The Luxury Network Türkiye Magazine Issue 03

Page 1


Described as “The next generation of marketing for luxury brands” by the British media, The Luxury Network is the world’s leading luxury affinity marketing group. The Luxury Network is a private membership club, established in luxury capitals or countries around the world, within which premium companies work closely together at senior director level for mutual business and client development.

The Luxury Network’s objective is simple: To facilitate co-operation and exciting new business development activities between top-end companies. New business partnerships are created via strategic alignment, joint collaborations, product placements, endorsements, media sharing, B2B and B2C networking, sales and luxury showcase events and numerous other affinity marketing activities.

Editör...

YENİ YILI KARŞILARKEN

Herkese merhaba,

Lüks yaşamın büyüleyici dünyasını derinlemesine keşfettiğimiz yeni sayımızla karşınızdayız. Bu sayıda size ilham verecek, yaşamınıza zarafet katacak ve dünyaya daha sofistike bir perspektiften bakmanızı sağlayacak özel içeriklerle buluşacaksınız.

İş dünyasında ve topluma hizmette bir rol model olan Demet Sabancı Çetindoğan ile gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde, iş yaşamının inceliklerini, başarı hikayesini ve tutkularını bizzat kendisinden dinliyoruz. Bu özel sohbet, Demet Hanım’ın hem iş hayatında hem de sosyal sorumluluk projelerindeki yolculuğunu keşfetmemizi sağlıyor. Zarafetin ve gücün nasıl dengelenebileceğine dair ilham verici detayları kaçırmak istemeyeceğinize eminiz.

Moda, bu sayımızda yer alan diğer bir önemli başlık. Global trendleri, zamansız şıklığı ve sezonun en prestijli koleksiyonlarını derledik. Sizi, seçtiğimiz stillerle modayı yaşamınızın her anına nasıl entegre edebileceğinizi, kişisel tarzınızı lüks dokunuşlarla nasıl tamamlayabileceğinizi keşfetmeye davet ediyoruz. Güzellik sayfalarımızda ise bakış açınızı genişletecek, güzellik rutininizi üst seviyeye taşıyacak yenilikçi ürünlerle ritüelleri bulacaksınız. Her ayrıntıda lüksün zarafetini hissedeceğiniz, sizi benzersiz hissettirecek güzellik önerileriyle dolu özel bir bölüm hazırladık.

Sanat, her zamanki gibi dergimizin vazgeçilmezlerinden. Bu sayıda, sanatı sadece bir izleme aracı değil, aynı zamanda günlük yaşantınıza entegre edebileceğiniz bir ifade biçimi olarak ele alıyoruz.

Gelecek sayıda buluşana dek hoşça kalın.

Elif Nazlı Duran

SAYI 3 KASIM - ARALIK 2024

İmtiyaz Sahibi

Yayın Yönetmeni

Kreatif Direktör

Reklam Direktörü

FARES GHATTAS fares@tlnint.com

ELİF NAZLI DURAN elif@theluxurynetworktr.com

MERAL BIÇAKCI meral@theluxurynetworktr.com

NİLGÜN OKUTAN nilgün@tlnint.com

Kapak Fotoğrafı

Katkıda Bulunanlar

OZAN KUTSAL

ÖZGE ZEKİ, ÖNDER CANÖZER , NESLİHAN SAVAŞ SAKLI, ERGUN CANDEMİR, BARIŞ ADSIZ

ULUSLARARASI EKİP

Yardımcı Editör

Kreatif Direktör

Kreatif Asistanlar NARGES RAISS REINE NEHME OMNYA MOAAD NAJI MAHAD RASHED

Seda Ozalit Altunizade Şubesi

Altunizade Mah. Kısıklı Cad No: 49 Üsküdar / İstanbul

Louis Vuitton Binası Bostan Sokak No: 15 Kat:6 Teşvikiye Nişantaşı İstanbul 34367 - Türkiye 0 212 373 96 82

TLN Luxury Network Türkiye Magazine'de yer alan tüm haber, yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak göstermeden alıntı yapılamaz. The Luxury Network Türkiye Magazine, T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır.

MODA

Capcanlı renkleriyle

Aquazzura Sonbahar-Kış koleksiyonu raflarda.

GÜZELLİK

Yeni kozmetikler high-tech formülleriyle birçok işlevi tek ambalajda topluyor.

56

PARFÜM

Sanat eseri niteliğinde niş parfümlerin dünyasında kaybolmaya ne dersiniz? 38 62

16

KAPAK KONUSU

Demet Sabancı Çetindoğan ile iş hayatı, deneyimleri ve lükse bakışı üzerine söyleşi

26

MÜCEVHER

Kırmızı halının parlayan yıldızı Messika mücevherler

38

MODA

Aquazzura ayakkabılar, bu sezon da bakışları toplayacağa benziyor.

48

TREND

Vakkorama “Soon to Be Announced” x Yunus Karma koleksiyonunu sunuyor.

56

PARFÜM

Özge Zeki, sezonun en yeni ve en etkileyici parfümlerini derledi.

62

GÜZELLİK

Güzellik dünyasından en yeni haberler ve ürünler bu sayfalarda

72

SAAT TRENDİ

Patek Philippe, son modeli Cubitus’u sundu.

78

DEKORASYON

Kış günlerine, son trendlere uygun objelerle ihtişam kazandırın.

İÇİNDEKİLER

SAYI 3 |KASIM - ARALIK 2024

78

DEKORASYON

Mekân tasarımı ve sanat meraklıları için dekorasyonda son trendler

100

SANAT AJANDASI

Sanatseverlerin ajandaları dopdolu; konserden sergiye şehirde neler var, hepsi bu sayfalarda

118

GEZİ

Ünlü kayak merkezi Courchevel ve dillere destan altı oteli, gezi sayfalarında

MÜCEVHER

Yıldızların tercihi mücevherler sayfalarımızda ışıldıyor.

112

HIZ TUTKUSU

Son model Bugatti Tourbillon ile kalkışa hazır olun.

118

GEZİ

Fransa’nın ünlü kayak merkezi Courchevel ve onun altı yıldız oteli

100

SANAT AJANDASI

Sergilerden konserlere farklı sanat etkinlikleri bu sayfalarda

How To Build A Luxury Business

Are you ready to enter the world of luxury business?

Join us in this exclusive masterclass, led by Fares Ghattas, Global CEO of The Luxury Network, where we delve deep into the art of building a luxury brand. From conceptualization to execution, this class covers every essential aspect, including brand storytelling, creating a premium customer experience, and ensuring sustainability in the luxury market.

Discover the secrets behind successful luxury businesses, and learn how to craft a brand that not only exudes opulence but also resonates with today's discerning clientele. Whether you're starting from scratch or looking to elevate an existing brand, this masterclass is your gateway to mastering the luxury industry. Don't miss your chance to learn from a leading expert and elevate your business to new heights.

Subscribe now by visiting www.tln.acadmy

Fares Ghattas
The Luxury Network Academy Founder & Global CEO

Sanlorenzo Yachts UK Swanwick Marina, Swanwick, Southampton, Hampshire, SO31 1FA +44(0)2380 450 001 info@sanlorenzo.co.uk

Reimagine life on the water with Sanlorenzo

“The sea has no roads, the sea is without explanation.”

The Italian writer Alessandro Baricco explains the timeless lure of the sea very succinctly, manifesting visions of a boundless existence for those with an adventurous spirit.

Embodying this philosophy, Italian shipyard Sanlorenzo has been reimagining the on-water lifestyle for over six decades, creating yachts where there are literally no boundaries or limits.

Producing a very limited number of madeto-measure yachts each year, Sanlorenzo designs and builds its distinctive yachts and superyachts according to an individual client’s style, desires, and imagination – following a unique five stage customisation process.

Your Needs

“Building a Sanlorenzo takes time and passion,” says Nick Hatfield, Sales Manager at Sanlorenzo Yachts UK. “We listen to our customers’ needs and work closely with each to bring their dream yacht to life.

“It allows us to develop a project based on a plan of an individual’s personalised space, identifying the number, the size, and the types of cabins as well as defining other areas onboard to satisfy a client’s specific entertainment or relaxation needs.

“The only limitation is the hull shape and exterior profile. But interior wise, it’s a blank canvas, with the yacht entirely customised to an owner’s cruising aspirations, tastes and lifestyle.”

Your Style

Since each customer enjoys an individual lifestyle, Sanlorenzo’s aim is to have their tastes, habits, and style brought to life on their boat. A client’s home often proves to be a good starting point for understanding the style most suited to their floating home.

“Sanlorenzo was the first motoryacht brand to truly offer a tailor-made solution in terms of onboard customisation,” continues Nick. “It looked outside the marine industry for the specialist talent and brought in big named designers who were creating fabulous interiors for apartments.

“We work with these leading international designers to understand a client’s preferences and style before translating these into the interior of their yacht, creating optimal solutions to offer clients a bespoke yacht, with everything made to measure for them, to their exact requirements.”

Your Choice

Nothing is standard onboard a Sanlorenzo, and it’s more than just a choice of luxurious materials.

“Regardless of size or model, each yacht is created with a level of customisation going far beyond taking a base design and changing it aesthetically,” explains Nick. “The best artisans are employed, and the handcrafted production ensures that each detail chosen by our customers is a perfect fit with all other elements.

“It’s this level of skill and supervision throughout every part of a yacht’s production that really sets Sanlorenzo apart and is why the shipyard only accommodates a limited number of customers each year, and over the years has launched just 1000 or so of its unique and stunning yachts.”

Your Artisan Creation

Owning a Sanlorenzo means having the opportunity to choose the materials involved in the yacht’s creation. This choice is not limited to the cladding and coverings but extends to luxury items such as the marble counter tops or wood flooring.

“Instead of being tied to the builder’s specifications, our clients have the freedom to choose unique freestanding pieces of furniture from renowned Italian brands like Minotti, Natuzzi, Frag, B+B, Zucchetti, Paola Lenti, Living Divani and more,” continues Nick.

“Sanlorenzo yacht owners can genuinely choose every detail to best express their personality.”

Your One-Off

Building a Sanlorenzo is a skilful and elaborate process, which gives life to something that is as unique as each customer.

“Sanlorenzo yachts are elite, timeless, and completely individual,” concludes Nick. “More than just a stunning yacht, each Sanlorenzo is a unique work of art, with its own story to tell. Will you let it tell yours?”

DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN İlham Veren Başarı Yolculuğu

DEMET SABANCI

ÇETİNDOĞAN İMZASI UZUN

YILLARDIR MODADAN

TURİZME, DENİZCİLİKTEN

SAĞLIĞA GENİŞ BİR

YELPAZEDE EN GÜÇLÜ

ŞEKİLDE VARLIK GÖSTERİYOR.

SOSYAL SORUMLULUK

PROJELERİYLE DE İŞ

DÜNYASINA ÖRNEK OLAN

SABANCI ÇETİNDOĞAN, KENDİ YOLUNU ÇİZME

HİKAYESİNİ VE LÜKS

ANLAYIŞINA DAİR

VİZYONUNU TLN LUXURY

NETWORK MAGAZİNE

TÜRKİYE OKURLARIYLA

PAYLAŞIYOR.

n İŞ DÜNYASININ PEK ÇOK FARKLI ALANINDA FAALİYET GÖSTERİYORSUNUZ. AİLEDEN GELEN İŞ KÜLTÜRÜNÜ KENDİ İŞ STRATEJİLERİNİZLE NASIL HARMANLADINIZ? KENDİ YOLUNUZU NASIL ÇİZDİNİZ?

Sabancı Ailesi girişime inanan, özgür düşünce ve çağdaş eğitime yatırım yapan, arkadan gelen fertlerine özgürlük alanı bırakan bir aile. Ben de böyle yetiştim. Çocukluk yıllarımda hayallerimi işe dönüştürmenin planını yapar, ailemle paylaşırdım. İlk hayalim bir çikolata fabrikası kurmaktı. Bunu söylediğimde kimse “Ne gerek var, zaten kendi işlerimiz var.” diyerek karşı çıkmadı. Aksine bunun eğitimini almamı, sektörü tanımamı ve hayallerimin peşinden gitmemi önerdiler. “Yeterince hazır olursan mutlaka başarırsın.” dediler. Eğitim hayatım boyunca da bu hep böyle oldu. Sanata ve hobilerime zaman ayırdım. Sonra Sabancı Grubu’nda çalışarak deneyim kazandım. Ardından kendi meraklarımı, doğrularımı ticari hale getirmeye çalıştım. Yaptığım her işte sosyal bir çıktı olmasına, yatırım yaptığım alanların toplumsal bir boyutu olmasına özen gösterdim. Bu yüzden eğitimin ve sağlığın özel alanlarına yatırım yaptım. Hep beni heyecanlandıran projeleri seçtim. Ve bu sayede de iş yaptığım alan genişledi.

Söyleşi: Elif Nazlı Duran Fotoğraflar: Ozan Kutsal Sanat Yönetmeni: Meral Bıçakcı Mekân : The St. Regis Istanbul

LÜKS ANLAYIŞININ FARKLI KÜLTÜRLERDEKİ DEĞİŞKENLİĞİ, DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN’A GLOBAL

“İleri Teknoloji

Lüksün Misyonunu Sarsıyor”

Dünün lüksü, bugün artık sıradan bir olgu haline geldi. İleri teknoloji lüksün misyonunu sarsıyor, benzersiz deneyimler sunan ve bu deneyimleri planlama zahmetinden kurtaran hizmetler giderek popülerleşiyor. Dünyada nadir deneyimlerin değer kazanacağı gelişmeler bu yönde şekillenecek. Günümüzde lüks, sosyal ve ekonomik değişimlerin bir yansıması. Bu dönüşümü üç ana faktör etkiliyor: Demokratikleşme: Lüks, tüketicileriyle birlikte büyürken, daha ulaşılabilir hale geliyor. Küreselleşme: Yeni kültürler ve pazarlar, lüks ürünlere erişimi kolaylaştırıyor. İletişim: Gelişen iletişim araçları, kültürel zenginliğin ve bizimkinden farklı yaşam tarzlarının farkına varmamızı sağlıyor.

Lüks yalnızca yüksek fiyat değil, kaliteyi de ifade eder. Teknoloji ve dijitalleşme, bu kuşak için önemli simgeler haline geldi. Tüketim alışkanlıkları da değişiyor, son yıllarda “yeni lüks” kavramı öne çıkıyor. Bir kuşak için lüks olarak tanımlanan bir ürün, diğer kuşaklar için farklı anlamlar taşıyabiliyor. Artık “herkes için lüks” anlayışı benimsendi. Günümüzde pek çok cihaz, işlemci ve internet bağlantısına sahip. Saatlerimiz, gözlüklerimiz ve kıyafetlerimiz akıllı hale geldi. Gözlüğünüzle müzik dinlemek veya ayakkabınızla kalp atışınızı ölçmek mümkün. Ancak tüm bunlar aşırıya kaçtığında zararlı hale gelebilir, bağımlılıklara dönüşebilir. Elimizde olanları doğru ve dengeli kullanmaksa tamamen bizim seçeneğimiz. Gençlere tavsiyem budur.

n İŞ HAYATINIZDA ALDIĞINIZ EN ÖNEMLİ KARAR NEYDİ VE BU KARAR İŞLERİNİZİ NASIL ETKİLEDİ?

