Abdulhalûk Çay - 2. Kılıç Arslan

Page 1



II. KILIÇ ARSLAN

I>oç. Dr. ABDUUIAL'ÜK ÇAY

TÜRK BOY'OKLE&t Dtztsl

:

35


Kaıpa.k ·Düzeni: Saim ONıAN

Onay: 3.3.1987 tarih ve 928.1-789 Birinci baskı, 1987 Baskı sayı·sı : 15.000 Sevinç Matıbaası

-

ANKARA

sayı


İ Ç İ N D E-K İ L E R

V

ÖNıSÖZ I. SULTAiN

BÖLÜM

II,. KILiıÇ ıAıRıSLAN ZAMI�NINA KA· ı

DAIR TÜRK:LE!R VıE AJNADODU

II. 1.

BÖLÜM

II. KILIÇ AıRSLAıN HAKKINDıA İU( BIİL· GİLER VE. MELİKlJİK DÖINıEM[

2.

15

H.

KiıLIÇ ARSLA!N'IiN'' SA!LTIAJNATININ tiJK Y.ILLARI�DA AJNıAJOOLU''NUN SıtYA· Sİ ViE SOSY10 EKONOMİK DURlUlMU •

3.

II. !KILIÇ AlRSILAJN'IiN SBLÇUiK!LU 11AJHTI­ NA ÇJJKıMlAISI V·E HAKİIMİYIET MÜCA![)ı:E. LESİ

4.

s..

ı7

24

BiZANS VE MÜTTBFİKiLEJRİ!NE ll. KlLI·Ç ARSLA!N AıNv\DOLU'DA

NİN

'IBK!RAR

K:ARŞI

ıSBl.JÇUIIffiU ,li:AıK1MtYET'İ-

KjUR:UUMSI

(ı1162 ·l174)

28 4ı III


III. KARAMIKBELi

B Ö L tl M

(MYRiOKBFALON)

ZAFERİ

17/18 EYLÜL 1176 1.

SAVAŞ ÖNCESi SELÇUKLU - BiZANS MÜ­ NASEBETLERi

2.

KARAMIKBELi

(MYRİOKEFALON)

ZA-

FERi, 17/18 EYLÜL 1176 3.

68

KARAıMIKBELi (MYRİOKEFALON) SAVA-

ŞININ ÖNEMİ VE SONUÇLARI

IV. L

B·ÖLÜM

KARAMIKBELi (MYRİOKEFALON) SıAVA­

ŞI SONRASINDA TÜRıK

BiZANS MÜıNA-

89

SEBETLBRİ

2.

78

SULT1�N Il. KILIÇ A:R!SLAN'IN TÜRJK VE tSLAiM DEVLETLERİ İLE MÜNASEBET-

LERi 3.

97

SULTAN Il. KILIÇ ARSLAN'IN SALTANATlNIN SON YI,LLARI (1185 -1192)

V.

102

BÖLÜM

SULTAıN U. ;KILIÇ .ARıSıLAN MM�NININ Sİ­

YASİ, KÜLTÜREL VE SOSYO- EKONOMİK DURUMU IV

115


VI.

B Ö LtiM

BİBLİY'OGRAFYA

121

DİZİ N

133

V



ÖN SÖZ Selçuklular 23 Mayıs 1040 Dandanakan Savaşı ile devlet olarak yükselmişler ve 26 ·Ağustos 1071 zaferiyle de Anadolu'nun fethine girişmişlerdi. 1071 -1085 yılları arasında cereyan eden Türk fethi o kadar süratle geliş­ miştir ki Türk kuvvetleri kısa zamanda Ege ve Marma­ ra kıyılarına ul.aşmışlardı. Ancak 1096 -1097 ve 1101 ·

Haçlı seferleri ve Haçlı saldırıları ile gelişen Bizans kar­ şı harekatı Türkler'in Orta Anadolu'ya çeki{melerine ille orada SO yıl kadar süren bir varlık mücadele�ine giriş­ melerine sebep olmuştur. Türkler'in varlık mücadelelerini sürdürdükleri XII. yüzyıl Türk tarihi bakımından oldukça büyük önemi haiı:dir. En uçta bulunan ve Bizanslılar'a komşu olan Anadolu Slçuklular'ı Sultan I. Mes'ud (1107 -1155)'la toparlanma devresine girdikleri sırada, Bizans Impara­ toru Manuel Komnenos'un Konya üzerine yaptığı sefer

(1144) ve bunun arkasımian Avrupa'dan gelen yeni haç­ lı dalgasıyla (1146) karşı karşıya kalmışlardı. Türkiye Selçuklu

Devleti'ni

adeta yeni baştan

kuran

Sultan

I. Mes'ud ve oğlu Sultan Il. Kılıç Arslan bu taarruzları

göğüs/edikieri gibi, Bizans İmparatoru Manuel'i 1176 ta­ rihinde Karamılebeli (M_yriokefalon)'nde yenen Kılıç Ars­ lan Anadolu'nun ebedi bir Türk yurdu olmasında bü­ yük bir rol oy-namıştır.

VII


Bu a.ra ştı rma mız da bu büyük Türk hükümdarının dönemini eldeki imkanlar ölçüsünde ve çok kısıtlı kay­ nakları titiz bir incelemeden sonra ortaya koymaya ça­ lıştık. Döneme bir ışık tutabilmişsek kendimizi mutlu addedeceğiz. Doç. Dr. Abdulhaluk

Beytepe 1986

VIII

Çay


I.

BÖLÜM

SULTAN II. KILIÇ ARSLAN ZAMANINA KADAR TÜRKLER VE ANADOLU Anadolu bilinen en es:ki çağlardan beri Asya ile Av­ rupa arasmda bir .köprü vazifesi görmüş, çe·şAli ırkiara mensup birçok kavimlere yurtluk ebmişıtir. miyetine kad ı ar bu.Jıoıpraklarda muş, Türkler'in

XL

Türk haki­

çeşitli devletler kurul­

yy. fetiJh hareketinde bulduklan

ırki yapı m.ö. III. yy.'dan m.s. I. yy.'a kadar devam eden Helenistİk çağda şekillenmişti. Anıoak Anadolu'ya Türk akınları ve bıilha·s.sa Doğu Anadolu ile Kafkasya'da yurt tutma çabaları İslamiyet­ ten çok daha eski

tarihlere inmektedir.

Bilindiği gibi

m.ö . 1000- 500 yılları arasmda Karardeniz'in kuzey:nde­ ki Kıpçak hozkırı Asya rnenşeli milletierin yerleştikleri

bir memleket ha!ini almıştı.

Bunlara Yunan kaynakla­

rında Skuthoi, Asur kaynaklarmda Aşkuzai adı verilmek­ tedir. İskit genel aodı ile bilinen bu topluluklar Saka Türkleri'dir nı. M.Ö. VII. yüzyılda Kafkasya, Azeribay­ can ve Doğu

Anadolu'nun Sakalar'la

Persler arasında

İskitler'in Hint· Avrupa kavimlerinden olduğu iddiaları var­ sa da bun,ı.ı

doğrulayacak deliller yoktur.

Saka adını taşıyan Türk

Fakat İskitler'in

topluluklan olması ihtimali daha

kuvvetlidir (Bk. A. Zeki Velidi Togan, Bugünkü Türklll (Tür­ kistan) Ve Yakın Tarihi, İstanbul 1942 47, s. 86 vd.). -

ı


paylaşılamayan bir ülke o1duğu görülür. Azerbaycan',da­ topluluklanının merkeLi ol an Sakasan Şehri, Şamho:-çay'da ı Gerdirnan yakınlarında Uti Vil3ıyeti sınır­ l aın içindedir <ıı. Sakal ar'ın elisanevi kahramanı Ef.rasi­ yab 'la iLgili batıralara Azerbaycan'ın biı:ıçok bölgelerinde rastlamak mümkündür. Bunlar ıarasınıda Tebr iz 'in Dar­ vaza-i Sar adlı ıkaıpıısmda Efir.a.siıy3!b'ın kesik başının def­ nedildiği, Arran ' da Sang-1i Suralı'ın Efrasiıyab'ın son sığı­ nağı oLduğu rivayetleri oldukça yayıgındır <3ı. ki Saka

!Qaıfkasya üzerinden Aırerbaycan ve Anadolu'ya ya­

pılan diğer bir Türk akını da Hun Türkleri'nin 395 ta­

rihli An adolu sefedıdıiıı.ı. Don Nehri bölgesindeki

Hıun

boyları Bası:k ve Kursıık adlı b a�uğlannın kamutasında

ErıZU:um üzerinı�n Karasu - Fırat vadisi boyunca Mala.t· ya ve Çukurova'ya kadar inmişler, Urfa, An takıy a, Sur şehirlerlni ımuıhasara eıtmiŞ ' ler ve Kudüıs yakınlarına ka­

dar ulaşımışlardı. Sasaniler'i dehşete düşüren bu seıfer, Hunlaır'ın ıgene aynı ısüratle O.rıta Anadolu

Aze:ııbaycan'ıa

üze�inden ve oradan da üslerıine dönmeledyle sıonuç­

lanmıştı . Üç yıl

sıonra

398 tarihinde buna benzer ikinci

bir Hun seferi daha görülecektir <4ı. 451 yıl ın da Kafkasya üzerinden gelen Aklıunlar Mu­

gan'ın güneyine yerleışm�ş ve burada Balasa.gan aıdıylıa bir de şehir ·kurınuşlaır.dı <sı. Kaynaklaııda <2>

Halaınduruk,

Togan, «Azerbaycan)) , İslam Ansiklopedisl, s. 97. Togan, «Azerbaycan», İA, s. 97. (4> 1. Kafesoğlu, «Asya Türk Devletleri», Türk Dünyası EI-Kitabı, Ankara 1976, s. 700-701; Aynı yazar, Türk MiiU Kültürü, An­ kara 1977 ,s. 53. <sı Togan, «Aze:rıbaycan», İA, s. 97- 98; Aynı yazar «AzerlJaycan Etnoğrafisine Dair», Azerbaycan Yw1: Bilgisi, C. II (1933), (3)

s.

2

48. 49.


Ermenice olarak Haylenduıı1k şek1n i ıde geçen Aklhuınlar'a Aırap kaynaklarmda Kürd ve Bkrad,.ı Bilisagun denil­ rnekıtedir. Harezmşahlar devrinde (XIII. y.y.'ın ilk yarı­ sı) kendilerine Mugan Kürdlerl �eya Mugan Türkmenle­

rl denilen bu topluluklar Aklıunlar'ın bakıyeleri olması

rnuıhtemeldk <6> .

İkinci büıyük göç ,da1ıgaısı 466 tari!hinde meydıana gel­

miş ve Aıv:ruıpa Bunları'na bağlı Ağaçeri Türk boyları

Azerıbayıcan'a ve Doğu Anadolu'ya yerleşm.işlerdir. Sasa­

ni

ıkaıynakla:rı bunlara Ak..ıkaıtlan, Biizanlılar İ'se Akatzir

adını vermektedirler. Bu Ağaçeriler'in bir kısmı 11801412 yıllan arasında Halep ve Şam taraflarına göç et­ mişler, bir k:ııSimı da Güney Azerbaycan'da Erdebil ve çevresinıde yuııt tutmuşlıa:r.dır <7>.

Tüıikler'in üçüncü gıöç dal'gasmı Sabırlaır meydana

getiıımiş, 55ı8 yılındıa Derbenıt'i, 575 yılında da Kür Neh­

ri'ni aşarak Baku ile Kuba arasına ve Lenkeraın'a yer­

leşmişlerdir. Sabırlar (ıSavar, Savır, Sıuvar veya Siıbir)'la birlikıte «ıHazer» aıdı a�tmdıa toplanan BuLgar ve Belen­

car Türkleri de Arran, Muıgan, Gihln ve Lenkeran taraf­

laırma yerleşmişlerıd.i. Bu Türkler, Hazer Türk devleti­

nin

dır.

teşekkülÜınde

oldukça önemli roller oynayacaJdar­

VII. yüzyılda yaşamış olan Ermeni ıtarihçi!si Moisey

Kaıgankaıtvasi, «tAğ;v"an Tariihi» adlı eserinde Doğu Ana-

<6) Togan, <<Azerbaycan», s. 98; Aynı yazar, «Azerbaycan Etnoğ­ rafisine Dair», s. 49. Togan'ın Ekrad-ı Bilclsagun şeklindeki okuduğu deyim bize göre «Ekrad·ı Bila sükkan» olmalıdır. Türk-lslam kaynaklarında «Kürt» terimi ve bunun çoğu· lu olan ccEkrad» terimi konar - göçer Türkmenleri ifade eder· di.

m

Togan, «Azerbaycanıı, İA*

s.

98- 99.

3


dıolu ve bilhassa Azer1baycan arazİisinde yurt tu1ıınuş ba­ zı topluluklardan 'bahsederken şu önemli bi lgi l eri ver­ mektedir: «.Bu topluiUlklar uzun saçlı, maıh:ir ok ata kimseler olup taştan koç, at vb. gibi heykeller yoat­ makta da oldukça uısta idıiler.>> <B>. Buraıda verilen bi)tgi, Selçuklu Çağrı Bey' in 1 01 5/16 tarihinde Doğu Anadolu'­ ya yaıptığı keşif seferi�le ilgili olara k Bizans kaynakla­ rında verilen hUgilere oldukça yakınıdır. İ.ran Saısıan1

İmparatorluğu'na

son

Bıneviler zamam!llda kurulan iki sugur den ('faıısus ve Malaıtya)

veren

Araplar,

(uç) vilayetin­

hareketle her yı l yıaz ve

kış

seferleri düzenleyerek Anadolu içlerine birçok akınlarda

bulundular. Zaırnan zaıma:n Mıarmara ve Eıge kıyılarına kada:ır ulıaştılar.. Bu arada döııt defa da İstanlbul'u kuşat­ tılar. Aıraıp İslam orduları AzerlJayıcan'a grndiği sı-rada

merlcez Eıidebil ohn:ak üzere burası

Hazar Bakanlığı'na

bağfı idi. Araıp1ar, ıbu istila sırasında Meraıga'yı üs ola­ ra� kulLanıyorlardı <9>. Azeribaycan'a gelen İıslam ordula­

rı içinde, Müıslüınan çeşitli Türk topluluklannın da bu­

lunduğu, bilhaıssa AıHhaısiler asıllı

zamanında (750- 1258) Türk

komuıtıanların hölgeye çeşiıtli Tür'k

yerleştirilmesine

önay:a:k

unısuriamıın

olduklan

görülür. Bö]ıgeye yerleştirilen Türk aısıi:lı topluluklar, Aıbbasi haıssa oııdu-

<B> Moisey

Kagankatvasi'den Rasim Efendiev, Daşlar Damşır !!k_olit Devrinden XIX. Yüzyıladek, Kençlik Baki 1980, s. 9; Türkler'de koç heykel/mezartaşı dikme geleneği için bk. M. Abdulhaluk Çay, Anadolu'da Türk Damgası: Koç Heykei/Me­ zartaşlaıı. Ve Türkler'de Koç/Koyun .Meselesi, Ankara 1983, Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü Yayınlanrtdan, s. XI +

194

+

59 Resim.

(91 W. Barthold, «Azer-baycan Ve Ennenistan», tre. İsmail Aka, Tarih Araştırmalan Derglsl, Sayı : 14- 23 (Ankara 1970- 74), s. 77-78. 4


sundaki Türk lromutanlar iQin aYınca büyük bir güven kaynağı durumundaıydılar. Bu Türk emirlerinden Mü­ ban�k et�Türkıi, Kazv:in'in iç kalesini tamir ettirerek bu­ rayıa kendi aıdını v.ermiş., diğer bir T ü r1k em�ri Zirek et­ Tüııki, Halife Mütevekkil tarafıından Merend'de isyan eden Beni Bu'aıyıs emirleri üzerine gönderilmiş (846), daıha sonra Muhaımmed .b. Sul adlı bir diğer Türk emiri Emienıiıstan ve Azerıbaycan valiliğine tayin olunmuş:tu uoı. Buıga aıdlı başka bir Türk emirinin 4.000 kişilik bir kuvıvetle Azer�n'a gelerek Şamho.r'a 20.000 civann­ da Harzar ve Bulgar TürkÜinü yerleştirdiği de bilinmek­ t!edir. lsl.am dünyasım sarsan en önemli isyanlardan birisi IX. ıy;y.'da Azerba(ycan'da pa tlak veren B.aıbok is;yanıdır.

Bu isyıamn baısıtırı1maısındıa da Türk komuıtanlar ve or­

dularının çok büyük / hİ2llnetleri görüldü. el-Bazz şehri merkez olimak ü.zerd iısyan eden Babek, kıısa zamanda Ermenistan, l1sfahan; Hemed&ı ve Musul'a kaıdaır hakim oldu (816/817). Halife Mu'taisım (833-842), isıya:nın � tırılması iıçin Tıürk ıkomutanlarındıan el-Afişin Haydar b. K3ıvUıs'u görevlendiroi (3 Hmran 835). Aıfşin, Erdebil'i ele geçiııdi ve el-1Bazz Kalesi'ni zaıbt ve tahrip etıti. Er­ menistan'a kaçan Babek, Af,ş.in'in kıomuta.'"llarından :FJbu's-sac ıtaıraıfından yakalanarak (lS Eylül 837), Ber­ zend'de Afşin'a .teslim edildi. Daha sonra Bahek halife­ ye teslıim edilmiş ve Onun emriyle 4 Ocak 838 taıHhin· de idam edilmiştir <U>. <ıoı Togan, cAzeıfuaycan•, İA., s. 100. <m M. Nizarnettin Tebrizli, Bugünkü Az_yrbaycan Davası, Esas Ve Sebepleri, İstanbul 1946, s. 15--1b; Hakkı Dursun Yıldız, «Abbasiler Devrinde Türk Kumandanlan, El-Afşin Haydar b. Kavfts», t.tJ'.E.F. Tarih Enstitüsü Dergisi, Sayı : 4 - 5 (19735


Dev·

IX. yüzyılın ikinci yarı'Sından itibaren Abbasi

leti'nin ısarsılmaıya başlaıınası böLgede yer

lelierin

yer

yerli sill'a­

yarı bağımsız bir şekilde hareket eıtımeleııine se­ bep oldu. Bu yerl!i sühllele:ııden bidsi de Azerhayıcan'a

hakim olan Türk asıllı Sac Oğullan sülalesidir <ııı. Ebu's• Sac Divdad b. Y usuf Diıvdest'in oğlu Muhammed el-Af· şin'ın kurduğu bu beylik (8&9/890-929) :böLgede kuru­ lan ilik yan bağımsız Türk lbeyliğidir. Daha sonra Selçuk­ lu Türkleri'nin bölgeye gelmesine kadar Sac Oğullan'nı takiben birçok

beylik

tarjh sahnesine çıkmıştır.

Göriild i üğü gib ' i XI. yüeyıla kadar Anadolu'ya vuku

ıbulan

Türk göçleri Kaf,kıasya üzerinden olmuş

ve

Türk

unsıurunun yerleşmesi önceLikle Azerba�an'.da gerçek­ leşmiştir.

göçler

Çeşiıtl:i zaman aralıklannda vuku bulan

sonunda

bu

Azerbaycan'a yerleşen Türk unısurlar,

ijderliğindeki

ıtoplulıuıklanyla .XI. yy .'·dıan i.tibaren kanşın.ışlardır. Bmgeye gelen Sel­ çuklular lbir ıbakıma ibölıgenin etnik yaıpısını şekillendir­ mişlel1dıir. Diğer yandan Bizanıs İmparaıtıorlu� Anado­ lu'da uzun yıllar devıam eden savaşlar sonunıda azalan HııriıstiJan nüıfusunu t akıviye ve doğudan gelen tehditle­ .re karşı Anaıdolıu'nun müdafaaısı için Balkanlar'dan mik­ !tarı haıyli •kalabahk Hıristiyan· Türk nüfusunu Anadolu'­ ya iskaın etmişti1 BunLar arasında Pecenek, Kwnan, Uz, Bulgar Türk toplulukları oldukça önemlidir. Selçukh.ı.lrur'ın

Türkmen

1974), s. 12; Aynı yazar, <<Azerbaycan'da Hüküm Sünnüş Bir Türk Hanedanı, Saz Oğullan ı., Ebu's..Sac Divdad b. Yusuf

ttı>

Divdest», ttlEF Tarih Dergisi, S ayı : 30 (Mart 1976), s. 12. Uşrusana menşeli olan Ebu's-Sac, Afşin'ın komutanlanndan idi. Babek isyanının bastıolmasında küçük bir birli�in ba­

şında görev almıştı �bk. H.D. Yıldız, «Ebu's-Sac Divdad ... , s.

100 :·ııı; Aynı yazar, Ebu Ubeydullah Muhammed el-Afşin,

s. 29: Aynı yazar, Ebu'I-Kasım Yusuf, s. 62).

6


Bizans, Makedıonya süla.Iesi imparatorlanrıdan II. Nikeph.oros Phokaıs (963 -969), I. Johannes Tzimiskes {969- 976) ve II. B asileios (976- 1025) dönemlerinde karşı hüıcuma ·geçerek tıslam sugur vilayetlerini ele ge­ çirmeye ıve ıbura.tarda yerleşmiş olan 'Müslüman. ahaliyi yoketmeye başla.rnı:şıtı. SelçukLular'ın XI. yü:zJyılı n ikinci yarısından itiıbaren tarih sahnesine çıkmaları tarihi akı­ şı

tamaıft1ıen

değiş • tiımiş, bugün:kü Anadolu Türk toıplu­

munun _iekillenmesin.i temin etmi:şHr. Gerçekten de Sel­ çuklu dÖnemi (1071- ÜOB) tari'hi, sadece bölgeyi ele ge­ çirmiş ve 1ı3ıkimiyet kuıımuş bir binedan tarihi değjlıdiır. Bu dönem, büyük kesimiyle TiW.kıınenler'in oluşiturduğu ·Kanglı, Kıpçak, �T' ve Tatar gibi Türk topluluklan­ nın Anadolu'da yurt tutmasının tarimdir <Ll>. Se]Çuk.lular'a ıba�l!ı TürkmenJer'J.n A nadolu'da yuııt tutmaısıyla lba.şlaıyan Tiiıııkleşme hareketini üç .safhada ineelemeilc mümıkünıdür:

a) �klular'la birlikite XI. yıy.'ın sıonlannda baş­ layan yerleşme, b) XIII. yüzyıLda Anadolu'�Ya yeni bir Türlanen 'U:Il!Surunun getm.es.i ve yerleşmesi, c) nemi.

XIV. ve W. yty.'lardaki Türkmen beylikleri dö­

s afhal ardan ilk ikisi nde Anadolu'nun Türkleş­ ırnesi tamamlanmı ş ve XIV. yy.'ın başları n dan itibaren .Bu

Osmanlı Deıvleti ·tariıhin kaydettiği en muazzam deV-let­ lerden biri olara k bu Türkleşmenin sonucu tarih sahne­ sine çıkmıştır.

<JJ> Claude Cahen, «Les tribus turques d'Asiç Occidentale pen­ dant la periode Seljukide, «Wlener Zeitscbrift für die Kunde des Morgenlandes, 51 (1948 - 52), s. 178.

7


SelÇuklular'ın gerçekleştirdiği XI. ve

XIII.

yüzyıllar­

da·ki Türkl�e hareketi iki aıyn özellik gösıtemıektte­ dir. B aşKa Ib ir deyişle bu dönem,

SelfUiklu haıldmlıyetinin

lik taşımaktaıdır.

Anadolu'nun Fethi ve tesisi olmak üzere iki ayrı özel­

23 Maıyııs 1040 ·tarihinde Dandanakan Savaşı'nı kaza­

nan T� ve

ÇağJn

Beyler, Selçuklular'ı Horasa-nı ve

�tran'da devlet ola rak yü:ksehmişleııdi. Ancak kısa bir sü­ re içinde anayıurtıtan devam eden çeşiıtli Türk boylannın göçü, Horasan ve Azeıibaycan' da hüyüık bir Türk nüfusu­ nun

birHmnesine seb� oldu. Diğer yanıdan bu Türk nü­

fusunu devamlı olarak besleyen, Çin sınınndan Karade­ niz'e kadar uzanaiı bozkırlard·a Türkisıtan adı verilen ve ı �· tamamen Tıürkler'le ımeskfın Türk anayuııdunun varbit .

<14>

Anadolu'nun TWıkleşm'esinde en önemli arnıHdL Çün­

kü Selçuklu politikasının esasını işte ibu Türk topluluk­

larına yeni bir yurtt bulunması ·keyfiyeti teş:kil etmek­ teyıdi. Ta:mariıen bir rnecburiyetıten doğan bu siıyaısi du­ rum, Selçuklu sultanlarının gözlerini Batı'ya çevinne­ Ierine sebep olıdu.

Diğer yandan Selçuklu sultanlarını

bu hususta rorlaıyan en önemli sebep, Mal a.zgird Zaferi

öncesinde Kafkasya'da mevcut büyük Türk

nüfıısu

ka­

dar, tran, Horasan, Kafkaısya ve 'Ba�d'a hakim Sel­ çuıklu hanedıanının bu Türkmen kitlesine dayanmış ol­ masıdır..

Anadolu'nun fethi öncesinde XI. yüzyılın başlann­ da, Bizans trnpamtorluğu'nun Doğu Anadolu'da yaptııt

a:skerl faali�et bölgedeki etnik ve manevi birliği tama­ men sarsmıştı. Bizanslı olm ayan Ermeni, S üryani vıb. U4l

(Claude Cahen,

<<Le probleme ethnique en Anatolie':ııı, Cablen

d'IHstolre Mondiale, Paris 11/2 (1954), s. 351.

8


gi!bi unısurlar Bizans'ın Anadolu'yu Türkler' e k ar şı mii­

dafaa edemeyeceğini kesin olarak anladıktan sonra Türk tarafını truıtmayı tercih etmişlerdi. .Aıyrıca o güne kadar tamamen yerli ahaliye dayalı Bizans ordusu._ artık bu yüzyılda büyük bö1üımüıyle ücretli askru-lerden oluşmak­ ta)'idı. Bi�ns ondusu yapı iti!ba:riyle, tamamen hafif sü­ v,ari nit eliğinde olan Türk kuvvetleri karşıısında atıl bir durumda bulunımakıta ve çareyi güçlü surların korudu­ ğu kalelerin arkasına sığınmakta görmekteydi. Malaz­ gird sonrası fetih hareketlerinde de göriileceği üzere Türk k:u'V:Vetleri hi.çibir zaman bu kalelerin önünde oya­ lanmadan süraıtle Anadolu'nun içlerine nüfuz etme.klte ve aklın kaıbul ederneyeceği mesafeleri katederek Bizans

nüfuz ve otoritesine öldürücü darb el er vurmaktaydı. Ge­ ' ne Ma.Laııgird ve diğer savaışiarda görüleceği üzere sayı­ üstünlük Bi.zanıs ordusuna hiçbir avantaj s ağlama· maktaydı. Bunlara ilmreten Bimnıs i darecileri arasında­ ki s�aısi çekişıneler de Anadolu'daki ani Türk ya·yılıma­ sını lrolıayla:ştıran en önemli bir faktö�r olarak görün­ mekıtedir usı. S. Vryonis 'in hiıçlbir delil gösıtermeden, ta­ mamen feraziyelere dayalı olarak iddia· ettiği Anadolu'­ daki Rum nüfusu yoğunluğu meselesi <I�>'ni C. Cahen reddetımekıte <171 ve ayrıca mevcut nüİıUsun bir büıtünlük

ca

osı Claude Cahen, Le probleme ethnique en Anatolie, s. 350-351. (16) Speros Vryonis, The Decline of Medfeval Hellenism in Asla ' Minor and the Process of lslaınlzation from the Eleventh through the Fifteenth Century, Berkeley- Los Angeles - Lan· don 1971, s. 26 vd. <m «Küçük Asya'nın çevresindeki vadiler, özellikle, bir tarafta Ege'ye doğru, diier tarafta Ermenistan'da kalabalık iseler de, orta bölgenin yan çöl iklimi yayialan seyrek bir nüfus veya sadece nüfusun yoiunJaştığı birkaç noktadan lbarettl. Halk zirai çalışmalar ve sulama işlerinde çahşmaya abşmış olduklanndan, çalışmalanna engel olacak istila hareketle­ rinde oldukça hassas bir yapıya sahiptiler. Halbuki bundan 9


arzetmediğine,

Rumlar'ın şehirlere yerleşmiş küçük bir azınlık olduğuna, Rumlar'la Ermeniler arasında devam· lı bi.r çekişmenin mevcudiyetine de işaret etmekıtedi r (18>. Bütün bu hususlan tamamlayan diğer bir faktör de ·Anadolu'daki Biızanıs yıönetiminin, hür kıöylüleri dere­ beylerin ellnıde seı:ıfleştirmiş olma:sııdır. Bunun sonucu olarak Anaıdolu'dıa herhanıgi bir dı;ş müdahaleye karşıı ne nüfus yıo.ğunluğu, ne milli ve ne de etnik bi r güç mevcuıt değildL Böylece Anadolu XI. yüzyılin sonla rı na doğru serıbest bir Türk yaıyılma sahası göriinümündeıy· di. Bizanıs Anadolusu bu durumda iken Azerbaycan ve Doğu Anadolu'ya ilk Selçuklu akını bir keşif mahiyetin­ de olmak üzere Çağrı Bey tarafınıdan yapıldı (1015/ 1016). 1020/1021 yılına kadar süren bu Selçuklu akını Aze rbaycan'd aki Ermeni Vaspuragan Krall ığı ' nı, Şed­ d:adoğullıan'nı, B izans 'ı ve Gazneliler' i çok zor duruma düşürmüştü<19ı. Dandanakan Zaferini takiben Sultan Tuğ­ rul (1040- 1063) ,amcaoğlu Arslanoğlu Kutlaımş'ı Ha-

daha beterl başianna gelmişti. Arap istUası bir fetili ile sonuç· lanmamış, Bizans ise bunlan geri atamamıştı. Ülke üç asır boyunca akıniara ve karşı akıniara maruz kalmıştı. Üstelik Bizans yukan Fırat taraflannı boşaltarak bölgenin abalisini sistem.U bir şeklide Trakya'ya sürüyordu. Cezire'nin mono­ fWstlerl Malatya bölgesine yerleşmişlerdf. Daha sonra Er· meniler, kalabalık bir şekilde ülkelerini terkederek Kapadok­ ya, Kilikya, Antakya vı� Urfa'ya göç ettiler (bk. C. Cahen, Le probU:me et:hnique en Anatolie, s. 352). (18J C. Cahen, a.g.m., s. 3�i3. (19) A. Zeki Velieli Togan, Umumi Türk Tarihine Girlş, İstanbul 1970, s. 180; İbrahim Kafesoğlu, «Doğu Anadolu'ya İlk Sel· çuklu Akını (1015 - 1021) ve Tarihi Ehemmiyeti>), Fuad Köp­ rülü Armağam, 1953, s. 259- 274; Aynı yazar, Selçuklu Tarihi, İstanbul 1972, s. 15 -16.

10


zar Denizi kıyalarının, ötek i

amcaoğlu Musa-oğlu Ha­

san ilc yeğeni Yakuıti (Çağrı Bey'in oğlu ) 'yi Azerbay­

can'ın fcuhine memur etmişti (1043). Gene Selçuklu ai­ lesin.den İbrahim Ymal d a Azerbaycan'a gönderilmişti. Bunlardan Kutlamış, Aras'ı geçerek Arran ve Gür­ cistan'a girerken, diğer Selçuklu ordusu Hasan ve Ya­

kuti'nin komutasında Güney Azerbaycaq'ı fethettiler. Bi­ z ans imparatoru Konstantin (1042- 1055) derhal Gürcü Prensi Liparid komutasında Bizans, Gürcü ve Erm eni­ ler' den müteşekkil bir orduyu Türkler' e karşı A zerbay­ can'a gönderdi. Tünk kuvvetler i bu Bizans ordusunu Gence önlerinde yenilgiye uğrattılar (1045) '2aı. Anc ak İnanç Yahgu'nun oğlu Ha san Bey komutasındaki 20.000 kişilik bir Türk ku ı vvcti Stranga (Büyük Zap) suyu ya­ kınında Bizanslılar taraf ınd a n pusuıya düşürüldü. Ha­ san Bey başta olmak üzere birçok ileri gelen Türk ko­ mutanı şehit oldu ( 1047). Bu olay üzerine İbrahim Yı­ nal, B:zans'a karşı Anadolu seferine m e m ur edildi. Türk ordusu İbrahim Yınal koroutasında harekete geçerek, Gürcü Prensi Li pa ri d komutasındaki Bizans ve mütte­ ftklerini H a sankale ya:kınında ağır bir yenilgiye

daha

uğratıtı ( 18 Eylül 1048). Bu zafer kesin olarak Azerbay­ can'ın Selçuklu hakimiyetine girm esini temin etmişti. Daha sonraki yıllarda Türkler'in sık sık Anadolu topraklarında göriinmeleri

Bizans 'ı bazı tedbirler

alm a·

ya zorlamış ve İmparator Romanos Diogenes Türkler'e ıkarşı harekete geçm işse de Sultan Alparslan 200.000 ki­

şilik bu büyük Bizans ordusunu Malazgird Ovası'nda ağır bir yenilgiye uğratarak, imparatoru da tutsak al­ mışıtır (26 Ağustos 1071). Bu zaferin kazanılması, Türk rıoı Osman Turan, Ankara 1965,

Selçuklular Tarihi ve Türk- İslam Medeniyet!, s.

75.

ll


olan Anadolu�daki si­ yasi oruamın tamamen Türkler lehine gelişm es ini sağla­ dığı gilbi Azerba:yıcan ve Doğu Anadolu'nun yeni gelen Türkmen unsurların topla:ruma alanı olmas ını da temin e•mi-şıtir. 1021 tarihinde Çağrı Bey'in Doğu Anadolu se­ feri n i ta kiben Aze�b3l)"Can' a yerleşen Balkan Türkmen­ leri (ııı•nin maıhalli devletlerin baskısı sonunda bilfıılıare bö1geyi terkederek güneye inmeleri (1041) olayı hatır­ lanıı:;sa, Malazıgi rd sonraısının önemi daha da anlaşılır. ·Azenbayıcan'daıki bu yeni Türkmen yerleşmesi Sultan M eli kş ah devri:rude (1072- 1092) oldukça hızlı cereyıan etmiş, Kuzey Azeııb ayıoan da Arran ve Mugan bö:lıgeleriy­ le, Güney Aze:ribaycan',da Urmiye G ölü'nün batıısında 'kalan yerler Türkmenler'ce yurt tıutulmuşıtur. 1076 ta­ rihinden itibaren Geoce'ıden bir Türkmen ş ehri olaralk ıbahsediLmeye başlanmış, ancak Güney Arzerlbaycan'da Telbri;z, Meragıa, Erdebil ve Halhal vilayetleri ile Irak-ı Acem (Ciıbal)'de Tıürkmen unsur henüız çoğunluğu sağ­ layamam ıştı (ııı.

fetılıine açık bir mke

durumunda

.

·

'

Azerbaycan bölgesindeki süratle Türkleşme ye pa­ ralel olarak Anadlolu' daki Tünk fetih hareketi doruk noktasına ulaşm11ştı. Türk fetih hareketi 1071- 1085 yıl­ ları arasında o kadar süraıtli cereyan etmiş.ti ki, Türik orıdulan Ege ve Marmara kıyılarına kadar ulaşımışlar­ dı. Azeııba� ve Doğu Anaıdolu' daki Türk nüfus po­ t ansiyeline rağmen henüz bu dönemde Anadolu'da nü'

<ııı Togan, Umumi Tii.rk Tarihine Giriş, s. 179- 1 82; Mehmet Al­ tay Köymen, Bü�rük Selçuklu İmparatorluğu Tarlhl, C.I., Kunıluş Devri, Ankara 1979, s. 180-185. (22) Togan, «Azerbaycan», İA., s. 101; Faruk Sümer, «Azerbay­ can'ın Türkleşmesi Tarihine Umumi Bir Bakış", Belleten, Sayı: 83 (1957), s. 430 - 43 1. ·

12


fus oranı yerli HıriıSıtiyan unsurLarın lehine idi. Türk­ ler hakim zümre olarak bir takım mahalli ve muvak­ kaıt lroloniler teşkil etmekteydiler (23>. Twkler, Büıyük Selçuklular'a tabi çeşitli Türkmen reisierinin idare­ sinde Anado!ıu'nun tamamına yakın bir kıısmmda ata­ IbekHkler

halinde

teşkitatl a.nnuş1ar ve

'böLgelerindeki

ıhakimiyetlerini kuvvetlenıdiımeye çahşliyorlaııdı. Ancak 1096-1097 ve 1101 yıllarında gelişen I. Haç­ seferleri Bi:zans'm nefes almaısını sağlamış ve Haçlı oııdularını taıkitp eden Bizans kurvıvetlerince bazı böLge­

ler Tiifkler'den geri alınmı·ştı. Komnenoslar hfmedfmı­

na mensup Bizans inıparatorlarının gayretleri yanında, Anaıdo1u'daıki Türk, beylikleri arasındaki siyasi rekaıbet Aııadolu'ıd:aıki'. Türk haıkimiyetini

büyük bir tehlike ile

karşı karşıya bırakmıştıı. Orta Anadolu'yu ellerinde bu ­ lunduran Selçuklular, sır.ayla iışlba.şına geçen I. Kılıç A�slan (1092 -1107) ve I. Mes'ud ( 1107-

115S)'un

büıyüik

.tnÜJca.deleleri sonunda Haçlı, Bizans ve düşman Türık­ Inen heyliklerine ıgalebe çalmaları Anadolu'daki Türk ıVarlığını yıok oJımaktan kuııtaimıLştır. Bu arada Daniş­

mendli Hüküındıarı Melik Muıhaımmed'in ölümü ( 6 Ara­

hk 1143), Selçuklular'a biraz nefes aldınnış ve Sultan I. MeiS'ud'un İmparatıor Manuel kıomutaısmdaki Bizans

ord usunu Konya önl·erinde <'Eskişehir (tDoryleon)

(1146), Haçlı

yakınlarında

ordusunu. da

(1147) mağlup et­

<mesi Orta Anaıdıolu'nun

de ka:lmasııü

kesin olarak Türıkler'in elin­ sağlamıŞtır. Anaıdoılu'ıdalti Türk varlığı

ISdçuJdu suLtanlan ile ayak.ta tutulurken Arran'da.ki IT'ürkmen nüfusu XII. yry. başlarından i.tiıba·ren gittikçe artmiş, bu arada Güııcüler'in mütıtefİiki sıfateyla Der­ lbend üzerinden Kıpçak Tıürkleri'nin de Azerbaycan'a (13) O. Turan, Türkler Anadolu'da İstanbul 1973, s. 37,

13


geldikleri görüLmüştür. tslamiyeti kabul eden bir kısım ıKı.pça·klar Şems'üd-Din tl-Deniz (1146- 1172) �amanın­ ,da , Anaıdolıu'.daki Türkımen a.talbeklikleri gib l i bir ata­ . beklik haline geld i ler (24)_ Sultan ll. Kılııç Aııslan'ın, 1155 yılınıda vefat eden

ıbaıbası Su�tan Mes'ud'un yerine taıhta çıkıması, bahas.ı­ nın kudretinden ç e ki nen Tü·rk beyliıkleri kadar Bizans'­ ın ·da tekrar düşmanca tavır almasına sebep olmuştu. Diğer yandan taıht müd dei si kardeşlerinin de bu safta yer almaısı SeLçuklu Sultanlığı'nı tekrar bir buh rana sü­ riiklerken, II. Kılıç Ar.slan'ın bir varolıına- yokalma mü­ .cad ele.sin e girişmes·ine sebep olıınuştu.

(24) Togan, <<Azerbaycan», İA., s. 102- 103; Aynı yazar, Umumi Türk Tarihine Giriş, s. 190-191; Zeyneloğlu Cihangir, Muh­ tasar Azerbaycan Tarihi, İstanbul 1924, s. 32-37.

14


II.

BÖLÜM

II. 1. II. KILIÇ ARSLAN HAKKINDA İLK BİLGİLER VE MELİKLİK DÖNEMİ Anadolu ı ',daki Türk h akimiyetini perçinleyecek olan

Sultan

Mes'ud oğlu Kı:lıç

kaynakların yetersizliği

Arslan'ın hayaiı

seb eb iyle pek

hak:kuıda

m alfım a t bulu­

naımaımaıktadır. Taıhta geçtiği sıraıda 40, ölümü sıra s ın ­ ıda da

80 yaışın üzerinde olduğu t ahmi n edilen

<ısı

Kılıç

Arslan ile ilgili ilk bitgilere Sultan Mes'ud (1107 - 1155 )' un, Danişmendli MeHk Muhammed'in ölümü (6 Aralık 1143)'nden sonra Anadolu'da Selçuklu hakimiyetini te­

sis için giriştiği mücadeleler sıraısında rastlıyoııuz. Ger­ çelct.ende Melik

Muhamme d 'in ölümü

S elçukl u lar için

bir dönüm nokıtaısı olmuş ve Sultan Mes'ud kısa bir

za·

ıman içinde Orta Anadolu'da hakimiyeti ele geçirmiştir. Danişmend.liler a rasmdak i ihtilaflardan yararlanan

Mes'uıd, S elçuklu hakimiryetini

Fırat boylanna

genişletmiış ıve 1144 yılında ıElrbistan'ı

doğru

za,ptederek

bü­

yük oğlu ve veliahdı Kılıç Arslan'ı bölgeye melik tayin

etmişti at>>. Kılıç Aııslan, EUbistan ınıelikliğine getiril­ dikiten sonra ·bölgedek i haçlı devletlerine karşı müca­ deleye girişmiş ve Keysun (Coxun, Göksun) ile Maraş

as>

O. Turan, «Kılıç Arslan II.J>, İslam Ansiklopedlsl, s. 699. <26) O. Turan, a.g.m., s. 688.

ıs


Ancak önce Bizans i:.mparartoi"\.11 Manuel'in ( 1146), .daha sonra II. Haçlı se­ lfer1erinin (rU47) yarattığı tehlike Anadolu'da]ci Türk /birliği çalbaısım enigeliemiş ve Selçuk1ular'ı bu tehlike­ lerin defi i,çin büyük bir mücadelenin içine itmiştir. ıs ultan Mes'ud'un bu büyük tehHkeleri hertaraf etme­ ısinden sonra Oııta Anadıolu kesin olarak Türkler'in elin­ de kalmış ve bu ülkeden artık Türkiye olarak baih:sedil­ meye başlanmıştır. U49 tarihinde Maraş'ın Haçlılar'ın ıelinden alınmaıs ıyla Ugili olarak kaynaklar Sultan Mes'­ ud'un yanında Melik Kılıç Ar.slan'ın da bulunduğunu :açık olarak belirtme:&tedıirler <ısı. 1151 yılında da baıbası ile birlikite sefere çıkan Kılıç Arslan'ın Franklar'dan civarına sürekli a,kmlıar

yapmıştı

mı.

,Key.sun, Behisn�. Ralhan ve AiynNlib'ı ii'Uz <29>.

aldığını görüyo­

Sultan Mes'ud sefere devamla Tel-Başer önüne

ancak Josselin <JO>'in itaaıt arzetmesi üze­ ırine geri dönmüş.tür. SuLtan Mes'ud, Ermeni ve Frank­ lar'dan yeni alınan yerleri de Kılıç Arslan'ın idaresine

;kadar ilerlemiş

ıkattı.

Mes'ud'un 1155

Seferi sırasında hastalana­ üLkenin geleceği ile ilıgili ba-

Kilikıya

rak Kıonıya'ya döndüği.inıde

<nı Süryani Mihael, Chronique de Michel le Syrlen Patrlarche Jacobite d'Antioche, Frn. tre. 1 .B. Chabot, Ct III., Paris 1905, s.

275.

<ıııı Süryani Mihael, s. 290; Gregory Abıi.'l-Farac, Abu'l-Farac Ta­ rihi, II., (E.A.W. Budge tarafınd-an İngilizce'ye yapılan ter­ cümesinden Türkçe'ye çvr. Ömer Rıza Doğrul) , Ankara 1950, s . 386. <29J Süryani Mihael, s. 2%; Cl. Chaen, Pre - Ottoman Turkey, ı.. tre. 1. Jones- Willİ'ams, London 1968, s. 100. (.M) Burada adı geçen Josselin, I. Haçlı seferi komutanlanndan olan Josselin de Courtenay'ın oğlu II. Josselin'dir (Bk. Ste­ ven Runciman, A History of the Cnısades, II., Penguin Books 1981, s. 327). .

