Hüseyin Namık Orkun - Oğuzlara Dair

Page 1



Hüseyin

ı'

f'ljSBıLÇfta\MllJfj9_Sytç•

. Univ!t9ittsı Kı.ıtı.ı11tı,j � Oemlft'.11 No aal'lıf Ne O(

'J D � , i'"J lı

:.r;,

OGUZLARA DAİR

��-k�4�

11�7r� /� �r� ��

�!:

�a Ci� �"

1935. Ankara Ulus Basımevl


ÖNSÖZ Du

lcilabı

dapPştede

1926

!iıı­

yılında

yrızm1şlım.

O zaman­

danberi elime geçen malzemeııi de buna ilüve eltim;

fakat

lanmın pek

olması

çok

11oksan­

mek cesaretimi kı1'11ıakfa zamanLUJda Oğuznanıe dolayıstl.ı:ı

elime

rıeşret·

idi.

maıızıım

niislwsının bununla

birlikle

yazımı d a neşrelme!]e

Son bir

geçmesi bu

karar uer­

dirn. Gerek Gök Tiirk kitabelerin­ de ve gerek

lrcm

naklarındaki verilen

ve

Arap

O{jıızlar

izalıatın

kay·

Jıaklmıda

araştırılmasını

başka bir eserime bırakamk şim­ dilik elimdeki kısmen ğirıı

malzemeyi

ııeşr

işliyebildi­ ile

iktifa

ediyonmı.

HU.eyin Namık Orkun


OGUZLARA DAİR ESKİ Türk kavimleri arasında nıü­ him bir yer tutan Oğuzlar bakkında şimdiye bdar bir iki yazıdan ma ada hemen hiç bir şey ·yazılmamıştır. Houtsma'nın Oğuz kabileleri hak kında (WZKM. il) bir yazısı ile Türkiycde çıkan bir iki makale bu hususta yazılmış belli başlı yazılar­ dır. Oğuz kavim adının iştikakı hak­ kında Vambery Oxus ırmağının is mi ile aynı olduğunu söylemekte ve ogh yahud ak • ile uz'dan müteşekkil olduğunu yazmaktadır. Uz ise bir C· dattır. (1) Marquart da bu kelimeyi Ok + uz diye tahlil etmektedir. Ok = Pfeil, uz ise Man manasınadır. Bi. naenaleyh ·kelimenin hepsi Pfeil­ manner demektir. (2) Nemcth'de bu kelimeyi oq + z geklinde tahlil ile okun ika.bile mana· (l) Török laj, S. JJ.

(2) Marquart; Osttürk. Dia. Stud,

s. 37


sına geldiğini ve Z nin de cemi edatı olduğunu söylemektedir. (3) Filha • kika ok kelimesi en eski zamanlarda kabile manasına gelirdi. (4) Ok esıki Türklerde muayyen bir cemaatin he­ yeti umumiyesi idi, ki kabile, boy veya muayyen mikdarda insan küt lesi demektir. Gazneli Mahmud ken­ disine t3.lıi olan Selçukilerden asker iktiza ettiği vakit ne mikdar gönde· rebileceklerini sorunca şu cevabı al­ mıştı: Bir oık gönderirseniz on ·bin asker göndeririz. (S) Z edatı ise tiirkçede cemi edatı • dır. Malfundur; ki zamirlerin müfret­ lerine cemi edatı getirer�k cemi za • mirler teşkil olunurdu. Binaenaleyh ben, bizin müfredi olduğu gibi si· zin müfredi de sendir. Üçüncü şahıs zamirde ise bu eski cemi edalı terke(J) Nemeıh; On ogur, Mt mag • yar, Denrümogyer, KCsA, l, 2, S.

152, ISJ. (4) Thomsen: Turciea, S, 1. (S) Viyana Milli kütüphanesi; Se­

yit Lokıman risalesi; Okun başka ma• nalan hakkrnda bakınız : Kişgiri, 1, s. 40


dilerek lar, ler cemi edatı konmuştur. Bazı metinlerde siz yerine de senler kullanıldığını görmekteyiz. (6) Yalnız maalesef bugün bu iki misali teksir edememektey.iz. Mamafih Z nin cemi olduğunu bu iki misal va zıhan göstenneğe kifidir. (7) O halde Oğuz kabileler manasına (6) W. Bang, G. R. Rachmati; Die }egende von Oghuz Qaghan, S. 10. satır; 108 (7) Nemeth mezhıir makalesinde z hakkmda başka misaller de vermeğe çalışm11şt1r. Bu misaller evimiz, geli­ riz sözleri gibidir; ki buradaki Z zs. mir olan bize aiddir. Biliyoruz; ki bu gibi tasriflerde zamirler kullanrlmak­ t& idi. Binaenaleyh evimiz = ev + biz (veya ev+miz); geliriz = gelir + bizdir. Evim sözündeki M de müf­ red zamirin birinci şahsıd1r. Bang ise Z yi resniye edatı tel8k­ ki etmektedir. (Turan, 1918, S. 307) ikiz sözünde bunun tesniye edatı ol. duğu düşünülebilirse de üçüzde bu şüphe tamamile zail olabilir. Z nin türkçede daha birçok rolleri vaNlir. (Bu hususta bahımz: Nl!meth, Az u-


gelir; ki aı,ağıda giireçeğimiz gibi fil. hakiıka birçok kabilelerin ittihadın • dan hasıl olmuş bir camiadır. Uygur metinlerinde oğus sözü kabile manas ı. na olarak kullanılmıştır. Oguzların tarihini ı;ok eski zamanla. ra kadar ı;ıkannaik lbımdır. Fak.at e­ limizdeki vesikalar maatteessüf daha sonraki devrelere aid ise de Oğu.z destanından birçok tarihi istihraçlar yaparak bu ciheti az çok tenvire im kin vardır. Bunların tarihi pek eski zamanlara ı;ıkınça Oğuzları evvela Hiung-nular arasında aramak lizım gelmektedir. Bu hususta ise yapılan bir iki teçrübe bir nazariye olmaktan ileri gidememiştir. Mo.tun ile Oğuz hanı birleştirmek ve bunların hayat. ları arasında müşabih noktalar ara mak bu dheti kat'i bir surette islıata

ra/j es a török rıyelvek ösi kapcsola­ ta, NyK. 1928. S. 82-83). bura­ daki Z nin moğolca cemi edatı olan S ile aliikadar olduğunu zannetmekıe • yi;rn. (T gibi) Türk metinlerinde de bu cemi kullamlmıştır. (Balunız: Ra­ msredt; Zwei uig. runeninschrift. S. 27, not 57).


kafi değildir. Aşağıdaki satırlarda bu noktaya başka bir cebheden bakarak tetkike çalışacağız. Bütün Oğuz boy· ları arasında son zamanlara kadar de­ vam eden kabile teşkilatı aynen Hi ung-nularda da mevcuttur, Oğuz kabile te�kil.itını tetkik ederken bu Hiung-nularla mukayeseyi yalnız yapabilmekteyiz. Diğer Türk ıboyla rında bu şeıkilde bir teşkil.ita tesa düf etmeyişimiz ve Hiung·nularla Oğuzların kabile te,kil.itmın tama miylc biribirinin ayni olınası zanne. deriz; ki bu iki !kavim arasında sıkı bir münasebetin mevcudiyetini gös· termeğe çalışacaktır. Oğuz kabi1e teşki13.tını Oğuz des­ tanından vazıhan öğrenmekteyiz: Oğuz han kendi namına izafeten bir hükı'.lmet kurmuştu. Snğlığındill altı oğlunu ava gönderip avda oğul­ larından üçü bir altın yay, diğer ıiçü de üç altın ok buldular. Oğuz han c>· ğullarını bulduklarına göre ikiye a . yırdı. Uç kardeşin büyüklerine Boz ok, diğer küçüklerine de Uç ok na. mını verdi. Vefatını müteakib baleli Gün hanın veziri lrkıl hoca tarafın-


dan kabilenin teşkilatı taazzuv ettiril ­ mişti. Oğuz hanın 6 oğlunun beherin­ den dört oğlu vardı; ki adedleri ce · man 24 olan bu oğlanların ismine iza­ feten yinni dört kabile vücuda gel • mişti. Bu efsaneye göre isimleri cet • vel halinde aşağıda gösteriyoruz: Kınık Yıva Bükdüz IQdır Urakır Eymüt Alayunllu Salur Peçenak Çepni Çavdur Bayındır Çaruklug Karkm BeQdili Avşar

=ı "'

j-�- 1

}ıı-f-ı }�}�

Yıparlı Tökor Ooturga Yazgıt Kara evli Alka evli Bayat Kayı

3-�


Bu cetvele nazaran Oğuzlarda bir ikili, bir de yirmi dörtlü teş­ kilii.t vardır. Şimdi bu teşkilii.tı •birer birer tetkik edelim: Oğuz han evlll.t­ larını ikiye ayırıyor. Birisine Üçok diğerine Bozoık namını veriyor. Üç • ok üç kabile demektir. Filhakika Üç. oklar üç kısımdan ibaret olduğu gibi Bozoklar da aynıdır. Bu iki te9kilii.t Hiung-nularda da aynen vardı: Hiımg-nu hükiimda.rı Mo-tun'un maiyetinde iki büyük ku­ mandan vardı. Memleketini bu iki . büyü'k kumandan ile idare ederdi . Bunların biri sağ, diğeri sol yani biri şark, diğeri garp kumandanı idi. Bun. lar kıra! namını haiz olup ülkelerini müstakil bir surette idare ederlerdi. Sol ta.raf kıralı Şarı-koy'da, sağ taraf kıralı da Jen-gan-fu'da otllrurdu (8) Moğollarda da sağ kol, sol kol na. mile iki teşkıilii.t vardı. (9) Ayni teşkilii.tı Gök Türklerde de bulmaktayız: Gök Türk devleti ku •

(8) De Guignes: Hunlar tarihi tercümesine bak. (9) D'Ohson; Moğol tarihi ıercümesine bak.

10


rulduktan sonra şark ve garb hidiv leri vardı; ki bu hidivlik bilahare bozularak Şark vı: Garb G>5k Türk devleti teşekkül etmiştir ( 10) .. Selçukilerde sağkol beylerbeyi, soL kol beylerbeyi vardı. (11) Sağkol bey. lerbeyliği Kayı ve Bayat kabilesinin beyine solkol beylcrbeyliğ� de Bayın­ dır ve Çavundur beyine verilmişti. (12) Bu çağda sağkol beylerbeyi Kayı boyundan Aşut Bey, solkol beylerbeyi de Bayındırdan İbrahim Bey idi. (lJ) Osmanlılarda da muharebe Avn.ı· pada olursa sağ tarafı Rumeli beyler­ beyi idare eder; sol tarafı Anadolu beylerheyi.. Eğer muharebe Anado· lucla olursa o vakit sağ tarafı Ana • dolu, sol tarafı da Rumeli beylerbeyi idı:ıre ederdi (14). Karaman Türklerinde de böyle bir teşkilat vardı. Yazma bir Kara •

(10) De Guignes; Stanislas Julien­ nes, Edouard Chavanne'a bakınrz. (il) Houtsma; Rec. rex. re/. fhisr.

Seldj, 111, S; 97, 105, 115 ( 12) Aynr eser, !il, 204 (IJ) Aynı eser, ili, 89 (14) Osmanli tarihlerine bakmn.

il


man tarihinde "Sağ ve sol dilavcrler,, ibareıi göze çarpmaktadır. (15) Rwnelide eski zamanlarda Edirne sancağı sağıkol, Manastır sancağı sol­ kola mensubtu. (16). Divanı Hümayu­ nda sağda kubbe vezirleri, solda ka­ dıasker, nişancı ve defterdarlar otu­ rurdu. (17) Gt'ne bu ikili teşkil.ittan olma!: üzere daha sonraki devirlerde Oğuz. !arın İçoğuz, Dışoğuz na.mile ikiye mUnkasim olduklarını görmekteyi?.. Bun:.ın Üçok, Bozok tabirlerinin mu­ kabili olarak kullanıdığmı Kitabı De. de Korkud vazıhan göstermektedir: en son hikayede bu iki isim daima yekdiğerinin mukabili olarak müte­ radif bir şekilde kullanılmıştır. İçoğuz ve Dışoğuz tabirlerinden de anlaşıldığı veçhile Dışoğuz İço (IS) lsranbul Üniversitesi kütüpa­ nesinde ve Ali Emiri kürüpanesinde yazma Karaman tarihi. (16) Milli tetebbu/ar mecmuası; Ziya Gök Alpın makalesi: /, J, S. 41J

(17) Ayni meemua: Tevkii Abdur­ rahman kanunnamesi


ğuza tabi idi. Umumi hükümdar İç· oğuzdan olurdu. Oğuz teşkil.it:nda da Üçokların Bozoklara tS.bi oldukla­ rını 'biliyoruz. Bugünkü bazı kabilelerde de bu ikili ttşkil3t göze çarpmaktad ır , Ka­ ra-Kırgızlar sağ ve sol namile ikiye ayrılırlar. (18) Bugün Salur TüPk· menlerinin İçki Salur, Taşkı Salur namile ikiye ayrıldığını biliyoruz. (19) Bu ikili teşkilat herhalde askeri mahiyeti haiz bir teşkilattır. Gerek harplerde ve gerek merasimde sağ ve sol teşki?3.tı umum Türklerde d'lima muntazam bir haldedir. Kitabı Dede Korkud'da da sağda, ve solda kimle1".İn bulunduğu tasrih edilmektedir. Sağda oturan beylere sağbeyler, sol da oturan beylere &.))beyler denirdi. l nakların eşikde, Has beylerin de dipte oturdu'kları kaydedilmekttdir. Bu ikili teşkil3t. a merkez·n il3ve­ e.ile üçlü t"kil3.t vücuda gelmişti ; ki bunu Oğuz Han cfeaneainde tlçoklmıı

- (18) Hüseyin Namık; Türk dünya. Si, S. 94 (19) Ayni eser; S. 110 ..


mensub üç şaht6 ve Bozoklare. men sub üç şahıs şek , linde gönnektteyir. İlı:ili teşkilit ilci üçlü teşkili.tın bir · leşmesile vücuda geldiğinden üçlü teşki!At herıhalde daha eski idi. Yu • karıda Oçok .kabilesinin manası itiba. rile, üç kabileden mllteşeıldcil oldu • ğunu söylemiştik. Filhakika Üçoklar Hozoklar gibi üç kısma ayrılmışlar dı. Ukin bu isimler bir kabile imı.I olmayıp tabiat isimleridir. Bu tak sim tarzı bize esas itibarile altılı teş­ kilitın mevcudiyetini gösterm�le beraber bu isimlerin Türklerin natü· rizm dinine silik oldukları zamana aid birer bakiye olduğu fikrini ver mektedir. Ziya Oök Alp da bu isimleri natürizm devrindeki bir ilah iami olarak kabul etmekk ve o su • retle mütalea yürütmektedir. Filhaki1ka Türklerin tabiate tap tıklarına dair elimizde vesikalar var­ dır: Hiung-nular her senenin bqin­ ci ayında Lung·çing'de toplanırlar: göğe (= Gök Han), yere (= Dağ­ han), ervah ve ecdada kurban keser­ lerdi.(20) Sabahleyin güneşe (=Gün (ZO) De Groot; Die Hunnen; S . .S9


han), gecel�yin aya ( = Ay han) ta • parlardı. Altılı teşkilatın izleri kaybolmuş­ tur. Hiung-nularda büyük memuri­ yetlerin altı tane olduğunu biliyoruz. (21) Yinni dörtlü teşkilat hakkında daha fazla malfimatımız vardır. Hi ung-nuların ülkesini idare eden yir. mi dört kumandan vardı. Bunlar· dan her biri on bin süvariden mürek­ keb bir orduya kumanda ederdi. (22) Bu yirmi dört kumandanı bütün Oğuz boylarında görmekteyiz. Devletin en büyiiJı: memuriyetinde bulunan bey • lerin adedi yirıni dörttür. Ordu mı­ zıkasında da yinni dört memur var­ dı. Sonra yirmi dört büyük vali mem­ leketi idare ederdi. Selgukllerde yirmi dört boyun mevcudiyeti sarihtir: Selçukniimede "Yinni dört boyun çerileri...11 "Oğu­ zun yirmi dört boyu,, tabirlerine da­ ima tesadüf etmekteyiz. (23) Kitabı

(21) Ayni eser; S. 55 (22) Aym eser; aym sayrla. (23) YazICI oğlu Alinin SelçuknB· mesi, Topkapı sarayı k.ütüpanesi. "


Dede Korkud'da dahi yirmi dört boy zikredilmiştir. Eserfo muhtelif yerle­ rinde "Yirmi dört bahadır sancak beyi,, sözleri geçmektedir. Sultan Al3.eddin Keykubadın di vanında yirmi dört k3.tib ve mün§İ bulunurdu. (24) Fatih Sultan Mehmedin kanun namesinde Yürük rüesasının yirmi dört kişiden ibaret olduğunu gönnek­ teyiz. (25) Karaman Türıklerinde de hüküm darın '}'İnni dört veziri olduğunu gör­ mekteyiz. (26). Bütün bu teşkil3.tı Oğuzlarda da­ ima görebildiğimiz halde Oğuzların haricinde diğer Türkler de yoktur. Yalnız Hiung-nularda da ayni teşki13.tın mevcud olması bunların herhal­ de Hiung-nularla alfi.kasını göstere­ bilece�i gibi tarihlerinin eskiliği de bu sun::tle tezahür eder. Oğuz efsanesini �tkike devam e­ dersek Oğuzlar hakkında daha bir -

(Z4) Selçuk tarihi; Houtsma tabı, S. Z04 (ZS) MOG, 1. S. Z8. (26) Karaman tarihi; yazma nüsha.


edebilece ği Efsane bize Oğuz boyla·

çok noktaların tenevvür göze ı:arpar.

rının

muayyen birer damgası

releri olduğunu

hibi Reşideddinin

Oğ uzlarda

ve tü·

göstermektedir.

zıcı oğlu Alinin ve

Ya·

Camiüttevarih sa­ verdiği

izahat

totemizmin mevcudi yetini

Hrahaten gösterebilir. (27)

(27) Ehemmiyetine mebni Yazıcı oğlunun bu husustaki satırlarmı aşa­ ğıya aynen dercediyorum: "Yengi kentlu Irkı/ hoca onun ter· tibine meşgul oldı. Ve çerinün sağ kolu ve sol kolu onlara mahsuı olub her birine yengi ad ve tamga muay­ yen ve mukarrer itdi. Ve her boya ca. navarı mahsus idiler ki onlarun on • gunu ola. Ve bu lalun i'tikakl oynun­ dandır, ki ol zemanun türkcesince kutlulukdır. Şöyle ki oynuk bolsun dirlermiş yani kullu olsun dimekdir. Ve §det ve türe oldur ki her canavar ki bir boyun ongunu ola. Çün am ıefe­ ülçün mubarekliğe muayyen itmişler­ dir. Ana kasd itmiyeler ve incitmiye. ler ve onun etin yimiyeler bu zamana değin ol mana mukarrerdir. Ve ol boylardan her kavm kendıJ ongunu -

17


Şimdi her kabilenin ongununu zik· redr.lim: Günh.:ın: Şahin Ayh?-n: Kartal

Gökhan; Sungur Dağhan; Çakır

Yılrhzhan: Tavşancıl

Denizhan: Üçkuş

Burada her ıbir kabilenin değil

her

dört kabilenin bir ongunu olduğunu

görmekteyiz; ki bu bize eski bir vah· detin izlerini gösterebilir. Oğuzlarda

O halde

-altılı teşkilat zamanında

totemler taayy;in etmiş; bilahare yir­ mi dörtlü teşkilat

vfü:uda geldiği va­

kit ongunlar te·ksir edilmemiş; evel­ ki altı ongunla iktifa edilmiştir.

n bilürler ki Oğuz böyle muayyen itdj kj her vakjtki �rlan ve han dUşte ve toy düğün ve dirnek ola ve aş ü • leşdireler. Tavarın kanğı endamı ve söğüğj her boyun hissesi malüm ola ve aşçün biribirile njza ve gönül ko­ mak itmiyeler ve ol yiğirmi dört bo. yun adlarr ki aslrnda an/arun adrdır ve her kabile ve şube o adla şöhret bulmuşlard1r. Ve ol ad ol kavme alem olmuşdur.,, Selçukn3me, lstanbul tabr, S. 10 Basımı bifirjlememiştir.

10


Dikkat edilirse bu kuşların hepsi avcı kı.ışlarıdır. Uçkuş ismi Houts ma'nın dediği gibi üç tane kuş de ğil her halde bir kuşun ismi olarak te­ ıa�i edilmek ıazımdır; ki türkçede kuş adı ile birlikte bu suretle tesmi­ ye kesretle vakidir (28) Bu kuşların avcı ku'§ları olması totemizmin Oğuzlar arasında avcılık devrinde teessüs ettiğini göstermek tedir. Ongun sözü totem mukabili olarak kullanılmıştır. Bu sözün bazı yazma metinlere istinaden Uygun olnıası İ­ cab ettiğini Houtsma söylemekte ise de bu ongun sözünün doğruluğu hı.. susunda şüphelcnmeğe sebeb yoktur. Uygur metni ile yazılmış Oğuz el • sanesinde de ıkelimeye angugu şek !inde tesadüf etmeıkteyiz. (29) Keli menin manasını Profesör Nbneth tah­ lil etmektedir. (30)

(28) Kaşgari: ı, s. 218, 282 (29) Bang, Rachmati: Die /egende von Oghuz Qaghan, S. 81. Satır, 44, 48. (30) N&neth: A honloglslô magyar­ sag kiafakulasa, Budapest, 1930, S. 68, 69. 19


Ay!l.i membalar bize bu ongunlar­ la birlikte

söğük namı

altında her

dört kabileye aid olan bazı isimlerde vermektedir. Bu isimleri Vambery bir nevj y.emek isimleıri tel.ikki ediyorsa da

bu

tamamile yanlıştır. Altı söğük

şunlardır: Gün han: Sağ karı yagrın, Gök han: Sol karı yagrın, Ay han: Aşuklu umaca, Dağ han: Ucayla adlu, Yıldız han: Sağ umarca ve adlu, Denizhan: Aşuklu v e kıç. Bunların umumi adı olan söğügün manası Ziya Gök Alp Beyin söy­ lediği gibi ,bir nevi et parçasıdır. Bu kelimeyi Camiüttevarih sahibi Endam Guşt diye tercüme etmektedir. Söğüg olarak yazılan bu isimlcTdcn Deniz­ hanın söğügü vazıhtır: Aşuk ve kıç, Uca kelimesoini de

Mahmud K.işgiri

ve Şeyh Süleyman Sırt diye tercüme etmektedirlcr.(Kişgiri: 1, 8) Yağrın kelimesini de yarın şeklinde K.işg3.ri­ de bulmaktayız, ki omuz kemiğj de mektir. (111, 16) Kar çagatayca ve diğer lehcelerde kol manasına gelir. Hinaenaleyh Gün.

20


hanın söğügü şöyle tercüme edilebi. lir: Omuz kemiği ile sağ kol. Günha . nın da omuz kemiği ile sol kol. Uma­ cada Şeyh Süleymanın lügatinde ol­ duğu gibi uma kemiğidir. (İstanbul tabı: 40) Bu ·iıimlerden anlıyoruz; ki bunlar muanen bi.r geyin muhtelif u­ zuv parçalarıdır. Binaenaleyh şuraya kadar bildiği. miz maliımat ile §U esafa geliyoruz: Oğuz Türklerinde senenin muayyen zamanında bir merasim yapılırdı. Bu merasimde bütün Oğuz boylarının re­ isle11i bir araya toplanır; ziyafette bir kurban kesilir ve bu kurbanın her ka. bile reisi muayyen bir parçasını yer di. Bundan başka • çok muhtemeldir ki • bu merasimden evci bir av mera. simi yapılır. Bu 'Clvda her kabile ken­ di kuşunu kullanırdı. Mahmud Kaş. ga.ri Sığır maddesinde şu izahatı vni­ yor: "Padişahların ahali ile birlikte yaptıkları bir nevi avdır. Şöyle ki padişah ehaliyi ormanlara ve çöllere dıa.ğıtır. Bunlar vahşi hayvanları top­ lar; önlerine katar, filrerler. Padişah ise bir yerde durur, anları aramak için yorulmadan önüne gelen hayvanı oklar.,,

21


Muayyen zamanda verilen ziyafe. te dair vesikalar vardır: Elıulgazi O­ ğuz hanın ziyafetinden şöyle bahset­ mektedi1': "Uluğ toylar yarağın kılıb

bir hargah yasandurdı, Barça boğaç­ launm başma altun kapladı. La'l, ya­ kur ve zümrüt ve liruz •.,, Selçuk •

namede de şöyle yazıyor: "Ol toyda dokuz yüz baş kısrak ve dokuz yüz baş sığır ve toksan bin baş irik ko­ yun boğazlamışlardır. Ve temamet hatunl-arını ve beylerini ve bellu ki9ilerine...,, Kitab Dede Korkud bunu daha vazıh bir ıurette yazmaktadır: ''Hanlar ham Bayındır yılda bir ke­ re toy edip Oğuz beylerin konuk­ lardı..,. (S. 6.) Ayni eserin muhtelif yerlerinde de bu ziyafetlerde neler yapıldığı, kaç koyun kesildiği ya zıbnaktadır. Bu S.detıin bakiyesini Selçukiler. de de görmekteyiz: Selçuk hüküm­ darı selamlık odasında divan jşlel'i bittikten aonN divanda hazır bulu. nan 'ehzade, vezir ve &timler �ofrada hazır bulunarak "Oğuz reımince,, mu­ ayyen tarzda yemek yerlerdi. (lbni Bibi tercümeai, Houtsma tabı)

..


Osmanlılarda da divan işJeri bit. tikten sonra bir sofra sadrı ham için, sağda bir sofra kubbe vezirleri için, solda bir sofra kadıaskerler için ku­ rulurdu. (Tevkii kanunnameıııi) Ziyafette keeilen hayvanın muay. yen yerlerini yemek ve bunu muay­

yen kaidelere göre ya mak bugün • kil güne kadar bazı Türk camiaları arasında caridir.

(31)

Gerek totemlerin ve gerek söğilg· lerin altılı teşkilit zamanında teşek. kül ettiğini yukarda görmüştük. B•i13.hare yinni dörtlü teşkiHi.t devrin. de totemler gene eskisi gibi

kaldığı

halde söğüğler değişmiştir.

Ebülga·

:zı.inin Şecerei teraküme adlı eserin. de finni dört teşkilatın söğüğ tevzi­ atı zikredilmektedir. vazıhan anlaşılabilir: yirmi

dörtlü

(32) Bundan da ki

teşkilat

söğügler zamanında

mecburi olarak teve�sü etmiş, totem

(Jl) Abdülkadir, Orun ve ülÜ-i meselesi, Türk hukuk ve iktisat tarihi mecmuası, cilt 1, S. IZl - IJJ. (32) Ayni yer , bu eserin 1ranlı bir ta/ebemin elinde bulunan nüsha­ smdan da istifade eHim.


devri yerıine artık

başka bir devir

başladığında totemler eskisi gibi kal· mış, tevsie lüzum kalmamıştır. Bu gün dahi birçok Türk ı:ami alrarının kendine mahsus bir damga. sı olduğu gibi (33) eski Oğuzlarda da her kabilenin muayyen vardı. Bu

damga

bir damgası

kabilenin

hususi

arman mahiyetinde olup hayvanlara ve nir kabilenin eşyasında tefriki i· cab eden şeylere vurulurdu. Bu işa retleri Mahmud Kaşg5.ri, S.elçukna· me, Camiüttevarih kaydetmektedir • ler. İşaretler müruru zaman ile müstensihler tarafından

pek tahrif

olunduğu vazıh ise de herhalde

en

eski memba olması hasebile Kaşgar­ lı Mahmudu esas ittihaz ederek tet • kik mümkündür. Bu işaretler sureti katiyede bir harfe del5.lct etmemek­ tedirler. Bunlar •İptidai bir taknn eş. k5.lden ve bazı eşyanm tersiminden ibarettir. Mesela

Urekir kabilesinin işıa-retini bir yay ve üç oktan ibaret bir resim olarak gördüğümüz gibi

diğer işaretlerin

ekserisinde de ok

(33) foseph Castagne; Les Tam­

gas des Kirghizes, Paris, 1921.


şekilleri göze çarpmaktadır. Şurası da ayrıca tetkike değer ki bu ıişaretler bugün dahi tezyinat ma. kamında Anadolu Türkleri arasında mevcuttur. "Dıvarlara aşılı

toprağı

ile,. yapılan bu resimlerin maatteeı­ süf yalnız

dört

taneı;ini

Ali Rıza

kaydetmektedir. Bunlardan birinoisi Bayındır, ikincisi Cavuldur, üçüncü­ sü Salur, dördüncüsü Eymür kabile· sinin işaretidir.

(34)

Buraya kadar verdiğimiz izahat • tan şu neticeleri elde edebiliııiz: O­ ğuzlar tarihin kaydetmediği bir za • manda siyasi bir vahdet halinde idi­ ler. Bu sıiyasi vahdet zamanlarını Hi. ung-nular zamanında aramak icab e· der. Bu vahdet

üçer boydan

ibaret

ikili te�kilii.t zamanında başlamış ve o zaman Oğuz ismini abnıştır. Oğuz adının tahlili de bunu göstermekte­ dir. Altılı teşkilii.t zamanında Oğuz­

lar

arasında totemizm car,j idi. Ve bu

devir

Oğuzların

avcılık

devri idi.

Daha sonr.a natürizm başlamış ve bir haylı zaman

bu din cari

olmuştur.

(34) Ali RIZa; Cenubda Türkmen oymak/an, 1, 25 .


Yirmi dörtlü teşkil;it zamanında lo. temizm artık büyük bir rol dığı için

totemlerin

oynama·

ç.oğaltılmasına

lüzum kalmamış ,yalnız diğe.r anane

Se·

ve dini merasim genişletilmiştir. nenin

muayyen bir

gününde Oğuz

beyleri toplanarak merasıimle kurban ke5ilir ve her boyun beyi bu kurba

·

nın muayyen bir yerini yerdi. Bura. da bir mese . le ortaya çıkabilir: Sene· nin muayyen bir zımanında müştere. ken yenilen bu hayvan fi.det olduğu vcçhile

totemizmde

bir totem olan

hayvan mı idi?. Oğuzların totemleri evelce de gördüğümüz gibi av kuşla· rı idi ve altı av kuşundan Halbuki bu umumi ziyafette

ibaretti.

bir

hay•.

van ke!'ilir ve bunun muayyen yerle­ ri yenilirdi. Binaenaleyh umumi ve müşterek totem gibi telakki edıile • bilecek olan bu hayvan bir koyun ve­ ya sığırdan birisidir. Şimdi de yirmi dört Oğuz .boyu­ nu birer birer tetkike çalışalım: Oğuz boylarının ilk kabilesi Ka­ yıdır. Bu ismi

şark membaları muh·

kem, kavi diye tercüme adı

Kıişgirlı

ederler. Bu

Mahmud'da

Kayığ


şeklinde görmekteyiz. Garb veya Anadolu lehcesinde kelime nihaye­ tindeki uğ, ığ' ların düştüğünü bi­ Jiyoruz. Katı • Katığ, Acı - Acığ, Sarı •

Sarığ, yağı

yağığ v. s. Binaenaleyh

Kayı kelimesinin de aslı Kaşgarinin yazdığı gibi Kayığ olup ıbilihara g

düşmüştür.

Profesör NC:meth'in

yazdığı gibi Türklerde ha§ leyi teşkil eden kabilenin kuvvet,

şecaat,

besalet

kabi· ismi

manasına

gelir. (35) Netekim bütün şark mem· baları Oğuz kabilelerini zikrederken evvela Kayıdan başlamaktadırlar. Yalnız Kaşgarlı Malunud Kayığ is­ olarak zikretmektedir;

mini ikinci

ki müellifin

evvela

Kınık

boyunu

zikretmesi herhalde zamanında yaşa· dığı Selçukilere bir cemile olmak İ· çindir. Çünkü Selçuk oğulları bu boydandır. Osmanlı menabii de Kayı Türk­ lerinin diğer Oğuz boylarına mürec• olduğunu zikrediyorlar; ki bu

cah

(JS)

Nemeth,

A türk

Magyar Nyelv, 1927, S. 273.

nepnev,


suretle mesele tenevvür etmiş olu· yor: Lütfi paşa tarihinde Sultan

Osmanın cülCisu zikredilirken "Q. ğuz türesi mucibince Oğuz neslinden kimse olmıyacak hanlık ve padişahlık kanı ( = Kayı) soyu var iken

özge

boy soyuna değmez., (36) Selçukiler zamanında sağ kol beyler beyinin Kayı boyunun beği olduğunu gör· mekteyiz. (37) Kayığ kabilesinden matla bir de Kay kabilesi vardır; ki Kişgiirlı Mahmudun tasrihi veçhile bu kabile Oğuzlardan değildir (38) (36) lsta nbu/ ıabı. S. 21; Maama­ fih Osmanlı müvcrrihlerinin istikla­ li meşru göstermek için bunu uydur­ dukları ihtimal dahilindedir; çünkü aynı zamanda yukarrda kaydectiği· miz gibi Anadoluda daha bir çok Kayı beği bulunuyordu ve bu beğler Sel· çuk Oğulları zamamnda dahi tema· yüz etımiş şahsiyeılerdendi.

(3'1) lbni Bibi tercümesi; Houts· ma tabı, S. 89 (38) K§şg§ri, 111, 118


Kayıların tarihi Anadoluya hic­ retlerinden itibaren başlamaktadır. Selçuk oğulları Anadoluyu isila et• tikten !!'onra muhtelif Oğuz boyları da bunlarla beraber buralara gel· mişti. Bu meyanda Kayılar da bulu· nuyordu. Seliuk tarihleri harplerde Kayı beylerinin bulunduklarını sara· haten yazmaktadırlar. Hatta Aşut hey adlı bir Kayı .beyinin adı zikre· dildiği gibi Hüsameddin Çoban he· yin de Kayılardan olduğu malümdur. (39) Osman oğullarının mensub ol· duğu Kayı boyu ise hu Kayılardan sonra yani Celaleddin Harzemşahın ölümünü müteakip Anadoluya gel­ mişlerdi. Karaman tarihleri de bir Kayı beyinin adını zikretmektedir: Mirza bey. ('10) Göklen Türkmenlerinin arasın­ da Kayı adlı bir kabile vardır. (41)

(39) Houtsmanrn neşrettiği mez. kOc eser; Tarihi Osmani Encümeni meemuasn cüz. 5, s. 319. (40) Ali Emfri kütüphanesin­ deki yazma Karaman tarihi. (41) V.§mbiry: Török faj, S. 474.

••


Anadoluda Boyabad

civarında Kayı

adını taşıyan bir köy bulunmaktadır.

{<2)

Ankara civarında Kayı adını ta· şıyan köy vardır. (43) Bunlardan matlaı Tekirdağı, İsparta, Eskişehir, Burdur (iki yerde), Çank�rı, Niğde, Afyon, Tavşanlı, Sıvas, Çorum (üç yerde), Kütahya, Zonguldak, Kasta· monu (iki yerde), Erzincanda bu İ· simde yerlere tesadüf edilmektedir. (44) Bayat

kabile

adını

bütün şark

membaları devletlO., nimetin diy.e ter­ cüme etmektedirler. (45) Filhakika kelimenin zengin manasına gelen bay kökünü görüyoruz. (46) Bu isim

(42) Abdülahad Nuri, Atal.ar sö· zü, Kastamoni, 1339. S. 15 (43) Kandemir; Ankara 1932, s. 212.

vilay eti.

(44): Köylerimiz Kayı maddesi. (54) Ebu/gazi şöyle diyor: ''Ba­ yat ninin manası devlet/O. timek bolur.,. (46) Klişgliri, lll, ll8


Türklude kullanıla:\ bir nevi ünvan idi. (47) Bugün Başkırdlardan Kay­ lı kabilesine mensup Baylar adlı bir kabile vardır. (48) K3.şg3.rlı Mahmud ve daha diğer membalarda kelimenin hepsinin Tanrı manasına geldiğini de gönnekteyiz. (49) Be:ıim görüşü· me göre bu kelime bay aslından o­ lup nihayetindeki T Moğolca cemi edatıdır. Filhakika Moğolcada da bu gibi birçok kabile isimlerinin ce­ milendiğini görüyoruz: Tuman) Tü­ med (50), Nayman>. Naymat (51), Ci· sun} Cisud (52), Kara Muran>.Kara murat (53) ... Bu tarzda cemi türkçede de kullanılırdı: Tegi:ı) tigit diy.e ce-

(47) N�meth, KCsA , I, 3,223. (48) Orenburg topografyası, 1881, s. 65-71 (49) 111, s. 128. (50) S.anang Setsen, S. 170 (51) Pal/as, Samml. hist. Nachr. 1, 10 (SZ) Sanang Setsen, S. 182.

(JJ) Irmak ismidir. De Guignesnin Hunlar tarihine bakmız.

..


milenmektedir. (54) Oğlan kelimesi· nin de oğlıt diye cemilendiğini gör· mekteyiz. (SS) Tarhanın c.cmi de tarkat'dır. (56) Bütün bu cemilere dikkat edersek T ile cemilene:ı kelimelerin nihaye­ ti:ıde bir N bulunmaktadır. Binaen· aleyh Bayat kelimesini bay'ın değil, ba)"an'ın cemi olarak kabul ebnek i· cab eder. Bayan sözü de bay gibi zengin manasınadır. Bayan adını Türklerde has isim olarak da bulmaktayız: Selçuk tari­ hinde "der sohbeti Bayan ki hezarei Moğol bud., ibaresi bize Bayan adlı bir kumandanın mevcudiyetini göste­ riyor. (57) Pannonia Avarlarının bir hakanının ismi de Bayan itli. (58) (54) Kiişğaui, ı, 297. (55) Thomsen, Orhon

kiatbeleri,

s. 222

(56) Aynı eser, S. 115. (57) Selçuk tarihi, Houtsma tabiS. 291 (58) Hüseyin Namık; Attila ve ğullau; S. 155


Bulgar hüklımdarı Kobratın oğlu da Baya:ı idi. (59) Bu isimde elyevm bir kabile vardır. (60) Bugün Nişapur ve Tahran etra· fında Bayat adlı bir kabile vardır. Azerbaycanın Gence ve Şuşa vilaye­ tinde oturan Bayat kabilesi de ken­ dilerini Akbayat, Karabayat namiyle ikiye ayırırlar. (61) Azerbaycanda Cevat, Kuba, Şemahi, Gökçay, Kara­ bağ kazalarında Bayat .adlı yedi köy vardır. (62) İzmir civarında, Adana havalisinde elveym aşiret olarak ya· şayan Bayatlar vardır. (63) Anadoluda Antalyada (Elmalı kazasında), Bolu, Sivas (Yıldızeli· ye tii.bi), Kastamonu (Taş.köprü), (59) NCmeth, mezk(ır eser, 104. (60) Rodlolf, Phonetik S. ırxvm. (61) Azerbaycanlı Ağa oğlu Meh. med'in hususi notlan (62) Re§İt lsmailofl; Azerbaycan tarihi, Baktı, 1921, S. 19,· Mehmet Hasan; Azerbaycan, Baktı, 1921, S. 70. (63) Ramazan oğlu; Adana, S. 35.

..


Kütahya, Kastamonu (Tosya), Is­ parta, Bilecik (Gölpazarı), Muğla (Fethiye), Antalya (Korkuteli), Ma­ nisa (Gördes), Manisa (Sama), A�­ kara (Ayaş), Konya, Konya (Bey. şehri), Balıkesir, Niğde (Bor), De­ nizli, Zonguldak (Ereğli), Afyon (Aziziye), Sinop (Boyabat), Amas­ ya (Merzifon), Kocaeli (Geyve), A­ masya vilayetlerinde Bayat adlı köy\ere raSct gelinir. (6'1) Alayundluğ kabile adının manası vazıhtır. Ala = Alaca, yund da at ma�asına gelir. (65) Bu ismi Kaşgi· ri Ulayunluğ diye harekelemiş ise de diğer membala.r bunu ala diye yaz­ makta ve sarih olan manasını kayd· eımekted�r. Ma-tuan-lin, Po.ma-kue adlı bir kırallıktan bahsediyor; ki bunun tercümesi muhtelif renkli at kırallı­ ğıdır (66) Ma-tuan-lin bu�a Türkle(64) Köylerimiz; Bayat maddesi. (65) Kl1glri, I, S. 85. (66) Klaproth, Mem. relaf. J'Asie,

J, 129. ..


rin Ho - lo • kue d.edikleri bunun da aynı manaya geldiğini kaydetmek tedir. (67) Ho-lo De Guignes'nin dediği gibi Ala sözüne yakındır. Bunların ülkesi herhalde Ebul­ gazinin bahsettiği Alakçın ülkesidir. Ebulg.izi burası hakkında şu İz·ahatı vermektedir. "Aygur muran Kırgız vil.iyeti­ ning tuşundan ötgen sularnıng uluğı

bo1ur. Anga ,köb sular koşulur, takı barça sularnıng

uluğı

bolur turur,

takı barça acı tengizke koşulur. Yar­ dı tengiz yakasında bir uluğ şehir lıolur. Kendiler.i köp köçilb yürik.in malı .ili köb yılkısı dtöb bolur. Anıng yabağısı ·bezning kulan yılknnızdı lıolur. Barçaları ala bolur, özge r.enk bolmas. Ş ehirning atı Alakç.ın <lirler,

anıng yakınında gümüş kani bolur. Ol ianing kuanı ve ayakı barça gü­ mü9 holur: özbeg ala yılkılar, altun oçaklar il bolur imiş, tikeni bu il tunır.,,

(67) De Guigoes, Hunlar tarihi tercümesi, I, IOO, 101.

..


Gerek Çin kaynağının vl! gerek Ebulgcizinin bahsettiği bu izahatı bir. leştirinek Alayundluların tarihin i elde etmiş oluruz. Ma • tuan - lin alaca atlıların bulunduğu arazinin Çinden on dört bin Li uzakta olduğu­ nu kayd ile şu izahatı da vermekte· dir: Bunlar avcılık ve balıkçılık ile uğraşırlar, 12ğaç kabuklarından ka. yıklar yaparlar, memleketlerinde de· mir az olduğundan kaplarını toprak· tan ve bakrrdan yapaırlar. Mcmlc· ketlerinin şimalinde deniz vardır. De Guignes bu izahata bakarak bun· Jarın Yenisey nehrinin şimale dökül­ düğü yerde bulunduklarını kaydet· mektedir. Bunların alaca atları meş. hur olduğundan bu ıuretle adlanmış· tardır. 12t renklerine Filhakika göre kabile adlanması Türklerde cii ri olan bir adettir. Peçenek kabile ad· larının mühim bir kısmı da at renk. lerini ifade etmektedir. (68) Fatih sultan Mehmet zamanındaki bir belge de Aılayund adı geçmekte­ (68) Nt}meth'den naklen Hüseyin Nanuk, Peçenekler, S. 58.

..


dir.

(69) Alayund bugün

Kütahya

civarında demiryolu üzerinde bir is­

tasyondur. Töker kabile adını Şeyh Süley­ man şöyle izah etmektedir:: "Pişane· sinde beyaz bir leke ola::ı at,,. (70) Fil.

hakika Türklerde hayvan isimlerinin kabile ismi olarak

geçdiğini biliyo­

ruz. Kaşgaride Gücüt adlı bir kabile ismine tesadüf etmekteyiz; ki bunun manasının at olduğu gene de kaydedilmiştir. (71)

ayni yer­

Töker ismini taşıyan bir bugün Azerbaycanda

Gence

kabile vilii.ye­

tinde bulurunaktadır. (72)

Anadoluda bu imıi taşıyan yerler vardır: Sıvas (Hafik), Afyon, Urfa, Kayseri, Konya (Ilgın),

Burdur da

(69) Türk Tarih Encümeni mec­ muası, cüz .1, (80), Ahmed

Refik'in

makalesine bakımz. (10) Çagatay lfJgati, lstanbul tabı. (11) Cilt I, S. 298. (72) Ağa oğlu Mehmed'in notları.

.,


b u isimde yerler olduğu tesbit olun­ muştur. (73) Kiışgiırh Mahmudun Kara bölük diye yazdığı kabile adını başka kay. naklar Kara evli diye yazmaktadır. Ebulg.izi "Kara ivlining manası her kayda otursa hargih birlen olturgu�ı timek bo1ur.,. diyor. Yazıcı oğlu da malfun ve <açık olan manasını yaz­ maktadır. Anadoluda Tekirdağ, Kastamonu, Tokad, Yozgadda Kara evli adını ta­ şıyan yer isimlerine rastgelindiği gi­ bi Zonguldak (Bartın) da Kara evli çavuş, Kara evli geriş adlı yerler var­ dır. Antalyada Serikte Kara evliler adında bir yer bulunuyor. (74) Carukluğ kabile adını diğer kay­ naklar Kmk diye yazmakta ise de biz Kişgirh Mahmudun kelimelerin en iyi 9ekillerini gerek vukuf.u ve ge· rek eskiliği itibarile daha itimada Ja. yık bir şekilde zaptettiği için her(73) Köylerimiz, Düger maddesi. (74) Köylerimiz, Kara evli mad­ desi.

..


halde bu şekli esas ittihaz etmeği doğ­ ru bulduk. Ayni kaynakta kabilenin atlının manasın da bulmaktayız : Çarıklı. (75) Anadoluda Çarık adını taşıyan Kütahya (Uşak) da, Bursa (Karaca­ beğ), Balıkesir (Bandırma) ve Urfa da yerler olduğu gibi Manisada Kula kazasında Çarık aşireti adını taşı­ yan yer ismi ayrıca ehemmiyeti ha­ izdir. Bunlardan maada Samsun ve Niğde de Çarıklı adlı yerlere rastge· linir. (76) Peçenek adını garp kaynakları Paı:inaci, Patzinacitae şeklinde yaz­ maktadırlar. Bizim telalfuzwnuza gö­ re Peçenektir. Bu adı Vambery Mo· golcadan alınmış Biçin (Maymun) sözünden çıkarmaktadır. (77) Gom­ boı:z Zoltan ise Türkçede - nak v.e • nek'in edat olduğunu kelimenin Beç +nek'ten mürekkep bulunduğunu ve Beçe'nin de has İfİm olarak geç(75) Cilt 1, S. JJB, 411. (76) Köylerimiz. (77) Vsmbiry; TOrOk lsj, S. 6.

••


tiğini kaydetmektedir. (78) Gerek Bi· zans ve gerek şark kaynakları Pese· nekler hakkında birçok malfimat ver­ diklerinden bunları burada tekrara lüzum görmemekteyiz. (79) Bu adı taşıyan Ankara civarında iki köy vardır. (80) Yıpar kabile adını VambCry koku. lu diye tercüme etmektedir. (81) Filhakika bu kelimenin misk manası­ na geldiğini biliyoruz. (82) Anadolu­ da bu ismi taşıyan bir yer adına te­ sadüf edemedim. ziz,

Kınık sözünü şark kayna.kları a­ muhterem diye ten;üme etmek­

tedirler. Kelimeyi bu manada Mo­ golcada aramak l.i.zımdır. Selçuk O(18) MNy, Xll, 284; Turan, 1918, No. 4.

(19) Tafsilat için bakıntz: Hü­ seyin Namık, tanbul.

Peçenekler,

(80) Köylerimiz. (81) Török laj, S. S. (82) K&şgari; ili, 20. ••

1933, ls­


ğullarının bu boydan olduğu mallı.mdur. Fatih zama:unda Kınık adlı bir yer olduğunu biliyoruz. (83} Anado­ luda pek çok yer vardır: Konya (Boz­ kır), Kastamonu, Antalya (Kaş), Ma­ nisa (Kırkağaç ve Gördes), Giresun (Karahisar Ş.) Çorum, Malatya (Adı yaman ve Arapkir), Muğla (Fethi­ ye), Sinob, Bilecik, Balıkesir, Bile· tik (Bozöyük), Balıkesir (Sındırgı), İzmir (Bergama), Eskişehir (Sivrihi­ sar), Afyon (Dinar), Afyon, Afyo:ı (Sandıklı), Kütahya (Simav), Kü­ tahya (Tavşanlı), Ankara (Kalecik), Tokad, Bursa (Orhanlı), Bursa (İne­ göl), Ankara, Bolu (Düzce), Anka­ ra (Kıztlcahamam, iki yerde) Kınık adını taşıyan yerlere tesadüf olundu­ ğu gibi Boluda Göynükde bir Kı· nık bala, Çorumda Kınık delileri, Çangırıda Kınık Hasa:ı, Tekirdağ:m­ da Kınıklar, Denizlide Kınıklar, Ur­ fada Birecikde Kınık melhem, De· (83) Türk Tarihi Encümeni mec­ muası, 3 (80), S. 135.

41


nizlide Acıpayamda Kınıkyeri Bolu. da Göynükte Kınık zir adlı yerler vardır. (84) Alka bölük adını diğer şark kay­ nakları Kara bölük kabile adı gibi Alka evli diye yazmaktadırlar. Bu iki kabilenin biribirinin miltenazırı oldu· ğu anlaşılabilir. Binaenaleyh Alka adında da bir renk manası aramak J;i. um gelir. Fihakika kelimede al kö· kil göze çarpar ise de ka'nın mahiye. tini izah etmek icap eder. Halbuki alka sözü doğrudan doğruya Mogol· cada al manasına kullanılır. (85) Bu kabilenin izlerine Anadoluda tes.adüf edemedim. Çepni kabile adını Profesör NC· meth izah etmiştir: Mumaileyh bu sözü Kara • KLrgızcada çap ve çeper ( = çıt) sözlerile ali.kadar bularak sonundaki ni ekinin de ne, na, nek eklerinin aynı olduğunu göstermekte. (84) Köylerimiz. (85) Kowalski'nin Mogolca gat1na balumz.

42

Ja-


dir. (86) Bu manalara dayanarak NEmeth bu sözü hudud muhafızı, bek­ manasına getirmektedir. Aşağı­ da izah edeceğimiz diğer bir sözün çisi

de ayni manalara geldiğine göre bu izah tarzı:ıın da sıhhati anlaşılabilir. Çepniler bugün Anadolunun muh­ telif yerlerinde vardır. Tarihte de

bunların hudud muhafızlığı yaptığını gönnekteyiz :

Selçuk oğulları Sinop

ve havalisini ele geçirdikten Çepnileri

buraların

sonra muhafazasına

memur etmişti. Çepnilcrin izlerini bugün yer adlarında bulabileceğimiz gibi Trabzonda ve garbi Anadoluda da bunlara cemaat halinde rastgelin· diği malUmdur. Bunlar Kızılbaş ol­ dukları için bugün bazı yerlerde bu isim yerine Çepni sözünün kullanıl· dığını gönnekteyiz. Anadoluda Sinobda (Ayancık ve Gerze), Boluda (Mudurnu),

Yozgat

(86) Nenıeth, mezkilr eser, S. 54.

Çeper sözü ayni manada Anadoluda

da ltullanılmalıtsd1t.

••


(Akdağ madeni ve Boğazlıyan), Kır. şehirde (Mecidiye), Bursada (Mu· danya), Sıvasta (Şarkışla), Afyonda (Sandıklı), Kastamonuda (Tosya), Manisada (Turgutluda iki yer), Ba­ lıkesirde (Gönen), Giresunda (Tire. bolu), tekrar Manisada, Ankarada (Şerefli Koçhisar), Boluda, Samsun· da (Bafra) bu ismi taşıyan yerlere ve cemaate tesadüf olunmaktadır. İva, Yıva şeklinde yazılan keli· menin manasını da Kfürnirlı Mahmud vermektedir: Yıva yir sözünü Kiiş· g3.rh Mahmud,, Elmevzi'üd defi., di· ye tercüme ettiğine göre bu kabilede Çepniler gibi hudud boy.u kabilelerin· den olduğu anlaşt1alıilir. (88) Anadoluda Çangırı, Sıvas (iki yerde), Burdur (İki yerde), T,ekir· dağ, Bolu (İki yerde), Antalya, Niğ· de, Ankara (iki yerde), Giresunda Yuva diye kaydedilen yer adlarına rastgelinmektedir. (89) (87) Köylerimiz. (88) Ka;gBri, 111, 20. (89 ) Köylerimiz. ..


Şark kaynaklarının Bükdüz diye kaydettikleri ismi Profesör Nemeth Bökedür diye tercüme etmektedir. Kelimenin Böke, Bük kökleri nazara çarparsa da bu ismi taşıyan bugün Anadoluda bazı yerlere (Çangırı, Ankara) tesadüf edildiği için bu adın tel3.Huz tarzını kaynakların kaydet­ tikleri gibi Bükdüz diye kabul etmek 13.zrın gelmektedir. Dede Korkud l<i· tabından Bükdüzün bir ünvan oldu· ğunu açıkça an"lamaktayız. Eserde Bükdüzlerin bin tane olduğu edilmiştir. (90).

tasrih

Iğdır adını Profesör Nemeth açık olarak izah etmektedir: iğ Türkçede bir ünvandır. (91) Çavdur tilrkmenl.e­ ri arasında bugün bu namda bir kabi· (90) Nemeth, mezkfır eser, S. 49, Dede Korkud, S. 85. Türkçede Z veR seslerinin değişmesi göz

önünde tu.

tulursa Ni:meth in bu sözü tarzı değil izah tarzı

telaffuz

yerinde olmuş

olur. (91) Nemeth, mezkılr eser, S. 48.

••


le vardır. (92) Revan şehrinin cenu. bunda da bugün Iğdır adlı bir şehiı mevcuddur. (93)

Anadoluda Kastamonu (Küre, Araç), Tokad (Artova), İçel (Silif. ke), Çangm (Ilgaz ve Çangırı). An·

kara (Yabanabad), Sıvas (Zara), GÜ· müşane (Bayburt), Bilecik (Söğüt), Malatya (Hekimhan), Samsun (Baf· ra), Erzurum (Pasinler), Mersinde bu isimli yerlere tesadüf edilmektedir. (94) Yazar kabile adını Kişgirlı Mah· mud Yazgar şekı1inde kaydetmektedir. Bu ismi Profesör NC:meth yaz • fjj. !inden çıkannaktadır. Binaenaleyh kelimenin manası yanılmak, günih iş­ lemek olmaktadır. (95) Bugün Anadoluda bu ismi taşıyan yerler şu viliiyelerde bulunmaktadır; Konya (iki yerde), Burdur (iki yer. (92) Vambery, Töröh faj, S. 411. (93) Ağa oğlu Mehmed'in noı­ larrndan. (94 ) Köylerimiz. (95) Nimeıh, mezk{Jr e.ser, S. 36.

••


de), Deniz;1i (üç yerde), Edirne, An­ kara, Kocaeli, Tekirdağ, Kayseri, An­ talya, Gaziantap, Aydın, Eskişehir. Eymür kabile adının Yazıcı oğlu Ali ''Hadsuz eyü ve bay ol,. diye kay· detmektedir. Kelimenin aslını bilmi­ Ebulgiizi "Beylerbeyi.,

yorum.

Bugün Emir adlı bir kabile Er­ debil, Karabağ ve Gence viliyetlerin· de oturmaktadır. (96) Fatih zamanın­ da da İmü.r veya Eymür adlı bir yer vardı. (97) Anadoluda Eymir adına şuralarda tesadüf olunmaktadır: A­ masya, Kütahya, Bursa (İnegöl). An­ talya (Elmalı), Denizli, Çorum, Sı­ vas (Hafik ve Zara), Yozgat (Sor­ gun), Samsun (Havza), Aydın (Kara­

casu ve Bozdoğa!l) Malatya, Eskişe­ hir, Sıvas (Kangal), Eymür adında da şu yerler vardır: Sinob (G.erze), (96) Ağa oğlu Mehmedfo notla­ nndan• • (97) Türk Tarihi Encümeni mec­ muası, mezkür say1, mezkür makale, s. 139.


Ordu, Bolu (Gerede), Tokad (Re diye), Kastamonu, Gümüşane kit), Ankara (Nallıhan) (98). Kaşgar!ı

Mahmudun

(Kt!

Totırk.

şeklinde kaydetdiği kabile adını EbuL g.lzi de Dodurga ve diğer kaynaklar da da buna yakın şekillerde bulunma�. tayız. Bu ismin manasını doğu kay.

nakları zaptebnek diye yazmaktadır· lar. Binaenaleyh Houtsma'nın söyle· diği gibi kelimenin tut - fiili ile ali· kası olsa gerek... İ ranın Horasan vilayetinin Kur- 1

gan nehri ve Esterab.id şehri etra· fında oturan Türkmen kabilesi bugün Dodırga adile anılırlar ve Göklen a· şiretine mensubdurlar. (99) Anado·

luda Dodurga adında yerler ,uralar­ da bulunmaktadır: Sinop (Boyab.id), Ankara, Çankırı (iki yerde), Bilecik (Bozöyük), Tokad (Artova), Çorum

(98) Köylerimiz. Bu iki telaffuz tarzını aynca yerlerinden tetkik et­ mek lazımdır . (99) Mehmedin notlarından, Rit· ter, Asia, VllI, S. 400.

••


(Osmancık), Afyon (Sandıklı), Zon­ guldak (Safranbolu), Bolu (Mudur· nu). Bunlardan maada Muğlada Fet· hiyede Todurga adı:ıda bir yer vı: Sı­ vas, Zara da Tödürge adlı bir köy bulunmaktadır. (100) Karkın kabilesinin adını Kaşgiirlı Mahmud kaydetmektedir. Yazıcı oğlu ve Elıutgazi de bu kabileye ··uıu aş ve Toyurucu,, diye bir mana vermektedir. Kelimenin aslını bilmiyorum. Fatih zamanında bu isimde bir y.er o!duğu gibi ( 101) bugün de Sı­ vas (Yıldızeli), Kastamonu (Tosya), Seyhan (Bahçe), Kırşehir (Mucur). Afyon (Sandıklı), Eskişehir (Sivrihi. sar), Ankara (Ayaş). Niğde (Aksa· ray), Konya (Çumru), Malatya (Adı­ yaman), Kırşehir (üç ye.rde)de bu adı taşıyan yerlere rastgclinmektedir. Bundan maada Kargın şeklinde de yer adları vardır: Balıkesir, lsparta(Şar­

ki Karaağaç),

Eskişehir,

Ankara

(100) Köylerimiz. (101) Türk Tarihi

Encümeni mecmuası, mezk(Jr makale. S 140 ••


(iki yerde), Manisa (Turgutlu). An· talya (Korkuteli), Erzurum. Manisa (Demirci), Muğla (Köyceğiz), Kır. şehir, 1çelde bu ismi taı,uyan köyler bulunmaktadır. (102) Begtili kabile adını Yazıcı oğlu Beğler sözi azizdir diye izah etmek­ tedir.

Kelimeyi Değ + tili diye tah·

lil etmek icap ettiğiıı.e göre til'in ma. nası açıktır. Til harblerde tutulan esirler ki bunlar söyletilecek düşma­ nın vaziyeti öğrenilir. Binaenaleyh bu kabilenin tillerden terekküb ettiği. ni zannedebilirz. Bugün dahi Göklen Türkmenleri arasında bu ismi taşıyan

bir kabile vardır. (103) Anadoluda ise İçel (Gülnar), Isparta (Iğdır), Konya (Karaman), Çorum (iki yerde), Çan· kırı (Çerkeş), Sıvas (Hafik) de isimli köyler vardır. (104)

bu

Oregir kabile adının manasını bil·

(102) Köylerimiz.

474.

(IOJ) Vambery,

(104) Köylerimiz.

Tôrök /aj,

S


miyorum Anadoluda Bursada (Or· hangazi) de bir Oregil adlı yer ile Ankarada Beğpazarında bir Orekil ismini taşıyan mevki vardır. (105) Bayındır ka-bile adının

kökü o­

lan Bayan 'ı

görmek mümkündür. (!06) Kelimenin bugünkü şekli Da· yındırdır. Fatih zamanında bu adı taşıyan bir yer vardır. (107) Bugün

de Göklen Türkmenlerine mensub biı kabilenin bu adı taşıdığını biliyoruz. (108) Bu kabilenin Şarki Anadoluda

oturduğunu Kitabı Dede Korkuddan anlamaktayız. B u eserdeki bütün hi­ kayeler Bayındırlara aid olup vaka· nın Şarki Anadoluda geçmesi dolayı. sile bunların da oralarda oturdukları­ nı istidlil edebiliriz. Daha sonra Sel­ çuk oğullarının tarihlerinde de Ba.

(105) Köylerimiz. (106) Nemeth. mezkıir eçer, S. 58, 59. (107) Türk

Tarihi

mecmuası, J (80 ), S. 135. (108) Vambery,

Encümeni

mezk{Jr

s. 474.

Si


)'ındır kabilesinin beylerinin zikredilmektedir.

adları

Bugün Anadoluda

şu yerlerde bu isme tesadüf edilmek­ tedir: Konya (Beğşehir), Ankara (iki yerde), Antalya Bolu

{Göynük),

(Elmalı),

Samsun,

Burdur,

Çankırı

{Çerkes, üç yerde), Çorum {Meı:idi· ye), A)'dın (Nazilli), Kastamo!'IU. E!· aziz {Keban). Erzurwn {Hınıs), Bur· sa {Orhaneli), Denizli Erzurum (İspir),

(Acıpa)'am),

Antalya

(Kaı,>).

Seyhan (Bahçe) {109). Avşar kabi,]e adının Auş den çıktığı

açıktır.

·

fiilin·

{110) Binaena·

le)'h Kaç . dan Kaçar diye kabile ismi konduğu gibi auş

• .dan

da Avşar ka­

hile adı olmuştur ki bu takdirde ma·

!lası itaat eden demektir. ( 1 1 1 ) Avşarların Iranda

iktidar

mcv·

kiine geçtiğini ve meşhur Nadir Şa· hın bunlardan olduğunu

bili)'oruz.

(109) Köylerimfa.

38.

(IID) Nemeth. meıkiır

eser. S

(ili) Radloll Uigatma bakınız.

52


(112) Irandaki Avşarlar Arhlu, Şam­

lu, Kırklu, Kasnnlu adile dört kı�ma

ayrılmı,ıardır. Urmiye gölü etrafı ve Hamza nahiyesi, Zencan ve Sul­ tanabad ve Sahilkale şehirleri ara­ sındaki saha ve Kazvim, Hemden, Tahran şehirleri etrafında Huzistan, Kerman, Horasan vilıiyetinde, Fars­ !an ve Maı::cnderanda Avşarlara tesa­ ,füf olunur. ( 1 1 3 ) Anadoluda da Av­ �arlar kabile halinde

yaşamaktadır.·

laı. Yer adı olarak şuralarda tesadüf olunmaktadır: Balıkesir, Sıvas (Za· ra, üc; yerde), Çorum (Osmancık), Aydın (Söke), Denizli, Muğla

(Mi­

lis), Tekirdağ, Tokat (Artova). Sı­ vas (Kangal ·' Avşarcık), Kayseri (Pınarbaşı = Avşar Karaboğaz) Ma· nisa (Turgutlu), Malatya(Akçadağ),

(IH) Kastamonuda, Boluda da bu adı ;aşıyan bir yer bulunuyor. (llZ) Halil Ethem. Düveli lslil­

aıiye, S. 419. (113) Ritter, Vlll, S. 400; Vanı­ ltiry, mezk(ir eser, S. 685. (114) Köylerimiz.

••


Salgur kabile adı da lıilahara Sa­ lur olmuştur. (115) Bu ismin füfüıden geldiğini Pofesör

sal ·

NCmelh

izah etmektedir. ( 1 16) Bunların Sel­ çuk oğulları ile birlikte

Anadoluyu

gelip muharebelerde beraber duklarını Selçuk mektedir.

tarihleri

bulun· kaydel·

(117) Salur Türkmenleri·

nin bugün dahi mevcud olduğu�ıu bil· diğimiı gibi ( 1 18) Anadoluda da Ada.

nada Tarsus ovasında bunlara

tcsa·

dür edilmektedir. (119)

1 1� 7 yıllarında Selçuk oğullarına karşı isyan ederek istiklillerini ilin ede!l ve tarihte S21Jguriler adile tanı­ lan Türkmenlerin bunlar olduğu açık·

(115) Salgıı.r'dan salıı.r şekli viicu· da geldiğini Nf:merh izah etmekle· '1ir. (1 16) Meıkiır eser, S. 49. (117) Hoıı.ısma, Selçuk tarihi metinlerine bakmız. (118) Vambfry. mezk(Jr eser, S. 479. ( 119) Ramazan o,ilıı., Adana vilii· yeti, S. 36.

..


ıır.

(120) Anadoluda bugün bu ismi

taşıyan yerler şuralardadır :

Anlal­

ya (Manavgat), Urfa (Siverek), Sam­ sun (Ladik), Diyarıbekir ( = Sahıri), f\.rzincan (Refahiye),

Tokat (Zile,

Arto•a), Konya (Karaman, Sultaniye, Seydişehir), Yozgad (Aıkdağ madeni), Bolu (Gerede),

lsparıa

(Şarki Ka·

raağaç). Çankırı, Kayseri (iki yerde). Anıalya (Elmalı), Manisa (Gördes), (121). Şark kaynaklarının Çuvaldar ( = Kaşg.irlı Mahmud),

(-­

Çavuldur

Elıulg.izi) ve Çavundur şeklinde yaz­ dıkları Çaudur Türk�nlerinin ismi::ı­ dcki ilk hecenin

Türkçede

şöhret

manasına geldiğini biliyoruz.

(122).

Filhakika şark kaynakları da bu ismi şöhretli diye tercüme ederler Bugün dahi Çavdar Türkm.enlcri­

(IZO) HaW Ethem, Düveli ls/3miye, S. 249.

( 121) Köylerimiz. (122) Kelime haliJ ·•cavcavlı,. şek/inde yaşamaktadır.

••


nin r:.1evcud oılduğu malfımdur. (123).

Anadoluda Çavdar adile şu yerler

vard ı r · Aydın (Söke), Sıvas

(Kan­

gal), Aydın ( Bo:ı:doğan), Ordu (Ün­ ye). Kayseri (Pınarbaşı), Ordu (Mesudiye), Kütahya (Emet), (Şavşat). Çavdar şeklinde de

Çoruh şu \•eı

\er bulunuyor: Manisa (Soma), ıal�•a (Finike, Kaş). Kütahya

mav), Muğla. Ayni zamanda dur şeklinde yer adlarına mektcdir ·

Is�arta ( Ş

An. ( Si·

Çavun·

rastgelin· Karaağaç)

Çankırı (Il�a:ı:). Amasya (Merzifon). Ankara (Çubuk, iki yerde) (124). Yirmi dört Qğ.u:ı: boyunun isim· lerine dikkat edecek olursak bütün bu isimlerin muayye� bir kural'a gô­ re konduğunu ve her iki ismin birbiri. le mütenazır

olduğunu

görebiliriz.

Bunlar arasında bu tenazuru açıkça göster('nler vardır: A!Jc.a evli - Kara evli gibi isimler göze çarpmaktadır. tstr hu ciheti Ebülgazi Bahadır ha­ nın Şeecrei terakime adlı eseri daha açık bir surette J?Östermektedir. Ebül-

( IZJ J Vambery. mezk(ır eser, S.470 (124) Köylerimiz.

..


gaıi'nin bu eserinde Oğuz boylarının genel ziyafette mevki ve paylarını

gösteren şu satırları bu noktayı ay. dı:ılaımaktadn: "Ol örgelerde olturub ülüş algan

kim ol ülüşi togragan ve etlerini tU· tub olıurgan kim anlarnı beyan kıla.

lı: Ahun örgenin töründe Gü� ban olıurdı, barça il yahşıları ittifak kı·

\ub koyunun başını kuyruklu ucasını

ve arkasını ve bıığrını ucanı� üs.

tünde koyub Gün hanın aldında koy· dılar. her kim han bolsa ülüşni böy­ le bölsün didiler. Ö rge:ı.in içki işiğinde Irkı! hoca olturdı, döşünü anın aldında ko1dılar, her kim vezir bolsa anın ülüşni o böl­

sün didiler. sağ kolda evelki örge· de Gün hanın uluğ oğlı Kayını olturt· dılar,

sağ aşıklı

bileğini ülüş koy­

dılar, Bayat anı toğradı. Serki atla­ İ kinci örgede Alka evli­ rın tutdı. ni oturtrlılar. sağ karrı bileğini ülüş

herdiler. Kara evli anı toğradı. Lale

atlarını tutdı. Üc;ü�cü örgerlt> Ay hanın uluğ oğh Yazırnı olturtdıl'lr, �ağ yan başını ülüş berdiler, Vapır

S7


anı toğradı,

Kumıda

Dördünci örgede

aılarnı tutdı

Yıldız banın uıug

oğlı Avşarnı olturtdılar, sağ oyluğnı ülüş bcrdiler,

Karalık anı

Kene atlarnı tutdı.

toğradı,

Altıncı

örgede

Begdilini olturtdılar, sağ yağrını üliiş berdiler.

Karkın anı toğradı, Kara·

cık atlarnı tutdı.

Sol yanındaki ev­

velki örgede Gök

hanın

Bayındırnı olturtdılar,

ului oğlı

sol

oyluğnı

ülüş berdiler, Becne anı ıoğradı, Gaz· gurt

atlarnı tutdı.

Çavdırnı olturtdılar, ülüş

berdiler.

İkinci

Kanklı atlarnı tutdı.

örged'

sol yan

Cebni

anı

başını toğradı,

Oçünci örge·

de Dağ hanın uluğ oğlı Salurnı ol· turtdılar, aol aşıklı bileğini ülüş ber­ diler,

Eymir anı toğradı, Kalaç aı­

lar:ıı tutdı.

Dördüncü örgede Ala·

yuntlını olturtdılar, sol omçanı berdiler,

ülüş

Urakir anı toğradı, Tekrıe

atlarnı tutdı. Beşirıci örgede Derıiz hanın uluğ oğlı lğdirni olturtclılar. aol karrı bileği:ıi ülüş berdiler. Rü�­ düı anı toğradı, Karlık atlarnı tut­ dı. Altıncı örgede Ödeni olturtdılar. eol yağrını ülü, berdiler, ..

Kınık anı


toğradı, Kıpçak atlarnı tmrlı ... (12!i) Şu izahata göre genel toplantıda

Oğuz boy beylerinin vaziyeti şöyle

olmaktadır: (125)

(ernl

f°)mür

il""'"'"" ·ı ""'"""'

D•>·at

Ç••·dur hlur

• •

l�dlr

Yu�" I"')

�ı r'P'

Al��··•·lı

Yıpar

K�r � ı

h.ar�m r'ı

.

'"" ,.,·

• . ,.,

Oğw:ların tarihi hakkında

lleydlli

doğu

kaynakları pek çok mallımat ile do· ludur.

Reşidcddin Cami üt tevarih·

inde Oğuzlar hakkında bir çok ma· lümat toplamış ise de gerek bu ma· llımat ve gerek Oğuzlardan bö.hi� di·

ğer kayıtlar çok acınır ki henüz tet· kik edilmemiştir. Bu ciheti başka

(125) Abdülkadfrin Türk hukuk ve ihtisat tarihi mecmuasmdahi ma· halesine bahınız. Ben ayHca talebe· mm elindeki nüshadan da istifade et­ tim ise de asıl metinde ar/amalar ol­ duğu göze r;acpmakıad1r. ,,


bir araştırmamıza bırakarak

burada

yalnız Bizans ·kaynaklarının Oğuzlar hakkında verdikleri ma!Umatı kaydet· mekle iktifa edeceğiz. Doğu kaynakları Oğuzların bulun­ dukları yerleri göstermektedirler ki \;ıu malümatı Bizans kaynakları da te­ yid etmektedir. lstahri

izericlc Etil

(Volga) ırmağının Oğuzlarla Kimak. \ar arasında sınır olduğunu ve bunla· rla Hazerler,

Kimaıklar,

Karluklar,

Bulgarların da hem hudud olduklarını Curcandan Farab ve İsbicab'a olan arazide mektedir.

oturduklarını

(126)

Oğuzların diklerini de

Ayni

k:ıdar kaydet·

kaynakdan

Horasana koyun gönder· öğrenmekteyiz.

(127)

lbni Haukel de bu malU.matı teyid et­ mektedir. Bu izerlerden maada Hordadbe,

Mesudi,

ha sair bir çok

İbn

Kazvi!'Iİ ve da­

doğu kaynaklarının

verdikleri izahatı şimdiJiık bir tarara bırakarak yalnız Bizans kaynakları­ nın verdikleri mali'ımatı kaydede· ceğiz:

(126) De Goeje tabı, S. 9. 10. 222. (121) Aynı hasım, S. 281. ..


Oğuzlar

hakkında Bizans

nakları arasında Zonaras, a�nes Skylitzes,

kay·

Kedrenos,

Konstantinos Porphyrogennetos.

İo­

Anna Komnenos ve

Glykas'ın izerlerinde izahat bulmakta­ yız.

Bu kaynakların birincisi Oğuz­

lardan şöyle bahsetmektedir : "Evelleri Peçenekler Etil ve Ya­ yık ırmakları uzunluğunca otururlardı ve Macarlarla Oğuzlar adıyla tanılan uluslarla sınırdaş idiler.,, Ayni izerde Leo Sage çağına ait kayıtlar arasında şu satırları bulmak· tayız: "Bundan elli se:ıe evvel Oğuz adı ile andığımız ulus Hazerlerle andla· şarak bunlarla birHkte

Peçeneklere

saldırmışlar, bunları yenerek otur­ dukları yerlerde:ı çıkarmışlar ve bu­ gün dahi bu yerleri Oğuzlar kapla· mışılardır.,, Oğuzlar Peçeneklerin üzerine sal­ dırıp onların yerlerini vakit Peçeneklerden bir

kapladıkları kı!!'mı kendi

i&teklerile yerlerbde Oğuzlara katılmışlardı.

kalmışlar ve Bizans kay­

nakları IX uncu yüz yılda bu birlik-

61


te yaııayan iki Oğuz soyunun dış bi­ çimleri baknnından birbirlerinden ay­ rıldıkları�ı. Peçeneklerin kısa, diz kapağına kadar inen bir elbise kul· !andıklarını, üst elbiselerinin kol· larının kesik olduğunu, bu ba'lomda:ı birbirlerinden ayrıldıklarını yazmaktadır. Oğuzlara en yakın Peçenek boy­ ları Küerçi Çur, Suru Kül bey. Bo­ ru Tolmaç ve Bula Çoban adı:ıdaki boylardı.-. Bunlar Dnieperdcn öteye doğu ve şimal taraflarına doğru ya­ yıbnışlardır. Diğer Peçenek ülkesi ise Oğuz ve Hazer ülkesinden beş günlüık mesafededir.

XI inci yüz yılda Pcçe�eklerin başı aslen asil olan Tirak idi. Killer· in oğlu Tırak sulhperver bir adamdı. Aynı ulusun içinde �oyca asil olma­ yan Baltzar'ın oğlu Kagan ise kahra· manlığı ile ün almıştı. Bu sırada O­ ğuzlar Peçene.klerc saldırınca

Tırak

savaşmağa cesaret edememiş, saklan· mağa mecbur olmuş, Kagan ise Oğuz· !arla harbe tutuşup bunları yenmişti. 106� yıllarında Oğuzlar 60,000 kişilik

62


bir ordu ile Bizans arazisine girmiş· ler, Tunayı geçerek birçok Bizans as. kerini

e�ir almışlardı.

Buralardaki

yerlerin Bizans kumandanları Basili· oı Apokapes ve Nikephoros Botania .

ıes idi.

kayık1ar

Oğuzlar Tunadan gemiler. ve sallarla

geçtikleri

sı·

rada bu kumandanlar mani olamad�k· ları

gibi Oğuzlara karşı da koyama·

mışlar, halli her ikisi de

eair

düşımü9tü.

Oğuzlara

Oğuz

kısa bir zaman zarfmda

kuvvetleri

Bulgarları

ve Bizanslrları mağlub ettikten son· ra cenubi Tuna havalisine y2yılmışlar· dı.

Oğuzları gözüyle görenler bun·

ların 600.000 kadar olduğunu da söyle· mektedirler. Buradan muhtelif kollara ayrılan

Oğuzlar Thessalonik'ya ·1e Yunanis­ ıana kadar ilerlemişler ganaim

ve

o kadar

elde etmişlerdi; ki

bunları

nakletmek dahi son derece mü9kil bir hale gelmişti. Çok geçmeden kış da basıırmıştı. na

Bu müthiş Oğuz akını·

karşı Bizans hükümdarı da ka�şı

koyamryordu.

Bu ulusu

yenmenin

inıkansız olduğunu sanan hükümdar

..


Oğuzlara sefirler gönderip hediycltr takdim etmek ve bu suretle sulha ka· vuşmak arzusunda idi. Biıans hü· kümdarı bu hediyeler ve paralar ile bazı Oğuı reislerini elde etmeğe mu· vaffak olmuş ise de Oğuzların büyük bir kısmı Biıans araıisinde ganaim elde etmek peşinden ayrılmış değil· di.

Bütü:ı Bulgaristan, Trakya ve Makedonya Oğuzların istil.isına uğ· ramıştı. Bu sırada hü'kümdar da bunları ordu ile yenmenin kabil ol· ınadığını düşünerek yalnıı sefirler vasıtasile iş ğönneğe çalışmakta idi. Nihayet bi.itü:ı Bizans arazisini ah üst eden bu cessur ulusa karşı silah ile de karıp koymak gerek olduğunu düşüneretk hazırlığa başlamış, fakat hareket edeceği sırada bir haber ha· rekete lüzum olmadığını göstermişti. Oğuzlar arasında müdhiş bir salgın Kış bir tarartan, salgın bir taraftan tahribat yaparken

baş göstermişti.

Peçe!l.eklerle Bulgarlar da Oğuzların üzerine hücum edince mi.idhiş bir mağlUbiyete uğramışlar, aralarından bazı reisler ile pek az bir kuvvet kur·

..


ıulabilerek memleketlerine nişlerdi .

dönebil­

Bu eanada Bizanı hükümdarı Ko!lstantinos Dukaa ibadet ile meş­ gwl oluyordu. Nihayet bir az gayre· te gelerek 150 kişiJiık bir kuvvetle şehri terkedib Choerobachoe deni· len yere gitmiı, gene karanız bir balde ne yapacağını bilemeden ibadet ile meıgul olmağı her şeye üstün tutmuıtu. Oğw:ların bu kara haberi hü­ kümdara gelince derhal İetanbula koşmuş, büyük dini merasim yapılmış, herkes Allabın inay.etile bu işten kur­ tulduğunu sanmıftı. üı,kelerine dö· nemiyen Oğuzlar Bizaruı hükümdarı­ na müracaat etmiıler, o!!.larla dostça geçineceklerini bildirmişler, büküm· dar da kendilerini Makedonyada yerleştirmişti. Makedonyada yerleşen bu Oğuz­

JarLn sonraları Bizsns ordusunda da

bulunduklarını, hatta Selçuk oğulla· rına karşı da aevkedildiğini görmek­ ıcyiz. Selçuk orduları Anadoluya akınlarına başladığı vakit Bizanı hü·

"


kümdarı Romanos Diogenes Bulgarlardan, Makedonyalılardan, Kappadok ve Oğuzlardan mürekkep toplamıştı.

bir

Oğuz Türkleri

ve kimlere karşı gittiklerini yorlardı.

ordu

nereyt

1

bilmi­

Birdenbire karşılarında ge.

ne kendi

boylarından

görünce Türkün

soydaşlarını

Türke karşı silah

çekmesine imk3.n olmadığından der· hal bu kardeşlerine iltihak etmişler ve onlarla beraber Bizansa silS.h �e­ virmişlerdi.

Bu iltihak Kayseri ci­

varındaki çarpışmada olmuştu.

Arlık

karşısındakilerin kendi �oydaşları ol· duğunu anlıyan her Oğuz

boyu Sel­

çuklara iltihak etmekte tereddüd et­ miyordu. Bizans hükümdarı Thec>dosiopo­ lis'e geldiği vakit herkesin iki gün­ lük yiyeceğini birlikte almasını em· retmi§,

bundan

ı.ıonra

Oğuzlarla

Frankları Chliat taraflarına gönder· miş, arkalarından büyücek bir ordu ile de Joıephos Trachionites de ha· reket ehniş. hunlara yardım ebnişti. B u e&11 ada da

hükl.imdar büyük bir

Sdçu'lı ordusunun liı:erlerine geldiği· ..


ni haber almı,lı. Sabahleyin erken­ den bir Oğuz grubu Selçuk oğulları­ na iltihak etmişti. Bu iltihaktan son· ra artık Bizanslılar yanlarında bulu­ nan Oğuzlardan şüphelenmeğe başla· nuşlardı. Bir müddet sonra Oğuz­ lardan diğer bir grup da reisleri Ta­ me ile .birlikte Selçukların nezdine gitmişti. Bu katılmalar yavaş yavaş çoğalmış, 'kar!tılarındaki çarpışacak­ ları kuvvetlerin bir Oğuz boyu oldu­ ğunu her duyan Oğuz grupu hemen iltihak etmekte tereddüd etme.miti. Bundan ötürü az zaman içinde Tornİt· idaresinde artık zius Kotetzes'in Oğuz grupu kalmamıştı . Bu tarihten sonra yalnız Anna Komnenosun izerinde Oğuzları hatır­ latac.a.k bazı kayıtlara tesadüf etmek­ teyiz. Normannlarla savaş $Ürdüğü sırada Bizans ordusunun bir kısmı Larissa'da Domenicus sarayı adıyla tanıla� dağ geçidini zorlamağa baş­ lamış, Baymundusu burada sıkıştır· mıştı. Bu sırada Oğuz boyundan ve kahramanlığıyla ün kazanmış olan Uzas adlı bir batır ansızın gruptan

07


ayrılmış, arkasından saldıran Latin a�kerinin başına öyle bir vuruş vur­ muşd u ; ki nefer olduğu yere yıkılı­ vennişti. Bu Uzas sol elile kalkanı­ nı nasıl kullanabilirse sağ cl il e de öylece kullanabilen bir batır idi, Bay­ mundus ile olan savaşta da bunun eam:akdarını öldürmüş, elinden san­ cağı alarak yere indirip gezdirmeğe başlamıştı. Bunu gören düşman der­ hal ric'atc mecbur olmuş, Trikaya doğru çekilmişti. Hükümdar Aleksios da Peçenek­ lere saldıracağı sırada ordusunun şağ kolunda Oğuzlardan bir grup bulu­ nuyordu. Yukarıda yazdığımız Uzasın lıir deia daha Bizans tarihlerinde kay· dedildiğini görmekteyi z : Hükümdar Peçenekler.e hUcwn etmeden evvel onların sürülerini elde etmek istemiş, Uzas ile Monastrası

yanına

çağıra­

rak bu vazifeyi bunlara vermişti. Da· ha sonra Kumanlar hükümdar Alek·

sioau Peçeneklere karşı savaşa sevk­ ettikleri vakit de Kuman kuvvetleri· nin ıol kolunda Uzas bulunmakta idi

..


Uzas'ın oğlu

da

babası gibi bir

t.atır idi. Selçuk hükümdarı Kılınç Arslanın takibine memur edildiği va­ kit Kılınç Arslanın ezanını tutmağa muvarfak olmuş ve �onra bu oza!lıı büyük bir fidye mukabilinde geri ver. mişlerdi. Bizans kaynaklarında Oğuzlara ait en son kayıtlar şunlardır: Kumanlar Peçeneklerle büyük bir savaş yaparak bunları Ozolimnada et· rafını çevirip müthiş bir mağlübiye­ te uğratmışlardı. Bu Ozolimna sö­ zünü Yunıınca fena kokudan çıkar· makta iseler de hakikat böyle değil· di. Güya c.ivardaki bataklıktan do· layı fena bir koku olduğundan bu isim buraya verilmişti. Halbuki bu söz Hun dilinden çrkmadır. Hunlar burada pazar kurarlar ve bataklık ke­ narında taburlarını bulundururlardı. Hun denilen bu ulusa halk Oğuz adı· nı verir. Bizans kaynaklarının Oğuzlar hakkında verdiği malQmat genel ola· rak bundan ibarettir. ..


OGUZLARIN kendi ulusal larını

bir

araya

Oğuznameye

dair

destan­

toplayan

Oğuzn3.me adı verildiğini

kitaba

biliyoruz.

bugün

elimizde

birçok belge olduğundan eserin gerek içindekileri ve gerek mahiyeti

hak­

kında hükümler verebilmek mümkün­

dür. Oğuznimeyi bizzat gören ve ik­ tibaslarda

bulunan eserlerle

ondan

bahseden eserleri araştıracak olursak bu nokta büsbütün

aydınlanacaktır:

llrinci Murad çağında yaşıyan cıoğlu Ali Selçukname

Yazı­

adlı eserinin

ikinci sayı fasında;

"Bunların nesebleri rivayetin ha­ kimleri ve muteber nikilleri rivaye· tindenki Uygur hatti/e Oğuznanıede yaulmı.şdır. ., İbaresini

okuduğumuz

gibi ayııı

eserin yine aynı sayıfasında :

"Esami Etrak sahra neşinki te. mamet Dib Bakoyun dört oğlanları neslindendir/er ki ol Obulca han oğ· lrdır; ki anr :şimali şarki ve :ş,imali garbi e1rafa göndermişdi ve hem Ka­ rahan ve Urhan ve Günhan ve Gür­ han ol vasıta birle ki Karahan oğlı mavehhid oldı. Ve bazr kavimleri ki

70


anunla müttefik aldılar. iki kısım al­ dılar ve cümlesinün şerhi Oğuzname­ de gelür.,, Satırlarından başka yine aynı �.ı· yıfada: � Oğuz şubesi şöylekim anun şerhi

Oğuzn3mede ve Cami ür tevarihde gelür.,. ibaresini okumaktayız. Bu eserin onuncu sayıfasında da �u ilıa· re göze çarpar: "O/ halün şerhi biiy· ledirki Oğuzun altı oğh vardı. Anlb. run adı işbu tafsil ve tertibce: Gün, Ay, Yılduz, Gök, Tak, Dingiz. Ve şöyleki anlarun tevarihinde Oğuz­ n3mede gelmişdir.,, Yazıcı oğlunun bu satırlarından Oğuznameyi gördüğü anlaşılmıyorsa da kendi�inin herhalde Oğuznime­ nin münderecatı hakkında malUmat­ tar olduğu açıktır. Aşağıya aynen koy duğumuz satırlar bu ciheti göster· mektedir. Yazıcıoğlu Ali kitabının 18 inci sayıfasında şunları yazmakta· dır:

"Peygamber aleyhis selam zama· nına yakrn zamanda Bayat boyundan Korku( A(a hopdı; Oğuz kavminin bilgesidi. Ne dirse olurdı. Gayibden

7l


haberler söylerdi.

Hak ta'ala anın

gOğlüne ilham ederdi, zamanda giru

Eyirdi: Ahır

hanlık Kayıya değe;

dahi kimesne ellerinden almıya; dı'· di. Oeman rahmet ullah neslidir. Yazıcı oğlunun bu ibaresini Oğuz­ namenin bir parçası olan Kitab-Dede­ Kot'kud'da aynen görmekte olduğu­ maz için müdifin her halde bir Oğuzname nüshası gördüğüne kanaat getirebiliriz. Dede Korkud'daki ibare şudur:

''Resul aleyh isselam zamanına Bayat boyundan Korkut Aıa

yakın

dirler bir er kopdı. Oğuıan ol kişi te­ mam bilidsidi. Ne dirse olurdı. Ga­ yiben dürlü haber söylerdi. Hak ta'a­ la anın göğlüne ilham iderdi. Korkut Ata eyitdi: Ahır zamanda han/lk ge­ ru Kayıya değe; kimesne ellerinden almrya. Ahır zaman olub kıyamet ko­ punca. Bu didüği Osman neslidir.,, Bu iki iba rey i biribirile karşılaş·

tırırsak Yazıcı oğlunun her halde bir Oğuznıime

72

nüshası

gördüğü

yahut


Dede-Korkud kitab1n1n tamammı o. kuduğu anıa,ılır. (128) Behcet üt tevarih sahibi Şükrul­

lah da eserinde şu satı rlar ı

yazmak­

tadır:

·./" �1ı·1:·_, ..:.r:-, ,,.·ı t_.)�-J� .l.:..- '...ı:->; • 1)-"."' .:..' L-J" ıJ,-:-ii .J:.&• �ı,,..... ,_,ıı...; __ rY­ .;... ..;. ,, (.�-) VJ'; .;..! IJ -r:r"',:. o\!J\.p.

ı,.!� 1)� .).ı..İ.._I) \&.!. .; )JJ (�\-J .;lf ·�a.J 'ı.._ �ı.... � o,.ı.. �.f� ı ,;.. .:..�o,,ı.... .t".,._, lj,-:-· .:..:rı!' .;l.:·.ı� (_.J:--J �:..; ( ·',-)1 -:-• J .;.._.... JJ_,.ı J ' ' -·. ,ı ....... .:ılL.ı_ .,...:_ O�---. IJ.._,:..>.J'" ......ı. .;...�• ..r: J;_ JJ>

� ))i.J'.SJ

,,.-:...':...-' �'..',• .r;,..J

(128) Selçuknamenin Topkil.pı sa· rayı kütüphanesindeki nüshasmda Dede Korkud kitabında geçen phıs­ larrn me.dhini havi bir kaç sahifalık asıl kitaba aid olmayan izahat bulun­ muşdır ki bundan Zeki Velidi bahs etmiş ve Rıdvan Nafiz de hepsini çı­ karmıştır. Bakrnız; Türk tarih. ar­ keologya ve etnografya il 243 - 249.

dergisi


._;-.!.'; .ıiı

..(,b� ":'ı:.(.,:, ıjl �,· J"· -:--ıT�;-:J -:-'\ !l,< ,,:,�ı r�· �•.�, .r-! .;,..ı.ı._ J ':".fi.si _, '":'""'Tj,<J -:JT :ıC,

. . . . ';"r;

Bu kitabın Şükrullahın dediği gi­ bi Mogol yazısilc değil, herhalde Uygur yazısile yazılmış kuvvetle kestirebiliriz.

olduğunu

Oğuznameyi doğrudan doğruya ka.ynak yaparak kiıab yazan bir mü­ ellif daha vardır: H. 886 yılında

.J;-!.T1..-rl.. adlı bir kitab

yazan

Hasan

bin Mahmud Bayati Sultan Cem'in isteğile Oğuznameyi kaynak yaparak Osmanlı padişahlarının şeceresini yazmıştır. (129) Müellif Sultan Cem ile konuşmasından anlatırken:

'' Ali Osman Oğuzrn ekber evla­ dı Gün han ve anm lüru'undan Kayı hana müntehi olduğı ve sair silsilei 3/iyeleri mevcud bulunan Oğuznıime­ den berveçhi ihtisar te.svid ve iradın (129) Bu kitab lmdan 1331 de mı�dır.

,.

Ali Emfri tara­

lstanbul'da

çık.arıl­


murad idindiler. ., di·yor. 12 incı Hyı­ fada da:

"Bu hanedanın silsilei neseb iıli­ yelerindEn Oğuznı:imede münderic ve beyn el kavm meşhur ve müte'arif olan ke!imat irad olıınub ZİYıllde itnab kılınmamışdır.,. deniliyor. Bundan sonra Oğuz handan bahsolunurken :

"Ve sair ahvali Oğuznı:imede meşhur­ drr.., denildiği gil:ıi Gün han zikredi. lirken de "Cümle ahvali Oğuznı:imeye havale olunmw;dır. .. denmektedir. Houtsma tarafından 1902 de çıka· rılan Selçukniimei İbn Bibi tercüme· sinde de : "Kimyayı sa'adet kitabın

ve Nizamı mülk kitabın ki Siyeri müluk adlu kitabdır: mütala'a iderdi. Oğuz türesini ve Oğuzniıme ve sa­ yir tevarihi eyu bilürdi. Çeri ve ya­ sak biabındandivanı ahkamı Oğuz türesince veya Oğuz riiresine kıyas idüb hüküm iderdi... �atırlarını oku. maktayız. (Sahife : 217) . Oğuznamcyi gören ve ondan ik· ıibaslarda bulunan l:ıir Türk tarihçifi daha vardır. Bu adamın verdiği ma­ IUmat Aluned Zeki Paşa vaaıtaaile bilgi dünyasının dikkat nazarını ı;ek·

u


miştir. Zeki Paşanın Archives Asia· tiques mecmuasında yazmış olduğu bir makalesinde Mısır Hükümdarı Sultan Mehmed Klavun zamanında yaşayan Ay Beyin torunu Ebu Be­ kir'in kitabından iktibaslar yapmış, Tatarların menşei hakkındaki efsane· yi de bu eserden alarak Fransızcaya çevirmi�ti. Bundan sonra M. Cevdet Yeni mecmua nüshalarında bu konu üzerine çok değerli bir makale çıkar· mış ve artık bu eser bilgi dünya�mın dikkat nazarını eyiden eyiye çekmiş­ ti. Bu Mısırlı Türk tarihçisi daha birçok eserler yazmışsa da bugün bunlardan yalnız ikisi vardır. Bunlar· dan biri Damad İbrahim Paşa Kütüp· hanesinde ( nwnara 913 ) Dürer üt tican adını taşımakta diğeri ise Kenz üd dürer ve cami' ul gurer adlı olub eserin 1 , 2, 4 ve 5 inci cildleri Ayasofya kütüphanesinde, 3, 6, 8, 9 uncu cildleri de Topkapu sarayı kü· tüphanesindedir. Bu eser Düttr Ül tican'ın mufa8Balıdır. Ebu Bekir'in eserinden kendisi· nin Oğuznameyi gördüğünü açıkça

76


anlamaktayız. Bunun için müellifin bu hususta yazmış olduğu malıimatı buraya koyuyorum: "Bu ıelif Tatar.

larm tarihlerinin men:jelerine ve ak· rarr ateme sureti intişar/arma dair muhtasar bir vakayinamedir. Bunla­ rın zuhur ve neşet/erine dair maltl­ malm şer'i şerife münafi olmıyanla­ rım icmal ve hulasa edeceğim. Bu­ nun için de dillerinde Ulu Han Ata Bitiğci yani büyük hükümdar baba­ nın kitabı admı verdikleri E·serle ih· ıicac ediyorum. Bu kitab eski Türk­ lerden Moğol ve Kapçak'lar arasında mukaddes sayılır. Diğer Türklerin de başka bir tevatür ve menkul3t ki· tabı vard1r; ki bunun da adı Oğuzna­ medir. Kitab Türklerin e•n eski hü­ kümdarlarrndan bahis olub bunlar içinde en meşhur ve namdarr Oğuz ismini hamil bulunur. Bu iki kiıabın her ikisinden de hasıl etfiğim vukufa binaen Türk kavminin tarihine mükemmelen aşina olduğumu. binaenaleyh bu kavma aid nakledeceğim rivayetin tamamile şa­ yanı itimad görülebileceğini beyan eylerim.

"


709 da babam merkezi Bilbays olan Şarkiye Vilayeti valiliğinde bıı· lunuyordu. Ehibbamdan Emin eddin ül Kamavi adındaki bir zat erbabı ilim ve irfandan bazıları ile Tatarla­ ra dair icra ettiği bir musahabe üze­ rine bana yaıma bir kitab getirdi. Ve Emir Bedreddin bunu müteveffa Bayseri'den almı§ olduğunu, nüsha· nın elde biricik bulunduğunu beyan etti. Kilğıd ipekten ve Bağdad ma­ mulatından idi. Kitabın yazısı Ali bin Hilal ül Bevvab'ın şakirdlerinden bi­ rine izafe olunuyorda. Nüslıa bit çok dilrüba yaldızlı nakışla11 havi, cildi­ ne gayet mutena hiJreH sarı ipE'IJ. ge­ çirilmݧ ve altın bir kapakla kapan· rıuştı. Arkadaşla11mdan adı geçen El Hamavi, meşhur güzel şarkılar Bül­ leyk"in nilıımı Cemaleddin ibn Zey­ tun ve Mansur ül Abbas ile birlikte bu kitabı gOzdf•n geçirdik. Anlayabil­ diğimiz yerleri kopya ettik. A nlaya· madığımız kısmı/ar öylece meçhulü­ müz kaldı. Müellif kendisinin ismi Cebrail bin Bahtişu' olduğu. mesleki tabib bulunduğunu ve hicretin 2ll inci yı· ,.


Jında evvelce Türkçf.'lle n Farsçaya ıercüme edilmiş olan bu eseri Farça­ dan Arahcaya tercüme etmiş olduğu­ nu sôylüyordu. Eser Abbasilerin hiJa. fere çıkmalarım inrac eden hareketin müsebbib ve faili Ebu Müslimi Hora· sani'nin hazinei kütübünden geliyor­ du. Ebu Müslime ise kendisini nisbet eıriği hakim

..r

;li .:.ı� :::.. ıJ ,-.f'; ;; den

(bıı eser) irsen kalmış111.,, Buraya kadar verdiğimiz izahat bize Oğuznamcnin münderecatı ve mahiyeti hakkında yeter mallimat vermektedir. Oğuzname adile başka eserlerin de telif edildiğini veya asıl Oğuznimeye tarihi iliiveler yapıldı­ ğını da görmekteyiz. Kanuni Sultan Süleyman'ın şehnamecisi Seyid Lok­ man (130) yazdığı küçük bir risalesi· ni Oğuzniimeden iktibas ettiğini aşa­ ğıdaki ibarelerde anlatıyor :

" Evliyadan Saru Saltık aliyet ıir ra/ıme ba'u Türk obaları ile Rumeli­ ne geçüp Dobruca nevahisinde sakin (/30) Bu zatın hal ıercümesi içün balımız: Tarihi Osmani EneQmeni Mecmuası; No. 7.

79


oldı. Ve bilcümle muhaddenıat uı melhamet ÜJ' uzma fethi Kostanıanı­ ye olmak ile netit:esi eyyamı hüma. yun Ali Osman ki.şverütanda zuhur bulmağın ba'zı mehadim Ali Selçu­ kın icmali ahvallerini Oğuznômeden intihab itmesine işaret itdiklerine bi· n.sen icaben ,..ı,_L irad kılmdı. Şiir: Saru

Altı

Saltuk

yüz

Hep Yazdı

uburu

altmı!f

iki

oğuznimei icmal

Rumdinc

idi

tetebbi

ile

ı

Seyid

heman

idüp

Lokman.

Nesir, icmali ahvali Ali Selçuk der Konya ber mucibi nakli Oğuıname.... ,, Dokuz

küçük

sahHadan ibaret

eserin müteakib

olan bıı

sahifasında­

da:

"Ahvali ubur1 Saru Saltuk Dede rahmeı ullahı aleyh ba cema'ati yü­ ıükanı Jslamiye ez A nadoli bi Rume­ li ber mucibi nah/ Oğu:rname .. " ibaresi vardır. ( 1 3 1 ) Von Diez'in

eserinde

l:ıurg, 1815)

(131) Viyana ulusal sindeki yazma nüsha.

••

(Peteres­ kütüphane·


.;;,.)., IJJ,...!.\ ....� j 1.::1ı .:.lJ'.:,. 4.!L-)ı ..... namında

bir

risale

dcrcedilmiıtir.

(132). Buraya kadar verdiğimiz izahat­ tan açıkça anlaşılır; ki Türklerin milli destanlarını havi bir eseri var­ dı. Bu milli destanın Oğuzlara aid olan ·kısmı Oğuzname adile bir kitab­ ta toplanmıştı. Ta lsJ.amiyctten f'vel­ ki çtağlarda teabit edilmiş olan bu Oğuznamc nüshası Farsçaya ve A­ rabcaya da çevrilmişti. (133) Fakat iıımi pek maJUm olan lıu eser maatteessüf şimdiye kadar or­ taya çıkmamıştır. Bunun noksan bir parçası Kitab - Dede . Korkud'tur. Ahmed Vefik Paşanın 1893 de tertilı olunan matbu kütüphane kata­ loğunda Çağatay kitabları arasında 436 numara altında 150 sayıflık mü· ellifi meçhul yazıma bir Oğuzname (132) M. Cevde-tin Yeni Mecmua

Çanakkale bakmız.

nüshastndaki

makalesine

(133) Bakınız: Hüseyin Namık:

Über Das Kitab - Dede - Korkud. KOrösi Csoma Archivum, cilt Z. 1926

81


nüshası olduğunu görmekteyiz. �65 num2fada da hicri 1229 da kopya edil­ miş, 250 sahHalık diğer bir ·yazma Oğu:mıime tarihi adile kaydedilmiş· tir. Birinci yazmanın hicri 1073 sene· sinde itıtinsah edilmiş, olduğu da kaydedilmektedir. 971 numara ahın­ da da tarihi ve müellifi meçhul 250 sahifalık bir yazmanın da Oğuzname ·adını taşıdığını görmekteyiz. Ulusal ıarihimiı için son derece değeri olan bu yazmaların nerede ol· duğunu araş,tırmak gerektir. Ve kuv­ vetle umarıı ; ki bir gün bu yazmalar ortaya çıkacaktır. Oğuz Hanın haıy11tından bahse­ den binaenaleyh Oğuznamenin mün­ derecatından olan Uygur yazısilc ya­ zılmış, noksan bir metnin aslı Paris'­ te ulusal kütüphanede bulunmakta­ dır, Bu metin evvelce Radloff, sonra Rıza Nur, en sonra da Bang ve Rah­ mati tarafından çıkarılmıştır. Oğuz destanının noksan bir par­ çası olan Kitab - Dede - Korkud hak­ kında yeter araştınnalar yapılmadığı

••


için bu rada biraz da bundan bahaede­ ceğız. Dre�den kütüphaneıinde Flei&­ eher kolleksiyonu el yazma kıamının 86 numarası altında Kitab - Dede Korkud ala lisan raifei Oğuzan adlı bir kitab Ali Emiri'nin dikkat naza­ rını çekmiş. kitabın fotoğrafı getirti­ lerek 1332 de lstanbul'da Kili9Iİ mu­ allim Rifat tarafından neşredilmi§ti. Aynı kitabın bir kaç hikiıyeei Barl­ hold tarafından da çıkarılmıştı. Eser­

den ilk faydalanan

zat Dicz olulı von Asien (cild 2, hikayenin metnini ve tercümesini çıkarmıştır. On i.ki hikayeden ibaret olan bu eserin mukaddemesi Osmanlılar za­ manında yazılmıştır. Bütün hikiiyeler İsliimi·yetten evve l dahi Türkler aıa­ ıunda dolaşmakla olub daha o çağlar da da teıbit edilmiş bulunuyoru. Hic­ retin 21 l yılında Fancadan Arabcaya ıert.üme edildiği Ebu Bekir'in ifadesi ile anlaşılan Oğuz destanı tamamile İsliimlıktan çok evvel olduğu gibi aynı müellifin "şer'i 'crifin tecviz et­ mediği,. bazı malümatı çıkardığını Denkwürdigkeit

ı. 399) adlı kitabında bir

..


yazması da bu nokıayı açık93 göstere· bilir. Dede - Korkud kitabındaki hi­ kiyelere de dikkat edecek olursak ls­ lim tesirinin ideti eklenmiş bir hal­ de olduğu göze çarpar. Eserde şarab içildiği, kadın erkek güreştiği kayde­ dilmektedir. Binaenaleyh islim tesiri de bütün islim akidelerini eyice bile­ miyenler tarafından yapılmış demek· tir. Hikiiıyelerde acemi bir müslüman yani yeni müslüman olmuş veya müs­ lüman akidelerine henüz vakıf olma· yan (Deli Dumrul hikiiıyesine bakı­ nız.) insanların ahvali göze '<arpmak· ıadır. Hakiki lsliiım tipini yalnız De· de - Korkud temsil etmektedir. . Ebu Bekir in verdiği izahat ara· sında şu satırları da okumaktayız : ki bu izahat yukarıdaki noktaları takvi­ ye etmektedir:

"Burada bu kavmin ilk defa hu· ruçlaunı ve onlara sid umurun ipri­ dasını zjkredelim. Halbuki bunların bazısını şer'i şerif tecviz etmez. lpıi­ dai hilkarlerinden bihis bu ma/Umsıı kendi nelislerfoce Ulu han Ala Bi­ dğci denilen hitablarında bulunur; ili bunun manası Büyük Şah Baba Ki· ..


ıabı demekıir. Bu kilab ile eski Türk­ lerden Mogol ve Kılçak'lar sevinir· /er ve yanlarında büyük hürmeıi var­ d1T. Nasıl ki diğer Türklerin lı ..;; ı � =- Oğuzname denilen bir kitabı var· dır; ki aralannda daima ıedavül eı. melıtedir. Bu kitabda onlara aid umurun bi· dayeti ve mebde/erinden itibaren ilk hükümdarları mezkürdur. işte bu on· Jann büyükleri Oğuz denilen zartır. Oğuıname adı verilen bu kitabıa onlarca

)�,

Tepe göz denilen

bir şahsm ahvali beyan edilmiştir. (IJ4) Bu bapta bir rakım meşhur hi­ kilyeler vardır; ki zamammıza kadar aralarında tedavül etmektedir. Bunla­ rı uslu, bilgili kimseler ezberlerler ve kopuzlarile çalarlar.....,. Bu i zahattan Oğuzn3mede Tepe göz efsanesi de olduğunu anlamakla·

yız. Aynı efsane Dede - Korkud kitıı.-

(IJ4) Burada Ebu Behir'in Tepe göz hakkmdaki saurlarım kaydetmİ· yorum. Ulusal efsanelerimize aid bü­ yllk bir eser hazırlamakta olduğum• dan orada mulassalan bahsedece.ğim.

..


bında da bulunduğuna göre bu eserin noksan bir Oğuznime nüshası oldu· ğunu kes-tirebiliriz. Ebu Bekir'in Tepe göz efsanesin· den bahsetmesile bu efsanenin eskili­ ği taayyün etmiş olduğundan Kitab Dede · Korkud'taki hikiyeleri araşıı­ rırken eskiliği açık olan Tepe göz ef. sanesinden işe başlamak gerektir. Vakalar Şarki Anadolu'da ge4_i­ mektedir. Fakat bu yerleri göz önün­ de tutarak hikiıyeler buralarda teşek· kül ettiğini de ileri sürmek doğru o­ lamaz. Çünkü aynı vakaların izlerini bugün dahi Orta Asya'da bulmaktayız. (135)

Biliyoruz ; ki Türkler her nere­ göç ederlerse daha evvelki yurd­ larındaki yer adlarını ve keneli boy isimlerini yeni yurdlarına da koyar· !ardı. Binaenaleyh Orta Asya'daki bir yer adını bugün Anadolu'da da ye

(IJ5) Dede - Korkud efsanelerin­ den Bay BOre'nin Anadolu'nun bir çok yerlerinde h8/iJ yaşadığını mem­ nuniye"tle biliyoruz. Tepe gözün de bazı parçaları tesbit olunmuşıur.

..


bulmak mümkündür. Hele efsanelere karışan Karadağ ve Akdağ Türklerin her bulunduğu yerde mevcuttur. İs­ tahri'nin eserinde Oğuz memleketle­ rinden bah�edilirken şu cümleye rast gelmekteyiz : " (Hazerlerin ülkesin­ den) şimalde Karadağ hava/isinde 0-

ğuzlann .sahra/an vardtr.,, (136)

Elimizdeki belgelere göre en es­ ki olduğu açık olan Tepe göz efsane­ si ile diğer efsaneler arasındaki ra­ bıtaları araştıracak olursak bu efsa­ nedeki şahısların diğer efsanelerde de geçtiğini görebiliriz. Bundan va­ zıhan anlıyabiliriz; ki diğer efsaneler de Tepegöz efsanesi kadar eski ve mühimdir. Efsanenin kahramanı Ba­ �at'ın babası Oruz Koca ikinci efsa· nede At ağızlu Oruz Koca namile zikredilmekte olduğu gibi dördüncü efsanede de geçmektedir. Kardeşi Kay'.ın Selçük'ün oğlu Deli Dündar i se 2, 3, � ve 7 inci hikayelerde de zikrediliyor. Oğuz ülkesinin genel başı Bayındır Hanın ismi ise yalnız Tepe göz efsanesinde değil diğer bil·

(136) De Goeje tab'ı; S. 218

87


tün efsanelerde geçmektedir. Bundilll ötürü ·bu efsanelerin hepsi bir kül ol· duğu ve hikayelerin muayyen bir kökten çıktığı açıktır. Daha sonra Klara Güne, Düzen oğlu Alp Rüstem. Büğdüz Emen ve Kazan Han'ın adla­ r ı diğer hik3.ıyelerde de geçmektedir. B inaenaleyh bütün hikayeler İsl3mi· yenen evvelki çağlara aid olup hep­ sini de bir köke irca ederek kül halin· de tetkiki gerektir. Kitabın birçok yerlerinde Muham­ medin adı yazılmakta, namaz kıldık­ ları zikredilmekte i�c de yine müıead· dit yerlerde ls13miyeı akidclerile te­ lifi kabil olmıyan izahata rastgcl· mcktey i z : Oğuz beyleri bir araya top· !anarak şarab içerler. (Bakınız: S 18. 21 . 40. 6 ... ) Deli Dumrul hikoiye­ �inde Dumrul"un rolü tama.men İsliİ.­ miyetc agah olmıyan bir adamın ro­ lünden başka bir şey değildir. Ü çün­ cü hikoiyede de bir kız ile bir erkek biribirlerile güreşmektedir. (S. 43) Kitab - Dede - Korkud'da eski Türklerin ahlS.k ve iidetlerine dair şu malfimatı bulmaktayız : Hükümdar yılda bir kere toy ( = ziyafet) yapar : ..


Oğuz beylerini çağırır ve her bey rütbesine, şöhretine göre muanen bir yerde otururdu. Toyda veya baş­ ka toplantılarda şarab içilir: ecnebi kızları oynatılır, kımız sağdırılırdı. Hükı..imdarın sağında oturan beylere sa� beyler, solunda oturan beyler� sol beyler denirdi. İnaklar eşikte, has be.yler de dipte otururlardı. Rütbeler de şunlard ı : J.i' ..;� �J ile bin tane Büğdüz ve bir de başı olurdu. Dokuz tane Koca olur Ye bunların bir de başı bulunurdu. lnakların sayısı malüm olamamakta• dır. Kazan beyin İnağı , Boz aygırlu Böyrükıür. Şecaat gösterenlere hli­ kümdar Alp adını verirdi. Bunların da sayısı 360 dır. Çerinin genel ko· mutanı hükümdar olmakla beraber küçük harblerde de çeri başı kuman­ da ederdi. Hükümdarın ve beylerin sancakları vardı. Kazan Hanın san­ cağı ak idi. Teke tek savaş da yapılır ve buna kırım dilemek denirdi. Hü­ kümdar veya diğer büyük bir şahsa hiıab edileceği vakit hürmet malm­ mında diz üstü çöküp söz söylenirdi. Oğuzlar genel olarak 24 sancak ..


beyliğine ayrılmışlardı. Her sancak bir boydan ibaretti. Oğuz beyleri oğulları bir kahramanlık yaptığı vakit kendisine at, koyun ve saire ile bey· lik de verirdi. Oğulun babasından gizli ''av avlaması, kuş kuşlaması,. cezayı müstelzim idi. Oğullar muhak­ kak baş. kesmek, kan dökımek ve ce­ saret göstermek suretile babaların· dan ad ve rütbe alırlardı. Oğuz ulusu İç Oğuz, Dış Oğuz adile ikiye bölünmüştü. İç Oğuz ve Dış Oğuz Oç ok ve Boz ok tabirleri· nin aynı idi. Göç mahdut bir sahada o\urdı.ı. Her beyin çadırı değil evi vardır. Ça· dır ve ev tabirlerinin biribirlerindcn ayrılmış olduğunu görmekteyiz.Beyle rin evlerinde kapıcılar ve çavuşlar bulunurdu. Oğuz beyleri daima civara akın ederler ve oralardaki halkı haraca bağlarlardı. Gürciııtan'ın haracı "Do· kuz tümen., idi. Savaşlarda zırh da· hi kullanılırdı. Demür ton tabiri çok defa geçmektedir, Savaşta nekkareler döğülür, borular çalın ı r : sağda ve solda muayyen zevat kumanda eder,

..


ortada da hükümdar bulunurdu. Oğuzlarda el öpmek adeti de var­ dı. Çocuk atasının, anasının elini Öp· tüğil gibi küçükler de büyüklerin el!erini öperlerdi. Biribirini tanımayan iki kişi kar­ şılaştığı vakit biribirlerinin aslını, hanını, boyunu sorarlardı. Aralarında doktorlar da vardı. Eserde ozan ile doktorun vazifesinin tamamile ayrıldığını görmekteyiz. Ozan düğünlere giden, kopuz çalan bir halk şairidir. Doktorlar ise tam'a­ mile haıı.ka olup bir takım iptidai, nebati iliiçlarla iş görürlerdi. Eserde dağ çiçeği ile kadın südünden yapıl­ mış bir iliiı; t'a zikredilmektedir. (S. 17) Ö lçü tabiri olarak yedi ağaç yir sözünü bulmakta olduğumuz gibi bat· man sözü de ağırlık ölçüsü olarak kullanılmıştır. Yemin sureti şu suretlcdir:

''Kılıcıma doğranayın, okuma sancılaym, yir gibi kerrileyin, toprak gibi savrulaym sağlığa varacak o/ar­

sam .... , (Bakınız : S. 53, 106, 146) Kadınlar

ellerine kına

koyarlar, ..


kulaklarına küpe takarlardı. Maama. fih erkeklerin de küpe taktıklarını görmekteyiz. (S. 35) Kadınlarda ka. panma yoktu: fakat kadın ve erkek !iadırı ayrı olurdu. Düğünler veya bü­ yük şenlikler yedi gün, yedi gece ya· pılırdı. O vakit esirlerin de bir kısmı azad edilirdi. Daha büyük �enliklcr kırk gün kırk gece olurdu. Şöleıı adı verilen ziyafetlerde münhasıran ko· yun kesilirdi. Bir adam evleneceği vakit bir ok atar, okun düştüğü yere çadır kuru· lur, orada zifaf olurdu. Oku aımadan evvel de müstakbel zevccsinden bir kahan gelirdi. Siyah elbi�e matem elbisesi idi. Bir adam öldüğü vakit atının kuyru· ğu kesilirdi. Atların isimleri ve renk· leri tıpkı Orhun kit.ibelerinde olduğu gibi ı:ikredilmektedir : "Boz atının kuyruğunu kesdilcr.,, (S. 170) Dede · Korkud'ıa geçen has isim· !er de dikkate şayandır. Kabile adla· rının has isim olarak da kullanıldı· ğını görmekteyiz; Salur Kazan. Ba· yandır Han, Kayan Selçuk. isimler ..


zikrolunurken babasının adı da zikr olunmaktadı r : Kayan Sclı;_ı.ik oKlu Deli Dündar, Toğsun oğlu Rüstc:m, Arşun oğlu Direk, i lk Koca oğlu Sa­ rı Kalmış, Babasının ismi kentli is· minde yani ailevi bir isim gibi has i�imlere de rastgelinmektedir; Kara Güne oğlu Kara Budak, Kanlı Koca oğlu Kan Turalı... Tavsifi isimler de vardır; Sarı Kalmış, Bay Böre, Bay Bican, Deli Dumrul, Deli Kurçar, Demir Gücü, Kara Budak... Nihayeti ·cİ ekile yapılan adlar vardır : Okcı, Yalancı... Mış'lı isimler de bulunu­ yor: Ters Uzamış, llalmış.. S. S te Bazlamac adlı bir yemek adı vardır. Bu isim Sultan Veledin türkçe şiirlerinde de geçmektedir. Anadolu'da bugün dahi Bazlama adı ahında kullanılan bir nevi hamur ekmeği vardır. Daha sonra eserde Yahni adlı mahim yemeğin adının da geçtiğini gör·mekteyiz. Totemizm'in izlerine de rastgel­ mektey i z : Bir takım kuşların müba· rek &ayıldığı göze çarpar. Salur Ka­ zan için "'Tülü Kuşun yavrusu,, de­ nilmektedir. Daha sonra "Çalkıra

"


Kuş erdemli, Kara Kuş erdemli,, ta­ birlerine de tesadüf etmekteyiz. (S. 35, 39, 85) Kurttan da bahsedilirken '"Kurt yüzü görmek mübarehtir.,, iba­ resini okUıj'oruz. (S. 26) S. 62 de şöy. le bir ibare vardır:

Eviniz adı Derecih değilmidi? ltiiniz adı Barak değilmidi? Barak hakkında Kıişgarh Mah.aıu· dun eserinde çok mühim malCımaı vardır.

Bir de küfür vardır: Kuvat oğlu kuvaı. Kuvat veya kubat bugün dahi Anadolu'da kullanılır. At takdis edildiği gibi atın azası mukaddes ve muhterem sayıhyordu. Büyük adamlar atın azalarına benze­ tilmektedir; Konur atın ayası Salur Kazan, At ağızlu Oruz Koca. Kitabda Tat eri tabiri de geçmek· tedir; ki yabancı manasınadır. Dede • Korkud kitabından genel olarak topladığım malWnatı yukarıda kaydettim. Bunun daha fazla tefer· rllatını ulusal Türk efsaneleri kitabı­ ma bırakıyorum .

••


OCiUZ destanının en eski şekli Re.

şiddin'in Cami-üt-tevarih \'C ondan naklen Ebulgazi Bahadır Han'ın Şe. cerei Türki'sinde daha sonra da Pa. ris'de ulusal kitap sarayda noksan

bir metin de

bulunmuştu. Reşidd­ in'in eserinin mufassalı olan zeylinde · ,ı,_ıı.. ,j ,�Jıt . J� kısmında (137) Oğuz , ananesi hakkında izahat verilmiş. ise

de bu kısım neşredilmemiştir. Yalnız Paris'deki Uygur yazısile yazılmış olan metin ilk önce Radloff tarafın· dan Qutadğu Bilig'in tabında çıka­ rılmış, sonra Rıza Nur 1928 de İs. kenderiye'de neşretmiş (138) en son ( 137) Sü/eymaniye kütübhanesi Mecmuai Ha/Jz Ebru ( Damad ibra. him paşa kifablart arasrnda 909 ) , başka bir nüshası da Paris'de Bib. liorheque National (Farsca yazma/ar IJ6b ) dadır. ( 138 ) Pelliot'nrn T'oung Pao, XXVJI. S. 247.358 deki tenkidi ile Rıza Nur'un R�pense G un article de M. Paul Pelliot sur l'Oughouz. name. 1931 ye bakımı.

..


olarak da Bang ve Rachmati 1932 de Berlin'de çıkamııştır. Oğuz destanının manzum bir nüs. hası da Türkiye'de buluMıuştur. Bu noksan nüsha Uzunköprü'de ölü seyid Ali'nin kitapları arasında iken bunun torunu olan Edirne'de Bay Vahid yazmayı Kültür Bakanlığı kitap saraylar direktörii Hasan Feh. mi Turgal'a göndermiş, bu vasıta ile de ben tetkike imkan buldum. l!lu manzum Oğuz destanı baştan ve nihayetlen noksandır, sekiz yap. raktan ibarettir. Her yaprakta 26 mısra yani 13 beyit vardır. Metnin dili Aybe-tül.hakayık'ın dilidir. O. rada geçen sözler aynı manada bura· da da kullanılmaktadı.r. Aşağıya met. nin transkripsiyonu'nu koyuyorum. Okuyamadığım yerleri aynen koy. maktaynn :

Asıl metin 1. Kara han ulusunı tilzeti bilib

2. hüdanı unutub yaman iş kılıb 3. izi ruzı kıldı bir oğlan anga 4. ne kim kıesalarnı ayayın sanga s. toğub üç kün ötti emük emınedi ..


6. anasınıng her kez sildi tammadı 7. anası katıg kazgu oğh üçün 8. berib emcek anası ni kılsun

küçiln

9. ti.işinde körerkim oğh aytu anga 10. işitseng anam bir sözüm bar ..ng. il. sin ol tengrige büt imanga ulan

12. koy ol batrl i9ini bu yanga ulan

13. eger mundag

itseng

emermın sini

l�. yok erse ölermın nitersin mini

ıs. anası iş.itti bu sözni turub 16. şükür kıldı hakka yilzini sürüb 17. cını birle .bütti yaratkanga ol

18. bu işdin tuyundı

ni hoş toğrı yol

19. eme başladı ol oğul süt tileb 20. anası emüzdi başını sileb 21. bir yıl keçti oğlan uluğ boldı hoş 22. anası aözindin

kılur irdi cuş

23. atası Kara han seve başladı

2�. köb ilning içinde anı kaşladı

25. ayur bir kün erte oğul atmı 26. dimedilk tiyeling munung zatını

97


il

27. meşveret kılalıng özinge lıuruıı

2B.

29. miming uru ğum içre mumung teg kişi 30. yok irdi bu bulgay halayık başı 31. kim aş tarttı barça yidiler bu32. oğul öz alını atadı: Oğuz.

•"'

33. işitken bu sözi bari tangladı. 34 . Oğuznung işini kamug angladı 35. yüzi ( 139) k örklük erdi kı\ıkı silig 36. köngli mihirlik sözi hulı yılıg 37. atımcı bahadır yüreklik özi 38. uyatlıg müsülman cınuktur sözi 39. bu iş birle avga müdam atlanur 40. kim öz dini iç.re katıg katlanur 41. atası Kara han Oğuzlunıng• üçün 42. inisi kızını köcü.rdi küçün 43. uluğ toylar itti, ulus toyladı 44. O ğuz öz hatum bile tünledi

( 139 ) Asıl metinde yüz köklük tarzında yazrlmu; ise de satırın ya­ nında yukarıda yazılan tarzda dü. zeltilmi!Jtfr. ..


�5. alur çihke mini sin tieeng sini hoş müsülman ieeng

46. severmin

47. hatunı bu sözni kabul kılmadı 48. Oğuz hem [ anı ] közike anı ilmedi

49. ,.ı.:ı_. hatun teg evinde tu.rur 50. Oğuz kirse çıksa anı köb urur 51. atası Kara han körüb bildi çın 52. inisi kızıga Oğuz kıldı kın III 53. yana bir inisi bu Kür ha ( n ) kızın

54. aytı Oğuzga kıl imdi közin

55. anı takı aldı Oğuz sevmedi

56. tayakdın közini annıg açmadı 57. ayur bir izige cınuk bütesin 58. seveyin sini hoş canım birle min

59. yt)k erse

munung

teg bil ey turgung oş

60. akibet te bulgungsın oş mında boş

61. kız aytur

uluğ

söz

bu söz sözleme

62. atanıng dinini tut ökün közleme

••


Kara han

63. barurmin

katınd� turub

64. yükünüb ayurmin yüzmni

urulı

65. Oğuz �ıklı sizdin tutub özke

66. tıyunnin tedi

kör

din bu kamuk

budın(?)

67. Oğuz tındı artuk ağız açmadı

68' özin yı ğdı özke sözin saçmad ı

69. iki kıznı özke közün könnez ol

70. bularnıng

katınga yavuk

tur-

maz ol

71. atası Kara han bu işni bilib

72. Oğuzka aytı aheste kelib 73. yana bir inisi kızın al tidi 74. muvafık tüşürkey anı bir izi

75. '} ,; herdi anı Oğuzka özi 76. yaraşur bu kızga Oğuznung

77. Oğuz bir kün

sözi evdin kelir de körer

78. atağlıkı kıznı tez hem sorar(?)

iV

79. aylı sin imdi miningsin özüng

80. ayayın

aanga min bileyin sö­ züng

81. eğer bir teb anı büter enesin

...


8Z. yanul yahşılıklar öküş kılgamın 83. bu sözni işitti kız aytur revan 84. sin aygannı aytay turub min heman 85. ni aysang ayayın ayıt aytayın 86. bu �rk nifakdın cınuk kaytayın 87. o,aı tengr (i) birdür bütennin anga 88. yana ni dimekni ayulıir manga 89. munung teg tidi kız iman kel. türülı 90. Oğuz sevdi kıznı sözünge bütüb 91. nice yıl munung teg tiriklik kılur 92. kim ol

tengrisini tan�r

hem bilür

93. oş andın song avga müdam at. lan nur

9�. nökerleri birle yürilı kuş salılı. '"'

95. Kara han evinde yaraşturdı toy 96. ökilş kısrak öldi, sakışsız bu koy 97. kelinlerni evke ketürdi berilı 98, yana yahşılıknıng u.rugın terib

99. ağırladı toyda bularnı telim 100. özi kılkı körklük selim dil halim

IOI. kelinlerke aydı ıilerke mining

101


102. sözüm bar ayayın

siler hem biling

103. siz iki kelinning yüzi körklük . ' "

104. biringiz kabihrak yok ol yüz. de nur

v 105. nidin siz ikünü Oğuz sevmedi 106. bu körksüz kclinni urub ko. madı 107. yana artukı oş severi budur 108. nidin sizni eevmez, sebebi nidür 109. aytıtıng bileyin sözüngüz barın 110. devasın kılayın bu künde yarın 1 1 1 . bu iki kelini iş.itti bu söz 112. yana tahtı fırsat uluğ açtı köz 113. biz iküke aydı müeülman bu· lung 114. biz ayduk cevabın unutma yo­ lung 115. öz atang dinini koyarsın necün 116. yana bizni yol teb ayunın kü. çün 117. biz o' han dinini koyabinne. dük

102


116. Oğuznung din iğe uyub kirmc. dük

119. oşal birmizni müsülman kıhb IZO. sever bizni sevmez közidin

ııaltb

121. aytı ne kim ıözlerin barçasın 122. uşattı Oğuznung köngül ıır. çasın

123. Kara han i'itti bularnıng sözin m. katıg kazgu boldı köyürdi özin

125. ayu.r işbu işke nedür çaremiz 126. yaman yolga kirmiş ciğer pi· remiz

127. iniler birle ne kim biglerin 128. uluğdın kiçikke kamuğ yig. !erin

129. yığıb öz katıda bularga ayur 130. kelinler dimi}i sözini ayur

131. bular barça tanglab 132. 133. 134. 135.

ta'accüb kıldı Oğuznung işini hakikat bilib ayur hanga erklik siz ol biling ni kim kılsangız rast özüngüz kılıng han aytur Oğuzga ölüm hak turu.r

•••


136. bizing

dinni koydı ökünde yürür 137. Oğuz ölmekike beced buldılar 138. icazet tileb desturı kuldılar 139. yana han katındın çıkıb bir bolub 140. Oğuz kazgusındm köngüller tolub 141. bi ri birike söz kattı ( ?) bular 142. bu handın Oğuznung kanını yular 143. dise bulmas işdür

Oğuznung işi

144. bu itle (r) içinde öler köb kişi 145. bu söz birle barça çerik yığdıla� 146. Oğuznung kilü yoluna çıktılar 147. yana ol Oğuznung sever hatunı 148. bar irdi katında karı atunı 149. söz aydıb Oğuzka yeberdi anı 150. kim iki hatunung ongardı sini 151. atanıng·ga ayıttı ( ?) ne kim siyreLi pfık 152 ol iki yamannıng ağızınga hSk 153. hazır bol işing ziyan teğmesün 154. Kara han barıbtur sini yeng­ meııü n 155. bu ıözi teğürdi Oğuzka kiti

...


156. bidindin köb artuk müeülman tişi VII 157. Oğuz bildi işler temamın özi 158. nökerleri birle bi.rüktür sözi 159. nökerlerke aydı izim bir ve b" 160. biz (ni) ayarıçıdur köngül kılma tar :61. bu söz bW-le barça beced bol. dılar 162. uruş desturını turub kuldılar 163. atası han çerik bir1e bat iM. yetib keldi kördi Oğuzka me. d<d 165. çıkıban Oğuzka tebündi özi 166. ciğer parasinge rahımsız közi 167. Oğuzka yaratgan yarı herdi kör 168. atası közini kim ok kıldı kör 169. bir ok zahım birle Kara han köı:i 170. cehennemke bardı kalıb bu sözi 171. han ölldi çeriki kamug kaçtılar 172. tamug şerbetini köbi içtiler 173. mu.rad perdi tengr (i) Oğuı:ka uluğ 105


174. munga baktı barça ulus, il ka. muğ 175. Kara han inileri kaçtı yarak 176. firak

hasretinde

saçar

kan karak

177. Hatay, Kırkız il andın turur 178. kör iblis bular beribtur gurur 179. yana özke ilini Oğuz başladı 180. ni kim batıl işini kiyin taşladı 181. özi bilken ilini müsülman kılıb 182. ibadet kılur öz izisin bilib

VIII bulgan nökerle· ringe 184. berib teşrif artuk sökelleringe 185. sökeller tiken ol yaralığ turur 186. uruş içre munlar kör arslan

183. kim ol biJ.ke

187. bular

her bi.ringc

Oğuz aı berür

188. Halac, Kınglı, Karluk bu Kıh· çak erür 189. bisi Uygur erdi Yıgaç er .bile 190. •bularnıng barında yok erdi kileP) 191. bular barçaları Oğuzka uyub

•••


192. anı tib tururlar ökünni koyub 193. bular barçasını yığıb toyladı 194. bular barsınga özür söyledi 195. kümüş, ahun, at, koy tükedi

ülU, 196. cu tahsindin( ?) özke yok erdi 197. müsülmanga 198. ahır vakitde

yuvuş(?) tabi' cu bulgan ki,i bulgay Güzin· ler(?) başı

199. bular her birining sa.rayı ( ?) .., 200. yaman künde boldı biri birike 201. dili söz

köb

ilke

Y"

uzatmay tidük 202. köbin koyduk imdi azın sözle. dük

303. Oğuz bilken ilini ,j J� ; ,, 204. kim andın keçibtü.r yana köb karın

205. 'Irak ve Horasan bu Rum ve 206. Mıaır, Şam

207. 208.

Firenk düvelini(?) aldı Bcçenek

107


Tercümesi

1. 2. 3. 4.

Kara han ulusunu bilib düzeltti hüdayı unutubı yanan iş kılıb ıanrı ruzı kıldı bir oğlan ana ne kim kıssalarını söyliyeyim

S. doğub üç gün geçdi, meme em. metli 6. anasının her gez sütü damlamadı 7. oğlu için anası pek kaygu duydu 8. meme verib anası ne kılsun gücün 9. rüyasında görür ki 10. işit een anam:

oğlu diyor

bir sözüm var

1 1 . sen o tanrıya inan iman getir 12. o batıl işi ,koy : bu yana gir 13. eğer bunu edersen emerim seni 14. yok ise (akei takdirde) ölürüm ne edersin beni

IS. anası işitti bu sözü durub 16. şükür kıldı hakka yüzünü sürülı 17. sadakatle inandı, o yaratana memnun oldU:( 1) ne hoş doğru yol 19. o oğul süt dileyüb eme başladı

18. bu i'den

...


20. anası emzirdi başını okşıyarak 21. bir yıl geçti, oğlan büyüdü hoş 22. anası sözünden cuş ederdi. 23. atası Kara han sevmeğe başladı N hep ülkenin içinde onu (kaıtladı?) 25. der bir gün oğul (un) adını

26. demedik, diyelim bunun zatını il 27. önce meşveret kılalım 28. . yokdur bunun gibi 29. benim soyum içinde bunun gibi kişi 30. yok idi bu milletin başı olur 31. ki aş yapdırd ı ; hepsi yediler yemek 32. oğul kendi adını kendi atadı Oğuz. 33. işiterek bu sözü hepsi şaşırdı 3�. Oğuzun iş.ini herkes anladı

35. yüzü güzel idi; kılığı temiz 36. gönlü

merhametli, sözü hub ılık 37. atıcı bahadı.r, özü yürekli 38. hayalı müslüman, doğrudur sözü 39. bu iş ile ava daima atlanır

•••


40. ki öz dini i�inde pek sebat eder 41. atası Kara han Oğuzu(?) için 42. küçük kardeşinin kızını ev. lendirdi

43. büyük ziyafetler yapdı: ulusu ziyafetledi

44. Oğuz öz hatunu ile geceledi.

45. ben seni zevceliğe alsın desen

46. severim seni hoş müslüman isen 47. hatunı bu sözü kabul kılmadı 48. Oğuz onı nazarı dikkate almadı (benimsemedi) 49. Selendü hatun tek başına evin· de durur 50. Oğuz girüb çıksa anı hep vurur 51. atası Kara han hakikatı görüb bildi .52. küçük kardeşinin kızına Oğuz zahmet kılıyor III 53. (diğer) bir küçük kardeşi Kür hanın kızını R dedi Oğuza : bak şimdi 5.5. anı dahi aldı Oğuz sevmedi 56. dayakdan gözünü anın açmadı 57. der: bir Tanrıya hakikaten inan asın

110


58. seveyim seni hoş canım ile ben 59. yoksa bilki bunun gibi şöylece 60. akibet de 61. kız der:

duracaksın olacaksın iJÖylece benden boş Bu söz büyük söz söyleme

62. atanın dinini tut; başka (din) gözleme 63. varırım Kara han nezdine durub

M. eğilib

derim

65. Oğuz

(secde ederek) başka din tutub sizin

yüzümü

urub

dinden çıkdı 66. derim dedi gör bu bütün millet? 67. Oğuz sustu ; artık ağız açmadı 68. kendisini tutdu, başka söz saç­ mad• 69. iki kızı başka gözle görmez 70. bunların

yanında

o

yakın dur.

71. atası Kara han bu i•i bilib 72. Oğuza dedi: iheste gelib 73. yine .bir küçük kardeş kızını al dedi 74. anı bir tanrı muvafık düşürsün 75. Oğuza o kızı kendisi isteyiverdi


76. yaragur bu kıza 77. Oğuz ıbir gün

Oğuzun sözü evden gelir de görür

78. adaklısı kızı tez hem sorar

iV 79. dedi: sen imdi benimsin özün 80. diveyim sana ben bileyim sözün 81. eğer bir deyib anı inanırsan

82. mukabil çok iyilikler kılarım 83. bu sözü işitdi kız der revan 84. senin dediğini diye dururum ben hemen 85. ne disen söyleyim, söyle söyleyeyim 86. bu şirki

nifakdan

hakikaten

rücu edeyim 87. ol tanrı birdir, inanırım ona 88. yine ne diyeceğimi diyive.r bana 89. bunun gibi dedi, kız iman ge· tirib 90. Oğuz sevdi kızı sözüne inanulı 91. nice yıl böylece dirlik kılur 92. ki ol tanrısını tanır hem bilir 93. andan sonra ava her vakit at· lanır

"'


94. himıetcileri ile 95. Kara

han

yürüyüb

evinde

kuş salar

yaraşdırdı ziyafet

96. çok kısrak öldü, hesabsız koyun 97. gelinlerini eve geüri verdi 98. iyiliğin, soylarını yine toplayub 99. ağırladı ziyafetde bunları pek çok 100. kendisi,

ahlakı

güzel selim, gönlü halim

101. gelinlere dedi ; sizlere benim 102. eiizüm var, diyeyim sizler hem bilin I03. siz iki gelinin yüzleri güzel (uz?) 104. biriniz çirkin, yüzünde de nur yok

v 105. neden siz ikinizi

Oğuz sev. medi

106. bu çirkin gelini vurub komadı 107. yene fazla sevdiği budur 108. neden sizi sevmez, sebebi nedir 109. söyleyin bileyim

sözünüzün hepsini


110. devasını

bugün de

kılayım

yarın

ili. bu iki gelini bu sözü işitdi

112. yene rı.rsat buldu gözünü ulu açdı

l 13. biz ikimize

dedi

ı:nüslüman olun

11<!. biz cevabını verdik

yolunu unutma

115. öz atanın dinini ne için bıra­ kırsın ll6. yene bizi yol(?) diyerek zor. !arsın ll7. biz o han dinini bırakamadık

118. Oğuzun dinine uyub girmedik 119. o birimizi (öbürümüzü) müs. lüman kılıb

120. sever, bize iltifat ederek

sev.

121. dedi, ne ki eözlerin hepsini 122. Oğuzun gönül sırçaııını kırdı 123. Kara han bunların sözünü işitdi

124. çok

elem

Cjekdi,

kendisini yakdı

125. deır bu i,e çaremiz nedir?

llt


126. yaman yola ginniş ciğer pitıre. miz 127. küçük kardeşlerle ne ki beğ. lerin 128. büyüklerden küçüklere bütün eşrafın 129. toplayub kendi

nezdine bun-

lara der 130. gelinlerin dediği sözünü der.

vı 131. bunların hepsi şaşırrb taaccüb edib

132. Oğuzun işini hakikat bilib

133. der hana kudret sizin siz bilin 134. ne ki kılsanız doğ.rudur özü· nüz kılın 135. han der: Oğuza ölüm hakdır 136. bizim dini koyd u : başka (dinde) yürür

137. Oğuz(un) ölmesine karar ver.

diler

138. icazet dileyib destur istediler 139. yene han nezdinden

çıkarak

ittifak edib 140. Oğuz kaygusundan gönüller dolub

115


141. birbirine söz söyledi bunlar 142. bu handan Oğuzun kanını

feda ettiler

143. denilmez itdir Oğuzun işi 144. bu işle.r içinde ölür çok kişi

lH. bu söz ile bütün ordu ıopla. dılar

146. Oğuzun geleceği yola çıkdılar 147. yene o Oğuzun sevdiği hatunu 148. var idi yanında ihtiyar ev kadını 149. söz edib Oğuza onu gönderdi 150. ki iki hatunun seni munafık. larlı

151. siyreti p3.k (olan halini) atana söyledi

152. o iki yamanın ağzına toprak (dolsun) 153. hazır ol i!İne ziyan değmesin

varmaktadır seni yenmesin 155. bu sözü vasıl etti Oğuza kişi 156. dinsizden çok artuk müslü­

154. Kara han

man dişi

vıı 157. Oğuz işlerin tamamını özünü bildi ...


JS8. hizmetcilerile

birlikdir aözü

159. hizmt:tcile.re dedi: Tanrim bir

160. gönlü dar kılma (o) bizi koruyucudur 161. bu söz ile bütün hazır oldular 162. uruş desturunu durub istediler 163. atası han ordu ile çabuk 164. yetib geldi gördü Oğuza meded 16S. çıkarak Oğuza kendisi saldırdı 166. ciğer p3.resine

rahimsiz gözü

167. Oğuza yaratan bak (ne) verdi 168. atasının gözünü ki

(bir) ok kör eyledi

169. bir ok zahm ile Kara han gözü 170. cehenneme vardı, bu sözü kaldı 171. han öldü,

ordusunun hepsi kaçdılar

172. cehennem şerbetini ekseri iç· tiler 173. Tanrı Oğuza ulu murad verdi

114. buna itaat etti

bütün ulus, ülke hep

175. Kara hanın

küçük kardeşleri uzak kaçdı

117


176. firak

hasretinden

göz

kan saçar

177. Hatay, Kırgız eli ondan durur 178. bak iblis bunlara gurur verir 179. yene başka

eline

Oğuz baş oldu

180. ne lı:i batıl işi arkaya taşladı 181. özünün hii.kim olduğu ülkesini müslilman eyleyib 182. ibadet edüb öz tanrisini bilib VIII 183. ki beraber bulunduğu hizmet. cilerine

184. hastalarına şifa(?) verib

185. hastalar denilen yaralılardır ( ?) 186. uruş içinde gör bunlar arslan 187. bunların her birine 188. Halaç.

Kınınklı,

Oğuz ad verdi Karluk ve Kıpçakdır

189. beti Uygu.r idi. Agaçer ile 190. bunların

hepsinde

yok idi kile(?)

191. bunların hepsi Oğuza uyub

118


192. ona itaat edib, baş.kasını hıra. kub 193. bunların hepsini toplayub zi. yafet verdi 194. bunların hepsine özür söyledi 195. gümüş, altun, at, koyun pay. !arını tükettiler 196.

.

başka yok idi .

197. Müslümana tabi olan kişi 198. ahır vakitde olur Güzinler ( ?) başı 199. .bunlar he.r birinin sarayı var

200. yaman günde birbirine yaroldu 201. halka sözü

pek uzahna de. dik(?)