En önemli karar, kuşkusuz kendi işimizi yapma kararıydı. Yirmi yıl tekstil sanayisinde faaliyet gösterdik ama hayallerimiz başkaydı, hizmet sektöründe yeni ufuklar görüyorduk. Ayrıca ailemiz, kendi kanatlarıyla uçmak isteyenleri destekler bir tutum içindeydi. Zor ancak büyütücü, geliştirici bir enerjiydi bu. Biz zor olanı seçtik. Kendi yolumuzu çizdik, kendi yolunu çizme arzusuyla hareket eden insanlara örnek olduk. Böylece hem ailemiz hem de ekonomimiz büyüdü. Ben iş hayatımı Türkiye ile sınırlandırmadım ve her ne yapacaksam bunun farklı olmasına da özen gösterdim.

n TEKSTİL VE MODA SEKTÖRLERİNDE

HIZLA DEĞİŞEN TRENDLER KARŞISINDA, LÜKS MARKALARIN NASIL KONUMLANMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Lüks farklı bir segment, dinamikleri farklı. İçinde yaşamanız gerekir. Yerel düşünerek, hedefleri küçük tutarak ilerleyebileceğiniz bir alan değil. Yaşadığınız şehri ve ülkeyi iyi tanımanız, doğru yerde bulunmanız gerekir. İstanbul çok hızlı büyüyen bir şehir. İstanbul’da yaşayan ve çalışan yabancılara ulaşmak şart. Sadece en iyi ürünü üretmek, bulmak ve büyük marka olmak yeterli gelmeye-

cektir; en iyi hizmeti sunmak, kesintisiz iletişim sağlamak ve satış sonrası güven temin etmek büyük önem taşır. İstanbul, bu alanda dünyanın potansiyeli en yüksek şehirlerinden biri çünkü tam bir dünya başkenti. Bu alanda yapılacak çok şey var.

n LÜKS BİR MARKA YARATMANIN EN BÜYÜK ZORLUKLARI NELERDİR? HANGİ

DEĞERLER BU MARKALARIN KALICILIĞINI SAĞLAR?

Lüks perakendede talepler sofistikedir. Sadece ürün satarak ticaret yapamazsınız. Müşteriniz sizin dostunuz olmalıdır. Bu da çok dikkatli ve özenli bir ilişki yürütmeyi zorunlu kılar. Kitlenizi şaşırtmanız, bilgilendirmeniz, hatırlamanız, onların özel tercihlerine karşı tatmin edici geri dönüşlerde bulunmanız gerekir. Ürünün üzerinden kaliteli ve sürdürülebilir bir ilişki kurmak oldukça önemli.

DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN, İSTANBUL’UN HIZLI BÜYÜMESİNİN VE KÜRESEL POTANSİYELİNİN, LÜKS MARKALARIN KONUMLANMASINDA ÖNEMLİ BİR FAKTÖR OLARAK ÖNE ÇIKTIĞINI BELİRTİYOR.

SABANCI ÇETİNDOĞAN, İŞ DÜNYASINDA DAİMA TOPLUMSAL BOYUTU OLAN ALANLARA

YATIRIM YAPMIŞ VE BUNLARDAN SADECE

TİCARİ DEĞİL, SOSYAL FAYDALAR YARATMAYI DA HEDEFLEMİŞ.

“DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN’I EN İYİ TANIMLAYAN
SÖZCÜKLER, ‘GÜÇ VE ZARAFETİN

KUSURSUZ DENGESİ’

OLABİLİR.”

n HAYIR İŞLERİNE OLAN BAĞLILIĞINIZ, İŞ VE ÖZEL HAYATINIZA NASIL YANSIYOR? BU TÜR GÖREVLERDE YER ALMAK SİZE NELER HİSSETTİRİYOR?

Bu benim kendimi ifade etme şeklim. İçimden gelen bir enerji bu. Zamanımı doğru yönetmeye gayret ediyorum. Günüm planlı olmalı ki, istediğim her yerde bulunabileyim. İçimde herkese yetecek kadar sevgi ve ilgi var. Kendimi ancak o zaman tamamlanmış ve huzurlu hissediyorum.

n ÇOCUKLARINIZA LÜKS KAVRAMINI NASIL ÖĞRETTİNİZ?

Burada belirleyici olan insanın ruhsal ve bilişsel zekasını ne kadar geliştirdiği. Aile içi ve akademik eğitimi iyi almış, sahip olduklarını sindirmiş insanların lüksle sınavları kolay geçer. Benim ailem ve çocuklarım için lüks her zaman ‘pahalı olan’ anlamına gelmiyor. Bazen sabah geç kalkmak, bazen de yağmurda yürüyüş yapmak en büyük lüks haline gelebilir. Ancak kast ettiğiniz şey pahalı eşyalarsa, burada da kalite-fiyat dengesi ve içsel enerjinin satın alınan o ürünle uyumu önemli. Tabii şu da var, herkesin hedefleri, karakteri ve beklentileri farklı; eğer birisi sadece başkaları görsün diye lüks harcama yapacaksa onları da yargılayamam.

n KARİYERİNİZ BOYUNCA ÖĞRENDİĞİNİZ EN DEĞERLİ DERS NEDİR VE BUNU GENÇ GİRİŞİMCİLERE NASIL AKTARIRSINIZ?

Ben mutlu olduğum yerde bulunmayı seçtim. İşimi ve ilişkilerimi bu ilkeye göre planladım. İnsanın kendisini tanıması ve ne istediğini bilmesi lazım.

n İŞ SEYAHATLERİNİZDE LÜKS KONAKLAMA VE DENEYİMLERİN SİZİN İÇİN ÖNEMİ NEDİR? BU DENEYİMLERİN İŞ HAYATINIZA KATKISI NASIL?

Seyahatlerim esnasında lüks anlayışım; fiyata uygun kalite, tasarım ve marka değeri, müşteri hizmetleri, hijyen ve lokasyon. Gösteriş, gösterişli tanıtım benim tercihlerimi olumlu etkilemez. Konaklama deneyimlerinin beni zenginleştirmesi, bana bir şeyler öğretmesi gerekir.

n SEYAHATLERİNİZ SIRASINDA FARKLI KÜLTÜRLERİN LÜKS ANLAYIŞLARINI NASIL GÖZLEMLİYORSUNUZ? BU GÖZLEMLER İŞ STRATEJİLERİNİZİ NASIL ETKİLİYOR?

Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, lüks anlayışını belirlemede önemli bir rol oynuyor. Farklı kültürlerde lüks kavramı; yerel değerler, tarih ve ekonomik koşullara bağlı olarak

büyük ölçüde değişiklik gösteriyor. Batı kültürlerinde lüks, genellikle bireysel başarı ve kişisel özgürlüğü yansıtıyor. Lüks markalarda tasarım ve teknoloji ön planda tutulur; iyi yaşam standartları ve kaliteli hizmetler, bu lüks anlayışının temel taşlarını oluşturur. Modern yaşamın sunduğu konfor, Batılı tüketicilerin lüks algısında önemli bir yer tutar. Doğu kültürlerinde - özellikle Çin ve Japonya gibi ülkelerde- lüks, tarihî değerlere ve geleneklere dayalı. Aile bağları ve gelenekler, el sanatları lüks anlayışının merkezinde yer alır. Ortadoğu’da ise lüks, gösteriş, zenginlik ve zarafet ile ilişkilidir. Büyük ve lüks villalar, altın ve elmas takılar, gösterişli arabalar ve ge-

niş eğlence ortamları, bu kültürde öne çıkan unsurlar. Lüks, burada daha çok dışavurumcu bir kimlik taşır.

Bu farklı bakış açıları, seyahat eden bireyler için iş hayatında önemli katkılar sağlayabilir. Empati ve kültürel farkındalık, farklı kültürlerdeki değer ve normlara saygı gösterme yoluyla iş ilişkilerinde güven inşa eder. Bu durum, global iş dünyasında etkili iş birliği ve derin ilişkiler kurma fırsatı sunar. Çeşitli kültürlerden edinilen bilgiler, iş hayatında yaratıcı çözümler bulma ve inovasyon yapma konusunda bireylere yardımcı olur.

SABANCI AİLESİ’NİN GİRİŞİMCİLİĞE VE ÖZGÜR DÜŞÜNCEYE VERDİĞİ ÖNEM, DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN’IN KENDİ İŞ STRATEJİLERİNİ ŞEKİLLENDİRMESİNDE KRİTİK BİR ROL OYNAMIŞ.

Tül taban üzerine kristal ve parçalanmış turuncu bisiklet reflektörü

işlemeli elbise, siyah deri Hoof çizmeler ve gümüş metalden Drop çanta.

Erzurum Oltu Taşı McQueen Tasarımlarında

FONDA DOĞU LONDRA’NIN YER

ALDIĞI MCQUEEN SONBAHAR-KIŞ 2024

KAMPANYASI, BETONDAN BANKLAR

VE ŞEHRİ AĞ GİBİ SARAN SOKAKLAR

ARASINDA DOLAŞARAK ŞEHRİN FARKLI

KARAKTERLERE SAHİP GENÇLERİNİN

DNA’LARINDAKİ İÇGÜDÜLERİN İZİNİ

SÜRÜYOR. KAMPANYA, DOKUNSAL, OLAĞANDIŞI VE GERGİN BİR TARZLA

BÜTÜNLEŞİYOR. KAMPANYADA DİKKAT

ÇEKEN BİR DETAY DA ERZURUM’UN

MEŞHUR OLTU TAŞI’NIN KULLANILMASI.

Oltu Taşı işlemeli siyah yün tiftik özel dikim ceket ve pantolon ile deri ve beyaz pamuklu ribana örgü yelek.

Alexander McQueen

Alexander

Dolgulu büyük yakalı palto

Siyah deriden

çivili bomber ceket, bal rengi yünden dikişli indigo taşlı denim kot pantolon ve siyah deri Birdee brogue ayakkabı.

McQueen

Yıldızların

IŞILTISI

MET GALA, CANNES FİLM FESTİVALİ,

ÖDÜL TÖRENLERİ VE TÜM DİĞER

KIRMIZI HALI YÜRÜYÜŞLERİ…

YILDIZLAR EN AZ KENDİLERİ KADAR

PARLAK MESSIKA MÜCEVHERLERLE

GÖZ KAMAŞTIRDI.

Selena Gomez

Selena Gomez, Emilia Perez filminin

77. Cannes Film Festivali kapsamında gerçekleştirilen fotoğraf çekimi için göz alıcı Messika yüksek mücevher tasarımlarını tercih etti. Wild Moon küpeleri ve yüzüğünü Snake Dance yüzüğüyle kombinleyen sanatçı büyüleyici bir görünüm sergiledi.

Mücevher

Taylor Hill

Markanın dostu ve model

Taylor Hill, Beyond The Light yüksek mücevher koleksiyonundan Imperial

Move kolyesini tamamladığı

My Twin klipsleri, Star Chaser yüzüğü ve ikonik Glam’Azone yüzüğü ile nefes kesti.

Eva Longoria

Amerikalı oyuncu Eva Longoria, Star Chaser yüzükleri ve küpeleriyle göz kamaştırdı. İspanyol aktris Ester

Expósito, Diamond Catcher yüksek mücevher kolyesi ve yüzüğüyle büyüleyici bir uyuma imza attı. Sanatçı ayrıca, Fiery küpelerini Desert Bloom ve D-Vibes yüzükleriyle bir araya getirdi.

Romee Strijd

Model Romee Strijd, Born to Be Wild yüksek mücevher koleksiyonundan Desert Bloom küpesi ve kolyesi ile Snake Dance yüzüğüyle ışıl ışıldı.

Messika Paris Bague Çiçek Açan Coşku

Penelope Guerrero

İspanyol aktris Penelope Guerrero, So Move üç sıralı kolyesi, küpelerin ve Move Link yüzüğüyle bolca beğeni topladı.

Messika

Paris

Bileklik

Pırlanta

Mıknatıslı

Melisa Aslı Pamuk

Melisa Aslı Pamuk, 77. Cannes Film Festivali’nin kırmızı halısında Messika mücevherleriyle şıklık ve lüksü harika bir biçimde karakterize etti. Göz alıcı güzelliği ve zarafetiyle dikkat çeken oyuncu, Messika’nın nadide tasarımlarıyla etrafındakileri adeta büyüledi. Yüksek mücevher koleksiyonundan seçtiği Roaring Diamonds kolyesi, Mata Hari bileziği ve Miss Monroe küpeleriyle sofistike bir görünüm yakalayan Pamuk, stilini tamamlamak için zarif ve ihtişamlı Saguaro yüzüğü seçti. Sanat eseri niteliğindeki muhteşem mücevherler, Messika’nın tasarımdaki ustalığını Melisa Aslı Pamuk’un doğal zarafetiyle mükemmel bir şekilde birleştirerek Cannes Film Festivali’ne unutulmaz bir iz bıraktı.

LANDMARK

Zorlu

Printemps

Göz Alıcı Birliktelik &

DAMIANI JESSICA CHASTAIN

İTALYAN LÜKS MÜCEVHER MARKASI

DAMIANI, OSCAR ÖDÜLLÜ OYUNCU VE YAPIMCI JESSICA CHASTAIN’İN YENİ GLOBAL

MARKA ELÇİSİ OLDUĞUNU İHTİŞAMLI BİR

KAMPANYA ÇEKİMİYLE İLAN ETTİ.

Damiani, koleksiyonlarıyla Chastain’in etkileyici kariyeri ve güzelliğini bir araya getirerek harika bir iş birliğine imza atıyor.

DDamiani, yeni reklam kampanyasında başrolü Jessica Chastain’e veriyor. Damiani kadınının otantikliği, çekiciliği ve zarafetini kusursuzca temsil eden sanatçı, çekimde Margherita yüksek mücevher koleksiyonundan parçalarla muhteşem bir görünüm sergiliyor.

Damiani, Margherita yüksek mücevher koleksiyonuna ait beyaz ve sarı altın muhteşem kolyeyle zanaat alanındaki ustalığını bir kez daha anımsatıyor. Işıltılı papatya motifinin 13 adet yuvarlak kesim sarı pırlantadan oluşan orta noktası, 36 yuvarlak kesim pırlantayla süslenmiş 12 taç yaprakla çevreleniyor.

Koleksiyonun bir diğer tasarımı beyaz ve sarı altın yüzük ise 36 adet yuvarlak kesim pırlantayla süslenmiş 12 taç yaprağın çevrelediği, 13 yuvarlak kesim sarı pırlantayı bir araya

getiren büyüleyici bir merkeze sahip. Çiçeğin sapını simgeleyen halka kısım da armut kesim pırlantalarıyla öne çıkıyor.

Damiani, koleksiyonlarıyla Chastain’in etkileyici kariyeri ve güzelliğini bir araya getirerek harika bir iş birliğine imza atıyor. Damiani’nin yüksek mücevherlerini tüm ışıltısıyla taşıyan Jessica Chastain, güzellik kavramını adeta yeniden tanımlıyor. Bu birliktelik, Damiani’nin zarafeti ve Chastain’in büyüleyici cazibesini en iyi şekilde yansıtıyor.

