II. KILIÇ ARSLAN
I>oç. Dr. ABDUUIAL'ÜK ÇAY
TÜRK BOY'OKLE&t Dtztsl
:
35
Kaıpa.k ·Düzeni: Saim ONıAN
Onay: 3.3.1987 tarih ve 928.1-789 Birinci baskı, 1987 Baskı sayı·sı : 15.000 Sevinç Matıbaası
-
ANKARA
sayı
İ Ç İ N D E-K İ L E R
V
ÖNıSÖZ I. SULTAiN
BÖLÜM
II,. KILiıÇ ıAıRıSLAN ZAMI�NINA KA· ı
DAIR TÜRK:LE!R VıE AJNADODU
II. 1.
BÖLÜM
II. KILIÇ AıRSLAıN HAKKINDıA İU( BIİL· GİLER VE. MELİKlJİK DÖINıEM[
2.
15
H.
KiıLIÇ ARSLA!N'IiN'' SA!LTIAJNATININ tiJK Y.ILLARI�DA AJNıAJOOLU''NUN SıtYA· Sİ ViE SOSY10 EKONOMİK DURlUlMU •
3.
II. !KILIÇ AlRSILAJN'IiN SBLÇUiK!LU 11AJHTI NA ÇJJKıMlAISI V·E HAKİIMİYIET MÜCA![)ı:E. LESİ
4.
s..
ı7
24
BiZANS VE MÜTTBFİKiLEJRİ!NE ll. KlLI·Ç ARSLA!N AıNv\DOLU'DA
NİN
'IBK!RAR
K:ARŞI
ıSBl.JÇUIIffiU ,li:AıK1MtYET'İ-
KjUR:UUMSI
(ı1162 ·l174)
28 4ı III
III. KARAMIKBELi
B Ö L tl M
(MYRiOKBFALON)
ZAFERİ
17/18 EYLÜL 1176 1.
SAVAŞ ÖNCESi SELÇUKLU - BiZANS MÜ NASEBETLERi
2.
KARAMIKBELi
(MYRİOKEFALON)
ZA-
FERi, 17/18 EYLÜL 1176 3.
68
KARAıMIKBELi (MYRİOKEFALON) SAVA-
ŞININ ÖNEMİ VE SONUÇLARI
IV. L
B·ÖLÜM
KARAMIKBELi (MYRİOKEFALON) SıAVA
ŞI SONRASINDA TÜRıK
BiZANS MÜıNA-
89
SEBETLBRİ
2.
78
SULT1�N Il. KILIÇ A:R!SLAN'IN TÜRJK VE tSLAiM DEVLETLERİ İLE MÜNASEBET-
LERi 3.
97
SULTAN Il. KILIÇ ARSLAN'IN SALTANATlNIN SON YI,LLARI (1185 -1192)
V.
102
BÖLÜM
SULTAıN U. ;KILIÇ .ARıSıLAN MM�NININ Sİ
YASİ, KÜLTÜREL VE SOSYO- EKONOMİK DURUMU IV
115
VI.
B Ö LtiM
BİBLİY'OGRAFYA
121
DİZİ N
133
V
ÖN SÖZ Selçuklular 23 Mayıs 1040 Dandanakan Savaşı ile devlet olarak yükselmişler ve 26 ·Ağustos 1071 zaferiyle de Anadolu'nun fethine girişmişlerdi. 1071 -1085 yılları arasında cereyan eden Türk fethi o kadar süratle geliş miştir ki Türk kuvvetleri kısa zamanda Ege ve Marma ra kıyılarına ul.aşmışlardı. Ancak 1096 -1097 ve 1101 ·
Haçlı seferleri ve Haçlı saldırıları ile gelişen Bizans kar şı harekatı Türkler'in Orta Anadolu'ya çeki{melerine ille orada SO yıl kadar süren bir varlık mücadele�ine giriş melerine sebep olmuştur. Türkler'in varlık mücadelelerini sürdürdükleri XII. yüzyıl Türk tarihi bakımından oldukça büyük önemi haiı:dir. En uçta bulunan ve Bizanslılar'a komşu olan Anadolu Slçuklular'ı Sultan I. Mes'ud (1107 -1155)'la toparlanma devresine girdikleri sırada, Bizans Impara toru Manuel Komnenos'un Konya üzerine yaptığı sefer
(1144) ve bunun arkasımian Avrupa'dan gelen yeni haç lı dalgasıyla (1146) karşı karşıya kalmışlardı. Türkiye Selçuklu
Devleti'ni
adeta yeni baştan
kuran
Sultan
I. Mes'ud ve oğlu Sultan Il. Kılıç Arslan bu taarruzları
göğüs/edikieri gibi, Bizans İmparatoru Manuel'i 1176 ta rihinde Karamılebeli (M_yriokefalon)'nde yenen Kılıç Ars lan Anadolu'nun ebedi bir Türk yurdu olmasında bü yük bir rol oy-namıştır.
VII
Bu a.ra ştı rma mız da bu büyük Türk hükümdarının dönemini eldeki imkanlar ölçüsünde ve çok kısıtlı kay nakları titiz bir incelemeden sonra ortaya koymaya ça lıştık. Döneme bir ışık tutabilmişsek kendimizi mutlu addedeceğiz. Doç. Dr. Abdulhaluk
Beytepe 1986
VIII
Çay
I.
BÖLÜM
SULTAN II. KILIÇ ARSLAN ZAMANINA KADAR TÜRKLER VE ANADOLU Anadolu bilinen en es:ki çağlardan beri Asya ile Av rupa arasmda bir .köprü vazifesi görmüş, çe·şAli ırkiara mensup birçok kavimlere yurtluk ebmişıtir. miyetine kad ı ar bu.Jıoıpraklarda muş, Türkler'in
XL
Türk haki
çeşitli devletler kurul
yy. fetiJh hareketinde bulduklan
ırki yapı m.ö. III. yy.'dan m.s. I. yy.'a kadar devam eden Helenistİk çağda şekillenmişti. Anıoak Anadolu'ya Türk akınları ve bıilha·s.sa Doğu Anadolu ile Kafkasya'da yurt tutma çabaları İslamiyet ten çok daha eski
tarihlere inmektedir.
Bilindiği gibi
m.ö . 1000- 500 yılları arasmda Karardeniz'in kuzey:nde ki Kıpçak hozkırı Asya rnenşeli milletierin yerleştikleri
bir memleket ha!ini almıştı.
Bunlara Yunan kaynakla
rında Skuthoi, Asur kaynaklarmda Aşkuzai adı verilmek tedir. İskit genel aodı ile bilinen bu topluluklar Saka Türkleri'dir nı. M.Ö. VII. yüzyılda Kafkasya, Azeribay can ve Doğu
oı
Anadolu'nun Sakalar'la
Persler arasında
İskitler'in Hint· Avrupa kavimlerinden olduğu iddiaları var sa da bun,ı.ı
doğrulayacak deliller yoktur.
Saka adını taşıyan Türk
Fakat İskitler'in
topluluklan olması ihtimali daha
kuvvetlidir (Bk. A. Zeki Velidi Togan, Bugünkü Türklll (Tür kistan) Ve Yakın Tarihi, İstanbul 1942 47, s. 86 vd.). -
ı
paylaşılamayan bir ülke o1duğu görülür. Azerbaycan',da topluluklanının merkeLi ol an Sakasan Şehri, Şamho:-çay'da ı Gerdirnan yakınlarında Uti Vil3ıyeti sınır l aın içindedir <ıı. Sakal ar'ın elisanevi kahramanı Ef.rasi yab 'la iLgili batıralara Azerbaycan'ın biı:ıçok bölgelerinde rastlamak mümkündür. Bunlar ıarasınıda Tebr iz 'in Dar vaza-i Sar adlı ıkaıpıısmda Efir.a.siıy3!b'ın kesik başının def nedildiği, Arran ' da Sang-1i Suralı'ın Efrasiıyab'ın son sığı nağı oLduğu rivayetleri oldukça yayıgındır <3ı. ki Saka
!Qaıfkasya üzerinden Aırerbaycan ve Anadolu'ya ya
pılan diğer bir Türk akını da Hun Türkleri'nin 395 ta
rihli An adolu sefedıdıiıı.ı. Don Nehri bölgesindeki
Hıun
boyları Bası:k ve Kursıık adlı b a�uğlannın kamutasında
ErıZU:um üzerinı�n Karasu - Fırat vadisi boyunca Mala.t· ya ve Çukurova'ya kadar inmişler, Urfa, An takıy a, Sur şehirlerlni ımuıhasara eıtmiŞ ' ler ve Kudüıs yakınlarına ka
dar ulaşımışlardı. Sasaniler'i dehşete düşüren bu seıfer, Hunlaır'ın ıgene aynı ısüratle O.rıta Anadolu
Aze:ııbaycan'ıa
üze�inden ve oradan da üslerıine dönmeledyle sıonuç
lanmıştı . Üç yıl
sıonra
398 tarihinde buna benzer ikinci
bir Hun seferi daha görülecektir <4ı. 451 yıl ın da Kafkasya üzerinden gelen Aklıunlar Mu
gan'ın güneyine yerleışm�ş ve burada Balasa.gan aıdıylıa bir de şehir ·kurınuşlaır.dı <sı. Kaynaklaııda <2>
Halaınduruk,
Togan, «Azerbaycan)) , İslam Ansiklopedisl, s. 97. Togan, «Azerbaycan», İA, s. 97. (4> 1. Kafesoğlu, «Asya Türk Devletleri», Türk Dünyası EI-Kitabı, Ankara 1976, s. 700-701; Aynı yazar, Türk MiiU Kültürü, An kara 1977 ,s. 53. <sı Togan, «Aze:rıbaycan», İA, s. 97- 98; Aynı yazar «AzerlJaycan Etnoğrafisine Dair», Azerbaycan Yw1: Bilgisi, C. II (1933), (3)
s.
2
48. 49.
Ermenice olarak Haylenduıı1k şek1n i ıde geçen Aklhuınlar'a Aırap kaynaklarmda Kürd ve Bkrad,.ı Bilisagun denil rnekıtedir. Harezmşahlar devrinde (XIII. y.y.'ın ilk yarı sı) kendilerine Mugan Kürdlerl �eya Mugan Türkmenle
rl denilen bu topluluklar Aklıunlar'ın bakıyeleri olması
rnuıhtemeldk <6> .
İkinci büıyük göç ,da1ıgaısı 466 tari!hinde meydıana gel
miş ve Aıv:ruıpa Bunları'na bağlı Ağaçeri Türk boyları
Azerıbayıcan'a ve Doğu Anadolu'ya yerleşm.işlerdir. Sasa
ni
ıkaıynakla:rı bunlara Ak..ıkaıtlan, Biizanlılar İ'se Akatzir
adını vermektedirler. Bu Ağaçeriler'in bir kısmı 11801412 yıllan arasında Halep ve Şam taraflarına göç et mişler, bir k:ııSimı da Güney Azerbaycan'da Erdebil ve çevresinıde yuııt tutmuşlıa:r.dır <7>.
Tüıikler'in üçüncü gıöç dal'gasmı Sabırlaır meydana
getiıımiş, 55ı8 yılındıa Derbenıt'i, 575 yılında da Kür Neh
ri'ni aşarak Baku ile Kuba arasına ve Lenkeraın'a yer
leşmişlerdir. Sabırlar (ıSavar, Savır, Sıuvar veya Siıbir)'la birlikıte «ıHazer» aıdı a�tmdıa toplanan BuLgar ve Belen
car Türkleri de Arran, Muıgan, Gihln ve Lenkeran taraf
laırma yerleşmişlerıd.i. Bu Türkler, Hazer Türk devleti
nin
dır.
teşekkülÜınde
oldukça önemli roller oynayacaJdar
VII. yüzyılda yaşamış olan Ermeni ıtarihçi!si Moisey
Kaıgankaıtvasi, «tAğ;v"an Tariihi» adlı eserinde Doğu Ana-
<6) Togan, <<Azerbaycan», s. 98; Aynı yazar, «Azerbaycan Etnoğ rafisine Dair», s. 49. Togan'ın Ekrad-ı Bilclsagun şeklindeki okuduğu deyim bize göre «Ekrad·ı Bila sükkan» olmalıdır. Türk-lslam kaynaklarında «Kürt» terimi ve bunun çoğu· lu olan ccEkrad» terimi konar - göçer Türkmenleri ifade eder· di.
m
Togan, «Azerbaycanıı, İA*
s.
98- 99.
3
dıolu ve bilhassa Azer1baycan arazİisinde yurt tu1ıınuş ba zı topluluklardan 'bahsederken şu önemli bi lgi l eri ver mektedir: «.Bu topluiUlklar uzun saçlı, maıh:ir ok ata kimseler olup taştan koç, at vb. gibi heykeller yoat makta da oldukça uısta idıiler.>> <B>. Buraıda verilen bi)tgi, Selçuklu Çağrı Bey' in 1 01 5/16 tarihinde Doğu Anadolu' ya yaıptığı keşif seferi�le ilgili olara k Bizans kaynakla rında verilen hUgilere oldukça yakınıdır. İ.ran Saısıan1
İmparatorluğu'na
son
Bıneviler zamam!llda kurulan iki sugur den ('faıısus ve Malaıtya)
veren
Araplar,
(uç) vilayetin
hareketle her yı l yıaz ve
kış
seferleri düzenleyerek Anadolu içlerine birçok akınlarda
bulundular. Zaırnan zaıma:n Mıarmara ve Eıge kıyılarına kada:ır ulıaştılar.. Bu arada döııt defa da İstanlbul'u kuşat tılar. Aıraıp İslam orduları AzerlJayıcan'a grndiği sı-rada
merlcez Eıidebil ohn:ak üzere burası
Hazar Bakanlığı'na
bağfı idi. Araıp1ar, ıbu istila sırasında Meraıga'yı üs ola ra� kulLanıyorlardı <9>. Azeribaycan'a gelen İıslam ordula
rı içinde, Müıslüınan çeşitli Türk topluluklannın da bu
lunduğu, bilhaıssa AıHhaısiler asıllı
zamanında (750- 1258) Türk
komuıtıanların hölgeye çeşiıtli Tür'k
yerleştirilmesine
önay:a:k
unısuriamıın
olduklan
görülür. Bö]ıgeye yerleştirilen Türk aısıi:lı topluluklar, Aıbbasi haıssa oııdu-
<B> Moisey
Kagankatvasi'den Rasim Efendiev, Daşlar Damşır !!k_olit Devrinden XIX. Yüzyıladek, Kençlik Baki 1980, s. 9; Türkler'de koç heykel/mezartaşı dikme geleneği için bk. M. Abdulhaluk Çay, Anadolu'da Türk Damgası: Koç Heykei/Me zartaşlaıı. Ve Türkler'de Koç/Koyun .Meselesi, Ankara 1983, Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü Yayınlanrtdan, s. XI +
194
+
59 Resim.
(91 W. Barthold, «Azer-baycan Ve Ennenistan», tre. İsmail Aka, Tarih Araştırmalan Derglsl, Sayı : 14- 23 (Ankara 1970- 74), s. 77-78. 4
sundaki Türk lromutanlar iQin aYınca büyük bir güven kaynağı durumundaıydılar. Bu Türk emirlerinden Mü ban�k et�Türkıi, Kazv:in'in iç kalesini tamir ettirerek bu rayıa kendi aıdını v.ermiş., diğer bir T ü r1k em�ri Zirek et Tüııki, Halife Mütevekkil tarafıından Merend'de isyan eden Beni Bu'aıyıs emirleri üzerine gönderilmiş (846), daıha sonra Muhaımmed .b. Sul adlı bir diğer Türk emiri Emienıiıstan ve Azerıbaycan valiliğine tayin olunmuş:tu uoı. Buıga aıdlı başka bir Türk emirinin 4.000 kişilik bir kuvıvetle Azer�n'a gelerek Şamho.r'a 20.000 civann da Harzar ve Bulgar TürkÜinü yerleştirdiği de bilinmek t!edir. lsl.am dünyasım sarsan en önemli isyanlardan birisi IX. ıy;y.'da Azerba(ycan'da pa tlak veren B.aıbok is;yanıdır.
Bu isyıamn baısıtırı1maısındıa da Türk komuıtanlar ve or
dularının çok büyük / hİ2llnetleri görüldü. el-Bazz şehri merkez olimak ü.zerd iısyan eden Babek, kıısa zamanda Ermenistan, l1sfahan; Hemed&ı ve Musul'a kaıdaır hakim oldu (816/817). Halife Mu'taisım (833-842), isıya:nın � tırılması iıçin Tıürk ıkomutanlarındıan el-Afişin Haydar b. K3ıvUıs'u görevlendiroi (3 Hmran 835). Aıfşin, Erdebil'i ele geçiııdi ve el-1Bazz Kalesi'ni zaıbt ve tahrip etıti. Er menistan'a kaçan Babek, Af,ş.in'in kıomuta.'"llarından :FJbu's-sac ıtaıraıfından yakalanarak (lS Eylül 837), Ber zend'de Afşin'a .teslim edildi. Daha sonra Bahek halife ye teslıim edilmiş ve Onun emriyle 4 Ocak 838 taıHhin· de idam edilmiştir <U>. <ıoı Togan, cAzeıfuaycan•, İA., s. 100. <m M. Nizarnettin Tebrizli, Bugünkü Az_yrbaycan Davası, Esas Ve Sebepleri, İstanbul 1946, s. 15--1b; Hakkı Dursun Yıldız, «Abbasiler Devrinde Türk Kumandanlan, El-Afşin Haydar b. Kavfts», t.tJ'.E.F. Tarih Enstitüsü Dergisi, Sayı : 4 - 5 (19735
Dev·
IX. yüzyılın ikinci yarı'Sından itibaren Abbasi
leti'nin ısarsılmaıya başlaıınası böLgede yer
lelierin
yer
yerli sill'a
yarı bağımsız bir şekilde hareket eıtımeleııine se bep oldu. Bu yerl!i sühllele:ııden bidsi de Azerhayıcan'a
hakim olan Türk asıllı Sac Oğullan sülalesidir <ııı. Ebu's• Sac Divdad b. Y usuf Diıvdest'in oğlu Muhammed el-Af· şin'ın kurduğu bu beylik (8&9/890-929) :böLgede kuru lan ilik yan bağımsız Türk lbeyliğidir. Daha sonra Selçuk lu Türkleri'nin bölgeye gelmesine kadar Sac Oğullan'nı takiben birçok
beylik
tarjh sahnesine çıkmıştır.
Göriild i üğü gib ' i XI. yüeyıla kadar Anadolu'ya vuku
ıbulan
Türk göçleri Kaf,kıasya üzerinden olmuş
ve
Türk
unsıurunun yerleşmesi önceLikle Azerba�an'.da gerçek leşmiştir.
göçler
Çeşiıtl:i zaman aralıklannda vuku bulan
sonunda
bu
Azerbaycan'a yerleşen Türk unısurlar,
ijderliğindeki
ıtoplulıuıklanyla .XI. yy .'·dıan i.tibaren kanşın.ışlardır. Bmgeye gelen Sel çuklular lbir ıbakıma ibölıgenin etnik yaıpısını şekillendir mişlel1dıir. Diğer yandan Bizanıs İmparaıtıorlu� Anado lu'da uzun yıllar devıam eden savaşlar sonunıda azalan HııriıstiJan nüıfusunu t akıviye ve doğudan gelen tehditle .re karşı Anaıdolıu'nun müdafaaısı için Balkanlar'dan mik !tarı haıyli •kalabahk Hıristiyan· Türk nüfusunu Anadolu' ya iskaın etmişti1 BunLar arasında Pecenek, Kwnan, Uz, Bulgar Türk toplulukları oldukça önemlidir. Selçukh.ı.lrur'ın
Türkmen
1974), s. 12; Aynı yazar, <<Azerbaycan'da Hüküm Sünnüş Bir Türk Hanedanı, Saz Oğullan ı., Ebu's..Sac Divdad b. Yusuf
ttı>
Divdest», ttlEF Tarih Dergisi, S ayı : 30 (Mart 1976), s. 12. Uşrusana menşeli olan Ebu's-Sac, Afşin'ın komutanlanndan idi. Babek isyanının bastıolmasında küçük bir birli�in ba
şında görev almıştı �bk. H.D. Yıldız, «Ebu's-Sac Divdad ... , s.
100 :·ııı; Aynı yazar, Ebu Ubeydullah Muhammed el-Afşin,
s. 29: Aynı yazar, Ebu'I-Kasım Yusuf, s. 62).
6
Bizans, Makedıonya süla.Iesi imparatorlanrıdan II. Nikeph.oros Phokaıs (963 -969), I. Johannes Tzimiskes {969- 976) ve II. B asileios (976- 1025) dönemlerinde karşı hüıcuma ·geçerek tıslam sugur vilayetlerini ele ge çirmeye ıve ıbura.tarda yerleşmiş olan 'Müslüman. ahaliyi yoketmeye başla.rnı:şıtı. SelçukLular'ın XI. yü:zJyılı n ikinci yarısından itiıbaren tarih sahnesine çıkmaları tarihi akı şı
tamaıft1ıen
değiş • tiımiş, bugün:kü Anadolu Türk toıplu
munun _iekillenmesin.i temin etmi:şHr. Gerçekten de Sel çuklu dÖnemi (1071- ÜOB) tari'hi, sadece bölgeyi ele ge çirmiş ve 1ı3ıkimiyet kuıımuş bir binedan tarihi değjlıdiır. Bu dönem, büyük kesimiyle TiW.kıınenler'in oluşiturduğu ·Kanglı, Kıpçak, �T' ve Tatar gibi Türk topluluklan nın Anadolu'da yurt tutmasının tarimdir <Ll>. Se]Çuk.lular'a ıba�l!ı TürkmenJer'J.n A nadolu'da yuııt tutmaısıyla lba.şlaıyan Tiiıııkleşme hareketini üç .safhada ineelemeilc mümıkünıdür:
a) �klular'la birlikite XI. yıy.'ın sıonlannda baş layan yerleşme, b) XIII. yüzyıLda Anadolu'�Ya yeni bir Türlanen 'U:Il!Surunun getm.es.i ve yerleşmesi, c) nemi.
XIV. ve W. yty.'lardaki Türkmen beylikleri dö
s afhal ardan ilk ikisi nde Anadolu'nun Türkleş ırnesi tamamlanmı ş ve XIV. yy.'ın başları n dan itibaren .Bu
Osmanlı Deıvleti ·tariıhin kaydettiği en muazzam deV-let lerden biri olara k bu Türkleşmenin sonucu tarih sahne sine çıkmıştır.
<JJ> Claude Cahen, «Les tribus turques d'Asiç Occidentale pen dant la periode Seljukide, «Wlener Zeitscbrift für die Kunde des Morgenlandes, 51 (1948 - 52), s. 178.
7
SelÇuklular'ın gerçekleştirdiği XI. ve
XIII.
yüzyıllar
da·ki Türkl�e hareketi iki aıyn özellik gösıtemıektte dir. B aşKa Ib ir deyişle bu dönem,
SelfUiklu haıldmlıyetinin
lik taşımaktaıdır.
Anadolu'nun Fethi ve tesisi olmak üzere iki ayrı özel
23 Maıyııs 1040 ·tarihinde Dandanakan Savaşı'nı kaza
nan T� ve
ÇağJn
Beyler, Selçuklular'ı Horasa-nı ve
�tran'da devlet ola rak yü:ksehmişleııdi. Ancak kısa bir sü re içinde anayıurtıtan devam eden çeşiıtli Türk boylannın göçü, Horasan ve Azeıibaycan' da hüyüık bir Türk nüfusu nun
birHmnesine seb� oldu. Diğer yanıdan bu Türk nü
fusunu devamlı olarak besleyen, Çin sınınndan Karade niz'e kadar uzanaiı bozkırlard·a Türkisıtan adı verilen ve ı �· tamamen Tıürkler'le ımeskfın Türk anayuııdunun varbit .
<14>
Anadolu'nun TWıkleşm'esinde en önemli arnıHdL Çün
kü Selçuklu politikasının esasını işte ibu Türk topluluk
larına yeni bir yurtt bulunması ·keyfiyeti teş:kil etmek teyıdi. Ta:mariıen bir rnecburiyetıten doğan bu siıyaısi du rum, Selçuklu sultanlarının gözlerini Batı'ya çevinne Ierine sebep olıdu.
Diğer yandan Selçuklu sultanlarını
bu hususta rorlaıyan en önemli sebep, Mal a.zgird Zaferi
öncesinde Kafkasya'da mevcut büyük Türk
nüfıısu
ka
dar, tran, Horasan, Kafkaısya ve 'Ba�d'a hakim Sel çuıklu hanedıanının bu Türkmen kitlesine dayanmış ol masıdır..
Anadolu'nun fethi öncesinde XI. yüzyılın başlann da, Bizans trnpamtorluğu'nun Doğu Anadolu'da yaptııt
a:skerl faali�et bölgedeki etnik ve manevi birliği tama men sarsmıştı. Bizanslı olm ayan Ermeni, S üryani vıb. U4l
(Claude Cahen,
<<Le probleme ethnique en Anatolie':ııı, Cablen
d'IHstolre Mondiale, Paris 11/2 (1954), s. 351.
8
gi!bi unısurlar Bizans'ın Anadolu'yu Türkler' e k ar şı mii
dafaa edemeyeceğini kesin olarak anladıktan sonra Türk tarafını truıtmayı tercih etmişlerdi. .Aıyrıca o güne kadar tamamen yerli ahaliye dayalı Bizans ordusu._ artık bu yüzyılda büyük bö1üımüıyle ücretli askru-lerden oluşmak ta)'idı. Bi�ns ondusu yapı iti!ba:riyle, tamamen hafif sü v,ari nit eliğinde olan Türk kuvvetleri karşıısında atıl bir durumda bulunımakıta ve çareyi güçlü surların korudu ğu kalelerin arkasına sığınmakta görmekteydi. Malaz gird sonrası fetih hareketlerinde de göriileceği üzere Türk k:u'V:Vetleri hi.çibir zaman bu kalelerin önünde oya lanmadan süraıtle Anadolu'nun içlerine nüfuz etme.klte ve aklın kaıbul ederneyeceği mesafeleri katederek Bizans
nüfuz ve otoritesine öldürücü darb el er vurmaktaydı. Ge ' ne Ma.Laııgird ve diğer savaışiarda görüleceği üzere sayı üstünlük Bi.zanıs ordusuna hiçbir avantaj s ağlama· maktaydı. Bunlara ilmreten Bimnıs i darecileri arasında ki s�aısi çekişıneler de Anadolu'daki ani Türk ya·yılıma sını lrolıayla:ştıran en önemli bir faktö�r olarak görün mekıtedir usı. S. Vryonis 'in hiıçlbir delil gösıtermeden, ta mamen feraziyelere dayalı olarak iddia· ettiği Anadolu' daki Rum nüfusu yoğunluğu meselesi <I�>'ni C. Cahen reddetımekıte <171 ve ayrıca mevcut nüİıUsun bir büıtünlük
ca
osı Claude Cahen, Le probleme ethnique en Anatolie, s. 350-351. (16) Speros Vryonis, The Decline of Medfeval Hellenism in Asla ' Minor and the Process of lslaınlzation from the Eleventh through the Fifteenth Century, Berkeley- Los Angeles - Lan· don 1971, s. 26 vd. <m «Küçük Asya'nın çevresindeki vadiler, özellikle, bir tarafta Ege'ye doğru, diier tarafta Ermenistan'da kalabalık iseler de, orta bölgenin yan çöl iklimi yayialan seyrek bir nüfus veya sadece nüfusun yoiunJaştığı birkaç noktadan lbarettl. Halk zirai çalışmalar ve sulama işlerinde çahşmaya abşmış olduklanndan, çalışmalanna engel olacak istila hareketle rinde oldukça hassas bir yapıya sahiptiler. Halbuki bundan 9
arzetmediğine,
Rumlar'ın şehirlere yerleşmiş küçük bir azınlık olduğuna, Rumlar'la Ermeniler arasında devam· lı bi.r çekişmenin mevcudiyetine de işaret etmekıtedi r (18>. Bütün bu hususlan tamamlayan diğer bir faktör de ·Anadolu'daki Biızanıs yıönetiminin, hür kıöylüleri dere beylerin ellnıde seı:ıfleştirmiş olma:sııdır. Bunun sonucu olarak Anaıdolu'dıa herhanıgi bir dı;ş müdahaleye karşıı ne nüfus yıo.ğunluğu, ne milli ve ne de etnik bi r güç mevcuıt değildL Böylece Anadolu XI. yüzyılin sonla rı na doğru serıbest bir Türk yaıyılma sahası göriinümündeıy· di. Bizanıs Anadolusu bu durumda iken Azerbaycan ve Doğu Anadolu'ya ilk Selçuklu akını bir keşif mahiyetin de olmak üzere Çağrı Bey tarafınıdan yapıldı (1015/ 1016). 1020/1021 yılına kadar süren bu Selçuklu akını Aze rbaycan'd aki Ermeni Vaspuragan Krall ığı ' nı, Şed d:adoğullıan'nı, B izans 'ı ve Gazneliler' i çok zor duruma düşürmüştü<19ı. Dandanakan Zaferini takiben Sultan Tuğ rul (1040- 1063) ,amcaoğlu Arslanoğlu Kutlaımş'ı Ha-
daha beterl başianna gelmişti. Arap istUası bir fetili ile sonuç· lanmamış, Bizans ise bunlan geri atamamıştı. Ülke üç asır boyunca akıniara ve karşı akıniara maruz kalmıştı. Üstelik Bizans yukan Fırat taraflannı boşaltarak bölgenin abalisini sistem.U bir şeklide Trakya'ya sürüyordu. Cezire'nin mono fWstlerl Malatya bölgesine yerleşmişlerdf. Daha sonra Er· meniler, kalabalık bir şekilde ülkelerini terkederek Kapadok ya, Kilikya, Antakya vı� Urfa'ya göç ettiler (bk. C. Cahen, Le probU:me et:hnique en Anatolie, s. 352). (18J C. Cahen, a.g.m., s. 3�i3. (19) A. Zeki Velieli Togan, Umumi Türk Tarihine Girlş, İstanbul 1970, s. 180; İbrahim Kafesoğlu, «Doğu Anadolu'ya İlk Sel· çuklu Akını (1015 - 1021) ve Tarihi Ehemmiyeti>), Fuad Köp rülü Armağam, 1953, s. 259- 274; Aynı yazar, Selçuklu Tarihi, İstanbul 1972, s. 15 -16.
10
zar Denizi kıyalarının, ötek i
amcaoğlu Musa-oğlu Ha
san ilc yeğeni Yakuıti (Çağrı Bey'in oğlu ) 'yi Azerbay
can'ın fcuhine memur etmişti (1043). Gene Selçuklu ai lesin.den İbrahim Ymal d a Azerbaycan'a gönderilmişti. Bunlardan Kutlamış, Aras'ı geçerek Arran ve Gür cistan'a girerken, diğer Selçuklu ordusu Hasan ve Ya
kuti'nin komutasında Güney Azerbaycaq'ı fethettiler. Bi z ans imparatoru Konstantin (1042- 1055) derhal Gürcü Prensi Liparid komutasında Bizans, Gürcü ve Erm eni ler' den müteşekkil bir orduyu Türkler' e karşı A zerbay can'a gönderdi. Tünk kuvvetler i bu Bizans ordusunu Gence önlerinde yenilgiye uğrattılar (1045) '2aı. Anc ak İnanç Yahgu'nun oğlu Ha san Bey komutasındaki 20.000 kişilik bir Türk ku ı vvcti Stranga (Büyük Zap) suyu ya kınında Bizanslılar taraf ınd a n pusuıya düşürüldü. Ha san Bey başta olmak üzere birçok ileri gelen Türk ko mutanı şehit oldu ( 1047). Bu olay üzerine İbrahim Yı nal, B:zans'a karşı Anadolu seferine m e m ur edildi. Türk ordusu İbrahim Yınal koroutasında harekete geçerek, Gürcü Prensi Li pa ri d komutasındaki Bizans ve mütte ftklerini H a sankale ya:kınında ağır bir yenilgiye
daha
uğratıtı ( 18 Eylül 1048). Bu zafer kesin olarak Azerbay can'ın Selçuklu hakimiyetine girm esini temin etmişti. Daha sonraki yıllarda Türkler'in sık sık Anadolu topraklarında göriinmeleri
Bizans 'ı bazı tedbirler
alm a·
ya zorlamış ve İmparator Romanos Diogenes Türkler'e ıkarşı harekete geçm işse de Sultan Alparslan 200.000 ki
şilik bu büyük Bizans ordusunu Malazgird Ovası'nda ağır bir yenilgiye uğratarak, imparatoru da tutsak al mışıtır (26 Ağustos 1071). Bu zaferin kazanılması, Türk rıoı Osman Turan, Ankara 1965,
Selçuklular Tarihi ve Türk- İslam Medeniyet!, s.
75.
ll
olan Anadolu�daki si yasi oruamın tamamen Türkler lehine gelişm es ini sağla dığı gilbi Azerba:yıcan ve Doğu Anadolu'nun yeni gelen Türkmen unsurların topla:ruma alanı olmas ını da temin e•mi-şıtir. 1021 tarihinde Çağrı Bey'in Doğu Anadolu se feri n i ta kiben Aze�b3l)"Can' a yerleşen Balkan Türkmen leri (ııı•nin maıhalli devletlerin baskısı sonunda bilfıılıare bö1geyi terkederek güneye inmeleri (1041) olayı hatır lanıı:;sa, Malazıgi rd sonraısının önemi daha da anlaşılır. ·Azenbayıcan'daıki bu yeni Türkmen yerleşmesi Sultan M eli kş ah devri:rude (1072- 1092) oldukça hızlı cereyıan etmiş, Kuzey Azeııb ayıoan da Arran ve Mugan bö:lıgeleriy le, Güney Aze:ribaycan',da Urmiye G ölü'nün batıısında 'kalan yerler Türkmenler'ce yurt tıutulmuşıtur. 1076 ta rihinden itibaren Geoce'ıden bir Türkmen ş ehri olaralk ıbahsediLmeye başlanmış, ancak Güney Arzerlbaycan'da Telbri;z, Meragıa, Erdebil ve Halhal vilayetleri ile Irak-ı Acem (Ciıbal)'de Tıürkmen unsur henüız çoğunluğu sağ layamam ıştı (ııı.
fetılıine açık bir mke
durumunda
.
·
'
Azerbaycan bölgesindeki süratle Türkleşme ye pa ralel olarak Anadlolu' daki Tünk fetih hareketi doruk noktasına ulaşm11ştı. Türk fetih hareketi 1071- 1085 yıl ları arasında o kadar süraıtli cereyan etmiş.ti ki, Türik orıdulan Ege ve Marmara kıyılarına kadar ulaşımışlar dı. Azeııba� ve Doğu Anaıdolu' daki Türk nüfus po t ansiyeline rağmen henüz bu dönemde Anadolu'da nü'
<ııı Togan, Umumi Tii.rk Tarihine Giriş, s. 179- 1 82; Mehmet Al tay Köymen, Bü�rük Selçuklu İmparatorluğu Tarlhl, C.I., Kunıluş Devri, Ankara 1979, s. 180-185. (22) Togan, «Azerbaycan», İA., s. 101; Faruk Sümer, «Azerbay can'ın Türkleşmesi Tarihine Umumi Bir Bakış", Belleten, Sayı: 83 (1957), s. 430 - 43 1. ·
12
fus oranı yerli HıriıSıtiyan unsurLarın lehine idi. Türk ler hakim zümre olarak bir takım mahalli ve muvak kaıt lroloniler teşkil etmekteydiler (23>. Twkler, Büıyük Selçuklular'a tabi çeşitli Türkmen reisierinin idare sinde Anado!ıu'nun tamamına yakın bir kıısmmda ata IbekHkler
halinde
teşkitatl a.nnuş1ar ve
'böLgelerindeki
ıhakimiyetlerini kuvvetlenıdiımeye çahşliyorlaııdı. Ancak 1096-1097 ve 1101 yıllarında gelişen I. Haç seferleri Bi:zans'm nefes almaısını sağlamış ve Haçlı oııdularını taıkitp eden Bizans kurvıvetlerince bazı böLge
lı
ler Tiifkler'den geri alınmı·ştı. Komnenoslar hfmedfmı
na mensup Bizans inıparatorlarının gayretleri yanında, Anaıdo1u'daıki Türk, beylikleri arasındaki siyasi rekaıbet Aııadolu'ıd:aıki'. Türk haıkimiyetini
büyük bir tehlike ile
karşı karşıya bırakmıştıı. Orta Anadolu'yu ellerinde bu lunduran Selçuklular, sır.ayla iışlba.şına geçen I. Kılıç A�slan (1092 -1107) ve I. Mes'ud ( 1107-
115S)'un
büıyüik
.tnÜJca.deleleri sonunda Haçlı, Bizans ve düşman Türık Inen heyliklerine ıgalebe çalmaları Anadolu'daki Türk ıVarlığını yıok oJımaktan kuııtaimıLştır. Bu arada Daniş
mendli Hüküındıarı Melik Muıhaımmed'in ölümü ( 6 Ara
hk 1143), Selçuklular'a biraz nefes aldınnış ve Sultan I. MeiS'ud'un İmparatıor Manuel kıomutaısmdaki Bizans
ord usunu Konya önl·erinde <'Eskişehir (tDoryleon)
(1146), Haçlı
yakınlarında
ordusunu. da
(1147) mağlup et
<mesi Orta Anaıdıolu'nun
de ka:lmasııü
kesin olarak Türıkler'in elin sağlamıŞtır. Anaıdoılu'ıdalti Türk varlığı
ISdçuJdu suLtanlan ile ayak.ta tutulurken Arran'da.ki IT'ürkmen nüfusu XII. yry. başlarından i.tiıba·ren gittikçe artmiş, bu arada Güııcüler'in mütıtefİiki sıfateyla Der lbend üzerinden Kıpçak Tıürkleri'nin de Azerbaycan'a (13) O. Turan, Türkler Anadolu'da İstanbul 1973, s. 37,
13
geldikleri görüLmüştür. tslamiyeti kabul eden bir kısım ıKı.pça·klar Şems'üd-Din tl-Deniz (1146- 1172) �amanın ,da , Anaıdolıu'.daki Türkımen a.talbeklikleri gib l i bir ata . beklik haline geld i ler (24)_ Sultan ll. Kılııç Aııslan'ın, 1155 yılınıda vefat eden
ıbaıbası Su�tan Mes'ud'un yerine taıhta çıkıması, bahas.ı nın kudretinden ç e ki nen Tü·rk beyliıkleri kadar Bizans' ın ·da tekrar düşmanca tavır almasına sebep olmuştu. Diğer yandan taıht müd dei si kardeşlerinin de bu safta yer almaısı SeLçuklu Sultanlığı'nı tekrar bir buh rana sü riiklerken, II. Kılıç Ar.slan'ın bir varolıına- yokalma mü .cad ele.sin e girişmes·ine sebep olıınuştu.
(24) Togan, <<Azerbaycan», İA., s. 102- 103; Aynı yazar, Umumi Türk Tarihine Giriş, s. 190-191; Zeyneloğlu Cihangir, Muh tasar Azerbaycan Tarihi, İstanbul 1924, s. 32-37.
14
II.
BÖLÜM
II. 1. II. KILIÇ ARSLAN HAKKINDA İLK BİLGİLER VE MELİKLİK DÖNEMİ Anadolu ı ',daki Türk h akimiyetini perçinleyecek olan
Sultan
Mes'ud oğlu Kı:lıç
kaynakların yetersizliği
Arslan'ın hayaiı
seb eb iyle pek
hak:kuıda
m alfım a t bulu
naımaımaıktadır. Taıhta geçtiği sıraıda 40, ölümü sıra s ın ıda da
80 yaışın üzerinde olduğu t ahmi n edilen
<ısı
Kılıç
Arslan ile ilgili ilk bitgilere Sultan Mes'ud (1107 - 1155 )' un, Danişmendli MeHk Muhammed'in ölümü (6 Aralık 1143)'nden sonra Anadolu'da Selçuklu hakimiyetini te
sis için giriştiği mücadeleler sıraısında rastlıyoııuz. Ger çelct.ende Melik
Muhamme d 'in ölümü
S elçukl u lar için
bir dönüm nokıtaısı olmuş ve Sultan Mes'ud kısa bir
za·
ıman içinde Orta Anadolu'da hakimiyeti ele geçirmiştir. Danişmend.liler a rasmdak i ihtilaflardan yararlanan
Mes'uıd, S elçuklu hakimiryetini
Fırat boylanna
genişletmiış ıve 1144 yılında ıElrbistan'ı
doğru
za,ptederek
bü
yük oğlu ve veliahdı Kılıç Arslan'ı bölgeye melik tayin
etmişti at>>. Kılıç Aııslan, EUbistan ınıelikliğine getiril dikiten sonra ·bölgedek i haçlı devletlerine karşı müca deleye girişmiş ve Keysun (Coxun, Göksun) ile Maraş
as>
O. Turan, «Kılıç Arslan II.J>, İslam Ansiklopedlsl, s. 699. <26) O. Turan, a.g.m., s. 688.
ıs
Ancak önce Bizans i:.mparartoi"\.11 Manuel'in ( 1146), .daha sonra II. Haçlı se lfer1erinin (rU47) yarattığı tehlike Anadolu'da]ci Türk /birliği çalbaısım enigeliemiş ve Selçuk1ular'ı bu tehlike lerin defi i,çin büyük bir mücadelenin içine itmiştir. ıs ultan Mes'ud'un bu büyük tehHkeleri hertaraf etme ısinden sonra Oııta Anadıolu kesin olarak Türkler'in elin de kalmış ve bu ülkeden artık Türkiye olarak baih:sedil meye başlanmıştır. U49 tarihinde Maraş'ın Haçlılar'ın ıelinden alınmaıs ıyla Ugili olarak kaynaklar Sultan Mes' ud'un yanında Melik Kılıç Ar.slan'ın da bulunduğunu :açık olarak belirtme:&tedıirler <ısı. 1151 yılında da baıbası ile birlikite sefere çıkan Kılıç Arslan'ın Franklar'dan civarına sürekli a,kmlıar
yapmıştı
mı.
,Key.sun, Behisn�. Ralhan ve AiynNlib'ı ii'Uz <29>.
aldığını görüyo
Sultan Mes'ud sefere devamla Tel-Başer önüne
ancak Josselin <JO>'in itaaıt arzetmesi üze ırine geri dönmüş.tür. SuLtan Mes'ud, Ermeni ve Frank lar'dan yeni alınan yerleri de Kılıç Arslan'ın idaresine
;kadar ilerlemiş
ıkattı.
Mes'ud'un 1155
Seferi sırasında hastalana üLkenin geleceği ile ilıgili ba-
Kilikıya
rak Kıonıya'ya döndüği.inıde
<nı Süryani Mihael, Chronique de Michel le Syrlen Patrlarche Jacobite d'Antioche, Frn. tre. 1 .B. Chabot, Ct III., Paris 1905, s.
275.
<ıııı Süryani Mihael, s. 290; Gregory Abıi.'l-Farac, Abu'l-Farac Ta rihi, II., (E.A.W. Budge tarafınd-an İngilizce'ye yapılan ter cümesinden Türkçe'ye çvr. Ömer Rıza Doğrul) , Ankara 1950, s . 386. <29J Süryani Mihael, s. 2%; Cl. Chaen, Pre - Ottoman Turkey, ı.. tre. 1. Jones- Willİ'ams, London 1968, s. 100. (.M) Burada adı geçen Josselin, I. Haçlı seferi komutanlanndan olan Josselin de Courtenay'ın oğlu II. Josselin'dir (Bk. Ste ven Runciman, A History of the Cnısades, II., Penguin Books 1981, s. 327). .
