SAYI 146
ARALIK 2009 BÜMED BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ MEZUNLAR DERNE⁄‹ AYLIK YAYINI
‹‹BF 50 yafl›nda...
E¤itimin büyük destekçisi: Elginkan Vakf› Genç giriflimciler ödüllerini ald› Krizde ifle yarayan stratejiler Anadolu’ya afl›k bir insan: Hadi Özbal Bo¤aziçi’nin Sultanlar›
16 BO⁄AZ‹Ç‹ DERG‹S‹, BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ MEZUNLAR DERNE⁄‹ (BÜMED) TARAFINDAN YAYIMLANAN AYLIK, ÜCRETS‹Z B‹R YAYINDIR. ARALIK 2009 • SAYI 146 Yönetim Kurulu Ad›na Sahibi: fiükrü ERGÜN - BÜMED Yönetim Kurulu Baflkan› Yay›n Yönetmeni ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü: ‹dil TÜRKMENO⁄LU Yay›n Kurulu: • Selim AKÇAHARMAN (Ankara) • Tunçel GÜLSOY • ‹smail DURMUfi • ‹lker ASLAN • Gökmen KARADA⁄ • Saadet KUYUMCU • Feza SENGEL • Hasan DEM‹RC‹ (‹zmir)
KAND‹LL‹ RASATHANES‹ YEN‹ MÜDÜRÜ PROF. DR. MUSTAFA ERD‹K ‹LE SÖYLEfi‹ ‹stanbul depremi bir gün elbet olacak, biz say›n Erdik ile Kandilli Rasathanesi’nin hem e¤itim hem de servis hizmet alan›nda yapt›¤› katk›lar›, elde edilen iyilefltirmeleri ve daha yap›lmas› gerekenleri konufltuk.
Yay›n Koordinatörü: P›nar TÜREN PATTERSON
52
Yaz› Kurulu: • fiebnem AKÇIL• An›l ALTAfi • Nazl› ÇET‹NOK ARUN • Kevser AYDIN • Esra BAL • Yelda BALER • Esra BAfiER • Cüneyt BAYRAKTAR • Metin GÖKSEL • Ayla GÜRLEYEN • Evin ‹LYASO⁄LU • Baflak KARA • Ozan Ekin KURT • Hande ORTAÇ • Baflak SERÇE • Cem TANIR • Murat TAfiÇI • Demet UYAR • fiebnem ÜNER • Esim YERG‹N BOZDA⁄ • Sabanur YILMAZ • Elvan Z‹HN‹O⁄LU • Ayflegül ZÜLF‹KAR
B‹R NEH‹R, BÜTÜN DÜNYA Dergimizin eski Genel Yay›n Yönetmenlerinden Fatih Türkmeno¤lu ’90, RSE’nin bilim ve din adamlar›n› Mississippi’nin kirlili¤i konulu sempozyumda bir araya getirmesiyle yüzleflti¤i çamur akan nehrin, su bask›nlar›n›n, rafinerilerin evlerinden, hayatlar›ndan etti¤i insanlar›n yan›ndan soruyor: Nereye gidiyoruz?
Foto¤raf Editörü: Yelda BALER Katk›da Bulunanlar: • Didem ‹NCESA⁄IR • Orçun PEKÖZ Reklam Sorumlusu: Tu¤ba ALARSLAN tugbaalarslan@bumed.org.tr Dahili: 116 ‹pek DEM‹RTAfi ipekdemirtas@bumed.org.tr Dahili: 126 Yönetim Yeri: Bo¤aziçi Üniversitesi, Lojman Kap› Yan› 34342 Bebek - ‹stanbul Tel: (0212) 359 58 00 Faks: (0212) 257 35 68 www.bumed.org.tr / bogazicidergisi@bumed.org.tr Kapak Foto¤raf›: Teoman GÜRZ‹H‹N
24 Yap›m: TETRA ‹LET‹fi‹M Hizmetleri Ltd. fiti. Yönetim: Önder KIZILKAYA - Soner KIZILKAYA Yay›n Koordinatörü: fiebnem AKÇIL Grafik Uygulama: Nur AYMAN ÇAKMAK Yaz› ‹flleri: Vecdi ERBAY - Aylin ÇALAP Foto¤raf: Teoman GÜRZ‹H‹N Halaskargazi Cad. Sait Kuran ‹fl Merkezi No: 301 Kat: 5 fiiflli - ‹STANBUL Tel: +90 212 219 96 76 - 77 +90 212 266 80 57 Faks: +90 212 231 33 37 e-mail: tetra@tetrailetisim.com www.tetrailetisim.com Bask›: A4 Ofset Matbaac›l›k San. ve Tic. Ltd. fiti. Otosanayi Sitesi, Yeflilce Mah. Donanma Sok. No: 16 Ka¤›thane-‹STANBUL Tel: 0212 281 64 48 Faks: 0212 269 53 27 e-mail: info@a4ofset.com Bas›m yeri ve tarihi: ‹stanbul - Aral›k 2009 Ayl›k süreli yay›n.
EKONOM‹K KR‹ZDE ‹fiE YARAYAN STRATEJ‹LER BÜ’lü yöneticilerle ikinci y›l›na giren global ekonomik krizle mücadele etmek için kendilerinin gelifltirdikleri uygulamalar›, devletin ald›¤› önlemleri ve bunlar›n sonuçlar›n› konufltuk.
36
editoryal ‹dil Türkmeno¤lu ’95
Merhabalar! FAHR‹ ARKEOLOG PROF. DR. HAD‹ ÖZBAL Hadi Hoca’dan arkeometrinin ülkemizdeki geliflimini dinledik, anlatt›klar›yla bizi höyüklere, maden ocaklar›na, kaz›lara götürünce Anadolu’nun bilmedi¤imiz zenginliklerine vard›k.
Hayallerinin peflinden giden, gezen, yazan, yaratan, gelifltiren, de¤er katan, “olmayan› olduran” Bo¤aziçililerle tan›flaca¤›n›z bir say› daha haz›rlad›k. Malzememiz; hocalar›, ö¤rencileri ve mezunlar›yla Bo¤aziçi Üniversitesi olunca, konu s›k›nt›s› çekmiyoruz... Bu de¤eri korumak ve artt›rman›n ne kadar önemli oldu¤unu, bir kez daha görüyoruz. Bu ay, ayr›ca BÜMED, BÜVAK ve Elginkan Vakf› ana sponsorlu¤undaki “Yeni Düfller, Yenilikçi Düflünceler” proje yar›flmas›n›n ikincisi sonuçland›. Birbirinden güzel fikirleriyle 10 finalist genci ve birincileri bu say›m›zda okuyacaks›n›z. *** “Yenilikçilik”, “geliflme” ve “ilerleme” derken, malesef bu kelimelere oldukça uzak kalm›fl bir parçam›zdan da söz etmek istiyorum burada: Kilyos Sar›tepe Kampüsü’müzden... BURC Beach’i biliyorsunuz; çok keyifli, modern ve temiz bir tesis. Plaja giti¤iniz güzel bir günde, 100 metre ilerideki kampüse de u¤rasan›z... Ö¤renci Faliyetleri Binas›’n›, Kantin’i bir görseniz... Bize yak›flm›yor. Üniversitemize yeni gelmifl çocuklar› böyle karfl›l›yor, böyle oryante ediyor olmamal›y›z. Güçlü yönlere odaklanmay›, iyimserli¤i ve olumlu bak›fl aç›s›n› sürekli anlatan ve yazan biri olarak, elbette yapaca¤›m son fleyler “yapmak yerine y›kmak” veya “flikayet etmek”tir. Amac›m, sizlerin, mezunlar›n gücünü hat›rlatmak. Hepimizin yapabilece¤i birfleyler mutlaka var...
12 YEN‹ DÜfiLER YEN‹L‹KÇ‹ DÜfiÜNCELER Ödül töreninde 121 baflvurudan finale kalan Teknolojik Yenilikçi ‹fl Fikirleri ve Sosyal Giriflimcilik Yenilikçi ‹fl Fikirleri ödüllendirildi, birinciler seçildi. Ama asl›nda baflta yar›flmaya kat›lan, destek verenler olmak üzere herkes kazand›…
Ö¤renciler ve BUManzara gönüllüleri, Sar›tepe Kampüsü’nün ‹dari ve Akademik Koordinatörleri’nin son zamanlarda çok önemli katk›lar yapt›klar›ndan, Rektörümüzün s›k s›k kampüsü ziyaret etmesinden büyük coflku ve minnetle söz ediyorlar. BÜMED’den BUManzara gönüllüleri partiler, seminerler ve geziler düzenleyerek, sosyal alanlardaki duvarlar› renklendirip koltuklar› kaplatarak v.b. birçok flekilde yeni Bo¤aziçili ö¤rencilerin hayatlar›na dokunuyorlar. Ama daha fazlas› laz›m... Daha iyi bir ayd›nlatma, ça¤dafl tuvaletler; gençleri ve gençli¤i yans›tan mobilyalarla bir etkinlik salonu, çiçekböcek. Biraz Bo¤aziçi dokunuflu, biraz fikir, yarat›c›l›k, biraz renk, biraz müzik, ve de ruh. BuManzara’n›n daha çok deste¤e, gönüllüye ihtiyac› var. Bo¤aziçi Üniversitesi’nin de¤erini artt›rmak hepimizin sorumlulu¤unda. Lütfen gidin, siz de görün.
YÖNET‹M KURULU’NDAN
Geride kalmaya raz› olabilir miyiz? 2010’da BÜMED 25. y›l›n› kutluyor, dile kolay, çeyrek as›rdan beri üniversitemizin ba¤r›nda var olan bu yuva tüm mezunlar›m›z› bir araya getirmek ve onlar›n enerjisini harekete geçirerek yaflamlar›nda kendilerine ›fl›k olan Bo¤aziçi Üniversitesi’ne destek olabilmeye çal›fl›yor. TUNÇEL GÜLSOY ’75 BÜMED Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›s›
Ben bu tip konular üzerine kafa yormay› seven bir Bo¤aziçiliyim, ço¤u zaman yeni ve taze düflünce üretmek için, içinde oldu¤um günlük ortam ve yaflamdan uzaklaflmay› seviyorum. Geçti¤imiz Ekim ay›nda yapt›¤›m bir Amerika seyahatinde Pittsburgh ve Chicago kentlerini görme flans›m oldu. Gezi s›ras›nda gördü¤üm fleylerden ald›¤›m ilhamla kendi üniversiteme ve mezunlar derne¤ime yeniden bakt›m. Pittsburgh’da bizi hava alan›ndan flehre götüren taksi floförü yan›ndan geçti¤imiz Pittsburgh Üniversitesi T›p Fakültesi’nin organ nakli konusunda Ohio T›p Fakültesi’ni geçip dünyan›n en iyisi unvan›n› kazand›¤›n› söyledi. Gece yar›s› üniversitenin yanan ›fl›klar›na merakla bakt›m, floför merak›m› giderdi, “bay›m burada her gece ›fl›klar sabaha kadar yanar, yar›flta önde olabilmek için durmadan yeni fleyler üretmeleri gerekiyor” dedi. fioföre bakt›m ve söyledikleri çok hofluma gitti, üniversitenin kalitesi buran›n floförlerinin ilgi alanlar›na bile yans›m›flt›. Yola devam ederken bu üniversitenin az ilerisinde yer alan Carnegie Mellon Üniversitesi’nin yan›ndan geçiyorduk, ben de floföre
4 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
dönüp “buras› da gazetelerde okudu¤uma göre dünyan›n en iyi 100 üniversitesi aras›nda 27. s›radaym›fl” dedim, flafl›rma s›ras› ona gelmiflti, ama bu onun bilmedi¤i bir fley de¤ildi, ancak benim bilmemden çok memnun oldu. Pittsburgh tam bir üniversite flehri, flehirde toplam 10 tane üniversite var. Buras› 20 y›l öncesine kadar Amerika’n›n demir çelik üretim merkezlerinden birisiymifl ve inan›lmaz bir de¤iflimle günümüzün üniversite flehri haline gelmifl. Eylül ay›nda yap›lan G20 toplant›s›n›n burada yap›lmas›n›n sebebi de bu olmufl, flehrin geçirdi¤i büyük de¤iflimin di¤er insanlara ve flehirlere ilham vermesi isteniyormufl. Merak edip araflt›rd›m, boyut olarak bizim üniversitemize benzeyen Carnegie Mellon’da flu s›rada 10,000 ö¤renci varm›fl, üniversite 1900 y›l›nda kuruldu¤u için “genç” say›l›yor ve bugüne kadar 70,000 mezun vermifl. Ö¤retim ve idari kadrosu ise 4000 kifli imifl. Her 10 ö¤renciye bir ö¤retim görevlisinin düfltü¤ü üniversitenin en önemli özelli¤i farkl› disiplinle ve bölümler aras› iflbirli¤i ile oluflturulan programlarm›fl. Bu özellik onu üniversite ve sanayi iflbirli¤i alan›nda en çok proje alan üniversite haline getirmifl. Bo¤aziçi Üniversitesi 1971 y›l›nda Robert College’in devam› olarak kuruldu, aradan geçen y›llar içerisinde büyüdü ve geliflti ve bana göre halen Türkiye’nin en önemli devlet üniversitelerinden birisi oldu. Ama bir yandan da devlet üniversitesi olman›n s›k›nt›lar›n› yafl›yor.
Bu arada Türkiye de de¤iflti, üniversite e¤itimi elit bir kesime hizmet verme yerine daha yayg›n kesimlere hizmet etmeye bafllad›. Yeni yerleflkeler aç›ld›, yeni bölümler aç›ld›. fiuna inan›yorum ki art›k kendi üniversitemize yeni bir bak›fl aç›s› ile bakma zaman›m›z geldi.
oldu¤u üniversite flehrine getirdi¤i için Carnegie’yi örnek verdim. Dünyada “bench marking” yapabilece¤imiz birçok bizim boyutlar›m›za üniversite var.
fiunu kendimize sormal›y›z? Biz Bo¤aziçi Üniversitesi olarak gitti¤imiz yolda nas›l bir üniversite olarak yola ç›kt›k, nereye geldik, bugün nas›l bir üniversiteyiz, asl›nda nereye gelmek istiyorduk ve önümüzdeki 30 y›lda nas›l geliflmeliyiz, nereye gitmeliyiz?
Önümüzdeki Mart ay›nda yeni yönetim kurulumuzu seçece¤iz. Dernek bugüne kadar kendi vizyonunu “Bo¤aziçi Üniversitesi’ne destek olmak” olarak tan›mlad›.
Peki, bu konuda acaba biz BÜMED olarak ne yapabiliriz diye düflünmeden edemiyorum.
Carnegie Mellon fiziki boyut olarak bize benzeyen bir üniversite ama felsefe olarak bizden çok farkl›, lisans e¤itimi kadar lisansüstü ve doktora e¤itimleri üzerinde uzmanlaflm›fl bir ö¤retim kurumu.
Ama acaba bu yeterli mi? Dernek üniversiteye destek olmak yerine yön verebilir mi, hatta yönetebilir mi? Örne¤in Bo¤aziçi Üniversitesi’nin çok uzun zamandan beri tart›fl›lan özel statülü devlet üniversitesine geçifline önderlik edebilir mi?
Acaba bu üniversite ile bir “bench marking” yapamaz m›y›z? Onlardan ö¤renece¤imiz bir fley yok mu? Konu sadece bu üniversite de de¤il, tesadüfler beni bu üniversiteye ve onun
Biliyorum ki mezunlar›m›z ve hocalar›m›z aras›nda birçok kifli böyle bir düflünceye çok so¤uk bak›yorlar ve bunun imkans›z oldu¤unu düflünüyorlar. Ancak geçti¤imiz günlerden birinde
eski rektörümüz Prof. Dr. Üstün Ergüder ile bir röportaj yaparken ö¤rendim. fiu s›rada Türkiye’deki üniversite say›s› 140 taneyi geçmifl ve her gün yeni üniversiteler kuruluyor. Özellikle vak›f üniversitelerinin say›s› ve kalitesi art›yor, ayr›ca devlet üniversiteleri aras›ndaki kalite yar›fl› ve rekabet de art›yor. Bu y›l en iyi ö¤renciler aras›ndan bizi seçenlerin say›s›nda belirgin bir düflüfl oldu. 1971’de kurulan bir üniversitenin 25 y›ll›k mezunlar derne¤inin 2010 y›l›nda yepyeni bir misyon ve vizyon gelifltirmesinin zaman› acaba gelmedi mi? Ben en az›ndan yeni yönetim kurulunun bu soruyu gündeme getirmesini, bu konuda tart›flma açmas›n› ve ortaya daha güncel bir vizyon koymas›n› diliyorum. Zaman her fleyi de¤ifltiriyor ve de¤iflime direnenler geliflim yar›fl›nda arkada kal›yorlar. Hepinize iyi y›llar diliyorum ve soruyorum: Yar›flta geride kalmaya raz› olabilir miyiz?
2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 5
...................... camiadan haberler ................... BÜMED’DEN
Bu bölümde camiamızdan haberlere yer veriyoruz. Evlendiniz, çocuğunuz oldu, yeni bir iş kurdunuz veya Boğaziçi Dergisi okuyucuları ile paylaşmak istediğiniz başka bir haber var… Haberinizi, 100 kelimeyi aşmayacak şekilde bogazicidergisi@bumed.org.tr adresine gönderebilirsiniz.
................................................................................
‹dil Türkmeno¤lu ’95 ile “‹yimserlik ve Baflar›” BUmanzara’n›n her ay düzenledi¤i Kilyos Kampüs etkinliklerinde bu ay ‹dil Türkmeno¤lu ö¤rencilerle bulufltu. Geçen sene ö¤rencilerle proficiency öncesi, engelleri aflmak konusunda buluflan Türkmeno¤lu bu seminerinde, baflar›n›n üç kriterinden; motivasyon, yetenek ve pozitif bak›fl aç›s›ndan söz etti. Ayr›ca, ö¤rencilerle, hedefleri belirlemek, ö¤renilmifl çaresizliklerini aflmak, engelleri yeniden tan›mlamak konusunda küçük örnekler paylaflt›, sorular› yan›tlad›.
........................................ E&MBA Güz Buluflmas›
Her geçen gün daha yo¤un bir ilgi ile karfl›laflan ve emin ad›mlarla büyüyen BU-E&MBA (Bo¤aziçi Üniversitesi - MBA ve Executive MBA mezunlar›) Platformu’nun, art›k gelenekselleflen ‘Güz Buluflmas›’ 13 Kas›m Cuma akflam› BÜMED Tesisleri’nde gerçeklefltirildi. Kurucu Baflkan›m›z Deniz M›s›r (EMBA ’04) ve Baflkan Yard›mc›m›z Sinan K›l›ço¤lu’nun (EMBA ’04) yurtd›fl›nda bulunmalar› sebebiyle kat›lamad›klar› gecede, Sibel Elekda¤ (EMBA ’03) Baflkanl›¤›ndaki PGKProfesyonel Geliflim Komitesi’nin ve Murat Eser (EMBA ’06) Baflkanl›¤›ndaki Networking Komitesi’nin yo¤un çaba ve katk›lar› do¤rultusunda, MBA ve Executive MBA mezun ve ö¤rencilerinden yaklafl›k 120 kiflinin ve 15 kadar ifl dünyas›ndan yöneticinin kat›l›m› ile yarat›lan s›cak ve samimi ortam, yak›n gelecekte gerçeklefltirilmesi düflünülen projelere deste¤in yo¤un olaca¤› inanc›n› pekifltirdi. Murat Eser’in k›sa ama içten aç›l›fl konuflmas›n› takiben, bünyede yeni görev alan ve bundan sonra Platform’un koordinasyonunda daha aktif rol alacak olan yeni Genel Sekreter Tunç Geçgil (MBA ’93) ayr›ca bir konuflma yapt›. BU-MBA ve Executive MBA mezunlar›n›n ‘do¤al üye’ olduklar› BU-E&MBA Platformu ile ilgili olarak her konudaki fikir, proje ve görüflleriniz için: (0532) 687 4060 - info@buemba.org
‘‹mkans›z Periler’in ‹ngilizcesiyle flimdi de Artvinli k›zlar okullu olacak... Türkiye’nin en yoksul flehirlerinden Mufl’ta 80 k›z› okullu yapan ‹mkans›z Periler kitab›, flimdi de ‹ngilizcesinden elde edilecek gelirle Artvinli k›zlar› okutacak. “Impossible Fairies” ad›yla yay›nlanan kitaptan 2 tane sat›n al›nd›¤›nda 1 k›z›n 1 ayl›k e¤itim masraf›n› karfl›lamak mümkün. “Impossible Fairies” tüm Real, Metro ve D&R ma¤azalar›nda 20 TL’den sat›fla sunuluyor. Projenin gerçekleflmesinde büyük eme¤i olan Nurdan Tümbek ’88 ve ekibini tebrik ediyoruz.
........................... Friday The 13th Party ‹zmir’de yaflayan Bo¤aziçililer 13 Kas›m, Cuma akflam› BÜMED ‹zmir fiubesi’nin düzenledi¤i “Friday The 13th Party” de bir araya geldiler. 13. Cuma’ya özgü detaylarla süslenmifl olan dernek lokalinde buluflan üye ve misafirler maske ve pelerinleriyle geceye renk katt›lar. Mehmet Tantürk’ün DJ’lik yapt›¤› akflamda gecenin konseptine uygun flark›lar ve çok özel soundlar eflli¤inde coflkulu saatler yafland›. Aral›k ay›nda düzenlenecek Geleneksel Y›lbafl› Partisi’nde tekrar birlikte olman›n sözünü veren Bo¤aziçililer partiden çok hoflnut ayr›ld›lar.
........................................ Mutluluklar BÜ Kürek tak›m›n›n “‹lhan Baba”s› ‹lhan Akidil ’93, Nilay Duru ile Kas›m ay›nda evlendi. Yeni çifte ömür boyu mutluluklar diliyoruz.
Mentor Mentee Kokteyli
19 Kas›m akflam› BURC Cafe’de düzenlenen kokteyl eski ve yeni mentorlar ile menteeleri bir araya getirdi. Kokteylde birçok mentor ve onlar›n menteeleri ilk kez bir araya gelip derin bir sohbete dald›lar, eski mentorlar yenilere deneyimlerini anlatma flans› buldular. Mentorluk projesinde bugüne kadar yer alan mentorlar›n say›s› 350’yi aflarken, bu dönem 100 mentor ve 100 mentee aktif olarak projeye kat›l›yorlar. Kokteyle kat›lan 75 mentee ve mentor beraber çok keyifli bir akflam geçirdi ve projenin uzun y›llar devam etmesini dilediler. 23 Kas›m Cuma günü ise Afliyan Salonu’nda Filiz Karakufl taraf›ndan yeni mentorlara mentorluk e¤itimi verildi ve oryantasyon yap›ld›.
6 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
........................... Kay›plar›m›z Muazzez Yaz›c›’y› kaybettik 1982-2005 y›llar› aras›nda YADYOK’ta hocal›k yapan Muazzez Yaz›c›’y› kaybettik. Yaz›c› 1984-1994 y›llar› aras›nda YADYOK müdürlü¤ü görevini de yapm›flt›. Tüm camiam›za bafl sa¤l›¤› diliyoruz. Tar›k Koray ‘87 90’l› y›llarda açt›¤› She Bar ile ‹stanbul gece hayat›na yön veren, bir dönem BÜMED restoran›n da iflletmecili¤ini yürüten BÜ ‹flletme mezunu Tar›k Koray yaflama veda etti. Sevenlerine ve camiam›za bafl sa¤l›¤› diliyoruz.
Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N
ÜN‹VERS‹TEDEN
Sineman›n Alt›n Ça¤› genç kuflakla bulufltu Bo¤aziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi taraf›ndan 2005 y›l›ndan beri sürdürülen Türk Sinemas› Görsel Haf›za Projesi Çarflamba akflam› Merkez’de yap›lan bir kokteyl ile kutland›.
G
örsel Haf›za Projesi’ne kat›larak sinema serüvenlerini paylaflmay› kabul eden sinemac›lar Görsel Haf›za Projesi’ni yürüten ö¤rencilerin davetini k›rmayarak bir araya geldiler, hem an›lar›ndan söz ettiler hem de hasret giderdiler. Vedat Türkali’den Filiz Ak›n’a, Tuncel Kurtiz’den Jeyan Mahfi, Ayral Tözüm’e, Ülkü Erakal›n’dan Aram Gülyüz’e, Duygu Sa¤›ro¤lu’ndan Eflref Koçak’a, ‹zzet Günay’dan Nilüfer Aydan’a, Rekin Teksoy’dan Y›lmaz Atadeniz’e sineman›n çok önemli isimlerinin kat›ld›¤› gecede Görsel Haf›za Projesi’nin yürütücü ö¤rencileri ve sinema yazarlar› da haz›r bulundu. Gecede ortak görüfl haf›zas› olmayan Türkiye sinemas› için bu tarz çal›flmalar›n önemiydi. Kokteylin ard›ndan Mithat Alam Film Merkezi Sinema Salonu’nda Görsel Haf›za Projelerinden derlenen görüntüler izlendi, projeyi gerçeklefltiren ö¤renciler ve sinemac›lar süreçle ilgili an›lar›n› anlatt›. Ülkü Erakal›n
‘kendini ilk kez bu projede bu kadar s›rs›z anlatt›¤›n›’ söylerken Jeyan Mahfi Ayral Tözüm “eski topraklar› bir araya getiren gençleri tebrik etmek gerekir” dedi. Filiz Ak›n ise ‘bu projenin Yeflilçam’› özleyenler için de bir buluflma vesilesi oldu¤unu’ belirtti. Gece, kat›lan sanatç›lar›n projeyi yürüten genç ö¤rencilerle hat›ra foto¤raf› çektirmeleriyle son buldu. 2005 y›l›nda Bo¤aziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi bünyesinde çal›flmalara bafllayan Türk Sinemas› Görsel Haf›za Projesi bugüne kadar 21 sinemac›yla kendi sinema serüvenlerini anlatan sözlü tarih çal›flmalar› gerçeklefltirdi. Bu çal›flmalar kapsam›nda 21 belgesel yay›nland›. Ayr›ca her sinemac›n›n ortalama 30’ar saat süren görüflmeleri de araflt›rmac›lar›n kullan›m› için Mithat Alam Film Merkezi arflivinde yerini ald›. Ayr›nt›l› bilgi için: Proje Yöneticisi Elif Ergezen ile irtibata geçilebilir. E-posta: elif.ergezen@boun.edu.tr
Ö¤retmenler Günü’nde anlaml› ödül
H
er 24 Kas›m “Ö¤retmenler Günü” oldu¤u gibi bu y›l da BÜ E¤itim Fakültesi taraf›ndan BÜMED sponsorlu¤unda verilen Hikmet Sebüktekin Ödül Töreni Albert Long
Prof. Dr. Yeflim Arat
8 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
Hall’de gerçekleflti. Törende Rektör yard›mc›s› Prof. Dr. Yeflim Arat ve E¤itim Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Ali Baykal’›n konuflmalar›ndan sonra E¤itim Fakültesi ö¤retim üyelerinden Prof. Dr. Güzver Y›ld›ran “Kurulufllar, oluflumlar, veriler: Bo¤aziçi Üniversitesi E¤itim Fakültesi’nin profiliyle hikayesi 19731982, 1982-2002” bafll›kl› sunumunu gerçeklefltirdi. Y›ld›ran’›n, 7 y›ll›k özverili bir çal›flman›n ürünü olarak E¤itim Fakültesi ö¤renci ve mezunlar› ile tarih ve profil çal›flmas› ortaya koyan sunumu ilgi ile dinlendi. Törende BÜMED Yönetim Kurulu Baflkan› fiükrü Ergün yapt›¤› konuflmas›nda Prof. Dr. Sebüktekin’in e¤itim alan›nda ülkemize verdi¤i hizmetlerin önemini vurgulad›. Ödül kazanan E¤itim Fakültesi son s›n›f ö¤rencileri Derya Sancakl› ve
Soldan sa¤a: Derya Sancakl›, Prof. Dr. Hikmet Sebütekin, Fatih Aygün.
Fatih Aygün’e ödülleri BÜ E¤itim Fakültesi ilk dekan› Prof. Dr. Hikmet Sebüktekin taraf›ndan verildi.
BO⁄AZ‹Ç‹ DERG‹S‹’NDEN
OCAK 2009 • BÜVAK Müdürü Günseli Tarhan’la göreve bafllamas›n›n birinci y›l dönümünde, 30 y›ld›r Üniversitemize hizmet veren ve bugüne kadar 51 milyon dolar gibi önemli bir destek veren Vakf›m›z›n yeni hedef ve kampanyalar›n› konufltuk. fiUBAT 2009 • Prof. Binnaz Toprak’›n çok tart›fl›lan “Türkiye’de Farkl› Olmak, Din ve Muhafazakarl›k Ekseninde Ötekilefltirilenler” bafll›kl› araflt›rmas›n›n sonunda ortaya ç›kan düflündürücü tablo ›fl›¤›nda Anadolu’nun ötekilerini konufltuk. MART 2009 • Tüm dünyay› kas›p kavuran küresel ekonomik krizi ve Türkiye’ye etkilerini, acilen al›nmas› gereken önlemleri Ahmet Çimeno¤lu ve Murat Üçer ile konufltuk. Konufltu¤umuz önlemlerin baz›lar›n›n ilerleyen günlerde hayata geçirildi¤ini gördük.
HAZ‹RAN 2009 • Ça¤dafl Yaflam› Destekleme Derne¤i Genel Baflkan› Prof. Dr. Türkan Saylan, vefat›ndan k›sa bir süre önce Bo¤aziçi Üniversitesi taraf›ndan fahri doktora unvan›na lay›k görülmüfltü. BÜ tarihinde ilk kez hem E¤itim hem de Mühendislik Fakültesi’nin doktora vermeyi kararlaflt›rd›¤› Saylan’a ödül töreni haberimizle veda ettik. TEMMUZ-A⁄USTOS 2009 • Dünyan›n en önemli anayasa hukukçular›ndan Prof. Dr. Andrew Arato ile Anayasa de¤iflikliklerinin gündemde oldu¤u ülkemizde hepimizi yak›ndan ilgilendiren anayasa de¤ifliklikleri ile politika aras›ndaki ba¤lant›lar› konufltuk, Arato’nun Türkiye ile ilgili ilginç tespitlerini dinledik. EYLÜL 2009 • Bo¤aziçi mezunu olan Kübal› Blanca Nieves Garcia Cruz ile yapt›¤›m›z söyleflide hem Bo¤aziçi’nde geçirdi¤i günleri hem de Türklere yönelik haz›rlad›¤› özel Küba turlar›n› konufltuk.
N‹SAN 2009 • Binlerce velinin kabusu olan anaokulu ve ilkokul seçimi konusunda sorular›m›z› BÜ E¤itim Fakültesi ö¤retim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Mine Göl Güven yan›tlad› ve ortaya tüm velilerin okumas› gereken çok önemli bir kaynak ç›kt›.
EK‹M 2009 • Bo¤aziçi’nin Haf›zas› bölümümüzde 1970 y›l› BÜ Ö¤renci Komisyonu üyelerinden Mehmet Yalt›r, Ekrem Ekinci, Burhan Karaçam ve ‹smail Yalç›nkaya’dan, Robert Kolej’den Bo¤aziçi Üniversitesi’ne geçifl sürecinde ö¤rencilerin üniversitelerinin kaderinde oynad›¤› rolü dinledik.
MAYIS 2009 • “Avrupal› kimli¤i” üniversitemizde uluslararas› bir seminerde tart›fl›ld›, biz de konuyu Prof. Hakan Y›lmaz ve Prof. fievket Pamuk ile dergimiz için ele ald›k ve Avrupa’n›n yaflad›¤› kimlik bunal›m›nda çok önemli noktalara de¤indik.
KASIM 2009 • Son y›llarda ad›n› s›kça duydu¤umuz sosyal giriflimciler üzerine bir dosya haz›rlad›k. Sosyal sorumluluk ile sosyal giriflimcilik kavramlar›na aç›kl›k getirdik ve Bo¤aziçi Üniversitesi ö¤rencileri ile bafllat›lan Sosyal Giriflimci Genç Akademisyenler projesini tan›tt›k. 2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 11
BÜMED’DEN
Yaz›: Baflak KARA BAL‹BEYO⁄LU ’08 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N
Ö¤renciler yeni düfllerini yarat›c› projelere dönüfltürdü Bu y›l ikincisi yap›lan “Yeni Düfller Yenilikçi Düflünceler” yar›flmas›n›n ödül töreni 16 Kas›m Pazartesi akflam› Albert Long Hall’de gerçeklefltirildi. Geçti¤imiz May›s ay›nda baflvuru yapan toplam 121 projeden finale kalan Teknolojik Yenilikçi ‹fl Fikirleri ve Sosyal Giriflimcilik Yenilikçi ‹fl Fikirleri dallar›ndan befler aday o gün kat›l›mc›lara projelerini bir kez daha anlatt›lar.
Ö
dül Töreni akflam› gençlerin fikirlerini hayata geçirmelerini teflvik eden bu önemli yar›flmay› büyük bir gururla destekleyen BÜMED, ana sponsor Elginkan Vakf› ve yar›flma ve içerik sponsoru Lab X çal›flanlar› ile heyecanl› adaylar ve onlara destek vermek için gelen aileler, arkadafllar ve hatta küçük kardefller salonu doldurmufltu. Bo¤aziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Özçald›ran aç›l›fl konuflmas›nda hem ö¤rencileri hem de yar›flmaya eme¤i geçenleri flu sözlerle tebrik etti: “Bilgi çok önemli ama bilgi salt kafada kal›rsa günümüzde pek bir de¤eri yok. Ama giriflimcilikle birleflirse, fikirden bafllay›p ürüne dönüflürse önemli.
i kazanan l›nda birincili¤ n verdi. da ri rle ki Fi ‹fl ra olojik Yenilikçi Kadri Özçald› projesiyle Tekn ü Rektörümüz Prof. Dr. ün Ak›ll› Modem ül ’›n öd Orçun Y›lmaz
Prof. Dr. Kadri Özçald›ran
projesi, yokulum.com n Çakar’›n ko si ›. Er nd fl› za da ka i ka men ve ar da birincili¤ Ali Caner Türk lik Yenilikçi ‹fl Fikirleri dal›n en ald›. ci m l’d fli ge iri G Sosyal ü Feza Sen ün ül öd en m Ali Caner Türk
12 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
Bilgiyi ö¤rencilere vermenin yan›nda onlar› giriflimcili¤e de özendirmeliyiz. Liderlik ve giriflimcili¤in tam tan›m› var m› bilmiyorum ama ben e¤itimciyim ve Amerika’da bu konuda e¤itim veren çok düzgün kurumlar var. Biz de üniversitelerde bu alana yönelmeliyiz. Giriflimcili¤in önemi halen anlafl›lamad›, bu anlay›fl› k›rmak için e¤itimcilere büyük rol düflüyor. Yar›flmay› düzenleyen kurumlar›, yar›flmaya tüm kat›lanlar› zihinsel tembellikten ç›k›p proje gelifltirdikleri için kutluyor kazananlar› da biraz daha fazla kutluyorum.”