ZANAATKÂRLIĞIN ZİRVESİNDE

AQUAZZURA, YENİ COUTURIER SERİSİNİ

DÜNYAYLA BULUŞTURUYOR.

İPEKSİ YUMUŞAK KADİFEDEN ÜRETİLMİŞ

VE PONPONLARLA SÜSLÜ

AYAKKABI MODELLERİ

VE ONLARLA UYUMLU

MİNİ ÇANTALAR, DİKKAT

ÇEKİCİ BİR ŞIKLIKLA

MALAKİT YEŞİLİ, PARİS

MAVİSİ VE AMALFİ MAVİSİ

TONLARINDA HAYAT BULUYOR.

Haute Couture’un kendine has zarafetini modern konforla birleştiren Couturier modelleri, ince ve zarif siluetleriyle göz dolduruyor.

Aquazzura

Elde ya da ince bir metal askıyla omuzda taşınabilen mini Couturier çantalar, koleksiyonun tamamlayıcı unsurları arasında öne çıkıyor.

Her adıma hareket katan, el işçiliğiyle hazırlanan ponponlarla bezenmiş bu koleksiyonda babetler, sivri burunlu kısa topuklular ve yüksek topuklu modeller yer alıyor.

VAKKO EŞARP Türkiye Cumhuriyet tarihinin önde gelen sanatçıları Burhan Doğançay ve Füreya Koral’ın eşsiz sanat eserlerinden esinlenerek hazırladığı ve sınırlı sayıda üretilen Çağdaş Türk Sanatı Koleksiyonu’nu sunuyor.

BİLGİLİ HOLDİNG’İN KATKILARIYLA

DÜZENLENEN VE

TÜRKİYE’NİN SANAT

SEKTÖRÜNE ÖNEMLİ

BİR DAYANIŞMA

MODELİ SUNAN

ARTWEEKS ISTANBUL, 10. EDİSYONUYLA

SANATSEVERLERİ BİR

KEZ DAHA BÜYÜLEDİ

Artweeks Istanbul

İSTANBUL’UN

KALBİNDE

SANATLA BULUŞMA

Bilgili Holding, mimarlık alanındaki dünya çapında dönüşüm projeleriyle tanınıyor ve bu alanda pek çok ödüle layık görülüyor. Holdingin bünyesinde bulunan Bilgili Sanat ise sanatsal sürekliliği sağlama misyonunu üstleniyor. Bunun en önemli örneklerinden biri de 10. edisyonunu geride bırakan Artweeks Istanbul. UBS’nin yedi edisyon boyunca ana sponsorluğunu üstlendiği bu etkinlik, sanat sektöründe bir dayanışma modeli olarak kabul ediliyor.

Artweeks Istanbul, galerilerin Türk sanatını desteklemedeki önemli rolüne dikkat çekerek, onlara üretim desteği sunmayı hedefliyor. Her yıl, neredeyse bir sergi kadar uzun süren bu etkinlik, ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor ve şehrin merkezinde sanatı halkla buluşturuyor. Sanat üretimini ekonomik ve sosyal bağlamda destekleyen bu platform, aynı zamanda kültürel sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor. Artweeks’in kolektif ve eşitlikçi yapısı, Türkiye sanat sektöründe yeniliklere açık bir alan yaratıyor. Her yıl de-

ğişen dinamik yapısı ile sanat dünyasına eşitlik fırsatları sunan Artweeks, aynı zamanda sanat konuşmalarıyla da yaratıcı endüstriler ve iş dünyasını buluşturuyor. Bu konuşmalar sayesinde sanatçılar, eserlerinin arkasındaki düşünceleri paylaşarak, izleyiciyle güçlü bağlar kuruyor. İzleyici ile sanatçının etkileşimi, sanatın derinliğini daha geniş kitlelere ulaştırmayı sağlıyor.

Modadan Tasarım ve Gastronomiye

Her edisyonda farklı iş birlikleri ile dikkat çeken Artweeks, 8. edisyonunda moda tasarımı ile sanatı bir araya getiren özel bir sergi düzenledi. 10. edisyonda ise tasarım ve sanat arasındaki sınırları kaldıran, sınırlı sayıda üretilen sanatsal mobilya koleksiyonuyla tanınan Birim markası öne çıktı. Milano Tasarım Haftası’nda sergilenecek olan Birim, 46 yıllık deneyimi ve çağdaş sanatı fonksiyonel tasarımla birleştiren yenilikçi stratejisiyle büyük ilgi topladı.

Sanatla gastronomiyi buluşturan etkinlikler de Artweeks Istanbul’un önemli parçalarından biri. Etkinliğin son gününde, iş dünyası profesyonelleri ve koleksiyonerleri bir araya getiren özel bir gece düzenlendi. Bu gecede, PLOT Productions kurucuları Marie Lourens ve Vishal Dossa, Ioki Nau’nun benzersiz Japon-Peru mutfağını sundu ve Kavaklıdere’nin seçkin şaraplarıyla geceye eşlik etti. Sanat ve gastronominin buluştuğu bu unutulmaz etkinlik, İstanbul’un çok disiplinli sanat ve iş dünyasını bir araya getirerek, Artweeks’in ruhunu yansıtan iş birliği anlayışının altını çizdi. Artweeks Istanbul, her edisyonunda sanat ve farklı disiplinler arasında yeni bağlar kurarak, sanatın toplumsal hayata entegrasyonunu desteklemeye devam ediyor. Bilgili Sanat’ın bu yöndeki vizyonu, sanat dünyasında kalıcı bir sosyal gelişim yaratmayı hedefliyor.

Soldan sağa, Özlem Güsar, Ece Akpulat, Begüm Güney Eyit, Yöntem Akmen İnanç, Marie Lourens, Özge Sarıkadılar

Soldan sağa, Marie Lourens, Selim Hamamcıoğlu, Murat Tabanlıoğlu, Tuba İnan, Cem Tanrıkulu
Soldan sağa, Selman Aşcı, Maurice Bouklata, Yiuliyana, Marie Laurens, Fares Ghattas

For over 60 years, Abercrombie & Kent has been creating inspiring luxury adventures on all seven continents. With more than 55 o ces in over 30 countries, our extensive global network of travel experts create extraordinary journeys that will change the way you see the world.

Our worldwide portfolio includes the eternal travel favourites — Botswana, Argentina, Japan, Greece and Egypt — as well as o -the-beaten-track destinations that are utterly captivating and full of intrigue such as Saudi Arabia, South Korea, Iceland and Colombia. This is luxury travel redefi ned — exquisite, creative, courageous and enriching.

So, whether you’re seeking a Small Group Journey in limited company to the Middle East or Southern Africa, a Luxury Expedition Cruise to Antarctica, or a Tailor-Made Journey through Europe — let A&K turn your travel dreams into a reality.

AMAL AMEEN BEAUTY’DEN UNUTULMAZ BİR ETKİNLİK

AMAL AMEEN BEAUTY MARKASI, “GÜNEŞ HATIRLARI”

İSİMLİ YENİ PARFÜM KOLEKSİYONUNU ETKİLEYİCİ

BİR ETKİNLİKTE TANITARAK

PARFÜM TUTKUNLARINI

BÜYÜLEDİ. ETKİNLİKTE

SUNULAN ÖZEL VE YENİLİKÇİ

KOKULAR, KONUKLARDAN

TAM PUAN ALDI.

Amal Ameen Beauty markası, yine başarılı bir etkinlikte konuklarına unutulmaz anlar yaşattı. Şık bir parfüm barının kurulduğu ve yeni kokuların tanıtıldığı bu etkinlikte bir de “Trunk Show” yer aldı. Şovda, her bir model, bir kokuyu ve o kokunun ilham aldığı şehri temsil ediyordu: Mykonos, Marrakeş ve Marbella ve onları simgeleyen temsil eden Soul, Spirit ve Sense. Kokular konuklara sunulurken onlar da, denedikleri her bir parfümün içeriğini tahmin etmeye çalışarak göz alıcı bir akşamın tadını çıkardılar. Parfümler hakkındaki detaylarsa şu şekilde.

SOUL: Özgürlük Yolculuğu

Soul, yenilik ve canlılığın sınırsız hissini temsil ederek özgürlüğü simgeliyor. Bu parfüm, mutluluk ve keyif dolu gizli bir alemi keşfetmenizi sağlıyor. Mykonos’un canlı renklerinden ilham alan Soul, en kaliteli yağlar ve özenle seçilmiş doğal içeriklerle hazırlanmış. Şeftali üzerine damlayan yağmur suyu, ufak bir portakal çiçeğine hayat veriyor ve odunsu notalarla birleşiyor. Soul, güneşle öpülen tatil anılarını canlandırırken, masmavi gökyüzü ve hafif esintilerle dolu bir dünyanın kapılarını açıyor. Cesur, açık fikirli ve yüce bir kimliği yansıtan Soul, özgürlüğün ve zarafetin özünü temsil ediyor. Bu parfüm, kutlama, tazelik, netlik ve huzur dolu bir an sunarak tüm bu duyguların bir arada yaşandığı bir “kaçış” deneyimi yaşatıyor.

SENSE: Hayatın Güzelliğini

Kucaklamak

Sense, hayatın özünü beş duyu aracılığıyla kutluyor. Marbella’nın canlı şehrinden ilham alan bu parfüm, kıyı mücevherinin genç ama kültürel cazibesini yansıtıyor. Sense, sizi çiçeklerin taze kokusu ve plajın huzurlu ritmine dalmaya davet ediyor ve Marbella’nın özel atmosferini canlandırıyor. Her nefeste, okyanus esintisinin genç bir coşkunun pudralı kokusuyla karıştığı İspanya kıyılarına taşınıyorsunuz. Okyanus kucaklamasıyla sarılmış olmanın yumuşak sıcaklığını ve ipeksi zarafetini hissediyorsunuz.

Amal Ameen Beauty markası, yine başarılı bir etkinlikte konuklarına unutulmaz anlar yaşattı. Şık bir parfüm barının kurulduğu ve yeni kokuların tanıtıldığı bu etkinlikte bir de “Trunk Show” yer aldı.

SPIRIT: Sınırsız Yenilenme Spirit, Marakeş’in büyüleyici zıtlıklarından ilham alarak sınırsız yenilenme ve canlılık sunuyor. Canlı pazarların renkli anılarını ve huzurlu iç avluların sakinliğini uyandıran bu parfüm, kullanıcılarını çöl güneşinin sıcak kollarına davet ediyor. Cesur ve evrensel kimliği, Marakeş’in kültürel zenginliğinin özünü yakalıyor. Beyaz amberin tatlı, sıcak kokuları ve dumanlı beyaz oud’un büyüleyici zıtlıklarıyla Spirit, zarafet ve keyif dolu bir maceraya atılıyor. Bu parfüm, her bireyin yaşadığı evrimi ve zıtlıkları yücelterek modernlik içinde otantikliğe selam duruyor.

STBA x Yunus

Karma koleksiyonu, şimdi seçili

Vakkorama mağazaları ve STBA web sitesinde olacak.

ÖZEL BİR BİRLİKTELİK

Soon to

X

Be Announced

Yunus Karma

YUNUS KARMA’NIN BENZERSİZ ÇİÇEK

TASARIMLARIYLA STBA’NIN ŞEHİRLİ STİLİNİ

BİR ARAYA GETİREN YENİ KAPSÜL KOLEKSİYON

MODA TUTKUNLARIYLA BULUŞTU.

Moda, sanat ve sporun buluşma noktası Vakkorama, sonbahar-kış kampanyası Flavor of Style kapsamında birbirinden özel koleksiyonları moda tutkunlarıyla buluşturmaya devam ediyor. Sadece Vakkorama mağazalarında ve STBA web sitesinde yer alan bu özel koleksiyon, Yunus Karma’nın çiçek tasarımlarını STBA’nın şehirli stiliyle birleştiriyor.

Soon To Be Announced (STBA), sokak modasını sanatsal bir dokunuşla buluşturan yeni kapsül koleksiyonu STBA x Yunus Karma’yı web sitesinde ve Vakkorama’da modaseverlerin beğenisine sundu. Yunus Karma’nın çiçek aranjmanlarının şehir stiliyle bir araya geldiği bu eşsiz koleksiyon, her bir parçayı sanat eserine dönüştürüyor. Canlı renkler, karmaşık detaylar ve geniş bir çiçek yelpazesi ile çiçeklerin özünü yakalama konusundaki ustalığıyla tanınan Yunus Karma’nın sanatı, doğanın güzelliğini şehir modasıyla harmanlayarak modaya taze bir soluk getiriyor.

Bu kapsül koleksiyon hoodie, tişört ve crewneck gibi parçalar sıradan giysilerin ötesine geçiyor ve

adeta birer sanat eserine dönüşüyor. Her parça, çiçeklerin zarafetini ve sadeliğini yansıtırken, farklı kültürlerden esinlenerek çiçek sanatına modada yeni bir bakış açısı getiriyor. Koleksiyon, üç farklı temaya ayrılıyor: Anthurium, Liliceae ve Kintsugi. Her bir tema, Yunus Karma’nın yaratıcı çiçek aranjmanlarıyla temsil ediliyor. Koleksiyona özel tasarlanan çiçek aranjmanları, Soon To Be Announced web sitesinden ayrıca sipariş edilebiliyor ve modayı sanatla birleştiriyor.

Koleksiyondaki Kintsugi teması, Japonya’nın ünlü kırık seramikleri onarma sanatı olan “altınla birleştirme” felsefesinden ilham alıyor. Kintsugi, kırılmanın ve onarımın bir güzellik kaynağı olduğu anlayışını vurgularken, doğanın gücünü ve estetiğini simgeleyen detaylarla bezenmiş. Bu temadaki parçalar, bir yeniden doğuşu ve kusurlardaki güzelliği stilize bir şekilde kutluyor.

Sınırlı sayıda üretilen STBA x Yunus Karma koleksiyonu, şimdi seçili Vakkorama mağazaları ve STBA web sitesinde olacak.

Koleksiyondaki

Kintsugi teması, Japonya’nın ünlü kırık seramikleri onarma sanatı olan “altınla birleştirme” felsefesinden ilham alıyor.

Her parça, çiçeklerin zarafetini ve sadeliğini yansıtırken, farklı kültürlerden esinlenerek çiçek sanatına modada yeni bir bakış açısı getiriyor.

kırmızı

DOKUNUŞ YOLCULUKLARA

DÜNYANIN İLK POLİKARBON VALİZİ

RIMOWA, YENİLENEN ESSENTIAL

KOLEKSİYONU İLE SEYAHAT EDENLERİN

YOL ARKADAŞI OLMAYA DEVAM EDİYOR.

ALMAN MARKA, YILLAR İÇİNDE FARKLI RENK

SEÇENEKLERİYLE ZENGİNLEŞEN KOLEKSİYONA

BU KEZ KIRMIZI BİR DOKUNUŞ YAPIYOR.

Yeni Rimowa Essential neşeli, tutkuları harekete geçiren ve cesur bir tavır sergiliyor. Canlı kırmızı tonuyla öne çıkan koleksiyon Cabin, Check-In L ve Trunk Plus olmak üzere üç farklı ebatta sunuluyor. Göz alıcı rengiyle koleksiyonun genç ve dinamik ruhunu koruyan Rimowa Essential Red’in yeni kampanya çekiminde; kırmızı tonlarındaki Rimowa Original Twist Red ve Rimowa Classic Unique Paprika gibi diğer ikonik modeller eşlik ediyor.