16
zı kararlar aldı ve .tatbikat safhasına koydu. Kılıç Ars lan'ı Selçuklu tahtına geçi:en ve cülus merasim. yaptıran Mes'ud diğer o ğu l l a rın ı , Danişmendoğulları'nı O'nun yüksek hakimiyetini tanımak suretiyle bulundukları böLgelerde «melik» tayin etıti. Böylece Kılıç Arslan, 1155 sonbaharmda babasının ölümü üzerine Selçuklu sulta m oldu <3n. II. 2. II. KILIÇ ARSLAN'IN SALTANATININ İLK YILLARINDA ANADOLU'NUN SiYASİ VE SOSYO- EKONOMİK DURUMU
Sultan I. Mes'ud 1155 tarihinde öldüğü zaman oğ lu Sultan Il. Kılıç Arslan a güçlü bir devlet bırakmıştı. Ege, Marmara böLgeleriyle Karadeniz ve Akdeniz böLge· ler:nin sahil kesimi <32ı dı şında Orta ve Doğu Anadolu Se1çuklu Sultan lığı ile başta Danişımendliler olmak üze'
<31l
(lll
Kılıç Arslan'ın Selçuklu sultanı olmasıyla ilgili olarak Ano nim Selçukname'de «Sultanın üç oğlu vardı. Birisi kendini beğenmiş, ikincisi hane-aray (ev-süsleyici) , üçüncüsü a):ullı olanıdır ki padişahhğı O'na vermi�tir... (bk. Anadolu Selçuk lulan Devleti Tarihi III, Haz. Feridun Nafiz Uzluk, Ankara · 1952, s. 25) şeklindeki kayıt üç kardeşi mukayese etmektedir. Bu dönemde Bizans idaresi Anadolu'da 21 thema (eyalet) halinde teşkilatlanmıştı. İmparator' I. Manuel Komnenos (1143- 1180) zamanında ve Sultan II. Kılıç Arslan'ın Selçuk lu sultanı olduğu tarihlerde bu themalann siyasi durumu şöyleydi: Thrakesion theması (merkez Efes, diğer şehirleri Aydın, Manisa, Uşak, Denizli) ; Optimation (merkez İzmit, diğer şehirleri Sakarya ve civarı) ; Opsikion (merkez İznik, diğer şehirleri Bursa, Eskişehir, Balıkesir, Çanakkale, Bile cik) ; Khaldea (merkez Trabzon, diğer şehirleri Rize) ; Kolo nea (merkez Şebinkarahisar, diğer şehirleri Gümüşhane, Or du, Giresun); Kibrreoteen (merkez Antalya, diğer şehirleri Muğla) ; Sami (merkez İzmir, diğer şehirleri Midilli, Sakız, Sisam) ; Kıbrıs (merkez Bafos) . 17
re di ğer Türkmen beyliklerinin hakimiyeti altında i di .
Merkezi
Konya olmak
üzere Selçuklu Devleti,
Sultan
•Mes 'ud 'la yükselme dıönemine girmiş, Danişmenıdliler ve diğer Türkmen beyl i kleri S elçuklular'ın yiikısek hakimi
yetini tanımışlardı. Diğer yandan Sultan Mes'ud, Daniş·
ımendliler; Artuklular ve Zengi hanedanının büyük şah�
siyetlerinden Nuredrlin Mahmud ile akr abalık yoluyla iyi münasebetler kurmuştu .
çıktığında Kayseri ( Caesarae) dahil bütün Kapadokya ( Tüz gölünden Fı Su1tan II. Kıl ıç
Aı:ıslan tahta
rat' ın yukarı bölümüne kadar olan böl,ge, kuzey sınırını
Kızılırmak, güney sınırını is e , Çukurova, Maraş, E1bis� tan ve çevresi çevirmektedir. ) , Amasya ve Malatya (Me
litene) Selçuklular'ın eli n e geçmişti. Ege havzasında ise Türk orduları Frigya ( Göl '. er böLgesinin kuzeyi, Denizli, Afyon, Kütahya ve çevresi) 'da Denizli ( Laodikia) Ş ehri
ve civa::-ını yağma etmişlerdi. Trabzon dahil Pontus ( Si nop'tan R'ze'ye kadar o1 an Karadeniz saıhil kesimi ) eya
leti Paflagonya ( Kastamonu ve çevresi ) ile Antalya ve vöresi Bizanslılar'ın elinde idi c33>. Çuku rova ( Kilikya ) 'da Ermeni kralı
II. Thoros, Ermeni hakimiyetini kurmuş , ancak Tarsus ve çevresinde S elekya themasının çok az ibir kı.s.mı Bizanslılar'ın eli neLe kaLmıştı. Suriye thema sına gelince, bu böLge I. ve II. Haçlı seferleri sırasında Bizans'ın elinden çıkmıştı. Latinler ile mahalll Müslüman beylikler bölıgeyi pa yl aş m ışla rdı . Bu devletçilerin en önemlisi Antakya Prinkepsliği idi. Yukanqaki izahat rtan da anlaşılacağı üzere Selçuklu Türkleri Orta Ana dolu'da Bizans topraklarının arasına girmiş, kuzeyde (33) Ch. Le Beau, Histolre du Bas-Empire, C. XVI., Paris 1834, s. 266, 268, 269.
18
'Doryleon
( Eıskişehir civarında ) , güneyde ise Denizli çev resine kadar sokulmuşlardı. Kütahya ve Afyon da Türk· menler'in ya;yılma alanı içindeydi. Anadolu'un siyasi yapısı bu durumda i ken oldukça
kudretli bir dolu' daki
ler altında
imparator olan Manuel'in idaresinden Ana
Hıristiyan halk memnun değildi. Ağır vergi
ezilen halka karşı hükümet baskısı, vergile
rin tahsili sırasında adeta bir zulüm halini almaktaydı.
·Memurluklar rüşvetle alınıp satılıyor, hileli mahkeme lerle kanuni hak saıhibi olanların elinden arazileri alını
ıyordu <M>. n:ğer yandan Bizans saray masrafları hazineyi bü
· i.k ölçüde kurutuyordu. Sarayda harem ağaları büyük söz sahibi idiler. !leri gelen idarecilerin s·ı rdaşları olan u kişiler hukuktan anlamadıklan halde yüksek mahke
meleııde, mahkeme başkanlığı yapahilmektey.diler. Ayrı· ca eya1 et lerd eki
vergi tahsil işi de bunlann undelerine
verilmişti. Genellikle topladıkları vergilerin bir bölüımü
nü zirnıneti erine geçirmektey;diler <Jsı.
Aynca Manuel'in dini ve sivil alanda yaptırdığı bi
nalar, ev!er, sayfiye yerleri, hastahaneler, aşevleri ve bu
binaların içlerinin ihtişamla donatılması hazineye bü
yük öl:çüde yük olmaktaydı. 1 1 58 yılında çıkarılan bir kanunla ruhihan
sınıfının ellerinde bulunan ve bütün
kullandıkları mal-mülk ve eşyanın meşru sahibi olarak
.ilan edilmesi, bu
sınıfa yeni imtiyazlar getirmektey.di .
<M>
Manuel devri BiZ'ans ekonomisi hakkında Ch. L e Beau'nun şu görüşü durum hakkında bize fikir verebilmektedir: «Ma nuel, bu kadar fakir yaratmasaydı, şüphesiz daha saygı de ğer bir kişi olarak anılacaktı.>> (B k. Aynı es�r ,s. 297 vd.) . <JS> Ch. Le Beau, s. 298.
19
Ancak, İsıtanbul çevresindeki manastırların, toprakla:::-ını ılıerhangi bir., şekilde genişletmelerini de bu kanunla ya 'saklarnış tı(J6J . XI . yüzyıl başlarında gittikçe artan miktarda ordu
da ücretli asker bulundurulması Manuel devrinde had ,safhaya ulaşmıştı. Bu ücretli askerler ya yalnız bir se fer ·için hizmete alınırlar ya da daimi olarak orduya ka <bul edilirler:di . Daimi olarak orduya girenler bilhassa .Lombard, Frank, Ligor,
Alaman, Kelt, Anglo - Sakson ve
Türk süvarileriydi. Anglo - Saksonlar, İnıparatorun özel
muhahz alayını oluşturmaktaydı. Bunun dışında sefer •sırasında Bizans'ın yük:sek hakimiyetini tammış olan hü
kümetlerin gönderdikleri yabancı kuvvetler de büyük ye kun tutuyorıdu
<37> .
Mevcudu büyük rakaımlara ulaşan ordudaki yanlış ·ekonomi - politika, kısa zamanda birçok meseleler orta ya çıkarmıştır.
Askere hazineden maaş
verilmesinden
ıvazgeçllmiş ve bağlı bulundukları eyaletleı:ıden maaşla nnın temin edilmesi dılıetine giıdilmiştir. Bu uygulama zaten ağır veııgilerle eı:ilen teb'a için daha feci bir yük .teş.kil etmişti.
Çünkü
halk bu sefer korunmaları için
ıbesledikleri ordu mensuplarının her türlü maddi - mane vi tecavüzleriyle karşı karşıya kaldı. Bunun sonucu ola rak çok yerde halk
şehirleri terketti.
Memleketlerini
1erketmeyen Hıristiyan halkın çoğu ya askerlerin, ya da czenıgin çiftlik sahiplerinin seflfleri haline geldiler. Şehir lerin boşalması
ticari hayatı
etkileyerek ülkede genel
(36J G. Ostrogorsky, History of the Byzantine State, İng. tre. Jean Hussey, New - Jersey - New Bruswick 1957, s. 348. <J7J Bu yardımcı kuvvetleri gönderen hükümetlerin başında Sırp lar, çeşitli Ermeni prenslikleri, Tuna boyundaki Peçenekler, Ulahlar, Macarlar ve Selçuklu Türkleri gelmekteydi.
20
bir ekonomik krizin baŞlamasına s eb ep oldu. Zanaatkar unsur ise
emeğinin karşılığını
alamaz hale geldi. Bu
nun net icesinde de el sanatlarında büyük gerileme gö rü1.dü. Ziraatın da zamanla yapılamaz hale gelmesi çe 'şitli sanatkar ve esnaf topluluklarının başta rüşvet ol ;mak üzere
diğer yollarla
askere yazılmanın
yollarını
aradıkları ve bir yolunıu bularak asker ocağına katıldık Iarı görülüyordu. zorbalıkla
Bu şekilde asker ocağına katılanlar
hayatlarını
kazanmanın yollarını
buldular.
Öyle ki , askerlik hizmeti bu dönemde tek para kazandı ran bir meslek halini almıştı <38> . Devlet veııgi alanlarını _gittikçe yaıyıgınlaş.tırarak dev let giderlerini karşılamaya çalışıyordu. öyle ki vergi mü kelleflerinin bütün hoşnutsuzlukianna rağmen, aralann· da yaibancıların da bulunduğu müLtezimlerin müsadere Ieri hüt insanları esarete sürüklemekıteydi . Manuel bu gelişmeyi, «para karşılığı kendisini başkasına
satan bir
kimsenin hürriyetini yeniden geri almasına>> izin veren
1bir kanunla durdurunaya çalıştı. Ancak başkentıte fidye leri devl et tarafından ödenmiş , daha sonra köle duru m'\na düşen aslen hür vatandaşların hürriyetlerinin ia desini •sağlayacak bir .kanun yaıyınlamaktan başka bir şey y apamadı <39> . Büyük mülkierin çoğalması ve alt ta·
ibakaların
aşırı anıgaryalar
al tıiıa soku1ması,
s efaletin
ar:tımasına ve her zamankinıden daha geniş bir halk ta 'bakasının köle durumuna düşmesine sebep oldu. Bu du·
rum ise ·devlet otoritesini oldukça
sarstı.
Hıristiyan
halkta, Türk idaresinin, Bizans idaresinden daha fazla fenalık yapamayacağı kanaaıtı yerleşmeye başladı. Bütün bu bozuk iç bünyeye rağmen Bizans hala dışarıda başa-
<38> G. Ostrogorsky, {39) G. Ostrogorsky,
s. 349.
s. 349.
21
rılar kazanabiliyordu. Ancak görülen oydu ki mağlCı.bi-
�tleri de durdurmaıya artık Bizans 'ın güıcü ye tmiyordu . "!:Ju durumu farkedeıneyen İmıparatar Manuerin görü n üşt ek i parl a k günlerini, Bizans Devleti'nin iç çöküşü takip edecektir.
Türkler'e gelince, yukanda da izah edildiği giıbi I. Haçlı seferlerini müteakip Orta Ana dolu vıe Doğu Ana dolu'yu ellerinde tutmaya muvaffak �lımuşlardı. Ancak Sulta n II. Kılıç Arslan zaımanına kadar Anadolu'daki lb.u yeni Türk topr aıki arı <40> , II. Haçlı taarruzuna (1147) ve I. Manuel Kıomn enos 'un Konya saldırısına (1146) maruz kaldı. Uzun süre, bu istila ve savaş l a r sırasında Türk toprakları büyük .t ahribat gördü. Neticede zirai !hayat ve üre tim geriledi . Şehirleşme büyük ölçüde dur du. İç Anadolu'da bazı büyük ye rleşme merkezleri ve ç evreleri dışında kon ar - göçer Türkmenler'in yerleşm esi duraklamış imar faaıliyetleri adeta yıok denecek duruma gelmişti. J
Kaynaklarda zi kredi l di ği üzere o sıra larda , Anado lu' da bulunan Türkmenler'in büyüık kıiSIIIlı henüz konar 'f!:Öçer veya yarı konar - ıgöçer bir hayat süıımekteydiler. Üretimi artıralbilmek için bu Türkmenler'in yerleşjk ha yata geçanele ri ge rekmek.teydi . Sultan II. Kılıç Arslan zamanında b u nu n gerçekleşmesine gayret sarfedildiğini görmekıteyiz. I I . Kılıç Aııslan'la Daniışmendli Yağıhasan arasındaki mücadeleler s ı rasında ( 1 1 55) Hırisıtivan çift çi ve sanatkarlann topluca Selçuklu veya Dani:şmendli ülkesine sürülmesi o layın da bu poHt ikanın es asl annı (40J Batı kaynakları Anadolu'dan Romania, Arap kaynaklan ise Rum olarak bahsetmektedirler. Bu terimler Roma ülkesi anlamına gelmekteydi. Ancak Sultan I. Mes'ud'un 1 146 ve 1 147 zaferlerinden sonra artık Anadolu'dan Batı kaynakla nnda Turquia olarak zikredildiği görülecektir.
22
görrnek mümkündür. Tamaımen ·kaynaklanan bu tür h areketler
ekonomik sebeplerden <41l
yanında, yerl eşik ha
yata inti!bak eden Türkımenler'in de çif.tçilikle ya başlamaları
ülkedeki üretimin
uğ raşma
artmasında olduk-ça
etkili oLmuştur. Sultan
II. Kılı-ç Arslan devrinde b i lha s s a
nar
-
,
Eskişehir - Kütahya - Sandıklı
zans sınırında, genellikle !böLgelerinde,
Türk - B i
sayıları yfuJbinlere
ulaşan
Türıkımen ko
göçerlerinin başlarına buyruk bir hayat sürdükleri
görüLmektedir. Selçuklu Devleti ile Bizan;s'ın aralarının açılmasının başlıca sebeplerinden birisi de bu T�ürkmen ler'in Bizans arazisindeki faaliyetleri idi. Merkezi otori· teye bağlı olmayan Türkmenler çok kere kendiliklerin den Bizans arazisine akınlar yapmakta, ganimet almak ta, düşman arazisini taıhrip etmekte ve Türk sınırlarını Bizans aleyhine
genişletmekteydiler.
Türkmenler sınır
boyunca görünüşte sakin ve barışçı çoba nl ar olarak yer leşmişlerdi. Ancak fırsat
buLdukları zaman Bizans böl
gelerine yaptıkları
akınlada H ı ri st iyan halka nefes al
idınnı;yıorlardı. Bu
durumda,
bu akın la rı
önlemekten
aciz Bizans idares i yerine Hıristiyan halk Selçuklu ,
tanına sığınmayı .tercih e d iyordu tlini hoşgörü yerli haLkın önemli rol oynamakıtaıydı
.
Türk tab iiy e t ine <42>.
s ul
Bilhassa Türkler' deki girmesinde
Bu şekilde ki Bizans şehir
leri çoğu defa sarvaş yapılmaksızın s essiz sedasız B izans hakimiyetinden Selçuklu hakimiyetine geçmekteydi. (41) Osman Turan, bu kitle halindeki nüfus nakli ve iskanının tarnarpen
ekonomik bir rnaksatla
yapıldığını
belirtmekte,
bundan gayenin ise üretici çiftçinin kazanılması ve karşı ta rafa zarar verrnek olduğunu ileri sürmektedir (bk. Selçuklu lar Zamanmda Türkiye, İstanbul 197 1 , s. 1 9 8 , n. 3) .
(4�) Paul Wittek,
« Bizanslılar'dan Türkler'e Geçen Yer
Adları»,
tre. Mihin Eren, Selçuklu Araştırmalan Dergisi, I ., Ankara
1970, s. 222 . 223.
23
II. 3. II. KILIÇ ARSLAN'IN SELÇUKLU TAHTINA .ÇIKMASI VE HAKiMiYET MÜCADELESi
yükselme dönemini başla 1 1 55 y ılındaki ölümünü mütea
Türkiy.e Sel'çuikluları'nın
ta n Sultan I.
Mes'ud'un
kip Sulıtan II. Kıhç Arslan Konıya'da Selçuklu tahtına çıkmıştı. Sultan Mes'ud'un ölümünden az bir zaman ön
ce devletin idare ·şeklıini kararl'a.ştırdığı anl a ş ılıy r Ki li kya Seferinden döndükten ısonra ıhastalanan Sul·tan I . Mes'ud, Türk devlet telakki.sine uygun ol arak memleke tin i daresini iiç oğluna ıbırakrrn ı ştı. Büyük oğlu ve aynı zamanda veliahdı olan Kılıç Arslan'ı Konya'·da sultan, diğer oğullarını ona tılıbi melik olarak tayin ve vasiyet ed e n Sultan Mes'ud'un 1 1 55 sonbaharın d a ölümünü ıta k i:b en Kılıç Arslan, Kony a' da S elçuklu tahtına çıkıt ı <43>. Ken disi n e hangi ıbölıgelerin bırakıldığı kayn akla rd a açık olara k belirlenmeyıen ortanca kardeş Melik Dola t, Kıhç Arsl an ı n emri ile boğduruldu. Bu ol ayın küçük kardeş Mel ik Şahinşah'ı korkuttuğu ve ik e ndi sine aH olan An kara ve Çankırı bölıg esine kaçarak daha il'k gün den iti baren taht kavga s ın a atıldığını görüyoruz. İki ka rdeş arasında erken ba ş l aya n bu taht mücadelesi, Sultan I . Mes'ud'un k udre tinden çekinerek ona t ab i olan komş u Tünk b eylikl e ri n i n de hareikete geçmes-ine sebep oldu (44>. o
.
'
Mücadelenin ilk güp.lerinde Sivas Meliki Danişmend li Y ağıb a s an , kuv:vetteriyl e Kayseri 'ye girdi. Sultan Il. <4J>
Osman Turan,
Selçuklular Zamanmda Türkiye, s . 1 97
vd.;
Aynı yazar, « I I . Kılıç Arslan», İA., s . 688. (*1) Süryani Mihael, Chronique de Michel .le Syrlen Patnarche Jacobite d 'Antioche, Frn. tre. J.B. Chabot, C. I I I . . s. 3 12; O. Turan, «Kılıç Arslan II. s. 688 ; Cl. Cahen, M e l i k Dolat'ın bu taht mücadelesi sırasında Sultan I I . Kılıç Arslan'ın yar dımcısı olduğunu ileri sürmektedir (B k. Pre - Ottoman Tur key, İng. tre. J. Jones - Williams, London 1968, s. 100) .
24
Kılıç Arslan, Yağıbasan'ı durduırnak için harekete geç mek istediyse de di n adamlarının araıya .girmesi iki Türk 1ıükümdarı arasındaki saıvaşı ilk anda önledi. Anıcak Ya ğıbasan'ın sözünde durmadığı ve S elçuklu topraklarına tecaıvüzlerine ·devam e ttiği ve bu arada Elbistan'a gire
rek bölge halkını Danişmendli iH'kesine sürdüğü <45> gö rüldü. tki Türk hük ümdan arasindaki savaşı önlemek i:steyen dı::wlet ve din iler·i gelenle rini n ıbu defa ki çaba lan nıeüce vermedi . Her iki ordu Aksaray'da ( Şaban 550/Ekim 1 1 55 ) tarihinde '46> karşı karşıya ıgel'diler. II. Kılıç Ar.slan karşıısında yenilıgiye uğrayan. Yağıb asan , sultana barış teklifinde bulunmak zorunda kaldı . An· cak II. Kıhç Arslan, Yağıbasan'ın bu sul!h teklifini önce re dd e t ti . Dan işm en dl i m ese l e s ini ılıa lle tm eyi düşünüyo r du. ülkesine yeni ibir tecavüz olayı ister istemez I . Kılıç Arslan'ın Yağıbasan'la sulh yapmasına sebep oldu. Bu yeni teıhlike Zenıgi Ata!bekliği Hükümdan Nureddıin Mah mud olup, kuvvetleriyle sınırı aşara k Selçuklu toprak larına girmişti. Nu reddin Mahmud, Selçuklular'la akra ıb a idi. Sultan Me•s'ud'un ·damadı yani II. Kılıç Arslan'ın eniştesi ıidi . Kayınibabasının ölümünü fırıs at bilerek bazı Selçuklu toıpraıkla:::-ı nı ele geçi rm eyi taısarlıyordu. ll. •
Kılıç Arslan'ın Danişmend'li Yağıbasan'la olan .mticade-
<45> O. Turan'ın da izah ettiği gibi, tamamen ekonomik sebep lere dayanan bu türden bir şehrin veya bir bölge halkının topluca sürütmesi olayı, o dönernde Anadolu'da nüfus hay li shrek olduğu için, hasım devletlerin üretim gücünü zayıf Iatmaya rnatuftu (Bk. Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 198, n. 3) . (46) O. Turan, a.g.e., s � 198; M.K. Setton, «Nureddin'in Faaliyeti», tre. K. Yaşar K2Praman, Tarih Araştırmalan Dergisi, IV. . Sayı : 6 - 7 (Ankara 1 966) , s . 512; Şaban 550 hicri tarihinin miladi karşılığı 30 Eylül - 28 Ekim 1 155'tir. Buna göre sava ş ın 1 155 Ekim ayı içinde yapıldığı rnuhakkaktır. 25
les ' n cten faydalanarak k:usa zamanda Ayn tab ve Ra 'ıb an 'ı
i;şgal etti <47>. Su!.tan I. Mcs'ud'tin yükse k hakimiyetini tanımış olan KiLi kya ' daki Ermeni krallığının da bu Türk hey li kleri nin düşmanca da;vramşlarına paralel olarak aynı şekiLde harekete geçfği görüldü. E rmen i Kralı Il. Tho.ros'un kardeşi Stepıhan, Maraş emiri n in bir köye gi rmes inii fırsaıt ıb ilerek , 1 1 56 yılmda Maraş üzerine yü -iidü. Gecel eyin hareket e geçen Stepıh an'ın kuvvetle� rini Ermenil er , evler: nd.e ısaıbaıha kadar g i zl ediler. Sa bahleyin kalenin kapısının açılmasıyla birlilkte şe:hre gi ::-en Ermenıiler k,apıyı ve dış surları tuttularsa da iç ka leyi düşüreımedil.er. Bu sırad a Türıkler'in yardıma gel diğ' duyuldu. İki Türk kuıvveti arasında kalmak i'S'teme yen Stepihan, beraıberinde rgötüremeyeceği herşeyi ya kıp , bütün aıhaliyi de •b erahe ninıde .sürükleyerek şehir d e n acele olarak çekilmek zo:::unda ıkaldı <48> . Bu son iki tecavüz kar şi'sında Daniışmendli Y ağıib a san'ia ara sın da ki !htilMı •sıona erdiren Sultan II. Kılıç A.rslan önce Kilikya Ermeni Krallığı üze ri n e yürüdü. Sultanın harekete geçtiğin i öğren en Stephan Ma raş ' tan alelacele çekHmi;şti. Al1icak II. Kılıç Ar slan., Göksun ( Kevsun) bölıgesi n e girere k Stephan'ı takip etti. Sultanın taıkihinden kurtulmak i steyen Stephan, lkardeşi Ermen i Kralı II. 'fıhoros'un da nzasını alarak P·ertus Kales.i <49>, (4"'>
Süryani Mihael, s. 3 1 2. SUryani Mihael, s. 314 ; Gregory Abu'l-Farac Abft1-Farac Ta rihi, II., (E.A.W. Budge tarafından İngilizceye yapılan ter elimesinden Türkçeye çvr. Ömer Rıza Doğrul) . Ankara 1950, s. 395; E. Honigmann, «Maraş», İA., s. 314. (49) Pertus Kalesi, Maraş'la Elbistan arasında ,Ceyhan nehrine döKülen Bertiz Suy" kenarındadır. Berdus, Berdis olarak da bilinir (Bk. Ernst Honigmann, Bizans Devleti'nin Doğu Sını-
(48)
26
ni Türk1er'e ıbırakmak suretiyle, sultanı suLhe razı ede bildi. Böylece E�biıstan hölıgesinde 1 1 57 Ağustosunda sulh temin edilmiş ve böLg e Selçuklular'ın elinde kalmış ıoldu.
Ermeni seferinii muvaHakiyetl e so n uçlan dıran II. Kıhç Arslan, eniŞıtesi Nured'din Mahmud Zengi'ye bi.r mektup ;göndererek �şıgal eHiği yerleri lrendis,ine iade etmesinJ istedi. Nur�eddin Maıhımud, Sultan Kıhç Ars'" lan'ın bu .mektuıbunu ce!Vaıp sız bıraktığı gibi iŞ'gali altın daki Sel,çuJklu topraklarını da terketmedi. Bunun üzeri ne Sultan II. Kıhç Aslan Franklar ( Kudüs kralı ve An takya prinkepsi ) ve Ermeniler'le anlaşma yaıparak, bu devletlerle Nuredd�n Mahmud'a karışı ıbir ittifak mey dana geıtirdi . Daha ıs'onra Nureddin Maıhmud'un Sel çuklu topraklarına saldınsı sırasında Nured'din'le bozu şan ka:-deşi Nusret e d�Din Emir Miran <soı beraberinde olduğu halde Nureddin'e karşı harekete geçti. Ayntrub 'ı ıkuşatan I I . Kılıç AI1slan, surları yıkarak �şehri tekrar ele g eçird i Daha sonra Ra'ıban üzerine yürüdü. Sultanın bu s efe rine paralel olarak müttefikleri Kudüs kralı ile .
n , tre. Pikret Işıltan, s. 61 n. 6 ; Papaz
G regoire Chronique de Matthieu d'Edesse (952-1136 ) , avec la continuation de Gr6goire le PnHre Jusqu'en 1 162. . . Frn çeviren M. Edouard Du lauri er Paris 1 858, s. 3 15, n. 59; Osman Turan'a göre Pertus K·alesi, Keban civarındadır (Bk. Selçuklular Zamanında Tür kiye, s. 1 5 1 ) . (50) Batılı yazarlar, Sultan II. Kılıç Arslan'a sığınan ve Nured ,
.
,
din'le arasının açılmasına
sebep olan Nureddin'in
Nasre ddi n el-Miram
olarak
kardeşi
vermektedirler (Bk. F. Ghalandon, Les Comn(mes I - II «Jean Il. Comnene ( 1 1 18 1143 et Manuel I. Comnene ( 1 143 - 1 1 80) >> Paris 1912, s . 463) .
nin adım
•
Biz bu adı Mükrimin Halil Yinanç'ın belirttiği sekilde Nus ret ed-Din Emir Miran
şeklinde aldık
(Bk.
«Danismendli
ler,., İA. , s. 472) ; Olayla ilgili olara k bk. Cl. Cahen, Pre - Ot
toman . . , s. .
101 .
27
Antakya prinkepsi de
Nure ddin'l e olan
aralarındaki
sulh.ü kaldırarak hareke t e ;geçmişlerdi. Nureddin Mah lmudi'un memleketi hsa zamanda IL Kı hç Aııs lan ve müttefıikleri tarafından .teıhdi t e di lmeye başlamıştı. Bu üçlü
hareket Nureddin'i oldukça zor durumda ibırak Nureddin Maihmud., bu tehl ike karşısında Suılıt an Kılıç Arslan' dan af d il eye rek 552/11 57 yılmda zaptettiği Selçuklu topraklarını tekrar sultan a i a d e e dip H al ep 'e 'Çetki1mek zıo rund a ka Ld ı . Böy le ce Sultan ll. Kılıç Arsfan sal tana t ı nın ilk yıllarında b a·şl ayan bu saldırıları sona er d i r erek 1 1 57 yılı ,somında ül keye tam m ana siyle ıha kiım ollnuş.tu
·mıştı.
II .. 4. BİZA..L�S VE MÜTTEFiKLERiNE SULTAN II. KILIÇ ARSLAN
KARŞI
Sultan I I . Kılııç Aııslan, kardeşieDiyle gi ri ş tiği taht müıcadelesi sırasında, fı rıs a tta n yararlanarak SeLçuk lu top ra kla rınd an pay almak isıteyen Türk beylikl erinin saldırılarına d a hedef olmuştu. Ancak iki yıl ·kadar sü ren ıbu mücadele sırasında 1 1 57 y ıl ı sonlarına doğru sultan .duruma hakim olm uş ve Orta Anadolu' daki Sel ;çuklu hakimiy e t ini kuvvetlendirm�şti. Diğer yandan Türk - Bizans sınırı iboyunıca ye rl eş miş olan Türkmen !boyları devamlı olarak :B izans topraklarına g irm e kte ve iki devlet arasında b a şlıc a anl a şmazlı k unsuru olarak .görünmekteydiler. İmp ara oo r Manuel Komnenos bu sı n ı r ihtilafLartndan daha çoik Sultan I I . Kılıç Arslan'ın rakıipl e rin i a lt e d erek k azan dığı güçlü durumdan en dişe ·duym akt aydı . Bu ısebeple ıbir yandan Türk yayılmalSını önleyecek tedlbirler alıriken d iğer yandan sulıtana ka rşı Anadrolu'.da müttefik aramaya .baş la dı .
Manuel Komnenos, <babasının 1büyük projesini (Es
ki Roma İmparatorluğu'nu ih(Ya ) gerçekleştirmek üze-
28
re · 1 158 yılı ·kışında doğu seferine çılctı <SI>. İmpa-rator'un ana rgaıyıesi ıBizans 'ın doğuda hayli saıısılmış olan presti
j-ini t e krar ikazandırmak idi. 'Bu sebeıple, kuvve tli bir düşmanı olan Çukurova Enneni prensine karşı birzızat
ıordusunun lbaışında idi. Çukurova'·daki Ermeni Kralı 'Thoros, Antakya Prinkepsi Renauld <sıı ile bir ittifak kur
unuştu.
Anıcıak Thoros, İmparator Manuel karşı·sında tu
tunamayarak kaıçt ı. Çukurova'nın dağlık ıbölgelerine çe·
ıkıildi. Baışta Tar1suıs o1maık
üzere
Anaza:rıba ıgiıbi önemli
ttnerkezler Manuel'in eline geçti <Sl> . Thoros, Bizans ordu�
su �a:rışısında çaresiz kalınca imparatora sığınarak aıf dilemek .zorunda kaldı. İmparator Manuel, affettiği Er meni kralını bir vassalı olarak ka'bul ile kendisini ıgü" :neyde sahil şeridi üzerindeki Bizans şehirlerinin orıdu komutanlığına ıtıayıin etti.
Anta-k:ıya Prin:kepsi Renauld da kısa zamanda Erme ni Kralı 1lhoros'un aikııbe tine uğradı. Antakya Latin Prin
�İmparatorluğu'nun dini ve din-dışı alan larıdaki yükısek hakimiyetinf kalbul etmek zorunda ık.al dı. Prinkeps Renauldı, teslimiyet işareti olarak Manuel'in yamnıa ıbaışı aıçık v.e çıplak, kolu di:rısekleııine kadar sı ıva nmLŞ ıhaynunda bir iıp ve kılıcın ı sol elinde ıtaşıya rak <54> gel ip, Bizans himayesini kabul etti. ıDailia sonra kepsliği, Bizanıs
,
(31) <SZ>
<SJ>
Steven Runciman, A History of the
Cnısades, II, Penguih Books 1981, s. 351 . Renauld d e Ohatillon, III. Baldwin'in hizmetinde 1 151 yı lında Antakya'ya gelmiştir. R·aymond de Poitiers'in 29 Ha ziran U49 tarihinde öldürülmesi üzerine, ondan dul kalan Cönstance ,ile 1 1Ş3 yılında evlenmiş ve Raymond'un oğlu III. Bohemond'un reşid olmasına kadar ona nail) olarak Antak ya Prinkepsliği'ni idare etmiştir (Bk. S. Runciman II., s. 326 ve 345) . Ab6.'1-Farac Tarihi, II., s . 397; S. Runciman, II., s. 351 .
(54) G . Ostrogorsk:y, s. 343.
29
Kudüs Kralı I I I . B aldıwin <ssı d e Kudüs'ten Antakıya'ya ıgel er.e k ,
tmp a r at or M anu el 'e sa daka t a rze tt i .
İmp ara
t.or Manuel böylece Latin · Do ğu 'y a yü k s e k hakiımiyet ini kabul e t tirmiş ol du . Bu :haki.miyeti , İmpaııator ıManuel'in
1 2 N iısan 1 159 tanithindek i Antakya'ya giriş t öreni ıgöz
alamet giderlren, Kudüs kra]lı ıepeyce gıeride adi bir at üzerin� kendisini takip ıetmıekteydii. Antaikya Prlnık.epsi Re111aıuld isıe, İm ler 'Önüne senmektedir : «Manuel, lımpaııatorluk
leriyle donıatılmış
bir sıaıray atının iizerinıde
parator Mla!ll:uıel'in ıat takımlannın gidiyordu>>
{S6J.
miş, Latin -
Böylece bölge
diizginlerini tutamık
Bizans hakimiyetine
gir
Doğu' da .Brzanıs egemenl i ğ i gerçekleşmi•şti.
İmparator Manuel ,
!Musul A tabeği
Nureddin Mah
mud Zenıgi'ye k arş ı koruyacağını vaad girdikten sonra, ibu mu d'a
etıtiği Antakya'ya şeh irde 8 gün k a ldı . Nureddin Maih
karşı bunada
Ruım-Er.meni-Latin ittifakı ıS.ağlan
dı (s7ı . Daıha sonra mütte1fıiıkler Nur·eddin Mahmud' a kar şı harekete ıgeçtiler. Mütt efi k Haçlı ordusu Şam üzeri
ne ·yürüdü. Buna lkarşı Nureddin Mahmud'un komuta
's ın daki Türk - İsh1m kuv:vetleri Halep'in doğusunda t'op1 an nnş t ı . Anıcak İmıpar.ator Manue l Bizans'ın en büyük düşm an ı olarak Sultan
I I . Kılıç Aııslan'ı gördüğü için
Nureddin Malhmud Zenıgi ile sultana k a rşı bir anlaşma yapmayı uyıgun ıgördü .
ıDiğer
yandan
Nureddin Mah
mud'un herhanıgi bi r şekilde ortadan kalkması , Frank-
<55l III. Baldwin (Ölm. 10 Şubat 1 162) , Kral Foulques ile II. Baldwin'in kızı Melissande'nin oğludur. U. Baldwin'in 1 143 yılında ölümü üzerine 13 yaşında olduğu halde Kudüs Kral lığı'nın başına geçmiştir (Bk. Papaz Gregoire, s. 296, 303, n. 34, 320; Runciman, Il., s. 233 ve 361 .) . (56) F. Chal·a ndon, s. 461 ; S. Vryonis, s. 122. <sn Abii.'l-Farac Tarihi, II., s. 397 398 ; CI. Cahen, Pre-Ottoman . . . s. 100; S . Vryonis, s . 1 2 1 ; S , Runciman, Il., s . 353. ·
30
lar'ın
raıhaıt
nefes
alması ve ·Bizans desteğine iıhtiyaç
d!uymaımal a rı sıonucunu doğuracaktı . Çünıkü bölgede Nu redclin Maıhımud Z e nrgi 'nin varlığı Franklar'ı her an ra hatsız etmekte ve onla rın zaman zaman Bizans'tan yar dım i:stemelerine sebep olmak t ay d ı . Bizans'ın elioğudaki başa rıısının devaımı ve Latinler üzerindeki egemenliği Nureddin IMalhmud Z engi ' nin ıgüçlü kalmasıyla mümkün ola:bilecekti ıssı . ·Bu sebeple rd e n dolayı İımpa ra t or Manu el, Nureddin 'le anlaşma yolunu t erciıh etti. 1'159 Mayıs ayının sonundıa baış.layan müzakereler neticesi·nde Nu reddin, da!ha önıce esir aldığı Frankları serbest bırak roayı da kaıbul etti <59>. B u nl ar ara:sında Temple ş övalye lerin in büytik üstadı Blanıofortlu Bertrand, II . Haçlı ·seferi sırasında .esir düşen Almanlar ve es aretinde n beri ·kendi,sinden- lhaiber alınamayan Toulouse'lu Bert ran d da var.dı <60>. Böylece lmparator Manuel, Nureddin Mah mud He anlaşarak bir taşla ıbirıkaç kuş bi:rden vurmuş ·oldu.
M anu el
.doğu s efe ri ne •çıktığı zaman, !Su l t an IT. ıKıhç Anslan , :B izanıs ha re katın ın kendisine karşı yaıpılmadığını görerek, karşılıklı bir s.aldırmazlı.k anlaşması yap maya raızı olmuştu. Böylece B izanıs ordu su tehlikesizce Selçuklu top rakl ann dan geçmişti. Manu el, Yakın - Jloğu'.da !Bizans egemenli ğin i tekrar sağla tlıktan :sonra, B-izans başkentinde ıkendisine karşı bir ihtilal hazırlandığını ilıaber alarak ıalelacele ıgeri d:örırnek IZOn.mda kal1dı . ıM anuel, i:s.ter isıtemez .ke nd i s iy le ·s.ulh an İmparator
,
·
laşması yaıptığı II. Kıhç A.nslan'ın topraklarından geçe rek en kısa yoldan ıb aşkente ulaşmak istedi. Ancak Sel<SS> Cl. Cahen, Pre.Ottoman. . . , M.K. S e tton , s. 515. <60l S. Runciman, II., s. 355.
s.
100.
(59)
31
çuklu toprakl anndan ıgeçerken önce Karaman {Uren de ) 'ıda , .daha ·Sıonra Kütalhya'da ol mak üzere iıki defa ITürkmenler' i n baskırtma uğra dı . Kaynalklar ibu ibask.ın •lar esnasında Bizans ordusunun 1 2.000 asker ve 20.000 civa rında at kaıylbettiğini ıb ildirmektedir <61>. Aralannda ki •saldırmazlık anlaşmaisma
r:ağmen
bu saldırının yapılması, Sultan
Bhıans orduısuna
Il. Kılıç
Arslan'ın teh
likeli rakiıbi Musul Ataıbeği Nureddin Mahmud Zengi ile iİmparator IManuel araısındaki i tt ifrak ı öğrenmesiyle açık lana:bilir. Kıhç Arslan'ın İmparator Manuel'i, Nuredr din'le anla·şması ısebeibiyl,e cezalandırmak is t em iış ola bilir. .Diğer yandan İmıparator ıManuel kendi komutasın· d aiki Bizans ordusuna, Türk ıbirliklednin saldı nna larını aniaşımaya ay.kırı b ularak Küçük Asya (;Eıge ıhavıZaısı ) sı n ırlarını _enmiyete almak ve Batı Anadlolu' da en verimli ovalara yerleşmiş olan Türkmenler'i daha içerideki yay l ala ra !geri atmak i·çin büıyük bir hazırlığın içine girdi <62> .
1 15 9 yılı olayları sıraısında hayli zayiata uğrayan (1160) , Türktmenler' e karşı ordusu
Manuel, e rtes i yıl
nun başında sefere çıktı. E sk işehi r ciıvarına kadar iler
:Bizans ordusuna ka rşı çete :s avaşı veren Türkmefr ağır zayi a t verdirdiler. Kışı n yaklaşması üzerJne M anuel, Bi zanıs'a geri dönmek ZOf1:liTda kaldı. Bu saıvaşl ar sırasın da da Bizans zayia tını onbinleri bulduğu ileri sürü•l mektedir . Türkmenler ise Bizanıs ordusunun çekilmesin leyen
ler ıgece baskın yaparak, 1gündüız çekilerek oldukça
�
den is:tifade ederek, tsıparta ve Denizli yörelerine kadar
<a!) V ardan, «Türk Fütuhatı Tarihi (889 - 1 269) >>, tre. Hrant D. Andreasyan, Tarih Semineri Dergisi 1/2. İstanbul 1937, s. 204; F. Chalandon, s. 456. <62> F. Chalandon, s. 456; tı. Cahen, Pre Ottoman . . . , s. 101; S •
Vryonis, s. 121.
32
akınlarda bulundular.. ıDfmişmendli Y ağıb as an da Kara
deniz sahillerine kadar çıkarak Bafra ve Ünye'yi ele ge çirdi <63>. Manuel bu lba.şarısı:ZJlık
ve
B izans aleyhine geLşen
durum karşısında daıha 1y i bir hazırlı k yaptı . Sırıb istan'· dan .gelen kuvvetlerden başka, Latin şövalyele.:-ine yar-
dım etmeyi
'
tasarlıyan rnaceraperes.tlerden
kurulu ve
Rodos'•ta konaklayan Haçlı kaf.ilelerini de hizmetine al ıdı. Daha sonra Anadolu'ya ıgeçerek Menderes havaLısine :yöneldi. Bir taraıftan Sultan II. Kılıç Arslan ile arala:.-ın
da görüşmeler devam ederken , di�er yandan imparator
karşı saldırıya baışlamı'Ş bulunmaktay,dı. Manuel, bu se fer Eskişeıhir 'böLgesinden
değil,
A1aşeıhir
bölgesinden
iharekete geçmişti. S ultan ll. Kılıç Arslan ise kend :sine gelen haberlerden imparatorun İznik bölgesi ( B i tini� ) ' nde oJ,duğunu zannediyordu. Halbuki İmparator Ala-;:e
.hi r 'den
itibaren T.i(rk topraklarını
isL i ay a
girişmişti.
!Bizans orduısunun .bu ani saldırısı karşısında önce bo ıcalayan Türık kurvrvetleri daha sonra kendilerini topar layarak karşı koymaya başlad ıl ar .
İrnparator
Manuel,
Menderes nehrinin kaynaklarına doğru ilerlemekıte idi .
Saraıpaıta Mylıonos <M>'ta bö l•geni n ıkomutanı
Atabek Sü
İ ran
tarafl armdan ıge.Lmiş Hıris ti�an bir Türk oluıp S elçuk•lu hizmetine girmiş b ulun an Pou leyman
ile,
pakes <65> , imparatora karışı direniyorlardı.
