GÖNÜLLER ÜSTÜ
Dizgi Girişim/513 28 29
Baskı ve Cilt PAMUK YAYINCILIK ve MATBAACILIK SAN. TİC. LTD. ŞT İ
Tel: (0212) 522 26 83 İstanbul
Mayıs 2001,
.
ÖN SÖZ Meslek olarak maliyeci olmama rağmen, ayrıca edebiyat la iştigal etmişimdir. Şiir yazmamda en büyük etken çocuklu ğumda rahmetli anamın Yunus Emre ve Karacaoğlan'dan okuduğu şiirler olmuştur. İlk şiirim Nejdet Sançar'ın yöneti minde yayımlanan Bucak Dergisinde 1946 yılında yayımlan dı, o yıldan sonra şiir ve yazılarım Orkun, Mücahit, Milli Yol, Ötüken, Türk Yurdu, Defne, Emel, Türk Edebiyatı Der gisi ve Türk Dünyası Araştırmaları Vakfının Tarih Dergisin de yayınlanmıştır. İlk şiir kitabım 1965 yılında Afşın Yayınlarında çıkmış tır. Bu şiir kitabımdan sonra ikinci kitabım olan "Türkiye Horyatları" Türk Dünyası Araştırmaları Vakfınca, Vakıf başkanı değerli ilim adamı ve büyük Türkçü Prof. Dr. Turan Yazgan beyin sunuş yazısıyla yayımlanmıştır. Üçüncü kita bım aynı vakıf tarafından rahmetli Nihal Atsız hakkında "Türkçülerin Kaleminden Atsız" adı altında hazırladığım ki tabım Cengiz Yavan beyin yardımıyla yayınlanmıştır. Yukarıda adı geçen dergilerde yayımlanan şiirlerimden seçtiklerimden bu kitapçığı hazırlamış bulunuyorum. Saygı larımla. Tanrı Türk'ü korusun.
Refet Körüklü
KAPIMI ÇALMA BAHAR Git; gönlüm efkar dolu kapımı çalma bahar. Senin gönlünde neş'e benimkinde hüzün var. Bana ürperti verir sana aşkı fısıldar. Kinle çarpar bağrıma sanki hırçın dalgalar. Bir yol ki sonundayım ondan olsa bu hüzün Tesellisi yok dertli ağlayan gönlümüzün Bir şeyler hissettin mi her akşam batarken gün? Giderken yas tutulur gelişin sanki düğün ...
Türk Edebiyatı Dergisi, 1988 -
5
-
YARASI PEK DERİNMİŞ Ansızın bir kuş girdi şu açık penceremden Kalbim sevinçle doldu kalkıverdim yerimden. O güzel misafiri tutmak için uzandım. İçime od düşürdü tutuşup ben de yandım. Anladım ki güzel kuş; bir zamanlar şahinmiş. Sarp dağlar yurdu iken tek kalıp düze inmiş gagasından perdeye bir damla kan damlamış Anladım ki şahinin yarası pek derinmiş...
Türk Edebiyatı Dergisi -
6
NE YAPTIN GÜZELİM? İnsanı ürperten tebessümünü Kim sildi güzelim dudaklarından? Y üzünde açılan pembe gülünü Hangi hoyrat çaldı yanaklarından? Kahrın mı getirdi seni bu hale? Boşuna çektiğin ızdırap neden? Saki çekip gitmiş yerde piyale, Zaman neler almış güzelliğinden? Saçların dağınık omuzlar çökük, Ümit kuşun uçmuş avuçlarından. Titrersin korkuyla belinse bükük Ak saçlar görünür şakaklarından.. Ne yaptın güzelim o gençliğini? Ömür gergefinden çek şu tığını. Bir hüzün kaplamış gün ışığını Atıver kederi yanaklarından ... -
7
_
UYANMADIN Kİ Manalı manasız bakıp yüzüme, İçimden geçeni anlamadın ki Kulak vermedin ki bir tek sözüme, Sevip de ben gibi hiç yanmadın ki. Ne desem bilmem ki garip gönlüme Sevgimi duygusuz itmişsin güme, Zalim demem sana zulmün haz verir. Yanmazsın bilirim sen öldüğüme. Duyulmadık sözün uzun kısası Tek yönlü sevgi de Tanrı yasası, Şu gönlün gözü kör elde asası İnanma güzelim sen güldüğüme ... Boş yere çırpınıp yandın tutuştun. Kafeste aç susuz kalmış bir kuştun, Çırpındın hayalen zannettin uçtun. Kendini avuttun uyanmadın ki... Uyanış Dergisi, 1986 Ötüken Dergisi, 1973 -
8
KOY VE GEMİ Kalbim sarp kayalı koy, sen sedeften bir gemi, O köpükten yelkenle ne hoş gelişin vardı. Hatırladım şimdi ben eski geçen o demi O köpükten yelkenle ne hoş gelişin vardı Bir bambaşka efsane köpüklü yanaşışın, Sükuna ermek için dalgaları aşışın. Bazen sakinleşerek bazen birden taşışın O köpükten yelkenle ne hoş gelişin vardı... Akşamları seyretmek bir ömür sahillerde Takılayım peşine bir köpük yelken ver de, Tanrıya yol açılır kavuştuğumuz yerde O köpükten yelkenle ne hoş gelişin vardı. .. -
9
-
GÜZ VE HÜZÜN Ne biz kurtulabildik ne terketti bu hüzün, En hassas sesli teli kırılmış gönlümüzün. Bu hüznün en acısı unutulmaktır bence, Ne biz kurtulabildik ne terketti bu hüzün ... Gittikçe daha yavaş geçen şu ömrümüzün, Her günü bir başka dert, her günü başka hüzün. Kimlere raslamazdık sokaklarda daha dün Şimdi yok aşinası zavallı gönlümüzün ... Bulutlar başka başka hüzün yüklüdür güzde, Baharın neşesi yok kararan gönlümüzde. O kül renkli bulutlar gezinir üstümüzde Aradığı ben kaldım belki de bu son güzün?