BÜMED Genel Sekreteri Feza Sengel de duygu ve düflüncelerini flöyle ifade etti: “Bir baflka yd2yd yar›flmas›n› daha sonuçland›rmaktan gurur duyuyoruz, kat›l›mc›lar›n hepsini gönülden kutluyorum. BÜMED olarak yarat›c›l›k ve giriflimcili¤e çok önem veriyoruz çünkü mezunlar ancak böyle baflar›l› olabilir. Giriflimcilik ülke ekonomisinde de büyük öneme sahip, her gün Bo¤aziçililerin baflar› öykülerini gururla okuyoruz. Bu gerçek Bo¤aziçi ruhunu çok iyi yans›t›yor. Giriflimcili¤i baflar›ya dönüfltürmek için usta-ç›rak iliflkisi flart, ö¤rencilerimize de güvenmek laz›m. Tüm arkadafllar›m›z› tek tek kutluyoruz, inflallah düflleri gerçek olur, yollar› aç›k olur.” Bu y›l yar›flmay› 2. kez destekleyen ana sponsor Elginkan Vakf›’n›n Genel Müdürü Osman Çetin Evranuz ise öncelikle Elginkan Vakf›’n›n e¤itime verdi¤i destek üzerinde durdu. Evranuz konuflmas›n›n sonunda “Güzel projeleri dinleyelim. Bu projeleri hem kutlar hem teflekkür ederiz. ‹fl aramak yerine yeni ifl kuran mezunlar›n projelerini görece¤iz, ö¤rencilerimizi böyle düflünmeye teflvik edersek ne mutlu bize.” dedi. Ö¤renciler sunumlar›na bafllamadan önce söz alan di¤er bir isim kendisi de bir giriflimci olan enuygun.com kurucu orta¤› Ça¤lar Erol ’97 idi. Erol jürinin bir parças› olmaktan onur duydu¤unu ifade etti ve ö¤rencilere flöyle seslendi: “Bu y›l geçen y›la göre daha gelifltirilmifl projeler geldi. Projeler ‘3 y›l sonra hangi noktaya gelece¤im?’, ‘Kaç kifli çal›flt›r›yor olaca¤›m?’ gibi sorular düflünülerek planlanm›fl. Bak›n etrafta hedefi dünyaya aç›lmak olan çok internet giriflimcisi var, giderek de art›yor. Bu iyi bir fley ama ayn› flekilde dünyada daha
Teknolojik Yenilikçi ‹fl Fikirleri Proje Sunumlar› • BÜ Mühendislik ve Teknoloji Yönetimi Program› ö¤rencisi Evren Ateflalp yar›flmaya “Asistans Hizmetleri için Tavsiye Sistemi” olarak nitelendirdi¤i RecSAS (Recommendation System for Assistance Services) projesiyle kat›ld›. Ateflalp, projesinin bir sosyal a¤ sistemi üzerinde çal›flan ilk tavsiye tabanl› asistans tavsiyesi oldu¤unu ve Facebook gibi sosyal a¤lar›n altyap›s›n› kulland›¤›n› belirtip projeyi gelifltirip yayacaklar›na dair inanc›n› vurgulad›.
Feza Sengel
• Mahmut Meral, otobüs firmalar› için talep havuzu oluflturduklar› projesi “Yolculuk Nereye” ile hedeflerinin hem firmalardan düflük fiyatl› bilet alarak yolculara hem de doluluk oranlar›n› art›rarak firmalara katk› yapmak oldu¤unu anlatt›. Türkiye’de y›lda 40 milyon bofl koltu¤un yolculuk etti¤i gibi çarp›c› rakamlar ve istatistiklerle dikkat çekici bir sunum yapan Meral, baflar›l› olduklar› takdirde ayn› sistemi havayolu ve trene de uyarlayacaklar›n› belirtti. • Bilgisayar Mühendisli¤i 4. s›n›f ö¤rencisi Orçun Y›lmaz sunumunda “Ak›ll› Modem” projesini anlatt›. Y›lmaz, baflar›l› sunumu ve akademik bilgisini hayattan bir problemi çözmek için kullanma fikriyle büyük alk›fl ald›.
Ak›ll› Modem Osman Çetin Evranuz
Ça¤lar Erol da çok giriflimci oldu¤unu düflünürsek, asl›nda tüm dünya ile rekabet etmemiz gerekti¤ini anlar›z. Burada e¤itim devreye giriyor, o nedenle bu yar›flma çok önemli.”
Bilgisayar Mühendisli¤i 4. s›n›f ö¤rencisi Orçun Y›lmaz birincili¤i kazand›¤› Ak›ll› Modem projesinde, bilgisayar kullan›c›lar›na “download” için özel bir modem tasarl›yor. ‹nternetten, Torrent gibi “peer to peer” paylafl›m programlar›ndan veya Rapidshare gibi dev dosya sunumlar›ndan uzun saatler boyu bir fleyler indirmek gündelik hayat›n bir parças› neredeyse. Son yap›lan anketler kullan›c›lar›n %50’sinin bilgisayarlar›n› dosya indirme ve paylafl›m› için kulland›klar›n› ortaya ç›kart›yor. Download etmek için kullan›lan bilgisayarlar›n gün ve gece boyunca aç›k b›rak›lmas› hem çok enerji harc›yor hem de asl›nda bilgisayarlar›n amac› d›fl›nda kullan›lmas›na neden oluyor. Ak›ll› Modem projesi ile bilgisayar kapal›yken, modemin kendi içindeki flash haf›zaya bilgi indirmesi amaçlan›yor. Modemler bilgisayarlara göre çok daha az enerji tüketti¤i için bu ciddi tasarruf sa¤layacak. Ayr›ca normal modemler için de yükleyici bir modül gelifltirilip bu uygulamaya uygun hale getirilebilecek.
2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 13
deste¤inin verilmesi gerekti¤ini vurgulayan Güven, bunun temelini att›klar›n› ve gelifltireceklerini anlatt›.
Hans›n Do¤an • fieyma Güven projesi “Uçar›”y› (Aerial Vision Project) tan›t›rken, 2 y›ll›k ve disiplinler aras› bir çal›flmada yer alan birçok ö¤renciyi temsil etti¤ini anlatt›. BÜ Elektrik Elektronik Mühendisli¤i Bölümü 4. S›n›f ö¤rencisi olan Güven, bir grup mühendislik ö¤rencisi olarak ülkemizde ‹nsans›z Hava Arac› yapmak için yola ç›kt›klar›n› anlatt›. Dünya çap›nda insan kurtarma, orman yang›n denetimi gibi sosyal amaçlar ve askeri amaçlar için kullan›lmas› nedeniyle yayg›nlaflan uçan kamera platformunun ülkemizde de özellikle sosyal amaçlar için kullan›lmas›n›n gereklili¤ini vurgulad›. Projenin hayata geçirilmesi için çok yo¤un AR-GE
14 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
• “LearnIstanbul” projesi ile yar›flmaya kat›lan BÜ Turizm ‹flletmecili¤i Bölümü ö¤rencisi Ufuk Çifçibafl›, ‹stanbul’u tam anlam›yla tan›tan ve güncel haberleri içeren ‹ngilizce bir web sayfas› olmad›¤› düflüncesinden yola ç›km›fl. Üniversitemize gelen 50 de¤iflim ö¤rencisine anket yapt›¤›n› ve hiçbirinin gelmeden önce bilgi almak için kaynak bulamad›¤›n› anlad›¤›n› söyleyen Çifçibafl›, projenin hayata geçmesi halinde Almanca, ‹spanyolca gibi di¤er dillerdeki ve LearnMardin, LearnGaziAntep gibi baflka iller hakk›ndaki sürümlerini de yapmak istediklerini belirtti. Sosyal Giriflimcilik Yenilikçi ‹fl Fikirleri proje sunumlar›ndan önce söz alan UNDP ‹stanbul Program Yöneticisi Hans›n Do¤an flunlar› söyledi: “Tüm bu inovasyon projeleri çok e¤lenceli ve e¤lenceli oldu¤u kadar da gerekli. Art›k raf ömründen ziyade teknolojik ömür önem kazand›, tüketici bilinci artt› ve inovasyon olmadan iflinizi
gelifltirmek zor. Sürdürülebilir olmak isteyen flirketler sosyal yat›r›m› art›r›p, kâr› minimize ediyor. UNDP ‘fiirketleri Eyleme Ça¤›r›yoruz’ program› için Türkiye’de Ocak ay›nda görüflmelere bafll›yoruz ancak flimdiden baflvurular›n›z› bekliyoruz.” Sosyal Giriflimcilik Yenilikçi ‹fl Fikirleri Proje Sunumlar› • Ali Caner Türkmen ve arkadafl› Ersin Çakar, Çakar’›n yaflad›¤› bir olaydan yola ç›karak “koyokulum.com” projesini haz›rlam›flt›. ‹nternet üzerinden çal›flan bu sosyal yard›m platformu için yapt›klar› çal›flman›n bir fark›ndal›k yaratmas›n› umduklar›n› anlatan Türkmen sunumunu Mustafa Kemal Atatürk’ün toplum için çal›flman›n her fleyden hay›rl› oldu¤unu vurgulayan vecizesiyle bitirdi ve “Her fley için O’na teflekkür borçluyuz, bu sözü vurgulamadan edemedim çünkü çok do¤ru.” dedi.
Koyokulum.com Ali Caner Türkmen ve arkadafl› Ersin Çakar, koyokulum.com projesinde köy okullar›n›n acil ihtiyaçlar›n›n ba¤›fllarla karfl›lanmas›n› amaçl›yorlar. Çakar’›n ilkokuldayken kalemini kaybetti¤i için 2 hafta yaz› yazamamas› onlara, köy okullar›n›n ihtiyaçlar›n› belirtebilece¤i, gönüllülerin de bu istekleri web sayfas› arac›l›¤›yla görüp seçtikleri okulun istedikleri ihtiyaçlar›n› karfl›layabilecekleri bir web sayfas› yapma fikri verdi. Bu fikirden yola ç›karak haz›rlanan proje sayesinde köy okullar› basit ama önemli ihtiyaçlar›na çok k›sa sürede kavuflabilecekler.
• Day›s›yla beraber Hisarüstü semtinde kurduklar› tavuk pilavc› ile flimdiden giriflimcili¤e bafllayan BÜ ‹flletme Bölümü ö¤rencisi Hisar Uyar www.universiteogrenci.com web sayfas› ve sayfa arac›l›¤›yla yapt›¤› “Kurdele Kampanyas›” ile finale kalmay› baflaran ö¤rencilerdendi. Kampanya için yüzlerce esnaftan indirim ve hediyeler toplayan Uyar, web sayfas›na giren ö¤rencilerine kurdu¤u bir sistemle bunlar› da¤›t›yor. Ayr›ca kurdeleye üye olan restoranlarda ö¤renci kimli¤i ile ö¤rencilerin indirimler almas›n› sa¤layan Uyar bas›nda yer alan haberlerinin de etkisiyle flimdiden di¤er üniversitelerden de talepler ald›¤›n› belirtti. • Nedim Caner Üstün “Ö¤renci De Yapar” projesiyle ö¤rencilerin müfredat d›fl› yetenek ve zamanlar›n› de¤erlendirmelerini amaçl›yor. Oluflturulan web sayfas›nda kurumlar ö¤renciye do¤rudan profilinden ulafl›yor ve forumda ö¤renciler ifl imkanlar›n› birbirleriyle paylafl›yorlar. Kendi deneyimlerinden de yola ç›karak ajanslar›n genelde ö¤renciye az ve geç ödeme yapt›¤›n› belirten Üstün, bu çal›flmas›nda yaln›zca sitenin kendini döndürmesi için üye firmalardan ücret al›naca¤›n› ve ö¤rencilerin daha çok para kazanaca¤›n› düflünüyor.
Dönüflüm Projesi” ile inan›lmaz tüketim rakamlar›n› düflürmek ve küresel ›s›nmay› yavafllatmak için geri dönüflümü yayg›nlaflt›rmak istiyor. Mamakl›, mevcut geri dönüflüm kutular›n›n yetersiz oldu¤unu ve belediyelerin geri dönüflümden elde edilecek gelirle veya “En Çok Geri Dönüflüm Yapan Aile” gibi uygulamalarla kiflileri özendirmesi gerekti¤ini vurgulad›. Yar›flma ve ‹çerik sponsoru Lab X Genel Müdürü Fuat Sami konuflmas›nda firmas›n›n amac›n›n giriflimcilerle melek yat›r›mc›lar› buluflturmak oldu¤unu ve yar›flma birincilerine de bu konuda büyük destek vereceklerini belirtti. Sami sözlerine flöyle devam etti: “Tüm kat›l›mc›lar›m›z 1. olamasa da akredite oldular, bu çok önemli. Kendi tecrübelerimden edindi¤im 3 tavsiye iletmek istiyorum. Birincisi hayal kurun ve bunu hep gelifltirin. ‹kincisi sadece düflünmek yetmez, fark yarat›n. Son olarak da önünüze çok engel ç›ksa da pes etmeyin.” Tüm sunumlar ve konuflmalardan sonra finale kalan tüm ö¤rencilere plaket verildi ve Elginkan Vakf› taraf›ndan verilen 2.000 TL ile ödüllendirildiler. S›ra birincileri aç›klamaya geldi¤inde salonda
Fuat Sami heyecan doruk noktaya ulaflm›flt›. Ve kazananlar alk›fllar aras›nda aç›kland›: Sosyal Giriflimcilik Yenilikçi ‹fl Fikri projelerinde “koyokulum.com” projesiyle Ali Caner Türkmen ve Ersin Çakar birincili¤i kazan›rken, Teknolojik Yenilikçi ‹fl Fikri projelerinde Ak›ll› Modem projesiyle Orçun Y›lmaz birincili¤e lay›k görüldü. Birinciler Elginkan Vakf› taraf›ndan 10.000 TL ile ödüllendirildiler. Lab X’in kazananlara ödülü ise onlar› melek yat›r›mc›larla bir araya getirmek olacak. Ödül töreninin ard›ndan kat›l›mc›lar geceye kokteylde devam ettiler. Bir yd2yd töreni daha yeni fikirlerini gerçeklefltirmek üzere olan gençlerin hakl› gururu ve mutlulu¤u ile sona erdi.
Ödül töreninin ard›ndan kat›l›mc›lar geceye kokteylde devam ettiler.
• Orçun Y›lmaz, bu alana da “Ba¤›fl Merkezi” projesiyle kat›lm›flt› ve amac› ba¤›flç›lar›n STK ve çeflitli projeleri için ba¤›fl toplayan kurumlara daha kolay ulaflmalar›n› ve do¤rudan site arac›l›¤›yla ba¤›fl yapmalar›n› sa¤lamakt›. Y›lmaz böylece küçük dernek ve vak›flar›n da kendilerini tan›tma imkan› bulacaklar›n› ve tüm kurumlar›n potansiyel ba¤›flç›lara kolayl›kla ulaflacaklar›n› belirtti. • BÜ Bilgisayar ve Ö¤retim Teknolojileri E¤itimi Bölümü mezunu ve ‹stanbul Üniversitesi’nde doktora yapan Sercan Mamakl› ’04 “Ödüllü Geri 2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 15
ÜN‹VERS‹TEDEN
Yaz›: P›nar TÜREN PATTERSON ’93 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N
“‹stanbul’da büyük bir deprem olma olas›l›¤› her y›l %2’dir;
bu da dünyan›n en yüksek ihtimallerinden biridir...” Ürkütücü bir bafll›k ve bizler bu gerçekle yaflamak zorunday›z. Ama gurur verici ve içimizi rahatlatan geliflmeler de yaflad›k. Devletin ve halk›n bilinci artt›kça, daha korunakl› binalarda yaflamaya bafllad›kça ve depremde ne yapaca¤›m›z› hepimiz bildikten sonra endiflelerimiz azalacak. Bu yolda Türkiye’nin en çok çal›flan kurumlar›n›n bafl›nda BÜ Kandilli Rasathanesi geliyor. Büyük bir sorumlulukla hem e¤itim hem de servis hizmeti veren Kandilli Rasathanesi’nin yeni Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik ile ürkütücü bir gerçekle yaflarken bilime inanarak ve tabii ki uygulayarak geldi¤imiz noktay› ve bundan sonra ulaflmam›z gereken hedefleri konufltuk.
99
Depremi öncesi ve sonras›... “Deprem acil durum plan› ile ilgili proje teklifimizi biz asl›nda 99 depreminden önce vermifltik” 1999 depreminin öncesinde de biz öyle bir depremin gelece¤ini biliyorduk ve bekliyorduk. ‹stanbul’da birçok de¤iflik çal›flma ve toplant› yap›l›yordu. Hatta ‹stanbul’un deprem riski nedir ile ilgili olarak Dünya Bankas› finansman› ile ilk araflt›rmay› da 1997 y›l›nda, daha ortada depremin laf› yokken yine biz
16 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
yapm›fl›zd›r. Ondan sonra deprem oldu... Depremden sonra gündeme gelen deprem acil durum plan› ile ilgili proje teklifimizi biz asl›nda 99 depreminden önce vermifltik. 99 depreminden sonra bu projenin gerçeklefltirilmesi çabuk oldu. Deprem olmasa da bu proje büyük bir ihtimalle gerçeklefltirilecekti çünkü çok kuvvetli nedenlerimiz vard›. Ama deprem olunca h›zla hayata geçirildi. Sonuçta bu çal›flmalar asl›nda 99 depreminden önce yap›lm›flt›. 99 depreminden sonra çok ciddi çal›flmalar yap›ld› Kandilli Rasathanesi’nde.
Deprem Mühendisli¤i “Türkiye’de deprem mühendisi diplomas›n› sadece buras› vermektedir, dünyada da say›l› yerlerden biridir.” Depremle ilgili son derece önemli çal›flmalar gerçeklefltirilmekte Kandilli Rasathanesi’nde. Tüm dünyada benzer kapasiteye sahip sekiz yer aras›nda Kandilli Rasathanesi var. Deprem Mühendisli¤inin burada olmas›n›n en büyük avantaj› jeofizik ve jeodezi gibi iliflki içinde olmas› gereken di¤er birimlerin de burada olmas›. Kandilli’de hem servis hem
de e¤itim iflleri var. Toplum genelinde daha çok bilinen servis iflleri. Oysa verilen e¤itim de çok önemli. Türkiye’de deprem mühendisi diplomas›n› sadece buras› vermektedir, dünyada da say›l› yerlerden biridir. Neticede Kandilli’nin gerçeklefltirdi¤i tüm aflamalar›n kayna¤›n› da ö¤rencilerimiz teflkil etmekte. Onlar olmasa hiçbir fley yapamay›z. Bütün u¤rafl›m›z kaliteli ö¤renciyi almaya devam etmek. Bu kadar kaliteli ö¤renciyi almaya çal›fl›rken elbette Avrupa veya ABD’den çok güzide okullarla rekabet etmek durumunday›z. Ço¤unlukla onlara karfl› ma¤lup oluyoruz bunun da sebebi araflt›rma ve e¤itim imkanlar›m›z›n eksikli¤i de¤il, ö¤rencilere sunaca¤›m›z burs, yurt gibi imkanlar›n s›n›rl› olmas›. Sosyal imkanlar›n artmas› ö¤rencilere cazip gelecektir. Bu nedenle Kandilli Kampüsü’nde yeni birimlerin kurulmas›, buraya daha çok ö¤rencinin gelmesi, Üniversite ile daha bütünleflik olmas› olumlu geliflmeler olacak. Deprem Mühendisli¤i bölümünde mezun olan ö¤renciler hangi dallarda devam ediyorlar? Bir k›sm› yine üniversitelerde çal›fl›yor. Önemli bir k›sm› ise Türkiye’de sigorta sektöründe çal›fl›yor. Deprem sigortas›, deprem sonras›nda hasar belirlenmesi ile ilgili birimlerde görev al›yorlar. Yine önemli bir k›s›m mezunumuz büyük firmalarda projelerde, depreme dayan›kl› yap› tasar›m›nda çal›fl›yor. Yetkin mühendislik “Özellikle devletten gelen talep çok önemli rol oynuyor” Halktan gelen talep tek bafl›na yeterli de¤il. Biz y›llard›r Türkiye’de yetkin mühendisli¤i (profesyonel mühendislik) ç›kartmaya çal›fl›yoruz. Türkiye’de bugün 4 y›ll›k inflaat mühendisli¤i e¤itimini alan herkes kanunen herhangi bir yap›n›n projesine imza atabilir. Oysa Avrupa ve ABD’de bunun için bir ek e¤itim veya tecrübe aran›yor. Devlet “flu tip projeler
için bu yeterlilikte mühendisin imzas› gerekiyor” flart›n› ihale metinlerine sokarsa o formasyondaki mühendise talep yarat›l›r. O zaman daha çok ö¤renci bize gelir, daha çok mezunumuz olur. Bu nedenle özellikle devletten gelen talep çok önemli rol oynuyor, bu talep artt›kça uzman say›s› da artacakt›r. Halk›n e¤itimi “Devaml› sponsor aray›fl›nda olmak bizim için çok zor” Afet Birimimiz depremden sonra kuruldu. fiu anda üniversitemizin E¤itim Fakültesi’nden destek almaya çal›fl›yoruz. Ayr›ca ‹stanbul Valili¤i’nin de sponsorlu¤u için çal›fl›yoruz. Zira bizim buna ay›racak büyük bir bütçemiz yok. Yine büyük kurumlar›n sponsorlu¤u da çok önemli. Mesela deprem e¤itim t›r› için Haz›r Beton Birli¤i’nin deste¤ini ald›k. Onlar›n sponsorlu¤u y›l sonunda bitecek. Sonras› için yine sponsor bulmak laz›m. Böyle devaml› sponsor aray›fl›nda olmak bizim için çok zor. Bu nedenle daha uzun y›llar sürdürülebilir çal›flmalar yap›lmal›. Ben, afet birimimizin araziye gidip bilfiil e¤itim vermek yerine, deprem e¤itim malzemesi üreten, mevcut e¤itim malzemelerini denetleyen ve güncelleyen bir kurum olmas›n› tercih ediyorum. Çünkü sahaya gidip e¤itim vermek yatay büyümek demek ve bunu yapacak kurumlar zaten var. Ama bizim onlara yard›mc› olmam›z, malzeme sa¤lamam›z daha önemli.
Depremle ilgili son derece önemli çal›flmalar gerçeklefltirilmekte Kandilli Rasathanesi’nde. Tüm dünyada benzer kapasiteye sahip sekiz yer aras›nda Kandilli Rasathanesi var. küçücük bir delikten bak›yorsunuz ve deli¤in d›fl›nda ne oldu¤unu görüyorsunuz. Elinizde bir zar var ama zar›n kaç köflesi oldu¤unu bilmiyorsunuz. Zar 6 köfleliyse say›lar› görüyorsunuz, 1’den 6’ya kadar. O zaman ‘ben zar› yeniden att›¤›mda ayn› say›n›n yeniden gelme olas›l›¤› 1/6 diyebilirsiniz’. fiimdi biz de deprem konusunda elimizdeki zar›n kaç köfleli oldu¤unu bilmiyoruz, çünkü yeteri kadar at›lmam›fl zar. O bak›mdan, ne yapsan›z kehanet oluyor.
Depremi önceden bilmek “Tüm dünyaya küçücük bir delikten bak›yorsunuz ve deli¤in d›fl›nda ne oldu¤unu görüyorsunuz” fiu anda dünyada depremi önceden haber veren bir sistem, böyle bir teknoloji yok. Deprem milyonlarca y›ldan beri olagelen bir do¤a olay›. Biz buna sadece son 50 y›ld›r bak›yoruz. Yani düflünün ki siz tüm dünyaya 2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 17
Biz bu tip çal›flmalar›m›z› yüzlerce, binlerce kez tekrarlarsak bizden sonra gelen nesiller daha do¤ru kehanetlerde bulunacaklar. fiu anda yapt›¤›m›z araflt›rmalar hep gelece¤e ›fl›k tutmak içindir. Ama flu anda kesin bir çözümümüz yok elimizde. Deprem teknolojisi “Ama depremi önceden tahmin etmeyi, depreme dayan›kl› binalar yapman›n yerine veya ayn› paralelde düflünürseniz bu yanl›fl bir yöntemdir”
Kandilli Kampüsü’ndeki sosyal hayat›n renklenmesi ö¤rencileri cezbetmek için önemli.
18 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
Depreme karfl› nas›l dayan›kl› yap›lar yapaca¤›m›z› biliyoruz. Bu konuda teknoloji çok h›zl› ilerliyor. Ama deprem ile ilgili araflt›rmalar çok zor çal›flmalar. Büyük bir depremden bahsederseniz depremin etkiledi¤i fay hatt›n›n sahas› 30x70 kilometre gibi bir yer düflünün. Burada deprem bir noktada bafll›yor, küçük bafll›yor, ya büyüyor ya büyümüyor. 20 kilometre derinde olan bir olay. Sonuçta söylemek istedi¤im flu anda depremi önceden bilebilen bir teknoloji yok. Ama nas›l bir
binada ya da altyap›da yaflaman›z gerekiyor, acil durumda neler yap›lmal›, bunlar› biliyoruz. Zaten bunlar› bildikten sonra gerisi araflt›rma içindir, bilgiyi art›rmak içindir. ‹nsanlar bu bilimsel çal›flmalar› da takip edebilirler elbette. Ama depremi önceden tahmin etmeyi, depreme dayan›kl› binalar yapman›n yerine veya ayn› paralelde düflünürseniz bu yanl›fl bir yöntemdir. Bizim için bilinenleri uygulama zaman›d›r. ‹stanbul’daki uygulamalar “Bizim eksik oldu¤umuz konu daha çok halk›m›z›n oturdu¤u konutlarda yaflanan sorun” fiu anda ço¤u alanda ‹stanbul’daki uygulamalarda dünyaya paraleliz. Köprüleri ele alacak olursak, hepsi elden geçmifl ve güçlendirilmifltir. Diyebilirim ki San Francisco veya Los Angeles’teki köprülerden daha bile iyi durumda olabilirler.
Okullar›m›za bakarsan›z 500’e yak›n okul binas› güçlendirilmifl durumdad›r. Daha çok say›da okulun da projeleri haz›rlanm›flt›r. Hastaneler için de projeler var ama okul çal›flmalar› kadar kapsaml› bir flekilde çal›flmalar› bafllamad›. Bizim eksik oldu¤umuz konu daha çok halk›m›z›n oturdu¤u konutlarda yaflanan sorun ki o da zaten dünyada da çözülmüfl durumda de¤il. Bu konuda kent baz›nda dünyada iki önemli hamle olmufltur. Bunlardan bir tanesi 40 y›l önce Los Angeles’te olmufltur ve oradaki güçsüz, yap›lar için belediye bir kanun ç›karm›flt›r. Hala da o kanunun gerçeklefltirilmesi ile ilgili u¤rafl›l›yor. Ancak %40 civar›nda gerçeklefltirilmifltir. Üstelik çok kapitalist bir ekonomi olmas›na ra¤men. Bir di¤eri de Çavuflesku zaman›nda Romanya’da hangi binalar›n boflalt›laca¤›, hangilerinin güçlendirilece¤ine dair kap›lara
levhalar as›lm›flt›r. Ama öyle otoriter bir yönetim bile bu de¤iflimi baflaramam›flt›r. ‹stanbul’da tabii kimsede sihirli de¤nek yok. ‹nsanlara kredi verelim, gitsinler evlerini güçlendirsinler gibi bir durum olamad›. Bunun nedeni de bu ifl için ilk öneriler Avrupa veya ABD’den gelmifltir. Oralarda biliyorsunuz ev için iki terim vard›r, biri house di¤eri home. Bizde ikisi birden kullan›l›r. Ev bir imtiad›r, al›n›p sat›labilir. Ancak çok zengin veya köklü bir aile, birkaç nesildir “home” dedi¤i evinde yafl›yordur, iflte o evini kaybetmek istemez. O zaman ne gerekiyorsa yapar evine. Ama bizde böyle bir ev kavram› olmad›¤› için, insanlar ald›klar› kredi karfl›l›¤›nda evlerine yapacaklar› masraftan sonra evin de¤erinin art›p artmayaca¤›n› düflünüyor. Artmayaca¤›n› görünce de böyle bir kredi masraf›na girmiyor. Onun yerine kredi al›p, elindeki evi sat›p baflka bir ev almay› daha uygun görüyor. Binalar nas›l yap›lmal›? “As›l düzeltici sebep konut üretiminin sanayileflmesidir” Yeni bina yönetmelikleri son derece yeterli. Özellikle büyük inflaat firmalar›n›n üstlendikleri projeler çok yüksek teknoloji ile gerçeklefliyor. Zaten ‹stanbul’da yeni yap›lan binalar›n kalitesindeki bu art›flta 99 depreminden sonra oluflan bilincin çok önemli bir rolü olmas› ile birlikte as›l neden enflasyonun düflmesidir. Çünkü enflasyon düfltü¤ü zaman sermaye artar. O zaman büyük yat›r›mc›lar devreye giriyor. Eskiden büyük yat›r›mc› devreye giremiyordu çünkü sermaye ak›fl›n› sa¤layam›yordu. Sonuçta as›l düzeltici sebep konut üretiminin sanayileflmesidir. Metro ve tüneller “Deprem s›ras›nda raydaki araçta s›k›nt› olabilir” Depremde en az riskli yap›lar tünellerdir. ‹stanbul’da metro olsun,
di¤er ulafl›m tünelleri olsun korkulacak bir fley yok. Ama deprem s›ras›nda raydaki araçta s›k›nt› olabilir. Biz buna ‘raydan ç›kma’ diyoruz. Bu nedenle deprem s›ras›nda raydaki araçlar›n durdurulmas› gerekir. Ama tünellerin kendisinde hiçbir s›k›nt› olmaz. Zaten kuvvetli bir depremde araba bile kullan›lamaz, sa¤a sola savrulur. Ama deprem s›ras›nda metroda bir vas›tan›n çal›flmas›n› istemeyiz ki bu da erken uyar› sistemine girer. Yüksek binalar “Yüksek binalarda s›k›nt›m›z giydirme teknikleridir” Belediyenin talebi üzerine yüksek binalarla ilgili olarak ‹stanbul için bir flartname haz›rlad›k. Yüksek binalarda s›k›nt›m›z giydirme teknikleridir. Cam, tafl ya da mermer, birçok de¤iflik malzeme kullan›labiliyor. Bu farkl› kaplama malzemelerinin ba¤lant› modüllerinin belli flartlara uymas› gerekir. Bu kaplamalarla ilgili Türkiye’de bir flartname yoktu. fiimdi yeni ç›kar›l›yor. Bu nedenle flimdiye kadar firmalar kendi mühendislerinin flartlar›na göre yapm›fllard›r. Küçük bir depremde bile kaplamalar›n dökülme riski vard›r. Bizim en büyük endiflemiz budur ve bunun için büyük bir deprem de gerekmez. Küçük bir depremde bile çok tehlikeli bir unsurdur. ‹stanbul’un deprem riski: Bir deprem olas›l›¤› var m›? Var. Bu depremin büyük bir deprem olma olas›l›¤› var m›? Var. O halde hayat›m›zla ilgili ne yapmal›y›z? Bu konuda yukardan afla¤›ya ve afla¤›dan yukar›ya gelen fleyler var. Yani halk›n yapmas› gereken fleyler var, devletin ve yerel yönetimin yapmas› gereken fleyler var ve ortada buluflacaklar› konular var. Her fleyden önce yapman›z gereken en önemli fley, geceleyin yata¤a yatt›¤›n›z zaman
“fiimdi bir deprem olsa, bütün elektrikler kesilse, iletiflim kesilse, eflyalar k›r›lsa, etraftan ba¤›rt›, yard›m sesleri duysam, ben yaralanm›fl olsam, ne yapaca¤›m?” Bu soruya cevap verebiliyorsan›z zaten olay sizin için çözülmüfltür.
flunu soracaks›n›z: “fiimdi bir deprem olsa, bütün elektrikler kesilse, iletiflim kesilse, eflyalar k›r›lsa, etraftan ba¤›rt›, yard›m sesleri duysam, ben yaralanm›fl olsam, ne yapaca¤›m?” Bu soruya cevap verebiliyorsan›z zaten olay sizin için çözülmüfltür. O cevap apartman›n kendisindedir, ailenin kendisindedir, evin civar›ndad›r. Diyelim bir yaral›n›z var, ambulans veya itfaiyeye ulaflam›yorsunuz. E¤er bu durumda ne yapaca¤›n›z› biliyorsan›z, siz ifli çözmüflsünüz. 2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 19
Bilmiyorum! “Herkesin flartlar› farkl›, bu nedenle herkes kendi flartlar›na uygun çözümlerini gelifltirmeli.” O zaman aile olarak, apartman yönetimi olarak hep birlikte ne yapman›z gerekti¤ine karar vermeniz laz›m. Önce bu suali sorun. Sonra çözüm için çal›flmaya bafllay›n. Herkesin flartlar› farkl›, bu nedenle herkes kendi flartlar›na uygun çözümlerini gelifltirmeli. Mesela, bir depremden sonra toplanma yeri mahalledeki en sa¤lam binad›r, bu da okul veya camii olabilir. Mahallenin doktorlar› oraya gitmelidir. Bir insan›n yaral› birini tafl›ma kapasitesi 200 metre kadard›r ve toplanma noktas› bu mesafedeyse siz yaral›n›z› oraya ulaflt›rabilirsiniz. Olay›n birincisini çözdünüz. Ondan sonraki olay daha çok yerel yönetime aittir. Yönetim yaral›lar› toplayabilmeli, yard›m götürebilmelidir. ‹kinci sorun su yok, elektrik yok, yemek yok, flimdi ne yapaca¤›z? Bu durumda çözümler üretmek, neler yap›labilece¤ini bilmek laz›m. ‹lk 24-48 saat atlat›ld›ktan sonra yard›mlar gelmeye bafllayacakt›r. Ama o ilk günleri atlatabilmek sizin planlaman›z gereken bir konudur. Mahallelerde yürütülen bilinçlendirme program› hala devam ediyor ama bu tip e¤itim ve örgütlenmelerin sürdürülebilirli¤i de yine insanlar›n elinde. Herkesin kendi acil plan›n› haz›rlam›fl olmas› gerekiyor. ‹stanbul’un deprem riski “‹stanbul’da yaflanm›fl en son büyük deprem 1766 depremidir.” Deprem önceden bilinmiyor. Bu nedenle bazen ç›kan deprem olacak gibi haberlere itibar etmemek laz›m. Ama flu anda bilimsel olarak bilinen gerçek fludur ki ‹stanbul’da büyük bir deprem olma olas›l›¤› her y›l %2’dir. Bu dünyan›n en yüksek ihtimallerinden biridir. Bu ihtimali ‹stanbul ile paylaflan iki kent daha var. Biri San Francisco, di¤eri de Tokyo. Burada bahsetti¤im büyük depremler. Mesela 1922 Kanto depremi yaklafl›k 200 bin kiflinin ölümüne neden olan çok büyük bir depremdir. 1906 San Francisco depremi yine bu ihtimalde bahsetti¤im büyük depreme örnektir. ‹stanbul’da yaflanm›fl en son büyük deprem 1766 depremidir. 250 y›l geçmifltir ama bu deprem yaklaflt› anlam›na gelmez. fiöyle düflünün, her y›l torbaya 49 beyaz, 1 de k›rm›z› tafl koyuyorsunuz. K›rm›z› ç›karsa büyük bir deprem oluyor. Ama iflin iyi yan› her y›l tafllar› tekrar torbaya koyuyorsunuz. Yani bir y›l deprem olmad› diye ertesi sene ihtimal yükselmiyor. Ürkütücü bir gerçek ve bilimsel çal›flmalar “‹stanbul’da neredeyse 250 metrede bir sondaj yap›lm›flt›r ki bu yo¤unlukta sondaj dünyada baflka bir tek Tokyo’da vard›r” fiu anda Kandilli tüm Türkiye’de kurmufl oldu¤u istasyon a¤› ile herhalde Avrupa’daki en iyilerden biridir. Marmara 20 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
Depremden sonra yerine koyamayaca¤›n›z iki fley var. Bir tanesi insan hayat›, di¤eri tarihi ve kültürel miras›m›z. ve ‹stanbul bölgesini ele al›rsan›z, inceleme bak›m›ndan Tokyo’dan sonra dünyada ikinci durumdad›r. Özellikle ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi inceleme ve araflt›rmalara çok büyük finansmanlar koymufltur. ‹stanbul’da neredeyse 250 metrede bir sondaj yap›lm›flt›r ki bu yo¤unlukta sondaj dünyada baflka bir tek Tokyo’da vard›r. Bilgi birikimimiz son derece iyi durumdad›r. Avrupa Birli¤i projeleri kapsam›nda haz›rlam›fl oldu¤umuz deprem tehlikesiyle ilgili riskin ölçülmesi yaz›l›m program› bütün Avrupa ülkelerinde kullan›l›yor. Kandilli Rasathanesi olarak düfley büyümeye devam etmek zorunday›z. Deprem oldu¤u anda, nerede oldu¤u ve büyüklü¤ü hakk›nda haber verme yönünde ilerlemeliyiz. Türkiye’de uygulanmas› gereken flartnameler konusunda yap›lacak çok çal›flmalar var. Kültürel miras›m›z “fiu anda ‹stanbul’da en büyük tehlike alt›nda olan tarihi eser Fatih Camii’dir” Bir di¤er çok önemli konu da ülkemizdeki tarihi eserlerin depreme karfl› korunmas› laz›m. Depremden sonra yerine koyamayaca¤›n›z iki fley var. Bir tanesi insan hayat›, di¤eri tarihi ve kültürel miras›m›z. Bu ikisini mutlaka korumak laz›m. Ayasofya depremlerde çok hasar görmüfltür ama tamir edilmifltir. Maalesef bizde tarihi eserin depreme karfl› güçlendirilmesi gibi bir kavram yoktur. Bizde onun orijinal haline getirilmesi kavram› vard›r. Bu kavramlar›n da de¤iflmesi ve bir
flartnameye ba¤lanmas› gerekiyor. fiu anda ‹stanbul’da en büyük tehlike alt›nda olan tarihi eser Fatih Camii’dir. Zaten o tepeye konan her bir camii her depremde y›k›lm›flt›r. Çok özel tedbirler al›nmas› gerekmekte. ‹ki numara Mihrimah Sultan Camii’dir. Süleymaniye, Sultan Ahmet, Ayasofya gibi eserler daha sa¤lam. Ama hepsi için farkl› projelerimiz var. Deprem flu anda bafllad›. Kandilli ne yapacak? “Marmaray tüpünden geçecek trenleri durduraca¤›z.” ‹stanbul’da bizim acil müdahale sistemimiz var. ‹stanbul’daki yaklafl›k 100 istasyondan gelen veriler de¤erlendirilir ve ‹stanbul’un neresinde ne kadar hasar oldu¤u 3 dakika içinde ‹stanbul Valili¤i’ne, 1. Ordu Komutanl›¤›’na ve ‹stanbul Belediye Baflkanl›¤›’na bildirilir. Ondan sonra kurtarma ifllemleri bafllar. Di¤er taraftan bizim sismoloji merkezimiz depremin yerini ve büyüklü¤ünü verir, bu da de¤iflik örgütlere bildirilir. Bunlar depremden sonra olacak fleyler. Marmara’da olacak bir depremde -‹stanbul da dahil olmak üzere- deprem dalgas› daha ‹stanbul’a ulaflmadan, yerine göre ortalama 8 saniye içinde depremi haber verme imkan›m›z var. Bu sayede Marmaray tüpünden geçecek trenleri durduraca¤›z. Bu tüpün zafiyetinden de¤il, tekerlekli vas›tan›n raydan ç›kma olas›l›¤›n›n yüksek olmas› yüzünden. Do¤al gaz kesme ifllemi flimdilik yok. Özetle, sistem 8 saniye önceden yaklaflan deprem flokunu haber veriyor. Deprem sonras›nda da ilk 3 dakikada hasar raporlar›n› bildirebiliyoruz. Do¤al gaz kesilmesi ana regülatörden yap›labilir. Ancak daha etkili olarak evlere giren do¤algaz›n kesilmesi gerekir. Son 4-5 y›ld›r yap›lan sistemlerde bu mecburi ama daha eskilerde bu kesme sistemi yok. Belki bunlar da mecburi hale getirilebilir.
