26
26 .
Seramiğin parlayan yıldızı
t ba Şu -2 ar M t2 01 4 L3 HO .3 No 20
Her z evke v e büt çeye uy gun ser amikleri ile Seranova mekanlarınızı y eniliy or. www.seranova.com.tr /seranovaseramik
İçindekiler TİMDER Yönetim Kurulu: Kemal Çelik, Kemal Yıldırım, Serdar Dönmez, Bertan Yılmaz, Bircan Şahin, Cemal Kır, Hasan Duman, Mehmet Ali Yedek, Mehmet Arslan, R. Aslan Yılmaz, Y. Ali Tung Ön Kapak İçi: Seranova / Umpaş Arka Kapak: Seramiksan Arka Kapak İçi: Yüksel Seramik
Kapak Fotoğrafı: Orhan Hopa Mekan: UNICERA 2013 Bien Seramik Standı Dergi Adı: Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Dergisi İmtiyaz Sahibi ve Adresi: Kemal Çelik (baskan@timder.org.tr) Saadetdere Mh. E5 Karayolu Üzeri No:8 Esenyurt / İstanbul Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Adresi: Mehmet Arslan (mehmet.arslan@tepeinsmalz.com.tr) Kayışdağı Mh. Bostancı Dudullu Yolu No:40 Kadıköy / İst. Hukuk Danışmanı: Av. Murat Çelikten (murat@murathukuk.com) Yayın & Tasarım Yönetmeni: Orhan Hopa (orhan@timder.org.tr) Yönetim Yeri Adresi: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 34758 Ataşehir / İstanbul Basım Yeri Adresi Telefonu: Özgün Ofset Yeşilce Mh. Aytekin Sk. No:21 Seyrantepe / İstanbul (0212) 280 00 09 Basım Tarihi: Şubat 2014
Yayın Türü: Yaygın Süreli
Yayın Yürütme Kurulu: Mehmet Arslan, Nurhan Tanyeli, Orhan Hopa. İletişim Bilgileri: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 34758 Ataşehir / İstanbul T: (0216) 629 0 100 info@timder.org.tr www.timder.org.tr
1 3 7 11 13 15 17 19 21 23 26 - 53 27 29 31 33 35 37 39 42 - 139 43 45 49 51 65 69 73 77 55 93 97 105 115 117 119 121 123 125 127 129 131 133 135 137 141 143 145 147 149 151
Kale Creavit - Çanakcılar Cermix - Koramic YK VitrA - Eczacıbaşı Elmor Ege Seramik Foma - Falcıoğlu Damla Banyo Yunus Armatür - Yedekler Sanovit Ege Vitrifiye Wavin Pilsa Duravit NTG Plastik GPD - Gül Pres Döküm Formina - Ece Seramik NG Kütahya Seramik İdevit SFA - SaniHydro Kabinet - Promar Yapı Ürn. Betaş Norm Bağlantı Isvea EVDEMA Delta Mermer Güral Vit Fırat Pera Seramik EKPAŞ Ge-Ti Hitit Seramik Orka Banyo Petek Banyo Visam Natura Bagno - Doğa Banyo Yurtbay Seramik SRC Yapı - Hydrocabin GeserParex FYM Bagno - Öncü Banyo Watersun - Yedekler Franke Armadi Art - Sem Mobilya Diamond - Kısmet Banyo Aks. Pimsan Kare Banyo - Aktif Metal Penta Delta Küvet Turavit Cubo - Başergün Özlider
Dergimizde yayınlanan yazı ve görsellerden imza sahipleri sorumludur. Ticari reklamlar, reklam verenlerin sorumluluğundadır. Yayınlanan yazı ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz, kullanılamaz.
2
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
İçindekiler SÖYLEŞİ
54
ÜRETİCİ
58
FİRMALAR İNSANLAR
SATIŞ HATTI
66
62
Ahmet T. Yamaner Türkiye Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı
SATIŞ HATTI
70
Erol Hacıoğlu Graniser Genel Müdürü
SATIŞ HATTI
Sadık Gülbay Dost Metal CEO
74
SATIŞ HATTI
Enis Gürel Heriş Seramik (Güral Vit) Satış & Pazarlama Müdürü
78
Süreyya Kutluözen Dura-Bagno ve Qvit Satış & Pazarlama Müdürü
Dursun Altıparmak Pera Seramik Satış & Pazarlama Koor.
Tarkan Özdoğan Kaleseramik Marmara Bölge Satış Md.
GEÇERKEN UĞRADIK 86
GEÇERKEN UĞRADIK 90
GEÇERKEN UĞRADIK 94
İÇİMİZDEN BİRİ
Yıldıray Yılmaz Göksu Yapı Şirket Müdürü
HABERLER
14
ETKİN YÖNETİM
98
HUKUKEN
Bülent Polat Polat Seramik Şirket Müdürü
İLETİŞİMDE İLETİŞİM
Halit Ötün Eren Yapı Malzemeleri Şirket Müdürü
106
ARAMIZA KATILANLAR 112
4
Hikmet Gürel Bilfa Tesisat Elemanları Satış & Pazarlama Müdürü
82
100
SİSTEM & YÖNETİM 102
İŞ HUKUKU
108
BAYİ VİZYONU
110
ÜRÜNLER
114
SAĞLIKLI YAŞAM
152
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Yönetimden Kemal Çelik
TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı baskan@timder.org.tr
ESNAF KÜLTÜRÜ Kimi zaman zanaatkar, kimi zaman esnaf, ve kimi zaman da KOBİ olarak adlandırılan küçük işletmeler tarih boyunca ticaretin yapı taşını oluşturmuştur. İşlevleri değişmeyen bu işletmeler ekonominin daima itici gücü, ticaretin can damarı olmuştur. Anadolu Selçuklularından itibaren de esnaflar, başkasının hak ve menfaatlerini kendi menfaatlerinin üstünde tutmak, başkalarının hatalarını görmezden gelmek gibi fütüver ve ahilik anlayışı ile yoğrulmuş. Yardımlaşmaya dayanan ahilik 2 esasa dayanmakta idi. Atölye ve tezgahlarda ustaçırak ilişkisine dayanan zanaat eğitimi, Ahi zaviyelerinde de kültür ve genel bilgi eğitimi veriliyordu. Böylece esnaflar arasında güçlü bir dayanışma ve yardımlaşma kurulurken, mesleki yetenekler de üst noktaya taşınırdı. Böylece dünya için ahireti veya ahireti için dünyayı terk etmeyen dengeli bir anlayış geliştiriyordu. Osmanlı döneminde ise lonca örgütlenmesi vardı. ‘’usta-kalfa-çırak’’ gibi isimleriyle günümüze kadar uzanan hiyerarşik bir yapıya sahipti. Loncanın temel işlevi satılacak malın kalitesini düşürmemek, standart üretimi sağlamak , alışveriş ahlakını muhafaza etmek, karaborsayı önlemek, kaliteli ustalar yetiştirmekti. Ordunun sefere çıktığı, şehzadelerin sünnet, sultanların evlilik törenlerinde düzenlenen şenliklerde esnaf alayları önemli bir yer tutardı. Bu olaylarda esnaf, birbirleriyle rekabete girer, meslekleri ile ilgili teknolojik yenilikleri ve icatlarını sergilerdi. Alayların önemli bir fonksiyonu da törene davet edilen yerli ve yabancı devlet adamları, elçiler ve diğer misafirlere imparatorluğun üstünlüğü sergilenirdi. Bu durum devlet ile ticaret adamı arasındaki
6
iletişimin oluşumunu da sağlardı. Ayrıca denetim maksadı ile yapılan ziyaret ve baskınlar da iletişimin bir başka yansımasıydı. Esnaf suçlarına göz atıldığında; ruhsatsız iş yeri açma, üretim ve satış hakkına sahip olmadığı bir malı satması, kefilsiz dükkan açma, karaborsa, borcunu zamanında ödemeyen, kalitesiz malı piyasaya sürmek, kayıtdışı esnafın piyasaya borçlanması, hileli mal üreten esnaf çapı ve pazarda teşhir edilmesi, ihtiyaç fazlası işyeri açanların dükkanlarının kapatılması, çevreye ve halka zarar veren işyerlerinin kapatılması gibi, günümüze kadar uzanan cezalar uygulandığı görülmektedir. Özellikle ihtiyaç fazlası işyeri açanların işyerlerinin kapatılması, günümüzde de arzu edilen bir uygulama olduğu dikkat çekmektedir. Geniş bir ticari kültüre sahip ülkemizde artan nüfus Dünya’da yaşanan ve ülkeleri derinden sarsan global krizler ve komşu ülkelerdeki iç savaşlar dünya ticaretini önemli ölçüde etkilemiştir. Bu süreçte milletimize özgü müteşebbis, çalışkan, yaratıcı ve yenilikçi özelliklere sahip iş adamlarımızın değerli katkıları ile uluslararası arenada önemli gelişmelere imzalar atılmıştır. Ancak sektörlerimizin rekabet gücünün sadece ürettiği ürünün kalitesi ile ölçülmediği gerçeği gözden uzak tutulmamalıdır. Dünya rekabet merkezi verilerine göre rekabet sıralamasında esas teşkil eden faktörlerin 2/3’ünü ulusal kavramlar, 1/3’ünü ise yönetim uygulamaları, çevre, sağlık gibi faktörlerden oluştuğu dikkate alınarak yapısal reformların ne denli önemli olduğu bir kez daha vurgulamak isterim. Bilgi birikimi, müteşebbis iş adamı ve genç nüfusu ile güçlü bir yapıya sahip olan ülkemiz de sürdürülebilir başarının güven ve istikrar ortamının sağlanması ile mümkün olacağını belirtir, sevgi ve saygılarımı sunarım. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ekonomik Analiz
Prof. Dr. Kerem Alkin Ekonomi Profesörü kerem@alkin.org
TÜRKİYE 2013’DE YÜZDE 4 BÜYÜMEYİ GEÇMİŞ OLABİLİR 10 Şubat Pazartesi günü açıklanan Aralık ayı sanayi üretim verisinin, 2012 yılı Aralık ayı sanayi üretimine göre, yüzde 7,1 artışla, beklentilerin üzerinde gelmesi, 2013 yılına yönelik tüm büyüme tahminlerini alt üst etti. Çünkü, Ekonomi Yönetimimizin yüzde 4’den yüzde 3,6’ya çektiği 2013 yılı büyümesinin, son Aralık ayı sanayi üretim verisi ile, yüzde 4’ü geçme olasılığı söz konusu. Veri, yerel seçim sonuçlarının değerlendirileceği 31 Mart günü açıklanacak. Ama, şimdiden, yüzde 4 yakalanmış olabilir, diyebiliriz. Açıklanan sanayi üretim verileri ışığında, 2013 yılı 4. çeyrek büyüme tahminimiz yüzde 4,65,4 arası olarak şekillendi. Orta noktası ise yüzde 5. Yani, son çeyrekte Türk ekonomisi yüzde 5 büyümüş olabilir. 2013 yılının tümü için ise, büyüme tahminimiz yüzde 4,0-4,3 arası. Bu noktada, Hükümet’in yıl sonu revize hedefi olan yüzde 3,6; ancak, tarım, inşaat, ticaret gibi sektörlerdeki sürpriz düzeyde kötü bir 4. çeyrek büyüme verisi gelir ise olabilir gözüküyor. Bu durumda, 2013 yılının bütünü için yüzde 4 ve üzeri bir büyüme verisi
ihtimal dahilinde gözüküyor. 31 Mart’ta bu tahminimizde yanılmış mıyız, yoksa tutturduk mu birlikte göreceğiz. Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışmalı 22 Mayıs’tan bu yana, ABD Merkez Bankası FED’in tahvil alım programını azaltarak, dünya piyasalarına sürdüğü doları kısmasının olası etkilerini tartışıyoruz. Bu tartışmada, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı önde gelen pek çok gelişmekte olan ekonomi, kırılganlık yakıştırmasına sahne oldu. Türk Ekonomi Yönetimi ise, önceki yazılarımızda vurguladığımız üzere, Türkiye’nin ‘kırılganlık’ yakıştırmasını hak etmediğini her uluslararası platformda defalarca tekrarlıyor. FED’in tahvil alım programını azaltmaya başlaması (tapering) sonrasında, ekonomistlerin, gelişmekte olan ekonomilerin bu süreçten etkilenme başlıklarını 5 temel başlıkta özetleyebiliriz: 1) Finansal darboğaza yönelik bulaşıcılık etkisi 2) Küresel piyasalarda parasal koşullarının sıkılaşmasının, önümüzdeki birkaç yıl için resesyon riskini arttırması 3) Zayıflayan ve değer kaybeden ülke paraları nedeniyle ithal ve yerli malların fiyatlarının yükselmesinden kaynaklanacak enflasyon riski 4) GOÜ merkez bankalarının faizleri yükseltme eğilimi ve bu eğilimin sebep olabileceği makro sonuçlar 5) Gelişmiş ülkelerdeki toparlamadan eşit düzeyde yararlanamama riski
8
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ekonomik Analiz Esasen, daha birinci maddede, Türkiye’nin pek çok gelişmekte olan ekonomiden pozitif olarak ayrıştığını ifade edebiliriz. Kaldı ki Moody’s de Türkiye’nin derecelendirme notunu ve görünümünü, S&P’nin aksine, korurken bu noktaya işaret ediyor. Türk Ekonomisi’nin bilançosuna bakıldığında, pek çok uluslararası kurum ve siyasi lider tarafından alkışlanan Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme hikayesi, mali disiplin ve bütçe performansı, hane halkı, firma ve kamu borç stoku oranlarının makul olması, güçlü bankacılık yapısı, hane halkı, bankalar ve kamuda açık pozisyon riskinin neredeyse sıfır olması, güçlü yönlerimiz olarak öne çıkıyor. Aslında, pek çok gelişmekte olan ekonomi, özel sektör açık pozisyonu ve özel kesimin tasarruf açığının yanı sıra, bir de kamu açığı sorunu yaşamıyor. Bu nedenle, saygın ekonomistlerin çoğu, kamu mali disiplini bozacak adımlar atmamaları halinde, FED’in tahvil alım programını azaltmasının, finansal darboğaza yönelik bir bulaşıcılık etkisine dönüşmeyeceğini vurgulamaktalar. Buna karşılık, yukarıdaki diğer 4 maddenin etkileri göz ardı edilmiyor ve gelişmekte olan ekonomiler için enflasyonun göreceli yükselmesi, bu nedenle merkez bankalarının faiz artırımını hızlandırması ve bunun da büyüme ile istihdama olası yansımaları öncelikli konu başlıkları olarak öne çıkmakta. Nitekim, 2013 Mayıs - 2014 Ocak döneminde, bireysel müşteri ve reel sektöre yönelik krediler açısından, Türkiye’de kredi faiz oranlarının 250-300 puan arttığı vurgulanmakta. Türkiye için İran ve Afrika açılımı çok önemli Bir başka nokta olarak, Sahra Altı Afrikası’nın hayli iddialı ortalama büyüme oranları ve Orta-Doğu Avrupa ile MENA Bölgelerinin yüzde 3 civarındaki büyümeleri, Türkiye’nin ihracat pazar çeşitlendirmesindeki çabaları açısından anlamlı. Kaldı ki, İran’ın nükleer tartışmasında anlaşmaya varması, Türkiye açısından kısa ve orta vadede İran pazarıyla ihracat bağlantıları ve enerji ithalat maliyetlerinin kısmen azalması anlamında da moral kazandırmış gözüküyor. İran’la artacak ticari ilişkilerin cari açık üzerindeki yapıcı etkisi göz ardı edilmemeli. IMF
Raporunda,
gelişmekte
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
olan
ülke
ekonomilerindeki zayıflık kaygı verici olarak nitelense de, gelişmiş ülke kaynaklı dış talebin bu ülkelerin büyümesini olumlu etkileyebileceği görüşüne de yer verildi. Kimi gelişmekte olan ülkedeki büyüme hızının potansiyele yakın olduğunun altını çizen IMF, daha fazla büyümenin yapısal reformlara hız verilmesiyle mümkün olabileceği görüşünü de savundu. IMF Baş Ekonomisti Olivier Blanchard ise, “tapering”in zamanlamasını uygun bulmakla birlikte, FED’in “erken çıkış”a daha yakın olduğunu düşünmediğini söyledi. Blanchard, düşük faizlerden kaynaklanan risklerin beklenenden daha çok olacağı senaryosuna ise düşük ihtimal verdi. Blanchard, ayrıca IMF’nin, Euro Bölgesi’nde en fazla yüzde 20 ihtimalle, durgunluğa bağlı olarak deflasyon riskini göz ardı etmediğini; bu nedenle, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) talebin devamlılığını sağlayacak ve enflasyonun bir miktar yükselmesine izin verecek bir para politikasını yürütmesinin yararlı olacağını ifade etti. Piyasadaki kötümserliği ve moralsizliği dağıtmamız gerekiyor Ekonomi alanı sosyolojik ve psikolojik etkileri karmaşık bir alandır. Her hangi bir siyasi ve ekonomik olumsuz gelişmenin gündeme gelmesiyle birlikte, ülke ekonomisinin bugün ve geleceğine yönelik algı o kadar hızla bozulur ki, algıyı düzeltmek ciddi bir zaman ve emek gerektirir. 17 Aralık süreci gündeme geldiğinden bu yana, içeride ve dışarıda iktisatçılar ve ekonomi köşe yazarları arasında, Türkiye’nin ekonomik risklerini dile getirme veya Türk ekonomisinin kırılganlıklarına işaret etmek noktasında adeta bir yarış söz konusu. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yukarıdaki paragrafta ifade ettiğim o psikolojik etkiyi, ekonomiye yönelik endişelerin adeta bulaşıcı hastalık gibi nasıl hızlı yayılabildiğini bilen iki tecrübeli insan olarak, Türk ekonomisini kimi gelişmekte olan ekonomiden ayıran pozitif yönlerini 1,5 aydır her fırsatta dile getirmeye çalışıyorlar. Oysa, Gezi Parkı sürecinden bu yana, Türkiye, önce ‘Kırılgan 5’li’ ardından da, ‘Kırılgan 8’li’ olarak adlandırılan bir ülkeler grubu içerisinde kendisini buldu. Oysa, söz konusu grup içerisinde yer alan ülkelerin neredeyse tümü, sadece cari
9
Ekonomik Analiz açık sorunu değil, bütçe açığı sorunu, ağır kamu borç stok sorunu, merkez bankasının yetersiz döviz rezervi, bankacılık sektörünün yapısının yeterince güçlü olmaması, ihracat bağlantılarının yetersizliği, güçlü bir imalat sanayine, ticaret kesimine sahip olamama gibi fazladan sorunlar taşıyorlar. Türkiye büyüme, üretim, bankacılık, kamu maliyesi gibi yönleriyle ayrışıyor Türk ekonomi yönetimi ise, ısrarlı bir şekilde, Türkiye’nin sadece cari açık sorunu nedeniyle bu ülkelerle benzeştiğini, oysa, beraber anıldığı ülkelerin pek çoğuyla mukayese edilemeyecek kadar üstünlükleri olduğunu vurguluyorlar. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, piyasalardaki hareketlenmenin geçici olduğunu belirterek, Türkiye’den sermaye çıkışı olarak adlandırabileceğimiz bir gelişme olmadığına işaret etti. Babacan, Türkiye’nin son 11 yıldaki ekonomik performansıyla, siyasi reformlarıyla, ilerleyen demokrasisiyle güçlenen ekonomisiyle bütün dünyanın ilgi odağı haline geldiğini vurguladı. 11 yılda Türkiye’nin milli gelirinin 3 kattan fazla arttığını ve Türkiye’nin dışa açıklığının en önemli göstergelerinden biri olan ihracatın da bu süre içerisinde dört kattan fazla arttığını hatırlatan Babacan, son 4 yılda Türkiye’de tam 6 milyon yeni istihdam oluştuğunun, aynı 4 yılda Türkiye’nin Avrupa’nın kaybettiği istihdamdan daha fazlasını sadece Türkiye olarak oluşturduğunun altını çizdi. Türkiye’nin, bu tür makro ekonomik gelişmeler ışığında, böylesine başarılı olarak anılan, böylesine hızlı gelişen bir Türkiye olarak, son 7-8 haftadır yaşananlar çerçevesinde, yurt dışında ilgi odağı olmasını, Türkiye için çok ciddi bir merakın söz konusu olmasını doğal karşılamak gerektiğini de ifade ediyor. Türkiye’de “17 Aralık süreci” olarak adlandırılan olayları sadece uluslararası basından takip eden yabancı yatırımcıların gerçekte ne olup bittiği konusunda hala kafalarında soru işaretleri bulunduğunu, buna mukabil Türkiye’ye gelip giden, yatırım yapan iş çevrelerinin bu süreci doğru okuyabildiğini anlatan Babacan, bu gruptakilerin “Biz Türkiye’ye zaten uzun vade için geldik, kısa vadeli bu hareketler hep olur, inişler çıkışlar yaşanır, fakat ben bugün yatırım yaparsam 5 sene sonra, 10 sene sonra kesinlikle Türkiye’deki yatırımların güvencededir ve makul getiriler gelecektir” diye konuştuklarını aktardı.
10
Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları, Türkiye’nin büyümesini sürdürebilir kılarak, kamu mali disiplininden ödün vermeyerek, bankacılık sektörünün sermaye yeterliliğini sağlam tutarak, iç piyasayı ve ihracat bağlantılarını canlı tutarak ve istihdamı koruyarak, çeşitli gerekçelerle, bugünlerde yurt dışı basında aynı grup içerisinde gösterildiği kimi gelişmekte olan ekonomilerden ayrışacağını, 30 Mart yerel seçimleri kazasız belasız atlatıldıktan sonra, bu ayrışmanın pozitif ve Türkiye lehine giderek hızlanacağını gösteriyor. Türk bankaları siyasi dalgalanmadan etkilenmez Dünyanın tanınmış uluslararası bankalardan Standard Bank, Türkiye’nin kredibilitesinde bir kötüleşmenin bankacılık sektörünün sağlığı açısından yarattığı riskin küçük olduğunu savundu. Türkiye’de Gezi Parkı olayları ve 17 Aralık süreci sonrasında, artan politik belirsizliğin bankacılık sektörüne etkilerini değerlendiren Standard Bank, Türkiye’nin kredibilitesinde bir kötüleşmenin bankacılık sektörünün sağlığı için yarattığı riskin küçük olduğunu savundu. Türk ekonomisi 2014 yılında ağır bir ekonomik yavaşlama yaşasa ve bütçe açığı GSYH’nın yüzde 3,5’i seviyesine yükselse bile, Türkiye’nin kamu borç dinamiklerinin çok güçlü olmaya devam edeceğini belirten Standard Bank, buna neden olarak da kamu borcunun GSYH’ya oranının yüzde 40’ın altında kalmaya devam edecek olmasını gösterdi. Bu oranın AB standartlarında yüzde 60’ın altında olması gerekiyor ki, Türkiye AB üyesi ve aday 33-34 ülke arasında en iyi 4. veya 5. ülke konumunda. Yaşanan politik belirsizliğin ve büyümede yavaşlamanın özellikle inşaat şirketleri ve KOBİ’leri zor duruma sokabilme riski taşıdığını ve bunun bankacılık sektörü üzerinde baskı yaratacağından endişe edenler olduğuna da dikkat çeken Standard Bank, Türk bankacılık sektörü için yapılan şoklara dayanıklılık testlerinin bu endişeleri doğrulamadığını savundu. Türkiye’de özel sektör kredilerinin GSYH’ya oranının yüzde 60, bankaların sermaye yeterlilik oranlarının yüzde 15 civarında olduğunu hatırlatan Standard Bank, bu sermaye yeterlilik seviyesinin şoklara karşı güçlü bir tampon oluşturacağının altını çizdi.
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Dipnot Mehmet Arslan
TİMDER Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
mehmet.arslan@tepeinsmalz.com.tr
AİLE ŞİRKETLERİ Türkiye’deki işletme yapıları incelendiğinde özel sektörün büyük bir bölümünün, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ise; neredeyse tamamını aile şirketleri oluşturuyor. Peki aile şirketlerini diğer şirketlerden ayıran özellikleri, avantaj ve dez avantajları nelerdir? Genel olarak karşılaşılan problemler ve bu problemlerin temelleri nelerdir? Aile şirketleri; çabuk karar verebilen ve çabuk değişebilen işletmelerdir. Katılaşmamış bir yapıya sahip olduklarından esnek hareket edebilme kabiliyetleri daha yüksektir. Ailevi bir aidiyet duygusunun varlığı da; sürekliliğinin sağlanmasında önemli bir güç kaynağı oluşturuyor. Aile işletmelerindeki en büyük dezavantaj ise aile içi problemlerin işe yansıması olarak biliniyor. Bu nedenlerle birçok işletmede aile içi küçük problemler dahi şirkete zarar verebiliyor. Bunu engellemenin en temel kavramı olarak aile şirketlerinde kurumsallaşma kültürü oturması olarak görülüyor. Buna istinaden birçok işletmede özellikle de son dönemde aile anayasası düzenleniyor. Ancak bunun oluşturulmasından daha da önemlisinin kişilerin şirkete bakış açılarının doğru olması gerektiği asla unutulmamalıdır. Aksi takdirde “şirket benim, ister batar, ister satarım”. “Su küçüğün, söz büyüğün” anlayışı hakim olduğunda oluşturulan aile anayasası sadece arşivlere kaldırılmış bir kitapçıktan başka hiçbir anlam taşıyamaz. Her insanın yetenekli, yatkın olduğu konular olduğu gibi tam aksine yapısı, becerileri dikkate alındığında kendisine hiç uygun
12
olmadığı konularda vardır. Bu nedenle Aile şirketlerinde görev tanımları yapılırken; benim oğlumun görevi bu olmalı. Yiğenim olduğuna göre ona şu görevi verelim gibi bir görev dağılımı yapmak şirketin sonunu hazırlayan bir yapılanma olabilir. Aile işletmelerinin büyük bir bölümü A’dan Z’ye patronun, ailenin tüm bireylerinin eli ise işletmenin cebinde tamamen özel harcamalar dahil şirket kasasından ödenebiliyordu. Yeni Türk Ticaret Kanunu ile artık bunun önüne geçildi. Artık işletmelerden bireyler “ihtiyacım var, bana işletme kasasından para ver” diyemeyecekler. Bu aynı zamanda son dönemde çok gündemde olan aile şirketlerinde kurumsallaşmanın da temellerini oluşturabilir. Ne yazık ki; aile işletmeleri konusundaki yayınlar yurtdışı kaynaklı olduğundan bu konuda kendini geliştimek isteyenlerin başvurabileceği yayınlar bulabilmesi oldukça zor. Yurtdışı kaynaklı yayınlar ile Türkiye’deki aile yapısı, kavramlar ve yapılanmalar uyum sağlayamadığından bu konuda faydalı olamıyor. Bu nedenle bu konuda ihtisaslaşmış profesyonellerden destek almak dışında yararlanılabilecek kaynak yok diyecek kadar az diyebiliriz. Her ne olursa olsun unutulmamalıdır ki; aile şirketlerinin yapıları dolayısıyla kendilerine özgün birçok avantajı bulunmaktadır. İşletmenin bu avantajları en iyi şekilde kullanaarak başarıya ulaşması için aile bireylerinin işletmede birer profesyonel çalışan bakış açısını kazanmaları ve aileiçi sorunları hiçbir şekilde işletmeye yansıtmamaları gereklidir. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler
CUBO 10. YILINDA Antalya Organize Sanayi Bölgesindeki iki ayrı tesisinde toplam 43.000 m2 alan içerisinde inşaat ve sanayi boyaları; dekoratif dış cephe kaplamaları, yapı kimyasalları, EPS ürünleri üretimi yapan Başergün Boya ve Kimya İnşaat San. Tic. A.Ş. sektörde 10. yılını kutluyor. CUBO markası ile üretimine başlanan inşaat ve sanayi boyaları ürün grubunu Ar-Ge çalışmaları ile geliştirilerek PTFA katkılı ürünler, hidron özellikli boyalar, iz yapmayan texture kaplamalar, tek komponentli epoksi ve nanopartikül antibakteriyel koruyucu ürünler portföye dahil edilmiştir. Bu ürünlerden; Maestro grubu hem iç hem de dış cephe de kuru filmde antibakteriyel özelliğe; Hydroflon grubu ise yine hem iç hem de dış cephe de hidron ve PTFA özelliğe sahiptir. Cubo ailesi kaliteye bakışın farklılığını; hammaddelerin fiziksel karışımını pazara sunmak yerine Akdeniz Üniversitesi Teknokent birimi ile koordineli olarak yapılan çalışmalar neticesinde geliştirilen akademik özel amaçlı ürünleri pazara sunmakla ortaya koyuyor. Bu nedenle CUBO gelişen ve büyüyen Türkiye de yeni ve farklı bir marka yaratmak ve bu markayı da yeni yatımlar ile desteklemenin haklı gururunu yaşamaktadır.
120 bayi ve satış noktası, 98 çalışanıyla 2004 yılından bu yana kendini geliştirerek ve pazar payını büyüterek faaliyetlerine devam eden firma 2012 yılında yapmış olduğu iki önemli yatırımla Türkiye’de ısı yalıtım sistemini takım olarak üreten 3. Firma olmasını sağlamıştır. Yalıtımın ülke ekonomisine sağladığı katkı ve buradaki pazar payı göz önüne alındığında bu yatırımların son derece doğru olduğu sonucuna varılmaktadır. Ürün porföyüne bakıldığında; CUBO BOYA Her türlü solvent ve su bazlı inşaat boyaları grubu, Endüstriyel ve Epoxy sanayi boyaları grubu CUBO FIX Her türlü yapışıtırıcı ,sıva kimyasalları grubu
ve yapı
CUBO POL EPS Polistren beyaz - karbonlu blok ve levha grubu CUBO THERM Isı yalıtım sistemler (Mantolama) grubu CUBO LINE EPS Polistiren İç ve Dış cephe dekorasyon ürünleri grubu (Kartopiyer,söve) gibi pazarın ihtiyaçları ile doğru orantılı ürün gruplarını üretnekte ve muhtelif bölgelerdeki satış noktaları aracılığı ile nihai tüketiciye hizmet vermektedir.
14
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler
BAYMAK BAYİ SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR Daha önce Adana’da pek çok bayisi bulunan Baymak, açtığı yepyeni bayisi ile Adana halkına teknoloji vadediyor. Daha önce Baymak A.Ş. bünyesinde bulunan Brötje&Baymak Markası Dağıtıcı Bayisi olan Başaran Isı bu kez Adana’da yepyeni bir bayi ve lojistik merkezi açtı. Kurdeleyi birlikte kesen Baymak A.Ş. Genel Müdürü Ender Çolak ve Başaran Isı firma sahibi Zekeriya Başaran Baymak Ailesi olarak hızlı ve istikrarlı büyümenin gururunu yaşıyorlardı. Çıtayı her zaman yüksekte tutan ve ürünleri ile fark yaratan Baymak, her geçen gün daha da büyümesinin formülünü ise, dağıtım kanallarını doğru yönetmesine bağlıyor. Açılış töreninde konuşma yapan Baymak A.Ş. Genel Müdürü Ender Çolak şunları ifade etti; ‘’Dünyada ve Türkiye’de sektörel bazda daralmalar söz konusu olduğu halde Baymak olarak büyümeye devam ediyoruz. Bugün birlikte açılışını yaptığımız Başaran Isı’ya ait mağaza ve lojistik merkezi de bu büyümenin göstergesidir. Baymak A.Ş. istikrarlı büyümesini, oluşturduğu dağıtım kanalını doğru yöneterek sağlamaktadır.
Baymak ile birlikte çalışan bayilerinin de Baymak ile birlikte büyüdüğünün en güçlü kanıtı; Brötje&Baymak Dağıtıcı Bayi Başaran Isı’nın Ankara, Samsun, Kayseri ve İzmir’den sonra Adana’da örgütlenmesidir. Baymak A.Ş. yeni dönemde üretim hatlarında yeniden yapılanma yaparak, Hollanda teknolojili Yoğuşmalı Duvar Tipi Kazan Lectus ve pazarın en sessiz, en küçük ve en verimli yoğuşmalı kombisi İdee’yi üreterek piyasaya sundu. Baymak A.Ş. olarak bundan sonraki dönemde de en son teknolojiye sahip ürünleri pazara sunmaya devam edeceğiz.” Baymak Adana bayi açılışından hatırda kalanlar renkli görüntüler, verimli sohbetler ve enerji kaybına meydan okuyan eşsiz tasarıma ve kaliteye sahip Baymak ürünleri oldu.
İNTEMA CADDEBOSTAN MAĞAZASI MUTFAK KATI 2014’E YENİLENEREK GİRDİ Eczacıbaşı’nın mutfak mobilyaları alanında faaliyet gösteren markası İntema Mutfak’ın, İntema Caddebostan mağazasındaki mutfak katı 2014’e yenilenerek girdi. Geçen sene yenilenen ve ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gören konseptin devamı olarak tasarlanan mutfak teşhiri, İntema Mutfak ekibinden mimar Selin Tümen tarafından projelendirildi. İntema Mutfak’ın yeni modellerinin sergilendiği katta ziyaretçiler için modern ve konforlu bir alışveriş ortamı sunuluyor.
16
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler
BORUSAN MANNESMANN’IN ŞANSLI BAYİLERİ ÖDÜLLERİNE KAVUŞTU
Borusan Mannesmann başarılı bayilerini ödüllendirmek ve yurtiçi ağındaki satışları teşvik etmek için büyük bir kampanya düzenledi. 4 Haziran – 30 Kasım arasındaki satışları kapsayan kampanyada, bayilere faturalandırılmış KDV dahil her 500.000 TL’lik alımına bir çekiliş hakkı verildi. Kampanya kapsamına sadece su, gaz, basınçlı boru grubu ile profil satışları dahil edildi. Toplam 43 bayi, böylece, 248 çekiliş kuponu almaya hak kazandı.
BMW 320d Çorum’a giderken, Fiat Fiorino talihlileri Antalya ve İstanbul’dan çıktı. Çekiliş sonrasında etkinlik Petek Dinçöz’ün keyifli konseri ile devam etti.