Ötüken Dergisi, 1971 -
10
GÜZEL VE AKŞAM Gün batınak üzeredir... Bir güzel, Nehrin tutuşmuş sularında Kaybolan ümidini aramaktadır. Şu anda nehir ve güzel Adeta tutuşmuş yanmaktadır. Güzelin cümle hayalleri O alev sularda çırpınmaktadır. Perde perde inen akşamla, Arzular bir dua gibidir Güzelin o alev dudaklarında .. -
11
-
Gün batmak üzeredir... GCzelin o alevden sularda Ümitleri bir rüya gibi Çırpınıp akmaktadır... Güzel aldanma Hayallerin o alev sularda değil, Yanaklarından süzülen gözyaşındadır... Bak gün hattı Karardı sular. Derdiyle, hayaliyle haşhaşa kalan kızın Saçları dağınık umudu kırık Cümle hayalleri kayboldu ansızın, Akşam sessizliğini bozdu hıçkırık.. -
12-
PERVANE OLMUŞSUN Boynunu büküp de mahzun bakışla Gözümün önünden geçer gibisin. Kararmış ruhumda bir ke2i- çakışla, İçimden geçeni seçer gibisin.. Giderken köşede durup göz süzme Kalbimi yerinden söker gibisin. Ardından gelmedim diye üzülme, Gelmesem de beni çeker gibisin. Gönlüm tutsak oldu uçamıyor ki, Ruhumu çiğneyip biçer gibisin. Vazgeç gönül desem geçemiyor ki, Sevgiyi arzunca içer gibisin .. Bir anlık gördüğüm hayalle düşle, İçime kor gibi çöker gibisin. Göz ucuyla süzüp böyle gülüşle, Kalbime bir şeyler döker gibisin ... _ 1 3_
Pervane olmuşsun yanıp sönerek, Boşlukta bir şeyler çizer gibisin. Kaçarken ansızın birden dönerek, Kararsız bir halde gezer gibisin... Kalbimi sürürken eteklerinle, Kendinden korkarak kaçar gibisin. Ne gizli bilmem ki boş ellerinle Bir şeyler sararak açar gibisin.. Bir pınar misali dökülüşünle Kalbimi insafsız üzer gibisin. Sitemle karışık bir gülüşünle, Kalbimin sırrını çözer gibisin.. Mevsimi bilinmez açan çiçeksin Menekşe değilsin nergis gibisin. İçimden geçeni ne bileceksin? Bazen de bir şeyler sezer gibisin...
Ötüken, 1975 -
14
-
SEN BAHARA UÇ BÜLBÜL Hiç karşılık vermedin aşkından öldü bülbül Üzülmen boşunadır açmasan da olur gül. Bundan sonra zevki yok serpilip açılsan da, Vefasız sebep oldun ölümüne bülbülün ... Bülbül gülü severken düşünmedi ölümü Yandı tutuştu sordu "Kim kopardı gülümü?" Bülbül öldü, gül mahzun güzel aşkın sonu mu? Bülbülü bülbül yapan gülü değil dili mi? Söyleyen olmadı mı "Bu aşktan yanma bülbül?" Seni ansın arasın seherde açan her gül. Senden önce can verdi bilir misin kaç bülbül? Gülün sonu hazarıdır sen bahara uç bülbül.. -
15
-
HÜZÜN DOLU BAHÇEMDE İŞİ NEDİR BÜLBÜLÜN? Güneş alev kesilir sulara indiğinde, Kuşlar bir bir susarlar akşam serinliğinde. Ellerin derdi başka benimkisi başkadır. Kaybolmak istiyorum gece derinliğinde ... Gönül bahçem tarumar işi nedir bülbülün? Feryadını duymuyor bahçemde açan gülün. Acımasız şu yıllar neler alıp götürmüş, Derdinden olsa gerek boynu bükük sünbülün ... -
1 6-
YÜREK DAYANMAZ FERYADINA BÜLBÜLÜN Fecrin en güzel anı, Etraf mest olmuş dinlerken Bülbülün feryadını. Sis sarmış etrafı... Ürperti var serin serin ... Yapraklar üstünde Titrer çiğ taneleri.. Gül hala açmamış Belki de nazdadır. Bülbül kendinden geçmiş Güle kan damlamış gagasından, Gül bilir mi bilmem? Ondan olsa güzelliği. Ey gül! Aç sineni Yeter bu naz bu işve Bülbülü inletme Bak sabah olmak üzere Eller alır götürür Kırılır üzülürsün, Yürekler dayanmaz Feryadına bülbülün.. 17
-
MERMER VE ÇİNİ Erişilmez desenler işlenmiş mermerlere Çözen var mı bilemem desen de olan sırrı? En ince zevkler bile nakşedilmiş yerlere Anyorum onlardan gönlüme dolan sırrı... Doyumsuz şu çiniler geçmişten bir şey taşır. Kubbelerden süzülen ahenkle kucaklaşır. Çözemezsin bu sırrı siyah saçlar aklaşır. Bazen ruhu çok yakın bazen de uzaklaşır.. Erişilmez bir aşkla işlenmiştir çiniler Kendinden geçmiş sanki mihraba konan mermer. Aklımı sakla Rabbim gözümde kalmıyor fer. Bazen ruha çc.k yakın bazen de uzaklaşır. Bursa, 26.8.1949 -
18
-