Yaz›: Esra BAfiER ’05 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N
BO⁄AZ‹Ç‹L‹LER
Bir giriflimcilik hikayesi ve baflrolünde BÜMED...
BÜMED taraf›ndan AB deste¤i ile 2005 y›l›nda gerçeklefltirilen Giriflimcilik Projesi, giriflimci fikirlerini hayata geçirmeye çal›flan Bo¤aziçililere kapsaml› bir çal›fltay imkan› sundu. Çal›fltay sonunda projeler yar›flt› ve birinci olan proje hem yurtd›fl›nda kat›ld›¤› yar›flmada ödül ald› hem de baflar› ile ifl hayat›na girifl yapt›. Peki ikinci olan projeye ne oldu? ‹kinci olan proje bugün baflar›l› bir giriflim olarak yoluna devam etmekte, hatta BÜMED’e de destek vermekte... Emre Yalç›n ’01 ile BÜMED Giriflimcilik Projesi ile bafllayan ve baflar› ile devam eden giriflimcilik tecrübesini konufltuk. 22 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
E
mre Bey Enfotek ‹letiflim ad› alt›ndaki giriflimcilik deneyiminizden bahseder misiniz? orta¤›m ile akl›m›zda hep olan bir projeydi diyebiliriz. Her ne kadar çok bafllar›nda ikimiz de farkl› alanlarda ayr›ca çal›flma hayatlar›m›za devam ediyor olsak da yurtd›fl›nda örnekleri olan kiosk projelerini mercek alt›na alm›flt›k. Ancak buna nereden bafllayal›m, ne flekilde ilerleyelim konular›n› bir türlü netlefltiremiyorduk. Amac›m›z; üniversite kantinlerinde ö¤rencilerin kendi içeri¤ini düzenleyebildi¤i, istedikleri müzi¤i seçip, klibini izleyebildikleri kendilerine özel kapal› devre TV kanallar› kurmak ve iflletmekti.
Enfotek’in var olma sürecinde sizi tetikleyen ne oldu? Bu sorunuza verece¤im cevap BÜMED’dir. 2005 y›l›nda BÜMED taraf›ndan düzenlenen Giriflimcilik Projesi’ne kat›lm›fl olmak belki de bugün bu iflletmenin ana nedenidir. Proje sonras›nda fikrinizi hayata nas›l geçirdiniz? Giriflimcilik Projesi, 2005 y›l›nda AB’den fon sa¤lanarak, BÜMED taraf›ndan düzenlenen ve yaklafl›k 30 BÜMED üyesinin seçilerek kat›ld›¤› bir projeydi. Projenin amac› da yeni giriflimcileri topluma kazand›rmakt›. Bizler için de elbette çok önemliydi bu çal›flmadan elde ettiklerimizi hayata geçirebilmek. Çünkü bu proje
kapsam›nda, iflimizi sorgulayabilme, detayl› ifl plan› haz›rlama ve network sa¤lama imkanlar›na kavufltuk. BÜMED Giriflimcilik Çal›fltay› size ne katt›? BÜMED’in düzenledi¤i Giriflimcilik Projesi e¤itimleri esnas›nda kendi projemize özelefltiri getirdik. Yapt›¤›m›z projeksiyonlar neticesinde, ilk baflta planlad›¤›m›z internet kiosku uygulamas›n›n asl›nda bekledi¤imiz geri dönüflü sa¤lamayabilece¤ini fark ettik. Özellikle mobil uygulamalardaki ilerleyifl bizi ürünümüzü farkl›laflt›rmaya itti. Bunun neticesinde de ürünümüzü plazma ekranlarla bütünleflik çal›flan, internet-müzik kiosku olarak hayata geçirdik. Bunu gerçeklefltirirken de kendimize net bir hedef kitle olarak üniversiteleri seçtik. “Uniboard” nedir? “Uniboard”lar, ö¤rencilerin üniversite kantinlerinde kendi içeri¤ini düzenleyebildikleri, istedikleri müzi¤i seçip, klibini izleyebildikleri kendilerine özel kapal› devre TV kanallar›na sahip olabilmelerini sa¤l›yor. Reklam verenlere de görüntü, ses, internet ve mobil altyap› içeren benzersiz, yeni bir reklam mecras› sunuyoruz. Bildi¤iniz üzere FMCG ve iletiflim sektörleri baflta olmak üzere reklam verenler gençlikle iletiflime çok önem veriyorlar. Asl›nda, burada kendilerine her türlü yarat›c› kampanyay› uygulayabildikleri, zaplanma riski olmayan, hedef kitlesi kesin bir mecra sa¤l›yoruz. BÜMED Giriflimcilik Projesi sonras›nda nas›l bir çizgi izlediniz? Öncelikle proje BÜMED için de bir ilkti. Ve neticesinin ne olaca¤›n› bizim kadar onlar da merak ediyorlard›. Mesela, projede birinci seçilen grup, flirketleflmeyi tamamlayan ilk ekip oldular. Zaten projeleri ile daha sonra Avrupa’da da ödül ald›lar.
Bizim içinse flirketleflme süreci biraz daha uzun sürdü. ‹lk baflta home office olarak çal›flmalar›m›za devam ettik. Ürün ortaya ç›kt›ktan ve ifl pazarlama-sat›fl aflamas›na geldikten sonra da flirketimizi kurduk. Projenizi hayata geçirme noktas›nda, BÜMED’den destek ald›n›z m›? BÜMED gerçekten çal›flmalar›m›z›n her safhas›nda tüm deste¤ini esirgemeden yard›mc› oldu. Özellikle networking anlam›nda do¤ru kiflilere ulaflabilme konusunda BÜMED’in çok ciddi katk›s› oldu. Anlatt›klar›n›zdan flu andaki girifliminizin temellerini BÜMED vas›tas›yla att›¤›n›z› anl›yorum. Kesinlikle. Çünkü akl›n›zda olan bir fleyi hayata geçirmek çok da kolay bir fley de¤il. Ama planlaman›z› iyi yapt›¤›n›zda ve özelefltiri yapabildi¤inizde gerçekleflebilece¤ini BÜMED’in düzenledi¤i Giriflimcilik Projesi’ndeki çal›flmalar esnas›nda fark ettim. Peki siz BÜMED için...? Neler yap›yorsunuz diyeceksiniz... Elbette Enfotek olarak BÜMED’in kap›s›n› “Biz, sizin için ne yapabiliriz” diyerek çald›k. fiu an Bo¤aziçi Üniversitesi kantinlerinde yer alan ekranlar›m›z›n tamam› BÜMED’in hizmetindedir. Ö¤rencilerle iletiflimde, bir tak›m etkinliklerin duyurulmas›nda ekranlar›m›z› aktif olarak kullan›yoruz. Ve aç›kças› bundan da büyük bir mutluluk duyuyoruz. Sonuçta bize zaman›nda karfl›l›ks›z kucak açm›fl, destek sa¤lam›fl derne¤imize, bir noktada destek olabildi¤imizi görmek bizi sevindiriyor. San›r›m, bu anlamda da Giriflimcilik Projesi’nin amac›na ulaflt›¤›n› gösteren do¤ru bir örne¤iz. Ekranlar okul ve ö¤renci kulüpleri için de kullan›labilir durumda m›? Elbette. Bu sezon daha aktif olarak
BÜMED gerçekten çal›flmalar›m›z›n her safhas›nda tüm deste¤ini esirgemeden yard›mc› oldu. Özellikle networking anlam›nda do¤ru kiflilere ulaflabilme konusunda BÜMED’in çok ciddi katk›s› oldu. kullan›labilmesini arzu ediyoruz. Belirtti¤im gibi ekranlar›m›z her üniversitenin kendi özel TV kanal› fleklinde çal›fl›yor. Burada okul yönetimimizin, ö¤renci kulüplerinin duyurular›n›, etkinliklerini seve seve yay›nl›yoruz. ‹lerleyen dönemlerde flirketinizin gelecek planlar›nda neler var? Bu y›l itibariyle bayilikler vermeye bafllad›k. Bu kapsamda Ankara, ‹zmir, Eskiflehir, Manisa ve Kocaeli’nde yap›lanmam›z› tamamlad›k. Bunu di¤er illere de yaymay› ve eriflim a¤›m›z› geniflletmeyi arzuluyoruz. Bir di¤er arzumuz ise “Uniboard”u yurt d›fl›na tafl›mak. Araflt›rabildi¤imiz kadar›yla sistemimizin yurtd›fl›nda da benzeri bir uygulamas› mevcut de¤il. Ve yaz›l›m›n› tamamen kendimiz gerçeklefltirmemiz sebebiyle de ürün yurt d›fl›na ihraç edilmeye, ifl plan› oralarda uygulamaya geçirilmeye oldukça müsait.
Emre Yalç›n 2001 y›l›nda BÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra özel sektörde çal›flmaya bafllad›. Giriflimcilik deneyimi öncesinde bir bankada teftifl kurulunda çal›fl›yordu. fiimdi ise kurucu orta¤› oldu¤u, digital signage ve kiosk sektöründe faaliyet gösteren Enfotek ‹letiflim’de çal›fl›yor.
2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 23
DOSYA
Yaz›: P›nar TÜREN PATTERSON ’93 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N
Ekonomik krizde
ifle yarayan stratejiler Global ekonomik kriz bir y›ldan uzun bir süredir dünyay› etkilemeye devam ediyor. Ekonominin lokomotif sektörlerinde kriz döneminde nas›l uygulamalar gelifltirildi ve sonuçlar› neler oldu sorusunu BÜ’lü yöneticilerle konufltuk.
B
ir y›l kadar önce ABD’li yat›r›m bankas› Lehman Brothers’›n iflas› dünya ekonomisini dönüflü olmayan bir yolculu¤a ç›kartt›. Domino etkisi k›sa sürede kendisini gösterdi ve sars›lmaz denen dünyan›n en güçlü finans flirketleri bir bir devrilmeye bafllad›.
finans sisteminin yeniden yap›land›r›lmas› tart›fl›ld› durdu. Türkiye’de kendisini özellikle iflsizlikte gösteren kriz medyada art›k her gün tart›fl›lmasa da hala devam ediyor. Aileler, bireyler, firmalar, sektörler sadece krizde ayakta kalmak de¤il de¤iflim ve dönüflümleri de gerçeklefltirmek zorunda. Biz de farkl› sektörlerde krizde al›nan önlemleri ve uygulanan stratejileri araflt›rd›k. Türkiye’nin en büyük sektörlerinden olan inflaat ve emlak yat›r›mlar› sektörü krizden önce çok parlak bir grafik çizmekteydi ve kriz ile birlikte gözler bu sektöre çevrildi. Sektörün önde gelen firmalar›ndan
Cemal Zeybek: “Özellikle bu tip çalkant›l› dönemlerde, müflterilerinize farkl›l›k yaratacak özellikler sunabilmeniz, sizi rekabette öne ç›kar›r”
24 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
Baflta ABD olmak üzere tüm dünyay› belirsizlik ve kriz korkusu sarm›flt›. Devletler duruma el koydu, birçok önlem al›nd›, kapitalist sistem sorguland›, “hiçbir fley eskisi gibi olmayacak” dendi, Uzakdo¤u’nun finansal yükselifli, Bat› bankac›l›k ve
Koray ‹nflaat’›n ‹fl Gelifltirme Direktörü Mehmet Cemal Zeybek ’94, “Özellikle bu tip çalkant›l› dönemlerde, müflterilerinize farkl›l›k yaratacak özellikler sunabilmeniz, sizi rekabette öne ç›kar›r” diyor ve ekliyor: “Biz de bu dönemde ortaya koydu¤umuz projelerde bu ayr›cal›klar› ön plana ç›kard›k. Bunlardan bir tanesi ‘Garanti Belgesi’ uygulamas› idi. Koray ‹nflaat bundan sonra satt›¤› tüm konutlar› Garanti Belgesi ile birlikte sat›yor. Bu, sektördeki büyük bir eksiklikti ve bir ilkti. Bu uygulaman›n yans›malar› da oldukça etkili oldu ve sat›fl rakamlar›m›za pozitif etki yapt›.” diyor. Son y›llar›n ifl dünyas›nda s›kça kullan›lan, rekabeti art›rmada farkl›laflma, yarat›c›l›k ve yenilikçilik olarak özetleyebilece¤imiz inovasyon kavram›n›n da kriz döneminde ne kadar önemli oldu¤u ortaya ç›kt›. Farkl›laflmay› baflaranlar›n müflterilerini korudu¤u hatta artt›rd›¤› söylenebilir. Zeybek’in belirtti¤i uygulamalar inovasyonun önemine iflaret ediyor: “Gene bu dönemde ‘insana sayg›’ ilkemizden hareketle gelifltirdi¤imiz ‘Konut Kalite Standartlar› (KKS)’ inovasyon projesi tüketicinin büyük ilgisi ile karfl›laflt›. Gerçek Anahtar Teslim, Deprem Güvenlik Yönetimi, Ayr›cal›kl› Garanti, Dekorasyon Dan›flmanl›¤›, Güvenlik ve Teknoloji Yönetimi ve Profesyonel Yaflam Alan› Yönetimi bafll›klar›ndan oluflan bu proje, müflteri memnuniyetini en üst seviyeye ç›karmay› ve sektörde eksik bulunan baz› standartlar› oluflturmay› amaçl›yordu.” Zeybek’in iflaret etti¤i bir baflka konu ise yurt d›fl›ndaki imkanlar› de¤erlendirme. Baflta inflaat sektörü olmak üzere birçok sektör için yurt d›fl› yat›r›mlar› veya ihracat krizde sadece ayakta kalmay› de¤il büyümeyi de etkileyebiliyor.
“Firmam›z›n yenilikçi ve at›l›mc› kimli¤i nedeniyle uzunca süredir yeni pazarlarla ilgili araflt›rma sürecimiz devam etmekteydi. Tam da bu ekonomik daralma s›ras›nda dünyan›n daha az etkilenen bölgelerindeki giriflimlerimiz sonuç verdi ve Körfez bölgesinde yeni ifller ald›k. fiu anda Ürdün’de Kral Hüseyin Biyoteknoloji ve Kanser Enstitüsü’nün inflaat›na bafllad›k. Tamamland›¤›nda tüm dünyadaki ancak 5 örne¤i olacak bu ileri teknoloji eseri yap›, Türk Müteahhitli¤i aç›s›ndan da gurur kayna¤› olacak. Daha önce bölgede tamamlad›¤›m›z projelerin olumlu referanslar›yla Libya’dan ald›¤›m›z davetle bu ülkeye de girdik. Yak›nda bu ülkede de inflaatlar›m›z bafllayacak.” Gerek istihdama katk›s›, gerekse oluflturdu¤u kapsaml› yan sanayii dallar› ile ekonomide lokomotif görevi üstlenmifl bir di¤er sektör olan otomotiv sektöründe son y›llardaki yat›r›mlar sayesinde Türkiye ihracatç› konumuna yükselmifl durumda. Ancak bu önemli sektör de kriz ile birlikte ciddi s›k›nt› sinyalleri vermeye bafllam›flt›. Fabrikalarda üretim azalm›fl ve istihdam› tehdit eder duruma gelmiflti. Oysa Eylül 2009’da Otomotiv Distribütörleri Derne¤i (ODD) verilerine göre 81.000 araç sat›larak, ay baz›nda sektör rekoru k›r›lm›fl durumda. Peki bu nas›l oldu? Krizde rekor nas›l k›r›ld›? Asl›nda cevab› hepimiz biliyoruz, Devlet vergilerde düzenleme yapt›¤›nda sektörlere f›rsat sa¤layabiliyor. Avrupa ve ABD baflta olmak üzere dünyan›n birçok ülkesinde devletler ald›klar› önlemlerle reel sektöre canl›l›k getirmeyi, istihdam›
‹lhami Eksin: “Türkiye ile benzer pazar özelliklerine sahip olan birçok Avrupa ülkesinde, çevrenin korunmas› ve yeni araç pazar›n›n canl› tutulmas› amac›yla hurda teflviki ve çevresel faktörleri esas alan vergilendirme mant›¤› etkin bir flekilde uygulanmaktad›r.” korumay›, üretimi teflvik etmeyi amaçlad›lar. Bunun meyveleri de Türkiye’de otomotiv sektöründe oldu¤u gibi k›sa sürede görüldü. DOD Genel Müdürü ‹lhami Eksin ’85 vergilerde yap›lan
2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 25
düzenlemelerle sektörde sa¤lanan geliflmeler hakk›nda flunlar› söyledi: “Esnek bir talep yap›s›na sahip olan ve a¤›rl›kl› olarak tüketiciye hitap eden otomotiv ürünleri, vergisel düzenlemelerden do¤rudan etkilenmektedir. Mart ay›n›n ikinci yar›s›nda, sektör pay› en yüksek olan 1600 cc ve daha küçük motorlu araçlarda ÖTV oran›n›n %37’den %18’e çekilmesi, pazara büyük oranda hareketlilik getirmifltir. Haziran ay› itibar›yla bu indirimin azalt›larak devam etmesi, ilk baflta talebi azaltm›fl olsa da, indirimin son dönemine denk gelen Eylül ay›nda, ODD verilerine göre toplam 81.000 araç sat›larak, ay baz›nda sektör rekoru k›r›lm›flt›r. Ekim ay› bafl›ndan itibaren ise, süregelen bütün kampanyalara ra¤men talebin ciddi oranda düfltü¤ü gözlenmektedir. ÖTV indirimi ile gelen sat›fl hacminin, ertelenmifl bir talebin öne çekilmesi mi, yoksa mevcut bir talebin pazara yans›mas› m› oldu¤u tart›fl›labilir. Önümüzdeki aylardaki geliflmeler, her fiyat seviyesinde ölçümleme yapmam›za imkan verece¤i için, daha sa¤l›kl› politikalar gelifltirme imkan› vard›r.”
Eksin sektördeki bu geliflmelerin sürdürülebilir olmas› için de görüfllerini bizlerle paylaflt›: “Sürdürülebilir ve öngörülebilir bir sektörel geliflimi ortaya koyabilmek için, sektörün temsilcileri ile iflbirli¤i içinde kal›c›, tutarl› ve çevre dostu politikalar gelifltirmek temel ilke olarak al›nmal›d›r. Bu yönde oluflturulacak politikalar, ekonomik krizden ç›k›fl›n konufluldu¤u bu dönemde krizden ç›k›fla ciddi bir ivme kazand›rabilir. Türkiye ile benzer pazar özelliklerine sahip olan birçok Avrupa ülkesinde, çevrenin korunmas› ve yeni araç pazar›n›n canl› tutulmas› amac›yla hurda teflviki ve çevresel faktörleri esas alan vergilendirme mant›¤› etkin bir flekilde uygulanmaktad›r. Almanya’da hurda teflviki ile sat›fllarda %39 art›fl olmufltur. Avrupa Otomotiv Üreticiler Derne¤i, Avrupa'da ülkelerin verdi¤i hurda teflvikleriyle 2009 sonuna kadar, sat›fllarda 800 bin adetin üzerinde art›fl olabilece¤ini öngörmektedir. Bununla beraber, birçok Avrupa ülkesinde düflük egzoz emisyonuna sahip araçlarda vergi indirimi sa¤lanmaktad›r.
Cihan Aksoy: “Promosyon maliyetleri artan firmalar sat›fllar›na göre daha çok artan maliyetlerini dengeleyebilmek için özellikle üretim, lojistik ve finansal süreçlere odakland›lar.” Ülkemizde de hurda indirimi alan araçlar›n trafi¤e ç›kmas›n› önleyecek tedbirlerin al›nmas› ve Motorlu Tafl›tlar Vergisi’nde çevresel faktörleri göz önüne alan bir düzenlemeye geçilmesi sa¤lanabilirse, hem çevre korunmas›na katk› sa¤layacak bir düzene geçilebilecek hem de otomotiv pazar› kal›c› ve sürdürülebilir bir geliflme çizgisi yakalayacakt›r.” Reel sektördeki dalgalanman›n etkisinin en iyi görülebilece¤i h›zl› tüketim sektöründe ekonomik durgunluk Türkiye’nin politik gündemlerinin de olumsuz etkisi ile tüketici güven endeksinin ve tüketimin düflmesine neden oldu. Ancak Mart 2009’dan itibaren bu
26 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
düflüfl yerini biraz yükselmeye b›rakarak ikinci çeyrekte % 4.3, % 2.8, % 2.4’lük art›fllarla geçen seneye göre h›zl› tüketim ürünlerinde senelik 1.4’lük bir büyümeye döndü. Perakende sektörü de son y›llarda Türkiye’de y›ld›z› parlayan ve rekabetin gün geçtikçe artt›¤› sektörlerden. 1.4’lük bir büyüme nas›l stratejilerle sa¤land›? Sorumuzu Colgate Palmolive, Müflteri Gelifltirme Müdürü Cihan Aksoy ’01 cevaplad›: “Yaflanmakta olan ekonomik durgunluk sebebi ile perakende noktalar› sat›fllar›n› art›rmak için aralar›ndaki fiyat rekabetini art›rd› bu nedenle fiyatlar›n biraz geri gelmesine neden oldular. Bu durum özellikle 3. çeyrekte ilk yar›ya göre tüketici çekiflini art›rd›. Bununla beraber kriz veya nakit ak›fl›n›n s›k›flt›¤› ortamlarda tüketicilerin daha az para harcama iste¤i, tüketiciyi günlük ihtiyaçlar›n› giderecek al›flverifllere yönlendirdi ve bu da 2008’in y›ld›z› “‹ndirim Marketlerinin” 2009 y›l›nda performanslar›n›n daha da artmas›n› sa¤lad›. Bu konuda Türkiye’de hala yat›r›mlar devam ediyor. Süpermarket kanal›nda ise ulusal zincirlerin, yerel zincirleri sat›n alma yolu ile büyüme çabalar›n›n artt›¤›n› görmekteyiz. Bu kanal yeni yerleflti¤i bölgelerde ulusal imajlar›n› tüketicilere sunarak sat›fllar›n› art›rmay› hedeflediler. Ancak yerel oyuncular da bu sene ciddi yat›r›mlar yapt›lar ve ileriye dönük olarak tüketicilerin nabz›n› iyi tutup Ulusal Ma¤azalar ile daha rekabetçi bir flekilde büyümeye odakland›lar. Hipermarketler ise art›k flehir içlerinde gerekli büyüklükte arazi bulamad›klar› için al›flverifl merkezlerinin içinde yer alarak büyümeye çal›fl›yorlar ve a¤›rl›kl› olarak yat›r›mlar›n› ‹ç Anadolu ve Do¤u Anadolu’ya yapmaya devam ediyorlar.
Sene bafl›nda, perakende taraf›nda yat›r›mlar›n devam ediyor olmas›n›n yat›r›m aç›s›ndan biraz daha temkinli tedarikçiler ile yaratabilece¤i olas› gerginlik, süreç içerisinde iflbirli¤i modellerinin artmas› ile olumlu bir havaya büründü. Bu do¤rultuda sektör tüketici çekiflini artt›racak fiyat odakl› kampanyalar, (Ne al›rsan 1, 2, 3 TL, 1 Alana 1 Bedava, X TL’lik Al›flverifle Bedava, % 40-50 indirim) ve özel kampanyalar (Belli bir al›ma çekiliflle büyük hediyeler) gibi projelere yöneldi. Böylece daha yüksek tonaj hedefleri ile önceki y›llardaki nominal marj seviyelerinin yakalanmas› olas›l›¤› artt›. Bu trend senenin kalan›nda da devam edecekmifl gibi gözüküyor.
Mehmet Nane: “Kriz döneminde geçmifl dönemde gerçeklefltirdi¤imiz insana yat›r›m›n büyük faydas›n› gördük.”
Nakit ak›fl› kontrolleri ile özellikle geleneksel kanalda riskli oldu¤u düflünülen yerlerde distribütör de¤ifliklikleri yafland›. Ürün sat›fl tahminleri süreçleri daha titiz ele al›narak stok seviyeleri düflürülmeye çal›fl›ld›. Y›l›n geri kalan›nda Türkiye gündemine dönük politik
Promosyon maliyetleri artan firmalar sat›fllar›na göre daha çok artan maliyetlerini dengeleyebilmek için özellikle üretim, lojistik ve finansal süreçlere odakland›lar. Hammadde, ambalaj maliyetlerinin düflürülmesi, tafl›ma maliyetlerinin optimizasyonu, stok analiz ve nakit ak›fl› bafll›klar›n› tüm tedarikçiler tekrar ele ald›. 2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 27
gerginlikler sürse de Tüketici Güven endeksinin art›fl yönünde seyrediyor olmas› sektörün ileriye dönük beklentilerinin olumlu seyretmesini sa¤lamaktad›r.” Perakende sektöründeki rekabetin yo¤un yafland›¤› elektronik kategorisinde kriz y›l›nda büyüyen Teknosa krizle birlikte sektör küçülürken, yüzde 12 oran›nda büyüyerek 2009’da pazar pay›n› 14.5 seviyesine ulaflt›rmay› baflard›. Sektörde yüzde 20 daralma varken %10 büyüyen Teknosa’n›n Genel Müdürü Mehmet Nane ’90 izledikleri stratejiler aras›nda Türkiye’nin her yerinde bulunman›n geldi¤ini belirtiyor. Bunun için Do¤u ve Güneydo¤u’da il ve ilçelerdeki yat›r›mlar›na h›z veren firma Kars, Batman ve Tatvan’da açt›¤› ma¤azalara gösterilen yo¤un ilgiden son derece memnun. Nane buralarda bir satmay› beklerken iki satm›fl olduklar›n› söyledi. Mehmet Nane istihdam ve personel e¤itimi ile ilgili izledikleri stratejilerin önemini ve firmaya sa¤lad›¤› avantajlar›n alt›n› çizdi. “Krizde biz istihdam yaratmaya devam ettik. Krize karfl› yat›r›mlar yapt›k ve yenilikçi modellerle büyümeye devam ediyoruz. Perakende sektöründe insan faktörü en de¤erli etkenlerin bafl›nda geliyor. Teknoloji perakendecili¤inde kalifiye ifl gücü yetifltirme amac›yla 2005 y›l›nda Teknosa Akademi’yi kurduk. Kriz döneminde geçmifl dönemde gerçeklefltirdi¤imiz insana olan yat›r›m›n büyük faydas›n› gördük. Teknosa ailesinin her bireyinin ilk dura¤› olan Teknosa Akademi sayesinde sahip oldu¤umuz bilgili ve e¤itimli çal›flma arkadafllar›m›z, müflterilerimize vermifl oldu¤umuz güvenin bir parças› olarak krizde büyümemizde destek olan bir di¤er etken oldu.” Nane sektörlerinde düflük fiyat ile birlikte kaliteli hizmetin de öneminin alt›n› çiziyor. Düzenlenen kampanyalarda 28 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
ekonomiye canl›l›k sa¤lama amac›yla tüketiciye sunulan avantajl› fiyatlar, iyi hizmet ile birleflince etkili oluyor. Konuyla ilgili olarak “Teknosa olarak tüketici taraf›ndan güven duyulan bir marka olmam›z› sa¤l›yor. Tüketiciye sundu¤umuz sat›fl öncesi ve sat›fl sonras› hizmetlerle, onlara vermifl oldu¤umuz güven duygusu kriz döneminde sat›fllar›m›z›n seyrini korumak ile birlikte daralan ekonomide büyüme kaydetmemizi sa¤lad›.” diyor Mehmet Nane ve ekliyor: “Özetle, krizden tüm sektörler ve markalar gibi biz de etkilendik ama etkisi alt›nda kalmad›k. Verimli çal›flma modelleri üzerinde zaten kriz öncesinde de çal›fl›yorduk, bunun meyvelerini toplad›k. Çok yayg›n olmam›za ra¤men dinamizmimizi koruyoruz. Tüketicilerimizi ürün ve hizmet beklentilerinin ötesine tafl›mak için yeni ma¤aza konspetleri yaratmaya devam ediyoruz. Ma¤azadaki dan›flmanlar›m›z› Teknosa Akademi’nin detayl› ve yenilenen e¤itimleriyle daha donan›ml› hale getiriyoruz. Bizim ald›¤›m›z önlemler, hükümetin önlem paketleriyle de desteklendi. ÖTVKDV indirimi, yap›lan kampanyalar da pazar›m›z› hareketlendirdi. Yat›r›m planlar›m›zda de¤iflen bir fley yok. Ma¤aza açmaya, istihdam sa¤lamaya devam ediyoruz. Biz gelece¤e olumlu bak›yoruz. Çift haneli büyümelerle y›l› kapatmay› hedefliyoruz.” Görülüyor ki krizde özellikle devlet taraf›ndan al›nan vergi veya istihdama yönelik uygulamalar (ÖTV indirimi, istihdama vergi indirimi gibi) sektörlere önemli ivme kazand›rabiliyor ve geçifl sürecinde bir rahatlama sa¤layabiliyor. Ancak firmalar›n ve ekonomideki tüm aktörlerin de kendilerini yenileyebilmeleri, do¤ru stratejileri zaman kaybetmeden hayata geçirebilmeleri gerekiyor.
Eski Al›flkanl›klar›n›zdan Kurtulun! BÜYEM’de sat›fl ve pazarlama üzerine dersler veren Ahmet Benderlio¤lu ’86, “fiirketlerin ‘bize bir fley olmaz, biz ne krizler atlatt›k, neler gördük’, ‘hele flu piyasa lideri rakibin yapt›¤›n› yapal›m; hatta daha iyisini yapal›m; siz o zaman görün bizi’ diye sadece rakibi kopya etmekten; günü kurtaracak palyatif önlemleri büyük stratejiler gibi ortaya koymaktan; fiyat k›rmaktan, ofislerinde oturup müflteri beklemekten baflka bir fley yapmad›klar›n›, eski al›flkanl›klar›ndan kurtulmad›klar›n› görüyorum” diyor.
