Bumed Dergi Mart 2011

Page 1

Genel Kurul’a bekliyoruz...

BÜMED BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ MEZUNLAR DERNE⁄‹ AYLIK YAYINI

MART 2011 /

SAYI 160

BÜMED BRM Siyaset Buluflmalar›-2 Murat Karayalç›n ile yerel yönetimleri tart›flt›k

Matematik Derne¤i Baflkan› Betül Tanbay ile matemati¤in hayata katt›klar›n› konufltuk

Hem çocu¤unuzun hem de kendinizin içindeki sporcuyu BURCSpor’da keflfedin!

Escape Club ile Sicilya’ya kaç›yoruz...




48 BO⁄AZ‹Ç‹ DERG‹S‹, BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ MEZUNLAR DERNE⁄‹ (BÜMED) TARAFINDAN YAYIMLANAN AYLIK, ÜCRETS‹Z B‹R YAYINDIR. MART 2011 • SAYI 160 Yönetim Kurulu Ad›na Sahibi: Hakan Z‹HN‹O⁄LU - BÜMED Yönetim Kurulu Baflkan› Yay›n Yönetmeni ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü: ‹dil TÜRKMENO⁄LU Yay›n Kurulu: • Selim AKÇAHARMAN (Ankara) • Tunçel GÜLSOY • Gökmen KARADA⁄ • Saadet KUYUMCU • Manolya ÖZEK (‹zmir) • Arzu PAKSOY • Cem TANIR

MAYA SAHNES‹ GER‹ DÖNÜYOR! Bo¤aziçi Gösteri Sanatlar› Toplulu¤u’nun (BGST) ev sahipli¤inde geri dönen Maya Sahnesi sahne sanatlar›n›n sergilenece¤i vazgeçilmez bir mekân olmaya haz›rlan›yor…

Yay›n Koordinatörü: P›nar TÜREN pinarturen@bumed.org.tr

42

Yaz› Kurulu: • Hande AKDA⁄ • An›l ALTAfi • Esra BAL • Yelda BALER • Günefl BAfiAT • Esra BAfiER • Cüneyt BAYRAKTAR • Aylin BURAN • Nuri ERSOY • Ayflegül GÜNDÜZ • Ayla GÜRLEYEN • Duygu KAMBUR • Hande ORTAÇ AKSOY • Gönenç TARAKÇIO⁄LU • Murat TAfiÇI • Demet UYAR • Burcu ÜNLÜTABAK

KURUMSAL GÖNÜLLÜLÜK 2011 Avrupa Gönüllülük Y›l› vesilesiyle gönüllülükle ilgili dosyalar›m›za devam ediyoruz. Bu say›m›zda Türkiye’de özel sektörde çal›flanlar›n gönüllülü¤ünü, bu alanda liderlik yapan Bo¤aziçililerin gözünden ele ald›k.

Foto¤raf Editörü: Yelda BALER Reklam Sorumlusu: Tu¤ba ALARSLAN tugbaalarslan@bumed.org.tr Dahili: 116 ‹pek DEM‹RTAfi ipekdemirtas@bumed.org.tr Dahili: 126 Yönetim Yeri: Bo¤aziçi Üniversitesi, Lojman Kap› Yan› 34342 Bebek - ‹stanbul Tel: (0212) 359 58 00 Faks: (0212) 257 35 68 www.bumed.org.tr / bogazicidergisi@bumed.org.tr Kapak Foto: Cihan ALDIK

Yap›m: TETRA ‹LET‹fi‹M Hizmetleri Ltd. fiti. Yönetim: Önder KIZILKAYA - Soner KIZILKAYA Yay›n Koordinatörü: Türkflan KARATEK‹N Grafik Uygulama: Nur AYMAN ÇAKMAK Yaz› ‹flleri: Elif Gamze ARSLAN Foto¤raf: Cihan ALDIK - Tufan Ç‹V‹C‹ Halaskargazi Cad. Sait Kuran ‹fl Merkezi No:145 Kat: 5 fiiflli - ‹STANBUL Tel: +90 212 219 96 76 - 77 +90 212 266 80 57 Faks: +90 212 231 33 37 e-mail: tetra@tetrailetisim.com www.tetrailetisim.com Bask›: MAS MATBAACILIK A.fi. Ka¤›t Hane Binas›, Hamidiye Mah. So¤uksu Cad. No: 3 Ka¤›thane-‹STANBUL Tel: 0212 294 10 00 Faks: 0212 294 90 80 www.masmat.com.tr Bas›m yeri ve tarihi: ‹stanbul - Mart 2011 Ayl›k süreli yay›n.

66 TARAKLI’DA B‹R BO⁄AZ‹Ç‹L‹ Banu Tu¤savul ’88 ve arkadafl› Pembegül ‹naml› ile eski evleri, gülen insanlar›, güzel do¤as›yla baflka bir zamana ait gibi duran Tarakl› ilçesinde bir Osmanl› Kona¤› sat›n ald›lar ve otele dönüfltürerek burada misafirlerini a¤›rlamaya bafllad›lar. Fatih Türkmeno¤lu’nun bir yaz›s›ndan etkilenerek Tarakl›’ya giden Tu¤savul ve ‹naml› öykülerini Fatih Türkmeno¤lu’na anlatt›lar.


38

editoryal ‹dil Türkmeno¤lu ’95

Hofl geldin Bahar! MUSTAFA PULTAR ‹LE M‹MARLIK VE DEN‹Z TUTKUSU ÜZER‹NE... Yap› bilimleri profesörü Mustafa Pultar ile (RA ’60) inflaat mühendisli¤inden mimarl›¤a uzanan kariyeri ve deniz tutkusu üzerine keyifli bir sohbet gerçeklefltirdik.

Asl›nda k›fl aylar› boyunca da kendini s›k s›k gösterdin. ‹ncecik montlarla soka¤a ç›kt›k, akflamlar› üflüdük. Bizi kand›rd›n. A¤açlar çiçek açt›. Onlar› bile kand›rd›n.

Neyse, flimdi gelmelisin iyiden iyiye. Bahar yorgunlu¤unu, nezlesini istemiyoruz; günefli, çiçeklerini, nefleyi, flenlikleri, festivalleri getir bize. Bu say›da Yaz› Kurulu Üyelerimiz ta Ocak’tan fiubat’tan itibaren bahar› içinde hissetmifl, ilham veren konularda renkli yaz›lar ve haberler haz›rlam›fl, röportajlar yapm›fllar bizim için. Profesyonellerin çal›flt›klar› kurumlar içinde gönüllülük faliyetleriyle toplumda nas›l fark yaratt›klar›n› inceledik. Keflfedilmemifl cennet Tarakl›’da erken bahar gezintisi yapt›k. Param›z› nereye yat›rabilece¤imizi ö¤renmeye çal›flt›k. ‹flyerinde nas›l keyifli ortamlar yarat›labilece¤ini konufltuk. Heykel sanatç›s› Füge Demirok ö¤rencilerle gerçeklefltirdi¤i, ‘Birlik ve Bar›fl’ konular›nda fark›ndal›k yaratan projesini anlatt›, Mustafa Pultar ise denizcilik tutkusunu.

*** Aram›za yeni kat›lan dergi gönüllülerimize de “hofl geldiniz” diyoruz.

58 BURCSPOR FIT KIDS H‹ZMETLER‹ Oyun ve sporu birlefltirerek 5-12 yafl aras› çocuklar için sportif bir yaflam tarz›n›n ilk tohumlar›n› sunan BURCSpor Fit Kids Hizmetleri ile BÜMED’de sporcular yetifliyor.

Manolya Özek, ‹zmir’den geldi toplant›m›za, kucak dolusu fikirle. Kucak dolusu iflle de ‹zmir’e gönderdik kendisini! Yepyeni mezunlar›m›z kat›ld› aram›za, baz›lar› ilk röportajlar›n› yapt›lar bile...

Keyifle okuyun!


YÖNET‹M KURULU’NDAN

Var olma zaman› flimdi... Asl›nda ülkemizin çok ilginç dönemlerden geçti¤i bugünlerde, y›llard›r her say›s›n› elime heyecanla ald›¤›m dergimizden, bana bir yaz› yazma iste¤i gelince, hem içimdeki heyecan› sizlere yans›tmak hem de gündemi yakalayacak bir sayfay› size sunmak istedim.

UMUT fiENOL ’01 BÜMED Yönetim Kurulu Üyesi

Yaklafl›k 1 y›ld›r, Bo¤aziçi Forever grubuyla, BÜMED Yönetim Kurulu’nda görev yap›yorum, Hakan Zihnio¤lu baflkanl›¤›nda büyük bir heyecanla bafllad›¤›m›z görevimizi, samimiyetimle söylüyorum ki ilk günkü heyecan›m›zla devam ettiriyoruz. Yönetim Kurulu’na girmeden ve üye iliflkileri ile ilgili görevimi üstlenmeden önce hep d›flar›dan bir üye olarak, BÜMED ne yapar ki diye düflünür ve çeflitli elefltrilerde bulunurdum. fiimdi masan›n bu taraf›nda asl›nda BÜMED’in neler yapt›¤›n› daha iyi anl›yorum. Tabi ki mezunlar›m›za hizmet etmek, onlara keyifli bir dernek ortam› ve networking imkanlar› sa¤lamak önceliklerimiz aras›nda ama sizlere hepsini birer birer anlatmak yerine, çok önemli gördü¤üm bir konunun üzerinde durarak bir örnek vermek istiyorum. BÜMED diplomam›z›n, armam›z›n de¤erini korumak için: • Okulumuza yeni gelen bütün ö¤rencileri mümkün oldu¤unca karfl›l›yor ve onlar›n gerçek bir Bo¤aziçi kültürü ile yetiflmelerini sa¤lamaya çal›fl›yor, • Bu ö¤rencilere elinden geldi¤ince burs ve mentorluk imkan› sa¤l›yor, özellikle Anadolu’dan ‹stanbul’a yeni gelenlerin, ‹stanbul’un büyüklü¤ü ve karmafl›kl›¤› içinde hiçbir güç oda¤›n›n eline düflmemesi için çaba harc›yor, • Okulumuzun karfl› karfl›ya oldu¤u rekabet dezavantajlar›n› hafifletmeye çal›fl›yor, örne¤in akademik kadroya davet edilen kaliteli hocalar›m›za lojman imkan› sa¤l›yor,

4 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

• Ve bunlar gibi birçok faaliyet ile üniversitemize destek verirken camiam›z için de katma de¤er yaratmaya çal›fl›yor. ‹flin gerçe¤i bunlar› BÜMED de¤il, deste¤inizle sizler yap›yorsunuz, BÜMED sizlere bunun için güvenli bir arac›l›k sa¤l›yor. BÜMED olarak bütün mezunlar›m›z› getirmek istedi¤imiz nokta, neden BÜMED’e üye olay›m sorusu ak›llar›na geldi¤inde en önemli cevab›n bu olmas›: BÜMED sizin okulunuza karfl› olan borcunuzu ödemeniz, ayn› anda elinizdeki diploman›n de¤erini koruman›z ve sosyal dayan›flma içinde bir birey olman›z için, kazan kazan iliflkisini yaratabilece¤iniz, güvenilir, size ait, varl›¤›n›n bütün gücünü sizlerden alan bir dayan›flma ortam› sunuyor. Bo¤aziçililer olarak bizler, özel sektörde gösterdi¤imiz muazzam baflar›y› art›k sivil toplum örgütlerinde, derneklerde, siyasette yer alarak da göstermeliyiz. Çünkü sadece Bo¤aziçi’nin de¤il tüm Türkiye’nin bize ihtiyac› var. Buna bafllamak için en do¤ru ve en tarafs›z yer BÜMED. Gelin, kat›l›n, okulunuza, ülkenize var oldu¤unuzu gösterin, çünkü flimdi var olma zaman›... Yolun sonunda akan derelerin hepsi denizlere dolacak, Geçti¤iniz yerde bir ekin sulad›ysan›z, Bir Anadolu kad›n›n›n çamafl›r›n› durulad›ysan›z, Ya da terli bir emekçi sizden kana kana su içtiyse... ‹flte o zaman benzemez kimse size Bo¤aziçililer... Sevgi ve sayg›lar›mla.


Bo¤aziçili olmak ayr›cal›kt›r Aidat ödemenizi Mart’ta yap›n, erken ödeme avantaj›n› kaç›rmay›n! 2011 y›l› aidat›m›z 220 TL’dir. Düzenli ödeme talimat› veren üyelerimiz 195 TL, Mart ay›nda talimats›z ödeyen üyelerimiz 210 TL olarak ödeyebilirler. Düzenli Aidat Ödeme Talimat› vermek veya aidat›n›z› ödemek için; 1

uyelik@bumed.org.tr adresine e-posta gönderebilir,

2

(212) 359 58 28 / 35 no’lu telefondan Arzu Haner ve Esra Yalç›ntepe ile görüflebilir,

3

Garanti Bankas› Bo¤aziçi Üniversitesi fiubesi 1600004 no’lu BÜMED hesab›na havale yapabilirsiniz.

Nisan 2011’den itibaren Bo¤aziçi Dergisi 2010/2011 y›l› aidat›n› ödemifl üyelerimize gönderilecektir.


...................... camiadan haberler ................... BÜMED’DEN

Bu bölümde camiamızdan haberlere yer veriyoruz. Evlendiniz, çocuğunuz oldu, yeni bir iş kurdunuz veya Boğaziçi Dergisi okuyucuları ile paylaşmak istediğiniz başka bir haber var… Haberinizi, 100 kelimeyi aşmayacak şekilde bogazicidergisi@bumed.org.tr adresine gönderebilirsiniz. Camiadan Haberler sayfamızın içeriği üyelerimizden gelen haberler doğrultusunda oluşturulmaktadır.

Halet Çambel’e Kültür Sanat Büyük Ödülü Arkeoloji alan›nda yapt›klar› çal›flmalar ve arkeoloji bilimine üstün katk›lar›ndan dolay› 2010 Kültür Sanat Büyük Ödülü’ne lay›k görülen Prof. Dr. Halet Çambel ve Prof. Dr. Nimet Özgüç ödüllerini 9 fiubat 2011 günü Cumhurbaflkan› Abdullah Gül’den ald›lar. Halet Çambel ve efli Nail Çak›rhan 2005 y›l›nda Arnavutköy’de bulunan tarihi yal›lar›n› Bo¤aziçi Üniversitesi’ne ba¤›fllayarak üniversitemize büyük bir ba¤›flta bulunmufllard›.

Bo¤aziçi Üniversitesi’nde 6 Megavatl›k Rüzgâr Santrali Projesi Türkiye’nin yeflil enerji üreticisi ilk e¤itim kurum olmak üzere harekete geçen Bo¤aziçi Üniversitesi 6 Megavatl›k Rüzgâr Santrali Projesi üzerinde çal›fl›yor. Bo¤aziçi Üniversitesi Rektörlü¤ü, Enerji Piyasas› Düzenleme Kurumu (EPDK) ile yap›lmas› düflünülen santralin ARGE projesi olarak de¤erlendirilip izin verilmesi için görüflmelere bafllad›. EPDK rüzgar santrali kurmak flirketlerin 70 bin megavata dayanmas› nedeniyle 1 Kas›m 2007 tarihinden itibaren yeni baflvuru alm›yor. EPDK’dan al›nan bilgiye göre üniversitelerde bu tarz bir projeyi hayata geçirebilmek için mevzuat de¤iflikli¤i gerekiyor. Gerekli izinler al›n›r ve proje hayata geçirilirse Kandilli ya da Sar›tepe Kampüsü’ne infla edilmesi öngörülen santral sadece üniversitenin enerji ihtiyac›n› karfl›lamakla kalmayacak ayn› zamanda ek gelir de sa¤layacak.

6 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

..................................

................................................................ 2010 ‹KEDA Araflt›rma Ödülü’nü Doç. Dr. Bar›fl Coflkunüzer ’99 ald› Matematik Vakf› taraf›ndan 2002 y›l›ndan beri verilen “Masotoshi Gündüzm ‹keda Araflt›rma Ödülü” 2010 y›l› için üç boyutlu manifoldlar›n topolojisi ve minimal yüzeyler teorisi konular›nda matemati¤e yapt›¤› katk›lar dolay›s›yla Bo¤aziçi Üniversitesi Matematik Bölümü 1999 mezunu Doç. Dr. Bar›fl Coflkunüzer’e verildi.

................................... Forum Genç Giriflimciler Yar›flmas›n›n birincisi BÜ mezunu Forum ‹stanbul Al›flverifl Merkezi’nin düzenledi¤i Forum Genç Giriflimciler Yar›flmas›n› “Çayna¤me” adl› projesiyle BÜ Rehberlik ve Psikolojik Dan›flmanl›k bölümü mezunu Asaf Osman Çeken kazand›. Forum ‹stanbul’un perakende sektörüne yeni fikirler kazand›rmak ve genç giriflimcileri desteklemek amac›yla düzenledi¤i yar›flmaya 284 kifli kat›ld›. Çeken’in çay seremonisini Türk Sanat Müzi¤i konseptiyle birlefltirdi¤i projesi “En ‹yi Perakende” kategorisinde birincili¤e lay›k görüldü. Proje Forum ‹stanbul’un deste¤i ile hayata geçirilecek.


‹ngilizce Yaz Kamp› – SuperCamp

........................................................................................

...................... ...................

Ifl›n Tu¤rul ’85 ve Mustafa Hakk› ’91, Quantum Learning metodolojisiyle 1982 y›l›ndan bu yana ABD’de uygulanmakta olan yaz kamp›n› 3. kez ‹stanbul’da yapacaklar. Programlar kat›l›mc› gençlerin kendilerine olan güven ve motivasyonlar›n› art›r›rken, bir yandan kiflisel, di¤er yandan akademik geliflimlerine önemli katk›larda bulunmaktad›r. Koçlar (e¤itmenler) geçmifl 2 senede oldu¤u gibi bu sene de SuperCamp ABD’den gelecek olup, program ‹ngilizce olarak, orijinal format›nda gerçeklefltirilecektir. Programlar 10 gün ve yat›l› olarak gerçeklefltirilmektedir. Detayl› bilgi için: www.supercampturkey.com

................................ Prof. Dr. John Freely’nin yeni kitab› “Büyük Türk”

Bo¤aziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Profesörü ve yazar Prof. Dr. John Freely, Fatih Sultan Mehmed’i anlatan bir kitap ç›kard›. Ne Türklerin ne de Bat›l›lar›n Fatih Sultan Mehmed’in siyasi olarak ne kadar etkileyici ve önemli biri oldu¤unun fark›nda olmad›¤›ndan flikayet eden Freely, “Büyük Türk” isimli kitab›nda “‹ki denizin Hâkimi” Fatih Sultan Mehmed’in 30 y›ll›k saltanat›n›, hayat›n›, düzenledi¤i seferleri ve yapt›¤› tüm fetihleri bir roman lezzetinde anlat›yor.

................................ P›nar Saka Türkiye rekoru k›rd›

BÜ ‹flletme Yüksek Lisans ö¤rencisi ve milli atlet P›nar Saka ABD’nin New York kentinde kat›ld›¤› yar›flta bayanlar 400 metrede Türkiye rekoru k›rarak, bu kategoride 53 saniyenin alt›na inen ilk Türk kad›n atlet oldu. Sonbahardan beri antrenörü Öznur Dursun ile çal›flmalar›na yo¤un flekilde devam eden Saka’n›n bundan sonraki hedefi 4-6 Mart tarihleri aras›nda Fransa’n›n baflkenti Paris’te düzenlenecek Avrupa Salon Atletizm fiampiyonas›’nda final koflmak.

Bodrum’da Deniz Dibi Temizli¤i Bo¤aziçi Üniversitesi Su Alt› Sporlar› Kulübü Bodrum’da deniz dibi temizli¤i yapt›. Detaylar› BÜSAS’dan Eren Günseli anlatt›: “Gezimiz için Bo¤aziçi Üniversitesi Su Alt› Sporlar› (BÜSAS) kulübü olarak, bu sene de her sene oldu¤u gibi Bodrum’dayd›k. Dal›fllar›m›z› yapmak için aç›ld›¤›m›z teknenin yanaflt›¤› Kumbahçe sahilindeki Halikarnas ‹skele’sinde deniz dibi çöp içerisindeydi. Daha önce de gerçeklefltirmifl oldu¤umuz dip temizliklerinden birini burada da yapabilece¤imizi düflündük. Teknemizin kaptan› Köksal Abi’miz, Bodrum Liman Baflkan› ile iletiflime geçti, ve temizlik için gerekli ekipman ve araçlar›n temin edilmesinde bize yard›mc› oldu. Bodrum Belediye Baflkan Vekili Halit Kaplan ve Bodrum Liman Baflkan› Eray Aykanat’›n da izledi¤i temizlikte, 16 BÜSAS’l› dal›c› olarak yaklafl›k 1 saat boyunca denizin dibinden akü, araba lasti¤i, içecek flifle ve kutular›, cep telefonu, tabure, plastik borular, bahçe hortumu, kot pantolon ve ayakkab› gibi çuvallar dolusu çöp ç›kard›k. Yerel bas›n ve internet ortam›nda ses getiren bu temizlik ile amaç deniz kirlili¤ine dikkat çekmek, ve bir do¤a bilinci oluflturmaya yard›mc› olmakt›. Umar›z ki bu konuda bir faydam›z olmufltur.

.............................. “fiule Tanju Ayral An›s›na” Burs BÜMED, fiule Tanju Ayral ’84 ad›na BÜVAK’a flartl› burs ba¤›fl› ça¤r›s›nda bulundu. fiimdiye kadar 46 kifli ve kurum 11.000 TL’lik burs ba¤›fl› yapt›. Bu ba¤›fllar sayesinde Burs Ofisi taraf›ndan bir ö¤renci seçildi ve e¤itim masraflar› karfl›lanmaya baflland›. Devam eden ba¤›fllarla önümüzdeki y›llarda da fiule Tanju Ayral ad›na ö¤rencilere burs verilecek. fiule Tanju Ayral an›s›na oluflturulan bursa katk›da bulunmak isteyenler için; BÜVAK banka hesap bilgileri: Aç›klamada mutlaka “fiule Tanju Ayral An›s›na” notu ile birlikte; T.GARANT‹ BANKASI – Bo¤aziçi Üniversitesi fiubesi (fiube Kodu: 303) fiule Tanju Ayral An›s›na Bursu aç›klamas›yla, TL Hesab›: TR18 0006 2000 3030 0006 299905 YAPI KRED‹ BANKASI – Etiler fiubesi (fiube Kodu: 237) fiule Tanju Ayral An›s›na Bursu aç›klamas›yla, TL Hesab›: TR18 0006 7010 0000 0061 290194

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 7


Atamalar

.......................................................................................

...................... ................... • Dem ‹laç’›n Yeni ‹nsan Kaynaklar› Müdürü Zümrüt Erdem ’97 Çeviri Bilim bölümü mezunu Zümrüt Erdem ’97 Dem ‹laç ‹nsan Kaynaklar› Müdürlü¤ü görevine getirildi. Kariyerine 1998 y›l›nda Samsung Electronics Türkiye Liason Office’de ‹dari ‹fller ve Personel Sorumlusu olarak bafllayan Erdem, daha sonra Sanofi Pasteur Türkiye’de ‹dari ‹fller ve ‹nsan Kaynaklar› alan›nda devam etti. Erdem, Dem ‹laç’ta görev al›ncaya kadar UCB Pharma Türkiye’de ‹nsan Kaynaklar› Yöneticisi olarak görev yapmaktayd›. • Hakan Özdolgun ’84 EZZ‹P Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›s› oldu Bo¤aziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü mezunlar›ndan Hakan Özdolgun ’84 Ege Zeytin ve Zeytinya¤› ‹hracatç›lar› Birli¤i (EZZ‹P) Yönetim Kurulu Baflkan yard›mc›l›¤›na seçildi. Özdolgun ayn› zamanda Zeytin ve Zeytinya¤› Tan›t›m Komitesi’nde Yönetim Kurulu üyeli¤i görevini sürdürmekte. • P›nar Kaya ’97 Kale Grubu Kurumsal ‹letiflim ve Kamu ‹liflkileri Direktörü oldu BÜ ‹ngilizce Ö¤retmenli¤i mezunu P›nar Kaya ’97 müflteri iliflkileri ve ifl gelifltirme alan›nda birçok firmada görev ald›. Aral›k 2010’da Kale Grubu’na kat›lan Kaya Kale Grubu’nun Kurumsal ‹letiflim ve Kamu ‹liflkileri Direktörü olarak atand›.

• BÜ Endüstri Mühendisli¤i Bölümü mezunu Atalay Gümrah ’91 Eczac›bafl› Yap› Ürünleri Grubu’nun Banyodan Sorumlu Baflkan Yard›mc›s› oldu. • BÜ Elektrik Elektronik Bölümü mezunu Ça¤r› Poyraz ’95 TurkNet Sat›fltan Sorumlu Genel Yard›mc›s› oldu.

• BÜ ‹flletme Bölümü mezunu fieniz Yarcan ’88 TSKB K›demli Genel Müdür Yard›mc›l›¤›na terfi etti.

............................ Bo¤aziçi Üniversitesi’nde Koro fiefli¤i Çal›fltay› yap›ld›

24-28 Kas›m 2010 tarihleri aras›nda Bo¤aziçi Üniversitesi’nde Alman flefler Hans-Dieter Reinecke ve Anne Christine Weidmann yönetiminde Koro fiefli¤i Çal›fltay› düzenlendi. Türkiye’nin her yerinden 30 koro flefinin kat›ld›¤› çal›fltayda etkin fleflik teknikleri, prova metodolojisi, ritmik gibi birçok konunun üzerinde duruldu ve flefler Bo¤aziçi Üniversitesi korosuyla birebir çal›flarak kendilerini gelifltirme f›rsat› buldular. Koro flefli¤i çal›fltay› ile ilgili bilgilere ve koro dünyas›ndan haberlere www.korohaber.com adresinden ulafl›labilir.

8 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Mutluluklar… BÜ Elektrik-Elektronik Mühendisli¤i bölümü mezunu Ufuk Sovuksu ’92 ile Elif Altunlu 15 Ocak 2011 tarihinde evlendiler. Çiftimize ömür boyu mutluluklar diliyoruz.

.................................... Kurumsal Yönetim E¤itimi Sertifikalar› verildi Kayseri Sanayi Odas›, Bo¤aziçi Üniversitesi ve Akbank ifl birli¤i ile düzenlenen Kurumsal Yönetim E¤itim Semineri sona erdi. 16 gün süren seminere kat›lan 115 kifliye sertifikalar› düzenlenen törenle verildi. De¤iflim ve yeniliklere ayak uydurman›n öneminin vurguland›¤› e¤itimde KOB‹’lerin gelece¤ini al›flkanl›klar›yla de¤il yap›lan araflt›rmalar sonucu elde edilen veriler ›fl›¤›nda planlayacaklar› bir yönetim flekli sunulmufltur.

.................................... Ac› Kay›plar›m›z • BÜ Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü eski ö¤retim üyesi Prof. Dr. Halis Odabafl› 7 fiubat 2011’de Amerika’da vefat etti. 1973 1981 y›llar›nda Fizik Bölümü’nde Ö¤retim Üyeli¤i ve Bölüm Baflkanl›¤› da yapm›fl olan Prof. Odabafl›, Colorado Üniversitesi’nden “Atomik Fizik” konusunda Yüksek Lisans ve Doktora derecelerini alm›flt›r. ABD’de Central Missouri State University - Warrensburg, Missouri, East Carolina University Greenville, North Carolina ve The University of Mississippi’de uzun y›llar görev yapan Prof. Dr. Halis Odabafl›’n›n E.U. Condon ile birlikte yazd›¤› “Atomic Structure” adl› kitab› bulunmaktad›r. • Foto¤rafç› Eda K›z›l ile evlenip Brezilya’ya balay›na giden Rafineri Reklam Ajans› kurucusu Murat Çetintürk ’82 geçirdi¤i trafik kazas›nda hayat›n› kaybetti. • Kinflasa Büyükelçili¤imiz ‹kinci Katibi, Osman Tuncel ’06 17 fiubat 2011 tarihinde vefat etmifltir. Kay›plar›m›z›n ailelerine ve Bo¤aziçi camias›na baflsa¤l›¤› diliyoruz.

.................................... T. Garanti Bankas› - Bo¤aziçi Üniv. fiubesi (fiube Kodu 303) Hesap Ad›: Bo¤aziçi Üniversitesi Vakf› - “.............. için çiçek/ hediye/burs ba¤›fl›” aç›klamas›yla TL Hesab›: TR180006200030300006299905

BÜVAK Tel: 212-359 7250 www.kaynak.boun.edu.tr



BÜMED’DEN

BÜMED ‹zmir’de fas›l gecesi BÜMED ‹zmir fiubesi özel bir fas›l gecesinde Bo¤aziçilileri bir araya getirdi. BÜMED Yönetim Kurulu Baflkan› Hakan Zihnio¤lu ’91 ve Genel Sekreteri Mustafa Uyal’›n (’82) da kat›ld›¤› geceden notlar› BÜMED ‹zmir Yönetim Kurulu üyesi Manolya Özkök ’02 bizlerle paylaflt›: “‹flte ‹zmirli Bo¤aziçililerin nas›l e¤lendi¤ini kan›tlad›¤›m›z bir gece... Tarih 14 Ocak Cumartesi gününü gösteriyor... 60 Bo¤aziçili ve efllerimiz topland›k... Alsancak’ta Lavanta restoranday›z... Mekan sahibemiz Melda da bir Bo¤aziçili... Bize özel fas›ll› bir Türk gecesi organize ediyor... BÜMED ‹zmir Yönetim Kurulu üyeleri (Selahattin Ayd›n ‘01, Manolya Özek ‘02, Ayflegül De¤irmencio¤lu ‘02, Aylin Y›ld›r›m ‘95 ve Sibel Çetinel ‘01) ve biricik dernek sekreterimiz Burcu Kumova’n›n ev sahipli¤inde gerçekleflen bu e¤lenceli Türk gecemizde BÜMED ‹stanbul Baflkan› Hakan Zihnio¤lu ’91 ve Genel Sekreter Mustafa Uysal ‘82 da misafirimiz oluyor... Onlar da bu güzel mekan ve ‹zmirli Bo¤aziçililerin e¤lenceli ve s›cak

kalabal›¤›na afl›k olup en k›sa zamanda bir ‹zmir turu organize etmemizi istiyorlar. Bu gece Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler mezunumuz Deniz Tezcan Öngören’in (’88) 22. evlilik y›ldönümünü de kutluyoruz... Tabii ki içkilerimizi içiyoruz... Sonra da fas›l flark›lar› eflli¤inde göbeklerimizi at›yoruz... Ve bu güzel geceyi sonsuza dek ölümsüzlefltiriyoruz... Foto¤raf karelerinde... Ve... Bir kere daha özel insanlarla birlikte okul ruhumuzu yaflay›p Bo¤aziçili olmakla gurur duyuyoruz... Daha nicelerine...”

BÜMED Ankara’da Genel Kurul heyecan›

Londra’da Bo¤aziçiBilkent buluflmas›

25 Ocak Sal› akflam› BÜMED Ankara fiubesi akflam yeme¤inde bir araya geldi. fiubat ay›nda yap›lan Mali Genel Kurul ile ilgili görüflmelerin de yap›ld›¤› gecede Ankara flubesinin üyeleri keyifli bir gece geçirmenin yan› s›ra üniversitelerinden ve camialar›ndan kopmadan bir arada olman›n mutlulu¤unu yaflad›lar.

BURC UK’in Londra'daki organizasyonunda ‹ngiltere'de yaflayan Bo¤aziçi ve Bilkent mezunlar› bir araya geldi. Fora Restaurant’da düzenlenen yemekte iki üniversitenin mezunlar› keyifli bir gece geçirdi ‹ngiltere temsilcili¤imiz BURC UK bölgede yaflayan 300’ün üzerindeki mezunumuzu her ay bir aktiviteyle bir araya getiriyor. Bu toplant›lara Londra’y› ziyaret eden Bo¤aziçililer de kat›labilir. Gruba kat›lmak için: www.burc-uk.org

10 2011 BO⁄AZ‹Ç‹



BURC’DAN HABERLER

BURC’da renkli geceler... BURC Bo¤aziçililerin özel kutlamalar› için seçtikleri mekan olmay› nas›l baflar›yor?

Bo¤aziçi Üniversitesi Vakf›’nda aç›lan Prof. Dr. Levent Çelik Burs Fonunun sertifikas›n› Levent Çelik’e yak›n arkadafl› Naci Baflerdem verdi. 50. yafl günü hediyesi olarak Çelik’e arkadafllar› Burs Fonu verdiler. Bir Bo¤aziçi ö¤rencisi okulu bitirene kadar bu burstan faydalanacak.

S›cak ortam, “kendini evinde hissetme”, dostlarla birlikte olma, özenli hizmet ve liste uzar gider. Geçti¤imiz aylarda BURC birçok do¤um gününe ev sahipli¤i yapt›. Bunlar›n bafl›nda 50. Yafl özel kutlamalar› geliyordu. Levent Çelik, Gülnur Gerifl ’82 ve Deniz Akal›n ’82 dostlar› ile birlikte 50. yafllar›n› BURC’da kutlad›lar…

KAG‹DER yemek daveti Kuruluflunda ve bugünlere gelmesinde Bo¤aziçili kad›nlar›n büyük eme¤i olan KAG‹DER kad›nlara yönelik baflar›l› çal›flmalar›na devam ediyor. ABD D›fliflleri Bakanl›¤› taraf›ndan KAG‹DER’in ev sahipli¤inde düzenlenen “Gelece¤e Yat›r›m Yap›n” Konferans› 24-26 Ocak tarihlerinde ‹stanbul’da gerçekleflti. Konferans›n gala yeme¤i BURC’da gerçeklefltirdi. Yeme¤ine kat›lan farkl› ülkelerden kat›l›mc›lara Türk mutfa¤›n›n inceliklerini bar›nd›ran bir menü sunuldu.

Soldan sa¤a: Tayfun Küçüko¤lu, Oktay Çelik, Hakan Tahiro¤lu, Boulos H.B. Doany, Ali Büyükbezirci, Naci Baflerdem.

Gülnur Gerifl (yukar›da) ve Deniz Akal›n (afla¤›da) dostlar› ile 50. yafl günlerini kutlad›lar.

Turkuaz geceler… Grup Turkuaz ile geçirilen gece ise Ocak ay›n›n en e¤lenceli gecesiydi. Grup Turkuaz müzikleri ile misafirleri kelimenin tam anlam›yla coflturdu. Grup Turkuaz 12 Mart gecesi BURC Bar’da olacak, müzik dolu e¤lenceli bir gece için bu geceyi kaç›rmay›n...

12 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun...