BİR ŞİİR YAZAYIM GÜZELLİGİNE Vakitsiz deme gel sabaha doğru, Serpilsin gönlüme nisan yağmuru. Saçların dağınık tebessümle gel Hayal etmek bile bir ömre bedel.. Nazınla; işvenle geliver yine Bir şiir yazayım güzelliğine. Geçiver karşıma olduğun gibi Dalalım şu nisan serinliğine .. Nerden çıktı şu hüzünlü son bahar? Gözlerim seçmiyor elde nemiz var. Yıllardır şiirim hep böyle yarım Tamamlamak için seni ararım. -
19-
RÜZGAR TÜRKÜSÜDÜR KARANLIKLARIN Her mevsim başkadır akan pınarlar Yıldızlar süsüdür karanlıkların. Çiçeklerle neşelenir baharlar, Sessizlik özüdür karanlıkların.. Bir sevinç yer etmiş garip gönlüme Bugün boş ellerim ne gelir yarın? Bahar çiçekleri gelmiş önüme Rüzgar türküsüdür karanlıkların .. Saz garip, göl sessiz gönlüm gibidir. Akşam olur kuşlar dönerler bir bir Göllerden yükselen seslerdeki sır Belki son sözüdür karanlıkların.. -
20
-
TURNALAR Gelişiniz neredendir bilemem? Yorgunsunuz mola verin turnalar. Yıllar var ki hasret çeker gülemem, Şu gönül bahçeme girin turnalar En az ben de bülbül gibi yanmışım. Durun, alevimi görün turnalar. Seçilmez bir halde, baharım kışım. Beni dağa, çöle sorun turnalar. Benim kader ta ezelden böyledir. Beni fazla ağlatmayın turnalar. Şaşkın felek neler neler söyletir. Bana kara bağlatmayın turnalar. Uzaktan uzağa bir selam yeter. Şu hasreti yere çarpın turnalar. Yardan ayrı düşmek ölümden beter Bana aşk ateşi serpin turnalar...
Türk Edebiyatı Dergisi, 1979 "Bu şiir aynı zamanda Bestekar Çinuçen Tannkorur tarafıl(dan b�st�lenmiştir." '/.dtO fvt ı "ı..t-t so/y '{? I�
fi
>, .J.
er
I H(
(.,(A cf. /Ju:t' U{. ( -
21
r-.
T' (R J/. -
l°
p
.
"?
CEYLAN VE KORKU Çöl gezen ceylanın ayak izinde, Ölçüsüz hasretle telaş gizlidir. Korku şekillenir siyah gözünde, Ceylan korkusundan kül benizlidir. Bir tutam ot için başlar savaşı, Ceylanı çağırır can pazarına, Yel esip düşürse ufacık taşı, Ümidi karışık his rüzgarına ... Avcılar kurmayın ceylana pusu, O telaşla korku tuzağındadır. Siyah gözlerine girmez uykusu, Ceylan yaşamanın uzağındadır..
Önasya Mecmuası Ötüken Dergisi, 1967 -
22
TURNALAR Dağların başını kucaklarken gün Yörükler toplanmış ediyor düğün. Süzülüp süzülüp koynunda göğün Ağlayan gönlüme inin turnalar. . Dağlarla dertleşir coşkun pınarlar Salınır dört yanda naz ile yarlar. Erimez mi güneş vurdukça karlar? Gönül ateşimde yanın turnalar.. Sarp dağlar aşığa bir sırdaş olur Bu gurbet bilmem ki nasıl baş olur. Gönüller kırılır gözler yaş olur Geçen seneleri anın turnalar..
Bursa, 1949 -
23
-
GÖNÜLLER ÜSTÜ Ve sen bu illerden gittin gideli Bahar daldal sekip güldü güleli Ümit herşeylerin bence güzeli Saraylar yaphrdım gönüller üstü .. Vakitli vakitsiz uçuştu kuşlar Habersiz yanlar ömrü yokuşlar. Sensiz ses vermiyor ömürde tuşlar Saraylar yaptırdım gönüller üstü ..
Ah! Ömrüm ne olur biraz duruver Üstümüzden yıllar geçivermesin. Gönüller üstüne köşkler kuruver Bu sevgi ömrümce sona ermesin.. Ankara, 1955 Hoca Ahmed Yesevi Vakfı, Şiir Etkinlikleri, 1997 -
24
-
YILLAR ÇİZDİ Sen başımdan çekil gönül: Kırılma ha, bükül gönül. Nerde o aşk sarhoşluğu? Bir pınar ol, dökül gönül. Sırça saray özler için. Ben pınarım, gelin için. Buluşmaya geç kalırsan Ağlarsın ha için için. Dinmez, serin bu dağ yeli; Bak uzathm, uzat eli. Arayıp da nerde bulsak Düşlerdeki o güzeli? Silinmede gün ışığı.. Kim sapladı kalbe hğı? Acımasız yıllar çizdi Alnımdaki kırışığı .. Sar ipliği, çöz düğümü; Görmediler güldüğümü, Son pişmanlık para etmez Bir duyarsan öldüğümü ..
Ötüken Dergisi Kasım, 1975 -
25
-
YAN DEDİ BANA Yunus ateş verdi "yan" dedi bana O günden bu güne yanar ağlarım. Döndüm dağ başında gezen dumana Ne zaman Yunus'u bulacam Tanrım? Yunus'u sabır tesbihine dizmişim Bulmak umuduyla dağ taş gezmişim. Yunus sevgisiyle yolum çizmişim, Ne zaman Yunus'u bulacam Tanrım? Yunus şurda, Yunus burda dediler Aşk pirinden iz aradım ah yer yer. Bu halime eş dost bakıp güldüler Ne zaman Yunus'u bulacam Tanrım? Yunus sazın ile cevap ver bana, Şimdi hangi elde gezip durursun? O sazın telini gerde rüzgara Seni senden alıp bize duyursun..
