TİMDER Dergisi 75. Sayı

Page 1

Söyleşi BİEN SERAMİK Metin Savcı

Üretici ÖNCÜ BANYO Yavuz Poyrazlar

Üretici ADELL Recep Ali Topçu

Üretici VELA BANYO Eser Yelkenci

Temmuz - Eylül 2011

75



DÖNMEZ YAPI GÜNEŞLİ PLAZA 1 Ekim 2011 tarihinde Saat 14.00’te açılıyor www.donmezyapi.com Merkez - Mutfak/Banyo Showroom Siyavuşpaşa Cad. No:42 Bahçelievler / İstanbul T: (0212) 442 13 23 F: (0212) 442 07 54

Güneşli Plaza Basın Ekspres Yolu Cemal Ulusoy Cad. No:25 Güneşli / İstanbul T: (0212) 698 12 18 - 466 10 20 (pbx)

Fabrika Marmara Sanayi Sitesi N-Blok No: 335-336 İkitelli / İstanbul T: (0212) 494 48 94 (pbx)


İçindekiler TİMDER Yönetim Kurulu: Yalçın Ali Tung, Kemal Yıldırım, Mehmet Arslan, Adem Yıldıray Yılmaz, Aydın Eşer, Baki Kartalkaya, Bircan Şahin, Cemal Kır, Ertan Sapankaya, Kemal Çelik, Serdar Dönmez

Söyleşi BİEN SERAMİK Metin Savcı

Üretici ÖNCÜ BANYO Yavuz Poyrazlar

Üretici ADELL Recep Ali Topçu

Üretici VELA BANYO Eser Yelkenci

Kapak Fotoğrafı: Güray Ergün

Temmuz - Eylül 2011

75

Mekan:

Dönmez Yapı Güneşli Showroom

Dergi Adı: Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Dergisi İmtiyaz Sahibi ve Adresi: Yalçın Ali Tung Necatibey Cd. Karınca Çıkmazı Sk. No:7 Karaköy - İSTANBUL (yalcinalitung@timder.org.tr) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Adresi: Mehmet Arslan Kayışdağı Mh. Bostancı Dudullu Yolu No:40 Kadıköy - İST. (mehmet.arslan@tepeinsmalz.com.tr) Genel Yayın Yönetmeni: Prof. Dr. T. Hikmet Karakoç (hkarakoc@anadolu.edu.tr) Ekonomi Danışmanı: Prof. Dr. Emre Alkin (emre@emrealkin.com) Hukuk Danışmanı: Av. Murat Çelikten (murat@murathukuk.com) Yapım & Görsel Tasarım Yönetmeni: Güray Ergün (guray@timder.org.tr) Yapım & Görsel Tasarım Yardımcı Yönetmeni: Orhan Hopa (orhan@timder.org.tr) Yönetim Yeri Adresi: Ortaklar Cd. No:14 K:3 D:5 Mecidiyeköy - İSTANBUL Basım Yeri Adresi Telefonu: Avcı Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Seyrantepe Mh. Akasya Sk. No:9/1 Seyrantepe Kağıthane - İSTANBUL 0 212 321 18 12 Basım Tarihi: Eylül 2011

Yayın Türü: Yaygın Süreli

Yayın Yürütme Kurulu: Prof. Dr. T. Hikmet Karakoç, Mehmet Arslan, Nurhan Tanyeli, Güray Ergün, Orhan Hopa İletişim Bilgileri: Adres: Ortaklar Cd. No:14 K:3 D:5 Mecidiyeköy - İSTANBUL Telefon: 0 212 274 28 42 / 0 212 274 28 43 e-posta: info@timder.org.tr Web Sitesi: www.timder.org.tr

2

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Ön Kapak İçi: Arka Kapak: Arka Kapak İçi:

Elmor Seramiksan Zimmer

1 7 9 11 13 15 18 - 19 21 23 25 31 34 - 35 37 39 41 43 45 47 49 51 53 55 57 59 61 63 65 67 69 71 73 75 77 79 81 83 85 87 99 105 109

Dönmez Yapı Yapı Servis Ege Seramik Fırat Boru Esen Plastik Gül Pres Döküm Hakan Plastik Adell Formina Banyo Panelduş Duravit Uğur Yapı - Evdema Badella Hitit Seramik Creavit - Çanakcılar Baymak Ge-Ti Bien Seramik Sesa Yapı Graniser Geser Parex Seranit Kütahya Seramik Yurtbay Seramik Ekpaş Termal Seramik Uşak Seramik Damla Banyo Doğa Banyo Penta Özlider Te-Ma Banyo Gelişim Teknik Panelduş Sim Ltd. Umpaş Seramik Petek Banyo Vela Banyo - Yelkenciler Öncü Banyo Dekor Banyo Aymer Yapı

Ticari reklamlar firmaların sorumluluğundadır.


İçindekiler

TİMDER’den

10

Üretici 92

96

100

TİMDER Yön. Kur. EYAP Yöneticileri ile Bir Araya Geldi TİMDER Yönetim Kurulu Kale Grubu ve Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ı Ziyaret Etti Prof. Dr. Emre Alkin TİMDER Ekonomi Danışmanı Oldu TİMDER Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Emre Alkin ‘Yeni Kriz mi? Yeni Normal mi? Konferansıyla Ekonomiyi Yorumladı PIPEXPO Değerlendirme ve Planlama Toplantısı Gerçekleşti TİMDER İftar Yemeği ve Akademi Ödül Töreni Gerçekleşti Taner Oğuz - TİMDER Halı Saha Futbol Turnuvası Başlıyor

Haberler

36

Baymak’tan Yeni Kombi Üretim Hattı Creavit Çin’e İhracat Yaptı, İkinci Showroom’u Açıyor

Adell Yönetim Kurulu Başkanı Recep Ali Topçu

Öncü Banyo Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Poyrazlar

Vela Banyo Gebze Ür. Tes. Gen. Md. Eser Yalkenci

Geçerken Uğradık 106

DemirDöküm Ailesi Yaz Şenliğinde Buluştu İbrahim Polat’tan Eğitime Yüzde Yüz Destek GPD’den Sanata Destek Mısır Sulama Bakanlığı’ndan Hakan Plastik’e Ziyaret İntema Mağaza Zincirine Yeni Bir Halka: Gaziantep 2010 Yılının Yatırımı “KYK Diyarbakır Fabrika” Seçildi SeramikPark, Kartal Şubesi ile Büyümeye Devam Ediyor Kütahya Seramik Milas Showroomu Hizmete Açıldı

110

Meral Yapı, Çekmeköy Mağazasının Açılışını Gerçekleştirdi Sanit Gömme Rezervuar, SİM Ltd. Şti. ile Sektöre Döndü

Aymer Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti. Yunus Altun Hasan Kocamanoğlu, Çanakcılar Armatür’ün Genel Müdürü Oldu

Söyleşi

88

Bakış Açısı

Köylü Pazarı İnş. Malz. Ltd. Şti. Egemen Haydar Özlük

113 Çanakcılar Şirketler Grubu / Creavit Yönetim Temsilcisi Erol Arat

Sahadan

114

Bien Seramik San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü Metin Savcı

firMarka Seramiksan Teknik ve Mimari Hizmetler Yöneticisi Şule Tatlıdil Oktay

Akgün Seramik San. ve Tic. A.Ş. Proje Satış Koordinatörü Hüseyin Marakoğlu

102 Hukuken Etkin Yönetim İletişimde İletişim Bayi Vizyonu Ürünler Sağlıklı Yaşam

116 118 120 122 124 144

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

3


Yönetimden

“TİMDER AKADEMİ BÜYÜYOR” Önceki dönem Yönetim Kurulu Başkanımızın, iki yıllık başarılı icraatlarından sonra, Nisan Ayında yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında, Yönetim Kurulu Üyesi olarak tekrar seçilmiş olmam ve sonrasında yapılan ilk Yönetim Kurulu Toplantısında Başkanlık görevine layık görülmem sebebiyle, Genel Kurul’a katılan değerli üyelerimize ve Yönetim Kurulumuza en içten teşekkürlerimi bir kez daha ifade etmek isterim. 2002 yılında TİMDER Yönetim Kurulu Üyesi olarak yer aldığım Derneğimizde, 2004 yılında Eğitim Komitesi Başkanlık görevini üstlendim. Bu gün, sektörümüzün eğitim misyonunu üstlenmiş olmanın gururu ile eğitim konusunda gelinen noktayı sizlerle daha ayrıntılı olarak paylaşmak istiyorum. 2004-2005 Döneminde başarı ile sonuçlanan pilot eğitim uygulamasını takiben, 2005 – 2006 eğitim döneminden 2010-2011 dönemine kadar, TİMDER Akademi kapsamında altı yıldır sürdürülen eğitimlerde 4314 kişi katılmış ve 80 ‘i aşkın eğitim konusu işlenmiştir. Bu dönem sonunda eğitim faaliyetinde gerek katılımcılar ve gerekse yöneticiler açısından kişi ve firmalara sağlanan değerlerin ölçümüne ilişkin bağımsız ve uzman bir kuruluşa yaptırılan Akademi Algı ve Beklenti Araştırması’ ile ilgili bazı sonuçları sizlerle paylaşmak istiyorum. Araştırma’ nın önemli sonuçlarından biri, Akademi Faaliyetlerinden memnuniyetin %81 gibi yüksek bir oranda elde edilmesi olmuştur. Aynı zamanda, ek olarak sorulan TİMDER’ in genel faaliyetleri hakkında memnuniyet puanına bakıldığında, bu oranın da %80 olduğu görülmektedir. Akademi eğitimlerinin amaçlarından biri de, katılımcıların yetenek ve becerilerindeki gelişim ve değişimi sağlayabilmektir. Bu değişimin ölçülebilmesi ya da fark edilebilmesi adına, eğitim faaliyetlerinin katkısı, üç önemli konuda araştırılmıştır. Katılımcılara göre; kişisel gelişime katkısı %87 oranında iken, iş yapma becerisine katkısı %81 oranında elde edilmiştir. Kariyere katkısı ise %69 oranında olduğu ortaya çıkmıştır. Akademide yer alan eğitmenlerden memnuniyet %90 oranında elde edilmiştir. Aynı rasyolara yöneticiler gözüyle bakıldığında ise; kişisel gelişime katkı %72, iş yapma becerisine katkı %69, kariyere katkı %64 oranında olduğu gözlenmiştir. Yeni döneme ait eğitim konuları ile ilgili taleplere bakıldığında Kişisel Gelişim Eğitimlerinin %28 oranında ilk sırada yer aldığıı görülmektedir. Bununla birlikte Pazarlama ve Satış konularının da, talep edilen eğitimlerden olduğu %23 oranında açıkça ifade edilmiştir. Yeni Eğitim Programı hazırlanırken Akademi sürecinde bugüne kadar işlenen 80’i aşkın eğitim konuları gözden geçirilmiş, hocalarımızın değerli görüşleri alınmıştır. Ayrıca her eğitim döneminde olduğu gibi hazırlık toplantıları yapılmış ve 2010-2011 dönemi sonunda yapılan “Akademi Algı ve Beklenti Araştırması” sonuçları değerlendirilerek yeni dönem eğitim programı belirlenmiştir. Belirlenen 2011-2012 dönemi eğitimleri “Yönetim”, “Pazarlama ve Satış”, “Kişisel Gelişim” olmak üzere üç ana konseptte hazırlanmıştır. Derneğimizin önümüzdeki süreçte gerçekleştireceği diğer aktivitelerine de değinmek istiyorum. Üretici – satıcı arasında köprü görevi gören TİMDER ‘in

4

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Yalçın Ali Tung TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı yalcinalitung@timder.org.tr

sektörümüzde daha etkin rol alması amacıyla üye sayısını arttırmak bu dönem en önemli hedeflerimizden biridir. Fahri Üyelerimizin değerli iş paydaşları olan bayilerinin derneğimize üye olmaları konusundaki desteklerinin, önemli beklentilerimiz arasında olduğunu belirtmek isterim. TİMDER’e üyelik konusunda potansiyel fahri üyelerimizin çalışanlarından gelen münferit üyelik talepleri de örgütümüz adına önemli bir kazanım olarak değerlendirilmektedir. Üyelerimiz arasında var olan dostlukları daha da güçlendirmek adına her yıl geleneksel olarak yapılmakta olan halı saha futbol turnuvası’na, bu yıl 11 Eylül 2011 tarihinde başlanacaktır. Bu dönemde ara verdiğimiz arama toplantılarını tekrar düzenlemek istiyoruz. 4 ana grupta sektörel sorunların ele alınacağı toplantıları sonbahar aylarında tertiplemeyi planlamaktayız. Derneğimizin iş hukuku konularındaki yeni uygulmalar ve yasa değişiklikleri ile ilgili güncel bilgilere gerek yayın organlarımızda ve gerekse Hukuk Danışmanımız tarafından bilgi verme toplantıları ile üyelerimizle paylaşılmasına devam edilecektir. İş hayatımızın her sürecinde öne çıkan ekonomik rasyo ve yorumlar yaşantımızın önemli bir parçası haline gelmiştir. Özellikle son günlerde dünya konjonktüründe yaşanan finansal kriz ve daralma gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye ekonomisini de ne ölçüde etkileyeceği sorgulanmaktadır. Ekonomi konularında belirli periyotlarla üyelerimizi bilgilendirmek, sektörümüzü yakından ilgilendiren ekonomik beklentilerin tespiti ve trendi ile ilgili gelişmeleri belirlemek ve sonuçlarını değerli üyelerimizle paylaşmak üzere, Ekonomi Uzmanı Prof. Dr. Emre Alkin ile danışmanlık işbirliğine gidilerek seri projelere başlanmıştır. Burada sözlerime son verirken eğitim programlarına katılarak seminere değer katan tüm katılımcılarımızı, başarı gösteren ve dereceye giren tüm değerli iş görenlerimizi en içten dileklerimle kutluyor, yöneticilerine de sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Kaliteli hizmetleri ile eğitimlerimizi zevkli sunumlara dönüştüren değerli hocalarımıza ve sektörümüze hizmet vermek adına TİMDER Akademinin oluşumunda daima teşvik ve destekleri ile bizlere cesaret veren, eğitime gönül veren değerli sponsorlarımıza en içten duygularımla minnet ve teşekkürlerimi sunarım.


Öngörünüm

Prof. Dr. T. Hikmet Karakoç TİMDER Dergisi Genel Yayın Yönetmeni

Enerji Kimlik Belgesi Uygulamasındaki Sorunlar Hala Giderilemedi

hkarakoc@anadolu.edu.tr

Değerli okurlar, Binalarda Enerji Performans yönetmeliği 5 Aralık 2009’da yürürlüğe girdiğinde Enerji Kimlik Belgesi ile ilgili düzenleme önce 1 Temmuz 2010’a, daha sonra da gerekli altyapının hazır olmadığı gerekçesi ile 1 Ocak 2011’e ertelenmişti. Bu amaçla hazırlanan BEP-TR yazılımındaki sorunlardan dolayı istenilen performansta çalışmayan program nedeniyle uygulama bir kez daha ertelenerek yapıların iskanı aşamasına bırakıldı. Kısa sürede yazılıma çözüm bulunamadağı takdirde, 1 Ocak 2011’de inşaat ruhsatı almış binalar iskan aşamasına geldiğinde sorun daha kapsamlı olarak hissedilebilir. Bu konuda çeşitli çalıştay ve toplantılar da yapıldı. Bu konu Makine Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen bir yuvarlak masa toplantısında tartışıldı. 12 Şubat 2011’de düzenlenen bu toplantıda konuşulanlar MMO Tesisat Mühendisliği Dergisi’nde de yayımlandı. BEP-TR programındaki hatalar, eksikler ve uygulamadaki problemlerin bir an önce ortadan kaldırılmasını diliyoruz. Eğer bu problem ortadan kaldırılmazsa önümüzdeki aylarda iskan alacak yapılarda problemler ortaya çıkabilir. Bu uygulamaya göre yeni yapılacak binalarda Enerji Kimlik Belgesi düzenlenmesi zorunluluğu bulunuyor. Yeni yapılacak binalarda belge düzenlenmesi, binanın mimari, tesisat ve elektrik projesi üzerinden gerçekleşeceğinden süreç tesisat projesini yapan projeciler veya yetki almış mimar ve mühendisler tarafından yürütülecek. Enerji Kimlik Belgesi, binaların enerji tüketimindeki performansını göstererek; binanın harcadığı, ısıtma ve soğutma için ihtiyaç duyduğu enerjiyi, çevreye verdiği zararı, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanabilme olanaklarını bildiren belgedir. Enerji Kimlik Belgesinin binalardaki enerji verimliliğinin sağlanmasına büyük katkısı bulunmaktadır. Yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte, yeni yapılan binalar için bu belgeyi almak zorunlu olurken, mevcut binalar için bu belgenin alınmasında belirli bir süre tanınmıştır. Bu belgede, bi-

nanın yalıtım özelliklerinden, enerji etkin mimari çözüm tarzlarına, güneş, rüzgar enerjisi, jeotermal, gibi yenilenebilir enerji çözümleri yanında doğal ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemleri gibi aktif ve pasif mimari yaklaşımlar ile kojen ve trijen gibi etkin mekanik tesisat sistemlerinden doğal aydınlatmaya kadar birçok bilgi de yer almaktadır. Alıcılar, konutun enerji giderleri, yıllık enerji maliyetleri gibi birçok bilgiye enerji kimlik belgesinden ulaşarak, binanın enerjiyi ekonomik bir şekilde kullanıp kullanmadığını değerlendirebileceklerdir. Mevcut binalarda vatandaşlar 2017 yılına kadar Enerji Kimlik Belgelerini almak zorunda olacaklar. Bunun için yetkilendirilmiş enerji verimlilik danışmanlık şirketlerine başvurulması gerekecek. Mevcut binalarda eğer binanın mimari, mekanik ve elektrik tesisat projesi bulunuyorsa, yetkli mimar ve mühendisler bu projeye göre yapacakları hesaplamalarla binanın Enerji Kimlik Belgesini hazırlayacaklar. Eğer binanın tesisat projesi bulunamıyorsa bu durumda binanın mimari çözüm şekli ile mekanik ve elektrik tesisat sistemlerinin baştan sona etüd edilmesi gerekecektir. Binanın enerji verimliliğine ilişkin veriler, Bayındırlık ve İskan Bakanlığının web tabanlı hazırladığı BEP TR programına girilerek hesaplanacak. Programda, yapılan hesaplamalar sonucunda binanın metrekare başına düşen enerji tüketim miktarı ile karbondioksit salınım değerleri hesaplanacak ve bunun sonucunda o bina için Enerji Kimlik Belgesi oluşturulacaktır. Oluşturulan Enerji Kimlik Belgesinde, bina enerji açısından A’dan G’ye kadar sınıflandırılan bir gruba dahil edilecek. Kimlik belgelerindeki bu sınıflandırmada G sınıfı, enerji tüketimi açısından oldukça kötü, A sınıfı ise enerji tüketimi açısından iyi bir binayı ifade edecektir. Tüketiciler bina alırken veya kiralarken bu belgeye bakarak satın aldıkları ya da kiraladıkları yapının ya da bağımsız bölümün enerji giderleri hakkında bilgi sahibi olacaklardır. Bu belge yapının değerini de önemli ölçüde etkileyecektir. En iyi dilek ve saygılarımla.

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

5


Ekonominin Nabzı

Spor Ekonomisini Ciddiye Alan Yok Türkiye’nin birkaç spor adına yaşadığı sürece bir göz atalım: -14 Nisan’da Spor’da şiddeti önleme yasası TBMM’de kabul edildi. -12 Haziran’da Genel Seçimler tamamlandı. -29 Haziran’da TFF’nin Seçimli Genel Kurulu’nda Mahmet Ali AYDINLAR Başkan seçildi. Eski Yönetimden önemli isimler yeni yönetime tekrar seçildiler. -3 Temmuz Sabahı Türk Futbolu’nun önemli isimleri şike yapmak ve şikeye teşşebüsten dolayı gözaltına alındılar. Birçoğunun tutuklu olarak yargılanmalarına karar verildi. -Temmuz Ayı içinde TFF Başkanı’nın üst üste açıklamaları oldu. -15 Ağustos’ta TFF, küme düşürme ile ilgili kararın verilebilmesi için Savcılık İddianamesi’nin tamamlanmasını bekleyeceğini açıkladı. Ancak Etik Kurulu’ndan gelen rapora istinaden birçok ismi tedbirli veya tedbirsiz olarak PFDK’ya sevk etti. -22 Ağustos’ta UEFA’dan Müfettiş geldi ve hem adliye hem de TFF’de görüşmeler yaptı. -23 Ağustos’ta TFF Süper Lig Şampiyonluğunun Play Off maçlarının sonunda belirlenmesine karar verildi. -25 Ağustos’ta UEFA Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde oynamaması için TFF’ye yazı gönderdi. TFF söz konusu yazı doğrultusunda Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılmayacağını açıkladı. -3 Eylül’de Fenerbahçe’nin hem UEFA hem de TFF’yi CAS’a (Uluslararası Tahkim Mahkemesi) taşıdı ve 45 Milyon Euro tazminat talep etti. Sadece idari ve hukuki adımları içeren bu kısa kronolojinin içine kulüplerden gelen açıklamaları, tehditleri ve spor adamlarının hukuki olmayan, tamamen duygusal yorumlarını da eklersek ,sokaktaki vatandaşın şu ana kadar son derece soğukkanlı davrandığını söylemek mümkün. Ancak bu satırları yazan ben ve siz okuyucular sadece bu olayları gözlemlemek için Türkiye’ye gelen yabancı bir misafir olsaydınız, kanımca şu intibaları edinirdiniz: -Bu ülkede delil toplamak ve iddianame hazırlamak çok uzun sürüyor. -Bazı suçları işleyen varsa onu mutlaka suçüstünde yakalamak lazım. -Şikeye teşebbüs etmeyi suçtan saymayan hatta teşebbüs seviyesinde kalana “beceriksiz” diyerek sempatiyle yaklaşan bir spor camiası var. -Medya istediğini soruşturmaya dahil edebiliyor, istediğini ise masum hale getirebiliyor. -Sporun önde gelen isimleri eğitimli ve kariyer sahibi insanlara yakışmayacak şekilde küfürlü konuşuyor,

6

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Prof. Dr. Emre Alkin TİMDER Ekonomi Danışmanı emre@ermrealkin.com

sürekli tehdit savuruyor, hatta kendini devletten yukarıda görebiliyor. -Bir kişi kendi istemedikçe spor camiasındaki görevlerinden ayrılmıyor, şahsi meseleler 100 yıllık camiaların üzerinde tutuluyor. -Bu ülke güncel hayattaki gri ayrıntıları ve şahsiyetleri ayıklayamadığı gibi spordan da ayıklayamıyor. -Halka arz edilme tarzından tutun da ekonomisine kadar kurallara pamuk ipliğiyle bağlı olan bir spor endüstrisi bulunuyor. Bu ayrıntıları daha da artırabilirdim. Ancak içinde arkadaşlarımızın da bulunduğu bu camiayı kırmamak için fazla derinlere dalmıyorum. Şimdi siz yabancı olsaydınız bu ayrıntılara sahip bir ülkenin futbolu için ne karar verirdiniz? Geçen Perşembe günü Machester United’ın ticari gelirlerinin 600 Milyon dolara yaklaştığını ve transferin son günlerinde müthiş paralarla oyuncuların el değiştiridiğine dair haberleri okuduk. Aynı saatlerde Türkiye’de ise naklen yayın gelirlerinin düşmemesi için medyada yazılan çizilen “hukuka ayar çekme” girişimlerini de okuduk. Spor Ekonomisi’ni sadece naklen yayın geliri olarak düşünmenin ne kadar hatalı olduğunu, Fair Play’in olduğu her alana vatandaşların tasarruflarının daha çok akacağını, eğlencenin içine hile karıştırılmazsa gelirlerin ne kadar artacağını her platformda net olarak anlattım. Bu nedenle son kez uyarımı yapıyorum: Spor Ekonomisi’ni ciddiye alan yok. Eğer bu şekilde yola devam edersek, kendimizi kandırmaktan öte birşey yapmayacağız. İtalya, Yunanistan ve diğer Liglerde olan biteni gören İngiliz ve İspanyol Kulüpleri daha fazla star oyuncu ve daha fazla altyapıdan oyuncu alarak harmanladılar, sonuçta mücadele ve görselliğin doruğunda maçlara şahit olmaya başladık. Paralar da buralara akmaya başladı. Bu kafayla gidersek çocuklar ve gençler Türkiye Süper Ligi’ndekileri değil bu Liglerdeki takımları tutar hale gelecek. Kahramanlarını da buralardan seçecekler. Şaka yapmıyorum. Bir çok yazımda bu gelişmenin ayrıntılarını tek tek yazdım. Merak eden bakabilir.



Dipnot

Metin, Slogan ve Görsel Bu üç bileşenden oluşan bir çok ilanı hem bizim dergimizde hem de diğer basılı yayınlarda hepimiz görüyoruz. Yaratıcı fikirlerin, şaşırtıcı ilanların, amaca hizmet eden sloganların ve de satışa katkı sağlamayı amaçlayan reklam vurgularının yapıldığı çeşit çeşit ilanların iyileri olduğu kadar orta kararda etkili olanları ve hatta oldukça zayıf kalanları da olabiliyor. Başlıkta saydığımız üç bileşenin iyi kullanıldığı uygulamalar ise firma ve müşterisi arasında en doğru iletişimi kuruyor.

Mehmet Arslan TİMDER Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü mehmet.arslan@tepeinsmalz.com.tr

Elbette bu ilanlar yeni müşterilerin kazanımı için yapılabileceği gibi mevcut müşterilerin gözünde prestiji korumak ve bilinirlilik istikrarını da devam ettirmek içinde yapılıyor. Ancak gerek fikir gerekse de tasarım olarak özenilmeyen işler de kitlelerin görsel algılarında asla yer edemiyor ya da çabuk unutuluyor. Reklamların hazırlanmasında bu anlamda iyi bir görsel tek başına yeterli olmamaktadır, bununla beraber görsel tasarım öncesinde verilecek mesajın da tasarlanması görsel ile birlikte uyumlu bir grafik bütünlüğe kavuşturulması gerekmektedir. Reklam mesajlarının amacı, bireylerin algılama, inanma, hissetme, anımsama ve düşünme gibi süreçlerini etkileyerek, satın atma kararlarını belirlemeye yöneliktir. Bu nedenle satın alma kararlarında bireyin bilgi işleme, algılama ve karar verme yeteneğinin nasıl çalıştığının bir reklam yöneticisi ya da tasarımcısı tarafından bilinmesi, başarılı bir reklam iletişiminin vazgeçilmez ön koşuludur. Algılama, duyu organlarımız tarafından kaydedilen uyarıcıların beynimiz tarafından örgütlenip, yorumlanarak anlamlı şekle dönüştürülmesidir. Bu algılama süreci belirli ilkeler çerçevesinde gerçekleşir. Bu ilkeler içinde yaşadığımız çevreyi belirli bir yapı, süreklilik,anlamı olan bir çevre olarak algılamamızı sağlar. Pek çok uyarıcıyla karşı karşıya kalan beynimiz, algının seçiciliği sayesinde önemli bulduklarını dikkate alır. Algılayan. kişinin ve uyarıcıların yapısal özelliklerine bağlı olarak gelişen bu seçicilik sürecine dikkat denir. Algılamanın bir diğer özelliği olan bütünselliği ise uyarıların düzenli bir bütünlük içinde algılanmasını sağlar. Buna bağlı olarak algılamanın tamamlayıcılık özelliği vardır. Bu sayede duyu organlarımızı etkileyen uyarıcılar arasındaki kopuklukları ve boşlukları beynin tamamlayarak anlamlı hale getirmesi söz konusudur. Algılamayı ve dikkati olumlu yönde etkileyen uyarıcılar arasında, uyarının şiddeti ya da yoğunluğu, büyüklüğü uyarıcının hareketliliği uyarıcının sıklığı ve tekrarı, uyarıcılar arasında kontrast bulunması ve uyarının

8

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

birey açısından yeni olması gibi özellikler sayılabilir. Algılayıcıya bağlı olarak algılamayı etkileyen özellikler arasında ise, bireyin uyarıcıya karşı duyduğu ihtiyaç, uyarıcıyla ilgili beklentileri, uyarıcıya karşı duyduğu ilgi, bireyin uyarıcıya karşı tutumu ve öğrenmenin önemli bir etkisi bulunur. Reklam açısından bakıldığında algılamanın etkisi için şöyle örnekler verilebilir. Reklamın büyük olması, hareketli yazı ve resimler ya da kontrastlar mesajın daha kolay algılanmasını sağlar.. Reklam iletişiminde bireye ilişkin özellikler açısından ise ihtiyaçların yaratılması, ilgi çekici olması, bireyin geçmiş deneyimleriyle bağdaştırılması algılamayı kolaylaştırır. Bütün bunlardan yola çıkarak iyi bir reklam için aşağıdaki maddeleri olmazsa olmaz olarak niteleyebiliriz. - Reklam orijinal olmalı, dikkat. Çekmelidir. - Okunaklı olmalı, müşteri zihninde karmaşaya yol açmamalıdır. - Uyarıcı, kolay algılanabilir ve özendirici olmalıdır. - Firma, ürün ya da hizmete uygun olmalıdır. - Hatırlanması kolay olmalıdır. - Temsil ettiği ürün ya da hizmete özel olmalı - Rakiplerinden ayırt edilebilmelidir

Luke Sullivan’ın, “Satan reklam yaratmak” adlı kitabında dediği gibi “Reklam, yarı yarıya sanattır; diğer yarısı iştir ve her iki yarı için de teslim tarihi diye bir şey söz konusudur.” Bu cümle bizlere hayalgücünden beslenerek yaratıcı fikirler ile ortaya çıkan reklamların aynı zamanda da bir ürün olduklarını vurgulayan çok anlamlı bir cümledir. İşte bu sebeple de iyi ve akılda kalıcı bir reklamın hem fikir hem de grafik anlamda bir sanat unsuru olması kadar anlatmaya çalıştığı ürün, hizmet veya firmayı da iş dünyası refleksleri ile ifade edebilmesi gerekmektedir. Bir fikirden doğan, görsel ya da yazılı nesnelere dönüşen reklamlar markaların pazarlama faaliyet ve stratejilerinde taşıyıcı roller üstlenirler. Reklamı yapılan markaya, ürüne, pazarlama stratejisine, hedef kitleye, mecraya göre değişir. Ama hem görsel hem de fikir olarak zihinlerde kalıcı da olmalıdır.



TİMDER’den

TİMDER Yönetim Kurulu Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Yöneticileri ile Bir Araya Geldi

Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Banyo Ürünleri Başkan Yardımcısı Atalay Gümrah’ın daveti üzerine TİMDER Yönetim Kurulu, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Yöneticileri ile Levent Venge Retaurant’ta 30 Mayıs 2011 tarihinde bir araya geldi. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Banyo Ürünleri Başkan Yardımcısı Atalay Gümrah, İntema Toplu İşler Satış Müdürü Serhat Sabaz ve Villeroy & Boch Pazarlama ve Satış Müdürü Ahmet Sağlam ile TİMDER Yönetim Kurulu Üyelerinin bir araya geldiği öğle yemeğinde; TİMDER’in faaliyetleri, sektörel sorunlar, sektörel fuarlar gibi birçok konu hakkında karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.

10

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



TİMDER’den

TİMDER Yönetim Kurulu Kale Grubu ve Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ı Ziyaret Etti

TİMDER Yönetim Kurulu’nun Türkiye Seramik Federasyonu ve Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’a yaptığı ziyarette ortak sektörel sorunlar ve çözüm önerilerinin paylaşıldı. Ağırlıklı olarak üretici - bayi arasındaki ilişkiler üzerinde konuşulan toplantıda kurumsallaşmanın önemine değinildiği gibi markalaşmanın da hem üretici hem de satıcı açısından öneminin altı çizildi. Üretici - bayi ilişkilerinde birlikteliğin ve dayanışmanın sektörü daha ilerilere taşıyacağı ve yurtdışında bunun bir çok örneğinin olduğu belirtildi ve zamanla ülkemizde de hem üretimin hem de satışı kanallarının yapılarında değişiklik ve gelişme olacağı belirtildi.