Çekiliş etkinliği, 12 Aralık Perşembe günü saat 11.00’da Borusan Binası Konferans salonunda Noter ve Milli Piyango yetkililerinin de katılımıyla yapıldı. Çekiliş aynı zamanda The Grand Tarabya Otel’de hazır bulunan çekiliş hakkı kazanmış bayilere canlı yayınla aktarıldı. Heyecanın bir an bile azalmadığı çekilişte, büyük ödül olan
18
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler
ÇELİK BORU SEKTÖRÜ 2014 YILINA HIZLI BAŞLADI Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde azalma eğilimine giren Türk çelik boru sektörü 2014 yılına hızlı başladı. Sektörün Ocak ayı ihracatı miktar bazında 2013 yılının aynı ayına göre yüzde 43 oranında artışla 176 bin ton oldu. Yılın ilk ayında sektörün ihracatı değer olarak ise yüzde 31 artışla 151 milyon 264 bin dolar olarak gerçekleşti. Ocak ayında çelik boru ihracatının en fazla yapıldığı üç ülke Irak, İngiltere ve ABD olarak sıralandı. Avrupa ekonomilerindeki yavaş yavaş hissedilen toparlanma çelik boru sektörüne de olumlu yansıdı. Ocak ayında Avrupa ülkelerine yapılan çelik boru ihracatında önemli oranlarda artış gözlendi. ÇEBİD verilerine göre; İngiltere’ye yüzde 190,37 artışla 23 milyon 800 bin, Hollanda’ya yüzde 100,29 artışla 5 milyon 613 bin ve Yunanistan’a yüzde 102,99 artışla 3 milyon 955 bin dolarlık çelik boru ihracatı gerçekleştirildi. AB ülkelerinin çelik boru talebinin 2014 yılının sonuna doğru çok daha fazla olması bekleniyor. Geçtiğimiz yıl sektörün ABD’ye gerçekleştirdiği ihracat, korumacı yaklaşımlar ve anti damping soruşturmasının da etkisiyle yüzde 17 azalmıştı. Türk çelik boru sektörünün en önemli pazarlarından olan ABD’ye Ocak ayında gerçekleştirdiği ihracat değer bazında yüzde 190,37 oranında artarak 23 milyon 800 bin dolar olarak gerçekleşti. Ocak ayı ihracat r a k a m l a r ı n ı değerlendiren Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) Genel Sekreteri Mehmet Zeren, “Zor bir yılı geride bırakan Türk çelik boru sektörü 2014 yılına hızlı bir giriş yaptı. Korumacı ekonomi politikaları ve anti
20
damping davalarının etkisiyle geçtiğimiz yılın son çeyreğinde yavaşlama eğilimine giren sektörümüz için Ocak ayında elde edilen ihracat rakamları moral oldu. Bu yıl içerisinde özellikle ABD ve AB ülkelerinde güç kazanacağımızı ve ihracatımızın büyük bölümünü bu bölgelere gerçekleştireceğimizi öngörüyoruz. Sektörümüzün 4,5 milyon ton üretim ve 2 milyon ton ihracat hedefini bu yıl yakalayacağımız inanıyoruz” dedi. İhracat pazarlarında yaşanan tüm olumlu gelişmelere rağmen iç pazardaki ithalat artışının tehlikesine dikkat çeken Mehmet Zeren, “İhracat pazarlarında yaşanan tüm olumlu gelişmelere rağmen sektör üreticilerimiz iç pazarda ithal ürün tehdidi ile karşı karşıya geliyor. 2013 yılı içinde Türkiye bir önceki yıla oranla yüzde 21 artışla 134 bin tonluk dikişli çelik boru ithal etti. Üretim kapasitesi, ürün kalitesi ve maliyet yapısı ile dünyanın pek çok yerine ihraç edilen Türk çelik borularının iç pazarda öneminin daha iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Geçtiğimiz günlerde ihale duyurusu yapılan Elazığ Hamzabey Barajı’ndan şehir merkezine içme suyu taşıyacak 83 kilometrelik isale hattında Türkiye’den tedarik edilemeyeceği düşünülen dökme demir (düktil) boruların kullanılacağını öğrendik. Oysaki ülkemizin coğrafi yapısı göz önüne alındığında barajlardan yüksek basınçla gelen suya en dayanıklı boru çeşidinin çelik borular olduğu görülüyor. Kamu alımlarında yerli ürün kullanılmasına ilişkin 2011/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi’ne rağmen yerli ürünler ihale dışı bırakılıyor. Aslında söz konusu genelgeye göre teknik şartnamelerde Türkiye’de üretilen ürünlerin teklif edilmesini engelleyen düzenlemelerin yapılmaması gerekiyor. Bu doğrultuda Elazığ İçme Suyu İsale Hattı’nda yerli çelik boruların da alternatif olarak yer alması ve rekabet ortamının yaratılması ülkemiz ve sektörümüz için büyük önem taşıyor” dedi. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler
EGE SERAMİK VE EGE VİTRİFİYE, MOBİL APLİKASYONU İLE TEKNOLOJİDE DE İDDİALI Türk Seramik sektörünün önde gelen markalarından Ege Seramik ve Ege Vitrifiye geliştirdikleri mobil uygulama ile sektörlerinde olduğu gibi dijital iletişim kanallarında da öncüler arasında yer almaya devam ediyor. IOS ve Android işletim sistemli cep telefonları ve tabletler için geliştirilen Ege Seramik Uygulaması kolaylıkla indirilebilme ve kullanılabilme özelliği ile dikkat çekiyor. Kullanıcılar bu uygulama ile Ege Seramik ve Ege Vitrifiye hakkında tüm bilgilere ulaşabiliyor, ürünleri belirleyeceği kriterlere göre filtreleyebiliyor ve istediği ürünün tüm teknik detaylarına ulaşabiliyor. Ürünlerin mekan içerisindeki uygulamasını ve alternatif renklerin uygulanmasını ‘’Mekan Giydirme‘’ modülünü kullanarak inceleyebiliyor. Kullanıcıya farklı kolaylıklar da sağlayan Ege Seramik uygulaması Satış Noktaları modülü ile il bazında tüm satış noktalarına ulaşabiliyor, bulunduğunuz konuma en yakın satış noktasına yol tarifi alabiliyor.
22
Uygulama offline ve online çalışma moduyla kullanıcılara internet ortamından bağımsız esnek kullanım olanağı da sağlıyor. Ege Seramik Uygulaması ile ilgili Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller; ‘’Seramik sektöründe olduğu gibi teknolojide de Ege Seramik öncü marka olmaya devam ediyor. Geliştirdiğimiz uygulama ile kullanıcılar dünyanın neresinde olursa olsun, Ege Seramik’in yeniliklerine, ürünlerine kolaylıkla ulaşabilmenin ayrıcalığına sahip olacaklar. ‘’ dedi. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
2. HOL 219 NOLU STAND
Haberler
TÜRKİYE İMSAD, İNŞAAT MALZEMESİNDE TÜRKİYE’NİN İLK SANAYİ ENDEKSİNİ HAZIRLIYOR
Bu yıl 30’uncu yaşını kutlayan Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD), 32. Olağan Mali Genel Kurul toplantısı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği merkezinde yapıldı. İnşaat malzemesi sektöründe Türkiye’nin ilk sanayi endeksinin Nisan 2014’te kamuoyuna açıklanacağının belirtildiği genel kurul toplantısında, Türkiye ekonomisi, inşaat ve inşaat malzemeleri sektörünün 2014 yılı beklentileri değerlendirildi.
24
(Baymak), Atilla Gürses (Onduline), Ercüment Yalçın (Wilo), Dr. Gökhan Görçiz (TUKDER), Mehmet Tunaman (Saint-Gobain Rigips Alçı San.), Yener Gür’eş (TUCSA), Cemal Yılmaz (Aspen Yapı), Mustafa Tolunay (Prefabrik Yapı).
Türkiye İMSAD’ın inşaat malzemesi sanayindeki temsil gücü Türkiye İMSAD yönetim kurulu üyelerinden Zafer Aslan’ın vefatı ve Korkut Kulbul’un yurt dışı göreve atanması nedeniyle Cemal Yılmaz (Aspen) ve Mustafa Tolunay’ın (Prefabrik Yapı) görev aldığı Türkiye İMSAD yönetim kurulu, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da faaliyetlerine 11 üyesiyle devam edecek. Türkiye İMSAD’ın yönetim kurulu, şu üyelerden oluşuyor:
Yetişener: “Türkiye İnşaat malzemeleri üretiminde bölgenin üretim üssü konumundadır.” Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada, bu yıl 30’uncu yaşını kutlayan Türkiye İMSAD’ın, 60 yaşını dolduran köklü sanayi kuruluşları ve yeni üretime başlayan genç sanayici üyeleri ile Türkiye ekonomisinin sanayi tarafında önemli gücünü oluşturduğunu belirtti. Yetişener, “76 sanayici üyesi, 29 dernek, 8 katılımcı üyesi ve 21 bin üretici- bayi ağı ile Türkiye İMSAD bugün 1,5 milyon istihdam gerçekleştirmekte ve toplam nüfusun yüzde 7,5’ini oluşturmaktadır” dedi.
Dündar Yetişener (Fibrobeton), Hakan Gürdal (Akcansa), Nuri Bulut (İzocam), Fethi Hinginar (Türk Ytong), Oktay Alptekin (Pimaş), Kenan Aracı (Çuhadaroğlu), Adil Baştanoğlu (ÇATIDER), Ender Çolak
Bölgenin en büyük üretim üssü konumunda bulunan Türk inşaat malzemeleri sanayinin, küresel girişimci, rekabetçi, yenilikçi ve uluslararası düzeyde temsil gücünü vurgulayan Dündar Yetişener, “2012’de Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler ilgili tüm tarafları arasında sağlıklı ve düzenli bilgi akışını sağlamak, böylece ekonominin dinamizm kaynağı olan inşaat malzemeleri sanayinin nabzını tutarak, projeksiyonlarımızı bu veriler ışığında yapmaktır” dedi. Türkiye İnşaat Malzemeleri Sanayi Endeksi, üç ana ve üç alt endeksten oluşacak. İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi, ana endeks olacak ve altında; Faaliyet Endeksi, Güven Endeksi ile Beklenti Endeksi yer alacak. Her ayın nasıl geçtiği ve sonraki ay beklentilerinin de yer alacağı endeks, her ay periyodik olarak kamuoyuna sunulacak.
Türkiye’nin ihracatı 152,5 milyar dolar, Türkiye inşaat malzemesi ihracatı 21,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye İMSAD üyeleri 21,5 milyar sektör ihracatının yüzde 75’ini, Türkiye toplam ihracatının ise yüzde 14’ünü realize etmiştir. Sektörümüzün bu yüksek düzeydeki pozitif gelişmesinden gurur duyuyoruz” dedi. Türkiye’nin ilk inşaat malzemeleri sanayi endeksi Hazırlık sürecinde son aşamaya geldikleri İnşaat Malzemesi Sanayi Endeksi çalışması ile inşaat malzemesi sanayi faaliyetlerinin ve gelecek beklentilerinin aylık olarak ölçüleceğini belirten Dündar Yetişener, “Amacımız, inşaat malzemeleri sanayinde faaliyet gösteren işletmeleri, ülkemizin ekonomi yönetimi ile sektörün
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Yerel seçimlere kadar ekonomide beklegör dönemi Genel Kurul toplantısında ekonominin 2013 yılını değerlendiren ve 2014 yılı beklentilerini paylaşan Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Fuat Can Gürlesel de, bu yılın başından itibaren yaşanan siyasi gelişmeler, döviz kurlarındaki artışlar ve faiz oranlarındaki yükselmelerden sonra şimdi yerel seçimlere kadar ekonomide bekle-gör dönemine girildiğini belirtti. Yılbaşından bu yana devam eden işlerin ağırlıklı olarak geçtiğimiz yıl alınan ve halen devam eden işlerden kaynaklandığına işaret eden Dr. Car Gürlesel, ihracat ve ithalattaki gelişmelere ilişkin olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: “2014 yılında ihracat olanakları özellikle döviz kurlarındaki yükselmeyle birlikte artmaktadır. Öte yandan iç piyasadaki beklentilere ulaşılması için piyasalarda siyasi ve ekonomik alanda istikrar sağlanması ihtiyacı ön plana çıkmaktadır.“
25
Haberler
KALE’DEN HERKES İÇİN YEPYENİ BİR TASARIM DENEYİMİ Çanakkale Seramik, Kalebodur ve Kale’nin yanı sıra İtalya’da satın aldığı Edilcoughi ve Edilgres markalarıyla, uluslararası seramik pazarının en önemli oyuncularından biri haline gelen Kaleseramik; UNICERA 26. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda, yenilikçi ürünleri ve dünyada bir ilk olan ‘Kale 360’ uygulaması ile fark yaratacak. Herkes için yepyeni bir tasarım deneyimi yaşatan ‘Kale 360’ ilk kez fuarda tanıtılarak kullanıcıların beğenisine sunulacak.
Tasarım ve teknoloji açısından kullanıcı deneyimlerini en yüksek seviyeye çıkarmayı hedefleyen Kaleseramik, yeni tasarım uygulaması ‘Kale 360’ ile sektör bazında dünyada bir ilke imza atıyor. Kullanım kolaylığı ve işlevselliği ile tüketicilerin hayatını kolaylaştıran ‘Kale 360’ ile artık herkes kendi banyosunu kendisi tasarlayabiliyor. Kaleseramik firmasının modern vizyonunu yansıtan ‘Kale 360’ uygulaması; mobil, tablet ve tüm web erişim cihazlarında rahatlıkla kullanılabiliyor. Kale, Çanakkale Seramik ve Kalebodur ürünleri ile banyosunu dilediği gibi tasarlayabilen kullanıcılar, tasarımlarının üç boyutlu halini ve yaklaşık maliyetini görürken, kendilerine en yakın Kale satış noktasından online olarak teklif de isteyebiliyor. Banyonuzu değiştirmeyi ilk düşündüğünüz andan itibaren sizin için sorun olan beğendiğiniz ürünlerin banyonuzda nasıl duracağı, bu ürünleri nasıl bir araya getireceğiniz ve ürünlerin yaklaşık maliyetinin ne olacağı gibi karmaşık sorunları, ‘Kale 360’ ile oturduğunuz yerden bir kaç dakikada çözebiliyorsunuz. Banyonuzun şeklinden, bataryanızı nereye konumlandırmak istediğinize, küvetinizden, seramik karolarınıza kadar her şeyi dilediğiniz gibi seçip, kendi banyonuzu çok kısa bir sürede kendiniz tasarlayabiliyorsunuz. Üstelik tasarım yapmak için çizim veya ürünlerle ilgili teknik bilgiye hiç ihtiyaç duymuyorsunuz. Siz de ‘Kale 360’ uygulamasına girerek, hayalinizdeki banyoyu kolayca tasarlayın.
28
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler
KALEKİM, YALITIMDA KALİTE STANDARDININ ADRESİ OLDU 40. yılını kutlayan Kalekim, yenilikçi ürünleriyle tüketici ve sektör profesyonellerine teknik çözümler sunmaya devam ediyor. Isı yalıtımında, sistemin bütün olarak performansına önem verdiklerini belirten Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “Binalarımızı her türlü iklim ve olumsuz hava koşullarına karşı koruyarak yüzde 50’ye varan enerji tasarrufu sağlayan ısı yalıtımı, ancak Avrupa standartlarına uygun, ‘CE’ ve ‘TS EN 13499’ belgeli malzemelerle gerçekleştirilebiliyor. Bu koşulları sağlayamayan firmaların mantolama yaptığı binalar beklenen performansı gösteremezken uygulama için harcanan para da boşa gidiyor. Düşük kaliteli ucuz ürünler, tüketicinin yaşam konforunu azaltmakla kalmıyor, getirdiği ek maliyetlerle bütçeye daha çok zarar veriyor” diye konuştu. Başarılı bir ısı yalıtımı uygulamasının ancak kullanılan ürünlerin yüksek standartlarda üretilmesiyle mümkün olduğunu kaydeden Altuğ Akbaş, şunları söyledi: “Yapı sektöründe her zaman öncü ve yenilikçi bir rol üstlenen Kalekim olarak geliştirdiğimiz Kale Mantolama Sistemleri’ni, doğru işçilik hizmetiyle birlikte tüketicilere sunuyoruz. Her bir sistem bileşeninin kalite kriterlerini sağlaması, ısı yalıtım sisteminin performansında başarıyı yakalıyor. Sektörün lider markası olmanın sorumluluğuyla, Avrupa standartlarında ürettiğimiz dayanıklı ve nitelikli yalıtım sistemiyle, binaları her türlü olumsuz hava koşullarına karşı uzun yıllar koruyoruz. TSE tarafından yapılan, tüm performans testlerinden başarıyla geçti. Bu testlerden tam not alan markamız, dış cephe mantolama ve ısı yalıtımı sistemleri için Avrupa normlarına
30
Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş
uygun TS EN 13499 Belgesi’ni almaya hak kazandı. Böylece Isı yalıtım sistemimizin içinde bulunan ürünlerimizin birbiri ile uyumu ve performansı kanıtlanmış oldu. Sektöre yeni ürünlerin yanı sıra yenilikçi uygulamalar kazandırdıklarını hatırlatan Altuğ Akbaş, “Kale Mantolama Sistemleri ‘EPS’ ve ‘Taşyünü’ ile Türkiye’de ilk kez 10 yıl ürün, 2 yıl uygulama garantisi veren Kalekim olarak, ‘Uygulama süresine ilave 2 yıl kullanım’ sürecini kapsayan sigorta ile ayrıca uygulama sonrası hatalı çizim, malzeme, montaj ve işçilik nedeniyle meydana gelebilecek hasarlara karşı da güvence sağlıyoruz” dedi. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
26 ŞUBAT - 02 MART Tarihleri arası 26. Uluslararası Seramik Banyo - Mutfak fuarındayız...
SALON NO: 2 STAND NO: 207 / 208
www.gpd.com.tr
Haberler
KYK BİZİM EKİP KULÜBÜ ÜYELERİNİN GELENEKSEL BULUŞMASI ANTALYA’DA GERÇEKLEŞTİ
Türkiye’nin önde gelen yapı kimyasalları üreticilerinden KYK Yapı Kimyasalları’nın bayi çalışanlarından oluşan Bizim Ekip Kulübü, Antalya’da buluştu. Şirketin yurtiçi ve yurtdışı bağlantılı 250 bayiinde görev yapan 350 çalışanın katıldığı eğitim ve motivasyon amaçlı toplantının bu yıl dördüncüsü gerçekleştirildi. Antalya Concorde De Luxe Resort Hotel’de 30 Ocak günü başlayan etkinlik, 1 Şubat’ta şarkıcı Altay’ın sahneye çıktığı gala gecesi ile son buldu. Bowling ve satranç turnuvaları ile renklenen etkinlikte son derece çekişmeli karşılaşmalara sahne olan futbol turnuvası da düzenlendi. Bölgesel takımların mücadele ettiği turnuvada ilk üçe girme başarısı gösteren takımlar kupa ile ödüllendirildi. Bizim Ekip’in bayan üyeleri ise kendileri için özel olarak düzenlenen sağlıklı beslenme ile cilt bakımı ve güzellik
32
konulu seminerlere katılarak, sağlık ve kişisel bakıma ilişkin önemli ipuçları elde ettiler. Etkinlikte ayrıca Bizim Ekip üyelerine KYK Yapı Kimyasalları’nın ürün portföyündeki güncel gelişmelere yönelik ayrıntılı bilgilendirme de yapıldı. Ürünlerin hangi koşullarda hangi çözümler için sunulduğu gibi teknik bilgilendirmelerin, profesyonel bir tiyatro ekibi aracılığıyla, tiyatral bir sunumla birleştirilerek yapılması üyelerden büyük ilgi gördü. Buluşma gala gecesi sahneye çıkan Altay’ın eğlenceli konseriyle son buldu.
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler
KARADENİZ’İN EN BÜYÜK SERAMİK VE PORSELEN SHOWROOM’U SAMSUN’DA AÇILDI Özel tasarımların yaratıcı markaları NG Kütahya Seramik ve NG Kütahya Porselen, Samsun’da benzersiz bir showroom’un açılışını gerçekleştirdi. 18 Aralık 2013 Çarşamba günü gerçekleştirilen açılışa katılan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, showroom’u gezerek, NG Kütahya Seramik Porselen Turizm Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral’dan ürünler hakkında bilgi aldı. Samsun Valisi Hüseyin Aksoy da katıldığı açılış törenine vatandaşlar da büyük ilgi gösterdi. Açılış töreninde konuşan NG Kütahya Seramik Porselen Turizm Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Erkan
Güral, “NG Kütahya Porselen ve NG Kütahya Seramik olarak bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz showroom’u Samsunlularla buluşturmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Mağazamız, Karadeniz Bölgesi’nin en büyük seramik ve porselen showroom’u olarak hizmet verecek. En yeni kreasyonlarımız, dünya çapında ödüller kazanmış tasarımlarımız bu showroom’da Samsunlularla buluşuyor. Samsun’da ve Karadeniz’deki çalışmalarımıza ilerleyen dönemde de hızla devam edecek, bölgeyi yeniliklerle buluşturmayı sürdüreceğiz” dedi. Yüzlerce çeşit seramik ve porselen ürününün sergilendiği mağaza, 3 bin metrekare alanıyla Karadeniz Bölgesi’nin en büyük seramik ve porselen showroom’u konumunda bulunuyor. NG Kütahya Seramik ve NG Kütahya Porselen’in 2014 kreasyonları ve tüm ürün grubundaki en yeni tasarımlarının sergilendiği showroom’da her beğeniye hitap edecek çeşitlilikte ürün yer alıyor.
34
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler
MAS GRUP BAYİ TOPLANTISI KIBRIS’TA GERÇEKLEŞTİ
Mas Grup Satış ve Pazarlama Müdürü Faik Öner
Mas Grup Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç
Mas Grup Bayi Toplantısı 22-24 Kasım 2013 tarihleri arasında Kıbrıs Acapulco Otel’de 100 kişilik katılımla gerçekleşti. Gezinin 2. günüde yapılan toplantı, Mas Grup Satış ve Pazarlama Müdürü Faik Öner’in açılış konuşmasıyla başladı. 2013 yılı itibariyle Türkiye’de Mas ürün gamında satılacak Biral marka Islak Rotorlu Frekans Kontrollü Sirkülasyon Pompalarıyla ilgili 2014 yılı hedefleri ve ürünün pazardaki konumlaması hakkında bilgi verildi. 2013 yılı içinde ki gelişmeler, 2014 Mas Grup hedefleri bayilere aktarıldı.
Kahve molasını takiben başlayan 2. oturumda Vahdettin Yırtmaç’ın sunumuyla endüstriyel alanda kullanılacak olan ve ürün gamına yeni eklenen NM-P Serisi Uçtan Emişli Paslanmaz Çelik Sac Pompaların tasarım ve malzeme özellikleri, performans değerleri ve genel kullanım alanları gibi konulara değinildi.
İlk oturumun 2. konuşmacısı Mas Grup Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, kamu tesisleri için özel olarak geliştirilen Otomatik Emişli Kuru Vakumlu Atık Su Pompalarına ilişkin teknik bilgiler verildi. Özel olarak tasarlanmış kuru vakumlu sistemi sayesinde otomatik emiş sağlayan bu pompalar yağmur suyu, sel suyu, taşkın suyu, temel kazısı, yeraltı suyu, drenaj suyu, foseptik suyu, endüstriyel ham atık su, büyük katı parçalar içeren her çeşit sıvıyı basabilmektedir. Müşteri talebine göre römorklu, römorklu ve kabinli olarak alternatif uygulamalarının da olduğu vurgulanan sistemin montaj, kurulum ve bakımının kolaylığından bahsedildi.
36
Toplantı 2013 yılı Ciro 1.si, 2.si ve 3.sü ola bayilere teşekkür plaketleri verilerek sonlandı. 3 gün süren gezi boyunca kokteyl, Girne şehir turu gibi etkinliklerle bayilerin 2014 yılına yüksek motivasyonla girmeleri amaçlandı.
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler
ONDULİNE, BİLTMORE’U USTALARA TANITTI IKO firmasınca üretilen ve Onduline Avrasya tarafından ithal edilen yeni ve geliştirilmiş bir lamine tip şingıl olan Biltmore’un tanıtımı için yapılan toplantıya Onduline Avrasya ekibi ve Türkiye’nin birçok yerinden gelen çatı ustaları katıldı. IKO firmasından uygulama mühendisi Martin Madvej ve Onduline Pazarlama Müdür Yardımcısı Binnur Ertuş Şimşek’in verdiği seminerde, çatı malzemesinin kullanımı uygulamalı olarak ustalara ve Onduline çalışanlarına gösterildi. İlk bölümünde ürün ve dünyadaki uygulamaları anlatılan, ikinci bölümde de adım adım uygulaması gösterilen toplatının sonunda ustalar arasında en hızlı bir çivi çakma yarışması düzenlendi.
29 ustanın katıldığı yarışmada ilk 5’e giren Şakir Tonya (Bursa), Ali Algül (Ankara), Vural Kütük (Alanya), Ahmet Mersin (Samsun) ve Yusuf Polat’a (İstanbul) ödül verildi. Etkinliğe Türkiye’nin genelinden 45 usta ve 16 Onduline çalışanı katıldı.
SANIHYDRO EĞİTİM SEMİNERİLERİNE DEVAM EDİYOR Evlerde ve ofislerde, gider olmayan yerlerde (örneğin ana gidere uzak veya kot farkı olan yerlerde vb.) kolayca banyo tuvalet veya mutfak kurabilmek için pratik ve hijyenik çözümler üreten Sanihydro, 08 Ocak 2014 tarihinde bu kez Sakarya’da Elmas Garden inn Hotel’de eğitim semineri düzenledi. Yaklaşık 60 tesisat ustaların katıldığı bu seminerde, Türkiye sorumlusu Ali Koç tarafından firmanın kuruluşu, ürün yelpazesini ve öğütücülerin çalışma prensibi sunuldu. Ardından Satış sonrası hizmetler sorumlusu Erman Tümçelik, uygun montaj kurallarını hatırlatarak detaylı teknik bilgi aktarıldı.
38
Verimli geçen seminerden sonra Sanihydro düzenlediği akşam yemeğinde ustalarla yakından tanışma fırsatı buldu. Müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmak için, Sanihydro eğitim seminerleri düzenlemeye devam edecek. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Salon / Hall: 5 Stand: 502 A
Haberler
SERAMİKSAN’DAN İTALYA’DA DEV ORTAKLIK
Türk seramik sektörünün yenilikçi gücü Seramiksan, İtalyan seramik devi Rondine Group’a ortak oldu. Rondine Group’un yüzde 50 hissesini satın alan Seramiksan, bu ortaklıkla uluslararası arenada şirket satın alan Türk firmaları arası katıldı. Seramiksan tarafından Bologna’da yer alan Rondine Group fabrikasında düzenlenen basın toplantısıyla yapılan ortaklık ve kapsamı kamuoyuna duyuruldu.
Bologna şehrinde yer alarak hem sektördeki yenilikleri ve teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeyi hem de know-how’ı Türkiye’ye getirerek sektörün gelişmesine katkı sağlamayı amaçlıyor. Seramiksan ve Rondine Group buluşması ile üretim, Ar-Ge, pazarlama ve satış kapsamında bir sinerji süreci başlıyor. Ortaklık kapsamında ilk etapta Seramiksan ürünleri İtalya’da, Rondine ürünleri Türkiye’de satışa sunulacak.
Seramiksan bu ortaklıkla seramiğin dünyadaki merkezi olan İtalya’nın
40
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler
Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar, Rondine Yönetim Kurulu Başkanı Lauro Giacobazzi ve Seramiksan Türkiye İhracat Müdürü/Rondine Yönetim Kurulu Üyesi Rifat Noyan
Toplantıya katılan Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar, Seramiksan Türkiye İhracat Müdürü/ Rondine Group Yönetim Kurulu Üyesi Rifat Noyan ve Rondine Group Yönetim Kurulu Başkanı Lauro Giacobazzi ortaklıkla ilgili bilgi verdi. Basın toplantısı ve tesis ziyaretleri sırasında açıklamalarda bulunan Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar; “Seramiksan dünya markası olma vizyonuyla yola çıkmış bir firma. Bu doğrultuda dünya markası olmak için en iyiyi yapmamız ve yüksek kalite standartları ile gittiğimiz her noktada hizmet vermemiz gerektiğinin bilincindeyiz. Bu kapsamda 1,5 yıllık bir araştırma ve inceleme sonucunda Rondine Group’la ortaklık yapma kararı aldık. Aynı vizyonu paylaşan, kurum kültürü olarak Seramiksan’la ortak yönleri olan, dünyaca ünlü seramik markası Rondine Group’la ortaklığımızı 2013 yılının Haziran ayında imzalayarak resmileştirdik.” Dedi.
Seramikte, “Made in Italy” algısı çok güçlü. Stratejik olarak, İtalya dışında başka bir ülkede böyle bir yatırıma girmek düşünülemezdi. Yaptığımız bu yatırımla uzun vadede sadece Seramiksan’ın değil, Türk seramik sektörünün de önemli kazanımlar elde edeceğini düşünüyorum. ” Dedi.
Rondine Group tesislerini bizzat gezdiren Rondine Yönetim Kurulu Başkanı Lauro Giacobazzi ise; “Bu ortaklıktan sonra her iki tarafın üretim ve tesislerin en iyi şekilde değerlendirilmesi açısından bir sinerji yakaladığını düşünüyorum. Aynı ebatları üretmemek için diğer tarafın imkanlarından yararlanmanın daha doğru olacağına inanıyoruz. Seramiksan’nın bizden farklı olarak büyük ebatları, kalın ebatları ve parlak yüzeyli karoları üretme imkanı var. Bu ortaklıkla üretim tesislerinin Rondine için Ortadoğu’ya, Seramiksan içinse Batı’ya doğru bir kapı açılıyor.” Dedi.
Seramiksan Türkiye İhracat Müdürü/ Rondine Yönetim Kurulu Üyesi Rifat Noyan; “İtalya, dünya seramik sektörünün merkezi konumunda. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
41
Haberler
SERANOVA’NIN YILDIZLARI ANTALYA’DA BULUŞTU
Umpaş Holding şirketlerinden “Seranova Seramik” Yetkili Satıcıları ile; 16-17-18 Ocak 2014 tarihlerinde Antalya Rixos Lares Otel de bir araya geldi. “Seranova nın Yıldızları Birarada” adı altında gerçekleşen organizasyonda bayilere 2014 ün yeni serileri, ürünlerin teknik özellikleri, yurtiçi ve yurtdışı Pazar koşulları ve pazarlama stratejileri hakkında detaylı bilgiler verildi. Panel görüşmelerde bayilerin talep ve önerileri alınarak karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. 2014 yılında trend olması beklenen yeni ürünlerin tanıtımı yapılarak Yetkili satıcıların görüşleri alındı.
Düzenlenen Gala gecesinde 2013 Seranova Seramik Yetkili Satıcı 1. Sine ve tüm bölge birincilerine ödülleri verildi. Yetkili satıcılar ödüllerini Umpaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hilmi Alper, Yönetim Kurulu Üyesi Nurettin Özkan, Yurtiçi Satış Müdürü İskender Bozyiğit , Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Saffet Semerci, İhracat Müdürü Mustafa Matben in elinden aldı. Ödül töreninin ardından Ayhan Aşanın sahne aldığı gece coşkulu ve eğlenceli bir şekilde devam etti.
17 Ocak günü yapılan toplantıya katılan Doç. Dr. Deniz Gökçe Türkiye ekonomisini 2014 te bekleyen gelişmeler, seramik sektörünün ekonomiye kattığı büyük başarılar ile ilgili sunumunu bayilerle paylaştı. Karşılıklı söyleşi tadında geçen bu sunumdan bayiler oldukça memnun kaldı.
44
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler
TİMCO SOKAK, MAYIS AYINDA KAPILARINI ARALIYOR
Başkent’in yeni ticaret rotası olan Anadolu Bulvarı üzerinde, dekorasyon ve inşaat malzemeleri sektörünün lider markalarını bir araya getirecek TİMCO Sokak’ta inşaat çalışmaları tamamlandı, kiralamalar başladı. TİMCO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Yıldırım, projenin Ankara’nın Rüzgarlı ve Konya Sokak ile Siteler’le edindiği sokakta alışveriş alışkanlığından ilham alınarak geliştirildiğini belirtti. Sektörün 25 yıllık hayali olan TİMCO Sokak’ta inşaat çalışmalarına 2007 yılında başladıkların ve 2 etaptan oluşan projedeki 256 dükkanın inşaat çalışmalarının tamamlandığını bildiren Yıldırım, ‘’Tamamı kiralanacak ve Mayıs ayında kapılarını aralayacak dükkanların her biri 485 metrekare olacak. 4 katlı dükkanlarda, ürün sergileme alanının yanı sıra depo ve ofis olarak kullanılacak bölümler yer alacak. Bu dükkanların bazıları kafe ve restoran olarak kiralanacak. Geniş bulvarlar
46
üzerinde kurgulanacak projede, 2 bin araç kapasiteli açık ve kapalı otopark da bulunacak’’ dedi. TİMCO Sokak’ın lokasyonu hakkında da bilgi veren Yıldırım, şunları ifade etti: “TİMCO Sokak, ticaretin yeni rotası Anadolu Bulvarı üzerinde hayata geçirildi. Ostim, Gimat, ATB, İvedik, 1. Organize Sanayi, Siteler, Şaşmaz gibi sanayi bölgelerinin tam ortasında yer alacak TİMCO Sokak; Ankara’nın dekorasyon ve inşaat malzemeleri ticaretinin yeni çekim merkezi olacak. TİMCO Sokak, sadece Ankara’nın değil, yakın kentlerin de ihtiyaçlarını karşılamak üzere dizayn edildi. Esenboğa Havalimanı’na 25, Ankara Tren Garı’na 7, Şehirlerarası Otobüs Terminali’ne ise 5 dakika mesafede yer alıyor. Ankara’nın hemen her semtine de 5 ile 15 dakika arasında ulaşılıyor. TİMCO Sokak’a sadece birkaç dakika mesafede bulunan AVM, otel ve rezidans yatırımları ise projenin çekim gücünü artıracak.’’ Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler TİMCO Sokak projesi için bugüne kadar yaklaşık 300 milyon liralık yatırım yapıldığını kaydeden Yıldırım, yaklaşık bin 500 kişiye istihdam sağlanacağını bildirdi. Ankara’nın yeni proje yönetim şirketi AKG Statu’nun kurucu ortağı ve TİMCO Sokak’ın proje koordinatörü Alper Göker de ticari model olarak türünün ilk örneği olduklarını, ticari bir siteden çok AVM’ye benzediklerini belirtti. AVM’lerde kira anlaşmalarının dolar ya da euro üzerinden yapıldığını anımsatan Göker, ‘’TİMCO Sokak’ta ise Türk Lirası üzerinden kiralamayı tercih ettik. Bu projeyi planlarken öncelikle iş ortaklarımızın ihtiyaç ve endişelerini masaya yatırdık. Bu ülkenin esnafı, tüccarı %100 Türk sermayesi ile hayata geçmiş olan bu projede finansal endişeleri bir kenara bıraksın tüm enerjisini ve zamanını işine ayırsın istedik. Ne kadar
doğru bir karar verdiğimizi ise bu gün gelinen euro ve dolar kurları ile bir kez daha gördük’’ diye konuştu. TİMCO Sokak’ın 2 etaptan oluşan bir proje olduğunun altını çizen Göker, ‘’ 1. Etapta Rüzgarlı Sokak’ta dekorasyon ve inşaat malzemesi satan işletmelerin yanı sıra, Konya Sokak’ta elektronik malzeme satan işletmeler ve yiyecek içecek işletmeleri yer alırken 2. Etapta Gimat ve Öz Ankara da gıda toptancılığı yapan işletmeler ile karma sektörler yer alacak. TİMCO Sokak, itibarlı markaları, alternatif ürün çeşitliliği ve lokasyon avantajı ile toptan ya da perakende tüm yapı, inşaat ve dekorasyon çözümlerini 150 bin metrekarelik tek bir merkezde toplayacak. Yapı, inşaat ve dekorasyon sektörünün bu itibarlı markaları en iyi fiyat garantisi ile binlerce ürün sunacak’’ ifadelerini kullandı.
