Nejdet Sançar - Tarihte Türk-İtalyan Savaşları

Page 1


Aylı Kurt Yayıniarı Büyiik boy 1 1

NE.IDET SANÇAR

TARiHTE •

TURK ·ITALYAN SAVASLA RI ..

ISTANBUL. Arkadaş Basımevi

1942



ÔNÜNÇ Milletierin yaşama

haklarıni sahip oldukları i:neziyetler belirtir. Tarih bize as­

kerliği, kahramanlığı, vatanperverliği ve ahlakı en büyük cemiyet meziyetleri olarak

gösteriyor. Bu meziyetlerde hangi cemiyet ileri gitmişse kazanmış, yükselmiş, hükmet­ miş; hangi millet geri kaldıysa kaybetmiş, alçalmış, mahkum ve hatta yok olmuştur. Tarihte bu büyük meziyetlerden bazılarına zaman zaman sahip olmuş cemiyetler· görülür. Bu milletler böyle çağlarında daima yükselmişlerdir. Fakat tarihte bu meziyet­ leri daimi denebilecek bir �ekilde sinesinde saklıyan bir tek millet vardı; ki o da biz Türkleriz ['�<] . Türkler;

askerlikte,

kahramanlıkta, vatanperverlikte ve ahlakta

en üstün

bir

millettirler. Bu meziyetlerledir ki asırlardanberi sayısız d�anlarla vuru�tuğuniuz, kı­ nldığımız

ve

kanlarımızı akıttığımız halde bugün en genç milletlerden daha diri ve dik

olarak yine ayakta bulunmaktayız. Bu neticeyi o üstÜn meziyetlerimize ve bilhassa as­ kerliğimize borçluyuz.

Tarihin bütün çağlarında Türklüğün en büyük övüncü askerliği olmuştur. Türlü asır­ lar. içerisinde ilimde, fende, edebiyatta, mimaride ve diğer sahalarda da dünya çapın­ da büyüklerimiz ve eserlerimiz vardır. Farabi, İbni Kemal, Katib Çelebi, Naima, Uluğ Beğ, Yunus Emre, Nevai, Füzuli, Sinan, Mimar Oavud ve Kemaleddin, ltri gibi adlar o sahalard.;_ var�ığımız dereceleri anlamaya yeter. Fakat askerlik, fertçe .ve milletçe çık­ tığımız en yüksek zirvedir. Türk milleti uzun ömrüı:ıde

_

pekaz çağlar müstesna - dünyada hep hakim rolii

oynamışsa bunu insanlık meziyetlerinin en büyüğü olan askerlikte en ileri oluşuna borç­

ludur. Tarih sahnesine çıktığı gündenberi kılıcı elinden bırakmıyan bir millet içinse bu

ii.stünlük bir haktır. Türk ırkı hayatın en büyük hakikati olan savaş meydanlarından hemen hiç ayrıl­ mamı�tır. Milletimiz,

hayatın

manasının sava� olduğunu anlamı� ve savaşmı�. savaşmış­

tır. Dünya milletleri arasında Türkler kadar çok döğüşmü� hiçbir millet yoktur. Çünkü dünyada en çok düsmanı olan millet Türklerdir. Yirmi bes asrı asan. tarihi�iz söyfe bir gözden geçirilirse Acemler, Çinliler, Ruslar, Lehüler, İtalyanlar, İngilizler, Fransız,

'

t

'

lar, Macarlar, Bulgarlar, Yunanlılar, Ermeniler, Oanimarkalılar, Araplar, Hintliler, Mı­ sırlılar,

Sırplar, Romenler, İspanyollar, Portekizler, Almanlar, Efganlılar, Arnavutlar,

[*] Türk cemiyetinde de bu meziyetlerin bazan sarsıntılı çağlar geçirdiği yok değildir. Böyle , çağlarda milletimiz daima büyük tehlikelerle karşılaşmıştır. Lakin bu meziyetlerden bütün cemi­ ·Yetçe tamamen uzaklaştığunız bir çağ - Tanrıya şükürler olsun - hiç yoktur. Büyük bir cemi­

yet içerisinde bazı zümrelerin bu . meziyetlerden bazılarıni veya hepsini kaybetmelerini Rihayet bir vücudün bir kısmında hasıl olmuş bir hastalık (gibi saymak daha doğru olsa ger�ktir ..


.4

Tarihte Türk İtalyan Savaşları -

ve kısaca bütün dünya ile karşılaı,;tığımız görülür. Yirmi be� asırdanberi .bütün dünya ile vuru�an ve bundan soıua da vuruı,;maya hazır olan ırkımız, bu harikayı «Türk ordusu» adlı sessiz fakat ilahi kuvvetle. göstermektedir. Bu ilahi kuvvet, tabiatın en büyük ese­ ri olan «Türk» ün sinesinden çıkmr�tır. Yine o il_ahi kuvvet yirmi be� asırlık bir kah­ ramanlık destanının sahibidir. Bu kitap,

o

büyük destanın birkaç sayfasıdır . •

Bu sahif�ler.i, bir ferdi olmakla en büyük övÜnçlerimden birini duyduğum eserin sahibi yenilmez Türk ordusuna sunuyorum.

Nejdet Sançar


OSMANLlLAR ÇAc\INA KADAR OLAN SAVAŞLAR


�- · ---�-


Osma n l ılar Çağ ı n a Kada r O l a n Savaşlar Turan ırkının en yiğit kolu Türklerle, İtalya yarımadasının sakinleri arasındaki çarpış­ maların sayısı hiç de az değildir. İki ırk; geçmi� asırlar . içerisinde, er meydanlarında bir çok defalar kar�ı kar�ıya g.elmi�lerdir. Bunlar arasında· hüyük kara ve deniz çarpı�ma­

ları olduğu gibi, küçük vuru�malar da vardır. Bu kitapta asıl, Türkiyenin Osmanlı ha­ nedanı idaresinde bulunduğu sıralarda İtalyanın muhtelif devletleri ile yapılan belli"

ba�lı sava�lar ele alınmıştır ki bunların sayısı on beştir. Fakat Türk-İtalyan vuruşma-' ları bu kitabın esasını te�kil eden bu on beş savaştan ibaret değildir. İtalyanlar, Ro­ malıların melez torunları olduklarından Türk - Roma karşıla�malarını unutmak doğru . olmaz. Sonra Anadolu beğliklerinden Aydın Oğullarının da İtalyanlarla denizlerde ve · karalarda haylı çarpışmaları vardır. Hatta Osmanlı Türkleri zamanında bile, müstakil bir savas sayılamıyacak Türk-İtalyan karsılasmaları olmustur. t

,

,

'

Osmanlı Türkleri çağındaki on beş müstakil savaşın dışında kalan bütün bu kar­ şıla�malardan ayrı bir fasılda bahsetmeyi da:ha muvafık buldum. Çünkü, Romalılarla

olanlar kısmen, Aydın Oğulları ile olanlar ise umumiyetle hiçbir zaman müstakil bir Türk-İtalyan savaşı mahiyetinde değildir. İkinciler · daha çok Türk-Haçlı savaşlarıdır. Atilanın batı seferindeki Türk-Roma karşıla�ması da müstakil Türk-Roma savaşı de­

ğildir. Onun için Osmanlı Türkleri �amanındaki müstakil on beş savaştan başkasını bu kısma aldım.

.. i!{. •

Tür.klerin Romalılarla birkaç karşılaşması vardır. Bunlardan ikisi Atila zamanında

olmuştur. Birisi de Gök Türklerin çağına rastlar. Atila zamanında olanların biri" meş­ hur batı seferidir. Sonra İtalya seferi gelir. Bu iki sefer hakkında tarihierin verdiği bilgi kısaca �udur : Atila, büyük bir ordu ile batı s.eferine çıkmış, bir çığ gİb ' i önüne .gelen engel'leri yı­

karak yerlere kadar ileriiyen Kun [ 1 ] ordula. . ilerliyordu. Simdiki . . Parisin bulunduğu rını durdurabıilmek İçin, Romalılar, Vizigotlar, Burgondlar, Fıranklar ve· Alanlardan mürekkep büyük bir Ayrupa birle�k ordusu teşkil edildi. Atilanın ordusunda ise Os­ trogotlar ve ayrıca ele geçirilmiş yerlerin halkından mürekkep diğer kavımlar bulu­

nuyordu. Beşinci asrın ortasında ( 45 1) iki taraf böylece karşıla�tılar. Kunlara Atila., Romalılara ve müttefiklerine Aetius kumanda ediyordu. Aetius' un babası Kun, anası İtalyandı. Onun için babasından geçme bir kabiliyetle, kudretli bir askerdi. O kadar ki Atila bile ondan çekinirdi.

Atila, ordusuna Kunlar orta da, Ostrogotlar solda, diğer k avımlar sağda olarak [1] Kitaplarda Hun diye yazılan bu kelimenin doğrusu, eski Türkçede cH» harfi bulun­ madığı için, Kun'dur.


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

8

cephe aldırdı. Birleşik Avrupa orduları ise �olda Romalılar; ortada . Burgondlar, ranklar, Alanlar; sağda - Vizigotlar olmak üzere dizildiler. Aetius

Fı"

Romalıların başın­

da idi [2]. Kunlar ve müttefikleri ile

Romalıları ve müttefiklerini gogus göğüse çarpıştıran

'bu meydan savaşı çok kanlı olmuştur. Vizigotlar ederlerken Atila,

Ostrogotları

Çekilmeye

mecbur

Kunları ile Romalıların üzerine saldırmış, onları kanlı boğuşmalar­

dan sonra püskürterek vaziye te hakim olmuştu. Fakat Atila' nın bu üstünlüğü Roma­ lıların müttefiklerinin iki taraftan Kun ordusu üzerine sarkınası ile tehHkeye girdi. Bu­ nun üzerine Türk hükümdan asker1erini geri çekti. Romalılar çekilen Kunların üzerine hücum ettiler; lakin Türklerin yağmur gibi ok yağdırması üzerine kayıp vererek çe­ kildiler. Gece olduğu zaman iki taraftan yaralı ve ölü olarak miş bulunuyordu.

Bu büyük meydan savaşı

kat'i bir

160.000

kişi yerlere seril­

netice vermeden,

fakat

Ro­

malıların Türklerden ilk askerlik dersini alması ile, sona erdi. Atila' nın R·omalılarla ikinci karşılaşması ise, İtalya seferinde olmuştur: Romalı­ lardan müthiş bir intikam almak azmıyla ordularını ileri süren Türk hükümdarı,_ hiçbir engele nı.stlamadan Aquilaca şehrine kadar gelmiş , Türk orduları ilk engel olarak kar­ sılar:ında bu seı , hri bulmU:slard'n. ,1

J

K un :ask erleri bu kuvvetli kaleyi ele geçirmek için .

epey uğraşmışlardır. Kalenin, yüksek duvarlar ve kulelerden başka ırmak suyu ile doldurulmus bir de ·hendeği vardı. Asılmaz bir hal almıstı. Atila, uzun bir kusatmadan ,

'

'

J

sonra her dört atiısından dördüneünün eğerİnİ alarak hunları kalenin duvarları altına taşıtmış, ve hepsine birden ateş verdirerek alevlerle

duvarları

zayıflattıktan

sonra

umumi hücumla şehri ele geçirmiştir. Bu kuvvetli kalenin Türkler tarafından zaptı üze­ r.i n'e bütün Roma şehirleri Kunlara kapılarını açmaya başladılar.

Atila,

orduları ile

ilerliyor, İ talyada adeta hir askeri yürüyü� yapıyordu. Nihayet Kun orduları iki kol-

[2]

Büyük

meydan

savaşı

başlamadan önce Atilli şu nutku söylemiştir:

«Bu kadar

milietiere karşı kazandığımız zaferlerden sonra,· şimdi dünyayı istila etmek. üzere olduğumuz sı­

rada sizi te�viki yerinde bulmam; çünkü bu ancak acemi kumandanlara, tecrübesiz orduya karşı yapılır. Savaş

olmadıktan

sonra sizin

için

savaşın manası nedir? Bir kahraman için eliride si­

ıaıu ile intikamını almak kadar tatlı bir şey var mıdır? durması en büyük bir lutuftur.

Bunun için her halde

hücum eden

birleşmiş

daha cesurdur. Bu

dafaa için birleşme

de korku alametidir.

sardı. Tepelere çıkmak istiyorlar, sığmak arayacaklar, buna

fakat

da muvaffak

·

Tabiatın kalbi

intikam hisleri Ue dol­

düşmana hücum edelim. Çünkü daima

muhtelif kavımlara e!J.emmiyet vermeyiniz. Zaten mü­ Görüyor musunuz?

bııralaı·ı

da

Daha hücumdan önce onları korku

kendilerini- kıırtaramıyaıcak.

olamıyacaklar.

Romalıların

Düz

pek beceriksiz silah

yerlerde kullan­

dıklarını biliyoruz. Bunun onlar için ilk. muva{fakıyetsizlik alameti olduğunu söylemem; fakat toz ·tabakası ·onların

bir

surette birleşerek kalkanları ile müdafaa etmek is­

tiyorlar. Bunlara hiç ehemmiyet vermiyerek

aleyhlnedir.

İntizamsız

Alanlar ve Vizigotların üzerine hücwn ediniz. Bura.�ı

savaşın im kuvvetli olacağı taraftır. Sinirler ke�ilince, uzuvlar

düşer ve kemikler

kendisini tutamaz. Kalpleriniz heyecanlansın; adetiniz üzere heyecanla kuvvetini, Kunların büyüklüğünü gösteriniz.

hücum ediniz.

çökerse vücııt Silahlarınızın

Ecd;. gelen rahat döşeğinde de ölür. Savaş olmamış

olsaydı bukadar milletler üzerinde Kunlar ha.Icim olarak kalır· mıydı? Maeotis kapalı, gizli yolla­ rını asırlardanberi atalarımıza neden açtı? Muvaffakiyetten eminim. Bu savaş meydanı Kunlara iyi talih vadetmek:tedir. DüŞmana ilk oku ben atıyorurn, ki okumun- değdiği adam, gömülmüş insan demektir. Zira

Atila

savaşmaktadır.»


Tarihte Türk

-

İtalyan Savaşları

9

dan Roma üzerine harekete geçtiler. Bu hareket Romada müthiş bir korku uyandırdı. Roma, Türk ordularının önünde duramıyacağını anlamıştı. Onun için her ne babasına olursa olsun Atila ile anlaşmak ve onu Romayı zaptetmekten vaz geçirmek lazımdı. Bu fikirle üç kişilik bir heyet seçerek Türk hükümdarına ricaya göndermeye karar verdiler. Heyetin başı Papa Leo, diğer azaları da senatodan yüksek rütbeli iki kişi idi. Bunlar sür'atle hareket ederek müthiş Kun orduları Po'yu geçmeden önce Atila ile buluşmaya muvaffak oldular. Leo, · Türk hükümdarının huzuruna merasimlerde kul­ lanılan muhteşem Papa elbisesini giyerek çıkmış ve Romanın istila edilmemesi rica­ sını b� surefle yapmıştır. Atila, ayağına kadar gelen, Romanın - ve hatta bütün hırıs­ tiyanlığın - b� en büyük simasma gayet nazik muamele etmiş, neticede Romalıların ricalarını kabul ederek kendisine yillık vergi verilmek şartıyla ordularını geri çekmeye razı olmuştur. Bu ikinci karşılaşma Romalılar için askeri bir bozgun Qlduğu kadar, siyasi bir leke ile bitmiş, Türk hükümdan Romalıları haraca bağlıyarak yurduna dön­ müştür. Gök Türkler çağındaki karşı!aşmaya gelince; bu çarpışma Batı Gök Türkleri ile Bizanslılar - yani doğu Roması - arasında olmuştur [ 3 ı . · Bizans (yani doğu Roması) imparatoru Tib.erus (Tiveriyos) Sezar; 5 76 yılında Türkistana bir elçi göndermişti. Bu elçi Tür;klerle Bizanslılar araısında evvelce başla­ mış olan ·iyi münasebetlerin devamını temin etmek vazifesini almış,tı. Elçi; K�rım, Azak Denizi, cenubi Rusya yoluyla seyYahat ederek Türk prenslerinden Turkantos' ( yahut Tourxanth) [ 4 ı un yurduna girdi. Turkantes batıdan Türkis:tana gelinirken ilk rastlanan Türk prensi idi. Turkantos, Bizans elçisini iyi karşılamadı. Çünkü onlara, karşı büyük bir nefreti vardı. İstemi Kağan zamanında vermiş oldukları sözü tutmadıklarından ve ayrıca Gök Türklerin esirleri bulunan kavımlarla birleştiklerinden dolayı, Bizanslılar, Türk pren­ sinin kinini Üzerlerine toplamışlardı. Elçi, Turkantos'un huzuruna çıkıp da evvelce kurulmuş olan Gök Türk - Bizans samimi münasebetlerinin devamını temine ve ilk fırsatta İran1ılara savaş açmak tek­ lifini getirdiğine dair olan sözlerini ;öyledikten sonra, Türk prensi kendisine şöyle karşılık verdi: değftl «- Siz İnsanı kandırmak için on dil kullanmaktan: çek.inmiyen Romalılar misiniz ;ı ( On parn{ağı ile ağzını kapıyarak) Şimdi ağzımı k�padığım parrnaklarımın on olduğu g.ibi, siz de bizi kandırmak için hukadar kolaylık1a on dil kullanıyorsunuz. Hilelerinizle bütün milletleri aldatmak istiyorsunuz. Dillerinizden biriyle beni, bir di­ ğeri ile kölem olan Varhionitleri [5] aldatırsınız. Siz türlü sözler ve hileli düşünce­ lerle kah eğlenerek, kah iltifat ederek bütün menfaatleri kendinize hasredersiniz. Ta­ biidir ki siz elçiler de böyle bir takım yalancılıklarla yanıma geldiniz. V e sizi gönde­ _ ren de emin olunuz ki, sizden aşağı yalancı değildir. [3]

Bizans, malfun olduğu üzere, Romanın doğu koludur. Asırlardan sonra yavaş yavaş

rum­

Iaşmış ve nihayet tamamen Rum olmuşsa da, Gök Türkler zamanınefa daha tamamen Romalı idi. [4]

Bu adın TürkÇ,esinin ne olduğunu bilmiyoruz. Türgiş Şad olması muhtem�ldir.

[5]

Varhionitler karışık bir Türk ZÜDH'esidirler.


ıo

Tarihte Türk - İtalyan Savaşlan

Hislerimi gizlemiyeceğim. Çiinkü yalan söylemek Türklerin adeti değildir. Hü­ kümdarınızdan intikam alacağım ; çünkü bana barıştan bahsederken kölelerimiz olan Varhionitlerle münasebette bulunuyorsunı,ız. Fakat bilmiş olunuz ki; onlara karşı atlı1a­ rımı gönderirsem yalnız kamçı sesleri onları dağıtmaya kifayet edecektir. Biraz muka­ vemete cesaret edecek olurlarsa onları kılıçtan geçirmiyeceğiz, karınca kümesi gibi ai:­ larımızın nalları altında çiğniyeceğiz. Varhionitler hakkında fikirlerim bunlardır. Size gelince: Ey Bizanslılar! Bizansa Kafkasyadan başka yol olmadığını söyle­ meniz boştur. Bize, Bizansa giden doğru yolların zor geçilir olduğunu gösteriyorsunuz ki aleyhinize tecavüzden çekinelim. Fakat korkmayınız, Danapris ( Dinyeper) ırmağı­ nın nereden çıkıp nereye gittiğini pek iyi bilirim. İster ve Ebre ırmaklarını da bilmez değilim. Hatta sizin kuvvetlerinizi de bilir:m. Doğudan batıya kadar uzanan o yerler hep benim ülkemdir. Ey zavallılari Alanya kavımları ve Utigur [ 6ı kabileleri !le birleştiniz. Fakat bunlar okadar cesur oldukları halde yenilmez orqularımıza karşı duramamışlardır». Bizans elçisi, bu ağır sözlerle kendisine hakaret eden Türk prensinin kızgınlığını giderebilmek için çok uğraştı ve bunda kıı;men de muvaffak oldu. Fakat neticede Tur­ kan tos, Romalıların münase'betsiz hareketlerine karşı bir ceza olmak üzere Kırımdaki Bosphorus şehrini muhasara edeceğini açıkça söyledi [ 7ı. Prensin bu tehdidi yerine getirilmiştir. Apu Han idaresindeki kuvvetli bir Türk ordusu batıya doğru yürümüş, bu kuvvetler Kırıı:İıı istila ve Bosphorus şehrini muha­ sara ve zaptetmişlerdir [ 8ı . Türk - Roma karşılaşmaları bunlardır. Aydın Oğulları ile İtalyanlar arasındaki çarpışmalara gelince; bunlar yukarıda da kaydedildiği gibi, tek teke savaşlardan çok Aydın Oğulları - Haçhlar karşılaşmalan şeklindedir. Bu karşılaşmalar Aydın Oğlu Umur Beğ zamanındadır ; en mühimleri şun­ lardır: Umur Beğ hükümdar . olduktan sonra frenkler elinde bulunan aşağı İzmiri [ 9 ı zaptetmeye karar verdi ve ordusu ile kaleyi . kuşattı. Bu kuşatma iki buçuk yıl sürdü. Kale muhafızı Cenevizli Mese Martİ (Maı:tin Zacharia) daha fazla dayanarnı­ yarak kaleyi Türklere teslim etti, kendisi Sakız Adasına çekildi. Bu savaş 1 32 6- 1 328 yıiları arasındadır. [6]

Utigurlar da bir Türk zümresidir.

[7]

Bosphorus, bugünkü Kerç şehrinin yakınında idi.

[8]

Bu istila hakkında tarihlerde fazla bir bilgi yoktur." Bizans kaynaklarında bulunup da

Türkçeye çevrilenlerdeki bilgi bu kadardır. Batı Gök Türkleri ile Bizanslıların

o

devirdeki müna­

sebetleri hakkında daha çok bilgi· için bak: a) Deguignes

(Hüseyin Cahit Tercümesi), Hunların, Türklerin, Moğolların ve Daha Sair Ta­

tarların Tarih-i Umumisi, ll, 293-312. b) M. Şemsettin, Mufassal Türk Tarihi, V, 43-48. c) Fuad Köprülü, Bizans Kaynaklarının Gök Türklere Dair Verdiği Malıimat, Cwnhuriyet ga­ zetesi, 27 Mart, 3 ve 10 Nisan 1938. [9]

Eskiden İzmir, aşağı ve yukarı olmak üzere, iki kale idi. Aşağı

İzmir daha çok hırıs­

. tıyanlar elinde bulunduğırndan oraya Gavur İzmir denmiştir ki bu tabir zamanımıza kadar gelmiştir.


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

ll

Aydın Oğullarının İtalyanlarla ikinci bir karşılaşması ı 3 3 3 yılındadır. Umur Beğ o yıİlarda Adalar Denizinde büyük bir sefere çıkmıştı. Bu seferde birçok adalara ve sahillere hücumlar yaptı , talan · etti. Nihayet Ağrıboz adasına çıktılar. Adanın hakimi yenedikli Messire Pierre ( Pierre Zeno) idi . . TürklerE! kar�ı koymak istedi. Birçok çar-pışmalar oldu. Aydın Oğulları on kadar hisarla yüz kadar köyü zaptedip yağmaladı­ lar. Neticede Venedikli Zeno [ ı O] barı�a mecbur kaldı. Türklere her yıl haraç vermeği kabul ederek barış yaptı. Adalar Denizine dehşet saçan Aydın Oğullarının· ilerleyişini durdurmak için Papa Yirmi İkinci \Tan, 1 3 34 te, yeni bir Haçlılar teşkil etmeğe uğraştı ve bunda muvaffak oldu. Papa 4, Fransa 4, Rados ı O, Venedik 8, Kıbrıs da 4 gemi vererek 30 parçadan mürekkep bir donanma hazırladılar. Bu donanma iki kısma ayrıldı. Birinci kısma, daha önce Umur Beğe .haraç vermeği kabul eden Venedikli Pierre Zeno kumanda ediyor­ ·du. Haçlıla;, Yunan ·sularına kadar ilerii e miş olan Türk donanmasını . takip ettiler. Vuruşa vuruşa İzmire kadar geldiler. Umur Beğin gemilerini harap ettiler. Bir başka karşılaşma da 1 3 3 6 'da oldu. O yıl, Rumlar, Ceneviı)ilerd.en Midilliyi zaptetmek için bir donanma göndermişler, bizzat imparator da karadan gelerek Fo­ çayı kuşatmıştı. Fakat Bizans orduları tek baışlarına bir muvaffakıyet gösteremedHer. Önce Saruhan Oğullarına, sonra da Aydın Oğullarına baş vurarak yardım istediler. Sa­ ruhan Beği 24, Umur Beğ de 30 gemi He Bizansın yardımına geldiler. Bizans impa­ ratoru bu gernilere sahip olduktan sonra Cenevizliler ile bizzat karşılaşmak istedi. Fa­ kat onları bulamadı. Cenevizliler bu kadar çok kuvv.ete dayanamıy.acaklarını a�lıya­ rak teslim oldular. Aydın Oğlu Umur Beğin İtalyanlarla son karşılaşması ı 344- ı 348 yıllarında oldu. ı 344 te Papa; Venedik, Ceneviz, Kıbrıs, Ra dos ve kendi gemilerinden mürekkep yeni bir Haçlılar donanması teşkil etti. 25 parçadan ibaret olan donanma önce de­ . roizleri Türk korsanlarından temizledi. Sonra İzmirde karaya asker çıkardılar. Umur Beğ azıcık askeri ile kuşatmayı kaldırtamadı ise de uzun zaman dayandı. Fakat hı­ . rıstiyanlar kalede bulunan iki kölenin ihaneti sayesinde geceleyin kaleye girrneğe mu­ vaffak oldular. Şehirdekileri yaş ve cins farkı gözetmeksizin boğazladılar ( 2 8 ilkteş­ rın 1 344) . Umur Beğ kardeşlerinden yardım gördükten sonra İzmiri Haçlılardan kurtarmak ıçın kaleye hücumlara başladı. Bu hücumlar haftalarca sürdü. Lakin kaleyi ele geçir­ rneğe muvaffak olamadı. Düşma�larını dış<.>n çıkararak ezmeğe karar verdi. Askerle­ rinin çoğunu çekerek ovayı örten çalıların ve harabelerin arkasına · gizledi. Haçlılar, azalan Türk kuvvetlerine karşı, 1 7 ikincikanunda, kaleden çıkarak hücum ettiler. Çar­ pışmayı kazanarak Türkleri kovalamağa başladılar.· Aynı zamanda çekilen büyük kuv­ vetleri de arıyacaklardı. Fakat neticede pusuya düştüler. Umur Beğ, takip ederken da­ ğılan Haçlılar üzerine birden hücumla düşmanlarını kılıçtan geçirmeğe başladı. Bütün hırıstiyanlar imha olundu. Başta, bir kilise de ordularının zaferine ( !) dua etmekte olan Patrik Hanri ile Martin Zacharia, Pierre Zeno olmak üzere kırk kadar asılzade savaş meydanında kaldılar. [10]

Zeno hanedaıiı., V �e:dik. hıuı.edanlarınm en büyüklerindendiı:.


12

Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

Bu bozgunluk Avrupada büyük bir yas uyandırdı. Papa, İzmiri kurtarmak için ye­

niden ku:vv et .gönderdi. 1 346 da 2 6 kadırgalık bir donanma İzmiie gelerek 1 5 .000 asker gıkardı. Lakin Türklerin ku�atması

kırılamadı.

İzmir cıvarındaki çarpışmalar 1 348 yilına kadar devam etti. Umur Beğ, bir gün,

kaleyi zap.tetmek için askeriyle sert bir hücuma kalkıştı. Yiğit hükümdar askerinin önünde koşuyordu. Kaleye dayanan merdivenlerden birisine bizzat hükümdar tırrnan-. dı. Fakat alnına bir ok isabet etti, Aydın Oğlu şehit düştü. Hükümdarlarının· şehit ol­

ması üzerine Türkler çekildiler.

·

Bu savaşların sonu Umur Beğin yerine geçen kardeşi Hızır Beğin Haçlılarla yap­ tıği barışla geldi. Bu barış Haçlıların lehine idi. Aydın OğuHan çağındaki karşılaşmalar da bunlardan ibarettir. Bu suretle Turan ırkının Yjiğit kolu Türklerle İtalya yarımadasının sakinleri arasında - on be� sava�ıın dı�ında - yapılan çarpışmaları bulasa etmiş oluyoruz.


OSMANLlLAR ÇAGINDAKi SAVAŞLAR



Osmanlılar Çağındaki Savaşlar

Osmanlılara kadar olan çağlardaki Türk-Roma ve Türk-İtalyan karşılaşmalarını kısaltarak yazdıktan sonra, bu kitabın asıl mevzuunu teşkil eden Türkiyenin Osmanlı hanedam zamanındaki savaşlara gelmiş oluyoruz. Yukarıda da söylediğimiz gibi bun­ ların sayısı on beştir. Bunlar sırası ve neticeleri ile kısaca şunlardır: Birinci savaş Çelebi Mehmed çağında, 1 41 6 da, Venedikli İtalyanlarla olmuştur. Her iki tarafın da yalnız olduğu bu savaş sadece bir deniz çarpışmasından ibaret gi­ bidir. Gelibolu sularında yapılan bu deniz çarpışrriası denizde henüz yeni olan Os­ manlı Türklerinin yenilmesi ile neticelenmiştir. Venedikli elçilerin Türk sarayına ge­ lerek yaptıkları barış, sadece alınan esirlerin geri verilmesi ve banş halinin iadesinden ibarettir. Binaenaleyh netice itibariyle bu savaşta . galip, mağlup yoktur ( Fatih'in ltalyanlarla son savaşı da, aksi taraftan, böyledir) . İkinci savaş, İkinci Murad çağında, 1-BO da, yine Venedikli İtalyanlarla olmuştur. Bu vuruşmada Türkler tek, İtalyanlar Rumlarla birleşiktirler. Murad tarafından açılan savaş Selanik şehrinin zaptı ile bitmiştir. Bu, Türklerin birinci galibiyetidir. Üçüncü savaş, Fatih çağında, 1 46 1 de, Cenevizli İtalyanlarla olmuştur. Bu karşı­ laşmada iki taraf da yalnızdır. Savaşı İ-talyanlar açmış, fakat netice Türklerin savaş- . sız olarak Amasra şehrini Cenevizlerden zaptı ile alınmıştır. Bu, Türklerin ikinci ga­ lıbiyetidir. Dördüncü savaş, Fatih çağında, 1462 de, yine Cenevizli İtalyan.larla olmuştur. Bu karşılaŞmada iki taraf da yalnızdır. Savaşı Türkler açmış ve Midilli Adası İtalyan­ ların elinden alınmıştır. Bu, Türklerin üçüncü galibiyetidir. Beşinci savaş, yine Fatih çağında, Venedikli İtalyanlarla olmuştur. Bu sava� 1463-· .1 4 79 yılları arasında muhtelif mütareke araları ile on altı yıl sürmüştür. Savaşta Türk­ ler yalnız, İtalyanlar ise Rumlar, Amavutlc>.r, Rados şövalyeleri,. Papa, Napoli ve. hat­ ta Karamanhlar ve Akkoyunlularla zaman zaman heraberdirler. Neticede Türk ordu­ ları bilyük bir zafer kazanmışlar; Moranın büyük bir kısmını, Arnavutluğu, Ağrıboz ve Limni adalarını ele geçiimişler, Venediğe birkaç saat mesafeye kadar yaklaşarak düş­ manlarını dehşet içinde bırakıp zaptettikler.i bu sahalar kendilerinde kalmak üzere,_ barışa mecbur etmişlerdir. Bu, Türklerin dördüncü galibiyetidir. Altıncı savaş, Fatih çağında, 14 7 S te, Cenevizli İtalyanlarla oimuştur. Her iki tarafın da yalnız bulundukları bu karşıla�ma, on altı yıllık Venedik savaşının bir mü­ tareke devresinde yapılmıştır. Savaşı Türkler açmış neticed� Kırım ve civarındaki bü­ tün Ceneviz müstemlekeleri kısa bir zamanda zaptedilerek Karadenizden İtalyanların ayağı kes�lmiştir. Bu, Türklerin beşinci galibiyetidir. Yedinci savaş, yine Fatih çağında, Nap oli ile olmuştur. Türklerin ve İtalyanla·


16

Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

rın yalnız oldukları bu savaş

1 480

yılındadır. Savaşı Türkler açmış, az zamanda Zanta

ve Santa Mavra adalarıyla İtalya sahillerindeki Otrant zapte:dilmiştir.

Fakat Fa i t h'in

ölümü, belki de bütün İtalyayı Türk hakimiyetine sokacak olan, ·bu çarpışmanın ça­

buk bitmesine sebep olmuş, Türkler çekilmişlerdir. Gelibolu deniz ç�rpışmasında ol­ duğu gibi, çarpışmada galip varsa da, savaşın sonunda galip, mağlup yoktur. Sekizinci savaş, İkinci Bayazıd çağında, Venedikli İtalyanlarla olmuştur.

1 499- 1 5 02

yılları arasındadır. Türkler yalnız, halyanlar deniz.de müttefiklerle savaşmışlardır. Ne­ ticede Türkler Moradaki son V enedik sebirleri olan Modon, Koron ve İnebahtıyı zapt .

'

'

.

v.e Venedik donanmasını mağlup etmişlerdir. Barış buraların Türk hakimiyetine gir-

mesiyle yapılmıştır. Bu, Türklerin altıncı galibiyetidir.

Dokuzuncu savaş, Kanuni çağında, Venedikli İtalyanla·rla . olmuştur.

1 5 3 7- 1 5 40

yılları arasındadır. Türkl�r yalnız vuruşmuşlar, İtalyanlar denizde hemen hemen bütün Avrupanın yarıdımını görmüşlerdir� · Akdenizi bir Türk içdenizi haline sokan Preveze deniz zaferimiz bu karşılaşma içindedir. Neticede Arnavutlukta hazı ka.Jelerle Akdeniz­ deki İtalyan adalarının çoğu ele geçirHmiş, ibir kısmı da

vergiye bağlanmıştır.

Bu,

Türklerin yedinci galibiyetidir. Onuncu savaş, yine Kanuni çağında,.

1 5 66

da,

Cenevizli

İtalyanlar la

olmuştur.

Her iki taraf da yalnızdır. Neticede Sakız Adası Türk hakimiyetine ginni�tir. Bu, Türk­ lerin sekizinci galibıiyetidir. On birinci savaş, İkinci Selim çağında, Venedikli İtalyanlarla olmuştur.

1 5 70- 1 5 73

yılları arasındadır. Türkler yalnız, Venedikliler; Papa. Malta, Cenev:iz, Portekiz, İs­ panya ve diğer deniz devletleri ile birdirl�r. Bu savaşta Kıbrıs ele geçirilmiş, f.akat birle�k Avrupa donanınası Sıngın deniz savaşında Türk donanmasını perişan etmiştir. Lakin Türkler ertesi yıl aynı derecede büyük bir donanmayı denize çıkarmışlar, neti­ cede Venedikliler Kıb�ıs

�dasını

Türklere bırakarak barıf yapmışlardır. Bu, Türklerin

dokuzuncu galibiyetidir.

On ikinci savaş, İbrahim ile Dördün Mehmed çağlarında, 1 645

-

T 669

yılları

arasında V.enedikli İtalyanlada yapılmıştır. Bu savaşta Türkler yalnız, İtalyanlar de­ .r..i'zlerde birçok müttefiklere maliktirler. Türk-İtalyan çarpışmalarının en uzunu .olan bu savaşta Venedikliler bazı deniz muvaffakıyetleri göstennişlerse de

neticede Türkle�

üstün gelmiş, Girit tamamen zaptolunarak ıbarış yapılmıştır. Bu, Türklerin onuncu ga­ libiyetidir. On üçüncü savaş, Dördüncü Me.hmed-İkinci Mustafa çağlarında, arasında Venedikli İtalyanlada olmuştur. Çarpışmada

Türkler

1682-1699

yalnız,

yılları

İtalyanl�r

ise

Rusya, Avusturya (Almanlar) ve Lehistan gi.bi üç büyük müttefik ile biirdirler. On ye­

di yıl karada ve denizde birçok kanlı vuruşmalarla geçen bu savaşın sonunda Türkler

y.enilerek, Karlofça barışı ile, dört müttefike de birçok toprak parçası vermişlerdir. Ve­ ned.iklilerin

hissesine

Mora

kıtası

düşmüştür. Bu, İtalyanların birinci galibiyetidir..

On d<Jrdüncü savaş, Üçüncü Ahmed çağında,

1 7 1 4- 1 7 1 7

yılları arasındadır. Türkler yaln�z.

Yenedildi

İtalyanlarla

İtalyanlar Avusturya

olmuştur.

(Almanlar}

ile

birleşiktirler. Neticede Türkler Avusturyaya yenilrnişler, fakat İtalyanları yenerek. ilk . Venedik galibiyetinde kaybettikleri Morayı, iPasarofça barışı ile, geri almışlardır. Bu, Türklerin on birinci galibiyetidir.

.


Tarihte Türk - İtalyan Sava§lan

On be�nci savaş, Reşad çağında, 1 9 1 1 - 1 9 1 2 de, Tiirk.iye ile İtalya tur. Tarablus Garp savaşı diye maruf olan hu çarpışmada İtalyanlar

17 arasında olmu.,­ yalnız

Türkler

tabaları olan ·Araplar-la b.irdiler. İtalyanlar kuvvetli donanmaları sayesinde Tarablus ve

Bingazinin sa:hmerine çık abi lmiıııl erse de biı· yda yakın bir zaman içinde, donan:inala-- r;nın top menzilinden ileri gidememi�lerdir. Fakat, Bal�anhların · birle,mesi. ve Balkan Savaşı Türkiyeyi b a rışa mecbur e tm i ş, Tarablus ve BingaZi halY(!nlara bırakılmıştu. Bu, İtalyanların ikinci galibi ye tidir.


BİRİNCİ SAVAŞ

q·elibolu

Deniz _Çarpışması: 1416

Kısaltma: Bu savaş Çelebi Mehmed çağında Venedikli ltal.yanlarla olmuştwr

[lll.

Çarpışmanın sebebi bazı Venedik gemilerinin Tiirk ticaret gemilerine ziya-ı vermeleridir.

Padişah,

bunun

öciiniin

alınması

için

emir

verrmiş,

Türk

gemileri bir Venedik ticaıret kafilesine hiicum ederek öç almışlardır: Bu hadiseden sonra Venedik donanma.sı da kendi gemilerinin öcünü çıkarma/c istemiş, Gelibolu deniz çarpışma.sı bu suretle olmuştur. Osmanlı Türkleri .o vakit denizde henüz yeni olduklarından bu çar­ pışma Vened.iklilerin galibiyeti ile bitti. Fakat d1işman da çok kayıp ver­ diğind.en çekilmek mecburiyetinde kaldı. Venedik donanması bu çekilmede.'!. so1l!Ta yeni kuvvetlerle Boğaza bir klil.Te daha geldi, ldkin başka bir çarpış­ ma olmadı. Nihayet iki taraf da esirleri geri veriniık suretiyle barış yaptılar.

Sav-.,m Sebe'bi: Ven�dik rnüsternleke İmparatorluğuna ait bazı adalara mensup gemiler, Türk �caret gemilerine düşman muamelesi yapıyorlardı. Çelebi Mehmed ken­

di gernilerine yapılan bu muameleye karşılık vermek üzer.e 4 2 tane kadırga [ 1 2 ı dan mürekkep bir donanma hazırlattı. Bu donanma Karadenizden Ağrıboza sefer etmek­

te olan Venedik ticaret gemilerine taarruz ederek kendi gemilerinin öcünü aldı. Türk gemilerinin Geliholuya doğru çekildiği sırada Venedik donanması da Pietro Loredano

kumandasında Boğaz sularına kadar geldi. Pietro da Türklerden öç alacaktı. SaVBf, Venedik Donanmasının Galibiyeti:

1 4 16 mayısının 2 8 inci günü iki taraf

kumanı:lanları ara�ında yapılan konuşinalarda Türkler de, Venedikliler de barış istek­ lerini belirtmişlerdi. Fakat bir gün sonra iki donanma çarpıştılar. Deniz savaşlarında henüz pek yeni olan Osmanlı Türkleri [ll]

Bu çarpışmadan Osmanlı tarihlerinde hemen hiç

[ 13 ı ilk hamlede V e-

bahis yok gibidir. Yalııız Hammer,

tabii. Venedik kaynaklarından- istifade ederek, bilg.i vermektedir. Türkçe kaynaklardaki bilgi çok azdır. [12]

. Osmanlı Türklerinin kullandıkları gemilerin büyüklük ve küçüklüklerine göre muhtelif

ııdları vardır. Bunlardan kadırga, her küreği dört adam tarafından çekilen 25 oturaklı bir sava§ gemisidir. Her kadırgada bir kaptandan başka harita ve pusla işleri için adamlar, iki usta dümenci ile bir usta yelkenci, iki kürek yapıcı, iki kalafatçı, 196 kürekçi ve 100 döğüşçü bul�ur ki toparlak olarak bir kadıi-gada 300 adam var demektir. [13]

Osmanlı Türkleri ilk zamanlarında denizle pek de ilgili değillerdi. Sahillere yaklaştıkta:ı

sonradır ki deniz işleri ile de alakalamıı.aya başladılar. ·Orhan Beğ zamanmda Geliboluya geçildikten sonra esas deniz faaliyeti başladı. Geliboluda ilk Türk tersanesi kuruldu. Çelebi Mehmed zamanm­ da deniz seferlerine başlanılmışsa da Osmanlı Türklerinin hakiki deniz faaliyetleri Fatih'ten sonra­ dır. Türk donanması Fatih zamanından itibarendir ki denizlerde büyük bir kuvvet olabilıniştir.


Tarihte Türk İtalyan Savaşları -

19

nedik amiral gemısıne isabetler yaptılar. Hatta Amiral Loredano biri gözünün altından,

diğeri elinden iki yara aldı. Fakat vuru�ma devam ettikçe Venedik donanma_sı üstüp. vaziyete geçti. Venedikliler bazı Türk gemilerini zaptederek 'tayfasını, sahillerden sava:

şı seyreden kadınların ve çocukların gözleri önünde öldürdüler. Türkler bu sava�ta 2 7 --gemi kaY'bederek yenildiler. Fakat Venedikliler de çok kayıp verdiklerinden Loreda­

no donanmasını geri ·çekti, yaralılarını bırakmak için gitti.

Loredano, yaralılarını bıraktıktan sonra, yeni kuvvetleıle Geliboluya doğru tek­ rar yelken açtı. Bu defa da Lapsekiye asker çıkarmak ve ·karada zafer kazanmak ni­ yetinde idi. Lakin orada bulunan Hamza Beğ kumandasındaki 1 0.000 kiıplik Türk kuv� veti Venedik amiraline ·kararını tatbik e.ttiı mediler. Loredano, karaya asker çıkarama­ yınca mermilerle tahribat yaparak lstanbula doğru yelken açtı.

B�: Loredano, amiral gemisinde bulunan· elçilerini Padi�;!ahın kabul etmesi için teşebbüslere giri�ti. Nihayet Venedikli elçil er P.�dişah tarafından kabul edildiler. Ko­ nuşmalardan sonr� Türk-Venedik barışı iad e kılındı. Bu barıli ile Türkler Ağnbozda, Venedikliler de Gelibolada aldıkları esirleri geri veriyorlar, Venedik eskisi gibi Türk himayesini tanıyprdu.


İKİNCİ

SAVAŞ

Türklerin Selan iği Zaptt

·

1430

Kısa/tma: Bu savaş ikinci Murad çağında Venediklilerle olmıı�tıır. VenediklileT Türklere karşı RıımlaJTla birleşik olarak döğü;rnıüşlerdir. Selanikliler şehirlerinin hakimliğin-i Venediklilere teklif ve onlar da bu teklifi kabul etmişlerdi. Sultan Mıırad buna kıztiı. Çünkü Selanik Yıldı-­ rım Bayazıd çağında Türklerin eline geçmiş, TemÜT kaırışı.klıkları sırasınd;;ı yine elden çıkmıştı. Bu. itibarta İkinci Mıırad Sel8m.ik üzerinde irsi bir hak iddia. ediyordu. Küçük bir fırsattan istifade eden Pııdişah savaş aç•arak o•rd.u sevketti. Kırk günlük bir kuşatmadan sonra. Seldnik ele geçirildi. Vene­ ciikliler, yapılan .barışla. şehrin Türkle1·e geçmesini kabul ettile'l".

Savaşın Sebebi: Selanik, daha Yıldırım B ayazıd çağında Türklerin

eline geçmiş, Temür istilası ve· darbesi üzerine ise Bizans şehri geri almıştı. Fakat Türkiyenin karı­ �ıklığından istifade edilerek kurulan bu yeni hakimiyet çok sürmemiştir. İkinci Murad çağında, Selanikliler Venediğe müracaatla, Bizans imparatorlarının zafından usandıkları için kendilerini korumak şartıyla şehirlerinin hakimliğini onlara teklif ettiler. Vene.dikli İtalyanlar bu şehre sahip olmayı zaten çoktanberi istiyorlardı. _ Çünkü şehir zengin ve mevki bakımından V enediklilerin ticaretlerine çok uygundu. Bu teklif üze;ine Venedik Cumhuru şehre bir vali gönderdi. İkinci Murad, Selaniğİn hakimliği meselesinde Venedik Cumhurunun kendisine tercih edilmesine kızdı. Bu kızgınlıkla Ayasloğda bulunduğu sıralarda Venedikten ge­ len elçileri kabul etmedi. Fakat Venedik Cumhuru Türk hükümdarının kızgınlığını gi­ dermek ve bu suretle barışın devamını · ternin edebilmek için yeniden elçiler gönderdi. Sultan Murad İtalyan elçilerinin tekliflerine şu yolda karşılık verdi: «Selanik, atariı Bayazıd'ın hükmü altında bulunduğundan irsi malım sayarım. Şehir . Bizanslıların elinde kalmış olsa belki ka:bul edilebilirdi. Fakat Venediklilerin bu yurdu idare hakkına ma­ lik olduklarını asla kabul etmem. Eğer kendiliklerinden çekilip gitmezlerse ben kendim gelir, onları çıkarırım.» Murad, Bizans elçilerine de şehri Venediklilerin elinde bırak­ mıyacağını söyledi. Selanik hakiminin yol göstericiliği ile Türkiyenin civar kasabalıarına yapılan bir akın ve ya.ğmayı vesile sayan Padişah, kaç zamandanberi tasarladığı Selanik seferi için hazırlıklara başladı. Savaf ve Selaniğin Zap!ı: Sefer haznlıkları bitince, İkinci Murad 1 430 şubatının ortalarına doğru Edirneden çıkarak Siroza gitti. Ordu Hamza Beğ kumandasında idi.

Sefere ayrıca donanma da iştirak ediyordu.