12

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



TİMDER’den

Prof. Dr. Emre Alkin TİMDER Ekonomi Danışmanı Oldu TİMDER, üyelerinin ekonomik gelişmeler hakkında detaylı bilgilere sahip olmaları, bu gelişmeler hakkında konunun uzmanından görüşlerini düzenli olarak almak ve TİMDER’in sektör ve ülke ekonomisi üzerindeki etkisini güçlendirmek adına Prof. Dr. Emre Alkin ile danışmanlık anlaşması yaptı. TİMDER Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Emre Alkin, güncel ekonomik gelişmeler hakkında üyeler ile bilgi paylaşımında bulunmak, yorumlamak ile birlikte TİMDER Üyeleri Ekonomik Beklenti Anketi ile TİMDER’in ülke ekonomisi ve basın üzerindeki etkisini de güçlendirecek. Prof. Dr. Emre Alkin; 1991”de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdikten sonra, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi’nde lisansüstü eğitimini tamamladı. 1997 yılında “Doçent”; 2002 yılında ise “Profesör” unvanını aldı. 1999-2003 yılları arasında İMKB Başkan Danışmanlığı, 2003 yılında EVG Menkul Değerler A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyeliği ve aynı sene TİM Genel Sekreterliği, Vergi Konseyi Üyeliği görevini yürüten Prof. Dr. Emre Alkin; A Yatırım Menkul Kıymetler’de Yönetim Kurulu Üyeliği ve Anadolu Vakfı mütevelli heyet üyeliği görevine devam etmektedir. Çeşitli gazetelerde ekonomi köşe yazarlığı, 1998-2003 yılları arasında KANAL9, BRT, TV8, SKYTÜRK gibi televizyon

14

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

kanallarında ekonomi haber yorumculuğu yapan Prof. Dr. Emre Alkin, Smile Holding’te Genel Koordinatör olarak görev almıştır. Akademik kariyeri İstanbul Kültür Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı olarak devam etmiştir. Prof. Dr. Emre Alkin’in ayrıca “Risk Management”, “Finansal Aracılığın Evrimi”, “Bankalarda Risk Yönetimine Giriş”, “Dünden Bugüne Gaziantep” isimli 1”i İngilizce olmak üzere 4 kitabı bulunmaktadır.


SUYA YÖN VEREN TASARIM... G

T: +90 212 879 00 30 (pbx) F: +90 212 879 00 35 M: satis@gpd.com.tr

www.gpd.com.tr

Astro Serisi


TİMDER’den

TİMDER Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Emre Alkin ‘Yeni Kriz mi? Yeni Normal mi? Konferansı ile Ekonomik Gelişmeleri Yorumladı TİMDER, üyelerinin ekonomik gelişmeler hakkında detaylı bilgilere sahip olmaları konusunda uzman TİMDER Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Emre Alkin’in görüşlerini paylaşmak üzere ‘Yeni Kriz mi? Yeni Normal mi?’ konferansı gerçekleştirdi. Gayrettepe Dedeman Otelinde 29 Temmuz 2011 tarihinde yoğun ilgi ile gerçekleşen konferansta Prof. Dr. Emre Alkin şunları ifade etti; Birçok gelişmekte olan ülke adeta gelişmiş ülkelerin taşeronu haline gelmiştir. Katma değeri düşük ve maliyetli üretim yapmaları gelişmekte olan ülkeleri krize sürüklemektedir. Cari açık her zaman ekonomilerde bir risk unsurudur. Cari işlemler açığının sebebi talep değil üretimsizliktir. Üretimsizliğin sebebi ise; yüksek üretim maliyetleridir.

16

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


TİMDER’den Ekonomik konjönktürü dikkate aldığımızda bu şartlar altında üretime destek veren yeni bir ekonomi modeli ortaya koymak zorundayız. Üretim maliyetleri ve reel piyasalardaki rekabetin sertliği kar marjlarını sürekli düşürmektedir. Bu durum aslında Türkiye’nin Yeni Normal’idir. Ne cari açık ne de kurların yükselmesi Türkiye’nin yabancı olduğu konular değildir. Dolayısıyla yaşanan gelişmeleri kriz olarak yorumlamak ta doğru değildir.

Prof. Dr. Emre Alkin, bilgi ve görüşlerini paylaşmasının ardından 3 aylık periyodlarda düzenli olarak gerçekleştirilecek olan TİMDER Üyeleri Ekonomik Beklenti Anketi’nin Üyeler tarafından doldurularak kendisi tarafından yorumlanmasıyla elde edilecek katma değere dikkat çekti. Anketin kendisi tarafından raporlanma ve yorumlanması ile birlikte yetkili mercilere ve kamuoyuna düzenli olarak paylaşılacağını belirtmesinin ardından konferans ile ilgili katılımcılara söz veren Alkin’in soruları yanıtlaması ile konferas sona erdi. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

17




TİMDER’den

EUROTÜRK Türk Alman Cemiyeti Başkanı Reiner Bertrand TİMDER’i Ziyaret Etti

Sarıyer Belediyesi’nin daveti üzerine Aechen ile Türkiye arasında ortak ticareti geliştirmek adına ne gibi çalışmalar yapılabileceği hakkında Türkiye’ye gelen EUROTÜRK Alman-Türk Cemiyeti Başkanı Reiner Bertrand ve Dr. Okan Akın 08 Haziran 2011 tarihinde TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yalçın Tung’u makamında ziyaret etti. TİMDER Geçmiş Dönem Başkanlarından Ali Ergenç ve Nural Tuncer’in de katıldığı

20

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

toplantıda Ali Yalçın Tung’un EUROTÜRK Alman - Türk Cemiyeti yetkililerine kısaca TİMDER’i tanıtması sonrasında Almanya Türkiye arasında yapılabilecek işbirlikleri, projeler görüşüldü. İstanbul - Aechen arasında kurulabilecek bir ticaret köprüsünün Türk mallarının kalite ve fiyat avantajıyla başarılı olabileceğinin altının çizildiği toplantı bir sonraki toplantının sanayi ve ticaret şirketi yöneticileri ile daha geniş katılımlı bir şekilde gerçekleştirilmesi görüşü ile sona erdi.



TİMDER’den

PIPEXPO Değerlendirme ve Gelecek Planlama Toplantısı Gerçekleşti

Türk sanayinde önemli bir yere sahip olan boru endüstirisinin buluşma noktası; PIPEXPO Değerlendirme ve Gelecek Planlama toplantısı 16 Haziran 2011 tarihinde Dedeman İstanbul Gayrettepe Oteli’nde gerçekleşti. Türk boru ve ekleme parçaları sanayinin Ege Yıldız, EKPAŞ, Fırat, NTG Plastik, Pakplast gibi önemli temsilcileri ile TİMDER Yönetim Kurulu arasında gerçekleşen toplantıda; 2. PIPEXPO Fuarının katılımcılar tarafından değerlendirilmesi, gelecek fuarın etkisini daha da güçlendirmesi adına izlenecek yol haritası gibi konular görüşüldü. TİMDER Başkanlığında gerçekleşen toplantının öne çıkan kararları şu şekilde belirlendi; • 3. PIPEXPO fuarı 2013 tarihinde UNICERA Fuarı ile eş zamanlı olarak yapılmalıdır. • PIPEXPO Fuarı 2013 tarihinde başlamak üzere 2 yılda bir gerçekleştirilmelidir. • Fuarın gücü ve sektördeki etkisinin arttırılması adına fuar katılımcı profili içinde yer alan diğer Sivil Toplum Kuruluşlarıyla da işbirliği yapılmalıdır. • PIPEXPO Fuar Komitesinin önde gelen katılımcı firmalar ile birlikte genişletilmelidir.

22

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



TİMDER’den

TİMDER Yönetim Kurulu MUDER’i Ziyaret Etti

TİMDER Yönetim Kurulu 28 Haziran 2011 tarihinde MUDER (Ahşap Mutfak ve Banyo Mobilyası Sanayici ve İthalatçıları Derneği) Yönetim Kurulu’nu Dernek Merkezinde ziyaret etti. Ortak sektörel sorunlar ve çözüm önerilerinin paylaşıldığı toplantıda TİMFED ve TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ali Tung TİMDER ve TİMFED’in yapısı, faaliyetleri

24

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

hakkında bilgi vermesinin ardından ‘Ortak sorunlarımızı bir çatı altında toplamak amacıyla TİMDER önderliğinde kurmuş olduğumuz TİMFED (Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu)’muzda MUDER’i de görmekten memnuniyet duyarız.’ dedi. Ortak sorunların yoğun olduğunu dile getiren MUDER Yönetim Kurulu Üyeleri de böyle bir birlikteliğin çok faydalı olacağı görüşlerini dile getirdiler.



TİMDER’den

Geleneksel TİMDER İftar Yemeği ve TİMDER Akademi 2010 - 2011 Dönemi Ödül Töreni Gerçekleşti TİMDER’in geleneksel iftar yemeği ve TİMDER Akademi 2010-2011 dönemi ödül ve plaket töreni 9 Ağustos 2011 tarihinde İstanbul Gayrettepe Dedeman Otel’de yoğun katılım ile gerçekleşti.

Semah gösterisi ve davetlilerin keyifli sohbetleri ile başlayan akşamda, iftar topunun patlamasıyla birlikte yemeğe geçildi. Yemeğin ardından TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ali Tung yaptığı hoşgeldiniz konuşmasıyla birlikte TİMDER Akademi ve TİMDER’in gelecek planları hakkında bilgiler paylaştı. Tung konuşmasında şunları ifade etti. “Altıncı eğitim dönemini tamamlamış olduğumuz, 80’i aşkın konunun işlendiği TİMDER Akademi eğitim faaliyetlerimizden bugüne kadar 4314 kişi katılmıştır. Tarafsız, profesyonel bir kurum tarafından gerçekleştirmiş olduğumuz TİMDER Akademi Algı ve Beklenti Anketimizde eğitim faaliyetlerimizden memnuniyet’in %81, TİMDER’in genel faaliyetlerinden memnuniyetin ise %80 oranında çıkması bizleri ayrıca onurlandırmıştır. Yeni dönem eğitimlerimiz de 80’i aşkın konunun incelenmesi, hocalarımızın değerli görüşleri, gündemin öne çıkan konuları, Algı ve Beklenti Anketi sonuçları değerlendirilerek oluşturulmuştur. Katılımcılarımızın 14 konu başlığından oluşan eğitimlerimizin tümünü takip etmeleri de çok yararlı olacaktır.”

26

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

TİMDER’in gelecek organizasyon planları hakkında da bilgi veren Yalçın Ali Tung; “Üye sayımızı arttırmak en önemli hedeflerimizden biridir. Sektörel sorunları dile getirmek, yaratacağımız beyin fırtınası ile çözümler üreteceğimiz arama toplantılarımıza, derneğimizin üyeleri için gerçekleştirdiği iş hukuku ve yasa değişikliklerini içeren toplantılarımıza devam etmekle birlikte ekonomi gündeminde yaşanan gelişmeleri de danışmanlık işbirliği yaptığımız Prof. Dr. Emre Alkin’in tecrübe ve bilgileriyle sizlerle paylaşacağız. Ekonomi Danışmanımız Prof. Dr. Emre Alkin ile birlikte başlatmış olduğumuz TİMDER Üye Beklenti Anketi düzenli periyodlarda sizler tarafından doldurulduktan sonra raporlaması Prof. Dr. Emre Alkin tarafından yapılacak, sizler ve kamuoyu ile paylaşılacak. Bu noktada da anketimize ilginizi eksik etmeyeceğinize inanıyoruz.” dedi. Sözlerine eğitim katılımcıları, eğitmenleri, TİMDER Akademinin oluşum ve devamlılığında desteklerini esirgemeyen sponsor kuruluşlara teşekkürleri ile son veren Tung’un ardından TİMDER’in iletişim faaliyetleri hakkında bilgi vermek üzere TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İletişim Komitesi Başkanı Mehmet Arslan sözü devraldı.


TİMDER’den “Diğer bir yayın organımız ise TİMDER Dergimizdir. Hepinizin de bildiği üzere dergimiz artık beklenen ve aranan bir konuma gelmiştir. Bu bağlamda yılda 4 defa çıkardığımız dergimizin yayın sayısını yükseltmek üzere çalışmalar yapmaktayız. Dergimizin sektörün dergisi olması dolayısıyla sizden gelen istek ve öneriler çerçevesinde içerikleri yenilenmekte, sayfa sayısı taleplere cevap verebilmek adına her heçen sayı artmakta reklam konusunda ise seçici davranılmaktadır.” Arslan, davetlileri selamlamasının ardından başladığı konuşmasında şunları ifade etti. “Bir Sivil Toplum Kuruluşu’nun yaşaması sektörünün ona sahip çıkması ile mümkün olmaktadır. Bu bağlamda TİMDER’i bu günlerine taşıyan kurum ve şahıslara bir kez daha teşekkür ederiz. STK’ların yaşamasını sağlayan en önemli can damarlarından biri de iletişim ve haberleşmedir. Bu bağlamda derneğimizin bir iletişim komitesi bulunmaktadır. Bu komite yapmış olduğu çalışmalar ile derneğimizin faaliyetleri, sektörel gelişmeler, gündem hakkındaki yorumları yayın organlarımız aracılığıyla sektörün paydaşlarına ulaştırmaktadır. Web sitemiz hergün gelişen yeni bilgiler çerçevesinde güncellenmektedir. Güncel haber ve yorumları web sitemizden takip edebilirsiniz.”

“Ülkemizin dünya ticari konjönktürü içerisindeki önemi ve bugünkü yeri göz önüne alındığında TİMDER’in de ticari ve iktisadi gelişmelerden uzak kalması söz konusu değildir. Bu konulardaki gelişmeler de TİMDER Ekonomi Danışmanımız Prof. Dr. Emre Alkin’in yorumlarıyla dergimizin yeni sayısından itibaren düzenli olarak sizlerle paylaşılacaktır.” “Sizlerden ricamız; firmanız ile ilgili her türlü haber ve aktivitelerin, dergimiz ile ilgili görüş ve önerilerinizin, dergimizin ulaşmasını istediğiniz başka adresler varsa bizlere ulaştırılmasıdır. Sektörden haberdar olmak, güncel konular hakkındaki uzman görüşlerini öğrenmek için TİMDER yayınlarını takip edin.”

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

27


TİMDER’den Yapılan konuşmaların ardından TİMDER Akademi plaket ve ödül törenine geçildi. İlk olarak TİMDER Akademi’ye sponsor olan kuruluşların teşekkür plaketleri takdim edildi. TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ali Tung tarafından takdim edilen plaket töreni şu şekilde gerçekleşti.

28

Türkiye Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay

Kale Grubu Seramik Grup Başkanı Tarık Özçelik

Kalekim Genel Müdür Yardımcısı Altuğ Akbaş

Teka Genel Müdür Danışmanı Ataman Erik

Franke Pazarlama İletişim Sorumlusu Mine Yaman

Duravit Genel Müdürü Müfit Ülke

Elmor Şirket Müdürü Hakan Günderen

Ekpaş Satış Şefi Sedat Saracık

Adell Yönetim Kurulu Başkanı R. Ali Topçu

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


TİMDER’den

Sponsorların plaketlerinin ardından TİMDER Akademi Eğitmenlerine teşekkür plaketleri takdim edildi. TİMDER Akademi Onursal Eğitmeni Dr. Hayri Baraçlı’ya plaketi TİMDER Yönetim Kurulu Yalçın Ali Tung tarafından takdim edilirken Prof. Dr. Burak Arzova plaketini TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yıldırım’ın elinden aldı. Yrd. Doç Dr. Ahmet Beşkese’ye plaketi TİMDER Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Dönmez, Almila Dalkılıç ve Hakan Ömer Gider ise TİMDER Muhasip Üyesi Baki Kartalkaya tarafından takdim edildi. Son olarak TİMDER Akademi 2010-2011 dönemi sonunda gerçekleştirilen sınav ve katılım oranlarıyla dereceye giren katılımcılara ödül ve başarı sertifikaları takdim edildi. Derecelendirmede ilk üç sıraya giren katılımcıların notebook ve başarı sertifikası şu şekilde takdim Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ali Tung, dönem ikincisi adına Teka’dan Bağdagül Kuş TİMDER Yönetim Kurulu edildi. Başkan Yardımcısı Mehmet Arslan, dönem üçüncüsü Dönem Birincisi Novaplast Ömer Duravit’ten Yasemin Kısacık TİMDER Yönetim Kurulu Büyüktaşkapılı’ya ödülü TİMDER Başkan Yardımcısı Kemal Yıldırım tarafından takdim edildi. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

29


TİMDER’den TİMDER Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından takdim edilen başarı sertifikalarını alan katılımcılar; Tümkut Pala (Jotun Boya), Serdar Akpınar (Saven Teknik), Belgin Özdoğan (TSF), Ercan Dallı (Engin Yapı), Aynur Eren (Norm Bağlantı), Mehmet Şenkaya (Norm Bağlantı), Arzu Alpkan (Değişim İnş.), Harika Çetinkaya (Novaplast), Aslı Hacıoğlu (Norm Bağlantı), Adem Demirci (Adell), Can Zengin (Baymak), Cenk Yılmaz (Elmor), Zümrüt Turunç (Şahinler Yapı), İhsan Ayna (Duravit), Tuğçe Kalyoncu (Elmor), Yasemin Minaz (Duravit) olarak gerçekleşti.

30

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



TİMDER’den

Taner Oğuz - TİMDER Geleneksel Halı Saha Futbol Turnuvası Başlıyor TİMDER’in en çok takip edilen sosyal faaliyetleri arasında yer alan ve büyük çekişmeler ile yeni dostluklara sahne olan Taner Oğuz - TİMDER Geleneksel Halı Saha Futbol Turnuvası 11 Eylül Pazar günü Kadıköy Kalamış Gençlik Merkezi’nde başlayacak. Her yıl olduğu gibi Merhum Taner Oğuz’un eşi Emel Oğuz’un açılış vuruşuyla, sektöre emek veren yöneticilerin karma olarak oluşturulacağı iki takım arasında yapılacak açılış maçı ile başlayacak turnuvada 12 takım şampiyonluk için mücadele edecek. TİMDER Genel Merkezinde 23 Ağustos 2011 tarihinde TİMDER Sosyal Faaliyetler Komitesi Üyeleri ve katılımcı takımların temsilcilerinin birlikte gerçekleştirmiş olduğu kura ile belirlenen gruplar ve fikstür ise sağ sayfada belirtilen şekilde gerçekleşti. TİMDER, turnuvaya katılan tüm takımlara başarılar diler, sponsorluk desteği veren Elmor A.Ş.’ne teşekkürlerini sunar.

32

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


TİMDER’den

GRUPLAR A GRUBU Cresta Kabiller Ersin Yapı Türkmenler Kaleseramik Kalekim

B GRUBU Damla Banyo Elmor Pimaş Fırat Teka İntema

FİKSTÜR TARİH

SAAT 09:00 - 10:00 10:00 - 11:00 11 Eylül /Pazar 11:00 - 12:00 12:00 - 13:00 13:00 - 14:00

1.SAHA Açılış Maçı (Veteranlar) Cresta - Kabiller Damla Banyo - Elmor Pimaş - Fırat Teka - İntema

09:00 - 10:00 10:00 - 11:00 18 Eylül/ Pazar 11:00 - 12:00 12:00 - 13:00

Türkmenler - Kaleseramik Fırat - Teka Cresta - Ersin Yapı Kabiller - Kalekim

09:00 - 10:00 10:00 - 11:00 25 Eylül/ Pazar 11:00 - 12:00 12:00 - 13:00

Ersin Yapı - Kalekim Pimaş - İntema Kabiller - Kaleseramik Cresta - Türkmenler

10:00 - 11:00 11:00 - 12:00 02 Ekim/ Pazar 12:00 - 13:00 13:00 - 14:00

Cresta - Kaleseramik Türkmenler - Kalekim Kabiller - Ersin Yapı Elmor - Pimaş

11:30 - 12:30 Damla Banyo - Teka Fırat - İntema 12:30 - 13:30

10:00 - 11:00 11:00 - 12:00 09 Ekim/ Pazar 12:00 - 13:00 13:00 - 14:00

Elmor - Fırat Pimaş - Teka Cresta - Kalekim Ersin Yapı - Kaleseramik

11:30 - 12:30 Damla Banyo - İntema 12:30 - 13:30 Kabiller - Türkmenler

16 Ekim/ Pazar

10:00 - 11:00 A Grup Birincisi - B Grup İkincisi 11:00 - 12:00 A Grup İkincisi - B Grup Birincisi

23 Ekim/ Pazar

10:00 - 11:00 11:00 - 12:00

SAAT

2.SAHA

11:30 - 12:30 Ersin Yapı - Türkmenler 12:30 - 13:30 Kaleseramik - Kalekim

11:30 - 12:30 Damla Banyo - Pimaş Elmor - İntema 12:30 - 13:30

11:30 - 12:30 12:30 - 13:30

Elmor - Teka Damla Banyo - Fırat

Üçüncülük Maçı Final Maçı Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

33




Haberler

Akgün Group Seçkin Yeni İki Mağaza ile İstanbulluların Hizmetinde Akgün Group Mayıs ayı başında Istanbul Erenköy Şemsettin Günaltay Caddesinde İkiel Yapı Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. ile birlikte Duratiles markası ile yeni consept mağazasını açtı. 1992 yılında İsmail Ekşi ve Tahsin Yıldırım ortaklığı ile İstanbul Erenköy’de kurulan İkiel Yapı Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. ilerleyen zaman zarfında, değişen müşteri taleplerine cevap vermek amacıyla, 2000 yılında ortakların ikinci firması olan İkiel Yapı ve Dekorasyon Ürün. San. Tic. Ltd. Şti. ‘ni kurdu. Ocak 2011 yılında Akgün Group ‘un markası olan Duratiles ile concept mağaza çalışmasına başlandı. Bu mağaza İkiel firmasının ikinci mağazası olarak Mayıs ayında hizmet vermeye başladı. Genel olarak ürün yelpazesinde, ithal ürünlere ağırlık veren İkiel Yapı, ithal ürünler dışında yerli ürün grubunda Akgün Group ‘un markası olan Duratiles ile birlikte hizmet vermeye başlamıştır. İkiel Yapı ayrıca Kadıköy Cemil Topuzlu Caddesi’ndeki 650 m2’lik showroom’unda müşterilerine hizmet sunmaktadır. İkiel Yapı ve Dekorasyon; özgün tasarım, seçenek, modern çizgi ve üstün kalitesi ile yalnız Kadıköylülerin değil, tüm istanbuldaki Mimari proje gruplarının tercihi olacaktır. Akgün Group ürünleri, Güneşli’deki Yılmazlar Banyo Merkezi ile ortaklaşa hizmete aldığı showroomda Haziran ayından bu yana müşterilerinin beğenisine sunulmuştur. 1966 yılında hizmete başlayan Yılmazlar Banyo Merkezi, kuruluşundan bu yana seçkin müşterilerine yüksek kaliteli ürünlerle hizmet vermektedir. Yılmazlar banyo Merkezi’nin 2.000 m2’lik magazasında yurtdışından pekçok ünlü markanın yanında mağazada Akgün Group tarafından üretilen Duratiles markalı yüksek kaliteli teknik porselen ürünleri satışa sunulmaktadır. Akgün Group concept mağazalar halkasına dahil olan bu showroomlarda tüm banyo ve mutfaklarla her

36

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

türlü iç ve dış mekanlara yönelik yüksek kaliteli teknik porselen ürün tedariği sağlamaktadır. Mimari projelere verdiği dekorasyon ve mimari proje desteği ile de gerek perakende gerekse proje grupları tarafından tercih edilmektedir. Geniş ürün yelpazesiyle, uluslararası kalite standartlarında üretilen özgün tasarımlı modelleri ve fonksiyonellikle şıklığı birleştiren modern çizgili ürünleriyle, yapı sektöründe fark yaratmaktadır. Kalite ve tasarım konusunda sektöre birçok yenilik getiren, 45x45, 30x60, 60x60, 20x120, 60x120 mat ve lappato sınıfında Duratiles ürünlerinin teşhir edildiği İkiel Yapı ve Yılmazlar Banyo Merkezi müşterilerine Erenköy ve Güneşlideki mağazalarında hizmet vermektedir.



Haberler

Alarko Carrier’ın Küçük Ressamları” Resim Yarışması Sonuçlandı Alarko Carrier’ın bayi, servis ve çalışanlarının çocukları arasında düzenlediği “Alarko Carrier’ın Küçük Ressamları” resim yarışmasında minik yetenekler, birincilik için yarıştı. “Gelecekte Nasıl Bir Evde Yaşamak İstiyorsun” temalı yarışmada çalışmalar, Leyla Alaton (Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi), Hülya Yıldırım (Gazeteci) ve Metin Oydemir’den (Alarko Carrier Temsilcisi) oluşan jüri tarafından değerlendirildi. Gelenekselleşen yarışmanın 2011 yılı 0–6 yaş kategorisinde birincisi İstanbul’dan Ayça Uyav, 7–14 yaş kategorisinde ise İzmir’den Simay Pınar oldu. Dereceye giren diğer isimler ise şöyle; 0-6 yaş kategorisi İkinci / Alp Altar Altun – İstanbul Üçüncü / Defne Özgün – İstanbul Mansiyon / Salih Sabuncu – Gaziantep Mansiyon / Pelin Arıkan – İstanbul Mansiyon / Ekin Bolazar – İstanbul Mansiyon / Nisanur Tuncer - İstanbul 7-14 yaş kategorisi İkinci / Tuba Sena Özdal – Elazığ Üçüncü / Tuğçe Akarsu – İstanbul Mansiyon / Pınar Özkan – Afyon Mansiyon / Ata Eren – İstanbul Mansiyon / Muammer Alpay - Rize Dereceye giren resimlerin 2012 Alarko Carrier takvimini süsleyeceği yarışmada her iki kategoride ilk üç dereceyi paylaşan ve mansiyon alan yarışmacılar, lap-top i-pod, bisiklet, lego seti, film-kitap seti gibi çeşitli hediyelerle ödüllendirildi.

38

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Haberler

Arkitera.com Yeni Yüzüyle Mimarlık Dünyasının Facebook’u Olacak Bir başka yenilik ise, etiket sistemi. Yeni sitede bütün içerik etiketler üzerinden ilerleyecek. Bu yeni sistem hem okuyucular hem de içerik hazırlayanlar için büyük kolaylık sağlıyor. Etiket sistemi sayesinde gündemde yer alan herhangi bir habere ait tüm geçmişe, yorum ve içeriğe kolayca ulaşılabilecek. İsteyen herkes Arkitera.com yazarı olabilecek Arkitera.com takipçilerinin uzun süredir bekledikleri bir değişim olan siteye kendi yazılarını, haberlerini, söyleşi ve projelerini ekleyebilme özelliği de yeni yüz sayesinde hayata geçiyor. Buna göre takipçilerin Arkitera.com üzerinde bir kullanıcı sayfası olacak. Bu sayfada kişisel bilgilerinin yanı sıra, ekledikleri tüm bilgiler, haberler ve yorumlar görülebilecek. Dileyenler bu sayfaya kişisel bilgi ve fotoğraflarını da ekleyerek içeriğini genişletebilecek. Sektörde ilk kez kullanılacak bu özellik ile Arkitera.com mimarlık dünyasının Facebook’u olmayı hedefliyor.

40

Türkiye’nin mimarlık yayını Arkitera.com çağın gelişen internet teknolojisine ayak uydurmak amacıyla iki sene önce başlattığı yeni yüz çalışmalarını tamamladı. Arkitera.com artık salt bilginin biriktiği, bir nevi arşiv sitesi olmaktan çıkarak bilginin hızlı bir şekilde üretildiği ve paylaşıldığı bir platform haline geliyor. Yeni yüzün tüm tasarım ve programlaması ise Arkitera ekibi tarafından gerçekleştirildi.

Mimarlık yarışmalara ait güncel bilgiler ve detaylar Arkitera.com’da Mimarlık dünyasının yakından takip ettiği yarışmalara ait en güncel ve toplu bilgiye artık Arkitera.com üzerinden ulaşılabilecek. Açılan bir yarışma ile ilgili her türlü gelişme, bilgi paylaşımı, yapılan yorumlar, yarışmaya katılan ve kazanan projeler artık yarışmaya ait sayfada bir arada bulunabilecek.

Arkitera.com’da öne çıkan pek çok önemli yenilikten biri sosyal paylaşım olanağı. Sisteme sosyal paylaşım ağı hesabıyla giren kullanıcılar yeni sitede her türlü bilgiyi, haberi ve yorumu isterlerse Facebook ve Twitter profillerinde yayınlayabilecekler. Bu sayede sektöre ait tüm yenilikler anlık olarak sosyal medyada paylaşılabilecek.

İnternet teknolojisindeki yeniliklerin ışığında kullanıcıların isteklerinin bir araya getirildiği Arkitera.com için önümüzdeki günlerde bir iPad ve iPhone uygulaması da hazırlanacak. Bu gelişme sayesinde Arkitera.com mimarlık sektörünün tablet cihazlardan ve akıllı telefonlardan da takip edilebilen ilk yayını olmayı hedefliyor.

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Haberler

Baymak’tan Yeni Kombi Üretim Hattı

Bien Seramik Üniversitelerle Buluştu

Toplantıya Mimar Sinan Üniversitesi’nden GSF Seramik-Cam Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman A. Belen, Bölüm Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Meltem Kaya Ertl, Prof. Dr. Gül Özturhanlı; Marmara Üniversitesi’nden Seramik-Cam Bölüm Başkanı Yard. Doç. Nurdan Arslan, öğretim görevlisi Levent Vardal; 9 Eylül Üniversitesi’nden GSF Seramik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sevim Çizer; Anadolu Üniversitesi’nden GSF Seramik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sibel Sevim, Yrd. Doç. Dr. Münevver Çakı, öğretim görevlisi Hasan Başkıran ve Hacettepe Üniversitesi Seramik-Cam Bölümü’nden öğretim görevlisi Mutlu Başkaya katıldı.

Yoğun teknoloji transferleriyle hazırlanan Baymak Tuzla üretim kompleksinde artan talep ve geleceğin getireceği kapasite artışına karşılık son teknoloji ürünü olan 3. kombi hattı hazırlıkları tüm hızıyla sürüyor. Üçüncü kombi üretim hattının imalatını yurtdışında gerçekleştiren Baymak söz konusu üretim hattının kurulumuna da başladı. Bu hat ile gerek üretim akışı, gerekse üretim sırasında kombi cihazına yapılan testler açısından Avrupa’daki en modern ve son teknoloji üretim hatlarından birine sahip olacak firma böylece toplam yıllık kombi üretim kapasitesi 290.000 adet’e çıkarttı. Baymak yetkilileri firmanın yatırımlarına devam ederek sektöre sunduğu yüksek kalite, teknik üstünlük ve rekabetçi fiyat ile Dünya pazarlarında Türkiye’yi kombi üretim üssü haline getirme yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğini vurguladı.

42

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Bien Seramik bir yandan yenilikçi ürünler, teknolojiler ve tasarımlar geliştirip yatırımlarını sürdürürken bir yandan da insana ve sektörün geleceğine yatırım yapıyor. Antalya’da üniversitelerin temsilcileriyle buluşan Bien Seramik yöneticileri, sektörün geleceği için yapılabilecek çalışmaları ele aldılar. Bien Seramik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ercan ile birlikte Genel Müdür Metin Savcı ve Tolun Vural’ın da katıldığı toplantıda ÜRGE, Satış, Pazarlama ve İK direktörleri de hazır bulundu. Özel sektör-üniversite işbirliği anlamında başarılı bir çalışmaya imza atılan toplantıda hem firma hem de üniversite olarak birlikte yapılabilecek projeler ve atılabilecek adımlar üzerinde duruldu. Toplantıların periyodik olarak devam edeceğini belirten Bien Seramik Genel Müdürü Metin Savcı; “Sadece fabrikayı işletip, ürettiklerinizi satarak bir yere kadar gelebilirsiniz. Oysa sektörün geleceği ve gelişmesi bağlamında yeni nesilleri de geleceğe hazırlamak gerekiyor. Üniversitelerimizin bilimsel çalışmaları firmalarımızı ve sektörümüzü güçlendirecektir” dedi.



Haberler

Creavit Çin’e İhracat Yaptı, İkinci Showroom’u Açıyor

Çanakcılar Şirketler Gurubu ıslak mekan ürünleri markası olan Creavit ile, iki yıldır dünya devi Çin’e ihracat yapıyor. Lavabolar, klozetler, banyo mobilyaları, armatür, gömme rezervuar ve banyo aksesuarları gibi üretimi yapılan malzemeler, dünyanın 50 ülkesinde pazarlanıyor. İlk kez 2010 yılında Şangay’da düzenlenen KBC fuarına katılan Creavit markasının standını ziyaret eden Foshan Horsense firmasının sahibi Çinli iş adamı, ürünleri çok beğenip, ülkemize kadar geldi ve üretim tesislerini gezdi. Şirket yetkililerinden distribütörlük isteyince de Çin’e ihracatın yolu açılmış oldu. Creavit’in tüm ürünleri şu anda Çin’de Changchun City’deki showroom’da sergileniyor. Tüm firmaların Çin’den ithalat yaptığı bir dönemde Çin’e ihracat yapan Creavit, Çin’de

44

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

dünyanın bir çok büyük markasıyla yarışıyor. Çin’de yaşayan ekonomik seviyesi yüksek kitle tarafından oldukça beğenilen ürünlerin satışı arttığı için distribütör firma şimdilerde Henan City’de ikinci bir showroom açmak için hazırlıklar yapıyor. Creavit’in ürünleri Çin’de dünya devi vitrifiye markalarıyla eşdeğer bir fiyatta satılıyor. Çanakçılar Yönetim Kurulu üyesi ve SERSA Başkanı Hakan Çanakçı “ Vitrifiye sektörü son dönemde Türkiye’de çok gelişti. Artık dünyanın en büyük firmalarıyla gerek kalite gerekse çeşitlilik açısından yarışır durumdayız. Herkesin Çin’de ithalat yaptığı bir dönemde Creavit olarak bizim Çin’e yaptığımız ihracat da bunun kanıtı. Tüm ürünlerimiz Çin’de, bu alanda dünyanın lideri durumundaki İtalyan ürünleriyle aynın fiyatlarda satılabiliyor. Bir Türk markası olarak bundan da gurur duyuyoruz” dedi.