Türk Yurdu Dergisi Ötüken Dergisi, Defne Dergisi -
26
-
BAKA YUNUS BUGÜN KALPLER ÇÖL GİBİ Seni yakan aşk od'una düşmüşüm Gece o aşk ile süslenir düşüm. Dergahım yok düz odun yok garibim Ben garibim sitem dolu gülüşüm. Bu gün aşklar asla öze dönmemiş Küfürle inkarın kini dinmemiş Baka Yunus bu gün kalpler çöl gibi Bilen var mı garip neden gülmemiş? O ölmüş; kime ne duymasalar da, Duyduğun aşk şimdi var masallarda Benzirlik yok yapılan dualarda Zaten garip hiç ömrünce gülmemiş .. Tabduk, Yunus, Dergah serap gibidir. Yunus'u yücelten Tanrı ipidir. Yolunu şaşırdım bulamıyorum Gönüller sevgisiz viran gibidir..
Bostancı, 1989 -
27-
YILLARDIR KAPISIN ÇALDIM YALVARDIM - Türkmen mutasavvıfı Yunus Emre'nin aziz ruhuna Aşkın dergahına serdim postumu Felek buldurmadı gönül dostumu, Kader şamdanımda söndürdü mumu Şu gönül feleğe neyledi bilmem? Yetişir ömrümce bir lokma hırka Kimseler anlayıp çıkmaz ki arka. Kaderin, feleğin takdığı çarka Umutla sarılsam döner mi bilmem? Aşık Yunus benim gönül yoldaşım Rabbim hasretinle dönüyor başım Dünya için değil benim savaşım Yunus gibi ben de neyledim bilmem? Gönül sultanımı sevdim aradım. Kapısın yıllardır çaldım yalvardım, Bir kez ses verseydi mutlak duyardım Dergah kapısında eğledi beni.. -
28-
NEYLER İNLEDİKÇE YANSIN SEMAZEN Sema da tennureler olmuş kanat O dönerken sanki durur kainat. Semadan nur toplar dağıtır yere O anda aşk serpilir gönüllere.. Aşk sinmiş alnından süzülen tere Bak semazen sanki basmıyor yere. Vecdin kıvamına ermiş semazen, Sukutu bozmayın çıksın göklere.. Bırakın Hak için yansın semazen Kendinden geçerek sönsün semazen. Susturman şu anda ney'i, kudümü Döne döne yere insin semazen ..
Türk Edebiyah Dergisi -
29
MEVLA.NAM Ruhumca çalınan kudüm Ruhumca üflenen ney Gönüller dolusu aşk Rabbim. Neye, kudüme kaptırmışım, Kendimden geçmişim, Dönmüş dönmüş de, Beni bende yitirmişim. Döne döne Yazmış pirim Nat'ı Mevlanayı, Kainat dolusu aşk Oya oya işlenmiş onda, Ölümü Şebiarus, Gez gönülden gönüle Dön ruhumca, Aziz Mevla.nam ..
Toprak Dergisi, 1959 Bu şiir Mevlana şiirleri antolojisinde yer almıştır. -
30
-
NEY, NEYZEN, SEMAZEN Baş eğip kamışı inletir neyzen Kendi ekseninde döner semazen. Kendinden geçirir o neyle kudüm, Hak için dönerken uçar semazen..
Türk Edebiyatı Dergisi -
31
NERDESİN "Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde arama Arif kişilerin gönülleridir mezarımız bizim." Mevlana Asırlar ötesinden Neyin, kudümün sesinden Yüz değil bin kere Tövbe bozan günahkara Gel gel eylersin Yerde değil gökte değil Mevlana'm sen nerdesin? Allah'a olan aşkını dinlerim Bir kamış parçasından Aşk dilerim fakir gönlüme Mevla'dan Arzumca dön; dön ruhumca yan Ey semazen! Dünyadan mı aldın dönmeyi? Dünya döner; alem döner; sen dönersin. Yerde değil gökte değil Mevlana'm sen nerdesin? .. -
32
Seni senden alan Tanrı sevgisi Bizi bizden alıp eritse potasında, Sen Tanrı'nı bulmuşsun şu alem aynasında Bir bayram havası var ölümün de yasında, Yerde değil gökte değil Mevlana'm sen nerdesin? .. Neye, kudüme nakşolmuş sesin Perde perde Konya'yı Yok Konya'yı değil Ruhumuzu sarmış nefesin. Yerde değil gökte değil Anladım Mevlana'm gönüllerdesin... "Mehmet Önder Beyin İş Bankası yayınlarından çıkan Mevlana Şiirleri Antolojisinde yayınlanmıştır." _
33
_
BİR NEYZENDEN MEV LANA'YA Adınla titreyen dudaklarımı Bir neyin ucuna değdirdiğimde Görürler özümden titrediğini. Bir soğuk ter kaplar şakaklarımı... Kubben benim için yeşil sikkedir. Tanrı aşkı için gönlüm tekkedir. G eldim huzuruna işte neyimle, Tıtretsin kamışlar dudaklarını .. Odunla yanmışım sanki ben neyim? Şu çorak toprakta cılız gölgeyim. Kırık ney'im ile neler söyleyim, Nefesin okşasın şakaklarımı.. Kamış inledikçe dönsün semazen Neyle inlemekte şu garip neyzen Sormayın sır değil gönlümü ezen, Çekmeyin kamıştan dudaklarımı ..
