Geleneksel BÜMED Özel ‹lkö¤retim Okullar› Tan›t›m Günleri 16-17 Nisan’da yap›l›yor
BÜMED BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ MEZUNLAR DERNE⁄‹ AYLIK YAYINI
N‹SAN 2011 /
SAYI 161
Sabih Tansal 20 y›ll›k çaban›n ürünü Yüksek Ak›m Laboratuvar›n› anlatt›
BÜMED’iN ÜCÜ ‹NDiRiM G Gündem: Kuzey Afrika’da tafllar yerinden oynad›, yeni yerleri ne olacak?
Emrah Baki Ulafl ›fl›k tasar›mlar› ile gecelere renk kat›yor
30 BO⁄AZ‹Ç‹ DERG‹S‹, BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ MEZUNLAR DERNE⁄‹ (BÜMED) TARAFINDAN YAYIMLANAN AYLIK, ÜCRETS‹Z B‹R YAYINDIR. N‹SAN 2011 • SAYI 161 Yönetim Kurulu Ad›na Sahibi: Hakan Z‹HN‹O⁄LU - BÜMED Yönetim Kurulu Baflkan› Yay›n Yönetmeni ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü: ‹dil TÜRKMENO⁄LU Yay›n Kurulu: • Selim AKÇAHARMAN (Ankara) • Tunçel GÜLSOY • Gökmen KARADA⁄ • Saadet KUYUMCU • Manolya ÖZEK (‹zmir) • Arzu PAKSOY • Cem TANIR
BÜMED S‹YASET BULUfiMALARI 3 BÜMED Siyaset Buluflmalar› 4 Mart Cuma akflam› üçüncü kez gerçeklefltirildi. Buluflmalar›n üçüncü konu¤u Adalet ve Kalk›nma Partisi 23. Dönem Milletvekili Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Yüksel oldu.
38
Yay›n Koordinatörü: P›nar TÜREN pinarturen@bumed.org.tr
HEPS‹ H‹KAYE Zeynep At›lgan Boneval ’96, insanlar›n merak ettiklerini sorabilecekleri, istedikleri konular› tart›flarak hayata anlam katabilecekleri ve bildiklerini paylaflabilecekleri bir platform sunuyor. Boneval’in “Hepsi Hikâye” ad›n› verdi¤i bu platformu daha yak›ndan tan›yabilmek için ilgisini çeken bir seminere kat›lan Ayla Gürleyen ’89 “Hepsi Hikâye” izlenimlerini bizlerle paylaflt›.
Yaz› Kurulu: • Hande AKDA⁄ • An›l ALTAfi • Esra BAL • Yelda BALER • Günefl BAfiAT • Esra BAfiER • Cüneyt BAYRAKTAR • Aylin BURAN • Nuri ERSOY • Ayflegül GÜNDÜZ • Ayla GÜRLEYEN • Duygu KAMBUR • Hande ORTAÇ AKSOY • Gönenç TARAKÇIO⁄LU • Murat TAfiÇI • Demet UYAR • Burcu ÜNLÜTABAK • Nalan YEN‹GÜN Foto¤raf Editörü: Yelda BALER Reklam Sorumlusu: Tu¤ba ALARSLAN tugbaalarslan@bumed.org.tr Dahili: 116 ‹pek DEM‹RTAfi ipekdemirtas@bumed.org.tr Dahili: 126 Yönetim Yeri: Bo¤aziçi Üniversitesi, Lojman Kap› Yan› 34342 Bebek - ‹stanbul Tel: (0212) 359 58 00 Faks: (0212) 257 35 68 www.bumed.org.tr / bogazicidergisi@bumed.org.tr Kapak Foto: Cihan ALDIK
Yap›m: TETRA ‹LET‹fi‹M Hizmetleri Ltd. fiti. Yönetim: Önder KIZILKAYA - Soner KIZILKAYA Yay›n Koordinatörü: Türkflan KARATEK‹N Grafik Uygulama: Nur AYMAN ÇAKMAK Yaz› ‹flleri: Elif Gamze ARSLAN Foto¤raf: Cihan ALDIK - Tufan Ç‹V‹C‹ Halaskargazi Cad. Sait Kuran ‹fl Merkezi No:145 Kat: 5 fiiflli - ‹STANBUL Tel: +90 212 219 96 76 - 77 +90 212 266 80 57 Faks: +90 212 231 33 37 e-mail: tetra@tetrailetisim.com www.tetrailetisim.com Bask›: MAS MATBAACILIK A.fi. Ka¤›t Hane Binas›, Hamidiye Mah. So¤uksu Cad. No: 3 Ka¤›thane-‹STANBUL Tel: 0212 294 10 00 Faks: 0212 294 90 80 www.masmat.com.tr Bas›m yeri ve tarihi: ‹stanbul - Nisan 2011 Ayl›k süreli yay›n.
34 YAZI KURULU’NUN LEZZETL‹ GECES‹ Ayda bir kere dergimizin içeri¤ini oluflturmak için önerileri tart›flmak üzere bir araya geldi¤imiz yaz› kurulu toplant›m›z› geçti¤imiz ay mezunumuz Önder fiahin (‘85)’in açt›¤› Karkas Steak House’da gerçeklefltirdik. fiahin’in misafirperverli¤i sayesinde Karkas Steak House’da hem harika bir Bo¤aziçililer gecesi yaflad›k hem de kasab› ve restoran›yla müflterilere sa¤l›kl› ve kaliteli et sunmak için hizmet veren Karkas’› konufltuk.
42
editoryal ‹dil Türkmeno¤lu ’95
BÜMED KOÇLUK PROJES‹ BÜMED Kariyer Merkezi, Pusula E¤itim Dan›flmanl›k ifl birli¤i ile Bo¤aziçi mezunlar›n›n hayatlar›nda fark yaratacak yepyeni bir projenin temellerini at›yor. BÜMED Koçluk Projesi ile yaflamlar›nda olumlu bir de¤ifliklik yapmak isteyen mezunlar›m›za üstün kaliteli koçluk hizmeti sunuyoruz.
Papatyalar açt›... Seviyor, sevmiyor, iflini seviyor, iflini sevmiyor... “Ne yaparsan›z yap›n, ama iflinizi sevin” der kitaplar, dan›flmanlar, koçlar, büyükler... Ne kadar klifle, ama ne kadar da do¤ru bir laf. Buna “yapt›¤›n›z ifli sevmeyi ö¤renin, sevemiyorsan›z da yenisini bulana kadar seviyormufl gibi yap›n” k›sm›n› eklemek istiyorum. Külkedisi de prensini bulana kadar zalim üvey anne ve kötü k›z kardeflleriyle yaflad›. Surat› as›k sat›fl dan›flmanlar›ndan, isteksizce “baflka bir iste¤iniz var m›” diyen ruhsuz, etkisiz ve yetkisiz ça¤r› merkezi elemanlar›ndan, trafikten ben sorumluymuflum gibi davranan taksi floförlerinden, sert bakan ö¤retmenlerden, her gün selams›z sabahs›z “öff”leyen yöneticilerden, “lütfen” hizmet eden baz› belediye veya devlet memurlar›ndan siz de s›k›lmad›n›z m›? ‹fl bulman›n ve koruman›n zor oldu¤u bu ülkede, neden böyle? Bir de baz› “gönüllü” ifl ve ortamlarda bu tutumlara rastlay›nca çok flafl›r›yorum.
66 Ç‹ZG‹ ROMAN TADINDA B‹R YAZI Çizgi Roman teorisi üzerine Türkiye’de ilk defa Bo¤aziçi Üniversitesi’nde Mehmet Emin Adanal› taraf›ndan verilen “Graphic Narrative in Contemporary Literature and Art: Evolution of Comic Book to Graphic Novel” isimli bir ders aç›ld›. Biz de bu ders vesilesiyle Adanal› ile birlikte çizgi roman dünyas›na ad›m att›k.
Bu hafta “yalandan da olsa” iflini sevenlerin memleketi Amerika’day›m. Henüz ikinci günüm, al›flmad›m. Ald›¤›m her servis beni flafl›rt›yor. Markette dolafl›yorum -ayn› markalar bizde de var- ama buradaki elemanlar baflka davran›yor. Birdenbire reyonunu yerlefltirirken bana dönüp, güleryüzle “Bulamad›¤›n›z birfleyler varsa yard›m edeyim” diyor. Kasiyer gülümsüyor. Sohbet ediyor. Güvenlik görevlisi ç›karken al›flveriflim için “gerçekten” teflekkür ediyor. Polis elini kald›r›yor, selam veriyor. Asansörü tutan tan›mad›¤›m adam, “günayd›n” diyor. Adamlar iflini seviyor. Çok önemsiyor, ne yaparsa yaps›n. Otoparktaki gifle görevlisi, sanki oralar›n sahibi. Giren ç›kan araç sahipleriyle de “buralar benim” edas›yla konufluyor. Duvarda otopark ücretlerini ve kurallar›n› yazan levha var. Ama olsun, o anlat›yor. Günefl de¤illerse de, y›ld›zlar›n en parla¤› olmaya çal›fl›yorlar. ‹fllerini, hizmet verdikleri insanlar› seviyorlar (ya da seviyormufl gibi yap›yorlar). Ama bu tutum bütün iletiflimi/al›flverifli besliyor... Biz dergimizi gerçekten sevgiyle haz›rl›yoruz. Profesyonel ve gönüllü dergiciler, herkes, istekle kat›l›yor, coflkuyla paylafl›yor. Kendi zaman›m›zdan vererek dergimiz için çal›fl›rken keyif al›yor, gelifliyoruz. Bu deneyimi yaflamak isteyenleri de bekliyoruz. Sevgilerimizle,
YÖNET‹M KURULU’NDAN
Erguvanlar bizi bekliyor... Bo¤aziçi’nde çok severek okudum. Mezun olduktan sonra da Bo¤aziçili olmakla hep gurur duydum. Okula her geliflimde buraya ait olmak fikri beni hep heyecanland›r›r. En çok da baharda kampusta olmay› severim. Manzara’dan yeflilin her tonunun aras›ndaki erguvanlar› seyretmeyi, Kennedy’deki mor salk›mlar› ve Rumeli Hisar›’n›n arkas›ndan ç›kacak gemileri kantinden al›nm›fl s›cak bir çay ya da kahve elimde beklemeyi… Nisan say›s› için yaz› yazmam istendi¤inde en çok erguvanlar için heyecan duydum. Asl›nda ilk BUmanzara için isim ararken erguvanl› bir fleyler olsa diye hayal etmifltim. K›smet bu yaz›ya imifl.
SERTAÇ YERL‹KAYA ’91 BÜMED Yönetim Kurulu Üyesi
Evet, bahar geldi... Erguvanlar bizi bekliyor... Kampusun en güzel ve en hareketli zaman›. ‹ster biraz yürüyüfl, ister bir sohbet... Baharda bir araya gelmemiz için birçok bahane var. Biz de BÜMED olarak bofl durmad›k, birkaç tane daha haz›rlad›k sizlere: Geçen ay yo¤un ilgi ve istek gören Happy Hour bu ay da devam edecek. Gezelim, e¤lenelim diyenler için Escape Club’la ilk gezimiz Fethiye’ye. Okuldaki “SpringBreak”leri aratmayacak bir organizasyonla 28 Nisan’da Hillside Beach Club’a gidiyoruz. BÜMED’in gelenekselleflen “Özel ‹lkö¤retim Okullar› Tan›t›m Günleri” 1617 Nisan tarihlerinde. Benim o¤lum henüz yürümeye bafllad› ama malum flimdiden okullar› tan›makta fayda var. Mezunlar Derne¤i ile ilk çal›flmam BUmanzara ile beraber oldu. Üniversite hayat›ndaki de¤iflimi, de¤iflen s›nav sisteminin etkilerini, üniversiteler aras› artan rekabeti, yeni jenerasyonu izleme f›rsat› buldum. Mezunlar›m›z›n birço¤unun da okulla, dernekle kendi zaman ve kaynaklar› do¤rultusunda bir fleyler yapma ihtiyac›nda olduklar›n› gördüm. “Ben de
4 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
bir fleyler yapmak istiyorum” diyen mezunlar›m›za uygun ortam› ve f›rsat› yaratmak amac› ile geçen ay ilk “BÜMED Gönüllü” toplant›m›z› yapt›k. Hem BÜMED projelerini hem de sizlerden gelen önerileri beraber hayata geçirmeye bafllayaca¤›z. Facebook Bo¤aziçi Forever sayfam›zdan, twitter’dan (BUMezunlarDer) bize ulaflabilirsiniz. Çal›flmalar›n›z için sizleri her zaman BÜMED’e bekliyoruz. Bir senedir Hakan Zihnio¤lu’nun baflkanl›¤›ndaki 13.dönem Yönetim Kurulu’nda “Kaynak Gelifltirme” grubu çal›flmalar›n› koordine ediyorum. Kaynaklar›n süreklili¤i h›zla kalabal›klaflan ve tükenen dünyam›zda en kritik konu bafll›¤›. BÜMED için sürekli kaynak düzenli ödenen aidatlar, aktivitelerden elde edilen gelirler, logolu ürünler ve BÜMED Gold Card ile yapt›¤›n›z al›flverifllerden gelen paylar demek. Tüm bu kaynaklar üniversitemize burs, lojman, bilgisayar gibi özellikle okulun rekabet avantaj›n› art›racak konularda destek olmak için kullan›l›yor. Nisan’da bu kapsamda yeni bir lansman›m›z var ‘‘POWERBUY”. BÜMED üyesi mezunlar›m›za çeflitli indirim ve ayr›cal›klardan faydalanma olana¤› sunan bu yeni hizmetimiz ile al›flverifl listenizdeki ev, araba, benzin, okul, sigorta, tatil gibi kalemlerde sizler için büyük fayda yaratmay› hedefliyoruz. fiu aralar çok yayg›n olarak e-postalarla gelen f›rsatlardan oldukça farkl›. Lansman› aflama aflama tamamlanacak, detayl› bilgiyi dergimizde bulacaks›n›z. Erguvanlar› görmek için kampusa ya da derne¤e geldi¤inizde BURCStore’lara da u¤ramay› unutmay›n. Orada sizin için haz›rlad›¤›m›z ‘Bo¤aziçi Üniversitesi’ logolu tiflört, sweatshirtleri ve yepyeni ürünleri bulabilirsiniz. Sadece kendiniz için de¤il özellikle üniversite s›nav›na haz›rlanan tan›d›klar›n›za verebilece¤iniz en anlaml› hediye... Görüflmek dile¤iyle, Sevgi ve sayg›lar›mla.
...................... camiadan haberler ................... BÜMED’DEN
Bu bölümde camiamızdan haberlere yer veriyoruz. Evlendiniz, çocuğunuz oldu, yeni bir iş kurdunuz veya Boğaziçi Dergisi okuyucuları ile paylaşmak istediğiniz başka bir haber var… Haberinizi, 100 kelimeyi aşmayacak şekilde bogazicidergisi@bumed.org.tr adresine gönderebilirsiniz. Camiadan Haberler sayfamızın içeriği üyelerimizden gelen haberler doğrultusunda oluşturulmaktadır.
Hayat›na Sahip Ç›kmak ‹çin Gücünü Keflfet! Yönetici ve giriflimci kad›nlara yönelik, deneyimsel, ko-aktif liderlik ile sunulan bir e¤itim ve geliflim program› olan Hayat›na Sahip Ç›kmak için Gücünü Keflfet! Program› 12 Mart 2011 tarihinde Robert Kolej Mezunlar Derne¤i Bizimtepe’de gerçeklefltirildi. Proje Duygu Alptekin’in (’96) kat›ld›¤› The Coaches Institute USA taraf›ndan Amerika, ‹spanya ve Japonya olmak üzere dünyada sadece 3 noktada verilen bir Liderlik E¤itim Program› çerçevesinde ortaya ç›kt›. Alptekin’in kat›ld›¤› program kiflinin kendi liderlik tarz›n› anlamas›, gelifltirmesi, baflkalar› ile çal›flarak yarat›c›l›k ve ö¤renmeyi sürdürmesi üzerine kurulu bir programd›. 1 y›ll›k bu program içerisinde kifliler dünya üzerinde b›rakmak istedikleri iz, hayat amaçlar› ve bu amaçlara nas›l liderlik edeceklerini keflfediyor ve uygulamaya bafll›yorlar. Alptekin ve proje orta¤›m Polonya’l›
6 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Sosyoloji ve ‹letiflim Doktoru Dorota Szkodny, akademik ve ifl hayat›ndaki 15-20 y›ll›k tecrübeleri sonras› bireysel ve kurumsal liderlere yard›mc› olan, Uluslararas› Koçluk Federasyonu sertifikal› koçlar olarak çal›fl›yorlar. Onlar da bu e¤itim sayesinde hayat amaçlar›n› keflfetmifller; dünyada fark›ndal›¤› yüksek, etkisini bilen ve kullanan, daha fazla iletiflim ve ba¤ kuran, yaratan ve yaflatan sevgi odakl› yaflamay› benimseyen liderler yetifltirmek istiyorlar. Orta ve uzun vadede hem kiflilerin iletiflim, yönetim ve liderlik konular›nda kendilerini yetifltirmelerine hem de daha genifl çapta Türkiye’de kad›nlar›n iletiflim
becerilerini ve do¤al liderliklerinin fark›na varmalar›na destek olmay› amaçl›yorlar. Proje ilk kez 12 Mart 2011 Cumartesi günü 20 yönetici kad›n›n kat›l›m› ile ‹stanbul ’da gerçekleflti. E¤itimin lansman› kar amaçl› de¤il; yaln›zca masraflar›n› karfl›layacak flekilde tasarland›. Elde edilen gelir ile Bo¤aziçi Üniversitesi’nde okuyan bir k›z ö¤renciye 1 y›ll›k burs veriliyor. Alptekin ve Szkodny’nin amac› bu program› tüm Türkiye’deki giriflimci ve yönetici kad›nlara ulaflt›rabilmek ve uzun vadeli bir program ile liderlik yolunda ilerleyen kad›nlar›n geliflimine katk›da bulunmak…
........................................................................................
...................... ...................
Oya Eczac›bafl› ve Görgün Taner, Fransa’n›n en önemli Devlet Niflan› olan Legion D’Honneur’e lay›k görüldü
‹stanbul Modern Yönetim Kurulu Baflkan› Oya Eczac›bafl› ’81 ve ‹stanbul Kültür Sanat Vakf› Genel Müdürü Görgün Taner ’90, Fransa ve Türkiye aras›ndaki kültürel iliflkilerin geliflmesine olan katk›lar› ve sanat›n yayg›nlaflmas› için verdikleri hizmetten dolay› Legion d’Honneur’e lay›k görüldüler. Napoleon Bonaparte döneminde 1802 y›l›ndan itibaren Frans›z Hükümeti’nin üstün baflar›larda bulunanlar› ödüllendirmek amac›yla vermeye bafllad›¤› Chevalier dans L’Ordre National de la Legion d’Honneur niflan› Frans›z devletinin en prestijli ödülü olarak kabul ediliyor.
................................ BÜYAP’dan “‹lkokulumuz” projesi
Bo¤aziçi Üniversitesi Yap› Kulübü’nde görev alan ö¤renciler geçti¤imiz y›l “‹lkokulumuz” ad›n› verdikleri bir sosyal sorumluluk projesi bafllatt›lar. Proje kapsam›nda sosyal sorumluluklar›n bilincine varmak ve bu bilince kamuoyunun dikkatini çekmek isteyen BÜYAP ekibi ilk olarak Düzce/Akçakoca Balatl› ‹lkö¤retim Okulu’nu onar›p, yan›na ek bir bina daha yaparak e¤itime haz›r hale getirdiler. Bu y›l da Arnavutköy Yeflilbay›r Köyü’nde bir ilkokulu y›k›p yerine 15 derslikli bir okul yapmay› planl›yorlar. Yaln›z en önemli ihtiyaçlar› sponsor olan BÜYAP üyeleri sponsor bulunmas›ndan aç›l›fl›na kadar her görevi üstlendikleri “‹lkokulumuz” projesi için herkesin yard›m›n› bekliyor.
................................ DASK “Fay Hatlar› T›r›” Mansiyon Ödülü ald›
Do¤al Afet Sigortalar› Kurumu (DASK)’nun “Fay Hatlar› T›r›” projesi, dünyan›n sayg›n yay›nlar›ndan PR News’in Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi yar›flmas›nda “Kamu Projeleri” kategorisinde ABD ve dünyan›n di¤er ülkelerinden 6 finalist aday aras›nda yer ald›. Proje Washington’daki Ulusal Bas›n Kulübü’nde düzenlenen törende mansiyon ödülüne lay›k görüldü.
Dünyay› Sarsan Bo¤aziçili Kad›n! Kad›n›n ‹nsan Haklar›-Yeni Çözümler Derne¤i’nin kurucusu P›nar ‹lkkaracan ’88 ile kad›n haklar› konusunda yürüttü¤ü uluslararas› çal›flmalar›n bir sonucu olarak ald›¤› Peter-Patricia Gruber 2007, Uluslararas› Kad›n Haklar› Ödülü ve Türkiye’de kad›n haklar› üzerine konuflmufltuk. ABD’nin sayg›n haber dergisi Newsweek ve ortak oldu¤u internet sitesi Daily Beast “8 Mart Dünya Kad›nlar Günü” dolay›s›yla “Dünyay› Sarsan 150 Kad›n”› seçti. Dünyan›n dört bir yan›ndan politikac›, ifl kad›n› ve sokak protestocular›n›n yer ald›¤› kad›n kahramanlar›n listesinde Türkiye’den P›nar ‹lkkaracan’›n ismi yer ald›. ‹lkkaracan’› tebrik ediyor ve baflar›l› çal›flmalar›n›n devam›n› diliyoruz.
.............................. “Kalem Tutan Eller” Projesi Garanti Emeklilik’in, Milli E¤itim Bakanl›¤› ve Bo¤aziçi Üniversitesi Yaflamboyu E¤itim Merkezi ifl birli¤i ile çal›flan ilkö¤retim ö¤rencilerinin okula karfl› tutumlar›n› de¤ifltirmek ve ifllerini b›rak›p sadece e¤itimlerine devam etmelerini sa¤lamak amac›yla 2010 y›l›n›n Mart ay›nda hayata geçirilen “Kalem Tutan Eller” projesi 2. e¤itimö¤retim dönemini tamamlad›. Bugüne kadar toplam 19 okulda 1500’ün üzerinde ö¤renci ve velilerine ulafl›ld›.
.............................. Secret Wardrobe Etiler’de aç›ld›! Sezin U¤urluo¤lu ’99 Etiler’de Türkiye’nin ilk tasar›mc› markas› elbise kiralama ma¤azas›n› açt›! Secret Wardrobe isimli ma¤azada Herve Leger, Philip Lim, Alexander Wang, Dolce&Gabanna, Halston, Diane Von Furstenberg baflta olmak üzere 35 ünlü markan›n gece ve kokteyl elbiselerini kiralayabiliyorsunuz. Secret Wardrobe kad›nlar›n paylaflt›¤› en büyük GARDIROP ve en büyük s›r olaca¤a benziyor! Adres: Nispetiye Cad. fi.Ahmet Acarkan Cad. No: 3 Etiler
.............................. Üniversitelerde af Üniversite aff› Meclis’ten geçti. Yüksekö¤retim kurumlar›yla ilifli¤i kesilenlere dönüfl yolu açan maddeye göre yüksekö¤retim kurumlar›nda haz›rl›k dahil bütün s›n›flarda, intibak, ön lisans, lisans tamamlama ve lisansüstü ö¤renimi gören ö¤rencilerden, her ne sebeple olursa olsun ilifli¤i kesilenler, kanunun yürürlü¤e girmesinden itibaren 5 ay içinde ilifliklerinin kesildi¤i yüksekö¤retim kurumuna baflvurarak, 2011-2012 e¤itimö¤retim y›l›nda ö¤renimlerine yeniden bafllayabilecekler.
2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 7
Atamalar
.......................................................................................
...................... ................... • BÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü mezunu Mutlu Ayd›no¤lu ’92, 2001 y›l›nda GSK’da bafllayan ilaç sektöründeki çal›flma deneyimine, Sanofi Pasteur’da devam ediyor. Ayd›no¤lu Ürün Müdürlü¤ü ve Grup Ürün Müdürlü¤ü pozisyonlar› sonras›nda Kas›m 2010 ay› itibari ile pazarlama direktörü olarak atanm›flt›r. • BÜ ‹flletme bölümü mezunu Asl› Karabörklü ’89 VeriFone Güneydo¤u Avrupa’da Sorumlu Bölge Pazarlama Müdürü olarak atand›.
• Burak Borhan ’06 HP Afrika Kanal Müdürü olarak atand›. • Erdem Koçak Türk Henkel Ortado¤u ve Afrika Bölgesi CFO’su olarak atand›.
• BÜ Rehberlik ve Psikolojik Dan›flmanl›k bölümü mezunu Selda Düzel Güney ’00 Trendyol.com’un yeni insan kaynaklar› müdürü oldu.
• BÜ Rehberlik ve Psikolojik Dan›flmanl›k bölümü mezunu Banu Saraçlar fiubat 2011 itibariyle ‹nnova’da ‹nsan Kaynaklar› Grup Yöneticisi olarak göreve bafllad›.
Üniversite, Üniversiteyi Tart›flt›… Bo¤aziçi Üniversitesi Atatürkçü Düflünce Kulübü taraf›ndan 1112 Mart tarihlerinde Bo¤aziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi’nde “Üniversite, Üniversiteyi tart›fl›yor” bafll›kl› bir sempozyum gerçeklefltirildi. Sempozyumun amac› e¤itim sistemimizin ve özel olarak da üniversitelerimizin uzun zamand›r siyasetin oda¤›nda yer almas› ve bununla beraber ortaya ç›kan sorunlar› tart›flmakt›. Bu kapsamda bir araya gelen ö¤retim üyeleri, araflt›rma görevlileri ve ö¤rencilerin kendi alanlar›na yönelik görüfl ve önerilerini ortaya koydular. Sempozyumda Türk yüksekö¤retim sisteminin tarihsel evrimi, bugün hangi yol ayr›mlar›nda bulundu¤u ve ç›k›fl seçenekleri ele al›nd›. ‹ki gün boyunca gerçeklefltirilen sempozyumdaki oturumlar›n ana bafll›klar› “Cumhuriyet tarihimizde üniversitelerin geliflimi ve toplumsal rolü”,“Küreselleflme ve günümüzde yüksekö¤retimin temel sorunlar›”, "Üniversitelerimiz ve gelecek” fleklindeydi.
.................................... Suudi Arabistan Krall›¤› Deniz Suyunu Dönüfltürme ‹daresi’nde (SWCC) ‹mza Töreni 189 Milyon Dolar ‹hale bedelli Ras Al Azur - Hafar Al Batin Water Transmission projesi sözleflmesi Suudi Arabistan Krall›¤› Su ve Enerji Bakan›, Mapa - MNG firmalar› ad›na fiuayip Toroslu ve Limak ‹nflaat ad›na Haldun ‹yidil ’88 taraf›ndan 15 Mart 2011 tarihinde imzaland›. Ekim 2009 y›l›nda bafllanan “Ras Al Azur-Riyadh Water Transmission Project” ise halen devam etmekte.
• BÜ Mühendislik ve Teknoloji Yönetimi bölümünden yüksek lisans derecesi alan ve 2008 y›l›ndan itibaren Dow Türkiye’de ‹nsan Kaynaklar› Sorumlusu olarak çal›flan Serap Niflanc› ’09, Mart 2011 sonu itibariyle Maersk Line’da Türkiye, Romanya, Ukrayna ve Gürcistan ülkelerinin içinde bulundu¤u Karadeniz Bölgesi’nden sorumlu ‹nsan Kaynaklar› Müdürü pozisyonunda görev alacakt›r.
............................ Türkiye’nin ‹lk Sigorta Tarihi Kitab›
Anadolu Sigorta, 85. kurulufl y›l dönümünde Cumhuriyetin finansal tarihi ve sigorta sektörünün evrimini bir kitapta toplad›. “Geçmiflten Gelece¤e Anadolu Sigorta” bafll›kl› kitap, BÜ Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Zafer Toprak taraf›ndan haz›rland› ve Türkiye’deki yaz›l› ilk sigorta tarihi kitab› olma özelli¤ine sahip.
.................................... Ac› Kay›p BÜ ‹ngiliz Dili ve Edebiyat› mezunlar›ndan fiule H›zal ’97, 10 Mart 2011 Perflembe günü vefat etmifltir. Tüm yak›nlar›na baflsa¤l›¤› diliyoruz.
............................ .................................... Hofl geldin Mert Bebek!
BÜ ‹flletme Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Neslihan Y›lmaz ve Makina Mühendisli¤i Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Çetin Y›lmaz’›n 17 fiubat 2011 tarihinde Mert ad›n› verdikleri çocuklar› dünyaya gelmifltir. Anne ve babay› kutlar, Mert bebe¤e sa¤l›k dolu bir yaflam dileriz.
8 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
T. Garanti Bankas› - Bo¤aziçi Üniv. fiubesi (fiube Kodu 303) Hesap Ad›: Bo¤aziçi Üniversitesi Vakf› - “.............. için çiçek/ hediye/burs ba¤›fl›” aç›klamas›yla TL Hesab›: TR180006200030300006299905
BÜVAK Tel: 212-359 7250 www.kaynak.boun.edu.tr
Foto: Cihan ALDIK
BÜMED’DEN
Happy Bo¤aziçi Hour Bir Bo¤aziçi nostaljisi yaflamak için Bebek Bar’da bir araya gelelim dedik, ad›n› “Happy Bo¤aziçi Hour” koyduk. Her dönemden tüm mezunlar›m›za portalimizden, facebook’tan, ebültenlerimizden duyuru yapt›k; “‹flten ç›k›n, kofla kofla gelin Bebek Bar’a” dedik. ‹flin do¤rusu kaç kifli gelir, kim gelir hiçbir fikrimiz yoktu. Ve “Happy Bo¤aziçi Hour” akflam› geldi çatt›. ‹flten ç›kt›k, Bebek Bar’›n bize ayr›lan k›sm›na gittik. Birer ikifler mezunlar›m›z gelmeye bafllad›. Yaka isimliklerine adlar› ve mezuniyet tarihlerini yaz›p misafirlerimize vermeye bafllad›k. Bakt›k ki her dönemden, her yafltan, her bölümden mezunlar›m›z bu geceye kat›lm›fl. Gece ilerledikçe bize ayr›lan bölüm o kadar doldu, o kadar e¤lenceli, samimi bir ortam olufltu ki Bebek Bar’›n di¤er misafirleri merakla sormaya bafllad›, “Kim bunlar böyle” diye... Bebek Bar’›n emektar garsonlar› da “Onlar Bo¤aziçililer” dediler. Çok yak›ndan tan›d›klar› camian›n en hat›r› say›l›r müflterilerinden oldu¤unu anlatan ve bununla gurur duyan ses tonlar› ile... O gece 88 kifliydik... Herkes mutluydu... Herkesin bizden istedi¤i bu gecelerin tekrar etmesi. Sizler istedikçe ve yan›m›zda oldukça bizler de bu etkinliklere devam edece¤iz... Bundan sonraki “Happy Bo¤aziçi Hour” çok yak›nda! Bizi takip etmeye devam edin...
