TİMDER Dergisi 99. Sayı

Page 1

99 Ocak - Mart ‘19



KALE UNICERA’DA Mekanlarınıza anlam katan ürünleri ve hayatınızı kolaylaştıran çözümleri keşfetmek için Kale’nin Unicera standında buluşalım.

UNICERA 2019 5 - 9 Şubat 2019 CNR EXPO Yeşilköy Salon 5 — Stand 5-G02

kale.com.tr


99 Ocak - Mart ‘19

TİMDER Yönetim Kurulu: Aydın Eşer, Bekir Zabcı, Kemal Yıldırım, Bertan Yılmaz, Ahmet Olcay İskender, Ali Canik, Bahadır Yıldırım, Deniz Kaya, Yeşim Kurt Şengün, Yıldıray A. Yılmaz, Yücel Baran

Ön Kapak İçi:

Japar

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Künye

Arka Kapak İçi: Sanica Arka Kapak:

Seramiksan

01

Kale

03

Teska

05

Livea - Motto Banyo

Dergi Adı: Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Dergisi

09

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu

İmtiyaz Sahibi ve Adresi: Aydın Eşer (baskan@timder.org.tr) Demirciler Sit. 1.Cd. No:21 34780 Zeytinburnu / İstanbul

11

E.C.A. - Serel

13

Mapei

17

Özlider

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Adresi: Deniz Kaya (dergi@timder.org.tr) Adem Yavuz Mh. Alemdağ Cd. No:431 Ümraniye / İstanbul

19

Ege Seramik

21

Lucco

23

Kalay Banyo

Hukuk Danışmanı: Av. Fırat Barış Kavlak (firat@kavlak.av.tr)

25

Uğur Endüstri

27

Franke

Yayın & Tasarım Yönetmeni: Orhan Hopa (orhan@timder.org.tr)

29

Ege Vitrifiye

31

Formina - Ece Seramik

33

Güral Vit

35

Ge-Ti

37

ORKA Banyo

41

Yurtbay Seramik

43

NG Kütahya Seramik

45

Seranova

47

Artintechs

53

Blanco Öztiryakiler

59

Pimtaş

65

UNICERA

75

Bien Banyo

77

UNICERA Design Next

91

Bien Seramik

93

Dura∙tiles - Akgün Group

95

RINO

97

Norm Bağlantı & Tesbit Elmanları

99

Fırat Boru

101

NPlus Banyo

103

Aknur Endüstri Malzemeleri

105

TEGV

Genel Koordinatör Yardımcısı: Yeliz Kılıçaslan (yeliz@timder.org.tr) Kurumsal İletişim Sorumlusu: Ayşe Arslan (ayse@timder.org.tr) Yönetim Yeri Adresi: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 34758 Ataşehir, İstanbul Basım Yeri Adresi Telefonu: Matsis Matbaa Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Tevfik Bey Mh. Dr. Ali Demir Cd. No:51, Sefaköy, İstanbul (0212) 624 2111 Basım Tarihi: Ocak 2019

Yayın Türü: Yaygın Süreli

Yayın Yürütme Kurulu: Aydın Eşer, Deniz Kaya, Yeşim Kurt Şengün, Begüm Kıratlılar, Nurhan Tanyeli, Orhan Hopa, Yeliz Kılıçaslan, Ayşe Arslan. İletişim Bilgileri: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 34758 Ataşehir / İstanbul T: (0216) 580 8343 dergi@timder.org.tr www.timder.org.tr /timder1988

Dergimizde yayınlanan yazı ve görsellerden imza sahipleri sorumludur. Ticari reklamlar, reklam verenlerin sorumluluğundadır. Yayınlanan yazı ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz, kullanılamaz.

2



Yönetimden

06

Aydın Eşer TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı

TİMDER’den

12

Dipnot

08

Ekonominin Nabzı

Deniz Kaya TİMDER Dergisi Yazı İşleri Müdürü

48

Söyleşi

10

A. Mahfi Eğilmez Ekonomist

54

Söyleşi

TİMDER Akademi 14. Eğitim Dönemi Tamamlandı

Zeki İlter Yurtbay Yurtbay Seramik CEO

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

İçindekiler

Faruk Eczacıbaşı TİMDER Sohbetleri’nin konuğu oldu

Üretici

60

Baran Demir İbrahim Polat Holding CEO

Haberler

18

90

Dr. Atakan Genç Stratejitek Kurumsal Danışmanlık Hizm.

Ürünler

4

66

Üretici

Enver Öz Elmor Genel Müdürü

Sektörümüzde yaşanan son gelişmeler ve firmalardaki yenilikler....

Etkin Yönetim

Hasan Pehlivan VitrA Karo Genel Müdürü

96

UNICERA

İçimizden Biri

70

N. Begüm Kıratlılar Tempus İklimlendirme Genel Müdür

74

Türkiye’nin uluslararası gururu UNICERA kapılarını rekorlarla açıyor.

Pazarlama Canavarı

Ferit Erin Eczacıbaşı Yapı G. Genel Müdürü

92

Dr. Öğr. Üyesi Zeki Yüksekbilgili Pazarlama Danışmanı ve Eğitmen

Hukuken

88

Av. Fırat Barış Kavlak TİMDER Hukuk Danışmanı

Çalışan Mutluluğu

94

Dr. Öğr. Üyesi Gülbeniz Akduman Akademisyen, Eğitmen, Yazar



Aydın Eşer

TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı baskan@timder.org.tr

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Yönetimden

Günümüz ve Gündemimiz...

6

Ülkemizde ekonomik çalkantıların yaşandığı zor bir yıl geçirdik. Artan enflasyon, döviz kurlarındaki hızlı dalgalanmalar ve ekonomik istikrarsızlık her sektör gibi bir kolu olduğumuz inşaat sektörünü de olumsuz yönde etkiledi. Yaşanan bu olumsuz gidişatın durdurularak eski refah günlerimize dönebilmemiz için gerçekçi değerlendirmelerde bulunmamız ve durum kritiklerini iyi yapmamız gerekiyor. Yapılacak gerçekçi değerlendirmeler sonrası çizilecek yol haritası kapsamında adımlar atmak sağlıklı ilerleyişi kolaylaştıracaktır. Bu çerçevede “Yeni Ekonomi Programı” kapsamında açıklanan yol haritasına bağlı kalınarak ve ülke menfaatleri göz önünde tutularak uzun vadeli programların hayata geçirilmesi ekonomik darboğazdan güçlenerek çıkışın yolu olacaktır. Günü kurtarmak adına atılan anlık adımlar uzun vadede karşımıza çıkacak daha negatif tabloların öngörülememesine sebebiyet verebilir. Bu nedenle bütün değişkenleri göz önünde bulundurarak geliştirilen stratejilerle hareket edilmesi ve YEP vaatlerinin gerçekleşmesi halinde bu negatif tablodan kurtulabiliriz. Yaşanılan ekonomik çalkantılar sonrasında iç pazarda oluşan daralmalar, ihracatın artık tercih olmaktan çıkarak bir zorunluluk haline geldiğini de bir kez daha bizlere kanıtlamış oldu. Mevcut durumda büyümeyi sürdüren firmalara baktığımızda neredeyse hepsinin ihracat ağlarının güçlü olduğuna şahit oluyoruz. İhracatı güçlendirmek adına firmaların kendilerini anlatabildikleri en önemli platform ise uluslararası fuarlardır. Fuarların global kimliklerini pekiştiren unsurların başında da uluslararası marka değerine sahip yabancı firmaların da fuara katılım göstermesi geliyor. Bu amaçla bu yılki fuarımızda; İtalya, İspanya, Almanya başta olmak üzere, Portekiz, Mısır, Hindistan, Çin, Tayvan, Sırbistan ve İran’dan gelen firmalar da UNICERA’da yeni ürün ve modellerini sergileyecekler.

Sektörümüzün en büyük buluşma noktası olan UNICERA Fuarı’nda bu yıl yabancı ziyaretçi sayısını yüksek tutabilmek adına da birçok çalışma gerçekleştirdik. UNICERA sayesinde kurulacak olan iş birliklerinin ülkemizin yaşadığı iç pazar daralmasında firmalarımıza güç sağlayacağını düşünüyoruz. Bu yıl 05 - 09 Şubat tarihlerinde gerçekleşecek olan UNICERA, Türkiye’nin en önemli alım heyeti organizasyonuna da ev sahipliği yapacak. Fuarın ilk iki günü düzenlenecek olan “Alım Heyetleri B2B Eşleştirme Programı”nda, dünyanın dört bir yanından gelecek olan heyetler katılımcı firmalarla birebir iş görüşmeleri gerçekleştirecek. Görüşmelerin tüm katılımcılarımızı memnun etmesini umuyoruz. UNICERA Fuarı’nın sektöre yeni bir soluk getirme ve ortak bir platform oluşturma amacıyla ilk kez gerçekleştiği 1988 yılında yalnızca 400 m²’lik bir sergi alanına sığması, bugün ise Avrupa’nın ikinci büyük fuarı konumuna gelmesinin haklı gururunu yaşıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada fuar alanımızın, gelen taleplerle 100 bin m²’ye ulaştığını söylemekten büyük mutluluk duyuyorum. Sektörün ilgi ve alakasıyla her geçen gün çapını daha da büyüten UNICERA, ülke ekonomimize sağladığı katkıyla sektörümüzün prestij fuarı olarak anılıyor. Üniversite öğrencileri sektörle buluşuyor... Sektörümüzün geleceği olan öğrencilerimizin henüz mezun olmadan sektörle bir araya gelerek vizyonlarını genişletebilmelerini sağlama amacıyla her sene UNICERA Fuarı’na katılımlarını teşvik ediyoruz. Bu yıl da yine çeşitli üniversitelerin ilgili bölümlerinden genç arkadaşlarımız, fuarımızı ziyaret edecekler. Üstelik; tasarımın büyük önem arz ettiği sektörümüzde, özellikle üniversitelerden gelen

genç dimağları farklı çalışma disiplinlerinden gelen isimlerle buluşturabilmek amacıyla “DesignNext’’ etkinliğini organize ediyoruz. Avrupa ve Türkiye’nin önemli tasarımcılarını bir araya getiren etkinliğimizde bu yıl; İtalya’dan Giuseppe Scutellà, Carlo Ciciliot, Antonio Bullo, Paolo D’arrigo, Fas’tan Hicham Lahlou, İspanya’dan Valentin Garcia, Bern Donadeu, Eduardo Villalón ve Almanya’dan Johann Dück bilgi ve tecrübelerini fuar ziyaretçileri ile paylaşacak. Ayrıca fuar süresince açık olacak Art Gallery’de tasarım sohbetlerine katılan ziyaretçilerimiz, ünlü tasarımcıların tasarımlarını görme imkanı bulmuş olacak. TİMDER Sohbetlerinde Faruk Eczacıbaşı... Nasıl ki fuarımızı her geçen yıl daha iyi bir hale getirmek için çalışıyorsak diğer faaliyetlerimizde de aynı titizlikle hareket ediyoruz. Bu doğrultuda sektörümüzün ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak çeşitli eğitimler, sektörel toplantılar ve ekonomi sohbetleri düzenliyoruz. Bunların yanı sıra 2018 yılında ilk kez “TİMDER Sohbetleri” adı altında yeni bir etkinliğe imza attık. Bu sohbetlerimizin ilkinde de Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı’nı ağırladık. Geçmişle bugün arasındaki hız ve zaman farklarının, dönüşümün görünen yüzünün ve karanlık tarafının, teknoloji ve dönemin büyük sorunu olan gelir düzeyi eşitsizliklerinin ele alındığı sohbette disruption’ın (yaratıcı yıkım) etkileri üzerinde duruldu. TİMDER Sohbetleri’nde ele alacağımız farklı disiplinlere ait konularla üyelerimize farklı bakış açıları kazandırmayı amaçlıyoruz. Bundan sonra gerçekleştireceğimiz TİMDER Sohbetleri’nde de yine merak edilen kişileri ağırlamaya devam edeceğiz.


“Birbirimize vereceğimiz işaret, ileri! İleri daima ileridir.”


Deniz Kaya

TİMDER Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü deniz.kaya@kombiklimashop.com

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Dipnot

“Üretim ve ihracat bizlerin çıkış noktası. Sahip olduğumuz avantajları doğru pazarlara yönelerek kullanırsak krizden güçlenerek çıkmayı başarabiliriz.” Türkiye, bugüne kadar geçirdiği bütün kriz dönemlerini en asgari zararla atlatarak yoluna kaldığı yerden devam etmeyi başardı. Bu başarının altında yatan temel sebebin, ülkemizdeki genç nüfusun fazlalığı ve barındırdığımız yaşama sevinci olduğunu düşünüyorum. Anlatılan karanlık senaryolara rağmen insanımız, eğitim almayı, kendini geliştirmeyi, sosyalleşmeyi, eğlenmeyi, keşfetmeyi, teknolojiyi kullanmayı hayatı doya doya yaşamayı sürdürüyor. Krizin emarelerini birçok alanda elbette görüyoruz ama bu etkilerin sokağı, rutini pek etkilememiş olması bizler için sevindirici. Karamsarlığın ülkemize sirayet etmemiş olmasının toparlanma süremizi kısaltacağına inanıyorum. “Yeniliklere kolayca adapte olarak duruma uyum sağlayabiliyoruz.” Dünya ekonomisinde içe kapalılık, olumsuz tablonun çok daha uzun süre devam etmesine neden olacaktır. Bu açıdan Türkiye şanslı bir ülke. Ülkemizin krizlere karşı bağışıklık kazanmasının da sakinlik ortamı üzerinde etkili olduğunu düşünüyorum. Bugüne kadar yaşadığımız tüm krizleri atlatmış hatta bu süreçlerin bazılarından büyüyerek çıkmış olmamız, bu belirsizlik ortamında da pozitif kalmamızı kolaylaştırıyor. Yine genç nüfusumuzun yoğun oluşu sayesinde yeniliklere kolayca adapte olarak duruma uyum sağlayabiliyoruz. Girişim konusunda da Türkiye çok açık bir ülke. Mevcut bir gelişmeye karşı çok hızlı reaksiyon gösterebiliyoruz. Eğitim alanında doğru reformları yapmayı başardığımızda genç dimağların ülkemize çok daha fazla katkıda bulunacağına inancım tam. 8

“Dünyada şekillenen yeni düzeni doğru okumalıyız.” Yıllardır hukuk, ekonomi ve eğitim gibi temel alanlarda yapılması gereken reformların sürekli ertelenmesi, ülkemizin hala gelişmekte olan ülkeler arasında anılmasına neden oluyor. Eğer kriz ortamını iyi değerlendirerek gerekli reformları gerçekleştirmeyi başarırsak bu süreçten güçlenerek çıkma ihtimalimiz çok yüksek. Güçlü olduğumuz yönlerimizi iyi analiz etmeli, zayıf yönlerimizi güçlendirmek için ihtiyaç duyduğumuz reformları tespit ederek bu doğrultuda kendimizi geliştirmeliyiz. Ülkemiz genç nüfus, stratejik konum, doğal kaynaklar, sanayi gücü gibi birçok alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alıyor. Eğer dünyada şekillenen yeni düzeni doğru okumayı başarırsak gelişmiş ülkeler arasında anılmamız yolunda bir engelimiz kalmamış olacak. “Sanayicilerimiz dünyayla yarışabilecek güce ve vizyona sahip.” Ülke ekonomimiz dinamik bir yapı üzerine kurulu, üretim yeteneğimiz ve iş gücümüz ekonomi devi ülkelerle rekabet edebilecek seviyede. Sanayicilerimiz ise ortaya çıkardıkları ürünlerle dünyayla yarışabilecek güce ve vizyona sahip olduklarını kanıtlıyor. Üretmediğiniz sürece dışarıya bağımlılığınız artar, krizler karşısındaki dayanıklılığınız azalır. Dışa bağımlılığı azaltmak adına atılması gereken adımların doğru hesaplanıp gerekli girişimlerin hayata geçirilmesi gerekiyor. Üretim ve ihracat bizlerin çıkış noktası. Sahip olduğumuz avantajları doğru pazarlara yönelerek kullanırsak krizden güçlenerek çıkmayı başarabiliriz. Özellikle katma değeri yüksek ürünlerin ihracatına ağırlık vere-

rek ülke ekonomimiz üzerinde hızlı bir iyileşme sağlayabiliriz. “Üretim kapasitemizin yüksek oluşu ve hızımız birçok ülkenin önüne geçmemizi sağlıyor.” Dünyadaki dengeleri iyi izleyerek doğru pozisyon almak ihracat gücümüz üzerinde etkili olacaktır. Şu an dünyada Çin’e karşı genel bir kapalılık hali mevcut, özellikle Amerika’nın uyguladığı kısıtlamalar Türkiye için önemli fırsatlar yaratabilir. Genç nüfusumuzun çokluğu sayesinde üretim kapasitemizin yüksek oluşu ve hızımız birçok ülkenin önüne geçmemizi sağlıyor. Fiyat konusunda Çin’le rekabet edemesek de Avrupa ülkelerine göre çok daha uygun fiyata ürün sunabiliyoruz. Amerika’nın yanı sıra henüz ihracat yapmadığımız birçok önemli pazar var. Bu pazarlara açılmayı ve sanayideki gücümüzü göstermeyi başarabilirsek gelecek dönemin kazanını Türkiye olacaktır.

“Genç nüfusumuz ve yaşama sevincimiz ile ekonomideki toparlanma süremizi kısaltacağımıza inanıyorum.”



A. Mahfi Eğilmez Ekonomist

mahfie@gmail.com www.mahfiegilmez.com

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ekonominin Nabzı

Türkiye’ye İlgi Artışı

10

Son bir haftada Türkiye’ye ve Türk varlıklarına ilginin artmaya başladığı görülüyor. Bu ilgi artışının IMF’nin güncellediği dünya tahminlerini içeren “Dünyanın Ekonomik Görünümü Ocak 2019 Güncellemeleri” özet raporu sonrasında gelmesi de dikkat çekici. Çünkü IMF, Davos toplantıları öncesinde güncellediği raporunda Türkiye için yeni bir tahmin verisine yer vermediği halde “beklenenden daha derin bir daralma” ifadesini kullanmış bulunuyor. IMF’nin Ekim 2018’de yayınlanan “Dünya Ekonomik Görünümü Raporu”nda Türkiye için 2019 büyüme tahmini 0,4 idi. Bu yeni ifade bundan daha kötü bir performansın beklendiği anlamına geliyor. Buradaki kritik soru bu beklenti bozulmasına karşılık Türkiye’ye yönelik ilgi artışının altında ne yatıyor? İlk neden dünyada işlerin birkaç önceki beklentiye göre farklı bir yöne evrileceği yolundaki beklenti değişikliği. Bunu Dünya Ekonomik Forumu’nun 800 CEO’ya uyguladığı anketin sonuçlarından görebiliyoruz. CEO’ların beklentisi dünyada bir resesyon yaşanacağı yolunda. Bu çok önemli çünkü bu kadar üst düzey karar alıcının beklentisi olumsuzsa gerçekleşmenin olumlu çıkması kolay değil. Oysa birkaç ay öncesine kadar ABD’nin krizden çıktığı, Avrupa’nın da o yolda ilerlediği, hatta Japonya’nın bile toparlanacağı beklentisi egemendi. ABD’de ve Avrupa’da faizler yükseliyor, dünyaya dağılmış olan likidite yavaş yavaş çıktığı yerlere geri dönmeye başlamış bulunuyordu. Çin’in büyüme ivmesini hızla kaybetmesinin ardından Japonya’daki toparlanmanın kalıcı olmayacağının ortaya çıkması ve Avrupa’nın da henüz sanıldığı kadar yol almamış olduğunun anlaşılmasıyla rüzgâr tersine döndü. IMF, Ocak ayında revize ettiği tahminlerinde dünyanın büyüme oranını aşağı yönlü revize etti. Bütün bunlar kendi ülkelerine dönmeye

başlamış olan fonların yeniden gelişme yolundaki ülkelere geri dönmeye başlamasına yol açan gelişmeler oldu. Çin, uzunca bir zamandan beri yabancı fonları en fazla çeken ülke konumunda bulunuyor. Normal koşullarda çıkan fonların öncelikle Çin’e yönelmesi gerekirdi. Ne var ki Çin’de büyümenin hızlı ivme kaybına uğraması ve ekonomiye ilişkin pek çok sorunun ortaya çıkmaya başlaması sonucu yabancı fonlar Çin’e dönmek yerine daha uygun görünen gelişme yolundaki ekonomilere yöneliyor. 2018 yılında ABD ve Avrupa’daki toparlanma, krizden çıkış sinyallerinin güçlü olması ve buralarda faizlerin yükselmesi, yabancı fonların gelişme yolundaki ülkelerden yavaş yavaş çıkıp ülkelerine dönmesine zemin hazırladı. 2018 temmuz ayında Merkez Bankası’nın faizi artırmamasıyla başlayan ve özellikle de yılın son çeyreğinde doruk noktasına çıkan güven kaybı sonucunda en büyük fon çıkışları Türkiye’den oldu. Tür-

“Son altı ayda en fazla pozisyon boşaltılan ülke Türkiye olduğu için de bu dönüşte en fazla fon çeken ekonomi Türkiye oldu.”

* bu yazı ilk olarak www.mahfiegilmez.com adresinde yayınlanmıştır.

kiye ekonomisinde yaşanan bozulma, büyümenin düşüşü, TL’nin hızlı değer kaybı, enflasyonun ve işsizliğin yükselişi yabancı yatırım fonlarının diğer gelişmiş ülkelere göre Türkiye pozisyonlarını daha fazla azaltmalarına yol açtı. Bu gelişmeler sonucunda TL daha da hızlı değer kaybetti ve varlık değerleri son derecede düşük düzeylere geriledi. Son bir ayda ABD ve özellikle Avrupa’daki toparlanmanın sanıldığı kadar güçlü olmadığı, Çin’in 2019’da önemli sorunlar yaşayabileceği beklentisi egemen olunca, Fed’in de faizleri sanıldığı hızla artırmayacağı anlaşılınca olay yine tersine döndü. Bu durumda fonlar yeniden gelişme yolunda ekonomilerdeki pozisyonlarını eski düzeylerine çıkarmaya başladılar. Son altı ayda en fazla pozisyon boşaltılan ülke Türkiye olduğu için de bu dönüşte en fazla fon çeken ekonomi Türkiye oldu. Türkiye’ye yönelik bu ilgi artışında varlık değerlerinin düşüklüğü ve boşalan pozisyonların yeniden doldurulmasının yanı sıra faizlerin yüksekliği de kuşkusuz etkili oluyor. Türkiye, yüksek enflasyon oranı nedeniyle dünyanın en yüksek faiz oranlarından birisine sahip bulunuyor. Bankalarımız dolara yıllık yüzde 4 faiz veriyor. ABD’de 10 yıllık devlet tahvilinin yüzde 2,7. Hiç kur riski üstlenmeden dolar getirip bankaya dolar mevduatı yapan bir yatırımcı ABD’de elde edeceği faizden 1,3 puan daha fazla getiri elde ediyor. Bu eğilimin ne kadar süreceğini kestirmek zor. Çünkü piyasalarda yön değişiklikleri oldukça hızlı olmaya başladı. Yapılacak en doğru şey bu aradan yararlanıp şimdiye kadar yapılmayan ve hep ileriye ertelenen adımları atıp, gerekli düzenlemeleri yapmak. Ancak böyle bir hamle ile olumlu ayrışmayı geçici olmaktan çıkarıp sürekli hale getirmek mümkün olabilir.


E.C.A. SEREL’LE YENİLEN, DEĞİŞ, DEĞİŞTİR! Su yenilenmektir, biz de suyla yenilenmeye devam ediyoruz. Armatür, seramik sağlık gereçleri ve banyo mobilyasında yeni tasarımlar ve teknolojilerimizle hayatı pozitif yönde değiştiriyoruz. Bizimle yenilenmeye, değişmeye var mısınız?

ARMATÜR

www.eca.com.tr

SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ

BANYO MOBİLYALARI


TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

TİMDER’den

TİMDER Akademi 14. Eğitim Dönemi Tamamlandı

12

TİMDER Akademi 2018 eğitim dönemi, 29 Kasım Perşembe günü Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Hatipoğlu’nun sunumuyla gerçekleşen “Zor İnsanlarla Kolay İletişim” dersiyle sona erdi. Kurulduğu günden bu yana sektörün gelişimi için çok sayıda çalışmaya imza atan Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER) tarafından organize edilen ve 14 yıldır aralıksız olarak devam eden TİMDER Akademi, bugüne kadar binlerce sektör çalışanını yetkin isimlerle buluşturdu. Eğitimler yoğun ilgi gördü TİMDER Akademi 2018 dönemi kapsamında planlanan ve “Pazarlama ve Satış Okulu” ile “Yönetim ve Kişisel Gelişim Okulu” olmak üzere iki ayrı kategoride toplanan eğitimlerin tamamı, alanında uzman akademisyenlerle birlikte sektör dinamikleri göz önünde bulundurularak oluşturuldu. Sektör çalışanlarının yoğun ilgi gösterdiği eğitimler, üyelerin birçok farklı konuda fikir sahibi olmalarına olanak sağladı.

Eğitim dönemi, “Pazarlama ve Satış Okulu” ve “Kişisel Gelişim Okulu” sınavlarının uygulanmasının ardından tamamlandı. Sınavların sonucunda

dereceye giren katılımcılara TİMDER Özel Ödülleri ve başarı sertifikaları TİMDER Akademi Ödül Töreni’nde takdim edilecek.


MAPEI Seramik yapıştırıcıları üretiminde

DÜNYA LIDERI 5-9 Şubat’ta

UNICERA’DA

MAPEI, yenilikçi ürün ve sistem çözümleriyle UNICERA 2019, Hall 1 / Stand D02’de

MAPEI İLE HER ŞEY OK


TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

TİMDER’den

Faruk Eczacıbaşı TİMDER Sohbetleri’nin Konuğu Oldu

Yapı malzemeleri sektörünün çatı kuruluşu TİMDER (Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği); etkinliklerine bir yenisini daha ekleyerek hayata geçirdiği “TİMDER Sohbetleri”nde Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı’nı ağırladı. 6 Aralık tarihinde Gayrettepe Dedeman Hotel’de gerçekleşen etkinlik, TİMDER üyeleri tarafından yoğun ilgiyle takip edildi. TİMDER tarafından gündeme dair konuları sıcak tutmak ve üyelerin ufkunu genişletmek amacıyla organize edilen TİMDER Sohbetleri’nin ilk konuğu, son kitabı “Daha Yeni Başlıyor” ile büyük ilgi uyandıran Faruk Eczacıbaşı oldu.

Aydın Eşer

Konferansın açılış konuşmasını yapan TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer: “TİMDER Sohbetleri’nde ele alınan konuların çeşitliliği sayesinde 14

üyelerimize farklı bakış açıları kazandırmayı amaçlıyoruz. Bugüne kadar düzenlediğimiz etkinliklerde genellikle ekonominin profesyonel isimlerini ağırladık ve ülkemizin içerisinde bulunduğu durumları doğru analiz etmek için onların rehberliğinden faydalandık. Bu sefer farklı bir vizyon ve anlayışla TİMDER Sohbetleri adı altında herkesin merakla takip ettiği bir ismi misafir ediyoruz. “Geleceğin dünyasında esneklik, yakınsama, ağ yapısı ve karanlık taraf” başlıkları altında gerçekleşecek söyleşi birçok farklı konuda fikir sahibi olmamızı ve içerisinde bulunduğumuz dünyanın gidişatını daha iyi anlamamızı sağlayacak. Faruk Bey iş adamı kimliğinin yanı sıra Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı olarak sürdürdüğü çalışmalarla da her zaman ilgi çeken bir isim oldu. Sizlerin de katılımlarıyla keyifli bir söyleşiye imza

atmayı umuyoruz. Teklifimizi kırmayarak davetimize icabet eden Faruk Bey’e bir kez de bu vesileyle teşekkür ederek sözü kendisine bırakıyorum.” dedi. Açılış konuşması sonrası kürsüyü devralan Faruk Eczacıbaşı, geçmişle bugün arasındaki hız ve zaman farklarını, dönüşümün görünen yüzünü ve karanlık tarafını, teknoloji ve dönemin büyük sorunu olan gelir düzeyi eşitsizlikleri gibi konuları dinleyicilerle paylaşarak, disruption’ın (yaratıcı yıkım) etkileri üzerinde durdu. Eczacıbaşı; “Özellikle internetin ve beraberinde getirdiği yeniliklerin oluşturduğu yeni dünyanın davranış biçimleri bizim kuşağın davranış biçimlerinden çok farklı. Kendimden örnek vererek açıklamak isterim. Ben planlama döne-


TİMDER’den

Üssel gelişmeyle başa çıkabilmenin, ihtiyaçlara anında cevap verebilecek yeteneğe ulaşabilmekle mümkün olduğunu söyleyen Eczacıbaşı, düşünce şeklini değiştirmenin yaratacağı farklılıklara değindi. “Biz disiplinler içinde düşünmeye alışkınız, kutular içinde düşünüyoruz. Oysa ki yaratıcılık başka kutulardaki bilgilerin birleşmesinden ve bundan yeni sonuçlar ortaya çıkmasından geçiyor. Ortaya çıkan her yenilik beraberinde yaratıcı yıkımlarıyla geliyor. Elimizdeki tek imkan bozguncu yenilikleri ehlileştirmek ancak bu şekilde karanlık taraflarını kontrol edebiliriz. 30 sene önce varlığından haberdar olmadığımız internet; sosyal medyasıyla teknolojisiyle yıkıcı tetiklemeleriyle hayatımızın her hücresinde var. Kontrolü ele alabilmek için düşünce şeklimizi değiştirmemiz ve kalıpların dışına çıkmamız şart.”

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

minde yetiştim. Biz o zamanlar 5 senelik planlar yapardık. 90’lı yılların ortalarına geldiğimizde 3 senelik planlar yapmaya başladık. Bugün hala 3 senelik planlar yapıyoruz. Ama artık bundan 3 sene önceki planlarımıza baktığımızda gülüyoruz. Değişim daimi ve her alanda kaçınılmaz olarak karışımıza çıkıyor. Bu değişimler karşısında bir yerden başka bir yere kontrolsüzce savrulmayı önleyebilmenin yolu da uyum sağlayabilmek ve esnekliği geliştirebilmekten geçiyor.” dedi.

Eczacıbaşı son yıllarda yaşanan değişimlerin küreselleşmeye katkılarıyla ilgili görüşlerini de şu sözlerle dile getirdi: “Biz analog bir dünyada doğduk; ama yaşamımızı dijital/sanal çağda geçirmek durumdayız. Sonraki kuşaklar da hayatlarını tek bir dönemin sakini kalarak tamamlamayacaklar. İstesek de istemesek de internet ve beraberinde getirdiği teknolojiler dünyayı farklı bir konuma getirdi. Birbirine giderek daha çok bağlanan coğrafyalar arasında artan bilgi trafiği; mal, hizmet, finans ve insan trafiğini de üssel biçimde çoğaltıyor. Beş unsur birbirini sürekli olarak etkiliyor, bir unsura yapılan baskı dengeyi tamamen 15


değiştiriyor. Küreselleşme dediğimiz olgu da bu beş unsurun bir arada olmasını gerektiriyor.”

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

TİMDER’den

Değişimin sağladığı avantajlara da değinen Eczacıbaşı; “Değişimin ürkütücü yanları sıklıkla dile getiriliyor ama bir de dünyaya kazandırdıklarını ifade etmekte fayda var. Teknolojik gelişmelerle, yeni tedavi yöntemleriyle yaşam süreleri son dönemde gözle görülür şekilde arttı. Bebek ölümleri azalırken neredeyse bütün hastalıklara çare bulundu. Son 20 senede dünyadaki açlık %40’lardan %10’lara geriledi. Yine dünyadaki intihar oranlarına bakacak olursak 1994 yılından bu yana %38 civarında azaldığını görüyoruz. Tüm bu gelişmeleri yadsıyamaz ve yeniliklere kendimizi kapatamayız.” dedi.

16

Eczacıbaşı’nın görseller ve tablolarla desteklediği anlatımının ardından dinleyiciler merak ettikleri soruları yönelttiler. Etkinlik sonunda Faruk Eczacıbaşı katılımcılar için yeni çıkan kitabı “Daha Yeni Başlıyor”u imzaladı.



TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

TİMFED Sektör Araştırma Raporu 2018 Sayısı Yayınlandı

18

Tesisat ve inşaat malzemecilerini tek bir çatı altında toplayarak sektörde birlik ve beraberliği sağlayan ve alanında en büyük sivil toplum kuruluşu olan Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu (TİMFED) himayesinde hazırlanan “TİMFED Sektör Araştırma Raporu”nun 2018 sayısı yayınlandı. Sektörün en önemli sorunlarından biri olan güvenilir kaynak ihtiyacına cevap verebilmek amacıyla, ilki 2016 yılı şubat ayında yayınlanan TİMFED Sektör Araştırma Raporu, sektörün içerisinde bulunduğu durumun ortaya konulmasında ve gelecek planlarının yapılabilmesinde önemli bir rol üstleniyor. İnşaat sektöründe tesisat ve yapı malzemeleri alt sektörünün gelişiminin, pazar hacminin, dış ticaretinin incelenip, geçmiş beş yılın değerlendirildiği çalışmada; ITC, dünya ülkeleri istatistik kurumları, dünya bankası, IMF ve IFC

gibi uluslararası kredi kurumlarının en son tahminleri kullanılıyor. Hazırlanan raporlarda her ürün ve ürün grubu için üretim, iç satış, dış ticaret ile dağıtım ağı ve kanalları ele alınarak, gelecek beş yıl için talep projeksiyonları çıkarılıyor. Çalışmanın kapsamı genişletildi Çalışmanın yeni versiyonu olan TİMFED Sektör Araştırma Raporu 2018’de, 2014-2018 dönemi bilgileri (üretim, iç satış, ithalat ve ihracat) ortaya konularak, 2019-2023 dönemi talep projeksiyonlarına yer verildi. Ayrıca çalışmanın kapsamına; plastik banyo küvetleri ve duş tekneleri, plastik rezervuarlar, ısıtma sirkülasyon ve soğuk su pompaları, ısıtma kazanları gibi yeni ürünler ilave edilerek incelenen ürün gamı genişletildi. Ülkemizin en önemli ihracat kaynaklarından biri olan ve gerek dünya üretiminde gerekse dünya ihracatında ilk sıralarda yer aldığımız doğal taşlar da

araştırma kapsamında ayrıntılı olarak değerlendirildi. Önceki araştırmalarda birlikte ele alınan çelik ve plastik borularla bunların fittingleri ile mutfak mobilyaları ve banyo dolaplarına ait veriler de bu araştırmada ayrı ayrı ele alındı. TİMFED Sektör Araştırma Raporu’na, inşaat sektörüne ait ekonomik verilerin daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla Türkiye ekonomik temel göstergeleri de ilave edildi. Bu bağlamda, son beş yıllık dönemde Türkiye’nin GSYH ve kişi başına GSYH verilerinin yıllara göre değişimi mukayeseli olarak grafiklerle gösterilerek ülke ekonomimizin dünya sıralamasındaki yeri grafiklerle ortaya konuldu. Sektör Araştırma Raporu 2018 ile ilgili detaylı bilgi için: 0216 580 8343 timfed@timfed.com.tr



DemirDöküm Tüketici ve Doğa Dostu Doğal Gaz Teknolojilerini Tanıttı

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

Doğal gaz sektörü Adana ve Eskişehir’de düzenlenen iki büyük etkinlikle bir araya geldi. İklimlendirme sektörünün öncü markalarından DemirDöküm’ün sponsor olduğu “Doğal gaz İç Tesisat Buluşmaları”nda doğal gaz ve enerji sektörünün bugünü ve yarını görüşüldü. Doğal gaz iç piyasasındaki teknolojik gelişmeler, verimli ve güvenli kullanımı, yeni nesil ürünler, sistemler, verimlilik, tasarruf ve tüketicilerdeki farkındalığı konularının ele alındığı etkinlikler 500’ün üzerinde sektör profesyonelini buluşturdu.

20

Doğal gaz sektörünün bugünü ve yarını için buluştular Sürdürülebilir enerji, sürdürülebilir ekonomi, Türkiye’de gerçekleştirilen doğal gaz yatırımları, doğal gazın tüketicilere ve doğaya sağladığı katma değer konularının alanında uzman konuşmacılarla değerlendirildiği etkinliklerde DemirDöküm Satış Direktörü Ufuk Atan, Enerji İlişkili Ürünler (ErP) Yönetmeliği

ile birlikte ısıtma sektöründeki yenilikleri ve sağladığı katma değeri katılımcılarla paylaştı. Adana’da düzenlenen etkinlikte DemirDöküm Adana Bölge Servis Müdürü Aşkın Özabdal, Eskişehir’de düzenlenen etkinlikte ise DemirDöküm Ankara Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Alper Menemencioğlu güvenli tesisat yapımı için montaj kurallarını anlattı. AB ülkelerinden sonra Türkiye’de de nisan ayında yürürlüğe giren Enerji İlişkili Ürünler (ErP) Yönetmeliği ile birlikte daha çevreci ve katma değerli bir dönemin başladığını belirten DemirDöküm Satış Direktörü Ufuk Atan, “Kullanıcısına yüzde 20, akıllı oda termostatı ile birlikte yüzde 30’lara varan tasarruf ettiren, ülke ekonomisine birkaç yıl içinde 1 milyar dolar katma değer yaratacak olan yoğuşmalı kombiler çevre ve güvenlik konusunda da yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Türkiye’de sektöre birçok ilki kazandıran bir şirket olarak, çevresel sürdürülebilirlik anlamında, ürünlerimizi

sürekli geliştiriyor ve verimliliklerini artırıyoruz. Yönetmelikle birlikte yoğuşmalı ürün ailemizi daha da genişlettik. Sürdürülebilir üretim yaklaşımımızı yansıtan yeni yoğuşmalı kombilerimiz tasarımıyla dünyanın en önemli ödüllerinden biri olan Good Design ve Green Good Design’e layık görüldü. Hali hazırdaki ürün gamımızdaki yoğuşmalı kombilere kıyasla hacim olarak yüzde 16,5 daha küçük olan Atromix, daire başına yıllık ortalama 2 ton daha az NOx salımı gerçekleştiriyor.” dedi. DemirDöküm’ün geleneksel ürün gamının yanı sıra kaskad pazarı için MaxiCondense, ısı pompası alanında da MaxiAir ürün grubunu tüketicileriyle buluşturduğunu söyleyen Ufuk Atan; “Günümüzde tüketiciler teknoloji karmaşasından uzak hem kendilerine hem de çevreye faydalı ürünlere erişmek istiyor. Sahip olacakları ürünlerin kendi kendilerine inisiyatif almasını bekliyor. Tüketici taleplerinin yanı sıra yaşam alanlarını da göz önünde bulundurarak Ar-Ge gücümüzle pazarın en iddialı ürünlerini tasarlayıp satışa sunduk. Yoğuşmalı kombilerimiz, akıllı oda termostatlarımız kullanıcılarımızın büyük beğenisini kazandı. Türkiye’den dünyanın 50 ülkesine ihracat yapan DemirDöküm, 2018’in ilk 9 ayında toplam ciroda yüzde 46 büyüdü. Yoğuşmalı kombi satışımız ise yüzde 90 arttı.” açıklamasını yaptı.

Geberit Türkiye Genel Müdürü Ufuk Algıer Oldu Ortadoğu Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden 1988 yılında mezun olduktan sonra yine aynı üniversitede iktisat eğitimi alan Algıer, Teka Küchentechnik’te profesyonel iş hayatına başladı.

sonra kariyerine Duravit Türkiye’de devam etme kararı alan Algıer, İran, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, KKTC ve Irak pazarında da markanın hedefleri doğrultusunda önemli projeler yönetti.

2002 yılına kadar Teka Küchentechnik’te Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev yapan Algıer, bu süre zarfında önemli işlere imza attı. 2002 yılından

Ocak 2019 itibariyle Geberit Türkiye Geberit Türkiye Genel Müdürü olarak göreve başlayan Ufuk Algıer, evli ve bir çocuk babasıdır.


4.hol B06 / 4-B06

&

Glorious Strong It forms the anatomy of modern life bringing geometry and arts. It provides superiority to the area where it exists. ZARİF ve GÜÇLÜ Geometri ve sanat bir araya gelerek modern yaşam anatomisini oluşturuyor. Girdiği alana üstünlük katıyor.

GARCIA 50 CM WALL-HUNG / MONOBLOCK WASHBASIN 50 CM ASMA MONOBLOK LAVABO


Ege Seramik Usta Eğitim Semineri Kayserili Ustalarla Buluştu Seramik çalışanları ve davetli ustaların topluca katıldığı akşam yemeği ile sonlandı. Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller açılış konuşmasında, “Sene başında usta seminerlerimizin planını yaparken ilk eklediğimiz illerden biri Kayseri idi, ancak sizlerle buluşmak bugüne kısmet oldu. Sektörümüzün belki de en emek yoğun çalışanı siz değerli ustalarımızla iletişim halinde olmaktan çok mutluyuz. Sizlerin sektörümüz için en önemli yapı taşlarından

biri olduğunuzu çok iyi biliyoruz. Size işinizi öğretmek için değil, sizlerle tanışmak, aynı ortamda bulunmak ve bizim için öneminizi ifade etmek için buradayız. Yoğun ilginiz için hepinize çok teşekkür ederiz.” dedi. Seminerde Ege Seramik ürünlerinin özellikleri, ürün kutu etiketlerinin detaylı açıklamaları, doğru uygulama adımları, doğru seramik seçimi, farklı döşeme teknikleri ve karşılaşılabilecek muhtemel sorunların pratik çözümleri detaylı bir şekilde katılımcı ustalara anlatıldı.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

Ege Seramik, Usta Eğitim Seminerleri ile Türkiye’yi dolaşmaya devam ediyor. 22 Ekim günü Holiday Inn Kayseri Hotel’de gerçekleştirilen Usta Eğitim Semineri, ustaların yüksek katılımı ile tamamlandı. Seminerde katılımcılara özel olarak hazırlanan promosyon setleri ve katılımcı sertifikaları dağıtıldı. Organizasyon, ustalar için özel hazırlanan hediyelerin dağıtıldığı çekiliş sonrası Ege Seramik markasını yıllardır Kayseri’li tüketiciler ile başarılı bir şekilde buluşturan tek yetkili satıcı Te-Maser Yapı Malzemeleri, Ege

Bosch Termoteknik’ten 8 Milyon Kombi ile Üretim Rekoru Bosch Termoteknik’in Manisa Fabrikası, 2018 yılında 888.888 kombi üretim adedi ile tarihinin en yüksek kombi üretimini gerçekleştirdi. 2018 yılında rekorlarına bir yenisini daha ekleyen Manisa Fabrikası, böylece ‘üretim üssü’ unvanını da pekiştirdi. 25 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteren fabrikada, kurulduğundan bu yana üretilen cihaz sayısı ise 8 milyon adedi aştı. Termoteknik iş kolunda dünya çapında öne çıkan tesisler arasında yer alan Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası’nda, dünyanın dört bir yanındaki 41 ülke için, 744 farklı cihaz tipi üretimi yapılıyor.