Tarihte Türk İtalyan Savaşl�rı -

21

Venedikliler gayet iyi korunma tedbirleri almışlardı. Ayrıca Rumların hiyanetine uğramamak için her bir Rum askerinin yanına muhtelif yurtlardan ücretle topladık­ ları adamlardan mürekkep yağmaker (= Butineur) denen askerlerden bıirini koymuş­ lardı. . Hamza Beğ Selaniğe varınca kuşatmaya başladı. İkinci Murad henüz gelmemişti. Türk kumandanı, ·Padişah gelinceye kadar, şehrin hücumsuz ele geçirilmesi içiiı. teş.eb­ büslere girişti. Oldarın ucuna mektuplar sarduarak- kalenin içine attırd�. Mektupların . bir kısmı Rumlara, bir kısmı Venediklilere hitaben yazılmıştı. · Rumiara şehrin kapıl�­ rını açtıkları takdirde hurriyete ve himayeye ulaşacakları, Venediklilere ise tesl1m ol­ mazlarsa hepsinin kılıçtan geçirileceği yazılı idi. Birçok defalar atılan mektupla�� hiç bir karşılık verilmedi. Hamza Beğ V enedikloilerin ve Rumların şehri beraberce k oru­ maya azınetmiş oldultiarını anladı. Bu sırada Padişah da savaş yerine geldi. Ordu der­ hal hücumlara başladı. Bizansla Selanik arasında, Türk hücumlarında, birbirlerine karşılıklı yardım etmek için bir anlaşma vardı. Bizans, Türk donanınası faaliyette olduğundan den·izlerden ya­ pacağı yardım vadini yerine getiremedi. Ancak kuvv.etli Venedik donanması savaş mey­ danına geldiği için Tiirk gemileri şehrin döğülmesine denizden iştirak edemediler. Bu yüzden hücumlar yalnız karadan yapıldı. _

Kuşatma tam kırk gün sürdü. Denizden yardım yapılamadığı için ilk günlerde kaleyi ele geçirmek mümkün olmuyordu. Murad netice alınamayışından üzülerek beğ· !erin fikirlerini sordu. Evrenos Oğlu Ali Beğ yağmaya izin v.erilmesi teklifinde bulun­ du. Padişah, beğinin bu teklifini kabul ederek yağma ilan ettirdi. Umumi hücum em­ rıru verdi.

28 şubatı ı marta bağlıyan gece Türk hücumunun yapılacağı Selanikte halk ara· sında yayıldı. Bütün halk büyük korkular içinde kilisele�e koştular. Venedikliler de yeni tedbirler almaya koyuldular. Limanda yatan üç gemilerinin Türkler tarafından ya­ ı.ılmasınd;ın korkarak askerlerinin bir kısmını istihkamlardan çıkarıp limana götürdüler. Bu hareket Rumlar arasında fena tesir y•ıp:: ı. Venedikliler şehrin korunmasını bırakıp gitmeye hazırlanıyor sandılar. ı mart sabahı şafakla b eraber umumi Türk hiicumu başladı. Türkler, ok yağdıra­ rak ileri C>.�ıldılar. Okadar çok ok atıyorlardı ki Ven.::dikliler ve Rumlar ne yapacakhı· rını şaşırdılar. Siperlerin kenarına ge!r!rek ancak Türkler üzerine birkaç taş atabi!diler. Bu şiddetli hücum esnasında bı.h_raman bir Tü�k o:ri-kılıcı dişlerinin arıisınJa ol­ · duğu hairle-gon kalenin üstüne k,ıdar tırmandı. Oradaki nöbetçi ile boğuşarak onu öl­ dürdü. Başını dıvarların üzerinden düşmanların için� <•ttı. Burada bulı.inan ekseriyeti Rum olan düşmanlar Türklerin bütün tabyayı ele geçirdiğini sanarak kaçışmaya baş­ ladılar. Diğer Türk askerleri de yiğit arkadaşlarını takip ettiklerinden az zamanda bu _ tabya ve Samara kalesi ele geçirildi. Bir müddet .sonra bozgun umumileşti Kaçanların bir kısmı bodrumlara, bir kısmı hendekiere saklandılar. Asıl çokluk, Türklere dayana­ bileceğini sandıkları limana doğru kaçıştılar. Fakat Venedikliler limana · yalnız kendi askerl�rini alıp Rumları kabul etmediler. Ancak bir iki zabitlerine � üsaade gösterdi­ ler. Türk ordusu her taraftan ş.ehre girerken, biiyük bir kork�ya tutulan Venedikli


22

Tarihte Türk

-

İtalyan Savaglan .

halyanlar da Selaruği de�z tarafnıdan ku�atan yükşek dıvarlardan denize atılarak yüze yüze kadırgalarına sığındılar. . Türk kılıçları bu zaferi kazanırkeq çok ·_zengin olan �ehirden sayısız mal ve para

askerlerin eline geçti. Ayrıca yedi bine yakın da esir alındı.

Barlf: Selaıüğiri Türkler eline geçmesinden sonra Venedik donanması Çanakkale

Boğazının Anadolu istihkamlarına hücum et·ti. Hatta buralarda bir mıktar da tahribat yaptı. Fakat Padi�ah gayesine varmı� olduğundan sav�� halini uzatmayı doğru bulma­ dı, barıs istedi. Venediğin Gelibohıya gönderdiği elçi ile Selaniği kendisine bırakan, ·barıı;ıı y�pt�. .

c


ÜÇÜNCÜ SAVAŞ

Türklerin Amasrayı Zaptı

·

1461

Kısaltma: Bu savaş Fatih çağında Cenevizlilerle ohııugtur. Fatih'in ttalyanlarla ilk karşılaşmasıdır. Cenevizliıer, Istanbul Bizanslılarda iken, Galataya tasarruf ederlerdi. .(lyn.ı hakka malikiyete Istanbultın Türkler tarafından zaptından sonra da devam etmek istediler ve Fatih'e bir elçi gönderdiler. Fatih, bu teklifi red­ detti. Cenevizliler savaşa kıırrar verdiler. Fatih, bu kararı biiyük bir kil3tanlık sayarak derhal ordu ve donanma sevketti. Cenevizliler Tiirk kuvvet­ lerinden ürkerek hemen teslim oldular. Bu suretle bu savaş çarpııımasız olarak sona erdi ve Amasra Tiirk hdkimiyetine girdi�

Savaşm Se�epleri: Bu savaşın irili ufaklı türlü sebepleri vardır: Amasralılar arasıra denize açılıp korsanlık yaparlar, fakat kusuru üzerlerine almayıp «korsanlık yapan bi­ zim gemilerimiz değil, le�ent gemileridiT» derlerdi. Ayrıc� Anadoludan kaçari esirler de ya Amasraya Cenevizlilerin yanına sığınır, yahut Amasra yoluyla Rumeline geçer­ ferdi. Fakat bunlara rağmen Fatih, lstanbulun zaptındanberi Cenevizlilerle barış halin­ de bulunuyordu. Bu barış hali Cenevizlilerin ölçüsüz bir hareketleri ile kısa bir zaman için sona erdi: İstanbul Bizanslıların �linde iken Cenevizliler. Galataya tasarruf eder­ lerdi. Doğu Roma İmparatorluğu Türk silahlannın altında yok olduktan sonra Cene­ vjzliler aynı haklara sahip olmakta devam etmek istediler. Bu hakkı elde etmek için de Padişı:tha bir elçi gönderdiler. Fatih, bu garip teklifi reddedince Cenevizliler savaş açmaya karar verdiler.

Amasranm Zaptı.: lstanbulu zaptederek Bizansın batı kolunu ortadan kaldıran Fa­ tih, doğudaki Trabzon devletine de. gözünü dikmişti. Bir müddettenberi devam eden se­ fer hazırlıklarının burası için olduğu tahmin ediliyor, fakat kat'i olarak nereye olduğu bi­ Iirimiyordu [ 1 4 ] . Bu hazırlık sıralarında Ce�evjzlilerin KaYiaden,izdekii müsteimlekeleri-:­ nin merkezi olan Arnasrada yaptıkları korsanlıklar yetmiyormuş gibi bir de savaŞa yel­ tenmeleri Fatih'i çok kızdırdı. Derhal bir ordu ve bir donanma hazırlattı. Kara ordu­ sunun başına bizzat kendisi geçti. 15 O gemiden mürekkep donanmayı da Sadırazam M�bmud Paşanın emnne vereli Donanma Karadenize doğru yelken açarken, Padişah

[14]

Büyük Fatih hazırlık emreder, fakat seferin yapılacağı yeri kimseye ·bildirmezdi. Bun­

da çok mutaassıptı. Hatta bu son hazırlıkların ı;ebebini soran bir ·kazaskere büyük bir kızgınlıkla «eğer sakalımdan bir kıl hazırlığın sebebini bilmiş olsaydı onu çıkarıp ateşe atardun:� diye karş•.­ . lık vermiştir.


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

da tırdusunui:ı başında Akyazı ( İzmit-Sabanca yolu üzerim�e)," Bolu yoluyla harekete geçti. Amasraya varılınca kale derhal kuşatıldı. Fakat savaş yapılmadı. Çünkü Padişa­ hın . ilk ihtarı üzerine evvelce savaş açmaya kalkan Cenevizli İtalyanlar, Türk orduim- · . nun ve donanmasının · heyberinden ürkerek derha:l teslim oldular. Başta kalenin kuman- · danı olmak üzere, �ehrin ileri gelenl�rinden çoğu, ellerinde hlenin anahtarları olduğu halde af dilemeye geldiler. Padi�ah� ihtarım dinleyip mukavemete kalkışmadıklan İçin hepsini affetti. Şehir halkının üçte bir1ni yerinde bırakıp geri kalanlarını �allarıyla bir­ . likte lstanbula gönderdi. . . ;:,.-';'· Amaara böylece Türklerin oldu. . · ·,,..'l:,�.:r-:: ..;...· ·::.•:.u.; :.;,-.,: ;:,_....:..�-· � ·" ., ·. · ·-· · �- � ·.... .<!..::..:.. · , .. i ·= "' · •·'


DÖRDÜNCÜ SAVAŞ.

Türklerin M id il l iyi Zaptı

·

1462

Kısaltma: Bu savaş Fatih çağında Cenevizlilerle olm'U§ttır. Midilliyi idaresi al­ tında bulunduran Cenevizli Gatel:u.sio'nu.n Aragon deniz haydutları ile .it ­ tifak etmesi savaşa sebebiyet vermiştir. Fatih donan�asıyla Midilliye geç­ miş, ltalyan d:u.ka teslim olmadığından k'U§atma başlamış , yirmi yedi günlük bir savaştan sonra Duka, teslim olmuştur.

Savaşm Sebebi : Midilli Adası ; İmroz, Taşoz, Limmi ve Semadirek adaları ile bir­ likte Gatelusio narnındaki zen.gin Ceneviz ailesinin hükmü altında idi. 1 '455 yılında Nikola Gatelusio, adanın hükümdarlığını kardeşinin �linden almış ve onu boğdurmuş­ tu. Fatih, yeni hükümdarın işlediği cinayete aldırmamış ve onun sunmaya geldiği vergi­ yi ve tazimah İzladi Boğazında kabul etmişti. Fak�t Arag�n· deniz hayduthinyla ittifak ettiğini duyunca, katil kıraldan intikam almaya ve adayı zaptetmeye karar verdi. Sava,, Midilimin Zaptı : Fatih, 1 462 yılında Aynı yıl içerisinde Midilli seferine çıktı.

Eflak seferinden dönmüştü [ 1 5 ] .

Büyük Türk Padişahı lstanhulun zaptındanberi donanmaya çok ehemmiyet ver­ meye başlamış, o çağların en büyük "denizci devletleri olan Venedik ve Cenevizliler derecesinde donanma sahibi olmuştu. Donanma her yıl Adalardenizine çıkar, Yutıaa adalarına akınlar yaparak savaş gücünü arttırırdı. Eflak seferinden dönünce, Fatih, Is­ tanbul da ve . Geliboluda bulunan gemilerin hazırlanması için emir verdi. Hazırlıklar bir ayda b itirildi. 60 b.dırga ve 7 gemi Sadır�zam Mahmud Paşanın emri altında Midilliye yelken açtı. Gemilerde top, havan ve 2000 taş gülle yüklü idi. . Padişah da kapıkulu . ve Anadolu askeri ile birlikte Geliboludan Anadolu sahiline geçti. Oradan yürüyerek Midillinin karşısındaki sahile geldi ve adaya çıktı. Cenevizli di.ıkaya elçi gön derilerek adanın ve payitahtın Türklere teslimi istendi. Karsılık olmak üzere kendisine marnur arazi vadedildi. Fakat İtalyan hükümdar bu teklifi mağrurane reddetti: «Hayatta kaldıkça adayı _ve payİ.tahtı hıyanet! e teslim etmem ! » diye karşıhk verdi. Cenevizli dukayı böyle yüksek konuşturan 5 000 muntazam askeri, toplarının çokluğu, askerlerinin mükemmel silahları, · istihkamlarının sağlamlığı '

.

.

[15] O sıralarda Eflaırta zulmuyla maruf Velad hükümdardı. Türklerin «Ka2:ıklı Voyvoda» dedikleri bu hükümdar kendisine yapılan Türk tabüyeti altına girme teklifini önce kabul etrnişken sonra Macarlarla birle�erek Türk topraklarına t ecavüze kalkmıştı. Fatih,

Eflak

seferini bu adamı

. cezalanc:lırmak için yapmış ve Velad Türklere karşı koyaınıyarak Macaristana kaçınıştır. Efla.k da _ . bu suretle Türk hakimiyetine girmi§tir. ·� ::.. : -�_:.

·. ,..� .�,..:.:, �,�,·:.:.�:::·

�-.: ,2:�:.s..:d2:::z�i�


26

Tarihte Türk -·İtalyan Savaşları

ve nihayet 20,000 e varan şehir nüfusu idi. Bu red üzerine kuşatma başladı. Fatih, ku­ şatmanın idar.esini Sadırazama bırakarak Anadoluya geçti. Mahmud Paşa getirilen kuşatma toplarıyla şehri döğmeğe başladı. Bu döğme bir · -aya y�kın sürdü. Öyle kuvvetli isabetler oldu ki şehrin birçok yerleri hücuma dayana­ mıyacak bir hale geldi. Muntazam Ceneviz askerleriyle onlara yardım eden korsanla­ rın gayretleri neticesiz kal�yor ve sık sık yaptıkları hücumlar zayiatla püskürtülüyordu. Türkleri yenmenin ve kurtuluşun imkimsızlığını gören Nikola Gatelusio, nihayet Sadı­ razama haber göndererek Padişah tarafında� teklif olunan şartlarla teslim olacağını bildirdi. Mahmud Paşa, derhal Padişaha haber saldı. Fatih Midilliye gelerek Dukayı kabul etti. Bir ay önce hayatta 'kaldıkça şehri ve adayı asla teslim etmiyeceğini büyük bir gururla söy)iyen .İtalyan Duka, Türk Pad.işahmın ayaklarına kapandı. İlk ihtarda tes­ lim olmadiğindan dolayı ağiaya ağiaya af diledi Fatih, İtalyan dukayı ihtiyatsız hare. ketinden dolayı azarladı. Fakat Türklere n ğın an herkes gibi kendisinin de m�lının ve canının emniyette olduğunu . söyliyerek ayaklarını göz· yaşları ile ısiatan hükümdan te­ selli etti. Yalnız Türk askerlerinin adanın başlıca şehirlerine yerleştirilmesi işini bizzat Gatelusio' dan istedi. Fatih, şehir için 200 muhafızı kafi gördü. DUkanin ve Cenevizli askerlerin hayat­ ları ve maliarına dair verilen söz yerine getirildi. Yalnız şehrin müdafaasına iştirak. eden 300 korsan -Padişahın ve Sadırazamın �erdiği sözlerin korsanlarla alakası olma­ yışından- idam edildi. Nikola Gatelusio, yiğ�ni ve diğer ileri. gelenler . hep serbest bırakıldılar. Halkın zengin olanları lstanbula naklolundu. Şehrin boş kalan evlerine kendi istekleri ile gelen Türkler yerlestirildi. .

.

,


· BEŞİNCi SAVAŞ

Türklerin Moradaki M ü h i m Vened ik Şehirl eriyl e Arnav�tl u ğ u , Ağrı bozu ve Li m n iyi . Zaptı : 1463-1479 Kısa/tma: Bu savaş Fatih çağında Venediklilerle olmuştu·r. Fatih'in İtalyanlarl.:ı yaptığı en uzun savaş budur. Bu çarpışmac�a Venediklil.er Türklere karşı her nekadar yalnız döğܧmüş · gibi iseler de hakikatta birçok mü.ttefikle:re

ı<ahiptiler: Bir kere Papa., Napoli ve hatta Rados gemileri Venedik donan­ masıyla çok defa beraber hareket etmi§lerdir. Bundan başka Venediklile·r Morada ve Arnavutlukta

çıkardıkları

isyanlarla Rumları ve Arnavutlan

Türklere karşı savii§tırmak suretiyle onlarla Mr nevi müttefik olmuşlardır. Ayrıca Karamanlılarla ve Akkoyunlu Beği Uzun Hasan ile Fati1ı'e kar,�ı anlaşmış vaziyette idiler. Yani Venedik tek gibi olmakla beraber hakikatta birçok müttefikleri vardı. Bu savC/f on altı yıl sürmüştür. Venedikliler sava§ başlar başlamaz Morada ve Arnavutlukta isyanlar çıkarmışlar, Karamanlılar ve Uzun Hıı­ �an ile münasebete giıri§mi§lerdir. Sa:ı:aşın on altı yıl uzamasınırı sebebi de budur. Türk orduları bii.tiin bu beliiları temizlemek için yıllarca uğraşmış­ lar, hepsini birer birer yok ettikten sonra da Venedik!i İtalyanları-Vene­ diğe pek yakın mesafeye kadar -ile<rliyen akıncıları sayesinde- dehşet içiride t•ı.rakarak barışa. mecbur · etmişlerdiı·. Denizlerde büyiik çrırpışmalar olmamış, yal nız Venedik. Papa, Napoli

'lle Rados gemilerinden mürekkep Haçlı donanması Anadoluııun daha çok mii.dafa.a.sız sahillerini tahrip ve yağma etmişlerdir. Türklerin en mühiın fetihlerinden biri savii§ın üçüncü yılında, büyük zayiat vermek suj·etiyle Ağrıboz adasını zaptetmeleridir. Çarpişmanın son yıllarında Tiirk ordusu11.un bir sel gibi İtalyan ovala.rın.ı istilası Venediği barışa mecbur eden eıı milhim amil olmuştur.

Sava,m Sebe,bi : Bu on altı yıllık savaşın sebebi şudur : Atina mutasarrıfının köle­ lerinden biri, Paşanın on bin akçasını ı;alarak kaçmı�tı. Köle Venedik hükumetinin mü�avirlerinden birinin ya,nına sığındı. Mut�sarrıf, esirini istedi ise de, bir asılzade olan müşavir !bu isteği yerine getirmedi, esirin hırıstıyan olduğunu söyledi. Bu isteğİn geri çevrilmesi üzerine muhtelif Türk kuvvetleri intikam · alma:k için Ve­ nedik topraklarına girdiler. Mora Beği Evranosoğlu İsa, Argos şehrine kadar gelerek �ehri teslim aldı. Beğlerden Turhan oğlu Ömer de Lepanto havalİsindeki Venedik top­ raklarını iııgal etti. Bir başka .beğ de Modon'u .çiğnedi. B:unun Üzerine Venedik Türki­ yeye savaş açtı. Fakat bu küçük · hadise savaşın dış sebebidir. Hakikatta ise o devirde Akdeniz ha­ lcimiyetine sahip ve · kuvvetli bir do nanmaya malik olan Venedik, Türk İmparatorlu­ ğunun g.erıi�lemesinıi kendi menfaatları için iyi görmiyordu. Venedik hükumetinin ba­ şında bulunan mahir devlet adamları İtalyan devletinin gelec�ğinde� duydukları en­ di�eyi gidemıek çarel�rini ararlarken bu küçük hadise o uzwı çarpı�i:nanm sebebi oluverdi.


Tarihte Türk - İtalyan Savaşlan

Venediiditerin Çıkardığı isyanlar ve Yaptıkl�ı

İttifaklar :

kiyeye savaş açarlarken kuvvetii donanmalarından çok, )ardı. Netekim güvendikleri zekalannı az zamanda

V enedikli İtalyanlar Tür­

siyasi. zekalarma güveniyor­

gösterdiler ;

Türkiyenin

muhtelif

yerlerinde isyanlar çıkarmak ve Türkiye ale:y1hine müttefikler bulmak suretiy,! e di..i G­ manlarını müşkül mevkiye soktular. İlk isyanı Morada çıkardılar. · Kara kuvvetlerİ

2 O, 000 İtalyan S 000 şirret · ile

kumandanlığına

seçİlern

Bertoldo

atlısı ve V en e dik sena:tosu tarafından haklarında umumi af vadedilen Moraya çıktı. Bu kuvvetler Türklerl e çarpışmaktan çok memleketi is­

yana teşvik etmek vazifesini almışlardı. Bunda muvaffak

qa oldular.

Az zamanda

Mora halkı isyan ettiler. Ven � dikÜler Arnavut hükümdan İskender Beği de teşvik. ederek Türk toprakla­ rına saldırtmak için uğraştılar. Bunda da muvaffak oldular. Ayrıca Karamanlılar ve Hersekülerle de ittifak ettiler. Bunlardan başka Buğdan isyanı ile Akkoyunlu hüküm­ dan Uzun Hasan gailesini d e · hesaba katarsak Türk.iyienin, Venedik sava�ı içerisinde

[ ı 6I . ·

uğraşmak medburiyetinde ka!! dığı zorlukla rı görmüş oluruz

· Kal'ada Çarpışmalar :

Venediklilerin kara

kuvvetleri

kuma�danlığına

Bertqldo,

deniz kuvvetlerine de Luici Loredano seçilrnişti. Kara kuvvetleri Türklerin önünde du­ racak kudrette olmadığı için, asıl ümidleri donanmalarında idi Buna rağmen Bertoldo, kum<>.ndasındaki askerlerle, Türk ordularının diğer · yerlerde meşgul olmalarından istifa­ de · eder.ek Evrenos oğlu İsa Beğin .teslim aldığı Argos üzerİne yürüdü. İçinde

muhafız

buJ.unmadığından şehri mukavemetsiz zapt ve yağma etti. İtalyan kumandanları, Rumlarla Arnavutların ricası üzerine vaktiyle İkinci Mura­ dın tahrip e ttiği Korent Berzahındaki istihkamları yapmaya karar verdiler. kumandan 'bütün kuvvetlerini bu işe ayırdılar.

30.0QO

kişi

iki

Amiral ve

hafta içinde iki kıyı ara­

sındaki altı millik mesafeye büyük bir dıvar yaptılar. Dıvarı Türklere karşı korumak için de çif�e hendek ve

ı 36

kule meyı:{ana getirdiler. Ayrıca orta yere bir .. ibadethane

yapılıp üzerİne Sen Mark bayrağı çekildi. Bu hazırlıklardan sonra İtalyan askerlerinden

ı S. OOO ki� Korenti kuşatmaya gitti. 2 0 Birinciteşrin ı 46 3 te Bertoldo

ve Loredano şehrin dıvarları altında Türklerle

çiı.rpıştılar. Bir netice elde edemedikten başka kumandan Bertoldo kafasına rastlıyan bir taŞla yaralandı. Bi� müddet sonra da öldü. şanın

80.000

Bu sıralarda Sadırazam Mahmud Pa­

kişilik bir ordu ile geldiği haberi yayıldı. Bu haber Venediklileri okadar

korkuttu ki .Korent kuşatmasını kaldırdıktan başka

çok

güçlük çeker�k

tihkamları da bırakarak Anaboluya doğru kaçmaya başladılar [16]

t

Fa ih'in .kuvvetli iradesi ile Avrupa ı titretıneye

başlamış

yaptıkları

is­

[ ı 7] .

y

olan Türki e bh

gaileleri

.bir bir yok etmiştir. isyanlar bastırılmış ve bu emada Arn�vutlulı:, Hersek ve Kararnan ortadan kal­ dJrılarak yurtları Türkiyeye eklenmiştir. En büyük tehlike olan Uzun Hasan da mağlıip edildikten

ı?ğe

sonra sıra Vene

gelmiş ve Türk silahları samında Venedikli İtalyanları da ezmişlerdix.

On altı

yıl içinde bUkadar düşmanın ve gailenin yok edilivermesi Türkiyenin o zamanki kudretinin en par­ lak örneğidix.

[17]

Asıl adı Napali Di Romania olan bu şehrin

Napali Di Romania İtalyadaki Napali değildir.

Türk kaynaklarındaki adı

Anaboludur


Tarihte Türk - itaiyan Savaşları

29

Mahmud Paşa gün doğarken şehre vardı. Kararı Vened.ikliler üzerine birdenbire hücumdu. Fakat şehre yaklaşınca Venedik gemilerinin demir almakta olduklarını gör­ dü. Hiç silah patlamadan, Argos da, dahil o lduğu halde, �ütün o havali yi ele geçirdi. _Ertesi yıl kara askeri kumandanı olan Jak Barbar!go , Patrası kuşattı. Turhan oğlu . Öm�r Beğ 1 2, 000 kişJik kuvvet:yl.e :mdad a geldi. İtalyan kumandanı, kuvvetleri da­ ha çok olduğu halde, savaşa cesaret edem' yordu. Fakat Ömer Beğ düşmanını vuruş­ maya mecbur etti. Bu çarpısmada Türk askeri çok sert döğüserek sayı�a üstün İtal yan kuvvetlerini perişan ettiler. Başta İtal yan valisi ve ileri .gelen birçok zabitler olduğ� halde 1 0,000 düşman kılıçtan geçirildi. Kurtulanlar Kalamataya doğru kaçtilar. Orada kendilerini toplayıp Türklere karşı ikinci b;r savaşa cesaret ettiler. Fakat bu sefer daha feci yenildiler. Türkler aldıkları esirleri Ge liboluya gönderdiler. ..

'

.

J

Venedik Dorianmasmm Faaliyeti ve İstilalan: Fatih'in kuvvetlerinin diğer yerler_ de meşgul olduğu sıralarda, Moradan çeki len kuvvetli Venedik donanması ertesi yıl baharİnın başlarında Midilliye hücum ile adanın merkezi olan Midilli şehrinj kuşattı. Fatih Sadırazam Mahmud Pasayı imdat için Midilliye gönderdi ise de, Paşa adaya ge­ lince düş�andan eser .bulamadı.

Yeni Amiral Jak Loredano daha sonra Geliboluya doğru yelken açtı. Boğaza kadar geldi. Lakin donanma tamam olmadan içeri girme ye cesaret edemedi, top menzli dii'ın­ da demirledi. Ven e dik körfe:?:İ kaptam olan. Jak V eneryo ise, toplanmıs olan do nanmaya mutlaka b.; r iş yaptırmak istiy'ordu. Bizzat kendisi cesaretli bir teşebbüste bulundu. Kalelerin toplarının ateslerine bakmıyarak Boğazdan İç.eri girdi. Fakat hi.Jl... �$U i r sey ' ' elde edemeden, biraz kayıp vererek, tekrar Boğazdan çıktı. '

.

.

Venedik donanınası daha sonra İmro7, Taşoz ve Semadirek adalarını zaptett;, Hatta bir aralık Atİnayı bile ele geçirdi ise de Türkler şehri yine geri aldılar. Daha sonra İtal yan donanınası İnosu istila etti. Birçok Türkler esir ve maİları yağma edildi. Tiirkleri;r.. Ağrıhozu Zaptı: Ağrıboz düşman gemileri için bir durak yeri idi. Türk­ lere karşı yapılan hareketlerde ekseriya bir Üs vazifesini görürdü. Neteki111 Venedikiller İnosı..i istila ederlerken bu adadan çok istifade etmişlerdi. Fatih, isyanlar ve diğer g3.i­ lelerle uğraşmasından istifade eden düşmanının Akdenizdeki faali yetinden büyük bir öç almak için bu mühim adayı zapta k:ıtar verdi Kaptan paşa!ıkla Gelibolu valiliğin­ de bulunan Mahmud Paşa 1 00 kadırga ile Ağrıboza yelken açtı. Donanınada 70,000 asker vardı� Fatih de buna yakın bir k.uvvetle Istanbuldan hareketle Ağrıbozun kar. sısınd:�ki kıyılara geldi. Kale karadan Pa disah, denizden Mahmud Pa.E-3. tarafından kuşatıl dı. .

.

'

Mahmud Paşa kadırgalardan köprü yaptırarak karaya asker çıkarmış ve kale der·· hal topa tutulmaya ba�lanmıştı. Türk aske rinin karaya çıktığı sırad.a Venedik donan­ ması adanın imdadıO:a geldi. Seksen parça kadırga ile .gelen İtaly�n Amirali Türk do­ nanmasından ve karaya çıkarılan askerden çekinerek bir şey yapmaya cesaret edeme­ di, uzakta demir attı. Arniral, Türkler umumi hücuma kalktıkları zaman zaptın gecik­ tirilmesi için müşkülat çıkarmak niyetinde idi. Türk ordusu •On yedi giin içinde b.e� büyük hücum yaptı. Haziranın 25 inci ve 30


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

30

uncu günleri ile ternrnuz.un 5 , 8 ve ı 2 nci günlerinde yapılan bu beş hücum çok kanlı o1du. Türkler büyük kayıp verdiler. İlk üç hücumda 2 0, 000, sade dördüncü hücurnda 1 5 ,000 şehid verildi. Hepsinden daha kanlı olan son hücumda Türk askerleri şehre girdiler. Bütün azimlerine rağmen bu istila selinin önünde durarnıyan Venedik1iler, şeh­ r\ terkederek kaleye kaçtı1ar. Orada birkaç gün· daha dayandılar. Fakat adanın valisi ve kurnandanı bulunan Venedik balyozlarından Po! Eriço verdiği kaybı görerek mu­ zaffer Türk ordusunun karşısında daha fazla mukavemetin imkansızlığını anladı. Kendisinin ve askerlerinin hayatına ilişilmP.mek şartıyla tes1im olmak İçin müracaat et­ ti. Türkler 5 0,000 şehit vermek suretiyle adayı böylece ele geçirmiş ·oldular. Arniral ise son hücurnda ırkdaşlai:ına hiç bir yardımda .bulunamadı. Ele geçir­ diği esirler ve casusfarı vasıtasıyla Türkler:n. umumi hücum yapacakları günü öğren mişti. O gÜne hazırlanıyordu. Fakat Mahmud Paşa

bunu ha!ber a1ınca hücurnu daha

evvel yaptirarak İtalyan Arniralini şa�ırttı. Amiral yas içinde yelken açmaktan başka . bir şey yapamadı. Adanın zaptı üzerine Pol Eriço ve a�kerleri serbest bırakildı. Yerlilerden bir kıs·· ·

mı esir alındı, bir kısmı katlolundu. Padiphın emri ile şehirde üç gün üç gece yağma yapıldı. Daha sonra adanın kenarındaki Kızıl Hisar adlı küçük kale zaptolundu. V e­ . nediklile�in hazineleri burada idi.

Haçlı Doiıanıiıasmin Faaliyeti: Türk •ordusu karŞısında başarı göstereniiyen Ve-, nedikliler, Fatih'in Akkoyunlu Beği Uzun Hasan ile çarpışmaya g.ittiği sıralarda do­ na·nımaları ile faıaliyette bu1unrnak istediler. Padişahın teklif ettiği mütareke neticesiz kalınca sava-şa evvelkinden daha büyük bir �ddetle devama başlandı. Papa, Ven.edik ve Nap oli üçüzlü bir ittifak yapmışlardı. Ayrıca Uzun Hasan da Venedik ve Radoslu Sen Jan �öya1yeleri ile bir ittifaka g:irişrnişti ( 1 8 ] . Türlciye, bu ittifa,klar kar.şısında müşkül !bir durumda kaldı.

85 kad_ırgadan mürekkep Haçlı donanması vur.gun için Anadolu kıyılarına yelken 4 7 Ven e dik, ı 9 Papa, ı 7 Napoli, 2 Rados

açtı ( Bu donanma şöyle teşekkül etmişti :

şövalyeleri) . Venedikli Pietro, sefer kumandanı idi. Haçlı donanması Türk gernileri ile çarpışrnak istemedi. Ya1nız, daha ç-ok rnüdafaasız kıyılara akın y-aparak, geçtikleri yer­ leri kana boğdular. İlk hücum Antalyaya yapıldı. Haçlılar, limanı kapıyan zincirleri topla tahr!p e d e­ rek şehrin surları önüne geldiler. Karaya asker çıkarıp sivil ahaliye · sal<lırdılar. Çarşıyı yağma ederek buldukları kıymetli eşyayı gernilerine götürdüler. Yağmadan sonra ka­ le:Yi zaptetmek istediler. İki sur ve iki bendekle korunan kale· kuşat_ıldı. Kanlı hücum­ lardan sonra birinci suru ele geçirdilerse d�, bütün gayretlerine rağmen ikinciyi zap­ tedernediler. Türklerin yılınadan düğüşrneleri birçok Iağarnlar atılmasına rağmen müt­ tefiklerin çalışmasını neticesiz bıraktı. Venedik generalleri bir sava.ş mecl�si · kurarak kendilerine epeyi zayiata malolan bu kuşatmadan vazgeçmeye karar verdiler. döğüşerek yenernedikleri Türklerden öç almak için tüccar [18]

Venedik

Fakat

dükka.nlarının bulunduğu

ittifakı - kabul ederek 4 kadırgayı Karaman ·sahillerine göndermiştir. Bu kadır­

galardan ikisinde barut ve top, diğer ikisinde 200 kadar topçu vardı.


Tarihte Türk - İtalyan Sava§ları

31

mahalleleri yaktılar v e şehri süsliyen güzel ;ağaçlaırı söktüler. Sonra donarı'ma d emir ·

aldı. 'Haçlılar çapullarına Adalardenizinde de devam _ettiler; Bilhassa karaya çıkarılan kalahalık bir ordu ile korunma t.ertihatı pek zayıf olan- İzmiri zapt ve yağma ettiler. V enedik askerleri maıhallelere dağılar::ık s� lah&:z

erkekleri

öldürrneğe ve

kadınlara

taarruza başladılar. Kadınlar ve kızlar İtal�·an canavarlığından kurtulmak için camilere sığınıyorlardı. Fakat Venedikli İtalyanlar · c ami kapılarını kırarak

maksatlarını ternine

uğraştılar. Kurnandan Pietro da askerini yağmaya · ve vahşete teşvik ediyordu. Kendi­ sine getirilecek her Türk başı için bir, diri rolaraık gelirilecek kadınlar için üç duka altını vadetmişti. Bu suretl.e İtalyan askerler: vahşette birbirleri ile yarış ettiler. Pietr.o ertesi yıl tekrar Kararnan sahillerine geldi.

Maksadı

Kurk:o'yu kuşatmakta olan Karamanlı Kasım Beğe yardızı:ıdı.

Silifkeyi,

Kasım Beğ kumandanlarından Yusuf' a teelim etti. Kurko ve Silifke ise hiç dan teslim oldular. Kurkoda kumandan Iskılavonluktan

[ ı 9]

Sigin'i ve

Pietro, Sigin'i zapt ile dayanma­

dönme İsmail Beğdi. Si­

lifke kurnandanı ise Rum Ezi Beğdi. Bilha'=sa bir kayanın tepesinde !bulunan Silifke ko­ lay kolay zaptolunamıyacak bir halde �di. Fakat bu iki sonradan müslüman, efendile­ rıne ihanet ederek kalelerini düşmana teslim ettiler 60 ı Venedik,

2ı i

Napoli,

16

sı Papa ve

2

[20] .

si Rados şövalyelerinden mürekkep

olan birleşik donanma bundan sonra Meğti Körfezine gitti. Limana hakim olan bu · kalenin kumandanı Sırptan dö,nme Karago idi. Kaleyi uzun zaman koruyabilmek rnümkündii. Fakat bu beğ i:l.e, efendisi Türk Padişahına ihanet ederek kaleyi h emen teslim etti

[2 ı ] .

Venedikliler şehri yağma ettiler, binaları yaktılar. Şehrin güzel bah­

çeleri balta ve ateş ile tahrip edildi. Pietio taarruzlarına devam ederkea l'zun Hasan'ın mağlup olduğunu haber aldı. Bu habere üzülerek akınlarından vaz.geçti, Kıbrısa yollandı. Türklerin İnebahtıyı Ku�abn;ısı : Fatih, diğer sahalardaki savaşlarla meşgul iken

Venedik ile bir yıllık bir mütareke yapmı�tı. Bu mütareke esnasında fuarış için müza­ kereler de oluyordu. Lakin Padişahın asıl maksadı barış yapmak değil, devleti işgal eden diğer savaşlo.rı bitirincey� kadar Vened:ik ile hoş geçinmekti. Bundan dolayı bu bir yıllık İnütareke esnasında Venedik e!ç;si kendi .teküflerini bı.bul ettikçe yeni şart­ lar ortaya çıkarıyor, müzakereleri uzatıyoı du. Fatih, öteki hesapları temizledikten son-

rette

[19]

Iskılavonlar,

[20]

Kasım Beğ, bu üç kalenin zaptı üzerine kumandan Pietro'yıı. gayet kıymettar bir su­

islovenlerdir.

donatılmış cins bir at ile, memleket adetlerine uyarak terbiye edilmiş bir kaplan arğaman

etmiştir .

. [21]

Bı.ı üç Türk olnuyan kumandan�n kalelerini

düşmana kola;ırca

teslim

etmeleri

«kan»

meselesinin hayattaki · rolüne birer · misaldir. Tarihimizde bunun daha yüzlerce örneği vardır. Bu cins türkleşmişler

(!)

arasında Türklüğe

hizmet edenlerin parm�a gÖsterilecek kadar

az

olma­

sına karşı kötülük yapanların sayılamıyacak kadarçok bulunmasını hiç unutmamak 13zımdır. Esasen bu yalnız bizim tarihimizde değil, bütün dünya tarihinde ve her çağda . böyledir. Büyük Türk

tarihinin ancak küçük bir den epeyi vardır.

kısmını hikaye eden bu sahifeler içerisinde bil�, bu cins hiyanetler-


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

ra - yurdumin müdafaasız yerlerini tahrip ve yağma eden İtalyanlardan müthi� bir öç almak niyetinde idi.

1 4 7 7 de Divan-ı Hümayun İnebahtının kuşatılmasına karar verdi. Yenediğİn b aş generali Antuan Loredan<ı bunu h�ber alınca 3 2 kadırgası He İnebahtı Körfezine geldi. Senato da bitçok asker ve mühimmat yolladı. Fatih ise Hadım Süleyman Pa�ayı 40.000 ki�i ile zapta göndernıişti. Türk ordusunun bataryaları güzel atı�Jarla ve isabetlerle az. zamanda kalenin sur­ larını tahrip ettiler. Gedikler büyüyünce umumi bir hücum yapıldı. İtalyanlar haylı ka­ yıp vererek bu hücumu püsküttüler. Bizzat Süleyman Paşanın da i�tirak ettiği ikinci bir hücumu Ve�edikliler, donanmal�rının yardımıyla yine neticesiz 'bıraktılar. Hadım Süleyman Pa�a donanma olmayınca kalenin ele geçirilemiyeceğini anladı, kuşatmayı kaldırarak - çe·kildi. Türklerin

Akçalıisan Kuııabnası: Arnavutluk sancağı beği Ali Beğ, aldığı emir

iizerine 8000 kişilik kuvveti ile Akçahisarı ku�attı. Kale kafi miktarda kuvvetli olduğu halde Venedik Senatosu yeniden 4,5 00 atlı ile bir kol Arnavut yayası gönderdi. Ali Beğ iki kuvvet arasında kalmamak için askerleri ile dağlara çekildi. C.elen kuvvetler Türklerin bıraktıkları ordugah eşyasını zap te ttiler. Bu sırada · kaledeki Venedlkliler de dı�an çıkarak ele geçirilen malların bölilmüne iştirak etmek istediler. Fa-z la mal sa­ hibi olmak . hırsı ile taksimciler arasında karışıklık oldu. Askeri ile dağlara çekilmiş olan Ali Beğ, bu intizamsızlığı göriince ani bir baskın yaptı. Dağdan sel gibi inen Türk hücumu karşısında İtalyanlar ve Arnavutlar paniğe uğradılar. Tü:ı:kler, düşmanlannın çoğunu öldürüp geri kalanlarıni da esir ettiler. Pek az İtalyan kurtuldu. İtalyan Ovalanna Türk Akmı : Düşmanlarını Akçahisarda bozguna uğrattıktan sonra Türk kuvvetleri İtalyan ovalanna girdiler. Birçok kollardan ileriiyen Türk akın•

cıları ovalarda at koşturmaya ba�ladılar. Bosna sanca:k Beği Turhan oğlu Ömer, bu akınlar esnasında büyük bir cüret gBsterdi. Venedikliler bir Türk istilasına karşı durabilmek için biri Gradiska' da, diğeri Ko.g­ liyana' da iki rnüstahkem mevki yapmıslar, İzonzo mansabından Gerç' e kadar uzanan '

.

.

hat üzerinde de hendekler açmışlardı. Fakat lbu hazırlıklar boşa gitti. Dü�manların!ı gafil avlıyan Türkler ani olarak Gerç köp rüsünü zaptettiler ( Birinciteşrin 1 4 7 7 ) . Tunhan oğlu Ömer, 1 000 atlı ile bu köprüden geçti. Diğer bir Türk kıtası da ırmağı yüze yüze aştılar� .

Turhan oğlu Ömer Beğ, ırmağın öteki tarafmda İtalyanları bitirmek iç.in bir tuzak . hazırladı : lrmağı yüzerek geçmiş olan Türk kıtasını pusuya soktu. Kendisi 1 000 atiısı ile Venedik cenerali Nuvello'ya meydan okudu. İtalyan kumandanı kendini kuvvetçe üstün gördüğünden bu meydan okumayı kar�ılıksız bırakmadı ; Türklerin üzerine atıldı. Küçük

bir çarpı�adan sonra, evvelce hazırlanmış · pilan üzere, Türk askerlerİ çekilmeye baş­ ladılar. Nuvello'nun oğlu derhal Türklerin ardına düştü. Turhan oğlu Ömer pusu yeri­ ne kadar çekileli Türkleri mağrurane kovalıya� İtalyanların akılİarı, pusudaki kuvvet:. ler üzerlerine saldırınca. ba�lanna geldi. Kaçma.k istediler, fakat muvaffak olamadılar. Türkler, İtalyanların çqğuniı kılıçtan g eçirdiler. Baba oğı:ıl iki Nuvello da savaş meyda­ nında kaldı.

Bu vak'a üzerine İtalyan ordusu peri�an bir durumda çekilmeye başladı. Turhan


Tarihte Ttirk - ±talyan Savaşian

33

oğlu Ömer Beğ de atlılarını İt�lya'n. ov:alarına saldı. Akıncılar İzonzo ile Tagliyemento ırmakları arasındaki ovayı istiLa ettiler: Türk akıncıları daha sonra TagliyeiTiento ırma­ ğını da geçtiler

[ 22 ] .

Bu ırmak ile Piyav arp.sındaki sahayı kolayca işgal ettiler. Vene­

dik, bu akınlar karşısın� dehşet içinde kaldı. Türk

atlılarının

daha

fazla

ilerlemelerine hiçbir engel kalmamı�tı. Fakat Turhan

y

oğlu Ömer ·Beğ, arkada hiç'bir emni et bırakmadan böyle hızla ilerleyisinin pek cüretli . olmasından çekindi Bir müddet sonra askerlerine çekilme emri verdi. '

.

Türk · akıncılan yağma için çok sarp k ayalıkların tepelerine kadar çıkmışlardı. . «Dön ! » emrini alınca etrafı derin uçurumlada dolu olan bu kayalıklardan ordunun bu­ lunduğu ovaya atiarını indirmekte çok zorluk çektiler. Fakat nihayet işin kolayını bul­ d'ular. Esirlerin elbiselerini uzunlamasına keserek kolan yaptılar. Atiarını bu kolanlarla karınlarından bağladılar ve kayadan kayaya .götürerek ·ovaya indiler. Ordu, toplandık­ tan sonra elde ettiği mallar ve esirlerle geri çekildi�

Banş Teşebbüsleri: Fatih, Venediklilerin çıkardıkları isyanları bastırİnış, düşmanın müttefiklerini de mağlup ve yok etmişti. V enedikül er bütün gayretlerine rağmen müt­ hiş .düşmanlarına karşı yalnız kaldıklarını görüyorlar, böyle kudretli bir devletle tek başlarına sava-şi devam ettirmey·e muvaffak olamıyacaklarıı:ıı anlıyorlardı. Akçahisar kusa�ası bir yıla yakın bir zamandanberi devam ederken; Fatih, bü. tün İsteklerinin kabulü şartıyla barış yapmak üzere Venediğe bir elçi göndermişti. Fakat '

.

bu elçi yolda öldü. Venedik Cumhur:u b :unu öğrenince

Tom�s Malpieri

adında birini

lstanb:ula geniş .saliihiyetlerle elçi olarak gönderdi. Malpieri Akçahisaxı, Limni adasını, Moranın büyük bir kısmını, savaşın başındanberi Türklerden alınan yerleri iade ve Fa­ tih'in istediği başka h�r · yıl

1 00,000 dukayı da vermeye mezundu. Türk ı O, 000 diıka vergi istedi. Elçi, bu salahiyeti

padişahı bütün bunlardan olmadığından

Senatodan

emir almak üzere iki aylık bir mütareke ya parak döndü . . Tekrar geldiği zaman Fatih, Arnavutluk . üzerine .gitmişti. Malp:ieri, Padişahı Sofyada bulabildi. Fakat Fatih'in yeni teklifleri ile kar.şılaştı. Fatih, İşkodrayı ve ha valisini istiyordu. Elçi yeniden talimat al­ mak üzere Venediğe döndü.

Banş: Venedikliler Padişahın son tekHfini de kabul etmek mecburiyerinde kaldılar . ÇünkÜ kudretli duşmanları ile uğraşacak durumda değildiler. Fatih, şiddetli vuruşma­ lardan sonra İşkodrayı ele geçirmiş, . Türk ak.ıncıları da halyanları dehşet içinde bıra­ karak Venediğin pek yakınl;:ı.rına kadar gelmişlerdi. Venedikliler il�ride. daha ağır tek­ lifiere maruz kalmaktansa, Parişahın �·on teklifjni de kabulü daha doğru buldular.

Bu on altı yıllık uzun savas 2 6 İkincikanun ı 4 79 da Venedik vekillerinden Civa ni . tarafından imzalanan bir barışla sona erdi. Venedik ; Moranın mühim yerlerini, Arna'

vutluğun İşkodra, · Akçahisar ve onlara tabi arazisini, Ağrıboz ve Limni · adasını Türk·

[22] · Bu ırmak İtalya savaşlarında suy\.i geçmek istiyen düşmanlara karşı İtalyan kumandan­ larının fevkalade karşılıkları ile meşhurdur. Fakat Türk atlıları, italyanlarla beraber bu şöhreti de yıkmışlar, bütün imgellerle birlikte Tagliyementoyu da geride bırakın.ı$ardır,


Tarihte Türk - italyan Savaşları

34

. .

!ere ıhırakıyor, zaptettiği bütün kaleleri ( muhafızlarının eşyaları ve silahları ile çıkma­ ları .şartı ile) teslim etmeyi kabul ediyordu. Ayrıca iki yılda ödenmek üzere· ı 00, 000 ·di.ıka tazminat ve bundan .başka her yıl ı 0,000 .di.ıka vergi şartlara sokulmuştu. İtalyan / elçisi bu ağır şartları kabul ederken Padişahın iki küçük madde üzerind.e rızasını alnıa­ ya muvaffak oldu. Bunlardan biri lstanbulda bulunacak Venedik balyosunun kendi vatandaşları üzerinde hukuki meselelerde kaza hakkına sahip olması, · öteki de eğer b.ir hükumet bir Türk hücu.Inunh uğramadan Önce kendi rızası ile Sen Mark bayrağını çekerse, V enediğİn tabii veya müttefiki �ayılarak arazisine d:okunulmaması idi. Barış imzalanınca Fatih, İtalyan elÇisini huzuruna kabul etti. K endisine işlemeli çuhada� üç kaftan giydirdi. Venedik Cumhuru da o zamana k�dar yapılan savasiarın kendileri için en müthişi olan bu on altı yıllık döğüşün barışı için yemin etti. Venedik halkı bunu büyük sevinÇle karşıladılar. .

'

Fatih, barıştan sonra Venediğe yeni bir elçi gönderdi. Vened.iık Cumhuru, Türk elçisini görülmemiş büyük bir merasimle kabul etti. Elçi barıştan dolayı Tiirk padi.şa­ hının duyduğu memnuniyeti bildirdi. Bu m emnuniyetİn mahsulü olarak Cumhura süslü bir kemer bediye etti. Elçi, Padişah bu kemeri geri istediği zam� iade edilmesini, . çünkü bunun Venedik tarafından muahe delere riayet edilmemiş olmak manasma ge­ leceğini de Venedik Cumhuruna bildirdi. Türk elçisi ayrıca bir de b üyük l:i.ir altın ka­ deh getirmişti. Türk padişahı elçisine, Venedikte Cumhurun sofrasına her davette ve on �ki müşavirle birlikte yemek yedikçe bu kadehle içmek emrini vermişti.


