek ço¤unda oldu¤u gibi her yerde park var. fiehrin merkezinden biraz uzaklafl›rsan›z yeflillikler içinde uzun yürüyüfller yapabilirsiniz. Üniversiteye ait olan arboretumu gezmenizi özellikle tavsiye ederim. Old Town, Dubrovnik.

D

ubrovnik - ‹fl için s›kl›kla gitti¤im Dubrovnik’ten her ayr›l›fl›mda, havaalan›na götüren araç muhteflem manzaral› yokuflu t›rmanmaya bafllad›¤› anda durdurup inmemek için kendimi zor tutar, hemen bir sonraki seyahati hayal etmeye bafllar›m. Adriatik’in incisi olarak adland›ran flehre geldi¤inizde tarihini ve büyüleyici manzaras›n› içinize çekmek için ilk olarak Old Town’› çevreleyen surlar›n üzerindeki 2 km.lik yürüme yolundan tüm flehrin etraf›n› dolanman›z› öneririm. Surlardan inince Old Town’›n ortas›ndaki meydanda kurulan pazardan yerel meyve ve flekerlemelerin tad›na bak›p flirin

kafelerden birinde kahve içerek devam edebilirsiniz. Gün içinde ya flehrin içindeki plajlarda denizin tad›n› ç›karmak ya da teknelerle Mijet, Korçula, Lokrum adalar›ndaki do¤al güzellikleri keflfetmek laz›m. Akflamüzeri olunca istikamet, Old Town’un tam ortas›ndan geçen 300 metrelik meflhur Stradun ana caddesi. Bir çok fl›k dükkan, kafeler ve de Rektörlük saray›, Ecza müzesi gibi önemli tarihi yap›lar da bu yol üzerinde. Yaz aylar›nda sokaklarda birçok festival ve konsere rastlamak mümkün. fiehrin muhtelif yerlerinde deniz kenar›nda baz› yerel oteller bulunsa da tavsiyem, flehrin tarihi yap›s›n› mükemmel servis kalitesini

birlefltiren ve Old Town’un tam giriflinde konumlanm›fl Hilton Imperial otel. Terasl› odalar›ndan Old Town’› ve büyüleyici deniz manzaras›n› izlemek tatilin tam tad›n› ç›karmak için birebir. Atina - ‹ster komflu ziyareti deyin ister sabahlara kadar e¤lence için bir kaçamak, ister Yunan Adalar›na giderken bir u¤rak. Atina’ya ilk kez gidiyorsan›z olmazsa olmazlar aras›nda Acropolis ve yeni Acropolis Müzesi var tabii ki. Turistik turu tamamlamak için Plaka bölgesi de gezilmeli, sevimli kafelerde oturup kahve içilmeli, tak› al›flveriflleri yap›lmal›. Akflamüzeri bizim Niflantafl› muadili Kolonaki’de ister fl›k dükkanlardan al›flverifl ister “trendy” kafelerde Frappe içilip gelen geçen seyredilmeli. ‹llaki bir gün ö¤le saati (hafta içi tavsiye edilir) Pireaus’a gidip denizin üzerindeki restoranlarda doyas›ya deniz mahsülü, 2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 65

Acropolis, Atina.

Güliz Özbek ’85 Hilton Worldwide Bölge Pazarlama Direktörü olarak ifli dolay›s›yla çok s›k sehayat edenlerden. Ama sadece ifli için sehayat etmiyor, gitti¤i yerleri keflfetmeyi, foto¤raflamay›, tan›may› da çok iyi yapan bir gezgin. ‹flte Özbek’in 5 önerisi...


›stakozlu makarnalar yenmeli, yeme¤i Mastika likörü ile sonland›rmal›. Akflam yeme¤i Yunan mezeleri... için özellikle bohem tarzdan hofllananlar için önerilerim aras›nda Gazi bölgesinde Mamacas’ta tipik ama modernize Yunan mezeleri ve o bölgedeki (groovy) bar ve kulüplerde geceye devam... Ya da fl›k ve romantik bir ortamda yemek için Balthazar veya yak›n›ndaki Baraonda restoran ve club. Yaz önerilerim aras›nda bir de Glyfada taraflar›ndaki Baloux Cafe - The house project mutlaka var. Dilerseniz gündüz beach club olarak gidip tüm gününüzü geçirebilir ya da akflam ister bar ister restoran ister club olarak gidebilirsiniz (www.baluxcafe.com). Çeflme

Alaçat›

Çeflme / Chios (Sak›z Adas›) - Benim için yaz mevsiminin vazgeçilmezi Çeflme... Çeflme tatilinin olmazsa olmaz›, büyük keyfi s›cak basmadan yenilen Alaçat› kahvalt›s›. Sonra gelsin Aya Yorgi koyundaki Beach Club’lar. Türkuaz rengi deniz, güzel müzik. Akflam üzeri güneflin bat›fl› ya Babylon’un bar›nda ya da erken davran›p gidilmiflse Zambakl›köy taraflar›nda yaflanmal›. Akflam keyifli ve lezzetli deniz mahsulleri ile deniz kenar›nda sakin bir yemek için tercihim Dalyan’da Cevat. Çeflme’ye s›k gidip art›k biraz de¤ifliklik arayanlara önerim, birkaç günlerini 1 saat mesafedeki Yunan adas› Chios’a ay›rmalar›. Ama oraya gidip sadece Chios flehrine tak›lmay›p bir arabaya atlay›p da¤ tepe aday› keflfetmeleri. Özellikle karakteristik yap›lar› ile birbirlerinden çok farkl› deneyimler ve merakl›s› iseniz foto¤raf kareleri sunan Pirgy ve Mesta görmeye de¤er. Chios (Sak›z Adas›)

50 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Provence

Provence - Yaz deyince hep deniz kum plaj geliyor akl›m›za ama bu aylarda gidilecek en güzel yerlerden biri de Provence, neden derseniz lavantalar›n o güzelim eflatun/mor renkleri ancak temmuzda ortaya ç›k›yor; onlar olmay›nca insan Provence’a geldi¤ini anlam›yor. Provence’da çizilebilecek çok rota var tabii... Benim önerece¤im, Lyon’dan bafllay›p Avignon (sanatseverler, Temmuz’daki Avignon festivalini unutmay›n!), St. Remy de Provence ile devam eden, Van Gogh’un meflhur Arles’›ndan geçen ve illaki sonu Alain Ducasse’›n meflhur la Bastide de Moustiere isimli restoran-butik otelinde biten çok keyifli bir rota (www.bastide-moustiers.com). Ürdün - ‹flte hem tarih-kültür hem de foto¤raf ve macera merakl›lar›na önerece¤im muhteflem bir gezi alternatifi. Ama s›cak bir bölge oldu¤u için özellikle yaz sonu gitmenizi öneririm.

