95 Ekim - Aralık ‘17
TİMDER Yönetim Kurulu: Aydın Eşer, Bekir Zabcı, Kemal Yıldırım, Bertan Yılmaz, Ahmet Olcay İskender, Ali Canik, Bahadır Yıldırım, Deniz Kaya, Yeşim Kurt Şengün, Yıldıray A. Yılmaz, Yücel Baran. Ön Kapak İçi: Japar Arka Kapak İçi: Fırat Boru Arka Kapak: Seramiksan
Söyleşi Türkiye Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz
Duayenlerimiz Dönmez Yapı Malzemeleri Şirket Ortağı Serdar Dönmez
İçimizden Biri EVDEMA Yapı Malzemeleri Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çelik
Üretici Ege Yıldız Genel Müdür Yardımcısı Salih Tuncer Algun
Geçerken Uğradık Türkmenler Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Türkmen
Dergi Adı: Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Dergisi
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Künye
İmtiyaz Sahibi ve Adresi: Aydın Eşer (baskan@timder.org.tr) Demirciler Sit. 1.Cd. No:21 34780 Zeytinburnu / İstanbul Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Adresi: Deniz Kaya (dergi@timder.org.tr) Adem Yavuz Mh. Alemdağ Cd. No:431 Ümraniye / İstanbul Hukuk Danışmanı: Av. Fırat Barış Kavlak (firat@kavlak.av.tr) Yayın & Tasarım Yönetmeni: Orhan Hopa (orhan@timder.org.tr) Genel Koordinatör Yardımcısı: Yeliz Kılıçaslan (yeliz@timder.org.tr) Yönetim Yeri Adresi: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 34758 Ataşehir / İstanbul Basım Yeri Adresi Telefonu: Ömür Matbaacılık A.Ş. Beysan Sanayi Sitesi Yakuplu Mh. Birlik Cd. No:20/1 Beylikdüzü, 34524, İstanbul (0212) 422 76 00 Basım Tarihi: Aralık 2017
Yayın Türü: Yaygın Süreli
Yayın Yürütme Kurulu: Aydın Eşer, Deniz Kaya, Yeşim Kurt Şengün, Begüm Kıratlılar, Nurhan Tanyeli, Orhan Hopa, Yeliz Kılıçaslan. İletişim Bilgileri: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 34758 Ataşehir / İstanbul T: (0216) 580 8343 dergi@timder.org.tr www.timder.org.tr
01 03 05 13 15 17 19 21 23 25 27 29 31 33 35 37 39 41 43 45 47 50-51 55 57 59 61 63 65 67 69 71 73 77 79 81 85 89 91 93 95 97 107 123
Kale Banyo Teska Livea - Motto Banyo VitrA - Eczacıbaşı Yapı Grubu Aquanit - Seranit Grup E.C.A. Ege Seramik Lucco Lider - Özlider Petek Group Ege Vitrifiye I.T.C. Group Seranova - Umpaş Bora Çelik Saremica Formina - Ece Seramik Delta Mermer Franke NG Kütahya Seramik Termo Isı Sistemleri Yurtbay Seramik Newarc - Ecesan UNICERA Aknur Endüstri Malzemeleri Penta EKPAŞ Visam Güral Vit Ge-Ti Pimtaş Dura∙tiles - Akgün Group Mesa Teknik Bien Yapı Ürünleri Norm Bağlantı & Tesbit Elmanları Hitit Seramik Orka Banyo Venezia Pestan - MG Group Konya İnşaat Fuarı Sukar NPlus Banyo Darüşşafaka Cemiyeti ParexGroup
Dergimizde yayınlanan yazı ve görsellerden imza sahipleri sorumludur. Ticari reklamlar, reklam verenlerin sorumluluğundadır. Yayınlanan yazı ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz, kullanılamaz.
2
Yönetimden
06
Söyleşi
104
Duayenlerimiz
108
Aydın Eşer TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı
Dipnot
08
Deniz Kaya TİMDER Dergisi Yazı İşleri Müdürü
Ekonominin Nabzı
10
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
İçindekiler
Mehmet Uğur Civelek Ekonomist, Yazar
TİMDER’den
12
Haberler
52
İçimizden Biri
112
Kemal Çelik EVDEMA Yapı Malzemeleri Yönetim Kurulu Başkanı
Hukuken
124
116
İletişimde İletişim
128
Afet Bilinci
Serdar Dönmez Dönmez Yapı Malzemeleri Şirket Ortağı
Geçerken Uğradık
120
Sedat Türkmen Türkmenler Yapı Malzemeleri Yönetim Kurulu Başkanı
126
Almila Dalkılıç Kişisel Gelişim Uzmanı
Çetin Cinemre SERVİS Eğitim & Danışmanlık Eğitim Uzmanı 4
Üretici
Salih Tuncer Algun Ege Yıldız Genel Müdür Yardımcısı
Av. Fırat Barış Kavlak TİMDER Hukuk Danışmanı
Bayi Vizyonu
Erdem Çenesiz Türkiye Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı
Etkin Yönetim
110
Dr. Atakan Genç Stratejitek Kurumsal Danışmanlık Hizm.
130
Çiğdem Tan AKUT İstanbul Ekibi Gönüllüsü
Ürünler
132
Aramıza Katılanlar
160
Aydın Eşer
TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı baskan@timder.org.tr
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Yönetimden
Sektörün En Önemli Konusu; Risk ve Karsızlık
6
2017 yılı Nisan ayında gerçekleştirdiğimiz 20. Olağan Genel Kurulumuz sonrasında Yönetim Kurulu’muz tarafından uygun görülen Başkanlık görevimin ilk gününde, 2017-2019 Dönemimiz boyunca üzerinde duracağımız ve hakkında titizlikle çalışacağımız ilk gündem maddemizin sektörümüzde yaşanan karsızlık ve risk olduğunu ifade etmiştim. Sektör paydaşlarımıza içinde bulunduğumuz piyasanın en temel sorunu nedir diye sorduğumuzda aldığımız yanıt hep aynı oluyor; karsızlık ve risk. Bu konuda
“Kar marjlarının oldukça düştüğü, riskin ise ters oranda giderek arttığı sektörümüzde tüm üyelerimizin kendilerini korumak için düne göre daha dikkatli davranmaları gerekiyor.”
yönetime geldiğimiz günden bu yana neler yapabileceğimiz üzere görüşüyor, sıklıkla üye ziyaretleri yapıyor ve çözüm yolları arıyoruz. TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yaptığım 2015-2017 döneminde sektörün başta bu en önemli iki konusu olmak üzere genel sorunlarını görüştüğümüz “Sektör Toplantıları” gerçekleştirdik. Oldukça başarılı geçen bu toplantılarda hem sektör paydaşları bir araya gelmiş oldu hem de ortak sorunlar üzerinde çözüm önerileri görüşülerek ortak bir sonuç bildirgesi yayınlandı. Oldukça faydalı olduğunu gözlemlediğimiz bu çalışmamıza bu dönemde devam etme kararı almış bulunuyoruz. Faaliyet alanı oldukça fazla olan sektörümüzün sorunlarını daha iyi bir şekilde irdeleyebilmek adına toplantılarımız dört ana başlık üzerinde inceleme kararı aldık. Kaplama malzemeleri, ısı grubu, sağlık gereçleri ve boru olmak üzere dört farklı bölümde sektörümüzün sorunlarını üyelerimizle birlikte irdeleyeceğiz. Kar marjlarının oldukça düştüğü, riskin ise ters oranda giderek arttığı sektörümüzde tüm üyelerimizin kendilerini korumak için düne göre daha dikkatli davranmaları gerekiyor. 29 yıllık geçmişiyle sektör için çalışan TİMDER’in bugünden sonrada üyeleri için çalışmaya devam edeceğini gururla ifade edebilirim. 2018 Nasıl Bir Yıl Olacak? 2017 yılının sonlarına yaklaştığımız bugünlerde başta ekonomi olmak üzere ülkenin her köşesinde hatta kişilerin bireysel hayatlarında bile 2017’nin nasıl bir yıl olduğu, 2018’in ise nasıl bir yıl olacağı konuşuluyor. 2017 yılı ülkemiz
“Ekonomistler tarafından her gelecek yıl için ‘Zor bir yıl olacak’ yaklaşımının ifade edildiğini unutmamak gerekiyor.” açısından 2016 yılına oranla daha stabil bir yıl olarak geçti diyebiliriz. Ekonomik açıdan baktığımızda ise Türkiye’nin üçüncü çeyrekte %11,1’lik büyüme kaydederek büyüme şampiyonu olduğunu görüyoruz. Ancak bu rakamların son çeyrekte düşmesi ve yıllık büyüme oranın %6-7 civarında olması öngörülüyor. 2017 yılında gerçekleşen bu büyüme rakamlarının 2018 yılında yakalanmasının pek mümkün olmadığı ekonomistler tarafından öngörülürken, her gelecek yıl için “Zor bir yıl olacak” yaklaşımının ifade edildiğini unutmamak gerekiyor. Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan inşaat sektörünün öneminin farkında olarak her gelen yıla umutla bakmak gerektiğini düşünerek 2018 yılının sektörümüz ve ülkemiz açısından bol kazançlı ve huzurlu bir yıl olmasını diliyorum.
Denilebilir ki hiçbir şeye muhtaç
değiliz, yalnız tek bir şeye çok ihtiyacımız vardır;
çalışkan olmak.
Deniz Kaya
TİMDER Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü deniz.kaya@kombiklimashop.com
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Dipnot
Riski Sıfırlayacak Yeni Tahsilat Yöntemleri Ticarette risk denince büyük çoğunluğumuzun aklına, sattığı malı tahsil edememe olasılığı gelir. Ben de bu büyük ve çözülemez gibi görünen sorunun uygulanmakta olan çözümlerini paylaşmaya çalışacağım. Baştan söyleyeyim, bizim sektörde olmaz, bizim firmamızda olmaz, bizim müşterilerimizde olmaz, olur ama ciromuzun %3’ü 5’i olur, kârımız düşer bir işe yaramaz gibi önyargılı düşünceler içerisinde olmayalım, aklınızdan geçiriyorsanız da şu an için unutun lütfen. Nasıl olduğunu ve olacağını anlatmaya çalışacağım. Tahsilat riskini ortadan kaldıracak önemli çözümlerden bir tanesi kredi kartı ile satış. Önemli olduğunu belirtiyorum çünkü Türkiye’de hane halkı harcamalarının %40’ı kartla yapılmakta. Sektörel olarak değişkenlik gösterse de, kurucusu olduğum Kombi Klima Shop’un kredi kartı ile tahsilat oranı %60 ki kombi sektörünün %8’den fazlasını satan bir şirketiz. Aynı zamanda ısıtma sektöründe de kredi kartı ile tahsilat oranı %60’lara geldi. Özellikle faizlerin yüksek olduğu kâr marjının düşük olduğu dönemlerde evrakla gecikmeli tahsilat yapmışsak boşa kürek sallamış oluruz. Hele ki kredi kullanan bir şirketsek böyle durumlarda aslında zararına satış yapmış oluruz. Kredi Kartı ile satış, sadece tahsilat riskini ortadan kaldırmıyor, bunun yanında birçok pozitif kazançlar da sağlıyor; hem müşteriyle en sorunlu diyaloğu hem de personel 8
maliyeti ve finansal maliyeti ortadan kaldırıyor. Ayrıca, SANAL POS sistemi ile; Satış yapan kişi ister tatilde ister yurtdışında olsun 7/24 dünyanın her yerinden tahsilat yapabilme imkanı elde etmiş oluyor.
“Tahsilat riskini ortadan kaldıracak önemli çözümlerden bir tanesi kredi kartı ile satış. Önemli olduğunu belirtiyorum çünkü Türkiye’de hane halkı harcamalarının %40’ı kartla yapılmakta.”
İklimlendirme sektöründe kredi kartı ile tahsilatın %60’lara nasıl geldiğini anlatmak isterim. 2006’da ticarete başladığımda sektörümüzde bu anlamdaki tahsilat riskine katlanmamak üzere bir yapı oluşturmam gerektiğini düşünmüştüm. Tabi o dönemde nakit bolluğu daha fazla idi, kredi kartının perakende sektörlerde yaygınlaşmaya başladığını hatta teşvik edildiğini gözlemliyordum, bu anlamda çalışmalara başladım. Satışa başladığımda sektör dalga geçti, sen böyle ticaret yapamazsın, böyle ticaret olamaz, böyle tahsilat yok, kart yok, limit yok, o yok bu yok, her satışımda önüme çekler konuldu, senetler konuldu ve hiç kimse bu işi bu şekilde yapacağıma yani böyle ticaret yapabileceğime ihtimal bile vermiyordu. Benim işim zordu, çünkü sektörümüzde %99 önce açık hesap ardından da senet ve çekle tahsilat vardı. Böyle bir sektörde tek başınıza yeni ve gelişmemiş, kimsenin işine gelmeyecek bir enstrümanla satış yapmak kolay değildi. Ama benim güvendiğim bir şey vardı; tüketici... Tüketiciye senetli satış maliyeti ile kartlı satış maliyeti farkını fiyata yansıttığım zaman karşılığını bulabileceğimi düşündüm. Bunun için de gayret gösterdim. Sunmuş olduğumuz fiyat farkı ile hızlı giriş yaptık, perakende satış da yapıyorduk, dolayısıyla direkt tecrübe etme şansı yakaladık. Doğru çok zorlandık. Türkiye’de kartlı tahsilat %20’nin altındaydı yani bu kadar yaygın değildi. Günlük gıda vb. tüketim ihtiyaçlarında kullanılmaya başlanmıştı. Bizim sektörde ise kredi kartı %1’in bile çok altındaydı. Bir
Cesaretlendik daha verimli kullanmayı hedefledik. 2012 yılında Kombi Klima Shop yapılanmamızı kurgularken Türkiye genelinde satış yapacağımızı ve her yere POS cihazı göndermenin, takip etmenin daha zor olacağını düşünerek Sanal POS ortamında tahsilat yapmayı planladık. Zaten müşterilerimize fiyat, teknik bilgi anlamında platform hazırlayacaktık. B2B sayfası oluşturduk bu sayfaya sanal POS yerleştirdik aynı zamanda B2B sayfamızı muhasebe programımıza entegre edebildiğimiz için anlık cari hesaba yansımasını sağlamış olduk. Tabi bunları anlatmak kolay da yapmak kolay olmadı. Sistem kullanılsın diye önce ekibimi sonra müşterilerimizi ikna etmemiz ve kullanmalarını sağlamız, gerekiyordu. Teşvik etmek için toplantılar, bire bir görüşmeler, kampanyalar yaptık. Bizim sektörümüz zaten teknik bir sektör Türkiye ortalamasının üzerinde, içinde mü-
hendis & usta çalışıyor anlamaları ve uygulamaları kolay oldu. Şu an geldiğimiz nokta %60 üzerinde kredi kartıyla tahsilat yapmaktayız. sanmayın ki kalan %40 çek senet. Orda da daha sonra değineceğim DBS, BTM, Alacak Sigortası gibi yine garantörlü tahsilat sistemlerini kullanıyoruz. Firmamızın sektöre öğretmesinin yanında dış etkenler de etkili oldu ciddi bataklar verildi, şahit olduğum batak tutarı 200 Milyon TL’nin üzerindedir. Onların da etkisiyle üreticiler tedbir almaya başladı, dolayısyla mallarını kolayca sahaya veremez duruma geldiler. Bankalar sektörümüzde etkin rol almaya başladılar. Kredi Kartı tüm sektörde kullanılmaya başlandı. Baştan söylediğim gibi “Bizde olmaz” diye birşey yok. Ekmek satmıyorsun 200 - 300 TL’lik hizmet vermiyorsun 1.000 - 100.000 Liralık ürün & hizmet satıyoruz kredi kartı ile tahsilat yapamayız demeyin. Ayrıca kamyon bazında panel radyatörü de kredi kartı ile satar hale geldik. Bankalar kart konusunda kendilerini geliştirmeye başladılar. Aynı zamanda kobilere yönelik çözümler çerçevesinde ticari kartlar da yaygınlaşmaya başladı. Ticari kartlara da taksit yapılabilme imkanı olduğundan şirket olarak bireysel kartlarda uygulamamız olan %0 komisyon 9 taksiti ticari kartlara da uygulamaya başladık. Biliyoruz ki
bir çok işletme yüksek limitlere sahip, bankalar yüksek limitler vermekteler bu sayede toplu iş tahsilatları dahil kartla yapılabiliyor. Isıtma sektörü kredi kartı tahsilat oranı Türkiye ortalamasının üzerine çıktı %40 iken bizde %60. Bu da başarılı işler yaptığımızın bir göstergesi oldu. Faydalı insan faydalı firma olma anlamında iyi yolda olduğumuzun önemli bir göstergesi oldu. Rakamlarla belirtiyorum ki TİMDER üyeleri olarak birbirimizden farklı cirolarda iş yapmaktayız. Dolayısyla sizde olur bizde olmaz gibi önyargıları rahat aşalım. Mukayese edilebilsin. Biz de yapabilirizi anlatmaya çalıştım. TİMDER Yönetim Kurulu olarak faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda Riski düşürmek ve Kârlılıkları arttırmak adına çalışmalar yürütmekteyiz. TİMDER sadece ısıtma sektörünü kapsamıyor tabi ki, diğer faaliyet alanlarında da kredi kartlı tahsilat sistemini uygulamak veya geliştirmek için çalışmalara başladık. Üyelerimizi bu yazıyla sadece bilgilendirmekle kalmamış olacağım, çözüm amaçlı bu tür alt yapıları sizlere sunacağız. Bu kapsamda ısıtma sektöründe yakaladığımız kredi kartı ile tahsilat başarısını diğer üyelerimize yansıtmak adına da çalışmalara başladık. Yakında sizlerin kullanımına sunacağız. Kredi kartı ile tahsilat diyorum da her işletmenin kendisinin ayrı ayrı her bankayla anlaşmaya çalışması bu da ciddi maliyet, zaman ve yetkinlik gerektiriyor. Tavsiyem tedarikçilerinizin bu imkanı varsa direkt o imkanları kullanmanızdır. Bayisi olduğunuz firmadan cironuzun önemli bir kısmını alıyorsanız dolayısıyla o da size bu imkanı sunuyorsa direkt oradan kredi kartını onun sisteminden çekin tekrar ikinci kez komisyon ödememiş olursunuz.
Dipnot
“Kredi kartı ile tahsilat başarısını diğer üyelerimize yansıtmak adına da çalışmalara başladık. Yakında sizlerin kullanımına sunacağız.”
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
müşterimden kartla tahsilat yapabilmem için 1’den fazla kart gerekiyordu çünkü limitler düşüktü. Müşteriye satış fiyatım 4.500TL, limitler 1.500TL seviyesindeydi. Ciddi yatırım yaptım, perakendedeki tecrübemizi toptana yansıttık. Toptanda da kullanmaya başladık, nasıl kullandınız derseniz, o günün şartlarında ortak Mobil POS’lar oluşturdum ki emin olun 1 POS cihazında en fazla 5 bankayı birleştirebildim ve bu sonuca ulaşmamız 1 yıldan fazla zamanımızı aldı. Bankalar bile 10 yıl önce bu konuda çok tecrübeli ve istekli değildiler. Onlar da bu işe çok inanmıyorlardı. Biz ise sabırla ve bu işe istekli bankalarla azmettik ve yaptık. Baktım oluyor bu iş, talep görüyor kartla ödeme ve iş büyüyor. Bu sefer de operasyon yükümüz arttı; POS cihazı talepleri günden güne arttı, önceden verdiklerimizde düşük verimli olanlar olabiliyordu, gün sonu almayı unutanlar, çektiği ödemeyi bildirmeyenler. Yapılan işlemi cari hesaplarına aktarma vs. bunlar ciddi fiziksel zorluklar yaşattı. Muhasebeleştirmek hem hataya açıktı hem de ciddi personel maliyeti oluşturmaya başladı, neredeyse senetle tahsilat yapıyormuşuz gibi ilave maliyetler getirdi. Ama burada asıl olan bu iş bir karşılık bulmaya başlamıştı. Kredi kartı ile tahsilat sektörde kullanılmaya başlandı, sektörümüze öğretmeye başladık ve bir çok kişinin dikkatini çektik.
Üretici, distribütör yada kendi POS sistemiyle satış yapan firma iseniz, yakında sunacağımız platformu işletmenizde devreye almanızı, sadece perakende satış yapıyorsanız mal aldığınız firmanın alt yapısını kullanmanızı tavsiye ederim. Bu vesileyle de 2018 yılının hepimiz için her zamankinden daha iyi bir yıl olmasını dilerim. 9
Mehmet Uğur Civelek Ekonomist, Yazar
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ekonominin Nabzı
ucivelek@hotmail.com
“2017 yılının ilk dokuz ayında fırsatlar ön plana çıkmış, riskler ise geri planda kalmıştı; fakat son çeyrek dönemde bu durum değişmeye başladı. Riskler fırsatları gölgelemeye ve beklentileri farklılaştırmaya başladı.” Özelde inşaat malzemeleri ve genelde Türkiye Ekonomisi açısından 2018 yılında ne tür eğilimler ile karşılaşacağımızı anlamak için pek çok değişkeni mercek altına almak gerekiyor. Her şeyden önce piyasa yapmak adına devreye sokulan ve kısmen hoşumuza giden senaryolara dayalı beklentiler ile gerçekleri birbirine karıştırmamak en önemli konu haline geliyor. Nasıl bir yılın bizi beklediğini anlamak için 2017 senesinde belirleyici olan temel eğilimlerin devam edip etmeyeceğini farklı değişkenler açısından sorgulamak öncelikli hale geliyor. Küresel koşullar ne yönde değişecek ve Türkiye ekonomisini nasıl etkileyecek? Bölgesel gelişmelerin makro ekonomik görünüm ve eğilimler üzerinde herhangi bir etkisi olacak mı? Ülkemizdeki erken seçim olasılığı, ekonomik ve finansal beklentilerin şekillenmesinde etkili olabilir mi? Ekonomimiz canlanmaya devam mı edecek, yoksa durgunlaşma eğilimi daha güçlü şekilde geri mi dönecek? Bu sorulara verilebilecek yüksek olasılıklı yanıtlar, inşaat sektörünü ve bu işkolundaki dengesizlikleri nasıl etkileyecek? Dış finansman bağımlılığı nedeniyle Türkiye ekonomisine ilişkin beklentiler açısından, küresel ve bölgesel koşulların hem önemli hem de belirleyici olabileceğini dikkate almak gerekiyor. Fakat inşaat sektörünün gerek hizmet kesimi gerekse genel ekonomi içindeki ağırlığının yüksek oluşu nedeniyle, bu işkolundaki gelişmeler ülkemiz adına genel beklentilerin şekillenmesine katkı yapacak. Küresel koşulların olumsuzlaşması ve
10
bölgesel çaptaki jeopolitik gerginliklerin büyümeye devam etmesi olumsuz senaryo olasılığını güçlendirecek; bu ihtimal finansal eğilimleri olumsuzlaştırarak ekonomik durgunluk olasılığını güçlendirecek ve ağırlaşmış sorunlar ile birlikte yaşamak zorlaşacak. Aksi olasılıkta ise son yıllarda olduğu gibi durumu idare etmeyi sürdürebileceğiz. Küresel ve Bölgesel Koşullar 2016 yılında gelişen ekonomilerde riskten kaçınma eğilimi güçlenmiş ve olumsuz beklentiler daha belirleyici olmuştu. Bu durum 2017 senesi genelinde kısmen düzeldi ve çok daha ciddi sıkıntıların yaşanmasını engelledi; dolar faizlerini üç kez yükseltilmiş olması ve toparlaya emtia fiyatlarının ciddi sıkıntılar yaşatmasına izin verilmedi. Net sermaye hareketleri bu sonuçlar üzerinde belirleyici olmuştu; 2016 yılında gelişen ekonomiler net 900 Milyar Dolarlık
“2018’e ilişkin küresel eğilimler ve gerçekçi beklentiler, net sermaye girişi olasılığının oldukça zayıf olduğuna işaret ediyor.”
kaynak çıkışı olurken 2017 senesinde durum değişmiş ve net 300 Milyarlık giriş yaşanmıştı. 2018’e ilişkin küresel eğilimler ve gerçekçi beklentiler, net sermaye girişi olasılığının oldukça zayıf olduğuna işaret ediyor. Küresel piyasalar ile gelişmiş ekonomilerin para otoriteleri arasındaki gerginliğin büyüyerek devam ediyor olması bu konuda olumlu düşünmeyi zorlaştırıyor. Yukarıda bahsettiğimiz sermaye hareketlerinin çok büyük bir kısmı Dolar cinsinden olduğu için, ABD para otoritesinin 2018 yılına ilişkin eylem planı beklentilerin şekillenmesinde belirleyici oluyor. Söz konusu kurum olası fiyat istikrarsızlıklarını önlemek ve varlık fiyatlarındaki balonlaşma eğilimini daha tehlikeli hale gelmeden törpülemek istiyor; piyasalar ise varlık fiyatları konusundaki yaklaşıma itiraz ediyor ve uzlaşamıyorlar. ABD para otoritesi 2018 yılında büyük olasılıkla üç adet çeyrek puanlık faiz artışına gideceğini ve bilançosunu toplamda 490 Milyar Dolar kadar küçülterek 4 Trilyon seviyesinin altına çekeceğini açıklamış bulunuyor; piyasalar ise kimseyi ürkütmeden bu olasılığın tümü ile gerçekleşmeyeceği varsayımına göre fiyatlama yapmayı sürdürüyor. 2018 yılındaki ikinci faiz yükselişinin öncesi veya sonrasında olumsuz beklentilerin ön plana çıkabileceğini, beklentiler olumsuzlaşır iken riskten kaçınma eğiliminin güçlenerek yıkıcı olabileceğini dikkate almak gerekiyor. Bölgesel koşullar ise gelişmiş ülkeler ile Türkiye arasındaki çıkar çatışmasının büyümekte olduğuna ve bu nedenle ülkemizin 2017’nin son çeyreğinde diğer gelişenlerden olumsuz yönde ayrışma-
“2017 senesi, inşaat malzemesi üreticileri ve bu ürünlerin ticareti ile uğraşanlar açısından nispeten iyi bir yıldı.”
Türkiye Ekonomisinin Makroekonomik Görünümü ve Beklentiler 2017 yılına ilişkin makroekonomik görünüm, çelişkili ve sürdürülebilir olmayan özellikler taşıyor. Söz konusu döneme ilişkin büyümenin yüzde 6,7-7,0 seviyelerinde olacağı tahmin ediliyor; bunun yarıya yakınının bir önceki yıldaki olumsuzluklar sebebiyle baz etkisinden kaynaklandığını ve geri kalanında ise tek kullanımlık uygulamaların etkili olduğu gerçeğini hesaba katmak gerekiyor. Ayrıca yılsonu enflasyon ve işsizlik oranlarının yüzde 11 düzeyinin üzerinde olabileceği beklentisi ise genel kabul görüyor. Kredi Garanti Fonu uygulaması, konutbeyaz eşya-mobilya konularındaki vergi teşvikleri, aşırı gevşek maliye politikası uygulamaları 2017 senesine ilişkin makroekonomik görünüme önemli sayılabilecek oranda katkı yapmış gibi görünüyor. İç talep, turizm ve konut büyüme rakamlarına önemli katkı yapanlar olarak dikkat çekiyor. Para politikasındaki sıkılıktan bağımsız olarak kredilerin genişlemesi ve faizleri yükseltmesi ile gelecekteki talebi öne çeken uygulamalar, sorunların ağırlaşması pahasına 2017’nin rakamlarını farklılaştırdı. Büyüme ve işsizlik oranı bu gelişmelerden olumlu etkilenirken, enflasyon baskıları kontrolden çıkarak alarm vermeye başladı. Ortaya çıkan rakamsal görünümün ardındaki eğilimler, 2018 senesi için olumlu düşünmeyi zorlaştırıyor. Ekonomi politikası konusundaki öncelikler konusunda ciddi sayılabilecek uzlaşmazlıklar yaratıyor.
İnşaat Malzemeleri 2017 senesi, inşaat malzemesi üreticileri ve bu ürünlerin ticareti ile uğraşanlar açısından nispeten iyi bir yıldı. Döviz kuru, enflasyon ve faizlerin yükseliş eğiliminde olduğu koşullarda, çok uzun süredir böylesi hareketli bir dönem yaşanmamıştı. Fakat bu durumun benzer şekilde 2018 genelinde de devam etmesi olasılığının oldukça düşük olduğunu hesaba katmak gerekiyor. Neden böyle düşündüğümüzü, istatistik veriler ve herkesin algılayabildiği gözlemler ile açıklamaya çalışalım. Konut ve işyeri üretimi yüksek düzeyini korur iken bunlara yönelik talep zayıflamaya başladı; dengesizlikler büyür iken bu işkoluna yönelik sorunlar ağırlaştı. Büyük kentler uzun bir süredir ilk kez göç vermeye başladı. Konut ve işyeri fiyatlarındaki artışlar enflasyon rakamlarının gerisinde kalır iken, Türk Lirası bazın-
daki kiralardaki gerileme eğilimi olumlu düşünmeyi zorlaştırdı. Bina üretim maliyetlerindeki artışın nerede ise yıllık enflasyonun iki katına çıkması, bu işkolunda yaratılan katma değeri eriterek sorunları ağırlaştırdı. İnşaatçılar, yeni işe girmekten kaçınmaya ve ellerindeki stoku azaltma konusuna yoğunlaşmak zorunda kaldılar. Hemen yukarıda özetlemeye çalıştığımız olumsuzluklar 2017 yılının üçüncü çeyrek döneminde sahne almaya başladılar. Küresel, bölgesel ve ulusal koşullar bu eğilimlerin etkili olmaya devam edebileceğini düşündürüyor. Büyüyen finansal kaynak sıkıntısı ve bunun iç talep ile makroekonomik eğilimlere ilişkin beklentiler üzerindeki etkisi, iyimser olabilmeye şimdilik izin vermiyor. 2017 yılının ilk dokuz ayında fırsatlar ön plana çıkmış, riskler ise geri planda kalmıştı fakat son çeyrek dönemde bu durum değişmeye başladı. Riskler fırsatları gölgelemeye ve beklentileri farklılaştırmaya başladı. İnşaat malzemecilerinin, mevcut koşulları dikkate alarak daha tedbirli olması kendileri açısından yaralı olabilir.
“Büyüme ve işsizlik oranı gelişmelerden olumlu etkilenirken, enflasyon baskıları kontrolden çıkarak alarm vermeye başladı.”
Ekonominin Nabzı
Küresel ve bölgesel koşullara ilişkin eğilimlerin olumsuz yönde seyretmeye devam etmesi olasılığının daha yüksek olduğunu dikkate almak, stratejileri buna göre şekillendirmek görece önemli hale geliyor.
Muhtemelen iç talep kısmen zayıflayacak ve ekonomi yeniden durgunlaşmaya başlayacak; enflasyon yüksek düzeylerde seyrederken işsizlik oranı yükselmeyi sürdürecek. Cari açık nispeten daralırken bütçe açığı büyümeye devam edecek. Gerek finansal istikrar ve gerek ise fiyat istikrarı konusundaki endişeler yükseliş eğiliminde olacak. Kaynak sıkıntısı muhtemelen artmaya devam edecek; döviz kurları ve faizlerdeki yükseliş yönündeki dalgalanmalar bu anlama gelecek. Kredi hacmindeki artış bir önceki yılın gerisinde kalırken sorunlu kredi hacmi artabilecek. Son yıllarda borçlanarak ortalamanın üzerinde büyüyen işkolları, bu olumsuzluklardan daha fazla etkilenecek; ekonomik beklentilerin olumsuzlaşmasına katkı yaparak belirsizlik ve kırılganlık yönündeki algıları daha da bozabilecek. Erken seçim olasılığını dikkate alan siyasi irade ve olumsuz koşullardan bunalan iş dünyamız öncelikle ekonominin canlanması için sınırları zorlamaya çalışacak; finans kesimi ve yabancılar öncelikle enflasyonun kontrol altına alınmasında ısrarlı olmaya devam edecekler; orta yolu bulmakta çok zorlanacaklar. Küresel ve bölgesel koşullardaki eğilimler bu açmazdan çıkılmasını iyice zorlaştırabilir.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
ya başladığına işaret ediyor. Daha açık ifade etmek gerekir ise bölgemizdeki jeopolitik gelişmeler finansal eğilimleri olumsuzlaştırarak istikrarsızlık yönündeki eğilimleri güçlendirebilir; içeride güven bunalımı yaratabilecek kutuplaşmaların şekillenmesine katkı yapabilir.
11
TİMDER Yönetim Kurulu Warmhaus Üretim Tesislerini Ziyaret Etti TİMDER Yönetim Kurulu Beyçelik Holding’e bağlı Warmhaus Isıtma Soğutma sistemleri üretim tesislerini ziyaret etti.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Başkan Yardımcısı Kemal Yıldırım, Yönetim Kurulu Üyeleri Bahadır Yıldırım, Deniz Kaya, TİMFED Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Kır, TİMDER Genel Koordinatörü Nurhan Tanyeli ve Genel Koordinatör Yardımcısı Yeliz Kılıçaslan katıldı.
12
Genel Müdür M. Kağan Turan tarafından karşılanan ve ağırlanan TİMDER Yönetim Kurulu Turan’dan Warmhaus’un şirket yapısı, ticari faaliyetleri hakkında bilgi aldıktan sonra Turan ile birlikte kombi ve radyatör fabrikalarını gezerek üretim tesisleri hakkında üretim müdürlerinden bilgi aldılar.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu Daikin’i Ziyaret Etti
14
TİMDER Yönetim Kurulu, Daikin Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Özen’i ziyaret etti. Sektörde ve Daikin’deki son gelişmeler üzerine sohbet gerçekleştiren heyet, TİMDER’in en değerli etkinliği olan TİMDER Akademi ve genel olarak sektörün eğitim ihtiyaçlarını değerlendirdi. Sohbete katılım gösteren Daikin CEO’su Hasan Önder’e de TİMDER Eğitim faaliyetleri hakkında bilgi aktarılırken, kendisinden de Daikin bünyesinde şahsı tarafından gerçekleştirilen eğitim faaliyetleri dinlendi. TİMDER Akademi’nin düzenli destekçisi ve takipçisi olan Daikin’a teşekkürlerini sunan TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, ziyaret sonunda Zeki Özen’e günün hatırası olarak plaket takdim etti.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Üyelerine Ticari İşlerde Temel Bilgiler; Satıcının Pratik El Kitabı
TİMDER olarak üyelerimizin ticari işlerinde temel bilgi ve yeterliliklerini geliştirmek, karşılaşabilecekleri muhtemel sorunlara dikkat çekmek, hukuki iş ve işlemlerde bulunurken dikkat edilecek konular konusunda temel bilgiler vermek adına “Satıcının El Kitabı” adını verdiğimiz çalışmayı hazırladık. TİMDER Hukuk Danışmanımız Av. Fırat Barış Kavlak tarafından hazırlanan kitap, TİMDER mailing sistemiyle tüm TİMDER üyelerine gönderildi. “Satıcının El Kitabı” giriş ve bunu takip eden üç bölümden meydana geliyor. Giriş bölümünde sözleşme ve tacir kavramı incelendi. Çalışmanın birinci bölümünde; satıcının sözleşme hazırlarken ve düzenlerken dikkat etmesi gereken hususlar, ikinci bölümünde; satıcının hak ve yükümlülükleri ve son olarak üçüncü bölümde ise satıcının sorumluluğu incelendi. Üyelerimiz için yararlı ve yol gösterici bir çalışma olan “Satıcının El Kitabı” hakkında veya içeriğindeki konular hakkında her türlü soru için TİMDER Hukuk
16
Danışmanımız Av. Fırat Barış Kavlak’a iletilmek üzere TİMDER Dernek Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz. Satıcının Pratik El Kitabı içinde yer alan konu başlıları: Satıcının El Kitabına İlişkin Temel Kavramlar Sözleşme Kavramı Ticari İş ve Ticari İşletme Kavramı Ticari İşin Sonuçları Tacir Kimdir Tacir Olmanın Yükümlülükleri Cari Hesap Sözleşmesi/Cari Hesap Sözleşmesi Kurmanın Hükümleri Satıcının Sözleşme Hazırlarken ve İncelerken Dikkat Etmesi Gereken Hususlar Satıcının Sözleşme Düzenlerken Dikkat Etmesi Gereken Noktalar Satım Sözleşmesinde Gizlilik Yetki Sözleşmesi Borcun İfa Yeri Satıcının Hak ve Yükümlülükleri Satım Sözleşmesinde Ödeme Aracı
Olarak Kullanılan Kıymetli Evraklar Satış Sözleşmesinde Yarar ve Hasarın Alıcıya Geçmesi Satılan Malın Devir ve Taşıma Giderlerinin Ödenmesi Borçlunun İfa Güçsüzlüğü İşyerinde Elde Edilen Fikri Mülkiyet Hakları Satıcının Sorumluluğu Sözleşmenin İfasına İlişkin Ayıp Tacirler Arasında Yapılan Satım Sözleşmesinde Ayıplı Malın Tespiti ve Bildirim Süreleri Tüketici İle Yapılan Satım Sözleşmesinde Ayıplı Malın Tespiti ve Bildirim Süreleri Sözleşme Kapsamında Taraflara Ait Kişisel Verilerin Durumu Satıcı ile Çalışanı Arasındaki İlişki Satıcı Emri Dışında Bir Kişi İle İşinin Görülmesini Sağlaması ve Sonuçları Taraflar Arasındaki Davalarda Delil Olarak Kabul Edilen Belgeler Fatura Hakkında Bilmemiz Gerekenler Defter, Fatura ve Diğer Evrakların Muhafaza Süresi
20
YIL
GARANTi TÜRKİYE’DE İLK
TİMDER Yönetim Kurulu Newarc’ı Ziyaret Etti
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu, Newarc/Ecesan Kurucu ortağı Mustafa Tufan’ı ziyaret etti. Sektörün durumu, piyasaların nabzını görüşen heyet, sektörün önemli sorunları arasında yer alan pazarlama departman eksikliği de ayrıca görüşülen konular arasında yer aldı. TİMDER Akademi’nin düzenli destekçisi ve takipçisi olan Newarc/Ecesan’a teşekkürlerini sunan TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, ziyaret sonunda Mustafa Tufan’a günün hatırası olarak plaket takdim etti. Ziyaretin ardından heyet Newarc üretim tesislerini gezdi.
18
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu Pimtaş’ı Ziyaret Etti
20
TİMDER Yönetim Kurulu, Pimtaş Yönetim Kurulu Başkanı Şamil Tahmaz’ı ziyaret etti. Pimtaş’ın faaliyet alanındaki son durum hakkında bilgi alan heyet aynı zamanda Pimtaş’ın hayata geçirdiği Ar&Ge tesisi ve yeni kurdukları üniversite hakkında detaylı bilgileri Şamil Tahmaz ve Ar&Ge Müdürü Özlem Kozankurt’tan dinledi. Sektörün en önemli sorunu olan eğitim üzerine bu kadar değerli bir yatırım yapan Pimtaş’a TİMDER Yönetim Kurulu teşekkürlerini sundu. Ziyaretin sonunda TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Şamil Tahmaz’a günün hatırası olarak plaket takdim etti.
GARCIA 48 CM Code 100501
480x525
Vitreous China
Easy Install
Water Saving
WALL HUNG MONOBLOCK WASHBASIN
TİMDER Yönetim Kurulu Eczacıbaşı Topluluğu’nu Ziyaret Etti
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu, Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah’ı ziyaret etti. Sektörümüzden yetişen bir kişinin ülkemizin kıymetli bir topluluğunda en üst düzeye kadar yükselmesinin verdiği gururu dile getiren TİMDER
22
Heyeti, Atalay Gümrah’a yeni görevinde başarılar diledi. TİMDER’in son dönem faaliyetlerinden bilgi aktaran heyet, aynı zamanda sektörün bir araya gelip sosyalleşmesinde önemli bir katkı sunan 29. Geleneksel TİMDER - Taner Oğuz Halı
Saha Futbol Turnuvası’nda finale kalan Eczacıbaşı futbol takımının final maçını izlemek üzere Atalay Gümrah’ı davet etti. Ziyaret sonunda TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Atalay Gümrah’a günün hatırası olarak plaket takdim etti.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu Kaleseramik’i Ziyaret Etti
24
TİMDER Yönetim Kurulu Kaleseramik Genel Müdürü Okan Gedik’i ziyaret etti. TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Bekir Zabcı ve Kemal Yıldırım, Yönetim Kurulu Üyeleri Deniz Kaya, Yeşim Kurt Şengün, Yücel Baran, Genel Koordinatör Nurhan Tanyeli ve Genel Koordinatör Yardımcısı Yeliz Kılıçaslan’ın katıldığı ziyarette öncelikle Okan Gedik’e yeni görevinde başarılar dilendi. Farklı bir sektörden inşaat sektörüne geçiş yapan Gedik’e öncelikle TİMDER’in kim olduğu ve faaliyetleri hakkında bilgi aktaran heyet ardından sektör üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Kaleseramik CEO’su Zeynep Bodur Okyay’ın
doğumgününe denk gelen ziyarette, Okyay’a sağlıklı ve mutlu bir yaş dilekleri heyet tarafından sunuldu. Ziyaretin
sonunda TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Okan Gedik’e günün hatırası olarak plaket takdim etti.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER’den Üyelerine Yine Bir Yenilik, Yeni Bir Avantaj; Netahsilat
TİMDER üyelerine tahsilatlarını daha kolay ve güvenli olarak sürdürebilmesi amacıyla bir yenilik sunuyor; Netahsilat. Netahsilat bir online kredi kartı tahsilat sistemidir. Netahsilat ile uzaktaki bayi ve müşterilerden online kredi kartı tahsilatı yapılabiliyor. Netahsilat ile Türkiye’de sanal pos hizmeti veren 21 bankanın sanal pos entegrasyonu tek ekrandan kullanılabiliyor. Üyeler netahsilat sayesinde ürün sattıkları müşterilerinden internet üzerinden tek çekim veya taksitli ödeme alabiliyor. Yapılan işbirliği çerçevesinde TİMDER üyeleri, 20 Aralık 2017 ile 20 Şubat 2018 tarihleri arasında Netahsilat hizmetinden %25 indirimli faydalanabiliyor.
Bayiler, bayilerinin alt bayilerinden ve bayilerinin müşterilerinden internetten tahsilat Netahsilat’ın sahip olduğu özellikler ile bayiler veya bayilerin alt bayileri müşterilerine yaptıkları satışların tahsilatını ana firmanın sanal poslarına yapabilmekteler. Bu sayede hem bayiler hem de alt bayiler bankalardan pos/sanal pos almaya gerek olmadan ve yüksek oranda komisyonlar ödemek zorunda olmadan satış yapabilmekteler. SMS ve e-mail ile link gönderilerek kredi kartı tahsilatı Bayi ve müşterilere gönderilen SMS veya e-maildeki link tıklanarak kart bil-
gileri girilerek ödeme yapılabilmektedir. Netahsilat sistemleriyle TL’nin yanı sıra USD, EURO, GBP, SAR ve benzeri döviz cinsleriyle de tahsilat yapılabilmekte istenirse sistem çok dilli çalışabilmektedir. ERP ve muhasebe programlarıyla entegrasyon Netahsilat altyapısındaki kompleks web servislerle tahsilatlar SAP, Oracle, MS Dynamics ve Logo başta olmak üzere bütün ERP ve muhasebe programlarıyla entegre edilebilmektedir. Netahsilat altyapısı uluslararası bir güvenlik standardı olan PCI DSS güvenlik standartlarına sahiptir.
Konuyla ilgili detaylı bilgi için; Eçözüm Bilgi Teknolojileri A.Ş. kampanya@netahsilat.com 0212 256 60 00 www.e-tahsilat.com.tr
26
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu Elmor’u Ziyaret Etti
28
TİMDER Yönetim Kurulu Elmor Genel Müdürü Enver Öz’ü ziyaret etti. Heyet ziyaret esnasında öncelikle sektöre uzun yıllardır emek veren Enver Öz’ü yeni görevinden dolayı tebrik etti. Son dönemde gerçekleştirilen TİMDER faaliyetlerini aktaran Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, TİMDER’in en kıymetli faaliyeti olan TİMDER Akademi’nin vazgeçilmez sponsor olan Elmor’a Öz vasıtasıyla bir kez daha teşekkürlerini sundu. Sektör değerlendirmelerinin de yapıldığı ziyaret, TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer’in günün anısına Enver Öz’e takdim ettiği plaket ile son buldu.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu İstanbul Yapı’yı Ziyaret Etti
30
TİMDER Yönetim Kurulu TİMDER Üyesi İstanbul Yapı’yı ziyaret etti. Ziyarete TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bekir Zabcı, Yönetim Kurulu Üyesi Yücel Baran, Genel Koordinatör Nurhan Tanyeli ve Genel Koordinatör Yardımcısı Yeliz Kılıçaslan katıldı. TİMDER faaliyetleri ve sektör değerlendirmesinin yapıldığı ziyarette, aynı zamanda S.S. İstanbul İnşaat Malzemeleri ve Seramikçiler Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı’lığı görevini de yürüten Ebubekir Deveci tarafından kooperatifte yaşanan son dönem gelişmeleri de heyete aktardı.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu Bien Yapı Ürünleri’ni Ziyaret Etti
32
TİMDER Yönetim Kurulu Bien Yapı Ürünleri Satış Grup Başkanı Metin Savcı’yı ziyaret etti. Sektörün duayenlerinden sayılan Metin Savcı’ya uzun yıllardır TİMDER ile yürütülen keyifli işbirliği ve destekleri için teşekkürlerini sunan heyet, sektörün gelişimi adına bu uyumlu işbirliğinin devamını diledi. Sektördeki son gelişmelerin değerlendirildiği ziyarette aynı zamanda inşaat sektörünün sorunları ve gelecekte bizi bekleyen gelişmeler üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirildi. Ziyaretin sonunda TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Metin Savcı’ya günün hatırası olarak plaket takdim etti.