Türk b irlik -
<63> Cl. Cahen, Pre Ottoman . . . , s. 99; Mükrimin Halil Yinanç «Danişrriendliler», s. 472. <64> Sarapata Mylonos'un Menderes Nehri'nin kaynaklannın bulunduğu bölgeden Eskişehir yöresine kadar olan mıntıka da olduğunu zannediyoruz . SeJçuklu · Bizans çekişmesinin bu bölgede bilhassa şiddetle devam ettiği kaynaklarda görül mektedir (Bk. S. Vryonis, s. 122, 1 89 ) . (65) S. Vryonis, s . 442, n . 125. •
�
33
leri dağlık bölgelerde Bizanslıla r'.a tekrar .a ğır zayiat ".re :d rdHer (66> . M enderes Nehri'nin kaynaklarına doğ ru impa:-atonın
ÜSıtünlüğü ile d evam eden savaşlar onun
İ stanıbul'a dönmesiyle sona erdi. Bizans ordusunun ar
kasından ilerleyen Türkler, Kara Ağaç Ovası'nın güne
yind e bulunan Doduııga ( F ]eta ) 'yı aldıktan sonra yakı
nındaki Denizli 'yi de aniden -b asa r ak şehrin ha1kını esir ettiler <67> . Böylece Manuel'in 1 1 61 sef,eri d e Bizans ba kımın dan iıSıtenilen sonuca ulaşam.aımı:ş oLdu. SuLtan
İmpar.ator Manuel,
II. Kılıç Aııslan'ın bu
güçlü durumu karşısında, Selçuklular'a karşı olan Türk
heyl :.k leri ile 'bir i.tüfak yapmak zorunda oldu ğunu ka bul etmeıkıten başka çare Franklar ile anlaışan
bulamadı.
Önce
Manuel , daha sonra
Suriye'deki
Daniış mendli
Yağı:basan �le de bir i ttifak anlaşma·sı imzaladı. Sultan II. Kılıç Arslan'ın taıht i ddi acısı olan ka rdeş i , Ankara
ve Çankın ıbölgesin :n Meliki Şaihinşab.'ı da SeLçuklu tah·
t m a çıkarımayı vaad ederek kendi t arafına çekti. Kay· s e ri Meliki DarıiışmendH Zünnun ile Malatya'daki Da
nişmendli Zülk arneyn , Sultan li . Kılıç Arslan'a taıbi ve onun
müttefiki idiler.
Bu meli kler de kendile rine Sel
çuklu ,topraklarından pay verileceği vaadi ile kandınldı. İmparator M an uel 'Je Nureddin Mahmud Zengi a:rasında
daha önıce ( 1 159) lbir anlaşma yapılmış o Lduğundan, 1 161 yılında Sultan H. Kılıç Arslan 'a karşı güçlü bir itıtiıfak man zumesi meydana getirilmiş oldu .
Ancak yapı lan bu ıgörü.şmeler, .gizlilik içinde yürü tülemediğindien aleyhine kurulan ittifakı Sultan II. Kı
lıç Arslan çok çaıbuk öğrendi. Bu ittifakı dağıtaıbilmek
için hemen bazı teşeıbbüıslere girişti. Önce Ataıbek Sü-
ıMı F. Chalandon, s. 460; S. Vryonis, s . 122. F. Chalandon, s. 461 ; S. Vryonis, s. /122.
C67J
34
ManueJ'.e göndererek barış yapm ak şartıyla, eEnde bulunan Bizans esi rl erin i seııbesrt hırakacağını bil· odirdi <68>. Fakat İımparator Manuel, Sultan II. Kılııç Ars lan'ın bu barı:ş teldifini reddetti. Bunun üzerine Kılıç / Arsl an, .Da:niışmend:li Yağıba s an'a 11 60 yılında E.]b1s.tan ! ıve yıötesini t erkederek onu bu ittifaiktan koparmaya ça· hştıysa da, bu teşebb üsünden sonuç alamadı. leyman'ı,
Danişmendli Ya,ğıb a'San bir yandan Sultan II. Kılıç teklifini redde derken, düışmanhğını daha da i l eri götüren bir davrarnş içine girdi. Erzurum S.aLtuklu Atabeği İzzeddin Saltuk'un kızı ile Sultan II. Kılıç Ar-s� lan nikaıhlanmıştı. Yağılb.asan, Sultan II. Kılıç Arslan'ın .ka nıs ın ı getiren gelin alayını ıbasarak, gelini ıkaçırdı.
Arslan'ın
ıDüzenl.e
Il. Kılıç Avslan'·dan
hoşa.tıtırılan kızı,
yeğeni
Zünnfın i le evlendirdic69>. Buna çok üzüldüğü ve sinirlendi·
ği anlaşılap. Surtan II. Kıhç Arslan, kLWVetleriyle derhal Yağııb asan'ın üzerine yürüdü. Ancak Biızansl ıl ar'ı n yar dımını .sağlayan Yağıbasan, i ttiıfaıka dahil beylikle ri n kuvvetleri ile meydana gelen ordusuyl a •sultana karşı çıktı. Yapılan mulharebeyiı kayib eden Su1ıtan II. Kılıç Arslan'ın, Anadolu'da 1 1 57'lerde sağladığı prestiji bir anda yok olımuştu, Bunun sonucu olarak Anadolu'daki .Türk birliği tekrar bozuldu. Diğer yan'dan Nureddin Mahmud'un Haçlılar'a karşı kazandığı zaıferler onu sul ıtana karşı büyük ıb ir güç olarak ortaya çı ka rmıştı . .Aly rıca taıht iddiacısı Şahinş.3ıh'ın zenginliği ve Yağlıbasan'ın ·
(68)
Süryani Mihael, 5. 319; Abu'l-Farac Tarihi, II., s. 399; F. Cha landon, ·s. 461. ; A. A. Vasiliev, History of the Byzantine Em· pire ll., Madison 1928, s. 8 1 ; Cl. Cahen, Pre Ott()man . . . , s. 101. (69) O. Turan, Selçukltilar Zamarnnd a Türkiye, s. 201 ; Aynı Müe)., Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarlhi, İstanbul 1973, s. 17; M.H. Yinanç, uDani.mendliler», s. 472. ·
35
Elbistan
(ıCeylhfm)
bıöl:gesini zaptı , sultanı oldu�ça müş·
kül duruma sokmuştu. Böylece sultanın karşısında çok (gÜçlü .bir düşman ittifakının meydana .getirildiğiı �rü iüıyoiidu. Deıvrin tariıhıçilerinıdıen Kirmamos' da, Sulıtan
II. Kı
hç A11slan'ın bu çalb alarına deıvam ederken, Brzans lılar'a da yenik düŞitıüğüne dair bir kayıt bulunmaıktadır. Ge
·:rek a leythine
kurulan ittifakın güçlülüğü ve kendisinin taıhttan indirillın.esinin ta:s arlanışı, .gerek bu yenilıginin sultanı Bizans'a .gitmeye zorla dığı düşünülebilir. Kinn.a· mos'a !\öre {70J Bizans komutanı İöannes Kontastefanos
belirlenmeryen bir yerde raSitladığı Sultan Kılıç Arslan'ın bir kısım kuvvetlerini
yenHgiıye uğratımş ve bu yenilgi
·sultanın, tmparator Manuel'e d.aıha uygun .teklifler ileri !sü:mıesine sebep olımuştur.
Kinnamos'daki,
anJ:aş:maya
esas olan, bu teklilfler arasında : a. Ge rektiği zaman Hizanıs' a yardımcı birlikler ve ril..meJs i, h. !Bizans - Selçuklu sınırındaki sultana talbi Türk menler'in IB·izanıs arazisine saldınlarının önlenmesi, c.
ıBi.zans
topra klarına
karşı saldıranlara Bizans'ın
müttefiki ol arak karşı konıutmas.ı, ç. Bizans imıparaıtorunun isteklerinin
hemen yerine
\getiriLmesi,
d. Müslümanlar
tarafından alınan
Bizans şehirle
rinin Bizans'a iade edilmesi (71J, yer alıyordu.
meselesi ol· :dukça karanlıktır. Bu yenilginin 1 161 yılı sonunda veYukanda zikredilen •sultanın yenilgiısİ
{70)
oı ı
36
Kinnamos'tan F. Chalandon, s. 461, n. 4 ve 462. Kinnamos'tan F. Chalandon, s. 461, 462,
!}'a ll62 yıl ı ıbaşlarmda · olması gerekir.
Yukanda Ma
·nuel'in 1161 yıl ııida Menderes hö�gesine yaptığı seferle riLgili ol arak malumat vermiştiık. Anıcak sultanı bu mü ıcadelede ı:ayı,f düışüren husus Türk lmvvetlerinin ikiye fbölünmesidir. Şıöyleki Manuel komutasındaki, Sırp lprensinin emrindeki Sırp kuıvıve tl eri ile Rodıo:s'.tan geti rilen :Franklar Menderes bölges in den Türk topraklarına lhücu.ırla .geçtikleri sırada �neyden de bun a paralel ola rak ikinci bir Bizans ordusunun hareketi görülmek te dir. Hu i kinci ordu Bizanslı General İoannes Kontas tefanıos komuıtas ı nıda olup, emrinde Antakya Prinkepsi Renauld, Ermeni Kralı Thoros ve M anuel 'i n Kilikıya'ya özellikle yerleş t i rmiş olduğu Peçenekler 'b ulunmak ta i· di <72). Sultan bu iki yıönlü saldırı sırasında kUNVetlerini bö1mek zorunda kalmış ve yenilgiye uğramı•ştı.
Kılıç Arsl an 'ın bu yenilıgi üzerine Manuel ' e ıbaşıVu .rarak sulılı istediği anlaşılıyor. Anıcaık F. Chalandon'un da beli rttiği giıbi, y alnıııca Kinnamois'.ta görtülen yukarı daki !kaydın konıtrolüne imkan yoktur. Anıcak daha son· r.aki baızı olaylar {ç) maddesi dışmda böyle bir anlaş manın varlığını dıoğrular gibidir; .Belki de :Sultan Il. Kılıç Aııslan'ın Bizans'a hareketinden önceki bu teklif leri, diüşün:celerini İmparator Manuel'e kabul ettiretbil mek amacım •taşımaktaydı. Şe\hirlerin geri verilmesi mem>
Burada sultanı yenilgiye uğrattığı belirtilen İoannes Kon tastefanos'un 1 160 yılında Kudüs'e dünürlük için gönderildi ği bilinmektedir. Dul kalan İmparator Manuel için Contan ce'in kızı Maria veya II. Raymond'un kızı Melisende'den bi rinin tercihi söz konusu idi. Daha sonra Maria üzerinde karar kılınmış ve düğün gününün tesbiti için Antakya'ya gelen ikinci B�zans elçilik heyeti 25 Aralık 1 16l'de 1. Kon ıastefanos'a burada rastlamı,şlardı� Bu bakımdan vuku bul du� i[ldia edilen sayaşın tarihini 25 Aralık 1 161 'den sonra düşünmek gerekiyor (Bk. S. Runciman, II., s. 356, 359).
37
·selesi ile ilgili olaraık İım:p arator !Manuel , 1 175 yılı baş larına doğru Alexios Au lıps koımutasmda bir Bizans kurv
rvetini An ad o lu 'ya sevkedecektir <73}. Yine Macaristan sa· ıvaşları sırasında (1 1 67 ) B ir.zan s kuvvetleri arası nda , sUıl· tanın göndermiş olduğu ya rdı mcı ku'V'Vetlerin varlığı da (bilinmektedir <74>.
Ancak 1 162 yılı .barşlarındaki Kılıç Aı;slan'm bu ba rı ş ç alb alarına rağmen,
Bizans enrtrikaları sonunda Türk düşmanlıkları gittikçe art
beyliklerinin sultana karşı
maktayıd ı . rSuhan II. Kılırç Aııslan, Anadolu'daıki
Türk
b eylikleri ile hesaplaşmad!an önce kat'i olarak Bizans'ın
tara•fsızlığını B :zansılı
saglamak zorundaydı . Yanı nda bulunan ' Ohriıstopher i İ mpara tor Manuel'e göndererek ,
İstanbul' a ;geLmek edildi kten
•sonra,
i s te diğini
rbildirdi . Bu i s.teği kahul
1 162 yılında ınüttefiki - ve aynı za
m a nda Musul Ataıbeği Nureddin ıMaıhmud Z engi 'n in kar· deşi olan - Nusret ed-!D in Emir Miran beraıb erinde ol'du
ğu lhalde 1 000 kişili k maiyeti ile Bizans'a hareket etti (75). Türk suLtanının 'Bizans'a geliış i ve bununla iLgili ha
berler Ni:ketas Klhoniates'te ca nlı bir şek ilde tasıvİr edi l
mektedir n6ı . SuLtanın gelişi, Bizanslılar'ca tabi bir hü
k ümdarın davramşı olarak kaıbuıl ediLmekte ve dolayı
siyle olay Bizanslılar'ın gu rurunu okşa m ak tay dı .
(73} Ch. Le Beau, s . 272; F. Chalandon, s. 502. <74> F. Chalandon, s. 462; Cl. Cahen, Pre Ottoman . . ., s. 101. ·
(7 5)
(76)
38
Niketas Khoniates, Histoire de Constantinople V., Frn. tre. Mr. Cousin, Paris 1685, s. 1 14; Süryani Mihael, s. 319; F. Chalandon, s. 461 ; A.A. Vasiliev, History of the Byzantine Emplre, II., s. 81; O. Turan, Kılıç Arslan II., s. 690; Cl. Ca hen. Pre . Ottoman. . . , s. 101; G. Ostrogorsky, s. 347; S. Vryo nis, s. 122. Niketas Khoniates, s. 1 14 - 1 17; Aynca bk. Süryani Mihael, s . 320.
Sultan I I . K11ıç Arslan İs;tanJbul'da biiiyük b ir tö .renle karışılandı. Çok iyi kalbul gördü. İ mp arator Manu el, durumdan faydalanarak ısiy3ısetinin ve Bizans ' ı n güıç :J.ülüğünü gözler önüne serme k maksadıyla, Akropol' dan Ayasofya'ya kadar sul tan için bir �karşılama töreni dü zenlemişt i mı. Anıcak dinıi sEıb ep l erle ıPatrik ıb.u teşebbü se karşı çıkmış ıve güıçlukl e imparatoru ilma e deb ilmiş 'ti C78). Kaıyıdara ıgöre ıSuhan Il. Kıbç Aırs lan ve maiıyeti, !Bizans '.ta 80 gün misafir edildi {19).
Kaynakların belir�tiğine göre kendisine ve maiyeti ne günde i ki defa altın ve gü.mü:ş kaplada yemek getiri
liıyor, daiha sonra bu k aıpl ar sultana hediye e dili· �rdu. Bu armağanlar, su ta nm Bizans'ta kaldığı süre ce devam e tmiştir. Sultanın yanındaki Türk emirleri nin de ver:diikleri ıgarantilerle, s.ultanın daıha önce yapl
(77)
Ayasofya, Bukaleon Sarayı, Hipodrom gibi önemli yapıla nn bulunduğu ve bugünkü Sarayburnu'ndan Sultanahmet Meydanı'na kadar uzanan bölgeye Akropol adı verilmekte idi. (78) F. Chalandon, s. 563; Papaz Gregoire Zeyli'nde bu patriğin adı Luc (Lukas) olarak geçmektedir (Bk. Urfalı Mateos Ve kayinamesl, s. 344, n. 100) . Anlaşıldığına göre Sultan Kılıç Arslan, Anadolu yakasından İstanbul yakasına geçirildikten sonra Sarayburnu'nda törenle karşılanmıştır. Daha sonra Bukaleon Sadıyı'nda misafir edilmiştir. (79) Sultanın İstanbul'da kaldığı zaman yazariara göre değiş· mektedir (Bk. Niketas Khoniates, s. 1 14 vd!a göre «80 gün»; Süryani Mihael, s. 319'a göre « 80 gün»; Abıl'l-Farac Tarihi, ll., s. 399.a göre «8 gün»; F. Chalandon, s. 464'a göre «24 gün»; G. Ostrogorsky, s. 347'e göre « 80 gün>>) . 80 gün çok çok uzun bir zaman görünüyor. F. Chalandon'da kastedilen 24 gün daha muhtemel olsa gerektir. . Sultanın maiyetinde� ki Türkler'den biri pelerini ile uçma teşebbüsüne girişmiş, ancak pelerini yeterli direnci sağlayamayınca arenaya dü· şerek ölmüştür (Bk. F. Chalandon, s. 464) . 39
tığı tekıliıfler ilierinde karar kılındı. Kinnaınos 'a lim, evıvelce yaıpılan antlaşmanın yenilenmesinden
göre
başlka
ibirşey degildi.
1 162 tariihli ,ıbu Türk - Biızanıs antlaşmasına göre :
«1- Sulıtan , Bizans'ın düşmanlarını kendi dtüışımanı olarak kalbul ed:ocek ve ·ibunlarla mücadele hu susunda Bizans'a yardımcı olacaktı.
2- Suıltan ll. Kılıç Arslan, ele geçirdiği Bizans şe- hirlerini , billhassa Sebast <80> ve çevresini iade edecekti. 3- Sultan I I . Kılıç Aııslan, Manuel'in bilgisi ol madan başka dıevletlerıl:e her'hangi bir anlaşma
<80> Niketas'ın zikrettiği sebast Şehrini
(a.g.e., s. l l 7 - 1 1 8) , O. Turan'ın yanl�ş bir yorumuyla Sivas ve çevresi olarak be lirttiğini (b k. Kılıç Arslan II., İA., s. 690) görüyoruz. Kay naklarda adı geçen S6bast Şehri bildiğimiz Sivas Şehri ol mayıp bugün Uşak'a bağlı olan Sivash'dır. Kipert'in hari tasının dikkatli\ bir incelenmesinde Anadolu'da iki tane se ·ba·st" adını taşıyan şehir görülür. Bunlardan biri Sivas, di ğeri ise Sivash'dır (Bk. Heinrici Kiepert, Asla Minor İmpe ratoris Trainai Tempore, 1909). Sivas Şehri çok önceden bir Türk . şehri olmuş ve sultan sulh için İstanbul'da bulundu ğu sıra da bu şehre Danişmendli Yağıbasan hakim bulun makta idi. Sivas çok sonralan Sultan II. Kılıç Arslan'ın eli· ne geçecektir (1 175) . Bu durumda iadesi istenen Sebast Şeh ri'nin İç Batı. Anadolu'daki. Sivaslı olmak lazım gelir. Za ten bölge buraya yurt tutmaya gelen Türkmenler tarafın dan devamlı taciz edilmekte idi. Doğu ve Orta Anadolu'dan elini çeken Bizans bütün gücüyle Batı Anadolu'yu elinde tutmaya çalışıyordu. Her iki devlet arasındaki en önemli ilitilafta Eskişehir - Denizli arasındaki sahaya yayılan Türk menler'di. Manuel bu madde ve 4. madde ile Batı Anadolu' . ya yapılacak saldınlan önlemek istiyordu.
40
imzalamaıy acak, Avrupa' da olduğu kadar Ana dolu' da da Manuel'in yaptığı seferlere ya.:-dım cı kuvvetler gönderecekt i. 4-
S elçuık lu Devleti'ne ba ğ l ı Türkmen aşiretleri nin Bizans topraklarına yaptıkları akınJar Sultan tarafından önlenecekti . » caı ı .
II. 5. ANADOLU'DA SELÇUKLU HAKiMiYETİNİN TEKRAR KURULMASI ( 1 162 - 1.174 ) 1 1 59
yılı n da kurulan İ tı t ifak csıı ı dağıtmak için, 1 1 62 yılında İstanbul'a giden ve entrikan.ın lideri Bizans 'la aniaşan Sultan I I . Kılıç Aııslan, kend:sine düşmanlık ya parak zor du:-uma düşüren Danişriıendliler, Nureddin Mahmud ve müttefikleriyle tekrar hesaplaşmak üzere büyük bir hazı.rlığa girişti. Sultan I I . Kılıç Arslan daha İstanıbul' da i ken , Dfmişmendli Yağıbasan, damadı olan Har.put Meliıki Artuklu Kara Arslan'ın A.m :d (Diyanba kı r ) ' i ku şatmaıs ı sırasında H arput ve Çemişkezek böl gelerini ele g eçirm iş , Kızan ( Hizan) ve Karsan tarafla rını 1 1 63 yı lınd a yağm alamı ş , böLge halk ınd an bir kıs·
Chalandon, s.daki Cl.yılCahf' n, süren meşguliy, etis. sırasın·Bi zans' ı n Avrupa' kadar da devam eden taşımasına bu anlaşmarağmen Sultan çok Kılıç Arslan' ın, aleyBi hine hükümler işine yaramıştır. zans' a göndereceği yardımSeferi cı kuvvetler karşılığında (bilhas sakuvvetleri Manuel' içokn Macaristan sırasında, yılında Türk iş görmüştü), Sultan Kılıç Arslan Anado lu'da rakiplerine karşıkahareket serbestisini elde ettien . Bütün i r r N::::: ;ah::: �:ni:::�::�ıe: e : : :: n :::: ''" �trı Ze�li ve sultanın kardeşi Şahinşah arasında kurulan it cs.ı
F.
465;
ll
Pre - Ottoman . .. .
101.
II.
1 167
Il.
tifak.
41
mını tutsak ederek Kemah'a sürmüştü <BJ> . Aııtuklular, Su�tan I l . Kılıç Arslan'ın müttefiki idiler. Hazırlıklarını tamamlayaraik Kılıç Arslan'ın Yağıılıasan üzer:ne sefere çıkmasından hemen sonra Artuklu Kara Arslan, Mar din Emi.ri Necmeddin Alpı ile Eırzen ve Bitliıs Emiri Falı reddin Devletşfııh birleşerek harekete geçtiler. Su1tan I l . KılıÇ Arıslan ile müttefiıkleri kısa bir ku şatmayı müteak:p Malatya'yı zaptettiler. Daha sonra Yağıbasan'ın merıkezi olan Siva·s'a dıoğru yıürudüler. Sul tan I I . Kılıç Arslan ve müttefiklerinin güçlü ordusu kaırşısında tutunamayan Yağıbasan Sivas'tan çekilmek zorunda kaldı. Böylece sultan, Sivas'a da kolayca ha kim oldu. Danişmendli Yağıbasan ise damadı ve aynı zamanda Kıhç Arslan'ın taht iddiacısı kardeşi Şaıhin şaıh'la i·şlbirliği yapmak üzere Çankıırı'ya gitti. Çankın'da bulunduğu sırada ise ansızın 12 Ramazan 559 / 4 Ağus tos 1 1 64 tarihinde öldü <84>. Yağıbasan'ın ortadan kalkmasından sonra <85) işleri epeyce kolaıylaşan Sultan I I . Kılıç Arslan, kardeşi Şa<83J
<84>
<8SJ
Abti'J Farac Tarihi. II.. s. 440: F. Chalan don . s. 468. 468;
Cl.
Yai'hba s an 'ın cenazesi daha sonra Sivas'a defnedi1miştir.
Da
Ahı.'i'J-Farac
Tarihi, II.,
s.
400:
F.
Chalandon.
Cahen, Pre-Ottoman . . . , s. 1 01 ; S. Vrvonis, s. nismendli Ya i hb a s an 'ı n ölümü
leler arasmda navlaşılmasma
bevlii:!:i n in,
s.
122.
şiddetli
mücade
sebep oldu. Cenazesine eşlik
eden askeri birlikler oi!lu Cemal'in tahta ıı:ecmesini isterler ken. Elbistan bö l ve s i ndek i diğer birlikler ise Muadi'nin oğlu Mahmud'u deste'klivorlardı. Ce ma l G,:ı1.i . kısa süre içinde amcası
İ•brahim Bev tarafından meliklikten indirildi. 1 1 68
vı hn da ise İbrahim Bev de tah ttan indirilerek verine o�lu
İsmail ıı:ececektir. İsmail Bev. Dfmismendli BevlH!i'nin başı. na ı;rectikten sonra amcası Yaifıbas·ım'dan dul kalan ven1ıesi
ile evlı:mecektir
lRk. Miikrimin Halil Yinanc. «Danismend
lite�"'» İA., s. 473; Aıbu'l-Farac Tarihi, II., s. 400; F. Chalandon,
s. 493) .
42
hinşah'ın üzerine yürüdü. Onu yenilgiye uğratarak böl
geyi •tamamen ele geç iırdi Süryan1 Mihael'in, Şahinış,aJı 'ın hakim
olduğu
Çankırı ,
Ankara ve çevresini
Bizanslı
laır'ın olarak göstermesi rve lbu bö�genin BizaJ.]s1ılar'ın
elinden alındığını söyl-emesi {80l he).1halıde Şahinşah'ın Bi ' zans ın yüksek hakimiyeıtini tanımasıyla izah edilebi lir 187ı . Daıha sıonra Kılııç Arslan, Daniışmendliler'in elinde
bulunan Tohma Suyu vadisini <ası,
Gediiik va dilerin i
189ı
Darende, Ellbistan ve
tamamen ele geçirdi ( 1 1 65 ) . Hare
ik�ltına devam eden I l . Kılıç AiiSlan, Nureddin tarafın
dan işgal edilen Maraış, Göksun (:Keysun ) ve B ehiısni 'yi
1tekrar el e geçiııdi ( 1 1 66/1 1 67 )
ı�ı .
pılarak hasım duruma geçen
Danişmendli Zünnlın'dan
Daha sonra başlangıç
ta müttefiki olan ve daıha sonra Manuel 'in i.ğfal ine ka da
564/ 1 1 69',da
Kayseri
ve
( S ;mnada ) 'yi al
Zamantı
Su l tan I I . Kılıç AıısJan
dı ı91 ı .
y
ka rşıs ında
tutunamayan
'
\Dfınişmendli Zünnun ile Melik Şahinşah, Nureeldin Mah mud Zengi'ye .sığınmak zorunda
kaldılar ( 1 1 69 ) .
Danişmendli soyunun elinde Anadolu' da yalnız Ma
latya Şehri kalmıştı. Zülkarneyn' in 11 62'de vefatın ı mü teak ip
,
•tahttan
(86)
(87) <88l <89l <90l (91l
emkli ğe
oğlu
Mu'hammed geçm iş
indirilmesiyle sıraısıyla kardeşi
onun da
Bbu'I-Kasim ve
Siiryani Mihael, F.Uzunyayla' Chalandon, dan doğan veF.Fırat' a katılan TohmaCl. Cahen, Çayı. Süryani Miha�l, Chalandon, M.Süryani K. . . Chalandon, Turan, Mihael, Abu' YiSüryani nanç, «Danişmendlilen> , l-Farac Tarihi, Turan, s.
s.
332. 494.
s.
Ottoman
326;
s . 493 ;
. , s. 102.
Setton,
s.
Mihael,
Pre
517.
s.
332; F .
s.
çuklular Zamanında Türkiye,
(92)
ı�ı
s.
319;
s.
494; O. II.,
İA.,
s.
Sel
203.
473-474 ; O.
s.
399; M.H. Selçuk·
lular Zamanında Türkiye, s. 203.
43
daıha sonra diğer kardeşi Feridun (Afridun ) Malatya emiri olmuıştu <93ı. Feridun'un tecrübesizliği sebebiyle Malatya'yı yönetmesi iıçin Harput ( Hısn-ı Ziad) b eyi ·olan Hadım SadeeLdin çağırılmıştı. Malatya'nın elinden 'çı:kımaısı üzerine Danişmendli Muhammed, I I,. Kı:lıç Ars- lan'a sı,ğınmış ve 'sultan da onu Ereğli Beyl.; ği'ne tayin etmiışti. Sultana sığınan Muhammed kardeşlerinden in itkaım alaıbilmek için IL Kılıç Arslan'ı devamlı olarak Malatya'nın zaıp tı hususunda teşvik etmekteydi. Diğer yandan Anadlolu' da Selıçuklu hakimiyetini pekiştirrnek dü:şünıcesinıde olan Sultan IL Kılıç Arslan da Malatya üzerine sefer yapmaıyı uyıgun görmüş ve 1 1 73 baharında \harekıete gjeçmişti. Sultan I I . Kılıç A:rslan'ın Malatya'yı kuşatması sıraısında şehirde idareıyi elinde bulunduran Hadım Sadeddin şehri inatla savunmuş, şehri düşüre meyeıseğini anlayan sultan, şehir halkından 1 2 .000 erke· ği sürerek Kayseri'ye gelmişti. Olaylar bu şekilde geliş me gösterdiğ) sırada Malatya Emiri Feridun da Nured· din Maıhmud. Zenıgi'ye sığınmıış:tı <94ı . Malatya'nın düşmesi halinde Fırat bölgesinin tehli· keye gireceğini sezen Musul Ataıbeği Nureddin Mahmud, -olaylara .daıha fazla seyirci kalamayarak, Sul.tan II. Kı lıç Arslan'a karışı har.ekete geç1ti . Diğer yandan Nured din Maıhmud kendisine büyük şöhret kazandıran Haçlı lar'la mücadelesini de devam ettirmek durumundaydı. Nureddin Mahmud Ha.çlılar'a 1karşı mücadele durur(93l
Süryani Mihael, s. 345; Abfı'l-Farac Tarihi, II., s. 409-410; F. Chalandon, s. 494; Cl. Cahen, Pre-Ottoman . . . , s. 102. (94) Süryani Mihael, s . 345; F. Chalandon, s. 495; Kılıç Arslan'ın 1 1 70 veya ll71'de vuku bulan Malatya kuşatmasının Hasan keyf ba.kimi Artuldu Nureddin'in müdahalesi sebebiyle ne. ticesiz kaldığı da ileri sürülmektedir (Bk. MK. Setton, s. 519) .
ken Türk ve Müslüman 'hükümdarlarının birbirleriyle müca·dele etmelerini de tasvip e tmemekteydi . Bütün bun lardan daha da önemlisi kendisine rakip olarak .gıördü ğü S ultan II. Kılııç Aı11slan'ın kuvıvetle�sini iSıtemiyor du. Seiıçuıklu hakimiy.e.tinde biır An-adolu yerine çeşitli tı'ürik beyl'ikleri arasmda ·taksim edilmiş bir Anadolu Nureddin'in siyaseti iıçin daha uyıgundu. Bu gibi sebep lerle Nureddin ıMahmud hir yandan Danişmendliler'i des teklerıken diğıer yandan Sultan Il. Kıbç Arslan'a karşı ıbir i.tıt�fak manzumesi oluşturmaya çalıştı . Kı:sa zaman da bu ittifaka Daniış mend li ler, Mardin ve Harput Artuk •luları, II. Kılıç Arslan'ın kardeş.i Şaıhinışaıh dahil oldu lar. 1 173 yılında sultanın amcası olan ·Göksun Beyi Gök Arslan da bu ittiıfaka katıl.dı.
Daha sonra Nureddin Mahmud'un çabaları sonttın da meydana getirilen .müttefik kuvvetler Stvas'a, Daniş mendli İsmail'in emrine gönderildi. Nureddin Maıhmud ·ayrıca Sultan II. K ıl ıç Arslan'a biır mektup göndererek 'Daniş.mendli Zünniı.n'un toprakla,rının kendisine iadesi 'ni, Şaıhinışah'ın sultanın elinde tutsak buılunan çocukla rının .serbest bıra kılınasını ve Malatya bölıgesindıen gö çürülen halkın yerlerine geri gönderitmelerini talep etti. ısultan II. Kı l ıç Arslan, Nureddin Zengi'ni n elçilerini yaz aylaırma kadar yanında tuıttu. Niıhayeıt toprak is:teği -dışındaki teklifleri uıyıg.uıi gördüğünü b eli rtti ği elçilere Nureddin Maıhmud'un isıteklerini reddettiğini bildirdi. İttiıfaka dahil kuvıvetler 568/ 1 171 yılında Sivas'tan ha rekeıt ederek Kayser.i'ıye cboğru ilerlemeye başladılar, Nureddin Mahm ud Zenıgi ise Merzibanı (95> , Maraş, Gök<95l Merzuban, Maraş yakınında bir kale olup Farsan veya: Faq:
man adı ile de bilinmektedir (Bk. Papaz Gregoire. s. 304
n. 5)
45
•sun ve B eh i sni 'yi işgal
etnıiış.ti <96> . lk i taı�af arasmdaıki mücadele devam ederke n, Sivas vıe çevres in de büyüilc !bir kı tlık oldu. Kayna'k ların belirttiğine göre kış o ka dar ş iddetli i di ki H ind istan gibi hiç kar yağmamış yer le�c bile kar düışmüşıtü. Sh·aıs ve çev.r.esind-eki kırtlık her yerden daha fazla olduğu için halk açhğa dayanamaya ·rak
Dfuüşmendli
İ smail'ıden
aırnıbarlarınıdaıki buğıdaym
ıh a lka dağıtılınasını iıs t ediler . Ancak İ smail,
halkın bu İ'S·
•teğini reddetti. Bunun üızerine !ısmail' e karşı şehir:de bü
yıük bir i syan çı;kıtı. İ!syan .eden h alk ba�Ş-ta İsmail olmak
üze re , S ultan I I . Kılıç Ar:slan'ın kızk a r:de.ş i oLan karısı nı ve SOO kadar adamını katiettiler <97).
Şehir iıçi n de bü yük bir yağma oldu. Kışın çok sert olması u laşım im lkfı.nların ı ortadan kaldı•rrmş.t ı. Bu bakımdan olay ancak 1 1 72 Şubatında etraıf.ta d uyuldu. Bir k ısı m Siva:slılar 'Zünnün'a başvurarak onu Sivas'a davet ettiler ve tahta geçmesini iıstediler. Zünnıln, Nurcddi n Maıhmud'un da yar:dımıyla acele olarak Sivas'a geliıp Danıiışmendli Be!}' liği'nin baış ı n a
geçti.
Nuredidin Malhmud'.uın Sel:çuklu ropraildan n ı işgal etmeısİ k a rşısında Sulıtan II. Kıılıç Arslan kuıvve tl i b i r oır ·duyl.a hasmına kai'ŞI yürüdiL Berihalde
Kılıç Arıslan'la
aralarında bir a n laşma vardı ki Haçlı devletleri
ordu
l a n da aynı tarihlerde Nur:eddin'e k arşı harekata baış 'lam ı ş l a r dı .
Yanında
Sul,tan I I . Kılıç Arslan'ını amcaısı
da !bulu duğu Nureddin Mahmud Zengl'nin ondusu Cey!han Nehri kıyı:s ın da kıo
üöksun
Gök
Beyi
Arslan'ın
n
naklaıdığı s ı rada, Kılıç Arslan da ordusuyla neihrin öbür (96)
Süryani 410; Chalandon,Mihael.495; M.250; Setton, 509; Turan, 204. Süryani Mihacl, 413-414; Chalandon, Abıi'l-Farac Tarihi,
s.
lar Zamanında Türkiye,
<97)
II., s .
O.
F.
Selçuklu
s.
s. 349; Abıi'J.Farac Tarihi, II., s.
s. 496.
46
s.
K.
s.
F.
yaıkas ma ulaıştı. Her iki o�du k aırşı karşıya geldiklerin de ( 14 Haziran 1 173 ) binbirlerinin gücünden ürkmüş !lerdi <98> . Gerek her iki or.dunun s ayıca kalabalık oluşu, ıgerek bö �gedeki kı tl ık tehlikesinin henüz a tla:tılmam�ş olması, her iki ·tarafı da korku tmuştu.. Bu esnada H açlı ıo.rdu1arının da .topraklarına tecavüz e ttikleri hatberinin ıNureddin'e ulaışması onu çok güç bir durumda bıra!k� ımuş, bunun üzerine Sultan I l . Kılıç Arslan'la anlaşmak roru nd a k a l m ı şt ı . Neticede Nureddin, işgal ettiğ i yerl e rin tamamını sultana iade etmeye medb ur oldu. Buna karşılık sultan da Zünnıln'un Sivas melikliğini tanıdı. fNuredıdin Mahmud Zengi'yi temsilen kıomutanla:rından Albdulmeslli , Sivas'ta Zünnun'un yanında kalacaktı. Nu· rıedd in Mahmud daha önce S ul;t an I I . Kılıç Aırslan a gön derdiği mektuplarından b i rinde : «Sen Runılar'a komşu (sun, ama
onlaf1a
onlara ·saldırmıyorsun. Benimle birlik
salc1ırman
şarttır.>> <99> demekteyıd'i .
olarak
Sult an I I . Kı
,hç :Arslan kendi aleyhine olaıbHecek
bu ıgibi dediko.du ciıha da d evam edeceğini N ureddin'·e vaad etti. İşte bu vaad rve anlaşma , Manuel'le Kılıç Arsl a n arasındaki 1 1 62 anıt :'f.aşma Şartlarına a ykı rı diiş.tüğü için yeni Türk - Bizans ıa:nlaşma;zhğının başlıca sebeplerinden birini teşkil et lara son vereb i Lmek amacıyl a Hıristiyanlaıra karşı
ım.iştir <ıooı Nureddin Mahmud mecbur kaldığı için sul:he razı
ol muşt u , fakat durum kendisi için müsait olduğu za m an SeLçuklu ülkesini ele geçirme tasavvurunclqn vaz ıgeçmemişti. Mısır meseleısiyle ilgilendiği bir s ırada 1 5
(98)
F. Chalandon, s . 497.498 ; O . Turan,
Selçuklular Zamanında
Türkiye, s. 204. {99)
F. Chalandon, s. 497. cıooı F. Clralandon, s. 501 .
47
Mayıs .H74 tarihinde <101ı aniden öldü. Nureddin'in ölü mü ile güıçlü 'bir rak�binden kurtulan ve Dani,şmendli
kaldırmaJk için fırS'at kıolLayan Sultan IL Kılıç Arslan'ın bu olaydan süratle faydalanmak yolun a gi.ttiği görüMü . Sultan, 1 175 yıl mda baışıta S ivas olmak üzere Niksar, Tokat ve diğer. Dinişmendli bölgelerini zaptederek nani ş mendli Beyliğine son •verdi (1oıı. Son Da ni ş mendl'i Meliki Zünınıln ile sultanını kardeşi Şahi111Şaıh ler'i ortadan
son çare .olarak B izanıs' a sığınmak zorunda ka1dılar. ğııbasan'ın
oğullan ise Selçuklu hizmetine
Y�
gire rek birer
uıçbeyi oldular. D iğe r y andan, Sliıltan II. Kılıç Ar.slan .kendisine sı
Muıhammed (�ki Malatıya emm ) 'i
�ı:ıtan
Daniışmendl'i
'Konıya
BreğHsi B eyHği 'ne tayin etmişti . Emir Muham
med, 'b il aıhare Nmeddin Ma:hınud'a es ir dıiiş.müş ve onun
em riyle Bire'de haıpsedilımişti. sonra
bir fırsatını b.ul a ra k ·
Nu reddi n 'in
hapisten
öliümünden
kaçınayı başara n
Muhammed, Malatya'ya gelmiş ve burada Barsuma Ma
nastırı papazLarı ile ıh.a�kın yar:dımını sağlamış ve daha <sonra saraya bi,r ıbas.kın düzenleyerek kar:deşi Malatya Emiri Feridfın'u öldürerek tekra r beyl iğin i n başına geç mişti ( 1 5 Ş ubat 1 175 ) . İleride ·göı'eceğimiz/-üzere Sul tan Il. Kılıç Arslan , Malatya'yı bu Danişmendli melikinin elinden ancak 1 1 77 tarihinde ala!bile.cektir.
ooı)
Süryani Mihael, Turan, ciman, SChalandon, üryani Mihael,
s.
< ıoıı
II., s. 398.
Cl. Cahen,
s.
205.;
s. 362; Abu'l-Farac Tarihi, II., s. 4 1 8 ; F. 497-498 ; Pre.Ottoman . . . , s . 103; O. Turan, Selçuklular Zamamoda Türkiye, s. 205. s.
48
S. Run
357; Abıi1-Farac Tarihi, II., s. 4 1 7 ; O.
Selçuklular Zamanında Türkiye,
III.
B Ö L Ü M
KARAMiıKBELi ··(MYRİ!OiKEF:ALON ) ZAFERi 17/ 18 EYLÜL 1 176 HI. 1 . SAVAŞ ÖNCESi SELÇUKLU - BiZANS
MÜNASEBETLERi 1 1 62 yı lında gerçekleŞ'en Türk - Bizans dostluk an laşmasıyla Su�tan II. Kılıç Arslan önemli bir rakibini ıgeçici ol arak saıf .d ı şı bırıakmış ve
Anadolu'daıki Türk birliğini gerçekleştirmek için va ııgücüyl e mücadeleye !başlamıştı. Manuel'e gel :nce 1 1 62 - 1 1 73 yı l ları arasında kendini tamamen batıdaki mücadelelere kaıp tırmış, özel
likle Macaristan'daki hakim�et meseles i onu uzun ve yıpratıcı bir mücadelenin içine çıekmişti. Manu el'i Ma cariıstan'a rnüdaıhale etmeye sev•keden sebep, 1 1 6 1 yılın da Macaristan �ralı I I . Ge irza 'nın ölümü ile
ortay a çı Steplhan'a kaıışı, ölen kra lın kardeşl eri IV. Steplhan ile Lad i slaus 'u IManuel destekleyerek, Bizans menfaat ine olımak üzere bazı kazançlar sağlamıışıtı. Da!ha sonra I I I . Stephan'ın kardeşi B el a 'ya kızını vererek onu lrendisine dama t edi ndi . Böylece Macaristan t ah tı üzerinde veraset yoluy la daha etki li olaıbileceğini umuyordu. Bizans - Macaris tan iihtil'aıfı 1 167 yılmda Dalmaçya, Hııvatis.tan ve Boskan tıa:ht kavıgasıydı <'03> . Yen i Macar Kralı I I I .
um>
G. Ostrogorsky, s. 344.345.
49
na'nın Bizans'a ilthakıyla devam e tti. Manuel'in damadı Bela da, III. Stephan'ın ölümünden sonra gene Bizans desıteğ:yle MaıcGtristan tahtına geçti. Manuel'in Macaris tan'daki bu 10 yılı aşkın mücadelesi , An a do l u'yu ihmal etmesine ve adeta An adlol u 'yu IL Kılıç Arslan'a terk.et ımesine seb ep o lmuşt u .
Diğer yandan Sulta:n II. Kılıç Arslan, Bizans'la yap •ngı antlaşmanın kıendisine yıüklediği sorumluluklardan bir an önce kurtulmak için çareler arıyıordu . Antlaşma nın yapılmasından b : rkaç yıl sonra, komutanlanna, Türkmen reisLerine Bizans'a ne kıadar fazla zarar verir lerse, Manuel'·den o kadar taviz koparaıbilecekle:-ini tel kin ediyordu (1()1>. Diğer yandan zahiri dos.tluk gösterileri ile bu Tüıık .genişleme politikasını kurnazca imparator dan gieJemeyi başarnn ş tı. Sulıtan II. K ı l ıç Arslan'ın fe ühleri bir yıandan devaım ederken, diğer yandan Bizans'a gönde:ilen Tür:k elçileri iımparatora hediyeler sunu�r ve Tü :·k - Bizans dostluğuna s ult a n ın ve r d iği önemi c c lirtmey.e çalı-şıyorlardı. Sultan I I . Kıhç Arslan AnadJo.. lu'daki Türk birliğini sa ğ l a yın caya kadar Bizans'la arasında'ki anlaşmaya mümkün mertebe uymaya ga�yret etti. Bizans 'ın batıdaki
.meşıguliyet.i yalnı zca Sultan II. Kılıç Arslan'ın işine yaramamış.tı. Bundan Çukuroıva böl gesindek i Ermeni Krallığı da mümkün mertebe fay;da .l anmış.tı. Ermeni Kralı Tho.ros 1 1 68 yılında öl müş , II. IR.u:pen adındaki oğlu, teyzesinin oğlu olran Thomas adlı lbk Frank lordunun vesayeti altına verilmişti . Ancak, kendisiyle daha önce bozuşarak Nureddin Mahmud'un
Chalandon, s. 465 ; A. A. Vasiliev History of the Byzantine Empire, I I . , s. 82.
004l F.
50
ıy.anma sığınan .ve Müıslüman olan �deşi
Mleıh,
Nuredldin,'in
Thoıioıs'.un diğer
kar
yardımıyla Thomas'ı krollığıı::ı.
lbaş.ından ıizalda:ş:tırıp,· yeğenini devirerek 1 170 ;yılı baışın
da Ermeni
Krallığı'nın
haşına
geçti oosı.