Petra

Amman’dan bafllay›p Madaba’da biten ülke turunun doruk noktalar› Petra, Wadi Rum ve Ölü Deniz (Lut Gölü). Amman’dan sonraki ilk durak noktas› Lut Gölü. Siyah çamurlar› sürüp sonra garip bir kimyasal içeri¤e ve kald›rma

gücüne sahip Lut Gölü’nde y›kan›yorsunuz. UNESCO dünya miras› listesinde bulunan ve kesinlikle dünyan›n 7 harikas›ndan biri olmaya de¤er Petra gerçekten rüya gibi. 1200 metrelik dar geçitlerden ve inan›lmaz renk ve flekillerdeki kaya oluflumlar›n›n aras›ndaki dar geçitlerden geçerek ulaflt›¤›n›z Treasury, hem fiziksel büyüklü¤ü hem esteti¤inden oluflan görkemi ile gözlerinizi kamaflt›racak. Grand Kanyon benzeri kayal›klar ve aras›ndaki k›rm›z› kumlu çöl, Wadi Rum, ina›lmaz renkleri ve yaratt›¤› ›fl›k oyunlar› ile benim gibi acemi foto¤rafç›lar›n bile harikalar yaratmas›na sebep olabilir! -------------------------K›sa K›sa - Yurtd›fl›: Varflova, Polonya - Chopin’in 200. ölüm y›ldönümü nedeni ile muhteflem konserlere ve sanat etkinliklerine sahne olan Varflova ve Chopin’in do¤um yeri Zelazowa Wola -tipik yaz destinasyonu say›lmasa da aç›k alanlarda ve parklardaki etkinlikler için havalar so¤umadan gitmek laz›m. Reykjavik

Reykjavik, ‹zlanda - Benim için “ölmeden önce mutlaka yapman›z gereken 20 fley” aras›na kesinlikle Reykjavik’teki Blue Lagoon’a gitmek geliyor! Bu ücra adan›n bu küçücük flehrindeki her köfleye sinmifl rafine tarz, her saatte çok fl›k giyimli flehir halk›, güzel restoranlar, canl› gece hayat› insan› flafl›rt›yor. Normalde çok pahal› olan, ancak geçen y›ldan beri önce ekonomik kriz sonra volkan krizi ile epey sars›nt› geçiren bu flehre, düflen fiyatlar nedeni ile gitmek için belki de en do¤ru zaman flimdi!! Yurtiçi: ‹ster sadece k›sa bir Bat› Karadeniz turu ister geniflletilmifl bir tam Karadeniz turu için Temmuz en ideal zaman!


“Yaz mevsimi Anadolu’yu gezme zaman›d›r. Baflka ülkeleri görmeyi bahar aylar›na b›rak›p rotam› hep Anadolu’ya çeviririm.” diyen Yelda Baler ’90 önerilerini ve çekti¤i foto¤raflar› bizlerle paylaflt›.

Datça - Haziran ve Eylül aylar›n›n parlayan y›ld›z› Datça’da flubat ay›nda kar yerine badem çiçekleri ya¤ar, sonra gelincikler basar her yan›, kekik kokusu sarar gö¤ü ve denizi. Sabah›n erken saatleri ve akflam›nda canlanan Datça sokaklar› gündüz deniz k›y›s›na u¤urlar sakinlerini. Büklere do¤ru döner direksiyonlar. Palamutbükü’nün uzun kumsal›nda denize girdikten sonra k›y›s›nda, ayaklar denizin içinde bal›k yenir, Hay›tbükü’nde k›y›daki k›r kahvesinde köpü¤ü bol kahve yudumlan›r. Gün bat›m›nda Knidos antik kentine gidilir. “Aflina Otel” de kal›n›r, “Fevzi’nin yeri”nde fleftali a¤açlar› alt›nda yemekler yenir. “Mavi Yolculuk” - Mavi ile yeflilin birbirine girdi¤i Ege ve Akdeniz'in turkuaz k›y›lar›nda denizle, do¤ayla, tarihle içiçe yaflamak için mavi yolculu¤a ç›k›l›r. Ege’de, Hisarönü’nde, Göcek’te ya da Kafl, Kekova’da bir teknenin içinde yol al›n›r. “Mavi yolculuk”, bir yaflama kültürüdür ve “Mavi Yolcu” için önemli olan bu kültürü yaflay›p sürdürmektir. A! Bir de tekneden ayr›l›rken yan›k tenimize Ege’nin ya da Akdeniz’in mavi kokusun yap›flmas›d›r. Güneydo¤u Anadolu - Tafla ifllenen alt›n s›rmal› bir nak›flt›r Mardin. Uçsuz bucaks›z Mezopotamya’dan sal›narak gelen rüzgârlar›n sokak aralar›ndan, abbaralar›n alt›ndan, kemerli kap›lardan geçerek tahtlarda uyuyan çocuklara masal anlatt›¤› bir kenttir. Dünyaya koca bir mirast›r ve gün bat›m›nda alev alm›fl camlar›yla yüreklere düflen koca bir sevdad›r. Ve Hasankeyf... Aç›k hava müzesini and›ran bu bölgedeki en etkileyici yerlerden biridir. Sabah gün do¤umu ve akflam gün bat›m› saatleri özellikle foto¤raf merakl›lar›

Datça “Mavi Yolculuk”, Olimpos.

için çok hofl etkiler yarat›r. Urfa’n›n labirent sokaklar› süprizlerle doludur. Meydanlara aç›lan dar sokaklar›, bütün gün boyunca evin yolunu unutan çocuklar›, kap›lar›, tafl süslemeleri, konaklar›... Urfa’n›n efsanesi de bunlara inanan› da bol bir kenttir. Bu nedenle Urfa’da sohbetler uzay›p gidince ak›llar kar›fl›r bazen; hangisi gerçek hangisi masal. Sonra bir bakm›fls›n›z Harran’da kal›nt›lar aras›nda dolafl›rken masallardan ç›kan çocuklar tutuverir elinizden. Do¤u Anadolu - Yaz›n her ay›nda Van’da, Kars’ta, A¤r›’da, Bitlis’te, Tatvan’da, Erzurum’da dolaflman›n tad›na doyulmaz. 25 dereceyi geçmeyen s›cakl›kta sere serpe dolaca¤›n›z bir rota öneriyorum size. Anadolu’nun do¤usunda yolculuk size öyküler, efsaneler anlat›r uzun uzun... Da¤lar üstüne, göller, buz gibi kaynaklar, çaylar üstüne, saraylar, kaleler üstüne... Tarih, co¤rafya, sokaklar, çarfl›lar, yaflamlar, destanlar, yöresel yemekler, k›sacas› Do¤u’nun tüm lezzetlerini yaflamaya gitmenin zaman›d›r. Macahel - Karadeniz’in içerisinde gizli kalm›fl yaban bir güzellik Macahel köylerine, yaylalar›na, kültürüne bir yolculuk için en güzel zamand›r yaz aylar›. Düflledi¤inizden daha yeflil vadilere da¤›lan ahflap evler, dereler, flelaleler, camiler ve hepsini daha da de¤erli k›lan Macahel insan›n›n do¤all›¤›, misafirperverli¤i, dostlu¤u... Biraz sis, biraz ya¤mur ve bolca güneflle yaz›n ortas›nda Karçal Da¤lar›’n›n eteklerine do¤ayla iç içe olmaya gitmenin zaman›d›r. Müflteri de¤il misafir olunan evlerde, tad›na doyulmayan yemekler, sobada piflen ekmekler, taze sa¤›lm›fl sütler ve bal›n has› sofralarda yer bulur.