BR- 8 OTOMATİK
Tablet vasıtasıyla panellere dokunmadan hareket kolaylığı PANEL KUMANDA SİSTEMİ
>> >> >> >> >> >>
1 2 3 4 5 6
>> >> >> >> >> >>
www.boracelik.com.tr
BR- 21 A
Standartların dışında çift yönlü yaprak panel modellerine yeni bir soluk
Fabrika Organize Sanayi Bölgesi 14.Cd. No:2 Eskişehir +90 222 236 19 40
Showroom Yeni Sahra Mh. Yavuz Selim Cd. Bozoklu İşhanı No:23/A-1 asma Kat Ataşehir / İstanbul +90 532 776 13 75
İspanya Showroom Carretera Onda Vila-real Km 5,5 12200 ONDA CASTELLON SPAIN +34 964 626 260
İtalya Showroom SRL Via del Crociale 30, 410042 Fiorano Modeneze-(MO)-ITALY +39 335 712 79 74
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER İstişare Kurulu Toplantısı Yapıldı
34
TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Bekir Zabcı ve Kemal Yıldırım, Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Canik, Deniz Kaya, Yücel Baran, Yıldıray Yılmaz, Geçmiş Dönem Başkanları Ali Yalçın Tung, Can Şakarer, Ertan Sapankaya, Ferhan Özkalp, Serdar Dönmez ve Nural Tuncer’in katılımıyla TİMDER İstişare Kurulu Toplantısı 05 Aralık Salı günü Angel Blue’da gerçekleştirildi. TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, 26 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilen 20. Olağan Genel Kurul Toplantısı’ndan günümüze kadar geçen sürede Yönetim olarak gerçekleştirdikleri tüm faaliyetleri hazırlanan sunum eşliğinde
haziruna aktardı. Yaklaşık 8 aylık süre zarfında gerçekleştirilen ve yapılması planlanan faaliyetler hakkında Geçmiş Dönem Başkanları’ndan görüş alan Yönetim Kurulu, çalışmalarına hız kes-
meden devam edeceğini aktardı. Toplantının ardından yemeğe geçen heyet, keyifli bir sohbet eşliğinde geçmiş günleri yaad ederek sektör üzerine görüş alışverişinde bulundu.
Düşlerinize Dogadan Dokunuşlar
90x90 ANTIQUE LIGHT CLAY 45x90 ANTIQUE LIGHT CLAY DECOR
10.yıl www.saremica.com.tr
/saremicatr
SATIŞ NOKTALARIMIZ ADANA Archtura Mimarlık • Tera Mimarlık AKSARAY Alakuş Yapı ANKARA Baloğlu • Restore Keklikoğlu • Demirağ Grup ANTAKYA Yeniocak Yapı ANTALYA Aytoç Yapı • İnka Yapı • Kamburoğlu - Alanya • Şeker Yapı - Manavgat AYDIN Kalyoncuoğlu Yapı • Aresada Yapı - Kuşadası BURSA Can Can Seramik ÇANAKKALE Aycibin Yapı DENİZLİ Satıcılar Yapı • Yapıtaş • Arma Dizayn DİYARBAKIR Babayiğit Ticaret • Öncü Yapı EDİRNE Ertekler Yapı ERZURUM Şark İnşaat GAZİANTEP Dekoser Ticaret • Güney Seramik İSKENDERUN İnka Kays Yapı • İnan Yapı • Dergan Mimarlık İZMİR Mehmet Ceylan Yapı Malzemeleri İSTANBUL Korkmazlar Seramik • Türkmenler Yapı • İspanyol Seramik • Krom Banyo • Seralife • Karma İnşaat • Sera Time • Engin Yapı • Taşkent Yapı • Polat Seramik • Gimsa Seramik • Yeşilyurt Yapı • Özkanlar Seramik • Milenyum Yapı • Restore Keklikoğlu KAHRAMANMARAŞ Polen Proje Mimarlık • Arkar Yapı KAYSERİ Mektes Mühendislik KONYA Yapelsan Yapı • Yatağan Ticaret MALATYA Ağbaba Ticaret MERSİN Decorasya • Gökpa Yapı • Gönen Yapı - Silifke MUĞLA Ömer Ticaret - Marmaris • Fatih Yapı - Bodrum • Koyuncuoğlu Yapı Market - Bodrum NEVŞEHİR Mektes Mühendislik SAKARYA Huzur Yapı Malzemeleri SAMSUN Sarılar Boya ve İnşaat Malzemeleri TEKİRDAĞ Özdemirler Yapı ZONGULDAK Ece Yapı
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu Bien Banyo Ürünleri’ni Ziyaret Etti
36
TİMDER Yönetim Kurulu Bien Banyo Ürünleri Genel Müdürü Hakan Günderen’i ziyaret etti. Ziyarete TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bekir Zabcı, Yönetim Kurulu Üyerleri Bertan Yılmaz, Deniz Kaya, Yücel Baran, Genel Koordinatör Nurhan Tanyeli ve Genel Koordinatör Yardımcısı Yeliz Kılıçaslan katıldı. Uzun yıllardır sektöre emek veren Hakan Gülderen’e yeni görevinde başarılar dileyen heyet, faaliyete geçirilen yeni yapılanmanın sektörümüz için değerli bir adım olduğu görüşlerini paylaştı. Yeni yapılanmayla ilgili Günderen’den bilgi alan heyet, TİMDER’in son dönem faaliyetlerini ise kendisine aktararak yeni yapılanmada da keyifli işbirliğinin sektörümüz adına devam etmesi temennilerini iletti. Ziyaretin sonunda TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Hakan Gülderen’e günün hatırası olarak plaket takdim etti.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu Vaillant Türkiye’yi Ziyaret Etti
38
TİMDER Yönetim Kurulu Vaillant Türkiye CEO’su Alper Avdel’i ziyaret etti. TİMDER Heyeti öncelikle uzun yıllardır sektörümüze emek veren Alper Avdel’in kıymetli bir kuruluşun başına geçmesinden dolayı gurur duyduklarını ifade ederek yeni görevinde kendisine başarılar diledi.
TİMDER faaliyetleri hakkında Avdel’e bilgiler aktaran heyet, kendisinden de Vaillant cephesindeki gelişmeleri dinledi. Sektör üzerine keyifli bir sohbetin gerçekleştiği ziyaretin sonunda TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Alper Avdel’e günün hatırası olarak plaket takdim etti.
M i l y o n l a r c a
Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde 11. Sk. No:5 03090 AFYON - TÜRKİYE Phone :(+90 272) 221 14 40 Fax :(+90 272) 221 14 41 info@deltamarble.com Bilecik Ocak Bilecik - Bursa Karayolu (Yenişehir) 27. km Cumali Köyü BİLECİK - TÜRKİYE Afyon Ocak Göcen Köyü Şuhut-Afyon Çekmeköy Showroom ve Depo Ekşioğlu Mah. Ulusal Caddesi No:31/1 Alemdağ / Çekmeköy / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel: 444 4 358 (DLT) Faks: (+90 216) 312 27 13 istanbul@deltamermer.com Dudullu Showroom Esenşehir Mahallesi Necip Fazıl Kısakürek Caddesi Başarı Sokak No:2 34764 Ümraniye / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel: (+90 216) 313 62 02 Faks: (+90 216) 313 62 05 dudullu@deltamermer.com
444 4 358 www.deltamarble.com
y ı l d ı r
b e k l e d i ğ i n i z
g ü z e l l i k
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu Duravit’i Ziyaret Etti
40
TİMDER Yönetim Kurulu Duravit Türkiye Genel Müdürü Müfit Ülke’yi ziyaret etti. Öncelikle sektörün gelişimi adına 14 yıldır aralıksız devam eden TİMDER Akademi eğitimlerinin vazgeçilmez sponsorlarından olan Duravit’e, sektörün gelişimi adına yaptığı katkılar için teşekkürlerini sundu. Sektörün son dönem gelişmelerinin değerlendirildiği ziyarette aynı zamanda sektörün en değerli etkinliği olan UNICERA Fuarı’nın da hem Duravit hem sektör açısından durumu görüşüldü. Ziyaretin sonunda TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Müfit Ülke’ye günün hatırası olarak plaket takdim etti.
En keyifli yAsam alanI Çevreci teknolojileri ve ödüllü tasarımları ile Franke, mutfakları evin en keyifli yaşam alanına dönüştürüyor. Franke ocak, fırın, davlumbaz, eviye, armatür ve akrilik uygulamalar ile bütünleşen mutfaklarda sofralar, sohbetlerle hayat buluyor.
facebook.com/franketr
instagram.com/franke_tr
youtube.com/Franke Türkiye
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Akademi 2017-2018 Eğitim Dönemi Başladı
42
14 yıldır kesintisiz olarak sektörün gelişimi ve eğitimi için faaliyet gösteren TİMDER Akademi’nin 2017-2018 eğitim dönemi 17 Ekim Salı günü Öğr. Grv. Hakan Ömer Gider’in “Tüm Zamanların İşi! Doğrudan Satış - Müşteri ile Aramızdaki Sınırları Kaldırmak!” eğitimiyle başladı. 31 Ekim Salı günü Yrd. Doç. Dr. Zeki Yüksekbilgili‘nin “İnovasyon ve Sürekli-
liği İşte Etkin Kullanma Yöntemleri”, 07 Kasım Salı günü Ayşegül Bulut Atalay’ın “Dijital Dünyayı İşimizde Ne Kadar Etkin Kullanıyoruz?”, 21 Kasım Salı Cemal Bozkurt’un “Vizyoner Liderlik ve Çağdaş Yönetici Olmak”, 30 Kasım Salı Prof. Dr. Burak Arzova’nın “Finansal Okur Yazarlık!”, 12 Aralık Salı Cemal Bozkurt’un “ Sonuç Odaklı Yaşam ve Za-
man Yönetimi” eğitimlerinin gerçekleştiği 2017-2018 eğitim dönemi 22 Mart 2018 tarihine kadar devam edecek. Tüm sektör paydaşlarının davetli olduğu ücretsiz TİMDER Akademi eğitimlerinin detaylarına www.timder.org.tr adresi etkinlikler bölümden ulaşabilir, katılım için kayıt formlarını doldurabilirsiniz.
TİMDER Yönetim Kurulu Franke’yi Ziyaret Etti
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu Franke Güney Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Kafkasya Bölge Direktörü Özgen Özkan’ı ziyaret etti. Ziyarete TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yıldırım, Yönetim Kurulu Üyeleri Bertan Yılmaz, Deniz Kaya, Yücel Baran, Genel
44
Koordinatör Nurhan Tanyeli ve Genel Koordinatör Yardımcısı Yeliz Kılıçaslan katıldı. TİMDER’in son dönem faaliyetlerini aktaran heyet, Özgen Özkan’dan da Franke’deki son dönem gelişmelerini dinledi. Gelişen teknolojiye ayak uydu-
ran ve çağın gerekleri doğrultusunda pazarlama çalışmalarına yön verdiklerini aktaran Özkan, sektörün eğitimi konusunun da öneminin de altını çizdi. Ziyaretin sonunda TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Özgen Özkan’a günün hatırası olarak plaket takdim etti.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
TİMDER Yönetim Kurulu GF Hakan Plastik’i Ziyaret Etti
46
TİMDER Yönetim Kurulu GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler’i ziyaret etti. Ziyarete TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bekir Zabcı, Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Canik, Yıldıray Yılmaz, Geçmiş Dönem Başkanı Ertan Sapankaya, Geçmiş Dönem Denetim Kurulu Üyesi Metin Gültekin, Genel Koordinatör Nurhan Tanyeli, Genel Koordinatör Yardımcısı Yeliz Kılıçaslan katıldı. Uzun yıllardır sektörde hizmet veren Hakan Plastik’in Georg Fischer birleşmesi, sonrası ve bugün ki sürecinin detaylarını TİMDER Heyeti’ne aktaran GF Hakan Plastik Pazarlama Müdürü Candan Mumcuoğlu, ardından GF Hakan Plastik’le ilgili
tanıtım filmini heyete izletti. Sektörün durumu üzerine karşılıklı fikirlerin paylaşıldığı ziyarette Batuhan Besler’e aynı zamanda TİMDER kimdir ve faaliyetleri hakkında da bilgi aktarıldı. GF Hakan
Plastik’in Kağıthane’de yer alan eğitim merkezlerinde gerçekleşen ziyarette heyet hem eğitim merkezini gezdi hem de merkezde yer alan ürünler hakkında bilgi aldı.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
29. Geleneksel Taner Oğuz - TİMDER Halı Saha Futbol Turnuvası Gerçekleşti TİMDER’in var olan dostlukları pekiştirmek ve yeni dostluklar kurulmasına vesile olmak amacı ile düzenlediği 29. Geleneksel Taner Oğuz - TİMDER Halı Saha Futbol Turnuvası, sektör duayenlerinin yer aldığı lacivert ve beyaz takımların açılış maçıyla başladı. Her yıl olduğu gibi saha içinde amansız rekabet, saha dışında ise yeni dostluklara sahne olan turnuva, 24 Eylül - 05 Kasım tarihleri arasında oynandı. Profesyonel hakemler tarafından yönetilen turnuvada, herhangi bir tatsızlık yaşanmaması adına sağlık ekipleri turnuva boyunca görev başında bulundu. Bu yıl bir ilke imza atılan turnuvada yarı final ve final maçları TİMDER sosyal mecra hesaplarından canlı olarak yayınlandı. Aynı zamanda maç videoları, fotoğrafları ve tüm detaylar her yıl olduğu yine timderturnuvasi.com adresinden yayınlandı. Elmor Sponsorluğunda sektörün sosyalleşmesi ve kaynaşması adına keyifli bir organizasyon olan 29. Geleneksel Taner Oğuz - TİMDER Halı Saha Futbol Turnuvası’na aileler de yine yoğun ilgi gösterdi. Keyifli pazar kahvaltılarının gerçekleştiği turnuva süresinde aileler aynı zamanda oyunculara da tam destek göstererek keyifli anların yaşanmasına vesile oldu.
Turnuva Sponsoru Elmor adına teşekkür kupasını Elmor Toplu İşler ve Kurumsal Müşteriler Satış Müdürü Metin Özinan’a TİMDER Başkanı Aydın Eşer takdim etti 48
Turnuva İkincisi Durul Banyo’ya kupasını TİMDER Yönetim Kurulu Üyesi Yıldıray Yılmaz taktim etti
Turnuva Üçüncüsü NG Kütahya Seramik’e kupasını TİMDER Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Kaya takdim etti
Turnuvanın en centilmen takımı Kombi Klima Shop’a kupası Sektör Duayenlerinden Önder Kıratlılar tarafından verildi
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
TİMDER’den
Turnuva Şampiyonu Eczacıbaşı/İntema’ya kupasını TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer ve Taner Oğuz’un kıymetli eşi Emel Oğuz takdim etti
Turnuvanın en çok gol atanı Ufuk Karahan’a (NG Kütahya Seramik) Gol Kralı Kupasını Organizasyon Komitesi Üyesi Turgay Kılıç takdim etti
29. Geleneksel Taner Oğuz - TİMDER Halı Saha Futbol Turnuvası Sponsoru ‘e Teşekkürlerimizi Sunarız. 49
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Sektörün Gülen Yüzü Süleyman Karahan Vefat Etti
Emek Yapı Kurucu ve Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Karahan 21 Ağustos 2017’de tedavi görmekte olduğu İstanbul’da yaşamını yitirdi. Sektörümüzün önemli duayenlerinden biri olan Süleyman Karahan’ın naaşı 21 Ağustos’ta Marmara İlahiyat Fakültesi Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet mezarlığında defnedildi. 1956 yılında Elazığ’ın Karakoçan ilçesi Okçular Köyü’nde doğan Süleyman Karahan ilk, orta ve lise öğrenimini Elazığ’da tamamladı. Vatani görevini tamamladıktan sonra 1979 yılında İstanbul’a gelerek çalışma hayatına başladı. Başarıya giden yolun “Emek
52
vermek”ten geçtiğine inanan Süleyman Karahan, o günkü ismiyle Emek Ticaret’i kurdu. 1990 yılında Ege Seramik A.Ş. bayiliği alarak sektörde hızla ilerlemeye başladı ve firmayı bugünkü adıyla halen hizmet vermekte olan Emek Yapı Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti olarak değiştirdi. 2010 yılında şirket bünyesine Kale Seramik A.Ş bayiliğini de alarak gelişimine devam etti. Süleyman Karahan ticaret hayatında dürüstlük ve çalışkanlık ilkesine bağlı kalarak, küçük bir nalburiye dükkânından başlayıp bugün İstanbul’da sayılı yapı malzemeleri mağazalarından birine sahip olmuş başarılı bir işadamıydı.
Çalışanları ile bir aile olmaya önem veren, sayılan ve sevilen bir işverendi. Bunun yanı sıra vatanına milletine fayda üretme çabasıyla hareket eden bir kişiliğe sahipti. Birçok öğrenciye burs vererek öğrenimini tamamlamasına yardımcı olan Süleyman Karahan ayrıca Elazığ Karakoçan ilçesinde kurulan Fırat Üniversitesi Karakoçan Meslek Yüksekokulu’nun kurulmasında önemli katkıları olmuştur. Hayatı boyunca sevilen, sayılan, örnek alınan onurlu işadamı Süleyman Karahan’a Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.
Sektörün Duayenlerinden İbrahim Hızal Vefat Etti
Sektörümüzün değerli isimlerinden İbrahim Hızal, 5 Eylül 2017’de ardında ‘Başarı Mirası’nı, kendi vizyonu ile yetiştirdiği çocuklarına ve eşine bırakarak ebediyet yolculuğuna çıkmıştır. İbrahim Hızal, geride bıraktığı değerler ve yatırımlar ile yaşamaya ve yaşatmaya, bakış açısı ile ilham vermeye devam ediyor. Bu ilham ışığında; Hitit Seramik, dün olduğu gibi bugün de ülkemize istihdam sağlamaya, ihracata güç vermeye, yurtdışında ülkemizi temsil eden güçlü marka olmaya, yenilenmeye ve büyümeye devam edecektir. Sektör, ülke sanayisi için bir ömür emek veren İbrahim Hızal’ı daima şükran ve minnetle anacak.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
İbrahim Hızal, iş yaşamına bakışı, hiç bitmeyen heyecanı, kusursuzu üretebilme aşkı ve sektöre daima öncülük etmiş öngörüsü ile ülkemiz için değerli bir sanayici olmasının yanı sıra; aile yaşantısı ile de örnek işadamlarından biri olmuştur.
Haberler
10 Nisan 1959’da Ankara’da doğan İbrahim Hızal, babasının ölümünün ardından; genç yaşta iş hayatına atıldı. Çalışkanlığı, ticari zekası ve mükemmelliyetçi bakış açısı ile kısa bir zamanda, Türkiye’nin güçlü fabrikalarından birinin sahibi haline geldi. 17 Ekim 1989 yılında kurulan Hitit Seramik fabrikası, bugün seramik sektörünün önemli seramik ve porselen üretim tesisi haline gelmiştir.
Sektörümüz ve ülke sanayimize önemli katkılar sağlayan İbrahim Hızal’a Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.
53
Bien Banyo Grubu’na Önemli Atama Yapı ürünleri sektörünün tecrübeli isimlerinden Hakan Günderen, Bien Banyo Ürünleri San. Tic. A.Ş.’nin Genel Müdürü oldu.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme ve Uluslararası Pazarlama Bölümleri’nden mezun olan Hakan Günderen, profesyonel çalışma hayatına 1984 yılında Alarko Holding’te başladı. 1987-1993 yılları arasında Çukurova Holding’e bağlı AUER Pazarlama’da, 1993-2005 tarihleri arasında ise Teba Şirketler Grubu’nda görev alan Günderen, Teba’da Satış Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcılığı, Genel Müdürlük ve Grup Başkanlığı yaptı. Günderen, iş hayatına 2006-2017 yılları arasında Elmor Tesisat Malzemesi Tic. A.Ş. Genel Müdürü olarak devam etti.
2017 yılı Ağustos ayı itibariyle Ercan Şirketler Topluluğu şirketlerinden Bien Banyo Ürünleri Sanayi Ticaret A.Ş. Ge-
nel Müdürü olarak göreve başlayan Hakan Günderen 55 yaşında ve 2 çocuk babasıdır.
GF Hakan Plastik Ailesi Başarıyı Kutladı GF Hakan Plastik, 17 Eylül tarihinde Tekirdağ’da, 24 Eylül tarihinde de Şanlıurfa’da düzenlediği pikniklerle bir araya geldi. Piknikler, Çerkezköy ve Şanlıurfa fabrika çalışanlarının yanı sıra İstanbul Avrupa, İstanbul Anadolu, Samsun, Diyarbakır, Antalya ve Ankara illerinde bulunan bölge müdürlüklerinde görev yapan çalışanlar ve aileleri ile 1500’ü aşkın kişinin katılımıyla gerçekleşerek bir şölen havasında yaşandı. Piknikler aynı zamanda GF Hakan Plastik için bir ödül kutlaması oldu. Çünkü GF Hakan Plastik, tüm GF ülkeleri arasında 2016 yılı boyunca değişim sürecini başarı ile yürütüp Strateji 2020 hedeflerini olağanüstü uygulayarak Gold Award’a layık görüldü. Organizasyonda çalışanlara hitap eden GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler, bir aile olmanın ve aidiyetin önemine değinerek “Herkesin çok yüksek bir katılım ile buraya gelmesi, aileleri ve çocuklarıyla
54
birlikte burada olması benim için çok keyifli ve gurur verici bir şey. Sizlerden iki dileğim var; birincisi GF Hakan Plastik’in yakaladığı bu başarıyı sürdürmek için elinizden geleni yapmanız, ikincisi ise çocuklarınızın geleceği için elinizden geleni yapmanız. Yeni eğitim
öğretim yılı tüm çocuklarımız için hayırlı olsun” şeklinde konuştu. GF Hakan Plastik ailesi, kıyasıya rekabet edilen yarışmalar, çeşitli hediyelerin verildiği çekilişler ile eğlenirken, hep birlikte sağlam adımlar atıyor olmanın mutluluğunu yaşadılar.
Kaleseramik Genel Müdürlüğü’ne Okan Gedik Getirildi Kale Grubu’nda üst düzey bir atama gerçekleşti. Avrupa’da 3’üncü, dünyada da 12’inci sıraya yerleşen Kaleseramik’in Genel Müdürlük koltuğuna deneyimli yönetici Okan Gedik atandı. 14 Ağustos Pazartesi günü göreve başlayan Okan Gedik, grubun iç piyasadaki başarısı ve uluslararası pazardaki pay ve imajını daha üst seviyeye taşımaya devam edeceklerini belirtti.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Okan Gedik, “Sektörün prestijli markaları ‘Çanakkale Seramik’, ‘Kalebodur’, ‘Kale Banyo’ ve İtalyan ‘Edilcuoghi’ ve ‘Edilgres’ ile dünyanın dört bir yanındaki tüketicilerin beğenisine hitap eden Kaleseramik’in konumunu daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz” dedi. Okan Gedik 1973 doğumlu Gedik, 1996 yılında Boğaziçi Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü’nden, 2001 yılında Koç Üniversitesi EMBA programından mezun oldu. Okan Gedik, Kale Grubu’na katılmadan önce 1996-2017 yılları arasında Kibar Grubu’nda farklı görevler üstlendi. 1996 yılında iş hayatına adım attığı Kibar Grubu’nda, Assan Alüminyum A.Ş.’de sırasıyla 1996-2000 yılları arasında Pazarlama ve Satış Uzmanı, 2000-2001
ve İdari İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, 2010 yılından bu yana da Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak çalışmalarını sürdürdü. Kendisi aynı zamanda 2012 yılından günümüze değin TSI Uçak Koltuğu Üretim A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Çok iyi seviyede İngilizce bilen Gedik, evli ve bir çocuk babası...
İzocam Kıbrıs Pazarında İddialı Ağırlıklı olarak bina ve sanayide kullanılan yalıtım ürünlerinin ihracatını gerçekleştiren İzocam, Orta Doğu HVAC (ısıtma, soğutma ve havalandırma) iklimlendirme sektörünün de en önemli üreticisi konumunda. İzocam’ın ihracat pazarında bu konuma gelmesinde ise sundukları ürünlerin kalitesi ile hizmet çeşitliliğinin yanında, doğru ve akılcı paketleme tekniklerinin kullanılması ve bu sayede elde edilen nakliye kolaylığının payı büyük. Kıbrıs’da 10 yılı aşkın süredir ürünleriyle varlığını sürdüren İzocam, Kıbrıs’taki yeni bayisi Tafy ile alt bayi çalışanlarına yönelik özel bir buluşma düzenledi. İzocam, 21 Eylül tarihinde gerçekleştirdiği
56
yılları arasında Pazarlama Şefi, 20012004 yılları arasında Yurtdışı Satış Müdürü, 2004-2007 yılları arasında Pazarlama ve Satış Müdürü ve 2006-2007 yılları arasında Satış Direktörü olarak görev aldı. 2008 yılından itibaren Grup şirketlerinden Assan Hanil Otomotiv A.Ş.’de görev yapan Gedik, söz konusu şirkette 2008-2010 yılları arasında Satış
seminerde İzocam’ın yeni ürünleri ve bu ürünlerin uygulama alanları ile ilgili bilgiler verildi. 22 Eylül’de de alt bayi ziyaretleri gerçekleştiren İzocam, Kıbrıs’da sektörün beklentilerini yerinde inceledi. Türkiye’de yalıtımın tarihini başlatan ve sektöre öncülük eden İzocam, bugüne kadar 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yaptı. Ülkemiz dışında 20 yerleşik bayi ile çözüm sunan İzocam’ın ihracatı 700.000 m³’ü aşıyor. Son dönemde ihracat faaliyetlerinde Sahra Altı, Ortadoğu ve Asya ülkelerine odaklanan İzocam’ın 2016 yılı satışlarının 62.5 Milyon TL’lik kısmını ihracat oluşturdu. İzocam bu rakamı önümüzdeki 5 yıl toplamda 150 Milyon Doların üzerine
çıkarmayı hedefliyor. İzocam gerçekleştirdiği başarılı ihracat çalışmaları ile, her yıl İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından verilen “Başarılı İhracatçılar” ödülünün sahibi oluyor. İzolasyon Malzemeleri kategorisinde birincilik ödülünü alan İzocam, başarılı ihracat çalışmalarına devam ediyor.
Seramiksan’ın Yeni Bayisi Nimtaş Açıldı
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Türkiye çapında 200’ü aşkın mağazasıyla müşterilerine kaliteli hizmet veren Seramiksan, bayilerine Nimtaş’ı da ekledi. Seramiksan’ın Soma bayisi Nimtaş’ın açılışı 20 Eylül Çarşamba günü gerçekleşti. Açılış törenine Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar, Seramiksan Pazarlama Müdürü Gül Sağır Aydın, Seramiksan Yöneticileri, Nimtas İnşaat sahipleri İbrahim Demirel, Mehmet Pınar, Nuri Özcan, Osman Yılmazer ve çok sayıda davetli katıldı. Seramiksan, Nimtaş’ın 210 m²’lik yeni showroom’unda banyo, mutfak ve tüm yaşam alanları ve kamusal alan için kullanılabilecek seramik, granit karolardan oluşan yüzlerce ürün çeşidi ve benzersiz vitrifiye ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor. Nimtaş’ın sahiplerini tebrik eden Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M. Sü-
li işbirliğimizin uzun yıllar devam edeceğine inanıyorum. Nimtaş’a bol kazançlı günler diliyoruz.” dedi.
Termo Teknik Bayileri Arjantin’i Ziyaret Etti İngiltere merkezli ısıtma sistemleri devi Stelrad Radiators Group’un (SRG) Türkiye’deki iştiraki olan Termo Teknik, “Arjantin Kampanyası” çerçevesinde, 1 Nisan - 31 Temmuz tarihleri arasında duvar tipi yoğuşmalı kazan EVOMAX alan bayilerini, 16 - 21 Kasım tarihleri arasında tango, futbol ve doğal güzellikleri ile tanınan Arjantin’e götürdü. Altı gün süren gezi esnasında, Latin Amerika’nın Paris’i olarak bilinen Buenos Aires şehri, muhteşem şelaleleri ve tropik ormanı ile dünya çapında ün kazanmış olan Iguazu Milli Parkı ile tatil beldesi Tigre’yi ve dünyanın en geniş deltası olan Parana Nehri Deltası’nı ziyaret eden Termo Teknik bayileri, unutulmaz anlar yaşadı. Geziye, Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te başlayan Termo Teknik bayileri bu kentte: Plaza de Mayo meydanı, Tango Müzesi, Puerto Recoleta Mezarlığı, botanik bahçeleri, Arjantin’in
58
reyya Çağlar: “Bayilerimiz aracılığımızla koşulsuz müşteri memnuniyetini tüm Türkiye’de uyguluyoruz. Seramiksan olarak bayi ağımızı genişletmeye devam ediyoruz. Yeni bayimiz Nimtaş ile verim-
simgesi Obelisk… gibi dünyaca ünlü yerleri ziyaret etme ve geleneksel Arjantin yemekleri eşliğinde efsanevi tango gecesine katılma olanağı buldular. Arjantin Başkenti’nde ünlü Huracan Stadyumu’nda, Huracan-Velez Sarsfield futbol maçını da seyreden gezi katılımcıları, keyifli ve heyecanlı saatler geçirdiler. Paraguay, Arjantin ve Brezilya’nın birleştiği noktada dünyanın en büyük şelaleri unvanına sahip olan Iguazu şelalelerinin bulunduğu Iguazu Milli Parkı’nda ise nefes kesen manzaraya tanıklık eden Termo Teknik bayileri, aynı zamanda nehirde ve kanyonlarda ünlü şelalelerin altından geçerek adrenalin dolu bir tekne gezisi ve ardından doğa turu yaptılar. Arjantin gezisi kapsamında Buenos Aires yakınındaki tatil beldesi Tigre’yi ziyaret eden ve dünyanın en geniş deltası
olan Parana Nehri Deltası’nı tekne yolculuğu ile keşfeden bayiler, her dakikası hafızalara kazınan muhteşem bir seyahati geride bıraktılar.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Kalekim “Ar-Ge Merkezi” Oldu
Yapı kimyasalları sektörünün jenerik markasını yaratan Kalekim, 44 yıllık bilgi birikimi ve tecrübesiyle yeni ürünler geliştirip, yepyeni projelere imza atarak sektörde ilkleri gerçekleştirmeye devam ediyor. İstanbul (2), Yozgat, Isparta, Mersin, Erzurum ve Mardin tesislerinde, her türlü yapı kimyasalları, boya-sıva ile ısı ve su yalıtımı ürünleri üreterek yapı sektöründe öncülüğünü sürdüren Kalekim’in İstanbul Avcılar’daki merkezi , Eylül 2017 itibarıyla Ar-Ge Merkezi olarak tescillendi. Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş “Şirketimizin DNA’sında liderlik var. Liderliğimizi perçinleyecek, sektörümüzde fark yaratan ürünleri tüketicilerimize sunmak için bu önemli adımı attık. Başvuru sürecinin başarı ile tamamlanması sonucu Avcılardaki merkezimiz, 12 Eylül 2017 itibarıyla Kalekim, Ar-Ge Merkezi olarak tescillendi. Hedefimiz ulusal ve uluslararası pazarda daha etkili projelere imza atmak. Bugün donanımlı ve deneyimli personelimiz ve ileri teknolojiyle donatılmış laboratuvarımızda yenilikçi ürünler geliştiriyoruz. Sektörün öncü kuruluşu olarak, üniversiteler işbirlikleri ve devlet destekli ile yenilikçi projeler yürütüyoruz. Kalekim Ar-Ge Merkezi Kalekim Ar-Ge Merkezi’nde, 200’ü aşkın üründen oluşan; çimento, reçine, dispersiyon gibi kimyaları içinde barındıran; seramik uygulamaları, su yalıtımı, ısı yalıtımı, zemin sistemleri, boya, sıva, tamir harçları, yüzey hazırlık mal-
zemeleri gibi çok çeşitli ürün gruplarını içeren, ürün gamının tüm geliştirme ve iyileştirme faaliyeti herhangi bir knowhow transferi olmaksızın yürütülüyor. Farklı coğrafyalarda üretim kabiliyeti Ürün geliştirme laboratuvarlarında ürün gruplarının Avrupa normlarına uygun olarak tüm testleri yapılabilirken, üretim yapılan coğrafya neresi olursa olsun bulunduğu bölgedeki hammaddeler ile aynı kalitede ürünler üretilebilmesini sağlayacak reçeteler geliştiriliyor. Yaşlandırma cihazları ve özel iklim simulasyon kabinleri ile ürünlerin uygulama sırasında ve sonrasındaki performansları test ediliyor. Farklı iklim koşullarını simüle eden sıcaklık ve nem ayarlı özel kabinlerde uygulama ve performans testleri yapılabiliyor. Sektöründe dünyada sınırlı sayıda bulunan yaşlandırma cihazları ile ürünlerin dış cephe dayanımları test ediliyor. Ar-Ge yapısını, sadece performans analizine dayalı Ar-Ge’den, performans ile birlikte fiziksel ve kimyasal çözümlemeye dayalı hale döndürmek vizyonu ile kurulan Uygulamalı Araştırma Laboratu-
varı en teknolojik cihazlarla donatıldı. Uygulamalı Araştırma Laboratuvarı’nda yapılan çalışmalarla ürün geliştirme çalışmalarına büyük destek sağlanırken, daha yenilikçi ürünleri hayata geçirme potansiyeli ve ürün geliştirme hızı artıyor. Uygulama ve performans testleri başarıyla sonuçlandırılan ürünler, tüketici ve profesyonellerle buluşturuluyor. Kalekim’in Ar-Ge gücü uluslararası platformlarda tanıtılıyor. Yapılan bilimsel çalışmalar ulusal ve uluslararası konferanslarda sunuluyor ve böylece Kalekim’in Ar-Ge gücü çeşitli platformlarda tanıtılıyor. Bugüne kadar çimento, kuru harçlar ve boya konusunda uluslararası pek çok konferansta ülkemizi temsil eden Kalekim, bunun son örneği olarak Almanya’da düzenlenen Drymix Mortar Konferansı’nda sunum yapan ve tek Türk üretici firma oldu.
Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş
60
E.C.A.’nın İki Yeni Serisi Avrupa’dan Ödülle Döndü
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Uluslararası tasarım yarışmalarının en prestijlilerinden İtalyan A Design Award ve Alman Iconic Awards tasarım yarışmalarında E.C.A. Icon ve Purity serilerindeki ürünlerine ödül aldı. A Design Award’ta Icon serisi lavabo, banyo, eviye armatürleri Gold seviyesinde; Purity serisi, lavabo, banyo, eviye armatürleri Silver seviyesinde ödüle layık görülürken; Iconic Award tasarım yarışması ürün kategorisinde Purity Lavabo Bataryası ve Icon Banyo bataryası ödül aldı.
E.C.A. - Serel Yetkili Servisleri İstanbul’da Buluştu Yeşilköy Polat Renaissance Otel’de 08-11 Aralık 2017 tarihlerinde E.C.A. SEREL Yetkili Servis Toplantısı gerçekleştirildi. Yurt genelinde yetkili servislerimizin katılım sağladığı öz değerlendirme toplantısında 2017 yılı değerlendirmesi, 2018 yılı hedefleri, 5 yıllık stratejik planlar, hizmet ve sektörel değerlendirmeler yapıldı. Elginkan Holding ve Elginkan Vakfı Başkanı Gaye Akçen, Üretici ve Satış Şirketlerinin Yetkilileri, Emar A.Ş. Genel Müdürü Ekrem Erkut, tüm çalışanları ve yetkili servisleri bir araya gelerek hem 2017 yılını değerlendirdi hem de 2018 yılı için motivasyon sağladı. Toplantıda konuklara, E.C.A-Serel markalı ürünlerin üretim, satış ve pazarlamasını yapan Elginkan Topluluğu’nun “Daima Kalite ve Yıllarca Beraber” ilkelerine verdiği önem ve bakış açısı vurgulandı. Toplantı, ‘“İşimiz Hizmet, Gücümüz E.C.A.” temasıyla gerçekleştirildi. Toplantı kapsamında müşterilerin hizmetine sunulan E.C.A. Mobil Hizmet uygulaması tanıtımı yapılarak, dijitalleşen dünyada geleceğimiz, Türkiye’de bir ilk olarak uygulanan E.C.A. markalı armatürlerde 20 yıl garanti hakkında bilgiler
62
sunuldu. Toplantının son kısmında müşteri memnuniyeti ve yetkili servis hizmetlerinin en önemli unsuru “iletişim” konusunda Prof. Dr. Üstün Dökmen’in paylaşımları ile müşteri beklentilerindeki değişimi ve müşterinin önemini içeren interaktif bir seminer düzenlendi. Elginkan Topluluğu “Yıllarca Beraber” ilkesiyle Yetkili Servisleriyle de uzun yıllar birlikte çalışılmakta, bu kapsamda toplantıda servislerine teşekkürlerini sunarak 58 yetkili servisine 10-20-30. yıl kıdem ödüllerini takdim etti. Gala Yemeği öncesinde Elginkan Holding ve Elginkan Vakfı Başkanı Gaye Akçen Topluluğun temel değerleri, Kurucusu Ekrem Elginkan’ın müşteri ve kaliteye
verdiği önem, Elginkan Topluluğu’nun 2018 yılı ve uzun dönem hedefleri hakkında bilgiler vererek, servislerin başarılarının devamı temennisinde bulundu. Emar A.Ş. Yetkili Servis Tanıma Takdir Sistemi kapsamında müşteri memnuniyeti, hizmet kalitesi kriterleri ile belirlenen “Yılın Servisi, Yılın Bölge Servisi ve Yılın Başarılı Servis Teknisyeni” kategorilerinde başarılı servisler ödül töreni düzenlendi. Gala gecesinin devamında Yetkili Servisler yoğun iş gündeminden uzaklaşıp Türk Sanat Müziği Sanatçısı Safiye Soyman ve partneri Faik Öztürk ile keyifli vakit geçirdiler.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
TİMFED Yönetim Kurulu Toplantısı Bursa’da Gerçekleştirildi
64
İnşaat Malzemecilerinin üst birliği olan Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu (TİMFED) Yönetim Kurulu Toplantısı 4 Ekim Çarşamba günü BURTİMDER ev sahipliğinde, Bursa Nilüfer Ramada Hotel’de gerçekleştirildi. Toplantıya TİMFED üye dernekleri TİMDER, TİMKODER, DİMSİAD, BURTİMDER ve KONTİMDER katılım sağladı. TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer’in açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda üye dernekler son dönem faaliyetleri hakkında bilgi verdiler. İstanbul’da gerçekleşen son Yönetim Kurulu Toplantısı notlarının gözden geçirilmesini takiben bölgesel fuar organizasyonları, TİMFED projelerinin yol haritası, dernek bölgelerinde üyelere yönelik olarak yapılacak eğitim ve konferanslar masaya yatırıldı.
TİMFED Yönetim Kurulu Okumuşlar Yapı Malzemelerini Ziyaret Etti
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
TİMFED Yönetim Kurulu, Yönetim Kurulu Toplantısının ardından BURTİMDER Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Okumuş’u mağazasında ziyaret etti. Ziyarete TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Aydın Eskibozkurt, Yönetim Kurulu Üyeleri Kemal Yıldırım, Bahadır Yıldırım, Cemal Kır, Deniz Kaya, TİMDER Geçmiş Dönem Başkanı Ertan Sapankaya, TİMDER Genel Koordinatörü Nurhan Tanyeli ve Genel Koordinatör Yardımcısı Yeliz Kılıçaslan katıldı. Bölgenin ticari yapısı, sektörel sorunlar ve çözüm önerileri üzerine görüşen heyet aynı zamanda piyasaların son durumunu da değerlendirdi.
66
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Mavi İnşaat Malzemeleri Bien Seramik Mağazası Ataşehir’de Açıldı
Bien, Ataşehir’ de bayilerine bir yenisini daha ekledi. 7 Ekim Cumartesi günü düzenlenen açılış törenine Bien Seramik Satış Grup Başkanı Metin Savcı, Bien Banyo Ürünleri Genel Müdürü Hakan Günderen, Kanal Geliştirme Müdürü Ebru Şener ve kalabalık bir sektör temsilcisi katıldı. Tüm katılımcıların beğeni ve ilgiyle inceledikleri showroom, Bien ürünlerinin teşhir edildiği 340 m2’ lik bir alana sahiptir. Bien’in en çok beğeni toplayan ürünlerinden 40x120cm ve 60x120cm koleksiyonlarının öne çıktığı showroomda, tüm yer ve duvar karolarının yanı sıra modern hatları ile beğeni toplayan Bien Vitrifiye ürünleri de teşhir ediliyor. Mavi İnşaat yetkililerinin verdikleri bilgiler çerçevesinde, bölgede yaygın olan kentsel dönüşüm projelerinin yanında, perakende müşterilerinin ihtiyacına da cevap verecek bir konumda yapılanmaya gidildiği, bu bağlamda Mavi İnşaat’ın kısa sürede sektörde yerini güçlendireceği belirtildi.
Metin Savcı, Kemal Yıldırım, Hakan Günderen, Mehtap Yaldız, Ferhat Yaldız, Mehmet Arslan, H. Süha Atabek
68
DemirDöküm’ün Yetkili Satıcıları Arasına Özerme İnşaat da Katıldı
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Üstün teknolojiye sahip ürünleriyle 63 yıldır tüketicilerin ilk tercihi olan DemirDöküm, Türkiye genelindeki yetkili satıcı sayısını artırmaya devam ediyor. Yılbaşında Türkiye’nin 81 ilinde 200 noktada tüketicilerini geniş ürün gamıyla buluşturan DemirDöküm, 10 ayda yetkili satıcı sayısını 227’ye ulaştırdı. DemirDöküm’ün yeni yetkili satıcısı Özerme İnşaat oldu. Faaliyetlerine Kocaeli’de 2004 yılında başlayan, inşaat ve doğalgaz sektöründe hayata geçirdiği yenilikçi projelerle yapılarda estetik, konfor, güvenlik ile teknolojiyi bir arada sunan Özerme İnşaat’ın showroom açılış töreni, DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna, İstanbul Anadolu ve Batı Karadeniz Bölge Satış Müdürü Özgen Hüseyinoğlu, İstanbul Anadolu ve Batı Karadeniz Bölge Satış Şefi Fatih Canbul, İstanbul Anadolu ve Batı Karadeniz Satış Uzmanı İlke Yiğit, Özerme İnşaat ortakları Özgür Nekay ile Ergün Balkan’ın katılımı ile gerçekleşti. “2017 DemirDöküm için Yeniliklerin Yılı Oldu” DemirDöküm için 2017’nin yatırım, yenilenme ve büyümenin yılı olduğunu belirten DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna, “Türkiye’nin en büyük sanayi ve ticaret şehirlerinden biri olan Kocaeli’de, Özerme İnşaat’ın da ailemize katılmasıyla varlığımızı daha da güçlendiriyoruz. Kombi, radyatör, klima, su ısıtıcıları, merkezi sistem, güneş enerji sistemi ve VRF sistemi kategorisinde tüketicilerine en geniş ürün gamını sunan şirketimiz, 2017 yılına hızlı bir başlangıç yaptı. Geride bıraktığımız 2 yılda tüm olumsuz koşullara rağmen stratejilerimizde hiçbir değişiklik yapmadan iş ortaklarımızı desteklemeye, yatırıma, yeniliklere devam ettik. Yıl başında 200 noktada tüketicilerimiz ile buluşurken, bugün Özerme İnşaat’ın da aramıza katılmasıyla Kocaeli’deki yetkili satıcı sayımız 5’e, Türkiye’deki yetkili satıcı sayımız ise 227’ye ulaştı. Yeni iş birliğinin her iki taraf için de hayırlara vesile olmasını dilerim” dedi. DemirDöküm’ün tamamı yerli mühendislerden oluşan Ar-Ge ekibi ile yüksek teknolojili, yenilikçi ürünler geliştirmek 70
için çalışmalara devam ettiğini belirten Ertuna, “Türkiye’de ve dünyada iklimlendirme sektöründe değişen tüketici ihtiyaçlarını en yüksek seviyede karşılamak için yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Son 5 yılda Ar-Ge için toplam 67 Milyon TL yatırım gerçekleştirdik. Dünyanın 50 ülkesine sadece ürün değil, teknoloji de
ihraç eden DemirDöküm olarak bu yıl fabrika, Ar-Ge, marka ve dijital dönüşüm çalışmaları için toplam 40 Milyon TL’lik yatırım gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Yenilikçi ürün gamımız ile tüketicilerimize üst düzey iklimlendirme konforunu, minimum enerji ile sağlıyoruz” açıklamasını yaptı.
Kale, Mağazalarının Kapılarını Gorbon Ürünlerine Açtı
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Bu yıl 60’ıncı kuruluş yıldönümünü kutlayan seramik sektörünün köklü kuruluşu Kaleseramik ile yine 60 yıl önce bu topraklarda doğan Gorbon arasındaki iş birliği; Kaleseramik Genel Müdürü Okan Gedik ile Gorbon Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Gorbon’un ev sahipliğinde, Pera Palace Hotel Jumeirah’ta gerçekleştirilen basın toplantısıyla duyuruldu.
