""
aa
TURKDYrE Asla
Boyun Eymiyecelıtir
Y az a n:
i.
SUruri Ermete
Üçüncü dereceden harb maliilü piyade subayı
ISTANBUL Gavsi Ozansoy Basımevi 1
9
4
6
TU'R'K�iYE Asla Boyıın Egmiyecehtir
Ya za n·�
.i. ·Süruri Ermete -�Üı;.ii.o.�ii
d�reeeden lmrh malulü
,piyade sub:ıyı
:1 S T A N 'B G L Gavsi Ozansoy Basımevi j_
9
4
6
Ön söz Bolşeviklerin hakkımızdaki kötü :ıııiyet ve düşünceleri, radyo ve gazete!erinin
yaygara
ları karşısında devlet ve hükumet başkanları· mız, ediplerimiz,
şairlerimiz,
gazetecilerimiz
ve gençlik Türk milletinin sarsıılıınaz azim ve kararını hiç bir tereddüde mahal k.almıyacak şekilde kat'iyetle açıkladılar. Bunlara ekliye cek bir şey olmamakla beraber, devam eden Moskof hezeyanları karşısında, eski bir muha rip ve barb malulü sıfatile görüş ve düşünce lerimi açıklamadan kendimi alamadım. Hepimizin içindeki
ateşin biç
sönmeden
yanmakta olduğunu belirtmeye çalıştığım bu. ufak buroşürle, blitün eski muharip ve malul arkadaşlarımın hakiki düşünce ve temayülle· ırine de tercüman olduğuma kaniim.
Üsküdar: İ.
10 Haziran 946
Süruri Ermete
TÜRKİYEDE
ÇARPIŞAN İKİ CER YAN Türkiyede çarpışan iki cereyan vardır.
Bunlardan
biri yapıcı ve yurd sever olan Türkçülük ve Milliyetçi lik cereyanı, öteki de yıkıcı ve bozguncu olan komünist lik ve kozmopolitlik cereyanıdır. İlhamını Milli imandan alan milliyetcilik cereyanı çok kuvvetli, buna ilhamını
Sovyetlerden
alan
mukabil
komünistlik cereyanı ·ise
çok zaif o!up bütün milletin mukavemeti ile karşılanır? Türkçülükle
Milliyetçilik
ayni
şeydir.
Ko münistlik ,
ve kozmopolitlik ayni şey olmadığı halde milliyet düş manlığında ve hele Türk birleşmişlerdir. dasını türlü
yasak
milletinin al�yhine çalışmada
Kanunlarımız ettiği
için
komünizmin
bu
propağan
Türk düşmanı ceseyan
isimler altında kendini gösterir çalışır ve propa
ğ"andasını yapar. Demokratlık
taslar.
Bazen
sosyalist
olur; İnsaniyetçilik iddia eder,
ilim
namına
konuşur.
Hatta
ileri
atılır. Fakat gaye
Kemalist
maskesile
ve gayeye varmak için
de
kullanılan metod birdir: Milli
yetçiliği geri bir fikir gibi göstermek, Türkçüleri faşist
likle itham
etmek,
mukaddes atla
eğlenmek,
aleyhtarlığı yapmak, Moskofu övmek, ve
karşılarında
mukavemet
görmedikçe
gitmek, azıtmak, küstahlaşmak...
askerlik
maziye sövmek alabildiğine
·
Koca Türk tarihinde yalnız Simavna
Kadısı
oğlu
-6 Şeyh Bedrettini görürler.
Çünki o büyü k
kom ü nist zannederler. Namık Kemali, Mehmed Emini, milliyetçi,
rin di bine batınr!ar.
vatancı,
Abdü lhak
mutasavvıfı
Mehmed
Akifi,
dinci olduğu için ye
Hamidi burjuva olduğu
içi n sevmezler. Çünki Hamid ameleler için hiç şiir ya z mamışmış. Fikreti de k o zmo p olit tarafı için benimseyip
göklere çı ka nr! ar . İnsafla düşünmek icap ederse M ehmed Eminin sos yal mevzulara teması Fikretten fazladır. Açlar, Çıplak
lar, yoksullar için Mehmed Emin d aha çok ağlamıştır. Böyle olduğu
halde
Mehıned Emini
sevmeyişleri
o
nu n sonuna kadar Türkçü kalmasından dolayıdır. Hal
buki Fik ret bir zaman dindar ve milliyetçi gözüktükten sonra kozmopolit ve dinsiz olm uş , bu
yüzden de
ko
münistlerin gözüne girivermiştir. Ama Fikret sağ olsay dı
acaba bu
gün k omüni z me meyleder miydi ? Hiç zan
netmiyoruz. Kandan, vahşetten nefret eden hassas. şair milyonlarla insanı katİiam edenleri, ırz düşmanlarını,
yav r uları analarından ayıran vahşileri tebcil edemez di. ve hiç şüphe yok:
Zulmün
fopıı ·var, güllesi var, kal'esi
varsa
Hakkm da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır.
diye,
şimdi daha kuvvetli haykırırdı.
-ıerin maksadı, şimdiye kadar e bedi bir gerçeğ·i
çiliğini
yani
baltalamaktır.
Fakat komünist-
gizli kalmış tarihi
veya
ortaya koymak değil, Türk milliyet
Türkçülüğü
her vesileden
faydalanarak
-- ·7 -
A'ÜRKİYEDE :Komünizm
·tm:rkiyeye
Komünizm 1921
-
1914 yıllan arasında
ilntiş:a.r eden -;;A,ydmhk> dergisiyle girmiştir. Bu dergiyi çı,kiili.ıtan ve ·halen Istanbul Üniversitesi profesörlerinden Bfal'l· S.adretlin Celal 1920 de Moskovada kurulan ko müu�:lst kcmg:resine Türkiye ·mümessili olarak iştirak et.tikten s0nra İstanbula dönerek şiddetli propaganda neş:ri:;ratma başiamış ve nihayet işi kanuni suç rnertebe .siı:ı:ı:: k<ı.clar "Vardffarak mahkemeye sevkolunup hapse mahlkiim edilmiş, dergisi de kapatılmıştır. Fakat bu der ginüı ·neşriyatı, gerekse gizli ve şifahi propagandalar tes:i.rs:iz kalmış değildi. Fil;;ir hareketlerinin kaynağı olan Tr@lbıi:yede ve bilhassa askeı:i tıbbiyede taraftarlar elde
.edff�lil'ltiş., bu. yüzden askeri Tıbbiyeden bazı gençlerin �uka:nJ:masma lüzum hasıl olmuştu. Komünizmin Türki yedle fa aliyet gösterdiği bu ilk davrede, hükumet ken <lllleri· f:ı:akkrnd.a fazla malumat sahibi olmadığı için pek geniş ölçüde çahşabilmişlerdir.