Daha
•sonra
Mleh, Bizan:s',a karşı mücadeleye başladı. Sultan Kıhç Arslan ida tmparaıt:or Ma nuel' le yaptığı anlaşmaıyı :bir ikenara ibırakara'k, E-r.meni Mleh'le Bizans'a ,kav.şı bir iıt tMa·k y.a:ptı. Böylece Çukurova b-ölgesindeki B izanıs kuv vetleri üs;t üste yenHgiy.e uğradılar cıosı . :Es,kişehir civarında
say ıl arı
lOO.OOO'leri geçen Türk
·menler'in Bi:zans. sınırını aşmaları her iki deıvlet ar-asın
daki tek me.sele idi. Bu Tür•kımen aşiretleri kendilerine yeni
bir yuı�t
ve
otJ.ak
bulabilmek için .Bizans araz.i:sine
sık sik akınlar y.aıpıycrla.r, Bizan:s topraklarını işgal edi __
yorlardı.
İmparator
Manuel, ıbu
dunim.a
.son vermeıS-i ve
H 62 emtlaşmasına uy:ması i·çin Sultan: I I . Kıl�ç Arslan'a,
Kıonıstan•tinos
Gaıbra:s'ı elıçi olarak ;gönderdi.
İ.mıparat:or
luk dçisi sult<:ma birçok hedi(Ye ve yeni sil::ıhlar sundu.
Ancak Gab.ras'ın eDç ilik 'gıöre:vi ba:şa.nsız.lıkla s:onuçlan dı. Sulltan li . Kılııç APslan, Bizans' a iade otmeyi vaad ettiği Ş ehi rleri verme d i ği gib i, Bizans menfaatleri içiıı saığlaıyacağı kuvvetleri kendi emelleri için kullandı OG7l 1 1 62 Türk-•Biızan•s doıs.tluk antlaşmasının bozulma se
bepleri arasında Suttan II. Kılıç Aı•sl an'la Alman İmıpa� n:ıtoru
Freder'iklh B aı!ba::-c:ss.a
od.a!hli o!alhileıc:e-ği
ara•sır;dak.i
dostluğun da
Çünıl;:ü
Bizans, Türk
dıüışünüleb.ilir < ımı _
(K<5} S. Runciman, II, s . 389-390, Beau, s_ 266.
·oo:.ı Ch. Le
O:W7) F. Chalandon, s. 467. {!O':l F. Ch::ılandon, s. Sfr.l ; A.A.
·Empire, II. ,
!J strogorsky,
s. s.
82; 347_
Vasiliev, History ol.' the Byzantine Cl. Cahen, Pre-Ottomaıı. . . . , s. 1 12; G.
sı
beyliklerini nasıl I I . Kılıç Alislan aleyhine taıhrik etmiş
ve kendileriyle sultana k arş ı ittifak meydana getirmicş :se, sultanm da, Bizans'ın batıdaki büyük hasmı olan ve ·«Mukaddes Rıoma�Germen İmparatorluğu » iddiasındaki F:rederikih Bar'bar<oıssa ile b:öıyle bir iıttifaıkın içine girmiş olabilir. Büyük bi:r siyaısıi deıhaya sahip olduğunu olay lar karş ısında aLdığı tedbirlerle isıpat etmiş olan Sul tan lİ. Kıhç Arslan, A1man imparatoru Frederikıh Bar fbarosısa'nın dıostluık teklifini geri çevirmemiş, hatta bu dostluk çatı:şmalara rağm en I I I . Haçlı seferinde de de •vam etrni.ş.ti:r. O. Tur.an' a gö re (I09> Tür.k sınırı Sultan Öyüğü ( Sul tanönü) 'ne daıyanmı,ş tı. Bge bölgesinde ise Tür'klerçlen geri alı na n Sandııklı kasaıbasının bulunduğu San:dıklı Ovası'na kadıar uzanıyordu. Bütün sınır boyum::.a b ura larda yurt tutan Türkmenler, Bizans sınırını geçerek a radaki ilhıtila:fı ıgitükıçe artırıyorlaııdı.
İmpar.ator Manuel, yukarıda sebeplerİiii zikrettiği ımiz üzere, sert bir şeki lde sınır olaylarma son vermeyi düşündü ve harekete ıgeçti ( 1173 ) . iİmparatoru Türk ler' e karşı alelacele harekete geçiren sebep bu tarihler de vuıku bul,an, Tütkımenler'in Sanıdıklı Ovası'nı isıtila etmeleridir. Niketas Kıhoniates'e göre (Uo> bu iısıt ila S e l çuklu askerleri tarafından değil, sayısı belirsiz hayvan Ianna yeni otlaklar arayan Türkmen aşiretleri tarafın 'dan ya pıhmştır . Bizanıs İmparaıtoru Manuel 1 173 ' yılın da Ala:ş.ehir'e ık.adar ilerlemişti. Ancak Bizans'la kaıt'i so nuçlu bir saıva:şa hazırlıklı oLmayan Sultan II. Kılıç Aris lan, Süleyman adlı bir elÇi sini gayet kııymetli hediyeler(109) O. Turan, Selçuklular Zamanmda Türkiye, s. 206 vd. N. Khoni·ates, s. 117-1 1 8; Aynca Süryani Mihael, s. 369; F.
(110)
Chalandon, s. 499.
52
le İımparator Manuel'e göndererek ıtekrar sulhe talip ol du. Bi1lhassa ar:ma.ğan olara:k sunulan yarış atl an imıpa ıraıtoru y'l..lımuşaıtmaya yetmiş.ti <ıııı. iİmparator Manuel, Bizans'a kar.şı bir:likte hareket etmek üızere Sult an Iıi .
Kıhç
Arslan'la Musul Alt alb eği INured:din Maıhımud Zenıgi araiSmda yapılmış o lan andaş ıma hakkmda bUgi iıstedi. Çünıkü 1 162 Türk - Bizans ant� laşmasın� g;öre, Sul t an li. Kılıç Arslan bu türden yap tığı antlaşmalar hakıkında imıpara:tora biLgi vermek
rundaydı.
zo
Sultan U. ıK.ılııç Arslan, imparatorla arasında
ol an
Atabek Nureddin Maih� mud Zenıgi tarafından öğrenilmiş old uğunu ve at abeğin , bu antlaşmayı iıstemediğinden onıa uymak ronın.da kal dığını Manuel'e bildirdi<ıııı_ Türk elçisi Atabek Süley man <mı, B iızanıs arazisine yapılan s aldırılada Sulıtan Kı
yapıLmış
lıç
1 162 andaışmasının
Artslan'ın ılıiçbir Hgisi olmadığını da il..We ettL Kay·
na!klarm dıa bel i rttiği üzere 014> maharetl� bir kimse olan Türk eliçi s i imparatoru, bu saldırılardan Selçuklu sul tanının sorumlu olımadıığı huısusun:da i kn a etmişti. :Oi ·ğer yand!an imparat'orun', sultanın dos tluğu üzerindeki şüphelerini ortada n kaldıran husus , bHhassa müsilleme ölarak yaıpılan Bizans saldırısı s ırasmda Sultan II. KılliÇ pm Ch. Le Beau, ş. 267. F. Chalandon, s. 501. �lll) Sık sık adından bahsedilen bu zat hakkında kaynaklarda fazla bilgi yoktur. Menderes Nehri'nin kaynaklanna haıvi Sarapata Mylonos bölgesinin emiri olarak zikredildiği giıb i (Bk. S. V:ryonis, s. 1 26, 147, 155) , Bitinia emiri olarak da (Bkz. Ö. Turan, Selçuk:lular Zamanında Türkiye, s. 201) gös· terilmektedir. Bize göre bu Arabek Süleyman ile, Il. Kılıç Arslan'ın atabeği aynı şahıstır ki aynı zamanda Sandıklı Eskişehir ovalarina yerleşmiş olan Türkmenler üzerinde et. kili olan bir Türkmen beyidır. Ut4) Sü:ryani M ihael , s. 369; Ch. Le Beau, s. 267 vd.
�lll)
•
53
Aı:ıslan'm bu Türkmenler'i Bizans'a karşı müdafaa etme eyişi olmuıştur < mı . İmıparato.r Manuel , sultarun bu sulh taarruzunıa yenik düşmüış, ancak dlosrtu ve müttefiki ka7 'bul ettiği sulıtan ın bu gilbi olayları çı k arıan lara karşı ge re kli tedlbirleri aLm amasın ı kınamıştır. Ayınca sul:tan dan 1 162 antlaşmasına uyıgun hareket etmes in i de rica etmiştir. Bu yeni antlaşmaıya :ııa�rnen, T.ür.k - Bizanıs sınırın da:ki lbu .türden olaylar şiddet inden bir şey kayıbe.tmek· sizin devam edip ıgittli. Türk kuvvetleri, Friıgya thelina sı <ıı6ı ndaki D eniızli 'yi de ya�Iadılar. Bu şeıhi·r Türk ler'in i l'k fetilhlerinden ibeTi birkaç defa el değişti rmiş oLduğundan surları tamamen yıkılnuştı. Tiiik•men akın ları D�niızli'den başıka Kırkağaç, Be�gama ve Edremid'e kadar uzanmaktaıy:dı. Anadolu'nun kuzey bölgeleri de fl'ürkmen yayılima sahasına girmişti. İleride belirteceği miz üzere bu Türkmen harekatı Anadıolu'nun ,T.üırkleış ımeSıinde ıç.ok büıyük rol oıynamış.tı.r. 1 1 74 yılları sonu ile 1 175 yılı başlannda İırnıparator 1Manuel' in, kendıisinden 1 1 62 Türk - Bizans antilaşımaısınL, da vermeyi taaıhJhüt ettiği BıizıaniS 'şehirlerini kaıt'i ola rak isrteyec��ğini ömrenen Sultan II. Kılıç Arsl an , tekrar ibarış taarruzuna giri·şti. Söz lronusu şehirleri teslim al ıması i:çin Bizanıs blirl:i k�erininı ıgönıderilımesini imıpara ıtordıan i:s:tedL Bunun üzerine İmıparator Manuel, 6.000 kişiUk hir IBizanıs birliğini A'lexis Aul:ps <U7) lromutasmda (1 15)
Cl. Cahen, Pre.Oı.toman . . . , s. 103. �1 16> Frigya theması, Büyük Menderes Nehri'nin yukarı havzası olup, Denizli, Çivril, Kütahya, Sandıklı, Afyon, Uşak, Şuhut, Yalvaç gibi şehirler bu bölgenin önemli yerleşme merkez leriydi. (117) Ch. Le Beau'ya göre Alexis Petroliphe (Bk. a.g.e., s. 272); F. Chalandon, s. 502; S. Vryonis, s. 123.
54
.Anadıolu'rya gönderdi. Sultan Kılıç Ar1slan, diğ.er taraf tan, Bizans
kuıvvetlerinin :Anadıolu'ya hareketini kendi
siryasetine uıyıgun bir şekilde kullandı. Hala ele geçire
mediği şehirlere h:aıber göndererek Bizans' a karşı ke11r .dilerinli koruyacağını bildirdi. Böylece bu şehirleri de Selçuklu topraklanna kattı:. Anadolu'ya gönderilen 'ni ızans bidiği ise hiçbir şe� elde ed.emeden geri diönmek zorunda kaldı. Gerek II. Kıl ıç Arıslan'ın mü:daıfaasız
durumda olan
bu
son
hareketi,
gerek
Denizli ve çevresinlin işgali
teşebbüsü İmparator Manu.el'i Türkler'e karşı sellt tedr birler almaya sevk etıti . Daha önceki yıllardaki batıdaki meşguli�eti
Bizans'ın Küçük Asrya' da savunma.., siyase
tiyle yetinmesine sebep olmuştu. Bu 'defa adı geçen böl gede yurt tutımaya gelen 1iürlanenler'i cezalandırmak ve sınırları kuıwetlendirmek
isıteyen
Manuel,
Basile Tzi
kandelbs ile Mikıhael A:nıgelos adlı iki komutanını böl ( geye gönderdi lls> . Ancak Türkler, kalalbalık B izans kuv :vetlerinin
harekatını
öğrerıır:n.ıİilş erdi.
Bu sebeple, kısa
süre içinde, fazla zayiat vermeden böLgeden çekildiler. BizansMar tarafınıdan Bergama, Kırkağaç, E dremid ta rafları
muıhaıfaza
altina
alındı.
Sık sık Türkmenler'in
baskınına Ulğraıyan Denizli ,de taı):ıkim edildi. Denıizli taih kimaıtı ile, Menderes - Gediz nehirleri vadilerinin Türk istilasına kapatılması gayesinin güdüldüğti açıktır. Yine
Bizans ı n aldığı tedıbirlerden biri de önemli merkezler '
arasında irtihatın
kurulması ·ve düşman topluluklari
mn durdurulması amacıyla bir ·çok küçük taihkim ediJ: miş nokıtalar kurulması idi. Kaynaklar, bu tedlbıirler sa yesinde, bölgeden
(ll&) F. Chalandon,
göç eden Rum ahalinin tekrar geri
s. 500.
55
,diöndüğünü ve bölgede nıiısibi bir canlılığın meydana gel
diğini yazmaktadırlar \1 19> .
1 175 yılı, Türk BirLans sınırlan boyunca ufak ça tışmala.rl a geçti . Sultan II . Kılıç Arslan'ın üsıtadıca poli· ti k a s ı bir bakıma İmparator Ma nu el 'in büyük ıbir or
duyla sefere çıkımasını önlemişti. Sefer karan ise mev
simi n
ilerlemesi s eb ebiyl e erıtelenmişti.
İımparator Manıuel, ertesi yıla ertdediği seferde fa� dalı olacağı dlüışünıoosiyle İç Anadolu'yu Marma ra ve Ege bö�gelerine bağlayan yolların üzerıinde iki büyük istihkamı yeniden takviıye ettirmeyi dÜşündü. Önee Es· ikişehir y akınlarındaki Doryleon istiıhkamırun onanmı b aşladı. Ordusunun b aşın da Bitinıia (İzımiit İznik ve Doğu yıöresi ) 'ya göçen ıManuel, Ulubat Gölü'ne dökülen Atranoıs Çayı ( Susurluk Çayı'nın kolu) kıyısında ordu ısuna k artı l aıca k yeni kuv.vetleri bir mü ddet bekledikten sonra Doryleon'a hareket etti. Manuel Komnenos, Türk m en aşiretlerinin bu bö.lıgeden Bizans arazisine sızmala rını önlemek istiyo:rıdu. Doııyleıon stratej i k bir nokta idi. /Bura.dan yollar Anadol u'ya bir yelpaze g�bi açılmaktay dı. Çok es k i den beri önemli bir şehir olan noryleon XI. yüzyıld a B izansl ı a si general Melissenos cııo) tarafından <1 19) F. Chalandon ,s. SOO; S. Vryon�s, s. 123. ( 120)
Nikepheros Melissenos, Bizans lmparatoru Nikepheros Botani•ates (1078 1081) zamanında tahtı ele geçirmek için isyan etmiş asi bir Bizans generalidir. Botaniates'ten sonra tahta geçecek olan Alexios Komnenos'un eniştesidir. Sel çuklu Sultanı Kutlamış.oğlu Süleyman-şah ile anlaşarak y,ar dımını sağlayan Melissenos 1078'de lznik'i ele geçirmişti. Bizans lmparatoru Nikepheros Bota�iates, saray ·nazırlann dan Hadım Ioannes'i, maiyetine Georgios Palaiologos ile ye ğeni Kurtius'u vererek isyanı bastırmaya memur etti. An cak bu Bizans ordusu Kutlamış-oğlu Süleyman-şah tarafın· •
56
tekrar gelişti:dLmiş, anıcak ist:ilala.r sonunda harap ol muştu. Otlaklarınını bolluğu Tü:-kmen aşiretlerini cezbe ıden en önemli husu:stu. İmparator Manuel, önıce böLge· deki Türkrrnen aşiretlerini U'lıakla.şıtırmakla işe başladı. .istihkamın yaıpıldığı yer Es.ki.şehir'in aşağı yuıkan 9 km. ·güneyıbatısmda, Porsuk Çayı vad:sinin kenarında, şim· diki Karaıcaışeıhir Köyü'nün bulunduğu yerıdir oııı. Dory .Ieon istih�funı 40 gün iç ind e tamamlandı. Surların etra fına geniş hendekler kazıldı. Şehrin herhangi bir kuşat· maya uğraması halinde savunm anın devamını temin edebilmek jçin yiyecek stokları yapıldı. Büyük sarnıç· lar inşa edilerek iıç ileıcek sular bu sarnıçlarda toplandı. İ nşaat ın çabukluğu göz önüne alınırsa bu müstahkem meıvk:in toprak-taş duvar ve su dolu hendekler olduğu anlaşılır. Doryleon i s t iıhkam ının yapılışı sı ras ın d a , N. Khonia tes'e göre, Sulıtan I I . Kılıç Arslan inşaatı önlemek ıçın Ataıbek Sül.eyman'ı d eğe rli hediyelerle ıtekrar dçi ola-
z 'deakibirbazımüddet Türkler' ilan hia· mayesinde ve Anadolu' to a hakim olan Nikepheros Melissenos'un, hakimi top yaetineSüleyman şah tarafından sonİmpave r di Botaniates' i er Bizans generali Alexios Komnenos, inzanstahtını.tahtım Melissenos'hi l·ae paylaşması. fırsatK vermeden ele geçirdi eso l s a u s. Turan, s. s. Vryonis, Chalandon, s.temin içinVryonis, s.ve askerls ehri amte vi birbakı·n önce bitmesini işçileri ınından İmparator Manuel'in de sırtındanitaş sves.toprak ta Ch. Beau, Mihael, s. s. dan bozguna uğratıldı. İ nik t oturan
il
( 1 08 1 ) . D ğ
Bizoans pr k rın rakl n
alınarak görünüşteki
rator N.
N.
Bi 1081 tari nd ğ u, Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuk· lu İ mparatorluğu, İ t nb l 1953, 76, 79; O. Selçuk lular Zamanında Türkiye, 60, 61, 66; S. 106, na (Bk. 1.
af
1 13, 153 ) .
oııı F .
503; S.
123; İ t i k
ın ş k
·a
şıdığı rivayet edilmektedir (Bk. N. Kho ate , 1 1 9; Sür yani 369; Abti'J. Farac Tarihi, II., s. 421 ; Le 271 ) .
57
.rak gönderdi. İ;ınparatord'an
seferinin sebebini
soran
Sultan II. Kılıç Arslan, Doryleon istiihkfunı işinin arala rındaki sullhü bozduğunu bildirdi. İrnıparatıordan 12 yıl
dan beri süren dıoıstlu:ğun devam etmesini .rica etti.
Türk:
menler'in aldık�arı yerlerin geri verileceğini kabul ede r
!göründü. Dostluğu:n devaımı için Bizans orduısunun geri .çekilmesini istedi. l.mparator Manuel ise Kılıç A:r:slan'ın •gönderdiği memıesine
dgilere,
uSultanın, bu
seferln sebeb�- bll
şaştı�» b eli rterek kesin bir sonuç ahııbil Anslıan'a .ağır tekli:flerde ibuluıımıı.ya baş
anek için Kılıç
Ladı. Daniışmendli Zünnfın ile Kılıç Arslan'ın kardeşi Şa
Wnışaıh' a ait toprakların adı geçen rneliklere geri veril mesini talep etti < 122> . lmpa ra t or Maıı.uel böylece II. Kılıç· Ars lan �dan yerine
getiremeyeceği hu s u sla rı
istemekle
sultanm ısuDh teklifini reddetmiş oluyordu. Ayrıca sınır ı>oylarmıa Biızans askerlerinin yığınağı devarn etıfi. ıSaıvaşın artık kaıçınılmaz olduğunu anlayan sultan II. Kılıç Arslan, IBi:zan:s .taıhk�matını yok etmek, yeni in· şaatı .gedkıtimıek için Türkmen akınlarının ısıklaştınk maısını emretti. Küçük Tü ııkın.en 1grupları Bizans kuıv vetleri üzerine ba:skınl ar diirzenJemeye, çevredeki köy� leri ya,ğımalamaya, orduıgıMıtan a�rılan kuçük Bizans
bir..
li:kler.ini pusuya düşürerek imha etmeye b aşl adılar. Dory
leon önündeki bu müca dele bütün inşıa:at süre since de vam
ettli. Türkmen akınlan örzell ikle Eskişehir :ve De
ınizli istikametinde gelişmekteydi. lınparator Manuel TıÜııkmen saldırılarını hafiflet· rnek Jçin Konya'ıyıa doğru ıbir Bizanıs ordusu gönderdi (123>, ,
<122> O.
Turan,
Selçuklular bmanında- Türkiye,
s. 206;
Ebu'l·
Ferec'de yalnızca Danişmendliler'e ait arazinin iadesi belir· tilmektedir (Bk. Abü1-Farac Tarihi, II., s. 421) . OD> Ch. Le Beau s. 273. ,
ss
CAncak bu ordu Türk .kuıvvederi tarafından pusuya d'ü şürülerek imha edlldi. Baıtı kayıııaklarında komutanı ve savaş mevkii zikredlilmeyen bu olay, O. Turan'ın belirt ti�i Ş alhinş§.h komutasındaki Bizans lbi.diklerinin Dory leon ıyıakmlarında:k!i yenıiJigis:i olmalıdır <124>. Anıcak F. ıChalandon'un ileri siird'üğü huısuıs konuıya daha da açık bık kazandırmaktadır. Buna göre Şahinşaılı, Amaısıya'da lci .taraiftarlarının el altınıdan Manuel'den yardım isteme lerini sa�layınca, Manuel , Amasl)"a seferine karar ver miştir.. Ancak kendisi Bizans'a dönerken komutanlarm dan Mihael Gaıbraıs ile Şahinş3Jli'ı emirl erindek i birlik Jet-le Amasya'nın zaıptına memur etmiştir. Mihael Gaıb ras, Aıınaısya s·eferi için gerekli ih:azırlıklar.ı yaıpıt:Lğı s.ıra4� E'Sikişehir yakınlarında emrindeki kuvvetle.rJe hare· kete geçen Şalb.inşah, böl!geden f.az�a urzaklaşamadan baskına uğrayarak mağlup edilmiştir (lls> . Bizans lrornutam Gaıbras, Paıflaıgıonıya (Çankın - Ço rum Kastamonu ve çevresi ) 'd:a:, ordusuna kaıtıl'mak için Pon'tuıs (!Karadeniz) eyaletinden gelecek kurvıvetleri bek- ı lerken, İmparaıtor Manuel de İstanlbut'a dlönımüş tü. Gab ras, Traıbzon ve Pontus Oinaios (Ünye) birliklerinin or dusuna katılmasından sonra Amasya üzerine hareket etti. Gabras'ın hareketini öğrenen Türk kuvıvetleri de Amas�a yakınİanna getmişlerdi. Şehirdeki Bizans taraftarl'a�· mn devamlı ça�nlanna rağmen bir Tünk: baskınına uğ· � endişesi Ga!bras'ı a:şın derecede ihtiyata sevket rnişıtıi: Bir talmıin de Gabras'm şehirdeki Şahinşaılı ta ıraf.tıarLaııını zayıf bulması şek:lindedıir <126> . Bu hakLından fnısatı kaçırmayan Türk kuv:vetlerJ Amasya'ya girdiler. GalbraiS ibu başansızhk üzerine Doryleon üssüne dlön-
(124) O. Turan, Selçuklular Zamamnda Türkiye, s. 207
.<125) (126)
F. Chalandon,1 s. 502. Ch. Le Beau, s. 274; F. Chalandon, s. 520, 504.
.
59
rnek zorunda kaldı. İmparator Manuel, G;ıhra s'ın bu başarıısızlığınıa fena halde kızara:k lrendisini hapsettirdi. IDiğer yandan Amasya'nın kendi si ne ıiadesıi için saray memurlarından Hadım 1\homas'ı, Sulian II. Kılıç Ars lan'a gönderdi. A ncak Sultan Kıılıç Arslan, imparatorun teklifini reddettiği ıgibi tehdi,tlere de kulıak asmadı. O. Turan'ın bahsettiği <IZ7J Nliksar'ın Gabraıs ve Zün ol ayı, 1 1 76 yıllarında İmıpa ratar Manuel'in Ege havzasındaki harekatına para l el 'Olarak Kuzey Anad!olu'.da ya,pılan Bizans seferi olmalı dır. Üstelik bu kuşatmada B izan s komutanı Gaıbr.aıs ol;. mayı:p ,. İımparator Manuel'in akrabas.ı olan Anıdronikıms Vata.tzeıs'tir. İımparator Manuel, Andranİkos Va ta.tzes ile Dan1şmend1i Zünnlın'u 30.000 Mşi1ik bir kUJV'Vetin bıa şında Niksar'ın zaıptına memur etmiş;tL N iks a r kuşat masının Karamıkib eli (Myriokeıfalıon ) saıvaşından çok kısa hk zaman önıc e yapılmış olma:sı .gere.kmektedir. Çünkü Niksar önünde boııguna uğr ayıan Androniko:s Vatatzes, bu savaşta hayatını da kayilietmiş ve k es,ik başı Karamıkıbem (IMyriokefalıon) savaş al an ma getiri lerek, savaş sıraısında mıe.rak ucunda Bizallis askederi ne gösteriliıniışti (l�l. Niksar �savaşının seyrill e gelince, kuşatma altmdaki Türkler, şehirde,ki Rumla r 'ın ağzın dan Bi z ans lı komutan Andlronikos Vatatzes'e bir mek
nun tarafmdan kuşatılmaısı
tup göndererek, yardımıcısı Danişmenıdll Zünnun'un i·ha'
net etıtiğini İ'lllb a r etmiş l erdi . Bu
durum
kar.şıs.ın.da
Andronilws Vatatzes kuşatmayı ka ldıra rak geri çekil meye baışlarmş, orıdusunu
anıcaık
moral bazukluğu içindeki Bizans
takip eden T.üıık kuv.vetleri kısa sürede bu
(127) O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 2C17.
<W> N Khoniates, s. 122. 6()
orduyu
Böylece
1 176 yılının yaz mevısim inin ilk aylarmda vuku bulduğwıu zannetiğirniz !Bizans"ın kuızey harekfrt:ı .soınuçsuız k almı.ştıır . Görülen toy;du ki, İnı,para tor Manuel'in 1 162 yılı öncesi «Türk'ü Türk'e k ırd ı rm ak » siyaseti sonunda sultanın karşı kar ışıya kaldığı zor şartlar a•rtık ge ride kalmı şt ı . Anadolu Türklüğü Sultan II. Kılı·ç A rslan 'ın etrafında birleşmiş , imha etımiş1erdi·r <129'.
eski heyl•e ri Dani·şımenıdıH Zünnun'a bile Niksar'da gö::ül
di.iığü ıgiıb i
yüız vermemişlerdir.
Doryleon ist�hkiammın in şa asını müteakip impara tor, Eıge harvzasını da emniyet altına aLmak için
Mende res N eh ri kaynağının yakın lannd a ki şimdiki adı Homa 'olan (:SibLia, Souiblaion) isıtihkamının da tarnüratmı . em retm:ışti. Türkle r 'bu işe de enıgel olabilmek için, Dory leon önlerinde ol d uğu g�bi, Bimnshlar'a rahat verme diHer < 130' . Ancak aralıksız deıvam eden inşaat sonund a , Homa i·Sitiıhkamı da kıısa sıüreide tamamlandı. Böylece limparator Manuel, kuzeybatı ve batı bölıgelerine giden ıyol laırın ve çevrenin emniyetini kısmen sağlamış o1ıdu. 1 1 76 yılı baış mda Sultan II. Kılıç Arslan'm tekrar imıparatora suJh t ektfinde bulunduğunu �ıiiyoruz. An cak İmıparatar Manuel , bu teklifled reddettiği gtiib i sa vaşın kaçınıLmazlığını ve kararhhğını şu sözler.iıyle Türk elçilerine bildirmişti : «Ayaklarımın altmda sultanm başı olıan,ıa kradıaJr silahlanmı bıııarkmayacağım. )) (131).
< 129> Süryani Mihael, s. 369; Abü'J.Farac Tarihi, II., s. 422; F. Chalandon, s. 507; S. Vryonis, s. 123. <130J N. Khoniates, s. 1 19; F. Chal•andon, s. 504; S. Vryonis, s. 123; Ch. Le Beau'ya göre eski SiLbium zannedilen Aublt!e istihkamıdır (B k. a.g.e., s. 273) . (ut) N. Khoniates, s. 120; Ch. Le Beau, s. 275-276; F. Chalandon, s.
504.
61
lmparator ıManuel, Tüı:ık tehlikesinin örtadan kalık ması
i,çin kat'i Slonuıçlu bir muiharebenin
•gerekliliğini ,görmüş ve buna inanmı·ştı. ·re,
o
verilirnesinin
Göı:ıüldüğü
üze
zaıın.ana k::ı,dar y ap ılan sıavaışlarda bazı Türk Ibir
olikleri zaman zaman geri atılmışla.rdı. Anıcak Türk or duiSunun yok edilmeden uğradığı yenıi.lıgiler Biz.anıs'a hiç bir fayda temin �tmemekte , Türk devletini hiç sarsma makta idi. Çünıkii' kalaıb ahk duşman önünden çekilen IT'ürk · kuvvetleri Anadblu'nun billhasısa yol güzer:gahları hoyunıea
dağ geçitlerinde gerilla ·.savaşına girişiyorlar
rvıe
·sayıları yfujbinleri aşan düış.man kuvıvetlerin� A:nad'(, lu'nun i·çine çekerek dağıtıyorlardı. Bu olaylar Türk
lha1k muihayyilesinde derin tesirler bırakmış oluıp, bir çok yerlerıde her dağ geçiti için hahi devam eden ıbir çok hikayeler tespit edilebilmektedir < 132l,, 032>
62
Dağ geçHleri ve beller ile ilgili çeşitli hikayeler anlatılagel mektedir. Olay ile ilgili olarak bu yerlere özel adlar veril miştir. Mesela Yalvaç Ovası'nın kuzeydoğusunda Akşehir beli'nde «Gavur uçuran» denilen bir mahal bulunmaktadır. Halk arasında düşmanların buradaki geçitten uçuruma yu varlandıkları anlatılır. Gene K·aramıkbeli'ndeki «Kanlıdere• adı böyle bir olayın hatırasıdır. Başka benzer hikayeler de vardır : Çorum-İskilip arasındaki «Haramidere• olarak bili. nen geçit Celali isyanları ile ilgili olayların bir hatırası olsa gerektir. Ege bölgesindeki Efe, Zeybek hikayeleri tamamen dağ geçitlerinde ve bellerde geçmektedir. Apıasya bölgesin deki «Ferh�t ile Şirin» hikayesine benıer bir hikaye de Ha· tay'ın Belen dağlarında anlatılagelmektedir (Bk. Ali Rıza Önder, <<Bahrat İle Atik Hikayesi» Türk Folklor Araştırma lan, Sayı : 1 56 «Temmuz 1962», s. 1772) . Yine bu dağ geçit· leri ile ilgili olarak bazı tarihi bilgileri de hatırlatmak gere. kir. Mesela II. Haçlı seferi sırasında Haçlı ordusu komu tanı Fransa Kralı VII. Louis, Denizli - Antalya yolu üzerin• deki Kazıkbell geçitinde 7 Oca,k 1 148'de ağır bir yenilgiye uğratılniıştır. Kösedağ savaşı öncesinde tecrübeli Selçuklu komutanlan Sh•as'ta kalarak Moğol ordusunun İç Anada.
1mparaıtıor
içinde saıvaş hazırl:ılclar.ım ta mamladı. Kaynaklann .dıa ifade ettiği gibi, o zamana ka daır teşkil ·ettiği orduların enı kalıalbalığını meydana ge tirdi. •Bütün S ırhi stan ve Macaristan'daki birliklerini topladı. Latinler'in ve Balkanlar'daki HıriıStiıyan Türk ler (Scythes) 'in yardımın ı sağl adı . Trakya'dan çok sayı da öküz ve araıba temin etti. Meydanıa getirdi·ği or:dunun kısa
süre
büyüklüğünden ve gücünden emin olan İmparator Manu
ümidi
el, Tür.kler'i kesin hiır yenıi1gi<ye uğratacağından ıidi. Ordlllsunun
haızırlanmasmı biHrdi.kiten sonra,
sofya KiHsesi 'nde
dini bir tören düzenledi {W>.
Aıya
Töreni
(rnüteaılcip ordusunun baışınıdıa b aşıkentten ayrıldı.
Manuel, Türk :teıhliıkesine bir
son
vermek ve Ana·
ldolu'yu Türkler' den geri al albilmek için bu sefere bü ıyük önem vermişti. Meseleye adeta bir «Hilıal-Salip» :kavıgasına dıönüş.türmüştü. Dıory leon ve Homa ( Sou blaion ) 'nın tahkim edilmesinden sonra Paıpa III. Alex andre'a ıbir mektuıp göndererek T ürk ler'e karşı y apa cağı saıva�ta, 'P aıpa 'nı n batılı . hükümdarları ikna ederek kendisi ne yardım etmelerini sağlamasını dea e tmi:şt i <ı34ı.
ıAnıcaık 29 Ocak 1 17r6 tariılıini ta:şıyan Papa'hı� cevaJbi .mektuıb u yaırdımın ancak yıl sonunıa doğru gönderilebi •l!Ceeğini lbHdiiıımekteyıdi . Diğer yandan imparatorun Pa pa'ya yaptığı bu m üracaat dialha !Sonraki Haçlı seferine zemin Jıazırlayacakıtır <Il5).
yıllarda
ın.
lu'ya bağlanan dağ geçitierindeki yollar, derbentler üzerin de yok edilmesini savunmuŞlardır (Bk. O. Turan, Selçuklu. lar Zamanında Türkiye, s. 433 vd.) . Daha sonralan Karako yunltı Kara Yusuf, Tirnur ordulanna karşı Doğu Anado lu'da adeta bir gerilla sa,vaşı yapmıştır. (W) N. Khoniates, s. 120. (134) F. Chalandon, s. 505-506.
(llS) Aynı yazar, s. 505-506.
63
Yukarıda izah edildiği giıbi imparator sefere Haçlı zorunıda kaldı. Bunun la beraber iımparatorun seferi gerek Latinler {batı) , ge rek Bizans açısından .gei1çek ıb ir Haçlı seıferi niteliği ta ş.ımaıkita ve bu seferin Müs.lümanlar'a karşı olmak üzere bütün Ortadoğu'ya yayılınaısı amaçlanmaktaydı. Anado lu 'da biri kuzeyden Nikisar'a, diğeri de Denizli taraıfm dan Konya'ya o tmak üzere çirft .yönlü hir tıaarruz düşü- nen i mp a ra tıor Se�çuklular'a yardımını muhtemel gör düğü Mısır'a, salhillleri vurmak üzere, 1 50 parçalık bir Bizans c!Jonanmasını da gönıdermişti 036> . Aynı yıl Kudüs kralının ve Ortadoğu' daki Latin prinkepsliklerinin de Müslüman devl,etlere kai1şı taarruıza geçmeleri Ru111rLa tin işlbi rliğj ni gözler önüne ser.mektedir.
yıar.dımın ı s ağl aijama d an çılcrnak
,
Aıy aısofiya' da yaıpılan parlak bir dinıi töreni mütea kip başkentten ayınlan Bizans ordusunun ağ.ırhklannı 5 .000 araıba ve pek çok hayvan taşımakta, yardlmcı otla rak İngilizler, Franklar, Maıcarlar, Sıııplar ve Bizans ol"' dusunda hizmet gören Türk asıllı Hıristiyanlar bulun maktaydı {ım. Manuel; kuvıv.etledni Atııa:n.os Ç ayı kıyıla rındaki yığmak yeri olan Ulu/bat'ta toplamaya başladı. Sırıp ve Macar birliklerinin gecikmesinden dıolayı, bu <büyük Bizans ordusu ancak yaz başında Türk - Bizans sınırıma doığru ilerlemeye başladı .
tmparat'orun kuvıvetli bir ordtl(Yla üızerine geLdiğin i öğrenen SuLtan I I . Kılıç Arslan tekrar elçiler göndere rek sulh teklifinde bulunımuş, ancak İmıpara.tor Manuel; <136> Bu donanmanın ne gibi işler
yaptığı hususunda bilgimiz yoktur. <t:m N. Khoniates, s. 120; L. Rasony, Tarihte Türklük, Ankara 1971, s. 1 94; A. Z. Yelidi Togan, Umumi Türk Tarihine Giıiş İstanbul 1970, s. 204. 64
sultanı,. ıyaptığı yardımları unutınakla suçl ayarak bütün sulh teJ.diflerini reddetrniŞıti . Sultan I I . Kılıç Arslan i se iinparatıoru Doryl oon ve Homa
( Soublaion ) istilhkamla
rını yeniden yaptıraırak., anla,şımalaıra aykı rı daıvrıanmak la sUJÇlaımaktaydı (13sı.
impara toru
İlht i�a tlı ıbazı BiıZanıslı komutanlar, sullhe razı ol'ma!S.ı için i k.naya çaJ ışrn ış.lar,
ancak Manuel on•ları dinlemerniışti . B izans ile arıtık kafi
sonuçlu tbir m eyıda n savaşının kaçınılmaz ol duğunu an layan Sul!tan U. Kılıç Aııslan, Ortadoğu ' daki Türk ve Müslüınan devletlerin yardımını iıstemiş ,
İmparator
Ma
nuel ve batılı araştı.rııcılara -�re de bu yardımı ternin etmirşti <139>.
'hususunda
Anıcak
suıl t an a
eliımizde
ıgel;dıiği iddia edilen y�r:dırn
başka delil yoktur.
Kıonya üzerıine yüııümek maksadıyla yola çıkan im nıor.ma l Es:kirşehir yolunu b ı ra k ıp , Aldıyraos U40J' dan inerek Denizli yıolunu teroiıh ett i ve Frikya'ya gir di (141> . İmıparator, E s k i:ş ehi r üzeııinden harekata geçme· si hali nde Türkl er ' i n muk av eme tiyle karşılaşaca,ğını taih min etti.ğinden bu güney IJIOluınu s eçmi ş ve beklenıme di ği bu yoldan ilerleyerek Türkler'i ani bir lhaskınla maığ parator
lup etmeyi planiamırş.tı.
ıDaha önceleri Kotos'sa a�dı ile ıbi1inen Honaz'a ge� len Bizanls
or.du�u k ısa bir :s üre burada konakladı. İrn pa rator Manuel , bu şehiırdeki Agios Mihael Kiliısesi'ni msı N . Khoniates, s. 1 19-120. < l39J A.A. Vasiliev, «Manuel Con:ıene
and
Henry Plantegenet»,
Byzantlnische Zeltschrift, 1929/1930, s. 237; Ch. Le Beau, s
276; F. Chalandon, s. 508; S. Vryonis, s. 124; Ancak hangi beyliklerden ve ne kadar yardım geldiği belli değildir.
Akhyraos, Milet'ten İ stanbul'a ulaşan yol üzerinde, Balıke. sir yakınlarında bir şehir. <141J N. Khoniates, s. 120; Ch. Le Beau, s. 275; F. Chalondon, (140J
s. 507.
65
ziyaret ederek zaıfer içiiı duıa etti. Buradan hareket eden Bizans ordusu :Dazıkıtı'nıa,
son ra
Dinar'a vardı.
Daha
.sonra Homa 'ya u l aşan Biızans or.qusu buradan «!Myrio
yıkık istiıhkamı » n a ulaıştı. Kaynaklara gör.e burada Bi tutns topralda-n b it iyor, Türk toprakları başlıyordu 042>. Sultan II . Kıhç Arsl an Horna-Myrio yıkık istihk.a.mı
arasmda i lerleyen Bizans or.du:s una karşı · gerekli tedbir l eri a}ma.kta gecikmedi . Bk yandan imparatıorla sullh ,t eşeiblbüslerini sürdürür.ken, diğer yanıdan oldukrça kala ·ibalık Bizanıs orduısunu, b ir meydan muıharehesi yapma· dan önıce, mümkün mertche yıpratımaya gayret gösteri yordu . Türk birLikleri sık sık Bizans ordusunu vuruyor 'Ve Biızans ordusunun geçmesi muıhtemel ci:var köyleri ıt ahriıp ve yağma ediyordu. Ayrıca Bizans ordusunun yi
v ::ı�ek ve su b akımı ndan ıgüıç durum a düşmesi için elden gelen herış.ey yapılmaktaydı . Ekinler ve otlar tahrip .edilmiş, çeıv:redeki suJar hayıvan ve i nsan ces·eıtleri atıl
ımak suret iyl e ki rleti lmişti . Bunların sonucu olarak kıısa süre ısonra Bizans ordusunda dıiızanteri salgını çı:kmış ıve çok sayLda Bizans askeri ölmüştü 043> .
Türkıler hakkmda oldukça tecrübe sahiibi ohm İm· paratar Manuel, yol boıyuınca emniyet tedib i r.i de aldır· mıştı. Ancak Bizan:s ordusunun yürüyüşü oMu� ya:vaŞ cereyan etmekte oluıp, bunun selbebi de arkalarındaki yük, eıızak v.e savaş mailzernesi taşıyan 5 .000 kadar ara· banın ve sitaıhsız yardımcı kuvvetlerin rvarlığeydı. İlll(p a·
rator, sultanı yeneceğinden o kadar em i ndi ki, Konya'yı kuşatmak için mancınık rvs . gibi silaıhlan da beraberin<142) N. Khoniates, s. 120; Ch. Le Beau, s. 275; A.A. V'as.iJiev, History of the Byzantine Empire II., s. 82; Vryoni-s, s. 123. <143) N. Khoniates, s. 12{).;121 ; Süryani Mihael, s. 370; 371; Ch. Le Beau, s. 276; F. Chalandon, s. 501 ; S. Vryonis, s. 124.
66
cde. rgetiriyorıdu. ·Bu itibarla Bizans ordusu tam anlaıruy •la battal bir vaziyetteydi. Halbuki Türk kuvvetleri, çe ıvik ve hareketli, büıyük hir çoğunlukla hafif süvarİ idi tler. Bütün yol boıyunıca ,düzenli .bir şekil'de harekeıt eden iBi:zans ordu:suna gerek yüııüyüş. sırasında, gerek konak lama yerlerinde Türkler zaman zaman görünerek bas kınlar yapııyor ve zarar veriyorlaııdı. Savaşın ne demek oLduğunu bilen Bizanslı yaşh ko� mutanlar imparatora
su l.tanın
sulh tekliflerini ·dikkate
almasını tarvsiye et!miş�erse de dinletememişlerd1 . Pikir Jerini kaıbul ettirebilmek için Türk ku'V'Vetlerinin hare ikedi ve çevik oluşlar.ı , o zamana kadar imkansız gibi görünen yerleri zaıptetmiş olmaları sebebiyle moralleri nin yüksek bulu:nduığu, Bizans ordusunun ise yoııgun ve üstelik dizanteri yfuünıden birçok ka�ıp verdiği vıb . . gi
gösterdikleri gerekçeler imparatoru iknaya yetmedi. ltmparator ve rnaiyetinin içinde bulunduğu bu durum, dev.rin Bizans tarihçi si N. Khoniates tarafından acı acı
lbi
ttenki;t ed�!tmektedir 044> . Görüldüğü üzere, imparator se· fer başlangıcındaki ihtiyatı bir yana bırakmış ve çevre sindeki savaş taraftarı, tecrübesiz komutanlarının etki ısine gi rmişti . D iğer yandan SuLtan Kılıç Arslan, Bizans orıdusunun hareketıini her an takirp e diyor, kontrol altın ıda bulunduruyor ve öldürücü ıkohluyordu.
daıibeyi vuracağı ııamam
Türk kuvıvetlerinin
devaml ı haskınlan ve
ıçevredeki taihriıbatı B iızans or.dusunu Roma'dan iübaren lher türlü hareket serbestisinden maihrum bırakıınışctı. (144)
«...
