Nazım H. Polat - Müdafaa-i Milliye Cemiyeti

Page 1



MÜDAFAA-/ M/UlYE CEMiYETi


tft ti;

KÜLTÜR BAKANUÖI YAYINLARI I 1293 Kaynalc Eserler Dizisi / 52

MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİYETİ

Nizım

H. POLAT


€)

Kültür Bakanlığı

I Ankara 1991

ISBN 975-17-0839-7

KDpak Kompozisyol'lll: "Miidifaa-i Milliye Cemiyeti"nin kullandığı amblemdir.

Yayımlar Dairesi Başkanlığı nın 22.3. 1991 tarih ve YAPKUR 928-980 '

sayılı makam onayı ile birinci defa 10.000 adet bastırılmıştır.

Sevinç Matbaası

Tel

:

229

ANKARA

17 07

-

229 92 11


ÖN SÖZ Yakın çağ TUrlc kiıltUr ve edebiyatırun siyast hadiselerle il­ gisi, daha iJncelci devirlerle kayıslarunayacak ölçade fazladır. Ba­ zen idart lcadrolarda bulunmadığı halde siyast lcadrolara karşı giriştiği mDcadele ile yeni oluşumlara zemin hazırlayan edebi­ yatçılanmlı.la (Miz.ancı Murad Bey, Ali Kemôl gibi) karşılaştığımız. gibi, eserleriyle devirlerine ayna tutan yaı.ar­ lanmııa, şairlerimize (Süleyman Nazif, Halide Edip AD/VAR, Mehmed Akif ERSOY gibi) de sıkça rast/anı.. Bir edebiyat ve kiıltUr tarihi araştırmacısı olarak, edebiyatın, hedefi estetik heyecan olan meselelerle uğraştığı, yalnız. kendisi için konuştuğu devreleri yanında, sosyal ve politik meselelerin hizmetine girdiği dönemlerin de incelenmesi gerekliğine inanıyo­ rum. Elinizdeki eser, bu kanaatten doğmuştur.

il. Meşrutiyetle birlikte, birdenbire ortalığı kaplayan demek tabelalannın tam bir listesini verebilmek dahi bugUn için milmkUn değildir. Bunlann çoğu lstanbul'da kurulmuş ve akis uyandıran, iz. bırakan bir faaliyet gösteremeden kaybolup gitmiştir. ll. Meşrutiyet devri demek/eri, çeşitleri itibariyle hayli zen­

gin bir manzara an eder. Bu çeşitlilik, siyast hayata hakim ol­ mak isteyenlerden (Terakki ve İttihad Cemiyeti gibi) tutunuz., ekaliyet ırkçılığı yapanlara (Sırp Milli Teşkilat Cemiyeti, Başkim Cemiyeti gibi), ticari hayatta etkili olmak isteyenlere (İstihlôk-i Milü Cemiyeti, İslam Tüccar Cemiyeti gibi), kadınlar için ku­ rulmuş olanlara (I'eôli-i Nisvan Cemiyeti gibi), maarifle ilgili sa­ halara (Osmanlı Maarif Cemiyeti gibi) ve hatta yanş atlannın cinslerini iyileştirmek için kurulanlara (ls/ah-ı Nesl-i Feres Ce-, miyeti gibi) kadar uzanır. Bunlar arasında, tıpkı Madafaa-i Milv


üye Cemiyeti gibi belli bir siyast doktrine veya siyastfırkaya da­ yanmaksızın batan milleti lcucalclamalc ve millt çıkarlar için çalqmalc iddiasında olanlann (Osmanlı Muavenet-i Milliye 11e Donanma Cemiyeti, Osmanlı Menllji-i Milliye Cemiyeti gibi) ayn bir yeri ve önemi vardır. Bu m/Jna.sebetle, il. Meşrutiyet devrinin en etkili cemiyetle­ rinden biri -bellci birincisi- olan Madtlfaa-i Milliye Cemiyeti­ nin -kuruluşundan lcapaulqına kadar- basına aksetmiş faali­ yetlerini toplu olarak sunuyoruz. Yanlışlarımızı dazeltecek, ek­ siklerimizi gösterecek olanlara şimdiden teşekkar ediyoruz. Bu monografi, bayalc ölçade şu aç abidevi kalıar adamının lcurdulu kataphanelerden derlenen malzeme ile ortaya çıkmıştır: lsıanbul Millet Kataphanesi kurucusu Ali Emiri E/endi, lstanbul'da kendi adıyla anılan k/Jtaphanenin sahibi Hakla Tank US, Erı.urum Aıaıarlc Üniversitesi Meruz Kataphanesine ballı olarak kendi adıyla anılan kataphanenin sahibi M. Sey/edllüı ÔZEGE. ÜçU de Hakk'ın rahmetine lcaVU1mU1 bu bUyUk insan­ lar için "mek/Jnlan cennet olsun" demekten bQlka bir şakran ve tazim ifadesi bulamıyorum. Aynca, çalqmalanm sırasında teşviklerine mazhar olup fikirlerinden yararlandılım hocalarım Prof. Dr. M. Orhan OKAY ve Prof. Dr. Şerif AKTAŞ'a, çeşitli vesilelerle yardım ve destelini gördatam mesat arlcadaşlanm Ali B/RlNCI, BiMl YÜCEL, Burhan PAÇACJOÖLU, Mehmed ARS­ LAN ve Dolan KAYA'ya kıymetli zamanlannın bir bölamana m/Jsveddelerin daktilo ile yazılmasına ayıran SUheyM SEÇKiN, Habibe PUÖAÇA ve Aysen ŞE.KER'e, diı.gide gösterdili bayUk dilclcal ve itinadan dolayı Halil UYSAL'a teşekkür ediyorum. Sivas,

1990

Ynl. Doç. Dr. Nazım H. POLAT

VI


İÇİNDEKİLER EKLER VE ARŞİV BELGELERİNİN LİSTESİ I IX KISALTMALAR / xn GİRİŞ: Il. MEŞRUTİYET TÜRKİYE'Sİ / 1

I. MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİ YETİNİN KURU­ LUŞU 116 A. Kuruluş Tarihi / 17 B. Cemiyetin Resmen Kuruluşu / 22 C. Kuruluşun Memleket Dahilinde ve Haricindeki Ak.is­ leri / 33 il. SADARET ve MEŞİHAT MAKAMLARI ile POS­

TA TELGRAF ve TELEFON NEZARETİNİN DES­ TEGİ / 39

III. CEMİYETİN ÇALIŞMALARI

/ 43

A. İane Hey'etinin Çalışmaları / 44 B. Sıhhıye Hey'etlerinin Çalışmaları / 55 C. Gönüllü Hey'etlerinin Çalışmaları / 56 Ç. İrşad Hey'etlerinin Çalışmaları / 59 D. İdare Hey'eti (Hey'et-i Faale)'nin Çalışmaları / 65 E. Hanımlar Hey'etinin Çalışmaları / 72 F. Mümaresat-ı Bedeniye ve Askeriye Hey'etlerinin Faali­ yetleri / 81 iV. BAZI FAAL ŞUBELER ve MENSUPLARI / 83 V.

KÜLTÜREL FAALİYETLER

/ 96

vn


VI. PİERRE LOTİ

VII. VIII. IX. x.

ve CEMİYET / 111 MÜ D A FAA- İ M İ LL İ YEDEN MÜ ZA HERET-İ M İL Lİ YEYE / 1 15 I. DÜNYA SAVAŞI ve CEMİ YET / 124 CEMİ YETİN KAPATILIŞI I 135 CEMİ YETİN NEŞRİ YATi / 146 SONUÇ / 171 EKLER / 173 ARŞİV BELGELERİ I 225 BİBLİYOGRAFYA / 277 İNDEKS I 285

VIII


EKLER ve ARŞİV BELGELERİ LİSTESİ A.EKLER Ek-1 . M . M . C . Nizamnamesi Esasisi Ta'dil Layihası / 1 75 Ek-2 . M . M . C . 'nin Ocak 1 9 19 Beyannamesi / 209 Ek-3. Cihad-ı Ekber Fetvası (el yazısıyla) / 2 15 Ek-4 . Feteva-yı Şerife, Beyanname-i H ümayun ve Başkuman­ danlık Vekaletinin Beyannamesi / 2 1 6 Ek-5 . M . M . C . 'nin Bir İane İlanı ve İane Makbuzu / 223

B. ARŞ İV BELGELERİ 1 . Muhasebe ve Yabancı Dilde Muhaberiit İşlerinde çalış­ tırılmak üzre iki memur istenmesi (M. M. C. 'nden Sada­ rete) / 227 2 . M.M . C . 'nin iki memur isteği ile ilgili olarak Sadaret Makamının Dahiliye, Maliye ve Hariciye Nezaretine ya­ zısı / 229 3 . Maliye Nezaretinin M . M . C .'nde çalışmak üzre muvakka­ ten bir memur tayin ettiğine dair / 23 1 4. Hariciye Nezareti tarafından M .M.C.' ne Fransızca katibi tayin edildiğine dair / 233 5 . M.M . C . 'de çalıştırılmak üzre bir memur tayini hususunun Sadarete yeniden arzı / 235 IX


6. Cemiyetin memur ihtiyacının Sadaret makamı tarafından Da­ hiliye Nezaretine yeniden bildirilmesi / 237

7. M.M.C. mensuplannın gayr-i müslim ahaliden zorla iane

topladığı yolunda şikayetler bulunduğuna dair (Sadaret Ma­ kamından Dahiliye Nezaretine) / 239

8. M.M.C. mensuplannın gayr-i müslim ahaliden tehdidle iane topladığı yolunda Yunan ve Rusya sefaretinden takrirler gel­ diği ve bu fiilin tekrarlanmaması için gerekli tedbirler hu­ susunda ilgililere talimat verilmesi hakkında Hariciye Nezaretinin Sadarete yazdığı tezkire / 242

9. Belge - 8'le ilgili olarak Yunan Sefareti tarafından Hariciye Nezaretine verilen takririn tercümesi / 248 10. M.M.C. mensuplarının Yunan tebaasından zorla iane top­ lamağa devam ettiği yolunda, Yunan Sefaretinden alınan tak­ ririn tercümesi (Hariciye Nezaretinden Sadaret'e) / 250 11. Belge lO'daki konuyla ilgili olarak, Yunan teb'asındaki kim­ selerden iane toplanmaması hususunun M.M.C. 'ne tekrar bildirilmesi gerektiği (Hariciye Nezaretinden Sada­ rete) I 252 12. Hariciye Nezaretinin Belge 11 'deki isteği doğrultusunda M.M.C. 'ne yeniden ikazda bulunulması gerektiği (Sadaretten Dahiliye Nezaretine) / 254 '

13. M.M.C. memur ve müstahdemlerinin temettü vergisinden muaf tutulamayacaklarına dair Şura-yı Devlet mazba­ tası / 256 14.

(İhracat Hey'et-i Merkeziyesinden Sadarete) M.M.C. E<lir­ ne şubesinin iane yoluyla tedarik ettiği sabunların ihra­ cat heyeti tarafından ihracı için kabineden izin çıkanlması isteği I 261

15. Belge 14'deki isteğin Meclis-i Vükelaca münasip görüldüğü hk. / 263

16. M.M.C. 'nin padişah himayesine alındığı hk. x

/ 265


17. Donanm a M.M. cemiyetlerinin Bahriye Nezaretine bağlanmas ı hususunda ilgili cemiyetlerin vereceği karara göre gerekenin yapılması hakkında (Sadaretten; Harbiye, Bah­ riye ve Dahiliye neziretlerine) I 267 18. Belge 17'deki karara esas olan mazbata ve irade-i se­ niye/ 269 19. Donanma ve M.M. cemiyetlerinin feshi hk. mukarrerat ve tebligat I 271 20. Belge 19'dald hususun Sadaretten; Maliye, Harbiye, ve Da­ hiliye neziretlerine bildirilmesi I 273 21. Donanma ve M.M. cemiyetlerinin feshi hakkında Meclis-i Mahsus karan I 275

XI


KISALTMALAR<•> A. a.g.e . , a.g.gz. a.g.mc. a.g.y. Ağ. Ak.

B.E.O. bk. c.

CA. CE. D(Al) der. Don. Ds. Ey. Ek. gz. H. Hz.

ic. İk. Kad. KE. KS.

M(V) Mat. mc. Mh. M.M.C. Mt.

Ahenk (İzmir) adı geçen eser adı geçen gazete adı geçen mecmua adı geçen yayın Ağustos Akşam gazetesi . Bib-ı Ali Evrak Odası bakınız cilt Cemaziyel Ahir Cemaziyel Evvel Darbe (Alemdar) dergisi Donanma Düstiir Eylül Ekim gazetesi Hadisat Haziran İctihad İkdam Kadro (Ankara) Kinun-ı Evvel (Aralık) Kinun-ı Sini (Ocak) Muvakkit (Vakit) Matbaası mecmuası Muharrem Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Mart

(•) Yayım yeri belirtilmeyen gazete ve mecmualar, İstanbul'da neşredilmiştir. XII


My. nr.

Ns. Oc. RA. Re. RE.

R.K. Rm.

s.

s.

Sf. S.F. S.F.S. S.R. Si. Ş. Şb. Şt. Şv. T. TE. T.Ef. Tm. TS. Tş. T.T. Türk T.Y. T.V. Y. Si. Y.Y.T. ZH. ZK.

Mayıs numara Nisan Ocak Rebiyül Ahir Recep Rebiyül Evvel Resimli Kitap Ramazan sayfa Sabah Safer Servet-i Fünun Servet-i Filmin Salnamesi Sebil-ör Reşad Silah Şehbal Şaban Şubat Şevval Tanin Teşrin-i Evvel (Ekim) Tasvir-i Efkar Temmuz Teşrin-i Sani (Kasım) Temaşa Tarih ve Toplum Silah Yerine Türk Türk Yurdu Takvim-i Vekayi Yeni Silah Yazılış yeri ve tarihi Zilhicce Zilkade XIII



Gİ R İ Ş il. :MEŞRUTİYET TÜRKİYESİ Il. Meşrutiyet devri, siyasi ve içtimai bünyemizi derinden sar­

san hadiselerle doludur. Bugünkü toplum yapımızın, birçok şubesiyle o tarihlerde şekillendiği iddia olunabilir. Bu bahiste, sözkonusu yapılanmaya zemin hazırlayan şartlara bir gözatacağız. Bir konudan diğerine geçerken, eserin asıl mevzuu olan Müdifaa-i Milliye Cemiyeti'nin sözü edilen durumla nasıl bir ilgisi olduğunu vurgulamaya çalışmak, metodumuzun ana prensibi olacaktır.

Il. Meşrutiyet devri kültür hayatı (dolayısıyla edebi hayatı),

siyasi hayat kadar hareketlidir. Bir taraftan siyasi muhtevalı ede­ biyat, devrin şartlarından aldığı kuvvetle kendini kabul ettirir­ ken diğer taraftan buna tepki olarak nitelendirebileceğimiz bir edebi hareket daha mevcuttur. Il. Meşrutiyetin ilk günlerinden itibaren, bilhassa askeri şahsiyetlerin kalemiyle yürütülen Sul­ tan n. Abdülhamid ( 1 842- 1 9 1 8) aleyhtarlığını şiar edinmiş edebi faaliyet ile Trablusgarb Harbi neticesinde alevlenip bilahare "MilD Edebi yat" adıyla devam eden edebi faaliyet, sosyal gaye " peşindedir. 1. Cihan Harbi yıllarında, siyasi iktidarın, Harbiye Nezareti vasıtasıyla bu tip kültür faaliyetlerini desteklediği malumdurl. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin birtakım kültürel faaliyetleri de aynı paraleldedir. Hamasi edebiyat her ne kadar galip bir tavır olsa da, ede­ biyatın yalnız kendisi için konuş�ı gerektiği kanaatini silememiş( 1) Geniş bilgi için bk. Tahir ALANGU : Ömer Seyfeddin -Ülkücü Bir Ya­ ı.arın

Romanı-, İ stanbul 1967,

s.

344-376.

1


tir. n. Meşrutiyetin ilk yıllarındaki Fecr-l Ati edebi mahfilinin gayretleri bunun delilidir. Fecr-i Ati'nin sesini daha sonra Yeni Nesil, Nesl-i Ati veya Nayiler adıyla tanıdığımız edebi grup ile Şairler Derneği devam ettirecektir. Fakat devre damgasını vu­ ran, sosyal gaye gözeten edebi anlayıştır. Şimdi bu oluşumu kısaca gözden geçirelim.

Fecr-i Ati edebi topluluğu kurulmuştu (20 Mart 1909). Bu sıralarda İ tti­ had ve Terakki ile muhalif fırkalar arasında amansız bir müca­ dele vardı. Fecr-i Ati, "San'at şahsi ve muhteremdir" düsturuyla, edebiyatı bu çekişmelerin dışında tutmak istiyordu. Yani, ede­ biyatın siyasi mücadelelerin propoganda vasıtası yapılmasına karşı idi. Fecr-i Ati'nin edebiyat tarihimizdeki önemi de bu noktadadır. Ancak Fecr-i Ati'nin bu yolda devam etmesini engelleyen iki se­ bep vardı : Il. Meşrutiyetin ilanından takriben sekiz ay sonra,

a. Üyelerinin çoğunun siyasetle doğrudan ilgilenen şahsiyetler olması, b. Devrin sosyal ve politik şartlarından kaynaklanan kamu­ oyu baskısı. Fecr-i Ati'nin kurucusu sayılan Şahabeddin Süleyman (18851919), aynı tarihlerde, Osmanlı Demokrat Fırkası (Fırka-i İbad)'nın en faal elemanlarından biri, hatta basındaki sözc üsüdür. Refik Halid KARAY (1888-1965), Hürriyet ve İtilafFırkası'run kalemşörüdür. Ahmed Samim (1844-1910), ittihatçı aleyhtarlığı yüzünden kurşunlanarak can vermiş bir Fecr-i Ati muharriridir. AD Süha DELİLBAŞI (1887-1960)'da çoğu politik meselelerde Ahmed Samimle birlikte görülüyordu. Tahsin Nahid (1887-1919), mizacı itibariyle siyasete meyyal idi ven. Meşrutiyetin ilanını takip eden günlerde hayli nutuk söylemişti. Doğrudan siyasi bir tavrı olmayan bazı Fecr-i Aticiler ise Ahmed Samim'in İttihatçılar tarafından öldürülmesi üzerine bu fırkaya dostane bak­ mıyorlardı. Yakup Kadri KARAOSMANOOLU (1889-1974) 2


bunlardan biridir. Fecr-i Ati'nin İttihat ve Terakki'ye meyleden üyeleri de vardır. Birbirine muhalif kanaat sahibi bu insanların, yalnızca edebi faaliyetlerini birleştirmek maksadıyla daha uzun zaman aynı çatı altında bulunmaları beklenemezdi. Zaten netice de aynı yolda tecelli etti. Fecr-i .Ati'nin İttihat ve Terakki para­ lelindeki üyeleri ve bu edebi cemiyetin dağılmasında devrin sosyal ve politik zemininin payı konusunda Yakup Kadri'yi dinleyelim: "Dağılıp gidişin (...) birçok sebebi vardı. Bu sebeplerin en başında memleketin o günlerdeki politik ve sosyal durumunu gö­ zönünde bulundurmak kızım gelir. Bir yandan ittihat ve Terakki idaresinin gittikçe ağırlaşan baskısı, öbür yandan muhalif par­ tilerin buna karşı gittikçe azgınlaşan direnme hareketleri ve bun­ lara paralel olarak başgösteren birbirine zıt fikir cereyanları öylesinefırtınalı bir hava yaratmış ortamı öylesine dalgalandırıp bulandırmıştı ki, devlet gemisini tehdid eden bu dalgalanmalar arasında 'San 'at şahsi ve muhteremdir' dövizli kayığın yüzme­ sine artık imkan kalmamıştı. işte başkanımız Hamdullah Suphi kürekleri bırakıp zamanın ekalliyet davaları ve Osmanlıcılık­ Türkçülak kavga/an içinde hayli bir önem taşıyan Türk Ocağı 'nın başına geçmişti. işte nazenin hanımlar şairi Celili Sahir şimdi iriyan komitacılarla dUşllp kalkmaya başlamıştı. işte dergimiz Servet-i Fünun 'un yazı işleri müdürü Köprülüıiıde Mehmed Fuad, Fecr-i Ati 'nin kurucusu Şahabeddin Süleyman'ı da ar­ kasına takıp İttihat ve Terakki merkez-i umumisi 'nin çıkardığı "Hak" gazetesini yönetenler arasına katılmıştı ''2.

İttihat ve Terakki'nin kültürel konulardaki faaliyetler için en büyük şansı, Ziya Gökalp (1876-1924) gibi çevresini pek kısa sürede etkileyebilen, toparlayıcı bir üyeye sahip olmasıdır. Köprülüzade Mehmed Fuad (1890-1966), Karaosma nzade Ya­ kup Kadri, Ali Canip YÖNTEM (1887-1967), Celal Sahir EROZAN (1883-1935), Hamdullah Suphi TANRIÖVER (1885-1966) gibi bazı ediplerimizin önce Fecr-i Ati üye(2) Yalcup Kadri KARAOSMANOÖLU : Gençlik ve Edebiyat Hatmtlan, Ankara, 1969, s. 7 1 .

3


si oldukları halde daha sonra Milli Edebiyat hareketine katıl­ malarında devrin sosyal ve politik şartlan kadar, Ziya Gökalp'in de tesiri olduğunu unutmamalıyız. Yukarıdaki ifadelerimizden Milli Edebiyat hareketinin İttihatçı, Fecr-i Ati'nin ise ona mu­ halif olduğu şeklinde bir kanaat çıkarılmamalıdır. Ancak, Fecr-i Ati'nin ferdiyetçi, anlayışına karşı devrin sosyal ve siyasi şartlarından kaynaklanan ve ferdiyetçi sanat anlayışına bir tepki sonucu ortaya çıkan Milli Edebiyat hareketi, faydacı bir edebi­ yattı. Müessisleri de İttihat ve Terakki iktidarına yakın idiler. Kökleri ta 1897 Osmanlı-Yunan harbi'ne kadar uzanan Milli Edebiyat anlayışının sistemli bir şekilde işlenmesi, 1911'de Selanik'te çıkmaya başlayan Genç Kalemler'le başlar. Genç Kalemler'in tanıtıcı özelliği, dil konusundaki ısrarlı tavrıdır. Bir taraftan Edebiyat-ı Cedide (Servet-i Fümin) topluluğu ve onun dilini miras alan Fecr-i Ati'nin terkipli Osmanlıcaya meyyal li­ sanına karşı mücadele verirken diğer yandan Türk Derneği'nin "tasfiyeci" tavrına karşı çıkan Genç Kalemler'in prensipleri, zamanla umumi kabul görerek muhaliflerini bile yumuşatacaktır. Şunu da belirtelim ki Genç Kalemler; "Yeni Lisan" adıyla or­ taya koyduğu ilkelerin şiir için geçerli olmadığını, çünkü şiirin diğer edebi türler arasında mümtaz bir mevkiye, dolayısıyla ferdi bir lisana sahip olduğunu kabulleniyordu. Zira Genç Kalemler'de "Milli Edebiyat" adına konuşanların bir kısmı -daha önce te­ mas edildiği gibi- Fecr-i Ati pasaportu taşıyordu. Bir edebi hareket, kendini kabul ettirmek için önceki hakim edebi anlayışın mukavemetini kırmak zorundadır. Yukarıda be­ lirtildiği üzre, Milli Edebiyat hareketini Fecr-i Ati karşısında güçlü kılan, sosyal ve politik zemin idi. Şartlar, edipleri Fecr-i Ati'nin aristokrat ta_vnndan koparıp sosyal faydacı olmaya zorluyordu. Bu ediplerin proto-tipi olan Yakup Kadri, yıllarca 'şahsi ve muh­ terem' bir sanatın havariliğini yapan Yakup Kadri, kendi anlayışındaki büyük değişmeyi anlatırken, devrinin aynı ruhi inkılabı yaşayan ay dınına da tercüman olur :

4


"Arlcamda Fecr-i Att, iJnQmde bu bQyQ/c kumandanlar (Gro•, 'sanal şalıst ve muhteremdir' bayrağı elde,

Bergson, Gourmont),

yıllarca iniş yokuş yiJrllmediğim yer, çatmadığım adam kalmadı. San'at şahst ve muhteremdir: Hiçbir şövalye, kendi arması Qze­ · rindeki döviz 'i için, eminim, benim kadar cihada çıkmamıştır. Bu çoşkuluğum, sanat perisi yolunda bu serdengeçti/iğim, i/Jc millt feldlcetimiz olan Balkan Harbi 'ne kadar, batan ateşile de­ vam etti. Fakat, ne vakit ki, Çatalca iJnane dayanan düşman top­ lannın sesini ta yatağımın içinde işitmeye lxq/adım, hisseder gibi oldum ki, hayatta benim yaptığım macadeleden daha mahimleri vardır. Balkan Harbi'ni daha bir sara millt fe/.dlcetler takip etti. Ben gene 'Sanat şahst ve muhteremdir' diyorum. Fakat, onun yanılxqında, hiç değilse onun kadar şahst ve muhterem şeyler olabileceğitıi de dQşilnmeye başlamıştun. Nihayet 1914-1918 geldi. Garp imperialismasının kandan ve yağmadan göı.ü dönmQş kurt süraleri, baıan vahşetile bivm zavallı ağıllanmızın astane de saldırdı ve ortada, ne edebt cemiyetlerden, ne mukaddes sanat davalanndan eser kaldı. O zaman, artık, sarahatiyle anladım ki, istik/.dli uğrunda o derece ter döktüğüm sanat, evveld, bir ce­ miyetin, bir milletin malıdır, sonra da nihayet bir devrin ifade­ sidir. Bunlardan tecrit edilmiş bir sanatın ne mdndsı, ne kıymeti vardır. Müstakil sanat, müstakil vatanda olabilir''l. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin birtakım kültürel faaliyetle­ rinin Mehmed Akif ( 1873-1936), Hüseyin Kazım Kadri (18701934), İsmail Faik, Üryanizide Ali Vahid (?-1940) ve Fuad Hulusi DEMİRELLİ (187�1955) gibi toplumcu anlayıştaki ede­ biyat ve kültür ada mları tarafından yönlendirildiği, çalışmamızın ilgili bahislerinde görülecektir. Bunun yanında, CenAb Şahabeddin (1870-1934) ve Şahabeddin Süleyman gibi bazı (3) Yakup Kadri KARAOSMANOOLU : Bir Kıssa Bir Hisse, Kad. mc., nr. 14, Şt. 1 933 , s. 26. s


ferdiyetçi tavırlı edipler de işte bu sosyal şartlardan OtOrO miyetin faaliyetlerinden uzak kalmamışlardır.

ce­

Derneklerin, kamuoyunu yönlendirmede çok etkili vasıtalar­ dan olduğu, herkes tarafından kabul edilen gerçeklerdendir. Müdifaa-i Milliye Cemiyeti yanında Donanma Cemiyeti de ben­ zer faaliyetleriyle kamuoyunu şekillendirmede mühim rol oynamışbr. Kuruluş tarihi ( 1909) itibariyle Müdifaa-i Milliye'den epey eski olan bu demek, bilhassa çıkardığı uzun ömürlü, güzel ve muhtevalı dergisi Donanma ile kültür hayatımızda pek mümtaz bir mevkiye sahiptir. il. Meşrutiyet yıllarında kamuoyunu mil­ liyetçilik duygularıyla yönlendirmeye çalışan diğer kültürel ce­ miyetler ise Türk Derneği ( 1908-1913), Türk Yurdu Derneli (191 1-1912) ve Türk Ocağı (kuruluş: 1912)'dır. Türk Derneği, kendi adıyla çıkardığı dergiyle, Türk Yurdu Derneği ise Türk Yurdu isimli dergisiyle basında sesini duyurmuş, kültürel faa­ liyetlerde bulunmuştur. Daha sonra Türk Ocağı, bir yandan Türk Yurdu'nu devam ettirirken diğer yandan da Yeni Mecmua 'yı çılcarmakla kültürümüze büyük hizmetler yapmıştır. Önceleri tamamen türkoloji çalışmaları için birer enstitü değeri taşıyan ilk iki demekten sonra Balkan Harbi sırasında kurulan Türk Ocağı, azınlık ırkçılığı ile çalkalanan Il. Meşrutiyet or­ tamında, biraz da azınlık ırkçılığına tepki olarak, ideolojik bir hüviyet kazanmıştır. Artık Türkçülük faaliyetleri bu cemiyetin akademik havasıyla yürütülmeye başlanmı ştır. ''Ocaklı''lar, Mü­ difaa-i Milliye Cemiyeti'nin faaliyetlerine daima katılmış, hatta İzmir'de ve muhtemelen bizim tespit edemediğimiz daha başka merkezlerde mesailerini Müdifaa-i Milliye cemiyeti'nin çalış­ malarıyla birleştirmişlerdir. Il. Meşrutiyet yıllan, Osmanlı ekonomisinin en kötü devri­ dir. Kolayca tahmin edilebileceği gibi bunun birinci sebebi 191 1 'de başlayıp 1 9 1 8 sonlarına kadar devam eden harpler dizisidir. Zi­ raate dayanan Osmanlı ekonomisi, harpler yüzünden insan gücünü

6


kaybederek durma noktasına gelmişti. Düşünülen ilk çare, tabit, evlenmeyi teşvik ederek kayıp insan gücünü yeniden kazanmaktı . Diğer bir yol ise kadınlan iş hayatına alıştırmaktı. Köy kadını zaten bir tarım işçisiydi ama şehir kadınının, kayıp erkek nüfu­ sunun yerini alması gerekiyordu. Bu maksatla 1916'da Enver Paşa (1881-1922) ' mn gayretleriyle Kadınlan Çalıştırma Cemiyeti kurulmuştu. Yine savaş yıllarında kadınlar gönüllü olarak askere alınarak geri hizmetlerde, bilhassa tarım alanında kendilerinden faydalanılmıştır. Bu cemiyet vasıtasıyla evlenmeyi ve çok çocuk sahibi olmayı teşvik etmek de hüktimetin ekonomi politikasının bir parçası oluvermişti. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin yayınlan arasında da köy ve köylüye yani ziraat sektöründe çalışanlara yönelik yayınlar bu­ lunduğunu kaydedelim. Bilhassa Hüseyin KAzım Kadri (18701934) 'nin bu hususta ne büyük gayret sarfettiğini çalışmamızın "Cemiyetin Neşriyatı" bölümünden anlaşılacaktır. Cemiyetin eko­ nomiye katkısı, İ rşad Hey'etlerinin vazifeleri arasındadır. Nite­ kim, 1914 nizamnamesinin 20. maddesinde, İrşad Hey'etlerinin vazifeleri sayılırken, maarif yanında, ''ticaret, ziraat ve sınayi­ nin terakkiyatına" çalışmak ve bu amaçla, "ziraat-i fenniyenin mahall-i tatbiki olabilecek bir "Çiftlik Mektebi" ile İstihlak ve Teavün Şirketleri (kooperatiO kurmaktan bahsedilmektedir. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin bu vazifeyi ne dereceye kadar başarabildiği ayn bir konudur. Burada dikkat çekici husus, savaş yıllarında kaybolan ekonomik gücü yeniden kazandırma gayret­ leridir. İş gücü kaybından dolayı zarar gören kesim, yalnızca ziraat sektörü değildi. Üretim azlığı diğer sektörleri de etkilemiş, enflasyonun yayılmasında birinci sebep ol muştu. Suriye-İ ran-Irak cephelerinde, yerli halkı kazanmak için Arap şeyhlerine İran'ın prens ve derebeylerine akıtılan altınlar da enflasyonu körükleyen sebeplerdendi. Buna karşılık cephedeki er7


pek

maaşı bile dilzgünce ödenemiyordu. "Sultan Reşad ölap de Vahdettin tahta geçince bir defaya mahsus olmak Qzere ili. Orduya verilen gilm/Jş mecidiye/erin ise, tamamının veya çok lcısmmın gilm/Jş kaplama kurşun lc/Uleler o/dulu meydana ,çılcmıştı. Tazyik altında birbi­ rine yapqan bu kurşun mecidiyeleri ayırmak isterken, üzerindeki ince gllmf4 1.llr kalkıyor, altından kara levha çıkıyordu. ''4 lerin zaten

cQz'i bir miktar (8 - 12 kuruş) olan

Enflasyonist baskılarda en fazla etkilenen tabü ki, üretime

doğrudan katkısı olmayan memur kesimi idi. Çünkü alım gücünün düşmesi yanında, bir de devlet mecburi tasarruf adı altında me­

murun maaşına kesinti uyguluyorduS. Müdafaa-i Milliye Cemi­ yeti memur ve müstahdeminin temettü vergisinden muafiyet istekleri (bk. BELGE: 13) bu bağlamda anlam kazanan bir teşebbüs addedilebilir.

Il. Meşrutiyet devri, Osmanlı basını için hem en serbest hem

yıllarını yaşayan basın,

1. Dünya Harbi'nin başlamasıyla birtakım

de en yasakçı yıllan ifade eder. 1908-1913 arasında en

serbest

kısıtlamaJar çemberine girer. il. Meşrutiyetin ilan edildiği günlerde

hiçbir kanun ve nizama bağlı olmayan matbuat 1913 ' ten 1919

başlarına kadar çıkarılan yedi geçici kanun ve kararname ile bazı kayıtlara tabi kıhnmışbr. Ancak 1909 Matbuat Nizamnamesi, bir­ kaç ufak değişiklikle 1931 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. Bu­

rada şunu hemen vurgulamalıyız : Matbuata getirilen k:ısıtlamalan

bir iktidar-muhalefet çekişmesi olarak değerlendirmek, kesinlikle yanlıştır.

İttihat ve Terakki

iktidarının sözcülüğünü yapan

Tanin'in bile birkaç sefer kapatılıp

Renin, Hak

Yeni Tanin, Cenin, Senin,

gibi unvanlarla tekrar neşredilmesi bunun en

inandırıcı delillerindendir. Şu halde yasaklamaların çoğu devlet düzeni ve haıp halinin zaruretinden kaynaklanmaktadır.

(4) Şevket Siireyya AYDEMİR : Makedonya'dan Ortaasya'ya Enver Paşa, C. III (1914-1922), İstanbul, 1 972, s. 38. (5) Zafer TOPRAK : Tiirkiye'de "MilR İktisat" (1908-1918), İstanbul, 1982, s. 334. Konumuz olan zaman dilimindeki Osmanlı iktisadi faaliyeıl�ri v� mail durumla ilgili en geniş bilgi bu eserdedir. 8


MüdMaa-i t.{illiye Cemiyeti'nin ilk yıllarında, basınla ilişkisi gayet olumludur. Hele kuruluş devresinde bütün basın adeti ağız birliği ile bu teşebbüsü alkışlamıştır. Fakat İttihat ve Terakki ik­ tidarı mukadder sona yaklaşırken, cemiyet aleyhtarı yazıların bir­ denbire matbuatı kapladığına şahit oluyoruz. Cemiyet, belki de bu aleyhtar matbuata karşı koyabilmek amacıyla bir dergi çıkar­ mayı düşünmüş, ancak kısa bir müddet sonra kapatılması bu teşebbüsü sonuçsuz bırakmıştır. Ekonomik problemlerle baskı tek­ niği çok zayıflayan matbuatımıza alternatif olarak ise klişe ba­ sabilen bir matbaa tesis etmiştir. il. Meşrutiyetin ilk yıllan-'iaki süreli yayın fazlalığı, 1. Dünya Harbi sonlarında artık kıtlığa dönüşmüştür. Devletin resmi yayın organı Takvim-1 Vekayi'nin 12 Kanun-ı Sani 1324 (25 Ocak 1909) tarihli 102. nüshasında yayımlanan listeye göre o günlerde çıkmakta olan süreli yayın adedi 689'dur. Bunların 361 'i İstanbul'da neşredilmektedir. Umumi Harp sonlarındaki periyo­ dik neşriyatla ilgili olarak elimizde bu kadar sağlam bir belge yok­ tur. Fakat 19 Şubat 1919'da kapatılan gazeteler yerine yenilerinin çıkarılması yasaklanırken İstanbul' da neşredilebilecek süreli yayınların listesine baktığımızda yalnızca 30 tane isim görebili­ yoruz6. Bu sayılarda yasaklamaların rolü rıe olursa olsun, ra­ kamların düşüklüğü matbuatın asıl probleminin ekonomik ol­ duğunu düşündürmektedir. Hem II. Meşrutiyetin ilk yıllarında hem de 1. Cihan Harbi ortamında neşredilmiş olan Servet-i FünOn'u numune kabul edip, baskı ve kağıt kalitesindeki düşmeyi nazar-ı dikkate almak, karşılaşılan ekonomik zorlukları anlat­ maya kafidir. Renkli kapağı, kuşe kağıt ve baskı mükemmeli­ yetiyle dikkati çeken Servet-i Fümin, Harb-i Umumi yıllarında pek adi kağıda basılmış, resimleri seçilemeyen, mürettip hata­ larıyla dolu bir dergi olmuştur.

Giriş'in başında, "bugünkü toplum yapımızın birçok şubesiyle o tarihlerde şekillendiği iddia olunabilir'' denilmişti. Bu yapılan(6) Zeki SARUHAN : Kunıluş Savaşı Günlüğü, C. 1. , Ankara 1982, s. 136

.

9


manın akla gelen ilk cephesi çok partili hayattır. Il. Meşrutiyetteki siyasi hürriyet havasının, 21 . Asn karşılamaya hazırlanan Türkiye'dekinden ileri seviyede olduğunu söylemek mümkündür. Ancak altyapısı henüz teşekkül etmemiş bu yeni rejim, önce te­ rörle, daha sonra tek parti .(İttihat ve Terakki) despotizmiyle zedelenmiştir. Dört yıllık meşrutiyet tecrübesi, 1912'de iki mühim netice vermiştir : Halaskh ZabitAn Hareketi ve B ab-ı Ali Baskını'yla askerlerin politikaya el koyması, askerlerin seçme hakkından mah­ rum edilmeleri. Bunlar, demokrasi tarihimiz açısından fena puan­ lar olduğu gibi, memleketin içinde bulunduğu buhranlara da kısa vadede bile çözüm getirmemiştir. Hem Halaskar Zabitin hareketinin lideri Nazım Paşa ( ? 1913) (Bab-ı Ali Baskını'nda), hem de Bab-ı Ali Baskını'nı ya­ pan İttihatçıların sadarete getirdiği Mahmud Şevket Paşa, (18561913) teröre kurban gitmiştir. Askeri şahısların seçme-seçilme hakkından mahrum edilmesinin de Halaskar Zabitan Hareketi üze­ rine, askerlerin kendilerini "halaskir" (kurtarıcı) diye görme­ mesi için alınmış bir tedbir olduğunu hatırlayalım. Ne var ki, bu kanunun (8 Ekim 1912) umulan ölçüde politika hevesine engel olamadığı, üçbuçuk ay sonra (23 Ocak 1913) Bab-ı Ali Baskını'yla ortaya çıkacaktır. İç siyasette bu hareketler cereyan ederken, dış ilişkilerde de Osmanlının sona doğru yaklaştığını haber veren hadiseler bir­ birini kovalıyordu. 15 Ekim 1912'de imzalanan Ouchy (Uşi) Muahedesi ile Trablusgarb kaybedildi. Trablusgarb'ın İtalyan­ lar tarafından işgali Osmanlı kamuoyunda İtalyanlara karşı büyük bir kin doğurmuştu. Rübab mecmuasındaki şu bulmaca, bu ki­ nin boyutlarını gösterecek niteliktedir. "Danyada en alçak mil­ let hangisidir? " Cevap: "ltalyanlar ''1. Keza, Halid Fahri OZANSOY, (1891-1971) İtalyanlara hıncını kinini dile getirdiği (7) 10

R.

mc., nr.

23, 19

Re.

1330-7

Hz.

1328 (20

Hz.

19 12).


bir şiirine ''Deni ltalyan/ara Hatiften Bir Hitap''8 adını venniştir. Bunlar Türk kamuoyuna tercüman olacak binlerce metinden he­ mencecik ellinize, aklımıza gelivereceklerdir. Aynı duygulan daha kesif bir şekilde dile getiren pek çok misal mevcuttur. Trablusgarb Harbi'ni bitiren Ouchy Muahedesi'nden üç gün sonra 18 Ekim 1912'de Balkan Savaşı başladı. En kuvvetli üç ordusu Rumeli'de olan Osmanlının Bulgarlara yenilmesi, Bal­ kanlardaki diğer düşmanlara cesaret verdi. "İttihatçılık" veya "Halaslcarlık" mücadelesiyle meşgul Osmanlı ordusundaki çözülme, artık durdurulmaz bir bil aldı. Bulgarlardan sonra Sırp­ lar, Yunanlılar da dünkü efendilerine galebe çalmanın zevkini tattılar. Daha Girit'in intikamı alınmadan başgösteren fecaatin Türk ruhunda meydana getirdiği çöküntü, muhakkak ki bütün ta­ riflerin, tasvirlerin ötesindedir. Balkanlardaki birçok şehrin düşman eline geçmesi üzerine, Beşiktaş spor kulübü; kırmızı-beyaz olan forma rengini, bu şehirler tekrar Türk bayrağına kavuşuncaya kadar, matem ifadesi olarak, siyah-beyaza dönüştürmüştü. Bu olay, Balkan Savaşı felaketinin milli vicdanı ne derece rahatsız ettiğini gösterecek misallerdendir. 1828-29 Türk Rus Harbi'nden beri Türk maşeri vicdanı bu kadar şümullü bir ruhi çöküntü yaşamamış, bu kadar rencide edilmemişti. 1828'de Ahıska'nın düşmesi üzerine Ahıska gül idi gitti Bir ehl-i dil idi gitti Söyleyin Sultan Mahmud'a İstanbul kilidi gitti diyen bir halk şairimiz işte bu maşeri vicdana tercüman oluyordu. Gerçekten kısa zaman sonra Ruslar Edime'ye girmişti. Halbuki şimdi Edime, daha dün kaale alınmayan Bulgar'ın zulmüne ma­ ruz idi. Türklük için bu, daha feci bir akibetti. Rıza Tevfik, (18691949) Edime'nin yürekler acısı halini "Acıklı Ana"ya benzet­ tiği şiirinde -daha sonra aslı unutulacak kadar anonimleşip türkü olarak söylenen mısralarında- bütün milletin yaşadığı ruh bur­ kuntusunu şöyle dile getiriyor : (8) Halid Fahri OZANSOY : Denl İtalyanlara Hatiften Bir Hitap,R. mc., nr. 16, 29 C.E. 1 330 - 3 My. 1328 (16 My. 1912), s. 167-168. 11


Yüce Gene

Balkanları duman bağlamış

mi gurbette kara haber var

Seher vakti hurda kimler ağlamış? Çemenzar üstünde taze çiğler var! Ufukta

iz

gördüm kızıl bayraktan·

Dumanlar ağıyor nemli topraktan Tekbir sadilan gelir uz.aktan

Hudut boylarında sanki �ıahşer var Bu müdhiş manzara nedir ya Rabbi! Cilve-i kahrının nedir sebebi?

-Mahşere muntazır bir mevta gibi­

Ş

Karşımda yıkılmı bir de minber var. Sen doğurdun hep o serverleri Cihana ün salan dilaverleri

Belli bile değil bugün yerleri Bunda anlaşılmaz sırr-ı kader var Bulgar ordusu karşısında hezimete uğramak, gerçekten her

müslim ferd için "Rabb'in cilve-i kahn'nın tecelli ettiği bir "anlaşılmaz sırr-ı kader" idi.

Balkan Harbi'ni bizzat yaşamış bir edip \'.e siyaset adamı Dzun Nami DURU (1876-1967), yıllar sonra o devirlerin ka­ muoyunu şöyle anlatıyor :

"Meşruıiyetin i/Anı, Trablus, Balkan Harbleri, en sonunda Birinci Cihan Harbi, o buhranlı zamanlardır ki millet kendini bu zamanlarda anlamaya başlamıştır. Balkan Harbi 'nde tarihimizde eşine belki hiç rastlanmayan çok acı bir biçimde yenildik. Bu ye­ niliş, milletin ruhunda ne büyük sarsıntılar uyandırdı. O günleri ş(Jy/e içten bir anarsak, batan Türk milletinin bu ürperişlerini ko­ layca anlanz. Neydi o günlerde yazılan yazılar? Şiirler? Söyle­ nen türküler? Bunları bugün anmakta bir zarar yok; fakaJ bu sarsıntıdır ki Türk milletini, bir daha uyumamak azere uyandır­ mıştır. 12


Rumeli'nin dağlan var Ne güzeldi şimdi ağlar Ağlama sen garip vatan Biz geliriz yine inan tQrlciJsQnll unuttuk mu? Camilere haç takıldı, Minareler hep yıkıl dı, Anne, baba, öksüz, alil, Kahbecesine kesildi, of! ... . . . intikam! ah! intikam lllTk/JsU ıihnimiıden çıktı mı? O vakit maarif mD/ettişiydim. BUian o acı ganleri, dakikası dakikasına yaşamıştım. (... ) Atalanmızın öz yurtlan olarak yiJ:lkrce yıl teptikleri o topraklar, birçoğumuzun hala içini yak­ maktadır' '9. Haksızlığa uğramış bir toplum psikolojisinin bir yüzü inti­ kam haykırışları, diğer yüzü ise istikbale güvensizlik:, ümitsiz­ liktir. O günleri yaşayanlardan Hasan Ali YÜCEL (1897-1961) "Dışardan gelen savlet/er, en kuvvetli dayanağım, içerdeki ayn/ık/arda ve bilhassa siyaset alanındaki daşmanlıklarda bulu­ yordu..... TUrklerin Avrupa'dan çıkmalan için çalışanlara bu ar­ zulannı gerçekleştirme imklinı veren, ordumuzun içine kadar sokulmuş partici hırsı; milletin bUnyesini ast Uste sarsmış, periş"''' etmişti'' dedikten sonra halktaki ruhi çöküntüyü şöyle anlatıyor :

''BU/Un memleke:te batan memleketin en acra köşelerine ka­ dar sinmiş olan cehil ve gaflet, nerelerden estiği bugan de meçhul sam yelleri gibi, halk kat lesinde Umitsizlik ve geleceğe güvensiz­ lik yaratıyordu. 'Biz, adam olmayız', 'artık yıkılmaya mahkılm olduk', 'buyuk devletler bizi kendi halimize bırakmazlar' gibi kötUmser dUşUnceler, kınk gönUllerin elemli teazdsı haline (9) K4zım Nami DURU

:

Ziya Gökalp, İstanbul, 1949, s. 450.

13


gelmişti. (. . . ) Balkan Harbi 'nden sonraki dönemde umumi bir bit­ kinlik hakimdi. Okullarda; Bintıçyazyirmisekizde Tark namusu lekelendi of . . tarkasa her 'off' dedikçe dinleyenleri harap ediyor, ağlatıyordu. "10 Haksızlığa uğramışlık ve intikam duygusunun Türk kamu­ oyunda doğurduğu kin, sadece İtalyanlara veya fiilen savaşbğımız Balkan Devletleri'ne karşı değil, topyekUn Avrupa'ya karşıdır. Nitekim bu aleyhtarlığın bir göstergesi olarak, Müdafaa-i Mil­ liye Cemiyeti'nin teşekkülünden dört gün önce (28 Ocak 1913) İstanbul'da Müslümanlardan başka, Ermeni, Musevi ve Ateşperestlerin de üye olabildiği "Asya Asyalılanndır" adlı bir demek kurulmuştur. Asya kıtasındaki bütün büyük şehirlerde şube açmak niyetinde olan bu derneğin yegane gayesi, Asya 'yı Asyalılar elinde muhafaza etmek, Avrupa istilasına karşı koymak ve Asyalı toplumları amelelikten sermayedarlığa, tüketicilikten üreticiliğe geçirmektir 1 1 . Yukarda söylediklerimiz toparlanacak olursa ortaya şu çı­ kıyor; Müdafaa-i Milliye Cemiyeti gibi siyasi gruplaşmalar ve mülahazalar ötesinde bir cemiyet kurma fıkrini kamuoyuna mal eden asıl sebep, işte bu harpler silsilesidir. Kaybedilen vatan parçasından kopup gelen göç dalgalan, bu sefaleti gören ahali­ nin hamiyet duygulan vs. hep, kamuoyunun bu yönde şekil­ lenmesine vesile olmuşlardır. Nitekim Edirne'nin kurtarılı­ şından 1. Cihan Harbi'ne kadarki devrede cemiyetin faaliyetle­ rinde bir gevşeme görülmektedir. 1. Cihan Harbi'nin başlamasıyla cemiyet yeniden kurulacak ve faaliyet alanını genişletecek­ tir. Hasan Ali

YÜCEL : Sisler Karşısında, Cumhuriyet gz . , 8 Ar. 1958 (bk. Hilmi YÜCEBAŞ : Bütün Cepheleriyle Aka Gündüz Hayab Habrala­ n F.serlcri, İstanbul 1 959, s. 48). (1 1) "Asya Asyahlanndır", Yeni Silah gz . , nr. 58 1 , 16 KS. 1328 (29 Oc. 1 9 1 3). (10)

14


Bu arada komitacılıktan yetişme İttihatçıların kamuoyunu şekillendirmede mahir oldukları da unutulmamalıdır.

Terakki kurmaylarının

İttihat ve

tam zamanında, bütün halkın endişe ve

isteklerine tercüman olabilecek bir beyanname ile Müdafaa-i Mil­ liye Cemiyeti'ni kurma teşebbüsü, "bala mı particilik?" diyen bir kamuoyu bulmuştur. İttihatçı kurmaylar, böylece nüfuzlu şahsiyetleri bu cemiyetin çatısı altında biraraya getirerek hem ik­ tidar hem de millet için hayırlı neticeler veren bir faaliyet gerçekleştirmişlerdir. Tekrar edelim ki içteki kargaşa ve cephedeki bozgunun yaşandığı o günlerde, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin kurulması, gayet manidardı. Çünkü bu cemiyet; içerdeki her türlü hasmane davranışların unutulup, gözlerin dışardan gelen tehlikeye çevril­

mesini istiyordu; devlet gemisinin su aldığını söylüyor ve her Os­ manlıya "sen de gemidesin" ihtarını yapıyordu.

ıs


I.

MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİYETİNİN KURULUŞU

Balkan Savaşları, Türklük için son derece gurur kırıcı feliket sahneleriyle doludur. Osmanlı ordusu bütün dünyayı şaşırtan, kendi insanımızı ise ümitsizliğe sevkeden bir hezimete uğramıştı. Bozgunun milli vicdanda doğurduğu teessürü, o yıllarda okullarda talebenin söylediği bir türkünün. Binaçy�irmisekizde Tark na­ musu lekelendi of!. mısraı, veciz bir şek.ilde dile getirir. .

Aynı yıllar, Osmanlı Devleti'nin akla gelebilecek her türlü hiziple çalkalandığı yıllardır. "Müdafaa-i Milliye" işte bütün bu hizipçi düşünce ve faaliyetlerin üstünde, herkes tarafından tanınması gereken "asgari müşterek"lerin hatırlanmasıdır. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti, Bulgar toplarının İstanbul'a ulaşan seslerindeki tehdide karşı, tabii bir toplu korunma mekanizması olarak ortaya çıktı. Ne var ki 1913'ten 1919'a kadar çok etkili faaliyetler gös­

teren bu cemiyet hakkında, müstakil bir etüd yapılmamı ştır.

Tank Zafer TUNAYA (1915-1991)'nın yazımızda sık sık abf­ ta bulunduğumuz Türldye'de Siyasal Partiler I. vem. Cilt'te ce­ miyetle ilgili bir bölüm ve MeteTUNÇAY(19J&.)'ınl. C.'teki � lümün tenkidine ayrılmış bir yazısı mevcuttur. TUNAYA veTUN­ ÇAY'ın yayınlan cemiyet üzerinde dikkatleri yoğunlaştırınca, M. Bülent VARLIK, kapanıştan sonra cemiyetle ilgili iki vükelA ka­ rarına dilclcat çekmiştir. Tarih ve Toplum'daki (sayı 15, 17) bu 16


yazılardan başka, doğrudan Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'ni konu

alan bir yazı tespit edilememiştir. Y azıı'nızda cemiyetle ilgili bilgi veren kaynakların çoğu (daha öncekini tekrar edenler hariç) kulla­

nılmışbr. Şüphesiz ki bütün malzemenin bunlardan ibaret olduğunu

iddia etmiyoruz. Ancak bulunacak yeni malzemenin de cemiyet hakkında esaslı bir kanaat değişikliğine yol açacağını sanmıyoruz. Bu ön bilgilerden sonra, cemiyetin kuruluşuyla ilgili açıkla­ malara geçebiliriz. A.

Kuruluş Tarihi :

Konuyla alakalı malzeme dışındaki (ikinci elden) kaynaklarda, cemiyetin k uruluşuyla ilgili olarak, şu beş tarih verilmiştir : a. 13 Şubat 1914 b. 31 Ocak 1913

c. Trablusgarb Harbi esnasında

ç. Eylül 1328

d. 1 Şubat 1913

Bunlardan ilk üçünü doğrulayacak bir belgeye rastlanmamıştır.

Tank Zafer TUNAYA'nın verdiği 13 Şubat 1914 ve 3.1 Ocak 1913 tarihleri, yine kendisinin naklettiği cemiyet nizamnamesin­ deki 19 Kanun-i Sani 1329 (1 Şubat 1914) tarihiyle çelişmekte­ dirl. Aslında bu nizamnamedeki tarih de hatalıdır2. (l ) Tank Zafer TUNAYA: Türkiye'de Siyasal Partiler, 1. C. 2. basım, İstan­ bul, l 984, s. 448-450. Bu çelişkiye daha önce Mete TUNÇAY dikkat çekmişti. bk. "TUNAYA'nın Siyasal Partileri'nin Yeni Basımı ve 'Paramiliter' Bir Demekle ilgili Ek Bilgi ve Belgeler'', T.T. der. , sayı: 15 Mt. 1985, s. 68-72. TUNÇAY, (KUTAY'ın verdjği hariç) zikredilen öteki tarihleri TUNAYA'nın verdiği tarihle mukayese etmiştir. Konuyu bütünleştirmek için buradaki bazı bilgileri tekrardan çekinmedik. TU­ NAYA, eserinin Dl. cildinde (s. 293) ise kuruluş tarihini 3 l Oc. 1913 ola­ rak göstermektedir. Fakat burada da Rumi tarihi Miladiye çevirme hatast vardır. (2) TUNA YA, nizamnAmesi metni için kaynak göstermemektedir. Fakat söz konusu yanlışlık, kaynağı tesbitte bize yardımcı olmaktadır: Düshlr, tertib-i sini, 6. C., 1 329-1 330, s. 990-1001; veya "MüdAfaa-i Milliye Cemi­ yeti Nimrnname-i F.&aSisi", Matbaa-i Amire, (İstanbul), 1330 (19 14), 12 s. "Nizamname"ler içinde sadece bu kaynakta tarih yanlış dizilmiştir. 17


Cemiyetle ilgili olarak, Fethi OKYAR (1881-1949)'m habra­ lannda (frablusgarb Savaşı'ndan bahsederken) şunları okuyoruz:

"&2b-ı Alt'nin yani resmi devletin değil gönülla bir avuç ı.abitin şahsifedakarlık/an ve /cahramanlıklan ile temin ettikleri sağlam savunma hattı, memleket içinde büyak amit ve heyecan yaratmıştı. 'Zafere susanuş olan halk, vanlan sonuçlann şevki ile kurulan Do­ nanma ve Madafaa-i Milliye Cemiyetleri 'ne cömertçe bağışlarda bulunuyor, ordusunun eksiklerini tamamlama yolunda yanş edi­ yordu ' 'l. CemM KUTAY (1912-), bu cümlelere istinaden, aynı eserin indeksinde (s. 587) cemiyetin Trablusgarb Savaşları sırasında kurulduğunu yazar. Fakat OKYAR, burada büyük ih­ timalle, Trablusgarb'da başlayıp Balkanlarda devam eden harp sürecini hatırlayarak böyle bir ifadede bulunmuştur. Belki de OKYAR'ın sözünü ettiği cemiyet, Donanma-yı Osmant ve Muavenet-1 Milliye Cemiyeti olabilir. Nitekim yine Cemil KUTAY'ın hazırladığı başka bir eserde ise Eşref Sencer KUŞÇUBAŞI (1873-1964)'nın hatıralarına istinaden, Müdifaa-i Milliye Cemiyeti'nin kuruluşu Trablusgarb Savaşıyla değil, Bal­ kan Savaşlarıyla birlikte anılmıştır4.

Yusuf Hikmet BAYUR (1891-1980) ise Miizfilıeret-i Milliye Cemiyeti hakkında, "O, 1328 Eylülünde kurulmuş olan Müclifaa-i Milliye Cemiyeti'nin yerine geçmek üzere Haziran 1329 (1913)'de kuruldu"S der. BAYUR'un kaynağı, Müziheret-i Milliye Cemiyeti'nin gazetelerde neşrolunan nizanınimesidir. Gerçekten de İkdam'daki nizamnimenin 1. maddesinde cemiyetin, ''19 Ey/al sene 1328 tarihinde teşekkill eden Madôfaa-i Milliye Cemiyeti ma­ kamına kaim olmak /Jzre " kurulduğu belirtilmektedir6. Fakat (3) Fethi OKYAR: Üç Devirde Bir Adam, (Yayına hazırlayan Cemal KUTAY), İstanbul, 1 980, s. 1 4 1 . (4) CemAI KUTAY : Birinci Dünya Harbl'nde TeşkilAt-ı Mahsusa ve Hayber'de Türk Cengi, İstanbul, 1962, s. 27-30. (5) Yusuf Hikmet DAYUR : Türk İ nkılAbı Tarihi C. il-Kısım iV, Ankara 1983, s. 497. (6) "MlizAheret-i Milliye Cemiyeti Nizamn.ime-i Esasisi", İ k. gz . , nr. 5873, 14 Hz. 1329 - 29 Hz. 1 9 13 , s. 4.

18


bir gün sonra Tanln'de, aynı maddedeki tarihin "19 Kanun-ı S8ni

1328" şeklinde değiştirildiğini görüyoruz7. Sonuncu ve resmi ku­ ruluş bakımından doğru tarih,

edilmiştir8.

Feroz Ahmed

tarafından tespit

Müdıifaa-i Milliye Cemiyeti'nin çeşitli yayınlarından da bu sonucu tarihin cemiyetin resmi kuruluş tarihi olduğunu çıkarıyo­ ruz. Mesela cemiyetin bir yıllık faaliyet raporu diyebileceğimiz sayılık mecmuasının9 kapağında "Madafaa-i Milliye Cemiyeti 'nin Bidayet-i Teşekkala Olan 1328 Senesi Kanun-ı Sani­ sinin Ondokuzuncu '' ibaresini okuyoruz. Keza cemiyetin ni­ zamnamesinde 10 de (TUNAYA 'nın istifade ettiği hariç) 19 Kanun-ı Sani 1328 (1 Şubat 1913) tarihi mevcuttur. Ancak tek­ tek

rar edelim ki bu tarih, cemiyetin resmen teşekkülünü gösterir. Cemiyetin, resmen kurulmadan önce de varlığını duyurduğuna dair belirtilerden söz etmek mümkündür. Şöyle ki :

1 Teşrin-i Sani 1328 (14 Kasım 1913) tarihli Sebil-ür Reşad mecmuasında, bir önceki haftanın olayları özetlenirken, 26 Teş­ rin-i Evvel 1328 (8 Kasım 1912) Cuma günü için, gazetelerin ağız birliği etmişcesine Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin gerekliliğinden ve halkın hamiyetinden bahsettiklerine dikkat çekilmiştir. Bu cümleden bir örnek olmak üzere

"Anadolu Sesleri"

mec­

muasından şu yazı iktibas edilmiştir :

(7) "Müzahereı-i Milliye Cemiyeti Niz.amname-i Esasisi" , T. gz. , nr. 1645, 15 Hz. 1 329 - 28 Hz. 1 9 13 , s. 4, si. 4. (8) Feroz Ahmed : İ ttihad ve Terakki 1908-1914 (Jön Türkler), Çev. Nu­ ran ÜLKEN, İstanbul, 197 1 , s. 1 87, 1 Şı. 1913 'ün resmen kuruluşu gös­ terdiğini söyleyen yazar, derneğin fiilen teşekkülünü Eylül 191 1 'e kadar götürerek İııihad ve Terakki Fırkası'nın bu tarihle yapılan kongresinin Müdifaa-i Milliye Cemiyeti adını aldığını iddia ediyor. Fakat gösterdiği kaynaklarda (T.Z. TUNAYA : Türkiye'de Siyasi Part iler 1859-1952, İstanbul, 1952, s. 191-192 ve TUNAYA'nın atıfta bulunduğu 23 Eylül 1 327 tarihli T. deki "İııihaı ve Terakki Fırkasının Beyannamesi"ndc böyle bir bilgi ve bu şekilde bir yoruma müsait ifade yoktur. (9) Müdifaa-i Milliye Cemiyeti : "Müdı\raa-i Milliye Cemiyeti Mec­ muasıdır", İstanbul, 1 329 ( 1 914), kapak. (10) Nizamnamelerden, "Cemiyetin Neşriyaıı" bahsinde söz edilmişti� 19


' 'ilk kavnayı Padişahımız Urmalı Müdlifaa-i Milliye Meselesi lstanbul matbuatının ekseriyet-i azimesi birkaç günden beri 'Müdtıfaa-i Milliye ' teşkilatından bahsetmekte oldukları cihetle bu husus taşralarda dahi pek büyük htıhiş uyandırmış, ve böyle bir teşkilat vukuunda 'şehrimiz civar kasabtıt - ve kura 'dan dahi pekçok kimseler nakden ve bedenen hemen bu emr-i az.ime iştirak edecekleri görünmekte bulunmuştur. Avrupa 'da bir müessese-i dliyenin vaz 'ı esnasında hazır bu­ lunan krallann, imparatorlann ilk temessül yerinin kazmasını kendi elleriyle vurdukları daima görülür. Sevgili halifemiz.in kumandan-ı a 'zam efendimiz hazretlerinin dahi bütün vatanın müdafaa, hayat ve menfaatına taalluk eden şu mes 'elede tesis edi­ :ecek hutut-ı müdafaa istihktımfitının ilk kazması yed-i müeyyed-i hümfiyunla vurulduğu günün haftasına kalmaz Çatalca 'dan beş kat müstahkem mevdki hemen inşa olunmuş görülecektir. Şehri­ ydr-ı dlitebtır efendimiz ise sinn-i şahanelerinin adem-i müsaa­ desine mebni meydan-ı harbe gidemiyeceklerse bu emr-i mühim ve az.imi ifa buyuracaklarında asla şüphe ve tereddüdümüz yok­ tur. iş buraya geldi de şu şekle girdi mi, lstanbul surları hari­ cinde kendi en.akıyla çalışacak yüz.binlerce halk mevcut olacaktır. lstanbul matbuatına karşı nasihat vermek haddimiz değildir. Acaba muharebe tarihinden itibaren takip edilecek hatt-ı hare­ ket hakkında lstanbul matbuat erkanı beyninde olsun müzakere ettiler mi? Şüphesiz ki hayır!.. Böyle acı tarihi dakikalar geçirdiğimiz zamanda halkın en zi­ yade kuvve-i maneviyesine hizmet edecek matbuatllr. Matbuat erkanı dediğimiz gibi bir kerre toplansa idi, takip edilecek hutut-ı harekfitı tayin etse idi şimdiye kadar yekdiğerine mübayin neşriyat ve havadisle halkı bu dereceye kadar sukut-ı hayale uğratmazdı . Heyhat!. . . ki onlar arasında el'an bir ittihad görülemiyor, haltı

vekdiğerinin bacağına ip takmadan, birbirlerinin yalanlannı deh­ İemt.� ten, birbirlerine haset etmekten asla hali kalmıyorlar! 20


Bugan bil-ittihad zat-ı hazret-i padişahiye arz elliğimiz Maddfaa-i Milliye meselesine miJllejikan bir davet ve buna mu­ vaffakıyet; danyayı bir padişahlığa az gören ha/canlarımızın ka­ birlerini emandt-ı peygamberiyi muhtevi olan makamdt-ı mukaddesenin kapılarını Bulgar çizmeleriyle çiğnetmemeye se­ bep olur. Min-Allahi tevfik Anadolu Sesleri " l 1 Müd3.faa-i Milliye Cemiyeti bu sıralarda teşekkül ettiği halde henüz resmi hüviyete kavuşmamış olmalıdır. Nitekim bu sıralarda basında cemiyetin adına rastlamaktayız. 17 Ocak 1 9 1 3 ' te büyük devletlerin İstanbul büyükelçileri tarafından Edime ve Adalar ko­ nusunda Osmanlı Devleti'ne baskı yapmak maksadıyla Bab-ı A li'ye bir nota vermeleri üzerine İstanbul'da birkaç aydın ve eşraftan bazı kimseler, 23 Ocak 1 9 1 3 tarihli Sebil-ör Reşad mec­ muası vasıtasıyla,

Sultan Reşad ( 1 844- 1 9 1 8)'a bir ariza sundu­

lar. Bu arizanın altındaki imzalardan biri de ' 'Müdafaa-i Milliye Cemiyeti reisi" ne aittir 1 2.

(1 1) S.R. mc. 37/2 19, 1 TŞ. 1 328 (14 Ks. 1 912), s. 2 1 0. (12) "Sebil-ür Reşad Ceride-i İslamiyesi Vasıtasıyla Huzur-ı Celil Hazret-i Hilafctpenahi'ye", S.R. mc. , nr. 46/228, 10 KS. 1328 (23 Oc. 19 13), s. 225, Bu arizanın metni ve altındaki imzalar şöyledir : "Düvel-i muazzama tarafından hükdmetimize vuku bulan tazyik burun hukuk-ı diivel ve kavaid-i insaniyete mugayirdir. Bu suretle idama mahkdm edilmek istenen 300 milyon alem-i İslamdır. Herbiri emrinize fermanber koca bir millet Jiva-yı ittihad-ı peygamberi altında hilafet-i muaızamanın, saltanat-ı seniyenin beka-yı hayatı için fed8-yı cana hazırdır. Millet payitaht-ı saltanat-ı seniyelerini, mevcudiyet-i milliyemizi tehdit eden bir sulha gayr-i razıdır. Adalar'da ve Rumeli'de akan mazlum kan­ ların hetk edilen (yırtılan) ırzların intikamı alınmak zamanı gelmiştir. Bu vakte kadar hükılmet-i hazıra tarafından pek semihane gösterilen sulh­ pcrverlik madem ki düşman tarafından reddedilmiştir, arzu-yı umuminin istihsali hususunda fcmıan-ı isabct-bcyan-ı şevket-penahilerini , umum mil­ let bendclcri istirham eyliyor. Ol babda ve katıbe-i ahvalde (biitün hal­ lerde) (e)mr (ü) ferman zaı-ı hazret-i vel iyy-iil uzmalarınındır. Kıbrıs ulemasından Rıfat, müderrisinden Mustafa, Antalya ahalisi namına müdcrrisindcn Ahmed Hamdi (AKSEKİ), belediye azasından 21


Cemiyet bu tarihlerde resmen teşekkül etmemişse bile me­ sele, fıkir alanında olgunlaşmıştır. Çünkü Müdafaa-i Milliye gibi geniş kadrolu bir demek, ''gelin yarın bir cemiyet kuralım'' me­ alinde bir ilanla kurulmaz. Resmen kurulmadan önce basında adının duyulması , bu olgunlaşma devresinin delilidir .

B. Cemiyetin Resmen Kuruluşu : Yukardaki bilgilerden, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin teşekkülü için kamuoyunun hazır olduğu, bir beklenti içine gir­ diği anlaşılmaktadır. Bu arada İttihad ve Terakki Cemiyeti, bek­ lenen derneği kurma hazırlığında olduğunu etrafa yayarak kamuoyu hazırlığını iyice pekiştirmek gayretindedir . Nitekim, o yıllarda koyu bir ittihatçı olan Silahçı Tahsin ( 1883- 19 14)'in 1 3 gazetesindeki şu haber, aynı gayretin mahsulü gibi görünmektedir. ismail Hakkı, Donanma-yı Osmani Cemiyeti reisi Zeki, Müdifaa-i Mil­ liye Cemiyeti reisi Hüsnü, eşraftan Hamdi, tüccardan Abdülkadir, tüccardan Abdülgani, Mehmed Faik İbrahim, eşraftan Bahaddin,

Şakir, Şevki Mehmed Hulusi, Ahmed Arir, Emin, Hüseyin Hayri, ismail Hafi, Mchmed Şinasi, Ahmed Muhtar (Kevakibi?), Süley­ man Faik, Osman Nuri, Nuri, Abdülkerim, Mehmed, Abdurrah­ man, Kadir, Ahmed, Tevfik, Şevket, Tahsin, Mchmed Nuri, Mazlum,

Sait, Şevki, Teşvikiye Mahallesi Muhtan Mehmed Hulusi, Kızılsaray Mahallesi Muhtarı Abdurrahman, Ahi K (?) Mahallesi Muhtarı Hasan Hulusi, Meydan Mahallesi Muhtarı Bekir, Cami-i Atik Mahallesi Muh­ tarı Mustara, Çaykenan Muhtarı Hasan, Aşık Doğan Mahallesi Muh­ tarı Tahir, İsmail, Mehmed, Hilmi, Ali Rıza, Halil, Rasim, Durmuş, Abdülkadir, Hakkı". (1 3) Hasan Tahsin (İstanbul 1 883- 19 14), Selanik'te çıkardığı gazetenin

adından dolayı matbuAt Aleminde "Silahçı Tahsin" diye tanınmıştır. İtti­ had ve Terakki'nin 1 9 13'teki iktidarına kadar koyu bir ittihatçı olan bu komitaci ruhlu gazeteci, daha sonra partisine karşı muhalefete başlayınca, eski arkadaşları tarafından boğularak öldürülmüştür. Hasan Tahsin, za­ man zaman kapatılan Silah yerine, Yeni Silah, Türk, Salah adlı gaze­ telerle neşriyAtına devam etmiştir. Daha geniş bilgi için bk. , M. Nuri İNUÖUR : Basın ve Yayın Tarihi, 2. basım, İstanbul 1982, s. 32�327 ve Fuad Süreyya ORAL : Türk Basın Tarihi (1728-1922, 1831-1922). 1. Kitap, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi, Ankara (1 967), s. 2.55.

22


"Edime ve Anadolu'da hakimiyet-i Osmaniyenin fiilen ve ta­ muhafazası esbabını istikmal ve elbirliğiyle tehlike-i va­ tan endişesini izale eylemek emniyesiyle bil-cümle hey'et-i muhtelife-i siyasiye ve müessesat-ı ictimaiye ve iktisadiye erkıinından ve sair münevveran-ı ihvan-ı vatandan mürekkep ol­ mak üzre İttihad ve Terakki Cemiyeti'nce muhteşem bir Müda­ faa-i Milliye heyetinin teşkiline teşebbüs olunacağı istihbar kılınmıştır" 14 . mamen

Cemiyetin resmi kuruluşunun hikayesi ise şöyledir :

İttihad ve Terakki Cemiyeti; 18 Kıinun-ı Sani 1328 (31 Ocak 1913)'de İstanbul gazeteleri vasıtasıyla duyurulan bir beyanname­ sinde, vatanın tehlikede olduğundan bahisle, bu musibet karşısında, particilik hissiyatından uzak, herkesin elele vereceği milli bir teşkilat kurulacağını bildirerek, aynı gün· (cuma), tespit edilmiş gündem maddelerini görüşmek üzere, herkesi Dar-ül Fümln konferans salonuna davet ediyordu 15 . Cemiyetin nasıl bir ruh haliyle ve hangi beklentilerle kurulduğunu göstermesi açısından çok mühim olan bu çağrı metnini okuyalım :

"/ttihad ve Terakki Merkez-i Umumisi 'nden : Osmanlı Devleti Uç aydan beri duçar olduğu ahvalin emsa­ lini altı yaz senelik maddet-i mevcudiyetinde asla mUsadif olmanuştır. Bugün vatan tehlikede bulunuyor. Aba ve ecdadımızın (14) "MüdAfaa-i Milliye Hey'eti", Y. Si., 58 1 , 1 6 KS. 1328 (29 Oc. 19 13), s. 4. (15) 6 Şubat 1 9 1 3 tarihli S.R.'daki (nr. 48/230, 24 KS. 1328 s. 386) bir ha­ berde, toplantı ıarihinin "8 KS. 328" olarak gösterilmesi bir dizgi yanlışı olmalıdır. Söz konusu haberde "memleketimizin her sınıf erbab-ı hamiyetinden bir cemm-i gafir (insan kalabalığı) ictima ederek evvelce neşr ü tevzi edilen ıilznamede münderic k3ffe-i mevaddı kabul etmiş . . " denerek cemiyetin kuruluşu alkışlanıyor. Cemiyetin resmen teşekkül ta­ rihi olarak bu toplantının değil de ertesi günün (cumartesi) kabulü, ha­ berde belirtildiği üzre, seçilen heyetlerin ertesi gün faaliyete başlamasından dolayıdır.

23


miras-ı mu/caddesini, yani dinimizi, vatanımızı, müdafaa etmek en mukaddes vazifemizdir. Bu vazifenin fiJriza-i ifasında ihmal edersek, ahliJf ve tarihimizin Mnet-i müebbedesine ihraz-ı istih­ kak etmiş oluruz. Vatanımız tehlikede!. . . Bu musibet-i müştereke önünde, her Osmanlıya terettüb eden vazife, şahsa ait her emel ve her hissi unutmak ve elbirliğiyle vatanı kurtannağa çalışmaktır. Bu tımniye-i mabeccelenin (yüce umudun) husUlünü temin için bir 'Müdafaa-i Milliye Cemiyeti ' teşkil olunarak her meslek vefırka erbabından zevat-ı hamiyetsimiJta müracaat olundu. Edirne ve Adalar 'daki hakimiyet-i Osmaniyeyi fiilen ve ta­ mamen muhafaza ile beraber, istila-dide (istila görmüş) olan mahall-i siJiredeki hukuk ve menafi '-i milliyemizi imkanın müsait olduğu derecede ve hatta en bayilk fedakarlıklar ve haviJnk (hdrikalar) göstererek müdafaa etmek makarriJt-ı kat'iy­ yemizdendir (kat ·; kararlarımızdandır). Bil-umum Osmanlıların muavenetine an-ı ihtiyaç ediyoruz. Vatanı kurtarmak için uza­ nacak her ele sanlacağız, öpeceğiz ve vatanı kurtaracağız. Cenôb-ı Hak 'tan tevfik ve nusret isteriz' •16. Toplantının gündemindeki maddeler ise şöyle toparlanabilir :

1. Toplantı maksadının açıklanması, 2. Yardım toplanması, hastaneler tesisi, gönüllü alayları teşkili ve halkın bilinçlendirilmesi maksadıyla yedişer kişiden oluşan he­ yetler kurmak I seçmek 1 7 ,

3. Bu heyetlerin çalışmalarını düzenlemek, kontrol etmek ve koordinasyonu sağlamak mabadıyla on bir kişilik bir "Hey'et-i Faile" teşkili,

4. Taşra teşkilatının kurulması yolunda karar alınması,

S. Alman bu kararların basın ve ajanslarla duyurulması.

(16) (17)

24

ik. gz., nr. S'n6, 18 KS. 1 328, (3 1 riayet edilmemiştir.

..Beyanname",

Ba uyıya

Oc.

19 13),

s.

3.


Bu çağrı, iç politikadaki gergin havadan ötürü, ilk başta te­ reddütle karşılanmıştır. Nitekim o sıralar İ ttihad ve Terakki Fırkasına muhalif olan İkdam gazetesi, çağrı hakkında hemen yorum yapmaktan kaçınarak ' 'kesret-i münderecatımız hasebiy­ le ihtisasa/ ve mütalaamızı yarınki bir makalede neşir ve izah ede­ ceğiz "18 demiştir. İkdam'ın aynı nüshasında, teredd ütün mahiye­ ti hakkında da ipucu bulabiliyoruz. Gazete toplantıya İttihad ve terakki muhaliflerinin de davet edilip edilmediğini sormuş ve olumlu cevap almıştır. İ kdam, verilen cevaba istinaden, hareket tarzının yorumu sayılabilecek şu anekdotu da habere eklemiştir : "Edirne mebus-ı sabıkı Tal 'at ve Serez mebus-ı sabıkı Midhat (Şükrü BLEDA) Beylerden mürekkep bir komisyon , Prens Sa­ bahaddin (1877-1 948), (Ömer) Lütfi Fikri (1872-1934) Beyler ile diğer zevatı davet etmek için ikametlerine kadar gitmek zah­ metinde bulunmuşlardır "l 9.

Hüseyin Cahid YALÇIN ( 1 874- 1 957) ise söz konusu ko­ misyonun Şerif Cafer Paşa, Tal'at Bey ( 1 874- 1 92 1 ) ve göz he­ kimi Dr. Esat (IŞIK) ( 1 894- 1 936)'tan müteşekkil olduğunu ve Prens Sabahaddin Bey'i Damad Ferid Paşa ( 1 853- 1 923)'yı, ayan­ dan Müşir Fuad Paşa ( 1 853- 1 923) 'yı ziyaretle onları M üdafaa-i Milliye Cemiyeti'ne iştirake davet ettiğini söyler20 . Fakat Meh­ med Sabahaddin Bey cemiyete katılamayacağını bildirerek öz ür dilemiştir. Ömer Lütfi Fikri Bey ise bir telgrafla mazeret beyan etmiştir. Fakat -Hüseyin Cahid YALÇIN'ın da belirttiğ� üzre­ onlann bu davranışlarına bir mu halefet manası verilmeyerek, ka­ bullerine bağlı olmak şartıyla cemiyetin merkez organı mahiye­ tindeki "Hey'et-i Faale"sine seçileceklerdir. Yine gazete haberlerinden anlaşıldığına göre, toplantı son de­ rece ciddi ve milli uzlaşma havası içinde geçmiştir. Toplantının açılışında Tal'at Bey (Paşa), ayağa kalkarak kısa bir nutuktan sonra (18) "Beyanname" ik. gz. , nr. 5726, 1 8 KS. 1 328 (3 1 Oc. 19 13), s. 3. (19) a.g. y. s. 3. (20) Hüseyin Cahid YALÇIN : "Meşrutiyet Hatıraları" , Fikir Hareketleri mc., C. 8, sayı: 1 96, 24 Tm. 1 937, s. 2 14.

25


toplantıyı idare etmek üzere başkanlığa ayan azasından Şerif Ali Haydar Bey'i, başkan vekilliklerine ise yine ayan azasından (Deli) Fuad Paşa ve eski Nafıa Nazın Hulılsi Bey'in seçilmesi tekli­ finde bulunmuştur. Tal'at Bey'in bu teklifi oybirliği ile kabul edi­ lerek gündemdeki maddelere geçilmiştir. Gündemin en önemli kısmı olan ikinci maddesi gereğince teşkil edilen heyetler ve men­ supları şunlardır :

a. İane Heyeti : 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9.

İlyas Bey (tüccardan), Şeyh Salih Efendi, Hamdi Bey (Bank-ı Osmani a'zasından), Şeyh Abdülaziz Çaviş Efendi( l 870- 1 929), Manizade Hacı Hasan Efendi (tüccardan), Abdi Bey (Hadika-i Meşveret Mektebi Md .), Karakaş Macid Efendi (tüccardan), İperanosyan Efendi (tüccardan), Vitali Kamhi Efendi.

b. Tenvir-i EfkAr Heyeti ( = Hey'et-i İrşadiye) : 1 . Yusuf Akçura (1 876- 1 934) , 2. İsmet Bey (rüsumattan), 3 . Ahmed Ferid (TEK)(İflıam gz. mesul md. , 1 877- 1971), 4. Ahmed Cevdet (ORAN), (İkdam gz. sahibi, 1 862-1 935), 5. Abdurrahman Bey, (Ada kaymakamı), 6. Cenab Şahabeddin ( 1 870- 1 934), 7. Diran Kelekyan, (Sabah gz. başyazarı, 1 862- 1 9 1 8), 8. Hüseyin Cahid (YALÇIN), ( 1 874- 1 957), 9. Ömer Naci Bey, (meşhur hatip, 1 880- 1 9 1 6), 10. Enis Avni, (asıl adı Hüseyin Avni olan Aka Gündüz), ( 1 886- 1 958) , 1 1 . Mehmed Emin (YURDAKUL) , ( 1 869- 1 944), 12. Hüseyin Suad (YALÇIN), ( 1 867- 1 942), 1 3 . Süleyman Nazif, ( 1 870- 1927), 26


14. Ubeydullah Efendi (Hocazade Mehmed Ubeydullah HATİPOGLU, 1 857- 1 937), 1 5 . Abdülaziz Çaviş Efendi , 1 6 . Ahmed Agayef (AGAOGLU), ( 1 869-1939), 17. Ahmed Rasim Bey ( 1 864- 1 932), 18. Cavid Bey (İttihatçı, Maliye Nazırı), ( 1 875- 1926), 19. Recaizade Mahmud Ekrem Bey, (1 847- 1 9 1 3), 20. Fresko Efendi (El Tlempo gz. md.), 2 1 . Mahmud Esad Efendi, (Tımovalı), 22 . Hoca Mehmed Nuri Efendi, 23 . Pozant Keçiyan Efendi, 24. Ebubekir Hazım (TEPEYRAN), 25. Nureddin Bey (İkdam gz. mes'ul md.). c.

"Gönüllü Alaylar" Teşkili İçin Seçilen Heyet : 1 . Ahmed Paşa (Çürüksulu), 2. Naili Bey (eski Kütahya mebuslarından), 3 . Ahmed Faik Bey (KALTAKKIRAN) , (eski Edime mebuslarından 1 870- 1948), 4. Cemil Paşa (Meclis-i maliye azalığından emekli, (1 833-?) 5. Kani Bey (Erkan-ı harp binbaşılığından emekli), 6. İsmail Paşa (Mirlivalıktan emekli), 7 . Ahmed Bey (Bahriye binbaşılığından emekli), 8. Tahsin Paşa (Nemlizade), 9. Rıza Bey

d. Hastaneler Heyeti : 1. 2. 3. 4. 5.

Hakkı Şinasi (ÇORUH), ( 1 869- 194 1 ) , Hacı Hamdi Bey, Rıza Bey (Bursa mebuslarından) , Yağcızıide Şefik Bey (Donanma Cem. reisi, 1 852- 1 915) , İsmet Bey (Rıza Paşazade), 6. Dr. Nazmi Bey, 7. Ecz. Nüzhet Bey. 27


c.

Hey'et-1 Fa'Ale :

Reşid Akif Paşa (Ayandan), ( 1 863-1920) , Şeyh Abdülkadir Efendi, Prens Mehmed Sabahaddin Bey ( 1 877- 1948) , Aristidi Paşa (Ayandan) , Dr. Esad (IŞIK) Paşa (Dışişleri bakanlarımızdan Hasan Esad IŞIK'ın babası, 1 865- 1 943), 7. Tal'at Bey (Paşa), ( 1 874- 1 92 1 ), 8 . Ebubekir Hazım (TEPEYRAN), ( 1 864- 1947), 10. Karaso Efendi ( - 1 934) , 1 1 . Mustafa Bey (eski liman reislerinden), 1 2 . Yakop Hamanon Efendi (Şark Şimendiferleri hukuk müşaviri), 1 3 . Vartkes Efendi (Erzurum mebusu), 14. Kostantin Efendi (Şura-yı Devlet a'zası), 1 5 . Fuad Bey (tüccar), 16. Şeyh Abdülaziz Çaviş Efendi, 17. Ali Haydar Midhat Bey (Midhat Paşa'nın oğlu), 1 8 . Ömer Lütfi Fikri Bey ( 1 872- 1934), 19. Şeyh Seyyid Efendi (Beylerbeyi Bedevi Şeyhi), 20. Kemal Bey, 2 1 . Hasan Fehmi Efendi (Sinop mebuslarından, 1 875 1 8 . 12 . 1 933) 22. Ubeydullah (HATİPOGLU) Efendi, 23. Necmeddin Molla (KOCATAŞ) Bey ( 1 876- 1949), 24. Hulusi Bey (Nafıa nazırlarından), 25 . Reşid Bey (Reşid Paşa'nın torunu , Şura-yı Devlet a'za­ sın da n) , 26. Hallacyan Efendi ( 1 87 1 ), 27. Celfileddin Arif Bey ( 1 875-1 930) , (Son Osmanlı Meclis-i 1. 2. 3. 4. 6.

Mebusan reisi ve Erzurum mebusu). Hemen belirtelim ki adı geçen komisyon üyeleri sık sık

değişmiştir. Meseli 1913 Mart' ının sonlarında, yani dernek henüz

iki ayını doldurmadan, Merkez-i Umumi Hey'et-i Fa'ale'sindeki

28


isimler hayli değişmiştir. Yeni heyetteki isimler şunlardır : Heyet başkanı Şerif Ali Haydar Bey (.Ayandan), Hüseyin Kfızım Kadri, Tal'at Paşa, Dr. Esad (IŞIK) , Hacı Ahmed Bey (Enver Paşa'nın babası), ( 1 860-1947), Nuri Bey (Bank-ı Osmani a'zası), Ki­ bar AlizAde Sarım Bey, Kutbeddin Efendi (Sümbül Efendi dergahı postnişini), Seyyid Efendi (Beylerbeyi Bedevi Şeyhi), Visaleddin Bey, Reşid Bey (Reşid Paşa'nın torunu), Aluned Edip Bey (Hey'et-i Tahririye'nin reisi) , Hulusi Bey (Nafia nazırlarından), Tı'.iib Bey, İsmail Hakkı Bey (Siverek mebus­ larından), Hasan Fehmi Efendi (Sinop mebuslarından), Düha­ nizide Hacı Mehmed Efendi, Şeyh Seyyid Salih Efendi (Arap ulemasından), Mustafa (Liman reislerinden)2 ı . Burada gayri müslim üyenin bulunmaması, dikkat çekici bir husustur. Ayrıca, aynı tarihlerde, cemiyetin kuruluş toplantısındaki seçimlerde adı geçmeyen bir merkez-i umumi hey'et-i tahririyesi oluşturulmuştur. Hey'et-i tahririye üyeleri şunlardır : Başkan : Ahmed Edip Bey, Rıfat Bey, Tı'.iib Bey, Sami Bey, Üsküdarlı şair Tal'at Bey, ( 1 858- 1 926) , Cemil Bey (daha sonralan ce­ miyetin müdürü ve reisi olmuştur), Rafet Bey ve Kenan Bey22 . Adı geçen komisyonlardan "Tenvir-i Efkir Hey 'eti"nin aza­ lan, seçim yapılmaksızın gösterilen bütün adayların kabulü suretiy­ le belirlenmiştir. Oturum başkanı Hulusi Bey, (eski Nafıa nazırı) bir ay kadar önce ölen Ahmed Midhat Efendi ve beş gün önce hayata gözlerini yuman Ebuzziya Mehmed Tevfik ( 1 849- 19 13)'in bu heyet azası arasında bulunmayışından üzüntü duyduğunu belir­ tir. Hazır bulunanların tamamının aynı hisleri paylaştığını bildiren bir telgrafla merhumların ailelerine taziyette bulunulur23 . (21 ) "Tehlike-i Vatan Karşısında Heyecan-ı Teavün -Müdafaa-i Milliye Merkez-i Umumisinin Hey'et-i Fa'ilesi-", Ş. mc., nr. 72, I S Mt. 1329 (28 Mt. 19 13), s. 469. (22) "Tehlike-i Vaıan Karşısında Heyecan-ı Te4vün -Müdafaa-i Milliye Merkez-i Umumtsi'nin Hey'et-i Tahririyesi-", Ş. mc. , nr. 72 , 15 Mt. 1329 (28 Mt. 1913), s. 469. (23) "OOnldl İçtima-ı Millt'°, T. gz., nr. 1497, t9 KS. 1328 (1 Şt. 1913), s. 4. 29


Cemiyetin kuruluş toplantısında seçilen üyelerden başka, daha birçok Türk aydınının Tenvir-i Efkar (İrşad) Hey'eti'nde çalıştığını , dev- · rin gazetelerindeki haber ve ilanlardan öğreniyoruz (İrşad Hey'eti çalışmalarının ele alındığı kısımda daha geniş bilgi verilecektir). Tevfik Fikret ( 1 867- 1 9 1 5) , Ali Kemal (1 867- 1 922), Ziya Gökalp, Ömer Scyfcddin ( l 884- l 920) gibi birçok etkili ve tanınmış şahsiyeti bunlar arasında görmemek, beklenenin dışında bir durumdur. An­ cak şunu da belirtelim ki adı geçen şahsiyetlerin ve daha başkalarının bizim inceleyebildiğimiz kaynaklarda zikredilmemesi onların böyle bir faaliyete katılmadıklarını göstermez. Nitekim, cemiyetin kuruluşu ve İttihad ve Terakki ile bağlantısının hesabı , meşhur Bekirağa Bölüğü'nde Ziya Gökalp'ten sorulacaktır. 6 Mayıs 1 9 1 9 'da yapılan ilk duruşmasında, konuyla ilgili olarak Gökalp'e yöneltilen sorular ve onun cevapları şöyle idi :

"Reis - lnihad ve Terakki ile Müdôfaa-i Milliye Cemiyetinin milna­ sebeti ne merkezde idi? Ziya Gökalp - Hiçbir münasebeti yok idi. Reis _ Merkez-i Umumfde bu cemiyetin teşkili hakkında bir ba­ his cereyan etti mi ? Ziya Gökalp -Hayır, hiçbir bahis cereyan etmedi. Reis - Bu cemiyetin teşkili, Fırkanın ictihadına, programına mu­ vafik mı idi ? Ziya Gökalp - Bizim programımızda doğrudan doğruya böyle bir madde yoktur. Fakat memleketin müdafaasına müteallık bir cemi­ yet olması hasebiyle ictihadımıza muvafik idi •'24. Buna karşılık yu­ karıya listesini çıkardığımız isimlerden çoğu İttihatçıdır. İçlerinde,

Tanin sayfalarında " Ahmed Peyman" takma adıyla yazdığı yazılar yüzünden , bir zamanlar İttihatçı hükOmet taraftan olarak bilinen25 fakat daha sonra muhalif olan Cenab Şahabeddin yanında, Cum­ huriyet devrinde bile tavizsiz bir ittihatçı hüviyetiyle görülen Hüseyin Cahid YALÇIN ve önce İttihatçılara sonra İtilafçılara ve daha başka derneklere katılmakla birlikte, onlarda aradığını bulamayan idealist bir fikir adamı Nüzhet Sabit ( 1 883- 1 920) de26 vardır. Bu arada, Prens Sabahaddin ve İttihad ve Terakkinin en şiddetli muhalif­

lerinden Lütfi Fikri'nin kabullerine talikan (bağlı olarak) ceve Cumhuriyet Ü zerindeki Tesirleri, İstanbul. 1988, s. 232. (25) Bu lı..a naaı için blı.. Baha Tevfik : Memurlara Gazetelerde Yazı Yazdınnıyorlar!, D. (Al.) gz. , nr. 6191 , 25 Tm. 1327n Ağ. 191 1 , s. 4. (26) Hilmi Ziya ÜLKEN : Türklye'de Çatdaş DiŞünce Tarihi, İstanbul, 1979, s. 336.