Kademesiz teleskopik sap, Rimowa tarafından geliştirilen çoklu tekerlek sistemi ve seyahat esnasında eşyaları güvence altına alan TSA onaylı kilitler gibi özellikleri taşıyan Rimowa Essential Red modeli ince işçiliğiyle göz dolduruyor. Birinci sınıf polikarbondan üretilen yeni koleksiyonun, sap ve fermuardan isimlik ve tekerlek muhafazasına kadar tüm parçaları, kusursuz bir şekilde aynı renk tonunu taşıyor. Koleksiyonun yenilenen iç tasarımında yer alan eşyaların düzenli bir şekilde muhafaza edilmesini sağlayan fermuarlı bir bölme de yer alıyor. Ayrıca iç tasarımına yeni eklenen ayarlanabilir Flex Divider sistemi sayesinde seyahatlerinizde daha fazla eşyanın düzenli bir şekilde sığdırılmasına imkân sağlanıyor. Seyahatlerinizde konforlu bir kullanım için geliştirilen yeni valiz koleksiyonu, ömür boyu Rimowa garantisi kapsamında sunuluyor.

1898’den Bu Yana

Yolculara Eşlik Ediyor

Premium bavul ve valiz üreticisi Rimowa, 1898’den bu yana merkezine kalite ve inovasyonu alarak hareketli bir hayat için kullanışlı ürünler tasarlıyor. 1937’de, havacılık sektöründen alınan ilham ile tasarımlarında alüminyum kullanmaya başlayan Rimowa, sektöre yenilik getirdi ve ikona dönüşen oluklu alüminyum bavullarını piyasaya sürdü. 2000 yılında bir yeniliğe daha imza atarak dünyanın ilk polikarbon malzemeden üretilen bavulunu dünyayla tanıştırdı. 2017’de LVMH bünyesine katılan Rimowa, üç yıl sonra Never Still koleksiyonuyla günlük kullanıma uygun çanta tasarımlarını tanıtarak kült bir seyahat markasına dönüşmeyi başardı. Almanya’da tasarlanıp üretilen Rimowa, zanaatı modern teknolojiyle birleştiriyor.

Niş Parfümlerin Parlayan Yıldızları

YÜRÜDÜĞÜNÜZ

ANDA ARKANIZDA İZ BIRAKACAK EN YENİ NİŞ PARFÜMLERİ KEŞFEDİN. BÜYÜLEYİCİ

NOTALAR, ETKİLEYİCİ FEROMONLAR, GÜZELLİK

YOLCULUĞUNUZDA SİZE EŞLİK ETMEYE ADAY.

Derleyen: Özge Zeki

Jo Malone Hinoki & Cedarwood Cologne Intense: Güçlü bir iz Jo Malone Cologne Intense koleksiyonuna en son eklenen koku olan Hinoki & Cedarwood Cologne Intense, temiz aromatik notalar ile odunsu yoğunluğun etkileyici bir birleşimini sunarak, zarif sedir ağacı ve hinoki ile güçlü bir iz bırakıyor. Son derece ferah ve belirgin olan bu koku, hinoki ağacının topraklayıcı varlığından ilham alarak Japon orman banyosu ritüeliyle deneyimleniyor. Parfümör Anne Flipo’nun ustalığıyla yaratılan Hinoki & Cedarwood Cologne Intense, aromatik temiz akor ile başlıyor ve kalp notasında hinoki ağacıyla buluşuyor. Alt notada ise sedir ağacının derin ve zarif kokusu parfümü tamamlıyor. Céline Roux, Global Parfüm Direktörü, bu yeni kokuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Hinoki & Cedarwood gerçekten insanı alıp doğaya, farklı bir yere götürüyor. Ormanda yer almanın getirdiği huzur fikrini seviyorum. Hinoki kokusu bana kuru, temiz bir saunayı hatırlatıyor. Harika bir koku.”

FEROMON ETKİLİ PARFÜM SERİSİ

Feromonlar, doğal olarak vücut tarafından üretilen ve karşı cinsin ilgisini çekmek için kullanılan kimyasallar olarak bilinir. Yüzyıllardır insanlar üzerinde bilinçaltı bir etki yaratan bu bileşenler, şimdi özel formüllerle parfümlere eklenmiş ve böylece sizi daha çekici kılacak bir aura yaratmak hedeflenmiş. Railab Feromon Uyarıcı Parfümler, doğanın büyüsünü ve bilimsel yenilikleri bir araya getiriyor. Railab parfümlerin ardında bilimsel çalışmalarla desteklenmiş formüller ve usta parfümörlerin deneyimi yatıyor.

Tarihsel mirasın yansıması: Les Éternels de Balmain

Fransız lüks modaevi Balmain, yepyeni parfüm koleksiyonuyla güzellik dünyasına resmi olarak geri dönüyor. Balmain’in bu yenilikçi parfüm deneyimi, markanın kurucusu Pierre Balmain’in Parizyen mirasından ve kreatif direktör Olivier Rousteing’in modern moda ve güzellik üzerindeki modern etkisinden ilham alıyor. Koleksiyon, misk, amber, çiçeksi ve odunsu koku ailelerinden oluşan sekiz çok katmanlı parfümden oluşuyor.

Balmain’in Kreatif Direktörü Olivier Rousteing, markanın zengin arşivlerinden ilham alarak bu özel parfümleri yeniden yorumladı ve Vent Vert, Ivoire, Ébène ve Carbone gibi tarihi parfümler, modern çağ için uyarlanarak koleksiyona dahil edildi. Rousteing’in detaylı araştırmaları sonucunda Balmain’in tarihsel mirasını günümüzle buluşturmak ve markanın derinliğini yansıtarak parfümseverlere unutulmaz bir deneyim sunmak için koleksiyona Sel d’Ambre, Rouge, Bronze ve Bleu Infini ile dört yeni koku eklendi. Balmain Beauty Les Éternels de Balmain koleksiyonundaki parfümlerin şişeleri, 1946’da yaratılan ilk Balmain parfümünden ilham alıyor. Sadeliğin ve zamansızlığın bir başyapıtı olarak görülen bu nostaljik tasarımın yeni versiyonunda, orijinalinin imza niteliğindeki siyah ve altın dokunuşları ve kesişen bir köşeyi kaplayan etiket de göze çarpıyor. Şişenin kapağında ise 1970’lerin ikonik Balmain labirent motifinin bir parçası olan PB monogramı yer alıyor.

KOLEKSİYONUNUN EN YENİ ÜYESİ:

PENHALIGON’S THE DANDY

Penhaligon’s British Tales Koleksiyonu’nun en yeni

üyesi Penhaligon’s The Dandy, odunsu notaları ve viski aromalarıyla ortaya çıkan etkileyici kokusuyla eğlence ruhunu yansıtırken, her anında zarafeti ve enerjiyi bir arada sunuyor. Bergamot ve paçuliye eşlik eden ahududu, sedir ağacı ve meşe notalarıyla birleşerek sofistike bir ortamda, caz müziğin yankılandığı bir gece yaşatıyor. The Dandy’nin vintage şişesi ise, şık bir caz kulübünün atmosferini yansıtarak nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor.

KOKU SENFONİSİ: SOSPIRO TRAVIATA

Sospiro’nun klasik müziğin zarafeti ve görkemine adanmış parfümü Traviata, parfüm tutkunlarını büyüleyici dünyasına davet ediyor. Her kullanıldığında klasik müziğin adeta bir koku senfonisini sunan Traviata, narenciyenin yoğunluğu, sakinleştirici lavanta ve bitkisel dokunuşlarla uyum içinde olan üst notalarla aromatik bir performans için sahneyi kuruyor. Kompozisyon ilerledikçe, açan çiçeklerin, leziz meyvelerin ve hafif baharatlı bir esintinin oluşturduğu kalp notaları, büyüleyici bir performansın zengin melodilerini fısıldıyor. Traviata, büyük finaline doğru ilerlerken, paçuli, görkemli odunsu amber ve sedir ağacının yankılanan dokunuşlarıyla zarifçe kalıcı bir iz bırakıyor. Bu parfüm, klasik müziğin zamansız güzelliğini ve şiirsel özünü yakalayarak, farklı notaları koku dünyasında bir başyapıt haline getiriyor.

chocolate, offer a symphony of flavors: from tropical mango and berry bliss to classic vanilla and caramel dreams. Gather with your loved ones and let these confections be your cool refuge from the heat. Visit your nearest Patchi boutique and dive into a world of unparalleled indulgence!

IŞILTILI VE YENİLİKÇİ

Yeni kozmetikler, sundukları birden çok faydayla güzellikte çok fonksiyonlu ve yenilikçi çağı başlatıyor.

Renk Oyunları

Charlotte Tilbury’nin “Chic to Cheek” allık ikilileri, derin ve zengin renk tonlarıyla dikkat çekiyor. Şeftali tonlarından canlı pembelere, derin bronzlara kadar altı farklı renk makyajınızı daha çarpıcı hale getirmek için sırada. “Chic to Cheek” allıkları uygulaması da çok pratik: allık fırçanızı dış renk çevresinde gezdirip elmacık kemikleriniz boyunca uyguluyor, ardından fırçayı orta renge dokundurup elmacık kemiklerine hafifçe sürüyorsunuz. Parlaklığı artıran özel ‘light flex’ teknolojisi ile yanaklarınız her zamankinden daha güzel bir görünüm sergiliyor.

Makyajdan Daha Fazlası

Estée Lauder, cilt bakımından ilham alan ve makyajdan çok daha fazlasını sunan Futurist Koleksiyonu ile kalıcı bir ışıltı vaat ediyor. Yüksek performanslı ürünleriyle cildi iyileştiren ve makyajın ötesine geçen bu koleksiyon, cildin doğal görünümünü ve sağlığını desteklerken makyaj keyfini yeni bir seviyeye taşıyor. Botanik yağlar ile formüle edilen bu ürün, cildi besliyor, pürüzsüzleştiriyor ve nemlendiriyor. Zamanla cilt görünümünü iyileştiriyor ve yumuşak bir ışıltı sağlıyor.

90’lı Yıllara Dönüş

M·A·C Cosmetics, sezonun ayının favori görünümü olan

Quiet Grunge ile sizi 90’lara geri götürüyor. Makyaj sanatçıları için özenle hazırlanmış bu tarz, minimalist ve etkileyici bir görünüm arayan herkes için mükemmel bir seçenek!

M·A·C’in en sevilen ürünleriyle bu trendi keşfederken, sizi ilham verici görseller, yükselen anahtar kelimeler ve uzman tavsiyeleri bekliyor.

İpeksi Dokunuş

Tom Ford Lip Color, içerdiği nadir ve değerli egzotik bileşenlerle lüks bir dudak deneyimi sunuyor. Formülünde bulunan oya tohumu ekstresi, Brezilya muru muru yağı ve papatya yağı, sadece dudaklarınıza derinlemesine bakım sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda onları besleyip nemlendiriyor. Bu özel karışım, Tom Ford’un imzası haline gelen zengin renkleri dudaklara mükemmel bir şekilde uygulamayı mümkün kılıyor. Özel renk pigmentleri, dudaklarda yoğun ve canlı bir renk verip ekstra kremsi dokusu ile ipeksi bir yumuşaklık sağlayan Tom Ford rujlar, sofistike ve lüks makyajın vazgeçilmezleri olarak öne çıkıyor.

Gözde Yeni Çağ

Clinique’in yenilikçi ürünü

High Impact High-Fi™ Yoğun Hacim Veren Maskara, göz makyajına getirdiği çığır açan özellikleriyle dikkat çekiyor. Bu benzersiz maskara, kirpiklere anında yüzde 230 daha fazla hacim kazandırarak gözleri belirginleştiriyor. Boyutlu mini fiberler içeren hafif jel formülü, kirpikleri hem belirginleştiriyor hem de daha dolgun bir görünüm sunuyor. Ürünün ultra yoğun pigmentleri, tek bir uygulamada dahi bakışları derinlemesine belirginleştirerek etkileyici bir göz makyajı sağlıyor.

Denizin Mavi Kalbi

Sınırlı sayıda üretilen Blue Heart Crème de La Mer’in içinde, ikonik nemlendirici ve cilt yatıştırıcı özelliğini veren deniz kaynaklı bileşenlerin kombinasyonu yer alıyor. Dev deniz yosununun yenileyici enerjisiyle dolu özel koleksiyon tasarımı keşfedebilirsiniz. La Mer’in içeriğindeki deniz bitkilerinin yüzde 90’dan fazlası doğaya zarar vermeden elde ediliyor.

THIS IS THE MOST ULTRA-LUXURY EXPERIENTIAL RESORT IN THE WORLD

Atlantis The Royal has forever changed the landscape of Dubai. Crafted by the world’s leading designers, architects and artists, this is the place where something incredible happens at every moment of your stay. A leading dining destination, the resort showcases the largest celebrity chef presence in the world. Discover iconic Rooms, Suites and Signature Penthouses with infinite views from private pools, electrifying nightlife and entertainment, thrilling attractions and holistic wellness. Stay at Atlantis The Royal and experience the most ultra-luxury experiential resort in the world.

Delevingne GLOBAL GÜZELLİK

MİSYONUNA DESTEK VERİYOR. Cara

MODA VE SANAT DÜNYASININ

GÜÇLÜ İSMİ CARA DELEVİNGNE, GÜZELLİĞİ KENDİNİ

İFADE ETMENİN VE GÜÇLÜ

HİSSETMENİN BİR YOLU OLARAK

TANIMLIYOR VE YENİ GÖREVİYLE

KADINLARI GÜÇLENDİRME

DDünyanın önde gelen güzellik markalarından L’Oréal Paris, moda ve sanat dünyasının tanınmış isimlerinden Cara Delevingne’i yeni global güzellik elçisi olarak atadı. Delevingne, atamasının ardından yaptığı açıklamada, “Güzellik benim için kendimi ifade etmenin ve güçlü hissetmenin bir yolu. L’Oréal Paris’in ‘Çünkü Biz Buna Değeriz’ misyonunu paylaşmak, benim için büyük bir gurur” ifadelerini kullandı.

Cara Delevingne, özgün tarzı ve cesur duruşuyla dikkat çeken bir isim olarak, L’Oréal Paris’in kadınları güçlendirme vizyonunu destekliyor. L’Oréal Paris Global Marka Başkanı Delphine Viguier-Hovasse, Delevingne’in markaya katılmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Cara’nın enerjisi, fikirleri ve pozitifliği bizi etkiledi. Çok yönlü yetenekleriyle kadınları güçlendirme misyonumuzu somutlaştırıyor” dedi. Delevingne, L’Oréal Paris ailesine katılmanın heyecanını dile getirerek, “Güzellik, kendini ifade etme-

nin ve güçlenmenin bir yolu. L’Oréal’in ilham verme misyonunda yer almak benim için büyük bir onur” diye ekledi.