O zamana. kadar hJç savaş trompetl sesi duymamış, şa
şaa ve gösteriş içindeki asilzadeler . . . •,
«...
Bu genç subay
Iann fikirleri ve davramşlan gururdan ve elbiselerinin üze
rinde parlayan altm ve gümüşten daha fazla dikkate değer değildi.• (N. Khoniates, s. 121) . Aynca
bk. F. Chalandon, s.
508; S. Vryonis, s. 124. 67
·Buna rağmen Sultan H . Kılııç Arslan İrnparator Manu el'e üçünıcü defa bir ebçilik heyeti gönderdi . Sulh yapıl lması hususunda irnıpara;toru tekmr Uiy a rdı . İmpa rator IManuel, su1tanm .teklifini tekrar .redıdederek, «Banş şartlannm 1Konıyıa' ella göriişüleıhileceğinli>> <145lhelirt ti. B i ızans ordUJsunun harekatı sııras.mda sultanın bu şekilde ısık s.ı.k elçiler göndererek sul:h is.ternesi herhalde İmıPa ıratıor Manuel'.de suLtanın kendisinden çekindiği şeklin de bir k·a naat uıyandmmı,ş olmalıdır ki, ba�lan:gııç ta g& rülen iıhtiıyatt an ve tedbirlerden imparatoru. urz.aklaştır mıış.tır. Bizans ordusu Homa üsısün:den ayrıldıktan ıso n ra , bize göre, şu güızeJ1gaJhı .takip ederek KararnıkbeH'ne ulaşmı.şıtır : Homa - Düzıbel - Kartı - H aydarlı - Karadil Uzunp ına r ve n ihay e t Karamı,k:Jbelii . Öyle anlaşılı li yordu ki -iımparator, Sultan dağları nın kuızeyinden Ak şehir - Konya ve oradan Külek Boğazı'na ulaşan Bizans !yolunu t?·kiıp etmek kararında i.di <146> . III. 2. KARAM.I'KBELİ ( MYRİOKEFALON) ZAFER!İ 17/18 EYLUL 1 176
Bizans ordusu oldukça yıpranmış olarak «Myriıo yıkık isıtihkıamı » na geldiğinde, savaştan bir önceki g� t'fürk ku:vıvetleri Bizans karaııgiliına b aıSik ın yaparak yağ045>
< t46
CI. Cahen, , s. ordusunun takip etmiş olduğu Roma' d an i t i ıb aren Bi z ans güzergah vedeğişik savaş mevkii hakkında çeşitli araştırmalar ile pılmış vıe ıtenkitleri yılında tarnarnladığımız adlı dokto a r de mevcuttur. Ayrıca bk. Yeri»,Abdulh• alfıkElçin A mağanı,, Şükrü r Yayınlanndan, ·Ankara Pre-Ottoman . . .
104.
ya. görüşler ortaya atılmıştır. Bu göriişler 1978 Myrlokefalon (Kara tezimiz mıkbeli Geçiti) Zaferi (17 Eylül 1176) M. Çay, «Karamıkbeli (Myriokefalon) SavaŞı'nın H.
Ü.
68
1983.
ımaladılar 047l.
Karıamııklbeli'ni Şuhut Ovası'na doğru ka
ıpatan «y�kık MyriıokeifaLon istiıhkamı» nı, 1 7 Eylül 1 1 76 günü aşan Bizans or.duısu Karamık/beli'ne doğru ilerle� meye baışlamış /Ve
l((
boğaz )) görünümündeki vadiye gir·
mi·ştir. Geçitin yüksek tepelerinde mevzilenerek 'Vadiye ttamamen hakim bir durumda olan Türk kuvvetleri, B i ııanis ordusuna
ib aışlanıgııçta' müdaıhale etmeyerek,
ıman öncülerinin
IBoğaz'ın
içine
doğru
düş
ilerlemelerini
adeta kıolayla.ştır:mıştı;r. Biızanıs orduısanun
önıcü birliklerine Kons;tantinoıs
Anıgelbs'un iki ıa:ğlu İoannes ile Andronikıos ku:manda et mekteydi. Öncü
birliklerini , ıKons tantinos Mavrodukas
ile Anidlronikos Lampardl01s komutasındaki diğer birlik' ler takip etımekıteyd'i .
Bi,zans ordusunun
sağ kanadını,
imparatorun kayınbiraderi Antakyalı K:onstans 'ın oğlu Baudıouin, sol kanadıını ise Theod:oros Ma:vJ:iozomes ko- muta ediyıord'u. Bunların da ardında baıgaj lar, kuşatma aralbalan gelmektey,di . İmparator M·a nuel'in komut;:ıtc:;m 'daki ıhaıssa ordusu ile arıtçı kUNN.e t!ler .daıha geride idHer. Bu or.du sıkışık niızamda olup 15 km. k·a dar u,zunlukta bir
kı<?nvıoy
meydana getirımiŞıti
Kaynaklardan teSipit
< 148> .
edilebildiği gilbi,
'Manuel, �baıgaj ve makinalan taşımakta 1kendi
kOimutasmdıaki
arasına almış idli ki,
İmparator
olan arabalan
hassa birlikleri ile esas ordusu
bu yanlış hareket i aradaki i rtiba-
( 147) S. Vryonis, s.
124; Saıvaşın cereyan tarzı ile ilgili olarak dev· rin kaynağı N iketas Khoniates (s. 121-128) 'de ve tınparatar Manuel'in İngiltere Kralı Henry'e gönderdiği mektupta (Bk. A.A. Vasiliev, «Manuel Comnene ·and Henry Plante�enet», s . 237-239) oldukça geniş bilgi bulunmaktadır. (148) N. Khoniates, s. 122; Oh. Le Beau, s. 277; F. Chalandon, s. 507, 509; A.A. Va·s iliev, «Manuel Comnene and Henry Plan. tegenet», s. 239 vd.
69
tın kesıiılmesine selhep oLmuş oldu. Nitekim İoannes, Anıdıronikıos·, Marvrocİ.ukas ve Lampardos komutaısında
ilerleyen kuıvıvetler, tehliıkesizce vadiiyi geçmek için, ön 'deki ıp�yadeleriini Türkler'e :karşı taarruıza ıgeçirnüşler, ancak geri ciekli asıl Bi.zarus ordusu bu kendi önıcü kuıv vetlerini aradıa enıgel teşkil eden ağırlıklar yüzünden la Z.Lm gelen süraıt'l� takip edememiş,ti. Öncü kuvvetlerin boğazı kıolayc.a geçerek ovaıya inmesine r.ııüsade eden II. Kılıç Anslan, bu suretle, Bizans ı0rdusrmun iyice iki ye ayrıLmasını sağlamış oluyoııdu. Ayrıca asıl Bizans or dusunun vadiye hakim olan Türk kuvvetlerini geri at madiap ıçııp lak arazide yürüyormuşçasına boğaza girme si Türk ordusunun işine yaramıştı. Zira fırsatı kaçırını yan sultan, Karamıkıbeli'nin çıkışındaki tepe nıoktasın da geçişi kaıpattırmış, diğe r taraftan, yamaçlardan v:a 'diye seıvk ettiği Türk kuıvıvetJeri Bizans ordusunun sol kanadına taarrlliZa geçmiş t i Önce yoğun ok yağmurun a •tutulmuş olan Bizans sol kanadının büyük hir bölümü ik.ısa zamanda yıok edildi, geri .kalanlar ise dağıldı. Ar kadan gelen sağ kanaıt komutanı Baudouin, emı:ıindelci kuvvetlerle i m da da yetişmeye çalıştıysa da ıbaşarı elde e demedi, çarpışmanın dalha başlarında telef oldu Ge.
.
ıçit t amamen Türk kuıvıvetlerince kapatılmış olduğun dan dar vadide sıkışıp kalan bu Bizans kuvrvetleri hare iket kaabiliyetlerini kaybetmişlerd!i.. Bıizans ordu su par çalanmış, vaa iye dağılan birlikler arasında irtibat ke ısilmişti. Geri çekıilme imkanları da ortadan kalkmış.tı.
Üstelik biızzaıt imıparator komutasındaki hassa ordu su ile artçı ·kuıvvetlerin buraya yardıma lroşmaları da müm kün değildi. Çünkü, arada ağırlıklar büyük bir engel teş ki l
etmektey,di . Böylece
büyük mücadelenin daha ilk
saatlerinde Bizans ordusu tamamen perişan edilmişti. 10
Bu arada diğer bir Türk kuvveti, Bi zans artçı kuvvet lerinin gerisine sarkarak ricat ha ttını kestiği için ne geri
çekilme ve ne il eri gidebilme imkanı kalmamış olan art ıçı bi r l : kl er de kı'S a
sürede ezilmiş1er.di. İşte bu sırada ıdır ki yukarıda, Niksar'da:k� saıvaışı kaybederek telef ol iduğwm söylediğimiz And ro ni kos Vatatzes'in kesik başı ısavaış alanına yetiş tiriLmiş ve ii;Jir mızrağın ucurta t a kı larak Bizans askerlerine yüksekıçe bir yerden gösteril lmi.ştir. Bu manzara , Bizans askerlerinde zaten katma ıınış olan dayanma ıgüıcünü ve en son oesaret kırıntıla r; ını ahp götürmüıştü <149) . İmıparatıor Manuel , orcluswmn önce sol ve sağ ka n adının ,
daiha sonra artıçı kUJV1Vetlerin imha ediLmelerini üzüntüyle ıseyretrne:k.ten başka bir şey yapaımııyordu. Tür.kler'in harp takti,ği netıi.c esi, boğaza g:rmiş o l an Bi zans öncü kuvve tlerini n vadinin çıkışından sonra bir tepenin eteğinde etrafiarını çitlerle çevirerek yeniden düzenlenmeye çalıştıkları ·sırada , Sultan Kılıç Arsl an , ıkat'i sonucu .almak İ'Çin İım:p.aratp r Manuel Komnenıbs ıkomutasmdakii hass a kuvvetlerıine karşı taarruza geçti. •İmpara.tıor Manuel, emrindeki biriikiere bir yıol açma k için yaptığı mücaıdeleden sonra bunun imkansız olduğu nu gördü. Bütün ümitlerini y it i rm i ş bir va:zıiyette, her ıkesi n kendi canını kurtarmasını em.rettikten .sonra Türk Ib irli klerinin içine atıldı <150) . b.i r fırtınan ın savurduğu gıö z gözü görmez hale getird:. İki or ı :du, dostu düışm am ayırt edemez bıir şekilde savaşa de ıvam ediyordu. N. Khoniates başta olmak üzere kaynak' ' ların belirttiği g�bi, ·çaı:ıpışmfi o kadar şiddetli olımuştu Bu
!;a ra d a
arrsırzın çıkan
toz, toprak, kum
( 149) N. usoı N.
Khonil!!tes, s. 122; F. Chalan,don, s. 5 10. Khoniates, ,s. 123-124. 71
ki, vadi, tamamen :nsan ve ha�an cesetleriyle dolmuş tu.
Ölüımıden kurtul ab ilen
İmparator Manuel'i tanıyan
b ! r Bizans askeri atını ve.::-e rek onun es.ir düşmesini önr
lcdi. İmıp arator, etrafına tıoplanan kuvvetleriyle b erab er,
kılıç
art ığı
Biızans
öncü birliklere ulaşab]mek için
geçiti aşmak maksadıyla son bir gayret gösterdi. Fakaıt
maiıy e tiyle ıbirHkte kuışatı.ldığından, kendiıslinden yaııdım istey en , yeğen i n: n kocası, İoannes Kantak.uzenos'un ölü ·münü
s·eyretmekten
başka bir şey yap amadı .
İoannes
Kantakuzenos ve maiyetini or t a dan kaldıran bu Türk birliği İm:parator M anuel ' i de yakalamak üzere hareke te geçti ,
i ki taraf arasında çok se r t bir mücadele ol
duysa da imparator binbir güıçlükle s afları yararak B i z ans
bir maiyetle
dı 0 51).
az
öncü birliklerine ulaşmayı başar
Akşam karanlığı çöktüğünde, kurtulabilen kuvvetle rm b aşında
Andron'ikıos K:onstastefanos da Bizans
ordu
gü,hma ula·ş tı Böylece Karamıkıbeli geçi llinde Türk
S ul t anı II. Kı
lıç A rs la n tarihin büyük imha savaşlarından birini yaıp nnş
( 1 7 Eylül 1 1 76) , çok büyük ıbir zafer k azanmıştı .
Bu savaş t a B izans ordusunun tamamına yakın bölümü
imha edilmi·şti. Ya�vaç Ovası tarafına geçt'iğini sıöyledi ğ i m iz ve sonra :iımp ar a.tonm k aıtıLm ış ve tler,
oldu ğu öncü "kuv
topland1kları yerde Türkl e r tarafınıdan muh as a
ra altına a l ınm ış t ı. Gene kaynaklardan tesp i t edilebildi ği gibi
bur a d a , muıhasara
altındaki
tam manas.iyle büyük b ir moral
(151) _Aynı 72
eser, s.
124-125.
Bizans kuwetleri
çöküntüsü içindeydi·
ler <IS2> . 1 7 Eylülü,
1 8 Ey l ül e bağlayan gece,
muhasara
altındaki
Bizans ordugahın da t a m b i r ölüm sessizliği
hak ; m d i .
Sükuneti sadece vadi den yükselen
i mdat
Eıtmflarını ç.it ve araba
is tekleri bozmaktayd'ı .
lar1 a halıka halinde olan B � zanshlar'a
çev.i rcrek müdafaa b aızı
ferya tlar,
Türk
ter t ilb atı alm ış
b irliklerinin
karanlıkta
bulunan ücre tli Hırist iyan Türk ler'e çağnda bulunmaları., Bizans ordugıaıhm.daki peri ·şanl ığı daha da a rt ı rıyo rdu . Çü nkü Sc1ıçuklu askerleri , yaklaşarak
-oradaki
aralarında
Türkler' den acele düşma n saflarını terkederek
kendiler.i n e katılmalarını, ertesi gün bütün B izans kuv· v et l eri n in
kılıçtan
geçirileıceğin i
haykırıyorlardı.
Bu
·ölüm i lanı o kadar etkili olmuştu k·i , İmıparatar Manuel, k u rm ay heye t ! n i sü r'a 1:1le taıplay�rak �a;vaş meyd a n ı n ı terketmek istediği n•i bildirdi . Bôy l e bir davramş bekle-
mektedir:
.osıı Bunu kaynaklarda
yun
kanlı
görülen şu iki olay açık olarak
gös ter
«Askerlerinden su isteyen İmparator Manuel, su olması .karşısında
hayıflanarak kendi kendine;
- Ah ! Bu muhakkak Hıristiyan kanıdır. Hıristiyan kanı iç· rnek benim için ne bedbahtlık! vazgeçer. Ancak intparatorun
diyerek
suyu
içmekten
söylediğini duyan bir Bizans
askeri ona şöyle der : - Haşmetmeab, bu korkunç suyu ilk
o es ikinci bir misali Le Beau,de s. Disiplinsizliğin malanması sırasında meydana geliasıynor.ı temin askerleri yağmalayan Türkle ' i n durdurul m emir vererek; r ifadevermekte ettiğindegeciaynık askeriş daha küstahça imparatora şu cevabı i (Bk. defa bugün içmiyorsunuz. Ondan çok defa içtiniz, tebanızı ağır vergiler
Kh n iat
altında ezerken sarhoş
, s. 125.126; Ch.
oldunuz. » -
(Bk.
N.
281 ) .
Bizans ord�ahının yağ Manuel
hazinesini
için
ne
«altınlari
almakta
Bizans
askerlerinin
Türkler'den daha fazla hakkı olduğunu, rnem
t : ccO altınlan halkırnın ezmek pahasına atmarnanız
daha iyi olurdu. Ama şimdi onlan - altınlan - hayatımız
pahasına geri
almamızı emredlyorsunuz.
E�er
lmparator,
övündüğü gibi cesur bir adamsa kendisi gidip alsın! »
N. Khoniates, s. 126) .
73
meye n , o güne kadar kendisinde böyle acınacak bir
hal
görmeyen · maiyeti İmrparator Manuel'i ha�ret ve dehşet
i le dinlemiışler, nihayet içlerinden Andıronikıos Konstas ıt efanos ileri çı karak ıbti teklifi şidde.tle reddetmi,ş ti. Bu· na ilaveten çadır içinıdeki konuşımalan duyan nöıbetçisi nin kırıcı ıSÖzleri imparator.u kaıçma teşebbüsünden vaz·
geçirdi <153ı.
Sultan Kılıç Ars:Jıan'.ın karaııgMıı, Bizans kuıvveıtle:ri nin toplandığı yerin ıyakınında olu:p, her aı;ı düşmanın durumu ve harekatı ılıakkında kendi'sine maliı.mat veri leıbiHn.i�or.du. Salballım ilk l'Ş ıklarıyla birlikte Türk kuv
vetleri Bi-zans oııduıgfııhma karşı hücuma geçt il er Türk ler üzerine gönderil en İoannes Angelıos lromuta:sındıaki B izans birlikleri fazla bir direnme gösteremeyerek geri 'ÇekiLmek zorunda kaMı. IMavrordukas komutasınd!aki ikinci bir Bizan's ibir:l.iği de aıynı aktbete uğradı. Türk birlikleri , o:-duıgaıhı çeviren çitleri sökmeye başlamllşbr dı. Anıcak bu sırada sultanın emriyle taarruz duııdu .
Tuldu.
Türk taarruzunun bu şekilde aniden durdurulması nın seıbeb.i sultanın imparatorla sulh hususunda anlaş masıdır. Çünkü ıbütün gece boyunca karşılıklı olarak eLçi ler gidiıp ıge lmi·ş ve barı ş 'Şartlarını tespit etmişlerı
(153) Kaynaklann z.ikrettiğine göre, nöbetçisi İnıparatorun konuş masını işiıtince; «- Bir lmparatorun sözleri böyle mi olma lıydı?» diye yüksek sesle söylendl.kten sonra, Manuel'e dot nı dönerek şöyle hitap etmekten kendini alamamıştı : «Bizi bu yola sürükleyen, bizi bu dağlann, bu kayailkiann ara sına atan siz değil misiniz? Bu gözyaşı vadisinde, bu ce hennemi andıran boğazda ne işimiz vardı? Biz size hayatı mızı verdik. Siz ise canınw kurtannak için bizleri terkedJ. yorsunuz.,. (Bk. N. Khoniates, s. 127; Ch. Le Beau, s. 282; F. Chalandon, s. 5 1 1 ) . 74
dir. Gen elEkle batılı kaynaklar sulih tekl fina n önce Sul tan II. Kılıç A11s.lan'.dan geldiğini ileri sürmektedir <IS4J. Görüışlerini kuvve tlendirrnek için .de Türk ordusun un !büyük öLçüde y11pranmı·ş olıaıbileceğini iddia etmektedir ler. Ancak gene deıvr.in kaynaklarından olan ve tarafsırz. lığına güıvenebileceğimiz Süryanl Millıael ve Ebu'l-Ferec, ilk :sulh teklilfinin Manuel tarafından sultana yapıldığı nı aıçıloca belir tme� tedi rl er <155> . Öyle an l aş ı l ıy or ki N:ke ıtas Kihoni�es'te anla tılan olay, ka.rış.ılıklı dçileııin gidip gelme sinden sonraki su1hün imzalanması sa±ihasJ.dır. Sulihün imzalanıması safua smda İmıparatar Manuel'e, Sultan II. Kılıç Arslan'ın gönderdiği gümüş koşrumlu bir atla, değerli bir kılıcı sunan Türk elç;si 056>, ked er den ıb itkin hir ;vaziyette bulunan imparatoru teselli et mek lüzurnu h�ssetmiış, imparatorun zırhı üstündeki sl ıyaıh pelerini farıke derek ; «Bu renk savaş zamanma uy gun dıeğiHdıir. Fe�tin alaıinetidiir» şeklinde espride bu i
,
lundu <157> . Sonra Il. Kılıç 'Arslan'ın tekliflerini bildirdi.
İmparato r Manuel, daha önceki meseleleri dikkate ala rak sultanın yeni bir oyununa düşmekten korkuıp, tek,
054 >
N . Khoniates, s. 128; A.A. Vasiliev, «Manuel Comnene and Plantegenet», s. 239. 055) Süryani Mihael, s. 371 ; Abii.1-Farac Tarihi, Il., s. 421-422; F. Nafiz Uzluk, s. '25. (156) Bu Türk elçisinin adı bazı kaynaklarda «Gabras» olarak geç mektedir. Gabras ailesi Bizans tarihinde önemli bir mevki işgal eder. Gabras ailesinden Türk hizmetine geçenler oldu ğu gibi, Türkler'e karşı Çarpışan komutanlar da gelmiştir. Fakat buradaki Türk elçisi Gabras'ın, gerçekte Sultan II. Kılıç Arslan'ın veziri İhtiyar'üd-Din Hasan olması ihtimali vardır (Bk. S. Vryonis, s. 231) .(151) N. Khoniates, s. 128; F. Chalandon, s. 5 1 1 ; A.A. Vasiliev, «Manuel Comnene and Henry Plantegenet>>', s. 239 ; S. Vryonis, s. 124-125.
�enry
75
anlamaya çahşıtı. Emin olduktan sonıra dır ki, e�rçiye sırtındaki zırtlun üızerindeki altın işlemeli kadiıfe p ele rin 'ni hediye etti. Sultanın bütün tekliflerini tartışm a sız kabul eden Manuel'e ve kılıç-artığı ordusu ına dönüş için mü sa a de edil di . İmp arator Manuel, ka ğıda yazılan antlaşma metnini irnza.Iayarak suttana gön· derdi . Suhanın tasdikinden sonra S e}çuklu-B:zans mü nasebetlerine yeni bir yön verecek olan antlaşma yürür lüğe girdi . liıfin cidd�yetini
Niketas'ta belirtildıi,ği üızere , savaş sanımda yapı lan sullh antiaşmasında Sultan II. Kıhç Arslan'ın tek l ifleri, zaıferle kıyaslanamayacak derecede hafif tekliıfler di (lssı. Bunun sebebi üzerin d e çeşitli yorumlarda bulu nan ara·ştırmaıcılar bir fiikir hidiğine varamamışlaı:ıdır. Bazılarına göre Sultan II. Kılıç Arslan, kazandığı zafe rin b üyü kl üğünü o an d a anl ayam?mış , Bizans ordusu nun t amamı n a yakın bölümünün irnıha edi1miış olduğu na ihtimal vermemiştir <159ı . Bu ş ekıilde düışünenleri ya nıltan husus me s eleye ta::-afsırz bir gö!Zle bakmam·aları· dır. Çünkü geçi·t.te Türkler'in böyle mukavemet etrneye ık a rar vermelerinin sebeb i ise açıkt ır . Türk ordusunun iki m' sli n den faJZla Bizans kuvvetleriyle yapılacak bir meydan s a'Vaşı n ın teıhlikesi o.ı:ıtadadır. Bu bak ımdıan Sul· tan II. Kılıç Arslan, B1il.arus ordusunun Roma 'dan çık� tığı a n dan itibaren gerilla. muharebeleri ile yıp::-atılma sını uygun gömıüş., KaramıkibeLi'ni geçi rmernek için de bütün gücüıyle mukavemet etmiştir. Otaıyı kendi lehine ıyorumlamasına rağmen İmparator M anuel 'in , İngilt ere
( ISB) Araştıncilara göre de Türk sultanı haşansını alçak gönüllü lükle kullanmış ve imparatora kabul edilebilir şartlar ileri sürmüştür (Bk. F. Chalandon, s. 5 12; A.A. Vasiliev, History fo the Dvzantine Emplre, II., s. 82) . (IS<J) F. Chalandon, s. 512; S. Vryonis, s. 124-125.
76
Kralı II.. Henry'e gönderdiği mektupta şöyle bir pasaj , İmıparatorun iıçinde bulunduğu halet-i ruhiye ve düşünce leri bakımından dikkate d eğe rd ir : « . . . Fakıaıt maj.estele rimlz bizi yeniden düzenıe koydu. Böy� öncü koliara ulaştıık. Ordu1111UZW1 ıiçinde bulunduğu kötü dununıa rağ men ırnJajestıeJıeri .kıarşı hücum/a -geçmek için herşeyi dü zenıe koydu. Bunu ·gören sultan majesteıler� karŞıt banş 'için elçiler gönde 'rerek sulh istedi.>> (ıro> . Savaşm sey ri ve sonucu dikkatle tetkik edildiğinde Sultan Kı· lıç Arslan'ın böyle fırsatı kaçırınası beklenemez. Ancak, fımparatıor Manuel ve bakiye ordusunun im!hası Sultan rKılııç Arslan'a istekıleninden da:ha :6azlasmı vermeyecekti . Bundan eliolayı sultan, bir baıkıma ölüm kapanına sıkı·ş mı.ş olan :İmparator Manuel'e suLhü paihalıya satınayı polttıikası bakımından d!aıha uyıgun gprmüış.tü. İışıte bu düşünceyle, mahıvolımak durumunda olan Manuel'e barı:ş elini uızattı. Bu düşünceyle hareket edilirse o ana kadar in:sii_Yatiıfi elindie bulunduran ve o güne kadar ya
pılan haııplerde büyük tecr.üıbe saıhıib i olmuş bir komu tan ın, Bizans ordusunun durumunu hakkıyla değerl en
dirmesi noı1mal sayılmalıdır. Anlaışma
hükümleri,
sonraki tatbikat dikkate alına
rak şöylece özetlenebilir : « 1- İmpar:ator Manuel, İstanbul'a dönüşünde 100.000 altın, 1 00.000 gümüş fidye ödeyecek, 2- Dorıyleon { Eskişehir) ve ıHoma (Soublaion ) istih kıarnJ..arı yıkılaıcak,
060J
A.A. Vasiliev, «M·anuel Compene s. 239 vd.
and
Henry Plantegenet»,
77
3- T ürk
topraklarmdan ayrılıncaya kadar bir Türk müfrezesi Bizanshlar'ı lroruya.cak <161>. »
Yuıkanda üç maddede özetlemeye çalıştığımız Türk Bizans antlllişması hakkı nda t am ibir açıklık mevcut de ğildir. E'Sir düşmesi muhakkak olan inı:paratıorun ser best .bırakılmasının seıbeıbi
hala anla.şılm.amıştır.
Her
hangi bir topra:k illhakı ile ilıgili bir hüküm de yoktur.
Ancak Roma ( SorubJaion ) ve Eskişehir ( Doryleon ) iıs tihkamlarının ile Sakarya
yık ıhna s ı bir bakuna
Menderes ovalan
vadisini Türk akıniarına tamamen açık ha.Ie
'getirecektir.
III. 3. KARAMIKBELi .(MYRİOKEFALON) SAVAŞI�IN ÖNEMİ VE SONUÇLARI 1 7-18 savaışı
Eylül 1 1 76 t arihinde kazanılan Karamıkıbeli
Türk ve dünya tarihinıin ak ışı nı değiştiren önem
li olayla.r.dan b i ri s i di r. Bu1güne k a dar yanlış bir şekil de «Myriokefalıon»
ol ara k araıştır.malarda geçen bu savaşın
adı tamamen araştırınayı yapanların bir yakışıtırmasın
değildi r . Bizanıs tarihçi si Niketas M anuel ' in İn giltere kralına gönderdiği mektupta « Cybriloymanoi » <163' dan
b aşk a bir şey
Kıhon.iaıtes'te savaş ımahalli «Sy.brize ı> {162',
(161) N. Khoniates, s. 128; Süryani Mihael, s. 371-372; F. Chalandon, s. 512; A.A. Vasiliev, History of the Byzantine Empire, II., s. 83 ; Cl. Cahen, Pre.Ottoman . . . , s . 104; Fidye ile ilgili olarak Türkler'in eline geçen cckutsal haç,,)n geri alınabilmesi için bu fidyenin Türkler'e ödendiği ileri sürülmektedir (Bk. Ralph-Johannes Lilie, «Die Schlacht Von Myriokephalon (1176) Auswirtungen auf das byzantinische Reich im ausge henden 12. Jahrhundert,,, Revue des Etudes Byzantines, C. XXXV., Paris 1977 ,s. 260) ; F. Nafiz Uzluk, s. 25 . .(162) N . Khoniaıtes, s. 120.121. , U6J) A.A. Vasiliev, ccManuel Comnene and Henry Plantegeneb, s. 238.
78
olarak zikredli]mektedıir. Bu terim Su1tandağları'nın adı olarak ku1Janı1mış olup, savaş malhallini de işaret et mektedir. Genellikle sarvaış maihalli o böLge de yapılan sa vaşlara da ad olma k t adır İster istemez Myri okefalo n adının nereden geldiği hususu dikkati çekrnekıtedir. An cak bugüne kadar araştıncılar bu hususu dikkatlerin den kaçırmıJŞılardır. Bu hu(ıi�ta y in e bize Niketaıs Khoniates yardımcı olmakıta ve eserin:de konuyla iLgili şu billgiyi verm ektedir : « . . dıaha sonra Homa ve Myrlo 'kefalon� �eldli ki oraısıı bu i'dıuu dahaı sonra � ğimiz faoiıaıdian alımştır.>> 064> . Niketas'ın bu kaydı, Türk l er in büıyük zaferiyle sonuçlanan sa.ıvaşm cerey.an ettiği ma!hale yani Bizanslılar açıısından taım bir facianm cere yan ettiği yete, bu «:faciadan>> dıolayı ve sonraIarı «Myrio keıf.alün» adının verildiğini gös.termektedir. .
.
'
.
Diğer yandan Ana·dolu'nun tarihi coğrafyasını iru:e lıediğimizde Anadolu' da «·Myrio» köküne yakın yer ad. ları arasında «Myriokefalon» diye bir mevkiin b ulun madığını görebiliriz <165ı. Savaşın cereyan e t t iği zannedi· ·
064) N. Khoniates, s. 121.
(165> Myrio k-öküne yakın Anadolu'da tespit edebildiğimiz yerler
aşağıdadır : a) Myrina (W.M. Ramsay, Anadolu'nun Tarihi Cografyası tre. M. Pektaş, İstanbul 1961 , s. 1 12 ) , Ege sahilinde Çan· darlı Körfezi'nin hemen kuzeyinde. b) Mynnex (Marpessos, Marmessos, Myrmissos) (W.M. Ramsay, s. 178) , Porsuk ile Sakarya nehri arasındaki Opsikion theması'nda. c) Apameia·Myrlea (W.M. Ramsay, s. 195) , Mudanya yakın lannda. ç) Myrika (W.M. Ramsay, s. 237) , Haymana yakınlannda. d) Myriokephaloi (W.M. Ramsay, s. 241) , Soniana'dan do ğuya doğru giden yolun üzerindeki ilk şehir. Bugünkü Keskin'in doğusunda Delice suyu üzerinde bir yer.
79
7' len Düııbel <106' , KumdanJı <16 , Çiıvril <168' , Yalvaıç <169' Gelen d!ost 070' ve Ş uh:ut <171' mıntıkalarında deği l Mıyriokefalon,
ıbu ada yakın bir maıhal da:h i bul'mak mümkün değildir. Bu
durum karışısında i.s.ter istemez tıerim üze:rinde gerekiyor. Oö rül.düğü gilbi Myriokefallon Grek· çe iki kelimeden kuru lu bir ·i sirriıdir : Myrio ve kepıhalon. Bu keLım elerin anlaımı ise konuyu a•yıdınl'a.tmak bakı mmdan çok mühi.mdir. Bu kdimderde nı ım:yr.io, 10.000 veya sayısırz a nla m ın da <mı , keph alıon ise baş, kuts·a:l baş1 insan başı 073' manasındadı r. Bu du:ru:mdıa «tMıyriokefıa lon » kelimesini «sayı:sız Hıds:tiyanın öldügü yer» oladurmak
e) Myrioangeloi Nehri ile birleştiği Feridun leşbul 1943, l in Ve Aynı
(W.M. Ramsay, s. 246) , Porsuk suyunun Sakarya noktaya yakın ıbir yer. (I 66J D irimtekin, Konya Ve Düzbel (1 146 ve 1 1 76) , İstan. s. ll S ; yazar, « Selçuklular'ın Anadolu'da Yer m e er i Gelişmelerini Sağlayan İki Zafer», Malazgirt Annağanı, Ankara 1972, s. 254; Velidi Togan, Umumi Türk Ta rihine Giriş , s. 203-205. 1167) W . . Ramsay, Cilities and Bishopries of Phrygla, Oxford 1895, s. 224, 347 . (168) İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, I., Ankara 1972, s. 2; Kudret aMyriokephalon Savaşı Nerede Olmuş tur?», VI II. Türk Tarih Kongresi (Ankara 11-15 Ekim 1976) , Kongreye Sunulan Bildiriler, C. II., Ankara 198 1 , s. 689-701 . � 169) Eickhoff, «Der Ort Der Schlacht Von VIII. Türk Tarih Kongresi (Ankara 1 1-15 Ekim 1976) , Kongreye Sunulan Bildiriler, C. II., s. 684 vd. 070) Bu konuda Hüseyin Şekercioğlu adında amatör bir araştır macı hiçbir kaynağa dayanmadan Gelendost mevkiini orta ya atmiş ve ,bazı çevrelerce de benimsenmiştir (H. Şekerci oğlu'nun makaleleri için bihliyoğrafyaya bakılabilir) . �171 ) Kudret Ayiter, «Myriokephalon Savaşı Nerede Olmuştur?», s. 6S9-701 . ( 172) P . Petrakopulu, Neon Orthografikon K e Erminetikon LexL kon, Ekdosis Divris 1977, 5. 433, s. sütun . (173) Aynı eser, s. 347, 1 . sütun.
M
A.Z.
Ayiter,
Ekkehard keph·alonıı,
80
Myrio.
rak yıoruımlamak .gerekir ki yu�arıda zikrettiğimiz gilbi Niketas 'ın kayd ın a da u}'lgun düşer.
Gerek Niketas'ın kaydından,. gerek açıklamamızdan anJaışıl1acağı gilbi Türkler için büy:i..ik i bir zaıfier, B i zanslı lar için ıger1Çek bir felaket olanı Ka r.amıldbe:li (ı�dokefa
ıton ) Sava,ş ı Bizans açısınıdan bir d!önüm noktası oLmuış tur.
Komnenıoslar hanedfuunın
en 'büıyük hükümdarl a
rından birisi olan Manuel Komnenıos'un .saltan a•t ı tama men
seıferler ve sav:aışlarla ıgeç:miış
(.Myriokefalon) Savaşı'na ka d a r
o
olup
K aramıkibeli
ıgünkü dünyanın en
güçlü hükümdarLarından hiri olarrak bilinmektedir. Ba tıda Macarlar'ı, Alımanlar'ı ve Venedik gilbi d evletleri dize ıgetiren Manu el , doğuıda da Kilikya Ermeni Krallı ğı'nı, Latin Anta kya P.rinkepsliği'ni ve Kudüs Kra ll ı ğı 'nı kenıd!isine bağlamıştı. Yukarııda da anlattığımıız giıbi İç Ana dol u 'daki SeLçuklu SuLtanı Kılııç Arslan'a kat1şı poli·
t i k ıb ir manevrayla ıbir ittifak manzumesi oluşturarak, onu d a t es irsiz hale sokmaya çalıışmı,ş v e başkentini zi yare te
medbur ederek prest ij in i
büyük öl'çüde
artır
mıştır. Ancak Bizanrs
imparatoru , selefierinin tedbir.li ve iıtidall i politikasından tamamen uzaklaışm:ı:ştı. Bazı araş- tırıcılara göre İmpa ra.tor Manuel'i doğuda ve batıda sa rvaşlaı:ıa yöneiten en öneml'i seıbep « eski Rom a İmpara tor.luğu'nu iıhya )) emeliıdi.r <174>. Bu yüzden devletler arası münaseıbetlerde, komş u hükümıdariara adeta, « talbh muamelıesi yapmak:taydı. Manue l, bu emel ine ul aşmak için girişıtiği uızun ve yorucu saıvaşlar sonunda ise Bi zans 'ı büyük öLçüde yıpratmıştı. Batıda İtalyan şehir devletle ri , ALma�a. Venedik; Frans a ve Macariıstan ile Cl74) Ralph-Johannes Lilie, s. 275. 81
yapıJan sürekli sarvaşları ii7S>, Bizans'ın maddi ve manevi
güıcünü büıyük ölçüde törıpülemişıti. Bu durum Biızans'ın, Anadolu' dıa kıonıtııolü elinden kaçır.masına ıSıebep olıdu. Artı-k hareket senbestisi Selıçukhılıar'ın liderliğinde Türk"' ler'in eline geçmişti . Bizans ise Türider'in güıçlenme·sini
çok geç farketti. Anıcak Bizans'ın dikkatinin Anadolu' dan uzaklaş.tınl·masında S uLt an I I . ıKılıç Ar�lan'ın Manu el'e karşı 1 1 62 - 1 174 yıllannıda ıt.akip etmiş olduğu po
litika da etkHi olmuştur. Askeri deihası yanınıda büyük
devlet aıdamhğı sultanı Biızan's ·karşısınıda haşanlı kıl ffi]şıtı. Manuel II. Kılıç Arslan ilişkilerini hissi olarak 'l?J()ren batılı ar.aşıtıncılar, sultam «hile.karlık ve nankör' -
lük» le suıçlamaktadırlar. İmparator Manuel'in «1Franco-Byzanıce» proj esini<176> ·gerçekleştirme gayretteri ve bunun bir paııçası olarak i,Ma:caris.tan'ı Bi•z ans'a hağlamak için yaptığı savaşlar kendisini tAnadıolu' dan uzaklaştırmıştı. 1 162 Türk - Bi tzanıs antlaış.ması gereğince, sultan Biızanıs'.a yarıdıım eıt ımiş ve bazı Türk birHkleri Macaristan' daki savaşlarda Bizans saıflarında çarp]şmıışlardı.
Tamamen
görünüşte
olan Bizanıs'm üstünlüğü batı savaşlanyla erirken, Sul tan II. Kılıç Anslan 1 2 yıllık ni gayet
iyi dePJe,rlendirmiş
(1162
-
1 174) sulh dönemi
ve Ana dolu da T.ürk '
!birliği
ni yeniden gcııçekleştirmişıti. Artık Bizans'ın kar.şısınıda Anadolu'da çeşi tl i Türk beylikleri yerine tek ve güçlü (17SJ U76J
82
Oh. Le Btllu , s. 257-265; A.A. Vasiliev, History of the Byzan tine Empire, IL, s. 86; G. Ostrogorsky, s. 342-347. Manuel, devlet kademesinde U.tinler'e büyük imkanlar ver mişti. Bu onun Latin hayranlığının politikasındaki yansı. masıydı. Manuel, kurmak is tediği büyük Roma İmparator· luğu'na hem Grek ve hem de Latin damgasını wrmak isti• yordu.
<Sel:çuk.lu Suhanlığı lbulunınaktaYidı.. <117).
ibakımdıan
ıBu
\'f.ürk'ü Türk'e kırdırma teşeiblbüsü, ar.tık Bizans'ın Ana dıolu'da uyıgulayaıbileaeği bir politika oLmaktan çı:kmış ıtı. tmparator Manuel bu
yanlış
poli tika sının sonunu,
Karamıkibeli {IMyriokefalon ) Sarvaş.ı'nda ağır bir yenilgi ye uğrayarak ·gördü. Malaııgirt Saıvaşı ( 26 Ağustos 107 1 ) 'ndan sonra 17 Eylül 1 176 tariılıinde yapılan ıbu savaş Anadolu'nun ka
derini tfıtyin eden
önemli kaıışılaş.ma olmuştur. B u sa'Vaşla Bizans., Küıçük Aısıya''daki topra klarını geri a la hilıme ürniıdini tamamen kıayıbeıtııniş ve a rt ık Anadolu'nun Tür.kler'in yurdu olduğu �er.çeği apaçık o ı�t aya çıkmış en
-
tır (178>. Artık Biızans'ın Türkler' e karışı tekrar güçlü bir
ordu meydana getirme imkarn da kahna:mış.tı. AnadoJu'da Bizans
el indeki
top rakların korunabilmesi bir me
sele haline gelmişti.
B izanıs sınırına yerleşen Türkmen kitlele ri durma dan Bizans topraldarına sızıyorlardı. Bu
yüzden 1 1 76 yıl ından sıonra Biızans, Tüııkler'e ka rşı an
ıcak saJvunma s·avaış.ları yapmak dUTUmanda kaMığından,
Türkl er Battı Frikya'yı tekrar ele geçirdile r. Böylece 'Küçük
Asya'ya taım hakimiyet
Türkler l�ine --SIOnuçlanımş
Politik bakımdan
oldu
davası
ka t'i
suretıte
<179> .
I l . Kılıç Ars.I an,
Türkmenler'in
Bizans arazisinıe sık sık yaptı kları bu a kın iara ne mü 'dahale ediyor, ne de destek oluyordu. Se lJçuklular için
(177) F. Chalandon, s. SOO. 078) İ. Kafesoğlu, << Selçuklular>> , İA., s. 381. � 179> F . Chalmıdon, s. 5 13 ; Cl. Cahen, Pre-Ottoman , s . 204-205; S. Vryonis, s. 125·126; RalphJohannes LiHe, s. 269; G. Ostrogorsky'e göre : «Aynca bu savaş, imparatorluk politl kasımn batıda gerileme dönemine tesadüf ettiği için iki misli etki yaratmıştır (Bk. a.g.e., s. 347) . . . .
83
:Ş izans artık bir me s el e olmaktan çıktığından sultan bu olaylara bir müd aih a l ey e lüzum görmüyordu. Şınırlarda 1b üyük m i kta rl ara ulaşan Türkmen kitlelerinin b ask1 sı, Bizans'ın An adolu'daki s ınırların ı gittikıçe geriJ.etmek tıeydi (180) .