‹shakpafla, Do¤u Beyaz›t.

Hasankeyf, Mardin. Ahtamar Kilisesi, Van.

Machael

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 67


Kayaköy, Fethiye.

Turizm programlar›yla, yaz›lar›yla, kitaplar›yla bu ülkenin insanlar› olarak ne kadar flansl› oldu¤umuzu gösteren Fatih Türkmeno¤lu ’90 bu yaz için 5 önerisinde bizleri sahillerimizin tad›n› ç›karmaya ça¤›r›yor. St. Pierre Kilisesi, Hatay.

Dalyan

Silifke Kalesi

Ayd›nc›k

68 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Hatay - Yaz bafl›nda birçok tur düzenleniyor, son iki-üç senedir de, özellikle uçufllar›n bafllamas›yla, Hatay ve merkez ilçesi Antakya’y› birçok insandan duyuyorum. Hatay bir Türkiye mozai¤i. Güneydeki son ilimiz. Amik Ovas›’n›n bafllad›¤› yerde, Amanos ve Habib-i Neccar Da¤lar› aras›nda Suriye Kral› 1. Seleukos taraf›ndan MÖ 4. yüzy›lda kurulmufl. “Biraz plaj da olsun, ama kültürel a¤›rl›kl› bir gezi yapal›m” diyenler için ideal. Antakya Müzesi, kayalara oyularak yap›lan ilk hristiyan ibadethanesi olan Saint Pierre Kilisesi, H›d›rbey ve Vak›flar köyleri, Harbiye, denize girmek için Çevlik mutlaka görülmeli. Ayr›ca yemekler; ne diyeyim, bir ömre bedel! Dalyan - Köyce¤iz Gölü’nün Akdeniz’e ulaflan su kanal›n›n ad›. Yedi deniz mili uzunlu¤undaki kanal, havadan ve karadan bir cennet mekan. Üstelik Dalaman Havaalan›’ndan yar›m saatte ulafl›labiliyor. ‹ztuzu Plaj›, bana göre dünyan›n en iyi birkaç plaj›ndan biri. Sabah›n köründe caretta caretta turlar› çok ilginç. Kaunos Antik Kenti de mutlaka gezilmeli. Silifke ve Taflucu - Silifke, bir söylenceye göre, aflk›n› ifade etmek isteyen Antonius’un Kleaopatra’ya hediye etti¤i yerlerden biri. Kale ve Tafl Köprü’yü mutlaka gezmelisiniz. Müzesi hiç fena de¤il. 30 km uzunlu¤undaki sahili de, ilk yaz günlerinde çok ferahlat›c›. Taflucu, Silifke’ye 11 km mesafede. MÖ 7. yüzy›lda kurulmufl, 1471 y›l›nda da Gedik Ahmet Pafla sayesinde Osmanl› topraklar›na kat›lm›fl. K›br›s’a en yak›n nokta olan Ayd›nc›k, özellikle çok güzel.

Ölüdeniz, Fethiye.

Fethiye - Fethiye, Likya’n›n Telmessos flehrinin kal›nt›lar› üzerine kurulmufl. Telmessos, devrin dilinde “Ifl›k Ülkesi” anlam›na gelirmifl. En kötü günde bile günefl kendini gösterdi¤inden, “Ifl›k Do¤udan Yükselir” sözü buras› için söylenmifl. 1424’de Osmanl› topraklar›na kat›ld›. ‹lk havac› flehitlerimizden Fethi Bey’in an›s›na “Fethiye” ismini ald›. Bence bu yaz›n en “in” noktalar›ndan birisi olacak. Özellikle Göcek, Ölüdeniz ve yamaç paraflütü, Kayaköy ve 12 Adalar Turu çok popüler. P›nara, Xanthos ve Tlos antik kentleri nefes kesici. Marmaris Koylar› - Marmaris’in içinde asla vakit öldürmeden, Bozburun ve Selimiye’ye do¤ru yol almak en ak›ll›ca ifl. Selimiye özellikle, sakinli¤i ve do¤al bir liman oluflu nedeniyle, çocuklu aileler ve yafll›lar için ideal. Civardaki köyler çok güzel. Bol bol bal ve bal›k yemek için en ideal yerdesiniz. Bütün koylar› gezin, bütün denizlerde yüzün. Hele bu mevsimde, Marmaris koylar›n›n güzelli¤i anlat›lamaz...

Marmaris

Bozburun Selimiye


Cerrahpafla - Yedinci tepeyi süsleyen Cerrahpafla “yolu düflünce gezilecek” bir yer de¤il; aralar›nda Haseki ve Hekimo¤lu Ali Pafla Camileri, Bulgurlu Kona¤› ve Arkadios Sütunu’nun da oldu¤u baflyap›tlar dizisini keflfetmek için “yolun özellikle düflürülece¤i” bir yer. Cerrahpafla ad›n›, gelece¤in padiflah› III. Mehmed’in sünnetini yapan ve bu nedenle “cerrah” unvan› ile ödüllendirilen ve saray doktoru olan Cerrah Mehmed Pafla’dan alm›fl. Arkadios Sütunu’nun civar› bir zamanlar cariyelerin sat›ld›¤› Avrat Pazar›’ym›fl. ‹stanbul’u korumas› için yedi tepesine dikilen 24 adet t›ls›mdan biri oldu¤una inan›lan Arcadios Sütunu burada oldu¤u için meydana Forum Arcadios ad› verilmifl. Buras› Bizans döneminde de köle ticareti yapanlar›n merkezi olarak kabul edilmifl. Bozdo¤an (Valens) Kemeri - Osmanl› ‹mparatorlu¤u döneminde ‹stanbul’a su tafl›yan kemerlerin ço¤unun tarihi, Roma ve Bizans dönemine dayanmakla birlikte, Mimar Sinan’›n da eli de¤mifl. ‹lk olarak Hadrian döneminde (117-138) su kanallarla Trakya’dan getirtilmifl ve da¤›t›lm›fl. Sadece 625 metresi günümüze ulaflan Bozdo¤an Kemeri, Roma ‹mparatoru Valens (364378) döneminde, 375 y›l›nda yap›lm›fl. ‹mparator Valens’e karfl› 365 y›l›nda meydana gelen ayaklanmada y›k›lan Kalkedon (Kad›köy) surlar›ndan al›nan tafllarla infla edilen kemerin büyük k›sm› çift katl› ve 18,50 metre yüksekli¤inde. Osmanl›’n›n flehri fethinden sonra su s›k›nt›s›n›n boyutlar›n› gören Fatih bütün sistemi onartm›fl ve kullanmaya devam etmifl. Fethiye. Afliyan MüzesiKayaköy, - Bebek’ten Rumeli Hisar›’na do¤ru gelirken tepenin üstünde hükümet karfl›tl›¤› ile tan›nan flair Tevfik Fikret’in (1867-1915) yapt›rd›¤› küçük eve u¤ray›n mutlaka. Robert Kolej’de Türk Edebiyat› Profesörü olan Fikret 1961 y›l›nda buraya defnedilmifl. 1945 y›l›nda müze haline getirilen evinde aralar›nda Abdülmecid Efendi taraf›ndan yap›lan muhteflem “Sis” tablosunun da yer ald›¤› eflyalar sergileniyor. Tablonun