Ayakta Kalma ve Büyüme Rehberi • fiirketin varl›k sebebi müflterileridir. Elimizdeki müflterileri kaybetmemek, onlar› mutlu ve sad›k yapmak ve onlar›n referanslar›na baflvurmak durumunday›z. Unutmay›n, tüm flirket çal›flanlar› birer ‘sat›c›d›r’. • ‘Rakip ne yap›yor?’diye sordu¤umuzda önümüze hemen fiyat listeleri gelir. “Rakip sahada nas›l sat›fl stratejileri izliyor? Sat›fl süreci nerede bafll›yor nerede bitiyor? Sat›fl sonras› hizmetlerde neler yap›yor? Sahada gözlemlemek ve bunu da sistematik yapmak gerekir. • Sahada gözlem, piyasa ve müflteriler için de geçerlidir. Müflterinizi gerçekten tan›yor musunuz? Art›k müflteri komplike, sofistike; internetten araflt›r›yor, daha zor be¤eniyor ve üstelik hiç olmad›¤› kadar da rekabet var. Sürekli farkl› bak›fl aç›lar›yla müflteriyi “koklay›n”. • ‹fller çok çabuk, çok h›zl› gelifliyor. ‹novasyonu hem rakipten farkl›l›k yaratmak hem de ticari kazanç sa¤lamak için kullanabiliriz. Bu da kimsenin yapmad›¤›n› önceden ve h›zl› yapmak, bunun için iç görü oluflturmak, müflterilerin henüz ulafl›lmam›fl bilgilerine ulaflmak, deneyimlerini gözlemlemek, onlar›n dahi henüz bilmedikleri ihtiyaçlar›n› öngörmekten geçiyor. • Bu yol haritas›n› öncelikle yönetim flirketin tüm çal›flanlar› ile paylafl›r ve herkes zihinsel olarak sindirip uygularsa ifle yarar.
S‹V‹L TOPLUM
Yaz›: Ayla GÜRLEYEN ’89 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N
E¤itimin büyük destekçisi: Elginkan Vakf› Türkiye’de e¤itime birçok alanda büyük destek veren Elginkan Vakf›’n›n Genel Müdürü Osman Çetin Evrenuz ve Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu üyesi Üniversitemiz ö¤retim üyelerinden Prof. Dr. Ali R›za Kaylan ile Elginkan Vakf›’n›n misyonu, hizmetleri ve e¤itime katk›lar› üzerine konufltuk.
E.
C.A. Türkiye’nin en çok tan›nan markalar›ndan biridir. Türkiye’nin sanayileflmesinin simge isimlerinden biri olan E.C.A markas›n›n arkas›nda kökleri Manisa’ya dayanan bir aile var: Elginkan Ailesi. Elginkan Toplulu¤u’nun kurucusu H. Ekrem Elginkan’›n 1999 y›l›nda ölümünden sonra flirketlerin yönetimi Elginkan Vakf›’na geçmifltir. Bugün Elginkan Vakf› tüm imkanlar› ile Türk toplumunun hizmetindedir. Önemli bir bütçeye sahip olan Elginkan Vakf› özellikle e¤itim alan›nda verdi¤i hizmetlerle Türkiye’nin hem bugününe hem de yar›n›na destek vermektedir. Üniversitemize de birçok konuda destek veren ve BÜMED taraf›ndan organize edilen “Yeni Düfller Yenilikçi Düflünceler” Ö¤renci Proje Yar›flmas›n›n sponsorlu¤unu üstlenen Elginkan Vakf›’n›n Genel Müdürü Osman Çetin Evranuz ve Elginkan Vakf›’n›n Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu üyesi Üniversitemiz ö¤retim üyelerinden Prof. Dr. Ali R›za Kaylan ile yapt›¤›m›z görüflmede, ülkesini seven ve insanl›¤a hizmet etmek isteyen bir ailenin kendisi art›k hayatta olmasa bile yaratt›¤› de¤erlerin binlerce insan›n hayat›n› ve hatta bir ülkenin gelece¤ini nas›l de¤ifltirebildi¤ini düflündük. ‹yi ki böyle insanlar, iyi ki böyle aileler, iyi ki onlar›n misyonunu devam ettirmek için çal›flan kifliler var. Paylaflmay› ve yaflatmay› beceremezsek dünya nas›l daha iyi bir yer olur ki? E¤itime destek Osman Çetin Evranuz: Elginkan Vakf›’n›n ülkemizde e¤itim hayat›na birçok katk›s› var. Birincisi büyük okullar yap›yoruz. 2005 y›l›nda ‹zmit’te Cahit Elginkan Anadolu Lisesi’ni açt›k. ‹zmit’i seçmemizin nedeni deprem felaketini yaflayan bölgemize yard›m edebilmektir. “Bu bölgeye özel bir ilgi gösterelim, katk›lar›m›z›, desteklerimizi bu bölgelere biraz yo¤unlaflt›ral›m” düflüncesiyle hareket ettik. Cahit Elginkan Anadolu Lisesi 24 derslikli, 720 ö¤renci kapasiteli bir Anadolu Lisesi. ‹nflaat› bitirdikten sonra Milli E¤itim Bakanl›¤›’na ba¤›fllad›k. Ayn› y›l ‹stanbul Teknik Üniversitesi arazisi içerisinde ‹TÜ Ekrem Elginkan Lisesi’nin inflaat›n› yapt›k ve ‹TÜ’ye ba¤›fllad›k. 2008 y›l›nda, ‹stanbul, Maltepe’de 40 derslikli, 14 laboratuarl› E.C.A Elginkan Anadolu Lisesi’ni yapt›k. Çevre düzenlemesine kadar tamamlay›p Milli E¤itim Bakanl›¤›’na ba¤›fllad›k. Bu okul 7.5 milyon TL’ye mal oldu. Gerçekten çok güzel ve örnek bir okul oldu.
30 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
Mesleki ve Teknik E¤itim Merkezleri Elginkan Vakf›’n›n e¤itime verdi¤i bir baflka önemli destek ise Vakf›m›za ait olan Mesleki ve Teknik E¤itim Merkezleri. Manisa, ‹zmit ve Bolu’da olmak üzere 3 e¤itim merkezimiz var. Bunlardan ilkini 1994 y›l›nda Manisa’da kurduk. Meslek edindirmeye ve meslekteki becerileri, bilgiyi art›rmaya yönelik kurslar ve seminerler veriyoruz. Mesleki geliflim ve meslek edindirmenin yan›nda kiflisel geliflime yönelik seminerlerimiz de var. ‹kinci okul yine depremde büyük yara alan Bolu’da kuruldu. 2006 y›l›n›n sonunda ise üçüncü merkezimiz olan Ahmet Elginkan Mesleki ve Teknik E¤itim Merkezi’ni ‹zmit’te hizmete sunduk. Bu üç tane okulda bugüne kadar 180 binin üzerinde kifli ücretsiz e¤itim ald›. Mesela Bolu’da benim çok takdir etti¤im kurslardan biri konfeksiyon dikifl kurslar›. Sanayi tipi makinelerden oluflan bir atölye oluflturduk. Bu atölyelere hiçbir mesle¤i olmayan kifliler geliyor ve bir ay içersinde bir meslek ediniyor. Elginkan Vakf›’n›n mesleki ve teknik e¤itim merkezlerinde öngördü¤ü amaç da bu; insanlar› meslek sahibi yapmak. Onlar› ekmek sahibi yapmak. Çok talep gören kurslardan baz›lar› Kaynakç›l›k, Bilgisayar Destekli Tasar›m Kurslar› (Autocad, Solidworks vb.), Elektrik-Elektronik, PLC Uygulamalar›, Diksiyon (do¤algaz teknolojisi, temel elektrik, endüstriyel elektronik, HidrolikPnömatik, ölçme ve kontrol bilgisi, talafll› imalat). Bilgisayar paket program kullan›m›na yönelik kurslar›m›z da oldukça yo¤un talep görüyor: Excel, Word, Powerpoint. Teknoloji ile Türk Kültürü ve Diline hizmet O.Ç.E.: Elginkan Vakf› son üç senedir Türkiye’deki Türk Dili ve Türk Kültürü araflt›rmalar›n› destekleyen bir ödül program›
gerçeklefltiriyor. Vakf›m›z›n amaçlar›ndan bir tanesi de Türk kültürü, Türk dili konusundaki araflt›rmalar› teflvik etmek, desteklemek. Her sene bu konuda yapt›klar› araflt›rma ve çal›flmalarla müracaat edenleri de¤erlendiriyoruz ve ödüllendiriyoruz. Geçen y›lki ödülümüz 40 bin Lirayd›. Ayn› ödül program› içersinde teknolojik araflt›rma ve çal›flmalar› da destekleyen bir ödülümüz var. Bu alandaki ödül de 40 bin Lira tutar›nda. Geçen sene teknoloji ödülünü ‹stanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yusuf Ya¤c› ile ‹zmir Teknoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Mustafa Güden ve ekibi paylaflt›. Prof. Dr. Yusuf Ya¤c› Nano teknoloji konusunda araflt›rmalar yapan çok meflhur bir Türk bilim adam›. Kendisi Japonya’n›n 2008 y›l› Enternasyonal Teknoloji Ödülünü de ald›. Prof. Dr. Ali R›za Kaylan: Geçen sene kültür alan›nda Bo¤aziçi Üniversitesi hocam›z Prof. Dr. Bülent Sankur Türkçe Biliflim Sözlü¤ü çal›flmas› ile ödülünü ald›. Bu hem Türk diline büyük bir katk› hem de bir teknoloji çal›flmas›. Ansiklopedik bir biliflim sözlü¤ü.
Elginkan Vakf› son üç senedir Türkiye’deki Türk Dili ve Türk Kültürü araflt›rmalar›n› destekleyen bir ödül program› gerçeklefltiriyor. Bir Baflka E¤itim Deste¤i: Burslar O.Ç.E.: Elginkan Vakf›, ‹stanbul Üniversitesi, ‹stanbul Teknik Üniversitesi, Bo¤aziçi Üniversitesi, Orta Do¤u Teknik Üniversitesi ve Ege Üniversitesi’nde e¤itim gören 75 ö¤renciye lisans bursu veriyor. Mezun olanlar›n yerine yeni bursiyerler al›yoruz. Burs imkan›n› Elginkan Toplulu¤u’nda çal›flanlar›n çocuklar›na da sa¤l›yoruz. ‹htiyaç ve baflar›
Elginkan Vakf›’n›n Amaçlar›: Kültür de¤erlerimizi, tarihimizde bizi büyüten örf, adet ve manevi de¤erlerimizi ve Türkçemizi araflt›rmak, araflt›rmalar› desteklemek, korumak, yaflatmak ve tan›tmak; Bilim, Teknoloji ve E¤itim alan›ndaki faaliyetleri teflvik etmek; Ülke sanayiinin ihtiyaç duydu¤u vas›fl› ifl gücü yetifltirilmesine ve bu suretle ülkenin istihdam imkanlar›n› art›r›c› e¤itim çal›flmalar›na katk›da bulunmak için okullar, e¤itim kurumlar› açmak, iflletmektir.
2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 31
E.C.A. Tarihi Musluk Koleksiyonu’ndan örnekler
faktörlerini göz önünde bulundurarak seçilen 40 ö¤rencimize burs veriyoruz. 2500 sayfal›k kitap O.Ç.E.: Bilimi ve kültürü destekleyen çal›flmalar›m›z var. Bu sene Atatürk Kültür Merkezi’nin yapt›¤› bir proje var: Cumhuriyet Dönemi Türk Kültürü-Atatürk Dönemi çal›flma ve araflt›rmalar›n› belgelendiren bir yay›n çal›flmas›. 2500 sayfal›k bir kitap haz›rlan›yor. 100’den fazla Türk araflt›rmac› bu eserin meydana getirilmesinde katk›da bulundu. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bu flerefe bizi de ortak etti ve 2500 sayfal›k bu kitab›n bas›lmas›n› Elginkan Vakf› sa¤layacak. ‹ki ay içerisinde bu güzel eseri elimize alaca¤›m›z› ümit ediyoruz. Doktora burslar› O.Ç.E.: Özellikle Türk kültürü, Türk Dili ve Edebiyat› konusunda doktora yapan ö¤rencilere burs deste¤i veriyoruz. Türk Dil Kurumu ile de bir iflbirli¤i protokolümüz var. Onlar›n önerdi¤i ö¤rencilere tezlerini yapabilmeleri için doktora burslar› veriyoruz. Bu arada yine ‹stanbul Üniversitesi’ndeki bir grup Elektronik Mühendisli¤i ile Türk Dili ve Edebiyat› dallar›ndaki ö¤retim görevlilerinin ortak bir projesi var. Eski harflerle yaz›lan el yazmas› metinlerin okunup günümüz alfabesine, bilgisayar destekli olarak çevirisi yapan çok iddial› bir proje. Bu proje Elginkan Vakf› taraf›ndan desteklendi. Eski metindeki yaz›lar› günümüzün harfleriyle yazabilmek için, bu iflin h›zland›r›lmas› ve otomasyonu için bir algoritma gelifltirdiler. Henüz proje tam sonuçlanm›fl de¤il. Bu proje baflar›l› olursa eski metinleri bilgisayar deste¤iyle h›zla Türkçeye çevirebilece¤iz. Bu da tabi ki Türk Kültürüne ve bilimsel çal›flmalara çok mühim bir katk› sa¤layacak. Elginkan Vakf›’n›n Bo¤aziçi Üniversitesine destekleri Ali R›za Kaylan: Elginkan Vakf›’n›n
32 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
Bo¤aziçi Üniversitesi’ne birçok deste¤i var. Bunlardan biri Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi’ne verilen destek. Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi Türkiye’nin önünde koflan yay›nlara imza at›yor. Yapt›¤› çeviriler ile son derece önemli bilimsel kitaplar› dilimize kazand›r›yor. Mesela son ç›kan kitaplar›ndan “Akl›n Gözü” kitab› ak›l ve yapay zeka, konular›nda bilimsel görüfl ve düflünceleri tart›flmaya açan çok önemli bir eserdir. Kitab› okuyan kiflilerden ilk Kültür Bakan›m›z Talat Halman, Elginkan Vakf›’na bir teflekkür yaz›s› göndererek kitab›n çarp›c› özelliklerini vurgulad›. Bu önemli kitab›n lise ve kütüphanelere da¤›t›m›n› Elginkan Vakf› gerçeklefltirdi. Bir di¤er önemli eser Kandilli Rasathanesi’nin El Yazmalar› Katalo¤unun
yay›nlanmas›na verdikleri finansman deste¤iydi. Böylece kültürel ve tarihi miras›m›z›n bir parças›n› oluflturan elyazmalar› gün ›fl›¤›na ç›kar›ld›. Üniversitemiz ö¤retim üyelerinden Say›n Prof. Dr. Günay Kut’un baflkanl›¤›nda yürütülen bu projeye verilen destek, Kandilli arflivinde yer alan astronomi, astroloji ve matematik alanlar›ndaki eserlerin gelece¤e tafl›nmas› aç›s›ndan çok önemlidir. Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi’ne destek O.Ç.E.: Özellikle popüler bilim konusunda, lise ve üniversite ö¤rencilerinin bilime yönlendirilmesi amac›yla Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi çok güzel bir seriyi yay›na haz›rl›yordu ve bize geldiklerinde Bo¤aziçi Üniversitesi
Yay›nevi’nin bu güzel teflebbüsüne biz de Elginkan Vakf› olarak ifltirak etmek, onu desteklemek ihtiyac› hissettik. Genç nesilleri pozitif düflünceye, bilime haz›rlamaya bu tip eserlerle katk›da bulunmak bence çok önemli. Biz bu kitaplar› Türkiye’nin en ücra köflelerine kadar yolluyoruz. Halk kütüphanelerine, Anadolu liselerine, Fen liselerine, Üniversitelere gönderiyoruz ve genifl kapsaml› bir da¤›t›m›n› gerçeklefltiriyoruz. BÜ yay›nevi ile gerçeklefltirdi¤imiz bir di¤er çal›flmada da yay›nevinin bugüne kadar bast›¤› kitaplar aras›ndan bir seçim yapt›k ve 50 kitaptan oluflan bir set oluflturduk. Bu setleri Türkiye’nin her flehrinde lise ve üniversite kütüphanelerine da¤›tt›k. Bu da Bo¤aziçi’nin yapt›¤› bir eme¤in Türkiye’deki bütün kesimler taraf›ndan paylafl›lmas›n›n sa¤lamas› aç›s›ndan çok de¤erli bir uygulama oldu. Yeni Düfller Yenilikçi Düflünceler ile giriflimci ö¤rencilere destek O.Ç.E.: Elginkan Vakf› teknolojiye verdi¤i destek kapsam›nda, önce Orta Do¤u Teknik Üniversitesi’yle teknoloji alan›nda yenilikçi düflünceleri teflvik etmek ve onlar›n uygulamaya geçmesini sa¤lamak amac›yla bir proje yar›flmas› düzenlendi. Bu yar›flmaya “Yeni Fikirler Yeni ‹fller” ad› verildi. Bo¤aziçi Üniversitesi ayn› amaçla “Yeni Düfller Yenilikçi Düflünceler” isimli ö¤renci proje yar›flmas›n› uygulamaya bafllad›. Ege Üniversitesi de üniversitelerde yap›lan tezlerin sanayiye uygulanmas› fleklinde özgün çözümler proje yar›flmas› yapmaktad›rlar. Tüm bu proje yar›flmalar›n› Elginkan Vakf› büyük bir mutlulukla destekliyor. A.R.K.: “Hayal gücü bilgiden çok daha önemlidir” der Einstein. Üniversite yerleflkeleri yeni fikirler ve yarat›c› düflünceler için çok güzel ekosistemler. Gençleri hayata haz›rlarken giriflimci bir ruhla, giriflimci bir bak›fl aç›s›yla
yetifltirebilmek önemli. Çetin Bey’in bahsetti¤i gibi ilk önce Orta Do¤u’da yeni fikirler arama, fikirleri rafta tutmama, ifle döndürmek amac›yla “Yeni Fikirler Yeni ‹fller” projesi bafllat›ld›. Daha sonra yönetim kurulundaki konuflmalar›m›zda bunu Türkiye’ye yaymak için ‹stanbul bölgesi ve Ege bölgesini devreye koyma karar› ald›k. ‹stanbul’da Bo¤aziçi Üniversitesi, Ege’de Ege Üniversitesi bunun için platform oldu. Hayal gücünü yenilikçi düflüncelere döndürmek ve hayata geçirmek son derece önemli. Bu yar›flmalarla gençlerin fikirlerini hayata geçirmek için onlar› yüreklendirmek istiyoruz. Bu noktada Elginkan Vakf›’na teflekkür ediyorum. Art›k bu yar›flma bir gelenek haline dönüflecek ve gençlerden ç›kan fikirler gerçekleflebilecek. Bo¤aziçi bir fark yaratt› ve sosyal giriflimci yenilikçilik boyutunu devreye katt› ki bu dünyada da giderek daha çok önem kazan›yor. Sadece kendimize yönelik katk› de¤il, toplum için ne yapabiliriz? Asl›nda Bo¤aziçi’nin köklü geçmiflinde bu konuda bilinçli çabalar var. Sosyal konularda çal›flmak ö¤rencilerimizin geçmiflte de yapt›¤› fleyler.
Elginkan Vakf›’n›n e¤itime ve bilime verdi¤i desteklerin bir akademisyen olarak de¤erlendirilmesi: Ali R›za Kaylan: Bir kere yap› olarak bakt›¤›m›zda, hakikaten dünya için özgün ve de örnek bir Vak›f yap›s› var. Mütevelli Heyeti üyeleri sadece kurum içinden de¤il. 33 üyenin 12 tanesi sosyal paydafllardan geliyor. Bu kurumlar aras›nda da 5 tane üniversite var: Bo¤aziçi Üniversitesi, Ege Üniversitesi, ‹stanbul Üniversitesi, ‹stanbul Teknik Üniversitesi ve Orta Do¤u Teknik Üniversitesi. Vak›f flirketlerinin gelirlerinin vak›f amaçlar› do¤rultusunda toplum için harcanmas› çok anlaml›. Elginkan Vakf› Türkiye için bence çok önemli bir görevi yerine getiriyor. E¤itimin önemini her f›rsatta vurguluyoruz. Ama en çok eksiklik duyulan alanlardan birisi teknisyen yetifltirme. Kiflilere ücretsiz olarak verilen meslek edindirme kurslar›yla, sanayi için önemli bir katk› sa¤lan›yor. Bu güne kadar 180 bin kifli bu flekilde e¤itim ald›. Bu çok büyük bir fayda. Ankara, Ege ve ‹stanbul olmak üzere üç bölgede gerçeklefltirilen proje yar›flmalar›, gençleri yarat›c›l›k, yenilikçilik ve giriflimcilik alanlar›nda yüreklendirmekte, onlar› gelece¤e daha iyi haz›rlamakta. Üç y›ld›r sürdürülen teknoloji ve Türk kültürü alanlar›nda verilen ödüllerle bilim insanlar›m›z›n onurland›r›lmas›, ciddi bir teflvik unsuru. Özetle, Elginkan Vakf›’n›n bence Türkiye’ye katk›s› son derece önemli ve yap› olarak da dünya vak›flar›na örnek olacak bir yap›ya sahip.
2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 33
Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N
ÜN‹VERS‹TEDEN PORTRELER
Üstün baflar›l› dilbilimciler Üniversiteden Portreler bölümümüzde bu kez sizlerle yabanc› dil edinimi ve anadil kayb›n›n biçimbilimsel ve sözdizimsel özellikleri ile psikodilbilimsel ve nörodilbilimsel yönleri alan›nda yapt›¤› araflt›rmalarla 2004 y›l›nda BÜVAK Araflt›rmada Üstün Baflar› Ödülü, 2006 y›l›nda TÜBA Üstün Baflar›l› Genç Bilim ‹nsan› Ödülü ve 2008 y›l›nda TÜB‹TAK Sosyal Bilimler Dal›nda Teflvik Ödülü’ne lay›k görülen Doç. Dr. Ayfle Gürel ve Üretici Dilbilgisi Kuram› çerçevesinde Uygurca, Mo¤olca, Lazca gibi dillerin sözdizimi üzerine yapt›¤› çal›flmalarla BÜVAK’tan 2006 y›l›nda hem Araflt›rmada Üstün Baflar› Ödülü hem de Ö¤retimde Üstün Baflar› Ödülü alan Yrd. Doç. Dr. Balk›z Öztürk Baflaran’›n portrelerini paylaflmak istiyoruz... edinimi ve kayb›n›n psikodilbilimsel ve nörodilbilimsel yönleri ana bafll›klar› üzerinde çal›fl›yor. Sonuncu bafll›k alt›nda çal›flma yapt›¤› alanlar anadil ve yabanc› dilde tümce iflleme (sentence processing), tek dillilerde (monolinguals) ve iki dillilerde (bilinguals) afazi (patolojik dil kayb›), çocuklarda konuflma ve dil bozukluklar› ve bellek sistemleriyle dil edinimi ve kayb› aras›ndaki iliflkilerden olufluyor.
Doç. Dr. Ayfle Gürel Bölümü: Yabanc› Diller E¤itimi E¤itimi: • Doktora - Dilbilim, 2002 - McGill Üniversitesi • Yüksek Lisans - Yabanc› Diller E¤itimi Bölümü, 1996 - Bo¤aziçi Üniversitesi • Lisans - Yabanc› Diller E¤itimi Bölümü, 1992 - Bo¤aziçi Üniversitesi Doç. Dr. Ayfle Gürel neler yap›yor: Yabanc› dil edinimi ve anadil kayb›n›n biçimbilimsel ve sözdizimsel özellikleri ve anadil ve yabanc› dil 34 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
Ödüle lay›k görülen çal›flmalar›: Gürel, 2004-2008 y›llar› aras›nda ald›¤› ödüllerin flimdiye kadar yürütmüfl oldu¤u tüm araflt›rma faaliyetleri ve ortaya ç›kan ürünler göz önüne al›narak verilmifl oldu¤unu ancak özellikle yabanc› dil edinimi ile anadil kayb›n›n karfl›laflt›r›lmas› konular›ndaki çal›flmalar›n›n öne ç›kt›¤›n› düflünüyor. Bu çal›flmalar için uzun y›llar Kuzey Amerika’da yaflayan Türkler ve Türkiye’de yaflayan ‹ngilizce anadilli kiflilerden veri toplanm›fl. Türkçe’nin anadil olarak kayb› ile yabanc› dil olarak edinimiyle ilgili bu veriler incelenerek, yabanc› dilin etkisiyle kolayca kaybolan/de¤iflen anadil yap›lar› ile (sözdizimsel ve biçimbilimsel yap›lar), anadil etkisi yüzünden yabanc› dilde edinimi zor olan dil yap›lar› karfl›laflt›r›lm›fl. Bulgular, anadil kayb›nda ve yabanc› dil ediniminde yayg›n olarak görülen ‘dil transferi’ olgusunun ayd›nlat›lmas›na ve daha
iyi anlafl›lmas›na katk›lar sa¤lam›fl. fiu an bunlar üzerinde çal›fl›yor: fiu anda iki dilli yetiflkinlerde tümce iflleme modelleri üzerinde çal›flmakta. Bu çal›flmalar daha çok, psikodilbilim alan›nda s›kça kullan›lan, bilgisayar yaz›l›mlar› sayesinde ölçülen tümce okuma h›z› üzerine kurulu çal›flmalar. Bunun yan› s›ra bebek/çocuklarda erken iki dillilik olgusu üzerinde çal›fl›yor. Ancak yak›n zamanda nörodilbilim alan›na odaklan›p, çeflitli beyin görüntüleme yöntemleri kullanarak iki dillili¤in bu çok da anlafl›lmam›fl yönlerini incelemek istiyor. Gürel’in gözünden Bo¤aziçi Üniversitesi: “Ben, Kanada’daki doktora y›llar›m› ç›kart›rsak, yaklafl›k 15 y›ld›r Bo¤aziçi Üniversitesi’ndeyim. Önce lisans, sonra yüksek lisans ö¤rencisi ve araflt›rma görevlisi olarak, 2002 y›l›ndan beri de ö¤retim üyesi olarak burada çal›flmaktay›m. Akademisyenli¤i meslek olarak seçmemde en büyük rolü Bo¤aziçi Ünversitesi’ndeki hocalar›m oynam›flt›r. Bu nedenle bu üniversiteye gönül borcum var. Doktoram› ald›¤›m McGill Üniversitesi hemen her y›l dünyan›n en iyi ilk 20 üniversitesi aras›na girer, bundan da çok k›vanç duyar›m. Ama en büyük hayalim, Bo¤aziçi Üniversitesi’ni de bir gün böyle bir s›ralamada görmek.”
Yrd. Doç. Dr. Balk›z Öztürk Baflaran Bölümü: Bat› Dilleri ve Edebiyatlar› E¤itimi: • Doktora - Dilbilim, 2004 - Harvard Üniversitesi • Yüksek Lisans - Dilbilim, 1999 - Bo¤aziçi Üniversitesi • Lisans - Çeviribilim, 1996 - Bo¤aziçi Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Balk›z Öztürk Baflaran neler yap›yor: Bir dilbilimci olarak bafll›ca çal›flma alan› Noam Chomsky’nin Üretici Dilbilgisi Kuram› (Generative Grammar) çerçevesinde dillerin sözdizimini (syntax), baflka bir deyiflle tümce yap›lar›n› çal›flmak. Üzerinde çal›flt›¤› bafll›ca diller, Türkçe, Uygurca, Özbekçe, K›rg›zca gibi Türk Dilleri ve bunlara ek olarak Mo¤olca ve Lazca. Bu dillerde özellikle devrik tümce yap›lar›, hal ekleri ve kifli uyum eklerinin özelliklerini inceliyor. Ödüle lay›k görülen çal›flmalar›: Ödülü belli bir çal›flmas›ndan ötürü de¤il, genel olarak bir araflt›rmac›
olarak yapt›¤› çal›flmalar ve yay›nlar›ndan dolay› ald›¤›n› düflünüyor. Doktora derecesini ald›¤› Harvard Üniversitesi Dilbilim Bölümü’nde yazm›fl oldu¤u bitirme tezi John Benjamins (Amsterdam) yay›n evi taraf›ndan kitaplaflt›r›ld›, çeflitli kitap bölümleri ve dergi makaleleri yay›nlad›. Araflt›rmada Üstün Baflar› ödülü ald›¤› 2007 y›l›nda ayn› zamanda Fen-Edebiyat Fakültesi kapsam›nda E¤itimde Üstün Baflar› ödülü de alan Öztürk Baflaran, ayn› y›l içinde iki ayr› ödül almas›n›n kendisi için çok sevindirici bir sürpriz oldu¤unu belirtiyor. fiu an bunlar üzerinde çal›fl›yor: fiu an Sabanc› Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Esra Erdem yönetiminde TÜB‹TAK destekli bir projede Prof. Dr. Mehmet Ölmez (Y›ld›z Teknik Üniversitesi) ile birlikte araflt›rmac› olarak çal›fl›yor. Projenin amac› 24 Türk dilinin sözlüksel, biçimbirimsel ve sesbilgisel özelliklerinden hareketle bilgisayar ortam›nda birbirleriyle akrabal›k iliflkilerinin
kurulmas› ve böylelikle dil a¤ac›n›n ç›kar›lmas›. Ayr›ca BAP destekli bir araflt›rma projesi sonucunda halen Lazca’n›n hal ve uyum ekleri üzerine yapt›¤› bir çal›flmas› var. Uzun vadede üzerinde çok az çal›flma yap›lm›fl olan bu dilin bir gramerini yazabilmeyi amaçl›yor. Çorapç›’n›n gözünden Bo¤aziçi Üniversitesi: “Benim Bo¤aziçi’yle ba¤›m 1992 y›l›nda MütercimTercümanl›k Bölümü’ne lisans ö¤rencisi olarak girmemle bafllad›. Daha sonra 1996-1999 y›llar› aras›nda Dilbilim Program›’nda yüksek lisans yapt›m. 1999-2004 y›llar› aras›nda doktora derecem için Amerika’dayd›m, bu süreçte dahi Bo¤aziçi ile ba¤›m hiç kopmad›. Bo¤aziçi’nin ö¤renci kalitesi burada çal›flmay› seçmemdeki en büyük etkenlerden biri. Ayr›ca Bo¤aziçi benim için hem akademik hem de sosyal aç›dan ilericili¤in, çok yönlülü¤ün, aç›k görüfllülü¤ün Türkiye standartlar›nda en fazla yaflanabildi¤i ortamlardan biri.”
2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 35
KÜLTÜR-SANAT
Yaz›: Baflak KARA BAL‹BEYO⁄LU ’08 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N
Anadolu’ya afl›k bir insan
Prof. Dr. Hadi Özbal (RC ’67), hayran› oldu¤u, ömrünü s›rlar›n› çözmeye adad›¤› Anadolu kadar zengin bir akademisyen. Yerimiz k›s›tl› oldu¤u için hepsini buraya yazam›yoruz ama Kimya Bölümü’nün en sevilen hocalar›ndan, BÜ Arkeometri Uygulama ve Araflt›rma Merkezi Müdürü, eski milli koflucu ve Türkiye’nin tek AIMS/IAAF B sertifikal› parkur ölçüm uzman› desek herhalde biraz fikir verir. Biz flimdilik onun en büyük tutkusuna, arkeometriye de¤inece¤iz. O tevazuyla “Ben hiçbir zaman arkeolog olamad›m.” diyor ama eminim siz de yaz›y› okuduktan sonra ona fahri arkeolog unvan› vermek isteyeceksiniz...
A
rkeometriye girifl… Arkeologlar bir kaz› yapt›klar› zaman çok de¤iflik nitelikte malzeme elde eder ve onlar› tarihlendirme, karfl›laflt›rma gibi metotlarla incelerler fakat bu ço¤u kez yeterli olmaz. Arkeologlar da bir malzemenin neden yap›ld›¤›n›, yafl›n›, malzemesinin yerel veya ithal oldu¤unu, kökenini, içeri¤ini ö¤renmek için fen bilimcileriyle iflbirli¤ine bafllad›lar. Dünya çap›nda 20-30 senedir tüm arkeolojik çal›flmalarda, kapsaml› bir ekip çok ayr›nt›l› bilimsel araflt›rmalar yap›yor. Bilimsel buluntular› temel alarak da köken, dönem, göçler, insan iliflkileri hakk›nda bilgi ediniliyor. ‹lk a¤›zdan arkeometrinin ülkemizdeki geliflimi 1980’li y›llarda ‹stanbul Üniversitesi’nden 3 arkeolog hocam›z›n araflt›rmalar› temel seçildi ve ODTÜ’nün önderli¤inde onlar ve Bo¤aziçi’nden ben, TÜB‹TAK bünyesinde bir ünite kurduk. Herkes kaz›lara gidip kendi alan›nda toplad›¤› örnekleri yaz sonunda üniversiteye getiriyor ve üzerinde k›fl boyunca çal›fl›yordu. May›s ay›nda bir araya gelip bulgular›m›z› tart›fl›yorduk. 6-7 sene sonra çal›flma o kadar baflar›l› oldu ki Kültür ve Turizm Bakanl›¤›’n›n her y›l yapt›¤› ve kaz› yapan tüm arkeologlar›n malzeme ve buluntular›n› sundu¤u, meslektafllar›yla paylaflt›¤›
36 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
sempozyumda arkeometri ayr› bir oturum olarak ele al›nmaya baflland›. Bo¤aziçi’nde maalesef bunu bir ana bilim dal› haline getiremedik çünkü bununla alakal› çal›flan belli bir say›da akademisyen, yüksek lisans ve doktora çal›flmas› olmal›. Ama ben Kimya Bölümü’nde ö¤rencilerimle tez ve doktora çal›flmalar›n› arkeometri, metalürji alan›nda yap›yorum. Tabi sadece kaz› ve analiz yapmak yetmiyor; mutlaka o dönemki kültürleri bilmek, iliflkileri anlay›p ona göre yorum yapmak gerekiyor. Ben flu an Kimya yerine Arkeoloji kongrelerine gitmeye bafllad›m ve “yalanc› arkeolog” ad›n› ald›m. Çünkü hakikaten baflka türlü de¤erlendirme yapmak mümkün de¤il. Malzememiz çok bol ama metalürji ve madencilikle alakal› Türkiye’de çal›flma yapan 2-3 kifli ancak vard›r. Benim yapt›¤›m analiz o kadar küçük bir k›sm› ki, malzemeler müzelerde, kaz› alanlar›nda bekliyorlar... ODTÜ ve Çukurova’da Arkeometri Yüksek Lisans programlar› var, bunlara hem sosyal bilimlerden hem de fen bilimlerden ö¤renciler kat›l›yor. Onlar iyi bir at›l›m yap›p yeterli kadroyu oluflturabildiler ama ö¤renci konusunda s›k›nt› var. Bu alanda e¤itim gördükten sonra ifl imkan› k›s›tl›, bu ifli hakikaten inan›p meslek aflk›yla yapmal›s›n›z. Bu dünyan›n ço¤u ülkesinde böyle, “ben ne yapaca¤›m” endiflesi her zaman geçerli. Hadi Hoca’n›n arkeometriyle tan›flma hikayesi 1971 y›l›nda hocal›¤a bafllad›¤›mda organik kimya ile u¤rafl›yordum ama arkeolojiyi çok severdim. ‹stanbul Üniversitesi’nden rahmetli Prof. Dr. Bahad›r Alk›m da arkeoloji konusunda dersler verirdi ve ö¤renci iken almad›¤›m derslere dinleyici olarak kat›ld›rd›m. 80’li y›llarda bir gün ofisime geldi, Bafra yak›n›nda K›z›l›rmak’›n kenar›nda ‹kiztepe ad›nda çok önemli bir kaz› yerinin mezarlar›ndan, M.Ö. 3. bin y›l yani ilk tunç dönemine
tekabül eden yüzlerce ilginç m›zrak uçlar› ve gömü hediyeleri bulmufllard›. “Hocam bunlar›n analizini yapabilir miyiz?” dedi. Ben de ilgileniyorum ama daha önce hiç böyle bir fley yapmad›m, örnek al›p deneyelim dedim. 1974 y›l›nda Kimya Bölümü’ne element analizlerini yapabilecek atomik absorpsiyon spektroskopisi (AAS) alm›flt›k. Bahad›r Hoca gibi mükemmel bir arkeolog olan efli Handan Han›m’la laboratuvarda matkapla eserlerden örnek ald›k, analiz ettik. Benim arkeometri çal›flmam böyle bafllad›. Bu çal›flmada ilk tunç eserlerin içerisinde kalaydan ziyade arsenik oldu¤unu gözlemledik. Arsenikle bak›r %5 oran›nda kar›fl›nca tunç gibi sert bir metal elde ediliyor. Ancak arseni¤i metal olarak elde etmek mümkün olmad›¤›ndan, bu ilk alafl›mlar tamamen tesadüfen ortaya ç›km›flt›r çünkü baz› bak›r cevherleri içinde arsenik de bulunuyor. Eski maden ustalar› deneye yan›la bak›rdan çok daha sert bir metal elde ettiklerini görmüfller. Orta Karadeniz bölgesinde benzer yerleflimleri ve bu tür tunç eserlerin da¤›l›mlar›n› da ortaya ç›karmaya çal›fl›yorduk. Çal›flma hem tipolojik hem de buluntular›n içerisindeki alafl›mlar ve eser elementler olarak devam etti.