Ai.TlNCI SAVAŞ

Tü rklerin Kınm ve Cıva rı Ceneviz ·Şeh i rl erin i Zaptı : 1475 [23J Kzsaltma : Bu sava§ da Fatih çağı-nda Cenevizli İtalyanZaTla olmuştuT. 1463-1479 Venedik savQ.§ı esn.asındaki mii.taTekelerden biri.�i zamanına Tastlar. Fatih, impaTatorltığımu gE:ni§!etirken KaTadenizin ticaTet bakımından mühim olan yeTlerinin bQ.§ka

milletZeT elinde

kalmasım doğru bulmuyoT­

du. Bilhassa Kefeye sahip olmıtkla TiiTk ticaTetinin ne çok k�J.nç temin edeceğini tahmin ediyoTdu. Onun için 300 yelkenliden mÜTekkep biT doneın­ ma hazıTlattı. TüTklerin bu şehiTlerden bazılanndan zaTar göTdükle-rini v e· siZe sayaTak sava§ açtı. Ahmed Paşa kumandasındaki TüTk donanmcısı az biır müddet içinde, bQ.§ta Kefe olmcık üzeTe Cenevizlilerin bütiin §ehiTlerini kısa kU§atmalcırla zaptııtti. VenediklileTle olan uzıın çaTpı§ffla birtakım mütareke aTalıklaTıyla devam edeTken, Ccnevizli itcılyanlann i§leTi çabıi.cak bitiTildi. Ve KaTade·

1LtZ, en mühim limanlaırı Tü·rklerin eline geçmekle, biT Türk denizi hali· ni aldı.

Savaşm sebebi: Cenevizliler Karadenizde ticaret bakımından en mühim olan yer­ leri ellerine geçirmiş gibiydiler. Kmm Hanlığının zayıfladığı ve anarıp içinde buiunduğu sıralarda Azak, Kefe gibi mühim limanlara saıhip olmuşlardı. Bilhassa Kefe o zaman Ka­ ra·d eniz kıyılanndaki topraklan içerisinde Cene�iz . ticaretinin arnbarı gibi idi. İranın ipeği ve pamuğu Ejderhan yolu ile Kefe ticaretgahlarına �eürdi. Ticaret zekaları pek ileri olan Cenev.izliler, konsoloslarıyla, ticaretgahlan için Kırım hanlarından büyük imtiyazlar al­ mı�lardı. Fatih, Cenevizlilerin ellerinde bulunan bu �ehirleri almaya karar verdi [ 2 4 ] . [23] bazıları

Bu seferin tarihi muhtelif kitaplar ve kaynaklarda başka başka gösteriliyor. Hicri tarihle

879,

bazıları

880 i

almışlardır. Ben

hicri 880

gösterenleri kabul ettim. Çünkü Osmanlı kay­

naklarının ve tarihihlerinin mühimlerinden başka (mesela: Aşık Paşazade; Istanbul tabı, 184; Tac-üt­ 'fevhih, I, 556; Netayic ül-Vukuat, I, 45; Ahmed Rasim, ·ı, 215.) Düvel-i İslamiye �S. 332) ve ya­ bancı ka;Ynaklardan istifade eden Hammer de (Ata Beğ tercümesi, m, 147) _ 880 hicri ve bunun kar­ şılığı olan 1475 miladiyi kabul ediY:orlar.

[24]

Bu savaşın sebepleri de muhtelif tarihlerde muhtelif şekillerde

gösteriliyor.

Mesela

(I, 553) ; Aşık Paşazade, Ka­ Kırun kıyılarındaki kalelerio

'l'ac üt-Tevanh, Fatih'in yurdunu genişletmek ve halkını zengin kılmak radeniz kenarlarını dahi zaptetmek istediğini

(S. 182) ;

islam yurtları ahalisine zarar verdiklerini (S.

25-:?) ;

Solakzade,

Hammer, Fatih'in bilhassa Kefeye sahip . olmakla

Türk ticaretinin elde edeceği faydaları (Ata Beğ tercümesi, m, 147) sebep olarak gösteriyorlar. . . Bunların hepsi doğru olmakla beraber; Fatihin, Istanbulu kuşatırken kendisine en büyük güçlüğü çı­

karan Cenevizlilerden öc airoak istemiş olması da KırUO: seferinin sebeplerindendir .(Bak: Tolunay, Kı. rı.m.ı.n Osmanlı İmparatorluğuna Eklenmesi Meselesi, Istanbul 1934, s. 7, not 1) .


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

36

'Donaiımanm Hazırlanması ve Hareketi: Türk ordusunun 'bir kısmı Arnavutlukta, bir kısmı da Buğdanda savaşmakta iken, bir donanma hazırlatıyordu

[2 5 ] .

Fatih lstanbulda

300

parçadan mürekkep

Hazırlık için Sadrıazam G edik Ahmed Paşaya em1r

-verilmişti. Hazırlanan gemilerin hangi sefer için olduğu yine belli değildi. Gedik Ah­ med Paşa kadırga, köke

[26] ,

mavna ve at gemisi cinsinden

300

gemiyi hazırlayıp

emir beklediğini Padişaha bildirdi. . Donanmanın hazırlandığı bu sıralarda Fatih, Venediklilerle banş yapmak ister gibi görünüyordu. Hatta yapılan bir teklif üzerine Venedik Istanbula bir elçi bile gönder. miş, fakat Padişah öyle tekliflerde bulunmuştu ki elçi teklifierin salahiyetini aştığını söyliyerek özür dilemişti. Fakat bir biçimine getirilerek hazırlanmış olan büyük do­ nan-ma kendisine . gösterildi. Bu suretle Venediğin intibahı davet olunmak :isteniyordu . . Padisah, b aslıyacak olan yeni sefer esnasında Venedik Türkiye aleyhinde harekette . ' '

bulunmazsa kendileri hakkında hiç silah k:ıllanılmıyacağını vadetti. Elçinin bu vait ile döndüğü ve neticeyi Venediğe bildirdiği sıralarda Padişah, Gedik Ahmed Paşaya yeni

seferin emrini veriyordu : Sadırazam dona nınayla Kırımdaki Ceneviz müstemlekeleri­ ne ve Azak Denizine gidecek, İtalyanları oraiardan koğarak Türk hakimiyetini genişle­ tecekti; Sadırazam veda için huzur-a girl.nce, Padişah kendisine hediyeler verdi. Paşa büyük bir alayla kaduıgasına kadar götürüldü. V e _

hey\betli

Türk

d•onanması

K:aradenize

d;oğru yelken aç-tı.

Türklerin Kefeyi Zaptı: 70,000 askerle birlikte don�nma 1 475 haziranının birinci g.ünü Kefe surları önün·de gözüktü. Gemiler demir attıktan sonra askerden 40,000 kisi ' . . karaya çıkarıldı. Kuşatma hataryaları da kurularak kale derhal döğülmeye başlandı. Daha ilk günlerde dıvarlarda . büyük gedikler açılmıştı. Cenevizliler, neticeyi tah­ min ederek teslim olmak istediler. Şöyle d üşüİıüyorlardı : Eğer savaşa devam ederİ er­ se kale ergeç düşmanlarının eline geçecekti. Bu takdirde canlarından ve mallarından da olacaklardı. Halbuki teslim olurlarsa belki canlarını

v e mallarını kurtarabileceklerdi.

Çünkü, Fatih, teslim olanl�rı bağışlıyor, ye rlerini de yakıp yıkınayıp bilakis imar edi­ yordu. İşte bu düşüncelerle !başlarını aman dilemeye gönderdiler. Ahmed Paşa ayağına gelen ricaemın dileklerini kabul ile hayatlarını b ağışlıyaca­ ğını vadetti. B�nun üzeriırie kuşatmanın b eşinci günü kalenin kapıları açıldı. Türk. as­ kerleri şehte •girdiler, kaleye Türk bayrağı çekildi. Ahmed

Paşa

ele

geçenleri

mur ve sincap . geçti. Halktan

bölüştti�dü.

40,000

Askerin eline pek çok

kakım,

sa­

kişi lstanbula naklolundu. Türkler bilhassa ipek­

lilerden mürekkep büyük bir ga�imete ko ndular.

[2s]

Hammer

[26]

..

Bu rakkanı da. muhtelü tarihlerde bı�:;ka ba§kadır. Fakat en mühim Osmanlı tarihleri ile

300

gemi olarak gösteriyorlı'ı.r.

Köke iki kat olup . altı .mavna, üstü kalyon olan geınidlı-.


Tarihte Türk - İtalyan Sava§laxı

37

Türklerin Diğer Şehirleri Zaptı : Kefeden sonra ·donanma sahillerdeki bütün Ce­ n eviz �ehirlerini bir bir i�gale b�ladı. Az of ( = Yapukerme) kolayca ele geçirildi Mev­ ki bakımından çok mühim olan Azak da Türk silahlarına boyun eğdi. Bu suretle o r�:ııntakanın bütün kaleleri elde edilerek Menküp üzerine yüründü.

Türkleri� Menkübü zapb: Menküp kalesi çok sağlamdı. Buna rağmen kalenin ku­ mandanı �ehri Türklere teslim etmek niyetinde idi. Bütün �ehirleri zapetden Türk kuv­ vetlerinin her ne babasına olursa ·olsun kendi kalesini de ellerine geçireceklerini ibiliyor­ du. Fakat muhafıziar Türklerle döğü�menin doğru olduğunu söyliyerek kalenin ·kapıla­ rını kapamı�tılar. Oöğ·Ü� Türk ordusunun k�atması ile ba�ladı. Birkaç gün içinde atılan toplarla dı­ varlarda· delikler açıldı. Kale kurnandanı neticenin yakınla�tığını görerek canını ve mal­ larını kurtarmak için aman dilemeye karar v�rdi. Bir gün kaleden çıkarak Türk s·adı­ razamının yanına gitti. Ahmed Pa�a. kale t�slim edilirse canlarını bağı�İıyacağını va­ detti. Bu vaitle dönen kumandan kaleye geldiği zaman Cenevizlilerin kendi akrabasm­ dan birinin kumandasında sava�a devam e1meye karar verdiklerini gördü. Çok ısrar etti, mukavemetin sonunun felaket .olacağını söyledi ise de dinletemedi. ba�ladı.

Döğü� yeriiden

Gedik Ahmed Pa�a. kaleyi hücumla almanın biraz zaman istediğini görerek, İtalyanları kolayca alt etmek için bir kumazlığa başvurdu : Ku�a�mada az bir kuvvet bırakarak çekilir gibi yaptı. Cenevizliler, Amed Pa�anın kaleyi

zaptetmekten ümiqin.i

keserek çekildiği fikrine dü�tüler. Kale dı�ında kalan azlık Türkleri de gözlerine kest-i­ rerek bir hücumla ku�atmayı büsbütün kaldırmayı dü�ündüler. Kaleden çıkarak Türk­ lerin üzerine atı.ldılar. Ku�atmada kalan Türk kuvvetleri, Sadıra?:amdan aldikiarı emre uyarak, :biraz Çar­ pı�tıktai). sonra çekilmeye ba�ladılar. Vuru�a vuru�a . geriliyerek dü�manı kaleden epeyi uzakla�tırdılar. Neticede pusuya girmi� olan Türk kuvvetleri Cenev.izlilerin arkasını çe­ viriverdiler. İki kuvv�t arasında kalan İtalyanların sonu kılıçtan geçmek oldu. Kılıçtan kurtulup da kaçabilenler ise arkadan ok!arla

vuruldular.

İtalyan

kuvvetlerinin

yok

edilmesinden sonra . Türk ordusu Menküp kalesini ele geçirdi. Şehrin · hazineleri ve bir çok kıymetli ewa Türklerin oldu. Ahmed Paşa Ceneviz kumandanlan ile ,şehir hal­ kını lstanbula gönderdi.

Son kale olan Menküp de zaptolununca Türklerin

o

kıtadaki hakimiyeti tamam­

lanmış oldu. Bu zaferle Türk ordusu Karaderiizi bir Türk gölü haline soktu. İtalyan­ lar bu denizi kaybettikl�ri gibi Ceneviz imparatorluğu da Türk gücü önünde yıkılm1� oldu.


YEDiNCİ SAVAŞ

Tü rklerin Za nta ve San ta rvi avra Adala rıyla Otra ntı Zaptı : - 1480 [27J Kısaltma : Bu savaş Fatih'in hayatının sonlarında. Na.polili lta.lya.nlarla. olmuştur. Bizim tarihleTimizde

«İtalya. . Seferi» diye ma.ruf olan 1480 savaşı Fatih'in

ölümü ve sefer kumandanı Gedik Ahmed Paşanın Ista.nbula. dönmesi

ile

yanda. ka.lmı§tır. Türklerin Za.nta. ve Santa. Ma.vra. adalarını ele geçirme-:-;...J si.nden ve Otrant1. da. §iddetli bir vurıı.şma. ile zaptetmesin,den so.nra b ütii:T.-' ita.lya.nın Türk istil6.sı korkusuna. uğradığı bir , sırada. Fatih'in öliimii, Çiz· meyi bu a.kibetten kwrta.rmı.Jtır.

Sava.şın Sebebi : Santa Mavra, Zanta ve Kefalonya adal�rının hakimi bulunan Leo­ n:ardo, muhtelif suretlerle hem Türkleri, hem de mensup bulunduğu Venediklileri gücen­ dirmişti. L�onardo önce Sırp kıralının kızını almış, onun ölümünden sonra da Napoli kıra­ lının akrabasından birisi ile evlenmişti. Bu evlenmeyi yaparken o sırahı.rda Napoli ile sa­ vaşta bulunan Venediğe bir haber vermediği gibi lstan'buldan da _izin almamışh: Bu yüz­ den on altı yıllık Türkiye-Venedik savaşının sonunda barış yapılırken Leonardo muahe­ deye sokulmamıştı. Ayrıca Türkiyeye vermek mecburiyetinde bulunduğu vergiyi ödeme­ m esi üzerine, Yanya sancak beği Padişaha müracaatla Leonardo'nun cezalandınlmasını istedi: Diğer taraf.tan Venedik de Padisahı Nap:oli aleyhine savasa tesvi:k ediyordu. O sı.

,

,

7"

ralarda Venedik, Napoli ile savaş halinde idıi. Venedik, Türklerle yaptığı uzun · çarpışmada sarsılan nufuzunu d:,ğer İtalyan hükı1rnetlerine karşı yeniden elde etmek için onların da parçalanmalarını .ve kuvvetten düşmelerini istiyor, Padişahı onların aleyhi· ne çevirmeye çalışıyordu. Hatta bunu temin edebilmek için de Istanbula bir elçi gön­ derdi. Elçi, Poy ve Kalabranın büyü;k şehirlerinin doğu impara·t?rluğuna ait olan Yu­ nanlı göçmenler tarafından .kurulmuş olduğunu, b u· sebepten Yunan ve Bizans fatihi­ nin bu şehirleri kendi malı olarak istemekte hakkı bulunduğunu Padıişaha söyledi. Doğu Roma İmparatorluğunun fatihi olan büyük

.[27]

Türk hükümdannın zaten bir

Osmanlı tarihleri 1480 savaşına dair ı:mumiytle hiçbir §ey yazmıyorlar. Bu hususta

en

çok bilgi Hanuner'de vardır (ill, 189-191) . Son ıamanlann tarihlerinde de (mesela: Netayic ül-Vu­ kuat, I, 46 - 47 ; Kamil Paşa, Tarih-i Siyasi, I, lll; Abdurrahman Şeref, I, 181 v.s.) pekaz §ey var­ dır. Halbuki tarihlerimizin az bilgi verdikleri bu sefer mahiyet itibarıyla hiç de ehemmiyetsiz de­ ğildir. Ve eğer Fatih ·biraz daha ya§asaydı, belki de en milhim Türk-italyan kar§ıla§ması olacaktı,


39

Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

müddettenberi Batı Roma İmparat-orluğuntı

c!a

ele geçirmek

için

hazırlandığı sanıl­

makta idi. Bu suretle Gedik Ahmed Pa�aya verilen bir emirle İtalya seferi başlamış oldu.

Türldıerin Adalan Zaptı: Venedik savaşında· düşmana el altından yardım ettiği de anl�şılan Leonardo'pun cezalandırılması için Fatih,

29

kadırgadan mürekkep bir donau­

ma hazırlattı. Hapiste bulunan eski sadırazam Gedik Ahmed Paşayı . Avlunya .paşası tayin ederek se.ferin kumandapı yaptı. İtalyaya doğru yelken açan Türk gemileri Zanta ve Santa Mavra adalarına geldikleri zaman Leonarda'nun hazineleri ile birlikte Napo­ liye kaçmış olduğunu gördüler. Zantayı da, Santa Mavrayı da vuruşsuz zaptettiler.

Türklerin Otranh Zapb: Ahmed ·Paşa bu adaları ele geçirdikten sonra, Padişahtan İtalya seferi için emir aldı. Emre . uyarak donanınayla Avlunyaya gitti, -oradan ·asker yükledi. Yeniden gelen gemilerle yüz parça kadar eden donanınası ile

1 480

yılının

28

temmuzunda Otrant !imanına demir attı. Karaya asker çıkarıp hazırlıkları bitirdikten sonra

ı1

ağustosta �ehri hücumla ele geçirdi. Vuruşma esnasında

ı 1 ,000

İtalyan Türk

kılıçlarının altında can verdiler. Birçok da esir alındı.

Tiirklerin Çekilmesi: Türk askerlerinin İtalya yarımadasına ayak. hasmaları İtalyan prensleri arasında büyük bir tela.ş ve korku uyandırdı. Hiçbir kuvvetin durduramadığı Fatih ordularırün bütün İtalyayı çiğnemesinden endişeye başladılar. Türk gücünün önün ­ de durabilmek imkansızlığı düşünülürse bu korkularında h aklı idiler. Fakat Fatih'in birdenbire ölümü ve Padişahın ölümü üzerine Gedik Ahmed Paşanın lstanbula dönmesi İtalyan yarımadasını Türk istilasından kurtardı. Türkler vuruşarak zaptettikleri Otran�­ tan çekildiler ve savaş neticesiz kaldı. Bu suretle Tan�ının lutfu Çizmeyi Türk ayağına geçmekten kurtarmış oldu [ 2 8 ] .

[28]

İtalya çizıİıesi, Tanrının lıltfı.iyla Tür k . pençesinden kurtulan ·birinci memeket değildir.

Tanrı aynı lıltfu Türk düşmanlarindan daha ön eeleri de esirgememiştir. Mesela Çingiz Kaanm ve Aksak Temür'ün ölümleri de böyle olmuştur. Çin giz, Asyanın son parçası olan Cenubi Çini, Temiir de, yine zaptedilecek son Asya . ülkesi olan Çini e le geçirmek için yenilmez Türk ordularının başında hareket ettikleri sıralarda ölmüşlerdir.


SEKİZİNCi .· SAVAŞ

Tü rkl erin M o radaki Son Ven ed i k Kaleleri n i Za pt1 : 1499-1502 Kısa/tma : Bu savcı§ ikinci Bayıızıd çağında Venediklilerle olmtt§tur. Bayazıd'ın İtalyanlarla bir tek çarpt§masıdır. · Savaş Fatih'in Morayı zaptında Venediklilerde l«ılan son . kalelerin de Tii1·kiyeye eklenmesi için açıldı, denizde ve karad,a. dört yıl sü.rdü. Denizlerde en milhim çarpt§ma savaşın ilk yılında olmuştur. Bu deniz_ VUT"U§71lasının en dikkate değer tarafı zamanının biiyük denizeisi Burak Reis'in İtalyanlara esiır dügmemek için alevler içerisinde can. vermeyi kabul edişidir. Neticede V..enedik donanması yenilmiştir. . . Karada ise Türlder §iddetli kuşatmalardan sonra lnebahtı ve Modon kalelerini ele geç:rmişler, Navarin ve Koron kalelerini ise kolayca teslim al­ mışlardır. Asıl ordu bu kalelerin zaptı ile uğrıı§ırken,. Türk atlıları da -Ve­ nediklileri meşgul etmek için- Dalmaçyaya akınlar yapmışlar, düşmanı hır­ p:ılamışlardır. . Venediklilerin bu savıı§taki mu.vaffakiyetleri Kefalon·ya ve Santa Mav·ra ad.ala1-ını zaptetmek ve diğer Avrupa devletleri donanmalarının da iştiraki ile Akdenizin Türk sahillerinde ve adalarında korsanlık yapmaktan ibaut kaldı. 14 Birincikanun 1502 de yapılan barış ile Venedikliler; Modon, Koron 'L'e lnebahtının . galip Türk silıihlarına teslimini kabul ettikten başka, zaptet­ tikleri Santa Ma1;•rayı da Türklere . verdiler, Yalnız Kefalonya kendUerinde kaldı.

Savaşuı . Sebebi :

Fatih, Venediklilerle .girişilen on altı yıllık sava� tan sonra yap­

tığı barısla Moranın bazı kıyı kalelerini onlara bırakınayı kabul etmisti. İkinci Bayazıd .

.

.

çağında da Venedikliler Bosnada bazı mevkileri ellerine geçirdiler. Bayazıd, babası kadar 'büyük bir yaratılı� ol

�amakla

beraber, ba�ında bulunduğu

kudretli imparatorlu-·

ğun menfaatlerini dü�ünmek mecburiye6ni duyuyordu. Türkiyenin büyük düşmanların­ eian biri olan Venediğin Mora kıtasından ayağını iyice kesrnek kap ettiğini unutmuyor, buna hazırlanıyordu.

1 49 7

yılı sıralarında İtalyanın altı hükumeti ( Papa, Floransa, Piza, Miltm, N apo li ·

ve Venedik) Türkiyenin dostluğunu ve yardımım kazanm�k için birbirleriyle adeta ya­ n�ta idiler. Bilhassa Veneclik, bu sırada diğer düşmanları tarafindan tehdit olunduğun­ dan, Türkiye · ile dostluğa büyük bir ehe:m miyet vermekte idi. Bu sebeple Zanta Ada·· sinın vergisini ö demek ve Türkiye ile her Üirlü ihbilafları halletmek üzere lstanbula bir de elçi göndermi�ti. Fa-kat bu elçi kendisinden önce- gelen Macar elçisinin daha evvel kabul edileceği bahanesi ile bir müddet bekletildıi. Kabul olunduğu gün ise kendisin e


41

Tarihte · Türk - İtalyan Savaşları fazla itibar gösterilmedi. İtimatnamesini verdiği zaman

Padişah kendisi;,_e

doğrudan

doğruya söz söylemeyip her defasında Sadırazama hitap etti.

Hazırlık : Sultan Bayazıd iki yıldanberi sefere hazırlık olmak üzere birçok gemiler yaptırıyordu. Bunlar arasında iki tanesi bilhassa büyüktü. İkisi de iki�er bin sava�çı ve kUrekçi alaobiliyor, içlerinde de büyük t�plar! bulunuyordu. Bu gemilere zamanının iki yaman denizeisi olan Kıemal ve Burak Re!sler kaptan verilmi�ti.

Seferin B�laması : Vene dik elçisinin kf<.bulünden on beş gün kadar önce irili ufi\klı ı

60- ı 70

gemiden mürekkep Türk donanınası Mora sahillerine yelken açmıştı. Modon

ve İnehaıhtıya doğru -ileliyen ·donanmada

den fazla ·asker vardı. Nihayet ·Padi­ �ah da Istanbuldan Edirneye gelerek Rumeli beğlerbeğisi Musta.f a Paşayı İnebahtı�ın

60,000

zaptıi:ıa gönderdi. Biı suretle sefer ba�lamış oldu. O sıralarda Türkiyenin kudreti en yüksek

·

derecesind e bulunduğundan Vened1k,

b arı�ın devamı İçin bUyük bir gayı:et sarf� diyor, fakat her türlü ihtimale kar�ı da k�v­ vetli bir donanma hazır.Jıyordu. Antonio Grimani ve bilhassa Loredan·o gibi çok güv�n­ dikleri amirallere maliık bulunmalarını ise Venedikliler hüyük bir talih olarak sayı­ yorlardı.

Türklerin İnebahtıyı Kuşatması : Kapt.ın D avud Pa�a, aksi rüzgarlar yüzünden, üç . ay kadar cenup sularında durmak mecbu�iyetinde kalmİştı. Venedikliler tahiatın Türk­ lere gösterdiği bu aksilikten istifade ederek amiralleri Antonio Grimani kumandasında­ ki 1 60 gemi ile İnebahtı körfezinin ağzını düşmaniarına kapadılar. Venedikülerin en ma­ . hir denizcileri olarak gördükleri Loredano da iyice sila:hlandırılmı� 1 5 gemİ ile .gelerek asıl kuvvetlerin yanında yer aldı. Ve11edik gemilerinin limana hakim olrnaya uğraştığı sıralarda Rumeli be.ğlerbeğis: Mustafa Paşa kumandasındaki Türk ordusu karadan ilerliyerek İne'bahtıya geldi . ve ka- . leyi kusattı. Pasa, kale kumandanına teslim olması ihtannda bulundu. Kumandan kar'

'

.

ı

�ılık olarak Venedik Cumhurundan a.Jdığı e mri bildirdi. Bu emirde Tür.k donanınası limana .girip de kaleyi kusatmadan önce kaleyi teslim ederse ·hiçbir mazeret kabul edil'

.

.

.

.

miyeceği, çünkü kuvvetli bir donanma hazır.latıp yardıma gönderdiği, fakat şayet Türk gemileri limana girmeye muvaffak olurlarsa o zaman kaleyi teslim edebileceği yazıiı

idi. Kumandan, sava�ıp da ·k an dökmekten ise donanmasını beklemesini Pa�aya tavsiye ed:iy.or, o zarilap . kaleyi zahmetsizce elde edeceğini söylüyordu. Mustafa Pa�a don�n­ manın da yardımı olmadan kalenin hücumia zaptının güçlüğünü düşünerek gemilerini beklerneye karar verdi.

. Türk Donanmasmm Galibiyeti : Türk donanması İnebahtıya yakla�tığı zaman

k�r­

fez ağzının dü�man gemileri tarafından k�patılmış olduğunu gördü. Kaptan Pa�a ne­ ticeyi �lm�k için bir deniz vur�ması yapılması icap ettiğini a�lıyarak gemilerini ona göre hazırlamaya başladı. Veneqik amirall er.: de savaş hazırlığına koyuldular. Bir ·

det sonra iki donanma kar�ılıklı vaziyet almı� ·oldu (Temmuz ı 499).

�qd.

Türk donanmasının kumandası z manın üç büyük denizeisi olan Kaptan Paşa Oa�


_42

Tarihte Türk - İtalyan Sava§ları

yud ile Kemal ve Burak Reisler arasında bölünmüştü. Venediklilerde ıse öncülere Al­

han Armenio, asıl kuvv:etlere de Loredano ve Grimani kumanda ediy.ordu. Çarpışma .

o

vakitttmberi Burak Reis adını alan Sapyenza adası yakınlarında başladı. _

Döğüşün şiddetlendiği bir anda Burak Reisin gemisi diğerlerinden ayrılarak ileri atıldı. Venedik ö�cü kumandanı Armenio tek başına ilerÜyen Türk gemisini Kemal Reisin teknesi sanarak öç almak fikriyle ilerledi [29 ] . Amiral Loredano da öncü ku- ­ mandanının imdadına yetişti. Dört İtalyan gemisi Burak Reisi sarıverdiler. İtalyan gemi�eri ile Burak Reis arasındaki vuruşma ç·ok sert oldu. Surağın gemi­

sine her taraftan kancalarını takan Venedik gemilerinin askerleriyle Türk · denizcileri arasında yapılan bu vuruşma her geçen anla sayıca üstün olan düşmanın l ehine in'kişaf ediyordu. Nihayet öyle bir an geldi ki Burak, gemisin.i düşmanın elinden kurtara-mıya­

cağını anladı. Esir olmak ve gemisini düsmana kaptırmak lekesini görmektense ölümü '

'

tercih eden Burak, ümidsizliğin verdiği ani bir kararla ortalarında_ bulunduğu düşman

gemilerine ateş verdi. Ateş bir anda: bütün gemileri sardı. Başta Burak ve deniz yiğit­ lerinden Kara Hasan olmak Üzere yüzlerce Türk ateşler içinde can verdiler (28 Tem­

muz i 499 ) . İtaly�nlar da ayni akibetten kurtulamadılar. Loredano ve Armenio gemi­ lerinin tayfalarıyla blrükte yok oldular:- Bu vurusmada bes yüz Türk sehid oldu. Denize dökülenlerin yedi yüz kadan diğer gemilerin kayıkları ile kurtarıldı. İtalyan ge·,

.

'

,

'

milerinden denize atılan bine yakın askerin hemen hepsi öldürüldü. Dört İtalyan gemi­ sine yardıma gelen bir ba�ka yelkenli de . zaptedildi. Büyük deniz çarpışması verdiği kayıplara dayanamıy·an

Venedik donanmasının

savaş sahasını terketmesi ile neticelendi. Amiral Crimani döğüşü kaypettiğini görünce körfez ağzındaki gemilerini de alarak Korfoya döndü. Türk donanması Üriıana hakim

[ 30 ] .

ol4u

Türklerin İnebahbyı Zapb: Venedik donanmasının mağlıibiyetinden sonra Türk

kuvvetleri İnebahtıyı karadan ve denizden kuşattılar. Bundan sonra Grimani kaleye hiçbir yardımda bulunamadı. Kumandan, kendisini her taraftan yalnız bırakılmış gö­ rünce, kaleyi teslim etmek mecburiyetİnde kaldı. 2 6 ağustos 1 499 da Türk kuvvetleri şehre girdiler. Pa&,a:h Mora ve Rumeli tepelerinde iki istiıhkam yapbra�ak Boğazın emniyet altına alınmasını emretti. Buna Anadolu ve Rumeli beğlerbeğleri Sinan ve Mus­ tafa Paşalar m��ur edildi. Bu zaferden sonra Bayazid lstanbula döndü.

Dalmaçya� Türk akınlan: İnebahtı seferi başlarkeri Bosna valisi İskender Paşa

da Dalmaçyaya ·'akınlar yapmak için emir almıştı. Bu akınlar toprak zaptetmek için

[ 29] Kemal Reis, Altdenize kan kusturan 'Iürk yiğitlerindendir. İtalyanlar bu Türk kahra­ mıUwidan çok çekt;ikleri içiİı ondan öç almayı ve onu yok etmeyi gaye edinmişlerdi. Burak Reis'in ­ tekı;ıesine, Kemal �eis'in gemisi sanarak, saidırmaları bundandır. .

[30] Grimani 22 Fransız ve 2 Rados gemisinin eklerunesi ile kuvvetlend<ikten sonra Türk donanması ile yeniden karşılaştı ise de, bir müddet önce yapılan sava§tan gözü yıldığı için, çarpl§­ mayı göze alamadı; sadece birkaç yaylım ate§ini kafi . buldu. Fransızlar da Venedik amiralinin ka­

rarsızlığını görünce kendisini · yalnız_ bıraktılar.


Tarihte Türk

-

İtalyan Sava§lan

43

değil, dü�an kuvvetlerini dağıtmak, aynı zamanda İnebahtı ele geçirilinceye kadar Bosnayı Venedik hücumundan korumak içindi. İnebahtı kuşatması sıralarında büyük bir talan yapan İskender Paşa, kale Türkler eline geçtikten sonra da düşman toprakların� ikinci defa olarak istila etti. Bu sefer Türk -kuvvetleri İzonzo ve Drave kenarlarına kadar olan sahalan çiğ�ediler. İskender Paşa 1 0,000 i atlı ve 5 , 000 i yaya olan kuvvetini üç kola ayırmıştı. Bu kuvvetler eylül sonlarında çok ilerierde ordugah kurdular, düşmanın irtibatını kestiler. Daıha sonra 2000 Türk atiısı Taıgliyemento �rmağını da geçti. Bir ba�ka kol da Viçen­ zoya kadar uzandı. İskend-er Paşa kumandasındaki Türk kuvvetleri ise 8 Birincitesrin 1 499 da İzQn­ zoyu geçtiler. Yüz otuz · şehir, kasaba ve köyü talan ettiler. 8000 esir aldılar. İzonzo ve Tagliyemento arasındaki sahayı üç defa İstila ve yağma eden İskender Paşa, ertesi yıl ordusunu Bosnaya sürdü. Fakat orada mühim akınlar yapmasına imkan kalmadı, bir müddet sonra B ldü. Türk pa�asının ölümü ·kendisinden çok yılmış· olan düşmanlarını büyük sevinçlere b oğdu.

Venediklilerin Kefalonya Adasını Zaptı : Ve.,;edik, İnebahtının Türk silahlarına tes­ Limi ile uğradığı büyük ziyanı kısmen olsun çıkarmak için Kefalonya adasım Türkler­ den almaya karar verdi. Kuvvetli bir Venedik ordusu donanınayla adaya gönderildi. lspanyol gemilerinin de iştirak ettiği bir hücumla ada Venediklilere geçti. Venedik ku· man-danı bu muvaffakiyetinin bir hatırası olmak üzere kalenin büyük kapısının Üstüne mermer bir kitabe kordu. Türklerin Modotıu Zaplı : Fatih zamanında Moranın mühim kaleleri zaptolunurken Modon, K�ron ve Navarin Venediklilerde - kalmıstı. Moradan Venediklilerin ayağını büsbütün kesrnek istiy�n İkinci Bayazıd, İnebah tının zaptından sonra mevsim geçmiş olduğundan, oraların alınmasını gelecek yıla bırakmış, donanmanın İnehahhda kışlama­ sını emretmişti. Bu suretle eksiklikler de ertesi yıla kadar tamamlanmış olacaktı. Fakat Venediklilerin denizlerd�n yaptıkları baskınlardan başka Macar, Leh ve Çek kıralları­ nın da karadan yardım için İtalyanlarla anla'ŞIIlaları 20,000 atlı ile f2,000 yaya ıı.ske­ rİn kış sonunda İnebahtıya gönderilmesine. sebep oldu. Bütün kuvvetler Kaptan Ya­ kub Paşanın emrine verilmişti. .

.

-

Baıhar gelince · Modonun kuşatı.lması;na başlandi. Padişah da vi,icudü ile askerin kahramanlığını arttırmak için karadan ve d.enıi.zden sarılmış olan şehrin önüne gelpi. Mod'onun d).varlıarı sağlam olduğund an kalenin zaptı için bir aydan fazla döğüş­ mek icap etti. Toplarla dıvarların birç;ok yerleri yıkıldıktan sonra Türk askeri umumi bir hücuma kalktı. Hücum ço_k şiddetli, fakat � nisbette in-tizamsız oldu. Türk askerleri gediklere tırmanmak için dü�an tarafından öldürülmüş ve yaralanmış olan ilk hücurn eden arkadaşlarının Üzerlerinden geçtiler. Neticede şehir Türkle�in eline geçmiş oldu. Kaleye sığınan düşmanlar da silahlarını teı:lim e tmek üzere iken, Venedik 'donanması Türk gemilerinin üzerine saldırdı. Türkler �ki Venedik gemisini zaptedere'k içindeki­ . lerini kılıçtan geçirdiler. Ayı:ıca bi� Venedik gemisi de batırı.ldı, fakat kale kurtı,ıld�.


44

Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

Pa�anın yeni bir ·hücuma hazırlandığı sıral:uda

Venediklilere imdat kuvveti geldi. İçi

asker, yiyecek ve mühimmat dolu olan dört 'kadırga, Türk donan ��sını sasırtarak '

'

li-

'

mana doğru ilerlediler, fakat .içeri giremediler. Çünkü Jimanın ağzı kuvyetli zincirlerl e

kapalı idi. Kaledeki Venediklilerin zincirleri kırıp da gernileri içeri almak İçin limana kosmaları üzerine istihkamların bosaldığını gören J

Anadolu beğleribegı w ·si Sinan Pasa ·

askerine h ücum emr.i verdi. Türk askeri her taraftan

hücuma kalkarak

ıO

1

,

Ağustos

1 5 00 de şehre . girdiler. Limana inmiş olan Venedikliler toplanıp müdafaa etrİıek is­ tedıilerse de muvaffak olamadılar. Türkler düşmanlarının çoğunu kılıçtan geçirdiler. Asılzadelerden çoğu da idam olundu. Birkaç gün sonra şehre giren Pad�şah, dıvarların yüksekliğini ve hendekierin de­ rinliğini görünce «Beğlerbeğim Sinan Paşanın ve askerlerimin yiğüliği ile Tanrı hu ka­ leyi bana verdi.» demiştir, Hükümdar, dıvara il'k tırmanan· askeri, mükafatlandırmıştır.

Türklerin Navarini Zaptı : , Modonun üzerine gönderil

�.

zaptından sonra Sadırazam Ali P şa Kio ron

Paşa, önce Navarini kuşattı.

Modonı,ın ak�betini düşünen Navarin

kumandanı ve Venedik askerleri, malları ile birlikte çekilmek şartıyla, teslim olmayı teklif ettiler. Paşa, teklifi kabul ederek, kaleyİ teslim aldı. Padişah, AJ.i Paşanın bu mu­ vaffakiyeti üzerine Kaptan Y akub PaŞayı kendisine yardımcı olarak gönderdi.

Türklerin Koronu .Zaptı: Ali Paşa, Navarinden sonra Koron ·üzerine yürüdü. Şehri karadan ve denizden kı,ışatarak kale kumandanına teslim olmasını büdirdi. Kumandan, mallan ile çikmasına izin verilirse kaleyi teslim edeceğini söJ>:leyince Sadırazam razı ol­ qı,ı. Venedikliler gemilerine binip giderlerken, Türk askeri de şehre girdi.

V�ediklileriiı Navarini Zaplı, Türklerin Kurtarışı : Sadırazam Ali Paşa diğer küçük kaİelerin zaptı

i�

ile uğraşırken, Venediklilerin ·hile ile Navarine girerek kı,ımandanını

sehit edip kaleyi ele geçirdiklerinı haber aldı. Paşa, vaziyeti Padişaha bildirip deniz­ den yardım istepi. Bayazıd, Kemal Reis"i

30

kadırga ile gönderdi. Türk denizeisi ani

olarak Navarine geldi. Limandil bulunan Venedik donanmasına saldırarak ilk hamle. de sekiz düşman gemisini zaptetti. Öteki kalelerden vazgeçen Ali Paşa da karad� n Na­ varine gelmi�ti. Paşayla Reisin karadan ve denizden yaptığı hücumlar kaleyi Venedik­ lilerden kurtardı.

Haçlı Donanmasmm Faaliyeti: İkinci Bayazıd İnebahtı, Modon ve Koron fetihna· m elerini valileri ]le yabancı hükümdar ve elçilere gönderirken, Venedik de her zaman olduğu gibi Türklerle tek başına savaş kudretini kendinde bulamıy�rak Papaya, Alman İmparatoruna, İngiltereye, Fransaya,

İspanyaya,

Napoliye, Lehistana ve Macarİstana

müracaatla yatdımlarıriı rica ediyordu. Nihaye t haçlılık ruhu ve Türk korkusu Venedik, Paıpa ve Macaristan atasında bir . ittifak yapılmasına sebep Fransa da denizden yardım vadettiler.

oldu

( 150 ı ) . lsp�nya · ve

Venedik d onanınası Papa, lspanyol ve Fransız gemileri ile birleşt:ikten sonra bü­ yük bir H<J.çlı. çapuluna çıktı. Haçlılar, Akdeniz adalarında ve sahillerinde epey

tah­

ribat yaptılar. Türk donanması lstanbı,ıla döndükten sonra ise bu büyük donanma ad�ta korsanlığ,ıi başladı. Navarinde ani bir baskınla on bir Türk gemisini zaptetmiş olan İtal­ yan amitali, açık denizlerde ele geçirdiği birkaç Türk geınisinin de askerlerini astırdı. lspanyol donanması ise Anadolu sahillerinde tahribat yaptı. Fransızlara gelince, Ve-


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

nediklilerle bir.le�p

200

45

gemi ile Midilliye hücu:m ettiler. Karaya

ı 0,000

rak adanın merkezini kuşattılar.

asker çıkara­

Manisa valisi bulunan Şehzade Korkud, düşmanın Midilliye asker çıkardığını haber

alınca silahdar ağasını

800 savaşçı ile imd::ı.da gönderdi. Silahdar ağası geceleyin gemi­ lerle Midilliye geçerken bunu haber alan düşman meşaleler yakarak donanmasıyla Türk­ lere hücum etti. SilSıhdarla askerin bir kısmı şehit oldularsa da geri kalanlar kuvvetli düşman donanmasının elinden kurtularak adaya çıktılar ve kılıç kuvvetiyle kendilerine

yol aÇarak kaleye girdiler. Oradaki askere kuvvet verdiler.

Düşmanın, sahillerine bukadar yaklaştığını hather alan padi�h da, bu cür' ete kı­ zarak Hersekoğlu Ahmed - Paşa il� Anadolu Beğlerbeğisi Sinan Paşayı Midilliye' · �ön'­ derdi.

Diğer taraftan şehri kuşatan kuvvetler sıksık kaleye hücumlar yapıyorlardı. hücumlardan birisinde Fransız kuvvetleri kumandanı . maharetini

ve

Bu

kahramanlığını

göstermek için en öne geçtiyse de bu, kendisine pek pahalıya mal oldu. Bir . Türk eri . Fransız kumandanının kafasını UÇUJ11Verdi. Bir�z sonta kumandanlarının kafasını ka­ lede asılı olara•k gören Fransızlar korku ile çekildiler

[3 ı ] .

Bu sırada Ahmed Pasa da d onanmasıyla Midilliye yaklasmak . üzere idi . F ransızc 29 gemiy-i bile beklemeyi gözlerine ala.

'

'

lar bunu haber alınca Radostan imdada gelen

madılar. Askerlerini gemilerine bindirerek �üratle uzaklaştılar [ 3 2 ] . Daha sonra Vene� . dikliler de gemilerine bindiklerinden, Ahmed Pasa imdada geldiği zaman adayı bos ' buldu. '

1

Bu deniz savaşları esnasında Venediklilerin en büyük kan Santa Mavra ·ve Kefa­ lonya adalarını Türklerden almaları oldu�

Dalmaçya, Bosna Ve Morada Çarpışmalar:

İkind Bayaziq Kefalonya kayıbını

Dalmaçya ve Bosnaya yapılacak akınlada çıkarmak istedi. Elbasan sancak beği bulu­ nan Evrenos oğullarından İsa Beğ oğlu Mehmed ile İskender Paşanin oğlu Mustafa akın � emri aldılar. Dalmaçya ve Bosİıada bir takım kaleler ele geçirerek cıvarı talan ettiler. Morada da ufak tefek kal el erin ele g:: çirildiği .sıralarda Anadoluda çıkan hadise­ ler, Pad1şa:hı müşkül mevkiele bıraktı. Filhakika İsmail Safevinin ilk sarkıntılıkları ile Tur. gud ve Vars�k a�retlerinin isyanları bu sıralarda oluyordu.

Banş :

P� dişah, Anadoludaki vakaları önlemek için, Venedikliler de artık savaşt�n

ıbir fayda beklemediklerinden barış istiyorlardı. Nihayet bu barış Venecijğin lstanbula yoi­ ladığı bir elçi ile Türkler arasında

14

Birincikanun

1 5 02

de imzalandı�

olan muahede ile Venedikliler Türkl rin zaptettikleri yerlerin bahtı v.s. )

.Santa

31

maddelik

( Modon, Koron, İne­

üzerindeki Bayazıd' ın hakimiye tini kabul ediyo:dar, zaptettikleri adalardan

Mavrayı d.; Türklere bırakıyorlar, yalnız Kefalonra kendilerinde kalıyordu. ' Fransızların Türklere karşı böyle . §.övalyece hareketleri

[31]

az

itlıTı ! .

değildir. Fakat her defasında

aynı akıbetle karşılaşmışlardır. Bilhassa büyük Haçlı seferlerinde bu şövalyelik ruhundan pek çok Fransız __ka:f�arını Türk kılıçiarına teslim etmişlerdir. Bu cefelik» ile C§Övalyelib in· tabii bir ne­ ticesidir. [32]

·

Fakat bu çekilme de pek karlı olmamıştır. Çünkü Fİ-;ınsızlar şiddetli bir fırtınaya . tu­

tularak gemilerinin büyük bir kısmını kaybettiler ve : ancak pek azı kurtUldu.


DOKUZUNCU SAVA$

Türklerin Arnavutl u kta ki Bazı Ka l elerl e Akden izdeki Bazı Ada l a rı Zaptı : 1537-1540 Kısalt�a : Bu savaş, Kanuni çağında Venedikli italyanlarla. yapılmıştır. Savaşta Türkler yalnızdır. V enediklilerin ise birçok müttefikleri varıhr. · Bilyük Türk denizeisi Hayreddin Pa;ıanın Akdenizi tamamen Türk hıi­ kimiyetine sokmak için Venedikle. savaşmak istemesinin, Türk olmıyan iki sadıra.zamın bunu boyuna önlemelerine rra.ğmen, nihayet Padi§a.h tarafından kabulü bu savaşı doğurmuştur. ilk ola.ra.k Korfo kuşatılm'!§, mevsim geç ol­ duğmıda.n za.ptı ileriye bırakılmıştır. Bu savaşın en mii.him faaliyeti deniz­ lerdedir. Hayreddin PCI§a, Akdenizdeki yirmi beş Venedik adasıniı. hiicum derek kimini za.ptetmi§, kimini vergiye ba.ğla.mışt·ır. Bu. akınları svra.sında Hayreddin PCI§a.yla. karşılaşmak istemiyerek daima Tür!c

dii.şma.n donanma.sı

dona.nma.sında.n uzaklarda. bulunmuştur. Savaşın en biiyük karşılaşması Pire­ vezede yapılmıştır. Hayreddin Paşa. kuma.nda.smda.ki Tii.rk dona.nma.sı ken­ disinden çok üstün Haçlılar donanmasını yenerek Türklere Akdeniz ha.ki- · miyetini temin etmi§tir. Karada. biiyük çarpışmalar yoktur. Neticede

Venedikliler Ista.nbııla. elçi göndererek za.ptoluna.n yerlerin

çoğunıın Türkiyede kalmasını ve sava§ tazmina.tı olarak 350.000 duka. altım vermeği kabul etmi§ler.

Savaşm Sebepleri: Türkiye, Venedikle İkinci Bayazıd çağındanberi ( 1 5 02) barı1

halinde bulunuyordu. Osmanlı Türkleriq.İn büyük pad�ahı Kanuni Süleyman Asyada

ve bilhassa Avrupa içine doğru ilerlemek için yaptığı savaşlada meşgul olduğundan Venedik tarafına pek göz çevirmiyordu. Halbuki bu müddet içinde Venedikliler sava�

sebebi olabilecek muhtelif hadiseler de yapm�lardı. Fakat Tür-k kanında:n- ·olmıyan iki sadırazam, �adiseleri kapatarak V enediği yeni bir savaş belasından kurtanyorlar­ dı

[33] . [33]

B.u sadırazamlar İbrahim ve Ayas Paşalardır. Birincisi ozaman Venediğe tabi olan Pat-

rasta doğmuş, Türklük kendisini yetiştirip. .sadırazam yapmak gibi büyük bir şerefe ulaştırınca o da Venediğin koruyucusu olmuştur. B.arbaros Hayreddinin Venedikle çarpışma iSteğine her zaman engel olan ve sedarette kaldığı müddetçe Venediği Türklerle savaşmak afetinden kurtaran bu Türk olmı­ yan sadırazamdır. Yani Türklüğün genişlemesine, güçlenmesine elinden geldiği kadar engel olmağa çalışmıştır. Arnavut olan Ayas Paşa ise, Venediğin barış bozucu

hadiseler yapması karşısında

Türkiyenin §erefini korumak için harekete geçmek lüzumunu hiç duymanuştır. Türklük bizden ol­ . mıyanların bu hıyanetleı1oi hiç unutmamalıdır.