16


zı kararlar aldı ve .tatbikat safhasına koydu. Kılıç Ars­ lan'ı Selçuklu tahtına geçi:en ve cülus merasim. yaptıran Mes'ud diğer o ğu l l a rın ı , Danişmendoğulları'nı O'nun yüksek hakimiyetini tanımak suretiyle bulundukları böLgelerde «melik» tayin etıti. Böylece Kılıç Arslan, 1155 sonbaharmda babasının ölümü üzerine Selçuklu sulta­ m oldu <3n. II. 2. II. KILIÇ ARSLAN'IN SALTANATININ İLK YILLARINDA ANADOLU'NUN SiYASİ VE SOSYO- EKONOMİK DURUMU

Sultan I. Mes'ud 1155 tarihinde öldüğü zaman oğ­ lu Sultan Il. Kılıç Arslan a güçlü bir devlet bırakmıştı. Ege, Marmara böLgeleriyle Karadeniz ve Akdeniz böLge· ler:nin sahil kesimi <32ı dı şında Orta ve Doğu Anadolu Se1çuklu Sultan lığı ile başta Danişımendliler olmak üze'

<31l

(lll

Kılıç Arslan'ın Selçuklu sultanı olmasıyla ilgili olarak Ano­ nim Selçukname'de «Sultanın üç oğlu vardı. Birisi kendini beğenmiş, ikincisi hane-aray (ev-süsleyici) , üçüncüsü a):ullı olanıdır ki padişahhğı O'na vermi�tir... (bk. Anadolu Selçuk­ lulan Devleti Tarihi III, Haz. Feridun Nafiz Uzluk, Ankara · 1952, s. 25) şeklindeki kayıt üç kardeşi mukayese etmektedir. Bu dönemde Bizans idaresi Anadolu'da 21 thema (eyalet) halinde teşkilatlanmıştı. İmparator' I. Manuel Komnenos (1143- 1180) zamanında ve Sultan II. Kılıç Arslan'ın Selçuk­ lu sultanı olduğu tarihlerde bu themalann siyasi durumu şöyleydi: Thrakesion theması (merkez Efes, diğer şehirleri Aydın, Manisa, Uşak, Denizli) ; Optimation (merkez İzmit, diğer şehirleri Sakarya ve civarı) ; Opsikion (merkez İznik, diğer şehirleri Bursa, Eskişehir, Balıkesir, Çanakkale, Bile­ cik) ; Khaldea (merkez Trabzon, diğer şehirleri Rize) ; Kolo­ nea (merkez Şebinkarahisar, diğer şehirleri Gümüşhane, Or­ du, Giresun); Kibrreoteen (merkez Antalya, diğer şehirleri Muğla) ; Sami (merkez İzmir, diğer şehirleri Midilli, Sakız, Sisam) ; Kıbrıs (merkez Bafos) . 17


re di ğer Türkmen beyliklerinin hakimiyeti altında i di .

Merkezi

Konya olmak

üzere Selçuklu Devleti,

Sultan

•Mes 'ud 'la yükselme dıönemine girmiş, Danişmenıdliler ve diğer Türkmen beyl i kleri S elçuklular'ın yiikısek hakimi­

yetini tanımışlardı. Diğer yandan Sultan Mes'ud, Daniş·

ımendliler; Artuklular ve Zengi hanedanının büyük şah�

siyetlerinden Nuredrlin Mahmud ile akr abalık yoluyla iyi münasebetler kurmuştu .

çıktığında Kayseri ( Caesarae) dahil bütün Kapadokya ( Tüz gölünden Fı­ Su1tan II. Kıl ıç

Aı:ıslan tahta

rat' ın yukarı bölümüne kadar olan böl,ge, kuzey sınırını

Kızılırmak, güney sınırını is e , Çukurova, Maraş, E1bis� tan ve çevresi çevirmektedir. ) , Amasya ve Malatya (Me­

litene) Selçuklular'ın eli n e geçmişti. Ege havzasında ise Türk orduları Frigya ( Göl '. er böLgesinin kuzeyi, Denizli, Afyon, Kütahya ve çevresi) 'da Denizli ( Laodikia) Ş ehri

ve civa::-ını yağma etmişlerdi. Trabzon dahil Pontus ( Si­ nop'tan R'ze'ye kadar o1 an Karadeniz saıhil kesimi ) eya­

leti Paflagonya ( Kastamonu ve çevresi ) ile Antalya ve vöresi Bizanslılar'ın elinde idi c33>. Çuku rova ( Kilikya ) 'da Ermeni kralı

II. Thoros, Ermeni hakimiyetini kurmuş , ancak Tarsus ve çevresinde S elekya themasının çok az ibir kı.s.mı Bizanslılar'ın eli neLe kaLmıştı. Suriye thema­ sına gelince, bu böLge I. ve II. Haçlı seferleri sırasında Bizans'ın elinden çıkmıştı. Latinler ile mahalll Müslüman beylikler bölıgeyi pa yl aş m ışla rdı . Bu devletçilerin en önemlisi Antakya Prinkepsliği idi. Yukanqaki izahat­ rtan da anlaşılacağı üzere Selçuklu Türkleri Orta Ana­ dolu'da Bizans topraklarının arasına girmiş, kuzeyde (33) Ch. Le Beau, Histolre du Bas-Empire, C. XVI., Paris 1834, s. 266, 268, 269.

18


'Doryleon

( Eıskişehir civarında ) , güneyde ise Denizli çev­ resine kadar sokulmuşlardı. Kütahya ve Afyon da Türk· menler'in ya;yılma alanı içindeydi. Anadolu'un siyasi yapısı bu durumda i ken oldukça

kudretli bir dolu' daki

ler altında

imparator olan Manuel'in idaresinden Ana­

Hıristiyan halk memnun değildi. Ağır vergi­

ezilen halka karşı hükümet baskısı, vergile­

rin tahsili sırasında adeta bir zulüm halini almaktaydı.

·Memurluklar rüşvetle alınıp satılıyor, hileli mahkeme­ lerle kanuni hak saıhibi olanların elinden arazileri alını­

ıyordu <M>. n:ğer yandan Bizans saray masrafları hazineyi bü­

· i.k ölçüde kurutuyordu. Sarayda harem ağaları büyük söz sahibi idiler. !leri gelen idarecilerin s·ı rdaşları olan u kişiler hukuktan anlamadıklan halde yüksek mahke­

meleııde, mahkeme başkanlığı yapahilmektey.diler. Ayrı· ca eya1 et lerd eki

vergi tahsil işi de bunlann undelerine

verilmişti. Genellikle topladıkları vergilerin bir bölüımü­

nü zirnıneti erine geçirmektey;diler <Jsı.

Aynca Manuel'in dini ve sivil alanda yaptırdığı bi­

nalar, ev!er, sayfiye yerleri, hastahaneler, aşevleri ve bu

binaların içlerinin ihtişamla donatılması hazineye bü­

yük öl:çüde yük olmaktaydı. 1 1 58 yılında çıkarılan bir kanunla ruhihan

sınıfının ellerinde bulunan ve bütün

kullandıkları mal-mülk ve eşyanın meşru sahibi olarak

.ilan edilmesi, bu

sınıfa yeni imtiyazlar getirmektey.di .

<M>

Manuel devri BiZ'ans ekonomisi hakkında Ch. L e Beau'nun şu görüşü durum hakkında bize fikir verebilmektedir: «Ma­ nuel, bu kadar fakir yaratmasaydı, şüphesiz daha saygı de­ ğer bir kişi olarak anılacaktı.>> (B k. Aynı es�r ,s. 297 vd.) . <JS> Ch. Le Beau, s. 298.

19


Ancak, İsıtanbul çevresindeki manastırların, toprakla:::-ını ılıerhangi bir., şekilde genişletmelerini de bu kanunla ya­ 'saklarnış tı(J6J . XI . yüzyıl başlarında gittikçe artan miktarda ordu­

da ücretli asker bulundurulması Manuel devrinde had ,safhaya ulaşmıştı. Bu ücretli askerler ya yalnız bir se­ fer ·için hizmete alınırlar ya da daimi olarak orduya ka­ <bul edilirler:di . Daimi olarak orduya girenler bilhassa .Lombard, Frank, Ligor,

Alaman, Kelt, Anglo - Sakson ve

Türk süvarileriydi. Anglo - Saksonlar, İnıparatorun özel

muhahz alayını oluşturmaktaydı. Bunun dışında sefer •sırasında Bizans'ın yük:sek hakimiyetini tammış olan hü­

kümetlerin gönderdikleri yabancı kuvvetler de büyük ye kun tutuyorıdu

<37> .

Mevcudu büyük rakaımlara ulaşan ordudaki yanlış ·ekonomi - politika, kısa zamanda birçok meseleler orta­ ya çıkarmıştır.

Askere hazineden maaş

verilmesinden

ıvazgeçllmiş ve bağlı bulundukları eyaletleı:ıden maaşla­ nnın temin edilmesi dılıetine giıdilmiştir. Bu uygulama zaten ağır veııgilerle eı:ilen teb'a için daha feci bir yük .teş.kil etmişti.

Çünkü

halk bu sefer korunmaları için

ıbesledikleri ordu mensuplarının her türlü maddi - mane­ vi tecavüzleriyle karşı karşıya kaldı. Bunun sonucu ola­ rak çok yerde halk

şehirleri terketti.

Memleketlerini

1erketmeyen Hıristiyan halkın çoğu ya askerlerin, ya da czenıgin çiftlik sahiplerinin seflfleri haline geldiler. Şehir­ lerin boşalması

ticari hayatı

etkileyerek ülkede genel

(36J G. Ostrogorsky, History of the Byzantine State, İng. tre. Jean Hussey, New - Jersey - New Bruswick 1957, s. 348. <J7J Bu yardımcı kuvvetleri gönderen hükümetlerin başında Sırp­ lar, çeşitli Ermeni prenslikleri, Tuna boyundaki Peçenekler, Ulahlar, Macarlar ve Selçuklu Türkleri gelmekteydi.

20


bir ekonomik krizin baŞlamasına s eb ep oldu. Zanaatkar unsur ise

emeğinin karşılığını

alamaz hale geldi. Bu­

nun net icesinde de el sanatlarında büyük gerileme gö­ rü1.dü. Ziraatın da zamanla yapılamaz hale gelmesi çe­ 'şitli sanatkar ve esnaf topluluklarının başta rüşvet ol­ ;mak üzere

diğer yollarla

askere yazılmanın

yollarını

aradıkları ve bir yolunıu bularak asker ocağına katıldık­ Iarı görülüyordu. zorbalıkla

Bu şekilde asker ocağına katılanlar

hayatlarını

kazanmanın yollarını

buldular.

Öyle ki , askerlik hizmeti bu dönemde tek para kazandı­ ran bir meslek halini almıştı <38> . Devlet veııgi alanlarını _gittikçe yaıyıgınlaş.tırarak dev­ let giderlerini karşılamaya çalışıyordu. öyle ki vergi mü­ kelleflerinin bütün hoşnutsuzlukianna rağmen, aralann· da yaibancıların da bulunduğu müLtezimlerin müsadere­ Ieri hüt insanları esarete sürüklemekıteydi . Manuel bu gelişmeyi, «para karşılığı kendisini başkasına

satan bir

kimsenin hürriyetini yeniden geri almasına>> izin veren

1bir kanunla durdurunaya çalıştı. Ancak başkentıte fidye­ leri devl et tarafından ödenmiş , daha sonra köle duru­ m'\na düşen aslen hür vatandaşların hürriyetlerinin ia­ desini •sağlayacak bir .kanun yaıyınlamaktan başka bir şey y apamadı <39> . Büyük mülkierin çoğalması ve alt ta·

ibakaların

aşırı anıgaryalar

al tıiıa soku1ması,

s efaletin

ar:tımasına ve her zamankinıden daha geniş bir halk ta­ 'bakasının köle durumuna düşmesine sebep oldu. Bu du·

rum ise ·devlet otoritesini oldukça

sarstı.

Hıristiyan

halkta, Türk idaresinin, Bizans idaresinden daha fazla fenalık yapamayacağı kanaaıtı yerleşmeye başladı. Bütün bu bozuk iç bünyeye rağmen Bizans hala dışarıda başa-

<38> G. Ostrogorsky, {39) G. Ostrogorsky,

s. 349.

s. 349.

21


rılar kazanabiliyordu. Ancak görülen oydu ki mağlCı.bi-

�tleri de durdurmaıya artık Bizans 'ın güıcü ye tmiyordu . "!:Ju durumu farkedeıneyen İmıparatar Manuerin görü­ n üşt ek i parl a k günlerini, Bizans Devleti'nin iç çöküşü takip edecektir.

Türkler'e gelince, yukanda da izah edildiği giıbi I. Haçlı seferlerini müteakip Orta Ana dolu vıe Doğu Ana­ dolu'yu ellerinde tutmaya muvaffak �lımuşlardı. Ancak Sulta n II. Kılıç Arslan zaımanına kadar Anadolu'daki lb.u yeni Türk topr aıki arı <40> , II. Haçlı taarruzuna (1147) ve I. Manuel Kıomn enos 'un Konya saldırısına (1146) maruz kaldı. Uzun süre, bu istila ve savaş l a r sırasında Türk toprakları büyük .t ahribat gördü. Neticede zirai !hayat ve üre tim geriledi . Şehirleşme büyük ölçüde dur­ du. İç Anadolu'da bazı büyük ye rleşme merkezleri ve ç evreleri dışında kon ar - göçer Türkmenler'in yerleşm esi duraklamış imar faaıliyetleri adeta yıok denecek duruma gelmişti. J

Kaynaklarda zi kredi l di ği üzere o sıra larda , Anado­ lu' da bulunan Türkmenler'in büyüık kıiSIIIlı henüz konar ­ 'f!:Öçer veya yarı konar - ıgöçer bir hayat süıımekteydiler. Üretimi artıralbilmek için bu Türkmenler'in yerleşjk ha­ yata geçanele ri ge rekmek.teydi . Sultan II. Kılıç Arslan zamanında b u nu n gerçekleşmesine gayret sarfedildiğini görmekıteyiz. I I . Kılıç Aııslan'la Daniışmendli Yağıhasan arasındaki mücadeleler s ı rasında ( 1 1 55) Hırisıtivan çift­ çi ve sanatkarlann topluca Selçuklu veya Dani:şmendli ülkesine sürülmesi o layın da bu poHt ikanın es asl annı (40J Batı kaynakları Anadolu'dan Romania, Arap kaynaklan ise Rum olarak bahsetmektedirler. Bu terimler Roma ülkesi anlamına gelmekteydi. Ancak Sultan I. Mes'ud'un 1 146 ve 1 147 zaferlerinden sonra artık Anadolu'dan Batı kaynakla­ nnda Turquia olarak zikredildiği görülecektir.

22


görrnek mümkündür. Tamaımen ·kaynaklanan bu tür h areketler

ekonomik sebeplerden <41l

yanında, yerl eşik ha­

yata inti!bak eden Türkımenler'in de çif.tçilikle ya başlamaları

ülkedeki üretimin

uğ raşma­

artmasında olduk-ça

etkili oLmuştur. Sultan

II. Kılı-ç Arslan devrinde b i lha s s a

nar

-

,

­

Eskişehir - Kütahya - Sandıklı

zans sınırında, genellikle !böLgelerinde,

Türk - B i

sayıları yfuJbinlere

ulaşan

Türıkımen ko­

göçerlerinin başlarına buyruk bir hayat sürdükleri

görüLmektedir. Selçuklu Devleti ile Bizan;s'ın aralarının açılmasının başlıca sebeplerinden birisi de bu T�ürkmen­ ler'in Bizans arazisindeki faaliyetleri idi. Merkezi otori· teye bağlı olmayan Türkmenler çok kere kendiliklerin­ den Bizans arazisine akınlar yapmakta, ganimet almak­ ta, düşman arazisini taıhrip etmekte ve Türk sınırlarını Bizans aleyhine

genişletmekteydiler.

Türkmenler sınır

boyunca görünüşte sakin ve barışçı çoba nl ar olarak yer­ leşmişlerdi. Ancak fırsat

buLdukları zaman Bizans böl­

gelerine yaptıkları

akınlada H ı ri st iyan halka nefes al­

idınnı;yıorlardı. Bu

durumda,

bu akın la rı

önlemekten

aciz Bizans idares i yerine Hıristiyan halk Selçuklu ,

tanına sığınmayı .tercih e d iyordu tlini hoşgörü yerli haLkın önemli rol oynamakıtaıydı

.

Türk tab iiy e t ine <42>.

s ul­

Bilhassa Türkler' deki girmesinde

Bu şekilde ki Bizans şehir­

leri çoğu defa sarvaş yapılmaksızın s essiz sedasız B izans hakimiyetinden Selçuklu hakimiyetine geçmekteydi. (41) Osman Turan, bu kitle halindeki nüfus nakli ve iskanının tarnarpen

ekonomik bir rnaksatla

yapıldığını

belirtmekte,

bundan gayenin ise üretici çiftçinin kazanılması ve karşı ta­ rafa zarar verrnek olduğunu ileri sürmektedir (bk. Selçuklu­ lar Zamanmda Türkiye, İstanbul 197 1 , s. 1 9 8 , n. 3) .

(4�) Paul Wittek,

« Bizanslılar'dan Türkler'e Geçen Yer

Adları»,

tre. Mihin Eren, Selçuklu Araştırmalan Dergisi, I ., Ankara

1970, s. 222 . 223.

23


II. 3. II. KILIÇ ARSLAN'IN SELÇUKLU TAHTINA .ÇIKMASI VE HAKiMiYET MÜCADELESi

yükselme dönemini başla­ 1 1 55 y ılındaki ölümünü mütea­

Türkiy.e Sel'çuikluları'nın

ta n Sultan I.

Mes'ud'un

kip Sulıtan II. Kıhç Arslan Konıya'da Selçuklu tahtına çıkmıştı. Sultan Mes'ud'un ölümünden az bir zaman ön­

ce devletin idare ·şeklıini kararl'a.ştırdığı anl a ş ılıy r Ki­ li kya Seferinden döndükten ısonra ıhastalanan Sul·tan I . Mes'ud, Türk devlet telakki.sine uygun ol arak memleke­ tin i daresini iiç oğluna ıbırakrrn ı ştı. Büyük oğlu ve aynı zamanda veliahdı olan Kılıç Arslan'ı Konya'·da sultan, diğer oğullarını ona tılıbi melik olarak tayin ve vasiyet ed e n Sultan Mes'ud'un 1 1 55 sonbaharın d a ölümünü ıta­ k i:b en Kılıç Arslan, Kony a' da S elçuklu tahtına çıkıt ı <43>. Ken disi n e hangi ıbölıgelerin bırakıldığı kayn akla rd a açık olara k belirlenmeyıen ortanca kardeş Melik Dola t, Kıhç Arsl an ı n emri ile boğduruldu. Bu ol ayın küçük kardeş Mel ik Şahinşah'ı korkuttuğu ve ik e ndi sine aH olan An­ kara ve Çankırı bölıg esine kaçarak daha il'k gün den iti­ baren taht kavga s ın a atıldığını görüyoruz. İki ka rdeş arasında erken ba ş l aya n bu taht mücadelesi, Sultan I . Mes'ud'un k udre tinden çekinerek ona t ab i olan komş u Tünk b eylikl e ri n i n de hareikete geçmes-ine sebep oldu (44>. o

.

'

Mücadelenin ilk güp.lerinde Sivas Meliki Danişmend­ li Y ağıb a s an , kuv:vetteriyl e Kayseri 'ye girdi. Sultan Il. <4J>

Osman Turan,

Selçuklular Zamanmda Türkiye, s . 1 97

vd.;

Aynı yazar, « I I . Kılıç Arslan», İA., s . 688. (*1) Süryani Mihael, Chronique de Michel .le Syrlen Patnarche Jacobite d 'Antioche, Frn. tre. J.B. Chabot, C. I I I . . s. 3 12; O. Turan, «Kılıç Arslan II. s. 688 ; Cl. Cahen, M e l i k Dolat'ın bu taht mücadelesi sırasında Sultan I I . Kılıç Arslan'ın yar­ dımcısı olduğunu ileri sürmektedir (B k. Pre - Ottoman Tur­ key, İng. tre. J. Jones - Williams, London 1968, s. 100) .

24


Kılıç Arslan, Yağıbasan'ı durduırnak için harekete geç­ mek istediyse de di n adamlarının araıya .girmesi iki Türk 1ıükümdarı arasındaki saıvaşı ilk anda önledi. Anıcak Ya­ ğıbasan'ın sözünde durmadığı ve S elçuklu topraklarına tecaıvüzlerine ·devam e ttiği ve bu arada Elbistan'a gire­

rek bölge halkını Danişmendli iH'kesine sürdüğü <45> gö­ rüldü. tki Türk hük ümdan arasindaki savaşı önlemek i:steyen dı::wlet ve din iler·i gelenle rini n ıbu defa ki çaba­ lan nıeüce vermedi . Her iki ordu Aksaray'da ( Şaban 550/Ekim 1 1 55 ) tarihinde '46> karşı karşıya ıgel'diler. II. Kılıç Ar.slan karşıısında yenilıgiye uğrayan. Yağıb asan , sultana barış teklifinde bulunmak zorunda kaldı . An· cak II. Kıhç Arslan, Yağıbasan'ın bu sul!h teklifini önce re dd e t ti . Dan işm en dl i m ese l e s ini ılıa lle tm eyi düşünüyo r du. ülkesine yeni ibir tecavüz olayı ister istemez I . Kılıç Arslan'ın Yağıbasan'la sulh yapmasına sebep oldu. Bu yeni teıhlike Zenıgi Ata!bekliği Hükümdan Nureddıin Mah­ mud olup, kuvvetleriyle sınırı aşara k Selçuklu toprak­ larına girmişti. Nu reddin Mahmud, Selçuklular'la akra­ ıb a idi. Sultan Me•s'ud'un ·damadı yani II. Kılıç Arslan'ın eniştesi ıidi . Kayınibabasının ölümünü fırıs at bilerek bazı Selçuklu toıpraıkla:::-ı nı ele geçi rm eyi taısarlıyordu. ll. •

­

Kılıç Arslan'ın Danişmend'li Yağıbasan'la olan .mticade-

<45> O. Turan'ın da izah ettiği gibi, tamamen ekonomik sebep­ lere dayanan bu türden bir şehrin veya bir bölge halkının topluca sürütmesi olayı, o dönernde Anadolu'da nüfus hay­ li shrek olduğu için, hasım devletlerin üretim gücünü zayıf­ Iatmaya rnatuftu (Bk. Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 198, n. 3) . (46) O. Turan, a.g.e., s � 198; M.K. Setton, «Nureddin'in Faaliyeti», tre. K. Yaşar K2Praman, Tarih Araştırmalan Dergisi, IV. . Sayı : 6 - 7 (Ankara 1 966) , s . 512; Şaban 550 hicri tarihinin miladi karşılığı 30 Eylül - 28 Ekim 1 155'tir. Buna göre sava ş ın 1 155 Ekim ayı içinde yapıldığı rnuhakkaktır. 25


les ' n cten faydalanarak k:usa zamanda Ayn tab ve Ra 'ıb an 'ı

i;şgal etti <47>. Su!.tan I. Mcs'ud'tin yükse k hakimiyetini tanımış olan KiLi kya ' daki Ermeni krallığının da bu Türk hey­ li kleri nin düşmanca da;vramşlarına paralel olarak aynı şekiLde harekete geçfği görüldü. E rmen i Kralı Il. Tho.ros'un kardeşi Stepıhan, Maraş emiri n in bir köye gi rmes inii fırsaıt ıb ilerek , 1 1 56 yılmda Maraş üzerine yü­ -iidü. Gecel eyin hareket e geçen Stepıh an'ın kuvvetle� rini Ermenil er , evler: nd.e ısaıbaıha kadar g i zl ediler. Sa­ bahleyin kalenin kapısının açılmasıyla birlilkte şe:hre gi ::-en Ermenıiler k,apıyı ve dış surları tuttularsa da iç ka­ leyi düşüreımedil.er. Bu sırad a Türıkler'in yardıma gel­ diğ' duyuldu. İki Türk kuıvveti arasında kalmak i'S'teme­ yen Stepihan, beraıberinde rgötüremeyeceği herşeyi ya­ kıp , bütün aıhaliyi de •b erahe ninıde .sürükleyerek şehir­ d e n acele olarak çekilmek zo:::unda ıkaldı <48> . Bu son iki tecavüz kar şi'sında Daniışmendli Y ağıib a­ san'ia ara sın da ki !htilMı •sıona erdiren Sultan II. Kılıç A.rslan önce Kilikya Ermeni Krallığı üze ri n e yürüdü. Sultanın harekete geçtiğin i öğren en Stephan Ma raş ' tan alelacele çekHmi;şti. Al1icak II. Kılıç Ar slan., Göksun ( Kevsun) bölıgesi n e girere k Stephan'ı takip etti. Sultanın taıkihinden kurtulmak i steyen Stephan, lkardeşi Ermen i Kralı II. 'fıhoros'un da nzasını alarak P·ertus Kales.i <49>, (4"'>

Süryani Mihael, s. 3 1 2. SUryani Mihael, s. 314 ; Gregory Abu'l-Farac Abft1-Farac Ta­ rihi, II., (E.A.W. Budge tarafından İngilizceye yapılan ter­ elimesinden Türkçeye çvr. Ömer Rıza Doğrul) . Ankara 1950, s. 395; E. Honigmann, «Maraş», İA., s. 314. (49) Pertus Kalesi, Maraş'la Elbistan arasında ,Ceyhan nehrine döKülen Bertiz Suy" kenarındadır. Berdus, Berdis olarak da bilinir (Bk. Ernst Honigmann, Bizans Devleti'nin Doğu Sını-

(48)

26


ni Türk1er'e ıbırakmak suretiyle, sultanı suLhe razı ede­ bildi. Böylece E�biıstan hölıgesinde 1 1 57 Ağustosunda sulh temin edilmiş ve böLg e Selçuklular'ın elinde kalmış ıoldu.

Ermeni seferinii muvaHakiyetl e so n uçlan dıran II. Kıhç Arslan, eniŞıtesi Nured'din Mahmud Zengi'ye bi.r mektup ;göndererek �şıgal eHiği yerleri lrendis,ine iade etmesinJ istedi. Nur�eddin Maıhımud, Sultan Kıhç Ars'" lan'ın bu .mektuıbunu ce!Vaıp sız bıraktığı gibi iŞ'gali altın­ daki Sel,çuJklu topraklarını da terketmedi. Bunun üzeri­ ne Sultan II. Kıhç Aslan Franklar ( Kudüs kralı ve An­ takya prinkepsi ) ve Ermeniler'le anlaşma yaıparak, bu devletlerle Nuredd�n Mahmud'a karışı ıbir ittifak mey­ dana geıtirdi . Daha ıs'onra Nureddin Maıhmud'un Sel­ çuklu topraklarına saldınsı sırasında Nured'din'le bozu­ şan ka:-deşi Nusret e d�Din Emir Miran <soı beraberinde olduğu halde Nureddin'e karşı harekete geçti. Ayntrub 'ı ıkuşatan I I . Kılıç AI1slan, surları yıkarak �şehri tekrar ele g eçird i Daha sonra Ra'ıban üzerine yürüdü. Sultanın bu s efe rine paralel olarak müttefikleri Kudüs kralı ile .

n , tre. Pikret Işıltan, s. 61 n. 6 ; Papaz

G regoire Chronique de Matthieu d'Edesse (952-1136 ) , avec la continuation de Gr6goire le PnHre Jusqu'en 1 162. . . Frn çeviren M. Edouard Du­ lauri er Paris 1 858, s. 3 15, n. 59; Osman Turan'a göre Pertus K·alesi, Keban civarındadır (Bk. Selçuklular Zamanında Tür­ kiye, s. 1 5 1 ) . (50) Batılı yazarlar, Sultan II. Kılıç Arslan'a sığınan ve Nured­ ,

.

,

din'le arasının açılmasına

sebep olan Nureddin'in

Nasre ddi n el-Miram

olarak

kardeşi­

vermektedirler (Bk. F. Ghalandon, Les Comn(mes I - II «Jean Il. Comnene ( 1 1 18 1143 et Manuel I. Comnene ( 1 143 - 1 1 80) >> Paris 1912, s . 463) .

nin adım

Biz bu adı Mükrimin Halil Yinanç'ın belirttiği sekilde Nus­ ret ed-Din Emir Miran

şeklinde aldık

(Bk.

«Danismendli­

ler,., İA. , s. 472) ; Olayla ilgili olara k bk. Cl. Cahen, Pre - Ot

­

toman . . , s. .

101 .

27


Antakya prinkepsi de

Nure ddin'l e olan

aralarındaki

sulh.ü kaldırarak hareke t e ;geçmişlerdi. Nureddin Mah­ lmudi'un memleketi hsa zamanda IL Kı hç Aııs lan ve müttefıikleri tarafından .teıhdi t e di lmeye başlamıştı. Bu üçlü

hareket Nureddin'i oldukça zor durumda ibırak­ Nureddin Maihmud., bu tehl ike karşısında Suılıt an Kılıç Arslan' dan af d il eye rek 552/11 57 yılmda zaptettiği Selçuklu topraklarını tekrar sultan a i a d e e dip H al ep 'e 'Çetki1mek zıo rund a ka Ld ı . Böy le ce Sultan ll. Kılıç Arsfan sal tana t ı nın ilk yıllarında b a·şl ayan bu saldırıları sona er d i r erek 1 1 57 yılı ,somında ül keye tam m ana siyle ıha­ kiım ollnuş.tu

·mıştı.

II .. 4. BİZA..L�S VE MÜTTEFiKLERiNE SULTAN II. KILIÇ ARSLAN

KARŞI

Sultan I I . Kılııç Aııslan, kardeşieDiyle gi ri ş tiği taht müıcadelesi sırasında, fı rıs a tta n yararlanarak SeLçuk­ lu top ra kla rınd an pay almak isıteyen Türk beylikl erinin saldırılarına d a hedef olmuştu. Ancak iki yıl ·kadar sü­ ren ıbu mücadele sırasında 1 1 57 y ıl ı sonlarına doğru sultan .duruma hakim olm uş ve Orta Anadolu' daki Sel­ ;çuklu hakimiy e t ini kuvvetlendirm�şti. Diğer yandan Türk - Bizans sınırı iboyunıca ye rl eş miş olan Türkmen !boyları devamlı olarak :B izans topraklarına g irm e kte ve iki devlet arasında b a şlıc a anl a şmazlı k unsuru olarak .görünmekteydiler. İmp ara oo r Manuel Komnenos bu sı­ n ı r ihtilafLartndan daha çoik Sultan I I . Kılıç Arslan'ın rakıipl e rin i a lt e d erek k azan dığı güçlü durumdan en dişe ·duym akt aydı . Bu ısebeple ıbir yandan Türk yayılmalSını önleyecek tedlbirler alıriken d iğer yandan sulıtana ka rşı Anadrolu'.da müttefik aramaya .baş la dı .

Manuel Komnenos, <babasının 1büyük projesini (Es­

ki Roma İmparatorluğu'nu ih(Ya ) gerçekleştirmek üze-

28


re · 1 158 yılı ·kışında doğu seferine çılctı <SI>. İmpa-rator'un ana rgaıyıesi ıBizans 'ın doğuda hayli saıısılmış olan presti­

j-ini t e krar ikazandırmak idi. 'Bu sebeıple, kuvve tli bir düşmanı olan Çukurova Enneni prensine karşı birzızat

ıordusunun lbaışında idi. Çukurova'·daki Ermeni Kralı 'Thoros, Antakya Prinkepsi Renauld <sıı ile bir ittifak kur­

unuştu.

Anıcıak Thoros, İmparator Manuel karşı·sında tu­

tunamayarak kaıçt ı. Çukurova'nın dağlık ıbölgelerine çe·

ıkıildi. Baışta Tar1suıs o1maık

üzere

Anaza:rıba ıgiıbi önemli

ttnerkezler Manuel'in eline geçti <Sl> . Thoros, Bizans ordu�

su �a:rışısında çaresiz kalınca imparatora sığınarak aıf dilemek .zorunda kaldı. İmparator Manuel, affettiği Er­ meni kralını bir vassalı olarak ka'bul ile kendisini ıgü" :neyde sahil şeridi üzerindeki Bizans şehirlerinin orıdu komutanlığına ıtıayıin etti.

Anta-k:ıya Prin:kepsi Renauld da kısa zamanda Erme­ ni Kralı 1lhoros'un aikııbe tine uğradı. Antakya Latin Prin­

�İmparatorluğu'nun dini ve din-dışı alan­ larıdaki yükısek hakimiyetinf kalbul etmek zorunda ık.al­ dı. Prinkeps Renauldı, teslimiyet işareti olarak Manuel'in yamnıa ıbaışı aıçık v.e çıplak, kolu di:rısekleııine kadar sı­ ıva nmLŞ ıhaynunda bir iıp ve kılıcın ı sol elinde ıtaşıya­ rak <54> gel ip, Bizans himayesini kabul etti. ıDailia sonra kepsliği, Bizanıs

,

(31) <SZ>

<SJ>

Steven Runciman, A History of the

Cnısades, II, Penguih Books 1981, s. 351 . Renauld d e Ohatillon, III. Baldwin'in hizmetinde 1 151 yı­ lında Antakya'ya gelmiştir. R·aymond de Poitiers'in 29 Ha­ ziran U49 tarihinde öldürülmesi üzerine, ondan dul kalan Cönstance ,ile 1 1Ş3 yılında evlenmiş ve Raymond'un oğlu III. Bohemond'un reşid olmasına kadar ona nail) olarak Antak­ ya Prinkepsliği'ni idare etmiştir (Bk. S. Runciman II., s. 326 ve 345) . Ab6.'1-Farac Tarihi, II., s . 397; S. Runciman, II., s. 351 .

(54) G . Ostrogorsk:y, s. 343.

29


Kudüs Kralı I I I . B aldıwin <ssı d e Kudüs'ten Antakıya'ya ıgel er.e k ,

tmp a r at or M anu el 'e sa daka t a rze tt i .

İmp ara

­

t.or Manuel böylece Latin · Do ğu 'y a yü k s e k hakiımiyet ini kabul e t tirmiş ol du . Bu :haki.miyeti , İmpaııator ıManuel'in

1 2 N iısan 1 159 tanithindek i Antakya'ya giriş t öreni ıgöz­

alamet­ giderlren, Kudüs kra]lı ıepeyce gıeride adi bir at üzerin� kendisini takip ıetmıekteydii. Antaikya Prlnık.epsi Re111aıuld isıe, İm­ ler 'Önüne senmektedir : «Manuel, lımpaııatorluk

leriyle donıatılmış

bir sıaıray atının iizerinıde

parator Mla!ll:uıel'in ıat takımlannın gidiyordu>>

{S6J.

miş, Latin -

Böylece bölge

diizginlerini tutamık

Bizans hakimiyetine

gir­

Doğu' da .Brzanıs egemenl i ğ i gerçekleşmi•şti.

İmparator Manuel ,

!Musul A tabeği

Nureddin Mah­

mud Zenıgi'ye k arş ı koruyacağını vaad girdikten sonra, ibu mu d'a

etıtiği Antakya'ya şeh irde 8 gün k a ldı . Nureddin Maih­

karşı bunada

Ruım-Er.meni-Latin ittifakı ıS.ağlan­

dı (s7ı . Daıha sonra mütte1fıiıkler Nur·eddin Mahmud' a kar­ şı harekete ıgeçtiler. Mütt efi k Haçlı ordusu Şam üzeri­

ne ·yürüdü. Buna lkarşı Nureddin Mahmud'un komuta­

's ın daki Türk - İsh1m kuv:vetleri Halep'in doğusunda t'op1 an nnş t ı . Anıcak İmıpar.ator Manue l Bizans'ın en büyük düşm an ı olarak Sultan

I I . Kılıç Aııslan'ı gördüğü için

Nureddin Malhmud Zenıgi ile sultana k a rşı bir anlaşma yapmayı uyıgun ıgördü .

ıDiğer

yandan

Nureddin Mah­

mud'un herhanıgi bi r şekilde ortadan kalkması , Frank-

<55l III. Baldwin (Ölm. 10 Şubat 1 162) , Kral Foulques ile II. Baldwin'in kızı Melissande'nin oğludur. U. Baldwin'in 1 143 yılında ölümü üzerine 13 yaşında olduğu halde Kudüs Kral­ lığı'nın başına geçmiştir (Bk. Papaz Gregoire, s. 296, 303, n. 34, 320; Runciman, Il., s. 233 ve 361 .) . (56) F. Chal·a ndon, s. 461 ; S. Vryonis, s. 122. <sn Abii.'l-Farac Tarihi, II., s. 397 398 ; CI. Cahen, Pre-Ottoman . . . s. 100; S . Vryonis, s . 1 2 1 ; S , Runciman, Il., s . 353. ·

30


lar'ın

raıhaıt

nefes

alması ve ·Bizans desteğine iıhtiyaç

d!uymaımal a rı sıonucunu doğuracaktı . Çünıkü bölgede Nu­ redclin Maıhımud Z e nrgi 'nin varlığı Franklar'ı her an ra­ hatsız etmekte ve onla rın zaman zaman Bizans'tan yar­ dım i:stemelerine sebep olmak t ay d ı . Bizans'ın elioğudaki başa rıısının devaımı ve Latinler üzerindeki egemenliği Nureddin IMalhmud Z engi ' nin ıgüçlü kalmasıyla mümkün ola:bilecekti ıssı . ·Bu sebeple rd e n dolayı İımpa ra t or Manu­ el, Nureddin 'le anlaşma yolunu t erciıh etti. 1'159 Mayıs ayının sonundıa baış.layan müzakereler neticesi·nde Nu­ reddin, da!ha önıce esir aldığı Frankları serbest bırak­ roayı da kaıbul etti <59>. B u nl ar ara:sında Temple ş övalye­ lerin in büytik üstadı Blanıofortlu Bertrand, II . Haçlı ·seferi sırasında .esir düşen Almanlar ve es aretinde n beri ·kendi,sinden- lhaiber alınamayan Toulouse'lu Bert ran d da var.dı <60>. Böylece lmparator Manuel, Nureddin Mah­ mud He anlaşarak bir taşla ıbirıkaç kuş bi:rden vurmuş ·oldu.

M anu el

.doğu s efe ri ne •çıktığı zaman, !Su l t an IT. ıKıhç Anslan , :B izanıs ha re katın ın kendisine karşı yaıpılmadığını görerek, karşılıklı bir s.aldırmazlı.k anlaşması yap maya raızı olmuştu. Böylece B izanıs ordu­ su tehlikesizce Selçuklu top rakl ann dan geçmişti. Manu­ el, Yakın - Jloğu'.da !Bizans egemenli ğin i tekrar sağla­ tlıktan :sonra, B-izans başkentinde ıkendisine karşı bir ihtilal hazırlandığını ilıaber alarak ıalelacele ıgeri d:örırnek IZOn.mda kal1dı . ıM anuel, i:s.ter isıtemez .ke nd i s iy le ·s.ulh an­ İmparator

,

·

laşması yaıptığı II. Kıhç A.nslan'ın topraklarından geçe­ rek en kısa yoldan ıb aşkente ulaşmak istedi. Ancak Sel<SS> Cl. Cahen, Pre.Ottoman. . . , M.K. S e tton , s. 515. <60l S. Runciman, II., s. 355.

s.

100.

(59)

31


çuklu toprakl anndan ıgeçerken önce Karaman {Uren­ de ) 'ıda , .daha ·Sıonra Kütalhya'da ol mak üzere iıki defa ITürkmenler' i n baskırtma uğra dı . Kaynalklar ibu ibask.ın­ •lar esnasında Bizans ordusunun 1 2.000 asker ve 20.000 civa rında at kaıylbettiğini ıb ildirmektedir <61>. Aralannda­ ki •saldırmazlık anlaşmaisma

r:ağmen

bu saldırının yapılması, Sultan

Bhıans orduısuna

Il. Kılıç

Arslan'ın teh­

likeli rakiıbi Musul Ataıbeği Nureddin Mahmud Zengi ile iİmparator IManuel araısındaki i tt ifrak ı öğrenmesiyle açık­ lana:bilir. Kıhç Arslan'ın İmparator Manuel'i, Nuredr din'le anla·şması ısebeibiyl,e cezalandırmak is t em iış ola­ bilir. .Diğer yandan İmıparator ıManuel kendi komutasın· d aiki Bizans ordusuna, Türk ıbirliklednin saldı nna larını aniaşımaya ay.kırı b ularak Küçük Asya (;Eıge ıhavıZaısı ) sı­ n ırlarını _enmiyete almak ve Batı Anadlolu' da en verimli ovalara yerleşmiş olan Türkmenler'i daha içerideki yay­ l ala ra !geri atmak i·çin büıyük bir hazırlığın içine girdi <62> .

1 15 9 yılı olayları sıraısında hayli zayiata uğrayan (1160) , Türktmenler' e karşı ordusu­

Manuel, e rtes i yıl

nun başında sefere çıktı. E sk işehi r ciıvarına kadar iler­

:Bizans ordusuna ka rşı çete :s avaşı veren Türkmefr ağır zayi a t verdirdiler. Kışı n yaklaşması üzerJne M anuel, Bi­ zanıs'a geri dönmek ZOf1:liTda kaldı. Bu saıvaşl ar sırasın­ da da Bizans zayia tını onbinleri bulduğu ileri sürü•l­ mektedir . Türkmenler ise Bizanıs ordusunun çekilmesin­ leyen

ler ıgece baskın yaparak, 1gündüız çekilerek oldukça

den is:tifade ederek, tsıparta ve Denizli yörelerine kadar

<a!) V ardan, «Türk Fütuhatı Tarihi (889 - 1 269) >>, tre. Hrant D. Andreasyan, Tarih Semineri Dergisi 1/2. İstanbul 1937, s. 204; F. Chalandon, s. 456. <62> F. Chalandon, s. 456; tı. Cahen, Pre Ottoman . . . , s. 101; S •

Vryonis, s. 121.

32


akınlarda bulundular.. ıDfmişmendli Y ağıb as an da Kara­

deniz sahillerine kadar çıkarak Bafra ve Ünye'yi ele ge­ çirdi <63>. Manuel bu lba.şarısı:ZJlık

ve

B izans aleyhine geLşen

durum karşısında daıha 1y i bir hazırlı k yaptı . Sırıb istan'· dan .gelen kuvvetlerden başka, Latin şövalyele.:-ine yar-

dım etmeyi

'

tasarlıyan rnaceraperes.tlerden

kurulu ve

Rodos'•ta konaklayan Haçlı kaf.ilelerini de hizmetine al­ ıdı. Daha sonra Anadolu'ya ıgeçerek Menderes havaLısine :yöneldi. Bir taraıftan Sultan II. Kılıç Arslan ile arala:.-ın­

da görüşmeler devam ederken , di�er yandan imparator

karşı saldırıya baışlamı'Ş bulunmaktay,dı. Manuel, bu se­ fer Eskişeıhir 'böLgesinden

değil,

A1aşeıhir

bölgesinden

iharekete geçmişti. S ultan ll. Kılıç Arslan ise kend :sine gelen haberlerden imparatorun İznik bölgesi ( B i tini� ) ' nde oJ,duğunu zannediyordu. Halbuki İmparator Ala-;:e­

.hi r 'den

itibaren T.i(rk topraklarını

isL i ay a

girişmişti.

!Bizans orduısunun .bu ani saldırısı karşısında önce bo­ ıcalayan Türık kurvrvetleri daha sonra kendilerini topar­ layarak karşı koymaya başlad ıl ar .

İrnparator

Manuel,

Menderes nehrinin kaynaklarına doğru ilerlemekıte idi .

Saraıpaıta Mylıonos <M>'ta bö l•geni n ıkomutanı

Atabek Sü­

İ ran

tarafl armdan ıge.Lmiş Hıris ti�an bir Türk oluıp S elçuk•lu hizmetine girmiş b ulun an Pou­ leyman

ile,

pakes <65> , imparatora karışı direniyorlardı.