(24) Alaaddin KORKMAZ : Ziya Gökalp - Aksiyonu, Meşrutiyet

30


miyetin, İdare Hey'etine seçildiğini, fakat derneğin faaliyetlerine katılmadıklarını, İttihad ve Terakkinin ilk üç ismi arasında bulunan Ahmed Cemal Paşa ( 1872- 1 922) 'nın (o zamanlar İstanbul muhafızı) ise mazeret beyan ederek cemiyette vazife almadığını kaydedelim27 . Hüseyin Cahid, bu komisyonlarda "en şiddetli" muhaliflerin bile yer aldığını söyleyerek Ahmed Cevdet (ORAN), Ahmed Ferid (TEK), Nureddin Bey ve Diran Kelekyan'ı örnek gösterir2 8 . Gerçekten İttihatçılardan az olmakla birlikte, yine de söz konusu ko­ misyonlarda değişik kanaat sahiplerinin yer aldığını vurgulayalım. Yani özetle, bu toplantıda -düzenleyenler İttihatçı olmasına rağ­ men- yapılan seçimler, bir ' 'uzlaşma'' havasını yansıtır29 . Bundan dolayı toplumdaki bütün sosyal gruplar, cemiyeti uzun müddet destek­ lemişlerdir. Yukarıda verilen listelerde, "Batıcılık" akımının önde gelen herhangi bir ismine rastlayamayız. Fakat Garpçıların ' 'dokt­ rin"i olarak kabul edebileceğimiz bir taslak programın 8. maddesinde evliyaya nezirlerin yasaklanarak bu gibi paraların Donanma ve Müdafaa-i Milliye Cemiyetleri kasasına akıtılacağı ifade edilmiştir30. Bu küçük not , Garpçıların da cemiyeti uzun yıllar devam edecek bir kurum olarak kabul edip desteklediklerini ortaya koyar. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin hastaneler kurması fikri, bir­ takım münakaşalardan sonra benimsenebilmiştir. HilAl-1 Ahmer Umum Müfettişi Dr. Mehmcd Ali Bey ( 1 853- 1 934) ve Eczaa Ham­ di Bey, bu görevin Hilfil-i Ahmer Cemiyeti'ne ait olduğunu söyleye­ rek teklife karşı çıkarlar. Lehte ve aleyhte konuşmalardan sonra Dr. Besim (AKALIN) Paşa ( 1 862- 1 940) , söz alarak, kurulması düşü­ (27) DünlLll lctima-ı Milli", T. gz., nr. 1497, 19 KS. 1328 (l Şı. 1913), ı. 4. (28) Hllseyin Cahid YALÇIN : a.g.y ., s. 214. (29) Tıırık Zafer TUNAYA, cemiyeıin devri içindelı.i rolünü belirtmelL için "Her ne ILadar ILuruculan -Sultan Repd dışında- silme iıtihaıçı iseler de, partiler llstü, muvafılı. ve muhali Derin birbirleriyle ILııcalLl.aştılLl.an, bir 'mahfe)' olmamıştır". (a.g.e., C. 1, s. 449) diyor. Ceıniyeıin hiç olmazsa ILuruluş devri için ILııllarulı­ mayacalL olan bu hükmü, bir mürellip haıası olaralL ILabul etmelL istiyoruz. Nite­ lı.im, cünıle, ILuruluş balLınıından da yanlışur. FalLat asıl yanlış, nizamnimeyi tasdilı. eden padişah ve ILabine üyelerinin, cemiyetin ILuruculan yerine ILonmasıdır. TUNA YA 'nın verdiği listede gerçeklen Suhan Reşad dışında iltihalÇı olmayan yok­ tur. Çünldl bu hülLılmeı itllhad ve Terakki ILabinesidir. Sôz ILonusu yanlış eserin m. c. 'nde de (s. 294, dipnoı: 79) ıeluarlannnştır. (30) l(mıail) H(alı.lı.ı KIUÇOOLU) : PelL Uyanık. Bir UylLıı - D, ic. mc. , nr. SS, 21 Şı. 1328 (6 Mt. 1913), ı. 1266, Metin CelAI N uri iLERİ {1877-1938)'ye hiıaben bir nottan sonra, bir garpçının rüyası şelLlinde sunulmuştur. "

31


nülen hastanelerin, Hilıü-i Ahmer hastanelerine müşkilat sebebi değil bilakis yardımcı ve çok faydalı olabileceğini söyler. Bunun üzerine warı, Tal'at Bey'in teklif ettiği şekliyle kabul olunur3 1 .

3 1 Ocak 1 9 1 3 tarihli toplantıda daha sonra Tal'at Paşa söz

alarak "Gönüllü Alayları " teşkil edilirken askeriyenin yardımına ihtiyaç duyulacağını, bu itibarla askeriye ile işbirliğine gidilme­ sini teklif etmiştir. Teklifin kabulünden sonra, oturuma bir saat ara verilerek bu süre zarfında, matbuata tebliğ olunmak üzre şu

beyanname hazırlanmı ştır :

"Osmanlı İttihat/ ve Terakki Cemiyetinin davet-i ahiresine icabeten Dar-al Fanun konferans salonunda buganka cuma gilnQ memleketimizin her sınıf erbtib-ı hamiyetinden bir cemm-i gafir (insan kalabalığı) içtima ederek evvelce neşr ve tevzi edilen rauulmede manderic Mffe-i mevaddı kabul etmiş ve hey 'et-ifaale ile iane derci, gtJn/Jlla tabur/an teşkili, hastaneler tesisi, ejklir-ı umumlyenin tenviri hususlannı der-uhde eden hey 'etler intihap olurunuştur. A 'damızın (dQşmanlanmızın) belki yegane istihadgah-ı ami­ di, dahilen mevcud olan tefrika idi. Dar-al Fanun konferans sa­ lonunda bu tefrika ebediyyen defnedildi. Ba 'd-ezin (bundan sonra) gerek buganka dQşmanlanmız ve gerek istikbalde vatanımıza ta 'midiye car 'et edebilecekler, karşılannda yek-dil ve yek-dest bir Osmanlı milleti bulacaklardır. Osmanlı milleti kasaid-i şecaat ve hamasetle materennim olarak muharebe meydanlannda doğdu,· harp ve darpla cihanın en hayale ve en şanlı hakUmeti oldu. Ruh-ı ecdadından kendisine miras-ı iftihar olan bu an 'ane-i besalet ve muzafferiyetten hiçbir zaman cada yaşayamaz. Herferd-i millet, namusunu vermemek için cebindekini, dimağındakini ve kalbin­ dekini ortaya atacak ve sermaye-i maddiye ve maneviye ile J.asemd-yı hazıramızın (şimdiki dQşmanlanmızın) amal-i hasise ve mel 'Qnesi ta 'kim olunacaktır (neticesiz bırakılacaktır). Hiçbir Osmanlının ruhunda bugün başka hiçbir maksad yer bulmaz. Yaşasın ittifak! Yaşasın hamiyyet!. . . Bunlar yaşayınca (31) "Dünkü İctima'-ı Milli '', T. gz., 32

nr.

1497, 19 KS. 1328 (1 Şt. 1913),

s.

4.


emin olalım ki millete ttll-ı ömr mev 'uddur. Cenôb-ı Hale millet-i Osmaniyeyi nusret-i samedôniyesine maıhar buyursun ' '32 . Beyann4menin okunmasından sonra Yusuf AKÇURA, Süley­ man Nazif, Ahmed AÔAOÔLU ve Tal'at Paşa birer konuşma yapmışlardır. Yardım toplantısını müteakip, mevlid okunarak top­ lanb kapatılmıştır. Komisyonların, hemen ertesi gün çalışmaya başlamaları kararlaştırıldığı için, cemiyet nizamnamesinde de 19 Kinu n-ı Sani 1 328 ( 1 Şubat 1 9 1 3) resmi kuruluş tarihi olarak ka­ bul edilmiştir.

C. Kuruluşun Memleket Dahilinde ve Haricindeki Akis­ leri : Söz konusu toplanb, ertesi günkü gazetelerde "Dünkü İctima-ı Milli '' başlığıyla duyurulur. Haber metinleri cemiyetin umu­ mi bir sevinç havası yarattığını ortaya koymaktadır. Bir örnek olmak üzre o devrenin İttihad ve Terakki Fırkası aleyhtarlı­ ğında en önde bulunan İkdam'ın haberlerinden birkaç satır oku­ yalım :

"Vatanımızın maruz bulunduğu tehlikeye karşı azm-i merdane ile umum millet namına ittihaz-ı tedabir etmek azrefa 'al hey 'etler intihabı ve milzdkerat icrası içiln Dar-al Fanun 'da bir milli içtima akd edilmiştir. Bu ictimiJ 'da memleketin en gazide ve vatanperver evliidı hazır bulunuyor.fırka ve ictihadfark/an gözetilmiyor, firak a ictihadiJt-ı muhtelifeye mensup hamiyetli Osmanlı, madafaa-i vatan ve na(32) Bu beyanname, o giinkii İstanbul gazetelerinin hemen hepsinde neşredilmiştir. l;)ergilerdeki neşrine bir örnek için bk. S.F. mc. , nr. 1 13 1 , 24 KS. 1 328 (6 Şt. 19 13), s . 290 ("İstanbul Postası" sütunu). Söz ko­ nusu metin, ilk paragrafı çıkarılarak, bazı kelime değişiklikleriyle S.F.S. ' ne de alınmıştır : "Kararname -Mahmud Şevket Paşa Kabi­ nesi' nin teşekkülü üzerine tesis olunan Müdafaa-i Milliye Hey'eti tarafın­ dan neşrolunmuştur. " , Saln:ime-i Servet-i Fünün, 4. sene, 1329 sene-i maliyesine 111lhsus, İstanbul, 1329, s. 9 1 . Biz, metni günlük bir gaze­ teden almayı tercih enik : İk. gz . , nr. 572·; , 19 Ks. 1328/ 1 Şt. 1913, s. 2. 33


mus-ı millet mes 'elesinde, bu mukaddesatı muhafaza maksadında bir habl-ı metin (sağlam ip) ile yekdiğerine bağlanıyor, hıft-ı vatan için müşterek her tarla fedakarlıklar ihtiyanna katlanı­ yordu. Dar-al FUnun konferans salonu hıncahınc dolmuştu. Batan simalarda hamiyyet, gayret-i vataniye şem 'alan parlıyordu. • •33

İttihad ve Terakki Fırkasının yayın organı Tanin gazetesi ise, tıpkı İkdam gibi "Dünkü İctima-ı Milli" başlığını kullana­ rak toplantı hakkında şu alkışlayıcı yorumu yapıyordu : ' 'Dan Dar-al Fanan binası en müessir, en rikkataver bir te­ lakkinin tecelligahı oldu : Bila-istisna bUtün evladını carihadar agtlşuna davet eden vatan, davetinin bayak mesarle (sevinçlerle) kabul edildiğini ict1b/1t-ı hayatın yekdiğerine muanz yaptığı çocuk­ larının bile mazmin ihtilaftan unutarak başucunda top/andığını görüyordu. Bu mavi sema altında 300 milyon Müslümanın takdir ettiği bir peygamber-i zi-şanın necl-i necabi (soyu sopu temiz ev/Mı) ile muharebe rneydan/annda kan dökmllş, şan almış bir ihtiyar kumandanın namlan, riyaset makamına buyuk bir ruhaniyet ve mehôbet bahşediyordu. Bu memleketin medar-ı iftihan olan çeh­ relerden mürekkep heyet-i hôzıron, huroşan bir kitle halinde la­ yeteze/zel (sarsılmaz) bir azim ve iradeyi temsil eder gibiydi. Bun­ lar arasına kanşan bir Plevne müdafi-i kahramanı, Edirne 'nin Osmanlı kalmak, Osmanlı ölmek arzusunu nazar/arda can­ /andırıyor, levhaya başka bir vekar ilave ediyordu. Her kelimesinde Osmanlılığın azim ve iradesi titreyen her sıcak ve samimi nutuklardan sonra roznôme-i mUzakeratta (gUndemde) muhorrar rnevad kilini/en kabul olundu. Bu ilk karar Osmanlı it­ tihad ve ittifakının kuvvet ve muaveneti için gazel bir nümanedir. (. . . ) (33) "Dünldl İctim4'-i Mill1, Beyann4me" İk. (3 1 Oc. 1913), s. 3. 34

gz . ,

nr. 5726, 1 8 KS. 1328


Memleketimiıtle tefrika zuhur ettikçe lslamın büyük ruhu daima muztarip olmuş, Hindistan 'dan Transval 'e kadar 'hilal 'in bir ma­ nevi saltanatla hükümran olduğu bir yerden gelen telgraflarla bu infial ve teessürü bize haber vennişti "34 .

İttihad ve (Yeni Silah, Türk)

Kuruluş günlerinde cemiyete en heyecanlı destek,

Terakkinin Selanik' teki yayın organı

Silah

gazetesinden gelir. O sıralarda hala komitacı bir İttihatçı olan Ha­ san

Tahsin' in

yönetimindeki

gazete ,

Müdafaa-i

Milliye

Cemiyeti 'nin kuruluşunu alkışlayarak, gönüllü toplanması , has­ taneler açılması, vaazlar �erilmes; ve dahili istikraz gibi faydalı faaliyetlerin hep bu cemiyetin gayretleriyle yapıldığını, dünyanın

hayran bırakıldığını vurguluyor :

' 'Milletin azmini, fedakarlığını, hamiyyetini kadr ü kıymetini bilenler, kullananlar iş başındadır. Onlara sarılalım, zah r olalım (arka çıkalım) " cümleleriyle Mah­

mud Şevket Paşa başkanlığındaki gizli İttihad ve Terakki hüklıme­ tinin de propagandası olan bu imzasız yazı, bütün Osmanlı ve İslam alemini Müdafaa-i Milliye Cemiyeti etrafında kenetlen­ meye çağırırken, onu hüklımetle aynileştirmekte, hatta adeta dev­ let seviyesine çıkarmaktadır : "Hemen cemaat-i İslamiye, millet-i Osmaniye bu hayırlı ce­

miyetin beyanlarım dinlesin, tutsun ve yapsın . " 35 .

Aynı gazete, gönüllü ve iane toplama çalışmalarında da ce­ miyetin bir yayın organı gibi davranmış, kuruluşun bu ilk günle­ rinde, bütün sayılarında vatandaşı yardıma teşvik edici ilanlar-ve yazılar yayımlanuştır. Bunların çoğunda Müdafaa-i Milliye Cemi­ yeti'yle birlikte, hükumetin harp hali ve alakalı icraatı da övülmüştür. Mesela "Ahalimize . . " başlıklı imzasız bir ilanda; hüklımetin, harp ile ilgili durumu halka günü gününe duyurma­ masının haklı sebepleri olduğu söylenerek şu tavsiyede bulunu­ luyor :

(34) "Dünkü İctima'-i Milli", T. gz . , nr. 1497, 19 KS. 1328 ( 1 Şt. 1913), s. 3. (35) "Müdiifaa-i Milliye", Türk, nr. 5-587, 22 KS. 1 328 (4 Şt. 1913), s. 3. 35


"işte ortada bir Madılfaa-i Milliye Hey 'eti var. Orada gönüllü de yazıyorlar, orada iane de topluyorlar, herşey yapıyorlar. Bi­ naen.aleyh ne var ne yok diye sağa sola kulak vereceğimize, 'bize iş yok mu ? ' diye mercilere müracaat edelim. ''36

Silahçı Tahsin'in gazetesindeki ahaliyi gönüllü yazılmaya ve iane vermede cömert olmaya çağıran ilanların diğer gazeteler­ dekinden daha heyecanlı bir üslupla kaleme alındığını kaydeder­ ken bir örnek vermekle yetinelim :

"Taraf taraf gönüllüler yazılmaya başladı. Fedfıtler aran­ mağa �landı. Haydi ey kahraman yiğit kardaşlar, din kardaşlar! Koşuşunuz!. . • '37 Aynı mealdeki ilanlara Silahçı Tahsin' in gazetesi hemen her sayıda yer vermiştir. Aynca, gazetenin öteki yazılan da Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin kuruluşunu pek isabetli bir teşebbüs olarak alkışlamışlardır. Bu cümleden olarak "her meslekten insanı harbe gönderen' ' düşmanlardan ders alınmasını öğütleyerek bütün mual­ limleri orduya katılmaya davet eden Kalkandelenli Ulum-ı Di­ niye Muallimi Abdülmecid S3mi38 , ahaliyi her türlü fedakarlığa davet eden Ebül Muvakkar39 ve aynı mealdeki yazısıyla Vil­ dan bin Mevlini 'yı40 zikredebiliriz. Bu arada tarafsız, daha doğrusu siyasetten uzak, kültür ve sa­ natla uğraşan basın da cemiyetin kuruluşunu olumlu karşılamıştır. Mesela Servet-i FünOn, Balkan Savaşı sırasında Avrupa devlet­ lerinin Osmanlı Devleti'ne karşı düşmanca tavırlarına temas ede­ rek şöyle diyor : (36)

(37) (38) (39) (40) 36

"Ahalimize . . ", Türk, nr. �590, 26 KS. 1328 (8 Şı. 1913), s. 3. "Göniilliiler Silah Başına'', Türk, nr. 5-587, 22 KS. 1328 (4 Şı. 1913),

s.

3.

Abdiilmecid Sami : Muallimler de Silah Başına! , Türk, nr. �588, 23 KS. 1328 (5 Şt. 1913), s. 4. Ebii l Muvakkar : Fedakarlık Zamanı, Türk, nr. 10-592, 28 KS. 1328 (10 Şt. 1913), s. 4. Vildan bin Mevlini : Arş İleri!. . , Türk, nr. 10-592, 28 KS. 1328 (10 Şı. 1913), s. 4.


"Umanm ki bu dersten miltenebbih olacatız. Artık herkes tef rika ve muhaseme-i dahiliyeyi (iç dargınlık/an) terk eder ve Av­ rupa siyasetinde bize meyyal cihetin nerede o/dutunu bir daha anlar. Evve/a Cenab-ı Hakk 'a, saniyen kendi kuvvetimize isti­ naden vatan-ı paki müdafaa edecetiz, derununda bulundutumuz teh/ike-i aztme karşısında millet yekvücud olur ve azimkar dav­ ranırsa Jslav programından çok korkulmaz. Hele aleyhimize ve­ rilen idam hükmüne bir inkıyad-ı miskinlıne (miskince boyun etme) ile nza göstermeyiz. Şimdi Edime kahramanlarına salvet eder­ ken biz de burada vatan müdafilerine yardım edelim, birbirimize karşı kalplere yerleşmiş olan fena hisleri kamilen çıkaralım ". Söz konusu yazının devamında, Müdafaa-i Milliyenin işte bu maksatla kurulduğu vurgulanarak cemiyetin ilk beyannamesi ik­ tibas edilmiştir4 ı .

Cemiyetin kuruluşu, memleket dahilinde olumlu bir heyecanla karşılanırken Batılı devletlerin gözü kulağı olan elçileri tarafından nasıl yorumlanıyordu? Fransa Büyükelçisi M. BO:MPARD, durumu hüktimete ra­ por ederken "Osmanlıların partileşme dışında, vatan duygusunda birleştiklerini " bildirerek, cemiyetin kuruluşu için yapılan toır lantıyı "biraz da 'theatrale' (gösteriş) bulduğunu, İttihad ve Terakkinin kesinlikle durumun hakimi olacağını ' ' yazmıştır. M . BOMPARD'a göre cemiyetin kuruluşu, "İttihatçıların halka yaklaşma politikalarının sonucu"dur42 . İngiliz Sefiri LOWTHER ise cemiyetin resmen teşekkülün­ den dört gün sonra (5 Şubat 1 9 1 3) hüktimetine şunları rapor edi­ yordu :

"Mahmud Şevket Paşa kabinesini 'Millt Müdafaa Kabinesi ' olarak tertip eden lttihad ve Terakki Cemiyeti 'nin aynı zamanda 1 793 Fransız devrimleri ve 1870 'in komUnistleri çizgisinde bir (41) " İ stanbul Postası" S.F. mc., nr. 1 1 3 1 , 24 KS. 1328/6 Şt. 191 3, s. 290. (42) Tarık Zafer TUNAYA : a.g.e., C. 3, s. 293. 37


Millt MUdafaa Komitesi kurduğunu saygı/anmla bildiririm. 'Vatan tehlikede ' çığlığına uyarak canlanma/arı için 'millet 'e ve bütün partilere heyecan verici çağnlar yayımlamış/ar ve bütün Osmanlı milletinin seferberlik halinde olduğunu ilan etmişlerdir. Madiifaa-i Milliye Cemiyeti bağış toplamakta ve ülkeyi bir 'son siper' çabası için örgüılemektedir. Komitenin görevlileri Ayasofya ve diğer ca­ mii/erde cihad vaaz/an verirken yeni Şeyhülislam Esad Efendi, (184frl918), Müslüman anavatanımn müdafaası için dini çağrı çıkartrruştır ' •43 .

LOWTHER'in raporundaki bu ifadeler, onun cemiyetin kuruluşundan memnuniyet duymadığını sezdirmektedir. Amerikan sefareti de cemiyetin kuruluşunu hükUmetine bil­ dirirken aynı tavır içindedi r44 . "Kuruluş" bahsini bitirirken, cemiyetin kapatılmadan kısa bir müddet önce Ocak 191 9'da yayımladığı beyannameden bir ikti­ basa yer vermek istiyoruz. Müdifaa-i Milliye Cemiyeti'ni kur­ duran sebepler ve hilet-i ruhiye şu cümlelerde aranmalıdır :

"M a d a f a a - i M i I 1 i y e memleketin Balkan Muharebesi 'nde uğradığı en feci bir tehlike-i kahr ü istilaya karşı sine-i milletten doğmuş bir zdde-i hamiyettir. Bulgar süngüleri­ nin şu 'a-i tehdidatı Çatalca sırtlanndan lstanbul 'a aksederken, icadın-erkek batan efrôd-ı milletin yüreklerinde titreyen son müda­ faa an.usu, sonfeveran-ı hamiyyet bu mua:u.am cemiyeti tesis etti. " (bk. Ele: 2).

(43) Feroz Ahmed : Jön Türkler Döneminde Savaş ve Toplum 1908-191 8 , T.T. Dergisi, nr. 64, Ns. 1989, s. 49/24 1 (Mahmoud Mouktar Pacha La Turquie L'Allemagne et L'Europe depuis Traiıe de Berlin, Paris, 1924, s. 136 ya istinaden). (44) a.g.y. , s. 561248 , not: 4. '

38


SADARET ve MEŞİHAT :MAKAMLARI ile POSTA, TELGRAF ve TELEFON NEZARETİNİN DESTECİ

U.

Şeyhülislamlık makamı, kurulan cemiyete yardımcı olmak maksadıyla şu tamimi, 2 Şubat 1 9 1 3'te, bütün vilayet ve livalara telgrafla duyurmuştur.

' 'Muharip bulunduğumuz devletlerin mUzôkerôt-ı sulhiye esasında der-meyan eyledikleri şerait, maôz-allôhu teôlii din ve vatanımızı muhôtarôta ilkô edecek (tehlikelere atacak) derecede olmakla inayet-i ilahiyeye müsteniden reddedilmiştir. Her tarafta batan ahali-i lsliimiye ve millet-i Osmaniye içtın yekdiğerleriyle hemdest-i seniyyeye müzaheret ve muavenet farz-ı ayn mertebe­ sine vasıl olduğunun ahaliye suret-i mUnasebede tefhimi (anlatıl­ ması) ve ulema (ve) sulehôdan Sure-i Feth ve Buhari ve Şifa-i şerif salavat a münciye ve saire ed 'iye-i müessire (Hz. Muhammed ve sahabeden nakolunan tesirli dualar) tilavetine muvôzebet (durmadan devam etmek) ve mülhakatta (merkeze bağlı yörelerde) bu yolda vesôyô ifasına (öğütlerde buluf}ulmasına) gayret edil­ mesi matlubtur " (istenir) 1 . O sırada şeyhülislam Mehmed Es'ad Erendi ( 1 846- 1918) 'dir.

Bu tamimin neşrinden dört gün sonra Şeyhülislamlıktan ikinci bir beyanname da)ıa yayımlanır. Önceki gibi bu metinde de Müdcifaa-i Milliye cemiyeti'nin adı geçmemektedir. Fakat met­ nin muhtevası, cemiyetin işini kolaylaştırıcı, tesirini artırıcı ma­ hiyettedir. Bu beyannameler, muhtemelen cemiyetin arzusu üzerine hazırlanmıştır. (1) "Müdifaa-i Milliye - Makam-ı Mcşihatin Tamimi", İk. 21 KS. 1328 I 3 Şt. 1913, s. 2.

gz. ,

nr.

5729, 39


Beyannamede, Rumeli Müslümanlarının uğradığı mezalim karşısında hareketsiz durmanın, hele hele kahvehane köşelerinde oyunla eğlenceyle vakit geçirmenin dinen caiz olmadığı vurgu­ lanarak vatanın selameti için padişahın gecesini gündüzüne kattığı, herkesin de böyle çalışması gerektiği ifade edilmiştir2 . Kuruluşundan on gün sonra Padişah (Sultan Reşad), Sadra­ zam Mahmud Şevket P�, Maliye Nazın Rıfat ile Posta ve Telg­ raf ve Telefon Nazırı Oskan imzasıyla, cemiyetin merkezi ile şubeleri arasında posta Ye telgrafı ilgilendiren bütün işlemlerin ücretsiz olduğuna dnir iki maddelik geçici bir kanun metni neşredilir. Söz konusu geçici kanunun 1. maddesi şöyledir :

"Tarih-i teşekkülünden itibaren Müdiıfaa-i Milliye Cemiyeti 'nin Dersaadet 'teki hey 'et-i merkeziyesiyle viliıyiıt-ı Os­ maniyea'eki şubeleri ve bu şubelerin yekdiğerleri arasındaki ce­ miyetin der-uhde eylediği unıUr ve muameliıta dair devlet hututundan teali edilecek eşyli-yı semine ve nükUd (kıymetli eşya ve para) ile ilin/it ve sevkiyata müteallik gönderilecek evriık-ı mat­ bua ve muharrer/it ve paketler telgraf ve posta ücretlerinden ma 'füvdür (affedilmiştir) . .3 Bu kanun layihasını Meclis-i Umumi'de tasdik ettirmek, 13 Haziran 1914 'te Mehmed Said Hfilim Paşa ( 1863-1921) hüklıme­ tine nasip olur .. Devrin Mal iye Nazın Mehmed Cavid Bey, Posta ve Telgraf ve Telefon Nazırı yine Oskan Efendi'dir4. Cemiyete resmi makamların desteği bunlardan ibaret değildir, çünkü cemiyet, gizli iktidar durumunda olan İttihad ve Te1·akki (2) "Beyannamc-i Meşihatpenahi"', İk. gz . , nr. 5733, 25 KS. 1 328n Şı. 1 9 13, s. 3 . (3) Düstlkr -tertib-i sani-, C. 5, Dersaadet, 1 332 ( 1 9 1 4), s. 6 1 , T.V. ile neşri, nr. 1 377 , 6 RE. 1 334/3 1 KS. 1 328 ( 1 3 Şı. 1 9 1 3) Aynı muafiyet, 2 Şı. 1 326 ( 15 Şı. 1 9 10) tarihinde kabul edilen bir kanunla, Osmanlı Do · nanrna ve Muavenet·i Milliye Cemiyetine de tanınmıştı (bk. Meclis-i Meb'usan Zabıt Ceridesi, Ankara, 1 982, s. 5-6, 43). (4) Ds. -tertib-i simi-, C. 6, Dersaadet 1 334 ( 1 9 16), s. 8 1 7 . 40


Cemiyetinin teşebbüsüyle kurulmuştur. Mahmud Şevket Paşa hükUmeti de cemiyeti bütün gücüyle desteklemiştir. Bu durum cemiyetin 1914 raporunda açıkça belirtilmiştir5 . Hatta bu destek, -resmi devlet dairesi imişcesine cemiyete memur tayin edilmesi ölçüsüne varmıştır. Cemiyetin ikinci reisi eski nafıa nazırlarından Hulusi Bey im­ zasıyla, sadaretten geçici bir müddet için "-Umur-ı tahririye ve muhasebat işlerinde muavenet-i mahsusada bulunacak iki" katip istenmiştir. Dilekçede ayrıca, yabancı dille yazışmaların gerek­ liliği vurgulanarak bu katiplerden birinin yabancı dil bilir olması istenmiştir (bk. BELGE : 1). Sadaret, bu isteği olumlu karşılayarak yerine getirilmesi için aynı giın (20 Kanun-ı Sani 1 328 I 2 Şubat 1 9 1 3) Maliye ve Hariciye Nezaretine bir yazı gönderilmiştir (bk. BELGE : 2) . Bu yazıdan sadece iki gün sonra 'Maliye Nazın Rıfat ' imzasıyla, Sadarete Muhasebe-i Umumiye Muvazene Ka­ lemi birinci sınıf hulef:isından Emin Bey ' in Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nde görevlendirildiğine dair bilgi verildiğini görüyo­ ruz (bk. BELGE : 3) . Keza Sadaretin yazısından dört gün sonra da Hariciye Nazın Mahmud Muhtar Paşa, cemiyetin isteği ye­ rine getirilerek Sofya Sefareti ikinci katibi Haydar Bey ' in Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nde Fransızca yazışmalar için gö­ revlendirildiğini bildirmiştir (bk . BELGE : 4). Cemiyetin ikinci reisi Hulusi Bey, ilk müracaatından iki gün sonra, (22 Kanun-ı Sani 1 328 / 4 Şubat 1 9 1 3) bu isteğini tekrar ederek memur görevlendirme işlemlerinin çabuklaştınlması yo­ lunda, Sadarete ikinci bir dilekçe yazar (bk. BELGE : 5). Hulusi Bey'in söz konusu dilekçesi üzerine, Daire-i Sadaret Tahsisat Ka­ leminden Dahiliye Nezaretine gönderilen yazıda memur isteği tek­ rarlanır (bk. BELGE : 6). Fakat Dahiliye Nezaretinin konuy;.. ilgili resmi bir cevabı yoktur. Muhtemelen, istenen evsaftaki me­ mur Hariciye Nezaretinden temin edilince konu kapanmıştır. (5) "Müdıiraa-i Milliye Cemiyeti Mecmuasıdır",

s.

5. 41


Bütün bu işlemlerin, cemiyetin henüz "menafı-i ammeye hıidim" kabul edilmesinden çok önce yapıldığını kaydedelim. Bir cemiyetin böyle bir istekte bulunup isteğini kabul ettirmesinin başka örneği yoktur. Ve nihayet, Müdafaa-i Milliye cemiyeti , Hilal-i Ahmer ve 3 1 Temmuz 1 330/ 13 Ağustos 1 9 1 4 tarihli Şurıi-yı Devlet karanyla " menafi-i umumiyeye hadim ' ' demek olarak tescil edilmiştir6.

Donanma Cemiyeti'yle beraber,

1 9 1 7'de ise cemiyet, Dahiliye Nezareti kanalıyla, memur ve müstahdemlerinin temettü vergisinden muaf tutulmasını istemiştir. Fakat bu sefer, Şurıi-yı Devlet'in konuyla ilgili 29 Ağustos 19 17 tarihli mazbatası üzerine, cemiyetin isteği reddedilmiştir (bk. BELGE : 1 3). Neticesi ne olursa olsun, böyle bir talep, cemi­ yetin siyasi iradeyi temsil eden kadrolarla bütünleşmesine, do­ layısıyla bürokrasiden gördüğü veya görmeyi umduğu desteğe dair bir işarettir. Padişah ve şehzadelerin cemiyete iltifatı ise " I. Dünya Savaşı ve Cemiyet" bölümündedir.

(6) Tank Zafer TUNAYA : a.g.e. , C. 1, 42

s.

449, C. Dl, s. 294.


111. CEMİYETİN ÇALIŞMALARI Bir derneğin asıl faaliyet sahasının, nizamnamesinde belirtilmiş olacağı muhakkaktır. Ancak çoğu zaman şartlar, şahıs ve kuruluşların bütün amaçlarını gerçekleştirmesine engel olur. İlgili bahiste anlatılacağı üzre Müdafaa-i Milliye Cemiyeti­ nin "Mümaresat-ı Bedeniye ve Askeriye Heyetleri"nin durumu aynı ihtimali ihtar etmektedir. Bundan ötürü , cemiyetin nizam­ namesinden hareketle hüküm vermenin yanlış olacağı kanaatin­ deyiz ı . Dolayısıyle cemiyetin faaliyetlerini nizamnamesinden değil , neşriyatından ve bilhassa günlük gazetelerden takip ede­ ceğiz. Çalışmalarımızı daha ziyade İstanbul' da çıkan süreli mat­ buat üzeride yürüttüğümüz için, cemiyetin taşra şubeleriyle ilgili fazla bilgi edinemedik. Taşra şubelerinin, İstanbul basınına yansıyan faaliyetleri, genellikle gönüllü asker ve iane toplama şeklindedir. Aynca söz konusu devre taşra basınının hem sayı itibariyle azlığı, hem de hal-i hazırda kütüphanelerimizde bun­ ların pek çoğunun bulunmadığı konuyla ilgilenen herkesin bil­ diği gerçeklerdendir. Ancak, ilerde bu hususta daha teferruatlı malumat kazanılabileceği kanaatini taşıyoruz. Yapılan çalışmalar, cemiyetin faaliyet raporlannda2 hey'etlere göre tasnif edilmiş değildir. Mesela hastahane kurmak, Sıhhiye Hey'etlerinin sahasına girer. Fakat bunun mali cephesi büyük ölçüde Maliye (İane) Hey'etlerine alakalıdır. Şu halde sözü edi(1) Nizamname ile hangi hey'ete ne gibi vazifeler yüklendiği, çalışmamızın "Ekler" bölümündeki "Mlldilfaa-i Milliye Cemiyeti Nizamname-i Esasisi Tadil liiyihası " kısmından öğrenilebilir. (2) İlgili eserler için etüdümüzün "CEMİYETİN NEŞRİYATI" bölümüne bk. 43


len faaliyet, İdare Hey'eti (Hey'et-i Faale)nin organizasyonuyla gerçek.leşmiş olmalıdır. Bu itibarla cemiyetin söz konusu rapor­ larda yer alan faaliyetlerinin büyük bir kısmını merkez idare hey'eti (Hey'et-i faale) adına kaydetmek zorundayız. Dolayısıyla sözkonusu heyetin nizamnamesiyle gösterilen vazifelerinden han­ gisini ve ne ölçüde başardığını kesin olarak söylemek mümkün değildir. Bu itibarl2 Müdafaa-1 Milliye Cemiyeti'nin faaliyetle­ rini nizamnamesinden değil, neşriyatından ve bilhassa günlük ga­ zetelerden takip edeceğiz. Derneğin ilk üç günlük çalışmaları hakkında İkdam muhar­ rirlerinden biri, Hey'et-i Fa'ale ikinci reisi Hulusi Bey'le bir mülakat yapmıştır. Mülakatta henüz komisyonların çalışmalarının yoluna girmediğinden, genel olarak cemiyetin stratej isi ve kuruluşuna gösterilen tezahürat üzerinde durulmuştur3 . Daha son­ raki günlerde gazetelere akseden çalışmalar heyetlerin adlarıyla anılmıştır. Bu itibarla derneğin faaliyetlerini heyetlere tasnifle ta­ kip edeceğiz.

A. İ ane Hey'etinin Çahşmaları : Cemiyetin kuruluşunu sağlayan ilk toplantının sonunda, İane Heyeti, çeşitli maddi yardımları kabul ederek çalışmalarına başlar. Günün gazete haberlerinden öğrendiğimize göre Hey'et-i Fa'ale, 1 Şubat 1 9 1 3 'te, Şerif Ali Haydar Bey'in başkanlığında topla­ narak iane konusunda şu kararlan alır : 1 . Donanma Cemiyeti, Teali-i Nisvan Cemiyeti ve Hilal-i Ahmer Kadınlar Cemiyeti ile işbirliği yapılarak bu cemiyetle­ rin şubeleri vasıtasıyla halktan para toplanacaktır. 2. Belediyelerde, iane toplamakla görevli birer komisyon ku­ rulacak ve bu komisyonlarda Müdafaa-i Milliye'nin bir temsil­ cisi bulunacaktır.

(3) "Mülakat", İk. 44

gz. ,

nr.

5 73 1 , 23 KS. 1328 / 5

Şt.

19 13, s. 3 .


Cemiyet, Dr. Esad (IŞIK) Paşa 'yı da bu işlerde sorumlu üye olarak görevlendirilir. M üdafaa-i Milliye Cemiyeti, kendi şubelerini kuruncaya kadar adı geçen cemiyetler vasıtasıyla yardım toplamaya devam eder. İstismara çok müsait olan bu konu, cemiyet hakkında hayli dedikodulara sebep olmuştur. Kuruluşunun ilk günlerinde ce­ miyet, toplanan paralarnı miktarını, hatta kimlerden alındığını, gazeteler vasıtasıyla halka açıklar. Bunun yardıma teşvik edici tarafı yanında, muhtemel dedikodulara meydan vermemek mak­ sad!yla yapıldığı da ortadadır. Bazı kötü niyetli kimselerin türediği haber alınınca cemiyet bir açıklama yaparak, iane toplayacak kimselere fotoğraflı ve mühürlü resmi belge vereceğini şubelerin ve yardımda buluna­ cakların dikkatine arz eder4. Bulunan bir başka tedbir de bilet­ siz iane toplanmaması kararıdır5 . Bütün bu tedbirlere rağmen, zihinleri bulandırmak isteyen merkezler, aleyhte neşriyat yapar­ lar. Avrupa basınında, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin halktan zorla para topladığı yolunda haberler çıkar. İkdam gazetesi de bu neşriyat-ı -bilhassa Reicht Post gazetesinin konuyla ilgili ha­ berlerini �tkisiz kılmak maksadıyla, "Avrupa Matbuatında Yanlış ve Haksız Neşriyat" 6 başlıklı bir yazı yayımlar. Cemiyet, İkdam'ın neşriyatından duyduğu memnuniyeti şu cümlelerle ifade eder :

"Reicht Post gazetesinin Madafaa-i Milliye Cemiyetinin ceb­ ren iane aldıgına ve hususôt-ı sliireye dair neşrettigi başmakalesine cevaben ceride-i muteberesiyle edilen mukabele ve hakikat-i mu(4) İk. gz . , nr. 5754, 1 5 Şt. 1328 - 28 Şt. 1913, s. 4. Yine İk. ' ın 19 Şt. 1328 4 Mt. 1913 tarihli 5758. nüshasında (s. 3) aynı konuda başka bir haber daha yer almaktadır. (5) "İane Biletleri" , İk. gz . , nr. 5743, 4 Şt. 1913, s. 5 Aynı konuda di­ ğer bir ikaz için bk. İk. gz. , nr. 5754, 1 5 Şı. 1328, 23 KS. 1328 I 5 Şt. 1913, s. 3 (İane toplarken kullanılan bir makbuz nümunesi için bk. EK ; 5). (6) İk. gz . , nr. 5748, 9 Şt. 1928 - 22 Şt. 1913, s. 1 . 45


tazammın dermeyan olunan mütôlaôt cemiyetimizin takip edegel­ mekte olduğu hatl-l harekete tamamen muvafık bulunduğundan bu bôbdaki neşriyôt-ı hakikuyyuna ve hissiyôt-ı vatanperverône­ lerine suret-i mahsusada teşekkür olunur " 1 .

Reicht Post gazetesinin yayınındaki hedeflerinden biri de cemiyetin Beşiktaş şubesi reisi Ragıp Paşa' dır . Paşa'run tekzip mektubundan anlaşıldığına göre, O'nun hakkında, yardıma zor­ ladığı tarzında yayın yapılmış olmalıdır. Ragıp Paşa tekzibinde der ki : " . . . Cemiyet-i müştırünileyhanın açtığı tarfk-i Hadtı­ pesenddneye stılih olarak Müdôfaa-i Milliye Cemiyeti Beşiktai Şube-i Merkeziyesi 'nde rüfeka-yı muhterememle geceli gandüzl4 fjlJ-yı vazife-i milliye için sarf-ı mesaf ile müftehir ve miJbahi bu­ lunduğumu beyan eylerim. (. . . ) Cemiyet-i miJşarünileyhônın teessüsünden evvel yani mu­ harebe sajha-i u/{Jsında (/. Balkan savaşı) müdafaa-i vatan yo­ lunda canıyla kanıyla ifa-yı hizmet eden mecruhin-i guzatımızın talıfif-i ıztırabôtına (yaralı gazilerimizin ıztıraplannı hafifletmeye) -naçizane- hizmet maksadıyla ve sırfkendi anu ve ihtiyanmla Taksim 'de elli yataklı bir hastane te 'sis etmiş olmaklığım mezkur gazete neşriyat-ı garazk{Jranesinin ne gibi bir maksad-ı elfmaneye miJstenid bulunduğunu gösterir. Benim kanaatime göre bu gibi neşriyat-ı garazkarône -matuf olduğu maksad düşünülerek- bütün dindaş ve vatandaşlanmıza ifa-yı vazife için en büyük intibah ve teyakkuzu dat olmalıdır (uyanışa yol açmamalıdır) ' •s. Bu söylentilerin çıkış sebeplerinin başında, para toplama me­ todunun geldiği söylenebilir. Midhat Paşa ( 1 822- 1 884)'nın oğlunun hatıralarından konuyla ilgili kısımlan okuyalım : (7) "Reicht Post'a Cevabımız Münasebetiyle", İk. gz., nr. 5750, 1 1 Şt. 132824 Şt. 1913, s. 4. (8) "Ragıp Paşa'nın Mektubu -Reicht Post'un Makalesi Münasebetiyle-", İk. gz . , nr. 5752, 13 Şt. 1328 - 26 Şt. 19 13, s. 4. 46


"Madôfaa-i Milliye ismiyle teşekkül eden cemiyete, memle­ ketin tanınmış zevatı iştirak ederek, içtimat yardıma ait mes 'ele/eri konuşuyorlardı. Hey 'etin verdiği kararlardan biri de, hasta daşen askerler için, Sultan Hamul devrinde zengin olmuş adamlardan para toplamak idi. Müşir Fuad Paşa, Tal'aJ Bey ve ben, kapı kapı dolaşarak toplamaya memur edilmiştik. EvveM Mabeyinci Ragıp Paşa 'ya başvurduk. Bizi memnuni­ yetle karşıladı, 6. 000 lira verdikıen başka, aynca, Şişli 'de 120 yataklı iki hastane kurmayı da taahthü ettiğini, mekıupla Müdfıfaa-i Milliye Cemiyetine bildirdi. Mektup, bana hitaben yazılmış olup, ziyaretimden dolayı bana beyfın-ı teşekkür ediliyordu. Diğer bir­ kaç kişi, 100 iM 200 'er liralık yardımlarda bulundular. Geri ka­ lanlar ise, kendilerini evde yok dedirterek, sıvışmak çarelerine müracaat ettiler. Bu şekilde, kapı kapı do�maktan bir faide olmadığım gtJrdüğfJm/Jz cihetle, vaziyetin icabını müzakere sırasında, Müşir Fuad Paşa tavsiyede bulundu : 'Bir vakitler Midilli 'ye nefyedi­ knler arasında bir de Cemil Molla vardı, gidip onunla konuşalım, eski devir adamlanmn hallerini pek iyi bileceğinden, ne türlü ha­ reket /azım geleceğini de stJyler ve bu suretlefaidelifikirlerinden istifade etmiş oluruz '. ( ) . . .

Cemil Molla, derin ve mütebessim bir nazarla etrafına bakına­ rak dedi ki : ( . .) .

'Ragıp Paşa gibi, aklı başında adamlara giderseniz, bunu btJyle dUşlbıürler ve eğer paralan varsa, ziyaretinizi boş çevir­ mezler. . Fakat, bu gibiler, birkaç kişiden ibarettir. Diğerleri fa­ lan paşa veya filan beydir. Onları birer birer ziyaret etmek, sizin haysiyetinizi bozar. Tal 'at Beyefendi, işi polis müdürüne havale etsin. Polis müdara bir defter gezdirerek, ne toplamak mümkün ise toplar. Siz bun/an birer birer ziyaret edecek olursanız bun­ dan fazlasını yapamazsınız '. 47


(. . . ) Cemil Molla 'yı son derece zeki ve akıllı bulmuştu, bu ka­ naatini birkaç kere tekrar etti "9. Devrin sadraı.arru Mahmud Şevket Paşa 'nın hatıralarından öğrendiğimize göre ikinci veliahd Vahidettin Efendi ( 1 86 1 - 1 926) ile Şehzabe Abdülmecid Efendi (1 868- 1944), birinci veliahd Yu­ suf İzzeddin Efendi ( 1 857- 1 9 1 6)'ye, teberruda bulunanların şüphelerini gidermek için cemiyetin başına padişahın geçmesi ge­ rektiği fikrinde olduklarını söylemişlerdir 10 . Keza cemiyetin ikinci reisi Hulusi Bey de sadrazama, "müfrit ittihatçı" olan Da­ hiliye ve Maarif nazırlarını (Hacı Adil ARDA ( 1 869- 1975) ve Ahmed Şükrü Bey ( 1 875-1926) ' i değiştirirse halktan daha çok iane toplamasının mümkün olduğunu, zira ittihatçıları sevmeyen­ lerin para vermek istemediklerini ifade etmiştir ! ı .

İane toplanırken gayri müslimlere de müracaat edilmesi yüzünden Babıali, Yunan ve Rus sefaretlerinin konuya müdaha­ lesiyle karşı karşıya kalır. Babıali'yi bir müddet meşgul eden bu konu ile ilgili belgelerden anlaşıldığına göre, sonunda Babıali, cemiyete, gayri müslimlerden iane toplanmamasını kesin bir dille emretmek zorunda kalır.

Meselenin gelişimi şöyledir : Sadaretin Umıir-ı İdariye Kalemi'nden Dahiliye Nezaretine yazılan yazıda, Müdıifaa-i Milliye Cemiyeti mensuplarının, Bur­ gaz Adası'nda oturan Rusyalı Jorj Kalfa 'dan zorla iane alınmak istediği konusunda, Rusya Sefaretinin bir ihbarı bulunduğu kay­ dediliyor. Sadaretin aynı yazısında, Yunan Sefareti'nden alınan bir yazıda da Heybeli Ada' da mukim Mösyö Eliyasko isimli bi­ rinin aynı tazyiki görünce İstanbul'a göç etmek istediği halde po­ lisin buna mani olduğu yolunda şikayeti bulunduğundan bahsedil­ miştir. Sadaretin bu yazısında, Hariciye Nezaretinin konuyu in(9) Ali Haydar Midhat : Habralanm 1872-1946, İstanbul, 1946, s. 253-255. (10) Mahmud Şevket Paşa : "Sadraı.am ve Harbiye Nazın Mahmud Şevket Pap'nın GünlüAü", İstanbul, 1988, s. 58. (1 1) a.g.e. , s. 90. 48


celemeye değer bulduğu da kaydedilmiştir (bk. BELGE : 7). Sada­ retin yazısı ekinde, Hariciye Nezaretinin konuyla ilgili bir yazısı ve Yunan Sefaretinden alınan yazının tercümesi mevcuttur. Bu belge­ lere göre, Yunan Sefaretinin Müdafaa-i Milliye Cemiyeti 'nin gayri müslimlerden zorla iane topladığı yolundaki kanaatine, Osmanlı ha­ riciyesi de katılmaktadır. Hariciye Nezareti, bu durumun cemiyet ni­ zamnamesine de aykırılığını beyan ile Sararetin müdahalesini istemektedir (bk. BELGE : 8). Hariciye Nezareti 'nin bu yazısına ek olarak Sadarete sunulan Yunan Sefaretinden alınma yazıda ise Gedikpaşa Emin Bey Mahallesinden Nikola, Sakızlı Estelyo, Anton Damiyanos, Apostol, Save, Alberti Yani Save, Marko Kosti ve Esir Kemfil Mahallesinden Aleksi ve Kınalıada'dan Nikola adlı şahıslardan aynı ustllle iane toplandığı öne sürülmektedir (bk. BELGE: 9) . Sa­ daret, bu yazılar üzerine konuyla ilgili belgeleri Dahiliye Nezareti'ne göndererek durumun tedkikini ister. Dahiliye Nezareti, sadarete gön­ derdiği 2 1 Teşrin-i Evvel 1 330 (3 Kasım 1 9 1 4) tarih ve 1295 sayılı yazıyla Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin iane toplamaya başladığı günlerde bu gibi teşebbüslerin olduğunu ve cemiyet şubelerine ge­ rekli uyanların yapıldığını bildirir (bk. BELGE : 12). Sadaret Ma­ kamı, hemen ertesi gün, 22 Teşrin-i Evvel 1 330 (4 Kasım 1 9 14) tarih ve 546 sayılı yazısıyla bu bilgileri Hariciye Nezaretine ulaştırır. Ha­ riciye de keyfiyeti Yunan Sefaretine bildirir (bk. BELGE: 1 1 ) . Konu kapanmış görünürken , Yunan Sefareti , 2 1 Aralık 1 9 14'te yeniden, aynı fiillerin tekrarlandığını ileri sürer. İddiaya göre, ce­ miyet azasından Said, Hafız ve İbrahim Efendiler Galata Voyvoda Caddesinde Meşrutiyet Birahanesi sahibi Hıristo Veldiyani Niça adlı şahıstan zorla iane almaya çalışmışlardır (bk. BELGE : 10). Bunun üzerine Hariciye Nezareti, 16 Kanun-ı Evvel 1 330 (29 Aralık 1 9 1 4) tarih ve 59 194/847 sayılı yazısıyla Sadarete yeniden müracaat ederek ileride Yunan Sefaretinin "Tarizôt-ı gayr-ı marı.ıyy�­ sine " (hoşa gitmeyen tarizlerine) mahal vermemek için, iane top­ lanırken gayri müslimlere kesinlikle müracaat edilmemesi hususunda cemiyete yeniden ihtarda bulunulmasını ister (bk. BELGE : 1 1 ) . Sa­ daret ise, 1 8 kanun-ı Evvel 1 330 (3 1 Aralık 1 9 14) tarih ve 847 sayılı yazısıyla, Yunan Sefaretinin tazyikine mahal verilmemek için gerekli tedbirlerin alınması hususunda Dahiliye Nezaretini yeniden uyanr (bk. BELGE : 12). 49


Konuyla ilgili yazışmalar bundan sonra devam etmediğine göre, Dahiliye Nezareti, Sadaretin bu son emri üzerine cemiyeti çok sert bir şekilde ikaz etmiş olmalıdır. Burada dikkati çeken bir hususa işaret etmek zaruridir. Yunan Sefaretinin Osmanlı Hariciye Neza­ retine gönderdiği yazılar, diplomatik yazışmalarda bir "ültimatom" üstabu taşımaktadır. Cemiyetin suç teşkil ettiği öne sürülen fiiline delil olarak ise, ilgili gayr-i müslimlere satılan tiyatro biletleri gös­ terilir. Bunun bir provokasyon olabileceği ihtimali son derece kuv­ vetlidir. Fakat Hariciye Nezareti, bu küçücük meseleden dolayı endişeye kapılmış görünmektedir. Bütün bunlar, Babıfilinin, yani fii­ len 1. Dünya Harbi'ne girmiş devletin nasıl bir acz içinde olduğunu gösterecek deliller sayılabilir. İttihad ve Terakki muhaliflerince "İttihatçı yuvası" olarak görülen derneğin iane toplanması, daha sonra Mütareke günlerinde, tutuk­ lanarak Bekirağa bölüğüne hapsedilen ittihatçılardan hesap sorma vesilesi sayılacaktır. Mesela Ziya Gakalp'e, ilk duruşmada, mah­ keme reisi ' 'Madafaa-i Milliye Cemiyetinin adeta muntazam bir su­ rette ahaliden. tüccardan para toplaması kanunf mi ? ' ' şeklinde bir soru yöneltecek, O da "Cemiyetler Kanunu vardır. Bu dheti hakamet görmeli, tedkik etmeli idi " cevabını verecektir1 2 . Cemiyetin 1 2 Ağustos 1914 ' te kabul edilen yeni nizamname­ sinde, iane heyetlerinin adı, "Maliye Heyetleri" old u . Maliye heyetleri de iane heyetlerinin yardım toplama usullerinin hepsini kullandılar. Ek olarak, yeni bazı yollan da denediler. Mesela "Müdifaa-i Milliye Sineması" kurarak çeşitli filimler gösterip, Müdafaa-i Milliye Hey'et-i Temsiliyesi vasıtasıyla temsiller ve­ rip gelir elde etmek gibi . (Bunlar, çalışmamızın "Kültür Faali­ yetleri" bölümünde teferruatlı bir şekilde anlatılacaktır). Aynca, cemiyetin bazı neşriyatının meccanen dağıtılması yanında bazılarının da satılarak gelir temin edildiğini hatırlatalım. (Bunlardan da "Cemiyetin Neşriyatı " bölümünde bahsedilecek­ tir). Keza " iane etiketleri " vasıtasıyla cemiyete gelir sağlamak, maliye heyetlerinin, iane heyetlerininkinden farklı bir metodtur. Devrin gazetelerinde şu tip ilanlarla sık sık karşılaşırız : "Mağazalardan alacağınız eşya paketlerinde 5 paralık Müdafaa-i Milliye iane etiketlerini arayınız. Şu küçük gibi görünen hizmet, pek büyük muavenetler edecektir" 1 3 .

(12) Alaaddin KORKMAZ : a.g.e., s . 233. ( 1 3) İk. gz. , nr. 677 1 , 8 KS. 1331 I 21 (Ar.) 1915,

50

s.

2.


Yine basında İstanbul'un sembolü haline gelmiş sülieti üzerine, "Müdafaa-i Milliyeyi unutmayınız" ilanına sıkça tesadüf edil­

mektedir 1 4 .

Müdafaa-i Milliye Cemiyeti iane heyetleri, başka vesilelerle de

para toplamışlardır. Mesela camilerde, savaş şehitleri için okutulan mevlidlerden sonra, para yardımları kabul edilmiştir 1 5 . Abdülhak

Hamid (TARHAN

, 1 852- 1 937) şerefine cemiyet tarafından veri­

len ziyafet, büyük bir hasılat vesilesi olmuştur 1 6. Kadınlar için ter­ tip edilen toplantılar da cemiyeti aynı neticeye ulaştırmıştır. İane konusunda hayli ilginç daha başka usuller de vardır. Trabzon'daki memurların birer maaşlarını 1 7, İstanbul ' da Diyarbakır Kıraathanesi

sahibi Abdullah'ın, bir gecelik h1sılatını cemiyete bağışlayacağı yo­ lunda gazetelere ilan vermesi ıs bu cümledendir.

1. Dünya Harbi yıllarında kullanılan ilginç bir iane toplama me­

todu da derneğin rozetlerini satmaktı 1 9 . Cemiyet,

sadece

Anadolu

ve

Rumeli

halkından

değil ,

Romanya'dan Afganistan - Hindistan'a, Basra'ya kadar bütün İslam bölgelerinden yardımlar görmüştür. Devrin gazeteleri bunun misal­

leriyle doludur.

Yardımda bulunanlar arasında birçok devlet büyüğü ve meşhur

şahsiyet de mevcuttur :

Mahmud Şevket Paşa, Ferik Ahmed Ragıp Paşa, (? - 30 Ns. 1 9 1 7) Ayandan Ahmed Şükrü Paşa, Kerkük me­ busu Nazım Neftçi (bk. Ek - 5), Katar kaymakamı Şeyh Casim Es­ Sani, Şehzade Abdülkadir Efendi ( 1 878- 1 944), Saliha Sultan ( 1 862- 1 9 4 1 ) g i b i . . . Sultan Re şa d ' ı n da " M ü d a faa-i Milliye'ye hasredilmek üzere" 25 . 000 lira bağışladığı ve paranın mabeyinci

Halil Hurşid Bey ile Hazine-i Hassa müdürü Hafız Bey

vasıtasıyla sadrazam Mahmud Şevket Paşa'ya ulaştırıldığını biliyo(14) S.F. mc. , nr. 1231 , 25 KE. 1 330 (l Oc. 19 15) (bk. Ek 5). ( 1 5) ik. gz., nr. 5762, 23 Şt. 1 328 - 8 Mı. 1 9 1 3 , s . 3. (16) ik. gz., nr. 5763, 24 Şı. 1 328 - 9 Mı. 1 9 1 3 , s . 4. (17) "Var Olsun Trabzonlular", Türk gz., nr. 3-585, 20 KS. 1 328 (2 Şı. 1 9 1 3), s. 2. (18) Abdullah : Diyarbekir Kıraathanesinde İAne Yolunda Hamiyyeı, Türk gz. , nr . 1 0-592, 2 8 KS. 1 328 ( 1 0 Şı. 1 9 1 3). s. 4 . (19) " Müdlfaa-i Milliye Rozetleri", S. gz., nr. 1 0008 , 7 ZH. 1 335-24 Ey. 1333/1 9 1 7 , s. 4.

51


ruz20. Sultan Reşad, başka bir seferinde de cemiyete 1000 lira bağışlamaştırl • .

Hindistan gautelerinde yer alan bir habere göre, 'Paris'te ik1met eden bir Türle prensi de Müdafaa-i Milliye'ye yardım etmek mak­ sadıyla mücevheritıru müz.ayedeye cıkarmıştır. Adı açıklanmayan bu prensin yalnız bir gerdanlığı 48.200 İngiliz lirasına sattlnuştır22.

Cemiyete para yardunında bulunanların isimlerinin ve yardım miktarlarının neşri, bir müddet sonra, uygun görülmemiştir. Ce­ miyet yönetimi, yardımın azlık veya çokluğunun düşmanlarca bi­ linmemesi gerektiği kanaatiyle bu yola gidildiğini, fakat hesapların dana sonra bir mecmua ile açıklanacağını ilan etıniştir23 . Buna rağmen yardun mikdarları, bilhassa meblağ büyük olduğu :zaman, basında açıklanmıştır. Mesela , Sabah gazetesinde yer alan bir habere göre, Edrcmlt'te, Edremit Sergisi müessisi YağcızAde İsmail Hakkı Bey, İtibar-ı Milli Bankasına 10.000 lira vererek 1000 hisse satın almış ve bunların yıllık gelirlerini Müdafaa-i Milliye ve Donanma cemiyetlerine bağışlamayı taahhüt etmiştir. Yağcızade, ayrıca, Sadrazam Tal'at Paşa şerefine bu iki cemiyete 500'er lira bağışta bulunmuştur24. Halktan iane toplaı:nağa gayret gösteren yalnızca iane heyetleri değildi. Cemiyetin İdare Heyeti (Hey 'et-i Fa'Ale) de zaman zaman yayınladığı bildirilerle halkı yardıma teşvik etmiştir. Bir örnek ol­ mak üzre il. Balkan Savaşı'nın en şiddetli zamanlannda, Edime'yi kurtarmak için harekete geçildiği sıralarda ( 1 8 Temmuz 19 13), ce­ miyetin "Merkez-i Umumi"si adına neşredilen beyannameyi oku­ yalun : (20) (21)

"iAne-i Miilılk.Ane", İk. gz., nr. 5733, 25 KS. 1328 I 7 Şı. 1913, s. 3. bı.d11111 gz., nr. 5892, 2S Mı. 1 329 / 7 Ns. 1913, s. 4, Sultan il. Abdülhamld'in

dıe Balkan Savaşlan sırasında Alman banblanndııki mevdultından 800.000 lira çelLip, iane olarak hiikılmeıe gönderdiği "New Lo&•" gazetesinin bir haberinden öğrenilmiştir. (ik. gz., nr. 5786, 19 Mı. 1328 / 1 Ns. 1913, s. 3) Fakat "'Hakan-ı mahlii"nıı n, bu paranm Miidlfaa-i Milliye Cemiyeti kanalıyla lwllaıulması yolunda

bir tavsiyesi olup olmadığını bilmiyoruz. Bir Türk Prensinin Vatanperverliği", hı.. gz., nr. 5765, 26 Şı. 1328 I 1 1 Mı. 1913, s. 4. (23) "MüdAfu-1 MDllye Cemiyeti Meanuasıdır", KS. 1329 (1914). ı. 13-14, bu ese­ rin arka kapağında da aynı vud telı.rarlarunışbr. (24) "Şuun-ı Dahiliye - Miidlfaa-i Milliye Beyoğlu Şubesi", S. gz. 9716, 20TS. 13323 KE 1916, s. 4.

(22)

52

"


"Ey FedalcAr Ahali! Rumeli yine baştan başa kana boyandı. Fakat bugan o sah­

ralarda şakırdayan silahlar, yılı/an cesetler, akan kanlar daha dan katıUTUzı emen, Mnamdnımzzı söndaren, daşmanlara aittir. Bugilnlctl çiuneleri, o unutulmaz harabelerde şehit olan yaz.bin­ lerce kardeş kemikleri Qzerinde çatırdıyor. Rwneli yine öyle kanştı ki kardeşinin, hemşiresinin aziz ve şehit cesetlerini oralarda bıra­ kan Osmanlılar bir de o artık un ufak olmuş kemiklerin muazzep ve muııarip olmasını elbette istemeıJer. Osmanlı ordusuna terettilp eden milhim vazifenin daha ehem bir kısmı arkada kalan sizlerin boyunlannızda bir danya ve ahiret borcudur. Vaziyeti izah et­ meye çalışan lisanı, Rumeli şahedası astande gürleyen top ses­ leri boğuyor. Gerek ordunun gerek sizin yareklerinizdeki arzu ve hasret çöllerini artık gözyaşlanyla değil, keselerimiı.deki gamaş ve altın ırmaklanyla sulamak zamanıdır. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti, bir yaşından yüz yaşına kadar glJnQl/ü, iman ve intikam ile taşan her Osmanlıya hitap ediyor : Ey fedakar ahali; Bugankiı vaziyeti vicdan gözüyle görüpfedakarlık meydanına atılınız. Vereceğiniz para, kızgın güneş altında tüfeğine dayanan yanık nefercitin matarasına bir yudum su bile götürse yine Hüdapesendane yine vaıanperveranedir. Ahali! Ahali! En nazik ve en mahim dakikalar yaşıyoruz. Sahf, cömert ve fedakar olunuz ' '25 . Bu arada cemiyete mali destek sağlama yolunda ilginç görüşlerin ortaya atıldığını da kaydedelim : Dr. İbrahim Sabit ) Suriye ahalisinden Amerika'ya giderek orada zen­ ( gin olmuş birkaç ailenin yeniden eski vatanlarına dönmekte ol­ duklarını belirterek, Suriye'deki boş arazinin bunlara satımı hususunda devletin kolaylık göstermesini teklif eder. Dr. İbra­ him Sabit'e göre bu yolla hem sıkıntılı günler yaşayan dev(25) "Osmanlılara Hitap", T. gz. , nr. 1666, 6 Tm. 1329 / 18 Tm. 1913, s. 2, Bu metin aynı tarihli İk. 'da (nr. 5895 , s. 3) da yayımlanmıştır. 53


Jetin hazinesine mühim bir gelir temin edilecek, hem de ahalinin Amerika 'ya göçü önlenerek satılan arazinin iman sağlanmış ola­ caktır2 6 . Ancak bu teklifle ilgilenildiğine dair herhangi bir kayda rastlayamadık. Cemiyet, iane toplamada başka kuruluşlardan da destek görmüştür. Türk Hanımlar Biçki Yurdu tarafından, İ.<;tanbul'daki 1 9 1 8 yardımından zarar görenlere harcanmak üzre Müdafaa-i Mil­ liye cemiyeti'ne para yardımı yapılması27 bunun misallerinden­ dir. Yazar ve şairlerimizin birçoğu da cemiyete halkın yardımını sağlamak maksadıyla yayınlar yapmışlardır. Bunlardan bir kısmı halkı heyecana getirici, milli şuur verici mahiyette, bazıları ise doğrudan doğruya Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'ne yapılacak yardımlarla orduya destek olunması yolunda vicdanlara hitap eden çağrılardır. Mesela, "halis edebiyat" görüşünün savunucularından ve sanatı " şahsi ve muhterem" kabul eden estetikçilerimizden Şahabeddin Süleyman bile, halkı hamiyetkar olmağa, elinde­ kini avucundakini "dar-ül harpte bizim için ölenlere" vermeye çağırmıştır. Onun şu satırları, kalemini nasıl etkili bir silah gibi kullandığını gösterecek cinstendir :

' 'Altın, gllmilş, refah ve saadet. . Bunlar vatandan cüda olunca neye yarar? Bir şehsiyet-i vatanperverane ruhumuzu ısıtmazsa, niçin, neye yaşıyoruz ? (. . . ) Servet, para. . . Bugün onlan sakla­ yacak zamanda detiliz. Herkes, elinde ne varsa, kifaf-ı nefs ede­ cetini (nefsini doyurabilecek kadarını) bıraktıktan sonra götürüp Madô.faa-i Milliye 'ye teslim etmelidir ' '28 .

Ahmed Rasim de cemiyetin bu faaliyetini geniş kitlelere yay­ mak için çalışan muharrirlerimizdendir29 . (26) Dr. İbrahim Sabit : MüdAfaa-i Milliye Cemiyeı-i Muhteremesine, İk. gz. , nr. 5738, 30 KS. 1328 I 12 Şt. 1913, s. 3. (27) "Şullo-ı Muhtelife - İine", S. gz., 10277, 1 6 Rm. 1336 I 1918, s. 2 . (28) Pulad Kollar Karşısında Altın, Gümüş'', S. gz. , nr. 8566, 7 Tm. 1329 I 20 Tm. 1 9 13, s. 1 . (29) Ahmed Rasim : Müct.afaa-i Milliyede Muavehet-i Tahsiliye Şubesi, T. F.:r. gz. , 21 Mı. 1913. 54


"Ayın" ( t )

Cemiyetin iane toplaması , edebi eserlerimize de girmiştir. Me­

sela,

rumuzuyla yayımlanan "Aşk Afct-i Candır" adlı

hikayenin kahramanı Hüseyin Bey, Hilıil-i Ahmer ve Müdafaa-i

Milliye'ye bol bol iane vermesi ve toplamasıyla etrafına nam salmış

biri olarak tanıtılır30.

B. Sıhhiye Hey'etlerinin Çahşmaları : Sıhhıye heyetleri , ilk önceleri Hastaneler Hey'eti yahut Hasta­ neler Şubesi adıyla

Osmanh Hilal-i Ahmer Cemiyeti binasında faa­

liyet göstermiştir. Kuruluşunun üçüncü günü toplanan heyet , Hilfil-i

Ahrner' in harp bölgesinde (İstanbul - Çatalca) 1 500 yataklı 7 has­ tane ile hizmet vermesini dikkate alarak , mesaisini bu cemiyetle birleştirme kararına varmıştır. Bu karar, aynı yolda faaliyet göste­ ren Harbiye Nezaretine bağlı

Sıhhıye-i Askeriye

için de geçerli

sayılmıştır3 1 . Belki de mesai birleştirmeden dolayı , sıhhıye heyet­

lerinin çalışmaları, günlük gazetelere pek aksetmemiştir. Fakat, ce­ miyetin

Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Mecmuasıdır

adlı 1 9 1 4

raporundan, sağlık hizmetlerinin kısa bir zaman içinde, devlete yük

olmaksızın önemli ölçüde geliştirildiği anlaşılmaktadır. Şöyle ki söz konusu rapora göre (s. 22), cemiyet, ilk bir yıl zarfında, Letafet

Apartmanı 'nı hastane şekline getirmiş, daha önceden kurulduğu halde

hizmet veremez durumda olan Süleymaniye, Çubuklu, Beyoğlunda Ragıp Paşa ve Karagümrükte Haraççı hastanelerini tekrar ihya etmiş,

hizmete sokml.lştur. Bu hastanelerin demirbaş eşyası ve öteki mal­

zemeleri de cemiyet tarafından karşılanmıştır. Erzak ve giyim eşyası için de durum aynıdır. Cemiyet bunları kısmen mübayaa suretiyle

kısmen de iane yoluyla tedarik etmiştir. Sıhhıye heyetinin bu ko­ nudaki

çalışmaları,

yalnız

cemiyet

adına

açılan

hastanelerle

kalmamıştır. Askeri hastanelerden gelen çeşitli talepler de yine ce­ miyetin bu kanadı tarafından karşılanmıştır. Heyet zaman zaman, iane toplama faaliyetinde de bulunmuştur.

Mesela, birara heyetin başkanlığında bulunan meşhur şairimiz Cenab Şahabcddin ' in "delfiletiyle Hey'et-i Sıhhıyeden" iki taksitte 4 1 .400 kuruşluk iane toplanmıştır32. (30)

Ö(mer Seyfeddin?)

:

Aşk Afet-i Candır, S. gz.

1916, s. 3. (31) İk. gz. , nr. 5730, 22 KS. 1 328 I 4 Şt. 1913, (32) İk. gz. , nr. 7535, 27 KS. 1328 I 9 Şı. 1913,

nr.

s.

s.

9706, 10 TS. 1332 / 21 TS.

4. 3.

55


C. Gönüllü Hey'etlerinin Çalışm aları

:

Müdafaa-i Milliye Cemiyeti kurulur kurulmaz gönüllü kaydına başlanmıştır. Nitekim derneğin kuruluşundan iki gün sonraki ga­ zetelerde "Aydın Vilayeti Milli Fedai Alayı" namıyla beş ta­ burluk fedai toplanmasına başlandığı haber verilmektedir33 . Aydın Vilayetinin merkezi İzmir'de, daha önce de benzer bir faa­ liyet gösterilmişti. 1 9 10'da, Girit Müslümanlarının haklarını ko­ rumak yolunda, verilecek emre göre hareket etmek üzre, "Milli Alaylar" kurulmuştu34 . Belki bu tecrübeden dolayı, cemiyetin .. gönüllü taburları kurma fikri, taşrada, ilk olarak İzmir' de gerçek­ leştirilmiştir. Aynı günlerde �ebil-ür Reşad ' a Genç'ten çekilen bir telgrafta buna benzer bir teşebbüsten bahsedilmiştir35 . Basında sık sık gönüllü yazılma çağrıları tekrarlanmış ve bu hususta bazı nüfuzlu şahsiyetlerin desteği sağlanmıştır. Mesela Doğu bölge­ lerimizdeki Bedirhani aşireti reislerinden Bedirhani Az pezi, Bedirhanpaşazade Abdurrahman, Bedirhanpaşazade Murad, Remzi ile Mehmed Sıddıyk ve Ayan azasından Seyyid Abdülka­ dir, "evlad-ı ekrad"a seslenirken Rize eşrafından Kumbasarzade Hoca Süleyman Sırrı ve yine bir Karadenizli olan Nemlizade Tahsin Paşa da bu muhitteki halkı, Kayserili kafesçi Musta Çavuş ve cemiyetin gönüllü alaylan teşkiline memur azası İsmail Hakkı ise bütün vatandaşları gönüllü birliklerine katılmaya çağırmıştır3 6 . (33) "Vi!Ayatıan Gelen Telgraflar - Beş Fedai Taburu'', İk. gz. , nr. 5729, 21 KS. 1328 (3 Şı. 1913), s. 4. (34) "Milli Alaylar", SadA-yı Millet gz. , nr. 188, 24 My. 1326 - 6 Hz. 1910, s. 3 (İzmir'de çıkan Ahenk'den iktibas). (35) "Vi!Ayaıa Müdafaa-i Milliye Tezahüratı' ', S.R. mc . , nr. 48/230, 24 KS. 1328 (6 Şı. 1913), s . 387.

(36) Bu çağrılar, cemiyetin kuruluşunu takip eden günlerde, hemen bü­ tünü gaz.ctelerde yer almıştır. Müdiifaa-i Milliye Cemiyeti ve adı ge­ çen etkili şahıslar yanında başka kuruluşlar da gönüllü toplama faa­ liyetine başlamıştır. Bir örnek olmak üzre "Rumeli Muhaci­ rio-i İsli m Cemiyeti" adına yapılan şu çağrıyı kaydedi­ yoruz : "Osmanlılık Müslümanlık şeref ve namusunu müdafaa ve vi­ Uye etmek ve düşmanlardan intikamımızı almak üzre gönüllü yazıl­ mak aızu-yı vatanperveranesinde bulunan fedakar kardeşlerimizin her ge­ ce saat alaturka birbuçuktan sonra Fatih'te Sarıgüzel'de Yağhane Sokağında Uin Rumeli Muhacirin-i İslı'lmiye Cemiyeti'ne müracaat etmeleri ilan olu­ nur." (İk. gz., or. 5730, 22 KS. 1 328/4 ŞT. 1913, s. 4).

56


Cemiyetin İrşad Heyetleri, daha ziyade vaazlar yoluyla, GönülJü Heyetlerinin vazifesini kolaylaştınyordu. Tabiatıyla din adamları da eli silah tutanları cepheye koşmaya teşvikte gönülJü eleman idiler. Halk üzerinde en tesirli çağrı da bunların olsa ge­ rektir. Bir örnek olmak üzre devrin Trabzon mü ftüsü Mahir Efendi tarafından basına dağıtılan şu çağrıyı okuyalım : ·

"Nass-ı Celil-i 11.ahi 'ye imtisalen artık iltiztim-ı vifak (banş) ve lô-yetezelzel (sarsılmaz) bir ittifak lüzumu kat 'idir. Düşmanlar mutayeret-i kavmiye (ırki.arının başka başkalıtıJ ve muharrefat-ı meı.hebiyelerini (dinlerinin bozulmuşlutunu) ittifaka tahvil et­ mekle koca Rumeli 'yi baştan başa çitnediler. Nasıl olur ki bizler elel e vererek sevgili vatanımızı kurtarmaya koşmayalım ? Düşmanlar elimizden almak için môlen ve canen herfedakiırlıtı iltimas ve bütün silah tutanlar ma 'rekeye şitap ederken (savaş mey­ danına koşarken) nasıl olur ki bizler ahvôle bigane kalalım ? Düşmanlar dinimize ve vatandaşlanrnıza olanca canavarlıklarla saldmr iken nasıl olur ki bizler bu mezfılimi, bufecayii duymamış, işitmemiş gibi bt-his duralım? Yoksa gözlerimizi kulaklanmızı gışa­ yı gaflet (gaflet zan) mı kapladı ? intibah, intibah ki sonra ôlem-i lsltimiyet ve insaniyet bizi muaheze eder. o muahezenin vukuuna meydan vermeyelim. Madafaa-i Milliye namına açılan şehrah-ı hamiyeti gönüllü a/.aylanrnızla dolduralım. Vatanın imdadı­ na, hak.timetin emrine amade olalım. Durmayalım, hiç dur­ mayalım. Çünkü vatan imdat bekliyor. Mübiırezat-ı kavliyenin (söz düellosunun) fi 'iliyat ile teyid olmak zamanı geçiyor bile . . ' '31 . .

Bu telkinler kısa sürede sermayesini vermiş, binlerce vatandaş gönüllü yazılmıştır. Gönüllüler için o sıralar 80 yaşında olan Cemil Paşa yanında henüz 1 2'sine girmiş gençler de vardır. Cemil Paşa'nın gönüllü kaydolması halkı heyecana getirmiş olmalı ki o günün gazeteleri, (37) "Vatan Bütün EvlAdını İmdadına Çağırıyor" , İk. gz . , nr. 5734, 26 KS. 1328 / 8 Şt. 1 913, s. 4. 57


heyet üyelerini sıralarken yalnızca onun yaşı zikredilmiştir. Do­ nanma mecmuası, ise onu, ' 'paşalıktan neferliğe teali eden bir zat' ' diye takdirle tanıtmıştır38 . Keza, Karahisarh Nuri Çavuş adlı daha 12 yaşında "gönüllü" bir çocuğun cephede yaralan­ ması da matbuatta yer alacak derecede heyecana yol açmıştır39 . Gönüllüler, "depo taburları"nda bir müddet atış ta­ limi gördükten sonra cephedeki birliklere dağıtılmışlardır. Ay­ rıca iki bine yakın kişi de "Teşkilat-ı Mahsusa'ya ayrılarak Er­ kan-ı Harbiye binbaşılarından Halil (KUf, 1 882- 1 957) Beylerin kumandasında Kumburgaz , Bolayır, Bigados, Yalos, Kalıkzata , Çöplüce muharebelerine iştirak etmiştir. Keza bir gönüllü grubu Rize eşrafından Yüzbaşı Arslan Bey'in, bir kısım gönüllü, Çürük­ sulu Yüzbaşı Ziya Bey'in, kumandanları altında Karaburun, Dar­ boğaz ve Çatalca muharebelerine katılmıştır. Hüdavendigar Vilayeti Nafia Müfettişi Şefik Bey başkanlığında yaklaşık altmış kişilik gönüllü grubu da köprü, yol vb. inşaat için Hadımköy'de görev almıştır. Gönüllü taburlarının görevlendirildiği bir başka saha da sıhhiye ve sevıc.yat işleridir. Bunların bir kısmı Müdafaa-i Milliye Cemiyeti namına kurulan hastanelerle 1 . Kolordu baştabibliğinde, Teşkilat-ı Mahsusa ve Menzil Müfettişliği mai­ yetinde, bir kısmı da cemiyetin Sirkeci'deki sevkiyat komisyo­ nunda hizmet etmiştir. Gönüllülerin beslenme ve giyim - kuşamla ilgili ihtiyaçları, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti tarafından karşılan­ mıştır«>. 1. Dünya Savaşı sırasında, cemiyetin gönüllü birlikleri kurma

faaliyeti devam etmiştir. Bilhassa Veled Çelebi (İZBUDAK, 1 869 1 955 ) nin Mevlevilerden gönüllü alayı teşkili çalışmaları, şecaat örneği olarak kabul edilmeye layıktır. Osmanlı Hey'et-i İs-

'

(38) Don. mc. , nr. 12 I 36, Şt. 1328 ( 1 9 1 3), s . 540. (39) RK. mc., nr. 47 , Şt-Mt. 1 329 ( 1 9 1 3), s. 852. (40) "MüdAfaa-1 Milliye Cemiyeti Mecmuasıdır", s. 19-20. 58


tihbariyesi'nin verdiği bir habere göre, "Cihad-ı Mukaddes" ilam, Konya halkı üzerinde çok tesirli olmuştur. Ulema ve eşraf, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nde toplanarak gönüllü kaydetmiş ve kendileri de gönüllü yazılnuşlardır. Toplantıda, başta Veled Çelebi olmak üzre, Konya ulemasının ileri gelenlerinden 1 2 kişi gönüllü yazılnuştır4 1 . Bursa'da da bir "Mevlevi Gönüllü Alayı" teşkil edilmiştir. Bu gönüllüler, 5 Ocak 1 9 1 5 - Cuma günü Dolmabahçe Valide Camii şerifinde icra kılınan selamlık merasimine katılmışlardır42 .

Ç. İrşad Hey'etlerinin Çalışmaları : Kuruluş toplantısında "Hey'et-i Tenviriye" diye adlandırılan bu organ daha sonra basında ve cemiyet nizamnamesinde · 'İrşad Hey' etleri" olarak anılmıştır. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin en önemli çalışmaları İrşad Hey'etleri vasıtasıyla yapılmıştır. Çünkü öteki faaliyetlerin hepsi, Tenvir-i Eflc.ir Hey'etlerinin ikna edici konferansları, vaazları sa­ yesinde yürüyordu. Heyet, teşekkülünün ikinci günü toplanarak görev bölümü yaptı. İstiklal Marşı şairimiz Mehmed Akif (ERSOY) ( 1 8731936), -heyetin " Katib-i Umumi"si (genel sekreteri) oldu . Neşredilen ilk bildiri ise şudur :

"Madafaa-i Milliye Cemiyeti, bütün millet-i Osmaniyeye tevcih-i hitap etmiştir : Osmanlı anasın arasında hiçbirinin hiz­ metinden müstatni, hiçbirinin muavenetine karşı gayr-i mütehas­ sis bulunamaz. Biz bütün vatandaşlara müracaat ettiriyor ve Osmanlı salta1111tını'n şeref ve bekllsını ha/elden sıyanet (korumak) içün bizim etrafımızda · birleşmelerini temenni eyliyoruz. (41) "Osmanlı Hey'et-i İstihbariyesinden" , İk. gz . , nr. 6400, 1 KE. 1330 / 14 KE. 1914, s. 1 . (42) "Mevlevi Gönüllü Alayı" , İk. gz . , nr. 6455, 26 KS. 1330 8 Şı. 1915, s. 1 . -

59


Aynca/alan ve filan kısım ha/Jca, şu ve bu zata maracaat et­ mek, ortada ayn/ık gaynlık göstermektir. Biı, yalcsekten Osmanlı yurdunun her köşesine dolru seslendik. Ev/M-ı memleketten arz.u edenler şimdi biz.imle beraber memlekete muavenet etmeye şitap etsinler ' '43 .

İrşad heyetlerinin faaliyetleri hakkında da köstekleyici yorum­

lar eksile olmamışbr. Tıpkı iane heyetlerinin çalışmalanndaki gibi

hem de işin henüz başındayken. Bir misal arz edelim : Heyetin ilk faaliyeti Mehmed Akirin Beyazıd Camii'nde verdiği bir vaazdır44 . Akif, vaazında tefrikayı tel'in ederken herkesin hükUmete yarduncı o�ını da ister. H. Naci isimli biri İkdam'da yayımlanan açık mektubunda Mehmed Akirin bahsi geçen vaazında İltihad ve Terakki ile İkdam ve inıam gazeteleri aley­ hinde konuştuğu yol� nda haber aldığını söyleyerek bunun doğru olup olmadığını sorar. Akif ve onu dinleyenlerden bir grup da haberin asılsızlığmı açık1ar45. Heyet, bu tür yanlı� yorumlara meydan vermemek maksadıyla, 1 1 Şubat 1 9 1 3 tarihli toplantısında, "İrşad Vaı ifesi"nin nasıl

yapılacağı ko!1usunda şu kararları alır : 1 . Hey'et-i İrşadiye, dini ve vatani mev'izalar, hitabeler ter­

tip edecektir. 2. Mev'izalarda, memleketin içinde bulunduğu büyük mu­ hataradan halkı haberdar ederek bu durumun gerektirdiği fe­ dakArlığa sevk ve davet esas alınacaktır. (43) "Umum Vatandaşlara!", İk. gz., nr. 5734, 26 KS. 1328 / 8 Şt. 1913, s. 4. (44) Vaaz metni için bk. Mehmed Akif (ERSOY) : Hutbe ve Mcvaız, S.R. mc. , nr. 48 I 230, 24 KS. 1328 / (5 Şt. 19 13), s. 37. (45) Konu hakkında geniş bilgi için bk. Nazım H. POLAT : Akif' in Bir Vaazı ve Bunun Akisleri, Mehmed Akif İlmi Toplanbsı Bildiriler, Milli Kfltüphane Yay., Ankara, 1989, s. 214-222. -

60


3. Vaaz ve hitabelerde fırkacılıktan eser bulunmayacak, en küçük bir imha ve işarete bile müsaade edilmeyecektir. 4. Rumeli'de müttefik orduların yaptıkları mezalim ve tah­ ribat izah edilerek o toprakların geri alınması yolundaki çalışmalarla milli birliğin sağlanması için çalışılacaktır.

S. Bugünkü felaketlerin sebepleri, "siyasi değil " , ahlaki ilmi ve iktisadi açılardan tedkik edilip halka anlatılacaktır. 6. Yeise düşmenin bir fariza olduğu ve azimli, dinç millet­ lerin geleceği için felaketlerin bile faydalı neticeler doğurabileceği anlatılacaktır46 .

Hey'et-i irşadiye, gayr-i müslim vatandaşlar arasında da faa­ liyetler göstermiştir. 5 Mart l 9 1 3 'te, cemiyetin Piri Paşa Ma­ hallesi şubesi tarafından Hasköy Mizrahi Sinagogu'nda Yahudi Cemaati ileri gelenleriyle yapılan toplantı bu faaliyetlerin en he­ yecanlılanndandır. O günkü İstanbul gazetelerinden öğrendiğimize göre toplantının açılış konuşmasını yapan Haham Merkado Efendi, İbranice konuşmasından sonra sözü, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Hey'et-i irşadiye reisi Orhan Selahaddin B ey 'e bırakır. Mevlevi halifelerinden ve dar-ül fünun hocalarından olan Orhan Selahaddin Bey, zor günlerinde Yahudilere sadece Osmanlının kucak açtığını ve bunun İslamiyetin gereği olduğunu vurgular. Üçüncü konuşmacı EI-Endiv gazetesi müdürü David Elnikavi Efendi'den sonra, Müdafaa-i Mi11iye azasından Mazhar Bey, Türkçe ve İspanyolca olarak cemiyetin maksadını anlatır. Mu­ sevi ricalinden Rolevi Efendi ayağa kalkıp, ağlayarak sürdürdüğü konuşmasında, İspanyolların kendilerine yaptıklarından ve Türk­ lerin kucak açışından bahisle, Yahudilerden, Türkçeden başka dil kullanmamalarını ister47 . "Vazife-i İrşad Nasıl Yapılacak . . ", İk. gz., nr. 5738, 30 KS. 1 328 / 12 Şt. 1 9 13, s. 3. (47) "Musev1 Vatandaşlarımızın Tezahiinit-ı Vatanperverinesinden", İk. gz., nr. 5759, 20 Şt. 1328 I 5 Mt. 19 13.

(46)

61


Müdafaa-i Milliye Cemiyeti hey'et-i irşadiyesinin faali­ yetlerine katılan aydınlarımızın çoğu edebiyatçı ve diğer bü­ yük bir kısmı da din adamıdır. Bunlar içinde vaaz ve konfe­ rans verenlerden ismini tespit edebildiklerimiz şunlardır : He­ yet başkanı Orhan Selahaddin Bey, Heyet genel sekreteri Meh­ med Akif (ERSOY), Mustafa Asım Efendi, Selanik hukuk rei­ si Cemil Bey, Edime eski kadılarından ve Denizli eski me­ buslarından Sadık Bey, Beyazıd dersiamlarından Hadımlı Hacı Hasan Efendi, Hoca Vildan Faik Efendi, Rodos müderrisle­ rinden Yemenli Şeyh Mehmed Efendi, Fatih dersiamlarından ve Evkıif-ı Hümayun dava vekili Abdünnafi Efendi, Kilisli Mü­ nir Efendi, Beyoğlu mutasarrıfı Tahsin Bey, meşhur sey­ yah Abdülreşid İbrahim Efendi (1 853-1944), Bergamalı Cev­ det Efendi, Sebil-ür Reşad mecmuası yazarlarından Mehmed

Fahreddin Efendi, Trabzon merkez naiblerinden Eyüblü Hoca Ömer Efendi, Sinop mebusu Hasan Fehmi Efendi, Mekteb-i Sultani muallimi Hoca Şem 'i Efendi, Beyazıd dersiamlarından Hacı Ali Efendi. Hey'et-i irşadiye faaliyetlerine, konferans veya vaaz vermek suretiyle katılıp katılmadığını bilmediğimiz bazı kimselerden de, gazete ilanlarıyla, heyetin yapacaği toplantıya katılmaları istenmiştir. Söz konusu şahısların Müdafaa-i Milliye cemiyeti faa­ liyetlerine katılmış olmaları pek muhtemeldir. Bundan dolayı il­ gili isimleri kaydetmekte fayda görüyoruz : Uşaklı Hoca Mehmed Ali Efendi, Hamdullah Suphi (TANRIÖVER, 1885-1966), Se­ bil-ür Reşad yazarlarından Ferid (KAM, 1864-1944) ve

Şemseddin (GÜNALTAY, 1883-1961), Satı (el-Husri, 18801968), Abdullah Cevdet, (1869-1932) Mustafa Sabri Efendi (Şeyhülislamlardan, 1 896-1 954), NasuhizAde Hayri Efendi, Büyükada Numune Mektebi Müdürü İbrahim Bey Evkıif-ı Hümayun levazım müdürü Mehmed Emin Bey, Şeyh Rezzak Efendi, Abdullah Efendi, Mahmud Esad Efendi (1856-1918), Neşr-i Vesaik Cemiyeti ' nden Ahmed Cevad (EMRE, 1887-

62


1961), Bergamalı Cevdet Efendi, Zöhrab Efendi, Hımayak Hasrevyan Efendi48 . Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Merkez-i Umumisi Hey'et-i İrşadiyesi'nin üyelerinin zaman içinde değiştiğini görüyoruz. Me­ sela heyetin 24 Mart 1 9 1 3'te "gayet mühim ve müsta'cel bir me­ sele için' ' yapacağı olağanüstü toplantıya davet edilen üyeler şunlardır : RecaizAde (Mahmud) Ekrem, Ahmed Agayef (AGAoGLU), Ahmed Rasim, Enis Avni (Aka Gündüz), Cenılb Şahabeddin, Hüseyin Cahid (YALÇIN), Hüseyin Suad (YALÇIN), Diran Kelekyan, Süleyman Nazif, Mehmed Akif (ERSOY), Mehmed Emin (YURDAKUL), Tımovalı Hoca Mehmed Efendi, Yusuf AKÇURA, Neşr-i Vesaik Cemiyeti'nden Ahmed Cevad (EMRE). Olağanüstü bir toplantıya bütün heyet üyelerinin davet edilmiş olması lazımdır. Bu düşünceden hareketle söz konusu toplantı tarihinde heyetin adı geçen üyelerden teşekkül ettiğini söyleyebiliriz49 . Yaklaşık bir ay sonraki olağanüstü toplantıya davet edilenler arasında ise yu­ kardaki isimlerden Yusuf AKÇURA 'yı göremiyoruz. Fakat bir ay önceki aza listesine beş yeni isim daha eklenmiştir. Şeyh Rez­ zaki, Abdullah Efendi, Abdülaziz Çaviş Efendi, Ömer Naci, Abdullah Cevdet, Mahmud Esad Efendf50 . Hey'et-i irşadiyenin diğer bir hizmeti de köylüye hitap eden kitaplar yayımlamasıdır. Cemiyetin nizamnamesinin 20. maddesi heyete "ev/.ad-ı vatana zamanlanmn ihtiyaç ve ilcaatıyla mate­ nasip bir terbiye-i içtimaiye verebilecek nflınune mektebi ve aynı maksadı te 'min edecek ' ' ders kitap lan hazırlatma, çiftlik (48) Hımayak Hasrevyan ( 1 87 3- 1946), müfrit bir Türk düşmanıdır. Cemiyet, ilk kuruluş günlerinde, "Osmanlıcı" bir düşünce ile memleketin bütün vatandaşlarla müdafaası mülahazasıyla böyle kimselere bile saflarını açmıştır. Hasrevyan hakkında geniş bilgi için bk. Mücellidoğlu Ali ÇAN­ KAYA . Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler, 3. C., Ankara, 19681969, s. 543-544. (49) "Davet", İk. gz . , nr. 5777 , 10 Mt. 1329 / 23 Mt. 1913, s. 5. (50) "Davet'', İk. gz . , nr. 5805, 7 Ns. 1 329 I 20 Ns. 1913, s. 5. 63


mektebi kurma görev ve yetkisini vermektedirS ı . Bundan dolayı heyet, Hibeyin KAzım Kadri'ye çiftçilikle ilgili kitaplar yazdırıp, bastırmıştır. Heyetin bu işleri yürütecek bir "Neşriyat Şubesi" de mevcutbJrS2 . Hem heyet-i umumi lc3tibi hem de neşriyat şubesi azası bulunan Mehmed Akif, Asım'da bu "oldukça mühim" faa­ liyetten şöyle bahseder :

(. . .) Dinle, üç beş sene evvel geçen, oldukça mühim, Bir ufak hadiseden bahsedeyim . . . - Dinleyelim. - Hüseyin Kazım'ı elbette bilirsin? - Lebbeyk. - Kadri Bey-zade canım? - Ha, şu bizim KAzım Bey - O, ziraatle çok uğraştı, bilir çiftçiliği. . . - Gördüm : Asan da var köylü için . . . Hem pek iyi - Bir zamanlar, hani, tenvir edelim halkı diye, Toplanırdık ya . . . - Evet, Hey'et-i İrşadiye - O senin söylediğin canlı eserler, sanırım, Yeni bitmişti ki, gösterdi de bir gün Kazım Dedi : "Meclisçe münasipse basılsın hemen, Okusun taşralılar gönderelim meccanen. ' ' Biz bu teklifi beğendik, aramızda sade, İtiraz etti şu suretle RecaizAde "Güzel yazılmış eserler ve şüphesiz ki müfid Fakat, basılsa okurlar mı? Bence azdır ümid. Evet, beş on kişi ancak okur tenevvür eder;

(51) "MüdAraa-1 Milliye Cemiyeti NlzamnAme-1 Esasi Ta'dil Layihası", DersaAdet (İstanbul), 1 334 ( 1 9 1 8), s. 15. (52) Süleyman Nazif : Mehmed Akif -Şairin ZAtı ve Asan Hakkında Bazı MalllmAt ve TedkikAt-, (İstanbul, 1 924), s. 10.