Dr. Y›lmaz Argüden ile bir çal›fltay günü...
10 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
BÜMED eski Yönetim Kurulu Baflkanlar›ndan Dr. Y›lmaz Argüden ’80 geçti¤imiz y›llarda yazd›¤› kitab› Boardroom Secret ile dünyada ses getirmiflti. Argüden kitab›nda yönetim kurullular›n› masaya yat›rm›fl ve daha verimli çal›flacak etkin yönetim kurulu nas›l olunur konusunu anlatm›flt›. Geçti¤imiz aylarda BÜMED 13. Dönem Yönetim Kurulu ile bir pazar günü bir araya gelen Y›lmaz Argüden tecrübelerini bu sefer BÜMED Yönetim Kurulu’nun daha etkin çal›flmas› için YK üyeleri ile paylaflt›. Bu çal›fltay farkl› YK dönemlerinin birbirine deste¤ine güzel bir örnek olman›n ötesinde bilgi ve tecrübenin daha güçlü bir BÜMED için paylafl›m›na da destek oldu.
BÜMED’DEN
Foto: Cihan ALDIK
BÜMED’e gönüllü dopingi D ergimizin Kas›m 2010 BÜMED Gönüllü Toplant›s›nda say›s›n›n kapa¤›nda bir gönüllü deste¤i ile yap›lanlar ve duyurumuz vard›; BÜMED projeleri için destek verecek yap›labilecekler hep birlikte konufluldu. Toplant›dan ç›kan sonuç ise BÜMED’in gönüllüler ar›yor... BÜMED “gönüllü” gelene¤i üzerine gönüllü deste¤i ile camiaya çok daha kurulmufl ve bugünlere gelmifl bir büyük bir enerji verece¤i. Herkesi dernek. Tüm STK’larda oldu¤u gibi gönüllü deste¤in de¤erini çok bekliyoruz... iyi biliyoruz. Bugüne kadar birçok büyük projemizi bu destekle hayata geçirdik. Bundan sonra da ayn› gönüllülerimizle birçok proje gerçeklefltirece¤iz hatta gönüllülerimizin projelerine biz destek verece¤iz. Dergimizdeki duyurudan sonra gönüllü olmak isteyenler bizimle iletiflime geçmeye bafllad›. BÜMED’de bir “Gönüllü Toplant›s›” gerçeklefltirerek bize bafl vuran tüm mezunlar›m›z› bir araya getirmek için çal›flmaya bafllad›k. Toplant› tarihi kesinleflince de e-bülten, portal ve di¤er sosyal medya araçlar›m›zla duyurular›n› tüm üyelerimizle paylaflt›k. Gönüllü Toplant›m›z› 24 fiubat Perflembe günü gerçeklefltirdik. Aç›l›fl konuflmas›n› yapan Genel Sekreterimiz Mustafa Uyal ’82 BÜMED için ne kadar de¤erli bir gece oldu¤unu söyleyerek tüm Hakan Zihnio¤lu gönüllülerimize teflekkür etti. BÜMED Gönüllü Toplant›s› sunumunu gerçeklefltiren Yönetim Kurulu Baflkan› Hakan Zihnio¤lu ’91 tam 106 adet projemiz oldu¤unu ve bunlar› gerçeklefltirmek için gönüllü deste¤inin önemini vurgulad›. Ama “Sadece size verece¤imiz projelerle s›n›rl› kalmay›n, sizler de projelerinizi getirin, biz de BÜMED olarak size elimizden gelen deste¤i verelim” diyerek gönüllülerimizi kendi projelerini oluflturmaya da teflvik etti. Kat›l›mc›lar: Altimur Tülmen Ayçe Kök Ayfle Ayla Da¤deviren Azmi Özer Ceyla Kurdo¤lu Dilara Özcan Duygu Helvac› Engin Enüstün Fatih Topuz Fatma Cihan Dansuk Firdevs Sema Tatl› Gözde Demirelli Gülnur Gerifl Kadriye Konca Lisya Benvenisti Sayah
1975 1993 1978 1979 1988 2010 2006 1987 2006 1999 1994 2000 1984 2006 1996
Mahmut Cüneyt Meltem Aydo¤ufl Merve Evci Naz Balamur Neylan Tokerler Nilüfer Oldaç Özgü Erbil Öznur Kotbafl Selçuk Büyük Semra Tafltepe Serap Bürülkara Serdar Dilmen Seyfettin Demir fiafak Tolga Azer Tansu Oskay Tuba Atabey
Geceye kat›lanlar›n soru cevaplar› ile devam eden toplant›da kimi gönüllüler ilgi alanlar›na göre yer almak istedikleri projelerle ilgili bilgi al›rken kimisi de kendi projeleri ile ilgili önerilerini paylaflt›.
Bu gönüllü toplant›m›z›n hemen ard›ndan ilk öneri Tolga Azer’den (’92) geldi. Kendisinin önerisi “networking” gelifltirme üzerine. Özetle proje seçilmifl olan bir sektörün önde gelen 2 mezununun, yine moderasyon konusunda önde gelen bir eski mezunla beraber birkaç saatlik bir sohbet ortam›nda, mezunlarla buluflmas› ve kat›l›mc›lar›n database’inin oluflturularak kat›l›mc›larla paylafl›lmas›. Böyle bir organizasyonun planlanmas› için gereken çal›flmalar› Tolga Azer yapmaya haz›r. Ve dileyen üyelerimiz kendisine destek verebilir. Gönüllü grubumuza her ay ebülten göndererek iletiflim içinde kalarak geliflmeleri paylafl›yoruz. O kadar çok farkl› proje ve etkinliklerimiz var ki, herkesin elini biraz tafl›n alt›na sokarak çok büyük bir güç olu›flturaca¤›m›za ve bu güçle camiam›za ve sonuçta üniversitemize önemli katk›lar gerçeklefltirece¤imize inan›yoruz. Gönüllü grubumuza bekliyoruz. Unutmayal›m, birlikte çok daha güçlüyüz.
2003 1996 2012 1997 2000 2000 2009 2010 2014 2001 1980 1997 2006 1992 1996 2003
Gönüllü grubuna kat›lmak isteyenler gonullu@bumed.org.tr adresine baflvurabilirler. 12 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Foto: Cihan ALDIK
ÜN‹VERS‹TEDEN
“II.Mobbing Türkiye Zirvesi”
B
o¤aziçi Üniversitesi Yaflamboyu E¤itim Merkezi ve B&I Grup iflbirli¤i ile düzenlenen zirvede Mobbing hakk›nda bilinmeyenler, merak edilenler incelenerek, detayl› bir flekilde bu sorunla bafla ç›kman›n yollar› konufluldu.
‹fl yerindeki bir kifli veya bir grubun di¤er çal›flanlar taraf›ndan rahats›z edilmesi, hakarete u¤ramas› ve en sonunda çal›flamaz duruma getirilmesi anlam›na gelen mobbing, kiflide sinirlilik, panik atak, depresyon ve intihara varan ruh sa¤l›¤› bozukluklar› da do¤urabilmekte.
Mobbing’e konunun uzmanlar›ndan çözüm... Mobbing ma¤durlar›na, bu konuda kendini güçlendirmek isteyenlere, insan kaynaklar› alan›nda çal›flanlara ve yöneticilere; konunun ilgili taraflar› ve uzmanlarca çözüm yollar› aktar›ld›. Konunun her yönden ele al›nmas› için; akademisyenler, psikologlar, dan›flmanlar, avukatlar, adli t›p uzmanlar› ve mobbing ma¤durlar› oluflturdu¤u Zirvenin konuflmac›lar›, Mobbing E¤itim ve Destek Merkezi Kurucusu ve TBMM Mobbing Alt Komisyonu Dan›flman› Ça¤lar Çabuk, Avukat Metin ‹riz, Psikolog Derya Deniz, Bo¤aziçi Üniversitesi Ö¤r. Görevlisi Duygu Salman, Adli T›p Kurumu’ndan Prof. Dr. Nevzat Alkan ve Türkiye’de ilk mobbing davas›n› kazanan Tülin Y›ld›r›m konuklarla bilgi ve deneyimlerini paylaflt›.
Kandilli’de “X-Rays and Politics” Sergisi Bo¤aziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisli¤i Enstitüsü’nün ev sahipli¤i yapt›¤› X-Rays & Politics (X-Ifl›nlar› ve Politika) sergisi BÜ Kandilli Kampüsü’ndeki yeni BME-TAM binas›nda gerçeklefltirildi. Alman Röntgen Müzesi taraf›ndan haz›rlanan ve birçok ülkede sergilenmekte olan “X-Rays & Politics” sergisi, X-›fl›nlar› kullanan cihazlar›n yaflam›m›za etkisini ve farkl› kullan›mlar›n› s›ra d›fl› bir flekilde paylafl›yor. Aç›l›flta Bo¤aziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisli¤i Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Yekta Ülgen’in konuflmas›ndan sonra Alman Röntgen Müzesi’nden bu serginin tan›t›m› için gelen Prof. Dr. Hermann Vogel bir tan›t›m semineri verdi. X-›fl›nlar› en çok bilinen medikal röntgen çekimlerinin yan›nda; askeri, güvenlik, yap› ve malzeme incelemesi gibi pek çok alanda kullan›lmaktad›r. Havaalanlar› ve gümrük kontrollerinde, yasad›fl› veya kaçak malzemelerin taranmas›nda kullan›lan yeni teknolojilere dayal› sistemlerin yard›m› ile gümrük kap›lar›ndan sokulmaya çal›fl›lan kaçak veya tehlikeli
14 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
malzemeler tespit edilebilmektedir. Sergide, bu uygulamalar›n d›fl›nda X-›fl›n›n›n sanatta kullan›m› gibi s›ra d›fl› örnekler de bulunmaktad›r. X-›fl›nlar›na maruz kalan kiflilerin mahremiyetleri ve yan etkileri irdelenmektedir. May›s ay› sonuna kadar
devam edecek bu sergi, Bo¤aziçi Üniversitesi bünyesinde kurulmas› düflünülen bir disiplinleraras› X-›fl›nlar› çal›flma grubunun da ilk faaliyeti olarak planlanm›flt›r. Mezunlar›m›z da bu ilginç sergiyi gezebilirler.
BÜMED’DEN
Yaz›: Deniz KARAPINAR ’11 Foto: Tufan Ç‹V‹C‹
Bo¤aziçi Üniversitesi Kulüp Baflkanlar› BÜMED’de bulufltu
B
o¤aziçi Üniversitesi Mezunlar Derne¤i’nin organize etti¤i Bo¤aziçi Üniversitesi Kulüp Baflkanlar› Yeme¤i, derne¤imizin Yönetim Kurulu Baflkan› Hakan Zihnio¤lu ve Genel Sekreter Mustafa Uyal’›n kat›l›mlar›yla gerçekleflti. Kulüplerin üniversitenin temel tafllar› oldu¤u fikri üzerinden yola ç›k›larak düzenlenen yemekte BÜMED Sosyal Tesisleri, 24 kulüpten 45 baflkan ve baflkan yard›mc›s›n›n kat›l›m›na ev sahipli¤i yapt›. Hakan Zihnio¤lu konuflmas›nda, BÜMED ile kulüpler aras›ndaki iletiflimin ve iflbirli¤i içinde çal›flman›n önemine vurgu yapt›. Bu beraberli¤in devaml› olmas› için bu gecenin ilk ad›m oldu¤unu belirterek üniversitenin, BÜMED’in ve kulüplerin baflar›lar›n›n bu iletiflim ve iflbirli¤i ile olabilece¤inin alt›n› çizdi.
Üniversitemizin temel yap› tafllar› olan kulüplerimizin temsilcilerine tu¤ladan plaket hediye edildi.
16 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Mustafa Uyal t›pk› Hakan Zihnio¤lu ve kendisi gibi, kulüplerin üyelerini gelecekte BÜMED çat›s› alt›nda görmek istedi¤ini ve her Bo¤aziçi Üniversitesi ö¤rencisinin üniversitenin kendisine katt›klar›n› unutmadan, kendilerinden sonra gelecekler için üniversiteye destek olmas› gerekti¤ini belirtti. Kulüplerin büyük özverilerle çal›flt›¤›na vurgu yapan Uyal, bu çal›flmalar›n daha verimli olmas› için BÜMED’in elinden gelen deste¤i verece¤ini, ayn› flekilde
2 Mart 2011 Çarflamba günü BÜ Ö¤renci Kulüplerinin Baflkanlar› BÜMED’de organize edilen ve BÜMED Yönetim Kurulu Baflkan› Hakan Zihnio¤lu ve Genel Sekreter Mustafa Uyal’›n kat›l›m›yla gerçeklefltirilen yemekte bir araya geldi. Gecede BÜMED ve Kulüplerin el ele vererek yapabilecekleri projeler konufluldu.
birçok farkl› ve de¤erli fikirleri bar›nd›ran kulüplerin de BÜMED’e önemli katk›larda bulunabilece¤ine inand›¤›n› söyledi. Konuflman›n ard›ndan bafllayan yemekte, kulüp baflkanlar› ve baflkan yard›mc›lar› birbirlerini ve kulüpleri daha yak›ndan tan›ma ve Hakan Zihnio¤lu ve Mustafa Uyal ile kulüpler, üniversite ve BÜMED ile ilgili yap›labilecek faydal› projeler üzerine konuflma f›rsat› yakalad›lar. Keyifli geçen yeme¤in sonunda ise BÜMED taraf›ndan, üniversitenin ve BÜMED’in temel tafllar› olan kulüplere, bu fikri simgeleyen, her birinin üzerinde kulüplerin isimlerinin yer ald›¤› plaketler bulunan tu¤lalar hediye edildi. Folklor Kulübü’nden Yöneylem Araflt›rmalar› Kulübü’ne, Kad›n Araflt›rmalar› Kulübü’nden, Foto¤rafç›l›k Kulübü’ne kadar birçok farkl› kulübün kat›ld›¤› akflam yeme¤i kat›lan tüm baflkan ve baflkan yard›mc›lar›n›n be¤enisini toplad› ve böyle buluflmalar›n devam› temenni edildi.
BÜMED’DEN
N i ’ D E M Ü B Ü C Ü G M i ‹NDiR
Sizi, BÜMED’li olman›n ayr›cal›¤›n› POWERBUY ile yaflamaya davet ediyoruz. Birlikte alal›m, al›rken kazanal›m. Biliyoruz son zamlarda benzer sloganlar› çok duyuyorsunuz ama bu sefer gündelik hayat›n›zdan büyük çapl› sat›n almalar›n›za uzanan bir yelpazede ve sadece bize yani BÜMED üyelerine özel indirim f›rsatlar› ile size “hayat›n›zda fark yaratacak” kazanç imkan› sunuyoruz. ‹flte baz› örnekler: Bizde benzinin litresi hala 4 TL’nin alt›nda… BP’de %5 indirim! Özel veya ticari araçlar›n›za ayda kaç liral›k yak›t ald›¤›n›z› düflünün, flimdi o rakam›n %5’ini al›n ve 12 ile çarp›n! ‹flte BÜMED üyesi olarak tek bir kalemde y›ll›k kazanc›n›z… Bu f›rsat üyelerimize ve yak›nlar›n›n tüm özel ve ticari tafl›tlar›na aç›kt›r. Ayr›ca kredi kart› ve di¤er banka promosyonlar›n›z› da kaybetmeden! Dünyan›n en iyi haz›r mutfak üreticilerinden Nolte Küchen ile mutfa¤›n›z› yenileyin! Hem de %35 indirimle…
Yat›r›m m› yapacaks›n›z? Türkiye’nin en çok kazand›ran emlak sektörüne ne dersiniz? Belki de kendiniz için ev alacaks›n›z… Mika ‹nflaat kalitesine BÜMED ayr›cal›¤› ile indirimle sahip olabilirsiniz… Antalya Waterfall Residence veya Alaçat› Taflevler’de tatil evinize inan›lmaz fiyatlarla ulaflabilirsiniz. ANKA ‹nflaat Ça¤daflkent’te, Pendik veya Ankarium AVM projelerinde BÜMED üyesi olman›n avantajlar›n› yaflayabilirsiniz… En önemlisi bir araya gelip oluflturaca¤›m›z gruplarla tek kalem ürünler için pazarl›k yapabilece¤iz. Toplu sat›n alma gücümüzü BÜMED sizin için organize edecek, sonuçta hepimiz kazanaca¤›z. Tüm bunlar sadece birkaç örnek, sadece bafllang›ç… Çocuklar›n›z›n okul taksitlerinden, sigortaya, elektronik dünyas›ndan, motosiklete veya sürücü e¤itimlerine kadar birçok f›rsat daha geliyor…
Otomobilinizi mi yenileyeceksiniz, ciddi indirimlere Alfa Romeo, Lancia, Fiat veya Opel’in be¤endi¤iniz bir modelini alabilir, bu otomobil için indirimli kredilerden faydalan›p, en uygun sigortay› al›p yeni otomobilinizi indirimli servis olanaklar›yla ve Sonax’›n avantajl› oto bak›m hizmetleriyle uzun süre keyifle kullanabilirsiniz.
Fazlas› için bizi takip etmeye devam edin… ÖNEML‹ NOT: BÜMED’in indirim gücünden sadece aidat›n› ödemifl BÜMED üyeleri faydalanabilir.
Detayl› bilgi için www.bumed.org.tr / BP BÜMED-Tafl›tmatik baflvurunuzu hemen yap›n, vakit kaybetmeden kazanmaya bafllay›n. Baflvuru formuna www.bumed.org.tr adresinden ulaflabilirsiniz. 18 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
ANMA
fiubat ay›nda de¤erli bir hocam›z› sonsuzlu¤a yolcu ettik BÜ Ekonomi Bölümünde uzun y›llar ö¤retim üyeli¤i yapm›fl, yazd›¤› kitaplarla ekonomiyi herkesin anlayaca¤› bir dille anlatmay› hatta espri katmay› baflarm›fl de¤erli hocam›z Prof. Dr. Tümay Ertek ard›nda çok fazla sevgi, sayg› ve dostluk b›rakarak aram›zdan ayr›ld›. Hocam›z› uzun y›llar birlikte çal›flt›¤› Prof. Dr. Eser Borak ve onun hem ö¤rencisi hem dostu olmufl Prof. Dr. Sevgin Ak›fl Roney ’78, Prof. Dr. Gülay Günlük fienesen’in (’79) yaz›lar› ile an›yoruz.
“Kelebeklerden dokunufllar alan bir yaprak gibi ince” Prof. Dr. Sevgin Ak›fl Roney ’78, BÜ Turizm ‹flletmecili¤i Bölümü
T
ümay Hoca ile ilk tan›flmam Bo¤aziçi Üniversitesi ‹‹BF’nde ö¤renci oldu¤um 1970’li y›llar›n ortas›na rastlar. Rahmetli babam, Tarsus Amerikan Koleji’nden ö¤rencisi olan Bo¤aziçi’li ö¤retim üyelerinden biri olarak görmemi istemiflti Tümay Hoca’y›. ‹lk karfl›laflmam›z› hayal meyal hat›rl›yorum. Kendisinden hiç ders almad›m. Fakültede ö¤renci olarak geçirdi¤im dört y›l ve sonras›nda 1982-1987 y›llar› aras›ndaki asistanl›k dönemimde fazla bir iliflkimiz oldu¤unu söyleyemem. Zaten bir k›sm›nda yurt d›fl›nda idim. Gençtim, sorular›m çoktu, kavga ediyordum. Ara s›ra görüfltü¤ümüzde benimle hep ayn› ölçüde ilgiliydi. Hoca ile dostlu¤umun bafllang›c› -t›pk› Gülay gibi- 1990’l› y›llardaki Do¤u Akdeniz Üniversitesi’ne dayan›r. 20 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
1991-1997 y›llar› aras›ndaki K›br›s maceram›m bir dönemini Tümay Hoca ile paylaflt›m. “Sabbatical” iznini kullanarak DAÜ’ye gelmek istedi¤ini söyledi¤inde kendisine yard›mc› olabilmek için elimden geleni yapt›m. Ayn› fakültede birlikte çal›flt›k. K›br›s’› o kadar çok sevdi ki Bo¤aziçi’nden emeklili¤ini isteyip kal›fl›n› uzatt›. ‹fline ve insan iliflkilerine gösterdi¤i titizli¤e o zaman flahit odum. Beni, akademik çal›flmalar›m› h›zland›r›p doçent olmam için, çok destekledi. Yüksek lisans ö¤rencileriyle birlikte ekonometri derslerine kat›ld›m. Tümay Hoca’n›n -Edip Cansever’den yapaca¤›m bir al›nt›yla- “kelebeklerden dokunufllar alan bir yaprak gibi ince” oldu¤unu anlamam da o döneme denk düfler. Çok k›r›lgand›, ama kimseyi k›rmak istemezdi. K›rmay› istedi¤i zamanlar olduysa bile yapamad›.
K›br›s dönüflü -“gücenikgiller familyas›”ndan biri olarak- Tümay Hoca’y› hep takip ettim. Yüzünün en çok güldü¤ü zaman, yepyeni bir enerjiyle bafllad›¤› “mikro ve makroekonomi” kitaplar›yd›. O kitaplar› yazarken çok s›k bir araya gelip konufltuk. Salih Memecan’dan ald›¤› izinle “Mikroekonomiye Girifl” kitab›na kapak yapt›¤› karikatür bence Tümay Hoca’n›n, büyük bal›¤›n küçük bal›¤› yedi¤i bu dünyaya isyan›n›n dolayl› bir ifadesidir. Dedim ya, kavgay› sevmezdi. Son bir iki y›ld›r da herkesin anlayabilece¤i dilde bir ekonomi kitab› yazmak için çal›fl›yordu. Sa¤l›¤›n›n ciddi olarak bozuldu¤unu, sevdiklerini üzmemek için onlardan gizleyecek kadar onurlu ve duyarl› bir insand›. Ölümü benim için beklenmedik bir haber oldu. Aziz an›s›n›n önünde sayg›yla e¤iliyorum.
Sevgili Tümay Ertek Prof. Dr. Eser Borak, Bo¤aziçi Üniversitesi ‹‹BF Dekan› Sevgili Tümay Ertek’i 1978’den beri tan›r›m. Onunla ilgili bir an›m› iletmek isterim.
Odas›ndaki eflyalar›n demirbafl numaralar›n› biliyordu, acaba kaç istatistikçi bunlar› hat›rlar!
De¤erli, rahmetli hocam›z Dr. Gökçe Cansever’in odas›nda psikoloji ö¤rencileriyle bir çal›flma yap›yorduk. ‹skemle yetmeyince Tümay’›n odas›na gidip bir tane istedim. Her zamanki nezaketiyle kendisi getirdi, o zamanlar hepimizin odas›nda olan sar› renkli, çirkin, tahta iskemlelerden. Çal›flma sonunda ben iskemleyi götürüp iade ettim. On dakika sonra bize geri getirdi, “Bu benim iskemlem de¤il”, dedi. Gökçe Han›m’la ben çok flafl›rd›k, çünkü bütün iskemleler birbirinin ayn›s›yd›. “Demirbafl numaram farkl›” dedi.
Say›larla içli d›fll› olmas› yan›nda, son derece duygusal bir arkadafl›m›zd›. Ö¤rencilerine, ö¤retim elemanlar›na ve idari personele her flekilde yard›mc› olmaya çal›fl›rd›. Son yazd›¤› kitaplar bilgi düzeyleri farkl› olan herkesin ekonomiyi keyifle okuyup ö¤renebilece¤i flekilde yaz›lm›flt›. Tümay’›, çok iyi bir e¤itimci, yak›n bir dost, ilkeli ve beyefendi kiflili¤iyle her zaman sayg› ve sevgiyle hat›rlayaca¤›m, t›pk› onun di¤er meslektafllar› ve ö¤rencileri gibi.
Tümay Ertek 1938 y›l›nda Silifke’de do¤du. 1958 y›l›nda Tarsus Amerikan Koleji’nden, 1962 y›l›nda Ortado¤u Teknik Üniversitesi Ekonomi ve ‹statistik Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans ve doktora derecelerini ABD’de University of Wisconsin’den ald›. Önce Orta Do¤u Teknik Üniversitesi ve ard›ndan uzun y›llar Bo¤aziçi Üniversitesi’nde ö¤retim üyeli¤i yapt›. Bu arada de¤iflik tarihlerde Sudan’da Hartum Üniversitesi’nde, ‹ran’da Pahlavi Üniversitesi’nde, ABD’de Boise State University’de konuk ö¤retim üyesi olarak çal›flt›. Bo¤aziçi Üniversitesi’nden emekli olduktan sonra, KKTC’deki Do¤u Akdeniz Üniversitesi ve ‹stanbul’daki baz› vak›f üniversitelerinde bir süre ders verdi.
Benim bildi¤im Tümay Hoca Prof. Dr. Gülay Günlük fienesen, ‹stanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi BÜ Ekonomi bölümündeki ö¤rencili¤im (1974-1979) döneminde Tümay Ertek’ten ders almad›m ama onu ‹‹BF koridorunda görmüfllü¤üm vard›. Sonralar› Ekonometri’ye Girifl (ODTÜ, 1978) kitab›n›n Türkçe yaz›lm›fl en iyi ekonometri kitab› oldu¤unu düflündüm, derslerimde kulland›m. Tümay Hoca ile tan›flmam›z ve dostlu¤umuzun bafllang›ç tarihi 1995’dir. Onun emeklilik sonras›nda bir süre görev yapt›¤› Do¤u Akdeniz Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde bulundu¤um bir y›l›n bu aç›dan da çok özel bir yeri var benim için. Ö¤renmenin yafl› olmad›¤›n› Tümay Hoca’n›n Eviews ekonometri yaz›l›m›n› ö¤renme çabas›nda gördüm. fiimdi neredeyse o yafltay›m, Tümay Hoca’y› örnek almal›y›m. Çal›flmalar›ma yapt›¤› önerilerden yararland›m, yeni çal›flmalar›n› benimle de paylaflmas›ndan onur
duydum. 1990’lar›n sonlar›ndan itibaren ise Tümay Hoca ile görüflmelerimiz ‹stanbul’da düzenli bir hal ald›. Ekonometriye Girifl kitab›n›n güncellenme, 2000’li y›llarda Mikroekonomiye Girifl, Makroekonomiye Girifl, Temel Ekonomi, ‹ktisada Girifl kitaplar›n›n ilkyaz›m ve yine güncellenme süreçlerine tan›kl›k ettim. Herkesin iktisad›n temellerini iyi ö¤renmesini sa¤lamak, bunun için de iktisat ö¤retiminin okuma malzemesindeki aksakl›klar› gidermek onun kendisine biçti¤i misyondu adeta. Bu yoldaki (ve Anadolu yollar›ndaki) heyecan›na, enerjisine, sabr›na, titizli¤ine, öfkesine tan›kl›k ettim. Kitaplar› yazma sürecinde okuyucu odakl› yaklafl›m› benzersizdi. Öyle ki, çarp›c› örnekler bulmak için Divanyolu Bas›n Müzesi’nde gazete arflivlerini uzun süre tarad›, arfliv görevlilerini galiba hiç olmad›¤› kadar çok çal›flt›rd›. Ortaya ç›kan
ürünler de benzersiz oldu. Sa¤l›¤› bozulmasayd› yeni bask›larla TÜB‹TAK ödülüne baflvurmas›na ikna edebilirdim belki, ama Tümay Hoca’ya verebilece¤imiz as›l en büyük ödül kitaplar›n›n yayg›nlaflt›r›lmas› olacak. Aram›zdan çok erken ayr›ld›.
90’l› y›llar...
2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 21
S‹V‹L TOPLUM
Yaz›: Burcu ÜNLÜTABAK ’08
Aile ‹çi fiiddete Son! Konferans› 2011
fiiddetle mücadelede “iyi erkekler”in rolü Hürriyet Gazetesinin yedi y›ld›r sürdürdü¤ü Aile içi fiiddete Son Kampanyas› kapsam›nda Aile ‹çi fiiddete Son Konferans› 10 Mart 2011 tarihinde Bo¤aziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi Ayhan fiahenk Salonu’nda gerçeklefltirildi. Kad›nlara yönelik fliddeti durdurmak için erkekler taraf›ndan kurulan, uluslararas› en büyük organizasyon olan “Beyaz Kurdele”nin kurucusu Michael Kaufman konferansa konuflmac› olarak kat›ld› ve tüm konferans kat›l›mc›lar›na yönelik iki fakl› atölye çal›flmas› düzenledi.