BÜMED’DEN

Yaz›: Burcu ÜNLÜTABAK ’08 - Kutlu Kaan HAL‹LO⁄LU ’11 Foto: Ya¤›z YILDIRIM

BÜMED BRM Siyaset Buluflmalar› BÜMED BRM ortak organizasyonu ile gerçeklefltirilen Siyaset Buluflmalar› ülkemizin siyaset alan›nda yer alan farkl› kesimlerden siyasetçilerle mezunlar›m›z› bir araya getirmeyi amaçl›yor. Farkl› siyasi partilerden, görüfllerden politikac›lar, akademisyenler, medya mensuplar›, bürokratlar Siyaset Buluflmalar› kapsam›nda Bo¤aziçililerle bir araya gelerek görüfllerini paylafl›yorlar ve Bo¤aziçililerin sorular›n› yan›tl›yorlar. Bu sayede Bo¤aziçililer sadece dinleyici olarak de¤il ayn› zamanda sorduklar› sorular ve sunduklar› önerilerle siyasetin içindeki kiflilerle karfl›l›kl› etkileflim ve paylafl›m içine girebiliyorlar. Bu etkileflim ve paylafl›mlar›n herkese ve elbette ülkemizin siyasi hayat›na katk›da bulunaca¤›na inan›yoruz.

BÜMED Siyaset Buluflmalar›’n›n ikinci konu¤u

Murat Karayalç›n BÜMED ve BRM ortak organizasyonu olarak düzenlenen Siyaset Buluflmalar›’n›n ikincisi 17 fiubat Perflembe akflam› BÜMED Seminer Salonu’nda gerçekleflti. BÜMED BRM Siyaset Buluflmalar›’n›n ikinci konu¤u eski D›fl ‹flleri Bakan› ve Baflbakan Yard›mc›s› Murat Karayalç›n’d›.

B

ÜMED Genel Sekreteri Mustafa Uyal’›n Murat Karayalç›n’› kat›l›mc›lara k›saca tan›tt›¤› girifl konuflmas›n›n ard›ndan kürsüye ç›kan Karayalç›n öncelikle BÜMED’e ve kat›l›mc›lara böyle bir etkinli¤e vesile olduklar› için teflekkür etti. Ard›ndan konuflmas›n› Yerel Yönetimler, Türkiye’de solun konumlanmas› ve parti örgütlenmesi ve gönüllü yönetimi olmak üzere 3 ana bafll›k alt›nda toplayaca¤›n› belirtti. Kentleflen dünya Konuflmas›na hem Türkiye’de hem de dünyada yerel yönetimlere olan ilginin artt›¤›na dair tespiti ile bafllayan Karayalç›n her fleye ra¤men Türkiye’de, Avrupa ve yurtd›fl›na k›yasla, yerel yönetimlerin sadece belediyeler olarak alg›lanmas›n› bir eksiklik olarak gördü¤ünü söyledi. ‹l Özel ‹darelerine çok daha eski oluflumlar olmalar›na ra¤men Türkiye’de yeterli önem verilmiyor ve tan›nm›yorlar dedi. Özellikle

14 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Baflbakan›m›z›n son dönemde valilerin de yerel seçimle bafla geçmesine dair önerisine de¤inen Karayalç›n bu konunun dikkatle ele al›nmas› gereken bir konu oldu¤unu belirtti çünkü Türkiye’de Kürt sorunu da dâhil olmak üzere pek çok sorunun çözümünde ‹l Özel ‹darelerinin iflleyiflinin çok önemli rolü oldu¤unu vurgulad›. Karayalç›n bu konunun önemine de¤indikten sonra 2009 y›l›nda Standard and Poors kapsam›nda 24 Avrupa ülkesinde yerel yönetimlerle ilgili olarak 2010 y›l› için yap›lan çal›flman›n sonuçlar›na göre bu kurulufllar›n 2010 y›l›ndaki borçlanma gereksinimleri 1.2 trilyon Avro büyüklü¤ünde oldu¤unu söyledi. Bu ak›l almaz ölçüde büyük bir rakamd›. Yerel yönetimlerin bu derece önem kazanmas›n›n siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel olarak birçok nedeni oldu¤una de¤inen Karayalç›n siyasi olarak en büyük nedenlerinden birinin büyük kentlerde varofllar›n da çok önemli bir siyasi gücü temsil etmesi oldu¤unu söyledi. Kentlerin


tafl›d›¤› iktisadi önemi ise Coca Cola Yöneticisi Muhtar Kent’in yapt›¤› bir de¤erlendirme ile aktaran Karayalç›n, Kent’e göre 3 ayda bir, yani 90 günde bir ‹stanbul büyüklü¤ünde bir kent dünyaya ekleniyor dedi. Ayr›ca Kent gelecek 10 y›lda bu kentlere 1 milyar ortaüst gelir grubundaki tüketicilerin eklenece¤ini de söylüyor. Karayalç›n tüm bunlar›n kentlerin tafl›d›¤› iktisadi potansiyele iflaret etti¤ini söyledi. Bu yüzden kentlerde yap›lan ve yap›lacak olan yat›r›mlar giderek pahal›lafl›yor. Kentlere yat›r›m konusunda al›nan kararlar›n oldukça zor oldu¤undan söz eden Karayalç›n dünyada büyük önem tafl›yan turizmin k›y›lardan kentlere, kültürel etkinliklere do¤ru kaymakta oldu¤unu belirtti. Bunlar›n kentlerin giderek artmakta olan çekicili¤inin ve öneminin gerekçeleri oldu¤unu söyleyen Karayalç›n eskiden Belediye Baflkanl›¤› siyasetçiler için çok çekici bir görev de¤ildi dedi. Bunun yerine milletvekilli¤i ve senatörlük çekici görevlerdi. Fakat günümüzde bu alg›n›n art›k de¤iflmekte oldu¤unu belirtti. Yerel yönetimlerde sol vurgusu Karayalç›n, Türkiye’de solun yerel yönetimler iflini merkezi yönetimlere göre daha baflar›l› yapt›¤›na dair yayg›n bir düflünce var dedi. Bunun hakl› bir düflünce oldu¤unu belirtirken 60’l› 70’li y›llarda ‹talya’da birçok komünist partinin çok say›da büyük ‹talyan kentini yönetti¤ini an›ms›yorum dedi. Sol düflüncenin yerel yönetimler için ortaya koydu¤u çok say›da ilke oldu¤unu söyledi. Öncelikle sol düflüncenin özü olan eflitlik, özgürlük ve dayan›flman›n yerel yönetimlerde de kullan›lan bir ilkeler bütünü oldu¤undan söz etti. Özellikle 89 seçimlerinde saydaml›k ve kat›l›mc›l›k aç›s›ndan çok güçlü bir söylem dile getirilmiflti ve bu solun özellikle

yerel yönetimler anlay›fl›n›n çok önemli bir yan›yd› dedi. Kamu alanlar›n›n geniflli¤i ve kamu ç›karlar›n›n yüksekli¤i ve ça¤dafl standartlar›n tutturulmas›n›n solun yerel yönetimlerde kulland›¤› önemli ilkeler oldu¤unu vurgulad›. K›tl›k rantlar›n›n önlenmesinin ve çevrenin korunmas›n›n da sol düflüncenin yerel yönetim anlay›fl›n› yans›tan di¤er önemli ilkeleri oldu¤unu belirtti. Karayalç›n kendisinin de 89-93 y›llar› aras›nda bafl›nda bulundu¤u Ankara kentinde bu ilkeler do¤rultusunda hareket etti¤ini söyledi. Ve o dönemde çok kapsaml› ve önemli bir toplu kent projesi olan Bat›kent projesinin gerçeklefltirildi¤ini söyledi. Bu proje ayn› zamanda Birleflmifl Milletler’in Dünya Konut Y›l› ödülünü de kazanm›fl bir projedir. fiu an TOK‹’nin de kentsel dönüflüm projeleri var, 8 y›ld›r sürdürülmeye devam ediyorlar ama tamamlanm›fl olanlar› benim bildi¤im kadar› ile yok dedi. O dönemde Ankara’da Dikmen Vadisi ve Portakal fiehri olmak üzere iki önemli kentsel dönüflüm projesi gerçeklefltirdiklerini, Türkiye’nin ilk metrosunun Ankara’da faaliyete geçti¤ini ve Ankara’n›n en yoksul semti Mamak ile en zengin semti Çankaya’n›n ‹mrahor vadisi üzerinden bir köprüyle birlefltirilerek Mamak’›n geliflimine büyük oranda katk› sa¤lad›klar›n› belirtti. Halk›n kat›l›m› Karayalç›n kentsel dönüflüm projelerinin tamamlanamamas›n›n alt›nda yatan neden olarak ise dönüflüm alan›nda yaflayan vatandafllar›n karar alma sürecine kat›lmamas›n› gösteriyor. Ankara’da gerçeklefltirdiklerini söyledi¤i projelerin tümünde halk›n görüflüne de önem verildi¤ini ve halk›n aras›ndan temsilcilerin seçildi¤ini söylüyor. Bunun demokratikleflme aç›s›ndan çok

Kentlere yat›r›m konusunda al›nan kararlar›n oldukça zor oldu¤undan söz eden Karayalç›n dünyada büyük önem tafl›yan turizmin k›y›lardan kentlere, kültürel etkinliklere do¤ru kaymakta oldu¤unu belirtti. büyük önem tafl›d›¤›n› ifade eden Karayalç›n insanlar ancak somut sonuçlar elde edebileceklerse sürece kat›l›rlar, laf olsun diye bir sürece insanlar›n kat›lmas› söz konusu de¤ildir. Onun için kat›l›m proje temelinde olmal›d›r dedi. ‹nsanlar›n projenin enerjisini ve coflkusunu hissedip projeyi sahiplenmeleri ve adeta o projenin muhaf›zlar› olmalar› gerekti¤ini söyledi. “Sosyal demokrasi böyle bir fleydir, üretim güçlerinin art›r›lmas›, yeni üretimin yap›lmas›, yeni de¤erlerin yarat›lmas› ve yarat›lan de¤erlerin hakça paylaflt›r›lmas›d›r” dedi. Siyasette gönüllülük Son olarak gönüllülük esas›na dayal› siyasi örgütlenmeden bahseden Karayalç›n dünyada teknolojik ilerleme yaln›zca fen bilimlerinde ve mühendislikte olmuyor; siyaset alan›nda da oluyor dedi. Özellikle örgütlenme anlay›fl›nda yeniliklerin ortaya ç›kt›¤›n› söyleyen Karayalç›n siyasi örgütlenme ve gönüllülü¤ün bir araya geldi¤i Siyaset Kooperatifi olarak adland›r›labilecek oluflumlardan bahsetti. Bu oluflumlarda insanlar yeteneklerine göre katk›da bulunup gereksinmelerine göre partiden faydalan›yorlar. Siyasi partiler ve örgütlenmeler için en önemli konunun bu istemlerin yan›tlanabilmesi oldu¤unu söyleyen Karayalç›n, “Birisi size gelip ben sana inan›yorum ve yard›mc› olmak istiyorum derse ve siz ona nas›l yard›mc› olaca¤›n› söyleyemezseniz o da size ona göre bir not verir. Bir süre bekler ve e¤er sizden yan›t alamazsa Allah selamet versin der” dedi. Bu talepleri göz önünde bulundurarak Ankara’da “Ankara Gönüllüleri” dedi¤imiz bir platform oluflturduklar›n› ve sonuçta seçimi kaybetmesine ra¤men gönüllüler sayesinde bir siyasetçi olarak hayat›n›n en yüksek oyunu ald›¤›n› söyledi. Karayalç›n konuflmas›n› tamamlad›ktan sonra kat›l›mc›lar›n sorular›n› yan›tlad›. Pek çok siyasi duruma farkl› aç›lardan bakma ve de¤erlendirme imkân› buldu¤umuz oldukça verimli bir Siyaset Buluflmas› gerçekleflti. Bir sonraki BÜMED Siyaset Buluflmalar›n›n tarih ve konu¤unu www.bumed.org.tr adresinden takip edebilirsiniz. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 15


ÜN‹VERS‹TEDEN

Yaz›: Dr. Do¤an KALAFAT

Acil müdahale için yeni araçlar

H›zl›, Otomatik Sars›nt› Da¤›l›m› ve fiiddet Haritalar› (ShakeMaps)

Bo¤aziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araflt›rma Enstitüsü taraf›ndan gelifltirilen ELER (Earthquake Loss Estimation Routine) yaz›l›m› sayesinde oluflabilecek bir depremin fliddet haritas› çok k›sa bir sürede haz›rlanabiliyor. Bu sayede depremin etki alan› ve hissedilen sars›nt›n›n derecesinin yan› s›ra oluflan hasar›n boyutu, binalar›n durumu ve can kayb›na iliflkin bilgiler de tahmini olarak belirlenip h›zla gerekli merkezlere iletilebiliyor. Olas› bir depremde çok büyük fayda sa¤layacak bu yaz›l›m›n detaylar›n› BÜ Kandilli Rasathanesi ve DAE, Ulusal Deprem ‹zleme Merkezi Müdürü Dr. Do¤an Kalafat anlatt›.

B

ildi¤iniz gibi bir büyük deprem sonras› ilk önemli gereksinim, depremin parametreleri ile ilgili h›zl› ve do¤ru bilgi üretmek ve bunu en k›sa zamanda özellikle afet ile ilgili çal›flma yapan kurumlara (AFAD-Sivil Savunma, Kurtarma Birlikleri, DAKT, Sa¤l›k Ekipleri, Valilikler, Kaymakaml›klar, yerel yönetimler) yaz›l› ve görsel medyaya göndermektir. Deprem parametrelerinin do¤ru ve h›zl› üretilip ilgili kurumlara gönderilmesi afete müdahalenin bilinçli ve baflar›l› geçmesinde en önemli etken olmaktad›r. Böylece h›zl› müdahale ile göçük alt›nda kalan vatandafllara zaman kaybetmeden ulafl›labilmekte ve can kayb›n›n en aza indirilmesi sa¤lanabilmektedir. Bo¤aziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araflt›rma Enstitüsü (BÜ-KRDAE), 80 y›ldan uzun bir süredir ülke çap›nda kurmufl oldu¤u deprem izleme a¤› ile Türkiye ve yak›n çevresinde meydana gelen depremlerin parametrelerini (Olufl Zaman›, Co¤rafi Koordinatlar›, Derinlik, Aletsel Büyüklük) hesaplamakta ve özellikle toplum taraf›ndan hissedilen depremlerle iliflkili tüm bilgileri k›sa bir zaman içerisinde kamuoyuna, ilgili kamu kurulufllar›na ve medyaya iletmektedir. 2010 y›l› itibar›yla KRDAE-Deprem Mühendisli¤i Anabilim Dal› taraf›ndan gelifltirilen ELER (Earthquake Loss Estimation Routine) yaz›l›m› kullan›larak deprem parametreleri ile birlikte deprem bölgesine ait fliddet da¤›l›m haritalar› KRDAE-Ulusal Deprem ‹zleme Merkezi (UD‹M)’nde depremden hemen sonra haz›rlanmaktad›r. Bildi¤iniz gibi bir depremi tan›mlarken 2 önemli kimli¤i kullan›lmaktad›r. Bunlardan birincisi depremin büyüklü¤üdür (halk aras›nda Richter Ölçe¤i diye de tan›mlan›r). Büyüklük (M magnitüd) aletsel bir ölçüdür ve 10 birimli ondal›kl› bir ölçek kullan›larak verilmektedir (örne¤in 6.4 gibi). Depremin di¤er ikinci önemli kimli¤i ise Depremin fiiddeti’dir (Io Intensity). fiiddet depremin do¤a, canl›lar ve binalar üzerindeki etkisinin bir ölçüsüdür. 12 birimli bir ölçektir ve romen rakam› ile tam say› olarak verilir.

16 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Örne¤in bir depremin büyüklü¤ü M=6.4, fiiddeti Io=VII gibi. Belirli büyüklükteki bir depremin fliddet de¤eri ülkeden ülkeye de¤iflebilir. Bu tamamen toplumlar›n deprem öncesi alaca¤› tedbirlere göre de¤iflmektedir. Örne¤in Japonya’da büyüklü¤ü M=5.5 olan bir depremin fiiddeti genelde Io=IV ’tür. Çünkü Japon toplumu depreme karfl› son derece bilinçli ve haz›rl›kl› olup, deprem zararlar›n› en aza indiribilmek için yo¤un çaba harcam›flt›r ve harcamaktad›r. Yani M=5.5 büyüklü¤ünde bir deprem oldu¤unda genel olarak Japonya’da genellikle binalar hasar görmüyor, y›k›lm›yor, günlük yaflam devam ediyor. Dolay›s› ile insanlar yaln›zca depremi hissediyorlar, evlerinde iseler herhangi bir büyük eflya yerinden kay›p düflmüyor, yaralanmaya veya can kayb›na sebep olmuyor. Çünkü yaflad›klar› mekânlarda yap›sal olmayan tehlikelerin azalt›lmas› ile ilgili aile bireyleri bilinçli olup, özellikle a¤›r mobilyalar›n, beyaz eflyalar›n sabitleme ifllemlerini öncelikle yapmaktad›rlar. Bu yüzden de fliddet de¤eri düflük olmaktad›r. Türkiye’de ise ayn› büyüklükte M=5.5 olan bir depremin fliddet de¤eri genel olarak Io=VII olmaktad›r. Çünkü özellikle k›rsal kesimde ve geleneksel yap› tarz›nda yap›lan y›¤ma-kerpiç evler y›k›l›yor, yaralanmalar ve can kay›plar› meydana geliyor. Bu ise depremin fliddetinin yüksek olmas›na neden oluyor ve bizim


deprem öncesi tedbir almad›¤›m›z›, bilinçli olmad›¤›m›z› gösteriyor. Hâlbuki zemin özelliklerine de dikkat ederek üzerinde depreme dayan›kl› bina inflaa edilmifl olsa ve vatandafllar›m›z evlerinin içerisinde yap›sal olmayan tehlikeler dedi¤imiz, hareket edip kayabilecek, devrilebilecek a¤›r mobilyalar, buzdolab› vb. eflyalar› sabitleme ifllemi yapm›fl olsalar, belki bu kay›plar olmayacak ve fliddet de¤eri düflecektir. fiiddet de¤eri yap› sto¤u ile de iliflkilidir. Örne¤in Do¤u Anadolu’da halen kullan›lan geleneksel y›¤ma-kerpiç binalar›n depreme mukavemeti bulunmamaktad›r. Ve orta büyüklükte bir depremde bu tür yap›lar a¤›r hasar görmektedir, can kay›plar›na neden olmaktad›r. Tüm bu olumsuzluklar da göz önüne al›nd›¤›nda KRDAE’nün depremden hemen sonra h›zl› olarak üretti¤i fliddet da¤›l›m, olas› can kayb› ve olas› hasar haritalar› h›zl› müdahale için çok önem arz etmektedir. KRDAE’nin deprem parametreleri konusunda kaydetti¤i bu yeni geliflme ile depremin etki alan› (aletsel fliddet da¤›l›m›), hissedilen sars›nt›n›n derecesi ve potansiyel hasar›n boyutu, depremin yap›lara muhtemel etkileri hakk›ndaki önemli bilgiler KRDAE-UD‹M taraf›ndan depremi takiben k›sa bir zaman içerisinde kamuoyuna sunulmaktad›r. Üretilen fliddet ve yer hareketi da¤›l›m haritalar› ile birlikte deprem bölgesine ait olas› hasar ve can kayb› haritalar›, maximum olas› fliddet ve çevresinde yer hareketinden etkilenen bina ve can kay›plar› tahmini olarak belirlenmektedir. Bu bilgiler ayn› zamanda bölgenin ivedilikle ihtiyac› olan malzemelerin de temininde ilgili makamlara h›zl› müdehale aç›s›ndan çok de¤erli bilgi vermektedir. Bu tür çal›flmalar son y›llarda özellikle Amerika Birleflik Devletleri, Japonya, ‹talya’da uygulanmaya bafllanm›flt›r.

Otomatik olarak üretilen fiiddet haritalar›, çal›flt›r›lan kuvvetli yer hareketi a¤›na ait kay›tç›lar›ndan gelen tüm kay›tlar ile ve depremin faylanma-k›r›lma özellikleri belirlendikten sonra yeniden revize edilerek de yay›nlanabilmektedir.

Nortridge-ABD Depremi fiiddet Haritas›

27 Ocak 2011 ‹ran Depremi fiiddet Haritas›

3 Mart 2010 Baflyurt (Karakoçan) - Elaz›¤ Depremi

20 Ocak 2011 Gölcük-Kocaeli Depremi

Bizde ise 8 Mart 2010 y›l›ndaki Elaz›¤ Depremi’nde ilk fliddet haritas› yaklafl›k 30 dakika içerisinde üretilmifl ve afete müdehalede önemli katk›s› olmuflt›r. Gerekli test çal›flmalar› 2010 y›l›nda yap›lm›fl ve flu ana kadar toplam 2130 deprem için fliddet haritalar› üretilmifltir. 2011 y›l›ndan itibaren test çal›flmalar› bitirilmifl ve haritalar otomatik olarak çok k›sa bir sürede (60-65 sn) üretilmeye ve da¤›t›lmaya bafllanm›flt›r.

Son y›llarda tüm dünyada oldu¤u gibi ülkemizde yap›lan çal›flmalarda da deprem parametrelerin yan›nda otomatik olarak k›sa zamanda üretilen Sars›nt› Da¤›l›m› ve fiiddet Haritalar› acil müdehalenin h›zl› ve baflar›l› yap›lmas›nda çok olumlu katk›lar sa¤lamaktad›r. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 17


Yaz›: Hande AKDA⁄ ’05 Foto: Cihan ALDIK

ÜN‹VERS‹TEDEN

“Matemati¤i oyunla vermek çok mümkün” BÜ Matematik Bölümü ö¤retim üyelerinden Prof. Dr. Betül Tanbay ile Türkiye Matematik Derne¤i Baflkan› olmas›n› f›rsat bilerek bir araya geldik ve derne¤in çal›flmalar›ndan matematik e¤itimine uzanan bir söylefli gerçeklefltirdik.

S

iz Türkiye Matematik Derne¤i’nin ilk kad›n baflkan› oldunuz. Matematik biraz erkek ifli diye düflünüldü¤ü için mi acaba baflkan›n bir kad›n olmas› ilgi uyand›rd›? Baflkan›n kad›n olmas›ndan dolay› matemati¤e ilgi uyand› m› bilmiyorum ama uyand›ysa memnun olurum tabii ki. E¤er matematik erkek ifli diye bir önyarg› Türkiye’de de olufltuysa onu k›rmas›nda faydal› olabilir. Fakat ben o önyarg›n›n bizde çok geliflmifl oldu¤unu düflünmüyorum. Biz matemati¤e geç bafllad›k. 1719. yüzy›l aras›nda Avrupa bugünkü matemati¤in en önemli insanlar›n› ç›kar›rken, bizde öyle bir üretim olmad›. Nadir isimler vard› ama bir ekol yoktu. Ekol olmay›nca o dönemlerde bir erkek kulübü olmas› da mümkün olmad›. Cumhuriyet ile beraber karma e¤itim gündeme gelince pek çok kad›n ö¤retmen, doktor, hukukçu yetiflti. Bu nedenle kad›nlar›n matematik okumas› böyle bir “kad›nlar yapamaz” önyarg›s› alt›nda geliflmedi. Türkiye’de kendi tahsil hayat›m boyunca hiçbir önyarg› hissetmedim. Doktora için Amerika’ya gitti¤im zaman bu soruyla çok karfl›laflt›m çünkü orada yerleflmifl bir “kad›nlar zor yapar” duygusu var. Avrupa’da da ayn› flekilde; Almanya’da, Fransa’da, ‹ngiltere’de kad›nlar›n 18 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

matemati¤e girmesi matemati¤in tarihsel geliflimine bak›ld›¤›nda çok daha yeni. 25 y›l önce Berkeley’de doktora yapt›¤›m s›rada 70 ö¤retim üyesinden sadece biri kad›nd›. fiimdi bu say›lar de¤iflti. Bizde ise hem ö¤rencilerde hem ö¤retim üyelerinde kad›n erkek oranlar› dengelidir; her zaman %50’ye yak›nd›r. Hatta Bat›l›lar buraya geldikleri zaman flafl›r›rlar bu oranlara. Burada k›zlar›n daha az bir ilgisi oldu¤u ya da erkeklerin daha baflar›l› oldu¤u yönünde bir alg›n›z yok mu? Kesinlikle yok. Tersine k›zlar›n daha ilgili, daha dikkatli, daha temiz çal›flmaya al›flk›n oldu¤u için baflar›l› olma flanslar› yüksek. Bizde hâlâ “k›z›m üniversiteye gitsin mi gitmesin mi” diye bir sorgulama var. Ama bunu aflan kesimde art›k “sen matematik okursun, sen edebiyat ya da filoloji okursun” gibi bir ayr›m›n o kadar büyük olmad›¤›n› düflünüyorum. Biraz daha ilkö¤retime dönersek matematik daha korkulan, genellikle daha az ö¤rencinin baflar›l› oldu¤u bir ders, sizce bu niye böyle? Ailede bir flartlanma bafll›yor. Anne veya baban›z matematikten korkmufl ve baflar›l› olamam›fl ise okula bafllad›¤›n›z ilk günden itibaren “aman o¤lum, aman k›z›m


Matematik Derne¤i’nde bir toplant›.

Soru soran, verilen her fleyi sorgulayan, tekrar düflünen, analitik düflünce yap›s›na sahip genç yetifltirmek istiyor muyuz? matemati¤e dikkat et” telafl› ve bask›s› bafll›yor. Fark›nda olmadan “aman üniversiteye giremezsin, matematikte iyi ol, sosyal bilimci bile olacaksan matemati¤in iyi olmal›” diye bir matematik fobisi yarat›l›yor. Matematik de kendini sevdirmesi kolay bir bilim de¤il. Onu biraz evcillefltirmek gerekiyor. ‹liflki çok kolay bozuluyor. Çocuk psikolojik olarak yenik bafll›yor. Oyun oynamay› seven bir çocu¤u düflünün. 3 yafl›nda eline iki tane sepet verip hangisinde daha fazla oyuncak var dedi¤iniz zaman say› saymas›n› bilmese bile efllefltirme bilir. Efllefltirme matemati¤in en derin konular›ndan biri. Matemati¤i oyunla vermek çok mümkün. Bu elbette çok vakit ve dikkat isteyen, farkl› bir e¤itimci yap›s› gerektiren bir yaklafl›m. O e¤itimci bizde yok mu? Türkiye’de e¤itimcilerin bilhassa 80 sonras›nda gerekti¤i gibi yetiflmedi¤ini düflünüyorum. Ö¤retmenin kafas›ndaki ilk e¤ilim flu olmal›: soru sordurmal›y›m. Ortaö¤retimde “Soru sorma, ifline devam et” diyen ö¤retmenler biliyorum. Bunun d›fl›nda e¤itimi çok bozmufl iki fley var: Bir tanesi tek tip insan yetifltirme, ikincisi ÖSS. Yani ÖSS bir milat gibi her çocu¤un önüne geliyor. ÖSS geriye do¤ru da, kendinden sonras›na do¤ru da farkl› bir e¤itim yap›laflmas› getiriyor. Bir soru soruluyor, befl tane cevap sunuluyor ve h›zl› biçimde bu cevaplardan hangisinin do¤ru oldu¤unu bulmalar› isteniyor. Bu matematik kafas› gelifltirmenin tam karfl›s›nda yer alan bir yaklafl›m. Bütün e¤itim sistemi ÖSS’ye göre de¤ifltiriliyor.

Önce 11. s›n›f bozuluyor, sonra 10. s›n›f, derken 6. s›n›fa kadar iniyor. Bütün sistem bozuluyor, deforme oluyor. Hiçbir flekilde düflünmek, soru sormak ö¤retilmiyor. Ama e¤itimi düzeltmek için öncelikle fluna ilkesel olarak karar vermemiz laz›m. Biz soru soran genç yetifltirmek istiyor muyuz? Buna evet demedikçe o zaman hiç okutmayal›m da¤›n›k kals›n. Soru soran, verilen her fleyi sorgulayan, tekrar düflünen, analitik düflünce yap›s›na sahip genç yetifltirmek istiyor muyuz? Bu yönde giriflimler var m›? Bir sürü giriflim var. Mesela Sabanc› Üniversitesi’nin E¤itim Reformu Giriflimi (ERG) var. Son derece baflar›l› bir giriflim. Kitaplar› de¤ifltirmek için Talim ve Terbiye ile ba¤ kurdular ama olmad›. Bir STK’nin yeterli gücü kazanmas› kolay olmuyor. Çok güzel ifller yap›yorlar ama maalesef henüz hiçbirimiz üniversitelerde 6. s›n›f kitaplar›n› düzeltmeyi iflimizin bir parças› olarak görmüyoruz. Ve bir türlü düzelmiyor. Ayn› vasatl›k gitgide yay›l›yor. ‹lkö¤retim sisteminden gelen ö¤renciyi dönüfltürmede sorun yafl›yor musunuz? Çocuk formatlanm›fl olarak geliyor. Belirli bir sorgulama biçimi ya da biçimsizli¤i ile geliyor. Siz onu bambaflka bir fleye dönüfltürmeye çal›fl›yorsunuz. Biz Türkiye’nin çok flansl› bir

Frans›zlar›n bu kadar tart›flmac›, sorgulay›c›, düflünce yap›lar›n›n geliflmifl olmas›n›n temelinde kültürlerinde matemati¤e önem vermeleri yer al›yor bence. kurumuyuz. 1,5 milyon insan Türkiye’nin her taraf›nda yetifliyor ve biz en iyilerini al›yoruz. Tabii ki zorluk çekiyoruz ama ö¤rencinin kapasitesi yüksek oldu¤u için bu de¤iflimi daha çabuk sa¤layabiliyoruz ve mezun etti¤imiz ö¤rencilerde büyük bir fark oluyor. Bizim lisans derecesini alm›fl iyi ö¤rencilerimiz, dünyan›n her yerinde lisansüstü e¤itim yapabilecek seviyeye geliyorlar. Matematik bir topluma neler kazand›r›r? Matematik daha sevilen, korkulmayan bir ders olsa, okullarda daha fazla ö¤renci baflar›l› olsa, o zaman ne de¤iflir toplumda? Genelde matematik ve mant›¤› biraz anlam›fl yani bir sosyal bilim olarak, bir sanat olarak matemati¤i biraz anlam›fl, sevmifl ve düflünmüfl insanla yürüyecek politika bile farkl› olur. Matemati¤i sorgulam›fl, matemati¤i do¤ru ö¤renmifl insan dogmatik olmaz, bir dogmaya kolay kolay kendini kapt›rmaz, ezber uygulamaz, kendisine verilen direktifleri bir emir kulu gibi yapmaz. Sorar; “Do¤ru mu hareket ediyoruz? Bunu niye yap›yoruz?”. Mesela uzun bir matematik gelene¤i olan Fransa’da bunun sosyal bilimlere do¤rudan etkisi oldu¤unu görüyoruz. Frans›zlar›n bu kadar tart›flmac›, sorgulay›c›, düflünce yap›lar›n›n geliflmifl olmas›n›n temelinde kültürlerinde matemati¤e önem vermeleri yer al›yor bence. Felsefe için de ayn› fleyi söyleyebilirim. -Ayn› konuflmay› benim yerime bir felsefeci yapsa benzer fleyler söyleyebilir çünkü felsefede de ayn› analitik temel var. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 19


Üzerinde Cahit Arf’in resminin bulundu¤u 10 TL’lik banknot. Türkiye Matematik Derne¤i’nde ne zaman göreve bafllad›n›z? Derne¤e 20 y›ld›r üyeyim, 10 senedir de Yönetim Kurulu’nda de¤iflik görevlerde çal›fl›yordum. Dernek 1948’de Türkiye’nin yetifltirdi¤i uluslararas› alanda en tan›nan matematikçimiz Cahit Arf taraf›ndan kurulmufl. En uzun baflkanl›klar› Naz›m Terzio¤lu ile o¤lu Tosun Terzio¤lu yapt›lar. Derne¤imiz uluslararas› matematik camias›nda kendini gösteriyor. 1960’da, 1919’da kurulmufl olan International Mathematical Union’a (IMU) üye oluyor. 2008’de de 1990’da kurulan Avrupa Matematik Birli¤i’ne üye olduk. Yani biz matematikçiler olarak Avrupa Birli¤i’ne girdik. Sadece politikac›lara b›rak›lacak kadar hafif bir ifl de¤il Avrupa Birli¤i’ne girmek. Herkesin, her koldan u¤raflmas› laz›m. Avrupa Matematik Birli¤i, bir matematik sitesi kurma karar› ald› ve 12 ülkeden insan olan bir komite kurdu, ben de içindeyim. Siteyi açarsan›z, bayra¤›m›z da dilimiz de flu anda orada yer al›yor. Türkiye’den açt›¤›n›z zaman Türkçe olarak aç›l›yor. http://www.mathematics-in-europe.eu/ Derne¤imiz her sene Türkiye’nin farkl› bir yerinde Ulusal Matematik Sempozyumu organize ediyor. Bu y›l Uluda¤ Üniversitesi’nde yap›lacak. Hem ö¤retim üyeleri hem de ö¤renciler kat›l›yorlar. Sempozyumda genç araflt›rmac›lar›n yer ald›¤› bir panel de yap›yoruz. 20 y›ld›r Matematik Dünyas› dergisini ç›kar›yoruz. Matematik Dünyas› hakikaten Türkiye’de ç›kan en hofl dergilerden biri. Y›lda 4 defa ç›k›yor. 2003’den beri

Türk Matematik Derne¤i - K›sa bir tarihçe: 1948 y›l›nda “S›rfi ve Tatbiki Matematik Derne¤i” ismi ile kurulan derne¤in ilk üyesi Ord. Prof. Dr. Cahit Arf. Dernek 1981 y›l›nda Bakanlar kurulu karar› ile kamu yarar›na çal›flan derne¤e dönüflüyor, ismi de Türk Matematik Derne¤i oluyor. En uzun baflkanl›¤›, vefat›na kadar Prof. Dr. Naz›m Terzio¤lu (1976’ya kadar) ile o¤lu Prof. Dr. Tosun Terzio¤lu (1989-2008) yap›yorlar. Derne¤in baflkanlar› Cahit Arf, Naz›m Terzio¤lu, Fikret Kortel, Tosun Terzio¤lu, Ali Ülger ve Betül Tanbay.