Haberler

İ.T.Ü Güneş Teknesi, DemirDöküm Sponsorluğunda Iowa’daki “Solar Splash” Yarışmasında Dünya Üçüncüsü Oldu

İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nde 2004’te kurulan ‘İ.T.Ü Güneş Teknesi Takımı’ DemirDöküm sponsorluğunda 11 Haziran 2011 tarihinde ABD’nin Iowa eyaletinde düzenlenen yarışlarda “Odabaşı” isimli teknesiyle Dünya Üçüncüsü oldu. Güneş Teknesi Takımı bu yıl, 2011 Solar Splash yarışmasına DemirDöküm sponsorluğunda daha farklı bir tasarım ve daha büyük bir tecrübeyle girdi. 22 takım arasından üçüncü olmayı başaran İTÜ Güneş Teknesi Takımı aynı zamanda, en iyi sistem tasarımı, manevra etabı birinciliği, tasarım, hız etabı ikinciliği, en iyi ikinci teknik rapor ödülü olmak üzere beş kategoride

ödül aldı. Solar Splash yarışması 1994’ten beri her yıl ABD’nin çeşitli eyaletlerinde, bu tür yarışlara uygun bir gölde düzenleniyor. Yarışa, enerjisini sadece güneşten alan tekneler katılıyor. Üç farklı ve temel özellik olan hız, manevra ve dayanıklılık etaplarından oluşan yarışmada başarılı olabilmek için bu etaplarda gereken tüm özelliklerin tek bir teknede sağlanması gerekiyor. Bu durum, çözülmesi gereken mühendislik problemlerini, üç temel özelliği bir arada sağlayan üç farklı tekne yapmaktan daha zor bir hale getiriyor. ‘İ.T.Ü Güneş Teknesi Takımı’ 2004’te kuruluşundan iki yıl sonra, 2007’de ABD’de “enerjisini sadece güneşten alan tekneler”in yarıştığı Solar Splash’ta Türkiye’yi temsil etti. 2007’de Dünya Üçüncüsü 2008’de aynı yarışa tekrar katıldı ve Dünya İkincisi olmuştu.

DemirDöküm Ailesi Yaz Şenliğinde Buluştu DemirDöküm Yaz Şenliği, DemirDöküm çalışanları ve aileleri ile Vaillant Group Türkiye üst yönetiminin katılımıyla 3 Temmuz Pazar Günü, Bilecik Pazaryeri Küçük Elmalı Köyü Piknik Alanında gerçekleşti. Başarılı geçen bir yılın ardından, çalışanların aileleriyle birlikte eğlenceli vakit geçirmeleri ve birbirleriyle kaynaşmaları amacıyla düzenlenen piknikte davetliler doğanın ve temiz havanın tadını çıkardılar. Yaklaşık 5000 kişinin katıldığı piknikte, gerek çocuklar için gerekse büyükler için oyun aktiviteleri ve yarışmalar yapıldı. Yapılan yarışlarda başarılı olan takımlar çeşitli hediyelerle ödüllendirildi.

46

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Haberler

İbrahim Polat’tan Eğitime Yüzde Yüz Destek

İBRAHİM POLAT – EGE SERAMİK TEKNİK ve ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ hakkında: · ARAZİ ALANI : 13.480 M2 · KAPALI İNŞAAT ALANLARI : 3.160 M2 · 18 DERSLİKLİ OKUL BİNASI : Zemin + 2 kat , Toplam 1950 m2 · ATÖLYELER : Zemin + 1 kat , Toplam 960 m2 · SIĞINAK VE KALORİFER DAİRESİ : Toplam 250 m2 · AÇIK BASKETBOL SAHASI · 590 Öğrenci kapasiteli

Bu yılın Ocak ayında projesi başlatılan İbrahim Polat – Ege Seramik Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi çok hızlı bir şekilde tamamlanarak 31 Mayıs 2011 günü Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım tarafından açıldı. İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç başta olmak üzere önde gelen protokol katılımcılarının da hazır bulunduğu ve 2011-2012 eğitim döneminde hizmete başlayacak olan okulun açılış törenine 1000’i aşkın davetli katıldı.

48

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Haberler

Franke 100. Yılını Kutluyor Dünyaca ünlü top model Heidi Klum markanın yüzü oldu Franke Türkiye Genel Müdürü Özgen Özkan, basın toplantısında yaptığı konuşmada, Franke’nin Türkiye’de dahil tüm pazarlama ve reklam kampanyalarında yeni yüzlerinin dünyaca ünlü top model Heidi Klum olacağını açıkladı. Ünlü mankenle 1 yıllık anlaşma imzaladıklarına dikkat çeken Özkan; “Franke ticaretin yönlendirdiği ürün tedarikçisi konumundan, istek uyandıran tüketici yaşam tarzı markasına geçişini pekiştirmek için çarpıcı ve yüksek profile sahip Heidi Klum ile çalışmaya karar verdi.” dedi. “Franke, Heidi’nin kendi ürünlerinin ve sistemlerinin sunduğu estetik ve çalışkan niteliklere, zevk sahibi ve içten gelen zarafete sahip olduğuna inanmaktadır. Franke, kendisiyle eşleştirilen bütün niteliklere sahip olduğu için marka elçisi olarak Heidi Klum’u seçti. Heidi Klum sadece stil sahibi ve güzel bir ünlü olmanın da ötesinde, aynı zamanda dünyanın en zorlu sektörlerinde uzun süre başarılı olmuş ve küresel çapta tanınan bir simadır. Mutfak ve banyo sistemlerinde önde gelen firmalardan olan İsviçre kökenli Franke, tüm dünyada 100. kuruluş yıldönümünü kutluyor. 1999 yılından beri Türkiye’de de faaliyet gösteren, İstanbul/Gebze’de yönetim merkezi ve Manisa’da üretim tesisi bulunan Franke, Türkiye’deki kutlamaları çerçevesinde, 7 Haziran 2011 Salı günü, saat 09.30’da Suada Club’ta kahvaltılı bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

50

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Heidi Klum; profesyonelliği, güvenilirliği, mizah duygusu ve aklı başında, ailesini ön planda tutan tutumu sayesinde dünya çapında ün kazanmıştır.” diyen Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Franke ev tarzı standartlarını yükseltme taahhüdü ışığında yoluna devam ederken yeni ufuklar açacak ve insanlara ilham verecek bir reklam kampanyasıyla tüketicilerin karşısına çıkacak.”



Haberler

Geser Parex Isı Yalıtım Sistemleri Etag 004 Yolunda

2010 yılında 1.5 milyon m2 ısı yalıtım ürünü satışı gerçekleştiren Geserparex ürün performansı ve hizmet kalitesi ile tüketicinin tercihi olmuştu. Tüketici tercihinin doğruluğunu kanıtlamak ve ısı yalıtım pazarına yön veren kuruluşlardan olma yolunda ilerleyen GeserParex Avrupa ülkelerinde kullanılan dış cephe ısı yalıtım ürünleri için en geçerli ve en güvenilir yeterlilik olarak görülen ETAG 004 (Dıştan Kompozit Sıvalı Isı Yalıtım Sistemleri İçin Avrupa Teknik Onayı) almak için başvurularını tamamladı. Mayıs ayı başında Etag 004 testlerinin ilk etabı olan hidrotermal döndü testi için ürünler Almanya ya yollandı ve ürünlerden oluşan bir duvar kesiti (24 m2) yapıldı. 28 günlük bekleme ardından GeserParex Isı Yalıtım Sistemi ürünleri Hidrotermal döngünün olacağı yaşlandırma alanına alınacak ve farklı ilklim ortamlarının simülasyonu başlayacak. Döngüler aşağıdaki gibi olacak; Isıtma-Yağmur Döngüleri Donanım 80 döngü serisine tabi tutulur. Bu döngüler aşağıdaki evrelerden oluşur : 1-70 °C’ye ısıtma (1 saat için yükselme) ve (70 ± 5) °C , %10 dan 15’e bağıl nemde 2 saat için şartlandırma (toplamda 3 saat) , 2-1 saat yağmurlama (su sıcaklığı (+15±5) °C, su miktarı 1lt/m2 min.) 3-2 saat bırakma (drenaj) Isıtma-soğutma Döngüleri 4-10 ile 25 °C ‘da ve minimum %50 bağıl nemde en az 48 saat şartlandırmadan sonra, aynı donanım aşağıdaki evrelerden oluşan 24 saatlik 5 ısıtma/soğutma döngüsüne tutulur : 5-1- 7 saat için (50±5) °C (1 saat yükseltme) ve maksimum %10 BN ‘e maruz bırakılma (toplamda 8 saat) 6-2- 14 saat için (-20 ± 5) °C (2 saat azaltma) maruz bırakılma. GeserParex ısı yalıtım sistemleri bu döngüler sonrasında 25 yıllık bir yaşlanma ardında ne şekilde bir performans göstereceğini belirleyecek, ayrıca aynı test duvarında döngü sonrası darbe dayanım testine tabi tutulacak Etag 004 için gerekli olan 3 juole ve 10 joule’lük darbe testleri sonuçları değerlendirilecek.

52

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Haberler

GPD’den Sanata Destek

Merkezi İstanbul’da bulunan ve Türkiye’nin dört bir yanında sanatın ve balenin , yaygınlaşmasını sağlamayı hedefleyen Tan Sağtürk Bale ve Dans Eğitim Merkezleri, İstanbul (Tesvikiye, Altunizade ve Yeşilyurt) okullarının kuruluşunun 11. yıl dönümünü GPD’ nin Co sponsorluğunda 3 gün süren görkemli bir törenle kutladı. Törende geceye destek veren firmalara plaket sunulurken GPD adına plaketi Ürün Yöneticisi Benan Aktürk aldı. Yetenekli sunucu ve televizyoncu Nur Onur tarafından sunumu gerçekleştirilen geceye Betül Mardin, İlber Ortaylı,Gaye Sökmen,Acun Ilıcalı gibi seçkin bir davetli gurubu katıldı. Tan Sağtürk Bale ve Dans Eğitim Merkezi’nde eğitim gören çocuklar, yaptıkları başarılı gösterileriyle geleceğin balerin, balet ve dansçıları olacaklarının sinyallerini verdiler. Gösteriler, Tan Sağtürk, dansçıları ve yaklaşık 1000 dansçıdan oluşan ekibinin klasik bale, modern dans, street jazz,tango ve latin danslarından oluşan muhteşem gösterileriyle sona erdi.

54

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Haberler

Mısır Sulama Bakanlığı’ndan Hakan Plastik’e Ziyaret

Mısır Su kaynakları ve Sulama Bakanlığı bünyesindeki uzman heyet, GAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından organize edilen teknik geziler kapsamında Hakan Plastik Çerkezköy Tesisleri’ni ziyaret etti. Heyet, Sulama Yönetimi, Sulama ve Drenaj Uygulamaları, Sulama Ekonomisi, Kalıcı Sulama Modelleri konularında Hakan Plastik’in uzman kadrosu tarafından verilen seminer sonrası incelemelerde bulundu. Heyet, öğle yemeği ve

çekilen hatıra fotoğrafının ardından Kahire’ye uğurlandı. 47 yıllık endüstriyel deneyim ve bilgi birikimini, yerli ve yabancı iş ortaklarıyla paylaşmaya önem verdiklerini ifade eden Hakan Plastik Genel Müdürü Ali Karadeniz, bu yolla sektörel gelişime katkı sağlamaktan mutluluk duyduklarını ve Hakan Plastik olarak bu yöndeki talepleri değerlendirmeye devam edeceklerini ifade etti.

Hakan Plastik Umem Beceri ’10 Ödül Törenindeydi katıldığı Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen Ödül Töreni’nde Tekirdağ Valisi Sayın Zübeyir Kemelek tarafından verilen ödülü, Hakan Plastik adına, Mali ve İdari İşler Genel Müdür Yardımcısı Hacı Mustafa Selçuk aldı.

Hakan Plastik, İşkur tarafından yürütülmekte olan Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM BECERİ 10) Projesi kapsamında açılan kurslara destek veren sanayicilerin onuruna düzenlenen törende ödüle layık görüldü.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in de

56

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Bu proje kapsamında şimdiye kadar 9 başarılı kursiyeri istihdam eden Hakan Plastik, 30.05.2011 tarihinde başlayacak olan ikinci dönem Plastik Enjeksiyon Kalıplama Makinesi Operatörü Kursu’na da destek vererek başarılı olan kursiyerlere iş imkanı sunacak. Birinci dönem kurslardan Tekirdağ bölgesinde, 200 kişinin mezun olarak işe yerleştiği UMEM projesine talep artarak devam ediyor.



Haberler

İMSAD, İnşaat Malzemeleri Sektöründe “Dağıtım Ağı ve Dağıtım Kanalları Araştırması” Yayınladı İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD), inşaat sanayisinin gelecek perspektifinde yurtiçi ve yurtdışı dağıtım kanallarını doğru işletilmesinin önemini alt sektörler bazında irdeleyen “Dağıtım Ağı ve Dağıtım Kanalları Araştırması” raporunu kamuoyuyla paylaştı. İnşaat sektörünün son 5 yıldaki durumunun değerlendirildiği ve gelecek 5 yıllık büyüme tahminlerinin ve yurtdışında rekabet olanaklarının ortaya konulduğu “Dağıtım Ağı ve Dağıtım Kanalları Araştırma” raporu, Türkiye’de inşaat malzemesi üreten 19 temel alt sektöre ışık tuttu. Yurtdışı müteahhitlik, proje ve danışmanlık öngörülerinin de yer aldığı rapor inşaat malzemeleri sektörünün ihracatta geldiği noktayı inceleyerek, her bir alt sektörün dağıtım yapısını, pazarlama ağını ve dağıtım kanallarını ortaya koyuyor. İMSAD tarafından Etiplan Araştırma Şirketi’ne hazırlatılan raporda, demir-çelikten çimentoya, seramikten kiremit ve tuğlaya, yalıtımdan yapı kimyasallarına, gaz betondan aydınlatma ve elektriğe kadar İnşaat sektörüne girdi sağlayan farklı alt sektörler ve gelecek yapılanmaları ele alındı. Raporda, 2010 yılını yüzde 8,9 büyüme oranıyla kapatan Türkiye Ekonomisi içinde yüzde 17,1 büyüme oranıyla en hızlı büyüyen sektörün inşaat olduğu kaydedilirken, inşaat malzemeleri üretim sektörünün Türkiye imalat sanayi içindeki payının yüzde 16,6’yı bulduğu belirtiliyor. Türkiye Ekonomisi’nin geçmiş yıllardaki seyrini de inceleyen rapor, büyüme hızındaki dalgalanmalara dikkat çekiyor. Sektörde büyüme hızının yüksek olduğu bir yılın ardından daha düşük bir büyüme, sonra tekrar yüksek büyüme ve ardından düşük bir büyüme gerçekleştiği gözler önüne seriyor. Türkiye Ekonomisi’nde geniş yere sahip inşaat sektöründe de durumun aynı olduğunu vurgulayan raporda ayrıca geçmiş 5 yılda GSYH’da yıllık ortalama yüzde 3.1 büyüme yaşandığı belirtilirken, önümüzdeki 5 yılda bu oranın yüzde 5’den düşük olacağı öngörülüyor. İnşaat malzemelerinin satışında ciddi kanal olan yapı marketlerin vurgulandığı raporda, son tüketicinin beğenilerine hitap eden yapı marketlerde maliyet, kalite, kalite güvencesi, çevre dostu ve enerji tasarruflu malzemeler ile estetik özelliklerin öne çıktığının altı çiziliyor. Her müşteri profili için, ürün grubuna özgü “pazarlama yaklaşımları” uygulanması ve sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan raporda, son kullanıcının istek ve taleplerinin etkin olduğu alt sektör ve ürün gruplarında yoğun tanıtım, kampanya ve promosyonlar ile satış sonrası servis, bakım, onarım yeteneklerinin bir araya getirilerek geniş bir müşteri profili yakalanabileceği belirtiliyor. Rapor İMSAD üyeleri BASF Yapı Kimyasalları, Baymak, Betek Boya ve Kale Seramik’in destekleriyle hazırlandı.Raporun tamamına e-rapor formatında www.imsad.org adresinden ulaşabilirsiniz.

58

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Haberler

İntema Mağaza Zincirine Yeni Bir Halka: Gaziantep

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu, 22. İntema mağazasını Gazianteplilerin hizmetine sundu. Nailbilen Caddesi’nde yer alan mağazanın açılış töreni, 2 Haziran 2011 Perşembe günü, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey ve Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Hüsamettin Onanç’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Törende bir konuşma yapan Onanç, “Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu olarak, geçtiğimiz yılı 800 milyon Avro ciroyla kapatarak %18 büyüme kaydettik. Türkiye pazarındaki büyüme oranımız %26 oldu. Böylece, uzun yıllardır süregelen pazar liderliğimizi artırma fırsatını da yakaladık. Pazar payımızdaki yükselmeye paralel olarak, satış ağımız da genişliyor. Bugün 22 mağaza ve 130 yetkili satıcıyla, sektörümüzün en geniş dağıtım ağına sahibiz. Gaziantep de kapsama alanımız içerisinde

60

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

önemli bir yere sahip...” dedi. Onanç sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizin girişimcilik, sanayi ve ticaret alanlarında marka olmuş ili Gaziantep’in her geçen gün daha fazla gelişen nitelikli bir pazara sahip olduğunu biliyor, hizmet ağımızı bu doğrultuda büyütüyoruz. Gaziantep’teki yapı sektörünün gelişimine katkıda bulunacağına inandığımız 900m2’lik teşhir alanına sahip yeni mağazımızın tüm Gazianteplilere hayırlı olmasını diliyoruz” Uzman mimar kadrosuyla danışmanlık, kişiye özel projelendirme ve anahtar teslimi hizmetler sunan mağazada; VitrA, Artema, İntema Mutfak, Burgbad ve Villeroy&Boch markalı ürünler yer alıyor. Seramik banyo ürünleri, karo, armatürler, banyo aksesuarları, banyo ve mutfak mobilyalarının bulunduğu 900 m2’lik 2 katlı mağaza, ferah teşhir alanlarıyla dikkat çekiyor. Intema mağaza, Pazar hariç her gün, 09:00 - 19:00 saatleri arasında hizmet veriyor.



Haberler

2010 Yılının Yatırımı “KYK Diyarbakır Fabrika” Seçildi

Wavın Pilsa Tesisatçı Seminerleri Sürüyor

Yalıtım Dergisinin bu yıl 8.’incisini düzenlediği Yalıtım Sektörü Başarı Ödüllerinde Diyarbakır Fabrika Yatırımı ile KYK Yapı Kimyasalları “Yılın Yatırımı” Kategorisinde ödül almaya hak kazandı. Yılın Yatırımı kategorisinde 3 farklı yatırım ile birlikte aday gösterilen KYK Diyarbakır Fabrika oylamaya katılan sektör temsilcilerinden ve Ödül Seçim Kurulundan aldığı en yüksek oyla birinci seçildi.

Tüm yurtta tesisatçılar için seminerler veren Wavin Pilsa Mayıs-Haziran aylarında Eskişehir, Afyon, Bilecik, Çanakkale, Antalya, Bartın, Beypazarı, Ankara illerinde 1300 tesisatçıyı ağırladı. Toplantılarda, firma tanıtımı ve Wavin Pilsa’nın yeni ürünleriyle ilgili sunum ve video gösteriminden sonra ustalara tesisatta dikkat edilmesi gereken hususlar anlatıldı. Katılımcılar Wavin Pilsa’nın kendilerine göstermiş olduğu ilgiden ve yeniliklerden haberdar olmaktan çok memnun olduklarını ifade ettiler.

Yalıtım Sektörü Başarı Ödüllerinde “Yılın Yatırımı” alanında birinciliğe hak kazanan KYK Diyarbakır Fabrika’ nın ödülü İstanbul Yapı Fuarı esnasında düzenlenen tören ile KYK Yönetim Kurulu Başkanı Onur Sürmeli’ ye takdim edildi. Bu ödülle birlikte başarısını perçinleyen KYK Yapı Kimyasalları, yer aldığı sektörlerdeki iddiasını bir kez daha gösterdi. 3 milyon euro yatırım değeri, en son teknoloji ile donatılmış üretim tesisi, yıllık 100.000 ton/ yıl üretim miktarıyla KYK Yapı Kimyasalları, Diyarbakır’ a yaptığı yatırımla bölgenin talepleri karşısında kaliteli ürün ve hizmetler sunarken aynı zamanda bölgenin istihdamına da büyük katkılar sağlamış oldu.

62

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Avrupa’nın en büyük Plastik Boru Sistemleri ve Çözümleri Üreticisi olan Wavin Group’a ait bir kuruluş olan Wavin Pilsa’nın seminerlerinde mevcut ürün portföyünün yanı sıra tanıtımı yapılan yeni ürünler oldukça ilgi çekti. Yeni ürün gruplarından Sitech sessiz üç katlı boru, polietilen ek parçalar, plastik menhol/muayene bacaları, yüzey ısıtma soğutma sistemleri, power point sunumu ve video gösterileri ile tanıtıldı. Seminerin son bölümünde ise tesisatta sıkça karşılaşılan sorunlara değinilerek, ustalardan gelen sorular, öneri ve istekler değerlendirildi. Program, hediye kaynak makinası çekilişi ve akşam yemeği ile son buldu.


FLY

20X50

Doğanın Yaşayan Yüzü TERMAL www.termalseramik.com.tr

20 - 24 Eylül 2011 Hall: 26 Stand: B39


Haberler

SeramikPark, Kartal Şubesi ile Büyümeye Devam Ediyor Seramik sektörünün ilk zincir yapı marketi olan SeramikPark’lar yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan’ın katılımı ile Cuma günü açılışı yapılan Kartal mağazası ile mevcut mağaza sayısı 9’a yükseldi. Tanışlar Grup Şirketleri’ne mensup SeramikPark, banyomutfak konusunda tüm yapı elemanlarını bir araya getiriyor. Kartal Şubesinde profesyonel mimari hizmet verecek olan SeramikPark’a gelen müşteriler seçtikleri seramikleri, ve diğer tüm yapı elemanlarını özel mimari programlar sayesinde evlerine uyarlanmış bir şekilde mağazadayken görebilecekler. 2 katlı binasında toplam 750 m2 alanda açılan SeramikPark Kartal mağazası E-5 Ankara istikametinde çok önemli bir noktada bulunuyor. Kartal mağazasının açılışında konuşan Tanışlar Grup Yönetim Başkanı Durmuş Tanış: “Türkiye’de ürettiğimiz ürünleri otuz ülkeye gönderiyoruz. Bu kaliteyi kendi vatandaşlarımızla da en iyi şekilde buluşturmak için Türkiye’deki dokuzuncu SeramikPark mağazamızı açıyoruz. Hem üretimimizde hem de verdiğimiz hizmetlerde en son teknolojiyi kullanmaya devam edeceğiz. Bunun en büyük ispatı da en yeni projemizde yatıyor. Grup şirketlerimiz arasında bulunan Uşak Seramik bünyesinde yıllık üretimi 3 milyon metrekare olan bir granit fabrikası kuruyoruz. Bu yatırımımızı da bu vesileyle sizlerle paylaşmış olmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz.” Kişiye Özel İlgi SeramikPark’ta Tanışlar grubunun tüm uzmanlık alanlarının yansıtıldığı mağazada satılan ürün yelpazesi şunları içeriyor: Seramik ve granit yer ve duvar karoları, mozaikler, banyo-mutfak mobilyaları, vitrifiyeler, armatürler, küvet-duş sistemleri, parkeler, cam tuğlalar, tüm aksesuarlar ve yan ürünler. SeramikPark mağazaları her müşterisine özel ilgi gösteriyor. Işinde uzman olan müşteri temsilcileri ve teknik ekip, her evin ihtiyacını müşteri ile birlikte belirliyor, ürün seçimlerinde destek veriyor. Hem mağazalarda birebir olarak kurulan, hem de mimari modelleme programları ile bilgisayarda görülebilen mekanlar ile banyo-mutfak tasarımları ve uygulamaları çok daha doğru bir şekilde yapılabiliyor. Kaliteli ürünleri uygun ödeme koşulları ile birleştiren SeramikPark’lar, modern ve günümüz trendlerine uygun tasarımları sayesinde müşterilerinin hayal ettikleri mekanlara kolayca kavuşmalarını sağlıyor.

64

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Haberler

Seramiksan, Yapı Fuarı İstanbul’da Büyük İlgi Gördü

Seramik sektörünün öncü markalarından Seramiksan, 34. Yapı Fuarı İstanbul 2011’de sektöre yön veren “ilk”lerini ve “tek”lerini sergiledi. Doğadan aldığı ilhamla yaşam alanlarını güzelleştiren ve tüketicilerinin hayatlarına değer katan Seramiksan’ın fuarda sergilediği Rotodigit, Soluble Salt, NanoTech ve Full Lappato teknolojisiyle üretilen ürünleri büyük beğeni topladı. Yer karosu, duvar karosu, sırlı granit, teknik granit, dış cephe kaplaması ve yapı kimyasalları ürünleri ile teknoloji, ürün çeşitliliği ve üretim kapasitesi açısından seramik sektörünün önemli markalarından olan Seramiksan, 34. Yapı Fuarı İstanbul 2011’de sektör profesyonellerini ağırladı. Seramiksan, 27 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında katıldığı Yapı Fuarı’nda, yeni ürünlerini ve benzersiz tasarımlarını sergiledi. Yapı Fuarı’nda, farklı tasarımları ve ileri teknolojileri bir arada sundukları ürünlerini sergilediklerini belirten Seramiksan Satış ve Pazarlama Grup Başkanı Bülent Şamlı; “Seramiksan olarak, sektörümüzün gelişiminde önemli rol oynayan fuarlara katılarak, sektör temsilcileri ve tüketicilerle buluşmayı çok önemsiyoruz. Bu yıl büyük bir başarı ile

66

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

tamamladığımız Unicera Fuarı 2011’in ardından, Uluslararası Yapı Fuarı 2011’de de yer almaktan büyük mutluluk duyduk. Yapı Fuarı’nda geniş ürün portföyümüzle ve Türkiye’de ilk defa Seramiksan’ın ürettiği ürünlerimizle yer aldık. Yenilikçi ürünlerimiz ziyaretçilerin büyük beğenisini topladı ve Seramiksan yine sektör duayenlerinin ilgi odağı oldu” dedi. Seramiksan Sözü… Şamlı, Seramiksan’ın reklamlarında verdiği sözlerin de altını çizerek “Seramiksan olarak ‘Yeniliklerin öncüsü olma’ misyonunu üstleniyor ve müşterilerimize ‘beğenip de alamamanın tarihe karışacağı’ sözünü veriyoruz. Satın alma kolaylığı sağlamak amacıyla, kredi kartına peşin fiyatına vade farksız 12 taksitle ödeme imkanı sunuyoruz. ‘İyi tasarım herkesin hakkı’ diyerek tüketicilerimize sınırsız renk ve seçenekle çözümler sunuyoruz. Geleneksel bej, gri gibi renk tonlarının dışına çıkarak özgün ve sıra dışı renk seçenekleri ve desenler oluşturan Seramiksan’ın ürün yelpazesinde 18 ayrı ebat, 50 farklı renk, 120 farklı desen ile bunları zenginleştiren 130 farklı bordür ve dekordan oluşan 1000’in üzerinde ürün bulunuyor” diye konuştu.



Haberler

Seranit Bayisi Turkuaz, İstanbul Güneşli’de Yeni Showroom Açtı Güneşli bölgesinin en büyük showroom’larından biri niteliğinde olan ve Turkuaz İnşaat tarafından açılan showroom bu portföyü ile mimarlar, müteahhitler, inşaat şirketleri ve nihai tüketicilerin her türlü kaplama malzemeleri, banyo, mutfak, akrilik, vitrifiye ürün grupları ile tüm inşaat malzemeleri ihtiyaçlarını karşılıyor.

Porselen karo sektörünün lider üreticilerinden biri olan Seranit’in bayisi Turkuaz İnşaat 600 metrekarelik alanda bütün Seranit ürünleri ve yeni seramik markası Serra ile Vanucci mutfak banyo, Grohe ve Duravit markalarının sergileneceği yeni ve son derece şık bir showroom açtı.

Türkiye’de yaygın bir bayi ağı olan Seranit, bu showroom ile ürün çeşitliliğini çok geniş ve son derece şık bir biçimde tasarlanmış bir alanda sergiliyor. Turkuaz Showroom’da Seranit’in porselen karo ve Serra ürünleri ile Vanucci mutfak banyo, Grohe ve Duravit ürünleri ziyaretçilere örnek oluşturacak uygulamalarla, kaliteyi ve ürün çeşitliliğini gözler önüne seriyor.

ARCHIPRIX’E Başvurular Başlıyor Türkiye’deki tüm mimarlık okullarını ortak bir platformda buluşturarak yapıcı bir rekabet ortamı yaratan ve mimar adaylarının ufkunu genişleten ARCHIPRIXTürkiye yarışması, bugüne kadar 32 üniversiteden 974 öğrenciyi, diploma projeleriyle bir araya getirdi. ARCHIPRIX-Türkiye Yarışması, Doğan Hasol, Şevki Vanlı, Hülya Yürekli ve Ferhan Yürekli’nin kuruculuğunda bu yıl 16. kez gerçekleştirilecek. 10 yıldır olduğu gibi yine ÇİMSA’nın ana sponsorluğu ile, Yapı-Endüstri Merkezi ve Şevki Vanlı Mimarlık Vakfı ortaklığıyla düzenlenen yarışmaya katılacak diploma projelerinin, 26 Ağustos 2011 gününe kadar postaya veya kargoya verilmiş olması gerekiyor. 2010–2011 akademik yılı, Şubat ya da Haziran dönemine ait bitirme projeleri ile katılabilinen yarışma için başvuru formları, okulların Mimarlık Bölüm Başkanlıklarından ya da www.archiprixturkiye.org adresinden elde edilebilir. Bu yıl ilk kez yarışmacılardan panolarını teslim etmeleri değil dijital olarak yollamaları isteniyor. Panoların baskısı ArchiprixTR tarafından yaptırılacak. Böylece hem öğrenciler posta ve baskı ücretlerinden tasarruf edecekler, hem de tüm panolar aynı malzemeden ve eş kalitede olabilecek. Jüri’de, nitelikli eserleriyle tanınan ve farklı kuşakların temsilcileri olan mimarlar Ziya Tanalı, Kenan Güvenç, Özcan Uygur ve Özdihan Gökçe’nin yanısıra, Hollanda’dan, çarpıcı tasarımlarıyla dünyaca ün kazanmış olan MVRDV grubundan Jacob van Rijs de yer alacak. Tümay Korucuoğlu ve geçen yılın birincilik ödülünü alan Ege Özgirin yedek üye olarak jüri değerlendirmelerine katkıda bulunacak. Bu yıl ilk kez verilecek “ÇİMSA Sürdürülebilirlik” ödülünün seçiminde Enerji ve Çevre danışmanı Arif Künar jüriye destek olacak.

68

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


*Bel ek

Tamamenyeni40ür ün.Ödül l üTür k t asar ı mcı l art ar af ı ndant asar l andı l ar . Rengar enkbi rdünyayahoşgel di ni z.

ür ünt as ar ı ml ar ı negr ocobr edesi gnst udi o

www. dogabanyo. net

YeniMahal l eCebeciCad.542/ 1Sok.No: 534250Küçükköyİ st anbul / Tür ki ye +902124770800–+902124770560 i nf o@dogabanyo. net


Haberler

Söğütsen Seramik Usta Seminerleri Devam Ediyor

Söğütsen Seramik tecrübe ve bilgi birikimini Türkiye’nin dört bir yanındaki ustalarla paylaşmaya devam ediyor. Son bir yıl içerisinde Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde 19 ilde uyguladığı eğitim seminerlerine son olarak Trabzon, Samsun ve Çorum‘u da ekleyerek Karadeniz Bölgesindeki ustalarla buluşan firma düzenlediği seminerlerde ustalara ürünlerinden maksimum verimin alınabilmesi amacıyla gerekli olan teknik bilgileri paylaşmakla kalmayıp ustaların değerli görüşlerini dinleyip, yararlanma fırsatı da buldu. Türkiye genelinde yaklaşık 4000 ustaya ulaşan eğitimler yıl boyunca yapılmaya devam edecek.