TİMCO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Yıldırım ve Proje Koordinatörü Alper Göker
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
47
Haberler
TİMFED YILIN İLK TOPLANTISINI DENİZLİ’DE GERÇEKLEŞTİRDİ İnşaat Malzemeleri Satıcılarının üst birliği olan Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu (TİMFED) 2014 yılının ilk Yönetim Kurulu toplantısını 22 Ocak’ta, Denizli Tripolis Hotel’de gerçekleştirdi. Denizli İnşaat Malzemesi Satıcısı İşadamları Derneği (DİMSİAD)’ın ev sahipliği yaptığı toplantıya TİMFED ve TİMDER Başkanı Kemal Çelik, BURTİMDER Başkanı Y.Aydın Eskibozkurt, TİMDER ve TİMFED Yönetim Kurulu Üyeleri M.Ali Yedek, Bircan Şahin, Serdar Dönmez, ANTİMDER Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Üstem, İlhan Kurtar, Nesrin Ayan Özben, ANTİMDER İdari Genel Sekreteri Arzu Akıncı ile TİMKODER Geçmiş Dönem Başkanlarından Emin Ayar, katıldı.
Denizli İnşaat Malzemesi Satıcısı İşadamları Derneği (DİMSİAD) Başkanı Sedat Doğaç ve DİMSİAD Yönetim Yurulu üyeleri Ferruh Dalkılınç, Mehmet Yıldız, Osman Özçelik, Sinan Soylu, Murat Tuncer, Buket Cibali Demir, Muttalip Karagündüz, Salih Dayıoğlu, Süleyman Çeliker tarafından Pamukkale Tripolis Hotel’de ağırlanan Federasyon heyeti daha sonra Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer’i makamında ziyaret ederek sorunları hakkında görüş alışverişinde bulundular. Doğaç Yapı Marketi de ziyaret eden Federasyon Başkanı ve Federasyona bağlı Dernek temsilcilerine daha sonra Kebapçı Baki’de meşhur Denizli kebabı ile Hacı Şerif Helvacı da tatlı çeşitleri ikram edildi.
TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çelik’in açılış konuşmasının ardından toplantının gündem maddeleri görüşülmeye başlandı. Bir önceki toplantı kararlarının gözden geçirilmesinin ardından dernekler son dönem yaptıkları faaliyetler ve planladıkları organizasyonlar hakkında bilgi verdi.
48
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
ISVEA
Banyonuzdaki İtalyan...
UNICERA 26. Uluslararası Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı 26 Şubat - 2 Mart 2014 / TÜYAP - İSTANBUL
Salon 2 No: 215
Haberler
VitrA, 2014’E ÖDÜLLERLE BAŞLADI VitrA, 2014 yılına, dünyanın en saygın tasarım ödüllerinden Good Design ile başladı. The Chicago Athenaeum Museum tarafından verilen Good Design, VitrA’yı 6 farklı ürünüyle ödüle layık gördü. Christophe Pillet, Pentagon tasarım ofisi’nin yanı sıra, kendi bünyesindeki tasarımcılardan Tuğçe Karaca, Begüm Becermen ve Gürol Erkal’ın imzasını taşıyan ödüllü ürünler, yenilikçilik, tasarım ruhu, işlevsellik, estetik, teknik özellikler ve tüketiciye sağladığı fayda gibi kriterlerle değerlendirildi.
VitrA’nın ürünleri, bugüne kadar aralarında Red Dot, iF, Edida, Interior Innovation, Plus X ve Design Plus’ın da bulunduğu dünyaca ünlü pek çok tasarım ödülünü aldı. GOOD DESIGN Ödülü Alan VitrA Ürünleri Nest Trendy Armatür Koleksiyonu Nest Seramik Banyo Mobilyaları Koleksiyonu Memoria Infinit Lavaboları System Infinit Lavaboları Roomy Kompakt Duş Ünitesi Secret Zone Duş Ünitesi
iF’ten, VitrA’ya 5 ÖDÜL BİRDEN
VitrA’nın ürünleri bugüne kadar; EDIDA, Good Design, iF, PlusX, Red Dot, Wallpaper, Interior Innovation ve Design Plus gibi dünyaca ünlü tasarım ödüllerini almaya hak kazandı.
Beton görünümüyle şehrin dokusunu mekanlara yansıtan Uptown porselen yer karoları, Erden ve Selma Gülkan tarafından tasarlandı. VitrA İnovasyon M e r kez i ’n d e g e l i ş t i r i l e n IsoTile, binanın dış cephesinde yalıtım ve kaplama yapabilmek için farklı malzemeler kullanma zorunluluğunu, tek bir ürünle ortadan kaldırıyor. Günümüzün çocuklu ailelerinin ihtiyaçları düşünülerek tasarlanan Nest Trendy banyo serisi, Finlandiyalı tasarım ofisi Pentagon’un imzasını taşıyor.
Fransız porseleninin, ince detaylı rölyeflerle duvarlara yansımasını sunan Vichy, VitrA karo tasarım ekibinden Tuba Büyükkaraduman’ın imzasını taşıyor.
Özel kanalsız tasarımı sayesinde bakteri üremesini engelleyen Rim-exklozet, Alman endüstriyel tasarım stüdyosu NOA tarafından dizayn edildi.
VitrA, ürün ve tasarım kalitesi açısından dünya çapında mükemmelliğin sembolü olarak kabul edilen iF’ten, 5 ödül birden aldı. VitrA’nınVichy, Uptown ve IsoTile karo serileri, Nest Trendy banyo koleksiyonu ve Metropole serisinde yer alan yeni Rim-ex klozetler, iF Product Design Award 2014 ödülüne layık görüldü. VitrA tasarım ekibinin yanı sıra, NOA ve Pentagon tasarım ofislerinin imzasını taşıyan ürünler; yenilikçilik, tasarım ruhu, işlevsellik, estetik, teknik özellikler ve tüketiciye sağladığı fayda kriterleriyle değerlendirildi.
50
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Haberler
WAVİN PİLSA YENİ, İNNOVATİF ÜRÜNLER VE SEKTÖRDE İLK OLACAK EĞİTİM TESİSİ İLE BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR Dünya’nın 25 ülkesinde, 30’dan fazla üretim tesisiyle ve 5.500 çalışanı ile faaliyet gösteren Wavin Grubu, innovasyon ve Ar-Ge çalışmaları yaparak, müşterilerine uygulama kolaylığı sağlayan ve üstün özellikli yeni ürünler geliştiriyor. Grubun Türkiye organizasyonunu oluşturan Wavin Pilsa’nın Satış ve Pazarlama Direktörü Mustafa Alp Koca 2014 yılında sunacakları yenilikler ile ilgili olarak şunları söyledi; “Geniş ve inovatif ürün gamımıza ilave olarak 2014 yılında hem altyapı hem de üstyapıda yenilikçi ürünleri sunmaya devam edeceğiz. Bunun ilk adımı olarak öncelikle ihracat pazarına sunulan Basalttherm’i (yeni nesil PPRC-T basalt takviyeli soğuk ve sıcak su borusu) kısa zamanda Türkiye pazarına da sunacağız. Basalttherm muadillerine göre üstün özellikler sunmaktadır. Basattherm’in bu üstün özellikleriyle, sektörde özellikle sıcak su uygulamalarında güven, kalite, uygulama kolaylığı açısından pozitif etkiler yaratacağına inanıyor, sıcak su sistemlerinde vazgeçilmez tercih olacağına güveniyoruz. Ayrıca, 2014 yılında ısıtma-soğutma ve sıhhi tesisat grubunda ve tamamen Wavin ArGe faaliyetlerinin çıktısı olarak geliştirilen yepyeni teknolojik ürünlerimizi pazara sunuyor olacağız. Mayıs ayında düzenlenecek ISK-Sodex 2014 fuarında sektörde büyük yankı uyandıracak ve sektöre çok büyük katkılarının olacağını düşündüğümüz bu yeni ürünlerimizin tanıtılacağı standımıza tüm sektörün katılımını heyecanla bekliyoruz. Müşterilerimize yeni ürünler ile fayda sağlamanın yanı sıra Wavin Pilsa olarak çözüm ortaklarımıza ve geleceğin tesisatçılarına eğitim konusunda destek vermek ve onların görüşleriyle yeni ürünler geliştirebilmek önemli hedeflerimiz
52
arasındadır. Bu amaçla, Adana fabrikasında inşaatı devam eden, bünyesinde; eğitim, uygulama tesisi ve laboratuvar bulunan ve sektörde ilk olacak Wavin Academy eğitim tesisi ile hizmet vereceğiz. Wavin Academy ile yılda 10.000 tesisatçı, uygulamacı, bayi, mühendis ve diğer çözüm ortaklarımıza hizmet vermeyi planlamaktayız. Bu eğitim tesisinin faaliyete girmesiyle sektörümüzdeki kalifiye eleman ihtiyacı, doğru uygulama ve çözümler, genel kalite standartlarının yükselmesi gibi sorunların çözümüne katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.” Wavin Pilsa olarak plastik boru sektöründe sadece kaliteli ürünler üreterek etkin rekabet yapılamayacağının farkında olduklarını söyleyen Mustafa Alp Koca; bu sebeple İstanbul’da ikinci lojistik tesislerini açarak tüketicilerine yüksek servis hızıyla hizmet vermeyi amaçladıklarını belirtti. 2014 yılı Ocak ayında açılan yeni depoyla gerek altyapı gerekse üst yapı ürünlerini ve çözümlerini yüksek stok miktarlarıyla bulundurarak hızlı sezonda dahi tüketicilerine, ihtiyaçları olan ürünleri eksiksiz ve hızlı bir şekilde ulaştırmayı planladıklarını belirtti. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Söyleşi
Ahmet T. Yamaner
Türkiye Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı
Sektörde geçen birikimle dolu yıllarınız ve özgeçmişiniz hakkında bilgi alabilir miyiz? 1971 yılında seramik mühendisliği egitimimi tamamlayıp Eczacıbaşı’nın Kartal tesislerinde seramik sağlık gereçleri üretiminde işe basladım. Şanslı bir seçimle dönemin teknik ve sanatta belki en iyi kişileri olan Faruk İşman, Adnan Torgul ve Sadi Diren’in yanında uzun bir süre çalışma şansı buldum. Çetin, Çagla Tokcan ve Nezihi
54
Berkam ile de beraber çalışma imkanı yöneticiliğe adım atmamı sağladı. Bu sürede Kartal tesislerının tevsiini, Bozüyük tesislerinin de kuruluşunu gerçekleştirdim. Nejat Bey’in genç insanlara güvenmesı beni tepelere taşıdı. Ancak 80’li yılların çalkantısı üzerine Grup’tan ayrılıp Toprak Holding’in karo ve sağlık gereçleri bölümünün başına Mehmet Baler’le beraber geçtim. Halis Bey’in kısa zamanda güvenini kazanıp o günün şartlarında Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Söyleşi Türk seramiğinin yeni sulara yelken açmasını çalışma arkadaşlarımla sağladık. Halis Bey’in yanında gerçek ticaretin ne oldugunu ve basit kurallarla kuruluşların nasıl değerlenebileceği dersleri geldi. 1988 yılında o günün ortamında Yapı Grubu’nun başındaki abimiz Sezgin Bayraktar’la görüşmem sonucunda tekrar Eczacıbası Grubu’na katıldım. Grubun yatay entegrasyonunu Sezgin Bey’in ve devre çalışma arkadaşlarımın desteğiyle karo, küvet ve mutfak banyo dolapları ile tamamlayıp karonun başına geçtim. Daha sonra yurtdışına açılış karo ile oldu... Bunun sonucu bizi İrlanda, Fransa, Almanya derken yurtdışında tesis kurmaya veya almaya yönlendirdi. Son olarak da en zorlandığım Rusya yatırımı geldi. Karosu tamamlanan Rusya yatırımının yakın gelecekte seramik sağlık gereçlerı üretimi de gelıyor. Özetle seramik sanayinin serüveninin önemli bölümlerinde bulundum. Son olarak da tecrübelerimi tüm seramik üreticilerinin hizmerine sunmak üzere Türkiye Seramik Federasyonu Başkanlığına seçildim.
Sektörde uzun süredir önemli görevlerde bulunan ve sektörüne önemli katkılar sağlayan bir yönetici olamakla birlikte sektörünün en büyük sivil toplum kuruluşu olan Türkiye Seramik Federasyonu’nda Başkanlık görevini yürütmektesiniz. Sektör duayenlerinden biri olarak sektörün dünü, bugünü ve yarınları hakkındaki görüş ve öngörülerinizi paylaşır mısınız? Bahsettiğim gibi 1950’de başlayarak Nejat Eczacıbaşı ve İbrahım Bodur’un önderliğinde ilk batı standartlarında üretim tesisleri kuruldu. Turgut Özal’ın yenilikçi, rekabetçi ortama Türkiye’yi geçirmesiyle üretimde atılımlar yapılırken, ihracaat için yurtdışına yönelen sektör, gümrük duvarlarının kalkmasıyla dış rekabete açıldı. O dönemde bayiler de rekabet şartlarına uyum için yeniden yapılandı. Özal döneminde ilk büyük adımlar atıldı. 2000’li yıllarda ihracaatımızın artması yanında iç pazarın zaman zaman bazı krizler gelmesine rağmen çok canlanması sonucunda bügünkü önemli kapasitelere gelindi. Yarınlar için önemli ölçüde teknik donanımını ve insan kaynaklarını tamamlamış sektörün işletme
TSF Başkanı Ahmet Yamaner ve TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çelik
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
55
Söyleşi Her fırsatta güçlü olduğumuzu vurguladığımız seramik sektöründe miktarsal olarak önemli bir oyuncu olduğumuz doğru. Ancak son yıllarda çok çaba gösterilmesine rağmen toptancılar nezdinde güvenilir, kalite ve lojistik açıdan iyi, hem ülke hem de ürün markalaşması yönünde geride olduğumuz gerçeği vardır. Ortalama fıyatlarımızı 1 Euro artırmamız bile 150-200 milyon Euro ek ihracaat demektir.
sermayesine hakim olması gerekmektedir. Mevcut kapasitelerini yalnız ucuz mala yöneltmeyip minimum olsa da karsız satmamalıdır. Yurtdışında kendi yapılanmalı en azından ülkemizi marka yapmaya calışılmalıdır. Her fırsatta güçlü olduğumuzu vurguladığımız Türk seramik sektörünün dünyadaki konumu nedir? Küreselleşmenin sektöre olumlu - olumsuz etkileri nelerdir?
56
TSF olarak paydaşları arasında yer aldığınız ve konusunda dünyanın en önemli fuarları arasına giren UNICERA fuarı hakkında görüş ve gelecek hedefleriniz nelerdir? Hedefleriniz doğrultusunda yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi alabilir miyiz? Başkanliğı aldığım süreden beri ne yazık ki UNICERA’yı çoğunlukla bir iç pazar fuarı olarak gördüğümüz çok açık belli oldu. Bir an evvel bulundugumuz bölgenin en önemli fuarı olduğu bilinciyle hareket etmemiz gerekliliğine inanıyorum. Bu konuda eldeki tüm imkanları kullanmalıyız. Bu arada bu fuarın ihracaat içinde çok önemli olduğunu resmi mercilere kabul ettirmeliyiz.
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Söyleşi
TSF’nun uluslararası arenada sektör gücümüzü yansıtmak ve arttırmak için birçok organizasyon yaptığını biliyoruz. Bu uluslararası ilişkiler ve Türk seramik sektörüne sağlanan faydalar hakkında bilgi alabilir miyiz? TSF yurtdışında ceramuni (Avrupa Seramik Birliği), CET (Avrupa Karo Üreticileri Birliği) ve FECS (Avrupa Seramik Sağlık Gereçleri Üreticileri Birliği) üyesidir. Bu birliklerde her türlü teknik ve ticari kararların alınmasında oy hakkına sahiptir. Ayrıca gelecek dönemde CET başkanlığı Türkiye’ye geçecektir. Katma değeri yüksek, dünyada konumunu her geçen gün daha da ileriye taşıyan Türk Seramik sektörünün daha da hızlı güçlenmesini engelleyen faktörler var mıdır? Var ise bunlar hakkında kime, ne görev düşmektedir? Beklentileriniz nelerdir? Bu konuyu iç ve dış olarak ayırabiliriz. İç etkenler; Kurun istikrarlı olmayaşı uzun vadeli ihracaat bağlantıları olan kuruluşları zorlamaktadır. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Enerji girdilerinin zaman zaman önemli rakip ülkelerin fiyatlarının üstüne çıkması. bazı Rakip ülkelerde dolaylı enerji desteği verilmektedir. Dış etkenler; Kuruluşlar kısa vadeli bakarak marka ve fiyat olgusuna bakmadan özel markayla satış yapmaktadır. Bu ise bir dönem sonra bir başka kuruluş tarafından ürününün daha ucuz verenle değiştirilmesi anlamına gelir. TSF, SERKAP, CET gibi sektörümüzün önemli sivil toplum örgütlerindeki aldığınız görevlerden anlaşıldığı üzere bir sivil toplum gönüllüsüsünüz. Bu bağlamda TİMDER hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Uzun yıllar sonra birikimlerimi sektörün hizmetine sunmak üzere Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı seçildim. Bu vesile ile TİMDER ile olan ilişkilerim de daha arttı. Mutlulukla gözlemlediğim; rakip kuruluşların bayileri olmalarına rağmen ahenkli çalışmasıyla birçok başarılı eylemler yapmakta olduklarıdır. Bunların en başında başarıyla yönettikleri UNICERA gelmektedir. Bu başarılarının devamını candan dilerim.
57
Üretici
Erol Hacıoğlu
Graniser Granit Seramik San. Ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü
“23 Milyon m2 üretim kapasitemiz, 1000’e yakın çalışanımız ile dünyanın farklı yerlerindeki müşterilerimize hizmet vermekteyiz.” 1999 yılında faaliyete geçen genç bir kurum olarak, hızla büyüyerek seramik üretiminde Türkiye’nin lider üreticileri arasına girdik. Manisa Akhisar’da 275 dönüm alan üzerine kurulu fabrikamızda toplamda 23 milyon metrekare üretim kapasitesitemiz ve 1000’e yakın çalışanımız ile duvar ve yer karosu, sırlı granit, dekor, bordür üretmekteyiz ve kurduğumuz satış noktaları ile dünyanın farklı yerlerindeki müşterilerimize hizmet vermekteyiz. Kalite kavramı Graniser ile bütünleşmiştir. Tüm ürünlerimiz ileri teknoloji ve estetik anlayışı ile üretilmektedir. Kurulduğumuz günden bu yana duvar ve yer karosu üretiminde teknolojik yenilik noktasındaki iddialı yatırımları gerçekleştirerek “kalitenin timsali” haline geldik. Üretim surecindeki
58
gözetim ve kontrollerde gösterdiğimiz hassasiyet ve dikkati, hammadde seçimine de yansıttık ve kısa sürede sektördeki en güçlü firmalar arasına girdik. Showroom hazırlama konusunda deneyimli mimarlardan oluşan ekibimiz ile Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış bayi ağımıza destek veriyoruz. 50’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. “İhracat yaptığımız ülkelerin taleplerine göre desenler ve seriler üretiyoruz. Müşteri taleplerine odaklı olarak çalışıyoruz.” Öncelikle ürün ve hizmet kalitesine önem verdik. Sonrasında sadece Türkiye pazarını değil dünya pazarını da yakından takip ettik. Hedeflerimize İhracat pazarından da önemli bir pay almayı koyduk ve bu hedefler doğrultusunda başarıya ulaştık. Seramik sektörünün trendlerini gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yakından takip ediyoruz. İhracat yaptığımız ülkelerin taleplerine göre desenler ve seriler Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Üretici üretiyoruz. Müşteri taleplerine odaklı olarak çalışıyoruz. Trendlere gelince bu yıl olduğu gibi önümüzdeki yılda büyük ebatlar yerde ve duvarda daha çok rağbet görecek. Ebatlar büyüyor ancak minimalist tasarımlar önem kazanacak. Ahşap ve doğaltaş desenleri bu yılında trendi olacak. Dijital, yani her fotoğrafın seramiğe uygulanabileceği formlarda ürünlerin de artışı devam edecek. Bu sebeple Graniser olarak yatırımlarımızı teknoloji’de yoğunlaştırdık. Dijital makinelerimizin sayısını arttırdık. Yeni nesil farklı tasarımlara önem veriyor, geleneksel öznelerle modernizmi birleştiren çalışmaları seviyor, bu bağlamda talepleri karşılayacak ekipmana sahip olarak, geleceğe yatırım yapmış olduk. “Ayakta kalabilmenin ön koşulu, çevre şartları doğrultusunda sürekli değişim ve yenilenme ekseninde konumlanmaktır.” Küreselleşme olgusunun işletmeler tarafından giderek daha yoğun bir şekilde hissedildiği günümüzde, işletmeler için çok daha zorlayıcı bir rekabet ortamı oluştu. Böylesi zorlu ve hızlı değişimin egemen olduğu bir ortamda, rekabet üstünlüğü elde edebilmek ve bunun da ötesinde ayakta kalabilmenin ön koşulu, çevre şartları doğrultusunda sürekli değişim ve yenilenme ekseninde konumlanmaktır.
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Graniser olarak biz rakiplerimize karşı rekabet avantajı kazanabilmemizin baş koşulu olarak; müşteriler nezdinde değeri olan, rakiplerden farklı, yeni ürünler, süreçler, pazarlama teknikleri ve belki de en önemlisi ve tüm bu yeniliklerin belirleyeni olarak yeni organizasyonel yapılanmalara yani inovasyonlara çok önem veriyoruz. İnovasyonun, hem işletmelerin hem de ülkelerin rekabetçi olabilmeleri için itici güç oluşturduğunu düşünüyoruz. Değişime ayak uydurabilmek ve bunun da ötesinde değişimi yönlendirebilmek için, yenilikçi süreç, ürün ve bu uygulamaları gerçekleştirecek insan kaynakları için yatırımlar yapıyoruz. “Küresel rekabet, ancak, inovasyona dayalı kaliteli üretimle mümkün.” İnovasyonların; kapasite kullanım oranını, üretimin esnekliğini ve personelin verimliliğini, diğer bir deyişle üretim ve pazarlama performansını artırdığı, bu çerçevede de toplam satışların yükselişe geçtiği gözlemliyoruz. Üretim ve maliyet odaklı inovasyonların verimliğe etkisinin kısıtlı olduğunu, bu yüzden uzun vadede başarı için, müşteri odaklı olmanın gerekliliğini tespit ettik. Özellikle ihracat müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine göre, iç süreçlerimizi, ürünlerimizi ve hizmetlerimizi şekillendiriyoruz.
59
Üretici
İnovasyon, küresel rekabet ortamında hedefleri büyük bizim gibi şirketler için artık bir zorunluluk haline geldi. Küresel rekabet, ancak, inovasyona dayalı kaliteli üretimle mümkün. Üretimde çevre dostu yeni malzeme, süreç ve teknolojilere yönelik araştırma, tasarlama, geliştirme ve üretim çalışmalarını yürüten AR-GE ve ÜR-GE departmanlarımız geleceğin yaşam şekillerine ve beklentilere uygun çözümler üretmek amacıyla çalışıyorlar. Ürün ve hizmet kalitesine önem veriyoruz. Sadece Türkiye pazarını değil dünya pazarını da yakından takip ediyoruz. Edindiğimiz gözlemler neticesinde İtalya ve İspanya’daki tasarım ofislerine özel çalışmalar yaptırıyoruz. “Çalışanlarımıza daha sağlıklı ve güvenli bir iş ortamı taahhüt ettik.” Kalite ve tasarım konusunda sektöre birçok yenilik getirdik, çevreye verdiğimiz önemi ISO 14001, çalışanımıza verdiğimiz değeri ise OHSAS 18001 belgelerini almaya hak kazanarak tescillemiş olduk. İş sağlığı ve güvenliği risklerinin belirlendiği, bu risklerin azaltılması ve kontrol altında tutulabilmesi için gerekli yöntemlerin tanımlanması, uygulanması anlamına gelen OHSAS 18001 ile birlikte, çalışanlarımıza daha sağlıklı ve güvenli bir iş ortamı taahhüt ettik.
60
Aynı zamanda, çevreye verilebilecek zararları önlemek adına yaptığımız çalışmalarla Graniser, şirketlerin çevreye verebilecekleri zararların sistematik bir şekilde azaltılması veya ortadan kaldırılması için geliştirilen bir yönetim sistemi olan ISO 14001 “Çevre Yönetim Sistemi” belgesini almaya da hak kazandık. “Önümüzdeki yıl yurt dışında %46’lara varan ihracat payımızı %60’lara taşımak, yurt içinde ise showroom sayımızı 120 çıkartmayı planlıyoruz.” Ciromuzun %46’sını ihracattan elde etmekteyiz. Hedefimiz önümüzdeki yıllarda bu oranı %60’lara çıkartmaktır. İhracatımızın %25’lik kısmını Kuzey Amerika’ya, %35’lik önemli bir kısmını ise yaşanan ekonomik krize rağmen hala Avrupa’ya yapmaktayız. İsrail, Yunanistan, Azerbeycan gibi önemli pazarlarda %25 ihracat payımız ile sektörde bir numaralı konumdayız ve aranan bir markayız. Ve geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2014 yıllında da ihracata ağırlık verecek ve başta Kuzey Amerika olmak üzere gelişmekte olan Orta Doğu ve Afrika pazarlarına daha çok eğileceğiz. Geçtiğimiz yıl Bancroft ile yaptığımız ortaklık sonrasında istikrarlı ve karlı büyümeye devam ettik. Bugün Türkiye’nin yanı sıra Avrupa, İsrail, Türki Cumhuriyetler ve A.B.D. pazarlarında aranılan bir marka ve ihracat alanında sektörün ikinci büyük Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Üretici oyuncusu olmayı başardık. EBRD’nin bünyemize katılması ile oluşan yeni ortaklık yapımız ve finansal gücümüz ile büyümeye hız kesmeden devam ediyoruz. Önümüzdeki yıl yurt dışında %46’lara varan ihracat payımızı yüzde 60’lere taşımak, yurt içinde ise showroom sayımızı 120 çıkartmayı planlıyoruz. Yapmış olduğumuz 10 yıllık büyüme planımız çerçevesinde Avrupa’da sektörde önde gelen ilk üç oyuncu içinde olmayı hedefliyoruz. Ayrıca yurt dışında da stratejik ülkelerde yatırımlarımız olacak. Özellikle Ortadoğu ve Avrupa bölgelerinde yeni büyüme hedefleri belirledik. “Üretimin %35’i, beş kıtada yüzden fazla ülkeye ihraç ediliyor. Çünkü Türk seramik sektörünün, hammadde açısından çok önemli stratejik avantajları var.” Türkiye seramik kaplama malzemeleri sektöründe dünya sıralamasında dokuzuncu sırada yer almaktayız. Avrupa üretiminin ise üçüncü sıradayız. Türkiye 180 milyon m² düzeyindeki yurtiçi pazar büyüklüğü ile seramik karo tüketiminde dünyanın 11. büyük pazarı konumundadır. Sektörde 24 firma faaliyet gösteriyor ve ekonomiye onüçbinbeşyüz doğrudan, ellibin dolaylı istihdam sağlıyor. Sektörde yer alan firmalar modernizasyon yatırımları ile teknolojilerini sürekli olarak yeniliyor ve bu süreç içinde Türkiye seramik kaplama sektörü dünya standardını yakalayarak dünya ölçeğinde kaliteli ürün üretir duruma geldi. Seramik
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
kaplama malzemeleri ihracatı 2012 yılında bir önceki yıla göre %11,5 artarak 580 Milyon Dolar olarak gerçekleşti. Türk seramik kaplama malzemelerinin en fazla ihraç edildiği ülkeler İsrail, İngiltere, Almanya, Irak ve Azerbaycan’dır. Seramik sektörü yaklaşık 430 milyon metrekare üretim hacmi ve 580.000 milyon USD’lik ihracatı ile Türkiye’nin önemli endüstrileri arasında yer alıyor. Öyle ki dünyadaki büyüme rakamları ile karşılaştırdığımız zaman, ortalamanın üzerinde büyüyor sektör. Sektör Çin, İtalya ve İspanya’nın ardından dünya çapında kaliteli üretim yapan dördüncü büyük karo ihracatçısıdır. Üretimin %35’i, beş kıtada yüzden fazla ülkeye ihraç ediliyor. Çünkü Türk seramik sektörünün, hammadde açısından çok önemli stratejik avantajları var. Sahip olduğumuz bilgi birikimi ve kaliteli insan kaynağı ile gelişmekte olan ülkelere karşı; insan kaynağı maliyet seviyeleri ile de gelişmiş ülkelere karşı avantajlı durumdayız. Türkiye, Çin, İtalya ve İspanya’dan sonra gelmektedir. Daha da çok büyüme ve ihracatımızı arttırma potansiyelimiz var ancak enerji zamları sektörün büyüme ivmesine sekte vurmaktadır. Sektörde markaların giderlerinin %45’ını enerji giderleri oluşturuyor. Devlet istikrarlı bir enerji politikası ile sektöre destek olunursa Türkiye çok daha iyi bir noktaya gelebilir.
61
Firmalar İnsanlar
Sadık Gülbay
Dost Metal Mak. İml. San. ve Tic. Ltd. Şti. CEO
“Üretime başladığımız günden itibaren ihracata yöneldik.” İş hayatım Makine Kimya Grubu’nda başladı. Sonrasında bir süre Eczacıbaşı Grubu’nda çalıştım. 1983 yılında askerden gelmemin ardından kendi işimizi yapmaya karar vererek tesisat taahhüt müteahhitliği yaptık. 1989 yılında ihale kanunun değişmesinin ardından üretime yöneldik. Üretime başladığımız günden itibaren de ihracata yöneldik. Bu bağlamda ilk ürünümüz olan tesisat test pompalarını üreterek Arap ülkelerinde pazara sunarak ilk ihracatımızı gerçekleştirmeye başladık. Bu ürünmüzün ihracat ağı ilerleyen süreçte dünyanın 70 ülkesine kadar ulaştı. İhracat için en önemli lansman alanlanı olan fuarlara önem verdik ve ISH Frankfurt, Dubai, Mısır, Cezayir, Libya, Bağdat fuarları gibi birçok fuara katılarak ihracat pazarı için ürünlerimizi dünyaya tanıttık. Bu bağlamda halen fuarlara katılarak ürünlerimizi dünya
62
pazarına sunmaya önem veriyoruz. Biz yurtdışı fuarlarına katılırken sadece Dost Metal’i değil, Türk sanayicisini de temsil ettiğimizin bilinci ile çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu bağlamda Türkiye’de üretilmiş birçok ürünün de yurtdışında pazar bulması için çalışmlar yürütüyoruz. Bu çalışmalarımız sonucunda da şuan sayamayacağımız kadar çok kalemdeki ürün bizim aracılığımız ile yurtdışı pazarda müşteri buldu. Fas, Tunus, Cezayir, Suudi Arabistan, Türkmenistan, Kazakistan gibi birçok ülkede oldukça tanınır, aranılan bir marka haline geldik. Ne yazık ki edindiğimiz marka değeri nedeniyle bu ülkelerde taklitlerimizin pazarda oldukça fazla olmasıyla birlikte bizim markamızla da taklitlerimiz bulunuyor. Bunun önüne geçmek için çalışmalar yürütüyor olsakta ne yazık ki henüz engel olamadık. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Firmalar İnsanlar “Hep üretmeyi, daha iyiyi, daha hızlı şekilde üretebilmeyi düşündük.” Üretim gamımız musluk ve sifon grubu başta olmak üzere bağlantı hortumları, banyo aksesuarları, vana, kaynak makinaları, test pompaları gibi birçok üründen oluşmaktadır. Sifon – rezervuar gurubunda geçmişten bugüne ülkemizin önemli vitrifiye markalarının tedarikçi firması olduk. Laufen, Ideal Standard, Rak Ceramic gibi birçok uluslararası firmayla da benzeri iş ortaklıklarımız oldu. Şuan birçok firmanın tedarikçisi olarak işbirliklerimiz devam ediyor. Ailemizde 5 mühendis bulunuyor. Hepimiz üretim aşkına sahip insanlar olarak geçmişten bugüne hep üretmeyi, daha iyiyi, daha hızlı şekilde üretebilmeyi düşündük. Biz Türkiye’de herşey üretilebilir ve üretim ülke ekonomimizin olmazsa olmazıdır bakış açısıyla hareket ediyoruz. Milli üretim felsefesini esas alıyor, Türk insanının yaratıcılığı, pratik zekası, hızlı hareker edebilme kabiliyetinin dünyanın hiçbir bölgesinde olmadığının farkındalığında, bu avantajları en iyi şekilde kullanabilecek şekilde hareket ediyoruz. Türk eğitim sisteminin özellikle de geçmişinde ne kadar iyi mühendisler yetiştirdiğini gayet iyi bir şekilde görüyoruz. Ülke sanayimizin bugünlere gelmesinde de bu mühendislerin katkılarının yadsınamaz.