72
Türkiye seramik sektöründe iz bırakan iki köklü markanın iş birliği sonucu, Gorbon ürünleri artık Kaleseramik’in küresel prestije sahip markaları ‘Çanakkale Seramik’, ‘Kalebodur’, ‘Kale Banyo’, ‘Edilcuoghi’ ve ‘Edilgres’ ürünleri ile birlikte Kale mağazalarında tüketici ve profesyonellerle buluşacak. Gorbon’un özel üretim karoları Kale mağazalarında Gorbon’un, Kaleseramik için özel üretimle hayata geçireceği, ‘Işın’, ‘Anadolu’, ‘Giza’, ‘Akdeniz’, ‘Bursa’ ve ‘Göl’ koleksiyonlarından oluşan karoları, 6 farklı formda ve 11 parlak renk tonunda tüketicilerin beğenisine sunulacak. Müşterilerimizin farklı ihtiyaçlarını tek çatı altında karşılıyoruz Avrupa’nın 3’üncü, dünyanın 12’nci büyük seramik karo üreticisi olarak, 100 ülkede 400’ü aşkın ihracat noktasında Kale markalı ürünlerin satıldığını vurgulayan Kaleseramik Genel Müdürü Okan Gedik, “Dünyanın dört bir yanına ürünlerini ulaştıran Kaleseramik olarak, rekabette ayrışabilmek, daha fazla müşteriye ulaşmak, sunduğumuz ürün ve servislerin daha fazla tercih edilmesini sağlamak için kendimizi müşterilerin yerine koyuyoruz. Bu yaklaşımla, bir süre önce ürün teşhirinde bir dizi modernizasyon çalışmaları gerçekleştirerek, yeni mağazacılık anlayışıyla Kale showroom’larında değişim başlattık. Bütünsel çözümlerle müşterilerimizin beğenisini kazanacak ürünleri, sektöre yeni bir soluk getirecek vitrin, mekan ve kullanım alanları ile sunmayı amaçlıyoruz. Bugün Kaleseramik olarak, öncü markalarımızla, gerek kendi ürettiğimiz gerekse iş birliklerimizin hayata geçirdiği ürünleri, mağazalarımızda bir arada sunuyoruz. Özellikle bizim gibi özgün ürünler geliştirme çabası içinde olup ta-
Gorbon Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Gorbon ve Kaleseramik Genel Müdürü Okan Gedik
sarımı ön planda tutan ve samimi marka algısına sahip Gorbon’u, Kale ürünleri ile buluşturarak, müşterilerimizin farklı ürün taleplerini karşılamak adına önemli bir adım atıyoruz” dedi. Özel ürün seçenekleri ile sektörde fark yaratacağız “Değer ve satış hacmimizin önemli unsuru olan Kale mağazaları, müşterilerimiz için üstün değer yaratan hizmet anlayışının bir yansımasıdır” diyen Okan Gedik, şöyle konuştu: “Kale mağazalarında ürün gruplarımızla birlikte sunulan Gorbon ürünleri, müşterilerimizin konut ve ticari alanlarda özgün mekanlar yaratmalarına yardımcı olacak. Gorbon ürünleri, Kaleseramik’in premium segment satış ağı ile tüketiciye ulaşacak. Gorbon ile hayata geçirdiğimiz yeni iş birliğiyle, hem hizmet çıtasını daha yukarı çıkaracağımıza hem de sunduğumuz özel ürün seçenekleri ile sektörde fark yaratacağımıza yürekten inanıyorum.” Gorbon ürünleri Kale mağazaları ile çok daha görünür olacak Gorbon CEO’su Orhan Gorbon, 60’ıncu yıllarını kutladıkları 2017 senesinde bir yandan kaliteli ve kendine özgün ürünlerle seramik piyasasına farklılık getirmeye devam ederken, diğer taraftan dünyada bilinen bir marka olmak üzere çalışmalar gerçekleştirdiklerini kaydetti. Türkiye seramik sektörünün lideri Kaleseramik ile iş birliği yapmaktan
duyduğu mutluluğu dile getiren Orhan Gorbon, “Türkiye’nin seramik karo üretiminde tarihe mal olmuş markaları olarak geçmişten gelen tecrübelerimizi, kaliteli ve kendine özgü ürünlerle Kale’nin üst segment mağazalarında görücüye çıkması bizim için büyük önem taşıyor. Bu iş birliğiyle, Gorbon’nun özel renk ve dokulara sahip niş ürünlerini Kale mağazaları vasıtasıyla çok geniş bir tüketici grubu tarafından görünür olacak” diye konuştu. Kale’nin Türk ve İtalyan markaları ile Gorbon ürünleri tek mağazada Yeni iş birliği ile Gorbon ürünlerinin de yer alacağı Kale mağazalarında; seramik kaplama malzemeleri, seramik sağlık gereçleri, yapı kimyasalları, armatür, mutfak ve banyo mobilyaları, akrilik banyo küvetleri ve duş tekneleri gibi yapı ürünlerinin tamamı tek çatı altında yer alıyor.
Kombi Klima Shop ve Bosch Termoteknik Kıbrıs’ta İş Ortaklarıyla Buluştu Sektörün öncü firmalarından Kombi Klima Shop’un ev sahipliği yaptığı “Kombi Klima Shop’tan, Bosch Termoteknik ile Kıbrıs Toplantısı” Türkiye’nin her hölgesi’nden gelen herakendeci haahhütçüler ve hoptancılar ile 20-22 Ekim tarihleri arasında Kıbrıs Acapulco Hotel’de gerçekleştirildi.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden katılım sağlayan 196 taahhütçü ve toptancı firmanın bulunduğu organizasyonda, her iki firmanın yöneticileri sunumlar yaptı.
74
Kombi Klima Shop’un Yönetici Ortaklarından Yeliz Göksu Kaya’nın açılış konuşması ve sunumuyla başlayan toplantıda, Kombi Klima Shop’un hedeflerinden online uygulamalarına kadar birçok konuda bilgilendirmelerde bulunuldu. Nihai müşterilere değil, firmalara satış yaptıklarını belirterek sunumuna başlayan Yeliz Göksu Kaya, “Türkiye’nin en geniş dağıtım ağına sahibiz. 81 ilin 75’ine satış yapıyoruz. 6000 firma ile iletişim içerisindeyiz. 1500 firmaya faturalama yapıyoruz. 50’ye yakın marka ve ürün stoğuyla çalışıyoruz. Bu sebeple 1000’in üzerinde farklı modelimiz ve sadece kombide 10 binin üzerinde sto-
ğumuz var. Bunların dışında tüm kredi kartlarına yüzde 0 komisyon ve 9 taksit uygulamasıyla hizmet veriyoruz” dedi. Yeliz Göksu Kaya: “Türkiye’de satılan her 100 kombinin 8’ini, şofbenin de 7’sini biz satıyoruz” Sektördeki en geniş bilgi işlem alt yapısına sahip olan firma olduklarına vurgu yapan Yeliz Göksu Kaya, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Her firmaya özel şifre ve muhasebe programımız ile entegre bilgi işlem alt yapımız mevcut. Türkiye’nin her yerine ücretsiz sevkiyatımız var. Üretici dışında tabela ve stand veren tek firmayız. Bunun çok önemli bir avantaj olduğuna inanıyorum.” Kombide yüzde 8 pazar payına sahip olduklarını da sözlerine ekleyen Yeliz Göksu Kaya, “Türkiye’de satılan her 100 kombinin 8’ini, şofbenin de 7’sini biz satıyoruz” dedi. Yeliz Göksu Kaya: “Birlikte başarmaya ve büyümeye devam edeceğiz” Kombi Klima Shop’un mobil uygulamasına ilişkin bilgilendirmelerde de bulunan Kaya, “Bu uygulamanın amacı; işyerinizi cebinize taşımak. iPhone
kullanıyorsanız; Apple Store, Android telefon kullanıyorsanız; Google Play’i ziyaret edip, arama kısmına “kombi klima shop” yazarak listelenecek olan sonuçlarda ilk sırada göreceğiniz “kombi klima shop” uygulamamızı tıklayarak hemen indirebilirsiniz. Yüklemeden kullanmak için ise mobil.kombiklimashop.com’u ziyaret edebilirsiniz. Böylece POS cihazı taşımanıza gerek kalmadan müşterilerinizin kredi kartından hemen tahsilat yapabiliyorsunuz. Her an her yerde siparişinizi verebiliyorsunuz. Cari hesabınızı anlık takip edebiliyorsunuz ve kombi devreye alma talebinde bulunabiliyorsunuz” dedi. Sunumuna b2b. kombiklimashop.com web sitesi hakkında bilgiler vererek devam eden Yeliz Göksu Kaya, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Mobil uygulamamızda ve web sayfamızda her gün uygun fiyatlı fırsat ürünler sunuyoruz. Bankalarla güçlü işbirliğimiz sayesinde bizden vadeli alımlarınız için özel anlaşmalar yapıyoruz. Türkiye genel dağıtıcılıkları ve yeni markalar sunuyoruz. Bu kapsamda Türkiye’nin saygın markalarından olan Bosch ile olan işbirliğimizi güçlendirdik. Birlikte başarmaya ve büyümeye devam edeceğiz.”
Manisa fabrikasının 2016 yılında 700 Bin adetle tarihinin en yüksek kombi üretimini gerçekleştirdiğini belirterek sözlerine başlayan Ali Aktaş, şu bilgileri paylaştı: “2016 yılında rekorlarına bir yenisini ekleyen Manisa fabrikamız, böylece ‘üretim üssü’ unvanını da pekiştirdi. 25 yıldır faaliyet gösteren fabrikamızın kuruluşundan bu yana ürettiği cihaz sayısı ise 6 Milyon adeti aştı. Geniş bir coğrafyada 41 ülkeye ihracat yapan şirketimizin ülke ekonomisi için yarattığı katma değer ve kazandığı başarılar ışığında Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından gerçekleştirilen ve şirketlerin ihracat başarılarına göre değerlendirildiği ‘2016 İhracat Şampiyonları Ödül Töreni’nde, ‘2016 İklimlendirme Sanayii İhracatı Birincisi’ ödülüne layık görüldük.” Ayrıca tüm iş ortaklarına ve müşteriye verilen değerin Bosch Termoteknik’in odak noktalarından biri olduğunun altını çizen Aktaş, ‘’Bosch Termoteknik ola-
Bu hedefler doğrultusunda önemli bir kilometre taşını daha geride bıraktık ve belgelendirmesi TÜV Austria Turk tarafından yapılan ISO 10002 Sertifikasını almaya hak kazandık’’ dedi. Murat Korkmaz: “Bosch, yoğuşmalı kombi kategorisinde pazar liderliğini elinde bulunduruyor” Bosch Termoteknik’in yoğuşmalı kombi pazarındaki liderliğinin altını çizen Bosch Satış Direktörü Murat Korkmaz ise “İngiliz BRG Building Solutions firması tarafından 2017 yılında Avrupa ısıtıcı pazarına ilişkin yayımlanan rapora göre Bosch markası, yoğuşmalı kombi kategorisinde pazar liderliğini elinde bulunduruyor” dedi. Bu başarının, pazarın dinamiklerini yakından takip etmenin ve iş ortaklarının ihtiyaçlarına uygun şekillendirilen satış modellerinin bir sonucu olduğunu vurgulayan Korkmaz, sunumunda Bosch Termoteknik olarak pazarın önemli sadakat kulüplerinden biri olan Bosch Partner Program’ın sağladığı avantajlardan, taahhütçü bayi konseptinden ve geniş ürün gamından bahsetti.
Nazif Özakıncı: “Sunduğumuz hizmetin kaliteli olması önceliklerimiz arasında” Müşteri memnuniyeti sağlamanın öneminin vurgulandığı toplantının son sunumunu Bosch Termoteknik Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Nazif Özakıncı yaptı. Yetkili servislerinin yapısından bahseden ve satış sonrası hizmetler hakkında önemli bilgiler paylaşan Nazif Özakıncı, “Bosch Termoteknik olarak sunduğumuz hizmetin kaliteli olması önceliklerimiz arasında. Servislerimize yetkinliklerine göre yıl boyunca eğitimler veriyoruz ve onların gelişimlerini destekliyoruz. Sağladığımız mobil servis hizmeti sayesinde anında yedek parça girişi, QR kod okuma sistemi, anlık anket ölçümü ve GPS sistemimiz ile hızlı ve inovasyonel servis ağı oluşturma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.
Haberler
rak müşterilerimizin beklentilerini analiz edip tüm iş modellerimizi bu yaklaşıma göre kurguluyoruz. Verdiğimiz hizmetin kalitesini artırarak tüm müşterilerimizin birer marka elçisi olmasını hedefliyoruz.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ali Aktaş: “25 yılda ürettiğimiz cihaz sayısı 6 Milyon adeti aştı” Yeliz Göksu Kaya’nın ardından sunum yapan Bosch Termoteknik Pazarlama Direktörü Ali Aktaş, hem 2017 yılını değerlendirdi hem de Bosch Termoteknik faaliyetleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Toplantı, toplu fotoğraf çekimi ile tamamlandı. Çeşitli spor turnuvaları ile renklendirilen toplantı sonrası gala yemeği gerçekleştirildi. Gala yemeğinde gerçekleştirilen ödül töreninde turnuva 1.si 8 iş ortağı hem Bosch Kombi ile ödüllendirildi hem de iş ortaklarına hatıra olarak kalması amaçlı kupalar verilerek organizasyon sonlandırıldı.
75
YAPEX Yapı ve Restorasyon Fuarı 25. Yılında Ziyaretçilerini Ağırladı
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
25 yıldır düzenlenmekte olan ve ülkemiz yapı sektörünün en önemli ticaret platformlarından birisi olma niteliğini sürdüren Uluslararası Yapex Yapı ve Restorasyon Fuarı, 15-18 Kasım 2017 tarihlerinde Antalya Expo Center Salonları’nda başarıyla gerçekleştirildi. Ülkemizin dört bir yanından gelen sektör profesyonellerini Antalya’da ağırlayan YAPEX, gerek yapı ve inşaat sektörünün önemli firmalarının gerekse Tarihi Kentler Birliği üyesi Belediyelerin zengin katılımlarıyla sektörü bir araya getirdi.
76
Geniş bir ürün yelpazesi içerisinde gerek teknolojik yapı ve inşaat malzemelerinin gerekse restorasyon ve koruma ürünlerinin bir arada sergilendiği YAPEX Yapı ve Restorasyon Fuarı, modern yapılaşmanın gerektirdiği yeni ürünlerin yanısı-
ra, restorasyon ve koruma kavramını da işleyen tek yapı fuarı olma özelliğini de taşıyor. Mimarlar, mühendisler, müteahhitler, sektör profesyonelleri, kullanıcı ve uygulayıcılardan oluşan toplam 28.675 ziyaretçinin ilgiyle izlediği YAPEX, aynı zamanda turizm yapılarının yenileme sürecinde de yatırımcılara çözümler sunuyor. YAPEX Yapı ve Restorasyon Fuarı, eş zamanlı olarak önemli mesleki etkinliklere de ev sahipliği yaptı. Tarihi Kentler Birliği’nin her yıl geleneksel olarak düzenlediği Koruma ve Restorasyon Özendirme Ödül Programı ve Sergisi YAPEX Salonlarında gerçekleştirildi. Antalya Design Park Tasarım Etkinlikleri’nin ilki 15-16 Kasım 2017 ta-
rihlerinde YAPEX Salonlarında düzenlendi. Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Antalya Bilim Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ve İç Mimarlar Odası tasarımcılarının katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, sergiler, ürün tasarımları ve söyleşiler gerçekleştirildi. 10 ülkeden gelen ticaret heyetleri fuar boyunca YAPEX katılımcıları ile ikili iş görüşmeleri yürüttüler ve önemli iş bağlantıları gerçekleştirdiler. Sudan, Kosova, Tunus, Bosna-Hersek, Moldova, Rusya, Lübnan, İran, Azerbeycan ve Özbekistan heyetleri YAPEX’de son derece olumlu iş ilişkileri geliştirdiklerini belirttiler. YAPEX Yapı ve Restorasyon Fuarı önümüzdeki yıl bambaşka etkinliklerle birlikte 14-17 Kasım 2018 tarihlerinde Antalya Expo Center Salonları’nda gerçekleştirilecek.
NG Kütahya Seramik 220. Mağazasını İstanbul’da Açtı
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
En modern teknolojide çalışan toplam yedi fabrikada binlerce desen, renk ve yüzlerce farklı ebattaki ürünlerini müşterilerinin beğenisine sunan NG Kütahya Seramik, 220. mağazası Seramikev’in açılışını İstanbul, Avcılar’da gerçekleştirdi. Açılış törenine Avcılar Kaymakamı Hulusi Doğan, NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, NG Kütahya Seramik Genel Müdür Yardımcısı Ali Abacı ve Avcılar iş ortağı Tuğrul Sarısoy katıldı. Mağazanın açılış töreninde konuşma yapan Erkan Güral: ’’220. mağazamızı açmaktan gerçekten onur ve gurur duyuyoruz. Amacımız mağaza sayısını arttırmak. Çünkü böyle mekânlarda tüketicilerimize daha iyi hizmet verebilmenin gayreti içerisindeyiz. Günümüz çağına uygun bu tür mağazaların sayısının artırılması sadece bu sektörde değil, ekonominin güçlenmesine eşdeğer olarak tüm sektörlerde sağlanmalı. Bizim yaptığımız seramikler günümüz standartlarının ve alışılagelmiş ebatların dışında seramikler. Bu seramiklerin sergilenebilmesi için böyle mağazalara ihtiyaç var. Türkiye’de sadece Kütahya Seramik tarafından üretilen ebatlarımız var. Yine gurur ve mutlulukla söylemek isterim ki bu ebatları seramiğin doğduğu yer olan Çin’e ihraç eden ilk ve tek seramik markasıyız. Seramiğin merkezi olarak kabul edilen İtalya’ya, İspanya’ya seramik ihracatı gerçekleştiren bir markayız. Tabii, bunların olabilmesi için inovatif ürünlerin teknolojiyle birleşerek ürün gamlarımıza girmesi gerekiyor.’’ dedi. NG Kütahya Seramik’e teşekkürlerini sunan Kaymakam Hulusi Doğan, ’’NG Kütahya Seramik Türkiye ve dünyada uluslararası güzel bir marka. Bizim ülke olarak en büyük sorunumuz üretmek değil, ürettiğimizi markalaştırmak. NG Kütahya Seramik, bu işi başarmış çok kaliteli bir dünya markasıdır.’’ dedi. NG Kütahya Seramik Avcılar iş ortağı Tuğrul Sarısoy açılış konuşmasında şunları dile getirdi: ‘’Mağazalarımız sektörün ileri gelen projelerinde ve perakende mağazacılıkta markalaşma yolunda ilerlemeyi hedeflemektedir. Bu amaçla Türkiye’nin ileri gelen kuruluşlarından birini mağazalarımızın markası 78
yaparak ilk adımı birlikte atmanın heyecanını yaşıyoruz. Sektöre ilk girdiğim andan beri şahsıma olan güveninden ve olumlu yönlendirmelerinden dolayı NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral’a çok teşekkür ediyorum.’’ Farklı ve yenilikçi konseptiyle dikkat çeken NG Kütahya Seramik’in yeni mağazasının açılışı renkli görüntülere sahne oldu. Açılış organizasyonlarında da kusursuzluğunu ön plana çıkaran NG Kütahya Seramik’in Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral ve eşi Yelda Güral konukların eşliğinde pasta kestiler.
Erkan Güral ve Tuğrul Sarısoy
Ardından dans gösterisi ve canlı müzik performansıyla davetliler keyifli anlar yaşadı.
TİMFED Yönetim Kurulu Yapex Fuarını Ziyaret Etti Yapex - Uluslararası Yapı Malzemeleri, İnşaat Teknolojileri, Yapı Yenileme ve Restorasyon Fuarı 15 Kasım 2017’de açıldı.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Antalya EXPO Center’da düzenlenen fuarın açılışında; Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma (ÇEKÜL) Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, Tarihi Kentler Birliği ve Samsun Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, TİMFED Başkanı Aydın Eşer, Akdeniz Tanıtım A.Ş Genel Müdürü Fatih Onkar, ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı konuşma gerçekleştirdi.
80
Akdeniz Tanıtım A.Ş Genel Müdürü Fatih Onkar, 25’inci kez bir arada olmak-
tan duyduğu memnuniyeti dile getirerek tüm katılımcılara teşekkür ederek açılış konuşmalarını başlattı. ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı ise konuşmasında fuarın Antalya ve Türkiye için önemine vurgu yaptı. TİMFED Başkanı Aydın Eşer, fuarların ülkemiz için önemine dikkat çektiği konuşmasında yurt dışından ziyaretçi sayısını artırmak için bu tür fuarların artırılması gerektiğinin altını çizdi. Açılışta konuşan (ÇEKÜL) Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen; tarihi, kültürel, somut ve somut olmayan bütün değerlerin devreye sokulması gerektiğini aktarırken, kültürel tanıtımın her zaman önemli olduğuna dikkat çekti.
Tarihi Kentler Birliği ve Samsun Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz da YAPEX’in enstitü haline geldiğini, söz konusu fuarın bazı anlayışları ortadan kaldırarak, yenilikler getirdiğini bildirdi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel konuşmasında kalkınmanın yerelde başladığını, artık belediyecilikte kavramların değiştiğinin altını çizerken insanımıza yardım öncelikli belediyeciliğin önem kazandığı ve belediyelerin eksiksiz projeler ürettiğini ifade etti. Konuşmaların ardından protokol üyeleri, fuarın açılışını gerçekleştirdi. Standları gezerek firmalardan ürünleri ve fuardan beklentileri hakkında bilgi aldıkar.
TİMFED Başkanı Aydın Eşer
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Türkiye Seramik Federasyonu Bir İlke İmza Atarak, “Türkiye İhracat Katkı Endeksi”ni Hazırladı
“Türkiye Seramik Sektörü”nü; üreticileri, satış kanalları, bilim adamları ve seramik sanatçıları dahil bütün kolları ile dünyada temsil eden Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) “Türkiye İhracat Katkı Endeksi”ni Raffles Otel’de yapılan basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Federasyon Başkanı Erdem Çenesiz’in ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya; Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, Sersa Başkanı Mehmet Mercan, Serkap Yönetim Kurulu Üyesi Göksen Yedigüller, Federasyon Genel Sekreteri Germiyan Saatçioğlu ve Federasyon üyeleri katıldı. Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme ve gelişimi adına sektörlerin sunduğu katkıyı net bir şekilde gözler önüne seren “Türkiye İhracat Katkı Endeksi” Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel tarafından sunuldu. Taşı Toprağı Dövize Çeviren Sektör Sektörlerin Türkiye dış ticaretine katkı değerlerinin ölçümlenmesi amacıyla bu çalışmayı hayata geçirdiklerini açıklayan TSF Başkanı Erdem Çenesiz, “Seramik sektörünün ihracata katkısını analiz edebilmek için ortaya net bir tablo koymak istedik. Ekonomistlerce 2012 yılından itibaren 5 yıllık verilerin tarafsızca incelenerek hazırlandığı bu endekste, seramik sektörü en üst sırada yer alarak, Türkiye için ne kadar önemli bir sektör olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
82
Türkiye ekonomisinde sürdürülebilir bir büyüme ve gelişme için yüksek katma değerli ürün üretimi ve bu ürünlerin net ihracatını artırmak gerektiği ile sözlerine devam eden Çenesiz; “Seramik sektörü, milli katma değer yaratmakta yani yerel kaynaklarla üretim yapmakta ve bunu ihraç etmekte en başta gelen sektörlerden biri. Çok az ithal girdi ile çok yüklü ihracat yapabilme kabiliyetine sahibiz. Basit tabirle taşı toprağı dövize çeviren bir sektör. Son yıllarda artan yatırımlar sayesinde daha üst segment ürünlerin üretimini takiben katma değeri daha yüksek ürünlerin ihracatında artış sağlayacağız” açıklamasında bulundu. “İhracat hedeflemeden yapılan yatırımlar milli servet kaybına sebep olabiliyor. Seramik ve benzeri kapasite fazlası olan sektörlerde yatırım teşvikleri mutlaka ihracat taahhüdüne bağlanmalıdır. Bu endeks ile de ortaya konmuştur ki; seramik sektörü desteklenirse 10 yıl sonra şu anki durumundan çok daha fazla mutlak katkı sağlar hale gelecektir.” İlk 3 Sektör; Seramik, Giyim Eşyası ve Mobilya “Türkiye İhracat Katkı Endeksi”ne göre; 18,27 puanlık katkı oranı ile inşaat seramikleri birinci sırada yer aldı. İnşaat seramiklerini 5,77 katkı oranı ile giyim eşyası ve 3,81 katkı oranı ile mobilya sektörü takip etti. İnşaat seramikleri
2016 yılı son çeyreğinden bu yana sürekli artan değerlere sahip tek sektör oldu. Hem Üretiyor, Hem İhraç Ediyoruz “Türkiye seramik sanayisi dünyada kaplama malzemelerinde 8’inci, sağlık gereçlerinde 4’üncü en büyük üretici ülke konumunda” diyen TSF Başkanı Erdem Çenesiz, “Seramik karolarda ve sağlık gereçlerinde dünyanın 4’üncü büyük ihracatçısı olurken, karolarda Avrupa üçüncüsü, sağlık gereçlerinde ise Avrupa’nın en büyük üreticisi ve ihracatçısı konumundayız. Vitrifiye üretimindeki Avrupa liderliğimiz sağlamlaşarak devam ediyor. Özetle hem üretiyor hem de ihraç ediyoruz. Önümüzdeki 10 yıllık dönemde de bu başarılı yükselişimizi devam ettireceğiz. 2016 yılı verilerine göre; seramik kaplama malzemelerinde 330 Milyon m2 üretim gerçekleşirken, seramik sağlık gereçlerinde bu miktar 310 Bin ton olarak gerçekleşti. Seramik kaplamada üretim içinde ihracatın payı %24,5, seramik sağlık gereçlerinde ise %40,5 oldu” dedi. Seramik Sektöründe 2017 Yılı Büyüme Beklentisi %8-9 “Seramik ihracatı yılın ilk dokuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre seramik kaplama malzemelerinde %4,2, seramik sağlık gereçlerinde ise %6,3 oranında değer bazında büyüme gerçek-
Sektörün Sorunları ve Çözüm Önerileri Başkan Erdem Çenesiz, sektöre ilişkin önemli sorunlara, çözüm önerilerine de-
Seramik Federasyonu’ndaki yeni dönemi de değerlendiren Çenesiz, “87 büyük sanayi işletmesi, 900 KOBİ, 140 akademisyen ve sanatçıdan oluşan çatı organizasyon olarak, 31.000 kişiye direkt, 250 Bin kişiye endirekt istihdam sağlayarak, 1 Milyona yakın kişiye geçim kapısı olan bir sektör olduğumuzun bilinciyle hareket ediyoruz. Öncelikle kamu yönetimi ile sektörün sorunlarını çözmek üzere iletişim çalışmalarına ağırlık verdik. Akademik bir çalışmanın hazırlıkları içindeyiz. Bu çalışma da 6 ay içinde sonuçlanacak. Federasyon olarak, uluslararası alanda pazara giriş konusunda sektör olarak karşılaştığımız tarife dışı engelleri de bir raporla ortaya koyacak ve çözümlerini arayacağız” dedi.
Haberler
ğindi. “Seramik sektörü yerli hammaddeler kullanarak ülkemiz ekonomisine önemli ölçüde katma değer kazandıran bir iş koludur. Sektörün devamlılığı adına üretim yapma şartlarını ağırlaştıran bazı yönetmelikler var. AB hazırlıkları kapsamında ILO gibi uluslararası kuruluşlardan edinilen referansların bazen maksadını aşacak şekilde yorumlanması milli sanayimizin önünde engel haline geliyor. Gerek insan kaynakları yönetiminde gerekse hammadde temininde yaşadığımız bürokratik ve sistemsel sorunları çözmemiz ihracat katkımızı artıracaktır. Biz Federasyon olarak bu konularda raporlar hazırlayarak çözüm önerilerimizle kamuya gidiyor ve üretimin önündeki engellerin kaldırılması için var gücümüzle çalışıyoruz.”
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
leştirdi. Sanayi üretiminde ise yine yılın ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre seramik kaplamada %0,6, seramik sağlık gereçlerinde %10,1 oranında büyüme kaydedildi. 2017 yılının tamamında ise büyümelerin son çeyrekteki performansının olumlu katkısı ile ilk 9 aylık oranların her birinin, 1,2’şer puan daha artarak gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Böylece yıl genelinde ihracatın desteğiyle sektör genelinde %8-9 arasında bir büyüme olacağını beklemekteyiz. Sektördeki bu büyüme beklentimiz 2017 yılındaki %6-7’lik inşaat sektörü büyümesi ile de uyumludur.”
83
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
TİMFED Yönetim Kurulu Toplantısı Antalya’da Gerçekleşti
84
İnşaat Malzemecileri üst birliği Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu (TİMFED) Yönetim Kurulu Toplantısı 15 Kasım Çarşamba günü Antalya’da gerçekleştirildi. Toplantıya TİMFED üye dernekleri TİMDER, TİMKODER, DİMSİAD, BURTİMDER ve KONTİMDER katılım sağladı. TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer’in açılış konuşmasıyla başlayan toplantı, Bursa’da gerçekleşen son Yönetim Kurulu Toplantısı notlarının gözden geçirilmesiyle devam etti. Üye derneklerin gerçekleştirdikleri faaliyetler hakkında bilgi vermesiyle süren toplantıda, diğer gündem maddeleri değerlendirildi. ANTİMDER ev sahipliğinde gerçekleşen toplantının gündem konuları arasında; bölgesel fuar organizasyonları, dernek bölgelerinde üyelere yönelik olarak yapılacak eğitim ve konferans maddeleri yer aldı. Gerek federasyon gerek de dernekler için büyük önem taşıyan eğitimler konusunda önemli bir yol kat edilen toplantıda, eğitmenler ve eğitimlerin tarihleri belirlendi.
İZODER, Yalıtım Bilincini Artırmak için ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri’nin İlkini İzmir‘de Gerçekleştirdi
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
BASF, BETEK, BTM, WEBER ve İZOCAM’ın sponsorluğunda, İzmir MMO Tepekule Kongre Sergi Merkezi Akdeniz Salonu’nda 16 Kasım Perşembe günü düzenlenen ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım Semineri’, İZODER Başkanı Levent Pelesen, İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan, öğretim üyeleri, mimar, mühendis, kamu ve sektör temsilcilerinin yanı sıra STK temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Yalıtım seferberliğinde hamle sırası bizde Konuşmasına ısı, su, ses ve yangın yalıtımı branşlarından ısı yalıtımı ile başlayan Levent Pelesen, “Isı yalıtımı, her şeyden önce Türkiye’nin geleceği için stratejik öneme sahip bir konudur. Bugün Türkiye, ısı yalıtımı sektöründe Avrupa’nın en büyüğü konumunda. Bunun bir nedeni de gelişmiş ülkelerin, uzun yıllar önce başlayan seferberlikte epey yol almalarıdır. Şimdi hamle sırası bizde. Bu farkı kapatmalıyız. Avrupa standartlarına uygun, enerji tasarruflu binalara sahip olabilmek için önümüzde kentsel
dönüşüm gibi çok önemli bir fırsat var. Eğer elimizdeki bu fırsatı iyi değerlendirerek yeniden inşa edilecek tüm binalara, doğru malzeme ve Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip ustalarla doğru uygulama yaptırırsak, ülke ekonomimize her yıl Milyarlarca dolarlık katkıda bulunabiliriz” diye konuştu. Su yalıtımı yoksa, yapı kullanma izin belgesi verilmeyecek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı ve 27 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Binalarda Su Yalıtım Yönetmeliği’ ile binaların kaderinin değişeceğini vurgulayan Levent Pelesen, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu yönetmelik, ülkemizde büyük bir eksikliği giderecek. Yeni yapılan binalarda, yönetmelikte öngörülen esaslara uyulmadığının tespit edilmesi halinde, bu eksiklikler giderilinceye kadar binaya yapı kullanma izin belgesi verilmeyecek. Artık su yalıtımı uygulamalarının doğru ve standartlara uygun yapılması sayesinde, binalarımızın ömrü uzayacak. Asgaride 80–100 yıl gibi süre için tasarlanması ve ömrünü bu sürede tamamlaması gereken yapılarımızın, bu süre içinde güvenli şekilde fonksiyonunu sürdürmesi için öncelikte suyun yaratacağı korozyon etkisine karşı korunmuş olmalı. Bugün ülke genelindeki 15 Milyon konutta halen su yalıtımı yok. 6.5 Milyon konut ise deprem açısından
Levent Pelesen
86
Kürşad Sakarya, Selahattin Varan ve Osman Akbaşak
riskli bina statüsünde. Yönetmeliğin amacına ulaşması; tasarım aşamasında doğru ürün ve sistem seçiminden başlayıp, standarda uygun ürünlerin doğru şekilde uygulanması etkin denetim ile sağlanabilir.” Yangında öncelik korunmak ve kurtulmaktır Yangın yalıtımına da değinen Levent Pelesen, “Yangında öncelik korunmak ve kurtulmaktır. Yangın yalıtımı, yangınlarda oluşan ısı ve dumanın zararlı etkilerinin sınırlandırılmasına yönelik, can ve mal güvenliğini sağlayıcı yapısal önlemlerdir. Yangın çıktığında en hızlı en güvenli şekilde yangın mahallinin terk edilmesini sağladığı gibi, hayati bir unsur olan dumanın bina içinde yayılmasını geciktirecek önlemler ancak yangın yalıtımı ile mümkündür. Tüm yalıtım tedbirlerini ve uygulamalarını almayı planladığınız yeni inşaatlarda, yangın yalıtımının maliyeti inşaat maliyetinin yüzde 5’ini geçmez” dedi. Ses yalıtımı çok önemli ancak yeni binalarda dahi ihmal ediliyor “Bugün yaşamımızın her alanında, farkında olmadan gürültüye maruz kalıyor ve bu durumun olumsuz etkilerini daha fazla hissediyoruz” diyen İZODER Başkanı Levent Pelesen, konuşmasını şöyle tamamladı: “Ses yalıtımı çağdaş yaşam standartlarını sağlamak için ülke olarak
İzmir’de 45 Milyon metrekarelik alanda dönüşüm yapılacak Bugün yalıtım ile enerji verimliliği sağlanan binalarda yüzde 50’ye yakın bir tasarruf sağlandığını belirten Selahattin Varan, şöyle konuştu: “Anadolu’da ciddi bir gelişim, değişim ve dönüşüm yaşandığını ifade eden Varan, “Afetlere dayanıklı binalar yaparken, daha konforlu, sürdürülebilir ve enerji verimliliğini artıracak binalara ihtiyacımız var. Artık geri dönüş yok. İzmir’de yaklaşık 4 Bin500 hektar, yani 45 Milyon metrekarelik alanda dönüşüm yapılacak. Yapı stokunun yaklaşık 2 Milyon 500 Bin olduğu İzmir’de, yaklaşık 1 Milyon 500 bininin dönüşümü olacak. Bu süreçte
aç gözlülüğe gerek yok. Dönüşüm, sabırla, metanetle, teknik konuların ilkesine uyarak gerçekleşmeli. Bu ülkeye hizmetin çeşitli yolları var. Bunların en önemlisi de, yapılan işin en doğrusunu, en güzelini yapmaktır. Bunu bizim insanımız hak ediyor.” ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım Semineri’, güncel bilgilerin paylaşıldığı oturum ve sunumlarla devam etti. ‘Enerji Verimliliği İçin Isı Yalıtımı ve Mevzuatlar’ oturumu, İZODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen’in moderatörlüğünde, İstanbul Aydın Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hasan Heperkan, ÇŞB Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği ve Tesisat Daire Başkan Vekili Murat Bayram ve TMMOB İzmir Şube Başkanı Güniz Gacaner Ermin tarafından ele alındı. ‘Isı Yalıtımı Sektöründe Malzeme ve Uygulamada Denetim ve Gözetim’ başlıklı ikinci oturum ise yine Ertuğrul Şen’in
moderatörlüğünde, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği İzmir Şube Başkanı Osman Akbaşak İZODER Isı Yalıtımı Komisyonu Başkanı Kürşad Sakarya ve İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan’ın katılımıyla yapıldı. Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Tekin ise seminerde, ‘Su Yalıtımı ve Yapı Güvenliği’ konusuyla ilgili bir sunum yaptı. İZODER Su Yalıtımı Komisyonu Başkan Yardımcısı Jozef Bonfil de, ‘Su Yalıtımı Yönetmeliği Neler Getiriyor’ başlıklı sunumunu paylaştı. İZODER İletişimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emrullah Eruslu, dördüncü oturumda, ‘Ses Yalıtımı YönetmeliğiSes Yalıtımının Sağlık ve Konforla İlişkisi’ni, İZODER Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Dikmen ile birlikte değerlendirdi. Tüm gün süren seminer, Yangın Güvenliği Tedbirleri Komisyon Başkanı Hakan Uslu’nun, ‘Yangın Yalıtımı ve Yangın Güvenliği Tedbirleri’ sunumu ile sona erdi.
Haberler
Asrın projesi kentsel dönüşüm ile Türkiye’nin yüzde 65-70’i dönüşmeli Ülkemizde son yıllarda ciddi manada gelişme, değişme ve dönüşüm yaşandığını belirten İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan, “Bu kavramlar artık hep gündemimizde. Gelişirken, değişirken ve dönüşürken de birçok sorunu birlikte çözmeye çalışıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın vizyonu ve misyonu ile sürdürülebilir, çevre dostu ve marka şehirler sloganıyla, gerçekten asrın en büyük projesini üstlenmiş bulunuyoruz. Asrın projesi dediğimiz kentsel dönüşüm kapsamında, ülkemizin yüzde 65-70’inin dönüşmesi gerektiğini hepimiz biliyoruz. Hızlı bir şekilde bunu başarmamız gerekiyor. Bakanlığımız, TÜİK verilerine göre yaklaşık 7 Milyon konutun 15 yıl içinde dönüşmesi gerektiğini açıkladı. Dolayısıyla canlarımıza mal olan depreme ve afetlere dayanıklı binalar yaparak bu işin içinden çıkmamız gerekiyor” dedi.
Prof. Dr. Hasan Heperkan, Güniz Gacaner Ermin ve Murat Bayram
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
benimsememiz gereken bir konudur. Bugün özellikle kentlerde yaşanan gürültü kirliliği hepimizi olumsuz etkiliyor, sağlığımızı tehdit ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, teknik kuralların belirlenerek son haline getirildiği ‘Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik’, Resmi Gazete’nin 31 Mayıs 2017 tarihli sayısında yayınlandı. Gürültü, ruhsal ve fiziksel açıdan sağlığımızı 35 kritik etki ile tahrip ederek, toplumsal uyum ve verimliliğimizde derin yaralar açıyor. Ayrıca gürültü çocuklarımızı hem fizyolojik, hem bilişsel, hem de duygusal açıdan olumsuz etkiliyor. Ses yalıtımı, çok yeni yapılan modern binalar dahil ihmal edilen bir konu. Ancak önümüzdeki dönemde çok daha önemli hale gelecektir. “
87
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Baumit’den Ankara’ya Yatırım
88
Baumit, 2017 yılı hedefleri içerisinde yer alan Ankara Bölgesi büyüme planları dahilinde önemli bir adım atarak Ankara Bölge Müdürlüğü ve Lojistik Merkezi’ni hizmete açtı. Baumit, bu merkezle çevre illere lojistik bakımdan daha yakın olmayı hedefliyor. Özellikle Kayseri ve Konya gibi inşaat sektörünün hızlı şekilde yükseldiği illerde bayi yapılanmasını güçlendirmeyi amaçlayan Baumit, iş ortaklarına Bölge Müdürlüğü ve Lojistik Merkezi ile daha
hızlı ve ekonomik çözümler sunuyor. Yaklaşık 300 metrekare kapalı alana sahip lojistik merkezinde paketli ürünlerin yanı sıra Baumit dış cephe boyaları da bulunuyor. 888 renk çeşitliliğine sahip Baumit Life içinden seçilecek renkler yine merkezde hazırlanarak sevk edilebiliyor. Ayrıca Baumit, İstanbul ve Gebze’den sonra üçüncü eğitim merkezini de Ankara Bölge Müdürlüğü ve Lojistik Merkezi bünyesinde konumlandırıyor.
Baumit Akademi Ankara sektör profesyonellerin yanı sıra, öğrenciler ve özellikle dışı cephe ısı yalıtımı konusunda bilgi sahibi olmak isteyenlere kapılarını da açan Baumit Akademi Ankara yine çevre illerden gelecek taleplere de yanıt verebiliyor. Üniversitelerle de temas halinde olan firma, mimarlık ve inşaat fakültesi öğrencilerinin de eğitimlerine bilgi ve deneyimlerinden yola çıkarak katkı sağlamayı amaçlıyor.
Bosch Condens 7000i W Modeli Reddot Tasarım Ödülü Kazandı Almanya’nın Essen kentinde bulunan Design Zentrum Nordrhein Westfalen tarafından her yıl en iyi tasarımlara verilmekte olan Reddot ödülü 2016 yılında Bosch Condens 7000i W’ya verildi. Siyah ve beyaz olmak üzere iki farklı renk seçeneği bulunan Condens 7000i W uygun boyutları sayesinde de çok az yer kaplıyor. Ön kapağı tamamen dayanıklı ve kırılmaz camdan yapılan Condens 7000i Yoğuşmalı kombi modern ve şık tasarımı ile dikkat çekiyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Condens 7000i w Yoğuşmalı Kombiler, hem oda sıcaklığı hem de dış hava
Bu uygulama sayesinde ev ya da işyerlerindeki Condens 7000i w, kilometrelerce uzaktan bile istenilen ortam sıcaklığına ayarlanabiliyor. Böylece, ısıtma sezonu boyunca gerekli olan ısıtma ihtiyacı kadar ısı üretilirken, hem yakıt tasarrufu hem de ısınma konforu bir arada sağlanıyor.
Ege Seramik Usta Eğitim Seminerlerine Samsun’dan Başladı Ege Seramik Usta Eğitim Seminerlerine Samsun’dan başladı. 23 Kasım’da Serra Otel’de gerçekleşen seminerde, Ege Seramik ürünlerinin fiziksel ve mekanik özellikleri, ürün kutu etiketlerinin detaylı açıklamaları, doğru uygulama adımları, doğru seramik seçimi, farklı döşeme teknikleri ve karşılaşılabilecek muhtemel sorunların pratik çözümleri detaylı bir şekilde anlatıldı. Katılımcı ustalar sertifikalarını Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller’in elinden aldı, eğitim semineri hep birlikte yenen akşam yemeği ile sona erdi. Eğitim Seminerinde konuşan Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller, ‘Biz Ege Seramik olarak sadece seramik değil, müşterilerimize bir ürün deneyimi sunuyoruz. Bu deneyimden müşterilerimizin maksimum memnuniyet elde etmelerinin kilit noktası ise ürünün uygulayıcıları, yani siz ustalarımızsınız. Dolayısıyla bu usta eğitim seminerlerinin ürünlerimizi ve ürünlerimizin doğru uygulanışını sizlere aktarmamız açısından çok faydalı ve gerekli olduğuna inanıyorum. Bizler en kaliteli, en estetik ürünleri üretiyoruz ancak bu
90
sıcaklığına göre ayarlanabilen CT100 akıllı oda kumandası ile kullanılabiliyor. Bu kumandanın en dikkat çekici özelliği, mobil telefona ya da tablete yüklenen bir uygulama ile kombiyi, istenilen yerden istenilen anda açıp kapatabilmesi.
ürünleri el emeği ile özel kılan sizlersiniz. Seramik sektörü Türkiye ekonomisi için ne kadar önemliyse, siz ustalarımız da sektör için aynı önemdesiniz.’ dedi. Hedeflerinin Ege Seramik Usta Eğitim Seminerlerinin tüm illerde gerçekleştirilmesi olduğunu belirten Yedigüller, ‘Samsun’dan başladığımız usta eğitim seminerlerimize 2018 yılında da devam edip, mümkün olduğunca çok ustamızla
iletişime geçmek, ürünlerimizi anlatmak istiyoruz. Ege Seramik olarak yanlış uygulama kaynaklı sıkıntıların giderilmesine yardımcı olmak adına usta seminerleri düzenleyerek üzerimize düşeni yapmaya ve ustalarımızı bilgilendirmeye çalışıyoruz. O yüzden bugün burada sizlerle bir araya gelmiş olmaktan son derece mutluyuz.’ diyerek sözlerini noktaladı.
www.pestan.net
benzersiz tasarımı, ince detayları, kusursuz kalitesi, rakipsiz fiyatları, Evo, Confluo ve Premium serileri ile sınırsız çözümler...
Türkiye Distribütörü
Gökevler Mah. 2312 Sk. 16C/4 Ginza Corner Plaza No:4 Esenyurt-İSTANBUL T: +90 212 852 20 00 info@mggroup.com.tr www.mggroup.com.tr
VitrA’nın Sebastian Conran’la İş Birliğine Uluslararası Ödül
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
İngiltere’de yayımlanan Designer Kitchen and Bathroom dergisi, VitrA’nın Sebastian Conran ile iş birliğini ödüllendirdi. Mutfak ve banyo alanındaki yeni fikirleri ve ilham veren tasarımları geniş kitlelere duyurmayı hedefleyen derginin düzenlediği Designer Kitchen and Bathroom Awards (Mutfak ve Banyo için Tasarımcı Ödülleri) kapsamında, tasarım kaşifi olarak anılan Sebastian Conran’ın VitrA için tasarladığı şık ve özgün banyo aksesuarları serisi Eternity, ödüle layık bulundu. “Tasarım iş birliğinde inovasyon” ödülünü alan Eternity, farklı tasarım, malzeme ve renk seçeneklerinde sunulan akıllı çözümlerle banyoda hayatı kolaylaştırıyor. Ahşap, metal ve seri için özel olarak geliştirilen poliresinden üretilen aksesuarlar; tik, beyaz ve siyah renklerde, parlak krom ya da parlak altınla kombinlenerek sunuluyor.
VitrA’nın Karolarına Almanya’dan Ödül Yağmuru VitrA’nın 7 farklı karo serisi, German Design Council (Alman Tasarım Konseyi) tarafından verilen Iconic Awards 2018: Innovative Interior (İkonik Ödüller 2018 - İç Mekanda İnovasyon) kapsamında ödül almaya hak kazandı. İç mekan tasarımına yönelik bütünsel tasarım standartını karşılayan farklı sektörlerden inovatif ürünleri ödüllendiren Alman Tasarım Konseyi, ilk kez Eylül ayında Bolonya’daki Cersaie Fuarı’nda tanıtılan Urban Blue porselen karo serisine Best of the Best (En İyinin İyisi) ödülünü verdi. Lansmanı Cersaie’de yapılan Ash & Burn, Bricx ve Slatemix porselen serilerinin yanı sıra, Unicera Fuarı’nda beğeniye sunulan Black Swan, Metamarmo ve Handcrafted duvar karosu serileri de farklı kategorilerde ödüle layık görüldü. Iconic Awards 2018: Innovative Interior kapsamında ödül alan ikonik ürünler, VitrA Tasarım Ekibi’nden Selma Gülkan, Ezgi Uluğ, Alexandra Erdoğan ve Tuba Büyükkaraduman tarafından tasarlandı. Ürünler; tasarım, medya ve iş dünyasından uzmanların bir araya geldiği jüri tarafından konsept, estetik, fonksiyonellik, yenilikçilik ve çevre sorumluluğu başta olmak üzere 11 farklı kriterde değerlendirildi.