Komünistler her şekil ve her kalıba girmekten çe kİinmıedikleri için başka isimler altında da faaliyet gös
:teırmekten geri kalmamaktadırlar. Aralarında d oçent .as:ista.n ve lise öğretmenlerinin de bulunduğu dleri Türk Ge:n�.l!iği) admdaki bir komünist grub u bunlardan biri ohıp son xx -zamanlarda yakalanmış ve Eminönü hal .kevi:ndeki komünist t ezahü r ü n ü n bunlar tarafından ya
,
pıfıdiığ'ı
anfaış�lnuştır.
Türkiye komünistlerinin p rop agand a ettiği fikirler ·d\en. biri de Moskof hayranlığıdır. Bu propağanda o kadar ba,�ara ile yap1lıyor ki kendisini kaptıran bir gen-
- 8-
cin gözünde vezinsiz· - kafiyesiz şiirleri, küfürlü- ve iğ---
renç yazıları ile Moskofa, ait her şey bir kıymet kaza . nıyor. Ve kendi sini propagandaya kaptıran o z<KvaUn bedbaht, <İnsan> d<tyince- yalnız. Moskofu a:ı:ıhyor. Gü nün birinde Moskofun gelerek kendisini umuyor. Bu düşünce atalarının
kam
ile
kurtaraca�'JırH; bu to:pJağa.
Kornfmistle·r çe-- kinmezler. Dünyanın her tarafında. bunun biır çok nl.is:al lerini görmekteyiz. bağlı
olmıyanlar
için anlaşılır
i�tir.
bir
Moskofun emrile bütün memleketi ateşe vermekteıı
TÜRKLER YE RUS-L,AR: ilgiJeri pek knhk
Bu gün birbirlerile ge:miş olan Türklerle
Ruslar
kimlerdir?
bir noktay-c;!: Bu mal:famaı
kısa bir göz atmak faydasız değildir. Türkler Turan ırkının en büyük dalı oiao. bir mii..:. !ettir. Milattan epey
önce başlıyan
tarihleri dünyanın
en büyük tarihlerinden biridir. Rusların ecdadı. perişınrt bir
halde
bataklıklarda. ya şay ı p
Normanlara
ederken Türklerin, millete babalık eden yazıtlarla
ebedileştiren
kağanları,
ve
ko'lefrk:
öğütlerini
muntazam
devlet"
!eri vardı. Milattan önce 2 nci, Milattan sonra .5 m::i, 6 ·an,,
1 nci, 13üncü, 15 inci, 17 nci asırlarda pek şanlı
devir'Jer hiiyifilk fe l aketler ve vartalar atlattıktan· sonra bu gün 50 mil yaşadıktan tarihin en büyük savaşlarını yapıp en _
yonluk bir kütle halinde Asya ve
ve
Türkiye Türklerinden
Avnıpaya
dağ·ılm•rş.
başkası. istiklalini kayb.etmiş
bir haldedir. Cihan tarihinde ( b�rinci Öğretmen"' sayı- lan Yunanlı (Aristo1 dan sonra "ikinci
Öğretmen,,
sayılan <Farabi� işte bu, Türk. miHetinden
s-a
çıkmı.ştu'..
-
-9Ruslardan bir <on ikinci>, hatta
�Yirmi
lkinci � öğret-·
men:. çıktığını tarih yazmıyor. İnsanlığa bir "öğretmen,, değil, birinci. sınıf bir şah siyet bile Finler,
yetiştirememiş olan Ruslar ise Slav
Normanlar ve
olup Slav
milletlerinin
Türklerle karışmış
bir
en kalabalığıd1rlar.
ırkının. halitası
Taşıdıkları
isim bile bir Norman kabilesinin adıdır. Bunlar 3 kısım dan ibarettir.
1
San Ruslar
:2
Kara Ruslar
3
Ak Ruslar
Bunlardan Kara Ruslar yani Ukraynalılar tamamile müstakil, ayrı bir dil konuşmaktadır.
Eskiden de ayrı
devletleri vardı. Irk bakımından· da dah3 ziyade Slav laşmış Türklerdir.
Asırlarca
Hazar,
Kuman,
Kıpçak,
Peçenek ve Oğuzların vatanı olmuş olan Ukraynadaki halkta tamamile eski Türk kültürü hakimdir. Yüzleri de tamamile Türke benzer. Ukraynalı olan Rus mareşalla rından Timoçenko ile ölen orgeneral
<Va tikin» in
fo
toğraflarına bakanlar bunların Türk ırkından olduğunu etmezler. Ukraynaİılann aralarında
teslimde tereddüt
istıklal cereyanı ve dışarıda istiklal için çalışan teşkilat lan vardır. Asıl Moskoflar daha ziyade dir ve içlerine mühim
Slav
-
Fin melezleri
miktarda da Normanlar
karış
mıştır. En halis Slavlar Ak Ruslardır. Konuştukları dil Rusçaya benzer. İşde bu gün bizden Ermeni ve Gürcü yavruları ağ-zıyla toprak istiyen, kendileri namına da naçizane 'ÜS:» talebinde bulunan Moskoflar bu moskoflardır.