İngiltere doğumlu Cara Delevingne, genç yaşta modellik kariyerine adım attı ve kısa sürede moda dünyasında önemli bir isim haline geldi. 2012 yılında sinemaya geçiş yaparak “Paper Towns,” “Suicide Squad” ve “Valerian and the City of a Thousand Planets” gibi yapımlarda yer aldı. Bu yıl, West End’in ödüllü “Cabaret” yeniden canlandırmasında ikonik Sally Bowles rolü ile tiyatro sahnesine çıkıyor.

66 milyondan fazla sosyal medya takipçisi olan Delevingne, platformunu çeşitli sosyal konularda farkındalık yaratmak için kullanıyor. Aynı zamanda EcoResolution’un kurucu ortaklarından biri olan Delevingne, 2023 yılında eğitim platformu Earthed’i de hayata geçirdi.

HAVE THE WORLD at your feet

WITH A SECOND RESIDENCY OR CITIZENSHIP

RIF Trust is part of the acclaimed Latitude Group. We are market leaders in Residency and Citizenship by Investment, having assisted over 6,000 clients. RIF Trust combines global expertise a local touch.

We

LEADING

Portugal

Spain

Malta MPRP (Residency)

USA

Malta

Antigua & Barbuda (Citizenship)

Diversification

Enhanced

CESARET VE ZARAFETİN YENİ İFADESİ

Patek Philippe Cubitus Koleksiyonu

PATEK PHILIPPE, ZAMANSIZ ZARAFET VE YENİLİKÇİ TASARIMI BİR ARAYA GETİREN CUBITUS KOLEKSİYONUNU TANITTI. KARE FORMU, TEKNİK ÜSTÜNLÜKLERİ VE KENDİNE ÖZGÜ KARAKTERİYLE CUBITUS, MARKA TARİHİNE YENİ BİR SOLUK GETİRİYOR.

Patek Philippe Mirası

1839 yılında kurulan Patek Philippe, klasik çizgilerini ileri teknoloji ile birleştirerek saat dünyasında ikon haline gelmiştir. Aile şirketi olan marka, İsviçre’nin Cenevre kentinde ürettiği üstün kalitedeki saatleriyle tanınır. Patek Philippe’in felsefesi, her modelde mükemmelliği yakalamak ve her bir detayı kusursuz şekilde işlemekten geçer. Cubitus, markanın bu estetik anlayışını ve mühendislik yetkinliğini bir kez daha kanıtlıyor. Cubitus, Patek Philippe’in hem mirasına saygı duyan hem de modern saat tutkunlarına hitap eden tasarımıyla, saat dünyasında yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyor.

İsviçreli saat ustası Patek Philippe, saatçilikte mükemmeliyet ve yenilikçiliği aynı potada eriten Cubitus koleksiyonuyla yeni bir dönemi başlatıyor. Zarif köşeleri yuvarlatılmış kare kasa tasarımı ve yatay kabartmalı kadranı ile Cubitus, üç farklı modelle saat meraklılarının beğenisine sunuluyor. Koleksiyon, sofistike platin detaylardan sportif çelik modellere kadar geniş bir yelpazede tasarım çeşitliliği sunarak Patek Philippe’in kalitesini yepyeni bir tarzla buluşturuyor.

İleri Teknolojinin İmzası

Patek Philippe’in Cubitus koleksiyonunun en teknik modeli olan Cubitus Instantaneous Grand Date, Day and Moon Phases (Referans 5822P001), platin kasasında yer alan yenilikçi 240 PS CI J LU mekanizmasıyla dikkat çekiyor. Bu ultra ince kalibre, büyük tarih, gün ve ay evreleri göstergesine sahip olmasıyla fark yaratıyor. Bu model,

anlık gösterimlerdeki hassasiyet için geliştirilen altı patentli sistemiyle tam bir mühendislik harikası olarak öne çıkıyor ve zarif platin detaylarıyla saatseverlerin gözdesi olacak nitelikte.

Sportif ve Klasik Çizgiler

Vintage dokunuşlarıyla beğeni toplayan iki tonlu Cubitus Referans 5821/1AR-001 ise çelik ve pembe altın kombinasyonu ile lüksü yansıtıyor. Mavi güneş ışını desenli kadranı ile klasik saatseverlere hitap eden bu model, kare Nautilus esintilerini de barındırıyor. Koleksiyonun en sportif modeli olan zeytin yeşili kadranlı Cubitus Referans 5821/1A-001 ise, paslanmaz çelik kasası ile modern bir duruş sergiliyor. Thierry Stern’in açıklamasına göre, Nautilus’un klasik çizgilerini kare bir formda sunmak isteyen marka, aynı zamanda genç kitleye hitap etmeyi de hedefliyor.

Louis Vuitton

SOFRALARDA DAMGASI

LOUİS VUİTTON, YENİ PORSELEN SOFRA

TAKIMLARI CONSTELLATİON VE SPLENDOR İLE HER YEMEĞİ SANATSAL BİR DENEYİME

DÖNÜŞTÜRMEYİ VADEDİYOR. MARKANIN İLK

KEZ SUNDUĞU ÇATAL-BIÇAK TAKIMI RİVET İSE

DETAYLARA VERİLEN ÖNEMİ VURGULUYOR.

Derleyen: Özge Zeki

Louis Vuitton, Maison’un yaratıcılığını, mirasını ve ustalığını yansıtan yeni sofra sanatı koleksiyonlarını sunuyor. Porselen, çatal-bıçak, bardaklar ve karaflardan oluşan eksiksiz setlerle Maison, beklenmedik olanı eğlenceli bir dokunuşla harmanlıyor. Bu yeni koleksiyonlar, her anı paylaşılan bir deneyime dönüştüren Maison’un yaratıcılığını ve uzmanlığını yansıtıyor. İnce porselende yer alan ikonik monogram çiçeklerinin grafik ruhu, el üflemesi camlar, parıldayan gümüş üzerindeki épi motifi ve “LV” baş harflerinin ince altınla işlenmesiyle her parça Maison’un mirasını çağdaşlıkla bir araya getiriyor ve Louis Vuitton tarzında yaşam sanatını kutluyor.

Splendor sofra

takımı, Limoges porseleninin zarafetini ince altının eşsiz parlaklığıyla buluşturarak büyük yemek anılarına bir övgü niteliğinde tasarlanıyor.

Limoges porseleninden üretilen ve Constellation adıyla sunulan bu özel koleksiyon, her yemeği sanatsal ve canlı bir deneyime dönüştürmek için tasarlanmış. Her bir porselen parça, sonsuz sayıda zarif noktadan oluşan ve elle boyanmış izlenimi veren bir desene sahip olup, ikonik monogram çiçeğinin ruhunu yansıtıyor. Koleksiyon, servis tabaklarından tatlı tabaklarına, çaydanlıklardan kupalara ve fincanlardan kaselere kadar uzanan on üç seçkin parçayla, optimist bir zarafet sunuyor. Monogram çiçeği, yıldız ve yaprak gibi sofistike detaylarla zenginleşen bu tasarım, Maison’un köklü mirasını modern çizgilerle buluşturarak klasik ile çağdaş arasında mükemmel bir denge kuruyor.

Her masa düzenine zarafeti ve inceliği getiren bu koleksiyon, kahvaltıdan akşam yemeğine, çay saatinden kahve molala rına kadar her anı ayrıcalıklı kılmak için üzere tasarlanıyor.

Splendor: İnce altının

eşsiz parlaklığı

Splendor sofra takımı, Limoges porsele ninin zarafetini ince altının eşsiz parlak lığıyla buluşturarak büyük yemek anıla rına bir övgü niteliğinde tasarlanıyor. On yedi parçadan oluşan bu koleksiyonda, servis tabağından sos kabına, çorba ka selerinden şekerlik ve salata kasesine kadar her parça, Maison’un baş harfleri olan L ve V’nin birbiriyle sonsuz bir şekil

Limoges porseleninden üretilen ve Constellation adıyla sunulan bu özel koleksiyon, her yemeği sanatsal ve canlı bir deneyime dönüştürmek için tasarlanmış.

de bütünleştiği ve yankılandığı dinamik motiflerle zarif bir şekilde süsleniyor. İki tonlu tasarım teması, desenlerin birbiriyle kusursuzca harmanlanmasıyla bu olağanüstü servise daha da büyük bir prestij ve çağdaş karakter kazandırıyor. Louis Vuitton’un ikonik estetik kodlarını yansıtan Splendor, 5 Ekim’de Château de Vaux-le-Vicomte’da düzenlenen ve Louis Vuitton’un başlıca destekçilerinden olduğu “Retour aux Sources” projesinin gala yemeğinde zarafetle sergilendi. Bu etkinlikte, Splendor sofra takımı koleksiyonu ilk kez tanıtıldı.

Rivet: Parlak hatlarla birleşen güçlü çizgiler

Louis Vuitton’da ilk kez, on dört parçalık bir çatal-bıçak serisi sunuluyor. Rivet koleksiyonu, zamansız bir sandık çivisi etrafında geliştiriliyor. Hem zarif hem de işlevsel olan bu koleksiyon, iki farklı varyasyonla sunuluyor ve çatal-bıçaklara çivinin tüpsel şeklini kazandırıyor. Paslanmaz çelik versiyonu, çatal-bıçak takımının parlak hatlarıyla birleşen güçlü çizgiler, sandık çivisini akla getiriyor. Rivet Épi gümüş kaplama çatal-bıçak takımı ise Maison’un ikonik épi motifinin zarif yorumlarını içeriyor. Desen, sapların etrafında dolanarak, güneş altında dalgalanan buğday tarlalarını anımsatan zarif ve büyüleyici bir harekete sahip. Motifin gümüşün değerli ışıltısı üzerindeki şiirsel uygulaması, her masa düzenini prestijli kılıyor.

YENİ YIL IŞILTISI EVLERDE

IŞILTILI ALTIN RENGİ OBJELER, ROMANTİK KIRMIZI

RENKTE EV TEKSTİLİ ÜRÜNLERİ VE GÜÇLÜ YEŞİLLER,

SARILAR VE PORTAKAL RENGİ… RENKLERİN BÜYÜSÜNE

YER AÇIN VE YENİ YIL RUHUNU EVİNİZE DAVET EDİN.

Dekoratif pirinç obje, Fourth Street
Çikolata kutusu, Beymen Chocolate
Altın renkli ağaç süsü, Kurt S Adler
Kristal vazo, Moser
El yapımı porselen vazo, Casi Paped Beymen Home Altın renkli dekoratif obje, Leblon Delienne
Altın kaplama dekoratif porselen obje, L’Objet
Desenli cam su bardağı, Pip Studio

Dekorasyon

Dolce & Gabbana’nın ev koleksiyonu, Sicilya’nın canlı kültürü ve özgün motiflerinden ilham alarak lüks ve gelenekselliği bir araya getiriyor. Her parça, eşsiz tasarımı ve dikkat çekici detaylarıyla, evlere sıcak bir atmosfer ve şıklık katmayı hedefliyor.

Çok amaçlı örtü ve porselen mumluk, Dolce & Gabbana

Kahve makinesi, Smeg

Mood 24 parça gümüş kaplama çatal-bıçak seti, Christofle

Kalp formunda demir döküm tencere, Staub
Kar küresi, Vakko Home
Seramik kalp formunda vazo, Tot Cor
Kristal bardak, Chiara Alessi
Melek formunda porselen biblo, Rosenthal
Seramik kapta mum, Loewe

Dekorasyon

Cam objeler, ışığı zarifçe yansıtarak mekânlara şeffaf bir zarafet ve dinginlik katıyor. Şekil ve dokularındaki sadelikse, onlara zamansız eserler olma niteliği kazandırıyor.

Dekoratif cam objeler, Tepe Home

El yapımı porselen vazo, Casi Paped Beymen Home
Kırlent kılıfı, Soho Antique
Porselen ekmek tabağı, Villeroy & Boch
Melamin sunum
tahtası Barok Collection by Baci Milano
El yapımı cam vazo, Nude
Deep Sea 4’lü
Peçete Halkası, Jumbo
Zig zag desenli banyo halısı, Missoni Home

LÜKS YAYINCILIKTA SINIR TANIMAYAN

YOLCULUK

ASSOULINE, SANAT, SEYAHAT, MODA VE YAŞAM TARZI DÜNYASININ

EN PRESTİJLİ YAYINCILIK MARKALARINDAN BİRİ OLARAK, HER YENİ KİTABIYLA KÜLTÜRÜN VE ŞIKLIĞIN KAPILARINI ARALAMAYA DEVAM

EDİYOR. SON DÖNEMDE ÇIKAN BİRKAÇ BAŞYAPIT, MARKANIN ZARİF

VE İLHAM VERİCİ ÇİZGİSİNİ BİR KEZ DAHA GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR.

Assouline’in zamansız estetik anlayışı, lüks yaşamın ve kültürel mirasın inceliklerini bir araya getiriyor. Her bir kitap, kütüphanelerde ve salonlarda yerini almak üzere, sanatseverlere eşsiz bir görsel şölen sunuyor.

“Travel by Design”

Dünyanın önde gelen mimarlarının ve tasarımcılarının gözünden, seyahatler ve mekânların sanatsal bir perspektifle nasıl keşfedildiğine tanık olun. Kitap, yaratıcı gezginlerin ilham kaynaklarını ve seyahatin mimariyi nasıl şekillendirdiğini anlatan muhteşem fotoğraflarla dolu.

“Aspen Style”

Bu ikonik eser, ünlü kayak merkezi Aspen’in, sadece bir spor destinasyonu değil, aynı zamanda bir stil ikonu olduğunu kanıtlıyor. Kitap, Aspen’in şıklık ve cazibesini kutlayan görsellerle, kayak tutkunlarını ve modaseverleri büyülüyor.

“Louis Vuitton: Trophy Trunks”

Louis Vuitton’un ünlü sandıklarını merkeze alan bu özel koleksiyon, hem moda hem de zanaat dünyasını bir araya getiriyor. Her bir sandığın ardındaki tarihi ve tasarımı mercek altına alan bu

eser, lüksün simgesi olan markanın zamansız zarafetini gözler önüne seriyor.

“The Art of Flying”

Lüks hava yolculuğu tarihine bir saygı duruşu niteliğindeki bu kitap, havacılık ve zarafet arasında bir köprü kuruyor. Uçakların estetik tasarımlarından, hava yolculuğunun geçmişine uzanan bu görkemli eser, okurları gökyüzünde bir yolculuğa çıkarıyor.

“Ibiza Bohemia”

Bu kitap, dünyanın en gözde adalarından biri olan Ibiza’nın renkli, özgür ve yaratıcı yaşam tarzını kutluyor. Görsel zenginliği ve adanın bohem ruhunu yansıtan detaylarıyla, hem sanatseverler hem de özgür ruhlu gezginler için mükemmel bir ilham kaynağı sunuyor.