.


Tarihte Türk .:. İtalyan

SavaŞları

Yenediğİn Giritteki donanm�ı, hiçbir sebep yokken «İskenderiyell Genç Mura­ bıt» diye ün almı� olan o devrin ünlü bir korsanına saldırarak 'kaptan gemisini ve

dört

kadırgasını zaptetmi�, ikisini de batırmı�tı. Bu çarpı�mcı.da

köle

ye�çeri ve

300

sul�:r içinde yok oldular. Genç korsan d� aldığı sekiz yar�dan kanlar

ı 000

akarak denize

a,h ldı. Fakat Venedikliler kendisiıli denizden çıkartıp ihtimarola yaralarını iyile�tirdiler.

Türk Padi�a:hına sava� , vesilesi vermiş olmamak için 'korsanı ge_mÜeriyle yurduna g B n­ derdiler. Bir başka hadise de Venedik sularında oldu.

Buğday yükletmek için Venedik

limaniarına girmiş olan iki gemi Venedikliler tarafından zaptedildi. Fakat Doç her iki hadisenin de bir yanlı�lık e_seri olduğunu bildirmek ve özür dilemek üzere lsta.nbula ·

adam gönderdi. O vakit sadırazam olan İbrahim

Pa�a da bu hadieeleri örtbas etti,

V enediğe bir ziyan getirmedi. Ayas Pa�a zamanında da ba�ka iki hadise oldu : Türk kuvvetleri Arnavutlukta sava�la meşguldüler. Donanmanın da iştirak ettiği bu çarpı�malarda, on iki Türk kadırga:sı talan İçin ayrılmış bulunuyordu. Kıorfo civarına geldikleri sırada o devrin

büyük Hirıstiyan amiralı ve denizeisi olan

Anderya Dorya, donanmasıyla !imanda bulunuyordu.

Bunu bir "fırsat bilerek y.a�n­

daki Venedik gemileriyle on iki Türk kadırgasının ü�erine atıldı. kaptan(ı� idaresinde bulunan Türkler,

Bu gemiler

«Ali» adındaki bir

dü�man donanmasıyla sabahtan ikincliye kadar

vuru�tular. Bir haylı da düşman kırdılarsa da sonunda çokluk olan Hırıstiyanlar üstün geldiler. _Türklerin vuru�a vuruşa hemen h epsi şehit düştü. Gemiler de dü�man eline geçti. Bir başka Türk gemisi de, yine Korfo sularında, Venedik donanmasının karakol gemisi tarafından zaptolundu. Devlet tercümanı ·

Yunus

Beğ, barış halini muhtelif

vak'alarla hozcı.n Venediğe Padişahın yeni iihtarlarını :bildirmek

Üzere b e�nci d.efa

olarak Venediğe yollandı. Bu defa da Venedlğin d ö�t kadırgası Yunus Beğin üç ge­ misini Kiorfo körfezinde takip ve t�zyik etti.Yunus Beğin elçilik iddialarına ehemmiyet verilmiyerek toplarla

Türk kadırgalarına

hücum yapıldı. Netic�de gemidekilerin bir

takımı �ehid, bir tak;mı da esir oldu. · Venedik Senatosu Yunus Beğin kadırgalarını

kovalıyan

hapsetti. Daha önce Korfo sularında bir Türk gemisini

Kont

Grade

zaptetmiş olan

Niko'yu

Kontarini'yi

muhakemeye sevketti. Fakat artık bu hadi� e tarziye yerrnek ve özür dilernekle kapa­ nacak soydan değiİdi. Kanuni sava�a karaz 'Verdi.

Türklerin Korfoyu Kuşatması :

Padi�ah,

Hayreddin Paşanın.

Akdenizi

tamamen

Türklere ait bir içdeniz haline sokmak için yaptığı savaş teşvjklerini nihayet kabul etti. Yunus Beğ kadırgalarının Korfo sularında tak�binden bir ay kaçİar sonra Avlunyada . bulunan paŞaya Korfo ya hareket emrini verdi. Barbaros, Lutfi Pa�a ile 2 5 , 000 askeri ve

30

topu

ı537

yıhnın

25

a ğustosunda karaya çıkardı. Birkaç gün sonra vezirler Ru­

meli beğlerbeği, yeniçeri ağası ve akıncılar ağası da

25 ,000

Jcişilik bir kuvvetle geldi­

ler. Kaleden üç mil mesafede bulunan Potamo üç gÜn yağma edildi. Korfo kuşatması başladıktan sonra Padişah da gelerek kalenin karşısında o tak kıİ�du (

ı

eylül

ı 5 3 7) � .


Tarihte · Türk - İtalyan SavaŞları

48

Kalenin kuşatılmasİ bir ay kadar sürdü. · Atılan toplar surlarda birçok gedikler aç­ mıstı. Umumi bir h ücum kaleyi Türk silahlarına boyun eğdirecekÜ. Fakat bir yandaa kale kuşatılırken çok büyük olan adanın her yanına da akıncılar yayılmıştı. Bunlar ada­ , ·d ari sayısız esir ve ganimet elde ediyorlardı. Bu sırada havaların birdenbire cleği�mesi kuşatmayı güçleştirdi. Deniz vakti geç­ rneğe başladığı gibi havalar da iyice soğumuştu. Bir gün öyle sert bir yağmur yağdı ki ordugahta zedelenrniyen çadır, hayvan ve insan pek az kaldı. Padişah bu hali görünce «şimdiki halde kaleden vazgeçmek lazımdır» diyerek kuşatmanın

kaldırılması emrini

veı'di. Hayreddin ve Ltitfi Paşalar birkaç günlük izin rica ettilers� de razı olmadı. Fil� hakika kalenin zaptı için ıbir saidınş kafi idi. Lakin Padişah kandırılamayınciı. kuşat­ ma kaldırıldı. Asker gemilere bindirildi. Ey İül sonlarına doğru ada tamamen bırakıl­ mış oldu

[ 34] .

Türklerin Akdenizdeki Vıenedik Adalırim Alması : Korfodaki çalışmalarıli boşa . gittiğini gören Hayreddin Paşa, oradaki muvaffakıyetsizliğin acısını Akdenizdeki Yene­ dik adalarından çıkarmak istedi. Serdar Lutfi Paşa donartmanın büyük bir kısmı ile Is­ tanbula dönerken, Hayreddin Paşa

çekdiri ile Akdenize açıldı. He­ . nüZ Venedik eiinde bulunan yirmi beş adaya birer bi;er h ücum etti. Bu irili ufaklı

70

kadırga ve_

30

adalardan on ikisini zaptederek Türkiy�yP. ekledi. Öteki on üçllnü ise yalnı� yağma etti. Hayreddin adıinn Akdenize saldığı büyük korku bu adalarda pek fazla idi. Oriun ıçın çoğu daha ilk ihtarda teslim oldular. Türk denizcisine dayanmak İstiyenler ise · ne­ ticeyi birkaç gün geciktirmekten başka bir şey yapamadılar. Hayreddin Paşanın aldığı veya yağma ettiği adaların meşhurları şunlardır : Sira ( =Siros) , Skiros, jura (= ·Kirag �s, ) . Pagos, İyos, Stamı,:>ella, _ Egin ( Paşa bu adadan

6000

esir alm�tır) , Paros, Antiparos, Tine ve Naksos ( = Nakşa) adaları.

Hayreddin Paşa bu son ada ile bir andiaşma imzalamış, ada hakiminin yıllık

5 000

dı,ıka altını vermesini . kabul etmiş, ilk vergisini derhal almakla beraber adadan ayrıca para ve eŞYa olarak donanması hiçbir

20. 000

yerde

duka almıştır. Hayreddin, bu fetihleri yaparken Venedik

karşısına çıkmağa cesaret . edemiyor, yalnız bütün Avrupay ı

Tıirkler aleyhine Çevirip bir birleşik donanma teşkiline uğraşıyordu. lstanbula döndüğü · zaman · Padişah büyük Paşasını bu muvaffakıyetlerinden dolayı divan da iltifatla kabul etmiştir.

Kalıuninin, ricalara rağmen, kuşatmayı kaldırtmasının sebebini anlamak pek de mümkiin

[34]

değildir. Tarihierin bu husuSta verdikleri bllgi de

durumu

iyice aydınlatmıyor. Mesela Solakzade,

padişahın cben bir mücahid lrullırnu bin böyle hisara değişmeill.» diyerek kuşatınayı kaldırttığını ya­ zıyor (s. 494) . Bu sözden maksat pathyan bir düşman güllesiniİı bir anda dört Türk askerini öldür.:.

mü§ olması :dvayetidir. Bu rivayet birçok tarihlerde vardır. Peçevi de rivayetten bahsediyor, fakat bunu pek de doğru bulmuyor (1,198). Hammer ise cpadişah, Osmanlı müelliflerine göre, bin kalenui teshiri bir müslümanın mem�tma muadil olmıyacağı beyanıyla muhasarayı kaldırttı » diyor ( V, 186..,187) .

.


Tarihte

Türk - İtalyan

Savaşİarı

Türklerin Anabolu( = Navpelva) yu Kuşabnası : Korfo ku�atmasının kaldırıldıği sıralarda, Padişah, Mora sancak beği Vezir Kasım PaŞaya A;;,_abolunun ku�atılması em.- · rını verdi ( İkinci Bayazıd, düşmanına Modon ve Koro�' u� Türkiyeye eklenmesini kıi"- • bul ettirdi �i 1 5 02 barısında buralardaki . Venedik hukuki:inu tanımıstı). . �'-' Kasım Paşa 1 4 eylül 1 5 3 7 de Anaboluyu kuşattı. Denize doğru uzanmı� bir dil · üzerinde. olan şehrin bjr yanı yanaşılmasına· imkan ohnıyan dik kayalarla çevrili, Öteki yanı ise deruzdi. Bundan dolayı karaya a�ker çıkarmak pek güçtü. Birçok yerlerin de •

t

..

sığ olması büyük gemilerin yanaşmasına en geldi.

Bu ku�atma bir yıldan çok sürdü. Önceleri paşanın topla:rı olmadığından umumi

hücuma kalkamtyor, şehrin duvarlan altında küçük . vuru�malar oluyordu. Bunlardan bir tanesinde İtalyanlar baŞları da içlerinde olmak Üzere · elli · ölü verdiler. Kasım Pap ancak ertesi yıl haziranından sonra top ku!lanmağa ha�lıyabildi. Türk askerleri �ehrin

bin adım kadar yakınına geldilerse . de kaleyi ele geçirmek mümkün olmadı. Pa�a, 1 4 . ikincitt:şrin 15 38 de kuşatmayı kaldırdı. Argosa döndü. Oradan da İnebahtıya çekildi.

Türklerin Pireveze Zaferi : Hayreddin Paşa 1 5 38 de yeniden Akdeniz seferine çıktı. Akdenizin Venediğe ait ve vergiye bağlı adalarına rıllık, _ �iyiuetlerini yaptı. Türk llt . etmedi. Mukavemete gütüne karsı durmak istiyenlere hadlerini hildirmekte · .teredd . karar veren Siyatus ( = Sciathus) adasının bir kaya üzerine J'Çılmış olan kalesini altı '

.

.

gün dövdükten sonra yedinci günü hücumla zaptetti. İçinqekiletden çoğunu kılıçtan ge­

çirdi. 3400 esir aldı. Türk k arsaniarına kar�ı rnukavem_etiyle meşhur olan Skiros adası da Hayredpin Pa�amn gözükmesiyle derhal boyun eğdi. Yıllık 1 000 altın vergiye bağ­ landı. Daha evvel zaptolunmuş diğer bir takım adala_ra d� vergi konuldu. Yeniden

bazı Venedik adaları zaptedildi.

Fakat Hayreddin Paşanın asıl arzusu Avrupanın en �üyük denizeisi olarak tanınan

ve Cenevizli bir İtalyan bulunan Anderya Oorya ile

bütün ününe rağmen bu karşılaşmayı hiç istemiyordu.

�arşıla�maktı.

İtalyan amirali ise

Nihayet Hayreddin Paşa Haçlılar donaıı�asının Pi�evezeye hücum edeceğini . ha­ ber alcii. Derhal kumandasındaki ·gemilerle oraya yelken açtı, dü�mandan önce geli(> limana demidedi. Bir müddet sonra Anderya Dorya idaresindeki Haçlılar d onanınası da g�ler�k limanın dış�na demir attılar ( 2 5 eylül 1 5 3 8 ) . İ�te burada dünya deniz çar­ pışmalarının en büyüklerinden biri yapıldı. Bir tarafta denttierin eşsiz yiğiti Hayreddi�ı Pasanın kumandasn�da Türk; öteki tarafta İ talyan amiralı Anderya Oorya idaresinde '

.

.

Haçlılar don�nması ;· ''yrıca Türk donanmasında istikbalin Barbarosu Turgud ile Murad, Salih ve Güzelce Reisler, Haçlılarda da devi-in . en kudretli Hıristiy'an arq.İralları vardı.

Oorya, Hayreddin Pa�ayla çarpı�mak istemiyor, çekiİ� ek fikrini güdüyordu. Hat- ' ta büyük çarpışmadan birkaç · gün önce Hayreddin Paşanın uygun olmıyan bir durum� ­ . da yaptığı bir meydan okumaya karşı dıı. çekilmekle mukabelede bulunmuştu. Fakat 2 8 eyliil 1 5 38 de toplanan arnİrallar meclisi, Ooryanın çekilılıek isteğine rağmen sa­ vaşa kmar verince donanmalar boy ölçü�meğe mecbur kaldılar. Akdeniz hakimiyetini temin eden bu savaş büyük bir nispetsizlik içinde yapıldı.

Hayredı:!in Paşanın idaresi altında ancak 1 20 gemi vardı. Bunların. bir kısmı da pek yeni de:ıildi. Halbuki Venedik; Papa, İspanyol, Portekiz, Fransız ve Rad os gemilerin� .

-


Tarihte Türk itaiyan Savaşları

-

den mürekkep bulunan Haçlılar

300

kadar büyük gemiye sahiptiler. Ayrıca bu büyük

kuvvete eklenmiŞ olan irili ufaklı burda ve gönüllü gemileriyle Haçlılar donanınası

600

yelkenlik korkunç bir kuvvet teşkil ediyordu. Türk donanmasının ortasına Hayreddin Paşa, sağına- Turgu d, . soluna da

Salih

Reis kumanda etmekteydi. Haçlılar da ku mandayı en Usta amiralları arasında bölüş• müşlerdi. Akdenizin - bütün büyük denizcilerini karşı . karşıya getiren

savaş böyle ya­

pıldı. Hayreddin Paş�. azlık olmasına rağmen, teşviklerle askerinin kahramanlığını büs­ bütün arttırarak düşmana atıldı. Barbarasla çarpışmaktan zaten çekinen Dorya, az za­ manda kumandası � ltındaki büyük donar. manın kötü duruma düştüğünü gördü. Oor­ ya, kararsız hareketlerle çırpınırken Türk denizeisi serbest ve cüretli hücumlarıyla düş­ manı sarıyordu. Daha ilk hamlede iki Venedik kadırgası Türk toplarının ateşi altında havaya_ uçtu. Bir . Venedik ve bir de Papa gemisi zaptolı..i narak içindekiler kılıÇtan geçi­ rildi. Perişan duruma: düşen Haçlılar donaııması büyük bir felakete uğramak üzere idi. Fakat gece Hırıstiyahların yardımına yetişti. Hırıstiyanlar g;ceden istifade ederek karmakarısık bir halde birer tarafa kaçıstı.

.

.

lar. Ertesi sabah Hayreddin Paşa denizde h..içbir düşman gemisi bulamadı. Paşa, oğlunu esir edilen dü

�ınian

amirallarından ikisi ve

zafer rlıüjdesiyle

lstanbula

gönderdi.

Ozaman Yanboluda bulunan Padişah haberi öğrenince şehirde büyük şenlikler yaptır­ dı. Akdenizde Türk bayrağının hakimiyetini ternin eden bu zafere mükafat olarak Pa­ dişah, kaptanını� tahsisatma

1 00,000

akça ekledi

[35) .

.Venediklileiin Kastel Nuovo'yu Zaptı, Türklerin Geri Alışı : Türklerin önünde müttefikleriyle birlikte bozguna

Pireveze savaşında

uğrıyan Velted'�klil�r

k·ac;,ı:utarken

Hersek sınırında ve deniz kıyısındaki Kastel Nuovo'yu kuşattılar. Hersek sancak lbeği Balı, askerleriyle yardıma geldiyse de kaleyi kuşatılmış bulup yardım- edemedi. Kuşat­ manın üçüncü günü düşman, kaleyi zapt ile ahalisinin kimini öldürdü, kimini de

esir

etti. �;

[35] Deniz tarihimizin_ en parlak zaferi olan P:ireveze savaşı ve · hatta savaşın yapıbş §ekli hakkında tarihlerio verdiği bilgi pek de birbirinin aynı değildir. Bütün tarihlerin . aynı olarak yaz­ dıkları şey savaşın neticesi, yani Türk zaferidir. Irkunızın en büyük çocuklarmdan biri olan Hay­ reddin Paşa bu zaferiyle yalnız Avrupanın birleşik donanmasını dağıtmakla kalınamış, Türk de­ basının İtalyanlardan nasıl ve ne derece üstün olduğunu bir kere daha gösternıi;itir. Bu· savaş · Hay­

red4in Paşa ile boy ölçüşmeğe biç yanaşmıyan İtalyan Anderya Doryanın, fikrinde ne kadar haklı ol ­ duğuna bir deilldir. On altıncı asır vardır: ·

Şairlerinden·

birinin, Hayreddin Paşaya

bitaben yazdığı bir

Akdenizi himmetinle kendine ettin koru,

şürde şu kıt'a

1

Bir domuzdur ol Koru içinde Anderya Doru. Ol domuzu öldiirüb ol koruyu 'm1ıh kem koru, Vaktidir ey Gazi Hayreddin Paşa yelken aç!

Türk paşası, Akdimizin domuzunu bu parlak zaferiyle manen öldürüp şairin isteğini de yerine getirmi!ltir.


Tarihte Türk - İtalyan Sava§ları

51

Padişah V enediklilerin bu tecavüzünü haber alınca Rumeli Beğlerbeği Hüsrev Pa­ şayı kalenin geri alınması için gönderdi. Hayreddin de paşaya denizden yardım etti. Anderya Ooryanın kaleye bıraktığı muhafızlar Türklere ancak birkaç gün dayanabil­ diler. Kale tekrar zaptedildi.

Barış Teşebbüsleri : Türklerin Kastel Nuqvo üzerine sefer haziYlıkları devam eder­ ken, Venedikliler Pireveze bozgunundan sonra d enizleri de · tamamen kaptırdıklannı görerek barış için teşebbüsler_e girişmişlerdi.

)·5 39

düşmanlarınd

rusanından

itibaren

lstanbula elçi gönderilmeğe başlandıysa da, barış şartlarını müzakere etmek �zere gelen � payİtahta �lasabildi. Ka­ Tomazo Kontarini ancak Kastel Nuovo'nuıı zaptından son� . nuni Süle man elçiyi res�i olarak kabul etti. Fakat ona hitaben söz söyle edi. Padi­ . şah, konuşma müddetince elini mütemadiyen göğsüriün üz.erinde bulundurmuştur ki

y

saray erkanı bunu kızgınlık hali olarak tefsir etmişlerdir. Müzakere sırasında Kontarini Türkleıin zaptettiği bazı yerlerin geri verilmesini istedi. Fakat bu istek bakaretle reddolundu .. Vezirler bu isteğe karşı öyle ağır bir takım isteklerde bulundular ki İtalyan elçisi daha yaman teklifler karşısında kalmaktan kor­ karak müzakereyi bitirmeyi tercih etti, salahiyetinin fazla ı;ılmadığını üzerine sadırazam elçiye -barış yapmanın daha

söyledi.

geniş salahiyetler istediğini

Bunun·

anlatmak

maksadıyla- şöyle dedi : - Bizzat Venediğe gidiniz. Fakat padişahın oğullarının sünneti ve kızının evlen­ mesi düğününde hazır bulunmak üzere· eylüld e yine gelinizJ

Banş : 1 5 40 yılının ba�larında Venedik, barışı bir an önce imzalamak için lstan­

bula ayand�n Lci gi Badoaro'yu gönderdi. Ayan meclisi ile Onlar meclisi elçiye ayrı ayrı salahiyetler vermişlerdi. Baddaro'nun A�an meclisinin istelde rini tebliğini

vezirler şiddetle

reddettiler.

Eğer Venedik barış istiyorsa daha büyük fedakarlıklar yapmak mecburiyetinde olduğu­ nu elçiye anlattılar. Üç ay süren müzakerelerden sonra elçi Türklerle barışı imzaladı. Bu andiaşma ile Venedikliler Malvazı ve Anabolu ile Dalmaçya kıyısındaki Nadin ve Orana kalelerini,

Hayreddin Paşanın zaptettiği Akdenizdeki adalarının çoğunu Tü•·­

kiyeye bırakınayı kabul ediyor, ayrıca sefer tazminatı veriyo�du.

.,_

olarak da

15 0,000

duka altını


53

Tarihte Türk - İtalyan Savaşlan

tan paşa onlara «Türk pad.işahının emri sizin lstanbula gitmeniz, adanın zaptolunma­ sıdır» dedi. Hiçbirisini söyletmed.i. Gönderdiği bir miktar askerle Piyale kaleyi savaşsız ele geçjrdi Bir müddet sonn da kendisi donanmayla liman� girdi. Ada ve kale tamamen zaptöhındu. Cenevizliler - adadan çıkanlıp memleketlerirıe gönderildi. Halk yerinde kaldı.

c

Piyale hu hizmetine mükafat olmak üzere yeni pacli�ah tarafından kubbe vezirliği derecesine yükseltildi

[37]

[37] .

Kubbe vezirliği «Davan-ı

Hüınayun» da 5adırazamın yanında bulunmaya selaruyet veren

ve 40,000 akça tahsisa.tı olan bir rütpedir.


ONUNCU

SAVAŞ

Türklerin Sa kızı Zaptı : · 1566 .

Kısa/tma : Siı.k,.z adası, Kanuni Sultan Süleyrrıan çağında ÇeneviZlilerd � alın­ mıştır. Sakızın, Tür�iyenin. savaşlarında dii.şmanlara yiıphğı yardıml4T1 . unutmıyan · padişah Sigetvar seferine çıkarken Piyale Pa§ayiı adanın alın­

masını emretmişti. Piyale 60 kadırga ile Sakıza gitti. Adanın beğlerini kandırm.rak, 'aslcerlerini vuruşmadan ,şehire soktu. Bu ruretle büyük Türk padişahının buyT'Uğu yerine geldi.

Sava,m Sebebi : Sakız, Fatih zamanında Türk donanmasının Akdenizdeki akınları

sırasında ı 455 te :Vergiye bağlanmı�tı. Fakat ozamandanberi Türkiye aleyhine çalı�­ ma:ktan .· geri d'Jrma�la:rdı. Sakızlılar Türkiyenin savaş halinde bulunduğu devletlere Türkiye hakkında işe

yarar

bilgi verirler, padi�ahın donanınası denize . çıktıkça kaç ge­ Hatta bazen . zayıf Türk

miden mürekkep olduğunu, ne tarafa gittiğini bildiririerdi gemilerine zarar vermekten bile çekin �ezlerdi.

Kanuni Süleyman, son savaşı olan Sigetvar seferine çıkarken, Piyale Paşaya, ne

�ekilde ol�rsa olsun adanı� zaptedilerek bu derdin yok edilmesini emretmişti.

_

Türklerin Sakızı Zapb: Piyaleı Pa�a haharda 60 tan fazla gemi ile Akdımize çık­

. tı. ı 4 nisanda adanıri önüne geldi. Sakız beğleri Türk donanmasını görünce adamla­ rıyla birçok hediyeler gönderdiler. Piyale hediyeleri getirenlere şunları söyledi :

- «Ha�metli Türk padi�ahının kaptanı ve kumandanı olarak donanınayla adala­

nna geldik. Saygı ve edep bu mudur ki beğler kendileri istikbale ve tazime gelmiyor­ lar da bir iki tanınmamı� kimseyi hediye namı altında ehemmiyetsiz bir takım �eyler­ le gönderiyorlar� Demek ki padişaha isyan halindedirle�. Payİtahta döndüğüm zaman . padi�aha ilk söyliyeeeğim budur : Babarda kalelerinin zaptı için gemil�r donatıp gel­

meme izin versin ı»

Pa�a hediyeleri reddetti. Getirenlere de iltifat etmedi. Ozam_an adayı on iki Ceneviz beği idare ediyord':l. Pa�anın bu sözlerini ve hare­ ketini haber alınca . tela�a dü�tüler. Suçlarını affettirebilmek için hep birlikte ricaya gitrneğe karar iyerdiler. Aksi takdirde padişahın gelecek babarda adanın zaptını em­ retmesinden korkuyorlardı. On iki beğ

d�

yemden hediyeler hazırladılar. Büyük kayıklar donatarak kaptan [ 3 6 ] geldiler. Piyalenin elini öptükten sonra af dilediler. Kap.-

pa�anın ba�tarduma :-_.

. «Ba§tar�� en büyük gemilerdendir. 26-36 oturaklı olur. Kürekler be�, altı veya :yedi ki§i tarafından Çeitiıi*. Paşa ba§tardaları 36 oturakhdır. Her küreğini yedi : ıd§i çeker. Ba§tardalarda SOO kürekçit 216 :; $a:va§çı ve diğer denizcilerle birlikte toparlak olarak 800 kadar tayfa bulunur. [36]


ON BiRiNCİ SAVAŞ

Tü rklerin Kıbrısı Zaptı 1570-1573 ·

Kısaltma: Bu savaş, İkinci Selim çağında Savaşı Tii'rkle1·

yalnız;

Venedikliler ise

Venedikli Ceneviz,

İtalyanla1·la

Papa,

Malta,

olmuştru.r. İb-panya,

Portekiz ve diğer ufak müttefikZere malik olarak yapmışlardır. Bu üç yıllık savaşın açılmasında Jozef Nasi adlı bir Yahudinin ·rol-ü. mühimdir. Saııaş, padişa.hın Venedi e bir elçi gönderip •barışın devam-ı .için

d

Kıbrısın terkini istemesi ve Senatonun bu teklifi reddi ile başlqmı§tı'l" ,

.

.350 acmiden mürekkep 'Türk donanması Kıbrısa aske·r çıkararak sa­

vaşın ilk yılında Le/koşa, ertesi yılında Magosa zaptedildi. Bu sUTetle Kıb­ rıs Türklerin eline geçmi§ oldu. Türklerle yaln1.z 1sa1ıaşamıyadağını bilen Venedik 1571 de İspanya ve Papa il·e bir ittifak andİa§ması imzalamı§tı. Kıbrısı-rı tamamen Tii-rkler 'tarafından zaptı iizeırine Portekiz, Maı.ta ve Ce­ neviz de onlara iltihak ettiler. Bu suretle meydana gelen Haçlıla.r donan­ ması Türk dnna.nmasıyla. tarihlerimizin <ıSıngın ,Deniz Sa1xışı"1> dedikleri inebahtı çarpı�•masını yaptı. Bu saııaşta Türk donanması Haçlılar tOJrafın­ dan yok edildi. Ancak Uluc IAli kumandasındaki pek az gemimiz kıırtuld:u. Bu felaket iizerine Istanbulda biiyiik bir a.zimle bir kış içinde yeni­ den donanma hazırlandı ve artık denizlere hakim olduklarını sanan Haç­ l ıların şaşkınlıkları arasında. ertesi yaz Tiirk dona.nması Akdenizde aöriin­ dii. Türk azminin bu şekilde belirmesi Venediği 1b�rışa mecbur etti. Venc·· dikliler 300.000 duka

sefer masrafı vermek, Kıbrısı Tü:rklere bıl"akmak,

Zanta adası için verdikleri 500 d·u.kalık vergiyi 1500 du.kaya çıkarmak şa·rt­ ları ile andla§ma yaptılar.

SaV&\!IR Sebepleri : Bu sava�ın en mühim amHierinden biri Jozef Nasi adlı bir Yahudidir demek yanlı� olmaz. Portek.izli olup mecburen Hırıstiyan dinine giren ve Ka­ nuni çağında Istanbula gelerek zengin bir Yahudi kızı ile evlenip yine eski dinine dö­ nen bu Mus.evi, ozaman �ehzade. olan Selime takdim ettiği inciler, mücevherler ve �a­ raplarla· okadar yaranmı�tı ki Kütahya valisi bulunduğu sıralarda �ehzaderılin adeta

yakınlarından olmu�tu." Yahudi, Kıbrı-s hakkında �ehzadeye öyle diller dökerdi ki, Se­ lim , ozamanlardan ada hakkında niyetler beslemeğe ba�lamı�tı.

Diğer faraftan Kıbrıslılar· ötedenberi andla�malara saygı göstermezler , zayıf Türk gemilerine saldırırlardı. Hatta Selim �ehzadeliği sıralarında Mısıra at, şeker, pırınç gibi �eyler ısmatlamı�. bunları getiren gemileri Kıbrıs korsanları zaptederek adalarımı götürmü�lerd,i. Gemidekiler eşyaların .Şehzade Selime ait olduğun� her söyleyi�!erinde «ne malum ? » cevabı ile kar�ıla�mı�lar, S'!lim mallarını alıncaya kadar haylı vakit geç­ mi� idi. Padi�ah, daha ozamandan Kıbrıslılardan öç almayı kafasına koymuştu. Fakat bu gibi korsanlıkları sıksık tekerrür ettikçe Kıbrıslılar inkar yoluna saparlar, bunu ya­ p �nlar�n Mesine ve Malta gemileri olduğunu söylerlerdi. .

Padi�ah daha saltanatının ilk yıllarında Kıbrıs seferi için arzularını söylüyor, fakat


Tarihte Türk -· İtalyaİı S�vaşları

.55

sadırazam Sokullu Mehmed Paşa bu işin henüz vaktinin gelmedi�-ine kani bulunuyordu. Padişahtan başka savaş taraftarı olanlar da vardı : Sabık Kap t� Paşa Piyale ve Seli­ min eski lalası Mustafa Paşalar evvelki mağlO.biyetlerini yeni �aferlerle teinizlemek · fırsatını arıyorlardı. Bilhassa Yahu di Nasi i se, padişahtan çok bÜ.yük hituflar umarak,

·.

Selimin hırsiarını kabartmaya uğraşıyordu. Kıbrıslıların,

Mısır �dterdannın gemisini . zap tetmesi üzerine Şehislam EbussuO.d Efendi de savaş için fetva verince sadırazam

büsbütün yalnız kaldı. Padişah, Venediğe önce şikaye tlerini ıbildiren, sonra barışı!l devamı için Kıbrısın terkini İstiyen iki elçi gönderdi. İkinci elçinin cumhura götürdüğü mektup padişahın şi­ kayetlerini sayınakla başlıyor, bu hallere tahammüle şeref ve şanının daha f�zla müsait olmadığını bildiriyor, barış için lazım olan şartı gayet amirane bir ifadeyle anlatıyor­ du. Senato bu teklifleri reddedince savaşa karar verildi.

Donanmanı.n Haı;eketi: Selim, sefer kumandanlıklarını savaşı şiddede istiyen; iki vezirine vermişti : Donanma Piyalenin, kara ordusu Lala Mustafa Paşanın buyrı:.ığunda idi. Bundan başka eski kaptan Müezzinoğlu Ali ile Anadolu, Karaman, Sıvas, Maraş, Halep, Tırhala, Yanya, Mora, Elbasan ve Pirzirin sancak riyle sefere iştirak ediyorlardı. Yeniçeri kethüdası da

5 00 O

beğJerb eğleri de

askerle­

yeniçeri ile hazırdı.

Donanma üç bölüme ayrılarak birbirini takip eden üç ay içind e hareket etti. İlk . " 25 gemiyle martta, sonra Piyale 95 gemiyle nisanda ve nihaye t

olarak Murad Reis

Müezzinoğlu Ali at, yiyecek, mühimmat ve asker nakline mahsus diğer parçalar da dahil olmak üzere

ı 36

yelkenli ile mayısta yelken açtılar. Toplanan bütün gemilerle

birlikte Türk. do nanması ı 80 i kadırga, ı O u mavna ve ı 70 i parça ve karamürsel [ 38·] olarak 360 yelkenliden mürekkep büyük bir heyet teşkil ediyordu. Padişah, askerlerini kayıkla Yedikuleye kadar uğur! adı. Türklerin Lefkoşayı Zaptı : Piyale Paşa

ı 5 70

ağustosunun ilk günlerinde Kıbrısın

Limasol !imanına demir atarak zahmetsizce karaya asker çıkardı. Limasolun yakınında­ ki Leftari kalesi ilk ihtarda teslim oldu. Ağır toplar karaya çıkarıldıktan sonra serdar

bir savaş toplantısı kurdu. Piyalenin Magosa

kuşatmasını

istemesine karşı

toplantı

Mustafa Paşanın fikrini kabul ederek LeEkoşanın zaptı kararlaştırıldı. · Birçok yeni istihkamlar ve

250

topla korunan Lefkoşada

1 0,000

muntazam as­

ker vardı. Diğer muhafızlar ve şehir halkı da hesaba katılsa bile Türk ordusu sayıca çok üstündü. Mustafa Paşa etrafı temizliyerek di. Burada

5 0.000

22

temmuzda_ şehrin duvarları önüne kadar gel­

muntazam askerine yaptudığı bir geçit resmi ile Venediklileri intibaha

davet etti. Serdar, ordusunu yedişer bin. kişilik yedi fırkaya ayırdı. Fırkalarını şehrin yedi tabyasının karşısına dizdi. Kuşatma başladı. [38]

·

Karamürsel hem kürek, hem de yelkenle hareket ettirilen hafif gemilerclir. Osmanlı

Türkleri ilk olarak bu gemileri kullannuşlardır. Önceleri pek küçüktiiler. Venediklilerle temastan· sonra· onlarınkini taklidle Osmanlı Türkleri de karamilisellerinin şekillerini değiştirmişler, ona ya­ kın karamürsel nevi vücude gelmiştir. Bunun cinsleriiii birbirinden ayırniak için oturak sayısı mik­ yas tutulİnuştur.

·


- 56

Tarihte Türk "' İtalyan Savaşları

Bi­ Savaş 5 ı gün sürdü. Önce' top.larla gedikler açıldı. Sonra hücumlara ba.ılandı. ' rinci ve ikinci hücumlarda muvaÜakıyet elde edilemedi. Hatta kuşatmanın 3 ı inci gü­ nü Venedikliler Karaman aske�leri üzerine bir hücum bile yaptılar. Şiddetli bir çarpış­ madan . sonra çok kayıp vererek çekildiler [ 3 9 ] � - Üçüncü bir Türk hücumunda Vene­ di:kliler subaylımnın Çoğunu kaybettiler. 9 ey;lülde yapılan son�ncu hücuı:iıda ise tab­ yaJar zaptolundu. Böylelikle kuşatmanın 5 ı inci günü Lefkoşa Türk askerlerine kap!­ larını açtı. Sehire ilk önce hisarın doğusundan Anadolu ve Karaman askerleri girdiler. Türkler intizamsız bir surette içerilere kaçan düşmanlarını takiple 20. 000 kişiyi kılıçtan geçirdiler. 2000 kişi esir alındı. Diri olarak ele geçirilen kumandanları da öldürüldü. '

'

Diğer bir iki küçük fetih�en sonra Piyale lstanbula döndü. Çünkü kış yaklaşmakta idi ve yakınlarda kışlanacak liman yoktu. Bu yüzden Magosanın .zaptı bir daha yıla bı­ rakılmış oldu.

Tiirklerin Magosayı Zapb : Ertesi bahar donanma ikinci vezir Pertev Paşanın ida­ resinde 2 5 0 parçadan ibaret olar_ak Kıbrısa . geldi. Mustafa Paşa ordusuna ı 6 nisanda ı:;mumi bir geçit i:esmi yaptırdı. Sonra hazırlıklara başlandı. 40.000 akıncıya yaptı­ nlan hendekler mayıs ortalarında· tamam oldu. Üç milden fazla bir mesafede çok defa büyük kayaların da yarılmasıyla yapılan bu hendek bir a�lının hiç görünmede� geçe­ bileceği kadar derin ve genişti.

7 4 toptan mürekkep beş b ataryanın �idıdetli ateşleriyle kuşatma başladı. · Serdar · hücum için gediklerin açılmasını beklerken bir yandan ·da kale kumandanına �ektup­ lar göndererek teslim olmasını teklif ediyordu. Bu mektuplardan birine verdiği cevapta İtalyan ·kumandanı şu mağrurane sözleri kullanınıştı : «Elbet bir gün donanmamız geliı de askerlerinizi ve donanmanızı dağıtır. İste o zaman seni atımın önünde yaya yürütür, . hendekiere doldurttuğun toprağı sırtında taşıtırım ! » '

.

.

. Ku�andanın v e subaylarının kendilerine çok güvenmelerine rağmen bir sjibah, a�i ve sıkı bir top ateşinden sonra Türkler şehrin duvarlar dibine kadar geldiler ve h�ndeklere girdiler. Venedikliler bütün gayretlerine rağmen Türkleri hendeklerden çı· karamadılar. Kuşatma iki buçuk ay kadar .sürdü. Bu müddet içinde Türkler h�ziranın 2 1 ve 2 9 uncu günleriyle 9, ı 4, 20 v e 30 temmuzda altı büyük hücum yaptılar. İki tarafın d a bÜyük kayıplar �erdiği bu hücumlarda Türk askerleri birçok mühim yerlerde tutundu ise de kaleye girmek mümkün olmadı. Bu sırada lağım faaliyeti de şiddetle devam ediyordu. '3000 yeniçerinin hayatın-i mal olan bir Venedik lağımı ayrıca Malatya beği Fer had ile Ayıntap be ği Süleyman Beğle:ri de şehit etti. Bizzat Mustafa Paşanın idare ettiği altıncı hücum en kaniısı oldu. Venedikliler birçok yerlerde dayanahildilerse de Türkler yarımay ..hiç.imindeki 'bir istihkamı ele geçirerek hakim duruma girdiler. Bu­ nun üzerine Yenedildiler duvarların içine yapılmış olan toprak istihkamlara çekildlle!. .

-

[39] Bu sırada Cezayir Beğlerbeğisi Uluc Aliden, bir takım zaptedilmiş bayraklar geldi. Uluc, donanmayla birleşrnek üzere gelirken rasladığı Jl.1cı.lta gemilerinden dördünü zaptettiğini, bayrakla-.

rını göndererek kendisinin tamir yapmak için geriye döndüğünü bililiriyordu. Mustafa Paşa bu bayrakları kalenin duvarları altına astırarak düşmanlarının yaslarını arttırmaya çalışmıştır.


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

Mustafa Pa�a sonuncusu olması kuvve: le muhtemel yedinci hücuma hazırlanıyor­

du. Fakat 1 ağustosta, zaferi kazanıp serdan atı önünde yaya yürütecek olan İtalyan

kuman1anı bürce beyaz bayrak çekti. O gün şu �artlarla . teslim mukavelesi imzalandı : Muhafızlar silahları, eşyaları ve kumandanlarının üç atı ile çıkarak Giride nakloluna­ caklar, ahali şehri terketmekte ve mallarını götürmekte serbest bulunacak, kalanların caniarına ve maliarına ilişilmiyecek.

Yirmi kadar Türk gemisi muhafızları götürmek için derhal limana girdi. Vene­

diklilere çok iyi davranıldı. Müdafaada gösterdikleri sehat takdir olunduğundan ordu­

gahı gelip görmek İstiyenlere bile izin verildi. 4000 kişi üç gün İçinde gemilere bin­ diler. Kalenin anahtarını teslim etmek üzere ·aıc.sama doğru baskumandan :Bragadino . . .

ile diğ�r kumandanlar da 40 muhafızla geldiler. Kendilerine saygı gösteriJdi. İlk nezaket sö:ı:lerinden sonra Serdar, Venedikli kumandana kaledeki Türk esirleriyle, kendi­

lerini götürmek için verilen gemilerin Giritten serbestçe geleb-ilmeleri hakkında ne. gibi teminat vereceğini sordu. Kendisini yenen Türk kumandanına karşı için için kin besli­

yen Bragıidino mukavelenarnede gemilere dair böyle hiçbir madde olmcfdığı karşılığını verdi. Bunun üzerine Serdar, genç Antuan Kirini' nin rehin bırakılınasını istedi. Yene­ dik kumandanı bu teklifi «bir beğ değil, b:r köpek bile rehin bırakamam» diye mevkiin müsaade etmiyeceği bir kabalık ve küstahlıkla kar�ıladı. Mustafa Paşa bu küstahça cevap üzerine anlaşma günü idam ettirilen Türklerin

hesabını da sordu.

·

Bragadino

bunu inkar edemedi. Şartnameye uygun c.lmıyan bu idamları adaml":rının Üzerine at­ mak istedi. Artık iş çrğrından çıkmıştı. Serdar «ohalde andiaşmayı siz b ozmuşsunuz» . diyerek hepsini çadırından çıkarttı ve bağ1attı. Sözlerini tutmadıktan başka bir de küs­ tahlık eden bu adamların başlarını vurdurdu. Gemilere bindirilmiş olan 4000 kişi de

esir edilerek donanınaya dağıtıldı. Bunlar küreğe vuruldular. Böylelikle. 5 0.000 kişi­ nin h�yatına mal olan Kıbrıs tamamen TUrk hakimiyetine girmiş bulundu. . '

Mustafa Paşa büyük bir zafer alayı ile lstanbula döndü. Adanın varidatı önce sa-

dırazamın, sonra valide sultanların tahsisatma eklendi. Ada üzerinde büyük hülyaları olan Yııhudi Jozef Nasi umduğu devlete konamadı.

Magosa kuşatması başlarken P 2 5 eylül . 1 5 7 1 de apa, İspanya ve · Ven edik tedafüi ve taarruzi bir andiaşma imzalı­ Sıngın Savaşı Yahut İnebabtı ( = Lepant) Savaşı :

yorlardı. Andlaşmanın ruhu -Haınmerin tabirince- Hırıstiyan adının ebedi düşmanı clan 06manlı imparatorluğunu kuvvetten düŞürmekti. Bunun için de 200 kadırga, 1 5 0 diğer gemi ; İspanyollar, Almanlar ve İtalyanlardan mürekkep 5 0. 000 piyade ve 4 5 00

attan .ibaret bir kuvvet hazırlanacak, bunJJıı için icap eden masrafın altıda üçünü İs­ panya, altıda ikisini Venedik, geri kalanını Papa verecekti. İttifak Sen Mark Kilisesin­

de büyük bir duadan sonra 2 2 temmuzda İspanya elçisi tarafından ilan olurı-du [ 40 ] .

Türk donanınası ise o yıl Akdenizde mutat seferine çıkmış, birçok yerlere hücum

ve yağrp.a edildikten sonra kış yaklaşmak üzere iken, [40]

düşman donanmasına

raslan-

Bu ittifak, Avrupanın Türkiye aleyhine on üçüncü birleşmesidir. tık olarak 1344 te bir­

leşmişlerdir. Arada Niğebolu ve Varna savaşların:ia olduğu gibi tamamen yok edildi.lqeri savaşlar da vardır. Tfuklük bu birleşmelere asırlarca tek başına göğüs germiş ve Haçlılarla daima muzaffe • rane ve kahramanca çarpışmı.ştır.


Tarihte Türk - İtalyan Savaşl�rı

58

maktan ümit kesilerek dönrneğe karar verilmişti. Onun için gemHerdeki askerin bir kıs­ mı karaya çıkarıldı. Fakat bir müddet sonra yem bir Haçlılar donanmasının Türklere hücum edeceği haberi alımnca donanınaya bazı kalelerden yeni asker alındı. Donanınada 'bulunan Uluc Ali gibi muktedir denizciler dü�anla karşılaşmak ta­ raftarı değildiler. Çünkü bir kere donanma aylardanberi Akdenizde sefer -ettiğinden gemilerin çoğu zadelenmişti. Sonra Istanbuldan erken çıkıldığından kürekçi, yelkenci ve savaşçılar lüzumu kadar te,darik olunarriamıştı. Ayrıca bunların çoğu da dönülme kararı verilince karaya çıkarılmıştı. Yerlerine alınanlar ise deruzden anlamıyan kim­ selerdi. Toplanan bir savaş meclisinde Uluc A li ve Pertev Paşa çarpışılmaması fikrini mi1dafaa ettiler. Diğer beğler de bu fikre iştirak e-diyorlardı. Aksini İstiyen yalnız Kaptan Ali Paşa idi. Çok yiğit ve . savaşçı olan Müezzinoğlu Aü Paşa, padişahın kendisine düsman donanmasını muha·kkak bulup vur�smasını emrettiğini bildirerek sunları söy!edi : «Sizde . hiç 'din gayreti ·yok mu ? Her gerniden beşer onar kişi eksik olmakla ne lazım gelir? »: Neticede Kaptan Paşa öteki :beğleri kendi tarafına çekince Uluc Alinin şidd'etü ısrarlarııla rağmen savaşa karar verildi. Türk donanınası 280 i kadırga olarak300 den fazla yelkenliden mürekkepti. Do­ nanmada Kaptan Ali ve Vezir Pertev Pasalarla Uluc Aliden baska Hayreddin Paşanın oğlu Hasan Paşa, Tarablusgarp beğlerbeğisi Cafer Paşa, on beş kadar sancak beği vardı. Üç . müttefikten 'ba�ka yardıma gelen öteki milletierin gemileriyle birlikte Haçlılar donanınası da 300 kadar yelkenEye malikti Müttefiklerde yalnız 2 0 2 büyük savaş gemisi vardı : Venedik ı 00, Papa ı O, Malta 4, Ceneviz ı O, Portekiz 4, İspanya 30, Florina dukası ı O gemi vermişlerdi. Diğer gemilerle yekfuıu daha kabaran Haçlılar donanmasının 46.000 de savaşçısı vardı. En usta arniraHar da donanmanın başındaydı. Savaşa engel olaınıyan Uluc Ali açık denizde . vuruşmak ve gemilerden - tanın­ mamaları için- fenerleri, büyük bayrak ve öteki işaretleri çıkarmak fikrini ileri sürdüy­ se de yalnız kendi düşüncesiyle iş yapma'k isityen Kaptan Paşa bunu da kabul etme­ di [ 4 ı ı . Had,lılar doinanması Morada Halumiç diye tanınmış olan burunun arkasında saklı idiler. İleriye 5 O kadar kadırga sürmüşlerdi. Maksatları Türk gemilerini tuzağa düşü­ rüp kuşatmaktı. Uluc Ali bunun farkına vararak Kaptan Paşaya haber gönderdi. Ku­ ş�tılmaya engel olmak üzere düşmani arkadan sarmak ve yarıdan vurmak için bir tek­ lif yaptı. Müezzinoğlu Ali Paşa bu teküfi de «hen padişahın donanmasına kaçtı dedjr­ temem» diye reddetti. Böylelikle 1 80 Türk .kadırgasının 5 0 düşman gemisine yaptığı hücumla savaşa başlandı. Haçlıların amiralı Don J uanın planı mucibince sakh gemiler yerlerinden çıkarak Türk donanmasını çeyirdiler. Buna rağmen önce Türk gemileri duruma hakimdiler. Çolak Mehmed ve Gavur . Ali adlı kaptanların idaresindeki Türk gemileri yaman bir ok yağmuru altında dü�ma�ı sersemletir ve yandan vurmaya uğra­ şırken, Kaptan Ali Paşa ozamana kadar yaptığı yanlışlıklara bir yenisi�i daha ekledi : '

'

'

.

.

,

[41] Düşüncelerini bir türlü kabul ettirenıiyen Uluc

'

Ali: «Hayreddin Paşa_ ve Turgudçe ile

dövüşenleriniz nerede? Niçin denizler için doğru dan · bu fikirlerime taraftarlık etmiyorsunuz» di­ yerek ısrar etmişse de bir türlü fikrini kabul ettiremeın.iştir.