Ben flu an Kimya yerine Arkeoloji kongrelerine gitmeye bafllad›m ve “yalanc› arkeolog” ad›n› ald›m. Çünkü hakikaten baflka türlü de¤erlendirme yapmak mümkün de¤il. Malzememiz çok bol ama metalürji ve madencilikle alakal› Türkiye’de çal›flma yapan 2-3 kifli ancak vard›r.
Hadi Hoca’n›n ofisi ve laboratuvar›ndan görünümler... 2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 37
Kayseri yak›nlar›nda bir maden galerisi
Genelde eski maden iflletmeleri daha sonraki kültürler taraf›ndan tekrar iflletilir ve eski izler tamamen kaybolur. Mesela Ergene madeni 10.000 senedir iflletiliyor ama eskiye dair hiçbir iz kalmam›fl çünkü hala kullan›l›yor. Kestel madeni bu nedenle hiç bozulmadan günümüze ulaflan en eski maden iflletmelerinden birisidir.
Kestel galerileri
38 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
Anadolu’da bak›r›n izini sürmek... Anadolu bak›r madeni bak›m›ndan çok zengin, bu nedenle madencilik çok erken ça¤larda bafllam›fl olup bu alanda birçok geliflme de burada kaydedilmifl. Bak›r çok yumuflak bir metal bundan silah yapmak gibi bir flanslar› yok, fakat içine %10 kalay› katt›¤›n›z zaman bronz ya da tunç dedi¤iniz sert ve kullan›fll› bir alafl›m olufluyor. Anadolu’da bak›r olmas›na karfl›n kalay yok, en az›ndan yok diye biliniyor. Ancak tunç eserlerin
tarihsel geliflimine bakt›¤›n›zda ilk Tunç eserler M.Ö. 3. bin y›l›n bafllar›nda Anadolu yerleflimlerinde ortaya ç›k›yor. ‹lk tunç eserlerin yap›m›nda kullan›lan kalay›n kayna¤› arkeologlar aras›nda 4050 senedir tart›fl›l›yor. 1985’li y›llarda o zaman BÜ Tarih Bölümü’nde hoca olan Asl›han Yener ile Anadolu ile Mezopotamya aras›ndaki gümüfl ticaretini inceledi¤imiz bir proje yürütüyorduk. Mezopotamya kaynakl› yaz›l› kay›tlar gümüfl için Bulgar madeni oldu¤u tahmin edilen Orta Toroslar’daki madenlere iflaret etmekteydi. Bolkar da¤lar› alt›n ve gümüfl cevherleri bak›m›ndan çok zengin. M.Ö. 3. bin y›lda Mezopotamya’daki geliflmifl kültürlerin gümüfllerinin Anadolu’dan geldi¤i varsay›l›yor. Bolkar da¤lar›ndaki cevherlerin analizi s›ras›nda baz› örneklerde kalay elementine rastlad›k. Bu s›rada MTA’dan birkaç jeolog arkadafl Ni¤de yak›n›nda da kalay izleri bulmufllar, bizi oraya götürdüler. Sonra bu bir rastlant› m› yoksa daha yayg›n bir fley mi diye tekrar MTA ile bir araya geldik. Tam Anadolu’nun göbe¤inde Ni¤de’nin Çamard› ilçesi yak›n›ndaki Kestel adl› ören yerinde, M.Ö. 3. bin y›la yani tuncun ilk kez ortaya ç›kt›¤› döneme tarihlenen ola¤anüstü büyük bir yeralt› ve yer üstü kalay madeni ve hemen yak›n›nda Göltepe’de de cevherden kalay üretim iflli¤i bulundu. Etrafta
cevheri ifllemek için binlerce k›rma ve ö¤ütme tafllar›, yeralt›nda kilometrelerce giden galeriler gün ›fl›¤›na ç›kar›ld›. Karbon tarihlemeleri buras›n›n 600 y›l boyunca iflletildi¤ini gösterdi. M.Ö. 3 bin y›l sonunda kalay tükenince iflletme terkedilmifl ve iflin ilginç taraf› kalay maden galerileri 5.000 senedir hiç bir müdahele olmadan ve bozulmadan günümüze ulaflm›fl. Genelde eski maden iflletmeleri daha sonraki kültürler taraf›ndan tekrar iflletilir ve eski izler tamamen kaybolur. Mesela Ergene madeni 10.000 senedir iflletiliyor ama eskiye dair hiçbir iz kalmam›fl çünkü hala kullan›l›yor. Kestel madeni bu nedenle hiç bozulmadan günümüze ulaflan en eski maden iflletmelerinden birisidir. O nedenle çok iyi korunmufltur, hatta çok derinlerde galerilerde madencilerin aletlerini b›rak›p, ö¤le aras›na gitmifller birazdan gelecekler gibi hissediyorsunuz. Madencilik aç›s›ndan da bu çok önemli. Bundan sonra kalay›n bugün bilinen en büyük kaynaklar›ndan biri Afganistan, Mezopotamya üzerinden kalay ticareti bafll›yor. M.Ö. 2. bin y›l›n bafllar› Koloni Ça¤› olarak bilinir ve bu dönemde Mezopotamyal› tüccarlar vas›tas› ile Anadolu’ya kalay getirilip, alt›n ve gümüfl ile takas edildi¤ini görüyoruz. Bu sayede Anadolu tarih ça¤›na girer ve bu ticaretin merkezindeki Kültepe’de bulunan 30-35 bin tablet Anadolu’nun zenginli¤ini çok iyi yans›t›r .
Rahmetli hocam›z Prof. Dr. Günhan Dan›flman ile Avusturya’da bir saha gezisinde...
Anadolu madencilik alan›nda bir 盤›r aç›yor... 10.000 y›ldan beri Anadolu’daki insanlar›n›n metalürji, madencilik bilgisinin çok yüksek seviyede oldu¤unu ve bu alanda insanl›k tarihine çok katk›lar yapt›klar›n› görürsünüz. ‹lk olarak bak›r, sonra tunç ve en son demir buluntular›ndan Hititlerin yapt›klar› çal›flmalar›n önemini biliyoruz. fiu ana kadar genellikle tarih öncesi dönemlerle ilgili metal ve madenlerle u¤raflt›k ve 6-7 senedir de K›rklareli Demirköy’de son araflt›rmalar›m›z› yürütüyoruz. Demir insanl›k tarihine 3.000 sene önce giriyor. Bu konuda çal›flan uzmanlar, demirin ortaya ç›k›fl›n›n 10.000 sene önce Neolitik devrim dedi¤imiz insanlar›n avc›l›k ve toplay›c›l›ktan yerleflik düzene ve tar›m yapmaya geçifli kadar önemli oldu¤unu söylüyorlar. Demir yayg›n olarak üretilmeye bafllad›ktan sonra k›sa zamanda, sadece Tunç Ça¤› aristokratlar›n›n kulland›¤›, çok pahal› olan tuncun yerini ald›. Ordular ucuz demir silahlarla donat›ld›. Savafllar›n niteli¤i de¤iflti, büyük krall›klar ve imparatorluklar›n oluflmas›na yani yeni sosyal ekonomik ve politik düzenlerin ortaya ç›kmas›na neden oldu. Demir silah yap›m›n›n
ötesinde birçok tar›m aletinin, günlük kullan›lan birçok malzemenin yap›m›nda kulan›ld›. Yaz›l› kaynaklardan özellikle Hititlerin demir ifllenmesinde önemli aflama kaydettiklerini biliyoruz. Hititlerin özellikle 2. bin y›lda imparatorluk döneminde, ça¤dafl M›s›r ve Mezopotamya’daki uygarl›klara üstünlük sa¤lamas›n›n nedenini arkeologlar genelde demiri kullanma bilgilerine ba¤lar. Döneminden afla¤› yukar› 500-600 sene öncesinde Hititlerin demir teknolojisini hatta çelik üretimini bile gelifltirdiklerini ve gerçeklefltirdiklerini biliyoruz. Demir teknolojisi M.S. 14. yüzy›la kadar fazla bir de¤ifliklik olmadan devam etmifltir. Fatih Sultan Mehmet’in ‹stanbul’un fethi için top döktürdü¤ü düflünülen K›rklareli Demirköy’deki dökümhane yeniden gün yüzüne ç›k›yor. 2003 y›l›ndan itibaren çok disiplinli ve genifl bir ekip ile Türkiye’nin ilk endüstri arkeolojisi projesinde çal›fl›yoruz. Çok yak›nda kaybetti¤imiz Tarih Bölümü’nün de¤erli ö¤retim üyesi Prof. Dr. Günhan Dan›flman’›n öncülü¤ünde Demirköy’deki
Osmanl› Demir Dökümhanesi ve çevresindeki iflliklerde Türkiye Bilim Tarihi Kurumu flemsiyesi alt›nda arkeolojik ve bilimsel çal›flmalar yürüttük. Arfliv belgelerinden Osmanl› Devleti’nin burada 1696 y›l›nda havan topu güllesi (humbara) üretmek için bir karhane kurulmas›n› emretti¤ini biliyoruz. Ancak buradaki demir iflletmelerinin Roma Dönemi’ne kadar uzand›¤›n› gösteren kan›tlara ulaflt›k. Demirköy demir üretimi için gerekli kömür, cevher ve su gücüne sahip. Dört senelik arkeolojik çal›flmalar ve yüzey araflt›rmalar› sonucunda büyük f›r›nlar, su gücü ile çal›flan körük ve 250 kiloluk büyük çekiçler, su kanallar›, çarklar ve mevcut tüm alt yap›lara ulafl›ld›. Büyük dökümhane olarak adland›rd›¤›m›z etraf› bir sur duvar› ile çevrili mekanda, çeflitli idari birimlerin oldu¤u bölümler ve bir de mescit bulunuyor. Bu mekandan 8 metre afla¤›da ise demirin ergitilip döküm ifllerinin yap›ld›¤› ifllik bulunuyor. Bu iki birim birbirlerinden bir istinat duvar› ile ayr›lmakta. Di¤er birçok tarihi mekanda oldu¤u gibi Demirköy Dökümhanesi de y›llar›n tahribat›ndan kurtulamam›fl. Burada sürdürdü¤ümüz çal›flmalar›n sonucunda amac›m›z dökümhanenin ifller konuma gelecek flekilde restorasyonunu yaparak, bir aç›k hava müzesine dönüfltürmektir. ‹lk restorasyon çal›flmas›n› 2009 yaz›nda ‹TÜ Mimarl›k Fakültesi Restorasyon Bölümü ö¤retim üyesi ve proje elemanlar›ndan Doç. Dr. Günsün Tanyeli’nin gayreti ile gerçeklefltirdik. Dökümhanenin iki mekan› aras›ndaki istinat duvar› onar›ld›. Bu tür restorasyona yönelik çal›flmalar›n en önemli sorunu çal›flmalar› yürütebilecek yeterli kayna¤›n bulunmamas›d›r. Ülkemizde Osmanl› Dönemi’nden kalma tek endüstri merkezinin kurtar›l›p bir müze haline dönüfltürülmesi için dört-befl milyon liraya gereksinimiz olacakt›r. 2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 39
Barç›n Höyük kaz›s›ndan görüntü
Arkeologlar kaz›larda bulduklar› malzemelerin hangi kaynaklar kullan›larak üretildi¤ini bilmek isterler. Bu husus metaller için de geçerlidir. Bu nedenle önce antik dönemlerde iflletilmifl cevher yataklar› saptanmal› ve ç›kar›lan cevherin nitelikleri belirlenmelidir. Her haliyle Anadolu... Arkeologlar kaz›larda bulduklar› malzemelerin hangi kaynaklar kullan›larak üretildi¤ini bilmek isterler. Bu husus metaller için de geçerlidir. Önce antik dönemlerde iflletilmifl cevher yataklar› saptanmal› ve ç›kar›lan cevherin nitelikleri belirlenmelidir. Bu nedenle müflterek arkeometrik araflt›rmalar yapan bir meslektafl›mla ve MTA deste¤inde Anadolu’nun eski maden yataklar›n› saptamak için kapsaml› bir proje yürütmekteyiz. Madenler genellikle da¤lar›n tepesinde, sarp yerlerde bulundu¤undan ulafl›mda çok zorluk yafl›yoruz. Bir madeni araflt›rmak için ilk önce köy kahvesine gidiyoruz, sohbete bafll›yoruz ve yerel halk yavafl yavafl aç›l›yor. Gitti¤inizde önce sizi hemen defineci zannediyorlar. Böyle bir niyetimizin olmad›¤›n›, oraya bilim için geldi¤imizi 40 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
anlatman›z 1 saat sürüyor. Size inand›klar› zaman o da¤da flu var, flurada iz var diyor, sizi da¤ tepe gezdiriyorlar ve kayda de¤er yerleri elinizle koymufl gibi buluyorsunuz. Siz kendiniz aramaya kalksan›z aylar sürer. Özellikle Karadeniz Bölgesi’nde, Bat› Anadolu’da ve ‹ç Anadolu’da birçok eski maden ocaklar›n›n yerlerini saptay›p buralardan örnekler toplamaktay›z. Metal bir eserin maden yata¤›n›n saptamas›nda en çok kurflun izotopu analizi kullan›lmaktad›r. Maden yataklar›n›n kurflun izotop oranlar› parmak izi gibi önemli farkl›l›klar gösterir. Anadolu maden yataklar›n›n kurflun izotop oranlar› saptan›p kümeler belirlendikten sonra eserlerden elde edilen sonuçlarla karfl›laflt›r›p olas› örtüflmeler aranmaktad›r. Bu tür çal›flmalar›n sonucunda ticaret yollar›n›, insan topluluklar› aras›ndaki iliflkileri, göçleri ortaya ç›karmak mümkün. Bu tür çal›flmalarla Anadolu’nun tarihi yeniden yaz›l›yor diyebilirim. Büyük bulufllara neden olan Yeniflehir Barç›n Höyü¤ü kaz›s› Ben asl›nda bir organik kimyac›y›m ancak uzun senelerdir arkeologlarla yürüttü¤üm müflterek çal›flmalar metal ve madencilik üzerine olmufltur. Son y›llarda bafllatt›¤›m›z bir çal›flma ile organik kimya kökenime bir nebze dönmüfl
say›l›r›m. Bu çal›flma Hollanda Araflt›rma Enstitüsü Müdürü Dr. Fokke Geritsen ve efli k›z›m Rana’n›n müflterek olarak yürüttükleri Bursa Yeniflehir Barç›n Höyük’te hayata geçti ve çal›flma sonucunda ö¤rencim Ayla Türkekul B›y›k doktora derecesini ald›. Proje Neolitik ve Kalkolitik dönemlerdeki (günümüzden 8-10 bin y›l öncesi) beslenme al›flkanl›klar› ile ilgili ve beslenme al›flkanl›klar›n› belirlemek için piflirme kab› olarak kullan›lan çanak çömleklerden besin kal›nt›lar›n›n izole edip tan›mlanmas›n› kapsamakta. Bu amaçla Barç›n Höyük kaz›lar›ndaki çeflitli tabakalardan onlarca seramik örne¤i toplad›k. Halen laboratuvar›m›zda bu seramiklerdeki besin kal›nt›lar›n› saptama faaliyetini sürdürüyoruz. Seramiklerin gözeneklerinde bozulmadan elde edilen lipid örneklerinin tan›mlanmas› sonucunda bunlar›n hayvansal ya¤ m› bitkisel ya¤ m›, hayvansal ya¤ ise gevifl getiren bir hayvandan m› yoksa domuz, geyik gibi hayvanlardan m› kaynakland›¤›n› anlayabiliyoruz. Bu çal›flman›n en heyecanl› bulgular›ndan biri baz› lipid kal›nt›lar›n›n ifllenmifl süt kökenli olduklar›n›n belirlenmesidir. Bilindi¤i gibi Neolitik dönemde koyun, inek, domuz gibi hayvanlar evcillefltirildi. Bu hayvanlar›n etinden ve yününden faydaland›lar ancak insanlarda laktoz enziminin eksikli¤inden sütün ne zaman besin maddesi olarak kullan›ld›¤› arkeologlar aras›nda tart›flma konusu olmufltur. Marmara Bölgesi’ndeki di¤er arkeolojik kaz›larda da gözlendi¤i gibi Barç›n Höyük sakinlerinin günümüzden 8.000 y›l önce sütten yo¤urt, peynir ve ya¤ gibi besin maddeleri ürettiklerini anl›yoruz zira ancak sütün ikincil ürünlerindeki lipidler günümüze kadar kalabiliyor. Böylece yo¤urt, peynir, tereya¤› gibi süt ürünlerinin Tafl Devri’nde de yap›ld›¤› kan›tland› ve tar›m›n Avrupa’ya Anadolu’dan yay›ld›¤›n› destekleyen unsurlara rastland›. Çatalhöyük’te de benzer
K›rlareli Demirköy Osmanl› Dökümhanesi kaz›s›
çal›flmalar yap›l›yor ancak oradaki sonuçlar Marmara Bölgesi yerleflimlerindekilerinden afla¤› yukar› 1.000 sene daha geç. Bu tür çal›flmalar Anadolu ile Balkanlar aras›ndaki kültür iliflkilerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynayacakt›r. Hadi Hoca’n›n Bo¤aziçi Üniversitesi’ndeki arkeometri çal›flmalar› Kimya Bölümü bilimsel çal›flmalar› yürütebilmek için gerekli cihazlar bak›m›ndan çok iyi donat›lm›flt›r. Tüm bölüm elemanlar› bu cihazlar› kullanarak araflt›rmalar›n› yürütür. Bölümde arkeometri çal›flmalar›n› yürütmekte oldu¤um bir Arkeometri Araflt›rma Laboratuvar› mevcut. Lisans üstü çal›flma yapan ö¤rencilerimin tez konular› hep arkeometri konusunda olmufltur. Bunlar›n önemli bir k›sm› 1992 y›l›ndan beri vermekte oldu¤um arkeometri dersini al›p konuya ilgi duyan ö¤rencilerdir. Görsel kaynaklarla zenginlefltirdi¤im bu derste s›k s›k da müzeleri geziyoruz, ö¤rencilerin bilinçlendi¤ini, ö¤rendikçe mutlu olduklar›n› görüyorum. Arkeometri disiplinler aras› iflbirli¤ini gerektiren bir alan. Tarih bölümü ö¤rencileri laboratuvar›mda analizler yapt›,
Fizik Bölümü’nden bir ö¤renci yüksek kimya tezini tamamlad› ve Kimya yüksek lisans diplomas› alan bir ö¤rencim de halen yurt d›fl›nda arkeoloji doktoras› yapmaktad›r. Son olarak... Halk›m›z›n kültürel miras›m›z konusunda daha bilinçli olmas›n›, kendi hazinelerine sahip ç›kmalar›n› isterdim. Her yerde defineciler gelip bizi sorgular, bizden bilgi almak ister. Tahribat korkunç boyutta. Kaz›lar s›ras›nda yerel halk›n ilk sorduklar› “Alt›n› buldunuz mu? Nerede ne zaman küp ç›kacak?” oluyor. Halk›m›z›n arkeoloji konusundaki tek saplant›s› alt›nd›r ve hemen hazine hikayeleri anlat›rlar. Bu tutku ekonomik koflullardan m› yoksa definecili¤in heyecan›ndan m› kaynaklan›yor bilemiyorum. Arkeometalürjinin en heyecanl› yan› günümüzden 67 bin sene önce metal ustalar›n›n renkli cevherlerden çeflitli metalleri üretebilecek teknolojiyi gerçeklefltirmeleridir. Süreç çok zor ve uzun... Önce cevheri bulup maden ocaklar›ndan ç›karacaks›n›z, sonra zenginlefltirip f›r›nlarda kömürlerle indirgeyeceksiniz ve son olarak da oluflan metalden de çeflitli eserler üreteceksiniz.
Ben Anadolu’ya afl›k bir insan›m; görmedi¤im yeri hemen hemen kalmad›. Dolaflt›¤›m yerlerde hep tarihin derinliklerine bakarak o dönemdeki Anadolu insan›n›n baflar›lar›n› görmeye çal›fl›r›m. Her gitti¤imde yeni bulgularla karfl›lafl›yorum, binlerce ömür yetmez bu konulardaki çal›flmalara... Anadolulu madenci ustalar› dönemlerinin çok ötesinde metalürji konusunda önemli aflamalar› gerçeklefltirmifllerdir. Ben Anadolu’ya afl›k bir insan›m; görmedi¤im yeri hemen hemen kalmad›. Dolaflt›¤›m yerlerde hep tarihin derinliklerine bakarak o dönemdeki Anadolu insan›n›n baflar›lar›n› görmeye çal›fl›r›m. Her gitti¤imde yeni bulgularla karfl›lafl›yorum, binlerce ömür yetmez bu Demirköy konulardaki kaz›s› çal›flmalara... 2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 41
BO⁄AZ‹Ç‹ DERG‹S‹’NDEN
Bo¤aziçi Dergisi, derne¤imiz kuruldu¤undan beri yay›mlanmakta. Daha gencecik bir dernekken büyük bir cesaretle üyelerine ücretsiz gönderece¤i bir dergi ç›karmak ve kurumsal çizgisini bozmadan bunu y›llarca devam ettirmek ancak bizim gibi güçlü bir camia taraf›ndan baflar›labilir. Güçlü ve ba¤l›. Dergimizi di¤er tüm dergilerden ay›ran özelli¤i içeri¤inin oluflturulmas›nda mezunlar›m›z›n verdi¤i destek. Bu dergiyi hep birlikte bizler haz›rl›yoruz. Yaz› Kurulumuz dergi gönüllüsü tüm BÜMED’lilere aç›k. Öneriler yap›yor, toplant›lar›m›zda hepsini birlikte tart›fl›yor, karara ba¤l›yor sonra da haz›rl›klara bafll›yoruz. Kimimiz mühendis, kimimiz iflletmeci, kimimiz akademisyen... Ortak taraf›m›z dergimizi sevmemiz. Peki kim bu gönüllüler? Genç ama k›demli bir dergi gönüllüsü ile aç›l›fl› yap›yoruz: Esra Bafler. ‹nsan kaynaklar› alan›nda çal›flan Esra flu anda Sanofi-Aventis ilaç firmas›nda ‹nsan Kaynaklar› bölümünde Organizasyonel Geliflim sorumlusu olarak çal›flmakta. Her zaman güler yüzlü arkadafl›m›z, Yaz› Kurulu toplant›lar›na en çok kat›lan gönüllülerimizden. Daha uzun y›llar da bizlerle olaca¤›na ve güzel yaz›lar haz›rlamaya devam edece¤ine inan›yoruz. 42 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
ÜN‹VERS‹TEDEN
Yaz›: Baflak KARA BAL‹BEYO⁄LU ’08 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N
...ve karfl›n›zda üniversite sanayi iflbirli¤i Otomotiv Mühendisli¤i Tezsiz Yüksek Lisans Program›’n› ilk aç›ld›¤› 2003 y›l›nda sayfalar›m›zda konuk etmifltik, 6 y›l içinde bölüm ço¤u endüstride bilfiil çal›flan 56 mezun vermifl, üniversite endüstri iliflkilerini gelifltirip birçok ortak projenin yolunu açm›fl. Makina Mühendisli¤i Bölümü Baflkan› ve program›n fikir babas› Prof. Dr. Günay Anlafl, program›n bugünlere gelmesinde çok katk›s› olan FordOtosan Genel Müdür Baflyard›mc›s› Nuri Otay ’81 ve mezunlardan OTOKAR Tank Ürün Teknik Yönetim Müdürü Bülent Keflli ’06 ile bir durum de¤erlendirmesi yapt›k.
44 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
P
rogram Baflkan› Prof. Dr. Günay Anlafl Makina Mühendisli¤i Bölümü Baflkan› ve Rektör Dan›flman› Prof. Dr. Günay Anlafl, ülkemizde otomotiv sektörünün üstlendi¤i önemli rolü gördü¤ünden akademik çal›flmalar›nda bu konuya da yer verip, tamamen kendi çabalar›yla önce bölümde ilgili bir ders aç›lmas›n› sa¤lad›. Anlafl, sonras›nda da sektörden Ford Otosan ve TAYSAD’›n eski baflkan› destekleriyle otomotiv sanayi için insan yetifltirmeye yönelik bir yüksek lisans program› kurulmas›na ön ayak oldu. Halihaz›rda özellikle FordOtosan, Oyak Renault, Tofafl, Mercedes Benz ve yan sanayi kurulufllar›yla çeflitli araflt›rma projeleri yapan Anlafl, geride kalan 6 y›lda yaklafl›k 100 ö¤renciye ulaflan, üniversite sanayici iflbirli¤ine ciddi katk›larda bulunan ve bu yönüyle sektördeki ciddi bir a盤› kapatan Otomotiv Mühendisli¤i Tezsiz Yüksek Lisans Program› ile ilgili flunlar› söyledi: Bu program bu flekliyle Türkiye’de bir ilktir, flu an Uluda¤ Üniversitesi Tofafl ile bir iflbirli¤i kurdu ve 2008’de benzer bir programa bafllad›lar. Ben bu program›n aç›lmas› ve oluflturulmas› için cidden u¤raflt›m çünkü hem konuya merak›m vard› hem de sektörün önemine inan›yordum. Zor da olsa tüm bürokratik ve akademik engellerden geçtik. Programda önemli olan e¤itimi ana ve yan otomotiv sanayisi ile yürütmektir. Yoksa program›n amac› taze ç›km›fl mühendisi al›p otomotiv mühendisi yetifltirmek
de¤il; sanayide çal›flan, belirli bir tecrübe edinmifl kiflileri buraya çekmek. Üniversitelerden mezun olan mühendislerin, özellikle de makina mühendislerinin ald›klar› e¤itimin üzerine, art›k yurtd›fl›na aç›lm›fl olan otomotiv sanayisinin ihtiyaçlar›n› karfl›lamak için daha spesifik bilgileri eklemek laz›m. Bu program›n oluflumu ve bugünlere gelmesinde FordOtosan’›n ve sektördeki en önemli sanayicilerden, Müdür Yard›mc›s› Nuri Otay’›n (’81) bireysel katk›lar› çok büyüktür. Program›n kurulufl aflamas›ndan itibaren Tafl›t Araçlar› Yan Sanayicileri Derne¤i (TAYSAD) ile iliflkilerimiz çok geliflti; özellikle eski baflkan Ömer Bilgin’in (’62) çok deste¤i olmufltur, yine bir Makina Mühendisi olan flimdiki baflkan Ömer Burhano¤lu da (’82) programla ilgilenmifltir. Esas›nda burada ana sanayi olarak Tofafl ve Oyak-Renault da yer alabilirdi ama Bursa’da olduklar› için ö¤renciler gelemiyor, böyle bir s›k›nt› var. Otomotiv Mühendisli¤i Tezsiz Yüksek Lisans Program›’nda minimum 10 ders al›n›yor ve bir araflt›rma projesi yap›l›yor. Dersler için hafta içi Sal›, Perflembe veya Çarflamba akflamlar› saat 19:0022:00 aras› ve bir de Cumartesi günü geliyorlar. Derslerin ço¤u teorik oluyor ancak laboratuvarda çeflitli projeler de yap›l›yor. Ço¤unlukla dersleri s›n›fta yap›yoruz, dersler teorik çünkü ö¤renciler zaten endüstriden, pratikten geliyorlar. Bu kiflilerden beklenen esas›nda bu teori¤i oradaki pratikle birlefltirmek. Orada yap›lan bir ürün var, bunun teori¤ini de biz ö¤retiyoruz.
Program tezsiz fakat araflt›rma projesi dersinde neredeyse tez olabilecek seviyede çal›flmalar yap›l›yor. Burada biz kiflileri iflyerlerinden, gerçek mühendislik sorunlar›na yönelik çal›flmalar yapmalar› için teflvik ediyoruz, böyle çok güzel çal›flmalar yap›l›yor. Örnek problemler iflleyebiliyoruz. Araç dinami¤i dersinde arac›n dinamik denklemleri ç›kard›ktan sonra Bosch’un ESP makalesini, araç savruldu¤unda otomatik olarak devreye giren elektronik stabilite problemlerini verdim. Bunlar çok teorik dediklerinde, “Bu denklemler Bosch’un kulland›klar› ve sizin araban›zdaki Esp’yi bunlarla yapm›fl.” dedim. Araç dinami¤i ve otomobil sistemlerini görerek endüstride neler oldu¤unu görmüfl oluyorlar. Özellikle Ford Otosan ve di¤er baz› flirketler çal›flanlar›n programa kat›lmas›na maddi manevi çok destek veriyorlar. Kimi flirketler program ücretinin tamam›n› kendileri karfl›larken, kimileri de bir k›sm›n› ödüyor. Krizden önce ö¤rencilerin derse gelip gidebilmeleri için araç dahi tahsis ediliyordu ancak kriz nedeniyle bu olay ve ödemeler sars›ld›. Ücret tüm program için 12.000 TL, program›n en az 3 dönem, genelde de 2 y›l sürdü¤ü düflünülürse bu makul bir rakam. Özel ilkokul dahi bulam›yorsunuz bu fiyata art›k! Ö¤rencilerimizin ço¤unun motivasyonu hem Bo¤aziçi
ortam›na girip akademik havay› solumak, hem de iflyerlerinde, kariyerlerinde bir fayda sa¤lamak. Bu flirketlerce de çok önemseniyor, ayr›ca kifli kütüphaneye gelip, buradaki imkanlar› da kullanabiliyor ama burada bir dil sorunu var. Bize çok baflvuru oluyor ancak ‹ngilizce s›nav›n› aflam›yorlar. Mesela YTÜ mezunu bir mühendis 5 y›ld›r Mercedes’te çal›fl›yor ve kendini gelifltirip kariyerinde bir basamak daha s›çramak istiyor ancak dil s›nav›n› geçemiyor. Biz mesela bu dönem ilk aflamada programa al›nabilecek makina mühendisli¤i gibi bölümlerden 25 kifli belirledik, 7- 8 kifli s›nav› geçebildi. Bölüme farkl› disiplinlerden gelen kiflilerin de ilgisi oluyor ancak sayd›¤›m›z nedenlerden kabul edemiyoruz. Baz› çok ilginç kifliler baflvuruyor, mesela bir tekniker Amerika’daki bir üniversiteden kabul alabiliyor ama bizde durum mevzuatlarla k›s›tlanm›fl durumda. Sonuçta biz YÖK’e ba¤l› ve yönetmeliklere uymas› gereken bir kurumuz. Zaten bizim hitap etti¤imiz alan çok dar; mühendisler ve belki fizik lisans›ndan mezun olanlar. Endüstri mühendisleri dahi altyap›lar› yeterli olmad›¤› için programda zorlan›yorlar. Bizdeki kontrol, araç dinami¤i gibi dersleri takip edip, evde de çal›flmak gerekiyor. E-MBA’e 4 y›l okuyan herkes geliyor, bizimki ise teknik bilgi içeriyor ve teknik donan›m gerektiriyor. Mesela Elektrik Elektronik Mühendisli¤i
Uzman Makina Mühendisi Ak›n Oktav’ 05 projesini anlat›yor: Makina Mühendisli¤i Bölümü’ne ait Otomotiv Laboratuvar›’nda üniversite-sanayi iflbirli¤i kapsam›nda yürütülen projelerden bir tanesi de binek araçlardaki ‘düflük frekansl› u¤ultu’ probleminin incelenmesiyle ilgilidir. Renault A.fi. ile ortaklafla yürütülen bu projede üretilen tüm modellerde kullan›labilecek bir prosedür gelifltirilmesi için araflt›rma yap›lmaktad›r. Bu araflt›rma deneysel ve hesaplamal› analizler içermektedir. Düflük frekansl› u¤ultu probleminin birincil kayna¤› motor
Bölümü’nden de iyi ö¤renciler geliyor, bunun için altyap› dersleri program› da haz›rlad›k. Ama kat›l›mc› say›s› 15- 20’nin alt›nda oldu¤u için bu dersleri hayata geçiremiyoruz. Bu program ne yapt›? Her fleyden önemlisi bizim sanayi ile iliflkilerimizi kuvvetlendirdi. Say›larla ifade etmek gerekirse; bu dönem programda e¤itim gören 29 ö¤renci var. Ö¤renciler Ford, ISUZU, Otokar, Temsa ve Kale Alt›nay gibi flirketlerde çal›fl›yor. Bugüne kadar ise 56 mezun verilmifl, 8 kifli de çeflitli nedenlerden mezun olamam›fl. Tüm mezunlara bakarsak genelde Ford, Otokar, Mercedes ve Teklas Kauçuk Sanayi gibi flirketlerde çal›flt›klar›n› görüyoruz. Biz sektörün kilit noktalar›nda görev yapan kiflilerle 100 kiflilik bir camia olduk, kifli art›k buraya geldi¤i ve biz de oraya gitti¤imiz için tan›flt›k. Ortak planlar›m›z›n hayata geçmesi için her gün toplant› yapsak da alamayaca¤›m›z yolu beraber yaflayarak ald›k. Otomotiv sektörü son y›llara kadar Türkiye’nin lokomotifiydi; son birkaç y›ld›r korkunç yat›r›mlar, ihracat rakamlar› var. Sadece ana sanayi olarak düflünmeyin, bunun bir de yan sanayi yönü var. Ayr›ca bu sektörle olan iliflkilerimiz lisans ve di¤er lisans üstü programlar›m›z için de bize faydal› oluyor. Bizim mühendislik kitlesinde Bo¤aziçi sanayi ile iflbirli¤i yapm›yor, pratik ifller yap›lm›yor gibi bir düflünce vard›r. Ben kendi u¤rafl›mla 1995 y›l›nda ilk otomotiv dersini verdim, 2003-2004 akademik döneminde de bu program› bafllatt›k. fiu an geldi¤imiz noktada program geliflti ve art›k sanayiyle ilgili hangi araflt›rma projesine baksan›z alt›ndan biz ç›k›yoruz. Eskiden hep ‹TÜ ç›kard› flimdi Bo¤aziçi de ç›k›yor. fiu an geldi¤i noktada bu program oturdu, karfl›laflt›¤›m›z en büyük zorluk bunun teknik bir program olmas›. ‹nsanlar MBA yapmak istiyorlar, evde oturup teknik derslerle u¤raflmak istemiyorlar. Bu da Türkiye gerçe¤i; buraya iyi talebeler geliyor, bunlar o alana kay›yorsa piyasada talep var demektir. Yine de bizim Makina Mühendisli¤i’nde mezunlar›n %70’i mühendislik yap›yor, biz de gerçek hayattan projelerle onlar› sektöre ›s›nd›r›yoruz. Biz bölüm olarak Tofafl ve Renault ile de projeler yap›yoruz, karfl›l›kl› bilgi paylafl›m› oluyor.