22



Ege Vitrifiye’den Endüstri 4.0 Kapsamında 40 Milyon TL’lik Yeni Yatırım Ege Vitrifiye robot destekli yeni basınçlı klozet yatırımını İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Ege Vitrifiye Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat, İbrahim Polat Holding CEO’su Baran Demir, Çimse-İş Sendika Başkanı Zekeriye Nazlım, çeşitli kamu ve özel sektör temsilcilerinin ve Polat Ailesi üyeleri ve yöneticileri ile Ege Vitrifiye çalışanlarının katıldığı bir törenle hizmete açtı.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

Açılış töreninde İbrahim Polat Holding ve Ege Vitrifiye Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat yatırım yaparak ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam edeceklerini belirtti.

24

İbrahim Polat Holding CEO’su Baran Demir, “Türkiye’de Vitrifiye üretimi %83 oran ile yerli üretim katkı endeksi en yüksek sektörlerin başında geliyor, bu sektörün önde gelen kuruluşlarından biri olmanın gururunu taşıyoruz.” dedi. Demir sözlerine, “40 milyon TL değerinde, klozet üretim kapasitesini 150.000 adet artıracak robot destekli yeni basınçlı klozet yatırımını hayata geçiriyoruz. Ege Vitrifiye profesyonel ekibinin beş ay gibi kısa bir sürede devreye aldığı yatırım, dünyanın vitrifiye üretiminde ulaştığı son teknolojiden oluşuyor. Endüstri 4.0 kapsamında yeni robot destekli üretim makinaları sayesinde elde edilecek yüzey kalitesi yüksek, homojen ürünleri, ağırlıklı ihracat pazarları için üretmeyi hedefliyoruz, bu sayede %68 olan ihracat hacmimizin %75’lere ulaşmasını hedefliyoruz.” dedi.

Törende konuşan Genel Müdür Merter Savaş da, “Ege Vitrifiye’nin toplam üretim kapasitesi 1.4 milyon adetyıldır vitrifiye üretiminin %85’i yüksek basınçlı döküm, %15’i ise klasik yöntemlerle yapılıyor. Şirkette 480 kadrolu işçi çalışıyor, satışların %68’i ihraç ediliyor. Basınçlı üretim, klasik yöntemler ile karşılaştırıldığında pürüzsüz yüzeyi garanti ederken, birim zamanda daha fazla üretim yapılmasını sağlıyor. Son yıllarda hem iç piyasada hem de ihracatta atağa kalkan ve orta-üst segmentte büyüyen Ege Vitrifiye, Türkiye içinde 120 satış noktasına, ihracatta ise 72 farklı ülkede 110 müşteriye seramik sağlık gereçleri sağlıyor.” diye belirterek, markanın yüksek kalitede üretilen katma değerli ürünleriyle Türk markasını tüm dünyada temsil ettiğini ifade etti. ÇİMSE

Sendika

Başkanı

Zekeriye

Nazlım, işçi ve işveren barışına vurgu yaparak, Ege Vitrifiye’nin ekonomiye ve istihdama yaptığı katkılardan dolayı başta İbrahim Polat olmak üzere tüm Polat Ailesi’ne teşekkürlerini sundu. İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Ege Vitrifiye’nin yeni yatırımı ile ilgili tebriklerini dile getirerek bu yatırımın ekonomiye ve istihdama katkılarının çok kıymetli olduğunu, sağladığı istihdamla Polat Ailesi’nin Türkiye’de değer yarattığını vurgulayarak yatırımın ülkemize hayırlı olmasını diledi. Konuşmalarından sonra açılış kurdeleleri Vali Erol Ayyıldız, İbrahim Polat, Songül Sel, Murat Polat, Baran Demir, İbrahim Fikret Polat, Bülent Zıhnalı, Merter Savaş, Zekeriye Nazlım ve katılımcılar tarafından kesildi. Yeni robotlu ratırım alanı ziyaret edilerek, yeni yatırım devreye alındı.


FLANŞIN GERÇEK ADRESİ Endüstriyel ürünler ve tesisat malzemelerinde lider markalar, sektördeki deneyimi uzun yıllara dayanan uzman bir ekip, “Uğur Endüstri” markası altında üstün çözümler... Bizimle hala tanışmadıysanız, bekliyoruz.

UĞUR TEKNİK ENDÜSTRİYEL YAPI MALZ. İMALAT SAN. VE TİC. A.Ş. Merkez Demirciler Sitesi 1. Cadde No: 39 Zeytinburnu/İstanbul Tel: (0212) 582 28 86-87-88 | Faks: (0212) 582 28 80 Fabrika Akçaburgaz Mah. 3137 Sok. No: 5 Esenyurt-Kıraç/İstanbul Tel: (0212) 886 52 57 | Faks: (0212) 886 96 93

info@ugurendustri.com www.ugurendustri.com


GF Hakan Plastik, 2018 Yılında Yurt Dışı Fuarlara Ağırlık Verdi

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

GF Hakan Plastik, 2018 yılında ihracat ayağında bölgesel olarak önemli fuarlarda yerini alarak yeni pazarlar ve yeni ticaret ortaklıkları açısından verimli çalışmalar yürüttü. Mart ayında Mısır BATIMAT Uluslararası İnşaat ve Yapı Malzemeleri Fuarı ve Nisan ayında Cezayir’de BATIMATEC 2018 Fuarı katılımları ile başlayan çalışmalar yılın ikinci yarısında da devam etti. 06-09 Ağustos 2018 tarihinde 18’incisi düzenlenen İran Confair Uluslararası Yapı ve İnşaat Fuarı’nda yerini alan GF Hakan Plastik, 75 milyonu aşan nüfusu, yükselen kentleşme oranı ve pazar potansiyeli ile Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından biri olan İran’da geniş ürün portföyü ile yerini aldı. Fuara, Türk firmalarının yanı sıra Çin, Irak, Afganistan, Hindistan, Danimarka, Almanya, Belçika, vb. ülkelerden firma katılımları gerçekleşirken birçok Avrupa ülkesi de ziyaretçi olarak bulundu. Bu yıl 50. yılını kutlayan Interbuild Güney Afrika Fuarı, GF Hakan Plastik’in katılım gösterdiği bir diğer fuar oldu. 15-18 Ağustos 2018 tarihleri arasında gerçekleşen ve Afrika’nın en büyük inşaat malzemeleri fuarı olan Interbuild Güney Afrika, yapı malzemeleri ve teknolojileri sektörlerindeki uluslararası katılımcı ve ziyaretçileri bir araya getirdi. Fuar katılımı, GF Hakan Plastik’in yeni fırsatları değerlendirme stratejisi açısından iyi bir süreç ile karşı karşıya olunduğunu da göstermiş oldu. GF Hakan Plastik’in yanı sıra 50’nin üzerinde Türk firmasının da katılım gösterdiği Nijerya Buildmacex Fuarı, 16 - 18 Ekim 2018 tarihleri arasında gerçekleşti. GF Hakan Plastik İhracat Müdürü Emin Caşkan, Türk ürünlerine Nijerya’da büyük ilgi olduğunu belirterek, “Nijerya, Afrika’nın en büyük pazarı. Bu tip ülkelerin kolay olduğu kadar zor yanları da var. Güvenlik, bürokrasi gibi zorlukların yanında rekabetin az olduğu kalitenin düşük olduğu pazarlarda Türk ürünleri, kalitesiyle ve fiyat politikasıyla ön plana çıktı.” değerlendirmesinde bulundu. Suudi Arabistan’ın en büyük inşaat ticaret fuarı olan ve binlerce uluslararası üretici, ihracatçı ve iş adamının yanı sıra on binlerce bölgesel mühendis, ithalatçı 26

ve endüstri uzmanını da en son teknoloji ile buluşturan Suudi Arabistan Yapı Fuarı, 22 - 25 Ekim 2018 tarihlerinde düzenlendi. Riyad Uluslararası Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen

fuarda GF Hakan Plastik de altyapı ve üstyapı ürün gruplarını ile yerini aldı. Yapı sektörünün öncü kuruluşlarının yer aldığı bu fuarda GF Hakan Plastik ürünleri de yenilikçi özellikleri ile dikkat çekti.



Hitit Seramik Üretim Kapasitesini Arttırdı Hitit Seramik, üretim yatırımlarını hayata geçirmeye devam ediyor. Titiz çalışmalar sonucu elde edilen verilere dayalı olarak 2018 ekim ayında, Uşak fabrikasında Sacmi marka yeni bir fırın daha devreye alan Hitit Seramik, üretim kapasitesinde 2 milyon m²’lik artış sağlamış oldu.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

Son teknolojik özelliklerle donanmış olan fırın, maksimum tasarruflu çalışma prensipleri göz önüne alınarak programlandı. Sıcak hava geri kazanım sistemleri, otomatik yanma ve basınç kontrolleri ile donatılmış olan fırın, Hitit Seramik için üretimde en önemli prensiplerden biri olan “çevreye duyarlı olma” hassasiyeti ile çalışıyor.

28

En son üretim teknikleri ve anlayışıyla, üretim hayatına kesintisiz devam eden Hitit Seramik, 2019 yeni koleksiyonunu

yurt içi ve yurt dışı sektör fuarlarında sergileyecek olup, yüksek kalite pren-

sipli ham madde, üretim süreci ve ürün odaklı bakış açısından taviz vermiyor.

İzocam, “En Çok İzolasyon Malzemesi İhracatı Yapan Firma” Oldu Türkiye’de yalıtım sektörünün öncülerinden İzocam, İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birlikleri (ISIB) tarafından verilen 2017 yılı İhracat Yıldızları Ödülleri’nde “En Çok İzolasyon Malzemesi İhracatı Yapan Firma” olarak bu yıl da ödül aldı. İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe, İzocam olarak sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu ve Balkanlarda da yalıtım sektörünün öncü firmaları arasında yer aldıklarını belirterek şunları söyledi: “2017 yılında İhracat Yıldızları Ödülleri’nde “En Çok İzolasyon Malzemesi İhracatı Yapan Firma” olarak ödül almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. İhracatımız 2018’de de bir önceki yıla kıyasla Türk Lirası bazında %32,8 USD bazında ise %6 arttı. Son 5 yılda ihracattan elde ettiğimiz satış geliri 160 milyon doları buldu. Önümüzdeki 5 yıl toplamda 150 milyon doların üzerinde ihracat yapmayı hedefliyoruz.”

İzocam, dış pazarlara yönelik toplam 130.000 tona ulaşan mineral yün kapasitesinin yanı sıra, artan üretim kapasiteleriyle de esnek üretim ve zamanında teslim imkânları sunuyor. Böylece inşaat ve sanayide her türlü yalıtım talebine hızlı ve güvenilir bir şekilde yanıt verebiliyor. Bugüne kadar 100’ü aşkın ülkede çözümler sunan İzocam, 20 yerleşik bayisi ile ihracat faaliyetlerine devam ediyor. İhracat yapılan bölgelerin başında Türki Cumhuriyetler, Afrika, Balkanlar, Asya ve Ortadoğu geliyor. Ağırlıklı olarak bina ve sanayide kullanılan yalıtım ürünlerinin ihracatını gerçekleştiren İzocam bu ürünlerin dışında ayrıca İklimlendirme (ısıtma, soğutma ve iklimlendirme) sektörüne yönelik ürünlerin de ihracatını yapıyor. İhracatı 600.000 m³’ü aşan İzocam, Orta Doğu İklimlendirme sektörünün en önemli üreticisi konumunda.



İklimlendirme Sektörü, ISK–SODEX ile Sektöre Uluslararası Boyutta İvme Kazandırmaya Devam Edecek!

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

Klima sistemleri, yalıtım elemanları, tesisat ve ekipmanları ile ısıtma ve soğutma sistemlerini kapsayan iklimlendirme sektörü ihracatta bu yıl yüzde 17,5 büyümeyi başardı. ABD, Kanada, Hindistan, Almanya, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi stratejik pazarlarda iş birliklerini artıran sektör, yurt içi ve yurt dışından müşterileriyle buluşacağı ISK-SODEX Fuarı’nı bekliyor. Fuar kapsamında düzenlenecek Uluslararası Satın Almacı Heyeti Programı ile söz konusu pazarların en büyük şirket ve birlikleri İstanbul’da bir araya gelecek.

Alexander Kühnel

İklimlendirme sektörünün Türkiye sanayinde önemli ihracat alanı olduğuna ve her geçen yıl yeni ihracat rekorları kırdığına dikkat çeken Hannover Messe Sodeks Fuarcılık Genel Müdürü Alexander Kühnel, sektörün işlem hacmine ilişkin şunları kaydetti: “Sektörün yurt dışı pazarlarında ciddi bir rekabet gücü var ve bu potansiyelini uluslararası bir fuarda sergilemesi çok önemli. ISK-SODEX geçtiğimiz 2018 Şubat ayında 105 ülkeden önemli alıcı gruplarına ev sahipliği yaptı. Bu bağlamda bu yıl amacımız hem mevcut ziyaret eden ülkelerden fuarımızı ziyaret eden alıcıların sayısını arttırmak, hem de ihracat potansiyelinin yüksek ancak ihracat hacminin düşük olduğu farklı pazarlara yönelik yeni pazarlardan yeni ziyaretçileri ISK-SODEX fuarımızda sektör temsilcisi katılımcılarımızla buluşturmak. Bu kapsamda şu an Pakistan, Batı

30

Afrika ve Tanzanya gibi ülke ve bölgeler yakın ilişkiler kurduğumuz başlıca yeni pazarlar arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra Türkiye ihracatçıları için Afrika ve Güney Amerika ülkelerinin son derece önemli olduğu biliyoruz. ISK-SODEX’in tüm tanıtım iletişim faaliyetlerini de sektörün 2019 yılı ihracat yol haritası ve beklentisi doğrultusunda şekillendirmeye devam ediyoruz. 2 – 5 Ekim 2019 tarihinde gerçekleştireceğimiz ISK–SODEX fuarımız sürecinde sektörün avantajlarına yönelik destekleyici programlar yürütecek; katılımcı ve ziyaretçilere tanışma, iş bağlantıları kurma, bilgi ve deneyim paylaşımı konusunda yeni imkânlar sunacağız.” Şimdiden 33 bin metrekarelik alanı satılan, 2019 ISK-SODEX Fuarı’nda Almanya, Çin, Fransa, Hindistan,

Hollanda, İtalya, Güney Kore ve Tayland gibi ülkelerden de katılımcılar yer alıyor. Fuarda bu yıl yerli ve yabancı firmalar ısıtma, soğutma, klima, havalandırma, yalıtım, pompa, vana, tesisat, su arıtma, yangın, güneş enerjisi sistemleri gibi oldukça geniş bir yelpazeden yeni trend ürün ve hizmetlerini tanıtma fırsatı bulacak. İklimlendirme sektörünün bütün bileşenlerini bir araya getiren ISK-SODEX, 2 – 5 Ekim 2019 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek. Dünyanın önde gelen fuar organizasyon firmalarından Deutsche Messe’nin Türkiye iştiraki Hannover Messe Sodeks Fuarcılık tarafından organize edilen ISK-SODEX Fuarı 2019’da ISKAV, DOSIDER, İSKİD, İZODER, TTMD, POMSAD, SOSİAD, ESSİAD, MTMD ve KBSB iş birliğiyle hayata geçecek.


formina

R

Banyo

SAUNAS

SALON: 04 - STAND: A06

Sauna, kasları gevşetir, yorgunluğu ve stresi azaltır, toksik maddelerin vücuttan atılmasını sağlar. Sauna relaxes the muscles, reduces stress and fatigue. It reduces joint pain, helps eliminate the toxic substances from body.

/ formina

/ forminabanyo

/ formina_banyo


İntema’nın Yeni Yetkili Satış Noktası Göktürk’te Açıldı Yeni yaşam biçimlerini çağdaş tasarımlarla buluşturan Türkiye’nin ilk modüler mutfak markası İntema’nın yeni yetkili satış noktası, “İntema Göktürk Alze Yapı” adıyla Göktürk’te açıldı.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

Eczacıbaşı Yapı Grubu’nun kalite güvencesiyle, mutfağı evin kalbine yerleştirerek bir yaşam alanı olarak konumlandıran İntema, kendi ürünlerini yanı sıra Berloni’nin İtalyan tarzına ve estetiğine sahip mutfak mobilyaları ile cihazları da müşterilerinin beğenisine sunuyor. Tasarım dünyasının etkili ürünlerini bir araya getiren İntema’nın Göktürk Alze Yapı yetkili satış noktasının sahibi Reşat Ürstüner, Göktürk’te işlevsel ve tasarımsal boyutta kaliteli işler ortaya koymayı hedeflediklerini kaydetti. Ankastre cihaz, banyo, eviye ve armatür, kapı & parke, mutfak ve tezgah ürünlerinin yer alacağı İntema Göktürk Alze Yapı yetkili satış noktasında, iç mimarlık, uygulama, konsept ve proje görselleştirme, danışmanlık ile proje yönetimi hizmetleri de sunulacak.

VitrA Tasarım Ekibi’nin Karolarına Alman Tasarım Konseyi’nden 5 Ödül Birden! VitrA’nın 5 farklı karo serisi, German Design Council (Alman Tasarım Konseyi) tarafından verilen Iconic Awards 2019: Innovative Interior (İkonik Ödüller 2019 - İç Mekanda İnovasyon) kapsamında ödül almaya hak kazandı. Duvar ve zemin kaplaması kategorisinde ödül alan seriler, VitrA Tasarım Ekibi’nin imzasını taşıyor. İç mekan tasarımına yönelik bütünsel tasarım standardını karşılayan inovatif ürünleri ödüllendiren Alman Tasarım Konseyi, Ezgi Uluğ’un tasarladığı Studio Plate serisini, en değerli ödül olan “Best of the Best”e (En İyinin İyisi) layık gördü. 15 ülkeden 500 başvurunun alındığı geçen yılki ödüllerde de VitrA’nın Urban Blue serisi aynı ödülü almıştı.

32

VitrA’nın geçtiğimiz aylarda Bolonya’daki Cersaie Fuarı’nda uluslararası lansmanını yaptığı ve Selma Gülkan tarafından tasarlanan 4 yeni porselen karo seri

de Iconic Awards’tan ödülle döndü. Ceppostone ve Metalcrete serileri “Winner”, Cardostone ve Urbancrete serileri ise “Selection” ödülü aldı.


KUSURSUZ BEYAZLIĞI İLE HER BANYOYU AYDINLATIR

SALON: 7 - STAND: A02

GÜRAL VİT BİR

MARKASIDIR.

guralvit.com.tr


Kale’nin Alanya’daki Mağazası Yeni Yüzüyle Hizmete Açıldı Kaleseramik’in, Alanya’daki iş ortağı Kamburoğlu Yapı Malzemeleri AŞ’nin yenilenen mağazası törenle hizmete açıldı. Yeni mağazanın açılışına Kaleseramik ve Kamburoğlu Yapı Malzemeleri’nin yöneticileri ile çok sayıda davetli katıldı.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

Antalya’nın Alanya ilçesinde inşaat malzemesi sektörünün lider firması olarak faaliyet gösterdiklerini belirten Kamburoğlu Yapı Malzemeleri AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kamburoğlu, “53 yıl önce kurulan şirketimizin ikinci kuşak temsilcisi olarak yola devam ediyoruz. Alanya’da inşaat malzemesi sektörünün en büyük

Yenilenen mağazada, Kaleseramik’in lider markaları Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kale Banyo, Edilcuoghi ve Edilgres’in yanı sıra Kalekim ürünleri tek alanda tüketici ve profesyonellerin beğenisine sunuluyor.

Kaleseramik’e ÇEVKO’dan Tasarruf Ödülü ÇEVKO (Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı) tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri, İstanbul’da gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. Türkiye seramik sektörünün öncü kuruluşu Kaleseramik, Granit Fabrikası Ambalaj ve Bakımlar Bölümü ile Yatırımlar ve Proje Bölümü’nün geliştirdiği ‘Ahşap Ambalaj Malzemelerinde Tasarruf’ projesiyle, ‘Ambalaj Tasarımında Kaynak Azaltılarak Önleme Uygulamaları’ kategorisinde ödül kazandı. Amacımız her adımda daha az enerji harcamak Çevreci yeni çözümlerle, tasarımdan üretime atılan her adımda daha az su ve daha az enerji harcamayı hedeflediklerini belirten Kaleseramik Genel Müdürü Okan Gedik, “Kaleseramik olarak, enerji ve çevre ile ilgili sorumluluğumuzun farkındayız. Bu bilinçle, artık günümüzde yeni bir iş modeli benimsiyor, tüm faaliyetlerimize bütünsel bir bakış açısıyla yaklaşıyoruz. Bu bakış açımızın merkezine yerleştirdiğimiz sürdürülebilirlik kavramıyla, kaynakların gelecek nesillere azalmadan, tam tersine geliştirilerek aktarılmasını hedefliyoruz.” dedi.

34

mağazasını, müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek amacıyla yeniledik.” dedi. Mağazanın yenilenmesi kapsamında ayrıca bölgede önemli projelere imza atan mimarlar ve iç mimarlarlara özel bir tanıtım buluşması düzenlendi.

Yüzde 55 daha az ağaç kullanımı, taşıma kapasitesinde yüzde 18 artış Kaleseramik adına ödülü, İkincil Üretimler Yöneticisi Burak Çakır ile Ambalaj Ünite Sorumlusu Resul Şen aldı. Kaleseramik çatısı altında geliştirilen projeyle, ahşap sandık paletlerdeki tasarım değiştirilerek yüzde 55 daha az ağaç kullanılması sağlandı. Yeni

tasarımla birlikte bir çam ağacının ortalama yetişme süresinin 15 yıl olduğu düşünüldüğünde, ağaç kazanımıyla yıllık ortalama 978 ton oksijen de çevreye kazandırılıyor. Ayrıca bir seferde ortalama yüzde 18 daha fazla ürün taşınması sonucu, bu nakil sırasındaki karbon emisyonunun düşürülmesine de katkı sağlanıyor.


37 YILDIR

Ferhatpaşa Mh. 34.Sk. No:19/23 Ataşehir/ İstanbul T: (0216) 471 56 61 F: (0216) 526 16 81

ge-ti@ge-ti.com www.ge-ti.com

TİMDER Grafik Servisi

TEKNİK MALZEMENİN TEDARİK MERKEZİ


Seramiksan’ın Yeni Bayisi Renker Yapı Açıldı Türkiye çapında bayi ağını genişletmeye devam eden seramik sektörünün köklü ve yenilikçi markası Seramiksan’ın, İstanbul’daki yeni bayisi Renker Yapı, 23 Kasım Cuma günü açıldı. Anadolu Yakası’nda yer alan bayinin açılış törenine Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar, Seramiksan Bölge Müdürleri, saha müdürleri, mimari grup, Renker Yapı’nın sahibi Faruk Emirbuyuran ve çok sayıda davetli katıldı.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

Seramiksan, Renker Yapı’nın yeni showroomunda banyo, mutfak ve tüm yaşam alanları ve kamusal alan için kul-

36

lanılabilecek seramik, granit karolardan oluşan yüzlerce ürün çeşidi ve benzersiz vitrifiye ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor. Renker Yapı’nın sahibi Faruk Emirbuyuran’ı tebrik eden Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar: “2018’de de kaliteli hizmet anlayışıyla bayi ağımızı genişletmeye devam ediyoruz. Bizi daima en iyisini yapmaya teşvik eden bayilerimizin ve nihai tüketicilerimizin beklentilerine cevap vermek için inovasyonu temel alarak müşteri odaklı bir anlayış ve yeniliklerle hizmet veriyoruz. “İyi Tasarım Herkesin Hakkı”

mottosuyla müşterilerimize kaliteli ürünler sunmak için çalışıyoruz. İhtiyaç duyulan her konseptte özel ürünler üretiyor ve ürünlerimizi Türkiye’nin her bölgesine ulaştırmayı hedefliyoruz. İstanbul Erenköy’de yer alan yeni bayimiz Renker Yapı’nın açılışını gerçekleştirdik. Yeni bayimiz Renker Yapı ile verimli iş birliğimizin uzun yıllar devam edeceğine inanıyoruz. Renker Yapı’ya bol kazançlı günler diliyoruz.” dedi.



TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

Türkiye İMSAD Gündem Buluşmaları’nda ‘Dış Ticarette Tehditler ve Fırsatlar’ Konuşuldu

Türkiye İMSAD’ın geleneksel hale getirdiği, 2018’in son “Gündem Buluşmaları” toplantısı, 20 Aralık Perşembe günü Ortaköy Feriye Palace’ta düzenlendi. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan’ın açılış konuşmasını yaptığı “Gündem Buluşmaları”nda, Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanları Prof. Dr. Kerem Alkin ve Dr. Can Fuat Gürlesel, ekonomi ve sektöre ilişkin değerlendirmelerini aktardı. Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Dış Ticarette Tehditler ve Fırsatlar” başlıklı oturumun konuk konuşmacısı ise Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım oldu. “2019 yılı ihracat hedefimiz en az 22 milyar dolar.” İnşaat malzemesi sanayicileri ve iş dünyasından isimlerin büyük ilgi gösterdiği Gündem Buluşmaları’nda, Türkiye’nin en yüksek katma değerini üreten inşaat malzemesi sanayisinin, bu yıl ihracatta yeniden atağa kalktığını vurgulayan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Ağırlıklı taşa-toprağa dayalı, kendi maden yataklarımızdan elde edilen madenlerin işlendiği bir sektörden bahsediyoruz. Otomotiv de dahil

38

olmak üzere, ülkemize en yüksek katma değeri biz sağlıyoruz. İnşaat malzemeleri sanayisi, 2017 sonu itibarıyla otomotiv, tekstil ve hazır giyimden sonra en yüksek ihracat yapan üçüncü sektördür. 2014’te 22,1 milyar dolara kadar yükselen ihracatımız, daha sonra gerileyerek 2016’da 16 milyar dolara düştü, geçen yıl ise tekrar yükselişe geçerek 17,3 milyar dolara ulaştı. 2018’in 10 ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre %21 artarak 17 milyar dolara ulaştı. 2018’i, 20 milyar doların üzerinde inşaat malzemesi ihracatıyla kapatacağız. Yıl sonunda Türkiye’nin ulaşacağı toplam 170 milyar dolarlık ihracatın 20,5 milyar dolarını, 120 milyon ton dış satışın da 35 milyon tonunu inşaat malzemeleri sektörünün gerçekleştirmesini bekliyoruz. 2019 yılı hedefimiz ise en az 22 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmektir. Irak, Libya ve Rusya’da ulaştığımız pazarın tekrar canlanması, pazar paylarımızı tekrardan kazanmamız, yakın bölgelerimizdeki mevcut pazarlarda faaliyetlere devam etmemiz, en yüksek ihracat yaptığımız ABD ve AB ülkeleri ile ilişkilerimizin iyi sürmesi halinde 2023’te 30 milyar dolarlık ihracata ulaşmamız hayal değil.” diye konuştu.

“Küresel Rekabet Endeksi’ndeki 140 ülkenin 115’ine ihracat yapıyoruz.” Türkiye inşaat malzemeleri sanayisinin, en yüksek ihracatını ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve Kanada gibi ülkelere yaptığını belirten Ferdi Erdoğan, şöyle konuştu: “En yüksek ihracat yaptığımız ülkeler sanılanın aksine Avrupa ülkeleridir. En yüksek ihracat yaptığımız ilk 20 ülkede 6 gelişmiş ülke var. Bu 6 ülkeye 5 milyar dolar, diğer 14 ülkeye de toplamda 5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyoruz. Yani bizim önemli pazarlarımız olan gelişmiş ülkeler aslında rakibimiz değil. Rakibimiz gelişmekte olan ülkelerdir. Dış pazarda Türk malı inşaat malzemelerine çok güveniliyor. Çünkü ‘Batı’nın standartlarıyla üretip Doğu’nun fiyatlarıyla rekabet ediyoruz.’ Küresel Rekabet Endeksi’nde yer alan 140 ülkenin 115’ine ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de ithal malların tümü eksiksiz ve kaliteli bir şekilde üretiliyor. Sadece yüksek teknolojili ürünlerde yerli üretim konusunda sıkıntı var. Yani, içine akıl katılan malzemeler Türkiye’de yeni üretilmeye başlandı. İnşaat malzemelerinde akıllı teknolojilerin kullanıldığı alanlarda ciddi yatırım fırsatları bulunuyor, kamunun


“Kur dalgalanmasında desteğimizi değiştirmedik.” Türkiye’nin ekonomik dalgalanmalarının, ihracatla fırsata çevrilebileceğini vurgulayan Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, “Türkiye ekonomisinin kısa vadede yaşadığı problemleri göz ardı etmiyoruz. Hata yaparsak bedelini ödeyerek yola devam ediyoruz

“Finansman desteğini 48,4 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyoruz.” Yurt içinde yaşanan gelişmelerin ihracatçıya sunacakları finansman desteğini etkilemeyeceğine işaret eden Adnan Yıldırım, şunları söyledi: “Yurt dışında ve yurt içinde yaşanacak gelişmeler, misyonu ihracatı desteklemek olan Türk Eximbank’ı daha da önemli bir konuma getiriyor. Bu kapsamda Türk Eximbank olarak 2019 yılında ihracatçılarımıza sağlayacağımız toplam finansman desteğini 2018 yıl sonuna göre %10 oranında artırarak 48,4 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için ihracatçılarımız, döviz kazandırıcı hizmet firmalarımız ve yurt dışında faaliyet gösteren müteahhitlerimize, önümüzdeki dönemde sağlayacağımız finansman desteklerini artırmaya ve çeşitlendirmeye yönelik çalışmalarla, yeni uygulamaları devreye aldık.” “75 bin ihracatçımız var ama 10 yıl ihracat yapan firma sayısı 10 bini bulmuyor.” Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, ihracatın önemini bir örnekle vurguladığı konuşmasında şunları söyledi: “Düdüklü tencerenin içinde bir hayli basınç var. O basıncı şimdi dışarıya salmak durumundayız ve bunun da bir numaralı yolu ihracat. Ayrıca yabancı

“Suriye’nin yeniden inşası Türkiye’nin ihracatına yansıyacak.” Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin, ABD’nin Suriye’den çekilme kararının orta ve uzun vadede Türkiye ihracatına yarayacağını belirterek, “Rusya’nın ABD’nin çekilme kararıyla ilgili tepkisi aslında şu; ‘Amerika oradan gerçekten çekilirse Ruslar da gerçekten çekilecek.’ Trump’ın tüm eleştirilere rağmen yaptığı hamle aslında 2019 itibarıyla mutabakata varılmış anayasa görüşmeleri açısından olağanüstü önemli bir aşama. Bunun Türk inşaat malzemesi ihracatına dönüşüyle ilgili olarak da artık hazırlıklara başlamamız gerektiği anlamına geliyor. Çünkü kalıcı bir ateşkesten sonra önemli bir anayasa referandumu ve sonrasındaki bir genel seçimle Suriye’nin yeniden inşasının başlaması söz konusu. Demek ki 2019 sonundan başlayarak 2021’e kadarki bir dönem için Suriye’nin yeniden inşası sürecinde Türkiye’nin önemli bir ağırlığa sahip olması, bunun da Türk inşaat malzemesi ihracatına ciddi bir güç olarak yansıması noktasında bizim bu süreci dirayetle ve kesintisiz takip etmemiz gerekiyor.” dedi.

Haberler

“Bazı engellerin kalkmasıyla marka değeri ve ihracat artacaktır.” Sektörün önündeki bazı engellerin kaldırılmasıyla marka değerinin ve ihracatın ciddi şekilde artacağına dikkat çeken Ferdi Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin uyguladığı düşük gümrük vergilerine karşın bazı ülkeler ürünlerimize yüksek vergiler uyguluyor, bazı ülkeler ise tarife dışı engeller yaratıyor. Ürünlerimize tarife dışı engeller veya yüksek vergiler uygulayan ülkeler yakından takip edilmeli, müzakere edilmeli, gerektiğinde mütekabiliyet unsurları ve diğer karşı önlemler uygulanmalı. Ayrıca madencilikte bazı bürokratik engellerle karşılaşılıyor. Buradaki süreçlerin de hızlanması şart. Türk Eximbank’ın sağladığı kredilerin daha uzun süreli olması gerekiyor. Türk Eximbank’ın destekleri sayesinde inşaat malzemeleri ihracatının %25’inin yapıldığı Afrika ülkeleri ile ilgili pay şüphesiz artacaktır. Türk Eximbank’ın ihracat kredi sigortasının Asya, Orta Doğu, Afrika bölgesindeki ülke limitlerinin ve alıcı limitlerinin artırılması, yeni pazarlara güvenle açılma konusunda ihracatçılarımıza fayda sağlayacaktır. Gümrüklere ve limanlara demir yolu ulaşımının artırılması gerekiyor. Tüm taşıma hizmetlerinin birbiriyle uyumlu hale getirilmesi, demir yolu ağının genişletilmesi, üretim merkezi, ham madde alanları ve limanlar arasında demir yolu taşımacılığının geliştirilmesi ihracatımızın artmasında faydalı olacaktır.”

ama biliyoruz ki uzun vadede çok daha iyisini yapabiliyoruz. Kurlardaki dalgalanmanın her hâlükârda geçici olduğunu düşünerek yola devam ettik. Türk Eximbank olarak ne maliyet yapısında değişim yaptık ne de miktar bazında desteğimizi değiştirdik. 2018 hedeflerimiz neyse devam ettik. 2018 için kendimize 44 milyar dolarlık bir hedef koymuştuk ve gelinen noktada bunun gerisinde kalmayacağız. Türk Eximbank olarak reel sektörle sıkça buluşarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca 2017 ve 2018’de yaptığımız roadshow’larla önemli bir kaynağı ülkemize getirdik. Üstelik faiz oranlarına dokunmadan yapabildik bunu.” diye konuştu.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

da yönlendirmesiyle bu alanda yatırım yapanlar, milli ekonomimiz ve sektörümüze önemli kazanımlar sağlayacaktır.”

şirketlerle iş birlikleri geliştirmek gerek. Türkiye bugüne kadar ekonomik belirsizlik süreçlerinden hep ihracatla çıktı. Bugün de krizi ihracatla aşmaya çalışıyoruz. Bugün ülkemizde 75 bine yakın ihracatçı firmamız var. Son dönemde görüyoruz ki herkes biraz daha ihracata yönelmeye çalışıyor. 75 bin sayısı önemli ancak 3 yılda düzenli ihracat yapanların sayısı ise 15 bine iniyor. 10 yıl düzenli ihracat yapan firma sayısı 10 bini bile bulmuyor. 10 yıl düzenli ihracat yapan firmalara baktığımızda; İstanbul’da 6 bin civarında, İzmir’de 900, Ankara’da ise sadece 600 firma var. Koskoca şehirde düzenli ihracat yapan firma sayısı bu. Dolayısıyla ihracatta sürdürülebilirlik çok önemli.”

“Küresel koşullar ihracatta fiyat indirmeyi gerektirmiyor.” İnşaat malzemesi sektörünün son dönemini grafiklerle anlatan Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel ise, inşaat malzemeleri sanayisi için çıkış yolunun sadece ihracat olarak göründüğünü, iç pazarda ciddi bir daralma beklendiğini söyledi. Sektörün, dünya ihracatında yaşanan artışın da etkisiyle ihracata yöneldiğini belirten Gürlesel, “İhracatta fiyatların indirildiğini görüyoruz ancak küresel koşullar hiç de fiyat indireceğimiz koşullar değil. Fiyat rekabetini bu dönem durağan tutmamızda fayda var.” dedi. 39


Türkiye Seramik Federasyonu Türkiye İhracat Katkı Endeksi 2018 Yılı Üçüncü Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

Türkiye Seramik Federasyonu desteği ile ekonomistler tarafından hazırlanan Türkiye İhracat Katkı Endeksi’nin 2018 yılı üçüncü çeyrek verileri açıklandı. Bu dönemde ekonomi ve siyasette yaşanan önemli dalgalanmalara rağmen, 17 sanayi sektörü arasında inşaat seramikleri net ihracat katkısını en çok artıran (41,4) sektör oldu. İnşaat seramikleri, 1,5 yıldır devam eden istikrarlı artışıyla ihracata olan net katkısını sürdürmeye devam ederken, onu sırasıyla giyim eşyaları (6,71) ve mobilya sektörü (4,24) takip etti. 2018 yılı üçüncü çeyreğinde, mali göstergelerde yaşanan dalgalanmalar, Türk Lirası’nın aşırı değer kaybı ve yükselen enflasyon reel sektörü ve reel sektör ile mali sektör arasındaki ilişkileri olumsuz etkiledi. Türkiye’nin bu dönemde yaşadığı sıkıntıların kaynağı yine döviz kurları oldu ve döviz kazanma ihtiyacının yani ihracatın hayati önemi bir kez daha ortaya çıktı. İnşaat seramikleri sektörü ise; bu zorlu koşulların yaşandığı ve döviz kazanma ihtiyacının zirveye çıktığı 2018 yılı üçüncü çeyrek döneminde, net ihracat katkısını en çok artıran sektör olmayı başardı. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen endekste 0,2 puan artış var Türkiye’de ilk kez Türkiye Seramik Federasyonu tarafından hazırlanan ve ilki geçtiğimiz yıl Kasım ayında açıklanan “Türkiye İhracat Katkı Endeksi”ne göre, 2018’in üçüncü çeyreğinde ihra-

Türkiye İhracat Katkı Endeksi 2018 - 3. Çeyrek “Ekonomik ve siyasi dalgalanmalara rağmen inşaat seramikleri yine ihracat katkısını en çok artıran sektör oldu.” cat katkı endeksinde önemli bir artış gözlemlendi. Türkiye sanayinin genel katkı oranı 0,98 puan ile bir önceki çeyrek döneme göre 0,2 puan artış gösterdi. 13 sanayi kolunun katkı oranlarında da bir önceki çeyrek döneme göre iyileşme görüldü. 4 sanayi kolunun katkı oranı ise düştü. Türkiye sanayinin genel katkı oranı geçen yıl son çeyreği 0,74 ile kapatırken, 2018 yılı ilk çeyrekte 0,79’a yükselmiş, ikinci çeyreğinde ise 0,78 ile durağanlaşmıştı. Üçüncü çeyrekte ise 0,98 puan ile ölçüm yapılan son yirmi beş çeyreğin en yüksek seviyesine çıktı. İlk 3 sektör yine değişmedi 2018 yılı üçüncü çeyrek katkı endeksi verileri itibariyle en yüksek ihracat katkı oranını 41,4 ile inşaat seramikleri gerçekleştirdi. İnşaat seramikleri katkı oranı son altı çeyrek dönem yani 1,5 yıldır önemli bir artış eğilimi göstererek, ihracat net katkı artışını istikrarlı şekilde sürdürüyor. Üçüncü çeyrek itibariyle 17 sanayi kolu içinde ihracat katkı oranı pozitif olan yine 10 sektör bulunuyor. İnşaat seramikleri sonrası en yüksek katkı oranına sahip iki sektör 6,71 ile giyim eşyaları ve 4,24 ile mobilya sektörü oldu ve ilk üç sektördeki sıralama değişmedi. En yüksek negatif oran elektronik ve bilgisayar sanayinde En yüksek ihracat gerçekleştiren motorlu kara taşıtları sanayinin katkı oranı ise üçüncü çeyrekte 1,73’e çıkar-

40

TSF Başkanı Erdem Çenesiz

ken, tekstil sanayinin 1,60’a geriledi, metal eşya sanayinin ise 2,07’ye çıktı. 7 sanayi kolunun ihracat katkı oranları üçüncü çeyrekte negatif oldu. En yüksek negatif oransa 0,17 ile elektronik ve bilgisayar sanayinde gerçekleşti. “Çıkış yolumuz ihracat diyerek, yurt dışı rekabet gücümüzü artırmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.” Türkiye İhracat Katkı Endeksi 2018 yılı üçüncü çeyrek verilerini yorumlayan Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Erdem Çenesiz; “Zor bir dönem geçirdik. Artan enflasyon ve döviz kurlarındaki hızlı artışlar, yaşanan belirsizlikler, mali göstergelerde değer kayıplarının hızlanması ve ekonomik istikrar zayıflaması tüm sektörleri olumsuz yönde etkiledi. Yurt dışında ise küresel ticarette karşılıklı korumacılık önlemleri başladı ve ihracatı zorlaştıran bu süreç ile ticaret savaşları endişesi baş gösterdi. Emtia ve mal fiyatlamalarında ciddi dalgalanmalar yaşandı. Ama tüm bunlara rağmen, inşaat seramikleri sektörü 2018 yılı üçüncü çeyrek döneminde ihracat katkı oranını en çok artıran sektör olmayı başardı. İnşaat seramikleri sektörünün ihracat katkı oranı bir önceki çeyrek döneme göre 13,52 puan artış gösterdi. Bu artış sektörün yurtdışı rekabet gücünün her türlü olumsuz koşulda dahi artmakta olduğunun kanıtıdır. Çıkış yolumuz ihracat diyerek, yurtdışı rekabet gücümüzü artırmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.” dedi.