Türk Edebiyatı Dergisi, 1985 "Bu şiir Çinuçen Tanrıkorur _tarafından bestelenmiştir." ltı'c.-�L
�
1.c.a.,, •
.
·ıa1c..ı·
_
34
L_.-..''"""-
_
�
YÖRÜK TÜRKÜSÜ Yörük çadırını sökmüş toplamış Kara keçi yardan yara atlamış. Taşlı, tozlu yollar şimdi yörüğün Üzülme güzelim bahara düğün .. Kudretten gözüne çekilmiş sürme Yörüğe dokunma elini sürme Bu sevgi bu töre bozulmasın ha Yörüğü yaylasından şehre götürme .. Yörük töresine şehir ters düşer Göç dendi mi atlar kişner yol eşer. Kilimin denklerde renk renk nakışı Yörük kızın kalp oynatır bakışı.. _
35_
Kilimlerle heybelerin oyası Çiçeklerden derlenmiştir boyası. Yörük coşup uzun hava çekti mi Dağlar titrer bin ses verir kayası.. O pınarlar gürül gürül aktı mı Yörük şahin bakışıyla baktı mı Yüreklerde bir ürperti duyulur Şimşek olup dağdan dağa çaktı mı .. Düğün dernek kurulunca gel de gör Onu düzde değil karlı belde gör Davul hurda coşup başka ses verir Gelin kızın kınasını elde gör.. Şu yürekten kopan yörük öyküsü Dillerden düşmesin yörük türküsü Cihan fatihini bir gün çıkarır Bozulmayan yörük, Türkmen ülküsü ..
Ötüken Dergisi, 1975 -
36
GÖÇMEN KUŞLAR Göçmen kuşlar içimden Neler alıp gittiniz? Göçmen kuşlar derdimi Kimlere ilettiniz? Göçmen kuşlar neler var? Gelip gidişinizde. Göçmen kuşlar sır dolu, Yapılan işinizde.. Göçmen kuşlar giderken Beni de götürseniz. Göçmen kuşlar ne olur Beni de güldürseniz.. Göçmen kuşlar gönlümce Gidip gelir bahara. Göçmen kuşlar gidince, Kanar içimde yara .. _ 37_
YÖRÜK KIZI - Göçerlere sevgilerimle Ceylan düşmüş yörük kızın izine Yüzün görsen kapanırsın dizine Ahu gibi sürme çekmiş gözüne Kuşlar şarkı dizmiş güzelliğine... Yörük kızı sıkça dokur kilimi Uzansan da tutamazsın elini Önünden geçerken başın çevirip Kaş çatar da büküverir belini... Yörük kızı kına yakmış eline Şal kuşağı sarıvermiş beline O bastıkça çimen çiçek mest olmuş Çiçekler renk katmış güzelliğine ... Kırlar süsler yörük kızın düşünü Serin y�f'gerivermiş döşünü Bu güzeli anlatmaya dil yetmez Duymayan yok bu güzelin ününü ... Keklik gibi seke seke gidersin Geç karşıma bir gül dersem ne dersin? Senin için bu dağlara düşmüşüm Bir de dönüp şu halime gülersin...
Yeni Orkun Dergisi, 1988 38
-
ASLIM TOPRAK Aslım toprak Toprak taçım Tanrım! Rahmetine muhtacım. Bazen tümsek bazen dağım, Ben kavrulmuş bir toprağım. Toprak anam, toprak bacım, Ben rahmetine muhtaam .. Sen topraktan var eyledin Şu toprağa yar eyledin, Yaktın yaktın kor eyledin, Hem susuzum hem de açım .. _ 39 _
Seni toprakta bulmuşum Huzurunda bükülmüşüm Toprak olup dökülmüşüm Ben toprağım toprak taçım .. Ne alında morundayım Topraktaki nurundayım. Ben toprağım toprak taçım Toprak susuz ben de açım .. Beni toprağına aldır. Her yanımı toprak doldur Hamım toprağında oldur Ben toprağına muhtaam ..
Toprak, Ötüken, Defne, Kardeşlik (Kerkük) 40
-
EZAN Güzel bacım, yiğidim Gün doğmak üzere ... Bir serin rüzgar esmekte Şu an, Gönüller ürpermede... Dinle, ruhumuzu okşayan Ezan seslerini dinle .. Boşuna gönül vermemişiz, Bu ulvi seslere seninle .. Rüzgarla perde perde dağılan Bu Ezanlar ki, Gökkubbe kadar geniş Minareler kadar anlamlı düz. Onunla sükun bulur neşelenir Onunla mağrurdur gönlümüz ... -
41
-
ÖLÜM Bir türlü unutamadığım ölüm, Islak, karanlık ve ürpertili. Biraz erken ama, Ne zaman gelir bilmem? Kavlimiz var sanki, Bir türlü aklımdan çıkaramam, Meçhul, ağır ve üzüntülü.. Kaç mevsim geçtik, Kaç mevsim kaldı önümüzde? Renkli, ılık ve serpintili .. Of . Düşünme artık, Düşünme desem hafızama Acaip, yorucu ve zahmetli. Bir türlü unutamadığım ölüm Islak, karanlık ve ürpertili.. ..
Defne Dergisi, 1966 -
42
MAHŞERDE SERİNLERİM Rabbim bomboş kalmasın ömrümün son sayfası Seni zikreden dilin eksilmesin duası Hatam çok affedensin elbet değilim asi Rabbim bomboş kalmasın ömrümün son sayfası.. Çağrını düşündükçe ta özümden titrerim. Huzuruna varınca boş kalmasın ellerim. İçime od düşürdün kor gibi yanmadayım Yarın mahşer yerinde belki de serinlerim .. Senin aşkınla bitsin tesbihin son tanesi üstümden eksilmesin rahmetinin gölgesi. Zikrim dizilsin bir bir son nefes imamesi Üstümden eksilmesin sevgilimin gölgesi.. Şu köhne beden adınla versin son nefesi Bitsin yalan dünyanın şu yalan efsanesi. Tarifsiz bir sevinçle sana varsın can kuşum Sana kavuşmak için bak nasıl yorulmuşum ..
Heybeliada, 13.9.1989 -
43
DUA Her seher açılır sana ellerim Gecenin ürperten serinliğinde. Sendendir dileğim ve emellerim, Seherin ürperten sessizliğinde... Sorma bu günahlar benim günahım, Dinmez gözyaşlarım yükselir ahım Günahkar kulunu bir gör Allahım Gecenin ürperten sessizliğinde... Her sabah içimden süzülür bir nur, Tanrıya yakaran kalbim tutuşur. Tanrım özüm adın ile konuşur Gecenin ürperten sessizliğinde ... Secdeye alnımı değdirdiğimde Bir şeyler hissederim benliğimde. Tanrım affet beni içimi gör de, Gecenin ürperten sessizliğinde ...
Ötüken Dergisi, Oku Dergisi Diriliş Dergisi _
44_
ÖLÜM Ansızın gelip de çalma kapımı Ebedi sukutu verecek ölüm. İncitme korkuyla çarpan kalbimi, Ruh alışı meçhul kalacak ölüm .. Durdurduğun kalbi bilmem ne gelir? Gece mi, gündüz mü bildir be ölüm? Tesbihte taneler bitmek üzredir Ruhları habersiz alacak ölüm .. Bir unmaz hastanın bir çaresizin, Her zaman gelişin ruha ansızın Ruhunu kaybetmiş bir de cılızın Derdine derman olacak ölüm.. Bir ufak temasla döken sırçayı Ölenler görür mü yıldızı ayı? Bitirecek vakit var mı duayı? Düğ ü çözülmez bir masal ölüm ..
t
Ebedi sukutun sırrı sendedir, Belki "korku" aslı toprak tendedir. Korku bu insana neler söyletir. Bu sırrı çözmeye çabuk gel ölüm...
Türk Yurdu Dergisi, 1965 45
-
KİMSELER FARKETMİYOR SİZLERLE ÖLDÜ GÜMÜ - Canım evlatlarımın ruhlarına Dayanılmaz acılar bırakmadı peşimi, Dinmeyen gözyaşlarım söndürmez ateşimi. Çözemem çözülmüyor feleğin kördüğümü Bundan böyle hiç kimse göremez güldüğümü Kimseler farketmiyor sizlerle öldüğümü..
Heybeliada, Nisan 1991 46
-
YAŞ ELLİ Bir kahire varınca sonumu görmekteyim .. Yaşadım mı , bilemem, anlayamam ben neyim? Arkamdan bir Fatiha okuyanını olur mu? Öylesine yalnızım, kime açıp söyleyim? O ebedi kapıdan geçişim belli değil Ömür inleyen bir saz ... Saz ama telli değil! Kaç yıl sürer bilemem ahiret susuzluğum, Ebedi yolculuğum belli ki elli değil! Bir gün önce ve sonra davete uçmak varsa, Tannnın habercisi ecel, kapım çalarsa, Kaç yüreği sızlayan dostum kalır arkamda? Kaç dost gelir acaba, ölümümü duyar da? Bir rüya aleminde kör gibi gezmedeyim, Ömür adlı kalemle zikzaklar çizmekteyim. Ne zaman yolum düşse kimsesizler kabrine Ebedi yolculuğun sırrını çözmedeyim ..
Ötüken Dergisi, 1975 -
47
BENİM Kalbimde sen varsın hasret yerine, Tesbih tanesinde çekilen benim. Yıllardır bilmezsin gülmek yerine, Hüsran ateşinde ezilen benim .. Hu deyip dolaşan derviş misali, Allah aşkı ile kavrulan benim Murada bir lahza ermiş misali Hasret defterinde yazılan benim.. Yılların elinde tesbih yerine Tekbirsiz duasız çekilen benim Üstümden bulutlar geçtikçe yine Susuz topraklara dökülen benim..
Hoca Ahmet Yesevi Vakfı Şiir Etkinlikleri, 1997 -
48
GİT BAHAR Git bahar seni hiç istemiyorum. Başıma kar yağmış eteğimde güz Neş'e çekip gitmiş gel demiyorum. Kimse bilmez ne haldedir gönlümüz .. Eşe dosta sitem edemiyorum Öyle bir yazı ki bozamıyorum Felek ilmiğini takmış boynuma Ne olur biraz çöz diyemiyorum .. Hiç eksik olmuyor gözlerimde yaş Bu kadar acıya dayanmaz ki taş Acı birden gelir gidişi yavaş Kalp nasıl dayanır bilemiyorum ..