hemen yan›nda ise Abdülmecid Efendi’ye tablo için ilham veren Tevfik Fikret’in ayn› isimli fliiri as›l›. Burada ayr›ca Edebiyat-› Cedide hareketinin di¤er iki üyesi olan Abdülhak Hamid ve Nigar Han›m’a ait hat›ralar da bulacaks›n›z. Afliyan Farsça “kufl yuvas›” demek. Müzeye Orhan Veli’nin heykelinin oldu¤u Afliyan Park›’n›n yan›ndaki yokufltan ç›karak ulaflabilirsiniz. D›flardaki banklardan Küçüksu Kasr›’n› ve Asya’n›n tatl› sular›n› oluflturan ikiz dereler olan Küçüksu ve Göksu’yu seyretmenin tad›na varmadan ayr›lmay›n müzeden. Tophane ve Nusretiye Camii Bo¤az’›n k›y›s›nda, Karaköy ve Dolmabahçe aras›nda yer alan Tophane tarihi ve kültürel zenginlikler sunuyor. Muhteflem Nusretiye Camii de burada. III. Selim zaman›nda yapt›r›lan ahflap caminin ünlü Firuza¤a yang›n›nda yok olmas›ndan sonra ayn› yere Sultan II. Mahmud’un Ermeni mimar Krikor Balyan’a (17641831) yapt›rd›¤› cami barok ve ampir tarzlar›n›n çok hofl bir kar›fl›m›. Nusretiye içinde hünkâr mahfili olan camilerden. Mimberinde ve kubbe ete¤inde yer alan hatlar ile de övgüyü hak ediyor. Afrodisias - Denizden 600 metre yükseklikte ve Büyük Menderes Nehri’nin kollar›ndan birinin üzerinde yer alan Afrodisias Anadolu’daki en eski yerleflimlerden. Müzesinde o muhteflem heykellerin d›fl›nda Neolitik ve Tunç ça¤lar›na ait eserleri de görüyorsunuz. fiehirde bulunan bir kabartmaya göre Afrodisias’›n ilk ad› Ninoe, bu da Asur ‹mparatorlu¤u’nu kuran ve Semiramis’in efli olan efsanevi kifli. Karya, Lidya ve Frigya gibi önemli medeniyetlerin kavfla¤›nda

Foto: Saffet Tonguç Emre

Bozdo¤an Kemeri, Fatih. Nusretiye Camii, Tophane.

Foto: Sinan Do¤an

yer alan flehir, Romal›lara verdi¤i destek sayesinde özellikle ‹.Ö. 2. yüzy›lda tarihteki yerini almaya bafllam›fl. O dönemde Pontus Kral› olan Mithridates Anadolu’da 80.000 Romal›y› öldürüyor. Onun soyundan gelen II. Pharnace de Romal›lara zorluk ç›kartmaya devam ediyor. Ünlü imparator Sezar’›n kafas› at›yor ve gelip Pontuslular› yeniyor. Ard›ndan da Tokat, Zile yak›nlar›nda “Geldim, gördüm, yendim” anlam›na gelen o ünlü sözünü söylüyor: “Veni vidi vici”. Romal›lar›n gözdesi olan Afrodisias’›n da baht› gülmeye bafll›yor. Atalar›n›n Afrodit’ten geldi¤ine inanan Sezar tanr›çan›n tap›na¤›na bir alt›n Eros heykeli hediye ediyor. H›ristiyanl›¤›n Roma imparatoru Konstantin taraf›ndan resmi din olarak kabul edilmesi güzellik tanr›ças›n›n popülaritesine gölge düflürmüyor. Yeni dini kabul ettirmek isteyen H›ristiyanlar bunun üzerine Afrodit’e tap›nmak için içinde orjilerin düzenlendi¤i tap›na¤› kiliseye çeviriyorlar. Afrodisias ad› da “Haç’›n fiehri” anlam›ndaki Stavropolis’le de¤ifltiriliyor. Foto: Saffet Tonguç Emre

Haseki Camii, Cerrahpafla.

Foto: Sinan Do¤an

Orhan Veli heykeli, Afliyan.

Foto: Saffet Tonguç Emre

“‹stanbul Hakk›nda Her fiey” kitab›n›n yazar› olan Saffet Emre Tonguç ’87 flehirde ilginç buldu¤u dört yeri ve Afrodisias’› bizler için yazd›.

Afrodisias


Yaz›: Duygu KAMBUR

KAMPUS

“Al›fl›n, aran›zday›z” Henüz kulüpleflme sürecine girmemifl olsa da yeni bir topluluk daha Bo¤aziçi Kampüsü’ne kat›ld›: luBUnya. Lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüel bireylerin bir araya geldi¤i topluluktan birkaç arkadafl›m›zla Bo¤aziçi Üniversitesi bünyesinde örgütlenme deneyimlerini konufltuk.

L

uBUnya fikri ilk olarak nas›l ve ne zaman ortaya ç›kt›? Böyle bir örgütlenmeye gitme nedeniniz neydi ? luBUnya olarak ilk kez Kas›m 2009’da bir araya geldik. Daha öncesinde okuldaki LGBTT bireyler olarak zaman zaman bir araya gelip, Bo¤aziçi’nde eflcinsel örgütlenmesi ve görünürlü¤ü ad›na neler yapabiliriz diye konufluyorduk. Yine bu konuflmalar›n birinde bir aç›k toplant› ça¤r›s› yapal›m ve okuldaki LGBTT bireyler olarak toplanal›m, tan›flal›m istedik. Bu karar› ald›ktan sonra insanlar›n dikkatini çekecek afifller haz›rlad›k. Bu afiflleri haz›rlarken LGBTT oldu¤umuzu çevremize söyledi¤imizde ald›¤›m›z tepkilerden yola ç›kt›k. LGBTT bir birey kimli¤ini ifade etmedi¤i takdirde heteroseksüel bir kad›n ya da erkek olarak alg›lan›r. Bu kimli¤i ifade etti¤inde -bunun için “aç›lmak” fiilini kullan›yoruz- ise yöneliminin ya da kimli¤inin “geçici bir durum oldu¤u”, “bir moda oldu¤u” ya da “bir psikiyatriste görünmesi gerekti¤i” fleklinde tepkiler al›r. Biz de e¤er heteroseksüellerin “aç›lma”lar›n›n gerekti¤i bir dünya olsa ne olurdu dedik ve bize gelen bu tepkileri onlara yönelttik. Sonuç olarak ilk toplant›m›za 50’ye yak›n kifli kat›ld›, afifllerimiz oldukça dikkat çekmiflti.