“fi
iddetle Mücadelede “‹yi” Erkeklerin Rolü” bafll›kl› konferans›n program› Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Baflkan› Vuslat Do¤an Sabanc›’n›n aç›l›fl konuflmas›yla bafllad›. Sabanc› konuflmas›nda 7 y›ld›r devam eden kampanyalarla en az›ndan kad›n›n sesini daha iyi duyurmay› amaçlad›klar›n› vurgulad›. 7 y›l öncesine göre çok yol kat ettiklerini ancak yine de istatistiklere bak›nca fliddetin artmaya devam etti¤ini gördüklerini söyledi. Sabanc›’ya göre kad›na yönelik fliddet sorununun asl›nda kad›nlardan çok erkeklerin sorunu oldu¤unu dillendirmeliyiz. Dolay›s›yla erkeklerin bu konuda bir fleyler yapmas› laz›m. Vuslat Do¤an Sabanc›’n›n ard›ndan “Beyaz Kurdele” girifliminin kurucular›ndan, yazar ve e¤itim dan›flman› Michael Kaufman konuflma yapt›. Kaufman, “Dün akflam Washington’da bir kad›n, kocas› akflam yeme¤ini be¤enmedi¤i için dayak yedi. Ama bu kad›n yaln›z de¤il çünkü dün ayn› vakitlerde benzer sebeplerle dayak yiyen bir sürü kad›n var. Ayn› flekilde Almanya’da yaflayan Rus as›ll› bir kad›n tan›mad›¤› erkeklerle birlikte olmaya zorland›. Bir kad›na kocas› taraf›ndan tecavüz edildi. Bir kad›n ifl yerinde tacize u¤rad›. Dünyada her an o veya bu sebeple kad›nlar benzer bir kaderi paylafl›yor ve korku içinde yaflamaya mahkûm b›rak›l›yorlar. Kad›n her gün içinde o korkuyu tafl›yor. Bugün o gün olabilir. Bugün bir kad›n dayak yiyebilir ve öldürülebilir. O kad›n yaln›z de¤il. Dünyan›n her yerinde ayn› korkuyu tafl›yan kad›nlar var” diyerek kad›na yönelik fliddetin küresel yayg›nl›¤›na dikkat çekti. Kaufman fliddetin verdi¤i fiziksel zarar›n yan› s›ra açt›¤› duygusal yaralar›n derinli¤ine dikkat çekti. fiiddet gören kad›nlar kendilerine olan sayg›lar›n› ve inançlar›n› kaybediyorlar, korku içinde yafl›yorlar ve kimsenin 22 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
onlar› umursamad›¤›n› düflünüyorlar. Medyada kad›nlar›n sunulma flekli bile bu durumu afla¤› yukar› yans›t›yor. Öte yandan kültür ve gelenek kad›nlar›n bu flekilde muamele görmesini onayl›yormufl gibi bir hava yarat›l›yor. Ancak bunlar tabiat anan›n ortaya koydu¤u koflullar de¤il; aksine baz› erkeklerin davran›fl› sonucu ortaya ç›kan koflullar. Ayr›ca aile içi fliddet söz konusu oldu¤unda ailedeki çocuk da en az fliddet gören anne kadar etkileniyor. Bu çocuklarda beynin geliflimini de olumsuz yönde etkiliyor. Bu flekilde taciz gördü¤ü halde sesini ç›karmayan bir sürü kad›n var. Bu sadece kad›n-erkek meselesi de de¤il. Bu temel insan haklar›n›n ihlali ve pek çok kad›n haklar›n›n çi¤nenmesine göz yumuyor. Kaufman, “Biz bugün bu korkunç sorundan dolay› de¤il; bu sorunu sona erdirmek için buraday›z” dedi. Kad›nlar art›k tek bafllar›na de¤iller. Çok uzun y›llar bu mesele sadece kad›nlar›n meselesi olarak gösterildi ve erkekler bu konuda sorumluluk d›fl›na itildi. fiiddet uygulayan erkekler bir yana; erkeklerin büyük ço¤unlu¤u uygulanan fliddet karfl›s›nda sesini ç›karm›yor ve fliddete izin veriyor. Bugün bakt›¤›m›zda din olsun, medya olsun pek çok konuda erkekler söz sahibi ve e¤er onlar susturulurlarsa fliddete karfl› kim sesini ç›karacak. Kaufman küçükken babas›n›n annesine fliddet uygulad›¤›n› ancak annesi de dâhil olmak üzere kimsenin buna karfl› ç›kmad›¤›n› bu yüzden de o zamanlar bu durumu kabul edilebilir bir durummufl gibi alg›lad›¤›n› söyledi. Bunun yan› s›ra toplumda yerleflmifl kad›n-erkek alg›s›n›n ço¤u davran›fl›m›z› etkiledi¤ine de¤inen Kaufman, o¤lu do¤du¤unda hemflirenin yan›na gelip “Çok güçlü bir o¤lunuz oldu” derkenki kal›n ve erkeksi ses tonunu hiç unutmad›¤›n› söyledi. E¤er bir k›z› olmufl olsayd› hemflire muhtemelen ince ve hafif bir ses
tonuyla “Çok flirin bir k›z›n›z oldu” diyecekti. Bütün bu kad›n-erkek alg›lar›n› bir tarafa b›rak›p hepimizin sadece insan oldu¤u gerçe¤i üzerinde durmam›z gerekti¤ini söyleyen Kaufman dayak atan erkeklerin iki temel problemi oldu¤una dikkat çekti. Birincisi kad›nlar› kontrol etmenin haklar› oldu¤unu zannediyorlar. ‹kincisi erkekliklerini ispat etmeye çal›fl›yorlar. Kaufman, “5-10 y›l önce böyle bir konferansta erkekleri görmek mümkün olmazd› çünkü bu sorun sadece kad›nlar›n sorunu olarak görülüyordu. Oysa flu an salonun üçte birini erkekler dolduruyor” dedi. Konuflmas›n›n sonunda Kaufman kurucusu oldu¤u “Beyaz Kurdele” organizasyonunun çal›flmalar›ndan bahsetti. “Beyaz Kurdele”nin sadece Kanada merkezli de¤il herkese aç›k bir kampanya oldu¤unu belirten Kaufman, “Bu organizasyonla erkekler di¤er erkekleri kad›na yönelik fliddet konusunda e¤itiyorlar ve çocuklar›m›z için daha iyi bir dünya oluflturmam›za yard›mc› oluyorlar” dedi. Atölye çal›flmalar›, panel ve kat›l›mc›lar›n görüflleri ile zenginleflen Konferans aile içi fliddet konusunda olmas› gereken
fark›ndal›¤› yaratmaya her y›l oldu¤u gibi bu y›l da biraz daha katk› sa¤lad›. Umuyoruz ki fliddeti durdurmaya yönelik çal›flmalar artarak devam eder ve bugün çocuklar›m›za b›rakaca¤›m›z daha iyi bir dünyan›n temellerini atm›fl oluruz.
Çal›fltaylar Konferans boyunca Michael Kaufman iki atölye çal›flmas› yapt›. ‹lk atölye çal›flmas› Medya dünyas› sakinlerine yönelik interaktif bir çal›flmayd›. Çal›flman›n cevap vermeye çal›flt›¤› temel sorular flu flekildeydi: “Neden baz› erkekler fliddet kullan›r ve neden ço¤u erkek fliddete sessiz kal›r? fiiddet haberlerinin dili nas›l olmal›d›r? Ma¤duru suçlamadan ya da sorunu yok saymadan haber yapmak mümkün müdür?” Bu atölye çal›flmas›yla efl zamanl› olarak “Kad›na yönelik fliddeti önlemede iyi erkeklerin rolü” bafll›kl› bir panel düzenlendi. ‹fl kad›n› Leyla Alaton’un moderatör oldu¤u panelde Hürriyet ‹nternet Genel Yay›n Yönetmeni Fatih Çekirge, Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Deniz Ülke Ar›bo¤an, Emekli Aile Mahkemesi Hâkimi ‹zzet Do¤an ve yazar Ahmet Ümit konuflmac› olarak yer ald›. Kaufman’›n ö¤leden sonra düzenledi¤i ikinci atölye çal›flmas›nda ise tüm konferans kat›l›mc›lar›na yönelik olarak “Erkeklerin kad›nlara fliddetinin do¤as›n› ve nedenlerini nas›l anlayabiliriz? Bir o¤lan çocu¤unun geleneksel erkek olarak yetifltirilme fleklini nas›l de¤ifltirebiliriz? Ço¤u erkek neden fliddet karfl›s›nda susar? fiiddetten ar›nm›fl, sa¤l›kl› iliflkileri nas›l yaratabiliriz?” sorular› gündeme getirildi.
2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 23
GÜNDEM
Yaz›: Deniz KARAPINAR ’11
Tafllar yerinden oynad›, peki yeni yerleri ne olacak? Kuzey Afrika ve Ortado¤u ülkelerinde yaflanan halk hareketleri yeni bir düzeni mi iflaret ediyor? Her gün yeni bir haberin geldi¤i ülkelerde neler de¤iflecek, neler de¤iflirmifl gibi yapacak? Kazanan halk m›, demokrasi mi, özgürlük mü yoksa yeni nesil diktatörler mi olacak? Dünya gündemindeki s›cakl›¤›n› daha uzun süre koruyaca¤a benzeyen halk hareketleri ve etkileri ile ilgili sorular›m›za Yrd. Doç. Dr. Koray Çal›flkan ’95, Cüneyt Ülsever ’74 ve Cüneyt Yüksel cevap verdi.
G
fiubat ay› içerisinde M›s›r’da Devlet Baflkan› Hüsnü Mübarek’in istifa etmeyece¤ini aç›klamas›, Tahrir Meydan›’nda bekleyen protestocular› hayal k›r›kl›¤›na u¤ratm›flt›.
eçti¤imiz y›l›n son günlerinde meyve-sebze sat›c›l›¤› yapan üniversite mezunu bir gencin kendini atefle vermesiyle Tunus’ta, iflsizlik, kötü yaflam koflullar› ve bask›c› rejimi protesto etmek ad›na bafllayan protestolar 23 y›ld›r ülkeyi yöneten Zeynel Abidin Bin Ali’nin kaçmas›yla iktidar›n›n sonlanmas›na neden oldu¤u gibi, di¤er Kuzey Afrika ülkelerinde ve Ortado¤u’da Arap liderlere karfl› halk hareketlerinin de öncüsü oldu.
24 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Tunus’tan Cezayir, Ürdün, Yemen gibi ülkelere s›çrayan protestolar, Ocak ay›n›n son günlerinde M›s›r’› da etkisi alt›na ald›. Filistin, Fas, Sudan ve Bahreyn’deki halk ayaklanmalar›ndan Ürdün’de hükümetin görevden al›nmas›na kadar uzanan süreçte, M›s›r devlet baflkan› Hüsnü Mübarek’in 30 y›ll›k devlet baflkanl›¤› görevinden istifa etmek durumunda kalmas› ile Libya’da daha önce etkisiz kalan ayaklanmalar da fliddet kazand›. Libya lideri Kaddafi’nin muhalif güçlere sald›r›s›yla iç
savafla sürüklenen Libya’ya, Birleflmifl Milletler taraf›ndan al›nan kararla uluslararas› müdahale bafllad›. Ortado¤u ve Kuzey Afrika’da yaflanan ve tüm dünyay› etkileyen bu geliflmeler ve olas› sonuçlar› hakk›nda Üniversitemiz Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü Ö¤retim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Koray Çal›flkan ’95, Hürriyet Gazetesi köfle yazar› Cüneyt Ülsever ’74 ve AK Parti Mardin Milletvekili Cüneyt Yüksel’in görüfllerini dinledik.
Koray Çal›flkan: “Ortado¤u’da yeni bir bölgesel düzen kuruluyor. Ve bu durum dünya düzenini etkileyecek de¤iflikliklere gebe.” “Baflbakan Erdo¤an bir fley Ortado¤u’daki durumu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Ortado¤u’da çözümü çok gecikmifl bir demokratikleflme sorunu var. Onun da nedeni Ortado¤u’da sömürgeleflme, sömürgelefltirme süreci biterken, sömürge devletinin aksam›n›n çözülmemesi. Yani Amerikal›lar›n, ‹ngilizlerin, Frans›zlar›n, ‹talyanlar›n zaman›nda kurdu¤u sömürge devletlerine asl›nda Ortado¤ulular, M›s›rl›lar, Libyal›lar, Tunuslular, Suudiler oturdular. Ve o devletleri idare etmeye bafllad›lar. Bu devletler de daha çok güvenlik fonksiyonu geliflmifl, insanlar› cezaland›ran, kontrol alt›nda tutan kolu çok güçlü; sosyal devlet kolu, demokratikleflme kolu, servis kolu çok daha güçsüz kocaman k›skaçl› bir yengeç gibiydiler. Bu sistem art›k çöküyor. Ortado¤u’da yeni bir bölgesel düzen kuruluyor. Ve bu durum dünya düzenini etkileyecek de¤iflikliklere gebe. Ortado¤u’da neler olacak? M›s›r’da bu hafta sonu bir referandum olacak. Bu çok önemli. M›s›r’›n siyasi sistemi demokrasiye do¤ru gidiyor. Buradan dönüfl art›k çok zor olur. Ve bunun görece kans›z olmas› çok sevindirici bir geliflme. Tunus’ta demokratikleflmeye dair M›s›r’dan biraz daha mütevaz› ad›mlar at›ld›. Maalesef sömürge devletine çok fazla dokunulmad›. K›sa zaman sonra yeni ayaklanmalar ç›kabilir. Ama sistem demokratikleflmeye do¤ru evriliyor. Bahreyn’de durum ayn› flekildedir. Bahreyn’deki fiii ço¤unluk ayakland›ktan sonra Bahreyn komflu Suudi Arabistan’tan yard›m istedi. Ne kadar gayri ciddi devletler olduklar›n›n fark›ndas›n›z herhalde. Düflünebiliyor musunuz, Avrupa’da ya da Türkiye’de böyle bir fley oldu¤unu? Çok üzücü tabi
ki. Suudi askerler Bahreyn’e girdiler. Suudi Arabistan’›n Amerika taraf›ndan kurulmufl bir ordusu vard›r. Hiçbir ifle yaramamak üzere de e¤itilmifllerdir. Yani her zaman Amerika’ya ihtiyaçlar› olsun diye. Bahreyn’deki ayaklanmay› da zar zor bast›rd›lar. Libya bir iç savafla do¤ru sürükleniyor. Umar›z daha da sertleflmesin oradaki ortam ama bildi¤iniz gibi Fransa aç›kça isyanc›lar› tan›d›¤›n›, Kaddafi’yle bir iliflki kurmayaca¤›n› söyledi. Uzun laf›n k›sas›, gördü¤ümüz kadar›yla Ortado¤u demokratikleflmeye do¤ru bir ad›m att›. Ve bu da devam edecek. Bu demokratikleflmenin sonuçlar› ne olur? Öncelikle Amerika Birleflik Devletleri Ortado¤u’nun hegemon gücü ve özellikle M›s›r üzerinden Ortado¤u’yu siyasi olarak kontrol alt›nda tutuyordu. M›s›r, biliyorsunuz, çok büyük bir ülke. Türkiye, ‹ran ve M›s›r Ortado¤u’nun dörtte üçünü oluflturuyor. Ortado¤u dedi¤imiz yerin gerisi de di¤er ülkelerden olufluyor. Türkiye zaten Amerika’n›n suyuna giden bir ülkedir. ‹ran Amerika ne yaparsa tersini yapan
söyledi¤i zaman birden herkesin sevgilisi oluveriyor. Asl›nda söylenebilece¤inin çok daha az›n› söyledi. Araplar suskun oldu¤u için Erdo¤an’›n söyledi¤i çok anlaml› gibi göründü.” bir ülkedir. M›s›r flimdiye kadar Amerika’n›n her dedi¤ini harfiyen, Türkiye’den de daha fazla yerine getiren bir ülkeydi. Art›k bunun böyle olmas› mümkün de¤il. Bu durumun ilk sonucu Filistin’de daha adil bir düzenin kurulmas› olacak. Yani ‹srail’in sömürgeci politikalar›n›n maliyeti çok daha büyük olacak art›k. Ve M›s›r gibi ‹srail’i destekleyen bir Arap ülkesi, herhangi bir Arap ülkesi de¤il en büyük Arap ülkesi, olmayacak. Bu daha çok ‹srail Filistin aras›nda sorunlar›n görünmesine neden olacak. Sorunlar artmayacak, zaten korkunç durumda Filistinlilerin hali. Baflbakan Erdo¤an bir fley söyledi¤i zaman birden herkesin sevgilisi oluveriyor. Asl›nda söylenebilece¤inin çok daha az›n› söyledi. Araplar suskun oldu¤u için Erdo¤an’›n söyledi¤i çok anlaml› gibi göründü.
Kaddafi’nin istifas› için
Libya’da günler süren gösteriler yap›ld›.
2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 25
Cüneyt Ülsever: “Her özgürlük talebi olan yerden demokrasi talebi de ç›kacak diye bir kaide yok.” güden, fiii ‹ran’la iflbirli¤i yapmaya çal›flan bir güç de var. Ve bu güçlerin çarp›flmas›ndan ne sonuç ç›kaca¤›n› öngöremiyorum.
Kuzey Afrika’daki ArapMüslüman ülkelerde bafllayan ve Ortado¤u’yu etkileyen halk hareketleri yak›n gelecekte bölgede neleri de¤ifltirecek? Kuzey Afrika’da flu anda çeflitli güçler çarp›fl›yor. Bat› daha önce kendi taraf›n› tutan diktatörlerle yönetimin yürümedi¤ini görünce ipleri elinden b›rakmadan yeni tedbirler almaya çal›fl›yor. Di¤er yandan ülkelerin kendi içinde ba¤›ms›z hareketleri var. Ayn› zamanda M›s›r’da ‹hvan üzerinden Anti-Amerikanc› ‹slam siyaseti
Bu halk hareketlerinin getirece¤i de¤ifliklikler gecikmifl demokratikleflme sorununun çözülmesi olarak görülebilir mi? fiu anda halk taraf›ndan bask›ya, fakirli¤e, yoksullu¤a ve yolsuzlu¤a bir itiraz oldu¤u kesin. Ancak bu sorunlar›n çözümü için demokrasi mi talep ediliyor, bu konuda emin de¤ilim. Adil toplum kavram›na ulaflmak için Kuran-i Kerim de çözüm olarak görülebilir. Her özgürlük talebi olan yerden demokrasi talebi de ç›kacak diye bir kaide yok.
Arap Birli¤i’nin Libya hakk›nda yay›nlad›¤› sonuç bildirgesi ve Birleflmifl Milletler’ in Libya’da bafllatt›¤› operasyon hakk›nda ne düflünüyorsunuz? Arap Birli¤i ve Birleflmifl Milletler birbirlerinden farkl›, z›t unsurlar de¤iller. Arap Birli¤i bat›ya destek veren liderlerden olufluyor. Dolay›s›yla Birleflmifl Milletler ‘e cevaz veren bir bildirge yay›nlam›flt›r. Bu konudaki tek itiraz› Arap halk›na zarar verilmesidir. Yani Birleflmifl Milletler flemsiyesi alt›nda olmaya tamam derken halk taban›na da destek vermifltir.
Radikal ‹slam hareketlerinin yükselmesi beklenebilir mi? Evet, beklenebilir. Bu konuda 2 önemli nokta var. Bu co¤rafyadaki ülkelerin petrol olanaklar›ndan kaynakl› enerji liderlikleri ve entelektüel liderlikleri mevcut. M›s›r petrol lideri de¤il ama fleriat üniversiteleriyle birlikte siyasal islam›n felsefi merkezi ve dolay›s›yla entelektüel bir lider. Bu yüzden M›s›r’›n durumu ve
Bu geliflmelerden Libya nas›l etkilenecek? Bu konuda öngörüde bulunam›yorum ancak Libya’n›n bölünmesi beklenebilir. Birleflmifl Milletler’ in operasyon karar›nda karadan iflgal yok. Yani Libya’y› havadan tarumar edip, kendi haline b›rakmay› planl›yorlar. Beklenen Kaddafi’nin teslim olmas› ancak Kaddafi kolay kolay teslim olmayacak gibi gözüküyor.
Cüneyt Yüksel: “Libya sokaklar›nda Kaddafi gibi görünen bir kifliye bile rastlayamazs›n›z.” Kuzey Afrika’daki Arap-Müslüman ülkelerde bafllayan ve Ortado¤u’yu da etkileyen halk hareketleri hakk›nda Cüneyt Yüksel öncelikle bu ülkelerde halk ve idareciler aras›nda oluflan uçurumun art›k halk taraf›ndan kabul edilemeyecek boyutlara geldi¤ini belirtti. ‹lk patlamay› ‹ran’da beklediklerini söyleyerek geçen seçim dönemi 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 28
bundan sonra izleyece¤i yol, bölgenin ve bölge halk›n›n gelece¤ini etkileyecektir.
‹ran’da yaflanan olaylar› an›msatt›. Radikal ‹slami gruplar›n flu anda yaflanan halk hareketinde lider durumda olmad›¤›n› ve halklar›n daha adil ve demokratik bir düzen istediklerinin aç›k oldu¤unu söyledi. Müslüman-Arap ülkelerin Türkiye’yi model almaktan çok Türkiye’den esinlendiklerinin alt›n› çizdi.
BÜMED’DEN
Yaz›: Ayflegül GÜNDÜZ ’97 Foto: Cihan ALDIK
“Türkiye’de demokrasinin iflledi¤ine inan›yorum ama daha ileriye gitmeli”
BÜMED Siyaset Buluflmalar› Cüneyt Yüksel’i a¤›rlad› BÜMED Siyaset Buluflmalar›’n›n üçüncüsü 4 Mart 2011 Cuma akflam› BÜMED Seminer Salonu’nda gerçekleflti. Buluflmalar›n üçüncü konu¤u Adalet ve Kalk›nma Partisi 23. Dönem Mardin Milletvekili Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Yüksel’di.
T Yrd. Doç Dr. Cüneyt Yüksel kimdir? 1991 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden üstün baflar›yla mezun olan Cüneyt Yüksel, 1994 y›l›nda ABD’de Harvard Law School’dan yüksek lisans derecesi ald›. “Devletin Yeniden Yap›land›r›lmas›” konulu tezi en iyi yüksek lisans tezi seçildi. 1996 y›l›nda ABD’de Stanford Law School’dan ikinci yüksek lisans derecesini ald›. Uluslararas› hukuk alan›ndaki çal›flmalar›yla Stanford Law School’dan hukuk doktoru derecesi ald›. Temmuz 2007 seçimlerinde TBMM’ye Mardin milletvekili olarak seçilen Cüneyt Yüksel 2008 senesinde y›l›n milletvekili seçildi. Yüksel, AK Parti Siyasi ve Hukuki ‹fller Baflkan Yard›mc›l›¤›, TBMM AB Uyum Komisyonu, Türkiye-AB Karma Parlamento ve Adalet Komisyonu üyeli¤i görevlerini yürütmektedir.
30 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
oplant›n›n moderatörlü¤ünü yapan BÜMED Yönetim Kurulu üyelerinden Umut fienol ’01, Bo¤aziçi Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesinde Yard›mc› Doçent Doktor olarak ö¤retim üyeli¤i yapt›¤› dönemde Managing Global System dersinde hocas› olmufl olan Cüneyt Yüksel’i kat›l›mc›lara tan›tt›¤› girifl konuflmas›n›n ard›ndan kürsüde konuflmas›na bafllayan Yüksel öncelikle BÜMED’e böylesi bir etkinli¤e vesile oldu¤u için, kat›l›mc›lara da bir Cuma akflam› kendi özel hayatlar›ndan feragat ederek bu toplant›ya kat›lma gayretini gösterdikleri için teflekkür etti. Eski bir Bo¤aziçi Üniversitesi hocas› olarak BÜMED’de Bo¤aziçi mezunlar›na sesleniyor olman›n kendisi için ayr› bir onur vesilesi oldu¤unu da sözlerine ekledi. Kalabal›klar› coflturmak ve oluflan duygu seline kendini kapt›rman›n da siyasi kimliklerin özellikleri aras›nda oldu¤unu ancak kendisinin
BÜMED’deki bu toplant›da akademisyen taraf›n›n a¤›r bast›¤›n› ve akademik duruflu ile konuflmas›n› gerçeklefltirece¤ini dile getirdi. Hatta profesyonel bir sunum haz›rlam›fl oldu¤unu ancak BÜMED’de hissetti¤i samimi havadan ötürü böylesi bir sunum yerine do¤al ak›fl içerisinde kürsüden konuflmas›na devam etmeyi daha uygun gördü¤ünü söyledi. Akademisyenlikten siyasete geçifl Kariyerine bir akademisyen olarak devam ederken aktif siyasete geçifl yapm›fl bir kifli olarak siyasetin güç ve para elde etmek için u¤rafl›lmayacak kadar zahmetli oldu¤unu, tam tersine insanlara, topluma hizmet etmek için yap›lmas› gereken bir u¤rafl oldu¤unu söyleyen Yüksel, gerçek anlamda insanlarla iç içe olman›n anlam›n› siyasete girince daha iyi kavrad›¤›n› söyledi. Genel anlam›yla insan olma özelliklerini,
insan olman›n anlam›n› daha iyi kavrad›¤›n›, hasta olana, darda olana el uzatman›n nas›l oldu¤unu tam olarak gördü¤ünü sözlerine ekledi. Sosyalli¤in yan› s›ra aktif siyasette baflar›l› olmak için siyasi vizyon sahibi olman›n gerekti¤inin de alt›n› çizen Yüksel, yaflam›n genel ak›fl› için de vizyon sahibi olman›n flart oldu¤unu, hedefsiz, vizyonsuz bir bireyin rüzgârda savrulan bir yapraktan farks›z oldu¤unu ve rüzgâr taraf›ndan istem d›fl› bir biçimde herhangi bir limana götürülece¤ini söyledi. D›fl politika ‹ç politika ile d›fl politikan›n birbirinden çok ayr› olmad›¤›n›, d›fl politikan›n özünde bir ulusun yurtiçindeki enerjisinin d›flar› yans›mas›ndan öte bir fley olmad›¤›n›, yurtiçinde bu enerji ne kadar d›fla vurulabiliyorsa yurtd›fl›ndaki durumun da buna paralel gitti¤ini söyledi. BÜMED Siyaset Buluflmas› konuflmas›ndan tam bir hafta önce Halep’de Avrupa Delegasyon Baflkan› ile yapt›¤› görüflme s›ras›nda Baflkan’a Ortado¤u’da ve Kuzey Afrika’da son dönemde gündeme gelen halk direnifllerinin nedenine yönelik soru yöneltti¤inde Baflkan’›n kendisine ortaya ç›kan bu halk direnifllerinin g›da fiyatlar›n›n yüksek olmas›ndan kaynakland›¤›n› söyledi¤ini belirtti. Ancak Yüksel, kendisinin bu görüfle kat›lmad›¤›n›, her ne kadar her bir ülkenin kendi iç dinamikleri çerçevesinde de¤erlendirilmesi gerekse de, Ortado¤u ve Kuzey Afrika’daki benzer yönetimlere sahip ülkeler genelinde daha da yay›laca¤›n›n beklendi¤ini, çünkü böylesi yönetimlere sahip ülkelerdeki hiçbir liderinin bu sürecin d›fl›nda kalarak iktidar›n› sürdürmesinin olas› olmad›¤›n› ifade etti. Orta Do¤u halklar› ve örnek demokrasi modeli olarak Türkiye örne¤i Düflünülenin aksine bu olaylar›n patlak vermesinden geriye bak›ld›¤›nda söz konusu ülke
halklar›nda uyan›fl›n belli bir süre önce bafllad›¤›n›, küresel bir köy halini alm›fl olan dünyada halklar›n di¤er ülkelerdeki geliflmeleri gittikçe çok daha yak›ndan takip edebilir hale geldiklerini, kendi liderleri ile di¤er ülke liderlerini ve yönetim biçimlerini kolayl›kla k›yaslayabildiklerini ve sosyal paylafl›m siteleri arac›l›¤›yla iletiflimin çok daha h›zl› ve etkin biçimde gerçeklefltirildi¤ini zaten bildiklerinden söz etti. Kendisi siyasete girdi¤inden bu yana M›s›r, Ürdün, Lübnan gibi ülkelerden Türkiye’deki demokrasi tecrübelerinin, Türk hükümetinin uluslararas› baflar›lar›n›n ve sosyal politikalar›n›n aktar›lmas› yönünde davetler ald›¤›n› belirtti. Bu davetlere olumlu yan›t vererek sunumlar yapt›¤›n› ekledi. Tüm bunlardan da Adalet ve Kalk›nma Partisi olarak söz konusu ülkelerdeki siyasi temsil s›k›nt›lar›n›n fark›nda olduklar›n›, halk uyan›fl›n›n çoktan bafllad›¤›n›, ülke liderlerinin neredeyse diktatörlü¤üyle yönetimin yürütülmekte oldu¤unu, tepedeki yöneticinin bildi¤i küçük bir s›n›f›n da göstermelik muhalefet rolünü üstlendi¤ini, art›k ‹slâm ve demokrasi aras›ndaki iliflkinin sorguland›¤›n› bildiklerini söyledi. ”‹flte tüm bu sorulara cevap aramakla meflgulken son günlerde dünya gündemine oturan halk hareketi ile karfl›laflt›k.” dedi. Ortado¤u’da demokrasinin yerleflmesi Demokrasinin yerleflmesi ve evrensel anlamda içsellefltirilmesi süreci ba¤lam›nda art›k Ortado¤u halklar›n›n da antidemokratik yollarla neredeyse tepeden inme biçimde iktidara gelen yöneticileri benimsemedi¤ini, iktidar› getirme ve ayn› flekilde götürme gücünün kendisinde oldu¤unu bilme ihtiyac› içinde oldu¤unu söyledi. Bu noktada M›s›r’› örnek vererek gerçek demokrasideki gizli oyaç›k tasnif prensibine karfl›n, herkesin sand›¤›n›n belli oldu¤u ve aç›k oy-gizli tasnif fleklinde
Cüneyt Yüksel, siyasete girdi¤inden bu yana M›s›r, Ürdün, Lübnan gibi ülkelerden Türkiye’deki demokrasi tecrübelerinin, Türk hükümetinin uluslararas› baflar›lar›n›n ve sosyal politikalar›n›n aktar›lmas› yönünde davetler ald›¤›n› belirtti. seçimlerin yürütüldü¤ünden söz etti. Bu ülkelerde örne¤in 20’li yafllardaki veya 30’lar›n›n bafl›ndaki genç kitlenin do¤umlar›ndan flu anki yaflamlar›na gelinceye dek ayn› yöneticiyi iktidarda görmesinin halk ve iktidar kavramlar›n›n örtüflmedi¤i gerçe¤ini gözler önüne serdi¤ini dile getirdi. Demokratik seçimler arac›l›¤›yla halk herhangi bir iktidara git dedi¤inde gitmenin bilinmesi gerekti¤ini belirtirken halk›n götürdü¤ü yöne gitmek konusunda Ortado¤u ve Kuzey Afrika halklar›n›n önünde iflleyen demokrasisi ve Pazar ekonomisiyle somut bir Türkiye örne¤inin varl›¤›n›n önemli bir esin kayna¤› olarak alg›land›¤›n› söyledi. Baflkanl›k sistemi Bu ba¤lamda Türkiye’de de seçimlerin her 5 y›lda bir yap›lmak yerine, her 4 y›lda bir yap›lacak flekilde yeniden düzenlenmesinin enerji kay›plar›na, iktidar›n getirdi¤i yorgunluk ve y›pranmalara karfl› al›nm›fl bir önlem oldu¤unu ifade etti. ABD gibi ileri demokrasi ile yönetilen bir ülkede de Baflkan’›n 2 dönemden fazla seçilemeyece¤ini, keza ayn› mant›¤›n büyük flirket yönetimlerinde de geçerli oldu¤unu ve yöneticilerde oluflan metal yorgunluk olarak da ifade edilen enerji kayb› ve hantall›¤›n da bu anlamda benzer oldu¤unu dile getirdi. Cüneyt Yüksel baflkanl›k sisteminin avantaj ve dezavantajlar›n› dile getirdi. Dünyada baflkanl›k sisteminin demokratik olarak iflleyen tek ülkesinin ABD oldu¤unu 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 31
Cüneyt Yüksel: “E¤er kendi bölgesinde bar›fl sa¤layamayan bir ülke iseniz, ne ülkeniz içinde, ne de cihanda bar›fl sa¤lamay› baflarabilirsiniz.” söyleyerek sistemin diktatörlü¤e evrilme potansiyeline iflaret etti ve 8 y›l uygulamas›n›n önemine vurgu yapt›. Türkiye eksen kayb› m› yafl›yor? So¤uk Savafl nedeniyle 90’lar öncesinde dünyada yerleflik siyasal, kültürel ve hukuki düzenin iki kutuplu oldu¤unu, dünyan›n Bat› veya Do¤u olarak ikiye ayr›ld›¤›n›, bir de M›s›r, Hindistan, Yugoslavya gibi ba¤lant›s›z ülkelerin varl›¤›ndan söz etmenin mümkün oldu¤unu, belli paktlara dahil olman›n ötesinde hiçbir ülke ile ba¤›ms›z bir iliflki gelifltirilmesinin mümkün olmad›¤›n› dile getiren Yüksel, o dönemlerde hami konumundaki ülkelerin ülkeler aras› iliflkilerin gidiflat›na yönelik karar verici konumda oldu¤unu, NATO, Varflova Pakt› gibi oluflumlardan birine dahil olman›n d›fl›nda baflka bir iliflki gelifltirme biçiminin bulunmad›¤›n› belirtti. Huntington’a gönderme yapan Yüksel, Huntington’›n So¤uk Savafl sonras› Uluslararas› ‹liflkiler’in henüz formüle edilmedi¤ini söyleyerek sözlerine bafllad›¤›n› belirtti. 90’l› y›llarda 32 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Türkiye’nin ekonomi politikas›n›n, d›fl politikas›n›n net olmad›¤›n›, 90’lar›n Türkiye için nas›l kaybedildi¤ine bak›nca net bir d›fl politikam›z›n olmad›¤› daha iyi anlafl›lacakt›r derken, bu anlamda “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkemizin temel al›narak Bölgede Sulh ilkesinin de devam›nda geldi¤ini belirtirken, “E¤er kendi bölgesinde bar›fl sa¤layamayan bir ülkeyseniz, ne ülkeniz içinde, ne de cihanda bar›fl sa¤lamay› baflarabilirsiniz” dedi. Türkiye’de 1980 Askeri Darbesi sonras›nda ekonomi ve siyasette yapay bir sistemin olufltu¤unu, Berlin Duvar›’n›n 1990’da y›k›lmas›n›n ard›ndan Türkiye 90’larda dünyadaki geliflmeleri takip edemeyen kendi iç çekiflmelerinden do¤an k›s›rdöngü ile zaman geçiren bir ülke olmaktan öteye gidemedi¤ini söyledi. So¤uk Savafl etkilerinin ortadan kalkt›¤›, ilk kez 1 Mart Tezkeresi oylamas› s›ras›nda Türkiye’nin ba¤›ms›z karar alabilece¤ini göstermesiyle anlafl›lm›flt›r dedi. Bugünlere bak›ld›¤›nda, 80’ler ve 90’larda daha ba¤›ml› bir görünüm sergileyen, özellikle 90’larda ekonomik aç›dan bak›ld›¤›nda enflasyonla savaflan, d›fl ticareti serbestlefltirmeye çal›flan bir Türkiye gerçe¤inin oldu¤unu ifade etti. Bugüne gelindi¤inde Türkiye’nin d›flar›daki itibar› artarken içerdeki zenginli¤i de artmaya bafllam›flt›r. Enflasyon tek haneye düflürülmüfl, maddi özgürlük sa¤lan›rken bireylerin de daha özgür k›l›nmalar›n›n yollar› aranmaya bafllanm›flt›r dedi.