202. çoğunu bırakdık,

imdi azını söyledik

203. Oğuz

hıikim

olduğu

yerin

hepsi ( .... ?) 204. ki ondan geçmişdir çok zaman 205. Irak ve Hornsan

bu Rum ve Frenk

206. Mısır.

Şam

düvelin i ( ?) aldı Beç.enek

ll9


207. 208. Sicistan ve Kabul . . . [

Metinleri okumah

hususunda

yardımlaunt

ve çevirmek. gördüğüm

Bay Abdülkadire teşekkürlerimi su­ nartm. ]

S.O N


i N D E K S •ç - ; •tırla -

ıııadı 56, 67: - ıı i l :.! :

ılı

99

•tı& 67: - ıııı.::ı 152

aheale F. 72 ahır .\. 195

akıbet ,\. 60 al -

;

·- 73: - •lı 55. 2lltı: - ur 45

altun 195 ••• : - 111

10 - �·

7,

8, 15,

20. 22

- ı.mınr.: fı

andın 91, 177, 204 ..... J, 9, 87 ••••• - : - ıh 34 anı 24, 48, 50, 55. 7�. 75. 81, 14'ıl,

..:uag 56 aralan

uluk

•• , at;

186 67, 15fı,

1S4: -

ı 107

JI

mi,

j,.jııı; 187: - ıoı 25. J2

at : ııırıiu.ıı lıoy,•ıııı rns

•t3!-- ; :ul \·ı•ı·nu•I;: teıımiyı• elıııl'k; - ılı ata : - nı.:. 151,

lb

ıımg, 62 - ıııııgı;ıı

- Si ](>J, 168, 2), 41, 5 1 , 7J

ataıth: ıulııkh, ııi�ıırılı, ımmırtl. - kı 78 atım : atlan

- ı•ı ]7 - . :ulıı11111ıık.

11111 lıirınıek,

Şeyh

...


l'iih•ymıın,

btaııhul

J:;l, \IJ

,,,. kıulıı.ı,

•tun : , ..

av : - ga Jl, 91

•y - : >'Öyl'.'ımık,

- ıırııı

4, 80,

- ılıb 1 4 1 ;

tulıı,

fmıı

demek,

B>.

5 :

- ur

ılii uaııılır, - 1 koııuşıırnk :

10! : - tlıık 1 14;

.ıı 101, 1 1 3, 159, - .ı:aıı-

1 5 1 : - ıt B�: - "aııı:

ın 8-1; - ııtı

�o;�

��: ;,- �j: ��. \i/,11 �5; - 11�1\�.. 3 11 9; 61,

13l:

ili;

2:,,

- ıır

- 11hir

.-ııı l l fı

57,

S!I;

1·15,

129,

130,

ıırnıuıı 65: - ur-

ayar : - ıı•ııhır 160 az : - ın 202 babadır , 17

bak - ; - · ıı

bar

17-1

- ; 10, a9, 1911.

- ıhtur

ıoı,

1 4 8 ; - ılı 170:

154; - ııı 10;1; - ıııılıı

- �lllg"I\ 194; - Ul'llllll Öl

barça genı>I, uıııııtıı,

ili,

11,

145,

161,

ı:iimll' : 174 ; -

- �111 1 2 1 ; - �1111 19]

lnrı

bari l'iiıııle, lıeıı, kiıfle, ş. "· f.ıS; baı ; - ı lO, 198; - 1111 20 baıla - : - ı l ı 19, 23, 179 A. 12,

bec.d

F.

180

ıli

73, ltıJ : - ilı 8, IJ7, lt ! 4 :

- ibtiir 118: -

bldla /l . 15fJ 122

\öl

lfıl, 117

Beçıı:ıaek 201J ber - ;

191 ;

31

bat .;·.lıuk, :ıc:elı., ıfrrlınl ş. "· Mı:

batıl

lllO:

ş. "· 67 :

ıir ııH


oimir, h:ikiııı, kilı:ır. ş. s. 91 ; - le·

blg

riıı 127 ; - 59; - ıJi 51, 1 5 7 ; - il:ı 1, 71, 112,

bil

182; - irıg 102, lll; - e�·iıı Bit,

ısı,

iir 92; - lıeıı blle 4�, 189 blr l. 10, lb9, 81.

201

21, 25, 51, 57, 139; -

73, 74, 77, 15\1,

i 141, 200; - ike 1 4 1 ,

2 00 ; - m i m i

1 1 9 ; - iııı;:-e

ining 199: - ıliir 87: iııgiı. blrke 181

birle

145. 15ll,

58, 127,

17, ].),

'"

blrO.k ;

187 ; -

ıoı

161. Uıl,

- liir 158

bl, ; - i IS!J

bl& !il. 1 1 4. 117,

!(ıU; - iııg 116; - ni

120 bol - ; - 151: - ,1ı 124,

lhl; - ulı l]Q bo, 60 bo 12. 15, ıs. JU. 66, 71, 76, 81, 14?, 144, H 5 ,

- l::ı.rııınu -- lnrııı

�OU, 21: - •illıır

11. Jl. JQ, 47, 51, 61, Sb, 96, 106,

15), 1 6 1 .

70.

178, 1 87, 193,

101

109;

ı9ı,

1 10,

111,

170, 188, 205 ;

190; - lıır

131,

199: - Jnrı;-11

99; ·- larnmu

bagqa .rem, .ı·ı•mek, lfatl. ; 31 bql - : - unn

181,

141, 12Q:

111: -

197 : - gay

dur JU,

JQI\; - µ:un,.ııı 60; - •lılRı· 137; - mas 10; - - llllj.! 1 1 :ı

boruo

;iıwf'.

,.,·ı·ekf',

.\,ı·\u•.

ıuhı 61; ı:. .... 80; 27

bO.t

- ; inıııırıı:ık, ıaı•rıııık: -

Jsıanhııl

il: -

erBI; ...


- nmin 87;-iıh 90: - ıi 17: - e,iıı'i7

F. lS

can

ce-bııı11 nıııuıı A. 170 cevnb .\. 1 1 4

ciğer l'..!fı, llı6

cıa <10µ-ru, smlık, hıı.kikal ,\�·lı�. '.!8: 51. - ı 17; - uk JS, 57, 86 cuı 1-'. 'l2

...e t = �iiı·eı 1'".

ç

ll5

ç.erlk U5. 161: - i 171 çift F. 45

çık - ; - ılı IJ9: - ılrnn lb5; - ıı:ar 140: - �:ı

lO:

- tı 65

deatur F. il�, 16'.! deva .\. 110 dl - ; dll

(

lllt'•lilk,

mi�i

26 : - ıııekııi

110: - �(·

?) 100

dll 201 ;

-

ıu

s:l :

j

din .\. 40, 62, fıi, 115,

117, 118. 116

dDvel ,\. 205 eter IJ, sı

euıı - ; - <' 19: - t•rnıiıı 13: - ıııı•tli 5 euııcek , 8 euııGk . 5

emOz - ; - •li,

20

er - ; - ıli Jj, 189,

llJO, 19h: - sı' i4,

59: - se�irı 8 1 : - iir 188

erk : - lik l]J erte ll ev

:

- Uin 77 : - irı• le 49, 9; : .

ey 59

fuııı• t ,\. i l :!

Flrenk '.!03

flr•k 1'". 176

...

-

kr 97


gurur ,\. 178 giizla ( -� ı ı•ıs bik F. 15!

bak A. 16, IJS balı.Ilı.at ,\. 132 H11lac \:i8 halayık .\. , b11llm ;\. 10[) ban

30

1 17, 135, 119,

::n l.JJ

163.

l7l;

- ılın

H2:

ba•ret ,\. 176 Ha�ay 177 ba,un 4:J; - ı H, 47,

,\. l')J .ıs. 78, •ıı,

bıızır

hem

IH:

-

unı.; 150

102

b�man 84

ber 6, 187. J<H

Hora•aa

205

bot F. 18, 2 1 , 46, 58 hı.tb F. , 36

bGda F. , 2

ibadet ,\, 182

lbll• A. 178 lcaset ,\. 118 iç - ; - til('l' 172 içinde 24. 144 içre 29. 40, 186 iki 69, 103, 1 1 1 , 1)0. lj"! ıka : - J;ı? 1 1 3 llıı.Gnl 105 il 174, 177; 201:

ıl

-

-

-

ini 179,

ııiıır.:; 24

181.

�Ol:

-

k··

; - ımulı 1 1, 4S

iman ,\, il, aıı

imdi 54. 79, W!

...


lal ; - ler 127; - leri 52, 5), 73

175;

-

�i 42,

il' - ; - ıli 2:.!, 30, 148

.....

' 46

ı

lı 2, 3CI; - elin 18: - diir Hl;

71;

- ini

12. 132, ıso,

- i 34, - ni ke 125

143;

- iııg

- le 144; - Jrr 157: -

l1b11 125

153:

lılt - : - ken 3J; - �(·oı.: IU, - ıi 15, 83, 1 1 1 , 123

it

-

: - srnı.r.

l:r.l t:mrı,

hüılıı.

il:

-

li 43

suhilı; 3, 74: - ı;r 57:

- ııı 159: - �ın 182

Irak 205

lıı.ablb ,\. 104

llabul ı\. , 47 lıı aç -

: - tı ın; -

tılnr 1 7 1

lıı.a l - : - ıh 170

kamat 34, 128, 171, 174 kaa 176; .

1111 142

Kara ban ı, 23, 41, � ı . 63, 7 1 ,

95, 123.

154, 169, 175

lıı.arak gii� 176 karı 148 lıı.arıa 204 Karluk 188 kaıla -

: ( � ) --

kat - : - tı 141 kaht

7, 40.

124

katın ; - ola 139; - ı.:n 70

tıl,

keUaa - ; - ur, lıay

-

k•••• keç

126

-

24

ılı,

l'l9,

148; - clııı

40

: - tuyın 86

kuyı.:11

7, 124; - ıııııdırı 140

: - ihliir 104: - Iİ 21


kel - ; - oli 16�; - i h 7?; kella ; - i 1 1 1 ; - lcr IJ,J ; 101; - lrı·ni 97; -- l'i 106; -

iır 77 - lı·ı·k·· nirı� iOJ

keltlir - : - iil.ı 89 lı.etilr - ; - di 97 kea 6 il.içik ; - ke 128

kll : - Ü

146

klle ( �; 190

kim

4, 9, 3 1 ,

40, 92, 1 2 1 ,

1:!7, 114, 150,

1 5 1 , 168, 180, 181, 204

kir -

; - so• 50; - llll'diik 118;

1:.x.1

kiti 29, IH, 135, 197 klyla nrka i ş. "· 269 ] Kıb1;•k IS.il

kd

- mi�

iSO

ııl ıııı:: 27; - ıh 3, 16, - ııyın l l O ; - ılı 2, 181, 119; - ı;ımıııı 82: - nıııdı 47; - ıııa - sun 8; - ıog 134; - ur 22,

- ; - 54; -

52, 168; 131; 160;

182, 91; - Hllll{ll7. kıhk ; kın

52

- ı 35, ıorı

114

Kıash 188 Kırkız 177 kısrak 'lb

in••• A. ,

4

ı;n 76; - ıgn 52; - ııı 53, 73; - ıııı 42; - nı 60, 78, QU koy - ; - arsın 115; - 12, 116, 195; - dı ll6; - oluk 202; - mıulı 106: - ulı

kız 61, 83, 8�;

192

koyablr - : - mcdiik 1 1 7 k ll b 2 4 , 50, 1 4 4 , - iıı 202

Ufı,

201. 204; - i 112;

"'


klhıllır - : ıli, 42 klnıllıl 12l; 160: - i Jb; - ler 140 kir - : 66, lb7, 168, 178, 186; - er 9, '17: � <li 164; - mm: 6Q; - iih 51 klrk : - lük JS, 100, 103; - BÜ7. 106 klz 112; - itlin 120; - i 160, 169; İki· 4!1: - iıı 54, 69; - ini 56, 16!1 lıı.ible - : - ili<' b2 klyllır - - di 124 il.al - ; - chlar llB, 162 kuı 94

kllıc :

iin

-

8. 42. 1 1 6

kllımllı 195

kllın 5, 25, 71: - ıli' 200. 1 1 0 K llı r b a ( n ) 51 manga meded

88,

174

.\. 161 , 27 . 36

meıveret A. mlblr .\ .

mln 58, 80. 10 1 :

- ıhı

Mı•ır 206

84; - i

14, 45:

60: - in�in 79

--

in� :l'j,

munlar 186 muadag , 1 3 mununı 26, 2 9 . 59. S Q , 91 mnrad

1''.

173

muvafık A. 74

mlldam

F.

39, 9l

mO•lllman 38, 46, 113, 119. 156. ısı, 197 Dil 4, 121, 127,

aeçlln 1 15

151: - diİr 1'25

nl 8, 18, Jı, 85, 88, 108; - ıtiir 108 nice 91

nifak ,\. ...

Bb

Ilı:

\80; -

diıı

105,


alt - ; ııılker ;

- ersin,

14

- !eri 94, - leringe 183 nur A. 104

ok

15@; -

lerke

159;

169, 169

ol 11, 12, 19, 70, 183, 185

92, 104, 133,

147, 152,

otlan 3, 21 otul 19, 25, 32; - ı 7, 9 Otuz 44, 48, 50, 52, 55, 65, 67, 77,

90,

105, 137, 140, 157. 179, 187, 201; ·- gtt

54, 75, 115, 155; - kıı 72, 149, 173, 191, 164, 165, 167; - nung 34, 76, 1 18, 12'.!, ll2, 142, 141, 146, 147; - lu­ nıııg 4 1

oıııgar - ; - dı 1 50 o, 59, 60, 93, 107, 117; - a l 87, BkRu 6'.!; - de 136; - ııi 192

119

lkDt 82, 96 61 - ; - di 96, 171; - er 144; - me­ kike 137; ·- üııı 135; - ermin 14

llt

- ; - li. 5

lız 32, 40, 44, 115, 129, 182; - i 37, 75, 100, 157, 165, 181; - in 69, 124; - in·

ge 27; - fing 79; - iingiiı llzke 65, 68, 61, ıw, 196 lızOır A. 194

134

pik I". 151 pire 1''. 126, 166 per - ; - di 173

rabım A 16Ct ra.t I". 134 revıııııı I�. 83 Rum 205

,,.


ra•

F. ,

3

••ç - ; - ar !76; - ıııadı 69 ••kıı ; - sı;:

96

•.ı - ; - ıb 120; ••aı• 4, 10, 80

ıbdur

94

F. 199

••r•J'

•ebeb A . 108 SeleadQ 4V •ellm A. 100 •ev - ; - e

2J; - dı

90; -

1 17; - ermin 46; - eri

58;

•il - ; - eb,

er

120,

107; - eyin

105, 35; - nıez

- nıl'di

108, 120

20

•ller 102; -- kıı ıoı •lllg , 35

-

•la 79, 84, 1 1 , 45;

i 13, 46, 59, 150, 154

•iz 101, 105, 133; - ni 108: - den 65 •lyret A. ıs:

•HÇ• j - "ili 122 •onı 9J •&kel

•&z

;

- leriııge 184; - ler 185

ııı, 141. 143, 149, 61, 161, 201; - L

31 J6, 3S, 76, 155, 158, 170; - in 123,

69;

- ini 130; - iiTig 80; - leriıı 121;

- üngiiz IO:);

- ııi

SJ, ıs, 47; - in­

din 22; - iim 102, 10; - iimkc •6zle - i

-

diik 202; - me 61

•&yle - ; - di 194 •O.d

( ııüt) 19;

- i 6

.Or - ; - iib, ltı fl•m 206

ıerbet A. 172 ılrk A. 86 tlkO.r A. 16

...

00


••'•ccllıb A. 131 t•b - i - u 1 1 '2

ı:•bl A. 197 t•m - ; - ıııadı, tı ta.mut 17'2 taagla - ; - h 131; - dı

;

tanı tar 160 tart

l3

; - ıı, 31

taıla tay•k

- r 92

;

: - (]ı

180

- dın 56

tebilıa - ; - ıli 165 teg 29, 49, 59, 89. 91 teg - ; -· nıef<Ün 151

teğilır

-- ; - di Jj5 A. 157 ( i ) 87, 173; -

temam teagr ter

-

; - ilı 98

siııi 92; - ).!'e 1 1

teırlf ı\_ 184 tez 78 ti - ; - h

192,

116,

81, - eli

89; - ıliik 201; - keıı 4.5; - ycling: '2(1

66, "13,

185; - senı,;

tile - ; - h 19, 118 tllım 91J tlrlk ; - lik 91 Hıl 15(1 tıa · · ; - tlı 67 hyur - ; - 111111 6(1 toğ - ; - ub, 5 toğrı , 18 tol

-

; - ıılı 140

toy 95; - dn 91J; toyla -

; - dı

-

!nı· 4.J

4'l, 193

...


l:lb

-

; - Ub 162

l:ar - ; - u b ıs, 63, 84 ; 177, 1 1!5; - gung 59;

maz

70;

ur 46, '15,

-

urlrır

192;

l:al: - ; - 62; - ub 65 luyaa - ; - dı, ıe

; - i 195 ; -- di, 44 - ; - inde, 9 tD9Dr - ; - k('y 7�

tDked tflnle tflı

tflaet - ; - i, 1

ala - ; - n i l , 12 aluğ 21,

43,

61,

173,

ulu• O, 174; - nı 1 llDlll: - i

ar

-

Ub 2;

1 12: - ıhıı 1:?8

-

lllll 114

; - ulı 64, 106; - ur

aruğ ; - ııı 98; araı 162, \Bfı

-

uın, 211

50.

186

uın.t - ; - ıı 122 ay

-

; - ub 1 18, 191

ay•t

;

- lığ,

38

Uygur 189 ...t - ; iç ' 5

- may

201

O.çlla 7, 41 ıuı1 195 V'•klt ,\, 198 "'e A. 159, 205 J'•hıı ; - !ıklar 82; - Jıknıng 98 J'Dm•a 2, 126, 200; - nıng 152 ,.•• ; - )!il 12

yana 53, 71, 88, IH, 17'1, 204 J'•DDt 82 J'•r F. 200

...

98, 107, 112,

1 16, 139,


y•r•k 175 yH•ht

ıes

y•r•t - ; - ur 76

- ; - dı

yar•ttur

95

yarat - ; - kııngıı 17; y•rı 167

- ij'aıı

167

y•rıa 1 1 0 yavuk 7 0 yeber - ; - e l i 149

J'eas -

; - ınesün

154

yet - : - ilı ıtı4 �

yl

-

Jill'r.

31

ylg ; - lerin 128

yıt - ; - ılı 129, 193; - d ı 68; lar \45

tlı·

Yıs•ç er 189 yıl 21, 91 yllıt 1 36

J'Ok 14, 30. 59, 104, 190. 196 yol

ı 16,

114

18; - ı.:ıı 1'26;

-

ına 146; - uııg

yal - ; - ar 142 yuvu,

196

yOkOa - ; - iilı 64 yOrek ;

lik, 37

- ; - lı 94 yOrO - ; - r 136 yOa ; - de 104; 16; - ürınıi 64 ,.orı

zahım A. 169

zat A. . 26

zlyaa

...

A 153

i

103,

35; - ini


iÇiNDEKiLER

Öoeöz Oğuz adı Oğuz kabile

teşkillltı

İkili leşkilAI Altılı Leşkilal

dörtlü teşkiUU Og-uzlerda ıoleınizm

Yirmi Kayı

Bayat Ale.yundluğ Töker Kara evli Carukluğ Peçenek Yıpar Kınık Alka

evli

Çepni Yıva ,..

10 14 16 17 26 30 34 37 38 38 39 40 40 42 42 44


45 45 46 47 48 49 50 60

Bük düz Iğdır Yazar Eymiir Dodurga 'Kıırkın Beğlili Ürcğir

51

Bayındır Avşer Salgur Çıı.nd ur Oğuz boy teşki!Alı Oğuzlarıa lerihine dair Oğuznü.me Dede Korkud efsaneleri islifııdeler

ve edilen

Manzum bir Oğuz deetanı İndeks

62 54 55 56 59 70 82 95 121

...


_ , _


- il -


- 111 -


- ıv -

1 �'


- V -

•'',: f'.-")

.,,�-J-<:.ıl"· ..ı..'.(........,,...,.J/ -..·•.jJ.:� ��-· .


- VI -


- VII -


- vın -


Muharririn Başka Eserleri

T0RK

DÖNYASlı

lstanbul,

1933,

Muallim

Ahmet Halit Kitaphanesi.

ATTiLA -.e oCULLARlı

lstanbul, 1934, Rem·

zi Kitaphanesi.

PEÇENEKLERı hanesi.

lstanbul, 1934,

Remzi

Kilap·



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.