Vaillant Enerji Verimliliği Dersi Veriyor Vaillant, Avrupa Birliği tarafından desteklenen “Binalarda Enerji Verimliliği Konusunda Gençlerin Eğitimi Ve İstihdam Edilebilirliğinin Sağlanması Projesi (Yeşil Meslekler İçin Gençlerin Eğitimi Projesi)”nde eğitmen olarak görev alıyor. Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD) ve İŞKUR ortaklığıyla hayata geçirilen projede; Samsun, Erzurum ve Kayseri’de makine, inşaat, elektrik, mimarlık konularında lisans, inşaat/yalıtım, tesisat/ısıtma-soğutma ve elektrik konularında meslek yüksek okulu ve meslek lisesi düzeyinde mezun olan ancak henüz istihdam edilmemiş gençler, teorik ve uygulamalı eğitimden geçecek. Bölgelerdeki yetişmiş eleman ihtiyacının karşılanması amacını taşıyan proje, Samsun Atakum Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, Kayseri Mimar Sinan Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, Erzurum Kazım Karabekir Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin ortaklığında, HaziranTemmuz-Ağustos aylarında verilecek 12’şer

70

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

günlük teorik ve pratik eğitimleri kapsıyor. Proje kapsamında eğitilecek 156 genç, kendi uzmanlık dalları ile orantılı olarak 132 saat teorik ve 192 saat uygulamalı olmak üzere toplam 324 saatlik eğitim alacaklar. Vaillant katılımcılara, termal solar sistemler (sıcak kullanım suyu hazırlama ve güneş enerjisi destekli mahal ısıtma sistemleri), güneş enerjisinden elektrik enerjisi üreten sistemler (Photovoltaik), Isı pompası sistemleri (Hava, Su ve Toprak kaynaklı) hakkında eğitimler verecek. Eğitimlerle ilgili olarak, TTMD’nin ilgili şehirlerde bu projeye özel kurmuş olduğu irtibat büroları ve İŞKUR temsilcilikleri üzerinden duyurular yapılacak. Proje kapsamında verilecek diğer eğitimler “Yönetmelikler ve Teori”, “Yalıtım Uygulama Esasları”, “Tesisat Sistemleri”, “Güneş Enerjisi Isı ve elektrik Sistemleri”, “Aydınlatma, Elektrikli Cihazlar”, “Başarı Ölçümlemeleri ve Audit” “İş Güvenliği”, “Girişimcilik, İletişim ve Müşteri İlişkileri” temel başlıkları üzerinden gerçekleştirilecek. Gençlerin eğitiminin yanı sıra, Erzurum, Kayseri ve Samsun’da kamuoyunun enerji verimliliği konusunda bilinçlendirilmesi için Enerji Verimliliği Bilgi Günleri ve Enerji Verimliliği Farkındalık Haftası çerçevesinde etkinlikler düzenlenecek.



Haberler

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi Atalay Gümrah, Avrupa Seramik Sağlık Gereçleri Üreticileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’na Seçildi TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi olan aynı zamanda Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı Atalay Gümrah, Avrupa Seramik Sağlık Gereçleri Üreticileri Federasyonu (FECS) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’na seçildi. TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz’in Seramik Sağlık Gereçleri Üreticileri Derneği (SERSA) ve Germiyan Saatçioğlu’nun Türkiye Seramik Federasyonu’nu (SERFED) temsilen yönetim kurulu üyeliği yaptığı FECS, TÜRKONFED’in uluslararası ağının da önemli bir parçası oldu. TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Bu tür oluşumlarda Türkiye’yi temsilen yer alıyor olmak, sektörlerin üretim, ihracat, AR-GE, standartlar gibi konularda gelişimleri açısından son derece önemlidir” dedi. TÜRKONFED’in Türkiye’de bölgeleri ve sektörleri temsil eden, tek çatı altında toplayan bir kurum olarak önemli bir misyon üstlendiğini belirten Çenesiz sözlerine şöyle devam etti: “TÜRKONFED olarak bir yandan bölgesel kalkınma, sanayi stratejisinin etkin biçimde uygulanması, başta KOBİ’ler olmak üzere, şirketlerimize rekabet gücü kazandırılması ve bu çerçevede sektör-bölge sinerjisinin sağlanması için çalışıyoruz. Bir yandan da bölgesel ve sektörel potansiyellerin en iyi şekilde değerlendirilmesi için uluslararası entegrasyona ve rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunuyoruz. Bu açıdan FECS’in yönetim kurulundaki varlığımız TÜRKONFED’in uluslararası ağının güçlenmesi açıdan son derece önemlidir”

72

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Haberler

Kütahya Seramik Milas Showroomu Hizmete Açıldı

Kütahya Seramik, hayal edebileceğiniz tüm renkler ve birbirinden farklı çizgileriyle seramik sektörüne farklı bir anlayış getirmeye devam ediyor. Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren ‘’ Çağdaş Yaşam ’’ konseptli mağazalarına bir yenisini daha ekliyor. 04 Haziran Cumartesi günü hizmete açılan Yazar Koll.Şti showromu Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Bodrum’a 50 km. uzaklıkta bulunup, İzmir - Milas karayolu üzerinde Milas Kent Merkezi girişinde yer alıyor. 43 yıldır sektörde faaliyet gösteren ve bölgenin en büyük showroomu olan Yazar Koll. Şti’nin açılış törenine Kütahya Seramik Yönetim

74

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Kurulu Başkanı Sayın Nafi Güral’ın yanı sıra iş ve siyaset dünyasının önemli isimleri katıldı. Kütahya Seramik’in en yeni ürün koleksiyonlarının sergilendiği showroomda, farklı ve seçkin bir mimari anlatımla sunulan mekanlar Kütahya Seramik’in cam mozaik markası Brezza ürünleri sıra dışı renk ve desenleriyle ayrıcalıklı kazanıyor. Showroomda, tasarım alanında dünyanın en prestijli ödüllerden IF Product Design 2011 ve ‘Red Dot Design Award Best Of The Best 2011 “En İyinin İyisi” ödülünü alan Kütahya Seramik’in üç boyutlu ürün koleksiyonu VERSATILE ürünleri de sergileniyor.



Haberler

VitrA, Türk Seramik Sektörünün, Eko-Etiket Alan İlk ve Tek Markası Oldu VitrA, Türk seramik sektöründe “Avrupa Birliği Eko-Etiketi” almaya hak kazanan ilk ve tek marka oldu. Karolarıyla, ekolojik sürdürülebilirlik, çevreye duyarlılık, çevre kalitesi gibi konularda AB’den onay alan VitrA, üretimde su ve enerji tüketimini azaltıyor, çevre ve sağlığa zararlı atıkları en aza indiriyor. Tüm üretim, tasarım, yönetim süreçlerinde; enerji ve doğal kaynak tasarrufuna, çevreci ambalaj malzemelerinin kullanımına ve karbon salınımının azaltılmasına özen gösteren VitrA, Türkiye’de yeni tanınmaya başlayan eko-etiket sisteminin öncüsü oluyor. Konuyla ilgili bilgi veren Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Karodan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahmet Yamaner, “Sürdürülebilir kalkınmanın, ancak üretimde enerji kaynaklarının verimli kullanılmasıyla gerçekleştirileceğine inanıyoruz. Blue Life adını verdiğimiz felsefemizle; üretim, tasarım ve yönetimde kaynakları koruma bilinciyle hareket ediyoruz. Sektörümüzde; ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve TS EN 16001 Enerji Yönetim Sistemi belgelerini alan ilk şirket VitrA oldu­. Şimdi de, AB tarafından 9 zorlu kriterde değerlendirilen ve çevreye en az zarar veren markaların almaya hak kazandığı ekoetikete sahip olduğumuz için gururluyuz. Mavi gezegenimizde yaşamın sürmesine destek olmaya devam ediyoruz.” dedi.

VitrA’nın Tasarımcısı Dima Loginoff, Design&Design Ödülünü Aldı Tasarımın yeni yıldızları arasında gösterilen genç Rus tasarımcı Dima Loginoff’un, VitrA için hazırladığı karo koleksiyonu “Fancy Lines”, ürün ve paketleme alanında “Design&Design 2012” ödülüne layık görüldü. Bugüne kadar 17. kez ödüle layık görülen Loginoff’un tasarımı, ayrıca, “The Design and Design Book of the Year 2012” kitabına girmeye de hak kazandı. Sanatçının VitrA için tasarladığı Fancy Lines serisi, duvarlarda benzersiz bir etki yaratıyor. “Bireysellik” kavramından yola çıkan renkli ve canlı serinin sürreal çizgili karoları, farklı kombinasyonlarla kişiye özel duvar dekorasyonu yaratmaya olanak tanıyor.

76

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Haberler

Meral Yapı, Çekmeköy Mağazasının Açılışını Gerçekleştirdi Meral Yapı, Ümraniye ve Silivri’den sonra Çekmeköy Şubesini de hizmete açtı. Showroom ve depolama alanının açılışına çok sayıda davetli katıldı. Çekmeköy girişindeki şubenin idari birim ve showroomların yer aldığı 1750m2 beş katlı bina ve 4000m2 açık depolama alanının açılışı yapıldı. Ümraniye Belediye Başkan Yardımcıları Mustafa Küçükkaptan ve Ejder Batur’un yanı sıra sektörden de bir çok profesyonel yönetici ve iş adamı da katıldı. Açılıştaki çelenklerin çokluğu ise dikkatlerden kaçmadı. Ümraniye Belediye Başkan Yardımcısı Ejder Batur açılışta yaptığı konuşmasıyla Meral Yapı’nın bölgeye sektörel bazda önemli katkılarının olduğuna dikkat çekerek başarılarının devamını diledi. Açılışı yapılan showroom ve depolama alanında; seramik, granit seramik, mutfak dolabı, banyo dolabı, kapı, ray dolap, küvet, duşa kabin, vitrifiye, armatür, ankastre cihazlar, kombi, panel radyatör, boru, tesisat borusu, el aletleri, boya, mantolama malzemeleri, strafor, yapı kimyasalları, alçı, gazbeton, çatı malzemesi, betopan, camyünü hırdavat ve izolasyon malzemeleri bulunuyor.

78

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Haberler

Sanit Gömme Rezervuar Markası SİM Ltd. Şti. ile Sektöre Geri Döndü

Özellikle estetik görünümüyle günümüzde oldukça yaygın olarak tercih edilen gömme rezervuarlar, aynı zamanda kullanıcılar için büyük bir risk oluşturmaktadır. Uzmanlar tarafından duvarın içine yerleştirilen ve her an patlamaya hazır bir bomba olarak nitelendirilen gömme rezervuarlar için kaliteli seçim yapmak büyük önem taşıyor. Keza estetik görünüm uğruna duvarlarınızı kısa zamanda tekrar kırdırmak zorunda kalabilirsiniz. Bu sebeple doğru ve kaliteli ürün seçimi gömme rezervuarlar için çok daha önemli.

SİM D.T.M.’de SANİT ürünlerinin satış ve pazarlamasının yönetiminde ise sektör olarak tanıdık bir isim var. Ege Seramik’den tanıdığımız ve uzun yıllar Ege Seramik’de üst düzey yöneticilik yapmış olan Erkan Topaloğlu 2001 yılından kapanıncaya kadar Ege Pazarlama A.Ş. tarafından Ege Seramik bayilerine satış, dağıtım ve pazarlaması yapılmış olan SANİT, özellikle sağlamlığı ve yok denecek kadar düşük olan arıza oranlarıyla pazarda ün yapmış bir ürün olarak tanımlıyor. 15 cm, 12 cm, 8 cm kalınlık ve farklı yükseklilerdeki seçenekleri ile mimarlara çok farklı çözüm önerileri getiren SANİT, fotoselli gömme rezervuarları ile dokunmadan çalışan hijyenik ve aynı zamanda estetik bir mimari seçenek sunuyor.

80

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Sessiz çalışan SANİT gömme rezervuarları özellikle Türk pazarı için tasarlanmış, kireçli şebeke suyu ile uzun süre çalışabilme kabiliyetine sahip. Son teknoloji ile üretilen ve tel kumanda ile kumanda edilen SANİT gömme rezervuarları hem sorunsuz hem de çok sessiz çalışmakta, küçük ve estetik kumanda paneli ile de oldukça beğeni kazanmaktadır.


Görünmez Kahraman Dayanýklý, güçlü, sorunsuz, sessiz ve görünmez Dayanýklý, güçlü, Gömme Rezervuarlarý duvar içine, duvar önüne veya alçýpan tipi duvarlara monte edilebilen, önden veya üstten kumanda sistemleri ve Large-Medium-Small modelleri ile dikkatleri üstüne çekiyor. Söz konusu bu rezervuarlar, 8, 12 ve 15 cm derinlikleri ile 3 tip ve alaturka, asma alafranga veya yere monte edilen alafranga klozetlerde sorunsuz montaj imkâný saðlýyor. Gömme Rezervuarlarý terleme ve sese karþý tam yalýtýmlý olup su giriþ vanasýnýn gövde içinde olmasý, ileride olasý bir su kaçaðýnýn gövde içinde kalmasýný ve olayýn bu ýslak hacim içinde çözülmesini saðlýyor.

Sanit Türkiye Yetkili Daðýtýcýsý - SÝM D.T.M. San. Tic. Ltd.Þti

Atatürk Mah. 3. Sk. N:75 Ýkitelli/ÝSTANBUL info@granitoferro.com / www.sanit.com T: 0 212 471 21 21 F: 0 212 472 45 70


Haberler

Formina Banyo, Bayileri ile İletişimini Güçlendirme Çalışmalarına Devam Ediyor

Formina Banyo yönetiminin 2011 yılı başında almış olduğu radikal değişim kararları arasında yer alan bayileri ile dialoglarını güçlendirme organizasyonlarına devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda üretim yapmış olduğu Ece Seramik Akrilik Kimya Sanayi Zonguldak üretim tesislerini ve Amasra, Safranbolu’nun zengin kültürel yapısını bayilerilerine tanıtan Formina Banyo, düzenlediği iftar yemekleriyle de dialog güçlendirme çalışmalarına devam ediyor. Bu bağlamda ilk iftar yemeği İstanbul Avrupa yakası bayileriyle buluşma Akgün Otel’de gerçekleşti. Yoğun ilgi ile gerçekleşen organizasyonun ardından Formina Banyo Anadolu Yakası bayileri iftar yemeği de Ataşehir Dostlar Kebapçısı’nda gerçekleşti. Katılımın daha da yoğun olması Formina ailesini benzer organizasyonlara devam etmek için heveslendirdi. İftar organizasyonları kapsamındaki son buluşma ise Ankara Radisson Blue Otel’de gerçekleşti. İftarlara gösterilen ilgi ve bayiler ile samimi paylaşımlar Formina ailesinin almış oldukları kararların ve çalışmaların bayiler ile dialoglarını güçlendirme çalışmalarında önemli katkısı olduğunu gösterdi. Formina Banyo yönetimi de benzeri organizasyonların düzenli olarak devam etmesini kararlaştırdı.

82

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


PRATO//25x50

www.umpasseramik.com.tr


Haberler

Petek Banyo Yurtdışı Fuarlarının Önemli Katılımcılarından Biri Oldu

Yurt dışı pazarında tüketicinin tercih ettiği markalardan biri olan Petek Banyo 2011 ihracat hedefini %40 olarak belirledi. Fuarlar mal ve hizmet üreticilerinin ve tüketicilerinin buluştukları bir Pazar niteliği taşımakta ve katılımcı firmalara talepleri yakalama imkanı vermektedir. Yurtdışı fuarlarına katılım sağlamanın esas amacı satış değil hedeflenen pazar hakkında bilgi sahibi olmak ve bu pazarı oluşturan önemli isimlerle iletişim kurmaktır. Fuara katılım kararı almadan önce firmaya fayda sağlayacağına inanmak gerek. Hangi fuara yatırım yapılacağı, firmanın hedef ve amaçlarına uygun olup olmadığı önemli konular arasında yer almaktadır. Belirlenen fuara önce ziyaretçi olarak gidilmeli ve incelenmelidir. Yurt içinde ve yurt dışında düzenlenen fuarlar önemli pazarlama araçlarıdır.

84

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Tüm bu bilgiler ışığında mevcut pazarın şartlarını iyi bildiklerini, kalite ve tasarıma önem verdikleri için tercih edilen bir marka olduklarını belirten Genel koordinatör Erkan Bunyak CEVISAMA VALENCİA, ISH FRANKFURT, ERBİL-IRAK gibi önemli fuarlara her sene katıldıklarını ve almış oldukları tepkilerden memnun olduklarını dile getirdi.



Haberler

Hasan Kocamanoğlu, Çanakcılar Grubunun Yeni Şirketi Çanakcılar Armatür A.Ş.’nin Genel Müdürü Oldu Misyon, kelime anlamı itibariyle, bir kişi veya topluluğun üstlendiği özel görev demektir. Tanımlanmış bir misyona sahip olan bir işletmede, çalışanlar ne için, nasıl ve ne şekilde çalışacaklarını daha iyi kavrayacaklardır. Bu da onların gelecekte yapacakları işlerde daha başarılı olmalarını sağlayacaktır. 1963’te temelleri atılan Çanakcılar Şirketler Grubu ve bünyesindeki markalar; üstün teknolojisi, üretim tesisleri, yüksek kalite standartları, yetkin çalışanları, müşteri odaklılığı ve sosyal sorumluluk bilinci ile, bugün artık bir dünya markası konumuna ulaşmıştır. Bu misyonundan aldığı güçle; pazara ve sektöre yeni açılımlar getirmek için yatırımlarına devam etmektedir. Her zaman geleceğe yönelik inovatif adımlarımız dahilinde, çok yakında gururla paylaşacağımız yeni oluşumumuz “Çanakcılar Makine ve Armatür San. ve Tic. A.Ş.”nin üretim alt yapısı ve marka konumlandırma çalışmaları başarıyla sürdürülüyor. Yeni şirket dahilinde sektöre yepyeni bir soluk getireceğine inandığımız yeni markamızın Genel Müdür’ü olarak Hasan Kocamanoğlu’nu ailemize katmış olmaktan mutluluk duymaktayız. Kocamanoğlu; 1988-1996 yıllarında Yurtbay Pazarlama A.Ş.’da Satış Elemanı, 1997-2002 yıllarında Yurtbay Seramik Pazarlama A.Ş. de Bölge Satış Sorumlusu, 2004-2011 yıllarında GPD’de Satış ve Pazarlama Müdürü olarak çok değerli girişim ve gelişmelere imza atmıştır. 2012 yılında faaliyete geçmesini hedeflediğimiz yeni oluşumda, firmamızda yer alan, en üst kademeden en alta kadar her çalışanımız, kendisinin öncülüğünde; büyük bir heyecan ve özveri ile yeni başarılara ulaşmak, asgari hedefimiz olan ‘mükemmel’e biraz daha yaklaşmak için özenle çalışmaktadır.

86

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Söyleşi

Güray Ergün & Orhan Hopa

Bien Seramik San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü

Metin Savcı

Profesyonel iş hayatım 1973 yılında Elginkan Holding kuruluşlarından Elmor A.Ş.’de başladı. 1985 - 1994 yılları arasında Genel Müdür olarak görev yaptım. 1994-2007 yılları arasında Toprak Seramik’te Genel Müdürlük ve Yönetim Kurulu üyeliği görevlerini üstlendim.Toprak Seramik’teki görevimden 2007 yılında ayrıldım ve aynı yılın Eylül ayından itibaren Ercan Şirketler Grubuna katılarak bugün Bien Seramik adıyla faaliyet gösteren firmamızda Genel Müdür olarak sorumluluk üstlendim ve halen bu görevime devam etmekteyim. “Gelecek dönemlerde ihracat oranlarımızı daha da yukarılara çekerek tam kapasite üretim yapmayı hedefliyoruz.” Bien Seramik 1997 yılında Ercan Seramik olarak faaliyete geçti. Yönetim Kurulu’nun 2007 yılında almış olduğu karar ile markalaşma ve ürün gamını yenileme çalışmalarını başlattık. Aynı yıl içinde almış olduğum görev ile birlikte bu sürece katkı sağlamaya çalışıyorum. Renk çeşidini de dikkate alacak olursak 1.200 çeşit ürün portföyümüz bulunuyor. Bilecik ve Bozüyük’te olmak üzere iki fabrikamız ile faaliyet gösteriyoruz. Üretimimizi ağırlıklı olarak Bilecik tesislerimizde gerçekleştiriyor ve sahip olduğumuz 19 milyon m2 üretim kapasitemizin pazar şartlarına göre

88

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


Söyleşi

%75-85’ini kullanıyoruz. Üretimimizin %7075’ini iç pazarda, %25-30’unu ise dış pazarda müşterilerimiz ile buluşturuyoruz. Gelecek dönemlerde ihracat oranlarımızı daha da yukarılara çekerek tam kapasite üretim yapmayı hedefliyoruz. “Üç boyutlu duvar karolarında edindiğimiz tecrübenin de karşılığını alıyoruz.” Dijital baskı olarak bilinen bizim DigiLine olarak adlandırdığımız üç boyutlu seramik üretimine 2010 yılı başında 2 makine ile başladık. Gelen talepler doğrultusunda 2011 yıl sonu itibari ile beş dijital baskı makine ile üretim yapıyor olacağız. Bu yeni teknolojiyi ilk getiren biz değiliz ancak ilk olarak bu teknolojiyi duvar karolarında uygulayan firma BİEN SERAMİK olmuştur. Bu nedenle de üç boyutlu duvar karolarında edindiğimiz tecrübenin karşılığını almaktayız. Müşterilerimiz için yeni olan bu ürünlerde üretim teknolojisi sayesinde tonalite farkı oluşmuyor, karonun tüm yüzeyine baskı yapabiliyoruz. Rölyefli, üç boyutlu karolara istenilen desen ve dekorları canlı ve doğal bir görünüm elde ederek basabiliyoruz. Bu sayede bizim için doğal taşların da seramiğe uygulanma olanağı doğdu ve tüketici tarafından

çok beğenildi. Gördüğümüz kadarıyla pazarın bu ürünlere olan ilgisi daha da yükselecek. Bugün DigiLine ürünlerimizde 40’a yakın seri üretiyoruz. Ar-Ge, Ür-Ge çalışmaları özellikle bu ürün gamında önem kazanıyor. Ürünün teknolojisini dışarıdan alıyor, Ar-Ge ve ÜrGe çalışmalarımız ile bu teknolojiye değer katıyoruz. Bu çalışmaları kendi ekibimiz ile yapmakla birlikte dışarıdan aldığımız hizmetlerle de genişletiyoruz. Biz yoğunluklu olarak kalıplı üretime odaklandığımız için belki yatırım maliyetlerimiz artıyor ancak ürünün taklit edilme oranını da minimize etmiş oluyoruz. Yaptığımız yatırımlar, çalışmalar ile önemli mesafeler kat ediyoruz. UNICERA 2012’de de bu çalışmalarımızı da lanse edeceğiz. “Bayilerimizin satışına, markamızın bilinirliğine katkı sağlayan birçok çalışma gerçekleştirdik.” Bien Seramik olarak tamamen bayilik sistemi ile çalışıyoruz. 2007 yılında başlattığımız markalaşma çalışmalarımız ile Ercan Seramik ve Bien Seramik olarak bir harmanlama yapmak durumunda kalmıştık. Bu nedenle çalışmalarımıza öncelikle bayilerimizin dış cephe ve teşhirlerini kurumsal standartlar çerçevesinde yapılandırmak ile başladık. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

89


Söyleşi “Ürünlerimiz çok bayide satılsın gibi bir amacımız yok. Önemli olan doğru noktalarda bulunmak…” Son 3 yıl içinde 60 civarında yeni bayiimiz oldu. Şuan 110 bayiimiz ile ürünlerimizi tüketiciler ile buluşturuyoruz. Ürünlerimiz çok bayide satılsın gibi bir stratejimiz yok. Önemli olan doğru noktalarda bulunmak. Bu nedenle de bayi geliştirme konusunda bu stratejimize uygun yeni bayilikler oluşturarak satış gücümüzü geliştirmeyi hedefliyoruz. El panosuyla mal satma devri geçti. Artık müşteriler iyi teşhir, iyi sunum, iyi hizmet istiyor. Eğer ürününüzün, hizmetlerinizin karşılığını almak istiyorsanız bunun için teknolojiye, tanıtım ve satış gücünüze yatırım yapmalı, müşterilerinizin bu taleplerine tam karşılığıyla cevap vermeniz gerekiyor ve biz de bunu yapmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Bununla birlikte bayilerimizin satışına, markamızın bilinirliğine katkı sağlayacak çeşitli çalışmalar gerçekleştirdik. Örneğin gerçekleştirdiğimiz usta seminerleri ile 35 ilde 4.500 ustayla teknik bilgi paylaşımı ile birlikte ürünlerimizi de tanıtma olanağı bulduk. Usta kartı sistemini devreye soktuk ve ustalar ile kurduğumuz bu iyi iletişimin de önemli katkılarını gördük. Kredi kartı ile satış sistemini geliştirerek bayilerimizin satış riskini azaltmak ile birlikte müşterilerimize satın alma kolaylığı sağladık. Bugün baktığımızda daha da yükseleceğini öngördüğümüz kredi kartlı satışların %25-30 civarında olduğunu görüyoruz. Tanıtım faaliyetlerimizin arasında görsel ve yazılı medya reklamları, fuarlar ile birlikte 2008 yılında yayına başlayan BienHaber kurumsal iletişim dergimiz de bulunuyor. Bu gibi çalışmalar ile marka bilinirliğimizi ve ustabayi iletişimimizi güçlendirmek ile birlikte, katma değeri yüksek ürünlerimize olan talebi de arttırdık. Bugün baktığımızda ürünlerimizin ortalama birim fiyatının yeni ürünlerimizin de katkısı ile marka değişimimizin başladığı döneme göre %50 civarında artığını görüyoruz. Bu da müteşebbislerimizin markaya ve yeni yatırımlara desteklerinin devamını sağlıyor.

90

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

“Vitrifiye yatırımlarımız devam ediyor” Seramiğin yanı sıra 2012 UNICERA’da lanse etmeyi planladığımız vitrifiye yatırımlarımız devam ediyor. Bozüyük’te 400 dönüm gibi geniş bir alanımız bulunması nedeniyle burada başladığımız yatırımımızın sonuçları 2012 Mart itibariyle pazarda olacak. Bu ürün gamında yüksek hacim yapmak gibi bir amacımız yok. Bu yatırımımızı bayilerimize özellikle de perakende ve proje pazarında destek vermek için gerçekleştiriyoruz. Bununla birlikte yakın zaman içinde seramik yapıştırıcılarımız da pazarda olacak. Bayilerimize destek sağlamak için yurtdışından teknik ve sırlı granitler, cam mozaikler de ithal ediyoruz. Piyasaya oranla fiyatları biraz daha yüksek olan bu ürünlerimiz konusunda seçici davranıyor, ithal ettiğimiz ürünlerin kaliteli olmasına çok dikkat ediyoruz. Belki biraz pahalı görülebilir ama bayilerimizin, özellikle de perakende kanalında ihtiyacını karşılamak için doğru ürünleri seçmeye çalışıyoruz. “İstanbul’un artık doymaya başladığını gözlemliyoruz.” İnşaat sektörü gelişen bir sektör olma özelliğini koruyor. İstanbul’da ise konutlaşma oranı oldukça fazla, dolayısıyla piyasaları göz önüne aldığımızda ülkenin en büyük konut pazarı olan İstanbul’un artık doymaya başladığını gözlemliyoruz. Şehir içinde yap-sat


Söyleşi ve yenileme tabii ki durmadan devam edecek, ancak bu konuda özellikle şehir merkezinden uzak alanlarda gerçekleşen büyük projelerin satışlarında önemli problemler ortaya çıkmaya başladı. Bunun en büyük nedenlerinden biri de kredi maliyetlerinin artması oldu. Bu duruma bir diğer taraftan bakacak olursak da, turizm yatırımlarında ve Anadolu’da gelişen bölge ve şehirlerde gerek konut, gerekse ticari yapılarda gelişmenin devam edeceğini öngörmekteyiz. “TİMDER faaliyetleri hem sektörümüzün gelişimine destek sağlıyor hem de sektör içi iletişimi güçlendiriyor.” TİMDER 80’li yıllardan bugüne sektörümüzün üretici ve satıcılarını bir araya getiren önemli ve değerli bir sivil toplum kuruluşu oldu. TİMFED yapılanmasının ülke çapında yaygınlaşması ve faaliyetlerini arttırmasıyla da oldukça gelişti. Bu sayede birçok yörede sektör aynı dili konuşmakta, ortak ve bölgesel konuları ele almak kolaylaşmakta, dolayısıyla bölgeler arasında da iletişim güçlenmektedir. Üretici ve satıcılarımızla birlikte hepimiz aynı gemide yer alıyoruz, bu nedenle böyle bir sivil toplum örgütlenmesine ihtiyaç her geçen gün artmaya devam ediyor. TİMDER faaliyetleri hem sektörümüzün gelişimine destek oluyor, hem de sektör içi iletişimi güçlendiriyor. Faaliyet ve fayda konusunda oldukça etkin olan derneğimizin geliştirilmesi gereken alanın ise basın, kamuoyu ve resmi kurumlar üzerindeki etkisinin artırılması olduğunu düşünüyorum. Böylelikle sektörümüze olan katkıları ile birlikte ülke ekonomisindeki etkisinin de önemli ölçüde artacağına inanıyorum.

kaybetmesi ve UNICERA ve Türk seramik sektörünün bunu iyi değerlendirmesiyle birlikte Türkiye bu anlamda önemli bir kazanım sağladı. Fuar tarihinin de bir ay geriye alınması çok isabetli bir karar oldu. Bu sayede sezon başlamadan lanse edilen ürünler sezonda raflarda yerini alıyor ve fuarın getirdiği faydalar pazara daha iyi şekilde yansıyor. Yurtdışı fuarlarında da CERSAIE, COVERINGS ve MOSBUILD’e katılıyoruz. Bununla birlikte ihtiyaç duyulan, gündemin gereklerine göre de farklı ülkelerde fuarlarda yerimizi alıyor, ürünlerimizi lanse ediyoruz.

“İspanya’nın kan kaybetmesi ve UNICERA ve Türk seramik sektörünün bunu iyi değerlendirmesiyle birlikte Türkiye bu anlamda önemli bir kazanç sağladı.” TİMDER öncülüğünde başlatılan UNICERA fuarı sektörün ve ülkemizin en değerli organizasyonlarından biri olarak dikkat çekiyor. Bugüne kadar çalıştığım tüm firmalarda ben de bu organizasyonun içinde yer aldım ve gelişimini gördüm. Özellikle son birkaç yıl içinde fuarın uluslararası niteliği oldukça arttı, ve bununla birlikte Türk seramik sektörü dünya pazarlarındaki etkisini daha da güçlendirdi. İspanya’nın kan Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

91


Üretici

Adell Armatür ve Vana Fabrikaları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

Recep Ali Topçu Adell Armatür’ün kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi alabilir miyiz? Birinci kuşak olarak babamız Abdurrahman Topçu memleketimiz olan Ardahan Posof’ta bir kız sever. Bu kızı alamayınca köyden ayrılır ve muhtelif şehirlerde inşaatçılık yapar. Daha sonra Amerikalılar’la birlikte Balıkesir ve Adana Havaalanı inşaatlarında çalışır. Amerikalılar’la iyi ilişkiler geliştirir ve İngilizce öğrenir. Havaalanı inşaatları bitince Amerikan Hamilton şirketi babamı Amerika’ya götürmek istese de babam gitmez ve Bursa’ya yerleşerek inşaat işlerine devam eder. Daha sonra bizlerin büyümesiyle birlikte perakende yapı, hırdavat ve nalburiye malzemeleri satışı yapmak üzere 1981 yılında bir işyeri açılır. Büyümeye ayarlı bir yapıda o gün bugündür grafiği yükselen çalışmalarla toptancılık ve sanayicilik ile yürüyüşümüz devam etmektedir. Şu anda biri tıp doktoru olmak üzere üç kardeşle birlikte gerçekleştirdiğimiz yolculuğumuza tahsillerini bitirerek aramıza katılan üçüncü kuşak ile güçlenerek devam ediyoruz. Bu yıl 30. Kuruluş yıl dönümümüzü kutlamaktan ve süreç içerisinde sektörümüze, ülkemize, dünyamıza ve katkı vermekten mutluyuz. Bundan sonrada yapacak çok işimizin olduğu, iyileş-

92

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Güray Ergün

tirilecek çok alanımızın olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Topkar Endüstri Grubu üyesi bir şirket olan Adell Armatür ve Vana Fabrikaları A.Ş, üç kıtada 30 ülkeye ihracat yapan, yaklaşık 20.000 metrekare büyüklükte ülkemizin en modern, en teknolojik armatür ve vana fabrikalarından biridir. Ürettiği nitelikli ve markalı ürünleriyle bir taraftan insanımızı sağlıklı suyla buluştururken diğer taraftan da sosyal sorumluluk ve hayır adına yaptıklarıyla topluma sosyal faydalar sağlayan, ödediği vergilerle bölgesinde vergi şampiyonluğunda ikinci olabilmiş, tasarım yarışmasında finale çıkabilmiş, Kültür Bakanlığı ile birlikte Türk İslam Eserleri müzesinde sergi açabilmiş, “Türkiye’nin en Başarılı Sosyal Sorumluluk Projesi” ödülünü almaya hak kazanmış sosyal bir şirket haline gelmiştir. Adell %100 Türk markası ve şirketi olarak nitelikli, markalı konutların armatürüdür. Satış sonrası servis ve müşteri ilişkilerini geliştirmiş ve ülkemizde sektörünün ilk ISO 10002 Müşteri İlişkileri ve Şikayet Yönetimi Sistem Sertifikasına sahip olmuş ürünleridir. Sektörde imaj, ciro olarak Türkiye’nin en büyük üç markası arasındayız. Yerli ürün, yerli üretici olarak 250 ye yakın doğrudan mavi ve beyaz yakalı, 1500’e yakın ise dolaylı olarak istihdama katkı sağlamaktayız. Adell armatür, çalışanını, insanını seven, işini bir ölçüde ibadet aşkıyla yapan sevdalı insanların şirketidir. Dürüstlük, doğruluk gibi değerleri olan bir şirkettir. Adell Armatür çıraklık ile başladığı yolculukta kalfalık ve us-


Üretici talık aşamasına gelerek Adell 3.0 dediğimiz aşamaya gelmiş bulunmaktadır. Ürünlerimiz, kültürümüz, operasyonlarımız olgunlaşmış yurt içi ve yurt dışında pek çok nitelikli yapının istifade edebileceği meyveler vermeye başlamıştır. Bu noktaya ulaşmamızda bizlere her türlü destekleri geçen paydaşlarımıza, dostlarımıza, çalışanlarımıza minnettarız. Destekleriyle çok daha büyük başarılara imza atacağımıza inancımız tamdır. Lütfen bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bizimle birlikte olmaya devam etsinler, desteklerini esirgemesinler. Ülkem kazansın diyen pek çok müşterimizin teveccühleri bizleri memnun etmektedir. Ürün gamınız ve üretim koşullarınızdan, kapasiteniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Adell, nitelikli yapıların ihtiyacı olan armatürler, duş sistemleri, vanalar, mekanik tesisat elemanları, yangın tesisat elemanları, panel ve havlu radyatörlerden oluşan geniş ürün yelpazesine sahiptir. Ürünlerimizin tamamı ulusal ve uluslar arası standartlara, hijyen belgesine sahip olarak üretilmektedir. Üyesi olduğumuz Topkar Endüstri Grubu olarak ürün portföyümüzde armatürler, duş sistemleri, mekanik tesisat sistemleri yanında yapı grubunda paslanmaz çelik evyeler, aspiratörler, ısı grubunda panel ve havlu radyatörler, doğalgaz sobaları, şofbenler ve endüstri grubunda ise endüstiriyel otomosyana yönelik aktüatörler, endüstriyel vanalar, kontrol sistemleri yer almakta ve bütünleşik bir ürün sinerjisi oluşturmaktadır. Fabrikamız gerek üretim alanları, gerek makine yatırımları, teknolojisi, lojistik ve bilgi işlem sistemleri ile sektörümüzün en modern ve en büyük fabrikalarından biridir. Arge ve ürge laboratuarlarına sahip entegre tesislerimizde kalıphane, sıcak şekillendirme, mekanik imalat, montaj gibi teknolojik üretim araçlarına sahip fabrikamızda yıllık yedi milyon armatür, vana ve tesisat bağlantı ekipmanları üretme kapasitesine sahibiz. Gaz hattı ürünlerimiz İgdaş, İzgaz, Bursagaz, Palgaz, Gazdaş, Aksa Doğalgaz, Trakyagaz gibi gaz kuruluşlarının teknik onaya sahiptir. Konut yapılarından ticari yapılara, okul, sağlık yapıları, alışveriş merkezi, otel yapılarına yönelik değişik segmentlerde ürünlerimiz yer almaktadır. Ürünlerimiz her türlü zevke ve ihtiyaca hitap etmektedir. Ürün yelpazemizi ve üretim sistemlerimizi sürekli geliştiriyoruz.