70 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

luBUnya ismi nereden geliyor? lubunya, LGBTT bireyleri kapsayan, lubuncada travesti ve transseksüel bireylerin kulland›¤› sonras›nda da eflcinsel ve biseksüel bireylerin de kullanmaya bafllad›¤› bir dil, yer alan çat› bir kelime olarak düflünülebilir. Biz de kendimizi tan›mlama sürecimizde böyle bir ismin bize uygun olaca¤›n› düflündük. Kelimedeki b ve u harflerini de Bo¤aziçi Üniversitesi’ne at›fta bulunacak flekilde büyük yazd›k. Okuldaki çevreden ne gibi tepkiler ald›n›z? Etkinliklerimize/toplant›lar›m›za kat›l›m oldukça yüksekti. Bu nedenle luBUnya gibi bir toplulu¤un okulda zaten bir araya gelmeyi bekledi¤ini söyleyebiliriz, LGBTT bireylerin yan›s›ra toplant›lar›m›za bize destek veren heteroseksüel arkadafllar›m›z da kat›ld›lar. Ancak zaman zaman ast›¤›m›z afifllerin y›rt›ld›¤› da oldu. Örne¤in, Aliye Kavaf’›n aç›klamalar›n›n ard›ndan onu destekleyen bir bas›n aç›klamas› yapan STK’lar› k›nayan afiflleri asmam›zla sökülmesi bir oldu. Okulda görece “liberal” bir ortam olmas› bir LGBTT toplulu¤unun olmas›n› hofl karfl›lam›fl olabilir, ancak bu homo/transfobisiz bir Bo¤aziçi var anlam›na gelmiyor, en basitinden etkinliklerle ilgili el ilan› da¤›tt›¤›m›zda b›y›k alt› gülüflmeler bunun en aç›k örne¤i. Bu zamana kadar yapt›¤›n›z çal›flmalarla yak›n gelecekte yapmay› planlad›klar›n›z› anlatabilir misiniz? ‹lk toplant›lar›m›z “aç›lma hikayelerimiz” üzerine oldu. ‹lk dönem, her hafta düzenli olarak bir etkinlik düzenleyip bir araya gelmeye özen gösterdik. luBUnya etkinliklerinin haz›rlanmas›nda emek sarfeden çekirdek bir kadro var. Bu kadroyla birlikte iki film gösterimi, bir söylefli düzenledik

ve iki hafta üst üste LGBTT kimli¤ine ve hareketine dair seçti¤imiz makaleler üzerine tart›flmalar yürüttük. Tüm bunlar olurken toplant›lar›m›z›, etkinliklerimizi düzenlemede gerek salon bulma konusunda gerek finansal aç›dan sorunlar yaflad›k. Bu süreçte bize kulüp odas›n› açan Bo¤aziçi Üniversitesi Kad›n Araflt›rmalar› Kulübü’ne ve film gösterilerimizde de salonunu açan Mithat Alam Film Merkezi’ne bir kez daha teflekkür edelim. Bu dönem May›s ay›nda Homofobi Karfl›t› Buluflma’n›n bir aya¤›n› Bo¤aziçi’nde gerçeklefltirdik. Onun d›fl›nda bir LGBTT film haftas› organize etmeyi düflünüyoruz. May›s ay›nda düzenlenecek olan Homofobi Karfl›t› Buluflma hakk›nda bilgi verebilir misiniz? Homofobi Karfl›t› Buluflma Haftas›, her y›l KAOS GL’nin organize ettti¤i bir hafta. Organizasyon kapsam›nda çeflitli etkinlikler çeflitli flehirlerde ve geçti¤imiz y›ldan beri de bir aya¤› BÜ’de yap›l›yor. Bu y›l hafta kapsam›nda Bo¤aziçi’nde Michigan Üniversitesi’nden David Halperin’in “Erkek Eflcinseller Ne ‹ster?” bafll›kl› bir söylefli gerçekleflti. Ayr›ca tüm geliflmeleri Facebook’taki “lubunya” adl› grubumuzdan takip edebilirsiniz.





KURSLAR

Kürek Kursu

Do¤ayla iç içe spor yapman›n zaman› geldi diyorsan›z haydi Haliç’e kürek çekmeye... ‹ster sabah serinli¤inde ister gün bat›m›nda. ‹ster ekibinizle (2 veya 4 kiflilik), ister tek bafl›n›za antrenör eflli¤inde, gerçek yar›fl teknelerinde kürek çekin. Kürek sporu, Denge, Beraberlik, Kuvvet, Dayan›kl›l›k, Konsantrasyon, Ekip çal›flmas›, Koordinasyon, Güven gibi vas›flar› üst düzeyde kullanan ve gelifltiren bir spor dal›d›r. Kürek çekerken vücudunuzdaki tüm kas gruplar› çal›fl›r. Size uygun günleri belirleyin. ‹ster sabah ister akflam periyodunda uzman e¤itmenler eflli¤inde sürecek aktivitemize siz de kat›l›n.

Saatler: Hafta içi Sabah: 06:30, 07:30, 08:30, 09:30,10:30 Akflam: 17:00, 18:00, 19:00, 20:00 Hafta sonu 08:00, 09:00, 10:00. 11:00, 12:00, 13:00 Kurs kat›l›m bedeli: Üye: 200 TL (haftada 2 saat, 4 hafta boyunca) Misafir: 230 TL (haftada 2 saat, 4 hafta boyunca)

Yelken Eğitimleri Hedef Rüzgar E¤itim Tekneleri: Gorbon 6 E¤itim Süresi: 6 x 2 saat = 12 saat E¤itim Amac›: Yelkeni ve rüzgar› kullanmay› ö¤renmek E¤itim ‹çeri¤i: 1. Tekneyi Tan›ma: Temel Denizcilik Terimleri, Teknelerin Bölümleri, Teknelerin Donan›mlar›, Teknelerin Arma ve Yelkenleri 2. Kiflisel Donan›m: Tekne K›yafetleri, Güvenlik, Tekneye ‹nme, Binme ve Teknede Hareket, Gemici Ba¤lar›, Yelken Teorisi 3. Seyir: Rüzgar› Okuma, Yelken Basma ve Toplama, Seyir Yönleriyle Tan›flma, Yelkenle Dümen Tutma, Kerterizde Yol Alma, Yelkenlerin Ayarlanmas›

2. ‹leri dümencilik 3. Yelken Kullanma: Donatma, Basma, Toplama, Camadan Vurma, Trimleme, ‹leri Trim Teknikleri, Gercek ve Zahiri Rüzgar 4. Balon Seyri: Balon Donatma, Balon Basma, ‹ndirme, Balon Elleme, Balon Kullanma, Gönder Kullanma, Balonla Kavanca, Pusula Kullan›m› 5. Denize Adam Düfltü Manevras›