- 10 -
Tarihte Türkiye - Rusya münasebetleri İki devletin tarihi. münasebetine gelince : Bu müna sebetler kurtuluş savaşı başlayıncaya
kadar
aralıks ı z
bir düşmanlıktan ibarettir. Avrupada Mukaddes Cermen İmparatorluğu ile
uzun harbler
yaptığımız
Ruslar her fırsattan istifade ederek bazen defa müttefiklerile birlikte ·olan. hiristiyanlan
devirlerde yalnız,
ç ok
bize saldırmışlar, tebaamız
aleyhimize ayaklandırmışlar ve
Bo
ğazlan alarak Akdenize çıkmak istemişlerdir. Türkiye ile Rusyanın m ünasebetleri 1495 de, Rus ların
Pleçeyef
adında
bir
elçiyi
İ stanbula
gönder
meleriyle başlar. Türkiye Ruslara hiç eh emmiy e t
ver
memiş olduğundan Ruslar ·1499 ye
defa
152 1 de
iki
daha elçi gönderdiler. Bunun üzerine ayni 152 1 yılında
İ skender bey, Mo s ko f çarı Vasiliye elçi olarak gönde rildi. Bu elçi göndermede Türklerin kayıtsızlığına karşı Ruslar pek faal davranmışlar ve Türklerin gönderdjği 9 elçiye
1667
mukabil
tarihine kadar 38 elçi
yolla
mışlardır. Fakat bu kadar elçiye rağmen Ruslarla ara mı z bir tµrlü düzelememiş ve 1639 da başlıyan savaşlar üç asır da 14 defa tekerrür etmiştir. Ruslarla olan harplerimiz onların taarruz ve çapulçuluklariyle başlamıştır. Türkiye
ye tabi
olan
Kırım hanlığı ile Moskoflar ve Rus kazak
ları arasındaki bir çok savaşlar devlet
harbi
şekl i nde
olmayıp akın şeklinde olduğundan bunları nazarı
dik
kate almıyoruz. Ruslarla yaptığımız 14 savaş şunlardır:
-- 11 -
Birinci Savaş 1639 da yapı lmı şt ır . Sınırlarımızda çapulculuğa ba.ş· lıyan Rus kazakları ile olmu ştur. Sinobu vurmak için Taman ya rımadas ında gemil er le hazırlanan 7100 Rus ka:ıağı, Piyale Kethüdanın sevkettiği donanmamız tara fından imha edilmiştir.
İkinci Savaş 1641 - 1642 de
yapılmıştır. Azak kalesinde
üsle
nen Rus kazaklarına kar şı yapı lan seferdir. 1641 de Az.ak üç ay kuşatıldığı halde a lı namam ış ertesi yıl zapt.
�unmu�u�
Üçüncü Savaş 1646 da yapılm ı ştı ı' . Kırım Türklerinin Rusya içeri lerine y aptıki an akının öcünü almak için Ruslar Azağa hücum etmişlerse de ınağh1ben geri çekilmişlerdir.
Dördüncü Savaş 1677 de yapılmıştır. Merzifonlu kar a Mustafa Paşa kumandasındaki Tü r k ordusu Batı U kray n adaki Cehrin şehirini kuşatarak 30.000 seçme Rus askeri ta rafından müdafaa edilen kaleyi a lm ı ş ve ya rd ım a gelen 100.000 kişilik Rus ordusunu bozmuştur. nın
·
Beşinci Savaş 1686- 1699 da
yapılmıştır.
Bu sa vaş ı
Türkiye bir
- 12 haçlılar ittifakına karşı yapmıştır. 1683 1699 ara.sın da 16 yıl süren bu harpte Almanya, Venedik, Polonya, ve Malta devletleri bize karşı çarpışmış, deli Petronun Rusyası da 1686 da bu ittifaka girmiştir. Haçlılar ara -
sında en zayıf düşman Rusya olduğu için.Türkiye ona hiçbir ordu göndermemiştir. Bu savaşta Ruslar Kmma iki defa saldınp y enildilerse de Alman topçu ve mü hendislerinin yardımı ile Azak kalesini almağ'a muvaf fak oldular. 1699 da müttefiklerle Karlofçada bano5 ya pılırken Ruslarla da bir mütareke yapılmış ve 1700 de İ staı:ıbulda bir barış yapılarak Azak Ruslara brakıl mıştır.
Altıncı Savaş 1710-1713 de
yapılmıştır.
Savaş
Rusların
barış
andlaşmasına riayetsizlikleri yüzünden çıkmıştır. Baltacı Mehmed paşa kumandasındaki Türk ordtısu Prut ,ırma ğında Rus ordusunu kuşatarak imha durumuna getir mişken araya İmparatoriçe Katerina girerek Rusyayı yok
olmaktan
kurtarmıştır.
Azak kalesi
tekrar bize
geçmiştir. Bu harbin sonunda sırası ile 1711 de Prut, 1712 de İ stanbul ve 1713 de Edirne Barış andlaşmalan imzalanmış, Ruslar epey mızıklandıktan sonra barışın bazı şartlarını yerine getirmiş,
1720 de
Deli Petro bizimle bir
bazılarını getirmemiştir. "ebedi dostluk,, and
laşması imzalamıştır. Fakat Rus siyasetindeki kaypaklı ğın kurucusu olan Deli Petro bu andlaşmada da riya karlık yapıyordu.
Yedinci Savaş 1736 1739 da -
yapılmıştır.
and!aşrnasını imzaladıktan sonra
Ruslar
ebedi dostluk
ancak 16 yıl bekHye_.
- 13 'bilmişlerdir. Türkiye ni n
İranla
harbetrnesini
k en dilen
için fırs at bilen Ruslar 1735 da bize harp ilan etmiş lerdir. 1737 de müttefikleri olan Alma nl ar da bizimle harbe girmişlerdir.
Türkiye bu iki cepheli harbde Al
manları tamamile mağ· lı1 p etmiş, Ruslar azağı kuşatarak
almağa muvaffak olmuş ve K ı rıma akmlar yapmışlardır.
1739 da Belgratda yapı l an barış Rusy a
Azak kalesini yı kmağa
andlaşması gereğince ve
Karadenizde gemi
bulundurmamağa icbar edilmiş ti r .
Sekizinci Savaş 1768-1774
te
yapılmıştır.
T ü rkiy eni n
himayesi yüzünden çıkmıştır. Bu savaş
Polonyayı
bizim yenilme
mizle bitmiştir. 1774 de Kaynarcad a yapılan barış and
laşması ile Karadeniz kıyılarında Ruslara topraklar bı rakılmış, Kırım bizden ayrılarak müstakil olmuş, Ruslar Karadenizde donanma bulundurmak hakkını kazanmış lardır. Tiirkiyenin tek bir devlete karşı ha r b ederek ye nilmesi ilk defa bi.ı harpte vaki ol muşt ur . Kırımın ayrı lığı Türkiyeye pek ağır gel miş, 1779 da Aynalı Kavak <la Ruslarla bir t en kihnam e akdolunarak Kırımın dini işlerde Türkiyeye bağlılığı ta sdik ettirilmiş, fakat 1784 <le İstanbulda akdolunan b ir muahede ile Kırım ve Kubanın Rusyaya il hak ını Tü rki ye k abul et miştir . Dokuzuncu 1787 -1792 de
yapılmıştır.
kından doğan milli feveran
Savaş K ı r ım ı n Rusyaya ilha
ve Rusların aleyhimizdeki
:tahıikiitından dolayı tarafımızdan Rusyaya
ha rb açıldı.