Ortado¤u ve Kuzey Afrika ülkeleri gözünde Türkiye gerçe¤i Yüksel, “Türkiye Ortado¤u, Körfez Bölgesi ve Kuzey Afrika ülkelerinin haks›zl›¤a u¤rad›¤› aflikâr olan halklar› için önemli bir dönüm noktas›na gelinmesine demokratik kazan›mlar› ve sistemi gere¤i öncü olmufl ülke konumundad›r, halk direnifli ve demokrasi bilincinin giderek a盤a ç›kmas› domino etkisiyle devam edecek” dedi. Bunu da, demokrasi ateflinin bütün ülkeleri saraca¤› yak›n gelecekte, bu ülkeler radikal ‹slâm› m› benimseyecek, yoksa demokraside Türkiye modelini mi kendilerine örnek alacaklar iflte cevaplanmas› gereken soru budur fleklinde ifade etti. Protesto etme kültürüne sahip olmayan Arap halklar›nda demokrasi kültürünün aflama aflama yerleflmeye bafllad›¤›n› belirtti. AB reformlar› ve CHP muhalefeti AB müzakere süreci çok parlak gitmese de sürecin bafllam›fl olmas›n›n iktidar› çok ilgilendirdi¤ine de¤inen Yüksel, AB yolunda reformlar›n gerçeklefltirilmesinin tüm partilerin birlikte çal›flmas›yla baflar›labilece¤ini, Avrupa’daki örneklerin de bunu gösterdi¤ini dile getirdi. Türkiye’de flu ana dek yap›lm›fl olan reformlar› Avrupa’da sosyal demokratlar ve liberallerin destekledi¤ini, CHP’nin ise reformlara neden karfl› oldu¤unu anlamakta güçlük çektiklerini belirtti. Türkiye’de Kamu reformlar› gerçeklefltirmede kararl› bir tutum sergilediklerini, devlet memurlu¤unun verimlilik esas›na dayal› olmas› gerekti¤ini, bu anlamda 657’ye tabi devlet memurlu¤u konusunun da reforma ihtiyaç duyulan bir konu oldu¤unu savunduklar›n›, ancak Türkiye’de belli kavramlar›n bir nevi tabu haline getirilmifl ve tart›fl›lmas›n›n güç oldu¤unu, bu tür reformlar sonucunda Türkiye bölünme tehlikesi ile karfl›laflabilir korkusunun genele hakim oldu¤unu gördüklerinden, Türkiye’nin henüz böylesi bir devlet reformuna haz›r olmad›¤› kanaatine vard›klar›n› ifade etti. Kültürel determinizm, dokunulmazl›klar›n kald›r›lmas›, e¤itim sorunlar›, partilerin kurumsallaflmas›, Türkiye’de uzlaflma kültürü sorunu, kadrolaflma sorunu bu uzun gecede tart›fl›lan di¤er konulard›. BÜMED Siyaset Buluflmalar›nda Türkiye ve dünya siyasetini birlikte tart›flmaya ileriki günlerde de devam edece¤iz. Yeni konuk ve konular› www.bumed.org.tr sitemizden takip edebilirsiniz.
Yaz›: P›nar TÜREN ’93 Foto: Cihan ALDIK
BO⁄AZ‹Ç‹L‹LER
Karkas Steak House’da bir Bo¤aziçi gecesi...
Hayata lezzet katan bir ifl seçmifl Önder fiahin ’85. Yeni nesil et restoranlar›n›n aras›na kat›lan Karkas Et hem kasab› hem de restoran› ile hizmet veriyor. Hedef, Türkiye’de çok k›s›tl› olan sa¤l›kl› ve kaliteli eti müflterilerine sunmak. Bo¤aziçi Dergisi Yaz› Kurulunu restoran›nda misafir eden Önder fiahin ve ekibine misafirperverlikleri için teflekkür ediyoruz. 34 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
A
yda bir kere BÜMED’de bir araya gelerek yapt›¤›m›z ve tüm önerileri tart›flarak dergimizin içeri¤ini el ele haz›rlad›¤›m›z Bo¤aziçi Dergisi Yaz› Kurulu toplant›m›zda geçti¤imiz ay önerilerden biri mezunumuz Önder fiahin ’85 ile yeni açt›¤› et restoran› üzerine konuflmakt›. Genel yay›n yönetmenimiz ‹dil (Türkmeno¤lu) “O zaman hep beraber bir sonraki toplant›m›zda bizi misafir etsin, biz de röportaj› hep beraber yapal›m” önerisinde bulundu. Öneri kabul edilince bize de Önder Bey ile konuflmak ve
toplant› tarihini belirleyerek yaz› kurulunu haberdar etmek kald›. Böylece Yaz› Kurulu ilk defa BÜMED d›fl›nda bir restoranda misafir olarak topland›. Reflitpafla’da Karkas Et’in yerini bulmak zor olmad› ama çok da ifllek bir yer denemez. Bu yerin hikayesini birazdan ö¤renecektik. Önder Bey bizim için en büyük masay› haz›rlatm›flt›. 35 kiflilik restoran›n büyük bölümünü biz kaplad›k. ‹lk önce kasap dükkan›nda Hüseyin Bey’den etlerin özelliklerini dinledik. Dinledikçe ifltah›m›z kabarmaya
bafllad›... Karkas Et’in mütevazi ama fl›k konsepti sizi kesinlikle özenli bir ortam›n bekledi¤ini f›s›ld›yor. Bir sokak aras›nda karfl›n›za ç›kmas›n› hiç beklemeyece¤iniz bu fl›kl›k ve özenli servis samimi ve hofl bir atmosfer yaratm›fl. Biz de hemen dald›k o atmosferin içine. Yavafl yavafl yaz› kurulu üyeleri masan›n etraf›nda yerlerini almaya bafllad›¤›nda, kadehlerimizi bu güzel geceye kald›rd›k ve Önder fiahin’i dinlemeye bafllad›k. Hem sohbet ettik hem de bizim için haz›rlanm›fl masada ikram edilenlerin tad›n› ç›kartmaya koyulduk. Önder fiahin y›llarca tekstil sektöründe giriflimci olarak elde etti¤i baflar›y› flimdi bambaflka bir alana aktar›yor. “Y›llarca para kazanmak için ifl yapt›m, flimdi keyif alaca¤›m bir ifl yap›yorum.” deyince ‹dil (Türkmeno¤lu) at›l›yor, “‹flte manflet budur!” Geceye kat›lan bir baflka yaz› kurulu üyesi Sevgin (Ak›fl Roney) bu sefer at›l›yor, “Keyif ald›¤›n›za göre mutlaka baflar›l› olacaks›n›z”. Gecenin ilerleyen dakikalar›nda ç›kt›¤› bu yeni yolculuktan Önder fiahin’in ne kadar keyif ald›¤›n› yak›ndan görece¤iz. O keyif lezzetli yemekler, özenli sunum, s›cak bir mekan olarak yans›m›fl Karkas Et restoran›na. Önder Bey’in babas› g›da ticareti yapm›fl, dedesi deve üzerinde Arabistan’a bakliyat götürmüfl. Aile flirketi Türkiye’nin ilk kay›tl› g›da ihracat› yapan firmalar›ndan. Ama Önder Bey aile iflini seçmemifl. Kaderin cilvesi, BÜMED’de sosyal faaliyet komitesinde gönüllü çal›fl›rken bir konser düzenlemek için sponsor olarak çal›flt›klar› Lewis kendisine “Bayiimiz olur musun?” diye sordu¤unda kendisini tekstil sektörünün içinde bulmufl ve y›llarca baflar› ile çal›flm›fl. “Perakendecilikten sonra yabanc› firmalar için al›m yapt›m. fiimdi de üniforma alan›nda çal›fl›yoruz.
‹thal etle beraber maalesef Türkiye kendi baca¤›na kurflun s›km›fl durumda.
Custom made çal›fl›yoruz. Çin’in giremeyece¤i bir alan bulduk. Tekstil iflim hala bu flekilde devam ediyor. Bir yandan da perakendecilik döneminden kalan insanlarla sosyalleflme taraf›ma uygun bir ifl aray›fl›ndayd›m ve yemek sektörüne girmek istiyordum. Karkas Kasap, Defne Koryürek dan›flmanl›¤›nda Hüseyin ve ekibi taraf›ndan aç›lm›flt›. Finansal olarak deste¤e ihtiyaçlar› vard› ve birkaç ay sonra ben de ortak oldum. ‹fllek bir cadde üstünde bir al›flverifl merkezinde ya da lüks bir yerde açaca¤›m›za daha mütevazi bir semtte açarak dükkan kiras›na ay›raca¤›m›z bütçeyle do¤ru ürünü en do¤ru flekilde haz›rlay›p sunal›m dedik. Ürünün kalitesine önem veriyoruz. Çanakkale Ayvac›k’a gidiyoruz, orada en sa¤l›kl› hayvanlar› seçip onlar›n etini size sunuyoruz.” Böylece Önder fiahin tekstilden sonra yeni bir sektöre daha ad›m atar. Kasap dükkan›n›n tam karfl›s›nda Karkas Et Restoran› aç›l›r.
“Bo¤aziçi iflletme mezunu bir giriflimci olarak do¤ru insanlarla do¤ru oldu¤una inand›¤›m her ifle girerim” diyor Önder fiahin. Ama belli ki restoran iflini sevmifl, restorandakileri müflteri olarak de¤il misafir olarak görmesinden, herkesle tek tek ilgilenip sohbet etmesinden belli bu ifli severek yapt›¤›. Sohbetimize Karkas Et’in fark› ile devam ediyoruz. Biz yiyoruz ve fark›n ne oldu¤unu bir fiil tad›yoruz. Okuyucular›m›z için Önder Bey farklar›n› flöyle anlat›yor: “Ayvac›k’a gidildi, köylülerle tan›fl›ld›. ‹thal etle beraber maalesef Türkiye kendi baca¤›na kurflun s›km›fl durumda. Et ithal ederek belki fiyatlarda bir miktar düflüfl sa¤land› ama sadece 5 hayvan› ile geçimini sa¤lamaya çal›flan insanlar›m›z›n durumu hiç parlak de¤il. Art›k büyük firmalar hayvan pazar›na girdiler
“Burada köylüyü destekliyoruz, eti ald›¤›m›z insan faydalan›yor, sosyal bir yönümüz de olsun istiyoruz” diyen Önder fiahin hayat› boyunca gönüllü olarak sosyal sorumluluk projelerinde yer alm›fl: 10. Dönem BÜMED Yönetim Kurulu üyeli¤i, 11. Dönem BÜMED Yönetim Kurulu üyeli¤i ve Baflkan Yard›mc›l›¤›, Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakf› (yeni ad›yla KORUNCUK) Mütevelli heyet üyesi.
2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 35
Hükümet iyi bir fley yapt› ve tekeli k›rmak için ithal yolunu açt›. Ama di¤er taraftan maalesef bunun küçük köylüye hiçbir faydas› yok.” Her zamanki gibi olan küçük üreticiye olmufl diye üzülüyoruz. Daha üzücüsü art›k geçimini güçlükle sa¤layan o küçük üreticiden gelen etin lezzeti dama¤›m›zdayken hem küçük üretici ad›na hem de kendi ad›m›za üzülüyoruz. Yedi¤imiz etin lezzetinin yan›nda do¤al oldu¤unu da biliyoruz ve içimiz rahat. Karkas Et, Türkiye’de çok s›n›rl› olan kaliteli eti sat›yor. “Ama biz de piyasadaki di¤er markalar gibi zincirleflirsek, 10-15 flubemiz olursa mecburen önümüze ne gelirse satmak zorunda kal›r›z. Biz öyle olmak istemiyoruz. fiu an etimizi seçiyoruz, bu lüksümüz var” diyor Önder fiahin ve gelecek hedeflerinin ayn› kaliteyi ve lezzeti sürdürmek oldu¤unu vurguluyor.
Memo’yu çok sevdik Karkas Et’in flefi Bo¤aziçi mezunlar›ndan Ahmet Yaran Gümeli’nin (’76) o¤lu Mehmet yani Memo. Memo, Miami Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu. Çocuklu¤undan beri yemek yapmay›, yeni fleyler denemeyi çok sevmifl. Önce “hadi gel bizde staj yap” denmifl ama gelifl o gelifl, Memo tezgah›n ard›nda nefis yemekler haz›rl›yor. Et yemeklerinin yan›nda o güne özel taze sebzeleri ile yemekler haz›rl›yor. So¤an gülü nefis bir aperatifti. Memo’nun özel soslar› ise ete ayr› bir lezzet kat›yor. Tezgah›n ard›ndan ç›k›p o da sohbetimize kat›ld›. Bu kadar yumuflak ve lezzetli etlerin s›rr›n› bir de ondan dinledik. Eminiz sizlere de seve seve anlat›r... ve bir oligarfli oluflturdular. Çok kuvvetlendikleri için fiyatlar› belirlemeye bafllad›lar ve et fiyatlar› çok yükseldi. ‹thal et biraz bu yükselmeyi durdurdu ama iki y›l sonra ben yine fiyatlar›n roket gibi f›rlayaca¤›n› tahmin ediyorum. Birisinin elinde 30 bin büyükbafl bir di¤erinin elinde 40 bin büyükbafl hayvan birikmifl. Böyle bir piyasada fiyatlarla diledi¤iniz gibi oynuyorsunuz. 36 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
“Hayvan sto¤u aç›s›ndan ciddi bir s›k›nt› var. Mesela hamburgerde zincir olabilirsiniz ama et yeme¤i ile zincir olursan›z ayn› kaliteyi sürdürmeniz mümkün de¤il, öyle bir kaliteli et sto¤u yok Türkiye’nin.” Sohbet s›ras›nda Önder Bey rakamlarla Türkiye’de büyükbafl hayvanda nas›l bir azalma oldu¤unu anlat›yor. Bu alana yat›r›m yapmak isteyenlerin say›s›n›n artt›¤›n› söylüyor. Hatta kendi yat›r›m fikirlerini de bizimle paylafl›yor. Ama o bir Bo¤aziçili, ifle girmeden önce hesab›n› ve araflt›rmas›n› çok iyi yap›yor. Yaz› kurulumuzdan Gönenç (Tarakç›o¤lu) güzel bir soru soruyor: “Son befl y›lda et dükkanlar›nda bir konsept ortaya ç›kt› ve h›zla yay›ld›. Bunun nedeni nedir? Çok mu karl› bir ifl, çok mu et düflkünü olduk, yoksa modern ve farkl› olan› çok mu çabuk benimsiyoruz?” Önder fiahin’in cevab› gençlerde yat›yor. “Starbucks neden bu kadar ço¤ald› sorusunun cevab›yla ayn›” diyor. “Yurtd›fl›nda okuyan gençler
orada elde ettikleri al›flkanl›klar› ve damak tad›n› burada devam ettirmek istiyorlar ve bizim bilindik kafelere de¤il de Starbucks gibi kafeleri tercih ediyorlar. Dükkan (Burger) ile bafllayan bu konsept et dükkanlar›n›n mimar› Defne Koryürek. New York’ta ö¤rendi¤i dried meat konseptini Türkiye’ye getiriyor ve büyük bir cesaretle ilk yerlerini Armutlu’da aç›yorlar. Dükkan insanlara farkl› etleri de ö¤retti ve çok kabul gördü. Sonuçta biz eti seven bir milletiz. Bu konsepti Dükkan bafllatt›, ikinci s›çramay› da Günayd›n ‹stinyepark’ta açt›¤› restoran› ile yapt›.” Önder fiahin bu ifle girerken zincir olmayaca¤›n› biliyormufl. Çünkü büyükbafl hayvan etinde kaliteli ve sa¤l›kl› et s›k›nt›s› var Türkiye’de. Kaliteden taviz vermeden restoran say›s›n› art›rman›n bir yolu olarak Önder fiahin Kurtköy’de bir çiftlik ald›¤›n› ve burada hayvanc›l›k yapmaya bafllayacaklar›n› anlatt›. Orada kendi hayvanlar›n› yetifltirmeye bafllarsa belki restoran say›s›n› art›rmaya yetecek kadar et üretebilecek. Sevgin söze giriyor, “Kesinlikle zincir olursunuz, siz giriflimcisiniz, mutlaka devam› gelecektir” yorumunu yap›yor ki tüm ekip olarak biz de buna kat›l›yoruz. Üstelik bunu yaparken kalitesinden ödün vermeyece¤ine de inan›yoruz. “Seneye bir toplant›m›z› sizin yeni flubenizde yapabiliriz” diyerek tak›l›yoruz Önder Bey’e. Sohbetimiz s›ras›nda etlerin lezzetine uygun olarak özenle seçilmifl flarap, tüm et çeflitlerinden bizim için haz›rlanm›fl ›zgaralar, salata ve sebze çeflitleri ile sofram›z hiç bofl kalmad›. Yeme¤in sonunda ise bir sürpriz daha bekliyordu bizi. Memo’nun Bo¤aziçi mezunu babas› taraf›ndan icat edilmifl müthifl lezzetli ve de¤iflik bir tatl›... Bu mükemmel gece için Önder fiahin’e ve ekibine teflekkür ediyoruz.
KÜLTÜR-SANAT
Yaz›: Ayla GÜRLEYEN ’89
Merak edenlere “Hepsi Hikaye”
“Hepsi Hikaye” merak eden, soru sormak ve cevab›n› tart›flmak isteyen, bunu bir e¤itim-ö¤retim disiplininde de¤il de daha özgür bir ortamda yapmay› tercih edenlere farkl› bir ortam sunuyor. Zeynep At›lgan Boneval ’96 ile “Hepsi Hikaye”nin hikayesi üzerine konufltuk ve daha iyi anlayabilmek için ilgimizi çeken bir seminere kat›ld›k. Ayla Gürleyen ’89 hem “Hepsi Hikaye”yi hem de simgelerin hikayesini bizler için kaleme ald›. 38 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
G
öçer Asya Türklerinin do¤udan bat›ya yolculu¤unda, belleklerinde getirdikleri imge depolar› ve Bizansla karfl›laflmalar›. Do¤u ve Bat›’n›n sanat›, felsefeyi ve tarihi ifade edifllerindeki farkl›l›klar... Ayn› fleyi apayr› tan›mlayan ve alg›layan Bat› ve Do¤u kültürü. Bütün bunlar, Hepsi Hikaye’de “‹mgeler ve semboller ile geçmiflten günümüze sanat” atölye çal›flmalar›n›n konular›. A¤›rl›kl› bat› anlay›fl›na maruz kalm›fl zihinlere ezberbozan bambaflka bir bak›fl aç›s›... Asl›nda birçok atölye çal›flmas› vard› seçebilece¤im, Post Modern Felsefe Atölyesi, 20.yy’dan Günümüze
Modern ve Ça¤dafl Sanat, Balkan Sinemas› ilgimi çeken di¤er çal›flmalard›. Ama sembollerin büyüsüne kap›ld›m ve “‹mgeler ve semboller ile geçmiflten günümüze sanat” çal›flmas›na kat›lmaya karar verdim. Bu çal›flmalar bir e¤itim merkezinde veya akademik bir çevrede gerçekleflmiyor. Bir Bo¤aziçi mezunu olan Zeynep At›lgan Boneval’in (’96) açt›¤› “Hepsi Hikaye”de gerçeklefliyor. Peki nedir bu yerin özelli¤i? Tutku, paylafl›m, yeniden keflif, merak, ilham ve yolculuk dura¤›. Dünyay› ve insan› tan›mak için hikayeler… ‹flte k›saca böyle anlat›yor kendisini “Hepsi Hikaye”. Gerisini ö¤renmek için Zeynep ile konuflmaya bafll›yoruz:
“Hepsi Hikaye”de neler yap›yorsunuz? ‹nsanl›k bilimleri dedi¤imiz; edebiyat, felsefe, sosyoloji, sinema, sanat tarihi ya da modern sanat, mitoloji, sembollerle sanat, foto¤raf, yaz›, yorum gibi biraz daha deneysel ve deneyimsel konu bafll›klar›nda atölyeler ve sohbetler yap›yoruz. Nedir bu merak? Çocuklu¤umdan beri, hep d›fl dünyay› alg›lama ve o alg›lad›klar›m›n üzerine hikâyeler yazma özelli¤im vard›. Edebiyata merakl›yd›m. Okuduklar›m›n üzerine dünyalar yarat›rd›m. Sonra okuduklar›m beni biraz felsefeye biraz psikolojiye biraz sosyolojiye kayd›rd›. Kendi okumalar›ma devam ettim. Sinemaya merak sald›m. Seyrettikçe yönetmenler ve ülkeler baflka yerlere götürdü beni. Derken ifl hayat›ndaki Zeynep Boneval ile kendi küçük dünyas›n› yaflayan Zeynep baflka insanlar olmaya bafllad›. Ve o baflkal›k bana çok güç verdi çünkü ifl hayat›nda acayip bir tempo, acayip bir yo¤unluk, acayip bir stres var ve günün sonunda çok güçlü olup oyunu kurallar›yla oynamak zorundas›n. Öbür tarafta da sürekli beslendi¤in, kendi varoluflunu kendin tan›mlad›¤›n, sürekli onu de¤ifltirebildi¤in bir taraf var. Bir yandan da çocuklu¤umdan beri çok seyahat etme merak›m vard›. 12 yafl›mda folklor grubuyla Avrupa’ya gidip sonra her sene bir flekilde bir yolunu bulup gidip o
baflka kültürlerin varl›¤›ndan kendimi özgürlefltirebildi¤im bir sürece bafllam›fl›m. O seyahatlerim ve bu okuduklar›m bana o yolda çok büyük güç vermifl. Ve ifl hayat›nda yaflad›¤›m zorluklar›n beni k›rmas›na, y›kmas›na engel olmufl. Nereden geldi akl›na böyle bir fley yapmak? Hep kafamda 35 yafl›mda kendi iflimi yapmaya bafllayaca¤›m diye bir fley vard›. Sonra 35 yafl›nda iflten ay›rd›m kendimi. Ne yapaca¤›m› hiç bilmeden oturup düflündüm ve dedim ki e¤er ben bu tarafta gelifltirdi¤im dünyadan bu kadar büyük güç alabiliyorsam ve bunu bu kadar çok seviyorsam bunu sürekli yaflayabilece¤im bir
Ben “insandan insana geçenin bilgi de¤il de tutku oldu¤una” inan›yorum. Bir bilgiyi okumak/okutmak baflka bir fley, size onu gerçekten büyük bir merak ve tutkuyla birisinin anlatmas› baflka. platform kursam hem ben bundan beslensem hem de kendileri kendi hayatlar›nda haftada ikifler saat ay›rarak baflka bir dünyaya geçerek beslenmek isteyen insanlara da arac› olmufl olsam diye ç›kt› fikir ortaya. Hepsi Hikaye ismi nas›l do¤du? Çak›l tafllar› topluyoruz Alaçat›’da, bir sürü farkl› çak›l tafl›, hepsi birbirinden farkl› oldu¤u için onlar› be¤eniyoruz. Halbuki biz hepimiz birbirimize benzemeye çal›fl›yoruz. Oysa bunlar›n hepsi ayr› birer hikâye ve biz de birbirinden farkl› olan hikâyelerin de¤erini bilmeliyiz. Bir yandan da hepsi hikâye, çok fazla düflünmenin bir anlam› yok. Böyle iki anlama da gelebilecek bir isim. Bu isim 33 yafllar›nda filan akl›ma gelmiflti ama kitap m› olacak baflka bir fley mi olacak bilmeden gelmiflti. Sonuçta bir platform oldu. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 39
bafllay›p Cumhuriyet sonras› Türk ressamlar›na kadar geldik. Onun duydu¤u heyecan ve gözlerinden f›flk›ran enerji herkesi çok etkiledi. Murat Küçük bu konuda bir uzman, bir akademisyen ya da mesle¤i bu olan birisi de¤il. Demek ki o tutkusunu insanlara geçirebilmifl ki insanlar da devam ederek ve artarak buraya geldi. Hepimizin içinde asl›nda böyle baflka dünyalar var. Baflka dünyalar›n da çok büyük de¤eri var. Bunlar› paylaflabilecek bir yer olsun. Zeynep At›lgan Boneval
Yolculuk Terapisi Seyahat etmeyi ve yazd›klar›n› paylaflmay› seven herkese aç›k bir internet sitesi. Zeynep için seyahat etmek çocuklu¤undan beri kendisini özgürlefltirmenin en güzel yolu. “Baflkal›klar› kabul etmenin bir arac› oldu¤unu gösterdi bana seyahat, o yüzden benim için oldu¤undan daha iyi, gördü¤ümden daha fazla bir anlam tafl›d›” diyor. Farkl› yerlere, farkl› kültürlere yapt›¤› gezilerden sonra hissettiklerini yaz›larla paylaflmaya bafllam›fl. Yaz›lar çok ilgi görünce www.yolculukterapisi.com sitesi ortaya ç›km›fl. Hepsi Hikaye ve Yolculuk Terapisi 26.500 kiflilik veri posta gönderim listesine sahip. Demek ki insanlar merak ediyorlar ve merak ettiklerini de takip etmek istiyorlar... Bu platformun nas›l bir ortam olmas›na özen gösterdiniz? Hiçbir zaman hoca, s›n›f, ders iliflkisi gibi de¤il. Sonuçta buras› bir etkileflim alan›, istedi¤iniz soruyu sorabilirsiniz, maksat kitap bilgisi de¤il çünkü. Ben “insandan insana geçenin bilgi de¤il de tutku oldu¤una” inan›yorum. Bir bilgiyi okumak/okutmak baflka bir fley, size onu gerçekten büyük bir merak ve tutkuyla birisinin anlatmas› baflka. Böylesi çok daha farkl› bir atmosfer, ak›lda kal›c› ve anlatan›n enerjisini al›yorsun. Bunu da burada çok kere test edip onaylad›k. Mesela, bir yandan profesyonel çal›fl›rken Murat Küçük, Türk ressamlar üzerine 15 y›ld›r inan›lmaz bir bilgi birikimi toplam›fl. Burada 5 seansta Cumhuriyet öncesinden 40 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Burada, günlük hayatta hiçbir iliflkinde yaflayamad›¤›n ifade özgürlü¤ünü yafl›yorsun. Buray› açarken hiç fark›nda olmad›¤›m bir fleydi bu ama kat›lanlardan ald›¤›m geri bildirim bu yönde. Kendi ortamlar›m›zda baz› nedenlerden dolay› dile getiremedi¤imiz farkl› görüfllerimizi burada tart›flabiliyoruz. Herkesin içine at›lm›fl bir soru iflareti tohumu olup kap›dan yine arkadaflça ç›kabiliyor olmalar› ve sonra o fikir ayr›l›¤›na ra¤men insanlar›n birbirini kabul etti¤ini görmesi bence ayr› bir alan yarat›yor. Burada gerekti¤i zaman ben öyle düflünmüyorum deyip çok rahat o sunumu yapan kifliyi sorgulayabiliyorsun ve bu onun da hofluna gidiyor. Zaten özellikle çok akademisyen seçmememin sebebi de onlar›n ö¤renci - hoca iliflkisine biraz al›flk›n olmalar›. Bunun bir süreç oldu¤una inanan, karfl›mdaki insan›n beni zorlamas›na da gelifltirici flekilde bakan insanlardan çok ilginç sentezler ç›k›yor. Konular› nas›l seçiyorsun? Hepsi insanl›¤› anlamaya çal›flan konular, felsefe, insan›n düflünce tarihi, dinler tarihi, farkl› inançlar, politik tarih, politik felsefe, edebiyat, foto¤raf, sanat tarihi, ça¤dafl sanat... Bunlar›n hepsinin birbirleriyle çok ba¤lant›l› oldu¤unu düflünüyorum. Biz bak›yoruz, dokunuyoruz, duyuyoruz ve hissediyoruz. Bütün bunlara hitap eden insano¤lunun yaratt›¤› bilimlerin ve sanatlar›n hepsinin insan› anlamak için çok
gerekli oldu¤unu düflünüyorum. Kendini, ‘nereden geldik, nereye gidiyoruz, biz bunun içinde nerede yer al›yoruz’u konumland›rabilmek için bunlar› farkl› konu bafll›klar› alt›nda ele al›p parça parça da olsa o perspektiften görme flans› veriyor. Mesela Antik Yunan’da felsefe, Descartes ve modern filozoflar çal›flmalar›m›z oldu. fiimdi postmodern filozoflar dedi¤imiz yeni Frans›z felsefesini tart›fl›yoruz. Bütün dönemler kendi içinde asl›nda insanl›¤›n düflünce biçiminin nereden nereye geldi¤ini gösteriyor. Kitap Kulübü yapt›¤›m›zda öyle bir sistem izledik ki bir çocu¤un gözünden veya bir cinin gözünden insan› görmek gibi bir kurgu oluflturduk. ‹nsan› anlamaya, dünyay› tan›maya yönelik, insan›n dünya içerisindeki yerini tan›maya yönelik atölyeler seçmeye çal›fl›yorum. Kat›ld›¤›m atölye çal›flmas›na dönecek olursam, tan›t›m yaz›s›nda da yazd›¤› gibi Hurflid’den, Cemflid’e, Çin’den Bizans’a, 13. yüzy›ldan günümüze sanatsal imgelerin bilinçalt›nda bir yolculuk yapt›m. Zeynep Say›n’›n heyecan veren anlat›m› ile farkl› k›talar›n, tarihlerin ve kültürlerin oluflturdu¤u imgelerin, ikonlar›n, sembollerin izlerini sürdük. Beni en çok etkileyen göçebe kültürümüzün etkisinin ne kadar kuvvetle devam etmekte oldu¤u, biz fark›nda olmasak bile bilinçalt›m›za nas›l hükmetti¤ini görmek oldu. Sonra düflündüm de ben ‹zmir’den ‹stanbul’a göçmüflüm,babaannem Ürdün’de do¤mufl, annesi K›br›s’ta... Demek göçmek hiç bitmemifl. Ve imgelerini hiç belli etmeden s›zd›rm›fl hayat› alg›lay›fl›m›za. Bir günlük bir atölye çal›flmas›ndan sonra modern sanat müzesinde görece¤im bir eserin tarih içinde ne ifade etti¤ini sembolik anlamda düflünebilecek duruma geldim. Merak etmek, ö¤renmek bitmeyecek bir insani yolculuk. Çok da güzel bir yolculuk. Belki hepsi hikaye ama içinde olmas› güzel hikayeler...