92
Urban Blue
Bien’in Kuşadası’nda Açtığı Mağaza Kuşadası’nın En Büyük Seramik Bayisi Oldu Ruşen Kulalılar ve Erdem Gencaslan’ın ortak açtıkları bayi açılışına Bien Yapı Ürünleri Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ercan, Satış Grup Başkanı Metin Savcı, Türkiye Satış Müdürü Bülent Soysaldı, Kanal Geliştirme Müdürü Ebru Şener katıldı. Kuşadası’nın Yavansu Yolu üzerinde açılan yeni bayisi iki katlı ve 1450 m2 büyüklüğünde.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Adaser Yapı’nın açılışında konuşma yapan Bien Seramik Satış Grup Başkanı
94
Metin Savcı konuşmasında o bölgede birçok bayilerinin bulunduğunu Adaser Yapı’nın ise Bien Seramik’in tüm ürünlerinin yer aldığı ve Kuşadası’ndaki en büyük seramik mağazasının olduğunun altını çizdi. Her yıl Bien Ailesi’ne 10 ile 15 bayinin katıldığını belirten Savcı bizler doğrudan satış yapmıyoruz bayilerimiz üzerinden satış yapıyoruz. Bu sebeple bayilerimizde teşhirlere çok önem veriyoruz ve bunun için de ciddi bütçeler ayırıyoruz diye konuştu.
Bien Seramik’in, Kuşadası’nda açılan bayisi ‘Adaser Yapı’’ konsept mağazasında 40X120cm, 60X120cm ebadındaki büyük ürünler ön planda olsa da markanın tüm ürünleri mevcut. Seramik sağlık gereçleri ürün gruplarından da birçok seçenek yer almakta. Mimarların, tüketicilerin ve tüm projelerin ihtiyaçlarına cevap verecek büyüklükte ve çeşitlilikteki mağazada 26 canlı mekan bulunuyor.
Daikin, İklimlendirme Profesyonellerini ‘Uzman Günleri’ ile Bir Araya Getiriyor
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Daikin’in, İstanbul Levent’te bulunan ve dünyada en büyük, Avrupa’da ve Türkiye’de bir ilk olan iklimlendirme deneyim merkezi Daikin Solution Plaza fuha İstanbul’da sektör paydaşlarına yönelik düzenlediği etkinlikler tüm hızıyla devam ediyor. “Uzman Günleri” kapsamında, Ekim ayında gerçekleşen 8’inci seminere mimarlar, iklimlendirme sektöründe çalışanlar, mekanik taahhüt firmaları, makine mühendisleri ve Daikin çalışanları katıldı. Kültürel ve tarihi binaların iklimlendirilmesi konusunun ele alındığı etkinliğin açılış konuşmasını Daikin Solution Plaza Koordinatörü Uğur Sertan gerçekleştirdi. Sertan’ın fuha İstanbul hakkında bilgi verdiği sunumunun ardından, etkinliğin konuk konuşmacısı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Restorasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Ceylan, halen devam etmekte olan Mısır Çarşısı koruma uygulaması ile ilgili bilgi ve deneyimlerini fotoğraflar eşliğinde paylaştı. Mısır Çarşısı’nın tarih boyunca geçirdiği afetler sonrasında gerçekleştirilen renovasyon çalışmaları hakkında bilgi veren Ceylan, iklimlendirme cihazlarının tarihi dokuya zarar vermeden monte edilmesinin önemine değindi. Seminerin son bölümünde ise, Daikin Teknik Departman Bölüm Müdürü Serhat Sarı bir sunum gerçekleştirerek, Daikin’in VRV-i serisi hakkında bilgi verdi. Sarı, 24,5 cm genişliğe ve 20 cm derinliğe sahip serinin teknik alan, şaft boşluğu, bodrum kat, depo ve mutfak gibi alanlara monte edilebildiğini vurgulayarak, VRV pazarının en zarif ve en kompakt ürünü olduğunu söyledi. Sarı, yalnızca Daikin’de bulunan VRV-i’nin neredeyse tamamen gizlenebilme özelliği ile korunması gereken tarihi binaların iklimlendirmesi için de iyi bir çözüm olduğunun altını çizdi. Konuşmaların ardından, katılımcılar uzman rehberler eşiğinde Daikin Solution Plaza fuha İstanbul’u gezerek, iklimlendirme teknolojilerini yerinde deneyimleme imkanı buldu. Daikin Solution Plaza fuha İstanbul, sektörün ilgi alanları ve katılımcıların talepleri doğrultusunda seminer ve etkinlikler düzenlemeye devam edecek. Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek etkinliklerin programı www.fuhaistanbul.com adresinden yayınlanacak. 96
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Mitsubishi Electric Türkiye’de Ev Tipi Klima Fabrikası Açtı
Mitsubishi Electric Corporation, Mitsubishi Electric Turkey Klima Sistemleri Üretim A.Ş. tarafından ev tipi klimaların geliştirilmesi ve üretimi için Türkiye’de kurulan yeni fabrikanın 12 Aralık’ta üretime başladığını açıkladı. Mitsubishi Electric, ev tipi klima talebinde artış beklenen Türkiye ve Avrupa’da iş hacmini büyütmeyi amaçlıyor. Mart
Fabrikanın Hedefleri Mitsubishi Electric’in Avrupa’daki klima ve soğutma sistemleri faaliyetleri her geçen gün büyüyor ve Türkiye’deki talebin de ülkenin ekonomik büyümesine
ve nüfus artışına paralel olarak artması bekleniyor. Yeni fabrikanın, Türkiye’de ve Avrupa’daki talep dalgalanmalarına yanıt veren ve ayrıca yerel pazarlara yönelik özel tercihleri ve çevresel gereklilikleri karşılayan esnek bir tedarik zinciri sağlamak üzere lokalizasyon çalışmalarının hızlandırılmasında kilit rol oynaması bekleniyor.
Design Turkey 2017’den Turkuaz Seramik’e Ödül Türkiye’nin tasarımda en büyük ödül organizasyonu olan Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri’nde Turkuaz Seramik Blue Lavabosu ile İyi Tasarım Ödülü’ne layık görüldü Turkuaz Seramik tasarım ekibinin, suyun mavi berrak renginden ilham alarak tasarladığı Blue Lavabo, çevreci ve yenilikçi bir yaklaşımla banyolara estetik katıyor. İnce kenarlarıyla ve piramitik formuyla, iyi tasarım alanında otoritelerden tam puan alan Blue lavabo, suyun dolap ile temasını engelleyen damlalıkları ile uzun ömürlü bir kullanım imkânı sağlıyor. Müşterilerden gelen talepleri çok iyi analiz ederek, günümüz ihtiyaçlarına en hızlı cevap veren firmalardan biri olan Turkuaz Seramik, müşterilerinden aldığı güç ile yükselişini sürdürmeye devam ediyor.
98
2021’de sona eren mali yıl itibari ile yıllık üretim miktarının 500.000 sete (iç ve dış ünite) ulaşması hedefleniyor.
TİMFED Sektör Araştırma Raporu Eylül 2017 Yayınlandı
Araştırmada 2013-2017 dönemi bilgilerini (üretim, iç satış, ithalat ve ihracat) hassas olarak ortaya koyup, 20182022 dönemi talep projeksiyonları çıkarıldı. Böylece firmaların on yıllık bir periyotta, alt sektör ürün/ürün grupları bazında incelenmesi mümkün olacaktır. Sonuç olarak rapor, sektör paydaşlarının geçmişten geleceğe giderek her yıl yapılan yeni revizyonlarla sağlıklı satış politikaları oluşturmasına katkı sağlayacaktır.
Visam Bayileriyle Balkan Gezisi Düzenledi
Haberler
TİMFED Sektör Araştırma Raporu Eylül 2017 versiyonunda önemli bir yeniliğe imza atıldı. Ekonomik göstergeler ve veriler, 2017 yılında yeni bir yöntem kullanılarak TÜİK tarafından önemli ölçüde değiştirildi. Böylece araştırmaların ilk ve ikinci yılındaki veriler önemli ölçüde revize edildi. Araştırmada, bir karışıklığı ön-
lemek için daha önceki yöntem ve yeni yöntemle bulunan veriler ayrı ayrı belirtildi ve değerlendirmeler buna göre yapıldı. Ayrıca Raporda; ITC, dünya ülkeleri istatistik kurumları, dünya bankası, IMF ve IFC gibi uluslararası kredi kurumlarının en son tahminleri kullanıldı. Raporda güncele ve geleceğe doğru görüşlerin ve tahminlerin “gerçeğe en yakın” olacak şekilde bırakılması amaçlandı. Böylece sektör paydaşlarının satış politikalarını asgari yanılma ile saptayarak ortaya koyması hedeflendi.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Sektör verilerinin yer aldığı, incelenip değerlendirildiği bir çalışmanın olmadığı ve bu konuda sektörün güvenilir bir kaynağa ihtiyaç duyduğu bilinciyle TİMFED 2015 yılında harekete geçti. Uzun araştırmalar ve çalışmalar sonucunda sektörde bir ilke imza atarak 2016 yılı Şubat ayında TİMFED Sektör Araştırma Raporu’nu yayınladı. Sektörde büyük beğeni toplayan araştırma 2016 yılı Eylül ayında geliştirilip genişleterek ve aynı zamanda yurtdışından alınan talepleri de karşılamak üzere İngilizce versiyonu da eklenerek sektörün hizmetine sunuldu. Devam edene çalışmalar neticesinde ise 2017 Aralık ayında TİMFED Sektör Araştırma Raporu’nun yeni versiyonu yayınlandı.
Visam Plastik bayi seyahatlerinin ilkini Balkan ülkelerine gerçekleştirdi. Bayiler tarafından yoğun ilgiyle karşılanan tur 2 ayrı grup olarak 13-16 ve 23-26 Eylül 2017 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Toplamda 320 kişinin katılımıyla gerçekleşen turda Türkiye’nin dört bir yanından gelen firma yetkilileri eşleri ile birlikte Belgrad, Saraybosna ve Mostar’dan oluşan bir seyahat rotası ile hem bölgenin doğal ve tarihi güzelliklerini görme hem de hep birlikte işlerden biraz uzaklaşarak dinlenme fırsatı buldu. Visam Yönetim Kurulu ve yetkilileri ile firmaların temsilcilerini kaynaştığı etkinlikten tüm katılımcılar büyük keyif aldı.
99
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Baymak Connect İstanbul ve Ankara’da Bayilere Tanıtıldı
100
Avrupa teknolojisini Türkiye’ye taşıyan Baymak, yeni ürünü Connect Oda termostatları ile eski yeni fark etmeksizin her kombinin istenen yerden akıllı cihazlar üzerinden yönetilmesine olanak veriyor. Baymak Connect’in tanıtımı için düzenlenen İstanbul ve Ankara bayi toplantılarında katılımcılar; tüketiciler için enerji tüketiminde tasarruf sağlayan gereksiz doğalgaz harcamalarının önüne geçen, ürünü ve çalışma sistemini birebir inceleme fırsatı buldu. Baymak CEO’su Ender Çolak’ın sunumuyla gerçekleşen bayi toplantılarında ürün özellikleri, çalışma alanları ve ürünü kullanılarak tanıtımı yapıldı. Cep telefonundan canlı bağlantı yapılarak ürünün çalışması ve program özellikleri Apple TV aracılığıyla tüm konuklara yansıtılarak yapılan işlemler canlı olarak gösterildi. Ayrıca bağlı olan kombiye erişim sağlanarak müdahale işlemleri yapıldı. Akıllı telefon üzerinden günlük ve haftalık program yapılarak bulunduğu yerdeki dış hava sıcaklık değerleri hakkında bilgi verildi. Kurulum öncesinde aplikasyon için play store’lardan Baymak Connect indirilerek kurulması ve yüklenmesi izah edildi.
Evin sadece gerektiği ölçüde ısınmasını sağlayan enerji tüketimiyle, gereksiz doğalgaz harcamalarının önüne geçen Baymak Connect hayatı kolaylaştırıyor. Baymak Connect akıllı oda termostatı ile evin sıcaklığı istenilen yerden, akıllı telefon ya da tablet üzerinden ayarlanabiliyor. Kullanıcılar bu sayede %30’a varan oranlarda tasarruf etme imkanına sahip olabiliyor. Baymak Connect oda termostatı kurulum aşamasında mekan içerisinde kombi, modem ve yüklenen
aplikasyon aracılığıyla akıllı cihazınızın birbirleriyle istenen yerden ve mesafeden bağlantı kurmasını sağlıyor. Böylece kombinizi mekan içerisinde bir kumanda gibi kullanabilir veya dışardan bağlanarak mekan ısınızı istediğiniz düzeye getirebilirsiniz. Sürekli güncellenen hava durumu tahminlerine göre sizi bilgilendiren Baymak Connect ile her gün sıcaklık ayarlamak yerine, günlük ve haftalık programlama da yapabilirsiniz.
Baymak CEO’su Ender Çolak
Türkiye İMSAD ‘Gündem Buluşmaları’nda Ekonomide Yaşanan Gelişmeler, Sorunlar ve İş Dünyasının Beklentileri Ele Alındı Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD) yılda dört kez çeyrek periyotlarda düzenlediği ‘Gündem Buluşmaları’ kapsamında planlanan 2017 yılının dördüncü toplantısı gerçekleştirildi. ‘Ekonomide Ufuk Turu ve 2018 Beklentileri’ başlıklı buluşma, 14 Aralık Perşembe günü Ortaköy’deki Feriye Lokantası’nda iş dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi.
Finansman sıkıntısı son 3 ayda arttı Sektördeki talep artışına karşın finansman sorunlarının faaliyetleri kısıtlayan en önemli engel haline geldiğinin altını çizen Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Yaz aylarında göreceli olarak hafif-
Hakan Güldağ: “2018’de bu rakamları yakalamamız mümkün değil” ‘Ekonomide Ufuk Turu ve 2018 Beklentileri’ başlıklı oturumda, iş dünyasının performansını değerlendiren Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, “3. çeyrekte büyümede şampiyon olduk ama unutmayalım ki geçen sene de en küçük büyümelerden birini yaşamıştık. 2018’de bu rakamları yakalamak mümkün değil” dedi. Avrupa Birliği ile ilişkileri değerlendiren Güldağ, “Özellikle Almanya ile ilişkilerimizde sıkıntılar yaşıyoruz. Türkiye’yi finanse edenler eline bir koz geçirdi. Finansman biçimini değiştirdiler. 2016’dan 2017’ye Türkiye’nin yurtdışından sağladığı kaynaklar daha istikrarlı olan krediden portföy yatırımına döndü. Bugün Türkiye’ye gelen her 100 doların yaklaşık 70 doları portföy yatırımı. Yeniden sıcak paranın oynaklık yaratan etkisini ekonomide ciddi biçimde hissediyoruz. Bu dış politikada da daha dikkatli olmamızı gerektiriyor. Bunun yanında ilişkilerin daha kötüye gitmeyeceğini düşünüyorum. Türkiye ekonomisi finans-
manının yüzde 80’ini Avrupa’dan sağlıyor. Bu finansman yapısına dikkat ederek adım atmamız gerekiyor. Önümüzdeki dönemde Almanya’yla ilişkiler düzelmeye devam edecektir” diye konuştu. Vahap Munyar: “İnşaatın arkasında ciddi bir sanayi var” İnşaatın, sanayinin önüne geçtiği eleştirilerini değerlendiren Munyar, “Paranın inşaata, betona, toprağa gömüldüğü yönünde eleştiriler var. Ama inşaatın arkasında da ciddi bir sanayi olduğunun, yani inşaat sanayicilerinin, sizlerin olduğunun iyi anlatılması gerekiyor” diye konuştu. 2018 yılında Türkiye ekonomisinin ancak yüzde 5 büyüyeceğini öngördüklerini belirten Vahap Munyar, marka olma kültürünün Türkiye’de yavaş yavaş oturmaya başladığını, marka olmak yerine marka satın almanın da ciddi bir strateji olduğunu aktardı. Şeref Oğuz: “Büyük kırılmalarla büyük fırsatlar ortaya çıkacak” Sabah Gazetesi Köşe Yazarı ve Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz, “2018’in zor geçeceği konuşuluyor, 2017 için de aynı şey söylenmişti, 2020 için de söylenecek. Geçmişe bakmak lazım ama geleceği de görmek lazım” dedi. Türkiye İMSAD üyelerine seslenen Oğuz şöyle devam etti: “Param olsa sizin şirketlerinize yatırırım. Barış ekonomisi yaklaşmaya başladı. Özellikle güneyimizdeki ülkeler yeniden inşa edilecek. Bu gerçekleştiği zaman büyük kırılmalarla büyük fırsatlar ortaya çıkacaktır. En büyük pastayı da sizin içinde bulunduğunuz grup alacaktır. Ben gelecek yıla bakarken büyük bir patlamanın yaşanacağı kanaatindeyim” şeklinde konuştu. Şeref Oğuz, Kudüs kriziyle ilgili iş dünyasının endişe etmesine gerek olmadığını savunarak “Kudüs olayı haftaya gündemde üçüncü sıraya düşecektir” dedi.
Haberler
leyen finansman sorunları son üç ayda arttı. İnşaat sektöründeki finansman sorunları, tüm iş ortaklarını etkileyebileceği gibi inşaat malzemesi sanayisi için de yakından izlenmesi gereken bir risk haline geldi. Tahsilat konusu sektörümüzün en önemli sıkıntısı. Konutlar satılamıyor, müteahhitler parasını alamıyor, bu da doğal olarak malzemecileri etkiliyor. Dolayısıyla Güven Endeksi de 100 üzerinden 60’lı rakamlarda dolanıyor. Ekonomik beklenti konusunda ne yazık ki herkes kaygılı. İşlerimiz iyi ama geleceği açık ve net iyi göremiyoruz. Arada bir çelişki söz konusu. Her şeye kısa vadede bakmak mecburiyetinde kalıyoruz. Uzun vadeli bakışın ülke ekonomisine yerleşmesi gerekiyor. Tahsilat tarafındaki sıkıntının da bir an önce çözülmesi gerekiyor.”
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan’ın açılış konuşmasını ve moderatörlüğünü yaptığı ‘Gündem Buluşmaları-Özel’ toplantısına panelist olarak katılan Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Vahap Munyar, Sabah Gazetesi Köşe Yazarı-Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz ve Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ ekonomi-iş dünyası ile ilgili değerlendirmelerini ve öngörülerini katılımcılarla paylaştı. Açılış konuşmasında, inşaat sektörünün sadece ekonominin lokomotifi, istihdamın sünger sektörü değil, dış ticarette de ciddi bir iş hacmine sahip, katma değeri yüksek bir sektör olduğunu vurgulayan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Büyüme oranlarına baktığımızda inşaat sektörü her zaman ülke büyümesinin üzerinde bir performans gösteriyor” dedi. 2017 yılında işlerin tekrar düzeldiğini bu açıdan sektörün yüzünün güldüğünü belirten Ferdi Erdoğan, “Büyüme rakamları oldukça umut verici. 2016 verileriyle, Türkiye’nin ihracatı 142,0 Milyar Dolar. 104 Milyon Ton mal yurtdışına taşınmış. Bu ihracatın 30 Milyon tonu inşaat malzemelerine ait. Yani 3’te 1’i” diye konuştu. Dış ticarette kalıcı stratejiler oluşturulması gerektiğini kaydeden Ferdi Erdoğan, “Türkiye markasına yatırım yaparak bunu öne çıkarmamız gerekiyor. İnşaat malzemeleri gibi katma değeri yüksek olan ürünlerin ortalama ihracat fiyatı sadece 10 sent/kg artarsa gelirimiz ihracat gelirine etkisi 3 Milyar dolar artış olacaktır” şeklinde konuştu.
101
Vaillant, Yılı %51’lik Büyüme ile Kapatıyor
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Isıtma ve soğutma sektörünün öncülerinden Vaillant Türkiye 2017 finansal sonuçlarını açıkladı. Vaillant Group Türkiye CEO’su Alper Avdel ve Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu, Türkiye’de 25.inci yılını dolduran Vaillant’ın 2017 yılında ana iş kolları olan kombide, tarihlerinde ilk kez 100 Bin adet sınırını aştıklarını açıkladı. Cirosunu TL bazında %51 büyüten Vaillant Türkiye, 2020 yılı için belirlediği “Cirosunu ikiye katlama” hedefini de öne çekti.
102
Vaillant Group Türkiye CEO’su Alper Avdel, konuşmasına Vaillant Group hakkında bilgi vererek başladı: “Dünya çapında 60’ın üzerinde ülkede 8 markasıyla faaliyet gösteren Vaillant Group, 12 Binin üzerinde çalışanı istihdam ediyor.
Türkiye, Avrupa’nın en büyük 3. kombi pazarı Alper Avdel konuşmasında sektörü değerlendirerek “2017’de kentsel dönüşüm, yenileme pazarı ile şofben, termosifon ve klimalardaki ÖTV indiriminin etkisiyle sektörümüz büyüdü. Sektörde ihtiyaç duyan firmalara sağlanan çeşitli finansman kaynakları ve teşvikler de üretime ve sektörel büyümeye katkı sağladı. Sektörümüzün yıl sonunda %7-8 civarında büyüyeceğini öngörüyoruz. Bu büyümeye paralel olarak kombi pazarının da yıllık 1 Milyon adedi aşmasını bekliyoruz.” dedi. Avdel, Vaillant’ın pazardaki durumu hakkında da şu bilgileri verdi: “Vaillant Group içerisinde 3. büyük kombi pazarına sahip olan, ciro ve personel sayısı açısından da ilk 3 ülke arasında yer alan Vaillant Türkiye olarak, 2017’de yüksek verimli ve yenilenebilir ürünlerimizle sektörde fark yaratmayı başardık. Yüzde yüz tüketici memnuniyeti doğrultusunda; çevre dostu ve enerji tasarruflu ısıtma, sıcak su ve soğutma sistem çözümlerinin yanında yenilenebilir enerji kaynaklı ürünler, enerji verimliliği danışmanlığı, kaskad yoğuşmalı ısıtma çözümleri ve sistem otomasyonu; yenilenebilir enerjiler ve konvansiyonel sistemlerin beraber kullanıldığı hibrid sistemlere odaklandıklarını da belirten Avdel, 2018’de de yolumuza aynı hızla devam edeceğiz. 2018 yılında büyük kapasiteli sistem çözümleri, yenilenebilir enerji ürünleri ve VRF klima alanında büyümeyi hedefliyoruz” dedi.
“Yoğuşmalı cihazlar ile Türkiye’nin kazancı 1 Milyar Dolar olacak” Avdel yoğuşmalı kombi satışlarının enerji-maliyet açısından ülke ekonomisine ve tüketiciye etkileri hakkında da bilgi verdi. Yoğuşmalı kombilerin konvansiyonel kombilere göre yüksek oranda enerji tasarrufu sağladığını ve doğa dostu olduğunu belirten Avdel, şöyle devam etti: “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun verilerine göre; 2016 yılında Türkiye’nin toplam doğalgaz ithalatı 16 Milyar Dolardır. Bu tutarın %25’inin hane halkı tarafından evlerde kullanıldığı öngörülmektedir. Hermetik baca teknolojisi ile ortam havası yerine dış havayı kullandığı için daha güvenli olan, daha düşük Nox seviyesi ile çevre dostu olan yoğuşmalı kombi ve akıllı oda termostatı kullanıldığında, evin izolasyon ve coğrafi konumuna göre %25-35’e varan doğalgaz tasarrufu sağlanabiliyor. Bu da, hane başına ısıtma giderinin yıllık 500 TL civarında düşmesi anlamına geliyor. 2018 Nisan ayında devreye girmesi beklenen ErP yönetmeliği doğrultusunda, teorik olarak tüm haneler yoğuşmalı kombi ve akıllı oda termostatı kullanırsa, Türkiye’nin yıllık 1 Milyar Dolarlık enerji harcamasının içeride kalmasını bekliyoruz.” Kayaoğlu: 2017’de %51’lik büyüme ile 25 yıllık tarihimizin rekorunu kırdık Türkiye’deki hızlı büyüme ile ilgili memnuniyetini dile getiren Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu da başarılı performanslarıyla ilgili şunları söyledi: “2017 yılı ciromuzu %51’lik bü-
yüme ile 370 Milyon TL’ye ulaştıracağız. Bu performans Euro bazında %22’lik bir büyümeye tekabül etmektedir. Bu başarılı sonuçla 2020 yılı için belirlediğimiz “ciromuzu ikiye katlama” hedefimizi bir yıl öne çekmiş olduk. 2018 yılında ErP’ye geçişle birlikte pazarda büyüme bekliyoruz. Biz de bu değişimi iyi yöneterek Euro bazında minumum yüzde 10’luk bir büyümeyi hedefliyoruz.” Kayaoğlu toplantıda ayrıca Vaillant Türkiye’nin 2017 yılında yoğuşmalı kombi pazarında %80, şofbende %57, panel radyatörde %30, klimada %16 ve ısı pompasında %5 büyüme kaydettiğini belirtti. “Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinde doğalgazın yeni girdiği şehirlerde üstün performans sergiledik. “dedi. ErP geçişine en hazır firmalardan biriyiz 2016 sonu ve 2017’de pazara sundukları 2 yeni yoğuşmalı ürünle “Yoğuşmalı Ürün Ailesini” tamamladıklarını da söyleyen Kayaoğlu, yeni ErP (Enerji ilişkili ürünler) yönetmeliğine hazır olduklarını da belirtip şöyle devam etti: “Global bir firma olmamız nedeniyle Avrupa’da 2015 yılında gerçekleşen ErP’ye geçiş sürecini yakından deneyimleyip, ürün gamımızı bu süreci en etkin şekilde yönetecek hale getirdik. Hali hazırda ürün gamımızda var olan yoğuşmalı ürünlerimiz ile tüketiciye hizmet veriyoruz ve işimizin yüzde 75’ini yoğuşmalı ürünler oluşturuyor. Bunun yanı sıra iş ortaklarımıza bu yeni uygulamalara hazır hale gelebilmeleri için eğitim programımızla destek veriyoruz.”
Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı İstanbul-Seramik Banyo Mutfak Fuarı (UNCERA), Türkiye Seramik Federasyonu, Tesisat İnşaat Malzemeleri Derneği (TİMDER) ve CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık iş birliği ile 27 Şubat - 3 Mart 2018 tarihlerinde CNR EXPO Yeşilköy’de düzenlenecek. İspanya Banyo Ekipmanları Derneği (ASEBAN), İtalyan Seramik Makineleri ve Ekipmanları Üreticileri Birliği (ACİMAC), Confindustria Ceramica İtalia (EDI. CER SPA), Italian Trade Agency (ITA) kuruluşları tarafından desteklenen UNICERA Fuarı’na, 130 ülkeden ziyaretçi bekleniyor. Fiyat avantajı, kolay ulaşılabilirlik ve kaliteli üretimle büyüklüğünü 3 Milyar Dolara ulaştıran seramik sektörü, UNICERA Fuarı ile önümüzdeki dönemde önemli bir büyüme yaratacağı hedef pazarlar olan Amerika, Afrika, Asya ve Uzakdoğu ülkelerinde etkinliğini artırmayı hedefliyor.
1.000’in üzerinde markanın yeni ürün ve hizmetlerine ev sahipliği yapacak. Sektör öncüsü firmalar, modern teknoloji ile geliştirilen yenilikçi ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine sunacak. Seramiğin küresel oyuncuları fuara akın edecek Dünya sıralamasında seramik üretiminde baş aktör ülkeler olarak gösterilen İtalya, İspanya, Almanya’nın fuara ilgisi büyük olacak. Aralarında Almanya, İtalya, Portekiz, İspanya, Mısır Hindistan ve İran’ın da bulunduğu firmalar, UNICERA’da yeni ürün ve modellerini sergileyecekler. İtalya’nın önde gelen tasarım firmalarından Digital Design
SRL, Portekiz’in küresel seramik üreticisi Mota II Solçoes Ceramicas, İspanya’dan Quicmicier, Hindistan’dan Mehta Stone Export House ve Asia Pacific Impex, İran’dan Loabıran, Iran-China Clay Industries, fuarda dikkat çeken küresel oyuncular arasında yer alıyor. UNICERA’ya katılacak olan İtalya, İspanya, Hollanda, Fransa, Almanya, İngiltere, İsveç ve Avusturya’nın en ünlü tasarımcıları, dünya seramik sektörüne yön veren tasarımlarını ve yeni trendleri seminerlerle paylaşacak. Türk seramik sektörü için de önemli olan bu tasarım seminerleri fuar ziyaretçileri tarafından ilgi ile takip edilecek.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Haberler
Türkiye’nin Uluslararası Gururu UNICERA Kapılarını Rekorlarla Açıyor
1.000’in üzerinde marka Banyo ürünleri, zemin-duvar kaplamaları, seramik işleme teknolojileri, mutfak ürünleri, dekorasyon ürünleri, ambalajlama, depolama gibi pek çok ürün grubunun bir arada sergileneceği UNICERA Fuarı, sektöre yön veren 103
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Söyleşi
Yönetim Kurulu Başkanı
Erdem Çenesiz
104
“Türk seramik sektörü bölgemizin en dinamik yapısına sahip.”
“Türkiye Seramik Federasyonu içerisindeki dernekler, Avrupa federasyonlarındaki milli derneklerin yöneticileri ile birebir temasa geçerek ülkelerindeki seramik konusundaki gelişmelerden bilgi sahibi oluyor ve ülkelerinde tertipledikleri uluslararası fuarlara katılıyor.” Türkiye Seramik Federasyonu olarak Türk seramik sektörünü güçlendirmek ve üyelerinin ürettikleri ürünlere dünya üzerinde daha iyi bir marka değeri kazandırmak için birçok uluslararası kuruluşla ilişki içerisindeyiz. Federasyon içerisinde bulunan üretici dernekleri,
Türkiye Seramik Federasyonu içerisindeki dernekler aynı zamanda bu Avrupa federasyonlarındaki milli derneklerin yöneticileri ile birebir temasa geçerek ülkelerindeki seramik konusundaki gelişmelerden bilgi sahibi oluyor ve ülkelerinde tertipledikleri uluslararası fuarlara katılıyor. Böylece ülkeler arasındaki ticari faaliyetlerin iyileştirilmesine katkıda bulunuyor. Dünya pazarındaki konumlanmada dinamikler sadece iç yapınızın gelişimine bağlı olmuyor. Yakın dönemde sektörel anlamda Avrupa’nın güç kaybetmesi, İran’a yaptırımların kalkması gibi birçok gelişme oldu. Bu gelişmeler ışığında baktığımızda Türk seramik sektörü bölgemizin en dinamik yapısına sahip. Kaplama malzemelerinde miktar olarak İspanyol rakiplerimizi geçemesek de
son yıllarda yapılan modern yatırımlarla üst grup ürünlerde İtalyanlardan hemen sonra ikinci pozisyona ulaşacak bir noktaya doğru ilerliyoruz. Vitrifiye üretimindeki Avrupa liderliğimiz ise sağlamlaşarak devam ediyor. Sektörümüz milli katma değer yaratmada en başta gelen sektörlerden bir tanesi. Çok az ithal girdi ile fazlaca ihracat yapabiliyoruz. Basit tabirle taşı toprağı dövize çeviren bir sektör. Özellikle de yeni yatırımlarla daha üst segment ürünler üretildiği için katma değer artışı önümüzdeki yıllarda fazlasıyla gerçekleşecek. Tüm bu pozitif tablo içerisinde bizi yoran konular ülkemizdeki üretim yapma şartlarını ağırlaştıran bazı yönetmelikler oluyor. AB hazırlıkları kapsamında ILO gibi uluslararası kuruluşlardan edinilen referansların bazen maksadını aşacak şekilde yorumlanması milli sanayimizin önünde engel haline geliyor. Seramik sektörü de bu durumu ziyadesi ile yaşayan bir sektör konumunda. Federasyon olarak bu konularda raporlar hazırlayarak çözüm önerilerimizle kamuya gidiyor ve üretimin önündeki engellerin kaldırılması için çalışıyoruz. Türkiye Seramik Federasyonu UNICERA Fuarı’nı en büyük değeri olarak görüyor. Gerek federasyonun tüzel kişiliği gerekse sektörün dünyaya açılmasındaki en kolay iletişim platformu olarak UNICERA’yı uluslararası bir fuara dönüştürme çabalarımızı son
“Önümüzdeki yıllarda UNICERA’nın sektörün en önemli uluslararası fuarlarından birisi olduğunu göreceksiniz.”
Söyleşi
İş hayatının yoğun koşturmacası içinde özellikle memleketimiz Çorum için sorumluluklarımızı yerine getirmek adına ilk kez bir örgütlenmede görev aldım ve 1989’da Çorum’un geleneksel ve önemli sektörel birliği olan Çorum Toprak Sanayicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyeliği’ne başladım. Şu anda, Türkiye Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı, Sersa Seramik Sağlık Gereçleri Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, Türkiye Seramik Tanıtım Grubu YK Üyeliği, Çekva Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Avrupa Sanitari Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği (FECS) görevlerini de büyük bir onur ile üstlenmekteyim.
Brüksel’de yerleşik Cerame-Unie isimli Avrupa Seramik Sanayi Konfederasyonu altında yer alan; CET Avrupa Seramik Karo Üreticileri Federasyonu, FECS Avrupa Seramik Sağlık Gereçleri Üreticileri Federasyonu, PRE Avrupa Refrakter Üreticiler Federasyonu, EuTeCer Avrupa Teknik Seramik Üreticileri Federasyonu’nun 10 yıldır üyeleriyiz. Bu Avrupa federasyonları AB ülkelerinde; SERKAP, SERSA ve SEREF muadili ulusal derneklerin bir araya gelerek Brüksel’de kurmuş oldukları sivil toplum örgütleridir. Avrupa genelinde ve dünyada kendi üretim konularını ilgilendiren AB yasal mevzuatını, piyasa ve pazar bilgilerini, gümrük duvarları, ithalatta gümrük vergileri dışındaki ticari ve teknik engelleri, ülkelerindeki standartları ve teknik düzenlemeleri, işyeri ve işçi sağlığı konusundaki sosyal düzenlemeleri, tüketicileri ilgilendiren ticari düzenlemeleri, iklim ve çevre konusundaki gelişmeleri, araştırma ve yenilikçilik konusundaki faaliyetleri paylaşıyor. Federasyonlarda kurulmuş olan çalışma grupları ve komiteler ile bu federasyonları oluşturan SERKAP, SERSA, SEREF gibi Avrupalı milli derneklerin temsilcileri bu faaliyetleri yönetmekte ve Türkiye Seramik Federasyonu içerisindeki dernekler de Brüksel’e gönderdikleri temsilcileri vasıtasıyla bu etkinliklerde yer alarak hem katılımcı olmakta hem de paylaşılan bilgileri ülkemizdeki üye şirketlerine iletiyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
1972 yılında Turhal’da doğdum. İlk ve ortaokulu Samsun’da bitirdikten sonra lise öğrenimimi Çorum’da devam ettirmeye karar verdim. 1988 yılında ailemin de desteğiyle kendimize ait işletmemizde iş hayatına başladım. Bu yoğun süreçte, 1999’da birçok sivil toplum örgütü görevi ve toplumsal faaliyetleri esnasında eksikliğini hissettiğim yüksek öğrenimimi tamamlamaya karar verdim. Gazi Üniversitesi’ne bağlı Çorum Meslek Yüksekokulu İşletme (ikinci öğretim) Bölümü’nde ön lisans programını tamamladım. Lisans eğitimini Moldova’da Kişinev Devlet Üniversitesi Ekonomi Akademisi İşletme Bölümü’nde bitirdim. 2007’de ise Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirerek 2. lisans programını da tamamlamış oldum. Sonrasında ise ABD Wyoming de kurulu Newport Üniversitesi’nde lisansüstü MBA programı yaptım.
105
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Söyleşi
“Seramik ve benzeri kapasite fazlası olan sektörlerde yatırım teşvikleri mutlaka ihracat taahhüdüne bağlanmalı.”
yıllarda artırdık. Özellikle ihracatçı birlikleri ile birlikte yürütülen çalışmalarla sektörün Avrupa ve ABD’deki tüm diğer fuarlarında UNICERA tanıtımı yapıyoruz. Avrupa’daki birçok fuar döneminde taksilerde, havaalanlarında UNICERA ilanlarını ve Turkish Ceramics tanıtımlarını görebilirsiniz. Tüm bu faaliyetler sonuçlarını vermeye başladı. Önümüzdeki yıllarda UNICERA’nın sektörün en önemli uluslararası fuarlarından birisi olduğunu göreceksiniz. Sektörümüzde son derece güçlü ve tecrübeli üreticiler mevcut. Şu anki profilimiz tüm dünya ile rekabet edebilecek bir yapıyı öngörüyor. Ancak tabi ki uluslararası rekabet gücünü etkileyen faktörler devletin kararları ile şekilleniyor. Kamu yönetimi, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve üretimin önündeki engellerin kaldırılması konularında istekli tutumunu sürdürürse bizim sektörümüz de 10 yıl sonra şu anki durumundan çok daha iyi olacaktır. Ancak bu konuda teşvikler verilirken ihracat taahhüdü verilmesinin de uygun olduğunu düşünüyoruz. İhracat hedeflemeden yapılan
106
yatırımlar milli servet kaybına sebep olabiliyor. Bu nedenle seramik ve benzeri kapasite fazlası olan sektörlerde yatırım teşvikleri mutlaka ihracat taahhüdüne bağlanmalı. “Türkiye’de bir ilke imza atarak, ‘Türkiye İhracat Katkı Endeksi’ni hazırladık.” Federasyonumuz köklü bir kurum. Bu kültür içerisinde yeni dönemde daha iyi olmak için gayret sarf edeceğiz. İlk olarak kamu yönetimi ile sektörün sorunlarını çözmek üzere başlattığımız iletişim çalışmalarına ağırlık verdik. Buna paralel olarak sektör durum raporumuzu ciddi bir akademik çalışma olarak başlattık. Önümüzdeki 6 ay içinde sonuçlanacağını ümit ediyoruz. Seramik sektörünün iddialı olduğu konu olan milli katma değer konusunda çalışmalar yapıyoruz. 2018’den itibaren tüm sektörleri kapsayan ihracat katma değer endeksi çalışmamızı her üç ayda bir açıklayacağız. Uluslararası alanda pazara giriş konusunda karşılaştığımız tarife dışı engelleri de raporla ortaya koyarak çözümlerini arayacağız.
Bunun ilkini Kasım 2017’de gerçekleştirdik. İlk kez Federasyonumuz tarafından açıklanan Türkiye İhracat Katkı Endeksi’ne göre; 18,27 puanlık katkı oranı ile inşaat seramikleri 17 sektör arasında birinci sırada yer aldı. İnşaat seramiklerini 5,77 katkı oranı ile giyim eşyası ve 3,81 katkı oranı ile mobilya sektörü takip etti. İnşaat seramikleri 2016 yılı son çeyreğinden bu yana sürekli artan değerlere sahip tek sektör oldu. Özetle hem üretiyor, hem de ihraç ediyoruz. Önümüzdeki 10 yıllık dönemde de bu başarılı yükselişimizi devam ettireceğiz. “TİMDER ülkemizin en köklü STK’larından birisidir.” TİMDER ülkemizin en köklü STK’larından birisidir. Gerek etkinlik gerekse üye sayısı açısından böyle bir derneğin sosyal gücünü takdir etmek hepimizin görevi diye düşünüyorum. Federasyonumuz içinde bizlerle uyumlu çalışmaları ve özellikle üretim, üretimin sorunlarının çözümünde empati ile bize destek olduklar için TİMDER yönetimine teşekkürlerimi sunuyorum.
Çocuklarımızın eğitimine az çok demeden her ay düzenli destek olun.
Serdar Dönmez
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Duayenlerimiz
Dönmez Yapı Malz. Isı ve Soğ. Sis. Tic. Ltd. Şti. Şirket Ortağı
1957 İstanbul doğumluyum. Babamın görevi dolayısıyla okul hayatım Türkiye’nin çok değişik şehir ve bölgelerinde geçti. Bu sayede tüm Türkiye’yi daha çocukluğumdan itibaren tanımaya başladım. 1974 yılında İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesine başlayarak, 1978 senesinde mühendis, 1980 senesinde ise yüksek mühendis olarak mezun oldum. Aynı dönemde geceleri de İşletme Fakültesine giderek, İşletme İktisadi Enstitüsünü bitirdim. O arada askerlik için beklerken Sınai Kalkınma bankasında bir süre çalıştım. 1980 senesinde kardeşim Şener’le birlikte aynı gün askere gittik. Birimiz Van, birimiz Erzincan’a giderek kısa dönem askerlik görevimizi yerine getirdik. Askerlik dönüşü bir olan mağaza sayımız Kumburgaz’la birlikte ikiye çıkınca, ticaret hayatına resmen başlamış oldum.
108
“Dönmez Yapı olarak sektördeki 45. yılımızı bitirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.” Sivil toplum örgütlerinin önemini bildiğim için, sektörün en iyi derneklerinden biri olan TİMDER yönetiminde uzun süreler, yönetici, fuar komite başkanı, başkan yardımcısı ve başkan olarak görev yaptım. Aynı zamanda da TİMFED Başkanlığını da iki sene gururla ve başarıyla yaptığıma inanıyorum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Kızım yurtdışında, oğlum öğrenim hayatına İstanbul’da devam ediyor. Bizler gibi, bizden sonra da çocuklarımızın bayrağı alıp, gelişen Dünya ve Türkiye şartlarına göre, ticarete devam edeceğine ve çok
daha iyi başarılara imza atacaklarına inanıyorum. Dönmez Yapı; 1972 senesinde, babamız Aziz Dönmez askeriyeden emekli olduktan sonra, Bahçelievler de bir nalbur dükkânı açarak ticari hayatına başladı. O bölge o zamanlar oldukça boştu. İnsanların arsaların üzerine kendi evlerini yaptıkları bir zamanda tuğlasından, çimentosundan, demirinden, borusundan, seramiğinden başlayan ticaret bugünün temelini oluşturdu. O zamanlar çek senet olmadığı gibi tamamen güvene dayalı, bakkal defterine ya-
“Ticaret hayatımız boyunca kalitesine, hizmetine inanmadığımız hiçbir firmayla çalışmadık.”
Lojistiğin bizim işimizdeki önemini çok iyi bildiğimiz için bu konuda ciddi çalışmalar yapıyoruz. Güneşli Plaza showroom mağazamızın yanında 6000 m2 ve Çanakkale Çan ilçesindeki seramik deposu bize lojistik destek konusunda çok destek oluyor. Kale grubunun Türkiye’deki en eski bayilerinden biri olan Dönmez Yapı Malzemeleri olarak perakende satışların yanı sıra, Türkiye’nin en büyük şirketlerine de hizmet vermeye devam ediyoruz. Portföyümüzde yer alan, birbirinden değerli inşaat firmalarına çok yoğun proje satış desteği sağlıyoruz. Yıllardır süren işbirliğimiz bu firmalarla her geçen gün güçlenerek devam edecek. Dönmez Yapı olarak sektördeki 45. yılımızı bitirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Dönmez Yapı, 1972 yılından beri faaliyetini sürdürüyor. Öncelikli olarak, hizmet sektöründe çalışmanın zorluluğunun bilinciyle her zaman verdiğimiz sözlerin arkasında durarak (soyadımıza Dönmez patenti aldık) en iyi hizmeti en uygun fiyatlarla iş ortaklarımıza sunma-
45.yılımızı bitirdiğimiz bu sürede, edindiğimiz tecrübe ile gelişim sürecimiz hızlı gerçekleşti. Yaptığımız ticarette her zaman, gerçekçi, güvenilir, kaliteli, iyi hizmet veren, müşteri memnuniyetini hep ön plana çıkaran firma ilkesiyle bugünlere geldik. Dönmez Yapı olarak her zaman bu çerçevede ticaretini sürdürmeye devam edeceğiz, bizden sonra gelecek olan 3.kuşakta da bu aynen sürecektir. Yaptığımız işlerle müşterilerimizin hayallerini gerçekleştiriyor, onlara hayallerindeki yaşam alanlarını sunmaya çalışıyoruz. Bu konuda hizmet ve güven her zaman önceliğimiz olacaktır. Şirket olarak konut dışında, alışveriş merkezleri, hastaneler, okullar, kültür merkezleri, yurtlar, ofis projeleri gibi pek çok konuda da hizmet veriyoruz. Ticarette her zaman kaliteli personelle çalışma arzumuzun da başarımızda çok önemli bir etken olduğunu düşünüyorum. Mağazalarımızda Kale grubunun Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kale Banyo, Kalekim, Edilgres, Edilcochi ürünleri dışında, Teka, Franke, Baymak, Siemens, Silverline, GF Hakan Plastik, Ege Yıldız, Sanica, boru, radyatör gibi birçok değerli firmayla uzun yıllardır uyum içinde çalışıyoruz. D-wood markamızla mutfak dolapları, portmanto, kapı gibi ahşap grubu üretimini de mimari kadromuzla birlikte kendi tesislerimizde yaparak perakende ve proje satışlarını da gerçekleştiriyoruz.
Sektördeki uzun yıllara dayanan birikimimiz dolayısıyla tesisat malzemeleri, yangın dolapları, seramik, vitrifiye, armatür, akrilik ürünler, mutfak tezgâhları ve dolapları, banyo dolapları, aksesuar, duşa kabin, panel radyatör, kombi, kazan, ankastre mutfak cihazları, yapı kimyasalları ve pek çok inşaat malzemelerini tek bir çatı altında müşterilerimize sunuyoruz. İnşaat sektörü son yıllarda, inanılmaz bir büyüme içine girdi. Kentsel dönüşümün de çok yoğun olarak devreye girmesiyle sektör iyice hızlandı. Sektörde artık deprem yönetmeliğine uygun çok daha kaliteli ve estetik binalar yapılıyor. Başta İstanbul olmak üzere pek çok ilimiz şantiye alanına döndü. Bu hızlı gelişim yerli yabancı mimari şirketlerin birbiriyle yarışmasına neden olurken, ortaya daha güzel projeler çıkıyor. Devletimizin aldığı kararlarla artık sektörde daha nitelikli firmalar iş yapıyor. Bu da konut alacak kişilerin, projelere güvenerek alım yapmalarını sağlıyor. Dönmez Yapı bu mantıkla, inşaat yapımında da güvenilirliğini sürdürmekte, birçok projelere imza atmaktadır. Ticaret babamın ticarete başladığı yıllarda daha kolaydı. Tamamen güvene dayalı olarak sürmekteydi. Kişilerin kendilerine yaptığı konutlar ve daha küçük müteahhitlerle yapılan ticarette söz her şeydi. Bir toplam malzeme tutarı çıkar, kişi nasıl ödeyeceğini söyler, bakkal defteri gibi deftere yazılır, o kişi dediği tarihlerde ödemesini söz verdiği şekilde yerine getirirdi. Bugün ise gelişen süreçte artık ticaret gittikçe zorlaştı. Bırakın sözle ticaret yapmayı, çek ya da senede atılan kendi imzalarına dahi itirazlar ediliyor. Artık her firmanın, nasıl satış, muhasebe, lojistik kadrosu varsa, bu süreçte hukukçuları da var.