20 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

editörlü¤ünü Ali Nesin yap›yor. Matematik Dünyas› matemati¤i sevdiren bir dergi. Biraz matemati¤e merak› olan herkes okumaktan çok zevk alabilir. http://www.matematikdunyasi.org/ Yönetim kurulumuz resmi olarak befl kifli ama en az on kifli toplan›yoruz. Genifl bir yönetim ekibi kurduk. Eskiye oranla daha çok insan katk› yap›yor. Gençler de daha faal rol üstleniyor. Bir de Ankara’da flubemiz var. Matemati¤in de¤iflik seviyelerde yap›ld›¤› yerlere dernek destek olmaya çal›fl›yor. Maalessef Türkiye’de Matemati¤e yat›r›m yap›lmas› gereklili¤i politikac›lar taraf›ndan anlafl›lm›fl de¤il. Bir sürü faaliyet, çok k›s›tl› imkanlarla, gönüllülerin koflturmas›yla yap›l›yor. Mesela, 2006 y›l›nda Bo¤aziçi Üniversitesi’nin kampüsünde ‹stanbul Matematiksel Bilimler Merkezi kuruldu. European Science Foundation taraf›ndan kurulan bir konsorsiyuma Avrupa’n›n 20 merkezinden biri olarak seçildi. Bütçesini görseniz gülersiniz! Bir baflka örnek, Ali Nesin’in babas›n›n vasiyeti üzerine kurmufl oldu¤u fiirince’deki Matematik Köyü. ‹lkö¤retimden liseye, üniversiteye, doktora sonras› araflt›rmaya kadar seminerler, yaz okullar›, k›fl okullar› düzenleyen bir yer. Her sene buradan binlerce insan geçiyor, inan›lmaz bir faaliyet var. Çok güzel bir yer. Tamam›yla bir tek kiflinin Don Kiflot’luk çabas› ile yürüyor.

Milli E¤itim Bakanl›¤› veya di¤er ilgili kurumlar Türkiye Matematik Derne¤i’ne baflvuruyor mu? Size dan›fl›yorlar m›? Hay›r, hiçbir flekilde dan›flmazlar, sormazlar. Zaten devletin STK’lara soru sorma al›flkanl›¤›, gelene¤i yak›n zamana kadar hiç yoktu. Yeni bafll›yor. Ama bu vesileyle biz buradan duyural›m ki biz iflbirli¤ine haz›r›z. Türk Matematik Derne¤i de bu alanda katk› sa¤layabilecek Türkiye’deki en büyük matematik örgütüdür. Bir de derne¤in düzenledi¤i toplant›lar var bildi¤im kadar›yla. Karaköy’de popüler matematik ayl›k seminerleri düzenliyoruz. Matematik ve müzik, matematik tarihi, matematik ve oyun gibi herkesi ilgilendirecek çal›flmalar›m›z var. Herkese aç›k olan bu seminerleri web sitemizde duyuruyoruz. Baflkan olarak sizin hedefleriniz neler? Derne¤in daha faal, bütün Türkiye’ye daha fazla ulafl›r hale gelmesini arzu ediyorum. Her ne kadar merkezimiz ‹stanbul’da olsa da biz bütün Türkiye’deki matematikçilere ulaflmak istiyoruz. Türkiye’nin farkl› co¤rafi bölgelerinde bölgesel sempozyumlar düzenlemek istiyoruz. ‹nsanlar›n birbirlerinin yapt›¤› araflt›rmalardan haberdar olabilece¤i ortamlar yaratmak istiyoruz. Bizim ulusal matematik sempozyumumuzun haliyle belirli bir ç›tas› var. Bölgesel toplant›larda, matematikçiler daha sohbet çerçevesi içinde bir araya gelme olana¤› sa¤layabiliriz. Ben bu y›l birkaç üniversiteyi ziyaret ederek matematik bölümleriyle görüflmeyi istiyorum. Dernek websitesini gelifltiriyoruz: http://www.tmd.org.tr/. Ayr›ca Matematik araflt›rmalar›na verilecek desteklerin artmas›, kullan›labilirliklerinin sa¤lanmas› gibi konularda dernek yönetimi olarak giriflimlerimiz var.



Yaz›: P›nar TÜREN ’93 Foto: Cihan ALDIK

BÜMED GÖNÜLLÜLER‹

BÜMED’E GÖNÜLLÜ OLARAK HUKUK DANIfiMANLI⁄I SUNAN

DAL‹N M‹DYAT

Genetik olarak hukukçu BÜMED kuruldu¤u günden beri seçkin hukukçularla çal›flarak kurumsal yap›s›n› sa¤lam temeller üzerinde yükseltmifl bir dernek. 2010 y›l›nda hukuk dan›flmanl›¤›n› ilk defa tamamen gönüllü olarak bir hukuk firmas› ve ona ba¤l› olarak bir avukat üstlendi: Midyat & Midyat Hukuk Bürosu ve Avukat Dalin Midyat. Biz de kendisini ofisinde ziyaret ettik ve hukuk bölümü olmayan üniversitemizin mezunlar derne¤ine gönüllü destek veren Av. Dalin Midyat’› yak›ndan tan›d›k.

M

idyat ad›ndan da anlafl›laca¤› gibi Mardin kökenli bir aile. Ailenin en büyük özelli¤i ise üç nesildir devam eden hukukçuluk gelene¤i. Midyat ailesinin büyük dedeleri Cumhuriyetin ilk y›llar›nda dava vekilli¤i yaparak bafllatm›fl bu gelene¤i. Dalin Midyat’›n babas› ‹stanbul’un önde gelen hukukçular›ndan Av. Fahrettin Midyat ise meslek hayat›nda 41 y›l›n› tamamlam›fl durumda. Aralar›nda a¤abeyi de olmak üzere ailede 20’den fazla hukukçu var.

22 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Yani Midyat ailesinde hukuk bir gelenek halini alm›fl, hatta genetik hale gelmifl. Böyle bir aileden gelince hukukçu olmak flafl›rt›c› de¤il. Dalin Midyat ise meslekte 10. y›l›n› doldurmufl. ‹Ü Hukuk Fakültesi’nden sonra Londra’da uluslararas› ticaret ve denizcilik alan›nda yüksek lisans yapm›fl. “‹yi ki bu mesle¤i seçmiflim. Zira manevi tatmini çok yüksek. Bafllamadan önce mesle¤in manevi anlamda bu kadar tatmin edici olaca¤›n› düflünmemifltim”

diyor Dalin Midyat. Manevi tatmine de¤er veren bir hukukçu olarak BÜMED’e gönüllü destek vermesini anl›yoruz ama ö¤reniyoruz ki biz tek de¤iliz, Midyat Hukuk Bürosu sosyal sorumluluk alg›s› yüksek bir büro. “Hukuk gönüllü destek vermeye çok uygun bir alan. Birçok dernek gönüllü deste¤ini alabilsin diye hukukçular› fahri üye yapmak ister. Benim de birkaç farkl› dernekte görevim var. BÜMED Yönetim Kurulu üyesi dostum


Umut fienol benden gönüllü destek isteyince ben de seve seve kabul ettim. ‹yi ki de kabul etmiflim, zevkle çal›fl›yorum, güzel dostluklar kazan›yorum. Büyük firmalar›n sosyal sorumluluk projeleriyle sa¤lad›¤› katk›y› biz de hukuki yard›m vererek gerçeklefltiriyoruz. Ve bununla da gurur duyuyoruz.” BÜMED’in hukuk dan›flmanl›¤›n› üstlenmesinin üzerinden neredeyse 1 y›l geçen Dalin Midyat’a BÜMED ile ilgili izlenimlerini soruyoruz ve bir hukukçu gözüyle BÜMED’i nas›l de¤erlendirdi¤ini merak ediyoruz. BÜMED çal›flanlar› hukuk dan›flman›n›n önemini ve yükünü çok iyi bilir. “BÜMED organize, güçlü ve çok aktif bir dernek. ‹flletmeleri, yat›r›mlar› olan bir dernek, her y›l yüzlerce ö¤renciye destek veriyor, üniversiteye ciddi kaynak aktar›yor. Dolay›s›yla çok büyük bir organizasyon. Ben de hukuki dan›flmanl›k ve avukatl›k görevini kabul ederken buraya önemli bir zaman ay›raca¤›m›z› biliyordum. BÜMED’in faaliyetlerini art›k ailenin de bir parças› olarak büyük bir gururla takip ediyorum. BÜMED son derece kurumsal çal›flm›fl. Bugüne kadarki yönetimler de, mevcut yönetim de ifli her zaman ehline b›rakm›fl. Burada da Bo¤aziçi Üniversitesi’nin köklü kurumsal yap›s›n›n yans›mas›n› görüyoruz.” Türkiye tart›flmal› bir hukuk devleti. Yarg› ba¤›ms›zl›¤›, sonuçlanamayan davalar, 10 y›l sonra sal›verilen tutuklular neredeyse her gün manfletlere tafl›nan konular. Demokrasinin temel flartlar›ndan olan hukuk devleti olma konusunda ne kadar yol kat etti¤imizi hukukun içinde yaflayan Dalin Midyat’a soruyoruz. “Bence hukuk alan›nda Türkiye’de çok yol kat edildi. Cumhuriyet ile birlikte büyük hukuk reformlar› yap›ld›. K›ta Avrupa’s› hukuk

sistemine entegre olduk ki böyle büyük bir de¤iflimin yerleflmesi kolay de¤ildir. Türkiye bu konuda her fleye ra¤men baflar›l› bir model oluflturmaktad›r. Ancak bu noktada en büyük görev flüphesiz uygulay›c›lara düflmektedir. Zira hukuk organik bir sistemdir, canl›d›r, de¤iflir, yenilenir. Toplum de¤ifltikçe hukuk sistemi de de¤iflir. Zaman içerisinde korunacak menfaatler farkl›laflmaya bafllar ve dolay›s›yla hukuk da o delikleri kapatarak toplumun bir düzen içinde ve hakkaniyetli bir flekilde ilerlemesi amac›na yönelir. Bu sebeple adalet duygusu geliflmifl yetkin hukukçulara büyük ihtiyaç bulunmaktad›r.” “Öte yandan belirtmek isterim ki mevzuat ve kanunlar aç›s›ndan önde gelen ülkelerden neredeyse bir eksi¤imiz bulunmamaktad›r. Kanunlar›m›z teknik anlamda doyurucu ancak uygulama aflamas›nda s›k›nt›lar yaflan›yor. Esasen kanunlar›m›z geliflmifl ülkelerdekinin hemen hemen ayn›s›, zaten kanun yap›l›rken Amerika’y› yeniden keflfetmiyoruz. Dünyadaki özellikle Avrupa Birli¤i’ndeki örneklere bakarak, ülkemiz flartlar›na uyarl›yor ve yasalaflt›r›yoruz. S›k›nt› kanun yapmakta de¤il, uygulamakta. Bu s›k›nt›lar›n bafl›nda adaletin geç tecelli etmesi geliyor. Zira çok tekrar edilen bir ifadeyle “Geciken adalet adalet de¤ildir.” Bu nedenle sistemin süratle çal›flmas› gerekiyor. Devletin adalete ay›rd›¤› bütçeyi acilen yükseltmesi laz›m. Hâkim, savc› a盤›m›z çok fazla. Altyap›m›z, özellikle yeni yap›lan adliye saraylar›yla yeni yeni olufluyor diyebiliriz. ‹stanbul’da Avrupa yakas›nda belki 10’dan fazla adliye var. fiimdi bir k›sm› Ça¤layan’da yap›m› devam eden büyük bir Adalet Saray› içinde toplan›yor. Ayn› fley Anadolu yakas› için de geçerli. Ama elbette ifl sadece bina yapmakla bitmiyor. ‹nsan hukukta en önemli faktör ama art›k kullan›lacak teknoloji

Bence hukuk alan›nda Türkiye’de çok yol kat edildi. Cumhuriyet ile birlikte büyük hukuk reformlar› yap›ld›.

de çok önemli. UYAP (Ulusal Yarg› A¤› Projesi) ad› verilen bir sistem kuruldu. Bütün dava dilekçeleri bu sistem üzerinde yer al›yor ve tüm adliyeler bu sistemi kullan›yor. Mesela avukatlar flifreleri ile sisteme girerek davalar›n›n takiplerini yapabilecekler, ilerde oturdu¤umuz yerden dava açabilecek duruma gelece¤iz. Bu teknolojik destekle birlikte birkaç y›l içinde davalarda h›zlanma görece¤imize inan›yorum.” Midyat Hukuk Bürosu özel hukukun tüm alanlar›nda dan›flmanl›k hizmet veriyor. Müvekkillerinin büyük bir k›sm›n› büyük holdingler ve uluslararas› flirketler oluflturuyor. “Koruyucu hekimlik gibi, biz de dava ya da hukuki ihtilaf ortaya ç›kmadan, kanuni sorun yaflanmadan müvekkillerimize önleyici hukuk dan›flmanl›¤› hizmeti veriyoruz. Önleyici hizmet vermek çok daha zordur, sorun ç›kmamas› için çok titiz bir hizmet vermeniz gerekir.” diyerek anlat›yor Dalin Midyat hukuk bürolar›n›n hizmetlerini. Bunun yan› s›ra Midyat Hukuk Bürosu gemi al›m sat›m›, yük zararlar› gibi deniz ticareti ile ilgili konularda da hizmet veriyor. Dalin Midyat yüksek lisans›n› Londra’da yani deniz ticaretinin kalbinde yapm›fl. ‹ngiliz mahkemeleri güvenilirlikleri ve süratleri ile tüm dünyada bilinir. ‹ngiltere hukuk sistemi yaz›l› olmayan prensipleri üzerinden yürür. Bu da Türkiye’dekinden çok farkl› bir sistem. Baflar›s› herkesçe kabul edilmifl ‹ngiliz hukuk sistemini bir de bu sistemde yüksek lisans›n› yapm›fl Dalin Midyat’dan dinledik. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 23


sistemde çeflitli ihtimaller kanun koyucu taraf›ndan önceden öngörülerek kanun maddelerine dönüfltürülür. ‹ngiltere’deki sitemde ise her olay kendine has özellikleri içerisinde de¤erlendirilir ve sistem örnekler üzerinden ilerler. Yani somut ihtilaflardan soyut prensipler temel ilkeler ç›kar›l›r. Her iki sistemin de kendine has avantaj ve dezavantajlar› vard›r ama sisteminiz ne olursa olsun sistemin iyi iflleyebilmesi için yetkin hukukçular›n varl›¤› flartt›r.” Son y›llarda hukuk, üniversite s›nav›nda dereceye giren ö¤renciler taraf›ndan en ra¤bet edilen alan olarak öne ç›k›yor. Bu da önümüzdeki y›llarda çok seçkin bir hukukçu ortam›n›n Türkiye’nin bir flans› olabilece¤ini gösteriyor. Dalin Midyat bunun Türkiye için bir flans oldu¤unu vurguluyor ve genç hukukçulara tavsiyelerde bulunuyor.

Eskiden iki dil iki insan denirdi. fiimdi ‹ngilizce bilmiyorsan›z yar›m insans›n›z. Ben hukukçu veya hukukla ilgilenen tüm genç arkadafllar›ma mutlaka ‹ngilizceyi ana dilleri gibi ö¤renmelerini tavsiye ediyorum. “‘Common Law’ da denilen ‹ngiliz Hukukunda, dava sonuçlar› üzerinden ilerleyen bir sistem vard›r. Temel prensipler içtihatlarla belirlenir ve o kurallar hukukun temelini oluflturur. Benzer davalar da belirlenen bu prensipler üzerinden yürütülür. Ancak belirtmek gerekir ki 1970’lerden itibaren onlar da baz› temel prensipleri kanunlaflt›rmaya bafllad›lar. Fakat bunu yaparken dahi temel ilke niteli¤inde kapsay›c› hükümler oluflturmaya özen gösteriyorlar. Buna karfl›l›k bizim yasalar›m›z ise Common Law sisteminden farkl› olarak nedensel yöntemle oluflturulmufl daha detayl› metinlerdir. Bu 24 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

“‹ngilizceyi anadiliniz gibi konuflabilmeniz laz›m. Eskiden iki dil iki insan denirdi. fiimdi ‹ngilizce bilmiyorsan›z yar›m insans›n›z. Ben hukukçu veya hukukla ilgilenen tüm genç arkadafllar›ma mutlaka ‹ngilizceyi ana dilleri gibi ö¤renmelerini tavsiye ediyorum. Uluslararas› ticaretin dili ‹ngilizce. Türkiye büyük bir geliflme içinde, müthifl bir ekonomik patlama yafl›yoruz. Bu nedenle iyi hukukçulara talep çok daha artacak. Dolay›s›yla iyi yetiflmifl, vizyonu olan, global düflünen ve ‹ngilizce bilen hukukçulara büyük ihtiyaç olacak.” Dalin Midyat’a son sorumuz “Bo¤aziçi’nde bir hukuk bölümü olmas›na ne dersiniz?” oluyor. “Bo¤aziçi çok köklü, çok önemli bir üniversite. En iyi ‹ngilizce e¤itimi veren üniversitelerden biri. Hukuk fakültesinin olmas› hukuk dünyas› için de büyük bir kazan›m olur.”

Lloyd’s of London Dalin Midyat’›n ‹ngiltere’de ald›¤› e¤itim ve özel ilgisi deniz ticaretinde verdi¤i hukuk dan›flmanl›¤› hizmetine yans›yor. Dalin Midyat ile sohbet ederken sigorta sektörünün do¤umu olan deniz ticareti ve deniz sigortas› denince akla ilk gelen isim olan Lloyd’dan bahsetmeden olmaz. Özellikle sigorta ve denizcilik sektöründe olup Llyod’s of London ismini bilmeyen yoktur. 1700’lü y›llarda Edward Lloyd isimli kiflinin bir kahvesi vard›r ve denizciler bu kahvede buluflur. Zamanla dünyadaki ilk sigorta sistemine giden süreç bu kahvede yaflan›r. Kahvenin sahibi Lloyds’un ismi ise hiç alakas› olmasa da deniz sigortac›l›¤›n›n temel dire¤i olan Lloyd’s of London’da yaflamaya devam etmekte. Minik kahvenin üzerinden 300 y›l geçtikten sonra Lloyd’s binas› bugün dünyan›n en önemli mimarlar›ndan Richard Rogers imzal› Londra’n›n ikonik yap›s›d›r.



Yaz›: Aylin BURAN ’02 Foto: Cihan ALDIK

‹fi YAfiAMI

“Güçlü Yönlere Odaklanal›m, Gerçekçi ‹yimserli¤i Yakalayal›m, Nas›l Yapal›m’› Konuflal›m”

Pozitif Yönetime dair...

‹dil Türkmeno¤lu ile

26 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Pozitif Yönetim: ‹flyerinde Keyifli Ortam Yaratmak adl› ikinci kitab›nda ‹dil Türkmeno¤lu ’95 hayat›m›z›n büyük bir zaman›n› kaplayan ifl yaflant›m›zda gündelik iflyeri pratiklerinde yap›lacak ufak de¤iflimlerin, olumlu bir dilin ve iyimser tutumun nas›l büyük farklar yaratabilece¤ini bilimsel verilere ve tecrübelerine dayanarak ak›c› bir dille anlat›yor. Pozitif yönetim ilkelerini benimseyen kurumlar›n gerçek hikâyelerini paylafl›yor. Kitap her ne kadar ifl yerinde pozitif yönetim ilkelerini uygulamak üzerine olsa da paylaflt›¤› bilgiler hayatlar›m›z›n her alan›nda uygulanabilecek, benimsenebilecek çok de¤erli ipuçlar› niteli¤i tafl›yor. Türkmeno¤lu ile kitab›ndan yola ç›karak pozitif yönetimi konufltuk. Çal›flanlar, yöneticiler, firma sahipleri k›saca ifl hayat›ndaki tüm oyuncular bu kitapta belirtilenleri hayatlar›nda uygulamaya bafllarsa birkaç y›l içinde bambaflka bir ifl kültürünün do¤ufluna hep birlikte flahit olabiliriz.


fl yaflam›nda pozitif yaklafl›m Bugünün ifl dünyas›nda öne ç›kan, çözüm bekleyen insan yönetimi meseleleri var. Bunlardan bir tanesi sürekli motivasyonu sa¤lamak ve performans› art›rmak, bir di¤eri yetenekleri çekmek ve elde tutmak, bir baflkas› ise inovasyon kültürünü yerlefltirmek. Asl›nda olumlu/keyifli ortamlar bunlar› do¤al olarak getiriyor. Art›k unvanlar›n ço¤unlukla bir fley ifade etmedi¤i, yüksek zamlar›n kalmad›¤› ortamlarda yöneticiler de çal›flanlar› motive edecek, coflkuyla ba¤layacak, onlar›n yaflamlar›na anlam katacak baflka fleyler bulmak zorundalar. Asl›nda baflka ç›kar› olmayan yeni bir alternatif bu. fiirketlerde pozitif yönetim ilkelerini uygulaman›n bu meselelere de çare olabilece¤ini gören büyüklü küçüklü baz› kurumlar bu yaklafl›mlar› kullanmaya bafllad›.

kurumlarda kulland›rtabilir miyiz? Sorun odakl› de¤il, çözüm odakl› yaklaflabilir miyiz? Ve bunu nas›l kurumlarda kabul edilebilir, ölçülebilir sistemler haline getirebiliriz? sorular› ile yola ç›k›yor. ‹fl yerinde keyifli ortam yaratmak mümkün mü? Kurumlar çal›flanlar›na spor salonu yap›yor, esnek yan haklar menüsü sunuyor, çal›flanlar› için e¤itimleri teknelerde yaparak e¤lenceli hale getirmeye çal›fl›yor. Hepsi ayn› yönde gayretler. Tabii bu ad›mlar›n baz›lar› bütçe gerektiriyor. Ama bu sizi engellemesin, en iyi fikirler çal›flanlar›n kendisinden gelen ve bütçe gerektirmeyen etkinlikler oluyor. ‹fl yerini çal›flanlar›n rahat edece¤i, yarat›c›, huzurlu olabilecekleri, e¤lenerek üretebilecekleri bir yer hâline getirmek hem çok önemli hem de kolay.

Art›k unvanlar›n ço¤unlukla bir fley ifade etmedi¤i, yüksek zamlar›n kalmad›¤› ortamlarda yöneticiler de ifl yerlerinde motive edecek, çal›flanlar›n›n yaflamlar›na anlam katacak baflka fleyler aramak zorundalar.

Beklenmedik detaylar, flafl›rt›c› etkinlikler ulaflmay› hedefledi¤iniz sonuca fazlas›yla katk› sa¤lar, e¤lenceye e¤lence katar. Sürpriz keyiflidir. Bir de, ne yapt›¤›n›z kadar nas›l anlatt›¤›n›z önemlidir! Tatl› dil, y›lan› deli¤inden ç›kar›r fiirkette kulland›¤›n›z iç duyurular› gözden geçirin, toplant›larda sarfedilen sözleri dikkatle dinleyin. Kulland›¤›m›z dil, y›k›c› m›, yap›c› m›?

‹fl yerinde e¤lence neden gerekli?

Bir kurum ya da kifli problemlerine odaklan›r, kendini bu yönde Son on y›lda yo¤unlaflm›fl sorgularsa, kendinde araflt›rmalara göre, e¤lenerek çal›flanlar; sürekli olarak • Daha yarat›c› olurlar. problemler bulur. Kendi varl›klar›n›, • Daha az stres yaflarlar. de¤erlerini, olumlu • Baflkalar›yla daha iyi geçinirler. yönlerini ararsa da • Müflteriye daha iyi hizmet verirler. bunlar› farkeder ve ileri • Daha az devams›zl›k yaparlar. götürür. ‹flte, Pozitif • ‹fl yerlerine daha sad›k olurlar. Yönetim’in bir arac›, • Daha uzun saatler yo¤un Olumlu/Kadrini Bilerek Sorgulama (Appreciative olarak çal›flabilirler. Inquiry - AI) denen metod bunu temel al›yor. Örne¤in bir ifl mülakat›nda “Neden o flirketten Bu yaklafl›m›n ifl dünyas›na ayr›l›yorsunuz?” yerine “Neden uygulanmas› 2003 y›l›nda Michigan Hemen yar›n bafllayabilirsiniz... bizi tercih ediyorsunuz?” denmesi K›yafet kurallar›n›, çal›flma Üniversitesi’nde do¤an Positive bile farkl› bir mesaj veriyor. Bu Organizational Scholarship saatlerini esnetmek; dinlenme fark aday›n ifli kabul etmesini son denilen çal›flmalarla daha da odalar›n›n, yemekhanelerin, derece etkiliyor. çal›flma masalar›n›n düzenini somutlafl›yor. Bu ekol, Pozitif çal›flanlara b›rakmak; ifllerin içine Psikoloji ile ‹flletme’yi birbirine oyunlar, yar›flmalar katmak, çeflitli Mülakatlardan söz etmiflken, yak›nlaflt›r›p; vicdan, merhamet “iyimser” adaylar› tercih etmek, ve araçlarla iletiflim duvarlar›n› gibi kavramlar› ifl dünyas›na çal›flanlar› “iyimserlik” konusunda olabildi¤ince kald›rmak; birlikte yeniden kar›flt›rabilir miyiz? kutlama yapmak ifl ortam›n› daha gelifltirmek de çok önemli; ‹yimserli¤i bir yetkinlik olarak ortaya ç›karabilir miyiz? ‹nsanlar›n s›cak yaparak çal›flanlar› biraz daha do¤rudan sat›fl baflar›s›n› en az %30 etkiliyor. rahatlatabilir. yetkinliklerini, güçlü yönlerini Pozitif yönetim ilkelerini k›saca problemler ve eksiklikler yerine güçlü yönlere odaklanmak, kulland›¤›m›z dilin olumlu olmas›na dikkat etmek, iflyerinden keyif al›nabilecek f›rsatlar yaratmak, gerçekçi bir iyimser olmak, sevgi, merhamet gibi duygular›n da ifl yaflant›s›n›n birer parças› oldu¤unu kabul etmek olarak özetleyebiliriz.

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 27


Pozitif psikoloji Kendimizi Pozitif psikolojinin tarihi çok yeni. Pozitif psikoloji, Martin de¤erlendirirken, “ayn› Seligman taraf›ndan, 1998’de insanlarda neyin yanl›fl olaya herkes bu tepkiyi verir oldu¤una de¤il, neyin do¤ru oldu¤una vurgu yapan yeni miydi” diye düflünmek ve psikoloji ak›m› olarak tan›t›ld›. “‹fllemeyenler” yerine d›flar›dan referans noktas› “iflleyenler”e, insanlardaki “sorunlar” yerine, “güçlendiren bulmak önemli. özellikler”e odaklan›r. Asl›nda, Pozitif psikoloji, her Kültürel boyutun yan›nda, ne kadar yeni bir ak›m olarak alg›lansa da kökleri uzmanlar kötümserli¤i evrimle de Yunan filozoflar›na dayand›r›labilir. Tabii bu yorumlamaya çal›flm›fl ve insanlar›n noktada pozitif psikolojinin bir bilim alan› asl›nda kötümser olmay› tarih oldu¤unu vurgulamak ve pozitif düflünmeyi boyunca ö¤rendiklerini söylemifl. ö¤ütleyen di¤er popüler yaklafl›mlardan Survival of the fittest! Kötümser ay›rmak gerekiyor. ‹yimserlik ise bu olanlar, karfl›dan gelecek fleyin yaklafl›m›n alt›ndaki önemli ‹yimserlik tehlike olabilece¤ine inananlar, bafll›klardan bir tanesi. nedir? Nas›l hayatta kal›yor. E¤er iyi bir bilgiyi iyimser olunur? göz ard› edersek -ki bu iyi bir ifl ‹yimserlik pozitif yönetimi teklifi, güzel bir bak›fl, bir iltifat uygulayanlar›n odakland›¤› olabilir- sonradan en kötü ihtimalle yetkinliklerden. Bir bak›fla göre, piflman oluruz; ama kötü bir Pozitif Yönetim iyimserler ve kötümserler bilgiyi yok sayarsak -bir tehdit, - ‹fl Yerinde aras›ndaki fark, bafllar›na gelen dedikodu, olumsuz kan de¤erleri, Keyifli Ortam tehlike- iflimizi kaybetme, üzülme Yaratmak, Elma olaylar› nas›l tan›mlad›klar›nda. Araflt›rmalara göre, iyimserler ama en kötüsü yaflam›m›z› Yay›nevi’nden bafllar›na gelen engellerin geçici kaybetme ihtimalimiz var. ç›kt›. Kitapta ve sadece o olaylarla s›n›rl› Türkiye’den ve Do¤al tehditler, ekonomik dünyadan birçok oldu¤unu, kiflisel gayret ve güçleriyle engelleri aflabileceklerini tehditler, sosyal tehditler insanlar› flirketten gerçek düflünürler. Düflerlerse kolayca daha korumac› olmaya sevk ediyor uygulamalar da kalkarlar. fakat ilginçtir ki ekonomik olarak paylafl›l›yor. çok daha iyi flartlarda, çok daha iyi kurumlarda çal›flan insanlar›n da o kadar çok korkacak, aç›k arayacak bir ihtiyaçlar› olmasa da hep “eksi¤e odaklanan problem çözme” yaklafl›mlar› var. Oysa ki güçlü yönler bizi uçuracak olanlar... Kiflileri “kaç” ya da “savafl” karar›na iten, seçenekleri k›s›tlayan negatif duygular›n tersine, pozitif duygular, düflünme ve harekete geçme kapasitemizi art›r›yor. Bu nedenle, afl›r›ya kaçmadan “iyimser olmak”, ifl yerlerinde “tak›m oyuncusu olmak”, “stratejik düflünebilmek” gibi yetkinliklerin aras›nda say›lmaya baflland›. Güçlü yönünü bilmeyen insan kendini nas›l ortaya koyabilir? Ço¤umuz iyi yönlerimizi, farkl›l›klar›m›z› bilmiyoruz. Tan›m›yoruz. Geri bildirim alam›yoruz. Konuflulmuyor ki... Ö¤retmenlerimiz hep haylaz çocuklar›n velisini okula ça¤›rmad› 28 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Kiflileri “kaç” ya da “savafl” karar›na iten, seçenekleri k›s›tlayan negatif duygular›n tersine, pozitif duygular, düflünme ve harekete geçme kapasitemizi art›r›yor. Bu nedenle, afl›r›ya kaçmadan “iyimser olmak”, ifl yerlerinde “tak›m oyuncusu olmak”, “stratejik düflünebilmek” gibi yetkinliklerin aras›nda say›lmaya baflland›.

m›? Anne babalar›m›z karnedeki sekiz iyi not yerine, iki tane k›r›k nota odaklanmad› m›? ‹fl yerlerinde performanslar›m›z de¤erlendirilirken hep eksik yönlerimiz not al›nmad› m›? Elbette, sorunlar, eksikler daha bask›n, daha can s›k›c›. Bu yüzden dikkat çekiyorlar. Güçlü yönlerimizi gölgeliyorlar. BUmanzara seminerlerinde de ö¤rencilere hangi özelliklerini gelifltirmek istediklerini soruyorum. Gelen yan›tlar: Kilo verece¤im, Almanca ö¤renece¤im vs. “Peki, en iyi üç özelli¤inizi say›n” diyorum. Sayam›yorlar. B›rak›n ö¤rencileri, yetiflkinler dahi buna seminerlerde cevap veremiyorlar. Güçlü yönünü bilmeyen insan, hangi alanda parlayabilir, kendini nas›l ortaya koyabilir? fiimdi biz bir flirket kurmaya kalksak neleri yapamayaca¤›m›z› sabaha kadar konuflabiliriz. Ama öne ç›kan yönlerimizi ortaya koyup “Biz burada ne fark yaratabiliriz?” dersek yol alm›fl oluruz. Pozitif yönetim bunu öneriyor asl›nda. Güçlü yönlere odaklanal›m. Gerçekçi bir


iyimserlik yakalayal›m ve “nas›l çözelim diye bakal›m. Bu arada yapal›m”› konuflal›m. Yolda da dilimize dikkat edelim. Bence giderken önümüze bir engel bu ilkelerin iflyerlerinde oldu¤u ç›karsa da o noktada birbirimizi kadar, kamu ve STK’larda özellikle suçlamak ve eksiklikleri uygulanmas› gerekiyor. Çal›flma görmek yerine ortam›nda mutsuz olan birinin ‹yimserlik ve elimizdeki topluma art› de¤er katmas› çok Sat›fl Baflar›s› ‹liflkisi imkânlarla zor. fiirketler için bu geçerliyken bunu kamu çal›flanlar› ve STK’lar›n • Kuzey Amerika’da farkl› nas›l çarpan etkisi çok daha büyük. sektörlerde, iyimserlerin sat›fl performans› kötümserleri ortalama Pozitif yönetimi uygulamayan %20 ile %40 aras›nda geçmifl. kurumlar› gelecekte nas›l bir • Sigorta sektöründeki sat›fl performans›nda, çal›flan profili bekleyecek? iyimser sat›fl elemanlar› kötümserleri %37, afl›r› Aç›k bir flekilde görüyoruz ki iyimserler ise afl›r› kötümserleri %88 oran›nda mülakatlarda insanlar›n maafl geçiyorlar. Ayr›ca kötümser sat›fl elemanlar›n›n ifli kadar sorduklar› fleyler b›rakma olas›l›¤› iyimserlerden iki kat daha fazla. çal›flma ortam›, çal›flma Bu oran afl›r› kötümserler ve afl›r› iyimserler saatleri, kendilerine karfl›laflt›r›ld›¤›nda üç kat›na ç›k›yor. baflka hangi imkânlar›n • Gayrimenkul sat›fl›nda, iyimserler, kötümserlerden sunuldu¤u. Art›k en %33 daha iyi sat›fl yap›yorlar. iyi elemanlar› • Otomotiv sektöründe, iyimser sat›fl elemanlar› referans yöntemi ile kötümserlerden %20, iyimser sat›fl müdürleri, kötümser buluyoruz çünkü sat›fl müdürlerinden %27 daha fazla sat›fl yap›yor. birbirini tan›yan, • Telekom’da, afl›r› iyimserlerle afl›r› kötümserler aras›ndaki iyi iletiflim kuran, sat›fl performans› fark› %39. birbirini • Bankac›l›k sektöründe, iyimserler, ortalaman›n alt›nda destekleyerek performans gösterenlerden %25 daha iyi. coflku içinde • ‹dil Türkmeno¤lu’nun da Türkiye’de yapt›¤› araflt›rmada ulaflt›¤› çal›flan insanlara sonuçlar benzer: Sat›fl iflinde özellikle iyimserler daha baflar›l›.

ihtiyaç var. Bu ilkeleri benimsemeyen kurumlar e¤er iyi para veriyorlarsa sadece kariyer odakl› insanlar› belli bir noktaya kadar çekmeye devam ederler fakat çal›flan daha sonra ya kendine daha iyi para veren kuruma gider ya da ayn› paray› al›p daha rahat çal›flaca¤› bir yeri tercih eder. Olumlu duygular ne yap›yor? • Dikkati ve düflünce kapasitesini gelifltiriyor. • Olumsuz duygular›n fizyolojik etkisinin tam tersini yap›yor. • Dayan›kl›l›¤› ve kifliler aras› iliflkileri güçlendiriyor. • Depresyonu önlüyor. • ‹yilik hali, çok daha iyi olmay› sa¤l›yor. Di¤er bir deyiflle olumlu duygular, iyilik halini geometrik olarak art›r›yor. • Sakinlik ve iyimserlik getiriyor.