Yaz›: Filiz KARAKUfi ’00 Foto: Cihan ALDIK
BÜMED’DEN
BÜMED Koçluk Projesi BÜMED Kariyer Merkezi, Pusula E¤itim ve Dan›flmanl›k iflbirli¤i ile yepyeni bir proje ile Bo¤aziçi mezunlar›n›n hayatlar›nda fark yaratmay› hedefliyor.
B
irçok Bo¤aziçilinin aflina oldu¤u ve bir ço¤unun da aktif olarak kat›ld›¤›, BÜMED Mentorluk projesi 8 y›ld›r baflar›yla devam ediyor. Projemize bugüne kadar gönüllü katk›da bulunan Mentor say›m›z 500’ün üzerinde ve her geçen gün art›yor. Kariyer Merkezi olarak, en az 5 y›l önce mezun olmufl Bo¤aziçililerin, mezun olmaya haz›rlanan Bo¤aziçili ö¤rencilere Mentorluk yapt›¤› projemizin, Mentor ve Menteelerimizin hayatlar›nda yaratt›¤› olumlu de¤iflimlere flahit olmak bizi mutlu ediyor ve yeni projeler için cesaretlendiriyor. “Mezunlar›n daha çok ihtiyac› oldu¤una emin olun”. Bir mezunumuzdan gelen mailin son cümlesiydi bu cümle. Mentorluk projesi için baflvurular› ald›¤›m›z 2010 y›l› Eylül ay›nda hiç olmad›¤› kadar çok mezunumuz Mentorluk Projesine, “Mentor” olarak de¤il “Mentee” olarak kat›lmak istemiflti. Bunlardan biri olan mezunumuzun neden Mentee olmak istedi¤ini aç›klad›¤› maili, hayatlar› ile ilgili karar almada ve kendilerine yön çizmede deste¤e ihtiyaç duyanlar›n sadece mezun olmak üzere olan ö¤rencilerimiz de¤il hayatlar›n›n farkl› aflamalar›nda olan mezunlar›m›z oldu¤unu hat›rlatt› bize. Özellikle mezun olmadan önce ne istedi¤ini keflfetme ve buna uygun bir kariyer hedefi belirleme sürecinde yaflanan kaosu asl›nda hepimiz hayat›n farkl› dönemlerinde, farkl›
42 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
konularda yaflam›yor muyuz? Bu dönemlerde birço¤umuz genellikle ailemize, güvendi¤imiz dostlar›m›za veya etraf›m›zda bizden daha deneyimli olarak alg›lad›¤›m›z insanlara dan›flsak da ço¤u zaman profesyonel destek, kendimizi keflfetmemiz ve yeni bir hayat kurmam›z için en do¤ru yol asl›nda. Bu fikirden hareketle, BÜMED olarak yaflamlar›nda olumlu bir de¤ifliklik yapmak için deste¤e ihtiyaç duyan mezunlar›m›za üstün kaliteli koçluk hizmeti sunmak amac›yla Sema Süvario¤lu’nun deste¤iyle yeni bir projenin temellerini att›k. Çal›flmalar›m›zda özellikle mezunlar›m›z›n ihtiyaç duyabilecekleri koçluk alanlar› üzerinde durduk ve bafll›ca 5 alanda koçluk hizmeti vermeyi hedefledik; • Üst Düzey Yönetici Koçlu¤u • Giriflimci Koçlu¤u • Kariyer Koçlu¤u • Emeklilik Sonras› Kariyer (‹kinci Bahar) Koçlu¤u • Ebeveyn Koçlu¤u
Projemizde bafll›ca hedef Bo¤aziçi mezunu ve yüksek kriterlere göre seçilmifl Bo¤aziçili koçlar›n, yine Bo¤aziçi camias›ndan dan›flanlara, yukar›da belirlenmifl ana alanlar do¤rultusunda koçluk hizmeti vermelerine arac›l›k ederek, hayatlar›nda fark yaratmalar›n› sa¤lamak. Bu hedefle projemizde yer alan, koçlar›m›z, Dr. Sema Süvario¤lu, Tunçel Gürsoy, Belk›s Benhabib, Serra Ç›nar, Demet Uyar, Deniz Kenber, Duygu Bruce Müderriso¤lu ve Ayflegül Davuto¤lu’na projemize katk›lar›ndan dolay› flimdiden teflekkür ederiz.
Ayflegül Davuto¤lu, MA “Koç” yetiflkin bir insan›n hayat›na ne katar? Bir yetiflkin olarak kendimiz için en do¤ru seçimleri yapabilmek ya da çözümleri bulabilmek için yeterli potansiyelimiz vard›r. Baz›lar›m›z bunun fark›ndad›r ama “Terzi kendi sökü¤ünü dikemez” misali bazen bu potansiyeli ortaya ç›karmakta zorlan›r. Bunun için itici bir güce, enerjiye, ilhama ya da inanca ihtiyaç duyar. Baz›lar›m›z ise potansiyelinin fark›nda de¤ildir ve kendisi için en do¤ru seçimleri yapacak, çözümleri bulacak, ak›l verecek bir uzman aray›fl›na girer. Kimi zaman böyle yetkin bir uzman› bulamayabilir; kimi zaman ise bulur ve hatta uzman›n kendisine sundu¤u reçetelerden de memnun kal›r kalmas›na ancak bir süre sonra pazardan kendi akl›ndan üstün ak›llar almaya gidip hiç kimseninkini be¤enmeden kendi akl›n› al›p gelenler misali, kendisine en çok uyan reçeteyi yine kendisi haz›rlar. Burada bir yetiflkinin en çok ihtiyaç duyabilece¤i fley kendisine, hayat›na ve iliflkilerine d›flar›dan bir göz olarak bakabilmektir. Her iki durumda da bir koçla çal›flmak yetiflkine, kendi ihtiyaçlar›n› kendi bafl›na
sa¤lamas›nda yoldafll›k eder. Böylelikle yetiflkin hem potansiyelinin nelere kadir oldu¤unu görür, kendine olan inanc› artar, hem de pazara gitmesine gerek kalmadan k›sa yoldan kendisine özel, en orijinal ve en kal›c› reçeteleri haz›rlar. Neden “koç” oldunuz? Üniversiteye girifl döneminde, o zamanlar›n en popüler alanlar› olan ‹flletme ya da Ekonomi Bölümleri’nde okumak isteyip, bir flekilde Psikoloji Bölümü’nü kazanan; önce Psikoloji okuyupta ne olaca¤›m derdine düflüp, sonradan bu alana gönül veren ve bir de üzerine Klinik Psikoloji Yüksek Lisans› yapm›fl biri olarak, koflullar gere¤i davadan vazgeçip yani doktora yapamay›p, hayat›ma bir klinik psikolog olarak devam edememifl olmakla beraber, çal›flma hayat›m boyunca yapt›¤›m ve yapageldi¤im tüm ifller hep ifl ortam›nda insan› anlamaya ve gelifltirmeye yönelik oldu. Son 6 y›ld›r kiflisel geliflim e¤itimleri veren ve insan kaynaklar› dan›flmanl›¤› yapan biri olarak, 2006 y›l›nda tan›flt›¤›m koçluk ö¤retisi ve sonras›nda bu konuda ald›¤›m e¤itimler sayesinde, hem iflim gere¤i insanlara do¤ru
hizmeti sunabilmek için etkili ve güncel bir tekni¤i uygulama yetkinli¤i kazand›m, hem de benim temel de¤erlerimden biri olan insanlar için bir fleyler yapmak / hayatlar›na dokunmak için kendime yeni bir beceri kazand›rm›fl oldum. Okuyucular›m›za, koçluk almay› düflünen ya da düflünmeyenlere mesaj›n›z? Koçluk almay› düflünenler, kendilerini deneyimlemek için müthifl bir f›rsat yakalamak üzereler. Düflünmeyenler ise eminim bu hizmeti almak için do¤ru zaman› kolluyorlar.
Deniz Kenber, MS, ACC ’88 “Koç” yetiflkin bir insan›n hayat›na ne katar? ‹yi koç her halükarda kifliye alternatif bak›fl aç›s› getirir ve de¤iflim için cesaret ve destek verir. ‹yi koç dan›flan›n potansiyelini görür, gördü¤ünü dan›flana da gösterir ve ona s›k s›k hat›rlat›r. ‹yi koç baflar›, bilgelik ve denge getirir. Bu çok genel tan›mlamalar›n ötesinde koçlu¤un kifliye spesifik olarak ne katt›¤› biraz da o dan›flan›n karakter yap›s› ve ihtiyac› olan eksikli¤ine göre de¤ifliyor. Mesela kendi kendine disipline olamayan kiflilerin hayat›na disliplin katarak kifliyi hedefledi¤i noktaya k›sa sürede ve bilinçli tafl›yor. Bunun için herkesin koçlu¤a ihtiyac› yok ancak bu konuda destek al›nca yaflam›nda muazzam de¤ifliklikler yaratanlar var. Kiflisel fark›ndal›k yolculu¤unda özellikle yolun henüz bafl›nda olan dan›flanlar›n hayat›nda fark›ndal›k konusunda “quantum leap” geliflmeler oluyor. Kifli ne denli fark›nda olursa olursun her zaman bir sonras› vard›r ve iyi donan›ml› bir koç kifliye ayna tutarak daima dan›flan›n› kiflisel fark›ndal›¤›nda oldu¤undan daha ileri bir noktaya gitmesine destek olur. Bilgili bir koçun dan›flan›na kataca¤› bir çok önemli konu da duygular ile tan›flma ve duygusal dil gelifltirmek oluyor. Ayr›ca gözlemlerime
dayanarak diyebilrim ki belli bür süre kaliteli koçluk alan dan›flanlar yan etki olarak koçlar› gibi davranmaya bafll›yorlar ve dolay›s› ile onlar da daha dingin daha net düflünmeye ve daha kaliteli iletiflim kurmaya bafll›yorlar. Koç dan›flan›n içinde yaflad›¤› tüm çevreyi yeniden tüm detaylar› ile bilinçli ve olmak isted¤i kifli ve yaflamak istedi¤i yaflam› destekleyecek flekilde yeniden tasarlamas›na destek olur. Çevre tasar›m› derken bahsettiklerim; konuflurken kulland›¤›m›z kelimelerden görüfltü¤ümüz arkadafllara tüketi¤imiz kitaplardan tv programlar›ndan giyim tarz›m›z evimiz arabam›z ve düflüncelerimize kadar çok genifl bir spektrum. Neden “koç” oldunuz? Çocuklu¤u›mdan beri hep arkdafllar›n hatta kendimden büyüklerin gelip dan›flt›¤› s›rlar›n› paylaflt›¤› dertlerini anlatt›¤› kifliydim. Ve yine çocuklu¤umdan beri hep bir insana bak›p bu kifli flu an oldu¤undan daha fazla kim olabilirdi diye düflünür ve uygun ortam varsa kifliyi desteklerdim. ‹nsan›n potansiyeli ve bunu ortaya koymas› beni oldum olas› hep heyecanland›rm›flt›r. Human needs psychology diyor ki : 6 insan ihtiyac› var. E¤er mesle¤inde bu
6 ihtiyaç da tam olarak karfl›lan›yorsa tam anlam› ile ifline afl›k oluyorsun ve tatmini buluyorsun. Kesinlik, çeflitlilik, sevgi ve ba¤ kurmak, farkl› ve özel olmak, katk› sa¤lamak ve sürekli geliflim. Ben 6 ihtiyac›m›n karfl›land›¤› meslek olarak aray›fllar›m neticesinde koçlu¤a vard›m. Asl›nda neden koç oldunuz sorusuna akl›ma gelen ilk tepkisel cevap flu oluyor: “Baflka ne olabilirdim ki?” Okuyucular›m›za, koçluk almay› düflünen ya da düflünmeyenlere mesaj›n›z? Düflünmeyenlere mesaj›m: Asla asla demeyin! Zamanlama çok önemli bir anahtar kelime. Bugün de¤ilse de baflka bir zaman do¤ru zaman olabilir. Bir baflka anahtar kelime de kontrat. Koç ile koçluk alan aras›nda kontrat olmadan bu ifl olmaz. Bunun için de kiflinin hem koçluk almay› çok istemesi gerek hem de koç ile iyi anlaflmas› kimyas›n›n tutmas›. Belki de karfl›n›za do¤ru koç henüz ç›kmad›. Düflünmeyenlere mesaj›m: Koçunuzu iyi seçin bunun için araflt›rmac› ve talepkar olun. Referans isteyin. Deneme seans› talep edin. Kaç saat koçluk yapm›fl kaç saat ve nerelerden e¤itim alm›fl araflt›r›n.
2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 43
Demet Uyar, MS, ACC ’91 “Koç” yetiflkin bir insan›n hayat›na ne katar? Koçlu¤un en önemli özelli¤i kifliye özel bir ortakl›k iliflkisi olmas›. Bu yola ç›karken koç ve dan›flan› iliflkinin boyutlar›n› birlikte tasarlarlar ve hedeflerini koyarlar. Koç, bu yolda giderken dan›flan›na güçlü yönlerini farketmesi, istedi¤i hedeflere ve doyumlu bir hayata ulaflabilmesi için ›fl›k tutar ve kendi çizdi¤i yolda emin ad›mlarla ilerlemesini sa¤lar. Neden “koç” oldunuz? Kendi dan›flmanl›k merkezimi kurmadan önce son çal›flt›¤›m firmada yöneticiler için koçluk e¤itimi alm›flt›k. Bu e¤itim benim liderli¤e bak›fl›mda ciddi bir paradigma de¤iflimi yaratm›flt›. Koçlu¤u uygulay›nca hem tak›m içi iliflkilerimizin
geliflti¤ini hem de performans›m›z›n kendili¤inden, zorlamadan yükseldi¤ini fark ettim. Navitas’› kurduktan dünyadaki trendleri izlerken koçlu¤un art›k bir meslek olarak da yayg›nlaflt›¤›n› fark ettim ve 2001‘de ABD’de ilk e¤itimimi ald›m. Birçok kifli iyi performans gösterip yöneticili¤e yükseliyor ancak ekibiyle koçluk iliflkisi kurdu¤unda yakalayabilece¤i baflar›n›n fark›nda de¤il. Yöneticilere koçluk yaparak onlarda fark›ndal›k yaratmak ve pozitif kurum kültürü oluflturmak benim misyonum. Okuyucular›m›za, koçluk almay› düflünen ya da düflünmeyenlere mesaj›n›z? Özellikle merdiveni t›rmand›kça, üst düzeydeki yöneticiler geri bildirim almaktan çok yoksun çünkü hep
baflar›yla yükselmifller ancak kendilerine objektif bir flekilde ayna tutabilecek kimse yok. ‹flte o noktada profesyonel bir koçla çal›flmak onlara çok büyük katk› sa¤l›yor. Sadece yöneticilerin de¤il kendisini keflfetmek ve dolu dolu yaflamak isteyen her bireyin koçluk almaya bir f›rsat yaratmalar›n› öneriyorum.
Belk›s Benhabib, PCC ’85 “Koç” yetiflkin bir insan›n hayat›na ne katar? Koç, kendinizi daha iyi tan›man›za katk›da bulunur. De¤erleriniz, hedefleriniz ve zorluklar›n›z konusunda netlik kazan›r, kendi güçlü yönlerinizi ve s›n›rlar›n›z› daha iyi bilirsiniz. Koç, sizi farkl› perspektiflerden bakman›z, beceri ve s›n›rlar›n›z› esnetmeniz, daha iyi seçimler yapman›z ve hedefleriniz do¤rultusunda harekete geçmeniz için destekler. Bugün ifl yaflam›nda, bir yönetici baflar›l› olmak için o kadar çok çal›fl›yor ki, kendisini tan›mak için çok az zaman ay›r›yor. Halbuki liderlerin gelifltirmesi gereken en önemli özelliklerden biri kiflisel fark›ndal›k. Bir yönetici koçu ile çal›flmak size bu f›rsat› sunuyor. Liderlik becerilerinizi gelifltirerek daha yüksek hedeflere ulaflman›za destek oluyor.
Neden “koç” oldunuz? Ben biraz tesadüfen ve hobi olarak bu ifle bafllad›m. Y›llarca kiflisel geliflimim ve fark›ndal›¤›m› artt›rmak için e¤itimler ald›m, gönüllü koçluk yapt›m. Daha sonra bu hobim profesyonel koçlu¤a dönüfltü. 20 y›l kurumsal hayat›n içinde oldu¤um ve uzun y›llar yöneticilik yapt›¤›m için de kurumsal çal›fl›yorum ve yönetici koçlu¤u yap›yorum. Amac›m sürekli ö¤renmek, geliflmek ve baflkalar›n›n geliflimine katk›da bulunmak. Okuyucular›m›za, koçluk almay› düflünen ya da düflünmeyenlere mesaj›n›z? Günümüzün rekabetçi ve zorlu ifl ortam›nda baflar›l› olmak istiyorsan›z daha fazla fark›nda, güçlü, etkin ve esnek olmak zorundas›n›z. H›zl› de¤iflime adaptasyon, art›k en önemli yetkinliklerden biri. Bunu
Duygu Müderriso¤lu, MS, ACC ’82 “Koç” yetiflkin bir insan›n hayat›na ne katar? Koçluk süreci, kiflinin nereden geldi¤i ve nereye dogru gitti¤i hakk›nda fark›ndal›¤›n›n artmas› ve kendini daha iyi tan›mas› için ona ›fl›k ve ayna tutar. Neden “koç” oldunuz? Y›llar içinde edindi¤im tecrübelere dayanarak “kendini tan›man›n” kiflinin sahip oldu¤u en büyük güç oldu¤unu
44 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
anlad›¤›m ve koçluk iliflkisinin özbilgiye ulaflmada etkin bir yöntem oldu¤unu deneyimledi¤im için koç oldum. Okuyucular›m›za, koçluk almay› düflünen ya da düflünmeyenlere mesaj›n›z? “Do¤ru” bir koç ile kendinize dair küçücük de olsa farkl› bir görüfl, yeni bir anlam yakalayabilirsiniz ve iflte bunun için denemeye de¤er!
da ancak kendinizi, ekibinizi, kurumunuzu daha iyi tan›yarak ve sürekli geliflerek sa¤layabilirsiniz. Bu yolculu¤a ç›kmak istiyorsan›z koç sizin için iyi bir yol arkadafl› olacakt›r.
Sema Süvario¤lu, PCC ’81 “Koç” yetiflkin bir insan›n hayat›na ne katar? Koç için “Kapasiteyi Ortaya Ç›karan” kifli tan›m› yapabiliriz. Koçluk, herkesin içinde mevcut oldu¤una inand›¤›m›z kaynaklara ulaflabilmek için verilen özel bir destektir. Bu süreçte kifli, geliflmek de¤iflmek istedi¤i yönde fark›ndal›klar›n› art›r›r, içsel potansiyelini harekete geçirir, sonuca ulafl›r ve gelifltirdi¤i yönlerini kararl›l›kla sürdürür. Bu yolda birlikte ilerlerken koç çok dikkatli gözlem yapar, derinlemesine dinler ve sadece do¤ru sorular› sorar. Tabir yerinde ise direksiyon koçluk alan kiflidedir. Bu nedenle koçluk hem bilim hem sanatt›r. Bir sistemati¤i vard›r, her yap›lan›n ya da yap›lamayan›n arkas›nda sa¤lam bir neden, temel bulunur. Hem de ustal›k gerektirir, sürece müdahale etmeden, ne yap›laca¤›n› nas›l yap›laca¤›n› söylemeden uygun sorularla yol arkadafll›¤› yapmay› gerektirir.
Neden “koç” oldunuz? Kendimi bildim bileli psikolog olmak istedim, oldum da. Ancak benim mezun oldu¤um y›llar bu mesle¤i icra etmek için çok da uygun de¤ildi. Sonra kendimi kurumsal dünyada buldum ama psikolojiden hiç kopmad›m. E¤itim ve dan›flmanl›k ifline girince hep akl›mda kurumlardaki çal›flanlara destek verebilece¤im, “corporate counseling” gibi bir adland›rma yapmak istedi¤im bir model vard›. Sonra koçluk diye bir kavramla tan›flt›m, tam da yapmak istedi¤im fleydi. Yani ben bunu hep istiyordum… Okuyucular›m›za, koçluk almay› düflünen ya da düflünmeyenlere mesaj›n›z? Koçluk son zamanlar›n popüler kavramlar›ndan biri. Birçok yeni kavramda oldu¤u gibi kafalar›m›z da biraz kar›fl›k. Benzer hizmetlerle
kar›flt›r›labiliyor, kula¤a hofl ve itibarl› geldi¤i için pek çok fleyin arkas›na (uysa da uymasa da ) …… koçlu¤u ekleniveriyor. Bu durum, zaten bu tip hizmetlere temkinli yaklaflan kiflileri hepten uzaklaflt›r›p, çok fayda sa¤layacaklar› bir destekten mahrum edebiliyor. Önerim, koçlu¤u araflt›r›n. Mutlaka akreditasyon talep edin. Birlikte çal›flaca¤›n›z koçun Uluslararas› Koçluk Federasyonu’nun onaylad›¤› bir okuldan sertifikal› olmas›na özen gösterin…
Tunçel Gülsoy, MS, MBA, PCC ’75 “Koç” yetiflkin bir insan›n hayat›na ne katar? Koç bir insan›n kendi kendisini ve de¤erlerini keflfetmesi için ona klavuzluk eden yol arkadafl›d›r, ancak kendisini tan›yan bir kisi yaflam yolunda gerisinde bir anlaml› iz b›rakabilir. Neden “koç” oldunuz? Daha iyi bir dünyan›n insanlar aras›ndaki
iletiflimi art›rarak mümkün oldu¤una inand›¤›m için. Okuyucular›m›za, koçluk almay› düflünen ya da düflünmeyenlere mesaj›n›z? Deneyin ve yaflayarak görün, hiç bir kayb›n›z olmaz ama çok fley kazanabilirsiniz.
Serra Ç›nar, ’87 “Koç” yetiflkin bir insan›n hayat›na ne katar? Koçluk alan, yaflam›na her neyi katmay› isterse, “Koç” onu katmas›na destek olur. “Koç”; bir mentor, dan›flman, psikolog ya da terapist de¤ildir, öneride bulunmaz, dan›flmanl›k vermez, terapi yapmaz. Sadece kiflinin kendi kaynaklar›n› keflfetmesini ve onlara ulaflmas›n› sa¤layarak, istedi¤i alanlarda geliflim ve de¤iflimine destek olur. Bu süreçte odaklanmas›n› ve yarat›c›l›¤›n› devreye sokarak düflünce s›n›rlar›n› geniflletmesini, farkl› aç›lardan bakma becerisini gelifltirmesini, çok say›da çözümler üretmesini, büyük resmine giden eylem ad›mlar›n› belirleyip hayata geçirmesini, yaflam›n›n anlam›n› bulmas›n› sa¤lar.
46 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Neden “koç” oldunuz? Bu mesle¤in oda¤›nda ‹NSAN, ‹NSAN’a sevgi, ‹NSAN’›n taml›¤›na ve bütünlü¤üne sayg›, ‹NSAN’›n kendini keflfetmesi, gelifltirmesi ve büyük resmine do¤ru ad›m ad›m ilerleyifline destek ve tan›k olma var. Tüm bunlar benim yaflam›m›n da oda¤›n› oluflturuyor. ‹NSAN’› anlamaya ve sürekli geliflime olan tutkum beni koçlu¤a yöneltti. Okuyucular›m›za, koçluk almay› düflünen ya da düflünmeyenlere mesaj›n›z? ‹nsanlar kendi de¤erlerinin fark›nda de¤il. Kendilerini baflkalar› ile karfl›laflt›r›yorlar. Ne kadar bofla geçen bir emek ve zaman kayb›. Art›k kendini keflfetme, yarat›c›l›¤› ortaya ç›karma ve
gelece¤i oluflturma zaman›. Koçluk, asl›nda herkesin do¤al bir ihtiyac›.
BÜMED’DEN
Yiyerek zay›flay›n, spor yaparak fit kal›n… BURC Spor bünyesinde hizmet veren SportFit program› ile zay›flamak, kilonuzu korumak, fit ve sa¤l›kl› bir bedene sahip olmak zannetti¤inizden daha kolay… Y›llard›r baflar› ile uygulanan bir diyet program› BodyWatchers, kifliye özel spor imkan› veren BURC Spor ve dileyenlere özel haz›rlanm›fl yiyecekler sunan MFB bir araya geldi ve SportFit program›n› oluflturdu. BodyWatchers nedir? Her türlü yafl grubu ve hayat tarz›na uyumlu sa¤l›kl› beslenme plan› olan BodyWatchers, BodyPuan’lama sistemime dayal› olarak çal›flmaktad›r. Sa¤l›kl› ve do¤ru beslenmeyi ön plana ç›karan BodyWatchers program›
sayesinde yemek yiyerek kilo kaybetmenin ve vücudunuzdaki ya¤ oran›n›n azalmas›n›n mümkün oldu¤unu göreceksiniz Spor yaparak daha h›zl› ve sa¤l›kl› zay›flama Programla beraber uygulayaca¤›n›z spor sayesinde daha h›zl› kilo kaybederek s›k› bir vücuda, sa¤lam bir kalp dolafl›m sistemine sahip olacaks›n›z. Ayr›ca yapt›¤›n›z sporla da art› BodyPuan’lar kazanacaks›n›z. Böylece daha h›zl› ve sa¤l›kl› kilo
verirken kaybetti¤iniz kilolar kaslar›n›zdan de¤il vücudunuzdaki fazla ya¤lardan gidecek. MFB Diyet ve spora ek olarak dileyenler haz›r yemek hizmetinden de yararlanabilir. MFB ile lezzetli ve sa¤l›kl› yemekler evinize teslim edilir. Dilerseniz tüm diyet paketinizi, dilerseniz sadece ö¤len yemekleriniz. Bu programda seçim sizin… Üyelerimize özel fiyatlarla SportFit program› sizleri BURC Spor’da bekliyor.