oldu¤undan, deneysel çal›flmalarda motor ve araç gövdesinin ba¤lant› noktalar›ndan titreflim iletim yolu metodu kullan›larak veri toplanmakta ve dijital sinyal iflleme teknikleriyle de¤erlendirilebilir hale getirilmektedir. Hesaplamal› analizlerde ise amaç, arac›n bilgisayar ortam›ndaki modelinden sonlu eleman metodu kullan›larak yap›sal ve akustik modlar›n›n hesaplanmas› ve test verisiyle korelasyonun sa¤lanmas› fleklindedir. Bu analizler neticesindeki bulgulara göre modifikasyonlar yap›larak arac›n ses ve titreflim karakteristikleri optimize edilmektedir. 2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 45
Mezunlardan OTOKAR Tank Ürün Teknik Yönetim Müdürü Bülent Keflli’nin (’06) deneyimleri: Otomotiv Mühendisli¤i master program›, tasar›m sürecinin içerdi¤i araç dinami¤i, ses yal›t›m›, CAE analizleri, kontrol tasar›mlar›, aerodinamik gibi farkl› disiplinleri bir çat› alt›nda toplayarak büyük bir eksi¤i gidermekte. Ford Otomotiv San. A.fi.’de çal›flt›¤›m esnada, tasar›m sürecinde bu e¤itimi ald›¤›m için kendimi çok daha flansl› görüyorum. Program sayesinde hem tasar›m›n büyük tafllar›n› yerine oturtabiliyor, hem de ertesi gün iflinizde çok yararl› bir flekilde deneyime çevirebiliyorsunuz. Otomotiv sektörünün ülkemizde lokomotif güç olmas› için, tasar›m kabiliyetinin tüm yan sanayi ve ana sanayilerde yayg›nlaflt›r›lmas› gerekmekte, program hem ana hem de yan sanayi firmalar›nda ve hatta savunma sanayi flirketlerinde kariyer yapmak isteyenler için çok büyük f›rsat sunmakta. Kendi elemanlar›m› bu programa kat›lmalar› için teflvik ediyorum. Bu deneyimlerimi paylaflmak için f›rsat yaratan BÜ Makina Mühendisli¤i’ne flükranlar›m› sunar›m. Ford Otosan Genel Müdür Baflyard›mc›s› Nuri Otay’›n (’81) program hakk›ndaki görüflleri: Bo¤aziçi Üniversitesi Otomotiv Mühendisli¤i Yüksek Lisans Program›’n›n 2004-2005 e¤itim döneminde Ford Otosan ile birlikte bafllat›lan uygulamas› Sanayi-Üniversite iflbirli¤inin çok önemli örneklerinden biri oldu. ‹ki binli y›llar›n ortalar›nda Otomotiv sektörünün Türkiye’nin lider ve ihracat flampiyonu haline gelmesiyle özellikle yeni mezun mühendislerin sektöre ilgisi h›zla artmaya bafllad›. ‹leri teknoloji kullanan, dünya kalitesinde üretim yapan, pefl pefle Ford’un en iyi fabrikas› seçilen ve Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluflu olan Ford Otosan, ayn› 46 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
y›llarda Ford Avrupa’n›n say›l› ARGE merkezlerinden biri olma yönünde ilk ad›mlar› atmaya bafllam›flt›. O günlerde Bo¤aziçi Üniversitesi Makina Mühendisli¤i Bölüm Baflkanl›¤› ile iflbirli¤i toplant›lar› yapmaktayd›k. Baflta Prof. Dr. Günay Anlafl olmak üzere bölüm e¤itim görevlileri ile birlikte yapt›¤›m›z de¤erlendirmelerde önemli bir gerçe¤i birlikte tespit ettik. Bo¤aziçi Üniversitesi yeni mezun mühendisleri master yapmay› çok arzu ettikleri için Türkiye’ de özel sektörde çal›fl›rken, bir yandan da kaliteli bir master program›na devam etmek istemelerine ra¤men, böyle bir imkan bulamad›klar› için seçeneklerden ya birini ya da di¤erini seçmek zorunda kal›yorlard›. Bu flartlar yeni mezunlar› büyük ölçüde yurt d›fl›na yönlendiriyordu. Problemi teflhis ettikten sonra çareyi de birlikte ürettik. Çözüm son derece basitti; e¤itimi çal›flan ö¤rencinin aya¤›na götürmek; master yaparken para kazanan, sanayi tecrübesini gelifltiren bir model yaratmak gerekiyordu. Bu amaçla BÜ Otomotiv Müh. Yük. Lisans Program› haftan›n 2 akflam› Gölcük’de, Cumartesi günü ise BÜ kampüsünde tamamlanacak bir program olarak ortaya ç›kt›.
Hocalar›m›z program› sanayi gereksinmelerini dikkate alarak, etkili bir içerikle oluflturdu. Program›n mali sorumlulu¤unu Ford Otosan üstlendi; master program›na baflvuran BÜ Mak. Müh. Bölümü yeni mezunlar›, buna paralel olarak Ford Otosan’da ifl baflvurusunda bulundular. Baflvurular içinde gerek master program›na gerekse Ford Otosan’da ifl bafl› yapmaya hak elde edenler ‘kazan kazan kazan’ formülü ile iflleyen güzel bir modelin hayata geçmesine vesile oldular. Ford Otosan, Üniversite ve BÜ mezunu birlikte kazand›. Bu model daha sonra Gebze AR-GE mühendislik biriminde görev alan BÜ mezunlar›yla kampüs dersliklerini kullanarak bugüne kadar devam etti. fiu anda Ford Otosan’da büyük ço¤unlu¤u mühendis, 98 BÜ mezunu görev yap›yor. Master program›na flu ana kadar 42 çal›flan›m›z kat›ld›; bunlardan 26 kifli program› baflar›yla tamamlad›, 11 arkadafl›m›z e¤itimine devam ediyor. Bu vesile ile bu program›n oluflumuna katk› sa¤layan ve kat›lan herkese teflekkür etmek isterim.
Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N
KAYNAK GEL‹fiT‹RME
Ben de burs verece¤im çünkü çekilebilecek zorluklar› biliyorum “Bo¤aziçi Hepimizin” kampanyas› her y›l oldu¤u gibi bu y›l da Üniversitemize destek olmak isteyen mezunlara arac› olmaya devam ediyor. Okulumuzun ülkemizin en seçkin ö¤rencilerinin tercihi olmaya devam etmesinde burs olana¤› sa¤lamak her geçen y›l daha da önem kazan›yor. Bir Bo¤aziçi ö¤rencisine sahip ç›karak onun gelece¤inin flekillenmesinde çok büyük bir fark yaratabilirsiniz. Sadece günde 7 lira ay›rarak siz de fark yarat›n. Gelin, sahip ç›k›n!
A
lev Sa¤lam, Kimya Ö¤retmenli¤i Bölümü’nde 3. s›n›fta okuyan c›v›l c›v›l bir genç k›z. Alev, do¤up büyüdü¤ü Tekirda¤’dan okumak için ‹stanbul’a gelmifl ve birço¤umuzun yak›ndan bildi¤i uyum sürecini yaflay›p, maddi manevi zorluklarla karfl›laflm›fl. Ald›¤› burslar›n hayat›na neler katt›¤›n› ve Bo¤aziçi Hepimizin kampanyas›n›n önemini flöyle anlatt›: Klasik bir Türk ailesinden geliyorum, annem babam memur. Ortaokul ve liseyi Tekirda¤’da okudum. 18 yafl›na kadar ailesiyle yaflam›fl biri olarak, ilk y›l ‹stanbul’a geldi¤imde zorland›m. Tabi flehir d›fl›ndan gelen tüm arkadafllar›m gibi Kilyos Yurdu’na yerlefltim. Bundan önce hiç ailemden uzak kalmad›¤›m için kopunca kendimi bofllukta hissettim. Manevi de¤iflikliklerin yan›nda maddi zorluklarla da karfl›laflt›m. Tam bu noktada BÜMED ve BÜVAK devreye girdi, bana çeflitli konularda destek oldular. Burs Ofisi beni burs alabilece¤im farkl› kurumlara yönlendirdi ve 3 farkl› yerden burs ald›m. Hüsnü Özye¤in Vakf›’ndan burs
48 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
al›yorum mesela. Dört y›ld›r da yurtta kal›yorum ve bundan çok memnunum. Kitap bursu da çok faydal› bence çünkü ö¤rencinin derse daha çok ilgi duymas› için orijinal kitap kullanmas› çok önemli. Yine aileden uzak oldu¤un için yemek yapm›yorsun, ö¤ün atl›yor ya da sa¤l›ks›z besleniyorsun. ‹yi ki yemekhanedeki yemekler var, s›cak bir fleyler yiyoruz. Ben hala okuyorum ve bu sayede çok daha rahat hayat›ma devam ediyorum. Ben de inflallah mezun olunca BÜMED’e üye olaca¤›m ve üniversiteme sahip ç›kaca¤›m. Çekilebilecek zorluklar› biliyorum ve bir faydam olsun istiyorum. Zaten arkadafllar›m›n ço¤u da BÜMED’e üye ve bir ö¤rencinin hayat›n› kolaylaflt›rman›n yan›nda sundu¤unuz avantajlardan, tesislerden, dergiden dolay› da çok mutlular. Burada farkl› bir dünya var, Bo¤aziçililer s›k› f›k› kal›p görüflüyor ve birbirlerinden kopmuyorlar. Ben de bu ailenin bir parças›y›m ve kesinlikle ayr› kalmak istemiyorum. BÜMED’e ve BÜVAK’a -san›r›m burada tüm ö¤renciler ad›na konufluyorumbizler için yapt›klar› için çok teflekkür ederim.
S‹V‹L TOPLUM
Yaz›: Fatih TÜRKMENO⁄LU ’90
Nereye gidiyoruz? Çevre sorunlar›na dikkat çekmek ve din ve bilim adamlar›n› tan›flt›rmak için kurulmufl olan RSE - Religion, Science and Environment’›n bu y›lki sempozyum konusu, Mississippi’nin kirlili¤iydi. Memphis ve New Orleans’da, onlarca konferansa kat›ld›k, nehir üzerinde gezilere ç›kt›k, ç›lg›nca üretim yapan rafinerileri dolaflt›k. Bir dönem “show-boat”lara ev sahipli¤i yapan, filmlere konu olan Mississippi, çamur gibi ak›yordu art›k. Ne show-boat kalm›flt›, ne de “age of innocence”. Bu nehirde alt›n araman›n manas› yoktu. T.S. Eliot’un “The Dry Salvages”ini düflündüm. Bir de Ece Ayhan’›n “Maveraünnehir nereye dökülür?”ünü...
A
yn› kuruluflun, RSE’nin, iki sene önceki davetiyle Grönland’a gitmifltik. Buzullar›n erimesini, iklimlerin de¤iflmesini, denizlerin kirlenmesini konuflmufltuk. Hem muhteflemdi, hem de çok ac›... Bu sene gene davet geldi. “Hadi, Mississippi’ye gidiyoruz” dediler. 12 günlük gezilerin program›m› çok fazla s›k›flt›rd›¤›n›, bir sürü ifli ve daveti iptal etmem gerekti¤ini bile bile “Geliyorum” dedim. Ve hemen oturup Mississippi çal›flmaya bafllad›m. Bu nehir nerden do¤ar, nereye dökülür, neden kirlenir, neden meflhurdur; ö¤rendikçe ö¤rendim, her sayfada daha da çok üzüldüm.
Dünya problemleri herkesin Dünyan›n bir köflesinde bir a¤aç kurursa, bu herkesin problemi. Mississippi çamur akmaya bafllarsa, bu kainat›n sonunun habercisi... Do¤a problemleri pasaport, vize, s›n›r dinlemiyor. Daha çok tüketen, 52 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
gittikçe daha fazla kirleten, gözünü h›rs bürüyen insano¤lu, bütün dünyay› bat›r›yor. Bats›n; bana göre hava hofl. Herkesle beraber ben de batar›m da, ya bu dönekler bir yol bulup kendilerini ç›karmay›, özel haval› bir site kurup yaflamay› becerirlerse? Yani hem dünyay› atefl topuna çevirip, hem de parayla kendilerini kurtar›rlarsa? ‹flte nehri ilk gördü¤üm gün bunlar› düflündüm. Memphis sokaklar›nda yürüyordum. Harika bir sonbahar günü; gökyüzü grimavi. Beale Street’te blues nameleri içimi ›s›tm›fl, Graceland’›, yani Elvis’in eski evini görmüflüm. Dünya güzelmifl, sanki herfley ray›na girermifl gibi bir gündü. Nehir kenar›nda evler harikayd›. B.B. King Museum ruhumu ›s›tm›flt›. “Acaba biraz abart›yorlar m›?” diye düflündüm sonra. Sonuçta Haliç daha kirliydi, sonuçta ‹stanbul Bo¤az›’na bir hafta sonunda
tonlarca çöp at›l›yordu. Aç›kças› okuyup çal›flm›fl oldu¤um halde, para babalar›n›n dünyay› ne derece çöplü¤e çevirdiklerini bilsem de, y›k›l›rcas›na önemsemedim durumu. “We must be the change we want to see” Üç gün sonra New Orleans’a geçti¤imde, Memphis’in bir nevi “›s›nma turu” oldu¤unu anlad›m. Katrina’n›n yaralar›n›n daha hala ortalarda oldu¤u “Nouvelle Orleans”, kirlili¤in ve do¤a felaketlerinin en çok hissedildi¤i flehirdi. French Quarter renkli, al›flverifl ve yemek gözleri ba¤layacak kadar cazipti. Ama iflte gerçek ortadayd›: Nehir kahverengi akmaktayd›...
“Devletin ve tabiat›n ortak ve yanl›fl sorusu fluydu: - Maveraünnehir nereye dökülür? En arka s›rada parma¤›n tek ve do¤ru karfl›l›¤›: - ‘Solgun bir halk çocuklar› ayaklanmas›n›n kalbine’dir...”
Sempozyumun onursal baflkan›, Fener Rum Patri¤i Bartolomeus, aç›l›fl konuflmas› için New Orleans’a yetiflti. “Dünyam›z›n suya ihtiyac› var; biz buraya onun hikayesini dinlemeye geldik” dedi. Bir hafta boyunca, birçok bilim ve din adam›n›n kat›ld›¤› panellerle, okudu¤um kitaplar ve notlarla kendimi olaya iyice kapt›rd›m. Bir konuflmac›n›n hat›rlatt›¤› Gandhi’nin laf›, kafama iyice kaz›nd›: “We must be the change we want to see!” Gelecek bizim elimizde Bir bilim adam›, Hans-Peter Dürr’ün konuflmas›ndan çok etkilendim. ‹nsanlar›n hala 19. yüzy›ldaki bak›fl aç›lar›n› koruduklar›n›, bu bak›fl aç›s›n›n “ama kirleniyoruz, hemen birfleyler yapal›m, ozon tabakas›n› onaral›m” diyen zihniyetle ayn› oldu¤unu ve bu durumun tamamen flizoid bir yap› yaratt›¤›n› anlatt›. Y›llarca sadece ekonomik de¤erlerle yönetilen dünya düzenine, çevre ve etik problemlerinin yeni yeni entegre oldu¤undan dem vurdu. Sonra da o büyük salonu dolduran yüzlece insana o acayip sorusunu sordu: “Hayat nedir?” Dürr, sorusuna kendi cevap verdi. Bir bakterinin, bir yaflayan hücrenin, bir küçük böce¤in, bir ç›nar a¤ac›n›n yaflam›ndan bahsetti. Herfleyin nas›l da birbiriyle ba¤l›
oldu¤unu uzun uzun anlatt›. “Everything is connected... When only you find the balance, then you may open a new dimension. Life is possible if only there is diversity. Diversity by all means; all the creatures living together, as well as all the human races and religions living together; embracing each other with harmony...” Harvard profesörlerinden John Briscoe, su problemini halleden uluslar›n, dünya var oldukça yaflayacaklar›n› anlatt›. Bir zamanlar çöl olan Pakistan’›n, do¤ru su projeleri ile yemyeflil bir ülke oldu¤unu ve bu durumun gelece¤e güvenmemiz aç›s›ndan bir garanti yaratt›¤›n› sözlerine ekledi. Son gün gezisi Son gün, sabah erken hep birlikte geziye ç›kt›k. Önce su bask›nlar›n›n yo¤un oldu¤u bölgeleri, y›k›lm›fl evleri, bir zamanlar mahalle olan bofl arazileri gezdik. Sonra da hayat›mda görebilece¤imi hiç ummad›¤›m bir manzarayla karfl› karfl›ya kald›m: Dev bir petrol rafinerisi ve hemen yan›nda evler ve bahçelerde oynaflan çocuklar! New Orleans flehrine yaklafl›k bir saat mesafede, rafineri ile bahçe komflusu olan küçük mahalleler... Y›llar içinde yürütülen çok büyük bir savafl, kulak t›kayan bu petrol flirketinin yöneticileri, genç ölümler, önüne geçilemeyen kanser vakalar›; o büyük ac›, ama ac›yla birbirine kenetlenen insanlar... Margie Eugene Richard’la o gün tan›flt›m. Devasa rafinerinin duman› alt›ndaki bahçelerden birinde oturduk. Belki bir saat konufltuk, belki biraz daha fazla. Ama Margie’nin bütün hayat›n› gözlerimden yafllar akarak dinledim. Emekli ilkokul ö¤retmeni. Siyahlar ve beyazlar›n ayr› okullara gitti¤i, ayr› otobüslere bindi¤i dönemde, büyük zorluklarla okumufl. Beflinci s›n›ftayken, annesi ve babas›, yaflad›klar› Belltown’dan tafl›nmalar› gerekti¤inden
bahsetmifller bir gün. Mahalle petrol rafinerisi için toptan sat›lm›fl, onlar da Diamond’a tafl›nm›fllar. Ünlü zenci aktivist Mary Mcleod Bethune’un Diamond’a geliflini, Washington Caddesi üzerinde liseyi aç›fl›n› dün gibi hat›rl›yor. “Ben 11 yafl›mda faland›m. Bütün söyledikleri kulaklar›mda... ‘Siyah çocuklar hiçbir yerin arka kap›s›ndan girmek zorunda de¤iller. Sizler gibi siyahlar, bafllar›n› dik tutacaklar ve hayallerini mutlaka gerçeklefltirecekler...” ‹flte sonra da gözlerimi yafllarla dolduran, yeni flehirde kurulan rafineri ve bu petrol flirketi ile otuz y›ldan uzun zamand›r devam eden savafllar›ndan bahsetmeye bafllad›. Kirli havay› gizlilikle ölçtürmelerini, o havayla dolu kavanozlar› gümrüklerden gizlice geçirerek Hollanda’ya götürüp CEO’nun masas›na koymalar›n›, gencecik yaflta kaybetti¤i k›z kardeflini ve di¤er bütün genç ölenleri anlatt›. Kardefl bu otobüs nereye gider? Margie, flimdilerde rafineri bacas›n›n yüzde doksan daha az kirletti¤ini söyledi. Ama at›k sular hala sulama sular›na, hatta içme sular›na dahi kar›fl›yormufl. Baz› evlerin bahçeleri, yüzde yüz rafineriye bak›yor. Gelir k›s›tl›, gidecek yer yok. Dev gibi rafineri, durmadan çal›fl›yor. Gene de “Savafl› kazand›k say›l›r” diyor parlak gözleriyle. “Bu bacay› yüzde doksan temizlettik ya... Gerçi daha rafineriden hiçbir yönetici gençlerin cenazelerine kat›lmad›lar ama...” Devran dönüyor. Mississippi kirleniyor. Güzel zamanlar›n yazar› T.S. Eliot, ne de dokunakl› yaz›yor... “I do not know much about gods; but I think that the river Is a strong brown god - sullen, untamed, and intractable, Patient to some degree; at first recognised as a frontier Useful, untrustworthy, as a conveyer of commerce; Then only a problem confronting the builder of bridges...” Art›k nehirlerin suyu, bütün dünyaya ulafl›r. Köprü yapmak kolay; rüzgarlar daha sert, e¤lence gemileri yirmi katl› oteller kadard›r. Kimse bilmez ki Mississippi Nehri, herkesin flehrinden akar art›k. Kimse anlamaz ki, herkes ayn› otobüste, herkes ayn› bilinmeze do¤ru harekettedir. Zaman, herkes için eflittir. Kardefl, pardon, bu otobüsün varaca¤› yer neresidir? 2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 53
Yaz›: An›l ALTAfi ’98
BO⁄AZ‹Ç‹L‹LER
Dünya Zeka Oyunlar› fiampiyonas› bu sene 3-8 Kas›m tarihleri aras›nda Antalya’da yap›ld›. Organizasyonu düzenleyenler ve yar›flmada iyi derece alanlar aras›nda bir çok Bo¤aziçili vard›. Zeka oyunlar›, bilmece ve hatta internet sektöründe çal›flan biri olarak, bilgisayar oyunlar›na dahi pek ilgisi olmayan ben, flampiyonay› bafl›ndan sonuna heyecanla izledim. Bu heyecan›mda, Türk Beyin Tak›m›’n›n son 10 y›ldaki en iyi dereceyi alarak, 27 ülke aras›nda 8. olmas› ve geçen sene dünyan›n en zeki 2. insan› ünvan›n› alan Mehmet Murat Sevim’in 3. olmas›n›n da pay› var mutlaka. Ama, bak›n, daha neler var neler!
Will Shortz
Amerika’da bilmece dendi¤inde akla ilk gelen isim: Will Shortz Dünya Zekâ Oyunlar› Federasyonu’nun kurucular›ndan olan, bu flampiyonan›n fikir babas›, New York Times gazetesinin 16 y›ll›k bulmaca editörü Will Shortz da bu vesileyle Antalya’dayd›. Hukuk e¤itiminin ard›ndan, Indiana Üniversitesi’nde kendisi için özel haz›rlanan enigmatoloji-bulmaca bilimi- bölümünü bitirmifl. Ö¤reniyorum ki, flu anda bir arkadafl› daha Indiana Üniversitesi’nde magic -sihir- üzerine e¤itim görüyor. Bu üniversitenin, hayallerindeki s›rad›fl› kariyeri gerçeklefltirmek isteyen kiflilere kap›s› aç›k. Ne muhteflem, de¤il mi? Kütüphanesinde, en eskisi 1545 y›l›na ait olan 20 binin üzerinde bulmaca kitab› var. Bulmaca haz›rlamay›, çözmekten daha çok seviyor. Antalya’daki flampiyonan›n, flu ana kadar yap›lm›fl en iyi organizasyon oldu¤unun alt›n› çiziyor. Kumun alt›na gömülmüfl halde foto¤raf› çekilirken, bu büyük bulmaca üstad›, sadece gülümsüyordu. Evet, gördü¤ünüz gerçek bir foto¤raf. Hile yok!
fiu ana kadar yap›lm›fl en iyi organizasyon! Antalya’daki flampiyona, 27 ülkenin kat›l›mc›lar› taraf›ndan, flu ana kadar yap›lan zeka oyunlar› aras›ndaki en iyi organizasyon seçildi. Organizasyonun bel kemi¤ini oluflturan ekip, Robert Kolej’te tan›fl›p, Bo¤aziçi y›llar›nda arkadafll›klar›n› ilerletip, dostluklar›n› ve ideallerini zeka oyunlar›nda birlefltirmifller. Hepsinin kendi iflleri var. Ayr›ca, Ak›l Oyunlar›, Karala, Sudoku ve Ötesi dergilerini de ç›kar›yorlar. 54 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
Murat ehmet M , 4 ’8 n i), anakya ¤rencis mer Aly ühendisli¤i ö suya Nishio. a K : a sa¤ Tet rM Soldan Ü Bilgisaya unun mucidi n (B u y im o v a e S ac aralam Kare K
Genel Koordinatör Kamer Alyanakyan ’84, 14 kez üst üste Türk Beyin Tak›m›’na girerek, zeka oyunlar› flampiyonalar›nda ülkemize önemli dereceler kazand›rm›fl, Türk Beyin Tak›m›’na koçluk yapm›fl. Antalya’da yap›lan oylama sonucunda, Dünya Zeka Oyunlar› Federasyonu’na tekrar seçilen Kamer Alyanakyan, zeka oyunlar›n›n Türkiye ve dünyada geliflimi için çal›flmalara devam edecek.
Hüsnü Sincar
Hüsnü Sincar ’88, tüm yar›flman›n ak›fl›ndan sorumluydu. Yar›flmadaki hakemler, bafllang›ç-bitifl saatlerinin kontrolü, sorulara itirazlar›n organizasyonu gibi temel fonksiyonlar› vard›. Zafer Say ’87 ise, iletiflim ve finans ifllemlerinden sorumluydu. 27 ülkeden gelen yüzlerce konu¤un sorular›na sab›r ve güleryüzle cevap verdi. fiampiyona s›ras›nda, ben de gönüllü olarak iç ve d›fl bas›nla ilgili koordinasyonu sa¤lamaya çal›flt›m. Zeka oyunlar› bir beyin sporu! fiu anda olimpiyat sporu kapsam›nda olmasa dahi, zeka oyunlar›, zamanla yar›fl›lan bir tür beyin sporu. Normal zeka seviyesine sahip ve/veya hiç bulmaca çözmemifl kiflilerin 15 dakikada yapaca¤› sorular›, yar›flmac›lar 1 dakikadan az bir süre içerisinde çözmeye çal›fl›yorlar. Her tak›m 4 kifliden olufluyor ve ayr›ca bir tak›m kaptanlar› bulunuyor. Kaptana çok ifl düflüyor. Yar›flmac›lar›n motivasyonu, sorular›n kontrolü, tak›m›n do¤ru zamanda do¤ru yerde bulunmas› ve hatta beslenmeleri kaptan›n sorumluluklar› aras›nda.
Ferhat Calapkulu
En popüler soru: Snake in the Woods Bu seneki yar›flma sorular› 16 bölümden olufluyordu, toplamda yaklafl›k 100 soru bulunuyordu. Baz› sorular tak›m halinde, baz› sorular ise bireysel olarak çözüldü. Bireysel puanlar toplanarak tak›m puanlar›na eklendi. Sorular içinde, tak›m halinde yar›fl›lan ‘‘Snake in the Woods’’ en ilgi çekici oland›. Her tak›m, en k›sa sürede, en uzun y›lan› yapmaya çal›flt›. Puzzle, Fifty Fifty, OpHoop, Retro Tetro, Türk bayra¤›n› ça¤r›flt›ran Moonstar -Ayy›ld›z-, weakest link, sudoku, optimizasyon ve inovasyon sorular› oldukça be¤enildi. ‹lk kez, bir sorunun dünya zeka oyunlar› flampiyonas› tarihinde elektronik ortamda çözülecek flekilde kurgulanmas›, tüm kat›l›mc›lar taraf›ndan ayakta alk›flland›. Genel Koordinatör Kamer Alyanakyan’›n haz›rlad›¤› bir soru ise, sadece 2 yar›flmac› taraf›ndan çözülebildi. Ferhat Çalapkulu ile yapt›¤›m›z sohbetlerde, yar›flmac›lar›n sorular› keyifle ve zevkle çözmelerinin kendilerini çok sevindirdi¤ini söylemiflti. Yar›flmac›lar, sorular› çözdükten sonra, soru inceleme komitesi, her ka¤›d› teker teker kontrol ediyor ve yanl›fl yan›tlar›n neden kaynakland›¤›n› belirtiyor. Bu ifl çok zahmetli ve zaman alabiliyor. Yan›tlara zaman zaman itirazlar gelebiliyor.
Ekranlar
Zafer Say
En önemlisi, iyi soru haz›rlayabilmek Yar›flmada, sorular›n haz›rlanmas›, içerik ve koordinasyonu, ülkemizin mant›k ve matematik sorular› haz›rlama konusunda önde gelen isimlerinden, Türk Beyin Tak›m›’nda teknik direktörlük ve kaptanl›k görevlerini üstlenmifl olan Ferhat Çalapkulu taraf›ndan yap›ld›. fiampiyona tiflörtlerinin üzerindeki tasar›mda bile bir oyun gizliydi. Tüm soru tipleri ve yönergeler, yar›flmalar bafllamadan önceki gün, 27 ülke kat›l›mc›lar› taraf›ndan incelendi. Sorular ‹ngilizce oldu¤u ve dil problemini ortadan kald›rmak için, örnek sorular ve tüm içeri¤in herkes taraf›ndan anlafl›lmas› sa¤land›. Kaptanlardan onay al›nd›. Örne¤in, Japon tak›m› çok az ‹ngilizce biliyordu ve çevirmen sayesinde iletiflim kurabiliyordu. Sorular›n çözüldü¤ü salona izleyici olarak girebiliyorsunuz. Özellikle tak›m ve bireysel finaller soluk solu¤a geçti. Salondaki ekranlar arac›l›¤›yla, kimin hangi sorular› çözdü¤ünü kolayl›kla izleyebildim ve yar›flma heyecan›na kendimi kapt›rd›m.
Soru ve yan›tlar, kaptanlar arac›l›¤›yla tüm yar›flmac›lara kontrol için da¤›t›l›yor ve herkes nerede yanl›fl yapt›¤›n› görebiliyor. Oldukça adil ve demokratik bir sistem.
Amerikan tak›m› Snake in the Woods çözerken... En solda, Amerikan tak›m› favorilerinden Thomas Snyder ve yan›nda Wei-Hwa Huang.
2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 55
fiampiyonadan renkli karakterler
Türk Beyin Tak›m›
Dünyan›n en zeki insan› Ulrich Voigt
Ulrich Voigt (33/Alman) Almanya, flampiyona sonunda, tak›m ve bireysel finallerde birinci oldu. Dünyan›n en zeki insan› ünvan›n› 7. kere alan Ulrich Voigt, tam bir bulmaca merakl›s›. ‹fli de, bulmaca yapmak ve çözmek. Üniversitede matematik okurken yar›m b›rakm›fl ve kendini tamamen bulmacaya adam›fl. Finalde tüm sorular›, di¤er rakiplerinden önce çözmeyi baflard›. Mehmet Murat Sevim (21/Bo¤aziçi Üniversitesi) Bu seneki flampiyonada 3. olarak, Türkiye ad›na önemli bir rekora imza att›. Zeka oyunlar›na ilgisi, babas›n›n ald›¤› Ak›l Oyunlar› dergisi arac›l›¤›yla olmufl. fiimdilerde, Ak›l Oyunlar› Dergisi’ne soru haz›rl›yor ve buldu¤u tüm zeka sorular›n› çözüyor. Finaldeki 5 sorunun 4’ünü çözebildi. En zor soruyu, di¤er finalistlerden önce çözdü. Önümüzdeki y›llarda 1.lik için çal›flmaya ve yar›flmaya devam edecek. Wei Hwa Huang (34/ABD) Google’daki kariyeri sonras›, flu anda Palo Alto’da freelance yaz›l›m mühendisli¤i yap›yor. Bulmacaya, zeka oyunlar›na ve tabi ki bilgisayar oyunlar›na bay›l›yor. 34 yafl›nda ama, neredeyse üniversiteye yeni bafllam›fl bir ö¤renci gibi duruyor. Google’›n Amerikan tak›m›na desteklerinde ve sponsorluklar›nda etkisi büyük. Desislava Razsadova (31, Bulgaristan) Bulgaristan tak›m›n›n kaptan› Desislava, yar›flmaya efli ve 2 çocu¤u ile birlikte gelmifl. O¤lu 2 yafl›nda, k›z› ise 5 ayl›k. K›z›n› emzirirken bile zeka oyunlar› çözebilen, ekstra yetenekli bir anne. Ailece Bulgaristan Tak›m Kaptan› flampiyonada çok Desislava Razsadova, sevimli görüntüler ailesiyle birlikte. sergilediler. 56 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
Türk Beyin Tak›m›’na Bravo Salih Alan kaptanl›¤›ndaki Türk Beyin Tak›m›’nda, Aziz Atefl, Taner Karabulut, Murat Koz ve milli gururumuz Mehmet Murat Sevim yar›flt›. Son 10 y›l›n en iyi derecesini alarak, 27 ülke içinde 8. olan TBT, en çok optimizasyon bölümünde zorland›. Ülke olarak, kaynak kullan›m› ve optimizasyonla ilgili bir eksikli¤imiz oldu¤u kesin! Bo¤aziçi Bilgisayar Mühendisli¤i 4. s›n›f ö¤rencisi, Mehmet Murat Sevim, geçen sene dünyan›n en zeki 2. insan› ünvan›n› ald›ktan sonra, Türkiye için önemli bir rekora imza atarak 3. oldu. Son Sözler... Önümüzdeki senelerde, Dünyan›n en zeki 1.lik için çal›flmaya ve insanlar›yla tan›flmak yar›flmaya devam müthifl keyifliydi. ‹letiflimde hiç edecek. zorlanmad›m, aksine, konuflup ö¤renmeye çok merakl›lar. fiampiyona boyunca, gece gündüz soru çözdüler ve tam bir bulmaca festivali yaflad›lar. Konsantrasyonlar› o kadar kuvvetli ki, önlerinde striptiz yap›lsa, dönüp bakmazlar! Antalya’ya ve Türk konukseverli¤ine bay›ld›lar. Türk Beyin Tak›m›’n›n en önemli ihtiyac›, sürekli bir sponsor bulabilmek ve Türk zekas›na sahip ç›k›lmas›n› sa¤lamak. Umar›m, bu yaz›y› okuyan Bo¤aziçililerden hak ettikleri deste¤i görürler. Yar›flmayla ilgili tüm bilgilere ve Türk Beyin Tak›m›’na www.wpc2009.org adresinden ulaflabilirsiniz. Gelecek seneki flampiyona Polonya’da olacak. O kadar güzel vakit geçirdim ki, belki yine giderim. Kimbilir?