Duayenlerimiz
2011 yılına ulaştığımızda şuan ki Basın Ekspres Yolu üzerindeki 2500 m2 alana sahip, 3 katlı Kale Seramik ürünlerinin yer aldığı ve Türkiye’deki en güzel mağazalardan biri olan Güneşli showroom mağazamızı Zeynep Bodur Okyay’ın katılımıyla açtık.
ya devam edeceğiz. Ticaret hayatımız boyunca kalitesine, hizmetine inanmadığımız hiçbir firmayla çalışmadık. Ekip çalışmasının çok önemli olduğuna inanarak, bugün çok sayıda çalışma arkadaşlarımızla birlikte hizmetlerimize, ticaretimize devam ediyoruz.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
zarak başlanan ticaret, bugün artık çok daha zor bir zemine geldi. O zamanlar ben liseye, kardeşim Şener ortaokula gidiyordu. Ticarete eğitim süresi boyunca okuldan kalan boş zamanlarda, babamıza yardım ederek başlamış olduk. İlk dükkânımızdan sonra, İstanbul Bahçelievler’de İbrahim Bodur’un açılışını yaptığı ilk seramik showroom mağazamızı açtık. Daha sonra yine Kale Seramik mağazamızı iki adet Kamiloba ve Kumburgaz da açarak ticaretimize devam ettik. Bu büyüme süreci Bakırköy İncirli caddesindeki, Zeynep Bodur Okyay’ın katılımıyla altı katlı mağazamızı açarak devam etti. Dönmez Yapı Malzemeleri olarak Kale Seramik tüm ürünlerinin satışını, münhasır bayi olarak gerçekleştirdiğimiz yıllar içerisinde firmamız Kale Seramik ile beraber büyüdü.
“Eskiden sadece ithal ya da yurtdışında gördüğümüz güzel, nitelikli ürünlerin bugün Türkiye’de çok daha iyilerinin yapıldığını görüyor ve gurur duyuyorum.” 109
Duayenlerimiz TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Firmalarla, sayfalarca sözleşmeler imzalanmakta, çeşitli karşılıklı olarak cezai maddeler konuluyor. Tabi bu durumda da iyi niyet, güven, sermaye, dürüstlük ön plana çıkıyor. Bu süreçte bu tür firmaların ancak iş yapabileceğini, buna uyamayan firmaların ayakta kalabilmesinin gerçekten zor olduğunu düşünüyor ve üzülüyorum. Tabi 45 yılı geçen ticaret hayatımızda kalite, çeşit her zaman iyiye gitti. Üretici firmalar, birbirleriyle daha iyisini yapabilmek, pazardan daha fazla pay alabilmek için kıyasıya rekabet içindeler. Eskiden sadece ithal ya da yurtdışında gördüğümüz güzel, nitelikli ürünlerin bugün Türkiye’de çok daha iyilerinin yapıldığını görüyor ve gurur duyuyorum. Yurt dışı fuarlarda da artık Türkiye’dekinden çok farklı bir ürün görmek nerdeyse imkânsız. Bu konuda iletişimin, internetin, AR-GE’nin çok etkili olduğu konusunda da hiç şüphem yok. Tabi Türkiye her alanda olduğu gibi üretim, sanayi, AR-GE, inovasyon konularında da bundan sonrada çok büyük adımlar atacaktır. Türkiye inşaat sektöründe çok hızlı büyüyor ve çok hızlı adımlar atıyor. Birçok büyük yurtdışı projelerinde müteahhitlerimiz söz sahibi olmakta, gurur verici projeleri tamamlıyor. Fakat bu çok hızlı
110
büyüme aynı zamanda tehlike çanlarının da çok daha hızlı çalacağını gösteriyor. Proje saygı ve büyüklükleri gün geçtikçe artıyor. Daha önce maketten satışlar yapılırken, devletin aldığı olumlu kararlar sonucu artık bu şekilde satışlar son buldu. Proje firmaları, bir projeyi baştan satarak, bu arada bir sonraki projenin finansmanını sağlıyordu. Bu yabancı alıcılarını da, yatırım ve kar amacıyla toplu daire alımları yapmalarına, hatta ortaklıklar kurmalarına karar uzanıyordu.
daha güvenilir ticaret yapma imkânına kavuşacaktır.
Türkiye’nin coğrafi konumu, önemi ve Ortadoğu olayları dolayısıyla bu satışların da azaldığını görüyoruz. Riskler üretici ve biz bayiler için her geçen gün daha da artıyor. Tabi yabancılara konut satışı sağlanmasının ve bunun oturma izni ile sağlamlaştırılmasının çok faydalı olduğunu söylemeden edemeyeceğim.
Firma olarak da üyesi olduğumuz TİMDER, sektöre çok büyük ve katma değer sağlayan hizmetler veriyor. TİMDER’i Türkiye’nin sesi olarak görüyoruz. Belirli aralıklarla yayınlanan dergi ile sektörle ilgili her türlü bilgilere ulaşma imkânımız oluyor. Merakla gelecek sayıyı bekliyor, TİMDER dergisini masamızdan eksik etmiyoruz. Yine TİMDER’in mesaj (SMS) sistemi, TİMDER sitesi de sektörle ilgili her türlü bilgiye ulaşmamızı sağlıyor. Bilgisayarda da masadaki dergi gibi, TİMDER sayfası sürekli açık duruyor.
Maliyet rakamlarının artması, satışların düşmesi, alınan doğru tedbirler, rekabet ve tüm çevre faktörleri sektörün riskli olduğunu gösteriyor. Yeni çek yasasının yürürlüğe girmesi de ticarete olumlu olarak yansıyor. Sektörün daha güvenli ticaret yapabilmesi için kullanılan çeklerde sigorta uygulamasının yoğun olarak kullanılması gerekliğini düşünüyor ve kullanımın artmasını talep ediyoruz. Bu gelişmeler sayesinde sektörde hem alıcı hem de satıcılar çok
“TİMDER, sektöre çok büyük ve katma değer sağlayan hizmetler veriyor. TİMDER’i Türkiye’nin sesi olarak görüyoruz.” TİMDER ve TİMFED Başkanlığı gibi hayatım boyunca gururla taşıyacağım görevlerde bulundum. Ayrıca TİMDER’in uzun seneler birçok Yönetim Kurulu’nda da görev yaptım.
Sektörün önemli sorunlarından birinin eğitim konusu olduğu bilinmekte. TİMDER’in eğitim konusunda da çalışmalarından dolayı TİMDER’i takdir ediyoruz. Eğitime verilen emek ve destek, sektör tarafından çok iyi karşılanıyor. Her sene yapılan TİMDER Akademi
“Sektörün daha güvenli ticaret yapabilmesi için kullanılan çeklerde sigorta uygulamasının yoğun olarak kullanılması gerekliğini düşünüyor ve kullanımın artmasını talep ediyoruz.”
TİMDER güncel gelişmelere paralel konularla verdiği seminerlerle de kanun değişiklikleri, vergi kanunları, çek yasası, ekonomik ve sektörel gelişmeler gibi birçok konuda detaylı bilgi sahibi olmamızı sağlıyor. Bu gibi değerli etkinlikleri üyeleri için gerçekleştiren, TİMDER’in tüm üyelerinin de derneğin bu tür etkinliklere katılmaları kendilerine önemli katkılar sağlayacaktır. Çok büyük ilgi ile her yılı bir öncekinden daha profesyonel organizasyonlarla gerçekleştirilen Taner Oğuz - TİMDER Halı Saha Futbol Turnuvası da, ailecek dostlarımızı bir arada görme fırsatı bulabildiğimiz sosyal bir organizasyon olarak bizlere her yıl keyif veriyor. TİMDER’in Türkiye Seramik Federasyonu ile birlikte gerçekleştirdiği UNICERA Fuarı da sektörel geleneksel bir buluşma noktasıdır. Fuar, Türk seramik sektörünü dünyaya açan ve uluslararası rekabet gücünü sergilediği, en önemli platformlar arasındadır. Dünya seramik sektörüne İstanbul’u bir cazibe merkezi haline getirebilmek için TİMDER’in yurtiçi ve yurtdışı tanıtım çalışmalarını takdirle karşılıyoruz. Fuarın tüm paydaşlarının da verdikleri katkılarla yabancı ziyaretçi sayısının da sürekli artması, bu çalışmanın sonucu olarak dünyaya açılması için çok olumlu bir gelişme oldu. UNICERA Fuarı’nın Avrupa’nın en iyi fuarları arasında daha da büyüyerek yerini koruyacağına inanıyoruz.
İlk defa TİMDER öncülüğünde Ankara’da TİMFED organizasyonu olarak 08/06/2010 tarihinde TOBB ile birlikte 1.İnşaat Malzemeleri Satıcıları organizasyonunu gerçekleştirdik. Sektör adına yapılan bu toplantı sonrası 300’ün üzerinde katılımcı üye ile Anıtkabir ziyaretini gerçekleştirdik. Yine İstanbul’da bir TİMFED Zirvesi daha gerçekleştirdik. Türkiye tüm dünyayı saran ekonomik krize, güçlü bir kamu maliyesi, sağlıklı bir bankacılık sektörü, etkili bir kurumsal denetim ve düzenleme çerçevesiyle yakalandı. Bu nedenle 1994 ve 2001’de yaşadığımız gibi bir yıkım olmadı. Öte yandan ülkemizdeki büyümenin itici gücü olan, tüketim harcamaları tüketici güveninin azalmasıyla birlikte yavaşladı. Azalan tüketim sonucu Türkiye’nin bir taraftan iç pazarı küçüldü, diğer taraftan Avrupa ülkeleri dâhil olmak üzere önemli ihracat pazarları daraldı. İşte bu düşünceyle TOBB’un önderliğinde Türkiye Halk Bankası ile “Evini Yenile Türkiye” kampanyası başlattık. İnşaat sektörünün önemli derneklerini de aramıza katarak, Türkiye çapında 13.000’den fazla bayinin katılımı sağlandı. Bu kampanya tüm Türkiye’de uygulandı ve çok ses getirdi. M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun söylediği gibi bir tarafta banka, bir tarafta üretici, reel sektör, bir tarafta tüccar bayi, bir tarafta da vatandaş vardı. Dördünün de kazanacağı bir kampanyaya TİMDER olarak öncülük ettik. Bundan sonraki yönetimlerinde sektör adına
çok daha olumlu hizmetler yapacağına inancım tamdır. TİMDER bugüne kadar olduğu gibi sektörün sesi olmaya devam etmelidir. Bilindiği gibi TİMDER üretici ve satıcıları bir arada bulunduran Türkiye’deki tek sivil toplum örgütüdür. Bu birlikteliğin daha da iyileşerek sürmesi yeni bayi, satıcı ilişkilerinin TİMDER çatısı altında geliştirilmesi gerekmektedir. TİMDER, üyelerinin birbirleriyle uyum içinde; her türlü bilgi, sorun, çözüm, satış, stok vs gibi konularda da işbirliği içinde olmasını sağlamalıdır. TİMDER üyeleri güvenilir, kaliteli, sorunsuz, iyi hizmet veren firmalar olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da böyle olmalı ve her türlü yazılı, görsel mecrada ön plana çıkarılmalıdır. Hatta bu konuda hazırlanan görseller mağazalarda görünür yerlerde asılmalıdır. TİMDER’in bundan sonrada, üyeler arası ilişkiler, eğitim, burs, çeşitli bilgilendirme toplantıları, üyeler arasında yakınlaşmayı sağlamak için çeşitli spor ve değişik aktiviteler, UNICERA Fuarı, değişik yurt içi ve yurt dışı fuar organizasyonlarında öncü olmaya devam etmelidir. “Sektörün en önemli sorun ise gittikçe artan risk olaylarıdır. Bu konuda TİMDER öncülüğünde tüm üyelerin katılabileceği bir sigortalama sistemi geliştirilmeli ve bu konuda TİMDER üzerine düşeni yapmalıdır.” Sektörün en önemli sorunlarından olan, nitelikli eleman konusunda TİMDER çalışmalarına devam etmelidir. Üreticilerin direk satışları da hala süren bir sorundur. Haksız rekabet sorunu çözülmeli, bu konuda ciddi girişimlerde bulunulmalıdır. Kalite konusu her zaman önde tutulmalıdır. TİMDER üyelerinin güvenilir firmalar olduğu konusunda özellikle çalışmalar yapılmalıdır. En önemli sorun ise gittikçe artan risk olaylarıdır. Bu konuda TİMDER öncülüğünde tüm üyelerin katılabileceği bir sigortalama sistemi geliştirilmeli ve bu konuda TİMDER üzerine düşeni yapmalıdır. Bugünkü ve bundan sonraki gelecek tüm TİMDER yönetimlerine başarılar diliyorum.
Duayenlerimiz
Yine İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu ile gerçekleştirdiğimiz proje için de sektör adına herkese teşekkür ediyoruz. Buradan çıkan öğrencilere iş imkânı ve okul süresince işyerlerimizde staj imkânı, projenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Eğitime katkıda bulunan tüm sponsorlara ve görev alan yönetim kurulu arkadaşlarıma da ayrı ayrı teşekkür etmek isterim.
Uzun süreler TİMDER yönetimlerinde; başkan yardımcılığı, fuar komitesi başkanlığı ve başkanlık görevlerinde bulundum. Bu süreçte de her zaman eski yönetimlerin izinden, daha iyilerini yapmak için çalıştım. Eğitim, burs, fuar, sektör toplantıları hep önceliğim oldu. Sektör çalışanlarına verilen burslu öğrenci sayısını artırmak da benim için önemliydi. Sektörde firma ziyaretlerini de azımsanamayacak sayıda gerçekleştirdik. Üyelerimizin bir arada olabilmesi, kaynaşması amacıyla daha farklı konseptlerde kahvaltı, yemek organizasyonları, boğazda tekne gezisi gibi etkinlikler yapmaya da özen gösterdik.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
kapsamında, biz de elamanları bu eğitimlere gönderiyor, bilgilerinin artmasını sağlıyoruz.
111
Kemal Çelik
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
İçimizden Biri
EVDEMA Yapı Malzemeleri San. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
112
1956 Konya’nın Bozkır ilçesinin Bağyurdu köyünde doğdum. İlkokulu Bağyurdu’nda bitirdikten sonra erken yaşta iş hayatına atıldım. Osmanbey, Rumeli Caddesi’nde sırasıyla çıraklık, kalfalık ve ustalık yaptım. 17 yaşına geldiğimde ise Akatlar Zeytinoğlu Caddesi’nde tesisat ve tamiratla ilgili ilk mağazamızı açtık. Belli bir zaman çalıştıktan sonra askere gittim. Askerden geldikten sonra da aynı işi yapmaya devam ettim. İlerleyen zaman içinde tamircilik bize yetmemeye başlayınca, tamirci dükkanını nalbur dükkanına çevirdik. Biraz da ürün satarak ticaret yaparak para kazanmayı düşündük. Nalbur işi de zaman için yetmemeye başlayınca bu işin toptanını yapmaya karar verdik. Arabayla dolaşarak İstanbul içinde Trakya’da mal satmaya başladık. 1 araçla başladığımız iş zamanla 3-5 araç derken zamanla yoğun bir ça-
“EVDEMA mağazalarını kurmak zor değil, ancak yaşatmakta kolay değil.” lışmaya girdik. O dönemlerde malı bulmak büyük meziyetti satmak çok sorun teşkil etmiyordu. “Geçmiş dönemde ürünü satmak değil, bulmak zordu!” 1988 yıllına geldiğimizde ise Eczacıbaşı ile tanıştık, Eczacıbaşı hayatımızın son 30 yıllında önemli ve ciddi bir yer aldı. Eczacıbaşı ile çalışırken belli bir dönem sadece toptan kanala hizmet veriyorduk. Zamanla ve ülkemizin gelişmesiyle birlikte farklı markaların oluştuğunu ve arttığını gözlemledik. Bugün baktığınızda aşağı yukarı 30 tane seramik
üreticisi varken o dönem bir elin parmakları kadar yoktu. Bu gelişmeyle birlikte ilerleyen günlerde sektörün daha da zorlaşacağını perakende kanalının çok önem kazanacağına kararını verdik ve 1997’de Güzelce’de Uğur Yapı adında ilk mağazamızı açtık. Sonrasında hem yurt içinde reklam için hem de yurtdışına mal satışında kolaylık için isim arayışına girdik ve EVDEMA ismini bulduk. Aslında EVDEMA bir müşteriye bir ürünü satarken yanında başka neler satabiliriz fikrini ararken ev dekorasyon mağazası konseptiyle birlikte ortaya çıktı. Sonraki dönemde ise Vitale
“EVDEMA mağazalarında 360, Du&Ka’da yaklaşık 70 olmak üzere toplamda yaklaşık grubumuzda 450 personelimiz var.”
Duvar kağıdı üretiminin başlamasıyla ithalatımız her geçen gün azalmaya başladı. Bunun nedeni hem yerli üreti-
Yerli üretici sayısının artması, yurtdışı satışlarını doğrudan etkiledi ve talebin artmasını sağladı. Düzenlenen fuarlarda 10-15 tane üretici olunca seçenek çoğalıyor ve insanlar Avrupa yada Asya’dan katılım sağlıyor. Bu sene ki YEM Fuarı’nda da ciddi bir katılımcı oldu. Ürün yelpazemizi her geçen gün gelişen teknolojiyle birlikte geliştiriyoruz. İstanbul’da 10 adet EVDEMA ve 3 adet Vitale mağazası var ve şuan İstanbul’da yeni bir mağaza düşünmüyoruz. Ancak diğer büyük şehirlerde EVDEMA olması lazım diye bir planımız var. Yeni bir sistem geliştiriyoruz. Direkt kendimiz de mağaza açacağız, ortaklık sisteminde de yapacağız ve bayilik de
vereceğiz. EVDEMA mağazalarını kurmak zor değil ancak yaşatmakta kolay değil. EVDEMA mağazalarında 360, Du&Ka’da yaklaşık 70 olmak üzere toplamda yaklaşık grubumuzda 450 personelimiz var. EVDEMA konseptinde birçok ürünü bir araya getirdik. Burada amacımız mağazamıza giren bir müşteriye farklı neler satabiliriz düşüncesiyle ürün çeşitliliğini arttırmak oldu. Bir müşteriye örneğin seramik, gömme rezervuar sattıktan sonra evinin herhangi bir ihtiyacında yine bize gelmesini sağlamak bizim öncelikli hedefimizdir. Çünkü bir müşteriye bir ürünü satıp onu memnun ettikten sonra farklı ürünleri satmak pazarlama açısından daha kolaydır. Şuanda mesela ciddi manada kapı ve parke satıyoruz. Bu tarz gelişmeleri gördükçe ürün yelpazesini geliştirmenin önemini bir kez daha görmüş oluyoruz. Sadece seramik satarak bugünün şartlarında ayakta kalmak çok zor çünkü mağaza-
“Şirketler büyükçe alt yapının da aynı paralelde büyümesi ve bunun kontrolünün de aynı şekilde dikkatle yapılması gerekiyor.”
İçimizden Biri
Du&Ka ise duvar kağıdı ürettiğimiz markamız ve bu konuda da iyi işler yaptığımıza inanıyorum. Bizimle birlikte duvar kağıdı alanında kalite artmaya başladı. Bizimle birlikte yerli duvar kağıdı üretimi yapan firma sayılarında artış oldu. Şuanda 10-12 tane daha firma duvar kağıdı üretimine başladı. Artık ülkemizde de son teknolojide üretim yapılmaya başlandı. Nasıl eskiden seramik ithal gelirdi ve insanlar ithal seramiğe hayranlık duyardı. Şimdi ise ülkeye neredeyse hiç ithal seramik girmiyor. Duvar kağıdı da belli bir zaman sonra aynı konuma gelecek diye düşünüyoruz.
cilerin artması hem de hükümetin %50 civarında koyduğu kota uygulaması nedeniyleydi. Ancak şuanda bu kota uygulamasının %25’e düşmesi ve yerli üretimin artmasıyla ithalat rakamları daha da azalacaktır. Şuanda Filistin, Hindistan, Çin’e duvar kağıdı satar konuma geldik.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
ve Du&Ka olmak üzere iki marka daha oluşturduk. Üçü de bizim tescilli markamız. Vitale’nin altında bir çok konsept var. Mutfak masa ve sandalye alanında şuanda ciddi bir noktaya ulaştık. Bir çok mobilya markasının, masa ve sandalye konusunda tedarikçiliğini Vitale markamız ile yapıyoruz. 30 kişilik bir ekiple Türkiye’nin her yerinde pazarlama yapıyoruz. Vitale aksesuarın ise İstoç’ta çok güzel bir mağazasını kurduk ve toptan kanala hitap ediyoruz. Türkiye’nin her yerinde yerleşik pazarlamacılarımızla hizmet veriyoruz.
113
İçimizden Biri TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
114
“Satış personeli için önemli olan tek şeyin satış olmadığı, A’dan Z’ye hizmetin değerli olduğunu öncelikle patronlara anlatmak gerekiyor.” cılık demek ciddi masrafları yüklenmek demek oluyor. Bu nedenle biz ürün yelpazemizi genişleterek müşterimizin birçok kalemde ihtiyacına çözüm sunuyoruz. Ticarette güven çok önemli ve bir müşterinin güvenerek her türlü üründe bizi tercih etmesi için çok çalışıyoruz. Ürünümüzün her zaman arkasında duruyoruz, fiyat politikamızda her zaman müşterimize adil davranarak tek fiyat politikası sunuyoruz. Biz her zaman az karla çok ürün satma politikasında ilerliyoruz. Şuan Marmara Bölgesi’nde VitrA’nın %50’sini biz satıyoruz. Bu noktaya kolay gelmedik, bunlar hep güvenle oluyor. Bu kadar fazla ürün kaleminin olduğu bir organizasyonu yönetmek için en önemli bölümün bilgi işlem olduğuna inanıyoruz. Şirketler büyükçe alt yapının da aynı paralelde büyümesi ve bunun kontrolünün de aynı şekilde dikkatle yapılması gerekiyor. Aksi takdirde 13 tane mağazayı fabrikayı kontrol edip karlılığı takip etmek mümkün olmaz. Şahsi fikrim bizim en başarılı olduğumuz yer bilgi işlem departmanımızdır. Çünkü biz bilgi işlemimizin gelişimine ve sağlıklı işlemesine
çok önem veriyoruz. Bünyemizde sürekli bize uygun programlar üreten arkadaşlarımız var. Bizde çalışan arkadaşlarımız maaş artı prim sistemiyle çalışıyor. Bizdeki prim sistemi biraz farklı biz çalışanlarımıza kardan prim veriyoruz. Bu şekilde çalışanların ne kadar para kazandığını analiz edebiliyoruz. Çalışanlarımızı motive etmek için büyük primler veriyoruz, bu primleri hakkede-
bilmeleri için çeşitli testlerden geçiriyoruz. Çalışanımızın şirket kârından örneğin %2’lik prim alması için ilk olarak aylık veya yıllık kotalarını tutturmaları gerekiyor. Sonrasında örneğin %0,2’si için lüks ürün satması gerekiyor. Sonra örneğin %0,4 için atıl ürün satması gerekiyor. Aynı zamanda bölümünün ciroyu kotayı ve şirketin aynı şekilde ciroyu kotayı yakalaması lazım. Öte yandan bizim gizli müşterilerimiz var. Bu gizli müşterileri kimse tanımaz ve onlar devamlı mağazaları dolaşır. Gizli müş-
örnek olması adına kurduğumuz prim sistemini bir TİMDER Akademi kapsamında sektöre aktarmamız bir katkı sağlar. Farklı sektörlerden başarı hikayelerinin aktarılmasının önemine çok inanıyorum. Bu konuda Ankara derneğimiz olan TİMKODER’in başarılı uygulamasına birkaç kez katılım sağladım ve çok yararlı olduğuna gönülden inanıyor ve İstanbul’da uygulanmasını arzu ediyorum.
Sektördeki çalışanların eğitimine katkı sunan TİMDER Akademi eğitimlerinin önemine çok inanıyoruz. Geçtiğimiz yıl başlatılan online eğitim çalışmasının da genişletilerek devam ettirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda TİMDER ailesine her türlü desteği vermeye hazırız. Ülkemizde eğitime yeterince önem verilmiyor, gelecek yıllarda eğitime verilen değerin artacağına inanıyorum. TİMDER Akdemi eğitimlerini almış kişiler artık sektörde ayrıcalık kazanıyor. Bizde de gelen bir CV’de TİMDER Akademi sertifikası varsa bizim gözümüzde de ayrıcalıklıdır. Çalışanların eğitimlere katılımını artırmak için patronların da çalışanları teşvik etmesi gerekiyor. Satış personeli için önemli olan tek şeyin satış olmadığı, A’dan Z’ye hizmetin değerli olduğunu öncelikle patronlara anlatmak gerekiyor. Bunun için belki sektöre bir
“İnternette her şey fiyat odaklı. Bu perspektifte bizim şuan için internet üzerinden başarılı olmamız pek kolay gözükmüyor.” Teknolojinin gelişmesiyle birlikte alışverişin internet üzerinden yapılmasına doğru ciddi bir akım var. Biz de bu trend çerçevesinde internet üzerinden satışta bazı girişimler yaptık ve sabır ettik ancak istediğimiz noktaya henüz gelemedik. Bizde dört tane sac ayağı var; tali bayi, perakende, proje ve bir de ihracat. Bizde bir mal için örneğin 5TL iken 4TL diyemeyiz çünkü tali bayimize 5 TL’ye vermişiz malı, o yüzden internet üzerinden bunu 4TL’ye satamayız. Ancak internette her şey fiyat odaklı. Bu perspektifte bizim şuan için internet üzerinden başarılı olmamız pek kolay gözükmüyor. Tabi zaman içerisinde şartlar bizi hangi noktaya götürür bilemiyorum.
“Biz geçen seneye göre %15 büyüyerek yollumuza devam ediyoruz. Şirketimizin başarı sırrını hızlı ve doğru karar vermek olarak tanımlayabiliriz.” Sektörün geldiği yer geçmişe göre çok ileri noktada, geçmiş dönemde sektörde 3-5 büyük aktör vardı ve piyasayı onlar belirlerdi. Bugün baktığımızda ise sadece yaklaşık 30 tane seramik, bir o kadar vitrifiye üreticisi var. Geçmiş dönemde bırakın yurt dışına mal satmayı mal ithal eder konumdaydık. Şuanda ürettiğimizin yarısını yurt dışına satıyoruz. Türkiye’de bu kadar inşaat yapılırken piyasaya mal satamıyorsak bizde bir eksiklik var diye düşünüyorum. Biz geçen seneye göre %15 büyüyerek yollumuza devam ediyoruz. Daha da iyiye doğru gideceğimize inanıyorum. Bu sektörde 45 yılımızı doldurduk ve şirketimizin başarı sırrını hızlı ve doğru karar vermek olarak tanımlayabiliriz.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Sektörümüzün en önemli sorunlarından bir tanesi yetişmiş personel ihtiyacıdır. Bu noktadan İşkur’un bütün olanaklarından faydalanıyoruz. Bu önemli sorun için TİMDER Başkanlığını gerçekleştirdiğim dönemde İstanbul Üniversitesi Yüksekokul Projesi’nin önemini hep vurgulamıştım bugün bakıyorum nihayet projenin önemi sektörümüz tarafından anlaşılmış gözüküyor. O projeye çok daha fazla sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Bugün baktığımızda eleman yetiştirmek için çok ciddi zaman harcıyoruz. Sektöre elemanl transfer etme son dönemde çok fazla karşılaştığımız bir durum haline geldi. Bu da ciddi sıkıntılar yaratıyor. Kendi bünyemizde bir toplantı salonumuz var ve çalışanlarımız kendi konularında sürekli eğitim alıyor. Aynı zamanda İşkur’un eğitimlerini de kendi bünyemizde düzenliyoruz. Ekibimizin %10’u uzun yıllardır bizimle çalışan kemikleşmiş kadromuzdan oluşuyor.
İçimizden Biri
teriden personelimizin tam not alması gerekiyor. Bir de teşhir müfettişimiz var ondan da tam not alacak. Tüm bu kriterlerden tam not alan personelimiz oldukça yüksek olan primlerimizi alabiliyor. Bu primler evet çok yüksek ama bunu hak edebilmeleri için çokça kriterimiz var. Tüm bu kriterlere uyulduğu zaman mükemmelliği yakalıyorsunuz. Çalışanlarımızın performansını sadece satış odaklı değil A’dan Z’ye hizmet olarak değerlendiriyoruz. Bizim yapımızda bu sistem sayesinde en üst düzey yönetimden en alt düzeye kadar herkes kontrol edilebiliyor. Bizde bu kültürün oluşmasında Eczacıbaşı ile 30 yıldır birlikte çalışmamızın büyük etkisi var.
İstanbul’da son dönemde revaçta olan kentsel dönüşüm sayesinde perakende sektöründe durgunluk var. Bu nedenle mağazalarda ciddi kayıplar var. Biz bu kaybı nasıl telafi ederiz konusunda 30 kişilik bir ekiple kentsel dönüşüm konusunda birebir çalışma yürütüyoruz. Parkesini, seramiğini yapıyoruz, kapısını taktırıyoruz. Bu nedenle İstanbul’da şube açmak sıkıntılı gözüküyor. Bizde bu açığı oluşturduğumuz bu ekiple telafi etmeyi planlıyoruz. Düşüncemizde uzun zamandır yurt dışında mağaza açma fikri var. Bir türlü hayata geçiremedik. 115
Salih Tuncer Algun
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Üretici
Ege Yıldız Plastik Paz. Tic. ve San. A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı
1955 Kıbrıs doğumluyum. İlkokul eğitimini Lefkoşa’da tamamlayıp, 1973 yılında İngiliz Kolejinden mezun oldum. 1974’de Kıbrıs Barış Harekatına mücahit olarak katıldıktan sonra üniversite eğitimi için İzmir’e gidip E.Ü. Ziraat Fakültesi’nde eğitimime devam ettim. 1981 yılında Ziraat Yüksek Mühendisi olarak mezun oldum. 1982 yılında Ege Yıldız Ankara Bölge Müdürlüğü’nde Pazarlama ve Satış elemanı olarak göreve başladım. Daha sonra 1987 yılında bayimiz olan Eskihisar A.Ş.’ye Satış Müdürü olarak geçtim. Bu firmada patronum olan Rifat Hisarcıklıoğlu ile başarılı bir çalışma süreci geçirip, TİMKODER’in kuruluş çalışmalarında kendisiyle birlikte yer aldım. Altı seneye yakın bir süre birlikte çalışma imkanı buldum. 1992 yılının sonuna , Ege Yıldız’a Satış Müdürü olarak geri döndüm. 1999 yılında Ege Yıldız Genel Müdür Yardımcılığı görevine terfi ettim. Halen bu görevi yürütmekle bir-
116
likte, grup şirketlerinde Yönetim Kurulu üyeliklerim devam ediyor. Evli, 1 kız ve 1 erkek çocuk sahibiyim. Mazhar Zorlu Holding kuruluşlarından olan Ege Yıldız; alt yapı, bina ve ziraat sektörlerinde, plastik boru ve ek parçalarının satış ve pazarlamasını gerçekleştiriyor. Sektöre 1950’li yılların sonunda el presi, plastik ilaç tüpü ve kapaktan oluşan laboratuvar malzemeleri üretimi ile plastik sektörüne adım atan grubun, 1959 yılında Türkiye’de sanayileşme girişimlerinin ilk yıllarında, plastik hammaddesinin değil üretiminin, ithalatının bile sorunlu olduğu günlerde başlayan satış ve pazarlama şirketi Ege Yıldız’ın gelişimi, 1965’li yıllarda inşaat, ziraat boru ve ek parçaları üretimi ile devam etti. Hammadde ihtiyacının büyük bir kısmının Petkim’den tedarik edilmeye başlanmasıyla birlikte, 1973’de kurulan Egeplast üretim görevini üstlendi, Ege Yıldız ise satış ve pazarlama şirketi olarak faaliyetlerine devam etti. Türkiye
pazarındaki gelişmelere ve ihtiyaçlara paralel olarak, sürekli yatırımlar yapmış olan Egeplast 1996 yılında halka açıldı. Halen İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde toplam 80 Bin m2 kapalı alanda üretim faaliyetlerini sürdüren ve grubun amiral gemisi olan Egeplast; PVC, HDPE, MDPE, LDPE, PP ve PPRC olmak üzere yılda 95 Bin Ton plastik işleme kapasitesine sahip. “Plastik boru sektöründe, yeniliklere öncülük eden ve ilkleri gerçekleştiren Ege Yıldız; her yıl ‘Kalite ve Hizmet’ temalarını işlediği ürün kampanyaları ile tüketicinin bilinçlenmesinde öncü rol oynuyor.” Yapı Sektörün de ise Ege Yıldız 58 yıllık bir kuruluş olarak, kalite ve hizmet anlayışı ile faaliyetini sürdürürken, marka kimliğinin devamı ve gelişimi konusundaki duyarlılığını her geçen gün arttırıyor. Plastik boru sektöründe, yeniliklere öncülük eden ve ilkleri gerçekleştiren Ege Yıldız; her yıl “Kalite ve Hizmet”
“Ege Yıldız 1000 mm çapa kadar basınçlı PVC su borularının Avrupa’da ilk, 1000 mm çapa kadar PVC kanalizasyon borularının Avrupa’da üçüncü üreticisidir. Bu çalışmalar Ege Yıldız’a sektörde ISO 9002 kalite belgesi alan ilk kuruluşlardan biri olma ayrıcalığını getirdi.”
Bina, Altyapı ve Ziraat alanlarında; pazardaki trendi, teknolojik yenilikleri doğru bir şekilde okuyup, tüketici talep ve ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına, üretim sürecimizin tüm bileşenlerini güncel tutmayı hedefliyoruz. Teknolojik birikimimizi, deneyimli çalışanlarımızı ve yüksek ürün kapasitemizi pazardan, yani tüketiciden gelen geri bildirimler ile dinamik halde tutmaya çalışıyoruz. Örneğin; müşteri şikayetleri, geri bildirimler içerisinde bizim için önemli bir yer tutuyor. Bu şikayetler 58 yıllık bilgi birikimimiz ve tecrübemiz ile hassasiyetle değerlendiriliyor. Tüketicinin her türlü talebi, uygulanabilir ve verimli olması anlamında dikkatle incelenip sonuçlandırılmaya çalışılıyor. Yoğun AR-GE ve ÜR-GE çalışmalarımız dinamizmi sağlayan en önemli bileşenler arasında yer alıyor. AR-GE ve ÜR-GE departmanlarımız tüketiciden gelen
Egeplast; Türkiye’nin ilk PE boru üreticisi (1967), plastik boru ve ek parça üretiminde Türkiye’de ilk defa sabit contalı atık su boru ve ek parçalarının; patenti Egeplast’a ait olan segmanlı sabit contalı atık su boru ve ek parçalarını; binalarda kullanılan köşe yağmur deresi ve ek parçalarını; zor alevlenici tip PVC ve PP Pis su boru ve ek parçalarını; doğalgaz borularını; zirai sulamada kullanılan alüminyum kafalı polietilen (PEA) boru ve ek parçalarını; yine zirai sulamada kullanılan bağlantı sistemindeki özelliği sebebiyle su kaçırmayan, enerji ve su tasarrufu sağlayan ASPVC boru ve ek parçalarını ilk kez Ege Yıldız tarafından üretildi. 1000 mm çapa kadar basınçlı PVC su borularının Avrupa’da ilk, yine 1000 mm çapa kadar PVC kanalizasyon borularının Avrupa’da üçüncü üreticisidir. Bu çalışmalar bize pazarda yenilikçilik anlamında farklı bir yer kazandırmış olup, sektörde ise ISO 9002 kalite belgesi alan ilk kuruluşlardan biri olma ayrıcalığını da getirdi. Bayi ve proje kanalıyla yurt içi pazarlama ve satış faaliyetlerimizi yerini geti-
“Pazarlama ve satış faaliyetlerimiz nihai tüketici ve hedef kitleye hizmet etmek için planlanıp uygulamaya konuluyor.”
riyoruz. Kardeş kuruluşumuz Egeplast ise üretim süreçlerinin yanı sıra ihracat ve devlet ihaleleri alanında da etkinliğini sürdürüyor. Yurt dışı faaliyetlerimizde ise çeşitli ülkelerdeki distribütörümüz olan firmalara satışımızın yanı sıra büyük projeler ile de ürünlerimizin satışını gerçekleştiriyoruz. Hedef coğrafyalara yapılan seyahatler, ülkemize gelen alım heyetleri ile yapılan birebir görüşmeler, resmi-özel ticari heyet programları ve fuarlar kanalıyla ihracatımızı arttırmaya çalışıyoruz. Egeplast ürünlerinin yurt içi pazarlama ve satış faaliyetini yerine getiren Ege Yıldız, Türkiye’nin en geniş dağıtım ağına sahip kuruluşlarından biridir. İzmir, İstanbul (Avrupa ve Anadolu yakaları) Adana, Ankara ve Antalya bölge müdürlüklerinden oluşan 6 bölgede ana dağıtım kanalımız olan yaklaşık 2.000 bayiye hizmet sağlıyoruz. İnşaat malzemesi satıcıları, inşaat ve müteahhitlik firmaları, tesisat uygulama firmaları, mekanik proje çizim firmaları, mekanik proje yönetim firmaları, proje müellifleri gibi profesyonel ilgi gruplarının yanı sıra, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve kooperatifler de hedef kitlemiz içerisinde yer alıyor. Tüm pazarlama ve satış faaliyetlerimiz (satış kampanyaları, reklam, tanıtım ve halkla ilişkiler çalışmaları, promosyonel destekler, ürün ve ürün geliştirme süreci, fuar, seminer, toplantı v.b organizasyonlar) nihai tüketici ve hedef kitleye hizmet etmek için planlanıp uygulamaya konuluyor.
Üretici
Ege Yıldız, tüketicinin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda ürün çeşitliliğini şekillendiriyor. Ürün çeşitliliği olarak, plastiğin olduğu her yerde Ege Yıldız‘ın da var olduğunu söylemek olasıdır. Bina, altyapı ve ziraat ana ürün gruplarında, temelden çatıya talep ve ihtiyaçlara cevap veriyoruz. Bina grubunda; pis su, sıhhi tesisat, ısıtma, Altyapı ürün grubunda; basınçlı PE ve PVC temiz su, doğalgaz, koruge, drenaj, Ziraat ürün grubunda; makro (yağmurlama) ve mikro (damlama) sulama boru ve ek parçaları ürün gamımızda yer alıyor.
geri bildirimlerle ‘’kaliteli ürün‘’ adına üretim altyapımızı şekillendiriyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
temalarını işlediği ürün kampanyaları ile tüketicinin bilinçlenmesinde öncü rol oynuyor. Ülkemizde her yıl Capital ve Ekonomist dergilerinin işbirliği ile düzenlenen Türkiye’nin en beğenilen şirketleri yarışmasında, Egeplast boru sektöründe, 2005 ve 2007 yıllarında Türkiye 1.cisi, Ege Yıldız ise , Ticaret ve büyük işletmeler kategorilerinde 2011 ve 2013 yıllarında ikincilik olmak üzere sektörde önemli ödüllere layık görüldü.
Pazarlama ve satış faaliyetlerimiz Bölge Müdürlüklerimiz ve Halkla İlişkiler departmanımız tarafından yürütülmekte olup, şirket imajımızın geliştirilmesi ve marka bilinirliğimizin arttırılması temel amacımızdır. Bu amaç doğrultusunda gerek genel, gerekse yerel ölçekte reklam, tanıtım ve halkla ilişkiler çalışmaları yapılıyor. Bu çalışmalarda kitle iletişim araçlarının kullanımının yanı sıra ‘’ama117
Üretici TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
“Bayilerimiz her zaman bizim temel direğimizdir. Ege Yıldız markasını diğer markalardan ayıran en önemli özellik; bayilerimize vermiş olduğumuz hizmet olduğunu söyleyebiliriz.” ca yönelik‘’ pazarlama ve satış faaliyetleri de organize ediliyor. Geçen 58 yılda oluşturduğumuz kurumsal kimlik ve kurum kültürü pazardaki stratejimizi belirliyor. Bir başka ifade ile 58 yıllık “dürüstlük ve kalite” misyonu, stratejimizi şekillendirdi. ‘’Müşteri memnuniyeti‘’ attığımız tüm adımların çıkış noktasıdır. Bayilerimiz, sektör içerisinde saygınlığını kabul ettirmiş, belirli bir satış potansiyeline sahip ve kurumsal kimliğimize sahip çıkan firmalardan oluşuyor. Bayilerimizin pek çoğu üçüncü kuşakta bizlerle çalışmaya devam etmekte olup, Ege Yıldız bayiliğini gururla sürdürüyor. Bayilerimizle olan samimi ve uzun ömürlü bağlarımız firmamıza ve ürünlerimize olan güvenin göstergesidir.
118
Bayilerimiz her zaman bizim temel direğimizdir. Eski olsun, yeni olsun bayilerimizle olan ilişkilerimizde bayi farkı gözetmeksizin, eşit hizmet anlayışını benimsiyoruz. Ege Yıldız markasını diğer markalardan ayıran en önemli özellik; bayilerimize vermiş olduğumuz hizmet olduğunu söyleyebiliriz. Ürünlerimizi, fabrikamızdan ve Bölge Müdürlüklerimizin kendi araçları ile yaptığı sevkiyatlar ve titiz kalite kontrol çalışmaları ile tüketiciye ulaştırıp, müşteri şikayetlerindeki hızlı ve pozitif yaklaşımlar gibi hizmetlerle hem bayilerimize hem de tüketicilerimize en iyi hizmeti vermeyi hedefliyoruz. Ege Yıldız olarak bayilerimizin satışlarının arttırılması konusunda kendilerine her zaman destek oluyoruz. Genel rek-
lam ve tanıtım faaliyetlerinin yanı sıra özellikle Anadolu’da yerel televizyon ve radyolara verilen reklamlar, billboardlar, tesisatçı ve çiftçi seminerleri, bayi toplantıları, fuarlar v.b. çalışmalar bu destekler arasında sayılır. Bayilerimizden beklentilerimiz; bizlerle işbirliği içerisinde, kaliteli ve doğru ürünün pazara ulaştırılması adına mücadele etmeleri ve yanımızda olmalarıdır. Mikro hedeflerimizi, kendi iç dinamiklerimiz ile bağlantılı değerlendirmek doğru olacaktır. Çünkü bu dinamiklerin her biri bir sinerji yaratıyor ve hedefe ulaşılmasını kolaylaştırıyor. AR-GE, ÜRGE çalışmaları, makina parkımız, üretim altyapımız, plastik sanayindeki teknolojik gelişmelerin, yeniliklerin yakalanması önemli teknik dinamikler arasındadır.
“Ülkemize sağlayacağımız 1 birimlik katma değerin bile çok değerli olduğuna inanıyoruz.”
Ege Yıldız olarak dağıtım kanalımızı yeni bayilikler ile genişletip daha da geliştirerek pazar bilinirliğimizi arttırmak, yurtiçindeki kısa vadeli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Orta vadede ise proje kanalında, kamu kurum ve kuruluş ihalelerinde ve devlet projelerinde daha etkin bir marka olmayı hedefliyoruz. Kısa ve orta vadeli hedeflerin, uzun vadeli hedeflerimize temel teşkil edeceğine inanıyoruz. Uzun vadede yurtdışı markamız Egeplast’ın başta yakın coğrafyalar olmak üzere çeşitli lokasyonlarda yatırımlarını hedefliyoruz. Ülkemize sağlayacağımız 1 birimlik katma değerin bile çok değerli olduğuna inanıyoruz. “Fuarlar, doğru ürün tanıtımı doğru bilgi ve doğru uygulama konularında önemli bir platform. UNICERA Fuarı’nın ülkemizdeki seramik sektörünün kalbi olduğu bir realitedir.” Fuarları, üretici ile tüketicilerin en kolay şekilde bir araya geldiği pazarlama ve satış faaliyeti olarak değerlendiriyoruz. Üretilen ürünlerin nihai tüketici tarafından canlı bir şekilde görülmesi, incelenmesi ve değerlendirilmesi fuarlar kanalı ile kolaylaştı. Fuarlar, doğru ürün tanıtımı doğru bilgi ve doğru uygulama konularında önemli bir platform. UNICERA Fuarı’nın ülkemizdeki seramik sektörünün kalbi olduğu bir realitedir. UNICERA Fuarı’na başından beri destek veren Ege Yıldız olarak bir eleştirimizi paylaşmak isteriz. Şöyle ki; hol ve stant yerleşimi anlamında, ilk başlarda seramik ve plastik boru sektörlerinin
Bizim açımızdan efektif bir fuar için, bu sorunun çözüme kavuşturulması gerekiyor. Seramik ve plastik boru sektörlerinin hol ve stant yerleşimi anlamında birlikteliği sağlanmalıdır. Fuar organizasyonlarımızın yurt dışı fuarlar ile rekabet edebilecek konuma geldiğini övünerek söyleyebiliriz. Bununla birlikte yurt dışı ile karşılaştırıldığında üzerinde durulmasında fayda olduğunu düşündüğümüz birkaç notu paylaşmak isteri: Sektöre yönelik UNICERA gibi ihtisas fuarlarının profesyonel ziyaretçilerini fuara çekebilmek büyük önem taşıyor. Bu nedenle profesyonellere yönelik reklam ve tanıtım çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Bu profesyonelleri yakalayabilecek aktiviteler için fuar organizasyonun çaba içerisinde olması fuarın başarısını arttırır. Fuar salt bir ziyaret alanı değil, örneğin bir çalıştay kimliğinde olmalı canlı bir yapı kazanmalıdır. Ticari alım heyetlerine ait programlar daha etkin olmalıdır. B2B görüşmelere önem verilmeli ve daha efektif olması sağlanmalıdır. İnşaat sektöründe, nihai tüketici ve sektörün profesyonelleri için fiyat bilinci, kalite bilincinin önüne geçiyor. Bu bilinç eksikliğini özellikle plastik boru sektöründe, en yakından yaşayan firmaların başında Ege Yıldız geliyor. Ege Yıldız olarak sektördeki haksız rekabet, kalitesiz ürün ve hizmet karşısındaki dik duruşumuzu değiştirmeden, yolumuza devam ediyoruz. Çünkü kaliteyi bir kurum kimliği ve bir kültür olarak yaşıyoruz.