- 14 -
Kaynarca barışından beri devlet epey hazırlanma:ştı. Üstelik İsveç de müttefikimizdi. Fakat Almanya (Pn1s ya hariç olmak üzere Mukaddes Cermen İmparatorluğu) yine Ruslarla müştereken bizimle harbe gi rdi Dört devletin çarpıştığı bir sırada Polonyada ihtilal çıkması ve Fransız inkilabı Almanya ve Rusyayı bizimle b.anşa mecbur etti. Almanya ile müsavi şartlarla 1791 de Ziş tov barı ş ı n ı yaptık. Ruslarla 1792 de imzalanan Ya.ş b aqşı ile sınırlarımız Dinyestere kadar geriledi. Bu ba rıştan son ra Ruslarla zahiren dost olduk. Napolyom.m Mısıra taarruzu üzerine 1798 de Ruslarla İstanbuida sekiz yıllık bir ittifak muahedesi yaptık. 1805 de bu muahede yenilendi. Bu muahede gereğince Türkiye Boğazlardan Rus donanmasını geçirmeği, diğer millet lerin donanmalarını geçirmemeği kabulJ:ediyordu. Fakat muahede yürürlüğe giremedi, çÜnki ertesi yd yeni bir h arp çıktı. .
Onuncu Savaş 1806- 18 12 de yapılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu- ınun çöküş asrı olan on dokuzuncu asırdakn bu savaşta gayrımuntazam ve küçük bir ordu ile yapılan harbi kaybettik. Baserabyayı Rusyaya bırakan Bükreş banşı nı 1812 de imzaladık.
On - Birinci Savaş 1827 -1829 yapılmıştır. Yunanda ihtilalini bahane ederek İngiltere, Fransa ve Rusya donanmaların ın Na varinde Türk donanmasını yakmaları üzerine başlamış tır. Tür ki y e yeniçeriliği kaldırdığı için o zaman ancak
- 15 50.000 kişilik bir ordusu vardı. Bu en zayıf zamanımız-
daki harp mağlı1biyetle bitmiş, Yunan istiklali tanınmış, . Romenlerle Sırplara imtiyazlar verilmiştir. Bu
on
birinci
savaştan
sonra
Türkiye
ile
Rusya arasında 1833 de yeniden bir ittifak yapılmıştır. Mısır valisi Kavalalı Mehmed paşanın isyanı
ve ordu
sunun Anadolu içlerine kadar ilerlemesi üzerine Türki ye büsbütün yıkılmaktan kurtulmak için
Rusya ile bir
ittifak yapmağa mecbur kalmıştır. Hünkar
iskelesinde
yapılan bir muahede gereğince Boğazları Rus düşmanı
devletlere açmamağ"ı taahhüt ediyordu. Fakat bu mua hede öteki devletlerce hoş görülmediğinden 1841 de Londrada yeni bir sözleşme imzalandı ve Rusya elde ettiği imtiyazları kaybetti.
On İkinci Savaş 1853 - 1856 da yapılmıştır. Türkiyedeki ortodokslan
himaye etmek bahanesile masından çıkan
Rusyanın
bu harpte
İngiltere
Türkiyeye sald:r ve Fransa bizim
müttefikimiz olarak bulunmuş ve 1854 de harbe girmiş l erd i r
.
1855 de
Piyemonte İtalyanları da
müttefikimiz
olarak harbe katışmışlar, sonunda Rusya yenilerek 1856 Paris barışı gereğince mülki tamamlığımızı tanımış, Ka
radenizde tersane ve gemi bulundurmamağa icbar edil Buna mukabil Türkiye de Karadenizde harp
miştir.
gemisi bulundurmıyacak ve hiristiyan tebaa için ıslahat yapacaktı. Fakat 1871 de Fransanın Almanyaya mağlii biyetinden sonra hakkındaki başlamıştır.
Karadenizde
hükmü ilga
etmiş
gemi
bulundurma.,mak
ve donanma
yapmağa
- 16 On ÜçUncü Savaş 1877- 1878 de yapılmıştır� 1875-1876 yıllarında Rus· Jann Balkanlardaki bütün Slavları ayaklandırmalanndan -çıkmıştır. Fakat asi Balkan Slavları Türk ordusu fından çabucak yenilince
Slavlarını
Balkan
ve
Ruslar bize
Romenleri de
yine
tara
saldırdılar.
yanlarına
alarak
.Rumeli ve Anadoluda bizimle çarpıştılar. Karşı taraf sa _yıca bizden
2
3
-
misli üstün olduğu için bu
harpde
<le yenildik. Gazi Osman Paşanın meşhur Pilevne
mü
·dafaası bu harptedir. Ayastefanos barışı bizim için a ğırdı. İngilterenin müdahalesiyle Berlinde yeni bir barış yapıldı. Batum, Kars ve ve Ardahanı Ruslara bıraktık. 60 milyon lira harp tazminatı verdik. Romanya, Sirbis tan ve Karadağm istiklalini, Bulgaristanın muhtariyetini tanıdık.
On dördüncii Savaş 1914 - 1917
de yapılmıştır. Birinci Cihan savaşın
daki bu karşılaşmada Ruslarla, Kafkas, Romen ve Ga liçya cephelerinde çarpıştık. Kafkas cephesinde
Rusla
rın bermutat pek kalabalık bir kuvvetle taarruzları yü --ı:ünden ordumuz ve 191S de
mesi
epey gerilemişse de Brest-Litovsk
Rusyanın yenil
barışını
imzalaması
üzerine Batum, Kars, ve Ardahanı ger:i aldık. Rusya bu harbe içi
�
İstanbul
ve Boğazlarla
Doğ_u Anadoluyu almak
girmiş olduğundan bu mağlubiyet .onun için büyük
bir kayıptı.
- 17 -
RUSLAR SAMİMİ
DEGİLDİR
Rusya mağlup olduktan sonra bolşeviklik ilan ettiği ıçın bütün
dünyanın
düşmanlığını
kazanmıştı. Birinci
dhan harbinden mağlup çıkan Türkiye de kurtuluş sa vaşı ile uğraştığindan
Türkiye ile
Rusya biribirl�rine
yanaşmak lüzumunu duydular. 1921 de Moskova andlaş ması imzalandı. Bu andlaşma ile Rusya bütün hukuku muzu tanımış, bize nakdi yardım yapmış, biz de karşı lık olarak Batumu onlara Daha sonra Ruslarla .
bırakmayı kabul etmişizdii·.
bir dostluk
ve saldırmazlık and-
laşması yaptıksa da Ruslar b ir müdded evvel bu andlaş mayı bozdular. Bu gün Türk- Rus münasebetleri tarihi nin ikinci İstanbul ve
devresinde boğazlan
bulunuyoruz.
Çarlık üç asırdır
almağa çalışıp
başaramadıktan
sonra devrilmiş, yerine geçen bolşeviklik ise birkaç yıl bilmecburiye, dost geçinmiş, fakat
şimdi yine dişlerini
göstermeğe başlamıştır. Demekki arada kaide hilafı ola rak gösterilen dostluk kuvvetlenmek, zaman kazanmak için yapılmış bir taktikti. Ruslar dostluk
Ve
gösterirken
Rusyası düşmandı.
şimdi
samimi
öyle
anlaşılıyorki
dağillerdi.
Çarlık
Fakat nisbeten mert bir düşmandı.
Çünkü düşman kılığı ile karşımıza geliyordu. Rusya ise insaniyetçi,
Bolşevik
beynelmilel komünizm şiarı
ile
kalkarak içimizdeki bazı kanı bozukları ve gafilleri av lıyabiliyor. Yani bizi sade karşıdan
değil de içimiz-O.en
de vurmağa çalışıyor. R uslar hiçbir sözlerinde ve hareketlerinde
samimi
F:2
- 18 -
değildirler. Kendilerinin halis demokrat olduklarını id dia ederler. Halbuki memleketlerinde kızıl faşizm;
çe
kalı, "Gepu,, lu kızıl terör vardır. Sovyetler birliğinin 16 müstakil devletin birleşme sinden doğduğunu söylerler. Bu gülünç istiklallerin ne olduğunu bütün dünya ile
beraber
biz de biliyoruz.
Müstakil devletin ordusu ve elçisi olur. Kazakların, Özbeklerin, Kırgızların hiçbir yerde elçisi olduğunu bil miyoruz. Elçi şöyle dursun bu bedbahtlar kabul edecek leri alfabe hususunda bile müstakil değildirler. Ruslar "İngiliz dominyonları müstakil değildir, fa kat Sovyet Cumhuriyetleri müstakildir,, diye iddia edi yorlar. İngiliz domınyonlarına
iştiyen herkes girip her
şeyi görür, fikir edinebilir. Rusyanın müstakil (!) Cum huriyetlerine girmenin imkanı yoktur. Rusyada, Hindis tandakinin
yarısı kadar hürriyet olsa daha ne isterler.
Ruslar ırkçılığın da aleyhindedirler.
Halbuki Al
manya tarafından zaten mağlup edilmiş olan Polonya ya arkadan saldırırken, Molotof, Polonyadaki ırkdaşla rını kurtarmak için Rusyanın harbe girdiğini ilan et mişti. Almanlar yenildikten sonra da ortaya
bir Slav
birliği teranesi çıktı. Ruslar tecavüzün aleyhinde olduklarını söylerler ve tecavüzü faşizmin hüneri olarak
gösterirler.
Halbuki
Polonyaya, Finlandiyaya saldıran , Romenlerden Besa rabyayı gasbeden, Baltık devletlerini dir. Milletlere hürriyet getirdiklerini
yutan kendileri ilan etmeleri de
- 19 -
gülünç bir tiyatrodur ki bir perdesinde Katin ormanı faciaları gizlidir. Bize karşı olan samimiyetsizlikleri ise hepsinden daha fazladır. İkinci cihan harbine bilfiil işti rak etmediğimiz için, Almanlarla bir saldırmazlık paktı imzaladığımız için bize hücüm ederler ve
demokratlık
davasına hiçbir faydamız dokunmadığını ileri sürerler. Yardım ve kurtarma bahanesile gelip bir daha çıkmamamak üzere memleketimizi işgale fırsat bulamadıkları, başımıza bir Sovyet kölesi geçiremedikleri ve bizi Po lonya gibi peyk bir devlet haline koyamadıkları için kızarlar. Biz Almanlarla yaptığımız saldırmazlık paktını müttefiklerimizin rızasile imzaladık. Halbuki Rusların Al manlarla imzaladıkları andlaşma gizli idi \le Polonyayı taksim hedefini güdüyordu. Biz daha davanın başında İngilizlerle ittifak ettığimiz için bizi şiddetle tenkit eden ve Türkler bir gün bu hareketlerinden dolayı pişman olacaklardır,, diyen Molotoftur. Nurenbergteki ifşaatla da sabit olduğu üzere vaktile Almanlara aleyhimizdeki teklifi yapan da Molotoftur. Bolşeviklerin İngilizlerle dostluğu ve ittifakı Almanların kendilerine saldırması üzerine yapılmış zoraki bir dostluktur ve samimi değil dir. Bizimki ise kara günlerin tecrübesinden geçmiştir. Andlaşmalarımıza sadık olduğumuz için, İngiliz ve Fransızlarla yaptığımız ittifak sırasında bu ittifakın bi zi Rusya ile harbe mecbur etmemesini şart koşmuştuk. Bizim bu merdliğimize onlar radyo ve gazetelerin.deki külhan beyi ağzile cevap verdiler ve veriyorlar, Sa racoğlu hükumetinin faşist olduğunu, değişmesi icap ettiğini tekrarladılar. Tabii bunu isterken büyük bir hüsnüniyetle Türkiyenin iyiliğini düşÜnmüyorlar, bizi bu faşist hükumetten kurtarmak arzusunu güdüyorlar (I)
- 20 -
ıçünkü vazifeleri gen i ş halk kütlelerini esaretten kurta, np refaha
u luşt ırmaktı r
(!). Bolşevikler Komünist olma�
yanlara ve Bolşevik hırs ve istilasına sed çeken herke se ve teşekküle mürt ec i ve faşist damgasını yapıştırır lar. Böyle faşistliğe can kurban, halbuki asıl F aşist ken dileridir. Hem de kıp kızıl sol faşist.
Bolşevikler Saracoğlu hükumetini tenkit
ederken
daima iç işlerimize burunlarını sokarlar. Mesela zeytin
yağı meselesini bile hal edemeyen bu hükı1m �tin Tür kiyeyi kat'iyen idare edemeyeceğini iddia eder durur lar. Keşke Rusların halledemedikleri
meseleler zeytin
yağı meselesi gibi bir kaç basit iş olsaydı ... onlar ken di mern1e�et1erinde insanla
rinden ayı r amadı lar etmedik ve
.
sürü lerini birbirle
koyun
Biz kendileri ni bunun için tenkit
Rusyadaki
koyun
süriil eri ni n de insan
haline getirileceğini umduk. Hem nunuz.
biz Saracoğlu hükumetinden oldukça
Kendisini
atarak idam
tenkit
ettiğimi z
attirmiyor. Üstelik
zaman
ayda
bir
vasıtasile millete hesap veriyor ve yal nı z
mem
bizi fırına gazeticiler başarılarım
değil, başarısızlıklarını da bıldiriyor. Hele Bolşevik yaygaraları karşısında Türk milletinin tam istek ve kararına uygun olan sarsılmaz metanetile ve savaşa hazır olduğumuzu söylemesile Saracoğlu da ha ziyade güvenimizi kazandı. E ğ er Bolşevikler S:>rac oğlundan
n efr et
ettiğimizi ve
onu
�
yere batırnia lığımızı
- 21 istiyorlarsa derhal kendisini radyo ve gazetelerile medh etmeye başlasınlar, bu kafidir. Çünkü Moskofların kö
tü dedikleri kimseler bizim için çok iyidir. İyi dedikle ri ise en .kötü ve bozguncu soysuzlardır.
Bunun
dirki haric1 işlerde ve Moskof yaygara ve
için
hezeyanları
karşısında Saracoğlu hükumetinin etrafında
bir granit
gibi sımsıkı ve birlik halindeyiz. Bizim
memleketimizde
İngiltere
ve
Amerikadaki
kadar olmasa bile yine hürriyet vardır. Mesela
Türki
yeyi beyenniiyenler kalkıp başka memleketlere gidebi lirler, acaba Rusyayı beyenmiyenler başka memleketle re gidebilirler mi? vermez?
bu suali
Rusya böyle bir sorsak mahut
<bütün yoldaşlar Sovyet
onun sayesinde
burjuva
müsaadeyi
Bolşevik
idaresinden
esaretinden
Onun için bu cennetten (!) ayrılmak cevap verirler. Halbuki
hakikatte Rusya
bu
adamsız kalmasın diye veremez. saade verildiği takdirde herkes
niçin
usülü
ile
memnundur
ve
kurtulmuşlardır. istemezler»
müsaadeyi,
diye
Rusya
Çünki böyle bir mü dünya cehenneminden
kurtulmak için derhal Rusyadan kaçar.
Tarihi İki gürcü bilgini
Haklar
tarihi haklara
dayanarak
Türkiyedeki bazı vilayetlerimizi istiyorlardı.
Doğu bu
Yalnız
haber bile Rusy:adaki bilgi seviyesinin ne zavallı halde
- 22 olduğunu göstermeğe
kafidir. Müstakil
ve E rmeni s t a n varmış da, onlar mız vilayetleri tarihi
bir
Gürcistan
kendilerinden
haklara dayanarak
aldığı�
istiyorlarmış.
Gülünç şey l Halbuki tarihi haklar ve bu g:ünkü realiteler
büs
bütün başka türlüdür. Bizim bu günkü sınırlarımız için de bütün memlekete dağılmış bir halde belki birkaç bin gürcü vardır. Fakat bunlar h ıri stiy an değil, müslüman dır. Türkiyede birkaç bin İn giliz , Alman, Fransız, İtal· yan da
vardır. Fakat bu bir kaç bin kişi hiçbir zaman.
bir veraset iddia edemez. Gü rc is ta nın içinde ise bu gün
100.000 den fazla halis Müslüman Türk yaşamaktadır. Ve onlar bizim Gürcistanda asırlarca· süren hakimiyeti mizin· canlı şahitleridir. Acaba buna ne tuyurulur.?
Tarihi hak
meselesinde
biz zararlı çıkmayız. On
birinci asırda Alp Arslanın fütuhatından sonra bu keler aralıksız bizim
olmuş ve
muştur. Zaten bu ülkeleri biz
Tü rk
ül
kesafetiyle dol
Gürcülerden
değil,
Bi
zans�an aldık. Gürcüler 1500 yıl önceki şüpheli hakla rını taleb ediyorlarsa bunda da bizim ekmeğimize yağ sürmüş olurlar. Çünkü o zaman biz de 1500 yıl önceki değil, pek y akın mazideki tarihi haklarımızı ileri
süre
rek Azerbaycanı, Dağıstanı, şimali K afkasya y ı ,
Kırımı,
Ural eteklerini, İdil boylarını, Türkistanı, hatta
Ukray
nayı bile isteyebiliriz. Hem de bizim buralardaki
larımız y alnız tarihe dayanmaz. Ukrayna müstesna mak üzere günün realitesine dayanır. Çünkü
hak
ol
Ukrayna
- 23
bir tarafa, bütün saydığımız ülkeler bugün Türklerle doludur ve bu Türkler, Gürcüler gibi tarihin küçük ve silik bir milleti değil, cihangir ve medeniyet kurmuş bir ırkın oğullarıdır. Gürcü bil!Z'inlerinin bu iddiası ana tarafından Gürcü olan Staline hoş görünmek için de ğılse, her halde Türk Milletinin nabzını yoklamak için yapılmıştır. Umarız ki Moskoflar yüreğimizin gayet sağlam olduğunu ve nabzımızın dakikada 65-70 defa olarak . kuvvetle vurduğunu anlamışlardır. Ve icap ederse anlatırız da. Komünjzm Türkiyede Tutunamaz
Moskoflar, içimizde bulunan komünistlerin bozgun culuğu ile bizi yıkacaklarını boşuna umuyorlar. Çoğu yabancı kan taşıyan veya irsi soysuzlaşma ile malili bi çarelerden
mürekkep
olup
mevcudları
nufusumuzun
binde birini bulmayan Türkiye Komünistleri ne kadar bayrak açıp davul çalarlarsa çalsınlar, peşlerine toplı yabildikleri nihayet bir avuç serseriden ibarettir. Av rupada ,Kari Marksa «ben marksist değilim» dedirtecek kadar bayağılaşan komünistler Türkiyede de komüniz min aleyhine en mükemmel propagandayı elhak başarı ile yapmışlardır. Komünizm Türkiyede yalnız ilmi neş riyatla yürümüş olsaydı belki - daha çok ve ciddi taraf tarlar kazanabilirdi. Fakat Moskova uşaklarının Mos kova radyosu ile ayni ağzı kulianarak hiç bir mukad desat tanımadan savurdukları naralar en pasif olanların
bile gözünü açmış -Ankarada ve İstanbulda Türk genç-
- 24 -
liğinin yaptığı nümayişlerle layik olduğu cavabı almıştır Komünist
başlıca
yerleşip tutunamaz. ezilip
üç sebepten
Birinci sebep:
sömürülen bir işçi
dolayı Türkiyede Türkiyede tahsisen
sınıfının bulunmayışıdır. Tür
kiye işçilerinin bazılarındaki yoksulluk memur sınıfının yoksulluğu kadar acıklı değildir. Bundan başka Türki yede işçi sınıfının
mevcudu umum nufusu göre henüz
pek azdır. İkinci sebep:
Komünizmin
geri bir millet olan ve
tarih boyunca bize düşmanlık güden Ruslar tarafından pazara
Bu içtimai ve
sürülmesidir.