64


, Bizim mesarif-i tab'iyye olmayaydı heder. . Dedilc : "Cevabını versin müellifin kendi . . . Kabul edildi bu teklifimiz, peki, dedi. - Ne söylemiş, bakalım, çünkü pek güzel söyler - Söz aldı, başladı Kazım : "-Efendiler, beyler Şu bahsi geçmiş eserler nedir? Ziraidir.

( . . .)

Müdafaatımı öyleyse pek tabüdir Efendiler, bu eserler de şimdi bastırılır, Biner biner saçılır yurda, çünkü lazımdır Buyurdular ki; fakat bastırıp dağıttık mı, Ziyan olup gidecek, hem büyükçe bir kısmı . Efendiler, bilirim ben de, çok bu işte ziyan, Şu var ki, savrulan efkarı toplayıp okuyan, Velev pek az kişi olsun zuhıir eder mutlak

Bizim de gayemiz ancak o nesli kurtarmak. " Hakikaten dilecek yok be! Aferin Kazım! - Zavallı Ekrem o gün "hakka ser-füru lazım" Deyip rücu edivermişti" 53 Neşriyat şubesinin bastırdığı eserlerden "Cemiyet'in Neşriyatı başlıklı bölümde etraflıca söz edilecektir.

D. İdare Hey'etl (Hey'et-i Fa'Me)'nin Çalışmaları : Cemiyetin bünyesinde kurulan diğer heyetlerin herhangi bi­ rine mal edemediğimiz çalışmaları, idare heyetinin faaliyeti ola­ rak kabul edebiliriz. Bunlardan ilk bir yıl içinde yapılanlar, cemiyetin faaliyet ra­ porunda

(Müdifaa..i Milliye Cemiyeti Mecmuasıdır)

açık­

lanmıştır. Sözü edilen bu çalışmaları şöyle özetleyebiliriz : Özel olarak eğitilmiş kimselere Şehzadebaşında cemiyete ait bir imalathanede, 40000 kutu kavurma yaptırılarak, Hadımköyü, Gelibolu, Kal'a-i Sultaniye'deki donanma askerlerine ulaştınlmış(53)

Mchmcd Akif ERSOY

:

Safahat, İ stanbul, 1974, s. 4 1 1 -4 1 3 .

65


tır. Yine asker için gerekli diğer erzak da kısmen mübayaa, kısmen de iane yoluy la tedarik edilmiştir. Cephedeki askerlerin melliri levazımı da cemiyet tarafından karşılanmıştır. Sevkiyat için teşkil kılınan özel komisyonun teşebbüsleriyle her gün münavebeli olarak, Sirecide yetmiş araba bulundurulmuştur. İstanbul'un hamiyetli arabacıları, meccanen cepheye askeri malzeme götürmüşlerdir. İstanbul'a gelen yaralı ve hasta askerleri hastaneye taşıyan payton ve otomobillerin ücre­ leri de cemiyet tarafından ödenmiştir. Rumeli' den gelen muhacirlere ve asker ailelerine, Garp Or­ dusundan gelenlere barınma, beslenme vs. hususlarda yardımcı olunmuştur. Il. Balkan Harbi sırasında da asker sevkiyatı için mübayaa ile üç otomobil, on adet motosiklet orduya teslim edilmiştir. Edime'nin Osmanlı Devleti için önemini ve bu itibarla daima bir Türk şehri olarak kalmasının gerekliliğini anlatmak maksadıyla "düvel-i muazzama" başkentlerine gönderilen heyetlerin mas­ raflarının bir kısmı cemiyetçe karşılanmıştır. Cemiyet, Bulgar mezalimini yerinde göstermek maksadıyla ecnebi muhabirleri Edime 'ye göndermiş ve mezalimin tafsilatını onların telgrafları vasıtasıyla Avrupa'ya duyurmuştur. Aynca, mezalime ait fotoğraflar albüm haline getirilerek Avrupa'ya gönderilmiştir54 . Çanakkale savaşlarıyla alakalı albüm ve kartpostal basımı da aynı faaliyetin 1. Dünya Harbi yıllarında devamıdır55 . Edirne'nin kurtarılmasından dolayı "her taraftan gösterilen temenniyat ve müracaata binaen' ' özel bir tren seyahati tertip edilmiştir. Özel ziyaret treniyle 3 1 Temmuz (1913) Perşembe günü Sirkeci'den hareket edilerek cuma namazı Edirne Selimiye Camii'nde kılınmıştıı{56) . (54) "MüdM'aa-1 Milllye Cemiyeti Mecmuasıdır'', (SS)

(56)

66

s. 2 1 -24. "Şuuo-ı Muhtelife - Müdafaa-i M illiye Cemiyetinin Albümleri" , S. gz., nr. 9989, 1 Şı. 1332 - 14 Şt. 1 917, s. 3. T. gz., nr. 1 674, IS Tm. 1 329 (28 Tm. 1 9 1 3), s. S ve İk. gz., nr. 5904, 16 Tm. 1 329/29 Tm. 1 9 1 3 , s. 4.


İlle seyahat programı beklenenin üzerinde ilgi görünce, ce­ miyet, Edime'ye yeniden iki tren seyahati daha düzenlemiştir. Bu programda hanımlara da katılma imkanı tanınmıştır. Rama­ zanın 1 5 . günü ( 1 8 Ağ. 1 9 13 - Pazartesi) başlayacak olan seya­ hat programı için cemiyet şu davetnameyi neşretmiştir : "işitilmişfelôketlerin tesirlitı bizı.at görülmüş ve temas edilmiş hadise ve manzaralannkine mukayyes olmayacağı tabiidir. Her ferd-i milletin kalb-i hamiyetinde bir remad-ı elem (elem kala) olan batan harabi ve mazlUmiyeti maddeten ve bizı.at görerek atş-ı vazife vefedakdriye (fedakarlık ve vazifeye susamışlığa) tahvil et­ mek için Madafaa-i Milliye yeni bir delalette bulunmuştur. Edirne 'ye tenip ettiği iki ziyaret treni, bu maksadı temin edecek­ tir. lşitilenfecayi 'nin ne kadar amik (derin) ve vicdansaz (vicdan sızlatıcı) olduğunu göraraz. Harabelere, vahşetlere, zulmetlere ait okuduğumuz şeylerin ne kadar noksan yazılmış olduğunu gö­ rerek biliniz. Ve bu maddi kıyas ve ziyaretle kalbinizde uyanan duygular size şimdiden sonraki vazifelerinizde ebedi bir surette kalbinizde hakkedecektir (kazınacaktır). Binaenaleyh bu ziyaret­ ten istifadeye her vatandaşı davet eyleriz ' '57 . Cemiyetin bu faaliyetinden ilham alan üniversite taJebeleri de Edime'ye ayrı bir seyahat tertip etmişlerdir58 . Edime'nin kurtulması, zafer özlemi içindeki milli v icdanı se­ vince boğmuştur. Cemiyet merkezi bu hfilet-i ruhiye ile bir "hamd ü senli ' ' programı düzenlemiştir. Gazetelerin verdiği habere göre dağıtılan el ilinlannda, 25 Temmuz 1 9 1 3 Cuma günü Harbiye Nezareti meydanında toplanıp dua edileceği belirtildiği haJde, daha sonra böyle bir merasimin mabedlerde yapılmasının uygun ola­ cağı kanaatine vanlmıştır59 . (57) (58) (59)

"DaveınAme -MüdAfaa-i Milliye Cemiyeti'nden-" , S. gz. , nr. 8590, 2 Ağ. 1329 I 1 5 Ağ. 1913, s. 3. "Dir-ül Fünün Edime Seyahati", S. gz., nr. 8590, 2 Ağ. 1329/15 Ag. 1913, s. 3. "Müzaberet-i Milliyeye Dair'', T. gz., nr. 1671 , 12 Tm. 1329/25 Tm. 1913, s. 4. " MüdAfaa-i Milliye Beyannimes i", hı.. gz., nr . 5900 , 12 Tm. 1329 25 Tm. 1913, s. 3. Söz konusu programla ilgili olarak dağıtılan el ilinı, Mete TIJNÇAY (a.g.y., s. 69) tarafından neşredilmiştir. (Çalıpnamwn "CEMİYE­ TİN NEŞRİYATI" bölümüne bk.).

67


Cemiyetin Hey'et-i Fa'ale azalan Mabeyn-i Hümayun eski başkatibi Cevad Bey, Şıini-yı Devlet azası Reşid Akif Paşa'nın torunu Reşid Bey, Enver Paşa'nın babası Hacı Ahmed Bey ve Şeyh Said'den oluşan bir grup, İstanbul'a getirilen yaralı gazi­ leri ziyaret ederek onların hfil ve habrlannı sormuşlardı r><>. Başka bir seferinde de gazilere padişahın verdiği tütün dağıtılıp, "selôm-ı şahane " ifade edilmiştir6 1 . Cemiyet merkezinin orduya en büyük yardımlarından biri de hediye edilen uçaklardır. Harbiye Nazın ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye reisi Enver Paşa, cemiyetin gösterdiği hamiyete, 7 Mart 1 9 1 4'te gönderdiği şu yazı ile teşekkürlerini bildirmiştir :

' 'Tayyareci zabit/erimizin mesai-i fedaMranelerini tebcilen cemiyet-i muhtereme/erince ibraz buyuru/an cemile-i teşvikJuirl (teşvik edici yardım) sailin (vesilelerin) en mUsmir (netice verici) ve cedidi.erinden olmoklafevkillMe mQstelzim min-miJhaJıaı (lJvme vesilesi) olmuştur. Tayyareci/ilin teMmUIUne ve emsallerinin tes­ cil ve tergtbine (gayrete getirilme / tJzendirilmesine) matuf olan işbu teşebbUs-i vatanperveraneden dolayı ordu-yı Osmant namına beyan-ı teşekkUr eylerim " 62 . Yeni bir uçak hediye edilmesi dolayısıyla, Harbiye Nazın'nın cemiyete gönderdiği 26 Mayıs 1 330 (8 Haziran 1 9 14) tarihli bir teşekkür mektubunu daha tespit ettik :

"Maddfaa-i Milliye Cemiyet-i muhteremesinin hizmet-i bergUzide-i vatan perverdnesine bir sdmtme-ifahire (lJvUnUlecek temel esas) olmak Uue, bu kere de son sitem bir tayyare mUbayaa ve ihdasına karar vermiş olması, cemiyet-i milşartınileyhçe ordu­ yı Osmantnin terakki ve tealisi zımnında masruf olan (harcanan) himmet vefaaliyet, semerenin (neticenin) en laymetdar tezdharat-ı vectb-at tebctlinden (ylJceltilmesi gerekli çalışması) bulunmakta (60) "Mccnlhlni Ziyaret", İK. gz., nr. 5742, 3 Şt. 1 329 / 16 Şt. 1913, s. 4. (6 1 ) İk. gz., nr. 5779, 1 2 Mt. 1 329 1 25 Mt. 1913, s. 4. (62) "MlidAfaa-1 MDllye Mecmuasıdır", s. 25. 68


işbu teşebbils-i hamiyetperveraneye karşı hassaten beyan-ı teşekkür ederim. • '63 Orduya uçak alımı konusunda Islah-ı Nesl-i Feres Cemiyeti ise, Müdafaa-i Milliye Cemiyetine Veli Efendi Çayın'nda at yarışları düzenleyerek yardımcı olmuştu r64 . Aynı faaliyet I . Dünya Savaşı yıllarında da devam etmiştir. Müdıifaa-i Milliye yararına düzenlenen at yarışlarından bir kısmı, tesis edilecek "dar­ ül eytam"lara kaynak sağlamak amacına yönelikti r65 . Cemiyetin cephe gerisi faaliyetlerindeki başarılarını dile ge­ tirerek teşekkür eden diğer bir resmi ağız da Tal'at Paşa'dır. O da 9 Mart 1914'te, Dahiliye Nazın olarak cemiyete gönderdiği tezkirede şöyle demektedir :

"Selanik 'te muhtaç ve sefil bir halde kalan efrtu/-ı mastebedle (istibdad altında bulunanlarla) ve maJuıcirin-i /sldmiyenin tehvtn-i ıztırablJt ve ihtiyacdtı (ıztırabın hafifletilmesi ve ihtiyaçlann gi­ derilmesi) ve te 'min-i sevkiydtı için cemiyetinizce iki defada tah­ sis olunan binbeşyaz lira Osmanlı Bankasına tesltmen Seldnik milftilsa Ahmed Efendi'ye irsal edilmiş idi. Mebdliğ-i mezkure­ nin vakt a zamanında vdsıl olarak muhacirin ve zuafdnın (zayıjlann) ihtiyacdt-ı umlimiyesince hasr edildiği mllfti-i mu­ maileyh tarafından muharrerdt-ı mahsusa (resmi yazı) ile beyan ve efrdd-ı milstebed ve muhacirin-i lsMmiye haklannda bu su­ retle ibraz olunan muavenetinden dolayı an-ı şakran edilmiştir. Mafti Efendi 'nin teşeklcardtına zamtmeten (ek olarak) cemiyet-i muhteremenizin bu yoldaki muavenet ve inayetine karşı hUkUmet ndmına da an-ı teşeklcar ederim. • '66 İane olarak toplanmış erzak ve eşyaların bekletilemeyecek olanları, kurulan bir komisyon vasıtasıyla açık artırma uslllü ile (63) "Harbiye NezAretinin TeşekkQrü", İk. gz . , nr. 62 15, 28 My. 1330 / 10 Hz. 1914, s. 3. (64) Bir Ornek için bk. ik. gz. , nr. 6199, 12 My. 1330 / 25 My. 1914, s. 4 . (65) Bir Ornek için bk. İk. gz., nr. 1729, 2 TE. 1329 / 15 TE. 1913, s. 5. (66) "MfidAraa-1 Milliye Cemiyeti Mecmuasıdır", s. 26. 69


İstanbul / Bedestan'da satılmıştır. Askeri levazım dışındaki bir kısım eşya, piyango yoluyla elden çıkarılmış, diğer bir kısmı da mevsiminde satılmak üzre, cemiyetin kasa ve ambarlarında sak­ lanmıştır. Cemiyetin Balkan Savaşları sırasındaki başka bir hizmeti de hükUmetin piyasaya sürdüğü hazine tahvillerine karşı halkın il­ gisini artırma çalışmalarıdır. Mali kriz içindeki devletin, batılı devletlerce desteklenen Bal­ kan devletlerine karşı savaşması, tabii, yeni mali problemleri da­ vet ediyordu. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin yalnızca iane toplamak suretiyle bu problemi çözmede hükUmeti rahatlatması mümkün değildi. Dolayısıyla yeni çarelere başvurmak gereki­ yordu. Akla ilk gelen şey dahili istikraz yani devletin çeşitli bono ve tahvil senetleriyle iç borçlanmaya gitmesi idi. Bu çareyi hükUmete teklif eden Müd3.faa-i Milliye Cemiyeti olmuştur. Ce­ miyet, çeşitli yayın organlan vasıtasıyle bu tahvillerin, hem va·· tandaş hem de devlet için ehemmiyetini anlatmaya çalışmıştır. Söz konusu tahvillerin bizzat cemiyet tarafından çıkarıldığını bil­ diren haberler de vardır. Aşağıdaki haber metni bunlardan bi­ ridir :

'Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin yaptığı hizmetlerin en mühim­ lerinden biri de hakUmete para bulmak için yaptığı karar, tuttuğu yoldur. •

Para, mal, can ianatından başka Müdtıfaa-i Milliyenin da­ hili istikraz hakkında yaptığı karar o kadar muhık, o kadar mühim ve kolaydır ki her bir kardaşın, vatandaşın derhal bu millet ha­ zinesine koşacakları şüphesizdir. Madafaa-i Milliye Cemiyeti dahili istikraz için 5 milyon li­ ralık tahvil çıkaracaktır. " 67 (67) "Devlete Nasıl Para Bulabiliriz? 1913), s. 4. 70

..

, Tlirk,

nr.

4-586, 2 1 KS. 1 328 (3 Şt.


Bu haberin ihtiyatla karşıJanması gerekir. Cemiyetin, tahviJ­ leri kolayca satmada hükiimete yardımcı olması tabiidir. Fakat bu haberin yayımlandığı ta-rihte henüz iki-üç günlük olan ve mal varlığı bulunmayan bir cemiyetin tahviJ çıkaracağı yolundaki biJ­ giyi doğru kabu] etmek iJmi disipJin bakımından mahzurludur. Böyle bir faaJiyet; belki cemiyetin, okuUar açabiJdiği, koopera­ tifler kurabi1diği 1 . Dünya Savaşı yıUanndaki döneminde mümkündür. Müdafaa-i MiHiye Cemiyeti, yukarda sözü edilen istikraz ko­ nusunda hükumete yardımcı olmak maksadıyla İstanbuJ'da onaJtı yerde yalnızca hazine tahvili satmakla görevJi komisyon1ar teşkiJ etmiştir68 . Komisyon azalarının bu hizmet karşıhğında pay aldıkları şeklinde bir söylentinin yaygınlaşması üzerine, cemiyet gene] merkezi idare heyetinden yapıJan bir açıklamayla, söz ko­ nusu iddia tekzip edilmiştir69 . Kuruluş günlerinde, bazı kalem sahipJeri, cemiyetin ge1ir1e­ rini nası] artırabiJeceği hususunda birtakım tavsiye ve tekliflerde bu1unmuş1ardır. Bir örnek olmak üzre, Bedrizade Şefik ' in ko­ nuyla ilgili görüşlerini öğreneJim. Bedrizade'ye göre, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti, Balkan Harbi'ni finanse edebilmek için hem mecburi hem de ihtiyari istikraza başvurmaktan başka; şehiriçi vapur biletlerinden, telgraflardan, kahvehanelerdeki oyun vasıta­ ları ve nargilelerden, tiyatro biJetlerinden ek ücret alarak geJir temin etmelidir. Aynca dükkan Jevhalanndan (Türkçe olmayan­ lar ve renkleri Türk bayrağı renklerine uymayanlardan birkaç misli olmak şartıyla) rüsum ahnmahdır70 . Bu tekliflerden ne kadarının uygulandığını araştırmak konuyu dağıtacaktır. Ancak, cemiyetin tamamen kendi yararına tiyatro temsilleri, konserler tertip ettiğini, tiyatro biletleri sattığını (ki (68) (69)

(70)

"Müdıiraa-i Milliye Cemiyeti Mecmuasıdır", s. 22-23. İk., gz., nr. 5779, 1 2 Şt. 1 328 / 25 Mı. 1 9 1 3 , s . 4 . Bedrizıide Şefik : M üdıifaa-i M ill iye Cemiyeti'nin Nazar-ı Dikkatine, Türk gz . , nr. 7-589, 24 KS. 1 328 (6 Şt. 1 9 1 3), s. 3.

71


bu konu Hariciye Vekfiletini bile epeyce zor durumda bırakmışbr, bk. BELGE : 7-12) biliyoruz. ("İane Hey' etlerinin Çalışmaları" ve Kültürel Faaliyetler' ' bahsine bk. ) Dükkin levhalarıyla ilgili tavsiyenin nazar-ı dikkate alındığına dair ise bir işarete tesadüf edilememiştir.

1. Dünya Savaşı sırasında da aynı faaliyetlere devam edilmiştir. Bunlardan farklı iki faaliyetten daha bahsedebiliriz : Cephedeki asker ailelerine (maaşlarından başka) para yardımı yapmak, si­ lah altına alınanların topraklarının cemiyet vasıtasıyla ekilip biçil­ mesi1 1 . Cemiyetin ekonomi sahasına bu derece girmesi bazı yabancı diplomatları endişeye sevk etmiştir. Mesela Amerikan diplomab Lewis Einstein 6 Ağustos 1915'te günlüğüne şunları yazıyor­ du : "Müdafaa-i Milliye Cemiyeti şeker, petrol vb. üzerindeki tekelleriyle hızla para kazanıyor. Beyan ettikleri niyetleri, daha sonra ülke ticaretini Müslümanların ellerine almalarını sağlamakta kullanabilecekleri bir sermaye biriktirmektir . 72 Aynı diplomatın 17 Ağustos 191 5'te yazdıkları ise endişesinin bir kat daha arttığını gösteriyor : "Komite (Müdafaa-i Milliye Cemiyeti) bütün mal­ larını tekeline aldı ve bunları korkunç karlarla azar azar dağı­ tıyor . "73 . .

E. Hanımlar Hey'eünin Çalışmaları : Müdifaa-i Milliye Cemiyeti, kadınlar arasında da faaliyet gös­ terebilmek için öteki heyetler yanında bir de Hanımlar Hey'eti kurdu74 . Kuruluşun hikayesi bir fazilet ve fedakarlık örneğidir : (71) Müc!Afaa-i Milliye Ne Yapıyor?, İk. gz. , nr. 6392, 24 TS. 1 330 / 8 KE. 19 14, s. 1 . (72) Feroz Ahmed : Jön Tfirkler Döneminde Savaş ve Toplum (1908- 19 10) (Çev. Sevda AKYÜZ), T.T. der., nr. 64, Ns. 1989, s. 50 (242). (73) a.y. , s. 50 (242). (74) Tarık Zarer TUNAYA, Müc!Afaa-i Milliye Hanımlar Hey'eti'ni ayrı bir cemiyet olarak değerleooiriyor. Bu değerlendirme ve tarihleme yanlıı;ından dolayı Mildlfaa-i Milliye Cemiyeti'ni 1914 'te, cemiyetin sözü edilen ko­ misyonunu ise 1913'te kurulmuş olarak gösteriyor (a.g.e. , C. 1 , s. 635).

72


Balkan Savaşı'nın en kanlı günlerinde (Eylül - Ekim 19 12), Pe­ tersburg Dar-ül Fünununda okuyan dört Türk kızı, Riyaziyat Şubesinden Kazanlı Ümmü Gülsüm Kemruova İlm-i Ruh ve ter­ biye şubesinden Petersburglu Rukiye, Tıbbıye şubesinden Taşkentli Meryem ve yine Meryem adında Rostoflu bir başka hanım, savaşta yaralanan soydaşlarına yardım için, derslerini bıra­ karak, yolculuğun binbir türlü zahmetine katlanarak İstanbul'a gelirler. Beş ay boyunca Kadırga Hastanesinde yara sararlar75 . Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin tesisinden iki gün sonra (3 Şubat 1913), Tenvir-i Efkar (İrşad) Hey' eti toplantı halindeyken, bu dört hamiyetli Türk kızı, Rusya'daki Türk muharrirlerden Fatin Efendi Kerimof ile birlikte, toplantı halinde bulunan Tenvir-i Efkar (İrşad) Hey'eti'nin bulunduğu odaya girerek reis-i sinisi Mah­ mud Esad Efendi'ye bir dilekçe verirler. Heyetin katibi Yusuf AKÇURA'nın alenen okuduğu evrakta şu teklifler yer almakta­ dır :

'' 1 İane toplamak için hanımlardan ibaret bir heyet teşkil edilmeli . İstanbul birkaç daireye taksim ile her dairede gezilecek evlerin cetveli yapılmalı ve her dairede gezmek için birkaç hanım tayin edilmeli. Biz kendimiz işbu hey'etin her nevi hizmetinde bulunmayı iltizam ediyoruz ve üstümüzdeki altın, gümüş ve ziy­ net esvabı gibi zi-kıymet eşyalarımızın kaffesini de bağışlayıp iane ediyoruz. -

2 Hanımlar arasında hamiyet-i vataniye uyandıracak tez­ den birkaç ictima yapılmalı ve nutuklar icra edilmelidir. -

3 Harp meydanına gitmek için hanımlardan ibaret fırkalar teşkil edilmeli . Bu hanımlar mecruh askerlerimize bakarlar. Ya­ ralarını sararlar ve yemeklerini hazırlarlar, cesareti bitenleri teşci ederler. Ma'izallah düşman önünden kaçmak gibi ihanette bu­ lunanların ellerinden tüfeklerini alıp vatan müdafaası uğrunda can -

(75) "TOrldük Şuunu -Şimal Hemşirelerimiz-", T.Y. mc. , sayı: 14, 18 Ns. 1 329 ( 1 My . 1913), s. 464. 73


verirler ve erkeklere nümune olurlar. Meydan-ı harbe gidecek hanımlar fırkasına birinci olarak kendimiz hydolunuyoruz. 4 - Bu Hanımlar Hey' eti Hazret-i Sultan'a mü racaat ederek vatının şu kadar büyük tehlikeye, makam-ı mukaddes-i hilafetin şu kadar büyük hak3ret ve muhataraya ma' ruz bulunduğu bir za­ manda onun asker başında olarak hudut boyunca gitmesi ve makam-ı hilafetin muhafaza-i namusu için fedi-yı can etmeye hazır olduğunu bütün alem-i İslama bil-fi'il göstermesini ve büyük hemşiremiz Halide Edip Hanımefendi hazretleri'nin "Türk Yurdu" mecmuasında Sultan-ı A l-i Osman'a hitaben yazmış ol­ duğu temennilerin fi'iliyata çıkmasını rica etmelidir. " 76 Toplantıda hazır bulunan bütün üyeleri hayli duygulandıran bu teklifnameye uyularak cemiyetin Hanımlar Hey'eti kurulur. Fakat bu heyetin diğerlerindeki gibi belli üyeleri ve başkanları yoktur. Çünkü heyetin amacı kadınlar arasında iane toplamaktır. Nitekim bazı, Hanımlar Hey'eti'nin faaliyetleri, İane Hey 'eti'nin faaliyeti olarak duyurulmuştur. Üsküdar'da kurulan Müdafaa-i Milliye Hey'et-i Nisaiyesi'nin 25 Şubat 1 9 1 3 ' te Üsküdar Ağa Camii'nde şehitlerin ruhuna ithafen okutacağı mevlid ve cihad konulu vaaz (Üsküdar Belediyesi) Müdafaa-i Milliye Cemiyeti

(76)

74

A(bdullah) C(evdet) : Ağlatan Bir Sahne-i Fazilet, İc. mc . , C. 111, nr. KS. 1 328 (6 Şt. 1 9 1 3), s. 1 163- 1 164. Hal ide (Ed ip ADIVAR), burada atıfta bulunulan yazısında, İstanbul'un düşman eline geçmesi teh­ l ikesinin bulunduğu sıralardaki padişahın (S. Mchmcd Reşad), bu bel­ deyi Türklüğe "kılıcı ve mübarek kanıyla" kazandıran pad işahla (Fatih S. Mchmed) aynı adı taşıdığına d ikkati çekerek, padişah ve şehzadelerin ordunun başına geçip bizzat savaşmalannı teklif ediyor. " Padişahım! Türk olduğunu idrak eden her ferdin bugün yalnız alnı değil toprağ ının hakkını muhafaza için orduya koş! Bir Sultan Mehmcd ' in aldığı toprakları çiğneten pad işahın ismi yine Sultan Mehmcd olmasın! ( . . . ) Pad işahım! Padişahım gavgaya, padişahlarını bekleyen ordunun başına ! " cümleleri, bu heye­ canlı yazıyı özetler mahiyettedir. Yazının tam metni için Rk. " Padişah ve Şehzadelcrimize ! " , T.Y. mc. yıl: 2, sayı 2 (26) 1 KS. 1328 ( 1 9 13), s. 33-36.

5 1 , 24


İane Hey' eti faaliyeti şeklinde ilanı bunun bir ömeğidir. 77 Keza teferruatı aşağıda verilen ikincici Dar-ili Fünim toplantısı da basına Hey' et-i İrşad iye' nin faaliyeti olarak yansımıştır78 . Müdafaa-i Milliye Osmanlı Hanımlar Hey'eti'nin Dıirül Fünün konferans salonundaki iki toplantısı basında geniş ve olumlu yankı yapmıştır. İctihad mecmuası ' 'hakiki bir hayat emaresi'' olarak değerlendirdiği ilk toplantıyı şu tekdirkıir ifadelerle yorumluyor :

"Bu hafta payitaht şuurunun en büyük, en hayati olanı hanımlanmız tarafından ihya edilen, dünkü konferanstır. Bu ic­ tima Madiifaa-i Milliye Hey 'eti hanımlar kısmının mebde-i teşekkülüdür. O narin, müteheyyic, mühtez (titreyen), ulvi gögüslerden hürriyet, hıft-ı hürriyet, hıfz-ı istikliil, hıfz-ı haysi­ yet, şaikalanna menfes (nefes alınacak yer) açan sözleri dogrudan · dogruya kulaklarımızın işitebilecegi zamanın çok olmadıgını görüyoruz. Anlıyorum ki kadınlanmız pranga-bend ayaklarla da yürüyebilmişlerdir, ilerleyebilmiş/erdir! ' '19 . Devrin diğer bir etkili yayın organı Türk Yurdu ise bu faa­ liyeti şöyle alkışl17"or :

' ' Vatanın ugradıgı büyükfeliıketler önünde Türk kadınlıgı bit­ tabi( liıkayd kalamazdı. Rakik ve vatanperver kalplerinin emrine itaatle erkeklerimize nümune-i imtisal olacak teziihüriıt-ı hami­ yetkiıriınede bulundular. 16 ve 23 Kiınun-ı Sani günleri (tarihler yanlıştır) Türk kadınları tarihinde unutulmayacak günlerdir. 'Müdlıfaa-i Milliye kadınlar Hey 'eti ' tarafından edilen davet üze­ rine, dört-beş bin hanım, Osmanlı Diır-ül Fünunu konfera� sa­ lonunda toplanarak yüreklerinden, vicdanlarından taşan acıları

(77) (78) (79)

"Meviza " , İk. gz. , nr. 5743, 4 Şı. 1328 I 17 Şı. 1913, s. 4. " Hanımlara Konferans - Hey'et-i İrşadiye'den-" , İk. gz., nr. 574 1 , 2 Şı. 1327 I 15 Mt. 1 9 1 3, s . 4. "Hakiki Bir Hayat Emaresi", İc. mc . , nr. 52, 3 1 KS. 1 328 (13 Şt. 1913), . s.

1 1 80.

75


Müslüman ve Türk erkeklerine ve Avrupa 'nın büyük kadınlanna batırdılar; sonra da maliyece sıkıntıda olan anavatanlanna ne­ leri varsa hepsini, cüzdanlanndaki paralan, kulaklanndaki küpe­ leri, parmaklanndaki yüzükleri, bileklerindeki bilezikleri, gözlükleri, hatta sırtlarındaki kürkleri çıkanp verdiler; yara sar­ mak , hasta bakmak üzre zaman-ı saadet muhadderôt-ı lslômiyesi gibi harbe gitmeye muheyyô olduklannı bildirenler çok oldu. Her iki ictimôda vusta sınıf kadınlan ekseriyeti teşkil ediyordu. (. . . ) 'Türk Yurdu ', muazzez hemşirelerimizin şufaaliyet-i peygam­ berpesendônelerini tebrik ile müftehirdir; bundan böyle kadın­ larımız, hayat-ı ictimaiyede inşallah daha mühim yer tutarak ictimôen ve siyaseten halasımızı temin ederler. ' '80 Söz konusu toplantıların ilki 8 Şubat 1 9 1 3 ' te, ikincisi ise 1 5 Şubat 1 9 1 3 ' te gerçekleştirilmiştir. Dört-beş bin hanımın katıldığı 8 Şubat toplantısına Mahmud Muhtar Paşa ( 1 886- 1935)'run eşi Hidiv İsmail Paşa'run kızı Prenses Nimet Muhtar Hanım ( l 876- 1 945) başkanlık etmiştir8 ı . Onun kısaca açış konuşmasını müteakiben kürsüye Ahmet Cevdet Paşa ( 1 822- 1 895)'nın k:.zı, tanınmış kadın ro­ mancılarımızdan Fatma Aliye Hanım ( l 864- 1 936) çıkar. Fatma Aliye Hanım, ' 'vatan evlôdlan elinden ôb-ı hayat istiyor, hep

dest-i muavenet uzanırsa birer katre ôb-ı hayat bir côm-ı şifa dol­ durur ' ' diyerek nutkuna son vermişti r82 . Bu toplantılara önayak olduğunu belirttiğimiz Ümmü Gülsüm KemAlova ise "Ben si­ zin şimdi Türk kardaşlarınııt/anım, Osmanlı şivesini iyi bilme­ diAimden kusurumu afv buyurmanızı rica ediyorum. ' ' diyerek söze başlar. Kemalova, maksadının vaaz ve nasihat olmadığını, sa­ dece şimaldeki milyonlarca Türkün, Osmanlı Türklüğünün ke­ derlerine iştirak ettiğini anlatmak istediğini belirtir83 . (80) (81 ) (82) (83)

76

"Türklük ŞuOnu -Türk Kadınlarının Faaliyet ve Fedakirlığı-", T. Y. mc . , sayı: 9 , 7 Ş t . 1328 (20 Şt. 1 9 1 3), 5 . 287-288. 9-10 Şubat 1 9 1 3 tarihli İstanbul gazetelerinde toplantıya dair geniş haber ve yorumlar vardır. Bir Hanım: Tarihe Yadig!r, R. mc. , nr. 45, 31 KS. 1328 ( 1 3 Şt. 1 9 1 3), 5. 28. "DAr-ül Fünıln KonCerans Salonunda Kadınlanmızın İctimalan", İstan­ bul, 1 329 ( 1 9 1 3), 5. 1 0- 14.


Gülsüm KemAlova 'nın konuşmalarından sonra, MebrQke Hanım, Aka Gündüz'ün Kübra şiirini okumuştur . Heyecanlı nu­ tuklarıyla, okudukları şiirleriyle dinleyicileri çoşturan öteki hanımlar ise meşhur şairlerimizden Celal Sahir EROZAN'ın an­ nesi Fehime Nüzhet Hanım (?-1925), Nakiye Huriye (ELG ÜN) Hanım ( 1 822), İnas İdadisi öğrencilerinden Zehra ve Fir­ devs ile Naciye Hanım ve Halide Edip (ADIVAR) 'tir84 . Bilhassa Halide Edib ( 1 882- 1 964)'in milliyet hislerinin mil­ let hayatındaki önemi hakkındaki konuşması dinleyiciler üzerinde hayli etkili olmuştur. Onun bu hitabesi edebiyatın edebi şahsiyetlerin zor günlerde ne kadar mühim roller oynayabileceğine müşahhas bir örnektir. Söz konusu çoşkulu hitabeden işte birkaç cümle :

" . . . Mevcudiyetimizi.muhafaza etmek için dindar, haysiyetli, çalışkan olmakla beraber başka birşey daha lazımdır. O da herşeyden evvel şiddetle Türk olmaktır. Bir millet, millet halinde kalmak, öteki milletlere karşı mevcudiyetini muhafaza etmek için muılok milliyetperver olmalıdır. Bu milliyetperverliktir ki Türle mil­ letini evvela büyük bir millet yapmış ve bu hissin bizden git­ mesi de tarihi şerefimizi eksiltmiş, bizi inhitata düşürmiJş­ tür. (. . . ) Türk kadınları herşeyden evvel Türk kadını olduklannı his­ sede idiler, Türk analann hepsi çocuklanna yenilmez, yıkılmaz bir Türk gayreti, milliyetini yükseltmek ve sevmek aşkı aşılaya idiler memleketimiz başka, pek başka olurdu. Bir millete o mil­ leti yegane ileri götürecek his olan milliyetperverlik aşılanabilmesi evvela kadınların milliyetperver olmalanna baglıdırf " 85 Halide Edip Hanım, serapa heyecan dolu bu konuşmasının sonunda, Bilge Kağan'ın "Türk milleti için gece uyumadım, gündüz rahat etmedim, ölünceye kadar çalıştım ' ' mefilindeki söz­ lerini hatırlatarak, bütün Türk kadınlarının aynı ruhta olmalarını

(84) a.g.e. , (85) a.g.e. ,

s. 646. s.

37-46. 77


ister. Hatibe, nutkunu bitirdikten sonra, üç maddelik bir karar teklifinde bulunur : 1 - Osmanlı kadınlan namına Osmanlı ordusuna bir telgraf çekilmesi. 2 - Hindistan, Rusya, Türkistan ilh. bütün İslam kadınlarını, Rumeli' den Balkan vahşilerinin cinayetlerine karşı nefretlerini izhara ve Müdifaa-i Milliye cemiyeti ianesine katılmaya çağıran bir telgraf çekmesi . 3 - Rumeli'deki mezalimden dolayı Avrupa kraliçeleri nez­ dinde protesto icrasıyla tecavüzlere ve kıtile son verilmesi yo­ lunda baskıda bulunmalarının rica olunması. Teklifler heyecanla ve ittifakla kabul edilerek cephedeki as­ kerlere şu telgrafın çekilmesi kararlaştırılır :

"Asker Kardeşler! Dinimiz, yurdumuz, namusumuz tehlikede. Daşmanı döker bun/an kurtarırsanıı. Allah 'ın nı.dsını, şehid dedelerimizin, ulu padişahlanmıı.ın mirasını, kızlarımızın namusunu kurtarır, ana­ larınızın duasını kazanırsınız. Müslüman kadınlan bu sefer ancak Maslamanlığın, Tarklağan namusunu kurtanmş düşmanı kahretmiş bir ordu karşılayabilir. Düşmana arkanızı çevirirseniz danyanın illetini Mas/amanlık ve TarklUğUn Uz.erine getireceksiniz. Allah ve Peygamber yardımcınız olsun "86 . Kraliçelere gönderilmesi kararlaştırılan mektup metnini de aşağıya aynen kaydediyoruz :

"Madam, ZAt-ı haşmetpenahilerince malumdur ki şimdiye kadar hiçbir zaman din muharebesi yapmayan Tarkiye aleyhinde Balkan (86)

78

e.g.e. , s. 47-48.


halcumetleri bir ehl-i saltp teşkil ettiler. Bulgar kralı bu şöhret-i meş 'flme iktisap eden beyanı3tında harb-i hıizmn salibin hilale karşı muharebesi olacağını ilan etti. Bulgar ordu/an kendilerini bizce de bir peygamber sıfatıyla mazhar-ı hürmet olan batan ôlem-i insaniyet tarafından bir timsal-i adalet ve hilm ve m/1/ayemet olmak Uz.re tebcil edilen Hazreı-i /sa 'nın askerleri olmak Uz.re il.ôn ederek memleketimizi istila et­ tiler. Bu sahte Hazret-i /sa askerleri neler yaptılar? Bunu biraz huzur ve emniyet bulmak için Asya 'ya kadar kaçan ve bilhassa kaçamayıp da bin türlü işkencelere ta 'dad ve ıasrihini mugayir-i edep ve terbiye bulduğumuz ıecavazaıa ma 'rı2z olduktan sonra şimdi na 'şlan çamurlar içinde çürüyen biçareye sormalıdır. Madam, siz bir kraliçesiniz, binı3enaleyh vatanınızdaki batan biçare ve zaijler hakkınd(l bir valide hissine mliliksiniz. Bir kra­ liçesiniz, aynı zamanda en asil bir aileye mensup olmak itiba­ riyle hisse-i şeref ve namusa pek yalcsek bir derecede sahipsiniz. Bu namus ve haysiyet-i aşa/et namına, merhamet-i Hristiya­ niye namına, Madam, kalpleri kırık birtakım validelerin hemşi­ relerin, kız'iıınn çıkardık/an Mfret ve nevmid avazelerini dinlemek /Ut.funda bulununuz. Bunlara cevaben herkesçe mazhar o hünnet olan sesinizi IUtfen yakseltiniz. Asr-ı hazırda hiçbir Avrupa muharebesinde görülmeyen bir­ takım yangın, kıtal, namusa tecavüz silsile-i meş 'umesini salibin gölgesi altında saklamak isteyen bu vahşiler sarasana Hazret-i /sa 'nın kanununa, insanlann hayatlarına, kadınlann namusuna hUrmeı etmeye davet buyurunuz •87. ·

Hristiyanı Hnstiyana şikayet eden bu mektubun, bir zaaf be­ lirtisi olarak yorumlanıp bir kenara atıldığını tahmin etmek güç değil. Nitekim, "bu telgraf cevapsız kalır, sadece yabancı basın bu müracaatı alayla lcarşılar" 88 . (87) a.g.e., s. 48-49. (88) İnci ENGİNÜN : Halide Edip ADIVAR'm Eserlerinde Dolu ve Rab Meselesi, İstanbul, 1978, s. 194. 79


Hem cephedeki askere çekilen telgraf, hem de Avrupa kra­ liçelerine gönderilen mektup Halide Edip ADIVAR tarafından kaleme alınmıştır89 . İkinci toplantıyı Sultan Abdülaziz ( 1 830- 1 876)' in kızı Nazıme Sultan ( 1 866- 1 947) himayesine almış fakat bizzat katılmamıştır. Başkan Prenses Nimet Hanım da rahatsızlığı sebebiyle buluna­ mayınca, toplantıyı vekaleten, Osmanlı Mebuslar Meclisi reisi Ahmed Rıza Bey' in kızkardeşi Selma Hanımefendi yönetmiştir. Konuşmacılar ve şiir okuyanlar ise Halide Edip (1 882- 1 964) , Nigar Bint i Osman ( 1 856- 1 9 1 8) , İhsan Raif ( 1 877-1 926) , Ne­ zihe Muhlis,Nakıye Huriye ve Fehime Nüzhet hanımlardır90 . Nutuklardan sonra Selma, Fehime Nüzhet, Nezihe, Nakıye, Belkıs Şevket hanımlar delaletiyle büyük bir yekun tutan iane toplan­ mıştır9 1 . Birinci toplantıda da iane toplandığını belirtelim. Tenvir-i Efkar (İrşad) Hey'eti'ne verdikleri teklifname ile faa­ liyetlere önayak olan Petersburg Dar-ül Fünunu öğrencilerinden adı geçen dört Türk kızı, 28 Nisan 1 9 1 3 Pazartesi sabahı mem­ leketlerine hareket ederler. Kendilerini uğurlayanlar arasında, ce­ miyet mensuplarından başka Türk Yurdu mecmuasından, Türk Ocağı, Hilal-i Ahmer ve Rusyalı Türk talebelerin kurduğu ce­ miyetlerden temsilciler ve tıbbiye talebesinden birkaçı bulunmak­ tadır92 . Müdafaa-i Milliye Cemiyeti kadınlar kolunun başka bir faa­ liyeti de üçüncü kolordu yüzbaşılarından Sabri Bey ' in kızı ta­ rafından Hubyar İnas Rüştiyesinde verileceği duyurulan bir konferanstır93 . Söz konusu konferans ve toplantılardan bir diğeri (89) "Hakiki Bir Hayat Emaresi", İc. mc., nr. 52, 3 1 KS. 1 3 1 8 ( I J Şt. 1 9 1 3), s. 1 1 80. (90) "Darülfünun Konrcrans Salonunda Kadınlarımızın İctimalan", s. 49 vd. (9 1) "Hanımlar İctimaında İanat", İk. gz. , nr. 5743, 4 Şt. 1328 / 17 Şt. 1913, s. 4. (92) "Türklük Şuı1nu -Şimalli Hemşirelerimiz-", T.Y. mc., sayı: 14, 13 Ns. 1 329 ( 1 My. 1 9 1 3), s. 464 . (93) "Konferans" , İk. gz ., nr. 5738, 30 KS. 1328 I 12 Şt. 1913, s. 3. 80


ise cemiyetin Beşiktaş Hanımlar Şubesince tertip olunmuştur 2 1 Mart 1 9 1 3 'te Teşvikiye semtinde, Mülkiye Rüştiye Mektebi ola­ rak ku11anı1an Süleyman Paşa Konağı'ndaki bu toplantının konuşmacıları da Fatma Aliye, Fehime Nüzhet, Salime Servet Seyfi , Nezihe Muhlis, Nigar ve şube reisi Nur Sab iha hanımlardır. Aynca İsmet, Namik a ve Bedia üç kız çocuğu da toplantıda şiir okumuşlardır. Daha sonra bazı devlet rica1inin ve ordu mensuplarının hanım1an, cemiyete ianede bulunmuşlardır94 . Yine Beşiktaş Şubesi, hanımlar için bir piyango ve konferans programı düzenlemiştir. Konuşmacı1ar yine meşhur kadın hatip­ lerdir. Halide Edip, Nezihe Muhlis, Fatma Aliye, Nigar Binti Osman, Fehime Nüzhet, Salime Servet Seyfi95 . Hanımlar Hey'etinin bazı üyeleri Hastaneler Hey'etinin sa­ hasına giren faa1iyet1erde de bulunmuşlardır. Mesela Fehime Nüzhet Hanım, "Balkan muharebesinde, Umumi harpte ma '/Ul vücuduna rağmen geceli gündüzlü çalışarak ikamet ettiği Bakırköyü 'ndeki hastanelerin faaliyetlerinde devamı için para top­ lamış, on/an idare ve yaralı askerlere hastabakıcılık etmiştir ' '96.

F. Mümaresat-ı Bedeniye ve Askeriye Hey 'etlerinin Faali­ yetleri : Devrin ince1eyebi1diğimiz süre1i yayın organlarında, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti " Mümaresat-ı Bedeniye ve Askeriye Hey'et1e­ rinin herhangi bir faa1iyetine rastlanamamıştır. Halbuki bu he­ yetin birtakım faa1iyet1er yaptığı, 1 9 1 6 yıh Şubatına kadarki bütçesinin hem İrşad Hey'etinin hem de Sıhhıye Hey'etinin bütçe-

(94) "Hanımlann Yeni Bir İctimaı" , İk. gz. , nr. 5773, 6 Mı. 1913 / 19 Mt. 1913, s. 4 ve nr. 5782, 1 5 Mt. 1 329 I 28 Mt. 1913, s. 3. (95) "Piyango ve Hanımlara Konferans'', İk. gz., nr. 5788, 21 Mt. 1329 / 3 Ns. 1913, s. 4. (96) İbnülemin Mahmud Kem&! İNAL : Son Asır Türk Şairleri, İstanbul 1 970, s. 1275, 1 5 TE. 1 34 1 tarihli İkdam'dan naklen. 81


sinden daha kabarık oluşuyla sabittir97 . 1914 nizamnamesinin 26. maddesiyle, adı geçen heyetlere vatan evladının her zaman için çevik ve zinde bulundurmak, çocukluk çağından itibaren kara ve deniz askerliği kabiliyetini geliştirmek yolunda tedbirler almak vazifesi verilmiştir. 27. maddede ise bu vazifenin vasıtaları sayılnuştır : Cimnastik, koşu , yüzücülük, kürek çekmek, top oy­ namak, sıçramak, fenni güreşmek, endaht (atış) polifonları tesis etmek ile nişancılık, binicilik, at yanşlan, uzun piyade yürüyüşleri, kılıç, kasatura, mızrak kullanma, tüfek ve avcı talimleri, köprücülük, şimendifercilik, halıcılık, siper yapımı gibi sporlar ve faydalı seyahatler. Belki de Müsamerıit-ı Bedeniye ve Askeriye Hey' eti, Gönüllü Hey'etinin topladığı kimseleri askerliğe hazırlayıcı talimler yapbra­ rak bu heyete yardımcı rol oynadığı için, çalışmalan, basına müsta­ kilen yansımamıştır. Ve yine muhtemelen savaş ortanu, cemiyetin doğrudan sporla uğraşmasına fırsat tanımamıştır98 . İdare Hey 'eti faaliyetlerinden bahsederken orduya uçak al­ mak maksadıyle, Balkan ve 1. Dünya harpleri sırasında düzen­ lediğini söylediğimiz at yarışlarının da bu hey'et vasıtasıyle gerçekleştirilmiş olabileceğine dikkat çekelim. 1 9 1 6- 1 9 1 7 futbol sezonunda, İstanbul lig şampiyonluğunun, Müdafaa-i Milliye Ce­ miyeti himayesinde yapıldığını biliyoruz99 . Galatasaray, Fener­ bahçe, Anadolu, Altınordu, Süleymaniye ve İdman Yurdu kulüplerinin katıldığı bu şampiyona maçları da cemiyetin Mümareset-i Bedeniye ve Askeriye Hey' etlerinin faaliyet sahasına dahildir. (97) Müd!faa-1 Milliye Cemiyeti -Bidayet-! Teessüsü Olan 19 Kanun-ı S!lnl 1328'den 1331 Senesi Gayesine Kadar Muamcl!lt-ı Umumiyeyl N!ltık MimıH Umumi ve llüUlsa-l llesabiyesidir-, Dariilhilafetiilaliyye (İstanbul), 1335 (19 16), s. 26 (Cetvel: 9). (98) Sözü edilen sportif çalışmalar için Enver Paşa'nın teşvik ve desteğiyle Müd.Uaa- i Milliye Cemiyeti 'nden

sonra

kurulmuş dön demek mevcuttur :

Türk Giicli Dernctı (Haziran 1 913), Osmanlı Güç Demeti (Mayıs 1 9 14), Genç Dernekleri (Nisan 1916) ve Gürbüzler Ocağı (1916). (99) bk. Doğan YILDIZ : Türk Spor Tarihi, Üçer Yayıncılık, (y.y.t. yok), s. 316.

82


iV.

BAZI FAAL ŞUBELER VE MENSUPLARI

Müdafaa-i Milliye Cemiyeti, İstanbul'dan Basra'ya kadar im­ paratorluğun her köşesinde tt-c:kilatlanmıştır. Cemiyetin merkez-i umumisi tarafından, 1 9 1 6 Mart ayına kadar yapılan faaliyetleri göstermek maksadıyla neşredilen raporda 1 adı geçen merkez ve taşra teşkilatı şunlardır : Merkez

(İstanbul) Teşkilatı

:

Fatih Şubesi Beyazıd Şubesi Beyoğlu Şubesi Kadıköy Şubesi Makriköy (Bakırköy) Şubesi Anadoluhisarı Şubesi Adalar Şubesi Mirgun Şubesi Kartal Şubesi Gegbuze (Gebze) Şubesi Beşiktaş Şubesi, ( 1 9 1 5'ten sonra Beyoğlu Şubesi ile birleşti­ rilmiştir) . Taşra teşkilatı ise şu vilayet ve sancaklarda mevcuttur : Adana Ankara (1) "MüdıUaa-i Milliye Cemiyeti -Bidayet-i Teessüsü Olan...-", s. 10. 12, 24-25 . 83


Antalya Asir

Bağdat Basra

Bcyrut

Bilecik Bitlis

Bolu

Bursa

Canik

Çanakkale Çatalca

Diyarbckir

Edime

Erzurum

Eskişehir

Halep İzmir İzmit

Karahisar-ı Sahih

Karasi

Kastamonu Kayseri

Kcrkük Konya

Kudüs-i Şerif Kütahya

Mamurctülaziz (Elazığ) Mcdinc-i Münevvere

Musul

Samsun Sivas Şam

Teke

Trabzon Urfa Van Zor

84


Bu kadar geniş teşkilatı olan cemiyetin bütün şubelerinin aynı derecede faal olması beklenemez. Taradığımız neşriyatta adı en çok geçen Müdafaa-i Milliye şubeleri İstanbul'da Fatih, Beyoğlu ' ve Beşiktaş şubeleridir. Taşra teşkilatından en faal olanı ise İzmir şubesidir. İane ve gönüllü toplama konusunda bilhassa Edime, Konya, Van, Basra, Hüdavendigar (Bursa), Musul, Amasya, Kütahya, Trabzon, Gümüşhane, Bayburt ve İzmit şubelerinin adı, gazetelerde sık sık anılmıştır. Birtakım şubelerdeki faaliyetlerin odak noktasında bazı tanınmış şahsiyetlerin bulunduğu dikkat çekmektedir. Mesela Beyoğlu şubesinin reisi mutasarrıf Tahsin Bey, İrşad Hey ' eti başkanı Fuad Hulusi (DEMİRELLİ), Gönüllü Hey' eti başkanı ise 80 yaşındaki Cemil Paşa'dır. Bu şube, bilhassa iane toplamada en başarılı şube olarak telakki edilebilir. Söz konusu şube , Mart 1 9 1 5 - Şubat 1 9 1 6 arasında top­ ladığı iane (91 5 ,860 krş. kadar) dolayısıyla basında takdirle anılmıştır. Bu meblağın bir kısmı Merkez-i Umumiye devredilmiş, bir kısmı ise askeri levazım, asker ailelerinin kira bedeli, kanu­ nen maaş bağlanan:ıayan asker ailelerine ve Firuzağa, Cihangir, Ayazpaşa yangınında zarar gören fukaraya yardım konularında kullanılmıştır2 . Katar kaymakamı Şeyh Casim Es-Sani ' nin Müdafaa-i Mil­ liye Cemiyeti Basra şubesi reisi Taip Bey ' in teşvikiyle ianet!e bulunduğu gazetelere aksetmiştir3 . Kütahya şubesinin başında ise II. Meşrutiyet devrinin meşhur siyasi simalarından ve Osmanlı Demokrat Fırkası (Fırka-i İbad) kurucularından, Elmalılı Dr. Ferruh Niyazi AYOGLU ( 1 882Ekim 1 963) bulunmaktadır4 . Keza, İzmit şubesinin faal oluşunda da burada maiyet memuru iken cemiyetin çalışmalarına katılan Ali Şuuri 'nin ( 1 890- 1934) büyük payı olsa gerektir5 .

(2)

"Şuun-ı Dahiliye - Müdafaa-i M illiye Beyoğlu Şubesi", S. gz . , nr.

9716,

gz. , nr. 5768, 1 Mt. 1329 I 1 4 Mt. 1913, s. 4. Fethi ELDEN : Türk Hekimleri Biyogralisi, İ stanbul , Mücellidoğlu Ali ÇANKAYA : a.g.e., C. 4, s. 1 545.

32.

20 TS. 1 332 - 3 KE. 1916, s. 4.

(3) İ k.

(4)

(5)

1948,

s.

85


Van'daki şube, erkek mensupları yanında kadın mensuplarının gösterdiği faaliyet bakımından da taşra şubeleri içinde en başarılı olanlardan biridir. Burada

II. Kolordu sertabib vekili Kaymakam

(Yarbay)

eşi

Zülküfl Bey' in

Emine Hanım ' ın

Müdafaa-i Mil­

liye namına iane toplamada gösterdiği hizmet ve hamiyet, tak­ dire şayan bulunarak cemiyetin arzusu ve Dahiliye Nezaretinin teklifiyle, üçüncü rütbeden bir şefkat nişanıyla taltif edilmiştir6. Bilhassa vaaz ve konferans faaliyetleriyle dikkat çeken Beşiktaş şubesinin Hey'et-i İrşadiyesinde Edirne kadılığı ve Denizli me­ busluğu yapmış olan

Sadık Bey

vardır. Bu şubenin reisi

Sultan il. Abdülhamid'in kurenasından Ragıp Paşa, ikinci reisi Müşir Nuri Paşa, 1 . katibi ise Meclis-i Ayan başkatibi (İsmail Hakkı) Müştak (MAYAKON, 1882-1938) Bey 'dir . Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin İstanbul şubeleri içinde bütün heyetleriyle çok faal görünen

Falih şubesinin ilk üyeleri şunlardır:

Hey'et-i Nazıma (İdare Heyeti) Kerek mutasarrıflarından Ali Yemeni (reis) , Selıinik rüsumet başmüdürü Şevki, dava vekili Salih İhsan, Bab-ı Meşihat Eytam Dairesinden Hafız Nbım, Dar-ül Muallimin müdür muavinlerinden Hafız Kemal, Dr. İsmail ve İskece eşrafından Hacı Hüseyin Efendi. İ ane Heyeti : Maliye mümeyyizliğinden emekli Refik Bey (reis) Bosnalı Hacı Selim Sabri, Yorgancı Haydar Efendi, Ka­ ragümrükten Cemil, Seferi koz Mahallesi imamı Hafız Halil, Be­ destani Muhlis ve halı tüccarı Siraceddin. İrşad Heyeti : Meclis-i Mesalih talebe azasından Bayındırlı Mehmed Efendi, matbuat müdür muavinliğinden mazul Kamil Efendi, Falih Rıf'kı (ATAY, 1894-1971), Çeraği Hamza Ma­ hallesi imamı Hafız Muhlis, Ahmed Kethüda Mahallesi imamı Esadullah Seyfeddin Efendi ve Eczacı İbrahim Halis.

Gönüllü Heyeti : Evkaf Nezareti memurlarından Nusret (reis), Edhem Bey, Ş u ra -y ı Devlet mülazimlerinden Şahap Bey, (6) "Taltif', İk. 86

gz.,

nr. 6033, 10 December (Ar.) 1 9 13,

s.

4.


Mahsusat-ı Zatiye Mülkiye-i İlmiye tahsisat mümeyizi Yusuf Ziya Bey, Eczacı Cerrah Remzi Bey, Bab-ı Fetva Sicil Kalemi hali­ felerinden Edhem Bey ve Sofiler Mahallesinden Kaptan Hacı

İb rahim.

Hastaneler Heyeti : Posta ve Telgraf Nezareti Memurin Kalemi müdürlerinden Hilmi Bey, Divan muhasebe mümeyyiz­ lerinden Ahmed Macid , Zeytinburnu Hastanesi başkatibi Said Efendi ve Aksaray 'da Eczacı Suna NAZLIOG LU7. Cemiyetin Edirne şubesi 1. Dünya Savaşı sırasında orduya en çok yardımda bulunan şubelerdendir. Bu şubenin iane olarak top­ ladığı altmış sekiz kıyye sabun, Meclis-i Vükela kararıyla İhracat Komisyonu tarafından ihrac edilmiştir (bk. BELGE: 1 4, 1 5) . Müdafaa-i Milliye taşra teşkilatından en faal İzmir şubesidir. Faaliyetleri müstakil bir 'çalışmaya konu teşkil edebilecek olan İzmir şubesi, cemiyetin İstanbul'da resmen teşekkülünden bir gün sonra (2 Şubat 1 9 1 3) kuruldu . Cemiyetin ilk reisi Şerif Ali Hay­ dar Bey'in vilayet belediyelerine bir telgraf çekerek mahalli şubeler açılmasını istemesi üzerine, Aydın vilayetinin merkezi olan İzmir'de "Aydın Vilayeti Müdafaa-i Milliye Kongresi " adıyla bir toplantı yapıldı. Toplantıda alınan ilk kararlardan en önem­ lisi, derhal "Müdafaa-i Milliye Taburları" teşkilidir8 . Bu organ merkez teşkilatındaki "Gönüllü Hey'etleri "ne karşılıktır. Fakat şubenin İzmir basınına yansıyan faaliyetlerinden anladığımız ka­ darıyla diğer heyetlerin isimleri de merkez teşkilatındaki heyet-

(7) İk. gz., nr. 5755, 16 Şt. 1 328 / 1 Mı. 1913, s. 4. (8) "Aydın Vilayeti Müdafaa-i Milliye Konferansı Mukarreraıı ve Müdafaa-i Milliye Taburları Teşkili , " A. gz . , nr. 5037 , 2 1 KS. 1328 / 3 Şı. 1913, s. 2, Ahenk gazeteşinin aynı günkü nüshasında (s. 2) aynca bir de " Aydın Vilı\yeti Milli Fedai A layı" n ın kurulduğu haberi ve bu kuruluşun 19 mad­ delik nizamnamesi verilmiştir. Müdafaa- i Milliye Cemiyeti bünyesindeki "taburlar"ın bu kuruluşla güçbirliği yaptığı muhakkaktır. Aydın Vilayeti Müdıifaa-i Milliye Kongresi'nin konuyla ilgili olarak İstanbul gazetelerine çektiği telgraf için bk. İk. gz. , nr. 5729, 2 1 KS. 1 328 I 3 Şı. 1 9 13, s. 4 (Vilayetlerden Gelen Telgraflar -Beş fedai Taburu-). Konuyu bütünleştirmek için "Gönüllü Hey'etlerinin Faaliyetleri" kısmına bk.

87


lerin isimleri de merkez teşkilatındaki heyetlerin isimlerinden bi­ raz farklıdır. Bunun sebebi, cemiyetin henüz yerleşik bir mer­ kez teşkilabna geçmemiş ve vilayet belediyeleriyle bu konuda tam bir bilgi akışı sağlayamamış olmasıdır. Cemiyetin ilk şubesini tesis ederek çeşitli heyetlerde vazife alanlar şunlardır : Hey'et-i Fa'ale -Reis-i evvel : Seyit Bey ( 1 873- 1924), reis-i

Rıza Bey, Mösyö Letfilf', Hacı Başik Efendi, Mösyö Kar­ Diran İşnami Efendi, Hacı Davud Fergo.h ( c_Ş.) ) Efendi, Nesim Levi Efendi, . Barutçu Dimitraki Efendi9 . Vesıiit-i Nakliye Hey'eti : Tireli İbrahimbeydde Mustafa Bey, Şimendifer Komiseri Nuri Bey l O . sani :

tal

dava vekili

Bu teşkilatlanmadan üç-dört gün sonraki bir haberden de "Gönüllü Alayı"nın başında Kazım Bey'in bulunduğunu anlıyo­ ruz 1 1 . Yukardaki isimler arasında gayr-i müslim unsurların çokluğu dikkat çekmektedir. Fakat bu görevlerin kısa zaman içinde el değiştirdiği, yine basına akseden haberlerden anlaşılmaktadır. Me­ sela şubenin kuruluşundan on iki gün sonraki bir beyannamede Hastaneler ve Levazunatı Komisyonu başkanı olarak Mustafa En­ ver Bey'in adı geçmektedir 12 . İzmir'deki Türk Ocağı şubesi de bir beyanname ile Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin faaliyetlerine bütün gücüyle katılacağını duyurmuştur. Hamasi duygularla kaleme alınan kısa fakat etkili beyannameyi okuyalım :

(9) (10) (1 1) (12) 88

"Müdafaa- i Milliye Teşkilatı", A. gz., nr. 5040, 24 KS. 1328 / 6 Şt. 1913, s. 2. "Müdafaa-i Milliye Teşkilatı'', A. gz., nr. 5041 , 25 KS. 1328 I 7 Şt. 1913, s. 2. Aynı haberde Hey'et-i Teşvikiye ve Hastaneler Hey'etinin kurulduğundan söz edilmektedir. A. gz . , nr. 5044 , 38 KS. 1328 I 10 Şı. 1913, s. 2. "Beyanname", A. gz. , nr. 5048, 1 Şt. 1328 / 14 Şı. 1913, s. 3.


"Vatanın tehlikede o/dulunu anlayan batan Tarlc Ocalı azası Madafaa-i Milliye iştirak edecektir. 'Vatan Tehlikede ' deyince kanların çoşmaması, dalların ve ovaların yerinden oynamaması mümkün müdür? Vatan denince şeref, namus, hayat, saadet edilmiş olmaz mı ? Vatan denince şefik, rahim bir ana . . . Agüş-ı harında bir tı.fl-ı şirhtır hayale gelmez mi ? ' • 1 3 Müdafaa-i Milliye Cemiyeti 'nin İzmir şubesi , valilik makamının emri ve yardımları ile kurulan "Temsil-i Vekayi-i Hahişkaran Tiyatro Hey'eti"ni de himayesine almış fakat 21 Nisan 1 9 1 4'te neşrettiği bir ilanla bu himayeden vazgeçildiği duyurulmuştur 1 4 . Cemiyetin İzmir şubesi, faaliyetlerini rapor ederek kitapçık hallnde yayımlamıştır . . Bunlardan, "Cemiyetin Neşriyatı" bölümünde bahsedilecektir. Söz konusu eserlerin ilkinde, Ekim 1 9 1 5 sonuna kadar gerçekleştirildiği kaydedilen faaliyetlerin en mühimleri şunlardır : Şehit ve gazi ailelerine, fakirlere çeşitli yardımlar, fakir çocuklarını sünnet ettirmek, Terbiye-i Bedeniye ve Askeriye Hey 'eti faaliyetleri için bir spor sahası açmak, Karşıyaka'da bir anamektebi açmak, tahsil için İstanbul 'a giden fakir aile çocuklarının yol masraflarını karşılamak. Lekeli humma hastalığının önlenmesi için çeşitli çalışmalar yapmak, ramazan aylarında Kemeraltı ' nda sergi kiralayarak piyangolar düzenle­ mek. Çeşme ve Sıgacık bombardımanlarından zarar görenlerin yaralarını sarmak vs. 15 .

Mahmud Celal BAYAR 'ın hatıralarından öğrendiğimize göre, cemiyetin İzmir şubesi, yukardaki faaliyetlerden başka , fa( 1 3) "Miidifaa-i Milliye ' ye İştirak -Tiirk Ocağı'ndan- A. gz. , nr. 5048, 1 Şı. 1 32 8 / 14 şı. 1 9 1 3 , s. 3. ( 1 4) "Miidifaa-i Milliye Hey'eı-i Fa'alesinden", A. gz. , nr. 5045, 8 Ns. 1 3 30 / 2 1 Ns . 1 9 1 4, s. 3 . (15) "Muhterem Milletin Endr-ı Hamiyetine -Müdı\faa-i Milliye Ce­ miyeti İzmir Şube-1 Merkeziyesinin GAye 1 Teşrin i SAni Sene 1331 Tarihine Kadar Bilançosudur-", (İzmir), 1 33 1 ( 1 9 15), s. 2 , 8, 9. '',

-

-

89


kirler için ' 'aşevleri ' ' , tezgahlarında asker ailelerini çalıştırarak orduya yardım sağlamak maksadıyla "iş evleri " açnuştır. Aynca 1. Dünya Harbi sonlarında başgösteren bulaşıcı hastalıklarla müca­ delede Kızılay 'a yardımcı olmuştur. Aynı şube, İzmir' de 28 Ha­ ziran 1915'te açılan Şimendifer Mektebinin masraflarını da üzerine almıştır. İzmir şubesinin en faal elemanları ise cemiyet reisi ve müftü Ahmed Cevheri Hoca, Celfil BAYAR ile Süleyman Fe) 'dır. rid ECZACIBAŞI( Cemiyet feshedildiği halde bilhassa bu şahısların gayretleriy­ le, İzmir şubesi yaşatılmağa, Yunan işgaline karşı direniş için si­ lah, ilaç, para ve yiyecek tedarikinde bu kuruluştan yararlanılmağa çalışılmıştır 1 6 . Yukarıda sözü edilen aşevleri, 1 9 1 7 yılının ikinci haftasında 1 8 .000 fakire yemek verecek kapasitede açılmış 1 7 bilahare bu sayı 30.000 ' e ulaşmıştır 1 8 . İzmir şubesinin bu faaliyetleri başkalarına da örnek olmuştur. Mesela, Beşiktaş şubesi, 22 Ni­ san 1 9 1 7' de Enver Paşa 'nın da katıldığı bir törenle aşhane açmıştır 1 9 . İttihad ve Terakki iktidardan düşünce. , cemiyetin kapatıla­ cağı endişesi ile, İzmir'deki bir grup aydın, Müdafaa-i Milliye­ nin faaliyetlerini devam ettirmek üzre İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyetini kurmuştur (' 'CEMİYETİN KAPATILIŞI' ' bölümüne bk. ) . Cemiyetin İzmir şubesi, 1. Dünya Savaşı sırasında ilan edi­ len Cihad-ı Ekberin mana ve ehemmiyetini anlatmak için Meh­ med Esad Efendi tarafından kaleme alınan Ciha;l-ı Ekber adlı bir eser de neşretmiştir. (16)

Celil BAYAR : Ben de Yazdım -Milli Mücadele'ye Giriş- C. 5, İstan­ bul, 1968, s. 1545, 1 547, 1554, (Mete TUNÇAY, adı geçen yazısında da bu kısımların tamamını iktibas eımişıir). Yaşar AKSOY : Bir Kent Bir insan

-İzmir'ln Son Yüzyıb- S. Ferid ECZACIBAŞl'nın Yaşamı ve Anılan-,

(17) ( 1 8) (19)

90

İstanbul, 1 986 s. 166. "Taşra Haberleri - İzmir'deki Aşevi ", S. gz., nr. 976 1 , 4 KS. 1 332 -17 KS. 1917, s. 3 . "Şuuo-ı Muhtelife - HoşafTevz1..i " , S. gz., nr. 9827, 24 Mt. 1 333/1917, s . 2 . "Şuuo-ı Muhtelife", S . gz., nr . 9857, 2 3 Ns. 1333/1917, s . 2 .


İzmir şubesinin bütün faaliyetlerinde adı geçen şahsiyetler yanında Hey'et-i İdare veHey 'et-i Maliyede görev alan diğer va­ tanperver insanların gayretleri de tabii ki pek mühimdir. Bu müna­ sebetle, 1 9 1 5 'te görev başında olduğunu bildiğimiz ilgili heyetlerin bütün mensuplarını kaydetmeyi kadirşinaslık borcu sayıyoruz20 . İzmir Şube-i Merkeziye Müdürü : Mehmed Bahri

Hey'et-i İdare -Reis : (münhal). İkinci reis : Ahmed Hamdi. Azalar : Mahmud Celfil BAYAR, Mehmed Ziya, Ahmed Muh­ tar, Mehmed Arif, Mehmed Refi k , Ferid ECZACIBAŞI. Hey'et-i Maliye -Reis- : Mahmud Celal BAYAR. Aza­ lar : Ahmed Sezai, Ferid ECZACIBAŞI, Asım, Şükrü. Derneğin, konunun başında sözünü ettiğimiz faaliyet rapo­ runda adı geçmeyen şubeleri de mevcuttur. Mesela, Molla Gürani şubesi 1 9 1 6 raporunda ' yer almamaktadır. Fakat bu şubenin, şehitler için mevlid okutma faaliyeti, basına yansımıştır2 ı . Cemiyetin faal oluşunda reislerin rolü nedir? Böyle bir so­ runun cevabı, bilhassa siyasi cemiyetler bakımından anlam taşır. Çünkü siyasi kurumların varlığı az-çok liderle kaimdir. Fakat Müdafaa-i Milliye Cemiyeti gibi esas rolü orduya yardım sağlamak olan bürokrasi destekli bir demek için başkan, çok önemli ol­ masa gerektir. Nitekim kuruluş toplantısında cemiyet için başkanlık seçimi yapılmamış, Hey'et-i Fa'ale (İdare Heyeti)'nin reisi aynı zamanda genel başkan olmuştur. İlk başkan Şerif Ali Haydar Bey / Paşa'dır22 . Cemiyetin en faal olduğu zaman di-

(20) Bu isimler, cemiyetin İzmir şubesince 1915 sonlarında neşredilen raporundan ( Muhterem Milletin EnzAr-ı Hamiyetine . . . , s. 16) alınmıştır. (2 1 ) "Mevlid-i Nebevi", S. gz. , nr. 969 1 , 26 TE. 1332 - 8 TS. 1 9 16, s. 4. (22) "Müdafaa-i Milliye -Dünkü İctima-ı Mi111-" , İk. gz . , nr. 5727, 1 9 KS. 1328 ( 1 Şt. 1913) s . 2 ve "Müdifaa-i Milliye Hakkında'', İk. gz . , nr. 5728, 20 KS. 1 328 I 2 Şt. 1913, s. 4. Şerif Ali Haydar Paşa ( 1 865- 1945), Şerir Ali Cabir Paşa (18561880)'nın oğlu olup, Şüra-yı Devlet ve Mcclis-i Ayin üyeliğinde bulunmuş ve EvkifNhırlığı yapmıştır. 29 Ekim 1916'da; isyan eden Şerif Hüseyin Paşa ( 1 853-193 l )'nın yerine Mekke Emirliğine tayin edilmiştir. Fakat 91


liıni, bu ilk devredir. Fakat bunu, ilk heyecan ve Balkan Savaşı gibi dolrudan başşehri tehdid eden bir tehlike karşısında, bütün güdlnO ortaya koymak şeklinde değerlendirmek mümkündür.

Cemiyetin 1 Şubat 1 9 1 3 'te resmen kuruluşundan evvelki başkanının Hüsnü Bey adında biri olduğunu biliyoruz23 . Res­ men teşekkülünden sonra, ilk reis Şerif Ali Haydar Paşa'yı is­ tihlaf eden zatlara gelince :

Ahmet Rasim, matbuat hatıralarında, şair Üsküdarlı Tal'at'tan ( 1 858- 1 926) bahsederken, onun "ahiren Müdifaa-i Milliye riyasetinde bulunmuş" olduğunu söylüyor2 4 . Fakat şairimiz, İbnülemin Mahmud Kemli İNAL'e (1870-1 957) gön­ derdiği biyografisinde ' 'Madlifaa-i Milliye ve Donanma Cemi­ yetinde çalıştım, merkez-i umumi/erinde liza ve Donanma Cemiyeti 'nin madir-i umumi/iğinde bulundum ' '. demektedir25 . Şu halde Üsküdarlı Tal'at Müdifaa-i Milliye Cemiyeti Merkez-i Umumi izası olmak.la birlikte, başkanlık yapmamıştır. Donanma ve Müdifaa-i Milliye cemiyetinin ikiz gibi matbuatta hemen he­ men daima birHkte zikredilmeleri, kendisi de Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin üyesi olan Ahmet Rasim'i böyle lıir zühUle sevk etmiştir. Cemiyetin 1 9 1 5'teki reisi Mustafa Nedim Bey'dir. Seçildiği tarihi tam olarak tespit edemediğimiz bu zat 25 Nisan 1 9 1 5 ta1ngilizler ŞerifHQseyin Paşa'yı desteklediklerinden, Şerif Ali Haydar Paşa vazifesine başlayamamıştır. Şerif Ali Haydar Paşa ve ailesi daima Osmanlıya sadık kalmıştır. Meşhur musiki fistadlanmızdan Şerir Mehmed Muhiddin TARGAN ( 1 882- 1 967), Şer if Ali Haydar Paşa'nın oğludur. (23) "Sebil-ür Reşad Ceride-i İ lmiyesi Vasıtasıyla Huzur-ı Celil-i Hilafetpenahi'ye, S.R. mc. , nr. 46/288, 10 KS. 1 328 (23 Oc. 19 13), s. 225.

(24) Ahmet Rasim : Muharrir Şair Edip (Haz. KAzım YETİŞ), İ stanbul, 1980, s. 104. (2S) ibnülemin Mahmud Kemal İNAL : Son Asır Türk Şairleri, İstanbul, 1970, ("Tat'at" mad.), s. 1 85 1 . 92


rihli İkdam'daki bir haber<fe26 ve cemiyetin aynı yıl yayımladığı bir raporda27 reis olarak gösterilmiştir.

Mustafa Nedim Bey, adliye memuru olarak devlet hizme­ tine girmiş ve adliye müsteşarlığına kadar yükseldikten sonra İşkodra ve Adana valiliği yapmıştır. Daha sonra Kangın (Çankın) mebusu seçilen Mustafa Nedim Bey, 15 Nisan 191 8'de öldüğünde bu vazifede bulunuyordu28 . Onun başka bir hizmeti de, Karar­ gih-ı Umumi İstihbarat Şube Müdürü Seyfi, Çanakkale Mebusu KAzım, meşhur tarihçi Ahmet Refik ALTINAY (1880-1937), Darülfünun hocalanndan Necmeddin SADAK, (1890-1953), KAzım Şinasi DERSAN, 1888-1964) ve Bahriye Erkan-ı Har­ biye yüzbaşısı Hüsameddin beylerle birlikte 7 Mart 1 9 1 8 'de Çanakkale Cemiyetini kurmasıdır. Bu cemiyetin amacı, Çanak­ kale zaferinin hatırasıni ebedi kılmak için muharebelere ait ve­ sikalar toplamak, her sene 1 8 martta Çanakkale hakkında eser neşretmekti29 . Mustafa Nedim Bey'in ölümüyle 15 Nisan 191 8'de boşalan Müdifaa-i Milliye Cemiyeti reisliğine 6 Eylül 1 9 1 8'deki kong­ reye kadar kimin seçildiği, günlük gazetelerden tespit olunama­ mıştır. Alim Şerif ONARAN, cemiyetin sinema faaliyetinden bahsederken reis olarak Dr. Hikmet Hamdi Bey'i anıyor30 . Ce­ miyetin Hey'et-i Umumisinin 20 Nisan 1 9 1 8 Cumartesi günü top­ lantıya çağnldığını3 1 dikkate alarak Dr. Hikmet Hamdi Bey'in bu tarihte başkan seçildiğini kabul edebiliriz. (26) "MüdAfaa-i Milliye Hey 'eıi Huzur-ı Şahanede" , İkdam gz . , nr. 653 1 , 1 2 Ns. 1330 - 25 Ns. 1915, s . 2 . (27) "MüdAraa-1 Milliye Cemiyeti -Bidayet-1 Tcssüsü Olan " , s . 23. (28) "irtihal", S. gz., nr. 10208, 5 Re. 1336 - 17 Ns. 133 4 / 1918, s. 1 . (29) "Dahili Şuun -Çanakkale Cemiyeti'', S . gz . , nr. 10178, CA. 1336 -18 Mt. 1334 I 1918, s . 2. (30) Alim Şerif ONARAN : Muhsin Ertuğrul'un Sineması, Ankara 1978, •••

s. 23.

(31) "Davet", S.

gz.,

nr.

10209, 6 Re. 1336 - 18 Ns. 1334 : 1918, s. 2. 93


Ancak, beş ay sonraki bir gazete haberinde, Merkez-i Umumi reisi olarak Edirne mebusu Faik (KALTAKKIRAN) ( 1 8702 . 1 . 1 948) gösterilmiştir32 . Ahmed Badi Bey ' in oğlu olan Faik Bey, Osmanlı Meclis-i Mebusanında (I-IV. dönem) doğum yeri Edime'yi temsil etmiş bir ittihadçıdır. Ancak, 7 Aralık 1 9 1 8'de kurduğu Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti, " hiçbir siyasi fırka ile rabıtası olmadığını" açıklıyordu . Faik Bey o sırada yine İttihad ve Terakki' nin Edime mebusu idi. Onun Müdafaa-i Milliye Ce­ miyeti reisi iken ittihadçılığını da bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Faik Bey , bu milli faaliyetlerinden dolayı, İngilizler ta­ rafından Malta'ya sürülmüş, kurtuluşundan sonra ise TBMM'nde (1-VI. dönem) yine Edime'yi temsil etmiştir33 .

Sabah'ın 5 Ekim 1 9 1 8 tarihli nüshasındaki bir haberde ise cemiyetin reisi olarak Cemil Bey zikredilmiştir34 . Ertesi günkü gazeteler ise Müdafaa-i Milliye Kongresinin 5 Ekim' de yapıldığını

ve birinci reisliğe Damad-ı Şehriyari Selahaddin Ali Bey ' in ikinci reisliğe Ali Rıfat (ÇAG ATAY) Bey'in seçildiğini duyurmuşlardır35 . Muhtemelen Mustafa Nedim Bey ' in ölümünden sonra, ce­ miyetin merkez-i umumisinde görevli olan Hikmet Hamdi, Faik ve Cemil Bey (ki cemiyetin müdürüdür) başkanlığı geçici olarak yürütmüşlerdir.

(32) "Dahili Şuıin - Müdafaa-i Milliye Hey'eti Huzurda", İk. gz., nr. 7734, 22 Ağ. 1 334/1918, s. 2. (33) bk. Kazım ÖZTÜRK : Türkiye Büyük Millet Meclisi Albümü 19201973, Ankara, 1973, s. 2 1 , Bilal ŞİMŞİR : Malta Sürgünleri, (İstanbul), 1976, s. 199-200, 21 9 , 402 ve Erik Jan ZÜRCHER : Milli Mücadelede İttihatçılık, (Çev. Nüzhet SALİHOOLU), İstanbul, 1987, s. 74, 137, 161. (34) "Dahili Şuun - Veliahd Hazretleri Nezdin4e", S . gz. , nr. 10404, 29 Mh. 1 337 - 5 TS. 1 334 I 1 9 1 8, s. 2 . (35) "Müdafaa-i Milliye Kongresi", S . gz . , nr. 10405, 1 Sf. 1337 - 6 TS. 1 334 1 19 18, s. 2. 94


Cemiyetin reisliğine Osmanlı hanedanına damad olmuş birinin

(Selahaddin Ali B ey' in)

getirilmesi, büyük bir ihtimalle, alchtar

n eşr iyatı n susturulması içindir. Moralızadclerden olan Selahaddin Ali Bey; Sultan Murad ( 1 840-1 904) ' ın tek oğlu olan Mehmed Se­

lahaddin Efendi ( l 86 1 - 1 9 1 5)'nin ikinci zevcesi Tevhide Zat-ı Gül Hanımefendi (l 864- 1 896)' den doğma Adile Sultan (l 887- l 973)'ın

ikinci kocasıdır36. Fakat Selahaddin Bey'in (1 885?- 1 9 1 8) reisliği pek fazla sürmez. 26 Kanun-ı Evvel (Aralık) 1 9 1 8 'de Selahad­ din Ali Bey ölünce37 reisliği Ali Rıfat ÇAG ATAY alır. Ali Rıfat Bey ( 1 867- 1 935), Kaymakam (yarbay) Hasan Rıfat Bey ' in (öl . 1 900) oğludur, meşhur ediplerimizden Samih Rıfat ( 1 874- 1 932) ve Milli Mücadele'de sivil paşa olarak hizmet veren çok sayıda fikri eser yazmış olan Cevat Rıfat ATİLHAN'ın ( 1 89 1 - 1 966) ağabeyisidir38 .

Ali Rıfat Bey ' in de �üdafaa-i Milliye Cemiyeti reisliği pek kısa müddetli olmuştur. O, "ahvtıl-i sıhhıyesinden dolayı istifaya mecbur " kalınca yerine 26 Ocak 1 9 1 9'da Ali Fethi (OKYAR) Bey geçer39 . Bir zamanlar İ ttihad ve Terakki Fırkasının nüfuzlu ü yelerinden olan Fethi Bey ( 1 8 80- 1 949), o sıralarda Hürriyetperver Avam Fırkasının reisidir. Cemiyete "İttihatçı yuvası" olarak bakılan bu dönemde onun başkanlığa getirilmesi, kamuoyu karşısında muhalifler için şüphesiz koz olmuştur. Ni­ tekim, onun başkanlığa secildiği haberinde İttihatçılığı özellikle vurgulanmıştır40 . (36) (37)

(38) (39) (40)

Yılmaz ÖZTUNA : Devletler ve Hanedanlar - Türkiye (1074-1990) C. II, Ankara , 1990, s. 292-296, 827 . "Tashih' ', Tş. mc., nr. 13, 16 KS. 1335 (1919), arka kapak dış yüzü iUnda derginin çıkışının geciktiği ve bu arada cemiyetin reisi Selahaddin Ali Bey'in öldüğü, dolayısıyla dergideki cemiyetle ilgili neşriyatın muhatabının yeni reis Ali Rıfat Bey olduğu beliniliyor. Yılmaz ÖZTUNA : Türk Musikisi Ansiklopedisi, 1. C., İstanbul , 1969, "ÇAÖATAY, Ali Rıfat" mad . , s. 1 35. "MüdAfaa-i Milliye Riyasetinde Bir Tebeddül " , İk. gz., nr. 7898, 24 RA. 1 337 - 27 KS. 1335 I 1919, s. 1 . a.g.y. Ali Fethi OKYAR'ın siyasi hayatı hep hayal kırıklığı ile neticelenen faaliyetler içerisinde geçmiştir. İttihad ve Terakkiden ayrıldıktan sonra kur­ duğu iki parti (Hürriyetperver Avam Fırkası, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası) mevcud iktidarlar tarafından kapatılmış, üçüncü parti (Serbest Fırka) ise devrin siyasi şartlan icabı , kendini feshetmek zorunda kalmıştır. Bu arada, onun Malta sürgünlerinden olduğunu da hatırlatalım.

95


V.

KÜLTÜREL FAALİYETLER

Cemiyetin 1 3 Ağustos 1914 tarihli yeni nizamnamesinde İane Hey'etlerinin yerini Maliye Hey'eti almıştır. Fakat bu heyetin va­ zifesi artık sadece iane toplamak değildir. Yeni dfü........de der­ nek, gelirlerini daha ziyade kültürel faaliyetlerle sağlamaya ağırlık vermiştir. Nizamnamenin 1 5 . maddesinde şöyle deniyor : "Suver-i muhtelife ile iane derci ve cemiyet menfaatine kon­ ser, tiyatro, mflsamere vs. icrası hakkındaki mukarrertJtın tatbik ve icrası maliye heyetlerine aittir ' '. Yalnız Müdafaa-i Milliye Cemiyeti gibi bir kuruluşu� bu kültürel faaliyetleri söz konusu olunca, ilk akla gelen şey ölçünün "hamasiyat" olacağıdır. Halbuki durum hiç de böyle değildir. Bu faaliyetlerde, hamasiyat dışı konular daha ağırlıktadır. Öyle görünüyor ki cemiyet, daha fazla hasılat elde edecek şeylere yönelmiştir. Cemiyet nizamnamesi henüz yürürlüğe girmeden, 30 Ağustos 1 9 1 3 'te, "Çocuk Bahçesi" (mc.) müessisleri ta­ rafından, Müdıifaa-i Milliye Cemiyeti Beyazıd Merkez Şubesi İdaresi"nde, Divanyolu'ndaki Ümid Kıraathanesinde "çalgılı bir konser" düzenlenmiştir1 . Cemiyetin yeni nizamnamesi henüz yürürlüğe girmeden bir­ kaç gün önce, Avrupa'daki sıcak savaş rüzgarlarının Osmanlı mu­ hitinde tesirini göstermeye başladığı günlerde, (23 Temmuz 1 913) Dahiliye Nazın Tal'at Bey (Paşa)'in himayesinde Taksim (1) T. gz., nr. 1 707, 1 7 Ağ. 1929 / 30 Ağ. 1913, s. 5 (Burada adı geçen Çocuk Bahçesi mecmuası, 1 9 1 3 - 1914'te İstanbul'da Mehmed Zihni tarafından çıkarılmıştır). 96


Bahçesinde bir müsamere tertiplenmiştir. Müdifaa-i Milliye ce­ miyeti tarafından hazırlanan programda, Ertuğrul Mızıka-i Hümayun'u konseri, CelAleddin Arif Bey 'in hitabesi, çeşitli spor­ tif gösteriler ve sinema filmi bulunmaktadır2 .

Mustafa Nihad ÖZÖN (1 896-1 980) ve Baha DÖRDER (1912-), Donanma Cemiyeti Tiyatrosunun 1914'te Dir-ül Bed4yi kurulmadan önce, "Müdifaa-1 Miniye Cemiyeti Tiyatrosu" adıyla oyunlar sahnelendiğini öne sürmüşlerdir3 . Biz, bu iddi­ ayı destekleyecek herhangi bir belge göremedik. Dar-ül Bedayi, 1914 yılının ille yansında kurulmuştur. Cemiyetin bu tarihten ev­ vel bir tiyatro topluluğu olsaydı, 1914 Mayısının ilk günlerinde basılan "Müdifaa-1 Milliye Cemiyeti Mecmuasıdır" adı faa­ liyet raporunda bahsedilirdi. Yanlışlık, Donanma Cemiyetinin o sıralarda "Donanma-yı Osmani ve Muavenet-i Milliye Cemiyeti" adını taşımasından kaynaklanmış olmalıdır.