Turkuaz Seramik Ar-Ge Merkezi 1 Yaşında Turkuaz Seramik, ilk günkü heyecanıyla sağlık gereçleri pazarına özel ürünler üretmeye devam ediyor. 60’tan fazla ülkeye ihracat yapan Turkuaz Seramik, dünya standartlarındaki üretimini, Ar-Ge, tasarım ve inovasyon faaliyetleriyle sürekli destekliyor.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

Ülkemize fayda sağlayacak yüksek katma değerli ürünlerin araştırılması ve geliştirilmesi stratejisini benimseyen firma, 9 Ocak 2018 tarihinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan “776. Ar-Ge Merkezi” belgesini alarak Ar-Ge, tasarım ve inovasyon alanlarındaki faaliyetlerinde çıtayı daha da yükseltmiş oldu. Geçen bir senelik süreçte Turkuaz Ar-Ge Merkezi seramik, polimer, kompozit, geri dönüşüm, makine imalatı ve endüstri 4.0 uygulamaları gibi yüksek teknoloji seviyeli 10’un üzerinde projeyi başarılı bir şekilde tamamladı. Bu projeler uluslararası konferanslarda 4 bildiri aracılığıyla akademik dünyayla payla-

1 yıl gibi kısa bir zamanda yoğun Ar-Ge ve tasarım faaliyetleri içerisine giren merkez, çalışmalar sonucunda

ticarileştirilen özgün tasarımlı ve mat sırlı lavabosunun Dubai ve Almanya’ya ihracatını gerçekleştirdi. Yetkinliğini daha da arttırmak için laboratuvar ve cihaz altyapısını güçlendirmenin yanı sıra nitelikli araştırmacı istihdam oranını yükselten Turkuaz Ar-Ge Merkezi, ekosistemini genişletme hedefiyle faaliyetlerini sürdürüyor.

Türk Ytong 2019 Hedeflerini Paylaştı 48’inci Ytong Yetkili Satıcılar Toplantısı’nda 2018 yılının değerlendirmesi yapılarak 2019 yılına ait hedefler paylaşıldı. Toplantı sonunda ise Ytong ile uzun yıllar iş birliği yapan yetkili satıcılar ile 2018 yılında önemli başarılara imza atan yetkili satıcılara ödülleri verildi. Yeni fabrikayla 2019 büyüme yılı olacak Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar toplantıda yaptığı konuşmada 2018 yılını değerlendirerek 2019 yılına yönelik hedeflerini paylaştı. 2018 yılının ikinci yarısında döviz kurlarında yaşanan dalgalanmaya rağmen Dilovası Fabrikası’nın inşaatının tamamladıklarını sözlerine ekleyen Hinginar, “Türk Ytong olarak her şeye rağmen 2018 yılını üretim kapasitesi ve satış miktarı konularındaki hedeflerimizi gerçekleştirerek kapattık. 2019 yılında ise bu hedeflerimizi gerçekleştirerek karlılığımızı da artırmak istiyoruz. Dilovası Fabrikası’nda üretimin de başlamasıyla birlikte Türk Ytong olarak 2019 yılının büyüme ve kapasite artırım yılı olacağına inanıyorum.” dedi.

42

şıldı. Ayrıca vitrifiye sektörüne yönelik özgün ürün tasarım ve geliştirme faaliyetleri de yapan Ar-Ge merkezi, ortaya çıkan yeni tasarımların tescillerini de aldı.

Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel ise konuşmasında Türk Ytong’un yenilikçi ürünleriyle inşaat sektörünün gelişmesini ve büyümesini destekleyen en inovatif markalardan biri olduğuna dikkat çekerek “Türk Ytong’un Dilovası Fabrikası’yla birlikte üretim kapasitemiz 2 milyon metreküp seviyesine ulaştı. Fabrikamız teknolojisi ve kapasitesiyle, bünyesinde yer alacak Ytong Akademi Eğitim Merkezi ve Ar-Ge Merkezi ile ülkemizin inşaat ve gazbeton endüstrisinin çıtasını üst seviyelere taşıyacak modern bir donanıma sahip olacak. Yenilikçi olma becerisi, marka değeri, pazarlama ve iletişim yetenekleri ile Ytong çok özel bir konuma sahiptir. Bu

gücün fakında olmalıyız. Bu güçten kuvvet alarak, “Hep Birlikte Zirvede Olalım” dedi. Türk Ytong Genel Müdür Yardımcısı Tolga Öztoprak ise 2019 yılı satış hedefleri için bir değerlendirme yaparak yeni ürünler ve gelişmeler hakkında bilgi verdi. Konuşmaların ardından yapılan ödül töreninde ise 5 ile 35 yıl arasındaki yetkili satıcılara kıdem plaketleri verildi. Ayrıca 2018 yılının başarılı yetkili satıcıları ödüllendirildi. Toplantının ardından katılımcılar, Ayasofya Müzesi’ne düzenlenen gece turunda İstanbul’un güzelliklerini keşfettiler.


05 - 09 ŞUBAT 2019

HALL 2 | STANT B02-B04 |


TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

Vaillant Group’tan Alper Avdel’e Uluslararası Görev

44

Geçtiğimiz yıl Vaillant Group Türkiye ve DemirDöküm’ün CEO’su olarak göreve getirilen Alper Avdel, Vaillant Group’un tüm ihracat çalışmalarının yürütüldüğü Vaillant International’ın da yönetimini üstlendi. Avdel, Ortadoğu’dan ABD’ye kadar 38 ülkenin ihracat çalışmalarını Türkiye’den yönetecek.

bu ülkelerde yeni satış ve pazarlama şirketleri kurarak bu şirketlere Türkiye’den yetiştirdiğimiz arkadaşlarımızı yönetici olarak atamak. Bu anlamda Türkiye bir üs olacak ve iş hayatına yeni başlayan genç arkadaşlarımız için burada yeni kariyer fırsatları doğacak.” açıklamasını yaptı.

Küresel ticaret için stratejik bir noktada olan ülkemizin Doğu ile Batı’yı, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağladığını belirten Vaillant Group Türkiye CEO’su Alper Avdel; “Vaillant International’ın Türkiye’ye bağlanması hem şirketimize hem de ülkemize büyük fayda sağlayacak. Ağırlıklı olarak Bozüyük tesislerimizde ürettiğimiz ürünler Türkiye’den ihracat edilecek.” dedi.

Türkiye’den dünyaya Grup bünyesinde 17 yıldır başarılı işlere imza atan Alper Avdel, atandığı yeni görevin yerli üretimin tüm dünyaya yayılması sürecinde önemli ve örnek bir proje olduğunu belirterek; “Yeni atama Vaillant Group Türkiye operasyonlarını büyütecek ve ürünlerimiz 38 ülkeye Türkiye’den ihraç edilecek. İhracat çalışmaları kapsamında ihtiyaç olması durumunda, Vaillant Group’un sahip olduğu diğer 10 fabrikada üretilen ürünlerin de ihracatını gerçekleştireceğiz. Hong Kong, Tayvan ve Avusturalya haricinde 38 ülke Türkiye’ye bağlı faaliyet gösterecek.” dedi. Alper Avdel, yönetimini aldığı Vaillant International ile Güney Amerika’da Şili ve Arjantin’i yeni pazar olarak hedeflerine eklediklerini de belirtti.

Türkiye’deki ihracat bölümü ile Vaillant International’ın birlikte yürüteceği çalışmalardan doğacak sinerji sayesinde, tüm dünyaya yapılacak ihracatı koordine edip gelirlerini artıracağını söyleyen Avdel; “Hedefimiz sadece toplam gelir içerisindeki ihracat payını arttırmak değil. Aynı zamanda amacımız, önümüzdeki dönemde ihracat yaptığımız

Ciro hedefi 400 milyon dolar Vaillant Group’un hali hazırda Almanya, İngiltere, Türkiye, Fransa, İspanya ve Çin’de başarılı operasyonlar yürüttüğünü kaydeden Avdel şöyle konuştu: “Vaillant Türkiye ve DemirDöküm olarak 2018 sonunda 400 milyon dolar ciro hedefliyoruz. Bunun yüzde 30’unu ihracat çalışmalarımız oluşturuyor. Hedefimiz, ihracatın ciro içindeki payını 2020 yılında yüzde 50’ye çıkarmak.”

Silverline 2019’u Uluslararası Ödülle Karşıladı Silverline, güçlü performansı ve efektif alan kullanımı ile ön plana çıkan tezgâhtan çekişli Supreme modeli ile uluslararası ödül organizasyonu Plus X Award’tan 4 ayrı kategoride 4 ayrı ödülle ayrıldı. Supreme, ayrı ayrı yüksek kalite, tasarım, kullanım kolaylığı ve fonksiyonellik kategorilerinde ödüle layık görüldü.

Supreme davlumbaz ve ocağı tek bir yüzeyde birleştiren, esnek ve kapsamlı pişirme deneyimi sağlayan hibrit bir tasarım. Bu tasarım yaklaşımı endüksiyon ocak teknolojisini hava tahliyesi ile birleştirerek tek bir yüzeyde konforlu kullanım sağlıyor. Hava tahliye motorunun, mutfak tezgahının iç yüzeyine montajlanması ile ocak altındaki kulla-

nılmayan alan 18 cm’e kadar düşüyor. Modüler montaj özelliği, mutfak tezgahlarında alan kaybı olmadan efektif çekmece kullanımı sağlıyor. Yüzde 80 daha az enerji tüketimi... Tüm ayrıntıları ile kullanım kolaylığı düşünülerek tasarlanan Supreme modeli, kullanıcısına hız ve kolaylık sağlıyor. Supreme’in hava tahliye alanı, bir pişirme bölgesinden diğerine geçerken oluşabilecek pişirme kazalarını önlemek için pişirme yüzeyi ile aynı hizada. Hava tahliye konisi kolayca silinerek temizlenebilirken, farklı renklerdeki alüminyum ızgarası ve karbon filtre bileşenleri bulaşık makinasında kolayca yıkanabiliyor. A ++ enerji sınıfındaki Supreme’in yeni nesil motor teknolojisi, normal AC motorlardan yüzde 80 daha düşük enerji tüketimi sağlıyor.



VitrA’nın Karolarına Good Design’dan Ödül Yağmuru

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Haberler

VitrA, 1950’den beri düzenlenen ve dünyanın en eski ve en saygın tasarım yarışmaları arasında yer alan Good Design kapsamında verilen 4 ödülün sahibi oldu. VitrA Tasarım Ekibi’nin imzasını taşıyan Aspenwood, Homemade X, Statua ve Studio Plate karo serileri, Good Design’ın zemin ve duvar kaplaması kategorisindeki ödüllerini almaya hak kazandı.

46

10x30 cm ebadındaki duvar karosu Homemade X Alexandra Erdoğan, 20x120 cm’lik Aspenwood porselen yer karosu ise Selma Gülkan tarafından tasarlandı. 33x100 cm ebadındaki duvar karolarından Statua serisi Tuba Büyükkaraduman, Studio Plate ise Ezgi Uluğ’un imzasını taşıyor. Studio Plate ayrıca, Iconic Awards 2019: Innovative Interior (İkonik Ödüller 2019 - İç

Mekanda İnovasyon) kapsamında “Best of Best” ödülünü almıştı. The Chicago Athenaeum: Museum of Architecture and Design ve The European Centre for Architecture Art Design and Urban Studies iş birliğiyle düzenlenen Good Design kapsamında,

VitrA bugüne kadar 33 ödüle layık görüldü. EDIDA, Design Innovation, Design Plus, Iconic Awards, Interior Innovation, iF, Plus X, Red Dot, Wallpaper gibi dünyaca ünlü tasarım ve inovasyon ödüllerine de sahip VitrA ürünlerinin %60’ı, kurumun bünyesindeki tasarım ekibi tarafından geliştiriliyor.

Warmhaus Turquality Marka Destek Programına Dahil Oldu Türkiye’den dünya markası çıkarma vizyonu ile kurulan Turquality marka destek programının en yeni üyelerinden biri olan Warmhaus, bir yılı aşkın hazırlık süresi sonunda Ticaret Bakanlığı tarafından atanan yetkililerin yapmış olduğu denetim başarıyla tamamlayarak Turquality marka destek programına dahil oldu. Turquality marka destek programı kapsamında tanıtım, marka-tescil faaliyetleri, fuar, mağaza, showroom tasarımları, pazar araştırmaları, dijitalleşme, alt yapı yatırımları ve benzeri harcamaların yüzde 50’si teşvik kapsamında desteklenecek. Yüzde 100 yerli sermaye ile üretim yapan Warmhaus bu sayede yurt dışında markalaşma ve ihracat konularındaki faaliyetlerini artıracak. Turquality marka destek programı ile uluslararası arenada daha da güçleneceklerinin altını çizen Warmhaus Genel Müdürü M. Kağan Turan, şunları söyledi: “Turquality marka destek programı kapsamına alınarak, Türkiye’nin yurt dışındaki imajına yepyeni bir vizyon katacak şirketlerden biri olmak, bizi çok gururlandırdı. Türk mühendis ve tasarımcılarımızın oluşturduğu Ar-Ge ekibi ile ürünlerimizi geliştirerek global

pazarlardaki yerimizi güçlendireceğiz. Ürünlerimizin yüzde 50’sini 30’dan fazla ülkeye ihraç ediyoruz ve önümüzdeki süreçte alacağımız destekle ihracat oranımızı büyütmeyi, ürünlerimizi tüketicilerle buluşturmayı, global markalaşma sürecini hızlandırmayı ve ciromuzu artırmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı. Önümüzdeki beş yıl içerisinde teşvik kapsamında global

marka ve alt yapıya toplam 10 milyon dolarlık yatırım planladıklarını belirten Turan, “Warmhaus markalı kombi ve radyatörlerimizle odak pazarlarımızdan İngiltere, İtalya, İspanya gibi gelişen ülkelerin de dahil olduğu 30’dan fazla ülkeyi yüzde 100 yerli sermaye ile üretilen ürünlerimiz ile ısıtıyoruz. Radyatör üretiminde dünyada ilk 10, yurt içinde ise ilk 4 büyük üreticiden biriyiz.” dedi.



Zeki İlter Yurtbay

Yurtbay Seramik Sanayi ve Ticaret A.Ş. CEO

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Söyleşi

“Türk seramiğinin imajını korumada bizlere büyük sorumluluk düşüyor.”

48


“Yeniliklere, yatırımlara ve yeni makine teknolojilerine açık bir firmayız.”

“25 milyon m² kapasiteyle üretim yapıyoruz.” Yurtbay Seramik’in temelleri 1995 yılında Eskişehir’de atılıyor, 1995 yılında ise yıllık 3 milyon m² kapasite ile üretime başlanıyor. Anılan kapasite yapılan ek yatırımlarla birlikte çok kısa süre içerisinde 13 milyon m² üretim kapasitesine ulaşıyor. Daha sonraki yıllarda yapılan

“Satabileceğimiz ürüne yatırım yapıyoruz.” Ürettiğimizi satıyoruz, adımlarımızı da bu doğrultuda atıyoruz. Kurucumuz Zeki Yurtbay’ın iş yapış tarzı gereği, bugüne kadar yaptığımız tüm yatırımların üretim başlamadan önce sevk adresleri hazır olmuştur. Yalnızca satış potansiyeli olan ürünlere yatırım yapmayı ilke edindiğimiz için oluşabilecek atıl kapasitenin de önüne geçmiş oluyoruz. “Sektördeki yeni trendleri takip etmek artık bir zorunluluk.” Şu anda duvar karosu, yer karosu, sırlı granit ve color body olmak üzere, 7,5x15’ten 120x120’ye kadar üretim yapabiliyoruz. Ar-Ge ve Ür-Ge tarafında sürekli maliyet ve tasarım iyileştirme çalışmaları yapıyoruz. Bunun dışında teknolojiyi yakından takip ediyor, fuarlar dışında yılın belirli zamanlarında makine parkları konusunda önde gelen ülkeleri düzenli ziyaret ederek sektörel gelişmeleri yakından izliyoruz. Sektördeki yeni trendleri takip etmek artık bir zorunluluk. Eğer mevcut koşullarınız modernize olmanıza el vermiyorsa yeni yatırımlar yapmanız şart. Biz yatırım noktasında elimizi korkak alıştırmıyoruz. Yurtbay

Seramik yeniliklere ve yatırımlara daima açık bir firma olmuştur. Hatta Türkiye’de daha önce alınıp denenmemiş birçok makineyi almaya ilk cesaret eden firmalardanız, öyle ki sektördeki diğer firmalar için de bir referans noktası hâline geldik. Yeni bir makine alacakları zaman bizlerle irtibata geçerek memnuniyet durumumuzu soruyorlar. Bu da bizler için gurur verici bir durum. “Stok yönetimi başlı başına bir uzmanlık alanı.” Zengin ebat skalamız ihracata verdiğimiz önemle şekillendi. Dünyadaki birçok firma belirli ebatlara yoğunlaşarak sadece o doğrultuda üretim yapıyor. Biz müşterilerimize “yok” dememek ve tercih sebebi olmak için 7,5x15, 10x20 gibi sektörde “trim” olarak adlandırılan ufak ebatlarda da üretim yapıyoruz. Piyasada bu boyutlarda çalışan firma sayısı kısıtlı olduğu için de bir ayrışma olanağı yakalamış oluyoruz. Bahsi geçen küçük ebatlar beraberinde başka ebatların da satışını getiriyor. Ne var ki, ebat ve desen zenginliğinin getirdiği bir stok çeşitliliği de var. Bu da işin sürekli yakından takip edilmesi gereken başka bir boyutu. “Büyüklüğünüzü yalnızca üretim kapasitenizle ölçemezsiniz.” Sektörde sürdürülebilir bir başarı yakalamamızda kurucumuz Zeki Yurtbay’ın

Söyleşi

yatırımlarla bu rakam sürekli artış gösterdi ve bugün 2019 yılı itibarıyla ise toplam 25 milyon m² kapasitemizle üretim yapıyoruz.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

“Sanayicilik geçmişimizde tuğlanın çok büyük payı var.” Yurtbay Ailesi olarak, 1940’lı yıllarda sanayicilikten önce manifatura işiyle meşguldük. Daha sonrasında, 1951 yılında kurucumuz Zeki Yurtbay henüz 14 yaşındayken, çevre illerden Bartın’daki (ilçe olduğu dönemlerde) tuğla üreticilerinin kâr ettiğini tespit edip, aileyi tuğla üretimine yönlendiriyor. O dönem tuğla harmanı ile başlayan üretim, ülkemizdeki sanayileşmenin etkisiyle beraber 70’li yıllarda sanayi tipi üretime geçiyor. 80’li yıllarda İstanbul’a satış ofisi açılmasıyla beraber katlanan satışlarla seramik yatırımına kaynak sağlanıyor. Yine 80’li yıllarda Düzce’de, vaktiyle yörenin girişimcileri tarafından kurulan, Delta Tuğla Fabrikası Yurtbay bünyesine dâhil oluyor. Sanayicilik geçmişimizin seramiğe uzanan tarafında tuğlanın çok büyük payı var. Ayrıca, geçtiğimiz sene iki tuğla fabrikamızı da komple yeniledik. Türkiye’nin en iyi blok ve izolasyon tuğlasını yapıyoruz.

Yurtbay Seramik CEO’su Zeki İlter Yurtbay ve TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer

49


TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Söyleşi

ticaret anlayışının büyük etkisi var. Bizim en önde gelen mottomuz; “Büyük olmak değil, itibarlı olmak önemli.” Bu söz kurum içine öylesine sirayet etmiştir ki tüm çalışanlarımız bu sözü kendince içselleştirmiştir ve bu yüzden kendilerini farklı hissederler. Kaldı ki büyüklüğünüzü her zaman metrekarenizle veya üretim kapasitenizle de ölçemezsiniz. Bizim için büyük olmak; verdiğimiz sözün mutlak bir değer taşıması ve gerek müşterilerimiz gerek tedarikçilerimiz nezdinde güvenilirliğimizi kanıtlamış olmamızdır. Yurtbay Seramik olarak Türkiye’de ve dünyada kendimize bu şekilde istikrarlı bir yer edindik, bu istikrarın bizden sonra da devam etmesi, bu ilkelere bağlılıkla mümkün olacaktır. “Türk üreticilerin yanlış yatırım yapma gibi bir lüksü yok.” Yaptığımız yatırımlara çok dikkat ediyoruz, etmek zorundayız da. Misal, İtalya’da 12 Euro olan 60x60 karoları biz 6 Euro olarak fiyatlandırıyoruz. Bu karonun üretilmesi için gerekli makine parkurunu ise İtalyan bir seramik üreticisi ile aynı fiyatlardan alıyoruz. Sonrasında biz ürünümüzü 6 Euro’ya satarak yatırımı geri ödemeye çalışırken onlar 12 Euro’ya satarak geri ödüyorlar. Dolayısıyla seramik sektöründe faaliyet gösteren Türk üreticilerin yanlış yatırım yapma gibi bir lüksü yok. Yanlış yatırım, üreticiyi oyunun dışında bırakabilir. Türkiye’de üretim yapan çok başarılı firma olsa da iş ihracat yapmaya geldiği zaman durum maalesef biraz farklı. Aslında konu tamamen bakış açısıyla ilgili… Bizler için ihracat “günü kurtarma” hevesinden ziyade, istikrarlı kalite anlayışı ve kaliteli satış öncesisonrası hizmetten oluşan bir değerler manzumesi. Distribütör ve temsilcilerimizle yıllardan beri süregelen ve sürekli artış trendinde olan satış rakamlarımızın belki de sırrı bu. “Artık dünyada Türk seramiği diye bir gerçek oluştu.” Son dönemde ABD tarafından Çin’e uygulanan ticari baskılar Türk Seramik Endüstrisi için bulunmaz bir fırsat. Birkaç yıl öncesine kadar dünyadaki Kuzey Amerika gibi stabil piyasalar önlenemez maliyet avantajı açısından bazı ürün gruplarında Çinli üreticileri tercih ediyorlardı. Getirilen ekstra vergiler ve alımlardaki kota daraltmaları gibi zorlaştırıcı unsurlar, ihracat müşterisinde Türk seramiğine tekrardan bir geri dönüş trendi yarattı. Bu olumlu hava Türk Seramiği için güzel fırsatlar yaratabilir. Bugün artık dünyada seramik endüstrisi Türk seramiği gerçeğini kabul etmiş durumda ve 50

“İhracat fiyatınızı markanızın bilinirliği belirliyor.” yaratılan bu olumlu imajı korumak için biz üreticilere büyük iş düşüyor. Uzun uğraşlar sonucu yaratılan ulusal marka değerini bir günde yok etmeye yönelik hareketlerden kaçınmamız gerekiyor. Unutulmamalı ki, iç piyasadaki daralma nedeniyle bugün ihracatta yapılan her bir agresif hamle, yarınlar için kalıcı sonuçlar doğuracaktır. Uluslararası ticaret piyasalarında herhangi bir sebepten dolayı yapılan indirimin geri alınabilmesi ancak ve ancak olağanüstü koşullarda mümkündür. “İhracat fiyatınızı belirleyen unsurlardan bir tanesi de markanızın bilinirliği.” İhracat yapmanın temelde üç yolu var, bunlardan ilki market zincirleri aracılığıyla satış yapmak, buradaki marka bilinirliğine ters düşen en temel sorun ürününüzü kendi kutunuzla satamıyor oluşunuz. İkinci yol kendi kutunuzla satış yapmanızken, üçüncü yol ise yurt dışında açtığınız ofisler aracılığıyla ürününüzü pazara sunmanızdır. Burada Turquality’nin çok büyük önemi var. Bizler de yakın zamanda bu ekosisteme dâhil olduk. Burada amacımız, zincir marketler hariç yaptığımız tüm ihracatı Yurtbay Seramik markası adı altında yapmak. İhracat fiyatınızı belirleyen unsurlardan bir tanesi de markanızın bilinirliği. Bu durum kârlılık üzerinde oldukça etkili ancak marka bilinirliği yaratmak oldukça uzun ve meşakkatli bir iş.

“Hedef pazarlarımız; Avrupa, Kuzey Amerika ve Güney Amerika.” Yurtbay Seramik olarak yıllardan beri yukarıda adı geçen ülkelerle düzenli artış gösteren bir satış grafiğimiz var. Bu ülkelere sadece satış yapmıyor, “O ülkelerdeki satışı daha fazla nasıl geliştirebiliriz?” konulu farklı çalışmalar da yürütüyoruz. Yıl içinde bu ülkelere en az üç ile beş arası yeni seri çalışıyor, sürekli bir şekilde “bu pazarlarda şu ürünler de satar mı?” denemeleri yapıyoruz. Üretimimizin yaklaşık %50’sini 52 farklı ülkeye ihraç ediyoruz. Amacımız ihracatta satış hacmimizi sürekli yukarılara taşımak.


“Büyüklüğünüzü yalnızca üretim kapasitenizle ölçemezsiniz.”

“2015 yılında bir altyapı yatırımıyla tüm ERP sistemimizi yeniledik.” Dünya her geçen gün daha fazla dijitalleşiyor, bizler de bir şekilde sektör olarak süreçlerimizi dijitalleştirmek ve daha sağlıklı ölçmek durumundayız. Dijitalleşmenin amacını tüm süreçlerde ölçülebilir hâle gelmek olarak nitelendirebiliriz. Bu doğrultuda, 2015 yılında aldığımız bir kararla tüm ERP sistemimizi yeniledik. Burada temel gaye, tüm süreçlerimizi ölçülebilir hâle getirmek. İlk fazı tamamlandı ve şimdi ikinci daha sonra da üçüncü fazlarını tamamladıktan sonra süreçlerimizde

“Kurumsal kimliğimizi yeniledik.” 2014 yılında kurumsal kimliğimizde de bir değişikliğe gittik. Bu değişiklik sonrası mağazalarımızın dış cepheleri de çağın trendlerine uyum sağlamış oldu. Kurumsal kimlik değişimine gidildikten sonra nihai tüketicilerimizden çok güzel geri dönüşler aldık. Türkiye genelinde yenilenen tüm mağazalarımızda bu kurumsal kimliğimiz harfiyen uygulanıyor. “Zeki Yurtbay Tasarım Ödülleri’ne ilgi her geçen yıl artıyor.” Bu sene 6.sını düzenlediğimiz Zeki Yurtbay Tasarım Ödülleri’nin ortaya çıkış amacı mimarlık ve tasarım disiplinlerini kapsayan bölüm öğrencilerine Yurtbay Seramik’i daha iyi tanıtmak ve sektörün tasarım ve eğitim alanında gelişmesine katkıda bulunmaktı. Proje yıllar içinde ilerledikçe daha da seçkin bir hâl aldı. Ülkemizin konusunda en iyi üniversitelerinin dekanlarının yanı sıra en seçkin mimar, iç mimar ve tasarımcılardan oluşan bir jüri oluşturmuştuk. Zamanla bu jüri kemikleşti, sadece her yeni yılda bizlere entelektüel değer katabilecek isimleri jürimize ekliyoruz. Türkiye’deki öğrencilerin hayal güçleri

inanılmaz gelişmiş, akla hayale gelmeyecek tasarımlarla karşılaştık. Ön başvuru sayısında da ilk yıldan bu yana olan artış gerçekten kayda değer. Öyle ki, ilk yıl 315 olarak sonlanan ön başvuru sayısı, bu sene 3401 olarak kapandı. Her yılın sonunda gerçekleştirdiğimiz bayi toplantılarımızda ödül almaya hak kazanan öğrencilerimizi bizzat toplantılarımıza davet ederek ödüllerini takdim ediyoruz. Zeki Yurtbay Tasarım Ödülleri, bir sosyal sorumluluk projesi olmasının yanı sıra, kurucumuz Zeki Yurtbay’ın adını sonsuza dek yaşatacak kıymetli bir entelektüel etkinlik hâlini de aldı. “Yabancı firmaların katılımı UNICERA’nın uluslararası fuar kimliğini pekiştirir.” UNICERA, Türk seramiğinin göz bebeği ve sektörümüzün prestiji için büyük önem taşıyor. Firma olarak düzenli katılımcılardan biri olmamız ve fuarın düzenleyicileri arasında bulunan Türkiye Seramik Federasyonu’nun Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olmam dolayısıyla iki farklı açıdan değerlendirme imkânım oluyor. Bana göre fuarımızın en büyük sorunu ulaşımdı. Yabancı ziyaretçinin yanı sıra yerli ziyaretçiyi de fuara çekmekte belirli zorluklar yaşanıyordu. Fuar alanının CNR EXPO’ya alınmasının en büyük avantajı bu olmuştur. Bu durum fuarı daha erişebilir kıldı ki bu da prestij artırıcı bir unsurdur. Bu sene her ne kadar farklı bir durum yaşansa da fuar tarihini de hiçbir değişken gözetmeksizin sabit bir hâle getirebilirsek, önemli bir sorunu daha aşmış olacağız. Örneğin, Cersaie

Söyleşi

“Her şeyi kendiniz yapamazsınız.” Proje adı altında toplu satışlarda işi genel merkez ve bayilerle birlikte koordineli yürütmeye gayret ediyoruz. Neticede her işi kendiniz yapamazsınız. Nasıl ki üretimde kullandığımız kutu, palet ve çember gibi en temel malzemeleri bile üretmekten imtina ediyor ve bu ihtiyaçlar için güvenilir tedarikçilerle çalışmayı tercih ediyorsak, satış işinde de bayilerimizle iş birliği içinde hareket etmeyi tercih ediyoruz. Ekonomiyi basitçe bir çark olarak nitelendirirsek, bu çarkın sağlıklı dönmesi için her bir dişlinin kazanması gerekir ki süreklilik sağlansın. Bunun haricinde yapılan hamlelerin belirli kaygılar sonucu panik havasıyla yapıldığını düşünüyorum.

360 derece kontrol sağlamayı hedefliyoruz. Verimliliği sadece malzeme biliminde yakalamak yeterli değil. Sağlıklı analitik veri ve bunun sonucunda doğru süreç analizleriyle işletmemizi “minimum enerji sarfiyatı-maksimum verimlik” parolasıyla yönetmeniz gerekiyor. Gerçek rekabetçi fiyat analizinin burada saklı olduğuna inanıyoruz.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Yurt içinde ise 180 ana bayimizin yanı sıra farklı büyüklüklerde tali bayilerimiz ile toplamda yaklaşık 1000 farklı noktada ürünlerimizi müşterilerimizle buluşturuyoruz.

51


TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Söyleşi

“UNICERA şu anda dünyada seramik alanında parmakla gösterilen fuarlardan biri.” yıllardır hep aynı tarihte başlar ve biter, 10 sene önce bu fuara katılan bir ziyaretçi, gelecek yıl fuarın hangi tarihlerde yapılacağını net bir şekilde bilir. Bugün bir ihracat müşterisi alım yaptığı ihracat malının çoğunu Türkiye’den almıyorsa, -ki bu güç bir olasılıktır- fuar tarihlerinin yakınlığı nedeniyle maalesef diğer Avrupa fuarlarını UNICERA’ya tercih edebiliyor. Fuarla ilgili başka bir prestij artırıcı unsur da uluslararası marka değeri olan yabancı firmaların da katılımlarının teşvik edilmesidir. Türkiye’de iyi iş çıkarmaya çalışan çok firma var. İtalya ve İspanya gibi ülkelerden gelen markaların fuarda olması, ithalat yapan müşterilerimizin aradaki farkı, hatta aradaki farkların ne kadar azaldığını görebilmeleri açısından da son derece faydalı olacaktır. İddia ediyorum, çoğu yabancı firmanın üretim kalitesi Türkiye’deki üretim kalitesinin yanına dahi yaklaşamaz. Daha uygun fiyata daha kaliteli ürün sunduğumuzu fark etmiş olurlar. Bu da bizlerin yararına olur.

rak hazır bulunacak ve bu da hem yeni bir pazarın oluşmasını sağlayacak hem de ülke ihracatına olumlu yansıyacaktır. “Yurtbay Seramik yalnızca seramik üretir, onun da en iyisini üretir.” 2016 yılında yepyeni bir yatırım yaparak büyük ebat üreten fabrikamızı devreye aldık. Piyasadaki karamsar tabloya rağmen attığımız doğru adımlar sayesinde başka yatırımlar da yapabilecek finansal imkânlarımız var. Ürün gamımızı genişletmemiz yönünde bayilerimizden çok talep alıyoruz. Bu konuda nihai karar kurucumuz Zeki Yurtbay’ındır. Ben portföyümüze yeni bir ürün eklemek yerine, “Yurtbay Seramik yalnızca seramik üretir, onun da en iyisini üretir.” dedirtmeye devam etmemiz gerektiğine inanıyorum. Piyasa dinamiklerine göre farklı aksiyonlar da alabiliriz.

“Servis kalitesinin de bir fiyatı var” Yurtbay Seramik olarak 2018 yılını %33 büyümeyle kapattık. Yurt içi piyasalardaki daralmaya rağmen büyüme oranımızı artırmamızın en temel nedeni özet olarak adımlarımızı dikkatli atmak. Verilebilecek en rekabetçi fiyatın üzerine servis kalitesinin de fiyatını ekliyoruz. Sektörde yakaladığımız sürdürülebilirlikte ürünlerimizin kalitesi kadar sunduğumuz satış öncesi ve sonrası hizmetlerin de payı var. 2019 yılı için de temkinli bir iyimserlik içindeyiz. 2018 rakamlarını yakalayamazsak bile belirli bir büyüme oranının altına düşmeyi planlamıyoruz. Önümüzdeki aylarda, ihtiyaç hasıl olması hâlinde yeni bir yatırım daha yapmak da planlarımız dahilinde.

“Sektörümüzün şubat ve mart aylarında tekrar çıkışa geçeceğini düşünüyorum.” Seramik sektöründe şubat ve mart ayları çıkış aylarıdır. UNICERA da 5-9 Şubat tarihlerinde yapılacak, bu açıdan verimli bir fuar olacağını düşünüyorum. Son dönemde yapı sektöründe genel bir daralma yaşanıyor fakat bu durum uzun süre bu şekilde sürmeyecektir. Şubat ve mart aylarında tekrar bir çıkışa geçileceğini düşünüyorum. “İhracat fırsatlarını farklı pazarlarda iyi değerlendirerek sürdürülebilirliği sağlamamız gerekiyor.” UNICERA sayesinde kendimizi iç piyasada gösterdiğimiz gibi ihracatta da gösterme şansımız oluyor. UNICERA şu anda dünyada seramik alanında parmakla gösterilen fuarlardan biri. Geleceğini daha da parlak görüyorum. Burada Türk üreticilerinin aldığı pozisyon çok önemli. Önümüze çıkan ihracat fırsatlarını doğru değerlendirerek sürdürülebilirliği sağlamamız gerekiyor. Sürdürülebilirlik sağlandıktan sonra da sürekli yeni ihracat pazarlarına yönelmek gerekiyor. Örneğin, bir firmamız x ülkesine ihracat yaptığında, Türk seramiğinin kalitesini gören aynı ülkeye mensup başka bir alıcı da bir sonraki UNICERA Fuarı’nda potansiyel alıcı olaYurtbay Seramik CEO’su Zeki İlter Yurtbay ve TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer

52



Hasan Pehlivan

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Söyleşi

VitrA Karo Genel Müdürü

54

Ferit Erin

Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Genel Müdürü


Hasan Pehlivan (HP): İş yaşamıma 1994 yılında, Schlumberger Oilfield Services şirketinin Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki faaliyetlerinde Saha Mühendisi olarak çalışarak başladım. Petrol ve gaz sektöründeki şirketin Endonezya, Japonya, Vietnam, Tayvan ve Tayland’daki operasyonlarında görev aldım. 2000-2002 yılları arasında, şirketin Paris’teki merkezinde küresel pazarlama faaliyetlerinin sorumluluğunu üstlendim. 2002’de Satış ve Pazarlama Müdürü olarak Schlumberger’in akıllı kartlar bölümüne geçtim, 2005’te Türkiye Ülke Direktörü oldum. 2006-2011 döne-

minde Gemalto Türkiye Genel Müdürü ve Ortadoğu Bölgesi Ödeme Sistemleri Direktörü olarak görev yaptım. 2011’de Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nda Baş Danışman olarak çalıştım. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’na 2015 yılının başında katıldım. 2016’da ise VitrA Karo Genel Müdürü oldum.

dışında olmak üzere yaklaşık 6.500 çalışanımız ve 4 ülkede 13 üretim tesisimiz bulunuyor. Bozüyük’te yer alan ve çevre dostu teknolojilerin kullanıldığı üretim kampüsümüz; kapasite, teknoloji ve kalite bakımından seramik üreten tesisler arasında dünyada ilk sıralarda yer alıyor.

“Banyo ve karo ürünlerinin toplamında Türkiye’de pazar lideriyiz.” HP: Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu olarak VitrA, Artema, İntema Yaşam, Villeroy&Boch, Burgbad ve Engers markalarıyla hizmet veriyoruz. Sektörümüzdeki en geniş ürün yelpazesine, üretim ve satış ağına sahibiz. 60 yıllık deneyimimizle, banyo ve karo ürünlerinin toplamında Türkiye’de pazar lideriyiz.

Bozüyük (Bilecik), Gebze (İzmit) ve Tuzla (İstanbul) olmak üzere Türkiye’de 5; Almanya, Fransa ve Rusya’da toplam 8 tesiste üretim yapıyoruz. Banyoda kullanılan tüm ürünleri tasarlayıp üretebilme yetkinliğine sahibiz. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun yıllık üretim kapasitesi; 5 milyon seramik sağlık gereci, 30 milyon metrekare seramik ve porselen kaplama malzemesi, 2 milyon armatür, 350 bin küvet ve duş teknesi, 400 bin modül banyo mobilyasından oluşuyor.

Sektörünün ilk ihracatını yapan kurum olarak, ciromuzun %70’ini Türkiye’nin dışındaki 75’ten fazla ülkeden sağlıyoruz. Ülkemizin toplam seramik sağlık gereçleri ihracatının %50’sinden fazlasını gerçekleştiriyor, AB ülkelerine yapılan ihracatta, karo ürünlerimizle birinci sırada yer alıyoruz. FE: Büyüme stratejimizi çok markalı, çok üretim merkezli ve çok pazarlı bir yapıda geliştiriyoruz. Dörtte biri yurt

HP: Kurumsal stratejimizin temeline inovasyon konusunda etkin rol oynamayı, katma değerli ürün ve hizmet üretimine destek olmayı koyuyoruz. 2011 yılında Bozüyük’te kurulan VitrA İnovasyon Merkezi de bu vizyonun ürünü. Merkezle, hayal edilen ürünlerin, mimar ve tasarımcıların yaratıcılığını sınırlamadan gerçeğe dönüştürülmesine ortam sağlıyoruz.

“VitrA İnovasyon Merkezi; 2017’de Türkiye’nin en iyi 2. Ar-Ge merkezi seçildi.”

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ferit Erin (FE): İş yaşamıma, 2004’te ABD’deki Capital One Financial Services şirketinde İş Analisti olarak başladım. 2007-2009 arasında yönetim danışmanlığı şirketi Value Partners’ta Danışman ve Proje Yöneticisi olarak çalıştım. 2009 yılında Stratejik Planlama Sorumlu Uzmanı olarak Eczacıbaşı Holding’e katıldım, ertesi yıl Stratejik Planlama Yöneticisi oldum. 2012’de EYAP’ın Pazarlama Müdürlüğü’ne, 2015’te ise Pazarlama Direktörlüğü’ne atandım. 2018’de ise VitrA ve Artema markalarının üreticisi Eczacıbaşı Yapı Gereçleri A.Ş.’nin (EYAP) Genel Müdürü oldum.

Söyleşi

“Büyüme stratejimizi çok markalı, çok üretim merkezli ve çok pazarlı bir yapıda geliştiriyoruz.”

55


TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Söyleşi

“Banyoda kullanılan tüm ürünleri tasarlayıp üretebilme yetkinliğine sahibiz.”

56

VitrA İnovasyon Merkezi, banyo ve seramik alanında yeni malzeme, süreç ve teknolojileri araştırıyor, tasarlıyor, geliştiriyor ve üretiyor. İnovasyon odaklı kurum kültürünün gelişmesine olanak sağlayacak bir iklim yaratıyor. Yaptığı iş birlikleriyle, müşteri ve paydaşlara yeni ufuklar açılmasına, sektörün rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunuyor.

da bu üç sacayağına yatırım yapacağımız, hem yerel hem de uluslararası pazarları kapsayacak uzun vadeli bir plan hazırladık. Trendleri ve tüketici ihtiyaçlarını sürekli izleyerek bu planı hep güncel hale getirdik. Fuarlardan müşteri ilişkilerine, tasarımcı iş birliklerinden iletişim çalışmalarına, tüm kanallardan hedef kitlemize ulaşarak markamızı bugünkü konumuna ulaştırdık.

VitrA İnovasyon Merkezi; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Ar-Ge Merkezleri Performans Endeksi sonuçlarına göre, 5 yıl üst üste cam ve seramik sektörünün en başarılısı seçildi ve 2017’de Türkiye’nin en iyi 2. Ar-Ge merkezi oldu.

“Yeni koleksiyonlarımızı Türk tüketicisiyle ilk kez UNICERA’da buluşturuyoruz.”

“Olmazsa olmazlarımız tasarım, inovasyon ve sürdürülebilirlik.” FE: VitrA, Eczacıbaşı Topluluğu’nun yarattığı ve 60 yıldır yatırım yaptığı değerli bir marka. Biliyorsunuz markalaşma, markaya yatırım yapma kavramları iş dünyasının gündemine 2000’lerle birlikte girdi. Biz de bu konudaki öncü kuruluşlardan biri olduk. Önce markamızın DNA’sını tanımladık. Bizim olmazsa olmazlarımız tasarım, inovasyon ve sürdürülebilirlik dedik. Ardından

HP: Avrupa’nın en büyük seramik banyo ve mutfak fuarlarından UNICERA’ya, ilk yılından bu yana katılıyoruz. VitrA ve Artema olarak her yıl, yeni koleksiyonlarımızı Türk tüketicisiyle ilk kez UNICERA’da buluşturuyoruz.