Türk b irlik -

<63> Cl. Cahen, Pre Ottoman . . . , s. 99; Mükrimin Halil Yinanç «Danişrriendliler», s. 472. <64> Sarapata Mylonos'un Menderes Nehri'nin kaynaklannın bulunduğu bölgeden Eskişehir yöresine kadar olan mıntıka da olduğunu zannediyoruz . SeJçuklu · Bizans çekişmesinin bu bölgede bilhassa şiddetle devam ettiği kaynaklarda görül­ mektedir (Bk. S. Vryonis, s. 122, 1 89 ) . (65) S. Vryonis, s . 442, n . 125. •

33


leri dağlık bölgelerde Bizanslıla r'.a tekrar .a ğır zayiat ".re :d rdHer (66> . M enderes Nehri'nin kaynaklarına doğ ru impa:-atonın

ÜSıtünlüğü ile d evam eden savaşlar onun

İ stanıbul'a dönmesiyle sona erdi. Bizans ordusunun ar­

kasından ilerleyen Türkler, Kara Ağaç Ovası'nın güne­

yind e bulunan Doduııga ( F ]eta ) 'yı aldıktan sonra yakı­

nındaki Denizli 'yi de aniden -b asa r ak şehrin ha1kını esir ettiler <67> . Böylece Manuel'in 1 1 61 sef,eri d e Bizans ba­ kımın dan iıSıtenilen sonuca ulaşam.aımı:ş oLdu. SuLtan

İmpar.ator Manuel,

II. Kılıç Aııslan'ın bu

güçlü durumu karşısında, Selçuklular'a karşı olan Türk

heyl :.k leri ile 'bir i.tüfak yapmak zorunda oldu ğunu ka­ bul etmeıkıten başka çare Franklar ile anlaışan

bulamadı.

Önce

Manuel , daha sonra

Suriye'deki

Daniış mendli

Yağı:basan �le de bir i ttifak anlaşma·sı imzaladı. Sultan II. Kılıç Arslan'ın taıht i ddi acısı olan ka rdeş i , Ankara

ve Çankın ıbölgesin :n Meliki Şaihinşab.'ı da SeLçuklu tah·

t m a çıkarımayı vaad ederek kendi t arafına çekti. Kay· s e ri Meliki DarıiışmendH Zünnun ile Malatya'daki Da­

nişmendli Zülk arneyn , Sultan li . Kılıç Arslan'a taıbi ve onun

müttefiki idiler.

Bu meli kler de kendile rine Sel­

çuklu ,topraklarından pay verileceği vaadi ile kandınldı. İmparator M an uel 'Je Nureddin Mahmud Zengi a:rasında

daha önıce ( 1 159) lbir anlaşma yapılmış o Lduğundan, 1 161 yılında Sultan H. Kılıç Arslan 'a karşı güçlü bir itıtiıfak man zumesi meydana getirilmiş oldu .

Ancak yapı lan bu ıgörü.şmeler, .gizlilik içinde yürü­ tülemediğindien aleyhine kurulan ittifakı Sultan II. Kı­

lıç Arslan çok çaıbuk öğrendi. Bu ittifakı dağıtaıbilmek

için hemen bazı teşeıbbüıslere girişti. Önce Ataıbek Sü-

ıMı F. Chalandon, s. 460; S. Vryonis, s . 122. F. Chalandon, s. 461 ; S. Vryonis, s. /122.

C67J

34


ManueJ'.e göndererek barış yapm ak şartıyla, eEnde bulunan Bizans esi rl erin i seııbesrt hırakacağını bil· odirdi <68>. Fakat İımparator Manuel, Sultan II. Kılııç Ars­ lan'ın bu barı:ş teldifini reddetti. Bunun üzerine Kılıç / Arsl an, .Da:niışmend:li Yağıba s an'a 11 60 yılında E.]b1s.tan ! ıve yıötesini t erkederek onu bu ittifaiktan koparmaya ça· hştıysa da, bu teşebb üsünden sonuç alamadı. leyman'ı,

Danişmendli Ya,ğıb a'San bir yandan Sultan II. Kılıç teklifini redde derken, düışmanhğını daha da i l eri götüren bir davrarnş içine girdi. Erzurum S.aLtuklu Atabeği İzzeddin Saltuk'un kızı ile Sultan II. Kılıç Ar-s� lan nikaıhlanmıştı. Yağılb.asan, Sultan II. Kılıç Arslan'ın .ka nıs ın ı getiren gelin alayını ıbasarak, gelini ıkaçırdı.

Arslan'ın

ıDüzenl.e

Il. Kılıç Avslan'·dan

hoşa.tıtırılan kızı,

yeğeni

Zünnfın i le evlendirdic69>. Buna çok üzüldüğü ve sinirlendi·

ği anlaşılap. Surtan II. Kıhç Arslan, kLWVetleriyle derhal Yağııb asan'ın üzerine yürüdü. Ancak Biızansl ıl ar'ı n yar­ dımını .sağlayan Yağıbasan, i ttiıfaıka dahil beylikle ri n kuvvetleri ile meydana gelen ordusuyl a •sultana karşı çıktı. Yapılan mulharebeyiı kayib eden Su1ıtan II. Kılıç Arslan'ın, Anadolu'da 1 1 57'lerde sağladığı prestiji bir anda yok olımuştu, Bunun sonucu olarak Anadolu'daki .Türk birliği tekrar bozuldu. Diğer yan'dan Nureddin Mahmud'un Haçlılar'a karşı kazandığı zaıferler onu sul­ ıtana karşı büyük ıb ir güç olarak ortaya çı ka rmıştı . .Aly­ rıca taıht iddiacısı Şahinş.3ıh'ın zenginliği ve Yağlıbasan'ın ·

(68)

Süryani Mihael, 5. 319; Abu'l-Farac Tarihi, II., s. 399; F. Cha­ landon, ·s. 461. ; A. A. Vasiliev, History of the Byzantine Em· pire ll., Madison 1928, s. 8 1 ; Cl. Cahen, Pre Ott()man . . . , s. 101. (69) O. Turan, Selçukltilar Zamarnnd a Türkiye, s. 201 ; Aynı Müe)., Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarlhi, İstanbul 1973, s. 17; M.H. Yinanç, uDani.mendliler», s. 472. ·

35


Elbistan

(ıCeylhfm)

bıöl:gesini zaptı , sultanı oldu�ça müş·

kül duruma sokmuştu. Böylece sultanın karşısında çok (gÜçlü .bir düşman ittifakının meydana .getirildiğiı �rü­ iüıyoiidu. Deıvrin tariıhıçilerinıdıen Kirmamos' da, Sulıtan

II. Kı­

hç A11slan'ın bu çalb alarına deıvam ederken, Brzans lılar'a da yenik düŞitıüğüne dair bir kayıt bulunmaıktadır. Ge­

·:rek a leythine

kurulan ittifakın güçlülüğü ve kendisinin taıhttan indirillın.esinin ta:s arlanışı, .gerek bu yenilıginin sultanı Bizans'a .gitmeye zorla dığı düşünülebilir. Kinn.a· mos'a !\öre {70J Bizans komutanı İöannes Kontastefanos

belirlenmeryen bir yerde raSitladığı Sultan Kılıç Arslan'ın bir kısım kuvvetlerini

yenHgiıye uğratımş ve bu yenilgi

·sultanın, tmparator Manuel'e d.aıha uygun .teklifler ileri !sü:mıesine sebep olımuştur.

Kinnamos'daki,

anJ:aş:maya

esas olan, bu teklilfler arasında : a. Ge rektiği zaman Hizanıs' a yardımcı birlikler ve­ ril..meJs i, h. !Bizans - Selçuklu sınırındaki sultana talbi Türk­ menler'in IB·izanıs arazisine saldınlarının önlenmesi, c.

ıBi.zans

topra klarına

karşı saldıranlara Bizans'ın

müttefiki ol arak karşı konıutmas.ı, ç. Bizans imıparaıtorunun isteklerinin

hemen yerine

\getiriLmesi,

d. Müslümanlar

tarafından alınan

Bizans şehirle­

rinin Bizans'a iade edilmesi (71J, yer alıyordu.

meselesi ol· :dukça karanlıktır. Bu yenilginin 1 161 yılı sonunda veYukanda zikredilen •sultanın yenilgiısİ

{70)

oı ı

36

Kinnamos'tan F. Chalandon, s. 461, n. 4 ve 462. Kinnamos'tan F. Chalandon, s. 461, 462,


!}'a ll62 yıl ı ıbaşlarmda · olması gerekir.

Yukanda Ma­

·nuel'in 1161 yıl ııida Menderes hö�gesine yaptığı seferle riLgili ol arak malumat vermiştiık. Anıcak sultanı bu mü­ ıcadelede ı:ayı,f düışüren husus Türk lmvvetlerinin ikiye fbölünmesidir. Şıöyleki Manuel komutasındaki, Sırp lprensinin emrindeki Sırp kuıvıve tl eri ile Rodıo:s'.tan geti­ rilen :Franklar Menderes bölges in den Türk topraklarına lhücu.ırla .geçtikleri sırada �neyden de bun a paralel ola­ rak ikinci bir Bizans ordusunun hareketi görülmek te ­ dir. Hu i kinci ordu Bizanslı General İoannes Kontas­ tefanıos komuıtas ı nıda olup, emrinde Antakya Prinkepsi Renauld, Ermeni Kralı Thoros ve M anuel 'i n Kilikıya'ya özellikle yerleş t i rmiş olduğu Peçenekler 'b ulunmak ta i· di <72). Sultan bu iki yıönlü saldırı sırasında kUNVetlerini bö1mek zorunda kalmış ve yenilgiye uğramı•ştı.

Kılıç Arsl an 'ın bu yenilıgi üzerine Manuel ' e ıbaşıVu­ .rarak sulılı istediği anlaşılıyor. Anıcaık F. Chalandon'un da beli rttiği giıbi, y alnıııca Kinnamois'.ta görtülen yukarı­ daki !kaydın konıtrolüne imkan yoktur. Anıcak daha son· r.aki baızı olaylar {ç) maddesi dışmda böyle bir anlaş­ manın varlığını dıoğrular gibidir; .Belki de :Sultan Il. Kılıç Aııslan'ın Bizans'a hareketinden önceki bu teklif­ leri, diüşün:celerini İmparator Manuel'e kabul ettiretbil­ mek amacım •taşımaktaydı. Şe\hirlerin geri verilmesi mem>

Burada sultanı yenilgiye uğrattığı belirtilen İoannes Kon­ tastefanos'un 1 160 yılında Kudüs'e dünürlük için gönderildi­ ği bilinmektedir. Dul kalan İmparator Manuel için Contan­ ce'in kızı Maria veya II. Raymond'un kızı Melisende'den bi­ rinin tercihi söz konusu idi. Daha sonra Maria üzerinde karar kılınmış ve düğün gününün tesbiti için Antakya'ya gelen ikinci B�zans elçilik heyeti 25 Aralık 1 16l'de 1. Kon­ ıastefanos'a burada rastlamı,şlardı� Bu bakımdan vuku bul­ du� i[ldia edilen sayaşın tarihini 25 Aralık 1 161 'den sonra düşünmek gerekiyor (Bk. S. Runciman, II., s. 356, 359).

37


·selesi ile ilgili olaraık İım:p arator !Manuel , 1 175 yılı baş­ larına doğru Alexios Au lıps koımutasmda bir Bizans kurv­

rvetini An ad o lu 'ya sevkedecektir <73}. Yine Macaristan sa· ıvaşları sırasında (1 1 67 ) B ir.zan s kuvvetleri arası nda , sUıl· tanın göndermiş olduğu ya rdı mcı ku'V'Vetlerin varlığı da (bilinmektedir <74>.

Ancak 1 162 yılı .barşlarındaki Kılıç Aı;slan'm bu ba­ rı ş ç alb alarına rağmen,

Bizans enrtrikaları sonunda Türk düşmanlıkları gittikçe art­

beyliklerinin sultana karşı

maktayıd ı . rSuhan II. Kılırç Aııslan, Anadolu'daıki

Türk

b eylikleri ile hesaplaşmad!an önce kat'i olarak Bizans'ın

tara•fsızlığını B :zansılı

saglamak zorundaydı . Yanı nda bulunan ' Ohriıstopher i İ mpara tor Manuel'e göndererek ,

İstanbul' a ;geLmek edildi kten

•sonra,

i s te diğini

rbildirdi . Bu i s.teği kahul

1 162 yılında ınüttefiki - ve aynı za­

m a nda Musul Ataıbeği Nureddin ıMaıhmud Z engi 'n in kar· deşi olan - Nusret ed-!D in Emir Miran beraıb erinde ol'du­

ğu lhalde 1 000 kişili k maiyeti ile Bizans'a hareket etti (75). Türk suLtanının 'Bizans'a geliış i ve bununla iLgili ha­

berler Ni:ketas Klhoniates'te ca nlı bir şek ilde tasıvİr edi l­

mektedir n6ı . SuLtanın gelişi, Bizanslılar'ca tabi bir hü­

k ümdarın davramşı olarak kaıbuıl ediLmekte ve dolayı­

siyle olay Bizanslılar'ın gu rurunu okşa m ak tay dı .

(73} Ch. Le Beau, s . 272; F. Chalandon, s. 502. <74> F. Chalandon, s. 462; Cl. Cahen, Pre Ottoman . . ., s. 101. ·

(7 5)

(76)

38

Niketas Khoniates, Histoire de Constantinople V., Frn. tre. Mr. Cousin, Paris 1685, s. 1 14; Süryani Mihael, s. 319; F. Chalandon, s. 461 ; A.A. Vasiliev, History of the Byzantine Emplre, II., s. 81; O. Turan, Kılıç Arslan II., s. 690; Cl. Ca­ hen. Pre . Ottoman. . . , s. 101; G. Ostrogorsky, s. 347; S. Vryo­ nis, s. 122. Niketas Khoniates, s. 1 14 - 1 17; Aynca bk. Süryani Mihael, s . 320.


Sultan I I . K11ıç Arslan İs;tanJbul'da biiiyük b ir tö­ .renle karışılandı. Çok iyi kalbul gördü. İ mp arator Manu­ el, durumdan faydalanarak ısiy3ısetinin ve Bizans ' ı n güıç­ :J.ülüğünü gözler önüne serme k maksadıyla, Akropol' dan Ayasofya'ya kadar sul tan için bir �karşılama töreni dü­ zenlemişt i mı. Anıcak dinıi sEıb ep l erle ıPatrik ıb.u teşebbü­ se karşı çıkmış ıve güıçlukl e imparatoru ilma e deb ilmiş­ 'ti C78). Kaıyıdara ıgöre ıSuhan Il. Kıbç Aırs lan ve maiıyeti, !Bizans '.ta 80 gün misafir edildi {19).

Kaynakların belir�tiğine göre kendisine ve maiyeti­ ne günde i ki defa altın ve gü.mü:ş kaplada yemek getiri­

liıyor, daiha sonra bu k aıpl ar sultana hediye e dili· �rdu. Bu armağanlar, su ta nm Bizans'ta kaldığı süre­ ce devam e tmiştir. Sultanın yanındaki Türk emirleri­ nin de ver:diikleri ıgarantilerle, s.ultanın daıha önce yapl

(77)

Ayasofya, Bukaleon Sarayı, Hipodrom gibi önemli yapıla­ nn bulunduğu ve bugünkü Sarayburnu'ndan Sultanahmet Meydanı'na kadar uzanan bölgeye Akropol adı verilmekte idi. (78) F. Chalandon, s. 563; Papaz Gregoire Zeyli'nde bu patriğin adı Luc (Lukas) olarak geçmektedir (Bk. Urfalı Mateos Ve­ kayinamesl, s. 344, n. 100) . Anlaşıldığına göre Sultan Kılıç Arslan, Anadolu yakasından İstanbul yakasına geçirildikten sonra Sarayburnu'nda törenle karşılanmıştır. Daha sonra Bukaleon Sadıyı'nda misafir edilmiştir. (79) Sultanın İstanbul'da kaldığı zaman yazariara göre değiş· mektedir (Bk. Niketas Khoniates, s. 1 14 vd!a göre «80 gün»; Süryani Mihael, s. 319'a göre « 80 gün»; Abıl'l-Farac Tarihi, ll., s. 399.a göre «8 gün»; F. Chalandon, s. 464'a göre «24 gün»; G. Ostrogorsky, s. 347'e göre « 80 gün>>) . 80 gün çok çok uzun bir zaman görünüyor. F. Chalandon'da kastedilen 24 gün daha muhtemel olsa gerektir. . Sultanın maiyetinde� ki Türkler'den biri pelerini ile uçma teşebbüsüne girişmiş, ancak pelerini yeterli direnci sağlayamayınca arenaya dü· şerek ölmüştür (Bk. F. Chalandon, s. 464) . 39


tığı tekıliıfler ilierinde karar kılındı. Kinnaınos 'a lim, evıvelce yaıpılan antlaşmanın yenilenmesinden

göre

başlka

ibirşey degildi.

1 162 tariihli ,ıbu Türk - Biızanıs antlaşmasına göre :

«1- Sulıtan , Bizans'ın düşmanlarını kendi dtüışımanı olarak kalbul ed:ocek ve ·ibunlarla mücadele hu­ susunda Bizans'a yardımcı olacaktı.

2- Suıltan ll. Kılıç Arslan, ele geçirdiği Bizans şe-­ hirlerini , billhassa Sebast <80> ve çevresini iade edecekti. 3- Sultan I I . Kılıç Aııslan, Manuel'in bilgisi ol­ madan başka dıevletlerıl:e her'hangi bir anlaşma

<80> Niketas'ın zikrettiği sebast Şehrini

(a.g.e., s. l l 7 - 1 1 8) , O. Turan'ın yanl�ş bir yorumuyla Sivas ve çevresi olarak be­ lirttiğini (b k. Kılıç Arslan II., İA., s. 690) görüyoruz. Kay­ naklarda adı geçen S6bast Şehri bildiğimiz Sivas Şehri ol­ mayıp bugün Uşak'a bağlı olan Sivash'dır. Kipert'in hari­ tasının dikkatli\ bir incelenmesinde Anadolu'da iki tane se­ ·ba·st" adını taşıyan şehir görülür. Bunlardan biri Sivas, di­ ğeri ise Sivash'dır (Bk. Heinrici Kiepert, Asla Minor İmpe­ ratoris Trainai Tempore, 1909). Sivas Şehri çok önceden bir Türk . şehri olmuş ve sultan sulh için İstanbul'da bulundu­ ğu sıra da bu şehre Danişmendli Yağıbasan hakim bulun­ makta idi. Sivas çok sonralan Sultan II. Kılıç Arslan'ın eli· ne geçecektir (1 175) . Bu durumda iadesi istenen Sebast Şeh­ ri'nin İç Batı. Anadolu'daki. Sivaslı olmak lazım gelir. Za­ ten bölge buraya yurt tutmaya gelen Türkmenler tarafın­ dan devamlı taciz edilmekte idi. Doğu ve Orta Anadolu'dan elini çeken Bizans bütün gücüyle Batı Anadolu'yu elinde tutmaya çalışıyordu. Her iki devlet arasındaki en önemli ilitilafta Eskişehir - Denizli arasındaki sahaya yayılan Türk­ menler'di. Manuel bu madde ve 4. madde ile Batı Anadolu'­ . ya yapılacak saldınlan önlemek istiyordu.

40


imzalamaıy acak, Avrupa' da olduğu kadar Ana­ dolu' da da Manuel'in yaptığı seferlere ya.:-dım­ cı kuvvetler gönderecekt i. 4-

S elçuık lu Devleti'ne ba ğ l ı Türkmen aşiretleri­ nin Bizans topraklarına yaptıkları akınJar Sultan tarafından önlenecekti . » caı ı .

II. 5. ANADOLU'DA SELÇUKLU HAKiMiYETİNİN TEKRAR KURULMASI ( 1 162 - 1.174 ) 1 1 59

yılı n da kurulan İ tı t ifak csıı ı dağıtmak için, 1 1 62 yılında İstanbul'a giden ve entrikan.ın lideri Bizans 'la aniaşan Sultan I I . Kılıç Aııslan, kend:sine düşmanlık ya­ parak zor du:-uma düşüren Danişriıendliler, Nureddin Mahmud ve müttefikleriyle tekrar hesaplaşmak üzere büyük bir hazı.rlığa girişti. Sultan I I . Kılıç Arslan daha İstanıbul' da i ken , Dfmişmendli Yağıbasan, damadı olan Har.put Meliıki Artuklu Kara Arslan'ın A.m :d (Diyanba­ kı r ) ' i ku şatmaıs ı sırasında H arput ve Çemişkezek böl­ gelerini ele g eçirm iş , Kızan ( Hizan) ve Karsan tarafla­ rını 1 1 63 yı lınd a yağm alamı ş , böLge halk ınd an bir kıs·

Chalandon, s.daki Cl.yılCahf' n, süren meşguliy, etis. sırasın·Bi­ zans' ı n Avrupa' kadar da devam eden taşımasına bu anlaşmarağmen Sultan çok Kılıç Arslan' ın, aley­Bi­ hine hükümler işine yaramıştır. zans' a göndereceği yardımSeferi cı kuvvetler karşılığında (bilhas­ sakuvvetleri Manuel' içokn Macaristan sırasında, yılında Türk iş görmüştü), Sultan Kılıç Arslan Anado­ lu'da rakiplerine karşıkahareket serbestisini elde ettien . Bütün i r r N::::: ;ah::: �:ni:::�::�ıe: e : : :: n :::: ''" �trı Ze�li ve sultanın kardeşi Şahinşah arasında kurulan it­ cs.ı

F.

465;

ll

Pre - Ottoman . .. .

101.

II.

1 167

Il.

tifak.

41


mını tutsak ederek Kemah'a sürmüştü <BJ> . Aııtuklular, Su�tan I l . Kılıç Arslan'ın müttefiki idiler. Hazırlıklarını tamamlayaraik Kılıç Arslan'ın Yağıılıasan üzer:ne sefere çıkmasından hemen sonra Artuklu Kara Arslan, Mar­ din Emi.ri Necmeddin Alpı ile Eırzen ve Bitliıs Emiri Falı­ reddin Devletşfııh birleşerek harekete geçtiler. Su1tan I l . KılıÇ Arıslan ile müttefiıkleri kısa bir ku­ şatmayı müteak:p Malatya'yı zaptettiler. Daha sonra Yağıbasan'ın merıkezi olan Siva·s'a dıoğru yıürudüler. Sul­ tan I I . Kılıç Arslan ve müttefiklerinin güçlü ordusu kaırşısında tutunamayan Yağıbasan Sivas'tan çekilmek zorunda kaldı. Böylece sultan, Sivas'a da kolayca ha­ kim oldu. Danişmendli Yağıbasan ise damadı ve aynı zamanda Kıhç Arslan'ın taht iddiacısı kardeşi Şaıhin­ şaıh'la i·şlbirliği yapmak üzere Çankıırı'ya gitti. Çankın'da bulunduğu sırada ise ansızın 12 Ramazan 559 / 4 Ağus­ tos 1 1 64 tarihinde öldü <84>. Yağıbasan'ın ortadan kalkmasından sonra <85) işleri epeyce kolaıylaşan Sultan I I . Kılıç Arslan, kardeşi Şa<83J

<84>

<8SJ

Abti'J Farac Tarihi. II.. s. 440: F. Chalan don . s. 468. 468;

Cl.

Yai'hba s an 'ın cenazesi daha sonra Sivas'a defnedi1miştir.

Da­

Ahı.'i'J-Farac

Tarihi, II.,

s.

400:

F.

Chalandon.

Cahen, Pre-Ottoman . . . , s. 1 01 ; S. Vrvonis, s. nismendli Ya i hb a s an 'ı n ölümü

leler arasmda navlaşılmasma

bevlii:!:i n in,

s.

122.

şiddetli

mücade­

sebep oldu. Cenazesine eşlik

eden askeri birlikler oi!lu Cemal'in tahta ıı:ecmesini isterler­ ken. Elbistan bö l ve s i ndek i diğer birlikler ise Muadi'nin oğlu Mahmud'u deste'klivorlardı. Ce ma l G,:ı1.i . kısa süre içinde amcası

İ•brahim Bev tarafından meliklikten indirildi. 1 1 68

vı hn da ise İbrahim Bev de tah ttan indirilerek verine o�lu

İsmail ıı:ececektir. İsmail Bev. Dfmismendli BevlH!i'nin başı. na ı;rectikten sonra amcası Yaifıbas·ım'dan dul kalan ven1ıesi

ile evlı:mecektir

lRk. Miikrimin Halil Yinanc. «Danismend­

lite�"'» İA., s. 473; Aıbu'l-Farac Tarihi, II., s. 400; F. Chalandon,

s. 493) .

42


hinşah'ın üzerine yürüdü. Onu yenilgiye uğratarak böl­

geyi •tamamen ele geç iırdi Süryan1 Mihael'in, Şahinış,aJı 'ın hakim

olduğu

Çankırı ,

Ankara ve çevresini

Bizanslı­

laır'ın olarak göstermesi rve lbu bö�genin BizaJ.]s1ılar'ın

elinden alındığını söyl-emesi {80l he).1halıde Şahinşah'ın Bi­ ' zans ın yüksek hakimiyeıtini tanımasıyla izah edilebi­ lir 187ı . Daıha sıonra Kılııç Arslan, Daniışmendliler'in elinde

bulunan Tohma Suyu vadisini <ası,

Gediiik va dilerin i

189ı

Darende, Ellbistan ve

tamamen ele geçirdi ( 1 1 65 ) . Hare­

ik�ltına devam eden I l . Kılıç AiiSlan, Nureddin tarafın­

dan işgal edilen Maraış, Göksun (:Keysun ) ve B ehiısni 'yi

1tekrar el e geçiııdi ( 1 1 66/1 1 67 )

ı�ı .

pılarak hasım duruma geçen

Danişmendli Zünnlın'dan

Daha sonra başlangıç­

ta müttefiki olan ve daıha sonra Manuel 'in i.ğfal ine ka­ da

564/ 1 1 69',da

Kayseri

ve

( S ;mnada ) 'yi al­

Zamantı

Su l tan I I . Kılıç AıısJan

dı ı91 ı .

y

ka rşıs ında

tutunamayan

'

\Dfınişmendli Zünnun ile Melik Şahinşah, Nureeldin Mah­ mud Zengi'ye .sığınmak zorunda

kaldılar ( 1 1 69 ) .

Danişmendli soyunun elinde Anadolu' da yalnız Ma­

latya Şehri kalmıştı. Zülkarneyn' in 11 62'de vefatın ı mü­ teak ip

,

•tahttan

(86)

(87) <88l <89l <90l (91l

emkli ğe

oğlu

Mu'hammed geçm iş

indirilmesiyle sıraısıyla kardeşi

onun da

Bbu'I-Kasim ve

Siiryani Mihael, F.Uzunyayla' Chalandon, dan doğan veF.Fırat' a katılan TohmaCl. Cahen, Çayı. Süryani Miha�l, Chalandon, M.Süryani K. . . Chalandon, Turan, Mihael, Abu' YiSüryani nanç, «Danişmendlilen> , l-Farac Tarihi, Turan, s.

s.

332. 494.

s.

Ottoman

326;

s . 493 ;

. , s. 102.

Setton,

s.

Mihael,

Pre­

517.

s.

332; F .

s.

çuklular Zamanında Türkiye,

(92)

ı�ı

s.

319;

s.

494; O. II.,

İA.,

s.

Sel­

203.

473-474 ; O.

s.

399; M.H. Selçuk·

lular Zamanında Türkiye, s. 203.

43


daıha sonra diğer kardeşi Feridun (Afridun ) Malatya emiri olmuıştu <93ı. Feridun'un tecrübesizliği sebebiyle Malatya'yı yönetmesi iıçin Harput ( Hısn-ı Ziad) b eyi ·olan Hadım SadeeLdin çağırılmıştı. Malatya'nın elinden 'çı:kımaısı üzerine Danişmendli Muhammed, I I,. Kı:lıç Ars-­ lan'a sı,ğınmış ve 'sultan da onu Ereğli Beyl.; ği'ne tayin etmiışti. Sultana sığınan Muhammed kardeşlerinden in­ itkaım alaıbilmek için IL Kılıç Arslan'ı devamlı olarak Malatya'nın zaıp tı hususunda teşvik etmekteydi. Diğer yandan Anadlolu' da Selıçuklu hakimiyetini pekiştirrnek dü:şünıcesinıde olan Sultan IL Kılıç Arslan da Malatya üzerine sefer yapmaıyı uyıgun görmüş ve 1 1 73 baharında \harekıete gjeçmişti. Sultan I I . Kılıç A:rslan'ın Malatya'yı kuşatması sıraısında şehirde idareıyi elinde bulunduran Hadım Sadeddin şehri inatla savunmuş, şehri düşüre­ meyeıseğini anlayan sultan, şehir halkından 1 2 .000 erke· ği sürerek Kayseri'ye gelmişti. Olaylar bu şekilde geliş­ me gösterdiğ) sırada Malatya Emiri Feridun da Nured· din Maıhmud. Zenıgi'ye sığınmıış:tı <94ı . Malatya'nın düşmesi halinde Fırat bölgesinin tehli· keye gireceğini sezen Musul Ataıbeği Nureddin Mahmud, -olaylara .daıha fazla seyirci kalamayarak, Sul.tan II. Kı­ lıç Arslan'a karışı har.ekete geç1ti . Diğer yandan Nured­ din Maıhmud kendisine büyük şöhret kazandıran Haçlı­ lar'la mücadelesini de devam ettirmek durumundaydı. Nureddin Mahmud Ha.çlılar'a 1karşı mücadele durur(93l

Süryani Mihael, s. 345; Abfı'l-Farac Tarihi, II., s. 409-410; F. Chalandon, s. 494; Cl. Cahen, Pre-Ottoman . . . , s. 102. (94) Süryani Mihael, s . 345; F. Chalandon, s. 495; Kılıç Arslan'ın 1 1 70 veya ll71'de vuku bulan Malatya kuşatmasının Hasan­ keyf ba.kimi Artuldu Nureddin'in müdahalesi sebebiyle ne. ticesiz kaldığı da ileri sürülmektedir (Bk. MK. Setton, s. 519) .


ken Türk ve Müslüman 'hükümdarlarının birbirleriyle müca·dele etmelerini de tasvip e tmemekteydi . Bütün bun­ lardan daha da önemlisi kendisine rakip olarak .gıördü­ ğü S ultan II. Kılııç Aı11slan'ın kuvıvetle�sini iSıtemiyor­ du. Seiıçuıklu hakimiy.e.tinde biır An-adolu yerine çeşitli tı'ürik beyl'ikleri arasmda ·taksim edilmiş bir Anadolu Nureddin'in siyaseti iıçin daha uyıgundu. Bu gibi sebep­ lerle Nureddin ıMahmud hir yandan Danişmendliler'i des­ teklerıken diğıer yandan Sultan Il. Kıbç Arslan'a karşı ıbir i.tıt�fak manzumesi oluşturmaya çalıştı . Kı:sa zaman­ da bu ittifaka Daniış mend li ler, Mardin ve Harput Artuk •luları, II. Kılıç Arslan'ın kardeş.i Şaıhinışaıh dahil oldu­ lar. 1 173 yılında sultanın amcası olan ·Göksun Beyi Gök Arslan da bu ittiıfaka katıl.dı.

Daha sonra Nureddin Mahmud'un çabaları sonttın­ da meydana getirilen .müttefik kuvvetler Stvas'a, Daniş­ mendli İsmail'in emrine gönderildi. Nureddin Maıhmud ·ayrıca Sultan II. K ıl ıç Arslan'a biır mektup göndererek 'Daniş.mendli Zünniı.n'un toprakla,rının kendisine iadesi­ 'ni, Şaıhinışah'ın sultanın elinde tutsak buılunan çocukla­ rının .serbest bıra kılınasını ve Malatya bölıgesindıen gö­ çürülen halkın yerlerine geri gönderitmelerini talep etti. ısultan II. Kı l ıç Arslan, Nureddin Zengi'ni n elçilerini yaz aylaırma kadar yanında tuıttu. Niıhayeıt toprak is:teği -dışındaki teklifleri uıyıg.uıi gördüğünü b eli rtti ği elçilere Nureddin Maıhmud'un isıteklerini reddettiğini bildirdi. İttiıfaka dahil kuvıvetler 568/ 1 171 yılında Sivas'tan ha rekeıt ederek Kayser.i'ıye cboğru ilerlemeye başladılar, Nureddin Mahm ud Zenıgi ise Merzibanı (95> , Maraş, Gök<95l Merzuban, Maraş yakınında bir kale olup Farsan veya: Faq:­

man adı ile de bilinmektedir (Bk. Papaz Gregoire. s. 304

n. 5)

45


•sun ve B eh i sni 'yi işgal

etnıiış.ti <96> . lk i taı�af arasmdaıki mücadele devam ederke n, Sivas vıe çevres in de büyüilc !bir kı tlık oldu. Kayna'k ların belirttiğine göre kış o ka­ dar ş iddetli i di ki H ind istan gibi hiç kar yağmamış yer­ le�c bile kar düışmüşıtü. Sh·aıs ve çev.r.esind-eki kırtlık her yerden daha fazla olduğu için halk açhğa dayanamaya­ ·rak

Dfuüşmendli

İ smail'ıden

aırnıbarlarınıdaıki buğıdaym

ıh a lka dağıtılınasını iıs t ediler . Ancak İ smail,

halkın bu İ'S·

•teğini reddetti. Bunun üızerine !ısmail' e karşı şehir:de bü­

yıük bir i syan çı;kıtı. İ!syan .eden h alk ba�Ş-ta İsmail olmak

üze re , S ultan I I . Kılıç Ar:slan'ın kızk a r:de.ş i oLan karısı­ nı ve SOO kadar adamını katiettiler <97).

Şehir iıçi n de bü­ yük bir yağma oldu. Kışın çok sert olması u laşım im­ lkfı.nların ı ortadan kaldı•rrmş.t ı. Bu bakımdan olay ancak 1 1 72 Şubatında etraıf.ta d uyuldu. Bir k ısı m Siva:slılar 'Zünnün'a başvurarak onu Sivas'a davet ettiler ve tahta geçmesini iıstediler. Zünnıln, Nurcddi n Maıhmud'un da yar:dımıyla acele olarak Sivas'a geliıp Danıiışmendli Be!}'­ liği'nin baış ı n a

geçti.

Nuredidin Malhmud'.uın Sel:çuklu ropraildan n ı işgal etmeısİ k a rşısında Sulıtan II. Kıılıç Arslan kuıvve tl i b i r oır­ ·duyl.a hasmına kai'ŞI yürüdiL Berihalde

Kılıç Arıslan'la

aralarında bir a n laşma vardı ki Haçlı devletleri

ordu­

l a n da aynı tarihlerde Nur:eddin'e k arşı harekata baış­ 'lam ı ş l a r dı .

Yanında

Sul,tan I I . Kılıç Arslan'ını amcaısı

da !bulu duğu Nureddin Mahmud Zengl'nin ondusu Cey!han Nehri kıyı:s ın da kıo­

üöksun

Gök

Beyi

Arslan'ın

n

naklaıdığı s ı rada, Kılıç Arslan da ordusuyla neihrin öbür (96)

Süryani 410; Chalandon,Mihael.495; M.250; Setton, 509; Turan, 204. Süryani Mihacl, 413-414; Chalandon, Abıi'l-Farac Tarihi,

s.

lar Zamanında Türkiye,

<97)

II., s .

O.

F.

Selçuklu­

s.

s. 349; Abıi'J.Farac Tarihi, II., s.

s. 496.

46

s.

K.

s.

F.


yaıkas ma ulaıştı. Her iki o�du k aırşı karşıya geldiklerin­ de ( 14 Haziran 1 173 ) binbirlerinin gücünden ürkmüş­ !lerdi <98> . Gerek her iki or.dunun s ayıca kalabalık oluşu, ıgerek bö �gedeki kı tl ık tehlikesinin henüz a tla:tılmam�ş olması, her iki ·tarafı da korku tmuştu.. Bu esnada H açlı ıo.rdu1arının da .topraklarına tecavüz e ttikleri hatberinin ıNureddin'e ulaışması onu çok güç bir durumda bıra!k� ımuş, bunun üzerine Sultan I l . Kılıç Arslan'la anlaşmak roru nd a k a l m ı şt ı . Neticede Nureddin, işgal ettiğ i yerl e­ rin tamamını sultana iade etmeye medb ur oldu. Buna karşılık sultan da Zünnıln'un Sivas melikliğini tanıdı. fNuredıdin Mahmud Zengi'yi temsilen kıomutanla:rından Albdulmeslli , Sivas'ta Zünnun'un yanında kalacaktı. Nu· rıedd in Mahmud daha önce S ul;t an I I . Kılıç Aırslan a gön­ derdiği mektuplarından b i rinde : «Sen Runılar'a komşu­ (sun, ama

onlaf1a

onlara ·saldırmıyorsun. Benimle birlik

salc1ırman

şarttır.>> <99> demekteyıd'i .

olarak

Sult an I I . Kı­

,hç :Arslan kendi aleyhine olaıbHecek

bu ıgibi dediko.du­ ciıha­ da d evam edeceğini N ureddin'·e vaad etti. İşte bu vaad rve anlaşma , Manuel'le Kılıç Arsl a n arasındaki 1 1 62 anıt­ :'f.aşma Şartlarına a ykı rı diiş.tüğü için yeni Türk - Bizans ıa:nlaşma;zhğının başlıca sebeplerinden birini teşkil et­ lara son vereb i Lmek amacıyl a Hıristiyanlaıra karşı

ım.iştir <ıooı Nureddin Mahmud mecbur kaldığı için sul:he razı

ol muşt u , fakat durum kendisi için müsait olduğu za­ m an SeLçuklu ülkesini ele geçirme tasavvurunclqn vaz­ ıgeçmemişti. Mısır meseleısiyle ilgilendiği bir s ırada 1 5

(98)

F. Chalandon, s . 497.498 ; O . Turan,

Selçuklular Zamanında

Türkiye, s. 204. {99)

F. Chalandon, s. 497. cıooı F. Clralandon, s. 501 .

47


Mayıs .H74 tarihinde <101ı aniden öldü. Nureddin'in ölü­ mü ile güıçlü 'bir rak�binden kurtulan ve Dani,şmendli­

kaldırmaJk için fırS'at kıolLayan Sultan IL Kılıç Arslan'ın bu olaydan süratle faydalanmak yolun a gi.ttiği görüMü . Sultan, 1 175 yıl mda baışıta S ivas olmak üzere Niksar, Tokat ve diğer. Dinişmendli bölgelerini zaptederek nani ş mendli Beyliğine son •verdi (1oıı. Son Da­ ni ş mendl'i Meliki Zünınıln ile sultanını kardeşi Şahi111Şaıh ler'i ortadan

son çare .olarak B izanıs' a sığınmak zorunda ka1dılar. ğııbasan'ın

oğullan ise Selçuklu hizmetine

Y�

gire rek birer

uıçbeyi oldular. D iğe r y andan, Sliıltan II. Kılıç Ar.slan .kendisine sı­

Muıhammed (�ki Malatıya emm ) 'i

�ı:ıtan

Daniışmendl'i

'Konıya

BreğHsi B eyHği 'ne tayin etmişti . Emir Muham­

med, 'b il aıhare Nmeddin Ma:hınud'a es ir dıiiş.müş ve onun

em riyle Bire'de haıpsedilımişti. sonra

bir fırsatını b.ul a ra k ·

Nu reddi n 'in

hapisten

öliümünden

kaçınayı başara n

Muhammed, Malatya'ya gelmiş ve burada Barsuma Ma­

nastırı papazLarı ile ıh.a�kın yar:dımını sağlamış ve daha <sonra saraya bi,r ıbas.kın düzenleyerek kar:deşi Malatya Emiri Feridfın'u öldürerek tekra r beyl iğin i n başına geç­ mişti ( 1 5 Ş ubat 1 175 ) . İleride ·göı'eceğimiz/-üzere Sul tan Il. Kılıç Arslan , Malatya'yı bu Danişmendli melikinin elinden ancak 1 1 77 tarihinde ala!bile.cektir.

ooı)

Süryani Mihael, Turan, ciman, SChalandon, üryani Mihael,

s.

< ıoıı

II., s. 398.

Cl. Cahen,

s.

205.;

s. 362; Abu'l-Farac Tarihi, II., s. 4 1 8 ; F. 497-498 ; Pre.Ottoman . . . , s . 103; O. Turan, Selçuklular Zamamoda Türkiye, s. 205. s.

48

S. Run­

357; Abıi1-Farac Tarihi, II., s. 4 1 7 ; O.

Selçuklular Zamanında Türkiye,


III.

B Ö L Ü M

KARAMiıKBELi ··(MYRİ!OiKEF:ALON ) ZAFERi 17/ 18 EYLÜL 1 176 HI. 1 . SAVAŞ ÖNCESi SELÇUKLU - BiZANS

MÜNASEBETLERi 1 1 62 yı lında gerçekleŞ'en Türk - Bizans dostluk an­ laşmasıyla Su�tan II. Kılıç Arslan önemli bir rakibini ıgeçici ol arak saıf .d ı şı bırıakmış ve

Anadolu'daıki Türk birliğini gerçekleştirmek için va ııgücüyl e mücadeleye !başlamıştı. Manuel'e gel :nce 1 1 62 - 1 1 73 yı l ları arasında kendini tamamen batıdaki mücadelelere kaıp tırmış, özel­

likle Macaristan'daki hakim�et meseles i onu uzun ve yıpratıcı bir mücadelenin içine çıekmişti. Manu el'i Ma­ cariıstan'a rnüdaıhale etmeye sev•keden sebep, 1 1 6 1 yılın­ da Macaristan �ralı I I . Ge irza 'nın ölümü ile

ortay a çı­ Steplhan'a kaıışı, ölen kra lın kardeşl eri IV. Steplhan ile Lad i slaus 'u IManuel destekleyerek, Bizans menfaat ine olımak üzere bazı kazançlar sağlamıışıtı. Da!ha sonra I I I . Stephan'ın kardeşi B el a 'ya kızını vererek onu lrendisine dama t edi ndi . Böylece Macaristan t ah tı üzerinde veraset yoluy­ la daha etki li olaıbileceğini umuyordu. Bizans - Macaris­ tan iihtil'aıfı 1 167 yılmda Dalmaçya, Hııvatis.tan ve Boskan tıa:ht kavıgasıydı <'03> . Yen i Macar Kralı I I I .

um>

G. Ostrogorsky, s. 344.345.

49


na'nın Bizans'a ilthakıyla devam e tti. Manuel'in damadı Bela da, III. Stephan'ın ölümünden sonra gene Bizans desıteğ:yle MaıcGtristan tahtına geçti. Manuel'in Macaris­ tan'daki bu 10 yılı aşkın mücadelesi , An a do l u'yu ihmal etmesine ve adeta An adlol u 'yu IL Kılıç Arslan'a terk.et­ ımesine seb ep o lmuşt u .

Diğer yandan Sulta:n II. Kılıç Arslan, Bizans'la yap­ •ngı antlaşmanın kıendisine yıüklediği sorumluluklardan bir an önce kurtulmak için çareler arıyıordu . Antlaşma­ nın yapılmasından b : rkaç yıl sonra, komutanlanna, Türkmen reisLerine Bizans'a ne kıadar fazla zarar verir­ lerse, Manuel'·den o kadar taviz koparaıbilecekle:-ini tel­ kin ediyordu (1()1>. Diğer yandan zahiri dos.tluk gösterileri ile bu Tüıık .genişleme politikasını kurnazca imparator­ dan gieJemeyi başarnn ş tı. Sulıtan II. K ı l ıç Arslan'ın fe­ ühleri bir yıandan devaım ederken, diğer yandan Bizans'a gönde:ilen Tür:k elçileri iımparatora hediyeler sunu�r ve Tü :·k - Bizans dostluğuna s ult a n ın ve r d iği önemi c c lirtmey.e çalı-şıyorlardı. Sultan I I . Kıhç Arslan AnadJo.. lu'daki Türk birliğini sa ğ l a yın caya kadar Bizans'la arasında'ki anlaşmaya mümkün mertebe uymaya ga�yret etti. Bizans 'ın batıdaki

.meşıguliyet.i yalnı zca Sultan II. Kılıç Arslan'ın işine yaramamış.tı. Bundan Çukuroıva böl­ gesindek i Ermeni Krallığı da mümkün mertebe fay;da­ .l anmış.tı. Ermeni Kralı Tho.ros 1 1 68 yılında öl müş , II. IR.u:pen adındaki oğlu, teyzesinin oğlu olran Thomas adlı lbk Frank lordunun vesayeti altına verilmişti . Ancak, kendisiyle daha önce bozuşarak Nureddin Mahmud'un

Chalandon, s. 465 ; A. A. Vasiliev History of the Byzantine Empire, I I . , s. 82.

004l F.

50


ıy.anma sığınan .ve Müıslüman olan �deşi

Mleıh,

Nuredldin,'in

Thoıioıs'.un diğer

kar­

yardımıyla Thomas'ı krollığıı::ı.

lbaş.ından ıizalda:ş:tırıp,· yeğenini devirerek 1 170 ;yılı baışın­

da Ermeni

Krallığı'nın

haşına

geçti oosı.