1. Dünya Savaşı'nın ortalarında "Burhaneddin Bey Kumpan­ yası, ( . . . ) Müdafaa-i Milliye Hey'et-i Temsiliyesi adını almış­ tır' •4 . Yani cemiyetin tiyatro faaliyeti tamamen Burhaneddin (TEPSİ) Bey (1 882-1 947) tarafından yürütülüyordu. Burhaned­ din Bey' in cemiyet namına sahnelendiği eserler içinde en çok alkış toplayan, Hamid'in 1 7 Teşrin-i Sani 1332 (30 Kasım 1916)'da oynanan Finten'idir. Piyes olmakla birlikte, Finten'in sahnelen­ mesi pek güç, hatta -o günkü teknikle- i.mkinsızdır. Celil Nuri (İLERİ), metni, sahneye uygun yedi perdelik oyun haline getirdi. Sahnelenmesi iki saat süren oyun, olumlu tenkidler aldı. Bunlar­ dan SOYSALLIO{;LU İsmail Suphi (1 885-1967)'nin tenkidin­ deki cemiyetle ilgili kısımlan iktibas ediyoruz : "Geçen perşembe gana şehrimizin yegdne muntazam tiyat­ rosu olan Tepebaşı Kışlık Sahnesinde şair-i a 'zam Abdulhak Ha(2) İk. gz. , nr. 6257, 9 Tm. 1330 I 22 Tm. 1914, s. 5. (3) M. Nihat ÖZÖN - Baha DÜRDER : Türk Tıyatnısu Ansiklopedisi, İstan­ bul, 1 967, "MQdAfaa-i Milliye Cemiyeti Tiyatrosu" mad . , s. 299. (4) Refik Ahmet SEVENGİL : Türk Tiyatrosu Tarihi V.C. -Meşrutiyet Tiyatrosu-, İstanbul, 1968, s. 106.

97


mid Bey 'in şaheseri Finten bir piyes şeklinde vaz '-ı sahne edildi. Finten 'in tashihi (sahneye uyarlanmasını) muhterem ve faal arkadaşlarımız Ceüil Nuri Bey tarafından yapılmış, maruf ak­ törilmüz Burhaneddin Bey 'in Madafaa-i Milliye Hey 'et-i Temsi­ /iyesi tarafından icra edilmiştir. Tiyatro binası, gandaz hanımlara mahsus masabahada (suarede) ve hele gece erkeklere mahsus milsamerede hıncahınc dolmuştu. Memleketimizde sanat bediiyatın takdirkar ve himayekan, bilhassa bayak Hamid'in büyük hay­ retkan Şehzade-i bülend-hısal Abdülmecid Efendi Hauetleri esa­ sen oyunu himdye-i devletlerine almış oldukları için kendilerine mahsus locada -şair-i a 'zam Hamid beraberinde- hazır bulu­ nuyorlar ve şehrimizin asker erbdb-ı kalem ve edibi, müştakfn-i san 'atı (sanatseverleri) tiyatroyu dolduruyorlardı. Oyun hasıldtı hudud boylannda döğüşen askerlerimize hediye-i şitaiye mlJbliyaasına (laşhk hediye alımına) tahsis edilmiş, Madlifaa-i Mil­ liye Cemiyetinin taht-ı idare ve murakabesinde bulunmuştu ' '5 . Yine SOYSALLIOGLU'nun yazısından (s. 1 23) öğrendi­ ğimize göre, vaz '-ı sahne edildi'' diyerek temsil hakkındaki in­ tibalarını dile getirirken, Hamid de neticeden memnuniyetini, aktör Burhaneddin Bey 'e yazdığı şu cümlelerle ifade etmiştir :

"Azizim Burhaneddin Bey Eser-i acizanemi ümidiminfev/ande hüsn-i temsil ettiğinizden, size ve rafekanıza beyan-ı memnuniyet etmek Uzre oyundan sonra sizleri gönnek ve şehzade hazretlerinin de mahzuziyetlerini (hoşlandıklannı) tebşir eylemek (müjdelemek) istedim ise de va­ kit geç olduğundan muvaffak olamayacağım. ' ' Burhaneddin Bey Hey'et-i Temsiliyesinin Müd3.faa-i Milliye Cemiyeti yararına oynadığını tespit edebildiğimiz öteki piyesleri de şöyle sıralayabiliriz : (5) Soysallıoğlu (İsmail Suphi SOYSALLI) : Finten'in Temsili, Edebiyat-• Umumiye Mecmuası, nr. 6, 26 Teşrin-i Sani 1332 (9 Ar. 1 916) s. 122, Hamid 'e a\' notu daha önce yeni harflerle R.A. SEVENGİL neşretmişti

(a.g.e., s. 10&).

98


1 . Ya Ölüm Ya Zafer (Fridrich von SCHILLER), 7 Ocak 1915'te Tepebaşı Kışlık Tiyatrosunda6 . 2. Kafkas Yolu (Necmeddin Sahir SILAN, 1 896-?), 6 Mart 1915'te7 . 3. Nesteren (Abdülhak Hamid TARHAN), 1 3 Mayıs 19 15 'te Şehzadebaşında8 . 4. Tarık Bin Ziyad yahut Endülüs Fethi (Abdülhak Hamid TARHAN) , Şairin şerefine 14 Ocak 1915'te Tepebaşı Kışlık Ti­ yatrosunda, gündüz hanımlara akşam erkeklere9 . 5 . İtiraf (Halid Fahri OZANSOY), 12 Ocak 1 9 1 6 Çarşamba günü Erenköy Tiyatrosunda hanımlara ı O. 6. Silah Omuzda (Fridrich von SCHILLER, 1759- 1 805) , 12 Ocak 1916 Çarşamba günü Erenköy Tiyatrosunda erkeklere l I .

Cemiyet menfaatine; 28 Ocak 19 1 5 'te Tatavla - Prodos sa­ lonunda bir film ve aynı gün Rumelihisan Gazinosunda Müdafaa-i Milliye Sinemasında " fevkalade memizır, komedi ve dramlar" (6) İk. gz . , nr. 6423, 26 KE. 1 330 I 7 KS. 1915, s. 2 (Gazetenin numaralan, 64 18'den itibaren 1 numara düşüktar). (7) İk. gz . , nr. 648 1 , 2 1 Şt. 1 330 / 6 Mt. 1 9 15, s. 2 . (8) İk. gz. , nr. 6547, 28 N s . 1 33 1 I 1 1 My. 1915, s. 2. (9) "Müdafaa-i Milliye Menfaatine'', T. gz . , nr. 2 1 79, 1 KS. 1 330 / 14 KS. 1 9 1 5 , s. 4. (10) "Tiyatro", T. gz. , nr. 2540, 28 KE. 1331 I 10 KS. 1 9 16, s. 4. ( 1 1) "Tiyatro", T. gz., nr. 2540, 28 KE. 133 1 / IO KS. 1916, s. 4. Programda piyesten başka Kemani Memduh Bey ( 1 868-1938) idaresinde ince saz vardır. İ landa piyesin müellifi belirtilmiyor. Burhaneddin TEPSİ nin repertuarında ( 19 12) Fransız yazar Henri Lavedan ( 1 859-1940)'ın da "Silah Omuza! Arş" isimli bir oyunu vardır. (bk. M . Nihad ÖZÖN - Baha DÜRDER : a.g.e., "LAVEDAN, Henri" mad. s. 275) Fakat ak­ törün SCHILLER'den "Ya Ölüm Ya Zafer" adlı başka bir oyunu da sahnelemesi, Alman yazarın daha önce hatırlanmasına sebep oluyor. Ayrıca güniimüzde daha yakın bir kaynakta (Metin AND: Meşrutiyet Döneminde Türk Tiyatrosu, 1908-1923, Ankara, s. 303) Burhaneddin Bey'in 1 914'te SCHILLER (1759-1 805)'den "Silah Omuza! Arş" isimli piyesi oynadığı kaydedilmiştir. Bundan dolayı sonuncu araştırmaya iti­ bar etmenin daha doğru olacağını sanıyoruz. '

99


gösterilmiş, 30 Ocak 1 9 1 5 ' te Ortaköy - Kara Siraç Tiyatrosunda gündüz hanımlar, gece erkekler için bir program tertip edilmiştir. Programda şiir, hitabe, müsamere ve ince saz bulunmaktadır 12 . Cemiyet, 1 9 1 5 y.ılı başlarında Rurnelihisarı Gazinosunda ve Şehzadebaşında "Müdafaa-i M illiye Sineması" kurarak çeşitli dram ve komediler göstermiştir. Bunlardan ilginç bulduğumuz iki filmin ilanlarını sunmak istiyoruz :

"Ç ı p l a k K a d ı n namında büyük bir dramı musavvir kurde/Q yalnız Şehzadebaşındaki 'Müdiifaa-i Milliye Sineması 'nda son defa olmak üzre bugün ve yarın için irae edileceğinden ve bundan sonrası dahi mezkur kurdeld (film şeridi) (. . . ) pek büyük alkışlara mazhar olan bu.filmin temaşası için herkesin bufırsat­ tan istifade etmesi hasseten tavsiye olunur ' • t3 . Fransız yazar Alexandre DUMAS ( 1 824- 1 895)'nın bir ese­ rinden beyazperdeye aktarılan Kraliçe Margo isimli eser ise şu ilanla duyurulmuştur :

· 'Bugünden itibaren Şehzadebaşı Müdiifaa-i Milliye Sinemasın­ da birinci defa olarak Alexandre DVMAS 'nın enasif asarından ve Sarah BARNARD komedi tiyatrolarının en meşhur artistleri tarafından temsil edilen 'Kraliçe Margo ' nam büyük dram allı kısımdan ibaret olarak irae edilecektir. Bu şayan-ı hayret kurdela ziynetli ve mutantan dekor kralın sarayının debdebe ve ihtişamı, Tampel zindanlannın tüyler ürpertecek derecede dehşet ve hevel­ niıki (korkutuculuğu) ile temaşagiran her dakikada mUdhiş ve mu­ vahhiş (korkunç) manzaralar karşısında bulunacaklardır " 14 . (12) "Müdafaa-i Milliye menfaatine" , T. gz. , nr. 2 193, 15 KS. 1330 I 28 (Oc.) 1915, s. 4. (1 3) "Çıplak Kadın", T. gz., nr. 2 1 75, 28 KE. 1330 I 10 (Oc.) 1 9 1 5, s. 4. Bu film, Fransız yazar Hcnry BATAILLE (1872-1922)'nin "La Fem­ menuel" adlı piyesinden perdeye aktarılmış bir eser olabilir. Söz konusu oyunu Tüı:,kçeye Dr. Said (KURAL, 1885- ) kazandırmıştır. (bk. Türkln POYRAZ - Nurnisa TUÖRUL : Tiyatro Bibliyogra(yası (1862-1928), Ankara, 1967, s. 2 1 5 . (14) "Kraliçe Margo", T. gz., nr. 2 177, 30 KE. 1330 / 12 KS. 1915, s. 4.

100


Yine Şehzadebaşı Müdafaa-i Milliye sinemasında l 1 Ocak 1 9 1 6' da "komik Rigade'nin ( . . . ) pek zarif olan mükemmel bir komedisi" ile Matmazel Françiska BİRTİNİ'nin "Fedakar ve Kahraman Kız" adlı dramı, ertesi gün ise "Şeytan Kız" ve "Llza'mn İntikamı" adlı dramlar gösterilmiştir 15 . Müdafaa-i Milliye Cemiyeti, 1 9 16'da "gelir kaynaklarını artırmak" amacıyla fılın yapımına da başladı. Cemiyet adına Ke­ nan ERGİNSOY ( 1903-1967) tarafından yapılan ilk filmler bazı savay sahneleri ve İstanbul manzaralan idi 16 . 1 9 1 7 yılının başlarında, bugünkü Hürriyet gazetesinin kurucusu Sedat SİMAVİ ( 1896- 1953), cemiyete konulu filmler yapmak teklifinde bulundu 17 . Müdafaa-i Milliye Cemiyeti, o sıralar henüz yirmi yaşında genç biri olan Simavi'nin teklifini kabul etti. Bu karar, konulu filme geçişten dolayı, Türk sineması için bir dönüm nok­ tasıydı. Çünkü o zamanlar Müdifaa-i Milliyeden başka, aynı işle uğraşan "Merkez Ordu Sinema Dairesi" adlı 1 9 15'te faaliyete geçmiş öteki kuruluşun filmleri de harple ilgili manzaralardır. Bu manza ralardan bir kısmı, Müdifaa-i Milliye Cemiyeti menfaa­ tine tertiplenen programlarda gösterilmiştir. 22 Nisan 1 9 15'ten itibaren bir müddet haftada üç gün Makriköy (Bakırköy) Sakızağacı mevkiinde Miltiyadi Gazinosunda askeri mızıka ve pi­ yano konserleriyle birlikte halka gösterilen "muharebeye ait kur­ deldlar " bu çeşittendir 1 8 . Cemiyetin Divanyolundaki binasının alt katı stüdyo haline ge­ tirilerek buraya ''dir-üs-sınia'' adı verildi. Cemiyet reisi Dr. Hik(1 5) T. gz. , nr. 2541-2542, 29-30 KE. 1331 / l l-12 KS. 1916, 4. sayfalar. (16) Alim Şerif ONARAN : a.g.e. , s. 23. (17) Muzaffer GÖKMAN : Sedat SİMAVi -Hayatı ve Eserleri-, s. 1 4 . Ayrıca bk. Hürriyet Yayınları : Sedat SİMAVİ -Eserleri-, s. 7. (1 8) "Müdifaa- i Milliye Cemiyeti Menfaatine Sinema", İk. gz . nr. 6527, 9 Ns. 1 33 1 , 22 Ns. 1915, s. 4. İ landa filmlerin Ordu Sinema Dairesi .

tarafından yapıldığı belirtilmemiştir. Ancak, o tarihlerde film yapımıyla uğrapn başka bir kuruluş yoktur. Müdifaa-i Milliye Cemiyeti ise sinema işine daha yeni el atmıştır.

101


met Hamdi B ey

'

in desteği ile Türk sinemasının ilk konulu film­ leri işte bu sinemada çekilmiştir. Söz konusu iki filmden biri "Pençe" , diğeri "Casus" adını taşıyordu. Film operatörü, Türkiye Merkez Ordu Sineması Dairesi vasıtası ile ille sinema çalışmalarını yapan Sigmund WEINGBERG'in yetiştirmesi Yorgo Efendi idi 19 . Pençe, Servet-i Fünun devrinin meşhur romancısı, Eylül ya­ zan Mehmed Rauf'un ( 1 875- 193 1) 1909'da yayımlanan bir pi­ yesidir. Demek aleyhinde propagandaya sebep olduğu için, eseri bir­ kaç cümle ile özetlemek istiyoruz : Evlilik kurumuna temelinden karşı ve kadınlan hor gören genç şair Pertev ile evliliği pek kutsal olarak değerlendiren eniştesi Fe­ rit, aile konusunda tartışmaktadırlar. Tartışmaya daha sonra dost­ ları Vasfi Bey de kanşır. Bu tartışmadan sonra, Pertev ile Vasfi Bey'in hayat hikayeleri parelel yürür. Pertev, cinsi sapık Leman'la ilişki kunnuştur, Leman'ın önüne gelenle yattığını öğrenen Per­ tev, büyük sarsıntı geçirir. Vasfi de karısını, çocuklarını ihmal ederek, hatta evden kovarak Feride adlı evli bir kadınla sevişmektedir. Feride'nin kocası Cabir, onlan suçüstü yakalamış ve tabancayla Vasfi 'yi yaralamıştır. Vasfi• niri kötülüklerine rağmen, kansı yine ona döner, yaralarını sarar. Filmin gösterildiği günlerde, Pençe hakkında Sabah gazete­ sinde yer alan bir yazıda20 , konunun "bizim hayatımızdan" alındığı, fakat pekçok "mantıksızlık"ların da bulunduğu söyle­ niyor. Ancak, söz konusu yazıda verilen özetin pençe ile alakası yoktur. Gazetenin verdiği özeti okuyalım : "Pençe, devr-i sabıkta cereyan eden bir vakayı musav­ verdir. Pertev Bey isminde bir genç tahsilini ikmal ederek İstanbul'a geliyor. Moda'da bir otele iniyor. Birgün Moda'da (19) Alim Şerif ONARAN : a.g.e. , s. 23. (20) "Tiyatro ve Konser - Müdifaa-i Milliyenin Yeni Filimleri", S. 1 0049, 6 TS. 1 333 I 1917, s. 1-2. 102

gz.,

nr.


nişaiılısı Necmiye ile gezerken Şek.ip Paşa isminde nüfuzlu bir zat Necmiye Hanım·ı pek beğeniyor. Pertev Bey'i evrak-ı muzıra taşımasıyla itham eyleyerek tevkif ettiriyor. Necmiye Hanım 'a Pertev Bey tarafından yazılmış bir mektupla kendi evine getirt­ meye muvaffak oluyor. Necmiye Hanım'ın komşusu Küçük Ce­ mal isminde bir külhanbeyi vardır. Esasen Pertev Bey'in tevkifınden haberdar olan Cemal, Necmiye Hanım'ın namusuna tecavüz için vuku bulan teşebbüsü hissediyor. Dostu Eftelya vasıtasıyla Necmiye Hanım•ı takip ettirerek Şekip Paşa'nın evine girdiğini öğreniyor. Birkaç arkadaşiyle evi basarak Necmiye Hanım ve Şek.ip Bey'in mevkuf tuttuğu Pertev Bey'i kurtarmağa kaçırmağa muvaffak oluyor. Pençe•ye ait olmayan bu özet, muhtemelen, konusunu öğrenemediğimiz ve aşağıda bahsi geçen "Casus" adlı filimle ilgilidir. ·

Pençe, daha kitap halinde yayımlandığı sıralarda bir aile kütüphanesine sokulmayacak kadar ' 'ahldk nokta-i nazanndan mu:or" bulunarak pek ağır tenkidlere uğramışbr21 . Piyes, aslında kötüyü sahneleyerek iyiyi sezdirme, yani birşeyi zıddıyla anlat­ mak metodundan hareketle ahlfild bir gaye gözetilerek yazılmıştır. Çünkü vak'anın zuhUrunda birinci derecede rol alan şahıslar arasında, yazarın sözünü emanet ettiği bir kahraman yoktur. İlle de yazarın konuşan biri aranırsa o da, müspet bir tip olarak çizi­ len Ferit'tir. Oyunun erkek kahramanları Pertev ve Vasfi, aile müessesesine karşı ve "alafranga" bir tiptir. kadın kahraman­ lardan Leman. erkek düşkünü, önüne her gelenle sevişen hasta ruhlu, Feride ise evlilik dışı ilişkisi olan bir tip olarak çizildiği için, eser, pornografik sahnelerle dolmuş, bu yüzden ahlfild gaye gölgelenmiştir22. (2 1) Raif Necdet (KESTELLİ) : Hayat-ı Edebiye, s. 46-49 (19 Ks. 1909 R.K.'ın nr. 14'0n Muhasebc-i Eclebiycsinden) (22) Piyes hakJcında geniş yorum için bk. Alemdar YALÇIN: il. Mc.şrudyette Tiyatro Edeblyab Tarihi, Ankara, 1985, s. 258-261 ; ve Metin AND: a.g.e. , s. 232 . 103


Sedat SİMAVİ tarafın�� x apılan ikinci konulu filmimiz, "Casus" adını taşır. Nihad OZON, Dar-ül Bed3yi sanatçılarının çevirdiği Casus'un, bir savaş ve casusluk filmi olduğunu23, Çetin A. ÖZKIRIM ise, senaryosunun Mehmed Raurun bir eserin­ den yararlanıldığını söylüyor24 . Fakat birinci elden kaynaklarda böyle bir bilgi bulunamamıştır. Yalnız bir gazete ilanından, Casus'un .. bir mukaddeme ve üç kısımdan ibaret milli piyes" olduğunu öğrenebiliyoruz. Aynı ilandan anlaşıldığına göre, Casus'la birlikte 24 Eylül 1917'den itibaren Sinema Rövayel'de gösterilecek başka bir film de Heybeliada'daki deniz sporlarıyla ilgili yarışmaların görüntüle­ ridir. Bican Efendi dizisi ise, atelyede yine aynı tarihlerde hazırla­ narak sözü edilenlerle gösterime sokulmaya başlanmışbr. Bunların ilki "Bican Efendi Belediye Müfettişi" adlı iki kısımlık bir ko­ mcdidir25 . Pençe ve Casus 1917'de Beyoğlu'ndaki Fransız (Sinema Rö­ vayel) sinemasından başka, Beyoğlu Ses Sinemasıyla İstanbul ya­ kasındaki Alemdar Sinemasında oyncınmıştır26 . Yukarıda bahsi geçen Bican Efendi dizisinin ikincisi, 5 Kasım 1917'de gösterilen "Bican Efendi Tebdil-i Havada" ismini taşıyor. İki perdelik bu komedinin konusu şöyledir : Bican Efendi, rahatsızlığından bahisle çalışmakta olduğu kalemin müdüründen, bir-iki maaşla birlikte izin ister. Doktorun da raporuyla istediğini koparır. İznini, Büyükada'da, maşukasıyla zevk ve sefa içi nde geçirirken günleri bile unutmuştur. Tesadüfen eline geçen bir ga­ zeteden, izin tarihinin geçtiğini öğrenince, maşukasını bırakıp dai­ resine koşar. Fakat Bican Efendi artık müstafi addedilrniştir2 7 . (23) Nihad ÖZÖN : Türk Sinemasında Toplu Bir Bakış, Türk Dili der. , sayı: 1 96, Oc. 1968, (Sinema Özel Sayısı), s. 269. (24) Çetin A. ÖZKIRJM : Türk Sinemasını,n Elli Yılı, Hayat Tarih Mcc· muası, sıra: 1 07 , sayı: 1 1 , Ks. 1973 , s. 76. (25) "Miidifiıa-i Milliye Cemiyeti Merkez-i Umumisinden", S. gz. , nr. 1 0008. 7 ZH. 1 335 24 Ey. 1333/ 1 9 1 7, s. 4. (26) M. GÖKMAN : a.g.e., s. 14. (27) "Tiyatro ve Konser - Miidafaa-i M illiyenin Yeni Filimleri" , S. gr . , r.r. 10049, 2 1 Mh. 1 335-6 TS. 1 333/ 19 17, s. 1 -2. -

104


Gazete ilanlarından cemiyetin, "Bican Efendi Yeni Zengin", "Bican Efendi Para Peşinde" ve "Sultan Ahmet Parkı" adlı üç film daha yaptırdığını ve bunların Beyoğlu Varyete Tiyatro­ sunda halka gösterildiğini öğrenmekteyiz2 8 . Cemiyetin tespit edebildiğimiz son film denemesini ise Se­ dat S İ MAV İ yaptı . İstanbul mebusu ve cemiyet mensuplarından olan Sal ah CİMCOZ ( 1 877- 194 1 ) ile Celal Esad ARSEVEN'in ( 1 875- 197 1 ) kaleme aldığı Sultan Selim-i Salis adlı bir tiyatro ese­ riydi. Oyun "Alemdar Vak ' ası" adıyla beyazperdeye ak­ tanlıyordu . Meşhur gazeteci fturhan Ziya yani Burhan FELEK ( 1 889- 1 982) de çekimde emeği geçenlerden biriydi. Alemdar Vak'ası'nın sinema objektifi önünde çevrilmeğe başlandığı du­ yulunca cemiyetin sinema faaliyetleri aleyhinde fırtına koptu.

Muhsin Ertuğrul MAY ( 1 892- 1 979) tarafından yazıldığını tahmin ettiğimiz bir yazıda, "nasıl ve ne şerait altında böyle ol­ dukça ağır bir yükün altına girildiğini bilmiyoruz" denerek, çeki­ len filmin atalarımız ruhunu rencide edeceğinden korkulduğu ifade ediliyor. Bu korkunun sebebi, Pençe gibi "her Türkü utan(2 8) "Şuun-ı Muhtelife -Müdafaa-i Milliye Sinema Şeridleri-", S. gz . , nr. 1 0230, 27 Re. 1336 - 9 My. 1 334 / 1 9 1 8, s. 2. Burada sözü edilen "Bican Efendi. . . " filmlerinin kimler tarafından çevrildiğine dair bilgi verilmemiştir. Ancak, Şadi Fikret KARA­ Göro(;LU' nun ( 1 881-1941) İbnülrefik Ahmet Nuri SEKİZİNCİ ( 1 874- 1935) tarafından yazılan Hi�-i ŞAyla komedisindeki Bican Efendi rolüyle meşhur olduktan sonra," 1 9 18'de "Bican Efendi Mektep Ho­ cası", "Bican Efendi'nin Rüyası", "Bican Efendi Vekilharç" vs. ad­ larla Şarlo'nun ilk filmlerini hatırlatan kısa komediler çevirmesini dikkate alarak, bunların da aynı oyuncunun başrolü aldığı bir kadroyla çevril­ diğini düşünebiliriz. Bu kadro içinde Behzad Haki BUTAK (1891 -1963), İsmail Galip ARCAN ( 1 894- 1 974) ve Vasfi Rl7.8 WBU (1902) da yer almakıaydı (bk. Zahir GÜVEMLİ : Sinema Tarihi, İstanbul, 1960, s. 234-235) ve Çetin A. ÖZKIRIM : a.g.y ., s. 75. 1 05


dıran" bu filmi çekenlerin Alemdar Vak'ası gibi tarihi bir konuyu saptırabilecekleridir. Yazıda daha sonra film işinin mütehassıs kimseler gerektirdiği hatırlatılarak, Pençe'ye har­ canan paranın ziyan edildiği öne sürülmüş ve cemiyet başkanlı­ ğının bu konuda daha dikkatli ve uyanık olması gerektiği vurgu­ lanmıştır29 .

TemAşA mecmuası, önceki yayını dikkate alınmadığı için ye­ niden film çekimi konusunda cemiyeti uyarır. Yazı sahibine göre, Türkler arasında sinema sanatını Avrupa' da yakından tedkik etmiş, çalışmış, oynamış, rejisörlük yapmış tek kişi vardır. Muhsin Er­ tuğrul. Fakat büyük teşebbüsler için o da kafi değildir. O halde, eğer vukuflu birinin eline verilmeyecekse cemiyet işinden vaz­ geçilmelidir. Yoksa ortaya çıkanlan eserler "yalnız parayı degil, Tark haysiyet-i milliyesini de öldürür. . . (. . . ) Emir buyurunuz, si­ nema şubesinin şimdiye kadar cemiyete iras ettigi (getirdigi) za­ rar kafi addolsun ve bu sevdadan vazgeçilsin ' '30 . Muhtevalan özetlenen yazılara karşı "Müdafaa-i Milliye Ce­ miyeti Riyaset-i Merkez-i Umumisi", 2 Teşrin-i Evvel 334 tarih ve 1067 sayılı şu cevabı verdi. "Risalenizin dokuzuncu nüshasında münteşir açık mektubu­ nuz mütalaa kılındı. Cemiyetçe takip edilen hatt-ı hareketten ta­ mamıyla bigane ve ruh ve maksattan pek bi-haber bir kalemin mahsula oldugu aşikar olan işbu mektup bir ıenkid-i fenni ma­ hiyetine haiz olmaktan pek uzak oldugundan azerinde tevakkufa degmez ise de Tarklagü ve haysiyet-i milliyeyi, mamessil-i millet olan bir cemiyet-i muazzamanın heyet ve erkanı elbette daha zi­ yade takdir edeceklerinden ve kaldı ki cemiyet mücaridatının (gelirlerinin) hüsn-i istimalini murakabeye ancak heyet-i aidesi-

(29) "Memlekette Sinema Hayatı" , n mc., nr. 6, 1 5 Ey. 1 334 ( 1 9 1 8), s. 7. (30) "Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Riyaset-i Muhteremesine", Tş. mc. , nr. 9, 26 TE. 1 334 (1918), s. 1 1 . 106


nin hakla bulunduğundan ve bütün gavômızıyla (sırlanyla) bir si­ nemacılık tesisat ve teşkilatının ne olduğunu ve bu yolda kimle­ rin ne mertebe mütehassısı olduğu cemiyetçe ra 'na (pek güzel) ma/Um idigünden oldukça küstahane olan şu tan-ı beyônın teesüfle karşılandığını beyôna mecburiyet hasıl oldu ' • 3 1 . Cemiyetin yazısının hemen altında TemAş3 'nın mütalaası yer almıştır. Burada, mecmuanın neşriyatıyla cemiyeti zor durumda bıraktığı, hatta cemiyette, Merkez Kumandanlığı vasıtasıyla teh­ dide başvurma fikrinin yaygınlaştığı öne sürülmüştür. Aynı yazıdan, Pençe filminin satılmak üzre Almanya 'ya gönderildiğini öğreniyoruz. Yazı sahibine göre bu "saçma ve adi" filmin Berlin'e gönderilmesi haysiyet kırıcı olmuştur. Cemiyete hücumda sıra, cemiyet reisi "damad-ı hazret-i şehriyaıi" Selahaddin Ali Beyefendi'ye hitaben yazılmış bir açık mektuptadır32 . TemAşA- ile cemiyet arasında münakaşa devam ederken, nizamname gereği, 5 Ekim 1 9 1 8 'de kongre toplanmış ve Dr. Hikmet Hamdi Beyin halefi Faik Bey yerine, başkanlığa hanedanın damatlarından Selahaddin Ali Bey seçilmiştir. Açık mektupta daha önce konuyla . ilgili olarak yazılanlar şöyle özet­ leniyor :

' 'Demiştik ki : Cemiyetin aç ve çıplak ah/ilimizden her zuhur edenfirsalla topladığı paralar, bütün şimdiye kadar olduğu gibi, sereserpe saifediliyor ve sarfolunan paralara bir mahal ararnrken en lüı.umsuz ve en beyhade şeylere girişiliyor. Bu cümleden ol­ mak. üzre, 'sinema ' şeridi yapmak gibi vesilelerle ahlı/iden ba­ zen de cebren alınan paralar, sorgusuz sualsiz adeta sokağa atılırcasına dağılıyor ' '. Açık mektupta daha sonra, Selahaddin Bey'e cemiyetin suis­ timallerine alet olmaması ihtar ediliyor : ' 'Size olan umumi hürmet

ve itimadını bile cemiyetin mazisindeki su-i icraat ve istimtiltitı (3 1) Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Merkez-i Umı1misi : Temaşa Gazetesine, Tı. mc . , nr. 10, 1 7 TE. 1 334 (19 18), ön kapak (b) yüzü. (32) (Muhsin Ertuğrul MAY) : Dfımfıd-ı Hazret-i Şehriyari Selahaddin Ali Beyefendi'ye, Tı. mc. , nr. 12, 30 TS. 1 334 (1918), s. 9. 107


kolay kolay silemem(ş o/dutunu söylersek yalnız Temdşa 'ya değil batan millete tercılnıan olmuş oluruz ' '. Temişa mecmuasının cemiyet aleyhindeki son yazısı33 baştan sona bütün tartışmayı gözler önüne serer. Muhsin Ertuğrul ta­ rafından kaleme alınan yazıda, daha öncekilerden farklı herhangi bir fikir ve konu yoktur. Öyle anlaşılıyor ki cemiyetin hatalı ol­ duğu i majını gündemde tutarak yaygıalaştırma gayesi ön plan­ dadır. Ertuğrul, sinemanın gücü üzerinde durduktan sonra, sert bir dille, bu işin ehil birine havale edilmemesi yüzünden, hem maddi hem manevi zarara uğmdığımızı iddia ediyor :

"Madôfaa-i Milliye cemiyeti, bu hattD ayağında donu ve sırtında gömleği olmayan milletten, değil sahin/eri, taşlanyla top­ raklanna vanncaya kadar sefalet diye haykıran milletin sefil ve aç fukara-yı ahalisinden bugün yangın, yarın harp, ertesi gün guıAta muavenet diyerek topladığı paralan bıı teşebbüse hasretti, bir sinema müessesesi teşkiline koyuldu ' '.

Ertuğrul, yazısının sonlarında Pençe filmiyle ilgili bazı hatıra­ larını not etmiştir. (Film Almanya 'ya gönderildiğinde Muhsin Er­ tuğrul da oradaydı). Onun ifadesine göre, filmi seyre.den (Çenyes) Şirketi müdürü "Kendinizi tenzil için bundan daha fazla birşey yapamazdınız. Ben bu hususta sizin kadar hain olmayacağım. Ge­ rek sansürden geçirmek için gerek teb 'ası olduğum Osmanlıları bir parça daha iyi tanıtmak için adi ve kabalığın birçoklarını ke­ seceğim, atacağım. Rica ederim buna göre değil, fakat la 'ale 'ttayin bu şeritlerden birkaç parçayı alarak bir mevzu bu­ lup yazınız " demiştir. Ertuğrul, konuyu cemiyetin müdürü Ce­ mil Bey' le de·görüştüğünü fakat onu da gayr-i memnun bulduğunu söylüyor. (33) E(rtuğnıl) M(uhsin MAY) : Bir İzah -Selahaddin Ali Beyefendi'ye-, Tş. mc. , nr. 1 3 , 1 6 KS. 1 335 ( 1 9 1 9), s. 6-8 (Sonunda "mabadı var" denmesine rağmen, yazının neşredildiği günlerde cemiyet reisi Selahad­ din Ali Bey öldüğü için, bu vaad yerine getirilmemiştir). 108


TemAşA 'nın aynı sayısındaki bir ilanda ise mecmuanın biraz geç çıkbğı ve bu arada cemiyet reisi Selahaddin Ali Bey' in öldüğü, dolayısıyla muhatabın, yeni cemiyet başkanı AH Rıfat (ÇAGATAY) Bey ( 1 867-1 935) olduğu belirtiliyor34 . Fakat. bu tarihten kısa bir müddet sonra ( 1 Nisan 1 9 1 � Müdafaa-i Milliye Cemiyeti lağv edildiğinden aleyhteki neşriyatı da sona enniştir. Cemiyetin "Dar-üs sınaa"sı Malulin-i GuzAt Cemiyetine devredilirken. Hüseyin Rahmi GÜRPINAR ( 1 864- 1944)'ın "Mürebbiye'' adlı romanı beyazperdeye aktarılmaktaydı35 . SE­ VENGİL ( 1 8 8 1 - 1 970) 'in verdiği bilgiye göre Burhaneddin (TEPSİ) Bey'in çevirdiği bu filmin çekimi tamamlanmış fakat ••harp senelerince negatif halde" kalmış, halka gösterilme­ miştir36 .

·E. MEVLANAGİL ise, filmde Fransız bir kadının, müreb­ biye olarak girdiği evde sebep olduğu kötülüklerin sahnelenme­ sine dikkat çekerek, bu durumun İstanbul'daki işgal kuvvetlerinin -bilhassa Fransızların- tepkisini doğurduğunu ve filmin İstan­ bul dışında gösterilmesinin yasaklandığını ifade etmektedir3 7. Cemiyetin diğer bir kültürel faaliyeti ise çeşitli müsamereler tertiplemektir. Bunlardan birkaçını aşağıda sıralıyoruz. 23, 25 Nisan 1 9 1 5'te cemiyetin Büyükdere şubesi tarafından Büyükdere Şi rket-i Hayriye İskelesinde bulunan bir tiyatroda müsamere düzenlenmiştir . Programda, askeri bando tarafından verilecek bir konser ve incesaz takımından başka Ahmet Fevzi Efendi Hey'et-i Temsiliyesinin oynayacağı bir dram, Ali Rıza Efendi'den "komedi kantolar" ve danslar mevcuttur3 B. (34) "Tashih", Tş. tnc. , nr. 13, 16 KS. 1335 ( 1 9 1 9), arka kapak dış yüzü. (35) (Muhsin Ertuğrul?) : Temaşa Şuunu, Tş. mc., nr. 14, 1 Mart 1335 1 1919, s. 14- 1 5 . (36) Refik Ahmed SEVENGİL : a.g.e. C . V . , s. 1 12. (37) E. MEVLANAGİL : Türk Ansiklopedisi, "Sinema" mad . , C. 29, An­ kara 1980, s. 95. (38) "İlan", ik. gz . , nr. 6527, 9 Ns. 133 1 - 22 Ns. 1 9 15, s. 4. 109


Merkez-i Umumi, cemiyete gelir sağlamak maksadıyle, 16 Haziran 191 7'de Taksim Bahçesinde, hanımların hoşça vakit geçirebilecekleri bandolu, alaturka sazlı bir program düzenlemiştir39 . Müclafaa-i Milliye Cemiyeti menfaatine diğer bir müsamere ise Rehber-i Tahsil Mektebi talebesi tarafından düzenlenmiştir. Söz konusu müsamerenin, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti ile lhtan Cemiyetinin işbirliği ile, bu mektepteki çocukların sünnet me­ rasimi vesilesiyle 7 Eylül 1917 (Cuma) tarihinde verileceği duyu­ rulmuştur40 . Cemiy�n Eskişehir şubesi de kültürel faaliyetler için, ta­ mamen Eskişehirli gençlerden mürekkep bir "Milli Muzıka Hey' eti" kurmuştur4 1 . 7 Mart 1 9 1 8'de, tertiplenen senelik müsamere ile Baş­ kumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın himayesin­ dedir. Programın Beyoğlundaki Yeni Tiyatroda (daha önce Varyete Tiyatrosu) verileceği duyurulmuştur42 . Bu tarihten beş

gün sonrası ( 12 Mart 1918) için yine cemiyetin Beyoğlundaki Yeni İsketin Tiyatrosundaki bu programda ise üç perdelik Bokas adlı operet vardır43 . Bu kadar kısa bir ara ile yeniden senelik bir müsamere tertibi, bu iki ilanın aynı program için yapılmış ol­ ması ihtimalinden daha zayıftır.

(39) "MOdafaa-i Milliye Beyoğlu Merkezinden", S. gz., nr. 9906, 20 Şb. 1335 - 1 1 Hz. 1333/1917, s. 4. (40) "Rehber-i Tahsil Mektebi MOsameresi ve Hıtan Cemiyeti", İk. gz . , nr. 7388, 17 ZK. 1335 - 5 Ey. 1333 I 1917, s. 2. (4 1 ) "Taşra Haberleri - Eskişehir'de Millt Muzıka", S. gz. , nr. 9920, 5 Rm. 1335 - 25 Hz. 1333 I 1917, s. 3. (42) "Konser ve Tiyatro -MOdafaa-i Milliyenin senelik Müsameresi-", S. gz., nr. 1036, 22 RA. 1336 - 4 Şt. 1334 I 1918, s. 2. (43) "MOdifaa-i Milliyenin Senelik Müsameresi", S . gz., nr. 1017 1 , 29 RA. 1336 - 1 1 Mt. 1334 I 1918, s. 2. 1 10


VI.

PİERRE LOTİ ve CEMİYET

Balkan Harpleri sırasında Avrupa basınında Türkiye aleyhtarı yayın oldukça çoğalmıştır. Fakat kendini umumi havaya kaptırma­ yan, adalet hissini kaybetmeyen kimseler de vardır. Olaylan bir Türk dostu olarak değerlendiren bu kimselerin başında meşhur Fransız yazan Pierre LOTİ (1 850-1923) gelir. Fransız Sosya­ list Partisi ileri gelenlerinden Humanite gazetesi yönetmeni Jean JAURES (1 859-1914) ve Edmond RAYMONDI LOTİ'yi ta­ kip etmişlerdir. Müctafaa-i Milliye Cemiyeti, Fransa 'nın bu "insaniyetperver Osmanlı Muhabirleri"ne teşekkür telgrafı çekmiştir. Telgrafta, "bütün Avrupa'nın hasm3ne davrandığı bir sırada, siz bir mürşid-i adalet olarak hukukun müdafaasına girişmek cesaretini göster­ diniz'' denmiştir2. İllustration gazetesi muhabiri Mösyö George REMOND tarafından gönderilen cevabi mektup, şöyle tercüme edilerek neşrolunmuştur :

' 'On beş ay kadarfelaket ve muzafferiyet/erine iştirak etmek şartıyla uıbitôn ve asôkir-i Osmaniye ile Trablusgarb ve Rumeli 'de bulunduğum zaman onlar hakkında meveddem (sevgi) ve takdir­ den başka birşeyle mütehassis olmadım. Osmanlı askerinin se­ caôı ve mahviyeti hakkında ibraz-ı takdirat etmek ve bi-gayr-ı hakkın daçiir-ı tariz olan bir milletin hukukunu müdafaa eylemek (1) Daha sonra konuyla ilgili haberlerde "İllustration gazetesi harp muhabiri Mösyö Georges REMOND" diye anılmıştır. (2) "Miidif�-i Milliyenin Teşekkiiratı", İk. gz., nr. 5729, 2 1 KS 1328 - 5 Şt. 1913, s. 4.


bir Fransız harp muhabiri için esasen bir vazife teldklct olunup indimce teşekküre 14yık addolunmaz. Hakkımda ibraz ettikleri his­ siyattan dolayı ne derece maıehassis olduğum Madafaa-i Milliye cemiyeti a 'za-yı kiramın ibl4ğmı rica eder ve bu bôbda vaki olan del4let-i aliye/erinden naşi, zat-i alilerine beyan-ı teşekkarôt ey­ lerim "3.

Pierre LOTİ ise teşekkür telgrafına yine telgrafla şu cevabı

vermiştir :

"Baıan kalbimle sizinle beraberim. Her tarla gayreti sar/e­ deceğim. lstanbul 'a 10 Ağustos 'ta (1913) vôsıl olacağım "4 . Cemiyet, Fransız romancının İstanbul'a geleceğini daha ön­ ceden haber almış ve karşılama hazırlıklarına başlamıştır bile. Tanin'in haberine göre, Pierre LOTİ'yi karşılama programı, yüksek tahsil temsilcileriyle bu merasime katılmak isteyen ce­ miyetlerden birer temsilcinin iştirakiyle tespit edilmiştir5 . Fransız romancıyı karşılama programına kablan kuruluşlar şunlardır : Mü­

dMaa-i Milliye Cemiyeti, İttihad ve Terakki Cemiyeti, El-Mün­ tedi-ül-Edebi Cemiyeti, Telgraf ve Telefon Mektebi, Ticaret Mektebi, Telgraf ve Posta Tevzi Cemiyeti, Türk Yurdu, Türk Ocağı, Do nanma-yı Osmani Cemiyeti, Dir-ül Muallimin, Ce­ miyet-i Hayriye-i İslimiye, Hukuk Fakültesi, Sultani Mektebi Mezunin Cemiyeti, Sanayi-i Nefise Mektebi, Tıp Fakültesi, Osmanh HiW-i Ahmer Cemiyeti, Fransızca Dil Dersleri Cemi­ yeti, Kadastro Mektebi, Mezunin-i Mülkiye Cemiyeti, Mülkiye Mektebi, Mısır HilAl-i Ahmer Cemiyeti, Mühendis Mektebi, Neşr-i VesAik Cemiyeti, Tatbikat-ı Baytariye Mektebi ve Es­ naf Cemiyetleri. (3) "Georges REMOND'un Cevabı", İk. gz. , nr. 5735, 27 KS. 1328 / 9 Şt. 1913, s. 3, REMOND, Balkan Harpleriyle ilgili hatıralannı kitap halinde neşretmiş ve eser H. Cevdet tarafından "Mağluplan ile Beraber Edirne Sahralarında" (Kanaat Mat., İ stanbul, 1332 255 s.) adıyla Tfirkçeye çevrilmiştir. (4) İk. gz . , nr. 5907, 17 Tm. 1328 / 1 Ağ. 1913, s. 3 Fakat LOTİ İ stanbul'a belirttiği tarihten iki gün sonra gelebilmiştir. (5) T. gz . , nr. 1682, 23 Tm. 1329 I 5 Ağ. 1913, s. 4. 1 12


Müdifaa-i Milliye Cemiyeti tarafından hazırlanan karşılama programına göre, söz konusu kurumların temsilcilerinden oluşan heyet, 1 2 Ağustos ( 1 913) Salı günü Galata Rıhtımında toplana­ caktır. "Mezalime lanet, hakikat ve fazileti müdafaa ve sıyanet" eden bu alicenab misafire "beyan-ı hoş-amedi'den sonra, söz ko­ nusu heyetin reisi Celileddin Arif Bey , heyet üyelerini takdim edecektir;. Fransız yazan karşılayan heyette padişahın temsilcisi, Ya­ ver İbrahim Bey'dir7 . Cemiyet, Pierre LOTİ'ye özel bir misafirhane tahsis etmiş ve onu Bulgarlardan kurtarılan Edirne'ye götürüp mezalim hakkında inceleme yapmasını sağlamıştır8. Pierre LOTİ'nin �ürkiye'yi ziyareti, Türk basınında bü­ yük bir ilgiyle, sevinçle karşılanmıştır. Kapak kompozisyonunda LOTİ'nin bir boy fotoğrafını kullanan Şehbal onu şu takdir­ kar sözlerle takdim ediyor : "Türk dostluğu uğrunda nefsini mehlJlike maruz . bırakan muhibb-i vefakanmız/.MösylJ Pierre WTI, Fransız edebiyatında mavelledat-ı deha�ıyla ihraz et­ tiği mevki '-i bülendin bir mislini de -herkes tarafindan metn2/c fakat astl- Türk/ağan hayat-ı milliyesinde iktibas etmiş olan bu edib-i necibe ne kadar çok şakran borçluyuz! Gördağü ihtiramata layık bir misajir-i milli' 19 . Şehbal mecmuası aynca, 8 1 . sayı­ sında 67 Türk münevverinin Fransız yazar hakkındaki intibaJan­ na yer vermiştir. Derginin 14 Eylül 19 13 tarihli nüshası, "Mu­ hibb-i millimiz muhterem Pierre WTI 'ye ithaf' ' edilmiş­ tir. (6) İk. gz . , nr. 59 17, 29 Tm. 1329 / i l Ağ. 1913, s. 3 . (1) "Mösyö Pierre LOTİ İstanbul Rıhtımında -Misatir-i Muazzezimizin İlk Hatve-i VürOdu-", Ş. me . , nr. 8 1 , 1 Ey. 1 329 / (14 Ey. 1913), s. 162, (Fotoğraf). (8) "MidAfaa-1 Mllllye Cemiyed Mecm118Sldır", (9)

s. 24.

(Pierre LOTİ), Ş. mc. , nr. 8 1 , 1 Ey. 1329, (14 Ey. 19 13), (Fotoğraf).

ı. 1 6 1 ,

1 13


Pierre LOTİ, Türk edipleri tarafından sevgi, saygı ve şükran hisleriyle karşılanmıştır. Devrin basınında, onun Türk edipleriy­ le veya müstakil olarak çekilip yayımlanmış fotoğraflan mevcut­ tur. Daha ileriki yıllarda ise Türk edipleri onun adına İstanbul'da bir demek kuracaklardır ( 1 0 Ocak 1 920). Derneğin fahri reisi Ve­ liahd Abdülmecid Efendi, reisi ise Abdülhak Hamid 1'�'dırlO. Pierre LOTİ ile birlikte oğlu Sauınel L01'İ de Türkiye'ye gelmiş ve Müdafaa-i Milliye cemiyetinin düzenlediği Edirne ge­ zisine katılmıştır.

(10) Geniş bilgi için bk. Tank Zafer TUNAYA : a.g.e., C. 1 14

il, s.

547,558.


VII .

MÜDAFAA-İ MİLLİYEDEN MÜZAHERET-İ MİLLİYEYE

Tarık Zafer TIJNAYA, Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin

Müzaheret-i Milliye Cemiyetinin yerine kurulduğunu söylüyor ı . Bizim tespitlerimiz tam teı ..;ne Müdafaa-i Milliye Cemiyeti ye­ rine Müzfilıeret-i Milliye Cemiyeti adıyla yeni bir dernek kurul­ mak istenmesi yolundadır. Bu konudaki gelişmelere bir göz atalım. Müdafaa-i Milliye.Cemiyetini , Balkan Harplerinde kendisine düşen vazifeyi yerine getirdiğine şüphe yoktur. Özetlediğimiz faa-

(1) Tank Zafer TUNA YA : a.g.e. , C. 1 , s. 448, TUNAYA, aynı eserinin 3. cildinde de (s. 293-294) Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin Müzaheret-i M illiye cemiyeti yerine kurulduğunu söylüyor. Fakat, Müzaheret-i Mil­ liye Cemiyetinin kuruluş terihini 20 Nisan 1329 - 1 Mayıs 1913 olarak, Müdafaa-i Milliye Cemiyetininkini ise 31 Ocak 1913 olarak veriyor. Bu­ radaki çelişki söz konusu tarihlerden açıkça anlaşılıyor. TUNA YA, ayrıca kaynak belirtmeksizin, "resmi makamlara sunulan dilekçeden" aldığını söylediği Müzaheret-i Milliye Cemiyetinin kurucularını şöyle sıralıyor : Şerir Ali Haydar Bey (Ayan azası), Hulusi Bey (Eski Nafia Nazın), İsmail Hakkı Bey (Siverek mebusu), Celı\lcddin Arir Bey (Dava Vekilleri Ce­ miyet Reisi), Ali Haydar Mithat Bey (Mithat Paşa'nın oğlu), Mustara Hilmi Bey (Emekli Bahriye miralayı), (Resmi makamlara sunulmuş olan beyannameden alınmıştır)" . Biz böyle bir belge maalesef göremedik. An­ cak bu isimlerin tamamı Müdafaa- i Milliye mensubu olarak faaliyet göstermişlerdir. Etüdümüzün muhtelif bahislerinde bu kimselerin çalışmalarından bahsedilmiştir. Dolayısıyla adı geçen kimselerin Müzaheret-i Milliye Cemiyetini kurmak için teşebbüste bulunduklannı ka­ bul edebiliriz. Konu hakkında daha geniş bilgi için bk. Nazım H. POLAT : Tunaya'nın "Siyasal Partiler"i ve Bazı Cemiyetlerle İlgili Ek Bilgiler, T.T. der., sayı: 57, Ağ. 1988, s. 56-60. 1 15


liyetler bunun delilidir. Kuruluşla birlikte yayımlanan beyanname, cemiyetin amacını apaçık ortaya koymaktadır. Cemiyetin ikinci yıla girerken neşrettiği faaliyet raporunda ise kuruluş ve gayesi konusunda, şöyle özetlenebilecek bir açıklama vardır : Medeni memleketlerde, "Milliyet fikirlerini, vatan hislerini uyandıracak, memleketin selameti, milletin refah ve saadetini temin eyleye­ cek, efrad-ı millet arasında terakkiyat-ı medeniye, terbiye-i fik­ riye ve bedeniyeyi" yayacak, karşılıklı yardım ve dostluk esaslarını kuracak birtakım cemiyetler teşkil edilmiştir. Bunların adı da takip edecekleri mesleğe göre verilmiştir. Bu cemiyetle­ rin mesaisinde devlet ve millet için pek büyük faide doğmaktadır. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti de asıl maksadı itibariyle bu çeşitten bir dernektir. Yalnız zaman ve teşekkül şekli icabınca icraatının ekserisi harple ilgilidir. Balkan Harbi'nin elim neticeleri ve Müdafaa-i Milliye cemiyetinin üç-dört aylık çalışmalarının doğurduğu milli uyanış dikkate alınarak, her barış devresini bir savaşın takip edeceği kanaatiyle, cemiyetin devamlı surette faa­ liyette bulunması için yeni bir nizamname hazırlanmıştır2 . Cemiyetin devamlılığı ve faaliyet sahasını genişletmesi fikri basın tarafından da işlenmekteydi. Mesela Ali Kemal, Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin gerekliliğini şöyle ifade ediyor : ' 'Muharebe bitti, ya bitmek üzeredir. Fakat bize Madtıfaa-i Milliye llizımdır, evveld kendimizi kendimize karşı müdafaa ey­ /emeliyiz. Bu milletin en büyük düşmanı nefsidir. Zaten nefsine galip olmayan ihtirastıt-ı nefstınisini yenemeyen ahire elbette ga­ lebe çalamaz. Nefsimize karşı müdafaamız cihet cihet olmalıdır. Çünkü o yüzden gördülümüz zararlar cihet cihettir "3 . Ali Kemal yazısının devamında nefse karşı müdafaanın be­ den terbiyesi yoluyla yapılabileceğini ileri sürmektedir. Ona göre, (2) "MQdifaa-i Milliye Cemiyetinin Suret-i Teşk11i ve HAi Q İstikbali", "MüdAfaa-1 Milliye Cemiyeti Mecmuasıdır", s. 10, 12. (3) Ali KemAI : Mlidifaa-i Milliye, ik. gz., nr. 5728, 30 Ns. 1 329 / 13 My. 1913, s. 1 . 1 16


"terbiye-i bedeniye"yi memleketimizde tanıtmaya çalışan Selim Sırrı (TARCAN, 1 874-1 956) ' ın hizmeti çok büyüktür. Sahih bir fi.kir, ancak ve ancak sağlam bir bedenden doğabilir. Müdafaa-i Milliye heyetleri bu işe ibtidaiyelerden (ilkokul) başlamalıdır. Spor, Avrupa'da artık bir "fen" haline gelmiştir. Müd3.faa-i Mil­ liye, gerekirse onların tecrübelerinden faydalanmalıdır.

Ali Kemli, zihinlerde adeta bir izci teşkilatı canlandırdığı yazısını; "işte biz bu sıralarda, memlekette, böyle bir muharebe hıtama erdikten sonra Madôfaa-i Mil/iyeyi başka türlü değil, an­ cak bu suretle idrôk eyleriz, yine başka türlü değil, sırfbu tarzda öyle bir heyetten bu mülke bir hizmet olduğuna kaniiyiz. Bu ka­ naatimizi de hôlisône vatandaşlarımıza arz eyleriz " cümleleriy­ le noktalıyor.

Ali Kemfil'den önce Ahmed Cevdet (ORAN) de Viyana'dan İkdam'a gönderdiği bir yazıda hemen hemen aynı teklifte bulunmuştur. İkdamcı, Avusturya'da Opelt adlı Türk dostu bir yüzbaşının ondört yaşından küçük çocuklar için kurduğu Kna­ benhort ("çocuklar için sığınalacak yerler") müesseselerini ör­ nek göstererek Müd3.faa-i Milliye Cemiyetinin böyle bir bünyeye kavuşturulmasını istemişti. Ona göre ' 'Müdafaa-i Milliye he­ yetlerinin teşkili gayet iyi bir teşebbüstür" . Yalnız bu, harp za­ manına mahsus olmamalıdır. Bütün çocuklarımız, daha ilkokulda askeri talimlere, vücud idnnnlanna alıştırılmalıdır.

' 'Yalnız vaaz ile nasihat ile madafaa-i milliye teşekkül ede­ mez. Çünkü müdafaa-i milliye yalnız zihinde, fikirde hdsıl ola­ cak birşey değildir. ' '4

Ahmet Cevdet' in sözü edilen yazısı dolayısıyla, "Seyfi" im­ zasıyla neşrolunan bir başka fıkrada da sağlıklı bir toplum için sporun önemine dikkat çekilerek Müd3.faa-i Milliye Cemiyetinin bu konuyla ilgilenmesi gereği üzerinde durulmuştur5 . ( 4 ) Ahmet Cevdet (ORAN) : Knabenhort Müesseseleri, İk. gz., nr. 5762 , 23 Şt. 1 328 I 8 Mt. 1913, s. 1 . (5) Seyfi : MüdAfaa-i Milliye ve Spor, İk. gz . , nr. 577 1 , 4 Mı. 1329 / 1 7 Mt. 1 913, s . 4. 1 17


1. Balkan Harbi'ni sona erdirmek için toplanan Londra

Büyükelçiler Konferansı (8-1 1 Ns. 19 13) ve Çatalca Mütareke­ sini (14 Ns. 1 9 1 3) takip eden günlerde kamuoyunda, artık Müddfaa-i Cemiyetinin ömrünü tamamladığı yolunda bir görüş belirmişti. Ali Kemil'in yukarıda özetlenen yazısı da işte böyle bir hava içinde, İkdamcı Cevdet'in "Knabenhort Müesseseleri" hakkındaki fıkrasından alınan ilhamla yazılmıştır. Bu yazı, Müdafaa-i milliye Cemiyetinin yeni hüviyetiyle devam ettiril­ mesi gerektiği yolundaki görüşlerin nümunesidir. Müz8heret-i Milliye Cemiyeti fikri, işte bu ortamda doğdu. Müdifaa-i Milliye Cemiyetinin vatan ve millete faydalı hizmet­ lerine devam edebilmesi maksadıyla, genel merkez tarafından, adı MüzAheret-1 Milliye Cemiyeti olarak değiştirilip yeni bir ni­ zamname hazırlanmıştır. Nizamname için padişahtan "irade-i se­ niye" alındığı takdirde, yeni cemiyet resmiyete kavuşacaktır6. Müzaheret-i Milliye Cemiyetinin nizamnamesi 1913 Hazi­ ranında gazetelerde parça parça neşredilmiştir'. Cemiyetin hüviyetini açıklayan birinci maddesi aynen şöyledir : ' 'Merkez-i Umumisi ve merc-i kanuntsi dersaadette olmak ve 19 Kanun-ı SIJni 328 tarihinde teşekkül eden MildlJfaa-i Milliye Cemiyeti makamına kaim bulunmak azre MazlJheret-i Milliye Ce­ miyeti Qnvanıyla bir cemiyet te 'sis edilmiştir. işbu cemiyet, İnemfilik-i mlltemeddine-i sôirede olduğu gibi terbiye-i milliye ihtimam ile milletin seviye-i fikriye ve faaliyet-i hayatiyesini inkişôf ve takviye ettirecek, batan milleti hayat-ı mes/Dye ahştıracak ve led-el-Mce (ihtiyaç halinde) meydan-ı harbe koşabilecek kuvveti, idmanı, inşirahı verecek esbôb ve temniyeyi temin etmekle mükelleftir''8. (6) "Müzaberet-i Milliye Cemiyeti Ni:zamn4ıne-i Esasisi" , T. gz , nr. 164S, ı s .

Hz .

1329 I 28 Hz. 1913, s. 4. (7) Yusuf Hikmet BAYUR, tGzOlün gııutelerde 20 - 27 Haziran 1329'tfa. yayımlandığmı söylüyor. a.g.e. , C. il, kısım m, s. 497 Fakat nizanmlme lkdlm'da (nr. S873, s. 4, S) 14 Hz. 1 329'da, Tanln'de ise (nr. 164S, 1646, 4 sayfalar) ı s 16 Hz. 1 329'da çıkmışur. (8) "Müzaberet-i Milliye Cemiyeti Nizanınlme-i Esasisi" , T. gz. , nr. 164S, 1 S Hz . 1329 1 28 Hz . 1 9 1 3 , s. 4, v e tk. gz., nr. S873, 14 Hz. 1 329127 Hz. 1 9 1 � . ı . 4. -

1 18


Devrin gazetelerine akseden bir habere göre, Müzaheret-i Mil­ liye Cemiyetinin ' 'irade-i seniyesi şeref-südur buyrulduğu tak­ dirde" yine Dar-ül Fünun konferans salonunda, tarihi belli olmamakla birlikte, bir cuma günü, bir umumi kongre toplan­ ması kararlaştırılmıştır. Kongrede o güne kadar yapılan faaliyet­ ler konuşulacak ve yeni seçime gidilecektir9. Evkaf Nezaretinin yardımıyla cemiyetin kendisine ait bir bina inşa ettireceği haberi ise şöyle verilmiştir : "Memleketimiı.de esaslı te 'sisôt-ı milliye vücuda getirmek ve irfan-ı millet-i, istikbali temin edecek bir surette i 'la eylemek için gece gündüz. çalışan Müzaheret-i Milliye Cemiyeti iman-ı mesai­ sindeki kuvvet ve ciyôdeti (iyiliği, tazeliği) muhafaza eylediğini maddeten ispat eder bir surette tarik-i terakkide (gelişme yolunda) ilerliyor. Memleket için batarı ihtirasat-ı siyasiye ve harekat-ı Mi­ yeden uzak sırfmillt bir tanda çalışan cemiyet bu kere kendisine mahsus bir binanın . inşa ve te 'sisine mübtişeret etmiştir (başlamıştır). Bina Cağa/oğlu Çemberlitaş kurbande inşa olu­ nacaktır. Binada bir konferans salonu, bir umumi kütüphane ve cemiyetin aksam-ı muhtelifesine ait daireler olacaktır. Bu hususta da Evkaf Neztıretinin ibraz eylediği muavenet şayan-ı tezkardır (anılmaya layıktır) "10. Bu hadiseleri takip eden birkaç hafta, cemiyetin adı, basında bazen Müzfilıeret-i Milliye, bazen de Müdafaa-i Milliye olarak anılmıştır. Hatta bir kısım yayın organlarında aynı sütunda iki isme birlikte tesadüf etmek mümkündür. Söz konusu isim değişikliğine ve yeni nizamnamenin kabulüne kesin gözüyle bakıldığından, "Müzaheret-i Milliye Cemiyeti"nin teşkilatlanması hususunda da teşebbüslerde bulunulmuştur. Mesela meşhur ro­ mancımız Dr. Cemil Süleyman (ALYANAKO�LU), ( 1 8861940), "Kadıköy Müzfilıeret-i Milliye Cemiyetini tesis edecek olan zevat-ı kiramın" 5 Ağustos 1 9 1 3'te Kuşdili'ndeki Uhuvvet Klübünde toplanması ricasıyla gazetelere bir ilan vermiştir• 1 . (9) "Umumt Kongre", T. gz., nr. 1648, 18 Hz. 1329 / 1 Tm. 1913, s. 4. (10) "MOzlheret-i Milliye Binası", T. gz., nr. 1648, 18 Hz. 1329 / 1 Tm. 1913, s. 4. (1 1) "İlin", T. gz. , nr. 1682, 23 Tm. 1329 / S Ağ. 1913, s. S.

119


Bu sıralarda basında, Müzaheret-i Milliye Cemiyetine düşen vazifeler konusunda yazılar çıkmıştır. Servet-i FünOn'daki im­ zasız bir yazıda 12 , ' 'Madafaa-i Milliye, Rumeli feMketlerinden sonra, millete bir kuvvet ve faaliyet vennek, tehlikelere mümkün o/dulu kadar karşı koymak fikir ve emeliyle teşkil olunmuş idi. Şimdi bu heyet, bir cemiyet-i daimi şeklini alıyor, (. . . ) Müzahe­ ret-i Milliyenin umur-ı hükumete (hükumet işlerine) müdahalesi ,, yok, politika ve fırka hissiyatından tamamıyla azade denerek, cemiyetin medeni alemdeki gelişme ile memleket ve milletin örf ve an'anesi gözetilerek çalıştığı takdirde, vatana ve millete ya­ rarlı hizmetlerde bulunacağı vurgulanmıştır. Yazının devamında, Müzfilıeret-i Milliye heyetlerinin taksimatı yerinde bulunarak gö­ revleri konusunda şöyle fikir yürütülüyor : "Her gayrette ve her hizmette, bir işin ruhu, bir de tatbiki vardır. Ruhu tecessüm et­ tirecek ilim ve irfandır. Tatbik ise nüfuz-ı nazara, yani maharete ihtiyaç gösterir. Hey 'et-i Maliyenin veziıifi, dünyada hiçbir iş pa­ rasız olamayacalı içün, haiz-i ehemmiyettir. Ne çare ki (. . . ) para olsa da ilim ve marifet, vukuf ve ihiıta olmayınca iş gönnüyor. Bu para da heba oluyor. Binaenaleyh, lrşad, Terbiye-i Bedeniye, Sıhhıye heyetlerinin vazifeleri Maliye Heyetinin vazifelerinden daha da ehemmiyetli değildir. " Söz konusu yazı sahibine göre, İrşad Heyetinin ders kitapları vücuda getirmek, sanayi müzeleri açmak, kooperatif kurmayı teşvik etmek gibi maksat ve emeJJeri metin esaslara dayandırıldığı takdirde, milli kalkınma ve ilerleme yolunda büyük adımlar atmış olur. Beden terbiyesi de memleketimiz için mühimdir, ama sağlık kontrolüyle birlikte düşünülmek şartıyla. Müzfilıeret-i Milliye­ nin esası ve ruhu, tababete ve hıfz-ı sıhhate dayanılmalıdır. Fakat bu gelişmelerden sonra cemiyetin basına akseden faa­ liyetlerinde, çok belirgin bir azalma, hatta duraklama göriilmek­ tedir. Duraklamanın sebebi ise, cemiyetin alacağı yea:i şeklin (12) "İstanbul Hayatı - Hayat-ı Milliye I Miizaheret-i Milliye", S.F. mc., nr. 1 152, 20 Hz. 1 329 I 3 Tm. 1 91 3 , s. 185. 1 20


hüviyetin henüz belirmeyişi olabilir. Belki de harpten ve onunla ilgili şeylerden bıkmış bir toplumun halet-i ruhiyesiyle karşı karşıyayız. Şurası muhakkak ki Edirne'nin kurtulması (22 Tem­ muz 1 9 13) ve İstanbul Antlaşması (29 Eylül 1 9 1 3) artık savaş çıkmayacağı ve dolayısıyla harp haline ait hazırlık ve çalışmaların gereksizliği kanaatini yaygınlaştırmıştır. Nitekim bu sıralar Müdafaa-i Milliye ve Müzaheret-i Milliye Cemiyetinin de tarihi misyonunu tamamladığı yolunda görüşler ortaya atılır. Ahmet Cevdet, İsviçre'den gazetesine gönderdiği bir yazısında 13 , Müdafaa-i Milliye teşekküllerinin lüzumu üzerinde durur. Böyle bir görüş, biraz da zıddının yaygınlığını gösterir. Ahmet Cev­ det de aslında cemiyetin eski şekliyle değil, yeni bir görünümle faaliyetinin devamını ister. "Biz bundan sonra, eskiden gördüğümüz gibi yaşayamayız. Memleket yeni yolda maarife, teşkilat-ı iktisadiyeye ne kadar muhtaç ise Müdafaa-i Milliye teşkilatına da o derece'muhtaçtır" diyen İkdamcı, cemiyetin yeni şekliyle ilgili olarak şu tekliflerde bulunuyor : Marmara hava­ lisinde ve Anadolu sahilleriyle, içlerinde cemiyet yaygınlaş­ tırılmalı, bedeni ve mali gücü olan herkes heyete alınmalıdır. Müdafaa-i Milliyenin vazifesi, ilkokul çocuklarını terbiyeden başlamalıdır. Cemiyet, beden eğitimi konus..-ıda halka rehberlik etmeli, güreş, binicilik ve atıcılık öğretilip teşvik edilmelidir. İsveç cimnastiğinden başlayarak keşşaflık, nişancılık vs. spor dallarında çocuklar için yarışmalar düzenlenmelidir. Ahmet Cevdet, bundan dokuz ay sonraki bir yazısında 1 4 ise cemiyetin gerekliliği hususunda fikirlerini daha net olarak ortaya koyar : ' '/stanbul 'da iken Madtıfaa-i Milliyenin lüzum ve adem-i lazümu meselesi mevzuu-ı bahs olduğunu işitmiş idim. Bizim için Madtıfaa-i Milliyenin memleketimizde ifa edeceği mukaddes va-

(13) Ahmet Cevdet (ORAN) : Müdfıfaa-i Milliye, İk. gz . , nr. 5 94 3, 26 Ağ. 1329 I 8 Ey. 1913, s. 1 . (14) Ahmet Cevdet (ORAN) : Müdafaa-i Milliye Çareleri, İk. gz. , nr. 6206, 19 My. 1330 I 1 Hz. 1 9 1 4 , s. 1 . 121


zifeler vardır. Madtifaa-i Milliyeyi bozmak şöyle dursun, vatanın se/ameti için onu takviye etmek Mzımdır. Herşeyi devletten bek­ leyecek değiliz ". Ahmet Cevdet, bu makalesinde de Müdafaa-i Milliyenin sağlıklı bir nesil yetiştirilmesi yolunda yüklenebileceği role değinir. Başlıca teklifleri ise izci teşkilatlan, cimnastik cemiyetleri, bi­ nicilik mektepleri kurulması; eskrim, "nişan atma" gibi dersler verilmesidir. Özetle; ortaya konan fikirler, genel olarak, cemiyetin yeni bir hüviyetle devam ettirilmesi yönündedir. Dolayısıyla, cemi­ yetin kendisini yenileme teşebbüsünde, basının bu desteğinin büyük rolü olduğu muhakkaktır. Cemiyetin Merkez-i Umumisi tarafından 191 6'da yayımla­ nan faaliyet raporunda ("Cemiyetin Neşriyatı" bölümüne blc.) yeniden yapılanma hususunda şunlar kaydedilmiştir : "Madôfaa-i Milliye cemiyetinin ibtida-yı teşekk.alandeki tan-ı mestiisinin luil-i harbe ait olduğu kaydedilmiştir. Er geç her har­ bin bir sulhu her sulhun da bir harbi takip edeceğini tasdikte batan dlem-i beşeriyet müttefiktir. Her milletin refah ve seüJmeti ise 'ha1.1r ol cenge ister isen sulh a saltJh ' medlUlana rehber-i hareket it­ tihaz etmesine mütevakkıftır. işte macerred millet-i muau.amanın gösterdiği teveccalı ve iti­ mad ve her taraftan vuku ' bulan muavenat sayesinde cemiyetin aç dört ay gibi kısa bir müddet zarfındaki mestiisinden amidin fevkinde muvaffakıyet hasıl oldu ve bu gibi ems�l ve vukuatta ibtina-yı maslahatla MadtJfaa-i Milliye Cemiyetinin suret-i dai­ mede ijQ-yı vazife etmesinin temini şu suretle efrtid-ı milletin asnn ictibtitına muvôfik bir tanda olarak ma 'nen ve maddeten vatanın m/Jdafaasına hazırlanması esbôbmm istikmali düşanaldağa ve bu gtiyenin husu/ünü temin içün de 'Müdôfaa-i Milliye Cemiyeti ' nizamname-i esasisi tevst'an tecdtd ve tanzim edildi. Bu suret, hükumetce de bit-ıedkik tasvib olunarak lede/an (sunulduğunda) makrun-ı irade-i seniye-i hazret-i padişaht olduğu (padişah ta122


rafından kabul edildiği) gibi hakan-ı muazzam hihifetpeniih efen­ dimiz hazretleri dahi himbye-i cihanblJnflerini (cihanı koruyan hi­ mayelerini) lutfen cemiyete bahş buyunnuş(tur) " I S . ,

Ancak bu mesele, bir müddet üzeri küllenmiş olarak kaldı .

1. Dünya Savaşı'na girişimizle birlikte cemiyetin faaliyetleri

tekrar hız kazanır. Haziran 1 9 1 3 'ten beri ( 1 5 ay) irade-i seniye içiıi bekleyen cemiyetin yeni nizamnamesi , I. Dünya Harbi'ne fiilen katıldığımızı gösteren Göben (Yavuz) ve Breslaw (Midilli) savaş gemilerine sahip çıkışımızdan ( 1 0 Ağustos 1 9 1 4) sadece üç gün sonra ( 1 3 Ağustos 1 9 1 4) tasdik edilmiştir. Müzaheret-i Milliye Cemiyeti için hazırlanan nizamname, pek az değişiklikle kabul edilmiş, ancak derneğin ismi yine Müdafaa-i Milliye ce­ miyeti olarak kalmıştır. Cemiyetin yeni nizamnamesi, onu hem bir kültür ocağı hem de bir spor teşkilatı görünümüne sokmuştur. Yukarıda değindiğimiz yazıların bunda tesirli olduğu söylenebilir. Ancak yeni nizamnameden elli gün sonra, iki maddelik bir irade-i se­ niye ile cemiyet, Harbiye Nezaretinin yan kuruluşu haline getirilmiştir. 27 Zil-kide 1 332 I 4 Teşrin-i Evvel 1 330 tarihli ira­ de-i seniyenin ilk maddesi şöyledir :

"Devletçe bir seferberlik iltim halinde, Madôfaa-i Milliye ce­ miyetinin bilumum mulJmeJat ve sarfiyatı, ordunun ihtiyacına göre hasn-i tertip ve irade için cemiyetin heyet-i merk.eziyesine Har­ biye Dairesinden bir memur tayin edilecektir ve işbu memur se­ ferber/ilin devamı maddetince muamellJt-ı hariciyeyi teftiş ve murakabe ve cemiyetin mesaisiyle meniibi-i mevcudesini (mevcut kaynaklannı) meklJsıda tevfikan (maksada uygun şekilde) sevk ve idare vazifeleriyle makellef olacaktır ' •16.

(15) "MüdAfaa-1 Milllye Cemiyeti - BldAyctl T�üsü Olan (16) Ds., tertib-i sini, C. 6, s. 134 1 .

.••

"

s.

4. 123


VIII. 1. DÜNYA SAVAŞI ve CEM İYET Müdafaa-i Milliye cemiyeti, Balkan savaşları sırasında gös­ terdiği bütün faaliyet türlerine 1 . Dünya Savaşı sırasınd' da de­ vam etmiştir. Devrin şartlarının zorlanmasıyla, cemiyete <ı.atek çok geniş çaplı olmuş, çalışmaları basın tarafın<fa4 da desteklenmiştir. Osmanlı Hey'et-i İstihb:iresinin (haber alına teşkilatı) cemiyet faaliyetlerine dair basına yaptığı açıklanmları, İkdam gazetesi şu yorumla duyuruyor : ' 'Milletin ruhunda vücuda gelmiş olan Müdôfaa-i Millı)enin cihad vesilesiyle ifô etmekte olduğu hıdemôt, dan Osmanh Hq•eı-i lstihbôriyesi vasıtasıyla gazetemize tebliğ edildi. Müdajaa-i Mil­ liyenin muvaffakıyeti hakkındaki tafsilat göz.den geçirilince, Os­ manlılık ve Müslümanlık namına kalpte derin bir hiss-i iftihar Msıl oluyor. Faz.ilet, himmet, ulüvv-i cenôb (cömertlik) vefedalalrlılın bu mertebesini başkalarından görsek bilô-ihtiyôr (elimizde ol­ madan) gıpta ederdik. Müdôfaa-i Mil/iyenin hıdemiJt ve muvaf fakıyôtı, Osmanlılarda vatan aşkı vefedakôrlığm billend bir gliyeye vasıl olduğunu ispat edecek mahiyettedir "! .

Cemiyetin harp yıllarındaki çalışmalarında basının yol gös­ terici rolünü de unutmamak gerekir. Bir örnek olmak üzre, Haşim Nahid (ERBİL)'in cemiyete tekliflerini ele alalım. Haşim Na­ hid ( ), tabiattaki her tecavüz cinsine göre, bir müda­ faa şeklinin bulunduğunu kaydederek cemiyetin, "harp ve sulh zamanlarına ait bütün vazifeleri bir iane kasasına sığdıramayacağı" üzerinde durur. Ona göre cemiyet mensupları, reisini kaybetmiş, evladını cepheye göndermiş aileleri ziyaretle onları teselli et(1) "Müdıifaa-i Milliye Ne Yapıyor", İk. gz. , nr. 6392, 24 TS. 1330 / 8 KE. 1914, s. 1 . 1 24


meli, maddi ve manevi yardımda bulunarak sefalet ve felaketler­ den korumalıdır. Yazar, cemiyet mensuplarına der ki : ' 'Ben sizin yerinizde olsaydım, ekilmiş ve ekilmemiş tarlaları dolaşır, tohumsuz kalan yerleri ektinneye çalışırdım. Viüiyetler­ deki Müdafaa (-i Milliye) heyetleri her mıntıkanın ekine ait ih­ tiyaçlarını öğrenmek için birbiriyle muhabere etse, ötede yüzüstü kalmış satılmayan zahire anbarlarıyla, beride tohumluğa muh­ taç olan tar/alan yekdiğerlerinin imdadına yetiştirir, iki tarafı da sevindirirdi. Hem de istikbali sigorta etmiş olurduk. (. . . ) Bugünkü müdafaa şeklinin bir kanun-ı esasisini üç cümleyle toplayabili­ rim : maneviyatı takviye etmek, maişet ihtiyaçlarını hazırlamak, kimsesiz/erin imdadına koşmak. Bun/an yaparsanız hükumetin va­ zifesini, yani muzafferiyeti son derece teshil etmiş (hafıjletmiş) olursunuz ' '2 .

Haşim Nahid ' in tavsiyesiyle benzerlik gösteren bir faaliyet cemiyetin Adana şubesi tarafından yapılmıştır. Adana şubesi, yö­ redeki çiftçilerin ihtiyacını düşünerek lark kadar orak makinası tedarik etmek için Ziraat Nezaretine gerekli parayı ödemiştir3 . Böyle bir faaliyetin, 1. Cihan Harbi'nde hem insan gücü hem de mali balamdan kriz içindeki ziraatimiz için ne demek olduğunu anlatmaya gerek yoktur. Merkez-i Umumi ise, çeşitli konferanslarla halla aydınlat­ mak maksadıyla Anadolu'ya (Konya, Ankara, Eskişehir, İzmir) giden bir Milli Talim ve Terbiye Cemiyeti heyeti aracılığı ile, tarım ilacı göndermiştir4. Bilindiği üzre Osmanlı Devleti, 1 . Cihan Harbi'ne girerken bütün İslam alemi için "Cihad-ı Ekber Fetvası" (bk. EK : 3-4) hazırlatmıştır. Devlet adamlarımızın, çok tesirli olacağına inandığı bu fetva, İstanbul'da Fatih Camii'nde okunmuştur. Cihad-ı Ek­ ber Fetvasının topyekun İslam alemindeki tesiri , konumuz (2)

(3)

Haşim Nahid (ERBİL) : Milli Müdafaa, S. F. mc . , ar. Mı. 19 15), s. 259-260. "Dahili Şuun - Ziraat Makinaları " , S. gz., nr. 10194,

1334 I ı 9 1 8,

s.

1.

1239, 19 Şt. 1330 (4 2 1 CA. 1336, 3 Ns.

(4) " İctima1 Faaliyetler - Milli Talim ve Tersiye Cemiyeti Hey'etinin Avdeti", s. gz., nr. 9987, ı s ZK. 1 335 - 3 Ey . ı 333 I 1917, s. 3.

125


dışındadır. Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin çalışmalan açısından ise yeni bir saOıa başlattığı söylenebilir. Cemiyetin, 1. Dünya Harbi sırasında nasıl bir ruhla çalıştığını gösteren en sağlam belge, "Cihad-ı Ekber" ilam üzerine neşrettiği beyannamedir. Muhtevasını, ancak Türkçedeki "canını dişine tak­ mak ' ' deyiminin özetleyebileceği söz konusu beyannameyi oku­ yalım :

"Cihad ve gazayı, akdem veztıif (ilk vazifeler), akdes taat (en mukaddes ibadet) diye emretmiş olan din-i mübin /silim aynı za­ manda mücahid gazileri, onlann çoluk çocuklartn düşünmeyi mu­ kaddes ve mübrem (vazgeçilmez) bir vazife olarak telakki etmiştir. Elleri silah tutanlar için cihad ve gazaya koşarak din ve milleti müdafaa ne kadar büyük bir vazife ise onların köyde bırakmış ol­ dukları muhtaç ailelerini beslemek de aynı derecede dini ve in­ sani bir vazifedir. Hududa koşarak din, ırz, namus, can ve mallanmızı muhafaza edenlerin gözleri geride kalmamalıdır. Bun­ lar bilmeliler ki arkalarında oldukları vatan ve vatan evladının kalp ve dimağ/an daima onlar ile onlann ihtiyaçlannı def ile meşgul olduğu gibi sineleri de mücahid ve gazilerin çoluk çocuk­ larını ısındırmak, banndırmak, onların müfarekatinl (ayrılığını) unutturmak için açıktır. Ey muhterem vatandaşlar Unutmayalım ki Avrupa 'da kopmuş olan azim fırtına batan cihanı vahim bir buhran karşısında bırakmıştır. Bu buhran do­ layısıyla hükumetimiz umumi seferberlik ilan etti. Eli silah tutar­ lanmızın kaffesi hükumetimizin davetine Hada-pesende (Allah 'ın beğeneceği) bir şevk ve meserretle (sevinçle) koştular. Milleti­ mizin bu yolda ibraz ettiği hamiyyet şayan-ı takdirdir. Umumi seferberlik münasebeti ile taht-ı silaha alınanlann mik­ tarı pek çoktur. Bunlann geride muinsiz (yardımcısız), hamisiz bırakmış oldukları ailelerin ihtiyacını levazımatını imklın ve kud­ ' retinin yetiştiği derecede ref'e (gidermeye) çalışıyor. Fakat, 126


hükumetin mesaisi yalnız başına kifayet etmez. Bütçe ve varidat­ /an birkaç milyon/an tecavaz eden devletler bile bu gibi hallerde milletin muavenetinden mllstagni olamıyorlar. Biz eminiz ki bu kere de Osmanlı milleti öteden beri munsıf ve bihakkın mllftehir bulunduğu (haklı olarak iftihar ettiği) uluw-i cenlıb ve semôha­ tini (cömertliğini) (. . . ) ibraz edecektir. Herkes iktidan derece­ sinde himmet eyleyecektir. Lakin bu yolda yapılacakfedakiJrlık.lan, hamiyeti.eri, ihsan/an birleştirerek muauam bir istikamet azerinde yaratmek, gayeye ahenkdar ve sehl (kolay) bir suretle isal eyle­ mek için (ulaştırmak) Müdafaa-i Milliye cemiyeti gerek asker ai­ lelerine yapılabilecek iane ve muavenet vazifesinin ifasını kendi azerine aldı. Zaten Madafaa-i (Milliye Cemiyeti) bu niyet ve gaye için teşekkül etmemiş midir? Felaket gllnlerinin zadesi olan şu cemiyet sine-i millette ga­ leyan eden hamiyyet ve gayretten bir hayat, bir mübôreze, bir muavenet ve Madafaa-i Milliye mamessilidir. O günden bu güne kadar bu cemiyetin batan Osmanlı vacudunun her tarafına rişeler atarak, (kök salarak) milletin ibraz etmekte olduğu urok-ı ha­ miyyet ve gayretin (milli haysiyet ve gayretin) köklerinin nokta-i iltisak ve ittifakı (birleşme ve uzlaşma noktası) olmuştur. Bu kere ise hal ve vaziyet cemiyeti daha vasi, daha fa 'al bir surette çalışmaya devam ediyor. Fakat cemiyet şu vazifenin iflısı içün yine milletin semahat ve hamiyyetine muhtaçtır. Ey Osmanlılar, Ey Muhterem Vatandaşlar Burasını çok iyi biliyorsunuz ki, vatanın eli silah tutan genç ve dinç evltıdı bizi, dinimizi, çocuklarımızı madafaa içün hududa koşuyor. Geride kal.anlar üzerine, onlan ve onların ailelerini düşünmek vazifesi geliyor. Bu hem ilahi hem de beşeri bir emir­ dir. Bunda Ali.ah 'ın nzası ve Peygamber 'in hoşnudisi vardır. Di­ nimiz ve ecdadımızın bütün an 'anat-ı tarihiyesi bizi şu vazifeyi ifaya davet ediyor. Hemen iş başına koşalım. Herkes uhdesine tahmil olunan vazifeyi ifa etsin, tevfik ise Allah 'tandır' '5 . (5) İk.

gz . ,

nr. 6324, 16 Ey. 1 330 / 2 9 Ey. 1914,

s.

2. 127


Cemiyetin, 1. Dünya Savaşı yıllarında, Osmanlı Devleti' nin kuruluş yıldönümü kutlanmasına (mesela 30 Aralık 1 9 1 6'daki tö­ rene) katıldığını da bilmekteyiz6 . Müdafaa-i Milliye Cemiyeti , çalışmalarını, 1 9 1 5 'te Veliaht Yusuf İzzettin Efendi'nin fahri başkanlığında sürdürmektedir. Fiili reis ise Mustafa Nedim Bey\h. 24 Nisan 1 9 1 5 ' te Mustafa Nedim Bey, İstanbul mebusu ve cemiyetin Hey'et-i İrşadiye reisi olan SalAh CİMCOZ (1 877- 1 946) ve cemiyetin müdürü Cemil Bey ile birlikte Sultan Reşad ve Yusuf İzzettin Efendi'yi Dol­ mabahçe Sarayında ziyaret etmişlerdir. Padişaha da veliahtta da cemiyetin tezhipli yazma bir nizamnamesi, "Cihad-ı Ekber" ilanı hatırası olarak çıkarılan cihadiye yüzüklerinden bir tak.Jm ve ci­ had ilanından (23 Kasım 1 9 1 4) 12 Mart 1 9 1 5 'e kadar orduya yapılan yardımları gösterir bir liste takdim edilmiştir. Sultan Reşad, yüzüklerden birini eline alarak der ki :

"-Teberrüken biz de takalım. Bu yüzüğü herkese tevzi edi­ niz. Millete cihadımızın yadigôrı olsun. Vatandaş/arın cihada iştirak hususunda azami fedakôrlıkta bulundukları sırada cemi­ yetimizin de bu mesaiyi tazmin için vôki olan rehberliği şayôn-ı tahsindir. Sa 'yiniz meşkur olsun " 1 .

Sultan Mehmed Reşad'ın cemiyete iltifatı daha sonra d a de­ vam etmiştir. Cemiyetin 1 2 Mart 1 9 1 7 tarihli müracaatı üzerine, Sultan Reşad, bir irade-i seniye ile "tasvir-i hümayun"unu ce­ miyete ihsan buyurur8. Sultan Reşad' dan sonra, Sultan Mehmed Vahidettin de ce­ miyete karşı olumlu bir tavır içindedir. Nitekim, 1 5 Temmuz (6) Hasan BAYRAK : Osmanlıdan Cumhuriyete Milli Bayramlar, T.T. der., sayı : 43, Tm. 1987, s. 34. Aynca bk. "Şuun-ı Dahiliye - istikl:il-i Os­ mant ihtifali", S. gz . , nr. 9737, i l KE. 1332 - 24 KE. 19 16, s. 4. (7) "Müdafaa-i M illiye Huzur-ı Şahanede'', İk. gz , nr. 653 1 , 12 Ns. 1331 I 25 Ns. 1915, s. 2. (8) Bu konudaki yazışmalar B.A.O nu . 334472'dcdir. Fakat padişahın ce­ miyete gönderilen fotoğrafı, dosyada mevcut değildir. .

.

128


1 9 1 8' de bir irade-i seniye ile , Müdıifaa-i Milliye Cemiyetini "himaye-i seniye-i cenab-ı tacidari"ye aldığını bildirir. (bk. BELGE : 1 6) Bundan dolayı, 2 1 Ağustos 1 9 1 8'de cemiyetten bir heyet "huzur-ı şahane"ye vararak şükranlarını arz eder9 . Merkez-i Umumi reisi Edirne mebusu Ahmed Faik KAL­ TAKKIRAN, merkez azaları İstanbul mebusu Salah CİMCOZ, Darülaceze müdürü Dr. Nazmi, Antalya mebusu Fuad Hulusi DEMİRELLİ, tüccardan İsmail bin Cebbar, Ali Rıfat ÇAGATAY ve Merkez-i Umumi müdürü Cemil Bey'den oluşan bir hey' ete Sultan Vahidettin şöyle iltifat eder : "Cemiyetin şimdiye kadar ifô. eylediği hıdemô.tı takip ediyo­ rum. Şu ahval-ifevkalade ve darlık içinde ifô. ettiği hıdemô.t-ı va­ taniyeden dolayı bayan-ı takdir ile teşekkür ve bil-umlim rüfekanıza (arkadaşlarınıza) selôm ederim. Cenab-ı Hak, avn a inayet-i sa­ medaniyesine mazhar buyursun " 10 Cemiyet mensupları bu arada harpte kahramanlık göstermiş şahsiyetleri ziyaret etmeyi de kadirşinaslik vazifesi saymışlardır. Bu cümleden olarak cemiyet merkezini temsilen bir heyet, 29 Teşrin-i Evvel (Ekim) 1 9 1 8 'de Tayyareci Fazıl Bey'i ziyarette bulunup, ucunda tayyare şekli bulunan madalyonu , altın kordona bağlı bir altın saat hediye etmiştir. Bu hediyenin maliyeti, Fazıl Bey'e İstanbul ahalisi namına kıymetdar bir yadigar verilmesini isteyen bir zatın bağışladığı para ile karşılanmıştır 1 1 . 1 . Dünya Harbinin en sıkıntılı günlerinde, hamiyetli tüccar­ lar, 1 332 mali yılında ödeyecekleri temettü vergisinin % 50'si kadar da asker için "hediye-i şite" (kışlık hediye) adı altında ce-

(9)

Lütfi SİMAVİ : Sultan Reşad Han 'ın ve Halefinin Sarayında Gördükle­ rim, il. Kısım, İstanbul 1 340 ( 1 924), s. 148 Cemiyetin pad işahın hi­

mayesine alındığına dair irade-i seniye : B.E.O. nu. 339237 (BELGE: 16), cemiyetten bir heyetin şükranlarını arz için huzura kabul edildiğine dair resmi belge ise B.E.O. nu. 33963 1 'dcd ir. Fakat araştınnalarımız sırasında bu belge zuhür etmemiştir. (10) "Dahil1 Şuun - Müdafaa-i M illiye Hey'eti Huzurda" , İk. gz. , nr. 7734, 22 Ağ. 1334/1918, s. 2. (1 1) " İ lılnılt -Müdafaa-i Milliycden-", H. gz. , nr. 1 1 , 30 TE. 1918, s. 2. 129


miyete balJşta bulunmayı kararlaştırmışlardır. Cemiyet, bu du­ nımu bir bey� ile duyunnuştur 12 . Daha öncekilerden farklı bir metodla yapılan bu iane toplama işi, Adeta üstü �palı bir vergi anlamına gelmektedir. 10 Şubat 1919 tarihli The Times gazetesindeki bir haberde cemiyetin Mütareke günlerindeki direniş hareketinde de etkili ol­ duğu vurgulanmışbr 13

Cemiyet NizamnAme-i Esasisinin 45. maddesine göre, umumi kongre, her yıl 1 haziranda toplanacaktır. Fakat 19 17 senesin­ deki faaliyetleri ibra etmek için umumi kongre, 1 9 1 8 Kasımının ikinci yansında toplanmışbr1 4. Bu beş aylık gecikmenin sebebi devrin olağanüstü şartlan olmalıdır. Zaten cemiyetin kapabla­ calt •ve statüsünün değiştirileceği artık muhakkak görünmekte­ dir. Böyle bir ortamda son Umumi Kongre, yalnız 1333 (Mart 1 9 17 Şubat 1 9 1 8) senesi çalışmalarını değil, cemiyetin kuruluşundan beri yaptığı faaliyetleri görüşerek şu beyannameyi tarihe yadigar bırakır : -

"MfllMfaa-i Milliye Cemiyetinin bidayet-i teşekkala olan 19 Klinun-ı Slini 328 tarihinden, Qçyilzotuzaç senesi nihayetine ka­ dar bil-umum muameMt-ı it:Mriye ve hesabiye neticesini mllbeyyin olmak tıue merkez-i umumlce tanzim olunup Umumi Kongreye tevdi olunan malt rapom tedkilcôt-ı llizıme bil-icra muamellit-ı umumtyenin intizar ve milkemmeliyeti ve usal-ı hesabiyenin lca­ vaid-i mevzt2 'asına mutabalcati kemlil-i takdirle glJrlllmiJş ve dejlitir-i esasiye ile /cuy(Jdun evrlik-ı mllsbitelerine vQcO/Mtın lceı.alik deflitir-i esasiyeye muvafalcatı tahakkuk etmiş ve şu suretle ce­ miyetin bil-umum muameMt-ı hesabiyesinin mllkemmeliyeti ve menafi-i milliye u§runda şdydn-ı teşekkar hıdemlit-ı nafta ve (12) "Hediye-i Şitaiye", S. gz . , nr. 9703, x TS. 1332 - 20 TS. 19 1 6, s. 2. (13) Erik lan ZÜRCHER : Mil& Miicadelede İttihatçılık (Çev. Nüzhet SALİHOÖLU), İstanbul, 1987, s. 140. (14) ikinci ictimaın tarihi " 1 9 TS. 1918 Sah" olarak duyurulmuştur. bk. H. gz., nr. 29, 18 TS. 19 18, s. 2. -

1 30


mebrllraya muvaffalayeti v8zlhen tebeyyan eylemiş bulunmakla Umumi Kongrece tedlcilu2t-ı va/canın işbu neticeye vasıl olduğu tasdik edilmiş ve binaenaleyh niıatnm2menin kırkyedind maddesi mucibince keyfiyetin neşir ve iMnı karargfr olmuştur "1 5 .

Cemiyet ille kurulduğu sıralarda, "Osmanlıcı" bir görünümde­ dir. Tarihi akış içinde daha sonra "İslArncı" havaya bürünecek­ tir. Fakat 1. Cihan Harbi'nin sonlarında artık "Türkçü" renk, baskınlığını hissettirecektir. Esasen bu tavır bütün müessesele­ riyle Türkiye'nin tarihi değişimi ve gelişimine uygundur. 23 Kasım 1918'de, cemiyetin merkez-i umumi başkitibi (genel sekreteri) Saip Servet Bey'in de iştinikiyle MDD 1ürk Cemiyeti adlı Türkçü bir demek kurulmuştur. Bu derneğin merkezi de Müdifaa-i Mil­ liye cemiyetinin Divanyolu'ndaki merkez binası idi1 6 . Memleketin üzerine mütareke Icabusu çöktüğü günlerde (29 Teşrin-i Sini I Kasım I 334 I 1918) toplanan Milli Kongre'ye Müdifaa-i Milliye Cemiyeti (merkez) ve Kadıköy Hanımlar MüdM'aa-1 Milliye Merkezi de katılmıştır 1 7 . Kongreye katılan elli teşekkül içinde Müdifaa-i Milliyenin en etkililerinden biri ol­ duğunu söyleyebiliriz. Çünkü kongrenin toplanmasında şahsi gay­ reti büyük olan Dr. Esat (IŞIK) Paşa, daha önce belirtildiği üzre Müdifaa-i Milliye cemiyeti idare heyetinin önde gelen sima(1 5) "İIAnlt -MüdJfaa-i Milliye Cemiyetinden-'', H., gz . , nr. 38, 26 TS. 1918, s. 2 . (16) Tank Zafer TUNAYA : a.g.e. , C. Dl, s. 1 14, Kitabın 1. cildinde (s. 447)'de ıtynı cemiyete il. Meşrutiyet devri teşekkülü olarak yer verilmiş fakat farklı yorumlara gidilmiştir. Bu değişiklik, cemiyetin 1. ciltte bu­ lunmayan nizamnimesinin getirdiği yeni bilgilerle açıklanabilir. Fakat eserde konuyla ilgili herfıangi bir ihtar mevcut değildir. Yani 1914 'te böyle bir cemiyet yoktur. Bu, tamamen tarihleme hatasıdır. Cemiyetin kuru­ culanndan olan MfldJfaa-i Milliye genel sekreterinin adı da 1. ciltte Saip Servet, il. ciltte Naip Servet (s. 144) ve Nesip Servet (s. 1 45) diye kaydedilmiştir. (17) "Mim Kongre -BeyannAme ve Program-", (İstanbul), 1 335/ 1919, s.

7.

13 1


lanndandı. Esat Paşa, kongre sahipliği yapan Milli Talim ve Ter­ biye Cemiyetinin de kurucusu idi. Kongrenin diğer bir üyesi de HürriyetperverAn Avam Fırkasının başındaki Ali Fethi (OK­ YAR) Bey, Müclafaa-i Milliye Cemiyetinin son reisidir 18 . Yuka­ nda adı geçen Milli Türk Cemiyeti ile Donanma Cemiyeti de Milli Kongreye kablan elli kuruluşun içindedir ve Müdifaa-i Mil­ liye Cemiyetinin bu cemiyetlerle organik bağları vardır. Milli Kongre ve Milli Talbn ve Terbiye cemiyetleri işgalcilere lcarşı faaliyetleriyle, itilafçılarca Donanma ve Müdafaa-i Milliye cemiyetlerinin varisi olarak kabul edilmiştir. Bu konuda Hürri­ yet ve İtilaf Fırkasının bir kalemini, Refik Halid KARAY'ı din­ leyelim.

' '. . . /zmir 'deki mukavemet -Şarki Anadolu 'daki hareketten basbaıan ayn- gittikçe genişlerken lstanbul 'da da Millt Talim ve Terbiye, Millt Kongre gibi eski İttihad ve Terakki mensup­ lanyla, muhalefete sokulmamı.ş baZJ bt-taraflann teşkiMu arta­ ralc kuvvet buluyor, mefsUJı (kapatılmış) Donanma Cemiyetleriyle Maddfaa-i Milliye miJesseselerinin, daha ilmt daha yiJksek sevi­ yede yerlerini tutuyordu " 19 .

MüdMaa-i Hukuk Cemi­ yederinin kuruluşunda da rolü vardır. Şöyle ki VilAyAt-ı Şarkıye MüdMaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti 1 9 1 8 sonlannda Müdifaa-i Milliye Cemiyetinin en faal elemanlanndan Süley­ Müdifaa-i Milliye Cemiyetinin,

man Nazif'in teşvilcleriyle kurulmuştur ve yeri de Müdifaa-i Mil­ liye binasının (MüdMaa-i Milliye Sepet Fabrikasının üstünde) bir odasıdır20. Kezi, Tralcya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye cemiyeti­ nin kurucusu Faik KALTAKKIRAN da Müdafaa-i Milliye Ce­ miyetinin reislerindendir.

(18) "Mlldlfaa-i Milliye Riyasetinde Bir Tebeddül", ik. gz. , nr. 7889, 24 RA. 1337 - 27 KS. 1335 I 1919, s. 1 . (19) Refik Halid KARAY : MloeJbab İlelmlhrab, İstanbul, 1964, ı. 161. (20) Cevad DURSUNOÖLU : Mi m Mlkadele'de Erzurum, Ankara, 1946, ı. 17 . 132


Bu gelişmeyi, kapatılacağı artık yöneticileri tarafından da bi­ linen cemiyetin, tıpkı İttihad ve Terakkinin Teceddüd Fırkası adıyla yeniden teşkilatlanması gibi, kendini günün şartlarına uy­ durmak istemesi şeklinde yorumlamak mümkündür.

Tevfik BIYIKOG LU, Müdıifaa-i Milliye Cemiyetinin devri içinde ne kadar mühim vazifeler ifa etmiş olduğunu vurgular­ ken, şu yorumu yapıyor :

"O vakit ehemmiyet ve mônôsı pek de anlaşılmayan ve Rumeli 'nin elden çıkması gibi bir millt felôket karşısında faali­ yete geçen bu Madafaa-i Milliye Cemiyetini, altı yıl sonra, /. Dünya Harbi neticesinde, batan memleket ve millet varlığının teh­ likeye dllştllğll günlerde kurulan Vilayat-ı Şarkıye ve Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti, Trakya - Paşaeli Müdafaa-i Hey 'et-i Osmaniyesi, İzmir Müdlıfaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti, Ki­ likyalılar Cemiyeti, Trabwn Muhafavz-{ Hukuk-ı Milliye Ce­

Şarki Anadolu Müdlıfaa-i Hukuk Cemiyeti gibi vatani cemiyet­

miyeti ve daha .ı;onra Mustafa Kemôl Paşa 'nın liderliğinde kurulan

lerin fikir ve isim itibariyle temeli ve öncüsü görmenin yerinde olacağını sanıyorum ' '2 1 •

Yeri gelmişken, Kurtuluş Savaşı sırasında Nisan - Mayıs 1920'de İstanbul'da kurulan Müdıifaa-i Milliye Teşkilatı (sonraki adı Mtllt MüsellAh Kuvvetler TeşkilAtı) ve ondan yaklaşık bir yıl sonra teşekkül eden M.M. (MüstahbarAt-ı Mahsusa) Grubu22 ile ilgisi olmadığını belirtelim. Zaten söz konusu tarih-

(21) Tevfik BIYIKOÖLU : Trakya'da Milli Mücadcle, I. C., Ankara, 1987, (22)

s. 66. Bu kuruluşlar hakkında geniş bilgi için bk. Hüsnü HİMMETOOLU : Kur­ tuluş Savaşı'nda istanbul ve Yardımları, 1. C., İstanbul , 1975, s. 85-

1 55. Müdifaa-i Milliye Teşkilatının nizamnAmesi için bk. Nazım H. POLAT: İstanbul Müdafaa-i M illiye Teşkilatı ve "Talimname"si, T.T. der. , nr. 77, My. 1990 , s. 26/282 - 29/285. 133


ler bunu açıkça anlatmaktadır. Bunlar, ayn ayn teşkilatlar ol­ makJa birlikte, tıpkı Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri gibi, Müd3faa-i Milliye Cemiyetinden mülhem örgütler olarak kabul edilebilir. Aynca, Mütareke yıllarında İstanbul'da Rumlar da aynı ismi kullanarak "Rum - Yunan MüdAfaa-i Milliye Cemiyeti"ni kunnuşlardır23 .

(23) Ali GÜLER : işgal Ylllannda Yunan Gizli Teşkll4tlan, Ankara, 1988, s. 40-4 1 . 1 34


IX. CEMİYETİN KAPATILIŞI 1 . Dünya Savaşı gibi büyük bir tehlikenin getirdiği milli bir­

lik ruhu ihtiyacı, cemiyetin muhalefetsiz çalışmasına imkan tanımıştır. Özellikle derneğin İttihad ve Terakki Fırkasıyla or­ ganik bağlar içinde kurulmuş olması, tek parti rejimi boyunca bürokrasinin desteğini kazandırmış, muhalefeti önlemiştir. Fa­ kat, savaşın hezimete dönüşmesi ve İttihad ve Terakkinin birden bire yok olması. Türkiye'deki siyasi denge ve hatta kanaatleri altüst etmiştir. İşte bu sıralarda, İttihad ve Terakki ile birlikte onunla alakası olan Teceddüd Fırkası, Hürriyetperverin Avam Fırkası, Türk Ocağı, Donanma Cemiyeti ve MüdMaa-i Mil­ liye Cemiyeti gibi kuruluşlar aleyhinde matbuatta bir furya başlar. Böyle bir ortamda cemiyeti "İttihatçı yuvası" olarak bakılması, kendiliğinden gelişiveren bir olgudur. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti aleyhindeki neşriyatın en tesir­ lisi, İttihatçı aieyhtarlığını adeta kendisine bir inanç sistemi yapmış olan Ali KemaJ'in yazılarıdır. Ali Kem3.1, üyesi bulunduğu Hürri­ yet ve İtilaf Fırkası içindeki nüfuzu yanında, geniş kültürü ve kuvvetli kalemiyle devrin en etkili gazetecisidir ! . Balkan Sava(1) Ali Kemal, Mütareke günlerinde o kadar tesirli bir kalem sahibidir ki onun Anadolu hareketine karşı muhalif tutumunu bertaraf etmek için Ankara'da, Anadolu'da PeyAm-ı Sabah adlı bir gazete çıkarılmıştır. Bilindiği gibi Peyiim-ı Sabah, Ali Kemal'in PeyAm'ı ile Mihran'ın Sabah'ının birleşmesiyle ortaya çıkmıştır ve başyazarı Ali Kemfıl'dir. Bu münase­ betle Ankara'da Peyam-ı Sabah'ı çıkaran Aka Gündüz de başyazılarında "Ali Kemal" imzasını kullanıyordu. Gazetenin başlık altı yazısı ise aynı maksatla şu şekilde idi "lsıanbul 'da Pey{Jm-ı Sabah sahtedir, dolnısu bu­ dur ". Hatta tıpkı İstanbul'da çıkarılan Peyı1m-ı Sabah'ta olduğu şekilde "PeyAm" yazısının bulunduğu yere ayrı, "Sabah" isminin bulunduğu 1 35


şı'nın sonunda, cemiyetin artık misyonunu tamamladığı yolundaki göriişlere katılmayarak Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin yine gerekli olduğunu vurgulamış2 olan Ali Kemal, şimdi cemiyetin bir an önce kapatılması taraftandır. Meşhur gazetecimiz bu tutumuyla,

Ehibbtı şime-i yağmada mebhut eyler a 'dayı Hada göstennesin asar-ı izmihlal bir yerde beyitini akla getirir. Ali Kemal, Sabah gazetesi başyazarı olarak kaleme aldığı bir yazıda, ' 'İttihad ve Terakki kalıntılarını temiz­ lemediği için . . bütün gazetelerin ağız birliği ile Tevfik Paşa kabinesine hücum ettiğini vurguladıktan sonra, mizahi bir üslupla şöyle devam ediyor :

' 'Tevfik Paşa ve kısmen öbür ndzırlar cemiyet-i mukaddeseye muhalif gibi bir süs takınıyorlar, bir vaziyet alıyorlar. Mesela Meclis-i Meb 'Qsamfeshettiler, afv-ı umumiyi ilan eylediler velev Ocatın en ehemmiyetsiz. gtırUhundan olsun bir-iki ferdini hab­ seder gibi oldular, ortaya bir Divan-ı Harb-i Örfi koydular. Fa­ kat elhamdülillah Merkez.-i Umumi daimdir, bakidir, devairin Ocaklı '/arı pusularda hazır ve ndz.ırdırlar. Teşkilal-ı Mahsusa, Müdô.faa-i Milliye, Donanma Cemiyeti batan şubeleriyle faali­ yetten geri durmuyorlar ' •3 Ali Kemal'in bu yazısının neşredildiği gün, Sabah'la cemi­ yetle ilgili şu haber yer almaktadır :

"Madafaa-i Milliyenin hesabdt-ı umumiyesiyle muamelatının bir heyet tarafından tedkik ettirileceği, hesabiitta yolsuzluklar ol­ duğu haber alınmıştır "4 . yere ayrı numara verilmiş ve bunlar devam ediyormuş gibi gösterilmiştir. Ali Kemal gazetenin başmuharriri, Mihran ise "Mesrur müdür" olarak gösterilmiştir. "Mesfllr" kelimesi aşağılayıcı manadadır. (2) Ali Kemal : Müdıifaa-i Milliye, İk. gz . ; nr. 5728, 30 Ns. 1329 - 13 My. 1913, s. 1 . (3) Ali Kemal : Yaşasın İıtihad ve Terakki, S . gz . , nr. 10480, 16 RA . 1 337 19 KS. 1355 I 1919, s. 1 . (4) "Müdifaa-i M illiye Hesabatı", S. gz. , nr. 10480, 16 RA . 1337 / 19 KS. 1335 / 1919, s. 2. 1 36


Bu gibi iddialar ve aleyhtar neşriyat üzerine cemiyet bir be­

yanname (bk. EK : 2) yayımlayarak hesap işlerinin her zaman tahkik edilebileceğini bildirir. Hatta Selahaddin Ali

Bey' in reis­

liğe seçildiği 5 Kasım 1 9 1 8 Kongresinde bir "Tedkik-i Hesap Encümeni" teşkil olunmuştur5 . Bu beyannamede aynca, İtti­

bad ve terakki

iktidarı zamanında kurulmuş olmanın o fırkayı

desteklemek manasına gelmeyeceği, Müdafaa-i Cemiyetinin ni­ zamnamesi icabı siyasetle uğraşamayacağı ve uğraşmadığı vur­ gulanarak gerçekleştirdiği faaliyetler sıralanmıştır6. Ama iddiaların yalanlanması, cemiyeti kurtarmaya yetmeye­

Çünkü aleyhdar neş ı :J at yine devam etmektedir. Ali Kemli, Paris Konferansı münasebetiyle kaleme aldığı bir yazıda, Teceddüd Fırkası, HürriyetperverAn Avam Fırkası, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti gibi "İttihad ve Terakki ile uzak yakın alaka­ cektir.

lan olan fırka ve heyetleri toplayarak onların tayin edecekleri mu­

rahhas lar, gösterecekleri tedbirler ve düşünecekleri çareler" ile hukukumuzu müdafaa edemeyeceğimizi söylüyor. Ali Kemal' e göre, hukukumuzu dışarıya karşı , ancak Şerif Paşa ( 1 865- 1 944) ve

Prens Sabahaddin gibi İttihad

ve Terakki aleyhdarlannı ar­

kasına alabilenler koruyabiJir7 . Ali Kemal , İzzet Paşa ve Ah­ met Rıza Bey kabinelerini tenkit ettiği diğer bir yazısında da ima yoluyla Müdafaa-i Milliye Cemiyetini kasdederek " ekseriyetle İttihad ve Terakki kitlesinden kopup ayrılan, bir hamiyet cemi­ yeti olarak tanınmış olan bu kitlenin içyüzündeki menfaat ve şekavet (haydutluk) şirketinin çehresi. . . ' ' ifadelerini kullanıyor8. (5) "MüdMaa-i Milliye Kongresi " , S. gz. , nr. 10405, 1 . s. 1 337 - 6 TS. 1334 / 1918, s. 2 Cemiyetin soo beyanııAmesinde ise Maliye NezAretinin gönderdigi müfettişin hesaplan inceleyip "fevkalade mükemmel" bulduğu belirtilmiştir. "Donanma ve MiidAfaa-i Milliyenin Teşebbüsleri -Müdafaa·i Milliye Ce­ miyetinin Beyannimes i -", M(V). gz., nr. 201464, S CE. 1338 - 6 Şt. 1919, s . 2. (6) "Müdllfaa-i Milliye Cemiyeti Beyann.lmesi", s. 3-4. (1) Ali KeınAl : Hulcukumuzu Nasıl Müdafaa Edebiliriz?, S. gz. , nr. 10487, 23 RA. 1 337 - 26 KS. 1 335 I 19 19, s. 1 . (8) Ali KeınAl : Ahmet İzzet Paşa - Ahmet Rıza Bey, S. gz. , nr. 10494, 1 CE. 1 337 - 2 Şt. 1335 I 1919, s. 1 .

1 37


Muharririn konuyla ilgili yazılarında, cemiyetin adını İttihad ve Terakki ile birlikte kullanmağa gayret sarfettiği göriilüyor. Çünkü İttihad ve Terakki artık devrin günah tekesidir. Fakat asıl ilginç olan, İzmirdeki Hürriyet ve İtilaf Fırkası ta­ raftar basınının Müdafaa-i Milliye Cemiyetini savunması idi . Mondros Müterakesini takip eden günlerde, tüccardan Moralızade Halit, Nail, Menemenlizade Muvaffak, Haşim Enveri, Nazmi, emekli binbaşı Hüseyin Lutfi, Abdurrahman Sami, İtibar-ı Milli Bankası ikinci müdürii Naci, Tokadizade Şekip, ( 1 87 1 - 1 932) Sa­ lepçizade Mithat, Sabık Dahiliye müsteşarı Cami (BAYKURT, 1 877-?), sabık Adliye Nazın İsmail Sıdkı, talebe müfettişi Ragıp Nureddin (EGE), ( 1 888- 1 960), Şerefpaşazade Remzi, sabık İzmir mektupçusu Hasan Vasfi beylerden oluşan bir grup aydın, İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyetini kurmuştu . İtilafçı İzmir basını, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti varken böyle yeni bir cemiyetin kurulmasına şiddetle karşı çıkıyordu . Çünkü itilafçılar, Müdıifaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyetini de yeni bir ittihadçı oyunu olarak değerlendiriyorlardı. İzmir'deki İtilafçı basınının mühim bir unsuru olan Islahat gazetesi 8 Ocak 1 9 1 9 tarihli nüshasındaki ' 'Gülmeli mi? Atlamalı mı ? ' ' başlıklı yorumunda Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti karşısında Müdafaa-i Mil­ liye Cemiyetini şöyle savnuyordu : "Mtıdôfaa-i Hulculc-ı Osman! Cemiyeti ne oluyor? Memleke­ timiıde bir Mad!J/aa-i Milliye Cemiyeti var. Muntazam bir teşkilata da mfilik. Programı ise menlıji-i dliye-i vataniyeyi müdafaa et­ mektir. Bunu ihya etmek, ıslah etmek hakikaten teşkilata malik olan şu m/Jesseseyi daha muntazam bir hale getirmek erbab-ı nlımıl, ve mlltefekkirin için bir vazife iken öyle olmadı. (. . . ) Rica ederim, Milddfaa-i Milliye demek, Müdd/aa-i Hukuk-ı Milliye-i Osmaniye demek delil midir? O halde ikincisi cemiyete ne lüzum vardırki halkı ianelerle, müracaatlarla Metô iz ac ediyoruz. (. . . ) Biz zenginlerimize deriz ki eter iane vermek istiyor iseniz Mildii­ /aa-i Mil/iyeye veriniz. (. . . ) Memlekete hizmet etmek istiyor ise­ niz, gidiniz Mildô/aa-i Milliye cemiyetini ihyt!J ediniz. Bir nahiyede 138


bile teşkillJta mlılik olan bu maessese ve dolayısıyla batan millet ve memleket sizinle iftihar etsin ' '9 . Yine Islahat'm yazarlarından olan Mahmud Tahirül-Mevlevi de aynı ı:,erekçi ile Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye cemiyetine lüzum olmadığı üzerinde duruyordu :

' 'Vatanın her tarafında iyi köta bir teşkiüit ile senelerden beri hal-i faaliyette bulunan Madafaa-i Milliye cemiyeti ile bu ikinci nev-ı.uhur cemiyet arasında manen, maddeten acaba birfark var mıdır? Maksad vatana şöyle buhranlı, tehlikeli bir zamanda hiz­ met etmek ise aynı gayeyi takiben teşekkül edecek cemiyetler me­ seleyi işgal ve amakete mahkum edeceğine nazaran, maesses olan ve batan efrad-ı millet tarafından bir müessese-i milliye tanınmış bulunan Madiifaa-i Milliye cemiyeti 'ni el birliğiyle ihya ve i 'llJ edip matlub olan gayeye vüsul için bu cemiyeti alet, vasıta etsek daha enseb (münasib) değil midir? " I O . Mahmud Tahir-ili-Mevlevi imzalı bu yazının devamından, Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye'yi kuranların ve buna tarafdar olan basının konuyla ilgili fikirlerini öğrenmek de mümkün : Söz ko­ nusu cemiyeti kuranlar, Müdafaa-i Milliye Cemiyetine karşı değildirler. Fakat Müdafaa-i Milliye Cemiyetine itilafçı hükume­ tin el koyacağı yolunda kuvvetli endişeleri vardır. Dolayısıyle, aynı gayeye hizmet için yeni bir teşkilat kurularak böyle bir teh­ likenin şimdiden önüne geçilmesi gerekmektedir. Mahmud Tahir-ül-Mevlevi her ne kadar böyle bir ihtimalin vuku bulmayacağını söylese de, ilerideki birkaç hafta, Müdafaa-i Milliye yerine Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniyeyi kuranları, bu milli endişelerinde haklı çıkaracaktır. İzmir' deki diğer mühim bir yayın organı Köylü gazetesi ise, doğrudan doğruya İttihad ve Terakkiyi savunmamakla birlikte, (9) Zeki ARIKAN : Mütareke ve İşgal Dönemi İzmir Basını (30 Ekim 1918 - 8 Eyhil 1922), Ankara 1989, s . 1 87. (10) a.g.e. , s . 191 . 1 39


Müdafaa-i Milliye Cemiyetini, bu fırkanın hayırlı bir işi olarak gö­ rüyordu 1 1 , Bu arada, daha önceleri cemiyetin faaliyetlerini duyurmada onun bir yayın organı gibi davranan İkdam gazetesi de artık ale­ yhtar bir tavır takınmaktadır. Cemiyetin reisi Ali Rıfat (ÇAÔATAY) Bey in istifası üzerine yerine reisliğe Fethi (OKYAR) Bey'in getirildiği haberi verilirken, bu kişinin daha evvel İnihad ve Terakkiden İstanbul mebusu seçildiği ve şimdi Hürriyetperver Avam Fırkası reisi olduğu, özellikle vurgulanmıştır 1 2 . Söz konusu haberin altında ise gazetenin ce­ miyet hakkındaki şu yorumu yer almaktadır : '

"Balkan Harbi esnasında memleket ve millete hayli hidematı sebkat etmiş (hizmeti geçmiş) olan Madôfaa-i Milliyenin Harb-i Umuml'defevaidi pek mahdud kalmıştır. Memleket, harpten sulha intikal devrinde de hayırkôr cemiyetlere son derece muhtaçtır. Öyle olduğu halde Madôfaa-i Milliye bugan ancak harpten sakat kalanlara pek caz 't bir muavenette bulunabiliyor. Bunun sebe­ bini teşki/atta aramak icap ettiğifikrindeyiz. 'Madôfaa-i Milliye ', bir sahib-i himmete an-ı ihtiyaç ediyor. Hiliil-i Ahmer bir iki darbe-i himmetle bilhassa Harb-i Umuml'de nefevaidli bir maes­ sese olmuştu " 13 . Görüldüğü gibi İkdam'ın cemiyet aleyhtarlığı, Sabah'ınki ka­ dar ileri seviyede değildir. Fakat yine de cemiyetin hfil-i hazırdaki durumunu tasvip etmemektedir. Gerek Sabah ve İkdam'ın, gerekse diğer muhaliflerin Müda­ faa-i Milliye Cemiyetini "İttihatçı" gösterme çabalan, pek kısa bir zaman içerisinde, Tevfik Paşa hüklımeti nazarında tesirini gös(1 1) a.g.e. , s. 4 1 . (12) "Müdifaa-i M illiye Riyaselinde Bir Tebeddül", ik : gz. , nr. 7889, 24 RA. 1 337 - 27 KS. 1335 I 1919, s. 1 . (13) a.g.y. , s . 1 . 1 40


terecelctir. Nitekim 1 1 Kasım 191 8'de iktidara gelen Ahmet Tev­ fik (OKDAY) Paşa kabinesi de Müdafaa-i Milliye Cemiyetini Har­ biye Nezaretine bağlamak fikrindedir. Hatta Hey'et-i vekile (balcanlar kurulu), 1 Şubat 1 9 19'da bu konuda bir karar (bk. BELGE : 17) da almıştır 1 4 . Fakat kararda durumun değer­ lendirilerek nihai karara varılması cemiyete bırakılmıştır. konuyla ilgili irade-i seniye, S Şubat 1919 tarihli mazbata ile birlikte çıkmıştır (bk. BELGE : 1 8).

Tevfik Paşa kabinesinin bu tutumu, İkdam gazetesinin yu­ karıda verdiğimiz yorumundaki gizli tavsiye ile aynı paraleldedir.

Bu gelişmeler üzerine, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti, konuyla

ilgili kararını, basına dağıttığı şu beyanname ile açıklar : ' 'MadtJfaa-i Milliye Cemiyeti Balkan Harbi hengtJme-i hevlndkinde (korkunç hengtJmesinde) devletin en buhranlı za­ manında teşekkül etmiş ve sinesini biltJ-tefrik-i cins ve mezhep batan evltJd-ı vatana açmış, siyasiytJttan ve her türlü fırka his­ siyatından kat 'iyyen müberrtJ (ilişkisiz, uzak) bir müessese-i mil­ liyedir. Mildôfaa-i Milliye cemiyeti himaye-i hazret-i padişahiye maz­ hariyetle mübahi (övünen) ve veliahd-i saltanat hazretlerinin riydset-i fahriye/erinde mfıteşekkildir. Mildôfaa-i Milliye cemi­ yeti tJn-ı teşekkülünden bugüne kadar mülk-i millete nôfi (faydalı) ve tJhiren neşrettiği beyannamede muharrer teşebbüsôt-ı hayri­ yesiyle milletin kendisine tevdi ettiğ_i veztıij-i vataniyeyi ifadan asla hali kalmamıştır. Mildfifaa-i Milliye Cemiyeti hükflmet-i seniyenin her tarla mu­ rakabe ve teftişine her zaman kemôl-i memnuniyetle ômôdedir. Ve ahiren Maliye NeztJret-i celilesince i 'ztJm olunan müfettiş ta­ rafından hestJblJt bit-tedkik intizam ve sıhhat-i mutJmelatınınfev­ kalade mükemmel bulunduğu tasdik ve beyan olunmu.ştur. (14) "Donanma ve Miidafaa-i Milliyeye Vaz'-ı Yed'' , İk. CE. 1 337 - 4 Şt. 1335 I 1 9 19, s. 1 .

gz . ,

nr. 7897, 3

141


Madt2/aa-i Milliye Cemiyeti, hakkında vuklJ 'a gelen birtakım neşriyat ve işt2 'llt-ı garaıJcart2neyi (lcindt2rca yaygara/an) şiddet ve nefretle reddeder. Madllfaa-i Milliye Cemiyeti cemiyetler kanununun ah/camına tevfikan teşekkal etmiş ve nizamnamesi Ştıra-yı Devlet ve Mec­ lis-i Vake/ada bit-tasdik menaji-i umumiyeye Mdim olduğu (kamuya yararlı) irade-i seniye-i hazret-i padişahtye iktiran ey­ lemiş (sunulmuş) bulunduğundan hakümetçe Harbiye Nezaret-i celtlesine ilhak ve maessesdtına vaz-ı yed edilmesi (el konulması) hakkında ahtren ittihaz olunan karan mugôyir-i kanun görmüş ve ma 'mafih bir cemiyet-i hayriyenin evômir-i hakQmete inkıyad­ dan (hakametin emirlerine uymaktan) başka hiçbir muameleye te­ vessal eylememesi tabii olmakla derhal ictima 'a davet ettiği hey 'et-i umumiyesince ittihaz olunan karar vechile hakkında iftJsı takarriJr eden muamelenin mugayir-i kanun, hukuk-ı milliyeye te­ cavilı. olduğunu icab eyleyen makamôt-ı tJliye-i resmiyeye an ve iş 'ar ile iktifa etmiştir. Madafaa-i Milliye Cemiyeti merkez-i umumtsiyle şuabtıtı a 'ztJsımn ve memurlannın vatana hizmetten başka bir emelleri olmadığından cemiyetin kendilerine vedi'a-i millet (milletin ema­ neti) olan bil-camle te 'sistlt ve teşkillitını muhafaza içfJn kanun dairesinde son dereceye kadar bezl-i himmet edeceğini ve hükume­ tin maksadı mQşikô/Qne (inceden inceye) bir tedkik ve muraka­ beden ibaret olmak llizım geleceğinden buna batan mevcudiyetiyle mazôheret ettikten sonra neticede her ne şekil ve surette olursa olsun şahsiyet-i maneviyesini ve hasseten vatanın şu devre-i ıztırap ve tezelzülünden mevcUdiyet-i milliyenin idamesini kamil olan bütün teşkilatını kemôl-i metanetle sıyanete muvaffak olacağına kani ' bulunduğunu enzar-ı millete an eyler " 15 . Görüldüğü gibi cemiyet, fesih kararını, asla kabul edilebilir bulmamaktadır. Fakat hükUmetin kararında ısrar etmesi karşısında yapılabilecek birşey bulunmadığının da şuurundadır.

(15) Donanma ve Müdifaa-i Milliyenin Teşebbüsleri -Müdifaa-i Milliye Ce­ miyetinin Beyannamesi-, M(V), gz., nr. 20464, 5 CE. 1338, 6 Şt. 1919, s. 2.

1 42


Ahmet Tevfik (OKDAY) Paşa'nın birbirini takip eden kabinele• inden ikincisi de çekilince, İttihad ve Terakki ile en küçük bir bağlantıya bile tahammül gösteremeyen Hürriyet ve İtilaf Fırkası (Damad Ferid Paşa) iktidarı başlar (4 Mart 1919).

Müdafaa-i Milliye Cemiyeti için tünelin ucu artık tam olarak görünmüştür. Bu sıralarda basında cemiyet aleyhindeki neşriyatın arttığını tahmin etmek güç değil. Zaten cemiyetin yukanya aldığımız beyannamesinden hemen sonra Müdafaa-i Milliye Ce­ miyetine de Donanma Cemiyetine de lüzum kalmadığı kanaa­ tini yayma çabalan aralıksız devam etmiştir 16 .

Hürriyet ve İtilaf Fırkası ikinci kez kurulurken neşredilen

22 Kanun-ı sani 133� tarihli beyanname ve programda, Donanma

ve Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin kapatılması değil HilM-i Ah­ merle birleştirilerek gelir kaynaklannın arbnlması, sağlık işleriyle uğraşacak muntazam ve faal bir teşkilat vücuda getirileceği ifade edilmiştir. Söz konusu beyannamenin 12. maddesinde şöyle deniyordu :

"Donanma ve Mad!Jfaa-i Milliye Cemiyetlerinin Hilôl-i Ah­ mere kalbi ve men!Jbi-i v!Jridatının tezyidi suretiyle (gelir kay­ nak/annın artın iması yoluyla) fukara-yı halkın umur-ı sıhhıyesiyle meşgul olacak muntazam ve fa!Jl bir teşkilat vacUda getiril­ mesi "11. Hürriyet ve İtilaf Fırkasından bekJenmeyen bu hoşgörünün açıklanmasını Refik Halid ' in hatıralarında buluyoruz :

"Onu (fırkanın program ve beyann!Jmesini) biz merkez-i umuminin heyet-i umumtyesi değil, hemen hemen tek başına NüıJıet Sabit yazdı. (16) Bu mealdeki yazılara bir örnek olmak üzre bk. "Donanma ve Müdafaa-i Milliye cemiyetine Lüzum Var mı?", Ak. gz., nr. 14 J , 8 Şt. 1919, s. 1 . (17) "Hürriyet ve İtilaf Fırkasının Beyannamesi", İk. gz . , nr. 7886 , 2 1 RA. 1337 - 24 KS. 1335 I 19 19, s. 1 , S. gz., nr. 10485, (aynı tarih), s. 1 .

143


itiraz kimin haddi idi? o ateşin vücud ve ateşin natıka, (. . . ) her kelimesini ayrı ayrı müdafaa ediyor, lakırdıyı ağzımıza tıkı­ yordu. (. . . ) Madafaa-i Milliye ve Donanma Cemiyetlerinin (. . . ) il­ gası fikrinde olmamıza rağmen yine Nüzhet 'in hülyası vechiyle bunlann da Hillil-i Ahmerle bir tarz-ı mükemmelde idaresi ka­ rarını ittihaz (kabul etme) mecburiyetinde kalmıştır " 18 . Daha önce belirttiğimiz gibi, Nüzhet Sabit, Müdafaa-i Mil­ liye Cemiyeti mensuplarındandır. Bu idealistin cemiyet hakkındaki görüşü, sözü edilen beyannamede tarihe yadigar kalır. Halbuki Müdafaa-i Milliyeyi kapatmak, Damad Ferid hükumetinin ilk icraatlarından biri olmuştur. Meclis-i Vükelanın 22 Mart 19 19'daki fesih karan (bk. BELGE : 19) 24 Mart 1919'da Sadaret kanalıyla Maliye, Har­ biye ve Dahiliye Nezaretlerine tebliğ edilerek yayımlanmak üzre Takviın-l VekAyl Komisyonuna gönderilir (bk. BELGE : 20). Fakat bu kararda, Ahmet Tevfik Paşa kabinesinin karan iptal edilmemiştir.

Daınad Ferid Paşa kabinesi, Nisan 19 19'da ise Tevfik Paşa kabinesinin 1 Şubat 19 19'da aldığı, karara işarette bulunarak, Do­ nanma ve Müdafaa-i Milliye cemiyetlerinin ilgili karardaki gibi Bahriye ve Harbiye Nezaretlerine ilhak edilmek suretiyle de olsa devamlanrun, siyaseten mahzurlu olduğu ve çalışmalarının kötü lcanaatlere sebebiyet vereceğini ilin eder (bk. BELGE : 21). Özetle Balkan ve 1. Dünya Savaşlarında Osmanlı ordusu için başarı adına ne varsa, hepsinde payı bulunan Müdifaa-i Milliye Cemiyetini tarihe gömen karar 1 Nisan 1 335 (1919)'da alınmıştır. 6 Nisan 1919'da Takvim-l VekAyi 'de yayımlanarak yürürlüğe giren ka­ rarla; cemiyetin mal varlığı hazineye devredilmiştir 19 . Vekiller (18) Refik Halid KARAY : a.g.e. , s. 68. (19) Ds. -Tertib-i Sini-, C. 1 1 , 1919 (1335 s. 1 83) Takvim-1 VekAyi ile neşri : nr. 3515, 5 Receb 1338 - 6 Ns. 1335 (1919) TUNAYA (a.g.e., C. 1, s. 449) ve ona atıfta bulunanlar kapalılış tari­ hini 2 Mayıs 1919 olarak göstermişlerdir. 144


heyetinin 19 Temmuz 1 9 19'da ve 28 Ağustos 1920'de kabul et­ tiği bir kararname ile, cemiyetin İstanbul' da (daha sonra Sağlık Müzesi haline getirilen binada) kurduğu sepet fabrikası, Dar-ül Eytam'a devredilmiştir20 .

(20) Ds. -Tertib-i Sini-, C. 1 1 ve 12'de yer alan bu karanimelere daha önce M. Bülend VARLIK dikkat çekmiştir (bk. MüdAfaa-i Milliye Cemiyeti Üzerine, T.T. der., sayı: 17, My . 1985, s. 2 (209). 1 45


X. CEMİYETİN NEŞRİYATI

Maksadı, halkı eğitmek, harekete geçirip belli hedeflere yö­ neltmek olan bir cemiyetin, toplumun her tabakasıyla alakası vardır. Dolayısıyla basınla ilişkisi azami derecededir. Nitekim Müdafaa-i Milliye Cemiyeti de faaliyetlerini günlük gazetelerle halka d�yurmuş ve varlığım, kamuoyunda daima canlı tutmuştur. Bazı mühim çalışmalarım ise yıllık faaliyet raporu olarak risale halinde neşretmiştir. Bazı çağrılarını günlük gazetelere verdiği beyannamelerle duyururken, çok mühim addedilen konulardaki duyurularını ise günlük gazetelerde neşretmek yanında el ilanı ve risale olarak da bastırıp dağıtmıştır. Bu itibarla, biz bu ba­ histe, yalnızca cemiyetin tespit edebildiğimiz el iJanı, risale ve kitaplarını inceleyip tanıtacağız. Edirne'den Basra'ya kadar bütün Osmanlı memleketlerinde şubeleri, çalışmaları olan Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin her vilayette kitap, risale veya el ilanı neşretmiş olması gerektiğini düşünüyoruz . Fakat maalesef elimizdeki (yahut bizim bulabil­ diğimiz) neşriyatın -ikisi dışında- tamamı İstanbul'da yayım­ lanmış olanlardır. 1 , 2, 3 - NİZAMNAMELER

Muhakkak ki ilk kuruluş günlerinde cemiyetin çalışmalarım hukuki bir temele oturtmak maksadıyla bir nizamname hazırlanmıştır. Fakat devletin resmi yayın organı Düstur'da, bu nizamname yer almamıştır. Sözkonusu arızi durumun sebebini de bilmiyoruz. Belki o günlerin olağanüstü şartlan, böyle bir meş1 46


guliyeti elzem olmaktan çıkarmıştır. Dolayısıyla cemiyetin, faa­ liyetlerini, ilk yayın olarak değerlendirdiğimiz "Osmanlı MüdMaa-i Milliye Cemiyeti İstanbul Şuabit-ı Merkeziyesi Teşkilitına Dair TalimatnAmedir" adlı nizamnameye göre yürüttüğünü kabul edebiliriz. Balkan Harbi'nin ikinci safltasından sonra cemiyetin "Müzaheret-i Milliye" adıyla yenilenmek istenişinden ve ilk bir yıllık devre için hazırlanan "Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Mec­ muasıdır" adlı faaliyet raporuna (s. 1 2) istinaden, "yeni bir ni­ zamname hazırlandığı"ndan daha önce bahsetmiştik. 1 3 Ağustos 19 14'te kabul edilen yeni nizamname 20 Ağustos 1 9 14'te, 1913 numaralı Takvim-i Vekayi 'de yayımlanmış ve Düstur'a (Ter­ tib-i Sani, b.c. s. 990-1001) da alınmıştır. Söz konusu metnin ki­ tap olarak künyesi şöyledir :

MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİYETİ NİZAMNAME-İ ESASİSİ, Matbaa-i Amire, (İstanbul), 1 330(19 14) 14 s. Adı geçen kitapçığın basımı sırasında birkaç dizgi yanlışı yapılmıştır. Bu yanlışların en mühimmi, 1 . maddedeki kuruluş tarihinin " 19 Kanun-ı Sani 1329" olarak gösterilmesidir. Belki de bu yüzden cemiyet aynı yıl içerisinde nizamnamenin yeni bir baskısını yayımlamıştır :

MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİYETİ NİZAMNAME-İ ESASİSİ, Matbaa-i Ahmed İhsan ve Şürekası, Dersaadet, 1 330 (19 14) 22 s. Tank Zafer TUNAYA, nizamnamenin ilk baskısından fay­ dalanarak, tamamı altı fasıl halinde 56 madde olan bu metnin, ilk dört faslındaki otuz altı maddesini vermiştir ı . Dördüncü fasıldan kalan son dört bölümün ve öteki iki fasılda yer alan bölümlerin başlıkları şöyledir : (1) Tarık Zafer TUNA YA : a.g.e. , C. 1,

s.

450-455 . 147


"Fasl-ı rabi "den i 5 - Heyet-i darenin Veı.aifi (madde: 37-41) 6 - Meclis-i Umumiyenin Veı.aifi (madde: 42) 7 - Vilôyat Kongrelerinin Veı.aifi (madde:43-44) 8 - Umumi Kongrenin Veı.aifi (madde: 45-47) Fasl-ı Hamis intihabat Beyanındadır (madde 48-52) Fasl-ı Sadis Mevadd-ı Matenevvia Beyanındadır (madde: 53-56 " 191 8'de, 1914 nizamnamesinde epeyce değişiklik öngören bir tadil layihası hazırlanmıştır. Layihanın ilk beş sayfası, lüzum görülen tadilat ve ilavelere dair sebeplerin sıralandığı mazbata metnidir. Cemiyetin Ocak 191 9'da neşrettiği beyannamede (bk. EK-1) "HesabiJı teftişini nizamname-i esasi haktunete bırakmıştır. hükumet istedili zaman, bu hesabôtı ra 'yet eder " deniyor2 . Bu­ rada 1914 nizamnamesinin 1 8 . maddesine atıf vardır. Tadil layi­ hasında ise bu madde değiştirilmiştir. Şu halde, 1919'da, 1914 nizamnamesi yürürlüktedir. 1 9 1 8'de hazırlanan tadil layihası işleme konmamış veya kabul edilmemiştir. Sözü edilen ve öneminden dolayı tam metnini verdiğimiz matbu layihanın künyesi şöyledir :

-MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİYETİ NİZAMNAME-İ ESASİSİ TADİL LAYİHASI, Ahmediye Matbaacılık Şirketi, Dersaadet, 1 334 ( 1 9 1 8), 24 s. 4 OSMANLI MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİYETİ İSTANBUL ŞUABATi MERKEZİYESİ TEŞKİLATINA DAİR TALİMATTIR. -

Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin yayımladığı ilk eserdir. İstanbul'da tarihsiz olarak basılan iki sayfalık broşür, cemiyetin (2) "MildAfaa-1 Milliye Cemiyeti BcyannAmesl", s. 4. 148


kurulduğu ilk günlerde (Şubat 1913) basılmıştır. Aym tali­ matname, böyle bir teşkilatlanmaya niçin gerek duyulduğu so­ rusuna cevap teşkil edecek mahiyette bir beyanname ile birlikte gazetelerde yayımlanmıştır3 . Beyannameye göre, İstanbul şubelerinin tespitinde o günkü belediye taksimatı esas alınmıştır. Söz konusu şubeler Beyazıd, Fatih, Beyoğlu, İstinye, Anadolu­ hisan, Üsküdar, Kadıköy, Adalar, Makriköy (Bakırköy) bele­ diyelerinde ve İstanbul vilayetine bağlı Gekboze (Gebze), Kartal ve Şile kazalarında açılmıştır. 5

-

MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİYETİNİN BEYAN­

NAMESİ, Matbaa-i Hayriye ve Şürekası, (İstanbul, Temmuz 1913), 1 s . Edirne'nin Bulgar işgalinden kurtarılması üzerine, cemiyet bir şükran duası merasimi tertiplemiştir. Çalışmamızın Giriş'inde ve muhtelif yerlerinde ifade ettiğimiz gibi, Edirne'nin işgali halkta büyük bir infial uyandırmıştı. İşte bu halet-i ruhiye içindeki bir toplumda, Edirne'nin kurtarılması tarifsiz sevinç yaratmışu. Or­ dunun başında bulunan Enver Paşa, yıldızının parlaması için ta­ lihin kendisine cömertçe sunduğu bu fırsatı iyi değerlendirmiş, "Edirne fatihi" olmuştu. Elimizdeki beyanname bu duygulan yaşayan bir toplumun psikolojisini vermesi bakımından son de­ rece mühimdir. Metindeki şu başlangıç cümleleri bu psikolojiyi gayet iyi yansıtmaktadır :

· 'Osmanlı ordusunu aylardan beri Çatalca hattında tutan si­ yasi mania/an, Rabb-ı zalcelôl, düşman/an birbirine daşarmek suretiyle ortadan kaldırdı. Ordumuza meydan aç_ıldı. Daşmanlanmızın ika ettikleri (yaptıkları) mezalime, Edime mu­ hitinde olsun nihayet vermek müyesser oldu. Allah 'ın bu lutf u inayetine hamd etmek dinf, ahlaki bir vazifedir' '. (3) "Beyanname -İ stanbul Ahali-i Muhteremesine-" , İk. gz . , nr. 5743, 2 Şt. 1328 / 1 7 Şt. 1913, s. 3-4, Beyannlmeden sonra verilen talimatname­ nin başlığı : "MüdAfaa-i Milliye Cemiyeti İ stanbul Şuabat-ı Merkeziyesi Teşkilatına Dair Talimanır" .

149


Beyannamede daha sonra, kalbinde vatan muhabbeti taşıyan her Osmanlının bu vazifeyi zaten ifa ettiği fakat camilerde hep birlikte yapıJacak duanın, "kardeşliğimizi .. bütün aleme göste­ receği vurgulanmıştır.

"Rabbim sana bin hamd U senli! " cümlesiyle biten be­ yannamenin altındaki "Program .. da 23 Temmuz 1 9 1 3 Cuma günü cuma namazından sonra, hangi camilerde dua edileceği bildirilmiştir. Programda aynca, duadan sonra Harbiye Nezareti önünde toplanılacağı, burada bütün kulüp ve cemiyetler için ayn ayn yerler tahsis edildiği belirtilmiştir. Fakat 23 Temmuz 1 9 1 3 tarihli gazetelerde aynı beyanname yayımlanırken, "vaı.ife-i rr...ıhmidet "in camilerde i fasının daha münasip olduğu düşüncesiyle, Harbiye Nezareti meydanındaki toplantıdan vaz geçildiği duyurulmuştur4 . -

El ilanı olarak dağıtılan bu beyanname rafından Latin harfleriyle neşredilmiştir5 .

Mete TUNÇAY ta­

6 - DAR-ÜL YÜNÜN KONFERANS SALONUNDA KA­ DINLARIMIZIN İCTİMALARI; Tanin Mat . , İstanbul, 1 329 (19 13), 1 1 1 s .

Cemiyetin Hanımlar Heyetinin çalışmalarından bahsederken geniş ölçüde faydalandığımız bu eser, -tekrar edelim ki­ Hanımlar Heyetinin 8 Şubat 1913 ve 15 Şubat 1913 tarihlerinde Dar-ül Fünun Konferans Salonunda yaptığı iki toplantının tuta­ naklarıdır. 6-46 sayfalar birinci, daha sonrası da ikinci toplantıya aittir. Söz konusu toplantılar büyük ilgi görünce, cemiyet yayınlarını idare eden Hey'et-i İrşadiye, konuşma metinlerini bir kitapta toplama karan almıştır. Bundan dolayı devrin gazete ve dergileri konuşmaları genişçe özetlediği halde hiçbir konuşmayı "Müdafaa-i Mill iye Cemiyetinin Beyannamesi", İk. gz., nr. 5900 , 12 Tm. 1329 - 25 Tm. 1 9 13, s. 3, "Müı..iıhcrct-i Milliyeye Dair" T. gz. , nr. 167 1 , 1 2 Tm. 1329 - 25 Tm. 1913, s . 2 . (5) Mete TUNÇAY : a.g.y . , s. 69/2 13.

(4)

1 50


tam vermemiştir. Nitekim İctihad mecmuası bu durumu özellikle belirtmiştir6. 7 ÇİFTÇİ ÇOCUGU, Muharriri : Cemiyet-i Ziraiye Reis-i Sanisi, Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye ve Müdafaa-i Milliye Hey'et-i Fa'ale azasından Selanik Vali-i Sabıkı Hüseyin KAzım (Kadri), Matbaa-i Hayriye ve Şürekası, İstanbul 1 329 I 133 1 (1913), 80 s . resimli. -

Kapağındaki ifadelere göre, ' 'Köylerde ve kasabalardaki ib­ tidai ve rüşdi mekteplerinde, idadilerin ilk sınıflarında okutturul­ mak üzre yazılmış' ' mecannen dağıtılmıştır. ''Cemiyet, bu kitabı alanlardan yalnız bir şey ister; o da okumak ve okutmaktır ".

Hüseyin Kazım, eserinin"Bir - İki Söz" başlıklı mukadde­ mesinde (s. 3-4), Anadolu'da çiftçiliğin pek geride olduğunu, köylünün ziraat aleminden uzak bulunduğunu vurgulayarak, yıllarca arasında yaşadığı halkın ihtiyaçlarını yakından bildiğini ifade etmektedir. Yazar, Anadolu'nun bir ziraate uygun bir mem­ leket olmadığı kanaatindedir. Köylünün soğukta sıcakta, gece gündüz uğraşıp durduğu halde pek az kazanmasını felaket olarak nitelendiren yazar, buna ilci büyük sebep gösteriyor : Biri köylünün ziraatten habersiz bulunması, diğeri a'şar "bela "sı. Halk aynı bilgi seviyesinde kaldıkça ve hükıimet a'şar belasını biçare mil­ letin başından kaldırıp daha makıil bir vergi koymadıkça, mem­ leketimizde çiftçilik bir arpa boyu yol almaz.

Hüseyin KAzım Kadri, eserinin ve dolayısıyla Müdafaa-i Mil­ liye Cemiyetinin memleket çiftçiliğine hizmeti hususundaki bek­ lentilerini şöyle dile getiriyor : ' 'Bu ufak kitabı köy mekteplerinde okutturmak için yazdım ve Maddfaa-i Milliye Cemiyetine takdim ettim. Öyle itikad ederim ki, bu kitabımı okuyacak çocuklar öğrendiklerini yapmak isteye(6) "Hakiki Bir Hayat EmAresi", İc. nıc. , nr. 52, 31 KS. 1 328 (13 Şt. 1913), s. 1 1 8 1 .

151


celcler ve ufacık bir yenilik göstereceklerdir. BlJyle bir kitapta pek çok şey olamaz.. Fakat orada yazılan memleketin ihtiyaçlanna glJre daşantılmilş şeylerdir. �nadolu 'nun asırlardan beri çektiği fela­ ket ve sefaleti ortadan.-kaldırmak için bayllk himmetler ister. Bu kilçaciJk kitap bu yo� ileriye doğru atılmış bir adımdır. . . Ben de pbydnsız mihnet ve _ıztıraplanmla bununla -velev bir dakika için olsun- atfden llmitvdr oluyorum. . . • •

Mulcaddemesinin sonunda ' 'Tavşancıl - 17 Nisan 1 329'' (30 Nisan 1 9 1 3) kaydı bulunan Çiftçi Çocuğu ünvanlı kitapta daha sonra "Başlangıç" bölümüyle zirai bahislere girilmiştir. Yine, Hüseyin Kazım'ın "Anadolu Köylüsüne Çiftçi Öğüdü" adlı kitabında (s. 7), Hey'et-i İrşadiye üyesi Şeyh Salih Efendi'nin "Çiftçi Çocuğu"nun Arapçaya tercüme edilmesini istediğini öğreniyoruz. Yazarın olumlu karşıladığı bu teklifin gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit edemedik. 8 ANADOLU KÖYLÜSÜNE ÇİFTÇİ ÖGÜDÜ, Mu­ harriri : Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye ve Müdafaa-i Milliye Hey'et-i Fa'ale azasından Ziraat Cemiyeti sabık reis-i sanisi ve Selanik vali-i sabıkı Hüseyin Kazım (Kadri), Matbaa-i Hayriye ve Şürekası, 1 329 I 133 1 ( 1 9 1 3), 63 s . , resimli, kapağı kırmızı renkli . -

Adından anlaşılacağı üzre b u eser de "Çiftçi Çocuğu" gibi ziraatle ilgilidir. Kitabın baş tarafında, ' ' Müdafaa-i Milliye Ce­ miyeti Riyaset-i Celilesine' ' hitaben kaleme alınmış bir yazı mev­ cuttur (s. 2-7) . Burada, tabiatın Anadolu'ya feyiz ve bereket bahşettiğini söylemenin kendimizi aldatmak olacağı, çünkü Anadolu'nun ziraate elverişli bulunmadığı öne sürülmüştür. Çiftçi Çocuğu'nda da savunulan bu fikir, yazının devamında genişçe ele alınarak ziraatimizin geri kalış sebepleri ortaya konmuştur. Muharrir, cemiyete, "Tavşancıl 13 Mayıs 1 329" (26 Mayıs 1913) kaydıyla yazdığı hitabın şu cümleleriyle noktalayarak zi­ rai bahislere geçiyor. -

1 52


"Anadolu 'nun en milhim ihtiyaç-ı ziratyesini köylülere bil­ direcek onlara doğru yolu gösterecek bir risale yazılıp bunun da cemiyet tarafından tab ettirilmesini muvafık gördüğüm için bu risdleciği de yazdım ve huzur-ı devletlerine takdim eyledim. Bu­ rada ziraat nokta-i nazanndan memleketin en ziyade mulıtaç ol­ duğu şeylerden sade ve açık bir lisanla bahsettim ve çiftçilere yapılması pek kolay olan işleri söyledim. Ümid ederim ki, bu tanda atılan tohumlann bir kısmı çUramaş olsa bile birçok lan da filiz­ lenir ve büyüyüp hasılôt verir. Lutf-ı delôlet-i devletlerini ve ta 'ıJmdt-ı mahsusamın kabulünü rica ederim ' '. 9 MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİYETİ MECMUASI­ Dm, Matbaa-i Hayriye ve Şürekası, İstanbul , 1 329 ( 1 9 14), 26 s. -

Son sayfasında Dahiliye Nezaretinin cemiyete gönderdiği 24 · Şubat 1 329 (9 Mart 1 91 4) tarihli bir tezkere bulunmaktadır. 5 Mayıs 1914 tarihli İkdam'da (nr . 6 1 79) ise bu yayın organının basım ilanı mevcuttur. Bu tarihlerden dolayı, basım yılını (1 329) 1 9 14 olarak değerlendirmek gerekir. Adındaki "mecmua" ke­ limesine bakarak on ı bir süreli yayın saymak hatalı olur. İç ka­ pağındaki ifade, risalenin muhtevasını anlatmaktadır : "MUdafaa-i Milliye Cemiyetinin bidayet-i teşekkülü olan 1328 Kanun-ı Sanisi ondokuzuna kadar bir senelik muame/at-ı umumiyesiyle cemiyet namına vdrid olan ianat ve teberrilat ve sarfiyat ve irsa/atı muh­ tevtdir ' '. ..

Eser, Süleyman Nazif'in "Bir Mukaddeme"siyle (s. 3-6) başlamaktadır. Yazının girişi, cemiyetin gerekliliği hakkındadır :

' 'itikadımızca Madafaa-i Mil/iyeye ait teşebbüsler, tehlikele­ rin savletinden evvel vaki olmaktadır. Geç kalan bir muavenet ekseriya akim olur. Bulgar/an onbeş günden az bir müddet zarfında Kırkkilise hududundan lstanbul civanna getiren sebep ve kuvvet, ordusunun tefevvuk-ı maddt ve manevisi değil, vatan­ perverlik hissinin orada otuz seneden ziyade terbiye ve tenmiye edilmiş olmasıdır ' '. 1 53


Süleyman Nazif, yazısının devamında ümitsizliği yeriyor : Devletimiz daha büyük musibetler gönnüştür. Timur istilasından sonra bu topraktan cihangirane bir devlet fışkınvermesini açıkla­ yacak sebep pek basittir. "Bu millet ölmek değil yaşamak isti­ yor" . Gelecekten ümitli bir mağlubiyet, ümitsiz bir galebeden daha hayırlıdır. Hiçbir arıza, ülke sahibi bir toplumu yükselme ve ilerleme yolundan alıkoyamaz. Hükı1metin müsadesi ve teşvikiyle kurulan Müdıifaa-i Milliye Cemiyeti işte bunu sağlamaya gayret gösterecektir. Risalede daha sonra "Hey'et-i İdare" adına kaleme alınmış "Müdifaa-i Milliye Cemiyetinin Suret-i Teşkili ve Hal ve İstikbali" başlıklı bir bölüm ile cemiyetin çalışmalarından bah­ sedilen kısımlar yer almaktadır. 10 - VEREME KARŞI MÜDAFAA, Matbaa-i Ahmet İhsan ve Şürekası Matbaacılık Osmanlı Şirketi, 1 329 (191 3), 80 s. Da­ hiliye Nezareti Sıhhıye Müdüriyet-i Umumiyesi tarafından tercüme ettirilen bu eseri, Müdıifaa-i Milliye Cemiyeti bastırıp mecan­ nen dağıtmıştır. İçinde yer yer konuyla ilgili resimler bulunan kitabın sonunda Dr. Besim Ömer (AKALIN) Paşa'nın 2 Kinun­ ı Evvel 1 329 (15 Aralık 1913) tarih kaydıyla cemiyet başkanlığına hitaben bir yazısı vardır. Paşa'nın ilci sayfayı işgfil eden tek cümle­ lik yazısından anJaşıldığına göre, Müdıifaa-i Milliye Cemiyeti, veremin toplum sağlığını ve nüfus artışını tehdid edici boyutlara ulaşmasını dikkate alarak, 24 Teşrin-i Sani 329 (7 Aralık 19 13) tarih ve 1 87 sayılı yazısıyla Dahiliye Nezareti Sıhhıye-i Umu­ miye Müdüriyetinden, İstanbul'daki "Verem Mtızesi "nin civar civar vilayetlere sevk ve teşhirini istemiş, gerekli masrafları karşılayacağını taahhüt etmiştir. Sözünü ettiğimiz kitap da işte bu faaliyet çerçevesinde tercüme ettirilmiştir. Ancak eserin ya­ zan ve mütercimin kim olduğuna dair bir işarete tesadüf ede­ medik. 1 54


11

-

FETEVA-YI ŞERİFE, BEYANNAME-İ HÜMA YUN

SURETİDİR, BAŞKUMANDANLIK VEKALETİNİN BE­ YANNAMESİ SURETİDİR, Matbaa-i Ahmet İhsan ve Şürekası, (İstanbul, 1 9 1 4) , 2 s. (bk. EK - 4) .

Tek yaprak halinde bir el ilanıdır. Bir yüzünde

Ürgüplü Hayri Efendi (1 867- 1 92 1 )'nin 1.

hazırladığı beş bölümlük (beş soru ve cevap)

b e r

Şeyhülislam

Dünya Savaşı dolayısıyla

C

i h a d - ı

fetvası bulunmaktadır. Diğer yüzünde (s. 2) ise

E k

Sultan

Reşad 'ın aynı savaş dolayısıyla yayımladığı 22 Zilhicce 322/29 Teşrin-i Evvel ( 1 1 Kasım 1 9 1 4) tarihli beyannamesi mevcuttur.

Beyannfune-i Hümayun Surcti'nin altında da Başkumandanlık Vekale­ tinin konuyla ilgili beyannamesi yer almaktadır.

1. Dünya Savaşı dolayısıyla muhtelif fetvalar neşredilmiştir. Bun­

lardan bir kısmı, Kerbela gibi Şiiler için kutsal merkezlerindeki

ulemadan alınmış fakat İran hükömeti tarafında,n kendi sınırlan da­ hilinde yayımlanması yasaklanmıştır. Söz konusu fetvalar bu böl­

geye ancak Osmanlı ordusuyla birlikte girecektir.

Abdülaziz Çaviş Efendi

ise Arapların yaşadığı bölgelerde

yayımlanmak için Arapça bir fetva hazırlanmıştır7.

Cemiyetin basıp dağıttığı fetvanın, beklenen faydayı sağlamamakla birlikte diğerlerinden daha tesirli olduğu muhak­ kaktır. Beş bölümlük fetvanın ilk kısmı Tevbe Suresinin 41 . ayet-i kerimesine istina.den hazırlanmışur. Özetle, İslamiyet aleyhine düşman taaruzu, islim ahalinin tazyik albnda bulunması ve Islam memleketlerinin düşman istilası tehlikesinden dolayı İslam padişahının cihad ilin etmesi durumunda bu emre uymanın her­ kes için farz olup olmadığı sorulmaktadır. Cevap : "Olur". İkinci kısım, Rusya, İngiltere, Fransa ve onların yardımcısı olan devletlerin idaresi altındaki Müslümanların da cihada uy­ malarının farz olduğunu beyan eder. Üçüncü soru ve cevabı, bütün Müslümanların cihada uyması gerekirken, uymayanların asi ve günahkar olacağına dairdir. Dördüncü bölümde, İslam devletiyle (Osmanlı Devleti) harbe giren devletin müslüm halkının bütün aileleri mahvedilmek sure(7) Yusuf Hikmet BAVUR : a.g.c. , C. m, Kısım

:

1, s.

324-325. 1 55


tiyle harbe zorlansalar da İslam askerine karşı savaşanların katil ola­ cağı hükmü verilmiştir. Beşinci ve son bölüm ise dördüncü bölümün bir benzeridir. Bu­

rada, İngiltere , Fransa, Rusya, Sırbistan ve Karadağ devletleri ve müttefiklerinin idaresindeki Müslümanların Osmanlı Devleti'nin müttefiki

Almanya 'ya karşı

belirtilmiştir8.

savaşmalarının da caiz olmadığı

Sultan Mehmed Reşad'ın

Beyanname-i Hümayun'u üç

bölümdür. İlk bölümde, Osmanlı Devleti 'ni savaşa girmeye mec­ bur kılan sebepler özetlenmiştir. Diğer bölümler ise askere ce­ saret verici, vazifelerinin kutsiyetini hatırlatıcı cümlelerden müteşekkildir. Son kısımda, "Bugünkü harpte birlikte hareket et­

tiğimiz dünyanın en cesur ve muhteşem iki ordusuyla silah

arkadaşlığı ettiğimizi unutmayınız" cümlesi (bk. Ek- ) o yıllarda Avusturya ve bilhassa Alman ordusuna ne kadar güvenildiğini göstermesi bakımından gayet manidardır9.

"Başkumandan Vekili Enver"

imzasıyla yayımlanan me­

tinde ise, padişahın "İrade-i Seniyyesi" askere tebliğ edilmek­ tedir. Söz konusu üç metin içinde yalnızca Enver Paşa'nınki gayet düzgün bir Türkçe ile kaleme alınmıştır .

Ehemmiyeti dolayısıyla b u üç metin, yeni harflere aktarıla­

rak çalışmamızın sonuna eklenmiştir (bk. Ek

-

4).

(8) Söz konusu "Cihad-ı Ekber Fetvası" muhteva ve tesir gücü bakımından birçok kaynakta tahlil edildiği için, hakkında daha fazla bilgi vermeyi, lüzumsuz ad­ dediyoruz. Geniş bilgi için bk. Yusuf Hikmet BAYUR a.g.e., C. m, Kısım: I, s. 320-348, Şevket Süreyya AYDEMİR a.g.e., C. Il, s. 559-565, Adı geçen kaynalclarda metinlerden iktibas yapılırken yanlış okumalar bulunduğu görülmektedir. El yazısı Cihad-ı Ekber "Fetvl"sı için bk. Ek - 3. (9) 1. Dünya Harbi sırasında; Alman, Avusturya - Macaristan ve Bulgar ordu­ sunda vazifeli doktorlar, bir Silah Kardaşlık Cemiyeti kurmuşlardı. Gayesi, adı geçen müttefik devleılerin hekimleri arasında dosıluklar kurulmasına ve bilgi alış-verişi sağlanmasına vesile teşkil etmek olan bu cemiyetin dördüncü şubesi ise harbin sonlarında, bizim hekimlerimiz tarafından -bilhassa Cemiyet-1 Tıbbiye-! Osmaniye üyesi ve Sahra Sıhhiye Müfeııiş-i Umumisi Süleyman Numan Paşa (1868-1925)'nin gayretleriyle- kurulmuştu - Cemiyette 1;örev alan ilk kadroda şu isimler vardı : Şuabat-ı Umumiye reisi : Hüseyin Cahid (YALÇIN) Bey, reis : Dr. Süleyman Numan Paşa, reis-i saoi : Besim Ömer (AKALIN) Paşa, aza : Dr. Akil Muhtar (ÖZDEN) - (1877-1 949), Sıhhıye Umum Müdürü Dr. Adnan (ADIVAR) - (1 882-1955), Kltib-i umumi : Ziya Nuri (BİRGİ) Paşa (1872-1936), kasadir : Duan Derviş Pap, kiıip : Fevzi Bey

1 56


12 HARB-İ UMUMİ ÇANAKKALE HATIRASI, Çanak­ kale Savaşlarına ait fotoğraflan ihtiva eden birer bant halinde 15 adet albümdür ( 1 9 1 4). -

Üı.erinde cemiyetin adı da bulunan kapaklarının bir yüzü Türkçe diğer yüzü Almancadır. ("Nationale verteidiggung WELTKİEG ERİNNERUNG AN TSCHANAK - KALE")

13 HARB-İ UMUMİ PANORAMASI, Ahmet İhsan ve Şürekası Matbaacılık Osmanlı Şirketi , İstanbul, 1 330/ 1 9 1 4, 32'şer sayfa 9 adet albüm. -

Albümde, 1. Dünya Harbi ile alakalı fotoğraflar yer almaktadır.

Aynı adla Kütüphane-i İslam ve Askeri Kütüphanesi sahibi İbra­ him Hilmi (ÇI(;mAÇAN) ( l 880- 1 963)'da bir seri albüm neşretmiştir. (Matbaa-i Hayriye ve Şürekası, İstanbul 1 330/1914) . Tamamı 12'şer sayfaqan meydana gelen dokuz adetlik b u serinin kapağında Fransızca adı (Albüm de la guerre generale) da yazılıdır. Fakat İbrahim Hilmi'nin neşri ile cemiyetin bir ilgisi yoktur.

C İHAD-1 EKBER, Mehmed Es'ad, Ahenk Matbaası , 14 (İzmir) , 1 330 ( 1 9 1 4), 14 s. "İzmir Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin millete armağanıdır" . Kapağında, "her müslüman okusun ve okut­ sun" ibaresi ile "parasızdır" notu bulunmaktadır. 2 . sayfada yer alan "Büyük Bir Rica" başlığı altındaki şu hitaplar çok anlamlıdır : -

"Ey Muhterem Kardeş! Bu kitabı okuduktan sonra yırtma diğer bir din kardeşine ver, mefJlini daima arkadaşına anlat! Ey KtJy Hocası, Ey Çalışkan Mulallim! KlJy kahvesinde bu kitabı okuduğunuz zaman mealini anlatmak­ tan vazgeçme. Ey Sevgili Baba! Ailene, çocuklanna, akrabalarına bu kitabı oku. Madôfaa-i Mil­ /iyeye koşmak senin için bir vazife olduğunu hiç unutma. (bk. "Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye - Düokü FevkalAde İctiml", ik. gz., or. 7717, S Ağ. 1334/1918, s. 2). Bu teşebbüs, harbin sonlarında bile, Osmanlı lcaınuoyunda, müııefikle­ riınizin gücüne duyulan güvene kili bir delil sayılabilir.

1 57


Ey Dindaşım! Dtışmanlanna karşı kalbinde kin ve intikam taşı. Senin öl­ meyi vazife bilen dindaşlarını, vatandaşlarını unutma. Onların rahat ölmesi için çalış. Milleti düşünen, muhafaza eden Madafaa-i Mil/iyeyi korumak senin en büytık bir borcundur. Borcunu ifaya gayret et ' '.

Mehmed Es'ad Efendi, halifenin (Sultan Reşad) ilan ettiği "Cihad-ı Ekberi, esaret altındaki İslam alemine uzatılmış • 'halaskar bir yed-i beyza' ' olarak nitelemektedir. Müslümanlann aralanndanki mezhep farklılığını unutarak elele vermelerinin ge­ rekliliği de, vurgulanan başka bir husustur. Kolayca tahmin edi­ lebileceği gibi eserin büyük bir kısmında ayet ve hadislerle, cihadın anlam ve önemi belirtilmiş ve İslam tarihinin gurur verici lev­ haları hatırlatılmıştır. Kitabın en dikkat çekici yönü ise dilinin yalınlığıdır. Yani kelime kadrosu itibariyle, köy kahvesindeki vatandaşın hiç duymadığı ifadeler pek kullanılmamıştır. Eserden aldığımız aşağıdaki cümleler onun sıraladığımız özelliklerini tem­ sil edebilir : "Din kardaşlar! Londra, Paris ve Petersburg htıkumetleri alem-i lsldmın terakkileri ile kendilerinin iflas edeceklerini pek gazel bildiklerinden iki - aç yaz seneden beri lslôm aleyhine per­ verde ettiklerifikirlerini tatbik ederek nihayet onu bugünkü hdl-i inkıraz ve esarete d(lçar ettiler. Bugün Hindistan 'da elli sekiz. mil­ -yon din kardeşimiı. lngiltere 'nin zencir-i esaretinde kıvrandığı gibi Tarlc evlMının beşiği olmakla beraber vakıiyle medeniyetini batan dleme gösteren batan cihanı hayrette bırakan Türkistan ile Kınm, Kafkasya, Kazan cihet/erindeki mas/amanlar da zalim Rusya 'nın taht-ı ı.ulm ve kahnnda inliyor. Cezayir, Tunus ve Fas 'taki kardeşlerimiz de Fransa mösyö/erinin ayaklan altında can çekişiyor " (s. 12). "Allah kelimesini ytıkseltmeye koşalım. Kafkasya 'daki kardeşler, Mısır'daki dindaşlar bizim oralara varl2dumuı.la zincir-i esaretlerini kıracaklar, oradaki mukadde­ sat-ı lsltimiyenin Moskof ayılanmn çocuk/an ve Britanya may­ munlannın kirli çizmelerinden tathir edilmesi (temizlenmesi) zamanı hultU etmiştir '' (s. 8). 1 58


15 CİHAD-1 EKBER, Toplayan : Mehmed Halis, Ka­ naat Kütüphinesi Mat. , İstanbul, 1 333 (1915), 40 s. -

Doğrudan cemiyetin yayını olmamakla birlikte, hasılatı Müdafaa-i Milliyeye bırakılmıştır. İki sayfalık "Mukaddeme" den sonra asıl konuya girilerek "cihad"ın lügat manasından, "kitap, sünnet ve icma-ı ümmet ile" farz oluşuna kadar her boyutu, her yönü ele alınmıştır. Kapağındaki ' 'Cihad-ı ekber hakkındaki tetebbuatı ve sadr-ı islamdaki bazı macahidin-i islamiyenin izhlir ettikleri müessir hamaseti şlimildir ' ' cümlesi risalenin muhtevasına dair yeterli bil­ giyi vermektedir.

Mehmed Halis Efendi'nin üslubu, klasik bir dini eser üslfıbun­ dan farklı değildir. Pek sık kullanılan tamlamalar ve daha ziyade konuyu derinlemesine bilenlere hitap eden ıstılahlar, bu üsllıbun tanıtıcı özellikleridir. Bu yönüyle Mehmed Halis Efendi'nin eseri, İzmir Müdafaa-i Milliye Cemiyeti tarafından dağıtılan • 'Cihad-ı Ekber" isimli eserden epeyce farklıdır. Eserin hem dilini gös­ termesi hem de muhtevasına dair yazarın sözleri olmasından ötürü "Mukaddeme"den şu birkaç cümleyi iktibas ediyoruz. "Şimdi bütün /slômlar kelime-i tevhidin elimi ' o/dutu mlinli-yı ulviyeti piş-i nazar-ı ibtisara alarak halife-i ls!am ve hadim-al harameyn-aş-şerijin padişahımız emir-al-müminin efen­ dimizfetlivli-yı şerife mucibince bize taaruz edenlere karşı i/an-ı cihad-ı ekber eyledi. Cümleten silaha sanldık. Bu cihad-ı ekbe­ rin mlinli-yı ulvisi batan lilem-i /slôma münteşir olacatından cümlesi bu halife-i ali-makamın emrine imtisale dinen ve siya­ seten memur ve mükelleftir. Cihadın mevzuôt-ı esasiyesiyle sadr-ı İslamda tatbik olunan ahkam-ı liliyesinin istitaôtım haricinde o/­ dutu halde birçok kütllb-i mutebere ve esônid-i sahiha ve vesôik-i adideye istinaden ve i 'timtiden bu muhtasar ristilede alli-kadr-ül imkan cem ve telfika cür 'et eyledim ". 159


CİHAD, tabi ve nişir-i mes'ulü : Osmanlı Hizmet-i 16 Umumiye Emniyet Acentesi (sahibi) Uzun Selim oğullanndan İsmail Faile, Mehmed Latif ve Şürekası Manok H(a). Koçunyan Mat., Dersaadet, 1 33 1 (1915), 2 + 30 s . , kapağı açık mavi renkli. -

Kitapçığın arka kapağındaki ilandan öğrendiğimize göre, Hizmet-i Umumiye Acentesi (İdare yeri : Çakmakçılar Yokuşu, Büyük Yeni Han, üst kat 9 numara), "Harp devam ettikçe her hafta bir eser" çıkarmak suretiyle "Madôfaa-i Milliye Kaıtıpha­ nesi adlı bir külliyat oluşturulmasına karar vermiştir. Bu eser­ lerin satışından elde edilecek kıirın % 30'u Müdıifaa-i Milliye Cemiyeti iane komisyonuna bırakılacaktır. Cihad, söz konusu külliyatın ilk kitabıdır. Yani doğrudan cemiyetin yayını değildir. Fakat İsmail Faik'in cemiyet mensubu olması ve bu yayın faa­ liyetini de aynı sıfatla göstermesi ihtimal dahilindedir. Kendisi, Müdifaa-i Milliye Cemiyetini "fırka-i halaskarin" diye nitelen­ direrek ona yardım konusunda, bir Osmanlı olarak üzerine düşen yayın faaliyeti vazifesini yerine getirdiğini söylemektedir. Ese­ rin başına koyduğu "Vatandaşlara" adlı hitabeyi okuyalım : ' '

"Muhterem Vatandaşlar! Vatan-ı mukaddesimizin taksimi için ittifak eden Balkan tare­ dilerinin dört aydan beridir lstanbul kapılanna kadar gelerek môrurlllıe ve miıtehakkimline bir surette 'ya &lime ya harp!' diye feryatlar kopannakta ve batan geçtikleri mahallelerdeki çoluk çocuk, ihtiyar, kadın ve hasta malul bilumum kardeşlerimizin ın, can, mallanna tecavUz etmekte olduk/annı maalesefgördak; işittik. Binaenaleyh bugan kalpleri vatan hissiyle çarpan billi-tefrik-i cins ve mezhep batan Osmanlılara bu müttefiklerin mahv a perişan edilmesi için silaha sarılıp bil-fiil gazaya gitmek yahud o suretle hizmet etmek/andır. işte bu/arizanın hasn-i suretle ijlJsına me­ muren de ortada bir Madôfaa-i Milliye Cemiyeti namıyla birfirka-i halôskôrôn vardır. Bilô-tefrik-i meslek ve fırka herkes; her Os­ manlı uhdesine daşen vazifeyi yapmak az.re o cemiyetin elini tut1 60


malı; memleketini kurtarmalıdır. Bizim de yapabileceğimiz ıey, eser neşrederek tevellad edecek meblağın kısm-ı mühimmini ce­ miyete takdim eylemektir. Hemen Cenlib-ı Hak Osmanlılara za­ fer ve muvaffakiyet ihsan buyursun. Madafaa-i Milliye Cemiyeti de tuttuğu meslek-i hasenesinde sebat ile milletin haldskdr-ı ha­ kikisi olsun (. . . ). İ(bnüttahir) İ(smail) F(aik) ". Risalenin asıl metin kısmında, "cihad"ın lügat ve fıkıhtaki manalarından hareketle mahiyeti açıklanıyor ve herkesin boynu­ nun borcu bir farz olduğu üzerinde duruluyor. Cihadı gerektiren şartlardan sonra, Aristo'nun muharebede dikkat edilecek husus­ lar hakkındaki görüşleri aktarılıyor. Eserde yer alan son metin Farsça yazılmış manzum bir duadır. metnin yazan olarak bir başkasının adı zikredilme.diğine göre, bu kısım da İbnüttahir İsmail Faik'in kaleminden çikmış olmalıdır. 17 - ORDU - DONANMA, tıibi 've naşir-i mes'Ulü : Os­ manlı Hizmet-i Umumiye Acentesi (sahibi) Uzun Selim Oğullarından İsmail Faik. -Mehmed Latif ve Şürekası, Manok H(a) Koçuyan Mat. , Dersaadet, 1 33 1 ( 19 1 5), 2 + 30 s . , (Derleyen: İbnüttahir İsmail Faik) "Müdafaa-i Milliye Kütüpbanesi'nin ikinci kitabıdır. Se­ rinin ilk kitabı Cihad'ın başındaki "Vatandaşlara" parçasında, ikinci kitabın "Ordu ve Harp" adını taşıyacağı belirtilmişken daha sonra bu isim, Ordu - Donanma olarak değiştirilmiştir : Kitap, hamasi şiirlerden meydana getirilmiş bir antolojidir. Metinlerden önce, İ(bnüttahir) İ(smail) F(aik)'in "Muazzez Karl'lere" başlıklı bir açıklaması yer almaktadır. Eser sahiple­ rine teşekkür edilen bu kısımda, manzumelerin çoğunun "erbab-ı seyf ü kalemden" Hasan Sıdkı'ya ait olduğu belirtiliyor. Yozgat'lı Hasan Sıdkı, Edime ve Serez'de topçu kumandanlığı yapmış olup, iki divan sahibi asker şairlerimizden biridir. Cumhuriyet devri şairlerimizden Ercümend Behzad LAV (1903- 1984)'ın babası 161


olan bu zat, l 9 12'de ölmüştürlO. Yukarıda bahsi geçen açıkla­ manın sonunda külliyatın üçüncü kitabı da bildiriliyor : Neşiid-l Harp. Fakat ısrarlı araştırmalarımıza rağmen, bu eserin çıktığına dair bir işarete tesadüf edemedik.

Ordu Donanma isimli antolojideki manzumeler sırasıyla -

şunlardır : Yürüyün : Hasan Sıdkı Arş! İleri : Hasan Sıdkı Harb-i Umumi : Hasan Sıdkı Yaşasın Zafer : Hasan Sıdkı Türk Oğluyuz Cenk İsteriz : AbdülbMd Feyzi Donanma Hakkında Neşide-i İntibahi : Hasan Sıdkı Girid İçin : (Mehmed) Tahir Nadi (1876-?) Girid Şarkısı : Cenani Masumun Temenni-i Şehadeti : Emin Haki (1889-1920) Vatan Duygusu : İ(bnüttahir) İ(smail) F(aik)

191 1 yılı şubatından itibaren çıkarılan Müdafaa-i Milliye adlı derginin konumuz olan cemiyetle alakası yokturl 1 . Anılan "askeri ve fenni Osmanlı gazetesi"nde "Müdafaa-i Milliye Külliyatı" adlı bir seri başlatmıştır. Derginin tahrir heyeti, 1. Dünya Harbi'nin ateşten günlerinde (1915) Alman yazan Von Emmaunel'den tercüme ettiği "Rus Ordusuna Dair Ne Bilin­ meli?" ünvanlı kitabı, bu seriden bastırmıştır. Fakat dergi gibi bu yayının da Müdıifaa-i Milliye Cemiyeti veya İsmail Faik ' i n "Müdafaa-i Milliye Kütüphanesi " projesi ile bir ilgisi yoktur. 18 - HASTABAKICI KİTABI, Fatma Zeliha, (Oxford Mss'den tere . ) , Matbaa-i Hayriye ve Şürekası, İstanbul, 133 1 (1915), 326 s . Eseri Türkçeye çeviren Fatma Zeliha, Osman (10) Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi C. 6, İ stanbul, 1986 ("LAV, Ercümend Behzad" mad.). Ercümend Behzad LAV : Açıl Kilidim Açıl, İ stanbul, 1940, s. 36. (1 1) Bu hususa daha önce Mcte TUNÇAY dikkat çekmiştir (bk. a.g.y. s. 69).

162


Sadık Paşa (

)'mn kızıdır. Kitabın başındaki "Sıhhıye Müdür-i Umumisi Es'ad (IŞIK)" adlı imzasıyla 30 Mayıs 1 33 1 ( 1 2 Haziran 1 9 1 5) tarihli bir tezkire vardır. Cemiyete hitaben yazılmış bu tezkireden anlaşıldığına göre, hastabakıcılık kitabı Sıhhı ye Umum Müdürlüğü tarafından tedkik edilerek çok fay­ dalı olduğu sonucuna varılmış fakat bastırılması için tahsisat bulunamamıştır. Bundan dolayı, "mecruhlannuzın ıztıraplannı

tehvin (hafifletme) hususunda edilecek muavenet-i şejkatJcariyi (şejkatlice yardımı) mtınakkah (dazgan) bir ifade ile. . . ' ', "sade ve açık bir lisanla. . . " öğreten eserlerin "gubtir-ı mahrumiyet " altında kalmaması için, cemiyetin himmet gösterip bastırması istenmiştir. Kitabın kapağında "Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Merkez-i Umumisi tarafından tab' ettirilmiştir" ifadesi bulunmaktadır. 19 - HARBİN ETRAFINDA, Fuad Hulusi (DEMİRELLİ), Matbaa-i Ahmed İhsan ve Şürekası, İstanbul, 1 33 1 ( 1 9 1 5), 56 s. Şair, kitaba önsöz yerine koyduğu "Telhis-i Meram"da in­ maddi-manevi varlığını anne-babasına, ' 'muallim ve mürşidlerine" , vatan ve milletine borçlu olduğunu söylemekte­ dir. Fuad Hulusi , hamasi duygulara felsefi temel arama gayre­ tiyle, bu borcu ödememenin "çirkin bir nankörlük" olacağını vurgulamaktadır. Antalya mebusu ve cemiyetin Beyoğlu şubesi Hey'et-i İrşadiye reisi olan şair, meramım şu cümlelerle nok­ talıyor: sanın

"Şanlı şehid ve mecruhlarımızın önünde zanu-be-zemin (diz çökerek) acz U tekrim (saygı ifadesi) olarak cerfha-i kalbimden sızan kanlar ile yazdığım şu şiirleri Ummet-i naciyenin timsal-i hamiyeti olan Madafaa-i Milliye Cemiyet-i muhteremesine tak­ dim ve ihda ediyorum. Elimden gelen bu kadardır. Binaenaleyh kariin-i kiramdan kusurlarımın bağışlanmasım temenni eylerim ''. Kitaptaki "Çanakkale Sahne-i Harbi" başlıklı ilk manzume, "Süleyman Nesib" müstearıyla meşhur SüleymanpaşazAde Sami ( 1 866- 1 9 17)'nindir. Şair, eserini Süleyman Nesib'ten al1 63


dığı ilhamla yazdığını belirtmek için karmaşık bir cümle kur­ maktadır :

' 'Süleyman Nesib 'in, o ruh-ı necibin zat-ı enfas-ı meMik­ pesendi (melekler tarafından beğenilen nefeslerinin çocuğu) olan atideki şi 'r-i balendi o ndm-ı şehirin (anla ismin) maste 'iri (ödünç alanı) ve bu manzume-i garranın (gazel manzumenin) mu 'iri (ödünç vereni) ilstdd-ı fazail-peyda (faziletler gösteren astad) SUleymanpaşaıiJde Sami beyefendi 'nin masaade-i mahsusalanyla bil-istinsah kendiminkiler ile birlikte, hayır olanlara takdimen 'Madafaa-i Milliye 'ye takdime muvaffakıyetle bahtiyanm ' '. Balkan ve Çanakkale savaşlarının ilham ettiği manzumeler arasına mensur parçalar da serpiştirilmiştir. Fakat bu küçücük hikayelerdeki dil zevkinin yukarıya aldığımız Süleyman Nesib'le ilgili -adeta anlaşılmamak için yazılmış- ''münşiyane'' lisanla hiçbir alakası yoktur. ''Milli Ajans' 'ın Çanakkale Harbi haber­ leri gibi gösterilen bu metinlerde, Türkçenin tarihi gelişmesine uygun olarak konuşma diline çok yaklaşmış bir ifade sistemi ile karşılaşıyoruz. Eserin milli heyecan sağlamak maksadıyla cep­ hedeki askere ve geniş halk kitlelerine dağıtıldığı veya yazılırken bunun gözönüne alındığı düşünülebifü 1 2 . Böyle eserlerde ifade­ nin konuşma diline daha fazla yaklaşacağı pek tabiidir. Bir ör­ nek olmak üzre "Mehmed Çavuş Tepesi" bölümünde (s. 22) birkaç cümle alıyoruz :

' 'Mehmed Çavuş 14 Nisan muharebdtı esnasında takımı efradıyla bir tepenin muhafazasına memur olmuştu. 14 Nisan 'da düşman· o havaleye taarruz. etti, iki gan sonra silahdaşlarıyla bir­ likte tarassudda (gözetlemede) bulunan Mehmed Çavuş, düşmanın ileride bulunan bir tepeye doğru uzanmakta olduğunu gördü. O zaman şecere-i asdleti içinde nice gaziler, şehidler bulunan bu (1 2) Kitabın basımından iki yıl sonra (1917), Harbiye NeıJretinin "zabitin ve asAkiri teşvik ve teşci" edecek eserler hasırlatmak yolunda resmi bir giri­ şimi olmuştur. Geniş bilgi için bk. Tahir ALANGU : a.g.e., s. 345-347. 164


Tark askeri, ecdôduulın ı tevarüs ettiği askerlik.fikri, koluna takdığı nişanı, ihraz ettiği ana kadar gördüğü tecrübesiyle bu tepenin bi­ zim için hayat - memlıt meselesi olduğunu derhal derk etti (anladı) ve sırf sevk-i askeriyesiyle kimseden talimat almağa hacet gör­ meyerek takıma 'ileri ' emrini vermesini milteakip derhal şirane bir savletle düşmandan evvel sağ cenahımıza hakim olan mezkur tepeyi işgal etti ' '. Kitaptaki her manzume bir şaire ithaf edilmiştir. "Alem-i Is/ama ' ' manzumesi (s. 1 3) ' 'Şair-i lsltım Mehmed Akife Selam ' ' ithafıyla, "Bomba Tepesi Kahramanlarına" yazılan manzume (s. 35) ise "Ruh-ı Üsıad Ekrem 'e Fatiha " temennisiyle, kaleme alınmıştır. "Mehtap, Yangın ve Ruhum" şiirinde de "Şair-i Ma­ denad İsmail Safa 'ya Ralımet-i Rahman " dilenmiştir. "Gelibolu Saha-i Harbinde Mü�aşefe-i Ruh ' ' , ' 'Türk Şairi Emin el-vahy-i beltıgata se/Qm " ile (s. 4 1 ) "Orduda 10 Temmuz" ise "Cenab-ı

Üsıad, şehtıb-ı şiir ve inşada (Cenab Şahabeddin'e) tazimle "

yazılmıştır. 20 ÇANAKKALE CEPHESİNDE DUYUP DÜŞÜN­ DÜKLERİM, Muharriri : Kassam-ı Umumi müşaviri Üryanizade Ali Vahid. Necm-i İstikbal Mat. , Dar-ül Hilafet-ül -

Aliyye (İstanbul), 1332 / 1 334 (19 16) 36 s. Eserin bütün hasılau, amblemini taşıdığı Müdafaa-i Milliye Cemiyetine bırakılmıştır. İlk ve son sayfasındaki nota göre, 25 Aralık 1 9 16'da yazı­ lıp bitirilmiştir. Çanakkale Harbi'nin son safhasında, askere di­ ni-milli telkinlerde ve bazı incelemelerde bulunmak maksadıyla, Şeyh Es'ad-üş Şakir başkanlığında bir "Hey 'et-i ilmiye " ce� heye gitmiştir. Üryanizade Ali Vahid l3 de bu heyetin mihman­ darıdır. Eser, işte bu gezi notlarından meydana gelmiştir. İlk (13) Köy Hatibi, Askere Din Dersleri, Türkçe Hutbeler, Vücud Sağlıla adlı eserlerin yazarı olan ÜryanizAde, 191 8'de önce İstanbul'da sonra Ankara'da "Köy Hocası" adlı onbeş günlük bir gazete çıkannı�ur. Hacıbayram Ca­ miindeki vaazlarıyla tanınan ÜryaııiıAde , 1940'da ölmüştür (bk. Kizım Nami DURU : a.g.e., s. 134).