Son yıllarda özellikle komşu ülkelerden ziyaretçilerin sayısının arttığını gözlemliyoruz ki bu da bölgeyle ticari ilişkilerimizin daha da gelişmesi ve yeni pazarlara erişim açısından büyük önem taşıyor. Yurt dışında katıldığımız iki önemli fuar var. Her yıl Bolonya’da düzenlenen Cersaie, en yeni trendlere göre tasarlanan karo ürünlerinin beğeniye sunulduğu dünyanın en büyük seramik fuarı. FE: Ayrıca iki yılda bir Frankfurt’ta düzenlenen ISH Fuarı’nda tüm dünyadan markalar gibi biz de en yeni banyo ürünlerimizi sergiliyoruz. Bu 3 fuar, dünyadan sektör profesyonelleriyle buluşmamız açısından çok değerli. Bunların yanı sıra önemli pazarlarımızda düzenlenen yerel ya da uluslararası fuarlara da katılıyoruz. Örneğin 2 yılda bir düzenlenen Salone del Mobile. Milano’ya bu yıl 7. kez katıldık ve İtalya’nın tasarım ve yaratıcılık başkenti Milano’da, banyoların geleceğiyle ilgili vizyonumuzu sergiledik. En yeni banyo koleksiyonumuzun dünya lansmanını da burada yaptık.


“Ciromuzun %70’ini, 75’ten fazla ülkeden sağlıyoruz.”

“Tüketiciler VitrA ve Artema’nın banyo alanındaki uzmanlığını biliyor.” FE: Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu, banyodaki tüm ürünleri tasarlama ve üretme yetkinliğine sahip. Tüketiciler VitrA ve Artema’nın banyo alanındaki uzmanlığını biliyor, serilerimizle yarattığımız mekanlardan ilham alıyor, kendi

“Türkiye dahil 6 stratejik öncelikli pazarımız var.” HP: Küresel riskleri, pazarlarımızdaki risk ve belirsizlikleri yakından takip

ediyor ve karar alma süreçlerimizde bu farkındalıkla hareket ediyoruz. Dış kaynaklı risk ve belirsizlikler, kur ve faiz gibi temel finansal riskleri tetikleyebildiğinden, bu belirsizliklerle finansal riskleri etkileşimli alanlar olarak görüyor ve bütünsel bir bakış açısıyla yönetiyoruz. FE: Büyüme stratejimizi çok markalı, çok üretim merkezli ve çok pazarlı bir yapıda geliştirmemizin, diğer bir deyişle çeşitlendirilmiş bir portföyü farklı coğrafyalarda dengelenmiş biçimde yönetme stratejimizin temelinde bu durum yatıyor. Şu anda Türkiye dahil 6 stratejik öncelikli pazarımız var. Az önce bahsettiğimiz gibi, kısa bir süre içinde Hindistan’ın da bu ülkeler arasındaki yerini alacağını düşünüyoruz. Sahraaltı Afrika’yı da bugünün değil, geleceğin pazarı olarak görüyoruz. Portföyümüzü zenginleştirecek, geleceğe dönük büyük potansiyel barındıran bir pazar. Diğer yandan yatırımlarımıza da devam ediyoruz. Üretim tarafında örneğin; VitrA markalı seramik sağlık gereçleri (SSG) üretim kapasitemizi yükseltmek üzere, 4. işletme yatırımı için 2016 yılında düğmeye basmıştık, şimdi yatı-

Söyleşi

Banyo grubumuz, son 5 yıldır Avrupa’da faaliyet gösterdiği pazarlarında çift haneli büyüyor. Son yıllarda odaklandığımız ve geçtiğimiz yıl %40 büyüdüğümüz Hindistan da 6. stratejik pazarımız olmaya aday görünüyor. Ayrıca Sahra Altı Afrika’da yeni iş geliştirme üzerine yoğun mesai harcıyoruz.

banyolarına ve zevklerine uygun ürünleri bu serilerden seçebiliyor. Ancak amacımız sadece yeni bir seri ya da koleksiyon çıkarmak değil. Fonksiyonel tasarımıyla müşterimize katma değer sağlayan, bizi rakiplerden farklılaştıran ve pazarda öncü olmamızı sağlayan teknoloji ve ürünlere de yatırım yapıyoruz. Örneğin, kanalsız iç haznesiyle klozet temizliğinde yeni bir dönem başlatan Rim-ex, önce bir teknoloji olarak geliştirildi, ardından tüm serilerimizin klozetlerine eklendi. Bu tarz teknolojileri tek bir seriyle sınırlı bırakmayıp başka serilere de yaygınlaştırarak, tüketicilerin beğendikleri tasarımlarda bu işlevden yararlanmasına olanak tanıyoruz.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

FE: Az önce bahsettiğimiz gibi, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun cirosunun %70’i, 75’ten fazla ülkeden sağlanıyor. 4 ülkede üretim yapıyoruz. Türkiye’de 5, Almanya, Fransa ve Rusya’da toplam 8 tesisimiz var. Üretim yatırımı yaptığımız ülkeler, aynı zamanda stratejik olarak öncelik verdiğimiz pazarlara işaret ediyor. Bu 4 ülkeye ek olarak İngiltere de en büyük pazarlarımızdan biri.

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Bozüyük Tesisleri

57


TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Söyleşi

“Kârımızı yurt dışı faaliyetlerimizin desteği ile 2017’ye göre büyüttük.”

“TİMDER sektörün gelişmesinde çok önemli bir rol üstleniyor.” rımın 2. fazındayız. Yıllık SSG üretimimizi yaklaşık %25 artırarak 6 milyonun üstüne çıkmasını sağlayacak 4. işletmeyle birlikte, 2019 yılında 500 bin ek kapasite yaratıyoruz. Yine Bozüyük’te VitrA Lojistik Merkezi’ni kurarak, 20 bin metrekare depolama kapasitesine sahip olduk. Yeni lojistik merkezimiz, 64 bin paletlik kapasitesiyle, aynı anda 550 bin ürünün stoklanmasına olanak tanıyor. Yatırımlarımız yurt dışındaki üretim tesislerimize de uzanıyor. Burgbad’ın Fredeburg’daki tesislerinde iyileştirme yatırımı yaptık. 2018, mağaza yatırımlarına da hız verdiğimiz bir yıl oldu. Suadiye’deki tarihi Cavit Paşa Köşkü’nde yeni mağazamız açılırken, Nişantaşı’ndaki bayrak taşıyıcı mağazamız da yenilendi. HP: eski

58

Bildiğiniz gibi, dünyanın en ve bilinen seramik markası

Villeroy&Boch’un karo bölümü, Grubumuz bünyesinde faaliyet gösteriyor. Villeroy&Boch’un Merzig’deki fabrikalarında da iyileştirme yatırımlarımız var. Bu yıl Türkiye’deki karo pazarında Villeroy&Boch markamızla daha iddialı bir şekilde yer alacağız. HP: 2018 kolay bir yıl değildi, beklenti ve tahminleri yanıltan bir yıl oldu. Özellikle ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarıyla birlikte, dünyadaki ekonomik büyüme yerini daha kötümser bir ortama bıraktı. İngiltere’nin AB’den çıkış süreci, Avrupa’daki belirsizliği biraz daha artırdı. Yakın coğrafyamızda yaşanan gelişmelerin tüm dünyaya etkisi olmakla birlikte en çok ülkemiz etkilendi. Erken yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından, ABD ile yaşanan gerginlik

ile birlikte sıkıntılı bir ekonomik sürece girdik. Ağustos ayında yaşanan kur krizinin etkilerini halen görüyoruz. İnşaat sektörü bu krizden hem çok etkilendi, hem de haklı-haksız pek çok eleştiriye maruz kaldı, sektörün tüm paydaşları da zorlu bir döneme girdi. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu olarak, tüm bu gelişmelerden biz de etkilendik. Ancak yılın başında belirlediğimiz strateji ve hedefler doğrultusunda çalışmaya devam ettik. Büyümede hedeflediğimiz noktaya gelememekle beraber, kârımızı yurt dışı faaliyetlerimizin desteği ile 2017’ye göre büyüttük. HP: TİMDER’in sektörümüzün bayi kanalını buluşturan önemli bir platform sunduğunu düşünüyorum. Gerek bu sorumluluk gerekse düzenlediği etkinlik ve eğitimlerle, TİMDER sektörün gelişmesinde çok önemli bir rol üstleniyor.



TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Üretici

Baran Demir İbrahim Polat Holding CEO

60


“Polat’ta 3 kuşakla birden çalışma şansına sahip oldum.” İbrahim Polat Holding’in temelleri, kurucumuz İbrahim Polat tarafından 1955 yılında kurulan müteahhitlik firması ile atılıyor. Polat İnşaat A.Ş.’nin kurulması ile de ilk kurumsallaşma başlamış oluyor. Tüm faaliyetlerin aynı çatı altında toplanması ise 1982 yılında İbrahim Polat Holding’in kuruluşu ile gerçekleşiyor. Daha sonrasında İbrahim Polat’ın çocukları Adnan Polat, Murat Polat, Songül Sel’in okullarını bitirip işe atılmaları ile şirket sayıları da zamanla artmaya başladı. İnşaat ve sanayi ile sınırlı olan faaliyet alanlarına bu süreç ile birlikte turizm, maden ve enerji sektörleri de eklendi. Günümüzde de 3.nesil

Polat ailesi üyelerinin aktif olarak grup şirketlerinde yer almaya başlaması ile ilerlemeye ve büyümeye devam ediyoruz. Ben de bir yönetici olarak Polat Ailesi’nin 3 kuşağıyla birden çalışma şansına sahip oldum.

şekilde sürdüren ve mevcut koşullarında maksimum verimliliğe sahip işletmeler. Kendi bünyemizdeki Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları dışında İtalyan ve İspanyol firmalarından da bu konularda hizmet alıyoruz.

“3 ana dalda faaliyet gösteriyoruz.” Holdingimize bağlı şirketlerimiz esas itibariyle üç ana dalda faaliyet gösteriyor. Ege Seramik, Ege Vitrifiye, Ege Seramik İç ve Dış Ticaret, Ege Seramik Amerika ve Polat Maden şirketlerimiz Sanayi sektöründe, Polat İnşaat ve Piyalepaşa Gayrimenkul şirketlerimiz inşaat sektöründe yer alırken, Turizm sektöründe de Polat Turizm Otelcilik şirketimize bağlı 3 adet beş yıldızlı otelimizle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

“Sattığımız kadar üretiyor ve çok az bir stokla çalışıyoruz.” Üretim kapasitemizi hiçbir zaman gereksiz yere arttırmadık, senelerdir aynı kapasiteyle üretim yapıyoruz. Hatta dönem dönem üretim miktarımızı azaltarak kârlılığımızı artırdığımız da oldu. Yıllardır ne kadar satarsak o kadar üretiyor, çok az bir stokla çalışıyoruz. Gereksiz kapasite artışı yapmak yerine teknoloji yenilemesi yapmayı tercih ediyor ve katma değer yaratan ürünler ortaya çıkarmak için çaba gösteriyoruz.

Bunların dışında enerji alanında uzmanlaşmış kardeş şirketimiz Polat Enerji var. Rüzgar enerjisi santralleri hususunda şu anda Türkiye’de hem kurulu kapasite hem de lisanslar anlamında birinci sırada yer alan Polat Enerji, hem Fransızlar hem de Kanadalılarla ortaklık barındıran bir yapıya sahip. “Yüzümüzü ağartan iki markamız; Ege Seramik ve Ege Vitrifiye” Ege Seramik ve Ege Vitrifiye şirketlerimiz ile seramik kaplama ve seramik sağlık gereçleri üretimi yapıyoruz. Ege Seramik şirketimizin yıllık üretimi 20 milyon m2, Ege Vitrifiye şirketimizin yıllık üretimi ise 1.2 milyon adet. Satışlarımızın Ege Seramik’te %45’ini, Ege Vitrifiye’de %60’ını dış pazarlara yapıyoruz. Uzun yıllardır yapılan istikrarlı yatırımlar sayesinde iki şirketimiz de modern üretim koşullarına sahip, optimum üretim ölçeği olan, Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarını düzenli ve verimli

“Kapasite artışı yapmak yerine teknoloji yenilemesi yapmayı tercih ediyoruz.”

Örneğin dijital baskı yapan makineleri Türkiye’ye ilk biz getirdik. Ürün geliştirme konusu da bizim için çok önemli, taklitçilikten kaçınarak özgün tasarımlar ortaya çıkarmak için büyük çaba gösteriyoruz. Piyasaya baktığınız zaman taklitle türeyen çok fazla ürün görüyorsunuz, sizin deseninizin ufak bir kısmını değiştirerek yeni bir ürünmüşçesine piyasaya sürebiliyorlar. Desenlerimizi korumak için çaba göstersek de her ürünü ayrı ayrı tescil ettirmek büyük bir mali yük oluşturuyor. Taklit ürünü, sektörün önemli sorunlarından birisi olarak görüyorum. “Çok geniş ve dinamik bir ürün portföyüne sahibiz.” Stratejimizin en önemli noktalarından biri; sürekli yenilenen, trendleri takip eden, çok geniş ve dinamik bir ürün portföyüne sahip olmak. Bu sayede kısa sürede ve beklentiye uygun şekilde cevap verebiliyoruz. Hem iç pazara hem de dış pazara hitap eden aynı ürünleri geliştirmeye çalışıyoruz. Piyasalarda tutulabilecek, ticari olarak satabileceğimiz ve kâr edebileceğimiz ürünleri geliştirme gayreti içindeyiz.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

“22 senedir İbrahim Polat Holding’te çalışıyorum.” Ankara doğumluyum ve yaşamımın önemli bir kısmını da Ankara’da geçirdim. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat - Maliye bölümünü bitirdikten sonra açılan sınavı kazanarak Maliye Bakanlığı’nda Hesap Uzmanı ve Baş Hesap Uzmanı olarak görev yaptım. Bu görevim sırasında kazandığım Maliye Bakanlığı bursu ile ABD’ye gittim ve Michigan’da ekonomi dalında master yaptım. 1991 yılında Türkiye’ye dönüşümde Maliye Bakanlığı bünyesindeki Gelirler Genel Müdürlüğüne Daire Başkanı olarak atandım. Bu görevimde, çifte vergilemeyi önleme anlaşmaları, gümrük vergileri, AB ile ilişkiler, GATT, vergi daireleri uygulamaları, yatırım indirimi gibi alanlarda sorumluluklar aldım. 1996 yılında bu görevimden ayrılarak 14 senelik kamu hizmetimi bitirdim. Daha sonra İstanbul’a gelerek İbrahim Polat Holding’te çalışmaya başladım. 22 sene boyunca holding bünyesinde Genel Müdürlük, Mali İşler Koordinatörlüğü, CFO’luk görevlerinde bulundum. 2015 yılından beri de İbrahim Polat Holding CEO’su olarak görev yapmaktayım. Ayrıca tüm şirketlerimizde Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı veya üyesi olarak da görev alıyorum. Ege Seramik ve Ege Vitrifiye’de de Yönetim Kurulu Başkan Vekiliyim. Özetle 36 senelik çalışma hayatımda Maliye Bakanlığı ve İbrahim Polat Holding olmak üzere iki işverenim oldu ve tabiri caizse masanın her tarafında bulundum. Bu sayede devletin de özel sektörün de yapısını ve beklentilerini iyi anlayabiliyorum.

Üretici

“Türk seramiği olarak dünyada önemli bir bilinirlik yakaladık.”

‘’Güçlü bir satış ağımız ve istikrarlı satış politikalarımız var.’’ Bir diğer önemli nokta da satış ağımız. Onları da yurt içi ve yurt dışı satışlar olmak üzere ikiye ayırarak ele alabiliriz. Yurt içinde 150’nin üzerinde yetkili satıcı ve 2 binin üzerinde tali bayiy ile geniş bir dağıtım ağına sahibiz. Bayilerimiz 61


“Kasaya giren paranın tamamını kâr olarak düşünenler var maalesef, bu anlayış orta ve uzun vadede firmaların pazardaki ömrünü kısaltıyor.”

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Üretici

bizim iş ortaklarımız. Marka değerimizi artıracak, doğru işler yapacak, alanında profesyonel, müessesine sadakati olan doğru insanlarla çalışmaya büyük önem gösteriyoruz. Onların sayesinde fabrikadan müşteriye ürün sevkiyatımızı sorunsuz şekilde gerçekleştirebiliyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında yapı marketler de müşterilerimiz arasında, onlara da direkt olarak ürün veriyoruz. Yurt dışında 50’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Bayiler arasında ayrım yapmamaya azami özen gösteriyoruz. Hatta kendi şirketlerimize yaptığımız satışlar da dahil olmak üzere herkese aynı standartları uyguluyoruz, transfer fiyatlaması kurallarına uyuyoruz.

62

İhracatta Brezilya, Çin ve İtalya gibi ülkelerle rekabet ederken bir de karşımıza sürekli fiyat kıran Türk firmalar çıkabiliyor. Bizim verdiğimiz fiyatın biraz daha altında fiyat vererek müşterilerimizi elimizden almaya çalışan firmalar oluyor. Hatta çalışanlarımızı transfer ederek müşteri de transfer edebileceğini düşünen zihniyetlerle karşılaşabiliyoruz. Zaman zaman kısmen başarılı da olabiliyorlar ama bunlar çok kısa vadeli oluyor. Müşterilerimiz de zamanla mal kalitesi kadar hizmet kalitesi, satış sonrası hizmetler ve ulaşılabilirliğin de büyük önem taşıdığını görüyor ve bize geri dönüyor. Ayrıca holding olarak ihracata her zaman büyük önem vermemiz iç pazardaki tıkanıklıklarda bize büyük kolaylık sağlıyor.

“Teminatsız çalışmıyoruz.” Bizim için önemli bir diğer nokta da 2008 yılında aldığımız karardan beri hiç teminatsız mal satmamamızdır. Halka açık bir şirket olduğumuz için patronumuzun yanı sıra halka da hesap vermekle yükümlüyüz bu nedenle risk almamaya ve para kaybetmemeye daha fazla dikkat etmek zorundayız. 2008 yılında bu kararı alırken içeriden ve dışarıdan çok itiraz eden oldu, bugün verdiğimiz kararın ne kadar doğru olduğunu görerek gurur duyuyoruz. Proje satışlarımızı bayilerimiz aracılığıyla yapıyoruz, bölge satış yöneticisi arkadaşlarımız bayilerle birlikte projeleri takip ediyor teklifleri bayilerimiz veriyor. Direkt olarak fabrikadan teklif vermeye sıcak bakmıyoruz. Bizim bir avantajımız da grup şirketlerimizin arasındaki sinerjiden faydalanabiliyor oluşumuz. Yeri geliyor turizm müşterimize seramik satabiliyoruz, seramik müşterisini otellerimizde ağırlayabiliyoruz. “Maliyet konusunda ince hesaplamalar yapabiliyoruz.” En önemli avantajlarımızdan biri de yaptığımız bilgi işlem yatırımları sayesinde üretilen her bir karonun sınai ve ticari maliyetini bilebiliyor oluşumuz. Genel müdürümüzün maaşından, ham maddemize kadar bir ürünün ortaya çıkışındaki bütün kalemleri baz alarak

karonun gerçek maliyetini çıkarıyoruz. Üzerine de belirli bir kâr payı koyarak o ürünün satılabileceği minimum tutarı belirliyoruz. Sektörde maliyet konusunda böyle ince bir hesap yapılmıyor. Kasaya giren paranın tamamını kâr olarak düşünenler var maalesef, bu anlayış orta ve uzun vadede firmaların pazardaki ömrünü kısaltıyor. “Finansmanda ve büyük alımlarda merkezi yönetimi tercih ediyoruz.” Finansmanda merkezi yönetimi tercih ederek tüm şirketlerimizin finansman faaliyetlerini holdingten onaylama yoluna gidiyoruz. Finansmana yönelik her türlü masrafın, kredi faizleri vs. pazarlıklarını holding vasıtasıyla yaparak grubun pazarlık gücünden her şirketimizin yararlanmasını sağlıyoruz. Holding olarak hiçbir dönemde kur riskimiz olmadı. Çünkü her zaman için ihracatımızı dikkate alarak döviz borçlanması içine giriyoruz. Yıllık ihracat tutarımızı geçmeyecek tutarlarda, kredi anapara ve faiz tutarı kadar borçlanıyoruz. Yani doğal hedge yapıyoruz. Ege Seramik’in şu an herhangi bir bankaya borcu yok. Bu anlamda sektördeki nadir firmalardan biriyiz. Şirketlerimizin ortak tedariklerinde merkezde pazarlık yapıyoruz. Alımlarımızı ve satımlarımızı her zaman holding içi mekanizmalarla yakından denetliyoruz, piyasa koşullarıyla karşılaştırıyoruz.


“Çalışanlarımız ile üst yönetim her zaman iletişim halindedir.” Şirketlerimizde çalışan herkes bizim için değerlidir. Patronumuz İbrahim

İşçi işveren ilişkilerimizi karşılıklı menfaatler ve açıklık çerçevesinde düzenliyor ve yürütüyoruz. Tüm üretim unsurlarının müesseseyi benimsemesini sağlayıcı tedbirler geliştiriyoruz. “Seramik sektörü katma değer endeksinde ilk sıralarda yer alarak Türk ihracatına büyük katkı sağlıyor.’’ Sektörümüz katma değer endeksi en yüksek sektörler arasında yer alıyor. İthalata bağımlı sektörlere baktığınız zaman yurt dışından getirdikleri malzemeleri Türkiye’de monte ederek ihracat yaptıklarını görüyoruz. İhracat sıralamalarında bu sektörler seramik sektörünün önünde gibi görünseler de bir de ithalat oranlarını kıyaslamak gerekiyor. Bizim sektörümüzde ithalat oranları oldukça düşük, hatta son dönemde

daha da düştü. Seramik sektörü katma değeri yüksek ürünlerin ortaya çıkarıldığı bir sektör olduğu için ülkeye olan katkısı da oldukça fazla. Teknoloji, seramik sektöründe de çok ilerledi ve Türk üreticiler olarak yakından takip ediliyor. Dolayısıyla tüm firmaların üretim kabiliyetleri arttı. Dünyada Türkiye olarak en büyük seramik ve vitrifiye üreticileri arasındayız. Burada önemli olan, tüm üreticiler olarak dünya seramik sektöründeki önemli yerimizin farkında olmalı ve dünyaya açılmak için çaba göstermeliyiz, bunu yaparken de firma bazında değil ülke bazında çıkarlarımızı düşünerek malımızın değerini korumalıyız diye düşünüyorum. Çin’e karşı dünyada oluşan güvensizlik gibi durumlar da bizler için fırsat yaratabiliyor. Türk seramiği olarak dünyada edindiğimiz marka değerini kötüye çıkaracak her türlü bireysel yanlıştan uzak durmak zorundayız. “Sektörümüz inşaat sektörüne ve krizlere çok duyarlı.” Arzın, dolayısıyla rekabetin de fazla olduğu bir sektördeyiz. Seramik üretiminin ilk yapıldığı yıllarda, yeni gelişmekte olan bir ülkede, inşaat sektörünün de gelişmesi ile birlikte yaşanan baş dön-

Üretici

Polat da bütün yöneticiler de bu anlayış içinde hareket eder. Örneğin fabrikada yemeklerini aynı yemekhanede yerler. İbrahim Polat her ay fabrikaların içini gezer işçilerle sohbet eder. Her seviyedeki çalışan, patrona olsun bana ya da diğer yöneticilerimize olsun kolaylıkla ulaşabilir. Biz her zaman kapımız açık çalışırız.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

“Kişilere değil sisteme endeksli bir çalışma prensibine sahibiz.” Şirketlerimizin başarısında akademi edasıyla çalışmamızın da yadsınamaz bir katkısı var, bilgiyi saklamadan, kalifiye insan yetiştirme misyonuyla hareket ediyoruz. Bugün sektörde faaliyet gösteren herhangi bir firmanın kapısını çaldığınızda illa ki şirketimizde yetişmiş üst düzey bir yöneticiyle karşılaşırsınız. Elbette rakip firmalardan biri daha yüksek ücret vaadiyle çalışanımızı alınca üzülüyoruz fakat kişilere değil sisteme endeksli bir çalışma prensibimiz olduğu için kişilerin değişmesi çarklarımızı durdurmuyor. Yine de çalışanlarımızın birçoğunun uzun yıllardır bünyemizde olduğunu da belirtmek isterim. Özellikle seramik grubumuzda 30-40 senedir bizimle çalışan çok arkadaşımız var. Turizm grubunda da kurulduğu günden beri bizimle çalışmaya devam eden birçok arkadaşımız var. Müessese sadakati ile hareket eden kişilerle çalışmak bizler için de büyük şans. Elbette bu sadakat kendiliğinden oluşan bir unsur da değil. Çalışanlarımıza uyguladığımız eşit şartlar, sergilediğimiz objektif yaklaşım ve her zaman adil olmak için gösterdiğimiz çaba çalışan sadakatini artırıyor. Terfilerde de akrabalık, hemşerilik, arkadaşlık gibi bağlardan ziyade liyakata odaklanıyoruz. Zaten şirketimizde akraba olarak çok az sayıda insan çalışıyor, onların da herhangi bir konuda öncelik sahibi olmadıklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Siz çalışanınızı koruyup kollar, haklarını gözetirseniz onlar da şirketinize karşı sadakat duygusuyla hareket ederler.

Ege Seramik & Ege Vitrifiye Üretim Tesisleri / İzmir

63


dürücü ivme doğal olarak artık mevcut değil. Sektörümüz inşaat sektörüne ve krizlere çok duyarlı. Bu nedenle dönemsel olarak rekabetin etkisini özellikle iç piyasada önemli ölçüde hissediyoruz. Ancak belli bir dönem sonra işlerin açılacağına olan inancımızı koruyoruz.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Üretici

“İnşaat malzemeleri sektörünün özellikle iç pazar satışlarında da son bir yıldır ciddi düşüş gözleniyor.” Türkiye hızla büyüyen bir ülke. İnşaat sektörünün de nüfus artışına paralel genişlediğini söyleyebiliriz. Ancak son yıllarda ekonomide yaşanan gelişmelerle paralel olarak inşaat sektöründe duraklama hali söz konusu. İnşaat sektöründeki gelişmeyi etkileyen en önemli unsurlar ise talep yetersizliği ve finansman sorunları. Özellikle büyük şehirlerde arz fazlası olduğunu görüyoruz. İnşaat malzemeleri sektörünün özellikle iç pazar satışlarında da son bir yıldır ciddi düşüş gözleniyor. Buna karşılık ihracat oranlarında yükseliş gözlemliyoruz. Seramik sektöründe de ihracat oranı, 2018 yılının ilk dokuz ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre % 9,5 artış gösterdi. Vitrifiyede de aynı şekilde Avrupa’da ihraççı olarak birinciyiz. İç pazarda daralma var ama ihracat artıyor. Alınan ekonomik tedbirlerin zaman içerisinde iç piyasada olumlu sonuçlar doğurmasını umuyoruz. “Türkiye fırsatlar ülkesi, iyileşme süreçleri kısa sürüyor.” Alınan yapı ruhsatlarına baktığımızda ise, 2017 yılının yapı ruhsatlarında bir milyondan fazla konuta yapı ruhsatı verilmişken, 2018 yılında sadece 480 bin civarında daireye yapı ruhsatı verildiğini görüyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki en az bir yıllık dönemde, inşaat malzemeleri sektöründe büyük bir yükseliş beklememiz çok mümkün görünmüyor. Ancak Türkiye fırsatlar ülkesi, iyileşme süreçleri kısa sürer. Bu nedenle de sektörün eski günlerine dönmesi konusunda iyimserliğimizi koruyoruz. Hükümetin açıkladığı 2019-2021 yıllarını kapsayan yatırım programının inşaat sektörünü kapsayan kısmını incelediğimizde, kamu tarafında temkinli adımlar atılacağını görüyoruz. Yeni projelerden ziyade, halihazırda devam eden projelerin tamamlanmasına öncelik verileceği ve zaruri haller dışında yeni projelere başlanmayacağı görülüyor. Genel olarak sektörde bu yönde bir temkinli yaklaşım olmasını bekliyoruz. Ülke olarak krizle baş etme konusundaki tecrübemizin bu süreci atlatırken de yardımcı olacağını düşünüyoruz. 64

“Her geçen yıl yurt dışı katılımcısının daha da arttığı UNICERA’nın da bizde ve sektörde ayrı bir yeri vardır.” “Devlet eliyle yapılacak denetimler rekabette eşitlik sağlıyor.” Devlet bir nevi bizim ortağımız, ortağımıza da her zaman hesap vermekle yükümlüyüz. Kaldı ki devletin oluşturduğu kurallara uymak bizim işlerimizi de kolaylaştırıyor. Nihayetinde çok büyük bir organizasyon yapımız var, işimizin başında fiziken bulunma şansımız ise maalesef yok. Dolayısıyla kanunlar doğrultusunda kendi iç denetimimizi oluşturup holding kurallarımızı koyduğumuz zaman işler tıkır tıkır devam ediyor. Özellikle kayıt dışınız olmadığı sürece devletle sorun yaşamadan süreçlerinizi çok rahat devam ettirebiliyorsunuz ki grup olarak buna %100 uyum sağlıyoruz. Çok iddialı olarak da söyleyebilirim ki sektörde mevzuat uyumu en iyi olan şirketiz. Yükümlülüklerini harfiyen yerine getiren bir grup olarak devletten de bazı beklentilerimiz var. Sektörün en büyük sorunlarından birisi olan enerji maliyetlerinin düşürülmesi, mevzuatın sadeleştirilmesinin yanı sıra beklentimiz, tüm firmaların kanuna uygun faaliyette bulunmasını yani herkesin eşit koşullarda rekabet etmesini sağlamasıdır. Kayıt dışı olmasın, biz ödüyorsak herkes vergisini ödesin. Kaçak işçi çalıştırılmasın, çalışanların hakları gerektiği gibi ödensin, iş güvenliği şartlarına uyulsun, kaçak elektrik kullanılmasın. Çünkü bu unsurların her biri ayrı ayrı büyük masraf kalemleri, bu şartlara uymayan firmalarla rahatlıkla fiyat kırmaları nedeniyle eşit şartlarda rekabet edebil-

memiz mümkün değil. Bilinçli tüketiciler satın alırken fiyattan ziyade kaliteye bakıyor olsalar da özellikle projelerde fiyat avantajı nedeniyle ucuz ürün tercih edenlerin sayısı da yadsınamaz. “UNICERA sektörümüzün prestij fuarıdır.” Yurt içi ve yurt dışı fuarlar bizim için eş değer öneme sahip ve dünyanın her yerindeki hedef kitle ile iletişime geçme açısından kritik platformlar. Dünya trendlerini takip etmek, bu trendler ile aynı yönde ilerliyor olduğumuzu göstermek, ürünlerimizi ve vizyonumuzu sektör profesyonelleri ile buluşturmak için önemli fırsat alanları. Bu nedenle gerek İtalya, ABD ve Almanya’da yapılan seramik ve vitrifiye fuarlarına gerekse Türkiye’de yapılan ve uluslararası fuar niteliğine bürünen UNICERA Fuarı’na katılıyoruz. Başta patronumuz İbrahim Polat olmak üzere ben ve diğer yönetici arkadaşlarımız da fuarlara katılıp müşterilerimizle temas ediyoruz. Her geçen yıl yurt dışı katılımcısının daha da arttığı UNICERA’nın da bizde ve sektörde ayrı bir yeri vardır. Bizler de özenle hazırladığımız yeni ürünlerimizi sektörün beğenisine sunma telaşındayız. Umarım bu sene Amerika’dan ve Avrupa’dan daha fazla ziyaretçi gelir. Ayrıca; TİMDER’in üyelerine gerek akademik eğitimler ve yayınlar gerekse diğer aktiviteler yoluyla sağladığı hizmetleri büyük bir beğeni ile izliyor ve takdir ediyorum. Bu faaliyetlerinizde başarılar kolaylıklar diliyorum.



Enver Öz

Elmor Tesisat Malzemesi Tic. A.Ş. Genel Müdürü

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Söyleşi

“Doğru stratejilerle pazar paylarında ve satışlarda büyüme yakaladık.”

66


“Faaliyet gösterdiğimiz sektördeki düzenli bayilik modelinin ve çalışma sisteminin yaratıcısıyız.”

Türkiye’de armatür teknolojilerinde trendlerin belirleyicisi olarak bilinen E.C.A. ise hijyenik yüzey armatürü geliştiren ilk ve tek marka. Üstelik E.C.A. armatürlerinin garanti süresi tam 20 yıl. E.C.A. tarafından üretilen Thermo Safe serisi banyo ve lavabo bataryalarımız sayesinde su sıcaklığı 45 Co’nin üzerine çıktığında armatürlerdeki sıcak su akışını keserek güvenliği sağlıyor; Touch armatürlerimizle de evye ve lavabo bataryalarını dokunarak kontrol etme konforu sağlıyoruz. UNICERA, seramik sağlık sektörünün Türkiye’de tek ve dünyada en büyük iki fuarından biri. Türk seramik sağlık sektörünün başarılarını görünür kılmak açısından da çok önemli bir platform sağlıyor. UNICERA Fuarı’na uluslararası katılımcıların ilgisinin giderek arttığını görüyoruz. Bizler için sektörün dünyaya

açılan kapısı konumunda olan bu fuarın, inovasyon ve tasarım anlamında dünya klasmanında önemli başarılar kazanan sektörümüzün, uluslararası arenada daha da güçlenmesine katkı sağlamasını umuyoruz. Uluslararası katılımcı sayısının artmasını ihracata yapacağı katkılar anlamında da çok önemsiyoruz. UNICERA Fuarı’nın uluslararası anlaşmalara da adım atabilecek bir organizasyon haline gelmesi, tasarımları ile olduğu kadar çevre dostu özelliği ile de dikkat çeken E.C.A. için heyecan verici bir gelişme.

“UNICERA, seramik sağlık sektörünün Türkiye’de tek ve dünyada en büyük iki fuarından biri.”

Söyleşi

“Hijyen konusunu, artık armatürler için de sorun olmaktan çıkarıyoruz.” SEREL seramik sağlık gereçlerinin tümünde 2015 yılından bu yana uygulanan “Hygiene Plus” teknolojisini dünyada bir ilk olarak geçtiğimiz yıl E.C.A armatürlerimizde de kullanmaya başladık. Bu sayede ıslak zeminlerde büyük öneme sahip olan hijyen konusunu, artık armatürler için de sorun olmak-

tan çıkarıyoruz. Yine SEREL vitrifiyelerimize getirdiğimiz yenilikçi yıkama sistemi “Easywash” ile yıkama suyuna yön vererek klozetlerdeki su sıçratma problemine çözüm getirirken, E.C.A. ile ortak geliştirdiğimiz lavabo yıkama sistemi ile de Türkiye’de ilk kez kendi kendini temizleyen lavabo konseptini müşterilerimize sunuyoruz.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Elginkan Topluluğu’na bağlı bir kuruluş olan Elmor’un ürün grupları, E.C.A. markalı su armatürleri, banyo aksesuarları ve teknik ürünler (valfler) ile SEREL markalı seramik sağlık gereçleri, gömme rezervuarlar, akrilik küvetler ve aksesuarlardan oluşuyor. Elmor olarak bu ürün gruplarının satış ve pazarlama faaliyetlerini yürütmenin yanı sıra, faaliyet gösterdiğimiz sektördeki düzenli bayilik modelinin ve çalışma sisteminin de yaratıcısıyız. Yapı sektöründe ıslak mekanlarda kullanılan malzemelerin Türkiye içindeki ticaret ve pazarlama tekniklerinin gelişimine öncülük ediyor ve yapı malzemeleri sektöründe, sektörün dinamiklerini belirleyen bir rol üstleniyoruz. E.C.A. su armatürleri ve E.C.A. teknik armatürlerimiz bulundukları sektördeki pazar liderliğini uzun yıllardır koruyor.

67


“Yeni armatürlerimizle parmak izi ve su izi endişesine son veriyoruz.” Olmak Garanti!’’ dedik. Biz tüketicilerimizin E.C.A. markasının kalitesine, dayanıklılığına ve hizmetine olan güvenleri sayesinde pazarda en çok tercih edilen markayız. Bu yıl fuarda bizim için büyük önem taşıyan bu mottomuzla da varlık göstereceğiz.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Söyleşi

“Herkesi E.C.A. SEREL dünyasını daha yakından tanımak için UNICERA’daki standımıza bekliyoruz.” Bunlara ek olarak hijyen ve tasarım anlamında hala sektörümüzde öncü olan ürün ve teknolojilerimizi de tüketicilerimizle buluşturacağız. Herkesi E.C.A. SEREL dünyasını daha yakından tanımak için 5-9 Şubat tarihleri arasında CNR EXPO Yeşilköy’de 4.Hall B02 No’lu standımıza bekliyoruz.

“Ulusal ve uluslararası pek çok kuruluştan onay alarak çalışmalarımızı akredite ediyoruz.” “Banyo mobilyalarımızda SEREL farkını, fuar boyunca sergileyeceğiz.” Elmor olarak UNICERA Fuarı bizim için yine çok heyecanlı olacak. Her yıl burada yeniliklerle yer alıyoruz, ancak bu yıl bir adım daha ileri giderek temamızı da “su yenilenmektir” olarak belirledik. Geniş ürün gamında pek çok yeniliğe sahip bir şirket olarak, SEREL farkını banyo mobilyaları ile fuar kapsamında sektörümüz ve ziyaretçiler ile buluşturacağız. SEREL, 2019’da da mobilya sektöründe yeni ürünleriyle en uygun çözümleri sunmaya devam edecek. SEREL’i geniş ürün gamı ile UNICERA’da farklı bir konseptle tanıtacağız. Hem evlerinde hem de ortak yaşam alanlarında farklı alışkanlıklara sahip tüm bireylerin ihtiyaçlarına farklı mobilyalar ile yanıt vermeyi hedefliyor, herkesi kendi ruh halini yansıtan ban-

68

yolar için yenilenmeye davet ediyoruz. E.C.A. SEREL standında huzurlu, dinamik, üretken, sosyal, teknolojiyi arayan ve titiz tasarımlarıyla dikkat çeken 4 ayrı banyo bulunuyor. “Bu yeni teknoloji ile sektöre yön vermeyi ve talebi etkilemeyi sürdüreceğiz.” E.C.A. tarafında ise yeni bir kaplama özelliği ile hijyen alanındaki ilklerimize bir yenisini daha ekleyecek; yeni armatürlerimizle parmak izi ve su izi endişesine son vereceğiz. Tüketicilere sunacağımız bu yeni teknoloji ile sektöre yön vermeyi ve talebi etkilemeyi sürdüreceğiz. Geçtiğimiz yıl bazı ürünlerimizde devreye aldığımız 20 yıl garanti konusu ile “Yıllarca Beraber”lik ilkemizi bir adım daha ileriye taşıyarak ‘’Yıllarca Beraber

E.C.A. SEREL olarak üretimden nihai tüketiciye ulaşana kadar tüm süreçlerimizde çevre dostu, kaliteli, dayanıklı, kullanıcı dostu, sağlıklı ürünler üretmek için çalışıyoruz. Bu alandaki çalışmalarımız için de ulusal ve uluslararası pek çok kuruluştan onay alarak çalışmalarımızı akredite ediyoruz. Tüketicilerimize sunduğumuz “Hygiene Plus” özellikli E.C.A. armatürlerin kendi kendini temizleme özelliği, hem temizlik kimyasalı tüketimini hem de temizliğe ayrılan zaman ve enerjiyi minimuma indiriyor. SEREL markalı tüm ürünler de doğa ve kullanıcı dostu, su tasarrufuna ve hijyene önem veren teknolojilere göre üretiliyor. E.C.A. armatürleri ve duş başlıkları ile SEREL gömme rezervuarlar ve asma klozet ürünleri bir arada kullanıldığında evin su tüketimini de yüzde 40’a varan oranda düşürüyor. Ayrıca, E.C.A. ürünlerinde geri dönüştürülmüş malzeme ve daha az boya ile üretilen, minimum ölçülerde tasarlanması dolayısıyla daha az karbondioksit salınımı yapan ve üretim maliyetlerine “eko” katkı sağlayan E.C.A. Ekoteknolojik Ambalaj’ı kullanıyoruz.


20 yıl garanti konusu ile “Yıllarca Beraber”lik ilkemizi bir adım daha ileriye taşıyarak “Yıllarca Beraber Olmak Garanti!” dedik.

“SEREL markamız pazarın en çok tercih edilen markalarından biri olmaya devam ediyor.” Son yıllarda tüm dünyada esen olumsuz havaya rağmen ülkemizde büyümeye devam eden iki sektör arasındayız. E.C.A. su armatürleri ve E.C.A. teknik armatürler bulundukları sektörde pazar lideri konumunda ve SEREL markamız da pazarın en çok tercih edilen markalarından biri olmaya devam ediyor.

“E.C.A. SEREL olarak üretimden nihai tüketiciye ulaşana kadar tüm süreçlerimizde çevre dostu, kaliteli, dayanıklı, kullanıcı dostu, sağlıklı ürünler üretmek için çalışıyoruz.”

gereçlerinde tasarım, teknoloji ve kalitenin bir arada sunulduğu ürünlerin önemine dikkat çekmeyi hedefliyoruz. Bunun yanında tüketicilerinin güvenini kazanmış bir marka olarak, SEREL ile mobilya sektöründe yeni ürünlerimiz ile en uygun çözümleri sunmaya devam edeceğiz. “Öncü konumumuzu pekiştirmeyi hedefliyoruz.” 2019 yılında özellikle yerel seçimler sonrasında piyasaların hareketleneceğini öngörüyoruz. Bu durum özellikle perakende sektörünü etkileyecek ve bu alanda yükseliş yaşanacaktır. Bu dönemde biz de yeni ürün gamımızla banyo mobilyaları sektöründe tasarımlarımız ve teknolojimizle sektörün standartlarını belirlemeye devam ederek, öncü konumumuzu pekiştirmeyi hedefliyoruz. Modern tasarımları ve akıllı teknolojileri ile kullanıcıların dikkatini çeken E.C.A SEREL olarak, bayilerimiz ve diğer tüm satış noktalarımızla kaliteden ödün vermeyen, yeni teknoloji ve tasarımları daima sektöre kazandıran ve trendleri belirleyen firma olarak sektörde daima ileri gidecek, Türkiye ve dünyadaki tüketicilerin her daim yanında olmaya devam edeceğiz.