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 29


Miço.

S‹V‹L TOPLUM

Yaz›: Prof. Dr. Gülen AKTAfi - Prof. Dr. Ifl›n BENG‹ - Doç. Dr. Ya¤mur DEN‹ZHAN

Ayfle ile Fatma güneflleniyorlar....

Üniversitemizde hayvanlar›n ve bitkilerin haklar›n› koruyan bir STK: Her zaman gururla söyledi¤imiz gibi Bo¤aziçi birbirine sayg› ile birlikte var olman›n mekan›d›r. Buray› ve bizleri farkl› k›lan bu bilinçtir. Bu kampusta sadece insanlar de¤il hayvanlar ve bitkiler de sayg› ve sevgi görür. Bu nedenle hala ‹stanbul’un ortas›nda do¤a ve insan›n birlikte huzur içinde yaflad›¤› en zengin ortama sahibiz. Elbette bu zenginli¤in korunmas› için fark›ndal›¤›n artmas› ve gönüllü desteklerin ço¤almas› gerekiyor. Bundan tam 10 y›l önce kurulan HAYAT iflte bu zenginli¤in korunmas› için çal›fl›yor. HAYAT’›n 10 y›ld›r gerçeklefltirdiklerini Yönetim Kurulu üyelerinden Prof. Dr. Gülen Aktafl, Prof. Dr. Ifl›n Bengi ve Doç. Dr. Ya¤mur Denizhan bizler için kaleme ald›.

B SKP- Dostlar›m›z...

Yeni ailesine kavuflturdu¤umuz Tripodumuz... 30 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

o¤aziçi Üniversitesi kampusu 12 milyonluk ‹stanbul’un ortas›nda insanlar için oldu¤u kadar hayvanlar ve bitkiler için de bir vaha özelli¤i tafl›makta. ‹stanbul’da yok olmaya yüz tutmufl kirpiler, bülbüller, kaplumba¤alar, zoraki göçmen yeflil papa¤anlar ve tabii ki kediler ve köpeklerin yan›nda, kimi ta Amerika’dan buralara getirilmifl k›z›l çam a¤açlar›, kimi de Bo¤az’›n yamaçlar›ndan silinmeye yüz tutmufl buralar›n yerlisi f›st›k çamlar›, erguvanlar ve mor salk›mlar, biz Bo¤aziçililer gibi bu vahaya s›¤›nm›fllar. Ama onlar›n da bu vahan›n kendisi ile birlikte korunmas›, onlar›n da yaflam haklar›n›n güvence alt›na al›nmas› gerekiyor. Çünkü HAYAT ancak birlikte yafland›¤›nda güzel! Zaten do¤an›n bu birlikteli¤i, Bo¤aziçili olarak bizim de devrald›¤›m›z miras. Bu amaçla bir araya gelen

HAYAT

Köpeklerimizi güden Boremiz...

biz Bo¤aziçi Üniversitesi’nden bir grup ö¤retim üyesi, l4.01.2001 tarihinde HAYAT Hayvanlar› ve Do¤ay› Koruma Derne¤i’ni kurduk. Yola ç›karken tabii ki ilk hedefimiz acil ihtiyaçlar› içinde kedi ve köpeklerimizin sa¤l›kl› ve çevreye zarar vermeyecek biçimde yaflamlar›n› sürdürmelerini sa¤lamakt›. Savurgan bir bak›flla ilk anda “bunlardan nas›lsa çok var”, hatta “bunlardan gere¤inden fazla var” diye görülebilen “sokak” kedi ve köpeklerimizin asl›nda yok olmas›na ramak kalm›fl narin bir dengenin kal›nt›s› oldu¤unun fark›ndayd›k. Çevremiz “nas›lsa var” diye kabul etti¤imiz böylesi yaflamsal zenginliklerin asl›nda ne kadar kolay yitirilebildi¤inin örnekleri ile doluyken, bu hassas dengeyi sürdürebilmek için son derece bilinçli ve yo¤un çaba gerekiyordu. Acil bir koruma ve kurtarma dürtüsünün ötesinde, akademik kimli¤imiz bize günü

kurtarmak yerine, kal›c› ve kapsay›c› çözümler üretmenin bu amaca hizmet edece¤ini söylüyordu. Bu çözümlerin gerçeklefltirilebilmesi ve sürdürülebilmesi de insana yat›r›m yapmay›, yani kendi mesleki alanlar›m›za ek olarak bu konularda da e¤itim faaliyetlerine giriflmemizi gerektiriyordu. On y›l çok çabuk geçti, yapt›klar›m›z yapmak istediklerimizin yan›nda çok az kald›! Gene de dönüp bakt›¤›m›zda, bu yolda bir iki ad›m da olsa ilerleyebildi¤imizi görüyoruz. 12 y›l kadar önce kampusta bulunanlar Güney Kampus’ta Mühendislik binas›n›n önünde yaflayan sar› köpe¤i, hepimizin dostu Sar›k›z’›m›z› belki hat›rlar. K›z›m›z bir gün aniden kaybolmufltu. Tüm aramalar›m›za ra¤men bir izine rastlayamam›flt›k. Aradan aylar geçtikten sonra, boynunda bir iple, bütün tüyleri


Eflsiz kampusumuzun do¤al hayat›n›n zenginli¤inin devam› için çal›flan HAYAT’a destek vermek kampusumuzun gelece¤ine destek vermek demek. dökülmüfl, her taraf› yaralarla kapl›, periflan bir halde “evine” dönmüfltü k›z›m›z. ‹p, boynuna görülmeyecek kadar gömülmüfltü. Sar›k›z›m›z, güçlükle nefes al›yordu. Vücudunda, darbe izleri ve kesikler vard›. O güzelim sar› tüyleri gitmifl, elimizi ona sürdükçe topak topak dökülüyordu. Gözlerinin feri sönmüfltü. Tedavisini üstlenen veteriner, Sar›k›z›m›z›n devaml› boynunu kesen o iple ba¤l› tutuldu¤unu ve muhtemelen dövüfltürüldü¤ünü söylemiflti. Sar›k›z›m›z yaflad›¤› onca korkunç fleye ra¤men, yaflama tutunmaktan vazgeçmemifl, bizlerle birlikte, evinde, tekrar HAYAT’a dönmüfltü. ‹flte bundan on y›l önce HAYAT derne¤i, kampustaki köpeklerin -yeni yasan›n öngördü¤ü gibido¤al ortamlar›ndan uzaklaflt›r›lmadan, sa¤l›kl› ve çevreye zarar vermeyecek flekilde bak›labilecekleri bir park›n, Sar›k›z’›n an›s›na kurulmas› ile somutluk kazand›. O günden bugüne, üyelerimizin verdi¤i aidatlar ve hay›rseverlerin de¤erli

ba¤›fllar› sayesinde, say›s›z kedi ve köpek bak›ld›, afl›land›, k›s›rlaflt›r›ld›. Ciddi maddi k›s›tlara ve olanaks›zl›klara ra¤men, Sar›k›z park›nda korumam›z alt›nda bulunan kampus köpeklerinin ve kedilerinin hiçbir yerde efline kolay kolay rastlanamayacak bir özen, sevgi ve ilgiyle bak›ld›¤›n› iftiharla söyleyebiliriz. Park›m›z›n sembolü haline gelen, Kurban Bayram›’ndan azad al›nma, rasta kürklü koçumuz ise, ömrü vefa etti¤ince yaflam›n› di¤er park sakinleriyle paylaflmakta. Her kedimizin, her köpe¤imizin, hatta mart›lar›m›z›n, b›ld›rc›nlar›m›z›n, tüm hayvan dostlar›m›z›n ayr› ayr› öyküleri var, belleklerimizde yer eden. Her ne kadar, bu dostlar›m›za elimizden gelen en iyi imkanlar› sunmaya çal›fl›yor, sevgimizi onlarla paylafl›yorsak da, bizim verebilece¤imizden daha fazla sevgi ve ilgiyi bulmalar› için tek flanslar› olan sahiplendirme projemizi de kutlamakta oldu¤umuz 10. y›l›m›zda hayata geçirdik.

Sar›k›z ve Aflk›m kampusta sevdikleriyle...

Ama bunlar›n d›fl›nda kalan alanlarda da baz› somut sonuçlar ald›k. Her ne kadar uzun vadeli hedeflerimiz aras›nda bulunan kampuslar›ndaki flora ve faunan›n dökümünü ç›kartmak ya da bir “Bo¤aziçi Arboratumu” kurmak projelerinin henüz yan›na yaklaflamasak da, Güney kampusun floras›n› mütevaz› bir ölçüde özetleyen “Bo¤aziçi Üniversitesi’nde Sonbahar: Güney Kampüs Floras›” adl› bir yay›n çal›flmas›na ön ayak olduk.

Ayr›ca gene gönlümüzün istedi¤inin çok gerisinde kalmakla birlikte, canl›ya ve birlikte yaflamaya sayg› bilincini gelecek kuflaklara aktarmak için baz› çal›flmalar yapabildik. Gönüllü ö¤rencilerimiz, baz› belediyelerin yard›m›yla ilkokul ö¤rencilerine hayvan sevgisi ve yaflama sayg› konular›n› iflleyen müzikli tiyatro gösterileri sundular. Ve üç dernek üyemiz, bir dönem bu bilinci üniversite düzeyinde felsefi ve bilimsel olarak ele alan “Sistem, birlikte var olma ve iletiflim” bafll›kl› bir ders verdiler. E¤itim programlar›m›z›, üniversitemizin gönüllü ö¤rencileriyle haz›rlad›¤›m›z bir program çerçevesinde ilkö¤retim ö¤rencilerine de tafl›d›k. Ö¤rencilerimizle birlikte özgün oyunlar yazd›k, oyunlar›m›za özgün müzikler besteledik. Böylelikle bir taraftan ilkö¤retim ö¤rencilerini canl› haklar› konusunda e¤itirken bir taraftan da gönüllü üniversite ö¤rencilerimize bu konularda fark›ndal›k kazand›r›yorduk. Geriye dönüp bakt›¤›m›zda HAYAT’›n kurucular› ve üyeleri olarak kurulufl tüzü¤ümüzde belirledi¤imiz amaçlara yönelik yapt›¤›m›z çal›flmalar›n kapsay›c› oldu¤unu görüyoruz. Bundan sonraki hedefimiz üniversitemize yak›fl›r bu gibi faaliyetlerin daha yayg›n ve kal›c› olmas›n› sizlerin katk›s›yla sa¤lamak. HAYAT›m›z› ve hayvan dostlar›m›z›n HAYAT›n› ancak sizlerle daha da güzellefltirebiliriz. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 31


Yaz›: Fulya fiAH‹N ’99

BÜMED’DEN

l› olmak ömür boyu Bo¤aziçili olmakt›r

Kuruldu¤u günden beri ö¤rencilere verdi¤i destekle bir fenomen haline gelen BUmanzara gönüllü grubu bugüne kadar Kilyos Kampüste yaflayan tam 991 Bo¤aziçi ö¤rencisini BUma’s› ile bir araya getirmifl durumda. Bu örnek baflar›n›n devam› Bo¤aziçi kültürünün devam› demek. BUmanzara’y›, BUmalar› ve Bo¤aziçililerin gruba nas›l destek verebileceklerini gruptan Fulya fiahin ’99 kaleme ald›.

M

anzara’da bir arkadafl›n›zla ders aras›nda elinize bir çay al›p ›s›nmaya çal›flarak muhabbet ettiyseniz o an için gerçek bir Bo¤aziçilisinizdir. Peki, ne zaman “o an için Bo¤aziçili” daha da öteye geçip “ömür boyu Bo¤aziçili” olur? Okulun ona katt›¤› sorumluluk ve duyarl›l›k kimli¤ini kullanarak yeni Bo¤aziçililere ve çevresine örnek bir rol model oldu¤u zaman. BUmanzara ekibi, 2007 Kas›m ay›nda bu kimli¤i kullanmak üzere mezunlardan Deniz Veral ’86 baflkanl›¤›nda BÜMED çat›s› alt›nda bir araya geldi. Bir arkadafl›m›n gönderdi¤i e-posta’da Kilyos Sar›tepe Kampüsü hakk›nda yaz›flmalar› gördü¤ümde bu hayale ben de ortak olmak istedim. O dönemde Sar›tepe Kampüsü yeni kurulmufltu. Her yeni kurulan kampüs gibi Sar›tepe için daha yap›lacak çok fley vard›. Ö¤renciler Bo¤aziçi’ne gelip, flehir merkezinden uzak Kilyos’ta, Haz›rl›k s›n›f›n› okumaktan mutsuzdu. Kendi flehirlerinde baflar›lar›yla y›ld›zlaflm›fl bu ö¤renciler kendilerini yaln›z ve d›fllanm›fl hissediyorlard›. Yeni bir s›nav stresi “Proficiency” her geçen gün gitgide büyüyen afl›lmas› zor bir kabusa dönüflüyordu. Hemen bir yol haritas› çizip kendi içimizde çal›flma ekipleri oluflturduk ve 2 haftada bir BÜMED’de toplant›lar yapmaya bafllad›k. Amaç Sar›tepe 32 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Kampüsü’nün Bo¤aziçi kültürünün içinde önemli bir yer edinmesini sa¤lamakt›. Bunun için de bu ö¤rencilerin flehre ve okula aidiyetlerini güçlendirmeli ve Proficiency’yi kazanmaya giden yolu kolaylaflt›rmal›yd›k. Ö¤rencilere en iyi rol model mezunlar›m›zd›. ‹lk etapta mezunlar›m›z (BUma) ile ö¤rencilerimizi efllefltirdik. Düzenli olarak görüflmeye bafllad›lar, onlara aktar›lanlardan Sar›tepe’deki hayat› daha yak›ndan takip edebiliyorduk. Gel zaman git zaman, çal›flma ekiplerimizin projeleriyle ve BÜMED’in iletiflimden tan›t›ma kadar verdi¤i destek ile BUmanzara, Sar›tepe’nin vazgeçilmezi oldu. 2007-2008 y›l›nda 120 ö¤rencimiz vard›. 2010-2011’de ise 320 ö¤renciye ulaflt›k. Bugüne kadar 991 ö¤rencinin BUmas› oldu. Kilyos’ta birçok kariyerinin zirvesinde sanatç›, ifl adam›, yazar a¤›rlad›k, art›k gelenekselleflen piknik, parti organizasyonlar› yapt›k. ‹stanbul’u tan›tan flehir gezileri düzenledik. Proficiency için uzman görüflleri al›nd›, Proficiency e¤itmenleri, Yadyok kadrosu ile iletiflime geçildi. Ö¤rencilerle iletiflimimizi güçlendiren mezun gönüllülerimiz, BUmalar›m›z ve BÜMED her organizasyonda yan›m›zdayd›lar. Yetinmedik, Kilyos koflullar›n› iyilefltirmek için kampüs yetkilileri ile ortak projeler gerçeklefltirdik. Tüm tan›t›mlar›m›z› gerçeklefltirmek için duyurular, afifller, logolar tasarlad›k, ilanlar verdik.

‹letiflimimizi ve yap›lan iflleri bir sistem alt›nda yönetmek için www.bumanzara.org sitesini kurduk. Her geçen gün yap›lan etkinliklerle, projelerle ailemiz büyüdü. H›z›m›z› art›rarak devam etmek, daha büyük projelere imza atmak için art›k daha büyük heyecan duymaya bafllad›k. BUmanzara gönüllüleri sadece BUmalardan de¤il, bir ö¤renci ile birebir iletiflim kurmasa da, sorumluluk ve duyarl›l›k kimli¤ini kullanarak BUmanzara projelerini gerçeklefltiren ve projelere sponsorluk eden gönüllülerden de oluflmaktad›r. Bütün bu harika iflleri gerçeklefltiren ve önümüzdeki dönemin efsane projelerine imza atacak bu çal›flma ekiplerini sizlere yak›ndan tan›tmak istiyoruz. Bo¤aziçi’nin sizlere katt›¤›, sizi siz yapan, sizi “ömür boyu Bo¤aziçili” k›lan iç sesinize kulak verin, gelin katk› sa¤layabilece¤iniz size en yak›n ekibe kat›l›n. Sizi bu heyecan› paylaflmaya davet ediyoruz. Ekiplere kat›lmak için www.bumanzara.org BUmanzara sitesi üzerinde bulunan mezun baflvuru formunu doldurmufl olman›z ve bu formda kulland›¤›n›z e-posta adresiniz ile ilgilendi¤iniz ekibin e-posta adresine sadece isim ve soy isminizin yaz›l› oldu¤u bir mesaj atman›z yeterli olacakt›r.


Geniflleme ve ‹yilefltirme Ekibi

Mezun-Ö¤renci ‹liflkileri Ekibi

bumanzara-genisleme-subscribe@yahoogroups.com

bumanzara-buma-subscribe@yahoogroups.com

• BUmanzara grubu benimsedi¤i misyon do¤rultusunda Bo¤aziçi mezunlar›yla genifllemeye devam etmektedir. Bundan tüm grup üyeleri sorumludur. • Genel olarak geniflleme yöntem ve çal›flma prensiplerin belirlenmesi • Geniflleme s›ras›nda ç›kabilecek problemleri ve Grup imaj›n› olumsuz etkileyecek sorunlar› önceden tespit edilip çözüm yöntemlerinin ve prensiplerinin belirlenmesi (Risk Yönetimi) • Grup üyelerinin fark›ndal›¤›n› art›racak yay›n ve çal›flmalar›n paylafl›lmas›ndan sorumludur.

‹letiflim ve Tan›t›m Ekibi bumanzara-tanitim-subscribe@yahoogroups.com • BUmanzara alg›s›n› güçlendirecek BUmanzara kurumsal kimli¤inin yönetilmesi • ‹letiflim ve Tan›t›m ekibinin hedef ve ifl plan›n›n belirlenmesi • BUmanzara grubu iç ve d›fl iletiflimi için gerekli duyurular›n haz›rlanmas› • Medya ve Sosyal Medya iletifliminin yönetilmesi • BUmanzara kimli¤ini grup içinde ve d›fl›nda düzenlenecek çeflitli organizasyonlarda güçlendirmekten sorumludur.

• BUmalarla ö¤renciler aras›ndaki eflleflmelerin yap›lmas› ve iletiflimin takibinin yap›lmas› • BUmalarla ö¤renciler aras›ndaki rehberli¤in prensiplerini belirleme ve geribildirimler do¤rultusunda iyilefltirmesi • BUmalarla ö¤renciler aras›nda ç›kacak sorunlarda ilk kontak noktas› olarak e¤er kendi yetkinli¤i içinde ise çözüm üretilmesi de¤ilse sorunu “Dan›flma Kurulu”na ileterek ve onlar›n önerece¤i çözüm do¤rultusunda gerekli ad›mlar›n at›lmas› • Mezunlardan ve ö¤rencilerden gelen geri dönüfllerin raporlanmas› ve aksiyona çevirilmesi için di¤er ekipler ile paylafl›lmas›ndan sorumludur.

Sosyal Etkinlikler Ekibi bumanzara-sosyal-subscribe@yahoogroups.com • Kilyos Kampüsünde kalan ö¤rencilerin daha etkin ve verimli zaman geçirebilmeleri • Çeflitli sosyal aktivitelerle kendilerini gelifltirmeleri • Yaflad›klar› çevreyi, ‹stanbul’u tan›malar› • Çevrelerine daha duyarl›, ilgili bireyler olabilmeleri için okul ve kampüs yönetimi ile beraber gerekli ortam›n sa¤lanmas› ve etkinlikler düzenlenmesinden sorumludur.

Kilyos Kampüsü Fiziksel fiartlar› ‹yilefltirme Ekibi

Teknoloji Ekibi

bumanzara-kampus-subscribe@yahoogroups.com

bumanzara-tanitim-subscribe@yahoogroups.com

• Kilyos Kampüsünde kalan ö¤rencilerin günlük al›flverifl ihtiyaçlar›n› karfl›layabilmeleri, sorunlar›na en h›zl› ve etkin çözümün bulunmas› için kampüste ambulans bulundurulmas› Kampüsten okula servis flartlar›n›n iyilefltirilmesi • Sosyal olanaklar›n fiziksel flartlar›n›n iyilefltirilmesi (spor, kütüphane vb.) • Güvenlik flartlar›n›n iyilefltirilmesi için okul ve kampüs yönetimi ile projeler gelifltirmek ve kaynak bulmaktan sorumludur.

• Grup veritabanlar›n›n yönetilmesi • Web sitesinin tasarlanmas› ve yönetimi • Yahoogroups’lar›n yönetimi • BUmanzara mail hesaplar›n›n takibi ve mailler ile ilgili ifllemlerin yap›lmas› • BUmanzara grubu ve çal›flma ekiplerine ilerde de gerekebilecek teknolojik konularda destek ve dan›flmanl›k yap›lmas›ndan sorumludur. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 33


a d a y n ü d ” l a m r l o › n s i a “Yen ›mlar›m›z› n ? r z › i t ¤ a e y c e r i d n e l r e ¤ de EKONOM‹

Yaz›: Ayla GÜRLEYEN ’89 Foto: Cihan ALDIK

Ekonomistler taraf›ndan daha önceden do¤ru bildiklerimizle pek örtüflmedi¤i için “yeni normal” diye tan›mlanan; faizlerin düfltü¤ü, geliflmekte olan ekonomilerin risklerinin geliflmifl ekonomilerin risklerinden daha az oldu¤u, Merkez Bankas›’n›n para basmas›n›n ve ekonomiye devlet müdahalesinin konufluldu¤u günümüz koflullar›nda Türkiye’nin ilk özel fon yönetimi flirketlerinden Arma Portföy’ün kurucu ortaklar› Ahmet Dedehay›r ’86 ve Murat Gülkan ile “yeni normal” dünyada yat›r›mlar›m›z› nas›l yönlendirece¤imizi ve özel fonlar› konufltuk.

34 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Ahmet Dedehay›r

“Y

eni normal” dünyada Türk insan›n›n yat›r›m al›flkanl›klar› nas›l de¤iflecek? Türkiye’de çok uzun y›llard›r var olan yat›r›m al›flkanl›klar›n›n art›k de¤iflmesinin zaman› geldi de geçiyor bile. Yüksek faizden kolay para kazanmak art›k mümkün de¤il. Fon yönetim endüstrisinin yetersizlikleri de maalesef artan bir yo¤unlukla yat›r›mc›lar nezdinde sorun yaratmakta. Düflük performans ve yüksek yönetim ücretlerinden kaynaklanan müflteri ma¤duriyeti nedeniyle toplam fon tutar› da

Murat Gülkan

maalesef büyümemektedir. Bu durumun s›kl›kla bas›nda yer almaya bafllamas› da, sektörün ivedilikle bir çözüm aray›fl›na girmesini gerektirmektedir. ARMA Portföy olarak, fon sektöründeki yeni geliflmelere öncü olaca¤›m›za inan›yoruz. Türk insan›n›n art›k yabanc› para cinsinden borcu veya bir harcamas› yoksa kendi mevcut nakit birikimini Türk liras› d›fl›nda baflka bir ülkenin para biriminde tutmas›n›n da ne kadar yanl›fl oldu¤unu senelere bakt›¤›m›zda görüyoruz. Maafl al›n›r al›nmaz yabanc› bir para cinsine çevrilirdi, bu dönemleri hat›rl›yorum, eskiden de hiç kazanm›yor muydu yani? Seneler içinde bakt›¤›m›zda yabanc› para cinsinden tutulan mevduat hep kaybetmifltir. 1994 ve 2001


senelerinde Türk liras› iki defa çok sert de¤er kaybetti. Onun getirdi¤i bir afl›r› ihtiyat ve temkinli durufl var. Döviz mevduat d›fl›nda Türk liras› mevduatta durum nedir? Eskiden tatl› faiz karlar› vard› Türkiye’de. Hazine bonosuna ya da mevduata paras›n› yat›ranlar, %50, %80, %30-40 faiz geliri elde ediyordu. Dolay›s›yla da baflka hiçbir fley yapmas›na gerek yoktu. Geldi¤imiz noktada ise senelik faizler %7 civar›na gerilemifltir. Bu gerileyen faizlerin çok uzun müddet düflük kalaca¤›n› (belki 1-2 puan artabilir) ama hiçbir zaman o tatl› faiz karlar›n›n olmayaca¤›n› düflünüyoruz. Türkiye’de borsa kimler için gerçek bir yat›r›m? Profesyoneller için. Yat›r›mc›lar hiçbir surette borsayla tek bafl›na ilgilenmemeli. Paralar›n› profesyonellere emanet etmeliler, fonlara yat›r›m yapmal›lar. Borsada 300 küsür tane flirket kuruldu flu an. Bir amatör yat›r›mc›n›n hangi flirketin hissesini al›p sataca¤›n›, hele ki hangi fiyattan al›p hangi fiyattan sataca¤›n› bilmesine imkân yok. Bugünkü karmafl›k finans piyasalar›nda amatör yat›r›mc›lar›n tek bafl›na borsada hisse senedi al›p satmas› için deli olmas› laz›m. Yani bu kumara giriyor. Amatör bir yat›r›mc›n›n böyle bir donan›m› olamaz. ‹leriye dönük hangi flirket temettü verecek, fiyat hareketleri, birleflme ve sat›n almalar, bunlar›n hiçbirini tek bafl›na analiz etme imkân›na sahip de¤il amatör yat›r›mc›. Tabii ki kazanabilir de ama rulette kazanma flans› daha fazla. Dünya borsalar›n› düflündü¤ünüzde Türk yat›r›mc›lar için neler söyleyebilirsiniz? Bu düflük faiz ortam› yat›r›mc›lar›n çok irrasyonel risk getiri tercihleri kullanmalar›na yol aç›yor. Bak›yorsunuz, faizden flikayetçi oldu¤u için Türkiye içinde

bulabilece¤i daha makul alternatifleri incelemek yerine risk spektrumunun öbür afl›r› ucuna atlay›p yurtd›fl›nda hisse senedi al›p sat›yor, döviz al›m sat›m› çok yayg›nlaflt› son y›llarda ve bunu çok kald›raçl› yap›yor. Yani kredi kullanarak yap›l›yor. Bunlar› yaparken tabi yat›r›mc›n›n flunu düflünmesi laz›m: Ben orada bunlar› al›p satarken di¤er yat›r›mc›n›n bilmedi¤i neyi biliyorum da bu fiyat yanl›fl fiyatt›r, do¤ru fiyat fludur diye bir pozisyon alabiliyorum. Bu soruya dürüst ve iyi bir cevap verebilmek çok kolay de¤il. Dolay›s›yla Türkiye içindeki getiri anlay›fl›n› çok iyi anl›yoruz ama bunun da mant›ks›z tercihlere yol açmas›na izin vermemek laz›m. Financial Times okuyarak yurtd›fl›nda hisse al›p satan kiflilerin istikrarl› bir biçimde para kazanmas› neredeyse imkans›z. Faizlerin düfltü¤ü ortamda, tasarruflar›n da¤›l›m›nda önümüzdeki y›llarda nas›l bir de¤iflim bekliyorsunuz? Türkiye’de ve tüm dünyada insanlar paralar›n› profesyonellere emanet edecekler. Bütün dünyada bu böyle olmufl. Eskiden Türkiye’de fon yönetimi sabahlar› 15 dakika süren bir faaliyetti, 5 bankaya telefon ederdiniz, en yüksek faizi kim veriyorsa paray› oraya gönderirdiniz. Sonra ifliniz biterdi. fiu an mesele sadece alternatif bir yat›r›m ya da klasik yat›r›m araçlar›ndan var olan› seçmekten ibaret de¤il. Getiriler genel olarak çok düflmüfl durumda. Yani tasarruf sahipleri için çok zor bir ortam var. Bütün dünyadaki ekonomik sistemin politik tercihleri borçlu olanlar› kurtarmaya yönelik. Faizler düfltü¤ü zaman e¤er tasarrufunuz varsa sizin için çok iyi bir haber de¤il. Borcunuz varsa iyi haber. Burada bir ilave sa¤layabilmek için biraz daha bu klasik mecralar›n d›fl›na ç›kmak laz›m. Bireysel yat›r›mc›n›n bunu kendi bafl›na yapmas› oldukça zor. Onun için bu ortamda fon flirketleri, özel

Yat›r›mc›lar hiçbir surette borsayla tek bafl›na ilgilenmemeli. Paralar›n› profesyonellere emanet etmeliler, fonlara yat›r›m yapmal›lar.

fon olsun, baflkas› olsun iflini iyi yapanlar›n öne ç›kaca¤› bir dönemin bafllang›c›nday›z diye düflünüyoruz. Türkiye’de tasarruflar›n büyük ço¤unlu¤u genelde bankac›l›k sektörü taraf›ndan yönlendiriliyor, özel fonlara nas›l güvenece¤iz? Profesyonellere emanet edecekler derken burada iki tane önemli faktör ön plana ç›k›yor. Birincisi yönetilen paran›n kendisinin güvencede olmas›. Biz bu konuda en iyi ortakl›¤› yapt›k. Türkiye’nin bu konudaki en sayg›n ve güvenilir kurumlar›ndan biri ‹fl Yat›r›m bizim orta¤›m›z. Bizim tüm müflteri fonumuzu ve tüm mallar›m›z› saklamas› ve raporlamas› ‹fl Yat›r›m’da olufluyor. ‹kinci faktör paras›n›n yönetildi¤i profesyonelin performans›n›n iyi olmas›. Bu konuda da biz iddial›y›z. Türkiye’de hiç kimsenin bizden daha iyi para yönetece¤ini düflünmüyoruz. Bizim iki tane ana ürünümüz var. Bir tanesi ‹fl Yat›r›m Arma Portföy Yönlü Serbest Yat›r›m Fonu, ikincisi de yine ‹fl Yat›r›m’da aç›lan Managed Accounts dedi¤imiz özel yönetilen hesaplar. ‹fl Yat›r›m Arma Serbest Yönlü Fonu gösterge ölçütü Türk Liras› libor faizi üzerinde getiri sa¤lamay› amaçl›yor. Biz her sene bunun en az iki misli getiri yapmay› hedefliyoruz. Bizimkisi bir borsa fonu de¤il; biz yat›r›mlar›m›z›n %99’unu Türkiye’de yap›yoruz çünkü bizim uzmanl›k alan›m›z bu. Özel yat›r›m fonlar›n›n bankalardan fark› ne? Bizim ortaklar›m›z›n bu piyasada toplam 60 seneden fazla tecrübeleri var. Kendi yat›r›mlar›m›z da bu fon içinde yer al›yor. Bizim burada araflt›rma, flirket, piyasa bilgilerinde çok ciddi tecrübelerimiz var ve bunlar› yat›r›mc›lar›m›zla paylaflmak istiyoruz. Bizim tek iflimiz portföy yönetimi oldu¤u için çok h›zl› kararlar al›p harekete geçebiliyoruz. Fon yönetimi gerçekten küçük ama etkili beyin tak›mlar›n›n yapmas› gereken bir ifl. Bizim fonumuz flu an çok yeni ve flu ana kadar ki performans› da gayet iyi. Borsa düflse de ç›ksa da bizim fonumuz mutlak getiri hedefliyor. Garanti diye bir fley yok ama serbest yat›r›m fonu oldu¤u için bu mümkün. Biliyorsunuz mesela A tipi fonlar var. Bunlar her daim en az %51 hisse tutmak zorunda; serbest fonda böyle bir s›n›rlama yok. ‹stedi¤iniz gibi pozisyon alabiliyorsunuz. Dolay›s›yla piyasay› do¤ru okursan›z, 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 35


sadece ve sadece müflteriye yüksek getiri sa¤lamak odakl› olsun. Ait olabilece¤iniz daha büyük bir grubun çok daha farkl› kriterlerini sa¤lamaya çal›flmakla u¤raflmay›n. ‹kincisi bu ifli yaparken bunun d›fl›nda hiçbir ifltigal alan›n›z›n ve gelir kayna¤›n›z›n olmamas› gerekir çünkü oldu¤u takdirde kaç›n›lmaz bir flekilde ç›kar ihtilaflar› ortaya ç›k›yor. Biz sadece ve sadece tek ifli fon yönetmek olan bir flirketiz. Bu çok önemli bir fark.

Ahmet Dedehay›r kimdir? 1963 ‹stanbul do¤umlu olan Ahmet Dedehay›r, 1982 y›l›nda ‹stanbul Özel Alman Lisesi'nden, 1986 y›l›nda Bo¤aziçi Üniversitesi ‹dari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun oldu. 1992-1994 y›llar› aras›nda orta¤› oldu¤u Tezal Menkul De¤erler Afi’de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Dedehay›r, 19941996 y›llar› aras›nda Med Menkul De¤erler Afi’de Genel Müdürlük görevinde bulundu. 1996 y›l›ndan beri bir dan›flmanl›k flirketinde görev yapan Dedehay›r, iki dönem Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu üyeli¤i s›ras›nda bayan basketbol flube sorumlusu oldu. Eski briç flampiyonlar›ndan olan Ahmet Dedehay›r, milli tak›m oyuncusu olarak briçte ülkemizi birçok yabanc› organizasyonda baflar›yla temsil etmifltir. Üç çocuk babas› olan Dedehay›r, ‹ngilizce, Almanca ve Frans›zca biliyor. do¤ru pozisyon al›rsan›z borsa düflerken de kazand›rabilirsiniz. Biz de bunu yapaca¤›m›zdan eminiz. Bizim amac›m›z borsay› yenmek de¤il, borsa düflse de ç›ksa da yat›r›mc›lara para kazand›rmak. Dünyaya da bakt›¤›n›z zaman bu, bir banka bünyesinde yap›lmas› zor bir ifl. Öncelikle ba¤›ms›z olman›z laz›m ki her türlü karar›n›z 36 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Ba¤›ms›zl›k, baflka ç›kar ihtilaf› yaratabilecek bir alan›n olmamas›, kendi elinin de tafl›n alt›nda olmas›, bunlar baflar› için olmazsa olmaz flartlar. Üçüncüsü de bu ifli yapman›n bir kurallar manzumesi yok. Bu bir yemek tarifi de¤il çünkü. fiunu flunu yaparsan olur, yapmazsan olmaz diye, ama kimyas›n›n do¤ru olmas› için bu ifli yaparken bunu yapan kiflilerin elinin tafl›n alt›nda olmas› laz›m. Ben fon yönetmeye talibim diye ortaya ç›k›yorsan›z, o zaman kendi tasarruflar›n›z› da ayn› flekilde de¤erlendiriyor olman›z gerekir. Biz yurt d›fl›ndaki örneklerde oldu¤u gibi kendi fonumuza kendimiz için çok önemli miktarlarda yat›r›m yapm›fl durumday›z. Dolay›s›yla bu üç flart› düflündü¤ünüz zaman, ba¤›ms›zl›k, baflka ç›kar ihtilaf› yaratabilecek bir alan›n olmamas›, kendi elinin de tafl›n alt›nda olmas›, bunlar baflar› için olmazsa olmaz flartlar ve bu üçünü yap›sal birtak›m k›s›tlardan dolay› daha büyük bir kurum bünyesinde bir araya getirmek çok zor. Dolay›s›yla tüm bunlar bizi nereye getiriyor diye bakt›¤›m›zda biz bir anlamda baflar›ya mecburuz. Biz sadece ve sadece müflterilere para kazand›rabilirsek var›z.