Plastik borunun bir inşaat için niş ürün olarak görülmesi, bu eksikliğin temelidir. Halbuki, tesisatın bir inşaatın damarları olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Nasıl ki insan vücudundaki damarlarda meydana gelen bir sorun çeşitli hastalıklara sebebiyet veriyor ise kalitesiz bir borunun kullanıldığı tesisatta karşılaşılacak sorunlar da çok büyük olacaktır. Ticari kaygılar ile sektördeki üretici firmalar, kalite konusunda bilinçlendirme görevinden kaçıp kolay yolu seçiyoruz. Düşük kaliteli ürünler üretiyoruz. Düşük kalite ve ucuz ürünler ile yapılan rekabetin, pazarda fiyat bilincini ön plana getirdiği bir gerçektir. Burada temel referans noktamızın ‘’standartlar‘’ olduğunu unutmamamız gerekiyor. Standart dışı bir ürünün fiyatı ucuz olabilir ama bu ürünün potansiyel olarak bir sorun yaratacağını da unutmamak gerekir. Çözüm sektör ve devlet işbirliğindedir. Standartlar içerisinde kaliteli üretim yapan sektörün, devlet tarafından daha sıkı ve etkin bir şekilde denetlenmesi, sektöre kaliteyi getirebilir. Standart dışı üretime uygulanacak yaptırımların ağırlaştırılması ve bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılması da pazarı regüle edecektir. Tüm bunları bir yana bıraktığımızda nihai tüketici ve profesyonellerin bir ‘’sosyal sorumluluk yaklaşımı‘’ olarak kalite konusunda bilinçlendirilmesi gerektiği ortadadır. Burada da özel sektör, kamu el birliği ile proje geliştirmelidir. Tüketici ve profesyonellere kaliteyi ve doğru ürünü göstermek durumundadır.
Üretici
Makro hedeflerimizi ise ülkemiz ve dünya pazarları ölçeğinde belirledik. Bu pazarlar özelinde; tüketici istek ve ihtiyaçları doğrultusunda, üretim kapasitemizi ve ürün çeşitliliğimizi artırarak sektörün sayılı markaları arasındaki yerimizi sağlamlaştırmak olarak tarif edebiliriz.
en güzel birlikteliğini yansıtan bu fuar, zaman içerisinde plastik boru üreticilerinin başka hollere alınması ile bizim açımızdan etkinliğini yitirdi. Bu değişiklik ile gerek nihai tüketici gerekse sektörle ilgili firmaların stantlarımıza ilgi ve ziyaretlerinde büyük bir düşüş görüldü.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Bu teknik dinamiklerin yanı sıra, en az bunlar kadar önemli olan da insan sermayesidir. Mavi ve beyaz yakalı çalışanlarımızın, eğitim çalışmaları ile bilgi ve deneyiminin arttırılmasına büyük önem veriyoruz. Grup olarak insana yapılan yatırımın, yarına yapılan yatırım olduğuna inanıyoruz.
“Düşük kalite ve ucuz ürünler ile yapılan rekabetin, pazarda fiyat bilincini ön plana getirdiği bir gerçektir.” 119
Sedat Türkmen
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Geçerken Uğradık
Türkmenler Yapı Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı
Şirketimiz 1978 yıllında babamız tarafından kuruldu. Geçmiş dönemlerde babam pazarcılıkla uğraşıyordu fakat bu sektörde dükkan açma gibi isteği vardı. Bu isteği doğrultusunda önce küçük bir nalbur dükkan açarak işe başladık. O dönemde ben henüz 10 yaşında olduğum için abim Bayram Türkmen babamla birlikte çalışmaya başladı. Ben ise orta okul ikinci sınıfta okulu bırakarak abim ve babamla birlikte çalışmaya başladım. 1999 yılında ilk seramik bayiliğimizi alarak açık alan depomuzla birlikte hizmet vermeye başladık. Önceleri Demirciler Sitesinde kiracıydık ve bizi oradan çıkarmalarıyla birlikte Bakırköy’de kendi yerimizi aldık. Sonra orası da istimlak olunca Avcılar’da yer tuttuk. 2007-2008 krizlerinde bir batak yaşadık. Seramikçilerin olduğu Güngören Çinçin Deresi’nde alacağımıza karşılık bir şube açtık ve şubeyi NG Kütahya Seramik mağazası yaptık. Şuan 4 şube
120
“4 mağaza ve yaklaşık 150 personel ile hizmet vermeye devam ediyoruz” ve yaklaşık 150 personel ile hizmet vermeye devam ediyoruz. A’dan Z’ye tüm inşaat malzemelerini portföyümüzde bulunduruyoruz. Biz bu işte tabandan yetiştiğimiz için işle alakalı her türlü detayı biliyoruz. Bunun yanı sıra çimento, tel ve hatta çatı kiremitlerinin dahi satışını yapabiliyoruz. Seramik sektöründe 7 farklı markayla birlikte çalışıyoruz. Yurtbay Seramik, NG Kütahya Seramik, Seramiksan, Hitit Seramik, Serra, Seranit, Qua, Granito Girarto ürünlerinin bayiliğini yürütüyoruz. Ancak birinci önceliğimiz Türkiye birincisi olduğumuz Yurtbay Seramik’tir. Müşterimiz bizi geniş ürün yelpazesiyle çalışmamızla tanır. Bizde prensip temelden çatıya anlayışıdır.
Her bölümümüzde ayrı bir sorumlu kişi vardır. şubelerimizde çok fazla satış elemanı bulunduğundan ve hepsinin her şeyi bilmesi mümkün olmadığından, gerekli bilgiyi bölüm yetkilisinden alırız. İşlerimizi sistemsel olarak yürütüyoruz ve tek tek ürünlerimizi kurduğumuz sisteme giriyoruz, ihtiyaç durumunda ürün hakkındaki tüm detaylı bilgileri müşterilerimize sunabiliyoruz. Bizim bir de yapı marketimiz var. Orada da sorumlu müdürümüz ve ekibi yaşanan sıkıntıları olabildiğince mağaza hiyerarşi içinde, bize ulaşmadan çözüme kavuşturuyor. Ben masa başında oturmayı seven biri değilim, bu nedenle de genellikle sahada olurum. Satış, satış sonrası destek, hangi ürün nerede bulunur, toplu satış-
Şantiyeler satıcıya yüksek satış sağlıyor. Bu nedenle de alım gücümüz yükseliyor. Bizde kanala bakan iki tane arkadaşımız var. Tali bayilere pazarlama yapan üç kişilik ekibimiz var. Afrika cumhuriyetlerine ihracatımız var. Yapı marketimiz, perakendemiz var. E-ticaretimiz vardı ama onu geçici bir süre için kapadık. Fakat değişen piyasa şartları sonucunda tekrar bu kolda satışa başlamayı düşünüyoruz. “Müşteri bugün Türkmenler’e gidip her türlü ihtiyacımı karşılarım düşüncesine sahip. Bu da bizim rakiplerimizin önüne geçmemize olanak sağlıyor. ” Geçmiş dönemlerde marka ve malzemeler daha değerliydi. Bir fabrikanın bayiliğini yapmak, markanın ürün çeşitlerini bulundurmak çok zordu. Bugün ise rekabetten dolayı marka çoğaldı. Eskiden tek marka tek bayilik yetiyordu ama bugün yetmiyor, çeşitlilik gerekiyor. Ne kadar çok çeşitliliğiniz varsa piyasada rekabet gücünüz o kadar yüksek oluyor
ve müşterinin tercih sebebi oluyorsunuz. Müşteri bugün Türkmenler’e gidip her türlü ihtiyacımı karşılarım düşüncesine sahip. Bu da bizim rakiplerimizin önüne geçmemize olanak sağlıyor. Mağaza sayımızın çokluğu da bize bir avantaj sağlıyor. Müşterimiz kendisine yakın olan mağazamızı tercih ediyor. Biz hiç bir mağazamızı istek doğrultusunda açmadık, hepsini işin bizi o yöne yöneltmesiyle açtık. Şuanda dört şubemiz var, bu şubelerimizin şuan için yeterli olduğunu düşünüyoruz. Şimdilik başka şube açmak gibi bir planımız yok. “Potansiyeli düşük işler artık bizim sektörde yürümüyor ve karlılığı azaltıyor.” Türkiye’de büyük mağazacılık konsepti bana göre yapı market kültürünün oluşmasıyla başladı. Müşteriler her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri, otoparkı olan yerleri tercih ediyor ve bu da yapı marketlere olan talebi ön plana çıkarmaktadır. Bizde bu gelişmelerden yola çıkarak yapı marketimiz, mağazalarımız, showroom’larımız büyük olsun düşüncesiyle hareket ettik. Potansiyeli düşük işler artık bizim sektörde yürümüyor ve karlılığı azaltıyor. Bizim bayilik almamız, ürünlere ulaşmamız çok rahat oluyor.
“İhracatta ise Afrika kıtası odaklı çalışıyoruz.” Sektöre baktığımızda şuan işler bana göre iyi durumda, kentsel yapılanma ile devletin inşaat politikalarıyla, inşaat sektörü hız kazandı ve bu da bizi memnun ediyor. Sürekli büyük şantiyeler kuruluyor ve sektörümüzde şuanda sırf şantiyelerle iş yapan, proje odaklı çalışan firmalar var. Bizde bu firmaların birçoğuna malzeme temin ediyoruz. Ürün çeşitliliğimiz çok fazla olduğu için talep edilen her ihtiyaca karşılık verebiliyoruz. Bizde mesela okullar kapanınca işler artıyor çünkü bütün okullar tadilata giriyor ve bu nedenle malzeme satışlarımızda artış oluyor. Yağmur yağıyorsa inşaatlar duruyorsa, yapı marketimiz çalışıyor. Bizde hangi sezon olursa olsun çok fazla sac ayağımız olduğu için bir kanalımız mutlaka iş yapar halde oluyor. İhracatta ise Afrika kıtası odaklı çalışıyoruz. Daha çok ülkeye ulaşmayı arzu ediyorum ama Afrika kıtası odaklı çalıştığımız için başka yerlere odaklanamıyoruz. Aslında baktığınızda seramik fabrikaları bile satışın %40’ını ihracat olarak değerlendiriyor çünkü o alandan nakit girdisi çok düzenli oluyor. Müşterilerimizi ürün çeşitliliğimiz ile yakaladığımıza inanıyoruz. Bu sebep-
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
lara destek gibi konularla ilgileniyorum. Ortağım Bayram Türkmen ise daha çok banka, muhasebe, maliyle gibi şirketin finansman ve idari tarafıyla ilgilenir.
Geçerken Uğradık
“Müşterimiz bizi geniş ürün yelpazesiyle çalışmamızla tanır. Bizde prensip temelden çatıya anlayışıdır.”
121
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Geçerken Uğradık
le mağazamıza çok sayıda ünlü isim de geliyor. Gelen isimlerde bizi kendi çevresine tavsiye ediyor ve bu şekilde müşteri potansiyelimiz devamlı artıyor. Bizim işimizde güven çok önemlidir. Biz Türkmenler olarak müşterilerimizle bunca yılda sağlam temellere dayanan bir güven ilişkisi kurduğumuza inanıyoruz. Sektörde bizde asla kimsenin parasının yada malının kalmayacağını herkes bilir.
122
“Firmamız için yapılanmaya bugüne kadar çok önem vermedik. Bugünden sonra bu konularda çalışmak istiyoruz.” Türkmenler olarak yapabildiğimizin en iyisini yaptığımıza ve hedeflerime ulaştığıma inanıyorum. Bu noktadan sonra bu yapıyı koruyup geliştirmeye odaklanacağız. Firmamız için yapılanmaya bugüne kadar çok önem vermedik. Bu-
günden sonra bu konularda çalışmak istiyoruz. Ticaretimizi sağlıklı düzgün devam ettirmek adına müşteri memnuniyetini artırmak için çalışmamız gerekiyor. Öte yandan elimizdeki ürünlerin düzgün korunması ve saklanması açısından 20-30 Bin m2’lik kapalı bir depo yapmak gibi bir arzumuz var. Bir hayalimde her katından ayrı bir konseptin sergileneceği ve her müşteri kesimine hitap edebileceğimiz dört-beş katlı bir showroom açmak var. Sektörün en önemli sorunu, kaliteli ve kalifiye eleman bulamamak. Devletimizin bu konuya teşvik vererek meslek liselerinde satış eğitiminin verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda her firma sıkıntı yaşıyor. Biz daha çok kendi elemanlarımızı yetiştirmeyi tercih ediyoruz. Sektörde bizim yetiştirdiğimiz nitelikli eleman çok, şuan bu elemanlar
başka firmalarda iyi pozisyonlarda çalışıyor. Sektörün çalışanlarının eğitilmesi hususunda faaliyet gösteren TİMDER Akademi eğitimlerinden bugüne kadar elemanlarımızı hiç faydalandıramamıştık. Bu dönem gerçekleşen TİMDER Akademi eğitimlerine çalışanlarımızın katılımını teşvik etmekle birlikte kendim de katılıyorum. Bu tecrübelerimle sektörümüz için oldukça yararlı bir organizasyon olduğunu söyleyebilirim. TİMDER sektör için oldukça faydalı çalışmalar yapıyor. 2-3 kere sektör sorunlarının görüşüldüğü toplantılar gerçekleştirildi, onların hepsine katılım sağladım ve çok faydalı buldum. Derneğimizin bu gibi organizasyonlarına devam etmesi sektörümüze önemli katkılar sağlayacaktır.
p w w w.
. p. c o m u o r g a re x
tr
Kusursuz Yalıtım
İki Bileşenli, Kristalize Esaslı, Esnek Su Yalıtım Malzemesi • 14 bar su basıncına dayanıklı • 2 mm’ye kadar çatlak köprüleme özelliği • Üzerinde yürünebilir • Uygulanan yüzeylere yüksek aderans sağlar • Betonun su geçirimsizliğini %300’den fazla arttırır. • Hidrostatik su basıncına karşı kullanılır
Av. Fırat Barış Kavlak TİMDER Hukuk Danışmanı firat@kavlak.av.tr
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Hukuken
6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve Bu Bağlamda Şirketlerin Alması Gereken Önlemler Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVK Kanunu) 07.04.2016 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanun kişisel verilerin işlenmesi, aktarılması, veri güvenliği ve bunlara uyulmaması halinde getirdiği yükümlülüklerle bu konuda önemli bir boşluğu doldurmakla birlikte aynı zamanda kişisel verilerle ilişkili çalışan kişi ve kurumlara da bazı yükümlülükler getirmiştir. Kişisel veri kanundaki tanıma göre, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi, kişisel veriyi ifade etmektedir. Kanunun gerekçesinde kişisel verinin kapsamı daha da genişletilmiş ve kişisel verilerin, sadece bireyin adı, soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri gibi onun kesin teşhisini sağlayan bilgiler değil, aynı zamanda kişinin akli, psikolojik, fiziki, kültürel, ekonomik, sosyal ve sair özelliklerine ilişkin veriler olduğu ifade edilmiştir. “İsim, telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, genetik bilgiler gibi veriler dolaylı da olsa kişiyi belirlenebilir kılabilme özellikleri nedeniyle kişisel verilerdir” denilmiştir. Yani kanun gerekçesiyle birlikte ele alındığında son derece kapsamlı bir kişisel veri tanımı ortaya çıkmakta ve bu noktada dikkat edilmesi gereken noktaların sınırı özellikle şirketler için genişlemektedir.
Şöyle ki, günümüzde şirketler faaliyet alanlarına göre çok çeşitli sebeplerle kişisel verileri veya özel nitelikli kişisel verileri (sağlık, biyometrik özellikler, üyelikler, cinsel yaşam, ırk, din, vs.) işlemektedir. Hal böyle olunca da getirilen KVK Kanunu ile birlikte dikkat edilmesi gereken noktalar artmakta ve bu konuda gösterilmesi gereken özen önem kazanmaktadır. Kanunla getirilen hususları şu şekilde toparlamak mümkündür; KVK Kanunu’nun getirdiği önemli düzenlemelerden biri veri kayıt sistemi bir diğeri ise veri sorumlusudur. Buna göre kişisel verileri işleyen şirketler, “veri sorumlusu” olarak şirket içinde veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olacaklardır. Aynı zamanda veri sorumlusu şirketler bir gerçek veya tüzel kişiyi de “veri işleyen” sıfatıyla tayin edeceklerdir. Bu noktada kanun, veri sorumlusuna veri güvenliğini sağlamak açısından birtakım yükümlükler yüklemiştir. Veri sorumlusu öncelikle kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek, bu verilere hukuka aykırı erişimi engel olmak, muhafazasını sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirleri almakla yükümlüdür. Kanun 10.maddesiyle veri sorumlusuna bir “aydınlatma görevi” de getirmiştir. Buna göre veri sorumlusu veya
“Kanun gerekçesiyle birlikte ele alındığında son derece kapsamlı bir kişisel veri tanımı ortaya çıkmakta ve bu noktada dikkat edilmesi gereken noktaların sınırı özellikle şirketler için genişlemektedir.” 124
yetkilendirdiği kişi ilgili kişilere, bu verilerin hangi amaçla işleneceği, işlenen bu kişisel verilerin kimlere ve hangi amaçlarla aktarılacağı, bu verilerin toplanma yöntemi ve hukuki sebebi hakkında bilgi vermekle yükümlü tutulmuştur. Bununla birlikte herkes veri sorumlusuna başvurarak kendisiyle ilgili kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme, buna ilişkin bilgi talep etme, işleniş amacının uygun olup olmadığını öğrenme ve bu verilerin yurt içi ve dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme ve bunların silinip yok edilmesini isteme haklarına sahiptir. Veri sorumlusuna getirilen en önemli görevlerden biri ise kendi kurum ve kuruluşunda bu Kanun hükümlerinin uygulanmasını sağlamak, bu amaçla gerekli denetimleri yapmak ve yaptırmaktır. 6698 sayılı yasa, Kişisel Verileri Koruma Kurumu ve Kişisel Verileri Koruma Kurulu kurulmasını ve söz konusu Kurula şikâyet halinde ya da ihlal iddiasının öğrenilmesi durumunda re’sen ihlali gerçekleştiren şirketin kayıtlarına ilişkin inceleme yapma yetkisi vermiştir. Bu kanun hükümlerine aykırılık halinde ise 1.000.000 TL’ye kadar idari para cezası kesebilecektir. Ayrıca, Türk Ceza Kanununda da suç olarak yer bulmuş ve bu kanunun düzenlemelerine aykırılık durumunda 1 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Kanun 07.04.2016 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, şirketlere ise uyum çalışmaları için altı aylık bir süre tanınmıştır. Buna göre 07.10.2016 tarihinden itibaren yasada öngörülen şartlara ve veri işlemeye dair koşullara uymayan şirketlerin çeşitli müeyyideler ile karşılaşacağı öngörülmüştür. Bu nedenle de şirketlerin bu konuda hassasiyet göstermeleri kaçınılmaz bir gereklilik halini
“Veri sorumlusu veya yetkilendirdiği kişi ilgili kişilere, bu verilerin hangi amaçla işleneceği, işlenen bu kişisel verilerin kimlere ve hangi amaçlarla aktarılacağı, bu verilerin toplanma yöntemi ve hukuki sebebi hakkında bilgi vermekle yükümlü tutulmuştur.”
I) Öncelikle süreci sağlıklı bir şekilde yürütebilmek adına atılması gereken ilk adım “envanter” çıkarmaktır. Şöyle ki firma içinde kimler hangi kişilere ait kişisel verileri işliyor ya da saklıyor veya bu kişisel verileri başka üçüncü kişilere aktarıyor mu? İlk iş olarak bunların saptanması gerekmektedir zira şirket bünyesinde her bir kişisel veri o kurum için bir sorumluluk arz etmekte olup sorumluluğun sınırlarını saptayıp buna göre hareket etmek çok önemlidir. Daha sonra ise saklanan bu kişisel verilerin hangilerinin o işin yapılması için gerçekten gerekli olduğunu ne kadarının ise alınmasının gerekli olmadığının analizi yapılacaktır. Bu da saptandıktan sonra örneğin firmanın işlemleri için gerekliliği olmayan ya da kanunen zorunlu kılınmamış veriler alınmayacak ya da alınmış ise de hemen silinmesi sağlanacaktır. O halde ilk adım olarak yol haritasını çıkarmak adına envanter çıkarılmalı daha sonra bundan yola çıkarak elimizdekiler üzerinden süreç yönetilmelidir. II) Tüm bu analizler yapıldıktan sonra ikinci adım ise “firma içerisinde ihtiyacın ve sorumlukların belirlenmesi” aşamasıdır. Yukarıda bahsedildiği şekilde
III) Üçüncü adım olarak ise “veriler tek tek önem derecelerine göre sınıflandırılmalıdır”. Bu değerlendirme ışığında hangi verinin nasıl korunacağını saptamak gereklidir. Şöyle ki bazı verilerin bütün çalışanlar tarafından bilinmesi gerekirken bazı verilerin ise sadece sınırlı sayıda kişinin erişimine açılması gerekiyor olabilir. Bu noktada yapılması gereken şey şirkettekilere minimum yetki vererek işe başlamak, işin gereklilikleri durumunda ise yetkiyi genişletmektir. Örneğin, bir şirket çalışanı işlemleriyle ilgili olarak kişinin sadece ismi ya da e-mail adresine ihtiyaç duyuyor ise bu kişiye kişinin telefon numarası, kimlik numarası gibi veriler verilmemeli yani şirket çalışanın erişim yetkisi sadece işin gerekliliği ile sınırlandırılarak veri güvencesi de sağlanmış olacaktır. IV) Konuyla ilgili şirketlerin üzerinde durması gereken bir diğer önemli nokta ise “siber güvenliğin” sağlanmasıdır. Siber güvenlik konusu günümüzde giderek önem kazanmış olup, şirketlerin de bu konuda gerekli alt yapıyı ve yatırımı yapmaları gerekmektedir. Özellikle
Türkiye’deki şirketler incelendiğinde siber saldırılara karşı güvenlik önlemlerinin olması gerekenin altında olduğu saptanmış olup, bu konuda gerekli yatırımın yapılması şart olmuştur. Zira birçok şirket barındırdıkları kişisel veriler ile siber saldırılar için muhtemel bir hedef haline gelmişlerdir. Sonuç olarak, 6698 sayılı KVK Kanunu ile kişisel verilere, bunların işlenmesi ve saklanmasına yönelik pek çok düzenleme getirilmiş olup, bunlara uyulmaması halinde ise ciddi yaptırımlar öngörülmüştür. Kişisel veri kavramı hayatın çok içinde ve herkesin temas halinde olduğu bir konu olmakla birlikte özellikle işleri gereği kişilerin verilerine sürekli erişim sağlayan şirketler açısından önemli bir sorumluluk getirmiştir. Bu bağlamda şirketlerin üzerine düşen görevler yukarıda sayılmış olup, bu doğrultuda hareket edilmesi halinde veri güvenliği açısından bir sorun çıkmayacaktır. Ayrıca belirtmek gerekir ki tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla işlenen kişisel verilerin silinmesi, yok edilmesi veya anonim hale getirilmesine ilişkin usul ve esasları belirleyecek olan “Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi veya Anonim Hale Getirilmesi Hakkında Yönetmelik” taslak halindedir. Yönetmelik yürürlüğe girdiği takdirde işbu yönetmelik hükümleri kişisel verilerin silinmesinden, yok edilmesinden veya anonim hale getirilmesinden sorumlu olan gerçek ve tüzel kişiler hakkında uygulanacaktır.
Hukuken
“İlk iş olarak; firma içinde kimler hangi kişilere ait kişisel verileri işliyor ya da saklıyor veya bu kişisel verileri başka üçüncü kişilere aktarıyor mu? bunların saptanması gerekmektedir.”
kurum bünyesinde veri sorumlusu belirlenecek, konuya firma içerisinde liderlik yapacak ekip oluşturulacak ve ekibin hangi verileri ne şekilde güvence altına alacağı saptanacaktır. Bu bağlamda sistemin düzgün bir şekilde işleyebilmesi için gerekli teknik alt yapı da oluşturulmalıdır. Son olarak da kurulan bu sistemin düzgün bir şekilde işlediğinden emin olmak ve oluşabilecek muhtemel hataları minimuma indirmek adına bir denetim mekanizması getirilecektir.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
almıştır. Tüm bunların ışığında şirketlerin alabileceği önlemler ise şu şekilde sıralanabilir;
“Bu kanun hükümlerine aykırılık halinde ise 1.000.000 TL’ye kadar idari para cezası kesebilecektir. Ayrıca, Türk Ceza Kanununda da suç olarak yer bulmuş ve bu kanunun düzenlemelerine aykırılık durumunda 1 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.” 125
Almila Dalkılıç
Yönetim & Kişisel Gelişim Eğitmeni, Hitabet Koçu almilad@gmail.com
Motivasyon & Performans
Motivasyon teorilerini 2 ana grupta toplamak mümkün. Kapsam Teorileri: Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi Herzberg Modeli Başarı güdüsü kuramı Locke’nin bireysel amaçlar ve iş başarısı ilişkisi kuramı Süreç Teorileri: Davranış şartlandırması yaklaşımı Bekleyiş teorileri Amaç teorisi Eşitlik teorisi
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
İletişimde İletişim
Motivasyon konusunda çeşitli teoriler ve modeller geliştirilmiştir. Bazıları kişilerin ihtiyaçlarının bir ifadesi olan motivelere, bazıları ise teşviklere ağırlık vermektedir.
Hijyen Faktörler: Şirket Politikası Teknik Gözetim Kişilerarası İlişkiler Ücret İş Güvenliği Kişisel Yaşam Çalışma Koşulları Makam Bekleyiş Modeline bakacak olursak; Vroom tarafından geliştirilen bu modelde ortaya konulan güdülenme (motivasyon) kişinin aradığı değerlerle, belirli bir hareketin bu değerlere yol açma olasılığına ilişkin tahminin çarpımıdır. Arzulama derecesi, bireyin çeşitli sonuçlar arasından belli bir sonucu seçme nedenini şiddetini yansıtır. Bireyin hedefe ulaşma isteğini ifade eder. Bekleyiş, bireyin belli bir davranışının belirli sonuçları olacağı hususundaki inancın gücünü ifade eder. Edwin Locke tarafından ortaya konan Amaç modelinde kişilerin belirlediği amaçların onların motivasyon derecelerini belirleyeceği savunulmuştur. J. Stray Adams tarafından geliştirilen Eşitlik Teorisine göre; çalışanların iş ilişkilerinde eşit bir şekilde davranış görme arzusunda oldukları ve bu arzunun motivasyonu fazlasıyla etkilediğidir. Eşitlik Modelleri
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi Kaynak: es.slideshare.net/teoria de maslow
Herzberg Modelinde ise Herzberg; iş ortamında motive edici ve durum koruyucu (hijyenik) etmenleri şu şekilde ayırmıştır: Motivatörler: Başarı Tanınma İlerleme İşin Kendisi Sorumluluk Büyüme
Referans Tabanlı
Değer Tabanlı
Nesne kimliğine bakılır
Nesne kimliğine ve içeriğine bakılır
KARIŞTIRMAYALIM !!! Motivasyon, Performans ve İş Tatmini
MOTİVASYON SÜRECİNDE YAPILAN HATALAR Odaklanamamak ve öncelikleri doğru belirleyememek Doğru hedef koymamak Kendini tanımamak ve ne istediğini bilememek Kötümser bir bakış açısı ve kişilik yapısı Kişinin sürekli karşılaştırma yapması Hayal etmemek Kendine kaliteli zaman ayıramamak Başlayıp devamını getirememek Kişinin kendine olan güvenini sorgulaması Çevresinden çok etkilenmesi Öngörü eksikliği Risk alamama Rutin hayata devam isteği… Ve daha pek çok şey sayılabilir. Bu yazımda Motivasyon konusunun derinliklerinden başladık. Böylesine önemli olan bu konunun diğer bölümlerine (tükenmişlik, tükenme sinyalleri, iş yerindeki kırmızı bayraklar, işletme körlüğü nedir? Nasıl önlem alınır? Ünlü isimlerden bireysel motivasyon tüyoları...) bir dahaki yazımızda sizlerle olacak. Defalarca kez deneyip hep başarısız olduysanız Kendinize sorun; Bende değişen bir şey var mı? Çevremdeki şartlarda değişen bir şey var mı? Hedeflediğim şeyde bir değişiklik var mı?
MOTİVASYON Bir amacın elde edilmesi yönünde insan davranışının uyarılması yönlendirilmesi ve sürdürülmesini içeren bir dizi süreçtir. PERFORMANS Kişinin işini yerine getirmek için harcadığı tüm çabalar karşısında elde ettiği başarı düzeyidir. İŞ TATMİNİ İşinde mutlu huzurlu ve güvenli olmanın getirdiği his. Kaynak: İşletmelerde Motivasyon / Ar. Grv. Nilay Serbest
126
Kitap Önerisi:
Motivasyonun amacı, çalışanları işe ve işletmeye bağlama yolları ile birlikte özendirme olanaklarını araştırmak, uygulamak ve verimliliği arttırmaktır.
Dr. Atakan Genç
Stratejitek Kurumsal Danışmanlık Hizmetleri agenc@stratejitek.com
Değişim Sizi Korkutmasın!
“Gelenekseller”, “Baby Boomers” ve X jenerasyonu yönetim anlayışları geride kaldı. Performans yönetimi, yetenek kazanımı, çalışan deneyimi, şeffaflık, iş modellerinde yeni dönemin kurallarına uyumlama, katılımcı yönetim her geçen gün önemini arttırıyor. Kurumsallaşma çalışmalarına öncelik veren, departmanlar arası iş birliğini artıran yaklaşımlar yeni yönetim trendleri arasında yer alıyor. Vizyoner olmak, makro bakış açısı sergilemek zorunda olan bugünün yöneticileri bir yandan da motivasyon sağlayan, yeteneği elinde tutan ve ekip ruhunu artıran bir yönetim anlayışı sergilemeye mahkum… Şirketlerde, daha inovatif, katılımcı, çevik, etik değerler doğrultusunda hareket eden; hızlı bir yapının egemen olması gerekiyor. İş
yaşamlarında hemen yönetici olma eğilimi olan ve teknolojiye de hakim olan Y kuşağı için bu kavramlar çok da yabancı değil. Bir yandan yeniliklere adapte olmaya çalışırken, bir yandan sabırla iş hayatlarında kademe atlayan ya da şirket yöneten X kuşağının ise işi bir parça daha zor. Peki; işletmeler ya da yöneticiler bu hızlı değişim ve dönüşüme nasıl ayak uydurmalı? Kimi zaman yavaş kimi zaman
“Vizyoner olmak, makro bakış açısı sergilemek zorunda olan bugünün yöneticileri bir yandan da motivasyon sağlayan, yeteneği elinde tutan ve ekip ruhunu artıran bir yönetim anlayışı sergilemeye mahkum…”
hızlı olmakla birlikte aslında iş dünyasında değişim hep vardı. Bu nedenle değişim ve dönüşüm sürelerinin kısalması adına işletmeler, organizasyonların hızlı cevap verme yeteneklerini geliştirmeye konsantre olmalı. Unutulmaması gereken önemli bir nokta, değişimle ortaya çıkan riskleri yönetmenin çevik bir organizasyon olmayı gerektirdiği gerçeği. Yalın yönetim, yalın organizasyon şeması bugünün şirketleri için karar almada ve süreç yönetmede hızı arttıran temel etkenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. İşlerin tek bir imza ile yürüdüğü dönem tarih oldu. Sorumluluğu adil şekilde paylaşan ve karar alma konusunda cesaret veren yönetim anlayışları süreçleri hızlandıran önemli bir detay. Bütünleştirici noktalardaki çalışanları belirlemek ve güçlendirmek de önemli bir adım olabilir. Bunun yolu da her iş için ara birim kurmaktan değil entegrasyonu sağlayacak çalışanlardan geçiyor. Şirketler bir yandan hızla değişen pazar koşullarına adapte olmak için yaratıcı ve inovatif, yüksek potansiyelli çalışanlara ihtiyaç duyarken diğer yandan bu profilleri kendi bünyelerine çekmenin ve elde tutmanın git gide zorlaştığının da farkındalar. Bu sebeple şirketlerin yeni kuşakların değerlerini ve motivasyon faktörlerini anlayarak ona göre kurum kültürlerini yapılandırmaları şart.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm iş dünyasını hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecine soktu. Dev şirketlerin hiyerarşik yapılarından start-up’lara doğru hızlı bir eğilim gözlemlediğimiz iş dünyasında bundan yarım asır öncesine göre şirketlerin ömürleri neredeyse üçte bir azalmış durumda. Algı değişiyor, çalışan beklentileri değişiyor, performans artırıcı unsurlar farklılaşıyor. Tüm bunlar da iş yapış şekillerini ve modellerini değiştiriyor. “Hız” bu değişimde en temel kavram olarak karşımıza çıkıyor. Sınırların kalktığı dünyada hızlı olan artık hep bir adım önde koşuyor. Hız unsuru beraberinde çeviklik ve esneklik kavramının önemini arttırıyor. Üretimde hızlı olmak, tedarik zincirinde hatasız ve hızlı olmayı gerektirirken iş dünyasında ise müşterilerini daha yakından tanımak, plan ve güncellemelerini daha kısa periyodlarda yapmak ve gerçek zamanlı veri kullanmak gibi eylemleri zorunlu kılıyor. Bu yönetim anlayışını benimsemeyenler için de tehlike çanları çalıyor...
Etkin Yönetim
“Bu yönetim anlayışını benimsemeyenler için de tehlike çanları çalıyor...”
Bu saydığımız maddelerin temelinde “hız”ı yakalamak yatıyor. Hızı yakalayan şirketler değişen yönetim tarzlarına da çabuk adapte olacak ve geçiş sürecini hasarsız atlatacaktır. Aksi takdirde şirketler, bırakın değişen yönetim tarzlarına adapte olmayı, duygusal zekânın yönetim anlayışı ve liderlik becerilerinde önem kazandığı günümüzde kendi çalışanlarınıza bile yabancı kalma riski taşıyor olacak. 127
Çetin Cinemre
SERVİS Eğitim & Danışmanlık Eğitim Uzmanı cetinc@ttmail.com / admin@servisegitim.com
Hayatın Anlamı Nedir? “Kendimizi huzurlu ve mutlu
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Bayi Vizyonu
hissettiğimiz sürece hayatımız anlamlı olur.” Her insan doğumla başlayan, ölümle biten hayatın anlamını sorgular. Hayatımız bizim için ne anlam taşıyor? Hayatımızı anlamlı kılan şeyler nelerdir? Ne yaparsak, ne olursak, ne ve nasıl yaşarsak hayatımız anlamlı olur? İnsanların yapmak veya olmak istedikleri şeyler farklı olduğu için bu soruların yanıtları kişiden kişiye değişir. Birileri için hayat yemek, içmek, gezmek ve eğlenmek demek olabilir. Başkaları için çalışmak, üretmek, değer yaratmak; çevresine ve topluma faydalı olmak, katkı yapmak anlamına gelebilir. Dünyaya gelmek istek ve irademiz dışında olduğuna göre bunu sağlayanların bizden bazı beklentileri olabileceğini, hayatımızın o beklentileri karşılamayı da kapsaması gerektiğini bilmeliyiz. Annemizin anne olmak, babamızın baba olmak duygusunu yaşaması bizim varlığımıza bağlıdır. Ayrıca onları iyi bir evlat olarak onurlandırmak ve bizimle gurur duymalarını sağlamalı; hayatımızı hem kendimiz, hem de onlar için anlamlı kılmalıyız. Hayatı tek başımıza değil, diğer insanlarla birlikte pay-
“Hayatı tek başımıza değil, diğer insanlarla birlikte paylaşarak yaşadığımızı unutmamalıyız.” 128
laşarak yaşadığımızı unutmamalıyız. Bu bağlamda hayat, sadece bizim hayatımız değildir. Hayatın temelinde karşılıklı bağımlılık vardır. Kendi istek, heves ve hayallerimizin peşinde koşabiliriz, ama bunu yaparken hayatı paylaştığımız insanların duygu ve düşüncelerini dikkate almak zorundayız. Aksi halde anlaşmazlık, geçimsizlik olması; bunun çatışmalara yol açması kaçınılmazdır. Örneğin karı-koca alacakları kararlarda, atacakları adımlarda ortak hareket edebilmelidir. Eylemlerinin etki ve sonuçlarını hesaplarken çocuklarının geleceğini de düşünmelidir. Çünkü sadece kendilerinden değil, onlardan da sorumludurlar. Hayata yüklediğimiz anlamlar farklıdır. Çünkü insanlar farklı yaratılmıştır. Aynı konuda farklı düşünmeleri ve davranmaları çok doğaldır. Buna saygı duymak gerekir, Ancak belli bir konumda ve görevde bulunan kişilerin hayatı istedikleri şekilde yaşamaları önünde bazı kısıtlar olması doğaldır. Konum ve görevlerine uygun şekilde davranmaları gerekir. Bu konuda kişisel seçim hakları yoktur. Örneğin, kamu hizmeti veren kişilerin vatandaşlar arasında ayrım yapması veya konumlarının gücünü kullanarak kendilerine çıkar sağlaması kabul edilemez. Bu yaklaşım ahlaki olmaz. Bu noktada insan için en önemli özelliğin ahlak olduğu söylenebilir. Ahlak, hayata anlam katar. Ahlaki olmadıktan sonra söylenen, yapılan, yaşanan hiçbir şeyin anlamı ve değeri yoktur. Bunun için herkes başkalarının ahlaksızlığını eleştirmeden önce kendini ahlaki sorgulamadan geçirmelidir. Hayata anlam katan başka etkenler vardır. Huzur ve mutluluk gibi huzurlu
değilsek, mutlu olamayız. Mutlu değilsek, huzurlu olamayız. Bu iki duygu birbiri ile yöndeştir. Onları birbirinden ayırmak olanaksızdır. Kendimizi huzurlu ve mutlu hissettiğimiz sürece hayatımız anlamlı olur. Huzurumuzu ve mutluluğumuzu bozan her şey hayatımızı zehir eder. O zaman hayatın tadı-tuzu kalmaz. Hayat anlamını yitirir. Yaşanmaz, çekilmez olur. “Nerden geldim veya niye geldim bu dünyaya?” gibi bir içsel sorgulama başlar. Hiçbirimiz acı çekmek, huzursuz veya mutsuz olmak istemeyiz; ama hayatın içinde bunlar da vardır. Hayat dikensiz gül bahçesi değildir. Her zaman, her şey istediğimiz gibi olmayacaktır. Ayrıca olacakları önlemenin bazen kendi elimizde olmadığını, hayatın bize bunları yaşattığını (kader) bilmeliyiz. Elimizde olmayan, istek ve irademiz dışında kalan bazı olayları (bir yakınımızın ölümcül hastalığa yakalanması, vefatı, kaza geçirmesi gibi) yaşayabiliriz. Sevdiği, değer verdiği, uğruna özveride bulunduğu bir insanı kaybetmenin derin acısı; kişinin hayata küsmesine yol açabilir. Hayat, onun için anlamını yitirir. Bu sebeple intihar ederek kendi yaşamına son verenler bile vardır. Ancak kendi hayatımızdan vazgeçmek yerine bu acıları ve üzüntüleri olgunlaşma sürecimizin parçası olarak görmek daha doğru bir yaklaşımdır. Gerçekte insanı olgunlaştıran, yaşadığı olaylardır. Dünyada iz bırakarak sonlanan bir hayat, gerçekten anlamlı bir hayattır. Öldükten sonra unutulmamak, kendinden söz ettirebilmek, eserleri ile anımsanmak; bir anlamda yaşamaya devam etmek demektir. Örneğin; Atatürk söylemleri, eylemleri ve eserleri ile yaşayan büyük bir liderdir. Hayatı sadece kendisi için değil, milleti için de anlamlı kılabilmiştir. Bu bağlamda hayatının
“Çevremizde olup biten kötülükler, çirkinlikler karşısında iyilikleri ve güzellikleri öne çıkarmalıyız.”
Parasal sorunu olmayan, gelecek kaygısı taşımayan (bir eli yağda, bir eli balda) bir kişinin hayatı kendince anlamlı mıdır? Başkalarının özendiği bir hayatı yaşamak, hayatı anlamlı kılar mı? Böyle yaşayan kişiler gerçekten mutlu ve huzurlu mudur? Bu, tartışılabilir. Herkesin hayatında eksikliğini hissettiği bir şeyler vardır. Örneğin, çok zengin birinin çok isteyip de çocuk sahibi olamaması gibi. Zenginlik denen şeyi yeniden tanımlamak gerekir. Zenginlik para ile, malmülk ile olmaz. İnsanların sevgi, saygı ve takdirini kazanamadıktan sonra bunlar neye yarar? Bu bağlamda sevilen, saygı gören, güvenilen, örnek gösterilen kişi zengin kişidir. O halde hayatı anlamlı kılmanın yollarından biri de böyle bir insan olabilmektir. Hayatımız boyunca
İnsanı olumlu yönde heyecanlandıran, istek ve heves yaratan bir iş veya etkinlik hayata anlam katan başka bir etkendir. Kaçımız sevdiğimiz işi yapıyoruz veya yaptığımız işi seviyoruz? Biliyoruz ki birçok kişi sevmediği veya istemediği işi yapmaktadır. Olanak veya fırsat bulsa başka bir iş yapmak istemektedir. Emir altında çalışmak yerine herkes kendi işini kurmak ve işinin patronu olmak ister. Yılların kazandırdığı bilgi birikimi ve deneyim sayesinde, önüne çıkan fırsatı da kullanarak kendi işini kurabilmek hayatı daha anlamlı kılar. Hayatı hangi ortam ve hangi koşullarda yaşadığımız da çok önemlidir. Bugün dünyanın çeşitli bölgelerinde baskı altında yaşayan, eziyet gören insanlar için hayatın kötü anlamlar taşıdığı çok açıktır. İnsanlık dışı böyle bir hayatı kim yaşamak isteyebilir? Böyle yaşamaktansa hayattan vazgeçme noktasına gelmek mi, yoksa koşullar ne olursa olsun yine de yaşamayı seçmek mi gerekir? Hayat her olumsuzluğa karşın yine de yaşanmaya değer midir? Sorunun yanıtı kişinin olumsuzluklardan etkilenme derecesi, iradesi ve içinde bulunduğu psikolojiye göre değişir. Yaşamak zorunda kaldığı kötü ortam ve koşulları kabullenmeyip hayatına son verenler olduğu gibi, hayata sımsıkı tutunanlar da vardır. Hayatın anlamını belirleyen etkenlerden biri de hayatı kimlerle yaşadığımız
veya paylaştığımızdır. Sevdiklerimiz ile paylaştığımız hayat çok anlamlı ve değerlidir. Onlardan uzak kaldığımız zaman hayatımızın anlamı kalmaz. Ancak daha önce belirttiğimiz gibi hayatı sadece kendimiz için değil, yakın çevremizdeki insanlar için de anlamlı kılabilmeliyiz. Varlığımız onları mutlu ediyor, yokluğumuz üzüyorsa onlar için anlam taşıyoruz demektir. Özlemek güzeldir, ama özlenmek daha güzeldir. Varlığı ile mutlu eden, yokluğu ile üzen kişi olmak önemli bir özelliktir. Bu bağlamda insanlar ikiye ayrılır: Gelişi ile sevindiren, gidişi ile üzenler ile gelişi ile üzen, gidişi ile sevindirenler. Yakın çevremizdeki insanlar, hayatlarına yaptığımız katkı ölçüsünde bize değer verecekler, ilişkiyi sıcak tutmaya ve sürdürmeye çalışacaklardır. Genellikle evlatlar, anne ve babaları için anlam taşır; ama bazılarının yokluğu, varlığına yeğlenir. Bir annenin “Senin gibi evlat olmaz olsun”, veya “seni doğuracağıma taş doğursaydım” gibi söylemleri bunu anlatır. Hayırsız evlat, her anne ve baba için hayatı anlamsızlaştıran bir etkendir. Hayatın anlamını sağlık ile ilişkilendirmek de gerekir. Her şeyin başı sağlık olduğuna göre sağlığını kaybeden kişi yaşadığı sorunun büyüklüğüne göre hayattan soğuyabilir, yaşamaktan ümidini kesebilir. Ölümcül hastalığa yakalanan kişi için o ana dek elde ettiği tüm birikimler, kazanımlar, başarılar birden anlamını yitirir. Daha fazla acı çekmemek ve ailesine de çektirmemek adına ölümü kurtuluş olarak görme noktasına gelmek, kişinin kendisi ve ailesi için çok zor bir durumdur.
Bayi Vizyonu
Hayatın neşeli, zevkli, keyifli ve eğlenceli bölümleri kuşkusuz en değerli ve anlamlı bölümleridir. İnsanın severek yaptığı ve yaparken zevk aldığı işler hayatına anlam katar. Biri akşam yemeğini şölen havasında yer. Zevk alır. Biri sevdikleri ile birlikte iken hayatın tadını çıkarır. Biri dans ederken mutlu olur. Öteki sevdiği bir işi yaparken keyif alır. Kısaca hayata anlam katan şeyler farklı olabilir. Ayrıca hayatın tekrar yaşamak istediğimiz ve bir daha asla yaşamak istemediğimiz bölümleri de vardır. Bu yaşadıklarımızın bizim açımızdan olumlu veya olumsuz anlam taşıması ile ilgilidir. Yaşadığımız şey (bir duygu, olay veya etkinlik olabilir) bizi olumlu etkiliyorsa, tekrar yaşamayı isteriz. Bir işteki başarıyı yinelemek, daha büyük başarılar elde etmek gibi. Tersine bir daha yaşamak istemediğimiz şeyler de (aldatılmak, başarısız olmak, mahcup olmak gibi) vardır. Bu noktada olumsuzlukların, olumlu olaylara göre insanları daha fazla etkilediğini anımsatalım. İnsan psikolojisi böyledir. Geçmişe dönüp baktığımız zaman aklımıza ilk olarak olumsuz yaşanmışlıklar (geçirdiğimiz hastalıklar veya kazalar gibi) gelir. Olumlu yaşantıları (mezun olmak, evlenmek, işe girmek, çocuk sahibi olmak gibi) daha sonra anımsarız.
bunu hedeflemeliyiz. Çevremizde olup biten kötülükler, çirkinlikler karşısında iyilikleri ve güzellikleri öne çıkarmalıyız.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
sonlanması, onun yaşamadığı anlamına gelmez. Tabi ki onu, düşünce ve ilkeleri yönünde hareket ederek yaşatmak da bizim ve gelecek nesillerin sorumluluğudur.