Söyleşi

“Doğru stratejilerle pazar paylarında ve satışlarda büyüme yakaladık.” Global bir marka olmanın temel koşulları arasında piyasanın ve ekonominin değişen koşullarını öngörebilmek, bunların şekillenme sürecini etkileyebilmek ve nihayetinde değişen koşullara uyum sağlamak yer alıyor. Doğru stratejilerle pazar paylarında ve satışlarda büyüme yakaladık. Hem yerli üretim alanındaki ilklerimiz hem de pazarı ve müşteriyi doğru analiz edebilme başarımız sayesinde 2018 yılında satışlarımızda ve pazar payımızda büyüme gerçekleştirdik.

Biz tüketicilerimizin hayatını kolaylaştırmak amacıyla Ar-gE ve Ür-Ge çalışmalarımızı şekillendiriyoruz. 2019’da özellikle teknolojik açıdan zengin ürünler ön plana çıkarken, kolay temizlenebilir ürünler de gün geçtikçe önem kazanacağa benziyor. 2019 yılında banyo

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

E.C.A. SEREL olarak, kuruluşumuzdan bugüne kadar olduğu gibi bilgi teknolojilerini etkin şekilde kullanıp tüm ürün ve hizmetlerimizde kaliteyi artırarak ilerlemeyi hedefliyoruz.

69


N. Begüm Kıratlılar

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

İçimizden Biri

Tempus İklimlendirme Sist. San. ve Tic. Ltd. Şti. Genel Müdür

70


“Daikin CEO’su Hasan Önder ilk günden itibaren çok büyük destek verdi.” İlk olarak Daikin’de çalışan ağabeyim bana firmanın kadınlara destek olmak amacıyla geliştirdiği Sakura projesinden bahsetti. KOSGEB, KalDer ve Daikin iş birliği ile hayata geçirilen proje, erkek-

lerin egemen olduğu sektöre kadınların da dahil olmasını sağlama amacını taşıyor. Çok destekleyici ve faydalı bir proje olduğunu düşünüyorum, zira kadınların elinin değdiği her yer hakikaten güzelleşiyor. Daikin’i zaten babam ve ağabeyimden dolayı uzun zamandır tanıyordum, kendi sektöründe dünyanın en büyük markası olduğunu biliyordum. Fikir aklıma yatınca Daikin CEO’su Hasan Önder ile bir araya geldik. Kendisi süreç boyunca çok büyük destek oldu, kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Benim televizyoncu tarafımın olması da onun hoşuna gitti, basını bilen birinin Daikin’i temsil etmesinin güzel olacağını düşündü. Görüşmeler bizim sezonumuzun başlamasına yakın bir zamanda olduğu için hızlı bir şekilde mağazamızı açtık. “Sektörü bilen bir babanın kızı olarak sektörde olmak şüphesiz ki büyük avantaj.” Küçüklüğümüzden beri babam, ağabeyimle bana hep bildiklerini aktarma hevesiyle hareket etti, öğütler verdi ama verdiğimiz hiçbir karara müdahale etmedi. Bizi özgür yetiştirmesi sayesinde de kendine güvenen gençler olduk. Bu özgürlük hissi sayesinde, kendi kararlarımı kolaylıkla verebiliyorum. Eğer babamın tavsiyeleri ve gösterdiği yol daha doğru geliyorsa

o yolda yürürüm. Ama sonuç olarak ben ne karar verirsem vereyim babam hep benim arkamda duruyor, en büyük destekçim olmayı sürdürüyor. Örneğin, ikinci mağazayı açmaya karar verdiğimde bir fikir ayrılığı yaşadık. Babam bu fikre çok sıcak bakmadı çünkü ülkedeki ekonomik sıkıntıların başladığı dönemlerdi ve deneyimlerine dayanarak biraz beklemeyi tavsiye etti. Ben de krizi fırsata çevirme eğiliminde olduğum için bence yapabiliriz diye direttim ve bu fikirden ancak Hasan Bey’in de reddetmesi sonucu vazgeçeceğimi söyledim. Açıkçası Hasan Bey’in girişimcilere karşı olan ılımlı ve destekleyici tavrını bildiğim için reddetmeyeceğinden de emindim. Nitekim beklediğim gibi de oldu, Hasan Bey doğru bir karar olduğunu söyleyerek yine desteğini benden esirgemedi. Çalıştığınız firmadan bu şekilde destek alabilmeniz o markaya olan aidiyet duygunuzu daha da geliştiriyor. Firmanın arkanızda olduğunu bildikten sonra işleri daha büyük şevkle ve motivasyonla yapıyorsunuz. Sonuçta bizler markadan aldığımız güçle müşterilere hizmet veriyoruz. Eğer ki firma imkanları doğrultusunda satış ve motivasyonunuza destek vermezse, sizin markaya olan bağlılığınız da bir süre sonra eskisi gibi devam etmeyecektir.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

1982 doğumluyum, Yeditepe Üniversitesi’nde Radyo, Televizyon ve Sinema okuduktan sonra yine aynı üniversitede Bütünleşik Pazarlama İletişimi Yönetimi yüksek lisansı yaptım. 2005 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra ilk olarak Skyturk haber kanalında yapımcılık ve sunuculuk görevlerini üstlendim. 13 yıldır da sunuculuk yapmayı sürdürüyorum. Bir süredir kanallara bağlı olmadan çalıştığım için çekimlere gitmediğim zamanlarda boş vaktim olmaya başladı. Uzun zamandır da kendime ait bir işim olmasını çok istiyordum, boş vakitlerim de artmaya başlayınca bu fikir daha sık aklıma gelmeye başladı. Babam uzun yıllardır inşaat sektörüne hizmet eden firmalarda faaliyet gösteriyor, ona da sık sık keşke bayi olsan diye söylerdim ama kendisi gelen teklifleri de reddederek bayi olmaya yanaşmazdı, ben yönetim kısmındayım ticarete girmem diye diretirdi. Sonunda bayi açmak bana kısmet oldu.

İçimizden Biri

“İstedikten sonra kadının bir alanda var olamama şansı yok.”

71


İçimizden Biri TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

72

“İkinci mağazayı açmak doğru bir hamle oldu.” İkinci mağazayı açmanın çok doğru bir karar olduğunu zaman içerisinde görmüş olduk. Zaten bu kararı kuru bir inatla vermemiş, bölgeyi ve ihtiyaçları uzun bir süre araştırdıktan sonra Avrupa yakasında da var olmalıyız demiştim. Burası bizim için oldukça bakir bir bölge çünkü Avrupa yakasında bulunduğumuz bölgede sadece bizim markamız değil, sektörümüzde faaliyet gösteren hiçbir marka yoktu. Dolayısıyla bizim orada mağaza açmamız Daikin markası olarak daha çok müşteriye ulaşmamızı sağladı. Marka ne kadar büyük olursa olsun gözle görülür ve kolay ulaşılabilir olması, markanın bilinirliğini ve cazibesini de artırıyor. Müşteriler mağazamıza geldiklerinde nihayet Daikin’i gördükleri için çok mutlu olduklarını ifade ediyorlar. Biz yeni mağazamızı geçtiğimiz yaz başı açtık ve burada ilk mağazamızdan daha çok iş yaptık. Sadece internetten arama yaparken, en yakın bayi isminde bile çıkıyor olmamız bizim için çok önemli. Bu alanda ilerlemeye karar verdiğimde kadın olmaktan dolayı sorun yaşayabileceğimi düşünenler oldu, sonuçta erkek egemen bir sektörden söz ediyoruz. Böyle bir alanda kadının çalışması bazen çok zor bazen de aslında çok kolay. İşe başladıktan sonra toplu satışlar için yaptığım ziyaretlerde iletişimin gücünü gördüm. Mesleğim dolayısıyla kolay iletişim kurabiliyor olmak benim en büyük avantajım haline geldi. Müteahhitlerle veya satın almacılarla konuştuğumda, karşılarında rahat iletişim kurabilen birini gördükleri zaman daha çok anlatmak istediklerini fark ediyorum. Sonuçta çok kibar bir sektörden bahsetmiyoruz, alıştıklarının aksine karşılarında nazik ve iletişim esnasında doğru yöntemler seçen biri olunca onlar da daha çok dinlemek istiyorlar. Ayrıca biz kadınlar konuları daha detaylı olarak ele alabiliyoruz. Karşımızdaki henüz ihtiyaçlarını saymadan biz onlara gerekli çözümleri sunmuş olabiliyoruz. Elbette bu durum deneyimli kişiler için geçerli değil, onlar zaten müşteriyle konuşmaya başlar başlamaz akıllarında gerekli çözümleri sıralamaya başlamış oluyorlar. Biz kadınların avantajı; çok fazla deneyime sahip olmadan da farklılıklarımızı kullanarak ihtiyaçlara cevap sunabilmemiz oluyor. Bazen de siz ne kadar doğru iletişim kurmaya çalışırsanız çalışın nezaketten uzak tavırlar sergileyen müşteriler çıkabiliyor. Daikin çok büyük bir marka ve müşterinin hizmet beklentisi de o oranda yüksek tabii. Ama cihazı satın aldığında sizi de satın aldığını zanneden müşteriler oluyor. Böyle durumlarda mizacım gereği hiç

cevap vermeden iletişimi sonlandırıyorum. Müşteri velinimettir anlayışıyla her türlü davranışı tolere etmek bana doğru gelmiyor. İletişimdeki rolü ne olursa olsun herkes birbirine saygılı olmak zorunda. Bir de sektör seçimiyle ilgili şuna değinmek isterim. Herhangi bir sektöre giriş kararı alırken önemli olan bir kadının ne istediğidir. Sektörden daha çok, kadının kişiliği ve yetenekleri önemli. Kişi işi yapmak istiyorsa sektör erkek egemenliğinde diye vazgeçmemeli çünkü istedikten sonra kadının herhangi bir alanda var olamama şansı yok. Ben hiçbir şeyi düşünmeden girdim bu sektöre. Hareketli bir sektörden geldiğim için sıkılacağımı düşünen yakınlarım oldu. Elbette sıkıldığım zamanlar da oldu ama çok keyif aldığım anlar daha fazla, bu da bütün sıkıntıları tolere etti. Bu yüzden sektör seçiminin cinsiyetten bağımsız olarak yapılması gerektiğini düşünüyorum. “Proje yapmaktan büyük keyif alıyorum.” Anadolu yakasında ilk mağazamızı açtığımızda açılış uğuru niteliğinde bir proje aldık. İlk projemiz olmasına rağmen de layıkıyla tamamladık ve bu iş çok hoşuma gitti. Perakende müşterisi yalnızca sorun olduğu zaman iletişime geçtiği, onun dışında sessiz kaldığı için proje işi bana farklı ve heyecan uyandırıcı geldi. Çünkü proje süresince yaklaşık 1 sene boyunca ekiple sürekli olarak iletişim halinde oluyoruz. Ortaya çıkan sonuçtan memnun kaldıklarında diğer işlerinde de birlikte çalışmak istiyorlar. Yani arada sadakat oluşuyor. Bu da benim çok hoşuma gidiyor. Karşılıklı dertleşip, sorunları birlikte çözüp, dostluk geliştirebiliyoruz. Üstelik proje sırasında bir sürü yeni müşteri edinmiş oluyoruz. Bir binada yaklaşık 30-40 kişi markamızın ürünlerini kullanmaya başlıyor.

Piyasanın geldiği noktaya baktığımız zaman riskin çok büyüdüğünü söyleyebiliriz. Biz yine de riskli piyasada elimizden geldiğince sağlıklı kararlar alarak ilerlemeye çalışıyoruz. Normalde çekle yapılan alışverişlerde Daikin bizim adımıza araştırma yaparak güvenilirliğini denetliyor, bu da firmaya güvenmemiz için yeterli oluyordu ancak son dönemde müşterilerimizden teminat da almaya çalışıyoruz. Teminat dediğimiz zaman müşterilerimiz tepki gösteriyor ama kendilerini burada haklı bulmuyorum çünkü konunun şahsi algılanmaması gerekiyor. Ticaret hayatının şu andaki gereği bu, biz de buna uymak zorundayız. Bu konuda benim herkesten ricam kimsenin talepleri kişisel algılamaması. Eş dost kavramı şu dönemde geçerli değil. Çoğunlukla da sıkıntılar tanıdıklardan doğuyor zaten. Maalesef mevcut durum karşılıklı güven ilişkisinin, bir süre, belgelerle yürütülmesini gerektiriyor. Hiç kimse risk alabilecek durumda değil. Umarım en kısa sürede bu dönemden büyük bir ivmeyle çıkarız. Ben de kimseyi üzmek istemiyorum ama piyasa şartları malum. Parasını almadığım cihazı müşteriye teslim etmiyorum ve bir süre daha bu durum böyle devam edecek gibi görünüyor. “Piyasanın eski canlılığına kavuşması biraz daha zaman alacak.” Gerçekçi olarak baktığımız zaman piyasanın eski hareketli günlerine dönmesinin 1,5 - 2 seneyi bulabileceğini düşünüyorum. İvmeyle yükselsek bile iniş yolunda yaşadığımız sıkıntıları çıkış yolunda da yaşayacağız. Belki seçimler bittikten sonra biraz daha rahatlayabiliriz. Seçim sonrası sezonumuz başlayacağı için en azından bizim adımıza gidişatın iyi olacağını düşünüyorum. Tabii bu perakende kısmı için geçerli, proje tarafı için aynı fikirde değilim. Orası biraz daha sıkıntılı. Maliyetlerdeki inanılmaz artışlar nedeniyle proje sahiplerinin toparlanıp eski motivasyonlarına


“Risklerle dolu bir piyasada sağlıklı kararlar alabilmek için çalışıyoruz.”

“Daikin kalitesi, bilen müşteri için her zaman tercih sebebi.” Döviz bazlı çalıştığımız için yaşanan dalgalanmalar bizler için problem teşkil ediyor. Ürünleri TL üzerinden satıyor olsak da sonuçta Japon menşeili bir markayız ve ürünlerimizin büyük bir kısmı Avrupa’dan geliyor. Döviz yükseldikçe bu durum ürün fiyatlarımıza da yansıyor ister istemez. Yine de Daikin kalitesini kanıtlamış bir firma ve bu anlamda bilinçli tüketici her zaman markamızı tercih ediyor. “Bizi diğerlerinden farklı kılacak olan şey müşteri memnuniyetidir.” Bir müşteriye hizmet sağlarken elimden gelen her şeyi yapmaya azami gayret gösteriyorum. İhtiyaçlarını takip ediyor, sorunları için öneriler geliştirmeye çalışıyorum. Dünyanın alanında en büyük markası olsak da nihayetinde elektronik bir cihaz satıyoruz, elbette sorun çıkabiliyor. Ama sorun çıktığında en acil ve en doğru şekilde çözümleyerek müşteriyi mutlu etmeye çalışıyoruz. Sonuç olarak bizi diğerlerinden farklı kılacak olan şey müşteri memnuniyetidir. Özellikle konu kendi bayilerimizden farklılaşmaya geldiğinde olaya şahsi yeteneklerimizi katmamız gerekiyor. Baktığınız zaman farklı noktalarda, aynı markanın aynı modellerini sunuyoruz. Kişisel olarak yapabileceğimiz şeyler; doğru iletişim kurmak, müşterinin ihtiyacını doğru analiz etmek ve en doğru çözümü sunarak müşteri memnuniyetini sağlayabilmek ve elbette satış sonrası hizmetin de en kısa sürede sunulmasını sağlamak. Ben iletişim gücümü kullanarak ağızdan ağıza pazarlamanın faydalarından yararlanmaya çalışıyorum. Sonuçta hepimiz çevremizdekilerin tavsiyelerini dikkate alarak satın alma yapıyoruz.

“Bizim en büyük rakibimiz yine kendi bayimiz.” Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik kaoslar kârlılık oranlarımızı gözle görülür biçimde düşürüyor. Şu bir gerçek ki; müşteri artık çok zengin değil. Mağazaya gelip Daikin almak istiyorum ama çok param yok diyen müşteriler oluyor. Ben onlara da hizmet sağlamaya çalışıyorum çünkü iyi olana sahip olmak aslında herkesin hakkı. Hiç pazarlık yapmayan müşteri de oluyor elbette ama sayıları çok çok az. Çünkü insanlar artık daha planlı yaşamaya ve tasarrufu önemsemeye başladı. Önümüzü göremiyoruz, bu da bizleri birikim yapmaya itiyor. Durum böyleyken, müşteriye elimden gelen yardımı yapmaya çalışıyorum ancak bir yandan da kârlılık oranlarımızı kontrol altında tutuyoruz. Bunun sebebi daha çok para kazanayım düşüncesinde olmam değil, benim markamın sunduğu teknoloji ve kalite bu fiyatı hak ediyor düşüncesinde olmam. Dolayısıyla bizden daha alt segment ürün sunan firmalarla aramızdaki fiyat farkını korumak zorundayız. Burada alt segment derken hiçbir markaya kalitesiz demiyorum, her marka kendine göre kalitelidir yalnızca kullanılan teknolojiler birbirinden çok farklı ve bizim kullandığımız teknoloji dünyanın en iyisi diyoruz. Bu noktada bizim en büyük rakibimiz yine kendi bayimiz aslında. Çünkü bu cihazın rayici budur diyerek belirlediğimiz fiyatları bazı bayiler daha çok cihaz satmak ya da müşteriyi kaçırmamak için kırıyorlar. Ben, çok satayım değil, doğru fiyata satayım mantığıyla hareket ediyorum. Herkes kendi ticaretinden sorumlu elbette ama büyük markalara hizmet etmek bunu gerektiriyor bence. Bizim daha büyük düşünebiliyor olmamız lazım. “TİMDER’in yarattığı sinerjiden faydalanmamız lazım.” Birleştirici bir unsur olan derneklerin varlığı ve üstlendikleri roller sektörümüz için çok değerli. TİMDER’i babamdan dolayı çok eskiden beri biliyordum, kendisi mümkün olduğunca yapılan toplantılara katılıyordu, bizlere de bah-

sediyordu. İlk mağazayı açtığımız gün de davetimizi kırmayarak açılışımıza geldiler ve beni de derneğe üye yaptılar. Verdikleri değer için kendilerine tekrar teşekkür ediyorum. TİMDER üyeleri olarak, ürün gruplarımız birbirinden farklı olsa da sonuçta hepimiz inşaat sektörüne hizmet ediyoruz. Hizmet ettiğimiz insanlar aynı kişiler olduğu için birbirimizi çok iyi anlıyoruz. İnsan bazen gerçekten konuşacak kimseyi bulamıyor. Şahsen benim, bayi arkadaşlarım dışında sektörümde çalışan hiç arkadaşım yok. Haliyle TİMDER’deki üyelerin hepsi çok kıymetli. Yönetim kurulunda yer alan kişilerin hepsi sektöre yıllardır hizmet sunan kişiler ve benim onlardan öğreneceğim çok şey var. Hiçbir toplantılarını da kaçırmamaya çalışıyorum. TİMDER’in yarattığı sinerjiden faydalanmamız gerektiğini düşünüyorum. Hayatın her alanında olduğu gibi TİMDER’de de geliştirilebilecek noktalar var elbette, toplantılarda mevcut durumu gözden geçirip geliştirirken, yeni olarak neler yapılabilir noktasını da değerlendirmekte fayda olduğu görüşündeyim. Toplantılarda yapılacak beyin fırtınasıyla sektörü geliştirmenin yollarını da bulabiliriz. Bu sinerjiden faydalanmak lazım. Belki üyelerin dernekten ne beklediklerini öğrenmek için çeşitli anketler yapabiliriz. Bu derneğin var olmasının nedeni sektörü geliştirerek üyelere bir şeyler katabilmek, satışlarını geliştirmelerine yardımcı olmak, belki yeni kanallar bulabilmek. Üyeler için birçok çalışma yapılıyor; akademi eğitimleri, dergi vb. yayınlar, anlaşmalı kuruluşlar gibi. Daha fazla ne yapabiliriz sorusunun cevabını da yine dernek üyelerinden talep edebiliriz diye düşünüyorum.

İçimizden Biri

“Düşük fiyatlı markalar projelerde piyasayı kızıştırıyor.” Bizim için sıkıntı yaratan durumlardan biri de bizden daha düşük fiyatlı ürünlerin piyasada oluşu. Özellikle bilinirliği yüksek olup fiyatı düşük olan markalar pazar payımızı daraltabiliyor. Şartnamelerde ismen bilinen uygun fiyatlı marka önerildiği zaman kat malikleri sorgulamadan kabul ediyor. Bu da bizim projelere girişimizi zorlaştırabiliyor. Proje kısmında sıkıntılar devam etse de perakende kısmında işler daha kısa sürede yoluna girecek gibi görünüyor.

Kimileri yalnızca marka ismini vererek tavsiyede bulunurken kimileri bayinin ismini vererek mutlaka oradan almasını öğütlüyor. Biz o tavsiye edilen bayi olmak için çalışıyoruz. Bir alıcı eski bir müşterimizin tavsiyesiyle geldiğini söylediğinde çok mutlu oluyoruz. Demek ki bir şeyleri doğru yapıyoruz diyerek, motive olarak çalışıyoruz.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

dönmeleri çok daha uzun zaman alacak gibi.

“Daha keyifli satışlar yapacağımız günler gelsin diye bekliyoruz.” Son olarak, yaptığım işi çok büyük bir sevgiyle sürdürdüğümü söylemek istiyorum. Yüksek lisansta öğrendiğim pazarlamayı, iletişimi ve iknayı bu alanda kullanıyorum. Daikin gibi bir markanın elçisi olmaktan ve dernekte görev almaktan dolayı gurur duyuyorum. İnşallah bu ekonomik durumlar da en kısa sürede düzelir. Çünkü işinizi ne kadar severseniz sevin bu sıkıntılar yüzünden işin keyfi kaçabiliyor. Birçok şey düşünmeye başlıyorsunuz, strese giriyorsunuz bu da yanlış kararlar vermenize neden olabiliyor. Daha keyifli satışlar yapacağımız günler gelsin diye bekliyoruz. 73


TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

UNICERA

UNICERA’ya 130 Farklı Ülkeden 85 Bin Alıcı

Türkiye’nin marka değeri en yüksek fuarı İstanbul-Seramik Banyo Mutfak Fuarı (UNICERA) için geri sayım başladı. 130 farklı ülkeden 20 bini yabancı olmak üzere toplamda 85 bin alıcının katılım göstereceği fuar, 5-9 Şubat’ta CNR EXPO Yeşilköy’de kapılarını açacak. Banyo ürünleri, zemin-duvar kaplamaları, seramik işleme teknolojileri, mutfak ürünleri, dekorasyon ürünleri, ambalajlama, depolama gibi pek çok ürün grubunun bir arada sergileneceği UNICERA, sektöre yön veren bin 200’ün üzerinde markanın katılımı ile gerçekleşecek. Fuar 100 bin metrekare alanda organize edilecek. Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı UNICERA, CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık, Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) ve Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TIMDER) iş birliği ile organize ediliyor.

74

Fuarı İspanya Banyo Ekipmanları Derneği (ASEBAN), İtalyan Seramik Makineleri ve Ekipmanları Üreticileri Birliği (ACİMAC), Confindustria Ceramica İtalia (EDI. CER SPA), Italian Trade Agency (ITA) kuruluşları destekliyor. Ticaret Bakanlığı tarafından da desteklenen fuara Almanya, Avusturya, Belçika, Brezilya, Fransa, Hindistan, İngiltere, İran, İspanya, İtalya, Malezya, Pakistan, Peru, Portekiz ve Rusya gibi 38 büyükelçiliğin 100’e yakın ticari ataşesi de katılımcı ve ziyaretçi desteği sağlıyor. UNICERA Fuarı Seramik Sektörünü Daha Da Büyütecek Fiyat avantajı, kolay ulaşılabilirlik ve kaliteli üretimle büyüklüğünü 3 milyar dolara ulaştıran seramik sektörü, UNICERA Fuarı ile büyümeye önümüzdeki dönemde de devam edecek. CNR Holding, 2017 yılında, BIA’yı (Business Intelligence Agency) hayata

geçirdi. Bu yatırım ile fuarların yabancı alıcı rakamını artırmayı hedefleyen CNR, 2018’de düzenlediği fuarların yabancı alıcı rakamlarında yüzde 50’lik bir artış yakaladı. Uluslararası İş Geliştirme Departmanı’nın da desteği ile hayata geçirilen ve toplam 11 milyon dolarlık bir yatırım yapılan Global Pazar İstihbarat Sistemi ile dünyanın dört bir yanından sektör alıcıları UNICERA’ya davet edildi. Bu alıcıların ihtiyaçları doğrultusunda Türk firmaları ile buluşması sağlanacak. Yabancı alıcılarla iletişime geçerken, özellikle farklı ülkelerden seramik, banyo ve mutfak alımı yapan ve daha önce Türkiye pazarına girmemiş alıcılara ulaşılıyor. CNR Holding, BIA (Business Intelligence Agency) sisteminin katkısıyla bu yıl UNICERA’da yabancı alıcı oranında en az yüzde 50 artış sağlamayı hedefliyor.


YE N İ Lİ KLE RE

H AZIR

OLUN

05-09 Şubat 2019

b i e nw o r l d. c o m .t r


Ödüllü Tasarımcılar UNICERA’da Deneyimlerini Ziyaretçilerle Paylaşıyor

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

UNICERA

Sektörün tasarım geleceği için de önemli sorumlulukları olan UNICERA’da, 6 ve 7 Şubat tarihlerinde önemli seminerlere imza atılıyor. Toplam 8 oturum olarak düzenlenen seminerlerde İtalya, İspanya, Almanya ve Fas’tan gelen dünyaca ünlü ve ödüllü tasarımcılar deneyimlerini ziyaretçilerle paylaşıyor. Antonio Bullo’nun tasarımları altın değerinde Parlak okul kariyeri ve seramik dünyasının farklı alanlarında çalışma arzusunun kamçıladığı cesaretle 1978 - 1990 yılları arasında, seramik sektörünün en önemli şirketleri ile iş birliğine giren tasarımcı, bu yıllarda, tasarım alanında üç altın madalya aldı. Tasarımları Uluslararası Faenza Müzesi’nde hala muhafaza edilen sanatçı aynı dönemde Villeroy & Boch ile de çalıştı.1990’dan 2000 yılına kadar Blue-Bleu, Calibe, Carmenta, Colombo Design, Eidos, Ceramica Dolomite ve Hatria gibi firmalarda banyo mobilyası alanında tasarımlar yapan Bullo, Faenza’da bulunan I.S.I.A.’da Endüstriyel Tasarım bölümünde öğretim görevlisi olarak ders verdi. İspanya’nın en büyük tasarımcılarından Bern Donadeu da geliyor Barselona doğumlu Bern Donadeu, büyük şirketler için tasarımlar yapıyor. 2006’da Barselona Design Elisava Üniversitesi’nde profesör olarak çalışırken şu anda en büyük İspanyol tasarım stüdyolarından biri olan Nacar Design’ı kurdu. 50’den fazla profesyonele liderlik eden ve farklı alanlarda uluslararası şirketler için çalışmalar yürüten Donadeu, sonuç ve uzun süreli müşteri hizmeti odaklı çalışıyor. Bern ve Nacar, IF, Red Dot, Alman Tasarım Ödülleri, İyi Tasarım Ödülü ve Delta 2018 Ödülü dahil olmak üzere en prestijli uluslararası tasarım ödüllerine sahip. Carlo Ciciliot, dünyanın her yerinde tasarımlar yapıyor Carlo Ciciliot 1982’de İtalya’da doğdu; Università degli Studi di Bologna Uluslararası İlişkiler bölümünü bitirip Profingest Management School’dan Organizasyonel ve Ekonomik Gelişim 76

(MOSE) dalında yüksek lisans derecesiyle mezun oldu. İnşaat sektöründe ünlü bir grubun pazarlama ofisinde edindiği önemli deneyimin ardından, Lukasz Bertoli ile birlikte 2008 yılında Emo Tasarım’ı kurdu. Emo Tasarım, dünyanın her yerinden şirketler için banyo mobilyaları, soğutma ve ısıtma, ev aletleri, kentsel devinim ve şehircilik alanlarında projeler geliştiriyor. Stüdyo, Alman Tasarım Ödülü, Design Plus, iF Ürün Tasarım Ödülü, Red Dot Tasarım Ödülü, İyi Tasarım, ADA Tasarım Ödülü, İkonik Tasarım Ödülü gibi çeşitli ödüller kazandı. Endüstri tasarımcısı Giuseppe Maurizio Scutellà tecrübelerini paylaşacak Giuseppe Maurizio Scutellà Sicilya’da doğdu, doğdu, bir yıl sonra ailesiyle birlikte Lombardiya’daki aktif bir sanayi merkezi olan Lumezzane’ye (Brescia) taşındı. Eğitimini burada tamamlayıp mekanik alanında endüstri uzmanı olarak mezun oldu. Şehrinin teknolojik gerçekleriyle iş birliği yaparak bilgisini genişletti. Seramik endüstrisinde dünyanın önde gelen üreticilerinden biri olan Hint Arap ortaklıklı Rak ceramics için Cersaie 2018’de, güçlü heykel şekilleri ile bezenmiş göz kamaştıran sıhhi tesisat serisi “Rak cloud” eksiksiz koleksiyonunu ve aynalarını tasarladı. Hicham Lahlou tasarımları modern çizgiler taşıyor Yeni nesil tasarımın sembolik figürü Hicham Lahlou, Fas’ta çağdaş tasarımın öncüsü olarak adlandırılıyor. Arap Dünyası Enstitüsü’ndeki (IMA) Çağdaş Fas sergisinin kataloğunda Fas ulusal tasarımının bayrak taşıyıcısı olarak adlandırılıyor. Sadece Afrika kıtasında ve Arap dünyasında tanınmış bir tasarımcı kimliğiyle kalmayıp, aynı zamanda prestijli uluslararası markaların koleksiyonlarına imza atan, şehir mobilyası çizgileri geliştiren, oteller için konsept geliştiren, marka kimliği yaratan, ambalaj, ticari mimari ve stratejik tasarım konularında dünya tasarımının en büyük imzalarından biri, bir sanatçı, iç mimar, ürün tasarımcısı ve grafik tasarımcısı olan çok yönlü bir yetenek.

Johann Dück Endüstri 4.0 alanında uzman Johann Dück, dünyanın önde gelen tasarım ajanslarında 16 yıllık uluslararası deneyime sahip, banyo, tüketici elektroniği, beyaz eşya ve Endüstri 4.0 alanlarındaki ürünler için kullanıcı odaklı ve markalara özel tasarımlar yapan ödüllü bir tasarımcı. Uzun yıllardır üniversitelerde tasarım konusunda eğitimler veren Dück, ayrıca Alman Tasarım Ödülü jüri üyeliğini de yürütüyor. Johann Dück 2017’den beri JOMOO’nun müşteri segmentasyonuna paralel bütünsel ürün deneyimi için küresel inovasyon sürecinin yürütülmesinde de etkili oluyor. Paolo D’Arrigo’nun başarısı disiplinden geçiyor 1967 yılında Roma’da doğan Paolo D’Arrigo sosyolojiden tasarıma uzanan çok disiplinli bir geçmişe sahip. 1996’dan beri endüstriyel tasarımcı olan Paolo, Anima, Art Ceram, Caos, Ceramica Cielo, Dibayco, Progetti S.r., Teuco Guzzini gibi birçok marka için tasarım yapıyor. Ayrıca sanat yönetmenliği ve marka kimliği ile ilgileniyor, ticari ve kültürel sergiler ve etkinlik organizasyonları için sergi tasarımları yapıyor. Profesyonel hayatı boyunca Alman Tasarım Ödülü 2018, Avrupa Ürün Tasarımı Ödülü 2018, ADI Tasarım Endeksi 2018/2014/2003 dahil olmak üzere birçok ödül kazandı. Endüstriyel tasarımcı ve kavramsal sanatçı Valentí Garcia Video oyunlarının arkasındaki kültür, tasarım ve endüstri üzerine çalışan VAG 2019 direktörü, Video Sanat Oyunu Terres de l’Ebre’nin bu yılki ilk sürümünü hazırlıyor. İşini en iyi şekilde yapma tutkusu ile çalışan sanatçı, ürün tasarım projeleri ve pazarlaması konusunda geniş deneyime sahip endüstriyel bir tasarımcı. 2009 yılında ev ve taahhüt işleri için tasarım, üretim ve dağıtım işleri yapan kendi ürün şirketi VANDISS’i kurdu. Kendi tasarım ürünleri yanı sıra Barselona, Berlin ve Londra’nın diğer tasarım şirketleri ile işbirliği içinde tasarımlar yapıyor.


06 ŞUBAT - 06th FEBRUARY 2019

07 ŞUBAT - 07th FEBRUARY 2019

13:00 Bern Donadeu

13:00 Paolo D'Arrigo

Design Is Not A Layer On Top Of Your Products Tasarım, Ürünlerinizin Üzerine Eklenen Bir Katman Değildir Spain/İspanya

From The Signs To The Senses İşaretlerden Duyulara Italy/İtalya

NACAR DESIGN

PAOLO D'ARRIGO DESIGN STUDIO

14:00 Giuseppe Scutellà

14:00 Carlo Ciciliot

Organic Design vs Geometric Design Organik Tasarımlara Karşı Geometrik Tasarımlar Italy/İtalya

New Design Solutions For New Consumer Needs Yeni Tüketici Ihtiyaçlarına Yeni Tasarım Çözümleri Italy/İtalya

GIUSEPPI MAURIZIO SCUTELLA STUDIO

EMO DESIGN STUDIO

15:00 Hicham Lahlou

15:00 Johann Dück

The Background Of An International Design Uluslararası Dizaynın Arka Planı Morocco/Fas

Smart Toilets - The Future Of Health Akıllı Tuvaletler - Sağlığın Geleceği Germany/Almanya

HICHAM LAHLOU DESIGN STUDIO

JOMOO GROUP

16:00 Valenti Garcia

16:00 Antonio Bullo

The Bathroom Accessories Design Evolution, The Importance Of Design In The Bathroom Banyo Aksesuarlarının Tasarım Evrimi, Banyoda Tasarımın Önemi Spain/İspanya

The Diversity Of Design In Small And Large Industries Küçük Ve Büyük Endüstrilerde Tasarım Çeşitliliği Italy/İtalya

VANDISS

ANTONIOBULLOWORKSHOPS

05-09 Şubat/February 2019

CNR EXPO Yeşilköy 34149 ‹stanbul, TURKEY

+90 212 465 74 74

+90 212 465 74 76-77 www.cnrexpo.com

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GERE⁄‹NCE TÜRK‹YE ODALAR VE BORSALAR B‹RL‹⁄‹ (TOBB) DENET‹M‹NDE DÜZENLENMEKTED‹R. / THIS FAIR IS ORGANIZED WITH THE AUDIT OF TOBB (THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY) IN ACCORDANCE WITH THE LAW NO.5174


Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Erdem Çenesiz Türkiye Seramik Federasyonu olarak sektöre önemli değerler katıyoruz. UNICERA Fuarı da bu değerlerden biri. Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı olan UNICERA İstanbul Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı, 2018 yılında 80 bin metrekare gibi rekor bir alanda gerçekleştirildi. Fuara 2017’de 27 yabancı 187 yerli firma katılmışken 2018’de 56 yabancı, 258 yerli firma katılım sağladı ve 8 bin 12’si yabancı olmak üzere 73 bin 281 profesyonel ziyaretçi ağırlandı. Yabancı ziyaretçi oranında yakalanan %21’lik rekor artış, sektörümüzde memnuniyet yarattı. Diğer bir yandan fuarımız ciddi bir ticari hacme ulaştı. Bu sayede Ekonomi Bakanlığı’ndan UNICERA Fuarı’na destek almaya başladık.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

UNICERA

İhracatımızı güçlendirmek için kendimizi anlatabileceğimiz en önemli

Adell Armatür ve Vana Yönetim Kurulu Başkanı R. Ali Topçu UNICERA Fuarı, sektörümüzün en geniş katılımlı platformu olarak geliştiren ve büyüten özel bir yapıya sahip. Özellikle son yıllarda, ülkemizin yapı malzemeleri alanında dünya çapındaki ağırlığının artmasına paralel olarak fuarımızdaki yabancı katılım oranının artması oldukça sevindirici. Adell Armatür, kendi içinde tasarım ekibi, kalıp ve ürün geliştirme departmanı olan bir armatür üreticisidir. Her yıl yeni koleksiyon ve ürünler ortaya çıkarıyoruz. Yenilikçi ve gelişmiş mutfak armatürlerimizden Kelvin serimizi ve mutfak/banyo armatürlerinden olan Lea koleksiyonumuzu ilk olarak fuarda katılımcılarla buluşturmaktan mutluluk

Delta Granit Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Şehitoğlu Son yıllarda fuarlardan eskiye nazaran daha az fayda elde edilmesine rağmen; UNICERA Fuarı parlamayı sürdürerek sektöre katkı sunmaya devam ediyor. Burada belirleyici unsurlar; fuarın ihracata olan katkısı ve nitelikli yabancı ziyaretçi sayısıyla birlikte oluşacak iş hacmi olacak. UNICERA Fuarı’nda bu yıl, 5 yeni oca-

78

platformların başında uluslararası fuarlar geliyor. Dünya çapında sektörün en önemli ikinci fuarı haline gelen UNICERA bizim için bir gurur. Fuar, ihracata yönelik yeni iş birliklerinin ve etkin stratejilerin oluşturulmasında da önemli rol oynuyor. Dünyanın birçok ülkesinde gerçekleştirilen sektörel fuarların yapıldığı şehirlerdeki taksilerde, hava alanlarında UNICERA ilanlarını ve Turkish Ceramics tanıtımlarını görebilirsiniz. UNICERA’yı, uluslararası bir fuara dönüştürme yolunda gerçekleştirdiğimiz bu faaliyetler sonuçlarını verdi ki, geçtiğimiz yıl ziyaretçi rekoru kırdık. Bu yıl ki hedefimiz başta Avrupa olmak üzere Nijerya, Güney Kore ve Sahra Altı Afrika ülkelerinden fuara ziyaretçi çekmek. Yurt dışından gelen tasarımcılar, mimarlar, akademisyenler ve üreticiler bu fuar sayesinde sektörü, yenilikleri ve son teknolojileri takip etme imkanı buluyor. Binlerce metrekare alanda yüzlerce

yeni ürün sergileniyor. Sektörde yer alan global oyunculara, Türk seramik sektörünün ne kadar güçlü ve büyük olduğunu UNICERA Fuarı’nda bir kez daha kanıtlayacağız.

duyacağız. Son dönemde talebi artan ankastre banyo ve mutfak ürünlerimizin yenilikçi tasarımlarının sektör profesyonellerimizin ilgisini çekeceğine ve beğenisini kazanacağına inanıyoruz. Adell Armatür ve Vana Fabrikaları A.Ş. olarak bundan sonraki süreçte ihracat ile büyümek istiyoruz. Mevcut konjonktürde en istikrarlı yolun yurt dışında büyümek olduğunu düşünüyoruz. Yurt dışı satışlarımız, OEM/ODM bazlı çalışmalarımız ve perakende zincir marketlerlerdeki büyüme planımızın UNICERA Fuarı ile birlikte gelişmesini ve beslenmesini hedefliyoruz. Bunun için de fuarda yurt dışı katılımcıların daha fazla olmasını umuyoruz. Yabancı katılımcı sayısının artırılmasına yönelik çalışmaların tekrar gözden geçirilerek yurt dışı tanıtım ve reklam çalışmalarına ağırlık verilmesinin yanı sıra ticari ateşe-

ğımızdan çıkardığımız farklı renklerdeki taşlarla tasarladığımız 4 ayrı koleksiyonumuzu ve doğal taş duş teknesi koleksiyonumuzu ziyaretçilerimize ilk kez lanse edeceğiz. UNICERA Fuarı, Verona Marmomacc Mermer Fuarı ve İzmir Marble Fuarı ile birlikte katıldığımız 3 fuardan biri. Her sene başka bir yönüyle firmamıza fayda sağlayan UNICERA Fuarı’na her sene katılmaya devam edeceğiz. Bu sene de UNICERA sayesinde yeni ülkelerden alıcılara kavuşacağımıza inanıyorum.

liklerden destek alınmasının faydalı olacağına inanıyoruz. Fuarın firmamız ve tüm sektör paydaşlarımız adına verimli ve bereketli geçmesini diliyoruz.