Biz sadece ve sadece müflterilere para kazand›rabilirsek var›z.

Özel fon yönetim flirketlerinin statüsü, güvenirlik konusunda ald›klar› önlemler konusunda biraz bilgi verebilir misiniz? Türkiye’de bu iflin teknik olarak altyap›s› gayet iyi iflliyor. Bizdeki düzenlemeye bakt›¤›n›z zaman, müflteri menkul k›ymet ve nakdinin saklanmas›, raporlanmas› aç›s›ndan çok iyi ve güvenilir bir altyap› var. Türkiye’de art›k 90’l› y›llar›n bafllar›nda yaflanan türden suistimallerin yaflanmas› çok zor. Eskiden saklama konusunda pek çok yetersizlikler ve eksiklikler vard›. Arac› kurumlar›n kendilerinde sadece emaneten duruyor olmas› gereken müflteri k›ymetlerini kendi amaçlar› için kulland›¤› vaki idi. Bugün Türkiye’deki arac› kurumlar ya da portföy flirketleri kendileri batsa dahi müflterilerinin k›ymetlerine herhangi bir zarar gelmesi söz konusu de¤il çünkü her fley müflterinin ad›na saklama bankas›nda saklan›yor. Bizim durumumuzda, fonun mal varl›¤› ‹fl Yat›r›m arac›l›¤› ile Merkezi Kay›t Kuruluflu nezdinde saklan›yor. Son olarak 2011 y›l›nda bireysel tasarruflar›m›z içi yat›r›m stratejimiz ne olmal› sizce? Normal vatandafl yat›r›mlar›n›n büyük bir bölümünü mevduat faizinde veya hazine bonosunda de¤erlendirmeli riskten kaç›nmak için. Geri kalan k›sm›n› da hakikaten inand›¤› bir portföy yönetimine vermeli. Yat›r›m her zaman belirli bir çeflitlendirme içermeli. Art›k bu çeflitlendirmede ba¤›ms›z bir portföy yönetimi flirketinin hizmetleri aras›nda olmal›. Yani bu bir tabaksa taba¤a biraz da bu sostan koymak laz›m yoksa tad› güzel olmaz.



Yaz›: Günefl BAfiAT ’07 Foto: Tufan Ç‹V‹C‹

BO⁄AZ‹Ç‹L‹LER

‹nflaat mühendisli¤inden mimarl›¤a, oradan denizlere...

Mustafa Pultar’›n

tutkularla çevrili hayat›

Yap› Bilimler profesörü Mustafa Pultar (RA ’60) bizi Setüstü’ndeki ofisinde a¤›rlad›. Her taraf› kitaplar, dergiler ve makalelerle kapl›, bilim kokan bu s›cac›k dairede misafirperver hocam›zla limonlu kek ve çay eflli¤inde çok güzel bir sohbet gerçeklefltirdik. Kariyeri, Türkiye’de son dönem mimari ve tabii ki deniz tutkusu üzerine konufltuk. 38 2011 BO⁄AZ‹Ç‹


O

denizlere çok yak›flan bir hoca. Yap› bilimleri profesörü Mustafa Pultar’› anlatmaya bu cümle ile bafllamam biraz tuhaf gelebilir size ama denizden bahsederken o kadar flevkle parl›yor ki gözleri, o yüzden bir sak›nca görmüyorum. Zaten denize olan merak›n› akademik bir boyuta tafl›m›fl. “Bir kere akademik dünyaya girdikten sonra, yapt›¤›n›z her iflin akademik boyutuna geçmeniz kaç›n›lmaz” diyor Pultar. RC y›llar› Robert Kolej’e 1950 y›l›nda giren Pultar, 1960 y›l›nda RA Mühendislik Okulu’ndan inflaat mühendisi olarak mezun olmufl. ‹nflaat mühendisi olmas›n›n iki temel sebebi var, biri baba mesle¤i olmas› di¤eri ise matemati¤e kafas› çal›flan, ak›ll› bir ö¤renci olmas›. “Bizim yetiflti¤imiz y›llarda akl› bir parça matemati¤e eren, kafas› bir parça çal›flan insan mühendis olurdu. O zamanlar makine mühendisli¤i ve inflaat mühendisli¤ine özenmek bile büyük cesaret say›l›rd›” diyor Pultar. Daha sonralar› “Keflke baflka bir meslek seçseydim” diye düflünmemifl de¤il. “Kendimi deniz biyolo¤u gibi bir meslekte görmek isterdim. Ama tabii o y›llar›n kafas›yla buna imkan yoktu” diyor. Yat›l› okuman›n kendisine büyük avantaj sa¤lad›¤›n›, o dönemlerde kurulan iliflkilerin çok sa¤lam ve sürekli iliflkiler oldu¤unu belirtiyor Pultar. “Büyüdü¤üm, mutlu mesut y›llar” olarak tan›mlad›¤› Robert Kolej y›llar›n› bak›n nas›l anlatt›: “10 senem orada geçti. Bir insan›n hayat›nda iki önemli e¤itim dönemi vard›r; bir tanesi 10 yafl›na kadar gördü¤ü aile e¤itimi, di¤eri de ortaokul e¤itimidir. ‹nsan daha sonra edindi¤i bilgileri do¤rudan do¤ruya orta e¤itiminin üzerine inflaa eder. O bak›mdan ben Robert Kolej’de okudu¤um için çok flansl›yd›m. Çok farkl›

konularla ilgilenme f›rsat› buldum. O kadar çok farkl› konuya ilgi göstermenin daha sonra hayat›mda da avantajlar›n› yaflad›m. Yak›n bir arkadafl›m benim çok maymun ifltahl› oldu¤umu söylerdi. Mesleki olarak da tek bir alanda kalmad›m. Esas olarak ayn› konu etraf›nda kalarak çeflitli yerlere girdim ç›kt›m. Robert Kolej’de ‹ngilizce ö¤renmenin de büyük avantaj› oldu tabii. ‹ngilizceyi çok iyi ö¤rendi¤imi söyleyebilirim. ‹ngilizce e¤itim nas›l düflündü¤ümü de etkiledi. O bak›mdan bizim toplumumuza bir anlamda yabanc› olarak yetiflmifl olabilirim. Özellikle o y›llarda Robert Kolej’de okumufl insanlar›n topluma uyum göstermeleri çok zordu Türkiye’de.” Princeton ve Türkiye’ye dönüfl Robert Akademi’den mezun olduktan sonra yüksek lisans e¤itimi için Amerika’ya Princeton Üniversitesi’ne giden Pultar, 1965 y›l›nda doktoras›n› alm›fl ve Türkiye’ye geri dönmüfl. O y›llarda Türkiye’de bilgisayarla mimari tasar›m yapmas›n› bilen ender kiflilerden biriymifl. Daha sonra askerlik için Ankara’ya gitmifl ve gidifl o gidifl... 38 y›l›n› geçirmifl Pultar Ankara’da. Önceleri askerli¤ini yaparken Ortado¤u

Robert Kolej’de okudu¤um için çok flansl›yd›m. Çok farkl› konularla ilgilenme f›rsat› buldum. O kadar çok farkl› konuya ilgi göstermenin daha sonra hayat›mda da avantajlar›n› yaflad›m. Teknik Üniversitesi ‹nflaat Mühendisli¤i Bölümü’nde ders vermeye bafllam›fl. Ailesinin ve çevresindekilerin “Askerli¤ini bitirdikten sonra Amerika’ya dönsene” nasihatlar›na hiç kulak asmam›fl. Amerika’da yaflaman›n kendisini yabanc›l›¤a mahkum etmek oldu¤unu düflünen Pultar, uzun y›llar orada yaflasa bile bu farkl› kültürün içinde daima bir yabanc› olarak kalaca¤›n› hissetmifl. Daha sonraki y›llarda misafir ö¤retim görevlisi olarak gitti¤i dönemlerde de ald›¤› birçok teklifi reddedip nihayetinde hep Türkiye’ye geri dönmüfl. Akademik baflar›larla dolu Ankara y›llar› 1968 y›l›nda askerli¤i bittikten sonra ODTÜ’de, bu kez Mimarl›k Bölümü’nde tam zamanl› ö¤retim üyesi olarak görevine devam eden Pultar’a “Neden Ankara’dan vazgeçemediniz?” diye sordum. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 39


Prof. Mustafa Pultar Ankara’da geçen y›llara ra¤men ‹stanbul için “Ben buralara al›fl›¤›m” diyor.

duran teknesiyle denize aç›l›yor. Ankara’da geçen y›llara ra¤men ‹stanbul için “Ben buralara al›fl›¤›m” diyor.

Bunda en önemli etken ODTÜ’deki çal›flma koflullar›ym›fl. “Benim Ankara’ya gitmek gibi bir niyetim yoktu asl›nda. Ankara’ya askerlik için gitti¤imde daha önce Amerika’da beraber oldu¤umuz Türk arkadafllar›m›n Ortado¤u Teknik Üniversitesi’nde çal›flt›klar›n› gördüm. ODTÜ’ye gitti¤im zaman ‘Buras› Türkiye olamaz’ diye düflündüm. ODTÜ Türkiye’nin içinde bir vahayd› o zamanlar. Türkiye’deki di¤er kurumlara göre her türlü imkan vard›. Mali aç›dan sundu¤u imkanlar da daha iyiydi” diye cevap verdi. 1977 y›l›nda ODTÜ’de rektör yard›mc›l›¤› görevine atanm›fl. 1978 y›l›nda Mimarl›k Fakültesi Dekan› olmufl. Pultar dekanl›¤› s›ras›nda ODTÜ’de iki bölüm kurmufl. Biri 1979’da kurdu¤u Endüstriyel Tasar›m Bölümü, di¤eri ise yine ayn› y›l kurdu¤u, kendisinin de ders verdi¤i ve hatta kadrosuna geçti¤i lisansüstü Yap› Bilimleri ve Çevre Tasar›m› Bölümü. Özellikle Yap› Bilimleri ve Çevre Tasar›m› Bölümü o y›llarda Prof. Mustafa Pultar’›n hayat›na dair tüm detaylar› yakalayabilece¤iniz Yap›lar Fora adl› kitap 2010 y›l›nda bas›lm›fl. Bu kitap Pultar’›n beraber çal›flt›¤› insanlar ve eski ö¤rencileri taraf›ndan hocalar›n›n yetmiflinci yafl› flerefine bir arma¤an olarak haz›rlanm›fl. Kitapta Pultar’› anlatan yaz›lar ve bilimsel makaleler bulunuyor.

40 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

dünyada say›l› üniversitede bulunan bir bölümmüfl. Fakat daha sonra lisansüstü oldu¤u gerekçesiyle Yüksek Ö¤retim Kurulu taraf›ndan kapat›lm›fl. Endüstriyel Tasar›m Bölümü ise bugün hala nadide ö¤renciler yetifltirmeye devam ediyor. Pultar 1982’den 1984’e kadar TÜB‹TAK’a ba¤l› Yap› Araflt›rmalar› Enstitüsü Müdürlü¤ü’nü yürütmüfl. 1974 y›l›nda doçent, 1988 y›l›nda profesör ünvan›n› alan Pultar, 1991 y›l›nda Bilkent Üniversitesi’ne geçmifl ve lisansüstü dersleri vermeye bafllam›fl. 2004 y›l›nda emekli olsa da halen Bilkent Üniversitesi’nde doktora ö¤rencilerine online bir ders veriyor, ayda bir gidip ö¤rencileri ile görüflüyor. Y›l›n 8-9 ay›n› Çeflme’de geçiriyor ve Bodrum’da

Bilim, sanat ve teknoloji Pultar’›n son y›llarda verdi¤i dersler daha felsefi temellere dayan›yor. Kendisi bu derslerini ve mimarl›¤a olan bak›fl aç›s›n› flu flekilde anlat›yor: “Bilim, Sanat ve Teknoloji diye bir dersim var. Orada anlatmaya çal›flt›¤›m fleylerin bir tanesi teknik konular›n anahtar›n›n asl›nda teknik olmad›¤›, do¤rudan do¤ruya de¤erlerle, de¤er yarg›lar›yla ilgili oldu¤udur. Mesela Peter Eisenman diye meflhur bir mimar ‘‹nsanlar beni ilgilendirmiyor, ben mimarl›¤› kendim için yapar›m, insanlar için de¤il’ der. Bu benim düflüncemin tam z›tt›d›r.” Kendisinin de ifade etti¤i gibi Pultar mimari projelerin insanlar›n ihtiyaçlar›na, toplumun dokusuna ve de¤erlerine uygun olarak gelifltirilmesi gerekti¤ini savunuyor. “Mimari herhangi bir projenin kendi içinde hangi amaçlarla yap›ld›¤›n›, kentin geliflimi aç›s›ndan ne gibi etkileri olaca¤›n› düflünmek laz›m. ‹flin kültürel ba¤lar›n›n araflt›r›lmas› çok önemli. Örne¤in depremden sonra y›k›lan yerleflmeleri yeni deprem konutlar› diye baflka bir bölgeye tafl›rlar ondan sonra bu yeni yerleflimler hiçbir ifle yaramaz, öylece kal›r. Çünkü iflin zaman içinde kültürel ba¤lar› yeteri kadar araflt›r›lmam›flt›r ve bu proje kültürel ba¤lar›n devam› olarak ortaya ç›kar›lmam›flt›r” diyor Pultar. Bu ba¤lamda kentsel dönüflüm projelerini de flu flekilde yorumluyor: “Bu gibi projelerin arkas›nda asl›nda ekonomik dinamikleri var, onlara ba¤l› olarak bu süreçler ortaya ç›k›yor, gelifliyor. Hayat›n ekonomik dinami¤i de¤iflti¤i zaman bu gibi de¤iflimler yaflan›yor. O yüzden mimarlar›n, mühendislerin tek bafllar›na yönlendirece¤i projeler olmamal› bunlar.”


‹stanbul’un mimari dokusu Pultar son y›llarda tarihi yap›lara karfl› artan duyarl›l›ktan memnun. Özellikle ‹stanbul’da Avrupa kültür baflkenti seçilmesinden sonra yap›lan restorasyon çal›flmalar›n› çok olumlu buluyor. “E¤er istenirse tarihi doku modern mimarinin yan›nda çok güzel korunabilir” diyor Pultar, “Ama bunun için özel bir çaba sarfetmelisiniz” diye de ekliyor. Sözlerine flöyle devam ediyor: “Bizde modern mimarl›k öyle bir ça¤da geliflmifl ki eski ile olan iliflkimizi oldu¤u gibi koparm›fl›z ve o ortaya ç›kan bofllu¤u bir flekilde doldurmaya çal›flm›fl›z. Hep baflka tür temellerden gelen mimarileri al›p kendimize adapte etmeye çal›flm›fl›z. Neyse ki flimdilerde yavafl yavafl bizim de kendimize ait bir temelimiz ve kendi kültürümüz oldu¤unu kabullenmeye bafllad›k. Yani geçmiflimizle bir flekilde bar›flmaya bafllad›k art›k. Ama bunun bir olgunlu¤a ulaflmas› herhalde uzun y›llar alacak. Mimarlar›n kendileri için bir fleyler yapmak fikrinden vazgeçmeleri gerekiyor. Amaç kültürel devaml›l›¤› sa¤lamak olmal› mimaride. Zamanla düzelebilecek bir zihniyet bu.” Haydarpafla liman› konusundaki tart›flmalara de¤inmeden de edemiyor Pultar: “Haydarpafla konusu siyasi tart›flmalar yarat›yor. Ben oran›n bir flekilde de¤iflip flehir hayat›na kat›lmas› gerekti¤ini düflünüyorum. Ama öncelikle ele al›nmas› gereken soru ‘Haydarpafla meselesini ortaya ç›karan arka plandaki dinamikler neler?’ sorusudur. Orada yap›lmas› istenen kulelerin hangi amaçla yap›laca¤›, o kulelerden kimlerin yarar sa¤layaca¤› gibi sorulara cevap aranmal›. Bunlar tart›fl›lmas› gereken fleyler. Ama Haydarpafla mezbeleli¤inin mutlaka temizlenmesi gerekli oradan. Ben deniz ifline merakl› oldu¤um için oran›n çok güzel bir yat liman› olabilece¤ini düflünüyorum. Yat limanlar› her

zaman yap›ld›klar› yerlere bir canl›l›k getirirler En son bunun örne¤ini Çeflme’de gördük. Orada yeni bir marina aç›ld›, birdenbire çeflmenin hayat› de¤iflti.” Deniz tutkusu Pultar’›n deniz merak› ise daha küçük yafllarda bafllam›fl çünkü deniz kenar›nda, Bostanc›’da bir yal›da büyümüfl. Babas› da merakl›ym›fl denize ve bal›¤a, bir teknesi varm›fl hatta. Pultar’›n merak› zaman içerisinde adeta bir tutkuya dönüflmüfl. Öyle ki, doktoras›n› yaparken bir ara tezi ç›kmaza girmifl. Aylarca bir türlü iflin içinden ç›kamam›fl. O da inflaat mühendisili¤ini b›rak›p Oregon Üniversitesi Oceanography Bölümü’nde yüksek lisans yapmaya karar vermifl. Bu bölümden burslu kabul de alm›fl. Fakat tezindeki problemi çözmeyi baflar›nca bu karar›ndan vazgeçmifl. Ankara’ya gitti¤i dönemlerde denize olan merak› mecburiyetten körelmifl ama asla yok olmam›fl. Ankara’dan emekli olmas› söz konusu oldu¤unda kendisine bir tane tekne edinmifl, deniz kültürü konular›na daha da çok ilgi duymaya bafllam›fl. Türkiye’nin k›y›lar› ile ilgili bir klavuz ararken, karfl›s›na Ahmet Rasim Bark›nay’›n 1925 y›l›nda eski harflerle yay›mlanm›fl Adalar Deniz K›lavuzu ç›km›fl. Onu okuyabilmek için eski yaz›y› ö¤renmifl. “Haz›r ö¤renmiflken o kitab› tamamen yeni yaz›ya çevireyim” demifl. Ondan beri birkaç tane daha eski yaz› ile yaz›lm›fl olan kitab› yeni yaz›ya çevirmifl. 10 senedir Yelken Dünyas› Dergisi’nde deniz kültürünün çeflitli yönleri ile ilgili yazd›¤› yaz›lar bir kitapta toplanm›fl. fiu an için üzerinde çal›flt›¤› büyük projesi ise bir deniz sözlü¤ü haz›rlamak. Bu fikirin nas›l do¤du¤unu Pultar flöyle anlat›yor: “Eskiyle kültürel ba¤›m›z›n kopmufl olmas›ndan dolay› yeni deniz kültürümüzü tamamen ‹ngilizlerden ve Amerikal›lardan

Eskiyle kültürel ba¤›m›z›n kopmufl olmas›ndan dolay› yeni deniz kültürümüzü tamamen ‹ngilizlerden ve Amerikal›lardan al›yoruz ve dilimiz felaket bir flekilde bozuluyor. al›yoruz ve dilimiz felaket bir flekilde bozuluyor. Onun nedenlerinden bir tanesi de kulland›¤›m›z terimlerin eski hallerini bilmememiz ve bu yüzden yeni hallerini yabanc› dillerden direkt olarak almam›z. Ben eskiyi bilmeden yeniyi alman›n do¤ru bir fley olmad›¤›n› düflünüyorum o yüzden bu ifllere girifltim. Buna bafllad›¤›m zaman ilk önce çok daha s›n›rl› bir konu ile y›ld›z adlar› ile bafllad›m. Derken y›ld›z adlar› büyüdü ve kendi bafl›na “Y›ld›z Adlar› Sözlü¤ü” bafll›kl› bir kitap oldu. Onun ard›ndan bu s›rlara ç›kacak olan “Deniz Bal›klar› Sözlü¤ü”nü yazd›m. Ondan sonra Türkçenin en eski denizcilik sözlü¤ünü yeni yaz›ya çevirdim. O da flu s›ralar bas›lmak üzere. S›radaki hedefim de Büyük Deniz Sözlü¤ü’nü bitirebilmek.” 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 41


S‹V‹L TOPLUM

Yaz›: Ceren fiAH‹N ’09 - ‹dil TÜRKMENO⁄LU ’95

TÜRK‹YE’DE ÇALIfiANLARIN

GÖNÜLLÜLÜ⁄Ü 2 Özel bir flirkette çal›flmak ve o flirket mensubu olarak gönüllülük yapmak, birbirine uymayan roller adeta. Oxymoron mu? “Sessizli¤in 盤l›¤›” gibi, “Yaflayan ölü” gibi birbiriyle çeliflen iki durum ayn› cümlede kullan›lm›fl gibi. Bir flirkette çal›fl›rken, ayn› zamanda o flirket ad› alt›nda gönüllülük yap›labilir mi? Ayr›ca neden yap›ls›n ki? Ne yarar› var? Gönüllülük yapacaksam neden flirketimle yapay›m? ‹flte bu sorular›m›za yan›tlar› bu yaz›da bulacaks›n›z. fiubat say›m›zda duyurdu¤umuz gibi, Türkiye’de özel sektörde gönüllülü¤ü, bu alanda liderlik yapan Bo¤aziçililerin dilinden aktar›yoruz. Umuyoruz, çal›flt›¤›n›z flirketlerde siz de gönüllülük program› tohumlar›n› atacaks›n›z.

42 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

011 Avrupa Gönüllülük Y›l› vesilesiyle gündeme tekrar giren “gönüllülük” kavram›n›n Türkiye’deki alg›s›n› ve STK’lar aç›s›ndan önemini geçen say›m›zda ifllemifltik. Kurumsal gönüllülü¤ün -di¤er bir deyiflle özel sektör çal›flanlar›n›n flirketlerindeki program ve projeler arac›l›¤› ile gönüllülük yapmas›n›n- ise ayr›ca incelenmesi, alk›fllanmas› ve hatta örnek al›nmas› gerekiyor. fiirket çal›flanlar›n›n, gönüllü olarak bilgi, deneyim ve zamanlar›n›, ihtiyac› olan di¤er bireylere aktarmas›na çal›flanlar›n gönüllülü¤ü deniyor.

fiirket içinde desteklenen gönüllük çal›flmalar›, do¤ru planlanmas› ve yönetilmesi gereken çok önemli bir insan yönetimi arac›. Kiflileri ifl hayat›nda farkl›laflt›ran, okulun, kurslar›n ya da yaln›zca ifl yaflam›n›n gelifltiremedi¤i birçok özellik, “gönüllü çal›flmalar”la kazan›l›yor. Kurum içi gönüllülük çal›flmalar›na kat›lanlar›n ba¤l›l›klar›n›n ve performanslar›n›n artt›¤› gözleniyor. Ayr›ca yetiflmifl insan gücünü toplum projelerine yönlendiriyor, sivil toplum örgütlerini güçlendiriyor. Bu konuda say›s›z araflt›rma da var. Hem çal›flana, hem flirkete, hem de topluma katk›s› büyük.

Kurumsal Gönüllülük Programlar›’na Örnekler fiirketler içindeki organize gönüllülük yönetimine, “Gönüllülük Program›” deniyor. Tüm gönüllülük projelerinin ve bunlar›n etkinliklerinin bir çat› at›nda toplanmas› anlam›na geliyor. Bu çat›n›n ço¤unlukla özel bir ismi, bir organizasyon flemas› ve bir yönetmeli¤i de oluyor.

fiirket

Program›n Ad›

Bilim ‹laç A.fi. Citibank A.fi. Borusan Boyner Grubu DHL HSBC Türkiye Garanti Bankas› Turkcell

Bilim ‹laç Toplum Tak›m› Citi Gönüllülük Program› Okyanus Gönüllülük Platformu Boyner Grubu Gönüllüleri DHL Gönüllüleri HSPC People Gönüllü Yoncalar Turkcell Gönüllüleri


Türkiye’de çal›flanlar›n gönüllülü¤ü nas›l örgütlendi? Kurumsal gönüllülü¤ü kurmay› ve yaymay› hedefleyen Özel Sektör Gönüllüler Derne¤i’nde (ÖSGD) kurucular›ndan yönetim kuruluna, Bo¤aziçili yo¤unlu¤unu hissediyoruz. 2003 y›l›nda kurulan derne¤in fikir annesi Zeynep Uluer Aytekin (TOUR ’88)’e kurumsal gönüllülükle nas›l tan›flt›¤›n› sorduk. Zeynep, Citibank’ta çal›fl›rken, çal›flanlar›n Citi’nin destekledi¤i sosyal projelere gönüllü olarak haftada bir kez katk›lar›n› sa¤lamak ile görevlendirilmifl. 1999 y›l›nda da özel olarak Citibank’›n Topluma Katk› Program›’n›n dan›flmanl›¤›n› yapmaya bafllam›fl. “Çal›flma arkadafllar›mdaki de¤iflimin fark›na varm›flt›m. E¤er f›rsat verilirse, herkes topluma katk›da bulunmak için zaman yaratabiliyordu. Katk› sa¤lad›kça da mutlu oluyorlard›. Ancak bu kiflilerin say›s›n›n bir an önce artmas›n› arzu ediyordum, çünkü ‹stanbul’un sorunlar› çoktu, gönüllülere, ö¤rencilerin, kad›nlar›n çok ihtiyac› vard›.” O y›llarda ABD’de 3.000 gönüllünün kat›ld›¤› uluslararas› bir konferansa katlan Zeynep, neredeyse her büyük flehirde bazen 400 kadar flirketin üye oldu¤u Corporate Volunteer

Council oldu¤unu ve toplumda ciddi fark yaratt›klar›n› duyunca, “Türkiye’de neden olmas›n” demifl. Fikri, çok sayd›¤› baz› fikir önderlerine birer birer dan›flm›fl. Önce o zamanki Citibank’›n Genel Müdürü Ashok Vaswani ile birlikte, Nuri Çolako¤lu (RC ’62), ‹shak Alaton, Dr.Y›lmaz Argüden (IE ’80), Cem Boyner (BA ’78), IBM Türk Eski Genel Müdürü Hüseyin K›z›ltay, Erdal Y›ld›r›m ’87 gibi liderlerden destek alarak 2000 y›l›nda örgütlenme çal›flmalar›na bafllam›fl. “Karfl›laflt›¤›m›z en büyük zorluk, gönüllülü¤ün ba¤›fl vermekten farkl› oldu¤unu, sadece zaman vermelerini istedi¤imizi anlatmakt›. Dernek olarak misyonumuz basitti: Özel Sektörün görece kaliteli olan insan kayna¤›n› de¤erlendirerek, gönüllülük yoluyla sivil topluma destek vermek.” 2003 y›l›nda Özel Sektör Gönüllüler Derne¤i alt› üye flirket ile resmen kuruldu, bugün üye flirket say›s› yetmifli buldu. Gönülden Ödüller Çal›flanlar›n gönüllü katk›lar›n›n topluma ulaflmas›n› destekleyen Özel Sektör Gönüllüler Derne¤i, her y›l özel sektördeki gönüllülük çal›flmalar›yla toplumda fark yaratan iyi örnekleri ödüllendiriyor.

Özel Sektör Gönüllüler Derne¤i Yönetim Kurulu’nda bu dönem görev alan mezunlar›m›z: Dr.Y›lmaz Argüden (IE ’80) - ARGE Dan›flmanl›k Koray Ar›kan (ME ’83) - JP Morgan Ayflegül Yürekli ’87 - Yürekli Dan›flmanl›k ‹dil Türkmeno¤lu (BA ’91) - Boyner Holding Nevra Sezer (POLS ’99) - Garanti Bankas› P›nar Ilgaz (POLS ’88) - ARGE Dan›flmanl›k Zeynep Uluer Aytekin (TOUR ’88)

Kurum ‹çi Gönüllülük Programlar›n›n Baflar›s› ‹çin Gerekenler: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7.

8. 9.

10.

Üst düzey yönetim deste¤inin olmas› Amaç ve hedeflerin belirlenmesi fiirket içi destek al›nmas› Koordinasyon ekibinin kurulmas› Çal›flanlar›n program› sahiplenmesinin sa¤lanmas› Gönüllülerin ödüllendirilmesi Kurum içine ve d›fl›na yönelik duyuru ve bilgilendirmelerin detayl›ca planlan›p s›kça yap›lmas› Toplumla flirket ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas› Bafllang›çta; yönetilmesi, alg›lanmas› ve hedefe ulafl›lmas› kolay, nispeten küçük bir proje seçilmesi Sürdürebilirlik için de¤erlendirme yap›lmas›

En Baflar›l› Gönüllülük Projesi

En Yarat›c› Gönüllülük Projesi

En Baflar›l› Gönüllülük Program›

2010

IBM - Kurumsal Hizmet Gücü

Enerjisa “E-at›k: Tan›flma ve Bilinçlenme”

Ödüle de¤er baflvuru bulunamad›.

2009

Koç Holding “Meslek Lisesi Memleket Meselesi - Meslek Lisesi Koçlar›”

Boyner Holding “Haydi Gel Sen de U¤ur Böce¤i Ol!”

Bilim ‹laç “Bilim ‹laç Toplum Tak›m›”

2008

Olmuksa “Ka¤›d› Yaflatal›m”

Ödüle de¤er baflvuru bulunamad›.

Citibank “Citi Gönüllü Program›”

2007

HSBC Bank “Kardefl Okullar”

Koç Holding “Ülkem ‹çin Günü”

Boyner Holding, “Boyner Grubu Gönüllüleri”

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 43


Petrol Ofisi Dinamo Toplum Tak›m› Selin Ç›nar - TRM ’00, EMBA ’08 Kurumsal ‹letiflim Yöneticisi “PO Dinamo Toplum Tak›m›”m›z, iflbirli¤i yapt›¤›m›z sivil toplum kurulufllar›n›n projelerine kat›l›m sa¤laman›n yan›nda, kendi projelerini de üretiyorlar. Toplum Gönüllüleri Vakf› (TOG) ile Petrol Ofisi’nin yayg›n sosyal a¤› aras›nda bir sinerji oluflturmak üzere Türkiye’nin dört bir yan›nda 94 gençlik örgütlenmesi ve 17.516 genç gönüllü ile çal›flmalar›m›z› aral›ks›z olarak sürdürüyoruz. 2008’den bu yana bayilerimiz ve gönüllü gençlerin bir araya getirildi¤i toplant›lar düzenliyoruz. Bu toplant›lar› atölye çal›flmalar› izliyor. Yerel ihtiyaca göre gençlerin liderli¤inde, bayilerimizin ve kendi sosyal çevrelerinin kat›l›m›yla toplumsal fayda yaratan faaliyetlere katk›y› sürdürülebilir k›l›yoruz. Bunlara ek olarak TOG’un burs komitesinde yer alan gönüllülerimiz de var. Kurumsal üyesi oldu¤umuz Özel Sektör Gönüllüler Derne¤i

44 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

(ÖSGD) ile güçlü bir iflbirli¤imiz bulunuyor. Derne¤in koordinasyonundaki kurumsal sosyal sorumluluk platformlar›nda aktif olarak yer almaya önem veriyoruz. Burada ÖSGD üyesi di¤er flirketlerden gönüllülerle el ele olman›n büyük bir güç oluflturdu¤unu gözlemliyoruz. Gönüllülük çal›flmalar›n›n ifl hayat›nda da olumlu etkileri oldu¤unu görüyoruz. Çal›flmalar›n, motivasyon art›fl› ve ekip çal›flmas›na yatk›nl›¤› sa¤lad›¤›n›, empati kurma becerisini de gelifltirdi¤ini gözlemliyoruz. Petrol Ofisi çal›flanlar›, markam›z›n sektör liderli¤inin de getirdi¤i sorumlulukla, kendilerini ülke ekonomisinde katma de¤er yaratan bireyler olarak görüyorlar. Toplumun geliflmesi için kamu kesimi kadar özel sektör kurumlar›n›n ve bireylerin de sorumluluk üstlenmesi gerekti¤ine inan›yoruz. Kurum içi gönüllülük program›m›z› da bu nedenle, ayn›

ifl planlar›m›zda oldu¤u gibi, y›ll›k planlar ve hedefler do¤rultusunda yönetiyoruz. Projelerde aktif görev alan gönüllülerimizin motivasyonunu sa¤lamak ve henüz gönüllü olma f›rsat›n› elde edememifl arkadafllar›m›zda fark›ndal›k yaratmak üzere Üst Yönetimin de kat›l›m›yla flirket sunumlar› ve gönüllülere ödül program› ile daha fazla kat›l›m› teflvik ediyoruz. Selin Ç›nar: “Çal›flanlar›m›z gönüllülük faaliyetleri sayesinde topluma yarar sa¤laman›n mutlulu¤unu yaflamak üzere zaman yarat›yor ve sosyal yaflamlar›nda gönüllülü¤e ayr› bir önem veriyorlar. Yak›n zamanda bir gönüllümüz baflka bir flirkette çal›flmaya bafllad› ve yeni iflyerinden bizi ilk arad›¤›nda gönüllülük çal›flmalar› hakk›nda kendisine bilgi vermeye devam etmemizi istedi.”



Fortis’in “ben de ben de” projesiyle s›n›flar güzellefliyor Asl› Ayflen Ayd›n - SOS ’97 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Yöneticisi

Okul öncesi e¤itim konusunda Türkiye’de yap›lacak çok ifl oldu¤unu, bizim de bu çal›flmalara güçlü bir destek sa¤layabilece¤imizi gördük. Anne Çocuk E¤itim Vakf› ile bir araya gelerek birden fazla parçadan oluflan alternatif bir e¤itim modeline dayanan özgün bir proje haz›rlad›k. Bu proje, hem anneleri ve okul öncesi ça¤›ndaki çocuklar›, hem de anas›n›f› ö¤retmenlerini ve Fortis gönüllülerinden oluflan E¤itim Öncülerini bir araya

getiriyor. Proje, MEB’in deste¤iyle yürütülen “Ev Okulum”, Fortis E¤itim Öncüleri ile gerçeklefltirilen “Güzel S›n›f›m”, ana s›n›f› ö¤retmenleri için “Web Okulum” ve bilinçlendirmeye yönelik “7 Çok Geç” bölümlerini içeriyor. Fortis E¤itim Öncüleri 46 okulu yerinde gözlemledi, her okulun ihtiyac›n› ayr› ayr› belirledi. Fortis’in sa¤lad›¤› bütçe ile 55 ana s›n›f› için al›m yapan E¤itim Öncüleri, ahflap masa sandalyeden e¤itici oyuncaklara, müzik ve kukla köflelerinden bilgisayara kadar çok

çeflitli ihtiyaçlar› okullara ulaflt›rd›. Ayr›ca, Küçükçekmece, Esenyurt ve Ümraniye’de 450’ye yak›n anaokulu ö¤rencisi tiyatroya, 150’ye yak›n ö¤renci de karne hediyesi olarak Miniatürk’e götürüldü. Çocuklar›n heyecan› ve mutlulu¤u projede yer alan gönüllülerin coflkusunu ve kararl›l›¤›n› art›rd›. Ço¤unlu¤u çal›flmalar›n kendilerine terapi gibi geldi¤ini belirtti. ‘Ben de Ben de’ projesinin kapsam› 2. y›l›nda ‹stanbul geneline yay›lacak flekilde geniflletildi.