Heybeliada, 6.2.1988 -
49
YAVRULARIM BANA "SEN GEL" DEMİYOR - Sevgili yavrularım Neslihan, Turgut, Osman ve Nur'un ruhlarına rahmet dileklerimle Mezarlık yollan kimsesiz sessiz Aldanman burada başka dünya var. Bu alemden elbet habersiziz biz Çoğumuz mezarlık deyip geçeriz .. Mezarlık önünden her geçişimde Çığlıklar duyarım canlar "Babam" der. Bir şeyler duyarım sanki içimde, "Bir dakika dur da sana bakam" der.. İçimde bir şeyler düğümleniyor Kalbimden acıyı atamıyorum. Bir ses bana "Babam halin ne?" diyor. Acıdan kıvranıp yatamıyorum .. Sevgi, hasret son bulmuyor ölümle, Bir ateşle yanmadayım özümle Hasretlik göğsümde düğümleniyor. Yavrularım bana "Sen gel" demiyor.. -
50
-
BİR ÖLÜNÜN SÖYLEDİKLERİ Burda hissiz ve duysusuz duvarlar, İnsanlara meçhul bizim yerimiz. Gün ha batmış, ha batmamış ne çıkar, Bir ışık sızacak yok penceremiz.. Burada ruh yıkanmış her şey tertemiz. Toprağa düşmüyor artık gölgemiz. "Ölüm" elimizde en son belgemiz Duyulmaz sesimiz ah, feryadımız.. Sevenler getirip gittiler hurdan, Tüter baş ucunda toprak buhurdan Bizdeki metanet nedir bilmezsin? Bu dünya ebedi tekrar ölmezsin.. -
51
-
Nedir şu dökülen gözlerimize? İşte, toprak doldu ellerimize Dostların gözyaşı üzerimize, Ansızın dökülür sen de bilmezsin.. Aş, ekmek istemez toprak aşımız. Kıbleye dönüktür her an başımız, Hüvelbaki diye durur taşımız, Dosttan bir Fatiha beklediğimiz.. Alev alev yanan içerimizi Beklenen Fatiha, su diriltecek. Rahmet serinletınez kor yerimizi Ruhu Fatihalar serinletecek.. Üstümüzde açan rengarenk çiçek, Ölmeyen bu sırrı ·nerden bilecek, Hak adıyla çıktı son nefesimiz, Dünyadan silindi artık sesimiz..
Defne Dergisi, 1966 -
52
RABBİM ADIN HİÇ EKSİLMESİN DİLİMDEN
Rabbirn dilimden adın hiç eksilmesin derim, Belki öldükten sonra mahşerde serinlerim. Aşkınla tutuşmuşum alev alevdir içim Anladım geç anladım şükür Rabbim ben hiçim Ben ölmeden ey Rabbim ahiretin görmüşüm Sevgin ctu ruhumu nefsimi öldürmüşüm ..
ry
B ostancı, 1999 _ 53_
YAS -
Yahya Kemal Beyatlı'nın aziz ruhuna -
Gül, bülbül, şiir ve neş'e İstanbul Bu akşam her şeyiyle yastadır. Yay kırılmış Teli kopmuş kemanın Gül solmuş Dalda bülbül hastadır. Herşey, herkes arar Kemal'i Tanburi Cemil Bey Ona seslenir İstanbul'un her tepesinden, İstanbul şiir Kemal onda bestedir. Serhatlerden, İspanya'dan, tarihten Yankılanan sestedir. Velhasıl Kemal İstanbul'da alınan Her nefestedir. Tarih, şiir ve aşk _
54
_
En büyük süsü Hala bizi yadeder. Mohaç türküsü. Onun aşkı Ne zilde ne şaldadır Dalga dalga ay yıldızlı Bayraktaki aldadır.. Toprak mecmuasının 1.2.1958 tarihli sayısında neşredilmiştir.
_
55
_
PEK KISA SÜRDÜ Testiyle pınara yaklaşan kıza Bu gönül dayanmaz işveyle naza, Düğünü yaparız demiştim yaza Şahin bir dalışta kapıp götürdü. Bir kez düşünmüştüm gönül işini Felek can evime vurdu dişini, Bırakmam şahinin, aşkın peşini Görün kader beni neye düşürdü .. Tülbentin alnına düşen oyası Yüzünü görmedim bir kez doyası, O şahin bırakh gönlüme yası Dağlarda gezdirdi çöle düşürdü .. Şu deli gönül ki ferman dinlemez Aşka düşmeyenler halin bilemez. Kendi derdin kimselere söylemez Bu sevda düş gibi pek kısa sürdü. -
56
-
SONBAHAR Nemlenmiş bulutlardan Üstüme düşer bir tül. Bilinmedik hüzünle Ansızın gelmiş eylül Islak sessiz yolların Yalnızlık sanki süsü, Titreyen ayaklarda Kısa ömrün türküsü .. Yanakların üstünde Titreşir bir damla su İçimde yer ediyor Sonbaharın korkusu.. Yazın kaçtığım güneş Halime güler gibi. Çabucak kaybolur Gözlerdeki fer gibi.. Solgun yaprak haline Bulutlar ağlar gibi. Sonbahar gelmiş yine Özümü dağlar gibi..
Defne Dergisi, 1966 -
57
KÖYDE DÜGÜN Çiğdemler açılmış yokuşta düzde Gelinleri gelir bu köyün güzde Zurnalar çalınsın düğünümüzde Davullar dövülsün zurna çalınsın .. Kekik kokusuna bürünmüş bağlar Güz gelmedi diye dilberler ağlar Davul zuma sesi kalpleri dağlar Davullar dövülsün zuma çalınsın. Bahar geçer elbet mallar satılır. Çehizler kesilir kurşun atılır Kıl çadırda sereserpe yatılır Davullar dövülsün zurna çalınsın.. Düğünlerde gönüldeşler gözleşir Fırsat bulup hemencecik sözleşir Bir dahaki güze aşklar özleşir Davullar dövülsün zuma çalınsın .. Defne Dergisi, 1966 Tohum, 1969 -
58
-
GÖNÜLDENDİR Sevmek elbetteki güzeldir. Sarp dağlardan dökülen İçimdeki seldir. Bülbülün bunca çektiği Şu daldaki güldendir. Benim sevgim bozbulanık Fakat gönüldendir.. Yarışır sel önünde Kum, çakıl, taş Sel gider bıraktığı mildir, Aşkın acı tatlısı Emin ol ki güzeldir Gözlerden dökülen yaş Ölmüşlere sebildir.. Taşı damla damla oyar su Taşın oyulmaktan değil Yok olmakhr korkusu. Gel gönlünün sımnı Say önümde bir bir İnsanı delirten aşk bendedir. Benim sevgim bozbulanık Fakat gönüldendir.. Defne Dergisi, 1966 -
59
SON OK Şu ömür masalı bitmek üzeredir, Geçmişi hüzünle anarız bir bir Maziyi ansak da eski zevki yok Anını bekliyor sadakta son ok! Yürütmez insanı dizdeki sızı Zaman, artık dostum, ömür hırsızı! Bel bükük, göz fersiz, gönül karanlık, Ömür uzun değil belki bir anlık!
Ötüken Dergisi, 1973 -
60
TÜRKÜ Önümdeki sıra dağlar ardına Gün dolanır gönülcüğüm yaslanır. Aşkı bulan kavuşamaz yurduna Saz kırılır sazda teller paslanır.. Aşksız sazlar paslanır, heyy paslanır. Sevdalıyız gönüllerdir tahhmız, Aşk uğruna geçmez bizim ahhınız Gönüldeşle bir gün güler bahtımız, Sazda teller parmaklarla süslenir.. Parmaklarla süslenir, heyy süslenir.. Sevgi pınar; ona açhm bağrımı, Be kırık saz dediklerin doğru mu? Sen gidersen unutamam ağrımı, El kızları bana nasıl seslenir.. Kızlar bana seslenir, heyy seslenir. Hükmüm geçmez alnımdaki yazıya Dost olmuşum gönlümdeki sızıya Kötü kader gemi almış azıya Bir gün gelir bu gönülde uslanır.. Bir gün gelir uslanır, heyy uslanır.. Kızlar güler hemen gönlüm aldanır. Kızlar gider yanaklarım ıslanır, Gönüldür bu ettiğinden utanır Utanır da gider dağa yaslanır. Gönüldür bu yaslanır, heyy yaslanır..
Defne Dergisi, 1966 -
61
İÇİNDEKİLER Kapımı Çalma Bahar ... .. . 5 Yarası Pek Derinmiş ... . . 6 . 7 Ne Yaphn Güzelim Uyanmadın ki ... .. . . . 8 Koy ve Gemi. . . . .. . 9 Güz ve Hüzün . .. . . . .. 10 Güzel ve Akşam . . 11 Pervane Olmuşsun . . . 13 Sen Bahara U ç Bülbül . . 15 İ Hüzün Dolu Bahçemde şi Nedir Bülbülün .16 Yürek Dayanmaz Feryadına Bülbülün 17 Mermer ve Çini ................................................................18 Bir Şiir Yazayım Güzelliğine . 19 Rüzgar T ürküsüdür Karanlıkların 20 Turnalar 21 Ceylan ve Korku . 22 Turnalar 23 Gönüller Üstü . . 24 Yıllar Çizdi . 25 Yan Dedi Bana . . .. 26 Baka Yunus Bugün Kalpler Çöl Gibi 27 Yıllardır Kapısın Çaldım Yalvardım . 28 İ Neyler nledikçe Yansın Semazen ..29 Mevlanam . 30 Ney, Neyzen, Semazen 31 ...
.........
...
........
................
........ ..... .........
..
...........
.......
....
.....
.........
.......................
...................................................
...................
.....
..............................
. ..........................
...
..
...
........
.
..
..........
...
......
.............................
.................
............
.....
......
.......................... .. .......................
...........................
....... .....
.......... ......................
...........
...........
........
..............
........................
...................
......................
................................
................................................. .......... . . . . ..............
...................
........................ ..................
..................... .................................... . . . . . . . . . . . .........
..............
...................
........
............... . . ....... ..................
............................... . . . . ........... . . . . .
...............
....
...
........................................
............................
..
. . . .......................
................ ..... .... ......
........... . . . . . . . . .............................
........................
......... ..........................................
-
62
-
Nerdesin Bir Neyzenden Mevlana'ya Yörük Türküsü Göçmen Kuşlar Yörük Kızı Aslım Toprak Ezan Ölüm Mahşerde Serinlerim Dua Ölüm Kimseler Farketmiyor Sizlerle Öldüğümü Yaş Elli Benim Git Bahar Yavrularım Bana Sen Gel Demiyor Bir Ölünün Söyledikleri Rabbim Adın Hiç Eksilmesin Dilimden Yas Pek Kısa Sürdü Sonbahar Köyde Düğün Gönüldendir Son Ok Türkü
32
............................................................................
..........................................
.34 35
................................................................
37
................................................... . . . . . . . . . ....
38
........................................................................
39
. . ..................................................................
41
...................................................................................
42
............................................... ...................................
43
.......................................................
44
... .................................................................... .............
45
. . ................................. .......... .....................................
....... ..........
.46 47
...............................................................................
48
...................................................................... . . ........
49
...........................................................................
...............................
................................................
50
.51
.53
.....................
......................................................................................
........ .............................. . ......... ........... .....
54
56 57
...... .....................................................................
...................................................................
.....................................................................
................................................................... .....
59
; ......60 61
............................. ............ . . . . .................. . . . . . .............
-63-
58