2 minute read
Kültürel ve Sosyal Alandaki Faaliyetleri
Zerdabi öğretmenliği süresince örnek bir eğitimci olur. Gerek meslektaşlarıyla gerekse öğrencileriyle ilişkileri son derece samimidir. Derslerine çok dikkat eder. Derslere gelmemesi veya geç kalması mümkün değildir. Bir yılda 607 saat derse girer. Bütün bunlar yönetimin de dikkatini çeker ve Zerdabi'ye 20 Kasım 1874 tarihinde Çar'ın fermanıyla, Müslümanlar için verilen III. Dereceli Mukaddes Anna Madalyası20J verilir.204
Zerdabi bütün öğrencileri tarafından çok sevilir. Fakat o özellikle Müslüman öğrencilerin sayısının artması ve yüksek tahsil yapmaları için çalışır. Bunda da muvaffak olur. Necefbey Vezirov, Askerbey Adıgözelov bunlardan ikisidir. Okulda sadece kendi dersini anlatmaz. Halkın problemlerini ortaya koyan ve çözüm önerileri üreten Zerdabi, öğrencilerinin ufkunu da açar. Fakat bu faaliyetleri herkes tarafından takdirle ve memnuniyetle karşılanmaz. O, bu gibi faaliyetlerinden ötürü, bazı kimselerin dikkatini ve düşmanlıklarını üzerine çeker.
Zerdabi, öğretmenliği sırasında birçok ilke imza atar. 1873 yılında öğrencisi Necef Bey Vezirov1a20s birlikte Mirza Fethali
seferinde okul masraflarının çokluğundan şikayet eder. Yine böyle bir gün Zerdabi demirciye "Ceketini sat oğlunu okut" der. Daha sonra bu çocuk okuyarak doktor olur. Baykara, Azerbaycanda Yenileşme Hare
ketleri, s. 135.
""3 Baykara eserinde bu madalyayla ilgili şunları yazar: "Zerdabi kendisine verilen altın Anna madalyasını bir gün bile yakasına takmadı, hatta
Kafkasya'daki Çar Naibi Bakı1'ye geldiği zaman onu karşılamamak ve madalyayı göğsüne takmamak için hasta olduğunu bahane ederek evinden dışarı çıkmadı." A.e., s. 145· "'4 Ahmetov, XIX. Asırda Azerbaycan Mektebi, s. 201.
"°5 Necef Bey Vezirov 6. sınıfta okuyan başarılı ve tiyatroyu seven bir öğrencidir. Gadjibabayev Safar Şihbabaoğlu, Kultura Azerbaydjana v pe
riod pervoy Russkoy revolyotsii (1905-1907 gg.), Baku, 1990, s. 92.
Ahundov'un Hacı Kara komedisini oynar. Elde edilen parayı da fakir öğrenciler arasında bölüştürür. Bu faaliyetiyle Azerbaycan milli tiyatrosunun temellerini atar.206 Nevruz bayramında Balru Ortaokulunun salonunda başrolünü Asker Adıgüzelov ve Necef Bey Vezirov'un oynadığı oyun izleyicilerden büyük takdir toplamıştır. 207
Zerdabi fakir öğrencilerin okuması için çalışmalar yaparken mutlaka bir hayır cemiyetinin kurulmasının gerekliliğine inanır. Cemiyetin tüzüğünü Rus makamlarına onaylattıktan sonra Bakfi'nün zenginlerini, Kadı Molla Cevat Ahund'un evinde toplar. Zerdabi burada cemiyetin amaçlarından bahseder, millet hayatındaki önemine değinir. Toplantıda bulunan Hacı Zeynelabidin Tagiyev Zerdabi'yi destekler, fakat toplantıdan olumlu bir netice çıkmaz. Zerdabi bundan yılmayarak eline resmi bir defter alır ve 1872 yılının yaz tatilinde bütün Katkasya'yı şehir şehir dolaşır. Hayır Cemiyetine yardım toplamak ve fakir öğrencilerin okutulması için halkı ikna etmeye çalışan Zerdabi yardım sözleri alarak Balru'ye döner.208 Fakat bir müddet sonra verilen sözler yerine getirilmeyince Azerbaycan'ın ilk hayır cemiyeti kapanır. ao6 Zerdabi Hayat Gazetesinde yazdığı "Bakıdaki Muselman Teatrının Binası" adlı makalesinde bu olayı şöyle anlatır: "Ben Tiflis'te çalıştığım ı.aman merhum M.F. Ahundov kendi komedi kitabının bir cildini bana he
diye etti. Lisede son sınıfta okuyan ıs kadar öğrenciyi toplayıp onlara kitabı okudum. Sonunda "Hacı Kara" adlı oyunu seçip, sahneye koydular. Lisenin büyük bir sınıfını tiyatro salonu olarak düzenledik. Önceleri pek az Müslüman izleyici geldi. Çocuklar rollerini çok iyi oynadılar. Özellikle de Askerbey Adıgözelov Hacı Kara'yı oynarken çok başarılıydı. Bizim bu oyunumuz Tiflis'teki gazeteler tarafından yazıldı. Ahundov bana teşekkür mektubu yolladı. Tiyatrodan kazandığımız parayı ise fakir öğrenciler arasında bölüştürdük." Zerdabi, Seçilmiş Eserleri, s. 220. 201 Süleymanova, a.g.e., s. 37. aoa Zerdabi'nin Hayat gazetesinde yazdığı "Cemiyet-i Hayriye" adlı makalede olaylan şöyle anlatır. "1871 yılında Müslümanlar için Cemiyet-i Hayriye nizamnamesi hazırladım. Şehrin ileri gelenlerini Molla Cevad Ahund'un