Bizans ın 1453 tarihinde ki çöküşünü bazı baJtılı ta rihçiler 1 025 yılmda Makedıon:ya sülalesinin İ'şib aşına geçmesiy,l e, baızıları ise İ mpara.to r Manuel'le daha doğ rusu Karamıkıbeli (Myriokefalıon ) boogunuyla baışlıat 'maktadır:lar <18 1ı . M anuel 'in selefieri olan Alexios ile to anne s Komnıenos, Bizans'ta başgösteren çöküşü yaıvaş latmaya murvaffak olmuşlar, ancak İımıparator Manuel'in büyük haıyallere dayalı politikası B izanıs 'ı artık d:önül mez yolia sevketmiştir. Görülen oydu k i Karamıkbeli (IMyriıokefalıo n ) hoııgunıından sonra B ie.:ans ' ın d'iişüışü artık kesindiL Bu düşüş baışka bir Türk Hükümdan Fa üh Sultan Meıhmed ( 1451 - 1481 ) tarafından noktalana ,caktır. Karamıkıbeli (Myriokefalon) Savaışı'ndan sonra, ba
tıdaki hasını Almanıya İ mp a raıtoru Frederick Barbaros s a 'ya bir mektuıp ;gönd eren İmrparator Manuel, İnıgiltere
'Kralı II. Henry'e cereyan eden savaşı olduğu gilbi an• latniıış olduğu halde , aynı açık kalpliliği Alman İmıpara toro'na göstermemiş tir. Fre derick ' e yazdığı mekıtulbund:a 'Manuel, Türk Sultanı II. Kılıç Arslan'tn. ken<Hsine s a1daka.t yemini ederek boyun eğ:dıiğini ididia etmektedir. lFakat Fre derick, Surtan Kılıç Arslan'ın kendisine gön derdiği mektuıptan gerçe kleri öğrenmiş.ti. Sultan meık tuıbunıda sarvaşı bütün yönleriyle anlıaıttıktan başka, f'redıerick Barbarosısa'dan kendi sin i n darnaf:Iığa kabulüosoı � 181>
84
A. A. Vasiliev, History of. the Byzantlne Empire, II., s. 87. Aynı eser, s. 87.
nrü de rica etmekteydi (lıııı . Frede rick Barbarosısa'nın da nza gösterdiği bu evlilik, daiha sonıra Alman pren sesıi nin öl ü ü ile bir SIOnuç vermemiış tir. Ancak taraflar arasında 1 173 yılında n beri devam eden: dostluk, sul tanın yeni eLçiler göndermes iy.l e biraz daiha kurvıvetlen mişti UaJ>. m
Kendisinden «Romalıl.ar 'ın Prensi >> ola rak baıhseden ve Frederick'in adını kendi adından sonra ya!Zan Manu
el'in bu mektuıbu , Karamık:lb e.l i (Myriokefal:on) Saıva şı'nın sonucunu Türk elıçilerinden öığrenen Alman i mpa ratorunun çok ser.t tepk i sine sebep oldu. Manuel'e ağır bir me ktup ıgönıderen Frederick mektubunda , M anue l 'e (<Grekler'in kmlı» diye hi:tap ediyor ve «gücünü, iht'işa iınım. Roma İmp:aratoda:rınd:a,n jal.atn Alman İmparatocla 'rı.mn saıdlece Roma İmparatorluğu'na d;eğil, Greık Kral lığı'na dıa hükmıeıdlebilecıek güçte olduğu>>'nu, bu seıbep ıten, «Manıuel'in Batı imparatorunun yüksek hakimiyeti ni tanımıasım ve otoıiteyi Papaı'ya devretmesini>> istiyor du. Mekıtubunun sonundıa gelecekteki davranışlarında, Batı imparatorluğunun vassalları arasında boş un a me sele çıkarmaya çalışan Manuel'in hareketlerini daima ıgöz önünde tutaca ğı huısusunu , Fre derick , bir tehdit olarak Manuel'e bil:diriyoı;du <184l. Öyle anlaş ıhyordu ki, 'İ.mp aratıor Manuel'in Sul ta n Kılıç Arslan'a yenilerek a rad an çıkma:stıyla, bundan böyl e büyük Roma İmıpara tıorluğu 'n u ancak kendisinin gerçekleş.tireibileceğine dair inanıcı büyük ölçüde artmış olan Frederick'in, Manuel'in « büyük Rıoma'ryı iıhıy.a» gaye sin e sahip .çıktığı görülüyor.
(182) Ch . Le Beau, s. C183l O . Turan, «Kılıç
291-292. Arslan , II.,,, s. 6�. (184) Ch. Le Beau, s. 291-292; A.A. Vasiliev, History of the Byzan tine Empire, II., s. 84.
85
uğradığı yenilıgi
Biızans'ın Türkler'e karşı
devle tlerini kısa süre de harekete getirdi .
Arvrupa
1 177 yıl ın da
Paıpalık, Freder.iıck Barıbarosısa ve diğer İtalyan devlet leri V enedik'·tıe bir kongre ıtıoplayar.a k bu k ongrede dün �a politikasını etkileyecek önemli k a ra rl a r almışlardı. Almanya, Lom!hard tıoıplulukları ve Papalık Meclisi ken• di aralanndaki düış.manlı klara
son
vermiş ve daha da
önemlisi Frederick Ba�b a rossa' nın «!Mukaddes Roma � 'Germen İmparatıoı luğu» tasdik edilmiıŞti. Böylece Manu d eğerl endirerek sürdürdü oldu. Venedik .Kıonıgresi , batılı d evletl erin Bizans'a kai'Ş.ı kazanmış ol du kları büyük bir politik zafer iıd� <ıssı . Haçlı seferleri s.ı ras ında kıi tutumundan dia . o Ldukça şikayetıçi olan batılı el'in aralarındaki ihtıilafları
ğü batıdaki üstünl üğü .de
somi ermiş
Latin devletleri arasında Bizans 'a olan düşmanlık had
safhaya çıkmıştı. Neticede Latin devle tl eri
arasındaki
bu sık ı i şlbirliği, 1 204 yıl ın da Bizans'ın taht merkezi İs
tanlbul
(IKonstant:.nopolis) 'un ele geçirilerek orada bir
Latin devle ti kurulttıası ile
sonuçlanacaktır < '86l .
Karam ıkibe li ( !Myriokefalon ) Sa·v.aşı İmparator Ma
nuel'in ş.aıhsı i1çin de büıyük bir y ıkrm olmuştur. Kişiliği üzerinıde yazı yazanların belirttiklerine göre genellikle
neşeli, d!inç, har.p oyunlarında kendini �östermeyi se ven,
h areketl i bir tip iken, yeni 1gi d en
ızacım
d eğ�ş ti rmi ş ,
'k aıy.b ed e re k
neıfsıine
olan
sonra adeta mi
güvenini
tamamen
huzursuz, veıhimli b i r şahıs olmuştu .
1 1 79
yılınıda İ<sıtanlbul' da bir müddet ka la n çağdaş tarihçi ler1den Tıyre'lu Will i am, Manuel'in bu ruh halini şöyle be
'li rtımekt edıir : «Fehikeıt gününden itibaren hıatıralarına o kıadar gömülmüştü ki nedimlerine bile görünmeyi redpası A. A . Vasiliev, a.g.e., s. 85. (t86J
86
A. A. Vasiliev,
History of the Byzantine Empire,
II., s. 85.
ıdetti. Ölümüne ,kadar, o ünlü olan gücünü bir daha gös •tereınedi. MelankoH� .kıapılmıştı. Nie sr.ı.kinleşebiliyor, ne de a:kli den�esıini tıam ınamısııyla koruyıabiliyor du.>> (187) . Moralman çöken İmparator M a nu e l , 1 180 yılı mar tmda yatağa düştü. Haıstalığı sırasında ise adeta saray
ımüneocimlerinin a rtma s ı
oyuncağı
haline
Hastalığının
üzerine Ma nuel , oı�lunu veliaht ilan ettikten kı
sa bir süre sonra öldü
( 27 Eylül 1 1 80 )
Karamıkıbeli (Myriokefalon ) kadar Doğu Türk - İslam yankı
geldi.
uyandırmışıt ı.
oaaı.
Zafeııi batıda
olduğu
devletleri nezd:nde de büyük
Suhan .II. Kıhç
Arsla n ' ın elçileri
'batıda olduğu gilbi doğuda dıa İsılam Yakın-dJoğu'nun hü kümdarlarına zaıfe:ri bitdirmişlerdi . Bağdad'da halifenin emriyle zafer şenlikleri yapılmış ve savaşta şeh::t düşen Türk mücahi tleri i·çin dualar edilmişti (189> . Bu zafer Tür
kiye ·selçuklu Sul•tanı'nıa İ-slam Yakın�dogu' da batı Hı:-
{ 187)
Tyre' lu Manuel'in içinde naklenbulunduğu A.A. Vasiliev, a.g.ehalini ., s. 82.83;İm parator bu ruh kaynak larda hi k aye edilen bi r ol a y daha güzel anlatmaktadır. Ma nuel' i n yeğenierinden bi r i evi n i bu savaşla ilgili tasvir lerle süslemişti. Çağdaş yapılmasını kaynaklardanbizzat Kinnamus' uninbelirtti ğine göre bu tasvirterin Manuel' yeğeni emretm�ştir (Kinnamus\tanIl.,naklen A; A . Vasiliev, s. yazar, Turan, 211; Aynı «Kılıç Arslan s. 694. Runciman, , s. ğ426;ü kaydedilmektedir Bazı araştırmalarda Manuel' in 24 296; Evlül 1180'Heyd,dIl.e öldll (Bktre.. iseEnver Le Beau, Ziya Karaı, Ankara 1975, s. 242). Sürvani Mihael, s. 210; Aynı372;yazar, < KTuran, ılıç Arslan II.», 694. William'dan
( 188) S.
s.
089)
History Selçuklular
83) ; O.
of the Byzantine Empire, Zamanında Türkiye, s.
lh,
Ch.
W.
Yakın doğu Ticaret Tarihi,
s.
Türkiye,
O.
Selçuklular Zamanında s.
87
riıstiyan dünyasmda olduğu gibi büyük itib a r kazandır mıştı. Türkler bakımından zaferin diğer ön e mli bir sonu
cu, savaş son:-asında Bizans İmparatıo rluğu'.nun Anado lu'yu yeniden zapt üm : d in in ortadan kalkmasıdır. Bunu 'S . Vryonis , uAnadolu'yu yeniden ele geçirmek girlşbni 'nin son başansızlığı vıe hakim .kuvvet olarak Anıadolu'dla Selçuklu1ar'm yerleşmesi Manıuıel ıKonmenos ve II. Kılıç Arslan dıevirlerinıe rastliaıımş tı,)) 090> şeklinde b el i r tmek tedir. I. Haçlı seferlerinin yarattığı ortamdan faydal ana" rak kend ini gösteren Bizans Herlernesi bu sava·şla kat'i olarak durdurulmuştur. Anadolu'nun T ürkleşmes i tari 'hıind.e bir dlönüm nokta.sı o l a rak aldığımız Karamı�.:heli ( Myrioke.falıon ) Zaferi ile, Türkler irçin An adblu'yu ke sinli kle Türk yurdu yapmak g:hi yüce bir anlam kazan mı•ştır. Zaferi takiben Türkler, Ege havzası dı.şmda Ana do�u'ya tam man a sıyle hakim olmuşlar, Anadolu'daki yerli Hıristiyan halk iıse Bizans İmparatorluğu'ndan ta mamen ümitlerini kesımiş <191> ve yeni politik duruma, Anadolu'nun yeni sahip l e rine tabi olmak romn d a olduk·
larını anlamışlardır.
(I?Jl
S. Vryonis, s. 120; Bu gerçeği Kugler, cMyrlokefalon Savaşı bütün Doğu'nun kaderint kesin olarak tAyin etmiştir.• diye ifade etmektedir (Bk. Kugler'den naklen A. A. Vasiliev, History of the Dvzantine Emplre, II., So 84) (191 ) S. Vryonis, s. 125-126. o
88
I V.
B
Ö L Ü M
IV. 1 . KARAMIKBELi ( MYRİOKEFALON ) SAVAŞI SONRASINDA TÜRK-BiZANS MÜNASEBETLERi Sultanla sulh andaşması üzerinde a n] aş t ıktan san ra Manuel memleketine dönmek
üzere harekete geçti
Ma nue l dlönüışü sırasmda imıha edilen ordusunu görme·
mek için güııe11galhmı değ:şt<irmek istediyse de kı lavuzla rı kendisini kasıtlı
olarak geldiği
güzeııgaıha soktular
Savaşın deh:şeti tekrar gözle:i önüne serildi <192> .
Batılı
bazı yazariara gıöre bu saıvaşta Tü rkl e r de oJ.dukça bü
yük zayıiata
uğr.am11ştı 093>.
Türkmen taarnızla.rından
Su1ıhün
yapılmıış
ko runmalarının
olmas ı,
sağlanması
için üıç Seiıçuklu ibeyin1n Manuel'in emrine verilıneısi Türlcinen taar::ı..ıızlarını önleyemedi. Henüz merkezi oto riteye bağlanamaımş
Türkmenler,
sulh
( 192) N. Khoniates durumu şöyle anlatmaktadır :
anıtl.aşmasının
«Olay
gerçek
ten ağianınaya değerdi veya felaket o kadar büyük-tü ki yas
tutmaya bile imkan yoktu. Çukurlar cesetlerle doluydu. Dar ve derin kayalıklarda, . çahlann arasında, dağlarda ölüler . . . Herkes hıçkırarak kayıp arkadaşlannı v e akrabalannı an
yorlardı.• (Bk. N. Khoniates, s. 129 ) . P93l Türkler'in zayiaıtlarını gizlemek için insan uzuvlannı kestik
Ierini ,derilerini yüzdüklerini vıb. gibi idd!nlan ileri sünnek. tedirler (B k. S. Vryonis, s. 125) . 89
imzaLarnnasıru ha7..medeımemışl.erdi 094> . Ba·tılı yazarlar konar....göçer Türkmenler'in sıtatülerinıi bilmediklerind.en, Sultan II. Kılıç Arslan'ın zaferin sonucunu henüz taım ro1arak değerlenıclılrememesi sebeıbiıyle sulhü kabul etti· ·ğini, anıcak durumu anladıktan s:onıra bu karanndan •pışman olarak Türkmenler' e taarruz emrini verdiğini ·iddia etmekJtedirler. Yukarııda anlattığımız gibi sultan ıbaşmdan sonuna kadar savaşın kaderini tayin husuısun� da ha:.-eket serbestisini elinde tutmaktaydı. Bizans or dusuna yapılan bu taarruzlar sul tanın emri <195> ile olma yı•p doğrudan dıoğruya Türkmenler'in işidir. Bu Türk ımen takilbıi ve basıkınları esnasında B :zans ordusunun kıhç artığı kuvve.t1erinden bir kısmı daha telef olduı. Kurtulabilen Bizans kuvvetleri, Honaz'a ulaştıkları za. man rahat bir nefes ala.b ildHer <196>. Manuel orıdusunu 1burada bir müddet dinlendirerek kendilerine para da ğıttırdı. İ.mpararor daha �onra Alaışeh:r'e geçti ve bura da yaralarının iyileşmes·i i·çin bir müddet isıtirahat etti. Ayrıca bir kurye ile Bizans'.a bir mektup göndererek savaş hakkınıda kap ah olarak biL@i verıdi. Yazdığı mek ıtupta Sultan II. Kılıç Arslan'la Bizans bakımından çok önemli bir anlaşma yaptığını ileri sürüyor, Bizans bezi metini haıfiıfletmeye çalışıyor, sultam kendisiyle antlaş ma yapmaya meobur hır�ktığını i ddia ediyordu <197). 094>
Türkmenler'in kızgınlığı kaynağımızda, «Sabahleyin, suDı ya pıldığı ilan edildiğinde, Türkler sulhe razı olduğu için sul hain diye bağınyorlardın şeklinde belirtilmektedir (B k. Süryani Mihael, s. 372) . N. Khoni•ates, s. 130; Ch. Le Beau, s. 285. N. Khoniates, s. 130; Süryani Mihael, s. 371 ; F. Chalandon, s. 512; S. Vryoni s s. 125. İ mparator Manuel kendi durumunu Malazgirt Savaşı'nda ye nilen Romanos Diogenes ile karşılaştırarak onun Türkler'e tana
095> < 196>
(197) 90
,
Alaışeihir'den hareketle Manuel daha sonra haş.ken· Dönüşü sırasında yaphğı antlaşmaya uya Homa (Souiblaion) is ti!hkamını yı ktı rdı . Bizans'a ulaş;tı kıt an sonra s.ultana çok miktarda alt ın gön de rdi . Kayna klardaki idd i aya ·göre, gö derilen bu aLtınlar, Türklıer'in B:iJzanshlar'dan ganıimeıt olarak aldıkları «İsa Peygamber'in ça rrnılha gerilişini tasıvİr e d en haç» ın geri alınması i•çindi 098>. İ mpa rator taahhüt etmiş olduğu hal:de Doryl·eon (Eısıkişellür ) i:stihkamı m yıktırmadı. B u nun üzerine Sultan II . Kıl ıç Arslan, Biza:ns'a bir elçilik heyeti gön derdi . İmparatordan antlaşmaya ri aye t etrne sini isıtedi . İmpa rator ise Türk elçilerine «güç şartlar altında ve ri len bir sözü yerine getirmeye kendini mec bur hiss etınediğ i » 1cevabını ve ndi < 199ı. Böylece yap ı lan anıtlaışm.a B::zanslılar tarafında n ihlal e dilmi ş ohuyordu.
tine ulaştı. rak,
n
İmparator Manuel'in andaşmaya uym ayacağ ını an· larlıktan sonra Sultan II. Kıhç Arslan, 1 177 yılında , k aynaklard a «IA.tapa kis » olarak zikredilen ve kim oldu
ğunu b]mediğimiz, Atab eğii:ı koroutasında 24.000 kiş i lik bir ordU(YU Bizans topraklarına gönderd i . Bu ordu nun vazifesi Menderes bö�gesini tahrip etmek suretiyle 'Bizan's'ı cezal'andırmakıtı· <200l. tutsak düştüğünü, halbuki kendisinin ise serbest olarak ba· rış yaptığını ifade ediyor ve Romanos Diogenes'den daha şanslı olduğunu bildiriyordu (Bk. N. Khoniates, s. 130; F. Chalandon , s. 512; G. Ostrogorsky, s . 347) . (198) Süryani Mihael, s. 371 ; Abu'l-Farac Tarihi, II., s. 422; Ralph Johannes Lilie, s. 260; Biz daha gerçekç i bir yaklaş ımla gönderilen bu paranın imparatorun s erbest bırakılışının kar şılığı yani fidye olduğu kanaatindeyiz. (199) N. Khoniates, s. 130; F. Chalandon, s. 513. (200) Kaynakl·arda gö rü len sultanın atabeğe verdiği « dönüşün, de kendisine deniz suyu, kum
ve
kayıkçı küreği getirmesi»
emri, bu �eferin Ege Denizi kıyılarına kadar yayılmasının
91
1177 y ıl ında , Ay dın ( Tralles) ve Antiokhe {Nazilli y akın md a ) 'u an tl aşma ile 'Luma ve Pentakıhira'yı �orla .aldı. Bütün kıy ı boyunca büyük ta\lırilbatta bulundu. Bu yen:i Türk harek at ına kar ışılık İ.mparator Manu el derhal karşı t.e db ir almak lüzu tmunu hissetti . Bizans generallerinden ve Mihael Aspi a tis'i Türkler üzerine gönderdi c20ıı . Bu Bizans kuViVetleri Türkler'in, Menderes Nehri geçitlerinde dönüş yoll a nn ı tutıtular. Türk kuvıvetlerinin yakLaşmakta olduğu sırada iBizans lrornutanlan Menderes Nı:iliri'nin önemli bir ge çitinin bul undu ğu S a rayköy civarındaki Hyelium ve iLl mnıoahi ra bölgesine hareket ettiler. Burada Bizans or dusu i k iye ay:nldı. Bir k ısmı n ehrin öbür yakasında bi:r tepenin arkasına mevzilenrniş,, di ğer kısmı ise neıhrin diğer yakasındaki çalılıkların arasına gizlenmişti. Bu tuızaktan ha!b eri olmayan Türk kuvvetleri, elde ettikleri büyük ganimetlerle nehri geçınıeye başladıklarında kar şı tarafta rn evzile nrni ş olan B izans kuvıvetlerinin müt Süratle harekete geçen Atabek,
hiş ok yağmuruna maruz kaldılar. Komutan Atabek, Bi ·zanslılar't geri a tabilmek için taarruza geçtiyse de ba
ışa.rılı olama dı . Çünkü nehrin öbür tarafın a ulaş an Türk aske:-leri der1hal öldürülmektc idi. B un un üzerine nehıi geçmek için d ah a müısaiıt bir yer arayan Türk birlikleri nehir :boyunca yürüıdül�r. Kaynakların beli.rıttiğine gön Atabek, « kalkanını sıandal gibi, kılıcını kürek gibi kul
lanarak Vie ıa:tımn ,dizginlerini de sol teliyle idıare ied'erek» kıyıya uLaştı. Burada dağın ık Türk kuvvetl eri ni top la· maya ç a l ı ş tığı sırada Bizanslılar tarafından şehit edilarnaçlandığını göstermektedir (Bk.
N. Khoniates, s. 13 1 ; Ch.
S. Vryonis, s. 126; O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 214; Aynı yazar, «Kılıç Arslan I I . » , s. 695) . <201) F. Chalandon bu generaller arasında loannes Vatatzes'i de katmaktadır (Bk. a.g.e., s. 5 14) . Le Beau, s. 285;
92
di.. Bu çetin çaııpı·şma sırasında Ataıbeğ'in ş ehadeti Türk bozuLmasına seıb e,p olmuştu. Ancak Bi ızanslı1ar da lbüyük kayıp vermişler ve generaller den Mihael Aspiatis de ö lmüşt ü (<202>. :kuwetlerinin
Manuel Komnenos 1 17'8 yılmda Türkler üzerine biz
zat kuvivetle.ri n in ba•şmda bir sefer daha düzenledi. Pa nıaısids ve Lakerios bölıgesi<203> ne yurt ıtutmaya gel en kıo nar - göçer Türkmenler' den bölgeyi geri alm ayı dü şünü yor.du. Anıcak keşif 1çi n ileri gönderilen Bizanslı komu� tanLardan Catide, B iızanıs ordusunun harekat ını Türk men l er ' den gizleyemedi. Durumu farkeden Türkmenler süratle çekilmeye başladılar <204> . Türk kuıvve t leri ile her 'hangi bir çatıış-maya girmeden Manuel ordu suyla geri dlönmek:ten başkıa çare bulama dı. Manuel, geri döner ken bö�genin savunması için Alıman ası llı yeğeni Andro nikos Anıgelios koroutasında bir kuvve t i bölge de bıraktı. An.dronikıos 'un yanına ise tecrüibeli Bizans komutanla rından M anuel Kantakuzenos'u verdi <ıosı Bunl ardan
Çardak civarındaki Türkler'in üızerine bir s efer yapma· '
larını istedi. Andronikos Angel:os, ağırlıklarını Ka kl ık ıt a bıraktıktan sonra ıharekeıte geçti .Ancak ibu B izans kuv veti Türkler'in ·bir gece baskınına uğradı. Bizans kuvvet leri komutanı Anıdıranikos Anıgelıo s , birliklerini bıraka rak
gece yarısı k ı tas ında n .
rada da
ayrıldı, Hıonas'a sığmdı . ıBu ' kendisini emn iyette h iss etmeyerek 'D en izJ.i ye
kadar kaçtı·. Komutansız kalan Bizans o rdusu i s e dağıl dı. Bozulan ,Bizans ordusunu tıoparlamaya çal ıışan GeKhoniates, s. 131-133; Ch. Le Beau, s. 286-287; F. Chalandon, s. 513.514. ·ıroı Çal bölgesi. iD4> N. Khoniates, s . 133; Buna kızan imparator bu Bizanslı ko mutanın bumunu kestirmiştir. lOS) N. Khoniates, s. 133; Ch. Le Beau, s. 2S8; F. Chal·andon, s. 514.
<2l!Z) N.
93
n e ral
Kanttakuzenos b a şarılı olamadı. Ancak toparlaya ıbHdiği birliklerle Bizans'a dönmek zor:unda kald ı . Nike tas'a göre, « utaml aca k şekilideki bu ye ni lıg i » 'ye fena hal de k ıızan Manuel, kuzenini sert bir b içimd e cezalandır mak i st emişs e de akraıb a l ı k durumu kendisini engelle miştir <n>.
1179 yılında
Türkler,
Palflaganya
( 'Kast amonu ve
çevresi) ile B iti ni a ( İ:zımit ve dbğusu ) arasındaki Eski hisar (Klaud1opoıliıs) <2f17J Ş ehri 'n i kuşattılar. Şehir dıüş" rnek üze reyken , yardLm çağrısına uyan İmpara tor Manu el, ilerlemi,ş yaşına rağmen ordilisunun başında bö1geye ıyeti�ti. Türk kuıvıvetleri, Manuel'in bu kalabalık ordusu ·karşısmda geri çeki1meyi uyıgun bulmuşlardır <2081 •
Bizan·s 'ın bu küçük b aş a nl arı artık Türk yayılma sını önlemeye yeterli değildi. Türk-ıBi�ıs sınırlarına yı· ğılan konar�göçer Türkmen a.şiretlerinin baskısı· şidde· tini gittikçe artırmaktaydı. Manuel ' i n 1 180 yılındaki ölü· mündenı ronra Sultan II. Kıhç Arslan baıtı:daki Türk ya yıtmasını b izzat yıönetmiş;t i r . 1182 yıl mda Uluborlu Şeh ri ve dvarı Türk sınırları içine a lı ndığı giıbi Eskişehir ve Kütaıh(ya şehirleri He çevre leri de artık b i rer Türk bö�gesi idiler. 1 1 82 sonlarına dloğrıu Türk sınırı Denizli tivarın.a ka d a r ulaşmıış, hatta Rıodos Adası karşısındaki •LYJcian kalesine kadar yaıyılmış olan Türkmenler, Deniz H ve çevres ini sık s ık vunnay a b aşla:ımşl ardı <2001 • <nı N. Khoniates, s. 133.
Klaudopolis (Eskihisar) , Bolu yakınında bir yerdir. :F. Di rimtekin burasının Bolu olduğunu ileri sürer (Bk. Konya Ve Düzbel, s. 128) . (208) N. Khoniates, s. 134; Ch. Le Beau, s. 290. <200> CI. Cahen, Pre-Ottoman . . . , s. 105-106; Nejat Kaymaz, «Ana dolu Selçuklulannın İ nhitatında İ d·are Mekanizmasının Ro. lü, 1.», Tarih Araştınnalan Dergisi, II, Sayı: 2-3 (Ankara .1964), s. 123-124, n. 79. (2f17)
94
Arslan çok arzuladığı AntaLya üze rine 1 1 83 yıl ın da bir sefer düzenledi. Manuel'in yerine ıgeçmiş oLan lmparator Alexios'un 1 1 83 yılındaki ölümü l.Bizans'ta taiht ka'VIgalarına selbep olmuştu. A laş ehir 'de ibulunan İoannes K.ıomnenos <ııoı•un oğulları bu taıht kav lgasmda S uıltan ��· Kıhç Arslan'dan yardım isıtediler <211). SuLtan 40.000 kişilik bir ordu gö ntd ere rek bunlara des ıtek oldu. Böylece taht kcwgası Türkler'in Eıge Denizi'ne ulaşırnal arım temin etmişti . Diğer yandan Antalya ku şatma·sın dan bir S!Onuç al arnamakl a ibera:b er, Sultan II. Kıhç .Arslan bu seferiyle ibi:rıçok Bizans şehirlerinin ken di i s t.ekleriyle Türk hakimiyetine gir.melerini de sağla dı. Her iki seferden sonra Sultanın Malatya Mar Bar ISuma Sü.ry.anıi P atri ği Mihael'e :gönderdiği fetihm lme, ıSüryani M �ha e l Vek•ayinamesi'nde bulunmaktadır. Sür yani !Miıhael, sultanın Bi.zans ülkesine akında !bulundu ğunu ve 72 .müstaıhkem B�zans ş eh rin i ele geçir.diğini, kendisine durumu bir mektuıpla bildirdiğini kaıyde Sultan II. Kılırç
der <212). (210)
Burada adı geçen İoannes Komnenos, 1 1 18-1 143 yıllannda Bizans imparatoru olarak hüküm sürmüştür. II. Alexios Komnenos'un ft 83 yılındaki ölümü üzerine, İoannes'in diğer oğulları ve yeğ;enleri arasında şiddetli bir taht kavgası baş lamıştır. Bu mücadeleden 1 141/1 142 yıllannda Türkler'e esir düştüğü hilinen I. Adronikos ( 1 1 83-1 185) galip çıkacaktır. Kaynaklarda Türkler'in İoannes'in hangi oğluna yardım et tiği hususu belirtilmemiştir. Ancak bu Türk müdahalesi ile birçok Bizans şehrinin Türkler'in eline geçmesi sağlan mıştı. <lı t> Cl. Cahen, s. 105. al2) Sultanın Süryani Mihael'e gönderdiği mektup şöyledir : «Er menlstan'm, Suriye'nin ve Kapadokya'nın büyük Sultam Kı· Iıç Arslan'dan;
devletimizin
zaferinden sevinç
duyan,
Mar
manastınnda zaferimiz için dua eden, dostu· muz Pa·trik.'e : Dualannız say esinde Tann'nın devletlmize
Bar Sauma
95
BiiZans İmıp�ratoru Andronikas'un Bizans taıhtınıa çıkması sırasında ( 1 1 85) ki karışıkl ıktan da faydalanmak isteyerek E.mir iSam komutasında bi.r or:duyu tekrar Alaşehir ve çevre sine gönder:di. Bu Türk lruvrvetleri böl1geyi yağma ve tah rip etti. Bizans ancak 10 yıLlık bir veııgi ve rmey i kaıbul etmek suretiyle sullhü sağlay ab ildi <mı. II. Kılıç Arslan
·ölümü
:ve
,
İ:sak'm
Bundan sonraki dlönemde Türk.ıBizans münasebet l erind e bir dungunluk görülmektedir. Bunun başlıca se bebi bu tarihlerde sultanın memleketi oğulları arasın da paylaştırmas:ı: ve Konıya•ya çek.i:lerek son zamanlarını ra•hat bir şekilde geçirmek · istemesidir.
verdii!;inl
kabul
ve sbl takdir ediyoruz. Aslında yeğeni, ünlü AlaşeWr'den aynlarak çocuklan ile birlikte gelip bizi buldu. Yüce tahtımız önün· de bize itaat etti. Biz kendisiyle 40.000 kişilik asker gönder. dik. Bunu ö�renen hasımlanmız kalabalık halinde toplana rak savaşmak üzere geldiler. Tann, zaferi bizim askeriınhe naslp etti. Kuvvetlerimiz onlann peşine takıldı, devletiml zin, korku ve telaşa düşmüş olan düşmanlannı ortadan kal· dırdılar. Öyle ki düşmanlanmız bir daha uzun zaman bel· lerini doğrultamayacaklardır. Bu sebeple askerimiz büyük Diadion (214l kalesini ele geçirdiler. Ve buradan deniz sahille riile kadar yerleri devletimizin iradesine tabi kıldılar. Biz, Türkler'e Wç ait olmamış bu topraklarda devletimizin ka.. nun ve türesi uyannca hülti:netmekteylz. Biliyoruz ki, Tann bütün bunlan bize, senin dualann ile bağışladı. Senden dev letimiz için duayı kesmemeni istiyoruz. Saitlıkla kal.• (Bk.
coşkunluk
Bizans imparatoru'nun
om
C214)
96
Süryani Mihael, s. 394-395) . Ramsay'da göriilen Didymion (Büyük Menderes Nehri ile Gediz arasında) Diadion ile aynı yer olması ihtimali daha kuvvetlidir (Bk. Anadolunun Tarfbi Coğı"afyası, s. 1 19) . O. Turan, «Kılıç Arslan Il.», s. 695.
IV.. 2. SULTAN II. KILIÇ ARSLAN'IN TÜRK Vl isLAM DEVLETLERİ İLE MÜNASEBETLERi Sultan II. Kı l ıç Arslan , Bizans'ı K aramı kb eli ( Myrio kefa1on ) Savaşı'nda kat'i olarak bozguna uğrattıktan s:onra hem batııda ve hem de dbğuda bir yayılma politi kası takip e tmey e başlamıştır. Sultanı asıl ilg;lendiren husus, Anadolu'da Selçuklu · hakimiyeti yan ınd a Türk birliğini kesi n olarak sağlamaktı . Bunun içi.n henüz ida reısİ altın a alamadl!ğı bölgeleri de ele geçirmek için yeni
bir mücadelenin içine aıtıldı. Karamıkıbeli (Myrioke fa1on ) 'dan sonra sul,t anı genel l ilde doğu seferlerinde gö
rüyoruz.
II. Kılııç Arsl an 'ı n i1k plandaki ·hedefi M alatya Şeh ri idi. Malatya'ya hakim olan Daniş;mendli Melik Mu
öldü.rerek (1175) eski beylik merkezini tekrar ele .geçirmişti. Bizızat Sel
hamme d, kardeşi Feridun
(MridUrı)'u
çuk lu orıdusunun b aışınd a Sultan I I . Kıl ıç Arslan'ın bu
lunduğu Malatya kuışatm a s ı 1 1 77 .sonlarına doğru baş
ladı ve 4 ay ka dar sürdü. Bu süre içinde şehri muhasa ııa
eden SeLçuklu kuvvetleri için, Kılıç Arslan soğukta n
kıorrmabil.meleri
için tuğla ve taştan binalar yaptırdı.
Şehirde ortaya çıkan kıtlık D fuıişmen dl i Muıhammed'i
ııor durumda bıraktı. Bunun üzerine sult'ana başıvura
rak haya tının bağış1anması şartıyla teslim olacağını bildir di . Sultandan hay atının bağışlanacağına dair ahidname
yi
alan Melik Muhammed, şehri terkederek Harput'a ·gi t ti . Daha sonra Sultan II. Kılıç Arslan Malatya'ya gir di ( 25 Ekim 1 178 Çarşamlba) <215) . Dani şmendl il er'in bu
(21S>
Süryani Mihael, s. 373; Abü1-Farac Tarihi, II., s. 424; O Turan, «Kılıç Arslan, II.», s. 694; Aynı Yazar, Selçuklular Za· manmda Türkiye, s. 2 l l .
97
son kolunun da oııtadan kalkmasıyla Danişmendli Türk Beyliği tarihe k'arıışmı!Ş oldu. Dan :şmendli soyundan ge· len bazı beylerin de S eLçuklu hizmetine gi·rdiği bilin· ·mektedir. Selıçuklu sultamnın ısrarlı bir şekiLde Malatya'yı ku· şatması ve ele geçirmesi, kendileriyle Selçuklu Devle ti'nin sını:rıdaış olması bazı Artuklu beylerini endişelen direrek Mısır-Suriye hükümdan Selaıhaddin Eyyubi'ye 'başvu11malarına ve kendisini metbu olarak tammalaın na selhep oldu. Artukoğullaırı'nın bu hareketi I l . Kılıç Aırslan - Nureddi.n Mahmud Zenıgi rekabetine be!lrler ye ni bir kutuplaş:manın meydana gelmesine seibep oldu. Nureddin'in mirasına sahip çıkan SeJıahaddin bu fırsatı kaçırmamış ve kuzeye .doğru yayılımasında iıs tifa.de ede 'bileceğini düşünerek Artukoğulları'nın müracaatını ka bul etmiışıtir. I I . Kılııç Arslan
Selahaddin Eyyubi çekişınesi as
lında Ka:-amıkJbeli (Mıyriokefalıon) Zaferi sonrasına ka dar inmektedir. Sultanın Selaıhaddin'e gönderdiği elçi ler bir yandan zaferi müjdelerken diğer yandan da sul tanın kudretini temsil etmekteyıdiler. Aırtukoğullan'nın Selaıh addin'in himayesine girmesinden s'Onra 575/ 1 179 yılında Sultan I I . Kıılıç Arslan'ın yeni bir elıçilik heyeti 'Selalhaddin'in yanı.na gelnni·ş ve sulrt anın toprak talebini 'kendisine iletmişlerdi. Bu toprak önıceleri Selçuklular'a a i t olan ve daıha sonra Nureddin Mahmud tarafından zabtedilen Raban Kal·es i 'yıdi . Nureddin Maıh mud'un oğ·
�u
Melik Sali!h'in de rızasını al'an Kılıı·ç Arslan Ra'iban'ı
Selahaddin'den istemekle, rakib ine yeni biır gözdağı da ha vermi ş oluyordu. Ancak Selaıhaddin Eyyuıbi, Sultan Il. Kılıç ArtJan'ın bu i's.teğini reddetti . Bu olay iki hii;
kümdarı.n arasındaki gerginliği da!ha dıa artırırken, Sul98
tan II. Kıhç Aırıslan 'ın 20.000 kişilik bir kuvveti Ra'ban'ı zapta ıgıöndermesi taraflar arasında ilk çatışmanın pat-
1aık vermesine sebep oldu . Ra'lban üzerine gönderilen Selçuklu ordusu Eyyubi kuvveüerine yenHdi
II. KılliÇ Arslan
<216ı.
Selaihad:dlin ihtHMı H ı sm Keyfa
Meliki Kara-Arslan oğlu Nureddin Muıhammed'in seJbep olduğu olayla yeiıi !boyutlar kazandı. Aym zamanıda Sul tan II. Kıılııç Arslan'ın dama:dı olan bu Artuklu meliki sultanın Malatya'yı zaptım takiben Selaha ddin'in hima yesine girtni:şti . Dam aıd ın ın bu daıv:ramşını hazınedeme yen Sultan II. Kılııç Aırslan, gene damadının seibep
oldu
ğu bi r olayı baıhane ederek Nureddin Muıhammed üzeri
ne yürüdü. Sultan l l . Kıhç Arslan'ın ileri
sür:düğü
ba
hane kı,zı SeLçuk Hatun <217ı 'a .da:madmın fena da:vranışıy dı. Öyle anlaşrlıyor ki bu bahane ile Sultan II. Kılıç Arslan A:ituklu ülıkesini de topraklarına ka tmayı düşü· nüy1or.du. Süratle ilerleyen Selıçuklu
ot1dusu k ı s a zaman
da Aır.tuklu ülkesini işıgale başladı . Selahaddin Byyub i, Sultan
II. Kıhç Aırslan'a elçi göndererek, himayesine aLdığı Nuredidin Muhammed'in a-Efmı tallep e tti. Ancak Kılıç Arslan, k ızın ın çeyizi olarak N ureddin Mı..illıam med'e v erdiği Malatya bö�gesindeki Hanzit ve çevre s i· nin kendisine iades-in·de ı•srar ettiği g�bi, damadının fe na1ıklarını da Selaıh addin EwuJbi'ye elçi vasıtaısıyla bil
dirdi. Taırafla r arasındaki an:laışmaiZI.ığın halli mümkün olıaımadı . Bunun üzerine Selaıhaddin E�'bi, Haçlılar'la
sul/h yaıpaırak, Nureddin Muhammed'i kıorumak amacıy(216) cım
Süryani Mihael, s. 382 ; O. Turan, Selçuklular Zamanında Türldye, s. 212; Aynı yazar, <<Kılıç Arslan II.», s. 694. Kaynaklarda görülen bu adın, kendisinin mensup olduJtu Selçuklu ailesine izafeten verildiği kanaatındayız. Bu hu susta daha fazla bilgi için bk. O. Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 169, n. 95.
99
kurzeye yöneldi. Olayın iki büyük hükümdar arasın da bir SoaNaş n oktasına dıoğru sürüklenmesi üızerine ve· ·ziri İhtiyar'üdc;Din Hasan'ı Sdaıhaddin' e gönderen Sul� t an II. Kııhç Ars lan durumu hassa s i ye tl e takip etmeye ibaşla.d:L İhtiyar'ıÜıd�Din Hasan , ken.d!isine ıbaşlanıgııçta ol du kça sert cevaıplar ·veren Selahaddin Eyyılibi'yi yu <2 muşatmayı !baş ard ı 18) . Her iki Türk 've tslam hüküm dan ·arasındaki sullh, Haıçlılaır'm müttefi ki olan Ermeni ler'e k arşı ortak bir hare ka t ı da ihtiva etmekteydi . la
Gerek Sultan IL Kıhıç Arıs:l a n 'l a gerek diğer Türk ve İ'sJam devletleôyle d!ostane iliış.kiler içinde bulunan Kilikya Ermeni Kıral ı Mleh , 1 1 78 yılında k!aıtledilmiş ve yerine III. Rupen ('1 1 78-1 1 87 ) geçmişti. Rupenı, Bizans 'ın içinde -b ulunıduğu durumdan istifade
ederek,
Bizanıs'a
ait Miısis ve Adana'yı ele geçirdi. Daha sorura çeıvresin
'deki Türk topra k larına da tecavüzkar davran ış ların içi ne girdi. Franklar'la yaıpml!Ş olduğu ant laşma Rupen'i
bldu kça cesa-retJlendirmişti. Sultan IL Kılıç Arslan'la Selaha.dd!in Eyyuıbi arası nıda k i ihtilfııftan da fayd al ana· rak, kendi müsaaıdesiyle Kilikya'ya gi-ren konangöçer Tür.kmen topluluklarına ta a rruz ederek ıbnnların biT kısmını ka tletti , bir kısmını is e esir a l dı.. Hayvaniarına rve m al iarına el koydu . <21 8) K·a ynaklarda,
İhtiy ar üd Din Hasan'ın Selahaddin'e «Sen büyük bir sultansın. Frenkler ile sulh yaparak gazayı bır. kıp, bir kahpe için Müslüman sultaruna karşı gidiyorsur. Halbuki sultanın kızını korumak sana da düşer» diyerek
Selahaddin'i yumuşatmaya muvaffak olduğu kaydedilmekte dir (Bk. Süryani Mihael , s. 3S8; Abil'l-Farac, Il., s. 425; Ra mazan Şeşen, « İmad Al-Din ALKatih Al-İsfahani'nin Eserlf rindeki Anadolu Tarihiyle İlgili Bahisler», Selçuklu Araştı malan Dergisi, Sayı: III (Ankara 197 1 ) , s. 345.
1 00
Sultan U. Kıhç
Arslan, Ermeni Kralı II. Rt.ipeıı 'i n
bu son tecaıvüzü üzerine ·harekete geçti. Enneniler'e kar şı ortak harekete geçmeyi taahıhüt eden Eyyubi Hüküm dan Sultan Selahaddin'e de elçi göndererek
o'nun da Er
meniler üzerine sefer yapmasını sağladı. Kuzeyden Erme ni topraklarına Sultan U.. Kılıç Arslan girerken, :güneyden Karahi:saır ve Göksu nehiıılerini aşan Selahaddin'de aıynı şekiLde Ermeni
ıtopraklannı i·şgale başladı.
büyük: iki hükümdan
karşısında
kalan
Deıvrin en
Rupen,
aldığı
esirleri seribest bıraktığı giıb i oldukça büyük biır razmi nat ödemek zo.run:da kaldı. Kral Ruıpen'i ağır şartlada su1he razı eden iki İs.lfun hükümdanndan Kılıç Arslan
Malatya'ya, Sultan Selıaha.ddin de Mısır'ıa dlöndüleır <219> . Bizans
İ.mparatoru Manuel'in
ölümü ( 1 1 80) nden
�ra or:taya çıkan bunalımdan istifade eden Selçuklu su1tanı, Bizans meselelerini ilk plana ·alımiıŞtı. II. Kılıç IArslan'm batıdaki meşguliyeti, Ey.yubi hükümdan Se lahaddin'in 1 1 80 antlaşmasını bir kenara bırakarak Gü neydoğu Anadolu'daki yayılma siyasetine devam ettiği görü.1dü. Selahadldin Eyyfıbi önce Musul üzerine yürü yerek bu şeJhri mu!haısara etti. Selahaddin'in bu tecavü
�ü karşı·smda Muısul Ataıb eği tzzedıdin Mesud, Er.zen Be yi Devlet�şaıh iıle Bektimur komutasındaki Aıhlat ordusu IMa�din' e
t\J erek
.g
Artuklu
Emiri İl�g.azi ile '!Jirleşerek
memleketlerini müdiaıfaaya çalııştılar. Selahaddin ile müt tefiki Artuklu Muhammed, Musul'u düşüremeyecekleri ni anılayınca Mardin'in güneyinden Amid üzerine yürü
düler. 1 1 83 yılı içinde Selahaddin, Harran, Habur, Dani ve Nuseybin 'i ele .geçirerek Diyarbakır önlerine geldi. 1 1 83
Nisamndan 9 Mayıs 1 1 83 tarihine kadar devam eden 1219>
O. Turan, SelçukJular Zaıı:ıamnda Türkiye, zar, «Kılıç Arslan Il.», .s. 695.
s.
213; Aynı Ya
101
kuşatma sıon undla Diyarbakır, S e lahaddi n 'in eline geçti. Viy arbakır' ı savunan Nisan--oğlu, maiyeti ve ıgötüretbil diği serveti ile Sultan I I . Kılıç Arslan'a sığ ındı (Z20) . Aııtuklu-iH'ndeki ol aylar bu ş ek ilde devam ederken iki önemJi ölüm ol aıyı Selahaddin'e yeni bir fırsat daha
ıver.di. Bunlar.dıan· ilki Mardin Ar.tuklu Emiri Kud!bedldin 'il...gazi'nin ölümüdür ( 1 1 84) . Diğeri ise mü ttefi ki Artnk lu Nureddin Muhammed'in ölümüdür ( 1 185 ) . İ l-ıgazi'nin !ölü müyle kuvvetıli !bir hasımından k urtulmuş olan Sela haddin Mardin Artukluları'na hakimiyetini nfuilmek için harekete geçt i .
kabul etti
Bu seferinde kendi•sine es
k i müttefiki Artu klu Nureddin Muhammed'in oğlu Kud ;b eddin Sokıman�da maiyetinide olduğu halde Meyıyafari kin (Si lvan )
üzerine yürüyerek
( 1 1 85 Ağus tosu sonlarında ) .