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

59

Gemi gemiye ve ınsan insa:na vuru�mak üzere Don -Juanın teknesi Üzerine yürüdü ( 42] Uluc Alinin tavsiyesi mucibince gemilerin i�aretleri çıkarılmadığından dü�man, üç fe­ nerinden bu geminin Kaptan Pa�a ba�tardası . olduğunu anladı. Birkaç gemi Türk pa­ şasının ba�tardasına hücumla derhal sarıv.e rdile�. Bir saatten fazla vuru�ma oldu. Müt­ tefikler, birkaç defa Türk ba�tardasının güvertesinin yarısını zaptettilerse de her de­ fasında püskürtüldüler. Fakat Kaptan Pa�anın bir kur�un isabetiyle ölüm derecesinde ağır yaralanması Türk askerleri arasında bir �a�kınlık hasıl etti. Bundan istifade eden dü�man, kaptan ba�tardasını zaptederek içindekileri kılıçtan geçirdi. Gemiden Türk sancağını indirdiler. Bir · İspanyol neferi henüz ölmemi� bulunan kaptan pa�anın ba�ını keserek Amiral Don ]uana götiirdü. Amirar. Müezzinoğlunun kesilmi� başını dahi gör­ rneğe tahammül edemiyerek denize atılmasını emretti. Fakat yiğitliği nisbetinde bilgi­ sız pa�anın bedbaht başı bir mızrağa geç: rilerek b a� direğe asıldı. Kaptan P��anın kahramanca vuruşmaları sırasında yardrma gelen Türk gemileriy­ le, kendi amirallarını kurtarmaya koşan müttefikler arasında da çarpışmalar oldu. Haçlıların ba�kumandanı kurtulduysa da diğer iki arnİral gemileriyle birlikte denizde kayboldular. Türklerden de Kaptan Karag1lzün ve Vezir Pertev Paşanın kadırgaları dü�mana esir düştü. Karıi.göz öldürüldüyse de Pertev Pa�a denize atılarak Hasan Pa­ şanın oğlu Mahmud Beğ tarafından kurtarıldı. Ortada ve solda Haçlılar Türkleri yenerken, sağ kol kumandanı Uluc Ali dü�­ mana epey ziyan verdirdi. Uluc Ali Maltahların kaptan gemisini zaptederek amiral­ larının _ ba�ını bizzat kendisi kesti. Dü�manın birkaç gemisini batırdı. Fakat ortanın ve solu!l bozulup perişan olduğunu görünce gemileriyle birlikte di�şmanın araısından sıy­ rıldı. Kadırgalarının hiç birisini kaybetmeden İnebahtıya- yollandı. Zaptettiği dü�man gemileriyle birlikte -kendisini takip eden Haçlılarla vuruşa vuruşa- i�ebahtıı Jimanına geldi. Avrupalıların Lepant, Osmanlı tarihlerinin ise Sıngın savaşı dedikleri bu büyük deniz dövü�ü böylelikle Hırıstiyanl"arın zaferiyle bitti. Pirevezeden sonra Akdenizin ikinci büyük çarpışması olan bu dövüşte Uluc Alinin kadırgaları müstesna, diğer bütün Türk gemilerİ tamamen mahvolmuştu. Türk gemilerinin çoğu, içindekilerin canlarını kurtarabilmeleri için karaya vurmuş, bir takımı da Haçlıların eline esir düşmüştür: Bu, Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşund.:ı.nberi uğradığı en büyiik bozgunlardan biri­ dir [ 4 3 ] . [42] Ali Paşanın yiğit!iği takdire değer olmakla · beraber tedbirsiz!iklerinin bu yiğitliği unut­ turduğuiıu da ilave etmek lazımdır. Bir çaı·pışınada kahramanlık · esastır. Lakin duruma göre gere­ ken tedbirler alınmazsa kahramanca hareketlerin boşa gitmesi mümkündür. işte bu deniz çarpışması da böyle olmuş, yiğit ruhlu paşanın tedbirsizce hareketleri Türkleri felakete sürüklemiştir. [43] Sıngın savaşındaki Türk ve Haçlılar kayıbı hakkında Osmanlı tarihlerinllı ve Ham­ ınerin verdiği rakamlar birbirinden oldııkça ayrı dır. Meseıa Hammer, bu bozgundaki Osmanlı kay­ bını 224 gemi, 30.000 şehit, 3468 esir ve 273 top; Haçlıİarın kaybını da 15 kadırga ve 800 asker ve gemici olarak gösteriyor (VI, 271 ) . Osmanlı kaynaklarından ise mesela «Esfar ül-Bihar», 15 ge­ minin oturup 60 geminllı düşman tarafından zaptedildiğini (s. 94) ; Peçevi, 190 gemimizin zapto­ lunduğunu (1,498) yazıyorlar. Uluc Alinin kurtardığı gernilerin rakkarnı da başka başkadır. Mesela Hammer 4 (VI, 271), Solakzade 30-40 (s. 593), Peçevi 20 (1, 498) , Selaruki 22 (s. 106) olarak göste­ rirler. Hammerin rakkamları her halde mübaliiğalıdır.


60

Tarihte Türk - İtalyan Savaşiari

Türkle� bu sava;ıta Kaptan Pa�adan ve öteki beğlerden ba�ka 30.000 �ehit vermiş­ lerdir. Haçlılar 3 5 00 esir, 2 5 0 den çok top ele geçirdikleri gibi Türk donanınasındaki 1 5 .000 Hınstiyan esiri de kurtarmı�lardır [ 44 ] . Müttefikler is� 1 5 · kadırga ve bir o kadar da diğer gemilerden kaybettiler. İnsan kayıpları 5 000 Venedik, 2000 İspanyol ve 800 Papadan olmak üzere 8000 kişiydi. Daha çok yaralıları vardı [ 45 ] . Hırıstiyanla:rda Sevinç : Türk donanmasının imhası bütün Avrupada büyük bir sevinç uyandırdı. Bilhassa Venedik ve Papa, amirallarına çok itibar ettiler. Papanın amiralı Marko Antonyo Romaya büyük bir zafer alayı ile girdi Senato muzaffer ami­ ralına bir heykel yaptırdı. Ayrıca bu zaferin hatırası olarak, halkın verdiği paralarla Araen Çolis Kilisesinde yaldızlara boğulmuş bir tavan yapıldı. Papa Beşinci Pi de arni­ ralına 60.000 duka mükafat verdi. 7 ilkteFinİn her yıl Vierge du Rosaire adıyla kut­ lulanması kararlaştırıldı. Venedik de zaferin kazanıldığı günü milli ve dini bayram ola­ rak kabul ettikten baŞka büyük kiliselerden birisinin de içerisine şapel d enilen süslü bir ·mabet yaptırdı. Tüıl,klerin Yeniden Do�a Hazırlaması : Uluc Ali Istanbula gelince gösterdiği muvaffakıyetten dolayı Kılıç Ali unvanı · ile -kaptan paşalığa getirildi. Donanmanın uğ­ radığı bozgunun büyüklüğünü halktan gizliyebilmek için muhtelif Akdeniz .limanlarm­ dan topladığı gemileri de kurtulanlarla birlikte lstanbula getirmişti. Bu büyük bozgunun acısını çıkarmak için lstanbulda ateşli bir çalışma ile yeni­ den donan�a tertibine başlandı. Yeni Kaptan PaŞa, sadırazamla el ele vererek _geceli gündüzlü çalı;ımaya _koyuldular. Sadırazam tersanenin yakınındaki bahçesinden bir kıs­ mını da ekliyerek sekiz k�merli bir tersane yaptırdı. 1 5 O geminin birden yapılm:asına başlandığı sıralarda bir gün Kılıç Ali, sadırazama bu gemilerin bir kışta yapılması mümkünse de bu kadar az bir zamanda demir, teçhizat ve tayfalara lazım olan eşyanın tedarikinin güç olacağını söyledi. Sadırazam ozaman kaptan paşaya şu meşhur karşılığı verdi : «Paşa ! Devletin serveti ve ·.kudreti o dere: cededir ki icap ederse demirleri gümüı;ten, ipleri ipekten, yelkenleri atlastan yapabilir. Gemilerinizin bir 1eksiği olursa gelip benden isteyiniz» . Bunun üzerin� Kılıç Ali, sadı­ razamın elini öptü.

Yine lstanbulda yeni donanma faaliyetinin devam ettiği günlerden birinde Kıbrısın zaptma ve sıngın bozgununa rağmen yerinde kalan Venedik balyozu bir gün sadıraza­ mın huzuruna girdi. Türklerin barışa mı, yoksa savaşın devamına mı taraftar olduğunu C4�

Haçlılar Sıngın savaşında donanınalarmı

mahvettiideri

düşmanlarına

karşı

epey de

vahşet göstermişlerdir: Dalgaların salladıkları r.ıisetlerden akan kanlarla kıpkızıl bir hale gelen denizde yüzen Türk şehitlerini ve yaralılarını toptarla parçalamışlar, hayatlarını kurtarmak için ge­ milerin küreklerine, dümenierine ve diğer yerlerin� sarılan Türk ellerini merhametsizce kesıniş­ lerdiİ". [ 45]

Meşhur . İspanyol romancısı Servantes de bu çarpışmada bulunmuş ve sol kolunu .kay­

betmiştir. Edebiyat" tarihi kitaplarında ve edebiyat derslerinde buna da işaret etniek 13zımdır. Ser­ va-ntesin yalnızca bir sahada büyük ve ünlü bir romancı değil, aynı zamanda haçlılık Türk düşmanı, mutaassıp bir Hırıstiyan olduğunu Türk çocukları öğrenmelidir.

ruhu taşıyan


Tarihte Türk - İtalyan Sava:şlan

61

anlamak istiyordu. Türk sadırazamı bu konu�ma sırasında d a şu tarihi sözleri söyledi :

«Son hadiseden :Sonra cesaretimizin ne dErecede olduğunu görüyorsun. Sizin · ve bizim kayıplaruruz arasında büyük bir fark old1ı ğunu kabul etmek lazımdır. Biz' sizden bir kırallık yer zaptebnekle � bir kolunuzu kesmiş olduk. Siz ise donanmaanızı yen­ mekle bizim sakal�ı tu·aş etmiş oldunuz. Kıesilmiş biı: kol yeniden çıkmaz. Fakat tı­ raş edilen lsa•kal eskisinde.n daha gür çıkar.i> -

.

Bu sözler, Avusturyalı bir Alman olan Türk düşmanı tarihçi Harnınerin de itirafa mecbur kaldığı gibi boıııuna bir övünme deği!, tamamen bir hakikatti. Netekim ertesi yıl haziranında 2 5 0 parçada� mürekkep bir Türk donanınası Kılıç Alinin idaresi altında Akdenize açılıyordu. Fakat o yıl müttefiklerle Türkler arasında yeni bir çarpışma ol­ madı. Halbuki donanmalar Çerigo adasında ve Matabah burnu �çıklarında iki kere karsı karsıya gelmiıılerdi. İlk karsılasmada düsmanda müthis bir saskınlık oldu. Cünkü bir yıl önce tamamen mahvettikleri Türk denanınası ile. bu şekilde kıı.rşılaşacaklannı ummuyorlardı. Biraz top ateşinden sonra düşman çekilrneğe ba:ııl adı. Beğlerden Ka­ raca Ali takip fikrinde ısrar ettiyse de kaptan paşa sı�gın bozgun�nda· donanmanın, ruhu vaziyetinde olan kaptanlarını kaybeLt'ğini, askerin manevi gücünün kırık olduğu­ nu, yenilerin de henüz yetişmemiş bulunduklarını, bundan dolayı :ııimdilik memleketi korumakla iktifa . etmek gerekeceğ;ni ,;e v: kti gelince yine gazalar yapılabileceğini söy­ ledi. Böylelikle büyük bir çarpışma olmadan donanma lstanbula döndü. '

,

'

'

'

'

.

,

,

1

..3

Barış : Venedik, Avrupa devletlerinden okadar yardım gördüğü halde bu savaşm devamında artık fayda bulmuyor, bilakis yepyeni bir Türk donanmasının meydana ge­ tirilmis olmasını, geleceği için pek kötü sayıyordu. İspanyadan yeni yardımlar göre. miyeceğini de anlayınca barış için Türklere 'ba�vurmaktan başka çare bulamadı. «Ünlar Meclisi» tarafından gö�derilen Vened· k elçisi Barbaro, 7 mart 1 5 73 te Bosna beğ­ lerbeği Ferhad Paşa ile yedi maddelik bir andlaşma imzaladı. Maddeler şunlardır : 1 - Venedik Türkiyeye sefer masrafı olurak 300.000 duka verecek, fakat bunu Üç · yılda ödiyecek . . 2 - Kıbrıs Türklerde . kalacak, Venedik da için vermekte olduğu 8000 duka yıllık vergiden bağışlanacak. 3 - Kıbrısta Venediklilerin elinde kalan �::ın nokta olan Soboto kalesi bütün toplarıyla Türklere verilecek. 4 - Venediğin, Zanta adası için Türkiyeye vermekte olduğu 5 00 duka yıllık vergi 1 5 00 e çıkacak. 5 - Arnavutluk ve Dalmaçyada sınırlar er ki haline konulacak. 6 - Türk padişahı, Kanuninin verdiği ve kendisinin yenilediği kapitülasyonları mu­ hafaza edecek. 7 - jki tarafın savaş . sırasında birbirinden zap te ttiği ticaret eşYaları ve gemileri geri verilecek [ 46] . '

.

.

·

[46]

Hammer, .ıbu muahedenin şartları düşünüldükçe zannolunur _ki

Türkler kazanıruştır»

diye teessüf ettikten sonra Karaçiyolinin

verdiği

Lepant

daha

geniş

muharebeshıi malılmattan

şunları naklediyor: - Padişah Dalmaçyada zaptolunan bazı kaleleri muhafaza etti. Venedikliler geçirdikleri bazı kaleleri iade ve hatta bir limanda

yaptıkları

altmıştan fazla kadırga bulund.urmamayı kabul ettiler.

zararları

ödediler.

Ayrıca

ele

denizde


ON İKİNCİ SAVAŞ

Tü rklerin G i rid i Zaptı 1645;.. 1669 ·

Kısa/tma: Venediklilerle olan b u savaş Sultan İb'TcJ,'ıim �ağında baŞlamış, Dör­ düncü Mehmed zamanında bitmiştir. Türklerle İtalyanlar arasında en uzun ı•uruşma budur. 24 yıl ısürmüştür. Bu 'uzun savaşı Türkler yalnız başlarına., yine müttefiklerle yapmışlwrdı'!". Venediklilere zama.n za­

V enedikliler ise

man Roma, F'loransa, Malta, Papa ve Fransa \yardım etmiştir. Savaşın sebebi Mısıra giden Kızlar Ağıısı Sünbülün, Malta 1corsan·1urı tarafından tecavüze uğraması ve lele geçirilen malların Giritte &atılma -ı� sıdır. Bunun üzeri'l!.e

Giridin zaptı · karcırlaştırılmıştw. Orduya ilk

olarak

Yusııf Paşa kumandan seçilmişti. Onun devrinde Hanya ·zaptedildi. Dah;:ı sonra kahramanln.ğı ve ıiskerliği ozama1ı meşhuT olan Deli Hüseyin . PCI§a serdar oldu. Uzun yıllar !Girit kumcı:ndanlığında kalan Hüseyin Paşa, adeı­ mn Kandiyedım ba!)ka her ta;afını zaptetti. Fakat çok sağlam olan Kandi­ yeyi,

1uifi

miktarda ·yardım

göremediğinden,

ele lgeçiremedi. Kandiyenin

zaptı yıllaırdan ııonrcı Köprülü Fazıl Ahmed Paşaya nasip oldu. Paşa, Al­

ı�anya şeferinden döndükten sonra ·hiiyiik bir donanmayla bi:ı:zat

Giridoı

gitti. tki yıldan çok sü·ren boğ'll.§11114 ardan sonra Kandiye de Türklerin eline geçti. Böylelikle bu uzun scıvaş neticelenmiş :oldu.

Girit savaşı sırasında karada Türk silahları daima üstün durumda kalmışlaır, fakat denizlerde Venedik donanmasının hakim olduğu yıllar ol­ muştur. Lakin

bu hakimiyet mukadder

sonuncu değiştirememiştir.

Kan­

diyenin zaptından sonra 24 yıllık savaşa :nihayet lverilmiş, Venedikliler Gi- . ritle birlikte Akdenizde

Türklerin

elinde bulunan diğer adalarındmı dıi

vazgeçmeyi kabul etmişlerdir. Yalnız, Gilridin liiç küçük iskelesi Venedikli­ lerde kalmıştır.

·

Sava\lm Sebebi : Kızlar Ağazı Sünbül, Sultan ihrabirnin tahta çıkışından bir müd­ det sonra güzel bir cariye almıştı. Bakire olarak aldığı bu cariye az sonra bir erkek çocuk doğurdu. İbrahim, bu çocuğa, kend i çocuğu Şehzade Mehmed ( = Dördüncü Mehmed) den daha çok sevgi gösteriyordu. Bu hal Şehzade Mehmedin annesının, ca­ riye ve Sün:b ül hakkında kin beslemesine � ebep oldu. Sultan İbrahim bir gün kadınları ve çocuklarıyla eğlenirken [ 4 7 ] 'Şehzade Mehmed�n annesi - aynı zamanda . çocuğun sütnineliğini yapan- cariye hakkında tahkir edici sözler söyledi. Buna çok kızan İbra- · him, Şehzade Mehmedi Haseki Sultanın kucağından çekti ve fırlattı [ 48 ] . _

[ 47]

ibrahirnin en çok sevdiği eğlencelerden birisi kadınlarını ve çocuklarmı' 'havuza at­

maktı. Türlü sefahat, rezalet ve çılgınlıklarla dolu olan bu devir ve ibrahimin deİilikleriyle edep­ sizlikleri hakkında malumat Doktor Rıza Nur tarihinde (ill, 252-258) ve Hanımerde (Ata Bey ter­ cümesi, X, 48 ve devamı) vardJr. [48]

Şehzade Mehmed, derhal yardırnma yetişilmek suretiyle belki de bir ölüm:den kurta­

rılmış, fakat Mehmedin alnında bu düşmeden hasıl olan bir iz kalını§tır.


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

Sünbül bu kıskançlık hadiselerinden korkuya dü�tü. Ba�ına bir felaket gehnesin­ den endi�eye başladı. Önce hacca gitmek, sonra Mısırda inzivaya çekilmek için padi­ şahtan izin istedi, yahut padişah Sünbüfü Mısıra sürdü [ 49 ] . Sünbül, üç padişah zamanında biriktirdiği hazineleri, eşy(lları; en son aldığı cari­ yeyİ 've oğlunu, birçok hacıları ve Kahireye kadı olarak tayİn olunan Bursalı Mehmed Efendiyi alarak, Reis İbrahim Çelebinin yeni yaptırdığı gemiye bindi. Muhtemel fe­ laketten bir ari önce yakayı sıyırabilmek için Istanbuldan çabucak ayrılmak istiyor­ du. Okadar ki, bütün hazırlıklarının bitirilmesini bile beldemedi Gemiye ancak dört top konmuştu. Bu suretle eksik silahlı geminin yanında diğer iki gemi ve yedi ka­ yık olarak Istanbuldan ayrıİdılar. Topu, tüfeği az fakat yükü fazla bir .�geminin denize çıktığı duyulunca korsan gernileri bu avı kaçırmamak için hazırlan dılar. Sünbül, iyi bir havayla Radosa gel­ di. Orada kendisine bir müddet Radosta kalması, çünkü yol üstünde korsanların beklediği söylendi Reis İbrahim Çelebi de korsan gemileriyle başa çıkılamıyacağmı anlattı. Fakat Sünhül «bu yıl hacca yeti�mek lazımdı_r » diyerek . gemileri Radoı;tan hareket ettirdi. Giride doğru yol alınırken daha evvel Kerpe adası civarında gizlen­ miş olan 6 Malta gemisi Sünbülün gemilerine saldırdılar. Sünbülün gernileri de sa­ vaştan kaçınmadılar . . Neticede Kızlar Ağa s� ile İbrahim Çelebi öldü. Kahire kadısı, süt­ nine ve çocuğu, 30 kadın ve 3 5 0 kişi Sünbülün hazineleriyle birlikte Maltalılar.ın eli­ ne düştü. Maltalılar bu vurgun:dan sonra peksirnet almak ve ele geçirdikleri atları çıkar­ mak için Giride uğradılar. Girit hakimi ile diğer beğlere gemideki mallardan hediyeler verdiler. Bir müddet sonra zaptettikleri gemilerle birlikte Maltaya gittiler. Girit hakimi is� padişahın hukukuna saygı göstermiyenk zaptedilmiş malları açık arttırma ile sat­ tırdı. Bu satışlar sırasında bazı ihtiyar pap:· slar Türk atlarının Girit adasına ayak bas­ mış olmasının hayırlı bir iş bulunmadığını, adanın elden çıkmasına sebep olacağını Gi­ rit hakimine söylediler. Radosu, Kıbrısı ve diğer adaları misal verdiler [ 5 O ] . Bu vak'a yavaş ya�aş Istanbula kadar yayılarak nihayet padişahın kulağına git­ ti. İbrahim hadiseye çok kızdı. Kendisi za ten bir müddettenberi Venedi'k aleyhine savaşa kışkırtılıyordu. Girit hakiminin bu küstahlığına kar�ılık vermeği kararlaştırdı. Donamna�m Hareketi : Ven'ediğe düşmanlığı ile tanınmış olan Yusuf Pa�a, ha­

zırlanan kara ve deniz ordularının başlığma seçildi. Diğer taraftan baharın ilk gün­ lerinde Selanikte bulunmaları için Rumeli beğlerine buyruk verildi. Asyadaki sancak heğleri- de Çeşme limanında toplarimat' için ferman aldılar. Donanmaya Istanbuldan 5 0 büyük top, 5 0.000 gülle, 1 5 .000 kantar barut, kazma, kürek vesaire yüklendi. [49] ' Bu hadise bizim tarihlerimizin bazılarında «sürüldü», bazılarında «izin istediı> şeklinde

88), Fezlike (II, 233), Ahmed Rasim (II, 628) de birinci; Kamil Paşada (Il, 83) ve Hammerd� (Ata Bey tercümesi, X, 53) ikinci şekildedir.

yazılıdır. Mesela Esfar ili-Bihar (s. 115), Naima (IV,

[50]

Papasların bu kehaneti, «Türk korku�.u» nun Hırıstiyan alemindeki büyüklüğünü göster­

mesi bakımından da dikkate değer bir §eydir. Halbuki o sıralarda eski büyük kudretimizi kaybetmiş durumda idik. Fakat kuvvetin azalmasına rağmen «korku» nun devam ettiğini bu hadise çok güzel gös-' teriyor.


64

Tarihte Ttirk "" İtalyan Savaşlan

7{){)0 yeniçeri, ı 4.000 sipahi, 5 0. 000 tırnar ve zeamet sahibi, 30.000 yaya asker ge­ milere bindirildi 30 nisan 1 645 te Akdenize doğru yelken açıldı.

Donanmadakiler seferin nereye olduğunu · bilmiy�rlar, Mal tayp. gidileceğin.l tah­ mın ediyorlardı. 20 haziranda Navarinde�l hareket edildikten sonra Pa�a, b eğleri ve kaptanları çağırarak o vakte kadar gizli tutulmuş olan Girit seferi hakkındaki fermanı okudu. Girit yakınındaki Sekiiye (yahut «Sikelya» ) adasına yakla�ıldığı vakit burada bu­ lunan Venedikl i gözcüler ateş yakarak dumanla Giride haber verdiler. Adaya çıkarı­ lan Türk askerleri oradaki Vene dik kuvvetlerini derhal dağıttılar. Hanyanın · · 1 8 mil uzağı�da bulunan Gonye körfezine gidilerek, gece ansızın Hanya üzerine yüründü. Ertesi gün Giritliler ve Venedikliler şehrin karşısındaki tepelerde kurulmuş Türk ça­ dırlarını görünce dehşet içinde kaldılar.

Türklerin Ayatodori Adlasını Zapb : Hanyanın batı şimalinde ve üç dört mil mesafede bulunan Ayatodori adası, Giridin anahtarı durumunda idi. İlk olarak, biri ötekinden bir mil kadar uzak iki kaleyle korunan bu adanın alınması lazımdı. Yukatı kale, karaya ayak basıldığı günün gecesi Amasya Sancak Beği Ahmed Paşa ile Tırhala Beği Ahmed Beğin himmetiyle dört saatta alındı. Venedikü İtalyan­ lar burayı Türklere kaptınnca sağlamlığına fazla :bel bağladıkları aşağı kaleye kaçtı­ lar. Burası çok sağlamdı. Fakat Türklerin yaptığı şiddetli hücumlara fazla d ayanama · dı. Venedikliler neticeyi anlayınca lağımlan ateşlediler. Bir miktar şehit veren Türk askeri hücumla kaleyi zaptetti. İ talyanlar kılıçtan geçirildi.

Türklerin Hanyayı Kuşatıp Alması : l<!ıyıYla toplar çıkarıldıktan sonra İ-lanya!­ nın kuşatılmasına başlandı. Hanya, çok müstahkem bir kaleydi. Müstatil şekilde olan kale, her birinin üstünde 20 top bulunan yedi bürçle korunmakta idi. İstihkamların arkasında her birinde ı 5 top bulunan dokuz tabya vardı. Sedlerin önünde ve arka­ sında her biri 20 şer topla korunan dolmalar yapılmıştı. Duvarlar beş, · dolmalar ise iki atlının yanyana geçebileceği kadar genişti. Hendek çok derin ve çok genişti. Bo­ durumlarında pek çok kurşun ve barut bulunduğu gibi, deı:ıiz tarafında bulunan ter­ sanede de 2 3 mahzen ve tezgah vardı. Yıllardanberi berkitilen kale aşılmaz bir hale gelmişti. Birlikler yerli yerine yerle�tikten sonra ı 7 haziranda istihkamlara açılan ateşle kuşatma :başlamış oldu. Hanyanın kuşatılması 5 4 gün sürdü. İlk günleri Venedikliler kaleden çıkarak hücumlar . yapıyordu. Ku�atmayı kırmak maksadını güden bu hücum­ lar bir müddet sonra kesildi. Daha sonra mevzii Türk hücumları oldu. Nihayet iki büyük ve umumi hücum yapılarak kal� tesliin olmaya mecbur kılındı. Bu 5 4 günlük kuşatmanın en mühim Çarpışmalan şunlardır : Hemen ilk kuşatma günlerinde ı 000 ·kişilik bir Venedik kıtasının yaptığı hücum Dukakin Beği Ali Beğ ile serdengeçtiler [ 5 ı ] tarafından püsk:ürtüldü. Bu vuruşma [51]

Serdengeçti, akıncı askeri içinden seçilmiş fedallere verilen addır. Serdengeçtiler düşmari

ordusunun içine dalmak yahut kuşatılmış kaleye girmek vazifesinde olan. yiğitlerdir. Lakaplarından da anlaşılacağı üzere serdengeçtiler ölümü hiçe sayanlardır. Bunlar düşmana saldırırlarken dönineyi de-


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

65

300 Türkle ı 000 İtalyan arasında oldu.

Kuşatmanın 'beşinci günü k!ilenin yakınlarına kadar ileriiyen Türklere karşı İtal'. yan fedailerinin yaptığı yeni bir hücum da hiçbir sonuç vermedi. Kuşatmanın altıncı günü ı 00 den fazla Venedikli bir hücum daha yaptılar. Fa­ kat hepsi kılıçtan geçirildi. Bu hücumdan sonra İtalyanlar bir daha kaleden çıkmaz oldular. Kuşatmanın dokuzuncu günü ada kumandanının Hanyaya yardım için gönderdiği 1 00 0 kişilik bir kuvvetle S OO Türk arasında yapılan bir vuruşma Venediklilerin bozgu­ nu ve çoğunun ölümüyle bitti. Birkaç gün sonra bir çarpışma da yer altında oldu. Lağım işlerine fazla ehemmi­ yet verildiği bir sırada iki tarafın lağımcıları toprak altında karşı karşıya geldiler. Kaz­ ma ve küreklerle göğüs göğüse yapılan bu çarpışmada da İtalyanlar yok edildi. Kuşatmanın yirmi birinci günü Kandiyeden imdat için gelen S OO kişilik bir İ tal­ yan fedai alayını Türkler bir hamlede yok ettiler. Kılıçtan kurtu!a:n pek az fedai de­ nize atıldılarsa da onların da ıbir kısmı esir edildi, bir kısmı da öldürüldü. Kuşatmanın kırk birinci günü atılan bir büyük lağırnın açtığı gediğe yapılan küçük bir Türk hücumunu Venedikliler püskürttüler. Bir başka lağımın açtığı diğer bir gediğe yapılan bir Türk akını da durduruldu. . Birinci umumi hücum, duvarlarda ka.fi miktarda gedik açıldıktan s.onra kuşatma­ nın kırk beşinci günü yapıldı. Hücum sabahleyin beş büyük t·opun ateşi emriyle başla­ dı. Dört saat süren çok kanlı .bir vuruşma oldu. Tüı:ıkler arasında bürcün Çok yakınlan­ na kadar çıkanlar görüldüyse de, kaleyi ele .geçirmek mümkün olmadı. Sağlam kale­ lerinin arkasından durmadan ateş yağdıran Venedikliler bu hücumda Türklere epey kayıp verdirdiler. Türk ordusu Alacahisar heği Davud Beğ gibi şehitler, Hasan Paş:.ı ve Murad Ağa gibi yaralılar verdikten sonra Venedikliler tarafından püskürtüldü. İkinci büyük hücum, bir hafta sonra, kuşatmanın elli ikinci günü yapıldi. Bu hü­ cum birincisinden daha kanlı oldu. Türkler, !beğleri ve erieriyle çok kahramanca çar­ pıştılar. Samsuncubaşı kolundaki Rumeli ve Anadolu askerleri v.e serdengeçtiler lağım gediklerinden hisariara çiktılar. H�san Paşa, Murad Ağa ve Ahmed Paşa kumanda.­ sındaki askerler gediklere girrneğe muvaff;ık oldular. Bütün gayretlerine rağmen bura­ da tutunamıyacaklarını anlıyan Venedikliler daha yüksekteki tabyalara kaçıştılar. Ora­ dan top ve tüfek ateşine başladılar. Bu a.t eş tesirini gösterdi. Türkler, beğlerinden ve erierinden epey şehit verdiler. Sağ kol alay lbeği Mustafa Beğ, :eski Alacahisar .beğ� Mahmud Beğ, serden-geçti ağası Yusuf Ağa, Deli Kurd şehitler. arasında idi Ağır kayıp­ lara ve şidde·tü ateşiere rağmen ilerlemekte devam eden ı:ür.kler, başlarının çoğunun şehit olduğunu .görünce yasa kapıldılar. İlk istihkamlar ele geçirilmiş olmasına rağmen çekilrneğe başladılar. Böylelikle Venedikliler büyük .bir tehlike atlattıktan sonra düş­ manlarını yine püsküttnüş oldular. Türklere ağır kayıplara mal olmakla beraber, büyük hir şiddetle yapılan bu .ikinci ğil, ölümü göz önünde bulunduran, - ölürne kar§ı göz kıxpmadan giden ve içine daldıkları dܧman kıta­ larım çok defa darmadağınık eden kahramanlardır. Aşağı yukarı serdengeçtiler gibi l;ıir de dalkılıç­ lar vardıx.


Tarihte Türk - ±taiyan Savilgiarı

. •

hücum Venediklileri çok yıprahnıştı. Kalelerini n sağlamlığına ve silahlarının bolluğuna . rağmen bu derece şiddetli yeni bir hücuma d ayanarnıyacak :halde olduklarını görerek teslim . olmağa karar verdiler. Yeni bir · Türk hücumunun .beklendiği, kuşatmanın elli dördüncü günü, beyaz bayraklar kalenin . bürçlerinde d algalanmağa basladı . , '

Venediklilerin gönderdiği elçi Rumeli Beğlerbeğisi Hasan Paşanın eteğini öperek serdarin huzuruna çıkarılmasını diledi. Yusuf paşa gideceklerin caniarına ve maliarına dakunulmaması ricasını kabul etti. Şehirdekilerin Türk vilayetlerindeki idareye tabi ola­ cağını bildirdi. Bu haber Hanyaya varınca Venedikliler çok sevindiler. Gideceklerin eşyaları 3 kadırga ve 2 bartuna yüklendi Ertesi gün de kendileri ka­ dınları ve çocuklarıyla yollara döküldüler. Paşanın buyruğuyla iki sıra diziimiş olan Tilrk yiğitlerinin arasından geçerek gemilere )bindiler. Kendilerine hiçbir kötü muamele yapılmadı. Hisara derhal Türk bayrakları çekildi. Sokaklara b ölükler tayin olunarak dükkan­ Iarın açılması, es'ki . hayatın başlaması ve hE-rkesin mailarına tasarruf edebilecekleri ilan olundu. Santa Nikola adındaki eski ve büyük kilise cami yapılarak adına «Hünlcar Camisi» dendi. Diğer iki kilise de Yusuf ve Musa [ 5 2 ] Paşaların adı ile camiye çev­ rildi. lstanbulda Şenlik : Hanyanın ele geçirilmesinin dördüncü günü Yusuf Paşa, Kapı­ cılar Kethüdası Hüseyin Ağa ile Yeniçeri beğlerindim Ömer Ağayı müjde haberiyle Is­ tanbula gönderdi. İbrahim bu habere sevinerek üç gün, üç gece şenlik yapılmasını eı:p.­ retti. Kapıcılar kethüdasını sarnur kürklü bir hil" at ve bir kılıçla Paşaya gönderdi. Denizde Hareketler Ve Çarpışmalar : Hanyanın Türk silahlarına tesliminden sonra Venedik gemileri gözükmeğe başladılar. Seksene yakın çekdiri, dört mavna ve hayiı bortun ile Hanyanın önünden geçen Vene dik, Papa, Malta ve İspanya gemilerinden mürekkep dü�man do nanması Suda !imanına demir attı. Fakat uzun zaman orada bek­ ledikleri halde karaya asker çıkaramadılar. Kılıçtan geçmekten korkuyorlardı. Haçlılar d-onanmasının böyle uzun müddet boş durması yüzünden İspa�yo llarla Ve­ nedikliler · arasında anlaşmamazlık çıktı. İspany.onllar .bir şeyler yapmak istiyorlar� Ve­ nedikliler ise durmayı tercih ediyorlardı. O · sıralarda Venedikliler, casusları vasıtasıyla Türk kuvvetlerinin bir kısmının Ağrıboza, diğer bir kısmının da Benefşeye gittiğini, diğer kadırgalann da küreklerini çıkarıp !imanda yattıklarını öğrendiler. Bundan ce­ saret alarak Türklere gözükmek istediler. Bir sabah .demir alıp Hanya kalesinin önüne geldiler. Kaleden atılan toplarla Türk askeri derhal dövüşe hazırlandı. Asker gemilere bindikten sonra_ limandan çı.k.ılmak üzere demir alındı. Faka·t tam limandan çıkılırken 'kuvvetli bir rüzgar denizi allak bullak etti. Türk gemileri limana güçlükle dönebildiler. Düşman donanması ise düzgara ve denize tabi olarak darmadağın oldu. Öyle ki üç günde güçlükle toplanabildiler. Yine ·o sıralarda dört mavna ve otuz iki kadırgadan mürekkep bir Venedik d·o nanması yolda Giride gitmekte olan üç Türk gemisini yakaladılar. Bunla-r dan Çavuş

·

..

[52] Sedaret kayıiıakartı.lığmda bulunmuş ihtiyar Musa Paşa

ki savaşta kumandanın yanında iııi.


Tarihte Türk - İtalyan Savaşİarı .

67

Reis adlı bir yiğitin gemisine bir anda dört V en e dik g�misi :birden saldırdı. Diğer bir­ . kaç Venedik gemisi de Memis Reisin kadırgasını sardılar. . Cafer Reisin idaresindeki üçüncü Türk teknesi de kendisini ele geçirmek İstiyen diğer düşman gemileriyle savaşa tutustu. ' .

"

·

Ve�edik donanmasıyla üç Türk gemisi arasındaki çarpı�a epey sürdü. Kendile­ rinden ço.k üstün bir donanınayla savaşan Tür-k denizcileri İtalya�ara kolay kolay yu.­ . tulur bir lokma olmadıklarını gösterdiler. Bunlardan Çavuş Reisin yelkeniisi kendisi · ni saran İtalyan gemilerinin kür�klerini top! � tahrip ettikten so�ra aralarından geçti, gitti. Merniş Reisin gemisi de düşman yelk enlileriyle saatlarca vuru�tu. Merniş, erlerin­ den epey şehit verdiyse de kendisini sarmı� olan Venedik gemilerinin işini bi.tirerek o da kurtuldu. Bu vuruşmanın en talihsiz gemisi Cafer Reisinki oldu, Düşman, Türk kal­ y-onunu ortaya alıp topla epeyce dövdü. Yaman bir deniz çocuğu �lan Cafer Reis kul­ larından Süleyman Reis adlı yiğit Türk, bütün tayfayı kendisine uydurup «ya gaza, ya · şehadet» diyerek kahramanca dövüştüler. Saa-tlarca süren bu çarpış�ada Venedikliler bu bir tek Türk gemisinin işini bir türlü hitiremediler. Eğer Cafer Reisin teknesinde de yelken bulun-saydı, her halde o da, diğer iki arkadaşı gibi, düşmanın elinden sıyrılıp gidebilecekti. Fakat yelkenleri olmadığından d övüşe devam zorunda kaldılar. Dövi.i� devam ettikçe geminin tayfaları ve erieri birer birer kırıldılar. Fakat sağ bulunanlar, gayet az kalın� olmalarına rağmen, teslim olmak istemiyorlar, yine vuruşuyorlar-dı. Nihayet, Venedik gemileri bu bir tek Türk teknesini kuvvetli isabetlerle parçalamağa muvaffak oldular. Cafer Reisin batan gemisiyle birlikte o yiğitler de denizde kaybol­ dular [ 5 3 ] . Bu tarihten sonra V�nedik donanma sı fazla faaliyet gösterrneğe başladı. Venedik­ liler hem Girit yolunu kesmek, hem de Çanakkale B�ğazını kapamak için uğra�ıyor­ lardı . Bu müddet içinde denizlerde ba�ka büyük bir hadise olmadı. Türki� Kisamo'yu Zaptı : Girit adasının batı ve şimalinde'ki Kisamo ( yahut «Kismo») nun muhafızları Türk silahlarına itaat etmemiş idiler. Bunları itaat alt�na al­ mak için. Sekbaiıbaşı Murad Ağa, yaya ve atlı 3000 kadar a·skerle gönderildi. V ene­ dikliler, ilk vuruşmada bozularak kaleye kaçtılar. Fakat kale oldukça sağlam olduğu halde, Türklerle yeni çarpı�aları göze alamayıp teslim oldular. Venecliklilerin Bozca Adayı KuşabDası : V·enedik donanmasından 2 O kalyon Boz­ ca Adaya gelerek adayı ve kaleyi Türklerin elinden almak ;teşebbüsünde bulundular. Kalede fazla miktarda ne asker, ne de barut ve mühimmat vardı. Fakat limanda bu'­ . lunan Türk yolcu gemilerinin halkı kendi topları ve barutlarıyla kaleye girerek Venedik­ lilere karşı savaşa başla·dılar [ 5 4 ] . Atışlar sırasında bir Venedik gemisi hatırıldığı gi[53]

üç geminin koca bir donanınayla çarpı§mayı · göze alışı . ancak Türk tarihinde rasıanacak

kahramanlık destanlarındandır. Bu vaka, Türk · kahramanlığının ve savaşÇılığının bir örneği oldu­

ğu kadar İtalyan kabiliyetsizliğine de bir dellldir. Koca bir donarurtanın üç düşman gemisinden iki­ sini elinden kaçımıası başka ·ne ile izah olunabilir? [54]

Bu hadise Türklerin İtalyan askerliğine �erdiği ehemmiyeti gösteren küçük bir misaldir.


68

Tarihte Türk

-

İtalyan Savaşları

bi diğerleri de kıyıya yakla�tırılmadılar. L akin Venedikliler adaya, bir başka yerden asker çıkarabildiler. Bu sırada: 2 0 Türk kadugası adanın y ardımına geldi. Ayrıca yardıma gelen Ru­ meli Beğlerbeğisi Hasan Paşa da serdengeçtilerle, karaya çıkarılmış olan Venediklilere · hücum etti., Paşa , öyle apansız · bir baskın yaptı ki sayıca üstün olan Venedikliler da­ ğılara:k gemilerine kaçıştılar. Böylelikle ada kuşatmadan kurtuldu. Giridin Muhtelif Yerlerind.e Vuruşmalar : Yeni serdar Hüseyin Paşanın vazifesine başlamasından sonra adanın birçok yerle:rinde Tllrklerle Hırıstiy·anlar arasındaki vu­ · rusmalar hiç eksik olmadı. Hanyayı Türklere kaptıran Venedikliler, Tü:r:k ordusuna karşı büyük ve 'toplu hareketler yapamadıkları, için, küçük hücum ve baskınlarla düş­ manlarını zarara s.okmağa uğraşıyorlardı. Sıksık yapılan bu çarpışmaların mühim . olan­ ları şunlardır : Adada bir noktaya çıkanlan 2000 Venedikli askerin üzerine bizzat serdar bir mik­ tar atlı ve yaya askerle hücum etti. Karada tutunarnayıp kaçan Venediklilerin çoğu kı.­ lıçtan geçirildi. Bu hadiseden bi�kaç gün sonra 6 V enedik kadırgası karaya yeniden asker dök­ tüler. Bunları da yine Hüseyin Paşa karşıladı. Venedik kadırgalarının ateşlerine Hüse­ yirt Paşanın askerleri tüfeklerle karşılık veriyorlardı. Neticede İtalyanlar gemilerinin ko­ rumasına rağmen, 70 ölü ve birÇok yaralı vererek gemilerine çekildiler. Bir başka giin de Hüseyin Paşa 3 0-40 kadar atlı ile Venediklilerin pusu kJrduk ­ ları bir yerde düşmanla dövüşe tutuştu. Bi;zat Hüseyin Paşanın büyük kahramanlığı pusudaki Venediklileri fena halde yıldırdı. 40 Türk bu çarpışmada 5 4 baş ile 40 diri İtalyan ve 2 de subay el� geçirdiler. Vunı�ma sırasında, yalnız Serdar Hüseyin Paşa, 5 Venedikli İ'talyanla Marko .adlı m�şhur kumandanı öldürdü. Bu vuruşmaİar ve bilhass.a bu sonuncusu ile Hüseyin Paşanın şöhreti Venedikliler arasında okadar yayıldı ki, ser­ cların atının resmini bile �emleketlerine gönderdiler. .

Türklerin Ester,ni (=Ostorni) Manastırmı Zapb : Hanya kalesirün yakı_nındaki Esterni Manastırı kale kadar sağlam bir yerdi. İçinde 4000 adam bulunan bu manastırın halkı fırsat buldukça TUrklere zarar verrneğe uğraşırlar, bilhassa Hanyadan Sudaya .top geçecek yolları, çok · defa, taşlarla kaparlardı. Hüseyin Paşa manastırın zararlarından kurtulmak için burayı da ele geçirmeğe karar verdi. Taşlarla kapatılmış yolu açmak için uğraşıldığı -bir sırada manastırın metrisler.ine kadar uzanıp ıç"indekilerle vuruşmağa baş­ ladı. . Lakin manastır epey ·sağlam olduğundan bir hamlede alınmasına imkan yoktu. Fa,zla beklemek de serdarın işine gelmiyordu. Onun için manastırı kurnazlıkla almak istedi. Metrislerden çıkmak istemiyen düşmanın önünde askerine çekilme emrirri verdi. Asker, cıvarda bulunan yeldeğirmenlerine kadar çekildi. Türklerin korkup da kaçtık­ larinı sanan düşman, metrislerinden çıkarak çekilenierin arkasına düştü. Serdar, düşma ­ . nı manastırdan kafi miktarda uzaklaştırdıktan sonra birdenbire geri döndü. Yapılan . çarpışmada düşmanın bir takımı öldürüldü, bir takımı da esir edildi. Bilhassa düşman­ ca pek değerli olan ak zernin üzerine resmedilmiş San Marko bayrağı da Türklerin eline · geçti. Bayrağı, · Ahmed Ağa adlı bir er, b ayrakdan ile birlikte, elde etti. Bu vu-


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

69

ruşmada kahraman serdar yine 6 dü�manının canını almi�tı. Neticede dü�man, manas­ tın bırakarak Sudaya çekildi. Hüseyin Pa�a, kaçanları da bizzat kendisi kovaladı. Ma­ nas'tir Türklerin oldu. Kandiyeden. Apokrona gelen Venedikliler oradaki ahaliye de silah vererek Türklere kar�ı tecavüzkar bir duruma geçmi�lerdi. Serdar Hüseyin Pa�a, burayı da itaate almak üzere Sekbanba�ı Murad Ağayı yaya ve atlı bir mikatr askerle gönderdi. Yapılan sava�ta M urad Ağa dü�mam yenerek bir az esir aldı. Venedikli kumandan Sudaya kaçtığı gibi , askerin bir kısmı da civardaki büyük dağlara

Türklerin Apokronu Zaptı

:

çe.kildiler. Paşa, birkaç gün sonra ke thüdasını 1 5 00 kadar askerle yeniden .gönderdi Ken­ disi de, dövü� başladıktan sonra 3000 askerle yetiı�.ti. Dü�man, sİperlerine çekilmek mecburiyerinde kaldı. Vuruşma sİperler iç inde ve dışında epey d evam etti. Neti�ede Türkler, İtalyanlara kar�ı çok tatbik olunan ,hileli kaçmaya başvurdular. Düşman ka­ narak Türkleri takip etti. Siperlerden kafi miktarda uzaklaştınldıktan sonra Hüseyin Faşanın askerleri geri dönerek dü�mana �iddetle saldırdılar. 600 ·kişi öldürüldü. 1 0 0 e y akın esir alındı. Esirler arasında kumandanlardan ve ileri gel�nlerden 2 0 kişi kadar vardı. Hepsi zintire vuruldular. Ayrıca 6 bayrak, 3 0 0 0 den fazla da tüfek zaptedildi. Bu vuru�mada Tü'rkler bir tek şehit verdiler. Nihayet düşman Apokron hisarını. gizlice boşaltarak çekildi. B�nu haber alan Hü­ seyin Pa�a asker göndererek kaleyi hoş olarak el'e geçirdi.

Türkle·rİ,ı Resmo'yu Zaptı : Hüseyin Paşanın serdarlığindan sonra ilk büyük kuşııt­ ma Resmo k·alesi üzerinde oldu. Çünkü Kandiyeden önce burasının ele geçirilmesi uygun görülmüştü. Tül'kler kaleyi kuşatarak hücumlara baliladılar. Anadolu beğlerbeğisi Osman ve Rumeli Beğlerbeğisi Hasan Paşalar iki yanlarda hücumlara iştira.k ediyorlardı. Kuşatmanın ilk günlerinde Venedikliler çıkma hareketleri yapıyorlardı. Bunlardan birinde 4000 kadar Venediklinin yaptığı .�id detli bir saldırış, Türklerden daha sert bir karşılık gördü. Bu çarpışmada çok Venedikli kırıldı. Türklerden her biri ondan fazla düşman öldürdüler. Bir haylı da esir veren düşman dayanarnayıp kaleye çekildi. Kuşatmarün devam ettiği günlerden 'b irinde Türkler umumi bir hücuma kalktılar. Dış kalenin zap h için yapılan bu taarruzda Türkler bir saat içinde 5 000 Venedikliyi kılıçtan geçirerek düşman�anna panik yaptırdılar. Düşman daha önce mallarını gemi­ lerle kaçırmıştı. Onun için Türklerin eline fazla bir mal değil ; top, cephane ve esirler geçti. Sonradan zaptedilen bir Venedik gemisinde ise öyle bol mühimmat bulundu ki bununla kalenin zaptı için sarfolunan barut ve mühi:nma-t . çıkarılmış oldu. . Dış kalenin zaptından sonı;a V enedikliler daha sağlam olan iç kaleye siğın.mışlar­ .dı. Burası 70 kadar topla korunuyordu. Kuşatmanın o tuz dokuzuncu günü iç kalenin zaptı için umumi hücuma kalkıldı. Sabahtan ak�ama kadar kanlı vuruşmalar oldu. _Ne·ticede Venedikliler Türkleri püskürttüler. Dövüşe ertesi gün de aynı şiddetle devam olundu. Serdar Hüseyin Paşa, askerlerinin cesare tini arttırmak için en Ön saflarda bu.­ hmuyordu. Bir aralık paşa başından yaralandı. Sava� sahasından ayrılmak istemediyse


70

Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

de çok kan kaybettiğinden otağına götürül dü. Bu sırada sağ kol alay beği de şehit ol­ du. Fakat Türkler her :şeye rağmen ilerlemekte devam ettiler. Vurı:ışmaların en kanlı bir ariında serdengeçtiler ve Rumeli askerleri tabyalar üzerine çıkınağa muvaffak ola­ rak bayrakları diktiler. Bunun üzerine Venediıkliler her tarafta beyaz .bayraklar çektiler.· Yapılan konuşmalarda Venedikliler canlarına ve mailarına dokunulmamak şartıyla ka­ leyi teslime razı olacaklarını bildirdiler. Hüseyin Paşa şartı kabul etti. Türk askerleri her taraftan şehre gir.di. Biri,ıci Kandiye Kuşatmasına Kadar : Resmonun zaptından sonra, Kandiyenin b.i­ tinci kuşatmasına kadar karada ve denizde çarpışmalar aralıksız . ·devam etti. Karada her defasında yenilen Venedikliler, öteki Avrupa devletlerinin gemilerinin de yardımıyla yavaş yavaş denizlere hakim olmağa başladılar. Biraz da idaresizlik yüzünden günden güne kuvvetten düşen Türk donanmasının karşısında nihayet denizlere büsbütün ha­ kim oLdular. Çanakkale Boğazını daimi baskı altında bulundurdukları gibi Giride de imdat gelmesine, tamamen olmasa bile, engel oluyorlardı. Bu devrenin en mühiın vu· ruşmaları şunlardır : Bir kasteli 7 5 askeriyle koruna Hah!b Ağa, bir gün 2000 Venediklinin hücıı­ muna uğradı. Akşama doğru yapılan Venedik .baskını, sabaha kadar süren bir boğuş­ manın başlangıcı oldu. Venedikliler bütün bir gece süren çarpışmalara rağmen ele geçiremedikleri kasteli her taraftan ateşlediler. Türklerin çoğu alevler içerisinde can verdi. Ate?ten kurtulaıbilip dışarı fırlıyan ı 7 Türkle İtalyanlar arasında dokuz saat ka­ dar süren bir çarpışma oldu. Neticede ı 7 Türk de şe.hit düştüler. Venedikliler çarpış­ mayı kazandılar. Bu hadiseden sonra buraya Kanlı Kastel denildi [ S 5 ] .

Venedikliler denizlere hakim olduktan so�ra, Türklere yardım gelemeyişinden ce­ saret alarak, karada da hücum sırasının kendilerine geldiğine inanınağa başladılar. Bu düsüncenin neticesi olarak iki taraf arasında birkac vurusma oldu ki b-unların en mühimmi Kandiye cıvarında Hırka adlı yerde yapılandır : Venediıkliler, Osman Paşa kumandasındaki az bir Türk kuvvetine karşı ı OCO atlı ve ı 0.000 yaya askerle hücum ettiler. Dört saat kadar süren bir çarpışma oldu. Sayıca üstün <ılan . Vene dikliler bir aralık silahdar bölüğüne karşı Üstün duruma girdiler. Fakat Teke ve Can;k sancağı aı::· kerleriyle ·bizzat Osman Paşanın düşmana saldırışı <ırada-ki Venediık Üstünlüğıünü neri· c�iz bıraktı. Paşa, az kuvvetiyle düııroanı hu şekilde yenmenin güçl.üğünü görünce on­ ları dağıtmak için hileli bir çe'kilme yap·tı. Bir müddet çekildikten s·onra, kendj.sini ko­ valarken dağılan dü�ana, apansızın hücuma geçti. Venedikliler darmadağın oldular. · Osman Paşanın askerleri 3000 venedikliyi kılıçtan geçirdiler. Aralarında 8 subay!a Kandiy� kumandanının oğlu da bulunmak üzere birçok da .esir alındı. '

.

...

'

Türklerin Kandiyeyi Birinci Kuşabnası : Venediklilere sıksık yardım geldiği ha�­

de .deniz hakimiyetinin düşmana geçmiş olma.sından dolayı- Hüseyin Paşa Istanbuldan beklediği yardımı bir türlü alamıyordu. Dokuz aylık tahsisat be'klenirken ancak üç ay" [55] 2000 · kişilik bir düşman kuvvetine karşı dokuz saat dövüşrnek harikasını göstereri bu 17 kahramanın adlarını: ve kimler olduklarıi:ıı bilemiyoruz. . m<ınlık ruhunun adsız müniessillerindendir

Bu

on yedi er de Türklüğün kahra­


Tarihte Türk

-

İtalyan Savaşları

71

l ı:k gelmişti. Buna rağmen paşa, Kandiyenin kuşatması için hazırlık yapmaktan geri kalmıyordu. Nihayet ordu ; or.tada serdar, sağd.a Anadolu, solda Rumeli askeri olmak üzere dizildi. Top ateşiyle Kandiye kuşatma•sı başladı. Kuşatımanın devam ettiği müd­

det içinde tam hazırlıklı bulunınıyan Tütıklerle Venedikliler arasında yer yer çarpış­ malar yapılıyordu. Bunların birisinde, kaleden çıkan · düşmanın Rumeli kolu .üzerine saldırmasıyla iki saat kadar süren bir dövüş oldu. Bu çarpışmada Hrüs�yin Paşa büyük

kahramanlık göstermiştir. .Bir nefer gibi ön saflarda çarpışan p aşanın çenesine iki kurşun isabet etmiş ; bunlardan biri çıkmış diğeri içerde kalmıştı. Kahraman ser�ar, askerinin cesa­ retinin kırılmaması için yaralarını men.dille sararak vuruşmaya

d�vani

etmiştir. Ku­

mandanl&rının bu yiğitliğini gören askerin çok şiddetli hucumlan karşısında Venedik­

liler gün batarken kalelerine çekilrnek mecburiy"etinde kaldılar. .

Istaln)b ulda·n bir türlü gehniyen yardımın asker üzerinde yaptığı kötü tesiri, Hü­

seyin Paşa aldığı tedpirlerle kısmen önl ü y.ordu. Bir gün akşam namazından sonra

bir kıta askerle bizzat serdann yaptığı bir baskın, Venediklilerden 3 büyük talbya, 6 top, 500 tüfek, ı 00 bomba ve birçok da !bayrağın zapteıfıilmesiyle neılcelendi (3 temmuz ı 648) . Paşa, bu gibi başarılarla ordunun cesaretini ayakta tutmak istiyordu.

Fakat bu sıralarda Roma, Malta ve Fl.o ransa hükumetlerinin ı 7 kadırga ve 8 kalyorı­ dan mürekkep filolarının Venedi'kiilere yardıma gelmesi Türkler arasında yeni bir ma­ nevi güç bozukluğu hasıl etti.

Giritteki Askerin lsyanı : Venedikliler hiç yardımsız kalmadıkları halde, Türk­ lere beklenilen ibüy;ük yardımın bir türlü gelmemesi, asker arasında hoşnutsuzluk uyan­ dırmakta devam ediyor ve bu hoşnutsuzluk günden güne artıyordu. Durumun bu şe:\tli

alma-sında Rumeli Beğlerbeği Mustafa Pa�a ile Sekihanbaşı Mahmud Ağanın kışkırt­ malarının da bilhassa tesiri oluyordu. Girit serdarlığına göz koymuş olan Mustafa Pa­

�a, Hüseyin Paşayı çekemiyor, kumandanın aleyhine çalışıyordu.

Bir gülle isabetiyle ölen Ahmed Paşanın yerine tayin olunan Bıyıklı Mustafa Pa­ �anın kaptanlık emri ayanda okunduktan sonra, «bu yıl donanmanın mükemmel gön­ derildiği, binaenaleyh Kandiyenin zaptma ça.Jiışılması» hakkındaki sözler meclisteki­ lerin haklı itirazları ile karşılandı. Çünkü _hem istenilen mı-ktarda yardım yapılmamıştı, hem de yapılmış gibi gösteriliyordu, İşte bu itirazlar en ç·ok Muatafa Pa-şa ile Mah­

mud Ağanın isine yaradı. Serdarın aleyhine söylemek için bundan da istifade ettilrr. Ayrıca askerin arasına Hü.seyin Paşanın düşmanla _anlaşrnış olduğu yalanını da -yay'

.

mağa başladılar.

Bu yalan haber askerin bir kısmı üzerinde çok kötü tesir yaptı. Neticede bir kı­ sım_ asker ısyan etti. Asiler, Hüseyin Paşa��n sarayına hücum ederek binayı ate�e verdil�r. Sa:ray adamlarıyla asi asker arasında ok ve tüfeklerle çarpışma oldu. Çok­ _

luk olan ısyancılar, serdarın bütün eşyalarını yağma ettiler. Adamlarının bir çoğunu da öldürdüler. Az daha paşayı da öldüreceklerdi. Fakat yiğit serdar kendisini öldür­ mek kasdı ile üzerine atılan yeniçeriyi bir kılıç vuruşu ile ikiye biçince bu tehlikenin önü alınmış oldu.

Asiler, serdarın sarayından .s<onra paşanın kethüdasi ile reisülküttab �ekilinin ve ·

diğer bazı kimselerin eşyalarını da yağına ettiler. lsyanın sandıkların·d an daha başka


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

72

türlü olduğunu gören Mustafa Paşa ile Mahmud Ağa ise bu neticeyi gorunce kendi hayatların.dan endişeye başlıyarak ısyanı önlemek için uğraşmak mecburiyetinde kald�­ lar. Nihayet nisbeten bir sükıitı oldu [ 5 6] . Isyan hadisesinin önü tamamen alındı ktan sonra,

a·sker,

Istanbuldan

daha bir

müddet yardım beklenmesine razı oldu. Türklerin Kandiyeyi İkinci .Kuşatması : Askeri itaatsiziikler yok edildikten ve do­ nanma ; levend, 'kürekçi, asker ve toplarını kullanılmak üzere kara ordusuna verdikten sonra, ikinci defa olarak Kandiye kuşatmasına başlandı (20 ağustos 1 649) . Bu ikinci kuşatma iki ay kadar sürdü. . Birçok kanlı çarpışmalar yapıldı. Bu çarpışmalarla Türk­ ler ağır ağır ilerliyorlar, lakin bu ilerlemf'ler büyük kayıplara mal oluyordu.. Viine­ diklilerin bu ilerlemeyj durdurmak iç:n yaptıkları bir hücum püskürtüldükteJ;l sonra, bir gece sabaha kadar sür-en bir vuruşma oldu. Bu gece savaşında Türkler patlıyan Ve� nedik lağımları yüzünden çok kayıp verd'ler. Ayrıca Venediklilerin yaptıkları ağzı ka,patılmış bir kuyu içerisine 300 e yakın Türk d�tü. Bu kuyunun kapağı, üstüne ibasan içine düştükten sonra yine kapandığı için, asker >farkına varamadı. Venedik la­ ğımları ise pek çok askerden başka Sekbanbaşı Mahmud ile Rumeli B.eğlerbeğisi Mus­ tafa Paşayı da şehit e'tti. Bu kadar ağır kayıplam karşı sabah olduğu zaman dış tab­ yalar Türklerin eline geçmiş bulunuyordu. Kaleni� zaptı için büyük bir faaliyetle çalı­ şıldığı bu sıralarda Istanbuldan gayet kötlı .bir emir geldi. KBr Hüseyin Ağanın getir· diği bir hat, askerden bin beş yüz kişinin dönmelerine izin verildiğini bildiriyordu. Ser­ dar, · ibu emrin yerinde �lmadığını, bin h e ; yüz kişi b.rakılırsa diğerlerinin iyi döğüş­ miyecekleı ini söyledi ise de dinlete.-.�.e2i. Fakat netice Hüseyn Paş anı� dediği gibi çıktı, B.ir takım as'kerler sİperlerden çıkarak subaylarını yalnız bıraktılar. Bir kısım asker:n emirle · geri alınması, bir kısmının sİperieri terkelmesi, savaşa devam edenlerin de ma­ neviyatlarını hozdu. Bu yüzden kuşatmanın devamına imkan kalmadı. Okadar kayıpla ele geçirilen tabyalar tekrar düşmana bırakılarak kuşa tma . kaldırıldı [ 5 7 ] .

tSS]

Büyük kahramanlığına ve doğruluğuna rağmen kendisine karşı yapılan bu hakarete ve

iliiraya çok üzülen Hüseyin Paşa, isyanın yatışmasından sonra

askeri toplıyarak gözleri yaşlarla

dolu olduğu halde şu sözleri söylemiştir: «Bire Allahtan korkmazlar! Bire devletin ve vezirliğin na­ musuna hürmet ve riayet etmeği bilınezler! Bu ettiğiniz

edepsizlik

nedir?

Ben burada

padişahm

vekili ve veziri ve hepinizin serdarı değil miyim? Benim cürmüm ve kusurum nedir ki bu eziyete ve hakarete uğradım? Düşmanlada birleşti demigsiniz. Bu kadar zamandır devlete hizmet etmiş ih­ tiyar bir vezire bu ağır iftirayı ne hakla isnad ediyorsunuz? Allahtan korkmaz İrusınız? Düşman­ Iara karşı namusumu ayaklar altına aldınız. Hiç dü�-manımız milletlerden birinde kumandanlarına bu derece ihanet edildiğini işittiniz mi? Bütün malımı yağma ettiğiniz halde yine benden ulüfe is­ tiyors�uz. Bu ne insafsızlık ve edepsizliktir?» Asker bu sözlerden sonra yola gelmiş, Sekbanbaşı Mahmud da yaptıklarına pi�man olarak serdarın· ayaklarına kapanmış, paşa da kendisini affetmiştir.

[57]

Kahrr(man �e

değerli bir kumandan olan Hüseyin Paşanın, Istanbulun idaresizliği yü­

zünden uğradığı muvaffakıyetsizliklerden başka, o sıralarda aleyhine bir de suikast tertip oluıidu. Kör Hüseyin Ağa Giritte bulunduğu sıralarda keDdisine fazla ikram edilmediğine kızarak, Istanbula. dönüşünde Serdarın . aleyhine sözler söylemişti. Payitahtta bulunup Hüseyin Paşanın askeri şöhretini çekemiyeJı.ler de bu dedikodulara iştirak ederek iftiralarını Sadirazamın kulağına kadar götürdüler .

.


Tar�te Tüı-k - İtalyan Savaşları.

73

Vened1ıklilerin De-nizlerde Üstünlüğü : Kandiyenin ikinci kuşatmasının kaldırılma­

sından sonra, Giritte uzun zaman büyük hadiseler ve çarpıii"malar olmadı. Venedikli­ lerin denizlere iyice halcim oluşu Giride büyük yardımlar yapılmasına engel olmakta devam ediyordu. Bu yüzden askeri hareketler iyice tavsamış durumda idi. Adadaki bu hareket.sizliğe karşı asıl faaliyet denizlerde oluyordu. Venediküler Adalardenizine ta­ mamen hakim olmuştular. Hatta Çanakkale Boğazını bile tehdit ettikleri anlar oluyor­ du. Çanakkaleden çıkan Türk gemileri Venedikliler karşısında muvaffakıyetsizliğe uğ­ ruyorlardı. Bu yıllar İçerisinde denizlerdeki karşılaşmaların mühimleri şunlardır :

ı 65 ı de 30 kalyon, 3 8 kadırga, 6 mavna ve birtakım beğ gemileri ile Girit ada,­

sma gitmekte olan Türk donanması, Santa r·o n adasi yakınlarında . düşman donanma­ sıyla karşılaştı. İki donanma arasında iki gün süren bir savaş oldu. İlk gün Türklerin ha­ kimiyeti ve Venediklilerin kayıbı ile bitti. Fakat ikinci günkü vuruşma tamamen aksi oldu. Venedikliler Türk donanmasını iyice hırpaladılar. Türk gemilerinden bir kısmı 'hattı, bir kıs�ı karaya oturdu, bazıları da düşmanın eline geçti. Anadolu beğlerbeğisi Ahmed Paşa kalyonunda çarpışırken şehit düştü. Yirmi kadar gemi kaybeden Tüık donanınası yenilerek Girit adasına sığındı. Türk donanma·sı ı 65 4 te çok daha büyü:k bir mağlubiyete uğradı. O yılın tem­ muzunda kaptan Sarı Kenan Paşanın idaresindeki 79 parça gemiden ibaret Türk do­ nanrnası Boğaz dışında V enedikli!erle büyük bir savaşa tutuştu. Gemilerdeki askerin çok azı savaş eri idi. Bundan başka akıntının durumu ile şiddetle esen rüzgar da Türklerin aley.hine idi. Bu suretle daha başlangıçta kaybedilmiş olan çarpışma, büyük bir boz­ gunla sona erdi. Vuruşmanın ilk anlarında deniz savaşiarına alışık olmıyan yeni as­ kerin yaptıkları kötü hareket yetmiyormuş gibi, akıntının hızı ve rüzgar da birçok Tü�k gemilerini birbiri üstüne bindirmeye başladı. V enediklilerin top atışı da Türk donlin­ masını iyice hı.rpaladı. Buna rağmen usta d enizciler elinde bulunan Türk gemileri bü-­ yük bir azimle çarpışmaya devam ettiler. B oğazdan ilk çı'kanlar, Venediklilerin iki me�hur gemisini topla batırdıkları g�bi, düşman kumandanlarının binmiş oldukları bir . başka gemi de yine topla parçalandı. Bu sırada İtalyan amirali Marsello da öldü. Fakat netice değişmedi. 26 temmuz günü akşam olurken Venedikliler son yılların en büyük deniz zaferini kazanmış bulunuyoriardı. Türkler bu vuruşmada 1 00 0 kadar top, sayısız tüfek, mühimmat ve cephane kaybettiler. Venedikliler batınıyan Türk gemilerinden çoğunu ele geçirdiler. Türk do­ nanması Smgın bozgunundanberi ilk defa olarak bu kadar büyük !bir mağlubiyete uğ­ ruyordu. Sadırazarn, meseleyi öğrenmek için Giritteki Beğlerden bazılarına mektuplar gönderip Hüseyin Pa­ şanın kusurları _olup olmadığını sordu. Serdar, b unu haber alınca çok yaslandı. Derhal beğleri top­ ladı. Askere zulüm yaptığı, haksızlık ettiği ve kalenin zaptında gevşeklik gösterdiği hakkındaki id­ diaların doğru olup olmadığını sorarak şöyle dedi: «İhtiyarlar ve gaza yoldaşları! Benim çalışmarn­ da ve hizmetimde kusururo ve hak kazanmıyana dirlik verdiğim varsa sÖyleyin. Doğru söz ne ise saklamayın. Dünya ve ahrette sizden doğru şehadet isterim! » Bu sözler üzerine bütün beğler yıl­ lardanberi Kand-iyenin iaptı için orada kalmalarının ancak Serdarın gözetmesi ile olduğunu, yoksa üç yıl yaz ve kış böyle büyük bit kalenin zaptı için uğraşmanın mümkün olmadığını, kendisinden her cihetle hoşnut bulunduklarını söylediler Serdar bunları lştanbula bildirince aleyhindeki suikast neticesiz kaldı

.


74

Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

· Venediklilerin Bozcaadayı ve Limniyi Zaptı : Venedikliler aynı yıl içeris�nde Mal­ vazyayı d� ele geçirmek istediler, lakin muvaffak olamadılar. Kaptan Paşa büyük çap·· ta toplar getirerek Venedik kuşatmasını kırdı. Bunun üzerine Venedikliler Bo�caada ve Limni üzerine hücum ettiler. Her iki adada da mühim Türk . kuvvetleri yoktu. Mu­ kavemetler uzun sürmedi. Venedikliler iki adayı da zaptedere'k İtalya� hakimiyetine soktular.

Türklerin Bozcaadayı Kurtan�ıı : Köprülü Mehmed Paşanın sadırazamlığının ikinci yılında, Çanakkale Bağazı cıvarında Venedikülerin Türk donanmasını bir k�re dah::ı yenmesinden sonra [ 5 8 ] Bozca Adanın kurtarılmasına teşebbüs edildi. Kurt Paşa ku­ mandasında olarak 5 000 asker bir gece 3 3 gemi ile karaya çikarıldılar. Venedik do­ nanma-sı bunun er:tesi sabah farkına vardığı zaman, Türkler kazdıkları sİperiere giT­ riıiıj .bulunuyorlardı. Onun için aldatılan düşman donanmasının şiddetli at�inden hiç müteessir olmadılar. Günlerce çarpışma oldu. Venedikliler sayıca çok üstün oldukları halde bu çar­ pışmalarda bir muvaffakıyet gösteremediler Hatta bir defasında donanmadan karaya büyük bir kuvvet çıkardıkları halde perişan edildiler. Bu muvaffakıyet üz.drine. Kap­ tan Paşa bir gece adaya yeniden kuvvet çıkardı. Venedikliler günden güne artan Türk baskısı karşısında adayı boşaltıp çekilmeyi daha doğru !buldular. Bir gece götürebildik­ leri kadar esya alarak kaleyi bosalttılar. Lakin kaleyi elle�inden geldiği kadar tahrip ettiler. Ertesi sabah Tül'kler kaleye girerek bürce Türk bayrağını çektiler. '

'

"'

.

Türklerin Limniyi Kurtan,ı : Ertesi yıl da Limninin ele geçirilmesi için teşebbüse girişi! di. To,p al Melhmed Paşa kumandasmda 5 000 kişi karaya çıkarılarak kuşatma başladı. Kale ; çok yüksekte bulunan taşlar üzerine yapılmış olduğundan zaptı müş­ küldü. Onun için kuşatma iki ay kadar sürdü. Nihayet, . Türklerin adanın her tarafına hakim oLması üzerine kaledeki Venedikliler kurt-uluştan ümit keserek teslim bayrağını çektiler. Kaptan Paşanın huzuruna getiı:ilen Venedikli elçi, kale ahalisinin hepsinin ellerindeki savaş aletleri, erzak ve malları ile gemilere binmeleri kabul edildiği takdir­ de teslime razı olacaklarını bildirdi. Kaptan Paşa verdiği karşılı.kta içeriden bir hab­ benin bile çıkmasına izin vermiyeceğini, yalnız ke·ndilerinin gitmeleri icap ettiğini, aksi

[58]

Bu çarpışmada ender rastlanır bir kahramanlık vakası olm�tur: Savaşın kızıştığı bir

sı­

rada ömer, Süleyman ve Halil adlı üç kaptanın mavnaları, Venediklilerin büyük ve meşhur bir mavnası üzerine saldırıp onu batırınaya teşebbüs etmişler, fakat imdada gelen diğer Venedik ge­ mileri karşısında kendileri müşkül durumda kalmışlardı. Türk gemileri bu tehlikeden kurtulmak için çekilmek istemişlerse de muvaffak olamadılar. Venedikliler; Türk mavnalarından birisini (Sü­ leyman Kaptanınkini) zaptederek yedekte götürrneğe başladılar. Karaya pek yakın bir yerde ya­ pılan bu kavgayı gören ve fakat bir Türk gemisinin göz göre göre

götürütmesine

dayananuyan

bir yiğit, Alaiye sancak Beği Küçük Mehmed, birkaç kayığa elli kadar er koyup düşman gemileri­ niri arkasma düştü. Biraz sonra yetişti. Kayıklarm gÖtürülen Türk mavnasma yanaşmasıyla şiddetli

bir vuruşma başladı. Kama ve bıçaklarla yapılan bu vuruşmanın sonunda Mehmed Beğ ve erieri mavnayı zaptederek içindekileri kılıçtan geçirdiler. Sonra diğer düşman gemileri ile çarpışa çarpışa mavnayı kıyıya getirdiler.


Tarihte Türk

-

İtalyan Savaşları

75

takdirde kabıedici Türk kuvvetleri ile kalenin alınacağını söyledi. Bunun üzerine Ve­ nedikliler Tüi'k �artlarını kabul ederek kaleyi ve adayı dü�manlarına bıraktilar. Köprülü Fazıl Ahmed Paşarun Hazırlıkları : Limninin kurtaniışından sonraki yıllar içerisinde \büyük hadiseler olmadı. . Karada da, denizde de karşıla�malar ufak tefek vu­ ruşmalar �eklinde geÇti. Bu nisbi sükun ça ğı, Fazı! Ahmed Paşanın Avusturya · seferini bitirmesine kadar sürdü. Sadırazam, bu seferi muvaffakıyetle bitirdikten sonra Girit m'eselesini de bir neticeye bağlamaya karar verdi. Padişah ve diğer devlet erkfmı da bu fikri muvafık ıbulduklarından, donanma tertibi ile asker ve silah hazırlanmaya başlandı.

Bu hazırlıkları haber alınca, V en edik barış için .teşebıb üslere girişti. Önce Istanbul da hapis bulunan elçileri ile bir deneme yaptılar. Elçi ; Türk tekliflerinin hepsini kabule imkan göremediğinden lbu deneme bir netice vermedi. Türklerin sefer hazırlıkları de­ vam ettiğinden, Venedik Senatosunun korkusu da günden güne artıyordu. Düşmania­ rına karşı en karışık zamanlarında bile bir iki deniz muvaffakıye'tinden ba�ka bir şey elde edemiyen Venedikliler, büyük bir seferi muvaffakıyetle bitiren Köprülü Fazıl Ah­ med Pa�aya karşı durmanın güçlüğünü ba tırdan çıkarmıy.o rlardı. Bu korku ile Istan­ bula yeni bir elçi gönderdiler. Bu elçi bir de mektup getirmişti. Mektup Türk padişa­ hına yazılmış bir yalvarış kağıdı idi. Kendilerinin Türkiyeden daima aman diledikle­ rini, hatta Avusturya seferi esnasında Kandiye kalesinden dışarı asker çıkarınayıp Türk lutfunu bekliyerek sustukiarını, netice olarak Padişahın merhametini ve şefkatini dilen­ diklerini yazı�orlardı. Lakin bu mektuba ehemmiyet verilmedi. İtalyanların yalancı bir kavim olup sözlerin.de asla durmadık�arı, Tü.rkiye diğer düşmanları ile çarpışırken der· hal sözünden çıkıp Türk topraklarına sa:Idırdıkları, o halde bu ricanın Türk pençesinden yılınanın bir neticesi olduğu söylenerek elçi geri çevrildi. Donanmanın Kaptan Mustafa . Paşanın kumandasında Girit adasına hareket etmP.­ sinden sonra Venedikliler son bir teş�ibbüste daha bulundular. Padişaha yeni bir elçi göndererek eski kabahatlarının bağışlanıp Kandiyeye hücumdan vaz geçilmesini, Bos­ nada ellerine geçird.ikleri bütün yerleri Türklere · bırakacaklarını, . ayrıca her yıl vergi de vereceklerirıi bildirerek ricalarını tekrarladılar. Elçi, Kandiye teslim olunroadıkça barı� yapılamıyacağı anlatılarak yurduna gönderildi. Donanma 1 66 7 de Girit adasına vardı. As­ ker karaya çikarıldıktan sonra derhal topla O:an bir savaş meclisi kuşatmanın nasıl · ya­ pılması gerekeceğine dair kararlar verdi. Bütün tedbirler alındıktan sonra kuşatma baş­ ladı. Yaz boyunca hiçbir büyük hücum ya pılmadı. Çalışmalar daha çok lağım atma­ ları ve küçük vuru�alar şeklinde oluyordu. Lakin . lağımlar iki tarafa da ağ�r kayıplara mal oldu. Tür.klerden Rumeli Beğlerbeğisi Mehmed Paşa ile onun yerine geçen Hasan Paşa şehit oldular. Türklerin Kandiyıeyi Son Kuşabnası : . .

Sonbahar geldiği zaman Rumeli kolundaki taı'byalar Türklerin eline geçmiş buhı.­ nuyordu. Bu netice ; büyük hücumlar yapılmadığı halde, 8.000 şehit ve 20.000 kan­ tar barut ile elde edilmişti. Ertesi yıl çarpışmalara devam olunmak üzere

o

kışın sİperlerde geçirilmesirie karar


Tarihte Tfuk - İtalyan Savaşları

76

verildi. Savaşçılara kulübeler yaptırıldı. Değiştirilerek bütün kış kulübelerde bekliyen asker, ele geçirilmiş yerleri düşmana kaptırmadı. Kandiye kU:şatması dev�m ederken deniz çarpışmaları da eksik olmu­ yordu. Bu çarpı�alardan biri Çanak limanı önlerinde oldu:

Denizleı:cJe

:

20 kadar Venedik gemisinin Çanak limanı önlerinde dolaşarak gidiş gelişi aksat­ makta olduklarını öğrenen Saı:Jırazam, Istanbula dönen donanmanın Girit�e bıraktığı 1 2 beğ gemisi ile buna engel olunmasını emre·derek bu işi Anadolu Beğlerbeği Halil Pa­ Şaya verdi. Düşman bunu haber alınca ge·milerine yeniden . savaşçı koydu. Türk gemi­ lerinde ise pek az asker vardı. Bir ge�e Venedikliler 7 gemilerini öne sürmek ve di­ ğerlerini arkada saklamak suretiyle bir hil-e yaptılar. Halil Paşa yedi Venedik gemisini görünce, nekadar az silahlı olursa olsun, 1 2 Türk gemisinin bunların hakkından gelece­ ğini söyliyerek hücum emri verdi. Kaptan Paşa gece vakti hücumun doğru olmadığını çok söyledi, laokin sözünü dinletemedi. On iki Türk gemisi, Yedi düşman yelkenlisine hücum ettiler. Fakat az sonra diğer Venedik yelkenlileri de ortaya _ çıkınca iş değişti. Üç Venedik yelkeniisi Kaptan Paşanın gemisine saldırdılar. Paşa ve erieri kaohraımanca vuruşup bunlardan iki tanesini lbatırdılar. B irkaç düşman gemisi de Halil Paşanınkini çevirdiler. Kumandanının tehlikede olduğunu gören Durak Reis adlı bir yiğit gemisini sürdü, Paşayı filika ile kurtardı. Lakin vuruşma sırasında kendisi şehit düştü, gemisi de Venediklilerin eline geçti [ 5 9 ] . Türkler dü�amn beş altı gemisini batırdıktan sonra kendileri de beş gemi kay­ bederek çekildiler. Ertesi sabah Halil Paşa \Serdı:1rın .huzuruna çiktı. Kabahatİn ken­ 'disinde olduğunu söyliyerek kaybedilen gemiler ve erler için hak e ttiği cezaya hazır olduğunu bildirdi. Sadu:azam, paşasını bağışladı. İkinci bir büyükçe vuruşma da Prepetre Adası yakınlarında oldu. Cezayirden gel­ mekte olan 1 O Türk yelkeniisi adaya yaklaştığı sırada, beş büyük Venedik gemisinin taarruzuna uğradı. Venedikliler Türk yelkenli-lerinde. sade zahire ve mühimmat var sa­ narak hücurn etmişlerdi. Halbuki yelkenli.debir miktar da asker vardı. İtalyanlar bunun farkına varınca kaçmak istedilerse de muvaffak olamadılar. Cezayir gernilerinin yiğit-­ leri kaçan düşmanın Üzerine atılarak iki gemiyi zapt ile içindekilerini kılıçta� geçirdiler. Diğer iki gemiyi de yaktılar. Baş kalyon olan beşincisinin ise toplarla başı, kıçı · ve se­ renleri parçalandıktan sonra, gee� bastığından, ne olduğu anlaşılamadı.

Venediklilerin Yeniden Barış Teklifleri : Türklerin Kandiyede günden _güne ilerle­ mekte olduklarını gören Venecİikliler, barış · için yeniden müracaata başladılar. Bu sefer hem lstanbııla Padişaha, hem de Giri.t adasına Sadırazama elçi gönderdiler. Pad.işaht�ı. Sadırazama gelen bir hat, Venedik elçisinin kabul edileceğini, binaen­ aleyh kendisi ile ne şekilde konuşulması gerekeceğinin bilinmesi için kale ve kuşatma [59]

Venedikliler, Durak Reis'in, gemisini zaptettikleri zaman tayfalardan Kara Mehmed adlı

bir yiğit ' gemide kalmış ve saklanmıştı. Yenedildiler gemiyi istindiyeye getirinceye kadar kendini göstermedi .. İstinyede, zaptedilen Türk gemısını �eyre gelen yüzlerce kişinin geminin üstündıi ve yanında bulundukları bir sırada, Kara Mehmed cepaneye ateş verdi . .Kendisi şehit oldu, lakin ;ı.-üz- . lerce italyaru da yok etti.


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

77

hakkında bilgi istiyordu. Sadırazam, zapta az kaldığını, ·onun için elçiye kar�ı merdane hareket edilmesini Padi�ahtan rica etti. Pa di�ahtan gelen kar�ılık Fazı) Ahmed Pa�ayı çok sevindirdi. Çünkü ; Padi�ah. Kandiyenin kendilerine bırakıLması takdirin�e yılda 2 5 . 000 altın vereceklerini söyliyen İtalyan elç.isini «mademki Kandiyeden geçmiyor­ sunuz, canım tende olursa babarda ben de adaya geleceği�» diyerek huzurundan koğduğunu biJ.diriyıo rdu. Kandiyeden Fazı) Ahmed Pa�anın huzuruna gelen bir elçi de, kale kendilerinde kalmak �artiyla yılda 20. 000 altın haraç vereceklerini söyledi. Sadmizarn bu elçiyi «biz bezirgan değiliz. Hazinece sıkıntımız da yoktur. Kandiyeden asla vaz geçmeyiz>> diyerek döndürdü. Daha sonra gelen bir ba�ka elçiye de Fazı) Ahmed Pa�a son söz olarak iki tarafta da kalmamak �artıyla kal enin yıkılınası teklifinde bulundu. Ayrıca adanın .ıbir kö�esinde bir kale yapmak . için V enedikülere toprak verileceğini de söy­ ledi. Fakat Vened'ikliler «Kandiye gibi bir kalenin yapılımasma yedi iklim hazinesi yet­ mez» diyerek bu fikri kabul etmediler.

Fra.nsada,n Venediğe .Yardım ·Gelişi : Bu sıralarda 60 parçadan mürekkep bir Fran·sız donanması, haçlılık ruhu ile, Kandiyenin imdadına geld�. Bu kuvvet, Fransa Kıralının amca oğlunun emrinde idi. Fransızlar, Türkleri sİperlerden söküp atmak için en iyi talim ve terbiye görmü� askerlerinden 1 6.000 ki�iyi seçerek •karaya çıkardılar. Fakat ıbu usta �övalyelerin Türkiete hücumu beklenen neticeyi vermedi. Saatlarca sii­ ren bir çarpı�madan sonra Fransızlar, 600 atlı, 1 .600 yaya askerden ba�ka birçok su­ baylarını ve hatta kumandanlarını da sava� meydanında bırakarak gemilerine kaçtılar. Bu :b ozgunun öcünü denizden Türk sİperle rini döğmek suretiyle almaya karar verdiler. Lakin İstind:iyeden Kandiyeye kadar yüzerek gelen bir Türk esiri bu haıberi getirince, Serdar, buna göre tedbirler aldı. Fransız ve Venedik donanmaları, kendilerine yardı­ . ma gelen Malta ile Papa gemileri ile birlikte, Türk sİperlerini saatlarca döğdüler. Türk­ ler bu ate� altında çok kayıp verdilerse de .bütün sİperieri ellerinde tuttular. Ne,ticede ; Tür.k topları ile zedelenen birkaç gemisini de yedeğe alan dü�man, çekilip .gitti. Türklerin Kandiyeyi 1Zaptı ve· Banş : Kandiyenin son ku�atrnasında üçii.ncü yaza girilirken, lstanbuldan alınan yardımlarla, Türkler yeniden taarruzlara ba�ladılar. Esa­ !!en iki yıldanberi devam eden �iddetli birçok çarpı�malardan sonra Türk askeri du­ varların ve tabyaların çoğunu el� geçirmiiti. Yapılacak son bir hücumla kalenin zap•ı mümkündü. Türklerin bu uımumi hücuma hazırlan dıkları sırada, ' aralarında _çıkan anla�ama­ mazlık yüzünden Fransız donamılasının da Giritten ayrılması, Venediklileri büsbütün · ümitsizliğe dü�ürdü. Kale kumandanı, �ehri ,teslimden lba�ka çıkar yol olmadığını aniı­ yarak ıbu i� için bir elçi göndermeye karar verdi ve elçiyi seçerek teslim �ar.tlarını ko­ nu�mak üzere Sadırazamın yanına gönderdi. Konu�malara kurulan büyük çadırlarda .ba�andı. Türklerden Halep Valisi İıb ra­ hirn Pa�a ile diğer üç murahh�s. Venediklilerden de iki elçi arasındaki konu�malar altı gün sürdü._ K{onuşmaların altıncı günü Venedik murahhaslarının Kandiyenin teslim edil­ mesinden sonra Girİtte bir pelinka yapacak kadar yer istemeleri üzerine; Sa�ırazam


78

Tarihte Türk

-

İtalyan Savaşİarı

kizarak elçilerin koğulmasını ve çadırların der-hal yıkılmasını emretti. Çadırlar yıkılm!­ ya başlandı. İtalyan elçiler büyük bir· korkuya düşüp İbraihim Paşanın ·· eteklerini öp7 meye ve kumandanlarının yanına gidip gelinceye kadar heklenilmeısi içi-n yalvarmaya .başladılar. Kendilerine kısa ve sıon bir izin verild.. Murahhaslardan biri Türklerin ya­ nında kalıp öteki: Kandiyeye gitti. Bir saat içinde dönen mur.ahhas, o tekliften · d'e vaz geçtiklerini bildirince anlaşmaya varılmış oldu. Bu suretle ·on sekiz maddelik bir barış imzala·n·dı. Bu barış ile Venedik bütün mühimmat ve cephanesi ile Kandiyeyi ve bütün Girid! , Akdenizde Türklerden zaptettikleri adaları düşmaniarına hıraıkmayı kabul ediyordu. Venedikliler yalnız Giridin Caraibusa, Suda ve Spina-Lunga . adlı pelinkalarını ellerinde bulunduracaklardı. Bundan başka diğer mühim maddeler ; Akdenizde bir kayık kay­ bolsa Venedik tarafından ödeneceği, Venedi.k elçisinin büyük hediyelerle geleceği, ka­ lede kalmak istiyenlerin canına ve m alına doıkunulmıyacağı v.s. idi. Sadırazain, Venedik Senatosunun mühürlü vesikasını gördükten sonra barış ka­ ğıdını imzaladı. Kalenin seksen anahtarını iki gümuş tepsi içine koyup getirerek Fazıl Ahmed Pa�ya teslim ettiler. Bunun üzerine Türk askeri �ehr� girdi. Türk bayrakları bürçlere çekildikten ·sonra yedi gün yedi gece şenl.iık yapıldı. , Zaptın yedinci günü Sadırazam beğlerini toplayıp : «Kalenin alınmasında hepiniz canla başla çalı�tıruz. İki cihanda yüzünüz ıak ol-sun. Hizmetlerinizi Pa-dişahıma bi}­ direceğim. Her biriniz himmetiniz nisbetinde riayet g-ö rürsünüz ! » dedikten sonra paşa­ lardan ve beğlerden ileri gelenlere sarnur ki.hkler ve hil'atlar giydirdi. Kendi eliyle yazdı­ ğı fetihnarneyi de padişaha gönderdi.


ON . ÜÇÜNCÜ SAV.AŞ

Vened i kl i lerin M o rayı Zaptı 1682-1699 ·

Kısaltma : Bu savaş Avcı Mehmed. zama:nında başlay-ıp İkinci Mustafa çağında i·itmiştir. On yedi yıl silren bu savaşı Türkler, Venedikten 'başka Rusya., Avusturya ve Lehistana karşı yapmışlardır. Venedikliler bu üç büyük 'mü.t­ iefikten başka denizlerde Malta ve Papanın da yardımını görm.ü.şlerdir. On yedi yıllık bu uzun savaşın en milhim kar!Jılaşmaları :Avusturya­ lılarla olanlardır. Esasen savaş önce Avusturya ile başlamıştı?'; Merzifonlu Kara 'Mustafa Paşanın 200.000 kişilik büyük bi1' ordu i!e .izerliyei-elc Viya­ r.ayı kuşatması üzerine Avusturyalılaır, imdat için Avrupanın ' her ta'l'afın-ıı başvurmuşla1', ve

Sadırazamın kuşatmayı uzatması

hatası yüzünden, top­

lanan haçlılar ;ordusu Türkleri Viyanada büyük bir bozguna uğratmışti. Bu bozgundan sonra, «Türkıeri Avrupadan koğmak!» için birleşen Rusya , Le­ histan, Avustwrya ve Venedik ordularına karşı Türkler tam !on yedi yıl qarpışmışlardır. Asıl savaş 'yeri .4.vusturya cephesi olduğundan, Venedikliler Moray<ı çıkardıkları askerlerle, pek çoğunda asker bile bulunmıyan kaleleri, bir bir ele geçirdiler. Venedik orduları orta Yunanistaııa. kada'!' !ilerledi. Denizlerde Ağrıboz, Sakız ve Girit adalarında ça:rpışıldı. Yüz bir . gün süren Ağrıboz kuşatması 'Venedikliler için bir bozgunla neticelendi. Sakız ise önce Vene·­ d,iklilerin eline geçti is€ de sonra yine Türklerin oldu. Giride yapılan Ve­ nedik baskısı bir netice vermedi.

1699 da yapıuin Karlofça Muahedesi ile Türkler dört müttefike de büyü.k toprak parçaları 'verdiler. Venediklilerin payına Mora kıtası dii.§tii.. Bizim eski tarihZerimizde Avusturya. . veya Nemçe �enen devlet hakikııtte Almanya imparatorluğudur.

1682-1699 Savatıı : Bu savaşın sebebi Avusturyalıların, idareleri altmda bulunan ve tarihlerimizin «Orta Macar» dedikleri araziyi iyi idare edemeyi�leridir. Bu yüzden Orta _ Macarda ara sıra ısyanlar çıkıyordu. Bu ısyanlard'an birisirte karşı, Avusturyanın, şid­ detli tedıbirler almaya kalkması üzerine, M acarlar Kont Tökeli Emerih adında bir asıl­ zadenin ba�lığında ayaklandılar, ve Türkiyeden yardım istediler. Türkler, yardım va­ dedereık Tökeli'ye Orta Macar Kıralı adını verip kendisini himaye altına aldılar. Yar­ . dımın tam yapılması için de Avusturyaya savaş açıldı ( 1 682).

200.000 ki�ilik Türk ordusu Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın kumandası altın· da Viyanayı kusattı. İki ay süren kusatma esnasında, . kale toplarla delik desik .bir hale getirildi. Merzi�onlu, şehri harap olmadan ele geçirmek için umumi hücum yaptırmadı ; teslim olmalarını bekledi. Halbuki, kuşatma başlayınca şehirden kaçan ipmarator Leopold, elçilerle her tara'ftan yardımlar dilenerek az !!amanda yeni bir haçlılar ordusu teşkil ettirdi. Bu orduya Lehli ]an Sobyeski kumandari yapıldı. Haçlı ordusu ani bir baskın yaparak Türk ordusunu bozdu. Türkler büyük kayıp vererek çekilirken, Rusya; Lehis­ tan, Avusturya ve Venedik yeni bir «İttifak-ı Mukaddes>> yaptılar. Bu suretle «Türkle'

'

'


80

Tarihte Türk

-

İtalyan Sava§lan

ri Avrupadan çıkarmak!» savaşı başladı. E�ki gücünü çoktan kaybetmiş olan Türk İmparatorluğu, bu dört düşmana karşı 1 699 yılına kadar vuruşmak mecburiyetinde kaldı. Fakat başarı--elde edilemedi. V ene­ dikliler ve Avusturyalılar hızla ilerled:iler. Düşmanın Sofyayı .tehdit ettiği bir sırad'a sa dırazamlığa Köprülunlin ikinci oğlu Fazıl Mustafa Paşa .getirildi. Bu büyük adam, az zamanda çok işler yaptı.. İç düzeni kurduktan sonra hazırladığı ve heyecan verdiği Venediklilere' ve Ruslara karsı hasarıordunun .basına geçerek ileri . hareketine baEladı. , . lar kazanıldığı sıralarda, Sad:ırazain da Avusturyalıları yenerek Niş, Semendire, Vidin ve Belgrat şehirlerini ele geçirdi ( 1 690) . Fakat bu zaferler uzun sürmedi. 1 69 1 de ya­ pılan Salankamen savaşında Sadırazamın �.ehit düşmesi haçlılara yeniden rahat nefes aldırdı. '

,

'

İkinci Mustafa zamanında Türkler tekrar harekete geçtiler. Ataları gibi savaşlara gitmek İstiyen bu pad'işah, ordusunun başında üç sefer yaptı. İlk ikisinde bazı başa­ rılar elde etti ise de üçüncü seferde yenilerek çekildi ( l 69 7 ) . Amcazade Hüseyin Paşa sadırazam o lu nca, barış için teşebbüslere girişildi. Barış taraftarı olan yeni sadırazam, ibunu nisbe ten . iyi bir şekilde temin edebilmek için ön­ ce .bir ordu hazırladı. Düşman Savanın ötesine atıldıktan sonra Karlofça Muahed�si imzalandı ( 1 699) . Venediğin Sava;ıa Girişi: Giridin Türklerin eli�e geçmesi ile !biten uzun savaştan­ beri Türklerle V enediikiiii er arasında barış durumu sürriıekte idi. Venedikliler, Viya­ na kuşatması sırasında da Avusturyaya yardım etmemişlerdi. Fakat .bir sınır hadisesin­ de Venedikill erin bir miktar Türk öldürmeleri -her nekadar bu vaka üzerine Ven e dik elçisi 500 akça vererek af diledi i se de- Venedikli:ler hakkında şüpheler doğurdu. Ne­ tekim, Viyana bozgunundan sonra Venedikliler, Avusturyanın teklifini hemen kabul ederek Haçlılara iştiraık ile hakiki İtalyan y üzleri ile gözüktüler. Veried&lilerin Ayamorayı Zaıpb : Ve·nedik, savaşa girer girmez, Moraya İtalyan

taarruzu başladı. Bütün Moranın· istilası em.rini alarak hareket� ·-geçen Venedik donan­ ması ilk olarak Ayamora kalesini kuşattı. B.u kalede az bir Türk kuvveti vardı. Bu kuvvetler şiddetle esen rüzgarın da yardımı ile düşman donanmsaının karaya asker çı. karmasına engel oldular. Bu durum üzerine Venedik amirali, iyi bir kumandan yol­ lanması için Senatoya adam gönderdi. Senato, Kandiyeyi Türklere teslimde suçlu gö­ rerek hapsetmiş olduğu kumandanı -bütün Morayı zaptelrnek �artıyla- hapisten çıka­ rarak yolladı. Yeni kumandan vazifesi başına geldikten sonra kuşatma başladı. Ayamora, ka­ raya çıkarılan büyük toplarla on beş gün döğüldü. İçin�l'ekiler, kalenin her tarafında . gediklerin açıldığını görünce, canianna ve mailarına djokunulmamak şartıyla, teslime razı oldular. Türkler Pirevezeye giderlerken, kaleye Venedik bayrağı çekildi. Venıediklilerin Koronu Zapta : Venedikliler, Ayamoranın zaptından sonra, Koro­ nu kuşattılar. Moralılardan bir Rum, efendisi olan Padişaha ihanet ed'erek, Venedikli­ lerle .birlik olunca Türkler müşkül mevkide kaldılar.