Ac› çekmek yok! “Yiyerek nas›l zay›flan›r ki!” diyenler BÜMED Seminer Salonunda gerçekleflen SportFit tan›t›m seminerinde diyet, egzersiz ve sa¤l›kl› yiyecekler hakk›nda bilgi ve ip uçlar›n› ald›lar. Ne olursa olsun zay›flamak ve fit kalmak bir seçim meselesi (e¤er sa¤l›k ile ilgili zorunluluklar›n›z yoksa). E¤er bu seçimi yapar ve kilonuzu kontrol alt›nda tutup sa¤l›kl› bir hayat sürmek isterseniz yapman›z gereken fley ortada: sa¤l›kl› beslenme ve egzersiz. SportFit program› da bu seçimi yapanlara alternatif ve baflar›s› ispatlanm›fl bir program vaat ediyor. Tan›t›m seminerinden notlar›m›z›n sizlere fikir verece¤ine inan›yoruz: Ayça Dönmez – Egzersiz yaparken sizi s›kmayacak, severek devam edece¤iniz program› seçin. Haftada en az 3 kez 2040 dakika aras› yapaca¤›n›z bir kardiyo çal›flmas› belirleyin. Direnç egzersizleri içinde pilatesi her zaman zevkle yapabilirsiniz. Linda Günyüz – BodyWachers sisteminde açl›¤a inanm›yoruz. Yiyerek zay›flamaya inan›yoruz. Hayat›n›z› altüst etmek istemiyoruz. BodyPuan sistemi ile size seçenekler sunuyoruz. Egzersiz tavsiye ediyoruz. Yemeklerde yüksek
48 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Joys ‹srael
Linda Günyüz
Ayça Dönmez
lif, düflük hayvansal ya¤ mant›¤›n› öne ç›kart›yoruz. Bu sistemi ö¤renmek ve al›flmak için kendinize vakit verin. ‹stedi¤imiz ya¤ yakman›z, bunun için sizi çok s›k› takip ediyoruz. Size özel bir program haz›rl›yoruz. Terzi gibi diyetinizi üzerinize dikiyoruz. Body Watchers sisteminde çok kural yok ama çok bodypuan var! Zevkli ve e¤lenceli bir sistem sunuyoruz. Joys ‹srael – Yiyeceklerimizde hiçbir katk› maddesi yok. Mevsim sebze meyvelerinizi yemenizi tavsiye ediyoruz. Sa¤l›kl› ve az ya¤l› yemekler haz›rl›yoruz. Lezzete ve bol seçene¤e önem veriyoruz. (Seminere kat›lanlar ikram edilen kahveli kek, limonlu kek, dereotlu muffin’e tam not verdi!)
www.bumed.org.tr
0212 359 5838 – 0212 359 5831
Foto: Cihan ALDIK
ÜN‹VERS‹TEDEN PORTRELER
Üstün baflar›l› iki akademisyen Bu ayki Üniversiteden Portreler bölümümüzde Biyomedikal Mühendisli¤i Bölümünden Dr. Bora Garipcan ve Elektrik Elektronik Mühendisli¤i Bölümünden Yrd. Doç. Dr. fienol Mutlu’nun baflar› hikâyelerini sizlerle paylaflt›k.
fiu an bunlar üzerinde çal›fl›yor: Biyomalzeme, Biyomimetik ve Biyosensörler (Bi3) adl› araflt›rma grubunu kurmak üzere olan Dr. Garipcan’›n halen devam eden ve bafllama aflamas›nda olan çal›flmalar› ve projeleri;
Dr. Bora Garipcan E¤itimi: • Doktora-Hacettepe Üniversitesi, FBE, Biyomühendislik ABD, 2008 • Yüksek Lisans- Hacettepe Üniversitesi, Kimya, 2001 • Lisans- Hacettepe Ünivertesi, Kimya, 1999 Dr. Bora Garipcan kimdir, neler yap›yor: Bora Garipcan’›n bafll›ca çal›flma konular› Biyosensörler, Biyomimetik yap›lar, Biyomalzeme sentezi karakterizasyonu ve hücre etkileflimlerinin incelenmesi, nanoyap› sentezi ve biyolojik uygulamalar› ve biyoafinite kromatografisidir. Yüksek lisans s›ras›nda polimer sentezi, karakterizasyonu ve bu polimerlerin kromatografik uygulamalar› üzerinde çal›flmalarda bulunmufltur. Bu uygulamalar a¤›rl›kl› olarak biyolojik s›v›lardan protein ayr›lmas› ve saflaflt›r›lmas› ile çevre sular›ndan ve kandan
50 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
a¤›r metal iyonlar›n›n uzaklaflt›r›lmas›d›r. Doktora tezi, tüberküloz ve Cd iyonlar›n›n tayinine yönelik biyosensörlerin gelifltirilmesidir. Doktora s›ras›nda TÜB‹TAK/NATO A2 ve Pensilvanya Eyaleti Sa¤l›k Biriminden ald›¤› burslar ile, Drexel Üniversitesi (Philadelphia, ABD), Malzeme Mühendisli¤i Bölümünde, yar› iletken nanoyap› sentezi ve karakterizasyonu konular›nda çal›flmalar yürütmüfltür. Doktora sonras›, Marie Curie bursuyeri olarak, Friedrich-Schiller Üniversitesi, Malzeme Bilimi ve Teknolojisi, Jena, Almanya`da Litografik tekniklerin biyolojik uygulamalar›, Kök hücrebiyomalzeme etkileflimlerinin incelenmesi ve ayn› üniversitenin t›p fakültesinin Damar Cerrahisi bölümü ile yapay atardamar yap›lar› üzerine araflt›rmalarda bulunmufltur.
• Polimerik ve Metalik Biyomalzemelerin biyouyumlulu¤unu artt›rmak için farkl› fonksiyonel gruplar içeren moleküllerin sentezi, • Si Nanoyap›lar›n genotoksisite ve karsinogenitelerinin araflt›r›lmas› • Kemik benzeri polimerik ve metallik yap›lar›n haz›rlanmas› • Biyoafinite kromatografisinde kullan›lmak üzere yeni nesil polimerlerin sentezi • Kök hücre farkl›laflmas›na biyomalzeme yüzey ve y›¤›n özelliklerin etkilerinin incelenmesi fleklindedir. Garipcan’›n gözünden Bo¤aziçi Üniversitesi: “Bo¤aziçi Üniversitesi’ni, 1863 y›l›na dayanan tarihiyle oldukça köklü bir üniversite olarak, seçkin e¤itimiyle Türkiye’nin en önde gelen üniversitelerinden birisi hatta en iyisi olarak görüyorum. Bunu bilerek burada olmak çok güzel bir duygu. Bo¤aziçi Üniversitesi’nin, gerek bilimsel anlamda gerekse sosyal anlamda ileri seviyesi, üniversitenin akademisyenleri ve ö¤rencileri için bulunmaz bir f›rsat. Bu f›rsat› en iyi flekilde de¤erlendirmek için buraday›m. Burada bulunmak, çal›flmak, üretmek insan› gerçekten mutlu ve baflar›l› olmaya motive ediyor.”
E¤itimi: • Doktora- University of Michigan, Ann Arbor, 2005 • Lisans- University of Southern California, Los Angeles, 2000 Yrd. Doç. Dr. fienol Mutlu kimdir, neler yap›yor: fienol Mutlu lise ve üniversite s›navlar›nda yüksek baflar› göstererek ‹stanbul Atatürk Fen Lisesi’nde okumufl ve Bo¤aziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisli¤inde okumaya hak kazanm›flt›r. Bo¤aziçi Üniversitesi’nde bir sene ingilizce haz›rl›k okuduktan sonra Milli E¤itim Bakanl›¤› bursunu kabul ederek University of Southern California, Los Angeles üniversitesinde elektrik mühendisli¤inden lisans e¤itimini alm›flt›r. Burada da yüksek not ortalamas› getirerek (3.93/4.00), University of Michigan, Ann Arbor Üniversitesi Elektrik Mühendisli¤i bölümünden doktora bursu kazanm›flt›r. Doktoras› ve sonras›nda yapt›¤› çal›flmalar Mikro Elektro Mekanik Sistemlerin (MEMS) tasarlanmas› ve üretilmesi üzerinedir. Tümleflik mikro sistemler olarak da bilinen bu alanda daha çok polimer mikrosistemler ve organik elektroni¤i üzerine yönelmektedir. Alternatif malzemeler (yal›tkan, iletken ve yar›-iletken polimerler, cam ve çelik gibi) ve yöntemler kullanmaktad›r. Gerçeklefltirdi¤i baflar›l› çal›flmalar› nelerdir: fienol Mutlu, Bo¤aziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisli¤inde, Eylül 2005 y›l›nda yard›mc› doçent olarak göreve bafllad›¤›nda bölümde ve üniversitede Mikro Elektro Mekanik Sistemler (MEMS) ve Organik Elektronik üzerine bir çal›flma ve altyap› bulunmamaktayd›. Bölümde çal›flt›¤› befl y›lda TÜB‹TAK araflt›rma projelerinde yürütücü ve araflt›rmac› olarak yaklafl›k 1,500,000 TL ve Devlet Planlama Teflkilat› projesinde efl-yürütücü
olarak 3 milyon TL bütçe sa¤lad›. Bu çal›flmalar›n sonucunda BUMEMS araflt›rma laboratuvar›n› kurdu ve buna paralel olarak dünya standartlar›nda örne¤i az bulunur bir temiz oda kuruldu. Yaklafl›k 250 m2 büyüklü¤ünde ISO 6 (S›n›f 1000) standart›nda kurulan bu temiz odan›n içerisine ince film teknolojileri için gerekli olan tüm cihazlar al›nd›. Bu temiz odan›n özelli¤i içerisinde hem mikro sistemlerin hem de üzerinde ak›ll› mikro sistemler bulunan t›bbi kalitede katetarlar›n üretilebilinecek olmas›d›r. fienol Mutlu’nun doktora çal›flmas› tümleflik mikro ak›flkan sistemler üzerinedir. Doktora sonras›nda tamamen farkl› bir konu olan organik elektronik dal›nda çal›flmalara bafllad›. Bu araflt›rmalar›n bafllang›ç hedefinde polimer tümleflik mikrosistemler ile organik elektroni¤i birlefltirme çabalar› yatmaktayd›. Araflt›rma anlam›nda bu iki s›cak konuyu birlefltirerek basit, ucuz ve çok fonksiyonlu mikro sistemler gelifltirmek daha önce denenmemifl yenilikçi bir yaklafl›md›. Bu yaklafl›m›n sonucunda ortaya ç›kan araflt›rmalar› Science Citation Index’e girmifl, kaliteli ve etkili dergilerde yay›mlayabildi ve yay›mlamaya devam ediyor. Burada dikkat çekici nokta bu yay›mlar›n hiçbirinin doktora çal›flmas› ile ilgili olmamas› ve doktora dan›flman›ndan veya kendisini kan›tlam›fl araflt›rmac›lardan yard›m almamas›d›r. Yap›lan tüm araflt›rmalar ve yay›mlar Bo¤aziçi Üniversitesi’nde, Bo¤aziçi Üniversitesi olanaklar› ile yap›lm›flt›r. Genel olarak Mutlu’nun durumunda bulunan, a¤›rl›kl› olarak uygulamal› fiziksel bilim ve mühendislik üzerine çal›flan araflt›rmac›lar milyon liral›k cihazlara ihtiyaç duymaktad›r ve bu ihtiyaçlar›n› iliflkide olduklar› di¤er kurumlardan sa¤lamaktad›rlar.
Yrd. Doç. Dr. fienol Mutlu fiu an bunlar üzerinde çal›fl›yor: fiu anda yapt›¤› çal›flmalardan birinde s›v› hal organik elektroni¤ini kurmaya ve bunlar› mikro/nano ak›flkan kanallar ile tümlefltirmeye çal›fl›yor. Bu çal›flmada s›v› içinde çözünmüfl olan nano boyutlardaki yar›-iletken polimer zincirlerini ve aralar›nda nano boyutlarda boflluk bulunan elektrodlar› kullanarak s›v› halde ›fl›k yayan diyotlar (LED), tranzistörler ve elektronik devreler yapmaya çal›fl›yor. Tranzistörlerin ve bu tranzistörlerden oluflacak elektronik devrenin kimyasal ve biyolojik sensör olarak kullan›labilece¤ini göstermeye çal›fl›yor. Bu sistem canl›lardaki sinir hücrelerinin çal›flmas›n› an›msatmaktad›r. Bir di¤er çal›flmada çevreden enerji toplayan ve kablosuz ve pilsiz olarak çal›flan ve haberleflen mikro sistemler gelifltirmeye çal›fl›yor. Bir kum tanesi boyutunda olmas›na çal›fl›lan mikrosistemin etraftaki ›fl›ktan enerji depolayarak üzerinde bulunan elektronik çipi çal›flt›rmaya bafllamas› beklenmektedir. Baflka bir çal›flmas›nda ise çelik ve cam mikro ayna üretimi yaparak bir lazer yard›m› ile VGA kalitesinde projeksiyon görüntüsü oluflturmaya çal›fl›yor. Mutlu’nun gözünden Bo¤aziçi Üniversitesi: “Bo¤aziçi Üniversitesi, lisans ö¤rencisi ve e¤itimi çok kaliteli olan bir üniversitedir. Beni Bo¤aziçi’ne çeken en önemli etkenlerden biri bu oldu. Di¤er büyük etken ise araflt›rma yapma tutkum ve enerjim ile kafamdaki araflt›rmalar› Bo¤aziçi’nde rahatça yapabilece¤ime olan inanc›m oldu. BÜ’deki çal›flma ortam›n›n hiyerarfliden yani ast-üst iliflkisinden uzak olmas›, yapmak istediklerinize sayg› duyulmas›, bunun için size yard›m edilmesi, farkl› olmaya ve farkl› fleylerin denenmesine cesaret verilmesi bu üniversiteyi di¤erlerinden ay›rmaktad›r. Burada, yap›lan› takip etmektense, özgün ve kaliteli çal›flmalar› en iyi flekilde yapmaya çal›flan insanlardan oluflmufl özgürlükçü bir ortam var. Bu sayede di¤er üniversitelerden lisansüstü e¤itim ald›¤›m›z ö¤rencilerin kalitesi de gittikçe yükselmekte. Bo¤aziçi flu aflamada dünya üniversitesi olmaya çal›flan ve araflt›rma yönünü gittikçe kuvvetlendiren bir kuruma dönüflmektedir. BÜ, lisans ö¤rencisi ve e¤itimi kalitesini koruyarak, kurdu¤u araflt›rma merkezleri ve gerçeklefltirdi¤i özgün çal›flmalar ile yak›n zamanda dünyan›n en iyi ilk yüz üniversitesi aras›na girme hedefinde bir üniversitedir.”
2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 51
ÜN‹VERS‹TEDEN
BÜYEM ve Mercedes-Benz iflbirli¤i ile yürütülen “Yöneticilik E¤itimleri” ilk mezunlar›n› verdi... Mercedes-Benz Türk ve Bo¤aziçi Üniversitesi Yaflamboyu E¤itim Merkezi (BÜYEM) ifl birli¤i ile 2008 y›l›nda bafllat›lan “Certified Manager - C Manager” e¤itimleri tamamland›. Kat›l›mc›lar 3 Mart 2011 tarihinde Bo¤aziçi Üniversitesi Güney Kampüs, Albert Long Hall’da düzenlenen törenle “C Manager E¤itim” sertifikalar›n› ald›lar.
Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Baflkanı Wolf-Dieter Kurz. 52 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
M
ercedes-Benz Türk, yüksek kalite anlay›fl›n› ürünlerinin yan› s›ra, sat›fl ve sat›fl sonras› hizmetlerde de gelifltirebilmek için tüm kademelerdeki bayi çal›flanlar›na uygulad›¤› genifl kapsaml› e¤itim ve sertifikasyon programlar›na ilave olarak 2008 y›l›nda Bo¤aziçi Üniversitesi iflbirli¤iyle “Certified Manager C Manager” e¤itimlerini bafllatt›. E¤itimler 2010 y›l› sonunda tamamlad›.
Manager” program›n› akademik alt yap›y› eksiksiz sa¤layan bir çözüm orta¤›yla, Bo¤aziçi Üniversitesi ö¤retim görevlileriyle birlikte gerçeklefltirdi. Program dâhilinde, Mercedes-Benz Türk A.fi. bayi yöneticileri için haz›rlanan, Mercedes-Benz Türk ve Bo¤aziçi Üniversitesi Yaflamboyu E¤itim MerkeziBÜYEM koordinasyonunda yürütülen ve bir yüksek lisans program› benzeri e¤itim, 18 ayda tamamland›.
Mercedes-Benz Türk Bayi a¤›nda görev yapan 172 bayi yöneticisi, kat›ld›klar› C-Manager e¤itim modüllerini baflar›yla tamamlayarak, sertifikal› yönetici “Certified Manager” sertifikas›n› almaya hak kazand›.
C-Manager e¤itimi, “Müflteri ‹liflkileri”, “Strateji Oluflturma ve Performans Yönetimi”, “Pazar Yönetimi”, “Süreç ve De¤iflim Yönetimi”, “‹flletme Rakamlar›yla Yönetim” ve “Liderlik” modüllerini kaps›yordu.
Daimler A.G.’nin uluslararas› e¤itim birimi “Global Training” bünyesinde gelifltirilen “Certified Manager - C Manager” e¤itim program›, Türkiye’nin yan› s›ra Almanya, ‹talya, Fransa, ‹ngiltere ve ‹spanya baflta olmak üzere toplam 27 farkl› ülkede uygulamaya al›nd›. Mercedes-Benz Türk di¤er ülkelerden farkl› olarak, “C-
Mercedes-Benz C-Manager sertifikasyon program›n›n hedefi, yönetim kademelerinin e¤itim ve sertifikasyonunu öngören bu e¤itimler ile flirket, bayi yöneticilerinin yetkinliklerini Mercedes-Benz’in global kriterleri çerçevesinde gelifltirmelerini ve en yüksek seviyede müflteri memnuniyetini ve ba¤l›l›¤›n› sa¤lamakt›.
BO⁄AZ‹Ç‹L‹LER
Yaz›: P›nar TÜREN ’93 - Burcu ÜNLÜTABAK ’08
Emrah Baki Ulafl ’04 bir “›fl›k” tutkunu... Bo¤aziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümünden mezun olduktan sonra Almanya’da Wismar Üniversitesi’nde Mimari Ayd›nlatma Tasar›m› üzerine yüksek lisans yapan Ulafl, flu an dünyaca ünlü genç ayd›nlatma sanatç›lar›ndan biri. Ulafl ile “›fl›kl›” kariyeri ve ›fl›k tasar›m› üzerine konufltuk.
54 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Foto: Cavanagh Photography, 2008
Genç bir ›fl›k tasar›mc›s›, ›fl›k dolu bir kariyer...
Türkiye’de henüz yeni ama dünyada çok etkileyici örnekleri olan ›fl›k tasar›m› nedir, ne amaçlar, nerelerde kullan›l›r? Ifl›k tasar›m› asl›nda insan fizyolojisini ve psikolojisini çok yak›ndan ilgilendiren bir aland›r. Her ne mimari ba¤lamda olursa olsun ›fl›k bir mekân›n alg›s›n› etkileyen en büyük etkendir. Özellikle geliflmifl ülkeler baflta olmak üzere dünyan›n birçok ülkesinde ›fl›k tasar›mc›lar›, bir mekân›n tasarlanmas› aflamas›nda mimar ve mühendislerle elbirli¤i içerisinde (hem iç hem d›fl mekân olarak) mekânlar›n görsel planlamas›n› yapar, konforlu, yaflan›labilir, çevreye ve insana
duyarl› ortamlar haz›rlamaya çal›fl›rlar. Ne yaz›k ki hem yurtiçi hem yurtd›fl›nda, aynen birçok sanatsal ve kültürel de¤erlere oldu¤u gibi, tasar›ma -ve özellikle de ›fl›k tasar›m›na- ikincil ve di¤er temel ihtiyaçlara göre sonradan gelen bir gereksinim olarak bak›l›yor. Hâlbuki yemek, içmek, bar›nmak vs. her ne kadar temel ihtiyaçlarsa, güzellik de o derece temel bir insan ihtiyac› bence. Burada güzelli¤i genel anlamda kullan›yorum. Güzel tasarlanm›fl, güzel görünen, güzel duyulan, güzel tad› olan vs. tasar›mla ilgili hemen her fley buna dâhil olabilir... Ifl›k tasar›m›n›n önemli bir yan› da tabii ki önemi dünyada gittikçe daha da iyi anlafl›lmakta olan gün ›fl›¤›n›n kullan›m›d›r. Ben bu konuda Türkiye’de, Bo¤aziçi'ndeki yo¤un, yorucu ama insana çok fley katan mühendislik e¤itiminin ard›ndan, ›fl›k tasar›m›n›n yüksek lisans seviyesinde e¤itimini alma flans› bulmufl ve bu konuda uluslararas› g›pta edilen çal›flmalar yapabilmekte olan ilk Türk olarak kendimi çok flansl› ve ayn› zamanda da sorumlu konumda hissediyorum. Zira Türkiye’de bu konuda büyük bir potansiyelimiz ve yapaca¤›m›z çok ifl var... Umar›m güzel fleyleri hayata geçirme f›rsatlar› elde edece¤iz. Tabii ki bunu baflarmada en önemli yol, mentalitemizi yenilemekten ve sürekli taze tutup, takipçi de¤il öncü olmam›zdan geçiyor... Gün ›fl›¤› kullan›m›n› konusunda bilgi verebilir misiniz? Gün ›fl›¤› insan›n en önemli temel ihtiyaçlar›ndan biri. Çevre aç›s›ndan ve enerji tasarrufu aç›s›ndan faydalar› aflikâr ama gün ›fl›¤› ayr›ca biyolojik ritmimizi düzenler, daha sa¤l›kl› bir yaflam sa¤lar. ‹nsanlar›n yaflad›¤› veya uzun süre geçirdikleri mekânlar mutlaka gün ›fl›¤› almal› diye düflünüyorum. Öte yandan gün ›fl›¤› ile tasar›m, ›fl›k tasar›m›n›n en zor taraflar›ndan birisidir, çünkü
Gün ›fl›¤› insan›n en önemli temel ihtiyaçlar›ndan biri. Çevre aç›s›ndan ve enerji tasarrufu aç›s›ndan faydalar› aflikâr ama gün ›fl›¤› ayr›ca biyolojik ritmimizi düzenler, daha sa¤l›kl› bir yaflam sa¤lar.
Sydney Teknoloji Üniversitesi Lumipops, Tasar›m-Emrah Baki Ulafl.
Surry Hills Community Merkezi
Foto: Andrew Chung
E
mrah Baki Ulafl’›n “›fl›k” kariyeri Uluslararas› ‹stanbul Bienali’nde sahne ayd›nlatma tasar›mc›s› Kemal Yi¤itcan’a yard›m ederek bafllam›fl. Üniversite y›llar› boyunca ‹stanbul Kültür ve Sanat Vakf› (‹KSV) taraf›ndan organize edilen çeflitli uluslararas› organizasyonlarda çal›flm›fl. Bo¤aziçi Üniversitesi’nde lisans e¤itimini tamamlad›ktan sonra Almanya’da Wismar Üniversitesi’nde Mimari Ayd›nlatma Tasar›m› üzerine yüksek lisans yapm›fl. fiu anda ise Avustralyal› baflar›l› bir flirket olan Steensen Varming’de ayd›nlatma ekibini yönetiyor. Emrah ayr›ca University Technology of Sydney’de ö¤retim üyesi ve Lightind Design Master Studio’nun yard›mc› lideri. Ulafl’a ›fl›k tasar›m› ile ilgili merak ettiklerimizi sorduk. Genç yafl›nda yeni bir alanda büyük bir baflar› kazanm›fl olan ismini dünya çap›nda duyurmay› baflaran Ulafl’›n ‹stanbul’un ayd›nlat›lmas›yla ilgili heyecan verici fikirlerini okuyunca bu baflar›n›n sadece teknik bilgi ile de¤il tasar›ma entelektüel yaklaflabilmekle yakaland›¤›n› göreceksiniz. Kim bilir belki bir ›fl›k tasar›m› da Bo¤aziçi Üniversitesi için yapar...
2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 55
Alingsas ›fl›klar›, ‹sveç 2010, RiverBend Enstalasyonu.
56 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Foto: Cavanagh Photography, 2008 Foto: Cavanagh Photography, 2008
Avustralya Müzesi, Mimar-JPW, Ayd›nlatma Tasar›m›-Steensen Varming.
Sydney Opera Binas› gezi yolu ayd›nlatmas›.
gün ›fl›¤› çok kar›fl›k bir yap› arz eder, hem gün içinde hem y›l›n farkl› zamanlar›nda sürekli dinamik bir yap›dad›r. Hem kompozisyonu hem de gücü de¤iflkendir. Ve bu bir yandan onu tasar›mda kullanmay› zorlaflt›r›rken di¤er yandan da insan›n ihtiyac› olan de¤iflkenli¤i arz eder... Sizce Türkiye’de ve dünyada en baflar›l› ›fl›k tasar›m› uygulamalar› hangileridir? Dünyada her y›l onlarca baflar›l› ›fl›k tasar›m› projeleri hayata geçiriliyor. Hangi örne¤i verece¤ime karar vermek gerçekten güç. Ben örnek olarak kendi içinde etkin rol ald›¤›m projelerden birkaç örnek verece¤im izninizle: Avustralya’da Sidney Opera House, Danimarka’da The Utzon Centre, yine Avustralya’da Ian Thorpe Aquatic Centre.
Bu tasar›mlarda baflar› nas›l yakaland›? Ba¤l›l›k, tutku, s›k› çal›flma, iletiflim ve flans sayesinde... Ifl›k tasar›m› denince akla geceleri ayd›nlat›lan binalar, an›tlar vs geliyor. Mesela ‹stanbul’da köprülerin ayd›nlat›lmas›n› nas›l buluyorsunuz? Türkiye’de çok büyük bir potansiyel var. Türkiye ayd›nlatma tasar›m› konusunda kendini keflfetmek üzere oldu¤u bir dönemde. Bak›fl aç›m›z Bat›’dan oldukça etkilenmifl durumda ama Do¤u’dan gelen zengin kültürümüzü biraz daha içine kat›p yepyeni bir ayd›nlatma anlay›fl› ortaya ç›karabilmemiz mümkün asl›nda. Bu yüzden kendi de¤erlerimizi ve Bat›’n›n bize sundu¤u teknolojiyi bir araya toplayabilirsek birçok Do¤u ve Asya ülkesine örnek olabilecek potansiyelimizi kullanm›fl oluruz diye düflünüyorum. ‹stanbul için önerileriniz neler olabilir? ‹stanbul’daki ayd›nlatma tasar›m›na dikkat çekerken ‹stanbul’un ayd›nlat›lmas›yla ilgili
Emrah Baki Ulafl 2008 y›l›nda Cibse Uluslararas› “Y›l›n Genç Ifl›kç›s›” ödülünü kazand›. Ayr›ca Londra’da “Worshipful Company for Lightmongers” (Sayg›de¤er Ifl›k Yapanlar fiirketi) ödülünü kazand›. Son zamanlarda yapt›¤› projelerle Armatür Tasar›m›nda Mükemmellik Ödülü’ne ve IES (Illuminating Engineering Society) Avustralya ve Yeni Zelanda’dan Ayd›nlatma Tasar›m› Takdir Ödülü’ne aday gösterildi. Emrah PLDA’nin her y›l düzenledi¤i Lights in Alingsas çal›fltay›nda yer alan ilk Türk ›fl›k tasar›mc›s›.
Foto: Derrick Edwards
St. Johns Kilisesi d›fl ayd›nlatma - Steensen Varming.
Emrah Baki Ulafl baz› önemli uluslararas› ayd›nlatma etkinliklerinde yer ald›¤› gibi, Avustralya, Almanya, ‹ngiltere, Kanada, ‹sveç ve ‹talya’da gerçekleflen ayd›nlatma konferanslar›nda en genç konuflmac› olarak makaleler sundu. Genifl çapl› çal›flmalar› mimari ayd›nlatma projelerini, müzik kompozisyonlar›n›, ses ve ›fl›k tesisat›n›, k›sa filmlerde ve armatür tasar›m›nda ifl birli¤ini kaps›yor.
proje. Kimseyi incitmek istemiyorum ama Bo¤az’›n ›fl›kland›rmas› mesela. ‹nsana ilk baflta çok de¤iflik gelen bir ayd›nlatma de¤il mi? ‹nsanda yeni bir ayd›nlatma yap›lm›fl, ne güzel duygusu uyand›r›yor. Ama bence orada bir fley eksik ve eksik olan fley de asl›nda köprünün ‹stanbul’un bir parças› oldu¤unun ve a¤›r ve sakin bir flekilde Bo¤az’da geceleyin duruflunun unutulmas›. Gece ‹stanbul’daki birçok yere bakt›¤›m zaman; kentin simgesi olarak adland›rd›¤›m›z Ayasofya Cami, Sultanahmet Cami, Dolmabahçe Saray› gibi yerlerin hepsinin bir a¤›rl›¤› vard›r. Bence köprünün de bu a¤›rl›¤›n›n, ‹stanbul’a aitli¤inin sakince d›fla vurumu
çok daha güzel olabilirdi. Renk kullan›m› çok daha sakin bir flekilde yap›labilirdi. ‹kincisi de ‹stanbul’un hala dokunulmam›fl yerlerinde ayd›nlatma çal›flmalar› yap›labilir olmas›... Büyükada, ada olmas›ndan ötürü kendine ait özelli¤ini koruyabilmifltir. Orada flehirsel ayd›nlatma projesi yap›lacak olsa bence bu hem ‹stanbul ad›na hem de Türkiye ad›na bir ayd›nlatma kültürünün ortaya ç›kmas› aç›s›ndan çok ilginç bir proje olur. Büyükada gibi yerler farkl› kültürden birçok insan›n nispeten izole bir biçimde yaflad›¤› bence çok özel yerler. Bu gibi imkânlar› kullanmam›z gerekir diye düflünüyorum.