Daha

•sonra

Mleh, Bizan:s',a karşı mücadeleye başladı. Sultan Kıhç Arslan ida tmparaıt:or Ma nuel' le yaptığı anlaşmaıyı :bir ikenara ibırakara'k, E-r.meni Mleh'le Bizans'a ,kav.şı bir iıt­ tMa·k y.a:ptı. Böylece Çukurova b-ölgesindeki B izanıs kuv­ vetleri üs;t üste yenHgiy.e uğradılar cıosı . :Es,kişehir civarında

say ıl arı

lOO.OOO'leri geçen Türk­

·menler'in Bi:zans. sınırını aşmaları her iki deıvlet ar-asın­

daki tek me.sele idi. Bu Tür•kımen aşiretleri kendilerine yeni

bir yuı�t

ve

otJ.ak

bulabilmek için .Bizans araz.i:sine

sık sik akınlar y.aıpıycrla.r, Bizan:s topraklarını işgal edi­ __

yorlardı.

İmparator

Manuel, ıbu

dunim.a

.son vermeıS-i ve

H 62 emtlaşmasına uy:ması i·çin Sultan: I I . Kıl�ç Arslan'a,

Kıonıstan•tinos

Gaıbra:s'ı elıçi olarak ;gönderdi.

İ.mıparat:or­

luk dçisi sult<:ma birçok hedi(Ye ve yeni sil::ıhlar sundu.

Ancak Gab.ras'ın eDç ilik 'gıöre:vi ba:şa.nsız.lıkla s:onuçlan­ dı. Sulltan li . Kılııç APslan, Bizans' a iade otmeyi vaad ettiği Ş ehi rleri verme d i ği gib i, Bizans menfaatleri içiıı saığlaıyacağı kuvvetleri kendi emelleri için kullandı OG7l 1 1 62 Türk-•Biızan•s doıs.tluk antlaşmasının bozulma se­

bepleri arasında Suttan II. Kılıç Aı•sl an'la Alman İmıpa� n:ıtoru

Freder'iklh B aı!ba::-c:ss.a

od.a!hli o!alhileıc:e-ği

ara•sır;dak.i

dostluğun da

Çünıl;:ü

Bizans, Türk

dıüışünüleb.ilir < ımı _

(K<5} S. Runciman, II, s . 389-390, Beau, s_ 266.

·oo:.ı Ch. Le

O:W7) F. Chalandon, s. 467. {!O':l F. Ch::ılandon, s. Sfr.l ; A.A.

·Empire, II. ,

!J strogorsky,

s. s.

82; 347_

Vasiliev, History ol.' the Byzantine Cl. Cahen, Pre-Ottomaıı. . . . , s. 1 12; G.


beyliklerini nasıl I I . Kılıç Alislan aleyhine taıhrik etmiş

ve kendileriyle sultana k arş ı ittifak meydana getirmicş­ :se, sultanm da, Bizans'ın batıdaki büyük hasmı olan ve ·«Mukaddes Rıoma�Germen İmparatorluğu » iddiasındaki F:rederikih Bar'bar<oıssa ile b:öıyle bir iıttifaıkın içine girmiş olabilir. Büyük bi:r siyaısıi deıhaya sahip olduğunu olay­ lar karş ısında aLdığı tedbirlerle isıpat etmiş olan Sul­ tan lİ. Kıhç Arslan, A1man imparatoru Frederikıh Bar­ fbarosısa'nın dıostluık teklifini geri çevirmemiş, hatta bu dostluk çatı:şmalara rağm en I I I . Haçlı seferinde de de­ •vam etrni.ş.ti:r. O. Tur.an' a gö re (I09> Tür.k sınırı Sultan Öyüğü ( Sul­ tanönü) 'ne daıyanmı,ş tı. Bge bölgesinde ise Tür'klerçlen geri alı na n Sandııklı kasaıbasının bulunduğu San:dıklı Ovası'na kadıar uzanıyordu. Bütün sınır boyum::.a b ura­ larda yurt tutan Türkmenler, Bizans sınırını geçerek a radaki ilhıtila:fı ıgitükıçe artırıyorlaııdı.

İmpar.ator Manuel, yukarıda sebeplerİiii zikrettiği­ ımiz üzere, sert bir şeki lde sınır olaylarma son vermeyi düşündü ve harekete ıgeçti ( 1173 ) . iİmparatoru Türk ler' e karşı alelacele harekete geçiren sebep bu tarihler­ de vuıku bul,an, Tütkımenler'in Sanıdıklı Ovası'nı isıtila etmeleridir. Niketas Kıhoniates'e göre (Uo> bu iısıt ila S e l­ çuklu askerleri tarafından değil, sayısı belirsiz hayvan­ Ianna yeni otlaklar arayan Türkmen aşiretleri tarafın­ 'dan ya pıhmştır . Bizanıs İmparaıtoru Manuel 1 173 ' yılın­ da Ala:ş.ehir'e ık.adar ilerlemişti. Ancak Bizans'la kaıt'i so­ nuçlu bir saıva:şa hazırlıklı oLmayan Sultan II. Kılıç Aris­ lan, Süleyman adlı bir elÇi sini gayet kııymetli hediyeler(109) O. Turan, Selçuklular Zamanmda Türkiye, s. 206 vd. N. Khoni·ates, s. 117-1 1 8; Aynca Süryani Mihael, s. 369; F.

(110)

Chalandon, s. 499.

52


le İımparator Manuel'e göndererek ıtekrar sulhe talip ol­ du. Bi1lhassa ar:ma.ğan olara:k sunulan yarış atl an imıpa­ ıraıtoru y'l..lımuşaıtmaya yetmiş.ti <ıııı. iİmparator Manuel, Bizans'a kar.şı bir:likte hareket etmek üızere Sult an Iıi .

Kıhç

Arslan'la Musul Alt alb eği INured:din Maıhımud Zenıgi araiSmda yapılmış o lan andaş­ ıma hakkmda bUgi iıstedi. Çünıkü 1 162 Türk - Bizans ant� laşmasın� g;öre, Sul t an li. Kılıç Arslan bu türden yap­ tığı antlaşmalar hakıkında imıpara:tora biLgi vermek

rundaydı.

zo­

Sultan U. ıK.ılııç Arslan, imparatorla arasında

ol an

Atabek Nureddin Maih� mud Zenıgi tarafından öğrenilmiş old uğunu ve at abeğin , bu antlaşmayı iıstemediğinden onıa uymak ronın.da kal­ dığını Manuel'e bildirdi<ıııı_ Türk elçisi Atabek Süley­ man <mı, B iızanıs arazisine yapılan s aldırılada Sulıtan Kı­

yapıLmış

lıç

1 162 andaışmasının

Artslan'ın ılıiçbir Hgisi olmadığını da il..We ettL Kay·

na!klarm dıa bel i rttiği üzere 014> maharetl� bir kimse olan Türk eliçi s i imparatoru, bu saldırılardan Selçuklu sul­ tanının sorumlu olımadıığı huısusun:da i kn a etmişti. :Oi­ ·ğer yand!an imparat'orun', sultanın dos tluğu üzerindeki şüphelerini ortada n kaldıran husus , bHhassa müsilleme ölarak yaıpılan Bizans saldırısı s ırasmda Sultan II. KılliÇ pm Ch. Le Beau, ş. 267. F. Chalandon, s. 501. �lll) Sık sık adından bahsedilen bu zat hakkında kaynaklarda fazla bilgi yoktur. Menderes Nehri'nin kaynaklanna haıvi Sarapata Mylonos bölgesinin emiri olarak zikredildiği giıb i (Bk. S. V:ryonis, s. 1 26, 147, 155) , Bitinia emiri olarak da (Bkz. Ö. Turan, Selçuk:lular Zamanında Türkiye, s. 201) gös· terilmektedir. Bize göre bu Arabek Süleyman ile, Il. Kılıç Arslan'ın atabeği aynı şahıstır ki aynı zamanda Sandıklı Eskişehir ovalarina yerleşmiş olan Türkmenler üzerinde et. kili olan bir Türkmen beyidır. Ut4) Sü:ryani M ihael , s. 369; Ch. Le Beau, s. 267 vd.

�lll)

53


Aı:ıslan'm bu Türkmenler'i Bizans'a karşı müdafaa etme­ eyişi olmuıştur < mı . İmıparato.r Manuel , sultarun bu sulh taarruzunıa yenik düşmüış, ancak dlosrtu ve müttefiki ka7 'bul ettiği sulıtan ın bu gilbi olayları çı k arıan lara karşı ge­ re kli tedlbirleri aLm amasın ı kınamıştır. Ayınca sul:tan­ dan 1 162 antlaşmasına uyıgun hareket etmes in i de rica etmiştir. Bu yeni antlaşmaıya :ııa�rnen, T.ür.k - Bizanıs sınırın­ da:ki lbu .türden olaylar şiddet inden bir şey kayıbe.tmek· sizin devam edip ıgittli. Türk kuvvetleri, Friıgya thelina­ sı <ıı6ı ndaki D eniızli 'yi de ya�Iadılar. Bu şeıhi·r Türk­ ler'in i l'k fetilhlerinden ibeTi birkaç defa el değişti rmiş oLduğundan surları tamamen yıkılnuştı. Tiiik•men akın­ ları D�niızli'den başıka Kırkağaç, Be�gama ve Edremid'e kadar uzanmaktaıy:dı. Anadolu'nun kuzey bölgeleri de fl'ürkmen yayılima sahasına girmişti. İleride belirteceği­ miz üzere bu Türkmen harekatı Anadıolu'nun ,T.üırkleış­ ımeSıinde ıç.ok büıyük rol oıynamış.tı.r. 1 1 74 yılları sonu ile 1 175 yılı başlannda İırnıparator 1Manuel' in, kendıisinden 1 1 62 Türk - Bizans antilaşımaısınL, da vermeyi taaıhJhüt ettiği BıizıaniS 'şehirlerini kaıt'i ola­ rak isrteyec��ğini ömrenen Sultan II. Kılıç Arsl an , tekrar ibarış taarruzuna giri·şti. Söz lronusu şehirleri teslim al­ ıması i:çin Bizanıs blirl:i k�erininı ıgönıderilımesini imıpara­ ıtordıan i:s:tedL Bunun üzerine İmıparator Manuel, 6.000 kişiUk hir IBizanıs birliğini A'lexis Aul:ps <U7) lromutasmda (1 15)

Cl. Cahen, Pre.Oı.toman . . . , s. 103. �1 16> Frigya theması, Büyük Menderes Nehri'nin yukarı havzası olup, Denizli, Çivril, Kütahya, Sandıklı, Afyon, Uşak, Şuhut, Yalvaç gibi şehirler bu bölgenin önemli yerleşme merkez­ leriydi. (117) Ch. Le Beau'ya göre Alexis Petroliphe (Bk. a.g.e., s. 272); F. Chalandon, s. 502; S. Vryonis, s. 123.

54


.Anadıolu'rya gönderdi. Sultan Kılıç Ar1slan, diğ.er taraf­ tan, Bizans

kuıvvetlerinin :Anadıolu'ya hareketini kendi

siryasetine uıyıgun bir şekilde kullandı. Hala ele geçire­

mediği şehirlere h:aıber göndererek Bizans' a karşı ke11r .dilerinli koruyacağını bildirdi. Böylece bu şehirleri de Selçuklu topraklanna kattı:. Anadolu'ya gönderilen 'ni­ ızans bidiği ise hiçbir şe� elde ed.emeden geri diönmek zorunda kaldı. Gerek II. Kıl ıç Arıslan'ın mü:daıfaasız

durumda olan

bu

son

hareketi,

gerek

Denizli ve çevresinlin işgali

teşebbüsü İmparator Manu.el'i Türkler'e karşı sellt tedr birler almaya sevk etıti . Daha önceki yıllardaki batıdaki meşguli�eti

Bizans'ın Küçük Asrya' da savunma.., siyase­

tiyle yetinmesine sebep olmuştu. Bu 'defa adı geçen böl­ gede yurt tutımaya gelen 1iürlanenler'i cezalandırmak ve sınırları kuıwetlendirmek

isıteyen

Manuel,

Basile Tzi­

kandelbs ile Mikıhael A:nıgelos adlı iki komutanını böl­ ( geye gönderdi lls> . Ancak Türkler, kalalbalık B izans kuv­ :vetlerinin

harekatını

öğrerıır:n.ıİilş erdi.

Bu sebeple, kısa

süre içinde, fazla zayiat vermeden böLgeden çekildiler. BizansMar tarafınıdan Bergama, Kırkağaç, E dremid ta­ rafları

muıhaıfaza

altina

alındı.

Sık sık Türkmenler'in

baskınına Ulğraıyan Denizli ,de taı):ıkim edildi. Denıizli taih­ kimaıtı ile, Menderes - Gediz nehirleri vadilerinin Türk istilasına kapatılması gayesinin güdüldüğti açıktır. Yine

Bizans ı n aldığı tedıbirlerden biri de önemli merkezler '

arasında irtihatın

kurulması ·ve düşman topluluklari­

mn durdurulması amacıyla bir ·çok küçük taihkim ediJ:­ miş nokıtalar kurulması idi. Kaynaklar, bu tedlbıirler sa­ yesinde, bölgeden

(ll&) F. Chalandon,

göç eden Rum ahalinin tekrar geri

s. 500.

55


,diöndüğünü ve bölgede nıiısibi bir canlılığın meydana gel­

diğini yazmaktadırlar \1 19> .

1 175 yılı, Türk BirLans sınırlan boyunca ufak ça­ tışmala.rl a geçti . Sultan II . Kılıç Arslan'ın üsıtadıca poli· ti k a s ı bir bakıma İmparator Ma nu el 'in büyük ıbir or­

duyla sefere çıkımasını önlemişti. Sefer karan ise mev­

simi n

ilerlemesi s eb ebiyl e erıtelenmişti.

İımparator Manıuel, ertesi yıla ertdediği seferde fa� dalı olacağı dlüışünıoosiyle İç Anadolu'yu Marma ra ve Ege bö�gelerine bağlayan yolların üzerıinde iki büyük istihkamı yeniden takviıye ettirmeyi dÜşündü. Önee Es· ikişehir y akınlarındaki Doryleon istiıhkamırun onanmı b aşladı. Ordusunun b aşın da Bitinıia (İzımiit İznik ve Doğu yıöresi ) 'ya göçen ıManuel, Ulubat Gölü'ne dökülen Atranoıs Çayı ( Susurluk Çayı'nın kolu) kıyısında ordu­ ısuna k artı l aıca k yeni kuv.vetleri bir mü ddet bekledikten sonra Doryleon'a hareket etti. Manuel Komnenos, Türk­ m en aşiretlerinin bu bö.lıgeden Bizans arazisine sızmala­ rını önlemek istiyo:rıdu. Doııyleıon stratej i k bir nokta idi. /Bura.dan yollar Anadol u'ya bir yelpaze g�bi açılmaktay­ dı. Çok es k i den beri önemli bir şehir olan noryleon XI. yüzyıld a B izansl ı a si general Melissenos cııo) tarafından <1 19) F. Chalandon ,s. SOO; S. Vryon�s, s. 123. ( 120)

Nikepheros Melissenos, Bizans lmparatoru Nikepheros Botani•ates (1078 1081) zamanında tahtı ele geçirmek için isyan etmiş asi bir Bizans generalidir. Botaniates'ten sonra tahta geçecek olan Alexios Komnenos'un eniştesidir. Sel­ çuklu Sultanı Kutlamış.oğlu Süleyman-şah ile anlaşarak y,ar­ dımını sağlayan Melissenos 1078'de lznik'i ele geçirmişti. Bizans lmparatoru Nikepheros Bota�iates, saray ·nazırlann­ dan Hadım Ioannes'i, maiyetine Georgios Palaiologos ile ye­ ğeni Kurtius'u vererek isyanı bastırmaya memur etti. An­ cak bu Bizans ordusu Kutlamış-oğlu Süleyman-şah tarafın· •

56


tekrar gelişti:dLmiş, anıcak ist:ilala.r sonunda harap ol­ muştu. Otlaklarınını bolluğu Tü:-kmen aşiretlerini cezbe­ ıden en önemli husu:stu. İmparator Manuel, önıce böLge· deki Türkrrnen aşiretlerini U'lıakla.şıtırmakla işe başladı. .istihkamın yaıpıldığı yer Es.ki.şehir'in aşağı yuıkan 9 km. ·güneyıbatısmda, Porsuk Çayı vad:sinin kenarında, şim· diki Karaıcaışeıhir Köyü'nün bulunduğu yerıdir oııı. Dory­ .Ieon istih�funı 40 gün iç ind e tamamlandı. Surların etra­ fına geniş hendekler kazıldı. Şehrin herhangi bir kuşat· maya uğraması halinde savunm anın devamını temin edebilmek jçin yiyecek stokları yapıldı. Büyük sarnıç· lar inşa edilerek iıç ileıcek sular bu sarnıçlarda toplandı. İ nşaat ın çabukluğu göz önüne alınırsa bu müstahkem meıvk:in toprak-taş duvar ve su dolu hendekler olduğu anlaşılır. Doryleon i s t iıhkam ının yapılışı sı ras ın d a , N. Khonia­ tes'e göre, Sulıtan I I . Kılıç Arslan inşaatı önlemek ıçın Ataıbek Sül.eyman'ı d eğe rli hediyelerle ıtekrar dçi ola-

z 'deakibirbazımüddet Türkler' ilan hia· mayesinde ve Anadolu' to a hakim olan Nikepheros Melissenos'un, hakimi top yaetineSüleyman­ şah tarafından sonİmpave­ r di Botaniates' i er Bizans generali Alexios Komnenos, inzanstahtını.tahtım Melissenos'hi l·ae paylaşması. fırsatK vermeden ele geçirdi eso l s a u s. Turan, s. s. Vryonis, Chalandon, s.temin içinVryonis, s.ve askerls ehri amte vi birbakı·n önce bitmesini işçileri ınından İmparator Manuel'in de sırtındanitaş sves.toprak ta­ Ch. Beau, Mihael, s. s. dan bozguna uğratıldı. İ nik t oturan

il

( 1 08 1 ) . D ğ

Bizoans pr k rın rakl n

alınarak görünüşteki

rator N.

­

N.

Bi 1081 tari nd ğ u, Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuk· lu İ mparatorluğu, İ t nb l 1953, 76, 79; O. Selçuk­ lular Zamanında Türkiye, 60, 61, 66; S. 106, na (Bk. 1.

af

1 13, 153 ) .

oııı F .

503; S.

123; İ t i k

ın ş k

·a

şıdığı rivayet edilmektedir (Bk. N. Kho ate , 1 1 9; Sür­ yani 369; Abti'J. Farac Tarihi, II., s. 421 ; Le 271 ) .

57


.rak gönderdi. İ;ınparatord'an

seferinin sebebini

soran

Sultan II. Kılıç Arslan, Doryleon istiihkfunı işinin arala­ rındaki sullhü bozduğunu bildirdi. İrnıparatıordan 12 yıl­

dan beri süren dıoıstlu:ğun devam etmesini .rica etti.

Türk:

menler'in aldık�arı yerlerin geri verileceğini kabul ede r

!göründü. Dostluğu:n devaımı için Bizans orduısunun geri .çekilmesini istedi. l.mparator Manuel ise Kılıç A:r:slan'ın •gönderdiği memıesine

dgilere,

uSultanın, bu

seferln sebeb�- bll­

şaştı�» b eli rterek kesin bir sonuç ahııbil­ Anslıan'a .ağır tekli:flerde ibuluıımıı.ya baş­

anek için Kılıç

Ladı. Daniışmendli Zünnfın ile Kılıç Arslan'ın kardeşi Şa­

Wnışaıh' a ait toprakların adı geçen rneliklere geri veril­ mesini talep etti < 122> . lmpa ra t or Maıı.uel böylece II. Kılıç· Ars lan �dan yerine

getiremeyeceği hu s u sla rı

istemekle

sultanm ısuDh teklifini reddetmiş oluyordu. Ayrıca sınır ı>oylarmıa Biızans askerlerinin yığınağı devarn etıfi. ıSaıvaşın artık kaıçınılmaz olduğunu anlayan sultan II. Kılıç Arslan, IBi:zan:s .taıhk�matını yok etmek, yeni in· şaatı .gedkıtimıek için Türkmen akınlarının ısıklaştınk maısını emretti. Küçük Tü ııkın.en 1grupları Bizans kuıv­ vetleri üzerine ba:skınl ar diirzenJemeye, çevredeki köy� leri ya,ğımalamaya, orduıgıMıtan a�rılan kuçük Bizans

bir..

li:kler.ini pusuya düşürerek imha etmeye b aşl adılar. Dory­

leon önündeki bu müca dele bütün inşıa:at süre since de­ vam

ettli. Türkmen akınlan örzell ikle Eskişehir :ve De­

ınizli istikametinde gelişmekteydi. lınparator Manuel TıÜııkmen saldırılarını hafiflet· rnek Jçin Konya'ıyıa doğru ıbir Bizanıs ordusu gönderdi (123>, ,

<122> O.

Turan,

Selçuklular bmanında- Türkiye,

s. 206;

Ebu'l·

Ferec'de yalnızca Danişmendliler'e ait arazinin iadesi belir· tilmektedir (Bk. Abü1-Farac Tarihi, II., s. 421) . OD> Ch. Le Beau s. 273. ,

ss


CAncak bu ordu Türk .kuıvvederi tarafından pusuya d'ü­ şürülerek imha edlldi. Baıtı kayıııaklarında komutanı ve savaş mevkii zikredlilmeyen bu olay, O. Turan'ın belirt­ ti�i Ş alhinş§.h komutasındaki Bizans lbi.diklerinin Dory­ leon ıyıakmlarında:k!i yenıiJigis:i olmalıdır <124>. Anıcak F. ıChalandon'un ileri siird'üğü huısuıs konuıya daha da açık­ bık kazandırmaktadır. Buna göre Şahinşaılı, Amaısıya'da­ lci .taraiftarlarının el altınıdan Manuel'den yardım isteme­ lerini sa�layınca, Manuel , Amasl)"a seferine karar ver­ miştir.. Ancak kendisi Bizans'a dönerken komutanlarm­ dan Mihael Gaıbraıs ile Şahinş3Jli'ı emirl erindek i birlik­ Jet-le Amasya'nın zaıptına memur etmiştir. Mihael Gaıb­ ras, Aıınaısya s·eferi için gerekli ih:azırlıklar.ı yaıpıt:Lğı s.ıra4� E'Sikişehir yakınlarında emrindeki kuvvetle.rJe hare· kete geçen Şalb.inşah, böl!geden f.az�a urzaklaşamadan baskına uğrayarak mağlup edilmiştir (lls> . Bizans lrornutam Gaıbras, Paıflaıgıonıya (Çankın - Ço­ rum Kastamonu ve çevresi ) 'd:a:, ordusuna kaıtıl'mak için Pon'tuıs (!Karadeniz) eyaletinden gelecek kurvıvetleri bek- ı lerken, İmparaıtor Manuel de İstanlbut'a dlönımüş tü. Gab­ ras, Traıbzon ve Pontus Oinaios (Ünye) birliklerinin or­ dusuna katılmasından sonra Amasya üzerine hareket etti. Gabras'ın hareketini öğrenen Türk kuvıvetleri de Amas�a yakınİanna getmişlerdi. Şehirdeki Bizans taraftarl'a�· mn devamlı ça�nlanna rağmen bir Tünk: baskınına uğ· � endişesi Ga!bras'ı a:şın derecede ihtiyata sevket­ rnişıtıi: Bir talmıin de Gabras'm şehirdeki Şahinşaılı ta­ ıraf.tıarLaııını zayıf bulması şek:lindedıir <126> . Bu hakLından fnısatı kaçırmayan Türk kuv:vetlerJ Amasya'ya girdiler. GalbraiS ibu başansızhk üzerine Doryleon üssüne dlön-

(124) O. Turan, Selçuklular Zamamnda Türkiye, s. 207

.<125) (126)

F. Chalandon,1 s. 502. Ch. Le Beau, s. 274; F. Chalandon, s. 520, 504.

.

59


rnek zorunda kaldı. İmparator Manuel, G;ıhra s'ın bu başarıısızlığınıa fena halde kızara:k lrendisini hapsettirdi. IDiğer yandan Amasya'nın kendi si ne ıiadesıi için saray memurlarından Hadım 1\homas'ı, Sulian II. Kılıç Ars­ lan'a gönderdi. A ncak Sultan Kıılıç Arslan, imparatorun teklifini reddettiği ıgibi tehdi,tlere de kulıak asmadı. O. Turan'ın bahsettiği <IZ7J Nliksar'ın Gabraıs ve Zün­ ol ayı, 1 1 76 yıllarında İmıpa­ ratar Manuel'in Ege havzasındaki harekatına para l el 'Olarak Kuzey Anad!olu'.da ya,pılan Bizans seferi olmalı­ dır. Üstelik bu kuşatmada B izan s komutanı Gaıbr.aıs ol;. mayı:p ,. İımparator Manuel'in akrabas.ı olan Anıdronikıms Vata.tzeıs'tir. İımparator Manuel, Andranİkos Va ta.tzes ile Dan1şmend1i Zünnlın'u 30.000 Mşi1ik bir kUJV'Vetin bıa­ şında Niksar'ın zaıptına memur etmiş;tL N iks a r kuşat­ masının Karamıkib eli (Myriokeıfalıon ) saıvaşından çok kısa hk zaman önıc e yapılmış olma:sı .gere.kmektedir. Çünkü Niksar önünde boııguna uğr ayıan Androniko:s Vatatzes, bu savaşta hayatını da kayilietmiş ve k es,ik başı Karamıkıbem (IMyriokefalıon) savaş al an ma getiri­ lerek, savaş sıraısında mıe.rak ucunda Bizallis askederi­ ne gösteriliıniışti (l�l. Niksar �savaşının seyrill e gelince, kuşatma altmdaki Türkler, şehirde,ki Rumla r 'ın ağzın­ dan Bi z ans lı komutan Andlronikos Vatatzes'e bir mek­

nun tarafmdan kuşatılmaısı

tup göndererek, yardımıcısı Danişmenıdll Zünnun'un i·ha'

net etıtiğini İ'lllb a r etmiş l erdi . Bu

durum

kar.şıs.ın.da

Andronilws Vatatzes kuşatmayı ka ldıra rak geri çekil­ meye baışlarmş, orıdusunu

anıcaık

moral bazukluğu içindeki Bizans

takip eden T.üıık kuv.vetleri kısa sürede bu

(127) O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 2C17.

<W> N Khoniates, s. 122. 6()


orduyu

Böylece

1 176 yılının yaz mevısim inin ilk aylarmda vuku bulduğwıu zannetiğirniz !Bizans"ın kuızey harekfrt:ı .soınuçsuız k almı.ştıır . Görülen toy;du ki, İnı,para tor Manuel'in 1 162 yılı öncesi «Türk'ü Türk'e k ırd ı rm ak » siyaseti sonunda sultanın karşı kar­ ışıya kaldığı zor şartlar a•rtık ge ride kalmı şt ı . Anadolu Türklüğü Sultan II. Kılı·ç A rslan 'ın etrafında birleşmiş , imha etımiş1erdi·r <129'.

eski heyl•e ri Dani·şımenıdıH Zünnun'a bile Niksar'da gö::ül­

di.iığü ıgiıb i

yüız vermemişlerdir.

Doryleon ist�hkiammın in şa asını müteakip impara­ tor, Eıge harvzasını da emniyet altına aLmak için

Mende­ res N eh ri kaynağının yakın lannd a ki şimdiki adı Homa 'olan (:SibLia, Souiblaion) isıtihkamının da tarnüratmı . em­ retm:ışti. Türkle r 'bu işe de enıgel olabilmek için, Dory­ leon önlerinde ol d uğu g�bi, Bimnshlar'a rahat verme­ diHer < 130' . Ancak aralıksız deıvam eden inşaat sonund a , Homa i·Sitiıhkamı da kıısa sıüreide tamamlandı. Böylece limparator Manuel, kuzeybatı ve batı bölıgelerine giden ıyol laırın ve çevrenin emniyetini kısmen sağlamış o1ıdu. 1 1 76 yılı baış mda Sultan II. Kılıç Arslan'm tekrar imıparatora suJh t ektfinde bulunduğunu �ıiiyoruz. An­ cak İmıparatar Manuel , bu teklifled reddettiği gtiib i sa­ vaşın kaçınıLmazlığını ve kararhhğını şu sözler.iıyle Türk elçilerine bildirmişti : «Ayaklarımın altmda sultanm başı olıan,ıa kradıaJr silahlanmı bıııarkmayacağım. )) (131).

< 129> Süryani Mihael, s. 369; Abü'J.Farac Tarihi, II., s. 422; F. Chalandon, s. 507; S. Vryonis, s. 123. <130J N. Khoniates, s. 1 19; F. Chal•andon, s. 504; S. Vryonis, s. 123; Ch. Le Beau'ya göre eski SiLbium zannedilen Aublt!e istihkamıdır (B k. a.g.e., s. 273) . (ut) N. Khoniates, s. 120; Ch. Le Beau, s. 275-276; F. Chalandon, s.

504.

61


lmparator ıManuel, Tüı:ık tehlikesinin örtadan kalık­ ması

i,çin kat'i Slonuıçlu bir muiharebenin

•gerekliliğini ,görmüş ve buna inanmı·ştı. ·re,

o

verilirnesinin

Göı:ıüldüğü

üze­

zaıın.ana k::ı,dar y ap ılan sıavaışlarda bazı Türk Ibir­

olikleri zaman zaman geri atılmışla.rdı. Anıcak Türk or­ duiSunun yok edilmeden uğradığı yenıi.lıgiler Biz.anıs'a hiç­ bir fayda temin �tmemekte , Türk devletini hiç sarsma­ makta idi. Çünıkii' kalaıb ahk duşman önünden çekilen IT'ürk · kuvvetleri Anadblu'nun billhasısa yol güzer:gahları hoyunıea

dağ geçitlerinde gerilla ·.savaşına girişiyorlar

rvıe

·sayıları yfujbinleri aşan düış.man kuvıvetlerin� A:nad'(, lu'nun i·çine çekerek dağıtıyorlardı. Bu olaylar Türk

lha1k muihayyilesinde derin tesirler bırakmış oluıp, bir­ çok yerlerıde her dağ geçiti için hahi devam eden ıbir­ çok hikayeler tespit edilebilmektedir < 132l,, 032>

62

Dağ geçHleri ve beller ile ilgili çeşitli hikayeler anlatılagel­ mektedir. Olay ile ilgili olarak bu yerlere özel adlar veril­ miştir. Mesela Yalvaç Ovası'nın kuzeydoğusunda Akşehir ­ beli'nde «Gavur uçuran» denilen bir mahal bulunmaktadır. Halk arasında düşmanların buradaki geçitten uçuruma yu­ varlandıkları anlatılır. Gene K·aramıkbeli'ndeki «Kanlıdere• adı böyle bir olayın hatırasıdır. Başka benzer hikayeler de vardır : Çorum-İskilip arasındaki «Haramidere• olarak bili. nen geçit Celali isyanları ile ilgili olayların bir hatırası olsa gerektir. Ege bölgesindeki Efe, Zeybek hikayeleri tamamen dağ geçitlerinde ve bellerde geçmektedir. Apıasya bölgesin­ deki «Ferh�t ile Şirin» hikayesine benıer bir hikaye de Ha· tay'ın Belen dağlarında anlatılagelmektedir (Bk. Ali Rıza Önder, <<Bahrat İle Atik Hikayesi» Türk Folklor Araştırma­ lan, Sayı : 1 56 «Temmuz 1962», s. 1772) . Yine bu dağ geçit· leri ile ilgili olarak bazı tarihi bilgileri de hatırlatmak gere. kir. Mesela II. Haçlı seferi sırasında Haçlı ordusu komu­ tanı Fransa Kralı VII. Louis, Denizli - Antalya yolu üzerin• deki Kazıkbell geçitinde 7 Oca,k 1 148'de ağır bir yenilgiye uğratılniıştır. Kösedağ savaşı öncesinde tecrübeli Selçuklu komutanlan Sh•as'ta kalarak Moğol ordusunun İç Anada.


1mparaıtıor

içinde saıvaş hazırl:ılclar.ım ta­ mamladı. Kaynaklann .dıa ifade ettiği gibi, o zamana ka­ daır teşkil ·ettiği orduların enı kalıalbalığını meydana ge­ tirdi. •Bütün S ırhi stan ve Macaristan'daki birliklerini topladı. Latinler'in ve Balkanlar'daki HıriıStiıyan Türk­ ler (Scythes) 'in yardımın ı sağl adı . Trakya'dan çok sayı­ da öküz ve araıba temin etti. Meydanıa getirdi·ği or:dunun kısa

süre

büyüklüğünden ve gücünden emin olan İmparator Manu­

ümidi

el, Tür.kler'i kesin hiır yenıi1gi<ye uğratacağından ıidi. Ordlllsunun

haızırlanmasmı biHrdi.kiten sonra,

sofya KiHsesi 'nde

dini bir tören düzenledi {W>.

Aıya­

Töreni

(rnüteaılcip ordusunun baışınıdıa b aşıkentten ayrıldı.

Manuel, Türk :teıhliıkesine bir

son

vermek ve Ana·

ldolu'yu Türkler' den geri al albilmek için bu sefere bü­ ıyük önem vermişti. Meseleye adeta bir «Hilıal-Salip» :kavıgasına dıönüş.türmüştü. Dıory leon ve Homa ( Sou­ blaion ) 'nın tahkim edilmesinden sonra Paıpa III. Alex­ andre'a ıbir mektuıp göndererek T ürk ler'e karşı y apa­ cağı saıva�ta, 'P aıpa 'nı n batılı . hükümdarları ikna ederek kendisi ne yardım etmelerini sağlamasını dea e tmi:şt i <ı34ı.

ıAnıcaık 29 Ocak 1 17r6 tariılıini ta:şıyan Papa'hı� cevaJbi .mektuıb u yaırdımın ancak yıl sonunıa doğru gönderilebi­ •l!Ceeğini lbHdiiıımekteyıdi . Diğer yandan imparatorun Pa­ pa'ya yaptığı bu m üracaat dialha !Sonraki Haçlı seferine zemin Jıazırlayacakıtır <Il5).

yıllarda

ın.

lu'ya bağlanan dağ geçitierindeki yollar, derbentler üzerin­ de yok edilmesini savunmuŞlardır (Bk. O. Turan, Selçuklu. lar Zamanında Türkiye, s. 433 vd.) . Daha sonralan Karako­ yunltı Kara Yusuf, Tirnur ordulanna karşı Doğu Anado­ lu'da adeta bir gerilla sa,vaşı yapmıştır. (W) N. Khoniates, s. 120. (134) F. Chalandon, s. 505-506.

(llS) Aynı yazar, s. 505-506.

63


Yukarıda izah edildiği giıbi imparator sefere Haçlı zorunıda kaldı. Bunun­ la beraber iımparatorun seferi gerek Latinler {batı) , ge­ rek Bizans açısından .gei1çek ıb ir Haçlı seıferi niteliği ta­ ş.ımaıkita ve bu seferin Müs.lümanlar'a karşı olmak üzere bütün Ortadoğu'ya yayılınaısı amaçlanmaktaydı. Anado­ lu 'da biri kuzeyden Nikisar'a, diğeri de Denizli taraıfm­ dan Konya'ya o tmak üzere çirft .yönlü hir tıaarruz düşü-­ nen i mp a ra tıor Se�çuklular'a yardımını muhtemel gör­ düğü Mısır'a, salhillleri vurmak üzere, 1 50 parçalık bir Bizans c!Jonanmasını da gönıdermişti 036> . Aynı yıl Kudüs kralının ve Ortadoğu' daki Latin prinkepsliklerinin de Müslüman devl,etlere kai1şı taarruıza geçmeleri Ru111rLa­ tin işlbi rliğj ni gözler önüne ser.mektedir.

yıar.dımın ı s ağl aijama d an çılcrnak

,

Aıy aısofiya' da yaıpılan parlak bir dinıi töreni mütea­ kip başkentten ayınlan Bizans ordusunun ağ.ırhklannı 5 .000 araıba ve pek çok hayvan taşımakta, yardlmcı otla­ rak İngilizler, Franklar, Maıcarlar, Sıııplar ve Bizans ol"'­ dusunda hizmet gören Türk asıllı Hıristiyanlar bulun­ maktaydı {ım. Manuel; kuvıv.etledni Atııa:n.os Ç ayı kıyıla­ rındaki yığmak yeri olan Ulu/bat'ta toplamaya başladı. Sırıp ve Macar birliklerinin gecikmesinden dıolayı, bu <büyük Bizans ordusu ancak yaz başında Türk - Bizans sınırıma doığru ilerlemeye başladı .

tmparat'orun kuvıvetli bir ordtl(Yla üızerine geLdiğin i öğrenen SuLtan I I . Kılıç Arslan tekrar elçiler göndere­ rek sulh teklifinde bulunımuş, ancak İmıpara.tor Manuel; <136> Bu donanmanın ne gibi işler

yaptığı hususunda bilgimiz yoktur. <t:m N. Khoniates, s. 120; L. Rasony, Tarihte Türklük, Ankara 1971, s. 1 94; A. Z. Yelidi Togan, Umumi Türk Tarihine Giıiş İstanbul 1970, s. 204. 64


sultanı,. ıyaptığı yardımları unutınakla suçl ayarak bütün sulh teJ.diflerini reddetrniŞıti . Sultan I I . Kılıç Arslan i se iinparatıoru Doryl oon ve Homa

( Soublaion ) istilhkamla­

rını yeniden yaptıraırak., anla,şımalaıra aykı rı daıvrıanmak­ la sUJÇlaımaktaydı (13sı.

impara toru

İlht i�a tlı ıbazı BiıZanıslı komutanlar, sullhe razı ol'ma!S.ı için i k.naya çaJ ışrn ış.lar,

ancak Manuel on•ları dinlemerniışti . B izans ile arıtık kafi

sonuçlu tbir m eyıda n savaşının kaçınılmaz ol duğunu an­ layan Sul!tan U. Kılıç Aııslan, Ortadoğu ' daki Türk ve Müslüınan devletlerin yardımını iıstemiş ,

İmparator

Ma­

nuel ve batılı araştı.rııcılara -�re de bu yardımı ternin etmirşti <139>.

'hususunda

Anıcak

suıl t an a

eliımizde

ıgel;dıiği iddia edilen y�r:dırn

başka delil yoktur.

Kıonya üzerıine yüııümek maksadıyla yola çıkan im­ nıor.ma l Es:kirşehir yolunu b ı ra k ıp , Aldıyraos U40J' dan inerek Denizli yıolunu teroiıh ett i ve Frikya'ya gir­ di (141> . İmıparator, E s k i:ş ehi r üzeııinden harekata geçme· si hali nde Türkl er ' i n muk av eme tiyle karşılaşaca,ğını taih­ min etti.ğinden bu güney IJIOluınu s eçmi ş ve beklenıme di­ ği bu yoldan ilerleyerek Türkler'i ani bir lhaskınla maığ­ parator

lup etmeyi planiamırş.tı.

ıDaha önceleri Kotos'sa a�dı ile ıbi1inen Honaz'a ge� len Bizanls

or.du�u k ısa bir :s üre burada konakladı. İrn­ pa rator Manuel , bu şehiırdeki Agios Mihael Kiliısesi'ni msı N . Khoniates, s. 1 19-120. < l39J A.A. Vasiliev, «Manuel Con:ıene

and

Henry Plantegenet»,

Byzantlnische Zeltschrift, 1929/1930, s. 237; Ch. Le Beau, s

276; F. Chalandon, s. 508; S. Vryonis, s. 124; Ancak hangi beyliklerden ve ne kadar yardım geldiği belli değildir.

Akhyraos, Milet'ten İ stanbul'a ulaşan yol üzerinde, Balıke. sir yakınlarında bir şehir. <141J N. Khoniates, s. 120; Ch. Le Beau, s. 275; F. Chalondon, (140J

s. 507.

65


ziyaret ederek zaıfer içiiı duıa etti. Buradan hareket eden Bizans ordusu :Dazıkıtı'nıa,

son ra

Dinar'a vardı.

Daha

.sonra Homa 'ya u l aşan Biızans or.qusu buradan «!Myrio

yıkık istiıhkamı » n a ulaıştı. Kaynaklara gör.e burada Bi­ tutns topralda-n b it iyor, Türk toprakları başlıyordu 042>. Sultan II . Kıhç Arsl an Horna-Myrio yıkık istihk.a.mı

arasmda i lerleyen Bizans or.du:s una karşı · gerekli tedbir­ l eri a}ma.kta gecikmedi . Bk yandan imparatıorla sullh ,t eşeiblbüslerini sürdürür.ken, diğer yanıdan oldukrça kala­ ·ibalık Bizanıs orduısunu, b ir meydan muıharehesi yapma· dan önıce, mümkün mertche yıpratımaya gayret gösteri­ yordu . Türk birLikleri sık sık Bizans ordusunu vuruyor 'Ve Biızans ordusunun geçmesi muıhtemel ci:var köyleri ıt ahriıp ve yağma ediyordu. Ayrıca Bizans ordusunun yi­

v ::ı�ek ve su b akımı ndan ıgüıç durum a düşmesi için elden gelen herış.ey yapılmaktaydı . Ekinler ve otlar tahrip .edilmiş, çeıv:redeki suJar hayıvan ve i nsan ces·eıtleri atıl­

ımak suret iyl e ki rleti lmişti . Bunların sonucu olarak kıısa süre ısonra Bizans ordusunda dıiızanteri salgını çı:kmış ıve çok sayLda Bizans askeri ölmüştü 043> .

Türkıler hakkmda oldukça tecrübe sahiibi ohm İm· paratar Manuel, yol boıyuınca emniyet tedib i r.i de aldır· mıştı. Ancak Bizan:s ordusunun yürüyüşü oMu� ya:vaŞ cereyan etmekte oluıp, bunun selbebi de arkalarındaki yük, eıızak v.e savaş mailzernesi taşıyan 5 .000 kadar ara· banın ve sitaıhsız yardımcı kuvvetlerin rvarlığeydı. İlll(p a·

rator, sultanı yeneceğinden o kadar em i ndi ki, Konya'yı kuşatmak için mancınık rvs . gibi silaıhlan da beraberin<142) N. Khoniates, s. 120; Ch. Le Beau, s. 275; A.A. V'as.iJiev, History of the Byzantine Empire II., s. 82; Vryoni-s, s. 123. <143) N. Khoniates, s. 12{).;121 ; Süryani Mihael, s. 370; 371; Ch. Le Beau, s. 276; F. Chalandon, s. 501 ; S. Vryonis, s. 124.

66


cde. rgetiriyorıdu. ·Bu itibarla Bizans ordusu tam anlaıruy­ •la battal bir vaziyetteydi. Halbuki Türk kuvvetleri, çe­ ıvik ve hareketli, büıyük hir çoğunlukla hafif süvarİ idi­ tler. Bütün yol boıyunıca ,düzenli .bir şekil'de harekeıt eden iBi:zans ordu:suna gerek yüııüyüş. sırasında, gerek konak­ lama yerlerinde Türkler zaman zaman görünerek bas­ kınlar yapııyor ve zarar veriyorlaııdı. Savaşın ne demek oLduğunu bilen Bizanslı yaşh ko� mutanlar imparatora

su l.tanın

sulh tekliflerini ·dikkate

almasını tarvsiye et!miş�erse de dinletememişlerd1 . Pikir­ Jerini kaıbul ettirebilmek için Türk ku'V'Vetlerinin hare­ ikedi ve çevik oluşlar.ı , o zamana kadar imkansız gibi görünen yerleri zaıptetmiş olmaları sebebiyle moralleri­ nin yüksek bulu:nduığu, Bizans ordusunun ise yoııgun ve üstelik dizanteri yfuünıden birçok ka�ıp verdiği vıb . . gi­

gösterdikleri gerekçeler imparatoru iknaya yetmedi. ltmparator ve rnaiyetinin içinde bulunduğu bu durum, dev.rin Bizans tarihçi si N. Khoniates tarafından acı acı

lbi

ttenki;t ed�!tmektedir 044> . Görüldüğü üzere, imparator se· fer başlangıcındaki ihtiyatı bir yana bırakmış ve çevre­ sindeki savaş taraftarı, tecrübesiz komutanlarının etki­ ısine gi rmişti . D iğer yandan SuLtan Kılıç Arslan, Bizans orıdusunun hareketıini her an takirp e diyor, kontrol altın­ ıda bulunduruyor ve öldürücü ıkohluyordu.

daıibeyi vuracağı ııamam

Türk kuvıvetlerinin

devaml ı haskınlan ve

ıçevredeki taihriıbatı B iızans or.dusunu Roma'dan iübaren lher türlü hareket serbestisinden maihrum bırakıınışctı. (144)

«...