“Miami Beach”

Miami’nin altın kumsallarından, Art Deco mimarisine uzanan görkemli bir keşif yolculuğu. Miami Beach, sadece turistik bir destinasyon değil, aynı zamanda sanat, moda ve eğlencenin merkezi olarak ön plana çıkıyor. Kitap, şehrin ışıltılı cazibesini ve kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor

Assouline Yayınevi: Lüks Yayıncılığın Öncüsü

1994 yılında Prosper ve Martine Assouline tarafından Paris’te kurulan Assouline, sanatı, modayı, seyahati ve yaşam tarzını odağına alarak lüks yayıncılıkta bir devrim yarattı. Estetik açıdan çarpıcı, yüksek kaliteli kitaplarıyla tanınan yayınevi, kültür ve zarafeti bir araya getirerek her eseri sanatseverler için birer koleksiyon parçasına dönüştürüyor. Assouline’in kitapları yalnızca bilgilendirici değil, aynı zamanda tasarım açısından da birer sanat eseri olarak değerlendiriliyor.

Assouline, hem görsel hem de içerik açısından olağanüstü bir deneyim sunarak, kültürel mirası koruyan ve şıklığı yücelten eserler yaratmayı sürdürüyor. “Culture Beyond Books” sloganıyla yayın hayatına devam eden yayınevi, dünyadaki lüks kitapçılarda ve seçkin mağazalarda yer alıyor.

Assouline’in zamansız estetik anlayışı lüks yaşamın ve kültürel mirasın inceliklerini bir araya getiriyor.

Gelenekten

Geleceğe: HAVYAR

KASPIAN CAVIAR, GELENEKSEL MİRASINI

MODERN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

UYGULAMALARIYLA BİRLEŞTİREREK LÜKS

HAVYAR DÜNYASINDA KENDİNE SAĞLAM

BİR YER EDİNMİŞ ÖZEL BİR MARKA. BİZ DE GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ ÖZEL SÖYLEŞİDE, KASPIAN

CAVIAR’IN ÜRÜNLERİNİN MÜKEMMELLİĞİ İÇİN

NASIL STANDARTLAR BELİRLEDİĞİNİ VE NASIL

UNUTULMAZ GASTRONOMİK DENEYİMLER

SUNDUĞUNU KEŞFETTİK.

Robin Gonzalez

Kaspian Denizi’nin zamansız mirasını koruma taahhüdü ile tanınan Kaspian Caviar, en seçkin damaklar için tercih edilen bir marka olarak öne çıkıyor. Bu söyleşide, Kaspian Caviar’ın Satış ve İş Geliştirme Yöneticisi Robin Gonzalez ile bir araya gelerek, markanın havyardaki mükemmelliği nasıl sağladığını ve güçlü iş birlikleri kurarak dünyanın dört bir yanında unutulmaz gastronomik deneyimler yarattığını öğrenmeye çalıştık. Robin Gonzalez, tüm sorularımızı içtenlikle yanıtlayarak, markanın sürdürülebilirliğe, yeniliğe ve hayatın en lüks anlarını yükseltme sanatına olan bağlılığı hakkında özel bilgiler paylaştı.

n KASPIAN CAVIAR, KASPIAN DENİZİ’NİN GELENEKSEL MİRASIYLA KÖKLÜ BİR GEÇMİŞE SAHİP. BU MİRASIN MARKANIN FELSEFESİNİ VE DÜNYA STANDARTLARINDA HAVYAR

ÜRETME YAKLAŞIMINI NASIL ŞEKİLLENDİRDİĞİNİ BİZİMLE

PAYLAŞIR MISINIZ?

Kaspian Caviar olarak, havyarın yüzyıllardır değerli görüldüğü Kaspian Denizi’nin tarihsel geleneklerini benimsiyoruz. Bu köklü miras, zamanla test edilmiş yöntemlerin korunmasına olan bağlılığımızı belirliyor. Aynı zamanda, sürdürülebilirlikle ilgili modern uygulamaların önemini anlıyor ve HoReCa sektöründeki ortaklarımızın belirlediği katı gerekliliklere uyuyoruz. Bu, yalnızca yüksek standartları karşılamakla kalmayıp, lüks ve fine dining sektöründeki tüketicilerin değişen tat ve deneyim tercihlerini de dikkate almayı içeriyor.

n KASPIAN MARKASI, GELENEK VE MODERNİTEYİ MÜKEMMEL BİR ŞEKİLDE HARMANLAMASIYLA TANINIYOR. BU DENGEYİ, DÜNYA GENELİNDEKİ SÜRDÜRÜLEBİLİR SU ÜRÜNLERİ ÇİFTLİKLERİNDEN SAĞLADIĞI KAYNAKLAMA UYGULAMALA-

RINDA NASIL KORUYOR?

Kaspian Caviar, havyarı tedarik etme konusundaki on yıllık deneyimimizi ve dünya çapındaki sürdürülebilir su ürünleri çiftlikleriyle olan güçlü ilişkilerimizi kullanarak gelenek ve moderniteyi harmanlıyor. Bu teknolojik olarak gelişmiş çiftlikler, mersin balıklarının refahını sağlamakta ve sürdü

n HER HAVYAR KUTUSUNUN EN YÜKSEK STANDARTLARI KARŞILAMASI İÇİN MARKA NE GİBİ ADIMLAR ATIYOR VE BU TAAHHÜT MÜŞTERİLERİNİZ İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?

Kaspian Caviar olarak, kalite ve özgünlüğü sağlamak için her havyar partisinin titizlikle seçilmesi ve sınıflandırılması sürecini uyguluyoruz. Kendi iç havyar ustalarımız, havyarın belirlediğimiz standartlara uygun olup olmadığını kontrol ediyor. Yeniden paketleme tesisimiz, siparişleri gönderimden hemen önce hazırlamamıza olanak tanıyor; her sipariş, müşteriye ulaşmadan önce son bir kalite kontrol aşamasından geçiyor. Bu yaklaşım, kalite üzerinde kontrol sağladığımız için bize rekabet avantajı sunuyor; bu durum, önceden paketlenmiş kutular dağıtan birçok diğer havyar markasından bizi ayırıyor. Müşterilerimiz ve ortaklarımız için bu, her teslimatta sürekli keyifli bir tat deneyimi sunabileceğimiz anlamına geliyor.

rülebilirlik açısından en yüksek standartlara uymaktadır. Bu çiftliklerle çalışarak, tutarlı kalite sağlıyor ve geleneksel havyar üretim yöntemlerine olan bağlılığımızı sürdürüyoruz. Mersin balıklarının olgunlaşması için 20 yıla kadar bir süre geçmesi gerekebiliyor; ardından havyar elde ediliyor. Bu hassas yaklaşım, çağdaş çevresel ve kalite beklentilerini karşılayan modern uygulamaları benimsemektedir.

n PRESTİJLİ OTELLERİN, RESTORANLARIN VE CATERING İŞLETMELERİNİN MASALARINI SÜSLEYEN BİR LÜKS SİMGESİ HALİNE GELDİNİZ. MARKA, BU KURULUŞLARLA NASIL İŞ BİRLİĞİ YAPARAK DAHA YÜKSEK BİR YEMEK DENEYİMİ YARATIYOR?

Kaspian Caviar olarak, mutfak ve hizmet ekipleriyle yakın iş birliği yaparak genel konuk deneyimini artırıyoruz. Farklı damak tatlarına hitap etmek için yedi çeşit havyar sunuyoruz, böylece ortaklarımıza geniş seçenekler sağlıyoruz. Otel suitleri ve hizmetleri için özel etiket tasarımları ve şık sunum kutuları oluşturarak, sadece havyar sunmakla kalma-

Kaspian

Denizi’nin

zamansız mirasını koruma taahhüdü ile tanınan Kaspian

Caviar, en seçkin damaklar için tercih edilen bir marka olarak öne çıkıyor.

yıp, konuk deneyimine ekstra bir ayrıcalık ve lüks katıyoruz. Fine dining sektöründe, şeflerle olan iş birliğimiz oldukça önemlidir. Havyarı menülerine entegre etmek için birlikte çalışıyor ve onların mutfak vizyonlarıyla uyumlu hale getiriyoruz. Her bir ortak için özel çözümler üzerinde durarak, amacımız benzersiz ve unutulmaz yemek deneyimleri yaratmalarına yardımcı olmaktır. Havyar genellikle özel günler ve lüks anlarla ilişkilendirilir.

n SİZ DE, SADECE PREMIUM BİR ÜRÜN SUNMANIN ÖTESİNDE, TÜKETİCİLERİNİZE UNUTULMAZ DENEYİMLER YAŞATMAK İÇİN HANGİ YOLLARI KULLANIYORSUNUZ?

Günümüzdeki tüketicilerin ürünler kadar deneyimlere de değer verdiğini anlıyoruz, özellikle de havyar gibi özel bir ürün söz konusu olduğunda. Premium bir ürün sunmanın ötesinde, Formula 1 ve gala yemekleri gibi yüksek profilli etkinliklere aktif katılım gösteriyoruz; bu durum, markaya ayrıcalık katıyor. Ayrıca, müşterilerimizin havyarın tarihi, üretimi ve tadım

teknikleri hakkında bilgi edinmelerine olanak tanıyan havyar ustalık sınıfları düzenliyoruz.

n KASPIAN CAVIAR’I HENÜZ DENEMEMİŞ BİRİNE BU OLAĞANÜSTÜ LEZZETİ DENEMEYE TEŞVİK ETMEK İÇİN NE SÖYLERDİNİZ VE ÜRÜNLERİNİZİ NEREDEN BULABİLİRLER?

Tuz oranı düşük, dengeli bir tat profiline sahip ve herhangi bir balık tadı barındırmayan havyar sunmaktan gurur duyuyoruz. Ayrıca, havyar yüksek Omega-3 yağ içeriği ve antioksidan etkileri nedeniyle sağlıklı bir seçenek olarak kabul ediliyor. Ürünlerimizi, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki çeşitli “fine dining” mekanlarında, lüks otellerin içinde ve seçkin perakende noktalarında bulabilirsiniz. Elbette havyarımızı web sitemizden veya Dubai’deki üretim tesisimizden de satın alabilirsiniz. Havyara yeni başlayanlar için, onu tam olarak tatmak için şarap, şampanya veya füme somon, istiridye ya da taze krema ile blini’ler gibi yiyeceklerle eşleştirmeyi öneriyoruz. Daha fazla eşleştirme önerisi sunduğumuz web sitemizi keşfetmeye davet ediyoruz.

İLHAMINI SANATTAN ALAN RESTORAN

LOMBARDİYA’NIN ZENGİN GASTRONOMİ KÜLTÜRÜNÜ İSTANBUL’A TAŞIYAN MONTEVERDI, CONRAD İSTANBUL BOSPHORUS’TA KAPILARINI AÇTI. TARİHİ REÇETELERİ VE KOKTEYLLERİ GÜNÜMÜZE UYARLAYAN MEKÂN, LEZZET

TUTKUNLARININ RADARINDA.

Derleyen: Özge Zeki

Negroni Primavera

KKuzey İtalya’nın Lombardiya bölgesindeki

Cremona yamaçlarının görkemli silüetinden ve ünlü İtalyan Barok besteci Claudio Monteverdi’den ilham alan Monteverdi, yenilikçi yorumuyla mönüsünü sundu.

Monteverdi, İtalyan Şef Nicole Scandella’nın reçeteleri ve özenle tasarlanmış atmosferi ile iddiasını ortaya koyuyor.

Monteverdi, Lombardiya mutfağının peynir ve şarküteri ürünlerindeki zenginliğini menüsüne taşıyor. Kuzey İtalya’dan gelen özel Grana Padano, Gorgonzola ve Tellegio peynirleri; Coppa ve Salame Milano başta olmak üzere Lombardiya’nın ünlü kurutulmuş etleri ile misafirler bölgeye özgü geleneksel lezzetleri diledikleri gibi deneyimleme fırsatını yakalıyor. Orijinal Lombardiya reçetelerinin kültürünün önemli parçası olduğunu ve ken-

disini yuvada hissettirdiğini söyleyen Şef Scandella, özgün reçete denemelerinden de büyük bir keyif aldığını belirtiyor. “Her reçete denemesi farklı tat ve kokuları bir araya getirmeyi arzuladığım özel bir yolculuk ve bununla kendime özgür bir ortam yaratmaya çalışıyorum. Doğup büyüdüğüm bölgenin geleneksel reçeteleriyle farklı tatları buluşturmak mutluluk verici. Burada sadece yemek değil, her tabakta bir sanat eseri sunuyoruz, Monteverdi’nin farkı burada başlıyor.”

Geleneksel tarifleri modern bir yorumla birleştiren Şef Scandella, tamamen el yapımı makarnaları özgün soslarla birleştirerek lezzetli dokunuşlar sunuyor. Monteverdi ayrıca taze meyveler ve hafif kremalarla hazırlanan tatlılarla misafirlerinin tatlı keyfini de zirveye taşıyor. Mon-

Monteverdi leziz menüsünün yanı sıra şık ve özenli atmosferiyle de dikkat çekiyor. Mimari tasarımında dünyaca ünlü tasarım şirketi LW Design’ın imzası olan Monteverdi’nin mimari uygulamalarını Has+Koen Mimarlık üstlenmiş.

Geniş kokteyl yelpazesinin üyelerinden olan Negroni Primavera Boticelli’nin ünlü eseri Primavera’dan, Negroni Artista Yayoi Kusama’nın yenilikçi sanatından, Artemisia ise Artemisia Gentileschi’nin tablolarından ilham alıyor.

teverdi’nin şarap seçkisi farklı bölgelerden gelen çeşitli şarap stillerini bünyesinde barındırıyor. Seçkide yalnızca İtalya’nın ünlü bölgeleri ve üreticileri değil, aynı zamanda şarap listelerinde nadiren bulunan, daha az bilinen gizli mücevherler de var.

Türk şarapları ise kült klasikler de dahil olmak üzere, geniş şarap kavında özel bir yere sahip. Etkileyici bir şarap yelpazesi sunan Monteverdi’nin sommelier’i Türker Serdar Sümer’in ise 2024 Genç Sommelier Yarışması birincisi olduğunu hatırlatalım.

Kokteyllerde Sanat Tarihi İzleri

Miksolojistlerini birer sanatçı olarak nitelendiren Monteverdi’nin, sanat tarihinden ilham alan kokteylleri birer sanat

eseri konumunda. Geniş kokteyl yelpazesinin üyelerinden olan Negroni Primavera Boticelli’nin ünlü eseri Primavera’dan, Negroni Artista Yayoi Kusama’nın yenilikçi sanatından, Artemisia ise Artemisia Gentileschi’nin tablolarından ilham alıyor. Monteverdi miksolojisti ve bar şefi Zeynep Özgüvenç ile ekibinin özel reçeteleriyle hazırlanan limoncello ve ev yapımı vermut ise Monteverdi’nin gözdelerinden. Monteverdi leziz menüsünün yanı sıra şık ve özenli atmosferi ile de dikkat çekiyor. Mimari tasarımında dünyaca ünlü tasarım şirketi LW Design’ın imzası olan Monteverdi’nin mimari uygulamalarını Has+Koen Mimarlık üstlenmiş. Haftanın yedi günü açık olan Monteverdi Cuma ve Cumartesi günleri ünlü DJ’lerini ağırlıyor.

Artemisia
Monteverdi Cocktails
Negroni Tuna

Geleneksel tarifleri modern bir yorumla birleştiren Şef Scandella, tamamen el yapımı makarnaları özgün soslarla birleştirerek lezzetli dokunuşlar sunuyor.