Özellikle ulaşılabilir konfor yaklaşımıyla kaliteli, konforlu ve tasarımlı ürünleri uygun fiyatlarla sunarak konforu genele yaymak istiyoruz. Küresel ısınma ile birlikte su ve enerji verimliliği ve çevre dostu teknolojilere verilen değer önemli derecede arttı. Adell Armatür’ün bu artan değerlere paralel olarak yapmış olduğu çalışmalar nelerdir? Ar-Ge Ür-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Trendleri belirleme anlamında firmanızın son dönemde piyasaya getirdiği ya da getireceği yenilikler var mı? Arge ve inovasyon çalışmalarını geleceğimizin garanti ve bizi diğer firmalardan ayırt edecek bir unsur olarak görüyoruz ve önem veriyoruz. Bunun yanında doğayı, insanımızı seviyor, gereği olarak doğaya, insanımıza, tarihe, eğitime, kültüre hizmet etmeyi vazife olarak kabul ediyoruz. Adell, çalışmalarıyla, ürünleriyle pek çok inovasyona imza atmış bir şirkettir. Avrupa normlarına uygun TS EN 331 gaz vanasını, TS EN 13828 Su vanasını ilk üreten ve sertifikalandıran şirkettir. Banyo ve mutfak armatürlerinde 6 yıl garantiye imza atan, tüketiciyi böyle bir garantiyle buluşturan ilk şirkettir. Su ve enerji verimliliği gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakma adına önem arz ediyor. Su ve enerji kaynaklarımız azalıyor. Şehirli nüfusu artıyor. Suya ve enerjiye olan ihtiyaç artıyor. Dünyanın bazı bölgelerinde susuzluktan, açlıktan hastalıklar artıyor, ölümler gerçekleşiyor. Dolayısıyla işe suyu sevdirerek, israfı önleyecek eğitimler yaparak başlamalıyız. Sevgi girdiği yeri aydınlatır ve olayları olumluya çevirir. İnsanlar suyu severse önce kendisiyle, sonra çevresiyle, tüm insanlıkla çok daha iyi anlaşacak, hoşgörü ve karşılıklı anlayış, toplumsal huzur, barış ve ortak yaşam kültürü gelişecektir. Dünya misafirleri olan bizlere verilen en değerli nimet olan suyla ilişkimizi yeniden inşa etmeli ve güçlendirmeliTemmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

93


Üretici Sektörünüzü kısaca değerlendirir misiniz? 2011’de sektörünüzün gelişimini nasıl öngörüyorsunuz? Armatür ve vana imalat sektörü hem emek yoğun ve hem de sermaye yoğun bir yapıya sahiptir. Tüm üretim prosesleri uzmanlık gerektirmektedir. Her bir ürünümüz pek çok bileşenden oluşmakta ve kalitenin yönetilmesi için tedarik zinciri yönetimi, süreçlerin yönetimi önem arz etmektedir. Armatürün kalitesi hammadde kalitesine ve her bir parçanın tek tek kalitesine bağlıdır. Adell Armatürleri, insanımızı suyla buluşturma vizyonu ile içerisine sevgimizi, muhabbetimizi koyarak aynen bir bebek gibi doğumundan sevkiyatına kadar titizlikle yürütülen çalışmalar neticesinde üretilmektedir. Bununla birlikte değer oluşturma ve keşfetme her gün zorlaşmakta, karlar gitgide azalmaktadır. Sektör genel itibariyle emek yoğun bir üretim sistemine sahip olduğu için işçilikler, elektrik bedeli, peşin girdilerin miktarı fazla olmasına rağmen satışlar genelde uzun vadeli olarak gerçekleşmektedir. Hammadde alışlarından ödenen KDV tevkifatının kaldırılması meslektaşlarımızın çalışmasını kolaylaştıracaktır. Dolaylı vergiler azaltılarak doğrudan vergilere ağırlık verilmelidir. Dolaylı vergiler kazançtan alınmazlar. Doğrudan vergiler ise direk kazançtan alınır. yiz. Literatür değişikliğine giderek su tüketimi değil suyun doğru kullanımını ve yönetimini gündemimize almalıyız. Her birimizin kendi ölçeğimizde yapacağımız tasarruflar belki de dünyanın diğer tarafındaki muhtaç birilerine yaşam kaynağı olacaktır. Adell armatür olarak %50 ye varan su ve enerji tasarruf sağlayan ürünlerimizle, verdiğimiz eğitim çalışmaları ile doğaya destek vermeye gayret ediyoruz. Bunun yanında üretim süreçlerimizde de doğal kaynakların korunmasına yönelik hassas davranıyoruz. 6 yıl garantimiz ile ürün ömürleri uzatılarak kaynak israfı önlenmiştir. Yerli kaynakların kullanımı, ithalatın olabildiği ölçüde azaltılması yönündeki çalışmalarımız ilede çevreye katkı veriyoruz. Arge ve mühendislik bölümümüzün geliştirmiş olduğu çevre dostu, tasarruflu ve ergonomik ürünler su ve enerji tasarrufları sağlamaktadır. 17 adet TSE belgesine, TSEK belgesine ve 6.patente sahibiz.

94

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Bunun yanında konut kredi maliyetlerinin azalması, zincir yapı marketlerin artması, tüketicilerin daha gelişmiş ürünlere, üst segment ürünlere geçmesi ve yaşam standartlarımızın gelişmesi ile birlikte mutfak yenileme döngüsünün 15 yıldan Avrupa standardı olan 4-5 yıl gibi daha kısa sürelere yolculuk yapması 2011 yılında sektörümüzün gelişimine olumu katkılar sağlayacaktır. Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerimiz ve yatırımlarımız ile artan inşaat hacmimiz sektörümüzü de geliştirecektir. Tabiiki burada yatırımcılarımızdan, inşaatçılarımızdan gittikleri yerlere, projelere Türk inşaat malzemelerini taşımaları önem arz ediyor. Dünyada adından bahsettiren, liderliğe koşan inşaat sektörümüz gibi inşaat malzemeleri sektörümüzde daha çok gelişecek ve dünyada söz sahibi olacak konuma gelebilecektir. Bizde bu olumlu düşünceler içerisinde 2011 yılı içinde teknolojik yatırımlarımızı arttıracağız. Sıcak şekillendirme, talaşlı imalat ve montaj hatlarına yapacağımız otomatik hat-


Üretici larla, teknolojik sistemlerle teknoloji seviyemizi yükselteceğiz. Böylelikle daha esnek ve daha büyük ölçekli üretim hacmine ulaşmışken, diğer taraftan da kalite seviyemizi daha üst noktalara taşımış olacağız. Ürünlerinizi nihai tüketicilerle buluşturmada köprü görevi gören bayi ağınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Bayi ilişkilerinde dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir? Bayilerinizin marka kimliğinizi yansıtması ve satış potansiyellerinin artması için yürüttüğünüz çalışmalar nelerdir? Satışlarımızı iç ve dış satışlar olarak iki grupta toplamaktayız. İç satışlarımızı bayi kanalımız ve zincir market kanalıyla gerçekleştiriyoruz. Değerli bayilerimizi, birlikte yol aldığımız yol arkadaşlarımız, iş ortaklarımız olarak kabul ediyoruz. Gerek toptancı ve gerekse perakendeci bayilerimizin yerleri, mağazaları bizim yerlerimizdir. Müşterilerimizin paralarını almayı satışın tamamlanması olarak görmüyoruz. Bize göre mutlu satış müşterinin hem aldığını ürünün bedelini memnuniyetle ödemesi yanında teşekkür etmesi, dua etmesi ile ancak tamamlanabilmektedir. Adell ürünleri ürün satışında bayilerine kazanç, bayisine kullanırken de kullanıcısına su, enerji ve zaman tasarrufu sağlamaktadır. Adell geniş ürün çeşitliliğine sahiptir. Adell ürünleri “ulaşılabilir konfor, keyif “ sloganı ve hedefiyle üst segment ürünleri pek çok müşterimizin alabileceği fiyat seviyeleriyle sunmaktadır. Ayrıca gelmiş olduğumuz konum itibariyle, ürünlerimizi satarak, tavsiye ederek grubumuza vermiş oldukları destekten dolayı tüm bayilerimize, satış sorumlusu tezgâhtar kardeşlerimize, tesisatçılarımıza teşekkür ederiz. Ürün, operasyon kalitelerimizi arttırarak daha iyi hizmet vermeye, kendilerinin işlerini kolaylaştırmaya, kazançlarını arttırmaya gayretlerimiz sürecektir. Güven, istikrar, açıklık ve içtenlik ilişkilerimizde belirleyici temel unsurlardır. Bayilerimizin marka kimliğimizi yansıtması ve satış potansiyellerinin artırılması adına satış noktalarının geliştirilmesi için yaptığımız çalışmalarımız sürdürülmektedir. Mağazalaşmayı, pazarlamaya önem verilmesini arzu ediyoruz bayilerimizden. Marka kimliğimize uygun satış arttırıcı ürün teşhir standları, broşür ve kataloglarımız, tasarım ürünü ambalajlarımız satış noktalarında tüketici tercihlerini olumlu etkilemektedir. Ulaşılabilir fiyat konseptiyle piyasa verilen ürünlerimize gösterilen ilgi bizleri memnun etmektedir.

Marka iletişim çalışmalarımız ve pazarlama, iş geliştirici çalışmalarımızla artacak markalaşma çalışmalarımız, B2B bilgi sistem iyileştirmelerimiz, güçlenen lojistik çalışmalarımız bayilerimizle çalışmalarımıza ve piyasaya yansıdıkça ürünlerimizin çok daha fazla talep göreceğine ve bayilerimizin işlerinin artacağına inanıyoruz. Yapı malzemeleri sektörünü üretici ve satıcısıyla bir çatı altında toplayan Timder hakkında görüşleriniz nelerdir? Hırdavat ve nalburiye perakendeciliğinden gelen bir aile ve firma olarak inşaat malzemecileri arkadaşlarımızın ülkemizin ve insanımızın yüceltilmesi adına fedakarca çalışarak güzel işler yaptığının farkındayız. Bayilerimizin çalışma koşullarını, müşteri ilişkileri dinamiklerini ve zorluklarının farkındayız. Geçmişten günümüze Timder derneğimizin; eğitime yaptığı katkıları, sektörel gelişim açısından yaptığı çalışmaları, vizyon ve misyon geliştirme çalışmaları, üyeler arasındaki birlikteliğin, işbirliğinin arttırılmasına yönelik yaptığı sosyal aktiviteleri çok önemli çalışmalar olarak görüyoruz. Ülkemizin hatta dünyamızın geleceğinde bu çalışmaların takdirle karşılanacağına inancım tamdır. Zaman zaman Adell armatür olarak destek vermeye çalıştığımız bu başarılı çalışmaları yapan, fikri ve fiziki emeği geçen tüm arkadaşlarımıza, meslektaşlarımıza, sosyal paydaşlarımıza teşekkür ederim. Geçmişten günümüze uyum içerisinde bu başarılı çalışmaları ortaya koyan herkesi, emeği geçenleri, katkı sağlayanları, saygıdeğer başkanlarımız olmak üzere yönetim, denetim kurulu üyelerimizi, yöneticilerimizi ve tüm üyelerimizi kutlarım. Gün geçtikçe önemi artan sivil toplum kuruluşları arasında önemli bir misyon ve konum kazanacağına, sektöre, topluma ve dünyaya kalıcı faydalar sağlayacağına inancımı belirtiyor, yolunuzun açık, ışığınızın bol olmasını diliyorum. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

95


Üretici

Orhan Hopa

üretiyoruz. Bunu gelecek yıllarda arttırmayı hedefliyoruz. Bu noktada en büyük sıkıntımız ise; kalifiye eleman bulmak veya yeni eleman yetiştirmek. Malum kalifiye eleman bulmak gerçekten de zor oluyor. Bununla birlikte Hadımköy’de olmamız nedeniyle yerleşim yerlerine uzak olmamız bu konudaki sıkıntımızı biraz daha arttırıyor. Eleman yetiştirmek ise şimdiki nesilin daha rahat koşullara alışması ve herkesin masa başında çalışma isteği nedeniyle daha da zor oluyor. Ancak sonuç itibarıyla birilerinin de üretimde çalışması gerekiyor.

Öncü İnş. Yapı Sistemleri Mobilya San. Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Üyesi

Yavuz Poyrazlar “Biz bu işe başladığımızda tek yapraklı bir föyümüz vardı.” Sektördeki tecrübem; 1983 yılında, Mecidiyeköy Özkanlar Yapı’da başladı. Sonrasında farklı firmalarda devam eden süreçte banyo mobilyaları pazarlaması konusunda edindiğim tecrübeler ve benimle meslektaş olan Mustafa Şemen ve Fethi Akar ile birlikte pazarlamasını yaptığımız banyo dolaplarını kendimiz üretmeye karar verdik. 2001 yılı Şubat ayında, Bayrampaşa’da, 500-600m2’lik bir alanda üretime başladık. İki yıl sonra bu alanımızın bize yetmemesi ile Altınşehir – Şahintepe’de 3.500m2 kapalı fabrikamıza taşındık. Sekiz yıl üretime devam ettiğimiz bu fabrikamızın da bize yetmemesi ile birlikte Ekim 2010’da şuan bulunduğumuz 6.000m2 kapalı üretim tesisimize taşındık. İlerleyen süreçte ihtiyacımız ile birlikte büyüyebileceğimiz 3.000m2 de açık alanımız bulunuyor. Biz bu işe başladığımızda tek yapraklı bir föyümüz vardı. Bugün ise 100 sayfaya yakın, dolu içerikli bir kataloğumuz var. İlerleyen süreçte de emin adımlarla üretimimiz ve ürün çeşitliliğimizi arttıracağız. Şuan 65 kişilik kadromuz ile 3.500-4.000 takım banyo mobilyası

96

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

“Bizim gibi üreticileri ayıran en büyük farklılığımız boya teknolojilerimiz oluyor.” Mobilya sektörü başta olmak üzere birçok sektörde olduğu gibi merdivenaltı ve kalitesiz üretim bizim sektörümüzde önemli bir yer tutuyor. Hem mobilya sektöründen hemde merdiven altından bizim gibi üreticileri ayıran en büyük farklılığımız ise boya teknolojilerimiz oluyor. Mobilya sektörünün büyük bölümünde lam kullanılıyor. Merdivenaltı diye tabir ettiğimiz işletmelerin de bizim gibi üreticilerin boya teknolojilerini sağlamaları mümkün


Üretici

olmuyor. Bu nedenle her ne kadar farklı kulvarlarda olsak ta; piyasayı oldukça etkiliyorlar. Onlar piyasaya standart dolap diye tabir ettiğimiz ürünler ile yükleniyorlar. Ürünün ebat ve malzeme koşulları nedeniyle bizim gibi kaliteyi ön planda tutan firmalardan en büyük etken de fiyatları oluyor. Bu noktada evinde kaliteli, farklı bir ürün olmasını tercih eden müşteri tabi ki onları tercih etmiyor ama benim işimi görür diyen müşteri kitlesi de oldukça fazla. Üreten; beni kurtarıyor, satan; müşteri istiyor, müşteri de; işimi görüyor diyor. Bu nedenle bunun önüne geçmek mümkün değil. Adet bazında biraz montanlı çalışabilen bu tip işletmelere de yapı marketlerin satış stratejileri nedeniyle fiyatlarını en dip noktaya kadar çekiyorlar. Bu nedenle de aynı sektör içinde birbirinden çok farklı iki ayrı çizgi oluşuyor. Bu sektörde faaliyet gösteren bizimle çalışsın yada çalışmasın büyük çoğunluk bilir ki; FYM Bagno ürünü kalitelidir. İlk kurulduğumuz günden bugüne kaliteden ödün vermemeyi prensib edindik. Bu nedenle ucuz ürünler ile rekabet etmek için bir çaba sarf etmiyoruz. Sadece kaliteli ürün, kabul edilebilir fiyat çizgisinde çalışıyoruz. Yapı marketlerin ucuz ürün pazarında etkin olması diğer ürünlerde pek etkisi olmaması nedeniyle de Tekzen haricinde bir yapı market ile çalışmıyor, bayilik sistemi üzerinden ürünlerimizi tüketiciler ile buluşturuyoruz.

“Bayilerimizin büyük bölümü ile uzun yıllardır çalışıyor, onları birer dostumuz, akrabamız olarak görüyoruz.” Bizim için kalite kadar önemli olan bir diğer olgu ise; sağlıklı bayi ilişkileri kurmak, korumaktır. Bu nedenle bayilerimizin büyük bölümü ile uzun yıllardır çalışıyor, onları birer dostumuz, akrabamız olarak görüyoruz. Karşılıklı bu sağlıklı ilişkinin sağlanması, onları müşterilerine karşı mahcup bırakmamak ve markamızın bugüne kadar sağladığı saygınlığı korumak için satış sonrası hizmetlerimize büyük önem veriyoruz. Hatta gerektiğinde bayimizin bizden almamış olduğu ürünler içinde bu hizmeti sağlıyoruz. Sektörümüzde bir x firması çıkar bakmışsınız ki 6 ay sonra yok. Bayi ürünü satmış müşterisine hizmet vermek zorunda. Bu noktada da üretici, bayi, tüketici ilişkilerinin en sağlıklı şekilde yürümesi için devreye girip kendi ürünümüz olmamasına karşın hizmet veriyoruz. “İnşaat piyasasının canlı olması, Türkiye’nin ekonomisinin canlı olması demektir.” Genç bir nüfusa sahibiz. Bu nedenle evlenme oranları özellikle Avrupa’ya oranla oldukça fazla olmasıyla birlikte biraz birikimimiz olduğunda ilk istediğimiz şey kendi evimiz olsun. Bunları dikkate aldığımızda sektörümüzün geleceğini oldukça canlı görüyorum. İnşaat piyasasının canlı olması da Türkiye’nin ekonomisinin canlı olması demektir. Lokomotif sektör olarak nitelendirdiğimiz sektörümüzde Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

97


Üretici yaşanan hareketlilik tüm sektörlere yansıyarak ülke ekonomisini canlı tutacaktır. “Krizlerden korkmuyoruz.” Ben krizleri olumsuz olarak değerlendirmem. Çünkü ardından kriz döneminde ötelenen ihtiyaçlar ile birlikte yeni doğan ihtiyaçlar kriz sonrasına önemli bir hareketlilik sağlar. Zaten Türkiye ekonomisi de krizlere alışık olduğundan üstesinden kolaylıkla gelebilir. Bu nedenle krizlerden korkmuyoruz. Ürettiğimizi sattığımız için Anadolu ve yurtdışı pazarında çok aktif rol oynamayı tercih etmiyorduk. Ancak özellikle UNICERA 2011’de gelen talepler ile birlikte Anadolu’daki etkinliğimizi biraz daha arttırdık. Bununla birlikte yurtdışı pazar etkinliğimizi de gerek UNICERA gerekse yurtdışı fuarlarıyla arttırmaya karar verdik. Bu bağlamda Mart’ta Kiev, Mayıs’ta Cezayir fuarlarındaydık. Eylül’de de Kuzey Irak fuarına katılacağız. Fas, Saraybosna, Azerbaycan, Romanya, Cezayir başta olmak üzere birçok ülkede ihracatımızı hızlandırdık. Bununla birlikte henüz siyasi krizleri devam eden Arap ülkeleri ile diyaloglarımız devam ediyor. Şartların olgunlaşması ile birlikte Arap ülkelerindeki etkinliğimizi daha da arttıracağız. “Tasarımda önemli bir nokta da ihtiyaç duyduğunuz yan sanayinin gelişmiş olmasıdır.” Bundan 3-4 yıl önce ürünlerimizi kendimiz tasarlıyorduk ama bu konuda profesyonelleşme ihtiyacını görerek değişime gittik. Ürünlerimizi firmamız bünyesinde bulunan mühendis ve mimar arkadaşlarımız ile tasarlıyoruz. Onlar hayallerini ortaya koyuyor bizde tecrübelerimiz ile bu tasarımlara bir şeyler katmaya çalışıyoruz. Böylelikle en doğru tasarımları oluşturduğumuza inanıyoruz. Tasarımda önemli bir nokta da ihtiyaç duyduğunuz yan sanayinin gelişmiş olmasıdır. Ne yazık ki bu konuda henüz istenen çeşitliliğe ulaşamadık. Bir banyo mobilyasının tasarımını yansıtacak aksesuarları bulmakta zorlanıyoruz. Yan sanayinin bize uyması gerekirken kimi zaman öyle bir noktada kalıyoruz ki biz yan sanayiye uyum sağlamaya çalışıyoruz. Umarım gelecek süreçlerde bu konudaki sıkıntılar da ortadan kalkar ve ürünlerimizi yansıtacak aksesuar çeşitliliği ile tasarımlarımızı daha da ön plana çıkartabiliriz.

98

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Üretici

Güray Ergün & Orhan Hopa

YİMPA - Yelkenciler İnş. Malz. Paz. Ltd. Şti. Vela Gebze Üretim Tesisleri Genel Müdürü

Eser Yelkenci Yimpa Yelkenciler 1993 Yılında Muharrem ve Muzaffer YELKENCİ tarafından Bartın da kuruldu. PVC ,PPRC ve ROTASYON imalatları ile sektörde olan firmamız, 2008 yılında Gebze Plastikçiler Organize San.Bölgesinde Küvet,Kabin ve Compact imalatı ile ilgili 7,500 m2 tesis yatırımı yaparak Vela markası ile üretime başladı.Daha önce Bartın’da bulunan 2006 yılında üniversite sonrası başına İstanbul dan gönderildiğim ve 5 yıl gibi bir sürede içinde Sektörün %30 hakımi yaptığımız Yelkenciler markalı rotasyon imalatını da aynı tesise taşıyarak oto kontrolu daha kolay hale getirdik. Pazara kendimizi kabul ettirmek için fiyatlarımızdan taviz vermedik. Malzeme ve hizmet kalitemizle kendimizi pazara kabul ettirdik . VELA İtalyanca bir kelime olup Türkçe karşılığı Yelken anlamına geliyor.Üretmiş olduğumuz malzemeler görsel ürünler olduğundan kalite ve estetiği ön planda tutmamıza neden oluyor,tasarım aşamasında geniş bir ar-ge

100

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

araştırması ile modelleri belirlemekteyiz.Pazardaki rekabet tüketici tercihlerini de iki ye bölmüş oldu.Bunlardan birinci grup alım gücü iyi estetik ve kaliteye önem veren satış sonrası hizmet isteyen bizim de hedefimiz olan üst grup,Diğer kısım ise daha çok fiyata endeksli alım yapan kalite,estetik ve satış sonrası hizmeti göz önünde bulundurmayan grup. Ürünlerimizi iç piyasada bayilerimiz ile, ihracatta ise Distribütörlerimiz aracılığıyla pazarlamaktayız. Bütün Türkiye de Bayi ve Servis ağımızı üç yıl gibi kısa bir sürede oluşturmuş bulunmaktayız. İstanbul,Ankara ve Bartın da Konsept Şovrumlarımızı Kurarak malzeme kalitemizi ve ürün estetiğini daha yakın bir noktadan bayilerimizin beğenisine sunmakta olup her yıl düzenlenen Unıcera Fuarlarına katılarak iç ve dış piyasa müşterilerine ulaşmaktayız. Satış politikası olarak çok noktada olma gibi bir arzumuz bulunmamaktadır, bizim için önemli olan markamızın kabul göreceği doğru noktalarda bulunmak. Gelecek dönemler-


Üretici

de de bu çizgimizi bozmadan devam ederek VELA marka değerini kalıcı kılmak. İhracatta ise daha önce boru ve rotasyon müşterilerimizle hemen harekete geçip Avrupa pazarı önde olmak üzere 17 ülkeye ihracat yapmaktayız. Üretilen malzemelerin hacimli olması nedeniyle nakliye maliyetlerinin yüksek olması tesisimizin nakliyeye avantajlı bir noktada olmasından dolayı lehimize bir etken olarak çevirmiş durumdayız. Günümüzde öz sermayesi güçlü olmayan markalaşma sürecini tamamlayamayan firmaların gelecekte de sektörde olması zor görünüyor. Sektörün geçmişteki kar marjları ile bu günkü kar marjı çok farklılık göstermekte , hizmet ciddi anlamda maliyet oluşturduğundan hizmet veren ve müşteri şikayetlerini göz önünde bulunduran firmaların fiyat belirlemesinde çok zorlandığı bir dönem yaşamaktayız. Fakat müşteri şikayetlerini dikkate almayan satış sonrası hizmet vermeyen firmalarında gelecekte olamayacağını bilmekteyiz. TİMDER, sektörde eğitim, fuar Ve bilgilendirme Olarak sektörün çimento vazifesi gören bir dernek statüsünde olması bizleri mutlu etmektedir.

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

101


firMarka

Orhan Hopa

Seramiksan’ın Markalaşma Sürecine Paralel Olarak Değişen Showroomları Showroom’ların dekorasyonlarında nelere dikkat edilmesi gerekir? Seramiksan’ın shoowroomlarını dekore ederken öncelikleriniz nelerdir? Seramiğin en doğru ve estetik kaygılar içeren sunumu, müşterilerin ürün ile ilgili beğenisini ve yorumunu direkt etkileyen bir konudur. Bir showroomun estetik ve göz alıcı olmasının yanı sıra fonksiyonel özellikte olması da büyük önem taşır. Bu aşamada mimari departman olarak kendi tarzımızı oluşturup Seramiksan showroomlarımızı tüketicilerimizin vakit geçirmekten keyif alacağı sıcak, şık ve aileden mekanlar olarak tasarladık. Konuya bu şekilde yaklaştık ve yol aldık. Mimari departman olarak son iki yıldır oluşturduğumuz tasarım konseptimiz, fuar projelerinde ve bayi teşhirlerinde hayat buldu ve Seramiksan sektörde adından en çok bahsedilen firmalardan biri oldu.

Teknik ve Mimari Hizmetler Yöneticisi

Şule Tatlıdil Oktay Bize biraz kendinizden ve Seramiksan’daki görevinizden bahseder misiniz? Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunuyum. Yüksek lisansımı da aynı üniversitede tamamladım. Son beş yıldır seramik sektörü içinde yer alıyorum. Son iki yıldır da Seramiksan Teknik ve Mimari Hizmetler Yöneticisi olarak; genel konseptin tasarlanması, yetkili bayi showroomlarının tasarım ve uygulamaları ile firmamızın fuar konseptinin tasarımı ve takibini yapmaktayım. Evli ve ikiz erkek çocuk annesiyim.

102

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Önceleri sadece banyo mutfak gibi ıslak mekânlarda kullanılan seramik, artık mimarinin ve iç mimarinin her alanında kullanılabilir estetik ve teknik özellikler içeriyor. Bu sebeple Seramiksan showrooomlarında da seramiğin farklı yaşam alanlarında kullanılış şeklini ve uygulamasını görebilirsiniz. Ürün portföyümüzdeki bu çeşitlilik bize her zevke ve mekâna uygun çözümler sunuyor. Evini dekore etmek isteyen herkese ve profesyonellere rahat tasarım yapma özgürlüğünü tanıyor. Klasik seramik tasarımlarıyla avangart, doğadan etkiler taşıyan seramiklerimizle doğal, nostaljik form ve izler taşıyan seramikler ile retro tarzı mekanları hayata geçirdik. Seramiksan’ın “İyi tasarım herkesin hakkını” ilkesi paralelinde mimari departman olarak tasarladığımız showroomlarımızda, ürünlerimizi kullananların hayatlarına değer katmayı hedefliyoruz. Günümüzde banyolar; temizliğin, hijyenin yanı sıra yoğun iş hayatının stresinden arınmak istediğimiz, içine girdiğimizde keyif aldığımız mekânlar haline dönüştü. Artık birey olarak kendimize daha fazla önem veriyor ve


firMarka

beklentilerimizi bu yönde farklılaştırıyoruz. Seramiksan showroomlarında yaş ve yaşam tarzı farklılıkları, yaşam alanlarının tarzlarını belirleyerek müşteriye ilham veren, beğenilerine uygun bir atmosfer yaratmaya çalıştık. Showroom konseptimizdeki ana düşüncemiz, bütünsel tasarım anlayışını ayrıcalıklı yaşam alanlarına dönüştürmek. Showroomlarımızda abartısız ancak bir o kadar da canlı mekânlar yaratarak, Seramiksan ürünleri ile evlerimize yeni bir stil katmayı hedefledik. Ürünlerimiz ile tüketiciye isterse mütevazı bir yaşam, isterse iddialı bir mekân oluşturabileceğini gösteriyoruz. Kısacası tasarladığımız showroomlarımızla şehirlerin referans noktalarını oluşturmayı amaçladık. 2011 yılı Seramik trendlerinden bahseder misiniz? 2011 yılını tüm dünyada her alanda hem doğaya dönüş hem de geçmişe özlem duyulan bir yıl olarak nitelendirebiliriz. Doğal olarak bu trend seramik modasına da yansıdı. Seramiklerimizin tasarımlarına yansıyan Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

103


firMarka

bu doğa etkisi ve retro yaklaşımını fuar ve showroom konseptlerimizde de uyguladık. Bize marka dönüşüm sürecindeki çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz? Seramiksan, Türkiye geneline yayılmış 190 ana bayisi ve 500 tali bayisi ile müşterilerine hizmet veriyor. Marka bilinirliğimizi arttırmak için yapılan tüm görsel ve yazılı medyadaki reklamlarımızın geri dönüşümü olarak ürünlerimizin sergilendiği showroomlarımızın çok hızlı ve görsel anlamda zenginleştirilmiş olarak tüketicinin beğenisine sunulması gerekiyordu. 2010 yılını çok hızlı ve yoğun bir tempoda geçirdik. Türkiye’nin farklı noktalarında 100’e yakın konsept mağaza tasarladık ve yaşam alanlarına güzelleştirmeye katkı sağladık. Bu programın aksamadan yürümesinde merkezdeki mimari kadromuzun dışında bölge yöneticilerimizin de mimar ve iç mimarlardan oluşması süreci daha hızlı ve kolay geçirmemizi sağladı. Bu çalışmalar aynı yoğunluk ve hızla devam ediyor ve önümüzdeki dönemde de devam edecek. Seramiksan olarak görsel çalışmalarımızı, tamamlanacak bir süreç olarak görmüyoruz. Çünkü her yapılan showroom, farklılaşan beğeni anlayışına göre zaman içerisinde yenilecektir. Her zaman yaptığımız işin daha iyisini yapmaya çalışıyoruz. 5.Aldığınız tepkiler ne yönde? Bayilerimizden ve tüketicilerimizden oldukça olumlu tepkiler alıyoruz. Bu geri dönüşler de bizlere doğru sunumlar yaptığımızı gösteriyor ve bir sonraki çalışma için bizleri motive ediyor.

