Travel and Gourmets / Nisan 2018 by Travel and Gourmets

“ T Ü R K İ Y E ’ N İ N E N İ Y İ L EZZ ET L E R İ , OT E LL ERİ V E RESTORA N LA RI ” K U T L U Ö Z EMR A K

TRAVEL AND

GOURMETS AYLIK ONLINE YEME, İÇME VE GEZİ KÜLTÜRÜ DERGİSİ / NİSAN 2018 / SAYI 32

SANAT ŞEHRI

FLORANSA

ŞEFLERİMİZDEN

LEZZET DOLU TARİFLER VIETNAM’IN KARADENIZ’I

DA LAT GEZI REHBERI ARTI

LEZZET NOKTALARI PARİS & İSTANBUL & ADANA

ÇİLEĞIN AĞIZ SULANDIRAN 10 MUHTEŞEM HALİ

TRAVEL AND GOURMETS

BU AY Kutlu Özemrak Genel Yayın Yönetmeni

Şimdi festivaller zamanı... Adana, Alaçatı, Urla, İstanbul ve daha birçok şehirde küçük, büyük festivaller başlıyor. Bunların bazıları iyi bazıları ise facia. Ülkemizde festivallerin en büyük sorunu organizasyonların zayıf olması. Üstelik bir önceki seneden hiç ders alınmaması. Önemli olan festivallere ne kadar kişinin hücum ettiği değil festivalin insanlara ne hissettirdiği ve ne kattığıdır. Yapılan hatalardan ders alarak bir sonraki sene revize edilmesi gereken çok şey var. Otobüsler ile insan taşımanın sonu yok. Alt yapı yetersiz olduğundan dolayı her şey felç oluyor. Yavaş yavaş bilinçli kesimin festivallerden uzaklaştığını göz önüne almak gerekiyor. Geriye kalan ise “Neden orada olduğunu bilmeyen” ve “Kalabalık bir yere doğru yürüyor diye bilinçsizce onları takip eden insan toplulukları” oluyor. Festival komitelerinde hiç yurt dışı festivalleri görmemiş hatta yurt içinde bile festival görmemiş öyle çok yetkili! var ki, bu vizyonsuzluk ile organizasyon yapanlar bile ne yaptıklarının farkında değiller! İyi festivalleri yapmak ve sahip çıkmak dileğiyle. Keyifli okumalar... travelandgourmets tgdergi 2

TRAVEL AND GOURMETS

travelandgourmets

burgerrepublictr

Burger Republic Türkiye

Atakent Mahallesi No:120 A Caher Dudayev Bulvarı Atakent/İzmir TRAVEL AND GOURMETS

TRAVEL AND

GOURMETS WWW.TRAVELANDGOURMETS.COM İMTİYAZ SAHİPLERİ KUTLU ÖZEMRAK kutluoz@gmail.com / ÖZGÜR KAYA ozgurkaya@gmail.com GENEL YAYIN YÖNETMENI

KUTLU ÖZEMRAK kutlu@travelandgourmets.com

EDITÖR & GÖRSEL TASARIM DIDEM MAZLUM didemmazlum@gmail.com Katkıda Bulunanlar

Reklam

Ahmet Karanis, Ayça Çelebioğlu Gökpınar, Buse Ünal, Ender Şire, Gülhan Kara, Gülşah Şen, Kenan Yıldırım, Müberra Bağcı, Serhat Saçkesen, Şebnem Demirel 0 (532) 604 30 34 dergi@travelandgourmets.com

Travel And Gourmets bir Doka Reklam, Turizm, İnsaat LTD. ŞTİ. markasıdır. Travel And Gourmets basın meslek ilkelerine uymayı kabul etmiştir. Reklamların sorumlulukları reklam verenlere, yazıların sorumlulukları yazarlarına aittir.

YAZIŞMA ADRESİ / MERKEZ 6436/2 NO:4 D:1 YALI MH. KARŞIYAKA - İZMİR TEL: 0 (532) 604 30 34 MAIL: dergi@travelandgourmets.com

TRAVEL AND GOURMETS

KISA

ISTANBUL MAMA

NISAN AYI ETKINLIKLERI 07 Nisan: 21 Nisan: 27 Nisan: 28 Nisan:

VIRGINIA THEUS MAGO CASSEGRAIN THE HACKER

KISA

Instagram: istanbulmama Facebook: istanbulmama İstiklal Caddesi Mısır Apartmanı No:163 Kat:7

YENIKÖY’ÜN IKONIK BURGER PUB’I

HOPDADDY

ARTIK MASLAK 1453’TE!

TRAVEL AND GOURMETS

Maslak 1453 yeni mekanı HopDaddy ile tanıştı. Yeniköy’ün en uğrak burger pub’ı “HopDaddy” punk-rock ruhu ile bölgeyi gençleştiriyor. Gençlik iksiri salgılayan mekan “burger” kültürünün ana merkezinde keyifli saatler geçirmenizi sağlıyor. Kendinizi evinizdeki gibi rahat bir ortamın içinde bulacağınız burger pub, geniş burger menüsü ve çeşitli ülkelerin bira tatları ile de kendini farklılaştırıyor. HopDaddy, farkındalık yaratan dekoru ve menüsüyle bir söylemi olan özel bir mekan.

KISA

WISH MORE HOTEL ISTANBUL

BAHARI ENGINARLA KARŞILIYOR! Wish More Hotel Istanbul, Nisan ayına özel hazırladığı enginarlı lezzet ile bahar mevsimine kucak açıyor. 5 yıldızlı otelin, turmerikli hardal sos eşliğinde servis ettiği kakule ve enginar ezmeli antrikot tandır misafirlerin damaklarını fethediyor!

KISA

PERA’DAN SONRA ŞIMDI DE KARAKÖY’DE BIR ