5 minute read
1.Avrupa Hunlan
SEKİZİNCİ BÖLÜM
KÖK TÜRKLERDEN ÖNCE KUZEY ÇİN VE ORTA ASYA
Asya Hunlarının M.S. 48'de Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye bölünmelerinden sonra gittikçe güçlenen Doğu Moğolistan'daki Siyenpiler 89-91 yıllan arasında Kuzey Hunlarını ağır yenilgilere uğrattılar; 155'te tamamen ortadan kaldırdılar. Moğol asıllı oldukları tahmin edilen Siyenpiler, 147-156 yılları arasındaki hükümdarları Tan şi-huay zamanında Kuzey Moğolistan'dan başka Güney Sibirya ve Yarış ovasına da hâkim olmuşlardı (Grousset 1980: 69; Kafesoğlu 1996: 65). Bölgedeki Türk boylarının da Siyenpi hâkimiyeti altında bulunduğu muhakkaktır. Çin himayesinde yaşayan Güney Hunları da 216'da Çin tarafından tamamen ortadan kaldırıldı. Çin'in güçlü Han hanedanı da dört yıl sonra, 220'de son buldu. Hem Güney Hunlarının, hem de Han hanedanının aynı yıllarda yıkılışı, şimdiki Kuzey Çin'de büyük bir boşluk doğurdu. Çin, On Altı Devlet Dönemine girmiş oldu. Kuzeyde Siyenpi baskıları devam ediyordu. 3. yüzyılın 2. yarısında birçok Hun boyu, Siyenpi baskısından kaçıp Kuzey Çin'e girmişti (Onat 1987: 30). Böylece daha da kalabalıklaşan Hunlar 4. ve 5. yüzyıllarda Kuzey Çin ve Kansu'da kısa süreli devletçikler kurdular. On altı devletten dördü aşağıdaki Hun devletleri idi (Onat 1987: 31): 1. Ön Cao veya Han (304-329), 2. Arka Cao (319-351), 3. Kuzey Liang (401-439), 4. Hsia (407-431).
Kuzey Çin'deki Türklerin kurduğu en güçlü devlet ise Çinlilerin Topa dediği Tabgaç devletidir. 3. yüzyıldan beri Şansi'nin kuzeyinde yerleşmiş bulunan Tabgaçlar (Grousset 1980: 76) bu bölgede 338-376 arasında Tay devletçiğini oluşturmuşlardı (Golden 2002: 59). 386'da, Çin hanedan adı olan Wei ismini benimseyen Tabgaçlar, en büyük hükümdarları Tay-wu (424-452) zamanında bütün Kuzey Çin'i birleştirdiler. İç Moğolistan, Kansu ve Doğu Türkistan da Tabgaç topraklarına katıldı (Kafesoğlu 1996: 86-87; Golden 2002: 60).
78 Ahmet B. ERCİLASUN
Kuzey Moğolistan'da 400'lerin başında Siyenpilerin yerini Juan-juanlar almıştı (Rasonyi 1988: 76). Tabgaç hükümdarı Tay-wu, 429'da Juan-juanları da yenmiş ve İç Moğolistan'a hâkim olmuştu (Golden 2002: 60). Budizm'i baskı altında tutan Tay-wu'dan sonra Budizm üzerindeki baskı kalktı ve hatta bu din teşvik edildi. Budist rahibi olmak için tahttan feragat eden Tabgaç hükümdarları bile olmuştur. Tabgaç dönemi Budist heykeltraşlığı da çok ileri gitmiş ve o dönemden birçok heykel kalmıştır (Grousset 1980: 78-79). Tabgaçlar kısa zamanda Çin dil ve kültürünü benimseyerek Çinlileşti-ler. Bu konuda o kadar ileri gidildi ki 5. yüzyılın son çeyreğinde Tabgaç dili, isimleri ve millî giyimi dahi yasaklandı (Golden 2002: 60). "Bozkır İmpara-torluğu"nun yazarı Rene Grousset, "başlangıçta ilk Tabgaç krallarında son derece keskin olan Türk kudretinin Çin kütlesi içinde gevşediği, eridiği ve boğulduğu"ndan hayıflanarak bahseder (Grousset 1980: 80). "Tamamen Çin kültürünü ve Buda dinini benimseyen Tabgaçlar Türk atalarının kudretli askerî hasletlerini" ve "Türk eneŋisini" gittikçe kaybederek 534 yılında ikiye bölünmüşler ve 550'lerde yıkılmışlardır (Grousset 1980: 79-80).
D O K U Z U N C U B Ö L Ü M
1. KÖKTÜRKLER
M.S. 401 yılında Kansu bölgesinde kurulan Kuzey Liang devletinin Türk tarihinde özel bir önemi vardır. Devleti kuran Meng Hsün'ün ataları, Asya Hun devletinde önemli bir mevki olan "sol cü-çü" mevkiini işgal ediyorlardı. Çin kaynaklarına göre M.S. 200'lerde Cü-çü'ler 19 Hun boyunun en asili idi (Gömeç 1997: 10). Meng Hsün, Kansu'da devletini kurarken "dedelerinin bu topraklarda oturmuş olduklarından ve kendilerinin de buralarda doğup büyüdüklerinden" bahsetmiştir (Onat 1987: 32). Bu ifadelere göre Cü-çü ailesi uzun zamandan beri Kansu'da oturuyordu. Kuzey Liang devleti, Tabgaç hükümdarı Tay-wu tarafından 439 yılında yıkıldı (Taşağıl 2002: 654). Bunun üzerine Aşina önderliğinde 500 ailelik bir grup Juan-juanlara sığındı ve bir süre sonra Altay dağlarına yerleşti (Kafesoğlu 1996: 92; Taşağıl 2002: 654). Tay-wu tarafından 439'da Kuzey Liang devletinin yıkılışını ve Aşina önderliğinde 500 ailelik bir grubun kaçarak Altay dağlarına yerleşmesini tarihçilerin bir bölümü Bozkurt efsanesiyle birleştirir. Aşina önderliğindeki grup, Altay dağları civarında yaşayan çeşitli Türk boylarıyla genişleyerek Köktürkleri oluşturdu. Köktürkler Juan-juanlara tâbi idi ve onlar için demir silâhlar üretiyorlardı. 534 yılında başlarında Bumın bulunuyordu. Bumın, büyük yabgu Tu-wu'nun oğlu idi. Tu-wu'nun babası ise A-hsien-şi (Bilge Şad) unvanını taşıyordu (Kafesoğlu 1996: 93; Golden 2002: 96). Bumm 534'te Batı Tabgaç devletiyle ilişki kurmuş, 542'de Çin'e akın yapmıştı. Batı Tabgaç devleti 545'te Köktürklere Soğdak asıllı bir elçi gönderdi. Köktürkler bundan büyük bir memnuniyet duyarak elçiyi "imparatorluktan nezdimize heyet geldi, devletimiz bundan gurur duyar" sözleriyle karşıladılar. Ertesi yıl kendileri de Tabgaçlara elçi gönderdiler (Kafesoğlu 1996: 93; Taşağıl 2002: 655). Böylece Köktürkler bölgelerinde uluslar arası ilişkilere girmiş bulunuyorlardı. Bu sırada Tölisler, Juan-juanlara baş kaldırmıştı. Bumın bu ayaklanmayı 546 yılında bastırdı ve 50 000 ailelik bir Tölis grubunu kendine bağladı. Juan-juan hükümdarı A-na-kuey'e elçi göndererek kızını istedi. Bu hareket A-na-kuey'i çok öfkelendirdi; "sen benim demir işlerimde çalışan bir kölemsin, nasıl böyle bir teklifte bulunabilirsin?" mesajıyla Bumm'a elçi gönderdi. Bumm elçiyi derhal öldürdü ve Juan-juanlarla ilişkisini kesti (Taşağıl 2002: 655). 552 baharında âni bir baskınla Juan-juan devletini ortadan kaldırdı. İl Kağan unvanıyla Ötüken'de impara-
80 Ahmet B. ERCİLASUN
Juan-juan devletini ortadan kaldırdı. İl Kağan unvanıyla Ötüken'de imparatorluğunu ilân etti. Ancak Bumın aynı yıl vefat etti. Yerine geçen oğlu Kara Kağan da uzun yaşamadı. 553'te kağan olan Bumın'ın diğer oğlu Mukan ve Batı'da devleti idare eden Bumın'ın kardeşi İstemi zamanında Köktürk Kağanlığı gücünün zirvesine ulaştı (Kafesoğlu 1996: 93 vd; Taşağıl 2002: 655-656); Çin, Sâsânî ve Bizans gibi, Orta Çağ başlarının en büyük üç yerleşik gücünün kuzeyinde, Mançurya'dan Karadeniz kıyılarına dek uzanan büyük bir imparatorluk hâline geldi. Köktürk anıtlarında Bumın olarak geçen kurucu kağanın adı Çin kayraklarında Turnen şeklindedir. Bu, büyük bir ihtimalle Türkçe Tuman (duman) kelimesidir. Tuman Kağan'ın oğlu Mukan/Muhan ise Türkçe Buka+n (boğa) olmalıdır. Köktürk tarihçisi Klyaştomi'nin fikrine göre Bukan ile Tümen kelimeleri, bu kağanların 160-180 yıl sonraki torunları (Bilge Kağan ve çağdaşları) tarafından karıştırılmış ve anıttaki Bumın adı bu karıştırma sonucu ortaya çıkmıştır. Köktürk anıtlarında Bumın ve Mukan'ın ayrı ayrı adlarının geçmemesi bu fikri desteklemektedir. Çünkü biri kurucu, diğeri kağanlığı zirveye ulaştıran bu şahsiyetlerin ikisinin de anıtlara yansıması beklenirdi. Öyle anlaşılıyor ki 160-180 yıllık sözlü gelenek iki büyük şahsı, tek bir Bumın isminde birleştirmiştir. Tuman (duman) ve Bukan adlarının, Asya Hunlarının iki büyük hükümdarı Teoman (Tuman) ve Motun (Boğa+tur) ile aynı olması da Türk kültür devamlılığı açısından son derece dikkat çekicidir. Müslümanlıktan önceki Orhun merkezli iki büyük hanedanın kurucu baba ve oğulu, Tuman ve Boğa adlarını taşımışlardır. Kağanlığın batı kanadını Tanrı Dağlarındaki Ak Dağ (Ek Tag) bölgesinde oturan (Kafesoğlu 1996: 95) İstemi Yabgu yönetiyordu. Köktürk anıtlarında adı İstemi (İştemi ?) şeklinde geçen bu büyük devlet adamı, Arap kaynaklarında Sincibû Hâkan, Bizans kaynaklarında Silzibul olarak geçer (Golden 2002: 103). Arap ve Bizans kaynaklarındaki şekil, Türkçe Sir Yabgu'nun karşılığıdır. Sir/Sır kelimesi sı- fiilinden gelir ve "kıran, muzaffer" demektir (Ercilasun 2002: 28). Reşideddin Oğuznâmesindeki İnal Sır Yavkuy Han, Şecere-i Terâkime'deki İnal Yavı Han, Bumın'ın kardeşi İstemi Yabgu ile aynı şahsiyettir (Ercilasun 2002: 28). Anıtlardaki İstemi adı, Sir Yabgu'nun Çinceleşmiş biçimi olabilir. Esasen İstemi kelimesi Çin kaynaklarında, benzer şekilde Şi-tien-mi ve Se-ti-mi olarak geçmektedir (Taşağıl 2002: 703). İstemi, önce Sâsânîlerle ittifak yaparak 557 yılında Akhun devletini yıktı; Akhunlardan alınan toprakların Ceyhun'a kadar olan bölümüne Köktürkler sahip oldular. İttifak dolayısıyla İstemi'nin kızı Fakim (Taşağıl 2002: 671), Sâsânîlerin ünlü hükümdarı Nûşirevan'la evlendi. Fakim keli-