1 65


27 sayfa cepheyle ilgilidir. Sonra cephe dönüşü bindiği arabanın binicisi konuşturulmuş, harple alfilcalı fikir ve yorumlann bir kısmı onun hatıraları şeklinde verilmiştir. Son üç sayfa ise orduya yardım konusunda bilhassa İstanbu))u)ara hitaben kaleme alınmış bir be­ yanname mahiyetindedir. Risalenin bilhassa baş tarafları, dikkat çekmemesine rağmen, güzel bir seyahat edebiyatı örneğidir. Eserin diğer bir özemği ise Atatürk'ten bahseden ilk mensur kitap olmasıdır 14 . Atatürk'ün 1916'dan önce birkaç fotoğrafı yayımlanmış, devrin çeşitli yayın organlarında ismi geçmiştir. Fakat Üryanizade'den ( 1 9 1 6'den) evvel, neşrettiği mensur kitapta ona yer veren başka bir yazar tespit edemedik. Bu bakımdan Ali Vahid'in eseri tarihi bir değer taşımaktadır. Üryanizade, Mustafa Kemal'i, bütün İslamların ve müttefik devletlerin kendisine şükran borçlu oldukları bir ko­ mutan olarak nitelendirmektedir. Yazan dinleyelim (s. 19-20) :

"Ertesi günü Anafartalar Grubuna gitmek üzre ale 's-sabah hareket olundu. O gropta da bu heyet bir gün yaşadı ki dünyada tarih kabul etmez. istikbal, hüsn-i kabul, mihmandarlık olsa da Allah için bu kadar olur. (. . . ) Bu grobun kahramanı Mustafa Kemal Bey 'e, bu büyük ku­ mandana batan lsltımlar ve mütıefiklerimiz medyun-ı şükrandır. Anafartalann en nazik bir zamanında Mustafa Kemtıl Bey 'in aldığı tertibat ve tertip ettiği hücum sayesinde Boğaz büyük bir tehli­ keden kurtulmuştur. Hey 'et-i ilmiye bu ztıt-ı şerife esasen an-el gıyab (gıyabında) gönül vermişti. Memduh/arı öyle bütün kemtiltıtıyla karşılannda tecelli edince hepsi bülbül oldu, şakıdı. Herbiri hissiytııını birbaşka şekilde meydana koydu. Mustafa Kemtıl Bey de bil-mukabele (14) "Mustafa Kemal" adının geçtiği ilk manzum eser ise, Çanakkale cep­ hesine giden hey'et iizerinden Mchmcd Emin YURDAKUL'un Çanak­ kale şehitlerine ithafen Ordunun Destanı adıyla 1915 neşredilmiş kitabıdır (bk. Necat BİRİ NCİ : "Milli Mücadele Devri Edebiyatı" , Türk Dili ve Edeblyab Ansiklopedisi, c. 6, s. 36 1 .

1 66


beyan-ı ihtisasat (duygu/andıtım ifade) ederek heyeti basbatan kendine meftun etti ' '.

-MÜDAFAA-i MİLLİYE CEMİYETİ İZMİR ŞUBE-İ MER­ KEZİYESİNİN GAYE-İ TEŞRİN-İ SANİ SENE 1331 TARİ­ HİNE KADAR BİLANÇOSUDUR-, Üzerinde "Meccanen 21 - MUHTEREM MİLLETİN ENZAR-1 HAMİYETİNE

tevzi edilecektir" notu bulunan 16 sayfalık kitapçığın basım yeri ve matbaası belirtilmemiştir. Fakat 133 1 (1915)'de basılan ve mer­ hum Seyfeddin ÖZEGE ( 1 901-198 l ) 'nin Eski Harflerle Basılmış Türkçe Eserler Kataloğu 'na da girmeyen bu eserin İzmir'deki bir matbaadan çıktığını tahmin etmek güç değil. Risalenin baş tarafında "Muhterem Osmanlılara!" başlıklı izahat vardır. Daha sonraki kısımlar cemiyetin gelirleri ve ne­ relere sarf edildiğini gösteren cetvellerdir. Son sayfada ise bu cet­ vellerden çıkan netice verilmiştir.

22 - ASKERE SAGLIK ÖGÜTLERİ, Yazan , basım yeri ve tarihi kaydedilmeyen 16 sayfalık bu risalenin 1. Dünya Harbi yıllarında, cephedeki askere dağıtılmak üzre bastırılmış olduğu muhakkaktır. Üzerindeki ' 'MadlJfaa-i Milliye Cemiyetinin asker kardeşlerine hediyesidir " ibaresi, eserin cemiyet Merkez-i Umumisi veya İrşad Hey'eti tarafından İstanbul'da neşredildiği ihtimalini düşündürüyor. Cemiyetin taşra teşkilatından birisi yayımlayacak olsa, ilgili şubenin adı kaydedilirdi. "Askeri telef eden en zalim düşman, mikroplu hastalıklardır' ' parolasıyla kaleme alınan kitapçıkta, kolera, ordu humması, ba­ sur, bumma-yı racia, kuvvetli ishaller, tifo, çiçek, ısıtma, güneş urması (çarpması), soğuk almak, ayak donması, kurşun yarası ve gülle yaralan hakkında açıklamalar yapıldıktan sonra, bilhassa temizlik konusunda yoğunlaşan "küçük öğütler" bölümüne yer verilmiştir. Çoğu herhangi bir tahsil görmemiş erat içün yazılan bu risfile­ nin dil bakımından azami derecede sade olduğunu ispat maksadıyla iktibas yapmağa gerek görmüyoruz. 1 67


MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİYETİ -BİDAYET-i TE'ESSÜSÜ OLAN 19 KANlJN-1 SANİ 1328'DEN 1331 SE­ NESİ GAYESİNE KADAR MUAMELAT-1 UMUMİYE-İ NATIK MİZAN-1 UMUMİ ve HÜLASA-İ HESABİYESİ­ DİR-, Dar-ül Hilifet-i İslimiye (İstanbul), Şehzadebaşı, Evkif-ı 23

-

İslamiye Mat. , 1 335 ( 19 16), 26 s. Cemiyetin Merkez-i Umumisi tarafından neşredilen, bu eser de merhum M. Seyfeddin ÖZEGE'nin Eski Harflerle Basılmış Türkçe Eserler Kataloğu'nda yer almamıştır. Daha önce hakkında bilgi verdiğimiz "MüdAfaa-1 Milliye Mecmuasıdır" adlı rapor, 1914 başına kadarki ilk bir yıllık faaliyetleri ihtiva et­ mekteydi. Bu ise başlangıçtan 1916 Şubatının sonuna kadarki dev­ rede yapılan işlerin bilançosudur. Eserin muhtevası, başlangıçta (s. 2) yer alan "İfade-i Mahsusa"da açıklanmaktadır. Daha sonra gelen "Müdafaa-i Mil­ liye Cemiyetinin Sılret-i Teşekkülü ve Tarz-ı Mesaisi" başlıklı bölümde (s. 3-8), cemiyetin kurulmasını gerektiren sebepler, ku­ ruluş çalışmaları, Balkan Harbi münasebetiyle yaptığı faaliyet­ ler, nizamname değişikliği ve yeni nizamnamenin yüklediği vazifeler yolunda neler yaptığı açıklanmıştır. Son kısımlarda ("Mizan-ı Umumi") ise cemiyetin merkez ve bütün şubelerine ait mal varlığı ile gelir - gideri kaydedilmiştir.

1914 raporunun Süleyman Nazif'e ait Mukaddeme'siyle bu metin arasında, birkaç kelime değişikliğiyle ortak olan kısımlan vardır. Bir örnek olmak üzre aşağıya aldığımız paragraf ve ben­ zeri parçalar, bu raporun Süleyman Nazif tarafından kaleme alındığını düşündürecek kuvvetli delillerdir :

"MIJstalni-i tafsil ve iztihtır ki Madtifaa-i Mil/iyeye ait teşebbiJsler tehlikelerin savletinden mukaddem vaki olmalıdır. Geç kalan bir muavenet ekseriya akim olur. Harpte az müddet ztırfında iktistib olunuveren bir muzaj]eriyet-i muşa 'şaanın sebep ve kuv­ veti ordunun tefevvuk-ı maddtsinden ziydde efrddının kuvve-i ma168


neviyesinin mükemmeliyeti ve vatanperverlik hissinin bu efrôdda Myıkıy/a terbiye ve tenmiye edilmiş olmasıdır. Geçen felôketle­ rimizin esbabını tedkik ve tayin ve müsebbiblerini takbih ve tel 'fn edecek olan ahMfAnadolu 'daki köylerinden, tarlalanndan, ocak­ lanndan, yuvalanndan, ailelerinden aynlarak Rumeli 'deki ma 're/celere koşan Türk evlôdlannı elbette mUstehalclc-ı ta 'ytb gö­ remez. . . Bir askerden meşfilclc u şedaide tahammül, itaat, sabır, metanet,fedakarlık velhasıl herşey, hatta ölüm bile istenir; fakat o as/cer kimin içün ve ne içünfedd-yı cana davet edilmiş olduğunu bilmelidir. Ankara ovalannda bf-rahmône pd-môl edilen ordu­ lardan, topraklardan, cihangf.r olabilecek bir devlet-i muaua­ manın az zamanda tullJ 'unu tcab eden sebep; Balkanların meş 'um haııralanndan bir - ilci sene sonra cihangirleri kahr u tedmtr ede­ cek bir ordunun zuharunu tesri eden kuvvet pek basittir. Bu mil­ let iJ/mek değil yaşamak.istiyor!. . . Akvamın zimôm-ı tali 'i en ziyade kendi yed-i iradesindedir. Bir Ummet mevcudiyet-i milliyenin he­ defi idamesine doğru yararken hiçbir anza, hiçbir nikbet ve mu­ sibet hatavat-ı azmini tevalclcufa duçar edemez. Elverir ki o ümmette bir gaye-i haydi, bir azm-i millt bulunsun. . . " (s. 4). Bu paragraf, Süleyman Nazif'in ' 'MüdM'aa-1 MilUye Ce­ miyeti Mecmuasıdır" adlı esere yazdığı "Mukaddeme"de, araya birkaç cümle daha konmuş ve değişik paragraflara dağıtılmış şekildedir. Keı.i bu raporun üzerinde durduğumuz bu bölümündeki daha birçok kısım, 1914 raporunun muhtelif kısımlarıyla aynı cümleleri ihtiva etmektedir.

24 - MÜDAFAA-i MİLLİYE CEMİYETİ izMiR ŞUBE-i MERKEZİYESİNİN 1 MART 333 TARİHİNDEN 28 ŞUBAT 333 GAYESİNE KADAR MUAMELAT-1 UMUMİSİNİ

MÜBEYYİN BİLANÇOSUDUR, Selanik Mat. , İzmir 1334 (1918), 15 s . , resimli. Künyesini merhum M. Seyfeddin ÖZEGE ( 1 801- 198 1)'den öğrendiğimiz 15 kitapçığın ismi, muhtevasını da ortaya koymakta(15) M(ehmed) Seyfedd in ÖZEGE : Eski Harfterle Btiılmış Türk� F.&cr­ ler Katalotu, İstanbul, 197 1- 1978, s. 1244.

169


dır. Yani Mart 1917 - Şubat 19 18 arasında, cemiyetin İzmir şubesi tarafından gerçekJeştirilen faaliyetlerin dökümüdür.

2S - LE COURİER DE TURQUİE, Ocak 1 9 1 9 ' dan iti­ baren İstanbul' da Fransızca olarak çıkanlmış günlük bir gazete­ dir. Cemiyetin Ocak 1919 beyannamesinde (s. 3) bu yayın organının Osmanlı hakJannı harice karşı müdafaa amacıyla tesis edildiği belirtilmiştir. Nitekim başlık alb yazısı da "Osmanlı hak­ larını savunan siyasi ve edebi gazete" şeklinde Türkçeye çev­ rilebilir. Minber Matbaasında basılan gazetenin sorumlusu, cemiyetin müdür Cemil Bey'dir. Cemiyetin yayın organı olarak çıkarılan Le Courrier de Turquie, kapandıktı.n bir müddet sonra, Milli Kongre tarafından yeniden yayımlanmıştır 16 .

26 - MÜDAFAA-i MİLLİYE CEMİYETİ BEYANNA­ MESİ, Münir Mat. , İstanbul, 1 335 ( 1 9 1 9), 4 s. Cemiyetin son risilesi ve altı yıllık çalışmalarının bilançosudur. Muhtevasından öyle anlaşılıyor ki beyannameyi hazırlayan cemiyet mensupları, artık faaliyetlerinin durdurulacağını bilmekte ve ·bunun verdiği hilet-i ruhiye içinde, mühim çalışmalarının bilançosunu, hakkı teslimde şaşmaz bir münekkid olan tarihe yadigar bırakmak is­ temektedirler. Bundan ötürü, cemiyet hakkında son derece mühim olduğuna inandığımız bu beyannameyi, bazı açıkJamalarla, ay­ nen vermeyi uygun gördük (bk. Ek - 2).

( 16) Nurşen MAZICI : Belgelerle Atatürk Döneminde Muhalefet (19191926), İstanbul, 1984,

1 70

s.

33.


SONUÇ Müdıifaa-i Milliye Cemiyeti, Balkan Harbi'nin doğurduğu at­ mosferi ve münasip kamuoyunu çok iyi değerlendiren İ ttihatçılar tarafından 19 Kanun-ı Sani 1 328 / 1 Şubat 1913 'te kurulmuş, Hürriyet ve İtilaf Fırkası hükiimetitarafından 1 Nisan 1919'da feshedilmiştir. Amacı ve çalışmaları itibariyle iç siyasetle kesinlikle bir il­ gisi bulunmayan bu dernek, Balkan Harbi'nin son safhasında ve 1. Dünya Harbi'nde tam bir "milli" kuruluş olma özelliğini ko­ rumuş, her türlü cephe gerisi faaliyette rol almıştır. Balkan Harbi'nin bitişiyle birlikte çalışmalarında bir gevşeme varsa da 1. Dünya Harbi'nin başından itibaren tekrar çok faal bir devreye girmiştir. Cemiyet, bu ikinci devresinde, sadece orduya yardımcı bir yan kuruluş olarak değil , aynı zamanda memleketin ilerle­ mesinde öncü rolü oynayacak bir kültürel demek olarak şekillendirilmek istenmiştir. Müdifaa-i Milliye Cemiyetinin, 6 yıl 2 aylık ömrü zarfında yaptığı faaliyetler, en kısa şekliyle şöyle özetlenebilir : 1 . Haıp müddetince orduya gönüllü asker toplamak ve yaklaşık 1 .000 . 000 liralık (uçaktan, çoraba kadar) çeşitli askeri levizırn4t temini, 2. Kurduğu sepet fabrikasıyla cephedeki asker ailelerine iş ve maişet temini,

3. Şehit çocukları tarafından işletilen bir sinema teşekkülü, 171


4. Yaralı asker, muhacir, harp mağduru ve yoksul vatandaşlar için pek çok yerde aŞevi açmak, 5. Yaralı askerlerin ve kimsesizlerin tedavisi için hastaneler kurmak, 6. Renkli klişe basabilen bir matbaa tesisi, 7. Osmanlı hukukunu harice karşı korumak için Le Corrler de Turquie adlı bir süreli yayın neşretmek, 8. Tiyatro, kitap neşri, vaaz, konferans gibi kültürel çalışmalar. Bu faaliyetleri, mevcut Osmanlı coğrafyasının her tarafına yayılmış -tespit edebildiğimiz kadarıyla- 53 şubesiyle gerçekleştirmeye çalışan Müdafaa-i Milliye Cemiyeti, harp or­ tamında kamuoyunun şekillenmesinde büyük pay sahibidir. Aynca harbin sade vatandaş üzerindeki yıkımım bir dereceye kadar ha­ fifletmesiyle "milli" sıfatına layık bir teşekkül olmuştur. 1 9 1 8 'den itibaren kuvft-yı milliyeyi teşkil edip, Milli Mücadele'yi başarıya ulaştıran Müdftfaa-i Hukuk-Milliye ce­ miyetleri, Müdifaa-i Milliye Cemiyetinin ismen ufak bir değişikliğe uğramış şeklidir. Yani Müdafaa-i Milliye Cemiyeti, değişik mahalli isimlerle, Milli Mücadelenin de öncüsü olmuştur. Cemiyetin bütün faaliyetlerinde en büyük pay, devrin ede­ biyat ve kültür adamlarına aittir.

1 72


EKLER



EK : 1 MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİYETİ NİZAMNAME-İ ESASİSİ TA'DİL LAYİHASI MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİYETİNİN NİZAMNAME-İ

ESASİSİNİN BAZI MEVADDINDA İCRASINA LÜZUM GÖRÜLEN TADİLAT VE İLAVATA DAİR ESBAB-1 MUCİBE MAZBATASI

Dört seneden beri merkez-i umumice nizamname-i esasisi­

nin tatbik ve icrasında bazı cihetlerinin tay ve tadiline lüzum

görülmüş olmakla beraber bazı vilayat mecalis-i umumiyesi ta­ rafından dahi nizamname mevaddından bazılarının tadili ve ye­ niden bazı mevad ilavesi teklif edilmiş olduğundan nizamname-i mezkiir tedkik edilerek icrasına lüzum görülen tadilat ile esbab-ı mucibesi ber-vech-i zir arz olunur : Cemiyetin suret ve maksad-ı teşekkülüne mütedair olan bi­ rinci, ikinci ve üçüncü maddeler aynen ibka edildi. Cemiyetin teşkilat ve taksimatına dair olan dördüncü mad­ dede reis-i evvelin kongrece ve reis-i saninin hey'et-i idarece in­ tihap edileceği gösterilmiş olup halbuki reis-i sininin de kongrece intihabı muvafık olacağından birinci fırkada reis-i evvelden sonra (ve sani) ve bu kongrenin umumi olması hasebiyle kongreden ev­ vel (umumi) lafzı ilave ve reis-i sani intihabına müteallık olan üçüncü fırka tayyedilmiştir. Reis-i evvelin gaybubiyetinde ce­ miyetin hükiimete karşı murahhas-ı mes'ulü reis-i sani olması icab edeceğinden ikinci fırka bu suretle tadil olunmuştur. İstanbul teşkilatında devair-i belediye nazar-ı itibare alınarak her daire-i

175


belediye dahilinde merkez-i umumiye merbut olmak üzre birer şube-i merkeziye teşkil edilmiş olduğu bu şuabatın merkez-i umılmi vechile teşekkülü lazım geldiği ve indel-icab şuabat-ı ta­ liyeleri de olacağı bedihi bulunduğu halde bunlar tasrih edilmemiş olduğundan madde-i mezkurenin fırka-i müteakıbesi bu vech ile tashih edilmiştir. Beşinci maddenin fırka-i ulasında cemiyetin temin-i maksada vüsul için bil-cümle muamelatında taksim-i mesai usulüne ria­ yeti esas ittihaz etmiş olduğu gösterilmiş ise de nizamnamelerde böyle esas-ı mucibe der-meyim muvafık olamıyacağından bu fırka tayyedildi. Altıncı madde - Beşinci maddede mezkur Maliye, İrşad, Mümıireset-i Bedeniye ve Askeriye, Sıhhıye hey'etlerinin ken­ dilerine ait vezaifinde müstakilen ittihaz edecekleri mukarreratın icrası muamelatın sılret-i muntazama ve muttaridede cereyanını temin içün hey'et-i idareye aid olması icab edeceğinden bu mad­ denin fırka-i Ulasındaki (ifa) kelimesi hazf edilmiş ve muamelatı yekdiğerlerine taalluk eden hususatın hey'et-i idarece ve indel­ icab meclis-i umılmice müzakere edilmesi suhıilet ve sü'ati müstel­ zim olacağından maddenin fırka-i ahiresi de bu vech ile tadil olunmuştur. Yedinci madde - Sfilif-üz-zikr hey' etler beşinci maddede gös­ terilmiş olduğu halde bu maddede sehven (altıncı maddede beyan olunan) suretinde yazılmış olduğundan bu suretle tashih edildi. Sekizinci maddede her liva ve kaza mecıilis-i umumiyesi ta­ rafından intihap edilecek azanın vilayet merkezlerinde vilayat hey'At-ı idaresiyle ictimaından vilayat kongreleri teşekkül ede­ ceği gösterilmiş ise vilayat kongrelerinin aza-yı mezkıirenin vilayat mec41is-i umumiyesiyle ictimıiından teşekkülü muktezi olmasına mebni (hey'it-ı idare) yerine (mecilis-i umumiye) yazıldı. Dokuzuncu madde - Umumi Kongrenin suret-i teşekkülüne

dair olan bu madde dahi madde-i sabıkada muharrer sebebe mebni

(hey'et-i idare) yerine (mecalis-i umumiyesiyle) yazılmak sure­ tiyle tashih ve bu umörni kongreye viliyit kongrelerince olduğu 1 76


gibi Derseidet şuabat-ı merkeziyeleri tarafından dahi aza inti­ habı lazım geleceğinden bu cihet ilave edilmiştir. Onuncu ve onbirinci maddelerle cemiyet azasının evs3.fına ve tabi olduğu şeraite dair olan onikinci ve ondördüncü maddeler aynen ibka ve onüçüncü maddede cemiyet a'za-yı tabiiyesinden olabilmek üzre şehri la-akal i'tası taahhüd edilecek bir kuruş, ahval-i hazıra ve atiye nazar-ı itibare alınarak beş kuruşa iblağ edildi. Maliye heyetlerinin vezaifine mütedair olan onbeşinci mad­ denin birinci fıkrası nihayetinde cemiyete ait her nevi mübayaatı ifa edeceği gösterilip ne suretle mübayaatta bulunacağı tasrih edil­ mesine ve münakısasız vaki olacak mübayaata ait evrak-ı müsbi­ tenin divan mecfilisince adem-i kabul cihetine gidilmesi varid-i hatır olmasına ve ahval ve zamana göre bazı eşyanın yazılmak suretiyle mübayaasında münakısadan daha ziyade istifade edil­ diği bit-tecribe anlaşılmasına mebni (cemiyete ait her nevi mübayaatı münakısa ve pazarlık suretiyle ifa edeceği) tasrih kılınmış ve teftişdtın suret-i muntazamada icrası için müfettiş tayin ve istihdamı icab edip her zaman fahri müfettiş bulunamaya­ cağından (bil-cümlC şuabatın muamelat-ı idariye ve hesabiyesi­ nin tedkiki içün merkez-i umumi hey'et-i maliyesi tarafından gösterilecek lüzum üzerine meclis-i umumi karanyla fahri veya muvazzaf müfettiş tayin ve i 'zam edileceği) bu maddenin fırka-i ahiresi olarak dere ve ilave edildi. Onaltıncı ve onyedinci ve onsekizinci madde-i atiyede gös­ terilecek sebepten dolayı onyedinci ve onsekizinci maddeler ol­ mak üzre aynen ibka olundu. Onsekizinci maddenin birinci fıkrasında hükılmet her ne za­ man arzu eylerse tayin edeceği maliye veya Ziraat Bank müfettişleri marifetiyle cemiyetin muimelat-ı hesabiyesini teftiş ettirebileceği muharer olup esisen hükılmetin bu gibi cemiyet­ lerin muamelatını teftiş ve tetkike selihiyeti derkir olduğu halde 177


hükUmete yeniden selahiyet veriliyormuş gibi nizamnameye bu suretle bir fıkra derci muvafık olmadığından bu fıkra tay ve ikinci fıkra da hey'at-i idarece hesabatın tetkik ve teftiş ettirilebilme­ sine lüzum görülürse merkez-i umumi tarafından Maliye Neza­ retine bil-müracaat icab eden memurinin tayin ve i'zamı iltimas edileceği gösterilmiş olup burada (Hey'et-i idarece) tabiri mut­ lak olarak zikredilmiş ise de gerek birinci fıkradaki (cemiyetin muamelat-ı hesabiyesi) ve gerek bu fırkadaki (merkez-i umumi) tabirlerinden bu hey'et(in) merkez-i umumi hey'et-i idaresi ol­ duğu anlaşıldığı ve tedkik ve teftiş edilecek şey yalnız hesabat olmayıp muamelat-ı idariyenin dahi teftişi icab ettiği ve bir müddet­ ten beri teftişat ve tetkikat hususlarında DahiJiye Nezaret-i Ce­ lisi hey'et-i teftişiyesinden dahi istifade edilmekte olduğu cihetle bu fıkra da bu suretle tadil edilmiştir. Bir de bu madde tedkikat ve teftişata müteallik olmasına ve ber-beyan-ı bala onbeşinci fıkra-ı ahire olarak Meclis-i Umumi tarafından indel-icab müfettiş tayin edileceği ilave edilmesine mebni bu maddenin mezkur onbeşinci maddeyi müteakiben derci muvaffık olacağından bu onsekizinci madde onaltıncı ve onaltıncı madde onyedinci ve onyedinci madde onsekizinci madde olarak terkip ve tahrir olunmuştur. Ondokuzuncu maddede cemiyetin Derseadet ve taşradaki bi­ lumum merakiz ve şuabatında cem ve tahsil olunacak mebaliğin doğruca merkez-i umumiye irsal olunacağı ve ancak merkez-i umuminin muvaffakatiyle mahalli ihtiyadi.tı içün hasılatın sülüsü alıkonulabileceği gösterilmiş ise de hasılattan bir lasmının evvel­ emirde ihtiyacat-ı mahalliye içün alıkonulması ve mütebakisinin irsali ve merkez-i umuminun muvaffakatı Iahık olmak şartıyla indel-icab hasılatın tamamının da mahalli ihtiyacat-ı fevkaladesi içün terki, lıizımeden olduğundan ihtiyacat-ı mahalliye içün alıko­ nulacak miktarın yüzde kırk olması münasip görüleceğinden bu fıkra ber-vech ile tadil ve hasılatın ne zaman irsal edileceği tas­ rih edilmemiş olduğundan her ay nihayetinde irsali lüzumu ilave edilmiştir.

178


Bir de cemiyet deruhde ile ifasına çalışmakta olduğu hidemat-ı hayriye-i vataniyenin temin-i idaresi içün muhtaç olduğu meblağı yalnız iAne ile tedarik vasıtaları gittikçe azalmakta olduğundan sıiret-i muhtelife ile cem-i nukUda gayret etmek Maliye hey'etlerinin cümle-i vezaifinden olacak ise de vaki olacak teşebbüsat-ı muhtelifede bir serbesti ve mezuniyeti haiz olabil­ mek içün ve ez-cümle bay' ü şiri ve ahz ü fürlıht hususatına da müsadeyi ş8mil bir madde-i mahsusanın nizamnamede münderic bulunması muvafık mütalaa kılınmış ve buna binaen Maliye hey'etleri faslına yirminci madde olarak madde-i atiyenin ilavesi tensip kılınmıştır. - Müdafaa-i Milliye Cemiyeti şahsiyet-i hukUkiyeyi haiz olup her türlü ukud ve muamelatın icrasına selahiyetdardır. İrşad hey'etlerinin· vezaifine müteallik olan yirmi, yirmibir, yirmiiki, yirmiüç, yirmidört, yirmibeşinci maddeler rakamları tebdilen aynen ibka edildi. Mümaresat-ı Bedeniye .ve Askeriye hey'etlerinin vezaifine dair olan yirmialtı, yirmiyedi, yirmisekizinci maddeler ve yirmido­ kuzuncu maddenin birinci fıkrasında Terbiye-i bedeniye ve mümarese-i askeriye hakkında tanzim edilecek talimatnamelerin nezaret-i aidelerine tasdik ettirileceği ve fırka-i saniyede ise fikir ve mütfilaalannın alınacağı gösterilmiş olup halbuki evvel-emirde fikir ve mütalalan alındıktan sonra talimatnamelerin tanzimi ve bil-ahare tasdik ettirilmesi icab edeceğinden bu madde bu suretle tadil ve tashih ve otuz ve otuzbirinci maddeler aynen ibka edilmiştir. Sıhhıye hey'etlerinin vezaifine mütedair olan otuzikinci madde ibka ve otuzüçüncü madde de Sıhhiye heyetleri tarafından mekitibe ita edileceği beyan edilen ders veya konferans şeklinde hıfzüssıhhaya dair malumat-ı umumiye talep ve vukuuna hasre­ dilmiş olup halbuki yirmiüçüncü maddede olduğu gibi mekitip mildir ve hey'et-i idarelerinin muvafakatlanyle yapıldığı takdirde

1 79


Hey'et-i Sıhhıyenin müsait zamanlarda müracaat etmeleriyle daha ziyade istifade edileceğinden bu suretle tadil edilmiştir. Terbiye-i bedeniyede sıhhat en mühim rnesele-i hayatiye ol­ duğundan cemiyetin sağlam gençler yetiştirmek gayesiyle muave­ net ve himaye etmekte olduğu kulüpler mensubininin bir murakabe-i sıhhiye altında bulundurulması tarafeyn içün el­ zem görülmüş olduğundan buna dair de ilave olunan madde-i mahsusa 34. olarak sıhhiye heyetleri vezıiifi miyanına idhıil olundu . 34 ve 35 ve 36'ıncı maddeler aynen ibka edildi. Hey'et-i idarenin vezaifine mütedair olan otuzyedinci mad­ dede vezıiif ta'dad edildiğinden sonra altıncı maddeye atfen teşekkül edecek Hey'et-i İdareye ait olduğu muharrer olup hal­ buki madde-i mezkurede gösterilen iki hey'et-i idareden birin­ cisi yani dört hey' et müesasının içtimaiyle teşkil edilecek Hey'et-i idare ibka edilerek bunlara Meclis-i Umumi kararıyla intihap edi­ lecek üç azanın inzimamıyle teşkil edilecek ikinci Hey'et-i idare yerine mecalis-i umumiye ikame edilmiş olduğundan bu mad­ denin nihayetindeki (altıncı madde ahkamına tevfikan teşekkül ede­ cek olan) kayd ü şartına hacet kalmamıştır. Otuzsekinizci maddede hey'et-i idarelerce her sene tanzim edi­ lecek raporların nisan iptidasına kadar vilayet kongresine gön­ derileceği gösterilmiş ise de bunların kongreye irsalinden evvel mecalis-i umumiyece tedkiki muktezi olduğundan bu vech ile ta­ dil ve maddenin son fıkrası fıkra-i Ulanın tahririni mucib olan esbabın beyanından ibaret olup nizamnamelerde esbab-ı mucibe der-meyanı muvafık olmayacağından tay ve dördüncü ve doku­ zuncu maddelerdeki tadilata tevfikan Derseadet şuabat-ı merke­ ziyelerinin de aynı muamelata tabi olduğu iJave edilmiştir. Otuzdokuzuncu, kırkıncı, kırkbirinci maddeler aynen ibka edildi ve yukarıdan itibaren rakkamları tashih edildi.

1 80


Mecilis-i umlımiyenin vezfilfine mütedair olan kırkikinci mad­ denin vilayat kongreleri azasının intihabım mübayyin olan fıkra-i ahiresi hükmü sekizinci maddede zikr ü beyan edilmiş olduğundan tayyedilmiştir. Vilayat kongrelerinin vezaifine müteallik olan kırküçüncü mad­ deden vilayat kongrelerinin vilayat hey'et-i idaresinin davetiyle fevkilade olarak içtima edeceği gösterilmiş olup halbuki kong­ renin suret-i fevkaladede davetini mücip olan hususatın mecfilis-i umumiyece takdir ve tayine daha muvafık olacağından fıkra-i mezkıire bu suretle tadil olunmuştur. Kırkdördüncü madde aynen ibka edildi. Umumi kongrenin vezaifine mütedair olan kırkbeşinci mad­ dede umumi kongrenin merkez-i umumi hey 'et-i idaresinin da­ vetiyle fevkalade olarak içtimaı gösterilmiş ise de umumi kongrenin kırküçüncü maddede dermeyan edilen sebebe mebni Meclis-i umumice görülecek lüzum üzerine davet ve ictimai daha münasip olacağından fıkra-i mezkure bu vech ile tadil olundu. Kırkaltıncı, kırkyedinci maddeler aynen ibka edildi. İntihabata müteallik olan fasl-ı hamisinin kırksekizinci mad­ desi aynen ibka edilerek kırkdokuzuncu maddesinin fıkra-i sani­ yesinde şuabat hey'at-ı muhtelifesinin intihabatı vilayat kongreleri tarafından icra kılınacağı muharrer olup halbuki vilayat kongre­ lerince bu babcla icra kılınacak intihabat-ı merakiz-i vilayat hey 'at-ı muhtelifesinin intihabatından ibaret olması icap edeceğinden (şuabat) yerine tashihen (vilayat) yazıldığı gibi İstanbul devair-i belediyesi itibariyle müşekkel olan şuabıit-ı merkeziye ile liva ve kaza şubeleri ve şuabat-ı taliye hey 'at-ı muhtelifesinin intihabatı hakkında bu maddede bir şey denilmemiş olduğundan dördüncü maddedeki tadilat nazar-ı itibare alınarak bu cihetler üçüncü fıkra olarak bu maddeye ilave edilmiş ve umumi kongre ile vilayat kong­ releri azasının cemiyet a'za-yı tabi' iyesi tarafından intihap edi­ leceği ellinci maddede gösterilmesiyle ilave edilen üçüncü fıkra

181


nihiyetinde bu nokta-i nazardan intihabatın mahalli a'zi-yı tabi'iyesi canibinden icni edileceği tasrih edilmiş ve intihabatın sôret-i icrasının alel-usul bir ta 'limatname ile tayini muktezi ol­ duğundan intihabatın ta'limat-ı mahsusası dairesinde icra edile­ ceği de gösterilmiştir. Ellinci madde Umumi Kongre ile vilayat kongrelerinin zaman-ı ictimiıyle intihababna icra edileceğinin vesait-i münasibe ile i'lan ve cemiyet a'za-yı tabiiyesinin haberdar edilmesinden ibaret ol­ makla beraber a'za-yı cemiyet esasen malum ve mukayyed ol­ ması hasebiyle meb'usan intihabatında olduğu gibi isim ve hüviyetleri havi listelerin tanzim ve neşri icab etmeyeceğinden ve intihabatın suver-i icraiyesinin bir ta'limatname ile ta'yini muvUık olacağından bu maddenin fıkra-i ôlası (intihabatın icra edileceği matbôat ve vesfilt-i münasibe-i saire ile neşir ve ilan edi­ lir) suretinde yazılarak fıkrat-ı mütebakiyesi ile bu maddenin mütemmemi olan ellibirinci madde tayyedilmiştir. Mevadd-ı müteakibe aynen ibka ve rakkamlan ta'dil kılındı.

1 82


MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİYETİ NİZAMNAME-İ ESASİSİ Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nce ta'dilen tanzim edilmiş olan nizamname-i esasi meclis-i vükela kararıyla tasdik olunmuştur. Bu irade-i seniyenin icrasına Dahiliye Nazın me'murdur. 2 1 Ramazan 1 332

31 Temmuz 1 330 ·

Sadraz.aın ve Hariciye Nazın Mehmed Said Dahiliye Nazın Tal' at Maliye Nazın Cavid

Mehmed Reşad

(Hey'et-i Vükela'nın imzalan) Şeyhülislam ve Evkaf-ı Hümayun Nazırı Hayri Adliye Nazın ve Şüra-ı Devlet Vekili İbrahim Ticaret ve ziraat Nazın Süleyman Elbustani Posta ve Telefon ve Telgraf Nazın

-

00 �

Oskan

Harbiye Nizın Enver Bahriye Nazın Ahmed Cemal Maarif Nazın Ahmed Şükrü


-

NİZAMNAME-i ESASf Fasl-ı Evvel Cemiyetin Suret ve Maksad-ı Teşekkülü Beyanındadır. Madde 1 - zat-ı hazret-i padişfilıinin himaye-i mülılkineleri ve veliahd-ı saltanat hazretlerinin riyaset-i fahriyeleri tahtında merkez-i umumisi ve merci-i kanunisi Dersaadet'de olmak üzere 1 9 Kanun-ı s3ni 1 328 tarihinde Müdafaa-i Milliye Ce­ miyeti unvanıyla bir cemiyet te'sis edilmiştir. İşbu cemiyet memalik-i mütemeddine-i sairede olduğu gibi terbiye-i milliye ve sıhhat-i umumiyeye ihtimam ile milletin seviye-i fikriye ve faaliyet-i hayatiyesini inkişaf ve takviye ettirecek ve bütün milleti hayat-ı mesaiye alıştıracak ve led-il-hace meydan-ı harbe koşabilecek kuvveti, idmanı, inşi­ ratıı verecek esbab-ı terbiyeyi tehiye ve te'min et­ mek ve filam ve mesaib-i harbin teskinine muavenet ve milletin refah ve saadet-i hfiline fila-kadr-il imkan gayret eylemeğe mükelleftir. Madde 2 - Cemiyet ve her guna muamelat ve icraatında kavanin ve nizamat-ı devlete tamamıyla riayet etmekle ve umılr-ı hükümete katiyyen müda­ hale eylememekle mükelleftir.


Madde 3 Müdafaa-i Milliye cemiyeti po­ litika ve fırka hissiyatından tamamıyla azade­ dir. -

Madde 4 - Cemiyefo merkez-i umumisi kongrece müntebih reiı: i evvel ile hey'at-ı muh­ telife rüesasının ictimaından teşekkül edecek olan hey'et-i idare tarafından idare edilir. Reis-i evvel cemiyetin hükümete karşı mu­ rahhası mes'uludur. Reis-i evvelin gaybubetinde vekalet etmek üzere hey 'et-i idarece bir de reis-i sani intihab edilir. Cemiyetin Vitayat ve elviye-i gayr-ı mülha­ kada birer şu'be-i merkeziyesi ve liva ve kaza­ larda da liva ve kaza şubeleri vardır. Ancak, işbu liva ve kaza şubeleri Dersaadet'de şehremaneti taksimatına ve İstanbul vilayeti mülhakatına göre teşkil edilecekdir. Kaza şu'beleri livalara, liva şu 'beleri vilayat merkezlerine ve vilayat merkez­ leri de merkez-i umumiye merbutdur. 00 Uı

-

Muaddel (4)üncü madde Madde 4 - Cemiyetin merkez-i umumisi kongrece müntebah reis-i evvel ve reis-i sani ile hey'at-ı muhtelife rüesasının ictimaınclan teşekkül edecek olan heyet-i idare tarafından idare edilir. Reis-i evvel gaybubetinde reis-i sani cemi­ yetin hükümete karşı murahhas-ı mes 'Ulüdür. Cemiyetin vilayat ve evliye-i gayr-ı mülhika ile İstanbul devair-i belediyesinde birer şube-i merkeziyesi ve liva ve kazalarda da liva ve kaza şu'beleri ve icab eden mahallelerde şuabat-ı ta­ liyesi vardır. İşbu şu 'abat dahi merkez-i umumi vechiyle teşekkül eden Hey'et-i İdare marifetiy­ le idare olunur. Kaza şu'beleri livalara, l iva şu'beleri vilayat merkezlerine ve vilayat merkez­ leri ile İstanbul şu'abat-ı merkeziyesi de Merkez-i Umumiyeye merbuttur.


-

Madde S - Cemiyet te'min-i maksada vüsul içün bilcümle muamelatında taksim-i mesai usıilüne riayeti esas ittihaz etmiştir. Bu cihetle cemiyet-i mezkiirenin gerek merkez-i umumisi, gerek Dersaadet ve taşradaki şu'abat merkeziye­ siyle liva ve kaza şu'belerinden herbiri (Maliye), (İrşad), (Mümaresat-ı bedeniye ve askeriye), (Sıhhıye) namlarıyla atide vezaifi beyan edilecek olan hey'at-ı mahsusaya ayrılır. Şu kadar ki bu vezaifın ayn heyetler ile ifasına imkan olmaya­ cak yerlerde birkaç vazifenin ve hatta bütün ve­ zfilfın bir hey'et tarafından deruhde edilmesi caiz­ dir. Madde 6 - Salif-üz-zikr hey'etler kendile­ rine aid vezaife müstakilen ittihaz ve ifi-yı mu­ karrerat ederler. Ancak muamelatı yekdiğerine taalıik l eden ve bu husus sarfiyata aid bulunan hu­ susat her dört hey'et rüesasının ictimaıyla ve led­ el-icab bunlara Meclis-i Umumi yedişer zatdan mürekkeben teşkil edilecek hey'at-ı idare ma'rifetiyle tanzim kılınır.

Muaddel (5)inci madde Madde 5 - Cemiyetin merkez-i umumisi ge­ rek Derseadet ve taşradaki şu'abat-ı merkeziye­ siyle liva ve kaza şu'belerinden herbiri . . . ilh.

Muaddel (6)ıncı madde Madde 6 - Salif-ül-zikr heyetler kendilerine aid vezaifde müstakilen ittihaz-ı mukarrerat eder­ ler. Ancak muamelatı yekdiğerine taalluk eden hususat Hey'et-i idarede ve led-el-icab meclis-i umumide mevkii müzakereye va'z olunur.


Madde 7 Altıncı maddede beyan olunan hey'etler azasının ictimaı mecal is-i idare umu­ miyeyi teşkil eder. Madde 8 Her liva ve kaza mecalis-i umu­ miyesi tarafından rey-i hafi intibah olunmak ve azasının adedine göre ikiden dun ve beşden �fzun olmak üzere ekseriyet-i mutlakayı ihraz eden aza­ nın vilayat merkezlerinde vilayat hey'at-ı idare­ siyle ictimaından vilayat kongreleri teşekkül eder. Elviye-i gayr-ı mülhaka vilayat hükmündedir. Madde 9 Vilayat kongreleri tarafından rey-i hafi ile bil-intibah ekseriyet-i mutlakayı ihraz ede­ cek olan ikişer azanın Dersaadet'de merkez-i umumi hey'et-i idaresiyle ictimaından umumi kongre teşekkül eder. Madde 10 - Hey'at-ı muhtelife reisleri hey'at-ı mezkıireyi teşkil eden aza meyanından ekseriyet-i ara ile intihab edilir. Reislerin müd­ det-i memuriyetleri birer sene olup tekrar riya­ sete intihabları caizdir. Mecalis-i umumiyeye Hey'et-i İdare reisleri riyaset eder. Kongrelerde kongre azası meyanından ekseriyet-i ara ile bir reis ve bir reis-i sani intibah edilir. -

-

-

00 ...J

-

Muaddel (S)inci madde Madde 8 - . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . vilayet merkezlerinde vilayet meclis-i umumiyesiyle ictimaından . . . . . . . . . . . . . . . ilh.

Muaddel (9)uncu madde Madde 9 - Vilayet kongreleri ile Dersaadet şuabat-ı merkeziyesinde re'y-i hafi ile bil-intibah ekseriyet-i mutlakayı ihraz edecek olan ikişer azanın Dersaadet'te merkez-i umumi meclis-i umumiyesiyle ictimaından umumi kongre teşekkül eder.


-

00 00

Madde 1 1 - Hey'at-ı muhtelife rüesasından bazılarının ma'zeret-i meşru'ası zuhurunda yer­ lerine riyaset etdikleri hey'et azasından tensib ede­ celderi zatı muvakkaten tevkil edebilirler. Fasl-ı Salis Cemiyet Azasının Evsafıyla Tabi' Olacağı Şerait Beyanındadır. Madde 12 - Cemiyete aza olabilmek içün in­ tihab kanunu mucibince sinn-i nizamiyi ikmal etmiş olmak ve hukuk-u medeniyesine malik bu­ lunmak ve cemiyet umur ve muamelatını fırak-ı aid amal Ü efkara alet ittihaz etmemek şart­ dır. Cemiyet azalığa dahil olan her ferdi işbu nizamname-i esasiyi biltedkik cemiyetin ne mak­ sadla teşekkül ettiğine tamamıyla vukuf hasıl etmiş ve bu cihetle nizamname ahkamına riayet eyleyeceğine ve hiçbir istifade-i şahsiye ve mad­ diye takib eylemiyeceğine haysiyet ve namusunu işhad eylemiş addeder.


Madde 1 3 - Madde-i sabıkada muharrer şeraiti haiz olan her ferd şehri laakal bir guruş itasına taahhüd ile cemiyetin aza-yı tabiiyesinden olabilecek ve her sene taksit-i şehrisinin tezyid ve tenkisde muhtar bulunacak ise de senevi itası taahhüd olunan hisse-i iştirakin miktarı cemiyet­ ler kanununun sekizinci maddesi mucibince yirmi dört Osmanlı yüzlük altınını tecavüz edemiyecek­ tir. Arzu eden zevat taahhüdat-ı şehriyesinin bir senelik mikdannı defaten tesviye edebilir ve taah­ hüdat-ı vakıa mevrus olmaz. Taahhüd altına gir­ meksizin her zat cemiyete istediği kadar ianat ve teberruatda bulunabilir.

00 '°

Madde 14 - Aza'yı tabiiye meyanına da­ hil olan zat dahil olduğu sene-i maliyenin hita­ mından evvel istifa etse dahi hisse-i iştiraki o sene gayesine kadar eda edilmeğe mecbur­ dur.

Muaddel ( 1 3)üncü madde Madde 13 - Madde-i sabıkada muharrer şeraiti haiz olan her ferd şehri la-akal beş kuruş . . . . . . . . ilh.


-

!

Fasl-ı Rabi Hey'at-ı Muhtelifenin ve Mecalis-i Umumiye ve Kongrelerin Vezaifi Beyanındadır. 1 - Maliye Hey'etlerinin Vezaifi Madde 1 5 - Maliye hey'etleri cemiyetin tezyid-i varidatı emrinde ne gibi tedabir ve ve­ saile müracaat etmek lazım geleceğine dair ra­ porlar, muhtıralar tanzim ve kararlar ita ve mensub oldukları hey'at-ı idareyi tevdi'i ve ce­ miyetin muamelat-ı hesabiyesini daima tedkik ve teftiş ve cemiyete aid her nev' mübayaatı ifa et­ meğe mükellefdir. Suver-i muhtelife ile iane derci ve cemiyet menfaatine konser, tiyatro, müsamere vesaire ic­ rası hakkındaki mukarreratın tatbik ve icrabı ma­ liye hey'etlerine aittir. Hey'at-ı maliye muamelat-ı hesabiye divan-ı muhasebatça şiyin-ı lcabıil görülen usUlde tan­ zim ve tedvir etdirecek ve defatir ve evrak-ı müsbete ve muamelat-ı kuyudiye her zaman arzu olunur ise istenilen bir hesabı suret-i mükem­ melede tedkik ve ihraca müsaid olacakdır.

Muaddel (15)inci madde Madde 15 - Maliye heyetleri cemiyetin tezyid-i variyatı emrinde ne gibi tedabil ve vesail müracaat etmek lazım geleceğine dair raporlar, muhtıralar tanzim ve kararlar ita ve mensup ol­ dukları Hey'at-ı idareye tevdi ve cem'iyetin muamelat-ı hesabiyesini daima tedkik ve teftiş eder. Ve cemiyete aid her türlü mübayaatı münakısa veya pazarlık suretinde ifa eyler. Suver-i muhtelife ile iane derci ve cemiyet menfaatine konser, tiyatro, müsamere vesaire ic­ rası hakkındaki mukarreratın tatbik ve icrası ma­ liye heyetlerine aittir. Hey'at-ı maliye muamelat-ı hesabiyeyi divan-ı muhasebata şiyan-ı kabul görülen usulde tanzim ve tedvir ettirecek ve defatir ve evrak-ı müsbite ve muamelat kuyudiye her ne zaman arzu olu-


Madde 16 ( 17) Hükfunet her ne zaman arzu eyler ise ta'yin edeceği ve Ziraat Bankası müfettişleri ma'rifetiyle cemiyetin muamelat-ı he­ sabiyesini teftiş ettirebilecektir. Şayet bir lüzum ve ihtiyaca binaen Hey'et-i İdarece hesabaun ted­ ki.k ve teftiş etdirilmesine lüzum görülür ise merkez-i umumi tarafından Maliye Nezaret-i ce­ lilesine bil-müracaa İcab eden memurinin ta'yin ve i'zamı iltibas edilecekdir. -

Madde 17 ( 1 8) Cem'-i ianat ve istihsal-i teberru'at içün hiçbir ferdin velev mecburiyeti is­ tilzam edecek mahiyetde bile bir muameleye düçar edilmemesi ve bu hususun efrad-ı millet­ den herbirinin kendi ihtiyarına ve hissiyiit-ı hamiyetmendanesine bırakılması cemiyetin ah:ıss-ı amfilidir. -

::;;

nur ise istenilen bir hesabı suret-i mükemmelede tedkik ve ihraca müsait olacaktır. Bilumum şu'abat muameıat-ı idariye ve hesabiyesinin teftişi içün merkez-i umumi Maliye Heyetinin göstere­ ceği lüzum üzerine Meclis-i Umumi kararıyla fahri veya muvazzaf müfettiş tayin ve iczam kılınır.


� -

Madde 18 (16) - Maliye hey'etleri her vilayat

Muaddel ( 1 8 )inci madde ( 1 6. madde olarak

ve liva ve kazanın vüs'at ve ehemmiyetine göre

düzenlenmiştir) .

hadd-ı asgar olacak üçer hadd-ı azam olacak

1 6 - Madde : 1 8 - Merkez-i Umurıll Heyet-i İdaresince muamelat-ı idareye ve hesabiyenin ted­

yedişer azadan terekküb eder.

Şu kadar ki

Merkez-i Umumi Maliye Hey'eti hadd-ı asgari

kik ve teftiş ettirilmesine lüzum görülür ise

yedi azadan dun olmamak üzere indel-icab onbir

Merkez-i Umumi tarafından Dahiliye ve maliye

azaya kadar iblağ olunabilir.

Nezaret-i

Madde

19

-

Cemiyetin

Dersaadet

ve

taşradaki bilumum merakiz ve şuabatında cem' ve tahsil olunacak mebaliğ doğrudan doğruya merkez-i umuminin muvafakati lahik olmak şartıyla mahall-i ihtiyacatına sarf edilmek üzere hasılatın sülüsü alıkonulabilir. Her sene-i maliye gayesinde hey'at-ı idarece tanzim ve mecaıis-i umumiyece tasdik edilecek bilançolarda giraz-ı sarf kalacak mebaliğin ve bu meyanda elden çıkarılmayan teberruatın suret-i sarf ve tahsis ve isti'mali hakkında her sene ic­ tima edecek olan Umumi Kongre tarafından it­ tihaz olunacak karara tevfik-i muamele olunur. Bu cihetle bir sene-i maliyenin hesabı o sene-i ma­ liy� nihayetinde kapablmak ve ertesi sene-i mali-

celilesine

bil-müracaa

İcab

eden

me'murinin tayin ve i' zamı iltimas edilecektir. Muaddel ( 1 9)uncu madde Madde 19 - Cemiyetin Derseadet ve taşrada­ ki bilumumun merakiz ve şuabatında cem ve tah­ sil olunacak mebalığından yüzde kırk ihtiyacat-ı mahalliye içün alıkonularak mütebaki yüzde atmış her ay nihayetinde doğrudan doğruya irsal olu­ nacaktır. Ancak Merkez-i Umllnıinin muvafakati lahık olmak şartıyle hasılatın tamamı mahalli ihtiyacat-ı fevkaJadesine tahsis olunacaktır.


ye nihayetinde kapatılmak ve ertesi sene-i mali­ yenin hesabı mezkur sene-i maliye bidayetinde başlamak suretiyle muamele-i hesabiye icra edi­ lir. Ve her seneye mahsus ayrı ayrı defterler tu­ tulur. Ahvfil-i müteaddidede Merkez-i Umumide bin ve şu'belerde yüz liradan fazla nakit bulundur­ mayacak ve fazlası banka şu'belerine veya Ziraat Bankalarına tevdi' olunacakdır.

İlave Madde 20 - Müdafaa-i Milliye Cemiyeti şahsiyet-i hukUkiyeyi haiz olup her türlü ukud ve muamelatın icrasına selahiyetdardır.

2 - İrşad Hey'etlerinin Vezaifi

-

IQ �

Madde 20 (2 1) - Maarifin ve ticaret ve zi­ raat ve sanayiin terakkiyatına ve milletin ahlakı­ yat ve ictimaiyatına aid nevakısının tashih ve i.kmaline ve evlad-ı vatanın kitle-i vahide halinde teşrik-i mesaisine velhasıl memleketin selamet ve saadetini te'mini badim, ilmi, ameli, iktisadi, her guna ihtiyacının efrad-ı millete iblağına aid mev'izeler, konferanslar, dersler itası ve bilhassa evtad-ı vatana zamanlarının ihtiyacit ve ilcaatıyla mütenasib bir terbiye-i ictimaiye verebilecek Numune Mektebi ve aynı maksadı te'min ede-


'i -

cek ve memleketde mütecanis ve umumi bir terbi­ ye-i fikriye esaslarını ihzar edecek ders kitaplan vücuda getirilmekle müştagil bir hey'et-i mah­ susa ve muamelat-ı dahiliyenin revacyab olmasına hizmet edecek bir sanayi müzesi ihdası ve ziraat-ı fenniyenin mahall-i tatbiki olabilecek bir Çiftlik Mektebi (ve istihlak ve teavfın : kooperatif) şirketleri husule getirebilmek için bir hey'et-i mahsusa teşkili ve sair bu gibi müesseseler ih­ dasıyla ümmet-i İslamiye ve millet-i Osmaniyeyi ahkam-ı diniye ve itiyadat-ı milliye dairesinde asr-ı hazırın terakk.iyat-ı medeniyesini takib ve ik­ tisaba teşvik eylemek irşid hey' etlerinin vezaifi esasiyetinin teşkil eder. Madde 2 l (22) Hey'at'."ı irşadiye bilcümle tedabir ve teşebbüsatda hiçbir sebeb ve suretle un­ sur ve fırcik-ı siyasiye ictihadatına tabi' olmaya­ cak ve muhadenet-i samimiyeyi takviye ve te'min ile efrad-ı milleti ikdam ve mesaiye teşvik eyleye­ cek mev'zular intihabına bezl-i ihtimam edecekdir -

Madde 22 (23) Hey'at-ı irşadiye, 16 Teş­ rin-i Sani 1 287 (28 Kasım 187 1 ) tarihinde irade-i -


seniyeye iktiran olan Cemiyet-i Tedrisiye-i İslimiye vezaifini müş'ir nizimnamede muhar­ rer tedrisatın hayyiz-i fiile isfili emrinde cemiyet-i mezkıjreye muavenet ve müzaheretde bulunacak ve evvel-be- evvel istita'at-ı maliyesinin müsa­ desi nisbetinde köy mektebleri küşadı suretiyle muavenetin delal-i fiilesini izhara çalışacakdır. Madde 23 (24) Hey'at-ı irşddiye lüzum ve münasib gördüğü zaman ve mevki'de umumi mev'izeler, konferanslar ita etmekle beraber mekatib-i resmiye ve hususiyetinin mildir ve hey'at-ı idareleri muvafakat etclikleri halde müna­ sib zamanlarda talebeye vaaz ve nasihat edebi­ leceklerdir. Şu kadar ki umumu mevaiz ve konferanslar itası içün usul ve nizimı idaresinde istihsal-i müsaide eylemek ve elbabda cari ka­ vanin ve nizamat ahkamına tamamıyla riayet et­ mek şartclır. -

Madde 24 (25) Hey'at-ı irşadiye Merkez-i Umumide nihayet onbir ve şu'abatda her birinin derece-i vüs'at ve ehemmiyetine göre nihayet yedi azadan mürekkeb olacak ise de herhal azi-yı mü-


� -

maileyhümün adedi Merkez-i Umumi içün ye­ diden ve şu'abat içün dahi üçden dun olmayacak­ dır. Şu kadar ki hey'at-ı irşadiye mevad-ı sabıkada zikr olunan amal ve mekasıdı mevki-i file isfil ey­ lemek üzere icab eden tedabiri ittihaz eyleye­ ceğinden bu meyanda hey'at-ı irşadiyeye ve hatta cemiyete dahil olmayan üdeba ve füzela ve erbab-ı san'at ve kem3.le müracaatla cemiyetin mekasıd-ı esasiyesine hadim tali hey'etler teşkil ve bu amfili müeyyed asar-ı neşretdirmeğe ve mev'izeler ve konferanslar verdirmeğe çalışacakdır. Madde 25 (26) - Memletekimiz hakkındaki su-ı tefşirat ve zünun-ı batılayı men edecek su­ retde neşriyat ve teşebbüsat icrası irşid hey'etlerinin vezaifi cümlesindedir.

3

-

Mümaresat-ı Bedeniye ve Askeriye Hey'etlerinin Vezaifi

Madde 26 (27) - Evlad-ı vatanı her zaman içün çevik ve zinde bulunduracak ve sinn-i sa­ bavetinden itibaren berri ve bahri kabiliyet-i as­ keriyesini inkişif ettirecek esbab . ve vesaitin


istihzar ve istikmili Mümaresit-ı Bedeniye ve Askeriye hey'etlerinin vezaif-i asliyesini teşkil eder. Madde 27 (28) - Mümaresat-ı Bedeniye ve Askeriye hey'etlerinin bilhassa itina edecekleri bususat : Evlad-ı vatanı cimnastik, koşu, yüzücülük, kürek çekmek, top oynamak, sıçra­ mak, fenni güreşmek; endaht poligonları tesis ve nişancılık, binicilik, at yarışları, uzun piyade yürü�şleri, kılıç, kasatura, mızrak, isti'mali, tüfek ve avcı talimleri, köprücülük, şimen­ difercilik, tayyarecilik, toprak kazmak, münfe­ rid ve umumi siperler yapmak gibi muhtelif sporlar ile bilcümle faideli mümaresat-ı bedeniye ve askeriyeye alışdırmak ve müfid seyehatler ter­ tib eylemekdir.

� -

Madde 28 (29) - Yirmialtıncı, yirmiyedin­ ci ve yirmisekizinci maddelerde tafsil ve beyan olunan enva-ı mümaresatın intibah ve ittihazında kabiliyet ve icabat-ı muhitiye esas tutulacak­ tır.


....

\O 00

Madde 29 (30) - Terbiye-i bedeniye ve mümarese--i askeriye hakkında bu vezaifi deruhde edecek hey'etler tarafından yapılacak tali­ matnameler Harbiye ve Bahriye ve Maarif Ne­ zaretlerine tasdik edilecek ve bu nukat-ı nazar hakkında nezaret-i iidesinin fikir ve mütelıiası alınacaktır. Madde 30 (3 1 ) - Mümaresat-ı Bedeniye ve Askeriye hey'etleri mevadd-ı sabıkada tafsil edi­ len mümaresat-ı bedeniye ve askeriye içün müsa­ bakalar icrası ve mülcafatlar ve takdirnameler itası suretiyle şubban-ı vatanı teşvike sarf-ı cehd ve gayret eyleyecekdir. Madde 3 1 (32) - Mümaresat-ı Bedeniye ve Askeriye heyetleri azaları adedinin hadd-i asgar ve azamı yirmidördüncü ve yirmibeşinci maddede muharrer hey'at-ı irşadiye azaları gibi olaca.k­ dır.

Muaddel 29 uncu madde Madde 29 (30) - Terbiye-i bedeniye ve mümaresat-ı askeriye hakkında Harbiye ve Bah­ riye ve Maarif nezaretlerinin fikir ve mütalaa alınarak tanzim olunacak talimatnameler nezaret aidesine tasdik ettirilecek.


4 - Sıhhiye Hey'etlerinin Vezaifi

....

�dde 32 (33) - Efrad-ı millete nesayih-i sıhhiye ifa, milli "dispanser" ve hastahaneler te'sis, bilmünavebe köyleri dolaşarak hastalan te­ davi velhasıl efrad-ı milletin bilcümle tabakatını kavaid-i sıhhiyeye riayete alıştırarak emraz-ı müstevliye ve ilel-i sariyeden mütevellid zayiatın daire-i mazarratını tenkis ve tecdid eyleyecek her guna esbab ve vesaile tevessül eylemek sıhhiye hey'etlerinin cümle-i vezaifindendir. Madde 33 (34) - Mekatib-i resmiye ve hu­ susiye tarafından taleb vuku'unda hey'at-ı sıhhiye azalan mekdtib-i mezkurede talebenin isti'dad ve kabiliyeti dairesinde ders veya konferans şeklinde hıfzıssıhhaya dair malumat-ı umumiye ita ede­ cek ve evlad-ı vatanın zihinlerine daha küçük yaşdan sıhhatın fevaid ve menafi'ni yerleştirmeğe çalışacakdır. Madde 34 (35) - Cemiyetin isti'taat-ı mali­ yesi müsaid olduğu halde sıhhiye hey'etleri ec­ zahane bulunmayan kasabalarda ve ale-1-husus köylerde seyyar eczahaneler teşkil ve inde-1-icab küçük mikyasda birer eczahane tesis ve fıkara-ı marazaya meccanen ilaç tevzi' edecekdir.

Muaddel (33)üncü madde Mekdtib-i resmiyye ve hususiyye mildir veya hey'et-i idarelerinin muvaffakatlariyle Hey'at-ı sıhhiye azalan mekatib-i mezkUrede ilh.


8

Madde 35 (37) - Her vilayat veya liva ka­ sa­ lifede beyin olunan hususab mevlci-i tatbik ve icraya vaz'etmek üzere mufassal bir talimat tan­ zim ve merkez-i umumice biltedkik sıhhiye müdi­ riyetine tasdik ettirildikten sonra talimat-ı mezldire ahkimına tevfik-i muamele olunacakdır. Madde 36 (38) - Sıhhiye hey'etleri azasının adedi üçden dun yediden efzıin olamayacakdır. zanın ehemmiyet ve kabiliyetine göre mevad-ı

İlave Madde : 36 Müdifaa-i Milliye cemiyeti'nin himayesindeki spor klüpleri azasının ahvAl-i umumiyesi sıhhıyelerinin teftişi sıhhıye heyetle­ rinin cümlesi veziifındendir.

s - Hey'at-ı İdarenin Vezaifi

Madde 37 (39) - Cemiyetin gerek merkez-i umumisinde, gerek şuabitında mevadd-ı sabıkada beyan ve izah olunan vezaifi ifa etmek üzre teşkil edilecek olan heyetlerin mesaisini tanzim etmek ve hey'at-ı mezkıireden verilecek müzekkere, ra­ por ve evrak-ı saireyi tedlcik ve iktizayı hale göre tasdik veya reddeylemek ve varidat ve sarfiyata mezuniyet vermek ve hesabit ve defatiri teftiş et­ mek ve ettirmek ve muharebat-ı resmiyeye aid evraka tasdik ve tahtim ve imza eylemek ve aylık ve sendik bilançolar tanzim ettirmek albncı madde ahkamına tevfikan teşkil edilecek olan hey'at-ı idareye aittir.


Madde 38 (40) Viliyit ve elviye-i gayr-ı mülhika hey'at-ı idareleri her senenin varidit ve sarfiyatının teferruatını ve teşebbüslerinin neti­ cesini ve sene-i itiye için kararlaştırılan icriit ve teşebbüsitı havi bir raporu nihayet-ün-nihaye ni­ san ibtidasına kadar vilayat kongresine ve aym zamanda umumi kongreye arz olunmak üzre umumiye göndereceklerdir. Maksad-ı asli, ce­ miyetin bütün şuabitında takip edilen maksad ve amal ve teşebbüsatın bir gayeye doğru sevk edil­ mesi ve vilayetlerce takarrür eden ircüt ve teşebbüsit-ı mühimmenin taht-ı murake�e bu­ lundurulmasıdır. -

Madde 39 (41) Hey'it-ı idare li-alcal haf­ , tada bir defa ictima eder ve ekseriyeti mutlaka ile ittihaz-• mukarrerit eyler. Tesivi-i iri vu­ kuunda reisin bulunduğu tarafm re'yi tercih olu­ nur. Madde 40 (42) Hey'et-i idarenin maiyye­ tindeki umur-ı tahririyye ve hesabiyye içün lüzıimu kadar memurin-i fahriyeye ve muvazzafa vardır. Hey'et-i tahririyye ve besabiye hey'et-i -

-

Muaddel 38. madde Madde 38 Viliyit ve elviye-i gayr-ı mülhika· Hey'it-ı İdareleri her senenin viridit ve sarfiyatının teferruatının ve teşebbüslerinin neti­ cesini ve sene-i itiye içün kararlaştırılan icrilt ve teşebbüsab havi bir raporu nihayet-ün-nihaye nisan ibtidasına kadar viliyit kongresine yetiştirilmek üzre mecilis-i umumiyeye tevdi ey­ leyecekler ve ba'd-et-tedkik vilayet kongresine aym zamanda umumi kongreye arz olunmak üzre merkez-i umıimiye göndereceklerdir. -


t..J

o t..J

idarenin emir ve kararı dairesinde ifi-yı muamele eder. Hey'et-i tahririyye ve müdir ve lüzumu ka­ dar katipten mürekkeptir. Bunlardan fayriyyen ila-yı vazife edecekler bulunmadığı takdirde Mecalis-i umumiye kararıyla ve münasip maaşlarla ashab-ı ehliye ve kifiiyetten muvazza f bir müdir ve lüzumu kadar kitip ve memurin tayin bulunur. Muhasebeci ve veznedar ve tahsildarlar mükellif olacaklarından bunların behemehal ce­ miyet tarafından müntehap ve maaşları kezalik cemiyet tarafından mahsös memurin-i muvazzaf­ dan bulunmaları şarttı r. Hey'et-i tahririye ve hesabiye hergün evkat-ı muayyenede vazifesi başında bulunmağa ve hey'at-ı idare kararlarını ve şuabatın muamelat-ı tahririye ve hesabiyesini hey'et-i tahririye müdiri­ nin mes'uliyet ve nezaretinde olarak günü gününe ifa eylemeğe mecburdur. Madde 4 1 (43) - Hey'at-ı idare lüzum gör­ düğü hususatı mecalis-i umumiyeye arz eder.


6 - Mecalis-i Umuminin Veziifi Muaddel (42)inci madde Madde 42 (44) Yedinci madde mucibince teşkil edilecek olan mecalis-i umumiye la-akal Madde 42 (44) - Yedinci madde mucibince ayda bir defa ictima eder. Ve hey'at-i idareden teşekkül edecek olan Mecalis-i la-akal bir dera tevdi olunan hususatı bil-müzakere karara rabt ve ictima eder. hey'at-ı idareden tevdi olunan hu­ vakt-i merhıinunun hulıilünde sekizinci madde susatı bil-müzakere karara raht eyler. mucibince vilayat kongreleri azasını intihap eyler. -

N

e �

7 - Vilayat Kongrelerinin Vezaifi Muaddel (43)üncü madde Madde 43 (45) - Vilayat kongreleri her sene nisan bidayetinde alel-ade ve vilayat hey'at-ı idaMadde 43 (45) - Villyat kongreleri her sene resinin davetiyle fevkalade olarak vilayŞt mer- nisan bidayetinde alelade vilayat mecalis-i umu­ kezlerinde ictima eder. miyesince görülecek lüzum üzerine fevkalade olaMadde 44 (46) - Vilayat kongreleri vilayat rak vilayat merkezlerinde ictima eder. dahilindeki şuabatın bir senelik icrat fezlekesini ve muamelat-ı hesabiyesini tedkik etmek ve cemiyetin terakkiyatına ve ıslahat ve tevsi-i muamelat ve teşkilabna ait olup wnıimi kongrede mevzu-ı bahs edilmesine lüzum görüldüğü hususatı müzakere eylemek ve umumi kongreye tevdi eylemek üzre bu babdaki mukarrerat ve mutilaat-ı müteammin mazbataları tanzim ve ihraz eylemekte mükellef. tır.


� N

8 - Umumi Kongrenin Veziifi Madde 45 (47) - Suret-i teşkili dokuzuncu maddede beyan edilen umumi kongre her sene ha­ ziranın birinde alelade ve merkez-i umumi he­ y' et-i idaresinin davetiyle fevkalade olarak ictima eder.Mahll-i İctima Derseadet'tir. Madde 46 (48) - Umumi k�ngre Müd3faa-i Milliye Cemiyetinin bir senelik mUimelat-ı umu­ miyesini ve vilayat kongrelerinin �batalannı tedkik ve cemiyetin emr-i idare ve teşkilatınca muhtac-ı tadil ve tevsii olan hususattan ',ve bu be­ yanda hükı'.imetin nazar-ı tasvibine arz edilecek muamelattan ekseriyet-i mutlakaya iktiran edilen­ lerini karara rabt eyler ve bu suretle ittihaz kılınan mukarrer.itın mevki-i fi'le vaz'ı esbabını merkez-i umumiye havale eder. Madde 47 (49) - Umumi kongre ondoku­ zuncu madde mucibince sene-i salifeden gayr-ı ez-sarf kalacak mebaliğin ve bu meyanda elden çıkarılmayan teberruatın suret-i sarf ve tahsis-i istimalini karar rabt eyler.

Muaddel (45)inci madde Madde 45 (47) - Suret-i teşkili dokuzuncu maddede beyan edilen umllmi kongre her sene ha­ ziranın birinde alelade ve merkez-i umumi meclis-i umumisince görülecek lüzum üzerine fevkalade olarak ictima eder. Mahall-i ictimi Derseadet'tir.


Umumi Kongreye Harbiye Dahiliye nezaret­ lerinden Ii-ecl istişare birer memur davet edile­ cektir. Kongre, hıtam ictimaında müzakerat ve mu­ karrerat ve akabesinin hülasa-i müeddasını mat­ buat ile neşr eder. Fasl-ı Hamis İntihabat Beyanındadır. Madde 48 (50) - Beşinci maddede beyan ve ta'dad olunan hey'etler ikişer sene ifa-yı vazife ettikten sonra yerlerine diğerleri intihap edilir. Ma'haza bu meyanında hey'et-i sabıka azasına yeniden intihap etmek caizdir. Madde 49 (5 1) - Merkez-i umumi hey'et-i muhtelifenin intihabatı umumi kongre ve şuabat hey'at-ı muhtelifesinin intihabatı dahi vilayat kongreleri tarafından icra olunur.

N o Vı

Muaddel (49)uncu madde Madde 49 (5 1) Merkez-i umumi hey'at-ı muhtelifesinin intiMbab umumi kongre ve vilayat şuabat-ı merkeziyesi hey'at-ı muhtelifesinin in­ tihabatı vilayat kongreleri ve İstanbul şuabit-ı merkeziyesiyle liva ve kaza şubeleri ve şuabat-ı taliye hey'at-ı muhtelifesinin intihabau da tali­ matname-i mahsus dairesinde mahalleri aza-yı tabiiyyesi tarafından icra olunur. -


� N

Madde 50 (52) Derseadefte umumi kongre ve taşralarda vilayat kongreleri matbuat ve ilanat ve vesait-i münasebe-i saire ile ve vakt-i za­ manıyle intihabat icra edileceği ta rihten o vila­ yet dahilinde bulunan cemiyet a 'za-yı tabi'iyesini haberdar ve işbu a'zamn isim ve hüviyetini havi bir listesini de neşr ve ilan eder. -

Muaddel (50)inci madde Madde 50 (52) - ( . . . ) intibababn icra edi­ leceği matbuat ve vesait-i münasebe-i saire ile neşr ve ilan edilir. ( ) . . .

Tarih-i mezkllrun hululünde bizzat is­ bat-ı vücud edenler intihap edecekleri azalar hakkında reylerini tahriren ve mazrufen ir­ sal ederler. Kongre azasının dahi reyi dahil ol­ duğu halde ekseriyeti kazananlar hey'at-ı muh­ telife azalığına intihap edilir. Ve derhal kendilerine tebliğ-i keyfiyet kılınmakla beraber şuabat azalarının esamisi aynca merkez-i umumiye bildirilir. Madde 5 1 Madde-i sabıka mucibince mazrufen gönderilecek rey varakalarına hüviyet veya vazife ve memuriyet yazılmamış ve zirleri mühr-i zati ile tahtim veya bizzat imza edilmemiş ise tasnif-arayı idhal edilemez. -

Tayyedilmiştir.


Madde 52 (53) Hasbel-icab hey'at-ı muh­ telife azasından birinin infikak veya istifası vuklıunda ilk ictima edilecek kongreye tasdik et­ tirilmek üzre yerine mecalis-i umumiyece münasibi intihap ve tayin kılınır. -

Cemiyetin hey'at-ı muhtelifesi a'zasından bila­ ma'zeret mütevaliyen üç dera ve alu ay zarfında, fasıla ile altı defa devamı etmeyenler müstafi ad­ dolunur. Fasl-ı Sadis Mevadd-ı Müteferrika Madde 53 (54) Cemiyetin amfil ve maksad-ı teşkiline doğrudan doğruya temas etmeyen kırta­ siye gibi mesarif ve led-ül-harce umur-ı tahririye ve hisabiyede istihdam edilecek memurin-i mu­ vazıafa ile hademeye verilecek maaşıit miktarı her şube varidat-ı vustiyesinin yüzde onunu tecavüz etmeyecektir. -

S

N

Madde 54 (55) - Cemiyetin şuabatınca hükUmet-i mahalliye nezdinde bir hususun müzakere veya tebliğine memur edilecek zevatın hüviyyet


N o 00

veya derece-i seJahiyetleri yedlerine verilecek tez­ kerelerde tasrihen beyan edilecek. Madde 55 (56) - Cemiyet aza-yı tabi'ye­ sinden olup hal-i faaliyette bulunacak zevat ila-yı vazife halinde hey'at-ı idareden musaddak birer hüviyyet varakasını hamil bulunacaktır. Madde 56 (57) - İşbu nizamname me­ vaddından bazılarının tayy ü tadili veya yeniden bazı mevad ilavesi hakkında mecalis-i umumiye tarafından bir teklif vukıiunda keyfiyet evvel be­ evvel umıimi kongrece müzakere edi1erek şiyan-ı kabül görüldüğü takdirde hükıimete arz ve tas­ dik ettirilmek suretiyle salif-üz-zikr tadiJat veya ilavat icra edi1ebilir.


EK :

2

MÜDAFAA-İ MİLLİYE CEMİYETİ BEYANNAI\IESİ Her memlekette hayat-ı milliyenin tealisi, yahut o tefiliye doğru hasıl olan bir cereyan ve istidad-ı temayül muayyen şerait alunda, muhtelif cemiyet ve müesseselerin vücuda gelmesini intac euniştir. Menafi-i umumiyenin temini herşeyden evvel bu müessese­ lerin varlığı ve idamesiyle kaimdir. Mekasıd-ı hayriyenin (hayırlı maksadlann) birçoğu ancak muntazam cemiyetler vasıtasıyla inkişaf edebilir. Mesai-i umumiye, ferdi teşebbüsatın karışık, birbirine gayr-ı merbut, intizamsız netayicine münhasır bulundukça bir memle­ ket saha-i terakkıyatda behemehal geri kalır, zaruri tereddiyata uğrar (yozlaşır). Millet hiçbir maksadını istihasata (müdafaaya), hiçbir ihtiyacını tatmine muvaffak olamaz. Hem nev'inin muavenet-i müşterekesin muhtaç olan dullar, yetimler, aceze ve fukara -bu şerait dahilinde- sokaklarda sürünürler. Malülin avuç açmağa mecbur olur. Ledel-icab (gerektiğinde) vatanın vikaye-i namusu (namusunu korumak) için hudutlarda senelerce her türlü mahrumiyete, sefalete, mehalik flef'ılikel ve muhatarata (zararlara) katlanan, göğüs veren hakiki evJad-ı vatan, ne o mehalik içinde kendisine uzanan hayırlı bir kardeş eli bulabilir, ne de yurduna dönerken kışın haşin soğuğunu, zamanın şedadini, yolların uzunluğunu düşünüp ne de uzak yakın bir saluM{e..elinden tutabilecek bir kuvvet mevcut olduğunu görür. 209


Şeflcati taminı için ferdler değil, cemiyet ve müesseseler çalışır.

Bunun başlca bir şekli yoktur. Vazife-i tertip ve İrşad ile mükel­ lef müesseseler bir milleti cehle, amaya, zulmete karşı müdafaa eder. Bu gayeyi temin için hususi mektepler açar, neşriyat-ı diniye ve ahlikiyede bulunur, sanayii teşvik eder. Asri hayatın umumi ve müessir ilcilu karşısında millet, ef­ raddan ziyade ictimai teşkiJaun temsil ettiği bir zümre, bir kitle-i insaniyet, bir unsur-ı medenidir. Zaten kuvA-yı milliye heyet-i mecmuasıyle bu teşkilattan doğar. Zaman münferid kuvvetler, şahsiyetler fevkında irtibat ve ihtilatlara muhtaçtır. Tesanüd ve tekalüfün rükn-i tabiisi olan "tevzi-i mesai"deki intizamı efrad der-uhde edemez. O yükün ağırl ığı -içlerinde bütün dini, iktisadi ve milli müesseseler da­ hil bulunduğu halde- hakiki bir teşhisi haiz olan heyet ve ce­ miyetler yüklenir. En hakir bir müessese hatta en bas it şirket tekamül-i ictimaiyenin kendine tahmil ettiği hisse-i mesaiyi varl ığı ve gayretiyle tazminde sebat ettikçe içerisinde yaşadığı cemiye­ tin şayan-ı tevkir (yüceltilmeye layık) bir rükn-i asilidir. Bizim memleketimizde şerait-i hayat henüz ne milli, ne ic­ timai teşkilatın derece-i kıymetini ayn ayrı herkese telkin ede­ cek bir cereyan iktisap edememiştir. Bu nakisanın ne büyük mahrumiyetlere sebep olduğunu ahvalimiz ispat eder. Anadolu'nun en mamur yerlerinde milli bir hastahanemiz yoktur. Buralarda fukarıyı barındıracak bir melce, bir muavenet-i sıhhıye barakası, düşkün ve kimsesiz kadınlara mahsus bir veladethane görülmez. Şehirlerin ferdi hayatı içinde pek az bina mevcuttur ki aynı maksatla çalışan kimselerin müşterek gayretlerine kapılarını açmıştır. Her ferdin kendi iş yeriyle ailesinin yuvası arasında, günlerini muntazaman genişleyen ve kararan bir maziye tevdi için akşam sabah birer kere gider gelir.

2 10


Bu sırf vaz-ı ictimaimizin bizi muayyen gayeler etrafında birleşmeye teşvik edecek bir nüfuz, bir kıymet kesbedememiş ol­ masından münbaisdir; pek çok yerler.de üç kişi biraraya toplanıp da hususi bir dar-üt-ta'l im, bir sinema , bir tiyatro binası vücuda getirmeye muvaffak olamamıştır . Halbuki birçok kimseler bu ihtiyacı vicdanen pekala takdir ederler. Yollar üstünde muhakkar bir tavır, ihtiyaç ile sürünen ve inleyen sakatlann topladığı sadakalar bir araya getirilse, ih­ timal ki her tarafta muntazam dar-ül-acezeler, aşevleri, hasta­ haneler yapılır. Ufak tefek sermayeler cem edilse az zamanda Osmanlılar da sair medeni milletler gibi en mühim teşebbüsat-ı iktisadiyeye girişecek bir servetle ortaya çıkabilirler. Şehirlerimiz medeni bi­ nalar, müesseselerle tezeyyün eder. Bu millet artık ferdi hayattan yükselmeye, bütün faaliyetle­ rinde başkalanyla tevhid-i harekata çalışmak neticesindedir ki ken­ disini halim müellim tazyikatından kurtarır. Hele milli ve umumi gayelerin müsbet şekiller alması va­ tanımız dahilinde yeniden yeniye birçok cemiyet müesseseler teşkilini adeta bütün erbab-ı hamiyyete emretmektedir. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti ilk devr-i teessüsünde vatanın ic­ timaiyatını tamamıyle göz önüne getirerek kendisine ait olan va­ zifeyi tayin ve tefrik etmiştir. Cemiyetin şimdiye kadar maksadı teşekkülü ve meslek-i ih­ tisası dahilinde sarf ettiği mesaiyi -velev ki pek sathi olsun­ tedkik etmemiş olanlar, hıil-i harbin hitamından sonra " M ü d a f a a - i M i 1 1 i y e" esasının ne suretle muhafaza edi­ leceğini tayinde tereddüd gösteriyorlar. Fırkacılık ihtirasatı fevkında bir saik-i ahlakinin harekıit-ı milli­ yeye hakim olabileceğini bazen nasılsa tasavvur edemeyen erbab-ı

21 1


kalemden bir iki zat, cemiyetin mahzA (sadece) başka bir hükiimet zamanında teessüsünü bugünkü siyasetin aleyhinde bir hüccet-i mu halefet addetmekten men-i nefs edemiyorlar. "M ü d a f a a - i M i l ı i y e" memleketin Balkan mu­ harebesinde uğradığı en feci bir tehJike-i kahr ü istilaya karşı sine-i milJetten doğmuş bir zade-i hamiyyettir. Bulgar süngülerinin şu'a-ı tehdidatı Çatalca sırtlarından İstanbul'a aks ederken, kadın-erkek bütün efrad-ı milJetin yüreklerinde titreyen son müdafaa arzusu, son feveran-ı hamiyyet bu muazzam cemiyeti tesis etti . Müdifaa-i MiJJiye, o günden şimdiye kadar, hiçbir suretle alakadar olmadığı hatalı bir siyasetin memleketi sevkettiği müca­ delat arasında yalnız kendi vazife-i hamiyyet ve muavenetiyle meşgul oldu. Geçenlerde ilk defa ictima eden kongrenin matbu raporu, Müdifaa-i Milliyenin askere, şüheda ailelerine ve muh­ telif yerlerdeki ahaliye karşı gösterdiği asar-ı muaveneti izah eder. Sırf miJJetin Müdafaa-i MiJliye Cemiyeti hakkında ibraz ettiği te­ veccüh ve itimad sayesinde husule gelen bu asar-ı muaveneti icmAl için iki kelime kafidir. Müdafaa-i Milliye iki harpte kendi vesait-i nakliyesiyle or­ duya bir milyon liraya karib kıymette erzak ve melbüsat tevzi etti. Bir cemiyet bütçesinin bu derece tevsii, onun hıdematındaki şümul ve ehemmiyete, memleketin en büyük bir hihiş ve takdir ile iştinik ettiğini gösterir. Müdifaa-i MilJiye, en buhranlı harp gaileleri içinde milletin irşadına ve terakkıyat-ı müstakbelesine ait vezaifini de unutmamış olduğu için bugün İtalya mamulatıyle bihakkın rekabet eden, yüzlerce ailenin refah ve maişetini temine sebep olan bir sepet fabrikasından başka, şüheda kızlarının feııni bir surette idare et­ tikleri bir sinema müessesesi ve Avrupa 'nın renUi matbuatını ilk defa memleketimizde taklid eden bir matbaa meydana çıkarıl­ mıştır. • • Kasdolunun matbaayı tesbit edemedik. Ancak cemiyetin son yayını olan bu bildirinin kendi matbaasında basılmış olması gerektiğini dQşQnQyoruz. Yani söz konusu müessese, Minber Matbaası olabilir.

212


Bugün Mahilin-i Guzata Muavenet Heyetinin daire-i muave­ netinden haric kalan binlerce efrad-ı millet, Müdifaa-i Milliye Cemiyeti tarafından yedirilip giydiriliyor. mekteplerde tahsil ve tekemmül için çalışan fakir evlad-ı vatandan yüzlercesi bu ce­

miyetten yardım görür.

Müdafaa-i Milliye Mektepled birçok etfati okutur. Son günlerde hukuk-ı Osmaniyeyi harice karşı müdafaa için Fransızca neşrolunan Le Courrier de Turquie'yi tesis eden cemiyet olduğu gibi yakında üdeb!-yı hakikıyemizden bir zatın riyaseti altında muvakkat bir mecmua neşri de takarrür etmiştir. Müdafaa-i Milliyenin orduda tayyareleri, muhtelif mahalle­ lerde hastahane ve aşevleri mevcuttur. Büyük bir kısmı Hırısti­ yan ailelerinden olmak üzre beslediği asker familyaları binlere baliğ olur. Cemiyetin müz8.keret ve mukarreratı harfiyen zapt olunur. Heyet-i merkeziyesi dahil olan zevatın namus ve bi-taraflıklan bütün alem nazarında müsellemdir. Hesabatın teftişini nizamna­ me-i esasi hükUmete bırakmışhr. HükUmet istediği zaman bu he­

sabab rüyet eder. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti teftişattan kendisini

müstağni addetmek �öyle dursun, bilakis mercii olan Dahiliye Ne­ zaretine müracaatla, cemiyet merakiz ve şuabatına arasıra müfettişler gönderilip, ahval ve muamelat-ı dahiliyenin teftişini temenni etmiştir. Şu sarahatlere karşı Müdafaa-i Milliye Cemiyeti gibi, emsali

bir ikiyi geçmeyen azim bi· r ,üessese-i hayriyenin mahza

tihad

ve

Te

rakk

• ·

İt

-

zamanında teessüs ettiği için imhl

ve ilgasını tavsiye edenlerin ne maksadla hareket ettiklerini an­ laınak kabil değildir. Müdifaa-i Milliye bu türlü muhacemata ehemmiyet vermi­ yerek himaye-i seniyye-i mülukanesinde bulunduğu padişah-ı muazzamın avatıfı (iyilikseverlikleri) , riyaset-i fahriyesini lıitfen

213


der-uhde eden veliahd-i saltanat hazretlerinin IUtf-ı muavenetiy­ le vezaif-i milliyesini i ' fade ilci-maşallah devam edecektir. Cemiyet nizamnamesinin bir madde-i mahsusası M ü d a f a a - i M i 1 1 i y e erkan ve memurinini siyasiyatla iştigalden men ediyor. Bu kelimenin muhafaza-i şümulünü namuslanyle der­ uhde etmeleri tabii olan birtakım heyetler nüesa ve memurinu­ nun mühacimlerden talep edeceği basit bir madde kalır ki o da cemiyet dahilinde siyasi bir cereyan ve bir tesir mevcud ise bu­ nun alenen teşhirinden ibarettir. Yakında şuabat-ı taliyenin icrası mukarrer olan intibatında ce­ miyetin siyasetle alakadar olup olmadığı bir kat daha kesb-i sübut edecektir. Müdafaa-i Milliye Cemiyeti matbuattan efkar-ı umumiyeyi aleyhine tevcih ile hıdemat-ı hamiyyetini inkisara uğratacak tarizat değil, bu daire-i hizmeti tevsi ettirecek neşriyat bekler! Müesses bir cemiyet-i hayriyeyi tahrip etmek pek kolaydır. Fakat onun yerine diğerini ikame için senelerce mesai kifayet et­ mez. Müdafaa-i Milliye cemiyetinin muhalifleri, memlekete bir hiz­ mette bulunmak istedikleri halde bunun aynını vücuda getirmeye teşebbüs etmelidirler. Çünkü vatanımızın henüz yüzlerce müessesat-ı hayriyeye ihtiyacı bulunduğu meydandadır. Cenab-ı Hak bütün efrad-ı milleti ve hey'at-ı milliyeyi bu va­ tanı kurtaracak hıdemata muvaffak buyursun amin. Kamin-ı Sani 335 (Ocak 1 9 1 9)

2 14


!'

EK

3

.. ı u·· manları savaşa katılmaya çağıran Cihad-ı Ekber Fetvası Bütün mus 215


EK 4

•�ı.,ır- 4.':"�'.r;;ı ,jılıı � ..:,A;':")I-' �u,,�ı, ı .... � t:li � �:ıL-1• ılM.:. lı)olı •.t'".ı.::ı.,..ı ,.,ı..,. 4.Çı,.. ,...,� .ıJ:,.-r')l.1 ,\.:..ı! �;,ı JJ-:- JJ�h · .;� .ı... �,.;,ı .I:"'-- ;,;'� � .,.� .;....i . �11ıt:,1 ,..1 ;,...1.-,W,. ı.;.,.J.- ••ı,,.... �"':J ·vı. �$... ıl&ıiii1 .J:\ .;.14,1 .,,.,_, "I: ı':='"'' � ...Jjo 1 • � Jı)l Jf- ..,.... J;q_ı • . . ,;,ı ' "!"'ı). ı .

' '=""'=.ı: fLo.1�,.,;ı..... •.o'\o.\.:. :.._,_,oı1 .:Jll ı ':"'Jl-\ �'JI.. r� r,,ıı •.:.,,..,_ , ı ı1� ..:..w11 ..a.ı �ll-1 'Jlo ıi JU � .,.., , .. ".':"')l..' -"'J... .ç,,.. .:.ı.o;ı r� , • .;J �;:.,(.. .JYı• �ı � .;:\ "-' ....,., _,,, .;.t::.1 , ":-" �·Yı• _;o..:. .sP'h. , 1 .:...-...�..-,JoOl�d'"'"'o:l•lv j'llo� :J.)j;:;.. ,f.... ..;. � -..t.,,�)p,,;.).,,ı,,J, • • .

..ı.hl . ":"').' .

· ·� �· J,;.. --.JV) .:.JL... .� � � J,-

:ı.� ..,,;,,.,. • . ....,, .. ,� �,,_, ...,, _.... ..,hı+ :-:- �J.MJ<.-.l �Jı.i ... .,.; • • I J),JJl ,;o.;... ı • .

),;_., ' ":"ı,;.ı .

ı Jj ,J,.A.$.!L":"')LI 'Jı.,1,,,_.,.. ..,.ı.. � ......ı .._,ı,,; <6' ';"')1..1 ..;....� ,,;,r"'I. ı , .sr.ı ...,1t1-.,.fu":".._ı ..;.... ;;. ": J<..J,ı .;41,1..1 , .ıfı +.•,-..i1•ı. r:-.;ı . ,, ,,J,11• .,-:- ...:--,� •.JU11 J:\ ...; ı r'_,.. •.' ,,.. ,ı.r i.r . ı .:J:..,.)� ..ı:--1'-- t.... ,)J ":'J""' l "".-Jll ...;ı_.., .;.ıı:ı:. ...,.-ı.- ...,,... •••: , ,.. , . , ""'-'.:.!'- \��ı 1:.:u i ;.�J,. ..ı:- �'ıL-1 � ..;....,C. d)Oı..L.. ..ıY,ı _.;.,y J. • ' •.JJıh• .r:-- w!t- ..,ı.. ...ı.,ı � (· ..:..:... ..,ı _,,, oJ!·- -=l<:-'JL-l.;.o)lo."'J....ı .

Jw<!ı,,,;.ı ş .JJ')�J,..,_ ıJ� ı.,:. ,;.

Ft.

28, kitap sıra nu : 1 0

Feteva-yı Şerife, Beyanname-i Hümayun Suretidir, Başku­ mandanlık Vekaletinin Beyannamesi Suretidir.