104

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Geçerken Uğradık

Orhan Hopa

Aymer Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti.

Yunus Altun Aymer Yapı San.ve Tic.Ltd.Şti. 2004 yılında Yunus Altun ve arkadaşları tarafından kurulmuştur. Nisan 2007 yılına kadar Koza banyo ürünlerinin yanı sıra Bruno seramik Ankara dağıtımını da yapmıştır devam eden süreçte banyo aksesuarları, banyo mobilyaları, vitrifiye, banyo küveti ve duş teknesi üretim ve pazarlamasını yapmaktadır. Bu çerçevede yaptığımız çalışmalarla Nisan 2007 yılında ortağı olduğumuz “KARE_AKS” banyo aksesuar sistemlerinin kuruluşunda bulunmuş ve bir çok yeniliklerle birlikte kare ürünleri piyasa’ya çıkmıştır. Ürünlerimizi sektörümüzde hizmet veren seçkin yetkili satıcılarda ve yapı marketlerde bulabilirsiniz. Aymer Yapı Kare banyo dışında; Durabagno Banyo Mobilyaları ve Turkuaz Seramik fabrikalarının Ankara ve Çevresi bölge dağıtıcısıdır. Yine Kare markasıyla, banyo küveti, duş teknesi dağıtımını da yapmaktadır. Biraz da Kare Banyodan bahsedeyim. Kare Banyo Sistemleri “Kalite, estetik, prestij” sloganıyla 25 yılı aşkın bilgi ve birikimin

106

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

sonucu olarak kurulan Aymer Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti Ankara, Dünya Banyo Aksesuarları San.ve Tic.Ltd.Şti. İzmir ve Aktif Pazarlama İth. İhr. ve San. Ltd. Şti İstanbul ortak kuruluşudur. Aymer Yapı Ankara Yunus Altun ve arkadaşları tarafından ; Dünya Banyo S. Ekrem Ceylanoğlu ve arkadaşları tarafından . Aktif Pazarlama ise Ahmet Esmeray ve ailesi tarafından kurulmuştur. Üç firmada kendi bölgelerinde aynı zamanda Kare Banyonun bölge müdürlüğünü de yapmaktadır. Üretimi ise İSO 9001 - 2000 TÜV ve TC.Çevre ve Orman Bakanlığı kalite ödüllü tesis olan ve sektörümüzde 1993 yılından bu tarafa birçok öncü kuruluşa üretim yapan Aktif Metal Aksesuar Arm.San.ve Tic.Ltd. Şti. tarafından yapılmaktadır. Ürün gamında, duroplast klozet kapakları, rezaruvar iç takım, banyo aksesuarları, otel serileri, tezgah üstü ürünler, engelli gurupları, paslanmaz ürünler ve el kurutma makinaları,aynalar mevcuttur. Bölge dağıtıcısı olduğumuz markalara gelince; Dura-Bagno, Akgün Group bünyesinde kurulan ve sektörde öncü olan bir kuruluşun ürünüdür. Kalitesi ve yenilikleriyle sektörde


Geçerken Uğradık banyo mobilyaları konusunda da lider olma konusunda çalışmalarını sürdürmektedir. Turkuaz Seramik ise özellikle Etajerli lavabolarda Türkiye de üretim yapan çok önemli Banyo dolabı üreticisi kuruluşlarında tercih ettiği yine kendi konusunda lider olan bir kuruluştur. Aymer Yapı olarak ; Akgün ve Turkuaz Seramik ailesiyle bir arada olmaktan çok mutlu ve gururluyuz. Destek ve dostluklarından dolayı kendilerine çok teşekkür ederim. Biz 1982 yılından bu tarafa inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmalarda hep öncü ve örnek kuruluş olabilmek için bütün gücümüzle çalışmaktayız. Ankara’da faaliyet gösteren TİMKODER’in kurucu üyesiyim uzun yıllar yönetim kurulu üyesi ve dört dönemde yönetim kurulu başkanlığı görevlerinde bulundum. Yine Timder ile birlikte TİMFED ‘in kuruluşunda bulundum ve her iki kuruluşta da çalışmalarım devam etmektedir. Devamında Ankara Ticaret Odası disiplin kurulu üyeliği ve TOBB iştiraki bir kuruluşunda yönetim kurulu üyesiyim. Bütün bunlar sektörümüzün geleceğine yaptığımız çalışmalarla ortaya çıkmıştır. Ülkeme ve sektörümüze her zaman güvenmiş birisi olarak yaptığım faaliyetlerde hep zirvede olmak için için çalıştım.

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

107


Geçerken Uğradık Sektörümüzün geleceğinden çok umutluyum tabii ki umut etmekle kalmayıp var gücümüzle sektörümüzün hak ettiği yere gelebilmesi için hepimiz çalışmalıyız. Daha çok birlik beraberlik içerisinde olmalıyız eksiklerimizi tamamlayarak sorunların ötesinden gelmeliyiz. Derneklerimiz ve çatı örgütü federasyonlarımız bu işlere önderlik yapmakta dır. Bu artarak da devam etmelidir. Yeni yatırımlar ve yeniliklerle tüm üreticilerimiz gibi bizlerde çalışmaktayız. Tek bir hedefimiz var üretimini yaptığımız ve temsil ettiğimiz markalarla ve yeniliklerle sektörde öncü olmak ve ülke ekonomimize katkıda bulunmaktır. Son olarak fuarlar hakkında da görüşlerimi belirtmek isterim. UNICERA, Türkiye Seramik Federasyonu ve TİMDER’in gücü ve bu işi çok iyi yapan bu konusunda da çok deneyimli kadrosuyla çalışan Tüyap gibi bir kuruluşla çok önemli başarılara imza atmaktadır. Bunun da başarıya ulaştığının en önemli kanıtı Sektörümüzün öncü firmalarının dev standıyla unıcera da yer almasıdır. Yurtdışından çok sayıda gelen ziyaretcileriyle birlikte yurtiçinden gerek tüketici ve en önemlisi de tüm ürünleri ayaklarına götüremediğimiz bayilerimizin standlarımızı ziyaret ederek bölgelerine uygun satabilecekleri ürünlerimiz görmeleri için UNICERA çok önemli bir adrestir.

108

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75



Geçerken Uğradık

Orhan Hopa

Köylü Pazarı İnş. Malz. Ltd. Şti.

Egemen Haydar Özlük 1970 yılında Kırıkkale’de doğdum.1990 yılında Kırıkkale Lisesini bitirdikten sonra babam Hasan Özlük’ün yanında firmamız olan Köylü Pazarı Ltd. Şti.’nde çalışmaya başladım. 1994 yılında vatani görevimi yapmak üzere Samsun ve Erzurum’da bulundum ve sonrasında tekrar 1996 yılında işimizin başına geçtim. Köylü Pazarı Merhum Hacı Feruz ÖZLÜK tarafından 1936 yılında o zaman Ankara iline bağlı Keskin ilçesinin Kırıkkale kasabasında kurulmuştur. Kendi köyünde iyi bir tarım ve hayvan üreticisi olan Feruz Özlük tek oğlu olan Hasan Özlük’ü okutabilmek amacıyla köyden Kırıkkaleye yerleşmiş ve ticarete atılmıştır. O zamanki Anadolu şehirlerinde tabiri caizse at nalından mıha, kınadan ayakkabıya, kürekten çekice kadar her türlü hırdavat ve nalburiyeyle başlayan ticari faaliyetimiz askerden döndükten sonra babam Hasan Özlük tarafından farklı bir sektör olan seramik ve fayans sıhhi tesisat alanına kaydırılmıştır. 1957 yılında sektörün dev şirketlerinden Çanakkale Seramik ve Kalebodur Sanayii A.Ş. bayiliği alınmış ve o günden bugüne hala bu dev ile yollarını ayırmaksızın oratklığı devam etmiştir. Bugün Türkiye’de Kale Grubu’nun

110

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

en eski bayiilerinden birisi olarak sektörde yoluna devam etmektedir. 2009 yılında KALE grubuna bağlı İDA SERAMİK bayiliğine geçen firmamız faaliyetine devam etmektedir. 2011 yılında yeni bir anlayış ile 650 metrekare kapalı showroom, 1500 metrekare açık alan olmak üzere yeni mekanında Kırıkkale halkına ve sektöre yeni bir hizmet noktası daha kazandırılmıştır. Firmamız 2011 yılı itibariyle İda seramik ürünleri ve Kale mutfak-banyo dolapları, Falcıoğlu musluk sanayii ürünleri, İdavit sağlık gereçleri ve akrilik küvetleri ile hizmet vermektedir. Kırıkkale ilinde bir ilki gerçekleştirerek showroomumuz ile sadece satmak adına değil görselliğide ön plana çıkartarak çalışmalarını yürütmekte, küçük çaplı ev dekarasyonu çalışmaları ile de bu ildeki büyük bir açığı kapatmaya çalışmaktadır. Amacımız sadece ürün yelpazesindeki ürünleri satmak olmayıp gerek toptanda gerekse perakende de satış sonrası uygulama hizmetleri ve mimarlık hizmetleri vererek müşteri memnuniyetini sağlamak en büyük hedefidir. 2011 yılında sektördeki ve ticaret


Geçerken Uğradık hayatındaki 75. yılını kutlayan firmamız çağın gereklerine ayak uydurmaya azami özen göstermektedir. Müşteri artık sadece ürünü almakla işin bittiğini düşünmemektedir. Bu amaçla firmamız bünyesinde kurduğu taşıma hizmeti, ürünün uygulanacağı mekanların projelendirilmesi amacıyla bünyesine kattığı mimari hizmetiyle Kırıkkalede sektöründeki tek ve öncü kuruluş olmuştur. Bizim için her bir müşterinin ev, işyeri ve inşaatı kendi işimizmiş gibi görülerek hizmet verilmektedir. Yapılan her iyi işin reklamının Kırıkkale gibi şehirlerde olumlu yansımaları olacağı gibi oluşacak her olumsuzluğunda firmamıza eksiler katacağı bilinci ile hizmet anlayışımız devam etmektedir. Firmamız 2011 yılında bir yenilikle daha Kırıkkale’yi tanıştırmıştır. Sektörün öncü kuruluşu Kale mutfak ve banyo dolaplarının bayiliğini alarak ürün yelpazesini genişletmiştir. 2011 yılının ilk 6 aylık dönemimde bu grupta yaptığı çalışmalar ile kendisini ispatlamıştır Kırıkkale ilinin tanımadığı Kale Banyo ve Mutfak ile buluşturmus ve piyasaya hakim olmaya başlamıştır. firmamız İDA seramik ürünlerinin tamamını bünyesinde bulundurmaktadır. Ayrıca bordür ve dekorlarını ilave ettiğimizde Kırıkkale’de seramik konusunda rakipsiz ve

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

111


Geçerken Uğradık öncü olmuştur. Uzun yıllardır süren çalışmalar sırasında süregelen bir dezavantajı da avantaja çevirmeye başlamıştır. Ankara ilinin şehrimize olan yakınlığı sebebi ile bu ilden ihtiyaçlarını karşılayan toptancı ve müteahhitleri de geniş ürün gamı, uygun fiyat ve vadeleri ve showroom mağazası ile %35 nispetinde kendi müşteri portföyüne dahil etmiştir. Sektör çok hızlı değişen ve gelişen bir yapıya sahiptir. Babamızın sektöre başladığı dönemde 15X15 beyaz fayansların ve 10X20 rölyef serilerin dışında renklerin olmadığı dönemlerden bugün çok geniş ve farklı ebatların ve renklerin olduğu bir sistemi yaşıyoruz. Stok büyük bir maliyet getiriyor ama olmazsa olmazlardan. Ürünlerin güncelliği konusunda büyük handikaplarımız mevcut. Bir ürün piyasaya çıktıktan 3-5 ay sonra tekrar üretimden kalkmış olabiliyor. Son zamanlarda yaşadığımız Avrupadaki krizi etkilersek inşaat sektörü gerçekten çetin bir sınavdan geçiyor. Tüm bunlara rağmen sektörümüz zevkli ama bir o kadar emek isteyen bir sektör. Ben sektördeki tüm dostlara başarılar ve mutluluklar diliyorum.

112

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


Bakış Açısı

Failatün Failün Me Failün

Baki, Ruhi, Naili, Neşati, Nedim, Şeyh Galip, Nesimi ve Nevai gibi ünlü diğer şairlerimiz de sevgiyi şiirlerinin odağına koymuşlar ve fakat büyük ölçüde Fuzili’den etkilenmişlerdir. Ancak Türk şiirinde kıyaslanıp karşılaştırılabileceği tek şair Yunus Emre’dir. Türkçe divanının önsözünde “bilimsiz şiir temelsiz duvar gibidir, temelsiz duvar da değersizdir” der. Bilimin gerçeklerine işaret eder. Bilimsel olmanın gerekliliğine dem vurur. Bilimle güçlenilir der. Yüz yıllar geçti… Ne kadar bilimseliz biz? Ne kadarımız bilimselliklerin sahtekarlığında! Ne kadarımız Fuzili bizim? Ne kadarımız Yunus?

Erol Arat Çanakcılar Şirketler Grubu / Creavit Yönetim Temsilcisi arat@creavit.com.tr

Haydi seçin! Failün, Failatün, Me failün… Son on saniye… Bir. İki. Üç… Seçtiniz. Hayrını görün. Seçtiklerinizin failüsünüz. Fuzili’nin en önemli eserlerinden biri “Su” kasidesidir.

Divan Şiir’i… Aruz vezni… En büyük şairi, Fuzili… Öyle koymuş büyük usta, lakab-ı takma adını… Bu lakabını, şiirlerinin başkalarıyla, başkalarının şiirlerini de kendisiyle karıştırılmaması için kullandığını söyler. Oysa, fuzili’nin anlamı gereksizliği, işe yaramazlılığı ifade etse de diğer bir anlamı “erdem” dir. Kim bilir belki de bu çelişkiden faydalanmak istemiştir. Ya da gereksizliği ve işe yaramazlılığı başkalarının kabul etmeyeceğini düşünmüştür. Muhteşem Süleyman’a yazdığı ünlü kasidesinden sonra, maaşa bağlanmasına karar verilen ve sonrasında maaş alamayınca, en önemli eserlerinden olan Şikayetname’sinde şöyle der: “Selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar Hüküm gösterdim, faydasızdır diye mültefit (dost) olmadılar” Böyledir Fuzili… Dik… Eğitimli… Donanımlı… Sevgi odaklı… İlahi adalete çokça saygın… Kimlikli ve kişiliklidir.

Der ki onuncu beytinde: “Men lebün müştakıyam zühhad kevser talibi Nitekim meste mey içmek hoş gelir hüş-yara su” Anladığımız mealden, beytin özeti şudur: “Nasıl sarhoşa şarap, aklı başında olana su içmek hoş geliyorsa, ben senin dudağını, sofular ise kevseri istiyorlar” Ama durun bir dakika… Beyitteki dudak, şaraba ve sarhoşa benzetilmiş ve/veya uygun görülmüştür. Kevser ise cennetteki bir ırmağın adıdır. Bu durumda Fuzili, kevser yerine dudağı ve şarabı tercih ediyor görülmektedir. Oysa tasavvufi anlamda, kevser çokluğu, lab(vahdet) ise tekliği ifade etmekte, şarab ise ilahi aşkı anlatmaktadır. Yani Fuzili, “Sofular dünya işlerinin peşinde, ben ise ilahi aşkı istiyorum” demektedir. Anlamlar nasılda değişti birden değil mi? Su ve şarap’ın haram ve helal ilişkilerini “tezat” la; kendini sarhoşa, zahidleri de aklı başında olanlara benzeten “teşbih” le böyle bir beyit çıkmış ortaya… Peki… Soruyorum yine? Ne kadarınız “Fuzili” sizin? Ne kadarınız gerçeklerin izinde… Teşbihte hata yoktur bilene. Hadi seçin. Failün Failatün, Me failün…

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

113


Sahadan

Hüseyin Marakoğlu

zannedildiği gibi basit bir ürün değildi. İleri teknoloji kullanılan ve önemli avantajları bulunan bu ürünü üretiminden detaylı bilgi edinerek özellikle mimar, proje ve satınalma birimlerine doğru ve heyecanla anlatmaya başladık. Ürünün dayanıklılığını ve doğru kullanım alanlarını iyi anlatmamız ile birlikte de özel projelerde önemli gelişmeler sağlandı. Kullanım alanları genişledi.

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun oldum. Öğrenim hayatım sonrasında Yedek Subay olarak vatani görevimi tamamladım. Askerlik sonrasında 1986 yılında Elmor’da Satış Temsilcisi ve daha sonra Bölge Müdürü olarak görev yaptım. 1988 yılında evlenerek bir kız bir erkek iki çocuk sahibi oldum. Elmor’daki görevim ile birlikte müşteri potansiyelini geliştirme ve Emlak Bankası’nın ilk projeleri ile bayii ve proje alanında faaliyet gösterdim. 1993 yılında Seranit’in kurulmasıyla birlikte bu şirkette göreve başladım. O dönem Granit Seramik Türkiye’de neredeyse hiç tanınmıyordu. Doğal granitin tozundan imal edilen basit bir ürün olarak görülüyordu. Ancak bu

2002-2006 Döneminde İthal Granit ile ilgilendim. Türkiye’ye getirilmemiş Özel Proje Ürünlerini getirerek, proje satışları gerçekleştirdim. Daha sonra profesyonel iş hayatıma geri döndüm 2007-2009 yılları arasında Vanucci’de Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüttüm. Sonrasında Türkiye’nin önemli sanayi kuruluşlarından biri olan Akgün Granit Seramik’te 2009 yılında Proje Satış Koordinatörü olarak göreve başladım. Akgün Seramik’in büyümeye dönük, dinamik ve destekleyici yapısı içinde direkt kullanıcıya dönük tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin sorumluluğunu üstlendim. Grubun ürün ve kalite anlayışının nihai kullanıcıya anlatılması, yeni yatırımlarla ilgili müteahhit kesiminin

Akgün Seramik San. ve Tic. A.Ş. Proje Satış Koordinatörü

114

Orhan Hopa

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


Sahadan bilgilendirilmesi Akgün Ailesinin en önem verdiği faaliyetler arasında yer almaktadır. Yönetici olarak vermeniz gereken kararları ve pazarın ihtiyaçlarını ancak sahada aktif görev alarak şekillendirebilirsiniz. Üst yönetimlere sağlıklı bilgi aktarımı için de pazarın içinden hiç kopmamak gerekiyor. Diğer açından da bu özel ürünle ilgili ülkemizde varlığından edindiğimiz tecrübe ve bilgilerimizi saha içinde arkadaşlarımıza aktarıyoruz, onları yetiştiriyoruz. Bu nedenle her zaman sahada aktif görev almayı tercih ettim. Hiçbir zaman müşterinin isteğine göre malzeme vermedim. Meslek hayatımda daima bu özel ürünün doğru kullanım şekline göre müşteriyi yönlendirmeyi tercih ettim. Belki ciro açısından daha çok parlak ürün satmam gerekiyor olabilirdi ama ben müşteriyi doğru yönlendirerek ihtiyaca uygun ürün almasını prensip edindim. Mat ürün kullanılacak bir noktaya hiçbir zaman parlak ürün satmadım. Bu prensibimi gerek ürün gerekse temsil ettiğim markaya saygım dolayısıyla benimle çalışan tüm arkadaşlarımızın da benimsemesini sağlamaya çalıştım. Granit seramik çok iyi anlatılarak satılabilecek bir üründür. Bu nedenle müşterinize ürünü en iyi şekilde tanıtmanız gerekmektedir. Su emmesi sıfır olan bu ürün ağırlık konusunda da doğal taşlara oranla %50’ye varan bir avantaj sunmaktadır. Biz firmanın pazardaki yüzüyüz bu nedenle doğru bilgileri doğru bir şekilde yaygınlaştırmamız gerekiyor. Rekabet ederken rakiplerimizi eleştirerek değil, kendi üstünlüklerimizi ortaya koyarak hareket etmeli ve rakiplerimize saygı duymalıyız. Yapı malzemeleri sektörü insan ilişkileri ile gerçekten de örnek alınması gereken elit bir aileyi yansıtmaktadır. Birçok sektörde rekabetin getirmiş olduğu saygısızlıklar bu sektörde çok daha az hissedilmektedir. Diğer sektörlere örnek olması gereken yapısına, yüksek katma değeri ve ülke ekonomisinin lokomotifi olma özelliği nedeni ile daha fazla desteği hak ediyor. Akgün Seramik kendi yolunda sağlam

adımlarla ilerliyor. Gerek teknoloji, gerekse tasarım konusunda yapılan yatımlar ile sağlam bir altyapı oluşturdu. Bundan sonraki dönemde pazarda Akgün Seramik adını çok daha sık duyacağımızı öngörüyorum. Birçok firma krizlerden küçülerek çıkarken Akgün Seramik kriz dönemlerini yeni yatırımlar ve iş sahaları açarak büyüme ile geçirmiştir. Akgün Seramik Yönetim Kurulu çalışanlarının fikirlerine ve pazardan gelen sese değer vererek karar almaktadır. Bu nedenle çalışanlar fikirlerine değer verildiğini bilerek işlerine daha sıkı sarılıyorlar ve yeni fikirler üretmeye çalışıyorlar. Proje Bölümünün 2009-2010 süresi içerisinde 9 kişiye kadar çıkartılmış olması yeni tasarımlara ve toplu işe verilen önemi göstermektedir.

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

115


Hukuken

Marka’ya Sağlanan Koruma Ülkemizde markalar, ilk olarak 1888 tarihli bir nizamname ile düzenlenmiştir. Bu Nizamname’nin gelişen ekonomik ihtiyaçları karşılayamaması üzerine 1965 yılında 551 sayılı Markalar Kanunu kabul edilmiştir. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Ortaklık Konseyi’nin 1/95 sayılı kararı ile ülkemiz, fikri va sınai mülkiyet haklarının, Avrupa Birliği’nde geçerli olan koruma düzeyine denk biçimde korunmasını sağlayacak tedbirler almayı taahüt etmiştir. Bu çerçevede 1995 yılında Bakanlar Kurulu’na verilen yetkiye dayanılarak 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname(KHK) ile markalar konusunda yeni bir düzenleme getirmiştir. Yakın zamana kadar marka gibi sınai haklarla ilgili işlemleri yürütme görevi, Sınai ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülmekteyken, daha sonra çıkarılan bir Kanun Hükmünde Kararname ile bu işlemleri yürütme görevi Türk Patent Enstitüsü’ne bırakılmıştır. Belirtilen idari yapılanma haricinde buna paralel olarak adli sistem içerisinde de Fikri ve Sınai Haklar Hukuk ve Ceza Mahkemeleri kurulmuştur. Bu mahkemelerin Marka Hukuku ile ilgili olarak temel olarak ilgilendiği Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Haller ve Tecavüzün Sonuçları aşağıdaki şekildedir: 556 Sayılı KHK’nın 61. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan durumların başlıcaları gösterilmiştir. Bunlar sırasıyla; 1.Marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırdedilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, 2.Markayı veya ayırdedilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek ya da ticari amaçlarla elde bulundurmak,

116

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

TİMDER Hukuk Danışmanı Avukat Murat Çelikten murat@murathukuk.com

3.Bundan önce sayılan fiillere iştirak veya yardımda bulunmak, bunları teşvik etmek ya da bu fiillerin yapılmasını kolaylaştırmak, 4.Kendisinde bulunan veya başkası adına tescilli bir markayı veya ayırdedilemeyecek kadar benzerini taşıyan ürünün veya ticaret alanına çıkarılan malın nereden alındığını, nasıl sağlandığını bildirmekten kaçınmak, 5.Lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz olarak genişletmek veya bu hakları 3. kişlere devretmekdir. Belirtilen hukuka aykırı durumlardan biri ile karşılaşan marka sahibi 556 Sayılı KHK’nın 61. maddesinde yer alan hukuk davalarından birini açabilir. Bu davalar: • • • •

Men Davası (Tecavüzün Önlenmesi Amacıyla) Ref Davası (Eski Halin İadesi) Tespit Davası Tazminat Davası

şeklindedir. Ayrıca markaya tanınan hakların bir kısmı bakımından cezai yaptırım yoluyla da koruma sağlanmaktadır. Marka hakkına tecavüz nedeniyle açılan davanın sonucunda haklı çıkan taraf, haklı bir sebebin veya menfaatin bulunması halinde masrafları karşı


Hukuken tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla ilan edilmesini talep hakkına da sahiptir. Marka sahibine, neden olduğu zararlardan dolayı tazminat ödemiş olan kişi tarafından piyasaya sürülmüş malları kullanan kimselere(tüketiciye) karşı dava açılamaz. Sahip olduğunuz markaların korunması açısından gerekli takibi yapmak için derhal harekete geçilmesinin önemini bir kez daha vurgulamak suretiyle bu ayki yazımızı sonlandırıyoruz. Rüçhan Hakkı Nedir? ve Marka Tescilinde Rüçhan Hakkı Nasıl Elde Edilebilir? Rüçhan, önceden doğan bir hak nedeniyle, sıralamada öne geçme hakkıdır. Önceden doğan hak, bir başka ülkede tescil başvurusu, tescil, sergileme gibi yollarla elde edilir. Marka tescil başvurularında iki yolla rüçhan hakkı elde edilmektedir. 1.Uluslararası sözleşmelere dayanan marka tescil başvurularından doğan rüçhan hakkı Türkiye’de rüçhan hakkından yararlanabilmek için Paris Sözleşmesi’ne üye ülkelerden birinde, bir markanın tescili için usulüne uygun olarak yapılan başvuru tarihinden itibaren 6 ay içerisinde aynı markayı Türkiye’de tescil ettirmek için yapacakları başvuruda rüçhan(öncelik) hakkından yararlanabilirler 2. Marka tescil ettirebilecek ülkelerdeki ulusal veya uluslararası düzeyde resmi olarak açılan sergilerde mal veya hizmetlerini sergileyenler, sergideki gösterim tarihinden itibaren 6 ay içerisinde Türkiye’de marka tescil ettirmek için başvuru yaptıklarında rüçhan hakkından yararlanabilirler. Rüçhan hakkından yararlanmak isteyenler, uluslararası sözleşmelere dayanan başvurudan veya sergilerdeki gösterim hakkından doğan rüçhan hakkını kullanma konusunda durumlarını resmi olarak belgelendirmelidir. Başvuru tarihi itibariyle hüküm ifade eden marka rüçhanlı başvurunun değerlendirmedeki önceliği rüçhan tarihinden başlar.

Gündemden haberler Sektörden haberler TİMDER faaliyetleri TİMDER Dergisi ve daha fazlası için...

www.timder.org.tr Ortaklar Cad. N:14 K:3 D:5 Mecidiyeköy/İstanbul

T: 0 212 274 28 42 F: 0 212 217 90 48

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

117


Etkin Yönetim

Lojistik Karar Süreçleri ve Yapı Malzemeleri Sektöründe Önemi

Doç. Dr. Umut R. TUZKAYA Yıldız Teknik Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü tuzkaya@yildiz.edu.tr Lojistik alanında çalışan uzmanlar ve akademisyenler günümüzde daha etkin çalışacak modeller, teknolojiler ve karar destek sistemleri kurmaya çalışmakta ve elde edilen sonuçlar lojistik ve dağıtım endüstrisini daha ileriye götürerek özel sektör ve kamu için çarpıcı faydalar sağlamaktadır. Dünya çapındaki örnek uygulamalara bakıldığında büyük gruplardan küçük ve orta boyutlu işletmelere kadar her işletmenin kendi lojistik süreçlerine odaklanarak ciddi araştırma ve yatırım yapmaları gerektiği sonucu çıkarılabilir. Lojistik süreçler içerisinde stratejik seviyeden operasyonel seviyelere kadar birçok karar aşaması bulunmaktadır. Mevcut uygulamalara bakıldığında bu kararların çoğunun sezgisel ve kişilerin tecrübelerine göre verildiğini

118

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

görmekteyiz. Örneğin, yapı malzemeleri sektöründe ücra noktalara kadar ürün sevkiyatları yapıldığından, tedarik ve dağıtım zincirleri uzun olabilmektedir. Bu sebeple zincirin her seviyesinde belirli miktarda stok tutmak gerekmektedir. Bu noktadaki stratejik karar depoların ya da dağıtım merkezlerinin hangi lokasyonlara kurulacağıdır. İzlenmesi gereken yol globalden lokale doğru gidilerek maliyet, pazar, hammadde, işgücü gibi karar modeli için parametre olacak çok boyutlu verileri toplamak, uygun matematiksel modeller geliştirmek, doğru amaçları belirlemek ve gerekli yerlerde durumu simule ederek doğru lokasyonu seçmek seklinde tanımlanabilir. Mevcut karar süreçlerine bakıldığında ise karar vericiler lokasyonları yaşadıkları şehirlere göre seçmekte, şehir içindeki spesifik lokasyonu ise rakiplerini izleyerek veya sektörün genel eğilimine bakarak belirlemektedirler. Taktiksel düzeyde ise satış ve dağıtım kanalı içerisindeki depolarda bulundurulacak stok miktarına ve çeşitliliğine bakmak uygun olacaktır. Burada uzun vadeli talep tahminleri yapıldıktan sonra genellikle itme sistemi ile çalışan bir yapı uygulanmaktadır. Burada uygun yöntem, ihtiyaçları istatistiki veriler ve geleceğe dönük tahminlerle doğru belirleyip, ürün bazında envanter ve depolama maliyetlerini çıkartarak karlı ürünleri belirlemek ve emniyet stok seviyelerini oluşturmaktır. Ürünlerin depolara giriş ve çıkışları arasındaki sürelerden sirkü-


Etkin Yönetim lasyon hızını hesaplayıp, ekonomik boyutta siparişler vererek gerekenin üzerinde stoktan kaçınmak gereklidir. Literatürde çekme sistemi olarak bilinen bu yöntem tam zamanında üretim felsefesinin uygulamasıdır. Önemli nokta bu sistemi tüm tedarik ve dağıtım zincirine yayabilmektir. Her zincir içinde güçlü halkalar bulunur. Yapı malzemeleri sektörü düşünüldüğünde bu halkalar büyük üreticilerdir ve tüm zincire yön verirler. Üreticiler satış dağıtım kanallarından aldıkları veriler uyarınca üretim planlarını yaparak üretimi tamamlanan ürünleri bir an önce dağıtım kanalına aktarıp stok tutmamaya çalışırlar. Ana bayiler de alım miktarına bağlı fiyat indirimi teşviklerinden faydalanabilmek için diğer maliyetleri hesaba katmadan alım yapabilmekte ve stoklarının şişmesi durumu ile karşılaşılabilmektedirler. Bu durumda ana bayiler de bayilere ya da müşterilere aynı baskıyı yapacaktır. Sonuç olarak fazla stok üreticide olmasa da bir yerlerde tutulmuş olacak ve bunun maliyeti de satış fiyatına ister istemez yansıyacaktır. Operasyonel düzeyli kararlar ise günlük ve haftalık alınan kısa dönemli kararlar olması ile birlikte, sık tekrarlandığından dolayı hatalar yapıldığında uzun dönemde işletmelere maliyeti büyük olacaktır. Örneğin depodaki ürünlerin sevkiyat için toplanma sistemi, araçlara yükleme boşaltma yöntemleri, birden fazla müşteriye dağıtım yapa-

cak araçların doğru rotalanması ve bunların maliyetlendirilmesi gibi lojistik faaliyetlerin yürütülmesinde alınan kararlar sıralanabilir. Yine bu aşamada kullanılabilecek çok sayıda bilimsel metot bulunmasına rağmen, uygulamada günü kurtarmaya yönelik acil kararlarla lokal çözümlere rastlanmaktadır. Lojistik, tüm sektörlerde olduğu gibi yapı malzemeleri sektörü için de maliyetler ve hizmet kalitesi açılarından büyük önem taşımaktadır. Yapı malzemeleri genellikle taşırken ve depolarken, hacim ve ağırlık açısından yüksek değerler aldığından lojistik maliyetlerinin yüzdesi toplam maliyetler içinde göreceli olarak büyük yer kaplar. Aynı zamanda ürünlerin büyük kısmı kırılgan veya açık alanda depolanması durumunda deforme olabildiğinden dolayı örneğin cep telefonu gibi yüksek teknolojili bir ürünün lojistik süreçleri kadar dikkat gerektirebilir. Çarpıcı olması açısından genellikle otomobil üretiminde binlerce parçanın bir araya getirildiğinden ve lojistik süreçlerinin zorluğundan söz edilir. Aslında inşaat sektörüne bakıldığında bir konut, iş merkezi ya da diğer bir inşaatın üretiminde yüzlerce çeşidi bulunabilen yine çok sayıda parça bir araya gelmektedir. Ayrıca otomobillerin hepsi belirli sayıdaki fabrikalarda üretilirken yani tüm malzemeler bu fabrikalara ulaştırılırken, inşaat sektöründe son ürün olan binaların her biri kullanılacağı yerde üretilmektedir. Sonuç olarak yapı malzemeleri sektörünün birçok sektörde olmayan kendine has zorlukları vardır ve bunların büyük bir kısmı lojistik süreçlere odaklanılarak çözümlemeye çalışılabilir.