“Ürünlerimizin beddua alacak bir ürün olmaması için çalışıyoruz.” Gelecek ile ilgili su kaynaklarına yönelik kaygıları dikkate alarak üç yıldır üretim ağırlığımızı rezervuar iç takımları ve gömme rezervuara yönelttik. Plastik türü ürün gamımızın şuan 580 kalıbı bulunmaktadır. Biz ürünlerimizin beddua alacak bir ürün olmaması için çalışıyoruz. Bu anlamda gerekli tüm kalite standartlarına, üretim proseslerine dikkat ediyoruz. Özellikle gömme rezervuar ürün grubunu dikkate aldığınızda ürünün kalitesiz veya doğru mühendislik ile yapılmamış olması kabul edilemez. Çünkü duvara gömülen bu ürün herhangi bir sorunda tüketiciye ürün maliyetinin onlarca katı masraf doğurabilmektedir. Bu nedenle tüketicilerin de bu konuda bilinçli hareket etmesi gerekiyor. Ürünün en önemli öğelerinin başında conta geliyor. Bu bağlamda biz ürünlerimizi deniz suyu ve asitli suda kullanılabilir nitelikteki silikon bazlı ürünler ile pazara sunuyoruz. Şuan lüks olarak görülen gömme rezervuarların önümüzdeki süreçte bir standart olacağını öngörüyoruz. Buna istinaden üretimimizi bu alanda tüketiciye maliyeti düşük, kalitesi yüksek gömme rezervuar sunabilmeye yönelttik.
Çin malları ile gerek yurtiçi gerekse yurdışında rekabet etmek durumundayız. Ülkemizdeki bazı müteşebbislerin de ne yazık ki Çin menşeili üretim yaptıklarını görüyoruz. Günü kurtarmak, biraz daha fazla kar etmek için izlenen bu yolu biz hiçbir şekilde kabullenemiyoruz. Her konuda üretim yapılabilecek bir ülke olduğumuzu dikkate aldığımızda bu izlenen yolun ülke ekonomisine, Türk ürünleri ve sanayicilerin imajına çok ciddi zararlar verdiğini görüyoruz. Ürünlerimizi nihai tüketicilerle buluşturmak için yapı marketlerle de çalıştık. Ancak gördük ki yapı marketlerde maddi, manevi birçok sıkıntı yaşanıyor. Bu nedenle ürünlerimizi yapı marketlerden çekerek tamamen bayilik ağı üzerinden çalışmalarımıza devam etme kararı aldık. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
63
Firmalar İnsanlar
“Kaliteli üretimin en önemli kaynaklarından biri de nitelikli iş gücüne sahip olabilmektir.” Buna istinaden personel alımlarında çalışanlarımızı belli eğitimlerden geçiriyor. Mesaiye bu yetkiliği kazandıktan sonra başlatıyoruz. Bununla birlikte insan hatasının en önemli kaynaklarından biri de duygusal durum değişikliğinden kaynaklanıyor. Bu nedenle çalışanlarımızın motivasyonunu yüksek tutmak için bazı çalışmalar yapıyor ve yüzü gülmeyen işe gelmesin felsefesini uyguluyoruz. Fakat ne yazık ki teknik eğitim sisteminde bu konuya yer verilmiyor. Her fırsatta her platformda bunu dile getiriyoruz. Umuyoruz ki mesleki teknik bilgi kadar önemli olan bu konunun yakın zamanda eğitim müfredetı içinde olur ve akademisyenler tarafından buna sahip çıkılır.
dikkate alındığında üretim, ihracat yapmak bu müteşebis insanların yapabilecekleri en güzel yatırım olacaktır. Bu aynı zamanda günü kurtarmayı düşünen yatırımcının gelecek nesillerine bırakacağı en güzel mirası olacaktır. Siz çocuğunuza hazır para verirseniz sizden sonra yapabileceği birşey yoktur. Oysa ülkem için, senin geleceğin için bu yatırımı yaptım diyerek anahtarını teslim edebileceğiniz küçük bir atölyenizi ona bırakmanız belki de geleceğin sanayi devlerinden birinin temeli olabilir. Bugün ülkemizdeki dev sanayi kuruluşlarının geçmişine baktığınızda bunun ne kadar gerçekçi bir düşünce olduğunu görebilirsiniz. Üretmeyen ülke hiçbir zaman muaffak olmamaz. Bu nedenle devletin kobilere yük değil, teşvik sağlaması gerekmektedir. Aynı şekilde üreticilerimizin tedarik zinciri içinde yerli tedarikçiyi tercih etmelidir. Bu tercih sağlandığında zaten sanayiciler birbirlerine vermiş oldukları bu güç ile daha da büyüyeceklerdir. Tabiki bu bağlamda tüketicilerin de ürün seçimlerinde üç kuruş kar gibi görünen ancak kullanım süreçleri ve satış sonrası hizmet sıkıntısı dikkate alındığında verilen paranın neredeyse tamamının çöpe atıldığı net şekilde görünen kalitesiz yurtdışı menşeili ürünler yerine yerli malları tercih etmesi gerekiyor.
Uzun vadedeki hedeflerimizden biri de; binamızın plastik metal kalıp ve ürünleri teknik eğitimi veren bir okula dönüşmesidir. Zaten 400m2’den 7 katlı olan binamızın yapısı da buna uygun olarak tasarlanmıştır. “Hazır para yerine küçük bir atölyenizi evladınıza bırakmanız belki de geleceğin sanayi devlerinden birinin temeli olabilir.” Bugün kar marjlarımızın oldukça düşük olmasının en büyük nedenlerinden biri parası olan müteşebbisin Çin’e koşmasıdır. Halbuki kısa vadede karlı görünen bu yatırım yerli üretimin uzun vadedeki avantajı göz önüne alındığında doğru bir yatırım değildir. Bununla birlikte ülke ekonomisinin en önemli kaynaklarından biri sanayidir, ülkemizin jeopolitik konumu da
64
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Satış Hattı
Enis Gürel
Heriş Seramik ve Turz. San. A.Ş. Satış & Pazarlama Müdürü
Güral Vit, Gürallar Grup bünyesinde 1995 yılında Kütahya’da faaliyetlerine başlamıştır. Seramik sağlık gereçleri alanında, üretim kapasitesi, satış cirosu, yurtiçi ve yurtdışındaki pazarlama ağı olarak önde gelen firmalar arasında yer almaktayız. Gürallar Grubu olarak, porselen, enerji, turizm, makine, maden sektörlerinde de faaliyet göstermekteyiz. Son birkaç yılda 7 vitrifiye serisini ve birçok tek parça mobilya lavabosunu satışa sunduk. Şuan her zevke hitap eden, her türlü banyoya uygun 10’un üzerinde vitrifiye takımımız mevcuttur. Beyaz rengin yanısıra
66
kırmızı, siyah, mat siyah, ve mat beyaz renk seçenekleri ile sıradışı bir banyoya sahip olmak isteyenler için alternatifler de sunuyoruz. Ayrıca, tüketicilerimize komple banyo çözümleri sunmak için vitrifiye ürünlerimizin yanında; armatür, banyo dolapları, banyo aksesuarları, LEDli ayna, cam mozaik ve diğer tamamlayıcı ürünleri sunuyoruz. “WC Health ile, dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden olan Red Dot Design Award’ı kazandık.” Güral Vit olarak geçmişten gelen alışkanlıklarımız ve gelecek beklentilerimiz doğrultusunda yürüttüğümüz çalışmalarla, Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Satış Hattı sağlıklı ürünler geliştirme çabalarımızın sonucunda, yeni bir ürün ortaya çıkarttık. WC Health klozet ile günlük yaşamda kullandığımız klozetlerde hayatı kolaylaştıran bazı değişiklikler yaparak, en uygun anatomik pozisyonu bulmaya çalıştık. Wc Health, teknik olarak insanın çömelme duruş şeklini, klozet sistemine taşıyarak oluşturulmuş bir sistemdir, sağlık, estetik ve konforu bir arada sunmaktadır. WC Health ile, dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden olan Red Dot Design Award’ı kazandık. Sağlık ve konforun peşinde ilklere imza atmaya, sade ve dinamik anlayışıyla fonksiyonelliği bir araya getirerek banyolarda hayatı kolaylaştırmaya devam edeceğiz. 2013 Ocak ayında gerçekleştirdiğimiz bayi toplantımızda yeni ürünlerimizi, sağlığı ön planda tutarak tasarladığımız, bakteri üreten yıkama kanallarına son veren, yeni nesil yıkama sistemli (kanalsız) klozetlerimizi bayilerimiz ile paylaştık. UNICERA fuarında da bu ürünlerimizi tüm profesyonel ve tüketicilerin beğenisine sunacağız. “Türkiye vitrifiye sektörü Çin ve Brezilya’nın ardından dünyanın 3. Büyük vitrifiye üreticisi olma noktasına gelmiştir.” Türkiye vitrifiye sektörü 90’lı yıllardan itibaren hızlı bir büyüme süreci içine girmiştir. Şuanda kapasite olarak, Çin ve Brezilya’nın ardından dünyanın 3. Büyük vitrifiye üreticisi olma noktasına gelmiştir, Avrupa’da ise en büyük kapasiteye sahiptir. Türkiye Seramik Federasyonu verilerine göre sektörde, firmamızın da içinde olduğu yıllık bir milyonun üzerinde kapasiteye sahip 7, toplamda ise 31 adet irili ufaklı üretici bulunmaktadır. Merdiven altı olarak tabir edilen küçük üreticilerin eklenmesi ile rakam yükselmektedir. “Güral Vit markamızın değerlerine sahip çıkan güçlü bir dağıtım kanalına sahibiz.” Seramik sağlık gereçleri alanında, üretim kapasitesi, satış cirosu, yurtiçi ve yurtdışındaki pazarlama ağı olarak önde gelen firmalar arasında yer almaktayız. Türkiye’nin her şehrinde toptan ve Ocak - Mart 2014 Sayı 83
perakende de potansiyeli en yüksek, alanında uzman, Güral Vit markamızın değerlerine sahip çıkan güçlü bir dağıtım kanalına sahibiz. Türkiye’de 9 bölge müdürlüğümüz, 270 bayimiz bulunmaktadır. Türkiye’de olduğumuz gibi dünya pazarlarında da, marka olmak için çalışmalar yapıyor, tuvalet kültürüne getirdiğimiz yeniliklerle ve uluslar arası tasarım ödülümüzle, bütün dünyada adımızdan bahsettiriyoruz. 4 kıtada, 42 ülkeye ihracat yapıyoruz. İngiltere, Fransa, Avustralya ve Hollanda başta olmak üzere, diğer Avrupa ülkeleri, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Körfez ülkeleri ve Hindistan’da bayilerimiz bulunuyor. Pazar odaklı tasarımlarımız, servis kalitemiz, Fransa NF, Avustralya Watermark, Hollanda KIWA, Almanya LGA, ISO9000 gibi uluslar arası sertifikalarla belgelenmiş ürün kalitemiz ile birçok pazarda uzun soluklu iş birliklerine imza atıyoruz. Almış olduğumuz Red Dot tasarım ödülümüzün bizlere verdiği gurur ile yeniliklere devam etmeyi düşünüyoruz. Su tasarrufu, hijyen ve sağlığı ön planda tutan yeni tasarımlara devam edeceğiz. “Pazar payımızı hedeflediğimiz oranda artırdık.” 2013 yılında vitrifiye sektöründeki arz fazlasına ve yoğun rekabete rağmen kaliteli üretimimiz, geniş ürün portföyümüz, profesyon el, genç, dinamik ekibimiz ile 2012 yılına göre pazar payımızı hedeflediğimiz oranda artırdık. 2012 yılında dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinde biri olan Reddot Design Award’ı Türkiye’ye getirme başarısını gösterdik. Tasarımda; fonksiyonellik, görsellik ve estetiğin yanında, sağlığı da ön plana çıkararak içgüdüsel duruşu konforlu hale getiren WC Health, bu ödülle birlikte, Almanya’nın Essen şehrinde Red Dot Tasarım müzesinde dünyanın en iyi tasarımları arasında yerini aldı. Ödüllü ürünümüzü ve diğer yeni tasarımlarımızı İtalya’da düzenlenen dünyanın en büyük seramik & banyo fuarı olan CERSAIE fuarında sergiledik.
67
Satış Hattı “Güral Vit olarak, markamıza yatırım yapmaya devam edeceğiz.” 2014 yılında, “Değişen ve Gelişen Marka Güral Vit” sloganı ile yola çıkıyoruz. En büyük hedefimiz markamızı en yükseğe taşımaktır. Yenilikçi tasarımlarla kaliteli ürünler üretmek, ve sağlığı ön plana çıkararak müşteri memnuniyetini her zaman daha da yükseklere taşımak arzusundayız. Güral Vit olarak, markamıza yatırım yapmaya devam edeceğiz; satışlarımızı, ve rekabet gücümüzü artıracak piyasa şartlarına uygun reklam ve tanıtım faaliyetlerimiz devam edecektir. “Son yıllarda vitrifiye sektörü, yeni tasarımlara ve Ar-Ge çalışmalarına daha fazla önem vermiştir.” Seramik Sağlık Gereçlerinde banyo anlayışı fonksiyonel gereklilikten çıkmakta, yasam biçiminin bir parçası olma yolunda ilerlemektedir. Eskiden yönlendiricilerin, yani satış görevlisi, tesisatçı, yada mimarların tavsiyeleriyle hareket eden ve seçim yapan son tüketici, artık banyo ürünlerinin seçiminde aktif rol almakta, son trendleri takip edip banyosunu kendisi tasarlamakta ve banyoları bir yaşam alanı olarak değerlendirmektedir. Bu nedenle, son yıllarda vitrifiye sektörü, yeni tasarımlara ve Ar-Ge çalışmalarına daha fazla önem vermiştir. Dört parçadan oluşan vitrifiye setleri iki parçaya inmeye başlamış, banyo mobilyaları ile entegre olan vitrifiye setlerinde aksesuarlar önem kazanmıştır. Toplam banyo konsepti ile birbiri ile uyumlu ürün ve aksesuarlar satılmaktadır. “toplam banyo” içerisinde vitrifiye ürünleri, mobilya, aksesuarlar, ledli aynalar, bataryalar, küvetler ve mozaikler bulunmaktadır.
konumlamaya zorlarken, eski üreticiler markalaşarak üst segmente tutunmaya çalışmışlardır. Vitrifiye sektöründe üst Pazar segmentine hitap etmek için yeni ürün geliştirme her geçen gün daha önemli hale gelmektedir. Sürekli artan enerji maliyetleri sektörün önemli sorunlarındandır. Diğer bir sorun, arz fazlası nedeniyle yaşanan fiyat bazlı rekabettir. Enerji maliyetlerindeki artışa ve arz fazlasına sektör olarak müdahale etme şansımız yoktur. Tasarıma, Ar-Ge yatırımlarına ve markalaşmaya önem veren firmalar pazarda başarılı olacaktır. “İnşaat firmalarına toplam banyo çözümleri sunuyoruz.” İnşaat firmalarına toplam banyo çözümleri sunuyoruz. Vitrifiye setlerimizin yanında banyo ile ilgili birçok ürünü verebiliyoruz. Ayrıca, WC Health klozet ile inşaat firmalarına alan kazandıracak bir çözüm üretmiş bulunuyoruz. Bildiğiniz gibi ülkemizde helataşlı ikinci bir tuvalet kullanımı çok yaygındır, ve bu durum inşaat firmaları açısından.belirli zorlukları beraberinde getirmektedir. WC Health, helataşı ve standard klozetleri birleştiren bir ürün olduğu için, banyoya takılan bir WC Health, ikinci bir tuvalet gerekliliğini ortadan kaldırmakta; inşaat firmalarına ekstra alan ve inşaat maliyetlerinde tasarruf sağlamaktadır. 2014 yılına farklı bir sinerji ile başladık, müşterilerimizden aldığımız destek ve enerji ile çok başarılı bir yılı geride bıraktık. 2014 yılında, “Değişen ve Gelişen Marka Güral Vit” sloganı ile yola çıkıyoruz. En büyük hedefimiz markamızı en yükseğe taşımaktır.
Sektörde markalaşmanın önemi büyüktür. Marka yaratmanın zorluklarına rağmen başarılı olan ve marka gücü kazanan firmalar, müşteriler üzerinde etkili olurlar ve ürünlerinin talep edilmesini sağlarlar. Artan fiyat bazlı rekabet, vitrifiye sektöründe pazara giren yeni üreticileri alt ve orta segmentte
68
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Satış Hattı
Süreyya Kutluözen Dura-Bagno ve Qvit Satış & Pazarlama Müdürü
9 Eylül Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Pazarlama Bölümü mezunuyum. Çalışma hayatıma Koçtaş’da başladım. Toprak Seramik, Bien Seramik, Hitit Seramik’te iş hayatım devam etti. Şuanda Akgün Şirketler Grubu’nun Vitrifiye ürünleri Satış ve Pazarlama Müdürü olarak görevi yapmaktayım. Sektöre girişim askerliğimi
70
yaptıktan sonra Koçtaş‘ın gazete ilanına başvurmam ile oldu. İzmir Koçtaş’ta satış elemanı olarak görev aldım. Sonrasında Mersin Mağaza Müdürlüğü, Samsun Bölge Müdürlüğü gibi görevler aldım. 1988 yılında Toprak Seramik’e geçtim ve Ege ve Akdeniz bölge müdürü olarak 7 yıl görev aldım. Bien Seramik, Hitit Seramik’te de bir Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Satış Hattı süre çalışmamın ardından Akgün Şirketler Grubu’na katıldım. Şuan grubun 2 vitrifiye fabrikası, 1 banyo mobilyası fabrikasının ürünlerinin Türkiye pazarına sunum ve satışını gerçekleştirdiğimiz Satış ve Pazarlama Departmanımızın Müdürü olarak görev yapmaktayım. ”Grubumuz 11 üretim tesisi ile faaliyet göstermektedir.” Akgün Şirketler Grubu, sanayicilik hayatına 1925 yılında Yönetim Kurulu Başkanımız Erhan Akgün’ün merhum dedesinin tuğla üretimi ile başlamıştır. Kuruluşundan sonra düzenli olarak hammaddesi toprak olan sanayi dallarına yatırım yapmış ve düzenli büyüme bugünlere gelmiştir. Grubumuz şuanda dört seramik karo ve granit seramik, iki vitrifiye, bir banyo dolabı, iki tuğla, 1 kremit ve 1 yapı kimyasalları olmak üzere 11 tane üretim tesisine sahiptir. 4.000 istihdam sağlayan grubumuzun sanayicilik ile birlikte otomotiv ve akaryakıt sektöründe de faaliyet göstermektedir. Benim görev alanım kapsamında Banyo Mobilyası konusunda DuraBagno, vitrifiye alanında ise DuraBagno ile birlikte Qvit markalarımızla hizmet vermekteyiz. Vitrifiye fabrikalarımızın ikisi de tam kapasite ile çalışmalarına devam etmektedir. Bu bağlamda Adapazarı tesislerimizde 40.000 parça, Eskişehir fabrikamızda ise 30.000 parça aylık üretim yapmaktayız. Banyo mobilyası üretim tesislerimizde de aylık 5.000 dolap kapasitesi ile faaliyet göstermekteyiz.
”Kemikleşmiş doğru ticaret noktası olan bayilerimiz olmasını hedefliyoruz.” Satış ve pazarlama faaliyetlerimizi Türkiye genelinde 60 bayimiz ve yapı marketler üzerinden gerçekleştiriyoruz. Çok fazla bayimiz olmasından ziyade daha kemikleşmiş doğru ticaret noktası olan bayilerimiz olmasını hedefliyoruz. İhracat ve yapı marketlerdeki çalışmalarımızı tamamen bu konuda ihtisaslaşmış departmanlarımız tarafından yürütülüyor. Projeler konusunda da çok iyi bir kadro ile hizmet vermekteyiz. Doğru bilgilendirme ve strateji uygulayan bu arkadaşlarımız sayesinde Akgün’ün projeler kanadındaki güç ve referansı oldukça kuvvetlidir. Nihai tüketici kanalında Antalya, Ankara, Adana ve Şanlıurfa’da sadece Akgün’ün ürettiği ürün gruplarını lanse eden konsept mağalarımız bulunuyor. Bu mağazalarımızın sayısını konseptimize uygun lokasyon ve ticaret yapısına sahip bayilerle arttırmayı hedefliyoruz. DuraBagno ve Qvit markalarımızın her ikisinin de her şehirde bulunmasına gayret ediyoruz. Ancak bunu sağlamak için özensiz davranmıyor, gerektiğinde yavaş hareket ediyor ama bizi hakkıyla temsil edebilecek bayilerle çalışmaya dikkat ediyoruz. Bayi ilişkilerimizde de iş ortağı felsefesi ile ilişkilerimizi sıcak, birbirinin görüşlerine saygı duyan çerçevede yürütmeye özen gösteriyoruz.
Her fabrikamız Ar-Ge ve Ür-Ge departmanlarını kendi özelinde barındırmaktadır. Eskişehir fabrikamız 20.000m2 alan üzerine 14.000m2 kapalı alana sahip ve en modern, teknolojik koşullarla donatılmış bir üretim tesisidir. Adapazarı fabrika sahamız ise 150.000m2 gibi geniş bir alana sahip, yani 15.000m2 kapalı tesisimiz ile birlikte yeni yatırımlar için de çok uygun bir sahaya sahibiz. Bu fabrikamızda modernizasyon planlarımız var. Bu planların uygulanmasının ardından ihtiyaç doğrultusunda burada yatırımlarımıza devam edebiliriz. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
71
Satış Hattı
”Kalitemizi ve müşteri memnuniyetini her zaman daha da fazla arttırmaya odaklanıyoruz.” Sektörel bazda baktığımızda kromajlı ürünleri hariç tuttuğumuzda kiremitten vitrifiye ye geniş bir ürün yelpazemiz var. Dolayısıyla ürün gruplarımızın yarattığı sinerji hem şirketlerimiz hemde bayilerimize önemli getiriler sağlıyor. Rekabet her sektörde olduğu gibi bizde de var. Hatta sektörümüzde birçok sektöre nazaran daha yüksek bir rekabet var. Bu bağlamda kendimizi öne çıkarmak için tüm gerekleri yerine getirmeye gayret ediyoruz. Akgün Şirketler Grubu sürekli modern teknolojiler kullanarak yüksek kalite ve standartlarda ürünlerini bayiler aracılığıyla tüketicilerimize ulaştırmaktadır. Şuan iyi bir kaliteye sahibiz ama olduğumuz yerde kalmaktansa kalitemizi ve müşteri memnuniyetini her zaman daha da fazla arttırmaya odaklanıyoruz. ”TİMDER ve UNICERA” TİMDER’i Levent’teki lokali, UNICERA’yı Otel fuayesindeki günlerinden beri yakından takip etmekteyim. Bugün ile geçmişi kıyasladığımda hem TİMDER’in sektördeki hakimiyeti hemde UNICERA’nın dünyadaki yerine baktığımda arada uçurum gibi bir fark görüyorum. Her ikisi de sektörümüz
72
için değerli organizasyonlar olması dolayısıyla böylesi güzel g e l i ş m e l e r i görmekten büyük mutluluk duyuyor, takdirle karşılıyorum. TİMDER, TİMFED’in kuruluşunda etkin rol oynayarak diğer bölgelerdeki STK yapılanmalarıyla oluşturduğu sinerji sektörümüz için güzel bir birliktelik sağladı. UNICERA Fuarına baktığınızda ise artık Avrupa’nın alanındaki en büyük ikinci büyük fuarı olma özelliğini taşıyor. Gerek katılımcı gerekse ziyaretçi kitlesi her yıl daha da kaliteli bir şekilde artıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin oldukça güçlü olduğu bu değerli sektörü dünyaya iyi bir şekilde lanse edebiliyor. ”Ülkemizde ne yazık ki yenileme kültürü oturmadı.” İnşaat sektorü Türkiye‘nin ekonomi lokomotifi olma özelliğini koruyor. Son yıllarda yakaladığı trend ile lokomotif iyi bir şekilde yol almaya devam ediyor. Şuan da hızını biraz yavaşlatsa da önemli bir kayıp olmayacak gibi görünüyor. Ülkemizde ne yazık ki yenileme kültürü oturmadı. Artık günümüzde banyo ve mutfak sektörlerinin bir moda haline gelmesi nedeniyle yenileme pazarının daha iyi noktalara gitmesi gerekiyor. Tabiki bu ülkelerinin ekonomisi ile alakalıdır. Sektörün moda etkisi son zamanlarda banyo ve mutfağa karşı insanların daha büyük bir ilgi göstermesini sağlıyor. Bu bir yenileme kültünün de oluşmasını sağladığı takdirde önemli bir pazar gelişmesi daha yaşanacaktır. İnsanların yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik ilgisini de dikkate alarak bu konuda olması gereken sürecin çok fazla uzamadan tamamlanacağını öngörüyoruz. Kentsel dönüşümün de etkisini dikkate aldığımızda inşaat sektörü daha uzun yıllar canlı tutacaktır. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Satış Hattı
Dursun Altıparmak
Pera Seramik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Satış & Pazarlama Koordinatörü
Demir – çelik sektöründe 10 yıl çalıştım. Sonrasında Karabük Belediye Başkanlığı ve Karabük Klüp Başkanığı yaptım. 1994 yılında Başbakan Tansu Çiller’in Danışmanlığı tecrübem oldu. Bir süre sonra Elmor’da Şirket Müdürü olarak görev aldıktan sonra kendi şirketimi kurdum. Ardından Çanakcılar şirketinde 5.5 yıl, Termal Seramik’te 6 yıl satış pazarlama departmanında yöneticilik yaptım. 11 Temmuz’dan itibaren de Pera Seramik’te Satış & Pazarlama Koordinatörü olarak görev almaktayım. Pera Seramik’e geldiğimde geldimizde 190200.000 m2 civarında bir üretim yapıyordu. Şuanda üretimimize 250.000 m2 aylık, 3.000.000 m2 kapasite ile devam ediyoruz. Şuan ki hedefimiz aylık 100.000 m2 daha bir
74
artış sağlamak ve yıllık 4.200.000 m2 üretim kapasitesiyle faaliyetlerimize devam etmeyi planlıyoruz. Havuz sektöründe ise genel yapı anlamında Türkiye’de ilk dördün, kalite bazında ise ilk iki firma arasında yer alıyoruz. Dolayısıyla bu alanda çok iddalıyız ve bunu havuz fuarında da lanse edeceğiz. Yeni mağaza yapılanmalarımız başladı. Bu bağlamda 2014 yılı içinde butik bir firma olduğumuzu vurgulayacak 4-5 mağaza daha yapmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte markamıza yönelik yatırımlarımızla da yıl sonuna kadar Pera Seramik’i değeri daha da artmış, aranılan bir marka haline getirmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Satış Hattı “Bayi ağını çok geliştirmek yerine az ama doğru noktalarda iş ortaklıklarımızı yapıyoruz.” Üretimimizin %60’ı iç pazarda, %40’ı ise ihracat pazarında tüketicilerle buluşuyor. Önümüzde ki yıl gerçekleşecek kapasite artışımız ile birlikte bu oranı %50 eşitliğine getirmek istiyoruz. Tabiki bu hedefi yerine getirirken kesinlikle iç pazarda bir eksiklik yaratmak söz konusu olmayacaktır. Zaten bizim için iç pazardaki iş ortaklarımızın memnuniyetini en iyi şekilde sağlamak ana kurallarımız arasında yer almaktadır. Bu nedenle bayi ağını çok geliştirmek yerine az ama doğru noktalarda iş ortaklıklarımızı yapılandırıyoruz. “Kendinizi öne çıkartabiliyorsanız muhakkak sizin için bir pazar var demektir.” Ben hayatım boyunca hiçbir bahanenin altına sığınmadım. Piyasa durgunlaşabilir, kriz olabilir her ne olursa olsun insanların ihtiyaçları devam ediyor. Dolayısıyla hizmet ve kalite gibi ana faktörler başta olmak üzere özellikleriniz ile kendinizi öne çıkartabiliyorsanız muhakkak sizin için bir pazar var demektir. Rekabet anlayışımızın temelinde de bu anlayış yatmaktadır. Fiyat ve vade ile rekabet etmek içinden çıkılmaz bir sarmalın içine girmekten başka birşey değildir. Nakliyenin sektörümüzün önemli gider kalemlerinden olması, butik bir fabrika
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
olmamız gibi nedenlerle satış ağımızı genel olarak Ankara’dan batıya doğru yapılandırdık. Tabiki Adana, Antep, Batman gibi birçok ilde de bayilerimiz bulunuyor ancak genel satış stratejimiz ve bahsettiğimiz dezavantajlar dolayısıyla yoğunluğumuz bu bölgede yer alıyor. Bayilik sistemi dışında herhangi bir satış faaliyetimiz de bulunmamaktadır. “Kopyacılıktan kaçınılmadığı müddetçe Türk seramik sektörü gerçek hak ettiği noktaya ulaşamayacaktır.” Türkiye seramik sektöründe tasarım yaratma hızını arttırmalı. Bu konuda daha güçlü olmalıyız. Üretim şartlarımız, kapasitelerimiz, teknolojimiz ile dünyada gerçekten iyi bir konumda yer alıyoruz. En büyük eksikliğimiz ise kendimize ait yaratıcı tasarımlar oluşturamamamız. Krizler sonrasında İtalya ve İspanya oldukça güç
75
Satış Hattı dünya pazarındaki etkinliğimiz çok daha farklı yerlere gelecektir.
kaybetti. Bizde bu süre içinde iyi bir gelişme gösterdik. Ancak kopyacılıktan kaçınılmadığı müddetçe Türk seramik sektörü gerçek hak ettiği noktaya ulaşamayacaktır. Kendimize özgün, dünyada kabul gören, yenilikçi bir tasarım anlayışı kazanıldığı takdirde sektörümüz gücünü çok daha güçlü şekilde vurgulayabilecektir. “Birbirinin müşterisini kollamak için harcanan efor yeni bir müşteri için harcanırsa, dünya pazarındaki etkinliğimiz çok daha farklı yerlere gelecektir.” Dünya pazarındaki en büyük yanlışlardan biri de Türk firmalarının birbiri ile rekabet etmesidir. Bugün bir müşteri ile ilişki kurduğumuzda arkamızdan bir başka firma da gelerek ben bir kademe altında teklif veriyorum dediğinde kazanan yok, hepimiz kaybediyoruz. Aslında birbirinin müşterisini kollamak için harcanan efor yeni bir müşteri için harcanırsa, birbirimizin ayağına kurşun sıkmak yerine hep birlikte gücümüzü vurgulayalım denilirse
76
“Çok hızlı değil emin adımlarla yolumuza devam etmeliyiz.” Türkiye’de inşaat sektörü özellikle son dönemde ekonominin lokomotifi olma özelliğini çok iyi bir şekilde yerine getirdi. Yanlız son dönemde bir balon oluştuğu hissini de taşımaya başladık. Türkiye her ne kadar daha ihtiyaç potansiyeli yüksek olsa da Amerika ve Avrupa’da yaşanan mortgage krizleri gibi bir ortam oluşmamasını temenni ediyoruz. Böyle bir ortama düşmemek içinde son dönemde olduğu kadar hızlı koşmaktansa biraz daha temkinli ve sağlıklı olarak yolumuza devam etmekte fayda var. İstikrarlı ve kalıcı olabilmenin temelinde olduğu gibi çok hızlı değil emin adımlarla yolumuza devam etmeliyiz. Benim izlenimlerime göre inşaat sektörünün daha bir 15 yıl önemli bir potansiyeli var. Bu potansiyel doğru kullanıldığı takdirde sektörün büyümesi de sağlıklı olacaktır. Katma değeri yüksek, birçok sektöre güç veren bir sektör olarak seramik sektörünün devlet tarafından da doğru bir şekilde teşvik edilmesi gerekiyor. Cari açığa karşı bu kadar iyi ve dünyadaki konumunu her geçen gün sanayicilerinin atılımları ile daha iyi noktaya taşıyan böyle bir silahımız varken devletin de sektörü desteklemesi hem önü açık olan bu sektörü dünyada daha iyi bir konuma getirecektir. Hemde ülke ekonomisine önemli kazanımlar sağlanacaktır.