UNICERA’yı bizlere tanıtım imkanı tanımasının yanı sıra hem ulusal ve hem de uluslararası bir platform olması nedeniyle çok önemsiyoruz. Özellikle son yıllarda uluslararası olma özelliği daha da perçinleşen UNICERA Fuarı, bizler için gelecek dönemde ihracat payımızı arttıracak önemli bir ortam oluşturuyor. Bunun yanı sıra, sektördeki tüm üreticileri, yapı malzemeleri satıcılarını ve profesyonelleri bir araya getiren yapısıyla

Bien Banyo Ürünleri. Genel Müdürü Hakan Günderen Türkiye’nin ve bu ülkede üretim yapan bir kuruluş olarak bizlerin önündeki en büyük zorluk, ülkenin stabil bir ekonomiye sahip olmaması durumudur. Ekonomik dalgalanmalar, gelişim yolunda yapmış olduğunuz planların aksamasına veya gecikmesine yol açabiliyor. Bizim amacımız öncelikle markamızı iç pazara bağımlı olmaktan kurtararak, yurt dışı pazarlarda yani daha stabil ekonomilerin bulunduğu pazarlarda etkin hale getirmektir. Böylelikle Türkiye’de yaşanan ekonomik dalgalanmaların etkisini en aza indirmek mümkün olabilir. Bu yönden baktığımızda UNICERA Fuarı yerli ve yabancı ziyaretçi ve katılımcılar açısından büyük bir fırsat. UNICERA Fuarı’nda bu yıl ilk kez farklı ürün gruplarında farklı yeniliklerimiz olacak. Genel olarak baktığımızda, seramik sağlık gereçleri ürün gamımızda, 2019 yılı itibariyle, Shine, Moly ve Vokha adında üç yeni serimiz beğeniye sunula-

Dura-tiles olarak Amerika, İtalya, Rusya gibi ülkelerde yapılan nitelikli fuarlara her yıl katılıyoruz. Bölgedeki en güçlü fuar konumunda olan UNICERA da, her geçen yıl daha fazla yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayarak ülkemizin uluslararası tanınırlığı ve bilinirliğinin artmasına önemli bir katkıda bulunuyor. Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı olan UNICERA ile hem Türkiye içindeki bayilerimize, tüketicilere ve profesyonellere hem de yurt dışı ihracat müşterilerine ev sahipliği yapıyoruz. Bu yıl da yine yeni koleksiyonlarımızı ve trendleri ilk kez UNICERA’da sergileyeceğiz. Sınırlarımızı sürekli zorlayarak, hayallerimizi seramiğe aktarmaya çalışarak ve yenilikleri ilk uygulayan marka olma politikamızla hareket ederek oluşturduğumuz 30 mm kalınlıkta teknik karolarımızı, eşsiz incelikteki 30x60, 60x60 ve 60x120 ebatlarındaki 7 mm porselen ürünlerimizi ve alışılmışın dışında özgün, etkileyici güce sahip yeni büyük ebatlı ürünlerimizi UNICERA’da göstereceğiz. Aynı seriye ait 7 mm, 10 mm, 20 mm, 30 mm kalınlıklarındaki ürünlerimizle zengin teknik çeşitliğimizi göstererek üretim kabiliyetimizi sergileyeceğiz. Türkiye’deki ilklerden biri olan desenli

cak. Bunun haricinde Motto lavabo serimize 5 farklı formda yeni lavabolar ekledik. Shine ve Moly serilerimiz daha çok prizmatik hatlara sahip iken, Vokha serimiz sade ve modern çizgilere sahip bir seridir. Bu yıl yenilik olarak, altın, rosegold ve platin kaplamalı özel lavabolarımızı da standımızda teşhir edeceğiz. Armatür ürün grubunda ise; ürün gamımıza 7 yeni seri ilave ettik. Standımızı ziyaret edenlere sürpriz olması adına bunların ne olduğunu şimdi açıklamak istemem ancak yine de küçük bir tüyo vermem gerekirse; Swarovski taşlı serimiz Queena, sanıyorum ki armatür bölümümüzün gözde serisi olacaktır. Yeni serilerimizin haricinde yine bazı serilerimize gold, rose-gold, shiny nicel ve parlak siyah kaplamalı yeni ürünler ekledik. Armatür ürün gamımıza eklediğimiz 7 seri haricinde tamamlayıcı mamul anlamında da oldukça fazla ürün dahil ettik. Ziyaretçilerimiz bunların bir kısmını yine UNICERA Fuarı’nda görme imkanına sahip olabileceklerdir. Bien Banyo olarak bu yıl ikinci defa UNICERA Fuarı’na katılacağız. Geçtiğimiz yıl işin henüz çok başınday-

kuru baskı teknolojisi ile üretilen, 3 farklı (Metalik – Glossy – Opak) görünümdeki renk zenginliğine sahip duvar serilerimizi 40x120, 25x75 ve 30x60 olmak üzere farklı ebatlarda ilk kez sunacağız. Dura-tiles olarak UNICERA’yı; ürünlerimizin bayilerimize, profesyonellere, yeni müşterilere ve nihai tüketiciye en iyi şekilde gösterileceği, iletişimin sağlanacağı, müşterilerin nabzının tutulduğu ve sektörün gidişatını ve yönünü gösteren önemli bir buluşma noktası olarak görüyoruz. Bugüne kadar UNICERA Fuarı’na her yıl katılmamız, markamızın yurt içinde ve yurt dışında daha da etkili olmasını sağlayarak ürün üretme kabiliyetimizi geniş bir kitleye bildirmemize yardımcı oldu.

UNICERA

Geçmiş tecrübelerimizi yenilikçi görüş ve tasarımlar ile birleştirerek, en iyi ürünleri ortaya çıkarmak için çalıştığımız Dura-tiles markamız, kalitesi ile fark yaratan bir konumda yer alıyor. Üretimimizin %40‘tan fazlasını 45 ülkeye ihraç ediyoruz ve yine ihracat hedeflerimiz doğrultusunda yeni pazarlara açılmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. UNICERA, marka gücümüzü ve gelişmiş üretim teknikleriyle üretilen ürün çeşitliliğimizi, profesyonellere, bayilerimize, tüketicilere ve sektörün tamamına gösterebilmemizi sağlıyor. Fuarın bizlerde yarattığı heyecanı daha iyi yansıtabilmek adına son yıllarda 1500 m² civarında olan en büyük standımızla katılım sağlıyoruz.

bizlere fikir alışverişinde bulunacak bir ortam sağlıyor.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Akgün Seramik / Dura-tiles Genel Müdürü - Türkiye Sat. & Paz. Bülent Soysaldı

dık. Bu yıl ise, ürün gamımız oldukça genişledi ve çeşitlendi. Yurt içi ve yurt dışı pazarları hedef alacak şekilde 2018 yılında ürün geliştirme faaliyetlerimizi maksimum seviyeye çıkarttık ve ürün gamımıza birçok yeni ürün ilave ettik. UNICERA Fuarı’nda bu ürünleri beğeniye sunacağız. Fuardan beklentimiz, hem iç pazar hem de dış pazarlardaki müşterilerimize ürünlerimizin lansmanını yapmak. Bu anlamda UNICERA Fuarı bizim için çok önemli olacaktır.

79


Bien Yapı Ürünleri Genel Müdürü Metin Savcı UNICERA, sektörün karakterinin belirlendiği bir fuar. Sektör hareketlenirken yeni koleksiyonların nihai tüketicilere, sektör profesyonellerine, yurt içi ve yurt dışı tüm bayilerimize tanıtıldığı bir platform. İhracat açısından da önemini vurgulamak gerekir. Fuarın, ihracat için yeni bağlantıların yapıldığı ve yeni koleksiyonlarımızın yakından incelendiği bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. 2019 yılının, perakende ticaretin geliştiği, arttığı bir yıl olacağını öngörüyoruz. Bu fuarda tanıtılan yeni ve farklı ürünlerin satış kanallarına zaman geçirmeden girmesi de çok önemli. UNICERA Fuarı sektörümüz için iyi bir yol göstericidir.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

UNICERA

Hem seramik hem de banyo ürün grubumuzda yeni ürünler var. 2019 koleksiyonlarımız yine doğayı işaret ediyor. Karo ürün grubumuzdaki 30x90,

Ece Holding CEO Bülent Onur Ülkemiz için katma değer yaratan ve rekabet ortamının geniş olduğu bir sektörde yer alıyoruz. Global ve yerli tüm markaların ürün ve teknolojilerini sergilediği UNICERA, sektörümüz için önemli bir fuar. Bu gibi büyük organizasyonların sektörümüzün imajını güçlendirdiğine inanıyorum. Dünyanın pek çok ülkesinden nitelikli ziyaretçiye ev sahipliği yapan UNICERA Fuarı, Türk seramik sektörünün gücünün sergilenmesi ve uluslararası pazarda bilinirliğinin artırılmasında önemli rol oynayan bir organizasyondur. İş bağlantılarının kurulması adına da önemli bir fuar olan UNICERA’ya biz de önem veriyor ve en yeni koleksiyonlarımızı, teknolojilerimizi ilk kez UNICERA Fuarı’nda sunuyoruz. ISVEA olarak İtalyan tasarım anlayışına getirdiğimiz inovatif yaklaşım ile her zevke hitap eden, her banyoya uyarlanabilen, farklı alanlar için farklı çözümler sunabilen bir marka olduk. İtalyan tasarım kimliğimizi en iyi anlatan koleksiyonlarımızı ve beraberinde birçok yeni nesil banyo tasarımımızı UNICERA Fuarı’nda ziyaretçilerimizin

80

40x120 cm duvar karolarını, 100x100, 120x120, 120x180 ve 60x180 cm yer ve duvar kullanımına uygun koleksiyonlarımızı ön plana çıkaracağız. Banyo grubunda, seramik sağlık gereçleri (SSG) yeni serilerinde yer alan Moly, Shine ve Vohka serileri ilk kez fuarda tanıtılacak. Bu yıl daha büyük bir stantla fuardayız. Bien markası UNICERA Fuarı’nda her geçen yıl daha da büyüyerek yer alıyor, seramik ve banyo ürün gruplarımızı tanıtacağımız standımız bu yıl 1.037 m² büyüklüğünde. Bien, yurt içi ve yurt dışı pazarlarının taleplerini dikkate alan bir marka. UNICERA, yeni ürünlerimizi yetkili satıcılarımıza, sektör profesyonellerine, nihai tüketicilere, yurt dışından katılım gösteren distribütörlerimize ve tüm ziyaretçilere tanıtma ve yeni bağlantılar kurma imkanı sağlıyor. Fuarın tüm sektörü bir araya getirmesi ve kendi alanında dünyanın en büyük fuarları

arasında yer alması önemli. Bu yılki UNICERA’nın en önemli özelliğinin, perakende pazarına katkı sağlayacak yeniliklerin bu fuarda yer alması olacağını tahmin ediyoruz.

beğenisine sunacağız. ISVEA’nın marka gücü tasarım odaklı oluşundan geliyor. Bu yıl tasarım odağımızda özgün, rafine ve güçlü tasarımlar var. ISVEA’nın en yeni koleksiyonu Absolute, yalın tasarımı ile dikkat çekerken banyolarda aranılan konforu da sunuyor. Absolute, ayrıcalıklı bir banyoya sahip olmak isteyenlere özel olarak tasarlanmış bir koleksiyon. Bir diğer koleksiyonumuz; yalın çizgisiyle modern mimariyi tamamlayan Allegro. Tasarım dünyasının en önemli ve prestijli yarışmaları arasında yer alan A’Design Award, Canton Fair ve Red Dot Design’da kazandığı ödüllerle banyolardaki tasarım anlayışına damgasını vuran Allegro, karizmatik tasarımı ve cesur yaklaşımı ile de dikkat çekiyor. Fuarda yer alacak ColorIsvea koleksiyonumuz ise banyolardaki tasarım anlayışına ilham vermek, özgün ve sıra dışı banyolar yaratmak amacıyla tasarlanmış çok özel bir koleksiyon. ColorIsvea, günümüz trendlerini yansıtan farklı tonlardaki renk paleti ile banyolara sıradanlıktan uzak farklı bir soluk getiriyor. Fildişi, vizon, antrasit, siyah gibi göz alıcı opak renklerin kullanıldığı ColorIsvea koleksiyonu; sunduğu zarif renk seçenekleri ile, banyolara sofistike şıklığı getiriyor.

Fuara olan ilgi her geçen yıl biraz daha artıyor. 2017 yılında 27 yabancı 187 yerli firma katılmışken, 2018 UNICERA Fuarı’na 56 yabancı, 258 yerli firma katılım sağladı. 8 bin 12’si yabancı olmak üzere 73 bin 281 profesyonel ziyaretçi ağırlandı. Bu rekor artış, sektörümüz adına çok gurur verici. Seramik sektörünün neredeyse tüm oyuncularının bulunduğu UNICERA Fuarı için; üreticisi, tasarımcısı, öğrencisi, akademisyeni ve mimari ile sektörün nabzı burada atıyor diyebiliriz. Biz de satış, tasarım ve tüm üst düzey yönetici kadromuzla geçen seneki gibi 6.Hol 6-D02 no’lu standımızda ev sahipliği yapacağız.


Her şeye rağmen bizim görevimiz, ülke ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla ürün ve hizmet sektöründe daha heyecenlı, daha aktif hareket etmek. Bu kapsamda UNICERA Fuarı’nın, yeni yılın ilk çeyreğinde sektöre hareketlilik getirmekte önemli rol oynayacağına yürekten inanıyorum. Fuarı, katılımcıların yeni tasarımlarını, yeni ürünlerini ve sektöre sağladıkları katkıları en açık şekilde sergiledikleri en önemli platform olarak değerlendirmek gerekiyor. Bu nedenle UNICERA’nın önümüzdeki dönemde inşaat sektöründeki gelişmelere yön vereceğini, hem müteahhitler hem de son kullanıcılar açısından tasarım, fonksiyonellik, çevrecilik ve benzeri yeniliklerin yanı sıra bu zor dönemde tasarrufa yönelik bazı uygulamaların da dikkatle takip edileceği bir platform olacağını düşünüyorum. Blanco Öztiryakiler olarak, bir yanda Alman ortağımız Blanco GmbH, diğer

Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller UNICERA şu an sektörün uluslararası kabul edilen en büyük ikinci fuarı. Bütün firma ve sektör profesyonellerinin heyecanla beklediği, firmaların özel tasarımlarını ilk kez beğeniye sunduğu ve yeniliklerini ilk kez paylaştığı özel bir platform. Dolayısıyla UNICERA Fuarı’nın sektör üzerinde her daim olumlu ve güzel bir etkisi olmuştur. Bu çerçevede fuar sırasında ve sonrasında siparişlerde artış, yeni ürünlere talep ve satışlarda yukarı bir ivme bekliyorum. Başarılı bir fuar döneminin geçip bu olumlu havanın sektörde de güzel bir rüzgar, dolayısıyla güzel bir hareketlilik yaratacağına inanıyorum. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Spring 2019 Collection yeni serilerimizin lansmanını gerçekleştireceğiz. Ayrıca eylül ayında

Firma olarak uzun yıllardır UNICERA Fuarı’na katılıyoruz, bu istikrarın da fuarın faydalı oluşunun en önemli ispatı olduğunu düşünüyorum. UNICERA, hem yurt içi hem yurt dışı mevcut müşterileri ayrı ayrı yerinde ziyaret etmek yerine, hepsine tek bir platform üze-

İtalya’da lansmanını gerçekleştirdiğimiz ve sektörde öncüsü olduğumuz Hi-Tile Technology malzemeleri Türkiye’deki sektör profesyonelleri ile tanıştıracağımız için çok mutluyuz. Tasarımda farklılaşmakla beraber, son bir yıldır ürün yüzeyinde de katma değer sağlayan özel uygulamalar geliştirmeye özen gösteriyoruz. Her biri farklı yüzey etkisine sahip Hi-Tile Technology malzemeler ile üretilen serilerimiz çok daha etkili ve gerçekçi bir görünüme sahip. Ege Seramik olarak seramikte farklılık arayan herkesi 5 – 9 Şubat tarihleri arasında Yeşilköy CNR EXPO fuar alanında, 4. Hol 4C02 numaralı standımıza bekliyoruz. UNICERA bizim için, yurt içi ve yurt dışı sektör profesyonelleri, mevcut müşterilerimiz ve potansiyel müşterilerimiz ile bir araya gelmek için her zaman verimli ve etkili bir organizasyon oldu. Bu organizasyonun bir parçası olmaktan da Ege

rinden tüm yenilik ve gelişmeleri sunabilmemiz için önemli bir fırsat sunuyor. Ayrıca potansiyel müşteriler de fuar vesilesiyle standımızı ziyaret ederek firmamız ve ürünlerimiz hakkında geniş kapsamlı inceleme ve değerlendirme fırsatı buluyor. Bu şekilde her yıl katıldığımız UNICERA sayesinde birçok yeni müşterimiz oldu. Bu yıl da beklentilerimiz aynı ve yabancı ziyaretçilerin geçen yıllara göre daha da artarak fuara geleceğini ümit ediyorum. Ülkemizin kalkınmasında önemli rol oynayan ihracata, bir nebze de olsa katkı sağlayabilmek bizim için en büyük mutluluk.

UNICERA

Ülke olarak 2018 yılının ikinci yarısını ekonomik açıdan oldukça çalkantılı geçirdik. Döviz kurlarındaki ani yükseliş inşaat sektörü dahil tüm sektörlerde daralmaya neden oldu.

yanda ülkemizin sektöründe en güçlü kuruluşlarından olan Öztiryakiler Grubu sayesinde yıllardır önemli yenilikleri ülkemize ilk tanıtan başlıca markalardan biri olduğumuz sektörce biliniyor. Bu yıl da özellikle Blanco markasıyla yeni ürünlerimizi UNICERA’da sergileyeceğiz. 14-19 Ocak 2019 tarihlerinde Almanya’nın Köln şehrinde gerçekleşen Living Kitchen Fuarı’nda dünyaya sunduğumuz yenilikleri çok kısa bir zaman aralığından sonra ikinci kez UNICERA’da sunma fırsatı yakalacağız. Yeni ürünler içerisinde gençlere yönelik renk kombinasyonlu Blanco Sity Xl 6S Silgranit eviye, müteahhitlerin ve mimarların dikkatini çekecek beton görünümlü silgranit eviye serileri, tasarrufa yönelik kontrollü su akışı sağlayan Blanco Evol-S armatürler, anında 100 derece sıcak su sağlayan Blanco Tempera Hot armatürler, çizilmeye daha dayanıklı ve mimari açıdan tercih nedeni olan özel yüzeyli Durinox tezgah ve eviye kombinasyonları yeniliklerimize birkaç örnek olarak sıralanabilir.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Blanco Öztiryakiler Genel Müdürü Dr. H. Nadir Erbil

Seramik olarak mutluluk duyuyoruz. Fuara her yıl olduğu gibi bu yıl da aynı özen ve heyecanla hazırlanıyoruz. Bu yıl için beklentimiz diğer yıllarda olduğu gibi yeni ürünlerimizin takdir görmesi, sektörde markamızdan söz edilmesi ve bu beğeninin satışa dönüşmesidir.

81


Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Tasarım Direktörü Erdem Akan VitrA ve Artema’nın en yeni ürünlerini, her zaman olduğu gibi Türkiye’de ilk kez UNICERA’da sergiliyoruz. Banyodan karoya, armatürden yıkanma alanlarına zengin bir ürün yelpazesinin sunulduğu standımızı, son 2 yıldır olduğu gibi yine konteynerler kullanarak tasarladık. Sürdürülebilirliğe vurgu yapmak üzere konteynerlerle oluşturduğumuz stant, dünya çapında mükemmelliğin sembolü olarak kabul edilen iF’ten de ödül aldı.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

UNICERA

Banyo Grubumuzda bu yılın en dikkat çekici yenilikleri, çalışmalarını Milano’da sürdüren iki önemli uluslararası tasarımcının VitrA Tasarım Ekibi ile birlikte geliştirdiği yeni banyo serileri... Terri Pecora’nın imzasını taşıyan Plural ve Claudio Belli’nin tasarladığı Equal, banyonun sınırlarını zorluyor. Plural koleksiyonu, “Lüksün Yeni Tanımı: Hayatı Paylaşmak” söyleminden yola çıkarak, geleneksel banyo mekanını bugüne tercüme ediyor. Dünya lansmanını Milano’da yaptığımız koleksiyon, ortak banyo alanlarındaki ritüellerin mirasından esinleniyor. İnsanların buluştuğu, kendileri, arkadaşları ve

Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş Türkiye yapı sektörü geçtiğimiz senenin özellikle ikinci yarısında bir duraklama dönemine girdi ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum konut satışlarını düşürdü. Bunun yanında yeni proje girişimleri azaldı, inşaat malzemeleri üreticileri de bu durumdan doğrudan etkilendi. İnşaat sektörü Türkiye’nin lokomotif sektörüdür bu yüzden belirli dar boğazlar yaşasa da nüfus, şehirleşme ve kentsel dönüşüm artışına bağlı konut ve altyapı ihtiyacı sektörü bir süre sonra yeniden hareketlendirecektir. Bir ülkede düzenlenen fuarın sayısı ve niteliği, o ülkenin ekonomik durumunu ve ticaret potansiyelini gösterir. Özellikle ülkelerin sektörel başarılarını düzenli fuarlarından anlayabilmek mümkün. UNICERA Fuarı da, Türkiye’de gerçekleşen en önemli fuarlardan birisidir. Sektörün önemli oyuncularının en yeni ürünleri ve inovatif çözümleri her sene bu fuarda sergilenir ve profesyonelle-

82

aileleriyle bağ kurduğu bir paylaşım alanı olarak tanımladığımız banyoyu, “sosyal bir merkez” gibi konumlayarak “evin yeni kalbi” yapmayı hedefliyoruz. Geleneksel banyo düzenini yeniden yorumlayarak, mekanı değerlendirmek için yeni kullanım şekilleri öneriyoruz. Equal koleksiyonu ise yalın bir düzenle cesur ve karakterli bir banyo yaratıyor. Metal, seramik ve ahşabı buluşturarak mantık ve duygu arasında denge kuran koleksiyon, titiz bir yalınlıkla şekillenen geometrik formların yanı sıra doğal organik formları da sahipleniyor. Düzenli ve köşeli, aynı zamanda yuvarlak ve yumuşak formlarıyla, banyoda benzersiz bir uyum yaratıyor. Dünya lansmanını Bolonya’daki Cersaie Fuarı’nda yaptığımız ve Türkiye’de ilk defa UNICERA’da sergileyeceğimiz en yeni karo koleksiyonlarımıza; griden beje, vizondan fildişine uzanan yumuşak renk tonları damga vuruyor. Bakır ve demir tonlarının da kullanıldığı yeni porselen koleksiyonlarımızı, ColorCode ve Natural Stone temaları altında grupladık. 5 farklı seriyi içeren ColorCode teması, sıcak ve soğuk renkleri sayesinde; betonun kentsel karakterini, ahşap damar-

ların inceliklerini, taşların yaşayan ruhunu ve seramiklerin zamansızlığını bir araya getiriyor. Bu temada yer alan Urbancrete serisi, brüt betonun güçlü ve zamansız karakterini çağdaş mimariye katıyor. Ceppostone, iri taneli çakıl taşı dokusuyla antik çağlardan bugüne karakteristik bir kullanım sağlayan özel Ceppo di Gré taşını yeniden yorumluyor. Scale serisi, büyük boyutun mimari değerini ortaya çıkarıyor. Urbanwood, İskandinav ahşabını sakince modern dokuya taşıyor. ColorCode temasının son serisi Metalcrete ise metali betonla yeniden yorumluyor.

rin beğenisine sunulur. Fuarda kurulan kontakların gelecek günlerde yapılacak ticaretlere faydası elbette olacaktır. Ulusal ve uluslararası düzeyde kurulan bağlantılar, müşteri sayımızı artıracaktır. Bunun yanında mevcut portföyümüzde yer alan müşterilerimize yeni ürünlerimizi tanıtmak adına iyi bir fırsattır. Ege Vitrifiye yurt içi ve global düzeyde, tüketici ihtiyaç ve beklentilerine göre yeni ürün tasarlayan bir firma. Her yıl artarak devam eden gücünün temelinde de tasarıma verdiği önem yatıyor. UNICERA Fuarı’nda ilk kez sergilenecek olan ürünlerimiz; “Knidos” lavabo serisi ve “Pella” klozet serisi olacaktır. Bu iki seri de sahip olunan üretim imkânlarını en iyi şekilde kullanmayı sağlayan nitelikli seriler. Knidos serisi 6 adet batarya delikli ve batarya deliksiz lavabodan oluşan, özellikle her tip tezgâha rahatça uyum sağlayabilecek göz alıcı bir seri. Pella serisi ise sade ve şık tasarlanan formu ve kusursuz fonksiyonu ile orta ve üst segmentteki tüketicilerle buluşuyor.

Ege Vitrifiye’nin fuarlara katılım amacı öncelikle markasını ve ürünlerini ilgililere tanıtmaktır. UNICERA Fuarı yıllardır gösterdiği istikrar sayesinde, sektörümüz için Türk firmalarının marka ve tasarım alanında tanıtım platformu haline geldi. Sektör profesyonellerinin ve yabancı müşterilerin fuara ilgisi UNICERA Fuarı’nın değerini artırıyor bu yüzden tanıtımının iyi yapılarak daha çok ziyaretçi çekmesi en büyük isteğimiz.


Bu

sene

fuara,

Eczacıbaşı

Yapı

Japar Yönetim Kurulu Başkanı Erol Amado Daralan iç piyasa nedeniyla oluşan açığı telafi etmek adına bu yılki UNICERA Fuarı’nda ihracat müşterilerinin artmasını ümit ediyoruz. İç piyasa ile ilgili olarak; proje müşterilerinin artmasından ziyade, daha çok yenileme pazarına yönelik perakende hareketlerinin gündemde olacağını düşünüyoruz. Tüm tanıtım faaliyetlerimizi de bu yönde yapıyoruz. Ayrıca UNICERA’nın CNR’da yapılmasının da önemli bir avantaj sağladığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu yıl fuarda gömme rezervuar ürünümüz ile ilgili yenilikleri ve yeni tasarım gömme

Ece Seramik / Formina Banyo Genel Müdürü Gözde Ece Türkiye’de yaşanan ekonomik çalkantılar nedeniyle daralan iç piyasa, birçok iş kolunu olumsuz etkiledi. Özellikle üretici firmaların bu süreci en az zararla atlatması için tek çıkış kapısı şüphesiz ki ihracat. UNICERA Fuarı bu kapının açılması noktasında sektörümüz adına büyük bir fırsat oluşturuyor. Classic çizgiler taşıyan freestanding diye adlandırdığımız orta küvetler, geçmişten günümüze popülerliğini

UNICERA Fuarı, bugüne kadar yerli ve yabancı alıcılarımızla bir araya gelmemizi sağlayan bir köprü görevi görerek,

rezervuar panellerimizi sergileyeceğiz. Kolay ve hızlı montaj sağlayan dayanıklı konsolumuz da yine ilk kez UNICERA’da sergilenecek. Bir de hastane ve benzeri hijyenik ortamlar için sunduğumuz, CuVerro özel alaşımlı bakırdan üretilen panelleri ve ara muslukları fuarda lanse edeceğiz. Geçtiğimiz yıllarda firmamızın yurt içi ve yurt dışı müşterilerine tanıtımı açısından UNICERA çok yarar sağladı. Fuar, zaman içerisinde Türk sanayisinin geldiği aşamayı gösteren çok başarılı bir vitrin haline geldi. Bu yıl, içerisinde bulunduğumuz durgunluk ortamı nedeniyle beklentimizi en düşük seviyede tutuyoruz. Umarım fuar herkes için hayırlı olur.

yeni iş bağlantıları geliştirmemize katkıda bulundu. Bu yıl için de en önemli temennilerimizden biri yabancı katılımcı sayısında artış olmasıdır.

UNICERA

Gerçekten çok zor bir dönemden geçiyoruz, bu dönemi atlatmanın yegane yolu, katma değeri yüksek malzemeler üreterek satışını gerçekleştirmek. UNICERA da bu amaca hizmet eden çok önemli bir platform. UNICERA’nın, ürettiğimiz katma değeri yüksek malları yerli ve yabancı alıcılarla buluşturma noktasında büyük katkı sağlayacağına ve satışlarımızı ciddi manada artıracağına inanıyorum. Biz de EVDEMA olarak her zaman olduğu gibi bundan sonra da fuarın katılımcısı olmaya devam edeceğiz. Fuarın kurulmasında emeği geçen herkese de ayrıca müteşekkiriz.

Ürünleri’ne ait koleksiyonların yanı sıra yeni markamız Soprano Mutfak ve Du&Ka Duvar Kağıdı olmak üzere iki markamızla katılacağız. Soprano Mutfağı oluştururken, evlerde en çok vakit geçirilen alanların başında gelen mutfakları daha kullanışlı hale getirme isteğiyle yola çıktık. Biz ortaya çıkan sonuçtan çok memnun kaldık, umarım müşterilerimiz de Soprano Mutfağı bizim kadar severler. Du&Ka Duvar Kağıdı ise; mottosu “Türkiye’nin duvar kağıdı” olan ve çok fazla çeşitlilik barındıran bir başka markamız. Biz yeni ürünlerimizi ilk kez sergiliyor olmaktan ötürü çok heyecanlıyız, herkesi standımıza bekliyoruz.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

EVDEMA Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çelik

her zaman korumayı başardı. Formina olarak, bu tarz ürünleri yeniden, yeni çizgileriyle yorumlamayı çok seviyoruz. Bu bilinçle ürettiğimiz Loft modelimizi, ilk defa UNICERA Fuarı’nda ziyaretçilerimizin beğenisine sunacağız. 15 yıldan fazla süredir katılımcısı olduğumuz UNICERA Fuarı, Formina’nın marka değerini arttırmak ve kendimizi anlatmak için özenle hazırlandığımız bir platform. Bu yıl da yine, satış noktalarımızı genişletmek, yeni pazarlara ulaşmak ve özellikle de yurt dışında yeni projelere imza atmak en büyük beklentimiz. 83


Kaleseramik Genel Müdürü Okan Gedik

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

UNICERA

Türkiye seramik sektörü, gerek üretimi gerekse ihracat performansı açısından dünya ölçeğinde önemli bir konuma sahip. Aynı zamanda dinamik yapısı ve yeni teknolojilerin kullanılmasıyla diğer ülkelerden daha avantajlı bir konumda olan sektörümüzün, önümüzdeki yıllarda küresel pazardaki payını daha da artıracağına inanıyorum. Türk seramik karo, vitrifiye sektörlerinin imajını yükseltmek ve küresel pazar payını artırmak vizyonu çerçevesinde önemli bir uluslararası pazarlama platformuna dönüşen UNICERA, sektöre moral veriyor. Bulunduğu coğrafyanın en kapsamlı fuarı olan UNICERA’nın, yeni ürün geliştirme ve bu ürünlerin pazara sunumu açısından çok önemli bir rolü var. Yurt dışından fuara gelen ziyaretçilerin etkisiyle, ihracatımıza katkı sağladığı da bir gerçek. UNICERA’nın yakın bir dönemde çok daha etkili bir platform haline geleceğini düşünüyorum. Kaleseramik olarak, UNICERA Fuarı’nda, her biri alanında öncü markalarımız Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kale ve Edilcuoghi ile yer alıyoruz. Bu yıl, kullanıcıların kendini ayrıcalıklı ve sağlıklı hissetmesi için tüm yüzeylere ‘Benzersizlik’, ‘Ustalık’ ve ‘Mükemmel Deneyimi’ getiriyoruz.

Kısmet Banyo / Diamond Duş Genel Müdürü Yunus Ormancı UNICERA gibi sektörel fuarların, özellikle üretici ve satıcıyı buluşturma ve bir arada tutma noktasında oldukça faydalı olduğunu düşünüyorum. Firmaların markalaşması ve bilinirliğinin artması adına, UNICERA gibi fuar organizasyonlarını daha cazip hale getirecek tanıtımların, etkili bir şekilde yapılması gerektiği kanaatindeyim. Uluslararası TV kanallarıyla, yazılı basında yapılacak reklamların yanı sıra, yurt dışında düzenlenen UNICERA benzeri organizasyonlarda stantlar kurularak ziyaretçilere UNICERA ile ilgili bilgi verilebilir. Mevcut durumda, katılım gösteren firmaların tanıtımları sadece fuar kitapçı-

84

Türkiye ve dünyanın en önemli karo seramik üreticileri arasında yer alan Kaleseramik olarak, ileri teknoloji ile ürettiğimiz karolarımızla birlikte; vitrifiye ürün ailesi, banyo mobilyaları, armatür ve duş sistemlerine kadar çok geniş bir ürün grubu ile bu yıl da trendlere yön veriyoruz. Farklı markalarımızın birbirinden ayrışan marka özlerini vurguladığımız Kale standında; yenilikçi ve estetik ürünlerimizle tüketicinin hayal gücünü besliyoruz. Bu yıl müşterilerimizin kendini ayrıcalıklı hissetmesi için tüm yüzeylerde ‘Benzersizliği’ sunuyoruz çünkü kişiselleştirme, yaratıcılık, insan, tasarım ve teknoloji odağımız ile benzersiz olacağımızı biliyoruz. ‘Ustalık’ diyoruz çünkü hiçbir zaman tükenmeyen bir merak duygusu ile odağımızı yitirmeden iş yapıyoruz. Sağladığımız güven ile Türkiye’nin kendi kategorisinde en çok tercih edilen markası olmamızın en önemli unsuru ‘Mükemmel Deneyim’ ile baştan sona birbiriyle bağlantılı, kusursuz hizmet ve destek sağlıyoruz. Bunu yaparken de günümüzün tüm dijital araçlarını kullanarak, en hızlı ve en çevik firma olmayı hedefliyoruz. Bugün ürün sunmaktan çok, yeni çözümler ve mekanlar oluşturmayı amaçlıyoruz. Her müşterimizin kendi yaşam alanlarını kurgulaması için farklı yaşam tarzlarına özel tasarımlar ve hayatı kolaylaştıran işlevsel çözümler geliştiriyoruz. Trendleri yakalamanın ötesinde, her zaman trend yaratan lider markalara

sahip olma misyonuyla hareket ediyoruz. UNICERA’da, Demirden Design ve Kaleseramik Teşhir Tasarım Ekibi’nin ortak çalışması ile hazırlanan yaklaşık 1000 m2’lik Kale standında; tüketicinin banyosu için tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bütünsel çözümler sunarak, müşteri deneyimine önem veriyoruz. Türkiye seramik sektörünün en kapsamlı ve ilgi çeken fuarı olan UNICERA; yurt içi ve yurt dışından mimarlar, sektör profesyonelleri ve tüketicilerle bir araya geldiğimiz önemli bir buluşma noktası haline geldi. Bugüne kadar hem en yeni koleksiyonlarımızı sergilediğimiz, hem de katılımcıların ürünlerimize yönelik direkt tepkilerini gözlemleyebildiğimiz fuarın, Kale açısından bu yıl da son derece verimli geçeceğine inanıyorum.

ğında yapılıyor, tanıtımın sürdürülmesi adına, UNICERA tarafından bir web sitesi kurularak yıl boyunca erişilebilecek bir platform oluşturulabilir. Bir de fuar yerleşim düzeninde üretici ve satıcıların ayrıştırılmasının daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim. Lansman yapacağımız ürünlerimiz, her yıl olduğu gibi bu yıl da olacak. Üstelik bu yıl standımızı farklı bir konseptle oluşturma kararı aldık, teknolojiyi de kullanarak ürünlerimizi hologram tekniği ile müşterilerimizle buluşturacağız. Su sorunu yaşadığımız dünyamızda, tasarrufa vurgu yapmak adına ürünlerimizin tamamının yüzde %50 tasarruflu olmasına özen gösterdik. Ziyaretçilerimiz fuarda standımıza gelerek, ürünlerimizi yakından inceleyebilirler.

Geçmiş yıllarda birçok kez UNICERA Fuarı’na katılım gösterdik. Fuarlar, vizyonumuzu artırmanın yanı sıra uluslararası pazarlardaki payımızı da arttırdı ve artırmaya da devam ediyor.


ORKA Banyo Mobilyaları Genel Müdürü Ömer Yılmaz Dünyada ve ülkemizde 2018 zor geçen bir yıl oldu. Sektörümüze olan yansımaları açısından, ihracat yapılan birçok ülkede sosyal ve ekonomik sorunlar meydana geldi. Ülkemizde de genel seçim, dövizde dalgalanmalar ve güneyimizde verilen askeri mücadele gibi ekonomiyi olumsuz etkileyen durumlar yaşandı. Üretici ve satış noktaları anlamında da güçlü firmaların ayakta kaldığını, zayıf yapıların elendiğini gözlemledik. Perakende satışları, toplu işlere göre azalırken, büyük inşaat projelerindeki durgunluk kayda değer şekilde hissedildi. Son çeyrek dönemde mobilyaya özel olarak yapılan KDV indirimi uygulaması, enflasyonla mücadele indirimleri ve yenileme pazarı mevcut dönemi hareketlendirse de, yine de beklenen etki görülmedi. Belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için gerçekleştirmeyi planladığımız aksiyonların başında yurt içi ve yurt dışı fuar çalışmaları yer alıyor. Hedef pazarlarda yeni müşteri bulma noktasında da fuarlar her zaman etkili olmuştur. Fuar ortamında yeni koleksiyonumuzu tanıtırken, mevcut müşterilerimizle iş geliştirme fırsatlarını değerlendirmek de mümkün oluyor. Öte yandan hem yurt içinde, hem de yurt dışında henüz çalışmadığımız potansiyel firmalarla tanışma ve iş birliği geliştirme fırsatı yakalayabiliyoruz. Gelen ziyaretçilerin ürün ve hizmetlerle ilgili görüşleri firmamızın ilerlemesi açısından ciddi önem arz ediyor. Geri bildirim alınan konular, fırsat alanları oluşturuyor. Fuar esnasında sektöre

Yeni oluşumumuz ile katıldığımız ilk fuar olması nedeniyle UNICERA’ya çok önem veriyoruz. Fuarın, markamızın daha geniş kitlelere yayılımı için uygun bir platform olduğunu düşünüyoruz. Fuar döneminde yerli ve yabancı birçok müşteri ile iletişim kuracağımıza ve bu fuarın şirketimize gerek maddi gerekse marka bilinirliği açısından önemli kazanımlar sağlayacağına inanıyoruz.

hizmet veren büyük küçük tüm firmaları ve ürünlerini analiz ederek rekabet şartlarını gözden geçirme şansı da elde edebiliyoruz. Bu anlayışla UNICERA Fuarı’na hiç ara vermeden 17 kez katılan bir firma olarak, her geçen yıl yurt dışından gelen müşterilerin sayısında artış yaşandığını görüyoruz. Özellikle son 4-5 yıldır uluslararası fuar niteliği artan UNICERA Fuarı, yurt dışı satış hedefi olan firmalar için yeni pazarlar elde edilmesine zemin oluşturuyor. Düşüncemiz gelecek dönemlerde de bu etkilerin artarak devam edeceği yönündedir. ORKA Banyo olarak; seramik, inşaat ve yapı malzemeleri sektörünü bir araya getiren bu yılki UNICERA Fuarı’na, mobilya ürün grubunda 32 çeşit, banyo aksesuarları grubunda 64 çeşit ürünle katılacağız ve ziyaretçilerimizi 6. salonda D06 numaralı standımızda ağırlayacağız. Mobilya ürün grubunda yer alan 14 serimiz 2019 koleksiyonumuz için tasarladığımız ve ilk kez fuarda sergileyeceğimiz ürünlerden meydana geliyor. Bu yılki koleksiyonumuzda yer alan banyo mobilyalarında natürel renkler, sade ve modern çizgiler, mat-parlak lake dokular, ince kenarların yanında geniş bantlı seramikler ve metal konstrüksiyon ile ahşap malzeme birleşimleri dikkat çekiyor. UNICERA Fuarı’ndan ilk ve en önemli beklentimiz; hedef pazarlarımıza yönelik yapılan çalışmalarla, potansiyel profesyonel ziyaretçi sayılarında artış yakalanmasıdır. Bir diğer beklentimiz ise; yurt içi ve yurt dışı potansiyel müşteri adaylarına doğru firmaları referans göstermek adına, fuar katılımcılarının belirli kıstaslara göre kabul edilmesidir.

UNICERA

Üzülerek görüyoruz ki global düzeyde yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve son dönemde ülkemizde yaşanan birtakım sıkıntılar nedeniyle genel bir tedirginlik söz konusu. Ancak satışa dönmediği sürece tek başına üretmenin bir değeri olmadığının ve bu nedenle bu tür sıkıntılı dönemlerde pazarlama faaliyetlerine daha fazla önem verilmesi gerektiğinin de farkındayız. Firma olarak; gerek iç, gerekse dış pazarlara açılan yolun sektörel fuarlardan geçtiğini düşünüyoruz. Bu nedenle faaliyet alanımıza en uygun fuar olduğunu düşündüğümüz UNICERA’ya katılım sağlıyoruz.

Firma olarak; banyo dolabı ve banyo aksesuarı üretimiyle iştigal ediyoruz. Koleksiyon yapısı olarak her dönemde müşterilerimize yeni ürünler sunuyoruz. Sürekli yenilenen koleksiyonlarımızı da UNICERA Fuarı boyunca ziyaretçilerimiz için sergileyeceğiz.

(Örneğin; üretim kapasitesi, organizasyon yapısı, kalite belgeleri, ürün gamı v.s.) Özellikle yurt dışı pazarlarında iş yapan profesyoneller için, alt yapısı güçlü kaliteli hizmet ve ürün sunabilecek firmaların katılımcı olmasını sağlamak sektör ve ülkemizin doğru temsil edilmesi açısından da çok önemli. Arz edenler ile talep edenleri bir araya getirmek üzere planlanan ikili görüşmelerin, geçen yıl istenilen sonuca ulaştırmadığını firmamız özelinde tespit ettik. Bu yıl ve sonrasında bu çalışmaların profesyonel biçimde, etkin yapılmasını umuyoruz.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Motto Banyo / Livea Genel Müdürü Enis Gürel

Fuarların etkinliğini arttırmak üzere yapılan her faaliyet, yerli üretimi teşvik edecek, özellikle ihracat gelirlerini artırma noktasında ülkemiz için olumlu etkiler sağlayacaktır. Bu yüzden ORKA Banyo olarak, bundan sonraki dönemlerde de fuar çalışmalarını destekleyecek şekilde hareket etmenin yanı sıra, bir yandan da katma değerli ürün ve üretim gücümüzle tüm sektöre ve ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz.

85


NPlus Banyo Genel Müdür Yardımcısı Barış Efe

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

UNICERA

Günümüz iş dünyasında firmaların rekabet etme gücünü, teknolojiyi ve son trendleri uygulayabilme yetkinlikleri belirliyor. Fuarlar da rekabet gücünü etkileyen en önemli faktörlerin başında geliyor. Katılımın getirdiği maliyet özellikle daha önce hiçbir fuara katılım sağlamamış olan firmalara korkutucu gelse de, elde edilecek faydayı mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Hedeflenen müşteri kitlesiyle yüz yüze gelmemizi sağlamasının da fuarlara farklı bir ayrıcalık kattığını düşünüyorum.

86

Fuar organizasyonları ekonomi açısından bakıldığında da ciddi faydalar sağlıyor. Fuarda yer alan katılımcıların bir kısmı çevreden aldıkları tavsiyeler üzerine, diğer kısmı da daha önceki yıllarda katıldıkları ve memnun kaldıkları için aynı fuarı tercih ediyorlar. Bu nedenle fuar organizasyonlarında, katılımcı memnuniyetini gözetmek temel amaçlardan biri olmalı. Beklentisi karşılanan ve fuardan memnun ayrılan katılımcıların tekrar aynı fuarı tercih etme, çevresine olumlu düşüncelerini aktarma olasılığı daha yüksek olacaktır.