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

119


İletişimde İletişim

Herkesle Herşeyle İletişim ! “İnsanlar başkalarının kusurlarını görmek hususunda keskin gözlere sahip kartallara benzerler.Kendi kusurlarını görmekte ise başını kuma gömen deve kuşuna.” Mevlana

Almila Dalkılıç almilad@gmail.com

Günümüzde her şey o kadar otomatikleşti ki…Her gün aynı şeyleri yapıyoruz ve ne yazık ki yaptığımız işler bizi istediğimiz kadar çok mutlu edemiyor bir türlü. Çocuklarımız doyumsuz oldu, hep bir fazlasını istiyorlar, çevrelerinde gördüklerinin kendilerinde de olmasını istiyorlar. Bizim çocukluğumuzda ..… diye başlayan hikayeleri dinlerken aslında bir gün büyüyünce bizim de anlatacak çok hikayemiz olacağını pek düşünemezdik.Oysa ki varmış... Biz çocukluğumuzda bir şeyi elde edebilmek için mutlaka çalışmak zorunda olduğumuzu bilirdik,anne babadan destek sadece bir yere kadar olabilirdi. Çalışıp kazanmak ve en önemlisi hak etmek zorundaydık. Hala da aynı… Bundan hiç gocunmadık çünkü dünyadaki en muhteşem şeylerden biriydi kendi paramızla bir şeylere sahip olmak… Üniversite son sınıftayken part time çalıştığım bir işten aldığım ilk maaşım ile aileme ve sevdiklerime hediyeler almıştım maaş bitmişti hiç unutmam o gün yollar uzamıştı gözümde bir an önce eve ulaşmaktı niyetim… Bize dışarıda yüksek sesle konuşmanın çok ayıp olduğu söylenmişti,şimdilerde ise ben bunu protokol konulu seminerlerimde söylüyorum. Söylemek zorundayım çünkü hala bağıra çağıra dolaşan insanların olduğunu dehşetle izliyorum. Bir mesaj verilmeye çalışılıyor “en önemli kişi sizsiniz” diye, Evet siz önemlisiniz ancak sevdiklerinizle dostlarınızla ,onların size kattıklarıyla sizin onlara kattıklarınızla önemli bir kişisiniz. En son birine yaptığınız yardımı lütfen hatırlamaya çalışın,eğer bu zaman çok uzaklarda ve zor hatırlanır bir durumda ise unutun gitsin, yenilerine başlayın Ben geçtiğimiz günlerde kedime mama alırken bir internet sitesinde barınaklara yapılan yardımların haberini gördüm. Barınakların halinin ne denli içler acısı olduğunu burada anlatmayacağım çünkü anlat anlat bitmez. Oysa ki herkes birazcık yardım etse ne aç insan ne de aç canlı kalır,yiyebileceğimiz kadar alır, bir şeyleri atmak zorunda kalmazsak…Telefon açıp sormak istedim, yapacağım mama yardımına en çok hangisinin ihtiyacı olduğunu anlamaktı

120

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


İletişimde İletişim niyetim. Telefonda görüştüğüm kişi bana şöyle bir cevap verdi “hangisine isterseniz gönderin hanımefendi hepsinin çok acil ihtiyacı var” Ve ben yardımımı yaptım sonra hızımı alamadım ramazan paketleri aldım ve çevremde fakir insan var mı diye araştırmaya başladım. Belki yapacağım yardım çok küçük bir damla. Ancak okyanusları da damlalar oluşturmuyor mu? Ama bunlar için zaman gerekiyor, emek gerekiyor, en önemlisi istek gerekiyor. Sonrasında hissettiğiniz o manevi doymuşluk ve huzur duygusunu anlatmama imkan yok tabii ki. Ailenizi şaşırtmaya ne dersiniz ? Hiç yapmadığınız bir şeyi yapıp onları mutlu etmek gibi mesela…Aslında hiç de zor değil insanları mutlu etmek. Bazen hiç tanımadıklarımıza bile bir selam bir gülümseme yeterli olabiliyorken… Bir de şu önyargıları bir yana bıraksak hayat ne kadar da güzel olacak. Hep derim önyargılarınızı bir poşete koyup çöpe atın ve öğütün. Bu yaptığınıza hiçbir zaman pişman olmazsınız. Bir insanın hakkındaki ilk yorumumuz en çok 10 saniyede şekilleniyor. Ancak o insan sadece 10 saniyelik bir zamanda karar verilebilecek biri mi? Bence herkes 10 saniyeden daha fazla zamanı hak ediyor. Okumuyoruz ,okumuyoruz ,okumayı sevmiyoruz, okusak bile popüler kitapları okumayı tercih ediyoruz, hava atmak için biraz da…. “Aaa sen okumadın mı daha ?” sorusu ile karşılaşmamak için belki de…Halbuki sahaflardan alınan ve her çevrildiğinde hafif hafif o eski yaşanmışlık kokusu geldiğinde kitap okumanın zevkini daha iyi alırsınız. Demek ki neymiş ? Kitapla da iletişime geçilirmiş.... Taksiye bindiğimizde hal hatır soruyor muyuz yoksa bir an önce gitmek istediğimiz yeri mi söylüyoruz ? “Çek..”, “Şuraya götür..” gibi . Düşünelim ki bizim en çok sinirlendiğimiz yer neresi ? Trafik. Ve yine düşünün ki o insanlar her gün trafikte kimbilir neler yaşıyorlar? Biraz empati kurmak yardımcı olacaktır. Ben arabamla da iletişime geçiyorum beni hiç rahatsız etmiyor, aksine sevdiğim arkadaşlarımdan sadece biri olarak görüyorum onu. Hatta bir adı bile var bu onu diğerlerinden ayırıcı bir özellik. Sahip olduklarınıza yanınızda iken değer verirseniz bu sizi fazlasıyla motive edecektir. Çünkü farkındalığınızın farkına varmanızı sağlar. Evinizde bir çiçek besleyin,siz onu besledikçe o da sizdeki güzel duyguları besleyecektir,hiç şüpheniz olmasın. Bitkiler sizi anlarlar ve tek istedikleri biraz ilgidir… Herkesle ve her şeyle iletişime geçebilirsiniz. Yeter ki siz iletişime açık olun. Çevrenizde olan biten şeylerle ilgilenin, duyarsız kalmayın. Nasılsa birileri ilgilenir demeyin o birilerinden biri siz olun. Mübarek Ramazan Bayramınızı kutlar, sevgi ve hoşgörünün hep çevrenizde olmasını kalpten dilerim. “Ya ümitsizsiniz; ya da ümit sizsiniz Ya çaresizsiniz; ya da çare sizsiniz.” Behçet Necatigil Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

121


Bayi Vizyonu

Kalite Kontrol ve Kalite Güvence SERVİS Eğitim & Danışmanlık Eğitim Uzmanı Çetin Cinemre cetinc@ttmail.com / admin@servisegitim.com

Rekabetin olmadığı yıllarda üretim miktarı, maliyet ve fiyat olarak bilinen rekabet araçları arasına rekabetin artması ile birlikte kalite de girmiştir. Artık mal veya hizmetlerin fiyatı ve ödeme koşulları yanında kalitesi de sorgulanmaya başlanmıştır. Eskiden pazara sunulan mal veya hizmet miktarı sınırlı, buna karşılık müşteri talebi çok fazla idi. Devir “ne üretirsen satarsın” devri idi. Üretim gücünü elinde tutan kuruluşlar kalite endişesine kapılmadan istediklerini ürettiler ve istedikleri fiyattan sattılar. Bu dönemde kalite, “şans işi” idi. Yani şansa bırakılmıştı. Üreticiler, kaliteyi güvence altına almak şöyle dursun, onu kontrol etme gereği bile duymadılar. Hatalı olduğunu bile bile ürünü fabrikadan çıkardılar ve piyasaya sürdüler. Müşteriler şikayetçi olsalar bile, haklarını arayacak olanak ve kanallardan yoksun oldukları için seslerini duyuramadılar, kaderlerine boyun eğdiler. Devir, üreticilerin devri idi. Pazarı onlar yönlendirdiler. Müşteriye sormak ve onun sesine kulak vermek yerine, onun adına karar verdiler. Kendi seçimlerini, müşteriye dayattılar. Başka seçeneği olmayan müşteriler, kendileri için uygun görüleni çözüme razı oldular. Rekabetin olmadığı yıllarda hiç sorgulanmayan kalite, rekabet arttıkça kontrol edilmeye başlandı. Kalite kontrolu, bu iş ile görevli uzman kişiler tarafından önce ürün fabrikadan çıkmadan önce (sevkiyat öncesi), sonra her üretim hattının sonunda yapıldı ve nihayet üretim süreci boyunca (proses kontrol) yapılma aşamasına geldi. Bu bağlamda kalite kontrol, kendi içinde de değişime uğradı.

122

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Üretenler ve üretilenlerin kalitesini kontrol edenler şeklinde gruplaşma ortaya çıktı ve bu iki grup zaman zaman birbiri ile çatıştı.. Bu bağlamda kaliteciler, sevilmeyen kişiler oldu ve üretimi engellemekle suçlandı.. Kalite kontroldan geçmeyen bir parça, üretime verilmedi. Aynı şekilde kalitesi onaylanmayan ürün piyasaya sunulmadı. Kalitesizliği düzeltmek yoluna gidildi, ama bunun yaratacağı ek maliyet düşünülerek bazen bundan da vazgeçildi ve hatalı parça veya ürün hurdaya ayrıldı. Kalite kontrol, ürün veya hizmetin belirlenen kalite standartlarına (TSE ve üretici şirket standartları) ne ölçüde uyduğunun belirlenmesi için gösterilen çabalardır. Kalite, önceden belirlenen standartlara göre ölçülmüş ve “standartlara uygun olmak” kalite için yeterli sayılmıştır. “Uygunluk kalitesi” denilen bu kalite yaklaşımı uzun yıllar sürmüştür. Fabrikada birilerinin ürettiği, birilerinin de üretilenin kalitesini denetlediği çalışma sisteminin yıllar içinde yüksek maliyet yarattığı anlaşılmış ve bu maliyetin nasıl azaltılacağı üzerinde düşünülmeye başlanmıştır. Ayrıca üretimciler ve kaliteciler arasındaki kesin ayrımın iş ilişkilerini bozduğu ve iş sonuçlarına zarar verdiği saptanmıştır. Çözüm olarak üretim ve kalite sorumluluğunun aynı kişide toplanması ve üretimi yapan kişinin kaliteyi de sağlaması gerektiği noktasına varılmıştır. Bu şekilde üretim ve kalite işlevleri birleştirilmiş, birbirine karşıt işlevler olmaktan çıkarılmıştır. Üretim ve kalite sorumluluğu yanında üretimde çalışan kişilere bazı bakım sorumlulukları da verilmiştir. Çalıştıkları makine veya tezgahın ayarlarını, fazla uzmanlık gerektirmeyen bazı bakımlarını yapmaları istenmiştir. Bu an-


Bayi Vizyonu layış, bakım bölümünün iş yükünü azaltmış ve “önleyici bakım” hizmetlerine daha fazla zaman ayırmalarını sağlamıştır. Yıllar geçtikçe kaliteyi kontrol ederek, varsa kalitesizliği düzelterek bir yere varılamayacağı; bunun kalite sorunlarını çözmeyeceği ve daha iyi kaliteye ulaşılmasını sağlamayacağı görülmüştür. Başka bir deyimle, kontrol edilmeyen kalitenin maliyetinden ürkerek kaliteyi kontrol etme aşamasına geçilmesi; daha fazla olmasa da yine maliyet yaratmıştır. Kalitesizlik maliyeti ve kontrol maliyetinin dışında daha az maliyetli bir çözüm arayışı içine girilmiş ve bu arayış “kalite güvence” ile noktalanmıştır. Kalite güvence –adı üzerinde- kaliteyi güvence altına alacak bir yönetim sisteminin kurulması demektir. Doğal olarak bu sistemi kurmanın ve işletmenin de bir maliyeti vardır. Ancak iyi kurulan ve işletilen bir “kalite güvence yönetim sistemi”nin maliyeti, kalite kontrol sisteminin maliyetinden kesinlikle daha az olacaktır. Kalite güvence, kalite hatalarını (yani kalitesizliği) önlemeyi, bunun için gerekli önlemleri almayı gerektirir. Bu önlemlerden en önemlisi eğitimdir. Eğitim olmadan kalite olamayacağına göre, bir şirketin tepe noktasından tabanındaki en alt noktasına kadar tüm çalışanların kalite bilinci ve sorumluluğuna sahip olması zorunludur. Kalite güvence, kaliteyi “ortak sorumluluk” olarak görür. Kalite, şirkette çalışan belli kişi veya grupların işi veya sorumluluğu değildir. Kaliteden herkes sorumludur.

dır. Bu çabalar sayesinde belli zaman dilimlerinde sıfır hataya ulaşılabilir, ama bu başarı sürdürülemez. Çünkü insanın yer aldığı her etkinlik veya işleyiş içinde er ya da geç bazı şeyler ters gidecek, hedeften sapmalar olacaktır. Uzaya gönderilen araçlar düştüğüne göre, trenler çarpıştığına göre, paraşüt açılmadığına göre, kaçılamaz denilen hapishaneden firar edildiğine göre zaman içinde hiçbir şeyin hatasız, kusursuz veya mükemmel olabileceği iddia edilemez. Bu bağlamda “sıfır hata” ideal bir hedeftir. Bu hedefe ne kadar yaklaşılırsa, o kadar iyidir. Başarının ölçüsü de budur. Kaliteyi güvence altına almak demek, müşteri memnuniyetini garanti altına almak demek değildir. Ürün veya hizmette “sıfır hata”ya ulaşılsa bile, müşteri memnuniyetinde sorun yaşanabilir. Çünkü müşteri memnuniyetinin kalite dışında başka kaynakları veya dayanakları vardır. Örneğin, fiyat ve ödeme koşulları gibi. Öte yandan müşterinin içinde bulunduğu psikoloji de memnuniyetini büyük ölçüde etkiler. O nedenle kalite ile “müşteri memnuniyeti” her zaman birbiri ile örtüşmez. Özetle kalitede gelinen son nokta “kalite güvence”dir. Sorun kalitenin nasıl güvence altına alınacağı, bunun için uygun sistemin ne olduğu, sistemin nasıl işletileceği, nasıl geliştirileceği ve sistemin güvenilirliğidir. Görüşler, öneriler, araştırmalar, tartışmalar; bu konular üzerinde toplanmaktadır.

Kalite güvence, ürün veya hizmette “sıfır hata”ya ulaşma yönünde gösterilen çabalar-

KALİTE GÜVENCE KALİTE GÜVENCE KALİTE GÜVENCE KALİTE KONTROL KALİTE KONTROL KALİTE KONTROL KALİTE GÜVENCE KALİTE GÜVENCE KALİTE GÜVENCE KALİTE KONTROL KALİTE KONTROL KALİTE KONTROL KALİTE GÜVENCE KALİTE GÜVENCE KALİTE GÜVENCE KALİTE KONTROL KALİTE KONTROL KALİTE KONTROL

KALİTE GÜVENCE KALİTE KONTROL

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

123


Ürünler

Aknur’dan Tesisatlarınızı Temizleme ve Yenileme Uzmanı : RESOL SBS 2000 Türkiyeye’ye AKNUR End. Malz. San. ve Ltd. Şirketi tarafından getirtilen ve ısıtma, klima ve güneş tesisatlarında, su ile doldurma, boşaltma ve ilaçla temizlemede kullanılan RESOL SBS 2000 ile tesisatlarınız kısa zamanda emniyetle ve tam temizlik yapılmış şekilde yenilenir. Büyük tekerlekleri ve ergonomik tasarımı ile cihaz dolu olsa bile, kolayca taşınabilir özelliği ile oldukça pratik kullanım imkanı

Teknik Özellikler Menşei: Alman Marka: RESOL Debi: 5 ….47 litre/dak Basma Yüksekliği: 42 mSS Tank: 30 litre –PE Pislik Tutucusu ile Pompa: 1.0 Kw – 230 V~, 50 Hz Küresel Vanalar: - 3/4” Rakorlu Boşaltma Musluğu: 1/2” Akışkan Sıcaklığı: maks. 65 ° C Kullanılan Akışkan: Su , Glikol karışımı,tesisatlar için kullanılan temizleme kimyasalları Ölçüler: 1000 (Y) x 400 (G) x 530 (D) mm. Ağırlık: 21 Kg.

124

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

sağlamaktadır. 30 Litre PE.Seffaf Tankı, içindeki sıvının her an gözle kontrol edilebilmesini sağlar ve kaliteli malzemeden üretilmiş olması sebebiyle darbelere karşı dayanıklıdır. Pompası oldukça güçlü olan RESOL SBS 2000’nin temizlenmesi ve bakımı da oldukça kolaydır. 2011 –Frankfurt Isıtma & Havalandır & Klima Fuarında “Konstruksiyon Özel AWARD Ödülünü kazanmış olan cihaz tesisatlarınızın ömrünü uzatmaktadır.


Ürünler

Artema’dan Yalın, Sade, Zarif Seri: PURE

Avrupa’nın önde gelen tasarım firmalarından INDEED’in Artema için dizayn ettiği Pure batarya serisi, yalın ve doğal görünümüyle banyolara sadelik ve zarafet kazandırıyor. Artema’nın yeni nesil tasarım anlayışına ışık tutan seri, tek ve çift kumandalı batarya seçenekleriyle sunuluyor. Çevreci armatür, suyun debisini ayarlayan özel çıkış ucuyla ısı ve debi ayarlı özel kartuşu sayesinde, su ve enerjiden %40’a varan tasarruf sağlıyor. Silikon çıkış ucu, biriken kirecin tek dokunuşla zahmetsizce temizlenmesini sağlıyor. Pure serisindeki eviye bataryaları, 360 derece dönebilen borusuyla, suyun akış yönünü kontrol etme imkanı sağlıyor. Seriye özel oynar çıkış ucu, suyun kontrolünü tümüyle kullanıcıya bırakıyor. Lavaboda özgür bir hareket alanı yaratan bataryanın kumanda kolu, isteğe göre sağdan ya da soldan kullanılabiliyor. 10 çeşit lavabo, 6 banyo ve duş bataryası sunulan seride, her tip ihtiyaca, tesisata ve mekana yönelik ürünler yer alıyor.

Artema’dan İster BÜYÜK İster küçük Lavabo Seçenlere: Minimax S

Artema teknolojisinin yeni nesil armatür serilerinden Minimax S, ergonomik tasarımıyla büyük veya küçük her türlü lavaboya uyum sağlıyor. Seri, özel kumanda kolu ve gizli perlatörüyle, banyo ve mutfaklara estetik katıyor. Isı ve debi ayarlı özel kartuşu sayesinde %90’a yakın su ve enerji, su akışını dakikada maksimum 5.7 litreyle sınırlayan perlatörüyle %40 su tasarrufu sağlıyor. Minimax S serisinde bulunan döner borulu lavabo bataryası, sağa sola kolayca hareket ettiği için, daha geniş kullanım alanı yaratıyor. 360 derece oynar başlıklı eviye bataryasının yüksek çıkış ucu, mutfaklarda hareket özgürlüğü sağlıyor. Serinin banyo ve duş bataryalarında ankastre seçeneği de bulunuyor. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

125


Ürünler

Bien Seramik’ten Ferahlatıcı Yaz Serileri

Ortaçağdan 21. yüzyıla: Barça Geleneksel ile moderni harmanlayan Barça serisi, Ortaçağ’dan aldığı ismini 21. yüzyılın teknolojisiyle birleştirerek, geçmişin güzelliğini bugünün yorumuyla mutfak ve banyolara taşıyor. Dijital teknolojiyle 30x80 cm ebadında üretilen serinin Osmanlı ve Gül Beyaz fonları, Ottoman Dizayn Beyaz ve Rose Dizayn Beyaz dekorları ile hareketli ve özgün mekânlar oluşturulmasına olanak veriyor. Çini tarzında işlenen gül motifleri, Barça serisine etkileyici bir görünüm kazandırıyor.

Saraylara layık özel bir seri: Elhamra 1001 gece masallarındaki rüya sarayların gerçek âlemdeki izdüşümü olarak gösterilen Elhamra’dan esinlenerek tasarlanan seri dijital teknolojiyle yaratılan 3 boyutlu ve dokulu görünümün en başarılı örneklerinden. 30x60 cm ebadında; turkuvaz, açık turkuvaz ve beyaz renkte üretilen Elhamra serisinde fonlara aynı renklerdeki dekorlar eşlik ediyor. Elhamra, evlerinde saray tadında muhteşem mekânlar yaratmak isteyenler için eşsiz bir seçenek…

Taştaki doğallığın yansıması Bien Seramik, doğallığı ve sıcaklığı tercih edenlere Valencia serisini sunuyor. Adını İspanya’nın ünlü şehri Valencia’dan alan ve dijital teknolojiyle üretilen seri, birbirine geçmeli doğal taş görünümü ve dokusuyla dokunma hissi uyandırıyor. Kullanım alanı çok geniş olan Valencia, ıslak mekânlar olarak gösterilen banyo ve mutfakların yanı sıra yatak odası, salon gibi iç mekânlarda ve balkon, bahçe, teras gibi dış mekân uygulamalarında sıklıkla tercih ediliyor. 30x42,5 cm ebadında duvar karosu olarak üretilen serinin bodrum beyazı, fildişi, gri ve kahve olmak üzere 4 ayrı renk alternatifi bulunuyor.

Endülüs’den Anadolu’ya… Endülüs özerk bölgesinin kültür, sanat ve ekonomi merkezi olarak kabul edilen Sevilla’dan esinlenilen seri adeta Flamenko sanatçılarının hareketliliğini taşıyor. Bien Seramik’in 3 boyutlu tasarımlarından biri olan ve bulunduğu ortama hem sıcaklık hem de zenginlik katan Sevilla doğal taş görünümüyle bahçe, teras gibi açık alanların yanı sıra iç mekânların dekorasyonunda da farklılık yaratmak isteyenler için çözüm üretiyor. 30x42,5 cm ebadında duvar karosu olarak üretilen seride koyu renk tercih edenler için petrol rengi, mekânlarında açık ve sıcak renklerden yana olanlar için ise bej, kahve, fildişi renkleri bulunuyor. Masalsı mekânlar için mükemmel bir seçenek Adını Osmanlı padişahlarının yaşadığı Topkapı Sarayı’ndan alan seri, tasarımında geçmişin izlerini taşıyor. Bordo ile beyazın çarpıcı uyumunu taşıyan 25x50 ebadındaki seri, aynı renk ve ebatta bütünleşen dekorlarıyla eşsiz bir saray zarafeti ve estetiği sunuyor. 5x50 cm ebadındaki bordürler ile tamamlanan Topkapı serisi masalsı mekânlar için mükemmel bir seçenek haline geliyor.

126

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


Ürünler

Çanakkale Seramik Deck Serisi ile Ahşabın Doğallığı Zeminlerde

Çanakkale Seramik, ahşabın doğal görünümünü seramiğin konforu ile buluşturan yeni Deck Serisi’ni tüketicilerin beğenisine sunuyor. Çanakkale Seramik’in en son teknolojileri kullanarak ürettiği Deck Serisi yer karoları, ahşabın renk ve dokusunu seramiğe aktararak yaşam alanlarına yepyeni bir dokunuş katıyor. Konut, otel, ofis, kafe ve restoran gibi mekanlarda hem iç hem de tüm dış yüzeylerde kullanılabilen Deck Serisi, kendinden derzli yapısı, mat, dijital ve sırlı granit özelliklerine sahip, 45x45cm boyutlarındaki karolardan oluşuyor. Akçaağaç, ceviz ve kiraz ağacı olmak üzere üç farklı renk seçeneği bulunan seri, ahşabın doğallığını zeminlere yansıtarak mekanlara estetik bir boyut da kazandırıyor. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

127


Ürünler

Creavit ile Banyo Bu Tarafta Banyo Mobilyalarının farklı tasarımları kullanıcıların beklentilerine göre değişkenlik gösteriyor. Kare lavaboyla uyum sağlayan Creavit Mass, asma olması sebebiyle oldukça fonksiyonel. Kulpsuz olarak bas-çek sistemiyle çağı yakalayan tasarımını, siyah lake ve zebrano renkleri tamamlıyor.

Creavit “soft close” özellikli klozet kapakları ile sessizce kapanan klozet kapağı hayal değil. Özel yapısı ile klozet kapağının, iç katmanlarını tamamen kapatarak estetik bir görüntü oluşturması da bir diğer tercih sebebi.

Banyo Armatürleri ile duş keyfinize keyfi katın. Şıklığı ile göz dolduran Creavit Nava serisi, lüks banyoların vazgeçilmezi olmaya aday. Uzun ömürlü seramik diskli kartuşu, otomatik kilitlemeli duş kumandası ve özel akışlı filtresiyle fonksiyonellikle kalite bir arada. Creavit UP Genç Banyosu renkleri, banyolarda bahar esintisi yakalamak isteyenler için özel olarak üretildi. Genç ve kendini genç hissedenlerin minimal ürün tercihleri ve gelişen zevkleri doğrultusunda sektörde bir ilk olan seri; uyumlu lavabo, armatür ve aksesuarlarla bütünlüğü yakalıyor.

Son yılların trendi Creavit minimal lavabolar, banyo mobilyaları ve uyumlu armatürlerle modern bir soluk estiriyor. Dairesel hatları kreatif bir görüntü sergilerken, kullanım kolaylığı da en önemli özelliği olarak ortaya çıkıyor.

Banyoların mücevherleri armatür ve aksesuarlar, lavaboların tamamlayıcısı konumunda. Özellikle fonksiyonel aynalar; kadınlar için makyaj, erkekler için tıraş amaçlı yaygın olarak kullanılıyor.

128

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Cappucino tutkunlarının ilgisini çekecek rengiyle Creavit Soho Banyo Mobilyasının ürün gamı içersinde oldukça iddialı bir yeri var. Beyaz alternatifi ve iki farklı ölçüsü olan asma tasarımın önemli detaylarından biri de siyah granit lavabo modülü. Boy dolabı içersinde sepeti de bulunan mobilyanın çekmecesi, yavaş kapanır sistem entegreli.


Ürünler

Cresta’dan Daha Keyifli Banyolar Caprice Cresta Banyonun 2011 koleksiyonu için klasik bir çizgide tasarlanan Caprice, ahşap üzeri parlak lake renk uygulamasıyla modern banyoların klasik tarzla bütünleşmesini sağlıyor.144 cm lik mermer tezgah ile üretilen banyo mobilyasının farklı ahşap ve lake renk alternatifleri de bulunuyor. Caprice banyo mobilyası altın ve gümüş varak uygulamasıyla da tercih edilebiliyor.

Elen Cresta koleksiyonunda yer alan bir diğer model olan Elen Banyo Mobilyası, her zevke hitap eden sade tasarımıyla banyoları keyifli yaşam alanlarına dönüştürüyor. Led aydınlatma ve büyüteç bulunduran aynası son derece şık ve kullanışlı.Elen Banyo mobilyası akrilik ve banco stone tezgahla tezgahaltı lavabolu ve banco stone tezgahla tezgah üstü lavabolu olarak tercih edilebiliyor. Icone 135 Icone serisinin 135 cm genişlik ile tasarlanan bu modelinde dış yüzeyler farklı renk alternatifleri ile high gloss lake olarak üretiliyor.Paslanmaz malzemeden özel olarak imal edilmiş kulpları,led aydınlatmalı şık aynası, soft close çekmeceleri ve banco stone tezgah üstü lavabosu ile İcone banyoların vazgeçilmezi olmaya aday. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

129


Ürünler

Duravit Onto: Banyoda Tarafsız Bir Tarz İtalyan tasarımcı Matteo Thun, Duravit için tarafsız bir tarza sahip Duravit Onto akıllı banyo serisini tasarladı. Duravit Onto banyo serisi dolambaçsız, anlaması, planlaması, montajı, temizlemesi ve temiz tutması oldukça kolay olmasıyla fark yaratıyor. Seride lavabo artık alışıldık biçimde tezgahın üzerine yerleştirilmiyor; dikdörtgen veya yuvarlak tasarımlı lavabolar tezgaha destek sağlıyor ve tezgah da ön taraftan aşağı doğru nazikçe inerek pürüzsüz bir eğimle lavaboyu sarmalıyor. Ahşap, bu serinin en önemli özelliği… Tezgahlar ve boy dolaplarının, kısa dolapların ve lavabo dolaplarının ön kısımlarının tamamı özel ahşaptan yapıldı. Seride toplam 16 farklı mobilya seçeneği bulunuyor. Otel ve özel banyolar için farklı mobilya türleri Farklı boyutlardaki konsolların panellerinde veya ön yüzeyinde havlular için açıklıklar bulunuyor. Banyodaki son rötuşlar ise aydınlatılmış aynalar ve alçak üniteler. Döşeme kaplı bir çekmece ünitesi de ilaveten konforlu bir oturma yeri oluşturuyor. Seri, özellikle otelcilik sektörünün dikkatini çekecek bir ürün gurubu sunuyor. Uzun bir dolap, özel sektör için hazırlanan seriyi tamamlıyor. Banyo serisinde, umumi ve yarı umumi alanlara uygun, bağımsız duran, sütun biçiminde bir lavabo dolabı da bulunuyor. Seride kullanılan Avrupa meşesi, koyu kestane, mat beyaz veya mat bazalt renklerinin her birinin birleştirici görevi bulunuyor. Küvetlere aynı renk paneller takılabiliyor. Bu da odadaki bütün alanları kapsayan ve bir araya getiren uyumlu bir genel kavram meydana getiriyor.

“Standart” ile “aşırı uç” arasında değişen küvet tekneleri Bu ürün serisinde, standart ve “aşırı uç” teknelerin planlı bir birleşimiyle banyodaki çok çeşitli ihtiyaçlar için çözümler sunuluyor. Bu uçlardan biri “düz” adı verilen, alçak bir küvet. İç derinliği 34 cm olan bu küvete çocuklar ve hareketi kısıtlı olan yetişkinler bile rahatlıkla girebilir. Aynı zamanda, yüzey alanı da keyifli bir duşa izin verecek kadar geniş. Bu özelliği ile özellikle oteller için uygun bir çözüm oluyor. Diğer uç ise sadece 140x80 cm boyutlarında ve 56 cm derinliğinde olan “kompakt”. Japonya’nın suya gömülmeyi sağlayan küvetlerinden ilham alan bu küvet, kompakt boyutlarına rağmen banyoya giren kişinin sıcak suya tamamen dalabilmesine imkan veriyor. Bu uygulama, küvetin banyoda olmak yerine otel odasının ortasında durduğu,4 yıldızlı otellerde kullanılmak üzere hazırlandı.

130

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


Ürünler

Ece Banyo’dan Şıklığın ve Tasarımın Adresi SEKURA DESIGN Lavabo Serisi

Ustalık monotonluğu ve alışkanlığı yok etmeden kırabilmektir. Farklı renklerle, farklı biçimlerle düşünmek ve hala işlevsel kalabilmektir. 500 x 420 , 600 x 420 ,700 x 420 ve 900 x 420 mm ebatları bulunan serinin ön önemli özelliği ince ve zarif tasarımı ve iç haznesinin açılı olmasıdır.9 cm lik ince bantlı tasarımı ile daha az kaynak tüketilerek üretilen lavabolar iç haznesinin açılı olması sebebiyle kullanıcısının daha az su tüketmesini sağlamaktadır. Tezgah üstü ve duvara montajlı kullanıma uygundur. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

131


Ürünler

Ege Seramik Altavilla Serisi ile Banyolarda Romantizm Esintileri 2011 yılının trendi doğal taş dokulu ürünler.Özellikle mermer desenleri seramik modasında öne çıkıyor.Ege Seramik tarafından Türkiye ile tanıştırılan digital baskı teknolojisi sayesinde,seramik yüzey gerçek bir mermerden ayırt etmek olanaksız. Altavilla serisi özel kalıplı seramikleri, İngiliz tarzını yansıtan güllü dekorları ve farklı döşeme sistemi ile Ege Seramik 2011 ürün portföyünde en çok dikkat çeken serilerin başında geliyor. Beyaz mermerin saflığı üzerine serpiştirilen çiçekler gül olunca, romantik yaklaşımlar kaçınılmaz oluyor. Farklı kalıplı şekilleri, çok zengin dekor alternatifleri ile sınırsız tasarım imkanı sağlayan seri, banyolara yoğun duygular getiriyor.

132

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Seri içerisinde siyah-beyaz lüsterli mozaik dekorlar, farklı rölyef kalıplar i, özel baskılı dekorlar ve günümüzün modası platin bordürler yer alıyor. Bu alternatif dekorlar sayesinde seri farklı beğenilere hitap eden seçenekler sunabiliyor. 30x60 cm ebadındaki duvar karoları dekor tasarımına göre yatay ve dikey olarak kullanılabiliyor. 45x45 ebadında üretilen yer karosu ise seriyi tamamlayan en önemli parça.Sırlı granit olması nedeni ile dış cephede bile kullanıldığında maksimum dayanım sağlıyor Rölyefli kalıplar ise el işçiliği ile işlenmiş kadar ustalıklı ve zarif tasarımı günümüz banyolarına taşıyor.