Utzon Merkezi, d›fl ayd›nlatma, Danimarka - Emrah Baki Ulafl, Steensen Varming.
Foto: Jens Morten
bir tak›m önerilerde de bulunuyorum. ‹stanbul o kadar büyük bir yap› ki tasarlanm›fl olan yerlerin kendi bafl›na de¤iflimi ve geliflimi, neredeyse do¤al olarak meydana gelen de¤ifliminin yan›nda küçük kal›yor. Bu sadece ayd›nlatma alan›nda böyle de¤il. Bafl edilemez bir de¤iflim ve geliflim var. Dolay›s›yla onunla bafl etmenin yolu bu de¤iflim ve geliflimi olabildi¤ince bilinçlendirmek olacak. Teker teker projelere bakmak yerine olay›n temeline inerek flehrin genel yap›s› içinde nelerin geliflmesi ve de¤iflmesi gerekti¤ine ve bunlar›n insanlarla nas›l iletiflim kurarak meydana getirilebilece¤ine odaklanmam›z laz›m. ‹ki fleyden bahsetmek istiyorum. Biri meydana gelmifl bir proje di¤eri ise meydana gelmemifl bir
2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 57
ÜN‹VERS‹TEDEN
Yaz›: Hakan Z‹HN‹O⁄LU ’91 Foto: Cihan ALDIK - Erman Ç‹V‹C‹
20 Senelik bir çaban›n ürünü: Yüksek Ak›m Laboratuvar› Bo¤aziçi Üniversitesi Yüksek Ak›m Laboratuvar›n›n kurulufl hikâyesini ve laboratuvarda yap›lan çal›flmalar›, bu sürecin mimar› üniversitemiz eski rektörü Prof. Dr. Sabih Tansal’dan dinledik...
58 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Cihazlar›n Türkiye’den bir test için binlerce kilometre uza¤a gitmesi ve o günkü dünya ticari kurallar› içinde s›n›rlar› karadan geçmesi, test sonras› tekrar ülkemize dönmesi hem maliyeti artt›r›yor, hem de zaman kayb›na yol açarak elektromekanik sektörünün geliflmesini zorlaflt›r›yordu.
günkü dünya ticari kurallar› içinde s›n›rlar› karadan geçmesi, test sonras› tekrar ülkemize dönmesi hem maliyeti artt›r›yor, hem de zaman kayb›na yol açarak elektromekanik sektörünün geliflmesini zorlaflt›r›yordu. Test edilen bu cihazlar fuar merkezlerinde, büyük otellerde ve fabrikalarda, transformatör merkezlerinde, k›sacas› elektrik enerjisini tafl›yan ve da¤›tan birçok yerde ve sistemde kullan›l›yordu.
Y
üksek Ak›m Laboratuvar›n›n dünü, bugünü... Yüksek Ak›m Laboratuvar›n›n geçmifli çok eksilere dayan›yor. Çal›flmalar, 1980’li y›llar›n sonunda, Prof. Dr Ergün To¤rol’un Bo¤aziçi Üniversitesi rektörlü¤ü zaman›nda bafllam›flt›. O zamanlar, aile ifli olmas› sebebiyle elektromekanik sanayine ilgim vard›. Üniversite hocal›¤›m›n yan› s›ra ailemin bu sektörde olmas› bana reel dünyan›n ihtiyaçlar›n› anlama flans› veriyordu. Türkiye’de yüksek ak›m deneyleri yapabilecek bir laboratuvar›n ulusal bir eksiklik oldu¤unun fark›ndayd›m. Yüksek ak›m derken 100.000 amper mertebesinde tepe de¤eri 200.000 amperi geçebilen bir ak›mdan bahsediyorum. Elektrik enerjisinin üretimi, iletimi ve da¤›t›m›nda koruma görevi yapan cihazlar›n,
özellikle kamuoyunun elektrik sigortalar›, otomatik kesiciler, da¤›t›m ve kumanda panolar›, busbarlar, transformatörler vs. diye bildi¤i cihazlar› kast ediyorum, Türkiye’de k›sa devre ak›m› yönünden denenmesine imkân yoktu. Bu tip ürünlerin üretilmeye baflland›¤› ülkemizde standart almak veya ihracat yapmak gerekti¤inde cihazlar›n rüfltünü ispat edemiyorduk. Dolay›s›yla ihracat yapacaksan›z ya da belirli standartlara uygunluk almak istiyorsan›z, bu flekilde bir deney yapt›rmak gerekirken yurt içinde yap›lamayan testler için, herkes yurtd›fl›ndaki laboratuvarlara hem dünya kadar para veriyordu hem de çok zaman kaybediyordu. Sözünü etti¤im test edilecek cihazlar›n baz›lar› oldukça hacimli ve a¤›r olabiliyordu. Cihazlar›n Türkiye’den bir test için binlerce kilometre uza¤a gitmesi ve o
Böyle bir laboratuvar› Türkiye’de Elektrik-Elektronik Mühendisli¤i Bölümü olarak biz kural›m düflüncesi olufltu. Ben o zaman bu konuyu Ergün Bey’e açt›m. Avrupa’n›n önde gelen test laboratuvarlar›ndan ‹talya’daki CES‹ laboratuvar› ile iflbirli¤i konusunda anlaflt›k. ‹talya’ya gittim ve CESI laboratuvarlar›nda bu konuda uzman bir teknik elemanla böyle bir laboratuvar oluflturman›n plan›n› ve çal›flmalar›n› yapt›k. Sonuçta laboratuvar projelendirildi. S›ra para bulmaya gelmiflti. laboratuvar’›n projelendirilmesi aflamas›nda ‹talyan hükümeti ile olan bir anlaflmadan yararlanm›flt›k. Ama yeterli de¤ildi. O zamanki rakamla 2 milyon dolar civar›nda bir bütçe gerekiyordu laboratuvar için. Nas›l yapar›z, ne ederiz diye düflündük. Art›k projeyi yapma fikrinin ötesine geçmifl fitili atefllemifltik. O zamanlar Prof. Dr. ‹lsen Önsan mühendislik fakültesi dekan›yd›. Üniversitenin teknik altyap›s›n›n, 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 59
tasar›mlanm›fl ve imal edilmifl olmal›d›r. Bizim yapt›¤›m›z testlerin amac› da cihazlar›n bu özelliklere sahip olup olmad›klar›n› saptamak. Bu testlerin sa¤l›kl› ve güvenilir bir flekilde yap›lmas› da asl›nda bir geliflmifllik göstergesidir.
laboratuvarlar›n, bilgisayar vs. gibi cihazlar›n yenilenmesi için bir proje verilmesini istedi. Yüksek Ak›m laboratuvar›n› da o projenin içine koyduk. Bu yan›lm›yorsam 5 küsur milyon dolarl›k bir projeydi. Yeni bilgisayarlar al›nacak, laboratuvarlar yenilenecekti. Projeyi Devlet Planlamaya sunduk. Türkiye için önemli olan bir aflaman›n içindeydim. DPT projeyi kabul etti, ben çok mutlu oldum, çünkü bizim projemizin gerçekleflmesinde önemli bir ad›m daha atm›flt›k. ‹mzalara s›ra gelmiflti. Ankara’ya gittim. Bu laboratuvar ile ilgili olarak Devlet Planlama Müsteflar›n›n onay›n› almak için bir cuma günü sabahtan akflama kadar beklemifltim kap›s›nda. Sonunda bütün proje ‹slam Kalk›nma Bankas› Kredisi ile finanse edildi ve yan›lm›yorsam Ergün Bey ile ‹lsen Han›m nihai imza için Suudi Arabistan’a gittiler. Laboratuvardaki cihazlar Teste gelen cihazlar elektrik enerjisinin üretim, iletim ve da¤›t›m›nda kullan›lan cihazlard›r. Bu cihazlar ilgili standartlara uygun imal edilmifllerse herhangi bir ar›za, 60 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
do¤al afet esnas›nda oluflacak k›sa devreye karfl›, bütün o devreyi koruyabilmeleri laz›m. Yani elektri¤i ciddi bir zarar oluflmadan kesebilmeleri laz›m. Örnek vermek gerekirse evdeki sigorta 10 veya 20 amperliktir. Bu cihazlar da keza 50-60 amperden bafllay›p 30004000 ampere kadar ç›kabilirler, ama bir k›sa devre an›nda ortaya ç›kacak ak›m 50.000 amperi hatta 100.000 amperi bulabilir. Dolay›s›yla bu cihazlar›n böyle bir k›sa devre oldu¤unda, bu devreyi sa¤l›kl› bir flekilde kesip, onun arkas›nda ne varsa koruyacak özelli¤e sahip olmalar› laz›m. Bizim yapt›¤›m›z deneyler bu özellikleri ve standartlara uygunlu¤u do¤rulayan deneyler. ‹malatç› kesme kapasitesini (nominal ak›m›n› ve k›sa devre ak›m›n›) söyler, biz de ilgili standarda göre onu test ederiz. Transformatörlerin ve di¤er elemanlar›n, bir ar›za oldu¤unda onlar› koruyan cihazlar›n da ne kadara kadar dayanabilece¤inin tespitini yapar›z. Cihazlar sistemde meydana gelebilecek istenmeyen ve tehlikeli durumlarda hem sistemi koruyabilecek hem de çal›flanlara zarar vermeyecek flekilde
Busbar dedi¤imiz elektrik tafl›yan sistemler vard›r. Kablo de¤il de elektrik kanallar› bunlar. Bunlar›n büyüklerinin s›ras›nda bir k›sa devre an›nda 100.000 amperi kald›rabilmesi laz›m. Mesela geçenlerde bir transformatör fabrikas› geldi. Çok büyük bir transformatörün ç›k›fl uçlar›ndaki ba¤lant› sistemini 90.000 amperle (213.000 amper tepe de¤eri) test etmek istediler. Bunu Türkiye’de yapacak yer yoktu. Biz bunu yapt›k. Türkiye de bir ilktir, bu kadar yüksek ak›m seviyesini test edecek laboratuvar flu anda sadece Bo¤aziçi Üniversitesi’nde var. ‹nsanlar flafl›rd›lar ama çok memnun oldular, binlerce kez teflekkür ettiler. Biz onlara hem prestij sa¤lad›k, hem de tarafs›z bir kurumda, bir üniversitede bu testi yapt›k. Test etti¤imiz cihaz bu odan›n boyunda (yaklafl›k bir kamyon boyutunu kast ediyor Sabih hocam) idi. Böyle bir test için bunu yurtd›fl›na tafl›may› düflünün! ‹nsanlar bize telefon ettiler, 3 gün sonra yapar›z dedik. Geldiler, burada ba¤lant›lar›n› nas›l yapaca¤›m›z› düflündük, yapt›k, teflekkür ettiler ve gittiler. Elektromekanik sanayinin imal etti¤i transformatörler, ak›m transformatörleri var. Bunlar›n içinde 154.000 voltta çal›flan devasa bir ak›m transformatörü düflünün. Yüksekli¤i 2,5 metre civar›nda. Burada onun testini yapabiliyoruz. Türkiye’de bu tür deneyler yapan ufak laboratuvarlar kuruldu. Fakat kapasiteleri düflük. En fazla 50.000 ampere kadar deney yapabiliyorlar. Bu laboratuvar›n güzel bir taraf› da üniversitenin döner sermaye sistemi içinde çal›fl›yor olmas› ve Üniversitemize bir gelir sa¤lamas›. Geçti¤imiz dönem ayda 20.000 ile 30.000 lira aras› fatura kestik.
Elektromekanik sanayi kurulufllar›, laboratuvardan yeni ürün projelerinde AR-GE çal›flmalar› için de çok s›k faydalan›yorlar ve bu onlar için sertifikasyon kadar önemli. Kontrolü yapan bir kamu kurumu, geliri sa¤layan kamu, prestiji sa¤layan hem imalatç› hem de Bo¤aziçi Üniversitesi. Böyle bir laboratuvar›n akredite olmas› laz›m. Dünyan›n tan›d›¤› bir standart içinde bu testi yapmas› ve belge düzenleme yetkisi olmas› laz›m. Dolay›s›yla biz akreditasyon çal›flmalar›m›z› yapt›k. Geçti¤imiz hafta TÜRKAK’a (Türkiye Akredite Kurumu) baflvurduk. Akreditasyon ald›ktan sonra laboratuvar›n hacminin katlanaca¤›n› düflünüyorum. Biz neresinden bakarsan›z bak›n bu laboratuvar› bitirmemiz gereken zaman içerisinde bitiremedik. ‹lk ald›¤›m›z bütçe ile bu ifli bitiremedik. laboratuvar için gerekli cihazlar› ald›k ama 600 bin dolar kadar a盤›m›z kald›. Onun bir k›sm›n› Bo¤aziçi Üniversitesi Vakf›, bir k›sm›n› sanayi kurulufllar› karfl›lad›. Son k›sm›n› da projeyi bilen, heyecan›m›z› paylaflan rektörümüz Kadri Hoca’n›n sa¤lad›¤› kaynaklarla karfl›lad›k ve 2010 y›l›n›n ortalar›nda laboratuvar› CES‹’den
‹talyan uzmanlarla birlikte hizmete ald›k. 1990’dan evvel bafllad›¤›m›z laboratuvar› ancak 2010’da bitirdik. 5 farkl› rektör de¤iflti ama süreci hep takip ettik. Peflini b›rakmad›k, devlet üniversitesi olarak maddi imkâns›zl›klar›n yaratt›¤› bir durum bu. Ama bitirdik ve flu anda bu çapta testleri yapan tek laboratuvar›z. Pano iç ark testi nas›l yap›l›yor? Diyelim ki panonun iç k›sm›nda k›sa devre oldu. Bir fare girdi, bir parças› düfltü vs. O k›sa devre yürüyor panonun içinde. Biz bunu simüle ediyoruz. K›sa devreyi en kötü yerinden bafllat›p pano ne hale geliyor, neler ç›k›yor diye bak›yoruz. Burada mühim olan bu panonun önünde insan varsa, oradaki operatöre zarar vermemesi. fialter ve cihazlar›n bulundu¤u yerde meydana gelen ark›n önüne 25-30 cm civar›nda özel bir kumafl koyuyorsunuz meydana gelen yan›klardan sistemin güvenli olup olmad›¤›n› tespit edebiliyorsunuz. Cihaza haydi tamam cereyan ver diyorsunuz, operatör flalteri kapat›rken içeride bir k›sa devre olabilir ve bir patlama olabilir. Bunun operatöre zarar vermemesi laz›m. Burada insan›n hayat›ndan bahsediyoruz. Sadece sistem de¤il
1990’dan evvel bafllad›¤›m›z laboratuvar› ancak 2010’da bitirdik. 5 farkl› rektör de¤iflti ama süreci hep takip ettik. Peflini b›rakmad›k, devlet üniversitesi olarak maddi imkâns›zl›klar›n yaratt›¤› bir durum bu. Ama bitirdik ve flu anda bu çapta testleri yapan tek laboratuvar›z.
insanlar›n hayat› söz konusu. Bu yüzden bizim kendi sistemimizin de çok kapsaml› bir emniyet sistemi var. Kumanda odas› vas›tas› ile bunu kontrol ediyoruz. Sonra daha önce yap›lm›fl test videolar›n›, resimlerini inceliyoruz. Çok etkileyici. Türkiye’de sanayinin geldi¤i noktay› ve bu cihazlar›n güvenilir olmas›n› konufluyoruz. Hep birlikte içimiz ülkemiz için, üniversitemiz için gururlan›yor. Sabih hocam›za sabr›ndan, projeyi tam 20 sene önce büyük bir vizyon ile ortaya koymas›ndan dolay› teflekkür ediyor ve arkam›za bakmadan 100.000 amperin oldu¤u laboratuvara bir daha sadece resimlerine bakmak üzere Mustafa Uyal ile göz göze gelerek anlafl›p uzaklafl›yoruz.
2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 61
aflamaya gelindi. Finansman, ‹slam Kalk›nma Bankas› kredisi, üniversitenin kendi bütçesi Bo¤aziçi Üniversitesi Vakf›’n›n katk›lar› ve çeflitli sanayi kurulufllar›n›n parasal ve ayni yard›mlar›yla karfl›lan›rken; teknik destek, yüksek ak›m testlerinde dünya lideri say›labilecek, ‹talyan CES‹ laboratuvar› taraf›ndan sa¤land›.
Bo¤aziçi Üniversitesi Fizik Bölümü ö¤retim üyesi Prof. Dr. Yani Skarlatos flu anda Yüksek Ak›m Laboratuvar›’n›n Merkez Müdürlü¤ü görevini yürütüyor. Skarlatos laboratuvarda yap›lan deneyler ve deney ekibinin çal›flmalar› hakk›nda bize bilgi verdi: “Elektrik enerjisi üretimi, iletimi, da¤›t›m› ve kullan›m› süreçlerinde kullan›lan malzemenin hemen hepsi; k›sa devre halinde performans ve güvenli¤ini kan›tlamak üzere, standartlarda belirlenen afl›r› ak›m deneylerinden geçmelidir. Bu ak›mlar, anma ak›m de¤erlerinden çok daha büyük ve genellikle on binlerce amper mertebesindedir. BÜYAL’da yüzbin amper rms ve yaklafl›k 250.000 amper tepe de¤erinde ak›mlarla deney yap›labilmekte ve bu aç›dan laboratuvar, dünyada birkaç merkezden biridir. Asl›nda projesi seksenli y›llar›n sonlar›nda dile getirilmifl, doksanl› y›llar›n sonlar›na do¤ru gerçeklefltirilmeye bafllanm›fl ve ancak geçen y›l tamamlanabilmifltir. Esas itibar› ile bir hangardan oluflan kendi binas›, elektrik enerjisi besleme hatt› ve teçhizat› vard›r. Kurulufl sürecini uzatan bafll›ca zorluklar, dolar›n de¤erinin yüksek oldu¤u zamanlar›n iki milyon dolara varan maliyeti ve elektrik flebekesine verebilece¤i zararlar hususundaki tereddütlerdi. Sorunlar, büyük ölçüde, eski rektörümüz Prof. Dr. Sabih Tansal’›n gayretleri sayesinde çözüldü ve bu 62 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Laboratuvar›n akreditasyon çal›flmalar› sürmekte olup 2011 y›l› içinde sonuçlanmas› beklenmektedir. Ancak, iflletmeye al›nd›¤› günden beri endüstriye fayda sa¤lamaktad›r. Ürün araflt›rma-gelifltirme safhas›nda firmalar tasar›mlar›n›n k›sa devre dayan›kl›l›¤›n› bilmek ister. Ölçü ve da¤›t›m transformatörü, bara sistemi, sigorta, flalter, pano üreticisi birçok firma, prototipleri üzerinde k›sa devre testleri yapt›r›p sonuçlara göre düzeltmeler yapmaktad›r. Bu, onlara ciddi bir para ve zaman tasarrufu sa¤lamaktad›r. laboratuvar›n bu ifllevi, belki de verece¤i standartlara uygunluk sertifikalar›ndan da daha önemlidir. Dünya çap›nda geliflmifl bir teknoloji kullanan laboratuvarda bürokratik ifllemler basit, çal›flma takvimi esnek ve h›zl›, maliyetler
ise alternatifleri ile k›yaslanmayacak kadar düflüktür. Genellikle birkaç mesajlaflma ve telefon görüflmesinden sonra ifl sahibi test edilecek ürününü getirip kendi elemanlar› ile elektriksel ba¤lant›lar›n yap›lmas›na yard›mc› olur. Ak›m verme ifllemi bir saniyeyi geçmez. Bu süre içinde uygulanan gerilim ve geçen ak›m, mikrosaniyelik bir çözünürlükle kaydedilir. Bu safhaya gelmeden önceki birkaç saatlik bir süreçte laboratuvar elemanlar›nca örne¤in ak›m kayna¤›na bak›r bara veya borular vas›tas›yla ba¤lant›s› gerçeklefltirilir. 10-20 bin amperden büyük ak›mlarda iletkenler aras› kuvvetler örne¤e ve çevreye zarar verebilece¤inden, esnek ba¤lant› yap›lmaz. Bundan sonra, düflük bir ak›mla örne¤in empedans› ölçülüp sistem kalibre edilir ve uygulanacak süreç bilgisayara yüklenir. En son, patlama, yanma, parça f›rlatma ve gerilime karfl› var olan yüksek güvenlik sistemi çal›flt›r›larak deneye bafllan›r. K›sa devre an› yüksek h›zl› bir kamera ile kaydedilir. Bütün teknik ve idari ifller, biri tam zamanl› olan befl kifli taraf›ndan yürütülmekte, bunlar›n d›fl›nda temizlik için haftada bir-iki saatli¤ine bir eleman gelmektedir.”
Yaz›: fiule KULE‹N ’08
BÜMED’DEN
BUmanzara olarak YEMEKLERDEY‹Z!
BUmanzara olarak, ö¤renci veya mezun üyelerimizin geribildirimlerinin bizim için çok de¤erli oldu¤unu her f›rsatta vurguluyoruz. Üyelerimizin tümünü kiflisel olarak tan›m›yor, yüz yüze çok s›k görüflemiyor olabiliriz; ama bir e-posta kadar uza¤›n›zda olmaktan öteye gitmeyi de istiyoruz. Bu nedenle, BUma Yemekleri’ne bu y›l da bafllad›k.
“B
Uma Yemekleri” organizasyonumuzu, eflleflmeler tamamland›ktan ve BUma-ö¤renci iliflkileri kurulmaya bafllad›ktan sonra gerçeklefltiriyoruz. Bu y›l da, yo¤un çal›flma tempomuza uyabilecek flekilde farkl› mekanlarda ve farkl› saatlerde bir araya gelerek yemekler yedik, BUma’lar›m›zla sohbet ettik, onlardan çok fley ö¤rendik, yapabilece¤imiz birçok fleyi fark ettik.
Yemeklerde üzerinde en çok durulan konulardan biri, BUma’lar›n sorumluluklar›n›n daha çok bilincinde olmak istedikleriydi. E¤itimlerin say› ve s›kl›¤›n›n artmas›, web sitemiz www.bumanzara.org’un BUma olmakla ilgili bilgiler ve ak›fl flemalar›yla zenginleflmesi ve bunlarla beraber, BUmalardan beklentilerin daha aç›k ortaya konmas›yd›. Bu noktada ekiplerimizi tekrar hat›rlatmak isteriz: BUmanzara’da BUma olman›n yan› s›ra iletiflim, sosyal etkinlik düzenleme veya Kilyos kampüsü iyilefltirme gibi çal›flmalarda aktif görev alabilir, bu gönüllü aktiviteye daha çok destek olabilirler. Ö¤rencilerimizin BUma’lar›yla en çok paylaflt›klar› konular›n bafl›nda elbette Proficiency s›nav› geliyor. Fakat, ö¤renciler bölümleriyle ve kariyerleriyle ilgili flimdiden kafa yormaya da bafllam›fllar bile.
64 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Bölümler aras› geçifller, ExchangeErasmus gibi ö¤renci de¤iflim programlar›, staj ve ifl olanaklar› sorgulan›yor. Elbette tüm paylafl›mlar›m›z akademik olmuyor. Amaçlar›m›zdan biri de Bo¤aziçili ruhunu tafl›yan ö¤rencilerin mezun olmas›na katk›da bulunmak oldu¤undan, onlar› “sosyal Bo¤aziçi Üniversitesi”ne katk›da bulunmaya, ö¤renci kulüplerine kat›lmalar›na veya ilgi alanlar›na yönelmelerine teflvik etmek gerekti¤inde sizlerle hemfikiriz. Bunun için, kulüplerin çal›flmalar›nda Kilyos Kampüsü’ne daha çok a¤›rl›k vermeleri faydal› olacakt›r. Yemeklerimizde bir yandan kampüs flartlar›n› iyilefltirmeye ve ö¤rencilerin ‹ngilizce ö¤renimini kolaylaflt›rmak için çeflitli imkanlar sa¤lamaya çal›fl›rken, di¤er yandan Kilyos Kampüs’ün sa¤lad›¤› olanaklardan yararlan›labilece¤ini de konufltuk. Kilyos’u daha hayat dolu bir hale getirmek mümkün. Bunun için BUma’lar›m›zdan gelen fikirler aras›nda su sporlar› veya kitesurfing yapma imkan› yaratmak gibi önemli ad›mlar da vard›. BUma’lar›m›z aras›nda daha çok mezunumuzu görmek istiyoruz. www.bumanzara.org sitemizde daha detayl› bilgi bulabilir, bize kolayca ulaflabilirsiniz.
Comics / Çizgi-roman: Tabire dair bir netlefltirme Anglo-Sakson ülkelerinde bu ortam comics olarak tabir edilir. Fransa’da La Bande Dessinee, ‹talya’da I Fumetti, Japonya’da ise Manga olarak isimlendirilir. Comics, büyük bir çad›rd›r. Bu çad›r›n alt›nda cartoon/karikatür de vard›r mesela... Bu arada cartoon ile karikatür aras›nda bile nüanslar oldu¤unu belirtmek gerek. Bir baflka deyiflle bunlar da bir comics tarz›d›r. Ayr›ca 80’lerden beri bir ‘graphic novel’ hareketi vard›r. Elbette bunlar›n içinde farkl› janrlar/türler bulunmaktad›r. Baflta da belirtti¤im gibi tüm bu çerçeveyi comics olarak adland›rmak laz›m. Türkiye’de ise bugüne kadar en bilinen flekliyle çizgiroman tabiri kullan›lmaktad›r.
Çizgi-roman tarihine k›sa bak›fl Çizgi-roman, modern flekliyle ABD’de 20. yüzy›l›n bafl›nda cartoon/karikatür tarz›yla geliflmeye bafllad›. Daha sonra ortaya ç›kan “süper-kahraman” türünü takiben korku ve polisiye gibi türler ile kanl› ve “i¤renç” temalar›n ifllendi¤i konular belirdi. 1950’de kongrede bir soruflturma aç›ld› ve bu tür korku, cinayet temalar› içeren ve otorite ile polisi kötü gösteren, ahlak kurallar›na ayk›r› olan bu ve benzeri konular›n çocuklar› ve gençleri kötü etkiledi¤i yaklafl›m› benimsendi. Bunun üzerine yay›nevleri oto-sansür uygulayarak çizgi-roman bu temalardan ar›nd›r›ld›. 1960’larda ise Amerika’da ‘Underground Comix’ hareketi bafllad›. Bu hareket statükonun, yani hükümetin, polisin, askerin, politikac›n›n “her zaman iyi oldu¤u” anlay›fl›n› y›kmaya yönelikti. Asl›nda hepimizin iyi yan› kötü yan› var. Amerika Birleflik Devletleri bugün bunlarla bar›flm›fl bir ülke ama o
Çizgi-roman sanat m›d›r? “Çizgi-roman sanat m›d›r, de¤il midir?” konusunu dersimizin ilk haftalar›nda konufluyoruz. Ö¤rencilerimden bir tanesi ilginç bir yaklafl›mda bulunmufltu: Herhangi bir sanat ürününe atfedilen de¤erden bahsetti. Yani birinin sanatç› olarak kabul görmesi ve sanat›n›n kabul edilmesi için üretti¤i eserin sat›n al›nmas› önemli ve tabii ki bu olgu sanatç›n›n üretti¤i eseri maddi aç›dan de¤erli hale getiriyor ama bu demek de¤il ki birinin kendini ifade etmesi için yaratt›¤› esere illa ki maddi bir de¤er biçilmek zorunda. Yugoslav as›ll› Frans›z Enki Bilal çok ünlü bir çizgi-roman sanatç›s›d›r. Onun eserleri birer tablo olarak da sat›l›yor ve oldukça iyi paralara gitmeye bafllad› son dönemlerde. Hatta 2009’da ‹stanbul’da sergisi vard›. Moebius (Jean Giraud) geçen sene Paris’teki Güzel Sanatlar Merkezi ‘Fondation Cartier’de sergi açt›. fiimdi, neye göre ve belki de daha önemlisi, kime göre sanat? Bana sorarsan›z, Bilal ve Giraud’nun yan›nda Dave McKean, Art Spiegelman, Rory Hayes, George Herriman, Winsor McKay, Bill Watterson gibi saymakla bitmeyecek insanlar›n çizgileri birer sanat eseridir. Her panellerinde bir sanat vard›r. Bunu kabul etmek ve bunun üzerinden ilerlemeye çal›flmak olumlu bir yaklafl›m olacakt›r.
zamanlar› düflünürseniz, yani alt›n dönemin hemen sonunda bu meseleler pek sorgulanm›yordu. Bu esnada süperkahramanlar bu alan› underground comix’in yaratt›¤› yeni anti-kahramanlarla paylaflmaya bafllad›. Bundan 20 sene sonra endüstrideki tecrübeli sanatç›lar›n önderli¤inde ‘graphic novel’ hareketi bafllad›. Yeni jenerasyon sanatç›lar da bu harekete kat›lmakta hiç gecikmedi. O zamana kadar istedi¤inizi ancak belli oranda ifade edebiliyor, kinaye ve hiciv ile söyleyebiliyordunuz, yoruma aç›k bir fleyler çiziyordunuz. 80’lerden sonra gelen olgunlaflma döneminde (modern dönem) bütün ifade sanatlar›nda antikahraman kendine gittikçe önemli bir pozisyon ediniyor, çizgi-roman kahramanlar› da psikolojik derinli¤e sahip ö¤eler haline geliyor. Bunun üzerine art›k gerçek anlamda kendini serbestçe ifade edebilen bir ortam ortaya ç›k›yor.