Alman ve Amerikan Tak›m› bofl vakitlerinde de oyun oynad›lar.
BO⁄AZ‹Ç‹L‹LER
Yaz›: Ayla GÜRLEYEN ’89 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N
Bu yaz›n›n temas›:
AŞK
Bo¤aziçi’nde bafllayan bir aflk, birlikte yarat›lan baflar›l› bir ifl, güzel bir aile ve aflkla dolu bir dünya. Tülin ve Kerim Sipahiler ile konuflurken iki insan›n birbirini nas›l tamamlad›klar›n› keyifle izledik. Bo¤aziçi’nin popüler çiftinin Snow Break turlar› organize etmekten Türkiye’nin en büyük etkinlik ve kongre organizasyon firmalar›ndan birini kurmaya uzanan hikayelerini dinledik.
B
o¤aziçi’nde tan›flm›fl, yirmi befl y›ld›r birlikteli¤inizi gerek özel hayat›n›zda gerekse ifl hayat›nda devam ettirmifl bir çiftsiniz. Öncelikle nas›l tan›flt›¤›n›za ve kampüsten hofl an›lar›n›za dönebilir miyiz? Kerim Sipahiler: 1982 y›l›nda ‹flletme Bölümü’ne girdim. Tülin 84 giriflli. Bölümü de bilgisayar. Ben 8284 aras› flörtlerle yani daldan dala konarak geçirmiflim. 84’te tan›flt›k Tülin’le. Spor Kurulu’ndayd›m ve basketbol oynuyordum. Okulda popüler olabilecek tiplerden birisiydim. Hep ortal›ktayd›m, arkadafl grubum da öyleydi, yurtta kal›yordum. Tülin’le basketbol sayesinde tan›flt›k. Ben gördü¤ümde zaten çok be¤enmifltim onu. Kapal› salonda maçlar›m›z olurdu. Arkadafllar›m›zdan masa hakemleri seçiyorduk. Tülin’e, “Sen olur musun?” diyerek yaklaflt›m. Güya masa hakemli¤i yapacak.
Sizin de mi basketbolculu¤unuz vard›? Tülin Sipahiler: Ben lise ikideyken basketbol oynad›m. Ama bakt›m ki derslerle bir arada götüremiyorum, b›rakt›m. Bo¤aziçi’ne geldi¤imde basketle hiçbir alakam kalmam›flt› aç›kças›. Ama iflte böyle masa hakemli¤i falan... K. S.: Öyle kand›rd›m. T. S.: Öyle kand›r›ld›m. K. S.: O gün bugündür de birlikteyiz. T. S.: Birbirimizle flörtümüzün ilk bafllamas› spor gecesiydi. K. S.: Kuzey kampüsün eski kafeteryas›ndayd›k. Metin Balc› hocam, kulaklar› ç›nlas›n, Mazhar Fuat Özkan’› ça¤›rm›flt›. “Mazhar Osman geliyor çocuklar” demiflti. Metin hocam›n böyle çok tatl› küçük isim hatalar› olurdu. T. S.: 84’ün Ekim ay› gibiydi okul aç›ld›. Biz Kerim’le Kas›m’da tan›flt›k. Zaten, benim ilk erkek arkadafl›m Kerim. Ben Bo¤aziçi’ne bir sürü hayallerle gelmifltim ama tan›fl›nca... 58 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
K. S.: Hayal k›r›kl›¤›na m› u¤rad›n? T. S.: Yok, hay›r. Tekte kald›m, seninle tan›fl›nca (gülüflüyoruz). Ben de yat›l› okuyordum burada. Yat›l›lar›n aras›nda herkes birbirini tan›yordu. Kerim Spor Kulübü’nde de oldu¤undan daha tan›n›rd›. Ben de hep “Kerim’in k›z›” diye bilinirdim. Kimi görsem benim için “Kerim’in k›z›” derdi. Kerim çok sosyaldi. K. S.: Tülin daha dominantt›r, bakmay›n siz onun öyle dedi¤ine. ‹fl hayat›na yönelik kampüste teflebbüsleriniz oldu mu? K. S.: Bilmeden oldu, yani bu günleri görmeden oldu. T. S.: Uluda¤’daki Kervansaray Otel’e kayak turlar› yapt›k. ‹lk sene biz kapatt›k oteli. Koskoca oteli siz mi kapatt›n›z? T. S.: Aynen. Büyük cesaret... T. S.: Çok da kolay satt›k zaten o zaman Bo¤aziçi zaman› diye bir fley vard› Uluda¤’da. Onbefl gün neredeyse bütün oteller Bo¤aziçi Üniversitesi ö¤rencileriyle dolard›. Biz 400 kifli götürdük. Kazand›¤›m›z parayla da kayaklar›m›z› yeniledik, kendimize yeni kayak çantalar› ald›k. O zaman fiiflli’de bir yer vard› kayak k›yafetleri satan. K. S.: Turan Hoca. T. S.: Oradan k›yafetlerimizi de¤ifltirdik. Sonraki senelerde de devam ettik. K. S.: Eskiden ferdi olarak herkes yapabiliyordu turlar›. Tamamen serbest rekabet. Kulüplerin tekelinde de¤ildi. Böyle kendinde cesaret gören... T. S.: Teflebbüs ruhu olan kifliler yap›yordu. K. S.: Mesela bizim bir y›lbafl› gecemiz olmufltu Pera Palas’ta. Sami ve Azret Mantu’yla beraber yapm›flt›k. T. S.: Evet, y›lbafl› gecesi partisi organize ettik; ama biz bunlar› ilerde Event Management, Kongre Turizmi vesaire ifllerle u¤raflaca¤›m›z› bilmeden,
do¤açlama olarak yapt›k. Okul ç›k›fl›nda Kerim hemen bir iflletme mezunu olarak kendisini bir denetleme flirketine att›. Hemen kendi iflinizi kurmad›n›z yani? T. S.: Hay›r. Ben de IBM’e girdim ve dört sene çal›flt›m. Okul bitince hemen evlendik. K. S.: 1988 senesinde evlendik. T. S.: 1990’da da Sinan do¤du. Çok genç anne baba olmuflsunuz. T. S.: Evet. Bir de k›z›m›z var yedi yafl›nda. Sinan do¤unca ben çok zorluk çektim; çocu¤umu ihmal ediyorum gibi hissettim. Çok yo¤un tempolu çal›fl›yordum. Annem arar, Sinan’›n difli ç›km›fl. Biz eve gittik, Sinan yürümüfl... Sonra bakt›m bu ikisi bir arada gitmeyecek, ben IBM’den ayr›ld›m. Kurumsal hayat›n içinde bütün hayat›m› geçirmek de istemedim aç›kças›. Biraz serbest kalay›m istedim. 1993 senesiydi ayr›ld›¤›mda, yirmi yedi yafl›mdayd›m. “Ne yapay›m? Ne yapay›m?” diye düflünürken akl›m›za kongre organizasyonu geldi. Kerim üniversitedeyken Visitur’da yar›m zamanl› çal›fl›rd›. K. S.: O zamanlar ‹slam kongreleri vard›. Yeflil yeflil k›yafetler giydirirlerdi. T. S.: K›rm›z› kravatlar... K. S.: Çok acayip k›yafetlerimiz vard›. T. S.: Hem Kerim’in bu tecrübesi vard› hem de önceden bu organizasyonlara yatk›nl›¤›m›z. Home office ile bafllad›m. Hoecst ilk müflterim oldu. Kongre organizasyonlar› bafllay›nca ofis tuttum. Önce siz bafllad›n›z yani? T. S.: Ama Kerim’le ortakt›k. K. S.: Ben TÜYAP’ta çal›fl›yordum o dönemlerde. Savunma sanayi fuarlar›n› yap›yordum. Orada da çok önemli bir tecrübem oldu. Bütün dünyay› dolaflt›m genç denebilecek bir yaflta. 1997’de de ben ayr›ld›m iflimden, ben de
Kerim Sipahiler: “Çözüm odakl› olmak çok önemli bizim iflte. Tabi bunu yapmak için de s›n›rs›z zaman›n›z yok. Her etkinli¤in belli bir saati ve zaman› var. Oraya kadar herfleyi haz›rlamak zorundas›n.” firmam›zda çal›flmaya bafllad›m. Yedek subayl›¤›m› deniz kuvvetlerinde yapt›m. Protokol aste¤meniydim. Orada da buraya gelen yabanc› heyetlerin karfl›lanmas›, a¤›rlanmas› ile ilgilenirdim. Sizi kader yönlendirmifl bu ifle... K. S.: Gerçekten öyle. Çok do¤ru söylediniz. Zaten do¤ru insanm›fls›n›z. K. S.: D›fla dönüklük, insanlarla kolay iletiflim kurabilme, organizasyon becerisi, çözüm üretme... T. S.: Analitik düflünme hep o taraflara çekti bizi. K. S.: Çözüm odakl› olmak çok önemli bizim iflte. Tabi bunu yapmak için de s›n›rs›z zaman›n›z yok. Her etkinli¤in belli bir saati ve zaman› var. Oraya kadar herfleyi haz›rlamak zorundas›n. 2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 59
Tülin Sipahiler: “Sevdi¤imiz fley uzun dönemde bir müflteriyi tan›yal›m, uzun dönemli çal›flal›m, onlar› daha ileriye götürelim, yenilik getirelim. Farkl›l›k ad›n› biz art›k hiç sevmiyoruz.” Bugün çok önemli organizasyonlar düzenleyen, sektörün en önemli isimlerinden birisiniz. Önce bize ilk kuruldu¤unuz y›llardaki ifllerinizden bahseder misiniz? T. S.: ‹lk ilaç sektörüyle bafllad›k. ‹laç sektöründe bütçelerin büyük bir bölümü toplant›lara harcan›r. ‹laç sektöründe olunca kongre kaç›n›lmaz oluyor. Kongreleri yaparken bakt›k ki toplant›lar ve kongreler iki farkl› etkinlik ve ikisini de yap›nca çok fazla güç harc›yoruz. Biz de o zaman çok büyük bir flirket de¤iliz. Bir seçim yapmaya karar verdik ve kurumsal toplant›lar› seçtik. Biz asl›nda orada da bir ilk yapt›k. fiu anda sadece etkinlik organizasyonu yapan flirketler var ama o dönemde yoktu. ‹lk sizle bafllad›. Böylece piyasay› da yönlendirdiniz. T. S.: O dönemlerde reklam ajanslar›, halkla iliflkiler ve biz bir 60 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
araya gelip bir toplant›n›n kimli¤ini oluflturuyorduk. Reklam flirketleri de tabi daha medyaya yönelik hareket ediyorlar, marka çal›flmalar› yap›yorlard›. Biz de bunun toplant›lara uyarlanmas›n› yaparak toplant› kimli¤ini oturtuyorduk. Biz kendi içimizde, Support Line ad› alt›nda bir kreatif departman kurduk. Bu da ilk bizde kuruldu. fiu anda bildi¤im kadar›yla befl veya alt› firmada var. K. S.: Biz asl›nda birçok fleyde öncülük ettik sektöre. Mesela kendi sektörümüzle ilgili Moskova’da ilk flirket kuran biziz. Hala da devam ediyor orada ciddi bir flekilde. Birçok aç›dan ilk oldu¤umuz için baz› konularda taklit edilen de olduk. Burada birazc›k sitem edece¤im, Türkiye’de çok büyük bir flirket, bizden ald›¤› teklifi baflka bir rakibimize uygulatt›. Ayn› konsepti! Oysa konsepti yaratan bizdik. T. S.: Biz de çal›flm›yoruz onlarla. K. S.: International Property Rights dedi¤imiz fikri ürün haklar› pek korunam›yor ülkemizde. O yüzden de biz uzun seneler do¤ru düzgün bir web sitesi oluflturmad›k kendimizle ilgili çünkü oraya ne koysak biliyoruz ki baz› rakipler taraf›ndan ya taklit edilecek ya benzeri yap›lacak ama art›k o devir de geçti. O kadar h›zl› ak›yor ki dünya, art›k etseler ne olur etmeseler ne olur... T. S.: Etkinlik yönetimi asl›nda dünyada yeni bir sektör. Dolay›s›yla ne yapsan›z farkl›l›k oluyor. Biz hakikaten baya¤› ileriden gittik hep ve onun çok faydas›n› gördük. Bizim en sevdi¤imiz fley uzun dönemde bir müflteriyi tan›yal›m, uzun dönemli çal›flal›m, onlar› daha ileriye götürelim, yenilik getirelim. Farkl›l›k ad›n› biz art›k hiç sevmiyoruz. Farkl› bir fley yapmayal›m. ‹stenilen amaca uygun bir fley yapal›m. Farkl› yapal›m derken çünkü ifller amac›ndan çok sapmaya bafllad›. Gereksiz bütçeler harcand›. Biz müflteriye gereksiz bir fley harcatt›rmaktansa ihtiyac› olana yönlendirmeye çal›fl›yoruz. Özellikle son dört senede yurt
d›fl›na aç›ld›k. Türkiye’de çal›flt›¤›m›z müflterilerin yurt d›fl›ndaki bölgesel gruplar›yla da çal›flmaya bafllad›k. Onlar›n gerek Türkiye’ye gelen gruplar›n› a¤›rlad›k, gerek yurt d›fl› organizasyonlar›n› yapt›k. Mesela Maritius’ta etkinlik yapt›k. K. S.: ‹lklerden bahsederken mesela GMI’›n (Green Meetings International Council) Türkiye’den tek üyesiyiz. Çevreye duyarl› toplant›lar m› düzenliyorsunuz? K. S.: Evet. Mesela bir kongreye kat›ld›¤›n›zda bir hediyelik eflya mutlaka verirler. Biz bunun yerine e¤er müflteri taraf›ndan da kabul görürse, müflteri ad›na a¤aç dikiyoruz. T. S.: Her etkinlik sonunda... K. S.: Anadolu’da bir yerlerde yedi a¤aç dikiyoruz. T. S.: Tabi bizim y›lda ortalama iki yüz üstü etkinlik düzenledi¤imizi düflünürsek... K. S.: Baya¤› bir a¤aç diktik yani! T. S.: Green Meetings kapsam›nda kullan›lan ka¤›ttan suya kadar duyarl› davran›yoruz. Mesela sular›n fliflelerinin miktarlar›n› ayarl›yoruz. Tüketilecek kadar suyun ikram edilmesini sa¤lamaya çal›fl›yoruz. Ifl›klar›n gerçekten ihtiyac› oldu¤u kadar aç›lmas›n› sa¤lamaya çal›fl›yoruz. Hesaplamas› yap›ld›¤› zaman hem çevre duyarl›l›¤› aç›s›ndan hem de bütçe aç›s›ndan önemli kazançlar elde edilmesini sa¤l›yoruz. K. S.: Dünyada da kendi sektörümüzü iyi takip eden bir flirketiz. Green Meetings öyle bir yere geldi ki asl›nda tabi baz› dezavantajlar› da getiriyor. Art›k insanlar çok kalabal›k toplant› ya da kongrelerde minimum karbondioksit gaz› sal›n›m› olmas› için aktarmas›z uçufl yap›labilecek yerleri tercih ediyorlar. Dünyan›n gitti¤i yer bu, tabi Türkiye için henüz çok ütopik. Yurt d›fl› çal›flmalar›m›zla ilgili benim favori hikayem bir Rodos toplant›s›yla ilgili. Çokuluslu bir flirketin 2006 y›l›nda toplant›s›n› Türkiye’de
yapm›flt›k. 2007 y›l›ndaki toplant› için bize Polonya, Rusya gibi ülkelerden alternatifler istediler. Hemen ekibimiz yola ç›kt›. Çeflitli ülkelerden alternatifler al›nd›. Fakat dediler ki, “Bu sene Yunanl›lara söz verdik onun için toplant›y› Rodos’ta yapaca¤›z.” Biliyorsunuz Türkiye ile Yunanistan her alanda birbirine rakip iki ülke. “Orada bir ajansta yapmak zorunday›z. Bu sene bizi affedin, 2008’de yine görüflürüz”, dediler. Sonra komitenin bafl›nda olan kifliden telefon ald›m. “Biz dedi¤imiz hiçbir fleyi anlatam›yoruz Yunanistan’daki acentalara. Siz bu ifli yapabilir misiniz Rodos’ta?” diye soruyor. Biz de “Tabi yapar›z” dedik. ICCA (International Congress and Convention Association) ad›nda uluslararas› mesleki örgüte üyeyiz. Hemen ICCA network’ünü devreye soktuk. Otel, lojistik di¤er yerel hizmetler, ses, ›fl›k, görüntü sistemleri vesaire hepsini Yunanistan’›n en iyi tedarikçilerinden bu kanal sayesinde tedarik ettik ve Yunanistan’da biz Türk flirketi olarak bin kiflilik çok kapsaml› bir toplant› gerçeklefltirdik. fiirketin Yunanistan’daki adamlar› çok bozuldular baflta. “Koskoca Yunanistan’ da flirket mi yok? Niye Türklerle yap›yorsunuz?” dediler ama sonra onlarla da çok iyi iliflkiler kurduk. Son olarak gündeme gelen ve çok ses getiren Medeniyetler ‹ttifak› toplant›s›n›n tüm organizasyonunu siz yapt›n›z. Bu çok önemli ve kapsaml› organizasyondan bahseder misiniz? T. S.: Medeniyetler ‹ttifak› toplant›s›na üye 88 ülkenin a¤›rl›kl› olarak D›fliflleri Bakanl›¤›, Devlet Bakanl›¤› seviyesinde kat›l›m› vard›. Ancak Obama’n›n ilk yurtd›fl› seyahati olarak bas›nda da ç›kan Türkiye seyahati ve Obama’n›n bu toplant›ya kat›laca¤›n› bildirmesi üzerine Devlet Baflkanl›¤› düzeyindeki kat›l›m seviyesi çok yükseldi. Tabi bunun yükselmesi demek güvenlik derecesinin çok
ciddi bir boyuta gelmesi demek. Ev sahibi Türkiye oldu¤u için biz T.C. Baflbakanl›¤› ve Birleflmifl Milletler sekreteryas› ile organize ettik. Ama tabi organize ederken, ‹stanbul Valili¤i, Emniyet, Sa¤l›k ‹l Müdürlü¤ü, akl›n›za gelebilecek bu toplant›n›n etraf›ndaki tüm birimlerle de ortaklafla çal›flt›k. Havaalan› karfl›lamalar›ndan itibaren çok detayl› bir organizasyondu. Toplamda kat›l›mc› say›s› 2500 ama devlet baflkanlar› düzeyi art›nca bas›n çok ilgi gösterdi. Yurt d›fl› dahil toplam 1500 bas›n mensubu geldi. Bas›n için Ç›ra¤an Saray›’n›n önüne fleffaf bir çad›r kurduk ve bu zamana kadar bas›ndan da hep flunu duyduk: “Hiçbir yerde biz bu flekilde a¤›rlanmad›k.” Bu organizasyonun bizim için iki tane çok önemli özelli¤i var. Birincisi Türkiye’nin evsahipli¤inde daha önce düzenlenen böyle bir organizasyon NATO organizasyonuydu (Bush’un kat›ld›¤›). Onu dört firma birlikte bir konsorsiyum halinde yapt›lar. Bunu ise biz tek bafl›m›za yapt›k. ‹kincisi, “Bu organizasyonu siz yap›yorsunuz” dendikten tam dört hafta sonra misafirlerimizi a¤›rl›yorduk. K. S.: Çok k›sa bir süre. Bu tip ifllerde minimum haz›rlanma zaman› normalde en az alt› ayd›r. Ayr›ca Medeniyetler ‹ttifak› bünyesinde, gerçekleflen Gençler Forumu ad› alt›nda bir organizasyon daha vard›r. Bunun organizasyonunu da gerçeklefltirdik. T. S.: Ayn› tarihlerde Türkiye‹spanya ‹kili Zirvesi, Gençlik Forumu ve T.C. Cumhurbaflkanl›¤› resepsiyonu da taraf›m›zca düzenlendi. K. S.: Türkiye-‹spanya ‹kili Zirvesi Dolmabahçe’deki Baflbakanl›k Çal›flma Ofisi’nde yap›ld›. Çok güzel bir mekan. Hatta Obama onuruna verilen kokteyl de orada oldu. T. S.: Ayn› gün içerisinde T.C. Cumhurbaflkanl›¤› resepsiyonunu Dolmabahça Saray›’nda düzenledik.
Kaç kifli çal›flt› bütün bu organizasyonda? T. S.: 456 part time çal›flt›. K. S.: Hepsi üniversite ö¤rencisiydi. T. S.: Ayr›ca mihmandarlar, floförler, kendi ekibimiz… K. S.: Bin kifliye yak›n. Biliyoruz ki Bo¤aziçililerle çal›flmay› tercih ediyorsunuz. K. S.: Bo¤aziçi Turizm’den mezun iki çal›flan›m›z var. Onun d›fl›nda stajerlerimizi mümkün mertebe okulumuzdan almaya gayret ediyoruz. Özellikle Turizm ‹flletmecili¤i Bölümü’yle iyi iliflkilerimiz var. T. S.: Biz daha çok ö¤rencimizin gelmesini, part time olarak etkinliklerde çal›flmalar›n› istiyoruz. Bizim üniversiteden biraz daha çekimser kal›yor sanki çocuklar, onlar›n daha atak olmalar›n› istiyoruz. Mesela mütercim tercümanl›k bölümü ö¤rencilerimiz için mihmandarl›k pozisyonu hem de devlet düzeyinde çok önemli bir referans. Sinan ve Selin Sipahiler çifti flirketlerinin kurulmas›na vesile olan o¤ullar› Sinan bugün Michigan Üniversitesi’nde pazarlama okuyor. Sinan’›n kendi kurdu¤u futbol tak›m›n› forma sponsoru da Sipahiler. Sinan Robert Kolej mezunu, girifl s›nav›na haz›rlan›rken annesi de onunla beraber özel derslere kat›lm›fl. K›zlar› Selin ise henüz 7 yafl›nda. 12 y›l yafl fark›na ra¤men çok iyi anlaflan bir abi k›z kardefl olmufllar. “Ben bir k›z çocukla ne yapaca¤›m” diyen Kerim Bey k›z› ile tüm hayat›n› paylafl›r olmufl. Tülin Han›m gözleri parlayarak son sözü söylüyor “derler ya, sevecekseniz erkek çocu¤unuzu sevin, k›z çocuk zaten kendini sevdirir.” 2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 61
Yaz›: An›l ALTAfi ’98 Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N
KÜLTÜR-SANAT
“Film çekmek bana tekrar hayal edebilmeyi ö¤retti!” Bo¤aziçi Üniversitesi ‹flletme Bölümü mezunu, narenciye sektöründe çal›fl›yor, ama bir gün sinema yapmak istedi¤ini fark ediyor, Bo¤aziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi’nde kurslara kat›l›yor, Bo¤aziçi mezunu yönetmen Dervifl Zaim’den yönetmenlik dersleri al›yor, ilk belgeseli “Bo¤aziçi’nin Sultanlar›” ile uluslararas› festivallerde ödüller al›yor, filmde Bo¤aziçi ö¤rencisi o¤lu hem yard›mc›s› hem de futbol tak›m› oyuncular›ndan biri olarak yer al›yor. Bize de bu haberi Bo¤aziçi Dergisi’ne tafl›mak kal›yor...
O
kuyaca¤›n›z yaz›, Amerikan Futbolu, sinema, küreselleflme, sab›r, tutku, çal›flma, deneme, yan›lma, tekrar çal›flma ve örnek al›nacak bir ana-o¤ul iliflkisi üzerine. Müge Bayraktar ’83 ile konuflurken, bir kez daha anlad›m ki, baflar› tesadüf de¤il! Hem de hiç!
Müge Bayraktar, üniversite sonras›, spor salonu yöneticili¤i ve spor k›yafetleri ticaretiyle ilgilenmifl. Sonras›nda, aile ifli olan narenciye yetifltirme ifline bafllam›fl ve halen Tarsus-Mersin aras›nda portakal üretimine devam etmekte. Çocuklar›n› büyüttükten sonra, 40 yafllar›n›n bafl›nda, kendine ne yapmak istedi¤ini sormufl ve buldu¤u yan›t sinema olmufl. Önce bir hobi olarak TÜRSAK seminerlerine kat›lm›fl. Ama bakm›fl ki, bu ifli daha ciddi yapmak istiyor. Hilmi Etikan Atölyesi’nde k›sa film çekimi dersleri alm›fl. K›sa film denemeleri yapmaya bafllam›fl. Sonras›nda, h›z›n› alamay›p, Mithat Alam Film Merkezi’ndeki sinema tarihi, film analizi, yönetmen sinemas›, senaryo yönetimi gibi kurs ve seminerlerin hemen hepsine gitmifl, Dervifl Zaim’den yönetmenlik ve kurgu dersleri alm›fl. Mithat Alam Merkezi’nin, amatör olarak sinemaya bafllamak isteyenler için çok uygun bir e¤itim sahas› oldu¤unu özellikle belirtiyor
62 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
“Amac›m, seyirciye bir davette bulunmakt›” ve sinema sevdal›s› Bo¤aziçililerin mutlaka yararlanmas› gerekti¤ini söylüyor. 1990-2000 y›llar› aras›nda yaklafl›k 1000’den fazla film seyreden bu sinema tutkunu, ilk belgeseli Bo¤aziçi Sultanlar› ile Pekin’de düzenlenen FICTS Festivali’nde ‘Spor ve Toplum’ dal›nda birincilik ödülünü ald›. International Milano Festivali’nde ise Mention D’Honneur ödülünü ald›. Bo¤aziçi’nin Sultanlar› belgesel projesinin, Bo¤aziçi Tarih Bölümü son s›n›f ö¤rencisi o¤lu Ayhan Sümer’in Amerikan Futbolu antrenman›n› izlerken flekillendi¤ini söylüyor Müge Bayraktar. Zaten, art›k kendini haz›r hissetti¤i için, bir filme bafllamak istiyormufl. Böylece, konu kuca¤›na düflmüfl ve antrenman esnas›nda asl›nda filmi kafas›nda çekmifl bile. Amerikan futbolu sert bir spor olmas›na ra¤men, sinematografik aç›dan oldukça estetik karelerin ç›kabilece¤i bir spor dal›. Amerikan sinemas› da bunu fark etmifl ve konuyla ilgili yüzlerce film çekmifl durumda. Bu, bir Amerikan Futbolu tan›t›m filmi de¤il. Genel olarak, kültürler aras› etkileflimi, Amerikan futbolu örne¤i üzerinden irdeleyen bir belgesel.
Bo¤aziçi’nin Sultanlar› Yap›m Aflamas› • Müge Bayraktar, filmi çekmeye bafllamadan önce, Mithat Alam’daki ustalar› ve Nesli Çölgeçen’e, konuyla ilgili dan›fl›p onay alm›fl. • Çekimler öncesi, 1 ay boyunca küreselleflme ile ilgili yo¤un bir çal›flma dönemine girmifl, gece gündüz konuyla ilgili araflt›rmalar yapm›fl, kitaplar okumufl. • Filmin senaryosunu yazm›fl, yönetmifl ve kurgusunu yapm›fl. Kurgu yapt›¤› s›rada, kolunda kireçlenme olmufl, fizik tedavisi sürüyor. • 15 dk.l›k film için 15 saatlik çekim yap›lm›fl. • Filmde, Amerikan Futbolu Tak›m› Bo¤aziçi Sultans’›n antrenmanlar›na, sporcular ve annelerinin görüfllerine yer verilmifl. Uzmanlardan özellikle görüfl al›nmam›fl. • Genç bir kadroyla çal›flm›fl. O¤lu Ayhan Sümer -proje dan›flman›- ve Sarp Çölgeçen -prodüksiyon amiri- Bo¤aziçi Tarih Bölümü ö¤rencileri. Görüntü Yönetmeni Sinan Tümer de bir master ö¤rencisi. • Film birçok festivalde gösterilmifl. Pekin 1. Uluslararas› FICTS Festivali’nde “Spor ve Toplum Dal›nda En ‹yi Film” Ödülünü ve Milano Film Festivali’nde Mention D’Honneur ödülünü ald›. • Yönetmenin bundan sonraki hedefi, uzun metrajl› bir film çekmek.
2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 63
“Küreselleflmenin kültürel etkilerinin fark›nda m›y›z?”
Müge Bayraktar
Sarp Çölgeçen
“Amac›m, seyirciye bir davette bulunmakt›”, diyen Müge Bayraktar filminde ‘Küreselleflmenin kültürel etkilerinin fark›nda m›y›z? Türkiye’de Amerikan futbolu oynanmas› küreselleflmenin sonuçlar›ndan biri midir? Kültürel kimli¤imizi yitiriyor muyuz?’ sorular›n› objektif bir flekilde irdeliyor. Di¤er o¤lu, Los Angeles’ta sinema okuyan Müge Han›m, sinema tutkusunun ve bu filmin, çocuklar›yla daha çok yak›nlaflmas›na katk›s› oldu¤unu düflünüyor. “Zaten böyle bir e¤ilimimiz vard› ama Bo¤aziçi’nin Sultanlar› sayesinde art›k tutkuyla ba¤land›¤›m›z ortak bir noktam›z var” diyor. Söylefliyi beraber yapt›¤›m›z, filmin proje dan›flmanl›¤›n› da yapan o¤lu Ayhan’›n, annesine gurur dolu gözlerle bak›fl›n› kaç›rmak mümkün de¤il. ‹zmir K›sa Film Festivali’nde, filminin gösterilece¤ini hayal bile edemezken, Milano’daki Film Festivali’nde k›sa belgesel dal›nda yar›fl›yor ve ödül al›yor. Müge Bayraktar da hakl› olarak “Film çekmek bana tekrar hayal edebilmeyi ö¤retti.” diyor. 64 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
Ayhan Sümer
Müge Bayraktar Kimdir? 1962 y›l›nda Tarsus’ta do¤du. Bo¤aziçi Üniversitesi ‹flletme Bölümü’nü 1983’te bitirdi. 2004 y›l›nda TÜRSAK sinema seminerine ve ard›ndan Hilmi Etikan Senaryo ve Film Atölyesi’ne kat›ld›. 2004-2006 y›llar›nda Bo¤aziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi’nde sinema tarihi, film analizi, yönetmen sinemas›, montaj ve senaryo konular›nda kurs ve çal›flmalara kat›ld›. 2007’de Digital Film Akademisi’nde aç›lan belgesel atölyesinde yer ald›. Senaryo ve montaj alan›nda katk›da bulundu¤u k›sa filmlerden sonra Bo¤aziçi’nin Sultanlar› yönetmenin ilk belgeselidir.
‹dil TÜRKMENO⁄LU ’95
‹fi YAfiAMI
idil@idilturkmenoglu.com
Bir prova, befl ders
H
arbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi’nin büyük konferans salonunday›z. Gece saat 22:00’a geliyor. Ö¤le saatlerinden itibaren ‹nsan Yönetimi Kongresi’nin aç›l›fl provas› yap›l›yor. Ses, ›fl›k, ak›fl, sunucu, girifller, ç›k›fllar... Herkes yorgun. Baz›lar› iki gündür uykusuz. Ertesi gün bir de ödül töreni var. Üniversite ö¤rencisi yirmidört genç k›z harçl›klar›na katk›s› olsun diye bu törende görev almaya gelmifl. “I need a hero!” çalacak. C›v›l c›v›l olmal› her yer... K›zlar müzikle, coflkuyla, ellerinde ponponlarla salona iki yandan girecekler, sahnede biraz dans ettikten sonra, izleyicileri de aya¤a kald›racaklar. Yaklafl›k iki saattir bu k›zlar, yürüyüfl, dans ve senkronizasyon üzerine çal›fl›yorlar. Baz›lar› neredeyse hiç dansetmemifl, baz›lar› hiçbir konferansa veya törene kat›lmam›fl, ço¤u da ilk kez bu flark›y› duyuyor. Onlar› çal›flt›ran ise, Yasemin Pirinççio¤lu (YP), kongrenin destekçilerinden olan turizm ve organizasyon flirketi VIP’in sahibesi. Bu asl›nda onun görevi mi, tart›fl›l›r. Sadece mükemmeliyetçi ve neredeyse “herfleyden anlayan” biri oldu¤u için; kollar› s›vam›fl, bofllu¤u yine dolduruvermifl: “Haydi bakal›m güzel k›zlar, say›yoruz bir-iki-üç ve dört...” Onlar say›yorlar, ben tribünlerden seyrediyorum. Bu provadan, deneyimli ve “olmufl” bir yöneticiyi izleyerek dersler ç›kart›yorum: 1. Ders: Her çal›flana -kim olursa olsun,
ne yaparsa yaps›n- birey olarak yaklafl. Bir grup k›z var merdivenlere dizilmifl. Yirmi dört genç k›z. Ertesi günün akflam›ndan sonra belki bir daha kimse kimseyi görmeyecek. YP önce kendi ön ismini k›zlara söylüyor, sonra onlar›n isimlerini ö¤reniyor. Ve bir daha unutmuyor. Elinde mikrofon yönlendirirken, hiç kar›flt›rmadan, k›zlara isimleriyle hitap ediyor. “Nihal, P›nar’› gözünle takip etmelisin. Onun hizas›nda yürüyeceksin!” 2. Ders: Her çal›flana büyük resimdeki -küçük de olsa- katk›s›n› göster. YP, “K›zlar siz çok çok önemli bir görev üstleniyorsunuz” diyerek çal›flmay› bafllat›yor. “Herkesin gözü üzerinizde olacak. Töreni siz bafllat›yorsunuz, nas›l devam edece¤ini siz belirleyeceksiniz” diye motive ediyor. Her bir k›z›n gözü ›fl›ld›yor. ‹fl, onlar›n gözünde bir akflaml›k figüranl›ktan, Türkiye’nin en önemli ödüllerinden birine de¤er katan bir role dönüflüyor. 3. Ders: Güçlü yönlere odaklan. Son akflam. Eldeki malzemeden, performans›n›n en iyisini ç›kartmak gerek. YP kimsenin hevesini k›rm›yor. Aralar›nda b›rak›n dansetmeyi, ritim bile tutamayan k›zlar var. En kötülerini, kolayl›kla evlerine gönderebilir. Herkesin ortas›nda zorlayabilir. Ama elbette bunlar›n hiçbirini yapm›yor. Onlar› da üstlenebilecekleri baflka rollere yönlendiriyor, herkes yapabilece¤inin en iyisini yapmaya odaklan›yor. 4. Ders: Ekibini canland›r, onlara ruh
kat. Herkes ayakta, YP de. K›zlar dans ediyor, o da. O, sahnenin kenar›nda oturup, gözüyle seçmiyor, uzaktan talimatlar vermiyor. ‹flin içinde, herkes kadar yorgun ama enerji saçmaya devam ediyor. Daha da önemlisi, ezerek yönetmiyor. Provan›n üçüncü saatinde, hatalar art arda gelirken, tribündeki bizler “yar›na nas›l yetiflecek bu ifl” diye kara kara düflünürken, YP hala k›zlarla çal›fl›yor, diliyle severek, okflayarak k›zlar› yönetiyor. 5. Ders: Önce insan ol, sonra yönetici. Bu beflinci ders, di¤er dördünün temelinde olan “tutum” asl›nda. Herkesi bir bir önemsemek, ismiyle anmak, herkesin özel ve biricik oldu¤unu kabul edip kendi potansiyelini ortaya ç›kartmak, duygular›n› harekete geçirmek; “önce insan olmak”la, di¤erinin “insan oldu¤unu” kabul etmekle bafll›yor. K›zlar›n figürleri beceremedi¤ini görmek ve söylemek iflin kolay›. Marifet onlar›n duygu ve durumlar›n› anlamakta. “K›zlar›m›z ac›km›flt›r, çok da yoruldular, üzmeyelim” diyebilmekte... Sonuç ne mi oldu? Ertesi gün yap›lan ödül töreni muhteflemdi. K›zlar provalardan daha iyi performans gösterdiler. Renkli, ›fl›kl›, konfetili sahnede profesyonel göründüler, dans ederken devlefltiler. Görevlerini baflar›yla tamamlad›lar. Bu arada, umar›m baz›lar› ne kadar özel bir çal›flma deneyimi yaflad›klar›n› fark etmifllerdir... Gerçek ifl yaflam›nda çok ender karfl›laflacaklar...