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Satış Hattı
Tarkan Özdoğan
Kaleseramik Çanakkale Kalebodur Seramik San. A.Ş. Marmara Bölge Satış Müdürü
İş hayatım 1990 yılında başladı. Sektöre ise 1995 yılında girdim. 2009 Çanakkale Seramik, Kalebodur, Granit, Sinterflex, Edilgres, Edilcuoghi, Seramik Sağlık Gereçleri, Banyo Mobilyaları, Banyo Aksesuarları, Akrilik Küvet ve Duş Tekneleri, Armatürler, yılında Kale Grubu’na girdim. 2 yıl Bölge Yöneticiliği yapmamın ardından Kaleseramik A.Ş. Marmara Bölge Satış Müdürü oldum. Bu görevime halen devam etmekteyim. Kale’de çalışmaya başladığım ilk yılda sadece Karo ürün gamının satış yönetiminden sorumluyken, yapılan organizasyon değişiklikleri ile banyo ürün gamı satışı sorumluluk alanıma dahil oldu. Ürün gamımızı
78
Gömme Rezervuar, Kabinler, Parke ve Cam Mozaik ana ürün grupları başlıkları altında sayabiliriz. Kaleseramik 66 milyon m2 üretim kapasitesi ile tek bir alanda üretim yapan dünyanın en büyük seramik kuruluşudur. Çan’da 1 milyon 250 bin metrekare açık alan ve 650 bin metrekare kapalı alanda kurulu 50 fabrikada üretimini sürdüren Kaleseramik, 27,5 milyon metrekare/yıl duvar karosu, 32 milyon metrekare yer karosu ve 6,5 milyon metrekare granit seramik üretim kapasitesine sahiptir. Yozgat’ta 562 bin metrekare açık alan ve 24 bin metrekare kapalı alanda kurulu fabrika 2007 yılı Haziran ayında üretime başlamıştır. Fabrika yıllık 3,6 milyon metrekare yer karosu üretim kapasitesine sahiptir. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Satış Hattı Organizasyon yapımız 2014 yılı başından itibaren; Yurtiçi Perakende Piyasalar ve Kurumsal Piyasalar olarak ikiye ayrıldı. Ana sorumluluk alanları da bayiler ve projeler olarak belirlendi. Bölgemiz sınırları içinde 17 il bulunuyor. 60 Kaleseramik bayisi ve toplamda 75 showrooma hizmet veriyoruz. Sahip olduğumuz bayi ağı toplamı Türkiye’nin en kuvvetli satış kanalını da ifade etmektedir. Bayilerimizin her biri kendi bölgelerinin en güçlü esnaflarından oluşmaktadırlar. Bölge satış kadromuz toplam 12 kişidir, aynı bölgede 2 mimarımız da görev yapmaktadır. Satış ekibimizin her biri sorumlu olduğu bayilerde tüm ürün gruplarının satışını yönetmektedirler. 2013 yılında bölge olarak ürettiğimiz ciro toplamını ayrı bir şirket olarak değerlendirirsek, Türkiye’nin en büyük şirketleri arasında kendimize ilk 400 arasında yer bulabiliriz. Özellikle şirket büyüme hedeflerine paralel olarak banyo ürün grupları toplamında büyümemizi %30’un üzerine çıkartmamız, tamamen bu konuyu sahiplenmiş, odaklanmış ve inanmış bir satış ekibinin başarısı olmuştur. Geçen sene bu cirolara ulaşan ekip arkadaşlarıma, bize güvenip destekleyen yöneticilerime ve bayilerimize sizler aracılığı ile tekrar teşekkür ederim. Marmara bölge satış ekibi olarak felsefemiz; “İşimizi hayatımızın odak noktasına koymak” olmuştur. Sorumluluk alabilen, hata yapmaktan korkmayan, kendine güveni olan, doğru bildiğini söylemekten sakınmayan bir anlayış ile yeni fikirler üretmeye çalışıyoruz. Başarıyı kişiler üstüne değil, takım üzerine kuruyoruz. Yine ekip olarak Türkiye seramik sektörünün kurucusu olan ve geliştiren ilk firmasında çalışıyor olmamızın sorumluluğu ile bayide şirketi temsil eden, şirkette de bayiyi temsil eden bir anlayış ile, bayi-şirket ilişkilerinde kazan/kazan modelini benimseyen bir anlayış ile görev yapıyoruz. Bunun yanı sıra bireyler olarak sektörümüz içinde özellikle sizin aracılığınız ile çeşitli platformlarda ve organizasyonlarda şirketimizi temsil etmeye çalışıyoruz. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Belli dönemlerde toplumumuzda kişilerin diline pelesenk olmuş cümleler vardır. Bunlardan gündemde olan “artık sadece fiyatla malzeme satma dönemi bitmiştir” cümlesidir. Evet tespit doğrudur. Ancak tek başına yeterli değildir. Bunun gerekleri vardır. Bu gereklilikler içinde bir dünya markası olabilmek, maliyet açısından optimum ve sürdürülebilir bir üretime, ürününüzü müşteri ile buluşturabilecek logistike, ürünü müşterinize doğru anlatacak iyi bir satış ekibine, ürünü tüketiciler ile buluşturabileceğiniz iyi teşhir alanlarına ve yaygın bir dağıtım kanalına sahip olmak. Burada saydığım konu başlıkları ile ilgili olarak süreçlerinizi ne kadar iyileştirebiliyorsanız o ölçüde rekabetten uzaklaşıp şirketiniz ve bayileriniz adına karlı ortamı yaratabilirsiniz. Bugün, “Ürünün Değeri = Hizmetin Değeri” olmuştur. Bu sebeple bizler hizmet başlangıç noktamızı müşteri odaklı bir yapıya büründürüp, süreci müşteri taleplerinden başlayarak geriye doğru iyileştirmek ve toplam hizmet kalitesinin her aşamasını ileriye taşımak adına yapılar kuruyoruz. Bu çerçevede 2010 yılında başlamış olduğumuz yeni kurumsal kimlik çalışmamız ile birlikte mağazalarımızı büyük yatırımlar sonucu yeniledik. Yeni mağazacılık anlayışımız ile ürünümüzü ve marka değerimizi tüketici gözünde daha yukarıya taşıdık. Satış ekiplerimizin, ürün gamının tamamında verdiğimiz eğitimler ile donanımlarını arttırdık. Kalitede dünya’nın en iyi standartlarına sahip olma hedefimiz var. Fabrikada benzersiz bir AR-GE merkezine sahip olmamız bu iddiamızı kuvvetlendirmektedir. Fabrikalarımızın amacı en kaliteli malzemeyi en optimum maliyet ile üretebilmektir. Satışı yöneten kişiler olarak bizlerin tablolara bakarken artık sadece ciro, miktar ve ortalama fiyat bilgileri yeterli olmamalıdır. İşimizi yönetirken sahip olduğumuz bütçeleri ayrı bir şirket bakış açısı ile gelir ve gider rasyomuzu yöneterek, tablonun altında çıkan esas faaliyet karı ve vergi öncesi kara kadar giden bu toplamda resmin bütününe bakarak çizginin en
79
Satış Hattı
altında hedeflenen karlılığa ulaşmak hedeflenmelidir. Bunu takiben yakaladığınız karlılığın sürdürülebilir olması şirketler açısından en anlamlı olanıdır. Teknolojik olarak gelişimimiz sadece fabrika da yapılan yatırımlar ile sınırlı kalmamaktadır. Bayilerimiz ile aynı dili konuşabilmek, paralel hedeflere ulaşabilmek ve bilgiyi paylaşabilmek adına büyük bir yazılım firmasıyla, tüm bayilerimiz ile bağlı konuma geldik. Bu sayede ürün hareketliliğini gözlemleyebiliyor, hangi bölgelerde hangi ürünlerin talep gördüğünü izleyebiliyoruz. Bayilerimiz ve tali bayilerimizdeki prim sistemimizi bu program üzerinden izleyerek yönetebiliyoruz. Ortak kullanmaya başladığımız bu yazılımın bir sonucu olarak da, üretim planlarını daha reel yaparak fabrika ve bayilerin toplam stok seviyesinin düşürülmesini hedefliyoruz. Bunun yanı sıra yaptığımız fiyat güncellemeleri, stok kodu değişiklikler gibi bilgilerin eş zamanlı olarak bayilerimizin sistemine hızlı ve doğru akmasını sağlıyoruz. Ekonomi açısından son yaşanılan siyasi problemler sebebi ile Türkiye’nin yılık büyüme hedefi hükümetin 4.0 tahminine rağmen 3.4, yıllık enflasyon tahmini ise hükümetin 5.3 tahmine rağmen 7.6 olarak öngörülüyor. Şahsi öngörüm ise
80
enflasyon hedefinin çift haneleri rakamları zorlayacağı yönündedir. İthalat ile ihracat arasındaki farkın yıllık olarak yaklaşık 100 milyar dolar olması bekleniyor. Bunun yanında Davos’ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu’nun sonucu olarak küresel ekonomide iyileşme ve sıçrama bekleniyor olması global ekonomi açısından umut vericidir. Yeni yılda ülkemizde ticari tasarruflara devlet garantisi geliyor olması ekonomiyi canlandıracak etkenlerden biri olabilir. Yine de Mart seçimlerinden sonra siyasi problemlerin çözülmesi ekonominin geleceği adına oldukça önem taşımaktadır. Bu sene 26.sı düzenlenecek olan UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak fuarını her sene olduğu gibi sabırsızla bekliyoruz. Bütün sektördeki dostların bir arada olduğu, firma ve ürün gelişimlerinin yakından takip edilebildiği, yerli ve yabancı katılımcı sayısının her sene artış gösterdiği bu fuarın bir parçası olmak bize her zaman heyecan vermiştir. Bu sene de yeni geliştirdiğimiz ürünlerimize, teknolojimize, sunumlarımıza, markalarımıza yönelik bayilerimizin, mimarlarımızın, müteaahitlerimizin ve nihai tüketicilerimizin yorumlarını şimdiden merak ediyoruz. Bu fuarın Kale Grubu firmalarına ve sektörümüzün değerli diğer firmalarına hayırlı uğurlu olmasını dilerim. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
İçimizden Biri
Yıldıray Yılmaz
Göksu Yapı Pazarlama Taahhüt Ltd. Şti. Şirket Müdürü
“Ticari hayatıma babamın banyo malzemeleri satan firmasında okuldan arta kalan zamanlarımda, hafta sonu ve yaz tatillerinde çalışarak başladım.” 1962 İstanbul doğumluyum. Ticari hayatıma 1977 yılında babamın banyo malzemeleri satan firmasında okuldan arta kalan zamanlarımda, hafta sonu ve yaz tatillerinde çalışarak başladım. 1990 yılında şu anki firmamız Göksu Yapı’yı kurana kadar, özellikle satın alma, satış, muhasebe, ambar, tesisat, ısıtma, gibi sektörün bütün kollarında çalıştım. Bu açıdan sektörel anlamda tecrübe ve deneyimimi çok geliştirdiğimi düşünmekteyim. Aynı zamanda kendi şirketimi kurana kadar çalıştığım firmaların yaşadığı ekonomik
82
sıkıntılarında benim ticarete bakış açımda bana olumlu yönde etki etmiş artı bir değer olarak görüyorum. İşimde başarılı olmamı, işimi çok sevmeme bağlıyorum. İhtiyaç doğduğu takdirde her birimde çalışan elemanlarıma bugün dahi yardım ederim.
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
İçimizden Biri
“Sanayi Mahallesinde 30-40m2’lik bir dükkanda faaliyetlerimize başladık.” Firmamızı kurduğumuz 1990 yılında Sanayi Mahallesi’ndeki ara bir sokakta faaliyetlerimize başladık. O zaman ki mağazamız 30-40m2’lik kiralık bir dükkandı. 3-4 yıl sonra yine Sanayi Mahallesi’nde fakat bu sefer ana cadde üzerinde, 200m2’lik kiralık yeni bir mağazaya geçtik ve bu sayede daha gösterişli bir showrooma sahip olduk. Büyümemiz hızla devam ederken, 1998’li yıllarda aynı cadde üzerinde mülkü kendimize ait 2 katlı yeni mağazamızı açtık. Fakat akabinde sektörün açık arazi içindeki showroomlara kayması sebebiyle bizde doğru bir hamleyle sektörün bu yöndeki eğilimine uyum sağladık. Barbaros Caddesi’nde ki depo ve satış mağazamızı
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
bünyemize kattık. 2000 yılında yeni bir hamle ile Kağıthane Belediyesi karşısında 600 m2’lik iki showroom, yedi dönümlük açık arazi de faaliyete geçtik. 2013 yılı başında ise Kağıthane de başlayan kentsel dönüşüm nedeniyle belediye karşısında ki yerimizi kapatmak zorunda kaldık. Bölgedeki mevcut müşteri potansiyelimizi düşünerek farklı semt ve yerlerde yeni yapılanma yapmaktansa, hakim olduğumuz bölgeden ayrılmamayı tercih ederek ve aynı zamanda yatırım amaçlı da düşünerek, Çağlayan, Kağıthane Caddesi’nde yeni bir mağazanın mülkünü de alarak faaliyetimize burada devam etmekteye başladık. Şirketimiz iki ortaklı bir aile şirketidir. Ana merkezimiz Kağıthane Caddesi’nde
83
İçimizden Biri bayilikleri bulunmaktadır. Şirketimiz ağırlıklı olarak perakende satış yapmakla birlikte bünyemizde pazarlamacı istihdam etmeden de toptan satışlar yapmaktadır. “Aynı ürünlerin herkesçe piyasaya sunulduğu bir ortamda rekabette hali ile çok daha katı ve acımasız olmuştur.” Sektörümüzün ticari yapısı ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik konjoktüre göre sürekli değişim göstermektedir.
550m2 shoowroom ve cep depolamadan oluşmaktadır. Şubemiz ise Barbaros Caddesi’nde 2,5 dönüm depo ve 200m2 showroomdan meydana gelmektedir. Ayrıca Kemerburgaz yolu üzerinde 4 dönümlük açık depomuz mevcuttur. Firmamız da şu an çalışan sayısı 15 kişidir. Ve çalışmakta olan bir çok arkadaşımız 10-20 yıl gibi uzun bir süredir bizimle birliktedir. Şirketimizin seramik sektöründeki Termal Seramik, Seramiksan, Anka Seramik, Hitit SEramik, Söğüt Seramik bayiliklerinin yanı sıra Akrilik, Armatür, Banyo Dolapları, Kabin, Yapı Kimyasalları, Ankastre, Vitrifiye grupların da ki birçok seçkin firma
84
80’li yıllarda arz talep dengesi, talep yönünde, mal kıymetli idi ve karlılıklar çok yüksekti. Gerçekten satmak için mal bulmakta zorlanılıyordu. Fakat 90’lı ve 2000’li yıllarda arzın artması ile birlikte ve aynı zamanda yaşanan enflasyonist ortam sebebiyle uzun vadeli alımlarımızda daha 2. veya 3. çekimizi ödemeden bağlantı yaptığımız ürünlerde ciddi fiyat artışları oluşuyordu. Bu yüzden çifte kazançlar sağlıyorduk 2000’li yıllardan sonra ise arz patlaması olması, enflasyonun düşmesi ile birlikte bağlantılarımızda ibre terse döndü ve bağlantı ödemelerimiz bittiği halde malzeme aynı fiyatlarda kaldı, rekabet çoğaldı buna bağlı olarak da karlılıklarımız azaldı. Toparlarsak sektörde yeni firmalar açılmayarak tam tersi mevcut güçlü firmaların sürekli farklı merkezlerde şubeler açarak çoğalması ile benzer yada aynı ürünlerin herkesçe piyasaya sunulduğu bir ortamda rekabette hali ile çok daha
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
İçimizden Biri
katı ve acımasız olmuştur. Bu anlamda hizmet kalitesinde öne çıkan (doğru fiyat, kaliteli malzeme, iade rahatlığı, servis ve nakliye, en önemlisi müşteriye verilen değer, ikram, sunum, ve güler yüz) şirketler bir adım daha önde olacaktır. Biz Göksu Yapı olarak yukarıda belirttiğim ‘hizmet odaklı’ çalışmalarımızı daha da geliştirerek bunun yanı sıra güçlü alımlarımızı fiyat olarak müşterilerimize yansıtarak onlara ve kendimize avantajlar sağlamayı hedefliyoruz. TİMDER, benim de geçen dönem içerisinde bulunduğum sektör için çok faydalı çalışmalar yapan, UNICERA Fuarı, eğitim, sosyal faaliyetleri, üyelere firma indirimleri, insani ve burs yardımları ve aklıma gelmeyen birçok faaliyetleri ile çok önemli bir sivil toplum kuruluşudur. Fakat içinde bulunduğum dönemde de belirttiğim üzere bu yapılanma mevcut yönetimlerdeki arkadaşların işlerinden ciddi fedakarlıklar yaparak yürüttüğü bir örgüttür. Ve yönetim kadrosu maalesef yeni aday talebi yetersiz olduğundan çok fazlaca değişememektedir. Bu yüzden benim şahsi kanaatim derneğimizin profesyonel kadrosunun güçlendirilerek Ocak - Mart 2014 Sayı 83
daha fazla zaman ve çabayla çok daha fazla başarılı olunabilinir. Mevcut yönetim kuruluda sadece profesyonelleri denetler ve yönlendirir. TİMDER’e emeği geçen, geçmiş ve bugünkü tüm yönetimlerine teşekkür ediyorum.
85
Geçerken Uğradık
Bülent Polat
Polat Seramik İnş. Taah. Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti. Şirket Müdürü
“Genç yaşta büyük bir yükün altına girmiştik ve sorumluluğumuz ağırdı.” 1979 yılında İstanbul’da doğdum, aslen Erzurumluyum. Lise eğitimimi tamamladıktan sonra 1997 yılında amcam Kemal Polat sayesinde tanıştığım seramik sektörü ve ticaretin albenisi sebebiyle eğitimime devam etmek yerine çalışma hayatını tercih ettim. Kardeşim Buket Polat ise 1998 senesinde Trakya Üniversitesi İşletme Fakültesinde eğitimini tamamladıktan sonra aramıza katıldı. Bize bu iş imkanını sağlayan Kemal Polat bu süreçte en büyük destekçimiz oldu. Bu vesile ile kendisine teşekkür ediyoruz.
86
Ege Seramik bayiliği ile 1997 senesinde kurulan firmamızı; 2000 senesinde Kemal Polat’ın sektörden ayrılma kararı vermesi sonrasında kardeşim Buket Polat ile devraldık. Genç yaşta büyük bir yükün altına girmiştik ve sorumluluğumuz ağırdı. Tüm olumsuzluklara karşı piyasaların en karmaşık olduğu, kriz ortamlarının mevcut olduğu devralma süreci firmamız için oldukça zor ve güçlüklerle dolu bir süreçti. Bu sıkıntılı günlerden bu günlere hem bizlerin, hem de firma çalışanlarımızın özverili çalışmaları ile kendisinden emin, piyasada söz sahibi, sektördeki bilinirliği yüksek olan bir firma haline gelmiş olduğumuzu düşünüyorum. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Geçerken Uğradık “Birçok ülkeye de seramik ve vitrifiye ürünleri ihracatı yapmaktayız.” Şirketimiz bugün; Ümraniye ve Çekmeköy’de yer alan 2 adet mağaza; 2’si kapalı 3’ü açık toplam 5 depo, 16 çalışanı ile seramik sektöründe toptan ve perakende satış yaparak hizmet vermektedir. Firmamız Ege Seramik, Ege Vitrifiye başta olmak üzere; GeserParex, Weber Markem, Söğütsen Seramik, Hitit Granit Seramik, Orka Banyo, Pelikan, N.S.K., Newarc, TermoTeknik gibi birçok firmanın bayiliğini yürütmektedir. Şirket olarak satışlarımızın büyük bir kısmını proje siparişleri ve tali bayi kanalımızın satışları oluşturmaktadır. Bu sebeple proje siparişleri firmamız için ayrıca önem taşımaktadır. Projeler dışında diğer hassasiyet gösterdiğimiz satış kanalımız kurumsal firma satışlarımızdır. Ülkemizin önde gelen bir çok firmasına kurumsal ürün tedariği sağlamaktayız. Ayrıca birçok ülkeye de seramik ve vitrifiye ürünleri ihracatı yapmaktayız. “Vermiş olduğumuz emeğin karşılığını alabiliyormuyuz?” Faaliyetlerimizi anlatırken herşey toz pembe gibi görünüyor olsada, sonuca baktığımızda; vermiş olduğumuz emeğin karşılığını
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
alabiliyormuyuz? diye kendime soramadan da edemiyorum. Sadece bizim sektör değil genele baktığımızda herkesin aynı dertten muzdarip olduğunu görüyoruz. Karlılığın düştüğü, nakit akışının dengesizliği ve bunlara karşılık aldığımız büyük riskler! Her ne kadar kendimizce yaptığımız istihbaratlar, risk analizleri olsada içinde bulunduğumuz piyasada hiçbirşeyin garantisi yok... Ticaret kanununda ki açıklıklar, yeni çek kanunu vb. daha bir çok unsur tüm sektörün sorunlarıdır. “Tek kuruşu nakite dönmeyen satışın vergisini ödüyoruz.” Bizim şirketçe takıldığımız ve yokmu bunun çözümü dediğimiz bir husus var. Yaptığımız satışların büyük bir kısmını uzun vadeli çeklerle tahsil ediyoruz. Fakat ürün sevkiyatını vadeye göre yayamıyorsunuz. Sevkiyatın gerçekleştiği anda fatura kesiliyor.
87
Geçerken Uğradık Madem böyle bir departman kurup bizlerin fiyat verdiği şantiyeye gidip malzeme tedariği yapacaksanız bizler neden varız? Son yıllarda üreticilerin yoğun olarak şantiye odaklı direkt satış yapması, bu ürün kalemleri ile ilgili ciromuzu ciddi anlamda düşürmektedir. Bu konu ile ilgili biz satıcıların radikal kararlar alıp direk şantiye odaklı çalışan üreticileri tedarikçi portföyümüzden silmemiz gerektiğini düşünüyorum. “Bu iş yapılmaz artık derken, ben işimi seviyorum kelimemiz ile yola devam ediyoruz.” Aslında okadar çok problemimiz var ki. Şehir içinde bu işi yapmak artık çok zor, mağazanız olsa depo bulamıyorsunuz. Biz şuan için şanslıyız mağaza ve depolarımız yan yana fakat yeni yapılaşmalar depolama alanlarımızı gitgide daraltıyor. Tek kuruşu nakite dönmeyen satışın KDV ve Kurum Geçici Vergisi gibi ödemelerini fatura esasına göre nakit ödüyorsunuz. Sonra bekleki çekin vadesi gelsin. Peşin ödenen vergilerin fatura esasına değil de tahsil esasına göre yapılandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Yada sektördeki tüm firmaların aynı kararlılığı gösterip vadeli olan satışlarda müşterilerden KDV’yi nakit tahsil etmeleri talep edilirse ve piyasada böyle bir alışkanlık oluşturulursa, vergileri finanse etme yükünden bir nebzede olsa kurtulmuş oluruz.
Yükte ağır ürünler sattığımızdan sevkiyatı problem oluşturuyor. Gün içerisinde İstanbul trafiğinde 10:00 – 16:00 arasında büyük araçla kaç sevkiyat yapabilirsiniz? Küçük araçla çıksanız bir dünya trafik cezası. Müşteri talebini karşılamak için stoğa bir çok ürün çekiyorsunuz onun bordürü, süpürgeliği, yeri, duvarı, renkleri, vitrifiyesi, armatürü vs. derken bir bakıyorsunuz yıl sonunda hurdaya çıkmış, kırık dökük bir sürü ürün, stok maliyeti derken bu iş yapılmaz artık derken, ben işimi seviyorum kelimemiz ile yola devam ediyoruz.
Bayiler arasındaki rekabet yetmiyormuş gibi son dönemlerde özellikle akrilik ve armatür sektöründeki üretici firmaların kendi bünyelerinde kurmuş oldukları toplu iş departmanlarının direk şantiyeye satış yapmasını doğru bulmuyoruz.
88
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Geçerken Uğradık
Bu yola devam kararı; bizi sektördeki bir çok firma gibi alternatif iş arayışlarına girmemiz gerçeğinden de alıkoymuyor. Ufak çapta müteahhitlik çalışmalarımız var. Yaklaşık bir yıldır dünyanın gözdesi olan Afrika ülkeleri ile ilgili takip ettiğimiz inşaat projemiz var. Bizi yurtdışına sürükleyen malum nedenler Türkiye piyasasındaki belirsizilikler ve son dönemde ki kaos… Kısmetse bu yılın ortalarını doğru projemizi hayata geçireceğiz. Her daim büyük düşünüp küçük ve emin adımlarla ilerlemek gerekiyor. Büyük düşünüp hızlı koşmaya kalkarsanız ayağınızın takılıpta düşmenize sebep olacak bir çok engelle karşılaşabilirsiniz. Hep soruyorlar yıllık büyüme ciro hedefiniz nedir diye? Bu yıl itibarı ile öyle bir hedefimiz
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
yok. Tahsil kabileyeti yüksek, kar marjı iyi projeler ve perakende müşteri odaklı satışlar hedefliyoruz. Bu saydığımız tüm problemler güç birliği oluşturulduğu zaman çözülebilecek şeylerdir. Bu bağlamda TİMDER’den de sektörümüzün sivil toplum kuruluşu olarak beklentilerimiz var. Mali konulardaki sorunlarımız ile ilgili kurumlara iletmeli, takipçisi olarak çözüm aramalıdır. Üretici kuruluşlarla ilgili sorunlarımızı da biz satıcıları bir araya toplayarak hep bir ağızdan güçlü bir şekilde dile getirmek üzere organize etmelidir. Bu beklentilerimiz TİMDER’in sektörümüzün birlik platformu olduğunu dikkate aldığımızda bizim beklentilerimiz oldukça olağandır. Umarım bu gibi konulardaki çözümler çok geç olmadan ortaya çıkar.
89
Geçerken Uğradık
Halit Ötün
Eren Yapı Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. Şirket Müdürü
“Mütevazi bir iş yeri açarak bu sektöre adım attık.” 1955 Tunceli doğumluyum, liseye kadar öğrenimimi Tunceli ve Elazığ’da tamamladım. 1970’li yıllarda iş, ekmek ve umut kapısı olan, Almanya’ya ailenin göç etmesi ile beraber 15 yıl Almanya’da eğitim ve sonrası iş hayatına başladım. 1985’de eşim ve iki çocuğum ile beraber Türkiye’ye döndüm. O yıllardaki Türkiye’nin plansız ekonomik dışa açılma ve dış borçlanması ile beraber çarpık bir yapılaşmanın yanı sıra, dönemin genel ve yerel yöneticilerin kendi istikballeri ve alacakları oy uğruna kaçak inşaat furyasının başladığı yıllarda inşaat malzemelerine olan talep piyasalarda suni bir canlılık söz konusu idi.
90
Türkiye’de ticaret hayatına ilk inşaat müteahhitliği ile başladık. Daha sonra kardeşimle beraber aile şirketimiz olan
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Geçerken Uğradık
Eren Yapı Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. kurduk inşaat malzemeleri sektöründe Ümraniye Ihlamurkuyu’da mütevazi bir iş yeri açarak bu sektöre adım attık. Ağırlıklı olarak pazarda rağbet ve kabul gören malzemeleri pazarlamayı hedefledik. Ege Seramik, Kale Grubu markaları, Fırat Plastik, Creavit ve ithal granit gibi ürün gamına sahip bir pazarlama ve satışını yaptığımız gibi, ayrıca özel ve kamu kurumlarına her türlü inşaat malzemeleri tedarik hizmetlerini de beraberinde yürütmekteyiz. 2000 yılından beri Dudullu Kemerdere’deki 350 m2 showroom ile, 500 m2 açık depolama alanı olan işyerimizde faaliyetimiz devam ediyor. “Parası ve medeni cesareti olan inşaat müteahhitliği yapıyor, tecrübe ve deneyim zamanla oluşuyor.” Satışlarda öncü rol oynayan müteahhitlik,
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
okulu ve diploması olan bir meslek değildir, bunun için tecrübe ve deneyimde gerekmiyor. Parası ve medeni cesareti olan inşaat müteahhitliği yapıyor, tecrübe ve deneyim zamanla oluşuyor. Türkiye’de böyle başlayıp ve bu yolda ciddi büyüme sağlayan, çokta firma ve şahıslar var. Bu bir bakıma iyi de oldu çünkü, bulunduğumuz bölgede yaşayan nüfusun sosyo ekonomik yapısına uygun konut açığına ve dar gelirlinin konut edinmesinde bütçesine uygun fiyatlarda konut üretmektedirler. Rekabet gereği daha düzgün ve güzel yapılar ortaya çıktı, ayrıca piyasalarda bir canlılığı beraberinde yarattı. Ama madalyonun diğer tarafı var ki, sektörde malzeme satmak adına inanılmaz rekabet, kar marjları işletme giderlerini dahi karşılayamaz hale geldi. Buna birde rekabeti fiyatlarla değil, ürün ve hizmet kalitesiyle yapmaya kalkarsanız daha da zorlaşır.
91
Geçerken Uğradık “Bir belirsizlik var, durağan bir dönem yaşanıyor, geleceğe dair kaygılıyım.” Sektörde en büyük rakibimiz ürünlerini sattığımız üretici firmaların kendisi. Toplu işlere üretici firmalar bazen bize sundukları koşullardan daha iyisini direk inşaat firmalarına veya projelere teklif edebiliyorlar, adına da proje bayiliği deniliyor. Son zamanlarda hükümetin çıkardığı yeni torba yasalardaki kredi kart ve konut kredilerindeki vade kısıtlamaları inşaat sektöründeki ticaret hacmini ciddi şekilde olumsuz etkiledi. Bir belirsizlik var, durağan bir dönem yaşanıyor, geleceğe dair kaygılıyım. Bu dönem, yakaladığı istikrarını bozmadan en büyük başarı mevcudu koruyabilmek. Masanın dört köşesini görmeden, ileriye dönük uzun vadeli planlar yapmak riskli olur diye düşünüyorum.
92
Ben sosyal faaliyetler içersinde epeyce bir yol kat etmiş biri olarak hep şunu kendime şiar edinmişimdir “en kötü örgütlülük örgütsüzlükten iyidir” bunun için TİMDER’i sektörde önemli bir örgütlenme olarak görüyorum. Özellikle Türkiye seramik sektörünü yabancı yatırımcı ve tüketicilere tanıtmakta önemli bir yeri olan UNICERA fuar organizasyonlarında TİMDER’in başarılarını takdir etmek gerekir.
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
HAVA PERDESİ - KATI YAKITLI KAT KALORİFERİ KLİMA - KOMBİ - HAVLUPAN - PANEL RADYATÖR - KAZAN - APEREY - DALGIÇ POMPA - GENLEŞME TANKI - HİDROFOR - ISI PAYLAŞIM SİSTEMİ SİRKÜLASYON POMPASI - SICAKLIK KONTROL ÜNİTELERİ - BRÜLÖR - DİRSEK - FLANŞ MANŞON - REDÜKSİYON - KEP - VANA - RAKOR NİPEL - FİTTİNGS - FLEX - TERMOMETRE - BORU 1982’den bugüne karşılıklı güven ilkesiyle HAVA PERDESİ - KATI YAKITLI KAT KALORİFERİ KLİMA - KOMBİ - HAVLUPAN - PANEL RADYATÖR - KAZAN - APEREY - DALGIÇ POMPA - GENLEŞME TANKI - HİDROFOR - ISI PAYLAŞIM SİSTEMİ SİRKÜLASYON POMPASI - SICAKLIK KONTROL ÜNİTELERİ - BRÜLÖR - DİRSEK - FLANŞ MANŞON - REDÜKSİYON - KEP - VANA - RAKOR NİPEL - FİTTİNGS - FLEX - TERMOMETRE - BORU HAVA PERDESİ - KATI YAKITLI KAT KALORİFERİ KLİMA - KOMBİ - HAVLUPAN - PANEL RADYATÖR - KAZAN - APEREY - DALGIÇ POMPA - GENLEŞME TANKI - HİDROFOR - ISI PAYLAŞIM SİSTEMİ BRÜLÖR - DİRSEK - FLANŞ - MANŞON - KEP
GE-Tİ İnşaat ve Sanayi Malzemeleri Tic. Ltd. Şti. Merkez: Oruç Reis Mh. Giyimkent 15.Sk. No:104/A Esenler / İstanbul T: (0212) 251 10 41 - 249 53 07 - 249 68 70 F: (0212) 251 66 80 Şube: Kayışdağı Yolu Caddesi No:199/A Kayışdağı - Kadıköy / İstanbul T: (0216) 526 16 91 F: (0216) 526 16 81
ge-ti@ge-ti.com
www.ge-ti.com
TÝMDER Grafik Servisi
TEKNİK MALZEMENİN TEDARİK MERKEZİ
Geçerken Uğradık
Hikmet Gürel
Bilfa Tesisat Elemanları İth. İhr. Paz. Hizm. Ltd. Şti. Satış & Pazarlama Müdürü
1990-1997 yılları arasında o dönemde Türkiye’nin ilk ve tek su sayacı fabrikası olan Teksan’ın pazarlama ve satış firması olan Yalem İnş. Malz. A.Ş.’de satış sorumlusu olarak sektöre girdim. 1997 yılı Şubat ayında itibari ile Türkiye’de Boru ekleme parçaları (fittings) sektöründe faaliyet
gösteren Ekpaş A.Ş .’de çalışmaya başladım. Satış Müfettişi ve Pazarlama Uzmanı olarak 11 yıl bu görevlerde bulunarak tesisat sektöründeki deneyimimi bir fiil sahada kalarak geliştirdim. 2010 yılı başlarından itibaren de Bilfa Tesisat Elemanları Ltd. Şti.’nde halen devam etmekte olduğum Satış & Pazarlama Müdürü görevime başladım. Bilfa Tesisat’ın Kurucu Ortakları yaklaşık 30 yıla aşkın süredir mekanik tesisat sektöründe hizmet vermektedirler. Dövülebilir dişli boru bağlantı parçaları, (fittings) mekanik tesisat sektörünün önemli malzemeleri arasında yer almaktadır. Tesisatta fittingsten kaynaklanan bir hatanın işçilik ve zaman kayıpları açısından maliyetleri ve
94
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Geçerken Uğradık geri dönüşleri yüksektir. Buradan hareketle fittings malzemeye bağlı projelerde yaşanan olumsuzluklar yüzünden, bu konuda ciddi bir araştırma yaptık ve bu araştırma sonucunda çok ciddi uluslararası kalite test sertifikasyon belgelerine sahip dünyanın kapasite olarak en büyük fittings fabrikasına tescilli markamız olan PD (Parker Davis) fittingslerini ürettirmeye başladık. 2010 yılından bugüne kadar da PD ekleme parçalarını, kendi projelerimiz başta olmak üzere; yurt içi ve yurt dışı yüzlerce önemli saygın projelerde mekanik tesisat sektörünün hizmetine güvenle sunmaktayız. Gelecek planlarımızda düşünmediğimiz bir işe girmemizi yukarıdaki düşüncelerimiz çerçevesinde mekanik tesisat sektörüne daha doğru ve güvenilir, sorunsuz hizmet sunma fırsatı olarak değerlendiriyoruz. Bilfa Tesisat’ın Kurucu Ortakları önceki ve güncel yaptıkları işlerde sürekli en mükemmeli yapmak istedikleri için “En iyiyi isteyenler için doğru seçim” sloganıyla PD Ekleme Parçalarını sektörün hizmetine sundular. “PD’nin bu güvenilirliğinin arkasında, üretimindeki kalite ve titizlik yatmaktadır.” PD fittings, temper veya sfero döküm olarak DIN (EN), İngiliz ve Amerikan standartlarına uygun olarak üç farklı diş standardında, 1/8” ila 6” arası çap ölçülerinde gerek siyah, gerekse daldırma galvaniz olmak üzere çok geniş bir yelpaze çeşitliliğinde üretilmektedir. Üretim; son teknolojik işleme ekipmanları ile yapılmakta, üretim boyunca yapılan sıkı gözetim ve denetleme sayesinde mükemmel ürün kalitesi sağlanmaktadır. Üretimi tamamlanmış PD fittingsler, sevkiyattan önce tek tek hidrostatik basınç testine tabii tutulmakta, sızdırmazlığı
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
kontrol edilip, olası imalat hatalarına karşı kontrol edilerek mekanik tesisat sektörünün kullanımına sunulmaktadır. Ayrıca; üretimin farklı aşamalarında döküm kalitesinin mükemmeliyetini sağlamak üzere tesisin teknolojik laboratuvarların da farklı kimyasal analizler uygulanmaktadır. Dolayısıyla PD’nin bu güvenilirliğinin arkasında, üretimindeki kalite ve titizlik yatmaktadır. “Misyonumuz; bayi karşısında şirketi temsil etmek, Şirkette ise bayiyi temsil etmek ve bunu kesinlikle birbirine karıştırmamak.” Bilfa Tesisat olarak her zaman dile getirdiğimiz bir misyonumuz var. Bayi karşısında şirketi temsil etmek, Şirkette ise bayiyi temsil etmek ve bunu kesinlikle birbirine karıştırmamak. Bayimizin ve/ veya pazarın bir talep veya şikayeti var ise bayinin istek, karalılık ve heyecanıyla şirkete anlatmalıyız. Bayiye şirketimiz hakkında bir açıklama yaparken de Bilfa Tesisat’ın en önemli temsilcisi gibi şirketi temsil etmeli ve bu şirketin kendi şirketimiz olduğunu unutmamalıyız. Ürünlerimizi bayilerimiz aracılığıyla ağırlıklı olarak mekanik tesisat taahhüt pazarında tüketici
95
Geçerken Uğradık “Bundan sonrada aynı hedefler doğrultusunda yolumuza devam edeceğiz.” Rekabetin ve rakiplerin çok yoğun olduğu fittings pazarında sürekli olarak kendinizi değiştirip geliştirmek zorundasınız. Eğer firmanızı geliştirmiyor ve piyasa koşullarına göre değiştirmiyorsanız geriye gidiyorsunuz demektir. ile buluşturmaya çalışıyoruz. Tüketiciye en ucuz ürünü değil, kalite / fiyat oranı açısından değerlendirdiğimizde en iyi marka olarak PD fittings dişli boru bağlantı ekleme parçalarını öneriyoruz. öncelikli satış felsemiz güvenli ve karşılıklı memnuniyete dayalı ticaret yapmaktır. “Pazarı hep birlikte disipline ederek, daha ekonomik gerçeklere uygun, rekabet, ödeme ve planlarına geçilmelidir.” Günün koşullarında acımasız ve haksız bir rekabet içinde faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. Uzun vadeli çek satışları ile ticaret hayatımız devam etmektedir. Fakat bu vadelerin sektör açısından çok olumlu olduğu düşüncesinde değiliz. Firmalar, uzun vadeli bu satışların yapılmasına devam ederek bir çok ticaret erbabının zor durumlara düşmesine sebep vermektedir. Son dönemlerde malesef bazı firmalar uzun vadeli sıra çekler alarak yaptıkları satışları yüksek iskontolar da uygulayarak inanılmaz bir satış kampanyası haline getirdiler. Bu uygulamaların maliyeti malzeme kalitesine yansımakta ve buna bağlı olarak sahadan gelen malzeme şikayetleri artmaktadır. Aslında bu uygulamaları değerlendirdiğimizde kalite ile değil fiyat ve vade ile rekabet edildiği çok açık şekilde gözüküyor. Piyasalar açısından riskli, yanlış, tehlikeli bu ve buna benzer uygulamalara son verip, pazarı hep birlikte disipline ederek, daha ekonomik gerçeklere uygun, rekabet, ödeme ve planlarına geçilmelidir. Aksi takdirde aşırı rekabet olumsuz sonuçlara neden olabilecektir. Bilfa Tesisat olarak yanlış ve riskli gördüğümüz bu uygulamaların dışında kalarak, fiyat ile değil kalite ile rekabet” edeceğiz düşüncesinden asla vazgeçmeyeceğiz.