Se l Mıaddin, Güneydoğu
burasını da zaptetti
11 85 yılı s on l a rın a doğru
Anadolu bölge s i ndeki mahalli
ıA.tabekHkle.r'e yüksek hakimiy e tin i 1> ·ra k üLkesine döndü <22 .
kalbul ettirmiş ola
IV. 3. SULTAN II. KILIÇ ARSLAN'IN SALTANATININ SON YILLARI (1 185 - 1 192) B üyük S elçuk lu Sultanı I I . Kılııç Arslan'ın son za
man ı oldukça enteresan
fakıat k ayn a k l ann yetersizliği
seb ebiyl e heQÜz kesin teşlhis konubınayan olayl·arın ce reyan ettiği bir dönemdir. Sultanın bu son döneminde
ol aylann önemini di kk a te alarak üç bö lümde incele�e ceğiz : a ) Sult anın oğulları ile saltan a t ı paylaşması, b)
1 1 95 yıHarı araısın da Anadıolu'daki Türkmen alu
1 1 85 nı,
c)
(22IJ) O. t22 1 ) O.
102
Alman
!mpam�oru
Frederickh Barbarosısa'mn
Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 170-171 . Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 173-174.
Anadolu'ıya gi,rmesi. Bir1biderinden konu bakımından ay rı görülmekle ber:alber bütün bu olaylar iç-içe ve b ii1hir leriyle yakın biçimde i �gilidir. IV.
3.1. S u l t a n iı n O ğ u l l a r ı İ, l e S a l t. a n a ti :ı ıP a y l a ş m .a s ı
Sultan II. Kılıç Ar:slan'ın 11 85 rveya 1 1 86 yılına doğ an�aışılam.ayan bir sebeple saltanatı oğulları ile paıylaı�tığı ·�örüldü <mı . BÜifiik o:ğlu Kudbeddin Me:li k şah'la Kayseri ça.rıpı.şma:sı (.1 1 88 ) 'na kadar hala kurvvet ve kudlre:tin Sultan I I . Kılıç Arslan'ın elinde bulunduğu naızara alınırsa, sult.anın bu kanarınıda oğullarının her ru heniirl
hanigi bir haskısmın olmaması gerekmektedir. Yaşı ol
olan sultanın gerek yaşlılık ve ıgerekse oğullarım saltana ta ortıak et'!:i ği (ve kendiısinin Konya'da hüküm süırerek bir bakıma ra lhaıt bir saltanat sürmek istediği akl a daıha yakındır. Sal <tanıatın paıylaışılması sırasında, sultan oğullarına şu böl du:kça ilerlemiş yor1gunluğu
sebebiyle
·geleı:ıi bırakmııştı- <mı :
1 . K.uıdlbeıddin Melikşaıh 'a SiVIas ve Aksaray, <ZZZ> O. Turan, bu taksimatta Uluborlu'nun Gıyaseddin Keyhüs. rev'in hissesine düştüğünü, bu şehrin ise 1 1 82 tarihinde Sel çuklu hakimiyetine girdiğini belirterek sultanın Kudbeddin Melikşah'la çarpışmasının tarihi olan 1 1 88 tarihleri arasın da bir tarihin tespit edilmesi fikri akla yakın olup, salta natın paylaşılması ;tarihinin 1185-1 186 tarihlerinde gerçek leşmiş olması gerekmektedir (Bk. Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 21 7) . (ID) Süryani Mihael, s. 410; Ahmed b. Mahmud, Selçuk.n.ıime, II., Haz. Erdoğan Merçil, İ stanbul 1977, s. 148; O. Turan, Sel çuklular Zamanında Türkiye, s. 217; Cl. Cahen, «Selğukides, Turcomans et Allemands au temps de la troisieme croisade», WZKM, 56 (19 O) , s. 24-25, 103
2.
Rükneddin Süleyıman.,şa:h'a Tokat mer-.kez
olmak
üzere Karadeniz kıyılarına kadar olan bö�gel er, 3 . Muhy ed..ıDin Mes'ud'a Ankara merkez olmak üzere Çankırı ve Eskişeıhir yörel eri , 4.
Sultan"�ş.ah (Nureddin Maih.ınud) 'a.
K•ayseri
ve
çevresi, S . ıMugiseddin Tuğrul-şaıh'a E�bis.tan,
6. Mu'dzıziddin Kaıyser-şah'a Malaty;a, 7. Nasıreddin Be�kıyaruk-,şaıh'a Niksar ve K.oylu hisar,
8. Nizameddin Aııgunşalh <zı•> 'a Amasıya, 9..
Sanıçar�şah'·a Ereğli ( Heraclee) ,
1 0. Arslanıeşah
(Z2.5> 'a
Niğde,
1 1 . Gıyaseddin Keı)1hüsrev'e Uluıborlu (Burıglu, SorLo polis merkez olmak üzere Kütahya'ya kadar olan saıha.
Konya' da oturan Sultan II. Kılıç Ars lıan , bütün Sel çuklu ülkesinin s.aıhibi olarak hükmediyor, oğuHan ise
1kendü böLgelerinde sultana telib i olarak saltanat sürüyıor
lardı . Kendi adiarına para hastırıyo.rla:r, her türLü imar
faaliyetlerinde
bulunaıbiliyorlar,
huıtb ele rıd e
sultanın
adınıdan sonra kenıdi adlanm okutarbiliyorlar, kendileri
ne mahsus teşkihlt ve ordu kurabiliyorlar ve hatta ken-
l224>
Cl. Cahcrı, sultanın oğullanndan Sançar-şah'ı oğlu , Nizamed
din
Argunşah'ı da Sançar-şa.h'ın
oğlu
yani
Kılıç
Arslan'ın
yeğeni olarak göstermektedir (Bk. Selğukides, Turcomans et
Allemands . . . , s. 25) . 025> Ahmed b. M::>.hmud'da Arslan..şah'ın adı yoktur (Bk. a.g.e., s.
104
148 ) .
di hesaplaırma sefere çıkıp savaş ve suTh için karar ve ırebiliyıorlardı 1226>. Ancak kısa bir zaman sonra k ardeş ler arasında mücadele kendiiii göstermeye başladı. İhti yar su1t.anın ölümü ha li nde taıh ta sahip çıkabilmek hı r sıyla yanan ş elhızadeler rakip ol a ra k gördükleri kardeş lerine kaırşı çeşitli yoll a rla mücadeleye ba·şLadılar. Şeh .zadeler arasındakıi bu mücadel ede yeni bir faktör ke n disini kuvve tle hissettirmeye başladı. Bu ol ay 1 1 85 yıl larında başlayan ve Kafkasıya'dan Suriye'ye k adar uza.
ınan sahada kendini gösteren yeni bir konar�göçeır Türk ımen topl uluğunun hareketi dir. Cl. Cahen'e göre Anado
lu'ya giren bu yeni Türkmen to.pluluğumın heyecan ı is rtıismar edilerek, krarıdeşler bi r:bi rlerin e karşı bu kuwe.ti !kullanma
yolunu
terdh
etmişle r.di:r 017> .
Bu Türkmen
!toplulukları da su1ıtanın oğulları a rasmdaki rekabetten faydalanarak
kendi
iıçine gi rmi şle rdir. siyası hakimiıy eti
rnenfaatleri
Ancak sultanın
için çeşitli olayların oğull a rı üzerindeki
1 1 88 s on arına kadar devam edebildi. l
Sultamn en b üyük oğlu Kudıbedldin M el i kş ah'ın baibası ile arasmda olan
iihtilafı gittikçe büyüdü ve
n �hayet
11 88
tariılıinde Kayseri civarında bir çatıoşmaya .kadar gitti ımı.
rFakat Kudbeddin M eli k:ışaıh' ı:n askerleri
sul'tana
kılıç
çekmekten vazıgeçince, Kudıbeddin Melikışah Sıivas'a çe kildi. Sultan, oğlunun bu başkaldırmasını hazmederne(22ı6) o. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye,
S, 217; cı. Cahen, «Selğukides, Turcomans et Allemands . . . ,,, s . 25. ıı1n Cl. Cahen, a.g.e., s. 25-26. <228> AbCı'I-Farac Tarihi, II., s. 450; O. Turan, Selçuklular Zama nında Türkiye, S, 225; cı. Cahen bu olayın 1 1 89 tarihinde vuku bulduğu kanaatındadır (Bk. Selğukides, Turcomans et Allemands . . . , s. 25-26.
lOS
di. Kendisiyle işbirliği yaıpan Türkmenler' den 4 .000 ' inin
ıöldürülmesirııi emretti <229>. Bununla beraıber ıba:ba-oğul
ihtilaf bir
arasındaki
neticeye bağlanamadı .
Bilhas·sa sultanın veziri İhtiyar' üd�Din Hasan'ın bu ihtHMı körük1ediği , sultanı oğluna
·karşı
kışkırttığı
zannediLmektedıiır.
1Ti1rkmen tehlikesine karşı
Anadiolu'yu
saran
bazı tedıbirler aldığı zanne
td:Ien vezirin, Türkmenler'le Kudbed.din arasındaki iliş kilerden kuşkul anmış olmas.ı muhtemeldir. naha ki olaylar Kudıbeddin'le Türkmenler
sonra
ar:asındalci i ttifalo
ortaya koyacak maıh iyettedi.r. Diğer yandan baba-oğul arasındaki bu ihtilMa 'Men gü-::üklü Erzincan M.eliki Belıram-şah ( 1 1 68 rışa.rak
vezir
1 225) ka
İhtiyar'üd"Dtn Haıs.an'ın a.zlin.i temin et
miştir. Vezklikten aziedilen İıhtiyar'üd�Din Hasan ,
mai yetiyle b : rlikte Behram•şaıh'ın yaınına giderken Sıivas ci
varmda
Türkmenler
t aıraıfmdan
pusuya
düışürülerek
ımaiyetiyle biı:ılikte fec'i ışekil.de öldürüldü <230> .
Saltanata giden yoLda en b.üıyük kilde oııtadan katkması,
muıhal i f ni n
Kudbed.diin'in
i
Konya
bu şe üzerine
yür:ümes 'ne sebep oldu. 1 1 89 kışmda Konya'ya maiye ti ndeki Türkmenler'le birlikte giren Kudlbeddin, sultana
ızorla kendıisini veliaihd ilan ettindıi ( 1 190) <ı.m .
<229> Abıi'l-Farac Tarihi, II., s. 450; O. Turan, Selçuklular zama nında Türkiye, s. 225; CI. Cahen, Selğukides, Turcornans et
(2.30)
Allernands . . . , s. 2q.
Abu1-Farac Tarihi, II., s. 450; Ramazan Şeşen, s. 360 vd.; Cl.
Cahen, Selğukides, Turcornans et Allernands. . . , s. 26; O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 225. C23I> O . Turan, <aKılıç Arslan II», s. 697; Cl. Cahen, Selğukides, Turcornans et Allernand . . . , s. 26. 106
IV. 3.2. 1 185 - 1 195 Y ı ı ı ta r ı A r ıa s ı n d ıa A n ıa d! o l u ' d a kı i T ü r k m e n A k ı n ı Büyük Selçuklu Sultanı Sanıçar'ın
29
Nisan 1 157 ta
Yakm-dioğu büyük bir karıga Devleti'nin yı kıl oldukça menfl bir rol oynayan Türkmenler
ır:ih inde ölümüyle, İran. v:e
ışalıığın iıçine girmiiŞitı.i . Büyük 'Sdçuklu ınaslinda
(Oğuzlaır ) Harezmşaıh1ar'ın bask1sı sonunda ya bu dev
teııke doğru· göç etmiışler:dir (232). Bu yeni Türk
letin hakimiyetini kabul etmişLer, ya da bölıgeyi derek b atıya
men goçü Y.akın.,dJoğu'nun siryaıSJI ve içtimal dü:zenini alt üst
etmiış ıgörünmekıtedir. Harezmışaıhlar önünden çeki
len Oğuzlar anıcak bütünlüklerini muhafaza edememiş ler ve parçalanmıışlar:dır. Dinar adlı Mr Türıkmen beyi
Kkman 'a
(Yııva, lvalciıyye ) Türk. Anadolu'ya gel:mişler diır <233ı . Azeı.ıba:ycan ve Doğu Ana do l u �ya gelen ve bölige deki Türkmen at ab eğl iklerin sı k s ık ya rdımlarını temin ettiklerıi bu T ürkmen tıopluluklarımn 1 1 85 tarihinde Kürtler'le olan bir ihtilafı takiıben çı karttı kları ol aylar 10 yıl kadıar sürdü. Genellikle kıış aylarmda H al ep-Mu sul hattına inan bu Türkmenler, yazın da Doğu Anado menleri
hakim olurken,
Azer1b aycan
Irval
Doğu
ve
lu'nun yüksek ya�lıalarına çıkmakta, maihalli beylıiklere
yardım etmekle beralber daıha çok kendi beylerinin em rinde ve kendi lunrrnakta
menıfaa tl e ri
iıdiler.
Dağlık
doğrulıtusun.da faaliyette bu
bölıgede
yaş ayan Kürtler'le
bu
iki taraftan da biırçıoık, kiışinin ölümüne seb eıp olan olıay, bir Türk· men , dUığünline kaibul edilmeyen Kürtler'in, Zavzan (NuTürkmen1eı:1'in
arası nın
açılimasına ve her
(2.12)
Mehmet Altay Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorlugu Ta rihi, C. Il. İkinci imparatorluk Devri, Ankara 1954, s. 467 vd. <mı CI. Cahen, Selğukides, Turcomans et Allemands. . . , s. 21. 107
seyhin yolu üzerindıe) Kalesi yakınında baskın yaparak
düğün alayını basmaları ve damadı öldüırmelerti yüzün' den patlak veırdi <234ı . Bu olıay kısa zamanda büyüdü ve Diya:rıbakır, Ah·
lat, Elıcez.ire, Suriye ve Orta Ana.dolu';ya yayıldı. Başlan gııçta tyah:ı.ız Türki'er'le
Kürtler arasında cereyaın. eden
ısavaşlar, Ermeni ve diığer Hıristiyıan unsurını Kiiırtleır.'i
.lroııuma1arı üzerine Türkmen sa.ldıırı1arı onlaıra da yö neldi. Kendisine Y aLguz (ıildeıgiz ) ve A1p lakaplarının vertildiğJi Rüstem adlı bir Türkmen beyinin etrafında
toplanan Türkımenler, Gürcistan sınırlarından Kaıpadok veya Hı.ristiyıan unsurlara karşı
ıya içlerine kadar Küırt am.an;sız
bir saıvaış aıçmuş.taırdı.
Kuııtulabilen bazı Kürt
,tıqpluluk1arı Suriye'ye kaçmak zorundıa kaldıl ar . Bu sı rada başka bir Türkmen tıoplul uğuna Malatya ci.vannda rasdanımaıktadır.
Ancak bunların
Türkmen Riistem'in
emrinıde olu.p oLmadığı hilıinmemektedir (23sı. Tiidanen ak:urıLarı gıittikçe gelişmiş, Ki.J.Iikya'da
Er
menileır'e kaıışı, Eytyiılbiler'in Haleıp sınırlarında, Antak ya Prin:kepsliği sınırlarında görünmüşler:d:i.r . Lazkiye'� 'lll. Boıhemond'un kıomtııtasıın.dakıi bir Frank birliğini de
rbo2'lgll:D.a uğratmıışlaır, ancak dönüşl erinde bu Frank hü·
kümdarının pusuısun.a düşerek ağır bir yeniLgiye uğra
m.ışlaırdı.r. Bu
mekle
akınl ar
sıraısında
beralber, HI. Haçlı s elferi
RÜıstem'in adı sıra s ında
geçme
tekrar Rüs-
(2J4l Cl. Cahen, savaşın sebebi aliırak bir Türkmen beyinin ev lendiği Kürt kızı ile · ilgili olarak vermesi lazım gelen başlık parasım vermemesini göstermektedir (Bk. Aynı makale, s. 22-23. O. Turan, Doğu Arilldolu Türk Devletleri Tarihl, s. 174-175. <235) Cl. Cahen, Selğukides, Turcomans et Allemand.s . . . , s. 23; O. Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 175. 108
tem
ortaıya çıkacaktır. Bu Tüırkımen akınları sıras-mda ıortaya çıkan kıtlıik., Anad!olu'da oldıukıça sıkıntılı bir or tamın meydaına çı�kimasına sebep oldu. Büyük Selçuklu Devleti'nin yıkıLınaısı Doğu'.dıan gelen Türkmen akınla·
rının gittikıçe yoğunlaşmasına
ve
Doğu
Anadolu'ya kala
<balık Türkmen ropluluklarınm gelmesine sebep oLm'UlŞr tu:r. Bu
olıaıy ise Anadlolu'nun etnik yapı:sını okh.ıkça de
ıv.
3.3.. A l m ıa n i m· p aı r aı ,t o r u F r ıe d e r d e k h B a r b a r o s s a ' n ı n A n a d' o l u ' y a Gi r m e si
�iştirmiştir.
Eyylılbi
Hükümdan Selahaddin E:wUbi'nin Kudüs Haçlı :Iexa.Uığı'na kaıışı 26 Hazi ran 1 1 87 tarihinde Tabe dye Gölü kenarındaki Hatitin denil en yerde kazandığı büyük zafer, Arvruıpa'ıdan yenıi bir haçlı daLgasının Ana· dolu'ya akmasına
selhep olmuştu.
Kara yolundan Alman t�aratoru Frederickılı Baı:barossa'nın koroutasında s6v.ki kaırarlaıştırılan haçlı ku'VlVetlerinin hazırlanm·asına
1 188 tarihinden itilbaren başlanılmıŞıti;. Bu
zaman
içeri
sinde F. Bat1barıossa güıze:rıgaJJ:ı ı üzerinıde buluınan devlet lerden MacariSıtari h-alına, Bizans İmıparatom İsaac Angelos'a ve Selıçuılcltu
Sultanı II. Kılıç Arslan'a birer
mektupla ıbHdirerek ülkelerinden geçmesi için kendilerin den yaııdım talep etmişti. Gerek Bizans imparatoru
ve
ıgerek SuLtan lıi . Kılıç Arslan, Alınan imp araıtoruna olumlu cevap verdiler <236>. F. Barbaros:sa komutasmda ld Haçlı ordusu l l Mayıs l.l89 tarihinde sefere baş
ladı (237). (236J S. Runciman, III., s. H; O. Turan, «Kılıç Arslan ll.», s. 697. a.m Rene Grousset, L'Epope des crolsades, Paris 1()39, s. 295; S. Runciman, III., s. 14.
F. Baırtbarossa, Bizans'ın engellemesi yüzünden bir yıla yakın Balkanlar'da oyaland.ıktan sonra Çana kkale üzerinden Anadolu'ya geçmek üzere 1 190 IMartının spn larına dioğru Gelilbolu'ya gelebildi <.23S>. F. B arbarossa Alaşehir isıtikametinıde güneye inerck 27 Nisan 1 190 ta rihinde Laodikıya {IDenizli) 'ya vıasıl oldu. Daha sorira sırasıyla ·Menderes NeJhri kaynakıları ( 1 M ayı s ) , Ulıub:or· 1u (2 Mayıs.) bötgeleıııini geçt·ikten sonra Myriokeıfalon:'un ku�eyiınıden süratle geçerek Türk topraklarına girdi <239>. Anıcak F. Bartbarossa komutaısındaki Alman ordusu Türk toıpraıklarına ;gi rdi kten sonra ( 3 Mayıs) çeşitli Türk lruwe tleri taraıfından hırpalanmaya başladı. Bu İmpaıratoru hem şaşır:tmış ve hem de oldukça laulınnış görünmektedir. ·
�alarınıdaki antlaışma'.Ya rağmen Alman haçlı ordu· sunun böyle bir mukavemete uğramasının sebepleri Anadolu'nun o günıkü şaırtlarıdir. Sultan II. Kılıç Ars· lan'ın devlet id'aresıine tam anl amıyla saıbıip olduğu za. manl arda kurulan dıosıtluk ı ı 71 yıllarına kadar iniıyoır du. Bu tariJhte O 171 ) Fıredericklh Bar'barossa'nın akrabası olan Saksonıya Duk:ası Henri, Fili'stin'dıen Anadb.Ju üzerinden ülkesine dönerken Selçuklu sultanı tarafın· iki devlet arasında dlostane münaısebetlerin temeıl:i atılmıştı. Bu dıostluk miiışıt:erek dan misalfir ed'ilrnıiış
ve
her
düşman Bizans'a karşı zamanla daha da pekleştirildi. Hatta
1 176
sonras ın da
her iki hanedan arasınıda bir ak
ıraıbalık dahi söz kıonuısu olınuştu {140).
(238) Aynı yer. Süryani Mihael, 407; WM. Raınsay, Anadolu'nun Tarlhi Cal· rafyası, s. 139-140; S. Rundman, III., s . 14. (240) O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 221. (239)
ııo
FrederiıckJh ıB�baros:sa işte bu eski dostluğa güve nerek ı 1 88 yılında Alman Sen�rü Gottfrie d von Wie senıbaclı'ı Kılıç .Aırslan'a göndermi:ş ve müsıbet cevap ali mı.ştı. Ancak sultanı
q
•gönderdiği elçilik heyeti Bizans
·i.ınpaıratonınun emriyle
tevkif edilmiş ve bir
müddet
IBizanıs· başkenti ndıe ahkıonuL'muştu. Tokili ( ? ) başkanlı ğında ve Alman 'Senıyor.ü Gottfried'in refakatinde oldu ğu bu heyet n ihayet ı 4 Şubat 1 ı 90 t arihinde E.di.rne' de ıF. Baııbarossa'nın. huzuruna çıkarak sultanın muvafaka
ıtım kendisine il'etmiışlerıdi. Anıcak bu ıMelikışah'ın da Alman iımparaıtoruna
sırada
Kudlbeddin
hk el.çilik heyeti
ıgönderıdiği ve aşağı yukarı babasıının vaadlerini tekrar ladliğı göruldiü. Öyle anl aşılıyorıda ki 'KudbecLd.in henürz 1<lontYa'ya hakim olmadan önıce sultanın elçileri yola çık mıışlar, Konya'ya zorla girip balbasma
tahakküme
ladıkılan sonıra 1\.udibedldin durumu öğrenmiş
baş
F. Bar ı lbarossa'nm Anadolu'ıya gi rdlikıten sonra aleyhine faali tyet!te bulunmasını önlemek için alelacele kendisi de bir .
ve
ellçilik heyeti gönıdermişti <241>
Anıcak Cl. Caıhen'in çıok Iyi b ir şekilde çeııçeıvesini çizdiği 1 190 lronjcmktürü için de k�ynaşan iki siyaset Alman Haçl ı ordusunun Anadıolu'.da mukavemetle kar şıtanmasına s e bep oldu <241a> . ,Bunlardan ilki u-ç l arda yurt tutmaya gelmiş bulunan Türkımenler'in. du rumu idi. Mer:kezi ot.oriteyi tanımayan bu Türkmenler'i Alıman ordusuna
saldırmaktan
hiçbir
kuvvet
alıkoyamazdı.
Di�er b i r husus ise bilıhas•sa Su riye ve Mıısır' da Haçlı·
a4t> Cl.
Cahen, Selğukides, Turcomans et Allemand . . . , s. 26-27; E. Eickhoff, uFriedrich Barbarossa Anadolu'da», VII. Türk Tarih Kongresi (Ankara 25-29 Eylül 1970), ;Kongreye Sunu lan Blldirller, I., Ankara 1972, s. 270. (241a> Cl. C ahen, Aynı mak al e s. 28 rvd. ,
111
lar'a karşı yaratılan dini havadır ki bundan 1 187 tari· hinde Selalhaddrin Byyuıbi'nin kızlanndan biri ile nişan I anmış �l an ıKudJbeddin Melikşah e tk ilenmiş ol aıbilir. Ancak A1lman or:dularına kaflşı yalnızca uç Türk menleri · ve Kudlbedldin Melikışaıh direnmeyip yanlannda, SuLtan II. Kılıç Arsl an'ın diğer oğlu Muh[y ed-Din Mes'ud ve bir süre k�aklarda adı ıgtirUnmeyen Türkmen reisi Rüstem .dıe bulunmakta idi <24lJ . Alman ordusu
lOO.OOO'in üzeri nde olup Akşeihir yo lu üzerinden Konya'ya hareket etti. Büyük sıkıntı için deki ALman ordus una karşı Akşeıhir önlerinde Kudıbed din Meli�ah ve müttef.iki T.ürkmen, reisi Rüsıtem çetin Ibir muiharebe verdiler ( 1 7 M�yııs 1 190) . Ilgın üzerinden
Konya'ya yürüyen Haçlı ordusu Meram Bağlan'nda ka·. raııgfıhını kurarak Jm.ş.atmayı fiilen başlattı (1 8 Mayıs '1 190) . 1 8-23 Mayıs 1 190 Konya savaşlan sırasında şehir lhaçlüar .tarafından yağma edildi. Nihayet Sultan U. Kı
lıç Arslan'ın teşeblbüsü ile tekra r sulh sağlanaibi Iili au> .
Gerekli erızak
ve
diığer ilhtiyaçlarını karşılayan F. Bar
oradan da Sel eucia the ması'nın ıgüney sahiline hareket etti. :Silifke düzlüğüne inen ALman ordusu Gökısu Çayı'ndan geçerken, İımpara
baros·sa, 30 Mayısta Karaman'a
·tor F. Barbarossa atından düşerek bu çayda boğuldu
( 10 Hruz:iran H 90) <244>.
'
<242> Cl. Cahen, Selğukides, Turromans et Allemands. . . , s. 29. <2.0> Süryani Mihael, s. 407; Cl. Cahen, Selğukides, Turcomans et Allemands . . . , s. 30; S. Runciman, 15; R. Grousset, s. 296; o. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 224. 044) Süryani Mihael, s. 407; R. Grousset, s. 297; Cl. Cahen, Selğu kides, Turcomans et Allemands . . . , ·s. 30; S. Rımciman, III., s. 15. 1 12
IV. 3.4. S u ı t a n Ö l ü m ü
Il.
Kı
ı ı ç
A
r s
ı
' a n
'ı
n
Haçlı tehlikesinin hertaraf edilmesi, bir ara durmuş giıbl görli.nen saltanat mücadelesini tekrar şi.ddetlenıdir di. Ancak Kudıbeddin eski kudretini oldukça karybetmiş· t!i. Konya önündeki yenilgisi, Malatya Meliki Mu'i� din Kay:ser�aıh'ın Selalhaıddin'in kaıdeşi al-Adil'in k�ı ile evlenerek sırtını Eyyfıbiler'e dayamaısı yanmdıa biz zat .Sultan II. Kılıç Arslan'ın, oğlunun ııoruyla çıktığı Kaıyseri seferi sırasında bir fırsatını bularak Kayseri Melikii Sultanrşaıh'a sı:ğı.nması Kudlb eddi n Mdik!şaıh'a bir darbe n�teliğinde idi. Ancak Sulltan"Ş3ıh'ın da baıbasıru kendi politikaısı doğrultusunda kullanmak isteyince, ora.dan da kaçan sıultan, en küçük oğlu Ululborlu Meliki Gıyasedd1in Keylhüısrev'in yanına sığındı. Gııyaseddin K�üısrev'i kendisine veliaıht seçen Sultan Il. Kılıç Ars lan Konya hatkının isteği üzerine oğlu Gııyaseddin'in kuvvetleriyle Konya'ya g;i:rd i ve ıtekrar tahta otuı:ıdu. Bu du�:mıda Kudlbedd!in Melik!şaıh A�saray'a kaçtı. Sultan oğlu ve veliaıhdli Gıyaseddin ile Aksaray'ı muıhasara et ti. Ancak hastalanarak 26 Ağustos 1 192 tarihinde öldü OAS>.
<245)
Süryani Mihael, s. 410; CI. Oahen, Sel�kides, Turcomans et Allemands . . . , s. 31; R. Şeşen, s. 462; O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 228; Anonim Selçukname'de Sultan H. Kılıç Arslan'ın Thn Avanz adlı birisinin sultanı Konya Ereğiisi'nde zehirlediğine dair bir kayıt vardır ki bunu baş· ka kaynaklardan kontrol imkansızdır (Bk. F. N. Uzluk, s. 26) .
1 13
V.
B Ö L Ü M
SULTAN II. KILI,Ç ARSLAN ZAMANININ SiYASİ, KÜLTÜREL VE SOSYO-EKONOM:İK DURUMU Anadolu'nun Türkleşmesi olayın'da büyük pay
S'a·
hibi Selçuklu sulitanlarmdan birisi de hiç şüphe siz Sul tan I I . Kılıç Arslan'dır. XI I . yilııy ı lın başlarmdan sonu na kadar Se�çuklu tahtında kalan baıba-{)ğul I . Mes'ud ( 1 1 07-1 1 55 ) ve I l .
Kıhç
Arslan ( 1 1 55-1 1 92 ) kesin olarak
Anadolu'yu bi:r Türk yuır.du haline gjetirrniş!ıerdir. Bil hassa Karamıkibeli (!Mıyriokefalon)
Savaışı'nın kazanıl masından sonra durum süratle T ürk l er lehine değişmiş tir. B iiZan s taarruzlarının kırılması, Haçlı ordularının tahribatının ortaıdan kalidıırıLmasından sonra Ana dolu her bakımdan hüyıük b ir kalkınma içine girmiş görün mekıtedi r . I . Haıçh seferlerinden beri tamamen durmuş olan ticali hal)'aıt S uLt an Il. Kılıç Aııs l an 'ın zamanında tekrar eski .canlılığına kavuşmuş ve gene bu Selçuk lu ·s ultanı zamanında i1k kervansaray i nş a ettirilmi�ti:r. '1 170 yıllarında yeni baştan inşa ettirdiği Ak s aTay' da sultahın «Kılıç Arslan » veya «Sultan�hanl >> adı veri len ;b ir ri:b at yaıptıııdıığı bilinmektedir. Anadolu ticari haya tında oldukıça önemli rol oynayacak olan kervanısaray· Iann inşaası I I . Kılııç Arslan'dan sonra daha süraıtle ce reyan edecekt ir <246>. U46l O. Turan, «Selçuk Kervansaraylan», Belleten, Sayı: 39 (Tem
muz 1946) , s. 476.
1 15
U. Kılıç Aırslan
zamanının
ekonomik
b akımdan
ibir dönüm noktası olduğunu belıgeleyecek en önemli lhusus suEtan adına kestirilen alıtı n s,ikkelerdir <247>. Sel çuklu Türkiyesi'nde irk altın ısikkeıyi Sultan II. Kılıç <Arslan kestinmiştir. Kılıç Arslan'a ait bu sikkenin biır ryüzündle «\Es-.Su�tan'.ül�uarz:zam>> yaz11sı, diğer yikünde
is e at ü stünde sağa dönmüş bir süvari resmi vard:ıır .
,
elinde bir mızrak tutan
Anadolu'nun medeni ve iktis:adi geHşme ile birlik te, şehir hayatı nın büyük bir süratle i,Ierlem�si gene ,suLtan II . Kılıç Arslan devırinde başlamıştır <248>. Sultan bizzat Aksaray'ı yen i baştan yaıpıtırırken, Konıya'yı imar
ve surlarını yeni ooş.tan
inş a ettiırmiış;tir; Baışıta Malatya olımak üzere di ğer ş ehirl erde de bu türden imar faali yetleri görutmektediir. Diğer All adolu beylerine ait mi mari eserl_er - �evcutısa da asıl g,elişme ke Sii n olarak bu ' Selçuklu suUtanımn zamanmda Başi:amıştı:r.
Sultan Il. Kılıç Ar.slan'a ait en eSiki eıser Konya Al aaddi ı:ı Camii'dir. S'ultan I . Mes 'u d zamanmda yapı rnma baışlanan cami, oğlu IL Kılıç Arslan �amanında tamamlanalbilmi:ş:tir Hac
( 1 1 56 ) . İlk uıSıtas.ı
Menıgülberoi el
el-Mıılati olan bu cami daıha sonraları I. İzrıeddin
Key:kavus ve Ala addin
Keykub a d
ibaştaın inışa olunmuş ve en
.
son
zamanlarında
d!a yeni
inşaa.sını sağlayan hi.i
küımdarın adıyla anıl aıgelıniştiır <249> . (247> İbrahim Artuk, «Abbasi Ve Anadolu Selçt,ıkileri'ne Ait İki Eşsiz Dinar», İstanbul Arkeoloji Yıllığı, Sayı : 8, s. 46. (248> O . Turan, <<Selçuklular Zamanında Sivas Şehri», A.fi. DU Ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, C. IX, S�yı: 4 (Ankara 1951) , s. 449 vd. (249) Oktay Aslanapa, Türk Sana·tı, II., İstanbul 1973, s. 38. ·
1 16
Sultan II. Kılıç Arslan Kümbeti <l!i)) de bizzat ken disinin emriyle yapılmış olmalııdır. XII. yüzyıldan gü nümüze kalan ve Sultan I I . ıKılııç Arslan devrine ait ola rak yalmııca bu iki e'Ser bilinmektedir.. Sultanın Konıya'nın iç kale· surlarının birini geni'Ş· leterek ıbir köşk yaıptıı:ıdığı da bilinmektedir. Ancak bu eser die daiha sonralan Alaaddin Keyk:Uıbad tarafından yeni baştan inşa ettirildiğİnden Alaaddin Köşkü adıyla bilinir <251>.
XII . yüızyıl olayları inıce�endiğinde Selçuklu sultan· larının hele var olma - yok olma müıcadelesinin veriLdi· ği IL Kılııç Arslan devrinin rpek mimari ve kültür faaliyet· lerine müsaaıde ettiği söylenemez. SuLtan II. Kılıç Ars�· lan'la Anadolu' da siyaısi istikrar sağlandıktan sonra an• cak XIII.
yüzyılda devletin
yükselişi ile
birliklte her
alanda es'ere rastlanmaktaıdır <mı. Bununla beraber Sul tan II. ıKılıç . Arslan'ın son zamanlarında yaptırılan ve vakıfiyesi sultamn ölümünden 10 yıl sonraısı bir tarih taşıyan Altun.,Arpa Medresesi (253> ilk eğitim kurumu ola rak �krrnektedir. Anadolu'nuın .fe.thi olayında billhas.sıa Horas·an böl gesine yığılan
Türk nüfusunun batıya
yönlendirilmesi
<m) O. Aslanapa, s. 127. (251) O. Aslanapa, s. 129. (252) A!bdullah Kuran, Anadolu Medreselerl, 1., Ankara 1969, s. 42 vd. <mı Sultan . Il. Kılıç Arslan'a mensubiyetinden dolayı «es-Sul tani» lakabıyla taninan Atabek Şemseddin Ebu Said Altun apa b. Abdullah tarafından yaptınlan bu medreseden bu gün İplikçi Camii'ne bitişik kubbeli bir hücresi kalmıştır (Bilgi için bk. Ö. Turan, «Şemseddin Altun-Aba Vakfiyyesi Ve Hayatı», Belleten, Sayı: 42 (Nisan 1947) , s. 199 vd.; A. Kuran, s. 105 vd.)_ .
1 17
nasd Büyük Sdçuklu Sıuiltanlannın temel poli tikas ı ol· muışsa, Azerbaycan ve Doğu Aınadohı'ya yığılan k.onar göçer Türkmen tıopluluklarınıın uçlara, Bizıans sınırına yönlendirilımesi Anaıdolu Sdçuklu sultanlannın ana po Htikarsıı ollmuşıtur. S. V:ryonis, Türkler'in Anadlolu'da yurt tutmaıya başladığı dönemle iLgili olaırak Ana.db�u· daki Ruım nüfusunun varlığını ifade i·çin o dıeviırde Ana 'd:Olu',d:a ıbuı}urran piskoposluklardan bahş.etmekte ve bir piskoposluğun tem el şartının ise, bir meskfın alanın ·
ıbir şehir
s ayıl abB ec ek
kadar yeterli ölçüde nüifusa sa
thiıp oima'sı (254J ,gerekti.ğin'i id!dia etmektedir. CL Calhen ise XI. yfuıyılın sonundan itiıbaren Anadolu'nun b.ir Türk
gelişme
alanı
oJduğunu i ddia
etmekte ve
bunun en
önemli sebebinin ise Anadolu'daki Hıristiyan nüfusunun
azlıığı oldu!ğunU ileri sürmektedir assı . Cl . Caıhen'i hakh
ıçıkaıracak biııçok deliller araısında ıbilihassa S. Vryıoniıs'in
ileri sürdüğü misale uyıgun bir örnek vermekte müm kündür. Ankara metropoliıti 1 173 tarihinde şeıhir.deki Hı ris t iyan nüfusunun azlığı sebebiyle geliri yeterli olma dığından, lstan/bul Synıode meclisine ba şvurarak , Amas ra piskoposluğuna tayinini is tem i ştir. Piskoposluk, met ropoliıtlikten daiha aşağı bir mevki olimasına rağmen Amasra piskoposluğunu tercih e tm�ştir (256).
XI. yıüzyı1da
cereyan
eden Türkmen gÖÇÜ Orta Ana
dolu'nun Türkleşmesini temin etmişti. Henüz mahiye ti tam olarak . anl!aşıbnamış olmakla beraiber Sulıtan II. Kılıç Arslan'.ın son zamanlarında
ce.reyan eden ' Türk
men akınlan da XIII. yützıyılın ilk �arısında başlayacak
ıolan yeni T.ürkmen göçünün işaTetleriy.di . Anadolu, an(l54) S. Vryonis, s. 26-27. <255) Cl. Cahen, Le Probleme Ethnique en Anaıolie, s. 352-353. (256) O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 231.
1 18
cak .Sultan II. Kıhç Arsılan'11n sağladığı s iyasi iiStikrar bakıımd an yükselmiş, gerçek şehirleşme
.sonunda her
-kıi Bizans döneminde, Anadıolu'nun fetıhi sırasında bi rer büyük 'köy durumunda olan şehirler- ancak XIII. yüzyı:lı� ilk yıllarmdan itibaren kendisini gıöstermi ştir.
Sonuç olarak .diryebiliriz ki Sulıtan II. Kdıç Arslan, Anadolu'nun bir Türk yurdu ollmalSını sağlamı•ş , siyasi
istikrarı kurmuş ve . bir ülkeye
türlü eserlerin
yıapırrun a
vaıtan
dedirteıbileıcek her
hazır bir ortam ıhaz:ı,rlam.ış.tLr.
1 19
VI.
ıB Ö L Ü M
B İ B L İ Y OGRA FYA
A.
KAYNAKLAR :
a)
İ
s
ı am
K
ıa
ty
n a
k ı ıa :r
.ı
Anadlolu Se!liçuklu Devleti tarihin in Sulitan ll. Kılıç Ars�aın ve öncesine ai•t d'evresi için lslarn kaynakları ol
dukıça
B unu ,
yetersizıdir.
Selçuklu
h.anedanına
Türk tıopluluk·larının henüz •«ıAnadk:>lu'yu
savaışı verd!ikl;eri ıbu .dJönemde karı,şık ollmasınıa ve
o
bağlı
yurt yapıma »
siıyıasi or.tamın oldukça
devrede şehir ve bölge tarihleri
yazan tarilhıÇi.lerin umursamazhğına ılıağlamak gerekir. Bu bakıımdan 26 Ağustos 1071 Malaızıgirt Zaıferi sonra·
smdıaki ilk fet�h harekeıtlerindien Sultan H. Kılıç Ars lan ( llı,SıS...tı192)m sal.tanatının için !ıslam kaynaklan
sonuna
çoğu defa
kadarki
devre
sessiz kalmışlar.dır.
Aınıcak biiEgi kırıntısı kalbili'll!den bazı önemiii olaylardan, tefemıata daya-,ı,maıyan, çoğu defa
zamaın,
yer ve şahıs
\ionusunda haıtah malıftmat veritmiıştıir. Yine bu devirde yazılaıhiten bir ÇiOk eserin de
'İslam kaynaklanndan
kaıfi
kaybolmuş
derecede
olması bizim fay.dalanımamırzı
fazlası:ylıa enıgelliemekıted!ir. Anaddlu Sellçukluları tarihi ile
la .gelen eser llbn
Bibi <1> 'niiı
ilgili
olarak itk :ak
olup, daıha çıok Sultan II.
<1> İbn Bibi (Hüseyn b. Muhammed al·Mün:şl al-Ca'ferl) , El Evimlr'ül..AIA'lyye ft1-Umurl1-'Ala'lye, tıpkı basım, Ankara
12l
Kılıç Aırslıın'daın sıonraki devre i.çin önem taşunaktadır. Aksa:rayıi <l>'nin eıse ri.n:den ise XIH. yü.eyılın ikincJ yan sından sonraki devre iıçin faıyıdalanılaıbilinir. Ayrıca Pa ris'te Bibli.o�heque Nationale'.da bulunan mıüdlıifi meç hul Selçukname <3> , Türkiye Selçukluları tarilhi bakı
mından gerçekıten orij inal bHgiler iıhtiva etmektedir. Bu dönem Anadolusu hakkında al�Herewi <4>'nıin eserini de zikretmek gerekir.
b)
S ü r y ;a n i
K a y n a !k J ,ıa r :ı
Süryani kaynak1aırı iÇinde en önemlilerin;dıen birisi, ', eseri Türkçeye de çevrilm iş olan Gregoryus Bar Heb raeus'un ıvekayiınamesidi.r <sı. İslam literatüründe lbn'ül
<2>
<J>
<4>
1956; H.W. Duda, Die Seltshuken Gescblchte das İbn Bibl, Copenhagen 1959. Aksarayi (Kerim üd-Din Mahmud) , Müsimeret ül-Ahbir Ve Müsayeret ül·Ahyar: nşr. Osman Turan (Türk Tarih Kuru mu Yayınlarından) Ankara 1 944 ; Türkçe tre. M. Nuri Genç osman, Selçuki Devletleri Tarlhl, Ankara 1943. Anonim Selçukname, Haz. Feridun Nafiz Uzluk, Anadolu Selçuklulan Tarlhl, Ankara 1952. ALHarawi (BbCı'l-Hasan Ali b. Ebi Bekr) , Işirit UA ma'rlfet Iz-ziyarat (Kltab uz-zlyarit) , Frn. tre. Janine Sourdel Thomine, Gulde des Ileux de pelerinage (Kltab uz-ziyAret), Damas 1957. Gregory AbCı.'l-Farac (Bar Hebraeus) , Abö'LFarac Tarihi I-II, E.A.W. Budge tarafından İngilizceye tercümesi yapt1mış olup, bu İngilizce tercümeden Türkçe'ye çvr. Ömer Rıza Do�rul, TTK Yaıyınlarından, Ankara 1945-1950. Bar Reb raeus'un diğer bir öneınli eseri de Arapça yazılmış olan Ta.. rlh Muhtasar al-Düvel adını taşımaktadır. XVII. yüzyılda Latinceye çevrilen bu eser, 1890 yılında Beytut'ta neşrolun muştur. Bu eserin kısaltılmış bir Türkçe tercümesi de Şe refettin Yaltkaya tarafından yapılmıştır (Bk. Tarib-l Mubta· sar üd.Düvel), İstanbul 1941. ·
<S>
122
tbri d iıye anılan Süryani asıllı Ebu'l..Ferec aslen Malatyalı' dır. 1 286 tariılıin de ötmüştür. Hıriıstiyanlığı kabul ede rek YakuJbi iHıri s t iyan ıMeıfuebi'rte :girmiş
ve
bu mezhe
'bin patrikEiğini yıaıpını:ştır. Genellikle tarafsırz bi r tarih· ıçidiır. Umumi tariJhini , bugün kaybo�muş çeşitli İs�'am kaynaklan nı g&den geçi,re.rek kaleme aldığı için eseri oldukıça önemlidir . Eıse:r'i 1898 tarihinde Süryanice ola· rak basıl.ıruş o1uıp, 1 932 yılında W. Bud!ge t araıfınıdıan İn• gilizceye
tercüme
ed-ilmiştir.