2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 65
BÜYEM
BO⁄AZ‹Ç‹ UNIVERSITY
BÜYEM
BÜYEM FARKLI SEKTÖRLERLE ‹fiB‹RL‹⁄‹NE DEVAM ED‹YOR... Bo¤aziçi Üniversitesi Yaflamboyu E¤itim Merkezi (BÜYEM), y›llard›r sürdürdü¤ü farkl› sektörlere yönelik e¤itimlerine yenilerini ekleyerek yoluna devam ediyor...
Aras Kargo “Yönetici Gelifltirme Program›” 14 Kas›m 2009 tarihinde bafllayan “Yönetici Gelifltirme Program›” toplam 240 saat olup 5 modülden oluflmaktad›r. E¤itim program› kat›l›mc›lar›n Yönetim Becerilerini gelifltirmeyi amaçlamaktad›r.Bu program ile yöneticilik yetkinliklerinin gelifltirilmesinin yan› s›ra birimler aras› iletiflimin geliflmesi ve kurumsal birlikteli¤in sa¤lanmas› hedeflenmektedir. 7 ay sürecek ve 24 kat›l›mc›s› olan program, “Stratejik Yönetim ve Örgütsel Davran›fl”, “Yöneticiler için Stratejik Pazarlama”, “Yöneticiler için Finans”, “‹nsan Kaynaklar› Yönetimi”, “Operasyonel Yönetim” modüllerini kapsayacak.
sahibinden.com “Sat›flta Etkin Zaman Yönetimi” Toplam 12 saat olan e¤itimin amac›; Müflterimin aç›s›ndan misyonum ne, De¤erlerim neler, Kariyerimden ne istiyorum, ne bekliyorum, Bunu neden istiyorum; amac›m ne, Bunu gerçekten istiyor muyum, Buna ulaflmak için ne bedel ödeyece¤im, Bu bedeli peflinen ödemeye raz› m›y›m, Buna ulaflmak için neyi, nas›l, ne zaman yapmal›y›m, gibi sorulara kat›l›mc›lar›n “aç›k” ve “net” cevaplar verebilmelerini sa¤lamakt›r. Kariyerlerinde “ne istediklerini” ve “neden istediklerini” sorgulayan kat›l›mc›larda “zaman ve zaman yönetimi” ile ilgili farkl› bir bak›fl aç›s› yaratmak ve onlarda daha fazla sonuç üreten çal›flma al›flkanl›klar› oluflturmay› hedeflemektedir.
LC Waikiki “‹fiLETMEC‹ OLMAYANLAR ‹Ç‹N ‹fiLETMEC‹L‹K PROGRAMI” 25 May›s 2009 tarihinde bafllayan “Yönetici Gelifltirme Program›” orta düzey yönetici konumundaki kat›l›mc›lara yönelik olup 48 saatlik 5 modülden oluflmaktad›r. Toplam 240 saat süren program 30 kiflilik 2 gruba efl zamanl› olarak verilmektedir. Program fiubat 2010'a kadar h›z kesmeden devam edecek...
66 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
BO⁄AZ‹Ç‹ UNIVERSITY
HSBC BANKASI ‹LE “L‹DERL‹K GEL‹fi‹M PROGRAMI” Nisan 2009 tarihinde ilk e¤itimi “De¤iflen dünya ile nas›l yüzlefliriz” ile bafllayan Leadership Development Program (Liderlik Geliflim Program›) toplam 10 modülden oluflmaktad›r. Gelece¤in lider bankac›lar› olarak görülen 20 kat›l›mc› ile program baflar›yla devam etmektedir ve Aral›k ay› sonunda düzenlenecek proje sunumlar› ve sertifika töreni ile program sonland›r›lacakt›r.
‹stanbul Moda Akademisi iflbirli¤i ile Moda ve Tekstil Yönetimi Program›... BÜYEM ve ‹stanbul Moda Akademisi iflbirli¤i ile Aral›k 2008 tarihinde hayata geçirilen program 6 ana ders modülü ve London College of Fashion e¤itmenlerinin moda yönetimi alan›ndaki k›sa süreli yo¤un e¤itimlerinden oluflmaktad›r. Ana modüller ve London College of Fashion e¤itimlerinin yan› s›ra program dahilinde çeflitli seminerler, sektörden konuflmac›lar ile sohbetler, projeler ve workshoplar yer almaktad›r. Program sonunda kat›l›mc›lara staj imkan› sunulacakt›r.
KURUMSAL E⁄‹T‹MLERDE H‹ZMET SÜREÇLER‹ ‹HT‹YAÇ BEL‹RLEME ve E⁄‹T‹M‹N TASARIMI • ‹htiyaç analizi • E¤itim program›n›n oluflturulmas› • ‹çeriklerin kurumun ihtiyaçlar› ve hedef kitleye göre haz›rlanmas› • E¤itimlerin saptanmas› • E¤itimciler ile kurumun görüfltürülmesi E⁄‹T‹M‹N SUNUMU • E¤itim materyallerinin haz›rlanmas› • E¤itimin verilece¤i mekan, teknik teçhizat ve servis hizmetlerinin organizasyonu • E¤itim program›n›n gerçeklefltirilmesi E⁄‹T‹M SONRASI DE⁄ERLEND‹RME • E¤itimin içeri¤i ve e¤itimcinin performans›n›n kat›l›mc›lar taraf›ndan de¤erlendirilmesi • E¤itimcinin kat›l›mc›lar› de¤erlendirmesi • De¤erlendirme raporlar›n›n kuruma sunulmas› • Verilen e¤itimin kat›l›mc›lara katk›lar›n›n kurumla birlikte de¤erlendirilmesi
BÜYEM ‹letiflim Bilgisi: Tel: (212) 257 31 27 - 28 Faks: (212) 257 24 80 e-posta: buyem@boun.edu.tr www.buyem.boun.edu.tr
2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 67
GEZ‹
Yaz›: Seres ENER (RC ’67) Foto: Cem ENER
fiehr-i muazzam
T‹RE 68 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
E
ylül ay›nda Bodrum’daki dostlar›m›z› ziyarete kendi arabam›zla gitmeye karar verdik. Keyifli bir seyahat yapmak amac›yla yol üzerinde bir yerde konaklamak istedik. Haritaya bakarak araflt›rma yaparken Tire’nin ilgi çekici olaca¤›n› düflünerek orada konaklayabilece¤imiz bir yer aray›fl›na girdim. Tire Belediyesi’nin iflletmesini yapt›¤› 10 odal› Gülcüo¤lu konaklar›n›n web sayfas›n› buldum. http://www.gulcu oglukonaklari.com. Hemen yer ay›rtt›m. Tire’ye, ‹zmir-Ayd›n otoyolunun Selçuk sapa¤›ndan Do¤u’ya do¤ru sap›larak, zeytin a¤açlar› ve bahçeler aras›ndan geçen 30 kilometrelik güzel bir yoldan ulafl›l›yor.
Gülcüo¤lu ailesine ait olan konaklar 1990 y›l›na kadar konut olarak kullan›ld›ktan sonra Belediye’ye devredilerek fl›k bir butik otele dönüfltürülmüfl. Tire’ye özgü çeflitli eflyalar›n dekorasyonda kullan›ld›¤› bu butik otele girince, kona¤›n canlan›p kollar›n› açarak bizleri dostluk duygular› ile sarmalamas›n›n flaflk›nl›¤› içinde kendimizi art›k Tireli gibi hissetme¤e bafllad›k. Resepsiyondaki nazik ve yak›fl›kl› genç, bir yandan bize kona¤› gezdirirken bir yandan da tarihi hakk›nda bilgi veriyordu. ‹ç bahçeden geçilerek gidilen di¤er konaktaki güzel odam›za kadar bize efllik ederken turizm konusunda e¤itim ald›¤› hemen belli oluyordu. Ramazan ay›ndayd›k. Oluflturulan düzenek sayesinde tüm kente yay›lan ve tek bir camiden okunan ezan sesi bizleri adeta baflka bir âleme çekiyordu. Türkiye’de nüfusuna oranla en çok caminin bulundu¤u flehir Tire olmas›na karfl›n tek bir ezan sesi duyuluyordu. Akflam ezan›n› okuyan müezzinin ola¤anüstü bir sesi ve insan› derinden etkileyen bir okuyufl tarz› vard›. Eflim ve ben ayn› anda, do¤ru dürüst okunan bir ezan sesi duymay› ne kadar özledi¤imizin fark›na varm›flt›k. Oruç tutmuyorduk
ama karn›m›z çok ac›km›flt›. Hemen ünlü gurme rahmetli Tu¤rul fiavkay’›n övgü ile söz etti¤i “Hac› Baba Köfteci”sinin yerini aramaya bafllad›k. Konaktan ç›k›nca konufltu¤umuz güler yüzlü ve s›cakkanl› insanlar bize “Konak”ta m› kal›yorsunuz?” diye soruyorlar sonra da sohbet ediyorlard›. Hac› Baba’n›n yerine gelince babalar›n›n vefat etti¤ini üzülerek ö¤rendik. Köfteciyi flimdi o¤lu ve gelini iflletiyorlard›. Bizi içten bir konukseverlikle karfl›lad›lar. ‹ftar saati olmamas›na ra¤men sofram›z› iftar için haz›rlad›klar› yiyeceklerle donatt›lar. Nefis; közleme patl›can, iri fasulye piyaz›, yo¤urtlu semizotu salatas›, biberli sos, lahana turflusu... Büyük bir keyifle, önümüze dizilen ifltah aç›c› yiyeceklere adeta sald›rd›k. Sonra o muhteflem tereya¤l›, taze domatesli ve taze maydanozlu Tire köftesi geldi. Eflim, “Bir porsiyon daha yiyelim mi?”, diye sorunca, “Bodrum dönüflü de u¤rar ö¤le yeme¤imizi burada yeriz” diyerek onu bu teklifinden güçlükle cayd›rd›m. Bizim sormam›za f›rsat b›rakmadan, köfteden sonra tatl› yeme teklifi yapt›lar. Gelen tatl› oldukça de¤iflikti. “Tatl› lor peyniri” üstüne oran›n özel karadut reçeli dökülmüfltü.
Gülcüo¤lu ailesine ait olan konaklar 1990 y›l›na kadar konut olarak kullan›ld›ktan sonra Belediye’ye devredilerek fl›k bir butik otele dönüfltürülmüfl. Köftecinin tam karfl›s›nda bulunan mand›radan al›nan lor, do¤al olarak taptaze, reçelin ise flekeri ve tad› tam yerindeydi. Hemen yan›m›zdaki masada oturan ‹ngiliz grup, büyük bir keyifle önlerine ne gelirse an›nda silip süpürüyorlard›.
2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 69
Bodrum dönüflü, sal› günleri kurulan, Ege’nin en renkli pazar› olma ününe sahip Tire pazar›nda buluyoruz kendimizi. Da¤ ve ova köylerinden gelen kad›nlar›n kendi bahçelerinden kopar›p getirdikleri taze sebze, meyve ve zengin ot çeflitleri insan›n ifltah›n› kabartacak cinsten.
Belediye hoparlörüyle bildirilen günlük haberleri dinliyoruz. Kald›r›lacak cenaze, belediye anonslar› vb. Yine kendimizi oral› hissediyoruz. Sanki yabanc› bir ziyaretçi de¤il öz be öz Tireliyiz. ‹çimizde oraya tekrar gelme iste¤i giderek güçleniyor. Baba oca¤›na döner gibi Bodrum dönüflü tekrar 30 km. içeriye girerek Tire’ye u¤ramadan edemiyoruz. Bodrum dönüflü, sal› günleri kurulan, Ege’nin en renkli pazar› olma ününe sahip Tire Pazar›nda buluyoruz kendimizi. Da¤ ve ova köylerinden gelen kad›nlar›n kendi bahçelerinden kopar›p getirdikleri taze sebze, meyve ve zengin ot çeflitleri insan›n ifltah›n› kabartacak cinsten. O güzelim insanlarla ve kad›nlarla sohbet ediyorum. ‹lk defa gördü¤üm ince, upuzun patl›canlarla hangi yemeklerin yap›labilece¤ini soruyorum. S›ms›cak gülüflleriyle evlerine davet ediyorlar. Bafllar›na poflu sarm›fl erkekler pazar› dolafl›yorlar. Daha sonra “Kad›nlar pazar›” olarak adland›r›lan ve genç k›zlara çeyizlik olarak haz›rlanan muhteflem göz nuru el ifllerinin oldu¤u bölümü 70 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
geziyorum. Kad›nlar›n ince baflörtülerinin kenarlar›na çevirdikleri rengârenk oyalar gözlerimi kamaflt›r›yor. Bir yandan haz›rlad›klar› o çok zevkli el ifllerini sergiliyorlar bir yandan da onlar› üretmeye devam ediyorlar. Seçim yapman›n olanaks›z oldu¤u bu çok yönlü sanat ortam›ndan gözüm arkada kalarak iki-üç yemeni seçerek al›yorum. Eski sand›klardan ç›km›fl ve her biri bir sanat eseri olan eliflleri de sergileniyor. Onlar› sanki bir sanat galerisindeymiflim gibi dakikalarca inceliyorum. Nefis bak›r renkli eski ipek kumafl›n etraf›na ola¤anüstü bir beceriyle ifllenmifl siyah ve kahverengi oyal› eflarp beni adeta büyülüyor. Onu orada baflkalar›na b›rakmak istemiyorum. Ne yaz›k ki onu alacak nakit param ç›km›yor. Eflim sab›rs›zlan›p beni çekifltiriyor. Eski evlerin resimlerini hava kararmadan çekmek istiyor. Oysa ben saatlerce orada kal›p kad›nlarla sohbet edebilirdim. O birbirinden güzel, el ifli eflyalar›n bulundu¤u pazardan hiç istemeyerek ayr›l›yoruz. Evlerin tafl duvarlar›na sar›lm›fl sarmafl›klar ve sokaklarda karfl›dan karfl›ya gerilmifl tel a¤lara sar›l› asmalarla
do¤al gölgelik oluflturulmufl sokaklarda yürüyoruz. Üzüm yapraklar› ile süslenmifl tafl ve tu¤ladan yap›lm›fl cumbal› çok katl› evler, konaklar. Anadolu insan›n›n renk sevgisi yemeni çevrelerindeki oyalardan sokaklar› süsleyen evlerin cephelerine s›çram›fl adeta. Her sokak pastel renklerde ayr›
bir tablo Tire’de. Tafl iflçili¤ine hayran kal›yoruz. Ayn› tafl yap› tekni¤iyle yap›lm›fl büyük bir mahalle. Mahallenin dar sokaklar› küçük meydanlara ç›k›yor. Bu meydanlara konulmufl banklarda genellikle yafll›lar oturuyor. Çocuklar bisiklete biniyor. Evler eski günlerin görkemini yans›tmak ve anlatmak için ç›rp›n›yor. O evlerde oturanlar oldukça flikâyetçi. “Evimize hiçbir fley yapmam›za izin verilmiyor. Geldiler, ‘biz her fleyi yapaca¤›z’ dediler. Y›llar geçti ses seda yok” diyerek dertlerini dile getiriyorlar. Buralar›n restore edildi¤ini hayal ediyorum... Tafl evlerin duvarlar›n› ve çat›lar›n› saran asmalar, Fransa’da Dordogne bölgesini gezerken u¤rad›¤›m›z Collonges La Rouge (http://collonges-la-rouge.fr/) kasabas›n› ça¤r›flt›r›yor. Bu kasaba da Tire’deki eski bölge gibi hep ayn› tip tafl malzeme ile yap›lm›fl evlerden meydana gelmifl bir yer. Evlerin hemen hemen tümünü asmalar süslüyor. Sokaklarda asmalar gölgelikler yarat›yor. Collonges La Rouge’a her sene binlerce turist geliyor, al›flverifl yap›yor ve restoranlar›nda yiyip içiyor. Tire’deki bu muhteflem mahalleyi de kurtarmak mümkün de¤il mi? Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde “fiehr-i Muazzam Tire” diyerek hayranl›¤›n› dile getirdi¤i bu flehre hak etti¤i de¤er geri verilemez mi? Kald›¤›m›z otelin resepsiyonunda gördü¤üm Tire Belediyesi’nin (www.tire.bel.tr) haz›rlad›¤› takvimde Tire’nin yetifltirdi¤i en önemli sanatç›lardan biri olan Ressam Seha Gidel’in çizdi¤i eserlerdeki eski Tire’nin yeniden hayat bulmas›n› diliyorum, gönülden. Tire’nin tarihçesi alabildi¤ine eskiye gidiyor. Hitit, Frig, Roma medeniyetlerinin izlerini de bar›nd›ran Tire, daha sonra Anadolu’nun Türkleflmesi sürecinde Ayd›no¤ullar› Beyli¤i’nin yönetiminde ve Osmanl› döneminde de özellikle Sultan II.
Murat ve Fatih Sultan Mehmet dönemlerinde imparatorlu¤un önemli kentlerinden biriydi. Tire’nin bizi bu kadar etkilemesinin nedeni tarihinden gelen o yo¤un kazan›mlar m›? Ya da, o zengin geçmiflin ve bu geçmiflin yaratt›¤› o çok yönlü zengin kültürün etkisi mi acaba? Sokaklarda dolafl›rken, insanlar›yla konuflurken, 100 y›ll›k nefis köftesini yerken ve muhteflem pazar›ndan al›fl verifl ederken bizi bu kadar sarmalayan... Tire Belediyesi’nin web sitesinde kentleri için “Gizli Cennet Tire” diyorlar. Bu gizli cenneti siz de keflfedin. Orada bir mola verin ve flehri doya doya, içinize sindire sindire gezin. 2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 71
BÜMED Kiflisel Geliflim Kurslar› ÇOCUK KULÜBÜ Dahi Çocuk Yetifltirme Program› Drama Kursu Robot Atölyesi
DANS Latin Dans Kursu Oryantal Dans Kursu Tango Kursu
YAfiAM Kürek Sporu Yoga Kursu Oya Tolga ile Makyaj Scuba Diving Kaptanl›k Kursu Nefes Akademisi - Aç›k Nefes Anne-Baba Koçlu¤u Grup Çal›flmas›
Ayr›nt›l› Bilgi ve Rezervasyon için: 0212 359 58 13 0212 359 58 19 kurslar@bumed.org.tr
KÜLTÜR - SANAT Yarat›c› Yarat›c› Yazarl›k Kursu Yazarl›k Perküsyon Kursu Kursu yeni dönem, Ebru Kursu 6 Ocak fian Kursu Çarflamba, Foto¤rafç›l›k Kursu Atölye 7 Ocak Heykel Kursu Perflembe Grafoloji Kursu günü fiarap Kursu bafll›yor... Briç Kursu Bob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu ‹fi YAfiAMI Etkili Konuflma Kursu ‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme Kursu Giriflim Gelifltirme ve Yönetme Program› NLP “Kendi Liderin Ol” Stres Yönetimi Temel Sat›fl Becerileri Anlayarak H›zl› Okuma ‹fl Hayat›n› Keflfederken Kariyer Tasar›m›
KURS
Üründen anlamak çaba gerektirir. Etkin tüketiciler için briç...
bilgi ve baflvuru için Serdar Özkan Tel: 0 212 257 20 10 Gsm: 0 542 831 91 18
74 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
KURSLAR E¤itmen: Nalan Özdemir Erem Nalan Özdemir Erem, Yoga E¤itmenli¤i ve ‹leri Pranayama (nefes teknikleri) E¤itmenli¤i e¤itimini modern yogan›n en önemli merkezlerinden Kripalu Yoga Merkezi’nde (www.kripalu.org) ald› ve bu merkezde yoga çal›flmalar›n› sürdürüyor. 1991’den itibaren tiyatro, dans, yoga ve bedensel hareket teknikleri üzerine çal›fl›yor. Bo¤aziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra 1996-1998 y›llar›nda ABD ve Fransa’da fiziksel tiyatronun dünyadaki say›l› ustalar›ndan Thomas Leabhart’›n ö¤rencisi ve asistan› oldu. A.Ü. DTCF Tiyatro Bölümü’nde lisans ve lisansüstü düzeyde hareket dersleri verdi, uzun y›llar Yogaflala’da yoga dersleri verdi, farkl› kurumlar bünyesinde atölye çal›flmalar› düzenledi ve seminerler verdi. 2005 y›l›ndan itibaren BÜMED’de ders veriyor.
Pazar günü yap›lacak derslerde fiziksel durufllar ve nefes çal›flmalar› yard›m›yla stres, yorgunluk ve hareketsizlikten kaynaklanan fazla yükleri at›p haftaya taze bir bafllang›ç yapmak amaçl›yoruz. Çal›flman›n içeri¤ini durufl ve dengenin temel prensiplerini anlamak, bedensel güç ve esnekli¤imizin gelifltirilmesi, do¤al
nefes yetene¤imizi yeniden kazanmak, kronik gerginliklerin ve fiziksel yorgunluklar›m›z› gidermek, konsantrasyon gücümüzü gelifltirmek oluflturuyor. Çal›flma her düzeyde kat›l›mc›ya aç›k olacak. Yer: Fitness Center Stüdyo / Gün/Saat: Pazar, 11:00 Kay›tlar: 0212 359 58 38-42
Düzenli olarak yap›lan pilates vücudunuzu s›k›laflt›rarak forma girmenizi sa¤lar, postürünüzü düzeltir, kaslar›n›z› tembellikten kurtar›r, kendinizi enerjik hissetmenizi sa¤lar. Üstelik pilates yapmak için çok esnek veya yetenekli olmak zorunda de¤ilsiniz. Ter içinde kalmadan da formunuzu koruman›n en iyi yolu pilates. Üstelik BURCSpor’da sabahlar› Sedef Eldem veya akflamlar› Ayça Dönmez ile pilates çal›flmaya bafllayanlar bir daha b›rakam›yor... Siz de hayat›n›za pilates ile farkl›l›k kat›n. Bir deneme dersi al›n, hocalar›m›zla tan›fl›n, bütün dünya bofluna pilates yapm›yor! Nedenini kendiniz görün... 76 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
BURCSPOR TES‹SLER
BURCSPOR GRUP DERSLER‹ PROGRAMI PAZARTES‹
SALI
ÇARfiAMBA
PERfiEMBE
CUMA
CUMARTES‹
PAZAR
Pilates 10:00-11:00 Body Sculpt* 11:00-12:00 Pilates Ball 16:00-17:00 H.A.T.* 19:00-19:30 Pilates Ball 19:35-20:30
Pilates 10:00-11:00 Mix Resist* 11:00-12:00
Pilates 10:00-11:00 Body Sculpt* 11:00-12:00
Pilates 10:00-11:00 Total Body* 11:00-12:00
Pilates Ball 10:00-11:00
YOGA 11:00-12:00
Circuit Training* 19:00-19:55
H.A.T.* 19:00-19:30 Pilates Ball 19:35-20:30
Pilates 10:00-11:00 Mix Resist* 11:00-12:00 Pilates Ball 16:00-17:00 Circuit Training* 19:00-19:55
(*) iflaretli dersler herhangi bir spor abonmanl›¤› olan üyelerimize ücretsizdir (Body Sculpt, Circuit Training, H.A.T., Mix Resist, Total Body).
Body Sculpt: Vücudunuzun kondisyon, ya¤ yak›m› ve hareket kabiliyetini s›k› bir disiplin içinde art›ran, kardivasküler bir derstir. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu
Circuit Training: K›sa zamanda s›k›laflmak, dayan›kl›l›¤›m›z› art›rmak, vücudunuzdaki tüm kaslar›n›z›; grup halinde, birbirinizi takip ederek, kendi vücut a¤›rl›¤›n›zla ve dumbell egzersizleri ile adeta askeri e¤itim çal›flmalar› gibi durmadan, dinlenmeden yap›lan bir grup egzersizidir. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu Mix Resist: Denge topu ve t-band ile kar›n, kalça ve bacak bölgelerinin a¤›rl›kl› olarak çal›flt›r›ld›¤› bir derstir. E¤itmen: Davut Y›lmaz
Total Body: Müzik eflli¤inde s›k›laflmak ve ya¤ yakmak istiyorsan›z bu program tam size göre. Vücuttaki tüm kaslar› çal›flt›ran program›n ilk yar›s›nda aerobic ile ›s›nma, ikinci yar›s›nda vücudun üst k›sm›, kalça, bacak ve kar›k kaslar› çal›fl›yor. S›k› kaslar ve düz bir kar›n için... E¤itmen: Ayça Dönmez
H.A.T.: Kar›n, üst bacak ve kalça bölgelerini çal›flt›ran egzersizler ile vücudumuzu s›k›laflt›ran, estetik bir görünüm kazand›ran k›sa ama yo¤un bir ders. E¤itmen: Ayça Dönmez
Sa¤l›kl› zay›flaman›n k›sa yolu, günde sadece 20 dakika, haftada 3 kez ! Sistemin iflleyifli: Vibrogym’in üretti¤i vibrasyon, vücuda bir enerji olarak yollan›r. Tercih edilen frekanstaki sal›n›mlar vücut kaslar›n› gerilme yönünde uyar›r. Uygulama süresince kaslar sürekli olarak gerilip gevfleyerek çal›fl›r. Örn. Kontrol panelinde 40 Hz seçilirse kaslar saniyede 40 kez gerilir ve gevfler. 1 dakika bu sal›n›m alt›nda çal›flan kar›n kaslar›m›z yüzlerce kez mekik hareketi yapm›flcas›na etkilenir. Sadece 20 dakikal›k bir zaman dilimi içerisinde vücudun ihtiyac› olan sporu yapabilmek ve sa¤l›kl› bir bedene sahip olabilmek art›k Vibrogym ile mümkün. Ayr›nt›l› bilgi için: 0212 359 58 38
2009 BO⁄AZ‹Ç‹ 77
BURCSPOR TES‹SLER
07:00 - 23:00 saatleri aras›nda
Fitness Center
’› kullanabilirsiniz!
TEN‹S BÜMED’de kapal› kortta tenis oynama imkan›n›z var. K›fl›n ›s›tma sisteminin de bulundu¤u kortlar›m›zda 07:00-22:00 saatleri aras›nda rezervasyon yapt›rarak tenis oynayabilir veya ders alabilirsiniz. Rezervasyon kurallar› • Rezervasyonlar bir gün önceden saat 09:00 itibari ile al›nmaya bafllanmaktad›r. Yer olmas› halinde ayn› gün rezervasyon yapt›r›labilir. • Bir üye, kortu ayn› gün içinde sadece 1 saat rezerve edebilir. • Tenis abonmanl›¤› olanlar d›fl›nda, her iki oyuncudan da ücret al›nmaktad›r. • Kortlar›n müsait olmas› ve oyunun uzamas› durumunda ikinci saat için ayr› ücret al›nmaktad›r. • Rezervasyon iptali 5 saat önceden yap›lmal›d›r. Bu kurala uymayan üyeler, 15 gün kort ay›rtamaz ve iki misafir ücreti tutar› para öder. • Rezervasyon saatinin 15 dakika geçmesi halinde gelmeyenlerin rezervasyonlar› iptal edilir ve kort bekleyenlere verilir. Bu durumda geç kalanlar hak talep edemezler. Rez: 0212 359 58 22 - 359 58 45
FITNESS CENTER Fitness Center içinde, grup derslerinin yap›ld›¤› Stüdyo, Squash kortlar›, Sauna, Masaj odalar› yer almaktad›r. Fitness center 07:00-23:00 saatleri aras›nda hizmet vermektedir. E¤itmenlerimiz 08:00-21:00 saatleri aras›nda sizlerle birlikte. E¤itmenlerimizden kifliye özel çal›flma program›n›z› alarak daha bilinçli bir flekilde spor yapabilirsiniz. Ayr›ca uzman›m›z Yrd.Doç.Dr. ‹lhan Odabafl’tan randevu alarak Antropometrik ölçüm (ya¤-kas-kemik ölçümü) yapt›rabilirsiniz. Böylece gelifliminizi daha bilimsel ve daha kolay bir flekilde takip edebiliriz. Modern, güvenilir ve pratik Life Fitness ve Paramont spor ekipmanlar›yla, sadece Bo¤aziçililere ait bir ortamda spor yapman›n tad›na var›n. E¤itmenler: Batuhan S. Barutçu, Ayça Dönmez, Davut Y›lmaz Rez: 0212 359 58 38-359 58 42
SAUNA Saunam›z hafta içi 12:00-22:00, hafta sonu 10:00-22:00 saatleri aras›nda kullan›ma aç›kt›r. Hafta içi saat 17:00’den önce kullanmak isteyenlerin rezervasyon yapt›rmalar› gerekmektedir.
78 2009 BO⁄AZ‹Ç‹
TEN‹S DERS Tenis mi ö¤renmek istiyorsunuz? Ya da oyununuzu gelifltirmeye mi ihtiyac›n›z var? Belki de kendinize iyi bir partner ar›yorsunuzdur? E¤itmenimizden ders almaya ne dersiniz? Bir gün önceden yapt›raca¤›n›z rezervasyon ile 07:00-22:00 saatleri aras›nda ders alabilirsiniz. Yine rezervasyonunuzun iptalini de bir gün önceden yapt›rman›z gerekmektedir. Bu kurala uymayan üyelerden ders ve kort ücreti tahsil edilecektir. Kort kullan›m kurallar› alaca¤›n›z Tenis Dersleri için de geçerlidir. E¤itmen: Nevzat Engin Rez: 0212 359 58 22 - 359 58 45 SQUASH DERS‹ H›zl›, zevkli ve heyecanl› bir spor ar›yorsan›z mutlaka squash’› denemelisiniz. Önceden rezervasyon yapt›rarak 09:00-22:00 saatleri aras›nda squash dersi alabilirsiniz. Rezervasyon yapt›r›p gelmeyen ya da 5 saat önceden iptal etmeyen üyelerimizden ders ücreti tahsil edilecektir. E¤itmen: Davut Y›lmaz
SQUASH H›zl›, zevkli ve heyecanl› bir spor ar›yorsan›z mutlaka squash’› denemelisiniz!!! Squash kortlar›m›z 09:00-22:00 saatleri aras›nda kullan›ma aç›kt›r. Önceden rezervasyon yapt›rarak partnerinizle squash oynayabilir ya da Türkiye’deki en iyi e¤itmenlerden biri olan Davut Y›lmaz’dan ders alabilirsiniz. Dilerseniz, Türkiye’nin önde gelen turnuvalar› aras›nda yer alan turnuvalar›m›za kat›labilirsiniz. Rezervasyon kurallar› • Rezervasyon iptali befl saat önceden yap›lmal›d›r. • Rezervasyon saatinin 15 dakika geçmesi halinde gelmeyenlerin rezervasyonlar› iptal edilir ve kort bekleyenlere verilir. Bu durumda geç kalanlar hak talep edemez.
MASAJ - Masöz Ümit fiimflek / Masör Davut Y›lmaz Yorgunluk, a¤r›lar ve s›k›nt›lardan kurtulman›n için, klasik masaj ile kendinizi zinde ve dinlenmifl hissedeceksiniz... Tam masaj (60 dk.), Bölgesel masaj (30 dk.).
Aralık 2009-Ocak 2010 16 1 17 2 18 3 19 4 20 5 21 6 22 7 23 8 24 9 25 10 26 11 27 12 28 13 29 14 30 15 31 çarşamba •ALH-Sonbahar Konserleri
Brahms’›n T›ls›m›nda •Giriflim Gelifl. ve Yön. Prog. •Briç / Makyaj / fian Kursu
cuma
Yeni y›l›n›z› kutlar›z... •Oryantal Dans Kursu
perşembe •Briç Kursu
cumartesi •‹fl Sunumlar›nda
cuma
pazar
•Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi •Nefes Çal›flmas› •E&MBA, Bebek Taps’te yeni y›l partisi •Oryantal Dans Kursu
Profesyonelleflme Kursu •Tango Kursu
•Drama Kursu
cumartesi •‹fl Sunumlar›nda
pazartesi
•Briç Kursu •fiarap Kültürü •Latin Dans Kursu
pazar
salı
•Briç Kursu •Anlayarak H›zl› Okuma •Nefes Çal›flmas›
Profesyonelleflme Kursu • Tango Kursu •Drama Kursu
pazartesi •Latin Dans Kursu
çarşamba •Briç Kursu
salı
perşembe •Briç Kursu
• Oryantal Dans Kursu •Briç Kursu •Briç Kursu •Anlayarak H›zl› Okuma •Nefes Çal›flmas›
çarşamba •ALH-Sonbahar Konserleri
Chopin Y›l›n› Karfl›l›yoruz •Giriflim Gelifl. ve Yön. Prog. •Briç/Yarat›c›Yazarl›k/fian perşembe •Briç Kursu •Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi •Nefes Çal›flmas›
cuma
•Oryantal Dans Kursu
•Makyaj Kursu •Yarat›c› Yazarl›k Kursu bafll›yor
•Nefes Çal›flmas› •Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi bafll›yor
cuma
•Oryantal Dans Kursu
cumartesi •‹fl Sunumlar›nda
Profesyonelleflme Kursu •Tango Kursu
pazar
•Drama Kursu
cumartesi •‹fl Sunumlar›nda
pazartesi
•Briç Kursu •fiarap Kültürü •Latin Dans Kursu
pazar
salı
•Briç Kursu •Anlayarak H›zl› Okuma •Nefes Çal›flmas›
Profesyonelleflme Kursu • Tango Kursu •Drama Kursu
pazartesi •Briç Kursu
çarşamba
salı
perşembe •Briç Kursu
•fiarap Kültürü •Latin Dans Kursu
•Briç Kursu •Anlayarak H›zl› Okuma •Nefes Çal›flmas›
çarşamba •Giriflim Gelifltirme ve Yön. Prog. •Briç Kursu •Makyaj Kursu
perşembe •Briç Kursu
•Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi •Nefes Çal›flmas›
•Giriflim Gelifltirme ve Yön. Prog. •Briç / Makyaj / fian Kursu
•Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi •Nefes Çal›flmas›
cuma
•Oryantal Dans Kursu