JOCELYNE PASTANESİ

İZMİR’DEN DÜNYAYA AÇILAN LEZZET

İZMİR’İN İLK BUTİK PASTANESİ OLARAK KURULAN JOCELYNE

PASTANESİ, FRANSIZ PASTACILIK GELENEĞİNDEN ALDIĞI

İLHAMLA BÜYÜDÜ VE BUGÜN ULUSLARARASI LEZZET

TUTKUNLARINA HİTAP EDEN BİR MARKA HALİNE GELDİ.

ARKAS İLE YAPTIĞI İŞ BİRLİĞİ SAYESİNDE GLOBAL ADIMLAR

ATARAK YOLUNA EMİN ADIMLARLA DEVAM EDİYOR.

1997 yılında İzmir’de sevgi, yaratıcılık ve özveri ile kurulan Jocelyne Pastanesi, zamanla bir butik pastaneden çok daha fazlası olmuş. Kurucusu Jocelyne Edizel’in Kanada’dan dönerken getirdiği Fransız pastacılık tutkusuyla, İzmir’in mutfak kültürüne benzersiz tatlar katmış. İzmir’in ilk butik pastanesi olarak yola çıkan marka, kısa sürede lezzet ve kaliteyle özdeşleşmiş.

2003 yılında kızının evlilik nedeniyle işten ayrılması sonrası, Joel Özmirza Tanık ile ortak olan Jocelyne, bu yeni ortaklıkla markasını daha da büyütmüş 2006 yılında Nazan Eroğlu ve Bilge Çelikel gibi sektörün deneyimli isimleriyle yapılan ortaklıklar sayesinde Jocelyne Pastanesi, hem pastacılık sektöründe hem de uluslararası trendleri takip eden yaratıcı bir marka olarak konumlanıyor. Hem yerel hem de otel mutfaklarında tercih edilen bir marka haline gelerek, sektörde öncü bir rol üstleniyor.

Arkas İş Birliği ile Global Adımlar

2022 yılında Arkas A.Ş. ile yapılan iş birliği, Jocelyne Pastanesi’ni daha da ileri taşımış. Bu

iş birliğiyle birlikte, Matthey’s Köşkü’nde yer alan CAFE BY JOCELYNE ve Arcademia projeleri hayata geçirildmiş. Jocelyne, bu projeler kapsamında yalnızca pastacılık ürünleriyle değil, coffee break, smart lunch ikramları ve açık büfe kahvaltı gibi hizmetlerle de adından söz ettiriyor. Pazar günleri Matthey’s Köşkü’nde sunulan açık büfe kahvaltılar ise İzmir’in en seçkin lezzet duraklarından biri haline gelmiş.

Gelecek Hedefleri: Türkiye ve Dünyaya Açılmak

Jocelyne Pastanesi, her gün taze ve özel spesiyal pastalar üreten yetkin ekibiyle İzmir’in Alsancak ve Çeşme mağazalarında hizmet veriyor. Arkas iş birliği sayesinde, farklı mutfak kültürleriyle buluşan ürünler sunan marka, müşterilerine sürekli yenilikler katıyor. Gelecek hedefleri arasında İstanbul başta olmak üzere, Türkiye ve dünyanın çeşitli noktalarına yayılmak yer alıyor. Jocelyne Pastanesi, lezzet, kalite ve yaratıcılık konusundaki çizgisinden ödün vermeden, uluslararası çapta büyümeye devam ediyor.

CAFE BY JOCELYNE, yalnızca lezzetli pastalar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda kurumsal ve özel etkinlikler için coffee break ve smart lunch hizmetleri sunuyor. Pazar günleri Matthey’s Köşkü’nün özel restoran alanında sundukları açık büfe kahvaltılar, markanın önemli bir parçası.

Sanat Ajandası

SANAT AJANDASI

SERGİLER, MÜZAYEDELER, YENİ ALBÜMLER VE

GÖSTERİLER… SANAT

DÜNYASI HIZINDAN

HİÇBİR ŞEY KAYBETMEDEN

HAYATIMIZA RENK

KATMAYA DEVAM EDİYOR.

Rahşan Düren’den Yüzleşmeye Davet

Rahşan Düren’in soyut ve yarı-soyut kompozisyonlarıyla içsel ve dışsal dünyalar arasındaki karşıtlığı derinlemesine araştıran “Verwegenheit” sergisi açıldı. Tarhan Han’ın tarihi atmosferinde kurulan sergide 100 eser bulunuyor. Sinematografik kurgusu sayesinde mekâna özgü performatif bir yerleştirmeye dönüşen “Verwegenheit” sergisi, izleyiciyi kendi benliği, geçmişi, arzuları ve korkularıyla; en önemlisi her birimizin iç dünyasında tetiklenmek üzere pusuda bekleyen “yabancılık” hissiyle yüzleşmeye davet ediyor. Sergi, Almanca kökenli “korkusuzluk, atılganlık, cüretkârlık” anlamlarına gelen adıyla, sanatçı Rahşan Düren’in her bir projesinde yaratıcı cesaretine ve yeni deneylere olan yaklaşımına atıfta bulunuyor. Bu özel sergi, Pazar ve Pazartesi hariç her gün 12:00 - 17:00 saatleri arasında ziyarete açık olacak ve 31 Aralık tarihine kadar görülebilecek.

Gate 27’de Semboller Nakışa Dönüştü

Uluslararası Konuk Sanatçı Programı Gate 27, sanatçı Ying Xinxun’un “Semboller ve Nakış” başlıklı projesine ev sahipliği yaptı. Çin Sanat Akademisi Fiber Bölümü Başkan Yardımcısı olan Xinxun aynı zamanda Fiber ve Plastik Sanatlar Stüdyosu Akademi Başkanlığı görevini de üstlenmiş. Gate 27’nin kurucusu Melisa Sabancı Tapan, Ying Xinxun’un Gate 27’de geçirdiği konuk sürecine dair görüşlerini şu sözlerle paylaştı: “Gate 27, geleceğe yön veren yaklaşımıyla sürdürülebilirlik ve ekonomik kalkınma alanlarında yaratıcı projelere zaman, mekân ve entelektüel gelişim sağlayan bir kurum. Keisuke Okamura’nın Nature’da yayımlanan ve 2007-2016 yılları arasında 2560 veriden oluşan araştırmasına göre, bir proje farklı disiplinleri ne kadar çok içerirse, araştırma etkisi yüzde 20 oranında artıyor. Disiplinler arası yaklaşım, inovasyonun ve yaratıcı çözümlerin önünü açıyor. Gate 27’de benimsediğimiz disiplinler arası anlayışımızla farklı alanları bir araya getiren bu çalışmayı sizlerle buluşturmaktan büyük heyecan duyuyorum. Kültürel mirasın modern yorumuyla yeni anlamlar keşfedecek, Ying’in sanatıyla geçmişle geleceğin buluşmasına dair bir yolculuğa çıkacağız.”

Sanat Ajandası

La Bayadere ile

Hindistan’a Yolculuk

Atatürk Kültür Merkezi (AKM), İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sahneye konulan, romantik ve klasik dönemler arasında önemli bağlantılar kuran, en büyük bale eserlerinden biri olan La Bayadère’i sanatseverlerle buluşturuyor.

AKM Türk Telekom Opera Salonu’nun muhteşem atmosferinde sahnelenecek olan La Bayadère balesi; Hindistan’da geçen konusu, aşk ve entrika yüklü sihirli atmosferi, Marius Petipa’nın eşsiz koreografisi, Ludwig Minkus’un müziğinin melodik çekiciliğinin yanı sıra gösterişli töresellik ve etnik ögeler içeren sahneleri ve mükemmel danslarıyla baleseverlere çok şey vadediyor.

Deniz Nalu Oğuz Paris Sanat Haftası’nda

Paris Sanat Haftası kapsamında gerçekleştirilen Art Shopping Fair Öykü Yalçındağ Canlı küratörlüğünde ilgi çekici bir sergiye ev sahipliği yaptı. Carrousel du Louvre’da, cam piramit salonunda gerçekleşen sergi izleyicilerden büyük beğeni topladı. Sergiye katılan sanatçılardan Deniz Nalu Oğuz’un eseri de en fazla yankı uyandıran eserler arasındaydı. 2007 yılında ABD San Fransisco’da doğan Oğuz, A Composition Written For Three Butterflies isimli eserini ABD’de, Michigan’da katıldığı sanat kampında litografi baskı tekniğiyle yarattı ve Paris’te izleyicilerin beğenisine sundu.

Sanat Ajandası

Anime Filmlere Adanan Bir Festival

Tamamen animasyon ve ilgili disiplinlere adanmış olan Canlandıranlar Festivali bu yıl 21-27 Ekim tarihleri arasında, Institut français (Fransız Kültür Merkezi - Taksim), Kadıköy Müze Gazhane ve İBB Beyoğlu Sineması’nda gösterimler, söyleşiler ve atölye çalışmaları ile animasyon severleri ağırlayacak. Festival boyunca 86 kısa metraj ve 7 uzun metraj film gösteriminin yanı sıra söyleşiler, atölyeler, portfolyo sunumları ve sektöre yönelik bir çalıştay yapılacak. Canlandıranlar Festivali yarışması kapsamında ise Åsa Luncander (Finlandiya), Sinem Sakaoğlu (Türkiye) ve Susanna Jerger’den (Almanya) oluşan uluslararası jüri En İyi Film, En İyi İlk Film, En İyi Öğrenci Filmi ve En İyi Türk Filmi ödülleri için 4 film seçecek. SİYAD’ın bu yıl Aslı Ildır, Cumhur Cambazoğlu ve Hasan Nadir Derin’den oluşan sinema eleştirmenleri jürisi de kendi kriterlerine göre bir ödül verecek.

Pera Müzesi Ustaların İzinde

Pera Müzesi, Kahve Molası sergisi kapsamında Mart ayında başladığı “Ustaların İzinde” temalı rehberli tur serisinin üçüncüsünü sanatseverlerle buluşturuyor. 18 Ekim’de düzenlenen sergi turunda katılımcılar, Kütahya’da dönemin seramik sanatına yön veren ustalardan Artin ve Garabet Minasyan ile David Ohannesyan’ın üretimlerini yakından tanıma fırsatı buldu.

Arter’den Yeni Sergilere Özel Kitaplar

Arter’in Eylül ayında ziyarete açtığı yeni sergilerine, Türkçe ve İngilizce ayrı edisyonlar olarak yayımlanan iki yeni kitap da eşlik ediyor. Maaria Wirkkala’nın 2007 yılında 52. Venedik Bienali’nde sergilenen ve aynı yıl Arter Koleksiyonu’na dahil edilen Karaya Çıkmak Yasaktır başlıklı yerleştirmesi, İstanbul’da ilk kez Arter’de izleyiciyle buluşuyor. Arter Yakın Plan dizisi kapsamında yayımlanan ve sergiyle aynı adı taşıyan yerleştirmeye derinlemesine bir bakış sunan kitap, serginin küratörü Nilüfer Şaşmazer’in giriş metninin yanı sıra sanatçıyla gerçekleştirdiği kapsamlı söyleşiyi de içeriyor. Arter’in yeni sergilerinden Islak Zemin, Yasemin Özcan’ın daha erken tarihli yapıtlarıyla yeni eserlerini Eda Berkmen küratörlüğünde bir araya getiriyor. Sergiyle aynı başlığı taşıyan kitapta ise Berkmen’in sanatçıyla gerçekleştirdiği söyleşinin yanı sıra Kaya Genç, Evrim Kaya ve Işın Önol’un kaleme aldıkları metinler yer alıyor. Sergilerin yayınları, Arter Kitabevi’nden satın alınabilir veya kitabevi@arter.org.tr e-posta adresi üzerinden sipariş edilebilir.

Hope Alkazar’da Benzersiz Bir Deneyim

Xtopia Immersive, program yaratıcısı ve deneyim yapımcısı olarak Xtopia Immersive Journey yeni sezon sürükleyici deneyimler programını, Ekim ayında açıyor. Bu program, interaktif sanat ve yapay zeka konularındaki öncü çalışmalarıyla tanınan sanatçı ve araştırmacı Memo Akten’in sunduğu üç farklı deneyim ile başlıyor. “Dağıtılmış Bilinç, Somutlaştırılmış Simülasyon ve Derin Meditasyonlar” adlı sürükleyici deneyimler, mekan destekçisi olan Hope Alkazar’da ziyaretçilere sunuluyor.

Istanbul’dan New York’a

BİR FOTOĞRAFÇININ YOLCULUĞU

DÜNYANIN EN ÜNLÜ İSİMLERİNİ FOTOĞRAFLAYAN ÖDÜLLÜ FOTOĞRAF SANATÇISI PARİ DUKOVİÇ’İN, TÜRKİYE’DEKİ İLK KİŞİSEL SERGİSİ “İSTANBUL’DAN NEW YORK’A: BİR FOTOĞRAFÇININ YOLCULUĞU” YUNANİSTAN İSTANBUL BAŞKONSOLOSLUĞU’NDA SANATSEVERLERLE BULUŞTU.

The New Yorker’ın En Genç “Kadrolu” Fotoğrafçısı

Pari Dukoviç 1984 yılında İstanbul’da doğmuş. 2006 yılında Rochester Institute of Technology’den fotoğrafçılık ve sanat tarihi dallarında lisans derecesi almak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne taşınmış. Dukoviç’in editoryal çalışmaları başta The New Yorker olmak üzere önemli dergilerde yayınlanmış. 2012’de, 28 yaşındayken efsanevi Richard Avedon’un başlattığı bir gelenek olan ‘kadrolu fotoğrafçı’ olmuş ve bu onu derginin yaklaşık 100 yıllık tarihinde bu görevi üstlenen en genç kişi haline getirmiş.

Portre, moda ve röportaj gibi disiplinlerde çalışan, çok sayıda prestijli ödül sahibi fotoğrafçı Pari Dukoviç’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisi ‘İstanbul’dan New York’a: Bir Fotoğrafçının Yolculuğu’, sanatçının çalışmalarının bir kutlaması niteliğinde olup, hayatında büyük rol oynayan iki metropol şehrin görsel bir anlatısı niteliğinde olup tanıştığı insanları ve yakaladığı anları içeriyor.

Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu, Pari Dukoviç ile iş birliği kapsamında, sanatçının fotoğrafçılık kariyerinden 65 seçkin fotoğraf çalışmasını gözler önüne serdi. Bu eserler aracılığıyla Dukoviç, izleyenleri İstanbul’un sokaklarını, New York’un gökdelenlerini ve özüyle insanlıklarını yakalamış olduğu dünyanın en etkili insanlarından bazılarını, kendi gözünden görmeye davet etti. Sergide Dukoviç’in kariyeri boyunca çektiği Donald Trump, Mark Zuckerberg, Taylor Swift,

Jon Bon Jovi, Kim Kardashian, Scarlett Johansson, Lady Gaga, Lionel Messi, Karl Lagerfeld, Jeff Bezos, Kobe Bryant, Pharrell Williams, Stevie Wonder, Lebron James, Serena Williams, Michael Douglas, Daniel Craig, Rami Malek, The Weeknd, Nicki Minaj gibi birçok ünlü ismin portresi de yer aldı.