O zamana. kadar hJç savaş trompetl sesi duymamış, şa­

şaa ve gösteriş içindeki asilzadeler . . . •,

«...

Bu genç subay­

Iann fikirleri ve davramşlan gururdan ve elbiselerinin üze­

rinde parlayan altm ve gümüşten daha fazla dikkate değer değildi.• (N. Khoniates, s. 121) . Aynca

bk. F. Chalandon, s.

508; S. Vryonis, s. 124. 67


·Buna rağmen Sultan H . Kılııç Arslan İrnparator Manu­ el'e üçünıcü defa bir ebçilik heyeti gönderdi . Sulh yapıl­ lması hususunda irnıpara;toru tekmr Uiy a rdı . İmpa rator IManuel, su1tanm .teklifini tekrar .redıdederek, «Banş şartlannm 1Konıyıa' ella göriişüleıhileceğinli>> <145lhelirt ti. B i­ ızans ordUJsunun harekatı sııras.mda sultanın bu şekilde ısık s.ı.k elçiler göndererek sul:h is.ternesi herhalde İmıPa­ ıratıor Manuel'.de suLtanın kendisinden çekindiği şeklin­ de bir k·a naat uıyandmmı,ş olmalıdır ki, ba�lan:gııç ta g&­ rülen iıhtiıyatt an ve tedbirlerden imparatoru. urz.aklaştır­ mıış.tır. Bizans ordusu Homa üsısün:den ayrıldıktan ıso n ra , bize göre, şu güızeJ1gaJhı .takip ederek KararnıkbeH'ne ulaşmı.şıtır : Homa - Düzıbel - Kartı - H aydarlı - Karadil­ Uzunp ına r ve n ihay e t Karamı,k:Jbelii . Öyle anlaşılı­ li yordu ki -iımparator, Sultan dağları nın kuızeyinden Ak­ şehir - Konya ve oradan Külek Boğazı'na ulaşan Bizans !yolunu t?·kiıp etmek kararında i.di <146> . III. 2. KARAM.I'KBELİ ( MYRİOKEFALON) ZAFER!İ 17/18 EYLUL 1 176

Bizans ordusu oldukça yıpranmış olarak «Myriıo yıkık isıtihkıamı » na geldiğinde, savaştan bir önceki g� t'fürk ku:vıvetleri Bizans karaııgiliına b aıSik ın yaparak yağ045>

< t46

CI. Cahen, , s. ordusunun takip etmiş olduğu Roma' d an i t i ıb aren Bi z ans güzergah vedeğişik savaş mevkii hakkında çeşitli araştırmalar ile pılmış vıe ıtenkitleri yılında tarnarnladığımız adlı dokto a r de mevcuttur. Ayrıca bk. Yeri»,Abdulh• alfıkElçin A mağanı,, Şükrü r Yayınlanndan, ·Ankara Pre-Ottoman . . .

104.

ya. görüşler ortaya atılmıştır. Bu göriişler 1978 Myrlokefalon (Kara­ tezimiz­ mıkbeli Geçiti) Zaferi (17 Eylül 1176) M. Çay, «Karamıkbeli (Myriokefalon) SavaŞı'nın H.

Ü.

68

1983.


ımaladılar 047l.

Karıamııklbeli'ni Şuhut Ovası'na doğru ka­

ıpatan «y�kık MyriıokeifaLon istiıhkamı» nı, 1 7 Eylül 1 1 76 günü aşan Bizans or.duısu Karamık/beli'ne doğru ilerle� meye baışlamış /Ve

l((

boğaz )) görünümündeki vadiye gir·

mi·ştir. Geçitin yüksek tepelerinde mevzilenerek 'Vadiye ttamamen hakim bir durumda olan Türk kuvvetleri, B i­ ııanis ordusuna

ib aışlanıgııçta' müdaıhale etmeyerek,

ıman öncülerinin

IBoğaz'ın

içine

doğru

düş­

ilerlemelerini

adeta kıolayla.ştır:mıştı;r. Biızanıs orduısanun

önıcü birliklerine Kons;tantinoıs

Anıgelbs'un iki ıa:ğlu İoannes ile Andronikıos ku:manda et­ mekteydi. Öncü

birliklerini , ıKons tantinos Mavrodukas

ile Anidlronikos Lampardl01s komutasındaki diğer birlik'­ ler takip etımekıteyd'i .

Bi,zans ordusunun

sağ kanadını,

imparatorun kayınbiraderi Antakyalı K:onstans 'ın oğlu Baudıouin, sol kanadıını ise Theod:oros Ma:vJ:iozomes ko-­ muta ediyıord'u. Bunların da ardında baıgaj lar, kuşatma aralbalan gelmektey,di . İmparator M·a nuel'in komut;:ıtc:;m­ 'daki ıhaıssa ordusu ile arıtçı kUNN.e t!ler .daıha geride idHer. Bu or.du sıkışık niızamda olup 15 km. k·a dar u,zunlukta bir

kı<?nvıoy

meydana getirımiŞıti

Kaynaklardan teSipit

< 148> .

edilebildiği gilbi,

'Manuel, �baıgaj ve makinalan taşımakta 1kendi

kOimutasmdıaki

arasına almış idli ki,

İmparator

olan arabalan

hassa birlikleri ile esas ordusu

bu yanlış hareket i aradaki i rtiba-

( 147) S. Vryonis, s.

124; Saıvaşın cereyan tarzı ile ilgili olarak dev· rin kaynağı N iketas Khoniates (s. 121-128) 'de ve tınparatar Manuel'in İngiltere Kralı Henry'e gönderdiği mektupta (Bk. A.A. Vasiliev, «Manuel Comnene ·and Henry Plante�enet», s . 237-239) oldukça geniş bilgi bulunmaktadır. (148) N. Khoniates, s. 122; Oh. Le Beau, s. 277; F. Chalandon, s. 507, 509; A.A. Va·s iliev, «Manuel Comnene and Henry Plan. tegenet», s. 239 vd.

69


tın kesıiılmesine selhep oLmuş oldu. Nitekim İoannes, Anıdıronikıos·, Marvrocİ.ukas ve Lampardos komutaısında

ilerleyen kuıvıvetler, tehliıkesizce vadiiyi geçmek için, ön­ 'deki ıp�yadeleriini Türkler'e :karşı taarruıza ıgeçirnüşler, ancak geri ciekli asıl Bi.zarus ordusu bu kendi önıcü kuıv­ vetlerini aradıa enıgel teşkil eden ağırlıklar yüzünden la­ Z.Lm gelen süraıt'l� takip edememiş,ti. Öncü kuvvetlerin boğazı kıolayc.a geçerek ovaıya inmesine r.ııüsade eden II. Kılıç Anslan, bu suretle, Bizans ı0rdusrmun iyice iki­ ye ayrıLmasını sağlamış oluyoııdu. Ayrıca asıl Bizans or­ dusunun vadiye hakim olan Türk kuvvetlerini geri at­ madiap ıçııp lak arazide yürüyormuşçasına boğaza girme­ si Türk ordusunun işine yaramıştı. Zira fırsatı kaçırını­ yan sultan, Karamıkıbeli'nin çıkışındaki tepe nıoktasın­ da geçişi kaıpattırmış, diğe r taraftan, yamaçlardan v:a­ 'diye seıvk ettiği Türk kuıvıvetJeri Bizans ordusunun sol kanadına taarrlliZa geçmiş t i Önce yoğun ok yağmurun a •tutulmuş olan Bizans sol kanadının büyük hir bölümü ik.ısa zamanda yıok edildi, geri .kalanlar ise dağıldı. Ar­ kadan gelen sağ kanaıt komutanı Baudouin, emı:ıindelci kuvvetlerle i m da da yetişmeye çalıştıysa da ıbaşarı elde e demedi, çarpışmanın dalha başlarında telef oldu Ge.

.

ıçit t amamen Türk kuıvıvetlerince kapatılmış olduğun­ dan dar vadide sıkışıp kalan bu Bizans kuvrvetleri hare­ iket kaabiliyetlerini kaybetmişlerd!i.. Bıizans ordu su par­ çalanmış, vaa iye dağılan birlikler arasında irtibat ke­ ısilmişti. Geri çekıilme imkanları da ortadan kalkmış.tı.

Üstelik biızzaıt imıparator komutasındaki hassa ordu su ile artçı ·kuıvvetlerin buraya yardıma lroşmaları da müm­ kün değildi. Çünkü, arada ağırlıklar büyük bir engel teş­ ki l

etmektey,di . Böylece

büyük mücadelenin daha ilk

saatlerinde Bizans ordusu tamamen perişan edilmişti. 10


Bu arada diğer bir Türk kuvveti, Bi zans artçı kuvvet­ lerinin gerisine sarkarak ricat ha ttını kestiği için ne geri

çekilme ve ne il eri gidebilme imkanı kalmamış olan art­ ıçı bi r l : kl er de kı'S a

sürede ezilmiş1er.di. İşte bu sırada­ ıdır ki yukarıda, Niksar'da:k� saıvaışı kaybederek telef ol­ iduğwm söylediğimiz And ro ni kos Vatatzes'in kesik başı ısavaış alanına yetiş tiriLmiş ve ii;Jir mızrağın ucurta t a kı­ larak Bizans askerlerine yüksekıçe bir yerden gösteril­ lmi.ştir. Bu manzara , Bizans askerlerinde zaten katma ıınış olan dayanma ıgüıcünü ve en son oesaret kırıntıla r; ını ahp götürmüıştü <149) . İmıparatıor Manuel , orcluswmn önce sol ve sağ ka­ n adının ,

daiha sonra artıçı kUJV1Vetlerin imha ediLmelerini üzüntüyle ıseyretrne:k.ten başka bir şey yapaımııyordu. Tür.kler'in harp takti,ği netıi.c esi, boğaza g:rmiş o l an Bi­ zans öncü kuvve tlerini n vadinin çıkışından sonra bir tepenin eteğinde etrafiarını çitlerle çevirerek yeniden düzenlenmeye çalıştıkları ·sırada , Sultan Kılıç Arsl an , ıkat'i sonucu .almak İ'Çin İım:p.aratp r Manuel Komnenıbs ıkomutasmdakii hass a kuvvetlerıine karşı taarruza geçti. •İmpara.tıor Manuel, emrindeki biriikiere bir yıol açma k için yaptığı mücaıdeleden sonra bunun imkansız olduğu­ nu gördü. Bütün ümitlerini y it i rm i ş bir va:zıiyette, her­ ıkesi n kendi canını kurtarmasını em.rettikten .sonra Türk Ib irli klerinin içine atıldı <150) . b.i r fırtınan ın savurduğu gıö z gözü görmez hale getird:. İki or­ ı :du, dostu düışm am ayırt edemez bıir şekilde savaşa de­ ıvam ediyordu. N. Khoniates başta olmak üzere kaynak' ' ların belirttiği g�bi, ·çaı:ıpışmfi o kadar şiddetli olımuştu Bu

!;a ra d a

arrsırzın çıkan

toz, toprak, kum

( 149) N. usoı N.

Khonil!!tes, s. 122; F. Chalan,don, s. 5 10. Khoniates, ,s. 123-124. 71


ki, vadi, tamamen :nsan ve ha�an cesetleriyle dolmuş­ tu.

Ölüımıden kurtul ab ilen

İmparator Manuel'i tanıyan

b ! r Bizans askeri atını ve.::-e rek onun es.ir düşmesini önr

lcdi. İmıp arator, etrafına tıoplanan kuvvetleriyle b erab er,

kılıç

art ığı

Biızans

öncü birliklere ulaşab]mek için

geçiti aşmak maksadıyla son bir gayret gösterdi. Fakaıt

maiıy e tiyle ıbirHkte kuışatı.ldığından, kendiıslinden yaııdım istey en , yeğen i n: n kocası, İoannes Kantak.uzenos'un ölü­ ·münü

s·eyretmekten

başka bir şey yap amadı .

İoannes

Kantakuzenos ve maiyetini or t a dan kaldıran bu Türk birliği İm:parator M anuel ' i de yakalamak üzere hareke­ te geçti ,

i ki taraf arasında çok se r t bir mücadele ol­

duysa da imparator binbir güıçlükle s afları yararak B i z ans

bir maiyetle

dı 0 51).

az

öncü birliklerine ulaşmayı başar­

Akşam karanlığı çöktüğünde, kurtulabilen kuvvetle­ rm b aşında

Andron'ikıos K:onstastefanos da Bizans

ordu­

gü,hma ula·ş tı Böylece Karamıkıbeli geçi llinde Türk

S ul t anı II. Kı­

lıç A rs la n tarihin büyük imha savaşlarından birini yaıp­ nnş

( 1 7 Eylül 1 1 76) , çok büyük ıbir zafer k azanmıştı .

Bu savaş t a B izans ordusunun tamamına yakın bölümü

imha edilmi·şti. Ya�vaç Ovası tarafına geçt'iğini sıöyledi­ ğ i m iz ve sonra :iımp ar a.tonm k aıtıLm ış ve tler,

oldu ğu öncü "kuv­

topland1kları yerde Türkl e r tarafınıdan muh as a­

ra altına a l ınm ış t ı. Gene kaynaklardan tesp i t edilebildi­ ği gibi

bur a d a , muıhasara

altındaki

tam manas.iyle büyük b ir moral

(151) _Aynı 72

eser, s.

124-125.

Bizans kuwetleri

çöküntüsü içindeydi·


ler <IS2> . 1 7 Eylülü,

1 8 Ey l ül e bağlayan gece,

muhasara

altındaki

Bizans ordugahın da t a m b i r ölüm sessizliği

hak ; m d i .

Sükuneti sadece vadi den yükselen

i mdat

Eıtmflarını ç.it ve araba­

is tekleri bozmaktayd'ı .

lar1 a halıka halinde olan B � zanshlar'a

çev.i rcrek müdafaa b aızı

ferya tlar,

Türk

ter t ilb atı alm ış

b irliklerinin

karanlıkta

bulunan ücre tli Hırist iyan Türk­ ler'e çağnda bulunmaları., Bizans ordugıaıhm.daki peri­ ·şanl ığı daha da a rt ı rıyo rdu . Çü nkü Sc1ıçuklu askerleri , yaklaşarak

-oradaki

aralarında

Türkler' den acele düşma n saflarını terkederek

kendiler.i n e katılmalarını, ertesi gün bütün B izans kuv· v et l eri n in

kılıçtan

geçirileıceğin i

haykırıyorlardı.

Bu

·ölüm i lanı o kadar etkili olmuştu k·i , İmıparatar Manuel, k u rm ay heye t ! n i sü r'a 1:1le taıplay�rak �a;vaş meyd a n ı n ı terketmek istediği n•i bildirdi . Bôy l e bir davramş bekle-

mektedir:

.osıı Bunu kaynaklarda

yun

kanlı

görülen şu iki olay açık olarak

gös ter­

«Askerlerinden su isteyen İmparator Manuel, su­ olması .karşısında

hayıflanarak kendi kendine;

- Ah ! Bu muhakkak Hıristiyan kanıdır. Hıristiyan kanı iç· rnek benim için ne bedbahtlık! vazgeçer. Ancak intparatorun

diyerek

suyu

içmekten

söylediğini duyan bir Bizans

askeri ona şöyle der : - Haşmetmeab, bu korkunç suyu ilk

o es ikinci bir misali Le Beau,de s. Disiplinsizliğin malanması sırasında meydana geliasıynor.ı temin askerleri­ yağmalayan Türkle ' i n durdurul m emir vererek; r ifadevermekte ettiğindegeciaynık­ askeriş daha küstahça imparatora şu cevabı i (Bk. defa bugün içmiyorsunuz. Ondan çok defa içtiniz, tebanızı ağır vergiler

Kh n iat

altında ezerken sarhoş

, s. 125.126; Ch.

oldunuz. » -

(Bk.

N.

281 ) .

Bizans ord�ahının yağ­ Manuel

hazinesini

için

ne

«altınlari

almakta

Bizans

askerlerinin

Türkler'den daha fazla hakkı olduğunu, rnem

t : ccO altınlan halkırnın ezmek pahasına atmarnanız

daha iyi olurdu. Ama şimdi onlan - altınlan - hayatımız

pahasına geri

almamızı emredlyorsunuz.

E�er

lmparator,

övündüğü gibi cesur bir adamsa kendisi gidip alsın! »

N. Khoniates, s. 126) .

73


meye n , o güne kadar kendisinde böyle acınacak bir

hal

görmeyen · maiyeti İmrparator Manuel'i ha�ret ve dehşet

i le dinlemiışler, nihayet içlerinden Andıronikıos Konstas­ ıt efanos ileri çı karak ıbti teklifi şidde.tle reddetmi,ş ti. Bu· na ilaveten çadır içinıdeki konuşımalan duyan nöıbetçisi­ nin kırıcı ıSÖzleri imparator.u kaıçma teşebbüsünden vaz·

geçirdi <153ı.

Sultan Kılıç Ars:Jıan'.ın karaııgMıı, Bizans kuıvveıtle:ri­ nin toplandığı yerin ıyakınında olu:p, her aı;ı düşmanın durumu ve harekatı ılıakkında kendi'sine maliı.mat veri­ leıbiHn.i�or.du. Salballım ilk l'Ş ıklarıyla birlikte Türk kuv­

vetleri Bi-zans oııduıgfııhma karşı hücuma geçt il er Türk­ ler üzerine gönderil en İoannes Angelıos lromuta:sındıaki B izans birlikleri fazla bir direnme gösteremeyerek geri 'ÇekiLmek zorunda kaMı. IMavrordukas komutasınd!aki ikinci bir Bizan's ibir:l.iği de aıynı aktbete uğradı. Türk birlikleri , o:-duıgaıhı çeviren çitleri sökmeye başlamllşbr­ dı. Anıcak bu sırada sultanın emriyle taarruz duııdu­ .

Tuldu.

Türk taarruzunun bu şekilde aniden durdurulması­ nın seıbeb.i sultanın imparatorla sulh hususunda anlaş­ masıdır. Çünkü ıbütün gece boyunca karşılıklı olarak eLçi ler gidiıp ıge lmi·ş ve barı ş 'Şartlarını tespit etmişlerı

(153) Kaynaklann z.ikrettiğine göre, nöbetçisi İnıparatorun konuş­ masını işiıtince; «- Bir lmparatorun sözleri böyle mi olma­ lıydı?» diye yüksek sesle söylendl.kten sonra, Manuel'e dot­ nı dönerek şöyle hitap etmekten kendini alamamıştı : «Bizi bu yola sürükleyen, bizi bu dağlann, bu kayailkiann ara­ sına atan siz değil misiniz? Bu gözyaşı vadisinde, bu ce­ hennemi andıran boğazda ne işimiz vardı? Biz size hayatı­ mızı verdik. Siz ise canınw kurtannak için bizleri terkedJ. yorsunuz.,. (Bk. N. Khoniates, s. 127; Ch. Le Beau, s. 282; F. Chalandon, s. 5 1 1 ) . 74


dir. Gen elEkle batılı kaynaklar sulih tekl fina n önce Sul­ tan II. Kılıç A11s.lan'.dan geldiğini ileri sürmektedir <IS4J. Görüışlerini kuvve tlendirrnek için .de Türk ordusun un !büyük öLçüde y11pranmı·ş olıaıbileceğini iddia etmektedir­ ler. Ancak gene deıvr.in kaynaklarından olan ve tarafsırz.­ lığına güıvenebileceğimiz Süryanl Millıael ve Ebu'l-Ferec, ilk :sulh teklilfinin Manuel tarafından sultana yapıldığı nı aıçıloca belir tme� tedi rl er <155> . Öyle an l aş ı l ıy or ki N:ke­ ıtas Kihoni�es'te anla tılan olay, ka.rış.ılıklı dçileııin gidip gelme sinden sonraki su1hün imzalanması sa±ihasJ.dır. Sulihün imzalanıması safua smda İmıparatar Manuel'e, Sultan II. Kılıç Arslan'ın gönderdiği gümüş koşrumlu bir atla, değerli bir kılıcı sunan Türk elç;si 056>, ked er den ıb itkin hir ;vaziyette bulunan imparatoru teselli et­ mek lüzurnu h�ssetmiış, imparatorun zırhı üstündeki sl­ ıyaıh pelerini farıke derek ; «Bu renk savaş zamanma uy­ gun dıeğiHdıir. Fe�tin alaıinetidiir» şeklinde espride bu­ i

­

,

­

lundu <157> . Sonra Il. Kılıç 'Arslan'ın tekliflerini bildirdi.

İmparato r Manuel, daha önceki meseleleri dikkate ala­ rak sultanın yeni bir oyununa düşmekten korkuıp, tek,

054 >

N . Khoniates, s. 128; A.A. Vasiliev, «Manuel Comnene and Plantegenet», s. 239. 055) Süryani Mihael, s. 371 ; Abii.1-Farac Tarihi, Il., s. 421-422; F. Nafiz Uzluk, s. '25. (156) Bu Türk elçisinin adı bazı kaynaklarda «Gabras» olarak geç­ mektedir. Gabras ailesi Bizans tarihinde önemli bir mevki işgal eder. Gabras ailesinden Türk hizmetine geçenler oldu­ ğu gibi, Türkler'e karşı Çarpışan komutanlar da gelmiştir. Fakat buradaki Türk elçisi Gabras'ın, gerçekte Sultan II. Kılıç Arslan'ın veziri İhtiyar'üd-Din Hasan olması ihtimali vardır (Bk. S. Vryonis, s. 231) .(151) N. Khoniates, s. 128; F. Chalandon, s. 5 1 1 ; A.A. Vasiliev, «Manuel Comnene and Henry Plantegenet>>', s. 239 ; S. Vryonis, s. 124-125.

�enry

75


anlamaya çahşıtı. Emin olduktan sonıra­ dır ki, e�rçiye sırtındaki zırtlun üızerindeki altın işlemeli kadiıfe p ele rin 'ni hediye etti. Sultanın bütün tekliflerini tartışm a sız kabul eden Manuel'e ve kılıç-artığı ordusu­ ına dönüş için mü sa a de edil di . İmp arator Manuel, ka­ ğıda yazılan antlaşma metnini irnza.Iayarak suttana gön· derdi . Suhanın tasdikinden sonra S e}çuklu-B:zans mü­ nasebetlerine yeni bir yön verecek olan antlaşma yürür­ lüğe girdi . liıfin cidd�yetini

Niketas'ta belirtildıi,ği üızere , savaş sanımda yapı­ lan sullh antiaşmasında Sultan II. Kıhç Arslan'ın tek­ l ifleri, zaıferle kıyaslanamayacak derecede hafif tekliıfler­ di (lssı. Bunun sebebi üzerin d e çeşitli yorumlarda bulu­ nan ara·ştırmaıcılar bir fiikir hidiğine varamamışlaı:ıdır. Bazılarına göre Sultan II. Kılıç Arslan, kazandığı zafe­ rin b üyü kl üğünü o an d a anl ayam?mış , Bizans ordusu­ nun t amamı n a yakın bölümünün irnıha edi1miış olduğu­ na ihtimal vermemiştir <159ı . Bu ş ekıilde düışünenleri ya­ nıltan husus me s eleye ta::-afsırz bir gö!Zle bakmam·aları· dır. Çünkü geçi·t.te Türkler'in böyle mukavemet etrneye ık a rar vermelerinin sebeb i ise açıkt ır . Türk ordusunun iki m' sli n den faJZla Bizans kuvvetleriyle yapılacak bir meydan s a'Vaşı n ın teıhlikesi o.ı:ıtadadır. Bu bak ımdıan Sul· tan II. Kılıç Arslan, B1il.arus ordusunun Roma 'dan çık� tığı a n dan itibaren gerilla. muharebeleri ile yıp::-atılma­ sını uygun gömıüş., KaramıkibeLi'ni geçi rmernek için de bütün gücüıyle mukavemet etmiştir. Otaıyı kendi lehine ıyorumlamasına rağmen İmparator M anuel 'in , İngilt ere

( ISB) Araştıncilara göre de Türk sultanı haşansını alçak gönüllü­ lükle kullanmış ve imparatora kabul edilebilir şartlar ileri sürmüştür (Bk. F. Chalandon, s. 5 12; A.A. Vasiliev, History fo the Dvzantine Emplre, II., s. 82) . (IS<J) F. Chalandon, s. 512; S. Vryonis, s. 124-125.

76


Kralı II.. Henry'e gönderdiği mektupta şöyle bir pasaj , İmıparatorun iıçinde bulunduğu halet-i ruhiye ve düşünce­ leri bakımından dikkate d eğe rd ir : « . . . Fakıaıt maj.estele­ rimlz bizi yeniden düzenıe koydu. Böy� öncü koliara ulaştıık. Ordu1111UZW1 ıiçinde bulunduğu kötü dununıa rağ­ men ırnJajestıeJıeri .kıarşı hücum/a -geçmek için herşeyi dü­ zenıe koydu. Bunu ·gören sultan majesteıler� karŞıt banş 'için elçiler gönde 'rerek sulh istedi.>> (ıro> . Savaşm sey ri ve sonucu dikkatle tetkik edildiğinde Sultan Kı· lıç Arslan'ın böyle fırsatı kaçırınası beklenemez. Ancak, fımparatıor Manuel ve bakiye ordusunun im!hası Sultan rKılııç Arslan'a istekıleninden da:ha :6azlasmı vermeyecekti . Bundan eliolayı sultan, bir baıkıma ölüm kapanına sıkı·ş­ mı.ş olan :İmparator Manuel'e suLhü paihalıya satınayı polttıikası bakımından d!aıha uyıgun gprmüış.tü. İışıte bu düşünceyle, mahıvolımak durumunda olan Manuel'e barı:ş elini uızattı. Bu düşünceyle hareket edilirse o ana kadar in:sii_Yatiıfi elindie bulunduran ve o güne kadar ya­

pılan haııplerde büyük tecr.üıbe saıhıib i olmuş bir komu­ tan ın, Bizans ordusunun durumunu hakkıyla değerl en ­

dirmesi noı1mal sayılmalıdır. Anlaışma

hükümleri,

sonraki tatbikat dikkate alına­

rak şöylece özetlenebilir : « 1- İmpar:ator Manuel, İstanbul'a dönüşünde 100.000 altın, 1 00.000 gümüş fidye ödeyecek, 2- Dorıyleon { Eskişehir) ve ıHoma (Soublaion ) istih­ kıarnJ..arı yıkılaıcak,

060J

A.A. Vasiliev, «M·anuel Compene s. 239 vd.

and

Henry Plantegenet»,

77


3- T ürk

topraklarmdan ayrılıncaya kadar bir Türk müfrezesi Bizanshlar'ı lroruya.cak <161>. »

Yuıkanda üç maddede özetlemeye çalıştığımız Türk­ Bizans antlllişması hakkı nda t am ibir açıklık mevcut de­ ğildir. E'Sir düşmesi muhakkak olan inı:paratıorun ser­ best .bırakılmasının seıbeıbi

hala anla.şılm.amıştır.

Her­

hangi bir topra:k illhakı ile ilıgili bir hüküm de yoktur.

Ancak Roma ( SorubJaion ) ve Eskişehir ( Doryleon ) iıs­ tihkamlarının ile Sakarya

yık ıhna s ı bir bakuna

Menderes ovalan

vadisini Türk akıniarına tamamen açık ha.Ie

'getirecektir.

III. 3. KARAMIKBELi .(MYRİOKEFALON) SAVAŞI�IN ÖNEMİ VE SONUÇLARI 1 7-18 savaışı

Eylül 1 1 76 t arihinde kazanılan Karamıkıbeli

Türk ve dünya tarihinıin ak ışı nı değiştiren önem­

li olayla.r.dan b i ri s i di r. Bu1güne k a dar yanlış bir şekil de «Myriokefalıon»

ol ara k araıştır.malarda geçen bu savaşın

adı tamamen araştırınayı yapanların bir yakışıtırmasın­

değildi r . Bizanıs tarihçi si Niketas M anuel ' in İn­ giltere kralına gönderdiği mektupta « Cybriloymanoi » <163' dan

b aşk a bir şey

Kıhon.iaıtes'te savaş ımahalli «Sy.brize ı> {162',

(161) N. Khoniates, s. 128; Süryani Mihael, s. 371-372; F. Chalandon, s. 512; A.A. Vasiliev, History of the Byzantine Empire, II., s. 83 ; Cl. Cahen, Pre.Ottoman . . . , s . 104; Fidye ile ilgili olarak Türkler'in eline geçen cckutsal haç,,)n geri alınabilmesi için bu fidyenin Türkler'e ödendiği ileri sürülmektedir (Bk. Ralph-Johannes Lilie, «Die Schlacht Von Myriokephalon (1176) Auswirtungen auf das byzantinische Reich im ausge­ henden 12. Jahrhundert,,, Revue des Etudes Byzantines, C. XXXV., Paris 1977 ,s. 260) ; F. Nafiz Uzluk, s. 25 . .(162) N . Khoniaıtes, s. 120.121. , U6J) A.A. Vasiliev, ccManuel Comnene and Henry Plantegeneb, s. 238.

78


olarak zikredli]mektedıir. Bu terim Su1tandağları'nın adı olarak ku1Janı1mış olup, savaş malhallini de işaret et­ mektedir. Genellikle sarvaış maihalli o böLge de yapılan sa­ vaşlara da ad olma k t adır İster istemez Myri okefalo n adının nereden geldiği hususu dikkati çekrnekıtedir. An­ cak bugüne kadar araştıncılar bu hususu dikkatlerin­ den kaçırmıJŞılardır. Bu hu(ıi�ta y in e bize Niketaıs Khoniates yardımcı olmakıta ve eserin:de konuyla iLgili şu billgiyi verm ektedir : « . . dıaha sonra Homa ve Myrlo­ 'kefalon� �eldli ki oraısıı bu i'dıuu dahaı sonra � ğimiz faoiıaıdian alımştır.>> 064> . Niketas'ın bu kaydı, Türk­ l er in büıyük zaferiyle sonuçlanan sa.ıvaşm cerey.an ettiği ma!hale yani Bizanslılar açıısından taım bir facianm cere­ yan ettiği yete, bu «:faciadan>> dıolayı ve sonraIarı «Myrio­ keıf.alün» adının verildiğini gös.termektedir. .

.

'

.

Diğer yandan Ana·dolu'nun tarihi coğrafyasını iru:e­ lıediğimizde Anadolu' da «·Myrio» köküne yakın yer ad. ları arasında «Myriokefalon» diye bir mevkiin b ulun madığını görebiliriz <165ı. Savaşın cereyan e t t iği zannedi· ·

064) N. Khoniates, s. 121.

(165> Myrio k-öküne yakın Anadolu'da tespit edebildiğimiz yerler

aşağıdadır : a) Myrina (W.M. Ramsay, Anadolu'nun Tarihi Cografyası tre. M. Pektaş, İstanbul 1961 , s. 1 12 ) , Ege sahilinde Çan· darlı Körfezi'nin hemen kuzeyinde. b) Mynnex (Marpessos, Marmessos, Myrmissos) (W.M. Ramsay, s. 178) , Porsuk ile Sakarya nehri arasındaki Opsikion theması'nda. c) Apameia·Myrlea (W.M. Ramsay, s. 195) , Mudanya yakın­ lannda. ç) Myrika (W.M. Ramsay, s. 237) , Haymana yakınlannda. d) Myriokephaloi (W.M. Ramsay, s. 241) , Soniana'dan do­ ğuya doğru giden yolun üzerindeki ilk şehir. Bugünkü Keskin'in doğusunda Delice suyu üzerinde bir yer.

79


7' len Düııbel <106' , KumdanJı <16 , Çiıvril <168' , Yalvaıç <169' Gelen d!ost 070' ve Ş uh:ut <171' mıntıkalarında deği l Mıyriokefalon,

ıbu ada yakın bir maıhal da:h i bul'mak mümkün değildir. Bu

durum karışısında i.s.ter istemez tıerim üze:rinde gerekiyor. Oö rül.düğü gilbi Myriokefallon Grek· çe iki kelimeden kuru lu bir ·i sirriıdir : Myrio ve kepıhalon. Bu keLım elerin anlaımı ise konuyu a•yıdınl'a.tmak bakı­ mmdan çok mühi.mdir. Bu kdimderde nı ım:yr.io, 10.000 veya sayısırz a nla m ın da <mı , keph alıon ise baş, kuts·a:l baş1 insan başı 073' manasındadı r. Bu du:ru:mdıa «tMıyriokefıa­ lon » kelimesini «sayı:sız Hıds:tiyanın öldügü yer» oladurmak

e) Myrioangeloi Nehri ile birleştiği Feridun leşbul 1943, l in Ve Aynı

(W.M. Ramsay, s. 246) , Porsuk suyunun Sakarya noktaya yakın ıbir yer. (I 66J D irimtekin, Konya Ve Düzbel (1 146 ve 1 1 76) , İstan. s. ll S ; yazar, « Selçuklular'ın Anadolu'da Yer­ m e er i Gelişmelerini Sağlayan İki Zafer», Malazgirt Annağanı, Ankara 1972, s. 254; Velidi Togan, Umumi Türk Ta rihine Giriş , s. 203-205. 1167) W . . Ramsay, Cilities and Bishopries of Phrygla, Oxford 1895, s. 224, 347 . (168) İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, I., Ankara 1972, s. 2; Kudret aMyriokephalon Savaşı Nerede Olmuş­ tur?», VI II. Türk Tarih Kongresi (Ankara 11-15 Ekim 1976) , Kongreye Sunulan Bildiriler, C. II., Ankara 198 1 , s. 689-701 . � 169) Eickhoff, «Der Ort Der Schlacht Von VIII. Türk Tarih Kongresi (Ankara 1 1-15 Ekim 1976) , Kongreye Sunulan Bildiriler, C. II., s. 684 vd. 070) Bu konuda Hüseyin Şekercioğlu adında amatör bir araştır­ macı hiçbir kaynağa dayanmadan Gelendost mevkiini orta­ ya atmiş ve ,bazı çevrelerce de benimsenmiştir (H. Şekerci­ oğlu'nun makaleleri için bihliyoğrafyaya bakılabilir) . �171 ) Kudret Ayiter, «Myriokephalon Savaşı Nerede Olmuştur?», s. 6S9-701 . ( 172) P . Petrakopulu, Neon Orthografikon K e Erminetikon LexL kon, Ekdosis Divris 1977, 5. 433, s. sütun . (173) Aynı eser, s. 347, 1 . sütun.

M

A.Z.

Ayiter,

Ekkehard keph·alonıı,

80

Myrio.


rak yıoruımlamak .gerekir ki yu�arıda zikrettiğimiz gilbi Niketas 'ın kayd ın a da u}'lgun düşer.

Gerek Niketas'ın kaydından,. gerek açıklamamızdan anJaışıl1acağı gilbi Türkler için büy:i..ik i bir zaıfier, B i zanslı­ lar için ıger1Çek bir felaket olanı Ka r.amıldbe:li (ı�dokefa­

ıton ) Sava,ş ı Bizans açısınıdan bir d!önüm noktası oLmuış­ tur.

Komnenıoslar hanedfuunın

en 'büıyük hükümdarl a­

rından birisi olan Manuel Komnenıos'un .saltan a•t ı tama­ men

seıferler ve sav:aışlarla ıgeç:miış

(.Myriokefalon) Savaşı'na ka d a r

o

olup

K aramıkibeli

ıgünkü dünyanın en

güçlü hükümdarLarından hiri olarrak bilinmektedir. Ba­ tıda Macarlar'ı, Alımanlar'ı ve Venedik gilbi d evletleri dize ıgetiren Manu el , doğuıda da Kilikya Ermeni Krallı­ ğı'nı, Latin Anta kya P.rinkepsliği'ni ve Kudüs Kra ll ı ğı 'nı kenıd!isine bağlamıştı. Yukarııda da anlattığımıız giıbi İç Ana dol u 'daki SeLçuklu SuLtanı Kılııç Arslan'a kat1şı poli·

t i k ıb ir manevrayla ıbir ittifak manzumesi oluşturarak, onu d a t es irsiz hale sokmaya çalıışmı,ş v e başkentini zi­ yare te

medbur ederek prest ij in i

büyük öl'çüde

artır­

mıştır. Ancak Bizanrs

imparatoru , selefierinin tedbir.li ve iıtidall i politikasından tamamen uzaklaışm:ı:ştı. Bazı araş-­ tırıcılara göre İmpa ra.tor Manuel'i doğuda ve batıda sa­ rvaşlaı:ıa yöneiten en öneml'i seıbep « eski Rom a İmpara­ tor.luğu'nu iıhya )) emeliıdi.r <174>. Bu yüzden devletler arası münaseıbetlerde, komş u hükümıdariara adeta, « talbh muamelıesi yapmak:taydı. Manue l, bu emel ine ul aşmak için girişıtiği uızun ve yorucu saıvaşlar sonunda ise Bi­ zans 'ı büyük öLçüde yıpratmıştı. Batıda İtalyan şehir devletle ri , ALma�a. Venedik; Frans a ve Macariıstan ile Cl74) Ralph-Johannes Lilie, s. 275. 81


yapıJan sürekli sarvaşları ii7S>, Bizans'ın maddi ve manevi

güıcünü büıyük ölçüde törıpülemişıti. Bu durum Biızans'ın, Anadolu' dıa kıonıtııolü elinden kaçır.masına ıSıebep olıdu. Artı-k hareket senbestisi Selıçukhılıar'ın liderliğinde Türk"' ler'in eline geçmişti . Bizans ise Türider'in güıçlenme·sini

çok geç farketti. Anıcak Bizans'ın dikkatinin Anadolu' dan uzaklaş.tınl·masında S uLt an I I . ıKılıç Ar�lan'ın Manu­ el'e karşı 1 1 62 - 1 174 yıllannıda ıt.akip etmiş olduğu po­

litika da etkHi olmuştur. Askeri deihası yanınıda büyük

devlet aıdamhğı sultanı Biızan's ·karşısınıda haşanlı kıl­ ffi]şıtı. Manuel II. Kılıç Arslan ilişkilerini hissi olarak 'l?J()ren batılı ar.aşıtıncılar, sultam «hile.karlık ve nankör' -

lük» le suıçlamaktadırlar. İmparator Manuel'in «1Franco-Byzanıce» proj esini<176> ·gerçekleştirme gayretteri ve bunun bir paııçası olarak i,Ma:caris.tan'ı Bi•z ans'a hağlamak için yaptığı savaşlar kendisini tAnadıolu' dan uzaklaştırmıştı. 1 162 Türk - Bi­ tzanıs antlaış.ması gereğince, sultan Biızanıs'.a yarıdıım eıt­ ımiş ve bazı Türk birHkleri Macaristan' daki savaşlarda Bizans saıflarında çarp]şmıışlardı.

Tamamen

görünüşte

olan Bizanıs'm üstünlüğü batı savaşlanyla erirken, Sul­ tan II. Kılıç Anslan 1 2 yıllık ni gayet

iyi dePJe,rlendirmiş

(1162

-

1 174) sulh dönemi­

ve Ana dolu da T.ürk '

!birliği­

ni yeniden gcııçekleştirmişıti. Artık Bizans'ın kar.şısınıda Anadolu'da çeşi tl i Türk beylikleri yerine tek ve güçlü (17SJ U76J

82

Oh. Le Btllu , s. 257-265; A.A. Vasiliev, History of the Byzan­ tine Empire, IL, s. 86; G. Ostrogorsky, s. 342-347. Manuel, devlet kademesinde U.tinler'e büyük imkanlar ver­ mişti. Bu onun Latin hayranlığının politikasındaki yansı. masıydı. Manuel, kurmak is tediği büyük Roma İmparator· luğu'na hem Grek ve hem de Latin damgasını wrmak isti• yordu.


<Sel:çuk.lu Suhanlığı lbulunınaktaYidı.. <117).

ibakımdıan

ıBu

\'f.ürk'ü Türk'e kırdırma teşeiblbüsü, ar.tık Bizans'ın Ana­ dıolu'da uyıgulayaıbileaeği bir politika oLmaktan çı:kmış­ ıtı. tmparator Manuel bu

yanlış

poli tika sının sonunu,

Karamıkibeli {IMyriokefalon ) Sarvaş.ı'nda ağır bir yenilgi­ ye uğrayarak ·gördü. Malaııgirt Saıvaşı ( 26 Ağustos 107 1 ) 'ndan sonra 17 Eylül 1 176 tariılıinde yapılan ıbu savaş Anadolu'nun ka­

derini tfıtyin eden

önemli kaıışılaş.ma olmuştur. B u sa'Vaşla Bizans., Küıçük Aısıya''daki topra klarını geri a la hilıme ürniıdini tamamen kıayıbeıtııniş ve a rt ık Anadolu'nun Tür.kler'in yurdu olduğu �er.çeği apaçık o ı�t aya çıkmış­ en

­

-

tır (178>. Artık Biızans'ın Türkler' e karışı tekrar güçlü bir

ordu meydana getirme imkarn da kahna:mış.tı. AnadoJu'da Bizans

el indeki

top rakların korunabilmesi bir me­

sele haline gelmişti.

B izanıs sınırına yerleşen Türkmen kitlele ri durma dan Bizans topraldarına sızıyorlardı. Bu

yüzden 1 1 76 yıl ından sıonra Biızans, Tüııkler'e ka rşı an­

ıcak saJvunma s·avaış.ları yapmak dUTUmanda kaMığından,

Türkl er Battı Frikya'yı tekrar ele geçirdile r. Böylece 'Küçük

Asya'ya taım hakimiyet

Türkler l�ine --SIOnuçlanımş

Politik bakımdan

oldu

davası

ka t'i

suretıte

<179> .

I l . Kılıç Ars.I an,

Türkmenler'in

Bizans arazisinıe sık sık yaptı kları bu a kın iara ne mü­ 'dahale ediyor, ne de destek oluyordu. Se lJçuklular için

(177) F. Chalandon, s. SOO. 078) İ. Kafesoğlu, << Selçuklular>> , İA., s. 381. � 179> F . Chalmıdon, s. 5 13 ; Cl. Cahen, Pre-Ottoman , s . 204-205; S. Vryonis, s. 125·126; RalphJohannes LiHe, s. 269; G. Ostrogorsky'e göre : «Aynca bu savaş, imparatorluk politl­ kasımn batıda gerileme dönemine tesadüf ettiği için iki misli etki yaratmıştır (Bk. a.g.e., s. 347) . . . .

83


:Ş izans artık bir me s el e olmaktan çıktığından sultan bu olaylara bir müd aih a l ey e lüzum görmüyordu. Şınırlarda 1b üyük m i kta rl ara ulaşan Türkmen kitlelerinin b ask1 sı, Bizans'ın An adolu'daki s ınırların ı gittikıçe geriJ.etmek­ tıeydi (180) .