Ürünler

E.C.A. SEREL’den Marine

E.C.A. - SEREL, minimal çizgileri ve modern tasarımıyla öne çıkan armatür ve lavabo serisiyle banyolara yeni bir tarz getiriyor. “Marine” serisinin armatürü, her yöne hareket edebilen perlatörü sayesinde suyun akış yönünü kontrol edilebilir hale getirmektedir. Ayrıca özel debi kısıcı bu perlatör su ile havayı karıştırarak suya yumuşak bir akış kazandırmakta ve konforunuzu arttırmaktadır. Armatür bu özelliği ile size yaşam konforu sunarken sağladığı su tasarrufu ile de çevreye katkı yapmaktadır. İnsan yaşamını kolaylaştıran, yorucu detaylardan arındırılmış, sade ve yalın bir tasarım anlayışını ifade eden E.C.A.’nın yeni ürünü olan “Marine” serisi (duş bataryası ve lavabo bataryası) doğanın büyüleyici formlarından biri olan dalga formunun suyla birleşiminden esinlenerek tasarlanmıştır. “Marine” serisi ile dalga hareketinin en önemli özelliği olan “yer değiştirirken ortamın yer değiştirmemesi” fikri bu tasarım yaklaşımı ile seriye aktarılmıştır. Bu fikirle durağan banyo ortamlarına haraketlilik kazandırılması hedeflemiştir. Banyonuzun mimarisine göre SEREL “Marine” suyun yaşam için anlam ve önemini ürünleriyle anlatıyor. “Marine” (banyo mobilyası, lavabo ve klozet) serisi, yaşamın kaynağı olan suyun enerjisini banyo mekanlarında sembolize eden yeni banyo takımıdır. Suyun yüzey kıpırtısı olan dalga formunu çizgilerinde taşıyan “Marine” daha

zevkle ve rahatlıkla kullanacağınız özel mobilya alternatifleri ile seramik parçaların entegre edilebildiği, canlı renkler taşıyan genç bir seri ortaya çıkmaktadır. Banyonuzda SEREL “Marine” serisine sahip olmak estetik açıdan eşsiz, fonksiyonel açıdan da kendinizi okyanuslar kadar özgür ve özel hissetmenizi sağlayacaktır. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

133


Ürünler

Grohe’den Banyolarınıza Doğal Renkler

GROHE’nin ödüllü tasarımı Icon, GROHE Rainshower® Natural Colors koleksiyonu ile modern banyolara zamansız bir şıklık kazandırıyor.

bir atmosfer yaratmada sadece özel banyolar için değil, lüks otel banyoları ve wellness merkezleri için de çok yönlü seçim imkanı sunuyor.

Günümüz mimar ve iç mimarları tarafından yaratılan zarif banyolar, Icon’un yeni doğal renkleri ve yağmur akış özelliği ile tam bir bütünlük sağlıyor. Seri, banyolara sıra dışı bir formun doğadan ilham alan renklerle mükemmel kombinasyonunu taşıyor. Doğal kumtaşı, puslu kireçtaşı, ateşli kil, saf mermer, dumanlı kayrak taşı ve buzlu granit renkleri üst düzey banyolarda tercih edilen duvar ve zemin renkleri ile mükemmel bir uyum sergiliyor. Rainshower® Icon el duşu, etkileyici tasarımı ve renkleri ile sıcak, rahat

Seri ayrıca teknolojik özellikleri ile de dikkat çekiyor. El duşunun hale şeklindeki su akış yüzeyi sayesinde geniş çaplı su akışı, daha az su kullanımı ile sağlanıyor. Ayrıca GROHE DreamSpray® teknolojisi, suyun her çıkış noktasından eşit şekilde akmasını mümkün kılıyor. Yağmur akışının vücudu rahatlatan etkisi ile banyo keyfi katlanıyor. Ürün üzerinde bulunan EcoButton ile su akışı %40’lara varan oranda kontrol edilebilirken, GROHE EcoJoy® özelliği ile su akışı dakikada 9.4lt ile sınırlandırılabiliyor.

Grohe’den Deri Şıklığı GROHE ürün grubuna eklediği yeni deri gömme rezervuar panelleri ile banyolara deri şıklığını taşıyor. Geliştirdiği teknolojileri, ödüllü tasarımları ve farklı malzeme kullanımı ile her zaman yenilikçi bir yapıya sahip olan GROHE, şimdi de deri gömme rezervuar panellerini beğenilere sunuyor. Düz dokulu ve kapitone dokulu olarak iki modelde 4 farklı renkte deri paneller, banyolara farklı bir lüks duygusu katıyor. GROHE Whisper® teknolojisine sahip pnömatik GROHE gömme rezervuarlar sistemleri, sessiz çalışma ve rahat kullanım sunuyor. Bu teknoloji ile sadece akan suyun sesi duyuluyor ve banyo yerleşiminde klozet istenilen noktaya yerleştirilerek banyo planlaması konusunda esneklik yaşanabiliyor. Yeni deri paneller de istenilen şekilde tasarlanabilen ve dekore edilebilen banyolara özel bir seçenek oluşturuyor. Tüm GROHE gömme rezervuarları ile uyumlu olan paneller, 3/6 lt ya da Start-Stop akış seçeneği ile banyonuzda su tasarrufu sağlamanıza da yardımcı oluyor. Yeni kumanda panelleri ile banyolarınızda fark yaratın.

134

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


Ürünler

Ideal Standart’ın İki Ödüllü ‘SIMPLY U’ Serisi Türkiye’de

Ideal Standard International’ın uluslararası platformda büyük öneme sahip iki ödüllü Simply U serisi Türkiye’ye geldi. Dünyaca ünlü Alman tasarım ofisi Artefakt tarafından yaratılan Simply U, farklı zevklere hitap eden ‘Clear’, ‘Natural’, ‘Dynamic’ ve ‘Intensive’ kategorileriyle Türk tüketicisiyle buluştu. Dünyanın en büyük ve popüler tasarım yarışmalarından Red Dot’ta yaratıcı, yenilikçi ve yüksek kaliteli bir koleksiyon olarak ürün tasarımı konusunda ödül alan Simply U serisi, sıra dışı tasarımları tescilleyen iF Tasarım Yarışması’nda da ‘Natural ve ‘Dynamic’ kategorileriyle endüstriyel tasarım ödülünü geçen mart ayında almıştı. Simply U, ‘Clear’, ‘Natural’, ‘Dynamic’ ve ‘Intensive’ kategorilerinde toplam 25 adet seramik lavabo, banyo dolapları, 14 tip armatür, dijital saat ve günü gösteren dört farklı aynadan oluşan seride, isteğe bağlı olarak aksesuar çözümleri de bulunuyor. Ödüllü Alman tasarım stüdyosu Artefakt tarafından ‘kimliğine uygun yarat’ felsefesiyle tasarlanan Simply U serisi, tüketicilerin bireysel seçim ve tasarım önceliklerine göre banyo yaratmalarına olanak sağlıyor. Endüstriyel tasarım konusunda çok hırslı olduklarını belirten Artefakt ortaklarından Achim Pohl, müşteri beklentilerini aşmak için sürekli çalıştıklarını söyledi. Çalışma hırsları ve Ideal Standard International ekibiyle gerçekleştirdikleri yakın işbirliği sonucunda bu sıra dışı çalışmaya imza attıklarını vurgulayan Pohl, Simply U serisinin aldığı ödüllerle başarısını uluslararası arenada da kanıtladığını ifade etti. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

135


Ürünler

Kale’den Banyolarda Uyumu Yakalayan Vitrifiye ve Seramik Serisi Kale Grubu’nun akılcı banyo çözümleri sunan deneyimli markası Kale Banyo tarafından İtalyan tasarım stüdyosu Angeletti&Ruzza imzasıyla sunulan Tulip ve Nuvola serisi, Çanakkale Seramik Deluxe Marbles seramik serisi ile banyolarda ahengi yakalıyor. Kale Grubu’nun “yapıda uyum ve kolaylık” stratejisi doğrultusunda bir arada kullanılabilen Tulip ve Nuvola ile Deluxe Marbles serileri, tüketicilere bütünsel banyo çözümleri sunarak yaşam konforunu artırıyor. Doğanın yansımalarını geometrik oyunlarla buluşturan vitrifiye serisi Tulip ve Nuvola; işlevsellik, tasarım ve yalınlığı bir arada sunuyor. Bu seriye, uyumlu renkleri ve desenleriyle eşlik eden Çanakkale Seramik’in Deluxe Marbles serisi ise teknolojik üretim yöntemlerini kullanarak mermerin vazgeçilmez görünümünü modern dokularla yeniden şekillendiriyor ve seramiğe yansıtıyor.

İtalyan tasarımının zarif ve sade çizgilerini taşıyan Tulip lavabo, lalenin kıvrımlarındaki asaleti taşıyor. Ergonomik yapısı ve iki farklı boyutuyla minimalist mekanlar yaratılmasına imkan veren Tulip lavabo, alışılmışın dışında formu ve yumuşak hatlarıyla sadeliği göz alıcı bir görünüme taşıyor.

Tulip ve Nuvola’ya uyumlu karo serisi “ Deluxe Marbles Çanakkale Seramik, yaşam alanlarında doğallığı tercih edenlere, Tulip ve Nuvola serisi ile uyumlu Deluxe Marbles serisini sunuyor. Bu seride, buz gri ve saf beyaz renk alternatifleri ve derinlik hissi uyandıran rölyefli dekorları ile farklı dekoratif çözümler sunan Bardiglio Serisi, İspanya’nın ünlü Crema Marfil mermerinin özel bir üretim tekniği ile seramiğe aktarıldığı Marfil Serisi, Cappucino mermerin en güzel örneklerinden esinlenilerek geliştirilen Royale Serisi ve fildişi rengiyle doğallığı yansıtan Saint Laurent Serisi bulunuyor.

136

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

Klasik zevkin modern bir biçimde yorumlandığı Nuvola lavabo ise trend formuyla, dar alanlarda bile estetik ve fonksiyonelliği buluşturmayı başarıyor.


Ürünler

Seramiksan’dan Dekorasyonda Ege Ve Akdeniz Zarafeti ‘İyi tasarım herkesin hakkı’ anlayışıyla ev ve bahce dekorasyonunda fark yaratmak isteyenlerin tercihi olan Seramiksan, doğadan aldığı ilhamla yaşam alanlarını güzelleştiriyor. Seramiksan’ın Bodrum Kayrak serisi, Ege ve Akdeniz mimarisinin vazgeçilmezi kayrak taşını özgün bir dekorasyon çözümü olarak sunuyor. Seramik sektörünün yenilikçi markalarından Seramiksan, ‘ilk’leri ve ‘tek’leriyle yaşam alanlarına değer katmayı sürdürüyor. Farklı dekorasyon yaklaşımlarına ve zevklere yönelik geniş ürün gamıyla dikkat çeken Seramiksan, dünya trendlerini yakından takip ediyor ve yükselen trendler doğrultusunda serilerini geliştirmeye devam ediyor. Yalnızca Seramiksan tarafından rotodigit teknolojisi kullanılarak üretilen Digiart karoların yeni serisi Bodrum Kayrak da tasarım ve ileri teknolojiyi bir araya getiriyor. Seramiksan üstün dijital baskı teknolojisini bu seride de en iddialı şekliyle mekânlara taşıyor. Seramiksan’ın doğadan aldığı ilhamla geliştirdiği Bodrum Kayrak Serisi, taşların doğal güzelliğine bir övgü niteliği taşıyor. Kayrak taşı, özellikle Bodrum, Foça gibi kıyı kasabaları ile Ege ve Akdeniz adalarında yaygın olarak evlerin bahçelerinde kullanılıyor. Bölgenin taş ve kaya yapısına uygun malzemelerin, deniz veya akarsu kenarından toplanan küçük taşlarla renklendirilerek elde edildiği döşeme şekli Seramiksan tarafından yeniden yorumlanıyor. Rotodigit teknolojisi ile gerçek kayrak taşından ayırt edilemeyen Bodrum Kayrak, üç boyutlu görünümüyle dekorasyonda sınırları zorluyor.

Sırlı porselen olarak üretilen Bodrum Kayrak Serisi’nde, klasik kare formdan uzaklaşarak karoya verilen yeni bir formla döşeme şekline de yeni bir tarz getiriyor. Bodrum Kayrak Serisi, Ege ve Akdeniz mimarisinin şıklığını ve zarafetini evlerin, butik otellerin ve yazlıkların teras, bahçe ve havuz kenarlarına taşıyor. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

137


Ürünler

Kale Doğal Taş’tan Oxford Grey ile Mekanlara Elegan Bir Dokunuş

Kale Grubu, Türk mermeri, traverten, oniks ve dünyanın dört bir yanından getirilen kaliteli taşları, Kale Doğal Taş markası altında kullanıcılarla buluşturuyor. Kalitesi ve özgün kombinasyonları ile tüketicileri yeniliklerle tanıştıran Kale Doğal Taş, şimdi de Oxford Grey ile mekanlara elegan görünüm kazandırıyor. Koyu gri renkteki mermer taşı Oxford Grey, görünümü ve üstün dayanıklılığı sayesinde birçok farklı mekanda tercih ediliyor. Oxford Grey Serisi’nin kullanım kolaylığı sağlayan boyutları ile cilalı pahlı ve honlu doğal taşlardan oluşan mozaik seçenekleri bulunuyor.

138

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


Ürünler

Kalekim Ürünleri Tüm Yüzeylerde Su Izolasyonu Sağlıyor Kalekim, sunduğu su izolasyon çözümleri ile fark yaratmaya devam ediyor. Kalekim, İzolatex UV (su izolasyon ve beton koruma harcı), Pah Bandı ve Dilatasyon Bandı (su izolasyon bantları) ile iç ve dış mekanlarda su izolasyonu sağlıyor. Ekstra esnek bir ürün olan İzolatex UV, tuzlu suya dayanıklılığı sayesinde, deniz suyu ve buz çözücü tuzlara karşı korunması gereken beton yüzeylere kolaylıkla uygulanarak, su geçirmezliği sağlıyor. UV dayanım özelliği sayesinde üzerine kaplama yapılmasına ihtiyaç duyulmuyor. Tüm ıslak hacimli ortamlarda kullanılabilen İzolatex UV, hafif yaya ve yük trafiğine maruz kalan yüzeylerde de uygulanabiliyor. Donma ve çözünmeye de karşı dayanıklı olan bu ürün, içme suyu depolarında da kullanılarak, sağlıklı ve hijyenik bir ortam oluşturuyor. Kalekim’in su izolasyon ürünleri arasında yer alan Pah Bandı, seramik karoların köşe ve birleşim yerlerinde kullanılarak, yapısal derzlerin yalıtımını sağlıyor. Kolay bir şekilde uygulanan Pah Bandı, su basıncına yüksek dayanıklılık göstererek, ıslak hacimli yüzeyler olan duş, tuvalet, banyo ve havuz gibi mekanların dayanıklılığını artırıyor. Dilatasyon Bandı ise termoplastik elastomer esaslı duvar, zemin birleşim yerleri ile her türlü yapı ve genleşme derzlerinin kapatılması ve yalıtımında kullanılıyor. Seyreltik asidik ve alkali çözeltilere dayanıklılığı sayesinde, soğukta bile esnekliğini koruyan bu ürün, dilatasyon derzlerinde su izolasyonu sağlıyor. Dilatasyon Bandı, perde duvar ve döşemelerdeki, soğuk derz ve genleşme derzlerin yalıtımı için kolaylıkla uygulanabiliyor. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

139


Ürünler

Marshall’dan Dış Cephenizi Koruyan İki Yeni Kahraman: Masterpro Saf Akrilik ve Masterpro Elastomerik Dünyanın en büyük küresel boya ve cephe kaplama şirketi AkzoNobel grubunun bir parçası olan Marshall Boya, “Renklendir Hayatı” sloganı ve hayata renk katan üstün kalitedeki yenilikçi ürünleri ile hayatı renklendirmeye devam ediyor. Marshall Boya’nın boya sektörüne şimdiki armağanı ise dış cepheleri adeta bir kahraman gibi koruyan Masterpro Ailesi. Ailede Masterpro Saf Akrilik ve Masterpro Elastomerik adı altında iki yenilikçi ürün bulunuyor. Her iki ürün de dış cephe boyalarında işin uzmanları ve son kullanıcının en üstün beklentilerine cevap vermek üzere AkzoNobel üstün teknolojisi ile geliştirildi. Uzun yıllar boyunca üstün performans ve renk solmama özelliği ile de ayrıcalıklı olan Marshall Masterpro Ailesi, 2,5 ve 15 litre plastik ambalajlarında, farklı ihtiyaçlara hitap edecek miktarlarda satışa sunuluyor. Masterpro Saf Akrilik, dış cephenizi dört mevsim koruyor, yıllarca dayanıyor Marshall’ın su bazlı dış cephe boyası Masterpro Saf Akrilik, içeriğinde yüzde 100 Saf Akrilik barındırıyor. Her türlü dış hava koşuluna karşı mükemmel dayanıklı olan Masterpro Saf Akrilik, dış cepheleri, uzun yıllar solmayan ve kalıcı renkler ile koruyor. Yüksek kir tutmama, çok güçlü kapatıcılık ve nefes alma özelliklerine sahip olan Marshall Masterpro Saf Akrilik, yüzeylere çok iyi uyum sağlıyor. Masterpro Elastomerik, dış cephenizi 1 mm’ye kadar çatlaklardan koruyor Marshall’ın su bazlı dış cephe boyası Masterpro Elastomerik’in en önemli özelliği, - 20ºC ve +80ºC hava koşullarında elastikiyet sağlayarak formunu koruması. Masterpro Elastomerik, değişen dış hava koşullarında, bina oturmalarında, titreşim ve darbelerde boya altındaki yüzeyde oluşacak veya yüzeydeki varolan çatlaklarda, 1 mm’ye kadar mükemmel esneyerek, bu çatlakları köprülüyor. Su geçirmez elastik membran özelliği sayesinde yağmur, don, küf ve deniz kenarı ile endüstriyel çevredeki kimyevi kirlenmelerden etkilenmiyor. Uygulama alanları eski ve yeni tüm yüzeyler olup, sıvalı yüzey, beton, taş, tuğla ve ahşaplar üzerinde de güvenle kullanılabiliyor. Tıpkı Marshall Masterpro Saf Akrilik gibi çok güçlü kapatıcılık özelliğine sahip ve her türlü dış hava koşuluna karşı mükemmel dayanıklılık gösteriyor. Dış cepheleri, uzun yıllar solmayan ve kalıcı renklerle koruyor. Marshall Masterpro Ailesi, hem yenilikçi hem çevreci AkzoNobel tarafından dünyada kabul gören gelişmiş teknoloji ile formülize edilerek, pazara sunulan Marshall Masterpro dış cephe boyaları, atmosfere verilen Organik Uçucu Madde Miktarı (VOC) açısından AB normlarının altında olduğundan çevreye duyarlı olmaları ile de öne çıkıyor. Marshall Masterpro dış cephe boyaları, aynı zamanda, UV ışınlarına karşı da son derece dirençli oluşuyla da çok ayrıcalıklı.

140

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


Ürünler

Sağlık, Estetik ve Performansın Buluşma Noktası: Yeni Vaillant Super Inverter Klima 2010 yılı sonunda tüketicilerin beğenisine sunulan SUPER INVERTER serisi cihazlar; hem estetik, hem performans, hem de sağlık açısından klima sektörüne yeni bir soluk getirdi. Bu cihazlar; A++ sınıfı enerji tüketimini, 3 Boyutlu DC inverter teknolojisi ile buluşturarak maksimum enerji tasarrufu sağlarken, süper sessiz iç ünitesi, modern çizgileri, ince tasarımı yüksek COP ve EER değerleri ile sınıfındaki diğer cihazlara göre farklı bir noktada yer almakta, yeni bir klima segmenti oluşturmaktadır. (COP ve EER; performans katsayılarıdır, yüksek olması; harcadığınız enerjiye göre yüksek verim aldığınızın göstergesidir.) Vaillant Süper İnverter klimalar, cihaz kumandası üzerinden tek tuş ile aktive edilen SAĞLIKLI YAŞAM FONKSİYONU çalıştırıldığında, ortam havasına negatif iyon vererek yaşam mahallindeki havayı nötralize eder. Ortamdaki negatif iyon; kişinin kendini daha zinde hissetmesine yardımcı olur. Tüm bu özelliklere ilave olarak, ortama verilen hava üçlü bir filtreleme sisteminden geçirilerek mahalle ulaştırılır: Önce toz filtresinden geçirilerek kaba partiküller tutulur, ikinci olarak bakterilere kadar etki eden küçüklükteki mikro organizmaları tutan elektrostatik filtreden geçirilir üçüncüve son olarak Photo catalyst filtreden geçen hava kötü kokularından arındırılmış olarak ortama verilir. Bu filtrenin çok önemli bir özelliği de güneş ışığına bırakıldığında kendi kendini temizlemesi ve tekrar kullanılabilir olmasıdır. Estetik olarak şık ve modern görüntüye sahip bu cihazların derinliği 16,5cm.dir. Cihaz kapalı olduğu zaman üfleme ve emiş kanallarını kapatmakta, kumanda üzerinden çalıştırıldığı zaman tekrar bu kanallar ortaya çıkmaktadır. Böylece ızgaralı cihazlarda hava emişinden meydana gelen siyah is lekeleri bu cihazlarda oluşmamakta, daha şık ve temiz

bir görüntü elde edilmektedir. Ayrıca tüm kapasitedeki klimaların iç ünite ebatları aynı olduğu için mekanlar içerisindeki simetrileri de aynı olmaktadır. Vaillant VAI -1 serisi SUPER INVERTER klima cihazının diğer bir özelliği; bilgisayar ve server odaları gibi yaz, kış, ısı yükü olan, dış ortam sıcaklığının düşük olduğu yerlerde; -10ºC ye kadar soğutma, -15ºC ye kadar ısıtma yapabilmesidir. Böylece 24 saat ve tüm yıl soğutma istenen ortamların klimatizasyonu da bu cihaz ile çok kolay sağlanabilmektedir. Hızlı ısıtma ve soğutma sağlayan TURBO fonksiyonu, uyku modu ve 24 saat programlama, oda ısısını kumanda üzerinden algılayan FOLLOW ME seçenekleri ile diğer özelliklerine ek olarak kullanıcısına konfor ve performansı bir arada sunmaktadır. Estetik performans kalite ve iyi servis hizmeti arayanlar için tasarlanmış VAI1 Serisi SUPER INVERTER klimalar Vaillant farkıyla satışa sunulmaktadır. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

141


Ürünler

Villeroy & Boch’tan Yeni Bir Banyo Serisi: NEXT2U

Villeroy & Boch; tam bir mobilya sistemi olan Next2U Serisi ile tasarım ve fonksiyonellik açısından farkını ortaya koyuyor. Yuvarlak kapı profilleri ve dikkat çekici çizgilerin minimalist bir tasarım ile karakterize edildiği bu modern banyo mobilyaları mükemmellik için çalışıyor. Lavabo iç tasarımında ya da gömme kulplar gibi ihtiyaç duyulan yerlerde ortaya çıkan kusursuz çizgiler mobilyaya farklı, minimalist ve dinamik bir görüntü kazandırıyor. Kişisel yaşam tarzına, sıra dışı tasarım özellikleri ile uyum sağlayan Next2U teknik ve işlevsel gerekliliklerin tümünü karşılıyor. Parlak mokadan parlak beyaza, platin karamelden portofinoya kadar sıcak tonlardaki renkleri ile Next2U, banyonun sadece fonksiyonel değil, aynı zamanda zarif ve minimalist estetiğin büyük bir değer kattığına inananlar için mükemmel bir seçim. Tasarım ve fonksiyon birlikteliği! Son derece düz olan dökme lavabo ve tuvalet ünitesinden oluşan yıkama alanı mobilya sisteminin odak noktası… Next2U Serisi’nde tüm mobilya üst yüzeyini kaplayan lavabo ile temizlik kolaylaşırken, gizli akış deliği genel estetik görünümü arttırıyor ve homojen bir tasarım oluşturuyor. Çeşitli ebat ve tasarımlarda kullanabilen aynalı dolap ve mobilyalar, kapı ve çekmece içinde kullanılan aksesuar kutuları sayesinde yeterli depolama alanı sağlarken; aksesuar kutuları ise makyaj gereçleri gibi eşyalar için son derece pratik!

142

Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75


Ürünler

VitrA’dan Şehirli Banyo: “Yıkan ve Çık”

VitrA, yeni kompakt duş üniteleri ve natürel dokuya sahip karolarıyla, “yıkan ve çık” prensibini benimseyen gençlere ve genç hissedenlere, şehirli bir banyo öneriyor. Loft, Enjoy ve Kimera duş serileriyle dinamik, genç bireyler için pratik ve fonksiyonel duş alanları sunuyor. Çok fonksiyonlu ve işlevsel yıkanma alanları yaratan seriler; masaj, müzik ve ışık sistemleriyle duşu keyfe dönüştürüyor. VitrA’nın duvarda ve yerde kullanılabilen Deluxe serisi karoları, doğadan ilham alıyor. Natürel dokuda, vizon, krem, antrasit ve açık gri renklerde hazırlanan seri; geometrik desenli dekorlar ve kesme mozaiklerle birleştirilebiliyor. Alman endüstriyel tasarım stüdyosu NOA tasarım ekibinin eseri Loft kompakt duş ünitesi, 160x90 cm boyutlarıyla banyonun ortasında konumlanıyor ve cam panellerle

çerçeveleniyor. Kromoterapi özellikli ışık modülü, gizli hoparlör sistemi, mp3 çalar bağlantısıyla keyifli bir duş imkanı sunan Loft, elektronik ve manuel 3 yönlü batarya opsiyonuyla pratiklik sağlıyor. Enjoy serisi kompakt duş ünitesi, bordo ve siyah seçenekleri; cam, metal ve akrilik malzemeleriyle banyolara modern bir şıklık katıyor. Serinin termostatik bataryası, duş esnasında istenilen sıcaklığı korumayı sağlarken duş keyfini güvenli ve konforlu bir şekle dönüştürüyor., Ahşap tabanlığının işlevselliğiyle öne çıkan Kimera kompakt duş ünitesi, düz ve şeffaf yıkanma alanıyla, yalın ve dekoratif bir görünüm sergiliyor. Temmuz - Eylül 2011 / Sayı 75

143


Sağlıklı Yaşam

Prof. Dr. Derya Balbay -Memorial Şişli Hastanesi da Vinci Robotik Cerrahi Merkezi

Cerrahide Konfor ve İleri Teknolojinin Adı: “Da Vinci Robotik Cerrahi” “Da Vinci Robotik Cerrahi”, son 10 yılda kanser cerrahisinde gelişen ve dünyada hızla yayılan en önemli cerrahi yöntemlerden biridir. En az kesi ile kanser cerrahisinin tüm prensiplerine uyularak yapılan, normal dokulara da mininum düzeyde zarar veren yöntem olan “da Vinci Robotik Cerrahi”, dokuları gerçek boyutlarından 20 kat büyütüp üç boyutlu bir görüntüleme altında ameliyat olanağı sağlamaktadır. Da Vinci tekniği sayesinde, kanser kontrolü ile ilgili en iyi sonuçlar elde edilirken, ameliyata bağlı gelişebilecek istenmeyen durumlar da en aza indirilmiş olur. Prostat kanserinde cinsel fonksiyon kaybı riski azalıyor Prostat kanseri tanısındaki önemli bir değişim; hastalığın belirlenme yaşının, cinsel fonksiyonlarını kaybetmek istemeyen daha genç yaşlara taşınmasıdır. Buna bağlı olarak hastalar hem mükemmel tümör kontrolüne hem de ameliyata bağlı olarak gelişebilecek idrar tutamama ve cinsel fonksiyon kayıplarını en aza indiren tedavi arayışına yönelmektedir. Robotik cerrahi, hastaların bu arayışına cevap veren cerrahi yöntemdir. Tüm dünyada hızla yaygınlaşan robotik cerrahi ile ameliyata bağlı kan kaybı ve kan nakli ihtiyacı pratik olarak bulunmamaktadır. Ayrıca, cinsel fonksiyonları kontrol eden sinir yapıları ve idrar tutma görevini yerine getiren kas yapıları çok daha iyi korunabildiği için; ameliyat sonrası gelişebilecek idrar tutamama, cinsel fonksiyon kaybı gibi istenmeyen durumlar daha az görülmekte, hastalar iş ve sosyal hayatlarına daha kısa sürede dönebilmektedir. Böbrek tümörü ameliyatları birkaç delikten yapılabiliyor Böbrek tümörleri 4 cm’den küçük ise, hastanın böbreğini almaya gerek kalmadan sadece tümörlü dokunun çıkarılması ile tedavi edilebilir. Rotobik cerrahi; açık cerrahi esnasında kaburga kemiklerinden bazılarının kısmen çıkartılmasına bağlı ameliyat sonrası dönemde gelişebilecek çok ağrılı durumları ortadan kaldırmakta ve kesi yerinin küçük olması nedeniyle hastaların daha hızlı iyileşmesine olanak sağlamaktadır. Bazı tür böbrek kanserlerinde ise böbrekle birlikte mesaneye idrar taşıyan kanallarının tamamı ve bu kanalın mesaneye açıldığı köşedeki mesane dokusunun da birlikte çıkarılması gerekir. Bu ameliyat açık yöntemle ya büyükçe bir kesi ile yapılmakta ya da ya da hem böbrek kesisi, hem de mesaneden parça çıkarmak için kasık

144

bölgesinde ikinci bir kesiye ihtiyaç duyulmaktadır. Robotik cerrahide ise birkaç delik yardımıyle tüm ameliyat gerçekleştirilebilir, büyük kesilere bağlı istenmeyen etkiler önlenebilir veya en aza indirilebilir. Mesanenin alınması hasta için önemli bir sosyal sorun. Mesanenin derin katmanlarına doğru ilerlemiş veya ilerleme riski olan, mesane dışı dokulara sıçrama özelliği bulunan kanserler için en etkili tedavi, mesanenin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Buna ek olarak mesane kanserinin sıçrama riski olan lenf bezleri de temizlenerek, kanser kontrolü en iyi şekilde sağlanmaya çalışılır. Ancak mesanenin idrar depolama ve gerektiğinde idrar boşaltma fonksiyonlarının da yerine konulması gerekir. Uygulanan tüm cerrahi yöntemler hastaların ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamamıştır. Hastaların beklentisi mesaneleri alınsa bile bağırsaklardan yapılan yeni mesanelerinin normal idrar yoluna bağlanması, ameliyattan sonra idrar tutabilmeleri ve idrar boşaltma işlemini normal yoldan, sonda veya torba takmaya gerek olmadan başarabilmek ve cinsel fonksiyon kayıplarının da en aza indirilmesidir. Da Vinci ile hastalıklı mesane ve lenf bezleri çıkarılırken robot kullanılmakta, aynı zamanda cinsel fonksiyonları sağlayan sinirlerle, idrar tutmayı sağlayan kas yapıları çok daha iyi korunabilmektedir. Böylece cinsel fonksiyon işlevi olan sinirler, idrar tutma mekanizmasının korunmasının yanı sıra, bağırsaklardan sıvı kaybı, bağırsakların zedelenmesi, karın zarı ve karın içi organların havadaki mikroorganizmalardan ve yabancı cisimlere bağlı olarak iltihaplanma ihtimali azalmaktadır. Ayrıca büyük kesilere gerek kalmadığından yara yeri iltihaplanması, yara yerinden fıtıklaşma, yara yerinin açılması ve bunu kapatmak için ikinci bir ameliyata ihtiyaç kalmamaktadır. Testis tümörlü hastalar açık cerrahinin risklerinden kurtuluyor Testis tümörlerinin yayılımını önlemek amacıyla tedbiren verilen kanser ilaçlarının kısırlık veya uzun dönemde başka kanserlere yol açmak gibi yan etkilerinin ortaya çıkması, cerrahi tedavileri yeniden gündeme getirmektedir. Açık cerrahide ‘iman tahtası’ olarak da bilinen göğüs kemiğinin alt ucundan leğen kemiklerinin birleştiği noktaya kadar karın boydan boya açılarak, hastanın bağırsakları vücut dışına alınır ve büyük damarlar etrafındaki lenf bezleri çıkarılır. Daha sonra bağırsaklar yeniden karın boşluğuna yerleştirilerek kesi kapatılır. Bağırsakların yapıştıkları yerden serbestlenmesi, bağırsaklardan sıvı ve ısı kaybı, karın içi zar ve organların iltihap kapma riski, yabancı cisimler gibi nedenlerle hastanın ameliyattan sonra iyileşmesi yavaşlayabilir. Ayrıca büyük kesi nedeniyle yara iltihaplanması, yara fıtıklaşması ve yara açılması, açılan yaranın kapatılması için yeniden ameliyat ihtiyacı ortaya çıkabilir. Robotik cerrahi bu dezavantajları oratadan kaldırabilir veya en aza indirebilir. Robotik cerrahi ile büyük damarlar etrafında bulunan meninin dışarıya atılmasını sağlayan sinir ağı daha iyi görünüp korunabilir ve bu fonksiyon kaybı riski de azaltılabilir.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.