“Hayatın anlamını belirleyen etkenlerden biri de hayatı kimlerle yaşadığımız veya paylaştığımızdır. Sevdiklerimiz ile paylaştığımız hayat çok anlamlı ve değerlidir. Onlardan uzak kaldığımız zaman hayatımızın anlamı kalmaz.” 129
Çiğdem Tan
AKUT İstanbul Ekibi Gönüllüsü
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Afet Bilinci
Deprem; Acil Durum Çantası; Depremin Öncesi, Sırası, Sonrasında Yapılması Gerekenler Çiğdem Hanım, öncelikle sizi tanımak isteriz? Tabii... Türk Dili ve Edebiyatı mezunuyum, editörüm. 2009 yılından beri AKUT gönüllüsüyüm. İstanbul’da yaşıyorum. AKUT’un uzmanlık alanları hakkında bilgi almak isteriz? Elbette. 1996 yılında kurulan AKUT, öncelikle halk arasında “enkaz arama kurtarma” olarak bilinen kentsel aramakurtarma ile dağ ve doğa şartlarında kaybolmuş veya kendi imkânları ile istediği noktaya varamayan kişileri aramaya ve/veya kurtarmaya yönelik olarak, gönüllülük esası ile hizmet veren bir sivil toplum örgütü. Yine göçük, sel, heyelan, yangın, trafik kazası, sualtı arama, kimyasal zehirlenmeler, acil durum yönetimi, ipli sistem kurarak teknik kurtarma, ilk yardım gibi acil yardım gerektiren pek çok konuda uzman bir ekibiz. Ancak halk sizi deprem ile tanıdı... Evet, 1998 yılında meydana gelen Adana Ceyhan depremi ile geniş kesimlerce duyulduk. 1999 Marmara depremi ise AKUT markasının dönüm noktası oldu. Beklenmedik büyük felakette 210 gönüllümüz ile 220 vatandaşımızı enkazdan kurtardık, binlerce kişiye ilk yardım hizmeti sunduk, on binlerce vatandaşımızı kazazedelere yardım etmeleri için organize ettik ve ne yazık ki çok sayıda cenaze çıkardık. 1999 depreminde ülke olarak çok büyük bir sınav verdik. 130
O depremden sonra AKUT olarak biz de eğitimlerimizi çok daha sistematik hale getirdik, eğitmen arkadaşlarımızı yurt dışına uzman ekiplere eğitime gönderdik, son teknolojileri takip ettik, disiplini ve kişisel güvenliğimizi her şeyin önüne koyarak bugünlere kazasız belasız gelmenin mutluluğuna eriştik. Bugün gururla söyleyebiliriz ki; AKUT, kentsel arama kurtarmada Birleşmiş Milletler’in belirlediği uluslararası standartlara uyum sertifikasyonunu alan ilk Türk ekibi yani %93’ü deprem kuşağında yer alan ülkemizin biricik AKUT’u, kentsel arama kurtarmayı tüm dünyanın kabul ettiği uluslararası standartlarda gerçekleştirdiğini kanıtlayan ilk Türk ekibidir. Peki deprem ile devam edersek, ülkemizin %93’ü deprem kuşağında dediniz. Çiğdem Hanım, en basit tanımı ile deprem nedir? Yer kabuğu içinde kırılmalar nedeniyle ani şekilde meydana gelen titreşimlerin, dalgalar halinde yayılarak yer kabuğunu sarsmasına “Deprem” diyoruz. Bu sarsma, toprak üzerindeki yapıları yıkacak kuvvette olabilir. Günümüzde depremden korunmak için geliştirilmiş birçok bilimsel ve teknik bilgi mevcut. Bu bilgiler ışığında, depremleri en az hasarla atlatabilmek için, her bir bireyin üzerine düşen sorumluluklar olduğunu; topraklarının %93’ü önemli fay hatları içerisinde olan ülkemizde, sorumluluk bilinci ile hareket etmenin, önlenebilir sebeplerle meydana gelebilecek can kayıplarını bertaraf edebileceğini belirtmek isteriz.
Halk arasında “Deprem Çantası” olarak bilinen “Acil Durum Çantası” nedir? Acil Durum Çantası, bireylerin ev veya iş yerlerini acilen terk etmeleri gerekebilecek olası acil durum veya afetlere karşı hazırlanan, ilk 72 saat süresince yani yardım ekipleri gelene kadar, bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılaması hedeflenen lojistik destek çantasıdır. Acil Durum Çantasının içerisinde neler olmalı? Her çantada olması gereken standart malzemelerimiz genellikle şunlardır: Aile bireylerinin tümüne 72 saat yetecek kadar su, mevsime uygun yedek kıyafet, yüksek kalorili ve enerji verecek konserve, kuruyemiş gibi gıdalar, sigorta poliçesi, pasaport gibi önemli evrakların fotokopileri, alkollü mendil, sabun gibi hijyenik malzemeler, ilk yardım çantası, düdük, makas, çakı, fener, pilli radyo, yedek pil gibi malzemeler ile ev ve araçların yedek anahtarları ve bir miktar para. Mümkünse mat ve uyku tulumu da uzun süre dışarıda kalmamız gereken durumlarda hayatımızı kolaylaştıracak malzemelerden... Kişiye göre değişkenlik gösterecek malzemeler: Standart malzemelerin yanı sıra, bir de bireylerin ayırt edici özelliklerine göre değişkenlik gösterecek malzemeler vardır. Örneğin, bebekli ailelerin acil durum çantasında bebek bezi, mama gibi malzemeler olmalıyken, düzenli ilaç kullanan bireylerin ilaçları acil durum çantasında yer almalıdır. Yine
Bir acil durum çantası hazırlamayı tercih etmiyorsanız, acil durum malzeme listesi oluşturabilir, binayı terk ederken listeye bakarak almanız gereken malzemeleri hızlıca derleyebilirsiniz. Deprem sırasında yapmamız veya yapmamamız gerekenler nelerdir? Deprem meydana geldiği an uygulayacağımız doğru davranış biçimi, deprem öncesi alınan tedbirlere bağlı olarak etkili olabilir. En başta binamızın “bilimsel ilkelere ve mevcut yönetmeliklere” göre inşa edilmiş olduğundan emin olmalıyız. Sonrasında devrilebilecek eşyaları sabitlemeliyiz. Aile bireylerimiz ile birlikte deprem tatbikatı yapmalı, olası bir depreme evde yakalanırsak, evin içinde nerede korunacağımızı önceden belirlemiş olmalıyız. Bu şartlar altında deprem olursa; öncelikle sakin olmaya çalışmalıyız çünkü panik bize hata yaptıracaktır. Mümkün olduğunca az hareket etmeliyiz. Bina içindeysek; öncelikle merdiven, balkon ve pencerelerden uzak durmalıyız. Eğer binamızın bilimsel ilkelere ve deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edildiğine eminsek ve eşyalarımızı sabitlemişsek; yerini daha önceden belirlediğimiz, ağırlık merkezi yere yakın olan eşyalarımızın yanında YATKORUN-TUTUN pozisyonu almalıyız. Yere yan yatıp dizleri karnımıza çekmeli, üstteki elimizle başımızı, alttaki elimizle yanına uzandığımız eşyayı tutmalı ve sarsıntı geçene dek beklemeliyiz.
Deprem sonrasından da kısaca bahsetmemiz gerekirse; deprem bittikten sonra, acil durum çantamızı da yanımıza almalı; elektrik, su, doğalgaz hatlarını kapatmalı; binamızı ‘merdivenleri kullanarak’ terk etmeli ve yetkililer onay verene dek hiçbir sebeple binaya giriş yapmamalıyız. Binadan tamamen çıkana dek kibrit veya çakmak kesinlikle kullanmamalıyız. Binayı terk ettikten sonra, komşularımız arasında yardıma ihtiyacı olan kimse yoksa daha evvel belirlediğimiz buluşma noktasına doğru hareket etmeli ve aile bireylerimiz ile bir arada bulunmalıyız. Telefonu ve sosyal medyayı gereksizse kullanmamalı, erişim ağlarını meşgul etmemeli, söylenti veya spekülasyonlara değil, resmî açıklamalara itibar etmeliyiz. Depremde enkaz altında kalırsak ne yapmalıyız? Sakin olmaya çalışmalı, tozdan korunmak için solunum yollarımızı bir giysi parçası ile örtmeliyiz. Kibrit, çakmak gibi ateş kaynaklarını kullanmamalı, enerjimizi tasarruflu kullanmak için mümkün olduğunca az hareket etmeliyiz. Kurtarma ekiplerinin dinleme cihazları ile çok alçak sesleri bile duyma imkanı olacağı için, sürekli bağırarak enerji harcamak yerine, belirli aralıklarda ekiplere hayatta olduğumuzu belirtecek
sesler iletmeliyiz. Katı cisimler sesi ileteceği için, bir duvara ya da tesisat borusuna sert cisimlerle vurabiliriz. AKUT olarak bilinçlendirme çalışmaları kapsamında neler yapıyorsunuz? AKUT gönüllüleri olarak, ülke genelinde her yıl ortalama 2000 ücretsiz oturum ile 100 Bin vatandaşımıza TEMEL AFET BİLİNÇLENDİRME seminerleri veriyoruz. Web sayfamızda ve sosyal medya hesaplarımızda sık sık eğitim videolarımızı paylaşıyor; basın aracılığı ile bilgilendirici makale, söyleşi vb. çalışmalar gerçekleştiriyoruz. https://www.akut.org.tr/video-galerisi Afet Bilinci ve Önlemler El Kitapçığı basıyor, vatandaşlarımıza ücretsiz olarak ulaştırıyoruz. Önlenebilir sebeplerle meydana gelebilecek can kayıplarını en aza indirmek için hazırlanacak her projeye katkıda bulunmayı, bilgiyi paylaşmayı son derece önemsiyoruz. Öğretmenlerimiz, Muhtarlarımız, Halk Eğitim Müdürlüklerimiz, Belediyelerimiz seminer talepleri için bizlere web sayfamızdaki iletişim numaralarından her zaman ulaşabilirler. https://www.akut.org.tr/iletisim
Acil Durum Telefonları 112 Ambulans 110 İtfaiye 155 Polis 156 Jandarma 186 Elektrik Arıza 187 Gaz Arıza 185 Su Arıza 121 Telefon Arıza
Afet Bilinci
Bu çanta nerede durmalı? Kolay ulaşılabilir ve kolay görülebilir bir yerde olmalı. Bu mutlaka bir çanta olmak zorunda değil. Örneğin, binalardan yeterince uzakta, güvenliğinden emin olunan bir depomuz varsa bu depoda veya binalardan yeterince uzakta, açık bir otoparkta bulunan bir aracımız var ise aracımızın bagajında da bu malzemeleri hazır tutulabiliriz. Burada önemli olan nokta, hazırladığımız çantanın kolay erişilebilir ve taşınabilir olması.
devam ettiği oto yollar ve ağaçlardan mümkün olduğunca uzak durmalı ya da uzaklaşmalıyız. Deprem anında açık alandaysak ÇÖK-KAPAN pozisyonu almalıyız. Yani diz çökmeli, ellerimizle başımızı korumalı, olası kaza ya da yaralanma risklerine karşı etrafımızı gözlemlemeli ve yine sarsıntı geçene dek beklemeliyiz.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
engelli bireylerin gündelik yaşamlarını kolaylaştıran malzemelerin yedekleri de acil durum çantasında bulunmalıdır.
Deprem Bölgeleri Haritası
Dışarıdaysak; bina, üst geçit, elektrik hatları, aydınlatma direkleri, araç trafiğinin 131
Alarko Carrier’dan Yüksek Verimli Seradens Super Plus Çift Yoğuşmalı Kombiler
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
Üstün teknolojili ürünleriyle iklimlendirme sektörünün lider kuruluşlarından Alarko Carrier’ın, Türkiye’nin ilk ve tek çift yoğuşma özelliğine sahip Seradens Super Plus tam yoğuşmalı kombileri, tüketicilerden yoğun talep görüyor. Seradens Super Plus kombiler hem ısıtma hem de kullanım suyunda yoğuşma teknolojisi kullanarak %100’ün üzerinde verim sağlıyor. Alarko’nun en çevreci ürünleri arasında yer alan kombiler, düşük ses seviyesi, 40°C’ye kadar düşen baca gazı sıcaklığı ve düşük emisyon oranlarıyla konforlu ve ekonomik bir ısınma tecrübesi yaşatıyor. Seradens serisi, opsiyonel solar bağlantı seti ve ilave boyler montajıyla, kullanım suyu ısıtmasında güneş enerjisinden yararlanma fırsatı da sunuyor. Yoğuşma suyuna karşı yüksek dayanıma sahip paslanmaz çelik eşanjörlü kombiler, 20, 24, 28 ve 36 kW olmak üzere dört farklı kapasitede üretiliyor. Uzun kullanım ömrüne sahip kombiler, %17-100 aralığına kadar çıkan geniş ısıtma modülasyon aralığıyla, minimum dur-kalk ve maksimum yakıt tasarrufu sağlıyor. Eco moduyla hem ısıtma hem de kullanım suyunu pratik ve ekonomik bir şekilde ayarlamaya imkân tanıyan Seradens Super Plus serisi, beyaz aydınlatmalı LCD ekran, dijital manometre ve opentherm uzaktan kumanda bağlantısıyla kolay bir kullanım sunuyor.
Ege Vitrifiye ile Banyo Trendinde Mat Renkler Ege Vitrifiye 9 farklı alternatiften oluşan renkli lavabolarıyla kendinden söz ettirmeye devam ediyor. Renklerin insanlar üzerindeki fiziksel ve psikolojik etkileri biliniyor. Örneğin yeşil rengin dinlendirdiği veya mavinin özgürlük hissini uyandırırken, huzur verdiği bilinen örnekler arasında… Ege Vitrifiye geliştirdiği mat renk skalasıyla kişilerin kullanırken mutlu ve huzurlu hissettiği alanlar yaratmayı hedefliyor. Kullanıcıların kendi tarzlarında banyolar tasarlaması amacıyla geliştirilen lavabolar, fonksiyonel yapıları ve estetik duruşlarıyla bulundukları atmosferi kişiye özel hale getiriyor. Mobilya üzerinde kullanılan ürünler minimal çizgileriyle dikkat çekiyor. Ege Vitrifiye’ nin lavabo ve klozetlerde sunduğu mat sırlı banyo çözümlerini deneyimlemenin şimdi tam zamanı!
132
Artema’dan Mutfaklar için İdeal Armatür Trendleri Artema’nın Idealine eviye bataryaları, mutfakların modern çizgisine uyum sağlıyor.
Verona Saten Krom
Q-Line
Nest Trendy
X-Line
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Idealine serisinde yer alan Verona eviye bataryaları, saten, altın ve krom alternatifleriyle, klasik çizgileri modern tasarım trendleriyle birleştiriyor. Formu ve porselen görünümlü yandan kumanda koluyla, mutfakların havasını değiştiriyor. Red Dot ödüllü ve tasarruflu X-Line armatürlerin krom ve altın seçenekleri, yıllara meydan okuyan bir şıklık sunuyor. Juno eviye bataryaları ise yuvarlak formu, sade çizgileri, çift kumandalı tasarımı, krom ve altın renk seçenekleriyle, mutfaklara sıcak bir hava katıyor.
Ürünler
Idealine serisindeki ödüllü Nest Trendy eviye armatürleri, modern tasarımın en trend çizgilerini mutfaklara taşıyor. Çağdaş tasarım çizgilerini evinin her ayrıntısına yansıtmak isteyenler ise Q-Line eviye bataryalarını tercih ediyor. Yandan kumanda kolu bulunan armatürlerin çıkış ucu, kireçlenmeye karşı kolayca temizlenebiliyor.
Juno
133
Baymak Güneş Enerji Sistemleri
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
Güneş ışınımı alma konusunda Avrupa’nın ilk sıralarında yer alan Türkiye için güneş enerjisi kullanımı, maliyeti düşük verimi yüksek performansı ile başta ısınma üzere ideal çözümü sunmaktadır. Güneş enerjisi konusunda son 4 yıldır çalışmalarına hız katan Baymak, Düzlemsel (Flat Plate) Güneş Kolektörleri ile her yapıda ev ve ticari kuruluşun kullanımına uygun güneş sistemleri çözümlerini sunuyor. Baymak kolektörler lazer kaynak teknolojisi, yüksek performanslı cam yapısı, verimli soğurucu yüzeyi ve uzun ömürlü şasesiyle güneşten maksimum enerji elde edilmesini sağlıyor. Baymak aynı zamanda geniş portföyünde yer alan kazanlar, yoğuşmalı kazanlar, ısı pompaları, elektrikli ısıtıcılar, boylerler gibi güneş kolekterlerine uyumlu ürünleri sayesinde kullanım suyu, havuz ve mahal ısıtması yapılmasını da sağlıyor. Baymak’ın Türkiye genelinde sistem kurulumu konusunda eğitimli bayi yapısı sayesinde tüm ihtiyaçlar kolayca projelendirilerek kurulum sağlanabiliyor.
Lazer Kaynak Tekolojisi Tamamı DIN Solar Keymark sertifikalı, lazer kaynak teknolojisi ile üretilen güneş kolektörleri en yüksek verim ve kaliteye sahiptir. Kaynak teknolojisiyle, güneş enerjisinden maksimum faydayı sağlayan absorber yüzey ve kullanılan solar ürün ekipmanlarından elde edilen yüksek verim sayesinde az sayıda güneş kolektörü kullanılarak daha fazla sıcak su üretimi sağlanabilmektedir. Yüksek Performanslı Cam Düşük demirli, temperli ve “Sandy desenli” cam gelen güneş ışınlarının yansımasını minimize eder ve kolektörde maksimum ışının toplanmasını sağlayarak verimini arttırır. Solar geçirgenliğini artırmak için demir oksit oranı düşük olan camlarda, sevkiyat ve montaj sırasında ya da dış ortam şartlarında kırılmaya karşı dayanıklılık için temperleme yapılmıştır. Türkiye’de üretilen Sandy desenli cam Avrupa’nın performansı en yüksek güneş kolektörü camları arasında yer almaktadır.
Verimli Soğurucu Yüzey Güneş kolektörlerinde kullanılan bakır ve alüminyum üzerine titanyum nitritoksit kaplanmış selektif soğurucu yüzey, güneşten gelen radyasyon ısısını maksimum oranda plakaya aktarır ve verimi düşüren yansıma kayıplarını minimize eder. Uzun Ömürlü Şase Güneş kolektörlerinde yağmur, kar gibi sebeplerden dolayı kolektör içine su girmesini önlemek için cam tutucu conta olarak vulkanize UV dayanımlı EPDM kullanılmıştır. Köşe noktalarda oluşabilecek sızıntılara karşı bu cam contası tam sızdırmazlık sağlar. Kullanılan malzeme ayrıca 200 derece sıcaklığa dayanıklı ve güneşin yaşlandırma etkilerine dayanımı çok yüksektir.
Baymak Hibrit Projelerle Enerjide Tasarruf Sağlıyor Her zaman sürdürülebilir bir çevre için yenilikçi çözümler sunan Baymak, yenilenebilir enerji grubundaki ürünleriyle ısıtmada ve soğutmadaki maliyetleri sıfırlıyor. Fotovoltaik sistem ve ısı pompası kullanımı ile geliştirilen hibrit enerji projeleri konut ve işyerleri için enerjiden tasarrufun etkin yöntemi oluyor. Uygulanan hibrit enerji projelerinde ısıtma-soğutma ihtiyacı, yüksek verimli yeni nesil ısı pompalarının havadan aldığı enerjiyle sağlanmakta. 1 birim enerji girdisine karşılık 4 birimlik enerji faydası sağlayan ısı pompaları aracılığıyla ısıtma- soğutma ve sıcak su ihtiyacı tek bir cihazdan karşılanabiliyor. Isı pompasının ihtiyacı olan 1 birimlik enerji ise me-
134
Baymak Düzlemsel (Flat Plate) Güneş Kollektörleri’nin Özellikleri
kanın çatısına; ihtiyaç duyulan kapasiteye uygun fotovoltaik paket sistemlerle karşılanabiliyor. Hibrit Enerji Sistemi Örnek Proje Standart izolasyona sahip 150 m2 büyüklüğünde bir evin ısıtma ve soğutma ihtiyacını karşılayabilecek enerji kapasitesi 12 kW’dır. Yeni nesil Baymak ısı pompaları bu kapasitenin ortalama %75’ni havadan, kalan kısmını elektrik enerjisinden alır. Bu elektrik enerjisi ihtiyacını ise çatıya kurulacak 3 kW PV paket sistemle sağlayabilirsiniz. Böylece evinizdeki ısıtma – soğutma ihtiyacınızı doğal kaynaklardan karşılayarak hem kendi enerjisini kendi üreten hem de çevreci hibrit bir enerji sistemine sahip olabilirsiniz.
Mermerin Asaleti, Ahşabın Sıcaklığı, Doğal Taşın Sahiciliği Bien Koleksiyonlarında
Amazon: Bien Seramik’in Amazon Koleksiyonu renkleri ve tarzı ile değil aynı zamanda büyük ebatlarda olması ile 2018’de de gözde olacak bir seri. Adını Amazon Ormanları’ndan alan ve özellikle yosun yeşili rengiyle Amazon Ormanları’nı andıran seri tercih edildiği alanlarda cam gibi parlayan yüzeyi ile de cazibesini konuşturuyor. Seri parlak yüzeyi ve kolay temizlenme özelliği ile de ön planda.
Amazon
Anabell: Seri mermer görünümüyle doğal taşın tüm zarafetini taşıyor. Büyük ebatlarda üretilen Anabell Serisi, mekandaki bütünlük duygusunu en üst seviyeye taşımasıyla mimarların ilk tercihleri arasında yer alacak nitelikte. Serinin Oceon, River, Siena, Crema tonları mevcut. Antique Carrara: Seri altın ve platin renklerinde tasarlanmış. İki renk seçeneğinden oluşan koleksiyonun içinde yer alan özel dekor ve dekofon seçenekleri ile zarif ve şık banyoların imzası atılıyor.
Arch
Arch: Kullanıldıkları alanlarda genel konsepte ve estetiğe katkıda bulunacağının bilinciyle hareket eden Bien Seramik’in Arch Serisi mekanlarda zarafetle birlikte bütünlük oluşturmanıza imkan tanıyor. Pietra Venata: Özel dokusu, parlaklığı, açık tonları ile zengin kullanım alanı bulunan seri lüksü ve ihtişamı simgeler nitelikte. Zebra Wood: Bien Seramik’in doğayı referans alarak tasarladığı Zebra Wood Serisi, ahşabın doğasında bulunan bütün incelikleri mekanlara yansıtıyor. Bu doğal görünüm mekanın sıcaklığını artırırken, insanın samimiyet ve yakınlık duygularına da dokunuyor. Kaliteli hizmet anlayışı ve mekanlara kattığı değer ile adından söz ettiren Bien Seramik ile daima genç ve daima yeni…
Pietra Venata
Ürünler
Bu Yıl da Gözdeler Doğal konseptin parıltılarla kombine edildiği Bien Koleksiyonları’ndan Amazon, Anabell, Antique Carrara, Arch, Pietra Venata, Zebra Wood Serileri yılın iddialı koleksiyonları arasında yer alıyor.
Zebra Wood
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Bien Seramik’in yaşam alanlarına estetik bir görünüm kazandırmak için tasarladığı yer ve duvar karoları iç mekanlarınızda iddialı ve şık olma imkanı sunuyor. Doğallığın ön planda olduğu 2018 dekorasyon trendlerinde, mermerin asaleti, ahşabın sıcaklığı, doğal taşın sahiciliği yaşam alanlarında seçenekler olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle, son dönemlerde cazibesini arttıran mermer, yaşam alanlarına doğal ve asil bir görünüm kazandırırken, ahşabın sıcaklığı ve doğal taşın sahiciliği mekanlarınızı sahici bir kimliğe büründürüyor. Bien Seramik’in tasarladığı yeşil, krem, mavi ve gri tondaki tasarımlar yılın gözde renklerini vurgularken, bordürlerde kullanılan altın ve gümüş yaldızlar mekana hem şıklık hem de ışıltı kazandırıyor.
Anabell
135
Buderus Enerji Tasarrufu için ‘Oda Kumandası’ Öneriyor dası olan mekânlarda bu sıcaklık artışı anında tespit edilerek ısıtma cihazının durdurulup ortamın gereğinden fazla ısınması önlenir. Bu şekilde tasarruf ve konfor sağlanır. Kullanıcılar, haftalık program saatli oda kumandası sayesinde ısıtma cihazını gün içerisinde farklı zaman dilimlerinde farklı derecelere ayarlayabilirler..
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
RT36RF
sıcaklığını takip edemediği için mekânı sürekli olarak ısıtmaya devam eder. Bu da cihazların gereğinden fazla çalışarak daha çabuk yıpranmasına, yakıt sarfiyatının ve elektrik tüketiminin artmasına sebep olur.
Oda kumandası kullanılmayan kombilerde, ısıtılacak mekanda ortam sıcaklığını ölçebilecek bir cihaz olmadığı için, tesisat, gidiş-dönüş suyu sıcaklığını referans alarak çalışır. Kombi, oda
Oda kumandası ile odanızın sıcaklığını takip edin! Oysa özellikle bahar aylarında, güneş ışığının mekânı ısıtması sonucu ciddi miktarda ısı kazanımı olur. Oda kuman-
Kablosuz oda kumandası ile kolay montaj imkanı... Tüm Buderus markalı kombilerle kullanılabilen kablosuz oda kumandaları Buderus RT24RF ve Buderus RT36RF modellerinin en büyük avantajı; kablosuz olması sayesinde kablolama alt yapısı olmayan evlerde kolay montaj imkanı sunması. Buderus uzmanlığı ve kalitesine sahip, RT24RF ve RT36RF oda kumandaları kullanıcı dostu ara yüzeyle kullanım kolaylığını da kullanıcılara sağlar.
Creavit Angel: Öncü, Sade, İkonik Angel, keskin sert köşeler yerine, her detayında işlenmiş yuvarlak kesitleriyle saflık, sadelik ve huzuru simgeliyor. Creavit, Angel'ı tasarlarken altının en modern hali rose goldu, beyaz ile kombinleyerek yeni nesil banyolara ikonik bir dokunuş yapmayı hedefliyor. Creavit, Angel banyo mobilyasının gözalıcı çizgisini, 5mm incelikteki tezgah üstü lavabosu ULTRA’yı tasarıma entegre ederek tamamlamış. Angel’ın bir diğer dikkat çeken özelliği ise, tezgah bölümünde, tamamen yerinden çıkarak kolayca temizlenen krom kaplama tepsisinin olması.
136
RT24RF
Buderus, kombi sahiplerine, mekanın sıcaklığını kullanıcının ayarladığı derecede sabit tutmak için kombiyi optimum sürede çalıştıran, bu sayede doğalgaz ve enerji tasarrufu sağlayan oda kumandası kullanımı öneriyor.
Angel, aynı zamanda dokunmatik LED aynası ile kolaylık sağlarken, alt modül ve boy dolabının sunduğu geniş hacimli saklama çözümüyle, şıklık ve fonksiyonelliği bir arada arayanlara hitap ediyor. Bu sene ilk defa, UNICERA (Türkiye), Mosbuild (Rusya), ISH (Almanya) fuarlarında sergilenen ve ziyaretçilerden tam puan alan Angel, Palazzo-Krom renk alternatifiyle de büyük beğeni topladı.
Seramik karoda geliştirdiği özel tasarımlarla bilinen ve kalıpların ötesine geçen Çanakkale Seramik, mermer görüntüsünde, modern yaklaşım diline sahip Motion serisi ile zengin seçenekler sunuyor. 30x90 cm rektifiyeli duvar karosu ve 60x60 cm boyutlarında rektifiyeli sırlı granit yer karolarından oluşan Motion, gri ve beyaz renk seçenekleriyle kullanıcının beğenisine sunuluyor.
kanlar yaratmaya olanak sağlaması. 3 boyutlu ve kalıptan olan geometrik desenleri ile de öne çıkan Motion serisi, yer, duvar dekorasyonlarının yanı sıra banyo ve mutfak kullanımları için de ideal seçenekler sunuyor. Tek başına, yalın bir ifade ile de kullanılabilen dekorlar zengin döşeme alternatifleri sunuyor. Bu karolar aynı zamanda bir arada kombin olarak kullanılabiliyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
Çanakkale Seramik, Motion Serisi ile Şık ve Çekici Mekanlar Yaratıyor
Motion serisinde 2 set modern dekor çeşidi bulunuyor. Adını lotus çiçeğinin, stilize yorumundan alan Motion Lotus Dekor, 3 boyutlu, derin rölyefli kalıptan bir dekor olma özelliğine sahip. Motion Dotted, Motion Linear, Motion Cage Dekorlar ise Mix & Match trendinden gelen yorum ile farklı desende üretiliyor. Motion serisinin en önemli ve dikkat çekici özelliği 4 farklı kalıp seçeneğinin birlikte veya ayrı kullanımı ile farklı me137
Daikin Daha Fazla Tasarruf için Kombi ile Isı Pompasını Buluşturdu
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
Havadan suya ısı pompalarının mucidi Daikin, Avrupa ve Türkiye’de en çok tercih edilen ısı pompası olan Altherma’dan sonra şimdi de hibrit sistemlerle ısıtmada yeni bir dönem başlatıyor. Yüksek verimliliği ile öne çıkan ısı pompası sistemleri ile premix tam yoğuşmalı kombi bir araya geldi ve Daikin Altherma Hibrit Isı Pompası ortaya çıktı. Yenilikçi ürünleri ile soğutmada olduğu gibi ısıtmadaki iddiasını da artıran Daikin, iki üstün teknolojinin kombinasyonu ile kullanıcılarına daha yüksek verim ve tasarruf olanağı sunuyor.
138
Daikin Altherma Hibrit Isı Pompası, bir yandan geniş alanların ısıtılması ve sıcak su talebinin karşılanması için esnek bir çözüm sunarken, iç ünite seçimine bağlı olarak soğutma da gerçekleştirebiliyor. Böylelikle ev ve iş yerlerinin hem ısıtma hem soğutma hem de sıcak su ihtiyacı aynı sistemle karşılanabiliyor. Sistemde kullanılan hydrobox ve kombi, toplamda klasik duvar tipi kombiler kadar yer kaplıyor ve bina içinde eski kombinin yerine, hızlı ve kolay bir şekilde monte edilebiliyor. Bu sayede 25 dereceden 80 dereceye kadar sıcaklıkta kalorifer suyu elde edilebilmesini sağlayan Daikin Altherma Hibrit Isı Pompası ile binalarını yenilemeyi tercih eden kullanıcılar, boru ve radyatörlerini değiştirmeye gerek duymuyor. Daha Az Enerji ve Düşük Karbon Salınımı Daikin Altherma Hibrit Isı Pompası sisteminde, tüm yıl boyunca, alan ısıtma için gerekli enerjinin yüzde 70’ine kadar bir bölümü ısı pompası tarafından tek başına karşılanabiliyor. Daikin Altherma havadan suya ısı pompası sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji kaynağı kullanırken, çok soğuk havalarda ise ısı pompası devreden çıkarılarak doğalgaz ile çalışan kombi devreye giriyor. Daikin’in yeni ısı pompası, otomatik geçiş özelliği ile değişen hava koşullarında doğalgaz kazanı veya hibrit çalışma arasında her zaman en ekonomik modu seçiyor. Gerektiğinde bunları birlikte kullanarak (hibrit çalışma), kullanıcılarına daha ucuz, daha yeşil bir enerji kullanımı olanağı sağlıyor. Her iki teknolojinin avantajlarını birleştiren Daikin Altherma Hibrit Isı Pompası ile enerji maliyetleri en
yeni teknolojiye sahip yoğuşmalı kombilere oranla dahi yüzde 25’e kadar düşerken, karbon emisyonlarından yılda 1.5 tona kadar tasarruf sağlanıyor. Daikin Altherma Hibrit Isı Pompası Nasıl Çalışıyor? Isı pompası çalışması: Sürdürülebilir ve yenilenebilir bir enerji kaynağı kullanan Daikin Altherma Hibrit Isı Pompası 5,04 değerinde bir performans katsayısıyla (COP), orta düzeydeki dış ortam sıcaklıklarında işletme maliyetlerinin optimuma getirilmesi için mevcut en iyi teknoloji ile çalışır. Hibrit çalışma: Yüksek bir ısı yükü gerektiğinde veya belirli koşullarda en yüksek verimliliğin sağlanması için hem doğalgaz kazanı hem de ısı pompası aynı anda devreye girer. Isı pompası modundan hibrit moduna geçiş evin özelliklerine, enerji fiyatlarına, ısı dağıtım sisteminizin talep ettiği sıcaklığa, dış ortam sıcaklığına ve ısı pompasının o andaki verimliliğine dayalı olarak değişir. Doğalgazla çalışma: Dış ortam sıcaklıkları büyük ölçüde düşer ve neticesinde su akış sıcaklığı artarsa hibrit modunda çalışma artık verimli olmaktan çıkacaktır. Ünite bu durumda otomatik olarak doğalgaz moduna geçer.
Duratiles'tan Dayanıklı, Estetik, Seramik; Durastone Akgün Grubu yeni geliştirdiği ve Durastone olarak pazara sunduğu 20mm kalınlığındaki yeni ürünleri ile kullanıldığı mekanlara farklı bir boyut kazandırıyor. Ülkemizde son yıllarda süratle gelişen ve büyüyen yapı sektöründe, sayıları her geçen gün hızla artan teknolojik binalarda, ciddi bir biçimde alternatif zemin kaplama malzemesi ihtiyacını da ön plana çıkartmıştır. Estetik ve aynı zamanda fonksiyonel bir mekan yaratmanın en önemli şartlarından birisi de yapılan mekana uygun malzemelerin seçilmesidir.
Ürünler
Özellikle, iç ve dış mekanların en çok kullanılan bölümü olan zeminler, ortam şartlarının ihtiyaçlara uygun hale gelmesinde önemli bir faktördür.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Günümüzde, çalışma ortamlarında gereksinim duyulan teknolojik alt yapı ve diğer zemin kaplama malzemeleri ile bir arada kullanılabilmesi özelliği “Durastone20” serisi ürünlerini önemli bir seçenek haline getirmektedir. Estetik ve formsal beklentileri karşılarken, aynı zamanda fonksiyonel bir mekan yaratmada zengin ürün yelpazesi ile önemli seçenekler sunan Durastone20 ürünleri, doğal form ve renkleri mekanlarla buluşturuyor. Durastone20 ürünleri iç ve dış mekanlarda farklı uygulama alternatifleri ve dayanıklı yapısı ile yıllara meydan okurken aynı zamanda sayıları her geçen gün artan teknolojik yapılardaki alternatif zemin kaplama malzemesi ihtiyacına da cevap veriyor. Bu ürünler yük ve yaya trafiğinin yoğun olduğu bütün iç ve dış mekanlarda; güvenle kullanılabilen teknik porselen ürünler olup ayrıca sahip olduğu teknik özellikleri nedeniyle de özel ve genel mekanlar için ideal bir çözüm sunan kaplama malzemeleridir. Durastone20 ürün yelpazesi ile evinizin salonuna prestij katarak doğayı evinizde hissederken, bu ürünlerin diğer yandan teras, balkon, çatı, veranda, plaj, yüzme havu-
zu, yaya kaldırımları, metro, hava limanları, parklar, villa bahçeleri, iş merkezleri, eğitim binaları, yer altı geçitleri, bilgi işlem merkezleri, kent meydanları vb. yapıya dair her alanda güvenle kullanıldığını görebilirsiniz.
139
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
Duravit Luv Banyo Serisi ile İskandinav Şıklığı Cecilia Manz “Duravit için yaptığım tasarımı çizerken, en başından beri zihnimdeki görüntü sade bir masanın üzerinde duran suyla dolu bir kaptı” der. Bu görüntü, Duravit’in büyük odalar veya misafir banyoları için yepyeni tasarım olanakları sunan Luv banyo serisine ilham vermiştir. Luv’un sıradışı tasarımı İskandinav sadeliğini ve zamansız şıklığını bir araya getirmektedir. Zarif biçimler keskin bir geometriyi izlemektedir. Malzemelerin ve renklerin seçimi Cecilia Manz’ın incelikli görünümü karşısında zarif sezgilerinin bir göstergesidir. Manz’ın yumuşak gölgeli mat lake ve sır rengi seçimi Duravit için oldukça geliştirilmiş olmakla birlikte Luv’un canlı karakterini vurgulamaktadır. DuraCeram® malzemeden şık çizgilere sahip, geniş iç havzalı ve belirgin kenarlarla yapılmış tezgah üstü oval lavaboların üç farklı boyutu bulunmaktadır. Batarya deliği platformu eklenen çeşitlerde armatür ortada olacak şekilde geriye monte edilir ve küçük el durulama lavabosunda sağ veya sol tarafa takılır. İsteğe bağlı olarak sırlanan dış yüzeyin saten mat beyaz, gri ve kum renkleri mevcuttur. Bu şekilde, parlak beyaz sırlı iç havza özel bir görünüme ve hisse sahip eşsiz parçalar meydana getirir. Seramik gider kapakları ahenkli görünümü tamamlamaktadır. Lavabonun konulduğu mobilya zarif eğimli, yükseliği ayarlanabilir ayaklara sahip bir konsol masasından oluşmaktadır. Cecilia Manz bu eşsiz tasarım dilini kullanarak masa ve su kabı imgesini gerçeğe dönüştürmektedir. Üç farklı boyutu bulunmaktadır; ikili lavabolar için 1988 mm, tekli lavabolar için 1388 mm ve misafir banyoları için 688 mm. Saten mat ile lakelenmiş ve beyaz, Nordik beyaz, boz kahverengi, taş grisi, açık mavi, gece mavisi renkleri bulunan konsol masalar mekan hissini önemli derecede artırmaktadır. Üç farklı uyumlu renk çeşidine ve Amerikan cevizi türünde sert ahşaba sahip kuvars konsol panelleri müşterinin isteğine göre diğer ürünlerle bir arada kullanılabilmektedir. Saklama alanları ise son teknolojiye ve kendinden kapanmalı mekanizmalara sahip kolsuz çekmeli bölmeler ve çekmeceler şeklinde mevcuttur. Seri 500-1600 mm arasında değişen üç farklı genişlikte, karartma işlevi ve ayna ısıtması ile zenginleştirilmiş yeni aynalarla tamamlanmaktadır. Standart ayna yüksekliği olan 800 mm’nin yanısıra tüm modeller 1200 mm yükseklikte de mevcuttur. Aynanın üst kenarında yer alan, etkinleştirilmiş ortam aydınlatmalı yansımasız LED ışıklandırma 700 lüks’e kadar ideal aydınlık garanti etmektedir. Luv ayrıca yıkanma kabı biçiminde pratik küvetler de sunmaktadır. Tek parça ve DuraSolid A ile yapılmış küvetler hoş bir sıcaklık sağlar ve yüksek kalite mat görünüme sahiptir. Bağımsız, (sağ veya sol) duvara veya köşeye dayalı çeşitleri bulunmaktadır. Özel ilave olarak, Bluetooth uyumlu cihazlarla yönetilebilecek (duvara veya köşeye dayalı modellere özgü) entegre ses sistemi ile donatılabilir.
140
Mutfaklara Devrim Getiren Teknoloji; Franke DCT Fırınlar
Geleneksel ısıtıcılardan oldukça farklı olan bu tel rezistanslar sayesinde hava çok hızlı ısınarak sadece 1kW’lik güç ile herhangi bir türdeki yemeğin pişmesine olanak sağlıyor. Böylece Franke DCT teknolojisi sayesinde hem profesyonel pişirimler sağlanıyor hem de elektrik sarfiyatı minimuma indiriliyor.
Modele göre 9-18 arası pişirme programına sahip olan Franke Crystal Serisi fırınlar farklı yemek türleri için ideal pişirimler yaparak profesyonel yemekler pişirmeyi sağlıyor. Sofraların vazgeçilmezi olan tatlılar da bu programlar sayesinde mükemmelliğe ulaşıyor. Heatpin Isı Ölçer Çubuk özelliği sayesinde özellikle et pişiriminde ideal iç ısı kontrol edilerek eti çok daha sağlıklı bir şekilde pişirebilen Crystal fırınlar “Wellness” fonksiyonu sayesinde de yiyeceklerin vitamin, mineral, su ve doku kaybını engelleyerek hafif ve aynı zamanda sağlıklı yiyecekler pişirmeyi sağlıyor.
TFT dokunmatik ekran özelliği ve 4 cm inceliğindeki kumanda paneli sayesinde estetik ve teknik unsurları bir araya getiren Crystal Serisi Fırınlar sahip olduğu aynalı cam görüntüsü ile de mutfakların vazgeçilmezi oluyor. Sofralar Franke Crystal serisi fırınlar ile DCT teknolojisiyle tanışıyor. Franke’nin bu yeni sistem pişirme teknolojisi sayesinde mutfakta başarı, şansa bırakılmıyor.
Teknoloji ve Zarafetin Buluşması Franke Crystal-Flex İndüksiyonlu Ocak Yenilikçi tasarımların en tecrübeli sahibi; eviye, armatür ve ankastre cihazda 100 yıllık marka olmanın olgunluğunu yaşayan Franke, yeni Crytsal İndüksiyonlu ocağı ile mutfakları çizgi üstüne taşıyor.
Ocakda bulunan 11 kademeli ısı ayarı farklı ısılarda yiyeceğe hassas bir şekilde ısı yansıtırken, pişirme sonu ayarı sayesinde ocak gözleri programlanarak istenilen süre sonunda otomatik olarak kapanabiliyor.
Franke’nin 60 ve 70 cm olmak üzere farklı iki ebatta kullanıma sunduğu İndüksiyonlu ocağı kolay temizlenme gibi ergonomik fonksiyonlarının yanında sahip olduğu teknik donanımlar ile de dikkat çekiyor. Yeni pişirme alanı “Flex“ sayesinde farklı pişirme gereksinimlerine uyum sağlarken, çok geniş tek bir alan olarak veya daha küçük iki bağımsız alana bölünebilir. Bu sayede ocağa uyumlu ve farklı boyuttaki tencerelerin kullanımına imkan verir.
Franke Indüksiyonlu ocaklarda kullanım kolaylığı sağlayan bir diğer özellik ise “hızlı ön ısıtma” özelliği. Bu özellik sayesinde özellikle uzun süreli pişirimlerde hem zaman hem de enerji tasarrufu sağlanıyor. Indüksiyonlu ocakların en büyük avantajı olan enerji tasarrufu ise bu özellik sayesinde ikinci kez vurgulanmış oluyor.
den de etkilenmiyor. Ayrıca “Sliding Touch Kontrol“ kumanda panelini güvenli hale getiren çocuk kilidi de önemli bir güvenlik unsurunu tamamlıyor.
Ürünler
Franke’nin eşsiz DCT teknolojisi geleneksel pişirme yöntemlerinin dışına çıkarak telli rezistanslarla donatılan iç hazne sayesinde yiyeceğe ısı ulaşımını çok daha hassas hale getiriyor. DCT teknolojisini yansıtan bu telli, yeni rezistanslar sayesinde Franke fırınlarda yanma, tat ve koku karışması gibi problemler tamamen ortadan kalkıyor. Böylece mükemmel yemekler pişirmek Franke tarafından garanti ediliyor.
DCT teknolojisinin yanında 74 litrelik geniş iç hacimleri ve aynı anda 4 farklı yemek pişirebilmeyi sağlayan “Komple Menuler” fonksiyonu gibi özellikleri sayesinde Crystal Serisi Fırınlar ile kalabalık sofralar kurmak çok daha kolay hale geliyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Dünya’nın en büyük eviye, batarya ve ankastre cihaz üreticilerinden Franke mutfaklara lezzet katacak Crystal serisi DCT (Dinamik Pişirme Teknolojisi) özelliği ile fırın teknolojisinde devrim yaratıyor.
Teknik donanımı ve temizlenme kolaylığı sağlayan cam seramik yüzeyi sayesinde Franke Crystal-Flex cam seramik ocak, yemek pişirmeyi keyif haline getiriyor.
Darbe ve ısıya oldukça dayanıklı olan siyah cam yüzeyler ani ısı değişimlerin-
141
E.C.A. Purity, Modern Mekanlara Kusursuz Estetik Sunuyor Geometri ve estetiğin kusursuz birleşimiyle meydana gelen E.C.A. Purity armatür serisi, modern mekanlar için ideal bir tercih oluşturuyor. Minimalizmin temel alındığı seride, pürüzsüz yüzeyler ve yumuşak hatlar ile yalın bir görünüm hedeflenirken, kullanım ergonomisi ürünleri ön plana çıkartıyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
İnovatif E.C.A. Purity serisi kullanıcı dostu ürünleri, ince ve zarif çizgileri ile dikkat çekiyor. Tüm şıklığının yanında sunduğu 3 boy lavabo alternatifi ve ankastre banyo-lavabo ürünleriyle Purity özel mekanlara sahip olmak isteyenler için çok güçlü bir aday.
142
Sektöre yenilikçi bir bakış açısı ile tasarlanan seri, E.C.A. kalitesi ile beğenilere sunuluyor.
Armatürde Özgün Tasarımın Yeni Çizgisi: E.C.A. Icon Serisi İnce ve şık tasarımıyla dikkatleri üzerine çeken E.C.A. Icon serisi, özgün tasarımıyla armatür dünyasında fark yaratıyor. Süreklilik ve bütünlük konseptini ayrıntılarında yansıtan E.C.A. Icon koleksiyonu ürünleri, dinamik ve net çizgilerle yuvarlak hatların estetik birleşiminden oluşan detaylar barındırıyor. İşlevsellik ve ergonomik kullanım sunmasının yanı sıra, sade geometrik formların minimalist çekiciliğine ve elegant görünüme sahip olan ürünler kullanıldıkları mekânlara estetik katkı sağlıyor. Özgün tasarımının yanı sıra 3 farklı boyda lavabo bataryası, çıkış ucundan yön değiştiricili özel banyo bataryası ve ankastre banyo-lavabo ürünleriyle farklı ve özel hissetmek isteyenler için tam isabet bir seri...