Hedef Rüzgar 4 Kiflilik Grup Üye 470 TL / Misafir 520 TL 2-3 Kiflilik Grup Üye 570 TL / Misafir 620 TL 1 Kiflilik Grup Üye 670 / Misafir 720 TL

Hedef Tekne E¤itim Tekneleri: Gorbon 6 ve 10 metrelik Bavaria 38 Yat E¤itim Süresi: 16 saat E¤itim Amac›: Tekne kullanmay›, marina girifl ç›k›fl, yanaflma ve demirleme gibi temel yatç›l›¤› ö¤renmek E¤itim ‹çeri¤i: 1. Yelken Kullanma: Donatma, Basma, Toplama, Camadan Vurma, Trimleme, Iskota ve Mandarlar› Yönetme ve Kullanma, ‹leri Trim Teknikleri 2. Halat ‹flleri: Halatlar› Rodalama, Voltalama, Palamar Halatlar›n› Haz›rlama, Kullanma, Çaparizlere Karfl› Önlemler 3. Kiflisel Güvenlik Donan›mlar›: Can

Hedef Balon E¤itim Tekneleri: Gorbon 6 E¤itim Süresi: 16 saat pratik, 2 saat teorik E¤itim Amac›: Balon yelkeni kullanmay› ö¤renmek E¤itim ‹çeri¤i: 1. Denizcilik Terimlerini Anlama ve Komutlar› Uygulayabilme 74 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Hedef Balon 4 Kiflilik Grup Üye 600 TL / Misafir 650 TL 2-3 Kiflilik Grup Üye 700 TL / Misafir 750 TL 1 Kiflilik Grup Üye 800 TL / Misafir 850 TL

Yele¤i, Emniyet Kay›fl›, Can Simidi 4. Tekne Kontrolü: fiamand›raya Ba¤lanma, Demirleme, Ayr›lma Yanaflma Manevralar›, Denize Adam Düfltü Manevras› 5. Meteoroloji: Hava Raporu Alma ve Okuyabilme, Bofor Skalas› 6. Gecifl Üstünlükleri: Denizde Seyir Esnas›nda Çevreyi Kollama Hedef Tekne 4 Kiflilik Grup Üye 600 TL / Misafir 650 TL 2-3 Kiflilik Grup Üye 700 TL / Misafir 750 TL 1 Kiflilik Grup Üye 800 TL / Misafir 850 TL Detaylar • Fiyat Tekliflerine KDV dahil de¤ildir. • Tüm ç›k›fllar Kalam›fl/Fenerbahçe Marina ç›k›fll› olarak tasarlanm›flt›r. • Otopark, kilitli soyunma dolaplar› ve kulüp binas› kullanma imkan› vard›r. • Tüm kat›l›mc›lara yelken k›yafetleri ile can yele¤i gibi yelken ekipmanlar› verilecektir. • Hedef Yelken taraf›ndan verilecek yelken e¤itimleri Allianz taraf›ndan teminat alt›na al›nm›flt›r.


KURSLAR

SCUBA DIVER DALIfi KURSLARI Sportif dal›fl›n k›sa bir sürede popüler hale gelmesiyle, içinde Jacques Cousteau’nun da bulundu¤u bir grup taraf›ndan 10 Ocak 1959 tarihinde CMAS (Confédération Mondiale des Activités Subaquatiques, Dünya Sualt› Etkinlikleri Konfederasyonu) kuruldu. Üyesi olan ülkelerdeki sportif sualt› etkinliklerini standart hale getirmek ve daha da gelifltirmek amac›n› güden CMAS’a, 5 k›tada 83 ülkenin federasyonu ba¤l› bulunmaktad›r. Kurslar›m›z CMAS standartlar›na göre, CMAS e¤itmenleri taraf›ndan verilmektedir. Buna ek olarak kurslar›m›zda NAUI (U.S. National Association of Underwater Instructors) e¤itim materyalleri ve sertifikalar› kullan›lmaktad›r. Slayt, video ve bilgisayar destekli e¤itimiyle NAUI bu alanda lider kurulufltur. Kursiyerlerimiz NAUI Universal Referral System kapsam›nda baflta ABD’dekiler olmak üzere dünyan›n herhangi bir yerindeki NAUI e¤itim merkezinde e¤itimlerini devam ettirebilirler. Kursiyerlerimiz hem CMAS hem de NAUI sertifikalar›n› alabilirler.

KURS PROGRAMI Kurs, teorik dersler, pratik havuz çal›flmalar› ve aç›k deniz dal›fllar›ndan oluflmaktad›r. TEOR‹K DERSLER Her ay›n 3. haftasonu aç›lan Cumartesi ve Pazar günleri 10:00-17:00 aras› yap›lmaktad›r. Yer: BÜMED Sosyal Tesisleri HAVUZ ÇALIfiMALARI Pratik havuz çal›flmalar›n›n zamanlamas› kursiyerler taraf›ndan belirlenecektir. 1 e¤itmen ayn› ayn› anda en fazla 2 ö¤renci ile çal›fl›lacakt›r. Kiflisel adaptasyona ba¤l› olarak çal›flma süresi 3-6 saat aras›nda de¤iflmektedir. DEN‹Z DALIfiLARI Bröve almak için en az 4 aç›k deniz dal›fl› gerekmektedir. Deniz dal›fllar› güneyde ve Marmara Bölgesi'nde (Saroz, Çanakkale, Gökçeada, Bodrum, Fethiye ya da Kafl) yap›lacakt›r. Deniz dal›fllar› kurs ücretine dahil de¤ildir.

KURS E⁄‹TMEN‹ Yard.Doç.Dr. Murat Egi ’89 ‹Ü Sualt› Teknolojisi Program Baflkan› Elektrik Müh. Mezunu EE ’89 Master: Bo¤aziçi Üniv. Biyomedikal Müh. BME ’93 Doktora: Bo¤aziçi Üniv. Biyomedikal Müh. BME ’99 CMAS (Uluslarars› Sualt› Konfederasyonu) 3 y›ld›z E¤itmen Bal›kadam NAUI (NAUI (National Association of Underwater Instructors) E¤itmen ve e¤itmen yetifltiricisi (Instructor Trainer) KATILIM fiARTLARI Kursa kat›lmak için yüzme bilmenin haricinde bir önkoflul bulunmamaktad›r. Maske, palet ve flnorkel d›fl›ndaki tüm dal›fl donan›m› kurs ücretine dahildir. Maske, palet ve flnorkelin ise dal›fl kursu bafllad›ktan ve ilgili ders anlat›ld›ktan sonra sat›n al›nmas› tavsiye edilmektedir. Deniz dal›fllar›ndan önce, derslere devam etmek, havuz çal›flmalar›n› baflar›yla bitirmek, sualt› sporu yapabilece¤ine dair doktor raporu almak ve teorik s›navda baflar›l› olmak gerekmektedir. Doktor raporu deniz dal›fllar›ndan önce al›nmal›d›r. 6 kifli ve daha kalabal›k gruplara özel kurslar düzenlenmektedir.