Çanakcılar Seramik / Creavit Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çanakcı

Seramik sektörünün ülke ekonomisine yüksek katma değer ve istihdam sağladığını düşünürsek, UNICERA; banyo ve seramik modasının aynası olan, doğru sunulan bir fuar olarak öne çıkıyor. Üretici firmaların, yurt dışından gelen ziyaretçilerin, tasarımcıların, tüketicilerin bir araya geldiği önemli bir iletişim platformu olduğunu göz önünde bulundurarak UNICERA’nın başarısını hep ileri taşıyacağına ve uzun yıllar devam edeceğine inanıyorum. Günümüzde banyolar konforlu ve fonksiyonel alanlar haline geldi. Banyo dolabı tasarımları da artık devamlı değişen ve bu değişime ayak uydurarak yenilenen dinamik fikirlerden oluşuyor. 2019 tasarımlarımızda alt modül ve üst modüllerde kullanım rahatlığı sağlayacak açık raflı üniteler ve etajerler kullandık. Cam tezgahlar ve tezgah üstü lavabolar her zaman olduğu gibi vazgeçilmezlerimiz arasında yerini aldı. Modelleri çalışırken çok keskin olmayan yumuşak hatları tercih ettik. Seramik trendine bağlı olmakla beraber Milano, Alman meşe, tütün, Varşova, Lisbon, antik dark, Cordoba, Karina, Dafne, Antrasit, fırtına gri, kaya gri, yeni gri, beyaz ve siyah renklerin hakim olduğu bir konsept geliştirdik. 2019 yılında banyo mobilyası NPlus markasıyla yeni bir ivme kazana-

2019 yılı herkes için belirsiz olmasıyla birlikte, her zamankinden daha fazla çalışmamız, daha çok katma değer üretmemiz gerektiğinin farkındalığıyla yıla başladık. Biz, içinde bulunduğumuz dönemi bir zorluktan öte, yetkinliklerimizi en iyi şekilde kullanmaya odaklandığımız, imkanları zorlayarak kendimizi geliştirmeye devam edeceğimiz bir yıl olarak görüyoruz. Yeniliklerimiz ve değişimlerimiz 2018 yılında olduğu gibi bu yıl da devam edecek. Biz UNICERA’yı bir iletişim, etkileşim, paylaşım platformu olarak görüyoruz. Yeni pazarlara ve işbirliklerine açılan bir kapı, bir fırsat…

ürünleri kullanıcılarımızla buluşturmaya odaklanıyoruz. UNICERA’da bu yıl 800m2 alanda 600 parça Creavit ürününü ziyaretçilerimizin beğenisine sunacağız. Ayrıca bu sene dünyaca ünlü Türk tasarımcı Defne Koz ile güçlerimizi birleştirerek ortaya çıkardığımız yeni koleksiyonumuz Foglia’nın lansmanını da, UNICERA Fuarı’nda gerçekleştireceğiz. Foglia İtalyanca yaprak demek. Klozet, lavabo, armatür ve banyo mobilyalarından oluşan Foglia koleksiyonu, çizgileriyle akışkan, kıvrımlı, doğal, zarif, ince ve organik… Tıpkı bir yaprak gibi. Ziyaretçiler ve sektör profesyonelleri için güzel bir tecrübe olacak. Banyodaki değişimi ve sektörün geldiği son noktayı ziyaretçilere deneyimletebilmek adına çok keyifli bir koleksiyon olduğu inancındayız.

Yarım asırı aşkın sektör deneyimimizi, pazarın talepleri ve tasarımcılarımızın tecrübeleriyle harmanlayarak, her sene kendimizi yeniliyor, geliştiriyor, yenilikçi

Sektörün önde gelen oyuncularının katıldığı UNICERA Fuarı, mimarların, tasarımcıların, akademisyenlerin, bayilerin, öğrencilerin ve tüm sektör profes-

cak. İnsanların çoğu yaşam koşullarını geliştirmek ister. Özellikle yüksek kalite, kullanım kolaylığı ve tasarım uygulamaları banyo ürünleri tercihlerinde etkili oluyor. UNICERA, yerli ve yabancı tasarımları bir arada sunarak markaları uluslararası platformda tanıtan ve gene bu platformda alıcılarla buluşturan büyük bir organizasyon. Bu sebeple fuarda ihracat açısından beklentimiz büyük. Yeni ihracat bağlantıları kurmak, var olan ticareti artırmak, kısa ve orta vadede yeni müşteriler kazanmak ve ürünlerimize karşı tepkileri ölçmek katılım amaçlarımız arasında yer alıyor. Güzel bağlantıların kurulacağı bir fuar geçireceğimize inanıyorum.

yonellerinin ziyaret ettiği, uluslar arası ziyaretçi karmasına sahip bir arena. Yerel ve global sektör trendlerini birebir gözlemleme imkanı sağlayan bir mecra olması dolayısı ile sektörün nabzını tutabildiğimiz önemli bir organizasyon. Bu nedenle biz de her sene olduğu gibi bu sene de UNICERA’ya tüm enerji ve heyecanımızla hazırlandık.


Son yıllarda projelerde yaşanan yükselişe istinaden tüm üreticiler gibi bizlerde iç pazarda yapılanmamızı projelere göre kurguladık. Fakat önümüzdeki dönemde renovasyon çalışmalarının artması öngörüsü ile bayilerimizin desteğine daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Bu doğrultuda marka ve teşhir çalışmaları-

Teska Genel Müdürü İbrahin İyice UNICERA Fuarı’na katılan yabancı ziyaretçilerin sayısı her geçen yıl biraz daha artıyor. Bu durum yurt dışı satış oranlarımızı artırarak ihracat aracılığıyla ülkemize döviz girişi noktasında destek olmamızı sağlıyor.

Ünverdiler Pres Musluk / ÜPM Genel Müdürü Fatih Ünverdi UNICERA Fuarı’nın, ülkemizin ihracatına önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Fuarımız, ihracata sunduğu katkının yanı sıra seramik banyo ve mutfak ürünlerinin trend modellerini belirliyor. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2019 yılında da ticarete yön veren bir fuar olacağına inanıyorum. Firmamızın 50. yılını kutladığımız 2019 yılını aynı zamanda bir yenilenme dönemi olarak kabul ediyoruz. Birçok

Hedefler doğrultusunda değerlendirildiği zaman UNICERA, sektörün Türkiye’deki en önemli fuarıdır. Uzun yıllardır Avrupa ve Körfez ülkelerindeki sektörel fuarlara katılarak oluşturduğumuz müşteri profilimiz 3-4 yıldır aralıksız olarak UNICERA Fuarı’nı da ziyaret ediyor. UNICERA Fuarı, hem yeni ürünlerimizi sunmak için önemli bir platform hem de yurt dışındaki müşterilerimize ev sahipliği yapabildiğimiz kıymetli bir organizasyon. Dünyada ilk kez üretilen ve patenti tarafımıza ait contasız sistem duş kanalı ürün gruplarımıza her yıl yenilerini ekliyoruz. Drenaj sistemlerinde, özellikle lineer süzgeçler konusunda kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Otel, konut, renovasyon gibi farklı projelere uygun yalıtım ve yüksek drenaj kapasiteli sifon çözümlerimizi ilk kez UNICERA’da sergileyeceğiz.

Zor bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde, UNICERA Fuarı’nın hem firmalara hem de ülke ekonomisine sunduğu katkıların katlanarak artacağını düşünüyoruz. Bu yıl UNICERA Fuarı’nda; ilk kez piyasaya sunacağımız, kullanıcılara rahat ve kesintisiz bir duş imkanı sunan termostatik ürünlerimizi tanıtacağız.

farklı modelimizi UNICERA Fuarı’nda sergileyeceğiz.

Bu yıl 12. kez katılacağımız UNICERA Fuarı, özellikle son yıllarda ihracat müşterilerimizin kalıcı hale gelmesi noktasında bize önemli bir fayda sağladı. Yıllar öncesinde sadece iç pazara ulaşma hedefiyle katıldığımız UNICERA’nın şu anda global bir fuar haline dönüşmesi biz üreticiler için çok büyük avantaj. 5-9 Şubat tarihlerinde düzenlenecek olan UNICERA Fuarı’nın sezonun da başlamasıyla beraber yaşanan krizin olumsuz etkilerinin azaltılmasına katkı sağlayacağını düşünüyoruz.

UNICERA

Kur ve faiz etkisiyle inşaat sektörü son yılların en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Türkiye iç pazarında yaşanan sektörel daralma, biz üreticilerin rotasını yurt dışı pazarlara çevirmesine neden oldu. Bu dönemde Ph Design olarak yeni fabrika yatırımımızla birlikte, 35 farklı ülkeye yapmış olduğumuz ihracatı artırma yönünde ciddi mesafeler katettik. Kriz dönemi de olsa üretim kapasitemizdeki artış planlarımızda ve Ar&Ge, Ür&Ge süreçlerimizde herhangi bir yavaşlama olmadı. Özellikle 2019 yılında katıldığımız uluslararası fuarları artırmayı hedefliyoruz.

mıza ağırlık verdik. Mimari grupların bu dönemde, sektör için her zamankinden daha fazla iş potansiyeli oluşturdukları yadsınamaz bir gerçek.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ph Dizayn Kuruğu Ortağı Pınar Uğuş

Bugüne kadar katıldığımız UNICERA Fuarları çok farklı ülkelerle yeni ticaret zincirleri kurmamızı sağladı ve bize çok şey kattı. Firma olarak 2019 yılından umutluyuz, hali hazırda ulaştığımız veya henüz ulaşamadığımız bölgelerdeki firmalarla da temas kurup yeni bağlantılar sağlayacağımıza inancımız tam. Ürünlerimiz kaliteli, modellerimiz çok beğeniliyor, fiyatlarımız rakiplerimize göre makul. 50 yıllık tecrübemiz ile bu avantajlarımızı harmanlayıp çok iyi işler çıkaracağımıza inanıyoruz.

87


Av. Arb. Fırat Barış Kavlak TİMDER Hukuk Danışmanı firat@kavlak.av.tr

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Hukuken

Kefalet Sigortası ve Kefalet Senedi 1. Giriş 5 Aralık 2017 tarihli ve 30261 Sayılı Resmî Gazetede yayınlanan “Bazı Vergi Kanunları İle Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile şirketlere, ihalelere katılırken banka teminat mektubu yerine, Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından, kefalet sigortası kapsamında düzenlenen kefalet senetlerini sunabilme imkânı tanınmıştır. İlgili kanunun 65. maddesinde 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 4’üncü maddesine “Çerçeve Anlaşma” tanımından sonra gelmek üzere aşağıdaki “Teminat Mektubu” tanımı eklenmiştir. Ayrıca aynı maddenin devamında teminat mektubu, bankalar tarafından verilen teminat mektupları ile Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından kefalet sigortası kapsamında düzenlenen kefalet senetleri şeklinde tanımlanmıştır. Buna yönelik olarak, Hazine Müsteşarlığı tarafından 1 Şubat 2014 tarihinde Kefalet Sigortası Genel Şartları yayınlanmıştır. Genel şartlarda, bu senedin düzenlenebilmesi için sigorta şirketlerinin ayrı bir ruhsatname alması gerektiği belirtilmiştir. Kefalet sigortası ile sigortacı, borçlunun sözleşmeden veya kanundan doğan yükümlülüğünü yerine getirmemesi riskine karşı teminat sağlamaktadır. Kefalet sigortası, banka teminat mektupları gibi proje finansmanında kullanılan araçlardan biridir. Ülkemizde yeni uygulanmaya başlayan kefalet sigortası

uygulaması ile sigortacı borçlunun kefalet senedinde tanımlanan yükümlülüğünü yerine getirmemesi riskine karşı, kefalet senedinde belirtilecek olan lehtara teminat sağlamaktadır. Kefalet sigortası sözleşmesi düzenlendikten sonra lehtara verilen metne, sigorta sözleşmelerinde olduğu gibi poliçe değil, senet denmektedir. Kefalet senetleri aracılığıyla sağlanan teminat türlerinden başlıcaları; ihaleye katılım, performans, avans ödeme, ödeme, bakım/onarım, emniyeti suiistimaldir. Kefalet sigortası genel şartlarının A.2 bölümünde teminat altına alınabilecek rizikolara örnekler verilmiştir. Bu çerçevede, aşağıdaki rizikolar sınırlı sayı ilkesi söz konusu olmaksızın kefalet sigortası ile teminat altına alınabilir: Bir ihale, proje ya da mal ve hizmet ticareti kapsamında avans ödeme alan tarafın, lehdara karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve avansın geri ödenmemesi rizikosu İnşaat, mühendislik ya da makine üretimi gibi iş performansının iş teslimi sonrasında değerlendirildiği hallerde, iş teslimi takiben belli bir süre sonra işçilik kusuru sonucu zarar meydana gelmesi rizikosu Kefalet senedinde ismi belirtilen çalışanların hile, dolandırıcılık, zimmete para geçirme gibi eylemleri nedeniyle, işverenin zarar görmesi rizikosu

Vergi daireleri, gümrük idareleri ve mahkemelerin lehdar olarak yer aldığı, bir dava açılabilmesi, gümrükten malın çekilebilmesi veya gümrükleme işleminden doğan hata nedeniyle doğabilecek kamu alacağının karşılanması rizikosu Proje sahibinin yükümlülüklerini sözleşmede belirlenen şartlara uygun şekilde yerine getirmemesi rizikosu Üçüncü kişi lehine teminat sağlayan kefalet sigortası sözleşmesiyle teminat altına alınan risk gerçekleştiği takdirde, sigortacı haczi kabil tüm malvarlığı ile alacaklıya karşı sorumludur. Dolayısıyla kefalet sigortasının hukuki niteliği gereği kişisel teminat sözleşmesidir. Dünya genelinde sigorta ile benzerlik göstermesine rağmen, tipik olarak sigorta olarak sınıflandırılamayacak teminat türlerinin en yaygın örneği kefalet sigortasıdır. Sigortacı, borçlu ve alacaklı arasında üç ayaklı bir ilişki kuran kefalet sigortası, bu açıdan banka teminat mektuplarına daha çok benzemekle birlikte, dünya genelinde sigortacılar tarafından sunulabileceği kabul edilmektedir. Banka teminat mektuplarına benzer şekilde proje finansman yöntemlerinden biri olan kefalet sigortası çoğunlukla inşaat endüstrisinde kullanılmaktadır. İnşaat sektörünün ülkemiz

“Dünya genelinde sigorta ile benzerlik göstermesine rağmen, tipik olarak sigorta olarak sınıflandırılamayacak teminat türlerinin en yaygın örneği kefalet sigortasıdır.” 88


Kefalet sigortası sözleşmesinde sigortacı, prim karşılığında, borçlunun, alacaklı ile arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan borcunu ifa etmeme riskine karşı alacaklıya teminat sağlamaktadır. Kefalet sigortası uygulamada iki aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada borçlu ile sigortacı arasında bir sözleşme akdedilmektedir. Bu sözleşme ile sigortacı, borçluya genel bir teminat limiti tahsis etmekte ve borçlunun mevcut ya da ileride doğması muhtemel borçları için teminat sunmayı üstlenmektedir. Ancak bu aşamada borçlu ile sigortacı arasında kurulan sözleşme kefalet sigortası sözleşmesi değildir. Kefalet sigortası sözleşmesi, sigortacı tarafından düzenlenen kefalet senedinin alacaklıya verilmesi ile birlikte kurulmuş olur. Bu kapsamda borçlu, sigortacıya prim ödeme yükümlülüğü altındayken, sigortacı da alacaklıya karşı teminat sunma yükümlülüğü altındadır. Ayrıca işin büyüklüğüne ve riskine göre sigorta şirketi de borçludan birtakım teminatlar sunmasını isteyebilir. Riskin gerçekleşmesi yani borçlunun temel ilişkideki borcunu ifa etmemesi üzerine sigortacı, alacaklıdan gelen tazminat talebini karşıladıktan sonra borçluya rücu etmektedir. 2. Kefalet senedinin banka teminat mektuplarından farkı Her ikisi de proje finansmanı yöntemi olarak kullanılan banka teminat mektupları ve kefalet sigortasının birbirinin muadili olduğu kabul edilmektedir. Bankalar tarafından gayrı nakdi kredi şeklinde verilen banka teminat mektupları ile banka; borçlunun alacaklı

ile arasındaki temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcunu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde, mektupta yazan bedeli alacaklıya ödemeyi taahhüt etmektedir. Kefalet sigortasında olduğu gibi, banka teminat mektuplarında da üçüncü kişi lehine olarak bir sözleşmenin hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesi riskine karşı teminat sağlanmaktadır. Bununla birlikte sağlanan teminatın hukuki niteliği bakımından farklılıklar mevcuttur. Uygulamada banka teminat mektuplarının hukuki niteliğinin, garanti sözleşmesi olduğu kabul görmektedir. Ancak kefalet sigortası, “sui generis” bir teminat sözleşmesidir. Bu nedenle hukuki nitelikleri bakımından iki teminat türü arasında farklılık bulunmaktadır. Hukukumuzda garantörün, dolayısıyla da bankanın borcunun bir para borcu olduğu genel kabul görmektedir. Ancak özellikle performans senetlerinin Amerika’daki uygulamasında, kefalet sigortası sözleşmesi ile teminat altına alınan riskin gerçekleştiğinin ihbar edilmesi halinde, sigortacının tazminat ödemek yerine sahip olduğu borçluya ait def’i ve itirazları öne sürebilmesi gibi diğer haklarını kullanabilmesi, banka teminat mektupları ile kefalet sigortası arasındaki temel farklardan sayılmaktadır. İlk talepte ödeme kaydını içeren banka teminat mektuplarında, muhatabın usulüne uygun şekilde bankaya müracaat etmesi halinde banka, borçluya ait def’i ve itirazları öne sürmeden ödeme yapmakla mükelleftir. Ancak özellikle Amerika’da uygulanan performans senetlerinde, sigortacı öncelikle riskin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda inceleme yapmakta ve borçluya ait def’i ve itirazlardan yararlanabilmektedir. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında banka teminat mektuplarında alacaklı daha çabuk alacağına kavuşabilmektedir.

Kefalet sigortasının, banka teminat mektuplarına göre sahip olduğu en büyük avantaj; performans teminatlarında, risk gerçekleştiği takdirde banka teminat mektuplarında nakden tazmin yoluna gidilmesine karşın, kefalet sigortasında sigortacının projeyi tamamlama hakkına da sahip olmasıdır. Örneğin ihale ile verilen ve tamamlanmaya az kalmış bir projede borçlunun borcunu ödememesi sonucu riziko gerçekleştiği zaman, banka, teminat mektubu bedelini proje sahibine ödemektedir. Daha sonra ise işin tamamlanması için yeniden ihale yapılmakta ve bu işlem tüm sürecin uzamasına neden olmaktadır. Kefalet sigortasında ise poliçede belirtilmiş olması kaydıyla, sigortacı yeni bir müteahhitle anlaşarak, mevcut müteahhite finansal destek vererek veya kendisi projeyi tamamlayarak yeniden ihale sürecine girmeksizin projenin tamamlanmasını sağlayabilir. Ayrıca kefalet sigortası, borçlunun bankalar nezdindeki kredi limitlerinin tüketilmemesi bakımından sigortalılar için ek avantajlar sağlamaktadır. Kefalet sigortasında risk gerçekleştiği takdirde, meydana gelen gerçek zarar ödenmesine rağmen, banka teminat mektuplarında zararın miktarına ilişkin bir araştırma yapılmaksızın, teminat mektubunda belirtilen bedel alacaklıya ödenmektedir. Herhangi bir araştırma yapılmaksızın bu bedelin ödenmesi sebebiyle, daha sonra bu borcun borçluya rücu edilmesi halinde, borçlu gerçek zarardan çok daha fazla bir bedeli bankaya ödemek zorunda kalmaktadır. Son olarak banka teminat mektubu ve kefalet senedi, farklı idari otoritelerin denetimine tabidir. Bankalar yürüttükleri faaliyetler dolayısıyla 5411 sayılı Bankacılık Kanununa göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun, sigorta şirketleri ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanununa göre Hazine Müsteşarlığı’na bağlı Sigorta Denetleme Kurulu’nun denetimine tabidir.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

ekonomisi içindeki yeri ve yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde işverenler tarafından banka teminat mektubu yerine talep edilebileceği birlikte değerlendirildiğinde kefalet sigortası ülkemiz açısından oldukça önemli bir yere sahip olacaktır.

Hukuken

“Proje finansman yöntemlerinden biri olan kefalet sigortası çoğunlukla inşaat endüstrisinde kullanılmaktadır.”

Kaynakça 1) 5 Aralık 2017 Tarihli “Bazı Vergi Kanunları İle Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 2) 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu 3) Hazine Müsteşarlığı tarafından 1 Şubat 2014 tarihinde yayınlanan Kefalet Sigortası Genel Şartları 4) Melike Gözüşirin - Teminat Sisteminin Parçası Olarak Kefalet Sigortası, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Çalışma Raporları Sayı:2014-4/Ağustos 2014 5) Anadolu Sigorta-Kefalet Sözleşmesi Nedir?, https://www.anadolusigorta.com.tr/i/assets/images/documan/kefalet-sigortasi-urun-detay-bilgisi.pdf 6) Sigortacı Gazetesi, http://www.sigortacigazetesi.com.tr/teminat-mektubu-yerine-gecen-kefalet-sigortasi-yayginlasacak/ 89


Dr. Atakan Genç

Stratejitek Kurumsal Danışmanlık Hizmetleri agenc@stratejitek.com

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Etkin Yönetim

Balığı Ağaca Çıkmaya Zorlamayın

90

“Yönetim etkinliği aynı zamanda şirketlerin de etkinliği ve verimliliği demektir.” Kurumsal bir işletmede yönetici pozisyonundaysanız, bir yönetim gurusunu dinlemiş, okumuş ya da çok bilinen başarılı bir yöneticiyi örnek almış olabilirsiniz. Bunun yanı sıra, bir yönetim danışmanı ile çalışmayı da tercih etmiş olabilirsiniz. Değişen dünyada mevcut yönetim trendlerine ilave olarak yeni yaklaşımlara açık olmak, değişimi yakalamak kimseye zarar vermez. Asıl önemli olan tercih ettiğiniz yönetim modeli ya da metodunu ne kadar etkin uyguladığınızdır. Çünkü yönetim etkinliği aynı zamanda şirketlerin de etkinliği ve verimliliği demektir. Bu sebeple, başta akademik dünya olmak üzere, yönetim üzerine çalışan kanaat önderleri ve çok uluslu şirketler yönetim etkinliğini artıracak modeller üzerinde çalışıyor. “Örgütler, etkili ve yeterli oldukları sürece yaşamlarını sürdürebilirler.” Yönetim genel olarak, örgütte bulunan madde ve insan kaynaklarının örgütsel amaçlar doğrultusunda etkili kullanılması olarak tanımlanabilir. Amerikalı işletme yöneticisi, yönetim teorisi ve örgütsel çalışmalarda öncü çalışmaların yazarı olarak bilinen Chester Irving Barnard, 1938 tarihli kitabında örgütün var olabilmesi için üç önemli öğenin varlığını zorunlu kılar. Bunlar; birbiriyle iletişimde bulunabilecek bireyler, amacın gerçekleştirilmesine katkıda bulunma isteği ve gerçekleştirilmesi gereken ortak bir amaçtır. Örgütler, etkili ve yeterli oldukları sürece yaşamlarını sürdürebilirler. Etkililik, örgütün

amacının gerçekleştirilmesi, yeterlilik ise bireysel gereksinimlerin karşılanmasıyla ilgilidir. Etkili olan örgütlerin karakteristik özellikleri arasında, bu amacı gerçekleştirmeye istekli ve yeter sayıda bireyin varlığı önemli rol oynar. Etkili yönetim kriterleri ile yönetilen bir örgütten hizmet alan bireylerin sınırsız memnuniyeti, kalite standartlarındaki sürekli artış ve üst düzeyde iş doyumu elde etmeleri bu yönetim anlayışının ilkeleri sayesindedir. Böyle bir anlayışta bir balığı ağaçta yaşamaya, sincabı ise suya dalmaya zorlamazsınız. Etkili yönetim anlayışıyla yönetilen işletmelerde çalışanların ve işletmenin amaçlarını bütünleştiren, geliştiren bir yönetim anlayışı hâkim olur.

“Etkin bir yönetici önce kendini bilen kişidir.” Etkili yönetim anlayışı ve algısına sahip olan yöneticiler, etkili örgütlerin en temel ögesidir diyebiliriz. Peki, etkin yönetici nasıl olur? Çağın en kalıcı yönetim düşünürü olarak da tanınan Peter Drucker’ın, etkin yönetici olma yönündeki en önemli tavsiyesini hatırlatmak isterim: “Kim olduğunuzu değiştirmeye çalışmayın; böyle başarılı olamazsınız. Fakat kendi doğanıza uygun perfor-

mans gösterebildiğiniz durumu geliştirmek için çalışın ve çok sıkı çalışın.” Başarılı bir yönetici, çalışanlarının etkin çalışmak, üretken kalmak ve iş yerine katkıda bulunmak için ihtiyaç duydukları şeylerin yanı sıra başarılı çalışanları teşvik etmek için kaçınılması gereken davranışları da bilir. Başarılı olmak isteyen yönetici aynı zamanda çalışanların işe gelmek için motive olup olmadıkları konusunda en önemli faktörün kendisi olduğunun da farkındadır. Kişiler arası ilişkiler yarattığı gibi, hem yüz yüze, hem yazıda hem de e-mail yöntemiyle kurduğu tüm temasta “etkin” iletişim kurar. İnsanlar takım kurucusunun yanında daha etkin, daha yaratıcı ve daha üretken olduklarını hissederler, bu nedenle etkin bir yönetici takım kuran yöneticidir. Etkili yönetici, insanların eğitim ve işte öğrenme sırasında beceri ve kapasitelerini geliştirmelerine yardımcı olarak çalışanların kariyer yollarını da açık tutar. Tüm bunların yanında etkin bir yönetici önce kendini bilen kişidir. Güçlü yanlarını keşfetmeli, üst yöneticileri ile ortak hedefleri ve onlara nasıl ulaşılacağını netleştirmeli, yönetici merceğinden bakarak, ekip hedeflerinin şirketin hedefleriyle paralel olmasını sağlamalıdır. Ekonomik verimlilik için etkinlik prensibini kaynak yönetiminde kullanmayı öğrenmeli ve ekiplerinin performanslarını kontrol etmelidir. Etkin bir yöneticinin asla unutmaması gereken şey ise “Ne yapılması gerekiyor?” sorusunu sormak olmalıdır.


HALL: 4 - STAND: C06 & C08


Dr. Öğr. Üyesi Zeki Yüksekbilgili Pazarlama Danışmanı ve Eğitmen www.yuksekbilgili.com

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Pazarlama Canavarı

3 Ölümcül Perakende Hatası “Satışları yönettiğini söyleyen her yöneticinin satışlara değil, net satışlara (satışlar – iadeler) yoğunlaşması gerekir.” Prabuddha De, Yu Jeffrey Hu ve Mohammad S. Rahman tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçları perakende yönetimi konusunda gerçekten harika ipuçları veriyor. Bu ay, bu çalışmayı sizlerle paylaşmak ve sonuçlarını değerlendirmek istedim. Çalışma, 1 milyon tekil kullanıcı tarafından 3 yılda yapılan 7 milyon satın almanın incelenmesi sonrasında oluşturulmuş ve elde edilen bilgiler de pazarlama konusundaki en saygın bilimsel dergilerden biri olan Management Science and Information Systems Research içerisinde yayınlanmış. Çalışmanın amacı, veriler yoluyla müşterilerin web aktivitelerini izleyerek e-perakende çalışmalarında yapılan temel hataları ortaya çıkarmak olarak tanımlanmış. Fakat sonuçlara dayanarak bu perakende hatalarının aynı zamanda çevrimdışı perakende için de çok değerli olduğunu düşünüyorum. İşte araştırmanın bulguları: 1) Müşterinin ürün çeşitliliği içerisinde kaybolması: İncelenen müşteri aktivitelerinde, müşteriye çok fazla ürün sunulduğunda, müşterinin satın almayı bırakma eğilimde olduğu ortaya koyulmuş. Aynı şekilde, müşteriye sunulan seçenekle-

rin sayısının azaltılması durumunda ise satışların arttığı gözlemlenmiş. Özellikle e-perakendede yakın zamanda yapay zeka sorgulamaları ile müşteriye daha az ama daha doğru ürün sunulmasını sağlayacak algoritmalara sahip e-satıcıların kullanılmasına şahit olacağız. Aynı sistemden hareketle, mevcut satıcıları da müşteriye sundukları ürün çeşitlerini azaltıp, daha az ama doğru ürünü sunmak üzere daha fazla uğraşı ve zaman harcamaları konusunda teşvik etmek, satışlara doğrudan yansıyacak bir sonucu doğuracaktır. 2) Sadece popüler ürünlerin müşteriye sunulması: Satıcıların da e-perakende sistemlerinin de en temel yaklaşımları, çok satan ürünleri daha çok müşteriye göstererek satışların arttırılması şeklindedir. Teknik olarak bu yaklaşım doğru olsa da, genelde çok satan ürünlerin kâr marjları düşük ürünlerden oluştuğu gerçeği göz ardı edilir. En çok satan ürünler genelde rekabet dolayısıyla tercih edilen, rakiplerine göre nispeten daha ucuz ya da daha avantajlı olan ama kâr marjları düşük olan ürünlerdir. Çalışmada, popüler ürünler yerine daha kârlı olan ama daha az tercih edilen ürünlerin müşterilere

sunulması ile bu ürünlerin satışlarında % 5,5 artış sağlandığı ortaya koyulmuş. Aynı sistemden hareketle satış ekiplerinin, sadece çok satan ürünleri değil diğer ürünleri de müşteriye muhakkak sunmalarını sağlamak için yeni teşvikler sunmak, satışlara doğrudan yansıyacak bir sonucu doğuracaktır. 3) Net satışlar yerine satışa yoğunlaşılması: Satıcıların da satış yöneticilerinin de en çok yoğunlaştıkları konu satışlardır. Her ne kadar bu yaklaşım doğru gözükse de ne yazık ki ürün iadeleri gibi çok temel bir gerçeği göz ardı eder. Amerika Perakende Federasyonu, Amerika’da 2017 yılında gerçekleşen ürün iadelerinin toplam değerinin 260 milyar dolara ulaştığını açıklamıştır. Dolayısıyla satışları yönettiğini söyleyen her yöneticinin satışlara değil, net satışlara (satışlar – iadeler) yoğunlaşması gerekir. İadeleri azaltabilmenin yolu ise, müşteri beklentilerini doğru yönetmek, müşteri ile doğru iletişim kurmak, ürünü doğru tanıtmak ve nihayetinde satış koşullarını doğru sunmaktan geçmektedir. Lütfen satış sistemini gözden geçirin, bu hataları siz veya ekibiniz yapıyor olabilir!

“Yakın zamanda yapay zeka sorgulamaları ile müşteriye daha az ama daha doğru ürün sunulmasını sağlayacak algoritmalara sahip e-satıcıların kullanılmasına şahit olacağız.” 92



Dr. Öğr. Üyesi Gülbeniz Akduman Akademisyen, Eğitmen, Yazar gulbeniz@akduman.com

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Çalışan Mutluluğu

İş Yaşamında Duygusal Zeka Sadece bilişsel zekânın yetmediği, duyguların da dengeli olarak idrak edilmesi gerektiği günümüz işletmecilik anlayışında, engelleyici, olumsuz yaklaşan, kısıtlamalar getiren yönetim ve yönetici tarzı kabul görmemektedir. Katılımcı anlayışı benimseyen, ürün/hizmet ve müşteri değeri üretmeye dayalı, sürekli olarak kendini geliştiren ve duyguları anlayıp yönetebilen yeterlilikte duygusal zekâya sahip insanların yer aldığı yönetim tipi arzulanmaktadır. Duygusal zekâ, iş hayatında çalışanlara ve yöneticilere nasıl katkı sağlar? Bir kişinin fiziksel ve duygusal açıdan kendini iyi hissetmesini sağlayan duygusal zekâ, yöneticilerin çalışanlarıyla iyi ilişkiler geliştirmelerinde, çalışanlar arasında verimliliği ve iyimserliği artırmada önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. Duygusal zekâ; çalışan kapasitesinin performansa dönüştürülmesi, çalışanın elde tutulup bağlılığının arttırılması, çalışan devir oranının (turn over) düşürülmesi, kurum içi etkin ve sürdürülebilir iletişim sağlanması, çatışmaların azaltılması, iç-dış müşteri memnuniyetinin arttırılması ve kurumun değişimlere hızlı adaptasyonu açısından da son derece önem taşımaktadır. Duygusal zekâ IQ krallığını sarsmıştır diyebilir miyiz? Yoksa EQ-IQ tercihi sektörlere göre değişir mi? IQ kişinin analitik, entelektüel, rasyonel becerilerinin tamamı olarak tanımlanırken, EQ (duygusal zekâ) ise kişinin duygularıyla başa çıkma becerisidir. Daha geniş kapsamlı bir tanımı ise, bireyin

hem kendisinin hem de karşısındakinin duygularını algılama, anlamlandırma, kontrol etme, duygusal beklentilere uygun ve hayatında olumlu yönde etki ve enerji oluşturacak biçimde strateji geliştirme sürecidir. Duygusal zekâ içsel ve kişiler arası alanda başarı ve doyum oluşturmak için duygu dünyasında etkili manevralar yapma becerisidir. Eğitimi ne kadar iyi, deneyimleri ne kadar fazla ve de yetkinlikleri ne kadar iyi olsa da duygularını anlayıp kontrol edemeyen bir kişinin iş hayatında başarılı olması mümkün değildir. Bir kişide mevcut olan kapasiteyi performansa dönüştüren tüm istek, arzu ve heves gibi tüm kriterler duygu temellidir ve duygusal zekâ tarafından yönetilir. Ancak IQ ve EQ birlikte kullanıldığında kapasite performansa dönüşebilir. IQ ve EQ arasındaki ilişkiyi daha detaylı incelediğimizde her ikisinin de birbirinden nasıl beslendiğini kolaylıkla görebiliriz: IQ zihin odaklı sosyal ortamdan yalıtılmış bir yığın beyin odaklı işlemi tanımlamayı, EQ ise sosyal ilişkiler içindeki bireyi ifade etmeyi sağlar. IQ matematik ise EQ psikoloji bilimidir. Matematik bilgisini nerede, nasıl ve ne seviyede kullanmamız gerektiğini belirleyen duygusal zekâdır. IQ bir problem karşısında alternatif çözüm yolları bulmak şeklinde ifade edilirse, EQ bir problem karşısında duyguyu yönetebilme, yeni yeni uyum kapıları bulabilme kabiliyeti olarak ifade edilebilir. Ancak her ikisi bir arada olduğunda problem çözülebilir hale gelecektir.

“IQ ve EQ birbirine karşıt değil, birbirinden ayrı yetilerdir.” 94

IQ kişinin düşünme laboratuvarı, EQ ise hayatının kendisidir. IQ doğuştan üst sınırı belli, beyin performansının bir iz düşümüyken; EQ o kadar da kaderci değildir. Kişinin çabası, kendi ve diğerleri üzerindeki duygu yönetme taktiklerini öğrenmesi nispetinde artırılabilen bir yetenektir. IQ kişinin zekâ katsayısını verip zekâ fonksiyonlarını değerlendirirken EQ ise duygusal sentez, tespit ve fonksiyonlarını bildirir. IQ ve EQ tamamen karşılıklı bağımlılık ilişkisi içindedirler. Bu iki kavram birbirine karşıt değil, birbirinden ayrı yetilerdir. Daha akılcı düşünebilmek için sezgilerimize, duygularımızın sinyallerine; duyguları daha etkili kullanabilmek için akılcı beyne ihtiyaç vardır. Beyin ile kalbimizin ortak çalışması başarı için kritik önem taşımaktadır. EQ hangi alanlarda çalışan kişiler için daha önemlidir? Duygusal zekâ, insanların öncelikle kendi duygularını anlamalarını ve yönetebilmelerini sağlamaktadır. Bunun yanı sıra diğer insanların duygularını anlayabilmek, empati kurabilmek, motivasyonu artırmak için öz güveni geliştirme olanağı da tanıyan bir kavramdır. Dolayısıyla günümüzde duygusal zekâya ve duygusal zekâ gelişimine ilgi düzeyi, yer alınan sektör ve iş kolundan bağımsız olarak her geçen gün artmaktadır. Bugün başarılı kabul ettiğimiz kurumlara bakıldığında, verimliliklerinin ve müşteri tatmin düzeylerinin yükseldiği, yalnızca IQ düzeyinin yüksekliğinin yetmediği ayrıca teknik ve mantıksal kapasitelerinin de gelişmiş olduğu görülmektedir. Hangi sektörde yer aldığından bağımsız olarak, IQ’nun yanı sıra duygusal zekâsı da yüksek, sosyal yönü gelişmiş ve duygularını yönetebilen bireylerin bu başarılarda önemli katkıları olduğunu ifade etmek gerekir.



Artema’dan Hayatı Kolaylaştıran Eviye Bataryaları

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ürünler

Mutfakta hayatı kolaylaştıran ürünlerden biri de el duşlu eviye bataryaları… Hangi dolaba sığdıracağımızı bilemediğimiz büyüklükteki tepsileri yıkamak ancak bu kadar kolaylaşabilirdi! Bataryaların sprey modu ise sebze ve meyvelerin yıpranmadan ve en iyi şekilde yıkanmasını sağlıyor. Artema’nın eviye bataryaları, yalnız fonksiyonları değil, yalın ve zamansız tasarımlarıyla da dikkat çekiyor. Artema’nın el duşlu eviye bataryaları, mutfaklara hareket özgürlüğü getiriyor. Dayanıklı ve pratik bataryalar, suyun yönünü değiştirerek mutfakta çalışmayı zevkli ve kolay hale dönüştürüyor. Artema’nın hayatı kolaylaştıran eviye bataryalarından Maestro Pro’nun döner yaylı çıkış ucu, 360 derece hareket ediyor. Maestro serisinin el duşlu Pull Down ve Pull Out seçenekleri de bulunuyor. Artema Tasarım Ekibi’nin imzasını taşıyan eviye bataryaları, 10 yıl kaplama garantisiyle sunuluyor.

Villeroy&Boch ile Siyahın Gizemi

Villeroy&Boch’un en yeni karo serilerinden Allegro, siyahın gizemini duvarlara yansıtıyor. Serideki mat siyah karolar, siyah zemin üzerinde parlak altın rengi otantik bir tasarıma sahip dekorlarla kombinleniyor. Karo ve dekorların, beyaz seçeneği de bulunuyor. Geleneksel çizgilerin modern bir yorumunu temsil eden Allegro serisi, 40x120 cm ebatlı duvar karolarından oluşuyor.

96



Baymak Yoğuşmalı Kombi Ailesi ile Tasarrufa Tam Destek

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ürünler

Kış aylarının başlamasıyla birlikte ısınma, ev ve işyerleri için en önemli ihtiyaçlardan biri olmaya başladı. Türkiye’de son yıllarda enerji verimliliği ve tasarrufun ön plana çıkmasıyla birlikte tüketici için de daha az enerji harcayan ve çevreye zarar vermeyen yoğuşmalı kombiler ilk tercih haline geldi. Baymak ise 5 yıldır Ar-Ge çalışmalarıyla yoğuşmalı kombi kullanımın teşvik edilmesi ve tüketicinin bilinçlenmesi için çalışmalarına devam ediyor. Avrupa teknolojisiyle donatılmış tam yoğuşmalı kombi ailesi ile bu kış ev ve iş yerlerinizde konforlu ısınmanızı sağlayacak olan Baymak, yüzde 30 enerji tasarrufuyla cebinizi de yüksek faturalara karşı koruyacak. İklimlendirme sektöründe yaşanan gelişmeler, teknolojik değişimler ve tüketici talepleriyle birlikte ürün gamını genişletmeye devam eden Baymak, uzaktan kontrol edilebilen, akıllı kontrol sistemleriyle donatılan ürünleri de tüketicileriyle buluşturuyor. Hassas ısı ayarlama özelliğine sahip olan akıllı oda termostatlarıyla kombinizi uzaktan kontrol etmenin yanı sıra gün içindeki ani hava durumu değişikliklerine göre günlük ve haftalık olarak programlayabiliyorsunuz. Tüketici için tasarruf anlamına gelen bu ürünler de Baymak

Avrupa teknolojisini Türkiye’ye taşıyan Baymak’ın tam yoğuşmalı kombi ailesi

üyelerinden Novadens ve Novadens Extra modelleri ise premix yanma teknolojisi ile yüksek oranda enerji tasarrufu sunuyor. Cold Burner Door (Soğuk brülör kapak) teknolojisine sahip Novadens serisi ile ısı kayıplarına karşı en üst seviyede verim elde ediliyor. Novadens Extra serisi kombilerde bulunan LCD kumanda paneli de kombinizi uzaktan kontrol etme imkânı verirken, ortam ısısına duyarlı oda termostatı günlük ve haftalık programlamalar yapmanızı sağlıyor. Baymak kombi ailesinin Premix ve Cold Burner Door teknolojisiyle ısı kayıplarına karşı maksimum verim sağlayan üyesi Duotec kombi modeli ise geniş ön paneliyle kullanım kolaylığı sağlıyor.

Bien’in Harmony Vitrifiye Serisi Zengin Renk Alternatifiyle Banyolarda Fark Yaratıyor Geometrik formları, dairesel geçişlerle yumuşatan ve hoş bir denge yakalayan Harmony Serisi, tasarımlarıyla banyolarda şıklık yaratıyor. No-Rim kanalsız gizli montaj taharet borusu, yavaş kapanan kapağı, çok daha az kirlenen ve kolay temizlenen, minimum 2,5 litre maksimum 4 litrede temizleme sağlayan bu ürün hijyen standartlarını da yükseltiyor. Serinin beyaz renginin yanı sıra mat saten kobalt, turkuvaz, kapucino, bej, siyah, mat antrasit, parlak siyah, kırmızı, turuncu renkleri ile, platin ve altın kaplama alternatifleri de mevcut. Bien’in banyo grubunda yer alan son teknoloji ile üretilen özel vitrifiye tasarımlarıyla ultra modern, kullanışlı ve doğal banyolar sizleri bekliyor.