Unilever Turuncu fiapka Geliflim Gönüllüleri Derne¤i Seyhan Kartalm›fl - CHEM ’08 Turuncu fiapka Geliflim Gönüllüleri Derne¤i 2002 senesinde, Unilever çal›flanlar› taraf›ndan kurulmufl ve yine Unilever çal›flanlar› taraf›ndan idare edilen, 278 üyesi olan bir sosyal sorumluluk kurumu. Unilever flirketlerinde veya Unilever ad›na üçüncü sah›s flirketlerde çal›flm›fl veya çal›fl›yor olmak veya bu kiflilerin efli, çocu¤u, annesi, babas› veya kardefli olmak üyemiz olmak için yeterlidir. Amac›m›z ülkemizdeki ö¤rencilerin e¤itimine elimizden geldi¤ince katk› sa¤lamak. ‹lk ve uzun soluklu etkinli¤imiz 2002 senesinde bafllad› 2008’e dek sürdü. O dönem merkezimizin de yak›nlar›nda yer ald›¤› bir okulda okuma-kültür 46 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

kolu kurduk, kütüphane yapt›k, okuma ve metin analizi çal›flmalar gerçeklefltirdik ve ö¤rencilerle beraber tiyatrolara ve sinemalara gittik. Bilgisayar kolu ve bilgisayar laboratuvar› da kurduk. ÇEVKO ile birlikte de etkinlikler gerçeklefltirerek, Çevre Kolu’nu kurduk. 2011 y›l› planlar›m›z içinde, 2010 y›l›nda Ardahan’da ve Hatay’daki okullara yapt›¤›m›z Unilever Temizlik Ürünlerini hediye etmek, kitap göndermek, kütüphane kurmak gibi etkinliklerimize devam edece¤iz. Geçti¤imiz senelerden farkl› olarak da, ‹nsan kaynaklar› departman› iflbirli¤iyle, tüm Unilever çal›flanlar›n›n kat›laca¤›, haftaiçi tam bir günü (yeni merkezimizin

yer ald›¤›) Ümraniye çocuklar›yla geçirece¤imiz bir gün planl›yoruz. Baz› ifl ortaklar›m›z da oluyor. 2007 y›l›nda Sabanc› Üniversitesi ö¤rencileri de projelerimize dahil olup, çal›flma yapt›¤›m›z okullarda ‹ngilizce dersi verdiler. 2008’de Yeditepe Üniversitesi ve ö¤rencileri Arif Pafla ‹lkö¤retim Okulu’na kütüphane ve bilgisayar laboratuar› kurmam›zda emeklerini ve maddi desteklerini bize katt›lar. Unilever’in tüm tan›t›m imkanlar›n› Turuncu fiapkalar’a destek için de ay›r›yor olmas›, ekibimize yeni gönüllüler kat›lmas›n› sa¤lad›¤› gibi, mevcut gönüllülerimizin de içinde yer ald›klar› örgütlenmeye daha çok inanmalar›n› sa¤lad›¤› için faydal› oluyor.


IBM Kurumsal Hizmet Gücü (KHG) Ayfle Kök - MIS ‘03 UNDP & Digital Opportunity Trust Proje Yöneticisi Kurumsal Hizmet Gücü, Peace Corps program›n›n IBM versiyonu, 21. yy için Liderler Yetifltirme Program› olarak do¤mufl. IBM’in insan kayna¤›ndan yararlanarak, geliflmekte olan ülkelerin sosyal ve ekonomik kalk›nmas›na katk›da bulunmay› amaçl›yor. Daha ak›ll› ve küresel olarak bütünleflmifl bir dünya için geliflmekte olan ülkelerin sosyo-ekonomik kalk›nmas›nda ihtiyaç duyulan bilgi, uzmanl›k ve becerilerin IBM insan kaynaklar›ndan gönüllü olarak sunuyor. Ayn› zamanda küresel olarak bütünleflmifl bir dünyada çal›flabilecek yetkinlikleri artm›fl liderler yetifltirilmesini sa¤l›yor. Kurumsal Hizmet Gücü kapsam›nda görevlendirilen ekipler içinde yer alan IBM çal›flanlar›, kritik önem tafl›yan yerel konularda devlet kurumlar›, kâr amaçl› olmayan kurulufllar ve sivil toplum örgütleri ile birlikte, ifl, teknoloji ve toplum kesifliminde çal›flarak Afrika, Asya, Do¤u Avrupa ve Latin Amerika’daki toplumlara yönelik ekonomik geliflim projeleri gerçeklefltiriyorlar. Ekiplere farkl› ülkelerden ve ifl birimlerinden kat›lan IBM çal›flanlar›, kendi uzmanl›k alanlar›ndaki yetkinliklerini ve deneyimlerini, dünyan›n dört bir yan›ndaki sivil

toplum kurulufllar›yla “gönüllü” olarak paylafl›yorlar. Türkiye etab› için, Digital Opportunity Trust (DOT), Birleflmifl Milletler Kalk›nma Program› (UNDP), Devlet Planlama Teflkilat› (DPT) ve Özel Sektör Gönüllüleri Derne¤i (ÖSGD) ile iflbirli¤i yap›ld›. Ben de DOT’da proje müdürü olarak görev yapt›m. Türkiye’de IBM çal›flanlar›n›n gönderilece¤i bölgeler seçilirken, bölgelerin turizm, ticaret ve lojistik alan›ndaki ilgisi etkili bir rol üstleniyor. Mersin, Gaziantep ve Malatya’ya da IBM gönüllüleri gönderildi. 7-10 kifliden oluflan ekipler, ticaret odalar›, üniversiteler, teknoparklar ve KOB‹lerle ortak çal›flmalar yap›yorlar. Türkiye’de birinci ekip, akademi-sanayi-toplum a¤lar› üzerine; ikinci ekip lojistikle ilgili internet portal›na iliflkin bir strateji raporunun haz›rlanmas›na, 3. ekip de turizm faaliyetlerinin güçlendirilmesi için strateji gelifltirilmesine odakland›. Bu projede Web 2.0 araçlar› (wiki, blog, sosyal paylasim a¤lar›) bilgi paylasimi için yo¤un bir flekilde kullan›ld›.

GSK’dan Orange Day P›nar Türker Rüstemo¤lu - POLS ’98 ‹letiflim Müdürü GSK’n›n dünya genelinde uygulamakta oldu¤u gönüllü¤e dayal› sosyal sorumluluk projesi konsepti olan Orange Day çerçevesinde, GSK çal›flanlar› y›lda en az bir günlerini eme¤in yo¤un oldu¤u sosyal sorumluluk çal›flmalar›na ay›r›yorlar. Bu gün, y›ll›k ücretli izinlerden düflülmüyor, normal çal›flma günü olarak de¤erlendiriliyor. Orange Day’in en olumlu sonuçlar›n› hem çal›flanlar›m›z›n yard›m etti¤i insanlar›n, hem de bizzat çal›flanlar›m›z›n gözlerindeki mutluluk p›r›lt›s›yla al›yoruz. Çal›flanlar›m›z›n insanc›l duygularla ve samimiyetle yer ald›klar›n› gözlemledik. Bunlar günlük ifl ortam›nda, o yo¤un ak›fl›n içinde atlanabilen ve bazen unutulabilen duygular. Bu çal›flma ile dayan›flma duygusunu ön plana ç›kart›rken, çal›flma arkadafllar›m›z› ifl kimliklerinin d›fl›nda, insani hassasiyetleri ile bir kez daha tan›ma f›rsat› elde ettik. P›nar Türker Rüstemo¤lu: “Do¤al olarak bu süreçte birbirinden ilginç an›lar, en önemlisi ortak an›lar kazan›yoruz. Galiba faaliyetlerimiz içinde hepimizi en çok etkileyen “LÖSEV ürünlerinin AVM’lerde sat›lmas›” projesi kapsam›nda AVM bulunmayan bir ilde görev yapan gönüllümüzün Aral›k ay›n›n so¤uk bir gününde tek bafl›na soka¤a bir stand kurarak bu ürünlerin sat›fl›n› gerçeklefltirmesi oldu.” GSK Türkiye çal›flanlar› Orange Day’i çok benimsedi ve sevdi. Çal›flmalar›m›z bütün h›z›yla sürerken, yeni “Orange Day”leri heyecanla bekliyoruz.

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 47


KÜLTÜR-SANAT

Yaz›: Burcu ÜNLÜTABAK ’08 Foto: Cihan ALDIK

Maya Sahnesi BGST ile geri döndü! Beyo¤lu ‹stiklal Caddesi’nde yer alan Maya Sahnesi, 17 fiubat’tan itibaren Bo¤aziçi Gösteri Sanatlar› Toplulu¤u’nun ev sahipli¤inde düzenli bir program ile gösteri gruplar›na ve seyircilere kap›lar›n› açt›.

48 2011 BO⁄AZ‹Ç‹


17

fiubat akflam› Maya Sahnesi’nin aç›l›fl kokteyline kat›labilmek için ‹stiklal Caddesi’nde ilerliyorum. ‹lk kez 2001 y›l›nda bir tiyatro sahnesi olarak aç›lan Maya Sahnesi, 1995 y›l›ndan beri tiyatro, dans, müzik faaliyetleriyle Türkiye kültürel ortam›na yenilikçi ve özgün çal›flmalarla dahil olan Bo¤aziçi Gösteri Sanatlar› Toplulu¤u (BGST)’nun ev sahipli¤inde yeniden sahne sanatlar›n›n sergilenece¤i s›cak ve dinamik mekanlardan biri haline geliyor. Halep Pasaj›’na girdikten sonra yukar› ç›k›yorum. Yüzlerinden bugünü sab›rs›zl›kla bekledikleri belli olan ve böyle güzel bir sahnede birbirinden güzel ifller üretece¤i için heyecanl› bir toplulukla karfl›lafl›yorum. Aç›l›fl akflam› bile sahnenin tiyatro ve ça¤dafl gösteri sanatlar› alan›nda üretilen çal›flmalar›n sergilendi¤i bir mekan olarak sanatç› ve gruplar›n seyirci ile buluflmas›na ne kadar büyük bir katk› sa¤layaca¤›n› belli ediyor. Konuklara s›cak ve sakin bir ortam sunan giriflteki kafede biraz vakit geçiriyorum. Belli ki bu kafe

gösteriler öncesi vakit geçirmek için vazgeçilmez bir mekan olacak. Ard›ndan Maya Sahnesi’nin yeniden aç›l›fl öyküsünü dinlemek üzere BGST’den Duygu Dalyano¤lu ’99 ve Cüneyt Yalaz ’93 ile bir araya geldim. Çok uzun zamand›r bir mekan aray›fl› içinde olduklar›n›, asl›nda Beyo¤lu’nda bir mekanlar› oldu¤unu ancak oran›n da gösteri yapmaya uygun bir yer olmad›¤›n›, bu yüzden de gösteri yapabilecekleri ayr› bir mekan›n aray›fl›na girdiklerini söylediler. Maya sahnesinde daha önce de oyunlar›n› sahnelemifller. ‹lk aç›ld›¤›nda bu sahneyi yaklafl›k 2 y›l kadar kullanm›fllar. Bu yüzden de ilk olarak ak›llar›na buras› gelmifl. Sonra Maya Sahnesi’nin kurucular› Metin Deniz ve Nihan Geyran Koldafl ile görüflmüfller. Onlar da bu fikre s›cak bak›nca kesin kararlar›n› vermifller. Maya Sahnesi BGST ile geri dönüyor! Maya Sahnesi’nin yeniden aç›lmas› onlar için çok önemli çünkü bir tiyatro toplulu¤u için sabit bir mekana sahip olmak hem seyirci kitlesi oluflturabilmelerini hem de

Duygu Dalyano¤lu

Cüneyt Yalaz

Maya Sahnesi’nin ilk ayl›k program›nda BGST projelerinin yan› s›ra Semaver Kumpanya, Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu, Tiyatro Araflt›rma Laboratuar› (TAL), Tiyatro Biteatral, Tiyatro Güzel fiey, Ç›plak Ayaklar Kumpanyas› ve ‹lyas Odman da oyun ve performanslar› ile yer al›yor.

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 49


Kardefl Türküler

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ ÖZEL PROGRAMI

bir flekilde seyirci taraf›ndan bilinirliklerini art›rmalar›n› sa¤l›yor. O yüzden maddi bir risk tafl›sa da böyle bir ifle girdik diyorlar. Ayr›ca flimdiden ellerinde 7 oyun oldu¤unu ve bu oyunlar› bir gün orada bir gün burada bulabiledikleri sahnelerde sergilemenin hem yorucu olaca¤›n› hem de istedikleri devaml›l›¤›n› yine tutturamam›fl olacaklar›n› “Bir Kad›n Uyan›yor”, Tiyatro Bo¤aziçi.

Maya Sahnesi’nde 8 Mart “Kad›n Oyunlar› Haftas›” (8-16 Mart)

söylüyorlar. Biraz da bu tür kayg›lardan yola ç›karak buray› açmaya karar vermifller. Tabi Maya Sahnesi’nde sadece kendi oyunlar› sergilenmeyecek, ayn› zamanda di¤er tiyatro topluluklar›n›n oyunlar›, pek çok farkl› performans da sergilenecek. Yetiflkinlere yönelik oyunlar›n yan› s›ra çocuk oyunlar› ve dans gösterilerine yer verilecek. Ayr›ca her ay bir tema etraf›nda toplanan gösterilere yer vermeyi planl›yorlar. ‹lk olarak 8 Mart Dünya Kad›nlar Günü kapsam›nda bir kad›n oyunlar› haftas› düzenliyorlar. O hafta boyunca kad›nlarla ilgili toplumsal konulara de¤inen 7 farkl› oyun seyirciyle buluflacak. Seyirciler için de oldukça faydal› olacak çünkü bir konuya e¤ilen birden fazla oyuna eriflme ve seçme imkan› bulacaklar. Maya Sahnesi’nde gerçekleflen ilk konser ise Karadeniz müzi¤i temal›, Birol Topalo¤lu’nun albüm tan›t›m

• 8 Mart Sal› 20:00 ve 21:00 “GECE Tarlabafl› Bulvar›’ndan Meydana Ç›kmak” Nihal Geyran Koldafl • 10 Mart Perflembe 20:30 “Medea” Tiyatro Biteatral • 11 Mart Cuma 20:30 “Sel” Tiyatro Güzel fiey • 12 Mart Cumartesi 20:30 “Bir Kad›n Uyan›yor” Tiyatro Bo¤aziçi • 13 Mart Pazar 19:30 “Otobüs” Tiyatro Bo¤aziçi • 14 Mart Pazartesi 20:30 “Troyal› Kad›nlar” TAL • 16 Mart Çarflamba 20:30 “Basit Bir Ev Kazas›” Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu

50 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

“Otobüs”, Tiyatro Bo¤aziçi.

konseri. Yine baflka konserler ve dinletiler de devam edecek. Görünen o ki Maya Sahnesi’nde her yafltan her kesimden insan kendine hitap edecek ve içinde kendinden bir fleyler bulabilece¤i gösteriler izleyebilecek. Aç›l›fl konseri Duygu Dalyano¤lu ve Cüneyt Yalaz ile konuflmam›z›n ard›ndan Kardefl Türküler dinletisi için herkes salona ça¤›r›l›yor. Kardefl Türküler söyledikleri birbirinden güzel, farkl› yörelere ait türkülerle kat›l›mc›lar› mest ediyorlar ve bir yandan da sahnenin böyle müzik dinletileri için oldukça uygun ve s›cak bir mekan oldu¤unu gösteriyorlar. Beyo¤lu’nun en merkezi noktas› olan ‹stiklal Caddesi üzerinde yer alan Maya Sahnesi 100 kiflilik seyirci kapasitesi ve sundu¤u s›cak ve samimi ortamla çok ses getirece¤e benziyor.





Foto: Cihan ALDIK

ÜN‹VERS‹TEDEN PORTRELER

‹nflaatta Yap› Malzemelerinden Erken Çocukluk E¤itimine iki bilimsel dünya Bu ayki Üniversiteden Portreler bölümümüzde ‹nflaat Mühendisli¤i Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Özyurt Zihnio¤lu ve ‹lkö¤retim Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Mine Göl-Güven’in baflar› hikâyelerini okuyacaks›n›z. 1 y›ld›r üniversitemizin Erasmus Kurum Koordinatörlü¤ü görevini yürütüyor. Özel hayat›nda, efli, ailesi ve arkadafllar› ile vakit geçirmeyi, seyahat etmeyi ve spor yapmay› seviyor.

Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Özyurt Zihnio¤lu E¤itimi: • Doktora- ‹TÜ, ‹nflaat Müh. Bölümü / Northwestern Üniversitesi (‹leri Çimento Esasl› Malzemeler Merkezi), 2006 • Yüksek Lisans- ‹TÜ, ‹nflaat Mühendisli¤i Bölümü, Yap› Malzemeleri Anabilim Dal›, 2000 • Lisans- ‹TÜ, ‹nflaat Mühendisli¤i Bölümü, 1998 Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Özyurt Zihnio¤lu neler yap›yor: Nilüfer Özyurt Zihnio¤lu ‹nflaat Mühendisli¤i Bölümü’nde her dönem 2 adet olmak üzere toplamda 4 adet malzeme odakl› ders veriyor. Bunun yan›nda bölümün Yap› Malzemeleri Laboratuvar›’nda yüksek lisans ve doktora ö¤rencileri ile birlikte malzeme üzerinde farkl› projelerde araflt›rma yap›yor. ‹nflaat Mühendisli¤i Bölümü’nün lisansüstü dan›flmanl›¤›n› ve son 54 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

fiu an bunlar üzerinde çal›fl›yor: Nilüfer Özyurt Zihnio¤lu genel olarak inflaat malzemeleri üzerinde çal›fl›yor. Araflt›rmalar›n›n oda¤›nda dünyan›n en çok kullan›lan yap› malzemesi olan beton yer almakta. Çal›flma konular› betonun taze ve sertleflmifl halde çeflitli özelliklerinin anlafl›lmas›, iyilefltirilmesi ve farkl› yöntemler kullan›larak ölçülebilmesi üzerinde yo¤unlaflmakta. fiu andaki çal›flmalar›ndan bir tanesi lif donat›l› betonlarda lif da¤›l›m›n›n incelenmesi. Lifler betonun çekme yükleri alt›nda mekanik baflar›ml›l›¤›n› artt›rmak için kullan›lan malzemelerdir ve liflerin betonda ne flekilde da¤›ld›¤› nihai dayan›m› önemli bir flekilde etkilemektedir. Dr. Zihnio¤lu betonda farkl› parametrelerin lif da¤›l›m›n› ne flekilde etkiledi¤i üzerinde çal›flmaktad›r. Doktora s›ras›nda çelik lifli betonlarda lif da¤›l›m›n›n y›k›nt›s›z bir flekilde matematiksel olarak ifade edilebilmesi için elektriksel bir yöntem üzerinde çal›flm›fl ve çok baflar›l› sonuçlar elde etmifltir. Daha sonra Politecnico di Milano Üniversitesi ile ortak bir proje kapsam›nda, lifli beton kullan›larak çok inceltilmifl prekast çat› elemanlar› üretilmesi için malzeme tasar›m›na yönelik bir çal›flma gerçeklefltirmifltir. fiu anda lif donat›l› betonlarda eleman boyutlar›n›n yaratt›¤› k›s›tlar›n, taze halde malzeme yerleflirken lif da¤›l›m›n› ve dolay›s›yla nihai mekanik baflar›ml›l›¤› ne flekilde

etkiledi¤i üzerinde çal›flmaktad›r. Lifli betonlar›n inflaat sektöründe kullan›m› son y›llarda çok artm›flt›r ve Dr. Zihnio¤lu bu betonlar›n sektörün farkl› alanlar›na adaptasyonu için de çal›flmalar yürütmektedir. Betonun mekanik dayan›m›n›n yan› s›ra di¤er bir önemli özelli¤i durabilitesi yani dayan›kl›l›¤›d›r. Beton d›fl ortam koflullar›ndan etkilenir, çatlar, k›r›l›r, deformasyona u¤rar ve ömrünü tamamlar. Standartlarda çatlaks›z beton göz önünde bulundurularak farkl› d›fl ortam koflullar› için beton ömrü tan›mlanmaktad›r fakat gerçek durumda betonda gözle görülen ve görülmeyen birçok çatlak oluflmaktad›r. Nilüfer Özyurt Zihnio¤lu, yine ‹nflaat Mühendisli¤i Bölümü hocalar›ndan Prof. Dr. Turan Özturan ve Yeditepe Üniversitesi, ‹nflaat Mühendisli¤i Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Tayfun Altu¤ Söylev ile birlikte bu konuda Kas›m 2010’da bafllayan bir TÜB‹TAK projesi üzerinde çal›flmaktad›rlar. Ödüle lay›k görülen çal›flmalar› nelerdir: Nilüfer Özyurt Zihnio¤lu’nun, ‹TÜ’de gerçeklefltirdi¤i yüksek lisans tez çal›flmas›, Yap› Malzemesi Anabilim Dal›’nda verilen en baflar›l› yüksek lisans tezi ödülüne lay›k görülmüfltür. Dr. Zihnio¤lu bu çal›flma kapsam›nda çok yüksek dayan›ml› betonlarda ›s›l ifllem uygulanmas›n›n ve farkl› oranlarda lif kullan›lmas›n›n betonun mekanik baflar›ml›l›¤›na etkisini incelemifltir. Zihnio¤lu’nun gözünden Bo¤aziçi Üniversitesi: “Bo¤aziçi Üniversitesi ismi bir Bo¤aziçili olmadan, bu üniversiteyi yak›ndan tan›madan önce bile bende hayranl›kla kar›fl›k bir sayg› duygusu uyand›rm›flt›r. Dört y›ld›r bu üniversitede çal›flan, art›k bu üniversitenin bir parças› olan, ve onu daha yak›ndan tan›d›¤›n› düflünen Nilüfer Özyurt Zihnio¤lu için ise Bo¤aziçi Üniversitesi, köklü bir geçmifle sahip, kuruldu¤undan bu yana kendi prensiplerini benimsemifl, kurulmas›n›n üzerinden yaklafl›k 150 y›l geçmesine ra¤men bu prensiplere sahip ç›kmak için büyük özveri ile çal›flan çok de¤erli bir akademik ve idari kadroya sahip, dünyan›n en güzel yerleflkelerinden birinde yer alan, ö¤rencilerini Türkiye’nin en baflar›l› genç beyinleri aras›ndan seçme lüksü olan bir üniversitedir derim. Fakat bütün bunlar›n da üzerinde Bo¤aziçi Üniversitesi benim için bir üniversitenin olmas› gerekti¤i gibi, bütün fikirlerin özgürce ifade edilebildi¤i, herhangi bir ayr›m yapmaks›z›n bütün bireylerine eflit derecede önem veren bir eflitlikler ve özgürlükler diyar›d›r ve hep öyle kalmas› en büyük temennimdir.”


E¤itimi: • Doktora- Pennslyvania State University, 2006 • Yüksek Lisans- Syracuse University, 2001 • Lisans- ‹stanbul Üniversitesi, 1997 Yrd. Doç. Dr. Mine Göl-Güven neler yap›yor: Mine Göl-Güven Rehberlik ve Psikolojik Dan›flmanl›k program›nda lisans›n› tamamlad›ktan sonra Milli E¤itim Bakanl›¤› bursiyeri olarak Amerika Birleflik Devletleri’nde Çocuk ve Aile Araflt›rmalar› dal›nda lisansüstü ve Erken Çocukluk E¤itimi Program Gelifltirme dal›nda ise doktora derecesini alm›flt›r. Efli Devrim Güven, Bo¤aziçi Üniversitesi ‹lkö¤retim Bölümü Fen Bilgisi Ö¤retmenli¤i program›nda ö¤retim üyesidir. Zeynep Esin ve Eren Deniz isminde 7 ve 5 yafllar›nda iki çocuklar› vard›r. Göl-Güven’in araflt›rmalar› 0-8 yafl çocuklar› için kaliteli çevre oluflturma bafll›¤› alt›nda toplanabilir. Çocuklar›n aile, okul ve genel anlamda çevrelerinde yaflam kalitelerinin artt›r›lmas› üzere gelifltirilen ölçütlerin araflt›rma ve uygulama alanlar›nda çal›flmaktad›r. Bar›fl E¤itimi Uygulama ve Araflt›ma Merkezi’nde erken yaflta bar›fl e¤itimi program› gelifltirmektedir. Demokrasi ve bar›fl kültürünün yaflam alanlar›nda yayg›nlaflmas› için birçok çal›flmada araflt›rmac›e¤itmen olarak çal›flmaktad›r. GölGüven iflitme kayb› ve engeli olan çocuklar›n iflaret dili (T‹D) edinimi ve ö¤renimine yard›mc› olan e¤itim malzeme ve materyalleri gelifltirilmesi çal›flmalar›na devam etmektedir. fiu an bunlar üzerinde çal›fl›yor: Göl-Güven’in erken çocukluk ortamlar›n›n kalite göstergeleri üzerine yapt›¤› çal›flmalar Bo¤aziçi Üniversitesi Bilimsel Araflt›rma Projeleri taraf›ndan desteklenmektedir. Yerel yönetimler ve STK’lar ile yapt›¤› iflbirli¤i ile park, bahçe ve oyun

alanlar›, halk e¤itim merkezleri ve kütüphaneler gibi kapal› mekanlar›n, okul, e¤itim ve ev ortamlar›n›n çocuklar›n ihtiyaçlar›na uygun hale getirilmesi konular›nda çal›flmaktad›r. Devlet Planlama Teflkilat›’n›n destekledi¤i GAP illerine yönelik Sosyal Destek Projeleri kapsam›nda Mardin ilinde, kendisinin gelifltirdi¤i Beflte Befl: Erken Çocukluk ve Erken Beceri (EÇEB) program›n›n uygulanmas›nda proje yürütücülü¤ünü yapmaktad›r. Program›n içeri¤ini, çocuklar›n sosyo-duygusal geliflimlerini destekleyen deneyimlerden, bar›fl e¤itimine kadar uzanan bir yelpaze oluflturmaktad›r. Di¤er programlardan fark› ise ö¤retmenlerin birbirleri ve akademi ile iflbirli¤inin sa¤lanmas› ve ö¤retmenlerin kiflisel geliflimlerinin desteklenerek mesleki geliflimlerine katk›da bulunulmas›d›r. Program›n baflka bir özelli¤i ise e¤itim seminerlerinin yan› s›ra koçluk sistemi ile ö¤retmenlerin s›n›f içi uygulamalar›na destek verilmesidir. Ayr›ca ailelerin programa dâhil edilmesi ile “tüm okul-tüm aile” yaklafl›m›n› benimseyen programda çocu¤un geliflimi çevresindeki yetiflkinlerle yap›lan e¤itimler ve çal›flmalar sonucunda desteklemektir. Bo¤aziçi Üniversitesi Bilimsel Araflt›rma Projeleri’nin destekledi¤i iflitme engeli olan çocuklar için iflaret dili edinimi ve ö¤retimine yard›mc› olmak üzere proje yöneticili¤ini üstlendi¤i “‹ki Elin Sesi Var” projesini yürütmektedir. Bu çal›flmada, en s›k kullan›lan yaklafl›k 1000 sözcük 7 farkl› kaynak taranarak elde edilmifltir. Bu sözcüklerin iflaret karfl›l›klar› çal›fl›lm›fl ve görseller (çizim ve video) haz›rlanm›flt›r. Proje kapsam›nda gelifltirilen program, iflitme engeli olan çocuklara okulöncesi e¤itim veren Türkiye ‹flitme ve Konuflma Rehabilitasyon Vakf› (T‹V) Anaokulu’nda uygulanarak, çocuk geliflimi üzerine katk›lar› araflt›r›lacakt›r. Oluflturulan

Yrd. Doç. Dr. Mine Göl-Güven program›n otistik özellikler gösteren, zekâ engeli olan, konuflma problemi yaflayan çocuklar için de kullan›lmas› planlanmaktad›r. Garanti Bankas›’n›n bir sosyal sorumluluk projesi olan “Elim Sende! Okulöncesi S›n›flar›n›n Yenilenmesi” projesinin gelifltirme, uygulama ve de¤erlendirme çal›flmalar›nda rol almaktad›r. Erken çocukluk geliflimini destekleyici çevrenin oluflturulmas› için ölçütlerin belirlenmesi, s›n›f içi materyal-malzemelerin belirlenmesi ve eflyalar›n dizayn› ve düzenlenmesi konular›nda çal›flmaktad›r. Oluflturulan s›n›f içi düzeninin ö¤retmen taraf›ndan günlük programa dahil edilmesi için ö¤retmen e¤itimleri vermektedir. Göl-Güven’in gözünden Bo¤aziçi Üniversitesi: “Bo¤aziçi Üniversitesi sayg›nl›¤› olan bir üniversite. Bo¤aziçiliyim dedi¤inizde ö¤rencisi, ö¤retim üyesi herkes eminim ki hem bunu gururla söylüyor, hem de çevre taraf›ndan sayg›yla karfl›lan›yor. Ö¤rencilerine kaliteli bir e¤itim sunuyor. Bu sayg› duyulmas›n›n nedenlerinden biri. Ama bence en önemli nedeni, üniversite olman›n gerekliliklerini yerine getiriyor olmas›. Gerek kendi içinde gerekse d›flar›da, yanl›fl uygulamalara ve haks›zl›¤a karfl› sesini ç›kart›yor, hatta yükseltiyor. Gerekirse otoriteye ve statükoya karfl› geliyor. Farkl› görüflleri içinde bar›nd›r›yor ve koruyor. Akademik hiyerarfliye karfl› mücadele ediyor. Akademik özgürlü¤e inan›yor ve benimsiyor. Tüm bunlar Bo¤aziçi Üniversitesi’ni di¤er üniversitelerden ayr› bir yere oturtuyor. Bu da Bo¤aziçi’ne yöneltilen bir elefltiriye yol aç›yor ki baz› durumlarda ben de bu elefltirinin nedenlerini görebiliyorum. Bu özel yer onu Türkiye ba¤lam›ndan kopar›yor. Bazen üniversitede konuflulan konular›n, problemlere getirilen çözümlerin gerçeklerle örtüflmedi¤ini düflünüyorum. Bazen de o kadar çok Türkiye gibi oluyoruz ki, hayal k›r›kl›¤›na u¤rad›¤›m oluyor. Bo¤aziçi’nde bile böyleyse diyorum. Onun için Bo¤aziçi’nin ifli zor. Tüm bunlar beni Bo¤aziçi’ne daha çok ba¤l›yor. Baflka bir yerde olamazd›m.”

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 55


Yaz›: Füge DEM‹ROK ’81

ÜN‹VERS‹TEDEN

“Birlik ve Bar›fl” için

B‹RL‹K Heykeli Çal›fltay› Bo¤aziçi Üniversitesi Bar›fl Uygulama ve Araflt›rma Merkezi Kültür Nehri ‹stanbul projesi kapsam›nda heykel sanatç›s› Füge Demirok ’81 moderatörlü¤ünde, Bo¤aziçi Üniversitesi ö¤rencileri ile birlikte “B‹RL‹K Heykeli” çal›flmas› gerçeklefltirildi. Çal›flman›n detaylar›n› ve hayata geçirilifl sürecini heykel sanatç›s› Füge Demirok dergimiz için kaleme ald›.

“B

‹RL‹K Heykeli” Projesi k›saca “Birlik” adl› heykelimin Bo¤aziçi Üniversitesi ö¤rencileri taraf›ndan, at›k ve gazete k⤛tlar› ile iki metreye yak›n boyutta tekrar yap›m› ve yap›m› s›ras›nda Bo¤aziçi Üniversitesi Bar›fl E¤itimi ve Uygulama Merkezi gönüllüleri taraf›ndan bar›fl e¤itimi verilerek, “Birlik ve Bar›fl” kavramlar›n›n verilen bilginin yan› s›ra sanatsal aç›dan da anlafl›lmaya çal›fl›lmas›yd›. Projenin 2010 sonbahar›nda, ‘K›rm›z› Salon’da bafllamas› öngörüldü ve on haftal›k çal›fltay böylece hayata geçirildi. Üniversitenin aç›lmas› ile birlikte çeflitli fakülte binalar›na ilanlar as›ld› ve ‘Halkla ‹liflkiler’ arac›l›¤› 56 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

ile bütün ö¤renciler bilgilendirildi. 12 Ekim 2010 günü ilgilenen ö¤rencilerle K›rm›z› Salon’da bulufltuk. Ö¤renciler genelde bar›fl e¤itimi de al›naca¤› için her toplant›ya kat›lma gereklili¤i oldu¤unu düflündüklerini ve hiç heykel çal›flmad›klar› için de nas›l katk›da bulunacaklar›n› bilemediklerini söylediler. Bunun üzerine bildi¤imiz kal›plar› tekrarlamak yerine yepyeni bir perspektif kazanmak üzere yola ç›kman›n bizleri çok daha fazla gelifltirece¤ini, Facebook’da etkinlik sayfas› açarak toplant›ya kat›lamayan arkadafllar›m›za bilgi ak›fl› sa¤layabilece¤imizi, önerilen kitap ve internet ba¤lant›lar›n›n da kolayl›kla paylafl›labilece¤ini kararlaflt›rd›k.

Her hafta, hem gelen ö¤rencilerin farkl› kimliklerini bizlerle paylaflmas›, hem gelen ö¤retim üyelerinin farkl› konular üzerinde yo¤unlaflmas›, hem de yap›lan interaktif çal›flmalar s›ras›nda ortaya ç›kan analiz ve sentezlerin farkl›l›¤› aç›s›ndan da sürprizlerle dolu bir çal›fltay oldu. Heykelin çat›s›n› oluflturan demir konstrüksiyonu demir ustas› ile beraber haz›rlay›p 19 Ekim’de K›rm›z› Salon’a yerlefltirdim. Bahçe teli, kullan›lm›fl köpük kutu parçalar›, okunmufl gazete parçalar›, kartonlar, bofl pet flifleler ve kola tenekeleri ile heykeli oluflturmaya bafllad›k. Mümkün oldu¤u kadar at›k malzemeleri kullanarak kal›nl›k yaratt›k, oluflan kal›nl›¤› bahçe teliyle sararak sa¤lam ve düzgün zemin elde ettik.