96
Müşteri ve pazar beklentileri her geçen gün daha da artıyor. Bu nedenle özellikle sektörel dergilere ve ilgi fuarlara katılarak PD fittings markamıza değer katmaya çalışıyoruz. Yakın zamana kadar bir çok firma tarafından fuzuli masraf olarak gözüken bu çalışmaları Bilfa Tesisat olarak bir ihtiyaç olarak değerlendiriyor ve bu yönde çalışmalar yapıp birebir ziyaretler ile mekanik tesisat sektöründeki iş ortaklarımız doğru olarak bilgilendirmeye çalışıyoruz. 2010 yılından günümüze kadar her yıl küçük de olsa artan büyümeye devam etmek, daha çok insana istihdam sağlamak ve özellikle yurt dışı projelere satış yapmak öncelikli hedeflerimizden oldu. Bundan sonrada aynı hedefler doğrultusunda yolumuza devam edeceğiz. “Doğru ve yanlışlarıyla Türkiye’de inşaat sektörü” 2012 ve özellikle de 2013 yılına baktığımızda inşaat sektörüne yapılan teşvikler artırıldı. Son dönemlerde kentsel dönüşüm projeleride sektöre ayrı bir heyecan ve ivme kazandırdı. Orta gelirli vatandaşlara yönelik konutların yapılması sektörü canlandırmaya başladı. Ancak özellikle TOKİ tarafından sürdürülüp takip edilen şehir merkezlerinden çok uzak arsalara yapılan yatırımların ilgi görmemesi dolayısıyla konutlar firmaların elinde kalıyor ve stok fazlasına yol açıyor. Bu stokların eritilmeside uzun vadeli bir süreç gerektiriyor. Bunun dışında güncel olarak yaşanan siyasi belirsizlikler, dünya üzerindeki olumsuz gelişmeler iç piyasada borcu borç ile kapatma, döviz kurundaki yüksek artışlar, 2014 yılında inşaat sektörünü olumsuz etkileyebilir. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Her yeniliği önce sizinle paylaşmak isteriz.
Preview
Hitit Seramik by Home Works
2014
www.hititseramik.eu
Etkin Yönetim
İŞLETMELERDE BÜYÜME STRATEJİLERİ Dr. Atakan Genç
STRATEJİTEK Kurumsal Danışmanlık Hizmetleri agenc@stratejitek.com
Büyüme işletmelerin temel amaçlarından birisidir. Sistem yaklaşımı ile ele alındığında, işletmeler çevresi ile sürekli etkileşimde olan, çevresinden etkilenen ve onu etkileyen bir yapıya sahip olan açık sistemlerdir. Bu bakımdan işletmeler birer canlı organizma gibi davranırlar. Ekonomik, sosyal, politik ve teknolojik değişimlerin sürekli olarak tesiri altında bulunan işletmeler bir taraftan da rekabet çevresi içerisinde kaynaklarını en iyi şekilde kullanarak yaşamlarını sürdürmek mecburiyetindedirler. Canlı bir organizma gibi işletmeler de doğar, büyür, gelişir, yaşlanır ve ölür. İşletmelerin en önemli mücadelesi ömürlerini uzatma yönünde olmaktadır. Genelde küçük bir girişim olarak işe başlayan organizasyonlar zamanla pazar içerisinde ürünlerini tutundurarak büyürler, belirli bir büyüklüğe kavuştuklarında artık sürekli kendilerini geliştirerek varlıklarını sürdürme arzusundadırlar. Ancak, bu durumu koruyamayan birçok işletme vardır. Zaman içerisinde çevredeki değişimlere ayak uyduramayan, modern yönetim sağlayamayan işletmeler
98
rakiplerinin gerisinde kalarak yaşlanırlar. Bu aynı zamanda pazardan kopuş sürecidir. Pazardan kopan işletme, besin alamayan bir canlı organizmaya benzetilebilir. Bu durumda faaliyetleri son bulmuştur. Canlı organizma ölmüştür. İşletmenin en önemli amacı büyüme ve gelişme sürecini sürekli kılmaktır. Büyüme ve gelişme sürecini dengeli yönetmek gerekir. İşletmeler büyürken çok dikkatli davranmak zorundadır. Pazarda kalma mücadelesini sürdüren işletmeler bazen sürdürülebilirliklerini sağlamak adına kârlarından vazgeçerek nakit akışı sağlamayı hedef edinmektedirler. Bu davranış biçimi tüm rekabet çevresinde benzer şekilde karşılık gördüğü takdirde, tüm aktörler kâr etmektense nakit akışı sağlamaya yönelik çabaların içerisine girmektedirler. Bu kronik bir büyüyeme sorunu doğurmaktadır. Dolayısıyla işletmeler büyüme stratejileri uygularken temel amaç olarak karlılığı düşünmek zorundadırlar. Bu sektörün büyümesi ve yaşaması açısından stratejiktir ve stratejik kalkınmanın temeli kârdır. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Etkin Yönetim Bununla birlikte, zaman içerisinde işletmelerin ürünlerine gelen yoğun talep neticesinde doğal bir şekilde büyümeleri durumu da dikkatlice izlenmesi ve yönetilmesi gereken bir süreçtir. Yüksek talep karşısında daha fazla ürün piyasaya sürmesi işletmenin daha fazla işletme sermayesine ihtiyaç duyacağı anlamına gelmektedir. Büyüme hızının kontrolsüz biçimde artması işletmenin bir finansal krize girme ihtimalini de arttırmaktadır. Bu nedenle büyüyen işlemelerde, yönetim yeri geldiğinde frene basmasını bilmelidir. Büyümenin önündeki bir diğer engel de pazara girişte basit bir organizasyon olarak başlayan işletmelerin kurumsal yapıya kavuşamamasıdır. Bu işletmelerde yönetim kadrosunun girişimcilikten büyük işletme yöneticiliğine geçişi sağlamaları, profesyonelliğe yönelik kültürel değişimi gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Büyüme ve gelişmede kalıcılık açısından kurumsallaşma ve kültür değişimi modern yönetimin gerektirdiği şekilde geliştirilmelidir. Büyüme stratejileri Bütünleştirici Stratejiler, Çeşitlendirme Stratejileri, Dış Büyüme Stratejileri olarak gruplandırılabilir. Bütünleştirici stratejiler işletmenin temelde ürün ve pazarın aynı kalması durumunda uyguladığı stratejilerdir. Bunlar, yatay ve dikey bütünleştirici stratejilerdir. Yatay bütünleştirme stratejisi uygulayan işletme pazara hâkimiyet için faaliyet alanını genişletmektedir. Bu amaca ulaşmak için hizmet üretim noktalarının sayısını arttırmaktadır. Bu amaçla izlenecek stratejiler; pazara nüfuz etme, ürün farklılaştırma ve pazar farklılaştırmadır. Pazara nüfus etme stratejisi tamamen pazarda daha fazla yayılmaya odaklanmaktadır. Bu stratejide üründe herhangi bir değişiklik yapılmaz. Satışı arttırmak esas hedeftir. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürün farklılaştırma stratejisi uygulanması işletmenin ürününü kalite, tasarım, ambalaj açısından farklılaştırması anlamına gelmektedir. Bu şekilde pazardaki etkinliğin arttırılması hedeflenmektedir. Pazar farklılaştırma stratejisi ise mevcut ürünün yeni kullanım alanlarını bulmaktır. Buradaki temel amaç ürünü kullanmayan kesimi bulmak ve ürünü pazarlamaktır. Dikey bütünleştirici stratejiler ise kaynaklara veya dağıtım kanallarına yönelik büyümeyi içeren stratejilerdir. Kaynaklara yönelik büyümeler geriye doğru dikey büyüme olarak adlandırılırken, dağıtım kanallarına doğru büyüme ileriye dönük dikey büyüme olarak tanımlanmaktadır. Örneğin, uçak motoru üreten bir işletmenin aynı zamanda uçak üretimine geçmesi ileriye yönelik bir dikey büyüme olarak değerlendirilebilir. Uçak üreten bir firmanın uçak motoru üretimine yönelik yatırım yapması ise geriye dönük dikey büyümeye örnektir. Çeşitlendirme stratejileri ise yeni bir ürün ile pazara girme veya aynı ürünler ile farklı pazarlarda faaliyet göstermeye yönelik stratejilerdir. Bu stratejiler pazarda tek yönlü ve çok yönlü çeşitlendirmeyi içermektedir. Tek yönlü çeşitlendirme bir ürüne odaklanarak yeni pazarlar aramayı kapsar iken; aynı zamanda mevcut pazarda yeni teknolojiler kullanarak ortaya konulan yeni ürünler de bu strateji kapsamına girmektedir. Çok yönlü çeşitlendirme stratejileri ise tamamen yeni pazarlarda yeni ürünlerle faaliyet göstermek üzerine eğilmektedir. Diğer taraftan bir başka büyüme yöntemi de dış büyüme stratejileri ile gerçekleştirilmektedir. İşletmenin diğer işletmelerin kaynaklarını kullanarak büyümesi dış büyüme stratejisine örnektir. Birleşmeler, satınalmalar, ortak girişimler dış büyüme yöntemleri arasında sayılabilir.
99
Hukuken
ELEKTRONİK FATURA UYGULAMASI Av. Murat Çelikten TİMDER Hukuk Danışmanı murat@murathukuk.com
14.12.2012 tarihinde 28497 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “421 Sıra No’lu “Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği” uyarınca Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından aşağıda belirlenen mükellef gruplarına artık elektronik fatura (“e-Fatura”) kullanma zorunluluğu getirilmiştir. Bu mükellefler aşağıda şekilde belirlenmiştir; a) 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına sahip olanlar ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31/12/2011 tarihi itibariyle asgari 25 Milyon TL brüt satış hasılatına sahip olan şirketler. b) 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları (kolalı gazoz, tütün ürünleri veya alkollü içecek) imal, inşa veya ithal edenler ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31/12/2011 tarihi itibariyle asgari 10 Milyon TL brüt satış hasılatına sahip olan şirketler. Getirilen düzenleme ile birlikte, e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerin birbirlerinden aldıkları mallar ve sağladıkları hizmetler için artık e-Fatura göndermeleri ve almaları zorunlu hale getirilmiştir. Düzenlemeye tabi olacak
100
mükellefin e-Fatura düzenleyebilmesi, gönderebilmesi ve alabilmesi için öncelikle uygulama üzerinde bir Kullanıcı Hesabı oluşturulması gerekmektedir. E-Fatura uygulamasından yararlanan mükellefler fatura düzenlemeden önce muhatabın “www.efatura.gov. tr” internet adresinde yer alan kayıtlı kullanıcı listesine kayıtlı olup olmadığını kontrol etmeli ve kayıtlı kullanıcı ise e-Fatura, kayıtlı kullanıcı değilse kâğıt fatura düzenlemedirler. Dolaysıyla, dikkat edilmesi gereken husus, e-Fatura düzenlemek veya fatura almak isteyen mükelleflerin karşılıklı olarak ilgili sistemde tanımlı olmaları gerektiğidir. Bununla birlikte, e-Fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflere ise genel hükümler çerçevesinde kâğıt fatura düzenlenmeye devam edilecektir. Hatırlatmada bulunmak gerekirse, e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükellefler için e-Fatura gönderme ve alma zorunluluğu yoğun talepler nedeniyle 01.04.2014 tarihi itibariyle başlayacaktır. Bu tarihe kadar mal veya hizmet satışı için fatura düzenlemek zorunda olan mükellefler, genel hükümler çerçevesinde e-Fatura düzenleyebilecekleri gibi kâğıt fatura da düzenleyebileceklerdir. Ancak Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Hukuken
e-Fatura Uygulamasında “Merkez” modülünün yapısı ile uygulamanın genel mimarisi
önemle belirtmek gerekir ki, aynı mal veya hizmet satışı işlemlerinde kâğıt fatura ile e-Fatura bir arada düzenlenememektedir. Söz konusu Tebliğ uyarınca bazı mükellef grupları bakımından kullanımı zorunlu hale getirilen e-Fatura, kağıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. Bu surette, e-Fatura uygulaması kapsamında gönderilen bir faturaya kâğıt faturada olduğu gibi itiraz edilebilecektir. Aynı şekilde ilgili sistem üzerinde malın cinsine, miktarına ve tutarına da itiraz edilebilmesi mümkün kılınmıştır. Mükellefler e-Fatura Uygulamasına ait temel fonksiyonların internet üzerinden kullanımını sağlamak amacı ile oluşturulan “www.efatura.gov. tr” internet adresinden işlemlerini gerçekleştirilebileceklerdir. Yüksek sayıda fatura düzenleyen ve gelişmiş bilgi işlem sistemlerine sahip mükellefler ise bilgi işlem sistemlerini e-Fatura Uygulamasına entegre ederek e-fatura uygulamasından yararlanabileceklerdir. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Getirilen bu yeni düzenlemeyle birlikte, e-Fatura alıp-verme ve gönderme konusunda mükelleflere aracı kuruluşların hizmet vermesine imkan tanınmıştır. Bu çerçevede isteyen mükelleflerin e-Fatura gönderme ve alma işlemlerini teknik yeterliliğe sahip, Başkanlıktan özel entegrasyon izni almış üçüncü kişilerin bilgi işlem sistemi vasıtasıyla da gerçekleştirebilmesine olanak sağlanmıştır. Bu surette mükellef dışında başka bir kurum olan özel entegratörler de e-Fatura sistemine dahil edilmiştir. Özetlemek gerekirse, “Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği” uyarınca Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yukarıda sayılan ilgili mükellef gruplarına elektronik fatura kullanma zorunluluğu getirilmiştir. Belirtilen gruplara dahil olan mükelleflerin yapılan erteleme ile en geç 01.04.2014 tarihine kadar e-Fatura uygulamasına geçmesi gerekmektedir. Bu kapsamda ilgili şirketlerin teknik altyapılarını da sisteme uyumlu hale getirmeleri uygulama alanı bakımından kolaylık sağlayacaktır. Konu hakkında mali müşavir desteği alınmasının faydalı olacağı kanaatindeyiz.
101
Sistem & Yönetim
BUBA M. Aykut Bulut
Yüksel Seramik San ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü aykutbulut@yukselseramik.com
Geçen yazımızda bilinir, bulunur ve alınabilir olma konularına değinmiş, ve bulunur olma noktasını açıklarken tam satın alma anındaki durumu anlatmış idik. Karar vermiş kişilerin o anda isteğinin yerine gelmiş olması tabiî ki çok önemli olup ihtiyacının giderildiğini görmek, ürüne sahip olmak kişilerde mutluluk sağlayacak firmaya karşı da iyi duygular beslenmesine neden olacaktır. Bizim bugün üzerinde duracağımız konu ise bulunabilir olmanın öncesinde ulaşabilir olmak ve BUBA kelimesi de, bugünkü yazımızla bilinir, ulaşılabilir, bulunabilir ve alınabilire gelecektir. Sınai mal veya hizmet üreten bir firma, ürünlerini satabilmek için pazarın içinde bulunmak zorundadır. Ulaşılabilme doğrudan muhtelif temas noktaları ile yapılabilmekte ayrıca iletişim sistemlerinin yardımıyla sanal ortamlar vasıtasıyla da sağlanabilmektedir. Ana konu, nasıl olursa olsun üreticilerin ürünlerini, tüketicilerin görüşlerine sunabilmesi ve ulaşabilmelerinin sağlanmasıdır. Görerek, dokunarak bazen işiterek veya koklayarak bazen de tadarak yapılacak beğeniler her zaman satın almalarda her zaman etkili olmuştur. Alınacak ürüne yakın olmak, ona ulaşmak çoğu insanda ürüne sahip olmak kadar önemidir. Hizmet ve Sinai ürün üreten firmalar kendilerini pazarda muhtelif şekillerde bulundururlar.
102
Şöyleki; Kendi satış kanal ve noktalarını kurarak. Franchsing yoluyla özel imtiyaz tanınarak konulan ve bayii ve acentalarla Ülke veya bölgesel genel dağıtıcılar ve onların alt bayileri ile Toptan ve parakende bayi ve acentalarla Katmadeğer yaratan satış kanalları ile İster kendi satış noktaları, isterse diğer kanallarda olsun tüketiciye ulaşabilmenin en önemli hususu, firmanın hedef pazarlarda temas noktalarını yeterli sayıda bulundurulabilmesidir. Ulaşılabilir olmada, fayda veya karlılıklar devam ettiği ölçüde kendi adına hazırlanan info ve satış noktalarıyla genişleme ve ulaşılabilir olmayı geliştirmek mümkündür. Kendi organizasyonu dışında genişleme sağlamak ise firmalar ve kişiler arasında olacaktır. Genişlemek isteyen firma ile bu işe talip olan firma arasında her iki taraf içinde önemli detayların bulunacağı çok açıktır. Üretici firma satış temsilciliği vereceği firmanın bulunduğu bölgedeki konumu, ekonomik gücü, işletme imkanları ve verebileceği teminatlara dikkat edecektir. Buna karşılık, firma ve ürün enflasyonunun yaşandığı günümüz ekonomisinde kişiler bayiliklerini Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Sistem & Yönetim alacakları firmalar için seçme hakları vardır. Üretici firmanın ve ürünlerinin piyasadaki bilinirlik kalitesi, potansiyel gelişme imkanları, satış sonrası ve öncesi hizmet kalitesi, sağlanacak olan tanıtım, teşhir ve satış destekleri, promosyonlar kişilerin birlikte çalışma istekleri üzerinde önemli rol oynayacaktır. Bu tür harcamalar firmaların operasyonel giderlerinin önemli bir kısmını oluşturmakta olup firmalar tarafından önemle takip edilmelidir. Ürün veya hizmet sağlayan kuruluşların, maliyetlerini ve işletme sermayesi ihtiyaçlarını hesaplarken bütçelerinde muhakkak operasyonel giderlere bir pay ayırmaları gerekir. Firmanın piyasada ulaşılabilir olmada yapacağı harcama ve yatırımlar, o firmanın uzun yıllar boyunca en büyük kuyum ve hazinesi olacaktır. Ancak ulaşılabilir olmak adına yapılan caba ve harcamalar ile kazanılan yaygın satış ağı çok önemli olmakla beraber bundan sonra daha önemli olan bu satış ağını korumak ve sürdürülebilir olmasını sağlamaktır. Kurmak önemli bir beceridir. Ama bu yapıyı yaşatabilmek daha uzun süreli bir beceridir. Kuyumcuların meslek hayatlarında en çok dikkat ettikleri şeyin satmaktan önce kaptırmamak olduğu gibi, sistemden kayıplara hiçbir zaman müsaade edilmeyecek şekilde sistem korunmalıdır. Satış noktalarının zorunlu veya zorunlu olmayan nedenlerle işi bırakmalarının ötesinde kurulan satış ağının zayıflamasına maalesef üretici firmalar sebep olmaktadır. Müşteriler bir işletmeyle neden çalışmaktan vazgeçerler? %1‘i vefat eder. %3’ü taşınmak zorunda kalır. %5‘i yaptığı işi bırakır başka işlere girer. %9’u rakip firmalara geçer. %14‘ü verilen hizmet ve ürünler tatminkâr değildir. %68‘i gördükleri muameleden memnun değildir. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Pareto analizi, yani bir hadisenin, hatanın analizi yapıldığında ortaya çıkan sebeplerinin tek tek belirlenip yüzdesel olarak ifadesidir. Çıkan sebeplerden en büyük ilk 3’ü veya hatanın %85’i hatanın ana sebeplerini oluşturmakta geri kalanlar tali olarak değerlendirilmektedir. Acaba üretici firmalar için bilinir ve ulaşılabilinir konusunda öncelik hangisindedir? Bilinir olup ulaşılamamak mı, yoksa ulaşılabilinir olup bilinmemek mi? Bence bu noktada bir sıfır noktası birde yeterlilik noktası olmalıdır. Sıfır noktasında bir firmanın bilinirliği olmadığı için faaliyetlerini öncelikle ulaşılabilecek noktalara yoğunlaşması daha uygundur. Tamamen yenilikçi, taklide kaçmayan, kusursuz hazırlanmış ve üretilmiş ürünler, rekabetçi ve alınabilir bir fiyat politikası, satış öncesi ve sonrası operasyon ve hizmetlerinin eksiksiz, zamanında ve doğru olarak, güleryüzle yapılması, satıştan sonra işçilik gerektiren ürünlerde, eğitimlerinin verildiği, uygulamalarda problemlerin yaşanmadığı mükemmel şirket yapısına kavuşacak düşünce ve uygulamalarla desteklenmiş bir yayılma stratejisi muhakkak karşılık bulacaktır. Hizmeti verenin de alanında yani herkesin istediği bu değil midir? Bu yapı ve anlayış olduğunda bundan rahatsız, mutsuz olacak kişi varmıdır, varsa da ancak rakip firmalar olacaktır. Ulaşılan başarı ve mutluluk gizli kalmayacak insanlar birbirlerine anlatacaklar, kulaktan kulağa bir çok yere yayılacak, bir çok yeni girişimci veya iş değiştirmek isteyen kişiler bu firma ile tanışmak, çalışmak için ciddi ciddi düşüneceklerdir. İşte bu nokta bence bilinirlik noktasının başlayıp, yükselmeye başladığı nokta olmaktadır. Muhakkak,
iyi
bilinirlik
ulaşılma
103
Sistem & Yönetim noktalarının artmasına pozitif tesir edecektir. Bu gelişmeler yaşanırken firmanın dışarıya yansıtmış olduğu davranışlar bütünü kişiler üzerinde bir duygu birikimine neden olacak ve insanlar firma ile yakınlaşacak, birlikte olma arzu ve isteklerini pekiştireceklerdir. Biz firmaların kişiler üzerinde bıraktığı bu algıya soyut algı, soyut imaj diyoruz.
imaj çalışmalarıyla birlikte yapılması harcanacak olan büyük paraların israfını önleyecektir. Reklam çalışmalarının içi gerçekten dolu olmalı boş ve zayıf vaatlerle ortaya çıkılmamalıdır. Başka bir ifadeyle reklam verebilmek için reklam vermeye hak kazanmak gerekli diye düşünüyorum. Yinede cevabı müşteri verecektir.
İşletmelerin çalışma hayatı boyunca göstermiş olduğu davranışlardan ortaya çıkan soyut imaj, firmanın görsel ve somut ögelerinden çok daha fazla önemli olup, firmanın uzun yıllar başarılı bir şekilde iş hayatında bulunmasını sağlayacaktır. Görsel ve somut ögeler bir firmanın fiziksel olarak dışa vurumudur. Kurumun ismi, unvanı, logosu, renkleri, binalarının konumları, temizliği, bina içlerinin dekor ve donanımı, antetli kağıt ve zarflarının tasarımları, kırtasiyeler, broşürler, kataloglar hepsi o firmanın kendisine çalışanlarına iş yaptığı kişilere ve çevreye olan saygısının ve özeninin bir göstergesi olarak algılanacaktır.
Hak kazanmak deyince üniversite yıllarında bir arkadaşımın anne ve babasına yazdığı mektup hatırıma geliyor ve sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum. Bu arkadaşımızı Ege bölgesinin bir kazasında oturan ailesi, küçük yaşlarda beşik kertmesiyle evlendirme kararı almışlar. Malum okullar kapandıktan sonra memleketleri dışında okuyanlar tatil zamanı ailelerinin yanına dönerler. Anne ve babaları da çocuklarının evlerine dönmelerini ve beraber olmayı muhakkak ki dört gözle beklerler. Hele birde yaşları ilerlemiş ise çocuklarının mürüvvetlerini bir an önce görmek istemelerinden daha doğal bir şey olamaz. Ancak bu arkadaşımız o yaşlarda evlenmeyi düşünmediği için okullar kapandıktan sonra eve dönmemek adına türlü sebepler ileri sürmekteydi. 1970’li yılların o yaz dönemi imtihan döneminden çıkan arkadaşımız dört dersten ikmale kalmıştı ve anne, babasına yazdığı mektup aynen şöyleydi.
Sonuç itibari ile bir firmanın dışa vurumu somut ve soyut imaj olarak gelişecek ve firmanın geleceğini önemli ölçüde etkileyecektir. Dışa vurum bu ise bunu sağlayacak olan nedir? Nasıl bir Güçtür? Nasıl sağlanacaktır? Bu konuyu bundan sonraki yazımızda anlatmaya çalışacağım.
Sevgili anne ve babacığım, Sosyal sorumluluk projelerine katkılar, spor, eğitim, çevre ve sağlık alanlarındaki sponsorluklar da muhakkak firma üzerinde olumlu bir algı yaratacaktır. Bilinirliğin arttırılması veya firmanın ürünlerinin tanıtımına yönelik yapılacak olan yazılı ve görsel reklamlar, tüketiciyi belki satın alma yapmak üzere mağazaya getirilecektir. Ancak sunulan hizmetten tatmin olmayan müşteriler için reklamla yaratılmaya çalışılan imaj uzun ömürlü olmayacaktır. Reklam kampanyalarının
104
Biliyorsunuz imtihanlarımız yeni bitti. Ben çok başarılı bir yıl geçirdim ve Eylül ayında dört dersten daha imtihanlara girmeye hak kazandım, bu sebeple ben bu yazda memlekete gelmeyip burada derslerime çalışmaya devam edeceğim. Siz benim aylığımı bankaya yatırmaya devam edin... Reklamlarınızın muhakkak içi dolu olsun. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
İletişimde İletişim
STRES MİSİNİZ? STRES SİZ MİSİNİZ? STRES SİZMİSİNİZ? Almila Dalkılıç
Kişisel Gelişim Uzmanı almilad@gmail.com
Ben bir şeyi çok istediğimde elimden gelen her şeyi yaparım. Asla A planımın yanına eklediğim B planı ile sınırlı kalmaz seçeneklerim…
Yapılması gerekenleri yapmadığınızda,
Alternatifler üretir, genellikle alfabede H harfine kadar giderim, H harfinden sonrasını hayırlı olsun der bırakırım. Size de nacizane tavsiyem en azından D harfine kadar gitmeniz. D‘de durabilirsiniz, burası yeterlidir durmak gerek diye düşünürseniz.
STRES ortaya çıkar !
Günümüzde artık hemen herkesin bir B planı var. Önemli olan o planları H harfine dek taşıyabilmek…
Strese girmek için her saat her dakika her an uygundur. Asla zamanı ve yeri yoktur ansızın geliverir.
Bunlar stresli işler aslında. Amacımıza ulaşmak için atacağımız her adımda stres denen olgu bize ne yazık ki keyifle eşlik eder ve kafamızı karıştırmaktan moralimizi bozmaktan büyük keyif alır.
Şu an oturduğunuz yerde stresli olup olmadığınızı anlamak ister misiniz ? O zaman hemen kolunuzu kaldırarak yumruğunuzu sıkın ve birkaç saniye bu halde durun. Eğer bu hareketi yaparken derin bir nefes aldıysanız stresinize hoş geldiniz.
Stresin en basit tanımı şudur:
106
Yapmanız gerekenleri yanlış ya da eksik yaptığınızda;
Eğer bir gerginlik hissediyorsanız ve o an konuşuyorsanız sakın sesinizi yükseltmeyin yükselen ses stresinizi arttırmaktan başka bir şeye yaramayacaktır.
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
İletişimde İletişim Stresiniz sizi rahatsız eder bir hale geldiyse;
Ilık duş ferahlatır.
Önce Stresinizi tanıyın.
Mavi ve yeşil renk iyi gelir.
Stresin varlığını kabul edin.
Kendinize güvenin ve sevin.
Stresinizle uzlaşma sağlayın. Stresinizle girişmeyin.
sakın
mücadeleye
Madem ki streslisiniz, size çok sevdiğim bir formülü paylaşmak istiyorum ki bu formül özellikle duyulan fiziksel rahatsızlıkta kullanacağınız bir metot. Baş harflerine baktığınızda dikkatinizi mutlaka çekecektir. ÖF DEME Ö Önle F
Farket
D
Düzelt
E
Elinden geleni yap
M
Metin ol
E
Espri yap
Strese karşı diğer özel formüllerim de şunlar: Bez bebek gibi olmak bazı zamanlarda dinginleştirir.
Hazırlıklı olunca sıkıntılı şeyler düşünmenize gerek yoktur sıkmayın kendinizi boş yere. Araştırmalarınıza güvenin.
ve
bilginize
Kendinizi çok fazla önemsemeyin hata yapabilirsiniz ki bu çok doğal bir durumdur. Bisiklet, yüzme,tenis, koşu , yürüyüş gibi aktiviteler yapın ama bence stresli olduğunuzda özellikle bireysel sporlar ile uğraşın, takım çalışması gerektiren sporlardan uzak durun. Sizi üzen her olayın ardından beyninizdeki ‘DELETE’ tuşuna basın. Canlı ve yüksek ritimli şarkılar dinleyin tabii ki sevdiğiniz şarkılar olsun, sakın romantik ve içli duygusal şarkılar dinlemeyin daha da kötü olursunuz aman diyelim ve daha pek çok şey... Benden şimdilik bu kadar gerisini siz tamamlayabilirsiniz buna eminim…
Rahat kıyafetler giymek rahatlatır. Unutmayalım ki; Olumlu düşünceler içinde olmak ve kendi kendinizi motive etmek ve iç sesinizi dinlemek iyi gelir. Yavaş ve derin nefes almak sinirlerinizi yatıştırır.
Dört şey geri gelmez; Söylenen söz Atılan ok Geçen zaman Kaçırılan fırsat
Aynı pozisyonda çok uzun süre durmamak gerekir. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Stresli ama stressiz günler dileğiyle...
107
İş Hukuku
TAŞERON İŞÇİLERİ Seyfullah Beysülen İş Hukuku Uzmanı
Taşeron veya alt işveren adı ile anılan ve 4857 sayılı İş Kanununda “Alt İşveren” tanımlaması ile yer alan düzenleme son yılların çalışma yaşamında en çok tartışılan düzenlemelerinden biridir. Millet Meclisinde tartışılmakta olan ve ‘torba’ adı ile anılan yasalar dizisinden birinde yer alan konulardan birinin de taşeron işçilerle ilgili olduğunu biliyoruz. Bu yazının hazırlanması sırasında yansıdığı kadarıyla özellikle Devlet kesiminde çalışan taşeron işçilerinin Devlet kadrolarına alınacağı konusunda farklı haberler çıkıyordu. Peki nedir taşeron işçiliği? Belirttiğimiz gibi çalışma yaşamını düzenleyen mevzuatta alt işverenlik olarak anılan bu kavram, bir işyerinde
108
yapılan iş türünde başka bir işverenin işçi çalıştırmasıdır. Bu işçilere taşeron, alt işveren işçisi denir. Bu tür işçilik çok uzun süreden beri çalışma yaşamımızda yer almaktadır. Bu uygulama 3008 sayılı ilk İş Kanununda yer almıştır. Bu Kanunda, “İşçiler, doğrudan doğruya işveren veya vekili tarafından olmayıp ta üçüncü bir şahsın aracılığı ile işe girmiş ve bu üçüncü şahıs ile mukavele akdetmiş olsalar bile mukavele şartlarından asıl işveren mes’uldur.” Şeklinde yer alan alt işverenlik aracı olarak tanımlanmaktadır. Hükümdeki “üçüncü şahıs” kavramı alt işveren veya taşeron yerine kullanılmaktadır. Bu düzenlemede her iki işverenin taşeron işçilerin hakları üzerindeki Ocak - Mart 2014 Sayı 83
İş Hukuku sorumlulukları açıkça belli değildi. Daha sonra yapılan bir düzenleme ile 1950 yılında, taşeron işçilerine karşı sorumluluğun asıl işveren ile taşeron bakımından birlikte sorumluluk olduğu belirlenmiştir. 4857 sayılı son İş Kanunu ile bu ilişki oldukça açıklığa kavuşmuştur. Konu aslında işyerinin kendi kadrolu işçileri olmayıp (işyerinin belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçileri) işverenle yaptığı alt işverenlik sözleşmesi ile çalışan bir başka (alt) işverenin işçileri olan çalışanların yasal haklarını güvence altına almaktır. Çünkü alt işverenin asıl işverene karşı daha zayıf bir işveren olduğu düşünülür. 4857 sayılı Yasa ait işverenliği ikiye ayırıyor. Bunlardan biri yardımcı işlerde alt işverenliktir. Bunların ise temizlik, yemek, güvenlik gibi işler olduğu ve işyerinin asıl üretimini etkilemeyen işler olduğu genellikle kabul edilir. Yasa bu işlerde önemli bir ölçüt getirmiyor.
uygulamasının ucuz işçilik için istismar edilmemesi ve sendikalaşma önünde engel olmaması bakımından ele alınmıştır. Sosyal güvenlik sistemi ve iş sağlığı ve güvenliği konularında da yer alan çeşitli düzenlemelerde alt işveren işçisi koruma altına alınmıştır. Son zamanlarda yoğun biçimde tartışılan alt işverenlik (taşeronluk) konusunda aslında yasal düzenlemeler yeterli korumaları sağlamaktadır. Burada önemli bir konu devlet kurumlarında iş alan taşeronların istihdam ettikleri işçilerin durumlarıdır. Yaklaşık 600 bin civarında olduğu ileri sürülen bu istihdamın doğru olup olmadığı tartışma konusudur. Devletin taşeron istihdamının gerçekçi olmadığı ileri sürülmektedir. Yapay bir kadro sıkıntısı yaratılmış özellikle temizlik ve güvenlik alanlarında alt işverenlerden yararlanma yoluna gidilmiştir. Bu bir anlamda politik olarak da kullanılmış Devletin parasının yandaşlara dağıtılması şeklinde de kullanılmıştır.