Bizans ın 1453 tarihinde ki çöküşünü bazı baJtılı ta­ rihçiler 1 025 yılmda Makedıon:ya sülalesinin İ'şib aşına geçmesiy,l e, baızıları ise İ mpara.to r Manuel'le daha doğ­ rusu Karamıkıbeli (Myriokefalıon ) boogunuyla baışlıat­ 'maktadır:lar <18 1ı . M anuel 'in selefieri olan Alexios ile to­ anne s Komnıenos, Bizans'ta başgösteren çöküşü yaıvaş­ latmaya murvaffak olmuşlar, ancak İımıparator Manuel'in büyük haıyallere dayalı politikası B izanıs 'ı artık d:önül­ mez yolia sevketmiştir. Görülen oydu k i Karamıkbeli (IMyriıokefalıo n ) hoııgunıından sonra B ie.:ans ' ın d'iişüışü artık kesindiL Bu düşüş baışka bir Türk Hükümdan Fa­ üh Sultan Meıhmed ( 1451 - 1481 ) tarafından noktalana­ ,caktır. Karamıkıbeli (Myriokefalon) Savaışı'ndan sonra, ba­

tıdaki hasını Almanıya İ mp a raıtoru Frederick Barbaros­ s a 'ya bir mektuıp ;gönd eren İmrparator Manuel, İnıgiltere

'Kralı II. Henry'e cereyan eden savaşı olduğu gilbi an• latniıış olduğu halde , aynı açık kalpliliği Alman İmıpara­ toro'na göstermemiş tir. Fre derick ' e yazdığı mekıtulbund:a 'Manuel, Türk Sultanı II. Kılıç Arslan'tn. ken<Hsine s a1daka.t yemini ederek boyun eğ:dıiğini ididia etmektedir. lFakat Fre derick, Surtan Kılıç Arslan'ın kendisine gön­ derdiği mektuıptan gerçe kleri öğrenmiş.ti. Sultan meık­ tuıbunıda sarvaşı bütün yönleriyle anlıaıttıktan başka, f'redıerick Barbarosısa'dan kendi sin i n darnaf:Iığa kabulüosoı � 181>

84

A. A. Vasiliev, History of. the Byzantlne Empire, II., s. 87. Aynı eser, s. 87.


nrü de rica etmekteydi (lıııı . Frede rick Barbarosısa'nın da nza gösterdiği bu evlilik, daiha sonıra Alman pren sesıi ­ nin öl ü ü ile bir SIOnuç vermemiış tir. Ancak taraflar arasında 1 173 yılında n beri devam eden: dostluk, sul­ tanın yeni eLçiler göndermes iy.l e biraz daiha kurvıvetlen­ mişti UaJ>. m

Kendisinden «Romalıl.ar 'ın Prensi >> ola rak baıhseden ve Frederick'in adını kendi adından sonra ya!Zan Manu­

el'in bu mektuıbu , Karamık:lb e.l i (Myriokefal:on) Saıva­ şı'nın sonucunu Türk elıçilerinden öığrenen Alman i mpa­ ratorunun çok ser.t tepk i sine sebep oldu. Manuel'e ağır bir me ktup ıgönıderen Frederick mektubunda , M anue l 'e (<Grekler'in kmlı» diye hi:tap ediyor ve «gücünü, iht'işa­ iınım. Roma İmp:aratoda:rınd:a,n jal.atn Alman İmparatocla­ 'rı.mn saıdlece Roma İmparatorluğu'na d;eğil, Greık Kral­ lığı'na dıa hükmıeıdlebilecıek güçte olduğu>>'nu, bu seıbep­ ıten, «Manıuel'in Batı imparatorunun yüksek hakimiyeti­ ni tanımıasım ve otoıiteyi Papaı'ya devretmesini>> istiyor­ du. Mekıtubunun sonundıa gelecekteki davranışlarında, Batı imparatorluğunun vassalları arasında boş un a me­ sele çıkarmaya çalışan Manuel'in hareketlerini daima ıgöz önünde tutaca ğı huısusunu , Fre derick , bir tehdit olarak Manuel'e bil:diriyoı;du <184l. Öyle anlaş ıhyordu ki, 'İ.mp aratıor Manuel'in Sul ta n Kılıç Arslan'a yenilerek a rad an çıkma:stıyla, bundan böyl e büyük Roma İmıpara­ tıorluğu 'n u ancak kendisinin gerçekleş.tireibileceğine dair inanıcı büyük ölçüde artmış olan Frederick'in, Manuel'in « büyük Rıoma'ryı iıhıy.a» gaye sin e sahip .çıktığı görülüyor.

(182) Ch . Le Beau, s. C183l O . Turan, «Kılıç

291-292. Arslan , II.,,, s. 6�. (184) Ch. Le Beau, s. 291-292; A.A. Vasiliev, History of the Byzan­ tine Empire, II., s. 84.

85


uğradığı yenilıgi

Biızans'ın Türkler'e karşı

devle tlerini kısa süre de harekete getirdi .

Arvrupa

1 177 yıl ın da

Paıpalık, Freder.iıck Barıbarosısa ve diğer İtalyan devlet­ leri V enedik'·tıe bir kongre ıtıoplayar.a k bu k ongrede dün­ �a politikasını etkileyecek önemli k a ra rl a r almışlardı. Almanya, Lom!hard tıoıplulukları ve Papalık Meclisi ken• di aralanndaki düış.manlı klara

son

vermiş ve daha da

önemlisi Frederick Ba�b a rossa' nın «!Mukaddes Roma � 'Germen İmparatıoı luğu» tasdik edilmiıŞti. Böylece Manu­ d eğerl endirerek sürdürdü­ oldu. Venedik .Kıonıgresi , batılı d evletl erin Bizans'a kai'Ş.ı kazanmış ol­ du kları büyük bir politik zafer iıd� <ıssı . Haçlı seferleri s.ı­ ras ında kıi tutumundan dia . o Ldukça şikayetıçi olan batılı el'in aralarındaki ihtıilafları

ğü batıdaki üstünl üğü .de

somi ermiş

Latin devletleri arasında Bizans 'a olan düşmanlık had

safhaya çıkmıştı. Neticede Latin devle tl eri

arasındaki

bu sık ı i şlbirliği, 1 204 yıl ın da Bizans'ın taht merkezi İs­

tanlbul

(IKonstant:.nopolis) 'un ele geçirilerek orada bir

Latin devle ti kurulttıası ile

sonuçlanacaktır < '86l .

Karam ıkibe li ( !Myriokefalon ) Sa·v.aşı İmparator Ma­

nuel'in ş.aıhsı i1çin de büıyük bir y ıkrm olmuştur. Kişiliği üzerinıde yazı yazanların belirttiklerine göre genellikle

neşeli, d!inç, har.p oyunlarında kendini �östermeyi se­ ven,

h areketl i bir tip iken, yeni 1gi d en

ızacım

d eğ�ş ti rmi ş ,

'k aıy.b ed e re k

neıfsıine

olan

sonra adeta mi­

güvenini

tamamen

huzursuz, veıhimli b i r şahıs olmuştu .

1 1 79

yılınıda İ<sıtanlbul' da bir müddet ka la n çağdaş tarihçi ler1den Tıyre'lu Will i am, Manuel'in bu ruh halini şöyle be­

'li rtımekt edıir : «Fehikeıt gününden itibaren hıatıralarına o kıadar gömülmüştü ki nedimlerine bile görünmeyi redpası A. A . Vasiliev, a.g.e., s. 85. (t86J

86

A. A. Vasiliev,

History of the Byzantine Empire,

II., s. 85.


ıdetti. Ölümüne ,kadar, o ünlü olan gücünü bir daha gös­ •tereınedi. MelankoH� .kıapılmıştı. Nie sr.ı.kinleşebiliyor, ne de a:kli den�esıini tıam ınamısııyla koruyıabiliyor­ du.>> (187) . Moralman çöken İmparator M a nu e l , 1 180 yılı mar­ tmda yatağa düştü. Haıstalığı sırasında ise adeta saray

ımüneocimlerinin a rtma s ı

oyuncağı

haline

Hastalığının

üzerine Ma nuel , oı�lunu veliaht ilan ettikten kı­

sa bir süre sonra öldü

( 27 Eylül 1 1 80 )

Karamıkıbeli (Myriokefalon ) kadar Doğu Türk - İslam yankı

geldi.

uyandırmışıt ı.

oaaı.

Zafeııi batıda

olduğu

devletleri nezd:nde de büyük

Suhan .II. Kıhç

Arsla n ' ın elçileri

'batıda olduğu gilbi doğuda dıa İsılam Yakın-dJoğu'nun hü­ kümdarlarına zaıfe:ri bitdirmişlerdi . Bağdad'da halifenin emriyle zafer şenlikleri yapılmış ve savaşta şeh::t düşen Türk mücahi tleri i·çin dualar edilmişti (189> . Bu zafer Tür­

kiye ·selçuklu Sul•tanı'nıa İ-slam Yakın�dogu' da batı Hı:-

{ 187)

Tyre' lu Manuel'in içinde naklenbulunduğu A.A. Vasiliev, a.g.ehalini ., s. 82.83;İm­ parator bu ruh kaynak­ larda hi k aye edilen bi r ol a y daha güzel anlatmaktadır. Ma­ nuel' i n yeğenierinden bi r i evi n i bu savaşla ilgili tasvir­ lerle süslemişti. Çağdaş yapılmasını kaynaklardanbizzat Kinnamus' uninbelirtti­ ğine göre bu tasvirterin Manuel' yeğeni emretm�ştir (Kinnamus\tanIl.,naklen A; A . Vasiliev, s. yazar, Turan, 211; Aynı «Kılıç Arslan s. 694. Runciman, , s. ğ426;ü kaydedilmektedir Bazı araştırmalarda Manuel' in 24 296; Evlül 1180'Heyd,dIl.e öldll (Bktre.. iseEnver Le Beau, Ziya Karaı, Ankara 1975, s. 242). Sürvani Mihael, s. 210; Aynı372;yazar, < KTuran, ılıç Arslan II.», 694. William'dan

( 188) S.

s.

089)

History Selçuklular

83) ; O.

of the Byzantine Empire, Zamanında Türkiye, s.

lh,

Ch.

W.

Yakın doğu Ticaret Tarihi,

s.

Türkiye,

O.

Selçuklular Zamanında s.

87


riıstiyan dünyasmda olduğu gibi büyük itib a r kazandır mıştı. Türkler bakımından zaferin diğer ön e mli bir sonu­

cu, savaş son:-asında Bizans İmparatıo rluğu'.nun Anado­ lu'yu yeniden zapt üm : d in in ortadan kalkmasıdır. Bunu 'S . Vryonis , uAnadolu'yu yeniden ele geçirmek girlşbni­ 'nin son başansızlığı vıe hakim .kuvvet olarak Anıadolu'dla Selçuklu1ar'm yerleşmesi Manıuıel ıKonmenos ve II. Kılıç Arslan dıevirlerinıe rastliaıımş tı,)) 090> şeklinde b el i r tmek­ tedir. I. Haçlı seferlerinin yarattığı ortamdan faydal ana" rak kend ini gösteren Bizans Herlernesi bu sava·şla kat'i olarak durdurulmuştur. Anadolu'nun T ürkleşmes i tari­ 'hıind.e bir dlönüm nokta.sı o l a rak aldığımız Karamı�.:heli ( Myrioke.falıon ) Zaferi ile, Türkler irçin An adblu'yu ke­ sinli kle Türk yurdu yapmak g:hi yüce bir anlam kazan­ mı•ştır. Zaferi takiben Türkler, Ege havzası dı.şmda Ana­ do�u'ya tam man a sıyle hakim olmuşlar, Anadolu'daki yerli Hıristiyan halk iıse Bizans İmparatorluğu'ndan ta­ mamen ümitlerini kesımiş <191> ve yeni politik duruma, Anadolu'nun yeni sahip l e rine tabi olmak romn d a olduk·

larını anlamışlardır.

(I?Jl

S. Vryonis, s. 120; Bu gerçeği Kugler, cMyrlokefalon Savaşı bütün Doğu'nun kaderint kesin olarak tAyin etmiştir.• diye ifade etmektedir (Bk. Kugler'den naklen A. A. Vasiliev, History of the Dvzantine Emplre, II., So 84) (191 ) S. Vryonis, s. 125-126. o

88


I V.

B

Ö L Ü M

IV. 1 . KARAMIKBELi ( MYRİOKEFALON ) SAVAŞI SONRASINDA TÜRK-BiZANS MÜNASEBETLERi Sultanla sulh andaşması üzerinde a n] aş t ıktan san ra Manuel memleketine dönmek

üzere harekete geçti

Ma nue l dlönüışü sırasmda imıha edilen ordusunu görme·

mek için güııe11galhmı değ:şt<irmek istediyse de kı lavuzla rı kendisini kasıtlı

olarak geldiği

güzeııgaıha soktular

Savaşın deh:şeti tekrar gözle:i önüne serildi <192> .

Batılı

bazı yazariara gıöre bu saıvaşta Tü rkl e r de oJ.dukça bü­

yük zayıiata

uğr.am11ştı 093>.

Türkmen taarnızla.rından

Su1ıhün

yapılmıış

ko runmalarının

olmas ı,

sağlanması

için üıç Seiıçuklu ibeyin1n Manuel'in emrine verilıneısi Türlcinen taar::ı..ıızlarını önleyemedi. Henüz merkezi oto­ riteye bağlanamaımş

Türkmenler,

sulh

( 192) N. Khoniates durumu şöyle anlatmaktadır :

anıtl.aşmasının

«Olay

gerçek­

ten ağianınaya değerdi veya felaket o kadar büyük-tü ki yas

tutmaya bile imkan yoktu. Çukurlar cesetlerle doluydu. Dar ve derin kayalıklarda, . çahlann arasında, dağlarda ölüler . . . Herkes hıçkırarak kayıp arkadaşlannı v e akrabalannı an­

yorlardı.• (Bk. N. Khoniates, s. 129 ) . P93l Türkler'in zayiaıtlarını gizlemek için insan uzuvlannı kestik­

Ierini ,derilerini yüzdüklerini vıb. gibi idd!nlan ileri sünnek. tedirler (B k. S. Vryonis, s. 125) . 89


imzaLarnnasıru ha7..medeımemışl.erdi 094> . Ba·tılı yazarlar konar....göçer Türkmenler'in sıtatülerinıi bilmediklerind.en, Sultan II. Kılıç Arslan'ın zaferin sonucunu henüz taım ro1arak değerlenıclılrememesi sebeıbiıyle sulhü kabul etti· ·ğini, anıcak durumu anladıktan s:onıra bu karanndan •pışman olarak Türkmenler' e taarruz emrini verdiğini ·iddia etmekJtedirler. Yukarııda anlattığımız gibi sultan ıbaşmdan sonuna kadar savaşın kaderini tayin husuısun� da ha:.-eket serbestisini elinde tutmaktaydı. Bizans or­ dusuna yapılan bu taarruzlar sul tanın emri <195> ile olma­ yı•p doğrudan dıoğruya Türkmenler'in işidir. Bu Türk­ ımen takilbıi ve basıkınları esnasında B :zans ordusunun kıhç artığı kuvve.t1erinden bir kısmı daha telef olduı. Kurtulabilen Bizans kuvvetleri, Honaz'a ulaştıkları za. man rahat bir nefes ala.b ildHer <196>. Manuel orıdusunu 1burada bir müddet dinlendirerek kendilerine para da­ ğıttırdı. İ.mpararor daha �onra Alaışeh:r'e geçti ve bura­ da yaralarının iyileşmes·i i·çin bir müddet isıtirahat etti. Ayrıca bir kurye ile Bizans'.a bir mektup göndererek savaş hakkınıda kap ah olarak biL@i verıdi. Yazdığı mek­ ıtupta Sultan II. Kılıç Arslan'la Bizans bakımından çok önemli bir anlaşma yaptığını ileri sürüyor, Bizans bezi­ metini haıfiıfletmeye çalışıyor, sultam kendisiyle antlaş­ ma yapmaya meobur hır�ktığını i ddia ediyordu <197). 094>

Türkmenler'in kızgınlığı kaynağımızda, «Sabahleyin, suDı ya­ pıldığı ilan edildiğinde, Türkler sulhe razı olduğu için sul­ hain diye bağınyorlardın şeklinde belirtilmektedir (B k. Süryani Mihael, s. 372) . N. Khoni•ates, s. 130; Ch. Le Beau, s. 285. N. Khoniates, s. 130; Süryani Mihael, s. 371 ; F. Chalandon, s. 512; S. Vryoni s s. 125. İ mparator Manuel kendi durumunu Malazgirt Savaşı'nda ye­ nilen Romanos Diogenes ile karşılaştırarak onun Türkler'e tana

095> < 196>

(197) 90

,


Alaışeihir'den hareketle Manuel daha sonra haş.ken· Dönüşü sırasında yaphğı antlaşmaya uya­ Homa (Souiblaion) is ti!hkamını yı ktı rdı . Bizans'a ulaş;tı kıt an sonra s.ultana çok miktarda alt ın gön de rdi . Kayna klardaki idd i aya ·göre, gö derilen bu aLtınlar, Türklıer'in B:iJzanshlar'dan ganıimeıt olarak aldıkları «İsa Peygamber'in ça rrnılha gerilişini tasıvİr e d en haç» ın geri alınması i•çindi 098>. İ mpa rator taahhüt etmiş olduğu hal:de Doryl·eon (Eısıkişellür ) i:stihkamı m yıktırmadı. B u­ nun üzerine Sultan II . Kıl ıç Arslan, Biza:ns'a bir elçilik heyeti gön derdi . İmparatordan antlaşmaya ri aye t etrne­ sini isıtedi . İmpa rator ise Türk elçilerine «güç şartlar altında ve ri len bir sözü yerine getirmeye kendini mec­ bur hiss etınediğ i » 1cevabını ve ndi < 199ı. Böylece yap ı lan anıtlaışm.a B::zanslılar tarafında n ihlal e dilmi ş ohuyordu.

tine ulaştı. rak,

n

İmparator Manuel'in andaşmaya uym ayacağ ını an· larlıktan sonra Sultan II. Kıhç Arslan, 1 177 yılında , k aynaklard a «IA.tapa kis » olarak zikredilen ve kim oldu­

ğunu b]mediğimiz, Atab eğii:ı koroutasında 24.000 kiş i ­ lik bir ordU(YU Bizans topraklarına gönderd i . Bu ordu­ nun vazifesi Menderes bö�gesini tahrip etmek suretiyle 'Bizan's'ı cezal'andırmakıtı· <200l. tutsak düştüğünü, halbuki kendisinin ise serbest olarak ba· rış yaptığını ifade ediyor ve Romanos Diogenes'den daha şanslı olduğunu bildiriyordu (Bk. N. Khoniates, s. 130; F. Chalandon , s. 512; G. Ostrogorsky, s . 347) . (198) Süryani Mihael, s. 371 ; Abu'l-Farac Tarihi, II., s. 422; Ralph­ Johannes Lilie, s. 260; Biz daha gerçekç i bir yaklaş ımla gönderilen bu paranın imparatorun s erbest bırakılışının kar­ şılığı yani fidye olduğu kanaatindeyiz. (199) N. Khoniates, s. 130; F. Chalandon, s. 513. (200) Kaynakl·arda gö rü len sultanın atabeğe verdiği « dönüşün, de kendisine deniz suyu, kum

ve

kayıkçı küreği getirmesi»

emri, bu �eferin Ege Denizi kıyılarına kadar yayılmasının

91


1177 y ıl ında , Ay dın ( Tralles) ve Antiokhe {Nazilli y akın md a ) 'u an tl aşma ile 'Luma ve Pentakıhira'yı �orla .aldı. Bütün kıy ı boyunca büyük ta\lırilbatta bulundu. Bu yen:i Türk harek at ına kar­ ışılık İ.mparator Manu el derhal karşı t.e db ir almak lüzu­ tmunu hissetti . Bizans generallerinden ve Mihael Aspi a tis'i Türkler üzerine gönderdi c20ıı . Bu Bizans kuViVetleri Türkler'in, Menderes Nehri geçitlerinde dönüş yoll a nn ı tutıtular. Türk kuvıvetlerinin yakLaşmakta olduğu sırada iBizans lrornutanlan Menderes Nı:iliri'nin önemli bir ge­ çitinin bul undu ğu S a rayköy civarındaki Hyelium ve iLl mnıoahi ra bölgesine hareket ettiler. Burada Bizans or­ dusu i k iye ay:nldı. Bir k ısmı n ehrin öbür yakasında bi:r tepenin arkasına mevzilenrniş,, di ğer kısmı ise neıhrin diğer yakasındaki çalılıkların arasına gizlenmişti. Bu tuızaktan ha!b eri olmayan Türk kuvvetleri, elde ettikleri büyük ganimetlerle nehri geçınıeye başladıklarında kar­ şı tarafta rn evzile nrni ş olan B izans kuvıvetlerinin müt­ Süratle harekete geçen Atabek,

hiş ok yağmuruna maruz kaldılar. Komutan Atabek, Bi­ ·zanslılar't geri a tabilmek için taarruza geçtiyse de ba­

ışa.rılı olama dı . Çünkü nehrin öbür tarafın a ulaş an Türk aske:-leri der1hal öldürülmektc idi. B un un üzerine nehıi geçmek için d ah a müısaiıt bir yer arayan Türk birlikleri nehir :boyunca yürüıdül�r. Kaynakların beli.rıttiğine gön­ Atabek, « kalkanını sıandal gibi, kılıcını kürek gibi kul­

lanarak Vie ıa:tımn ,dizginlerini de sol teliyle idıare ied'erek» kıyıya uLaştı. Burada dağın ık Türk kuvvetl eri ni top la· maya ç a l ı ş tığı sırada Bizanslılar tarafından şehit edilarnaçlandığını göstermektedir (Bk.

N. Khoniates, s. 13 1 ; Ch.

S. Vryonis, s. 126; O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 214; Aynı yazar, «Kılıç Arslan I I . » , s. 695) . <201) F. Chalandon bu generaller arasında loannes Vatatzes'i de katmaktadır (Bk. a.g.e., s. 5 14) . Le Beau, s. 285;

92


di.. Bu çetin çaııpı·şma sırasında Ataıbeğ'in ş ehadeti Türk bozuLmasına seıb e,p olmuştu. Ancak Bi­ ızanslı1ar da lbüyük kayıp vermişler ve generaller den Mihael Aspiatis de ö lmüşt ü (<202>. :kuwetlerinin

Manuel Komnenos 1 17'8 yılmda Türkler üzerine biz­

zat kuvivetle.ri n in ba•şmda bir sefer daha düzenledi. Pa­ nıaısids ve Lakerios bölıgesi<203> ne yurt ıtutmaya gel en kıo­ nar - göçer Türkmenler' den bölgeyi geri alm ayı dü şünü yor.du. Anıcak keşif 1çi n ileri gönderilen Bizanslı komu� tanLardan Catide, B iızanıs ordusunun harekat ını Türk­ men l er ' den gizleyemedi. Durumu farkeden Türkmenler süratle çekilmeye başladılar <204> . Türk kuıvve t leri ile her­ 'hangi bir çatıış-maya girmeden Manuel ordu suyla geri dlönmek:ten başkıa çare bulama dı. Manuel, geri döner­ ken bö�genin savunması için Alıman ası llı yeğeni Andro­ nikos Anıgelios koroutasında bir kuvve t i bölge de bıraktı. An.dronikıos 'un yanına ise tecrüibeli Bizans komutanla­ rından M anuel Kantakuzenos'u verdi <ıosı Bunl ardan ­

Çardak civarındaki Türkler'in üızerine bir s efer yapma· '

larını istedi. Andronikos Angel:os, ağırlıklarını Ka kl ık ıt a bıraktıktan sonra ıharekeıte geçti .Ancak ibu B izans kuv­ veti Türkler'in ·bir gece baskınına uğradı. Bizans kuvvet­ leri komutanı Anıdıranikos Anıgelıo s , birliklerini bıraka­ rak

gece yarısı k ı tas ında n .

rada da

ayrıldı, Hıonas'a sığmdı . ıBu­ ' kendisini emn iyette h iss etmeyerek 'D en izJ.i ye

kadar kaçtı·. Komutansız kalan Bizans o rdusu i s e dağıl­ dı. Bozulan ,Bizans ordusunu tıoparlamaya çal ıışan GeKhoniates, s. 131-133; Ch. Le Beau, s. 286-287; F. Chalandon, s. 513.514. ·ıroı Çal bölgesi. iD4> N. Khoniates, s . 133; Buna kızan imparator bu Bizanslı ko­ mutanın bumunu kestirmiştir. lOS) N. Khoniates, s. 133; Ch. Le Beau, s. 2S8; F. Chal·andon, s. 514.

<2l!Z) N.

93


n e ral

Kanttakuzenos b a şarılı olamadı. Ancak toparlaya­ ıbHdiği birliklerle Bizans'a dönmek zor:unda kald ı . Nike­ tas'a göre, « utaml aca k şekilideki bu ye ni lıg i » 'ye fena hal­ de k ıızan Manuel, kuzenini sert bir b içimd e cezalandır­ mak i st emişs e de akraıb a l ı k durumu kendisini engelle­ miştir <n>.

1179 yılında

Türkler,

Palflaganya

( 'Kast amonu ve

çevresi) ile B iti ni a ( İ:zımit ve dbğusu ) arasındaki Eski­ hisar (Klaud1opoıliıs) <2f17J Ş ehri 'n i kuşattılar. Şehir dıüş" rnek üze reyken , yardLm çağrısına uyan İmpara tor Manu­ el, ilerlemi,ş yaşına rağmen ordilisunun başında bö1geye ıyeti�ti. Türk kuıvıvetleri, Manuel'in bu kalabalık ordusu ·karşısmda geri çeki1meyi uyıgun bulmuşlardır <2081 •

Bizan·s 'ın bu küçük b aş a nl arı artık Türk yayılma­ sını önlemeye yeterli değildi. Türk-ıBi�ıs sınırlarına yı· ğılan konar�göçer Türkmen a.şiretlerinin baskısı· şidde· tini gittikçe artırmaktaydı. Manuel ' i n 1 180 yılındaki ölü· mündenı ronra Sultan II. Kıhç Arslan baıtı:daki Türk ya yıtmasını b izzat yıönetmiş;t i r . 1182 yıl mda Uluborlu Şeh ri ve dvarı Türk sınırları içine a lı ndığı giıbi Eskişehir ve Kütaıh(ya şehirleri He çevre leri de artık b i rer Türk bö�gesi idiler. 1 1 82 sonlarına dloğrıu Türk sınırı Denizli tivarın.a ka d a r ulaşmıış, hatta Rıodos Adası karşısındaki •LYJcian kalesine kadar yaıyılmış olan Türkmenler, Deniz­ H ve çevres ini sık s ık vunnay a b aşla:ımşl ardı <2001 • <nı N. Khoniates, s. 133.

Klaudopolis (Eskihisar) , Bolu yakınında bir yerdir. :F. Di­ rimtekin burasının Bolu olduğunu ileri sürer (Bk. Konya Ve Düzbel, s. 128) . (208) N. Khoniates, s. 134; Ch. Le Beau, s. 290. <200> CI. Cahen, Pre-Ottoman . . . , s. 105-106; Nejat Kaymaz, «Ana­ dolu Selçuklulannın İ nhitatında İ d·are Mekanizmasının Ro. lü, 1.», Tarih Araştınnalan Dergisi, II, Sayı: 2-3 (Ankara .1964), s. 123-124, n. 79. (2f17)

94


Arslan çok arzuladığı AntaLya üze­ rine 1 1 83 yıl ın da bir sefer düzenledi. Manuel'in yerine ıgeçmiş oLan lmparator Alexios'un 1 1 83 yılındaki ölümü l.Bizans'ta taiht ka'VIgalarına selbep olmuştu. A laş ehir 'de ibulunan İoannes K.ıomnenos <ııoı•un oğulları bu taıht kav­ lgasmda S uıltan ��· Kıhç Arslan'dan yardım isıtediler <211). SuLtan 40.000 kişilik bir ordu gö ntd ere rek bunlara des­ ıtek oldu. Böylece taht kcwgası Türkler'in Eıge Denizi'ne ulaşırnal arım temin etmişti . Diğer yandan Antalya ku­ şatma·sın dan bir S!Onuç al arnamakl a ibera:b er, Sultan II. Kıhç .Arslan bu seferiyle ibi:rıçok Bizans şehirlerinin ken­ di i s t.ekleriyle Türk hakimiyetine gir.melerini de sağla­ dı. Her iki seferden sonra Sultanın Malatya Mar Bar­ ISuma Sü.ry.anıi P atri ği Mihael'e :gönderdiği fetihm lme, ıSüryani M �ha e l Vek•ayinamesi'nde bulunmaktadır. Sür­ yani !Miıhael, sultanın Bi.zans ülkesine akında !bulundu­ ğunu ve 72 .müstaıhkem B�zans ş eh rin i ele geçir.diğini, kendisine durumu bir mektuıpla bildirdiğini kaıyde­ Sultan II. Kılırç

der <212). (210)

Burada adı geçen İoannes Komnenos, 1 1 18-1 143 yıllannda Bizans imparatoru olarak hüküm sürmüştür. II. Alexios Komnenos'un ft 83 yılındaki ölümü üzerine, İoannes'in diğer oğulları ve yeğ;enleri arasında şiddetli bir taht kavgası baş­ lamıştır. Bu mücadeleden 1 141/1 142 yıllannda Türkler'e esir düştüğü hilinen I. Adronikos ( 1 1 83-1 185) galip çıkacaktır. Kaynaklarda Türkler'in İoannes'in hangi oğluna yardım et­ tiği hususu belirtilmemiştir. Ancak bu Türk müdahalesi ile birçok Bizans şehrinin Türkler'in eline geçmesi sağlan­ mıştı. <lı t> Cl. Cahen, s. 105. al2) Sultanın Süryani Mihael'e gönderdiği mektup şöyledir : «Er­ menlstan'm, Suriye'nin ve Kapadokya'nın büyük Sultam Kı· Iıç Arslan'dan;

devletimizin

zaferinden sevinç

duyan,

Mar

manastınnda zaferimiz için dua eden, dostu· muz Pa·trik.'e : Dualannız say esinde Tann'nın devletlmize

Bar Sauma

95


BiiZans İmıp�ratoru Andronikas'un Bizans taıhtınıa çıkması sırasında ( 1 1 85) ki karışıkl ıktan da faydalanmak isteyerek E.mir iSam komutasında bi.r or:duyu tekrar Alaşehir ve çevre­ sine gönder:di. Bu Türk lruvrvetleri böl1geyi yağma ve tah­ rip etti. Bizans ancak 10 yıLlık bir veııgi ve rmey i kaıbul etmek suretiyle sullhü sağlay ab ildi <mı. II. Kılıç Arslan

·ölümü

:ve

,

İ:sak'm

Bundan sonraki dlönemde Türk.ıBizans münasebet­ l erind e bir dungunluk görülmektedir. Bunun başlıca se­ bebi bu tarihlerde sultanın memleketi oğulları arasın­ da paylaştırmas:ı: ve Konıya•ya çek.i:lerek son zamanlarını ra•hat bir şekilde geçirmek · istemesidir.

verdii!;inl

kabul

ve sbl takdir ediyoruz. Aslında yeğeni, ünlü AlaşeWr'den aynlarak çocuklan ile birlikte gelip bizi buldu. Yüce tahtımız önün· de bize itaat etti. Biz kendisiyle 40.000 kişilik asker gönder. dik. Bunu ö�renen hasımlanmız kalabalık halinde toplana­ rak savaşmak üzere geldiler. Tann, zaferi bizim askeriınhe naslp etti. Kuvvetlerimiz onlann peşine takıldı, devletiml­ zin, korku ve telaşa düşmüş olan düşmanlannı ortadan kal· dırdılar. Öyle ki düşmanlanmız bir daha uzun zaman bel· lerini doğrultamayacaklardır. Bu sebeple askerimiz büyük Diadion (214l kalesini ele geçirdiler. Ve buradan deniz sahille­ riile kadar yerleri devletimizin iradesine tabi kıldılar. Biz, Türkler'e Wç ait olmamış bu topraklarda devletimizin ka.. nun ve türesi uyannca hülti:netmekteylz. Biliyoruz ki, Tann bütün bunlan bize, senin dualann ile bağışladı. Senden dev­ letimiz için duayı kesmemeni istiyoruz. Saitlıkla kal.• (Bk.

coşkunluk

Bizans imparatoru'nun

om

C214)

96

Süryani Mihael, s. 394-395) . Ramsay'da göriilen Didymion (Büyük Menderes Nehri ile Gediz arasında) Diadion ile aynı yer olması ihtimali daha kuvvetlidir (Bk. Anadolunun Tarfbi Coğı"afyası, s. 1 19) . O. Turan, «Kılıç Arslan Il.», s. 695.


IV.. 2. SULTAN II. KILIÇ ARSLAN'IN TÜRK Vl isLAM DEVLETLERİ İLE MÜNASEBETLERi Sultan II. Kı l ıç Arslan , Bizans'ı K aramı kb eli ( Myrio kefa1on ) Savaşı'nda kat'i olarak bozguna uğrattıktan s:onra hem batııda ve hem de dbğuda bir yayılma politi­ kası takip e tmey e başlamıştır. Sultanı asıl ilg;lendiren husus, Anadolu'da Selçuklu · hakimiyeti yan ınd a Türk birliğini kesi n olarak sağlamaktı . Bunun içi.n henüz ida­ reısİ altın a alamadl!ğı bölgeleri de ele geçirmek için yeni

­

bir mücadelenin içine aıtıldı. Karamıkıbeli (Myrioke­ fa1on ) 'dan sonra sul,t anı genel l ilde doğu seferlerinde gö­

rüyoruz.

II. Kılııç Arsl an 'ı n i1k plandaki ·hedefi M alatya Şeh ri idi. Malatya'ya hakim olan Daniş;mendli Melik Mu­

öldü.rerek (1175) eski beylik merkezini tekrar ele .geçirmişti. Bizızat Sel­

hamme d, kardeşi Feridun

(MridUrı)'u

çuk lu orıdusunun b aışınd a Sultan I I . Kıl ıç Arslan'ın bu­

lunduğu Malatya kuışatm a s ı 1 1 77 .sonlarına doğru baş­

ladı ve 4 ay ka dar sürdü. Bu süre içinde şehri muhasa­ ııa

eden SeLçuklu kuvvetleri için, Kılıç Arslan soğukta n

kıorrmabil.meleri

için tuğla ve taştan binalar yaptırdı.

Şehirde ortaya çıkan kıtlık D fuıişmen dl i Muıhammed'i

ııor durumda bıraktı. Bunun üzerine sult'ana başıvura­

rak haya tının bağış1anması şartıyla teslim olacağını bildir­ di . Sultandan hay atının bağışlanacağına dair ahidname­

yi

alan Melik Muhammed, şehri terkederek Harput'a ·gi t ti . Daha sonra Sultan II. Kılıç Arslan Malatya'ya gir­ di ( 25 Ekim 1 178 Çarşamlba) <215) . Dani şmendl il er'in bu

(21S>

Süryani Mihael, s. 373; Abü1-Farac Tarihi, II., s. 424; O Turan, «Kılıç Arslan, II.», s. 694; Aynı Yazar, Selçuklular Za· manmda Türkiye, s. 2 l l .

97


son kolunun da oııtadan kalkmasıyla Danişmendli Türk Beyliği tarihe k'arıışmı!Ş oldu. Dan :şmendli soyundan ge· len bazı beylerin de S eLçuklu hizmetine gi·rdiği bilin· ·mektedir. Selıçuklu sultamnın ısrarlı bir şekiLde Malatya'yı ku· şatması ve ele geçirmesi, kendileriyle Selçuklu Devle­ ti'nin sını:rıdaış olması bazı Artuklu beylerini endişelen­ direrek Mısır-Suriye hükümdan Selaıhaddin Eyyubi'ye 'başvu11malarına ve kendisini metbu olarak tammalaın­ na selhep oldu. Artukoğullaırı'nın bu hareketi I l . Kılıç Aırslan - Nureddi.n Mahmud Zenıgi rekabetine be!lrler ye­ ni bir kutuplaş:manın meydana gelmesine seibep oldu. Nureddin'in mirasına sahip çıkan SeJıahaddin bu fırsatı kaçırmamış ve kuzeye .doğru yayılımasında iıs tifa.de ede­ 'bileceğini düşünerek Artukoğulları'nın müracaatını ka­ bul etmiışıtir. I I . Kılııç Arslan

Selahaddin Eyyubi çekişınesi as­

lında Ka:-amıkJbeli (Mıyriokefalıon) Zaferi sonrasına ka­ dar inmektedir. Sultanın Selaıhaddin'e gönderdiği elçi­ ler bir yandan zaferi müjdelerken diğer yandan da sul­ tanın kudretini temsil etmekteyıdiler. Aırtukoğullan'nın Selaıh addin'in himayesine girmesinden s'Onra 575/ 1 179 yılında Sultan I I . Kıılıç Arslan'ın yeni bir elıçilik heyeti 'Selalhaddin'in yanı.na gelnni·ş ve sulrt anın toprak talebini 'kendisine iletmişlerdi. Bu toprak önıceleri Selçuklular'a a i t olan ve daıha sonra Nureddin Mahmud tarafından zabtedilen Raban Kal·es i 'yıdi . Nureddin Maıh mud'un oğ·

�u

Melik Sali!h'in de rızasını al'an Kılıı·ç Arslan Ra'iban'ı

Selahaddin'den istemekle, rakib ine yeni biır gözdağı da­ ha vermi ş oluyordu. Ancak Selaıhaddin Eyyuıbi, Sultan Il. Kılıç ArtJan'ın bu i's.teğini reddetti . Bu olay iki hii;

kümdarı.n arasındaki gerginliği da!ha dıa artırırken, Sul98


tan II. Kıhç Aırıslan 'ın 20.000 kişilik bir kuvveti Ra'ban'ı zapta ıgıöndermesi taraflar arasında ilk çatışmanın pat-

1aık vermesine sebep oldu . Ra'lban üzerine gönderilen Selçuklu ordusu Eyyubi kuvveüerine yenHdi

II. KılliÇ Arslan

<216ı.

Selaihad:dlin ihtHMı H ı sm Keyfa

Meliki Kara-Arslan oğlu Nureddin Muıhammed'in seJbep olduğu olayla yeiıi !boyutlar kazandı. Aym zamanıda Sul­ tan II. Kıılııç Arslan'ın dama:dı olan bu Artuklu meliki sultanın Malatya'yı zaptım takiben Selaha ddin'in hima­ yesine girtni:şti . Dam aıd ın ın bu daıv:ramşını hazınedeme­ yen Sultan II. Kılııç Aırslan, gene damadının seibep

oldu­

ğu bi r olayı baıhane ederek Nureddin Muıhammed üzeri­

ne yürüdü. Sultan l l . Kıhç Arslan'ın ileri

sür:düğü

ba­

hane kı,zı SeLçuk Hatun <217ı 'a .da:madmın fena da:vranışıy­ dı. Öyle anlaşrlıyor ki bu bahane ile Sultan II. Kılıç Arslan A:ituklu ülıkesini de topraklarına ka tmayı düşü· nüy1or.du. Süratle ilerleyen Selıçuklu

ot1dusu k ı s a zaman­

da Aır.tuklu ülkesini işıgale başladı . Selahaddin Byyub i, Sultan

II. Kıhç Aırslan'a elçi göndererek, himayesine aLdığı Nuredidin Muhammed'in a-Efmı tallep e tti. Ancak Kılıç Arslan, k ızın ın çeyizi olarak N ureddin Mı..illıam­ med'e v erdiği Malatya bö�gesindeki Hanzit ve çevre s i· nin kendisine iades-in·de ı•srar ettiği g�bi, damadının fe­ na1ıklarını da Selaıh addin EwuJbi'ye elçi vasıtaısıyla bil­

dirdi. Taırafla r arasındaki an:laışmaiZI.ığın halli mümkün olıaımadı . Bunun üzerine Selaıhaddin E�'bi, Haçlılar'la

sul/h yaıpaırak, Nureddin Muhammed'i kıorumak amacıy(216) cım

Süryani Mihael, s. 382 ; O. Turan, Selçuklular Zamanında Türldye, s. 212; Aynı yazar, <<Kılıç Arslan II.», s. 694. Kaynaklarda görülen bu adın, kendisinin mensup olduJtu Selçuklu ailesine izafeten verildiği kanaatındayız. Bu hu­ susta daha fazla bilgi için bk. O. Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 169, n. 95.

99


kurzeye yöneldi. Olayın iki büyük hükümdar arasın­ da bir SoaNaş n oktasına dıoğru sürüklenmesi üızerine ve· ·ziri İhtiyar'üdc;Din Hasan'ı Sdaıhaddin' e gönderen Sul� t an II. Kııhç Ars lan durumu hassa s i ye tl e takip etmeye ibaşla.d:L İhtiyar'ıÜıd�Din Hasan , ken.d!isine ıbaşlanıgııçta ol du kça sert cevaıplar ·veren Selahaddin Eyyılibi'yi yu­ <2 muşatmayı !baş ard ı 18) . Her iki Türk 've tslam hüküm­ dan ·arasındaki sullh, Haıçlılaır'm müttefi ki olan Ermeni­ ler'e k arşı ortak bir hare ka t ı da ihtiva etmekteydi . la

Gerek Sultan IL Kıhıç Arıs:l a n 'l a gerek diğer Türk ve İ'sJam devletleôyle d!ostane iliış.kiler içinde bulunan Kilikya Ermeni Kıral ı Mleh , 1 1 78 yılında k!aıtledilmiş ve yerine III. Rupen ('1 1 78-1 1 87 ) geçmişti. Rupenı, Bizans 'ın içinde -b ulunıduğu durumdan istifade

ederek,

Bizanıs'a

ait Miısis ve Adana'yı ele geçirdi. Daha sorura çeıvresin­

'deki Türk topra k larına da tecavüzkar davran ış ların içi­ ne girdi. Franklar'la yaıpml!Ş olduğu ant laşma Rupen'i

bldu kça cesa-retJlendirmişti. Sultan IL Kılıç Arslan'la Selaha.dd!in Eyyuıbi arası nıda k i ihtilfııftan da fayd al ana· rak, kendi müsaaıdesiyle Kilikya'ya gi-ren konangöçer Tür.kmen topluluklarına ta a rruz ederek ıbnnların biT kısmını ka tletti , bir kısmını is e esir a l dı.. Hayvaniarına rve m al iarına el koydu . <21 8) K·a ynaklarda,

İhtiy ar üd Din Hasan'ın Selahaddin'e «Sen büyük bir sultansın. Frenkler ile sulh yaparak gazayı bır. kıp, bir kahpe için Müslüman sultaruna karşı gidiyorsur. Halbuki sultanın kızını korumak sana da düşer» diyerek

Selahaddin'i yumuşatmaya muvaffak olduğu kaydedilmekte­ dir (Bk. Süryani Mihael , s. 3S8; Abil'l-Farac, Il., s. 425; Ra­ mazan Şeşen, « İmad Al-Din ALKatih Al-İsfahani'nin Eserlf rindeki Anadolu Tarihiyle İlgili Bahisler», Selçuklu Araştı malan Dergisi, Sayı: III (Ankara 197 1 ) , s. 345.

1 00


Sultan U. Kıhç

Arslan, Ermeni Kralı II. Rt.ipeıı 'i n

bu son tecaıvüzü üzerine ·harekete geçti. Enneniler'e kar­ şı ortak harekete geçmeyi taahıhüt eden Eyyubi Hüküm­ dan Sultan Selahaddin'e de elçi göndererek

o'nun da Er­

meniler üzerine sefer yapmasını sağladı. Kuzeyden Erme­ ni topraklarına Sultan U.. Kılıç Arslan girerken, :güneyden Karahi:saır ve Göksu nehiıılerini aşan Selahaddin'de aıynı şekiLde Ermeni

ıtopraklannı i·şgale başladı.

büyük: iki hükümdan

karşısında

kalan

Deıvrin en

Rupen,

aldığı

esirleri seribest bıraktığı giıb i oldukça büyük biır razmi­ nat ödemek zo.run:da kaldı. Kral Ruıpen'i ağır şartlada su1he razı eden iki İs.lfun hükümdanndan Kılıç Arslan

Malatya'ya, Sultan Selıaha.ddin de Mısır'ıa dlöndüleır <219> . Bizans

İ.mparatoru Manuel'in

ölümü ( 1 1 80) nden

�ra or:taya çıkan bunalımdan istifade eden Selçuklu su1tanı, Bizans meselelerini ilk plana ·alımiıŞtı. II. Kılıç IArslan'm batıdaki meşguliyeti, Ey.yubi hükümdan Se­ lahaddin'in 1 1 80 antlaşmasını bir kenara bırakarak Gü­ neydoğu Anadolu'daki yayılma siyasetine devam ettiği görü.1dü. Selahadldin Eyyfıbi önce Musul üzerine yürü­ yerek bu şeJhri mu!haısara etti. Selahaddin'in bu tecavü­

�ü karşı·smda Muısul Ataıb eği tzzedıdin Mesud, Er.zen Be­ yi Devlet�şaıh iıle Bektimur komutasındaki Aıhlat ordusu IMa�din' e

t\J erek

.g

Artuklu

Emiri İl�g.azi ile '!Jirleşerek

memleketlerini müdiaıfaaya çalııştılar. Selahaddin ile müt­ tefiki Artuklu Muhammed, Musul'u düşüremeyecekleri­ ni anılayınca Mardin'in güneyinden Amid üzerine yürü­

düler. 1 1 83 yılı içinde Selahaddin, Harran, Habur, Dani ve Nuseybin 'i ele .geçirerek Diyarbakır önlerine geldi. 1 1 83

Nisamndan 9 Mayıs 1 1 83 tarihine kadar devam eden 1219>

O. Turan, SelçukJular Zaıı:ıamnda Türkiye, zar, «Kılıç Arslan Il.», .s. 695.

s.