Enki Bilal Jean G›raud
Enki Bilal
Jean Giraud (Moebius)
2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 67
Türkiye’de çizgi-roman
Türkiye’de bir tak›m kitapç›lar yabanc› eserler de dâhil iyi kitaplar ç›kar›yorlar. Bu yay›nevlerini ço¤umuz biliyoruz: Arka Bahçe, Marmara Çizgi, NTV Yay›nlar›, Yap› Kredi Yay›nlar›, Rodeo, Lal Kitap, JBC, HOz, Ithaki ve daha niceleri... Bu yay›nevleri bu alana para yat›rarak çok büyük risk al›yorlar. Bu nedenle yapt›klar› ifl çok sayg›de¤er. Çizgi-romandan kopmufl olan bizim yafl›m›zdaki insanlara çok farkl› eserler oldu¤unu gösteriyorlar; ayn› zamanda ‘fumetti’ tarz› bas›lmam›fl eserleri basarak bize o nostaljik havay› yaflat›yorlar. Bizler de bu iflin içine tekrar giriyoruz. 2010’da kaybetti¤imiz Turhan Selçuk dünyadaki ilk graphic novel örneklerinden birini vermifl insanlardand›r: Abdücanbaz 1957’de Amerikan tarz› gazetelerdeki gibi ‘strip’ olarak bafllam›fl ve daha sonra kitaplaflt›r›lm›fl bir seriydi. Ama graphic novel fikri global çizgi-roman
dünyas›nda var olmadan (özellikle Anglo-Sakson dünyas›nda) Abdülcanbaz graphic novel tarz›n›n öncülerinden olmufltur. Dolay›s›yla asl›nda bizde de, bugünkü flekliyle olmasa da, bir tür graphic novel hareketi bafllam›fl. Yani bafl›-ortas›sonu olan bir çizgi-roman kompozisyonu oluflturulmufl. Türkiye’de çizgi-roman›n e¤itimine gelince çizimi ö¤retmek için Galip Tekin, Ergün Gündüz gibi küresel seviyede tan›nan sanatç›lar akademiyada çaba gösteriyorlar. Bu sanatç›lar›n ve di¤erlerinin bireysel çabalar› üzerinden yürüyen bir düzen var. Ama bu örneklerden çok yok. Çünkü çizgi-roman›n, karikatür/cartoon tarz›nda oldu¤u gibi bol say›da merakl›s› ve okuyucusu yok.
Çizgi-romana akademik yaklafl›m: “Graphic Narrative in Contemporary Literature and Art: Evolution of comic book to graphic novel” Çizgi-roman alan›na akademinin deste¤i çok önemli... Tüm bölümlerin lisans ve yüksek lisans ö¤rencilerine aç›k olan “Graphic Narrative in Contemporary Literature and Art” dersini alan ö¤renciler konuya ilk ders baflka, ikinci ders baflka bak›yorlar. Dolay›s›yla kazand›klar› bak›fl aç›lar›n›n etraflar›ndaki insanlara da etkileri olmas› muhtemel. Bu bir zaman meselesi... Ayn› zamanda sosyolojik bir konu... Bu ders, film, tiyatro veya gazetecilik bölümlerinin ortak ve mecburi derslerinden biri olabilecek nitelikte bir ders. Ben dersimde teori ö¤retiyorum. Bir olaya, bir nesneye bakarken bak›fl aç›s›n› farkl›laflt›rarak olaylardan, görsel uyar›lardan bir hikâye ç›karabilmenin yöntemlerini aktarmaya çal›fl›yorum. Ö¤rencilere bir eserin nas›l okunaca¤› gibi en temel konulardan bafllayarak bir tak›m fleyler anlat›yorum. Çizgiroman›n ‘kelime ve deyim hazinesini’ ö¤retiyorum. Yavafl yavafl çözümleme yapmalar›n› istiyorum. Önce daha tematik yaklafl›yorum, sonra temayla çizgiroman› yap›sal bir bütün olarak alg›lamalar›n› istiyorum. Felsefeden, feminizmden, sinirbilimden, distopik statükolardan, siyasetten, erotikadan her konuya giriyoruz. Descartes’›n prensiplerini, Warhol’un eserlerini, Hofstadter ve Dennett’in Mind’s I kitab›n›, Shakespeare’i, vb. konusuyoruz. ‹lk 4 haftadan sonra her hafta bir eseri inceliyoruz. Ben flimdiye kadar çizgi-roman konusunda hem okuyucu kitlesi olarak hem de teorik olarak çok sa¤lam bir altyap›s› olmayan bir ülkede ö¤rencilerden böyle iyi bir performans, böyle güzel bir geliflim beklemiyordum.
2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 69
KONSER
ALBERT LONG HALL KONSERLERİ 2011 N‹SAN-MAYIS PROGRAMI
6 Nisan 2011- HAR‹KA ÇOCUKLARIMIZ
Ece Bozkurt
Yener Gökbudak
Sofi Çumburidze-10 yafl›nda (keman)/ Ece Bozkurt-13 yafl›nda (piyano) Yener Gökbudak-15 yafl›nda (piyano)/ Berfin Aksu-14 yafl›nda (keman) Program: Henri Wieniavski: Scherzo-tarantelle op.16 V. Monti: Çardafl Scarlatti: Mi Majör sonat Mozart: K. 397 -Re minör Sonat Chopin: Op 26 no. 1 -Do diyez minör Noktürn Beethoven: Sonat Op.22 No.11 (1. Bölüm) Saygun: Aksak Ritmler Üzerine Etüt No.5 Rahmaninoff: Momento Musical No.5 ve 6 Telemann: Fantasie Achron: Hebrew melodie F. Waxman: “Carmen”-Fantasie
13 Nisan 2011- ÖLÜM VE GENÇ KIZ Alpaslan Ertüngealp (flef)/ Budapeflte Sinfonietta Üyeleri Macar sanatç›lardan oluflan toplulu¤un üyeleri her birisi kendi çalg›s›n›n ustas›. Macaristan’da yaflayan nice ödül sahibi flefimiz Alpaslan Ertüngealp yönetiminde romantik, ac›kl› ve o kadar da soluk kesen bir program sunuyorlar. Program: F. Schubert-G. Mahler: Ölüm ve Genç K›z (yayl› orkestra uyarlamas›) F. Mendelssohn: Oktet B. Bartok: Romen Halk danslar›
Alpaslan Ertüngealp
20 Nisan 2011-‹K‹ P‹YANO ‹K‹ MASAL Ufuk-Bahar Dördüncü Piyano ‹kilisi ‹ki Steinway piyanomuzda Cenevre’de yaflayan piyanistlerimiz Dördüncü kardeflleri a¤›rlayaca¤›z. Coflkulu yorumlar›yla Prokofiyef ve Bartok’tan birer masal sunacaklar. Program: B. Bartok: Mandarin Merveilleux S. Prokofiev: Cindrella Suite
4 May›s 2011-SEVG‹L‹M ‹Ç‹N B‹R ELMA
Ufuk-Bahar Dördüncü
Eclipse Toplulu¤u: Joy Smith: Early Harps & Percussion, Layil Barr: Recorders & Viol, Bjarte Eike: Violin; Nicholas Hurndall-Smith: Tenor, Steve Player: Dance & Baroque Guitar ‹ngiliz sanatç›lar eski Kelt gelene¤indeki Britanya adalar›n›n zengin danslar›, flark›lar› ve masallar›yla dinleyiciyi coflturacak. Y›l›n bu son program›nda antik çalg›lar›n t›n›s›nda uzak zamanlara yol alaca¤›z.
Konserler saat 19.30 da bafllar. Bilgi için: 0212-359 66 48 Bilet ay›rtmak için: Bogaziçi Üniversitesi Mezunlar Derne¤i: 0212-359 58 00/ 119/113
2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 71
Yaz›: Nil PERÇ‹NLER
ÜN‹VERS‹TEDEN
KONUKLAR, ‹STANBUL F‹LM FEST‹VAL‹, H‹SAR SEÇK‹S‹...
Mithat Alam Film Merkezi’nde Mart dolu dolu geçti...
Mithat Alam Film Merkezi bahar dönemi boyunca sinema ve edebiyattan önemli isimleri a¤›rlamaya devam etti. Mart ay› boyunca Ata Demirer, Murathan Mungan gibi isimlerin söyleflilerinin yan› s›ra ‹stanbul Film Festivali koordinatörü Azize Tan ’95 söyleflisi de ilgiyle izlendi. 72 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
M
erkez’in Mart ay›nda ilk konuklar› son dönemlerde Eyvah Eyvah filmleriyle ad›ndan s›kça söz ettiren yönetmen Hakan Algül, senarist ve baflrol oyuncusu Ata Demirer idi. Söylefli yap›ld›¤› günlerde vizyonda olan Eyyvah Eyvah 2 filminin Merkez gösterimi 35mm’den yap›ld›.
Sinema ve müzikle olan iliflkisini ö¤rencilerle paylaflan Ata Demirer, Eyyvah Eyvah filmlerinin ortaya ç›k›fl›, yönetmen Hakan Algül ile buluflmas› ve seyirciden ald›klar› geri dönüfllere kadar birçok fleyi paylaflt›lar. Ata Demirer ve Hakan Algül’ü yak›ndan tan›ma imkân› buldu¤umuz söylefli samimi bir atmosferde gerçekleflti.
Murathan Mungan’›n seçtikleri Nisan ay›nda son roman› fiairin Roman› ile okuyucular›yla buluflacak olan flair, edebiyatç› Murathan Mungan 9 Mart Çarflamba Merkez’in söylefli konu¤u oldu. Söylefli öncesindeki hafta boyunca “Baflka Dünyalar” bafll›¤› alt›nda izledi¤imiz Mungan film seçkisinin ard›ndan Altyaz› Ayl›k Sinema Dergisi Yay›n Yönetmeni F›rat Yücel moderatörlü¤ünde Murathan Mungan ile söylefli gerçekleflti. Tek tek filmler üzerinden de¤erlendirme yapan Mungan seçkiyi belirlerken baflka dünyalar› anlamak için bakmaktan daha fazlas›n›n gerekti¤ini söyleyen, farkl› yönetmenlerin farkl› bak›fl aç›lar›yla sundu¤u sinema filmlerini Merkez izleyicisiyle buluflturdu. Sinema ve edebiyat›n iç içe geçti¤i söylefliye ö¤rencilerin ilgisi büyüktü.
senenin yeniliklerinden biri de ö¤rencilere özel kart: Pasofilm. Festivalin 30. y›l› sebebiyle özel olarak haz›rlanan 30. Y›l Kitab› ve Sergisi’ni de atlamamak laz›m. “30: 20 Yönetmenden 30 Y›l” bafll›¤› ile festival severlerle buluflacak olan yay›n ve sergiyle kiflisel tarihinde festivalin ald›¤› rolü 20 yönetmenden dinleyece¤iz.
Mart ay› konuklar› Merkez’in Mart ay›ndaki di¤er konuklar› aras›nda gazeteci ve televizyoncu Ahmet Hakan ve son filmi 72. Ko¤ufl ile sinema salonlar›nda izleyicisiyle buluflan oyuncu, müzisyen Yavuz Bingöl vard›.
Uluslararas› Yar›flma’da Alt›n Lale Ödülü için Türkiye’yi Seyfi Teoman’›n fiubat ay›nda Berlin’de yar›flan son filmi Bizim Büyük Çaresizli¤imiz temsil ediyor. Film ayn› zamanda ulusal bölümde de yar›fl›yor.
Dört gözle beklenen festival kap›da! Bu y›l 30. Yafl›n› kutlayan ‹stanbul Film Festivali 2-17 Nisan tarihleri aras›nda ‹stanbul’da film gösterimleri, söylefliler, sinema dersleri, sergiler, konserler ve daha birçok etkinlikle festival esintisini yaflatmaya haz›rlan›yor. Festival öncesinde Festival Direktörü Azize Tan program› Bo¤aziçi Üniversitesi ö¤rencilerine tan›tmak üzere 15 Mart Perflembe günü Mithat Alam Film Merkezi’ndeydi. Tan festival program›n› ve yan etkinliklerini ö¤rencilere aktar›rken festivallerin ö¤rencilerle en uygun koflullarda buluflabilmesi için özellikle özen gösterildi¤inin de alt›n› çizdi. Bu
Tan’›n alt›n› çizdi¤i yeni programlardan biri de festivalin 30 y›ll›k geçmiflinde gösterilen filmlerden haz›rlanan özel seçki. Ulusal ve uluslararas› yar›flma filmleri yine tüm sinefillerin ve festival takipçilerinin merak›n› ve sinema zevkini taze tutacak zenginlikte. Ulusal yar›flma filmlerinin aras›nda ‹mre Azem imzal› Ekümenopolis: Ucu Olmayan fiehir isimli bir de belgesel film var bu y›l. Tan bunun bir ilk oldu¤unun da alt›n› çiziyor.
Festivalin bekledi¤imiz ve gelenekselleflen bölümleri, Sinemada ‹nsan Haklar› Bölümü, Akbank Galalar›, Dünya Festivallerinden, Y›llara Meydan Okuyanlar, NTV Belgesel Kufla¤›, Genç Ustalar yine ilgi çekici filmlerle izleyicisinin karfl›s›na ç›kmaya haz›rlar. Hisar K›sa Film Seçkisi Mithat Alam Film Merkezi’nin düzenledi¤i Hisar K›sa Film Seçkisi’nin ilk gösterimi yine bu y›l ilk defa ‹stanbul Film Festivali’nde gerçeklefliyor. Hisar K›sa Film Seçkisi 2011 filmleri jüri üyeleri oyuncu Tülin Özen, yönetmen kardefller Durul Taylan ve Ya¤mur Taylan, Sinema Yazar› Murat Özer’in belirledi¤i on filmden oluflmakta. Bu y›l seçkide
kurmaca filmlerin yan› s›ra üç tane de belgesel bulunuyor. 15 Nisan Cuma 16.00’da Beyo¤lu Sinemas›’nda gösterilecek Hisar seçkisinde bulunan filmler ise flöyle: Aç›k Yara, Kurmaca, Ahu Öztürk Ba¤dat, Belgesel, Berrak Samur Bisqilet, Kurmaca, Serhat Karaaslan Dönüflü Olmayan Yolculuk, Kurmaca, Güçlü Yaman Kahpe Devran, Belgesel, Cahit Çeçen Kahve Olimpiyatlar›, Belgesel, Onur Ifl›k Cantürk Küçük Bir Hakikat, Kurmaca, Emre Akay Nolya, Kurmaca, M. Cem Öztüfekçi Pera Berbange, Kurmaca, Arin ‹nan Arslan Üniversiteli, Kurmaca, Ferit Katipo¤lu 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 73
KURSLAR
Bilgisayar Uygulamalı Teknik Analiz Eğitimi Bu program teknik analiz tekniklerini aktaracak, para yönetimi ve ifllem disiplini gibi konulara e¤ilerek uygulamaya dönük bilgi sa¤layacakt›r. Kat›l›mc›lar›n, program sonunda; teknik analiz teknikleri ile öngörü yapabilme, para yönetimi metotlar› ile risk yönetimi kabiliyetlerini kazanmalar› hedeflenmektedir. Programda örnekli anlat›mlar›n yan› s›ra kat›l›mc›lara da¤›t›lan vakalar üzerinden öngörü yapmalar› istenecek, simülasyonlarla gerçek ortamda stres alt›nda karar verme yetenekleri test edilecektir. Her kat›l›mc›ya e¤itim boyunca kullan›lacak olan programa canl› fiyatlar ile ulaflabilece¤i deneme hesab› verilecektir. E¤itiminde verilen bilgilerin kat›l›mc› taraf›ndan etkin olarak kullan›lmas›n› sa¤lamak için kat›l›mc›lar›n laptoplar› ile e¤itime kat›lmalar› beklenmektedir. Program sonunda sertifikan›n yan› s›ra ömür boyu kullan›labilecek bir deneme hesab› flifresi verilecek, programda kullan›lan teknik analiz program›na canl› fiyatlarla ulaflma imkan› sa¤lanacakt›r. E¤itim ‹çeri¤i - Piyasalarda ‹fllem Yapma • Temel Bir Emrin Bileflenleri • Limit ve Stop Belirlemenin ‹puçlar› • Kald›raçl› ve Kald›raçs›z Ortamda ‹fllem Yapman›n Farklar› • Al-Sat Emirleri Verilirken Tahminde Kullan›lan Teknikler - Temel Analiz ile Endeks ve Forexte Yön Tahmini Yapma • Makro Veri ve Geliflmelerin Birbirleriyle ‹liflkisi • Makro Verilerin Endeks ve Forexe Etkisi
• Örneklerle Makro Verilerin Etkisi - Teknik Analizin Temel Unsurlar› • Grafik Türleri • Grafikte Zaman ve Ölçek Faktörü • Destek, Direnç Kavramlar› * Ay›-Bo¤a Tuza¤› * Kuvvetin Belirlenmesi • Trendler - Teknik Analizin Araçlar› • Formasyonlar * Dörtgen * Bayrak, Flama, Kama * Omuz-Bafl-Omuz • Göstergeler ve Sinyal Üretimi * Hareketli Ortalamalar * MACD * RSI * Stokastik * ROC * %R * Momentum • Fibonacci Analizi ve Gann Aç›lar› * Yelpaze Çizgileri * Yaylar * Düzeltme Seviyeleri * Zaman Dilimleri - Trading Modeli Oluflturma • Model Oluflturman›n Aflamalar› • Modelin Test Edilmesi • Modelin Kullan›m› - Teknik Analiz Araçlar›n›n Brokerl›k ‹çin Kullan›m› - Brokerl›k Disiplini - Para Yönetimi • Para KAYBETME Teknikleri • Para Kazanma Teknikleri E¤itmen: Fatih Ye¤eno¤lu ’08 Program Bafllang›c›: 13 Nisan 2011 Çarflamba Saat:19.30-22.00 Program Süresi: 8 hafta Kat›l›m Bedeli: Üye: 700 TL / Misafir: 800 TL
Taner Özdeş ile Limit Sizsiniz Eğitimi
“Sat›fl›n 10 Alt›n Kural›” yazar› Taner Özdefl’in en son seminerini kaç›rmay›n! Yo¤un talep üzerine yenilenmifl içeri¤i ile “Duygusal Zeka ile S›n›rlar›n›z› Afl›n” Hayat›n›z› de¤ifltirmek S‹Z‹N elinizde! Bu seminere kat›larak flu sorular›n cevab›n› bulacaks›n›z: • Duygusal zeka nedir? EQ, IQ dan niye daha önemlidir? • Özgüven - Özsayg› neden önemli? • Kendinizi ne kadar tan›yorsunuz? • Lider olmak istermisiniz? • Her zaman coflkulu ve mutlu olmak ister misiniz? • Öfkenizi yenmekte zorluk mu çekiyorsunuz? • Hayat›n›z›n amac› nedir? Bunu baflarmak için ne yap›yorsunuz? • Ne istedi¤inizi biliyor musunuz? • Duygular›n›zla bafl etmesini biliyor musunuz? • Negatif iseniz, nas›l pozitif olabilirsiniz? • Baflar›n›n S›rr› Nedir? Dünyan›n en baflar›l› insanlar› neyi farkl› yaparlar? • Karar alman›n S›rlar› nelerdir? • Beden Dili ve etkili dinlemenin baflar›daki önemi • Mutlu olman›n s›rlar› nelerdir? • ‹nsanlarla daha iyi iletiflim kurman›n yollar›n› ö¤renmek ister misiniz? • Taner Özdefl’in 10 sihirli hayat felsefesi nedir? Ayr›ca, her kat›l›mc›ya Karakter Renk Testi yap›lacakt›r! E¤itmen: Taner Özdefl Tarih: 21 Nisan Perflembe Saat: 19.30-21.30 Kat›l›m Bedeli: Üye: 60 TL / Misafir: 70 TL
76 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
KURSLAR
Aromaterapi ve Organik Kozmetik Kursu Aromaterapi, esansiyel ya¤lar›n fiziksel, duygusal ve ruhsal sa¤l›k ve iyilik (wellness) ve güzellik için çeflitli metodlarla uygulanmas›d›r. Ayn› zamanda kokulu-aromatik bitkilerle yap›lan bir tedavi yöntemidir. Aromaterapi, günlük hayatta karfl›lafl›lan pek çok soruna çözümler sunar. Bunlar aras›nda güzellik, kozmetik bak›m, viral ve bakteriyel hastal›klar, so¤uk alg›nl›¤›, cilt rahats›zl›klar›, stres ve yorgunlukla ilgili flikayetler say›labilir. Hemen bir ilaca sar›lmak yerine, do¤adaki saf bitkilerin sundu¤u faydalar› de¤erlendirmek çok daha rahatlat›c› ve kolay olacakt›r.
- Pratikte kullan›labilecek baz› formüller - Esansiyel (Uçucu) ya¤lar›n birlikte kullan›m› Aromaterapi kursu s›ras›nda verilen bilgiler, getirilen materyaller ve pratikteki uygulamalar›na verilen örnekler ile desteklenecektir. Kurs 9 Nisan Cumartesi günü 10.30-13.30 saatleri aras›nda yap›lacakt›r. E¤itmenler: Fatma Apayd›n ’93 - Nimet Özata Kat›l›m Bedeli: Üye: 70 TL / Misafir: 80 TL
Bu kursta Aromaterapi ile ilgili temel bilgileri ö¤renebilir ve küçük uygulamalar› siz de evinizde yapabilir duruma gelebilirsiniz. ‹çerik: - Aromaterapinin k›sa tarihi ve bugünkü durumu - Esansiyel (Uçucu) ya¤lar›n elde edilifl yöntemleri - Aromaterapiyi uygulama yöntemleri - En çok kullan›lan esansiyel (uçucu) ya¤lar ve pratikteki kullan›mlar› - Esansiyel (Uçucu) ya¤lar›n kullan›m›nda dikkat edilecek hususlar - Sabit ya¤lar ve özellikleri
Sosyal Latin Dans Kursu Kursumuzda, Sosyal Latin danslar›: Salsa ve Bachata olmak üzere iki tür dans e¤itimi verilmektedir. Derslerde kursiyerlerin iste¤ine göre, baz› danslara daha çok a¤›rl›k verilmektedir. Salsa: Birçok Latin, Cuba ve Afro-Caribbean danslar›n›n kar›fl›m›d›r. Bazen tek bazen çift bazense gruplar halinde yap›lan Salsa, son y›llarda ülkemizde de en az Avrupa ve Amerika’da oldu¤u kadar önemli bir yer edinmifltir. Her yafltan insana hitap eden bu dans türü, sosyal Latin gecelerinin en gözde dans› haline gelmifltir. Bachata: Romantik ritmiyle Latin ateflini içimizde hissettiren bir dans türüdür. Salsa oranla daha slow bir ritme sahip olup yine sosyal Latin gecelerinin vazgeçilmezidir. Kursumuzun sonunda kursiyerlerimiz bachata gösterisi yapabilecek hale gelecektir. Kurs Çarflamba günleri 19.30-21.30 saatleri aras›nda yap›lmaktad›r. Not: Çift kat›l›m zorunlu de¤ildir. E¤itmen: Egemen Karab›y›k Kat›l›m Bedeli: Üye: 300 TL / Misafir: 350 TL Kurs 20 Nisan Çarflamba günü bafllayacakt›r. 2011 BO⁄AZ‹Ç‹ 77
BURCSPOR
BURCSPOR GRUP DERSLER‹ PROGRAMI PAZARTES‹
SALI
ÇARfiAMBA
PERfiEMBE
CUMA
Pilates 10:00-11:00 Body Sculpt* 11:00-12:00
Pilates 10:00-11:00 Mix Resist* 11:00-12:00
Pilates 10:00-11:00
Pilates 10:00-11:00 Mix Resist* 11:00-12:00
Pilates 10:00-11:00 Total Body* 11:00-12:00
Pilates Ball 17:30-18:30 H.A.T.* 19:00-19:30 Pilates Ball 19:35-20:30
Spinning* 19:15-20:00
Spinning+Body Sculpt*
11:00-12:00
CUMARTES‹
PAZAR
Pilates Ball 10:00-11:00 Spinning* 14:00-14:45
YOGA 11:00-12:00
Pilates Ball 17:30-18:30 Spinning* 19:15-20:00
H.A.T.* 19:00-19:30 Pilates Ball 19:35-20:30
(*) iflaretli dersler herhangi bir spor abonmanl›¤› olan üyelerimize ücretsizdir (Body Sculpt, Spinning, H.A.T., Mix Resist, Total Body).
Body Sculpt: Vücudunuzun kondisyon, ya¤ yak›m› ve hareket kabiliyetini s›k› bir disiplin içinde art›ran, kardivasküler bir derstir. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu
Spinning+Body Sculpt: Dersimize 30 dakikal›k aerobik spinning çal›flmas› ile ya¤ yakmaya bafll›yoruz. Sonras›nda da platform, dumbell ve kendi vücut a¤›rl›¤›m›zla yapt›¤›m›z hareketlerle s›k›lafl›yoruz. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu
Spinning: Yüksek kalori yakmay› sevenler için en ideal ders. Müzi¤in ritmiyle bazen tepelerde bazen yokufl afla¤› h›zlanarak durmadan, dinlenmeden gezece¤iz. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu
Mix Resist: Denge topu ve t-band ile kar›n, kalça ve bacak bölgelerinin a¤›rl›kl› olarak çal›flt›r›ld›¤› bir derstir. E¤itmen: Davut Y›lmaz
H.A.T.: Bosu üzerinde kar›n, üst bacak ve kalça bölgelerini çal›flt›ran egzersizler ile vücudumuzu s›k›laflt›ran, estetik bir görünüm kazand›ran k›sa ama yo¤un bir ders. E¤itmenler: Ayça Dönmez - Batuhan S. Barutçu
Total Body: Müzik eflli¤inde s›k›laflmak ve ya¤ yakmak istiyorsan›z bu program tam size göre. Vücuttaki tüm kaslar› çal›flt›ran program›n ilk yar›s›nda aerobic ile ›s›nma, ikinci yar›s›nda vücudun üst k›sm›, kalça, bacak ve kar›k kaslar› çal›fl›yor. S›k› kaslar ve düz bir kar›n için... E¤itmen: Ayça Dönmez
Kalori canavarı
Spinning yapmayan yapmayan kalmasın!
78 2011 BO⁄AZ‹Ç‹
Spinning dersi; spinning bisikleti ad› verilen, özel olarak tasarlanm›fl yar›fl bisikleti ergonomisinde, tamamen kullan›c›ya özel ayarlanabilen parçalar›yla yani selesini yüksekli¤i, ileri-geri konumu, gidon yüksekli¤i ayarlar›yla size özel bir ekipman haline gelen spinning bisiklet ile yap›l›r. Ayr›ca triathlon bisikletlerinin gidonlar›na benzeyen aerobar› sayesinde alternatifli tutufl flekilleri ve sürekli yap›lan pozisyon de¤ifliklikleri ile bel ve üst vücut kaslar›n›n özellikle de bacak kaslar›n›n çal›flt›¤› yüksek kalori harcatan kalp dolafl›m sisteminizi gelifltiren bir egzersizdir.
Spinning dersleri yaklafl›k 45 dakika sürer, bu süre içinde müzikle beraber, e¤itmenin yönlendirmeleri ile do¤a da antrenman yap›yormufl gibi, h›zlan›p yavafllayan temposuyla zaman zaman oturarak ve ayakta olmak üzere sizi zorlayarak do¤a da farkl› parkurlarda da¤lar› tepeleri afl›yormufl hissi ile pedal çevirerek, zaman›n nas›l geçti¤ini anlamazs›n›z. Spinning dersinin en büyük özelli¤i e¤itmenin yönlendirmelerini takip etseniz de söz konusu h›z›n›z oldu¤unda, kontrol sizdedir. Fitness seviyeniz ne olursa olsun. H›z›n›z› ayarlayarak spinning dersini tamamlayabilirsiniz.
Nisan 2011 pazartesi
4
salı
çarşamba
perşembe
cuma
cumartesi
pazar
1
2
3
Oryantal Dans Kursu
‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kur. Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu Drama Kursu
9
10 17
5
6
7
8
fiarap Kültürü Kursu Kaptanl›k Kursu Oryantal Dans Kursu
fian Kursu
Yarat›c› Yazarl›k Kur. Perküsyon Kursu Kaptanl›k Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu Latin Dans Kursu
Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program›
Oryantal Dans Kursu
‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kur. Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu Aromaterapi ve Organik Kozmetik Kur. Drama Kursu
11
12
13
14
15
16
fiarap Kültürü Kursu Kaptanl›k Kursu Oryantal Dans Kursu
fian Kursu
Yarat›c› Yazarl›k Kur. Perküsyon Kursu Kaptanl›k Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu Latin Dans Kursu
Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program›
Oryantal Dans Kursu
18
19
20
21
23
fiarap Kültürü Kursu Kaptanl›k Kursu Oryantal Dans Kursu
fian Kursu
Yarat›c› Yazarl›k Kur. Perküsyon Kursu Kaptanl›k Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu Latin Dans Kursu
Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program› Taner Özdefl ile Limit Sizsiniz E¤itimi
22 Oryantal Dans Kursu
‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kur. Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu Drama Kursu
25
26
27
28
29
30
fian Kursu
Yarat›c› Yazarl›k Kur. Perküsyon Kursu
fiarap Kültürü Kursu Kaptanl›k Kursu Oryantal Dans Kursu
Geleneksel BÜMED Özel ‹lkö¤retim Okullar› Tan›t›m Günleri
Escape Club ile Hillside Beach Club’day›z!
Mayıs 2011 2 9
fiarap Kültürü Kursu Kaptanl›k Kursu Oryantal Dans Kursu
fiarap Kültürü Kursu Kaptanl›k Kursu Oryantal Dans Kursu
3
4 fian Kursu
10 fian Kursu
11
Yarat›c› Yazarl›k Kur. Perküsyon Kursu Kaptanl›k Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu Latin Dans Kursu Yarat›c› Yazarl›k Kur. Perküsyon Kursu Kaptanl›k Kursu Foto¤rafç›l›k Kursu Latin Dans Kursu
24
5 12
Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program›
Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi Giriflim Gelifltirme ve Yönetim Program›
1
6
7 Oryantal Dans Kursu
13
Escape Club ile Hillside Beach Club’day›z...
‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kur. Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu Aromaterapi ve Organik Kozmetik Kur.
14 Oryantal Dans Kursu
‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kur. Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu
8
Drama Kursu
15 Drama Kursu