98

güvencesiyle pazarda yerini almaya devam ediyor. İklimlendirme sektöründe yenilenebilir enerji ve çevre dostu ürünleri tüketiciye sunan Baymak tam yoğuşmalı kombi modelleri arasında yer alan idee modeli, yüksek performansı, küçük, estetik tasarımı ve ultra sessiz çalışma özelliği ile teknoloji ve estetiği bir araya getirdi. Pazarda bulunan standart kombilere göre, 26 kg ve 54 cm yüksekliğiyle kompakt bir yapıya sahip olan idee, çok sayıda gelişmiş fonksiyona sahip Opentherm kontrol cihazları ile hassas kontrol sağlarken, 38 desibelle fısıltı kadar sessiz çalışıyor.



Bien’in Yeni Koleksiyonlarıyla Mekanlarda Sınırsız Tasarımlar Bien’in 2019 yeni koleksiyonları Arizona, Turin ve Toscana kusursuz tasarımları ile seçkin mekanlara imza atarken, büyük ebadın avantajlarını ve kullanım kolaylığını da beraberinde sunuyor. Arizona ile zarif ve doğal mekanlar Mermerin ışıltısı Arizona ile yansıyor. Bien 2019 yeni koleksiyonlarından olan Arizona Koleksiyonu, mermerin en ince damarlarına kadar her bir detayın yansıdığı kusursuz bir karo tasarımı. Zarif detayları bir araya getiren koleksiyon, mermerin biricik, tek olma duygusunu en doğal şekilde mekanlara taşıyor.

Göz alıcı mekanlara toscana Antrasit ve gri tonlarda üretilen 120x120 cm ebadındaki Toscana Koleksiyonu yüzeyindeki özel dokusu sayesinde yaşam alanlarına ‘’yaşayan bir malzeme’’ duygusu veriyor. Koleksiyon hareketli ve göz alıcı mekanlar oluşturmak isteyenlere alternatif oluşturuyor.

Toscana

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ürünler

Turin’le akıllarda kalacak zeminler Bien’in yeni tasarımlarında yer alan ve mermerin ihtişamını duvardan zemine taşıyan Turin Koleksiyonu mermere yeni bir alan kazandırıyor. Turin Koleksiyonu’nun haki ya da gri tonlarındaki tasarımları evinizin en güzel köşesini baştan yaratıp akıllardan çıkmayacak bir ortam haline getirmenizi sağlıyor.

Arizona

100

Turin



Delta Stone Collections Yeni Nesil Tasarımları ile UNICERA’da Yenilikçi ürün tasarımları ve sahip olduğu teknolojik üretim parkuru ile Türkiye’nin gözde doğal taş firması Delta Stone Collections fuara ses getirecek yeni ürünleri ile katılıyor.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ürünler

2019’da renkler Bookmach Plaka olarak üretilebilen Nero Picasso, Cloudy Atlas ve Tiger Onyx renk alternatifleri ile Tundra Light, Tundra Dark ve Nero Laurent gibi vizon, gümüş ve siyah renkler ziyaretçilerinin beğenisine sunuluyor.

102

Yeni tasarım ölçü ve ebatlar Yeni nesil tasarımları ile büyük ebatlı Chevron, Kensington, Chelsea, Long Hegzegon ve Hegzegon koleksiyonları mimarların dikkatini çekmeye devam edecek gibi gözüküyor.

Yeni Delta doğaltaş duş teknesi Delta Stone Collections’ın ilk defa fuarda paylaşacağı yeni doğal taş duş teknesi koleksiyonunda zengin renk alternatifleri dikkat çekiyor. Patinato / Lappato kaymayan yüzeyi, stresi alan mükemmel dokunma hissi, ekokarat ve hijyenik yapısı, sanılanın

aksine kişiye özel ölçü, adet ve şablona özel üretilebilir oluşu, hızlı üretim ve sevkiyat kabiliyeti, 3 cm olarak daha hafif üretilerek zeminle aynı 0 kotta montaj imkanı ayrıca alınları cilalı olduğu için flat olarak kullanma imkanı, daha fazla iç meyil ile su akışkanlığı, paslanmaz gider detayı ile sizlere milyonlarca yıldır beklenen güzelliği sunuyor.



TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ürünler

Creavit Yepyeni Ürünleriyle UNICERA’da

Tasarım çizgisini güncel akımlar üzerine kurgulayan Creavit, tüketici beklentileri ve farklılaşan yaşam tarzlarına cevap verecek yepyeni ürünlerini her sene olduğu gibi bu sene de ilk defa Türkiye’nin en büyük seramik, banyo ve mutfak fuarı olan UNICERA’da sergileyecek. Foglia: Defne Koz, Creavit için tasarladı Yarım asırlık sektör deneyimini, kullanıcılarının beklentileri ve tasarımcılarının tecrübeleriyle harmanlayarak, yenilikçi ürünleri kullanıcısıyla buluşturmaya odaklanan Creavit, dünyaca ünlü Türk tasarımcı Defne Koz ile güçlerini birleştirerek tasarladığı yeni koleksiyonu Foglia’nın lansmanını, UNICERA Fuarı’nda gerçekleştirecek. Defne Koz Foglia’yı tasarlarken, suyu bir hacim içerisine kapatmak yerine, onu yücelten, narin hafif kavisli yüzeylerden ilham aldığını vurguluyor. Foglia İtalyanca yaprak demek. Klozet, lavabo, armatür ve banyo mobilyalarından oluşan Foglia koleksiyonu, çizgileriyle akışkan, kıvrımlı, doğal, zarif, ince ve organik… Tıpkı bir yaprak gibi.

Infinity

104

Creavit, 5mm’lik kenar kalınlığı ile sektörde büyük beğeni toplayan ultra ince lavabo serisinin yeni ürünlerini bu sene ilk defa UNICERA’da sergileyecek. Banyosunda sadeliğin çekiciliğinden ve teknolojik yeniliklerden ödün vermeyenler için tasarlanan çekmece içi led aydınlatmalı asma banyo mobilya takımı Creta; minimal-kompakt tasarımı ile göz dolduran Ante; geniş saklama hacmi, özel dokulu kapak detayı ve beyaz, antrasit, cappuccino renk alternatifleriyle banyosunda sakin, huzurlu bir hava yakalamak isteyenler için Yoga banyo mobilyası, Creavit’in UNICERA’da bu yıl banyo mobilyası kategorisinde sergileyeceği yeni ürünler olacak. Armatür

Ocean

ve duş sistemleri ürün grubunda ise, 2 yeni tasarım ürünü ile ön plana çıkmayı hedefleyen Creavit, banyoda sonsuzluğun simgesi olacak İtalyan dizaynı Infinity lavabo armatürü ve duşta ihtiyaç duyduğunuz tüm kişisel bakım ürünlerini bir arada tutmaya olanak sağlayan, entegre etajer-havluluklu ve termostatik tuşlu kumanda paneli Ocean’ı ziyaretçilerin beğenisine sunacak.



Çanakkale Seramik, Valente Serisi ile Doğal ve Çağdaş Mekanlar Yaratıyor Seramik karoda geliştirdiği özel tasarımlarla trendleri belirleyen ve tüketici tercihlerinde ilk sırada olan Çanakkale Seramik, Valente serisi ile günümüz dekorasyon anlayışına modern bir yorum katıyor. Sakin doğal taş görüntüsündeki fonları ve 3 boyutlu dekor seçenekleri ile çağdaş bir ifade sunan Valente serisinde, 30x60cm mat duvar karoları ve dekorları, 45x45cm mat, sırlı porselen yer karoları yer alıyor. Sakin, doğal ve ferah mekanlar yaratmaya olanak sağlayan Valente, kemik ve bej seçenekleri ile kullanıcının beğenisine sunuluyor.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ürünler

Hem evlerin hem de otel, ofis, restoran gibi sosyal alanların dekarosyonunda tercih edilen Valente, ferahlık ve doğallık arayanların ilk tercihi oluyor.

106


Blanco Sıty & Blanco VIU ile Mutfaklar Rengarenk

Blanco’dan Yeni Ürün; EVOL-S Volume Mükemmellik her şeyin tam olarak çalıştığı zamandır. Blanco’nun EVOL-S ses seviyesi ile olduğu gibi. Entegre ölçüm işlevi sayesinde, EVOL-S hacmi her zaman ihtiyacınız olan tam su miktarını sağlar; bu hassas bir döner düğme ve sezgisel dokunma işlemi ile ayrı ayrı ayarlanabilir. İster pizza hamuru hazırlayın, ister jöle karıştırın, ister buz yapın, Blanco EVOL-S Hacmi, tam bir su miktarına dokunduğunuzda ideal bir seçimdir. Diğer en büyük artısı ise gereksiz su israfının sona ermesidir. Bu da özellikle maliyet tasarrufu sağlayan ve çevre dostu bir donanımdır.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

SITYBox kase, çok fonksiyonlu kullanım sunar. Özel vurgular, aksesuarların taze renkleridir. Limon, kivi, portakal veya lav grisi. Özellikle tavsiye edilen, Blanco VIU-S Armatür ile kombinasyondur. Kompakt ve modern model, hortumları aksesuarlara uyacak şekilde dört farklı rengi ile bir arada temin edilebilir, esnek bir duş hortumuna sahiptir. Valfin çalışması, takılabilir püskürtme, yan kol ve enerji tasarrufu sağlayan soğuk çalıştırma fonksiyonu ile rahat ve güvenlidir. Özellikle tavsiye edilen, Blanco VIU-S Armatür ile kombinasyondur. Kompakt ve modern model, hortumları aksesuarlara uyacak şekilde dört farklı rengi ile bir arada temin edilebilir, esnek bir duş hortumuna sahiptir. Valfin çalışması, takılabilir püskürtme, yan kol ve enerji tasarrufu sağlayan soğuk çalıştırma fonksiyonu ile rahat ve güvenlidir.

Ürünler

Blanco SITY / Blanco VIU eviye ve armatür konsepti ve buna uygun aksesuarlarla mutfakta tek tek renk vurguları ayarlamak artık oldukça kolay. Blanco SITY XL 6 S eviye, büyük hacimli XL yıkama haznesi ile karakterizedir. Eviye ve armatür konseptinin özel cazibesi, çekici aksesuar seti ile birlikte sunulmaktadır. Esnek kesme tahtası SITYPad, damlalık yüzey geometrisi ile mükemmel bir şekilde uyum sağlar.

Yeni dinamik akış kontrol sistemi, su akışını hızlandırarak gereksiz bekleme süresini ortadan kaldırır. Evol-S hacmi, krom ve paslanmaz çelik kaplamalı UltraResist yüzey ve sağ sol kumanda versiyonları barındırıyor. Döner düğme sayesinde hangi su miktarının tam olarak artacağına karar verebilirsiniz. 100 ml ila 5 lt arasındaki ince artışlar arasından tercihinizi yapabilirsiniz. Yüksek kaliteli metal tasarımlı spiral sayesinde eviyede daha fazla ve rahat hareket etmenizi sağlar. EVOL-S hacmi ile su miktarının tam olarak ihtiyaçlarınıza göre ayarlayabilirsiniz. 107


Ürünler TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ege Vitrifiye Alvona serisi sade ve şık tasarımıyla banyolarınızı yeniden yorumluyor. Soft-Close özelliğe sahip ince klozet kapağı ile tamamlanan asma klozeti ve yarı monoblok asma lavabosu bulunduğu mekâna kolayca uyumlanıyor. Ürünlerin pürüzsüz yüzeyi ve tasarımı sayesinde yüzeyleri kolayca temizlenerek banyolarınız yıllarca hep pırıl pırıl kalıyor. 108


Termo Teknik’ten Mekanlara Estetik Katan Dekoratif Radyatör Serisi: Silüet

“Bugüne kadar verimliliği, montaj kolaylığı ve çeşitliliği ile dikkat çeken Termo Teknik panel radyatörleri, şimdi Silüet Serisi ile mekanların estetiğine de katkıda bulunmayı hedefliyor. Tıpkı klasik panel radyatörler gibi çelikten imal edilen dolayısıyla aynı dayanıklılık ve tesisat dostu yapıya sahip olan Silüet Serisi’nin yatay ve dikey olarak tasarlanan Minima, Style, Vertica ve Latida modelleri, minimalistten geleneksel çizgilere sahip birçok dekorasyona uyum sağlayacak tip ve ölçü çeşitleri ile Türk tüketicisine sunuluyor. Dikey formlu ölçü alternatifleri de sağlayan Silüet Serisi, mekanlara hem performans hem de estetik katmak için tasarlandı.”

Kabiloğlu Silüet serisi hakkında şunları söyledi: “Silüet serisinin tesisat görünümü ve ev dekorasyonu anlayışına getirdiği yeni bakış açısıyla marka projelerde ürünlerimiz boy göstermeye başladı bile. Silüet serisi sadece inşaat projeleri ve çizgi üstü butik projelerde değil, aynı zamanda evinin dekorasyonuna önem veren bireysel tesisat değişimlerinde de zevk sahibi tüketicilerin tercihi olacak.” Farklı tasarım seçenekleri ile her zevke uygun Minima düz ve çizgisiz görünümüyle minimalist dekorların vazgeçilmezi olurken, Style ve Latida yatay çizgili pürüzsüz yüzeyleri ile iç mekanların görünümünü zenginleştiriyor. Vertica ise dikey çizgili yapısı ile mekanlara daha sportif ve dinamik bir görünüm kazandırıyor. Klasik radyatörler gibi çelik bazlı saç kullanılarak, üstün teknoloji ile Termo

Teknik üretim tesislerinde üretilen Silüet serisi, farklı ebatlarda yatay ve dikey olarak mekanlara uygun en ve boy ölçülerinde de tercih edilebiliyor. Çelik saçtan üretilen Silüet serisi, kazan ve kombi kullanılan tesisatlarda sistem ve çevre dostu olduğu gibi, sunduğu ısı performansının yanında standart panel radyatörler kadar uzun ömürlüdür. Kanıtlanmış kalite standardı Silüet Serisi yepyeni bir estetik boyutunun yanında sıkı bir test aşamasından geçiyor. Normalde 8 bar ve altında çalışması beklenen dekoratif panel radyatörlerin her biri, Termo Teknik üretim tesislerinde uluslararası EN 442 & BS EN ISO 9001 standardında üretilerek 13 bar’a kadar basınç testine tabi tutuluyor. Avrupa’nın tercihi olan benzersiz üst ızgara sadece Silüet Serisi’nde standart olarak bulunuyor. Termo Teknik’in profesyonel teknik tasarımları son kullanıcıya uzun yıllara yayılan kullanım ömrü sağlıyor. Termo Teknik tesislerinde üretilen Silüet Serisi kalitesinin bir göstergesi olarak 15 yıllık garanti belgesi ile birlikte sunuluyor.

Ürünler

Termo Teknik Bayi Kanalı Satış Müdürü Selim Kabiloğlu, Çorlu’da 100.000 metrekare üzerine kurulu modern tesislerinde üretilen Silüet dekoratif radyatör serisini tanıttı. Kabiloğlu, Silüet Serisi’nin temel nitelikleri hakkında şu bilgileri verdi:

Silüet serisinin tesisat ve dekorasyon anlayışına yeni bir bakış açısı getirmeyi hedeflediğini belirten Kabiloğlu, serinin hedef kitlesinin marka konut projeleri ve çizgi üstü butik projeler olduğunu belirtti.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Termo Teknik’in duyurusunu gerçekleştirdiği dekoratif radyatör grubu Silüet Serisi, tesisatlarda estetik ve performansı bir araya getiriyor.

109


TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ürünler

E.C.A. SEREL UNICERA Fuarı’nda 2019’da Yenilenmek İsteyenleri Ağırlıyor

110

E.C.A. SEREL markalı seramik sağlık gereçleri ve armatür ürünlerinin yurt içi dağıtım firması Elmor, kalite, tasarım ve teknolojiyi birleştiren ürünlerini 5 – 9 Şubat tarihleri arasında UNICERA Fuarı’nda sektör profesyonelleri ve tüketicilerle buluşturuyor. “Su yenilenmektir” konseptiyle sunulan ürünler, fuardaki 4. Salon, B02 no’lu E.C.A. SEREL standında sergileniyor.

SEREL farklı ruh halini yansıtan banyolarıyla UNICERA’da Banyo mobilyaları sektöründeki yatırımlarını görücüye çıkaracak SEREL’in geniş ürün gamı UNICERA’da farklı bir konseptle tanıtılıyor. Farklı mobilya ihtiyaçlarına yanıt verebileceğini vurgulayan marka, aynı zamanda herkesi kendi ruh halini yansıtan banyolar için yenilenmeye davet ediyor.

Her zaman yenilikçi bir marka olduklarının altını çizen Elmor A.Ş. Genel Müdürü Enver Öz, “2019’da yenilenmenin önemine değiniyoruz. Bu kapsamda SEREL banyo mobilyalarının en yeni ürünlerini fuarda sergileyeceğiz. Geniş ürün gamımızla biz yenilenirken; tüketicilerimize de bu yeniliğe ortak olma, SEREL ile yenilikleri evlerine taşıma çağrısı yapıyoruz. UNICERA’da da bu konuda ilham verecek sürprizlerle dolu bir standımız olacak.” ifadelerini kullandı.

E.C.A. SEREL standında düzenli, zamansız, huzurlu ve dinamik tasarımlarıyla dikkat çeken 4 ayrı banyo bulunuyor. 2019 yılında banyo gereçlerinde tasarım, teknoloji ve kalitenin bir arada sunulduğu ürünlerin önemine dikkat çekmeyi hedeflediklerini hatırlatan Öz, SEREL markası ile mobilya sektörüne de en uygun çözümleri sunacaklarını vurguladı.

Parmak izi ve su izi endişesine son veren armatürler ilk kez UNICERA’da sergilenecek Hijyen alanındaki “ilk”lerine bir yenisini ekleyen E.C.A. yeni kaplama özelliği sayesinde, parmak izi ve su izi bırakmayan armatürlerini ilk kez UNICERA’da lanse edecek. Bu yeni teknoloji sayesinde tüketicilerinin önemli sorunlarından birine daha E.C.A. farkıyla çözüm üretmekten mutluluk duyduklarını belirten Öz, “Biz tüketicilerimizin E.C.A. markasının kalitesine, dayanıklılığına ve hizmetine olan güvenleri sayesinde pazarda en çok tercih edilen markayız. Tüketicilere sunacağımız bu yeni teknoloji ile sektöre yön vermeyi ve talebi etkilemeyi sürdüreceğiz.” dedi. Geçtiğimiz yıl bazı ürünlerinde devreye aldıkları 20 yıl garanti ile ‘’Yıllarca Beraber Olmak Garanti!’’ dediklerini hatırlatan Öz, bu yıl fuarda bu mottoyla da varlık göstereceklerini ifade etti.


Ürünler SEREL EasyWash lavabolar kullanıcı dostu yeni fonksiyonuyla, temizlik anlayışını değiştiriyor. Türkiye’de ilk kez kendi kendini temizleyen yeni nesil yıkama teknolojisi ile EasyWash lavabolar, otomatik olarak devreye girerek hijyen sağlıyor. Maksimum temizlik konsepti ile yola çıkılarak tasarlanan SEREL EasyWash lavabo serisi, su sıçratma-

dan %100 yıkama teknolojisi sunuyor. SEREL’in kanalsız klozetleri Purewash klozetler ise, üstün yıkama fonksiyonları sayesinde kullanıcısına standart klozet özelliklerinin ötesinde, ideal temizlik ve hijyen çözümü sunuyor. Geometri ve estetiğin kusursuz birleşimiyle meydana gelen E.C.A. Purity armatür serisi, modern mekanlar için ideal bir tercih oluşturuyor. Minimalizmin temel alındığı seride, pürüzsüz yüzeyler ve yumuşak hatlar ile yalın bir görünüm hedeflenirken, kullanım ergonomisi ürünleri ön plana çıkartıyor. İnce ve şık tasarımıyla dikkatleri üzerine çeken E.C.A. Icon, özgün tasarımıyla armatür dünyasında fark yaratıyor. Süreklilik ve bütünlük konseptini ayrıntılarında yansıtan E.C.A. Icon koleksiyonu ürünleri, dinamik ve net çizgilerle yuvarlak hatların estetik birleşiminden oluşan detaylar barındırıyor.

Üstün teknolojilerini, farklı ve özel tasarımlarıyla birleştiren SEREL’in Rita ve Sapphire Serileri dikdörtgen formlar ile yuvarlak çizgilerin birleşimiyle banyolarda modern ve ferah rüzgarlar estiriyor. Her iki seri de; entegre asma klozet, duş teknesi, tezgâh üzeri veya tezgâh üzeri gömme lavaboları ile banyolarda estetiği tercih edenlerin seçimi oluyor.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Tasarım teknolojiyle buluşuyor, banyo ve mutfakta başrolü üstleniyor Türkiye’de ilk kez E.C.A. tarafından üretilen THERMO SAFE bataryalar, su sıcaklığı 45 C°’nin üzerine çıktığında armatürlerdeki sıcak su akışını kesiyor. Ani basınç değişikliklerinden kaynaklanan sıcaklık değişimlerinden koruyan bu sistem sayesinde kullanıcıların sıcak su şoklarına maruz kalmaları önleniyor. Bu sayede özellikle yaşlılar, çocuklar ve engelliler için güvenli ve konforlu kullanım sağlanıyor.

E.C.A. SEREL tasarımda ödüle doymuyor E.C.A. SEREL ürünleri, uluslararası tasarım otoritelerinin takdirini kazanmış ürünleriyle adından söz ettiriyor. IF Design, Good Design, A Design Awards, Iconic Awards, Germen Design ve Reddot gibi uluslararası tasarım yarışmalarından ödülle dönen E.C.A. SEREL ürünleri, armatür ve seramik sağlık gereçlerinde yakaladığı ergonomi ve estetiği UNICERA Fuarı’nda yerli ve yabancı sektör profesyonellerinin beğenisine sunuluyor. 111


ISVEA Yeni Nesil Banyo Tasarımları ile UNICERA’da

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ürünler

ISVEA, 5-9 Şubat 2019 tarihleri arasında düzenlenecek, alanında dünyanın en büyük iki fuarından biri olan UNICERA İstanbul Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı’na hazır. Renklerle gelen estetik, detaylarda saklı olan şıklık ve aksesuarlarla gelen zarafeti gözler önüne serecek olan ISVEA, ödüllü banyo tasarımlarını ziyaretçilerin beğenisine sunacak. Yeni nesil banyolar için Covo ve Bei ISVEA tasarımcılarından Sevil Acar imzası taşıyan Bei ve Covo banyo mobilyaları, UNICERA Fuarı’nda sergilenecek yeni nesil banyolardan. Bei; şık, fonksiyonel ve detaylarda fark yaratan tasarımı ile dikkat çekerken, çapraz dolap ayakları banyoya farklı bir hava katıyor. Tasarımındaki detaylar sayesinde fonksiyonel şıklığı banyolarla buluşturan Covo ise banyolarda aranılan konfor ve zarafeti sunuyor. Su tasarrufu sağlayan çevreci armatürler fuarın gözdesi olacak Banyoların birer yaşam alanına dönüşmesiyle birlikte su ve enerji tasarrufu sağlayan teknolojilerle geliştirilen tasarımlar da artık kullanıcıların gözdesi haline geldi. Özellikle armatürler; çevreye duyarlı, doğaya dost tasarımlar olarak UNICERA Fuarı’nda sıkça karşımıza çıkacak. ISVEA’nın AquaPlus teknolojisine sahip armatürleri, estetik görünüşlerinin yanı sıra dakikada 12 lt yerine sadece 9 lt su akışıyla %25 su tasarrufu sağlaması ile ön plana çıkıyor. 2019 yılının renkleri Fuarda yer alacak ColorIsvea koleksiyonu, banyolardaki tasarım anlayışına ilham vermek, özgün ve sıra dışı banyolar yaratmak amacıyla tasarlanmış çok özel bir koleksiyon. ColorIsvea, günümüz trendlerini yansıtan farklı tonlardaki renk paleti ile banyolara sıradanlıktan uzak farklı bir soluk getiriyor. Fildişi, vizon, antrasit, parlak siyah gibi göz alıcı opak renklerin kullanıldığı ColorIsvea serisi lavabolar; aynı zamanda altın ve platin renklerde metalik uygulama seçeneği de sunuyor. Rengarenk lavabolar ile uyumlu klozetler de koleksiyonun diğer tamamlayıcıları. ISVEA, ziyaretçilerini UNICERA Fuarı 6. holde 6-D02 numaralı standında ağırlayacak. 112


NG Kütahya Seramik Cesur Tasarımlarıyla UNICERA’da! NG Kütahya Seramik, 5-9 Şubat tarihleri arasında sektörün dünyadaki en büyük fuarlarında biri olan UNICERA’da, en yeni serileriyle fark yaratacak.

markasının standında boy gösterecek olan 12 mm kalınlığındaki seramik mutfak tezgâhıysa neme ve ısıya karşı dayanıklı olmasıyla öne çıkıyor. Estetik ve aynı zamanda fonksiyonel mekânlar yaratan NG Kütahya Seramik’in, UNICERA’da sergileyeceği diğer iddialı serileri arasında; bu yılın trendi 60x60 cm Terra Stone, şık mer-

mer dokusuyla mekânlara prestij katan 120x240 cm Arven, digital frit teknolojiyle üretilen 60x120 cm Silver Stone ve en yeni serilerden biri olan 80x80 cm DA Mario yer alıyor. NG Kütahya Seramik, ihracatın merkezi CNR Expo Yeşilköy’de UNICERA Fuarı’nın 2. holü, b02-b04 no’lu standında ziyaretçileriyle buluşacak.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

120x120 cm ve 120x240 cm ebatlarındaki eşsiz granit seramikler başta olmak üzere, mermer, beton, doğal taş, ahşap yüzeyli birbirinden farklı ürünlerin büyük ilgi göreceği markanın standında, doğal taşlara alternatif olarak üretilen seramik mutfak tezgâhları ve ‘‘NG Kütahya Seramik 20 mm’’ serisi tüm dikkatleri üzerine çekecek. 20 mm kalınlığındaki seramiklerden oluşan seri, yüksek kırılma dayanımına sahip olmasıyla birçok farklı yaşam alanında tercih ediliyor. Tren istasyonları, havalimanları, endüstriyel tesisler gibi yük ve yaya trafiğinin yoğun olduğu alanlarda güvenle kullanılabiliyor. Yapıştırma yönteminin yanı sıra kum ve çim üzerine doğrudan döşeme yöntemi ile de uygulanan “NG Kütahya Seramik 20 mm” serisi, zemin yükseltme aparatlarıyla uygulandığında ekstra avantaj sağlıyor. Milli seramik

Ürünler

‘‘Red Dot Design Award Best of the Best’’ ödülüne layık görülen dünyadaki tek seramik markası NG Kütahya Seramik, yaşam alanlarına kazandırdığı modernliği ve doğallığı UNICERA’da bir kez daha gözler önüne serecek.

113


Kalebodur Royal Marbles ile Şık ve Kusursuz Mekanlar Kalebodur’un en seçkin mermerlerin parlaklığını porselen karo dayanıklılığı ile sunduğu koleksiyonu Royal Marbles, güçlü renkler ve grafik zenginliği ile fark yaratırken, 60x120 cm ebatlarıyla yaşam alanlarında devamlılık hissini pekiştiriyor.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ürünler

Türkiye’de adı seramik karo ile özdeşleşen Kalebodur, tüketicilerin en çok

114

beğendiği ve tercih ettiği mermer seçeneklerini Royal Marbles koleksiyonunda bir araya getiriyor. İlk bakışta kendine hayran bırakan Royal Marbles, mükemmeliyetçi yaklaşımıyla yaşam alanlarına kusursuz bir güzellik taşıyor. Yüzey derinliği, güçlü renkler ve grafik zenginliği ile tasarımda fark yaratan koleksiyon, mekana kattığı şıklığın

yanı sıra aydınlık bir görünüm sunuyor. 60x120 cm ebatlarıyla ihtişamı hissettiren Royal Marbles, yaşam alanlarında devamlılık hissini pekiştiriyor. Kalebodur kalitesinden taviz vermeden üretilen Monobody porselen teknolojisine sahip Royal Marbles koleksiyonu porselen karo teknik özelliklerini tamamıyla karşılarken, fiyat açısından rekabetçi bir ürün olma özelliği gösteriyor.


Kalekim, Kırıp Dökmeden Evini Yenilemek İsteyenlere Mükemmel Çözümler Sunuyor

Yüksek performanslı, kayma özelliği azaltılmış, çimento esaslı yapıştırma harcı ‘1055 Granitech’, eski seramik, mermer üzerine seramik uygulamalarında mükemmel sonuçlar veriyor. Granitech, iç ve dış mekan uygulamalarında granit, büyük ebatlı seramik, porselen seramik, kotto, klinker gibi kaplama malzemelerinin yatay ve düşeyde beton, sıva, şap gibi yüzeyler üzerine uygulanmasında, yoğun yaya ve yük trafiğinin olduğu AVM, iş merkezleri, hastane, okul gibi mekanlarda en ideal çözümleri sunuyor. Yüksek yapışma mukavemetine sahip Granitech, kolay taraklanır ve düşey yüzey uygulamalarında kayma yapmaz.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Balkon, teras, mutfak ve banyolarda seramikleri kırıp dökmeden yenilemek isteyenler için ideal bir malzeme olan ‘Dolgulu Astar’, pürüzsüz ve parlak zeminler üzerine seramik yapıştırılması için pürüzlü bir yüzey oluşturarak yapışma mukavemetini artırıyor. Kullanıma hazır ürün, fırça veya rulo ile kolayca uygulanabiliyor.

Ürünler

Kalekim’in, seramik üzeri seramik uygulamaları için en ideal çözüm olarak sunduğu ‘4506 Dolgulu Astar’, seramik, brüt beton, kum taşı, mermer, klinker, plywood gibi düz ve parlak yüzeyler ile alçı, beton, sıva, şap, ahşap gibi emici yüzeylerde de astar olarak kullanılıyor.

115


Mapei Yenilikleriyle UNICERA’DA

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ürünler

1937’de Milano’da kurulan, günümüzde 5 kıtada 87 alt kuruluş ve 35 ülkede 81 üretim tesisiyle faaliyet göstermekte olan Mapei, her tür zemin, duvar ve kaplama malzemelerinin uygulanması için yapıştırıcı ve tamamlayıcı ürünler üretiyor. Mapei’nin UNICERA’da sergileyeceği yenilikler arasında büyük format seramik uygulama sistemleri, ıslak zemin çözümleri, üstün performans ve geniş renk seçeneği sunan derz dolguları, çimento ve epoksi bazlı yenilikçi yüzey kaplamaları ve seramik yüzeyli ısı yalıtım sistemleri yer alıyor.

116

Büyük format seramik uygulamarı Tasarım dünyasındaki trendlere cevap veren, yüksek performanslı ürün ve sistemler geliştiren Mapei, son yılların yılların yüzey kaplama trendlerinden olan büyük format seramik ve doğal taş için geliştirdiği, hem iç hem de dış mekan uygulamalarında kullanılabilen tam sistem çözümünü UNICERA’da sergiliyor. Sistemde kullanılan çimento esaslı, yüksek performanslı yapıştırıcı Kerafelex Maxi S1, 15 mm kalınlığa kadar olan

kalın yatak uygulama avantajıyla büyük ve kalın ebatlı porselen, seramik, mermer ve doğal taş uygulamalarında üstün performans gösteriyor. Kerafelex Maxi S1 ile uygulanan zeminler 24 saat sonra hafif yaya trafiğine açılabiliyor. Sistemin diğer önemli bileşeni ise, seramik, doğal taş ve LVT altına direk uygulanabilen; alkali dayanımlı, çatlak oluşumunu engelleyen su yalıtım membranı Mapeguard WP 200. İki tarafı da ‘’non-woven’’ polipropilen kumaş ile kaplanmış; esnek, ince katmanlı su yalıtım örtüsü Mapeguard WP 200, iki yüzeyini de kaplayan ‘’non-woven’’ kumaş sayesinde hem örtü altındaki yapıştırıcıya hem de üzerine gelecek kaplamaya mükemmel yapışma mukavemeti sağlar. SET the MOOD renkli derz dolguları koleksiyonu Seramik fayanslar, terrakotta, taş malzemeler, mozaik ve metal gibi tüm zemin ve duvar tipleri ve iç ve dış mekan uygulamaları için geliştirilmiş, yüksek performanslı çimento ya da epoksi

esaslı derz dolgularından oluşan SET the MOOD Koleksiyonu, 5 ana tema altında 50 renk alternatifi sunuyor. Su yalıtım sistem çözümleri Mapei ıslak hacimler için seramik altı su yalıtım malzemeleri olarak Mapelastic Sistem ürünlerini önermektedir. Teras, balkon, banyo ve yüzme havuzlarında 20 yılı aşkın süredir kullanılan, çift bileşenli, esnek çimento esaslı harç Mapelastic ailesi ürünleri, düşük sıcaklıklarda bile yüksek esnekliğini korur. Mapelastic Sistem ile yıllar boyunca ilk günkü görünümünü ve fonksiyonelliğini koruyan çözümler yaratılır, tesviye şapından, özel üretim köşe yalıtım bantlarına, alkali dayanımlı filesine dek, tüm detayları kusursuz bir sistem oluşturmak için kullanılan ürünler sayesinde estetik ve konfor bir arada sunulur. Mapelastic Sistem’de yer alan ürünler, teras ve balkonlarda ilk günkü görünümü ve işlevselliği koruyan bir çözüm sunar. Islak hacimlerde seramik altı yalıtımının sağlanmasını takiben, sistemin seramik yapıştırıcısı olarak Keraflex Maxi S1


Mapetherm Seramik Sistem Mapetherm Seramik Sistem, yalıtım levhalarının üzerine seramik karo ya da işlenmiş taş uygulamak için kullanılan bir sistemdir. Geleneksel ısı yalıtım sistemlerinin avantajlarının yanı sıra, Mapetherm Seramik Sistem’in kolay bakım, kirli hava ve agresif kimyasallara karşı dayanıklı renkler ve estetik görünüm gibi üstünlükleri vardır. Pek çok prestijli projede tercih edilen Mapetherm Seramik Sistem’in güncel uygulamalarından biri Zaha Hadid ve Daniel Libeskind tasarımı olan Milano City Life projesidir.

çözümü olan Ultratop Loft ise mala ile duvar, zemin, merdiven ve ev donatılarına uygulanarak kesintisiz, etkileyici iç mekan tasarımları yapmayı mümkün kılıyor. Epoksi esaslı kendinden yayılan zemin çözümü Mapefloor I 320 SL Concept ise 5 renk seçeneği ve granüler deseniyle hem yaşam alanları hem de endüstriyel alanlarda hem estetik hem de yüksek performanslı yüzeyler elde etmenizi sağlıyor.

Ürünler

Sistemin derz dolgusu Keracolor FF’in, 17 farklı rengi vardır, EN 1388 standartlarına uygun olarak CG2 WA olarak sınıflandırılmıştır. Keracolor FF, 5 kg’lık ve 20 kg’lık ambalaj seçenekleriyle Mapei Türkiye’nin Ankara, Polatlı’da yer alan fabrikasında üretilmektedir. 31 farklı renkte sunulan Mapesil AC, sistemde silikon olarak kullanılmaktadır.

Yenilikçi ve özgün yüzey çözümleri Mapei’nin UNICERA’da sergileyeceği inovatif yüzey teknolojileri arasında çimento esaslı zemin kaplamaları Ultratop ve Ultratop Loft ile epoksi esaslı Mapefloor I 320 SL Concept yer alıyor. Kendinden yayılan çimento esaslı Ultratop, 5 ana renk ve parlak ve doğal bitiş seçeneklerinin yanı sıra agregalar ile kullanıldığında bu yılın trendi olan terazzo efektli özgün ve yaratıcı zeminler yaratma imkanı sunuyor. Yine çimento esaslı bir Mapei zemin

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

kullanılır. Özellikle ıslak hacimlerde, dış mekanlarda, büyük boyutlu seramik uygulamalarında mükemmel sonuçlar veren Keraflex Maxi S1, TS EN 12004 standartlarına uygun olarak C2TES1 (esnek) olarak sınıflandırılmıştır.

Artık duşlar ve nemli ortamlarda LVT kaplama kullanmak mümkün Mapei’nin sentetik zeminler ve su yalıtımı sektörlerindeki tecrübesi, LVT zemin ve duvar kaplamalarının duşlarda uygulanabilmesi için tasarlanmış bir ürün ailesi geliştirmesini mümkün kıldı. Mapei, ürün portföyünde halihazırda bulunan çeşitli su yalıtım sistemleri ve yenilikçi Ultrabond ECO MS 4 LVT/ WALL yapıştırıcı, yeni Kerapoxy 4 LVT derz dolgusu ve kaydırmaz bitiş Mapecoat 4 LVT‘den oluşan 3 farklı sistem çözümünü Türkiye pazarına sundu. 117


ORKA Modena ile Minimal ve Modern

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ürünler

Banyosunda minimal ve modern bir etki yaratmak isteyenler için Silver Collection ürün sınıfında bulunan Modena, mat lake gövde, kapak ve çekmeceleri ve seramik lavabosu ile sade ve şık bir görünüm sunuyor. Yavaş kapanan frenli mekanizmalı tam açılır çekmeceleri ve ekolojik aynası ile pratik bir kullanım vadeden Modena, 40 cm ölçüsünde asma üst dolabı ve 40 cm ölçüsünde ayaklı alt boy dolabı ile işlevsel bir saklama alanı sağlıyor. Modena, 80 cm ve 100 cm ölçülerinde mat cappucino lake ve mat beyaz lake olmak üzere iki rengi ile 2019 ORKA Banyo Koleksiyonu’nda yer alıyor.

118


Seramiksan’dan UNICERA’ya Özel Koleksiyon

UNICERA’ya özel seriler Seramiksan’ın UNICERA’ya özel olarak hazırladığı koleksiyonda, 1800’lü yılların ihtişamını yaşam alanlarına taşımak isteyenler için tasarladığı “Victorian Serisi’’, geçmişten günümüze uzanan lüks ve görkemli Victorya tarzı dekorasyon stilini yansıtıyor. Yeniliklerde ayrıca, nostaljik Arnavut kaldırımı görünümü ile bahçe, teras ve balkonlara İtalyan havası katan “Andezit Serisi’’ ile adını gökyüzünün en parlak yıldızından alan siyah ve beyaz mermerin çekiciliğini banyolara yansıtan “Orion” Serisi yer alıyor. Seramiksan, 12x24,5 cm yeni ebatlarıyla İtalya’nın ünlü Calacatta mermerinden ilham alınarak tasarlanan, beyaz üzerine gri damarlı görünümü ile “Silver Calacatta’’ ve doğanın

dingin ruhunu yaşam alanlarına taşıyan ahşap dokulu “Wood Dream’’ serileri ile son dönem dekorasyon trendlerini tüketiciyle buluşturuyor. 2019 yılının öne çıkan dekorasyon trendlerinden olan mermeri, şık ve etkileyici tasarımlarla yeniden yorumlayan Seramiksan, 30x90, 30x60 ve 25x50 cm ebatlı duvar karosu serileri, “Lasa’’, “Alves’’, “Gris’’ “Vega’’, “Rio’’, “Santana’’, “Aspendos’’, “Sava’’ ve “Poseidon”dan oluşan yeni serilerini UNICERA’da sergileyecek. Dünyadaki en modern vitrifiye üretim tesisi ile el değmeden vitrifiye üretebilen Seramiksan, mat ve parlak renklerden oluşan farklı formların bir arada buluştuğu ince kenarlı tezgahüstü lavabo koleksiyonu Aura ve çevre dostu yeni nesil vitrifiye ürünlerinin de yer aldığı koleksiyonunu UNICERA’da, Salon: G 01‘de sektör profesyonelleri ve ziyaretçilerin beğenisine sunacak.

Ürünler

Seramiksan yine bir ilke imza atıyor: “Fishbone Koleksiyonu’’ Türkiye’de ilk ve tek sadece Seramiksan tarafından üretilen Fishbone Koleksiyonu, UNICERA’da ilk kez sektör profesyonellerinin ve ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Alışılmışın dışında benzersiz formu ile dikkat çeken koleksiyon; ahşap, mermer, cement ve patchwork görünümlerinin bir araya geldiği, Classic Wood, Nordik, Loft, Cement-Art, Soho, Matrix, Ladin, Illusion ve Nova olarak 9 farklı seri-

den oluşuyor. Fishbone Koleksiyonu, içerisinde yer alan dokuz farklı serinin birlikte uyum içinde kullanılabildiği Mix&Match döşeme şekli ile sofistike ve yaratıcı mekanlar vadediyor.

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Seramiksan, 5-9 Şubat tarihlerinde düzenlenecek olan UNICERA İstanbul Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı’nda, yepyeni porselen ve duvar karolarındaki yeniliklerini tanıtacak. “İyi Tasarım Herkesin Hakkı’’ mottosuyla benzersiz tasarımlara imza atan Seramiksan’ın yeni koleksiyonunda, son tüketici ve mimarların değişen ihtiyaçlarına yönelik tasarladığı teknoloji ve tasarım odaklı ürünler ön plana çıkıyor.

119


VitrA’nın Küçük Ebatlı Karolarıyla, Yaratıcı Tasarımlar

TİMDER Dergisi 99.Sayı / Ocak - Mart 2019

Ürünler

Hayal ettiği tasarımı gerçeğe dönüştürmek isteyenler, VitrA’nın küçük ebatlı karolarını tercih ediyor. 2,5 x 2,5 cm’den 33 x 33 cm’e değişen farklı boyutlardaki karolar, yüzeylerde yaratıcı uygulamalar yapılmasına olanak tanıyor.

120

VitrA’nın kare, dikdörtgen ya da altıgen gibi farklı formlardaki küçük ebatlı karoları arasında Slatemix, Bricx, Homemade, Black Swan, Ash&Burn gibi ödüllü seriler yer alıyor. Cityrug serisi altıgen formu ve 2 farklı renk paletiyle, çok sayıda kombinasyona olanak tanıyor. Miniworx ise 4 renk ve 12 ebat seçeneğiyle, sınırsız tasarım çeşitliliği sunuyor. Geçtiğimiz aylarda Bologna’da gerçekleştirilen Cersaie Fuarı’nda uluslararası lansmanı yapılan Urbanwood, Urbancrete, Stonelevel, Ceppostone ve Cardostone karo koleksiyonları ise VitrA’nın daha zengin küçük ebat seçenekleri sunmasına olanak tanıyor. Yeni serilerde 5 x 5 cm boyutu öne çıkıyor.



Stand G01


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.