216


-...ı.:\',. .. � .,. c.._.,;,a ,,.ı � IJ"ll.l·oJ,. � j J� .::1i )I..... .sJ;.- •n, .:J..J.;..a:ı Wıı ... �.ı ,;A .� �� ,., .;;.- :J;.:t:uı t 4.ı .,j, jı.} J.:ı}o .:._.i'l.1 ;f"..; >ı ...a1.�41 Jı1;."' ' f:!-- •ı,-1. · f'""L'� · .;r . .s.ı.ı;-i .;;i ..,_,...i .:-:;,;,ı .,.; ı. �"'°"·ı:,. ,;ıv,ı Jr-'o" ._, r. J , "'" � •f. .-.,.. �r... •f J,,J, ...,_, � �'"' ";-JJ •jr! ,..... ,_ "'v,ı. ,_w.. 4IU.).: , )t.�I � .i�l:-- .;..1:-ı.;. 4.Jı• "iı,,- ..;.� .sf.j.J"!'- .s}Jıı ....A�J .;I(:; .sJa. ıC..)11,ı o,Mj\;� '';....,:. .S.}iı;,. ,;,C.ı .._._Jl,j , t1..0:.:I j1'ıf o,;-H.- J,:. "� �.JJ t.� .u. �J. """"':,;,,ı .sıri' ,;&;_!., ..� � J, .;_,X..C, 4t.r. • A•İ ':'ıl- "!:� .sP � .)�.ı .wt... ",,..,,..• �� tı..:. �� J;..ıW _ \,;......,i, '::ui :J,..._. ::Ji .,,.&.. .;..(.a:-.ı ,;i l�\;jl.)J,-i.İ,, .:ı: iG. .S� .;,ll• .Sı. ;;ı,- e_Jl.)11 ':-JJ jJ,I I� �Jl.o •1'.­ �• .,,. � _,....,.. � Ju .:A::ı ... "'!'_,. .;_,ı:'i �·, .l:'oı,y.,,_.;,i .s.,.� .:-,..;1 ..f,:. 'i:tı• J'JU J-1 4.ı;� ,s)l.&:,_1 ,..::Iİ ,},,Jı. ,.ıw; .s.J3ı• U)J .;ICI .._,, . 1� •16 · �'YJA �� .;,_, �u.-;ı tıı. ,;ı� .J.i.r ır."'.;A .,,.� �� JJiJ,t 1.,.;, �' .:ıı.:. .;ı.Y> ı. 4:' /'ı .� A..ı::.ı J-iW• 1. <--st.ı . 1.;,;:J,_ :J,,-, � J"'.,.., � .ı,,.. · �•ı.J .:..,\; , -'!YIJIJU.l.l:..;ıl o_JJ,.,l,)'Y,l ..6'..(4:-tı.1 t\i.J.;ı••;.-:ı.ı...J r&-.......>ı.•,;.,j'liO. · .,wo ..,'=""" , .... j� :1...-J;:.. l�J�;r..; :ı.,;..1r ı;,. ,., J� ��" _, JJ\ .:..,\:. , -ı�•":,i .s,,..:.uS��� V: ,._.. �$.�,,_;..;.., ,.;. �'"""'"ı ·Fa:......:...,_ "':!.L .s,,...l; .:.. ı. ��ı •.&Ö_ıı •...::1 1 J..'Jlo:- ol\ A,,;ı;.;,. .;>...;...Jı•h .;.Üı ı_,.. ;:.....;., ,;ıf",_ .:Jı• � ,ı .J;,� ,...-. , ,jı.('(

.,ı.i\·,,

-.;"·

;_Jp��""-· : ,;7� :ı.....- ··­ .;.,_ � ......; ......,, �--J:oılıııı. ııl .' ..-� .ı',iiı t •/ı• t •.r) ._,.s;� .;..1,,_ .f ;,;-.; ..:..:... . .;t;_IJ.,,i ,,.,.,,<.... , �.� �ı� . �� �A,.:;.. dJ;- .,.-., .:.';-- ..:1.)1..._. .1 .ı ,;ı* İl:':,. �..:..._ı .:-,.4 •.{'ı ...a.ao �.;,-Jo ,Jıwı ,,_ �*:,�;.�,:. 4ı,1 Jl.ı&-lı .�,J(��J·ır- •...-.ş..� _ ,.;.11,..ı .;ı.._ı

. ı1.ı;IJ. -':,.. j1.:.ı.· ,ı.4

,,...u.ı.. ,ı � .._,,.h. r ·�4 ,.. '\&S'""'f �' � o.:'İ•f....- �/",, · rJ•Yıl j:. � '»f.s,;;._.,.,,, "_µı.'-'i- .:Jt...J,.J..1ı:.. .)Yt1 .;i.;ı�ı:;4 �"· fJ"'ı' �, J.....,ı.ı.: 'l'".ıt-:- -.,,...ı .ı ,;,.ı..ı ı,-.ı o.!.J'- J;. ""'*' �, ••İİ JJi •.i".JlıAı_,J. ..,...._ ı..u. .:.J�.�.;,.. •

:.;;·:�,;-�:�� ��;;::�:.�� ıl�·:���,.:'d���j·J��

�,ı.ı.:.� s;_ı-ı- 4:--11..- rJ.- ..,.,.ır.;ı. ,�• . �,...,.. .:-i,. .,...1.. ,;.ı;..ı �.JY> ..... . >ı.;-J ...;ı,.ı. i; -� ....,..., " ..,.. ,..,...·ı;�, . ,.,ı ,jo....J. ... '*· .P• ,ıl.i..:.1.. � J�

�,,� • •'i· �...:.:ı f,. A_,_ ....,.,... $r,, . � .�� J,,.._.. .;.1,.1_ .;;,,p:. t"'- . .),-ı;S'� :.._;.. "!:...L- .,.� � • ;Ç_ı...'j,a .s�ı ,;.:.wJ ti- "=""''"' .)..1 . ,),_J"��dıı:. .,ı.;. ::J;::J;w ""'' Jıt ,j,,r' l \ L ı "" ..,.ı...,. , , L A;., .J.

J'U• .1.L. � · t'I':.�' � .;� :.ı,J. .:z.,�,_. ,,.....;;ı .,,ıl.-'tiı � • .,,;1,,,ı.. ; .flı f,. rl . ( ' 1 d 1 • 1 • 'J . ) �.,, ��� -�· :J.u.=A ....>4ıl .;,l.ı..ı.ı. :J_,1_;.......:. )IQ.Jfi .s.,,S•.i-f.:L.J..lı} ,.c:.... ,�L. .• µ, ·-.> d.U ... .>- s=ı.. •..1,,ı • ı":'""':- .JJ1'W � ..,,_,.. i'J�';,ı .)...,.,,,. �_. Jli ,J:.... , ....>\ı � ,_.. -."f ,,- ı u.• � .;� .).;.f.,....:.ıA �ı,.:. .=.t..:...ı ;::. s,.-. ı.J!ıiİ � . ,..;1 >.-ı. et:"' 1"ı• ;...;,: .; � .1ı;. • J-� .;ı..;� .I� tr.-ı:. t.-''" . �'" 1111.. ı.,..µ\ .--.Nı .;u. . ır.:J. .SJ- Jı ��;...uı ..;,J �""· :1.,-� �" .d,;...:.lı 'j_.JI.·�,.

.,iJ.';;.J ���.f,. tJ,.j_ .:L.;-,f "'�"'ı' .J•'W.1' J:-- :1,J.,t fl . J�·_.;..ı.ı.,• .; ,j_ .�,ı • . I"!<: .._,_,.;1,;

,J,MJ,ı • '7=.':' ı.. ·7> ,;_ -;> ..,.,µ.w;ı., �ı, r)L.l .:JJ!-.• ır.-:ı' J.� �i JJ!'i .... ·J.'Yıl � •.ııJ.1 J.J 1 .:ı.• l-" • •J.'4 .s1t' ,,.,... _ .,.._.._,.;}; -[' ..,r*ı :JJ.:. . ,....� ..:J�, ,J,ı ...,� � '"""" · .:.•� • .)I...:. • ,.;l. i.s.A• liı. 1 .s.Al , ..;, . � " '�J.,:.

Bayralclı arapça orijinal tek sayfa olarak girecek 217


FETAvA-YI ŞER İ FE "İslamiyet aleyhine tehacüm-i a'da vaki ve memalik-i islami­ yenin gasp ve gareti, nüffıs-İslii.miyenin sebi ve esir edil meleri mütehakkik olunca Padişah-ı İslii.m Hazretleri nefir-i am suretiy­ le cihadı emrettikte "�ıJ �ı_,.... � .ı _,..u.\.:ı:- _,. �LA;_, �\...i:.- ı_,_,a;ı " ayet-i celilesi hükm-i münifince kaffe-i müslimin üzerine cihad farz olup genç ve ihtiyar, piyade ve süvari olarak bilcümle ak­ tardaki müsliminin malen ve bedenen ci hada müsaraat eyleme­ leri farz-ı ayn olur mu? Elcevab : Olur. Bu suretde elyevm makam-ı hilafet-i İsiamiyenin memalik-i mahrusa-i şfilı:ineye sefain-i harbiye ve asakir-i berriyesiyle hücum etmek suretiyle hilafet-i İsiamiyeye adüv ve neuzubillahiteala nur-ı ali-i İslamiyetin itfa ve imhasına sayi bulundukJarı mütehakkık olan Rusya ve İngrıtere ve Fransa ile anlara muin ve zahir olan hükumetlerin taht-ı idarelerinde bulunan k3.ffe-i müsliminin dahi mezkur hükumetlerin aleyhine ilan-ı cihad ederek bil fiil gazaya müsaraat eylemeleri farz olur mu? Elcevab : Olur. Bu suretle maksudun husulü cemi' müsliminin cihada musaraat etmelerine mütevakkıf iken bazıları neuzubillahiteala tahalüf et­ seler tahalüfleri ma'siyet-i azime olup gazab-ı ilahiye ve masiyet-i şenianın cezasına müstahak olurlar mı? Elcevab : Olurlar. Bu suretle hükumet-i İslamiye ile muharebe eden hükumat-ı mezkure ahali-i İslamiyesinin kendilerini kati ve hatta cemi aile-

218


leri mahv ile ikrah ve icbar edilmiş olsalar bile hükUmet-i İslamiye asakiriyle muharebe etmeleri şer'an haram-ı kat'i ile haram olup katil olmalarıyla nar-ı cahime müstahak olurlar mı? Elcevab : Olurlar. Bu suretle harb-i hazırda İngiltere ve Fransa ve Rusya ve Sırbiye ve Karadağ hükUmetleriyle, zahirlerinin idarelerinde olan Müslümanların hükUmet-i seniye-i İslamiyeye muin bulunan Al­ manya ve Avusturya aleyhine harbetmeleri hilafet-i İslamiyenin mazarratını mucip olacağından esm-i azim olmağla azab-ı elime müstahak olur mu? Elcevab : Olur. ' ' Ketebetül-fakir-i ileyhüm teala Hayri bin Avni El-Ürgübi ara anhüma

BEYANNAME-İ HÜMAYUN SURETİDİR Orduma, Donanmama,

Düvel-i muazzama arasında harp ilan edilmesi üzerine her daim nagihani ve haksız tecavüzlere uğrayan devlet ve memleketimi­ zin hukuk ve mevcudiyetini fırsatcu düşmanlara karşı icabında müdafaa edebilmek üzere sizleri silah altına çağırmıştım. Bu su­ retle müsellah bir bi-taraflık içinde yaşamakta iken Karadeniz Boğazı'na torpil koymak üzere yola çıkan Rus donanması, talimle meşgul olan donanmamızın bir kısmı üzerine ansızın ateş açtı . Hukuk-ı beynelmilele mugayi r olan bu haksız tecavüzün Rusya tarafından tashihine intizar olunurken gerek mezkUr devlet ve ge­ rek müttefikleri İngiltere ve Fransa devletleri sefirlerini geri çağırmak suretiyle devletimizle münasebat-ı siyasiyelerini katet­ tiler. Müteakiben Rusya askeri, şark hududumuza tecavüz etti. Fransa ve İngiltere donarunalan müştereken Çanakkale Boğazı'na, İngiliz gemileri Akabe'ye top attılar. Böyle yekdiğerini vely eden hainane düşmanlık asarı üzerine öteden beri arzu ettiğimiz sulhu

219


terk ederek Almanya ve Avusturya - Macaristan devletleriyle müttefikan menafi-i meşruamızı müdafaa için siJaha sanlmaya mecbur olduk. Rusya devleti üç asırdan beri devlet-i aJiyemizi mülken pek çok zarara uğratmış, şevket ve kuvvet-i milliyemizi artıracak intibah ve teceddüt asarını harple ve bin türJü hiyel ve desayis iJe her defasında mahva çahşmıştır. Rusya, İngiltere ve Fransa devletleri zaJimane bir idare altında inlettikleri milyon­ larca eh1-i İslamın diyaneten ve kalben merbut oldukları hilafet-i muazzamamıza karşı hiçbir vakit su-i fikir beslemekten fariğ olmanuştır ve bize müteveccih olan her musibet ve felakete müseb­ bip ve muharrik bulunmuşlardır. İşte bu defa tevessül ettiğimiz Cihad-ı Ekber ile bir taraftan şan-ı hilafetimize, bir taraftan hukuk-i saJtanatımıza karşı ika edilegelmek.1e olan taarruzlara inşallahutaall ilelebet nihayet vereceğiz. Avn-i inayet-i bari ve meded-i ruhaniyet-i Peygamberi iJe donanmamızın Karadeniz'de ve ce­ sur askerlerimizin Çanakkale ve Akabe ile Kafkas hududunda düşmanJanmıza vurduklan ilk darbeler hak yolundaki gazamızın zaferle tetevvüç edeceği hakkındaki kanaatimizi tezyit eylemiştir. Bugün düşmanlarımızın memleket ve ordularının müttefikleri­ mizin pay-ı celadeti altında eziJmekte bulunması bu kanaatimizi teyit eden ahvaldendir. Kahraman askerlerim : Din-i mübinimize, vatan-ı azizimize kasdeten düşmanlara açtığımız bu mübarek gaza ve cihad yolunda bir an azın ü semabattan ve fedakarhktan aynlmayınız. Düşmana aslanlar gibi savlet ediniz. Zira hem devletimizin, hem fetva-yı şerife ile davet ettiğim üç yüz milyon ehl-i İslamın hayat ve bekası sizlerin muzafferiyetinize bağhdır. Mescitlerde, camilerde, Kabe­ tullahta huzur-ı Rabbialemine kemal-i vecd-i istiğrak ile müte­ veccih üç yüz miJyon masum ve mazlum mümin kalbinin dua ve temenniyatı sizinle beraberdir. Asker evladlarun; Bugün uhdenize terettüp eden vazife şimdiye kadar dünyada hiçbir orduya nasip olmamıştır; Bu vazifeyi i fa 220


ederken bir vakitler dünyayı titretmiş olan Osmanlı ordularının hayrülhalefleri olduğunuzu gösteriniz ki, düşman-ı din ü devlet bir daha mukaddes topraklarımıza ayak atmağa, Kabetullah'ı ve merkad-i münevver-i nebeviyi ihtiva eden arazi-i mübareke-i Hi­ caziyenin istirahatını ihlale cüret edemesin, dinini, vatanını , namus-ı askerisini silah ile müdafaa etmeyi padişah uğrunda ölümü istihkar etmeyi bilir bir Osmanlı ordu ve donanması olduğunu düşmanlarımıza müessir su rette gösteriniz. Hak ve adi bizde, zulm ve advan düşmanlarımızda olduğundan düşmanlarımızı kahret­ mek için Cenab-ı adil-i mutlakın inayet-i samedaniyesi Peygam­ ber-i zişanımızın imdad-ı manevisi bize yar ve yaver olacağında şüphe yoktur. Bu cihaddan mazisinin zararlarını telafi etmiş şanlı ve kavi bir devlet olarak çıkacağımıza emi nim. Bugünkü harpte birlikte hareket ettiğimiz dünyanın en cesur ve muhteşem iki or­ dusuyla silah arkadaşlığı ettiğimizi unutmayınız. Şehitleriniz şüheda-yı Salifeye müjde-i zafer götürsün. Sağ kalanlannızın ga­ zası mübarek, kılıcı keskin olsun.

22 Zilhicce 332 ve 29 Teşrin-i Evvel 330 Mehmed Reşat

BAŞKUMANDANLIK VEKALETİNİN BEYANNM1ESİ SURETİDİR Arkadaşlar Sevgili başkumandanımız, hal ife-i zişan efendimiz hazretle­ rinin irade-i seniyelerini tebliğ ediyorum. Allahın inayeti, Pey­ gamberimizin imdat-ı ruhanisi ve mübarek padişahımızın hayır duasıyla ordumuz düşmanlarımızı kahredecektir. Bugüne kadar karada ve denizde zabit ve asker kardeşlerimin gösterdiği kah­ ramanlıklar düşmanlarımızın perişan olacaklarına en büyük de­ lildir. Ancak her zabit, her asker unu tmamalıdır ki harp meydanı fedakarlık meydanıdır. Orda hangi asker ileri atılır hangi asker

22 1


düşmanın şarapnel ve kurşun]anndan yılmayarak ayak direr, so­ nuna kadar sebat ederse o asker mutlaka kazanır. Tarih şahittir ki Osmanlı askerinden sebatlı, Osmanlı askerinden fedakar hiçbir asker yoktur. Hepimiz düşünmeliyiz ki başımızın ucunda Pey­ gamberimizin ve sahabe-i güzin efendiJerimizin ruhları uçuyor. Şanlı baba]anmız başlarımızın ucunda bizim ne yapacağımıza bakıyor. Eğer onlann hakiki evladı olduğumuzu göstermek biz­ den sonra geleceklerin lanetlerinden kurtulmak istiyorsak çalışalım. Zincirler altında inleyen üçyüz miJyon İslam ve eski vatandaşlarımız hep bize dua ediyor. Ölümden kimse kurtulma­ yacaktır. Ne mutlu Heri gidenlere, ne mutlu din ve vatan yolunda şehid olanlara . . . . İleri! daima ileri ki zafer, şan, şehadet cennet hep ileride ölüm ve zillet geridedir. Mübarek ve mukaddes şehitlerimizin ruhuna "Fatiha" "Padişahım çok yaşa" Başkumandan Vekili Enver

222


EK : 5 M . M . C . 'nin kullandığı bir iane ilanı ve makbuzu

' ' Müdafaa-i Milliyeyi unutmayınız' ' 27 KE . 1 330 - 70 c 1 9 1 5 , s.) (S . F . mc . , nr. -

4 Haziran 1 332 ( 1 7 Hz. 1 9 1 6) tarihli makbuz, Kerkük me­ busu Nazım (Neftçi) Bey'in M .M.C. Kerkük şubesine 1 500 kuruş bağışladığını gösteriyor. (T.T. Der. Sayı : 1 6 , Ns. 1 985 s. 23/239)

223



ARŞİV BELGELERİ



: 1 B.E.D. I Dosya Nu

Belge

:

3 1 0377

Huztir-ı Sami-i Cenab-ı Sadaretpenahiye Ma'rtiz-ı Çaker-i Kemineleridir. Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin deruhde ettiği vezaifin vüs'at ve ehemmiyeti nezd-i sami-i cenab-ı sadaretpenahilerinde dahi müstağni-i arz ve izahtır. Cemiyet-i mezktirenin umtir-ı tahririye ve hesabiye ile iştigali ve lede-1-icab ecnebi lisanı ile muhaberatı vuku bulacağından bu vezaifi müddet-i muvakkata içün ifa ile muavenet-i mahsusada bulunmak üzre devair-i merkeziyeden bu işlere aşina bir katibin sür'at-i i'zamına delalet ve inayet-i sa­ miye-i cenab:-ı sadaretpenahileri şayan buyurulmak babında emr ü ferman hazret-i veliyy-ül-emrindir.

20 Kanun-ı Sani 328 Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Hey'et-i İdaresi Reisi (İmza: Hultisi)

227


Belge : 1

B . E.O .

I Dosya Nu: 3 10377

.. .

·i· �' ıf . ... .. 1: . 1

228


Belge : 2 B .E.O. / Dosya

Nu:

3 10377 Daire-i Sadaret Tahrirat Kalemi Şube 1

Evrak

Müsevvidi

Mübeyyizi

Li-ecl-it-tebyiz

numrosu

lcaleme vürudu

615

Ali

Kaleme

Tarih-i

Tarih-i

Dahiliye

vürudu

tesvid

mübeyyiz

Maliye ve

Tarihi

(imza)

24 Safer 33 1 20 Kanun-ı Sani

328

(imza) Mukabele edenler

Hariciye

24 20

Nezaret-i Celilelerine

20 (imza)

Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin umQr-ı tahririye ve hesabiye ile iştigali ve lede-1-icab ecnebi lisanı ile muhaberatı vuku bulacağından bahisle bu vezaifi müddet-i muvakkat-a

içün ifü ile muavenet-i mahsusada bulunmak üzre devair-i merkeziyeden bu işlere Aşina

bir katibin sür'at-i i 'zamı lüzumu cemiyet-i mezkılre hey'et-i idaresi riyasetinden bi­ tezkcre ita ve Maliye ve Hariciye Nezarct-i Celilelerin de tebligat-ı icra kıhnmağla nezaret-i

celilclcrince de umur-ı tahririye içün münasip bir katibin intihab ve izamına himmet Maliye

1 umur-ı hcsabiye içün N N \C

Hariciye

1 Fransızca muhaberat içün

ba-işaret-i hariciye müsteşarı


:

Belse 2 B .E.o . /

Dosya�N�u-:�3ıo3n --:; - · ..,- :;:;� ":-! .... :IE :..J .

-" ,jlJJ

l

.

..

. ..

_ ·. �� � . ..:

.. .

..:.;"'!':..:..-"!:••+..

·.

1..,�

-· · ,,_

:Jı.

.;,� . , .,; .. � ..;.ı.

.. . .

. . .. . . . .,... ...·,. ..../..-� ,;� �

. .,;,,,�.:_.;; ...;.;.�. .

.

"'-t:· .. �..;�.

-

.. -

d.

�� ;;�,;,, . . .....

,;u,;.��

.,;,.:......... . ··-·

� .ı...

<"!.:;��..:;:; 6. >.. �.;

�/

230


Belge : 3

B . E.O.

I Dosya Nu: 310377

Maliye Nezareti Muhasebe-i Umumiye Müdiriyet-i Umumiyesi Muvazene Kalemi Numro 16294 Umumi 35 1 Hususi

Huzur-ı Sami-i Cenab-ı Sadaretpenahiye Ma' rıiz Çiker-i Kemineleridir 20 Kinun-ı sani Mali sene 328 tarihli ve ikibinbeşyüzüç num­

rolu tezkere-i samiye-i sadaretpenahileri ariza-i cevabiyesidir. Muavenet-i Milliye Cemiyetinin umur-ı hesabiyesiyle iştigal et­ mek üzre Muhasebe-i Umumiye Muvazene Kalemi Birinci Sınıf hül4fisından Emin Bey'in muvaklcaten me'mur edilerek i'zam kılınmış olduğunun arz ve beyanına mübaderet kılındı. Ol babda emr ü ferman hazret-i veliyy-ül-emrindir.

26 Safer 1 33 1 ve 22 Kinun-ı sani 1328 Maliye Nazın

(paraf)

(İmza:

Rırat)

23 1


Belge : 3

B.E.O. I Dosya Nu: 3 10377

t

·�

.l'

·.l

� '\ ·

-� ·

��' ...

232

.


Belge : 4 B.E.O. I Dosya Nu: 3 10377 Bab-ı Ali Hariciye Nezareti Umur-ı Siyasiye Müdiriyet-i Umumiyesi aded : 282 1 6- 1 650 Huzur-ı Sami-i Hazret-i Sadaretpenahiye Hülasa : MüdAfaa-i Milliye Cemiyetine tayin olunan Fransızca kitibi halclcında Ma'rılz-ı Çfilcer-i Kemineleridir. Müdifaa-i Milliye Cemiyetinin umıir-ı tahririyesinde Fransızca muhibenit içün istihdam olunmak üzre bir katibin intibah ve i'zimına dair şerefvirid olan 20 Kanıin-ı Sani 328 tarihli ve 1576 numrolu tezkire-i saye-i fehimineleri mucibince vazife-i mezkılreyi tfa etmek üzre Sofya sefaret-i seniyesi ikinci katibi Hay­ dar Bey tayin ve vazife-i mevdıiasına li-ec-il-mübaşere cemiyet-i mezkılreye i'zim kılınmış olmakla ol babda emr ü ferman hazret-i veliyy-ül-emrindir. 27 Safer 1 33 1 ve 22 Kinıin-ı Sani 1328

Hariciye Nazın

(İmza:

Muhtar)

233


Belge : 4 B . E.O. / Dosya Nu: 3 10377

' . '

�· •

·� .� '

·.\

. _,

·� :

234


Belge : B.E.0.

S I Dosya Nu: 3 10442 Huzur-ı Sami-i Cenab-ı Sadaretpenahiye

Ma' rii z-ı Çaker-i Kemineleridir ki

20 Kanun-ı Sani Sene 328 tarihli tezkire-i acizilerine zeyldir. Müdifaa-i Milliye Cemiyetinin umur-ı tahririye ve hesabiyesi ile iştigali emrinde müddet-i muvakkate içün muavenet-i mahsusada bulunmak üzre devair-i merkeziyeden bu işlere aşina bir katibin sürat-i i'zamına dair vuku bulan istirham ve müracaat-ı acizane­ mizin tesri'ine ve bu miyanda muma-ileyhimin deviir-i iidesince me'zun addedilmeleri hakkındaki emr-i sami-i sadaretpenahile­ rinin dahi tebligata müsaade-i resmiye-i fahimaneleri şayan buy­ rulmak babında emr ü ferman hazret-i veliyy-ül-emrindir. 27 Safer Sene

133 1

ve

22

Kanun-ı Sani Sene

1 328.

Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Hey'et-i Faale Reisi namına Reis-i Sani

(İmza:

Hulusi)

235


Belge : S B.E.O. I Dosya Nu: 3 10442

d' ıl

.\ \

l

:i.

-' ·�

\.

- �.'

236


Belge : 6 B.E.O. I Dosya Nu: 3 10442

Daire-i Sadaret Tahrirat Kalemi Şube 1 Evrak

numrosu 627

Müsevvidi

Mübcyyizi

Li-ecl-it-tcbyiz kaleme vünldu

(imza)

(imza)

Kaleme

Tarih-i

Tarih-i

Dahiliye

viir1ldu

tesvid

mübeyyiz

Nezaret-i

8

Tarihi

27 Safer 331 23 Kanun-a

Sani

Celilesine

(imza) Mukabele edenler

23

(imza)

27 23

328 20 KinQn-a Sini mili sene 328 tarihli tezkireye zeyldir. Müd3faa-i Milliye Ce­ miyetinin umQr-a tahririyesine muavenet-i mahsılsada bulunmak üzre bir katibin sür'at-i i 'zamı lüzumu ccmiyet-i mezkOre Heyet-i Faale Riyaset-i Saniyesinden bu kerre de izbir kılınmağla iş'aM sabık vechile münasib bir katibin intihab ve i'zamına himmet Bi-işaret-i aliyye-i hazret-i müsteşari N w ...,


Belge : 6 B .E.O. I Dosya Nu: 3 10442

1

1

1'ı

,_,h

• ., __...., ...

�· - � ?'""'.... •

,

,

·

• • ,;· \ �- : - : •

.

1

. ,,. . . :� �-.... -�. • • •

'"""' '7'-f. ,,_,, ,

• •,

.;. •

µ� ··"'� . .. · , . ,

.

.uJ

"

�- .. ••

"'"'......,, . ... ,. 1 •• • • • W"

..> ....,,.

"lıf

� -:

"'""' -:"' �".' ":"� ,_.. .••

.

�..C.--•·

238

'· ·

• . •

.s•,...

""""'"

�.;..;ı,,ı ... . v


Belge : B.E;O.

7 / Dosya

Nu:

323764

Daire-i Sadaret Umür-ı İdariye Kalemi Evrak Nu : 696 Tarih-i tebyizi

: 4 Zilhicce 1 332 1 1 Teşrin-i Evvel 1330 DahiJiye Nezaret-i Celilesine

Müdafaa-i Milliye Cemiyeti memürlannın, Burgaz Adası'nda mukim Rusyalı Jorj Kalfa namında birinden asakir-i Osmaniye için elbise ve eşya-i saire yahüd ona mukabil yüzkırk kuruş talep ve yevm-i muayyene kadar vermediği takdirde kuvve-i cebriyeye müracaat olunacağını beyan ettikJeri Rusya Sefaretinden ifade ve Heybeliada' da mukim Mösyö Eliyasko namında bir şahsın dahi ba-varaka-i matbüa vuku bulan metalib-i mumaileyhayı is'af et­ memesinden dolayı İstanbul'a nakl-i hane etmesine polis memur­ larınca muhalefet olunduğu Yunan Sefareti canibinden beyan edilmesi üzerine cemiyet-i mezküre riyasetine sebk eden iş'ara cevap alınamadığının ve Rusya Sefaretinden ahiren verilen bir takrirde ihtiyari bulunan iane-i mezkürenin ecanibe ta'alluku ola­ mayacağı ve işde bir yanlışlık olması mülahaza edildiği beyanıyla bu husüsda ecanibin tefriki Yunan Sefaretinden başkaca alınan takrirlerde dahi Ayvalık Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin faaliye­ tini Yunanlılara teşmil ile birçok Yunanlı1arın tevkif edilerek tard ve teb'id ile tehdid ve Gedikpaşa'da Eminbey ve Esir Kemal ma­ halleleriyle Kınalıada'daki ba'zı Yunanlıların tazyik edildikJeri bil-beyan mevku finin tahliyeleri ve teba'a-i Yunaniyeden bu yolda

239


metalibde bulunulmaması iltimas olunduğundan ve ihtiyari olan bir ianenin ecanibden istenmesine kıyam edeı:ı alel-husıis bunda ısrar gösteren sefaretin ileride daha şedid ta 'rizatına mahal ve­ rebileceğinden bahisle bu gibi mehıizir ve müşkilata mahal \cal­ mamak üzre iane içün ba'dezin ecanibe müracaat olunmamasına cemiyet-i mezkurece dikkat ve itina edilmesi ve Elyasko hakkındaki muamele calib-i nazar-ı dikkat ve muhtac-ı tahkik görüldüğü Hariciye Neziret-i CeJiJesinden varid olan

7 Teşrin-i

Evvel sene 330 tarihli ve 696 numrolu ha-tezkire iş'ar kılınan ve bu babda Yunan Sefaretinden verilen on aded varaka-i matbua ile leffen savb-ı devletlerine gönderilmiş olmağla suret-i iş'are nazaran iktizasının ifa ve ibnası sıyakında.

Ba-işaret-i hazret-i müsteşari

240


Belge

:

1

B .E.0. l

Dosya Nu: 323764

24 1


Belge : 8 B.E.O. I Dosya No Bib-ı Ali

:

323764

Hariciye Ne,ıAreti

Umılr-ı Siyaliye Müdiriyet-i Umumiyesi Mühimme Kalemi melfuf

Aded 55820/696

11 Huzur-ı Sami-i Hazret-i Sadaretpenahiye

Ma'ruz Çaker-i Kemineleridir. Müdıifaa-i Milliye Cemiyeti me'murlannın Burgaz Adası'nda

mukim Rusyalı Jorj Kalfa' dan asakir-i Osmaniye içün elbise ve eşya'-i saire veya bunların bedeli olan yüzkırk kuruş talep ey­ · ledikleri ve ta 'yin olunan güne kadar eşya' -i mezkı1re aynen veya bedelen verilmediği takdirde kuvve-i cebriyeye müracaat oluna­ cağını beyan ettikleri Rusya Sefaretinden ifade olunduğu gibi Yu­ nan Sefareti dahi Heybeliada'da Mösyö Eliyasko'ya metalib-i mümasileyi havi matbıi varaka verildiğini ve Mösyö Eliyasko metfilib-i mezkıire-yi is'af eylemediğinden İstanbul'a nakl-i hane etmesine polis me'murlan tarafından mümana'at edildiğini beyan eylemiştir:· MüdMaa-i Milliye Cemiyeti efnid-ı nasdan ve bil-husus teba'a-i düvel-i ecnebiyeden bu yolda eşya toplamak için alel-usul kanunen mezun olmak lazım gelip bu babda izn-i kanuninin vücudu mechıil olduğu halde ecanibe "silah altındaki kardeşlerimizi düşünmek hepimizin borcudur" gibi bir mukaddemeyi ve suret-i amininede talebi havi evrak-ı matbu 'a tevzi' i bu gibi şikayat-ı muhıkkayı is­ tilzam edeceğinden eğer vaki ise bu nev' i muamelat-ı cebriyeden

242


sarf-ı nazar olunması ve o yolda bir me'zuniyet var ise keyfi­ yetin iş'an Müdafaa-i Milliye Cemiyeti riyaset-i aliyesine yazılmış idi. Riyaset-i müşarünileyhadan şimdiye kadar suret-i resmiyede bir cevap vürud etmemiştir. Rusya Sefareti 16 Teşrin-i Evvel 914 tarihinde irsal eylediği takrirde cemiyet me'murlan Osmanlılara olduğu gibi "ecanibe de müracaat ederek asakir-i Osmaniye içün elbise ve eşya-i saire veya bedellerini taleb etmekte ve bunlar müddet-i mu'ayyene zarfında tedarik edilmediği takdirde kuvve-i cebriyeye müracaat olunacağı yolunda tehdidatda bulunmakda ol­ duklarını ve aynı zamanda eşya' -i matlUbenin kemiyet ve cinsini mübeyyin olarak pusulalar tevzi eylemekde bulunduklarını beyan ve kanunen vaz ' edilmiş vergilerden ma'dud olmayan ve ihtiyari bir mahiyeti haiz olan işbu ianenin teba'a-i ecnebiyeye ta'alluku olamayacağını ve bu işde bir yanlışlık olduğunu mülahaza et­ mekde ve iane istenilen teba'a-i Osmaniye ile ecanibin tefrik edil­ mesini iltimas eylemektedir. Yunan Sefaretinden verilen iki kıt'a tab·irde dahi Ayvalık'da müteşekkil Müdafaa-i Milliye Cemi­ yetinin iane cem ' i hususundaki fa'aliyetini teba'a-i Yunaniyeye de teşmil ile iıinat-ı matlubenin te'min-i istihsali emrinde birçok Yunanlılar taht-ı tedkike alınarak tard ve teb'id ile tehdid ve bir de Gedikpaşa ' nın Eminbey ve Esir Kemfil mahallelerinde ve Kınalıada'da icra'-i san'at eden bazı Yunanlıların iane talebiyle tazyik edildiklerinden bahisle Ayvalık'da mevkuf Yunanlıların himmat-ı tahliye-i sebilleri ve teba' a-i Yunaniyenin fimaba'd iz'ac olunmamalan esbabının istikmıili iltimas olunmaktadır. Rusya ve Yunan sefaretlerinden isbat-ı müddea zımnında i ' ta olunan matbu i 'ane varakalanndan on nüsha ile Yunan Sefaretinin 1 7 Teşrin-i Evvel 914 tarihli takririnin sureti leffen takdim kılındı . İ'ane içün kendilerine müraca' at edilmesi tasavvur olunan zevatın isimle­ rinden ecnebiliklerine istidlal ve bu babda şüpheye ihtimal mevcud ve mümkin oldukça bil-hassa Adalar ve Beyoğlu gibi sükkıinı pek karışık yerlerde mahalli zabıtasından veya imam veyahud muh­ tarından hüviyetleri tahkik edilmiş olsa tabi 'iyet-i ecnebiyede ol­ duk.lan anlaşılır ve eşya' -i matlubeyi vermemekle memlekete ve orduya karşı hissiyat-ı riıa'ru felerini bir kerre daha izhar etmiş bu-

243


lunan şu kabilden yabancılara "silah altındaki kardeşlerimizi düşünmek hepimizin borcudur " ve alel-husus "ihtiyic şediddir., gibi mubatab olamayacakJan sözleri havi talebnameler tevzi'inden bu suretle sefaretlerin hedef-i ta'rizi olmaktan ihtiraz kabild ir. Cemiyetin irade-i seniyeye iktiran etmiş olan nizamnamesi­ nin altıncı maddesinde ise . . cem'-i i'anat ve istihsal-i teberrü'at içün hiçbir ferdin velev mahcubiyeti istilzam edecek mahiyette bile bir muameleye duçar edilmemesi ve bu hususun efrad-ı mil­ letden herbirinin kendi ihtiyarına ve hissiyat-ı hamiyetmendane­ sine bırakılması cemiyetin ahz-ı amalidir" denilmiştir. Halbuki salif-ül-arz evrak-ı matbu'anın zirinde "bilida cins ve mikdan gösterilen eşyanın tarafınızdan itası hey'etimizce münasip görülmüştür . . . Bunlan veya bedellerinin kıymet-i mukaddereleri mikdarınca bedelini bugünden itibaren nihayet onbeş güne kadar behemehal tedarik ve ihzar etmeniz kemal-i ehemmiyetle talep ve temenni olunur" denilmekte olup bu ise balada arz olunan madde-i kanuniyye ile gayr-ı kabil-i te'Jiftir. Heybeliada'da mu­ kim Yunani Eliyasko'nun taleb-i vaki'i is'ıif eylemesinden dolayı İstanbul'a nakl-i hane etmesine polis me' murları tarafından mümana'at olunduğu hakkında Yunan Sefaretinden vukU bulan iddia calib-i nazar-ı dikkat ve muhtac-ı tahki kdir. Cemiyet-i muhteremenin hıdemat-ı aliye-i vatan-perveranesi şayan-ı tebcil olmakla beraber nizimname-i esasi ahkamınca ih­ tiyari bir ianenin memleket ve ordu hakkındaki hissiyatı malUm olan ecanibden alelhusus suret-i cebriyede istifasına kalkışmak ve bu yolda ısrar göstermek sefiret-i ecnebiyenin ileride daha şedid ta'rizihna mahal verebileceğinden bu gibi mehazir ve müşkilat hudusuna mahal kalmamak üzre iane içün fımaba'd ecanibe mürica'at olmamasına cemiyet-i müşarünileyhıica dikkat ve itina edilmek lazım geldiğini arz eylerim. İcra-yı icabı menfü-ı re'y sami-i hidiv-i eflıemileridir. Ol bibda emr ü ferman hazret-i veliyy-ül-emrindir.

20 Zil-ka'de 332 / 7 Teşrin-i Evvel 330 Hariciye Nazın namına (imza)

244

müsteşar (imza)


8 (a) / Dosya Nu: 323764 O." B .E.

Belge :

o· · ,

ı,. ı..__,;,_

. .

"'- .,,. ...,,,. "" .

·(

... --

.'

\

��\ � � �>:Mı

" ""� -fıi\'

245


'r:.. ,

-.,.... ,_,. -.? .-.... ....;: ' .,

.

.

.

..

'Jİ)'l,;... _ .

r',.-O .., .,.,..,..,.. f"�n

..

.,_,,

ı

_,;.-,,;;., ,�:.. ; np .., ,. , -:JP_ .i" �-,. .

"'

.

��

ı

.

.

,

ı

u

ı..

. . �,., � -.. - - ., ,,,7 ,:rt'fiı;J 1 1'71 -.ır

""" � f' ""'n _,.rr.ı rty0 1 .._, ... , ;.,r,,_n-,ç;,;, _, :- _... · · ., -:.· • • •• , - • • • ,,ro • 1 ,... • . -:• ":' . � . j.'r"' rr' 1rr.· �� �,- ,. ,.,.,., .,..,...,. ,n ., .., ,._ " ,...:.. 1 .(-;,. _e ·· � / '1 rıl'!'" r • , / . ., _ �-' � - --er"" -ı ·p , _ _;,,. , ,. ,., .--"' ,,,.�_ ,,, , ..., j' .-q-. - �r. ,,,, • 1 -- • 1. ,r-v ..,,, . . . . . .. . ,, . ,,1 v 1 C' .· '(""" "n ...,_, ?.,. , , .., _"'°'.,.,._,_,_ . r".("'r '" ...."'t? .. r - ,.... .. . ('j,. � .,,. 1 • ,,.: • , � .. , ... . .. ..,.,.,.. � ,.,_ ., ,..,,.,. �• � . .. .1,..,,,... - • .. ,,rl"""� ,,. • • ı :ı• �. • • ·� "�" (f'°'"?..�p. � --:- 'r"1":"r.� -:- -;--�� ı�ı .., r-- .. �­ ; =--,,';" ;;,; ;.�,p ..,,,;�.7.) • .:;m ..,�.:,;. �.,r.:. r'1 -.�,..,,,,. .., . ..� � ,. ""1? , ,.;.o., ,.. -.;- ·· � 1 '1'1 '1 "'• � r:r.ı� ;,..;., ..1 ..., ...:. :. , ··' 1 ,.

-

� ı f" "� •

• •

_

J ,.

-

• .

..

.

.

"'

.. •

.

'l°

.

��

-;,,

.

••

• •

.n ,_,

• •

,. ,,.,,":(" -., -:rr-o rr ,...� . , ..,.....t:ı .

r.rpqo 1t , ,;.,;ı -:.. .. 1 •

:•

":"ı :- n .r ..

1

.

. "j' ,;,�;,�,, rl-! ('" ,,. ..;_,,, •.«·,�;..':' "' ;'�"' ·; �o " __.z ı ("!,,.f' � -.;<'"� "';'�?.°P;,.� .

.

..

.

.

..

'1

r•

ı

1

.--•-(°)' .-,'P

1

.,

"

�- ..ı .:., , ,.,.,.:.. f. ,.",,-,.p rr: ,. .. ,.,.: ,, :;.ç ....; .. _.,.ri"P ;('". ""' • 1 : "' ,, ,,. ., _; "'

• .,

ı

�T-:-- 0 ; ,..,) ..;�,. � -:-- "' 0-:..('t'!!""' ırı� � �.� ,.. , ..,...!"',. ...4. .:. , _,, p,,,.�,. ,� ..,.y ·,., ,, , , r,.. ,. �.� is' ...,. ., "tp ,.,� ·,r,.. ,.,,, .. . , · .. "" , ,, - ,· :,,,, ..;,..;;,, .,;,._ ı ::..O ,.,,.,.. , ...... t:ı "'ı ry:ı , ..rv- n ı � , ..., ı-:'"IT'f' r-ı;..-, , ,. 1

..

.

-

.,

-

1 .. .

.

.

: . _.

.

/

/

·

. .

,,,,

.

.--�r :· ,,.�,-" �,,, ..., :_;-' "� :;"-6' ,,,. ....-� �'�"!'��� .; � -,oır,p;, �r- : , , ,.�ı:ı '"l'l":f"':'""' 1 -i -:" -./'� ı�ı'':" ı:ı-r�.ı: •

,

1

...

1 .,,,

1

1

• •

.

.:,,

"'

·

:ir e: t9LEZE : n N e.<soa ı · o-

(q) 8 : :>81:>e:


Belge : 8 (c) B.E.O. / Dosya Nu: 323764

_.,..: ..,,, -

.; �

�_;,;.. ""'_t.., � d. � u.!... "�"' ' ......, _,.. , �;.. ' .:,�.;_ c.u:.cJ�!,• eh'r "' �,;;_ .:..:_ , '"' ': �

.;_,J> �:.U

cı...: ı.. • -=-..11..,1(,,ı-

• • 1 • 1 ,,.. ı.ı;. ,,,_ , ..Jt.J.

u

.. .. .

• ,. • ,,,,. ,.. _, ....,,, �__. ,

.

.

-

• • .,,, / ,,,. ,, ıJ/cJr u �.>- "" "'

.

.. .

• .J • • • � _ ...,....,

qç� -·JI c4 ı �� �� ,-J.ı! ...: c:., ��:. · .:-� ��. � ı; �,,, . 1 ,,..J;'y�_, ;...-;"� ·� · · �..J ,_:...:_; ��� .e,;_" �11 ·c1� ' (�-..P .S ....

.

...

�..-:< l ""''...O ,. .

�ö ·.··· · l :..-u..

1( ,

247


Belge : 9 B.E.O . I Dosya Nu: 323764 Bab-ı Ali Hariciye Nezareti Umür-ı Siyasiye Müdiriyeti Mühimme Kalemi Aded Hülasa Yunan Sefaretinden varid olan 4/17 Teşrin-i Evvel Sene 330 tarihli Merbüten takdim kılınan dokuz kıt'a Müdafaa-i Milliye Ce­ miyeti evrakından müsteban olacağı vech ile Gedikpaşa'nın Emin Bey Mahallesinde icra-yı san'at ve ticaret eden teba'a-i Yuna­ niyeden Kunduracı Nikola ve Sakızlı Estelyo ve Anton Dami­ yanos ve Apostol ve Alberti Yani ve Köseleci Save ve Marko Kosti ve yine Gedikpaşa'nın Esir Kemal Mahallesinde sakin kun­ duracı Aleksi ve Kınalıada'da kunduracı Nikola nam kesana Müdafaa-i MilJiye Cemiyeti a 'zaları mükerreren müracaatla para ve eşya vermeleri hakkında cebr ve tazyik olundukları istihbar olunduğu ve hıilbuki Müdafaa-i Milliye içün dere olunan iamitın ihtiyari olmakla beraber teba'a-i Yunaniyeden taleb olunmaması hakkında makamat-ı !idesi canibinden cemiyetin İstanbul mer­ kezine evamir-i muktezinin i'ta edildiği cihetle fımaba'd esamisi balada mezkür eşhıisdan bu gibi ianat ve teklif:it talebiyle ken­ dilerinin iz'ac olunmamalan hususunda lazımgelenlere tebligat-ı müessirenin ifasına h immet buyrulması iltimas olunur. Aslına mutabıkdır

(İmza) Hariciye tezkiresi melfıifu 55820/696 248


Belge : 9 B.E.O. I Dosya Nu: 323764

�� .V.ıi�"(�\

f,.I// Jb

et'�,, ��..:; �,,ı �� �!,.. �"'� u ı.;(� �� �· � .:.ı. t:JJ . .. . . . ı; .. 1.,.,IS,1 � �_,' I · -� ... �·_, _,4.- J.,.t';' ,J.,. ,, ., ,,,.,JJ UJ ,..J,1 .J:!, ,;,.:.� 41' ;.. �;.. �,, ;;�.,,,, iı. ;�i,, ..ı..,,..:- ,� w �.. � .

.�

- ,,

�� :,.,_. . ...

"' • ;. '-'( "

. c

1

. ,, �

.

• ,. O .J ... 1

-

,J� .-: ..,_,,,,

N-

• •

.

,,_

.

,,,,

,j""!-' o-A' I � .,, _..., ,.,,...

,ttı-,, ,eo_ı:;. ..�,;;,,.�,, � �c1,µ.,,,

c� .

•., ı.

�!.

·-.J •

5� �·

r" �,,ı � uJ .:.�.:.:. !, � t cl., � 1 ���ı u Ü.1' L-.J &1,,l ı,,_.. ..:..; !., - - . _.. . . . . . . .

- -

.

.

.

.

.

�-1� 1 .:i�.,.�ı. ;.. � .,,t.:. ı � u;;.

..

.

..

.

Cl"' •,,.'.. � ; ı.. ..:.

· ��. �_.,.. .:,� . ��� �� �. � ;_;;., �� 111.w '- �· _,.; .

...

.

.

.,_,'.Qt oe) �..,?.:,_� ı

d, �;_ _;� ,�;.J,J .

.

� �.JI .

.

.

249

.


Belge : 1 0 B . E.O. I Dosya Nu: 324628 Bab-ı Ali Hariciye Nezareti Umur-ı Siyasiye Müdiriyet-i Umumiyesi Kalemi aded

HüJasa

8/2 1 Kanun-ı Evvel Sene 1 330 tarih ve 8372 numro ile Yunan

Sefaretinden varid olan takririn suretidir. Müdafaa-i MiJJiye Cemiyeti tarafından dere ve cem olunan ianattan dolayı teba 'a-i Yunaniyenin taciz olunamayacakJanna dair canib-i Bab-ı Ali' den i'� kılınan te'minata rağmen bu babda el­ an teba'a-i Yunaniyeye müracaatda devam edildiği dahi cemiyet-i mezkure menfaatine çalışan bazı kimseler tarafından bu uğurda birtakım münasebetsiz ve mugayir-i kanun halat ve muamelata teşebbüs olunduğu sefaret-i kraliyeye ihbar edilmektedir. Bu cümleden olarak cemiyet-i mezklıre menfaatine mahsus olmak üzre bir adedi merbUten tesyar kılınan tiyatro biletleri teba'a-i Yuna­ niyeden pek çok kimselere cebr ve zor ile bırakılarak bedelleri birtakım tehdidat ile tahsil olunduğu gibi teba'a-i Yunaniyeden olup Galata'da Voyvoda caddesinde kain "Meşrutiyet" birahane­ sinin müste'ciri Hristo Veldiyani Niça nam kimesneye, Arab Cami-i Şerifi civarında kain Müdafaa-i Milliye Kulübü azasından Said ve Hafız ve İbrahim Efendiler defatle müracaat ederek iane talep ve tahsil eylemişler ve bununla da iktifa olunmayarak cemiyet-i mezklıre menfaatine iki gün zarfında beşyüz kişilik bir ziyafet hazırlamasını teklif etmişler ve adem-i muvafakati halinde kendisi hakkında hayırlı olmayacağı yolunda sarf edilen sözlerle tehdidatta bulunmuşlardır. Şu ahval-i mesrudenin ez-her cihet yol­ suzluğu ve kanuna mugayereti vareste-i tezkar olmağla men'-i vuku'u esbabın da istikrnaıi emrinde lütfen lazımgelenlere tebli­ gat-ı mukteziyenin ifasına himmet buyurulması iltimas olunur. Aslına mutabıktır (İmza: M. Kemal) Hariciye tezkiresi melfüfu 59 1 94/847 250


Belge : 1 0 B.E.O. I Dosya Nu: 324628

Al&),

�� -W.ı;��\

ıf:y ıb

25 1


Belge : l l B.E.O. I Dosya Nu: 324628 Bab-ı Ali Hariciye Nezareti UmOr-ı Siyasiye Müd iriyet-i Umumiyesi Mühimme Kalemi aded : 59 1 94/847

HuzOr-ı Sami-i Hazret-i Sadaretpcnahiye Hülasa Müdafaa-i Mill iye Cemiyeti iane derci içün teba'a-i Yumelfflf 2 nan iyeye müracaat olunduğu

Ma 'rOz-ı Çaker-i Keminelcridi r Müdafaa-i Mill iye Cemiyetince ibtida-yı teşebbüsatda taleb-i iane içün yanlışlıkla ecanibe de müraca'at vaki olduğu istihbar edilmesi üzerine derhal şu'abata tebligat-ı lazıme icra kılınmış olduğu Da­ hiliye Nezaret-i Cclilesinden arz ü iş'ar kılındığı 22 Teşrin-i Evvel Sene 330 tarihli ve 546 numrolu tezkire-i samiye-i sadadet­ pcnahilerinden izhar buyurulmasıyla keyfiyet Yunan sefaretine teb­ liğ olunmuştur. Sefaret-i mezkOrcdcn bu kerre ita edilen takrirde Müdafaa-i Mil­ liye Cemiyetince tcba 'a-i Yunaniyeye müracaatta devam edil mekte olup ezcümle cemiyet-i müşarün ileyha menfaatine tevzi edilen ti­ yatro biletleri teba'a-i Yunaniyeden hayli kimselere cebren bırakıla­ rak bedelleri tehdid ile tahsil olunduğu bildirilmektedir. MezkQr tiyatro biletlerinden sefaretden tevdi olunan bir nüshası takrir-i mezkOrun sOreti ile leffen takdim kılınd ı . Sefarete icra edildiği anifcn arz olunan tebl igat h ilafına cemiyet-i müşarünileyhaca iane cem'i içün teba'a-i Yunaniyeye cebr ve tehdid ile müracaat edildiği vaki ise tecviz olunamayacağından Yunan Sefareti nin ileride tarizat-ı gayr-ı marzıyesine mahal kal mamak üzre iane cem'i içün fi-maba'd teba'a-i merkUmcye bu sOretle müracaat olunmaması içün cemiyete tekrar emr itası müsaade-i aliyye-i varid-i efhemilerine vabestedir. Emr ü ferman hazret-i vcliyyül-emrindir. 1 1 Safer Sene 333 ve 1 6 KanOn-ı Evvel Sene 330

(İmza)

252

Hariciye Nazırı namına müsteşar

(İmza)


: \\ 4623 »e\ge Nu·. 32 a )' s o I p B .B .0 ·


Belge : 1 2 B.E.O . I Dosya Nu: 324628 Daire-i Sadaret Umur-ı İdariye Kalemi Evrak nu : 847 Tarih-i tesvid : 1 1 Safer 333 17 Kanun-i Evvel 330 Dahiliye Nezaret-i Celilesine Müdafaa-i Milliye Cemiyetince ibtida-yı teşebbüsatta taleb-i iane içün yanlışlıkla ecanibe de müracaat vaki olduğu istihbar edil­ mesi üzerine şu'abata tebligat-ı lazıme icra kılınmış olduğu 2 1 Teşrin-i Evvel 330 tarihli v e 1 295 numaralı tezkire-i cevabiye-i aliyyeleriyle iş'ar buyrulrr.asına binaen Hariciye Nezaret-i celi­ lesine tebliğ-i keyfiyet edilmiş idi , Yunan Sefaretinden bu kerre i 'ta edilen takrirde mezkıir cemiyetce teba'a-i Yunaniyeye müracaatda devam edilmekte olduğu ez-cümle cemiyet-i mezkıire menfaatine tertip edilmiş olan tiyatro biletlerinin teba'a-i Yuna­ niyeden hayli kimselere cebren bırakılarak bedelleri tehdid ile tah­ sil olunduğu ve mezkur biletlerden bir adedinin gönderildiği beyanıyla cülus-ı muhakemenin men-i vukua iltimas eylediğine ve cemiyet-i mezkıirece iane cem ' i içün teba'a-i Yunaniyeye cebr ve tehdid ile müracaat vaki ise tecviz olunamayacağına binaen sefaretin ileride ta'rizat-ı gayr-ı marzıyyesine mahal kalmamak üzre cebr-i iane içün fımab'ad teba'a-i merkumeye bu suretle müracaat olunmaması lüzumuna dair nezaret-i müşarünileyhadan bu kerre varid olan 1 6 Kanun-ı Evvel 330 tarihli ve 847 numa­ rah tezkire ile melfıifunun suretleri mezkur tiyatro bileti ile beraber ( . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ?) savb-ı devletlerine irsal kılınmağla ifa-yı muktezası siyakında. İşaret-i aliyye-i müsteşari mucibince

254


Beıge

12 . B.E O. I Dosya Nu: 324628 . ·

255


BeJge : 1 3

I Dosya Nu: 334472

B.E.O.

Şı'.i ra-yı DevJet MaJiye ve Nafia aded 34829 331 Cemiyet memurin ve müstahdeminden taJeb oJunan temettü vergisine dair bazı ifadeyi havi Müdafaa-i Mill iye Cemiyeti Riya­ setinden varid oJan tezkirenin takdimine dair DahiJiye Nezare­ tinin Şı'.ira-yı DevJete havaJe buyruJan 1 3 haziran sene 333

tarih

ve 10900/293 numro]u tezkiresi me)fı'.ifiyJe MaJiye ve Nafia Dai­ resinde kıraat o]undu. MeJfı'.if Müdıifaa-i MilJiye Cemiyeti Merkez-i Umumisi ri­

yasetinin tezkiresinde menafi-i urriumiye namına müesses ve res­

miyeti

nizamname-i mahsus ile musaddak buJunan cemiyetin

varidatı ashab-ı hayr ve hamiyyetin iane ve teberruatından

müteşekkiJ oJup hasren ihtiyacat-ı askeriye ve umur-ı hayriye iJe mesaib-i harbiyeden müteessir oJan muhtacinin iaşe ve idaresine sarf edilmekte oJmasına mebni umur-ı ticariye ile iştigal eden diğer ticarethaneJer ve müessesat-ı maJiyeye mukayyes o]madığı gibi ücretJi me' murJan dahi me murin i devlet zümresinden buJun­ duklan cihetJe bunJann da kanunen temettü vergisiyJe müke]]ef tutulmamaJan )azım geJeceğinden temettü vergisi talebinden sarf­ ı nazar ediJmesi MaJiye Nezaretine biJdiriJmesi üzerine nezaret-i müşarüniJeyhadan varid oJan tezkirede devJetçe musaddık müessesat-ı hayriye gerçi temettü vergisinden müstesna ise de şu istisnanın müstahdemine şümıiJü oJmadığı cihetle cemiyet me'murin ve müstahdemininden vergi istifası muktezi buJunduğu ve asker oJarak terk ediJenJer miyanında nefer-i mahsıisatıyJe is­ tihdam olunan var ise bunJardan bittabi vergi ahnamayacağı iz­ har kıhnmış ise de dev]etçe musaddak müessesat-ı hayriyeden '

256

-


olduğu neı.aretin dahi taht-ı tasdikinde olan Müdafaa-i Milliye Ce­ miyetinin temettü vergisinden istisnası esası kabul olununca ce­ miyetin devair-i resmiye adadında telakki olunması zaruri olup şu suretle muvazzafen ve yevmiye ile muvakkaten ve ihtiyacat-ı hazıra ile kat'iyyen nisbet kabul etmeyen maaşat-ı cüz'iyye ile müstahdem

cemiyet

memurlarının

dahi

devair-i

resmiye

me'murini addiyle temettü vergisinden istisnası lazım geleceğinden bahisle keyfiyetin Şuni-yı

Devletçe tedkiki lüzumu beyan

kılınmıştır. Bu gibi müessesattan olan Donanma ve Hilal-i Ahmer Ce­ miyetleri memurin ve müstahdemininden dahi temettü vergisi alınıp alınmadığının ve şayet alınmamakta ise sebebinin ve alınmakta ise neye müsteniden alındığının izban hakkında sebk eden istifsara cevaben Maliye Nezaretinden varid olan tezkirede temettü kanununun altıncı maddesi mucibince maktu ' -ı maaş ve ücretlerle istihdam olunan her nevi müstahdemin temettü vergi­ sine tabi bulunmasına ve kanun-ı mezkurun ahkam-ı muvakka­ tesinde muvazene-i umuma ve mülhak bütçelerle vilayat ve belediye bütçelerinden maaş alan ve harp vergisi tevsikatına tabi olan memurin ve müstahdeminden harp vergisi kanununun mer'i bulunduğu müddetçe temettü vergisi aranılmayacağı muharrer olup Müdafaa-i Milliye ve Donanma ve Hilal-i Ahmer Cemiyetleri memurin ve müstahdemininin bu kabilden olmamasına ve dev­ letçe musaddak müessesat-ı hayriye ol babdaki kanun mücibince temettü vergisinden müstesna tutulmuş ise de istisnaiyet müesse­ sat-ı mezkıire namına tarh olunacak vergiye aid olup müstahdemine şümUlü bulunmamasına mebni memurin ve müstahdemin-i mebhUsenin vergiden istisnaları mümkün olamayacağı bildi­ rilmiştir. İcabı teemmül olundu . Temettü vergisi kanununun istisnaata mütedair bulunan onsekizinci maddesinde bu gibi müessesat-ı hay­ riye memurin ve müstahdemininin temettü vergisinden istisnalan 257


hakkında bir sarahat bulunmadığı gibi devletçe musaddak müessesat-ı hayriyenin temettü vergisinden istisnasına dair ahiren neşrolunan 22 Nisan Sene 333 tarihli kanunun birinci maddesinde dahi yalnız " mektepler, hastahaneler ve devletçe musaddak müessesat-ı hayriye temettü vergisinden müstesna" tutulacağı mu­ harrer olup müessesat-ı mezklıre me'murin ve müstahdemini zikr edilmemiş olmasına ve muvazene-i umumiyeden ve mülhak bütçelerle vilayat ve belediye bütçelerinden maaş alan memurin ve müstahdemin-i resmiyeden temettü vergisi alınmaması ise salif­ üz-zikr temettü vergisi kanununun kırkbirinci maddesinde gös­ terildiği üzre bunlardan 1 5 Ağustos Sene 328 ve 1 1 Haziran Sene 329 tarihli kanunlar mucibince harp vergisi istifa olunmakta bu­ lunması esasına müstenid bulunduğuna binaen Müdafaa-i Milliye Cemiyeti me' murin ve müstahdemininin me'murin-i devlete kıya­ sen ve gerek suret-i filıirle temettü vergisinden istisnasına imkan-ı kanlıni görülememiştir. Ana göre Dahiliye Nezaretine tebligat ifası tezekkür kılındı. Ol babda emr ü ferman hazret-i menleh-ül­ emrindir. 10 Zil-kade 335 I 29 Eyllıl 333 Maliye ve Nafia Dairesi reis-i sanisi

(Şura-yı Devlet mührü)

(Mühür) a'zadan (Mühür)

258

a'zadan

(İmza)

a 'zadan (Mühür)

a'zadan

a'zadan

Sırrı Yahya Ef. Şadan Bey


Belge : 1 3

B.E.O. /

Dosya Nu: 334472


N

s

t:i<::Y:t).\"? � \.�.· , .,.,.... . .,.... .

.

;�

. ,,,.

.. �'

.� . ...

1

..... . ,,, /_ ,1 .

/�, 11'

.

" "'�"' •'

� �..,� · � .....

"'!"""'

-·/·�-�:� )

"" '" "" ,.t,ı .,,,, �J.. ;.s> •

I

'"':'�(�/�"':"" �/'' "�i'<;?';: ��·İ!':':'·7��!'",;;�:''0'"'�;,,... r.�� 1--,r'1$�� --:'!' ı'(.!'•

.,..G'ı ; --:-

� ...r."� � �. ""i -:-; _,..,.;.f "1"' ....� . � ., "''"'"' ,.,r.' '11 ,,�,.,..... -"t' ,;l i;... ,;.- ..., t!".q '?: '7.,Jt !' f'Yf>(':'l.'"'Yl,1---!"/'ı':'• "':.,, ,.., ''*"",J'�.. ",.-(.':ı: (/' .1'.-ı'r- '-'i 7�,1'"'""' '..l";';,.t'( 'ıf"�":" ,�.. ;,,;,.<':-',., .....-,ıe-,.. 1"'� �,jı,;;.-·,;.;'"' f.} .,1ft ,,,., _., ",/' "� �� ... .. (' "''� ,....."'.r-ı-;r.;;;, � ';. ..r:,-. ·J';,,,; ·, .,I;. "'_; t: / • • �"'-.....-; .. .... � t r • , / •, " ;.

1

..

''\i'ı"'�·.1 ;.),;,;;,.b�-r?-� :.. ;{1� ,,-_ ı1yA, � :;.-�...- �'""' '='�-;�?.'7:-7'*'•� --::. ı� 2; �., ,.,�., -��,@

ı� (,. �:.,r.,-r:- ,'��j' ,:;.f't " .<' '<"� � ''l°..19 "'"'�

....

•"•

,_.- ,

""""" ' � .,... 'n "' •'"""X I' ""''7 ' 9"'_,":' � "' "r"';,,,., � ' ""' � ;ı;;,.:,._ • 1 ,, • "" ' ""' ' • • • 1 • . ' 1, ,. • ,ti ,ti'

. . . . . . . :.;..;'('�"'' .., ..r."; <' '1;1"7�- , .... �� :..r.,-��'!'D ...?'.... • "':=:'(,.�� ..-.J� .,,. _, "':! �-- :ı-:-ı(• ı'�; '°?�':ı'f"'"...-:!' ..., ..,....,., f..!:'� ;--�"' 1 ıı"" ..-:' ',�r!'.�"'"', .-. -:''{"� 1 "'4J'_!'{"'-':.,.( ?.,.7.""!'"'� �1""'::;İl ,� ':!" ,,"" r,',( "{?. '7�J.�{'4{'/"ı�r.;.,, '"; r;-r'� � f":. f!'l. ı"ff'"' " -'':;.. � �,,, /" 1 ""' ,_,:.. .. �r: '!'(':":f '<Dı"ft �!! --:"' ,,.,':�,/' ��"'I'( "'r.�":' '�"' ;t l'I(;"'�:.:..... ·:·.. . -� _.:.-:;..... _..., .. .;,,ı·oı� ""'" !ı""""''•"r1 't<'"'."': �1�- ';r ...,.t' ·,' ;J ""•I''" ·;ı.·. ·'1 ,ç• •;"QJ�..,, _,,.�� " • '• • " 1 " " � J.r,"r;.• v ı,'\ t'�,• ' 1 -; �/,!'"1,t..,., "Jf!'"!"�r"".... ':' "�") ''1""<'1 /',rr:r'P ı..t'"""" :.-r,:�" "t{' '"J',l"J.<'f"'JI;'�

•f

t

1 ••

�./h'r :;,. ·�,>ı't'1�;lri;.,� '°'/�.-.'9. '"1:1._,�,t'f('"" •

1

''Y,,. !'f

• ' ..

• •


Belge :

14

B.E.O. I Dosya Nu:

336919

İhrac4t Hey'et-i Merkeziyesi Aded umumi

. . . . . .

Numro hususi . . . . .

628 .

Huzur-ı Sami-i Cenab-ı Sadaretpenahiye Ma'niz-ı Çaker-i Kemineleridir. GümülcineJi evlad-ı şüheda ile bikes ve yetim çocuklardan fakir olanların tahsil ve terbiye ve iaşeleri maksad-ı haynyle teşekkül eden mahalli Türk Fukaraperver Maarif Cemiyetinin Ka­ raağaç şehbenderliğine me'mur Dedeağaç Osmanlı Şehbenderliği vesatatıyle vaki olan müracaatı üzerine Edime Müdafaa-i Mil­ liyesince tedarik edilen altmışsekiz kıyye-i atik sabunun ihracatı Edime Vilayet-i aliyesinden ha-tahrirat bildirilmiş ve ihracat ni­ zamnamesinin birinci maddesinin ikinci fıkrasında dahil olunan ihracı içün Meclis-i Mahsiis-ı Vükeladan karar istihsali madde-i mezkiirenin cümle-i ahkamından bulunmuş olmasıyle keyfiyetin Meclis-i Vükelaya havalesiyle ittihaz buyrulacak kararın hey' ete emr ü tebliği merhun-ı müsaade-i celile-i cenab-ı sadaretpenahile­ ridir. Her halde emr ü ferman hazret-i veliyy-ül-emrindir.

2 safer 1 336 1 8 Teşrin-i Sani 1 333 İhracat Hey'eti Reisi (İmza: Mustafa Sım)

261


Belge

:

14

3369 19 osya Nu·. B .B .0 . I D

262


Belge : 1 5 B.E.O. I Dosya Nu: 3369 1 9

Sadaret Umıir-ı Mühimme Kalemi

Evrak Nu : 397 Tarih-i tebyiz : 1 3 Safer 336

28 Teşrin-i Sani 333

İh racat Hey'eti Riyaset ve Dahiliye ve Maliye ve Ticaret ve Ziraat ve Harbiye Nezaret-i Celilelerine 1 8 Teşrin-i Sani sene 333 tarihli ve 628 numrolu tezhire-i ali­ yelerine cevaptır : Gümülcineli evlad-ı şüheda ile bikes ve yetim çocuklardan fıkara olanların tahsil ve terbiye ve iaşeleri maksadıyle teşekkül eden Mahalli Türk Fukara-perver Maarif Cemiyeti içün Dedeağaç Şehbenderliği vesatatıyle vuku bulan müracaat üzerine Edirne Müdafaa-i MiUiyesince tedarik olunan altmışsekiz kıyye sabu­ nun ihracı İh racat Hey'etinden ma'adasına İhracat Hey' eti Riya­

ve icab edenlere tebligat ifa edilmiş olmağla icra-yı iktizasına him­ set-i Celilesinin iş'an üzerine Meclis-i Vükelaca münasip görülmüş

met. Meclis-i Vükelarun 21 Teşrin-i Sini 33::'. tarihli zabtı üzerine

263


Belge : ıs B.E.O. I Dosya Nu·. 336919

.. �

-

.

.

J � :-� • ...t,•..,.>-: ·� ' 6'-�

264

� . ., .. . . . ..... ....... . Jt� UJ .

:!-

��; 1:---'!,;,;.

;...,..:,..-;..: ,


Belge : 16 B.E.O. I Dosya Nu

:

339237

Daire-i Sadaret Umur-ı Mühimme Kalemi Evrak numrosu Müsevvidi Mübeyyizi Ali Dahiliye Nezaret-i Celilesine 18 tarih-i Kaleme tatarih-i tebyizi rih-i tevdi'i tesvid Müdafaa-i Milliye Cemiyeti 8 8 Şevval 336 Riyasetine 17 334 17 Temmuz

(İmza)

(İmza)

7 17

7-17

Kalem numrosu 990 Mukabele edenler

Müdafaa-i Milliyenin 1 5 Temmuz 334 tarihli ve 682 numrolu tezkire-i behiyyelerine cevaptır. Müdıifaa-i Milliye Cemiyetinin himıiye-i mufahhame-i hazret-i tıicidıiriye kabıilü hususuna ce­ miyet-i mezkUre riyasetinden vuku bulan iş'ar üzerine bil-istizar müsaade-i seniyye-i cenab-ı padişahi şayeste buyrulmuş olmağla ifa-yı muktezası babında. İrade-i seniyyesi kayıt şubesine verildi.

Ba-işaret-i hazret-i müsteşari


BeJge : 16 B.E.O. I Dosya Nu.. 339237

. .,,,,,,..-

....

..

. '

�.. .. ......

. . ' -�,,:,.,·�

.,..-

- -�

1

1 ,-. . � C1'. """'� - . •

o ' - "-

'"

-

: ,,

:,M. ' ,,,,.

J

-•

. .

...

A. '"

, )

.

..'

ı. ..,, - "" t.Jı,.J� ,., .... .:_____. . . � . .... o 1 • , ..; ' A :

":" -c,.. /\':-� � � �'-.:' >'� � �) ,,,,,.:.. 1 " ı! -�.c;� - · et.:-�:. " .

1 e.'" � •

1

1L ı

'

..

.... ... .

-�

-l�---

266

ll'V' '


Belge : 1 7 B .E.O. I Dosya Nu: 34 1 47 1 Daire-i Sadaret Umur-ı İdariye Kalemi Evrak Nu : 50

Tarih-i tebyizi : 30 Rebiül-Evvel 337

2

Şubat 335

Harbiye ve Bahriye ve Dahiliye Nezaret-i Celilelerine (Takvim-i

Vekayi

Komisyonuna)

Takvim-i Vekayi'e dere

edilmiştir. [Dahiliyeye] Müdafaa-i Milliye ve Donanma Cemiyetlerinin şimdiki şekilde devamlan münasip olmadığından ba'de dairelerince iktizalan bit­ teemmül karar ittihaz olunmak üzre Müdafaa-i Milliye Cemiye­ tinin nezaret-i celilelerine Donanma-yı Osmani Cemiyetinin Bah­ riye Nezaret-i celilesine ilhakı [ve bunlann menkul ve gayr-ı menkul her nev'i emlak ve emvaline mezkUr nezaretlerce vaz'-ı yed edilmesi ve keyfiyetin evrak-ı sadaretce ilanı Meclis-i Vükelaca tezekkür ve nezareteyn-i müşarünileyhciya tebligat icra kılınmış olmasına nezaret-i celilelerinden iktizası ifasına ve ilan­ ı keyfiyete himmet] ve bunlann, Donanma Cemiyetine/Müdafaa­ i Milliye Cemiyetine aid, menkul ve gayr-i menkul her nev'i emlak ve emvale nezaret-i celilelerince vaz-ı yed edilmesi Meclis-i Vükelaca tensip ve nezaret-i müşarünileyhaya tebligat icra kılınmış olmağla nezaret-i celilelerince de ifa-yı muktezası siyakında . 1 Şubat 335 tarihli ve 50 numrolu zabıtname üzerine

267


Belge

:

17

B .E.O. I

.r

W'

if

_,ı;..,_ı ,.ı._ı;.

Dosya Nu·. 34 1 47 1

,k \ 1

L , 1

(

( �t.;�� )

-.:e.ı,,._,� ��-

. �;•.

.

: IJ!!::

'

--:�.. .

.....

··�"'!t

·

..,,, •

• •

L 268

"'.' "1!1 ...: ..

� &'""'"f"��· """-.. , . ... -:""� . / 'W.. olJ _,.,, ·- :

., "C·

.... . ..,

-�

J,�.:,:..

• • -"

"1.11> . • .1 1

''I& •.. . .

• •

...,. . "' •

••

-c..- ,. ..,.�: •

-

....

- .. . .. -:� ---�· ·ev.• ... . ..

":'�

-...... ·.· .

'•

'-".-....: ,_

"' st.taı:

.»...

·· ­


Belge : 1 8

T.Z. TUNAYA : Türkiye'de Siyasal Partiler, C . I, s. 457 (Latin harflerine aktarma tarafımızdan yapılmışur) . Mazbata 4 Cümade'l-Ula 1 337 ı 5 Şubat 1 335 Müdifaa-i Milliye ve Donanma Cemiyetlerinin şimdiki şekilde

devamları münasip görülmediğinden bade mensup olduklan dai­ relerin iktizası babında bir karar ittihaz olunmak üzre Müdafaa-i

Milliye Cemiyetinin Harbiye ve Donanma Cemiyetinin Bahriye nezaretlerine bunlann menkul ve gayr-ı menkul emlak ve em­ valine mezkur nezaretlerce vaz-ı yed olunması ha-tezekkür bu babda tanzim kılınmış olan irade-i seniye layihası arz ve takdim olunmağla katıbe-i ahvalde. İrade-i Seniye Müdafaa-i Milliye Cemiyetinin Harbiye ve Donanma-yı Os­ mani Cemiyetinin Bahriye nezaretlerine ilhakı ve bunlann men­ kul ve gayr-i menkul her nevi emlak ve emvaline mezkllr nezaretlerce vaz-ı yed olunması Meclis-i Vükela lcaranyle tensib olunmuştur. Bu irade-i seniyenin icrasına Harbiye ve Bahriye nazırları memurdur.

269


Belge : 1 8

T.Z. TUNAYA

Türkiye'de Siyasal Partiler

.

.

-

, �,· tıC).)\: �,, =� ;.._;,, ... i-,i �!,,..

270

I, s. 457.


Be1ge : 1 9

B . E.O. I Dosya Nu : 34 1 989

Mukarrerat ve Teb1igat Müdafaa-i Mi11iye ve Donanma Cemiyetlerinin feshi ve iane-i

ahaJi ile top1anmış o]an nukud ile emval-i menku]e ve gayr-i men­ ku1e1erinin hazine-i ce1i1eye devir ve tes1imi Mec1is-i Vüke]aca tensib o]unarak keyfiyet 24 Mart Sene 1 335 tarihinde makam-ı sami-i Sadaret-penahiye, Ma1iye ve Harbiye ve Dahi1iye Nezaret-i ce1i1e1erine tebliğ kı]ınmıştır.

27 1


Belge : 19 f l)oS)'a B .E. .0 ·

tıu· 34\989 •

,

212

.


Belge : 20 B .E.O. I Dosya Nu : 34 1 989 Daire-i Sadaret Umur-ı İdariye Kalemi Evrak Nu : 1 05

Kaleme tarih-i tevdi'i : 19 CümadeJ-ahire 337 22 Mart 1335

Tarih-i tebyizi : 21 Cümad-el-ahire 337 24 Mart 335

Maliye ve Harbiye ve Dahiliye Nezaret-i Al iyelerine (Takvim-i Vekayi Komisyonuna) Ahval-i hazıraya nazaran Müdafaa-i Mi11iye ve Donanma Ce­ miyetlerinin vücuduna lüzum kalmadığından ma'ada bunların de­ vam-ı mevcudiyetleri su-i telakkıyatı ve siyaseten mehaziri dai olacağından bu cemiyetlerin ve iane-i ahali ile toplanmış olan nükud ile emval-i menkule ve gayr-i menkulelerinin hazine-i ceJileye devir ve tesJ imi MecJis-i Vükelaca tezekkür ve tensip kılınmış ve Harbiye ve DahiJiye nezaret-i aJiyelerine tebligat icra ediJmiş olmağla nezaret-i aJiyelerince de ifa-yı muktezasına him­ met. 22 Mart 335 tarihli zabıtname üzerine

273


BeJge :

20

B.E.O. / Dosya Nu: 341 989

� �,., �--� �--:, .

J

,,,,,;..,�,,, '.. · . �.ı-� �,:.-i-.. ...J':;i:..,,. � �� '" �r �... ••

[}-

L.\... .l'\...J'"' V:. .1 I

. .

.

• ·

l

.

�?4'"-'�J _,;.;Jı,:��;; ;, ·

.. . 1

-:��, ,

-

�.,, J

.

,. ·h "'"' 1

v:� >1"? : ,,; ,,;. · /

V -, ;;.. � /./.;"., , -�; . . . ..

r

"'

·y�� f '; � �· �·:. � �� fi

274

,,

..

,.Y_.J,., '..(;

.J

.

}��-111{.

.

..

. .


Belge : 21 T.Z. TUNAYA : Türkiye'de Siyasal Partiler, C. 1, s. 456 (Kaynaktaki okuma ile verdiğimiz metinde farklılıklar mevcuttur). Bab-ı Ali Meclis-i Mahsus 87

Müdifaa-i Milliye ve Donanma cemiyetlerinin hal-i hazırla­ rıyle beka-yı maslahaten haiz olmadığından naşi badehu daire­ lerince icabı teemmül • .! karar ittihaz olunmak üzere Müdifaa-i Milliye Cemiyeti'nin Harbiye ve Donanma-yı Osmani Cemiye­ ti'nin Bahriye Nezaretlerine ilhakı heyet-i sabıka-i Vükelaca fi 1 Şubat 1335 tarihinde taht-ı karara alınarak iktizası ifa kılınnuş ise de işbu kararın ittihazını mucip olan esbab elyevm bertaraf olmadığı gibi bunların devam-ı muamelab su-i telakkiyab ve si­ yaseten dahi mehaziri dii olacağı ve zaten bu ilci cemiyetin maksad-ı teşekkül ve gayesi menafi-i umumiye namına iane der­ ciye hidemat-ı umumiye ve bilhassa hidemat-ı devlette bulun­ maktan ibaret olmasına binaen zikrolunan cemiyetlerin feshi ve iane-i ahali ile toplanmış olan nukudunun ve emval-i menkule ve gayrı menlculelerinin hazine-i maliyeye devir ve teslimi meclis-i bendeganemizce münasip tezekkür ve olbapta kaleme alınan ka­ rarname layihası leffen arz ü takdim kılınmış ise de kitibe-i ah­ valde emr-ü ferman hazret-i veliyy-ül emr efendimizindir. Fi 29 cümide'l-Ula 1 337 I Fi 1 Nisan 1 335 Sadr-ı &zam

ve Hariciye Nazın

Bahriye Nazın

Şeyhülislam

Şura-yı Devlet Reisi

Harbiye Nazın Dahiliye Nazın

Adliye Nazın Maliye Nazın Nafia Nazın Ticaret ve Maarif Nazın

Evkaf-ı Hümayun Nazırı

Ziraat Nazın

Posta ve Telgraf ve Telefon Nazın

2'15


Belge : 2 1

T . Z . TUNAYA

Türkiye'de Siyasal Partiler

..>� .....

276

-

1, 456.


BİBLİYOGRAFYA A. Kitaplar

Ahmcı Rasim : Muharrir Şair Edip (Haz. Kazım YETİŞ), İsıanbul, 1980. AKSOY, Yaşar : Bir Kent Bir İnsan - İzmir'in Son Yüzyılı, S. Ferit ECZACIRAŞI'nın Yaşantı ve Anılan-, İstanbul, 1986. ALANGU, Tahir : Ömer Seyfeddin - Ülkücü Bir Yazarın Romanı, İstan­ bul, 1 968. Ali Haydar Midhaı : Hatıralarım 1 872-1946, İsıanbul, 1946. Ali Vahid (Üryanizadc) : Çanakkale Cephesinde Duyup Düşündüklerim, İsıanbul, 1 332 I 1 334 ( 1 9 1 6) AND, Melin : Meşrutiyet Döneminde Türk Tiyatrosu, 1908-1923 Ankara, 197 1 . ARJKAN, Zeki : MütAreke ve İşgal Dönemi İzmir Basını (30 Ekim 1918-8 Eylül 1922) Ankara, 1 989. AYDEMİR, Şcvkeı Siirey:ıa : Mekadonya'dan Ortaasya'ya Enver Paşa C. 1 1 1 (1914-1922), isıanbul, 1972. BAY AR, (Mahmud) Celal : Ren de Yazdım -Milli Mücadeleye Giriş-, 7 C., İsıanbul, 1 968 - 1972. BAYUR, Yusuf Hikmcı : Türk İnkıUlbı Tarihi, C. il, Kısım : iV, Ankara, 1 983.

BIYIKOÖLU, Tevfik : Trakya'da Milli Mücadele, 1. C. , Ankara, 1987. ÇANKAYA, Mücellidoğlu Ali : Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler, 8 c. Ankara, 1967- 197 1 . (DEMİRELLİ), Fuad Hulusi : Harbin Etrafında, İsıanbul, 1 331 (1915). DURSUNOÖLU, Cevad : Milli Vlilcadelcde Erzurum, Ankara, 1946. DURU, Kazım Nami : Ziya Gökalp, isıanbul, 1 949 . DÜRDER, Baha (M. Nihad ÖZÖN ile) : 1lirk Tiyatrosu Amiklopcdisl, İstan­ bul, 1 967. ELDEN, Fethi : Türk Hekimleri Blyograrısı, İstanbul, 1948. ENGİNÜN, İnci : Halide Edip ADIVAR'm Eserlerinde Dolu ve Bab Me­ selesi, İsıanbul, 1978.

277


Enver (Paşa) (Başkumandan Vekili) : ••etevA-yı Şerire BcyannAmc-i Hümayunu

(İstanbul 19 14), ( 1 9. ve 35. kitap).

Suretidir, Başkumandanlık Vekaletinin BcyannAmcsi Suretidir,

ERSOY, Mehmcd Akif : Sarahat, İstanbul, 1 974. f&ima Zeliha : Hastabalacı Kitabı, (Oxford Mss'den tercüme), İstanbul, 197 1 . Feroz Ahmet : İtı ihad ve Terakki 1908 - 1914 (Jön Türkler), (Çev.: Nuran ÜLKEN), İstanbul, 197 1 . GÖKMAN, Muzaffer : Sedat Simavi -Hayatı v e Eserleri-, İstanbul, 1970. GÜLER, Al i : İşgal Yıllarında Yunan Gizli Teşkilatlan, Ankara, 1988. GÜVEMLİ, Zahir : Sinema Tarihi, İstanbul, 1960. Hayri Efendi : FetevA-yı Şerire, BcyannAmc-i Hümayun Suretidir, Başkumandanlık VekAletinin Beyannamesi Suretidir, (İstanbul, 1914, 13. ve 35. kitap). HİMMETOGI .U , Hüsnü : Kurtuluş Savaşında İstanbul ve Yardımlan 1 . C., İstanbul , 1975. Hüseyin Kazım (Kadri) : Anadolu Köylüsüne Çiftçi Öğüdü, İstanbul 1329/ 133 1 ( 1 9 13). ------------ Çirtçi Çocuğu, İstanbul, 1329 I 133 1 ( 1 9 13). İ NAL, İbnülcmin Mahmud Kemal : Son Asır Türk Şairleri, İstanbul, İ l\UGUR , M . Nuri

:

1970.

Basın ve Yayın Tarihi, 2. basım, İstanbul , 1982.

İsmail Faik (Uzun Selim Oğullarından)

:

Cihad, Dcrsaadet, 133 1 ( 19 15).

------------ Ordu-Donanma, Dcrsaadct, 133 1 ( 1 9 15). KARAOSMANOGLU , Yakup Kadri : Gençlik ve Edebiyat Hatıralan, Ankara, 1969. KARAY, Refik Halid

:

İlelbab l\1inelmihrab, İstanbul , 1964.

(KESTELLİ), Raif Necdet

:

Hayat-ı Edebiyye, İstanbul, 1922 .

KORKMAZ, Alaaddin : Ziya Gökalp -Aksiyonu, Meşrutiyet ve Cumhuriyet Üzerindeki Tesirleri, İstanbul, 1988. KUTA Y , Cemal : Birinci Dünya Harbinde Teşkilat-ı Mahsusa ve Haybcr'de 1 ürk Cengi, İstanbul, 1962.

LAV, Ercümeııd Behzad : Açıl Kilidim Açıl, İstanbul , 1940. LEVEND, Agah S ırrı

:

Edebiyat Tarihi Dersleri, ili. C. İstanbul , 1938.

Uitfi Simavi : Sultan Reşad Han'ın ve Halefinin Sarayında Gördüklerim, il. Kısım, İstanbul , 1340 (19:!4).

Paşa : S:ıdra7.am ve Harbiye Nhın Mahmud Şevket Paşa'rım Güıılüğü, İstanbul 1988.

Mahmud Şevket

278


MAZICI, Nurşen : Belgelerle Atatürk Döneminde Muhaldet (1919-1926), İstanbul, 1984. Mehmed Esad : Clhad-ı Ekber, (İzmir), 1330 (1914). Mehmcd Halis : Cihad-ı Ekber, İstanbul, 1333 (19 15). Mehmcd Reşad (Sultan) : FetevA-yı Şerife, Beyann4me-i Hümayun Sureti­ dir, Başkumandanlık Vekaletinin BcyannAmcsi Suretidir, (İstanbul, 19 14). Milli Kongre : Bcyann:\me ve Program, (İstanbul) 1335 / 1919. Müdıifaa-i Milliye Cemiyeti : Askere Sağlık Öğütleri -Miidafaa-i Milliye Cemiyetinin Asker Kardeşlerine Hediyesidir-, (İstanbul, ?). ---------- D4r-ül Fümln Salonunda Kadınlannuzın İctimaları,

İstanbul, 1329 ( 1 9 1 3). ---------- Harb-i Umumi Çanakkale Hatırası, (19 14). ---------- Harb-i Umumi Panoraması, İstanbul 1330119 14. ---------- Müd4faa-I Milliye Cemiyeti Beyann:\mcsi, İstanbul,

1335 (19 19). ---------- Müdafaa-! Milliye Cemiyeti Bidayet-i Te'cssüsü Olan 19 K:\nun-ı S4ni 1328'den 1 33 1 Senesi Gayesine Kadar MuamelAt-ı Umumiyeyi Natık Mi1.an-1 Umumi ve Hülasa-i Hesabiycsidir,

(İstanbul), 1335 (19 19). ---------- Müd4faa-i Milliye Cemiyeti Mecmuasıdır, İstanbul,

1 329 ( 1 9 14). ------- Müdafaa-! Milliye Cemiyeti Ni7.amn4mc-i Esasisi, Dcr­

saadet 1330 (19 14). ---------- Müd4faa-i Milliye Cemiyeti Ni7.amnAmc-i F..�asisl Ta­ dil Layihası, Dersaadet, 1 334. ---------- Müd4faa-i M illiye Cemiyeti Beyann:\mcsi, (İstanbul,

1 9 13). ---------- Muhterem Milletin En1.Ar-1 Hanıiyyetine - Müdafaa-! Milliye Cemiyeti İımir Şubc-1 Merkeziycsinin GAye-i Tcşrin-i S4ni Sene 13.l l Tarihine Kadar Bilançosudur, (lzmir), 1331 (19 15� ---------- Osmanlı Müd4faa-1 Milliye Cemiyeti İstanbul ŞuabAtı Merkeziycsl Teşkilatına Dair Talimattır, (İstanbul, 19 13). ------ ---- Vereme Karşı Müdafaa, 1329 (1913) .

OKYAR, Fethi : Üç Devirde Bir Adam, (Yayıma hazırlayan Cemili KUTAY), İstanbul, 1 980. 279


ONA RAN. Alim Şerif : Muhsin ..Ertuğrul'un Sineması, Ankara, 1978. . . ORAL, Fuad Süreyya : Türk Basın Tarihi ( 1 728-1922, 183 1 - 1 922), 1. Ki-

tap, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi, Ankara ( 1967). ÖZEGE, M(ehmcd) Seyfeddin : Eski Harnerle Basılmış Türkçe Eserler Ka­ taloğu, v e . , İstanbul, 197 1 - 1978. ÖZÖN, M(ustafa) N itıad (Baha DÜR DER ile) ; Tiyatro Bibliyografyası ( 18621928), İstanbul, 1968. ÖZTUNA, Yılmaz : Türk Musikisi Ansiklopedisi, I.C. , İstanbul, 1969.

Ankara, 1 990.

Devletler ve Hanedanlar-Türkiye (1074- 1 990), i l .

c.,

ÖZTÜRK, Kazım : Türkiye Büyük Millet Meclisi Albümü 1920-1 973, An­

kara, 1973 .

POYRAZ, Türkan (l\'urnisa TUÔRUL ile) 1 928),

Ankara, 1967.

:

Tiyatro 1! .hliyografyası ( 1 862-

: Kurtuluş Savaşı Günlüğü, I.C. , Ankara, 1982 . Re fi k Ahmet : Türk Tiyatrosu Tarihi, V .C . , -Meşrutiyet Ti­ yatrosu-, İsıanbul, 1968. SİMAVİ, Sedat : Eserleri, Hürriyet Yay. , İstanbul, 1973. Süleyman Nazif : Mehmed Akif -Şairin Zatı ve Asarı Hakkında Razı Malumat ve TedkikAt-, (İstanbul, 1924). ŞİMŞİR, Bilal N. : Malta Sürgünleri, (İstanbul), 1976. TOPRAK, Zafer : Türkiye'de "Milli İktisat" ( 1 908-1 9 1 8) , İstanbul, 1982. TUÖRUL, Numisa (Türk:in POYRAZ ile) : Tiyatro Bibliyografyası ( 1 8621 928), Ankara, 1967. TUNAYA, Tarık Zafer : Türkiye'de Siyasal Partiler 1-111. C., 2. basım, İstanbul, 1984- 1988. ÜLKEN, Hilmi Ziya : Türkiye'de Çağdaş Düşünce Tarihi, İsi . , 1979, 1985. YILDIZ, Do�an : Türk Spor Tarihi, Üçer Yay . , (b.y.t. yok). YÜCEBAŞ, Hilmi : Bütün Cepheleriyle Aka Gündüz Hayatı - Hatıraları - Eserleri, İstanbul, 1959. ZÜRCHER, Erik Jan : Milli Mücadelede İttihatçılık, çev. Nüzhet SALİHOÖLU, İstanbul, 1987.