Elbu'l-Ferec
ta ri hinde
ıolaıylar yıJ yıl anlatılmış olup, oldukça· geniş malfımaıt
ıverilmıiştir. lkinci önemli Süryani kaynağımız, Allitakıya Yaku· bi Patriği Süryani Mihael (H 25-1 1 99;,1200) 'in vek.aıyina
mesidi.r (6>.
Genel ta.rih nıi,teliğinde olaın bu eser Türkl�er' in Anadıolu, Çukurova ve Suri�e'delci fetihleri bakımın· dan büyüık önem taışımaktadır. Eserin de Türkleır lehin· de biır dil k:uHanan Miıhael, aynı zamanda Sultan II. Kı· ıb'ç Arslan'ın da dosıtları arasmda yer alimak'tayd1ı. 1 1 83
ıyıh olaıylaınn ı anlatırken Sultan H. Kılıç Ar:slan'ın ken diısine �ndelilll:iŞ oldiuiu
özel mek:tubunu da eserine al·
mLŞitı.r.
c) E ır :m e n i K ıa y n ıa lk l.a r ı ·Ermeni k:aynakl:arımJ:Zjdan biri
nın, Urlalı
Mateos
olan Paıpaz Gregoire ' ('ötm. 1 136 )'un eserine zeyli, 1 1 36'dan
1 163 tariılıine k adarki
ol ayları ihtiva
etmektedir. Ma
teos'un talebesi olduğu bilinen Gr�i.re'ın hayatı hak(6)
Bu eser Süryanice aslından J.B. Chabot tarafından Fran
sızcaya tercüme edilmiş ve 1905 tarihinde neşredilmiştir (.Bk. J.B. Chabot, Cbronique de Michel le Syrien Patrlarche Jacoblte d'Antloche, I-HI., Paris 1905) . Bizi son cilt ilgilen· dirmektedir.
123
'kmda fazla hiJıgi.miz yokltuır. Papaz Gregoire·ın csc.r.i (1) , Su�tan IL Kıılııç Arslan'ın saLtanatının 1 162 tarihine ka
dar olıan dıönemi için kıymetli b:Ugileri haıvidir. biırisi de - Xilll. yüzyıl tarih olduğu « Cihan Tarihi » dir. Hz.
Erımenıi kaynakılanndan
'çisi
Vardan'ın ya7lilllŞ
Adem'den 1 242
tariılıine kadarki olayları kendisinden önceki müverriıhlerin eserlerinden iktiıbas etmişıtir. Araş tı nıeılar, iirı:erinde durdukları konularla ilgili bölümleri
·çeşl tli dillere teııcüme etmişlerdıi,r. 1 271 tarihinde ölen tMüıvcnilh Vardan'ın rbu eıseırinin 889-1269 yıllan arasını 'iihtiıva eden blölümü·
Hranıt
D. Andrea�an
Türkıçeye tercüme edilmişti r <8>. ç)
B i z ıa n s
t arafından
Kaynakları
. Bi,zans kaynıaıkl:an
içinde
kıonwn:uzla
ilgili olarak
Önemli eser ça�aış Bizans tarihçisi Niketas Klhonia· tes'in- eseridir <9>. ıNiketaıs ıKhoniates, XIL yüzyıl ortala nnda Honas (Cône, Ohones ) 'dıa dıoğmuışıtur. Bir müd
en
det İstanlbul'da kalan Niketas, oradaın Atiına'ya kardeş':
Milhae'l''in yaruna gitmiştir. Atina'da Miihael tarafınıdan yetiştirilen Niketas, daha sonra devlet ida res inde çeşitıli <lerecede görevlerde bu lunmuştur. Bizans taıhtın d·aki değişikliklerden etkileAıtina P�skoposu
kardeşi
(l)
(ll
(9)
Chronique de Matthleu d'Edesse (952-1136) , avec la con tlnuatlon de Gregoire le Pretre Jusqu'en 1 162 . . . Frn. çev. M. Edouard Dulaurier, Paris 1858; Türk. tre. Hrant D. And. reasyan, Urfalı Mateos Vekiytııamesl (952-1136) Ve Papaz Grlgor'un ZeyU (1136-1162) , Ankara 1962. Müverrih Vardan, cTürk Fütuhatı Tarihi (889-1269)», Türk. tre. Hrant D. Andreasyan, Tarih Semtneri Dergisi l/1 (İs tanbul 1 937 ) , s. 1 53-255. Niketas Khoniates, Hlstolre de Conatantlnople, V., Frn. tre. Mr. Cousin, Paris 1685.
1 24
nen
Nilretas, 1 204 tarihiınde İstanbul'un Latinler tara
fınıdan işgalini müteakip İznik'e çeki l en Thoodıor Las ·karis'in maiyetine girmiış, muhtemelen 1 2 1 3 yılınd a lz nik'ıte mınüş:tür. 1 1 1 8'.den 1 206'y.a kadar olan dervri ihtiva eden ta
rilhi (Annales) ilk defa olarak 1 557'de Bale'.de LMin.cc terci1ınes1yl e
birlikte neşredi1di .
Daha
sıoınra
bu
c.scr
Mr. Cousin tarafından Fransl.7JCaya tercüme edilmiş ve Paris'te 1 685 tariılıinde yayınlanmıştır. NikcLas Khon i ate s 'in kroniği 1958 y ı lı n d a
1erek, 3 cilıt halind e
Al mancaya da terci.iıne cdi-
By.zantinisclıe Gesıcihiahtısıdhrdber
seriisinde neşred!ilmiştir. Niketas'ı.n bu eseri bi rinci el
den kaıynak durumundadır. Devri araştıran Bi:7..a:ns riıhçileri, genelli kle
Niketas'ın eserini
kullanmaktadı.rlar.
A:ncak eserinıde
t:ı
kaynak ol a ra k
Niket:ıas'ın
bir
Bi
zanslı alınası ha seb iyle oldukça hi·ssi daıv.randığını söy
lemek gerekiyor.
f 2S
B.
ARAŞTIRMALAR
Ahmed b. Mahmud, Selçukname I-H., Haz. Erdoğan Merçil, !s
tanbul 1977. Artuk, İıbrahim, «•Abbasi ve Anadolu Selçukllcri'ne Ait İki Eş siz Dinar», İstanbul Arkeoloji Müzeleri Yıllı�. Sayı : 8. Atsız, H. Nihai, Türk Tarihinde Meseleler, İstanbul 1975. Ayiter, Kudret, «Myıiokephalon Savaşı Nerede Olmuştur?», '
VIII. Türk Tarih Kongresi (Ankara 1 1-15 Ekim 1976) , Kongreye Sunulan Blldiriler, C. II., Ankara 1981, s. 689 ·
701 .
Bailly, Auguste, Bizans Tarihi 1·11., tre. Haluk Şaman, İstaırbul 1975. Barthold, W., «Azerbaycan ve Ermenistan»', tre. İsmail Aka, Ta rih Araştınnalan Dergisi, Sayı : 14.23 (Ankara 1970-1974) , 'S. 77-87.
Baykara, Tu ncer, Denizli Tarihi (107B-l479) , - - - «Horraz Şehri Ve Selçuklu -
-
,
İs tanbul
1969.
Devrindeki Önem i » ,
İslam Tetkiklerl Enstitüsü Dergisi, C. VII., Sayı tanbul 1979) .
: 3 -4
(İs
Cahen, Claude, «Les triıbus turques d'Asie Occidentale pendant la periade Se!jukide�. Wiener Zeitschri ft fiir die 'Kunde des Morgenlandes, 51 (1948�52) , s. 178-187. -- - - - - -. «Le problemc cthnique en Anatolic,, Cahlers d'Histoire Mondiale, Paris 11/2 (1954) , s. 347-362. . «Selğukides, Tu rcom ans ct Allernands au temps de la troisieme croisade», Wlener Zeitschrift fiir die Kuıı cle des Morgenlandes, 56 (1960) , s. 21-3 1 . -··- - - - - -
Calıen, Claude, P're-Ottoınan T�rkey, İng. London 1968.
tre.
J . Jones-Williams,
Chal•andon, Ferdinand, Les Comnenes I-II dean
H. Comnene (ll18-l l43) et Manuel I. Coinnenc (1 143-1180 ) », Paris 1910 1912.
1 27
Çay, M. Abdulhalük, Yer.i»,
cKaramıkbeli (Myriokefalon)
Savaşının
Şükrii Elçln Armatam, H.Ü. Yayını, Ankara 1983. Diehl, Charles, Bizans İmparatorlutu Tarihi, t re. Tevfik Bıyık lıoğlu, İs tanbul 1938. Dirimtekin, Feridun, Konya Ve Düzbel (1 146 Ve 1 176) , İ stanbul 1 944 .
-· -
-, « Selçuklular'ın Anadolu'da Yerleşmelerini Ve Gelişmelerini Sağlayan İki Zafer», Malazgirt Armatanı, Ankara 1972, s.� 231-258.
-
-
-
Eickhoff,
E kkehard, «Friedrich Barbarossa Anadolu'da», VII. Türk Tarih Kongresi (25-29 Eylül 1970), Kongreye Sunu
lan B!ldirller, I . , Ankıara 1972, s. 269-280. - - - - - -, «Der Ort Der Schlacht Von Myriokephalonııı, VIII. Türk Tarih Kongresi (Ankara 1 1-15 Ekim 1976) , Kongreye Sunulan Bildiriler, C. J.I., Ankara 1981.
Göney, Süha, Büyük Menderes Bölgesi,
İstanbul 1975.
Heyd, W., Yakın.Doğu Ticaret Taıihl, tre. Enıver Ziya Karai, An kara 1975.
Honigmann, E rns t , Bizans Devleti'nin Dolu Sının, tre. Fikret l�ıhan, İstanbul 1970.
Kafesoğlu, İbrahim, «Doğu Anadolu'ya İlk Selçuklu Akım (1015 1021) Ve Tarihi Ehemmiyeti», Fuad Köprülü Armaianı, 1953, s. 259-274. - - - - - -, «Selçuklular», İslam Anslklopedisl, C. X. (İ s tanbul 1964) . - - - - - -, Selçuklu Tarihi, İstanbul 1972. - - - - - -, •• Asya Türk Devletleri», Türk Dünyası El-Klta· bı, Ankara 1976, s. 691-738. - - - - - -, Türk Milli Kültürü, Ankara 1977. Kaymaz, Nej·a t, «Anadolu Sel çuklul annın lnhitatında İdare Me kanizmaısının Rolü, !.», Tarih Araştırmalan Dergisi, II., Sayı : 2-3 ( An kara 1964) . Kiepert, Heinrici,
Asia Minor
İmperatoris
Trainai Tempore
1909.
Köprülü, M. Fuat, uAnadolu Selçuklulan Tarihinin Yerli Kay nakl·a rı», Belleten VII., Ankara Temmuz 1943. Köymen, M. Altay, Büyük Selçuklu İmparatorlu� Tarihi, C. II., İkinci imparatorluk Devri, Ankara 1954. - - - - - -, Selçuklu Devri Türk Tarihi, Ankara 1%3. 128
- - - - - -, Alparslan Ve Zamanı, İ stanbu l 1972. - - - - - -, <<801 . Yıldönümü Münasebetiyle Miriyokefalon Meydan Muharebeshı, Milli Kültür Dergisi, S·ayı : 9 (Ey· lül 1 977) . - - - - - -, Büyük Selçuklu İmparatorlu� Tarihi, C. I. Kuruluş Devri, Ankara 1979. Le Beau, Charles, Histoire du Bas-Empire, C. XVI., Paris 1834. Lilie, Ralph.Johannes, «Die Schlacht Vo Myriokephalon ( 1 176 ) , Auswirtungen auf das byzantinische Reich im ausgehen den 12. Jahrhunderh, Revue des Etudes Byzantlnes, C. XXXV., Paris 1977. Ostrogorsky, George, History of the Byzantine State, İng. tre. . Jean Hussey, New-Jersey, New-Bruswick 1957. Petrakopulo, P. Neon Orthograftkon Ke Erminetikon · Lexlkon, Ekdosis Divris 1 977.
Ramsay, W.M., Clities and Bishopries of Phrygia, Oxford 1895. - - - - - -, Anadolu'nun Tarihi Colrafyası, tre. M. Pektaş; İstanbul 1 961. Rasony, Laszlo, Tarihte Türklük, Ankara 1971. Rıdvan Nafiz - Uzunçarşılıoğlu İsmail Hakkı, Sivas Şehri, lstan· bul 1928.
Runciman, Steven, A History of the Crusades, 11-111., Penguir. Books 1 981 . Selçuklu Tarihi, Alparslan Ve Malazgirt BibHyolrafyası, Anka ra 197 1 .
Setton, M.K., «Nureddin'in Faaliyeti)), tre. Kazım Yaşar Kop raman, Tarih Araştırmalan Dergisi, IV., Sayı : 6-7, Anka ra 1966. Sümer, Fa ruk, «Azerbaycan'ın Türkleşmesi Tarihine Umumi Bir Bakışıı, Belleten, Sayı : 83 (1957) , s. 429-449 . - - - - - -, «Çukurova Tarihine Dair Araştırmalar (Fetih. ten XVI. Yüzyılın İkinci Yansına Kadar) »', Tarih Araştır· malan Dergisi, I., Sayı : 1 , Ankara 1963. - - - - - -, O�zlar (Türkmenler), Tarihleri, Boy Teşldlat lan, Destanlan, Ankara 1967.
Şekercioğlu, Hüseyin,
«Mryofatlon Zaferi Ve
Yerin Stratejik
Önemi», Türk Kültürü, Sayı : 59 (Eylül 1967) .
129
·- - - - - -·,
«:17 Eylül 1176 Gelendost-Mryofatlon Zaferinin
796. Yılı», Türk Kültürü, S•ayı : 1 19 (Eylül 1972) .
- - - - - -, Anadolu'daki Hür Türk Devleti'nin Kuruluşu nun 800. Yılım Kutluyoruz», Millet Gazetesi, Yıl 5/2, Sayı 1299/585 (17 Eylül 1976) . - - - - - -, «Gelendost Zaferi'nin 800. Yılı», Hayat Tarih Mecmuası, Sayı : 9 (Eylül 1976) . Şeşen,. Ramazan, « İmad Al-Din Al.Katib Al-İ sfahani'nin Eserle rindeki Anadolu Tarihiyle İlgili Bahisler», S�lçuklu Araş tırmalan Dergisi, Sayı : III (Ankara 1971) , .s; 249-369/ Togan, A.Z. Velidi, Bugünkü Türklll (Türkistan) Ve Yakın Tarlhl, İ stanbul 1942-47. - - - - - -, «Azerbaycan», İslam Anslldopedlsl, s. 91-118.
- - - - - -, Umumi Türk Tarlhlne Giriş, İstanbul 1970. Togan, A..Z. Velidi, «Aze�baycan Etnoğrafisine Dair», Azerbay can Yurt Bilgisi, C. II., (1933 ), s. 49-56/101·107/247�253. Turan, Osman; «Kılıç Arslan II.», İslam Ansiklopedisi, C. VI . - - - - - -. «Selçuk Keıvansarayları», Belleten, Sayı : 39 (Temmuz 1946) , s. 471-496. - - - - - -, «Şemseddin Altun . Aba Vakfiyyesi Ve Haya tı,.,, Belleten, Sayı : 42 (Nisan 1 947) s. 197-221. - - - - - ·-. «Selçuklular Zamanında Sivas Şehri», A.tı'. Dil Ve TarlhoCoitrafya Fakültesi Dergisi, IX, Sayı : 4 (Ankara 1951) , s. 447-457. ,
,
- - - - - -. Selçuklular Tarlbl Ve Türk-İsliın MedenlyeU, Ankara 1965.
- - - - - -, Selçuklular Zamanında Türkiye, İ stanbul 1971 . - - - - - -, Do� Anadolu Türk Devletleri Tarihi, İstanbul 1973.
- - - - - -,·· Türkler Anadolu'da, İ stanbul 1973. Uzunçarşıh, İsmail Hakkı, Osmanlı Tarlbi, I., Ankara 1972. Yıldız, Hakkı Dursun, «Abbasiler Devrinde Türk Kumandanlan, El-Mşin Haydar b. Kavlıs», itlEF Tarih Enstltüsij Dergisi., Sayı : 4.5 (1973.1974) , s. 1-22. - - - - - -. «Azerbaycan'da Hüküm Sürmüş Bir Türk Ha· nedanı, Sac Oğullan I., Ebu's Sac Divdad b. Yusuf Div· dest», ttı'EF Tarih Dergisi, Sayı : 30 (Mart 1976, s. 107�1 18.
130
- - - - - -, «Azerbaycan'da Hüküm Sünnüş Bir Türk Ha· nedanı. Sac Oğullan II., Bbu Ubeydullah Muhammed el· Afşin,., İÜEF Tarih Enstitüsü Dergisi, Sayı : 9 (1978) ,
s. 107.128.
'
- - - - - -. «Azerbaycan'da Hüküm Sünnüş Bir Türk Ha· nedanı, Sac O�llan III., Ebu'I-Kasım Yusuf», İÜEF Ta· rlh Dergisi, Sayı : 32 (1979) , s. 29-70. Yınanç, M. Halil, «Danişmendliler», İslam Ansiklopedisl, C. III. - - - - - -, •Türkiye Tarihi, Selçuklular Devri I., Anadolu' nun Fethi, İ stanbul 1944. Vas iliev, A.A.. «Das genaue Datl,ım der Schlacht Von Myriokep halon>>, Byzantinische Zeltsc:hrift, 19.27. - - - - - -, History of the Byzantine Emplre, 1.11, Madi· son 1928.
- - - - - -, «Manuel
Comntme and
Byzantlnlsche Zeitschrlft, 1929/1930.
Henry Plantegeneb,
Vryoniıs, Speros, The Decline of Medfeval Hellenlsm In Asla Mfnor and the Process of İslamizatfon from the Eleventh
through the Flfteenth Century, Berkeley-Los An.geles-Lon· don 197.1 .
Wittek, Paul, «Bizanslılar'dan Türkler'e Geçen Yer Adlan•, tre. Mihin Eren, Selçuklu Araştırmalan Dergisi, 1., Ankara 1970.
Zeyneloğlu Cihangir, Muhtasar Azerbaycan Tarihi, İstanbul 1924.
131
D i Z i N
I.
Şahıs A dIarı
- A -
Abdulmesih : 47 Adem (Hz .) : 124 Adil (Eyyubi) : 1 13 Afridfın : Bk. Danişmendli
Feridun Agios Mihael : 65 Aksarayi : 122 al-Herewi : 122 Alfıoa ddin Key kubad, I. : 1 17 Alexandre 111. (Papa) Alexios Aulps : 38, 54 Alexios Komnenos, II. İmp.) : ·84, 95 Alex.i5 Petroliphe : Bk. xios Aulps Alparslan (Sultan) : l l ,
Andronikos Vatatzes : 60, 71 Arslanoğlu Kutlamış : 10, l l Arslan şah : 104 -
Atabeg : 91, 92, 93 Atabek Süleyman :
33, 34, 35 .
52, 53, 51
Atapakis : ıBk. Atabeg - B -
1 16, 63 (B'iz. Ale-
Altun-Apa : ın .Andreasyan, Hrant, D. : 124 Andronikos, I. (Biz. İmp.) : 96 Androniikos Angelos : 69, 70, 73 Andronikos Konstasıtefanos 72, 74 Andronikos Lampardos : 69, 70
Babek : 5
Baldwin, I I I . (Kudüs Kralı) : 30 Basık : 2 Basile Tzikondelos : 55 Basileios, II. : 7 Baudouin : 69, 70 Behnlmşah : ı06 Bek;timur : 101 Bela (Macar Kralı) 49, 50 Bertrand (Blancfort lu) 31 Bertrand (Toulouselu) 3ı Bohemond, Ilil. : 108 Budge, E.A.W. : 123 - C -
Cahen, Claude : 9, 105, l l l, 118
1 33
Gıyaseddin
Catide : 93 Chalandon, F. : 37, 59 Christopher : 38 Cowsin, Mr. 125
Keyhüsrev,
104, H3
Gottfried
von Wiesenbach :
111
Gök Arslan : 45, 46 Gregory Ebu'l-Ferec : 75, 122,
-Ç-
123
Ça�rı Bey : 4, 8, 10, H, 12
Gtegoryus B·ar Hebraeus : Bk. Gregory Ebu'l-Ferec
- D
-
Devletşah : 101 Dinar Bey : 107 Dolat (Melik) : 24 � E -
�DanişmendH) :
Bbu'I-OCasım 43
Divdad
b.
Divdest : 6 Efrasiyab : 2 El-Afşin b. Kılvlis : 5 Emir Sam (?) : 96 -
F
Yusuf
-
Barbarossa :
51,
52, ·84, 85, 86, 102, 109, 110, lı1 1, ı112
Gabras :
G
Bk.
İbn'ül-İbri :
Gregory
Bk.
:
100, 106
İnanç Yabgu : l l İoannes Angelos : 69, 70, 74 İoannes �antakuzenos : 72 İoannes Komnenos : 84, 95 İoannes Konstantefanos : 36; 37 İsaıkios, I. ': 96
İsmail (Danişmendli) : 45, 46 İzzeddin Keykıivus, I. i 1 16
İzzeddin Mes'ud : 101 İ zzedd·in Saltuk : 35 -
İihtiyarüddin
Haısan
Geiza, II. �Macar Kralı) : 49
134
Hadım Sadeddin : 44 Hadım Thomas : 60 Hasan Bey (İnanç Yaıbgu oğ liı) : u Henry Plantegenet, II. (İ ngil tere kralı) : 78, 84, 1 10
İlgazi : 101, 102
Fahreddin Devletşah : 42
-
-
Ebu'l-Ferec İbrahim Yınal : l l İ h;tiyarüddin Hasan
Fatih Sultan Mehmet : 84 Feridün (Danişmendli) : 44,
48, 97 Fredeı:ıi.ckh
H
- t -
Ehu�s-Sac : 5 Ebu's-Sac
I. :
- J
I. : 1 J. Kinnamus : 36, 37, 40 Josıselin (Uııf� Kontu) : 16 Johannes Tzimiskes,
- K Kara Arslan : 41, 42, 99 Kılıç Arslan, I. : 1 3 Kılıç Arslan, II. : ı, 14, ıs, 16, 17, lı8, 22, 23, 24, 25, .26, 27, 28, 30, 31, 32, 33, 34, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46 47, 48, 49, 5o,....sı, 52, 53,
:
54 SS, 56, S7, 58, 6o, 61, 64, 65, 66, 67' 68, 70, 7.1, 72, 74, 75, 76, 77, 81, 82, 83, 84, 85 , 87, 88, 90, 91, 94, 9S, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 109, lılO, l.U, H2, 1 13 , us, 1 16, lıl7, 118, 1.19, 121, 122, 123, 124. Konstans : 169 Konstantin (Roma İmp.) : l l Konstantin Angelos : 69 Konstantinos- Gabras : Sl Konstantinos Mavrodukaz '69, 70, 74
Kudbeddin MelikşMı : 103, 10S, 106, 1 1 1, 1 12, 1 1 3 Kudbeddin Sokman : 102 Kursık : 2
- L Ladislaus (Macar) : 49 Liparid (Prens) : 1 1
69, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 8 1 , 82, 83, 84, SS, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 93, 94, 9S, 97, 101. Melik Muhammed : 13, 15, 43, 44, 48. Me likşah : 12 Melissenos : 56 Mengüıberdi el-Hac el-Ahlati : 1 16
Mes'ud, l. : 13, 14, 15, 16, 17, 1 s, 24, ıs. 26, ııs, 1 16.
Mihael (Atoinalı) : 124 Mi:hael A>spi·atis : 92, 93 Mihael Gabras : 59, 60 M��hael Angelos : 55 Mleh (Ermeni prensi) : 50, 51, 100 Moisey Kagankatvasi : 3 Mugiseddin Tuğrul-şah : 104 Muhammed b. Sul : S Muhammed : Bk. Melik Mu-
hammed Muhammed el-Afşin : 6 Muh cd-Din Mes'ud : 104, 1 12 Mu'izziddin Kayser-şah : 104, }!13
M asao�l u Hasan : l l
Mutasım (Halife) : S Müba rek et-Türki : S Mütevekkil (Halife) : S
-M -
- N -
Manuel Kantakuzenos : 93, 94 Komnenos : 13, 16, :19, 20, 21, 22, 28, 29, 30, 31 , , 32, 33, 34, 3S, 36, 37, 38,
N·as reddin el Miram : Bk. Nusret ed-Din Miran Nasıreddin Berkyaruk-şab 104 Necmeddin Alpı : 42 Nikepheros Phoıkas; ll. : 1 Niketas :Khoniates : 38, 52,
Manuel
39, 40, 41, 43, 47, 49, so, sı. 52, S3, 54, 55, 56, 57, S8, S9, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 68,
•
1-35
67, 71, 75, 76, 78, 79, 81, _94, 124, 125 Nisanoğlu : 102 Nizameddin Argun-şah :
Surlu William : 86
Süryani Mihael :
123
104
43, 75, 95,
-Ş-
Nureddin (Artuklu) : 99, 101, 102
Şahinşah : 24, 34, 35, 42, 43,
25, 27, 28, 30, 31, 32, 34, 35,
Şemsüddin ltdeniz : 14
Nureddin Mahmud Zengi : 18,
38, 41, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 50, 53, 98 Nusret ed-Din Miran : 27, 38
- P Papaz Gregoire : 123, 124 Poupakes : 33
- T T·heodor Laskaris : 125 Theodor Mavrozomes : 69 Thomas : SO Thoros, II. (Ermeni kralı) : 18, 26, 29, 37, 50. Tokili {?) : 1 1 1 Tuğrul Bey : 8 , 10
- R Renauld de Chati llon : 29, 30,
37
Turan, Osman : 52, 59, 60 Tyre'lu William :
Urfah Mateos : 123
50, 100, 101
Süleymanşah
Rükneddin
- V -
104
Vardan : 124
- s
Vryonis, S. : 9, 88, 1 1 8
98 Sançar (Sultan) : 107 saıın (Melik)
- Y
Sançar-şah : 104
Selahaddin
100, 101
,
Eyyiı:bi :
98,
99,
102, 109, 1 12, 1 13
Selçuk Hatun : 99 Stephan : 26 Stephan III. (Macar Kralı) 49, so Stephan IV. (Macar Kralı) 49 ,
Sultanşah
Nureddin
mud : 104, 1 13
1 36
Surlu
- U -
(Ermeni kralı) :
,
Bk.
William.
Romanos Diogenes : 1 1
Roupen II.
45, 48, 58, 59
Mah
Yağıbasan : 22, 24, 25, 26, 33 34, 35, 4 1 , 42, 48. Yakuti : l l
- Z Zirek et-Türki : S Zülokarneyn
(Danişmendli)
34, 43 Zünnun
(Danişmendli)
:
34,
35, 43, 46, 47, 4·8, 58, 60, 61.
II.
Boy
-
DevIet
Topluluk
-
H a n e d -a n
Adl arı
- A -
-
A:bbasi, -ler : 4, 6 Agaçeri, -ler : 3 Akhun, -lar : 2, 3 Ak"katlan : Bk. AğaÇeri Akatzir : Bk. Ağaçeri Alaman : 20 Alman, -lar : 3 1 , 5 1 , 52, 81, 85, 86, 93, 102, 109, 1 10, l l l , 1 12, 125. Almanya : 84, 86 Anglo-sakson, -lar : 20 . Antakya Latin Prinkepsliği : 18, 27, 28, 29, 30, 37, 8 1 Arap, -lar : 3 , 4 Artuklu, -lar : 18, 41, 42, 45, 98, 99, 101 Aşkuzai : Bk. Sakalar - B -
Belencar : 3 Beni Buays Emirleri : 5 Bizans, -lılar : 4, 6, 7, 8, 9, l l , 13, 16, 18, 19, 20, 21, 23, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 35 36, 37, 38, 39, 40, 41, ,
1 0,
22, �4.
43,
47, 48, 49, 50, 5 1 , 52, 53, 54, 55, 56, 58, 59, 60, 61, 62, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 76, 77, 78, 79, 81, 82,
83, 84, 86, 88 , 89, 90, 9 1 , 92, 93, 94, 95, 96, 97, 100, 101, 109, 1 10, ll ı, 1 15, 1 18, 1 19, 124, 125. Bulgar, -lar : 3, 5, 6.
D
-
DanişmendJ.i, -ler : 13, 15, 17, 18, 22, 24, 25, 34, 35, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 48, 58, 60, 61, 97, 98. - E -Emevi, -ler : 4
Ermeni, -ler : 3, 8, 9, 10, l l , 1 6 , 26, 27, 29, 30, 37, SO, 51, 81, 100, 1 0 1 , 108, 123, 124. Ermenistan : 1 8 EyyCıbiler : 96, 101 , 108, 1 09, ı 13. - F -
Frank, -lar : 16, 20, 27, 30, 3 1 , 34, 37, SO, 100, 1 08 Fransa : 81 - G -
Gazneli, -ler : 10 -ler : Bk. Almanlar Grek, -ler : 80, 85 Gürcü, -ler : 1 1 , 13. Germen,
·
- H Harezmşah, -lar : 3, 107 Halanduruk :· Bk. Aklıunlar
Haylendurk : Bk. Aklıunlar Hazar, -lar : 3, 4, 5 Hind-Avrupa, -hlar : 1 Hun, -lar : 2, 3
1 37
- 1 -
Bk. Yıvalar Ivakiyye : Bk. Yıvalar
Ivai :
-
t
-
İ ngiltere : 76, 78, 84 İngiliz, -ler : 64 İran : 4, 8, 33, 107 İskit, -ler : Bk. Sakalar İtalyan, -lar : 81, 86 - K -
Kanglı : 7 Kelt, -ler : 20 Kıpçak, -lar : Bk. Kumanlar Komnenoslar : 13, 8 1 Kuman, -lar : 6 , 7, 13, 1 4 Kürt, -ler : 3, 1 07, 108 - L -
-ler : lS, 30, 3 1 , 33, 63, 64, 81 , 86, 125 Ligor, -lar : 20 Lombard, -lar : 20, 86 Latin,
- M -
Macar·i stan : 38, 49, 50, 63, Sl 82, 109 Macar, -lar : 64 Makedonya sülcllesi : 7, 84 Mengücük, -ler : 106 - 0 -
Osmanlı, lar : 7 -
-P
Papalık : 85, 86 Peçenek, -ler : 6, 37 Pers, -ler : 1
1 38
-R -
Roma : 28, 52, 81, "SS, 86 Rum, -lar : 9, 10, 30, 47, 55, 64, 1 1 8 -
s
60,
-
Sabır, -lar : 3 Sacoğullan : 6 Saka, -lar : 1 , 2 Saltuklu, -lar : 35 Sa:sani, -ler : 2, 3, 4 Savar : Bk. Sabırlar Savır : Bk. Sabırlar Selçuklu, -lar : 4,. 6, 7, 8, 10, ı ı , 13, 14, ıs, 16, 17, 18, 22, 23, 24, 25, 27, 28, 3 1 , 32, 33, 34, 36, 41, 44, 45, 46, 48, 49, 52, 53, SS, 64, 73, 76, 81, 82, 83, 87, 88, 89, 97, 98, 99, 101, 102, 104, 107, 109, 1 10, 1 15, 1 16, 1 17, 1 18, 121, 122 Sırp, -lar : 37, 64 Sibir, -ler : Bk. Sabırlar Skuthoi : Bk. Sakalar Suvar : Bk. Sabırlar Süryaniler : 8, 123 - Ş
Şeddadoğulları : 1 0 - T
Tatar, -lar : 7 Türk, -ler : J , 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 1 1 , 12, 13, 14, 15, 16, 1 8, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 30, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39,, 40, 45, 47, 49, SO, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 7 1 , 72, 73, 74 .
75, 76. 18, 79, 81 , S2, 83, 84, 85, 87, 88, 89, 91, 92, 93, 94 95, 96, 97, 98, 100, 108, 1 10,
-
- V Vaspuragan :
Türkmen, -ler : 3, 6, 7, 8, 12, 13, 14, 18, 19, 22, 23, 28, 32, 36, 41, SO, sı, 52, 54, SS, S6,
57, 58, 83, 84, 85, 90, 93, 94,
Yıva, -lar : 107 Yunan, -lılar : 1 - Z Zengi, -ler : 18, 25, 30
109, H l, 1 12, 1 18.
III.
Y
er
A d I aı r ı Ankara : 24, 34, 43, 104, 1 1 8
Adana : 100 Adramyttion : Bk. Edremit Afyon : 18, 19 Ahlat : 101, 108
Alkdeniz : 17 Akhyraos : 65 Akropol : 39 Aksaray : 25, 103, 1 13, 1 15 Akşehıir : 68, 112
Alaşehir : 33, 52,
90, 91 , 95,
%,
110
Amasra : 1 1 8 Amasya : 1 8 , 59, 60, 1 04 Amid : Bk. Diyarbakır Anadolu : 1, 2, 4, 6, 7, 8, 9, 10, l l , 12, 13, 14, 16, 17, 18, 19,
Antakya : 2, 30, 69, 1 08, 123.
Antalya : 18, 95 Antiochia : Bk. Antakya Antiokhe : 92 Apameia : Bk. Dinar Ara•s : l l Arran : 2, 3 , l l , 12, 13 Asya : ı
Atina : 124 Atranos : 56, 64 Avrupa : ı, 3, 4 1 , 86, 109 Ayasofya : 39, 63, 64 Aydın : 92 Ayntab : 1 6, 26, 21 Azerbaycan : 1, 2, 3, 4, 5, 6, 8, 10, H, 12, 13, 107, 118.
22, 28, 32, 33, 35, 38, 4ı, 44, 45, 49, SO, 54, 55, 56, 60, 61 , 62, 63, 64, 79, 8 1 , 82, 83, 84,
88, 97,
101,
1 02, 1 03,
105,
106, 107, 108, 109, 1 10, l l l , 1 15, 116, 117, 1 18, 1 1 9, 121,
122, 1 23 .
Anazarba : 29
10
- Y
100, 102, 105, ı06, 107, 108,
A
Uygur, -lar : 7 Uz, -lar : 6
115, 1 18, 119, 121, 123
-
U
- B Bafra : 33
Bağdad : 8, &7 Balasagun : 2 Balkan, -lar : 6, 12, 63, 1 10 B ale ·: ıi5 Behisni : 16, 43, 46
139
Darende : 43
Bergama : 54, 55 Berzend : S Bire : 48
Darvaza-i Sar : 2 Dazkın : 66 Denizli : 18, 19, 32, 34, 54, 55,
Bitinia : Bk. İznik Bitlis : 42
58, 64, 65, 93, 94, 1 10
Derbent : 3, 1 3
Bosna : 49, SO
Dinar : 66
Burglu : Bk. Uluborlu Büyük Zap : ll
Diyarbakır : 41 , 101, 102, 108 Dodurga : 34 Doğu Anadolu : 1, 3, 4, 8, 10,
- C -
Caesarae : Bk. Kayseri Carace : Bk. Çardak Çelene :' Bk. Dinar Ceyhan : 46 Charax : Bk. Çardak Chones : Bk. Honas Cibal : Bk. Irak·ı Acem Cône : Bk. Honas Coxun : Bk. Göksun Cylırıilcymani : Dk. SuLtandağları
Ç
Düzbel : 68, 80
- E -
Edirne : ll l Edremit : 54, 55 Ege : 4, 12, 17, 18, 56, 60, 61,
88,
95
15, 18, 25, 27, 35, 36 , 43, 104
ELbi·stan :
-·
�yanakkale : 1 10 Çankırı : 24, 34, 42, 43, 59,
Ç ardak : 93 · Çemişkezek : 41 Çin : 8
104
Çuktirova : 2, 16, 1 8, 24, 26,
29, 37, 50, 51, 81, 100, 108, 123
-
D
Elcezire : 108
�ebi! :
3,
5,
12
Erzen : 42, 101 Enincan : 106 Erzurum : 2, 35 Eskihisar : 94
Çivril : 80 Çorum : 59
Es-kişehir : 13, 19, 23, 32, 33, 51, 56, 57, 58, 59, 65, 77, 78, 91, 94, 104 - F -
-
Dalmaçya : 49 Dandanakan : 8, 1 0
140
,
El-Bazz : S -
Dara : 101
12, 22, 1 07, 1 09 1 18 Don nehri : 2 Doryleon : 1 3, 1 9, 5 6 57, 58, 59, 6 1 , 63, 65, 77, 78, 91
FarS'an : Bk. M erzuban Farzman : Bk. Merzuban Fırat : 2, 15, 1 8, 44
Filedelfiya : Bk. Alaşehir
Filistin : 1 10 Fleta : Bk. Dodurga Fr.igya : 18, 54, 65, 83 - G
Gaduk : Bk. Gedük Gediz : 55 Gedük : 43 Gelendost : 80 Gelibolu : 1 1 0 Gence : ll, 12 Gerdirnan : 2 Gilan : 3 Göksu : 101, 1 12 Göksun : 15, 16, . 26, 43, 46 Gürci�tan : l l , 108 -
H
Habur : 101 Halep : 3, 30, 38, 107, 108 H alhal : 12 Harput : 41, 44, 45, 97 Harran : 101 Hasankale : ı ı Ha sankeyf : 99
Hattin : 109
Haydarlı: :
68 Hazar denizi : 1 1 Hemedan : 5 Heraclee : Bk. Kon!Ya EreğIisi
Hermos : Bk. Gediz
H ı rvatis tan : 49 Hıısn-ı Keyfa :
Bk. Hasankeyf Hı-sn-ı Ziad : Bk. Harput Hindistan : 46 Hizan : Bk. Kızan Homa : 61, 63, 65, 66, 67, 68,
76, 77, 78, 79, 91 Honaıs : 65, 90, 93, 124 Horasan : 8, 1 1 7 Hunzit : 99 Hyelium : 92 - 1 -
Ilgın : 112 Irak-ı Acem Isfahan : 32 Isparta : 32
:
12
- i -
İstanbul : 4, 20, 34, 38, 39, 41, 59, 77, 86, 124, ı25 İzmiıt ·: 56, 94 İznik : 33, 56, 94, 125 - K Kafkasya : 1, 2, 6, 8, 105
Kaklık : 93
: 18, 108 : 34 Karacaşehir : 57 J(oaradeniz : ı, 8, ı7, 18, 33, 59 Kapadokya
Karaağaç
104
Karadilli : 68 Karaman : 32, 1 12 Karamıkbeli : 49, 60, 66, 69, 70, 72, 76, 78, 79, 80, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 98, 1 10, 1 15. Karasu : 2 Karsan : 41 Kartı : 68 Kastamonu : 18, 59, 94 Kayseri : ı8, 24, 34, 43, 45, 103, ı04, ıo5, ı 1 3
•.
68, 81, 97,
44,
141
Kazvin : 5 Kemah : 41
- M -
: Bk. Göksun
Keysun
Khliara : Bk. Kırkağaç Kıpçak bozkın : Kırkağaç : S4, S5
41
Kızan :
Kızılırmak
1
: 18
Kirıman : 107 Klaudipol·is : Bk. Eskihisar Kolossa : Bk. Honas
: Bk. Tokat
KonstantinopoHs : Bk. tstanbul
13, 24, 58, 64, 65, 66, 68, 96, 103, 104, 106, l l l, 1 12, 1 13, 1 16, 1 17
Konya :
Konya Ereğiisi : 44, 48, 104
104
Koyluhisar :
Kudüs : 2, 27 30 ' 64 81 ' 109 Kumdanlı : 80 Küçük A-sya : 32, SS, 83 Külek Boğazı : 68 Kür nehri : 3 '
Kütahya :
44, 45, 48, 95, 97, 98, 99,
101, 104, 108, 1 16, 123. 8 , 9, 1 1 , 12, 83, :21 Maraş : ıs, 16, 18, 26, 43, 45 Mardin : 42, 45, 101, 1 02 Marmara : 4, 12, 17, 56 Meandre : Bk. Menderes
Malazgirt ;
Kilikya : Bk. Çukurova
Komana
Malatya : 2, 4, 18, 34, 42, 43,
Melitene : Bk. Malatya Menderes : 33, 34, 37, SS, 61,
78, 91 , 92, 1 10 12 Meram : 1'12
Meraga : 4, Merend : S
Merzuban : 45
Bk. Silvan 47, 98, 101, l l l Misis : 100 Mugan : 2, 3, 12 Musul : 5, 44, 53, 101, 107 Myriokefalon : Bk. Karamık·b eli Meyyafarikin :
Mısır :
- N -
18, 19, 23, 32, 94,
104
Nazilli : 92 - L -
Lacere : 93
Niğde : 104 Niksar : 48,
60, 61, 64, 71, 104 Nuseybin : 101, 107, 108 - 0 -
Laodekia :
Bk. Denizli Uirende : Bk. Karaman
La.zkiye :
108 Lempis : Bk.
Dazkın
0nenaen :
Lenkeran : 3
Limnochira : 92 Lopadion : Luma :
'· 1 42
92
Bk. Ulubat
Bk. Ünye
Ortadoğu : 64, 65 -
PaHagonya : Pana-sios : 93 Paris :
122
P
-
1 8, 94
Paurae : Bk. Bafra Pcntakhira : 92 Pentapolis : Bk. Sandıklı Pertus : 26 Pontus : 18, 59 Pontus Oinaions : Bk. Ünye Porsuk : 57 - R
Ra han : 16, 26, 27, 98, 99 Rhyndacus : Bk. Atranos Rize : 1 8 Rodos : 33, 37, 94 '
- s -
Sakasan : 2 Saksonya : 1 10 Sandıklı : 23, 52 Sang-i Suralı : 2 Sarapata Mylonos : 33 Sarayköy : 92 5ebast : Bk. Sivaslı Selekya : 18, 112 �
Sırbistan : 33, 63
Siblia
:
Bk. Homa Silifke : 1 12 Silvan : 102 Sinop : lS Sirvas : 24, 42, 45 , 46, 47, 48, 103, 105, 106 Sivaslı : 40 Soublaion : Bk. Homa SozopoHs : Bk. Uluborlu Stranga : Bk. Büyük Zap Sultandağlan : 68, 78 Sultanönü : 52 Sultanöyüğü : Bk. Sultanönü Sur : 2
Suriıye : 18, 34, 98, 105, 108, l-l l , 123 Susurluk : 56 Sybrize : Bk. Sultandağları Symnada : Bk. Zamantı -
Ş
Şam : 3, 32 Şamhor : 2, 5 Şuhut : 69, 80 - T -
Taberiye : 109 Tarsus : 4, 18, 29 Tebriz : 2, 12 Tel-Başer : 16 Tembris : Bk. Porsuk Tohma suyu : 43 Tokat : 48, 104 Torondo : Bk. Darende Trabzon : 1 8 Trakya : 63 Tralles : Bk. Aydın Trebizonde : Bk. Trabzon
Tuz gölü : 1 8 Türkistan : 8 Türkiye : 16, 45, 87, 1 �(;, Tyre : 86 -
U
-
Ulubat : 56, 64 Uluıborlu : 104, 1 10, 113 Urfa : 2 Urmiye gölü : 12 Uti : 2 Uzunpınar : 68
143
- Ü -.
Ünye : 33, 59 - V
Vened•ik
144
:
81 , 86
-
Y
-
Yalvaç : 72, 80 -- z -
Zamantı : 43 Zavzan : 107
87.06.Y.0001 - 754
M
0 9 1 17