E.C.A. Nita ile Yıllara Meydan Okuyan Banyolar E.C.A.’dan güçlü, sağlam ve yıllara meydan okuyan yalın tasarım Nita serisi, simetrik kumanda kolu ve vazgeçilmez dairesel gövde tasarımı ile tüm tüketicilere hitap eden minimalist bir seri. Kullanım alanına göre banyo-eviye-3 farklı lavabo ve ankastre ürün seçenekleriyle geniş bir yelpaze sunan Nita serisi armatür sektörünün lokomotif ürünlerinden birisi olmaya aday.
Sıcakta, Soğukta Güvenli Tesisat Sistemlerinde
Günümüz tesisat sistemlerinin ihtiyaçlarına güvenli ve ekonomik şekilde yanıt veren GF Hakan Plastik Flexa® PEX-B Boru Sistemleri, iki farklı ürünü ile mobil tesisat sistemleri, yerden ısıtma sistemleri, sıcak su ve soğuk su hatları için kolay uygulama, yüksek performans, düşük bakım maliyeti gibi avantajları da beraberinde sunuyor. Flexa®, GF Hakan Plastik’in silan yöntemi ile polietilenden üretilen çapraz bağlı boru sistemi olarak ürün grubunda yer alıyor. EN ISO 15875-2 ve DIN 16892 sistem standartlarına uygun olarak üretilen Flexa®, Standart PEX-B Boruları, Oksijen bariyerli PEX-B Boruları olarak iki farklı şekilde 16mm’den 32mm’ye kadar değişik ebatlarda kullanıma sunuluyor. Flexa®, sıcak ve soğuk su dağıtım sistemleri, yerden ısıtma sistemleri, içme
suyu sistemleri gibi alanların yanı sıra buz pistleri, kar eritme sistemleri gibi değişik alanlar için de tercih ediliyor. %100 hijyenik özelliğe sahip olan borularda, oksijen bariyer katmanı ile ortamdaki oksijenin borudan geçen suyun ve dolayısı ile tesisatın içerisine geçmesi, tesisatın metalik aksamlarının korozyona uğraması ve paslanması engelleniyor. Bu sayede hem tesisatın ömrü uzuyor, hem de gereksiz bakım ve tadilat masraflarının önüne geçilebiliyor. Yaşam Alanı Konforu için Döşeme Altı Isıtma Isıtma sistemlerinin amacı, gerekli sıcaklığı sağlayarak konforlu iç mekan şartlarını yaratmaktır. Oda içerisindeki havanın sıcaklığı ile duvarların yüzey sıcaklıkları arasında düşük sıcaklık farklarının olması da önemlidir. Döşeme altı ısıtma sistemleri, konforlu oda ortamlarının yaratılması açısından en ideal çözüm olarak gösteriliyor. Alerji ve astımı olan kişiler ve ço-
cukların güvenliği açısından da koruma sağlıyor. Sistem ayrıca, bina içi ısıtma sistemleri için daha az enerji tüketimi ile uygun maliyetli bir çözüm sunuyor. PEX-B Boru Sistemleri, döşeme altı ısıtma sistemlerinde hafif olması, yüksek ısı direnci göstermesi, hızlı ve kolay montaj yapılabilmesi açısından öne çıkıyor. GF Hakan Plastik Flexa® çapraz bağlı PEX borular, kullanım ve uygulama esnasında herhangi bir fiziksel bozulma meydana geldiğinde ısı ile eski hallerine döndürülebiliyor. Bu şekilde hafıza özelliğine sahip boruların, kılıflı kullanım alternatifi de bulunuyor. Kılıflı çapraz bağlı PEX-B borularda kılıflar, tesisat sisteminde bir hasar söz konusu olduğunda zemin yüzeyine zarar vermeden boruların değiştirilmesini sağlıyor. Kılıf borulu PEX-B sistemi, uygulamalarda kılıf ile PEX boru arasında hava boşluğu yaratarak ısı izolasyonu yapıyor ve suyun ısı kaybını azaltıyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
GF Hakan Plastik Flexa® Pex-B, Boru Sistemleri
143
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
İtalya’nın Seçkin Mermerleri ‘Edilcuoghi’nin Regis Koleksiyonu ile Evinize Geliyor
‘Edilcuoghi’, tasarım ilhamını klasik formların modernize edilmesinden aldığı ‘Regis’ koleksiyonu ile evlere elegand bir dokunuş kazandırıyor. Rafine ve zarif detayları bir araya getiren koleksiyon; stil sahibi, modernize edilmiş nostalji hisli mekanlar yaratıyor. Carraggio ve Onyx gibi İtalya’nın seçkin mermer tipolojilerini, İtalyan dokunuşuyla mekanlara taşıyan ‘Regis’ koleksiyonu, zamansız tarzı ile zarafet ve güzellik hissini bir arada yansıtıyor. ‘Regis’ koleksiyonu, Caravaggio mermeri üstüne altın çizgili dekorun yanı sıra, Onyx mermer üzeri parlak çizgili dekorlarıyla da kullanıcıya göz alıcı modern dekor alternatifleri sunuyor. Edilcuoghi, ‘Regis’ koleksiyonu içinde mermerleri tamamlayan dolap kapağı tipolojisi ile de mekanlardaki klasik ve elegan duruş
144
pekiştiriliyor. Farklı birimleri ile kullanıcının kendi mekanının tasarımcısı olması sağlanırken, rafine ve klasik bir tarz arayanlara cevap veriliyor. Edilcuoghi’nin tüm serileri, Kale’nin dünyanın seçkin şehirlerinde bulunan mağazaları ve Türkiye’deki showroom’larında tüketicilerle buluşuyor.
Aquatherm Yerden Isıtma Sistemleri, Isınırken Doğayı Yok Etme Devrini Kapatıyor Gelişim Teknik Firması’nın yaklaşık 30 yıldır distribütörlüğünü yaptığı aquatherm, kuruluşundan itibaren yerden ısıtma sistemi konusunda çok başarılı işler gerçekleştirmiştir. aquatherm yerden ısıtma sistemleri (Orange System), size doğa dostu bir çözüm önermektedir.
Ayrıca yerden ısıtmadaki verim genelde kullanılan borunun kalitesine göre belirlenmektedir. aquatherm yerden ısıtma borularının başlıca avantajları şunlardır:
Yüksek ısılarda çok iyi dayanım Boru içi çok düzgündür Düşük sürtünme oranı Korozyona uğramaz Mükemmel kimyasal dayanım Yüksek esneklik Yüksek darbe dayanımı Boru içindeki düşük akış sesi DIN 4726’ya göre oksijen bariyerli EVOH kaplamalı
aquatherm yerden ısıtma sistemlerini ısıtma-soğutma boru sistemleri ile kombine ederek de birçok alanda uygun çözümler sunmaktadır: Eski ve yeni binalar için yerden ısıtma Açık alan ısıtma Endüstriyel zemin ısıtma Spor zemin ısıtma Toprak altı ısıtma Tarım uygulamaları
Artema’dan Her İhtiyaca Uygun Zamansız Tasarımlar Artema’nın en yeni armatür serilerinden Suit, yalın tasarımı ve zengin seçenekleriyle tüm banyolarla uyum sağlıyor. Boyut, çıkış ucu ve su akışına göre farklılaştırılmış alternatifler sunan serideki lavabo ve banyo bataryaları, Artema’nın dayanıklı ve uzun ömürlü PVD kaplama teknolojisiyle üretiliyor. Suit’in tüm bataryalarında krom ve altın; lavabo armatürlerinde ise ek olarak bakır renk seçeneği bulunuyor. Yandan kumanda kolu, bataryaların üstünde daha az su ve kireç lekesi kalmasını sağlarken; dakikada en fazla 5 litre su akışı, kullanıcılara tasarruf yaptırıyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Oksijen geçirmeyen, Polietilen (PE-RT) hammaddeli aquatherm yerden ısıtma boruları, eşsiz bir moleküler özelliğe sahiptir. Moleküler yapısında mevcut olan bağ ile gerilmeye karşı mükemmel bir dayanım göstermektedir. Bunun yanında uzun süreli yüksek basınca da dayanım göstermektedir. Buna rağmen esnekliğini kaybetmemektedir.
Ürünler
Çevreye duyarlılık konusunda kazanılan bilinç, enerji kaynakları tercihlerini de etkilemeye başladı. aquatherm, yenilenmeleri çok uzun zaman alan karbon bazlı petrol, kömür, doğalgaz gibi klasik enerji kaynakları yerine, doğada sürekli var olan, doğaya zarar vermeyen kaynaklar tercih etmektedir.
145
HL’den Duş Çözümleri: Bariyersiz Bir Yaşam Keyfi
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
Türkiye distribütörlüğü, 1999 yılından beri Gelişim Teknik A.Ş. firması tarafından yapılan HL markası, 1950 yılında Leopold Hutterer ve Viktor Lechner tarafından Avusturya’da kuruldu. Ürün gamındaki süzgeçler, sifonlar ve pis su çekvalfleri ile kaliteli, yenilikçi ürün politikası, aynı zamanda müşterilerinin isteklerini hızlı ve güvenli bir şekilde yerine getirme arzusu, HL firmasının en önde gelen işletme filozofisi olduğundan: Düzgün akışı HL sağlar. Marka bünyesinde bulunan benzersiz birçok ürünüyle kullanıcılarının taleplerini karşılayabilmektedir. Özellikle dünyada ilk ve tek olan, susuz da kalsa kokuyu %100 engelleyebilen patentli “Primus” koku fermatürü ile göze çarpmaktadır. Bununla birlikte son zamanlarda HL’nin öne çıkan ürünlerinden olan HL531 Primus Line ve HL53 In/Floor Lineer süzgeç, bariyersiz ve kendini gösteren avantajları ile dikkat çekmektedir. Bariyersiz bir banyo seçimi için şimdiye kadar ki en büyük sebep, rahat ve düz zeminli bir duş imkanı sağlanmasıdır. Ancak bunun yanı sıra, bu ürünler birçok avantajı da beraberinde getirmektedir: Düz zeminli olan bu duşlar, yeni ve eski binalar için, bazı standart duşlarda olmayan, optik yer tasarrufu sağlar ve birçok seçenek sunar. İsteğe göre verilebilen şekiller ve seramikte bitmek bilmeyen çeşitlilik ile başlayan seçenek imkanları bunlara basit birer örnektir. Yüzey veya kenardaki nokta lineer drenaj ile benzersiz fırsatlar yaratır. Bu modern ve çağdaş duş çözümünün profesyonel montajı da oldukça kolaydır. HL531 Primus-Line tasarlanırken yeni nesil duş alanlarının çeşitli yönleri düşünülmüştür. Basit ve hızlı montajı sayesinde size zamandan tasarruf sağlamaktadır. Yüksekliği sadece 79 mm’dir. Bütün uzunluklara uygun lineer süzgeç, gövdenin kesilmesi ile boyu kısaltılabilir (60 cm’den 120 cm’ye kadar). Uzatılması da mümkündür. Primus® – Koku fermatürü, patentli HL-Drenaj teknolojisi ile ÖNORM B2501 standardına göre susuz da kalsa koku yapmaz. Paslanmaz çelik çerçeveli, kapaklı ve montaj korumalı tam bir üründür. Düz yüzeyi 146
sayesinde hijyenik bir yapıya sahiptir. Kumaş dokulu folyesi ile güvenli su yalıtımı imkanı sağlar. Çıkarılabilir koku fermatürü ile atık su borusuna ulaşımı oldukça kolaydır. HL53 In/Floor Lineer süzgeç, kolay temizliği, özel tasarımı ve enine dizayn edilen eğimi ile kusursuz drenaj imkanı sunmaktadır. Düz yüzeye uygun ve açık olan su drenajı, kolay temizliği garanti eder. Koku fermatürü, pisliği toplar, çıkarılabilir ve kolay temizlenir.
Uzunluğu ayarlanabilir. Kolay montaj ve pratik su yalıtımı; Lineer süzgeç, su yalıtım seviyesi üzerinde fayanslar ile birlikte döşenir. İzolasyon takımı, sürme su yalıtımları için esnek kullanıma sahip olup, ÖNORM B 3407 standartlarına uygundur. Küçük bir bastırma ile süzgeç gövdesine sabitlenir. Yapıya uygun, değişken ayarlanabilir çıkışa sahiptir. Ayrı olarak paketlenmiş olan izolasyon takımı, şap döşenirken rahatsız etmez, su yalıtımı döşenene kadar temiz kalır ve buruşmaz.
Termo Teknik Panel Radyatörlerde Kalite ve Şıklık Bir Arada Kış aylarına girilirken ısınma en önemli konulardan birisi haline geliyor. Panel radyatörler, kombi ve kazanların ürettiği ısıyı mekanlara yayarak verimli ve şık ısınmanın önemli bir unsurunu oluşturuyor. Radyatörlerin standartı, ısıl verimliliği, mekana uygun ölçülerde olmasının yanı sıra bulunduklara mekanlara uyum sağlamaları ve dekoratif olmaları da önem taşıyor.
Dekoratif panel radyatörlerde TermoStyle ve Silüet serisi çizgili düz yüzeyinin yanında yüksek kalite, ekonomi ve verimi bir araya getiriyor. TermoDesign serisi ise düz ve çizgisiz görünümüyle minimalist dekorların vazgeçilmezi oluyor. Evlerinde yuvarlak hatlı görünümü tercih edenler ise Softline serisi ile dekorlarına bütünlük katıyor. Banyo ve mutfakların baş tacı olan havlupan da ise Termoline serisi albenisi dışında nemli alanlardaki dayanıklılığı ile fark yaratıyor.
kaliteleri sayesinde 50’den fazla ülkeye ihraç ediliyor.
9001 standardında üretilerek 13 bar’a kadar basınç testine tabi tutuluyor.
Benzersiz kalite standardı Termo Teknik’in Çorlu’daki modern üretim tesislerinde yüksek ısıl verim ve kalite standardı gözetilerek üretilen panel radyatörler, yepyeni bir estetik bir boyutun yanında sıkı bir test aşamasından geçiyor. Normalde 8 bar ve altında çalışması beklenen panel radyatörlerin her biri, Termo Teknik üretim tesislerinde uluslararası EN 442 & BS EN ISO
Üstün Teknoloji Termo Teknik radyatörleri yüksek ısıl verimi sunan tasarımları sayesinde, verim kaybını minimuma indiriyor. Profesyonel teknik tasarımları ise tüketiciye uzun yıllara yayılan kullanım ömrü sunuyor. Termo Teknik tesislerinde üretilen tüm panel radyatörler, kalitesinin bir göstergesi olarak 10 yıllık garanti belgesi ile birlikte sunuluyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Sayısız şık tasarım, ölçü ve bağlantı seçeneği Dünyanın en büyük kapasiteli panel radyatör üreticisi olan Termo Teknik’in Çorlu’da 100.000 metrekare üzerine kurulu modern tesislerinde üretilen panel radyatörleri verimlilikleri, sıra dışı tasarımları, çeşitliliği ve uygulama kolaylığı ile dikkat çekiyor. Termo Teknik’in dekoratif panel radyatör serisi, kendilerine has modern ve şık tasarımları ve farklı ebat seçenekleriyle 5.000’in üzerinde opsiyon sunuyor.
Ürünler
Konut ve işyerlerimizin vazgeçilmez öğelerinden olan panel radyatörler, mimari tasarıma ve dekorasyona en zor uyum gösteren sabit parçalar olarak biliniyor. Genellikle tek bir renk ve tipte üretilmeleri, yerlerinin değiştirilememesi, eşyalarla uyum şansının olmaması gibi nedenlerle panel radyatörler evlerin estetikten uzak bir objesi olarak görülüyor. Oysa farklı panel radyatör tercihi ile mekanlara derinlik ve bütünlük katmak, tasarımda zevkli bir dokunuş yakalamak mümkün.
Tamamı Termo Teknik’in Çorlu’daki üretim tesislerinde üretilen Termo Teknik panel radyatörler, tüm bu çeşitlilik ve
147
Ideal Standard Exclusive Serisi ile 2018 Banyoları Işıl Işıl Banyolar, en özel yaşam alanlarından biri. Bu mekanların kişisel özelliklerimize, konfor anlayışımıza ve estetik zevklerimize hitap edecek karakteristik dekorasyonlara sahip olması ise olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Ideal Standard Exclusive serisi, lavabo ve klozetlerde hayata geçirdiği metal kaplamalar, altın/platin dekorlu tasarımlarıyla banyolara göz alıcı şıklığı getiriyor. 2018 banyoları bu tasarımlarla birlikte ışıl ışıl bir görünüme kavuşuyor. Oriental Dekorlu Tasarımlar, Metal Kaplamalar Exclusive serisi, renklerle uyumlu hale getirilmiş “oriental dekorlar” ile eşsiz bir banyo deneyimi sunuyor. Beyaz ve siyah üzeri altın ya da platin dekorlar farklı seçenekler oluşturuyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
Banyolara ışıltı katacak bir diğer unsur ise altın ve platin kaplamalı tasarımlar. Metalik renkli 60 cm lavaboların tüm yüzeyleri altın veya platin renklerde iken klozetlerin iç yüzeyleri beyaz dış yüzeyleri metalik renkli. Işıltı dokularıyla hayata geçen bu tasarımlar 2018’de banyolarınızın atmosferini değiştirecek.
148
Ideal Standard’tan Suya Şık ve Yepyeni Bir Dokunuş: “Connect Air Armatür Serisi” İnce tasarımıyla dikkat çeken Connect Air Armatürler, zarafet ve şıklığın suyla temasını en çarpıcı şekilde yansıtıyor. Ideal Standard’ın ünlü tasarımcılarından Quadro tarafından tasarlanan seri, banyolar için bütünsel çözümler sunuyor. Connect Air’in her mekanla uyumlu farklı ölçülerdeki 5 lt/dk akış hızına sahip lavabo bataryaları, daha ince model alternatifleriyle de kullanım kolaylığı sağlıyor. Özellikle çanak lavabolar ile mükemmel uyum sağlayan yüksek lavabo bataryaları cezbedici tasarımı ve kusursuz performansı ile göz dolduruyor. Birbirinden farklı tasarım ve fonksiyonelliğe sahip Connect Air armatürler arasında “bluestart” teknolojisine sahip lavabo bataryaları özellikle dikkat çekiyor. Bluestart teknolojisi sayesinde batarya kolu orta konumdayken yalnızca soğuk su sağlanarak gerekenden faz-
la sıcak su tüketimi önleniyor. Böylelikle hem enerji hem de su tasarrufu sağlıyor. Fark yaratan inceliği hissedin Fark yaratan tasarım kendini farklı yükseklik ve incelikteki lavabo bataryalarında da gösteriyor. Serinin 37 mm’den başlayan gövde çapına sahip lavabo bataryaları segmentinin en ince örneklerinden. Serinin ayrıca banyo bataryası, duş bataryası, bide bataryası ankastre banyo, lavabo bataryası ve duş bataryaları da bulunuyor. 15 yıla varan kullanım süresiyle zamanla yarışan bir tasarım Serinin en önemli özelliği; yeni geliştirilen FirmaFlow kartuş sistemine sahip olması. FirmaFlow, şimdiye kadar tasarlanmış en iyi kartuş sistemi. Daha ince ve daha uzun ömürlü; düzenli kullanıldığında 10-15 yıla kadar dayanıklı olan bu sistem ile hem bütçeden hem de zamandan tasarruf ediliyor.
ISVEA'dan 2018 Banyo Trendleri
Metalik şıklık Günümüz banyoları göz alıcı tasarımların birbiriyle yarıştığı birer yaşam alanına dönüştü. Banyolardaki bu değişim tercih edilen renklerde de farklılığı beraberinde getiriyor. Altın, gümüş gibi metalik renkler 2018 banyolarına imzasını atacak. Ruhu dinlendiren ve sadeliği ön planda tutan opak renkler de yine yılın trendleri arasında yerini alacak.
2018 banyolarının gündeminde dijital teknolojiler var Teknolojinin akıl almaz hızı banyolarda da birçok yeniliği beraberinde getiriyor. Suyun sıcaklığını hesaplayan, klozetlerde su basıncı ve çıkışı sayesinde kişiye özel yıkama seçenekleri sunan ve böylece kusursuz hijyeni banyolara getiren dijital teknolojiler 2018 banyolarının vazgeçilmezi olacak.
Lavabolarda “Monoblok” dönemi Banyolardaki lavabo tercihi çok önemli. Çünkü lavabolar, banyolar için görkemli bir atmosfer yaratmak için öncelikli tercihler arasında yer alıyor. 2018’de banyolarında fark yaratmak isteyenler için modern ve inovatif tasarım anlayışıyla hayata geçen monoblok lavabolar ön planda olacak. Monoblok lavabolar estetik açıdan göz alıcı bir şıklık sunarken aynı zamanda banyolara modern bir hava da katacak.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Akılcı çözüm sunan tasarımlar Banyolarda işlevselliği ve fonksiyonelliği bir arada sunan tasarımlar her yıl olduğu gibi bu yıl da banyoların gündeminde. Küçük hacimlerde büyük depolama alanları yaratan duvar modülleri, gizli aydınlatmalı aynalar, fonksiyonel tasarımlar banyolar için akılcı çözümler sunacak. Bunun yanı sıra banyoların boyut ve biçimlerine göre farklı kombinasyonlar yapma imkanı sunan tasarımlar da ön planda olacak.
Ürünler
Banyolarda hızla değişen dekorasyon anlayışı bu alanlar için heyecan uyandıracak birbirinden farklı tasarımları da beraberinde getiriyor. 2018’in banyolarının odağında özgün tasarımlar olacak. Özellikle sınırlı sayıda üretilen özel koleksiyonlar bu yılın banyolarına imza atacak. Teknoloji, her yaşam alanında olduğu gibi banyolarda da kullanıcıların hayatını kolaylaştıran pratik, kullanışlı ve hijyenik tasarımları beraberinde getirecek. Sadelikten vazgeçmeyenler için opak renkler bu yıl da favori olurken banyoları sıradanlıktan uzaklaştıracak metalik renkler de kullanıcıların ilk tercihleri arasında yerini alacak. İşte 2018’in banyo trendleri…
Depolama alanlarında yaratıcı tasarımlar Banyolardaki en önemli detaylardan biri de kullandığımız depolama alanları. Mekandan daha çok kazandıran ve daha ferah bir banyo deneyimi sunan tasarımlar 2018’in vazgeçilmezleri arasında. Banyolarında ekstra alana ihtiyaç duyan kullanıcılar için estetik görünümlü, yaratıcılığın ön planda olduğu tasarımlar göz dolduracak. Ünite içi çamaşır depolama işlevi gören tekerlekli puflar, duvara monte edilebilen makyaj üniteleri birkaç örnek. 149
Kale Banyo’dan, Klasik Tarzı Sevenlere ‘Anglosaxon’ Armatür Serisi Her zevke uygun ürünleriyle kullanıcıların hayatını kolaylaştırarak yaşam konforunu artıran Kale Banyo, klasik tarza sahip estetik ve fonksiyonel ‘Anglosaxon’ armatür serisi ile lavaboların ve banyoların şıklığını tamamlıyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
Kıvrımlı hatları ve çekici görünümü ile dikkatleri üzerine çeken Anglosaxon armatür serisi ‘altın renk ve porselen kulp’ detayları ile banyonuzda göz dolduruyor. Seride lavabo bataryasında bulunan sifon kumandası ile lavabo novatiğini rahatlıkla kontrol edebilme imkanı sunuyor. Aynı zamanda Kale Banyo’nun aynı ismi taşıyan Anglosaxon mobilya serisinde kullanılan mermer ile lavabo bataryası mükemmel uyum sağlıyor.
Kale Banyo, ‘Arte’ Koleksiyonu ile Şık ve Kullanışlı Bir Banyo Deneyimi Sunuyor Banyolarda konfor, estetik ve işlevsellik ihtiyacına optimum çözümler sunan Kale Banyo, her zevke hitap eden yeni banyo serilerini tüketicilerle buluşturmaya devam ediyor. Kale Banyo’nun, orta segmentte depolaması yüksek bir koleksiyon olarak hayata geçirdiği Arte, sitilize edilmiş modern Selçuklu çizgileri ile aşırıya kaçmadan modern bir klasik izlenimi veriyor. Şık, kullanışlı ve uzun ömürlü koleksiyon Arte’nin her bir detayında, Kale’nin üstün malzeme kalitesi hissediliyor. Kale Banyo’nun suya dayanıklı Durabad kaplaması gövde ve kapaklarda kullanılırken, soft close kapaklar, depolamalı ayna birimi ile fonksiyonel olarak da öne çıkıyor. Koleksiyonun parlak renk seçenekleri ve altın rengi kulpları da oryantal ve klasik çizgisini güçlendiriyor. 65, 80 ve 100 cm ebatlarında üretilen Arte banyo mobilyası, ‘parlak beyaz’, ‘parlak krem’, ‘parlak acı kahve’ olmak üzere gövde uyumlu kapak renk seçenekleri ile kullanıcıların beğenisine sunuluyor.
150
Kalebodur, ‘Uddo’ Serisi ile Ahşabın En Saf ve Natürel Halini Mekanlara Yansıtıyor
Kalebodur’un yenilikçi yeni serisi ‘Uddo’; konut içi, banyo, teras, otel, ofis, kafe ve restoranlar gibi geniş bir alanda estetik ve kullanışlı çözümler sunarak, mekanların havasını değiştiriyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
20x120 boyutlarındaki sırlı porselen karo serisi ‘Uddo’, ahşabın göz alıcı dokusuyla bütünleştiriyor. Büyük porselen karonun ihtişamını mimar ve tüketiciyle buluşturan ‘Uddo’ serisi; gold, silver ve walnut olmak üzere üç farklı renk seçeneği sunuyor. Mekanlarda 26 farklı grafik varyasyonu ile kullanılan ‘Uddo’ stil sahibi mekanlar oluşturmak isteyenlerin öncelikli tercihi haline geliyor.
Ürünler
Nitelikli ürün gamı ile seramik sektörüne ve yapılara yeni bir boyut kazandıran Kalebodur, ahşap dokusunun tüm gerçekliğini ‘Uddo’ serisi ile porselen karoya aktarıyor. Üç farklı renk alternatiflerinde tasarlanan ‘Uddo’, uyumlu ve estetik yapısı ile mimaride ön plana çıkıyor.
151
Kalekim’in ‘Wintertech’ Teknolojisiyle İnşaatlar (-10)°C’de Bile Durmayacak
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
Kalekim’in, zorlu kış koşullarında dahi yapılara uygulama imkanı sağlayarak bir ilke daha imza attığı Wintertech teknolojisi, artık kışın işe ara verilmesi, ortamın ısıtılmaya çalışılması gibi zorunlulukları ortadan kaldırıyor.
152
Kış aylarında çimento esaslı ürünler ile birlikte güçlü çözümler sunan Wintertech,(-10)°C’de dahi kullanım imkanı sağlıyor. Çimento esaslı ürünler (+5)°C - (+35)°C arasında uygulanabiliyorken, Kalekim’in geliştirdiği Wintertech teknolojisi ile üretilen yüksek performanslı seramik yapıştırıcısı 1056 profesyonel ve gazbeton örgü harcı 1058 Technoblock ürünleri, (-10)°C - (+23)°C arasında rahatlıkla kullanılabiliyor.
Kalekim’den Esnek ve Güçlü Yapıştırıcı ‘Technopur’ Sağlıklı, güvenli, verimli yaşam alanları üretmek için çalışan Kalekim, 44 yıllık bilgi birikimini; kolay uygulanan, pratik çözümler sunan ürünlerine yansıtmaya devam ediyor. Yüksek yapışma gücüne sahip çift komponentli, yüksek performanslı, su yalıtımı sağlayan ve çok amaçlı kullanıma yönelik olan Technopur yapıştırıcı, alttan ısıtmalı zemin uygulamalarında kullanılıyor.
Kalebodur'un Türkiye seramik sektörüne kazandırdığı dünyanın en ince seramiklerinden biri olan Kalesinterflex’in yapıştırılması için de kullanılan Technopur, Kalekim Dilitasyon Bandı’nın yapıştırılmasında da mükemmel çözüm sunuyor. Yüksek esnekliğe ve güçlü yapışma özelliği ile tüketicisinin beğenisini alan Technopur, 7 kg’lık plastik kovalarda satılıyor.
Siena: NPlus Banyo 2018 kataloğunda yer alan, modaya uygun ve saf işlevselliğin önüne geçen eni 115 cm olan bu modelin gövde ve kapakları MDF üzeri melamin kaplama. Üst modül de LED aydınlatma ayna, kendinden kulplu kapaklı asma dolap ve dolap altı açık raf kullanıldı. Ayna altına uygulanan açık raf ise tasarıma ayrıca hareket katmıştır. Alt modül de tezgah üstü seramik lavabo, çekmece ve çok amaçlı tabla kullanıldı. Kapaklarda ve çekmecede yavaş kapanır ray tercih edildi. Boy dolabı ile tamamlanan bu modelin Modena ve Alman meşe renk alternatifleri var. Tourer: Avangarde tarzından esinlenerek yalın ve modern çizgide tasarlanmış olan model aynalı üst modülden ve tezgah üstü seramik lavabonun kullanıldığı tek çekmece ile tamamlanmış alt modülden oluşuyor. Gövde MDF üzeri lake, çekmece ve boy dolabı kapakları 3d MDF üzeri lake olarak çalışıldı. Eni 80 cm olan modelin siyah ve beyaz renk seçeneklerinden birisini tercih ederek standart tasarımlara mahkum olmadan banyonuzun ruhuna dokunabilirsiniz.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
NPlus Banyo'dan Siena & Tourer
153
ORKA Neon Serisi ile Doğadan Gelen Fütüristik Tasarımlar
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
Işığın gücü suyun gücüne karışıyor... Doğadan gelen fütüristik çizgiler cam ile buluşuyor. Neon’un ışığı daha fazla yansıtma gücüne sahip temperli LED aydınlatmalı ithal cam tezgahlı lavabosu tercihe göre sağda veya solda kullanılabiliyor. MDF üzeri doğal kaplama frenli tam açılır gövde ve çekmeceleri, LED aydınlatmalı ekolojik aynası ve ekstra saklama alanı sunan alt sediri ile 120 ve 200 cm ölçülerinde sunulan Neon, daha büyük banyo yaşam alanına sahip olanlar için ayrıca 140 cm ölçüsünde çiftli lavabo alternatifi ile de sunuluyor. Işıklı lavabo tasarımıyla ORKA Banyo 2017 Limited Collection ürün sınıfında bulunan ORKA Neon sofistike bir banyo ortamı sunuyor...
154
ORKA Patara Serisi ile İncelik Hissi Cevizin ve meşenin doğal dokusu Patara'da ahşabın inceliği ile zenginleşiyor... ORKA Patara ekstra depolama alanı sağlayan raflı boy dolabı ve 18 mm etajerli kendinden büyüteçli dört tarafı LED aydınlatmalı IP44 aynası ile konforu ayağınıza getiriyor. Patara ile rustik tarzın modern yorumu banyolarda doğaya dönüş hissi uyandırıyor. Legnano ve Navaro renk alternatifleri ile Silver Collection ürün grubunda yer alan Patara, seramik slim lavabosu, frenli tam açılır çekmece ve kapakları, temperli camları ve siyah mat alüminyum kulp detayı ile banyolarda ferahlık vaad ediyor. Gövde ve çekmeceleri MDFLAM malzemeden olan Patara’nın kenarları PVC kenar bantı ile işlenmiş olup, poliüretan (PU) tutkal ve soft forming uygulama ile şekillendirilmiştir. 80 cm ve 100 cm ölçüleri ile Patara Master Collection ORKA Kataloğu’nda satışa sunuluyor.
Doğanın Dinginliğini Özleyenler Seramiksan’ın Özel Tasarım Serileriyle Buluşuyor Şehir hayatının koşuşturmasına kapılanlar doğayla iç içe bir yaşamın hayalini kuruyor. Ahşabın gerçekçi görünümünün birebir yansıdığı tasarımlar ise doğayı içeriye taşıyor. Seramiksan’ın doğaya özlem duyanlar için özel olarak tasarladığı doğalından ayırt edilemeyecek güzellikte seramikler kullanım özellikleriyle de dikkat çekiyor.
yaratmak artık mümkün. Doğaya olan özleme son verecek Sagono Serisi, gövdesi renkli olarak üretilmesiyle de gerçekçi bir görünüm sunuyor. 20 x 120
cm ebatında üretilen Sagona leke tutmayan, mikrop ve bakteri üretmeyen ve uzun ömürlü kullanım özelliğiyle de ilgi çekiyor.
Seramiksan’dan Yepyeni Bir Koleksiyon: Çarpıcı Dokular ile Modern Tasarımlar Seramiksan’ın her tarza hitap edecek 30 x 90 cm ebadında modern çizgilerle tasarlanan yeni duvar karoları, renk ve yüzeylerdeki harmonisi ile eşsiz, çarpıcı ve farklı mekanlar yaratıyor. Rölyef, tekstil ve mermer dokularının yer aldığı Seramiksan’ın yeni ürün portföyü kullanım kolaylığı, dayanıklılığı ile dikkat çekiyor. Özel ebatta 3 boyutlu olarak üretilen rölyef ve tekstil dokularından oluşan duvar karoları, gerçekçi görünümüyle mekanlara farklı bir boyut kazandırıyor. Mat ve parlak seçenekler sunan duvar karolarıyla düşlenen alanları hayata geçirmek artık çok daha kolay olacak.
Mekanlarda İtalyan Tarzı: Silver Calacatta Dünyada en çok beğenilen mermerler arasında yer alan, İtalya’nın ünlü Calacatta mermerinden ilham alan Seramiksan, yeni ürünü Silver Calacatta ile mekanlarda doğal bir hava estiriyor. Beyaz zemin üzerine gri damarlı görünümüyle mermer efektini ve dokusunu mekanlara yansıtan duvar karosu Silver Calacatta, 30 x 90 cm ebadında mat ve parlak seçenekler sunuyor. Mermerin çarpıcı güzelliğinin yansıdığı dalgalı rölyef seçeneğiyle mekanlar bambaşka bir atmosfere sahip oluyor. 50 x 50 cm ebadında yer karosu da bulunan seri, doğal görünümü ile farklı dekorasyon seçeneklerine de kolayca uyum sağlıyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Doğaya Zarar Vermeden Doğanın Huzuru Yaşam Alanlarında: Sagano Doğanın içinde kaybolmuş hissi veren Sagano, mekanlara derinlik katıyor. Ormanın içinde ağaçların büyüleyici etkisinden ilham alınarak tasarlanan Sagona ile dingin ve keyifli mekanlar
Ürünler
Seramiksan tarafından gövdesi renkli olarak üretilen serilerin de yer aldığı koleksiyon daha doğal daha gerçekçi tasarımlar sunuyor. Tüm yaşam alanlarında rahatlıkla kullanılan ürünler su geçirmez, aşınmaya karşı dayanıklı yapısı ve antibakteriyel özelliğiyle de mekanlara konfor getiriyor.
155
SEREL EasyWash’tan %100 Yıkama Teknolojisi ile 360 Derece Temizlik SEREL EasyWash lavabolar kullanıcı dostu yeni fonksiyonuyla, temizlik anlayışını değiştiriyor. Türkiye’de bir ilki teşkil eden kendi kendini temizleyen yeni nesil yıkama teknolojisi ile EasyWash lavabolar, otomatik olarak devreye girerek hijyen sağlıyor.
SEREL Helios Serisi, Multifonksiyonel Tasarımı Banyolara Taşınıyor
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
Maksimum temizlik konsepti ile yola çıkılarak tasarlanan SEREL EasyWash lavabo serisi, su sıçratmadan %100 yıkama teknolojisi sunuyor. Kendi kendini temizleme özelliği uzaklaştıktan sonra devreye girerek 360º’lik hijyen sağlıyor.
SEREL Helios lavabo serisi, tasarımı ile banyolarda multifonksiyonel kullanım sağlıyor. Farklı kullanım alanlarına yönelik tasarlanan, daire ve kare formlu çanak lavaboları bulunan seri, her zevke ve beğeniye göre alternatif seçenekler sunuyor. Çocuk lavabosu seçeneğiyle evde ve ev dışındaki alanlarda da çocuklara özel mekânlar yaratıyor.
156
İzocam’dan Usta Dostu Yeni Ürün; Ara Bölme Levhası!
Farklı kalınlıklarda üretilebilen Ara Bölme Levhası, ara bölme duvarlarda, ısı ve üstün ses yalıtımı sağlıyor; A1 sınıfı yanmaz özelliği sayesinde olası yangınlarda zaman kazandırıyor. Ses yalıtımına olan katkısının altını çizen İzocam Genel Müdürü Levent Gökçe, “Binalarda ses yalıtımı Mayıs 2017’de yayımlanan “Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik” esaslarına göre zorunlu hale getirildi. Farklı işlevlere sahip binalarda duvar performansı bina hassasiyetleri doğrultusunda A’dan F’ye sınıflandırıldı. İzocam Ara Bölme Levhası kullanılan detaylar ile “A” sınıfı yalıtım elde ediliyor.” dedi. İnsan sağlığına fizyolojik ve psikolojik etkileri kanıtlanmış gürültü sorunu için en etkili çözümün doğru uygulanmış ses yalıtımı olduğunun altını çizen Gökçe, “Modern yaşamda insanlar zamanının %90’ını kapalı alanda geçiriyor. Özellikle yan komşudan gelen gürültüden, yanyana olan daireler arasında mahremiyetin kalmamasından neredeyse herkesin rahatsız olduğunu biliyoruz. Bu durum da ancak İzocam Ara Bölme Levhası gibi A sınıfı ses yalıtım malzemesi ile çözülebilir” şeklinde konuştu. Günümüzde okul, hastane, otel ve ofis gibi toplu kullanımların olduğu binaların yanısıra modern konutlarda da hafif bölme duvarların daha yaygın kullanılmaya başlandığını ifade eden Levent Gökçe, “Toplu kullanım alanlarında A sınıfı detayların kullanılması göz ardı edilmemesi gereken bir konu... Sessiz iç ortamlar okullarda öğrenme kapasitesini artırırken, çalışma alanlarında verimliliğe, hastane gibi sağlık tesislerinde iyileşmeye katkı sağlıyor. Otel ve konutlarda ise kişi daha iyi dinlenerek güne daha sağlıklı ve zinde başlayabiliyor. İzocam Ara Bölme Levhası tam da bu açıdan yeni yönetmeliğin getirdiği standartları sağlayabilmek üzere sektöre kazandırdığımız bir ürün oldu” dedi.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Esnekliği ve yumuşaklığıyla hızla uygulanabilen bir ürün olan İzocam Ara Bölme Levhası, sahip olduğu doğal içeriği ve toz yapmayan yapısı, kolay kesimi sayesinde, uygulayıcıya rahat ve sağlıklı bir çalışma ortamı yaratıyor. Ayrıca hızlı uygulama imkanı ile zamandan tasarruf sağlıyor. Kendi başına ayakta durabilen İzocam Ara Bölme Levhası, güvenli uygulama olanağı da sunuyor. Böylece ilave malzeme gerektirmeden, yapılan uygulamalara hız ve kalite kazandırıyor. Taşıma saplı ambalajı ve hafifliği sayesinde kolay taşınabilen İzocam Ara Bölme Levhası, hem nakliye hem de depolamada avantaj sağlıyor.
Ürünler
İzocam, Ar-Ge çalışmaları sayesinde hafif ara bölmelerde kullanılmak üzere geri dönüşümlü malzemeler kullanarak geliştirdiği, ‘Ara Bölme Levhası’nı sektöre kazandırdı. Bu alandaki AR-GE çalışmalarını, sektörün ve kullanıcıların beklentilerine en iyi şekilde yanıt verebilecek ölçüde yürüten İzocam, Ara Bölme Levhası’na CE ve EUCEB belgelerini de kazandırarak, kalitesini uluslararası alanda da kanıtladı.
157
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Ürünler
Villeroy&Boch’tan Klasikten Vazgeçmeyenler için Armatürler
Villeroy & Boch, klasik tasarımlı armatürleriyle, banyolar için sade ve şık çözümler sunuyor. Belirgin ve özgün hatlarıyla heykelsi bir görünüme sahip Classic serisinde, banyo bataryalarının yanı sıra, normal, yüksek ve 3 delikli lavabo armatürleri yer alıyor. Doğadaki formlardan esinlenilerek tasarlanan L’Aura serisinde, yüksek lavabo armatürü, el ve tepe duşundan oluşuyor. Lavabo ve duş bataryası, el ve tepe duşu bulunan O.Novo serisi, minimalist profili ve yuvarlak hatlarıyla, klasik ve sade bir tarz yaratıyor.
Villeroy&Boch’tan Ahşap Tutkusu Villeroy&Boch, iç mekan tasarımında popülerliğini koruyan ahşabı, porselen karo serileriyle yaşam alanlarına taşıyor. Geleneksel ahşap zeminlere alternatif oluşturan ahşap görünümlü seriler, dayanıklı ve kaydırmaz yüzeyleriyle dikkat çekiyor. Doğal ahşaba göre daha az bakım gerektiren seriler, alerjisi olanlar ve yerden ısıtmalı mekanlar için öneriliyor. Yıpranmış ahşabın yapısını seramiğe taşıyan Halston, zamansız tasarım yaklaşımıyla, ağacın büyüme çizgilerini gösterecek kadar doğal bir görünüme sahip. Doğal parkeden esinlenen modern tasarımlı Lodge serisi, damarlı yüzeyi ve renk çeşitliliğiyle öne çıkıyor. Doğaldan canlı tonlara giden geniş bir renk skalası sunan Tuxedo porselen karo serisi, mekanlara modern bir country tarzı getiriyor. Duş alanları dahil, evin her yerinde kullanılabilen Nature Side ise gri, bej, kızıl-kahve ve beyaz renk seçenekleriyle dikkat çekiyor.
158
VitrA'dan Antrasit ve Griyle Zamansız Mekanlar VitrA’nın Urban Blue seramik serisi, tasarım dünyasının yükselen trendi Blue Stone taşının çarpıcı güzelliğini, antrasit ve gri tonlarıyla yeniden yorumluyor. Doğal taşın damarlı ve fosil yapılı dokusunun antik yüzeylerle zenginleştirildiği seri, özgün ve şık banyolar yaratıyor.
Modern tasarımı, estetik çizgileri ve fonksiyonel çözümleriyle farklılaşan VitrA’nın Ecora banyo serisi, kullanışlı ve konforlu banyolar yaratıyor. Tasarım stüdyosu Nexus’un imzasını taşıyan Ecora, modüler yapısıyla, kişisel zevk ve ihtiyaçlara uygun banyolar tasarlamaya olanak sağlıyor. Duvara asılabilen ve lavabo dolapları, ferah bir banyo deneyimi yaşatırken aynı zamanda kolay temizlik sağlıyor. Lavabo altında yer alan sensörlü LED aydınlatma ise banyo deneyimini ayrıcalıklı kılıyor.
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
VitrA'dan Kullanışlı ve Konforlu Banyolar
Ürünler
VitrA’nın taş dokulu seramik karo serisi Slatemix ise zamana karşı koyan mekanlar tasarlıyor. Ardesia taşından esinlenilerek tasarlanan seri, zamansız ve şık tasarımların temsilcisi antrasit ve gri gibi doğal taş renklerini taşıyor. 15x15 ebatlı kare ve tuğla ebatlı versiyonları bulunan Slatemix, modern görünümlü iç ve dış mekanlar yaratıyor. Zengin yüzey desenleri ve renk tonlarıyla doğal taşın özünü koruyor.
Klasik Tutkunlarının Banyo Keyfi: VitrA Dream Soğuk havalarda küvette yıkanmanın rahatlığını yaşamak isteyenler için tasarlanan Dream, banyoları birer keyif alanına dönüştürüyor. VitrA’nın ayaklı klasik küveti Dream, şık ve yalın tasarımıyla klasik çizgilerden vazgeçemeyenlere hitap ediyor. Geniş iç alanı sayesinde rahat uzanma olanağı sağlayan VitrA Dream küvet, kişisel bakımı keyfe dönüştürüyor. Akrilik gövdesi ve Artema teknolojisinin ürünü pirinç üzerine krom kaplama veya altın renk seçenekleri, banyolara modern ve klasik bir yorum getiriyor. 159
Arcadia Yapı Grubu San. Tic. Ltd. Şti. Yusuf Demirhan Orhantepe Mh. Saraylar Cd. Malatya Sk. No:7 Cevizli Kartal İstanbul T: +040-0722-437-922 www.artemisromania.ro
Canbulat Madencilik Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. Uğur Canbulat
TİMDER Dergisi 95.Sayı / Ekim - Aralık 2017
Aramıza Katılanlar
Hasanpaşa Mh. Fatih Bulv. No:13 Sultanbeyli İstanbul T: (0216) 496 4182 F: (0216) 496 7303 www.canbulatyapi.com
Çakıl İnşaat Rıza Çakıl
İçerenköy Mh. Küçükbakkalköy Cd. Z.Hanım Sit.Tunç Apt. No:3 Ataşehir İstanbul T: (0216) 573 9547 F: (0216) 573 9547 www.cakilinsaat.com
Dealim Trading Sağ. Eğt. Dan. Hiz. ve İnş. Dış Tic. Ltd. Şti. Mehmet Saim Akalın Eski Üsküdar Cd. Topçu İbrahim Sk. No:11/A Ataşehir İstanbul T: (0216) 572 8882 F: (0216) 572 8872 www.daelim.com.tr - www.dobidos.com.tr - www.schell.com.tr
Demir Makine Tic. ve San. Ltd. Şti. Burak Demir Emekyemez Mh. Buğulu Sk. No:9/A Karaköy Beyoğlu İstanbul T: (0212) 237 2224 F: (0212) 237 2252
Mavigöl Mh. Abdullah Gül Cd. No:68 Bolluca Arnavutköy İstanbul T: (0212) 685 0080 F: (0212) 685 0082 www.dmrmakine.com.tr
Mavi İnşaat Malzemeleri Tic. Ltd. Şti. Mehtap Yaldız Cahar Dudayev Cd. Esatpaşa Mh. No:163 Ataşehir İstanbul T: (0216) 470 1205 F: (0216) 470 1206 www.mavi-insmalz.com.tr
Mavitek İnşaat Yapı Malz. Gıda San. Tic Ltd. Şti. Ferhat Yaldız Esenevler Mah. 3001 cad. No:2/A Ümraniye Ümraniye İstanbul T: (0216) 412 0961 www.mavitekyapi.com.tr 160