SARU H A N , Zek i SEVENGİL,

B. Makaleler ve Çeşitli Kalem Tecrübeleri Abdülmecid Sami (Kalkandelenli) : Muallimler de Silah Başına! , Türk gz. , nr. 6/588, 23 KS. 1328 (5 Şt. 1 9 13). Ahmet Rasim : Müdiifaa-i Milliye Muavenet-i Tahsiliye Şubesi, Tasvir-i Efkftr gz. , 21 Mart 1913 . Ali Kemal : Müdiifaa-i Milliye, İkdam gz., nr. 5728, 30 Ns. 1329- 1 3 My. 1913. ---------- Yaşasın İttihad ve Terakki, Sabah gz. , nr. 10480, 1 1 RA 1337 - 1 9 KS. 1335/ 19 19). 280


-- -------- Hukukumuzu Nasıl Müdafaa Edebiliriz?, Sabah gz. , nr. 10487, 23 RA. 1337 - 26 KS. 1335 I 1 9 19. ---------- Ahmet İzzet Paşa - Ahmet Rıza Bey, Sabah gz . , nr. 10494, 1 CE. 1337 - 2 Şt. 1335 I 1919. Baha Tevfik : Memurlara Gazetelerde Yazı Yazdırılmıyor! Darbe gz. , nr. 6/9 1 , 25 Tm. 1327 - 7 Ağ. 191 1 . BAYRAK, Hasan : Osmanlıdan Cumhuriyete M illi Bayramlar, Tarih \'C Top­ tum der. , sayı: 43, Tm. 1 987. Bedrizade Şefik : Müdıifaa-i M illiye Cemiyetinin Nazar-ı Dikkatine, Türk gz. , nr. 7/589, 24 KS. 1 328 (6 Şt. 1 9 13). Bİ Rİ NCİ, Necat : "M ill1 Mücadele Devri Edebiyatı", Türk Dili \'C Edebiyatı Ansiklopedisi, 6. c. , İstanbul, 1986. Ebülmuvakkar : Fedakarlık Zamanı, Türk gz. , nr. 61590, 26 KS. 1328 (8 Şt. 1 913). (ERBİL), Haşim Nahid : Milli Müdafaa, Scr\'ct-i Fünün mc. , nr. 1239 19 Şt. 1330 (4 Mt. 19 15). (ERSOY), Mehmcd Akif : Hutbe ve Mevaiz, Scbil-ür Reşad mc. , nr. 48/230, 24 KS. 1328 (5 Şt. 1 9 1 3). Hulusi Bey (Nafia Nazırı) : Müliikat, İkdam gz. , nr. 573 1 , 23 KS. 1328 (5 Şt. 1913). (KARAOSMANOCLU), Yakup Kadri : Bir Kıssa Bir Hisse, Kadro mc nr. 14 Şt. 1933. (KILIÇOOLU), İ(smail) H(akkı) : Pek Uyanık Bir Uyku - il, İctihad mc. nr. 55, 2 1 Şt. 1328 (6 Mt. 1 9 1 3). (MAY), Muhsin Ertuğrul : Memlekette Sinema Hayatı, Tcm4şA, mc nr. 6, 15 Ey. 1334 ( 1 9 18) (Yazı imzasızdır). ---------- Müdıifaa-i Milliye cemiyeti Riyıisct-i Muhıcremesine, TcmAşA mc . , nr. 9, 26 TE 1334 ( 1 9 1 8) (Yazı imzasızdır) --------- Damad-ı Hazret-i Şchriyar'i Selahaddin Ali Beycfcndi'ye, TcmdşA mc nr. 12, 30 TS. 1334 ( 1 9 1 8), (Yazı imzasızdır). ----------, Bir İzah - Selahaddin Ali Beyefcndi'ye -, TcmdşA mc., nr. 13, 16 KS. 1335 ( 1 9 1 9), (İmzasız). ---------- Temaşa Şuunu, tcmAşA mc. , nr. 14, 1 Mt. 1335 / 1919 (Yazı imzasızdır). MEVLANAGİL, E. : "Sinema" mad . , Türk Ansiklopedisi, c. 29, Ankara, 1 980. (ORAN), Ahmet Cevdet (İkdamcı) : Knabenhort Müesseseleri, İkdam gz . , nr. 5762, 23 Şt. 1328 / 8 Mt. 1 9 13. ---------- Müdıifaa-i Milliye, İkdam gz . , nr. 5943, 26 Ağ. 1 329 / 8 Ey. 19 13. . ,

. ,

. ,

281


------ Mildifaa-i Milliye Çareleri, İkdam gz. , nr. 6206, 19 My. 1330 I 1 Hz. 1 9 14. (OZANSOY), Halid Fahri : deni İ talyanlara H:iııfıen Bir Hitap, Rübab mc., nr. 16, 29 CE. 1330 - 3 My. 1328 (16 My. 1912). ÖZKIRJM, Ç. Çetin : Türk Sinemasının Elli Yılı, Hayat Tarih Mecmuası, sıra: 107, sayı: 1 1 , Kasım 1 973. ÖZÖN, Nijad : Türk Sinemasına Toplu Bir Bakış, Türk Dili dergisi (Sinema özel Sayısı), sayı: 169, Oc. 1 968. POLAT, Nazım Hikmet : TUNAYA'nın "Siyasal Partiler"i ve Bazı Cemi­ yetlerle İlgili Ek Bilgiler, Tarih ve Toplum dergisi, sayı: 57, Ağ. 1988. ------- İstanbul Müdafaa-i Milliye Teşkilatı ve "TalimaınAme"si, Tarih ve Toplum dergisi, sayı: 77, My. 1990. --------- Akif in Bir Vaazı ve Bunun Akisleri, Mehmed Akir İ lmi Toplantısı (Bildiriler), Milli Kütüphane Yay ., Ankara, 1989. Seyfi : Müdafaa-i Milliye ve Spor, İ kdam gz . , nr. 577 1 , 4 Mt. 1329 / 17 Mt. 1913. SOYSALLIOG LU, (İsmail Subhi) : Fenıen'in Temsili, Edebiyat-ı Umumiye mc., nr. 6, 26 TS. 1332 (9 Ar. 1 9 16) (Yazı "Sosyallıoğlu" im­ zasıyladır). Şahabedd in Süleyman : Pulat Kollar Karşısında Alim-Gümüş, Sabah gz . , nr. 8566, 7 Tm. 1329 I 20 Tm. 1913. TUNÇAY, Mele : TUNAYA'nın Siyasal Partilerinin Yeni Basım ve "Paramiliıer" Bir Dernekle İ lg ili Ek Bilgi ve Belgeler, Tarih ve Top­ lum dergisi, sayı: 15, Mt. 1985. Vildan Bin Mevlana : Arş İ leri! , Türk gz. , nr. 10 / 592 , 28 KS. 1328 (10 Şı. 1913). YALÇIN, Hüseyin Cahid : Meşrutiyet Hatıraları, •"ikir Hareketleri mc. sayı: 196, 24 Tm. 1937. C. Çeş itli Süreli Yayınlar Ahenk gz. Akşam gz. Darbe gz. Donanma mc. Düstür Edebiyaı-ı Umumiye Mecmuası Fikir Harekeıleri Hadisat gz. 282


Hayat Tarih Mecmuası İ ctihad mc . İkdam gz. Kadro Mecmuası Mcclis-i Mcbusan Zabıt Ceridesi Muvakkit (Vakit) Resimli Kitap mc. RübAb mc. Sabah gz. Sada-yı Millet Scbil-ür Reşad mc. Scrvct-i FünQn mc. Scrvct-i FünQn Salntımcsi Silah (Yeni Silah, Silah Yerine Türk) Şehbal mc. Takvim-i Vckayi Tanin gz. Tarih ve Toplum dergisi Tasvir-i Etlcar gz. Temaşa mc. Türk gz. (Silah Yerine) Türk Dili Dergisi Türk Yurdu mc. Ç. Arşiv

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genci Müdürlüğü, Biib-ı Ali Evrak Odası

283



İ N DEKS

Ayın ( _( ) : bk. Ömer Seyfe.ddin Abdi Bey (Hadika-i Meşveret Mek­ tebi Md.) 26 Abdullah (Diyarbakır Kıraathanesi sahibi) 5 1 Abdullah Cevdet (1 896- 1932) 63, 74 Abdullah Efendi 62, 63 Abdurrahman 22 Abdurrahman (Tüccardan, Kızılsa­ ray Mahallesi muhtarı) 22 Abdurrahman Bey (Ada Kaymakamı, MMC azası) 26 Abdurrahman, Bedirhanpaşazade 56 Abdurrahman Sami 138 Abdülaziz, Sultan ( 1 830-1 876) 80 Abdülaziz Çaviş Efendi, Şeyh (1870- 1929) 26, 27, 28, 63, 155 Abdülbaki Feyzi 1 62 Abdülgani (Tüccardan) 22 Abdülhak Hamid : bk. TARHAN, Abdülhak Hamid Abdülhamid il, Sultan ( 1 842-1 9 1 8) ı . 47, 52, 86 Abdülkadir 22 Abdülkadir (Tüccardan) 22 Abdülkadir Efendi, Şehzade ( 1 8781944) 5 1 - A-

·

Abdülkadir Efendi, Şeyh (MMC azası) 28 Abdülkerim 22 Abdülmecid, Şehzade, halife ( 1 8681944) 47, 98, 1 14 Abdülmecid Sami (Kalkandelenli) 36 Abdünnafi Efendi (Fatih Dersiam­ larından) 62 Abdürreşit İbrahim Efendi, Seyyah ( 1 853- 1944) 62 Açıl Kilidim Açıl (kt. E.B.LAV) 1 62 AÇIKEL, H. Naci ( 1 884- 1963) 60 Adalar 2 1 , 24, 83, 243 Adana 83, 93 ADIVAR, Dr. Adnan ( 1 882-1955) 1 56 ADIVAR, Halide Edip (1 882-1 964) 74, 77, 80, 8 1 , 1 56 Adil Bey : bk. ARDA, Hacı Adil Adile Sultan ( 1 887- 1973) 95 Afganistan 5 1 AÔAOÔLU, Ahmed ( 1 869- 1 939) 27, 33 Ahenk (gz.) 56, 87. 88 Abenk Matbaası 157 Ahıska 1 1 Ahi K(?) Mahallesi 22 285


Ahmed 22 Ahmed Agayef : bk. A ÔAOÖLU, Ahmed Ahmed Arif 22 Ahmed Badi 94 Ahmed Bey (Bahriye Binbaşısı) 27 Ahmed Bey, Hacı ( 1 860-1947) Enver Pıışa'nın babası 29, 68 Ahmed Cemal Paşa, Bahriye nazın (1872- 1922) 3 1 , 1 83 Ahmed Cevad : bk. EMRE, Ahmed Cevad Ahmed Cevdet : bk. ORAN, Ah­ med Cevdet Ahmed Cevdet Paşa 76 Ahmed Cevheri Hoca (İzmir milftilsll) 90 Ahmed Efendi (Selinik mllftilsll) 69 Ahmed Edip Bey (MMC azası) 29 Ahmed Faik : bk. KALTAKKIRAN, Ahmed Faik Ahmed Ferid : bk. TEK, Ahmed Ferid Ahmed Fevzi Efendi Heyet-i Tem­ siliyyesi 1 08 Ahmed Hamdi (MMC İzmir şubesi ikinci reisi) 9 1 Ahmed Hamdi : bk. AKSEKİ, Ah­ med Hamdi Ahmed Kethüda Mahallesi 86 Ahmed Macid (Divan-ı Muhasebat mllmeyyizlerinden) 87 Ahmed Muhtar (MMC İzmir Şubesi azası) 9 1 Ahmed Muhtar : bk. KEVAKİBİ, Ahmed Muhtar Ahmed Midhat Efendi ( 1 844- 19 12) 29 Ahmed Paşa (Çürüksulu, MMC azası) 27

286

Ahmed Peyman (takma ad) : bk. Ce­ nab phabeddi n Ahmed Ragıp Paşa ( -1917) 5 1 Ahmed Rasim ( 1 864-1932) 27, 54, 63, 92 Ahmed Refik : bk. ALTINA Y, Ah­ med Refik Ahmed Rıza ( 1 859- 1930) Meclis-i Mebusan reisi 80, 1 37 Ahmed Samim (1884-1910) 2 Ahmed Sezai (İzmir MMC azası) 91 Ahmed Şllkrll (1875- 1926) Maarif nazırı 18, 47, 5 1 Ahmed Tevfik : bk. OKDAY , Ah­ med Tevfik Ahmed Tevfik Pasa Kabinesi 1 36, 140, 1 4 1 , 1 43, 144 Ahmediye Matbaacılık Şirketi 148 Aka Gilndllz : bk. FİNCİ , Aka Gilndllz Akabe 2 19, 220 AKALIN, Besim (Ömer) Dr. (1 8621 940) 3 1 , 154 Aksaray 87 AKSEKİ, Ahmed Hamdi (1 8871 95 1) 2 1 AKSOY, Yaşar 90 Akşam (gz.) 143 AKYÜZ, Sevda 72 ALANGU, Tahir (191�1973) 1 , 164 Alberti Yani 49, 1 39, 248 Aleksi 49 Alemdar Sineması 104 Alemdar Vakası (Piyes) 105, 106 Ali (Milsevvid) 229 Ali Canib : bk. YÖNTEM, Ali Ca­ nib Ali Efendi (Beyazıd dersiamı) 62 Ali Haydar M ithat Bey ( 1 872-1946) Mithat Paşa' nın oğlu 28, 48, 1 15


Ali Kemal (1867- 1922) 30, 1 16, 1 17, 1 1 8, 135, 136, 137 Ali Rıfat : bk. ÇAÖATAY, Ali Rıfat Ali Rıza 22 Ali Rıza Efendi 109 Ali SQha : bk. DELİLBAŞI, Ali Silha Ali Şut1r1 (1890- 1934) 85 Ali Vahid, Üryanizade ( -1940) 5 , 165, 166 Ali Yemeni (Kerek mutasamfı) 86 Allah 126, 129, 149, 150, 157- 1582 18-222 Almanya 52, 156, 157, 219, 220 ALTINAY, Ahmed Refik ( 1 8801937) 93 Altınordu (Spor Kulübil) 82 ALYANAKOOLU, Cemil Süleyman (1886-1940) 1 19 Amasya 85 Amerika (Sefareti) 38, 53, 54 Arıadolu 23, 51 , 82, 1 2 1 , 125, 152, 169, 210 Anadolu (Spor Kulilbil) 82 Anadolu Köylüsünde Çiftçi Öğüdü (kt. H. Kazım Kadri)

152 Anadolu Sesleri (mc.) 19, 2 1 Anadolu Peyam-ı Sabah (gz.) : 135

Anadoluhisan 83, 149 Anafartalar 166 AND, Metin (1927- ) 99, 103 Ankara 9, 18, 22, 40, 83, 94, 99, 103, 125 , 132, 133, 134, 139, 165, 169 Antalya 84, 163 Anton Damiyanos 49, 248 Apostol 49, 139, 248 Arap 7, 1 55

Arap Cami (İstanbul) 250 ARCAN, İsmail Galip ( 1 893-1974) 105 ARDA, Hacı Adil ( 1 869- 1935) İtti­ hatçı Dahiliye nazırı 47 ARIKAN, Zeki 139 Arislidi Paşa (Ayandan, MMC azası) 28 Arislo 162 ARSEVEN, Celal Esad (1 875197 1 ) 105 Arslan Bey, Yzb. (Rize eşrafından) 58 Asım (MMC İzmir şubesi azası) 91 Asım (Safahat'ın bölilmil) 91 Asir 84 Askere Din Denleri (kt. Ali Vahid) 165 Askere Sağlık Öğütleri (kt.) Asya 14 Asya Asyablanndlr (Cemiyet) 14 Aşık Doğan Mahallesi 22 ATATÜRK, Mustafa Kemal (18811938) 133, 166 ATAY, Falih Rıfkı (1894- 1971) 86 Ateşperest 14 ATİLHAN, Cevad Rıfat (18911966) 95 Avrupa 13, 14, 29, 36, 37, 45, 66, 78, 79, 106, 126, 212 Avusturya-Macaristan 1 17, 156, 2 19, 220 Ayasofya 38 Ayaz Paşa 85 AYDEMİR, Şevket Süreyya (1 8971976) 8, 156 Aydın 56, 87 Aydın Vilayeti Milli Fedai Alayı 56, 87 Aydın Vilayeti Madafaa-i Milliye Kongresi 81

287


A YOÖ LU , Ferruh Niyazi, Dr. ( 1 882- 1963) 85 Ayvalık 239, 243 Azpezi, Bedirhani 56 - B -

Bab-ı Aii 18, 2 1 , 47, 250, 252, 254, 275 Bab-ı Ali Baskını 10 Bağ<laı 84 Baha Tevfik ( 1 88 1 - 1 9 14) 30 Bahaddin (Eşrafdan) 22 Bahriye Nezareti 144, 198, 267, 269, 275 Bakırköy 83, 10 1 , 149 Balıkesir : bk. Karasi Balkan Harbi 5, 6, 1 1 , 12, 14, 16, 1 8, 36, 38, 45 , 52, 66, 70, 7 1 , 73, 8 1 , 82, 1 1 2, 1 18, 124, 140, 14 1 , 147, 164, 17 1 , 2 1 2 Balkanlar 1 1 , 1 2 , 18 Bank-i Osmani 26 Basın ve Yayın Tarihi (kt. M. Nuri İNUÖUR) 22 Hasra 5 1 , 84, 85, 146 Başik Efendi 88 BATAILLE, Henry ( 1 872-1 922) 100 Başkumandanlık Vekaleti 1 55, 221 Batıcılık 3 1 Batılı devletler : bk. Avrupa devlet­ leri BAYAR, Mahmud Celal ( 18831 986) 89, 90, 9 1 BAYRAK, Hasan 1 28 Bayburt 85 Bayındır 86 BAYKUT, Cami ( 1877- ) sabık Dahiliye müsteşarı 138 BA YUR, Yusuf Hikmet ( 1 89 1 1980) 18, 155 , 156

288

Bedestan 70, 86 Bedia 8 1 Bedirhani Aşireti 56 Bedirhanpaşazade Abdurrahman : bk. Abdurrahman, Bedirhanpa­ şazade Bedirhanpaşazade Murad : bk. Mu­ rad, Bedirhanpaşazade Bedrizade Şefik : bk. Şefik, Bedri­ zade Bekir (Meydan Mahallesi Muhtarı) 22 Bekirağa Bölüğü 30, 50 Belgelerle Atatürk Döneminde Muhalefet (1919-1926) (kt.

Nurşen MAZICI) 170 Belkıs Şevket Hanım 80 Ben de Yazdım -MiUi Miicadele'ye Giriş (kt. Celal BAY AR) 90

Bergama 62, 63 Bergamalı Cevdet Efendi : bk. Cevdet Efendi BERGSON, Henri ( 1 859-1941) 5 Berlin 38, 1 07 Besim Bey : bk. AKALIN, Besim Ömer Dr. Beşiktaş 8 1 , 83, 85, 86, 90 Beşiktaş Spor Kulabu ı ı Beyanname ve Program (kt. Milli

Kongre kararları) 1 3 1 Beyanname-i Hümayun Sureti 2 1 9 Beyazıd 83, 96 , 149 Beyazıd Cami 60 Beylerbeyi 28, 29 Beyoğlu 52, 55 , 62, 83, 85, 1 10, 1 49, 243 Beyoğlu Varyete Tiyatrosu : bk. Yeni Tiyatro Beyrut 84 BIYIKOÔLU, Tevfik 133


Bican Efendi Belediye Müfettişi

(film) 1 04 Bican Efendi Mektep Hocası (film) 105

Bican Efendi Para Peşinde (film) 105

Bican Efendi Tebdil-i Havada

(film) 104 Bican Efendi Vekilharç (film) 105 Bican Efendi Yeni Zengin (film) 105

Bican Efcndi'nin Rüyası (film) 105

Bigados Muharebesi 58 Bilecik 84 Bilge kagan 77 B İ RG İ , Ziya Nuri ( 1 87212. 12. 1 936) Paşa, Dr. , Müderris : 156

Bir Kent Bir İ man-İ zmir'ln Son Yüzyılı-Süleyman Ferid EC­ ZACIBAŞl'nın Yaşamı ve Anılan (kt. Y. AKSOY)

Breslaw : bk. Midilli Britanya : bk. İngiltere Bulgar (Bulgaristan) 1 1 , 12, 16, 38, 66, 1 49, 156, 2 1 2

Burgaz Adası 49, 239, 242 Burhan Ziya : bk. FELEK, Bur­ han Burhaneddin Bey : bk. TEPSİ , Bur­ haneddin Burhaneddin Bey Kumpanyası 97, 98

Bursa 27, 59, 84, 85 BUTAK, Behzad Haki ( 189 1 - 1 974) 105

Bütün Cepheleriyle Aka Gündüz Hayatı-Hatıralan-Eserleri (kt.

H. YÜCEBAŞ) 1 4 Büyükada 62 , 104 Büyükada Nümune Mektebi 62 Büyükdere Şirket-i Hayriye İskelesi 1 09

-C ­

Birinci Dünya Harbi 1 , 8, 9, 12, 14, 42, 50, 66, 69, 7 1 , 82, 90, 123 , 124, 126, 128, 129, 1 3 1 . 140, 155, 1 57, 1 7 1

Birinci Dünya Harbinde Teşkilat-• Mahsusa ve Hayberde Türk Cengi (kt. Cemal KUTAY) 1 8

Bİ Rİ NCİ , Necat 1 66 B İRTİ Nİ , Françisko 1 0 1 Bitlis 84 BLEDA, Mithal Şükrü ( 1 874- 1 956) 25

Bokas (Operet) 1 10

Bolayır Muharebesi 58 Bolu 84 Bosna 86 BÖLÜKBAŞJ, Rıza Tevfik ( 1 8691 949) 1 1

Cağaloğlu 1 1 9 Cami Atik Mahallesi 22 Canik 84 Casim Es-Sani, Şeyh (Katar Kay­ makamı) 5 1 , 85 Casus (film) 1 02 , 1 04 Cavid Bey (Maliye nazın) 2 7 , 40, 1 83

Celal Esad : bk. ARSEVEN, Celal Esad Celal Nuri : bk. İ LERİ , Celal Nuri Celal Sahir : bk. EROZAN, Celal Sahir Celaleddin Arif Bey ( 1 875- 1 930) Son Osmanlı Mcclis-i Mebusan reisi 28, 98, 1 1 3 , 1 15 289


Cemal Bey (SelAnik hukuk reisi) 62 , 129 Cemil (Karagümrük'ten) 86 Cemil Bey (MMC md.) 29, 86, 94, 108, 170 Cemil Molla : bk. Mehmed Cemil Molla Cemil Paşa (Meclis-i Maliye 87.ası) 27, 57 Cemil Süleyman : bk. ALYANAK­ OÖLU, Cemil Süleyman Cemiyet-i Hayriye-i ls/Amiye 1 1 2, 195 Cemiyet-i Tedrisiye-i /s/IJrniye 151 Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye 156, 157 Cemiyet-i :liraiye 151 Cenab Şahabedd in ( 187-0-1934) 5, 26, 30, 55, 165 Cenani 1 62 Cenin : bk. Tanin Cevad Bey (Mabeyin-i hümayun başkatibi) 68 Cevad Rıfat : bk. ATİLHAN, Cevad Rıfat Cevdet Efendi (Bergamalı) 62, 63 Cevdet Paşa : Ahmed Cevdet Paşa Cezayir 158 Cihad (kt. nişiri : İsmail Faik) 160 Cihad-ı Ekber (kt. Mehmed Halis) 90, 159 Cihad-ı Ekber (kt. Mehmed Esad) Cihad-ı Ekber Fetvası 125, 155 , 156, 158, 159 Cihad-ı Mukaddes (Cihad-ı Ekber) 59, 126, 128, 220 Cihangir 85 Cİ MCOZ, Salih ( 1 877-1941) 105, 128, 129 La Courier de Turgule (gz.) 170, 172, 21 3 290

Cumhuriyet (gz.) 14 ÇAÖATAY, Ali Rıfat ( l 867-1935) 94, 95, 108, 129, 140 Çanakkale (Savaşı) 65, 66, 163, 1 65, 2 19, 220 ÇanalcJcale Cemiyeti 93 Çanakkale Cephesinde Duyup Düşündüklerim (ki. Ali Vahid)

1 65 ÇANKA YA, Ali (MÜcellidoğlu) 63 , 85 Çatalca (Muharebesi) 5, 20, 38, 55, 58, 84, 1 18, 149, 212 Çatalca Mütarekesi 1 18 Çaykenan Mahallesi 22 Çemberlitaı 1 19 Çenyes Şirketi (Almanya'da) 108 Çeragi Hamza Mahallesi 87 Çeşme 89 ÇIÖIRAÇAN , İ brahim Hilmi ( 1 880-1963) 157 Çıplak Kadın (film) 100 Çiftçi Çocutu (ki. H.K. Kadri'nin) 1 5 1 , 152 Çiftlik Mektebi 7, 94 Çocuk Bahçesi (mc.) 96 ÇORUH, Hakkı Şinasi (1869-1941) 27 Çöplüce Muharebesi 58 Çubuklu Hastanesi 55 Çürüksu 27 -D­

Dedeağaç 26 1 , 263 Dahiliye Nezareti 4 1 , 42, 50, 69, 1 44, 153, 154, 2 13, 239, 254, 255, 258, 261 , 263, 265, 267, 269, 27 1 , 273


Daire-i Sadaret (Kalemleri) 229, 237, 239, 254, 263, 273 Damad Ferid Paşa : bk. Ferid Paşa (Damad)

Dar-ili Bedbyi • 97

Dar-Ol EytAm 145 Dar-Ol FOııun 23, 32, 33, 34, 73, 75

Dar-W

Fünun Konferans Salonunda kadmlanmmn İçtima­ lan (lct.) 76, 80, 150

Dar-ül Muallimin 86, 1 12 SınAa 109 Darboğaz Muharebesi 58 Darbe (gz.) 30 David Elnikavi Efendi (El Endiv gz. sahibi) 6 1 David Ferguh Efendi (Hacı) 88 DELİLBAŞI, Ali Süha ( 1887 1%0) 2 DEMİRELLİ, Fuat Hulusi ( 1 8761 955) 5, 85, 1 29 Denizli 62, 85 Dersaadet : bk. İ stanbul DERSAN, Kazım Şinasi ( 1 8881964) 93 Devletler ve Hanedanlar (lct. Y. ÖZTUNA) 95 Dimitraki Efendi (Barutcu) 88 Diran İşnami Efendi (İzmir MMC azası) 88 Diran Kelekyan (1862-1918) 26, 3 1 , 63 Divanyolu 96, 101 , 1 3 1 Diyarbekir 5, 84 Diyarbekir Kıraathanesi 5 1 Dolmabahçe Sarayı 59 Donanma (mc.) 6, 58 Dar-as

Donanma

Cemiyeti Tiyaırosu

97

Donanma-yı Osmanl ve Muavenet-i Milliye Cemiyeti : bk. Osmanlı Donanma ve Mavenet-i Milli 0 Cemiyeti DUMAS, Alexandre ( 1 824- 1 895) 100 Durmuş 22 DURSUNOÖLU, Cevad 132 DURU, Kizım Nami (1 876-1967) 12, 13, 1 65 DÜRDER, Baha ( 19 12- ) 97, 99 Dmtllr 17, 40, 123, 144- 147 Dühanizade Hacı Mehme.d Efendi : bk. Mehme.d Efendi, Duhani­ zade

FJıubekir Hhım : bk. TEPEYRAN, Ebubekir HAzım. EbOlmuvakkar 36 EbOzziya Mehme.d Tevfik (1 8491913) 29 ECZACIBAŞI, Süleyman Ferid 90, 91 Edebiyaı-ı Cedide Topluluğu : bk. Servet-i FOnun Topluluğu F.debiyat-ı Umumiye Mecmwm 98 Edhem Bey 86 Edhem Bey (�ı Fetva Sicil Ka­ lemi halifelerinden) 87 Edime 1 1 , 14, 2 1 , 23, 24, 25, 27, 34, 37, 52, 62, 66, 67, 84, 86, 94, 1 2 1 , 146, 149, 1 6 1 , 26 1 , 263 Edremit 52 Edremit Sergisi 52 EÖE, Ragıp Nureddin ( 1 888- 1%0) 138 29 1


EINSTEINE, Lcwis (Amerikan diplomat) 72 Elazığ (Mamurctülaziz) 84 ELDEN , Fethi 85 ELG Ü N , Nakiye Huriye ( 1 88277 Elmalı 85 Eliyasko 48, 239, 240, 242 , 244 Emmanuel, Von 1 62 Emin 22 Emin Rey (Muhasebc-i Umumiye MuvaJ:ene Kalemi hulcfasından) 41 Emin Haki ( 1 889- 1920) 162 Emine hanım 86 EMRE; Ahmed Cevad ( 1 887- 1 96 1 ) 62, 63 El-Endiv (gz .) 6 1 ENG İ N Ü N , Prof. Dr. İ nci ( 1 940- ) 79 Enis Avni : bk. i-'İ NCİ , Aka Gün­ düz Enver Paşa ( 1 88 1 - 1 922) 7, 29, 67 , 82, 90, 1 10, 149, 156, 1 83 , 222 ERB İ L, Haşim Nahid 124 , 125

Ereııkvy Tiyatro.m 99

ERG İ NSOY, Kenan ( 1903- 1 967) 101 Ermeni 1 4 EROZAN, Celal Sahir ( 1 883- 1935) 3 ERSOY, Mehmcd A kif ( l 873- 1 936) 5 , 59, 60, 62 , 64, 65, 1 65 Ertıığrııl Mızıkll-i Hamayunu 98 Erzurum 28, 84 Esad : bk. IŞIK , Dr. Esad Esad Efendi : bk. Mehmcd Esad Efendi (Şeyhülislam) Es'ad-üş Şakir 165 Esadullah Seyfeddin Efendi (Ahmed Kethüda Mahallesi imamı) 86

292

Esir Kemal Mahallesi 49, 239, 243

F..ski Harflerle basılmış Türkçe Eserler Katalotu (kt. S . Ö ZEGE) 167- 1 69 Eskişehir 84, 125 Estelyo (Sakızlı) 49, 248 Eşref Sencer : bk. KUŞÇUBAŞI, Eşref Sencer Evkaf Nedreti 86, 9 1 Evkaf-ı İ sllmiye Matbaası 168 Eylül (kt. M. Rauf) 102 Eyüplü Hoca Ömer Efendi : bk. Ö mer Efendi (Hoca, Eyüplü)

-FFalih Rıfkı : bk. ATAY, Falih Rıfkı Fas 158 Fatih 56, 62, 83, 85, 86, 149 Fatih Cami 125 Fatih S . Mehmed 74 Fatin Kerimof Efendi 73 Fatma Aliye Hanım ( 1864- 1 936) 76, 81 Fatma Zeliha 162 Fazıl Bey (Tayyareci) 129 Fecr-i Ati 1 , 3-5 FedAkAr ve Kahraman Kaz (Piyes) tol

Fehime Nüzhet ( '! - 1925) 77, 80, 81 FELEK, Burhan ( 1 889- 1 982) 105 La Femenuel (Piyes, H. BATTAILLE) 100 Fenerbahçe (spor kulübü) 82 Ferid Bey : bk. KAM, Ö mer Ferid Ferid Paşa (Damad) ( 1 853- 1 923) 25, 1 43, 1 44 Feroz Ahmed 1 9 , 38, 72 Ferruh Niyazi, Dr. : bk. AYOÖLU, Ferruh Niyazi, Dr. (Elmalı)


FetevA-yı Şerire Beyanname-! Hümayun Suretidir, Başku­ mandanlık Vekaletinin Reyan­ nanıcsi Suretidir (kt.) 155, 2 1 8

Fethi Bey : bk. OKYAR, Fethi Fevzi Bey 1 56 Fırka-i İbad : bk. Osmanlı Demok­ rat Fırkası Fikir Hareketleri (mc.) 25 FİNCİ, Aka Gündüz ( 1 886-1 958) 26, 63, 76, 135 Finten (Piyes, A.H. TARHAN) Fırdevs 77 Firuzağa 85 Fransa (Fransızca) 37, 4 1 , 1 55 , 156,- 1 58, 2 1 8-220

Gegbuze : bk. Gebze Gelibolu 65, 1 65 Genç 56 Genç Dernekleri 82 Genç Kalemler (mc.) 4 Gençlik ve Edebiyat Hatıralan (kt. Y.K. KARAOSMANOOLU) 3 Girit 1 1 , 56, 1 62 Gourmant 5

Göben : bk. Yavuz Zırhlısı GÖKMAN, Mu7.affer ( 1 9 1 5· l 04

Fransız Sineması : bk. Sinema Rövayel

Gros 5 GÜLER, Ali 1 34 Gümülcine 26 1 , 263 Gümüşhane 85 GÜNALTAY, Mehmed Şemsedd in ( 1 883- 1 96 1 ) 62

Fransız Sosyalist Partisi 1 1 1 Fruıısızcu Dil Dersleri Cemiyeti 1 12

GÜRPINAR, Hüseyin Rahmi

Fresko Efendi (El Tiempo gz. md.) 27

Fuad Hulusi : bk. DEM İ RELLİ , Fuad Hulusi Fuad Bey (Tüccardan, MMC azası) 28

Fuad Paşa (Müşir, Deli) ( 1 835193 1 ) 25, 26, 47 -

G

-

Galata 49, 250 Galatasaray (spor kulübü) 82 Galatasaray Mektebi 62 Garp İmpcrialisması 5 Garpçılar 3 1 Gebze (Gegbuze) 83, 149 Gedikpaşa Emin Bey Mahallesi 49, 239, 243, 248

Gedikpaşa Esir Kemal Mahallesi

Garbtkler Ocatı 82 ( 1 864- 1 944) 1 08

GÜVEMLİ, Zahir ( 1 9 1 3-

) 105

- H -

H. Cevdet 1 12 H. Naci : bk. AÇIKEL, H. Naci Hacı Bayram Cami 165 Hadımköy 58, 62, 65 Hadika-i Meşveret Mektebi 26 Hadisat (gz.) 129, 1 30

Hafız Bey (Hazine-i Hassa md.) 5 1 Hafız Efendi (MMC azası) 49, 250 Hafız Halil (Sefırikoz Mahallesi imamı) 86 Hafız Kemal (Dar-üt Muallimin Md. Muavini) 86 Hafız Muhlis (Çeraği Hamza Ma­ hallesi imamı) 86

239, 248 293


Hafız Nazım (Bab-ı Meşihat Eytam Da ires i nden)

86

Hak (gz.) 3

Hak : bk. Tanin Hakkı 22 Hakkı Şinasi : bk. ÇORUH, Hakkı Ş inasi Halaskar Zabiıaa (Hareketi) 10, 1 1 Halep 84 Halid ı-;ahri : bk. OZANSOY, Ha­ : i.:l fııhri Hal ide Edip : bk. ADIVAR, Hiili.1e Edip

Halide Edip ADIVAR'ın Eserle­ rinde Doğu ve Batı Meselesi (kt . İ . ENG İ N Ü N) 79 Hal il 22 Halil (B inbaşı) : bk. KUT, Halil Halil Hurşid Bey (Mabeyinci) 5 1 Halid, Moralızade (Tücca rdan) 138 Hallacyan Efendi (1871) 28 Hamdi (Eşraftan) 22 Hamdi Bey (MMC azası) 27 Hamdi Bey (Bank-ı Osmani ve MMC azası) 26 Hamdi Bey (Eczacı) 31 Hamdullah Suphi : b k . T ANRIÖR­ VER, Hamdullah Suphi Haraçç ı Hastanesi

Harb-i

Ç anakkale

Umumr

Hatır!'�! (Albii!!!) Harb-i

Umumi

(Albüm)

1 57

Panoraması

157

Harbin ' Etrafında (kt . D EM İ RE LLİ) 163-165

F.H.

198 1 , 55, 67, 68, 123, 142, 144, 164, 263, 267' 269, 27 1 , 273, 275 Hariciye Nezareti 48, 49, 50, 72, 150, 240, 242 , 250, 252, 254 Harbiye Dairesi Harbiye Nezareti

294

(Çaykenan Mahallesi muh­ tarı ) 22 Hasan Ali : bk. Y ÜCEL, Hasan Ali Hasan Derviş Paşa 156 Hasan Efendi, Maniıide 26 Hasan Efendi (Hadımlı, Beyazıd dersiamı) 62 Hasan Fehmi Efendi (Sinop Me­ busu, 1875- 18. 12. 1933) 28, 29, 62 Hasan Hulusi (Ahi K. Mahallesi Hasan

muiıiaı �� '.1�

Hasan Rıfat, Yarbay ( - 1900) 95 Hasan Sıdkı, Yozgatlı ( -19 12) 1 6 1 , 162 Hasan Tahsin, Silahçı ( 1 883- 19 14) 22, 35, 36 Hasan Vasfi (Sabık İzmir mektupçusu) 138 Hasköy 6 1 Hasköy Mizrahi Sinagogu 6 1 Haşim Enveri 138 Haşim Nahid : bk. ERBİ L, Haşim Nahid Hatıralarım 1872-1946 (!et. Ali Hayda; Midhat) 48 HATİ BOOLU, Hocazade Mehmed Ubeydullah ( 1 857-1937) 27, 28 Hayat tarih Mecmuası 104 Hayat-ı Edebiyye (kt. R.N. KES­ TELLİ) 103 Haydar Bey (Sofya Sefareti ikinci katibi) 4 1 , 233 Haydar Efendi (Yorgancı) 86 Hayri Efendi, Nasuhizade 62 Hayri Efendi (Ürgüplü , Şeyhülislam) (1 867- 1 92 1 ) 155, 1 83, 219 Heybeliada 48, 239, 242, 244


Hımayak Hasrevyan Efendi ( 1 8731946) 63 Hıtuıı Cemiyeti 1 1 0 Hicaz 22 1 Hidiv İ smail Paşa : bk. İ smail Paşa (Hid iv) Hikmet Hamdi Bey, Dr. (MMC reisi) 93 , 94, 1 0 1 , 107 Hiliil-i Ahmer Cemiyeti 3 1 , 32 , 4 1 , 55, 80, 90 , 1 1 2, 1 40, 143, 1 44 Hiliil-i Alurıer Ka<lınlar Cemiyeti 43, 257 Hilmi 22 Hilmi Bey (Posta ve Telgraf Nezareti Memurin Kalemi md . ) 87 H İ MMETOÔ LU, Hüsnü 1 33 Hind istan 35, 5 1 , 52, 1 58 Hissc-i Şayia (Komedi) 1 05 Hizmet-i Umumiye Acentesi 1 6 1 Hristo Veldiyani N iça 49 , 250 Hoca Mehmed Ali Efendi : bk. Mehmcd Ali Efendi (Hoca, Uşaklı) Hoca Mehmed Efendi : bk. Meh­ med Efendi (Hoca, Tırnovalı) Hoca Mehmed Nuri Efendi : bk. Mehmed Nuri Efendi (Hoca) Hoca Şem ' i Efendi : bk. Şem' i Efendi (Hoca, Mekteb-i Sulta­ niye muallimi) Hoca Vildan Faik Efendi : bk. Vildan Faik Efendi (Hoca) Hubyar İ nas Rüştiyesi 80 Hukuk Fakültesi 1 1 2 Hulusi Bey (Nafia Nazırı, MMC azası) 26, 28, 29, 4 1 , 43, 47, 1 1 5, 227, 235 Hunıanitc (gz.) 1 1 1

El HUSR İ , Satı ( 1 880- 1 968) 62 Hüdavendigar : bk. Bursa Hürriyet Gz. 1 0 1 HUrriyet ve itilaf Fırkası 2 , 1 35, 1 38, 143 , 171 Hürriyet Yayınları 101 Hürriyetperveran Avam Fırkası 95, 1 32, 1 35, 1 37, 1 40 Hüsameddin Bey , Yüzbaşı 93 Hüseyin Efendi ( İ şkeçe eşrafından) 86 Hüseyin Avni : bk. F İ NCİ , Aka Gündüz Hüseyin Cahid : bk. YALÇIN, Hüseyin Cahid Hüseyin Hayri 22 Hüseyin Kazım Kadri ( 1 870-1 934) 5, 7, 29, 64, 65, 1 5 1 , 152 Hüseyin Lütfi 138 Hüseyin Rahmi : bk. G ÜRPINAR, Hüseyin Rahmi Hüseyin Suad : bk. YALÇIN, Hüseyin Suad Hüsnü (MMC'nin ilk reisi) 22, 92

- 1Irak cephesi 7

Islahat Gazetesi 1 38, 139 lslaJıat-ı Nesl-i Feres Cemiyeti 69 Islav : bk. Rus IŞIK , Dr. Esat (1 894- 1936) 25, 28, 29, 45, 1 3 1 , 1 32, 163 IŞIK, Hasan Esat 28 -

i

-

i bnülemin Mahmud kemi! : bk. İ NAL, İbnülemin Mahmud Ke­ mal İ bnürrefik Ahmed Nuri : bk. SEK İZ İNCİ , İ bnürrefik Ahmed Nuri

295


İ bnüttahir İsmail Faik : bk. İsmail Faik (Uzun Selim Oğullarından, İ bnüt-Tah ir) İbrahim (Adliye Vekili) 1 83 İbrahim (Hacı, Kaptan) 87 İ brahim Bey (Yaver) 1 1 3 İbrahim Bey (Büyükada l\'ümune Mektebi müdürü) 1 , 62 İbrahim Efendi (MMC aı:ası) 49, 250 İbrah i m Halis (Eczacı) 86 İ brahim H ilmi : bk. ÇIGIRAÇAN, İbrahim H ilmi İbrahim Sabit, Dr. 53, 54 İ brahimbcyzade Mustafa Bey : bk. Mustafa Bey ( İbrahimbeyzade, Tireli) İbraııı.·c 6 1 İctihad (mc.) 3 1 , 7 5 , 80, 1 5 1 /dın1111 Yıırdıı (Spor Kulübü) 82 İtlıanı (gz . ) 26, 60 İhraı::.ıı Komisyonu 2 6 1 İhsan Raif ( l 877- 1 926) 80 İ kdam (gz.) 1 8 , 24-27, 33, 34, 39, 40, 43 , 45, 46, 50, 57 , 59, 60, 63, 66-69, 7 1 , 72 , 75, 80, 85, 86, 87, 9 1 , 93 , 95, 99, 1 09, 1 1 1 - 1 1 3 , 1 1 6, 1 1 8, 12 1 , 124, 127, 1 29 , 1 32 , 136, 140, 1 4 1 , 1 43, 1 49, 1 50, 1 53 , 1 57 İ kinci Meşrutiyet/Türkiyesi 1 , 2, 6, 8, 9, 10, 12 İ kinci Meşrutiyet Tiyatro Edebi­ yatı Tarihi (kt. , A. YALÇIN) 103 İ L E R İ , Celal !'l:uri ( 1 877- 1 938) 3 1 , 97, 98 İ llustratıon (b'7. . ) 1 1 1 İ lyas Bey (Tüccardan, MMC azası) 26

296

İ NAL, İbnülemin Mahmud Kemal ( 1 870- 1 957) 92 İ nas İdadisi (İ stanbul) 77 İ ngiltere ( İ ngilizler) 37, 94, 1 55, 1 56, 1 58, 2 1 8-220 İNUGUR, M. Nuri 22 İpcrenosyan Efendi (füccar, MMC azası) 26 İ ran 7 İ sa (Hz.) 79 İ skeçe 86 İ sketin Tiyatrosu 1 1 0 İ slamcı 1 3 1 İ smail Dr. 86 İ smail bin Cebbar 1 29 İ smail Faik (Uzun Selim Oğul­ larından) 5, 1 60- 1 62 İ smail Galip : bk. ARCA N , İ smail Galip İ smail Hafı 22 İ smail Hakkı (Belediye azası) 22, 56 İsmail Hakkı Rey (Siverek mebusu) 29, 1 1 5 İ smail Hakkı Bey, Yağcızade 52 İ smail Hakkı : bk. KILIÇoGLU, İ smail Hakkı İ smail Hakkı Müştak : bk. MAYA­ KON, İ smail Hakkı Müştak İ smail Mehmcd 22 İ smail Paşa, Hidiv ( 1 830 - 1 895) 76 İ smail Paşa (M irlivahktan emekli , M M C azası) 27 İ smail Safa ( 1 867- 1 90 1 ) 1 65 İ smail Suphi : bk. SOYSAL­ LIOGLU , İsmail Suphi İ smet 8 1 İ smet Bey (MMC azası) 26


İsmet Bey (Rıza Paşazade, MMC azası) 27 İspanyolca 6 1 İstanbul (Dersaadct , Darülhilafctüla­ liye) 1 , 9, 13, 14, 16, 19, 2 1 , 23, 30, 3 1 , 33, 38, 40, 54, 55, 64, 68, 70, 83 , 85, 92, 94, 97 , 102, 1 1 2, 1 1 3, 125, 129, 1 3 1 , 132, 148- 187, 192, 206, 2 1 2 , 244 İstanbul Antlaşması 1 2 1 istihlak ve Teavli11 Şirlcetleri 7 İstinye 149 İsviçre 1 2 1 İşgal

Yıllarında Yunan Gizli Teşkilatları (kt. A. GÜLER)

134 İşkodra 93 İtalya (İtalyanlar) 10, 1 1 , 14, 2 1 2 İıibar-ı Milli Bankası 5 2, 138 İtilafçılar : bk. Hürriyet ve İtilaf Fırkası İtilaf (Piyes, H.F. OZANSOY) 99

İ ttihad ve Terakki 1908-1914 (Jön Türkler), (kt. Feroz Ahmed) 19 luihad ı·e Terakki (Cemiveti/Fır­ kasıllktidarı) 1 , 3, 4, S, 9, 10,

1 1 , 15, 19, 22, 23, 25 , 30, 35, 37, 40, 60, 94, 95, 1 12 , 132, 135, 139, 143, 2 1 3 İZBUDAK, Velcd Çelebi ( 1 8691955) 58, 59 İzmir 56, 84, 87, 89, 90, 9 1 , 125, 138, 157, 159, 167, 169, 170 iz.mir Mildafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti 90, 1 33, 138, 139

İzmit 84, 85 İzzet Paşa Kabinesi 137 - J -

JAURES, Jean ( 1859- 1914) 1 1 1 Jorf Kalfa 48, 239, 242

- K -

Kadastro Mektebi 1 12 Kadıköy 83 , 1 19, 149 Kadınları Çalıştırma Cemiyeti 7

Kadırga Hastanesi 73 Kadı/ciJy Hanımlar Madafoa-i Milliye Merlceı.i 13 1

Kadir 22 Kadro (mc.) 5 Kafkas Yolu (Piyes, N.S. SILAN)

99

Kafkasya 1 58 , 220 Kal'a-i Sultaniye : bk. Çanakkale Kalıkzata Muharebesi 58 Kalkandelen 36 KALTAKKIRAN, Ahmed Faik ( 1 870-1 948) 27, 94, 107, 129, 132 KAM; Ömer Ferid ( 1864- 1944) 62 Kamil Efendi (Matbuat Müdür Mua­ vini) 86, 1 59 Kanaat Kütüphanesi/Matbaası 1 12, 1 59 Kangırı 93 Kani Bey (Emekli erkan-ı harb binbaşısı) 27 Kaptan Hacı İbrahim : bk. İbrahim (Hacı, Kaptan) Karaağaç 26 1 Karaburun Muharebesi 58 Karadağ 156, 2 19 Karadeniz 56, 227 KARAGÖZOÖLU, Şadi FikTeı ( 1 88 1 - 1 94 1 ) 105 Karagümrük 55 , 86 Karahisar 58 Karahisar-ı Sahib 84 Karakaş Macid Efendi (Tüccardan, MMC azası) 26

297


KARAOSMANO Ô LU, Ya kup Kadri ( 1 889- 1974) 2, 3, 4, 5 Karasi : bk. Balıkesir Karaso Efendi ( -1 934) 28 KARAY, Refik Halid ( 1888- 1965) 2, 1 32, 143, 144 Karşıyaka 89 Kartal 83, 149 Kasımzade H. Naci : bk. AÇIKEL, H. Naci Kastamonu 84 Katar 85 Kayseri 56, 84 Kazan 158 Kazım (Çanakkale mebusu) 93 Kazım Bey (MMC İzmir şubesi azası) 88 Kazım Nami : bk. DURU, Kazım Nami Kazım Şinasi : bk. DERSAN, Kazım Şinasi Kemal Bey (MMC azası) 2� Kemani Memduh Bey : bk. Mem­ duh Bey (Kemani) Kemeraltı 89 Kenan : bk. ERGİ NSOY, Kenan Kenan Bey (MMC azası) 29 Kerbela 155 Kerek 86 Kerkük 84, 223 KESTELLİ, Raif Necdet ( 18811 936) 103 KEV AKİBİ, Ahmed Muhtar 22 Kıbrıs 2 1 KILIÇOGLU, İsmail Hakkı ( 1 8721959) 3 1 Kınıılıada 49, 239, 243 Kırım 1 58 Kırkkilise 153 298

Kızılay : bk. Hilal-i Ahmer Kızılsaray Mahallesi 22 Kililcyalılar Cemiyeti 133 Kilis 62 Knabenhort Maesseseleri 1 1 7, 1 1 8 KOCATAŞ, Mehıned Muhtar Necınedd i n Molla ( 1 876-1949) 28 Komünistler 37 Konya 59, 84, 85, 125 KORKMAZ, Alaeddin 30, 50 Konstantin Efendi (Şura-yı Devlet ve MMC azası) 28 KÖPRÜLÜ, Mehmed Fuad ( 1 8901966) 3 Köprülüzade Mehıned Fuad : bk. KÖPRÜLÜ, Mehıned Fuad Köylü Gazetesi 1 39 Köy Hatibi (kt, Ali Vahid) 165 Köy Hocası (gz.) 165 Kraliçe Margo (piyes) 100 Kudbeddin Efendi (Sünbül Efendi Dergahı postnişini) 29 Kudüs 84 Kumbasarzade Hoca Sülemyan Sır­ rı : bk. Süleyman Sım (Hoca, Kumbasarzade) Kumburgaz Muharebesi 58 KURAL, Said, Dr. ( 1 895- ) 100 Kurtuluş Savaşı 133 Kurtuluş Savaşı Günlüğü (kt, Zeki SARUHAN) 9 Kurtuluş Savaşında İstanbul ve Yardımlan (kt. , H . Hİ M­

METOÖLU) 133 KUŞCUBAŞJ, Eşref Sencer (1 8731964) 18 Kuşdili 1 1 9 KUT; Halil Paşa ( 1 882- 1 957) 58 KUTAY, Cemal (19 12- ) 17, 1 8 Kübra (Aka Gündüz'ün şiiri)


Kfltahya 27, 84, 85 Kfltflphane-i İslAm ve Askeri 157 - L -

LAV, Erctımend Behzad ( 1 9031984) 161 , 162 LAVEDAN, Henri ( 1859- 1940) 99 Letafet Apartmanı 55 Mösyö Letaif(İzmir MMC azası) 88 Liza'nın İntikamı (film) 101 Londra 158 Londra Bülükelçileri Konferansı 1 18 ı.mi, Pierre (1850-1923) 1 1 1 , 1 12, 1 13, 1 14 LOTİ , Samuel (Pierre LOTİ ' nin oğlu) 1 14 Lowther 37. 38 Ultfi Simavi 129 -M-

M.M. Grubu Bk. Mflstehbar4t-ı Mahsusa Grubu M. BOMPARD (Fransız bflyflkelçisi) 37 M. Kemil 250 Maarif Nezareti 198, 271 Macaristan bk. Avuzturyamacaristan Mağluplarıyla Beraber Edime Sahralannda (kt. Gcorges Re­

mond) 1 12 Mahir Efendi (Trabzon müftüsii) 57 Mahmud il, Sultan ( 1785-1839) 1 1 Mahmud Celal bk. BAYAR, Mahmud Celal Mahmud Ekrem (Recaizade) ( 1 8471913) 27, 63, 65, 165 Mahmud Esad Efendi ( 1856-1918) 63, 73 Mahmud Esad Efendi (Tırnovalı) 27, 62

Mahmud Muhtar PB18 ( 1886-1935) Hariciye Nazın 38, 4 1 , 76, 233 Mahmud Şevket PB18 ( 1 856-1913) 10, 35, 40, 4 1 , 5 1 Mahmud Şevket PB18 Kabinesi 33, 37, 48 Mahmud Tahirlll Mevlevi 1 38 Makedooya'dan Ortaasya'ya En­ ver Pap (lct. Ş . S. Aydemir) 8

Makriköy, bk. Bakırköy Maliye NC'ZBreti 4 1 , 137, 1 4 1 , 178, 1 9 1 , 256-258, 263 , 273 Malta Adası 94, 95 Malta Sürgünleri (ks. B. ŞİMŞİ R) 94 Malllltn GuzAI Cemiyeti 109, 2 13 Mimuratfll Aziz (bk. Elazığ) Manizide Hacı Hasan Efendi (bk. Hasan Efendi, MANİ ZADE) Manok H. Koçunyan Matbaası 160, 161 Marko Kosti 49, 248 Marmara 1 2 1 Matbaa-i Ahmed İ hsan ve ŞflrekAsı 1 47, 154, 155, 157, 163 Matbaa-i Amire 17, 147 Matbaa-i Hayriye ve ŞOrelcası 1 49, 1 5 1 -153, 162 Matbuat Nizamnamesi (1909) 8 MAY, Muhsin Ertuğrul (18921979) 93. 105- 109 MAYAKON, İsmail Hakkı Mflştak ( 1 882-1938) 86 Mazhar Bey (M .M.C, azası) 61 MAZICI, Nurşen 170 Mazlum 122 Mebruke Hanım 77 Meclis-i Ayan 86 Meclis-i Mebusan 1 36 Meclis-1 Mebusu 7.abıt Ceridesi

40 299


Meclis-i Umumi 40, 178, 1 80 Meclis-i Vükela 87, 142, 261 , 263, 267. 269, 27 1 , 273, 275 Medine 84 Mehmed 22 Mehmed Arif (İzmir M .M.C. Azası) 9 1 Mehmed Akif : bk. ERSOY, Meh­ med Akif Mchmcd Akif İlmi Toplanbsı -Bildiriler (kt.) 60 Mchmcd Akif -Şairin zatı Hakkında Bazı Malumat Ve Tcdkikat- (kt. , Süleyman Na­

zif) 64 Mehmed Ali Efendi (Hoca, Uşaklı) 62 Mehmed Ali Bey ( 1 853-1934) Dr. Hilal-i Ahmer Umumi Müfettişi 31 Mehmed Bahri (İzmir M.M.C. Md.) 91 Mehmed Cavid Bey bk. Cavid Bey Mehmed cemil Molla ( 1 865-1941) Adliye Nazırı : 47, 48 Mehmed Çavuş Tepesi 164 Mehmed Efendi (Bayındırlı) 86 Mehmcd Efendi (Hoca Tımovalı) 63 Mehmed Efendi (Şeyh Yemenli R� dos Müderrislerinden) 62 Mehmed Efendi (Dühanizade) 29 Mehmcd Efendi bk. YURDAKUL, Mehmed Emin Meh med Emin Bey (Evkafı Hümayun Levazım Müdürü) 62 Mehmed Esad Efendi 39, 90, 157, 158 Mehmed Esad Efendi (1 846- 1918) Şeyhül İslam 38, 39 Mehıned Fahreddin Efendi 62 300

Mehmed Faik İbrahim 22 Mehmed Halis 1 59 Mehmed Hilmi 22 Mehmed Hulusi 22 Mehmed Utif ve ŞürekA.sı Manok H. K oçuyan Matbaası 160, 162 Mehmed Nuri Efendi (Hoca M. M.C. Azası) 27 Mehmed Nuri 22 Mehmed Rauf ( 1 875-193 1) 102, 1 04 Mehmed Refik (İzmir M.M.C. Azası) 9 1 Mehmed Reşad, Sultan (1 844- 1918) 8, 21 , 3 1 , 4 1 , 5 1 , 52, 128, 155, 1 56, 183, 22 1 Mehmed Sabahaddin Bey, Prens ( 1 877-1948) 25, 28, 30, 1 37 Mehmed Sait Halim Paşa (Sadrazam Hariciye Nazırı) ( 1 863-192 1 ) 40, 1 83 Mehmed Sait Halim Paşa HükUmeti 1 83 Mehmed Selahaddin Efendi ( 186119 15) 95 Mehmed Sıdd ık 56 Mehmed Şinasi 22 Mehmed Zihni 96 Mehmed Ziya (İzmir M .M.C. Azası) 91 Mekke 91 Memduh Bey, Kemani ( 1 868- 1938) 99 Merkado Efendi (Haham) 6 1 Merlceı. Ordu Sinema Dairesi 101 , 102 Meryem (Rostoflu) 73 Meryem (Taşkentli) 73 Meşrutiyet Bk. İ kinci Meşrutiyet


Meşrutiyet Birahanesi 49, 250

Hz. Muhammed 39, 127, 222

Meşrutiyet Döneminde türk Tiyatrosu (kt. M. AND) 99

Muharrir Şair Edip (kt. A. Rasim)

MEVLANAGİL, E. 109 Mevlevi Gönüllü Alayı 59 Meydan Mahallesi 22

Mewııiııi Malkiye cemiyeti 1 12

Mısır 158

Mısır Hillil-i Ahmer Cemiyeti 1 12

Mithat bk. BLEDA, Mithat Şükrü Mithat Paşa ( 1 822- 1 884) 28, 46 Mithat (Salepçizade) 138 Midilli 47, 123 Mihran (Sabah gz. Sahibi) 136 Milli Ajans 164 Milli Edebiyat 4 Milli Kütüphane Yay. 60 Milli Kongre 1 3 1 , 132, 170 Milli Mücadelede Erzurum (kt. , C. DURSUNOOLU) 132 Milli Mücadele'de İttihatçılık (kt. E.J. ZÜRCHER) 94, 130 Milli Miidııfa Kabinesi 31 Milli Mlida/a Komiıesi 38

Milli Milsellnh Kuwetler Teşkilalı

1 33

Milli Talim ve Terbiye Cemiyeti 125,

1 32

Milli Tlirk Cemiyeti 131 , 1 32

Miltiyadi Gazinosu 101 Minber Matbaası 170, 2 12 i\tine'l-bab İle'l-Mihrab (kt. R.H. KARAY) 132 M irgün 83

Moda 102 Mol la Gürani (mahallesi) 91 Moral ızade Selahaddin Ali bk. Selahaddin, Moralızade Damad Mıuıı·cıu•ı-i

Milliye Cemiyeti 231

Mulılıs (Bcdestani)

92 Muhsin Ertuğrul bk. MA Y, Muh­ sin Ertuğrul Mumin Ertuğrul'un Sineması (kt. A.Ş. ONARAN) 93, 101 , 103 Muhtar : bk. Mahmud Muhtar Mustafa (Cami-i Atik Mah. mıhtan) 22

Muhterem Milletin Endr-ı Hamiyyetine (kt.) 89, 91 , 167 •••

Murad (Bedirhanpaşazade) 56 Murad il, Sultan ( 1 840- 1904) 95 Musev1 14 Mustafa (Camii Atik Mah. Muhtarı) 22 Mustafa (Müderrisinden) 2 1 Mustafa Asım Efendi (M.M.C. azası) 62 Mustafa Bey (İbrahimbeyzade, Ti­ reli) 88 Mustafa Bey (Eski Liman reislerin­ den, M.M.C. azası) 28, 29 Mustafa Çavuş (kafesçi kayserili) 56 Mustafa Enver Bey (İzmir M .M.C. azası) 88 Mustafa Hilmi Bey (Emekli Bahriye miralayı) 1 1 5 Mustafa Kemaı Paşa bk. ATATÜRK, Mustafa Kemal Mustafa Nedim Bey (M.M.C. reisi) ( ? - 191 6) 92, 93 , 94, 128 Mustafa Sabri Efendi (Şeyhülislam) 62 Mustafa Sırrı 261 Musul 84, 85 Muvaffak, Menemenlizade 138 Muvakkit (gz.) 137, 142

86 301


Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri 172

E/,Manıedi-a/ Edebt Cemiyeti 1 12

Müdafaa-i Milliye cemiyetleri bey­ annamesi (1913)/(1919) 137,

Mürebbiye (lct. H .R. GÜRPINAR)

148, 1 49, 1 50, 1 70, 209

Müdafaa-i Milliy e Cemiyeti -Bidayet-i Teessüsü Otan 19 (lct.) 82, 83 , Kfuıun-ı Sani ...

93, 1 23 , 1 68

Müdafaa-i Milliye Cemiyeti İzmir Şube-i Merkeziyeslnin (lct.) •••

1 69

Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Mec­ muasıdır (kt.) 1 9, 4 1 , 52 , 55, 58, 65, 66, 68, 69, 7 1 , 97, 1 1 3 , 1 1 6, 153, 1 69

Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Ni­ zamnanıe-i Esasisi 1 7 , 147 Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Nl­ zanıname-i Esasisi TAdil Layi­ hası (kt.) 64, 1 48 Mil<kıfaa-i Milliye Heyet-i Temsi/i­ yesi 91 Miklafaa-i Milliye rosıı

Cemiyeti Tıyaı­

91

Müdafaa-i Milliye Külliyatı 1 60- 1 62 Müdrafaa-i Milliye kütüphanesi 160- 1 62

Müdafaa-! Milliye (mc.) 1 62

Müdafaa-i Milliye Sepet Fabrikası 132 MtUkıfaa-i Milliye Sineması 99- 101

Müdafaa-i Milliye Taburları 87 Mli<liıfaa-i Milliye Teşkilatı 133 Mtidııfaa-i Milliye rosıı

Cemiyeti Tıyaı-

91

Mühendis Mektebi 1 12 Mülkiye Mektebi 1 12 Mülkiye Rüşdiye Mektebi 8 1 Münir Efendi (Kilisli) 62 Münir Matbaası 1 70 302

1 09

Müslüman/lar 14,

34,

40, 56

Mastehbaraı-ı Mahsusa (M .M.C.

Grubu) 1 33 Müşir Deli Fuad Paşa Bk. Fuad Paşa (Müşir, Deli) Mütareke Devri 1 30, 138

Mütareke ve İşgal Dönemi İzmir Basını (30 Ekim 1918 - 8 Eylül

1922), (lct. Z. ARIKAN) 139 MQ.z.aheret-i Milliye Cemiyeti 18, 1 15, 1 1 8, 1 19, 120, 1 23 , 146, 150

Müzaheret-i Milliye Cemiyeti Ni­ zamname-! Eshisi (lct.) 1 8 , 1 9 -N-

Naci (İtibar-ı Milli Bankası İkinci Müdürü) 138 Naciye (İnas idadi öğrencisi) 77 Nail 138 Naili Bey (kütahya Mebusu) 27 Naip Servet Bk. Saip Servet Nakiye Huriye Hanım Bk. ELGÜN, Nakiye Huriye Namıka 8 1 Nasuhizade Hayri Efendi Bk. Hayri Efendi, Nasuhizade Niyiler (Nesl-i Ati/Yeni Nesil) 2 Nllyiler Bk. NEFTZÇ/, NIJzJm N/Jzım Paşa ( -1913) 10 NIJzime Sultan (188f"rl947) 80 Nazmi Bey, Dr. (M.M. C. IJzası) 2 7, 129 Nazmi 138 Necm-i lstikblil Matbaası 165 Necmeddin Molla Bk. KOCA TAŞ, Melımed Muhtar Necmeddin Molla


Necmeddin Sadık Dk. SADAK, Necmeddin Sadık Necmeddin Sahir Bk. SILAN; Nec­ meddin Sahir NEFTÇİ, Nazım (Kerkük mebusu) 5 1 , 223

Nemlizade Tahsin Paşa Bk. Tahsin Paşa (Neml i1.Ade) Nesip Servet Bk. Saip Servet Nesim Levi Efendi 88 Nesl-i Ati / Yeni Nesil Bk. Nayiler Ncstcren (Piyes, A.H. TARHAN' ın) 99 Ncşaid-i Harp 1 62

Neşr-i Vesaik Cemiyeti 62, 63, 1 12 Ncw Logos (gz.) 52 Nezihe Muhlis 80, 8 1 Nigar Binli Osman ( 1 856- 19 1 8) 80, 81

Nikola (Kınalıada'dan) 49, 248 Nikola (Emin Bey Mahallesinden) 49

Nimet Muhtar Hanım, Prenses ( 1 876- 1 945) 76, 80 Nur Sabiha Hanım 8 1

Nureddin Bey (ikdam gz. mesut md . , M.M.C. azası) 27 , 3 1 Nuri 22 Nuri Bey (Şimendifer komiseri) 88 Nuri Bey (Bank-ı Osmani azası) 29 Nuri Çavuş (Karahisarlı) 58 Nuri Paşa, Müşir 86 Nusret (Evkaf Nezareti Memuru) 86 Nüzhet Bey (Eczacı, M.M.C. azası) 27, 86 Nüzhet Sabit ( 1 883- 1 920) 30, 1 43 , 1 44 - 0 -

0KDAY, Ahmed Tevfik ( 1 8451 936) 1 36, 140, 1 4 1 , 1 43 , 1 44

OKYAR, Ali Fethi ( 1 88 1 - 1 949) 1 8 , 95, 1 32, 1 40

ONARAN, Alim Şerif 93 1 0 1 , 1 02 ,

OPELT 1 17 ORAL, Fuad Süreyya ( 1 9 1 4- ) 22 ORAN, Ahmed Cevdet ( 1 862- 1935) 26, 3 1 , 1 17, 1 18, 120, 1 2 1 , 1 22

Orhan Selahaddin Bey (M.M.C. Azası) 6 1 , 62 Ordu-Donanma (Kt . , İsmail Faik) 1 6 1 , 162

Ordunun Destanı (Kt., M.E.

YURDAKUL) 1 66 Ortaköy-Kara Siraç Tiyatrosu 100 Oskan (Posta ve Telgraf ve Telefon nazırı) 40, 1 83 Osman Nuri 22 Osman Sadık Paşa 162 Osmanlı 6, 8, 1 0, 1 1 , 15, 16, 24, 32, 33, 34, 35, 37' 38, 53

Osmanlı Gaç Derneli 82

Osmanlı Bankası 69 Osmanlı Demokrat Fırkası 2, 85

Osmanlı Devleti 16, 2 1 , 23, 36, 1 55

Osmanlı Donanma ve Muavenet-i Milliye cemiyeti 6, 1 8, 27, 3 1 ,

40, 42, 44, 52, 92 , 97, 1 12,

1 32, 1 35, 143, 144, 257, 269, 27 1 , 275 Osmanlı Heyet-i lstihbariyesi 124

Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti Dk.

Hilal-i Ahmer Cemiyeti

Osmanlı Hizmet-i Umumiye Emni­ yet Acentesi 160, 1 6 1

Osmanlı Müdaraa-i Milliye cemi­ yeti İstanbul ŞuabAta Merlce­ ziyesi Teşkil4tına Dair Talimatlar (Kt.) 1 47, 148

Osmanlı Yunan Harbi ( 1 897) 4 Osmanlıcılık 1 3 1 Ouchy Muahedesi 10, 1 1 OZANSOY, Halid Fahri (18911 97 1 ) 10, 1 1 , 99

OXFORD, Mss 162

303


- Ö -

-R-

Ömer Efendi (Hoca, Eyüblü) 62 (Ömer) Lütfi Fikri ( 1 872- 1934) 25,

Rafet Bey (M.M.C. hası) 29 Ragıp Paşa (Beşiktaş M.M.C. reisi) 46 Ragıp Paşa (Mabeyinci) 47 Ragıp Paşa (Abdülhamid'in kure­ nasından) 86 Ragıp Paşa HIL'ltanesi (Beyoğlu'nda)

28, 30

Ömer Naci ( 1 880- 1 9 16) 26, 63 Ömer Seyfeddin ( 1 884- 1920) 30, 55

Ömer Seyfeddin -Ülkücü Bir Yazarın romanı- (kt . , T .

ALANGU) 1 ÖZDEN, Akil Muhtar ( 1 877-1949) 1 56

ÖZEGE, M . Seyfeddin ( 1901 - 198 1 ) 1 67- 1 69

ÖZKIRJMLI, Çetin A. 1 04, 105 ÖZÖN, Mustafa Nihad ( 1 896- 1980) 97, 99 , 1 04

ÖZÖN, N ijad ( 1 927- ) ÖZTUNA, Yılmaz ( 1 930- ) 95 ÖZTÜRK, Kazım ( 1929, ) 94 -P­ Paris 38, 52, 1 58 Paris Konferansı 137 Pençe (film) 102, 105, 106, 107, 108

Petersburg 73, 80, 157 Petersburg Dar-ül Fünunu 73, 80 Peyam Bk. Peyamı Sabah (gz.) Pcyanı-ı Sabah (gz.) 1 35 Peyam-ı Sabah (gz .) Bk. Anadolu'da Peyam-ı Sabah Piri Paşa Mahallesi 6 1 Plevne 34 POLAT, Nazım Hikmet ( 1 95560, 1 1 5 , 133

Posta ve Telefon ve Telgraf Mez4reti 87 POYRAZ, Türkan 1 00 Pozant Keçiyan Efendi (M.M.C. azası) 27 Prens Sabahaddin Bey bk. Mehmed Sabahaddin Bey, Prens 304

55

Raif Necdet bk. KESTELLİ, Raif Necdet Rasim 22 RA YMOND, Edmond 1 1 1 RecaizAde Mahmud Ekrem Bey bk. Mahmud Ekrem Bey (Recai­ zAde)

Refik Bey (Emekli maliye mümey­ yizi) 86 Refik Halid bk. KARAY, Refik Halid Rehber-i Tahsil Mektebi 1 10 Relcht Post (gz.) 45, 46 REMOND, George (Illustration gz. muhabiri) 1 12 Remzi 56 Remzi, Şerefpaşazade 1 38 Remzi Bey (eczacı, cerrah) 87 Renin bk. Tanin Resimli Kitap (mc.) 58, 103 Reşad, Sultan bk. Mehmed Reşad Reşid Bey (Reşid Paşa'nın torunu) 28, 29

Reşid Akif Paşa ( 1 836-1920) 28, 29, 68 Rezzak Efendi, Şeyh 62, 63 Rıfat (Maliye nazırı) 40, 4 1 Rıfat Bey (M.M.C. Azası) 29 Rıfat (Kıbns ulemasından) 2 1 Rıza Bey 27 Rıza Bey (İzmir M.M.C. reis-i sinisi)


Rrıa Bey (Bursa mebuslarından, M.M.C. Azası) 27, 88 Raa Tevfik Dk. BÖLÜKDAŞI, Rrıa Tevfik Rigade 101 Rize 56, 58 Rodos 62 Ro1evi Efendi 61 Romanya 5 1 Rostof 73 Rukiye (Petersburglu) 73 Mlklafaa-i Milliye Cemi-yeti 134

Rwn-Yıuıan

Rumeli 1 1 , 13, 2 1 , 40, 5 1 , 53, 78

66,

Rwneli Muhacirtn-i /slam Cemiyeti

56 Rumelihisarı Gazinosu 99, 100 Rus/Rusya (Sefareti) 1 1 , 48, 49, 73, 78, 80, 155, 158, 2 18-220, 239, 242, 243 Rus Ordusuna Dair Ne BUmell? (lct. Von Emmaunel) 162 RübAb (mc.) 10, 1 1 , 76 -

S

-

Sabah (gz.) 26, 5 1 , 52, 54, 55, 56,

67, 85, 9 1 , 93, 94, 102, 104, 1 10, 125, 130, 136, 137. 140, 143 Sabahaddin Bey, Prens Dk. Mehmed Sabahaddin Bey, Prens Sabri Bey. yzb. 80 Sada-yı MIUet (gz.) 56 SADAK, Necmeddin Sadık ( 1 8901953) 93 Sadaret 41 50 Sadık Bey (Edirne kadısı, Denizli mebusu) 62, 86 66,

Sadnmnı ve Hartılye Nizan Mah­ mud Şevket Pılfa'11111 GGnliill

(kt.) 48

Safahat (lct. M. Akif ERSOY'un)

65 Sağlık MOzesi 145 Said (Şeyh) 68 Said, Dr. Dk. KURAL, Said Said Efendi (M.M.C. Azası) 250 Said Efendi (7.eytinbumu Hastanesi başk4tibi) 87 Saip Servet Bey 1 3 1 Sait 22, 49 Sakız (Adası) 49, 248 Sak!7.81acı 101 Salah (gz.) Dk. Silah Salih Dk. CİMCOZ, Salih Salih Efendi, Şeyh (M.M.C. hası) 26 Salih İman (Dava Vekili) 86 s8liha Sultan (1862-1941) 5 1 SALİHOOLU, Nllzhet 94, 1 30 Salime Servet Seyfi Hanım 9 1 Salname-i Servet-1 Fünun 33 Sami Bey (M .M.C. hası) 29 Samih Rıfat ( 1 874-1932) 95 Sarah Bamard Komedi Tiyatrosu 100 Samsun 84 Sanayi-i Nefise Mektebi 1 12 SarıgOzel 56 Sanm Bey, Kibar Alizade 29 SARUHAN, Zeki 9 Saıı (Bey) Dk. El-HUSRİ, Satı Save (Köseleci) 49, 248 SCHİLLER, Fridricvon (17591 805) 99 Sebll-ür Reşad (mc.) 19, 2 1 , 23, 56, 62 305


Sedat Bk. S İ MAV İ , Sedat

Sedat Simavi-Eserleri (ki. , Hürri

­

yet Yayınları) 1 0 1

Sedat Simavi -Hayatı ve Escrlcri­ (kt . , Muzaffer GÖ KMAN'ın) 101 Sefcrikoz Mahallesi 86 SEK İ Z İ NC İ , İ bnürrefık Ahmed Nuri ( 1 874- 1 935) 1 05 Selahaddin Ali Bey ( 1 885- 1 9 1 8) Da­ mad . , Moralızade 94, 95, 107, 108 1 09, 1 37 Selanik 4, 22 , 35, 62, 69, 1 5 1 Seliinik Matbaası 1 69 Selim Sabri (Hoca, Bosnalı) 86 Selim Sırrı Bk. TARCAN, Selim Sırrı Sclimiye Camii 66 Selma Hanım (Ahmed Rıza Bey'in kızkardeşi) 80 Senin Bk. Tan in Serbest Fırka 95 Serez 25 , 1 6 1 Scrvct-i Fünun (mc.) 3 , 9 , 33, 36, 37, 5 1 , 1 02 , 120, 125 , 223 Servet-i Fünun Salnamesi Bk. Salnamc-i Servet-i Fünıln Sen-eı-i Fii111111 Toplulutu 4 Ses Sineması 1 04 SEVENG İ L , Refik Ahmed ( 1 88 1 1970) 97, 98, 1 09 Seyfi (Muharrir) 1 1 7 Seyfi (Karargah-ı Umumi İ stihbarat Şubesi Md .) 93 Seyit Bey ( 1 873- 1 924) (İzmi r me­ busu, M . M . C. azası) 88 Seyit Abdülkad ir Efendi ( - 1 925) (Şura-yı Devlet reisi Ayan azası) 56 Seyyit Efendi (Beylerbeyi Bedevl Şeyhi) 28, 29 ,

306

Seyyid Salih Efendi, Şeyh (Arap ulemasından) 29 Sıgacık 89 Sıhhiye Umum Müdürlüğü 1 54, 1 63 SILAN; Necmeddin Sahir ( 1 89&- ) 99

Sırbistan (Sırbiya/Sırplar) 1 1 , 1 56, 219

Sırrı Yahya Efendi 258 Silah (gz.) 14, 22, 23, 35, 5 1 , 70, 71

Silah Kartkışbk Cemiyeti 1 56

Silah Omum! Arş (Piyes, Henri LAVEDAN) 99

Silah Omuzda (Piyes, SCHİLLER)

99

Silahçı Tahsin Bk. Hasan Tahsin, Silahçı 22 SİMAVİ, Sedat ( 1 89&- 1 953) 101 , 104, 105

Sinema Rövayel 1 04 Tarihi (kt . Zahir GÜVEMLi) 105 Sinop 28, 29, 62 Siraceddin (Halı tOccarı) 86 Sirkeci 58, 66 Sivas 84 Siverek 29 Sofiler Mahallesi 87 Sofya Sefareti 4 1 , 233 Son Asar Türk Şairleri (ki. İ.M. Kemal İNAL) 92 SOYSALLIOOLU, İsmail Suphi Sinema

( 1 885-25 . 1 1 . 1 967) 97, 98

Sultan Ahmed Parkı (film) 105 Sultan Hamid Bk. Abdülhamid il, Sultan Sultan Mahmud Bk. Mahmud il, Sultan Sultan Mehmed Vahidettin Bk. Va­ hidettin, Sultan


Sultan Reşad Han'ın ve Halefinin Sarayında Gördüklerim (kt. L. Simav i) 129

Şark Şimendiferleri

28

Şarlcl Anadolu MIJllajila-i HllkMJc � miyeli 132 , 1 33

Sultan Selim-i Salis (Piyes, S. CİMCOZ ve C.E. ARSE­

84 Şarlo 105 Şam

Şefik Bey, (HüdavendiaAr villlyeai

VEN ' i n) 1 05

Sıılumi Mektebi Mezwıfn Cemiyeti 1 12 Suna NAZLIOGLU, (Eczacı) 87 Suriye (cephesi) 7, 53 Süleyman Elbusıani (Ticaret ve Z i ra:ıı Nazırı) 1 83 Süleyman Faik 22 Sü lcyman Ferid Bk ECZACIBAŞI, Süleyman Ferid Süleyman Na7.if ( 1 870-1927) 26,

­

.

3 3 , 63, 64, 1 53, 154, 1 69 Süleyman Nesib Bk. Süleymanpa­ şazadc Sami Sü leyman Numan Paşa ( 1 868- 1925) 1 56 Sü leyman Paşa Konağı 8 1 Süleyman Sırrı ( Hoca, Kumba­ sarzade) 56 Süleyman paşaı:ade Sami ( 1 8661 9 1 7) 1 63 , 1 64

Siileymmıiye (Spor Kul/Jba) 82 Siileyınmıiye Htlstanesi 55 Siimbiil Efendi Dergllhı 2 9 -Ş-

Ş:ıdi Fikret Bk. KARAGÖZOÖLU, Ş:ıdi Fikret Ş:ıdan Bey, 258 Şahap Bey ( ŞürA-yı Devlet mülazımlarından) 86 Şahabeddin Süleyman ( 1 885- 1919) 2, 3, 5, 54 Ştlirler Demeği 2 Şakir 22

nafıa m0fetti$i) Si

Şefik, Bedrizidc Şefik Bey, Y81cırJde ( 1 852-191.5)

27 ŞehlMI (mc.) 29, 1 13 Şehudebaşı 100, 101 Şekip Tokadizade ( 1 87 1-1932) ili Sem'i Efendi (Hoca, M�i Sultaniye muallimi) 62 Şemseddin Bey Bk. GÜNALTAY, Mehmcd Şemsedd in Şerif Pqa ( 1865-1944) 137 Şerif Ali Cabir Pqa (18�1880) 91 Şerif Ali Haydar Beyfhla (186.51945) 26, 29, 44, 87, 91, 9'l,

1 15

Şerif Cafer Pata 2' Şerif Mehmed Muiddin Bir. TAR­ GAN, ŞerifMehmed M•hiddin Şerif HOseyin hla ( l llSJ - 1931)

91 Şevket

22

Şevki 22, 86 Şevki Mehmed Hulusi 22 Şeyh Cisim Es-Sani Bir. Caim &­ Sani, Şeyh Şeyh Mehmcd Efendi Bk. Mdnned Efendi, Şeyh (Yemenli) Şeyh Rezzak Efendi Bk. Rezzak Efendi, Şeyh Şeyh Said Efendi Bir. Said Efendi, Şeyh Şeyh Salih Efendi Bk. Salih Efendi, Şeyh

307


Şeyh Seyyid Salih Efendi Bk. Sey­ yid Salih Efendi, Şeyh Şeyhülislam Esad Efendi Dk. Esad Efendi (Şeyhülislam) Şeyhülislamlık 39 Şeytan Kız (Piyes) 1 0 1 Şile 149 Şimendifer Mektebi (İzmir) 90 ŞİMŞİR, Bilal N. 94 Şişli 47 ŞürA-yı Devlet 42, 68, 86, 9 1 , 142, 256, 257

Şükrü (İzmir M. M.C. Azası) 9 1 -T-

Tahir (Aşık Doğan Mahallesi muhtarı) 22 Tahir Nadi ( 1 876- ) 162 Tahsin 22 Tahsin Bey (Beyoğlu mutasarrıfı) 62, 85

Tahsin Nahid ( 1 887- 1 9 1 9) 2 Tahsin Paşa, Neml izade 27 , 56 TAib Efendi (M .M.C. azası) 29 TAib Bey (M.M .C. Basrıı Şb. reisi) 85 Taksim (Bahçesi) 96, 1 10 Takvim-i Vekayi (gz.) 9, 144, 147, 263, 273

Talat Bey/Paşa ( 1 874- 1 92 1 ) 25, 26, 28,29,32,33,47,52,69,96, 163

Talat Bey, Üsküdarlı (1858- 1 926) 29, 92

Tampcl 100 Tanin (gz.) 8, 19, 29, 30, 3 1 , 32, 34, 35, 53, 66, 67, 96, 99, 100, 105, 1 12 , 1 1 8, 1 1 9, 150

Tanin Matbaası 1 50 TANRIÖVER, Hamdullah Suphi ( 1885- 1966) 3, 62

TARCAN, Selim Sırrı ( 1 874- 1 956) 1 17 308

TARGAN, Şerif Mehmcd Muhiddin ( 1 882-1 967) 92

TARHAN, Abdülhak Hamid ( 1 8521 937) 5 1 , 97-99, 1 14

Tank bin Ziyad yahud Endülüs Fethi (Piyes, A.H. TARHAN'ın) 99

Tarih ve Toplum (der.) 16, 17, 38, 7 1 , 1 1 5, 128, 1 33, 145, 223

Tasvir-! EfUr (gz.) 56

Taşkent 73 Taıavla-prodos Salonu 99 Taıbikat-ı Bayteriye Mektebi 1 12 Tavşancıl 152 Teali-i Nisvan Cemiyeti 44 Tecedıbld Fırkası 1 33, 1 35, 137

TEK, Ahmed Ferid ( 1 877-197 1) 26, 31

Teke

84

Telgraf ve Posta Tevzi Cemiyeti 1 12 Telgraf ve Kelefon Mektebi 1 12 tem4ş4 (mc.) 95, 106, 107, 108, 109 Tetnsil-i Vekayi-i Hahiıluirdn Tıyaıro Heyeti 89 Tepebaıı Kıllık Sahnesimyaırosll 99 TEPEYRAN, Ebubekir Hazım ( 18641947) 27, 28 TEPSİ; Burhanedd in ( 1882-1947) 97, 98, 109 Terakkiperver Cumhllriyet FırlclJsı 95 Teşkilat-• Mahsusa 58, 1 36 Teşvikiye 22

Tevhide ı.at-ı Gül Hanımefendi (18641896) 95

Tevfik 22 Tevfik Fikret ( 1 867-1 9 1 5) 30 Tevfik Paşa Bk. OKDAY, Ahmed Tevfik Paşa


Tevfik Paşa Kabinesi bk. Ahmed Tevfik Paşa Kabinesi Tıp Fakültesi (İstanbul) 1 12 Tırnova 63 Ticaret Mektebi 1 1 2 Ticaret ve Ziraat Nezareti 263 El Tiempo (gz.) 27 The Times 130 Timur 1 54 Tire 88 Tiyatro Bibliyograryası ( 1 8621 928) (kı. T. POYRAZ ve N. TUÖRUL'un) 100 TOPRAK, Zafer 8 Trablusgarb (Harbi) 1 , 10-12, 17, 18 Trabzon 5 1 , 57, 62, 84, 85 Trabzon Mıılıafuzu.-i Hulcuk-i Milliye Cemiyeti

133

Trakya Puşueli Miidufcıa-i Heyet-i Osmu11isi

94, 132, 133

Trakya'da Milli Mücadele (kt. T.

BIYIKOÖLU) 133 Trakya Puşueli Miidufua-i Hıılmk-ı Milliye Cemiyeti 94, 132, 133 Transval 35 TUÖRUL, Nurnisa 100 TUNAYA, Tarık Zafer (19151991) 16, 17, 19, 3 1 , 37, 42 , 72, 1 14, 1 1 5, 144, 147 ' 149, 269, 27.5 TUNÇAY, Mcte ( 1 936- ) 16, 17, 67, 90, 1 50, 162 Tunus 158 La Turquic L' Allamağne et L'Europc ( Kt . M. Muhtar Paşa) 38 Türk (gz.) Bk. Silah Türk Ansiklopedisi 109 Türk Basın Tarihi ( 1 7281 9221 183 1 - 1 922) (Kt. F.S. ORAL) 22

T/Jrk Fukaraperver Cemiyeti

261 ,

263 Tarlc Gaca Demeli Tarlc Demeli

82

4, 6

Türk Dili Dergisi 1 04 Türk Dili ve Edebiyab Ansiklope­ disi 1 62, 166 T/Jrk Hanımkır Biçki Yurdu

54

Türk Hekimler Biyografisi (Kt. F.

ELDEN) 85

Türk İnkılAbı Tarihi (Kt. Y.H.

BAYUR) 18 Türk M�ikisi Ansiklopedisi (Kt.

Y. ÖZTUNA) 95 6, 80, 88, 1 12, 135 TOrk-R..ıı Harbi ( 1 828) 1 1 Türk Spor Tarihi (Kt . , Doğan YILDIZ) 82 Tarlc Ocalı 3,

Türk Tiyatrosu Anslklopedisl

(Kt., M.N. ÖZÖN ve B. DÜRDER) 97 Türk Tiyatrosu Tarihi (Kt., R.A. SEVENGİL) 97 Türk Yurdu (mc.) 6, 73, 74, 75, 76, 80, 1 12 Tarlc Yurdu Demeli 6 Türkçe Hutbeler (Kt . , Ali Vahid) 165 TOrkçOlOk 6, 1 3 1 TOrkistan 78 TOrkiye 10 TBMM 94 TBMM Albümü ( 1 920- 1 973) (Kt . ,

Khım ÖZTÜRK) 94 Türkiye Çağdaş Düşü� Tarihi

(Kt., H.Z. ÜLKEN)

30

Türklye'de MllU İktisat (l90Pr 1918) (Kt., Z. TOPRAK) 8 Tllrklye'de Siyasal Partiler (Kt. ,

T.Z. TUNAYA) 16, 17, 19, 3 1 , 37, 42, 72, 1 14, 1 15, 144, 147, 1 49, 269, 275

309


Vereme Karşı Müdaraa (Ki.)

- UUbeydullah Erendi Bk. HATİ POC l.U, Hocazade Mchnıcd Ubeydullah UltMweı Kliibll 1 1 9

Umuml Harp Hk. Birinci DQnya Harbi Urfa 84 Upk 62 Ü

Oç Devirde Bir Adam (Ki., -

Villiyaı_, $a'*iye M/Jdafoa-i Hulcuk-ı Milliye Cemiyeti 132, 133

Vildan Bin Mevlana 36 Vildan Faik Efendi (Hoca) 62 Visaleddin Bey (M.M.C. iz.ası) 29 Vitali Kamhi Efendi 26 Viyana 1 17

Voyvoda Caddesi 250 Vlicud Sallat• (Kt. Ali Vahid) 165 - W ­

-

OKYAR) 1 8

P.

WEİNBERG, Sigmund 102

ÜLKEN, H ilmi Ziya ( 1 90 1 - 1974) 30

ÜLKEN, Nuran 19 Ümid Kıraathanesi 96 Ümmi Gillsüm Kcmilova (Kazanlı) 73, 76, 77

Üryanizldc Ali Vahid Bk. Ali Va­ aid, Üryani1.ide Üsküdar 29, 149 Üskildar Ağa Camii 74 -

V

-

Vahideuin, Sulıan ( 1 86 1 - 1926) 8, 48, 128, 129

Vakit (gz.) Bk. Muvakkit

Ya Ölllm Ya Zarer (Piyes, SCHİLLER) 99

Yağhane Sokağı 56 Yahudi 61

Yakop Hamanon Efendi (M .M.C. hası) 28

Yalcup Kadri Bk. KARAOSMAN­ OOLU, Yakup kadri YALÇIN, Alemdar ( 195 1- ) 103 YALÇIN, Hilseyin Cahid ( 1 8741 957) 25, 26, 30, 3 1 , 63 YALÇIN, HQseyin Suad ( 1 8671942) 26, 63, 156

gz.

Valide Camii Şerifi 59 Van 84, 85, 86 VARLIK, M. Bülent 16, 145 Varlkes Efendi (Erzurum mebusu, M.M.C. hası) 28 Varye& Tiyatrosu Dk. Yeni Tiyalro Vmıfi Rıza Bk. ZOBU, Vasfi Rıza Vekıd Çelebi Dk. İZBUDAK, Veled Çelebi Veli Efendi Çayırı 69 Verem Müzesi 154

3 10

-Y-

Yalos Muharebesi 58 Yavuz Zırhlısı 123 Yemen 62 Yeni Lisan 4 Yeni Mecmua 6 Yeni Mülkiye Trahi ve Mülkiye­ liler (Ki., A. ÇANKA YA) 63

Yeni Nesl-i Ati/Nesl-i Ati Bk. Na­ yiler

Yeni Silah (gz.) Bk. Si lah (gz.) Yeni Tanin Bk. Tanin


Yeni lskeıi11 Tiyaırosıı (Beyoğlunda)

1 10 Yeni Tıyatro (Bcyoğlu'nda) 1 1 0 YETİŞ, Kazım 92 YILDIZ, Doğan 82 Yorgo Efendi (Sinema yapımcısı) 102 Yaz.gat 161 YÖNTEM, Ali Canip (1887-1 967) 3 Yunan (Scfarcıi) 1 l , 48, 49, 239, 240, 242 , 243, 244, 248, 250, 252, 254 YURDAKUL , Mehmed Emin (1 869- 1944) 26, 63, 1 65, 166 Yusuf Akçura ( 1 876- 1934) 26, 33, 63, 73 Yusuf İzzcddin Efendi, Veliahd (1857- 1 9 1 6) 48, 128 Yusuf Ziya Bey (Mahsusaı-ı Zatiye Mülkiye-i i imi ye ıahsisat mümeyyizi) 87 YÜCEBAŞ, H ilmi 14 YÜCEL, Hasan A l i ( 1897-1 96 1 ) 13, 1 4

Z

Zehra (İnas İdadi Öğrencisi) 77 Zeki (Donanma-yı Osmani Cemiyeti reisi) 22 Zeytinburnu Hastanesi 87 Ziraat Bankası 1 9 1 Ziraat Nedreti 125 Ziya Bey (Yı.b. Çiirüksulu, son Har­ biye Nizırı) 58 Ziya Gökalp ( 1 867-1924) 3, 4, 30, 50 -

-

Ziya Gökalp - Aksiyonu, Meşrutiyet ve Cumhuriyet Üzerinde Tesirleri (Kt., A.

KORKMAZ) 30 Ziya Nuri Paşa bk. Bİ RGİ , Ziya Nuri ZOBU, Vasfi Rıza ( 1902- ) 105 Zor 84 Zöhrab Efendi 63 Zülküf Bey (Yarbay) 86 ZÜRCHER , Erik Jan ( 1 953 ) 94, 1 30

311


91 .06.Y.0001 - 1293



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.