213; Aynı Ya­

101


kuşatma sıon undla Diyarbakır, S e lahaddi n 'in eline geçti. Viy arbakır' ı savunan Nisan--oğlu, maiyeti ve ıgötüretbil­ diği serveti ile Sultan I I . Kılıç Arslan'a sığ ındı (Z20) . Aııtuklu-iH'ndeki ol aylar bu ş ek ilde devam ederken iki önemJi ölüm ol aıyı Selahaddin'e yeni bir fırsat daha

ıver.di. Bunlar.dıan· ilki Mardin Ar.tuklu Emiri Kud!bedldin 'il...gazi'nin ölümüdür ( 1 1 84) . Diğeri ise mü ttefi ki Artnk­ lu Nureddin Muhammed'in ölümüdür ( 1 185 ) . İ l-ıgazi'nin !ölü müyle kuvvetıli !bir hasımından k urtulmuş olan Sela­ haddin Mardin Artukluları'na hakimiyetini nfuilmek için harekete geçt i .

kabul etti­

Bu seferinde kendi•sine es­

k i müttefiki Artu klu Nureddin Muhammed'in oğlu Kud­ ;b eddin Sokıman�da maiyetinide olduğu halde Meyıyafari­ kin (Si lvan )

üzerine yürüyerek

( 1 1 85 Ağus tosu sonlarında ) .

Se l Mıaddin, Güneydoğu

burasını da zaptetti

11 85 yılı s on l a rın a doğru

Anadolu bölge s i ndeki mahalli

ıA.tabekHkle.r'e yüksek hakimiy e tin i 1> ·ra k üLkesine döndü <22 .

kalbul ettirmiş ola­

IV. 3. SULTAN II. KILIÇ ARSLAN'IN SALTANATININ SON YILLARI (1 185 - 1 192) B üyük S elçuk lu Sultanı I I . Kılııç Arslan'ın son za­

man ı oldukça enteresan

fakıat k ayn a k l ann yetersizliği

seb ebiyl e heQÜz kesin teşlhis konubınayan olayl·arın ce­ reyan ettiği bir dönemdir. Sultanın bu son döneminde

ol aylann önemini di kk a te alarak üç bö lümde incele�e­ ceğiz : a ) Sult anın oğulları ile saltan a t ı paylaşması, b)

1 1 95 yıHarı araısın da Anadıolu'daki Türkmen alu­

1 1 85 nı,

c)

(22IJ) O. t22 1 ) O.

102

Alman

!mpam�oru

Frederickh Barbarosısa'mn

Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 170-171 . Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 173-174.


Anadolu'ıya gi,rmesi. Bir1biderinden konu bakımından ay­ rı görülmekle ber:alber bütün bu olaylar iç-içe ve b ii1hir­ leriyle yakın biçimde i �gilidir. IV.

3.1. S u l t a n iı n O ğ u l l a r ı İ, l e S a l t. a n a ti :ı ıP a y l a ş m .a s ı

Sultan II. Kılıç Ar:slan'ın 11 85 rveya 1 1 86 yılına doğ­ an�aışılam.ayan bir sebeple saltanatı oğulları ile paıylaı�tığı ·�örüldü <mı . BÜifiik o:ğlu Kudbeddin Me:li k­ şah'la Kayseri ça.rıpı.şma:sı (.1 1 88 ) 'na kadar hala kurvvet ve kudlre:tin Sultan I I . Kılıç Arslan'ın elinde bulunduğu naızara alınırsa, sult.anın bu kanarınıda oğullarının her­ ru heniirl

hanigi bir haskısmın olmaması gerekmektedir. Yaşı ol­

olan sultanın gerek yaşlılık ve ıgerekse oğullarım saltana ta ortıak et'!:i ği (ve kendiısinin Konya'da hüküm süırerek bir bakıma ra­ lhaıt bir saltanat sürmek istediği akl a daıha yakındır. Sal­ <tanıatın paıylaışılması sırasında, sultan oğullarına şu böl­ du:kça ilerlemiş yor1gunluğu

sebebiyle

·geleı:ıi bırakmııştı- <mı :

1 . K.uıdlbeıddin Melikşaıh 'a SiVIas ve Aksaray, <ZZZ> O. Turan, bu taksimatta Uluborlu'nun Gıyaseddin Keyhüs. rev'in hissesine düştüğünü, bu şehrin ise 1 1 82 tarihinde Sel­ çuklu hakimiyetine girdiğini belirterek sultanın Kudbeddin Melikşah'la çarpışmasının tarihi olan 1 1 88 tarihleri arasın­ da bir tarihin tespit edilmesi fikri akla yakın olup, salta­ natın paylaşılması ;tarihinin 1185-1 186 tarihlerinde gerçek­ leşmiş olması gerekmektedir (Bk. Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 21 7) . (ID) Süryani Mihael, s. 410; Ahmed b. Mahmud, Selçuk.n.ıime, II., Haz. Erdoğan Merçil, İ stanbul 1977, s. 148; O. Turan, Sel­ çuklular Zamanında Türkiye, s. 217; Cl. Cahen, «Selğukides, Turcomans et Allemands au temps de la troisieme croisade», WZKM, 56 (19 O) , s. 24-25, 103


2.

Rükneddin Süleyıman.,şa:h'a Tokat mer-.kez

olmak

üzere Karadeniz kıyılarına kadar olan bö�gel er, 3 . Muhy ed..ıDin Mes'ud'a Ankara merkez olmak üzere Çankırı ve Eskişeıhir yörel eri , 4.

Sultan"�ş.ah (Nureddin Maih.ınud) 'a.

K•ayseri

ve

çevresi, S . ıMugiseddin Tuğrul-şaıh'a E�bis.tan,

6. Mu'dzıziddin Kaıyser-şah'a Malaty;a, 7. Nasıreddin Be�kıyaruk-,şaıh'a Niksar ve K.oylu hisar,

8. Nizameddin Aııgunşalh <zı•> 'a Amasıya, 9..

Sanıçar�şah'·a Ereğli ( Heraclee) ,

1 0. Arslanıeşah

(Z2.5> 'a

Niğde,

1 1 . Gıyaseddin Keı)1hüsrev'e Uluıborlu (Burıglu, SorLo­ polis merkez olmak üzere Kütahya'ya kadar olan saıha.

Konya' da oturan Sultan II. Kılıç Ars lıan , bütün Sel­ çuklu ülkesinin s.aıhibi olarak hükmediyor, oğuHan ise

1kendü böLgelerinde sultana telib i olarak saltanat sürüyıor­

lardı . Kendi adiarına para hastırıyo.rla:r, her türLü imar

faaliyetlerinde

bulunaıbiliyorlar,

huıtb ele rıd e

sultanın

adınıdan sonra kenıdi adlanm okutarbiliyorlar, kendileri­

ne mahsus teşkihlt ve ordu kurabiliyorlar ve hatta ken-

l224>

Cl. Cahcrı, sultanın oğullanndan Sançar-şah'ı oğlu , Nizamed­

din

Argunşah'ı da Sançar-şa.h'ın

oğlu

yani

Kılıç

Arslan'ın

yeğeni olarak göstermektedir (Bk. Selğukides, Turcomans et

Allemands . . . , s. 25) . 025> Ahmed b. M::>.hmud'da Arslan..şah'ın adı yoktur (Bk. a.g.e., s.

104

148 ) .


di hesaplaırma sefere çıkıp savaş ve suTh için karar ve­ ırebiliyıorlardı 1226>. Ancak kısa bir zaman sonra k ardeş­ ler arasında mücadele kendiiii göstermeye başladı. İhti­ yar su1t.anın ölümü ha li nde taıh ta sahip çıkabilmek hı r­ sıyla yanan ş elhızadeler rakip ol a ra k gördükleri kardeş­ lerine kaırşı çeşitli yoll a rla mücadeleye ba·şLadılar. Şeh­ .zadeler arasındakıi bu mücadel ede yeni bir faktör ke n­ disini kuvve tle hissettirmeye başladı. Bu ol ay 1 1 85 yıl­ larında başlayan ve Kafkasıya'dan Suriye'ye k adar uza.

ınan sahada kendini gösteren yeni bir konar�göçeır Türk­ ımen topl uluğunun hareketi dir. Cl. Cahen'e göre Anado­

lu'ya giren bu yeni Türkmen to.pluluğumın heyecan ı is­ rtıismar edilerek, krarıdeşler bi r:bi rlerin e karşı bu kuwe.ti !kullanma

yolunu

terdh

etmişle r.di:r 017> .

Bu Türkmen

!toplulukları da su1ıtanın oğulları a rasmdaki rekabetten faydalanarak

kendi

iıçine gi rmi şle rdir. siyası hakimiıy eti

rnenfaatleri

Ancak sultanın

için çeşitli olayların oğull a rı üzerindeki

1 1 88 s on arına kadar devam edebildi. l

Sultamn en b üyük oğlu Kudıbedldin M el i kş ah'ın baibası ile arasmda olan

iihtilafı gittikçe büyüdü ve

n �hayet

11 88

tariılıinde Kayseri civarında bir çatıoşmaya .kadar gitti ımı.

rFakat Kudbeddin M eli k:ışaıh' ı:n askerleri

sul'tana

kılıç

çekmekten vazıgeçince, Kudıbeddin Melikışah Sıivas'a çe­ kildi. Sultan, oğlunun bu başkaldırmasını hazmederne(22ı6) o. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye,

S, 217; cı. Cahen, «Selğukides, Turcomans et Allemands . . . ,,, s . 25. ıı1n Cl. Cahen, a.g.e., s. 25-26. <228> AbCı'I-Farac Tarihi, II., s. 450; O. Turan, Selçuklular Zama­ nında Türkiye, S, 225; cı. Cahen bu olayın 1 1 89 tarihinde vuku bulduğu kanaatındadır (Bk. Selğukides, Turcomans et Allemands . . . , s. 25-26.

lOS


di. Kendisiyle işbirliği yaıpan Türkmenler' den 4 .000 ' inin

ıöldürülmesirııi emretti <229>. Bununla beraıber ıba:ba-oğul

ihtilaf bir

arasındaki

neticeye bağlanamadı .

Bilhas·sa sultanın veziri İhtiyar' üd�Din Hasan'ın bu ihtHMı körük1ediği , sultanı oğluna

·karşı

kışkırttığı

zannediLmektedıiır.

1Ti1rkmen tehlikesine karşı

Anadiolu'yu

saran

bazı tedıbirler aldığı zanne­

td:Ien vezirin, Türkmenler'le Kudbed.din arasındaki iliş­ kilerden kuşkul anmış olmas.ı muhtemeldir. naha ki olaylar Kudıbeddin'le Türkmenler

sonra­

ar:asındalci i ttifalo

ortaya koyacak maıh iyettedi.r. Diğer yandan baba-oğul arasındaki bu ihtilMa 'Men­ gü-::üklü Erzincan M.eliki Belıram-şah ( 1 1 68 rışa.rak

vezir

1 225) ka­

İhtiyar'üd"Dtn Haıs.an'ın a.zlin.i temin et­

miştir. Vezklikten aziedilen İıhtiyar'üd�Din Hasan ,

mai­ yetiyle b : rlikte Behram•şaıh'ın yaınına giderken Sıivas ci­

varmda

Türkmenler

t aıraıfmdan

pusuya

düışürülerek

ımaiyetiyle biı:ılikte fec'i ışekil.de öldürüldü <230> .

Saltanata giden yoLda en b.üıyük kilde oııtadan katkması,

muıhal i f ni n

Kudbed.diin'in

i

Konya

bu şe­ üzerine

yür:ümes 'ne sebep oldu. 1 1 89 kışmda Konya'ya maiye­ ti ndeki Türkmenler'le birlikte giren Kudlbeddin, sultana

ızorla kendıisini veliaihd ilan ettindıi ( 1 190) <ı.m .

<229> Abıi'l-Farac Tarihi, II., s. 450; O. Turan, Selçuklular zama­ nında Türkiye, s. 225; CI. Cahen, Selğukides, Turcornans et

(2.30)

Allernands . . . , s. 2q.

Abu1-Farac Tarihi, II., s. 450; Ramazan Şeşen, s. 360 vd.; Cl.

Cahen, Selğukides, Turcornans et Allernands. . . , s. 26; O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 225. C23I> O . Turan, <aKılıç Arslan II», s. 697; Cl. Cahen, Selğukides, Turcornans et Allernand . . . , s. 26. 106


IV. 3.2. 1 185 - 1 195 Y ı ı ı ta r ı A r ıa s ı n d ıa A n ıa d! o l u ' d a kı i T ü r k m e n A k ı n ı Büyük Selçuklu Sultanı Sanıçar'ın

29

Nisan 1 157 ta­

Yakm-dioğu büyük bir karıga­ Devleti'nin yı kıl­ oldukça menfl bir rol oynayan Türkmenler

ır:ih inde ölümüyle, İran. v:e

ışalıığın iıçine girmiiŞitı.i . Büyük 'Sdçuklu ınaslinda

(Oğuzlaır ) Harezmşaıh1ar'ın bask1sı sonunda ya bu dev­

teııke­ doğru· göç etmiışler:dir (232). Bu yeni Türk­

letin hakimiyetini kabul etmişLer, ya da bölıgeyi derek b atıya

men goçü Y.akın.,dJoğu'nun siryaıSJI ve içtimal dü:zenini alt­ üst

etmiış ıgörünmekıtedir. Harezmışaıhlar önünden çeki­

len Oğuzlar anıcak bütünlüklerini muhafaza edememiş­ ler ve parçalanmıışlar:dır. Dinar adlı Mr Türıkmen beyi

Kkman 'a

(Yııva, lvalciıyye ) Türk. Anadolu'ya gel:mişler­ diır <233ı . Azeı.ıba:ycan ve Doğu Ana do l u �ya gelen ve bölige­ deki Türkmen at ab eğl iklerin sı k s ık ya rdımlarını temin ettiklerıi bu T ürkmen tıopluluklarımn 1 1 85 tarihinde Kürtler'le olan bir ihtilafı takiıben çı karttı kları ol aylar 10 yıl kadıar sürdü. Genellikle kıış aylarmda H al ep-Mu­ sul hattına inan bu Türkmenler, yazın da Doğu Anado­ menleri

hakim olurken,

Azer1b aycan

Irval

Doğu

ve

lu'nun yüksek ya�lıalarına çıkmakta, maihalli beylıiklere

yardım etmekle beralber daıha çok kendi beylerinin em­ rinde ve kendi lunrrnakta

menıfaa tl e ri

iıdiler.

Dağlık

doğrulıtusun.da faaliyette bu­

bölıgede

yaş ayan Kürtler'le

bu

iki taraftan da biırçıoık, kiışinin ölümüne seb eıp olan olıay, bir Türk· men , dUığünline kaibul edilmeyen Kürtler'in, Zavzan (NuTürkmen1eı:1'in

arası nın

açılimasına ve her

(2.12)

Mehmet Altay Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorlugu Ta­ rihi, C. Il. İkinci imparatorluk Devri, Ankara 1954, s. 467 vd. <mı CI. Cahen, Selğukides, Turcomans et Allemands. . . , s. 21. 107


seyhin yolu üzerindıe) Kalesi yakınında baskın yaparak

düğün alayını basmaları ve damadı öldüırmelerti yüzün' den patlak veırdi <234ı . Bu olıay kısa zamanda büyüdü ve Diya:rıbakır, Ah·

lat, Elıcez.ire, Suriye ve Orta Ana.dolu';ya yayıldı. Başlan­ gııçta tyah:ı.ız Türki'er'le

Kürtler arasında cereyaın. eden

ısavaşlar, Ermeni ve diığer Hıristiyıan unsurını Kiiırtleır.'i

.lroııuma1arı üzerine Türkmen sa.ldıırı1arı onlaıra da yö­ neldi. Kendisine Y aLguz (ıildeıgiz ) ve A1p lakaplarının vertildiğJi Rüstem adlı bir Türkmen beyinin etrafında

toplanan Türkımenler, Gürcistan sınırlarından Kaıpadok­ veya Hı.ristiyıan unsurlara karşı

ıya içlerine kadar Küırt am.an;sız

bir saıvaış aıçmuş.taırdı.

Kuııtulabilen bazı Kürt

,tıqpluluk1arı Suriye'ye kaçmak zorundıa kaldıl ar . Bu sı­ rada başka bir Türkmen tıoplul uğuna Malatya ci.vannda rasdanımaıktadır.

Ancak bunların

Türkmen Riistem'in

emrinıde olu.p oLmadığı hilıinmemektedir (23sı. Tiidanen ak:urıLarı gıittikçe gelişmiş, Ki.J.Iikya'da

Er­

menileır'e kaıışı, Eytyiılbiler'in Haleıp sınırlarında, Antak­ ya Prin:kepsliği sınırlarında görünmüşler:d:i.r . Lazkiye'� 'lll. Boıhemond'un kıomtııtasıın.dakıi bir Frank birliğini de

rbo2'lgll:D.a uğratmıışlaır, ancak dönüşl erinde bu Frank hü·

kümdarının pusuısun.a düşerek ağır bir yeniLgiye uğra­

m.ışlaırdı.r. Bu

mekle

akınl ar

sıraısında

beralber, HI. Haçlı s elferi

RÜıstem'in adı sıra s ında

geçme­

tekrar Rüs-

(2J4l Cl. Cahen, savaşın sebebi aliırak bir Türkmen beyinin ev­ lendiği Kürt kızı ile · ilgili olarak vermesi lazım gelen başlık parasım vermemesini göstermektedir (Bk. Aynı makale, s. 22-23. O. Turan, Doğu Arilldolu Türk Devletleri Tarihl, s. 174-175. <235) Cl. Cahen, Selğukides, Turcomans et Allemand.s . . . , s. 23; O. Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 175. 108


tem

ortaıya çıkacaktır. Bu Tüırkımen akınları sıras-mda ıortaya çıkan kıtlıik., Anad!olu'da oldıukıça sıkıntılı bir or­ tamın meydaına çı�kimasına sebep oldu. Büyük Selçuklu Devleti'nin yıkıLınaısı Doğu'.dıan gelen Türkmen akınla·

rının gittikıçe yoğunlaşmasına

ve

Doğu

Anadolu'ya kala­

<balık Türkmen ropluluklarınm gelmesine sebep oLm'UlŞr tu:r. Bu

olıaıy ise Anadlolu'nun etnik yapı:sını okh.ıkça de­

ıv.

3.3.. A l m ıa n i m· p aı r aı ,t o r u F r ıe d e r d e k h B a r b a r o s s a ' n ı n A n a d' o l u ' y a Gi r m e si

�iştirmiştir.

Eyylılbi

Hükümdan Selahaddin E:wUbi'nin Kudüs Haçlı :Iexa.Uığı'na kaıışı 26 Hazi ran 1 1 87 tarihinde Tabe­ dye Gölü kenarındaki Hatitin denil en yerde kazandığı büyük zafer, Arvruıpa'ıdan yenıi bir haçlı daLgasının Ana· dolu'ya akmasına

selhep olmuştu.

Kara yolundan Alman t�aratoru Frederickılı Baı:barossa'nın koroutasında s6v.ki kaırarlaıştırılan haçlı ku'VlVetlerinin hazırlanm·asına

1 188 tarihinden itilbaren başlanılmıŞıti;. Bu

zaman

içeri­

sinde F. Bat1barıossa güıze:rıgaJJ:ı ı üzerinıde buluınan devlet­ lerden MacariSıtari h-alına, Bizans İmıparatom İsaac Angelos'a ve Selıçuılcltu

Sultanı II. Kılıç Arslan'a birer

mektupla ıbHdirerek ülkelerinden geçmesi için kendilerin­ den yaııdım talep etmişti. Gerek Bizans imparatoru

ve

ıgerek SuLtan lıi . Kılıç Arslan, Alınan imp araıtoruna olumlu cevap verdiler <236>. F. Barbaros:sa komutasmda­ ld Haçlı ordusu l l Mayıs l.l89 tarihinde sefere baş­

ladı (237). (236J S. Runciman, III., s. H; O. Turan, «Kılıç Arslan ll.», s. 697. a.m Rene Grousset, L'Epope des crolsades, Paris 1()39, s. 295; S. Runciman, III., s. 14.


F. Baırtbarossa, Bizans'ın engellemesi yüzünden bir yıla yakın Balkanlar'da oyaland.ıktan sonra Çana kkale üzerinden Anadolu'ya geçmek üzere 1 190 IMartının spn­ larına dioğru Gelilbolu'ya gelebildi <.23S>. F. B arbarossa Alaşehir isıtikametinıde güneye inerck 27 Nisan 1 190 ta­ rihinde Laodikıya {IDenizli) 'ya vıasıl oldu. Daha sorira sırasıyla ·Menderes NeJhri kaynakıları ( 1 M ayı s ) , Ulıub:or· 1u (2 Mayıs.) bötgeleıııini geçt·ikten sonra Myriokeıfalon:'un ku�eyiınıden süratle geçerek Türk topraklarına girdi <239>. Anıcak F. Bartbarossa komutaısındaki Alman ordusu Türk toıpraıklarına ;gi rdi kten sonra ( 3 Mayıs) çeşitli Türk lruwe tleri taraıfından hırpalanmaya başladı. Bu İmpaıratoru hem şaşır:tmış ve hem de oldukça laulınnış görünmektedir. ·

�alarınıdaki antlaışma'.Ya rağmen Alman haçlı ordu· sunun böyle bir mukavemete uğramasının sebepleri Anadolu'nun o günıkü şaırtlarıdir. Sultan II. Kılıç Ars· lan'ın devlet id'aresıine tam anl amıyla saıbıip olduğu za. manl arda kurulan dıosıtluk ı ı 71 yıllarına kadar iniıyoır­ du. Bu tariJhte O 171 ) Fıredericklh Bar'barossa'nın akrabası olan Saksonıya Duk:ası Henri, Fili'stin'dıen Anadb.Ju üzerinden ülkesine dönerken Selçuklu sultanı tarafın· iki devlet arasında dlostane münaısebetlerin temeıl:i atılmıştı. Bu dıostluk miiışıt:erek dan misalfir ed'ilrnıiış

ve

her

düşman Bizans'a karşı zamanla daha da pekleştirildi. Hatta

1 176

sonras ın da

her iki hanedan arasınıda bir ak­

ıraıbalık dahi söz kıonuısu olınuştu {140).

(238) Aynı yer. Süryani Mihael, 407; WM. Raınsay, Anadolu'nun Tarlhi Cal· rafyası, s. 139-140; S. Rundman, III., s . 14. (240) O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 221. (239)

ııo


FrederiıckJh ıB�baros:sa işte bu eski dostluğa güve­ nerek ı 1 88 yılında Alman Sen�rü Gottfrie d von Wie­ senıbaclı'ı Kılıç .Aırslan'a göndermi:ş ve müsıbet cevap ali­ mı.ştı. Ancak sultanı

q

•gönderdiği elçilik heyeti Bizans

·i.ınpaıratonınun emriyle

tevkif edilmiş ve bir

müddet

IBizanıs· başkenti ndıe ahkıonuL'muştu. Tokili ( ? ) başkanlı­ ğında ve Alman 'Senıyor.ü Gottfried'in refakatinde oldu­ ğu bu heyet n ihayet ı 4 Şubat 1 ı 90 t arihinde E.di.rne' de ıF. Baııbarossa'nın. huzuruna çıkarak sultanın muvafaka­

ıtım kendisine il'etmiışlerıdi. Anıcak bu ıMelikışah'ın da Alman iımparaıtoruna

sırada

Kudlbeddin

hk el.çilik heyeti

ıgönderıdiği ve aşağı yukarı babasıının vaadlerini tekrar­ ladliğı göruldiü. Öyle anl aşılıyorıda ki 'KudbecLd.in henürz 1<lontYa'ya hakim olmadan önıce sultanın elçileri yola çık­ mıışlar, Konya'ya zorla girip balbasma

tahakküme

ladıkılan sonıra 1\.udibedldin durumu öğrenmiş

baş­

F. Bar­ ı lbarossa'nm Anadolu'ıya gi rdlikıten sonra aleyhine faali tyet!te bulunmasını önlemek için alelacele kendisi de bir .

ve

­

ellçilik heyeti gönıdermişti <241>

Anıcak Cl. Caıhen'in çıok Iyi b ir şekilde çeııçeıvesini çizdiği 1 190 lronjcmktürü için de k�ynaşan iki siyaset Alman Haçl ı ordusunun Anadıolu'.da mukavemetle kar­ şıtanmasına s e bep oldu <241a> . ,Bunlardan ilki u-ç l arda yurt tutmaya gelmiş bulunan Türkımenler'in. du rumu idi. Mer:kezi ot.oriteyi tanımayan bu Türkmenler'i Alıman ordusuna

saldırmaktan

hiçbir

kuvvet

alıkoyamazdı.

Di�er b i r husus ise bilıhas•sa Su riye ve Mıısır' da Haçlı·

a4t> Cl.

Cahen, Selğukides, Turcomans et Allemand . . . , s. 26-27; E. Eickhoff, uFriedrich Barbarossa Anadolu'da», VII. Türk Tarih Kongresi (Ankara 25-29 Eylül 1970), ;Kongreye Sunu­ lan Blldirller, I., Ankara 1972, s. 270. (241a> Cl. C ahen, Aynı mak al e s. 28 rvd. ,

111


lar'a karşı yaratılan dini havadır ki bundan 1 187 tari· hinde Selalhaddrin Byyuıbi'nin kızlanndan biri ile nişan I anmış �l an ıKudJbeddin Melikşah e tk ilenmiş ol aıbilir. Ancak A1lman or:dularına kaflşı yalnızca uç Türk­ menleri · ve Kudlbedldin Melikışaıh direnmeyip yanlannda, SuLtan II. Kılıç Arsl an'ın diğer oğlu Muh[y ed-Din Mes'ud ve bir süre k�aklarda adı ıgtirUnmeyen Türkmen reisi Rüstem .dıe bulunmakta idi <24lJ . Alman ordusu

lOO.OOO'in üzeri nde olup Akşeihir yo­ lu üzerinden Konya'ya hareket etti. Büyük sıkıntı için­ deki ALman ordus una karşı Akşeıhir önlerinde Kudıbed­ din Meli�ah ve müttef.iki T.ürkmen, reisi Rüsıtem çetin Ibir muiharebe verdiler ( 1 7 M�yııs 1 190) . Ilgın üzerinden

Konya'ya yürüyen Haçlı ordusu Meram Bağlan'nda ka·. raııgfıhını kurarak Jm.ş.atmayı fiilen başlattı (1 8 Mayıs '1 190) . 1 8-23 Mayıs 1 190 Konya savaşlan sırasında şehir lhaçlüar .tarafından yağma edildi. Nihayet Sultan U. Kı­

lıç Arslan'ın teşeblbüsü ile tekra r sulh sağlanaibi Iili au> .

Gerekli erızak

ve

diığer ilhtiyaçlarını karşılayan F. Bar­

oradan da Sel eucia the­ ması'nın ıgüney sahiline hareket etti. :Silifke düzlüğüne inen ALman ordusu Gökısu Çayı'ndan geçerken, İımpara­

baros·sa, 30 Mayısta Karaman'a

·tor F. Barbarossa atından düşerek bu çayda boğuldu

( 10 Hruz:iran H 90) <244>.

'

<242> Cl. Cahen, Selğukides, Turromans et Allemands. . . , s. 29. <2.0> Süryani Mihael, s. 407; Cl. Cahen, Selğukides, Turcomans et Allemands . . . , s. 30; S. Runciman, 15; R. Grousset, s. 296; o. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 224. 044) Süryani Mihael, s. 407; R. Grousset, s. 297; Cl. Cahen, Selğu­ kides, Turcomans et Allemands . . . , ·s. 30; S. Rımciman, III., s. 15. 1 12


IV. 3.4. S u ı t a n Ö l ü m ü

Il.

ı ı ç

A

r s

ı

' a n

'ı

n

Haçlı tehlikesinin hertaraf edilmesi, bir ara durmuş giıbl görli.nen saltanat mücadelesini tekrar şi.ddetlenıdir­ di. Ancak Kudıbeddin eski kudretini oldukça karybetmiş· t!i. Konya önündeki yenilgisi, Malatya Meliki Mu'i� din Kay:ser�aıh'ın Selalhaıddin'in kaıdeşi al-Adil'in k�ı ile evlenerek sırtını Eyyfıbiler'e dayamaısı yanmdıa biz­ zat .Sultan II. Kılıç Arslan'ın, oğlunun ııoruyla çıktığı Kaıyseri seferi sırasında bir fırsatını bularak Kayseri Melikii Sultanrşaıh'a sı:ğı.nması Kudlb eddi n Mdik!şaıh'a bir darbe n�teliğinde idi. Ancak Sulltan"Ş3ıh'ın da baıbasıru kendi politikaısı doğrultusunda kullanmak isteyince, ora.dan da kaçan sıultan, en küçük oğlu Ululborlu Meliki Gıyasedd1in Keylhüısrev'in yanına sığındı. Gııyaseddin K�üısrev'i kendisine veliaıht seçen Sultan Il. Kılıç Ars­ lan Konya hatkının isteği üzerine oğlu Gııyaseddin'in kuvvetleriyle Konya'ya g;i:rd i ve ıtekrar tahta otuı:ıdu. Bu du�:mıda Kudlbedd!in Melik!şaıh A�saray'a kaçtı. Sultan oğlu ve veliaıhdli Gıyaseddin ile Aksaray'ı muıhasara et­ ti. Ancak hastalanarak 26 Ağustos 1 192 tarihinde öldü OAS>.

<245)

Süryani Mihael, s. 410; CI. Oahen, Sel�kides, Turcomans et Allemands . . . , s. 31; R. Şeşen, s. 462; O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 228; Anonim Selçukname'de Sultan H. Kılıç Arslan'ın Thn Avanz adlı birisinin sultanı Konya Ereğiisi'nde zehirlediğine dair bir kayıt vardır ki bunu baş· ka kaynaklardan kontrol imkansızdır (Bk. F. N. Uzluk, s. 26) .

1 13



V.

B Ö L Ü M

SULTAN II. KILI,Ç ARSLAN ZAMANININ SiYASİ, KÜLTÜREL VE SOSYO-EKONOM:İK DURUMU Anadolu'nun Türkleşmesi olayın'da büyük pay

S'a·

hibi Selçuklu sulitanlarmdan birisi de hiç şüphe siz Sul­ tan I I . Kılıç Arslan'dır. XI I . yilııy ı lın başlarmdan sonu­ na kadar Se�çuklu tahtında kalan baıba-{)ğul I . Mes'ud ( 1 1 07-1 1 55 ) ve I l .

Kıhç

Arslan ( 1 1 55-1 1 92 ) kesin olarak

Anadolu'yu bi:r Türk yuır.du haline gjetirrniş!ıerdir. Bil­ hassa Karamıkibeli (!Mıyriokefalon)

Savaışı'nın kazanıl­ masından sonra durum süratle T ürk l er lehine değişmiş­ tir. B iiZan s taarruzlarının kırılması, Haçlı ordularının tahribatının ortaıdan kalidıırıLmasından sonra Ana dolu her bakımdan hüyıük b ir kalkınma içine girmiş görün­ mekıtedi r . I . Haıçh seferlerinden beri tamamen durmuş olan ticali hal)'aıt S uLt an Il. Kılıç Aııs l an 'ın zamanında tekrar eski .canlılığına kavuşmuş ve gene bu Selçuk lu ·s ultanı zamanında i1k kervansaray i nş a ettirilmi�ti:r. '1 170 yıllarında yeni baştan inşa ettirdiği Ak s aTay' da sultahın «Kılıç Arslan » veya «Sultan�hanl >> adı veri len ;b ir ri:b at yaıptıııdıığı bilinmektedir. Anadolu ticari haya­ tında oldukıça önemli rol oynayacak olan kervanısaray· Iann inşaası I I . Kılııç Arslan'dan sonra daha süraıtle ce­ reyan edecekt ir <246>. U46l O. Turan, «Selçuk Kervansaraylan», Belleten, Sayı: 39 (Tem­

muz 1946) , s. 476.

1 15


U. Kılıç Aırslan

zamanının

ekonomik

b akımdan

ibir dönüm noktası olduğunu belıgeleyecek en önemli lhusus suEtan adına kestirilen alıtı n s,ikkelerdir <247>. Sel­ çuklu Türkiyesi'nde irk altın ısikkeıyi Sultan II. Kılıç <Arslan kestinmiştir. Kılıç Arslan'a ait bu sikkenin biır ryüzündle «\Es-.Su�tan'.ül�uarz:zam>> yaz11sı, diğer yikünde

is e at ü stünde sağa dönmüş bir süvari resmi vard:ıır .

,

elinde bir mızrak tutan

Anadolu'nun medeni ve iktis:adi geHşme ile birlik­ te, şehir hayatı nın büyük bir süratle i,Ierlem�si gene ,suLtan II . Kılıç Arslan devırinde başlamıştır <248>. Sultan bizzat Aksaray'ı yen i baştan yaıpıtırırken, Konıya'yı imar

ve surlarını yeni ooş.tan

inş a ettiırmiış;tir; Baışıta Malatya olımak üzere di ğer ş ehirl erde de bu türden imar faali­ yetleri görutmektediir. Diğer All adolu beylerine ait mi­ mari eserl_er - �evcutısa da asıl g,elişme ke Sii n olarak bu ' Selçuklu suUtanımn zamanmda Başi:amıştı:r.

Sultan Il. Kılıç Ar.slan'a ait en eSiki eıser Konya Al aaddi ı:ı Camii'dir. S'ultan I . Mes 'u d zamanmda yapı­ rnma baışlanan cami, oğlu IL Kılıç Arslan �amanında tamamlanalbilmi:ş:tir Hac

( 1 1 56 ) . İlk uıSıtas.ı

Menıgülberoi el­

el-Mıılati olan bu cami daıha sonraları I. İzrıeddin

Key:kavus ve Ala addin

Keykub a d

ibaştaın inışa olunmuş ve en

.

son

zamanlarında

d!a yeni

inşaa.sını sağlayan hi.i­

küımdarın adıyla anıl aıgelıniştiır <249> . (247> İbrahim Artuk, «Abbasi Ve Anadolu Selçt,ıkileri'ne Ait İki Eşsiz Dinar», İstanbul Arkeoloji Yıllığı, Sayı : 8, s. 46. (248> O . Turan, <<Selçuklular Zamanında Sivas Şehri», A.fi. DU Ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, C. IX, S�yı: 4 (Ankara 1951) , s. 449 vd. (249) Oktay Aslanapa, Türk Sana·tı, II., İstanbul 1973, s. 38. ·

1 16


Sultan II. Kılıç Arslan Kümbeti <l!i)) de bizzat ken­ disinin emriyle yapılmış olmalııdır. XII. yüzyıldan gü­ nümüze kalan ve Sultan I I . ıKılııç Arslan devrine ait ola­ rak yalmııca bu iki e'Ser bilinmektedir.. Sultanın Konıya'nın iç kale· surlarının birini geni'Ş· leterek ıbir köşk yaıptıı:ıdığı da bilinmektedir. Ancak bu eser die daiha sonralan Alaaddin Keyk:Uıbad tarafından yeni baştan inşa ettirildiğİnden Alaaddin Köşkü adıyla bilinir <251>.

XII . yüızyıl olayları inıce�endiğinde Selçuklu sultan· larının hele var olma - yok olma müıcadelesinin veriLdi· ği IL Kılııç Arslan devrinin rpek mimari ve kültür faaliyet· lerine müsaaıde ettiği söylenemez. SuLtan II. Kılıç Ars�· lan'la Anadolu' da siyaısi istikrar sağlandıktan sonra an• cak XIII.

yüzyılda devletin

yükselişi ile

birliklte her

alanda es'ere rastlanmaktaıdır <mı. Bununla beraber Sul­ tan II. ıKılıç . Arslan'ın son zamanlarında yaptırılan ve vakıfiyesi sultamn ölümünden 10 yıl sonraısı bir tarih taşıyan Altun.,Arpa Medresesi (253> ilk eğitim kurumu ola­ rak �krrnektedir. Anadolu'nuın .fe.thi olayında billhas.sıa Horas·an böl­ gesine yığılan

Türk nüfusunun batıya

yönlendirilmesi

<m) O. Aslanapa, s. 127. (251) O. Aslanapa, s. 129. (252) A!bdullah Kuran, Anadolu Medreselerl, 1., Ankara 1969, s. 42 vd. <mı Sultan . Il. Kılıç Arslan'a mensubiyetinden dolayı «es-Sul­ tani» lakabıyla taninan Atabek Şemseddin Ebu Said Altun­ apa b. Abdullah tarafından yaptınlan bu medreseden bu­ gün İplikçi Camii'ne bitişik kubbeli bir hücresi kalmıştır (Bilgi için bk. Ö. Turan, «Şemseddin Altun-Aba Vakfiyyesi Ve Hayatı», Belleten, Sayı: 42 (Nisan 1947) , s. 199 vd.; A. Kuran, s. 105 vd.)_ .

1 17


nasd Büyük Sdçuklu Sıuiltanlannın temel poli tikas ı ol· muışsa, Azerbaycan ve Doğu Aınadohı'ya yığılan k.onar göçer Türkmen tıopluluklarınıın uçlara, Bizıans sınırına yönlendirilımesi Anaıdolu Sdçuklu sultanlannın ana po­ Htikarsıı ollmuşıtur. S. V:ryonis, Türkler'in Anadlolu'da yurt tutmaıya başladığı dönemle iLgili olaırak Ana.db�u· daki Ruım nüfusunun varlığını ifade i·çin o dıeviırde Ana­ 'd:Olu',d:a ıbuı}urran piskoposluklardan bahş.etmekte ve bir piskoposluğun tem el şartının ise, bir meskfın alanın ·

ıbir şehir

s ayıl abB ec ek

kadar yeterli ölçüde nüifusa sa­

thiıp oima'sı (254J ,gerekti.ğin'i id!dia etmektedir. CL Calhen ise XI. yfuıyılın sonundan itiıbaren Anadolu'nun b.ir Türk

gelişme

alanı

oJduğunu i ddia

etmekte ve

bunun en

önemli sebebinin ise Anadolu'daki Hıristiyan nüfusunun

azlıığı oldu!ğunU ileri sürmektedir assı . Cl . Caıhen'i hakh

ıçıkaıracak biııçok deliller araısında ıbilihassa S. Vryıoniıs'in

ileri sürdüğü misale uyıgun bir örnek vermekte müm­ kündür. Ankara metropoliıti 1 173 tarihinde şeıhir.deki Hı ris t iyan nüfusunun azlığı sebebiyle geliri yeterli olma­ dığından, lstan/bul Synıode meclisine ba şvurarak , Amas­ ra piskoposluğuna tayinini is tem i ştir. Piskoposluk, met­ ropoliıtlikten daiha aşağı bir mevki olimasına rağmen Amasra piskoposluğunu tercih e tm�ştir (256).

XI. yıüzyı1da

cereyan

eden Türkmen gÖÇÜ Orta Ana­

dolu'nun Türkleşmesini temin etmişti. Henüz mahiye­ ti tam olarak . anl!aşıbnamış olmakla beraiber Sulıtan II. Kılıç Arslan'.ın son zamanlarında

ce.reyan eden ' Türk­

men akınlan da XIII. yützıyılın ilk �arısında başlayacak

ıolan yeni T.ürkmen göçünün işaTetleriy.di . Anadolu, an(l54) S. Vryonis, s. 26-27. <255) Cl. Cahen, Le Probleme Ethnique en Anaıolie, s. 352-353. (256) O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 231.

1 18


cak .Sultan II. Kıhç Arsılan'11n sağladığı s iyasi iiStikrar bakıımd an yükselmiş, gerçek şehirleşme

.sonunda her

-kıi Bizans döneminde, Anadıolu'nun fetıhi sırasında bi­ rer büyük 'köy durumunda olan şehirler- ancak XIII. yüzyı:lı� ilk yıllarmdan itibaren kendisini gıöstermi ştir.

Sonuç olarak .diryebiliriz ki Sulıtan II. Kdıç Arslan, Anadolu'nun bir Türk yurdu ollmalSını sağlamı•ş , siyasi

istikrarı kurmuş ve . bir ülkeye

türlü eserlerin

yıapırrun a

vaıtan

dedirteıbileıcek her

hazır bir ortam ıhaz:ı,rlam.ış.tLr.

1 19



VI.

ıB Ö L Ü M

B İ B L İ Y OGRA FYA

A.

KAYNAKLAR :

a)

İ

s

ı am

K

ıa

ty

n a

k ı ıa :r

Anadlolu Se!liçuklu Devleti tarihin in Sulitan ll. Kılıç Ars�aın ve öncesine ai•t d'evresi için lslarn kaynakları ol­

dukıça

B unu ,

yetersizıdir.

Selçuklu

h.anedanına

Türk tıopluluk·larının henüz •«ıAnadk:>lu'yu

savaışı verd!ikl;eri ıbu .dJönemde karı,şık ollmasınıa ve

o

bağlı

yurt yapıma »

siıyıasi or.tamın oldukça

devrede şehir ve bölge tarihleri

yazan tarilhıÇi.lerin umursamazhğına ılıağlamak gerekir. Bu bakıımdan 26 Ağustos 1071 Malaızıgirt Zaıferi sonra·

smdıaki ilk fet�h harekeıtlerindien Sultan H. Kılıç Ars­ lan ( llı,SıS...tı192)m sal.tanatının için !ıslam kaynaklan

sonuna

çoğu defa

kadarki

devre

sessiz kalmışlar.dır.

Aınıcak biiEgi kırıntısı kalbili'll!den bazı önemiii olaylardan, tefemıata daya-,ı,maıyan, çoğu defa

zamaın,

yer ve şahıs

\ionusunda haıtah malıftmat veritmiıştıir. Yine bu devirde yazılaıhiten bir ÇiOk eserin de

'İslam kaynaklanndan

kaıfi

kaybolmuş

derecede

olması bizim fay.dalanımamırzı

fazlası:ylıa enıgelliemekıted!ir. Anaddlu Sellçukluları tarihi ile

la .gelen eser llbn

Bibi <1> 'niiı

ilgili

olarak itk :ak­

olup, daıha çıok Sultan II.

<1> İbn Bibi (Hüseyn b. Muhammed al·Mün:şl al-Ca'ferl) , El Evimlr'ül..AIA'lyye ft1-Umurl1-'Ala'lye, tıpkı basım, Ankara

12l


Kılıç Aırslıın'daın sıonraki devre i.çin önem taşunaktadır. Aksa:rayıi <l>'nin eıse ri.n:den ise XIH. yü.eyılın ikincJ yan­ sından sonraki devre iıçin faıyıdalanılaıbilinir. Ayrıca Pa­ ris'te Bibli.o�heque Nationale'.da bulunan mıüdlıifi meç­ hul Selçukname <3> , Türkiye Selçukluları tarilhi bakı­

mından gerçekıten orij inal bHgiler iıhtiva etmektedir. Bu dönem Anadolusu hakkında al�Herewi <4>'nıin eserini de zikretmek gerekir.

b)

S ü r y ;a n i

K a y n a !k J ,ıa r :ı

Süryani kaynak1aırı iÇinde en önemlilerin;dıen birisi, ', eseri Türkçeye de çevrilm iş olan Gregoryus Bar Heb­ raeus'un ıvekayiınamesidi.r <sı. İslam literatüründe lbn'ül

<2>

<J>

<4>

1956; H.W. Duda, Die Seltshuken Gescblchte das İbn Bibl, Copenhagen 1959. Aksarayi (Kerim üd-Din Mahmud) , Müsimeret ül-Ahbir Ve Müsayeret ül·Ahyar: nşr. Osman Turan (Türk Tarih Kuru­ mu Yayınlarından) Ankara 1 944 ; Türkçe tre. M. Nuri Genç­ osman, Selçuki Devletleri Tarlhl, Ankara 1943. Anonim Selçukname, Haz. Feridun Nafiz Uzluk, Anadolu Selçuklulan Tarlhl, Ankara 1952. ALHarawi (BbCı'l-Hasan Ali b. Ebi Bekr) , Işirit UA ma'rlfet Iz-ziyarat (Kltab uz-zlyarit) , Frn. tre. Janine Sourdel­ Thomine, Gulde des Ileux de pelerinage (Kltab uz-ziyAret), Damas 1957. Gregory AbCı.'l-Farac (Bar Hebraeus) , Abö'LFarac Tarihi I-II, E.A.W. Budge tarafından İngilizceye tercümesi yapt1mış olup, bu İngilizce tercümeden Türkçe'ye çvr. Ömer Rıza Do�rul, TTK Yaıyınlarından, Ankara 1945-1950. Bar Reb­ raeus'un diğer bir öneınli eseri de Arapça yazılmış olan Ta.. rlh Muhtasar al-Düvel adını taşımaktadır. XVII. yüzyılda Latinceye çevrilen bu eser, 1890 yılında Beytut'ta neşrolun­ muştur. Bu eserin kısaltılmış bir Türkçe tercümesi de Şe­ refettin Yaltkaya tarafından yapılmıştır (Bk. Tarib-l Mubta· sar üd.Düvel), İstanbul 1941. ·

<S>

122


tbri d iıye anılan Süryani asıllı Ebu'l..Ferec aslen Malatyalı' dır. 1 286 tariılıin de ötmüştür. Hıriıstiyanlığı kabul ede­ rek YakuJbi iHıri s t iyan ıMeıfuebi'rte :girmiş

ve

bu mezhe­

'bin patrikEiğini yıaıpını:ştır. Genellikle tarafsırz bi r tarih· ıçidiır. Umumi tariJhini , bugün kaybo�muş çeşitli İs�'am kaynaklan nı g&den geçi,re.rek kaleme aldığı için eseri oldukıça önemlidir . Eıse:r'i 1898 tarihinde Süryanice ola· rak basıl.ıruş o1uıp, 1 932 yılında W. Bud!ge t araıfınıdıan İn• gilizceye

tercüme

ed-ilmiştir.