Ancak asıl işlerdeki işlerde bazı koşullar var. Örneğin bir işyerinde asıl işlerden bir bölümünün taşerona verilebilmesi için bu taşeronun yapacağı işte ihtisas sahibi olması ve bu işi asıl işverenden daha iyi yapabilecek koşullara sahip olması isteniyor.
Örneklerinden bildiğimiz kadarıyla kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretleri bile Devlet tarafından maliyet hesaplarına konulmamaktadır. Böylece Devlet uygulamak zorunda olduğu yasal mevzuatı kendisi delmektedir.
Avrupa Birliği’nin konuyu düzenleyen yönergesinde de taşeron işçiliği ele alınmış ve burada taşeron işçilerine belirli korumalar getirilmesi önerilmiştir. Konu özellikle alt işverenlik
Bu nedenle Devlet kuruluşlarında taşeronluk uygulaması olmamalıdır. Bunun için de kanuna gerek yoktur. Alınan bir kararla bu uygulamadan vazgeçilebilir.
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
109
Bayi Vizyonu
REKABETÇİ OLMAK Çetin Cinemre
SERVİS Eğitim & Danışmanlık Eğitim Uzmanı
cetinc@ttmail.com / admin@servisegitim.com
Rekabet sadece iş dünyası ile ilgili bir olgu değildir. Hayatın içinde de rekabet vardır. İnsanlar arasında ve hayvanlar arasında rekabet, varoluştan başlayarak hayatını sürdürmenin ve daha iyi koşullarda yaşamanın gereği olarak ortaya çıkmıştır. Birlikte yaşama zorunluluğu, eldeki kaynakları paylaşma noktasında insanları ve hayvanları kendi aralarında yarışmaya zorlamıştır. Yarışı kazananlar daha iyi koşullara sahip olmuş ve diğerlerine (rakiplerine) üstünlük sağlamıştır. Ancak bu üstünlük yaşam boyunca sürdürülemediği için bir süre sonra canlının ömrüne bağlı olarak rakiplere kaptırılmıştır. Rekabet olgusu bu şekilde nesilden nesile aktarılarak sürmüştür. Sosyal hayat içinde insanların rekabet duygularının aynı ölçüde olduğu söylenemez. Bazı insanlar, başkalarınca kendilerine sağlanan üstün olanaklara sahip olabilir. Onlar doğuştan rekabetçidirler. Rekabetçi olmak için fazladan bir çaba göstermeleri gerekmez, ama bu hiçbir şey yapmalarına gerek olmadığı anlamına da gelmez. Rekabet güçlerini korumaları ve
110
sürdürmeleri, bunun ötesinde rekabetçi konumlarını güçlendirmeleri beklenir. Bunu başaramazlarsa, sahip oldukları rekabet gücünü zaman içinde yitirirler. Çünkü rakipler boş durmamakta, pazar konumlarını güçlendirme yönündeki çabalarını sürdürmektedirler. Bu bağlamda rakipleri dikkate almayan bir rekabet anlayışı doğru kabul edilemez. Doğuştan rekabet gücü olanların dışında kalan geniş kesim, rekabetçi olmanın savaşını vermek zorundadır. İş hayatı “sıfırdan” başlayarak zirveye çıkmış kişilerin başarı öyküleri ile doludur. Onlar çeşitli yokluklar içerisinde belki simit satarken, tuvalet temizlerken, araba yıkarken zeka ve yaratıcılıklarını kullanarak bir çok kişinin imreneceği yerlere gelmişlerdir. Bu noktada “vizyon sahibi” olmak çok önemlidir. İçinde bulunulan koşullar ne kadar kötü olursa olsun, “ne olmak istediğini bilmek” ve bu hedefe kilitlenmek; insanı başarıya götüren en önemli etkendir. Rekabet iş hayatında daha da önem kazanır. Bir kuruluşta aynı amaç (kuruluşun amaçları) Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Bayi Vizyonu yönünde çalışan insanların bunu yaparken bireysel hedeflerini de gerçekleştirmeye çalışmaları doğaldır. Daha iyi ücret almak, işinde ilerlemek, beğenilmek, örnek gösterilmek vb herkesin ihtiyacıdır. Bunları elde etme noktasında kişilerin ister istemez, belki de farkında olmadan iş arkadaşları ile rekabete (yarışmaya) girmeleri kaçınılmazdır. Öte yandan yönetim de daha iyi iş sonuçları elde etmek için çalışanların rekabet duygusunu canlı tutmak ister. Bu bağlamda “öneri ve ödül sistemi” geliştirebilir. Daha iyi çalışana, kuruluşun iş sonuçlarına daha fazla katkı yapana prim verebilir. “Ayın çalışanı” uygulaması yapabilir. Bu konuda olabilecek en büyük yönetimsel hata; birilerini kayırmak, diğerlerini ise dışlamaktır. Çalışanlar yönetimin adil olmadığına inandıkları zaman, ne kadar çok çalışsalar da hiçbir kazanım elde edemeyeceklerini düşünürler ve rekabete girmekten vazgeçerler. Rekabet duygusunun ölmesi –daha doğrusu öldürülmesikuruluşun iş sonuçlarını olumsuz etkiler ve bundan herkes zarar görür. Rekabetçi olmak şu anlamlara gelir: Rakiplerin bilmediğini bilmek, Rakiplerin yapamadığını yapmak, Yenilikçi olmak (inovasyon yapmak), Pazarda eşi/benzeri olmayan özelliklere sahip olmak (fark yaratmak), Örnek gösterilmek, Rakiplerden ayırt edilebilmek (parmakla gösterilmek), “Sıradan” değil, “sıra dışı” olmak. Herkesin bildiğini bilmek veya yaptığını yapabilmek, bir özellik değildir. Bu, “sıradan” olmak demektir. Oysa kişi veya kuruluş “sıra dışı” veya “kalbur üstü” olduğu zaman, rakiplerinden kolayca ayırt edilir ve parmakla gösterilir. İşte o zaman “rekabetçi” özellik kazanır. Bu özelliği kazanmak için rakiplerden daha fazlasını, daha iyisini ve daha farklısını yapmak gerekir. Örneğin, pazara yeni bir ürün veya hizmet sunmak, ya da var olan ürün veya hizmetlere yeni/ Ocak - Mart 2014 Sayı 83
farklı özellikler eklemek; bu yönde etkili bir araçtır. Farklı olmak ve fark edilmek, olumlu anlamda düşünülmelidir. Yani yaratılan farkın insanların yararına olması ve onların hayatına katkı yapması beklenir. Bu amaca hizmet etmeyen farklılıkların hiçbir anlamı ve değeri yoktur. Sadece farklı olmak için fark yaratılmaz. İş hayatında rekabetçi olmak için her şeyden önce güçlü bir rekabet duygusuna sahip olmak ve bu duyguyu sürekli canlı tutmak gerekir. Güçlü yönler üzerinde durulmalı ve bunlar birer rekabet silahı olarak kullanılmalıdır. Gerçek başarı, oynadığınız oyunu şekillendirmektir; bulduğunuz oyunu oynamak değil. Örneğin, rakibin fiyat üstünlüğü varsa onunla fiyat rekabetine girmek yerine farklı bir kulvar seçilmelidir. Bu, kalite olabilir. Kişi veya kuruluş rakiplerinin karşısına güçlü yönü ile çıkmalı ve onları zayıf yönünden vurmalıdır. Bu temel rekabet stratejisidir. Ayrıca zamanlama da önemlidir. Doğru zamanda, doğru stratejiyi seçmek gerekir. Ne zaman saldırıya geçilecek, ne zaman savunmada kalınacak? Cephane durumu nedir? Cephe savaşı mı, yoksa gerilla savaşı (vur-kaç stratejisi) mı yapılacak? Rekabet analizi yapmak, rakiplerin güçlü ve zayıf yönlerini araştırmak, buna göre en uygun rekabet stratejisini seçmek ve bunu değişen rekabet koşullarına göre ayarlamak; rekabetçi olmanın gerekleridir. İş arkadaşları arasındaki rekabet iş ilişkilerini zedeleyebilir. Kıskançlık, çekememezlik, tartışma, çatışma ve kavgaya bile sebep olabilir. İş hayatı “profesyonel” olmayı gerekli kılar. Profesyonel anlayışa sahip kişi, rekabeti “olgun yarış” olarak yorumlar. Duygularına yenilmez. “Belden aşağı” vurmaz. Etik davranır. Bunlar aynı zamanda olgun insanın özellikleridir. Ancak insanların olgunluk düzeyi birbirinden farklıdır. Bu farklılık, her ilişkiyi olduğu gibi iş ilişkilerini de olumlu veya olumsuz yönde etkiler. Olgunluk düzeyi yüksek kişilerden oluşan ekiplerin ve kuruluşların başarılı sonuçlar elde edeceği tartışılmaz bir gerçektir. Olgun insanlar, olgun ekipler ve olgun kuruluşlar rekabet ortamında rakiplerine üstünlük sağlar.
111
112
Advance Design Yapı Malz. İnş. San. Ltd. Şti.
Akbaşlar Yapı Malz. - Orhan Akbaş Akın İnş. ve Nalburiye Malz. - Serdar Akın Aklider Plastik Yapı Malz. San. Tic. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. Aktanlar Yapı Malz. San. Tic. Ltd. Şti. Alba Yapı Ürnl. San. ve Tic. Ltd. Şti. Aldora Banyo Aks. San. Tic. Ltd. Şti. Aydoğdular Yapı Teknik Tes. İnş. San. Ve A.Ş. Aytes Müh. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Başar İş İnş.Müh. Tes. Nalb. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Bostem Boru Saç ve Tesisat Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Çağla İnş. Yapı Malz. - Yemen Sarıçayır Demircioğlu Mob. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.
Demirhanlar Banyo Mutfak- İhsan Demirhan
Demirok Ticaret - Rahmi Demirok Duru Yapı Malz. - Hüseyin Sağlam Eges Grup Doğalgaz Mak. ve İnş. Taah. Proje San. Tic. Ltd. Şti. Elegan Seramik Yapı Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. Elit Yapı Malz. - Ayşe Aygün Emir Yapı Malzemeleri - Taner Çolak Er Art Mimarlık Ahşap Dek. ve İnş. Malz. - Ergün Turan Er-Ka Doğalgaz Müh. ve Isıtma Sist. Erdemli Yapı Malzemeleri - Mustafa Erdemli Erol Yapı Ürnl. Tic. Ltd. Şti. Ers Mimarlık Tasarım İnş. İletişim San. Tic. Ltd. Şti. Eurofark Yapı Malz. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. Eva İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. Evci Nalburiye ve Hırdavat San. ve Tic. Ltd. Şti. Fırat Boru İnş. Malz. Ltd. Şti. Fırat Dekor - İrfan Fırat Fırat Yapı Teknik - İsmail Hakkı Fırat Filiz Fidan Yapı Malz. İnş. Dek. San. Tic. Ltd. Şti. Giztek Endüstri ve Tesisat Sist. San. Tic. Gözde Tesisat ve Isı Sistemleri Gürtop İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Has Sönmezler Yapı İnş. Taah. Mad. San. Tic. Ltd. Şti. Hassan Aydınlatma Elk. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. İdeal Ahşap ve Yapı Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. İmaj Yapı Dekorasyon İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.
Orhan Akbaş Serdal Akın Cüneyt Cabacı Adnan Aktan Mehmet Hakan Varlı Özlem Şanlı Ali Kemal Aydoğdu Ozan Cumhur Albayrak Zafer Başar/Fikret Başar Cemal Ertan Okyar Yemen Sarıçayır Yaşar Demirci
İhsan Demirhan
Volkan Demirok Hüseyin Sağlam Belgin Bahçeci Ruhi Cantürk Musa Aygün Taner Çolak Ergün Turan Erkan Düzgün Hakkı Erdemli Ayşe Erol Savaş Keleş Y. Kemal Davutoğlu Nur Işık Varış Nail Evci İsmail Yıldırım İrfan Fırat İsmail Hakkı Fırat İsmail Filiz Fidanoğlu Serkan Küçükkökdiken Abdullah Ağca Kemal Gümrükçü Yunus Sönmez Hasan Kılıç Ahmet Aydın Tuğçe Topal
FİRMA
Emre İzzet Polat
YETKİLİ ÜYE
Süleyman Bey Mh. Arabacılar Sk. No:24/A Muhittin Mh. Adnan Kahveci Cd. No:6/A Reşadiye Mh. Mandıracı Cd. 3.Sk. No:12 Merkez Mh. Çavuşbaşı Cd. No:51 - Çekmeköy Yeni Bursa Yolu No:28 Kaleiçi Mh. Fetih Cd. No:27 Altınşehir Mh. Nato Yolu Cd. No:66/B - Yukarı Dudullu F. Çakmak Mh. S. Ömer Faydalı Cd. Bakkal Sk. No:11/C Hatip Mh. Ali Osman Çelebi Bulv. No:6 Ortaklar Cd. No: 13/B Mecidiyeköy Emin Ali Paşa Cd. No:103/A Kayışdağ Cd. Kayaoğlu İş Merk. No:119 K. Çamlıca Kısıklı Cd. No: 118/B Yalova - Bursa Yolu 2.Km Şeyh Sinan Mh. Atatürk Bulv. Güngör Apt. No:70/ B Körfez Mh. Berk Sk. Barış İş Merkezi No:10/B Dolphin Avm Karşısı Cumhuriyet Mh. Işıklar Yanı Küpçüler Mh. Karasu Yolu Cd. No:10/87 Camçeşme Mh. Cemal Gürsel Cd. No:189/B - Kaynarca Güngören Mh. Turgut Özal Bulv. No:17/A - Taşdelen Küplüce Mh. Özbek Sk. No:2 - Beylerbeyi Çekmeköy Sapağı Alemdağ Cd. No:545 Şemsettin Günaltay Cd. No:210/4 - Erenköy Altayçeşme Mh. Bağdat Cd. San. Sk. No:5 Sahray-I Cedid Mh. Cebesoy Sk. No:49/1
Üsküdar Cd. No:95/A - Atalar
Mutfakçılar San. Sit. İkitelli Org. San. Bölg. 14. Cd. Göçmen Konutları Yanı 7.Blok No:1-3 - Başakşehir Camçeşme Mh. Marmara Cd. No:70/A G.M.K. Paşa Mh. Kosvalı Sk. No:10 Ihlamurkuyu Mh. Tavukçuoğlu Cd. No:88 - Çakmak Mimarsinan Mh. Tuzlu Mevkii E5 Karayolu Üzeri No:3 Mimar Sinan Mh. Yeşilbahçe Sk. No:4/A Yıldırım Mh. Avazköy Yolu No:80/A-B İçerenköy Mh. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Cd. No: 82/1 İstiklal Cd. İşbankası Yanı No:202 Aytes İş Merkezi Ekinciler Cd. Ertürk Sk. Onat Plaza No:4 - Kavacık E-5 Ankara Asfaltı Pendik Askeri Tersane Girişi No:3 Altkaynarca Karslı Ahmet Cd. No:61/3 - İçerenköy Sahray-I Cedid Mh. Atatürk Cd. No:12/A
ADRES
Çorlu İzmit Altınova Erenler Pendik Çekmeköy Üsküdar Ümraniye Kadıköy Maltepe Kadıköy
Çatalca Ümraniye Merkez Çorlu Şişli Bostancı Kadıköy Üsküdar
Çorlu Çorlu Ümraniye
Kartal
Pendik Çerkezköy Ümraniye Silivri Çekmeköy Bayrampaşa Ataşehir Derince Beykoz Pendik Ataşehir Kadıköy
İkitelli
İLÇE
03/09/2013 - 04/02/2014 tarihleri arasında derneğimize yeni katılan üyelerimizdir. TELEFON (0216) 597 13 41 (0282) 726 74 42 (0216) 313 70 70 (0212) 728 70 60 (0216) 386 46 22 (0212) 640 16 25 (0216) 572 25 75 (0262) 223 46 32 (0216) 331 46 00 (0216) 494 43 50 (0216) 574 81 15 (0216) 386 55 01 Yalova Tekirdağ Tekirdağ İstanbul Yalova İstanbul İstanbul Yalova Tekirdağ İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul Yalova Tekirdağ Kocaeli Yalova Sakarya İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul
(0226) 811 22 59 (0282) 651 73 34 (0282) 653 91 72 (0216) 561 49 49 (0226) 813 73 14 (0212) 789 60 22 (0216) 540 43 61 (0226) 813 07 77 (0282) 654 18 18 (0212) 212 21 01 (0216) 463 27 37 (0216) 577 48 34 (0216) 326 50 97 (0226) 811 07 80 (0282) 651 04 00 (0262) 291 00 15 (0226) 461 20 86 (0264) 241 39 04 (0216) 596 09 57 (0216) 991 81 75 (0216) 321 44 54 (0216) 466 53 44 (0216) 360 17 47 (0216) 459 41 26 (0216) 385 59 34
İstanbul (0216) 457 47 91
İstanbul Tekirdağ İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul Kocaeli İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul
İstanbul (0212) 485 45 59
İL
(0282) 651 93 76 (0262) 321 25 05 (0226) 461 20 18 (0264) 241 39 05 (0216) 396 09 58 (0216) 312 57 67 (0216) 321 43 39 (0216) 540 14 83 (0216) 360 17 57 (0216) 459 41 36 (0216) 385 59 34
(0282) 654 18 19 (0212) 212 21 02 (0216) 463 27 37 (0216) 577 48 34 (0216) 325 90 29
(0226) 813 73 15 (0212) 789 60 24 (0216) 540 43 62
(0226) 811 10 42 (0282) 651 73 35 (0282) 653 47 99
(0216) 441 22 69
(0216) 397 80 41 (0282) 726 75 37 (0216) 313 72 64 (0212) 728 70 61 (0216) 363 19 39 (0212) 640 16 26 (0216) 572 25 75 (0262) 223 46 32 (0216) 331 46 04 (0216) 494 04 21 (0216) 574 81 94 (0216) 386 55 02
(0212) 485 45 34
FAKS
Aramıza Katılanlar
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ahmet Yılmaz Ahmet Kaleli Yusuf Demirhan Ahmet Kılınç Gökhan Korkmaz Mustafa Can Mert Koçak Uğurcan Karakurum Alper Adanalı Sezai Kuşoğlu Selime Hatırnaz Kamil Ramazan Bunsuz Hasan Mertel Mehmet Yılmaz Murat Durmuş Nedim Aksu Birol Dursun Muharrem Okudan Abdülbaki Özay Mustafa Özbaş Ahmet Özdemir Adem Anlagan Adem Yükseker Ergin Demirhan H. Bülent Şamlı Salih Sandalcı İsmeta Bahadır Lütfi Karadeniz Yıldırım Keskin Salih Okutan Adem Süleymanoğlu Murat Memiş Tahir Şahin Uğur Genç Mehmet Akif Acar Ozan Civelek Hasan Fırıncı Sedat Türkmen Mehmet Uğur Özbey Özcan Özen Mehmet Karaoğlu Mehmet Küçek Süleyman Kesgin Sema Yılmaz
İndemo İnş. Mob. Madeni Eşya Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. Kale Mobilya ve Dek. San. Tic. Ltd. Şti. Kardem Banyo Aks. Paz. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. Kılınç Vitrifiye Toptan ve Perakende Paz. - Ahmet Kılınç Kmz Korkmaz İnş. Müh. Ltd. Şti. KNC Yapı Malz. İnş.Taah. Nakl. San. Ve Tic. A.Ş. Koçak Hırdavat Malz. ve Mob. Aks. Tic. Ltd. Şti. Konfor Müh. ve Gıda End. Ltd. Şti. Krom Banyo ve Mutfak Malz. Ltd. Şti. Kuşoğulları İnş. ve İç Dekorasyon - Hüzüyer Kuşoğlu KZN Kozan Yapı İnş. Elekt. Taah. ve San. Tic. Ltd. Şti. Menko Mob. Aks. San. Tic. Ltd. Şti. Mertel İnşaat Hafriyat ve Tic. Ltd. Şti. MGF Tasarım - Mehmet Yılmaz Murat Dekorasyon Seramik Ahşap İnşaat Nedaks Yapı Ürnl. San. Tic. Ltd. Şti. Norm Yapı Malz. İnş. Taah. Ltd. Şti. Okutanlar İnş. Malz. Paz. ve Tic. Ltd. Şti. Öz Özay Gıda İnş. Otom.Tekst.ve Turizm San. Tic. Ltd. Şti. Özbaş Yapı - Mustafa Özbaş Özdemirler İnş. Madencilik San. Ve Tic. Ltd. Şti. Özgüven Yapı Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Pınar Plastik San. Tic. Ltd. Şti. Pira Yapı Dış Tic. ve San. Ltd. Şti. Sakallı İnş. Malz. Mob. Elekt. Cih. Gıda Turizm İnş. Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Sandalcı Yapı Malz. - Salih Sandalcı Selina Yapı Malz. ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti. Sirena Yapı Malzemeleri - Lütfi Karadeniz Sistem Yapı Malz. San. ve Tic. A.Ş. Süleyman Okutan Süleymanoğlu İnş. Turizm ve Dış Tic. Ltd. Şti. Şubat Yapı Malzemeleri - Murat Memiş Taşar Yapı - Tahir Şahin Tek Dekor Tasarım LUCE Mutfak Banyo - Uğur genç Teknik Montaj - Mehmet Akif Acar Trio Mimarlık Zemin ve Banyo Ürünleri Tic. A.Ş. Tursan Seramik San. ve Tic. Ltd. Şti. Türkmenler Yapı Malz. San. Tic. Ltd. Şti. Uğur Yapı Malzemeleri - Mehmet Uğur Özbey Velioğlu Ticaret - Aycan Özen Villapal Yapı Malz. Tic. Ltd. Şti. Vizyon Yapı - Münevver Memnune Küçek Yeşil Tesisat Mühendislik Tic. Ltd. Şti. Yılmazlar Grup Proje Tasarım - Sema Yılmaz
Bosna Bulv. No:77/A-B Kayışdağı Mh. Uslu Cd.. Dilaver Sk. No:34 Orta Mh. Ankara Asfaltı D -100 Kuzey Yan Yol No:18 Güney Mh. Eşref Bitlis Cd. No:101 Yeni Sakarya Cd. No:318/A HasanPaşa Mh. Fatih Blv. No:13 Nato Yolu Cd. No:171 - Dudullu Soğukpınar Mh. Yenişile Yolu No:18 - Taşdelen Ortaklar Cd. No:7A Mecidiyeköy Eminalipaşa Cd. No:98/4 Aydınlar Mh. Sultangazi Cd. No:139 Dük:1-2 - Taşdelen Tepeüstü Mh. Tavukçuyolu Cd. No: 119 Kaleiçi Mh. Karadeniz Cd. No:6/1 Tepeüstü Mh. Alemdağ Cd. No:558/A Arif Hikmet Cd. Cumhuriyet Mh. No:23/B Bostancı Mh. Bağdat Cd. No:502 Mimar Sinan Merkez Mh. E-5 Yolu Üzeri No:36 Fatih Mh. Eşref Bitlis Cd. No:61 Alemdağ Cd. Adem Yavuz Durağı Sırdaş Sk. No:744 - Y.Dudullu İstiklal Mh. Baysallar Sk. No:3 Çakmaklı Mh. Hadımköy Yolu Cd. No: 69 19 Mayıs Cd. No:26 Madenler Mh. Aktar Sk. No:2/A - Çekmeköy Fenerbahçe Dr. Faruk Ayanoğlu Cd. No:21/03 Yel Değirmeni Feritbey Sk.No: 32 D-130 Karayolu Üzeri Atatürk Mh. Yükselin Apt. A-Blok - Değirmendere Mehmet Akif Mh. İnönü Cd. Gürler Sk. No:24 - İkitelli Mimarsinan Mh. Mimarsinan Cd. No:28 Cendere Yolu Burunsuz Mevkii No:38 Fatih Mh. Org. Eşref Bitlis Cd. No:87 Osmaniye Mh. Adalet Sk. No:4 Adnan Kahveci Cd. No:7 Mimar Sinan Mh. Yavuz Selim Cd. No:1 Zuhuratbaba Mh. Yüce Tarla Cd. No:28/B Eminali Paşa Cd. No:48/A Suadiye - Erenköy Atatürk Mh. 531.Sk. No:16 Günza Corner Plaza C4 Yeniköy Sepetlipınar Mh. Bağdat Cd. No:13 VeliEfendi Mh. Hoca Ahmet Yesevi Cd. No:110/B İstiklal Mh. Arif Hikmet Cd. No:157/A Güldibi Mh. İzmit Cd. Paşadüzü Mevkii No:1 Ortaklar Cd. Bahçeler Sk. No: 9/B Mecidiyeköy Aşağı Dudullu Hamza Yerlikaya Bulv. No:85 - Çekmeköy Kemerburgaz Cd. No:156 Meclis Mh. Baraj Yolu Kongre Cd. No:3/9 - Sancaktepe
Üsküdar Ataşehir Kartal Körfez Erenler Sultanbeyli Ümraniye Çekmeköy Şişli Bostancı Çekmeköy Ümraniye Çatalca Ümraniye Şarköy Kadıköy Büyükçekmece Körfez Ümraniye Şarköy B. Çekmece Gölcük Ümraniye Kadıköy Kadıköy Gölcük Küçükçekmece Silivri Kemerburgaz Körfez Bakırköy Çorlu Silivri Bakırköy Kadıköy Esenyurt Başiskele Zeytinburnu Şarköy Sapanca Şişli Ümraniye Kağıthane Sarıgazi
İstanbul İstanbul İstanbul Kocaeli Sakarya İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul Tekirdağ İstanbul İstanbul Kocaeli İstanbul Tekirdağ İstanbul Kocaeli İstanbul İstanbul İstanbul Kocaeli İstanbul İstanbul İstanbul Kocaeli İstanbul Tekirdağ İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul Kocaeli İstanbul Tekirdağ Sakarya İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul
Ocak - Mart 2014 Sayı 83 (0212) 854 30 28 (0262) 341 33 42 (0212) 415 93 42 (0282) 518 22 17 (0264) 582 75 14 (0212) 347 72 78 (0216) 612 17 47 (0212) 321 89 03 (0216) 575 50 58
(0212) 630 26 27 (0262) 341 40 51 (0212) 510 79 94 (0282) 518 22 17 (0264) 582 59 54 (0212) 347 74 14 (0216) 612 17 47 (0212) 295 76 04 (0216) 573 28 78
(0216) 302 84 96 (0212) 881 11 59 (0262) 527 24 26 (0216) 313 82 70 (0282) 518 45 66 (0212) 886 80 64 (0262) 414 01 70 (0216) 466 06 79 (0216) 368 98 45 (0266) 312 48 84 (0262) 426 51 33 (0212) 570 65 73 (0212) 728 26 77 (0212) 360 35 44 (0262) 527 77 72 (0212) 561 08 37
(0212) 356 90 83 (0216) 463 53 66 (0216) 312 64 60 (0216) 590 02 96 (0212) 787 23 32 (0216) 499 67 69
(0262) 526 50 46 (0264) 241 37 32 (0216) 496 73 03 (0216) 314 16 46
(0212) 728 01 83 (0212) 542 61 72
(0216) 523 92 98 (0216) 527 34 72
(0216) 412 89 84 (0216) 314 55 63 (0216) 473 03 73 (0262) 526 50 47 (0264) 241 37 37 (0216) 496 41 82 (0216) 364 84 24 (0216) 499 20 00 (0212) 356 90 80 (0216) 463 53 65 (0216) 312 64 61 (0216) 590 02 95 (0212) 789 42 20 (0216) 499 67 70 (0282) 519 09 29 (0216) 302 81 77 (0212) 881 11 58 (0262) 527 18 98 (0216) 313 86 48 (0282) 518 45 66 (0212) 886 42 86 (0262) 414 01 70 (0216) 420 69 38 (0216) 368 98 85 (0266) 312 48 84 (0262) 426 51 33 (0212) 570 65 77 (0212) 728 26 77 (0212) 360 35 40 (0262) 527 70 00 (0212) 561 09 37 (0282) 653 62 00 (0212) 728 01 80 (0212) 542 61 52
Aramıza Katılanlar
113
Ürünler
ACO IŞIKLI DRENAJ SİSTEMİYLE AÇIK ALANLAR IŞIL IŞIL Kompozit ve döküm kapak seçenekleriyle tüm yük sınıflarına uygun sistem son derece ekonomik çözümler sunuyor. Üstelik drenaj ve aydınlatma tek bir adımla kolayca montaj yapılabiliyor. Led aydınlatma aparatları kanal ile ızgara arasına güvenlikli bir şekilde monte ediliyor.
Açık alan projeleri şimdi ışıl ışıl, yollar daha aydınlık… Su yönetiminde dünya devlerinden ACO, Lightline drenaj sistemine yeni bir bakış açısı getiriyor. Kaliteyi tasarım ile birleştirerek oluşturulan ACO Lightline drenaj sistemleri, projelerde fark yaratıyor. Türkiye’de de Zorlu Center gibi birçok önemli projede kullanılan ACO Lightline, özellikle açık alan projelerine yeni soluk getirmek isteyenlerin tercihi. Mimarlara açık alan dizayn etmelerinde yardımcı olan ACO Lightline drenaj sistemleri ile projeler daha şık, daha güzel...
ACO yeni ürün serisiyle “Innovation Award Architecture and Technology”nin de sahibi oldu. Avantajları:
- Montaj kolaylığı - Estetik görünüşü - Yüksek hidrolik kapasite - 100000 saat kullanım ömrü
114
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
ÇANAKKALE SERAMİK NEO SERİSİ İLE ŞIK VE IŞILTILI BANYOLAR Gelişmiş üretim teknolojisiyle zengin ürün seçenekleri yaratmaya devam eden Çanakkale Seramik; ışıltılı Neo serisi ile tarzınızı banyonuza yansıtmanızı ve evinizde yepyeni, eşsiz bir atmosfer yaratmanızı sağlıyor. Çanakkale Seramik’in yeni serisi Neo’nun altın ve platin kullanılan geometrik dekorları sayesinde, banyonuzda şıklığı ve sadeliği bir arada yaşayacaksınız. Işıltınızı evinize yansıtacak Neo serisi ile kendinizi banyonuzda ayrıcalıklı, yenilenmiş ve dinamik hissedeceksiniz.
Neo serisinin 20x60 cm ebadında tasarlanan beyaz, siyah ve mürdüm renklerindeki karoları, iki modülden oluşan altınlı ve platinli dekor alternatifleri farklı döşeme tarzları sunuyor.
ÇANAKKALE SERAMİK’TEN BANYOLARIN HAVASINI DEĞİŞTİREN SERİ: DİVİNE “Işıltınızı yansıtın” sloganıyla tüketicilerin beğenisine sunduğu çarpıcı koleksiyonlarla mekânlara değer katan Çanakkale Seramik, yeni serisi Divine ile banyoların havasını değiştiriyor.
Çanakkale Seramik, iki farklı duvar karosu ve iki ayrı dekoru buluşturduğu Divine serisi ile banyolarda bambaşka bir atmosfer yaratıyor. Modern renklerin soft ve romantik tonlarla harmanlandığı Divine serisi, iki farklı duvar karosunun ipeksi saten yüzeyi ve ışıltılı dokusuyla, kullanıcıları zamanın ötesine taşıyor. Romantik ve çizgisel desenler sunan iki ayrı dekoruyla banyolara yeni bir bakış kazandıran (30x60) Divine serisi, şık olduğu kadar eşsiz renk ve dokuya sahip bordürleri sayesinde sıra dışı mekanlar, stil sahibi banyolar yaratıyor.
116
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
NATURA BAGNO 2014 KOLEKSİYONU İLE DİKKAT ÇEKİYOR Yeni İmroz: imroz banyo mobilyası gövde ve kapaklarındaki lake boyası ile şık ve işlevselliği birleştirerek üst modülde de kullanım sağlıyor.
Meyra: meyra ile banyolar yeniden şekilleniyor. Özel lake boyası ile altın işlemelerin bir arada kullanıldığı meyra, banyolarında zerafeti görmek isteyenlere özel olarak tasarlandı.
Kaunos: parlak lake dokusuyla ışıltı, estetik ve görsellik kazandıran kaunos banyolara detayında farklı renk seçenekleriyle banyo mobilyasında fark arayanlara özel bir alternatif sunuyor.
Didyma: güzellik, sağlık detayda saklı; slim line seramik lavabosu ile şık ve göz dolduran didyma clen active teknolojisiyle üretilen içinde gümüş iyonlar barındıran ürün yüzeyleri, mikropları yok edip çoğalmalarını önleyerek maksimum koruma sağlıyor.