81

Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

Mora seraskeri Halil Paşa, kaleyi ku�a.tmadan kurtarmak ıçın yardıma geldi ise de, Korona kuşatmanın ancaık on beşinci günü ulaşabildi. Düşman, bu müddet İçinde derin ve geniş sİperierin içine girmi� bulunuy ordu. Buna rağmen Paşa, dü�manla üç gün durmadan çarpıştı. Üçüncü gün mermi İ!>abetiyle şehit düşünce, Mora Beğlerbeğisi Si­ yavüş Paşa serdarlığa seçildi. Kalenin kurtarılması için Siyavüş Paşa da Venedikliler· le haylı çarpıştı. Kuşatmanın altınışıncı günü bir çarpışma sırasında o da şehit oldu. Onun yerine geçen Haseki Ağa da şehit düşünce, kalenin . imdadına gelmiş ola,n Türk kaldılar. kdvvetleri ;bozı..il dtJ1ar ve çekilmek mecburiyetinde . Venedikliler bundan sonra kalenin kuşatılmasına ·-efaha büyük bir şiddetle devam ettiler. Kıaled.eki askerin maneviyatı iyice b ozulmuş olduğu halde, Türkler yine teslim olmadılar. Vened.ikliler nihayet toplarla delik deşik edilmiş olan kaleye karşı umumi bir hücuma kalktılar. Bu hücum neticesinde kaleyi ele geçiren Venedikliler, içindekileri öldürdüler. Koronun dü�mesinden sonra o cıvardaki arazi Venedik istilasına uğradı. ·

.

.

Venediklilerin Modonu Z_aptı : Venedikliler daha sonra Modonu kuşattılar. Ka­ leyi kurtarmak .için Mora Seraskeri yardıma geldi ise de yapılan savaşta yenilerek çe­ kjlmek mecburiyE#nde kaldı. Çünkü askeri çok azdı. Serasker çekilirken kale kuman­ danına dayanmasını, yakında daha büyük kuvvetlerle geleceğini bildirdi. Fakat ku· şatmanın on altıncı günü kaledeki küçük kuvvet, canlarına ve rnalla!rına ili:�hnernek şartıyla, teslime razı oldular. Bu suretle Modon da Vened.ik silahlarının hükmü altına girdi. Vened"!klilerin Ağrıbozu Kuşatması ve Bozgunü : V enediidiler Moranın mühim kalelerini bir bir ele geçirhken, Ağr�boz Adasını da zapta teşebbüs ettiler. Lakin bu teşehbüs kendilerine pek pahalıya mal o'du.

Ağrıboz, ktivvetli düşman ;el:onanmasının karaya durmadan döktüğü kuvvetlerle, şiddetli kuşatmaya başlandı. Kaleye yardıma gelen yeni Mora Seraskeri, . düşmanın çokluğu karşısında bir başarı gösteremedi. Kaledeki Türk erieri .ise Üstün düşmana karşı yüz bir gün .şiddetle vuru.ştular. Bu müddet içinde çok kanlı savaşlar oldu. Bun­ lardan birinde bir Arnavut kolu en nazik bir anda düşman tarafına geçiverdi [ 6 0 ] Bu hıyanet bütün dış sİperierin Venedikliler eline geçmesine sebep oldu. Fakat Türk­ ler vuruşma.ya devam ettiler.

.

Savaşın yüz birinci günü, atılan lağımlarla açılan gediklerden Vened:ikliler umu­ mi bir hücuma kalktılar. Türkler pek kahramanca çarpıştilarsa da sayıları pek üstün olan düşmanın ilk akıncılarının kaleye giımesine eng�l ·olamadılar. Bütün kale Vene­ d.iklilerin eline düşmek üzere idi Fakat bu sırada bir topçu, kağıttan keselere barut doldurup fitilierine ates vererek düsmanın üzerine ates, etmeye basladı. Kaleye en önde girmiş olan Ven edikiiierin bir . kısmı bu al eşle yanarak ölünce, daha arkadakiler biran durakladılar. Bu duraklamadan istifade eden Türkler� bir gayret ve yiğitlikle düşman'

[60]

'

'

Arnavutların bu alçakça hareketleri '!ürk ırkının kendi karundan olıruyanlardan gördü­

ğü sayısız hiyanetlerden birisidir. Türklüğiin bünyesinde bir çıban olan bu «bizden olniıyan; ın ınü§kill anlarımızda. ırkımıza yaptıİdarı Ulanetleri Türk milleti ve · hele Türk çocukları hiç ınamalıdırlar.

unut­


Tarihte Türk

82

-

It�yan Savaşian

lannın üzerine atıldılar. Okadar kahramanca saldırdılar ki, İtalyanlar hiç beklemedik­ leri bu saidınş karşısınd a bozguna uğradı lar. Kaleye kadar girmiş olan Venedik as­ kerleri, Türk kılıçlarının önünde duramıya rak kaçıştıhı.r. Bu bozgunda Türkler yirm: . bin İtalyanı kılıçladılar. Kılıçtan kurtulanlar gernilerine güçlük!.� sığındılar. Yüz bir günlük kuşatmanın so�u böyle büyük bir Venedik bozgunu oldu. Venediklilerin Avlunyayı Zaptı, TürLlerin Kurtarişı : Avluoya ve yakınındaki Türk askerleri Avusturya seferi için çağrılmış olduklarından, Venedik sınırlarını korumaya mühim kuvvetler kalmamıştı. VenedikJ�ler :bun-dan istifade ederek Avluoya ve Kaiı.te kalelerini kolayca ele geçirdiler.

Bu haber lstanbula gelince, Mora Seraskeri Koca Halil Paşa bir miktar kuvvet­ le şehirlerin kurtarılması için gönderildi. V e!nedjkliler, Türklerin geldiğini öğrenince kuvvetlerini bölmüş olmamak için, Kantçy.; yıkarak bütün kuvvetleri ile Avlunyaya girdiler. Türk, ordusu yıkılmış kaleye girdikten sonra Avlunyayı da kuşattı. Kuşatına­ nın yirmi yedinci günü Venedik do nanması kalenin . ]md adına geldi. Karaya çıkarılan İtalya� askerlen ile Türkler arasında yapılan savaş Venediklilerin yenilmesi ile neti­ c�lendi. Düşman 4.000 ölü ve bir çok esir vererek çekildi. Yaptıkları bir sürü teşeb­ büslerin netice vermediğini gören Venedikliler, bir gece kale duvarlarını yıktıktan sonra gemilerine binip çekildiler. Avluoya yine Türklerin oldu. Venediklilerin Tod.ori Kalesini Kuşatması : 1 692 yılının en mühlm hadisesi Vene­ d�klilerin Ha.IliYanını karşısırndaki Todori adasına asker çıkarıp kaleyi kuşatmalarıdır. Bu iş içjn Venedik donanınası karaya pek çok asker dökmüştü. Adada bulunan küçük TÜrk kuvveti, bütün adayı koruyamıyacağını anlıyarak kaleye çekildiler. 1 6.000 Ve­ nedikli kaleyi kuşattı. Daha kuşatmanın ilk günılerinde Venedikli kumandanların top konacak yerlerle siper ve tabya noktalarını keşfetmek için kalenin yakınına kadar gel­ dikleri bir sırada, Türkl�r ani bir hücumla haylı düşman öldürd:üler. Venedikli ku­ mandan da s avaş meydanında kaldı. Türkler bir mikdar da esir ele geçirdiler. . Venedikliler hazırlıklarını bitirdikten sonra kaleyi döğmeye başladılar. Ateşi kırk topla yapıyorlardı. Kandiye kumandanı M�ehmed Paşa, kalenin müşkül mevkide oldu­ ğunu görerek beş bin kişilik bir kuvveti yardımcı olarak gönderdi. Bu kuvvetler, Ve­ nediklilerle bir buÇuk ay kadar çarpışarak k�ledekilere yardım ettiler. Bunl�r Vene­ diklilerden okadar çok esir aldılar ki Kandiye· ve Resmo zındanları ve tersaneleri baş­ tan başa İtalyan esirleri ile doldu.

Bir gece bu kuvvetlerden bin kadar Eerdengeçti, içerdekilere yardım etmek için kaleye girme teşebbüsü · yaptılar. Bazı Venedik kuvvetleri buna engel olmak istedilerse de, serdengeçtiler düşman kuvvetierini de önlerine katıp vuruşa vuruşa ilerlediler, ön­ lerindeki Venediklilerle birlikte kaleye giıdiler; Venedik kumandaiu, bu beceriksizlik üzerine vak'ada kusurlu bulduğu bazı subaylarını öldürttü. ...·

Bu sı�alarda Kandiye kumandanı Mt>hmed Paşa da yardım içjn yola çıktı. Paşa­ nın emrinde . kendi kuvvetlerinden· başka biikumetin gönderdiği iki bin asker daha vardı� Venediidiler Kandiye kumandanıtım · hareket ettiği haberini alınca korkuya düş­ tüler. Paşa gelmeden çekilmeye karar vererek adayı hızla boşaltmaya başladılar. Ta­ �ınması güç �şya ve mühimmatı bırakarak acele gemilerine binip adayı boşalttılar.


Tarihte

�t.:.��-'1" ' ·, · ·

-.:.. .

Venediklilerin Salazı Zaptı

:

Türk

-:.. itaİyan Savaşİarı

ı 69 5 yılının en mühim hadisesi V�nediklilerin Sakızı

zaptetmeleri, fakat bir müddet sonra Türklerin adayı geri alışıdır. Bu zaptı yapabilmek için Venedik donanınası Malta ve Papa gemileri ile birlikte birkaç yerden adaya as­ ker çıkardı. Ada kumandanı Hasan Paşanın · emrinde fazla kuvvet yoktu. Bütün as . kerlerini toplayarak kaleyi korumaya karar verdi. Venedikliler kaleyi kuşattıktan sonra, toplarla döğmek suretiyle, duvarlarda bü­ yük gedikler açtılar. Kuşatmanın dokuzuncu günü kaleye üç bine yakın humbara ata­ rak şehri harabeye çevirdiler. Kalede yıkılınıyan ancak beş altı ev kaldı. Bu · hadise kaledekilerin maneviyatını iyice kırdı. Nihayet ; kendilerini Çeşme limanına nakleder­ lerse kaley.i teslim edeceklerini Venediklilere bildirdiler. Venedikliler bu şartı kab:.ıl ederek Türkleri gemilerine bindirdiler. Fakat hemen Çeşme !imanına çıkarmadılar. Türk donanmasının denizde olduğu bahanesiyle Türkleri on üç gün gemilerinde �lıko·y­ �ular. Hasan Paşa, bu müddet içinde yeni bir takım teklifierin karşisında kaldı. Türk­ ler gemilere bindiklerinin on üçüncü günü Çeşroeye ayak basabildiler [ 6 ı ] . Sakızın düşmanın eline geçtiği haberi alımnca tekrar ele geçirilmesi için hazırlıklara başlandı. Belgrad sahrasında .b ulunan Sadırazama adayı kurtarması için ferman gönderildikten · ba�ka, kahram�nlığı ile ünlü olan Küçiik Meh� med Paşa da sefer serdarlığına seçildi. Hazırlıklar tamam olduktan sonra asker 20 kal­ yon ve 24 çekdiri ile adaya hareket etti. lakin bu kuvvetlerin Sakıza çıkabilmesi için önce adayı koruyan 20 kalyon, 6 mavna, 2 4 çekdiri ve diğer birkaç tekneden mürek­ kep Ven e dik donanmasını yenmek lazım dı. Türk donanması, ada yolunu açabilmek için düsmanla iki kere çarpısrnak mecburiyerinde kaldı. Türldıerin Sakızı Geri AlıŞı

.

'

:

'

İlk çarpışma altı saat kadar sürdü. Mezamorta Hüseyin Paşanın pilanı ile, bu ilk çarpışma, Türkler için başarılı oldu. Türk�er ilk hamlede ateşlerini düşmanın arnİral gemisine topladılar. Türk toplarının ateşi altında delik deşik olan gerniden yüz elliden fazla V enedikli suların içinde kayboldular. Buna yardıma gelen ikinci bir V enedik gemisi de aynı sonunca uğradı. Bu iki dü�man gemisinin yanarlarke� çıkardığı du� manlar denizi kapladı. Buna topl�rın atednden hasıl olan. durnanlar da katılınca iki taraf birbirini görmez oldu. Venedikliler bu çarpışrnaya daha çok dayanarnıyarak Tir­ fil !imanına çekildiler. Bu vuru.şrnadan on· gün sonra türkler, Tir:fil limanındaki düşman . donanmasına bir baskın yaptılar. On altı Venedik kalyonu limandan güç çıkabildi. Bu ikinci karşı­ laşma Türkler İçİn daha iyi son verdi. İtalyanlar, baştardaları ile birlikte on kadar ge­ mi kaybettiler. Akşama doğru düşman donanınası denizi Türklere bırakarak İstendil adasına çekildi. Fakat bu çekilme okadar acele ve karışık oldu ki, bu karışıklık yü­ zünden cephane yüklü büyük bir kalyonları liniandan çıkarken . karaya oturdu. Gerni­ de bulunan on iki top, beş binden fazla tiifek, ve 300 kadar İtalyan zapt ve esir edil­ di. Türkler ayrıca limanda kalan sekiz V enedik gemisini de alet ve eşyaları ile birlik­ te ele geçirdiler. [61]

Bu

durwrida düşmanına bir takım şartlar kabul ettirmeye uğraşmak ile İtalyan kuman­

dam, Makyavel'in pirensibini tatbik etmiş, yani gayeye erişmek için kalleşçe hareketi doğru bul­ muştur,


Tarihte

84

Türk

-

İtalyan Savaşİarı

Düşman donanınası yok edildikten sonra, Türkler karaya asker çıkardılar. Vene­ dikliler çekilirierken kaleye 5 00 atlı yardımcı bırakmıli'lardı. Lakin bunların savalilması uzun sürmedi. Türkler bu atlıların çoğu ile birlikte bir haylı esir aldılar. Ayrıca on altı büyük top; sekiz bin humbara tanesi ve sayısız cephane adayla birlikte Türklerin eÜhe geçti.

Savatm Son Yıllan : Savali'ın son yıllarında Türklerle Venedikliler arasında bü­ yük çarpışmalar olmadı. Yapılan ufak tefek çarpıli'malar ise hep Venediklilerin aleyhi­ ne bitti :

1 69 6 da Sakız cıvarında bir deniz çaı pışması oldu. Çarpışmaya -:uzaktan topla�­ ma suretiyle başlandı. Akşam olunca Venedikliler çekilmek istediler. Türk gemileri düşmanın arkasına düştü. Üç gün sonra yetiştiler. Venedikliler çarpışm�k zorunda kal­ dılar. . Türkler, düşmanlarının birçok gemilerini parçaladılar. Bir kısmını da batırdılar. Çok gemi kaybederek kaçan · Venedik dorıanmasi, gece büyük bir fırtınaya tutularak ayrıca zarara uğradı. Bu çarpıli'madan bir yıl sonra irili ufaklı 400 parçadan mürekkep Venedik donan­ ması <ı:Ülkün» ü kuşattı. 1 6.000 asker ve 3 2 top karaya çıkarılarak ka�e döğülmeğe başladı. K;u,atmanın ilk günü, düşmanı kıyılarda karşılamak İstiyen Türkler, askerleri­ nİh büyük bir kısmını kaybettiler. Lakin .kalede kalan çok az kuvvet çarpışmaya devam .

Bu sırada korsanlığa çıkmış olan ikj Ülkün gemisi birçok ganimet ve esirlerle kaleye dönünce limanı düşman gernileri tarafından zaptedilmiş buldular. İki Türk tek­ nesi hemen Venedik bayrağı çekerek yüzlerce düşman gemisi ar�ından geçtiler. Ve­ nedikliler, Türk gernilerinin bu kurnazlığını farkedemediler. Türk korsanları kaleye gi­ rerek kuşatılmış arkadaşlarına kuvvet verdiler. etti.

Kuşatma ilerledikçe atılan toplarla kale duvarlarında haylı gedikler açılmıli'tı. Fa­ kat bu gediklerden İçeri girmek için Vened iklilerin yaptıkları akınlar netice vermiyordu. Türkler, kurulan merdivenleri hep zapted.iyorlardı. Venedik kumandanı nihayet as­ kerine umumi bir hücum yaptırdı. Bir avuç Türk bunu da püskürttüler. Bu son çarpıli'­ mada Tür.k kılıçiarına 5 .000 kişiyi teslim eden Venedikliler kuli'atmanın devamına ım­ kan· kalmadığını görerek çekilmeye karar verdiler ve çe·kildiler. Barı, : Avrupanın dört devleti ile on yedi yıl birçok cephelerde çarpışan Tür­ kiye, bu yıpratıcı savaşı Karlofça Muahedesi ile sona erdirdi. Karlofça, kuvvetini iyice kaybeden Türk imparatorluğunun ilk 'bölüşülmesidir. Barış Türkiyeden ve Avusturyadan ikişer ; Lehistan, Venedik ve Moskofiardan birer murahhasın iştiraki ile yapılan konu�malardan sonra imzalandı. Ayrıca İngiltere ve Felemenk elçileri de konuşmalarda bulundular. Avusturya ile yirmi, Lehistanla on bir, Verıedikle on altı maddelik birer muahede yapıldı. Moskof murahhasında kafi salahiyet olmadığından konuşmalara lstanbulda d e­ '\·am olunmak üzere, Rusliı.rla üç yıllık bir mütareke imzalandı.

26 ikincikanun 1 69 9 da imzalanan bu muahede ile Türkiye ·düşmanlarına toprak­

larından şu parÇalan verdi :


Tarihte Türk

Avusturyaya Lehistana Moskofiara İt�lyanlara

-

İtalyan Savaşları

85

Erdil ile Macaristanın bir kısmı. · Podolya ve Ukranyanın Türklerdeki bölümü Azak.

Mora ile Dalmaçyadan bazı yerler.

Türkiye Akdenizdeki adalarını elinde tuttu ise de, almakta olduğu vergilerden vaz geçmek mecburiyetinde kaldı. Neticede savaşın «Türkleri Avrupadan kovmak» gayesi tahakkuk etmedi. Fakat bu barış Tür 1<-..iy e için büyük ziyarilaTia elde edildi [62 ] .·

[62] Bu muahedenin konuşmaları yapılırken Avusturyalılar, Orta Macar Kıralı Tökeli'nin tesliınlıii. de şiddetle istemişlerdir. Fakat Türkler, bütün ısrarlara rağmen, on yedi yıl bütün cep­ helerde kahramanca çar.pıştıkları düşmarıları ile. yeni bir savaşı bile göze alarak, dost�anru teslim . etmediler. Tökeli, i:zm.ite yerleştirildi, istirahat ve refahı temin edildi.


ON DÖRDÜNCÜ SAVAŞ

Tü rkl erin M orayı Za ptı

:

1715-1718

Kısa 'tma : Bu savaş üçüncü Ahmed çağında Venediklilerle yapılmıştır. Vene­ dikliler Avusturyiı.lıla'Tla bir olarak," Türkler ise yalnız savtl§mışlardır. 'SrL­ vtl§ın sebebi

Venediklilerin

Türkiyeye

karşı

asilik ·yapanlar-ı

karıımalan

korsanca hareketleri ve Karadağlıları isyan için kışkırtmalarıdır. Bun.da"' dolayı Venediğe savaş açılmış ve 1682-1699 savaşının sonunda Kwrlofça Mu­ ahedesiyle İtalyanlara ııerilmi§ ı;ılan Moraya taarruz edilmiştir. Türkler bıı savaşta. Ven.ediklilerle her yaptıkları çarpışmayı ka.zana­ rak bütiin Morayı ele

geçirmişlerd�r. 'Giridin zapttnda. Venediklilere bıra­

kılan üç k1ic;ük iskele de bu savaşta. zaptedilmi§tir. Bu neticeyi elde ede.n Sadırazam D�mat Ali Paşa., Venediklilerle, barış yapmadan küçük bir se ­ beple Avusturyaya da savaş açmış, lakin Aııusturyalılarla yapılan çarpışma­ ' larda aynı b:ışarıyı gösteremiyeırek yenilmiştir. Netice de yapılan Pasarofç.z Muahedesi ile Türkiye Venedikten bütün Morayı geri almıştır.

: Türkiyeye karşı ısyan eden Karadağlılar üzerine gönderilen Köp­ rülüzade Nurnan Paşa, Karadağı baştan başa çiğnemiş, asilerin ileri gelenlerinden ba­ zıları Paşanın elinden kurtularak Dalmaçyaya kaçmışlardı. Devlet bunları Venedikten istedi, fakat Venedikliler vermediler. Bundan başka Venedikliler Moskof savaşında da Karadağlıları ısyan için kışkırtmışrardı. Akelenizde de korsanlık hareketinden geri kal­ mıyorlardı. Bir Türk gemisini zapt�tmişlerdi. Bu sebepler, Venediğe savaş açılması için kafi görüldü.

Savaşin Sebtıbi

Venediklilerin donanması kuvvetli olduğundan, Morayı ellerinden alabilmek için büyük bir deniz kuvvetine ihtiyaç vardı. Savaşa karar verilince büyük çalışmalarla ter­ sanede birkaç ay içinde yetmişten faz1a gemi hazırlandı. Serdarlığa Sadırazam Damat Ali Paşa, kaptanlığa Canım Hoca Mehmcd Paşa seçildikten sonra ordu ve donanma . birleşik bir planla harekete geçtiler.

��� �?;�_{:�: -:; TiiıYI�l��;n lfst��dil ( =Tinos) ·":'--

'

: - : ::..

Adasmı Z2,pb : İstendil adası dört yüz yıldanbe-·' elinde idi. Evvelce birçok h reler zaptma girişil�iş, fakat netice alına· mamıştı [ 63 ] . Bu seEerde İS'! donanmanın iİk başarısı şiddetli bir kuşatmadan �onra adayı zaptetmek oldu. Kuşatma esnasında diişn'ıan üzerine okadar çok humbara ve top atıldı ki Venedikliler, aman dilemek mechıriyetinde kaldılar ve caniarına d.okunulm-,· mak şartı ile kaleyi teslime razı oldular. Kale 35 topla birlikte Türklerin eline geçti. V cnediklilerin

[63]

Paplan Pa§a, KÖisec

Ali Paşa, Mezamorta Hüseyin Paşa gibi namlı kaptanlar bile bu

adayı zaptedememi.şlercli. KQprülü Fazıl Ahmed Paşa da Girit dönüşünde bu adayı ele geçirmek is­ temiş, fakat sağlamlığını düşünerek -Kuşanma uzar fikri ile- zaptı daha geniş bir zamana bırakmı§tı. .


(i=Corin�hes )

Donanmayla birlikte hareket eqen ordu Mora yarımadasına girdikten sonra il k olarak Kördös kalesinin zaptı kararla�tı­ rıldı. Çok sağlam olan K'ördös kalesi İne bahtı 'k örfezinden bir saat uzaklıkta bü ük . bir taş üzerinde idi Yapılışı o şekilde idi ki kaleyi ancak kapı tarafından �aptetmek mümkündü. Diğer taraftan aşılmaz durumda idi. Onun için Venedikliler bütün sil�h. . larını o noktaya toplamışlardı. Titklerilni Körclös

Ü

Zaptı

:

;

SadıraJzam kuşatmaya başlarken Venediklilere şöyle bir mektup gönderdi : «Biz ki cümle dünya memleketlerinin büyüğü ve ulusu olan Osmanlı. Padişahının serdarıyız. Kördös kalesinde olanlar malumunuz olsun ki eğer Padişahın kalesini teslim ederseniz, içinde olan reaya, Mora a dasınd3. gelip aman diliyen reaya gibi korunacak, Venedikli olanların da canları.:ıa aman ve rilecektir. E�er karşı koymaya kalkarsa11ız, yerleri ve gökleri yaratan Tanrının yardımı ile üzerinize varılır, çocuklarınız ve karıla­ rınız esir ve diğerleriniz kılıçtan geçirilirsiniz. Vebali boynunuza.» Teklifin kabul edilmemesi üzerine ku� alıma başladı. Türk t�pları kalenin - sağlam duvarlarında gedikler açmakta gecikmedil er. Serdar umumi hücuma . hazırlanmak üz�re yirmi bin askeri gereken yerlere yerleştirir ken, sav� takatları iyice kırılan Venedi�li­ ler de yer yer beyaz bayraklar çekmeye başladılar. Lakin Türk askeri kaleyi çarpışarak de geçirmek için çekilen bayrakları top ve tüfek a tesi ile parçalıyorlardı. Venedikü :. . ler beyaz bayrak çekmenin tesirsiz kalması Üzerine aman dilediklerini bağırtılarla Türklere duyurmaya yeltendiler. Seslerini Türk s:perlerine ul�ştıracak kadar yükselttiler. Ni­ hayet Sadırazam konusma için bir Venedikii subayın gelmesini kabul etti. Sub�y, gerjıi­ leri ile birlikte Morad �n başka bir yere gönderil�eleri şartıyla kaleyi teslim edecekl�r ni _ bildirdi ve bu teklif kabul edildi. Kördös Türklerin· oldu. .

.

.

.

,

·

Kördösün zaptından sonra ordu ileri hareketine de­ vamla Anaboluya geldi. Kuvvetler ikiye bölü-nerek kale kuşatıldı. Bir müddet sonra yet­ miş parça gemi ile gelen donanma da limanı tuttu. Türklerin Ana.boluyu Zaptı

:

Venedikliler bu kalenin sağlamlığına çok in.;_nıyorlardı. Eğer teslim edilmezse Türk­ lerin buraya altı ayda bile giremiyeceği dü�ÜJ?-cesinde idiler. Lalcin iki ayrı koldan şid­ detli hücumlarla başlıyan kuşatma, Venediklilerin fikirlerinin boşluğunu çabucak gös­ terdi. Kalenin sarılmasının sekizinci .günü, atılam büyük bir lağımdan sonra, - gedikler umulduğu kadar açılmamış olmakla beraber - umumi Türk hücumu başladı. Türkler tabyaları bir bir ele geçirerek ilerlediler. En ön�e koşan Hüseyin ve Mehmed adlı _iki ı>.ğa ilk olarak askerleri ile birlikte kaleye girdiler. _Bunların kaleye diktikleri b ayr�ğı g�ren ordu, daha büyük bir hızla çarpısar.ak, bir saat içinde kalenin her tarafını zaptelti. • K�lıç a�tında can vere� ve esir edilen. düşmanlari� ele geçirilen cepane sayısizdı. Bu ara­ da 1 2 4 top da Türklerin oldu . IIi\iıJıf!iA:'-'''"';" . = ' � .,,;o- -- DJ. . Venediklilerin P�evezeyi Kuşa.tınası : Bu sa�aşta karada ve denizde yaptığı her çarpışmayı kaybeden Venedikliler, artık düşmarılan ile doğrudan doğruya karşılaşmaya cesaret edemediklerinden, Türk ' ordusunun ve donanmasının bulunmadığı yerlerde isti­ lalar yapmaya karar verdiler. Venedik amirali de bunu temin et�ek için .şöyle · bir plan kurdu : Asıl donanmayı İnebahtı yakınında deİnrileyip küçük bir kuvvetle Piievezey� -· -

.

·


Tarihte Türk � İtalyan Savaşları ----�----�--· -----

�8

akın etmek,' Türkler orayı kurtarmak için b ebahtıdaki askerlerini çektikten sonra kale yi zaptetmek.. Fakat Türkler bu hileye kanmadılar. Pireveze İçin ayrı kuvvet getirerek İn e­ bahtıdaki askerlerini yerinde bıraktılar. Venedikliler 80 parça gemiden mürekkep bir donanınayla karaya be� binden çok . a�ker çrkardılar. Denizden ve karadan �id detli bir ku�atma ba�ladı. Bu ku�atma esna­ sında, Türkler, kaleden çıkarak dü�man üze rine öyle sert bir hücum yaptılar ki be� bin İtalyanın büyük pir kısmını yere serdikten baırka bir mikdar esir ve be� bayrak . ele geçirdiler. Bu ho;zgun üzerine kılıçtan arta kalanlarını toplıyan dü�man donanması, yelken açtı. Venedikliler çekilirierken göciilmemi� bir vak'a oldu : Bir kısmi Türk as­ kerleri yarı bellerine kadar suya girerek on altı oturaklı bir dü�mai:ı. . gemisine hücum ettiler. Karada biiyük bir bozguna uğrıyan İtalyanlar," bu suretle Türklere bir de gemi kaptırdılar. Geminin içindeki İtalyanlar Türk kılıçlarının altında can verirlerken, Ve­ nedik donanması Pıireve;zeden hızla uzakla�tı. Morayı kurtarmak için ileriiyen Türklerin Modon, Koron ve Navarini Zaptı Türk ordusu, Anabolunun . zaptından sonı:a diğer mühim kalelerin ele geçi;ilmesine giri�erek Modon, Koron ve Navarin üzerine yürüdü. Venedikliler Türklere kar�ı üç kaleyi de ayrı ayrı korumaya kalkrnaktansa, kuvvetlerini bir yerde toplamayı daha doğru buldular. Bu dü�ünce ile Koron ve Navarin bırakılarak bütün Ve ne dik kuvvet , leri Modonda toplandı. Çünkü en sağlam bu kale idi. Türkler üçe �yırdıkları orduları ile ilerlediler. Halep Valisi Ali Pa�anın kuman­ dasındaki kuvvetler Kloronu, bir ba�ka be ğ de N avarini ele geçirirleiken, asıl büyük bölüm Modonu ku�attı. Donanma da ku�atmaya yardım için Modona geldi. Fakat Türk donanınası gelmeden önce Venedik amirali limandan ayrılmak için hazırlanmaya ba�lamıştı. Kaledeki Venedikliler donan:malarının · kendilerini yalnız bırakacağını gö­ rünce bu ayrılı�a �ngel olmak istedilerse de, arnİral «Biz sizi bırakıp gitmiyoruz. Liman dar olduğundan burada vuruşulniaz. Açık denizde Türk donanmasını yok ettikten sonra yine geleceğiz ! » diyerek silah arkada�larını aldattı. İtalyan yelkenlileri ufukt::ı kaybolmadan Türk do nanması kaledeki Venedik!ilerin korku dolu gözleri önÜnde li­ mana demir attı. Kuşatma ba�lıyacağı gün Sadırazam kale kumaı:ıdanına bir mektup yazarak �ehrin · teslimini istedi. Eğer kaleyi hemen teslim etmezlerse savaş ba�ladıktan sonra hiçbir teklifi kabul etmiyeceğini de bildirdi. Kale kumandanı verdiği kar�ılıkta «Eğer biz aman dilersek siz de kabul etmeyin ! » diye pek gururlu bir dil kuliandı.Bu İt�lyan guru­ ru kuşatma ba�ladıktan sonra dört gün içinde kırılıverdi. Bu dört gün içinde Tür'kler öyle şiddetli hücumlar yaptılar ki akınlar kar�ısında düşmanın maneviyatı tamamen bozuldu. Ayrıca Venediklilerce çok sağlartı tanılan Kastel kalesinin, hem de içinde çok kuvvet varken, Türkler tarafından zaptedildiği haberi de Modondaki İtalyanları yıl­ dırdı. Ku�atmanın dördüncü gününde Vencdikliler beyaz b ayrak çektiler. Sadırazam bu hareketi iyi karşılamadı. Düşmanın dört gün önceki gururlu hareketinin cezasını iyice ver.mek için kaleyi hücumla zapta karar verdi. Ertesi gün Türkler umumi hücuma kalk­ tılar. Bu hücum İtalyanları büyük biz bozguna uğrattı. Modı;m ·bir saat içinde ba�tan ba­ şa zaptedildi. İtalyanların :hemen hepsi Türk kılıçlarının altında can verdiler.


Tarihte Türk

-

İtalyan Savaşlan

89

Tiirkıer� Kastel Kalesini Zapb : Asıl ordu yukarıda anlatılan çarpışmalarla uğ­ raşırken, başka bir Türk kuvveti de Kastel kalesinin zaptma gönderilmişti. Bu 40.000 kişilik Türk ordusu bir ay kadar yolları temizlemekle uğraştıktan sonra Kasteli ku­ �attı. Kalenin İt.alyanlarca pek güvenilen sa ğlamlığına ve içindeki askerin çokluğuna rağmen; kuşatma ancak beş gün sürdü. En ·kuvvetli kalelerin bile . Türkler tarafından birer birer zaptedildiğini öğrenen buradak; Venedikliler, çarpışmaya kalkıp da sonun­ da kılıç altında can vermektense, ama� dilı:meyi daha doğru buldular. Düşmanın can­ Iarına dakunulmaması dileği kabul edilerek :kale her şeyi ile Türklere geçti Türklerin Giritteki Son Kaleleri Zaptı : Sadırazam

Morada zaferler kazanırken, Hanya ve Kandiye kumandanianna emir gönd·ererek, Giridin zaptırıda Venedikliler elinde kalmış olan küçük kalelerin zaptını emretmişti. Bu emir üzerine l<,andiye ku­ mandanı İzmirli Ali Paşa ile Hanya kumandanı Mehmed Paşa Venediküler üzerine yü­ rüdüler. Ali Paşa vazifesini kolay ve çabuk yaptı. Çünkü üzerine yürüdüğü İtalyanlar da­ yanmaya kalkınayıp Türk silahlarına hemen boyun eğdiler. Sudayı zaptedecek olan Mehmed Paşanın işi daha uzun sürdü. Çünkü Sudadaki İtaly�nlar bir buçuk ay dayan­ dılar. Türk donanmasının limana demir at masından sonra onlar da teslim oldular. Ka­ ie, içindeki pek bol cephane ve irili ufaklı 9 9 topu ile Türklerin eline geçti. Bu suretle Girİtte İtalyanların bir karış toprağı kalmamış oldu. Avusturya İle Savaş Sırasında : Türk orduları Mora istilasını bitirdikten sema, Is­

tanbulda yedi gün yedi geçe şenlik yapıldı. Bu çarpıı�malar bir sona bağlanmadan, Mo­ radaki zaferleri ile gururlanan Sadırazamın Avusturya ile savaşa girişmesi üzerine ise barış büsbütün ge_ıi kaldı. Türk ordul·arı Avusturyalılara yenilclikleri sıralarda, Venedikliler fırsattan istifade ederek Morayı yeniden ele geçirmek için bazı teşebbüslere giriştiler. Fakat ne karada, ne de denizde hiçbir ehemmiyetli başarı el de edemediler. . Bütün kazaı1çları Dalmaç­ yada ve Arnavutlukta bazı küçük kaleler.in zaptı oldu. Bariş : Ali Paşanın Avusturya ile yapılan savaşları kaybetmesinden sonra sadıra­ zam olan Damat İbrahim Paşa, düşmana barış teklif etti. Avusturyalılar bunu kabul et­ tiler, lakin konuşmalara Venediğin alınma�ını da istediler. Türkler Avusturyalılara y�­ nilmiş bulunma'kla berabe.r Venediklileri yenmiş ol.duklarından önce buna razı olmadı­ lar. Fakat Avusturyanın ısrarı ile sonunda kabul ettiler.

Avusturyalılada 2 0, Venediklilerle 2 6 ma·ddelik Pasarofça Muahedesi, uzun ko­ nuşmalardan sonra, Pasarofça kasabasında imzalandı. Türkler bu muahede ile Avustur­ :valılara bazı topraklar verdiler ( Dalmaçya, Tamışvar, Belgrad . . . ) . Fakat vuruşarak İtalyanlardan aldığımız Mora kıtası !le Giritteki son kaleler bizde kaldı. Venedikliler ancak çarpışmanın son yıllarında ele geçiıdikleri Dalmaçyanı� · ve Arnavutluğun kü­ çük kalelerine sahip olabildiler. Yani sava�ın asıl gayesi olan Mora kıtası tekrar eski sahiplerine geçmekle Türklerce istenilen netice alınmış oldu.


ON BEŞİNCi SAVAŞ

ha lya rı l a rın Ta ra blus

ve

Bingaziyi Zaptı : ·1911-1912

Kısaltma : Bu. savaş Sultan Reşad. çağında TüTkiye ile İtalya aTasında olnıuştu.ı·. TaTablus Savaşı diye adlanmış olan bu. çaTpışmada İtalyanZaT yalnız TüTk ­ leT 'ise

tebaalan olan ATaplaTla _biTdileT.

Sava-!!, İtalyanın biT illtimatom ile bu. topTaklan askeTi işgal altına alacağını bildiTmesi üzerine çıkmıştıT. İşgal için uzun zamandanberi haztT­ lanmış olan İtalyan oTdu.sıı, kuvvetli dona.nmalan sayeSinde ele geçiTdikleri TaTablu.s ve Bingazi limanlanndan sonTa biT b(l§aorı gösterememişler, biT yıl kadaT biT zaman içinde donanmalan-nın top menzilinden dıılha ileTi gideme' mişleTdiT. Bu. savaşta TaTablustaki 3-4000 kişilik TüTk kuvvetine kaTşı italyan­ laT 80.000 \kişi ku.llanmışlaT, buna Tağnıen istenilen neticeyi alamamışlaTdır. TüTkiyeyi baırışa mecbu.T _ bıTakan sebep donanma azlığı'ndan dolayı TaTab­ lu.sa yaTdım edememekten çok, TüTk ufukZaTında beliTen yeni _biT tehlike (Balkan Savaşı) olmU§tuT. EğeT TüTkiye banşa mecbuT kalmasaydı, İtalya-ıı oTdusu.nu.n o topTaklaTı süngiı kuvveti ile ele geçiTmesi 'imkansızdı. Neticede Uşy Mu.ahedesi ile TüTkiye Taırablııs ve Bingaziyi İtalyan-

(

IaTa bıTaktı.

Savaş� sebebi : Avrupanın, nufusu ço·k devletlerinin

müstemleke

vurgunlarında

İtalya en geri kalmı�tı. İlk Habe�istan seferinin bir bozgunla neticelenmesinden sonra ıse İtalya, aiıcak yirminci asrın ilk yıllarından itibaren becerikli bir siyaset takip etme­ ye ba�lıyabildi.

O zaman İtalyan hükumetini ele alanlar kendilerine müstemleke olarak Türk top­ raklarının bir kısmını, Tarablus ve Bingaziyi, seçmi�lerdi. Bu toprakların İtalyan çiz­ mesine ve adasına pek yakın oiması ve Türklerin o zamanlar çok güçsüz -bulunmaları İtalyanlara ümit ve kuvvet veren sebeplerdi. İtalyanlar Tarablus ve Bi�gaziyi ele geçirmeye karar verdikten S'Onra 1 90 2 de Fransı;J�;· ve İngilizieTle bir anlaı;ıma yaptılar. Bu anla�ma ile İtalya, Fransızların Fas

ve İngilizlerin Mısırdaki durumlarına karı�mamayı kabul ediyor, karşılık ola�ak İngil­ tere ve Fransa da İtalyanın Tara:blus Garp üzerindeki birinci derece olan menfaatla­

rını ( !) tanıyorlardı. İtalya bu hakkı ( ı) , diğer nufusu çok devletlere de kabul ettir­ miŞ durumda . . idi : · O sıralarda İtalyaya gitmi� olan Rus çarı, İtalyan isteğini doğrtı bulduğu gibi, ' Avusturya ve Almanya da bu i�e razı olmuı;ıtula'r. «İttifaikı-lı Müselles» muahedesi yenilenirken İtalya, m:uahedenin dokuzuncu maddesine «Tarablus i�galine karı;ıı Avusturya ve Almanyanın alaka göstermiyeceklerine» dair bir kayıt ekletmişti.

İtalya hü-kumeti, Abdülhamid çağında Tarablus i�ini ·barışla halledeceği ümidinde idi. Çünkü Abdülhamid tehdit edilince anla�malar yapıyor, imtiyazlar veriyordu. Fakat


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları.

91

İttehat ve Te rakkinin iş başına gelmesinden sonra milliyetperverlik fikirlerinin yayıl­ maya ve kuvvetlenmeye başlaması İtalyanları hiç de sevindirmedi. İtalyanların Hazırlıklan : İtalyan hükumeti 1 9 1 1 yazının ilk günlerinden itibaren hazırlıklarını arttırmaya başladı. O zamanki başvekil GiQlitti, ağustos ayının ba�ların­ da umumi kurmay başkanı Pollio'ya Tarablusu işgal .için ne kadar asker ve silaha lü­ zum olduğunu hesaplamasını ve hesabı biraz geniş tutmasını emretmi�ti. Pollio, birkaç gün sonra geniş tuttuğu hesabın neticesini Başvekile bildirdi. Bu hesaba göre 2 3.000 kisilik bir İtalyan kuvveti Türk vilayetlerini isgale kafi idi. Fakat Basvekil bu· rakkarnı . . az bularak bi_raz daha genişleti)mesini İst� di, kuvvetleri 40.000 e çıkardı. Hakikatta ise sonradan yapılan yeni eklemelerle bu i�gali yap�ak için 80.000 kişi kullanmışlar­ dır [64] . 1

-

1

1

, ·

İlk olarak iki fırkadan mürekkep bol malzemeli bir kolordu hazırlandı. Bu kuv­ vet de ikiye ayrıldı. Derhal hareket edecek birinci kol bir yaya fırkası, .iki atlı alayı, dokuz sahra ve üç dağ bataryası, .ik.i ağır batarya, türlü hizmet kıtaları, iki berzaglieri taburundan (22. 5 00 insan, 6000 beygir ve 800 kamyon) mürekkepti. İkinci kol ise 1 3.200 insan ve 30 toptu. Bütün kolordu 36. 000 kişi . idi. Ayrıca yaya alayları ile berzaglieri taburlarına dağ mitralyozl�rı verilmişti. Kolordunun 4 de uçağı vardı. Kuv­ vetlerin hareket noktası Napoli idi. Türk Hüıkôm.etinin Gafleti : İtalyanın Tarabiusa saidıracağı yıllardanberi bilini­ yordu. İtalyada bulunan resmi Türk memurlarının durumu lstanbula bildirmeleri mu­ hakkak olduktan başka, İtalyan gazeteler'nin yazılarından da bunu anlamak mümkün­ dü. Filhakika İtalyan gazeteleri sık sık «Ta rablus · b-i:uindir !», / «Taraiblusu . alacağız !>) . şeklinde makalelerle_ hükumetlerinin siyasetlerini apaçık söylemekten çekinmiyorlardı.

Türkiyenin buna kar.şılığı, İtalyanların . hazırlıkları dahi öğrenildikten sonra, derin bir sükut oldu. Hükumet ancak İtalyanın ültimatom verdiği gün Derne adlı küçük bir va­ purla Tarabiusa 1 000 tüfek, cephane, birkaç top, erzak ve el-bise gönderdi. İtalyanlar, bu . geminin hareketinden Istanbuldaki ataşeleri eli ile çok önceden baberli idiler ve d_onanmalarına bu silahlı vapurun tutulma sı emrini vermiştil er. �akin bu küçük gemi . İtalyan takibinden kurtularak siltıhlarını Tarabiusa çıkardı ki �savaştan önce bükuroetin yaptığı biricik iş bu oldu [ 65 ] . [64]

Bu

rakamların

kaynağı · işgali

yapan Başvekil Giolitti'nin hatıratıdır. Halbuki; İtalyan

Başvekilinin de itiraf ettiği gibi, o zaman Tarablusiaki Türk kuvvetleri 3-4000

kişi

idi. Bunlara

Araplarla çölde yaşıyan bedevileri dahi katsak iki tarafın kuvvetleri arasındaki farkın büyüklüğü iyice anlaşılır. Bu, aynı zamanda Türk ve İtalyan milletleri arasındaki farktır.

[65]

İtalyanların bu çalışmalarına karşı,

ezaman Türkiyenin başında bulunanların bu kadar

gaflet içinde bulunmaları yürekler acısı bir şeydir.

Çünkü daha aşağıdaki satırlarda da anlatıldığı

üzere 80.000 kişilik İtalyan işgal ordusu bütün gayretine rağmen, kıyıları ele geçirdikte� sonra ge­ milerinin top �enzilinden daha ilerilere gidemerniş, bir avuç Türk ve bir miktar .çapulcu Arap kar­ şısında muayyen bir mesafede mıhla.n:ıp kalmıştır. öyle anlaşılıyor ki o zamanki hük�et bir par­ çacık uyanık bulunsa ve Tarabiusa biraz kuvvet gönderse imiş, sonunda değil Tarablusu kaptırmak hatta İtalyanları denize dökmek bile mümkün olacakmış.


92

Tarihte Türk - İtalyan Savaşları .

İtalyanın Oltimatomu: İtalyan hükumeti ilk olarak 2 3 eylül 1 9 1 1 de Türkiyeye bir nota verdi Bu notada Osmanlı subayl arı ile İttehat ve Terakki adamlarının Ta­ rablustaki mutaassıp ve cahil ahaliyi İtalya ve İtalyanlar aleyhine kışkırttıkları, bu yüz. den · o mıntakadaki İtalyanların tehlike içinde bulundukları öğrenildiği, bu tehlikeden k�çmak İstiyen bazı İtalyan ailelerinin oralarını bırakaeak!.arı yazılı idi. Türk hüku­ meti buna verdiği karşılıkta oradaki İtalya nların hiçbir tekiike ile karşı karşıya olma­

dığını bildirdi. Bu nota ile durumun nazik bir şekil alması üzerine İtalyadan gelecek olan yeni el­ çinin yeni teklifleri beklenmekte idi. Bu yeni elçinin lstarıbula gelme günü 3 veya 5 bi­ rinciteşrin olarak kararlaştırılmıştı. · Bunun bir hile olduğunu İtalyanların 26 eylülde verdikleri ültimatom gösterdi.

2 6 eylül 1 9 1 I de İtalyan Vekiller Heyeti· uzun bir toplantıdan sonra Türkiyeye şöyle bir ültimatom verdi : ·' «Yıllardanberi İtalya hükumeti Tarablus Garp v� Bingazinin karışık halinin sona erdirilerek buraların da Şimali Afrikanın diğer parçaları gibi terakki ( 1) edebilmesi ­ lüzumunu Babıaliye bildiriyordu. Esasen medeniyetin icap ettirdiği bu hal o_ toprakların memleketimiz e olan yakınlığı d olayısıyla İtalya için birinci derecede ha­ yati bir menfaat da teşkil etmektedir. İtalya son zamanlarda çok dostça harekette bulunduğu halde Türkiye, Tarablus ve Bingazi hakkındaki İtalyan fikirlerini kabul et­ mediği gibi, oradaki İtalyanların iktisadi teşebbüslerine de erıgel · olmaktadır. Tarablus ve Bingazideki İtalyan resmi memurları, oralarda İtalyanla:ı-a karşı ·gösterilen muame­ lenin Türk resmi memurlarının kışkırtmasr neticesi olduğunu bildiriyorlar; Bu hal yalnız İtalyanlar değil, bütün yabancı tebaalar için bir tehlike teşkil etmektedir. Türklerin askeri nakliyat yapmaları ise durumu bir derece daha kötüleştirmektedir. Bütün bun­ l�rı göz önünde bulundurarak İtalya hükumeti, hem menfaatlarını, hem de haysiyet ve şerefini kurtarmak için Tarablus ve Bingaziyi askeri işgal altına almaya karar ver­ miştir. Babıalinin icap edenlere emirler vererek bu kararın müşkülatla karşılaşmamasını temin edeceğini bekliyoruz. Istanbuldaki İtalyan elçisi bu notanın verilmesi tarihin­ den itibaren 24 saat içinde kat'i bir karşılık bekliyecektir. Aksi takdirde İtalya, işgali temin edebilmek için derhal harekete geçecektir. » Türkiyenin Karşılığı : Aylardanberi büüyük bir gaflet içinde bulunan Hakkı Paşa hükumeti bu ültimatomu alınca telaşa düştü. Türk hükumeti toplanarak İtalyan hü­ kumetine bir karşılık · hazırladı. . Bu karşılık kısaca şunları söylüyordl:l : «Tarablus ve Bingazinin lüzumu kadar terakki e dememiş olmasının suçu Meşru­ tiyet hüku�etirı:e değil, eski idareye aittir. AY-rıca Meşrutiyet hükumeti halyanların iktisadi teşebbüslerine engel olmakta değil, bilakis iyi davranmaktadır. İnzibat ve asayiş meselesinde ise,_ orada oturan yabancılar hakkında endişeye değer hiçbir şey yok­ tur. Askeri işgal gibi kötü bir işe ·girişmeden önce anla�ma mümkündür. Bu husustaki şekliri belirtilmesini hükumet, İtalyadan beklemektedir.» Sava;;

:

Türk notasıinn verilmesinden birkaç saat sonra İtalyan hükıimeti, lstan-


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

93

buldaki ha� tercümanı eli ile 29 eylül ı 9 ı ı de Türkiyeye sava� açtığını bildirdi [ 661 . İtalyanlar sava�ın açılmasından iki saat önce Pireveze sularında bulunan iki Türk torpitosuna hücum ederek hiçbir �eyden haberi olmıyan Türk denizcilerinin kanlarının Adriyatik Denizine akmasına sebep oldular. Bir yandan bu İtalyan kahramanlığı ( 1 ) y�pılırken, dliğer taraftan .i�gal kuv,veılleri nin birinci kısmı 32, ikincisi de ı2 vapurla hareket etmi�lerdi. İtalyan sava� gernileri bu vapurları koruyordu [ 6 7 ] .

