6 YANLIŞ 22 TEMMUZ’DA YANLIŞTAN 1 DOĞRUYU UZAK DURALIM GÖTÜRÜR! 1. “AKP’YE OY VERİRSEM DARBE OLUR”
4. “CEM UZAN HİÇ DEĞİLSE ABD’Yİ DOLANDIRDI”
Kimi çevreler AKP’nin yeniden birinci parti olması durumunda Türkiye’de askeri darbe olacağı söylentisini yayıyor. Bu nedenle CHP ya da MHP’ye oy verilmesi gerektiğini fısıldayan bu çevrelerin yaptığına düpedüz şantaj denir. Elbette AKP’ye oy verilmemeli ama bu şantaja boyun eğerek değil, AKP Türkiye’yi uçurumun kenarına getirdiği için…
Genç Parti’nin lideri Cem Uzan halkımız tarafından iyi tanınıyor. Herkes Türkiye’nin en zengin patronlarından olan bu şahsiyetin servetini nasıl büyüttüğünü, yargı tarafından neyle suçlandığını biliyor. Buna karşın “ama o Amerika’yı da dolandırdı, helal olsun adama” diyenler de var. Amerikan emperyalizmiyle hesaplaşma dolandırıcılara kaldıysa vay halimize!
2. “CHP’Yİ DESTEKLEYELİM OYLAR BÖLÜNMESİN” 5. “TKP BARAJIN ALTINDA KALACAK” 40 yıldır hemen her seçimde “oylar bölünmesin” deniyor. Peki, hangi oylardan söz ediliyor? Sol oylardan! CHP’nin solla bir ilgisi var mı? Yok! O halde CHP’nin desteklenmesi neden gerekli? AKP’den kurtulmak için! Oysa Türkiye’yi bu hale “denize düşen yılana sarılır” zihniyeti getirmedi mi? Neden AKP’nin alternatifi onunla birçok konuda aynı şeyleri savunan CHP olsun? Gerçek tam tersidir, CHP’ye sol adına verilen her oy solun gücünü bölmekten başka bir anlam taşımayacaktır.
3. “AKP’Yİ DESTEKLEYELİM DARBE OLMASIN” AKP’nin Türkiye’de demokrasinin güvencesi olduğu, askerin siyasete müdahalesini engellediği söyleniyor. Oysa AKP, en temel ö zg ürlü k le re d a hi tahammül gösteremeyen bir partidir. Kuralsız lık, hukuku hiçe sayma, işçi sınıfına karşı faşizan baskılar ve ortaçağ karanlığına duyulan özlem AKP hükümetinin beş yılına damga vurmuştur. Zaten askeri darbeleri engellemenin tek yolu, geniş halk yığınlarının örgütlenmesidir.
Türkiye Komünist Partisi, 22 Temmuz seçimlerinde barajın altında kalacak. Dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan yüzde on barajının ülkemizde hâlâ yürürlükte olmasının nedenlerinden birisi de zaten insanların emekten yana partilere oy vermesinin önüne geçmek. Bu sayede halkımız benimsemediği partilere oy vermeye zorlanıyor, kötünün iyisini seçmek durumunda bırakılıyor. Bu oyun bozulmalıdır. TKP’nin barajın altında kalması, TKP’ye verilen oyların boşa gitmesi anlamına gelmeyecektir. Güçlenen bir TKP, Türkiye’nin siyasal dengelerini değiştirecek, iktidarların halk düşmanı politikalar uygulamasını zorlaştıracak ve en önemlisi çaresiz bir topluma umut aşılayacaktır.
6. “TKP DE BAĞIMSIZ ADAY ÇIKARSAYDI” TKP bir siyasi partidir. Programı vardır, ilkeleri vardır. Bunları bir kenara koyarak kişiler üzerinden siyaset yapmak TKP’nin siyasal kültür ve ahlakına uymamaktadır. Her ne pahasına olursa olsun Meclis’e girmek TKP’nin temel amacı asla olamaz. TKP, kimi pazarlıklara değil kendisine ve emekçi halkımıza güvenmektedir. Bu nedenle bir parti olarak elde ettiği kazanımları “milletvekili pazarlıkları”na kurban etme yoluna gitmemiştir.
OYLARI TKP’DE BİRLEŞTİRMENİN TAM ZAMANIDIR 1. T ER Ö R Ö RG Ü TÜ N ATO ’ D A N ÇIKILACAK
1. ÖZELLEŞTİRİLEREK YAĞMALANAN BÜTÜN FABRİKA VE İŞLETMELER DEVLETLEŞTİRİLECEK 2. EĞİTİM ve SAĞLIK HİZMETLERİ HERKES İÇİN EŞİT ve PARASIZ OLACAK
2. EMPERYALİST AVRUPA BİRLİĞİ’NE ADAY ÜYELİK BAŞVURUSU GERİ ÇEKİLECEK
4. HERKESİN İNSANCA YAŞAYACAĞI BİR KONUTU OLACAK, ISINMA VE AYDINLATMA BEDELSİZ OLACAK
3. AMERİKAN ÜSLERİNE EL KONACAK
5. TARIMI ÇÖKERTEN DIŞA BAĞIMLI POLİTİKALAR TERK EDİLECEK, KÖYLÜ ÖRGÜTLENEREK YOKSULLUKTAN KURTARILACAK
4. İ S R A İ L ’ L E YA P I L A N G İ Z L İ ANLAŞMALAR YIRTILIP ATILACAK
6. TÜRKLERLE KÜRTLERİN ARASINI AÇAN EMPERYALİSTLERİN OYUNU BOZULACAK, KARDEŞÇE ve BİRLİK İÇİNDE YAŞANACAK
5. IMF KA PI DI ŞA RI EDİL ECEK
7. İNSANIN İNSANI SÖMÜRMESİNE DAYALI EKONOMİK SİSTEM TASFİYE EDİLECEK, TOPLUMUN ORTAK ÇIKARLARINI GÖZETEN, YOKSULLUĞU ALT ETMİŞ, GELİŞKİN BİR EKONOMİK YAPI EGEMEN KILINACAK
6. 208 MİLYAR DOLAR DIŞ BORÇ “ŞİMDİYE KADAR FAZLASINI VERDİK” DENEREK ÖDENMEYECEK
EŞİTLİKÇİ, ADİL BİR DÜZEN KURULACAK
TÜRKİYE BAĞIMSIZ BİR ÜLKE OLACAK
3. İŞSİZLİK TAMAMEN ORTADAN KALDIRILACAK
/ Temmuz 2007