118
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
DURAVİT INİPİ B İLE EN KÜÇÜK ALANLARDA BİLE SAUNA KEYFİ Duravit, Inipi serisi ile klasik ter banyosunu bodrum katlardan çıkarıp banyoya ve yaşam alanına getiren modern bir tasarımcı saunası sundu. Avusturyalı tasarımcı üçlüsü EOOS ile işbirliği yapan Duravit, bu eğilimi daha küçük banyolarda devam ettiriyor ve yaklaşık 120 x 120 cm yer kaplayan ve bir kişi için konforlu alan sağlarken aynı zamanda en yüksek tasarım gerekliliklerini de karşılayan yeni Inipi B, super kompakt saunanın öncülüğünü yapıyor. Küçük apartman dairelerinde bile gevşetici bir zindelik deneyimi için yeterli alan sunan Inipi B’nin montajı da sökülmesi de kolay olduğundan kiralık dairelere kurulmaya da uygun. Diğer bir avantajı da yeni Duravit saunalardaki kompakt ekipmanın çok uygun fiyatlarla temin edilebilmesi. Duravit, küçük Inipi B modeline ek olarak 240 x 120 cm ölçülerine sahip daha geniş bir çeşit de geliştirdi. Böylece Inipi bir taraftan “yalnız yaşayanların” hayallerini gerçekleştirirken diğer taraftan yatarak sauna keyfi yapmak isteyen çiftlere de alan tanıyor. Kumanda panosu saunanın ön tarafında yanlamasına bütünleşik olarak yer alıyor. Dinlenme sırasında, ECO fonksiyonuyla ısıtma enerjisinden tasarruf edilebiliyor. Inipi B Super Kompakt’ta, arka duvardaki
120
ayarlanabilir arkalık kullanılarak en konforlu pozisyon seçilebilir. Ayrıca, oturma yeri de kullanıcının sauna seansı sırasında pozisyon değiştirmesine yetecek kadar geniştir ve böylece uzun sürelerde bile konforlu ve ergonomik bir oturma duruşu sağlanabilir. LED ışıklarla aydınlatılmış yatay ahşap lambriler, oturma elemanlarına paralel bir görsellik oluşturur. Inipi B’nin koyu Amerikan cevizi olan harici ahşap çerçevesinin parlak beyaz rengi de mevcut. Her iki sauna çeşidinin de hem köşeli hem duvara dayalı versiyonları bulunuyor. Geniş Inipi B, odanın ortasına bağımsız olarak da takılabiliyor. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
EDİLCUOGHİ, NEW YORK ATMOSFERİNİ EVİNİZE GETİRİYOR İtalya’nın seramik üssü Sassuolo bölgesinde üretim yapan Edilcuoghi, dünyanın tarihi ve estetik açıdan öne çıkan sayılı kentlerinin belirgin mimari özelliklerini yansıttığı seramik koleksiyonları ile, kullanıcıların kendilerini özel hissetmelerini sağlıyor. Edilcuoghi’nin New York koleksiyonu, tipik bir Soho dairesinin zarif, çağdaş tarzını yansıtan ve mekanlarda huzurlu bir ortam yaratan seramiklerden oluşuyor. Seramiklerinde buluşturduğu dengeli tonlar ile mükemmel bir uyum yakalayan Edilcuoghi, eşsiz ahşap görünümlü yer karoları ve duvar seramiklerini yeni İtalyan dokunuşuyla yaşam alanlarına taşıyor.
kusursuz renk uyum dengesi oluşturarak yer seramiği ile buluşturuyor. Tarza bağlı olarak kişiselleştirilebilir alanlar yaratmaya olanak sağlayan seramikleri ile Edilcuoghi; geliştirilmiş dizaynı, biçimleri ve performansı sayesinde yalnızca ihtiyacı olan kullanıcıya değil, aynı zamanda mimarlara da özel ilham veren seramikleriyle tüm dünyada fark yaratıyor.
Çağdaş iç mimariye sahip atmosferler yaratan Edilcuoghi, mekânların yüzeylerini, birbiriyle uyumlu, doğal ve estetik New York koleksiyonu ile dekore ediyor. İleri teknoloji ürünü olan koleksiyon; ürün gamında bulunan, sadece 3 veya 5 mm kalınlığındaki, esneyebilir duvar seramiğini de,
122
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Banyolar
ile renkleniyor.
7. SALON NO723
www.srcyapi.com
Akpınar San. Böl. Merkez Mah. Belde Sok. No:23 Hadımköy / nbul İsta Tel: 444 12 04 Fax: +90 212 482 12 38
Ürünler
E.C.A. ELECTRA SERİSİ DİJİTAL TEKNOLOJİ İLE TÜRKİYE’DE BİR İLKE İMZA ATIYOR E.C.A. yüksek teknolojinin olanaklarından faydalanarak yarattığı Electra Serisi’yle, Türkiye’de ilk defa, dijital teknolojiyi suyla buluşturarak armatür sektöründe fark yaratıyor. Türkiye’de kullanıcıyla buluşan ilk dijital batarya olma özelliğine sahip Electra Serisi, yenilikçi tarzı ve minimalist duruşuyla iç mekan tasarımlarına değer katıyor. Dekorasyonda teknolojik dokunuşların, ince tasarımla buluştuğu ürünlerin öne çıktığı günümüzde Electra Serisi, armatürde farklılık arayanların tercihi oluyor. Su çıkış sistemi ve “eco mind“ modu sayesinde Electra Serisi, enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını destekleyen doğa dostu ürünler arasına katılıyor. Zarif, İnce, Estetik, Yeni Nesil Dijital teknolojide son yılların gözde tasarımlarından ilham alan Electra Serisi, diğer bataryaların zorunlu tasarım öğelerini, dijital bir panele entegre ederek, yüksek teknoloji ve ince tasarımı bir araya getiriyor. Electra Serisi bataryalarında, düz ve geniş gövdelerin köşelere doğru yumuşayan tasarımı elmas parıltıları yaratıyor. Teknolojik ve Modern Türkiye’de ilk defa, dijital teknolojiyi suyla buluşturarak fark yaratan E.C.A. armatür sektöründe fark yaratıyor. Electra Serisi’ndeki tüm bataryaların üzerinde dikdörtgen biçiminde tasarlanmış dijital göstergeler bulunuyor. Debi ayarları (-,+), sıcaklık-soğukluk ayarları (kırmızımavi) ve açma-kapama işlemleri bu dijital panel üzerinden yapılıyor. Buna ek olarak, “eco mind” modu ile tuşa bir kez basıldığında su 10 saniye akıp duruyor;
124
iki kez basıldığında ise 20 saniye akıyor. Su tasarrufu sağlayan bu özelliği ile de öne çıkan Electra Serisi gelecek nesillere değer katıyor. Electra Serisi’ndeki ankastre banyo bataryasının sahip olduğu, suyu dijital panel üzerinden kontrol etme özgürlüğü ile banyolar daha keyifli hale geliyor. Yeni nesil lavabo, ankastre lavabo, eviye ve ankastre banyo bataryaları ile Electra Serisi, dijital konfor olanaklarını genişleterek, farklı bir deneyim yaşamanızı sağlıyor. Electra eviye bataryası spiralli bir eviye bataryası olup, kontrol bölümü (açma/ kapama, soğuk/sıcak ve debi ayarları) spiralli el duşunun üzerinden yapılıyor. Böylelikle ürünün üzerinde ilave bir kumanda kolunun olmaması, üründe sade bir görünüm ortaya çıkarıyor. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
EGE SERAMİK’TEN YOĞUN KULLANIM ALANLARINA ÖZEL SERİLER Forte Stone
Spirit
Estetik ile granit seramiğin teknik üstünlüklerini birleştiren Ege Seramik sırlı granit ürünlerinin zengin renk ve doku seçeneklerini yoğun kullanım alanlarıyla buluşturuyor.
Aşınmaya karşı dayanıklılığı ve leke tutmama özellikleri ile dikkat çeken Buxy, Classico, Forte Stone, Golf Pro, Harmony, Mood, Spirit, Clear ve Torro serileri, alışveriş merkezleri, oteller, hastaneler gibi yoğun trafik alanlarında tercih ediliyor. Ege Seramik’in sırlı granit ürün portföyünde bulunan mat, parlak, lappato ve rektifiye seçenekleri size farklı alternatifler sunuyor.
Ege Seramik’in 60x120, 80x80, 60x60, 30x60, 45x45 ve 33x33 ebatlara sahip sırlı granit ürünleri, aşındırıcı maddelerin bulunduğu ve yoğun trafiğe sahip zeminlerde dayanıklı mekanlar vaad ediyor. Ege Seramik, en yoğun kullanım alanlarında bile estetik ve kalitesinden ödün vermek istemeyenler için doğru tercihler sunuyor.
Harmony
126
Buxy
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
EGE VİTRİFİYE’DEN ELİPSO VE ALİA SERİSİ Seramik Sağlık Gereçleri sektöründe adından sıkça söz ettiren Ege Vitrifiye, geliştirdiği yeni serileri ile banyoların vazgeçilmezi olmayı hedefliyor. Yenilikçi, dinamik ve estetik çizgilere sahip Ege Vitrifiye, Elipso Alaturka Tuvalet ve Alia serisiyle banyolarınızı belirlemeye devam ediyor. Elipso Alaturka Tuvalet, özgün tasarımı sayesinde çevreci, ergonomik ve sıra dışı estetikle sizleri buluşturmayı vaat ediyor.
Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş, yeni seriler ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu; “Ürün yelpazemizi her geçen gün geliştiriyoruz. Elipso Alaturka Tuvalet ve Alia serimiz ile kullanıcıların banyolarındaki alışkanlıklarını değiştirip her ihtiyaca uygun çözümler sunmayı hedefliyoruz.” Elipso Alaturka Tuvalet, klasik tasarımların dışına çıkan estetik ve ergonomik yapısı ile ev, iş yeri ve toplu kullanım alanlarında rahatlıkla kullanılabiliyor. Su tasarrufunun her geçen gün daha da fazla önem kazandığı günümüzde, “Aquasave” özelliği sayesinde, 5 litre su ile kusursuz temizlik ve tasarruf sağlıyor. Banyolarda yenilikçi ve estetik çözümler sunmayı hedefleyen Ege Vitrifiye, Alia serisi ile banyonuza sıra dışı bir görünüm kazandırıyor. Alia serisi, kendi fiyat segmentinde alışılmışın dışında bir estetik sunuyor. Ring kanalsız yeni nesil yıkama sistemi sayesinde düz hatları ile kolay temizlik ve hijyen sağlıyor.
128
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
MUTFAKLARDA BEYAZ ASALETİ; FRANKE JAVA SERİSİ
Yenilikçi tasarımların tecrübeli sahibi Franke; eviye, armatür ve ankastre cihazda 100 yıllık marka olmanın olgunluğunu yaşarken ürün yelpazesini de genişletmeye devam ediyor. Doğal granit tozlarının mutfakla buluşmasını simgeleyen Franke Java Serisi granit eviyeler bu yelpazenin sade ve dikkat çeken üyelerinden. Java serisi granit eviyeler damlalığında bulunan tasarım ve sahip olduğu avena, grafite, sahara gibi diğer renk alternatifleri ile de tasarım farkı sunuyor. Bu serinin özellikle Bianco, süt beyaz rengi, mutfaklara özgün bir ferahlık katarken görsel zarafeti dışında eviyenin, malzeme
130
kalitesinin sunduğu kullanım avantajları da ön planda. Franke Java Serisi granit eviyelerin üretiminde kullanılan “Dura Kleen” tekniği bu avantajların başında geliyor. Dura Kleen tekniği sayesinde granit tozları üst kalitede sıkıştırılarak sıvıların eviye yüzeyinden emilmesi engelleniyor. Ayrıca diğer bir özellik olarak Java eviyelerin yüzeyinde bulunan “Sanitized Hijyen” fonksiyonu da gümüş iyonları sayesinde bakterileri %99 oranında yok edebiliyor. Tüm bu üretim ve kullanım avantajlarının yanında Franke Java Serisi granit eviyeler modern görünümleri ile alışılmış granit eviye çizgisinin dışına çıkıyor. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
GROHE’DEN KADINLARIN HAYATINI KOLAYLAŞTIRAN YENİLİKÇİ TASARIMLAR Sabit Sıcaklıkta Banyo Keyfi İçin Grohtherm 2000 New! Dünyanın en hassas termometresi olan ve cildi dikkate alınarak tasarlanan GROHTHERM 2000 New termostatik batarya, sıcak su akışı sırasında bile ısınmayan yüzeyi ile özellikle bebeklerin banyosu için annelere büyük kolaylık sağlıyor. Grohtherm 2000 New’deki GROHE TurboStat® teknolojisi, duş boyunca su sıcaklığını sabitleyerek, bebekleri ve anneleri suyun aşırı ısınmasından kaynaklanacak rahatsızlıklardan koruyor. Yüzeyin ısınmasını engelleyen GROHE CoolTouch® teknolojisi bebeğin hassas cildinin sıcaktan yanmasını önlüyor. Tüm bu teknolojilerin yanı sıra şelalelerin geniş ve güçlü akışından ilham alınarak tasarlanan Grohtherm 2000 New, banyolarda estetik bir atmosfer yaratıyor. GROHE Minta Touch ile temizlik parmaklarınızın ucunda... Mutfakta iş yaparken eller hep kirlenir. Eliniz kirli, yağlı, yapışkan veya pis mi? Hiç sorun
132
değil; dokunmatik özelliği sayesinde tek yapmanız gereken elinizin tersi, bileğiniz veya kolunuz ile hafifçe dokunmak. Böylece eliniz kirli olduğunda bile bataryanızın temiz kalması mümkün. Kadınların mutfakta geçirdikleri zamanı daha konforlu ve pratik hale getiren, oldukça hijyenik ve etkileyici şekilde su tasarrufu sağlayan bu kullanım şekli, EasyTouch teknolojisi sayesinde mümkün hale geliyor. Minta Touch aynı zamanda GROHE SilkMove® teknolojisine sahip kumanda kolu kullanılarak da çalıştırılabiliyor. Tüm bunların sonucunda kadınların mutfakta geçirdikleri sürede yepyeni bir rahatlık sunan bir armatür ortaya çıkıyor. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Mobılı da Bagno M I L A N O
•
I S T A N B U L
•
N E W Y O R K
Andante
Sem Mobilya A.Ş. Yukarı Dudullu Organize Sanayi 1.Cadde No:30/B-2 Ümraniye İstanbul T. 0216 311 08 81 F. 0216 311 22 20 Armadi Art SRL. Viale della Repubblica 193-31100 Treviso- Italy armadi@armadiart.com www.armadiart.com
Ürünler
GÜRAL VİT İLE HER BANYO KENDİ HİKÂYESİNİ YAZIYOR
İhtişamlı dekorasyon anlayışı ile yaşam alanlarını şekillendiren Güral VİT, Beyza Gold Banyo Dolabı ile klasik dönem beğenilerini, çağdaş bir bakış açısı ile yorumlayarak lükse farklı bir deneyim katıyor. Göz alıcı tasarımının yanı sıra, geniş saklama alanıyla, işlevselliği düşünülerek tasarlanan lavabo dolabının banyonuza kattığı gold esinti ile kendinizi daha özel hissedeceksiniz. Saf beyaz seramiğin sadeliğini, şık altın bordürün ışıltısı ile tamamlayan Jade lavabo ise, modern klasik duruşu ile banyo konseptinde yepyeni bir sayfa açıyor. Güral VİT’ in sınırsız tasarım
tecrübesinin ve geçmişinin bir göstergesi olan Beyza Gold, yüksek kaliteli Güral armatür ve aksesuarları ile her bir detayın ayrı ayrı tasarlandığı krallara layık bir banyonun tamamlayıcısı oluyor.
Banyolarda fonksiyonelliği ve karşı konulmaz duyguları bir araya getirmeyi başaran Güral Vit, yeni serisi Jade ile sıra dışı bir banyoya sahip olmak isteyenler için göz kamaştırıcı bir şıklık sunuyor. Fonksiyonel tasarımıyla dikkat çeken Jade klozet ve lavabo sistemlerinin saf beyaz renklerinin yanı sıra kırmızı, siyah ve altın bantlı dekoratif renkleri mevcut.
134
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
RENKLERİYLE BÜYÜLEDİ, TASARIMIYLA ÖDÜL ALDI: FLUIDO
İntema Mutfak’ın geçtiğimiz sene tüketicilerin beğenisine sunduğu Fluido, Elle Decoration Uluslararası Tasarım Ödülleri’nde 2012 yılının “En İyi Mutfak”ı seçilerek 2013 Şubat ayında ödüle layık görülmüştü. Tasarımcı ve iç mimar Atilla Kuzu tarafından İntema Mutfak için tasarlanan Fluido kendine özgü farklı çizgileri ile tasarım dünyasından ve tasarım ürünlere meraklı kullanıcılardan tam not almayı başardı. Estetik ile kullanım kolaylığını birleştiren Fluido, parlak ve mat lake olarak özenle
seçilmiş 25 renk alternatifine ek olarak, özel teknolojisi ile kişiye özel yüzlerce farklı renk seçeneği de sunarak hayalinizdeki mutfakları yaratma imkanı sunuyor. Fluido; modern, şehirli ve feminen bir model. Ayrıcalıklı bir konsept sunan Fluido, yumuşak hatları ve konforlu tasarımıyla göz kamaştırıyor. Fluido’nun modüler bir yapıya sahip olması mutfaklar için esnek proje imkanı sunarken, 2 farklı tip radyuslu kapak alternatifi ile birçok farklı kompozisyon üretmeye imkan tanıyor.
VitrA’dan ÇOCUKLARI DÜŞÜNEN BANYOLAR VitrA’nın çocuklu aileler için tasarladığı, boyu uzatıp lavaboya erişmeyi kolaylaştıran Nest Trendy serisi çocuk basamağı, küçükler için temizliği daha keyifli hale getiriyor. Özel tasarlanan basamağın iç kısmı, saklama alanı olarak da değerlendirilebiliyor. Islak zeminde kaymayı engelleyen basamaklar, güvenli kullanım imkânı sağlıyor.
136
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
KALEKİM’DEN SU YALITIMINDA İDDİALI ÇÖZÜM: İZOSEAL Yapı kimyasalları alanında en iyi ürün, en iyi çözüm ve en iyi uygulamayı sunan Kalekim; su basıncına karşı yüksek dayanıklılık sergileyen ve hem negatif hem de pozitif yönden su yalıtımında kullanılabilen İZOSEAL ile binalarda kapsamlı çözümler sunuyor. Kalekim’in kristalize su yalıtım harcı olarak pazara sunduğu İZOSEAL, çeşitli yollarla nüfuz ettiği yapıların güvenliğini tehdit eden su ve nem gibi olumsuz faktörleri sorun olmaktan çıkarıyor. Betona işleyerek su geçirimsizlik sağlayan İZOSEAL; bodrum, temel, perde duvar, havuz, su deposu, asansör kuyusu ile banyo, duş ve tuvalet gibi ıslak hacimlerin yanı sıra tünel, köprü, yeraltı garaj ve depolarında rahatlıkla uygulanabiliyor. Ayrıca İZOSEAL içme suyu depolarında da güvenle kullanılabiliyor. Çimento esaslı ve kapiler etkili kristalize su yalıtım harcı İZOSEAL, yapısal olarak sağlam tüm beton yüzeylerin yalıtımında kullanılabiliyor. Negatif ve pozitif su
basıncına karşı mükemmel dayanıma sahip olan İZOSEAL, betonun nefes almasını ve tamamen kurumasını sağlıyor. Betonarme yapının donatısının korozyona karşı korunmasını da sağlarken, aynı zamanda basınç mukavemetini de artırıyor. İZOSEAL, toprak altında kalan ve sürekli su ile temas eden yapılarda özellikle tercih ediliyor. İZOSEAL ile suyun geldiği yönün tersinden de su yalıtımı yapılabiliyor. Örneğin betonarme perdelerle çevrili bodrum katına dışarıdan gelen suyun yalıtımı, içeriden yapılan uygulama ile sağlanabiliyor. Fırça veya sprey ile her yönden uygulama kolaylığı sağlayarak hızlı ve ekonomik çözüm sunan İZOSEAL ile uygulama yapılan yüzey zarar görse dahi betonun su geçirmezliği bozulmuyor. Ayrıca uygulama yapılan yüzeyin tuğla, ısı yalıtım levhası gibi malzemelerle korunmasına da gerek kalmıyor.
138
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
KARE BANYO YENİ NESİL BANYOLAR YARATMAYA DEVAM EDİYOR Birbirinden şık ve estetik tasarımları ile 2014 ürün koleksiyonunu yenileyen Kare Banyo, banyo dolapları ve aksesuar grupları ile banyoların tarzını değiştiriyor. Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla yurt içi ve yurt dışında trendleri yakından takip eden Kare Banyo, ürün tasarımlarında fonksiyonelliği, kaliteyi, işçiliği, çevreye ve doğaya saygıyı en üst düzeyde tutuyor. Kurulduğu 1993 yılından bu yana sektörde kaliteden ödün vermeden hizmet veren, her geçen gün yenilediği ürün çeşitleri ve renk alternatifleri ile banyolarda bir numara olmaya devam eden Kare Banyo, banyolara şıklığı ve zarafeti taşıyor. Dekoratif, estetik ve benzersiz banyoların tercihi Kare Banyo, klasikten moderne her zevke uygun geniş ürün yelpazesi ile kaliteye önem veren tüketicilerin ilk tercihi. Taşın cezbedici ışıltısıyla birleşen rengârenk ürün alternatiflerini bir arada bulunduran ihtişamlı ürünlerden, sadelikten hoşlananlar için yalın ve naif modellere kadar her tarzda ürünü koleksiyonunda bulunduran Kare Banyo ile stil sahibi banyolar yaratın.
140
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
PENTA’DAN DESENLİ ARMATÜRLER VE AKSESUARLAR:
HALLEY DESENLİ SERİSİ Penta’nın yeni tasarımlarından desenli Halley serisiyle banyolara hareket geliyor... Su damlalarından esinlenerek hazırlanmış desenler, armatür ve aksesuarların üzerinde çok şık bir görünüm oluşturuyor. Özel projelerde, istenilen desenin ve kurum logosununun da işlenebildiği Halley Desenli Serisi, özgün ve farklı banyoların vazgeçilmezi olmaya aday.
PENTA’DAN ALTIN VE SERAMİĞİN BİRLEŞİMİ:
ANATOLİA GOLD SERİSİ Anadolu’nun köklerinden gelen yüzlerce yıllık iki gelenek; altın ve çini geleceği kucaklayan farklı ve özgün tasarımlarla hayat buluyor... Penta’nın yeni tasarımlarından olan Anatolia Gold Serisi armatür ve aksesuarları, seramiğin sıcaklığını altının gösterişli cazibesi ile bir araya getiriyor... Banyonuzu, saklı dünyanızı, mücevherlerle taçlandırmanız için seçkin yapı showroomlarda sizlerle buluşuyor…
142
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
SERANOVA’DAN MEKANLARINIZA ANLAM KATACAK SERİLER
Dione Doğal görünümü, renklerindeki parlaklık, düz yüzeyiyle, Dione hem klasik hem de modern mekanlara uyum sağlıyor. 25x50 cm ölçüsünde üretilen Dione, bej ve gri tonlarındaki renkleri bordür ve dekoru ile iç mekanları farklılığa taşıyor.
Tarvos 45x45 cm ölçüsünde üretilen, hem iç hemde dış mekanlara farklı, özgün bir boyut kazandıran Tarvos serisi, ahşabın sıcaklığını ve doğallığını bir arada yansıtıyor.
Comet Heyecan uyandıran Comet kuyruklu yıldızı gibi, Comet Serisi de mekanlara yeni bir heyecan yeni bir stil getiriyor. Beyaz, mavi ve pembe renkte olmak üzere 25x50 cm ölçüsünde üretilen Seranova Comet Serisi altın dekor ile zenginleştiriliyor.
144
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
SFA SANIHYDRO İLE İSTEDİĞİNİZ YERE TUVALET, BANYO VEYA MUTFAK KURMAK ARTIK ÇOK KOLAY
SFA WC Öğütücüleri bodrum katı, çatı katı ve gider borusuna uzak kalan yerlere, tuvalet veya banyo monte etme imkanı sunuyor. Dikey olarak 7 metreye, yatay olarak 110 metreye kadar atıkları pompalayabilen öğütücüler, ekonomik, pratik ve estetik bir çözüm sağlıyor. Atıkların tahliyesi 32 mm çaptaki PVC borular aracılığıyla yapılıyor. SFA öğütücüleri koku yapmıyor ve çok düşük seviyedeki sesle çalışıyor. Basit montaj yöntemi sayesinde, hızlı ve kolay uygulanabilir bir sistem olup, restorasyon ve tadilat işlemlerinde kullanıcılarına esneklik sağlıyor. SANİBEST PRO yüksek performanslı bıçak sistemi ile donatılmıştır ve yoğun
146
bir kullanım için uygundur. Bez parçalama özelliği sayesinde otel, yazlık, restoran, AVM, bar ve benzeri halka açık yerlerde kolaylıkla uygulanabilir ve aynı zamanda tıkanma sorunlarına karşı çözüm olabilir. SANİBEST PRO Teknik Özellikleri: Bağlanabilen Üniteler: Klozet+ lavabo+ duşakabin+ bide, Dikey pompalama: 7 m’ye kadar, Yatay pompalama: 110 m’ye kadar, Deşarj boru çapı: 32 mm, Maks. akışkan sıcaklığı: 35°C, Besleme voltajı ve frekans: 220–240V / 50 Hz, Elektrik tüketimi: 1100 W, Koruma sınıfı: IP 44, Boyutlar (u x d x y ): 507 x 154 x 267 mm. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
DOĞAL PARKEDEN ESİNLENEN YENİ BİR SERİ:
VILLEROY&BOCH LODGE
Doğa, iç mekan tasarımında uzun zamandır trend olmaktan çıkıp aksine sürek-li güncellenen ve dönüşüm geçiren vazgeçilmez bir tema haline geldi. Çağımızın yüksek teknoloji ve hız karşısındaki denge arayışında modern his-se sahip doğal yaşam aksesuarları gün geçtikçe çok daha fazla insanı etki-liyor. İster mobilya ister yer döşemesi olsun, ahşap popülerliğini korumaya devam ediyor. Villeroy & Boch, Lodge ile ahşap zemin görünümüne sahip yeni porselen sera-mik zemin konsepti ile dikkat çekiyor. Parkeden ilham alan Lodge, modern olduğu kadar doğal… Doğal ahşap görünümü, damarlı yüzey, renk çeşitliliği ve otantik renklerle uyumlu olarak geliştirildi. Sonuç, yüksek kalitede do-ğal görünümlü zeminler... Lodge, klasik parke boyutu olan 90cm ebatları ile beş renkten oluşan iki farklı formatta sunuluyor. Seri, hem özel hem ticari alanlar için sağ-lamlık, dayanıklılık ve kolay bakım gibi porselenin tüm faydalarını sunu-yor. Lodge, vilbostone porselenden oluşan
148
11,25x90cm ve 22,5x90cm ebatlarına sahip bir zemin kavramı olarak öne çıkıyor. Karolar 10mm kalınlığında rekti-fiye edilerek sunuluyor. Doğal ahşap tonlarından esinlenerek tasarlanan renk yelpazesi, çok açık kahve, doğal kahve ve koyu kahveye kadar birçok tonu kapsıyor. Çoklu renk seçenekleri; bej, gri-bej, kahve, gri ve koyu kahvedir. Dokunulduğunda ahşabın doğal görüntüsüne sahip duyguyu veren se-rinin tüm renk ve formatlarında R9 kaymazlık özelliği bulunuyor. 30cm ölçü-lerinde filelenmiş mozaikler dekoratif tasarımları ile duş zeminleri için mükemmel bir seçim oluşturuyor. Konsepte son bir dokunuş kazandıran süpür-gelikler 7,5x90cm boyutlarında… Lodge, doğal ahşap çekiciliğine sahip yaşam alanları ve banyolar dizayn edilmesine olanak sağlıyor. Yerden ısıtma gibi seramiğin faydalarından ta-viz vermeden ahşap görünümü arayan kişiler için ideal bir seçim olarak öne çıkıyor. Doğal modern görünümü ile mimari ya da bireysel kullanımlar için sayısız tasarım olanağı sunan Lodge, geleneksel ahşap zeminlerine alterna-tif oluşturuyor. Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Ürünler
YURTBAY SERAMİK’TEN ERA VE STEP SERİLERİ
Step Serisi Farklı yapısı, benzersiz dokusu ile hareketli mekanlar yaratır. Yurtbay Seramik’in 9 üründen oluşan Step Serisi, beyaz, gri, mavi, kırmızı, siyah ve bej olmak üzere altı farklı renk seçeneğiyle sunuluyor. 15x30 ve 25x40 cm’lik ebatlarda üretilen seri, duvar kaplamalarında kullanılabiliyor.
Era Serisi Mermeri andıran dokusuyla naturel, damasklı dekoruyla ise klasik çizgilere sahip olan Era serisi, iç mekanlara büyülü bir atmosfer katıyor. Kapladığı yüzeye sadeliğin zarafetini kazandıran seri, pamuksu görünümüyle içinde bulunmaktan keyif duyacağınız yaşam alanları yaratıyor. Yurtbay Seramik’in 6 üründen oluşan Era serisi, gri ve bej olmak üzere iki farklı renk seçeneğiyle sunuluyor. 25x65 ve 45x45 cm’lik ebatlarda üretilen seri, duvar ve zemin kaplamalarında kullanılabiliyor.
150
Ocak - Mart 2014 Sayı 83
Sağlık
Memorial Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji Bölümü Prof. Dr. Erol Bolu
Yaşam boyu süren diyabet yani şeker hastalığı kontrol altına alınmadığı takdirde kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği, körlük gibi birçok hastalığa yol açabilmektedir. Toplumda giderek salgın haline gelen diyabet hastalığından korkmak yerine, onu tanımak ve yaşam tarzını yeniden gözden geçirmek en doğru adımdır. Memorial Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erol Bolu, diyabetle yaşam hakkında bilgi verdi. Ülkemizde 6.5 milyon kişi diyabetle mücadele ediyor “Diabetes Mellitus” yani diyabet sıklığı ülkemizde bu yıl itibariyle %16.5’a ulaşmış bulunmaktadır. Bu oranın %7.5’u yeni tanı konulmuş diyabetik hastalardan oluşmaktadır. Buna göre ülkemizdeki muhtemel diyabetik hasta sayısı da 6.5 milyon civarındadır. Diyabet görülme sıklığı 2010’lu yıllarda 10 sene öncesine göre %90 oranında artmıştır. Bu 4 kritere dikkat! Diyabet hastalığı pankreastan salgılanan insülin hormonunun azlığı, yetersizliği ya da etkinliğinin azalması sonucu ortaya çıkan ve kan şekerinin yüksekliği ile seyreden bir hastalıktır. Tanı için açlık kan şekeri önemli bir kriterdir; ama yeterli değildir. Doğru tanının konulması için şu 4 kritere dikkat edilmelidir. Çok su içme, çok idrara çıkma gibi yakınmalar ile birlikte günün herhangi bir zamanında kan şekerinin 200 mg/dl ve üzerinde olması Açlık kan şekerinin (en az 8 saat açlığı takiben) 126 mg/dl üzerinde olması 75 gr. glukoz yükleme testinde 2. saat kan şekerinin 200 mg/dl ve üzerinde olması A1c değerinin %6.5 üzerinde olması Hiçbir belirti vermeyebilir Diyabetik hastalarda en çok rastlanan belirtiler çok su içme, sık idrara çıkma, çok yemek yeme veya iştahsızlık, halsizlik, çabuk yorulma, ağız kuruluğu, gece idrara çıkmadır. Ayrıca bulanık görme, açıklanamayan kilo kaybı, inatçı enfeksiyonlar, tekrarlayan mantar enfeksiyonları, kaşıntı hastayı ve hekimi uyarması gereken yakınmalar da olabilmektedir. Son yıllarda hiçbir yakınması olmadan ve taramalar sırasında yakalanan olguların sayısı da giderek artmaktadır.
152
Hangi tür diyabetsiniz? Tip 1 Diyabet öncelikle kan şekerimizi kontrol eden hormonlardan insülin isimli hormonun yetersizliği veya etkisizliği temelinde gelişmektedir. Bu hastalar ani başlangıçlı ve genellikle acil kliniklerine başvurulduğunda tanınırlar. Çok su içme, çok idrara çıkma ve istemediği halde hızlı kilo verme yakınmaları olan ve bu yakınmaları kısa bir süredir olan kişilerdir. Tip 2 Diyabet dediğimiz olgular ise; insülin hormonuna duyarsızlığın olduğu ve insülin yetmezliğinden önceki dönemlerde uzun bir süre insülin fazlalığı olan olgulardır. Ayrıca kan şekerinin kontrolünde etkili olan diğer hormonların düzensiz salınımları ile ortaya çıkan diyabet tabloları da vardır. Bu tabloları iyi tanımak tedaviyi daha iyi yönlendirmemize yardımcı olmaktadır. Risk faktörlerini bilin ve korunun Obez veya kilolu olan kişilerde, 45 yaşından itibaren 3 yılda bir tercihen diyabet taraması yapılmalıdır. Yakın akrabalarında diyabet olanlar Gebelikte diyabet gelişen veya iri bebek doğuran kadınlar Hareketsiz ve yüksek kalorili dengesiz beslenenler, Polikistik Over Sendromu olanlar, İnsülin direnci ile ilgili klinik hastalığı veya bulguları bulunan kişiler, Kalp ve damar hastalıkları bulunanlar, Düşük doğum tartılı doğan kişiler, Şizofreni hastaları ve bazı ilaçları kullanan kişiler Kan yağlarında bozukluk olanlar, Hipertansiyonu olanlar. Yaşam şeklinizi değiştirin Diyabet için söylenecek en doğru söz “ilerleyici ve henüz tam şifası olmadığıdır”. Doğru beslenme ve egzersizi kapsayan bir yaşam değişikliği ise tedavinin ilk ve en öncelikli basamağıdır. Bunun yanı sıra hekimin, hastayı iyi tanıması ve ona göre en uygun yöntem ne ise o tedaviyi uygulaması önemlidir. Tip1 Diyabet tedavisi içinse olmazsa olmaz ilaç insulindir. Tip 2 Diyabet tedavisinde ise tedavinin ilk basamağından itibaren olmazsa olmaz metformin isimli ilaçtır. Beslenmenin düzenlenmesi tedavi süreciyle birlikte yürütülmelidir. Hastaların “beslenmeme dikkat ediyorum bu bana yeter” şeklinde yanlış bir inanışa da saplanmamaları gerekir. Ocak - Mart 2014 Sayı 83