Foto: Cihan Ald›k

Füge Demirok kimdir? Heykel sanatç›s› ve BUPERC Sanat Komisyonu Üyesi Füge Demirok Bo¤aziçi Üniversitesi ‹ngiliz Dili ve Edebiyat› 1981 mezunu. Demirok kuruldu¤u günden beri BUPERC, Bo¤aziçi Üniversitesi Bar›fl E¤itimi ve Uygulama Merkezi, Sanat Komisyonu’nda gönüllü olarak çal›fl›yor. BUPERC’in Avrupa Kültür Baflkenti ‹stanbul 2010 Ajans› ile yapt›¤› “Kültür Nehri ‹stanbul” sanat ve e¤itim etkinliklerine “Birlik ve Bar›fl” adl› heykel projesi ile kat›ld›. Nur Mardin hocan›n “The Other (Öteki)” konusunu anlatmas› ve Amin Malouf’un “In The Name Of Identity” adl› kitab›n› önermesi ile de bar›fl e¤itimi çal›flmalar›na bafllad›k. Toplum içinde ötekilefltirdiklerimiz ve ayn› zamanda içimizdeki farkl› kimliklerimizin ifadesi ve kabulü çal›flman›n odakland›¤› konuyu oluflturdu. Kas›m ay›nda ise okunmufl gazetelerle heykelin yüzeyinde istedi¤imiz formu belirginlefltirici çal›flmalar yapt›k. Bu s›rada Aylin Vartanyan bizleri; “Tolerance (Hoflgörü)” ve “Suffering (Ac› Çekme)” konusunda bilgilendirdi. Dr. Hayal Köksal, “Engelleri Empati ile Aflmak” adl› kitab› ve insan haklar›n›n bireyler taraf›ndan özümsenmesinin toplum bilincine katt›klar› üzerine bizlerle sohbet etti. Jennifer Sertel ise ‘Empati’ kurman›n önemini vurgulad›. Aral›k ay›nda boyama, bak›r varaklama ve ziftle eskitme çal›flmalar›n› yaparken s›ras›yla,

‘Çat›flma Çözümü’ konusunu Gamze Gazio¤lu, ‘Kabullenme ve Affetme’ konular›n› da E¤itim Fakültesi’nden Fatofl Erkman’dan dinledik. 21 Aral›k günü ise heykelin son rötufllar›n› yaparken, Prof. Dr. Stephen Voss’un ‘Aflk’ üzerine yapt›¤› söylefli ile çal›fltay›m›z› bitirdik. 28 Aral›k günü yapt›¤›m›z kutlamada ö¤renciler heykelin Kütüphane’de sergilenmesini istediklerini belirttiler.

Bu çal›fltay, mezunu oldu¤um üniversitenin p›r›l p›r›l ö¤rencileriyle sanat›n ve bar›fl halinde oluflun insan hayat›ndaki de¤erini, formlar›n görsel oldu¤u kadar kavramsal etkilerinin insanda yapt›¤› inan›lmaz farkl›l›¤› irdelememizi, ‘Birlik ve Bar›fl’ konular›nda fark›ndal›k yaratmam›z› sa¤lad›.

22 fiubat 2011’de heykel ve çal›fltayla ilgili foto¤raflar Natuk Birkan binas›nda sergilenmeye bafllayacak. Üniversite’nin kütüphanesinde sergilenebilmesi ise gerekli izinler al›nd›ktan sonra gerçekleflebilecek. Bu çal›fltay›n sonunda ö¤renciler sanata ve heykele bak›fl aç›lar›n›n çok de¤iflti¤ini, birbirlerini tan›madan ve çekinerek bafllad›klar› çal›fltayda ‘birlik’ oluflturman›n de¤erini, farkl›l›klar›n insana ve topluma katt›¤› zenginli¤i, çat›flmalar› bar›flç›l yöntemlerle nas›l çözebileceklerini teorinin yan› s›ra pratik de yaparak daha iyi anlad›klar›n› ifade ettiler. Bu çal›fltay, mezunu oldu¤um üniversitenin p›r›l p›r›l ö¤rencileriyle sanat›n ve bar›fl halinde oluflun insan hayat›ndaki de¤erini, formlar›n görsel oldu¤u kadar kavramsal etkilerinin insanda yapt›¤› inan›lmaz farkl›l›¤› irdelememizi, ‘Birlik ve Bar›fl’ konular›nda fark›ndal›k yaratmam›z› sa¤lad›. Özel olarak benim için de bar›fl hakk›nda bildiklerimi tekrar gözden geçirmem, özümsemem ve kendi

Heykelin yap›m›nda çal›flan ö¤renciler: Ayfle Koçak, Ezgi Kurt, Sultan K›l›ç, U¤ur ‹nsan, Semra Ahmed, Funda Alt›ntafl, Serra Cantimur, Taliha Kotan, Fatma Nur Za¤ral›, Funda Do¤an, ‹rem Torlak, Güldeniz fiensoy, Fatih Ahmet Çuhadar, Asl› Gün, Ümmü Bucaköz, O¤uz Karada¤, Gülten Gaye Topal, Ayfle Canavar, Naziye Günefl, Birgül Ünal, Güzin Sarmafl›k, Hatice Ak›n. içsel yolculu¤umda yepyeni aç›lar yakalayabilmem bak›m›ndan çok de¤erli ve keyifli bir zaman dilimiydi. Ö¤rencilere ve BUPERC yönetim kuruluna bana bu olana¤› verdikleri için teflekkür etmek isterim.

Çal›fltay s›ras›nda bahsi geçen konularla ilgili linkler: www.nonviolentcommunication.com www.emotionalcompetency.com/empathy.htm http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/j.1540-4560.1990.tb00268.x/abstract http://www.ted.com/talks/william_ury.html

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 57


BÜMED’DEN

Yaz›: Burcu ÜNLÜTABAK ’08

BÜMED’de sporcular yetifliyor BURCSpor Fit Kids Hizmetleri

BURCSpor’da çocuklar›n›z için e¤lence, sa¤l›k, oyun ve spor bir arada! BURCSpor Fit Kids Hizmetleri ile çocuklar›n›z sporla tan›fls›n, hem e¤lensin hem de geliflsin. Sportif bir yaflam tarz›n›n ilk tohumlar›n› sunan Fit Kids Hizmetleri 5-12 yafl aras› çocuklar için oyunlar, yetenek de¤erlendirmeleri ve yönlendirmelerini kapsayan bir program sunuyor. 58 2011 BO⁄AZ‹Ç‹


Hizmetler

Basit ölçüm cihazlar› (Jump Mat, Sit & Reach, Denge Tahtas›, Kilo & Boy ölçer vb) ile ölçümler yap›l›yor ve beceri gelifltirici oyuncaklarla spor dallar›n› tan›yorlar. Böylece sportif bir yaflam tarz›n›n ilk tohumlar›n› at›yorlar.

1- Çocuk Odas› Çocuk odam›zda 2-6 yafl aras› çocuklar için e¤itmen gözetiminde hem e¤lendirici hem de gelifltirici aktiviteler sunuyoruz. Siz BÜMED’in di¤er hizmetlerinden faydalan›rken çocu¤unuz da BÜMED Çocuk Odas›’nda güvenle oyun oynayabiliyor. Çocuk Odas›’nda öncelikle çocu¤un ortama uyum sa¤lamas› için onun yapmak istediklerinden hareketle serbest etkinlikler gerçeklefltiriliyor. Daha sonra rulolardan kelebekler, uçan hayvanlar, bilgisayar oyunlar›, oyun hamurlar› ile flekiller, legolarla yarat›c› oyunlar yoluyla çocuklar›n hoflça vakit geçirmesi sa¤lan›yor. Ayr›ca yarat›c›-gelifltirici yönlerinin motive edilmesi için parmak kuklalarla öyküleme, taklit, kiflilefltirme, resimli öyküleme yöntemleri uygulan›yor. Küçük yaflta oyunla spora bafllayan minikler hem motorik becerilerini tan›ma ve gelifltirme f›rsat› yakal›yorlar hem de akranlar›yla bir arada e¤lenerek sporu tan›yorlar.

2- Grup Dersleri Fitness alt stüdyoda 5-6 ve 7-8 yafl gruplar›ndaki çocuklara yafl gruplar›n› göz önünde bulundurarak ayr› ayr› koordinasyon, çeviklik, denge, esneklik ve çabukluk gibi özelliklerini gelifltirecek dersler veriyoruz. Böylece sporu bir yaflam tarz› haline getiren, sporcu olarak büyümenin sundu¤u özellikleri bünyesinde toplayan ve hayat›n›n her yönüne uygulayan bireyler yetifltirmeyi hedefliyoruz. Bafll›ca grup dersleri Kids in Motion, Kids Circuit ve Flex derslerini kaps›yor. Kids in Motion motorik beceri ve hareket geliflimini güçlendiren bir aerobik dersi. Kids Circuit müzik eflli¤inde çocuklar›n dairesel olarak yer de¤ifltirdi¤i koordinasyon temal› bir grup dersi. Flex ise kaslar›n esnekli¤ini art›rmaya yönelik bir grup dersi.

Grup Dersleri Program› Pazartesi

Sal›

Çarflamba

Perflembe Cuma

Cumartesi

Pazar

10:00-10:40

Kids in Motion (1) Kids Circuit (1)

11:00-11:40

Kids in Motion (2) Kids Circuit (2)

12:00-12:40

Kids Circuit (1)

Kids in Motion (1)

13:00-13:40

Kids Circuit (2)

Kids in Motion (2)

14:00-14:40

Flex (1)

Flex (1)

15:00-15:40

Flex (2)

Flex (2)

16:00-16:40

Kids in Motion (1) Kids Circuit (1)

Flex (1)

17:00-17:40

Kids in Motion (2) Kids Circuit (2)

Flex (2)

18:00-18:40

Kids Circuit (1)

Kids in Motion (1) Flex (1)

19:00-19:40

Kids Circuit (2)

Kids in Motion (2) Flex (2)

(1) : 2005 - 2006 Do¤umlu çocuklar / (2) : 2003 - 2004 Do¤umlu çocuklar

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 59


3- Yetenek Test ve Ölçümleri Sporda baflar› flans de¤ildir. Baflar› ölçülebilir, bilimseldir ve süreklilik arz eder. Siz de çocu¤unuzun motorik özelliklerini, antropometrik de¤erlerini ve hangi spor branfl›na yetene¤i oldu¤unu ö¤renmek istemez misiniz? Spor test teknolojileri konusunda dünya lideri Fusionsport ürünleri ile “Sporda Yetenek Seçimi” taramalar› her ay BÜMED’de gerçekleflecek. * Testler ve ölçümler 5 yafl›ndan itibaren spor yapmaya engel rahats›zl›¤› olmayan tüm çocuklara uygulanabilir. Bu ölçümler sayesinde çocuklara uygun olduklar› alanda maksimum geliflim imkan› sunuyoruz. Hem vücutlar›n› hem de kendilerini tan›malar›n› sa¤l›yoruz. Mart ay› ölçümleri 12-13 Mart tarihleri aras›nda yap›lacakt›r. 4- De¤erlendirme ve Sportif Yönlendirme Yapt›¤›m›z yetenek testlerinin ve ölçümlerinin uzmanlar taraf›ndan de¤erlendirmelerini ebeveynlerle paylafl›yoruz ve aileleri sportif olarak çocuklar›n›n geliflimi konusunda yönlendiriyoruz. Çocuklar›n becerilerinin uzman bak›fl›yla de¤erlendirilmesi sonucu var olan yeteneklerin daha da gelifltirilmesine yönelik çal›flmalar yap›yoruz. Mart ay› de¤erlendirmeleri 12-13 Mart tarihleri aras›nda yap›lacakt›r. 5- Fitness Training BÜMED Fitness Center’da 9-14 yafl aras› çocuklar›n kemik kas geliflimlerine destek olacak flekilde antrenman planlar› yap›l›yor ve e¤itmen eflli¤inde gerçeklefltiriliyor.

Ücretlendirme 1- BURCSpor Fit Kids Y›ll›k Üyeli¤i: 1.200 TL (Üye) - 1.500 TL (Misafir) 1 y›l süresince tüm hizmetler fiyata dahildir. 2- BURCSpor Fit Kids Ayl›k Üyeli¤i: 200 TL (Üye) - 250 TL (Misafir) 1 ay süresince tüm hizmetler fiyata dahildir. 3- Günlük Kullan›m Ücretleri: Çocuk Odas› kullan›m› (Günlük): 15 TL (Üye - Misafir) Grup Dersleri (Ayl›k): 120 TL (Üye) - 150 TL (Misafir) Yetenek Testleri ve De¤erlendirme: 150 TL (Üye) - 200 TL (Misafir) Personal Trainer (Ayl›k 8 Kullan›m): 150 TL (Üye) - 200 TL (Misafir) 4- BURCSpor Abonman + Fit Kids: Abonman Y›ll›k 1.800 TL

60 2011 BO⁄AZ‹Ç‹


BO⁄AZ‹Ç‹L‹LER

Yaz›: Sevgin AKIfi RONEY ’78 Foto: Cihan ALDIK

‘Sanat bir disiplin ve odaklanma meselesi’ Üniversitemizin ‹nflaat Mühendisli¤i Bölümünden 1982 y›l›nda mezun olan Gülnur Gerifl profesyonel yaflam›n› noktalad›ktan sonra, hobi olarak bafllad›¤› seramik çal›flmalar›n› giderek hayat›n›n merkezine tafl›m›fl. Bir yandan da ilginç tak›lar tasarl›yor. Kendisiyle bir sanat galerisine benzeyen evinde konufltuk.

Ö

ncelikle neden inflaat mühendisli¤i diye soray›m. Malum daha çok erkekler için “tasarlanm›fl” bir bölüm diye bilinir. Lisede okurken fen derslerim iyiydi ama daha sonra makine mühendisi olan babam› mutlu etmek için mühendisli¤i tercih ettim. Fakat mezuniyet sonras› kendime uygun bir ifl bulamad›m. Bu nedenle uzun y›llar tekstil sektörünün de¤iflik alanlar›nda çal›flt›m. Seramikle tan›flman›z nas›l oldu? Ellerimi kullanarak birfleyler yapmay› hep sevdim. Çal›flt›¤›m dönemde bir ara çiçek düzenlemeleri yap›yordum mesela. 2000 y›l›nda tak› yapmaya bafllad›m. Emekli olduktan sonra 2006 y›l›nda da Sara Aji’nin atölyesinde serami¤e bafllad›m. Asl›nda Bo¤aziçi’nde ö¤renciyken kampüsteki o küçük ama donan›ml› seramik atölyesinde çok vakit geçirirdim. Ama maalesef o dönemde yapt›klar›mdan bugün elimde birfley yok. fiu an Sara Aji’nin atölyesinin d›fl›nda gitti¤im baflka bir atölye daha var. Seramikle u¤raflmak beni gerçekten çok heyecanland›r›yor. Çamuru de¤iflik malzemelerle bir araya getirerek çal›flmay› seviyorum. Meselâ baz›lar›n› piflirmeden önce kumaflla kar›flt›yorum, baz›lar›na bittikten sonra aksesuar koyuyorum. Çamur öyle bir malzeme ki bazen çok kolay flekillendirebiliyorsunuz, bazen ise çok k›r›lgan. Sizi sanki sab›rl› ve hoflgörülü olmak konusunda e¤itiyor. Hayatla bir benzerli¤i oldu¤unu düflünüyorum. Hayat›m›z› bir noktaya kadar flekillendirebiliyoruz, bir noktadan sonra da bize verileni, elimizdekini kabul etmemiz gerek. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 61


Seramik yaparken nelerden ilham al›yorsunuz? Bafllamadan önce kafan›zda bir tasar›m oluyor mu? Bazen gördü¤üm ve be¤endi¤im birfleyi yapmak bana zevk veriyor. Bir gün Kapal›çarfl›’da bir bak›rc›da yirmi senedir tavanda as›l› duran toz içinde bir soba kapa¤› görüp, büyük bir zevkle onu seramikten yapt›m. Zaman zaman ise duygular›m›n öne ç›k›p beni yönlendirdi¤i oluyor. Kendimi sanatç› olmaktan çok zanaatkâr diye adland›r›yorum ama duygular›m› ifade etti¤im çal›flmalar bence daha sanat a¤›rl›kl› eserler oluyor. Meselâ “yaflam” konulu bir karma sergiye kat›lm›flt›m. Orada dört parçadan oluflan bir kâlp serisi yapt›m. ‹lki camdan yapt›¤›m bir k›r›k kâlp, sonra kabuk ba¤l›yor, canlan›yor ve sonuncu parça alt›n bir kâlp. O seride yaflad›klar›m› dile getirmifltim. Bir baflka sergide de “yaralar›m› sar›yorum” adl› bir eserim vard›. fiu an size gösteremem çünkü birisi ald›. Zaman zaman kimi sanatç›lar›n eserlerini satmaktan kaç›nd›klar›n› duyar›z veya okuruz. Sizin de bu tür duygulara kap›ld›¤›n›z oluyor mu? Biraz oluyor elbette. Meselâ bu k›r›k kâlp serisini vermek veya içinden bir parçay› satarak parçalamak istemiyorum. Serinin

üçüncüsü olan k›rm›z› renkli kâlpten çok isteyen oldu evlilik y›ldönümü veya sevgililer günü için. Tek parça olarak çal›flt›m. Ama bu seriyi elimde tutmak istiyorum. Bazen de tam tersi oluyor. Yap›yorsunuz, o parçayla ve duyguyla ifliniz bitiyor. Hemen elden ç›kar›yorsunuz. Kaftanlar serisi görüyorum. Bu aralar kaftan tasar›mlar› çok yayg›n. Neden kaftan? Hakl›s›n›z, etrafta o kadar çok kaftan var ki ben bile s›k›ld›m. Asl›nda kaftanlar› daha çok ticari amaçla yapm›flt›m. Biz s›k›ld›k ama yurtd›fl›nda ra¤bet görmeye devam ediyor. Kaftanlar›n d›fl›nda torsolar,

Çamur öyle bir malzeme ki bazen çok kolay flekillendirebiliyorsunuz, bazen ise çok k›r›lgan. Sizi sanki sab›rl› ve hoflgörülü olmak konusunda e¤itiyor. Hayatla bir benzerli¤i oldu¤unu düflünüyorum. Hayat›m›z› bir noktaya kadar flekillendirebiliyoruz, bir noktadan sonra da bize verileni, elimizdekini kabul etmemiz gerek. tütsülükler, mumluklar ve özellikle sevgililer günü için kâlpler sat›fl amaçl› yapt›¤›m ürünler. Zaten duygular›m› yans›tt›¤›m eserlerimi satmak de¤il, sergilemek istiyorum.

Kalp serisi: Camdan kalp, sonra kabuk ba¤l›yor, canlan›yor ve alt›n kalp oluyor.

62 2011 BO⁄AZ‹Ç‹


Be¤endi¤iniz seramik sanatç›lar› kimler? Füreya Koral’›n ö¤rencisi olarak çal›flmalar›na bafllayan Alev Ebuzziya, yine Füreya Han›mla çal›flm›fl olan Tüzüm K›z›lcan. Hocam Sara Aji ile beni seramikle tan›flt›ran arkadafl›m Canan Çelik’in bende ayr› bir yeri vard›r. Biraz da tak›lardan konuflal›m isterseniz. Tak› tasar›m› benim seramikten önce bafllad›¤›m ve ayn› derecede zevk ald›¤›m bir dal. Biliyorsunuz art›k sadece k›ymetli tafllardan yap›lan tak›lara de¤il, farkl› malzemelerden yap›lanlara da ra¤bet ediliyor. ‹sveçli bir sanatç›n›n sergisinde gördü¤üm, bak›r üzerine müthifl bir teknikle

Üstte; “Deniz kabuklar› serisi”. Altta; Arkeolojik kal›nt›lardan ve Osmanl› döneminden esinlenilen eserler.

Asl›nda bugüne kadar yapt›klar›m› befl bafll›kta kategorize edebilirim. Arkeolojik kal›nt›lardan ve Osmanl› döneminden esinlendi¤im eserlerin d›fl›nda, do¤a ve canl›lar dünyas›ndan hareketle yapt›klar›m da var. Deniz kabuklar› serisi gibi. Tabii bir de kâlpler. Web sayfama bakarsan›z (www.gulnurgeris.com) çal›flmalar›m› görebilirsiniz. Bir yerde okumufltum. “Sevmenin ilk ad›m› ad takmak” diye. Çok severek yapt›¤›n›z seramiklere isim veriyor musunuz? Hay›r, ama kendi tasarlad›¤›m parçalara daha çok ba¤lan›yorum. Mesela ilk seramik çal›flmam olan lamba benim için çok özel. ‹smi yok ama çok seviyorum.

keçe püskürterek yapt›¤› tak›lar son derece etkileyiciydi. Ben daha çok deri a¤›rl›kl› yapt›¤›m kolyelerde de¤iflik yerlerden toplad›¤›m keçe, metal, tahta, kumafl gibi farkl› malzemeleri kullanmay› seviyorum. Malzeme toplamak iflin yar›s› zaten. Son zamanlarda yapt›¤›m tak›larda kendi seramiklerimi ve cam boncuklar›m› kullan›yorum. ‹çimden geldi¤i gibi bir araya getirdi¤im bu parçalardan sonuç olarak her biri özgün olan, sanat eseri diyebilece¤im tak›lar ortaya ç›k›yor. Yapt›¤›n›z tak›lar› kullan›yor musunuz? Kendi yapt›klar›m›n reklam›n› yapmak gibi oldu¤u için bu konuda biraz çekingenim ama onlar› takmak bana zevk veriyor. Ayn› k›yafetin farkl› tak›larla nas›l farkl› k›yafetlere dönüfltü¤ünü göstermek de hofluma gidiyor. Benim tasar›mlar›m oldukça iddal›, dolay›s›yla onlar› takmak da biraz tercih ve cesaret ifli. Çok be¤endi¤im Ümit Ünal ve Simay Bülbül’ün tasarlad›¤› k›yafetlerin üstünde kendi tak›lar›m› görmeyi çok isterim. Bugünlerde Londra’daki “Liberty” ma¤azas› için caml› tak› koleksiyonu haz›rl›yorum. Ayn› zamanda orada bir galeride seramik sergisi açmak için giriflimlerim var. Geriye dönüp bakt›¤›n›zda keflke sanat e¤itimi alsayd›m dedi¤iniz oluyor mu? Bence eskiden meslek seçiminde flimdiki gençler kadar bilinçli de¤ildik. Zaman zaman keflke sanat okusayd›m ve çok daha önce bu keyfi yakalaflm›fl olsayd›m diye düflündü¤üm oluyor. Bazen de e¤itimin getirdi¤i kal›plar›n sanatç›n›n özgürlü¤ünü k›s›tlayabileci¤ini düflünüyorum. Fakat ald›¤›m mühendislik e¤itiminin bana farkl› bir bak›fl aç›s› katt›¤›na inan›yorum. Sanat bir disiplin ve odaklanma meselesi. Üniversite e¤itimim bu disiplini edinmemi sa¤lad›. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 63


GEZ‹

Escape to Sicily ‹talya her bölgesi ile ziyaretçilerine ayr› bir güzellik sunar. Kuzey ‹talya fl›kl›k ve Rönesans, Orta ‹talya liderlik ve Roma ‹mparatorlu¤u, Güney ‹talya ise flarap ve Akdeniz’in diyar›d›r. Sicilya ise tüm ‹talya’n›n özeti ve tümünden farkl› adeta bir ada cumhuriyetidir. Burada hem ‹talya’das›n›zd›r hem de Sicilya’da, Sicilyal›lar›n ülkesinde...

Palermo-Politeama Tiyatrosu Palermo-Massimo Tiyatrosu

M

ayfa, Etna, Syracusa, Arflimed, deniz mahsülü, Yunan, Kartaca, Roma... Sicilya farkl› uygarl›klar›n izlerini, Akdeniz’in ›l›man ikliminin tüm nimetlerini, ‹talya’n›n sempatik ve biraz da asabi halk›n›n misafirperverli¤ini ziyaretçileriyle paylafl›r.

Palermo Grek devri kolonizasyonu haricinde, Palermo ada tarihinin bütün evrelerini yaflam›flt›r. Önce, MÖ.VIII. yüzy›lda Fenike kolonisi, daha sonra Kartaca ileri karakolu olan Palermo, 251 y›l›nda Romal›lar taraf›ndan al›nm›flt›r. IX. ve X. yüzy›llarda Arap istilas› alt›nda zengin bir emirli¤e dönüflen Palermo parlak bir ‹slam kültürü merkezi olmufltur. XI. yüzy›l›n sonlar›ndan itibaren Norman’lar adan›n tamam›na hakim olarak güçlü bir monarfli kurmufllard›r. Palermo, 1194 ile 1250 y›llar› aras›nda Hohenstaufen ailesi taraf›ndan idare edilen Sicilya adas› krall›¤›n›n baflkenti olur. 1266 y›l›nda, Fransa kral› St. Louis’nin Katanya

XIX. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda infla edilen ve ilk büyük tiyatro binas› olan Politeama Garibaldi, Francis Ford Coppola’n›n çevirdi¤i Il Padrino (Baba III) filminin baz› sahnelerine dekor olarak kullan›lan Massimo tiyatrosu neoklasik mimarinin Palermo’daki en güzel örneklerini oluflturur. 64 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

kardefli, Anjou Dükü Sicilya kral› olarak taç giyer ve yirmi y›l sonra flehir Aragon Krall›¤›n›n idaresine geçinceye kadar tahtta kal›r. Sicilya 1713 y›l›nda Savoie Krall›¤›n›n hükümranl›¤›na geçer ve onlar da Sardunya Adas› karfl›l›¤›nda, Sicilya’y› Hasburg ailesine b›rak›rlar. 1860’da Garibaldi taraf›ndan iflgal edilerek ‹talyan Krall›¤› Ailesi’ne kat›lan Sicilya, 1948 senesinde özerk bir statüye geçer. Günümüzde de bölgesel bir parlamentoya sahiptir. Tüm bu tarihi de¤iflimler ve çeflitlilik Sicilya’n›n ve özellikle en büyük flehri Palermo’nun da zengin bir kültürel mozai¤e sahip olmas›na neden olmufl. Farkl› dönemlerin ve kültürlerin izlerini tafl›yan kimi görkemli kimi mütevazi yap›lar, an›tlar, sanat eserleri Sicilya’y› mutlaka görülmesi gereken yerler içine sokuyor ve Sicilya tek bafl›na özel bir geziyi hak ediyor... Palermo’da gezerken sadece müzeleri, binalar›, katedralleri de¤il insanlar›, flehrin hareketlili¤i, sokak pazarlar›, kalabal›k restoranlar› da görülmeye de¤er.


Taormina

Katanya Tarihi Yunan dönemine dayanan Katanya, Messina gibi liman flehri olarak geliflmifl. Y›ld›z› 18. Yüzy›ldan sonra parlamaya bafllayan Katanya bugün Palermo’dan sonra Sicilya’n›n en büyük ikinci flehri. Tarihi dokusu, yap›lar›, sanat eserleri ile dolu bu güzel flehirde özellikle Kuzey ‹talyal› zengin ailelerin yapt›rd›klar› saraylar görülmeye de¤er. Sicilya’da yemek ve flarap Özellikle yemek ve flarap tüm Sicilya turunun vazgeçilmez parças›. Deniz mahsulleri ile haz›rlanm›fl ev yap›m› makarnalar, pizzalar, risottolar, salatalar, proflütto ve orijinal buffalo mozarella ile haz›rlanm›fl antipastiler ve daha çeflit çeflit ‹talyan lezzeti sizleri bekliyor. Cannoli tüm ‹talya’da bulunan bir tatl› ama orijinalinin tad›na Sicilya’da varabilirsiniz. Marzipandan yap›lan rengarenk tatl›lar›nda Arap kültürünün etkisi görünür. ‹talyan dondurmas› galetonun tad›na varmadan Sicilya’dan dönülmemeli. Sicilya’ya özgü pecorino peyniri sokak pazarlar›ndan al›nabilir. Sicilya’n›n ünlü tatl› flarab› Marsala mutlaka denenmeli. Sicilya’n›n flarap üzümü yetifltirilen bölgelerinden elde edilen flaraplar

ise Sicilya gezilerine tat katan unsurlar›n bafl›nda gelir. Tarihi eserler Sicilya adas›n›n hemen her yerinde Bizans, Roma, Yunan baflta olmak üzere tarihin izlerine rastlamak mümkün. Bunlar›n aras›nda çok iyi korunmufl ortaça¤ kasabalar› ve Yunan antik flehirleri öne ç›kanlar aras›nda. Özellikle Yunan eserleri öne ç›kt›¤›ndan Naxos’da Yunanl›lar an›s›na Nike (Zafer Tanr›ças›) Heykeli yap›lm›fl. Sicilya tarihi, do¤as›, insanlar› ve Akdeniz’e özgü tarz›yla görülmeye de¤er...

Escape Club ile Sicilya ayr›cal›¤› Sicilya ile Escape Club ayr›cal›¤›yla tan›flabilirsiniz. BÜMED ve Meet Travel iflbirli¤i ile 20-24 Nisan 2011 tarihinde düzenlenen Escape to Sicily turunda Bo¤aziçililer hep birlikte Sicilya ç›kartmas› yapacak. Birlikte gezecek, keflfedek, güzel yemekler yiyecek, Etna’ya karfl› kadeh kald›raca¤›z... Detayl› bilgi www.bumed.org.tr adresinde.

Etna

Sicilya’n›n y›ld›zlar› • Agrigento - Tap›naklar vadisi • Erice - Efline sadece ‹talya’da rastlanabilecek Ortaça¤ kasabas› • Taormina - Etna manzaras› ile ünlü amfiteatr da dahil olmak üzere Sicilya’n›n en ünlü antik da¤ kasabas› • Segesta - Dünyan›n en iyi durumdaki Yunan tap›naklar›ndan biri • Siracusa - Arflimed, Plato ve Aziz Paul’un favori mekan› • Etna - Hala aktif, ürkütücü ama çok çekici • fiarap Diyar› - Sicilya’n›n tad›na doyum olmaz flaraplar›n›, enfes manzaralarla tadabilece¤iniz bölge

Cannoli

Nike Heykeli

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 65


GEZ‹

Yaz› ve Foto¤raflar: Fatih TÜRKMENO⁄LU ’90

Tarakl›’da bir Bo¤aziçili: Banu Tu¤savul Fatih Türkmeno¤lu bu sefer Bo¤aziçi’nden çok sevdi¤i bir arkadafl›n›n ikinci hayat›n›n perdesini dergimiz için aralad›... Banu Tu¤savul ’88 orta¤› ve arkadafl› Pembegül ‹naml› ile kültür miras›m›zdan emanet ald›klar› ve yeniden hayat vererek Tarakl›’ya ve elbette hepimize hediye ettikleri Osmanl› kona¤›n›n kap›s›n› ard›na kadar açt›lar. Bu güzel kap›dan içeri Fatih Türkmeno¤lu’nun röportaj› ile giriyoruz... Tarakl› en sevdi¤im ilçelerden biri. Sakarya’ya ba¤l›; ‹stanbul’a 210 km uzakta. Ama sanki as›rlar de¤ifliyor. Oraya var›r varmaz bütün dünya tersine dönüyor... Eski evleri, gülen insanlar›, kilitlenmeyen kap›lar›yla, Tarakl› yüz y›l öncesinde yafl›yor. Ben s›k s›k giderim. Bazen yazar›m, bazen çekerim. Belki fazla yazd›m, çizdim; flu reklamdaki meflhur “Mümkünlü” kasabas›na dönüfltü Tarakl›. Set oldu. Hafta sonlar› turlar›yla, durduk yerde gezi noktas› haline geldi. Güzel mi? Evet, çok iyi oldu. Bir yan›yla da korkuyor muyum? Evet, hem de çok... Banu... Hep güler yüzüyle ve zarafetiyle hat›rlar›m okuldan. Kamu Yönetimi’nin çok baflar›l› ö¤rencilerinden. Y›llarca bankalarda yönetici olarak çal›flt›. S›k olmasa da hep gördüm, karfl›laflt›m, haberlerini ald›m. Çal›flan, gezen, hobilerine zaman ay›ran birçok baflar›l› insandan biriydi gözümde. Sonra bir gün benim yolum, kim bilir kaç›nc› kez Tarakl›’ya düfltü. Belediye Baflkan›, “Burada da ‹stanbul’dan iki kad›n ev ald›lar; otel yapacaklarm›fl” dedi. “Kimlermifl?” diye sordum. Cevap flafl›rtt›: “Banu ve Pembegül!” 66 2011 BO⁄AZ‹Ç‹


2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 67


Bank, sonra Oyakbank ve en sonunda da Ing Bank olan, o zamanki ad›yla Bank of Boston’a gene Hazine bölümüne geçtim. Ve s›cak bir Haziran günü kendimi emekliye ay›rmay› baflard›m. Nas›l da ani ve zor bir karar! Art›k uzun seneler zevkle yapt›¤›m iflimden hiçbir zevk alamaz olmufltum. Bankac›l›¤› 40 yafl›mda b›rakmak gibi bir hedefim vard›. ‹ki sene kadar ertelemek zorunda bile kalm›flt›m. Baflka bir ifl koluna yönelmenin zaman› gelmiflti. Onu da iflimi b›rakt›ktan sonra elbette bulacakt›m. Önüme elbette de¤iflik bir f›rsat ç›kacakt›. ‹flte böyle bir ruh hali ve ümitle 19 senenin sonunda bankac›l›¤a “elveda” deyiverdim.

Fatih Türkmeno¤lu’nun bir yaz›s›ndan etkilenerek Tarakl›’ya giden Banu Tu¤savul bugün hayat›n›n büyük bölümünü Tarakl›’da geçiriyor ve arkadafl› Pembegül ‹naml› ile Han›meli Kona¤›’nda misafirlerini a¤›rl›yor.