Son üç ABD Başkanını fotoğraflayan sanatçı, Barack Obama’nın A Promised Land adlı anı kitabının kapağının yanı sıra NASCAR efsanesi Jimmie Johnson’ın son kitabının kapağını da çekmiş. Sanatçının, Donald Trump portresi dünyanın en prestijli müzelerinden Presedential Gallery’de sergileniyor. Time dergisinin dokuz kapağını fotoğrafları ile süsleyen Dukoviç’in son çalışmalarından Balenciaga fotoğrafı, geçtiğimiz günlerde American Photography tarafından ‘2023 Yılının Fotoğrafı’ olarak seçilmiş.

İlk Makinesini Sekiz Yaşında Almış

Pari Dukoviç’ın hayatı sekiz yaşındayken babasının hediye ettiği bir fotoğraf makinesini ile değişmiş. Bu mütevazı başlangıcın onu ömür boyu sürecek bir yolculuğa çıkaracağını henüz bilmiyordu. Tarih ve kültür açısından zengin bir şehir olan doğum yeri İstanbul’un ruhunu yakalamakla işe başladı.

Bu canlı metropolde doğup büyümek ve Yunan mirası, bakış açısını şekillendirdi ve fotoğraf yolculuğuna ilham verdi. İlk başarılarından biri, 1992 yılında, henüz 8 yaşındayken Ekümenik Patrikhane’yi ziyareti sırasında Edinburgh Dükü Prens Phillip’i fotoğraflamak oldu. Bu, Dukoviç için çok önemli bir andı, fotoğrafın, yani zamanın kısacık anlarını yakalama gücünün bir kanıtıydı. Bu an ona, bir fotoğraf ya da bir bakış açısının kalıcı bir etki yaratma

potansiyeline sahip olduğunu hatırlatarak, fotoğraf makinesinin kendisi için taşıdığı anlamı ve gücü de hissettirdi. Kısa sürede meraklarını keşfetmek için bir araç haline geldi.

Dukovic’in sanatı geliştikçe siyah beyazdan, renkli çalışmalara doğru evrildi. Her fotoğrafı, dünyayı belgelendirirken tutkusunun peşinden gitme konusundaki sarsılmaz kararlılığının da bir yansıması niteliğinde. Sanatçının fotoğrafçılığı aynı zamanda dünyanın en etkili insanlarından bazılarının özünü ve insanlığını yakalamaya duyduğu hayranlığı da yansıtıyor. Ona göre portre, güçlü bir hikâye anlatma biçimi ve tarihi yakalıyor. Objektifini ABD Başkanları gibi önemli figürlerin yanı sıra zamanımızın en etkili müzisyenleri ve aktörlerinden bazılarına çevirme şansına sahip oldu.

Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu, Pari Dukoviç ile iş birliği kapsamında, sanatçının fotoğrafçılık kariyerinden 65 seçkin fotoğraf çalışmasını gözler önüne serdi.

Sergi

Dukoviç ayrıca The New Yorker için çok sayıda kapak fotoğrafı çekmiş. Time dergisinin yanı sıra GQ, Harper’s Bazaar, New York Magazine, Rolling Stone ve Vanity Fair için de çekimler yapmış. Kariyeri boyunca ABD Başkanları, Hollywood yıldızları, dünya liderleri, sanatçılar ve müzisyenler gibi birçok ünlü ismin portrelerini çekti. Onun hakkında daha fazla bilgi almak için www. paridukovic.com web adresine @paridukovic Instagram hesabına bakabilirsiniz.

BİR SANAT ESERİ OLARAK Tourbillon

BUGATTI TOURBILLON, SAAT MEKANİZMASIYLA

OTOMOBİL MÜHENDİSLİĞİNİ BİRLEŞTİREREK LÜKS VE HIZIN SINIRLARINI YENİDEN TANIMLIYOR. ÜNLÜ

İSVİÇRELİ SAAT ÜRETİCİSİ JACOB & CO. İLE İŞ BİRLİĞİ

İÇİNDE GELİŞTİRİLEN BU MODEL, BUGATTI’NİN

İKONİK W16 MOTOR PERFORMANSI VE İNCE EL

İŞÇİLİĞİYLE KOLEKSİYONERLER İÇİN BENZERSİZ BİR SANAT ESERİ OLARAK ÖNE ÇIKIYOR.

Otomobil dünyasında hız, performans ve lüksün simgesi olan Bugatti, sınırları zorlayan yenilikçi mühendislik harikası modelleriyle prestijli bir yere sahip. Fransız otomotiv devi, bugüne kadar sayısız spor araba modelini büyük bir başarıyla piyasaya sürmüşken, Tourbillon modeli ise Bugatti’nin eşsiz detaylara verdiği önemi ve lüks anlayışını daha da ileri bir boyuta taşıyor. Bu model, yalnızca bir spor araba olmanın ötesinde, saat mühendisliği ve otomotiv sanatı arasında köprü kurarak seçkin bir yaşam stilini yansıtıyor.

Bir Saat Mekanizması ile Otomotiv

Mimarisi Bir Arada

“Tourbillon” kelimesi, ilk bakışta yüksek saatçiliğe gönderme yapar. Bu, aslında Bugatti’nin bu modelle vermek istediği mesajın ilk ipucudur. Ünlü İsviçreli saat üreticisi Jacob & Co. ile iş birliği içinde tasarlanan Bugatti Tourbillon model arabalar, otomotiv mühendisliği ile saat mekanizmasını bir araya getiriyor. Tourbillon, normalde saatlerde kullanılan özel bir mekanizmadır ve saatin hassasiyetini artırmak amacıyla tasarlanmış bir teknolojiye dayanır. Bugatti Tourbillon ise adını bu özel mekanizmadan alarak, klasik otomobil çizgilerini bir lüks saatin inceliğiyle harmanlıyor.

Tourbillon modeli Bugatti’nin eşsiz detaylara verdiği önemi ve lüks anlayışını daha da ileri bir boyuta taşıyor.

Tourbillon, hız limitlerini zorlayan performansıyla dikkat çekiyor.

Performans ve Hız: Bir Teknik Mucize

Tourbillon modelin kalbindeki motor, Bugatti’nin ikonik W16 motor mimarisi etrafında şekillendirilmiştir. Bu motor, Tourbillon’un yalnızca birkaç saniye içinde 100 km/s hıza ulaşabilmesine olanak tanıyarak adrenalin arayışında olan sürücüler için mükemmel bir seçenek sunar. Tourbillon, hız limitlerini zorlayan bu performansıyla dikkat çekerken, aynı zamanda Bugatti’nin hız ve güvenlikteki mükemmeliyetçilik felsefesine sadık kalıyor. Aracın aerodinamik yapısı ve hafifliği, yol tutuşunu iyileştirirken, geniş jant ve lastik kombinasyonu ise hızın yanı sıra dengeyi de maksimuma çıkarıyor.

Dış Tasarım: Estetik ve Detayın Doruk Noktası Bugatti Tourbillon’un tasarımında, markanın klasik çizgileri olan uzun ve akıcı bir gövde ile geniş hava kanalları ön plana çıkıyor. Bu kanallar sadece estetik bir vurgu değil, aynı zamanda motorun serinletilmesi ve aerodinamik performansın iyileştirilmesi için özel olarak konumlandırılmış. Tourbillon’un ön yüzünde yer alan ikonik “at nalı” ızgara, Bugatti’nin imzasını taşıyor ve araca hemen tanınabilir bir kimlik kazandırıyor. Bu model, kullanılan karbon fiber malzemeler ve detaylarda görülen el işçiliği sayesinde hafif, güçlü ve dayanıklı bir yapıya sahip.

Ünlü İsviçreli saat

üreticisi Jacob & Co.

ile iş birliği içinde

tasarlanan Bugatti

Tourbillon model arabalar, otomotiv mühendisliği ile saat mekanizmasını bir araya getiriyor.

İç Tasarım: Üst Düzey Lüks ve Konforun Yeni Adı

Tourbillon’un iç mekanında kullanılan deri ve süet gibi yüksek kaliteli materyaller, aracı sadece bir spor otomobil olmanın ötesine taşıyor. Bugatti’nin klasik tarzını yansıtan iç döşemeler, konforun en üst seviyede olmasını sağlarken, aracın içinde yer alan teknoloji donanımları sürüş deneyimini kusursuz hale getiriyor. Orta konsolda yer alan dijital ekran, aracın tüm fonksiyonlarını kontrol etme imkanı sunarken, direksiyon üzerindeki hassas dokunuşlar, sürüş keyfini artıran bir diğer unsur olarak öne çıkıyor. Her detayda Bugatti’nin sanata ve konfora olan bağlılığını görmek mümkün.

Bugatti Tourbillon’un benzersiz yapısı ve sunduğu deneyim, yalnızca bir ulaşım aracı olmaktan öte bir sanat eseri olarak değerlendirilmesine neden oluyor. Bu model, Bugatti’nin her zaman benimsediği “sınırları aşma” anlayışını en net şekilde temsil ediyor. Lüksü, hızı ve sanatı harmanlayan Tourbillon modeli, koleksiyoncular ve otomobil tutkunları için eşsiz bir parça haline gelmiştir. Sonuç olarak, Bugatti Tourbillon model spor arabalar, üstün mühendislik, lüks, hız ve sanatın kusursuz bir kombinasyonunu sunarak, otomotiv dünyasında efsanevi bir iz bırakmaya devam ediyor.

COURCHEVEL’İN 6 YILDIZI...

DÜNYANIN EN PRESTİJLİ

KAYAK MERKEZLERİNDEN BİRİ

OLAN COURCHEVEL, SADECE PİSTLERİYLE DEĞİL, LÜKS OTELLERİYLE DE TANINIR.

ALPLER’İN KALBİNDE, KIŞ TATİLİNİ OLAĞANÜSTÜ BİR DENEYİME DÖNÜŞTÜREN BU OTELLER, KAYAKSEVERLERE MUHTEŞEM MANZARALAR VE KUSURSUZ HİZMET SUNUYOR.

İŞTE COURCHEVEL’İN EN GÜZEL 6 OTELİ, HER BİRİ KONFOR VE ZARAFETİ BİR ARAYA GETİRİYOR.

1. Hôtel Barrière Les Neiges

Courchevel 1850’nin gözde otellerinden biri olan Hôtel Barrière Les Neiges, zarafeti ve dağ atmosferini birleştiriyor.

Pistlere doğrudan erişimi olan otel, geniş odaları, Spa Diane Barrière’si ve Michelin yıldızlı restoranıyla lüksü doruklarda yaşatıyor. Ahşap detaylarla dekore edilmiş iç mekânları, sıcak bir dağ evi hissi verirken, modern dokunuşlar oteli çağdaş bir şıklıkla buluşturuyor.

2. Cheval Blanc Courchevel

LVMH grubuna ait Cheval Blanc Courchevel, sanatı ve lüksü bir araya getiriyor. Ünlü Fransız sanatçıların eserleriyle süslenen bu otel, zarafetle döşenmiş odaları ve butler hizmetiyle misafirlerini şımartıyor. Otelde ayrıca, Le 1947 adını taşıyan Michelin yıldızlı bir restoran bulunuyor.

Yemeğin yanı sıra Guerlain Spa’sı da hem rahatlama hem de güzellik bakımı için bir vaha sunuyor.

3. Six Senses Residences

Courchevel

Alp yaşamına modern bir dokunuş katan Six Senses Residences Courchevel, geniş ve zarif daireleriyle hem kayakseverler hem de huzur arayanlar için mükemmel bir kaçış noktası. Six Senses’in ünlü spa ve wellness konseptiyle birleşen otel, misafirlerine kayak sonrası rahatlama imkanı sunuyor. Yüksek standartlarda sunulan kişiye özel hizmetler, misafirlerine unutulmaz bir konaklama deneyimi yaşatıyor.

4. Aman Le Mélézin

Zarif Japon etkilerini Alpler’in huzur verici atmosferiyle buluşturan Aman Le Mélé-

Alp yaşamına modern bir dokunuş katan Six Senses Residences Courchevel, geniş ve zarif daireleriyle hem kayakseverler hem de huzur arayanlar için mükemmel bir kaçış noktası.

Alp yaşamına

modern bir

dokunuş katan Six

Senses Residences

Courchevel, geniş ve zarif daireleriyle hem kayakseverler hem de huzur arayanlar için mükemmel bir kaçış noktası.

zin, misafirlerine sakin ve dinlendirici bir kaçış vaat ediyor. Courchevel 1850’nin en ikonik otellerinden biri olan bu tesis, kayak sonrası rahatlamak için geniş bir spa alanına sahip. Otelin minimal ve modern tasarımı, misafirlere doğanın kucağında dinginlik sunarken, kayak tutkunları için de harika bir pist erişimi sağlıyor.

5. Le K2 Palace

Lüks ve konforun harmanlandığı Le K2 Palace, 29 odası ve dağ manzaralı geniş süitleriyle öne çıkıyor. Dağ zirvesinde bir saray hissi veren bu otelde, her misafir kendini özel hissediyor. Pistlere doğrudan erişim,

K2 Signature Spa’da rahatlama ve otelin gastronomik restoranında bir lezzet şöleni Courchevel tatilini unutulmaz kılıyor.

6. L’Apogée Courchevel

Courchevel 1850’de yer alan L’Apogée

Courchevel, samimi ve zarif ortamıyla dikkat çekiyor. Kayak sonrası konforu ve lüks hizmetleriyle adından söz ettiren otel, geniş süitleri ve Alpler’e açılan muhteşem manzaralarıyla misafirlerine büyüleyici bir deneyim sunuyor. Otelin şık restoranı Le Comptoir de L’Apogée’de ise yerel lezzetlerle damak çatlatan bir gastronomi deneyimi yaşayabilirsiniz.

Teknoloji MARKALAR REHBERİ

Alexandre McQueen www.alexandermcqueen.com

Assouline Books www.assouline.com

Baci Milano www.bacimilano.com

Balmain www.balmain.com

Beymen www.beymen.com

Bialetti www.bialetti.com

Bugatti www.bugatti.com

Casi Paped www.casipaped.com

Chiara Alessi www.chiaralessi.com

Christofle www.christofle.com

Clinique www.clinique.com

Creme de La Mer www.cremedelamer.com

D’Maison dmaison.com.tr

Diamanti diamantijewellery.com

Dolce&Gabbana www.dolcegabbana.com

Estee Lauder www.esteelauder.com

Gucci www.gucci.com

Jo Malone www.jomalone.com

Kurt S Adler www.kurtadler.com

La DoubleJ www.ladoublej.com

L’Objet www.l-objet.com

Loewe www.loewe.com

Louis Vuitton www.louisvuitton.com

Mac Cosmetics www.maccosmetics.com

Messika www.messika.com

Missoni Home www.missonihome.com

Patek Philippe www.patek.com

Penghalion’s www.penhaligons.com

Pip Studio www.pipstudio.com

Rimowa www.rimowa.com

Smeg www.smeg.com

St. Regis Hotel Istanbul www.marriott.com

Staub www.zwilling.com

Tepe Home www.tepehome.com.tr

Vakko www.vakko.com

Vranjes Firenze www.drvranjes.com

Dergimizin bu sayısında söz edilen markalar hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek için web sitelerine göz atabilirsiniz.

Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.