iktisadi
mezhep
Amerikalılar veya İngilizler tarafından, yahutta Finler ' veya İ;viçreliler gibi küçük, fakat çok ileri ve medeni milletler
tarafından
çok rağbet
görebilirdi. Fakat
birinci sınıf . bir tek tarafrndan
ortaya atılsaydı inşan bile
bütün
Türkiyede daha tarihi esnasında
yetiştiremiyen
Ruslar
beşeriyete rehberlık iddiası şüphesis ki hiç-
bir yerde hoş karşılanamaz ve ciddi telakki olunamaz dı. Hele insanlık ve halk fikirlerinin bu kadar ilerlediği 20 nci asırda amele bir fikirle
diktatörlüğü
milyonlarca
gibi kaba ve iğrenç
insanı katledenlerin arkasından
hiçbir ciddi münevverin gidemiyeceği şüphesizdi. Üçüncü ve en
mühim sebep ise: Komunizmin bu
gün ha k ika tte Rus faşizmi, Rus şovenliği haline gelmiş olmasıdır. Türk ki Türkiyede
milleti sağ
duyusu ile çok iyi biliyor
komünizm demek bütün Türk münevver
ve milliyetçilerinin Sibiryada veya fırınlarda imhası ile
- 25 -
Anadoluya milyonlarca Rusun göçmesi ve Türk ırkının kökünün kazınmasıdır.
OLAYLARIN VERDİÖİ DERS Balkanlardaki
ve
İran Azerbaycanındaki
olaylar
gözümüzü dikkatle açmalıdır. Yugoslavyada kral hane danının atılması cenup Slavlarını birleştirme yolundaki ilk adımdır. Yakında Bulgar kralı da atılacak,
üçüncü
merhale olarak Bulgaristan da Yugoslavyaya katılarak Balkanlarda 20.000.000 Slavdan mürekkep bir Rus �!eri karakolu kurulacaktır. Daha sonra
bu il@ri
karakolda
tam komünizm ilan olunacak ve Rusyanın destekleme sile Türkiye ve Yunanistana karşı saldınlacaktır. Bu _ saldırış muvaffak olursa ne ala 1 . . Olmazsa Rusya müdahale edecektir. Hedef malum: İstanbul ve Akdeniz. Ondan sonra ise Romanya iç edilmek şartı ile Sovyet (birliğine giriş ....
İran Azerbaycanı da
böyle...
Bugün
muhtariyet, yarın istiklal, öbür dün İranı istila ve gü ney denizlerine çıkış. Tabii bu arada İran Azerbaycanı ile Rus Azerbeycanı tarihi
ve ırki birliklerini düşüne.:.·
cekler, ayrı, ayrı iki Azerbaycanın ederek sarmaş dolaş olacaklar nufus
bakımından
daha
ve
manasızlığını idrak İran Azerbaycanı
kalabalık
olduğundan
Rus
Azerbaycanı İran Azerbaycanına iltihak ediverecek ( ! ) . Sonra da bu 8- 9
milyonluk büyük Azerbaycan kendi
rızası ile Sovyetler birliğine girecek.
devletlerinde de böyle olmuştu/ Rus
Ne tekim
ordusu
Baltık
oralara
- 26 -
girmiş, yeni seçim yapılmış ve oy birliği ile Rusyaya iltihak kararı verilmişti. Fakat mektep çocukları da da hil olduğu halde bütün münevverler trenlere doldurulup meçhul bir semte
doğru giderken
bunun
ne demek
olduğunu izah eden b ul unmamıştı.
Rus isteklerinin manası ve netice Bu kadar geniş topraklara malik olan
Ruslar için
Doğ4 s ını rları mızdan bazı topraklar istemek tisadi, askeri.
ve
milli
do ğruya,
doğrudan
sebebe
hiçbir ik
dayanmamaktadır.
Türklüğün
Bu·
canına kasdetmekten
başka bir şey değildir . Netekim boğazlarda üs isteme� /
leri de ayni
sebepten
dolayıdır.
R u sya boğazlarda
niçin üs istiyor? Göya kendisine düşman olan kuvvetle··
ri Karadenize sokmamak için, değil mi? Acaba bugün
Akdenizde
Rusyaya
düşmaırn. olabilecek bir donanma
varını? İngiltere Rusyanın müttefikidir. Fransa ve
İtal
yanın aşağı yu karı donanması kalmamıştır. İspanyanın "pek zayıf boğazlan
bir n
filosu vardır.
asıl müdafaa
e tmi ştir . O halde
Bundan başka
edebileceğini
Rusların
o lm akl a
·
1915 de ispat
maksadı nedir? Uçağın bu
kadar tekemmül ettiği bir devirde azalmış
Türkiye
Boğazfarın k ıy meti
beraber Akdenizden Rusy ay ı
teh
did edecek bir donanmanın gelmesi ihtimali de yok tur.
Bundan
gelmesi
başka
Rusya kendisi için bir
muhtemel olan her
yeri işgal
tehlike
etmek isterse
- 27 -
bütün dünyayı ele geçirmek mecburiyetinde kalacaktır. Bilhassa kendisi için en büyük tehlike olan atom bom bası mucitlerinin memleketlerini yani Amerikayı, Kana dayı ve İngiltereyi şimdiden işgal etmesi tavsiyeye şa yandır.