H

ep seni kantinden, ortak arkadafllar›m›zdan, Manzara’dan hat›rl›yorum... 1983-1988 y›llar› aras›nda Kamu Yönetimi Bölümü’nde okudum. Çok zevkli bir 5 seneydi. Metin Heper, Ersin Kalayc›o¤lu, Suna Kili, Üstün Ergüder, rahmetli Demir Demirgil, Deniz Gökçe, fierif Mardin, Binnaz Toprak, Y›lmaz Esmer... fiimdi geriye dönüp bakt›¤›mda bu isimlerden ders alm›fl olman›n ne kadar büyük bir flans oldu¤unu görüyorum. Geçenlerde bir yemekte Binnaz Han›m’la yan yana oturduk. Suna Han›m’a da çerçevecide rastlad›m. Yetiflkin gözüyle de bakt›¤›m›zda çok özel insanlarm›fl... Bo¤aziçi’ni çok sevmemin bir di¤er nedeni de sosyal hayatt›, hiç flüphesiz. Geriye kalan arkadafll›k, dayan›flma, karn›n a¤r›yana kadar gülme, e¤lenme an›lar›m var; iflte onlar› hep orada tutmak laz›m. Tek kay›tlar› beyinde, haf›zada... Her sabah okula gitti¤imizde ilk iflimiz, hava güzelse “Manzara”, hava kötüyse “Sosyete”de masa kapmak olurdu. Derslere girilip

68 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

ç›k›l›rken, bu sabahtan kap›lm›fl yerleri akflama kadar tutacak birileri mutlaka bulunurdu. Bofl zaman kald›¤›nda, ders k›r›ld›¤›nda, oturulacak, yenilecek, içilecek ve de King oynanacak, dedikodu yap›lacak, kikirdenecek... Okula mesaiye gider gibi gitti¤imizi hat›rl›yorum. Dersimiz yoksa bile sabahtan okula gider, akflam belli bir saate kadar kal›rd›k. 1987 k›fl›nda ya¤›p, neredeyse 1 ay yerden kalkmayan karda bile, her gün hiç aksatmadan düfle kalka okula gitmifl ve dersler, s›navlar hiçbiri yap›lamazken; gene de tüm grup toplanm›flt›k. Okulumuzu doya doya yaflad›k. Bunu sa¤layan en önemli etken de çok güzel bir kampüsümüzün olmas›. fiimdi apartman katlar›na s›k›flm›fl baz› üniversiteleri görünce, oralarda okuyan çocuklara ac›mamak elde de¤il diye düflünüyorum. Mezuniyet sonras›nda bugüne kadar neler yapt›n? Emlak Bankas›’na MT olarak girdim. 8 ayl›k e¤itim sonras›, o zamanlar bankan›n en “haval›” ve asl›nda en de “zor” bölümlerinden biri olan Hazine Departman›’nda ifle bafllad›m. 1994’de, çeflitli defalar isim de¤ifltirerek, önce Türk Boston

Ve san›r›m Tarakl›’y› keflfetmen bu zamana denk geliyor. Bankac›l›k hayat›ma son verdikten sonra, benimle ayn› zamanlarda sigortac›l›k sektöründen emekli olan 30 senelik sevgili dostum Pembegül ‹naml› ile “ne yapabiliriz?” araflt›rmalar›na girifltik. Cafe, kurabiyeci, pastac›... Derken, Mehpare Sözener (Pols ’88) Amerika’dan Türkiye’ye tatile geliverdi. Onunla birlikte bir gezi planlad›k. fiafl›rma, senin Milliyet’teki Tarakl› yaz›n› okuyup oraya gitmifltik; arkadafl›m›z› ‹stanbul’a çok uzak olmayan bu Osmanl› kasabas›na götürmeye karar verdik. Ne büyük gurur benim için! Peki evi bulma, sat›n alma olay› nas›l gerçekleflti? Kasaban›n eski Osmanl› evleri ile dolu harika sokaklar›nda avare avare gezip, foto¤raf çekerken, birden bir sat›l›k ev ç›kt› karfl›m›za. “Acaba kaç parad›r?” dedi biri. Acayip yüksek bir fiyat tahmini yapt› bir baflkas›. “Yok art›k” dedi öbürü. O koskoca sokakta tek bir kifli vard›, sorduk; ‹stanbul flartlar›na göre komik say›labilecek bir fiyat söyledi. Yar›m saate yak›n o konufltu, biz dinledik. Ve öyle bir anlatt› ki, o yar›m saatin


sonunda, biz bu evlerin nas›l al›nd›¤›, nas›l prosedürlerden geçildi¤i, nas›l restore ettirildi¤i, ne gibi malzemeler kullan›ld›¤›, ne kadara mal oldu¤u gibi neredeyse tüm detaylar› ö¤renmifltik. Çünkü bu soruyu sordu¤umuz insan, Tarakl›’daki neredeyse tüm restorasyon ifllerini yapan, sonradan bizim kona¤›n da tüm restorasyon ifllerini büyük bir baflar›yla yüre¤ini koyarak yapacak olan S›tk› Usta idi. Onunla kesiflmiflti yolumuz. ‹flte bunun ad›: Kader! Kesinlikle öyle. Koca Tarakl›’da karfl›m›za S›tk› Usta ç›km›fl... Teflekkür edip, evimize döndük. 2 gün sonra Pembegül ile yapaca¤›m›z ifli buldu¤umuzu anlay›p, gene Tarakl›’n›n yolunu tuttuk. Bu tarz eski evlerin restorasyonu ne kadar sanc›l› bir süreçtir kim bilir? 2007’nin son günü itibariyle, ileride “küçük otel” olarak iflletece¤imiz ama o an için neredeyse bir virane olan Osmanl› kona¤› art›k bizimdi. ‹kinci derecede tarihi eser olan binan›n rölövesi ve restorasyon projesi, Tarakl›’n›n çok büyük bölümünün sit alan› olarak tescillenmesinde ve bu eserlerin restore edilerek turizme kazand›r›lmas›nda büyük rol oynayan Tarakl› Belediyesi taraf›ndan daha önceden haz›rlanm›fl ve An›tlar Kurulu’nun onay›ndan geçmiflti. Restorasyon yap›lacak eski eserlere Kültür Bakanl›¤›’n›n ve TOK‹’nin sa¤lad›¤› kredi ve hibeye baflvurular›m›z yine yerel belediyemizin ve ustam›z›n sayesinde çok kolay oldu. Tarakl›’da de¤il de bir büyük flehirde restorasyon yap›yor olsak seneler sürebilecek bu prosedürlerle dolu süreç, 6 ayda sona erdi. ‹nflaat sürecinin her aflamas›nda kullan›lacak malzemenin kalitesini, maliyetini, iflcili¤ini; hepsini ö¤rendik. Tafl ocaklar›n›, kalorifer tesisatç›lar›n›, izolasyon firmalar›n›, peyzajc›lar›

ve inflaatla ilgili akl›n›za gelebilecek di¤er her türlü meslek gruplar›n› dolaflt›k. Herhalde dekorasyon da en zevkli bölümüydü. Ortada pencereler, hatta daha bina yokken, perdelerimiz, yatak ve sedir örtülerimiz için ailelerimizden kalan ve efl dosttan gelen kanaviçeli, dantelli kumafllar›m›z› ay›rmaya ve diktirmeye bafllam›flt›k bile... Binan›n kabas› bitti¤inde otelin tüm beyaz eflyalar›, karyolalar› ve hatta nevresim tak›mlar› bile sat›n al›nm›fl, beklemekteydiler. Hem benim evimden hem de orta¤›m ve arkadafl›m Pembegül’ün evinden sanki bu otel için y›llard›r saklanm›fl olan bir sürü eflya ve antika parça ç›kt›. Tabii bu arada siz sürekli yollardayd›n›z, de¤il mi? Her hafta günübirli¤ine Tarakl›’ya gidiyor, inflaat› kontrol ediyor, haftan›n di¤er bir iki gününde de ‹stanbul’daki araflt›rma ve dekorasyon için al›flverifl ifllerimizi yap›yorduk. ‹nflaat ilerledikçe, hak edifl baz›nda verilen kredi ve hibe tutarlar›n› alabilmek için ‹stanbul

Rölöve An›tlar Müdürlü¤ü’nün kap›s›nda S›tk› Ustam›zla beraber nöbetler tuttuk. 2 sene böylece geçti ve 2010’un Haziran’›nda, 20 ayl›k bir restorasyon ve dekorasyon çal›flmas›n›n sonuna gelerek, Han›meli Kona¤›’n› hizmete açt›k. 4 gün içinde temizledik, tafl›nd›k ve yerlefltik. Çünkü beflinci gün Tarakl›’da düzenlenen büyük bir foto¤raf yar›flmas› organizasyonu için ilk misafirlerimizi a¤›rlayacakt›k... “Otelci” olmak nas›l bir duygu? Evimizde misafir a¤›rl›yormufl gibi davran›yoruz. “Otelci” olmay› ö¤renemedi¤imizden de¤il, misafir a¤›rl›yor olmak çok daha zevkli oldu¤undan... Gelenlerin “kendimizi evde hissettik” veya “amcam›n k›z›n›n evine misafir gelmiflim de, dönüyormuflum gibi” tarz›nda yorumlar›n› duymaya çok al›flt›k; duymaya devam etmek istiyoruz. Ayr›lan misafirlerimizin

Ortada pencereler, hatta daha bina yokken, perdelerimiz, yatak ve sedir örtülerimiz için ailelerimizden kalan ve efl dosttan gelen kanaviçeli, dantelli kumafllar›m›z› ay›rmaya ve diktirmeye bafllam›flt›k bile...

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 69


Misafirlerin içi gül yapra¤› dolu sularla u¤urland›¤› Han›meli Kona¤› misafirlerini bir Osmanl› kona¤›nda evlerinde gibi hissettiriyor.

arkas›ndan içi gül yapraklar›yla dolu sular dökmek hoflumuza gidiyor. Tarakl›’y› tan›tmak; sokaklar›n›, binalar›n›, güzelliklerini anlatarak dolaflt›rmak, sonra Tarakl›’n›n yerel ürünleriyle haz›rlanm›fl kahvalt›lar, yemekler sunmak hoflumuza gidiyor. K›sacas› biz bu anlamda biraz de¤iflik bir “otelcilik” yapmaya devam edece¤iz san›r›m! Tarakl› size neler katt›? Siz neler getirdiniz? ‹stanbullu iki han›m›n hiç kimseyi tan›mad›klar›, yöreye olan gönül ba¤lar› d›fl›nda hiçbir ba¤lant›lar›n›n olmad›¤› bir ilçeye böyle bir yat›r›m yap›p, orada yaflamaya ve çal›flmaya bafllamalar› yöre halk›n› ve gelen misafirlerimizi flafl›rt›yor. Ama takdir de ediyorlar tabii. Bu anlamda hem Tarakl›’ya çok güzel bir yap› kazand›rman›n, hem genelde flaflk›nl›kla karfl›lanan bu projeyi gerçeklefltirebilmenin hem de bu konuda “ilk” olman›n gururunu yafl›yoruz. En çok sevindi¤imiz fleylerden biri de, “‹stanbul’dan iki yabanc› han›m bunu baflarabildiyse, biz niye baflaramayal›m” diyerek elleriyle yapt›klar› yöresel ürünlerini

satt›klar› turistik dükkanlar iflletmeye bafllamalar›. Bu yörede seni etkileyen fleyler neler? Do¤a, tarih, kültür ve insan... ‹stanbul ve Ankara’ya sadece ikiiki buçuk saatlik mesafede küçücük bir ilçede, büyük flehir insan›n›n, hasret kald›¤› bu dört unsurun hepsini bir arada bulabilecek olmas› çok harika bir fley de¤il mi? Bütün haflmetiyle ayakta duran, yafllar› 100 ila 300 aras›nda de¤iflen onlarca Osmanl› Kona¤›, gözlere ziyafet yemyeflil bir do¤a ve de en önemlisi Anadolu insan›n›n s›cakl›¤›n› ve misafirperverli¤ini hiç b›rakmam›fl, flehirlerde art›k unuttu¤umuz de¤erleri hala yaflatan insanlar. Ortas›nda k›vr›m k›vr›m bir menderesin uzand›¤› göz alabildi¤ine yemyeflil bir yayla, flimfliri ahflap kulübeciklerinde oya gibi iflleyip muhteflem kafl›klar yapan köylü amcalar/sanatç›lar... Turizmle birlikte de¤iflecek mi peki? Tarakl› çok büyük bir de¤iflime gebe. Bu de¤iflimin do¤al ve kültürel dokuyu bozmadan gerçekleflmesi, naifli¤in korunmas›

çok önemli. Çünkü Tarakl› dünyada h›zla yay›lan, Türkiye’de flimdilik sadece Seferihisar’da olan “Yavafl fiehir” (Cittaslow) ünvan›n› bundan sonra alacak beldeler içinde en güçlü adaylardan biri. Bu ünvan› elde etmek için çal›flan, var›n› yo¤unu, tüm zaman›n› Tarakl›’n›n kontrollü ve bilinçli geliflmesine ve tan›t›m›na adam›fl bir yerel yönetimin varl›¤› çok büyük bir flans. Ayr›ca çok hofluma giden bir baflka olay da Tarakl›’ya çekimler nedeniyle çok s›kça gelen reklamc›, sinemac›, belgeselci ve televizyoncular› a¤›rlamak. Aa, unutuyordum, fiener fien ve tüm ekip burada kald› herhalde. fiener fien’i ve genç kufla¤›n en baflar›l› oyuncular›ndan biri olan Olgun fiimflek’i reklam çekimleri için geldikleri Tarakl›’da -yoksa art›k Mümkünlü mü demeliydim?Han›meli Kona¤›’nda a¤›rl›yor olmaktan çok büyük keyif al›yoruz. Ömrün burada, Tarakl›’da geçsin, ister misin? Ömrümün tamam› de¤il belki ama yar›s› burada geçiyor zaten. Bunca severek yapt›¤›m›z iflimizin verdi¤i zindeli¤in yan› s›ra, Tarakl›’n›n tertemiz havas›n› -hem gerçek hem de mecazi anlamda düflünülebilirsolumak da ayr›ca büyük bir flans. Ömrüm yetti¤ince, sa¤l›¤›m ve koflullar elverdi¤ince, flu andaki “yaflam düzeni”mi uzun seneler devam ettirebilmeyi umuyorum ve çok istiyorum. Son olarak, okurlar›m›z size nas›l ulaflabilirler? Çok kolay. www.hanimelikonagi.com veya banutugsavul@gmail.com

Cittaslow - ‹talyanca Citta (fiehir) ve ‹ngilizce Slow (Yavafl) kelimelerinden oluflan Cittaslow, Sakin fiehir anlam›nda kullan›lmaktad›r. Cittaslow A¤›, küreselleflmenin flehirlerin dokusunu, sakinlerini ve yaflam tarz›n› standartlaflt›rmas›n› ve yerel özelliklerini ortadan kald›rmas›n› engellemek için Slow Food hareketinden ortaya ç›km›fl bir kentler birli¤idir. Küreselleflmenin yaratt›¤› homojen mekanlardan biri olmak istemeyen, yerel kimli¤ini ve özelliklerini koruyarak dünya sahnesinde yer almak isteyen kasabalar›n ve kentlerin kat›ld›¤› bir birliktir. Türkiye’de flimdilik sadece Seferihisar Cittaslow üyesi.

70 2011 BO⁄AZ‹Ç‹





Kariyer

BÜMED

Kiflisel Geliflim Kurslar›

Kültür

KURSLAR

Sanat Yarat›c› Yazarl›k Kursu Heykel Kursu fiarap Kültürü Kursu Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu fian Kursu Briç Kursu Perküsyon Kursu

Kurslar› Etkili Konuflma Kursu ‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kursu Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program› NLP Kursu Sosyal Medyan›n Sihirli Dünyas› Zaman›n›z›n Efendisi Olun Yöneticinin Yol Haritas›

Dans Oryantal Dans Kursu Latin Dans Kursu Yetiflkinler ‹çin Hip Hop Kursu

Anne- Baba Koçlu¤u Scuba Diving Dal›fl Kursu Kaptanl›k Kursu Kürek Kursu Güvenli ve ‹leri Sürüfl Kursu

Kid’s

Yaflam Club Kid’s Oyun- Drama- Tiyatro Kursu Çocuklar ‹çin Hip Hop Kursu Fit Kids

Ayr›nt›l› Bilgi ve Rezervasyon için: 0212 359 58 13 - 359 58 19 / kurslar@bumed.org.tr 74 2011 BO⁄AZ‹Ç‹


KURSLAR

Yaratıcı Yazarlık Kursu Kurs - 30 Mart Çarflamba!

Uygulamal› bir seminer dizisi olarak tasarlanm›fl olan Yarat›c› Yazarl›k Kursu’nda kurmaca edebiyat yap›tlar›n›n (öykü ve roman) nas›l üretildi¤i konusunda bilgiler aktar›lacak; hikâyenin unsurlar›, kurmaca metinde zaman›n kullan›m›, mekân›n ifllevi, karakterlerin yarat›lmas›, olay örgüsünün yap›land›r›lmas›, klasik ve modernist anlat›m biçimleri, edebi türler, dramatik gerilimin oluflturulmas› gibi yazma tekni¤ine iliflkin konular yetkin örnekler* üzerinde tart›fl›lacakt›r. Tüm bu yöntemlerin yan› s›ra, edebiyat›n insan yarat›c›l›¤› ile iliflkisi irdelenecek, ilham›n kaynaklar› araflt›r›lacakt›r. Amaç, kat›l›mc›lar›n kendi kurmaca metinlerini yazarken yarat›c›l›klar›n› daha iyi ortaya koyabilmeleri için yol göstermek ve içgörü kazanmalar›na yard›mc› olmakt›r. Atölye süresince kat›l›mc›lar yazd›klar› öyküleri tart›flacak, yazma tekni¤ini etkileflimli bir elefltiri ortam›nda gelifltirecektir.

Atölye - 31 Mart Perflembe! Murat Gülsoy’un Yarat›c› Yazarl›k Kursu’na kat›lm›fl olanlar›n devam edebilecekleri bir atölye çal›flmas›. Kat›l›mc›lar›n yazd›klar› öykülerin ve roman kurgular›n›n irdelendi¤i oturumlarda modernist ve postmodernist anlat›m biçimleri tart›fl›lacakt›r. Atölyenin amac› kat›l›mc›lar›n Yarat›c› Yazarl›k Kursu’nda temellerini ö¤renmifl olduklar› kurmaca tekniklerini özgürce deneyebilecekleri ve profesyonel destek alabilecekleri bir ortam yaratmakt›r. Süre: 10 hafta / Saat: 19.30-21.30 / Kat›l›m Bedeli: Üye: 700 TL - Misafir: 900 TL Orhan Pamuk

Ahmet Hamdi Tanp›nar Leyla Erbil

Bilge Karasu

Tomris Uyar

Sait Faik Abas›yan›k

Haldun Taner

J.L. Borges

E¤itmen: Murat Gülsoy ’89 Murat Gülsoy, Bo¤aziçi Üniversitesi’nde Mühendislik (’89) ve Psikoloji (1992) e¤itimi gördü. 1992-2002 y›llar› aras›nda arkadafllar›yla Hayalet Gemi dergisini ç›kard›. 2001 y›l› Sait Faik Hikâye Arma¤an›, “Bu Kitab› Çal›n” adl› kitab›na, 2004 y›l› Yunus Nadi Roman Ödülü, “Bu Filmin Kötü Adam› Benim” adl› roman›na verildi. Kitaplar› çeflitli dillere (Almanca, Çince, Makedonca, Rumence, Bulgarca) çevrilmektedir. Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi’nin Genel Yay›n Yönetmenli¤i görevini de sürdüren Murat Gülsoy ayn› zamanda Bo¤aziçi Üniversitesi’nde ö¤retim üyesi. BÜMED’de befl y›ld›r sürdürdü¤ü Yarat›c› Yazarl›k atölyesine kat›lanlar›n kitaplar› çeflitli yay›nevlerinden yay›nlanm›fl, çeflitli ödüller kazanm›fllard›r. Kitaplar›: • Oysa Herkes Kendisiyle Meflgul, 1999, CAN Yay›nlar›, öyküler. • Bu Kitab› Çal›n, 2000, CAN Yay›nlar›, öyküler. • Belki de Gerçekten ‹stiyorsun, 2000, altkitap.com, öyküler. • Alemlerin Süreklili¤i ve Di¤er Hikâyeler, 2002, CAN Yay›nlar›. • Binbir Gece Mektuplar›, 2003, CAN Yay›nlar›, öyküler. • Bu Filmin Kötü Adam› Benim, 2004, CAN Yay›nlar›, roman. (roman dal›nda 2004 Yunus Nadi Ödülü’nü kazand›) • Bu An’› Daha Önce Yaflam›flt›m, 2004, CAN Yay›nlar›, öyküler. • Büyübozumu: Yarat›c› Yazarl›k, 2004, CAN Yay›nlar›, deneme. • Sevgilinin Geciken Ölümü, 2005, CAN Yay›nlar›, roman. • Kâbuslar, 2006, altkitap.com, öyküler. • ‹stanbul’da Bir Merhamet Haftas›, 2007, CAN Yay›nlar›, roman. • Bize Kufl Dili Ö¤retildi, 2008, altkitap.com, resimli-roman. • 602. Gece, 2009, CAN Yay›nlar›, inceleme. • Karanl›¤›n Aynas›nda, 2010, CAN Yay›nlar›, roman. • Tanr› Beni Görüyor mu? 2010, CAN Yay›nlar›, öykü. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 75


BURCSPOR TES‹SLER

07:00 - 23:00 saatleri aras›nda

FitnessCenter

’› kullanabilirsiniz!

TEN‹S BÜMED’de kapal› kortta tenis oynama imkan›n›z var. K›fl›n ›s›tma sisteminin de bulundu¤u kortlar›m›zda 07:00-22:00 saatleri aras›nda rezervasyon yapt›rarak tenis oynayabilir veya ders alabilirsiniz. Rezervasyon kurallar› • Rezervasyonlar bir gün önceden saat 09:00 itibari ile al›nmaya bafllanmaktad›r. Yer olmas› halinde ayn› gün rezervasyon yapt›r›labilir. • Bir üye, kortu ayn› gün içinde sadece 1 saat rezerve edebilir. • Tenis abonmanl›¤› olanlar d›fl›nda, her iki oyuncudan da ücret al›nmaktad›r. • Kortlar›n müsait olmas› ve oyunun uzamas› durumunda ikinci saat için ayr› ücret al›nmaktad›r. • Rezervasyon iptali 5 saat önceden yap›lmal›d›r. Bu kurala uymayan üyeler, 15 gün kort ay›rtamaz ve iki misafir ücreti tutar› para öder. • Rezervasyon saatinin 15 dakika geçmesi halinde gelmeyenlerin rezervasyonlar› iptal edilir ve kort bekleyenlere verilir. Bu durumda geç kalanlar hak talep edemezler. Rez: 0212 359 58 22 - 359 58 45

FITNESS CENTER Fitness Center içinde, grup derslerinin yap›ld›¤› Stüdyo, Squash kortlar›, Sauna, Masaj odalar› yer almaktad›r. Fitness center 07:00-23:00 saatleri aras›nda hizmet vermektedir. E¤itmenlerimiz 08:00-21:00 saatleri aras›nda sizlerle birlikte. E¤itmenlerimizden kifliye özel çal›flma program›n›z› alarak daha bilinçli bir flekilde spor yapabilirsiniz. Ayr›ca uzman›m›z Yrd.Doç.Dr. ‹lhan Odabafl’tan randevu alarak Antropometrik ölçüm (ya¤-kas-kemik ölçümü) yapt›rabilirsiniz. Böylece gelifliminizi daha bilimsel ve daha kolay bir flekilde takip edebiliriz. Modern, güvenilir ve pratik Life Fitness ve Paramont spor ekipmanlar›yla, sadece Bo¤aziçililere ait bir ortamda spor yapman›n tad›na var›n. E¤itmenler: Batuhan S. Barutçu, Ayça Dönmez, Davut Y›lmaz Rez: 0212 359 58 38-359 58 42

SAUNA Saunam›z hafta içi 12:00-22:00, hafta sonu 10:00-22:00 saatleri aras›nda kullan›ma aç›kt›r. Hafta içi saat 17:00’den önce kullanmak isteyenlerin rezervasyon yapt›rmalar› gerekmektedir. 76 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

TEN‹S DERS Tenis mi ö¤renmek istiyorsunuz? Ya da oyununuzu gelifltirmeye mi ihtiyac›n›z var? Belki de kendinize iyi bir partner ar›yorsunuzdur? E¤itmenimizden ders almaya ne dersiniz? Bir gün önceden yapt›raca¤›n›z rezervasyon ile 07:00-22:00 saatleri aras›nda ders alabilirsiniz. Yine rezervasyonunuzun iptalini de bir gün önceden yapt›rman›z gerekmektedir. Bu kurala uymayan üyelerden ders ve kort ücreti tahsil edilecektir. Kort kullan›m kurallar› alaca¤›n›z Tenis Dersleri için de geçerlidir. E¤itmen: Nevzat Engin Rez: 0212 359 58 22 - 359 58 45 SQUASH DERS‹ H›zl›, zevkli ve heyecanl› bir spor ar›yorsan›z mutlaka squash’› denemelisiniz. Önceden rezervasyon yapt›rarak 09:00-22:00 saatleri aras›nda squash dersi alabilirsiniz. Rezervasyon yapt›r›p gelmeyen ya da 5 saat önceden iptal etmeyen üyelerimizden ders ücreti tahsil edilecektir. E¤itmen: Davut Y›lmaz

SQUASH H›zl›, zevkli ve heyecanl› bir spor ar›yorsan›z mutlaka squash’› denemelisiniz!!! Squash kortlar›m›z 09:00-22:00 saatleri aras›nda kullan›ma aç›kt›r. Önceden rezervasyon yapt›rarak partnerinizle squash oynayabilir ya da Türkiye’deki en iyi e¤itmenlerden biri olan Davut Y›lmaz’dan ders alabilirsiniz. Dilerseniz, Türkiye’nin önde gelen turnuvalar› aras›nda yer alan turnuvalar›m›za kat›labilirsiniz. Rezervasyon kurallar› • Rezervasyon iptali befl saat önceden yap›lmal›d›r. • Rezervasyon saatinin 15 dakika geçmesi halinde gelmeyenlerin rezervasyonlar› iptal edilir ve kort bekleyenlere verilir. Bu durumda geç kalanlar hak talep edemez.

MASAJ - Masöz Ümit fiimflek / Masör Davut Y›lmaz Yorgunluk, a¤r›lar ve s›k›nt›lardan kurtulman›n için, klasik masaj ile kendinizi zinde ve dinlenmifl hissedeceksiniz... Tam masaj (60 dk.), Bölgesel masaj (30 dk.).


BURCSPOR

Boğaziçi Üniversitesi’nin başarılı genç sporcuları BURC Spor’da sizleri bekliyor... Cansu Acun,

BÜ Bat› Dilleri ve Edebiyatlar› Bölümü 3. s›n›f ö¤rencisi Yapt›¤› sporlar: Kürek, Voleybol, Masa Tenisi “Çal›flt›¤›m süre içerisinde BURC Spor’a dinamizm ve e¤lence katmay› amaçl›yorum.”

Destine Bayramo¤lu BÜ Ekonomi Bölümü 2. s›n›f ö¤rencisi Yapt›¤› sporlar: Basketbol, Voleybol “Her Bo¤aziçili’nin bir sporu oldu¤unu unutturmamak ve spor sevgisini artt›rmak için elimden geleni yapaca¤›m.”

Eray Kardefl BÜ Fizik Bölümü 1. s›n›f ö¤rencisi Yapt›¤› sporlar: Hentbol, Badminton “Bo¤aziçi’ndeki spor aflk›na bir parça da olsa katk›da bulunmak benim için büyük bir mutluluk olacakt›r.”

Caner Akdolun BÜ Ekonomi Bölümü 2. s›n›f ö¤rencisi Yapt›¤› sporlar: Yelken, Futbol, Tenis “Bo¤aziçi’ndeki ö¤renci-mezun kaynaflmas›n›n spor çat›s› alt›nda ilerlemesine katk›da bulunmak benim için bir onur olacakt›r.”

BURC Spor’un tecrübeli e¤itmen kadrosuna flimdi genç sporcular da kat›ld›. BURC Spor ekibi ile size özel, dinamik, e¤lenceli bir spor program›na davetlisiniz.

2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 77


BURCSPOR

BURCSPOR GRUP DERSLER‹ PROGRAMI PAZARTES‹

SALI

ÇARfiAMBA

PERfiEMBE

CUMA

Pilates 10:00-11:00 Body Sculpt* 11:00-12:00

Pilates 10:00-11:00 Mix Resist* 11:00-12:00

Pilates 10:00-11:00

Pilates 10:00-11:00 Mix Resist* 11:00-12:00

Pilates 10:00-11:00 Total Body* 11:00-12:00

Pilates Ball 17:30-18:30 H.A.T.* 19:00-19:30 Pilates Ball 19:35-20:30

Spinning* 19:15-20:00

Spinning+Body Sculpt*

11:00-12:00

CUMARTES‹

PAZAR

Pilates Ball 10:00-11:00 Spinning* 14:00-14:45

YOGA 11:00-12:00

Pilates Ball 17:30-18:30 Spinning* 19:15-20:00

H.A.T.* 19:00-19:30 Pilates Ball 19:35-20:30

(*) iflaretli dersler herhangi bir spor abonmanl›¤› olan üyelerimize ücretsizdir (Body Sculpt, Spinning, H.A.T., Mix Resist, Total Body).

Body Sculpt: Vücudunuzun kondisyon, ya¤ yak›m› ve hareket kabiliyetini s›k› bir disiplin içinde art›ran, kardivasküler bir derstir. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu

Spinning+Body Sculpt: Dersimize 30 dakikal›k aerobik spinning çal›flmas› ile ya¤ yakmaya bafll›yoruz. Sonras›nda da platform, dumbell ve kendi vücut a¤›rl›¤›m›zla yapt›¤›m›z hareketlerle s›k›lafl›yoruz. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu

Spinning: Yüksek kalori yakmay› sevenler için en ideal ders. Müzi¤in ritmiyle bazen tepelerde bazen yokufl afla¤› h›zlanarak durmadan, dinlenmeden gezece¤iz. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu

Mix Resist: Denge topu ve t-band ile kar›n, kalça ve bacak bölgelerinin a¤›rl›kl› olarak çal›flt›r›ld›¤› bir derstir. E¤itmen: Davut Y›lmaz

H.A.T.: Bosu üzerinde kar›n, üst bacak ve kalça bölgelerini çal›flt›ran egzersizler ile vücudumuzu s›k›laflt›ran, estetik bir görünüm kazand›ran k›sa ama yo¤un bir ders. E¤itmenler: Ayça Dönmez - Batuhan S. Barutçu

Total Body: Müzik eflli¤inde s›k›laflmak ve ya¤ yakmak istiyorsan›z bu program tam size göre. Vücuttaki tüm kaslar› çal›flt›ran program›n ilk yar›s›nda aerobic ile ›s›nma, ikinci yar›s›nda vücudun üst k›sm›, kalça, bacak ve kar›k kaslar› çal›fl›yor. S›k› kaslar ve düz bir kar›n için... E¤itmen: Ayça Dönmez

Kalori canavarı

Spinning yapmayan yapmayan kalmasın!

78 2011 BO⁄AZ‹Ç‹

Spinning dersi; spinning bisikleti ad› verilen, özel olarak tasarlanm›fl yar›fl bisikleti ergonomisinde, tamamen kullan›c›ya özel ayarlanabilen parçalar›yla yani selesini yüksekli¤i, ileri-geri konumu, gidon yüksekli¤i ayarlar›yla size özel bir ekipman haline gelen spinning bisiklet ile yap›l›r. Ayr›ca triathlon bisikletlerinin gidonlar›na benzeyen aerobar› sayesinde alternatifli tutufl flekilleri ve sürekli yap›lan pozisyon de¤ifliklikleri ile bel ve üst vücut kaslar›n›n özellikle de bacak kaslar›n›n çal›flt›¤› yüksek kalori harcatan kalp dolafl›m sisteminizi gelifltiren bir egzersizdir.

Spinning dersleri yaklafl›k 45 dakika sürer, bu süre içinde müzikle beraber, e¤itmenin yönlendirmeleri ile do¤a da antrenman yap›yormufl gibi, h›zlan›p yavafllayan temposuyla zaman zaman oturarak ve ayakta olmak üzere sizi zorlayarak do¤a da farkl› parkurlarda da¤lar› tepeleri afl›yormufl hissi ile pedal çevirerek, zaman›n nas›l geçti¤ini anlamazs›n›z. Spinning dersinin en büyük özelli¤i e¤itmenin yönlendirmelerini takip etseniz de söz konusu h›z›n›z oldu¤unda, kontrol sizdedir. Fitness seviyeniz ne olursa olsun. H›z›n›z› ayarlayarak spinning dersini tamamlayabilirsiniz.



Mart 2011 pazartesi

salı

çarşamba

perşembe

1

2

3

fian Kursu

Yarat›c› Yazarl›k Kur. Perküsyon Kursu Kaptanl›k Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu

8

Latin Dans Kursu fiarap Kültürü Kursu Kaptanl›k Kursu Oryantal Dans Kursu

14

cuma

cumartesi

pazar

4

5

Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program›

Oryantal Dans Kursu

‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kur. Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu Drama Kursu

9

10

11

12

13

fian Kursu

Yarat›c› Yazarl›k Kur. Perküsyon Kursu Kaptanl›k Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu

Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program›

Oryantal Dans Kursu

Grup Turkuaz BURC Bar’da!

Drama Kursu

15

16

17

18

19

20

Latin Dans Kursu fiarap Kültürü Kursu Kaptanl›k Kursu Oryantal Dans Kursu

fian Kursu

Yarat›c› Yazarl›k Kur. Perküsyon Kursu Kaptanl›k Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu

Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program›

Oryantal Dans Kursu

‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kur. Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu Drama Kursu

21

22

23

24

25

26

Latin Dans Kursu fiarap Kültürü Kursu Kaptanl›k Kursu Oryantal Dans Kursu

fian Kursu

Yarat›c› Yazarl›k Kur. Perküsyon Kursu Kaptanl›k Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu

Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program›

Oryantal Dans Kursu

‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kur. Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu Drama Kursu

28

29

30

31

fian Kursu

Yarat›c› Yazarl›k Kur. Perküsyon Kursu Kaptanl›k Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu

Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program›

7

Latin Dans Kursu fiarap Kültürü Kursu Kaptanl›k Kursu Oryantal Dans Kursu

Nisan 2011 1

2 Oryantal Dans Kursu

4 11

Latin Dans Kursu fiarap Kültürü Kursu Kaptanl›k Kursu Oryantal Dans Kursu

Latin Dans Kursu fiarap Kültürü Kursu Kaptanl›k Kursu Oryantal Dans Kursu

5

6 fian Kursu

12

13 fian Kursu

Yarat›c› Yazarl›k Kur. Perküsyon Kursu Kaptanl›k Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu

Yarat›c› Yazarl›k Kur. Perküsyon Kursu Kaptanl›k Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu

7 14

Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program›

Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program›

8

9 Oryantal Dans Kursu

15 Oryantal Dans Kursu

‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kur. Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu

‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kur. Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu

6

27

3 Drama Kursu

10 Drama Kursu




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.