Elbu'l-Ferec

ta ri hinde

ıolaıylar yıJ yıl anlatılmış olup, oldukça· geniş malfımaıt

ıverilmıiştir. lkinci önemli Süryani kaynağımız, Allitakıya Yaku· bi Patriği Süryani Mihael (H 25-1 1 99;,1200) 'in vek.aıyina­

mesidi.r (6>.

Genel ta.rih nıi,teliğinde olaın bu eser Türkl�er' in Anadıolu, Çukurova ve Suri�e'delci fetihleri bakımın· dan büyüık önem taışımaktadır. Eserin de Türkleır lehin· de biır dil k:uHanan Miıhael, aynı zamanda Sultan II. Kı· ıb'ç Arslan'ın da dosıtları arasmda yer alimak'tayd1ı. 1 1 83

ıyıh olaıylaınn ı anlatırken Sultan H. Kılıç Ar:slan'ın ken­ diısine �ndelilll:iŞ oldiuiu

özel mek:tubunu da eserine al·

mLŞitı.r.

c) E ır :m e n i K ıa y n ıa lk l.a r ı ·Ermeni k:aynakl:arımJ:Zjdan biri

nın, Urlalı

Mateos

olan Paıpaz Gregoire ' ('ötm. 1 136 )'un eserine zeyli, 1 1 36'dan

1 163 tariılıine k adarki

ol ayları ihtiva

etmektedir. Ma­

teos'un talebesi olduğu bilinen Gr�i.re'ın hayatı hak(6)

Bu eser Süryanice aslından J.B. Chabot tarafından Fran­

sızcaya tercüme edilmiş ve 1905 tarihinde neşredilmiştir (.Bk. J.B. Chabot, Cbronique de Michel le Syrien Patrlarche Jacoblte d'Antloche, I-HI., Paris 1905) . Bizi son cilt ilgilen· dirmektedir.

123


'kmda fazla hiJıgi.miz yokltuır. Papaz Gregoire·ın csc.r.i (1) , Su�tan IL Kıılııç Arslan'ın saLtanatının 1 162 tarihine ka­

dar olıan dıönemi için kıymetli b:Ugileri haıvidir. biırisi de - Xilll. yüzyıl tarih­ olduğu « Cihan Tarihi » dir. Hz.

Erımenıi kaynakılanndan

'çisi

Vardan'ın ya7lilllŞ

Adem'den 1 242

tariılıine kadarki olayları kendisinden önceki müverriıhlerin eserlerinden iktiıbas etmişıtir. Araş­ tı nıeılar, iirı:erinde durdukları konularla ilgili bölümleri

·çeşl tli dillere teııcüme etmişlerdıi,r. 1 271 tarihinde ölen tMüıvcnilh Vardan'ın rbu eıseırinin 889-1269 yıllan arasını 'iihtiıva eden blölümü·

Hranıt

D. Andrea�an

Türkıçeye tercüme edilmişti r <8>. ç)

B i z ıa n s

t arafından

Kaynakları

. Bi,zans kaynıaıkl:an

içinde

kıonwn:uzla

ilgili olarak

Önemli eser ça�aış Bizans tarihçisi Niketas Klhonia· tes'in- eseridir <9>. ıNiketaıs ıKhoniates, XIL yüzyıl ortala­ nnda Honas (Cône, Ohones ) 'dıa dıoğmuışıtur. Bir müd­

en

det İstanlbul'da kalan Niketas, oradaın Atiına'ya kardeş':

Milhae'l''in yaruna gitmiştir. Atina'da Miihael tarafınıdan yetiştirilen Niketas, daha sonra devlet ida res inde çeşitıli <lerecede görevlerde bu­ lunmuştur. Bizans taıhtın d·aki değişikliklerden etkileAıtina P�skoposu

kardeşi

(l)

(ll

(9)

Chronique de Matthleu d'Edesse (952-1136) , avec la con­ tlnuatlon de Gregoire le Pretre Jusqu'en 1 162 . . . Frn. çev. M. Edouard Dulaurier, Paris 1858; Türk. tre. Hrant D. And. reasyan, Urfalı Mateos Vekiytııamesl (952-1136) Ve Papaz Grlgor'un ZeyU (1136-1162) , Ankara 1962. Müverrih Vardan, cTürk Fütuhatı Tarihi (889-1269)», Türk. tre. Hrant D. Andreasyan, Tarih Semtneri Dergisi l/1 (İs­ tanbul 1 937 ) , s. 1 53-255. Niketas Khoniates, Hlstolre de Conatantlnople, V., Frn. tre. Mr. Cousin, Paris 1685.

1 24


nen

Nilretas, 1 204 tarihiınde İstanbul'un Latinler tara­

fınıdan işgalini müteakip İznik'e çeki l en Thoodıor Las­ ·karis'in maiyetine girmiış, muhtemelen 1 2 1 3 yılınd a lz­ nik'ıte mınüş:tür. 1 1 1 8'.den 1 206'y.a kadar olan dervri ihtiva eden ta­

rilhi (Annales) ilk defa olarak 1 557'de Bale'.de LMin.cc terci1ınes1yl e

birlikte neşredi1di .

Daha

sıoınra

bu

c.scr

Mr. Cousin tarafından Fransl.7JCaya tercüme edilmiş ve Paris'te 1 685 tariılıinde yayınlanmıştır. NikcLas Khon i­ ate s 'in kroniği 1958 y ı lı n d a

1erek, 3 cilıt halind e

Al mancaya da terci.iıne cdi-

By.zantinisclıe Gesıcihiahtısıdhrdber

seriisinde neşred!ilmiştir. Niketas'ı.n bu eseri bi rinci el­

den kaıynak durumundadır. Devri araştıran Bi:7..a:ns riıhçileri, genelli kle

Niketas'ın eserini

kullanmaktadı.rlar.

A:ncak eserinıde

t:ı­

kaynak ol a ra k

Niket:ıas'ın

bir

Bi­

zanslı alınası ha seb iyle oldukça hi·ssi daıv.randığını söy

lemek gerekiyor.

f 2S



B.

ARAŞTIRMALAR

Ahmed b. Mahmud, Selçukname I-H., Haz. Erdoğan Merçil, !s­

tanbul 1977. Artuk, İıbrahim, «•Abbasi ve Anadolu Selçukllcri'ne Ait İki Eş­ siz Dinar», İstanbul Arkeoloji Müzeleri Yıllı�. Sayı : 8. Atsız, H. Nihai, Türk Tarihinde Meseleler, İstanbul 1975. Ayiter, Kudret, «Myıiokephalon Savaşı Nerede Olmuştur?», '

VIII. Türk Tarih Kongresi (Ankara 1 1-15 Ekim 1976) , Kongreye Sunulan Blldiriler, C. II., Ankara 1981, s. 689 ·

701 .

Bailly, Auguste, Bizans Tarihi 1·11., tre. Haluk Şaman, İstaırbul 1975. Barthold, W., «Azerbaycan ve Ermenistan»', tre. İsmail Aka, Ta­ rih Araştınnalan Dergisi, Sayı : 14.23 (Ankara 1970-1974) , 'S. 77-87.

Baykara, Tu ncer, Denizli Tarihi (107B-l479) , - - - «Horraz Şehri Ve Selçuklu -

-

,

İs tanbul

1969.

Devrindeki Önem i » ,

İslam Tetkiklerl Enstitüsü Dergisi, C. VII., Sayı tanbul 1979) .

: 3 -4

(İs­

Cahen, Claude, «Les triıbus turques d'Asie Occidentale pendant la periade Se!jukide�. Wiener Zeitschri ft fiir die 'Kunde des Morgenlandes, 51 (1948�52) , s. 178-187. -- - - - - -. «Le problemc cthnique en Anatolic,, Cahlers d'Histoire Mondiale, Paris 11/2 (1954) , s. 347-362. . «Selğukides, Tu rcom ans ct Allernands au temps de la troisieme croisade», Wlener Zeitschrift fiir die Kuıı­ cle des Morgenlandes, 56 (1960) , s. 21-3 1 . -··- - - - - -

Calıen, Claude, P're-Ottoınan T�rkey, İng. London 1968.

tre.

J . Jones-Williams,

Chal•andon, Ferdinand, Les Comnenes I-II dean

H. Comnene (ll18-l l43) et Manuel I. Coinnenc (1 143-1180 ) », Paris 1910 1912.

1 27


Çay, M. Abdulhalük, Yer.i»,

cKaramıkbeli (Myriokefalon)

Savaşının

Şükrii Elçln Armatam, H.Ü. Yayını, Ankara 1983. Diehl, Charles, Bizans İmparatorlutu Tarihi, t re. Tevfik Bıyık­ lıoğlu, İs tanbul 1938. Dirimtekin, Feridun, Konya Ve Düzbel (1 146 Ve 1 176) , İ stanbul 1 944 .

-· -

-, « Selçuklular'ın Anadolu'da Yerleşmelerini Ve Gelişmelerini Sağlayan İki Zafer», Malazgirt Armatanı, Ankara 1972, s.� 231-258.

-

-

-

Eickhoff,

E kkehard, «Friedrich Barbarossa Anadolu'da», VII. Türk Tarih Kongresi (25-29 Eylül 1970), Kongreye Sunu­

lan B!ldirller, I . , Ankıara 1972, s. 269-280. - - - - - -, «Der Ort Der Schlacht Von Myriokephalonııı, VIII. Türk Tarih Kongresi (Ankara 1 1-15 Ekim 1976) , Kongreye Sunulan Bildiriler, C. J.I., Ankara 1981.

Göney, Süha, Büyük Menderes Bölgesi,

İstanbul 1975.

Heyd, W., Yakın.Doğu Ticaret Taıihl, tre. Enıver Ziya Karai, An­ kara 1975.

Honigmann, E rns t , Bizans Devleti'nin Dolu Sının, tre. Fikret l�ıhan, İstanbul 1970.

Kafesoğlu, İbrahim, «Doğu Anadolu'ya İlk Selçuklu Akım (1015 1021) Ve Tarihi Ehemmiyeti», Fuad Köprülü Armaianı, 1953, s. 259-274. - - - - - -, «Selçuklular», İslam Anslklopedisl, C. X. (İ s­ tanbul 1964) . - - - - - -, Selçuklu Tarihi, İstanbul 1972. - - - - - -, •• Asya Türk Devletleri», Türk Dünyası El-Klta· bı, Ankara 1976, s. 691-738. - - - - - -, Türk Milli Kültürü, Ankara 1977. Kaymaz, Nej·a t, «Anadolu Sel çuklul annın lnhitatında İdare Me­ kanizmaısının Rolü, !.», Tarih Araştırmalan Dergisi, II., Sayı : 2-3 ( An kara 1964) . Kiepert, Heinrici,

Asia Minor

İmperatoris

Trainai Tempore

1909.

Köprülü, M. Fuat, uAnadolu Selçuklulan Tarihinin Yerli Kay­ nakl·a rı», Belleten VII., Ankara Temmuz 1943. Köymen, M. Altay, Büyük Selçuklu İmparatorlu� Tarihi, C. II., İkinci imparatorluk Devri, Ankara 1954. - - - - - -, Selçuklu Devri Türk Tarihi, Ankara 1%3. 128


- - - - - -, Alparslan Ve Zamanı, İ stanbu l 1972. - - - - - -, <<801 . Yıldönümü Münasebetiyle Miriyokefalon Meydan Muharebeshı, Milli Kültür Dergisi, S·ayı : 9 (Ey· lül 1 977) . - - - - - -, Büyük Selçuklu İmparatorlu� Tarihi, C. I. Kuruluş Devri, Ankara 1979. Le Beau, Charles, Histoire du Bas-Empire, C. XVI., Paris 1834. Lilie, Ralph.Johannes, «Die Schlacht Vo Myriokephalon ( 1 176 ) , Auswirtungen auf das byzantinische Reich im ausgehen­ den 12. Jahrhunderh, Revue des Etudes Byzantlnes, C. XXXV., Paris 1977. Ostrogorsky, George, History of the Byzantine State, İng. tre. . Jean Hussey, New-Jersey, New-Bruswick 1957. Petrakopulo, P. Neon Orthograftkon Ke Erminetikon · Lexlkon, Ekdosis Divris 1 977.

Ramsay, W.M., Clities and Bishopries of Phrygia, Oxford 1895. - - - - - -, Anadolu'nun Tarihi Colrafyası, tre. M. Pektaş; İstanbul 1 961. Rasony, Laszlo, Tarihte Türklük, Ankara 1971. Rıdvan Nafiz - Uzunçarşılıoğlu İsmail Hakkı, Sivas Şehri, lstan· bul 1928.

Runciman, Steven, A History of the Crusades, 11-111., Penguir. Books 1 981 . Selçuklu Tarihi, Alparslan Ve Malazgirt BibHyolrafyası, Anka­ ra 197 1 .

Setton, M.K., «Nureddin'in Faaliyeti)), tre. Kazım Yaşar Kop­ raman, Tarih Araştırmalan Dergisi, IV., Sayı : 6-7, Anka­ ra 1966. Sümer, Fa ruk, «Azerbaycan'ın Türkleşmesi Tarihine Umumi Bir Bakışıı, Belleten, Sayı : 83 (1957) , s. 429-449 . - - - - - -, «Çukurova Tarihine Dair Araştırmalar (Fetih. ten XVI. Yüzyılın İkinci Yansına Kadar) »', Tarih Araştır· malan Dergisi, I., Sayı : 1 , Ankara 1963. - - - - - -, O�zlar (Türkmenler), Tarihleri, Boy Teşldlat­ lan, Destanlan, Ankara 1967.

Şekercioğlu, Hüseyin,

«Mryofatlon Zaferi Ve

Yerin Stratejik

Önemi», Türk Kültürü, Sayı : 59 (Eylül 1967) .

129


·- - - - - -·,

«:17 Eylül 1176 Gelendost-Mryofatlon Zaferinin

796. Yılı», Türk Kültürü, S•ayı : 1 19 (Eylül 1972) .

- - - - - -, Anadolu'daki Hür Türk Devleti'nin Kuruluşu­ nun 800. Yılım Kutluyoruz», Millet Gazetesi, Yıl 5/2, Sayı 1299/585 (17 Eylül 1976) . - - - - - -, «Gelendost Zaferi'nin 800. Yılı», Hayat Tarih Mecmuası, Sayı : 9 (Eylül 1976) . Şeşen,. Ramazan, « İmad Al-Din Al.Katib Al-İ sfahani'nin Eserle­ rindeki Anadolu Tarihiyle İlgili Bahisler», S�lçuklu Araş­ tırmalan Dergisi, Sayı : III (Ankara 1971) , .s; 249-369/ Togan, A.Z. Velidi, Bugünkü Türklll (Türkistan) Ve Yakın Tarlhl, İ stanbul 1942-47. - - - - - -, «Azerbaycan», İslam Anslldopedlsl, s. 91-118.

- - - - - -, Umumi Türk Tarlhlne Giriş, İstanbul 1970. Togan, A..Z. Velidi, «Aze�baycan Etnoğrafisine Dair», Azerbay­ can Yurt Bilgisi, C. II., (1933 ), s. 49-56/101·107/247�253. Turan, Osman; «Kılıç Arslan II.», İslam Ansiklopedisi, C. VI . - - - - - -. «Selçuk Keıvansarayları», Belleten, Sayı : 39 (Temmuz 1946) , s. 471-496. - - - - - -, «Şemseddin Altun . Aba Vakfiyyesi Ve Haya tı,.,, Belleten, Sayı : 42 (Nisan 1 947) s. 197-221. - - - - - ·-. «Selçuklular Zamanında Sivas Şehri», A.tı'. Dil Ve TarlhoCoitrafya Fakültesi Dergisi, IX, Sayı : 4 (Ankara 1951) , s. 447-457. ,

­

,

- - - - - -. Selçuklular Tarlbl Ve Türk-İsliın MedenlyeU, Ankara 1965.

- - - - - -, Selçuklular Zamanında Türkiye, İ stanbul 1971 . - - - - - -, Do� Anadolu Türk Devletleri Tarihi, İstanbul 1973.

- - - - - -,·· Türkler Anadolu'da, İ stanbul 1973. Uzunçarşıh, İsmail Hakkı, Osmanlı Tarlbi, I., Ankara 1972. Yıldız, Hakkı Dursun, «Abbasiler Devrinde Türk Kumandanlan, El-Mşin Haydar b. Kavlıs», itlEF Tarih Enstltüsij Dergisi., Sayı : 4.5 (1973.1974) , s. 1-22. - - - - - -. «Azerbaycan'da Hüküm Sürmüş Bir Türk Ha· nedanı, Sac Oğullan I., Ebu's Sac Divdad b. Yusuf Div· dest», ttı'EF Tarih Dergisi, Sayı : 30 (Mart 1976, s. 107�1 18.

130


- - - - - -, «Azerbaycan'da Hüküm Sünnüş Bir Türk Ha· nedanı. Sac Oğullan II., Bbu Ubeydullah Muhammed el· Afşin,., İÜEF Tarih Enstitüsü Dergisi, Sayı : 9 (1978) ,

s. 107.128.

'

- - - - - -. «Azerbaycan'da Hüküm Sünnüş Bir Türk Ha· nedanı, Sac O�llan III., Ebu'I-Kasım Yusuf», İÜEF Ta· rlh Dergisi, Sayı : 32 (1979) , s. 29-70. Yınanç, M. Halil, «Danişmendliler», İslam Ansiklopedisl, C. III. - - - - - -, •Türkiye Tarihi, Selçuklular Devri I., Anadolu' nun Fethi, İ stanbul 1944. Vas iliev, A.A.. «Das genaue Datl,ım der Schlacht Von Myriokep­ halon>>, Byzantinische Zeltsc:hrift, 19.27. - - - - - -, History of the Byzantine Emplre, 1.11, Madi· son 1928.

- - - - - -, «Manuel

Comntme and

Byzantlnlsche Zeitschrlft, 1929/1930.

Henry Plantegeneb,

Vryoniıs, Speros, The Decline of Medfeval Hellenlsm In Asla Mfnor and the Process of İslamizatfon from the Eleventh

through the Flfteenth Century, Berkeley-Los An.geles-Lon· don 197.1 .

Wittek, Paul, «Bizanslılar'dan Türkler'e Geçen Yer Adlan•, tre. Mihin Eren, Selçuklu Araştırmalan Dergisi, 1., Ankara 1970.

Zeyneloğlu Cihangir, Muhtasar Azerbaycan Tarihi, İstanbul 1924.

131



D i Z i N

I.

Şahıs A dIarı

- A -

Abdulmesih : 47 Adem (Hz .) : 124 Adil (Eyyubi) : 1 13 Afridfın : Bk. Danişmendli

Feridun Agios Mihael : 65 Aksarayi : 122 al-Herewi : 122 Alfıoa ddin Key kubad, I. : 1 17 Alexandre 111. (Papa) Alexios Aulps : 38, 54 Alexios Komnenos, II. İmp.) : ·84, 95 Alex.i5 Petroliphe : Bk. xios Aulps Alparslan (Sultan) : l l ,

Andronikos Vatatzes : 60, 71 Arslanoğlu Kutlamış : 10, l l Arslan şah : 104 -

Atabeg : 91, 92, 93 Atabek Süleyman :

33, 34, 35 .

52, 53, 51

Atapakis : ıBk. Atabeg - B -

1 16, 63 (B'iz. Ale-

Altun-Apa : ın .Andreasyan, Hrant, D. : 124 Andronikos, I. (Biz. İmp.) : 96 Androniikos Angelos : 69, 70, 73 Andronikos Konstasıtefanos 72, 74 Andronikos Lampardos : 69, 70

Babek : 5

Baldwin, I I I . (Kudüs Kralı) : 30 Basık : 2 Basile Tzikondelos : 55 Basileios, II. : 7 Baudouin : 69, 70 Behnlmşah : ı06 Bek;timur : 101 Bela (Macar Kralı) 49, 50 Bertrand (Blancfort lu) 31 Bertrand (Toulouselu) 3ı Bohemond, Ilil. : 108 Budge, E.A.W. : 123 - C -

Cahen, Claude : 9, 105, l l l, 118

1 33


Gıyaseddin

Catide : 93 Chalandon, F. : 37, 59 Christopher : 38 Cowsin, Mr. 125

Keyhüsrev,

104, H3

Gottfried

von Wiesenbach :

111

Gök Arslan : 45, 46 Gregory Ebu'l-Ferec : 75, 122,

-Ç-

123

Ça�rı Bey : 4, 8, 10, H, 12

Gtegoryus B·ar Hebraeus : Bk. Gregory Ebu'l-Ferec

- D ­

-

Devletşah : 101 Dinar Bey : 107 Dolat (Melik) : 24 � E -

�DanişmendH) :

Bbu'I-OCasım 43

Divdad

b.

Divdest : 6 Efrasiyab : 2 El-Afşin b. Kılvlis : 5 Emir Sam (?) : 96 -

F

Yusuf

-

Barbarossa :

51,

52, ·84, 85, 86, 102, 109, 110, lı1 1, ı112

Gabras :

G

Bk.

İbn'ül-İbri :

Gregory

Bk.

:

100, 106

İnanç Yabgu : l l İoannes Angelos : 69, 70, 74 İoannes �antakuzenos : 72 İoannes Komnenos : 84, 95 İoannes Konstantefanos : 36; 37 İsaıkios, I. ': 96

İsmail (Danişmendli) : 45, 46 İzzeddin Keykıivus, I. i 1 16

İzzeddin Mes'ud : 101 İ zzedd·in Saltuk : 35 -

İihtiyarüddin

Haısan

Geiza, II. �Macar Kralı) : 49

134

Hadım Sadeddin : 44 Hadım Thomas : 60 Hasan Bey (İnanç Yaıbgu oğ­ liı) : u Henry Plantegenet, II. (İ ngil­ tere kralı) : 78, 84, 1 10

İlgazi : 101, 102

Fahreddin Devletşah : 42

-

-

Ebu'l-Ferec İbrahim Yınal : l l İ h;tiyarüddin Hasan

Fatih Sultan Mehmet : 84 Feridün (Danişmendli) : 44,

48, 97 Fredeı:ıi.ckh

H

- t -

Ehu�s-Sac : 5 Ebu's-Sac

I. :

- J ­

I. : 1 J. Kinnamus : 36, 37, 40 Josıselin (Uııf� Kontu) : 16 Johannes Tzimiskes,


- K Kara Arslan : 41, 42, 99 Kılıç Arslan, I. : 1 3 Kılıç Arslan, II. : ı, 14, ıs, 16, 17, lı8, 22, 23, 24, 25, .26, 27, 28, 30, 31, 32, 33, 34, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46 47, 48, 49, 5o,....sı, 52, 53,

:

54 SS, 56, S7, 58, 6o, 61, 64, 65, 66, 67' 68, 70, 7.1, 72, 74, 75, 76, 77, 81, 82, 83, 84, 85 , 87, 88, 90, 91, 94, 9S, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 109, lılO, l.U, H2, 1 13 , us, 1 16, lıl7, 118, 1.19, 121, 122, 123, 124. Konstans : 169 Konstantin (Roma İmp.) : l l Konstantin Angelos : 69 Konstantinos- Gabras : Sl Konstantinos Mavrodukaz '69, 70, 74

Kudbeddin MelikşMı : 103, 10S, 106, 1 1 1, 1 12, 1 1 3 Kudbeddin Sokman : 102 Kursık : 2

- L Ladislaus (Macar) : 49 Liparid (Prens) : 1 1

69, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 8 1 , 82, 83, 84, SS, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 93, 94, 9S, 97, 101. Melik Muhammed : 13, 15, 43, 44, 48. Me likşah : 12 Melissenos : 56 Mengüıberdi el-Hac el-Ahlati : 1 16

Mes'ud, l. : 13, 14, 15, 16, 17, 1 s, 24, ıs. 26, ııs, 1 16.

Mihael (Atoinalı) : 124 Mi:hael A>spi·atis : 92, 93 Mihael Gabras : 59, 60 M��hael Angelos : 55 Mleh (Ermeni prensi) : 50, 51, 100 Moisey Kagankatvasi : 3 Mugiseddin Tuğrul-şah : 104 Muhammed b. Sul : S Muhammed : Bk. Melik Mu-

hammed Muhammed el-Afşin : 6 Muh cd-Din Mes'ud : 104, 1 12 Mu'izziddin Kayser-şah : 104, }!13

M asao�l u Hasan : l l

Mutasım (Halife) : S Müba rek et-Türki : S Mütevekkil (Halife) : S

-M -

- N -

Manuel Kantakuzenos : 93, 94 Komnenos : 13, 16, :19, 20, 21, 22, 28, 29, 30, 31 , , 32, 33, 34, 3S, 36, 37, 38,

N·as reddin el Miram : Bk. Nusret ed-Din Miran Nasıreddin Berkyaruk-şab 104 Necmeddin Alpı : 42 Nikepheros Phoıkas; ll. : 1 Niketas :Khoniates : 38, 52,

Manuel

39, 40, 41, 43, 47, 49, so, sı. 52, S3, 54, 55, 56, 57, S8, S9, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 68,

1-35


67, 71, 75, 76, 78, 79, 81, _94, 124, 125 Nisanoğlu : 102 Nizameddin Argun-şah :

Surlu William : 86

Süryani Mihael :

123

104

43, 75, 95,

-Ş-

Nureddin (Artuklu) : 99, 101, 102

Şahinşah : 24, 34, 35, 42, 43,

25, 27, 28, 30, 31, 32, 34, 35,

Şemsüddin ltdeniz : 14

Nureddin Mahmud Zengi : 18,

38, 41, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 50, 53, 98 Nusret ed-Din Miran : 27, 38

- P Papaz Gregoire : 123, 124 Poupakes : 33

- T T·heodor Laskaris : 125 Theodor Mavrozomes : 69 Thomas : SO Thoros, II. (Ermeni kralı) : 18, 26, 29, 37, 50. Tokili {?) : 1 1 1 Tuğrul Bey : 8 , 10

- R Renauld de Chati llon : 29, 30,

37

Turan, Osman : 52, 59, 60 Tyre'lu William :

Urfah Mateos : 123

50, 100, 101

Süleymanşah

Rükneddin

- V -

104

Vardan : 124

- s ­

Vryonis, S. : 9, 88, 1 1 8

98 Sançar (Sultan) : 107 saıın (Melik)

- Y ­

Sançar-şah : 104

Selahaddin

100, 101

,

Eyyiı:bi :

98,

99,

102, 109, 1 12, 1 13

Selçuk Hatun : 99 Stephan : 26 Stephan III. (Macar Kralı) 49, so Stephan IV. (Macar Kralı) 49 ,

Sultanşah

Nureddin

mud : 104, 1 13

1 36

Surlu

- U -

(Ermeni kralı) :

,

Bk.

William.

Romanos Diogenes : 1 1

Roupen II.

45, 48, 58, 59

Mah­

Yağıbasan : 22, 24, 25, 26, 33 34, 35, 4 1 , 42, 48. Yakuti : l l

- Z Zirek et-Türki : S Zülokarneyn

(Danişmendli)

34, 43 Zünnun

(Danişmendli)

:

34,

35, 43, 46, 47, 4·8, 58, 60, 61.


II.

Boy

-

DevIet

Topluluk

-

H a n e d -a n

Adl arı

- A -

-

A:bbasi, -ler : 4, 6 Agaçeri, -ler : 3 Akhun, -lar : 2, 3 Ak"katlan : Bk. AğaÇeri Akatzir : Bk. Ağaçeri Alaman : 20 Alman, -lar : 3 1 , 5 1 , 52, 81, 85, 86, 93, 102, 109, 1 10, l l l , 1 12, 125. Almanya : 84, 86 Anglo-sakson, -lar : 20 . Antakya Latin Prinkepsliği : 18, 27, 28, 29, 30, 37, 8 1 Arap, -lar : 3 , 4 Artuklu, -lar : 18, 41, 42, 45, 98, 99, 101 Aşkuzai : Bk. Sakalar - B -

Belencar : 3 Beni Buays Emirleri : 5 Bizans, -lılar : 4, 6, 7, 8, 9, l l , 13, 16, 18, 19, 20, 21, 23, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 35 36, 37, 38, 39, 40, 41, ,

1 0,

22, �4.

43,

47, 48, 49, 50, 5 1 , 52, 53, 54, 55, 56, 58, 59, 60, 61, 62, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 76, 77, 78, 79, 81, 82,

83, 84, 86, 88 , 89, 90, 9 1 , 92, 93, 94, 95, 96, 97, 100, 101, 109, 1 10, ll ı, 1 15, 1 18, 1 19, 124, 125. Bulgar, -lar : 3, 5, 6.

D

-

DanişmendJ.i, -ler : 13, 15, 17, 18, 22, 24, 25, 34, 35, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 48, 58, 60, 61, 97, 98. - E -Emevi, -ler : 4

Ermeni, -ler : 3, 8, 9, 10, l l , 1 6 , 26, 27, 29, 30, 37, SO, 51, 81, 100, 1 0 1 , 108, 123, 124. Ermenistan : 1 8 EyyCıbiler : 96, 101 , 108, 1 09, ı 13. - F -

Frank, -lar : 16, 20, 27, 30, 3 1 , 34, 37, SO, 100, 1 08 Fransa : 81 - G -

Gazneli, -ler : 10 -ler : Bk. Almanlar Grek, -ler : 80, 85 Gürcü, -ler : 1 1 , 13. Germen,

·

- H Harezmşah, -lar : 3, 107 Halanduruk :· Bk. Aklıunlar

Haylendurk : Bk. Aklıunlar Hazar, -lar : 3, 4, 5 Hind-Avrupa, -hlar : 1 Hun, -lar : 2, 3

1 37


- 1 -

Bk. Yıvalar Ivakiyye : Bk. Yıvalar

Ivai :

-

t

-

İ ngiltere : 76, 78, 84 İngiliz, -ler : 64 İran : 4, 8, 33, 107 İskit, -ler : Bk. Sakalar İtalyan, -lar : 81, 86 - K -

Kanglı : 7 Kelt, -ler : 20 Kıpçak, -lar : Bk. Kumanlar Komnenoslar : 13, 8 1 Kuman, -lar : 6 , 7, 13, 1 4 Kürt, -ler : 3, 1 07, 108 - L -

-ler : lS, 30, 3 1 , 33, 63, 64, 81 , 86, 125 Ligor, -lar : 20 Lombard, -lar : 20, 86 Latin,

- M -

Macar·i stan : 38, 49, 50, 63, Sl 82, 109 Macar, -lar : 64 Makedonya sülcllesi : 7, 84 Mengücük, -ler : 106 - 0 -

Osmanlı, lar : 7 -

-P ­

Papalık : 85, 86 Peçenek, -ler : 6, 37 Pers, -ler : 1

1 38

-R -

Roma : 28, 52, 81, "SS, 86 Rum, -lar : 9, 10, 30, 47, 55, 64, 1 1 8 -

s

60,

-

Sabır, -lar : 3 Sacoğullan : 6 Saka, -lar : 1 , 2 Saltuklu, -lar : 35 Sa:sani, -ler : 2, 3, 4 Savar : Bk. Sabırlar Savır : Bk. Sabırlar Selçuklu, -lar : 4,. 6, 7, 8, 10, ı ı , 13, 14, ıs, 16, 17, 18, 22, 23, 24, 25, 27, 28, 3 1 , 32, 33, 34, 36, 41, 44, 45, 46, 48, 49, 52, 53, SS, 64, 73, 76, 81, 82, 83, 87, 88, 89, 97, 98, 99, 101, 102, 104, 107, 109, 1 10, 1 15, 1 16, 1 17, 1 18, 121, 122 Sırp, -lar : 37, 64 Sibir, -ler : Bk. Sabırlar Skuthoi : Bk. Sakalar Suvar : Bk. Sabırlar Süryaniler : 8, 123 - Ş ­

Şeddadoğulları : 1 0 - T ­

Tatar, -lar : 7 Türk, -ler : J , 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 1 1 , 12, 13, 14, 15, 16, 1 8, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 30, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39,, 40, 45, 47, 49, SO, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 7 1 , 72, 73, 74 .


75, 76. 18, 79, 81 , S2, 83, 84, 85, 87, 88, 89, 91, 92, 93, 94 95, 96, 97, 98, 100, 108, 1 10,

-

- V ­ Vaspuragan :

Türkmen, -ler : 3, 6, 7, 8, 12, 13, 14, 18, 19, 22, 23, 28, 32, 36, 41, SO, sı, 52, 54, SS, S6,

57, 58, 83, 84, 85, 90, 93, 94,

Yıva, -lar : 107 Yunan, -lılar : 1 - Z ­ Zengi, -ler : 18, 25, 30

109, H l, 1 12, 1 18.

III.

Y

er

A d I aı r ı Ankara : 24, 34, 43, 104, 1 1 8

­

Adana : 100 Adramyttion : Bk. Edremit Afyon : 18, 19 Ahlat : 101, 108

Alkdeniz : 17 Akhyraos : 65 Akropol : 39 Aksaray : 25, 103, 1 13, 1 15 Akşehıir : 68, 112

Alaşehir : 33, 52,

90, 91 , 95,

%,

110

Amasra : 1 1 8 Amasya : 1 8 , 59, 60, 1 04 Amid : Bk. Diyarbakır Anadolu : 1, 2, 4, 6, 7, 8, 9, 10, l l , 12, 13, 14, 16, 17, 18, 19,

Antakya : 2, 30, 69, 1 08, 123.

Antalya : 18, 95 Antiochia : Bk. Antakya Antiokhe : 92 Apameia : Bk. Dinar Ara•s : l l Arran : 2, 3 , l l , 12, 13 Asya : ı

Atina : 124 Atranos : 56, 64 Avrupa : ı, 3, 4 1 , 86, 109 Ayasofya : 39, 63, 64 Aydın : 92 Ayntab : 1 6, 26, 21 Azerbaycan : 1, 2, 3, 4, 5, 6, 8, 10, H, 12, 13, 107, 118.

22, 28, 32, 33, 35, 38, 4ı, 44, 45, 49, SO, 54, 55, 56, 60, 61 , 62, 63, 64, 79, 8 1 , 82, 83, 84,

88, 97,

101,

1 02, 1 03,

105,

106, 107, 108, 109, 1 10, l l l , 1 15, 116, 117, 1 18, 1 1 9, 121,

122, 1 23 .

Anazarba : 29

10

- Y ­

100, 102, 105, ı06, 107, 108,

A

­

Uygur, -lar : 7 Uz, -lar : 6

115, 1 18, 119, 121, 123

-

U

- B Bafra : 33

Bağdad : 8, &7 Balasagun : 2 Balkan, -lar : 6, 12, 63, 1 10 B ale ·: ıi5 Behisni : 16, 43, 46

139


Darende : 43

Bergama : 54, 55 Berzend : S Bire : 48

Darvaza-i Sar : 2 Dazkın : 66 Denizli : 18, 19, 32, 34, 54, 55,

Bitinia : Bk. İznik Bitlis : 42

58, 64, 65, 93, 94, 1 10

Derbent : 3, 1 3

Bosna : 49, SO

Dinar : 66

Burglu : Bk. Uluborlu Büyük Zap : ll

Diyarbakır : 41 , 101, 102, 108 Dodurga : 34 Doğu Anadolu : 1, 3, 4, 8, 10,

- C -

Caesarae : Bk. Kayseri Carace : Bk. Çardak Çelene :' Bk. Dinar Ceyhan : 46 Charax : Bk. Çardak Chones : Bk. Honas Cibal : Bk. Irak·ı Acem Cône : Bk. Honas Coxun : Bk. Göksun Cylırıilcymani : Dk. SuLtandağları

Ç

Düzbel : 68, 80

- E -

Edirne : ll l Edremit : 54, 55 Ege : 4, 12, 17, 18, 56, 60, 61,

88,

95

15, 18, 25, 27, 35, 36 , 43, 104

ELbi·stan :

�yanakkale : 1 10 Çankırı : 24, 34, 42, 43, 59,

Ç ardak : 93 · Çemişkezek : 41 Çin : 8

104

Çuktirova : 2, 16, 1 8, 24, 26,

29, 37, 50, 51, 81, 100, 108, 123

-

D

Elcezire : 108

�ebi! :

3,

5,

12

Erzen : 42, 101 Enincan : 106 Erzurum : 2, 35 Eskihisar : 94

Çivril : 80 Çorum : 59

Es-kişehir : 13, 19, 23, 32, 33, 51, 56, 57, 58, 59, 65, 77, 78, 91, 94, 104 - F -

-

Dalmaçya : 49 Dandanakan : 8, 1 0

140

,

El-Bazz : S -

Dara : 101

12, 22, 1 07, 1 09 1 18 Don nehri : 2 Doryleon : 1 3, 1 9, 5 6 57, 58, 59, 6 1 , 63, 65, 77, 78, 91

FarS'an : Bk. M erzuban Farzman : Bk. Merzuban Fırat : 2, 15, 1 8, 44

Filedelfiya : Bk. Alaşehir


Filistin : 1 10 Fleta : Bk. Dodurga Fr.igya : 18, 54, 65, 83 - G ­

Gaduk : Bk. Gedük Gediz : 55 Gedük : 43 Gelendost : 80 Gelibolu : 1 1 0 Gence : ll, 12 Gerdirnan : 2 Gilan : 3 Göksu : 101, 1 12 Göksun : 15, 16, . 26, 43, 46 Gürci�tan : l l , 108 -

H

­

Habur : 101 Halep : 3, 30, 38, 107, 108 H alhal : 12 Harput : 41, 44, 45, 97 Harran : 101 Hasankale : ı ı Ha sankeyf : 99

Hattin : 109

Haydarlı: :

68 Hazar denizi : 1 1 Hemedan : 5 Heraclee : Bk. Kon!Ya EreğIisi

Hermos : Bk. Gediz

H ı rvatis tan : 49 Hıısn-ı Keyfa :

Bk. Hasankeyf Hı-sn-ı Ziad : Bk. Harput Hindistan : 46 Hizan : Bk. Kızan Homa : 61, 63, 65, 66, 67, 68,

76, 77, 78, 79, 91 Honaıs : 65, 90, 93, 124 Horasan : 8, 1 1 7 Hunzit : 99 Hyelium : 92 - 1 -

Ilgın : 112 Irak-ı Acem Isfahan : 32 Isparta : 32

:

12

- i -

İstanbul : 4, 20, 34, 38, 39, 41, 59, 77, 86, 124, ı25 İzmiıt ·: 56, 94 İznik : 33, 56, 94, 125 - K ­ Kafkasya : 1, 2, 6, 8, 105

Kaklık : 93

: 18, 108 : 34 Karacaşehir : 57 J(oaradeniz : ı, 8, ı7, 18, 33, 59 Kapadokya

Karaağaç

104

Karadilli : 68 Karaman : 32, 1 12 Karamıkbeli : 49, 60, 66, 69, 70, 72, 76, 78, 79, 80, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 98, 1 10, 1 15. Karasu : 2 Karsan : 41 Kartı : 68 Kastamonu : 18, 59, 94 Kayseri : ı8, 24, 34, 43, 45, 103, ı04, ıo5, ı 1 3

•.

68, 81, 97,

44,

141


Kazvin : 5 Kemah : 41

- M -

: Bk. Göksun

Keysun

Khliara : Bk. Kırkağaç Kıpçak bozkın : Kırkağaç : S4, S5

41

Kızan :

Kızılırmak

1

: 18

Kirıman : 107 Klaudipol·is : Bk. Eskihisar Kolossa : Bk. Honas

: Bk. Tokat

KonstantinopoHs : Bk. tstanbul

13, 24, 58, 64, 65, 66, 68, 96, 103, 104, 106, l l l, 1 12, 1 13, 1 16, 1 17

Konya :

Konya Ereğiisi : 44, 48, 104

104

Koyluhisar :

Kudüs : 2, 27 30 ' 64 81 ' 109 Kumdanlı : 80 Küçük A-sya : 32, SS, 83 Külek Boğazı : 68 Kür nehri : 3 '

Kütahya :

44, 45, 48, 95, 97, 98, 99,

101, 104, 108, 1 16, 123. 8 , 9, 1 1 , 12, 83, :21 Maraş : ıs, 16, 18, 26, 43, 45 Mardin : 42, 45, 101, 1 02 Marmara : 4, 12, 17, 56 Meandre : Bk. Menderes

Malazgirt ;

Kilikya : Bk. Çukurova

Komana

Malatya : 2, 4, 18, 34, 42, 43,

Melitene : Bk. Malatya Menderes : 33, 34, 37, SS, 61,

78, 91 , 92, 1 10 12 Meram : 1'12

Meraga : 4, Merend : S

Merzuban : 45

Bk. Silvan 47, 98, 101, l l l Misis : 100 Mugan : 2, 3, 12 Musul : 5, 44, 53, 101, 107 Myriokefalon : Bk. Karamık·b eli Meyyafarikin :

Mısır :

- N -

18, 19, 23, 32, 94,

104

Nazilli : 92 - L -

Lacere : 93

Niğde : 104 Niksar : 48,

60, 61, 64, 71, 104 Nuseybin : 101, 107, 108 - 0 -

Laodekia :

Bk. Denizli Uirende : Bk. Karaman

La.zkiye :

108 Lempis : Bk.

Dazkın

0nenaen :

Lenkeran : 3

Limnochira : 92 Lopadion : Luma :

'· 1 42

92

Bk. Ulubat

Bk. Ünye

Ortadoğu : 64, 65 -

PaHagonya : Pana-sios : 93 Paris :

122

P

-

1 8, 94


Paurae : Bk. Bafra Pcntakhira : 92 Pentapolis : Bk. Sandıklı Pertus : 26 Pontus : 18, 59 Pontus Oinaions : Bk. Ünye Porsuk : 57 - R ­

Ra han : 16, 26, 27, 98, 99 Rhyndacus : Bk. Atranos Rize : 1 8 Rodos : 33, 37, 94 '

- s -

Sakasan : 2 Saksonya : 1 10 Sandıklı : 23, 52 Sang-i Suralı : 2 Sarapata Mylonos : 33 Sarayköy : 92 5ebast : Bk. Sivaslı Selekya : 18, 112 �

Sırbistan : 33, 63

Siblia

:

Bk. Homa Silifke : 1 12 Silvan : 102 Sinop : lS Sirvas : 24, 42, 45 , 46, 47, 48, 103, 105, 106 Sivaslı : 40 Soublaion : Bk. Homa SozopoHs : Bk. Uluborlu Stranga : Bk. Büyük Zap Sultandağlan : 68, 78 Sultanönü : 52 Sultanöyüğü : Bk. Sultanönü Sur : 2

Suriıye : 18, 34, 98, 105, 108, l-l l , 123 Susurluk : 56 Sybrize : Bk. Sultandağları Symnada : Bk. Zamantı -

Ş

­

Şam : 3, 32 Şamhor : 2, 5 Şuhut : 69, 80 - T -

Taberiye : 109 Tarsus : 4, 18, 29 Tebriz : 2, 12 Tel-Başer : 16 Tembris : Bk. Porsuk Tohma suyu : 43 Tokat : 48, 104 Torondo : Bk. Darende Trabzon : 1 8 Trakya : 63 Tralles : Bk. Aydın Trebizonde : Bk. Trabzon

Tuz gölü : 1 8 Türkistan : 8 Türkiye : 16, 45, 87, 1 �(;, Tyre : 86 -

U

-

Ulubat : 56, 64 Uluıborlu : 104, 1 10, 113 Urfa : 2 Urmiye gölü : 12 Uti : 2 Uzunpınar : 68

143


- Ü -.

Ünye : 33, 59 - V ­

Vened•ik

144

:

81 , 86

-

Y

-

Yalvaç : 72, 80 -- z -

Zamantı : 43 Zavzan : 107


87.06.Y.0001 - 754

M

0 9 1 17


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.