Görülüyor ki maksat hakikaten bir tehlikeyi
önlemek değil, doğrudan doğruya istila hırsıdır. Gaze telerinin aleyhimizdeki neşriyatı, radyolarının ağız do lusu küfürleri hep bunun içindir. Kremlinde
oturanlar
Türk İşçisinin Rus işçisinden daha insani şartlar altında yaşadığını, Türkiyenin istila politikası olmadığını pek iyi b ilirler. Fakat yalanlar, iftiralarla kendi istila emel lerine bir zemin hazırlamak istiyorlar. Sinir harbi ile, propaganda ile, tezviratla başkalarıni kandırarak emel lerine kavuşmak, Türkiyenin gözünü yıldırmak amacı nı
güdüyorlar. Fakat Türkiye dipdiri duruy or. Bu o·n
dokuz milyonluk bile vermiyeceğini
dövüş
rekortmeni bir karış toprak
hem devlet başkanının,
hem hüku
met başkanının, hem de milli duyguların ifadesi �la:ı:ı. nümayişler, mitingler ve gazete yazıları ile tekrar tek
rar bildirdi. Slav ırkından olan Çekoslovaklar onbeş milyonluk nufuslan ile yetmişbeş milyonluk Almanyaya silah pat latmaktan teslim olabilirler; fakat Turan ırkından olan Türkler ondokuz milyonluk nufuslan ile ikiyüz milyon luk Rusyaya karşı dövüşe her zaman hazırdırlar. Türk _ lük bu, kolay değil.... Bozguncu yazı ve propaganda lar Türkiyeyi
yıkamaz.
Türkiye ancak
uğrunda ölen
- 28 kalmadığı zaman yıkılabilir. Moskoflar Türkiyeye saldı rırlarsa her kasaba bir plevne bir Prut ırmağı,
veya Silistre,
her dere
her tümsek bir kahraman mezarı ola
caktır. İngilizlerle Ame•·ikalılar sayesinde zanan moskoflar belli ki
zafer
bu harbi ka
sarhoşluğu içinde,dirler
ve döğüşecek kurt aramaktadırlar. Türkiye Türkleri ile yapılacak
bir
onları
savaş
bu
sarhoşluktan
çabuk
ayıltacaktır.
TÜRK KÖLE OLMAZ Biz gerekirse kartaca olmağa hazırız.
Fakat hiçbir
zaman peyk bir devlet olamayız. 'Çünki Türk efendidir, köle olmaz. Yuı;t tehlikeye düştüğü v�kit hayatı hiçe sayan bir milletiz. milletinin
Birinci cihan
harbinden yorgun düşen
Türk
Atatürkün emrinde yarattığı harikalar henüz
tarih olm�' yacak kadar
yenidir.
Eğer
bir gün
tekrar
savaşmak gereğirse İstiklal savaşındaki kahramanlıkları gölgede
bzrakacak
kaydetmediği
ve
milletler tarihine
kahramanlık,
henüz
fedakarlık,
eşini
yurtseverlik
destanları armağan edeceğiz. Çünki savaşın bir toprak parçası için değil,
mukaddes
bir ölüm dirim savaşı şamaktansa şerefle
bildiğimiz
her şey için,
olacağını biliyoruz.
ölmeği
Zilletle ya
cana minnet bilen
kahraman bir milletin çocuklarıyız.
asil ve
- 29 -
AZİZ ŞEHİTLERİMİZE Ey bu � ennet yurt için
K af ka s yada , Çanakkalede,
Trakyada, İnönünde Sakarya ve Dumlupınarda kanları n ı su gibi akıtarak canlarını veren, babalarını ve ana
larını evlatsız, kadınlarını dul, yavrularını öksüz ve ni şanlılarını gözü
yaşlı bırakarak
bu
toprağın
ebedi uykularına dalan aziz şehitlerimiz,
eşsiz
altında kahra
manlan m1 z, isim siz Mehmedçiklerimiz. . . Ebedi uykunuz da rahat uyuyun.
Altında
yattığınız
kanlarınızla çizerek korunmasını
ve
hududlarinı
bize emanet ettiğini z
to pr ak larım ı z ı d üş m ana çiğnetmiyeceğiz. Bir tek
dahi
kalsak sizi böyle bir azaba düşürmiye ceği z . Bi ze ver diği niz kahramanlık ve fedakarlık dersini bizden sohra
gelecekleı e aynen devredeceğiz. İçim izd e bu. memleke te refahını ve e ntrikası için yalnız hüviyet cüzdanı, ta p u senedi veyahut banka hesabı ca risil e bağlı bulunan
üçbeş kozmopolit ile bolşevik kölesi üç beş komünist müstesna hepi m i z ölmeden hiçbir düşman sizin huzur ve sükunünuzu bo z a m ı ya c a kt ır . Yanınıza zilletle değil
şe
refle geleceğiz, izinizdeyiz. Size layık kardeşler ve ev atlar olduğumuzu isbat edeceğiz, bize güvenin.
S o n s ö z Bir karış toprak ve bir santiin üs vermemek, haki
ımiyetimi zden . ve şerefi m izden eı;ı ufak bir şey feda
- - - 30 -
etmemek, köle olmamak için ihtiyarımız, gencimiz, ka dınımız, erkevimiz, sağlam amız ve sakatımız, hepimiz ölrniye hazırız. Sayı
ve
teknik
vasıta
farkı · ölmekten korkan
milletler için belki boyun eyriıeğe sebep olabilir. Fakat bizim için asla ... İcabında ölmeyi gdz e alan milletlere hiç bir kuvvet z di çöktüremez. Öldürür fakat diz çöktüremez. Bu toprak bizim ebedi vatanımızdır. Uğrunda ölün ceye kac:lar savaşmaya hazırız. Canımıza kastedenleri hiç olmazsa can evinden yaralamadıkça ölmeyiz· " Kılınç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde "Ati/anın ateşi var içerimizde " Kanijenin ğazileri daha dipdiri "Sınırdadır Plevnenin kırkbin askeri "Edirnede Şükrü Paşa bekliyor nöbet "Dumlupınar denen şeyi bilirsin elbet "Şehitlerden elli milyon bekçisi olan " Aşılmaz bir kayadır
bu
ebedi vatan