AS (Bo¤aziçi Üniversitesi Sualt› Sporlar›) E¤itmeni Kat›l›m Bedeli: Üye: 260 TL - Misafir: 360 TL SCUBA nedir? Asurlar’dan kalma duvar kabartmalar›nda rastlanan dalg›ç motifleri, sualt› dünyas›na olan ilginin ne kadar uzun zamandan beri süregeldi¤inin bir göstergesidir. 1942 y›l›nda Jacques Cousteau ve Emile Gagnan’›n gelifltirdikleri bir soluk alma arac›yla (regülatör) sualt›na indirdikleri bas›nçl› hava dolu bir tüp, sualt›nda soluyabilmeyi ve ilk kez yüzeye ba¤l› kalmadan sualt›nda özgürce dolaflabilme olana¤›n› sa¤lam›flt›r. SCUBA (Self Contained Underwater Breathing Apparatus, Kendi Üzerinde Tafl›nabilen Sualt›nda Soluma Ayg›t›) ad›yla an›lan bu bulufl sayesinde, dal›fl h›zla yay›lan bir spor ve rekreasyonel ak›m haline gelmifltir. * NAUI Universal Referral System Herhangi bir nedenle e¤itimleri yar›da kalan kursiyerler, NAUI Universal Referral System kapsam›nda baflta ABD’deki üniversiteler olmak üzere dünyan›n herhangi bir yerindeki NAUI e¤itim merkezinde e¤itimlerini tamamlayabilirler.

‹LK DERSE GEL‹RKEN: 7 adet foto¤raf ve 1 adet nüfus ka¤›d› ya da ehliyet fotokopisi getirmek bröve ifllemlerini çabuklaflt›racakt›r. 2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 75


KURSLAR

BÜMED Kiflisel Geliflim Kurslar› ÇOCUK KULÜBÜ S›ra D›fl› Çocuk Yetifltirme Program› Drama Kursu Robot Atölyesi

DANS Latin Dans Kursu Oryantal Dans Kursu Tango Kursu Roman Dans› Kursu

YAfiAM Kürek Sporu Yoga Kursu Oya Tolga ile Makyaj Scuba Diving Kaptanl›k Kursu Nefes Akademisi - Aç›k Nefes Anne-Baba Koçlu¤u Grup Çal›flmas› ÖSS ve SBS’ye Yönelik Anlayarak H›zl› Okuma

KÜLTÜR - SANAT Yarat›c› Yazarl›k Kursu Perküsyon Kursu Ebru Kursu fian Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu Heykel Kursu Grafoloji Kursu fiarap Kursu Briç Kursu Seramik Kursu Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu

‹fi YAfiAMI Etkili Konuflma Kursu ‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kursu Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program› NLP “Kendi Liderin Ol” Anlayarak H›zl› Okuma ‹fl Hayat›n› Keflfederken Kariyer Tasar›m› Sat›flta Fark Yaratma Formülleri

Ayr›nt›l› Bilgi ve Rezervasyon için: 0212 359 58 13 - 359 58 19 / kurslar@bumed.org.tr

KURS

Üründen anlamak çaba gerektirir. Etkin tüketiciler için briç...

bilgi ve baflvuru için Serdar Özkan Tel: 0 212 257 20 10 Gsm: 0 542 831 91 18

76 2010 BO⁄AZ‹Ç‹


BURCSPOR

BURCSPOR GRUP DERSLER‹ PROGRAMI PAZARTES‹

SALI

ÇARfiAMBA

PERfiEMBE

CUMA

Pilates 10:00-11:00 Body Sculpt* 11:00-12:00

Pilates 10:00-11:00 Mix Resist* 11:00-12:00

Pilates 10:00-11:00

Pilates 10:00-11:00 Mix Resist* 11:00-12:00

Pilates 10:00-11:00 Total Body* 11:00-12:00

Pilates Ball 17:30-18:30 H.A.T.* 19:00-19:30 Pilates Ball 19:35-20:30

Spinning* 19:15-20:00

Spinning+Body Sculpt*

11:00-12:00

CUMARTES‹

PAZAR

Pilates Ball 10:00-11:00 Spinning* 14:00-14:45

YOGA 11:00-12:00

Pilates Ball 17:30-18:30 Spinning* 19:15-20:00

H.A.T.* 19:00-19:30 Pilates Ball 19:35-20:30

(*) iflaretli dersler herhangi bir spor abonmanl›¤› olan üyelerimize ücretsizdir (Body Sculpt, Spinning, H.A.T., Mix Resist, Total Body).

Body Sculpt: Vücudunuzun kondisyon, ya¤ yak›m› ve hareket kabiliyetini s›k› bir disiplin içinde art›ran, kardivasküler bir derstir. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu

Spinning-Body Sculpt: Dersimize 30 dakikal›k aerobik spinning çal›flmas› ile ya¤ yakmaya bafll›yoruz. Sonras›nda da platform, dumbell ve kendi vücut a¤›rl›¤›m›zla yapt›¤›m›z hareketlerle s›k›lafl›yoruz. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu

Spinning: Yüksek kalori yakmay› sevenler için en ideal ders. Müzi¤in ritmiyle bazen tepelerde bazen yokufl afla¤› h›zlanarak durmadan, dinlenmeden gezece¤iz. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu

Mix Resist: Denge topu ve t-band ile kar›n, kalça ve bacak bölgelerinin a¤›rl›kl› olarak çal›flt›r›ld›¤› bir derstir. E¤itmen: Davut Y›lmaz

H.A.T.: Kar›n, üst bacak ve kalça bölgelerini çal›flt›ran egzersizler ile vücudumuzu s›k›laflt›ran, estetik bir görünüm kazand›ran k›sa ama yo¤un bir ders. E¤itmen: Ayça Dönmez

Total Body: Müzik eflli¤inde s›k›laflmak ve ya¤ yakmak istiyorsan›z bu program tam size göre. Vücuttaki tüm kaslar› çal›flt›ran program›n ilk yar›s›nda aerobic ile ›s›nma, ikinci yar›s›nda vücudun üst k›sm›, kalça, bacak ve kar›k kaslar› çal›fl›yor. S›k› kaslar ve düz bir kar›n için... E¤itmen: Ayça Dönmez

Sa¤l›kl› zay›flaman›n k›sa yolu, günde sadece 20 dakika, haftada 3 kez ! Sistemin iflleyifli: Vibrogym’in üretti¤i vibrasyon, vücuda bir enerji olarak yollan›r. Tercih edilen frekanstaki sal›n›mlar vücut kaslar›n› gerilme yönünde uyar›r. Uygulama süresince kaslar sürekli olarak gerilip gevfleyerek çal›fl›r. Örn. Kontrol panelinde 40 Hz seçilirse kaslar saniyede 40 kez gerilir ve gevfler. 1 dakika bu sal›n›m alt›nda çal›flan kar›n kaslar›m›z yüzlerce kez mekik hareketi yapm›flcas›na etkilenir. Sadece 20 dakikal›k bir zaman dilimi içerisinde vücudun ihtiyac› olan sporu yapabilmek ve sa¤l›kl› bir bedene sahip olabilmek art›k Vibrogym ile mümkün. Ayr›nt›l› bilgi için: 0212 359 58 38

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 77


BURCSPOR TES‹SLER

07:00 - 23:00 saatleri aras›nda

Fitness Center

’› kullanabilirsiniz!