İtalyanlarm Limanlara İşgalleri : İtalyanlar sava�ın açılmasından sonra, ı birin­ cite�rinde, kıyıliı.rı abluka altına aldılar. Üç gün sonra ise i�galler ba�ladı. İta1yan donanması denizlere hakim ·:>l duğu için serbestçe kıyılara yakla�arak i�gal edecekleri limanları kolayca bombardıman edebiüyordu. Şehirlerde bulunan birer avuç Türkün, bu �ekilde oraları korumaları mi.:mkün olmadığından, limanlar bir bir İtal­ yanların eüne geçmeye ha�ladı. Birincite�rinin ilk günlerinde Amiral Cagni"nin emri altındaki ı 5 00 ki�ilik İtal­ yan kuvveti, �ehir istihkamları �iddetle döğüldükterr sonra, Tarabiusa çıkarıldılar. Şe[66] Bu savaş, Avruparun, nufusu çok hükümetleri arasında wnwniyetle iyi karşılandı: ingil­ tere, esasen baştanberi italyaya taraftar davranıyordu. İtalyan işgali başlarken, uyuşmaya

önayak

olması için kendisine başvuran Türklerin Londra elçisine ingiliz Hariciye Nazırı, bu meselenin Tür­ kiye ve İtalya hükıimetlerine ait olduğunu, ingilterenin buna karışamıyacağını bilqirdi. Yalnız ba­ zı

İngiliz gazeteleri işgal aleyhine şiddetli yazılar yazdılar. Fransa da italyaya taraftardı. İtalyanın Ta.r ablus üzerindeki hakkını

(t)

daha 1902 de tanımış

olan Fransa, işgal başlarken aynı hakkı bir kere daha kabul etmişti. Halbuki o sıralarda Fransa, Türkiye ile dost geçiniyordu. Buna rağmen Fransız Hariciye Nazırı, Türkiyenin Fransadan yapacagı istikrazın Tarablus işi hallediİinceye kadar Türkiyeye verilmiyeceğini İtalyaya temin etti. Rusya da hareketin başlamak üzere oldiığu haberini dostça saydı. Çünkü Çarın İtalya gezi­ sinde bu işte anlaşma olmuştu. Rusyanın korkusu

Türkiyenin bölüşülmesi meselesinin ortaya çık­

.. masiydı. İtalyanın müttefikleri olan Avusturya ve Alm�yaya gelince; İtalya, dostlarına «İttifak-! Mü­ selles» in geleceğinin bu işgali tanımaya bağlı olduğunu tehditli bir dille bildirmişti. Avusturya, iş

-;­ galin Tarablus ve Bingaziye münhasır kalması şartıyla razı oldu. Lakin Almanyanın durwnu biraz daha nazikti. Çünkü Almanya, Türkiye ile dosttu . Bu bakımdan

iki

devletin

arasını

bulmak için

savaştan önce bir müddet uğraştı. Türkiyeyi elde etmek için bu şekilde harekete Almanya, mec­ burdu. Fakat işgal başlayınca onlar da ses çıkc.ı madılar.

Yalnız bazı Alman gazeteleri İtalyanlar

aleyhine şiddetli yazılar yazdılar. Türk çocukları yakın tarihin bu hadisele:;:ini hiç unutmamalıdırlar.

[67]

işgal kuvvetleri· Tarabiusa

doğru yol alırlarken,

İtalyan

hükıimet

adamlarında

büyük

bir korku vardı. Bu korku, Türkiyenin o sıralarda aldığı dört yeni torpito muhribinden (Muavenet-i · Milliye, Yadigar-ı Millet, Nümune-i Hamiyyet, qayret-i Vataniye) doğuyordu. Bunlar o zaman için fevkalade sayılan 35 mil süratta idiler. İtalyan hükumet adamları, Türklerin bu torpito muhripleı:in­ den biri vasıtasıyla yapabilecekleri bir baskından ve bu baskın neticesinde nakliye gemilerinin bii-i­ nin dahi olsa -torpillenmesinden çok çekinmekteydiler. Böyle bir hadise, İtalyada büyük bir heyecan uyandırabilirdi.

Çünkü ilh Habeş bozgıınunu henüz kafasından silemiyen İtalyan rnilleti, Afrikaya

yapılan bu yeni tecavüz için hiç de hazırlannıanuşt•.

Onun için İtalyan

hükı1ınetini

idare

edenler,

kuvvetli donanmalarmın koruduğu vapur kafile_sinden bir tek kaybın memlekette büyük bir tesir yapabileceğini daima göz önünde bulunduruyor, güçsüz Türk dananınasından çok korkuyorlardı.


T1ll'ihte

94

Türk

-

itaiyan Savaşlan

hir Türkler tarafından zaten bo�altılmı� · olduğundan, İtalyanlar limanı ele geçirmekte güçlük çekmediler. Aynı günlerde Mısır y'lkınındaki Tobruk da İtalyan i�galine uğradı. · İtalyanlar burada da bir engelle kar�ıla�madılar. Bo� Derne �ehri de topa tutulduktan sonra i�gal altına alındı. Bundan bir haft.::. kadar sonra da bii-er gün ara ile Homs ve Bingazi i�gal ordularının eline geçti. Limanların iwalinden sonra İ talyan kuvvetleri içeriye doğru yürümeye ba�ladılar. Bu ilerleme İtalyan sava� gemilerinin top ulaştırabildikleri sahalara kadar oldu. Çün­ kü, Tarablustaki İtalyan Yüksek Kumanda Heyeti, Türk ve Arap kuvvetlerinin bulun­ duğu iç mıntakalara kadar ilerlemeyi doğru hulmuyordu ( !) . 2 3 birinciteşrinde küçük bir Tü.rk kı; ası, Tarablustan ileri harekete geçen İtalyan kuv-Vetlerine kar�ı �iddetli bir hücum yaptı. Bu hücuma Araplar da i�tirak ettiler. Ol­ dukça büylik kayıp veren İtalyanlar bunun acısını yerli halkta� çıkarmak istediler. Hiç bir "suçu olmıyan birçok yerliyi, kadınları ve çocukları ile birlikte, · asıverdiler. Bundan sonra darağaçları hiç bo� kalmadı. ·

'

İtalyanların Şimali Afrikadaki ba�arılan da bunlardan ibaret kaldı. Çünkü, Giolit­ ti"nin de hatıratında itirafa mecbur kaldığı gibi, İtalyanlar bütün gayretlerine rağme;-, kıyılar-dan içeriye girememişler, bund�n ı>or raki h!'lreketler kuvvetçe çok üstün olan İtal· yanlarla bir avuç Türkün ve Türklere yardım eden Arabın siper savaşı şeklinde oi­ m�tur.

İ�a.J�ann Aczi: İtalyan kuvvetleriıı in limanları zaptetmeleri üzerine, İt<ı.lyan gazetı-leri büyük sevinçlerle her gün zafr,t ,. e şanlarını belirten ( 1) yazılar yazmaya b.:�· - Iadılar ( 68 ] . Fakat limanların zaptı ile elde edilen zaferler ( !) sona erdikten sonra, -[68]

İtalyanlarıli bu saldırışı üzerine Türk matbuatında da İtalya aleyhine birtal?m yazılar

yazılmıştır. Bunlar hakkında bir Resimli Kitap,

fikir

vermek için, o yazılardan bazı parçaları aşağıya alıyorum:

C. VI, sayı 32 de «Devlet-i Aliyye - İtalya. Muharebesi ve Yirminci Asırda Eş­

kiyalık» başWdı yazıdan: «Asr-ı hanrda en büyük rezalet ve mel'anet-i siyasiyı;> tavsüi bile az gelen bir hareket-i vah­ şiyane,

i

itaı a hükUmetinin Tarablus

Garba tecavüZe cür'eti ile vaki oluyor.. Vatan-i Osmaninin

mühim bir cüz'ü bugün Sicilya korsanlarının hu·s ü iftirası önünde tehlikeler içinde btılunuyor, Os­ manlı milleti demir bir kafes içinde kalmış arslanlar gibi düşmanına hücum edememekten, kendi­ sine indiriletı darbe-i hakareti bu eşkiya çetesinin yüzlerine tükürememekten mütahassıl derin bir azab-ı tehevvür ile inliyor.. » . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

«Bugün İtalyan bahriyesi ile ölçüşebilecek süfün-i harbiyeye malik btılunsa idik, İtalya kendisinin altı misli kadar vasi bir vilayetimize değil, fakat

en

küçük bir adamıza bile tecavüz etmeye cesaret

edemez, bugün tahrip etmek için uğraştığı Tarai:ılus ve istihkamatı önünde patlıyan toplar, o vakit selam ve ihtiram için gürliyebilirdi.. »

«Tarablusta kazanılacak her adım yer, binlerce

İtalyanin mülevves ·kanları ile boyanacaki

binlerce müşkülat ve avarız karşısında memleket kazanmanın makarna satmak olmadığını İtalyan­ lar pek müthiş bir surette anlıyacaklarchr ..»

t

Resimli Ki ap, C.

VI,

ı

say

33 te

�Zaferdeıı

Zafere» başlıklı yazıdan:


Tarihte Türk

-

95

İtalyan Savaşları

halyaniardan çok, Türklerin hareketleri görüldü. Tebaaları Araplarda� yardım gören «Tarablusu artık zapt ve işgal etmiş olduğuna kanaat getirerek bütün Avrupayı da iknaa çalı· şan İtalya, son bir ay . zarfında yediği darbelerle ekadar sersernledi ki artık ne yapacağını tayin ede­ miyor. Karşısında vuruşmak için hazır ve müheyya duran kuvvetin üzerine atılmaya cesaret ede­ miyor ve bu suretle bütün dünyaya karşı rezil ü rüsvay olduğunu görüyor ve bunun acısıni zaval­ lı,

aciz .kadınları, masum

ve bigünah

çocukları Tarabiusta boğazlamakla çıkarmaya çalışıyor. Bu

ııJçaklar bir hafta zarfında Tarablus şehrinde kadın, erkek, çoluk, çocuk 4000 den fazla ehali-i is­ lanuyeyi kılıçtan geçirdi .. »

«Mernleketimizde binlerce İtalyanlar her türlü havf ve tehlikeden masun bir halde rahat ve huzur içinde yaşarlarken, Tarabiusa refah ve medeniyet götürdüğeinü iddia eden bu alçaklar, me-

.

deniyetlerinin, bedbaht ve aciz insanları koyun boğazlarcasına kesmekten,

.

insanlığı tezlil

etmekten

ibaret olduğunu gösterdiler. Vahşi (!) Osmanlılarla m �deni (!) İtalyayı temsil ed'en bu iki manza­ radaki hakikati cihan nekadar takdir eder ve eser-i takdirini bilfiil gösterirse medeni bir asırda · in­ sanlar arasında yaşadığımıza kanaat edebiliriz.. >> Türk şair ve ediplerinden bazıları da, bu �aldırış dolayısıyla, İtalyanlar aleyhine şiddetli ya­ zılar yazmışlardır. Mesela şair Faik Ali yazdığı «D üşman Donanması

Adalarde*inde»

başlıklı

bir

manzumede bu husustaki duygularını anlatır. Şu mısralar o manzumedendir: ·

Haydud, şaki demem sana. . . Zira. cebel veya Çöllerde yol ve baŞ kesen eşhd.s ii. eşkiya · Nisı•ana ·tıtiram ed'er, etfıile yol verir. . . (Elhan-ı Vatan, 20-21)

Fakat Türk yazıcıları arasında İtalya aleyhinde yazılmış en güzel ve kuvvetli yazılar Süley­ man Nazif'in kalemind.en çıkanlardır. Onun yaz.ılarından bazı parçaları da buraya alıyorum.: İtalyanların Çanakkaleye saidıracakları hal:eri üzerine yazılmış olan «Çanakkaleden Geçerler­ se» başlıklı yazıdan: Muharebe devam ettikçe İtalyanın. donanmrrsı, Romano Popolo gazetesini ]raralıyan

muharri­

rin ellerindeki kalemden daha maskara bir şantaj aleti oluyor. Bu maskara, Tarablusgarpta, Binga­ zide afak-ı ebhara tahassun ederek, silahsız hayaH�ra ve hayatsız çöllere yağdırdığı şaşkın merm!­ leri, şimdi daha çılgın bir maksada hizmetkar etmek istiyormuş: Çanakkaleyi zorlamak . . . Biz bunu çoktan bekler ve isterdik. Osmanlı or.d'usu ve donanması menabi-:-i kuvası ile i.rl;ibatı münkati olmıyan bir yerde İtalya ile döğüşmeye aylardanberi mütehassirdir. Düşmanımız böyle bir imkan-ı telili temin ederse, o tahassürü iskat ve tatmin etmiş olur.» · · · · · ··············· ···· · · · · · · · · · · · · · · ······· ············· · ···························· ··············· ······ · · · · · · · ·····

«Bugü:iı Çanakkaledeki istihkam ve gemiledmiz İtalya

donanmasının

vürudunu

tehalüklerle

bekliyor: İtalyarun yed-i şekavetine yapışan alat-ı katilenin . bizim vesait-i cihada faikiyeti -muhal veya mümkin bir faraziye şeklinde- kabul eclilsa bile, o silahıarı idare edecek elierin mahiyeti ara­ sındaki fark. . . Ve fark-ı azim irıkar olunamaz.»

«İtalya donanmaşirun Çanakkale önünde sa:ff-ı harb teşkil edeceği

gün,

bizim berrl ve bahri

askerlerimizin iyd-i elçberi olacaktır. O sefil kıtanıİı ünifor�alı eşkiyasını hepsi bekliyor. . . Ve he­ pimiz bekliyoruz . . . » ·. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . «İtalya donanması gelsin, torpillerimizi çiğnemek için herhava olmayı göie alabilecek fedakat'­ ları olduğunu gösterirse bugüne kadar sernigUn duran timsal-i askerisinin fark-ı mübahatma ·)

bir


96

Tarihte Türk - İtalyan Savaşlan

Türk kuvvetlerinin İtalyanlara yaptığı hücumlar, işgal orduları ıçın utançlı neticeler verdi. Bu akınlar esnasında bilhassa Büyük Neşet'in kuvvetleri başarı kazandılar. Bir hücum esnasında bir avuç Türk, İtalyanlar,_ Tarablus surları içerisine kadar kovalıya­ rak düşmaiılarına panik yaptırdılar. Enver Beğ ( Paşa) tarafından kurulan Arap ta­ burları da İtalyanlar için daimi bir tehlib idi. Din gayreti ile düşmana saldıran bu Arap taburları, bir gece b askınında İtalyanları sarhoş yakalıyarak bir taburu yok et­ tiler. Bu akınlar ve baskınlada İtalyanlardan haylı silah ve top elde edilmiştir. Düşman ise bu kayıplarını işgal altında bulundurduğu mıntakadaki, kendini korumaktan aciz yerlileri asmakla çıkarmaya uğraştı. İtalyanlar bir hafta içinde, kadın ve çocuklarla birlikte, 4000 kadar Arap öldürdüler. İtalyanların İlhakı ( !) ilanı : İtalyanlar Afrikadaki Türk topraklarına saldırdıktan bir ay kadar sonra, ikinciteşrinin dördünde, Tarablus ve Bingaziyi ilhak ettiklerini ilan ettiler. Bu, o geniş topraklardan çok, okadar topa, tüfeğe ve askere rağmen Türk sün­ güsünün karşısında durmaya mahkum olan İtalyan ordusunun aczinin' ilanı idi. Ancak kıyılarında tutunulabilen bir memleketin ilhakının ilanı - insanlık tarihinde b elki de eşi bulun�ı.ıyan bu gülünç ilhak - askerlerinin 'Uğradığı güçlükler k�rşısında İtalyan hü­ kumetinin nekadar müşkül durumda olduğunu gösteriyordu. İtalya,nlann On İki Adaya Saldırışı : İtalyanlar Tarablus seferine başlarlarken, hadisenin yalnız oraya ait kalacağına, başka bir sahaya yayılmıyacağın'a dair diğer dev­ letlere söz vermişlerdi. Fakat savaş ayları ilerledikçe, İta�a bu sözüne sadık kalıriamak durumuna · düşrneğe başladı. Çünkü Türkiye hükumeti, savaş sahasın;ı büyük bir yar­ dımda bulunmamakla beraber,' düşmanın kıyılara mıhlanıp kalmış olmasından ve artık savaşın çete çarpışmaları şekline dökülmii� olmasından memnun gözüküyordu. Vu­ ruşarak ele geçiremediği toprakları barışla koparmak isteği, artık İtalyan hükumetinin , tek gayesi olmuştu. Fakat dutum böyle kaldıkça Türkiyenin barış yapmasına imkan

hale-i namus, bir ikill-i haysiyet vazetmiş

olur. Ve

ozaman biz

de

düşmanırnızı

cidden tebcil

ederiz. Fakat İtalya bu cür'eti göstermek şerefinden nefsini ve onu görmek lezzetinden bizi mahrum edecektir. Çünkü yalnız anarşistler doğuran İtalya. bir torpilin üstünden bilerek ve titremiyerek ge­ çebilecek eshab-ı

aznıı

kurlin-ı ulanın son asırlarındanberi tevlid edemedi. . . » (Batarya İle Ateş, 75-78)

·

4:Kendi Kılıçlarına» başlıklı yazidan: «. . .

Gayr-ı

müstahkem mahallerde, namihellah adamları öldürmek İtalyanların gösterebUe­

ceği yegane kahramanlıktır . . . Fakat İtalya adalar:mızı ve daha başka yerleri.ıni.Zi yakıp yıkınakla ne. kazanacak? Atacağı topların_ mermiyatı bedeline tekabül edecek kadar fevaid istihsal edemiye­ ceği muhakkakt_ır. Bugün İtalya muktedirse kahramanlığını Derne ile Aynızara arasındaki mın­ taka-i vasiada göstersin. Yed-i ihanetinde kirlenıon vesait-i cenk ü tahrib önündeki alat-ı cihad, nakı.s veya namükemmeldir.

Afrikanın

çölleri kuni deryaları olsa bile, bu deryalar gemi kabul et­

mez. Askerini donanma ateşinin nuntaka-i himayeti haricinde harb etmeğe alıştırsın, Allah tak­

dir etmişse o zaman Afrikaya sahi.b olabilir . . . » (Batarya İle Ateş, 79-82)


i

Tarihte Türk - İtalyan Savaştar

97

yoktu. .Onun ıçın İtalyanlar, Türkiyenin daha hassas noktal arına saldırmaya karar ver­ diler. Ve hassas nokta olarak adaları seçtiler. Adaların işgali meselesini, diğer nufusu ç�k hükumetleri de razı ederek yapmak lazımdı. Bunun için İtalyan hükumeti öteki devletlerle uzun ve karısık birtakım konusmalara girişti. Neticede hepsinin, bir takım şartlarl a ; rızasını aldı [ 6 9 ] . İtalya; 1 9 1 2 mayısında bir filo ile, İçinde hemen hemen hiç kuvvet bulunmıyan on iki adaları İiögale başladı. Ra dosta bulunan küçük Türk kuvve'ti içeri çekilerek d a­ . yanmak istedi. Lakin İtalyanlar mayısın ilk günlerinde karaya çıkardıkları askerler­ l e, ayın on yedisinde küçük bir v·uruşmad an sonra Türk kuvvetlerinin daya:nma . is­ teklerini önlediler. Donanması olmadığ-ı için eli kolu bağlı olarak kalan Türkiye, İtalyanların adaları kolayca ele geçirmesine karşılık olinak üzere, topraklarında bulunan bütün İtalyanları sınır dışına kovmaya karar verdi. Bu; İtalya için ağır bir hareketti. Çünkü, o vakitler lstanbulda yirmi, diğer vilayetlerde de elli bin kadar )talyan vardı. Bunların toptan dışarı atılma�ı. İtalya hükumetini sıkıntıya sokacaktı. La'kin bu karar tamamen yapıla­ madı. Çünkü, Türkiyedeki İtalyanların çoğu Öteki nufusu çok milletierin müesseselerin­ de çalışıyorlardı. O hükumetler memurları olan İtalyanları koruyunca, İtalya bu ka.ı rarln neticesini hafif atlattı. ··- .-r· · '

.

İtalyanların Çanakkaleye Hücumu : Afrika topraklarinda bir başari kazanarnıyan İtalyanlar, uzun zatnanda:nberi Çanakkaleye h ücum etmek niyetini besliyorlardı. B u ; hem Türkiyeye maneV� bir darbe olacak, hem de hazirianan bir pl5.nİa, bulunuşları İtal-c yanları ·çok rahatsız eden küçük Türk deniz kuvveti yok edilecekti. Rusyanın bu fikre taraftar olması ile Almanların . Roma elçisinin hususi olarak bunu taıv�iye etmesi de lt�l:yai:ıların fikirlerini kuvvetlendiriyordu. -� _

Birkaç defa teşebbüsten sonra nihayet 1 9 1 2 baharinda İtalyan donanması Boğa­ za bir hücum yaptı. Uzun zama� Boğazın ya'kınında dolaştıktan sonra Amira:l Mi!llo kuma'ndasındaki İtalyan torpitoları Çanak kale önlerine kadar ilerlediler. Türk .topçu­ ları bu harekete engel olmay a uğraştılar. İtalyan torpitoları bu teşebbüste hiç bir kayıp vermedilerse de bir netice de alamadan dönüp gittiler: Kızıldeniz ve Yakınında : Bu savaşın Şimali A&ika toprakları ve Adalardenizin­ den başka üçüncü bir sahası da Kızılde'niz kıyıları oldu. Burada Türklere karşı küçük bir İtalyan filosu . ile -Mekk'e ile Yemen arasındaki sahaya hakim olan - Seyid İdris vu­ :ruşuyordu. Seyid İdris dini sebeplerle hükumete ısyan etmiş, bunu fırsat bilen İtalyan­ lar önce para, sonra da silah ve. top vererek bu asi · Arabı korumuş Ve kışhı.rtmışla·r dı. Fakat İtalya burada da beklediği neticeyi elde edemedi. Barış Te;ıebbüsleri

:

Savaşın daha ilk günlerinde bile, çarpışmayı bitirip neticeyi

bu Sözde Türkiyenin bir an önce barışa mecbur bırakılması için, çok 'nufuslu devletler olan (!) dostu i§gallere razı oldular. Türkiye ile dost (!') bulunan Alınanyanın, eskidenberi Türk kabul et­ Fransanın ve diğer devletlerin · çabucak razı oluşuna karşı, . yalnız Avusturya bunu önce

[69]

memiş, nihayet o da savaştan sonra boşaltılmak şartıyla, pe)ti demiştir.


İtalya lehine halletmek istiyen Avrupalı b ir takım dipİomatlar yok değildi. Bilhassa Moskoflar bu. hususta büyük bir gayret gösteriyorlardı. 1 9 1 2 yazı geldiği zaman, barış için yapılan teşebhüslerin fazlalaştığı görülmeye � ba�la ndı. Bilha�sa aslen İtalyan olduğu halde Sırhistan konsolosluğu vazifesi ile lstan­ bulda bulunan V olpi, barış teşebbüslerine önayak oluyordu. Bu sıralarda Türkiyede de barış için bir meyil ve fakat buna dair türlü fikirler vardı. İleri gelenlerden bir kıs­ mı bu iki vilayetin elden çıktığını kabul edıyorlardı ; fakat İtalya o ınıntakaları zapte­ demediği için Tarablus ve Bingazinin ' müstakil olmasını daha doğru buluyorlardı. Uzun ve karışık bir takım dalavereli teşebbüslerden sonra nihayet Türk ve İtalyan murahhaslarının Lozanda hususi olarak bir anlaşmaya varmak için toplanmalari karar altına alındı. İki taraf da 1 O- l l temmuzda Lozana vardılar. Bu hususi konu�malar hep çıkınaza girmiş ve neticesiz kalmıştır. Ozaman Türkiyenin başında bulunanlar İtal­ y�ya bi� şey yapacak durumda olmadığımızı bilmekle beraber, İtalyanın da Tllrkiyeye bir şey yapamadığını görerek konuşmalarm savsaklanmasından memnun gibi görünü­ yorlardı . . Lozan konuşmalarının devamı ı:ırasında Istanbul hükumeti değişince; Türk murahhasları da şehirden ayrıldılar. Bir müddet sonra İtalyan bükilmeti Is tanbula yeniden adam gönderdi. Barışı, ga­ lip ( !) İtalyanların mağlilp Türklerden daha çok bekledikleri anlaşılıyordu. Bu murah­ has yeni kabinenin har.iciye nazırı olan ·ermeni Noradonkiyan ile konuşarak ondan, konu�maların yeniden başlaması için söz aldı. Bu söz, ağustos ortalannda Caux konuş­ malarını doğurdu. Caux konuşmalarında Türk murahhasları yazılı olarak beş teklif yaptılar. Bu teklifler İtalyanlar tarafından kabul edilmedi. Konuşmalar uzadı. İtalyan ·Başvekili, konuşmaları bir sona b ağlıyabilmek için Türk murahhaslarını Turin' e ça­ ğırdı. F�kat yine esaslı bi� netice alınamadı. .n .

Bu sıralarda Türk vekilieri arasında b arış ıçın türlü düşünceler ileri sürülüyordu. Yalnız erm�ni Noradonkiyan Efendi idi ki açıkça İtalya taraftadığı yapıyor, . İtalyan . şartlarının esas tutulmasını istiyordu [ 70 ] .

J

Barış : Tarablus savaşı yillarca sürebilirdi. L�kin Balkan tehlikesi Türkiyeyi barışa mecbur etti. İtalyayı korkutan iki hadiseden sonra Türk hükumeti ticaret ve ziraa.t na­ zırı Reşid Paşayı konuşmalar için gönderdi. Reşid Paşa, Romaya kadar gitmedi. V iyanada kalarak İtalyan Başvekiüni oraya çağırdı. Bu çağırış İtalyayı ap�çı'k hiçe saymaktı. Lakin İtalya hükumeti her na paha­ sına olursa olsun barış yapmak istediğinden bu gururlu hareketi karşılıksız bırakmadı. Paşayı Turin' e çağırdılar. Reşid Paşa Turin' e gitmeyi de kabul etmedi. Konuşmaların İtalyanın dışınçla bir yerde olması için İsviçredeki Uşy'ye ,gelmesini İtalyan Başvekili[70]

Kendisini Hariciye Nazırı yapmak su retiyle hiç bir yerde erişemiyeceği bir şerefe ulaş­

tırdığı:qıız . bu ermeninin, Türklüğe yapmak istediği bu hiyaneti bilhassa bugünkü Türk gencleri, akıl­ la.rından çıkarmamalıdırlar. Ne kadar değe�li olur l2rsa olsunlar, Türk olmıyanlar Türklüğe her za­ n,ıan böyle hiyanei: etmişler ve etmek istemişlerdir.Bu gibi hadiseler, ebedi Türk milletinin bugünkü ve yarınki nesillerine tarihin birer dersidir. Bu de rslerden istifade etmek, bu gibi hiyanetlerin buıı­ dan so.nra da olmasına engel olmak biz Türklerin baş vazifeleririıizdendir.


Tarilite Türk.

-

İtalyan Savaşlat<i

99

n e bildirdi. İşte Tarablus savaşının bittiğini ilan eden Uw barışı, bu safhalardan sonra imzalandı ( Birinciteşrin 1 9 1 2 ) . Barışın maddeleri şunlardı : Türkiye Tarablus ile Bingaziye · tam muhtariyet verecek ; Türk askerleri buralardan çekilecek ; Türk:"ye - idari bir mevkü olmamakla beraber . T�rablusa bir saltanat nai:bi tayin edecek ; İtalya savaşta zaptettiği adaları Türkiyeye bırakacak (Yalnız Şalka.n savaşının başlamış olması dolayısıyla, bu adaların Yunanlı­ lar tarafından işgal edilmemesi için sava� sonuna kadar adaların İtalyanlarda kalma­ ll kararlaştırıldı) .


SONUNÇ Türklerin İtalyalılarla yaptığı çarpışmalar bunlardan ibarettir. Türkçe kaynakla�� dan .istifade ederek topladığım bu çarpışmalardap şu sonunçlar 'kendiliğinden çıkmak­ tadır : A - Türk ırkı, İtalyalılarda � askerlikte ve kahramanlıkta üstündür. Askerlik üs­ tünlüğümüz ezici, kahramanlık üstünlüğümüz eri�lmez bir ,durumdadır. Askerlikteki ezici Üs·tünlüğül'nüzün şahitleri tarih sahifelerimizdir. Asırlar iç�risinde en çok tepele·­ diğimiz milletl � den hinı;i İtalyanlar olmuştur. Birçok zafer ve gali.biyetlerim:izden baş­ ka, savaşa savaşa, yıktığımız iki halyan imparator.luğu ( Ceneviz ve Venedik) bile bunu anlamaya kafidir. İtalyanlar tarihin hiçbir çağında Türk a.skerliği ile 'boy ölçüşebilecek bir seviyeye çıkamamışlardır. Çünkü askeılik ırki .bir vergidir. Tan\l'ı bu meziyeti Türkl �re verdiği nisbette İ.talyalılardan es:irgemiştir. . Askerük üstünlüğümüz gibi kahramanlık üstünlüğümüzü söyliy,en de yine tarihtir. Bunun için Türk ve İtalyan milletlerinin tarihlerini baştan başa incelemeye lüzum yok­ tur. Yalnız Türk :. İtalyan çarpışmaları bu sonunca varmak için kafiıdir. İtalyan deniz dahisi Anderya Dorya'mn, Türk dehasının denizlerd·eki tecelüsi olan Hayreddin Pa­ şanın önünde daiİna kaçması ve sonunda tepelenmesi ; Girit savaşı sıralarında üç Türk gemisinin İtalyan donanması ile çarpışmayı ,göze alması ve vuruşnıası ; Tarablus savaşında bir avuç Türkün yaJ.nız kanlarının büyüklüğünden v:e sÜn·gülerind.en güç alarak . kendilerinden yirmi misli üstün İtalyanı, gemi toplarının merrnilerini ulaştırabileceği en son mesafelerde mıhlayışı, bu üstünlüğün üç misalidir. Kahramanlıktaki erişilmez üs ­ tünlüğümüz de, as'kerlikte olduğu gibi, güneş kadar parlak bir hakikattir. Çünkü kah­ ramanlık da· bir ırk v�rgisidir. Tanrı bunu da ırkırnıza ne kadar çok vermiŞse, İtal -· yalılardan o derece esirgemiştir. .

B - · Türkler, İtalyan yarımadası sak,inler.ini her çağda «aşağı millet» olarak görmüşlerdir. ,Atila'nın Batı se,ferinde söylediği meşh�r nutuktaki «Romalıların pek beceriksiz silah kullandıklarını biliyoruz» sözleri ile, Gök Türk prensinin Doğu Roma .elçisine «siz insanı kandırmak için on dil kuHanmaktan çekinıniyen Romalılar değil m i­ siniz ? » demesi bunun ilk tarihi delillerindendir. Bilhassa Osmanlı Türkleri çağında İtalyanlar ırkımızdan daima «adi bir teb aa» muamelesi görmüşler, hiçbir zaman «de ­ ğer.Ü» veya «denk bir düsman» gibi sayılmamıslardır. Bunun birçok misallerini sa­ ' vaşlarımızı anlatan evvelki sahifeler içinde 'bul�ak mümkündür. Mesela Fatih'in on altı yıllık s_avaştan sonra yapılan barış üzerine Venedik Cumhuruna - İstediği zaman . geri almak üzere - bir kemer göndermesi (Sahife : · 34) ; Kanuni'nin resmen kabul ettiği İtalyan elçisine söz söylemeye tenezzül e tmemesi (S. 5 1 ) ; Kandiyenin kuşa·tıl­ ması sıralarında huzura kabul edilen Venedik elçisinin, Kandiye için yaptığı ısrarlar üzerine, Padişah tarafından kovulması (S. 7 7) ; Köprülü Fazı! Ahmed Pasanın, Giridi Türk silahlarına teslim edecek barış konu�maları yapılırken, ısrarlar karşıs:iıda kızarak elçileri kapı dışarı ettirmesi ve konuşmaların yapıldığı çadırları yıktırması (S. 7 7-78) ·

-

-· �

.. - �;


Tarihte Türk - İtalyan Savaşları

101

İtalyanları nasıl .bir gözle gördüğümüzün misalleridir. İkinci Bayazıd gibi salcin bir pa­ doğrudan doğruya söz söylemeyip, sadırazamı vasıtasıyla konuşmuştur. Türk milleti bu. i nanını tarihin hi�bir çağında -de­ dişah bile itimatnamesini veren Venedik elçsine

ğiştirİnemi�tiı'. Yalnız. Fatih, Kanuni z.;,manları gibi bütün dünyayı ·titrettiğimiz çağlarda­ değil, en güçsüz anlarımızda bile bu ina•n içimizde yaşamıştır. Tarablus savaşından ön­

ceki yıllarla savaş zamanındaki bir takım vak'alar bize bunu gayet açık göstermektedir. Mesela, savaştan önceki z amanlarda kendi .gümrüklerine bir ilave yapmak istiyen �za­

man-ki hükumet bunu ancak Avust�rya ve Almanya ile konuşmalara girişmek ve on­ lara - kabul etmeleri iÇin - bir takım imtiyazlar vermek suretiyle temin edebilmiştir. Fa­ kat ayni mesele için İtalya ile hiçbir anla�ma yapılmaya lüzum görülmemiş, tarife İtal­ yan maliarına da tatbik olunmustur. Yine aynı yıllardan diğer bir misal sonlarında barış yapmak için yol

ya·n Başvekilini Viyanaya çağırması ve nihayet barış bir yerde yapılmasıdır ( S.

9 8 - 99) .

de savasın

çıkan Reşid Paşanın İtalyaya kadar gitmiyerek, İt l .. konuşmalarının

İ talya dışında

İtalyan Başvekiüni, 'barış konuşmaları için, İtalya dı­

şında bir yere çağıran mağlup Türkiyenin elçisi, bu teklifi kabul eden de galip İtal­ yanın başvekilidir. Görülüyor ki İtalyanlar hakkındaki ' . «y-n ıdır.

Türk

düşüncesi

her

kullandıkları

Bu kadroya Osmanlı tarihçilerinin halyanlar hakkında

zaman

bazı

tabir

ve sözleri de sokmak mümkündür. Filhakika bu tar�hlerimizde İtalyanlarla olan çar­ pışmalara ait kısımlar çok kere düşmanın «&di ve hilekar» bir kavim olduğunu söyli­ yen sözlerle başlar. Türklerin, İtalyanları ların da Türkleri

bütün

«Üstün tutma»

tarih bqyunca «aşağı görme»lerine

karşı.

İtalyalı­

fikrini taşıdıkları görülür. İtalyanlar, Türklerden gör­

düld eri hakaretleri, . hiçbir şey olmamış gibi, kabul .et�işlerdir ki bu da, önlerinde her zaman diz ç:öktükleri düşmanlarını

«denk bir millet» değil

«efendi bir ırk»

olarilk

saydıklarını gösterir. Bunun ilk tarihi delilleri d e, milletine karşı en ağır hakaretl�ri söylemekten çekinrniyen Gök Türk prensinin öfkesini geçirmek için, Doğu Roma el­ çisinin milli gururdan uzak hareketleri

(S.

1 O)

ile Atila'mn İtalya seferinde, vuruşa­

rak kurtaramıyacağı çizmeyi çiğn_emekten kurtarmak için, Romanın Papayı recacı ola­ rak gö-n dermesidir ( S .

9).

Fakat buna ait en parlak misaHeri de yi�e Osmanlılar ça­

ğında bulabiliriz. Huzura kabul olunmıyan, yahut kabul ,.,lunup da kendisiile söz söy­ lenmiyeıl veya huzurdan koğulan elçilerden sonra yeniden elçiler gönderilmesi, kafay;, yıkılan çadıriara rağmen barış yapabil'ne!; içiiı her

türlü

zillete

katlanılması,

Türk

ayaklarına kapanan dukalar hep Osmanlılar ç�ğının b�e arm�ğanlarıdır. Bütün hun­ ların iki

C

«denk ruh» un mahsulü vak'alar olmadıkları ır:eydan•dadır.

-

Bu savaşiıı.r esnasında - TÜrkler, ftalyanlara ,lqarsı

daima y?.!mz

olarak çar­

pışmışlardır. Son Tarablus savaşında Araplar biziınle birlikte döğüşmüşlerse de,

on­

. ları bir muttefik g.iıb i görmek d;o�ru olmaz. Çünkü ozamanlar . Araplar tebıı.amızdılar. Ohalde İtalyanlarla

yaptığımız savaşlarda

ırkımız yalnız

ken-dine,

silahına, kanına

güvenmiş, kimseden bir yardım ummamışıır. Halbuki bu çarpışmalarda İtalyanlar·, Türklere karşı yalnız başlarına çıkmamaya çok uğraşmışlar ve mühim savaşlarını daima müt·tefiklerle birlikte yapmı-ş lardır. MP.­ sela, Fatih ç_a ğındaki on altı yıllık Venedik savaşın-da Pa p a ; Napoli, ve Rados d eniz­ d e ; Rumlar ve Arnavutlar karada V.enediklilerle bir olarak bize karşı yuruşmuşlar, ay­ rıca Karamanlılarla Akkoyunlular da ırkd-aşları olan Osmanlılara karsı hareket etmiş­ lerdir.

1 498 - 1 5 O 2

savaşında Macaristan, Pa pa, İspanya ve Fransa ;

R ı� m a.l !innda Pa.pa, İspanya,

PQrt ek iı;,

1 537

-

·

1 5 40

çar­

Fransa ve Ra.dos ; Kıbrısın ;z aptı H e b i ten vuru�-


Tarihte

1 02

Türk

- İtalyan Savaşları

malarda İspanya, Portekiz ve Maltadan başka Ceneviz ve Papa da Venediklilerin ya­ nında Türklere karşı yer almışlardır. On yedi yıllık 1 682- 1 699 savaşında İtalyanların yanında Almanlar (Avusturya) , Lehliler ve Moskoflar vardır. Bütün bunlard�n ania­ sılmaktadır ki İtalyanlar, önlerinde her zaman diz çöktükleri Türklere karsı , tek bas ­ kendilerin daima anlamıslar, olmadıklarını kudret-te e yard ım �dec:k İanna savasacak ' k �vvetler a �amıslardır. Ç .:._ Türklerin kurduğu Osmanlı İmparatorluğu, İtalyanların kurduğu Cenev�z ve Venedik Imparatorluklarını yıkmıştır. Karadenizin en mühim yerlerini ele geçirmiş olan Ceneviz İmparatorİuğunu, kısa bir zaman içinde, Akdeniz ve Karadenizdeki müs­ temlekeleri!ni Türkiyeye aklemek suretiyle Fatih perişan etmiştir. Bu kavgalarda Ve­ nedik daha çok dayan�ış, lakin Akdenizdeki mühim adaları ve kıyıları bir bir elinden alınmak suretiyle o da aynı akibete uğratılmıştır. Demek ki Türk ırkının kurduğu ·bir imparatorlukla İtalyanların kurduğu iki İm_Paratorluk arasındaki "ölüm-dirirn savaşları Türklerin ;zaferi ile sona ermiştir.

D - İtalyanlarla yaptığımız on beş savaştan biri Çelebi Mehmed, biri İkinci Mu­ rad, beşi Fatih, hiri İkinci Bayazıd, ikisi Kanuni, biri İkinci Selim, Biri İbrahim-Dör­ düncü Mehmed, biri Dördüncü Mehmed-Üçüncü Mustafa ( bu suretle birinin sonu, ikin­ einin başı olmak üzere ikisi Dördüncü Mehmed zamanında yapılmış oluyor) , biri Üçün­ cü Ahmed, biri Reşad çağındadır. Bu listeden anlaşıldığı üzere İtalyanlarla en çok savasan Fatih olmustur. Onlara en büyük darbeyi indiren de bu büyük padisahtır. Os· ' �anİı İmpar�torlu iunun genişleme çağlarında Türklüğe engel olmak istiyen iki İtalyan i�paratorluğunqan Ceneviz, Fatih'in azmi ile yıkıldığı gibi, Venedik de ilk ağır yum­ ruğu yine Fatih' ten yemiştir. Ohalde Fatih Mehmed, bu bakımdan -da Türklerin sev­ ırisiıle layık bir padisahtır. Eğer Tanrı bu büyük adama bir iki yıl daha ömür verse idi, Fatih belki de son Türk - İ-talyan savaşını yapmıŞ olacak, Bizansı bitirdiği gibi İtal­ yayı da bir çoğra,fya adı haline getirecekti. E - Türkler, İtalyanlarla yaptıkları savaşlarda düşmanlarının karşısına birliklerini ku:rmus olarak hiç çıkmamışlardır. Atila'nın jakınlanndan Osmanlılalrın son savaşına kadar İtalyanlarla çarpışan, «Bütün Türklük» içerisindeı:ı nihayet bir Türk koludur. Ya­ ni Türkler, İtalyanlarla bütün güçleri ile hiç çarpışamamışlardır. Bütün güçleri ile çar­ pışamadıkları gibi, savaşlarda, bir Türk kolunun savaşan Türk koluna Yardımı . da ol_ . mamıştır. ��]"o·-· Halbuki İtalyanlar ırk1mizın karşısına birliklerini kurmuş olarak çıkmak imkanım buldukları g1bi, hirlik.lerini kurmamış ça�larında da birbirlerine yardrm etmekten ge­ ri kalma-mışlardır. Tarablus Garp savaşı Türklüğün batı kolu Türkiy·e ( = Osmanlılar) ile «Büyük İ-talya» nın karşılaşmasİdır. Demek ki İtalyanlar, bir kere de olsa. bütün gücleri ile Türklerin karsısına çıkmak imk�nını bulmuşlardır ( Buna rağmen aldıkları netice malumdur) . Türklüğün şanlı bir kolu olan O�manlıların, İtalyanların en büyük kolların dan biri olan Venedik ile yaptığı savaşlarda ise Ceneviz, Papa ve Napali zaman zaman ırkd<lşlarına yardım etmişlerdir. Görülüyor ki «Büyük İtalya» Türk ırkına karşı bütün kozunu ortaya koyabilmiş, fakat «Büyük Türkiye» henüz bunu yapamamıştır: Geçmişte yapılarnamış olan bu sa­ vaş belki, de geleceğin meçhulleri arasında zamanını ıb eklemektedir. «Büyük Türkiye» ile <<Büyük İtalya» nın karşi karşıya gelmesi iledir ki belki de tarihin bir faslı sona erecektir. Os!ll�l!-h han � c;hmı �a �ın.,l�n i;inç e\d ifili u fa)dl �arpışınalaq, Jıern Ça;ı:ılaq ha·�f •

·

:r-:


103

Tarihte Türk - ıtalyan Savaşları

kındak i bilgimizin azlığından ve hem de bunları� çoğunu müstakil Türk - İtalyan sa­

vaşı sayamıyacağımızdan bir tarafa bırakırsa-k, Osmanlılar çağında İt.alyanlarla yaptı­

11

ğımız savaşların sayısı on beş tir. Bu .on beş savaştan

i Türk silahlarının,

2

si İtal­

yanların galibiyeti i l e bitmiş, diğer ikis i neticesiz kalmıştır. Demek ki Türk - İtalyan savaşlannın nisbeti on birin ikiye nisbeti durumundadır.

C

-

1 1 /2

nisbeti, Türk - İtalyan savaslarının rakkamla ifadesidir. Lakin nisbeti

;

on bire iki olan galibi etler incelenir se bunl r arasın da · da farklar görülür. Bir kere Türk g.alibiyetleri arasında büyük ve parlak zaferler çoktur. Bu zaferler kazanılirken bazan birkaç ayda bir imparatorluk yıkma gibi büyük sonunçlar

( 1 4 75

savaşı) ; bazan

bü·tün Avrupanın yardımını alan düşmanı, sularda perişan' .edip koca bir denizi bir Türk gölü haline soktuğumuz çarpışmalar ( Pireveze savaşı) ; birer kırallık büyüklüğün­ deki adalan yurdumuza ekiediğimiz

( Midj]li, Kıbrıs,

Giri:t

gibi) ;

kocaman

kıtaları

zaptettiğimiz ( Mora) ; bir avuç erle düşman ovalarında at koşturup alınmaz kaleleri çiğ­ ned:iğirqiz, geçilmez ırmakları aştığımız

( 1 463 - 1 4 79

savaşı) kavgalar vardır. Bütün bu

vuruşmalar esnasında Ti,irkler keskin kılıçlarını ve sivri süngülerini ·tutacak olan kendi tunç bileklerinden, toprakları ve bayrakları için akıtmayı .bir gün esir·gemedikleri Türk kanlarından ve üstün zekalarından başka ·hjçbir şeye güv'enmemişler,

savaşlarını tek

başlarına yapıp zaferlerini tek başlarına kazanmışİardır. Yani İtaly·anlara karşı kazanı­ lan bu galibiyet ve zaferler yalnız ve yalnız Türk kılıç ve süngülerinin eseridir. İtalyan galibiyetlerine gelince, beş asır içinde kazanabildikleri iki galibiyetin mahi­ yeti tamamen meydandadır. Birinci İtalyan gcılibiyeti ile biten savaşta Türkiye, İtal­ yanlardan başka Almanlar

( Avuslurrya) , .Moskoflar ve LehHier.e karşı vuruşmuştur.

Savaşın, mü·him tarafı Alman

( Avusturya) cephesi olduğundan Tiirkiye, kuvvetlerinin

büyük kısmını ·orada kullanmış ve b u çarpı�malarda İtalyanların başarıs'ı,

aşağı

yukarı

bütün askerleri Alman cephesine alınan b oşalmış Mora kalelerini işgal den ibaret kal­ mıştır. Yani bu on yedi yıllık savaşta İtalyanlar hesabına vuruşarak kazanılmış bir ga­ libiyet yoktur,

sadece fırsattan edilen istifadeler vardır. İkinci ve sonuncu İtalyan ga­

libiyeti olan Tarabl us savaşına gelince, bunun birincisinden de az şerefli olduğu ma­ lumdur. Her nekadar savaşın sonunda İtalya,

kendi çizmesinden büyük bir toprağa

sahip olmuşsa da bunu bir şeref karşılığı kazanmış değildir. Bilakis

80.000

kişilik ordusu ile b.i r yıla yakın aciz i.çinde . kıvrandıktan

4000

Türke karşı

ve bütün

dünyaya

maskara ·olduktan sonra bu ganimete konmuştur.

G

-

T·ü rk ve İtalyan milletlerinin bundan sonraki münasebetleri veya savaşla­

rı hakkında verilecek hükümleri, bu on beş asırhk _ kav-gaların sonunçlarından çıkarmak mümkündür.

S

O

N


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.