TEN‹S BÜMED’de kapal› kortta tenis oynama imkan›n›z var. K›fl›n ›s›tma sisteminin de bulundu¤u kortlar›m›zda 07:00-22:00 saatleri aras›nda rezervasyon yapt›rarak tenis oynayabilir veya ders alabilirsiniz. Rezervasyon kurallar› • Rezervasyonlar bir gün önceden saat 09:00 itibari ile al›nmaya bafllanmaktad›r. Yer olmas› halinde ayn› gün rezervasyon yapt›r›labilir. • Bir üye, kortu ayn› gün içinde sadece 1 saat rezerve edebilir. • Tenis abonmanl›¤› olanlar d›fl›nda, her iki oyuncudan da ücret al›nmaktad›r. • Kortlar›n müsait olmas› ve oyunun uzamas› durumunda ikinci saat için ayr› ücret al›nmaktad›r. • Rezervasyon iptali 5 saat önceden yap›lmal›d›r. Bu kurala uymayan üyeler, 15 gün kort ay›rtamaz ve iki misafir ücreti tutar› para öder. • Rezervasyon saatinin 15 dakika geçmesi halinde gelmeyenlerin rezervasyonlar› iptal edilir ve kort bekleyenlere verilir. Bu durumda geç kalanlar hak talep edemezler. Rez: 0212 359 58 22 - 359 58 45

FITNESS CENTER Fitness Center içinde, grup derslerinin yap›ld›¤› Stüdyo, Squash kortlar›, Sauna, Masaj odalar› yer almaktad›r. Fitness center 07:00-23:00 saatleri aras›nda hizmet vermektedir. E¤itmenlerimiz 08:00-21:00 saatleri aras›nda sizlerle birlikte. E¤itmenlerimizden kifliye özel çal›flma program›n›z› alarak daha bilinçli bir flekilde spor yapabilirsiniz. Ayr›ca uzman›m›z Yrd.Doç.Dr. ‹lhan Odabafl’tan randevu alarak Antropometrik ölçüm (ya¤-kas-kemik ölçümü) yapt›rabilirsiniz. Böylece gelifliminizi daha bilimsel ve daha kolay bir flekilde takip edebiliriz. Modern, güvenilir ve pratik Life Fitness ve Paramont spor ekipmanlar›yla, sadece Bo¤aziçililere ait bir ortamda spor yapman›n tad›na var›n. E¤itmenler: Batuhan S. Barutçu, Ayça Dönmez, Davut Y›lmaz Rez: 0212 359 58 38-359 58 42

SAUNA Saunam›z hafta içi 12:00-22:00, hafta sonu 10:00-22:00 saatleri aras›nda kullan›ma aç›kt›r. Hafta içi saat 17:00’den önce kullanmak isteyenlerin rezervasyon yapt›rmalar› gerekmektedir.

78 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

TEN‹S DERS Tenis mi ö¤renmek istiyorsunuz? Ya da oyununuzu gelifltirmeye mi ihtiyac›n›z var? Belki de kendinize iyi bir partner ar›yorsunuzdur? E¤itmenimizden ders almaya ne dersiniz? Bir gün önceden yapt›raca¤›n›z rezervasyon ile 07:00-22:00 saatleri aras›nda ders alabilirsiniz. Yine rezervasyonunuzun iptalini de bir gün önceden yapt›rman›z gerekmektedir. Bu kurala uymayan üyelerden ders ve kort ücreti tahsil edilecektir. Kort kullan›m kurallar› alaca¤›n›z Tenis Dersleri için de geçerlidir. E¤itmen: Nevzat Engin Rez: 0212 359 58 22 - 359 58 45 SQUASH DERS‹ H›zl›, zevkli ve heyecanl› bir spor ar›yorsan›z mutlaka squash’› denemelisiniz. Önceden rezervasyon yapt›rarak 09:00-22:00 saatleri aras›nda squash dersi alabilirsiniz. Rezervasyon yapt›r›p gelmeyen ya da 5 saat önceden iptal etmeyen üyelerimizden ders ücreti tahsil edilecektir. E¤itmen: Davut Y›lmaz

SQUASH H›zl›, zevkli ve heyecanl› bir spor ar›yorsan›z mutlaka squash’› denemelisiniz!!! Squash kortlar›m›z 09:00-22:00 saatleri aras›nda kullan›ma aç›kt›r. Önceden rezervasyon yapt›rarak partnerinizle squash oynayabilir ya da Türkiye’deki en iyi e¤itmenlerden biri olan Davut Y›lmaz’dan ders alabilirsiniz. Dilerseniz, Türkiye’nin önde gelen turnuvalar› aras›nda yer alan turnuvalar›m›za kat›labilirsiniz. Rezervasyon kurallar› • Rezervasyon iptali befl saat önceden yap›lmal›d›r. • Rezervasyon saatinin 15 dakika geçmesi halinde gelmeyenlerin rezervasyonlar› iptal edilir ve kort bekleyenlere verilir. Bu durumda geç kalanlar hak talep edemez.

MASAJ - Masöz Ümit fiimflek / Masör Davut Y›lmaz Yorgunluk, a¤r›lar ve s›k›nt›lardan kurtulman›n için, klasik masaj ile kendinizi zinde ve dinlenmifl hissedeceksiniz... Tam masaj (60 dk.), Bölgesel masaj (30 dk.).



Haziran 2010 Temmuz 15 1 16 2 17 3 18 4 19 5 20 6 21 7 22 8 23 9 24 10 25 11 26 12 27 13 28 14 29 15 30 salı

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

çarşamba

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

perşembe • Briç Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

cuma

perşembe • Briç Kursu

cumartesi

cuma

pazar

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

cumartesi • Kürek Kursu

pazartesi

pazar

salı

• Yelken Kursu • Scuba Diver Dal›fl Kursu

• MEZUNLAR GÜNÜ

pazartesi

salı

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

çarşamba • REUNION

DINNER

çarşamba

cuma

cumartesi

cuma

pazar

(25. YIL ‹LE 40.YIL ARASI)

cumartesi

pazar

pazartesi

salı

çarşamba

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

perşembe • Briç Kursu

• REUNION DINNER

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

perşembe • Briç Kursu

(5, 10, 15, 20. YIL)

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

pazartesi

salı

çarşamba

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu

perşembe • Briç Kursu

• Kürek Kursu • Yelken Kursu




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.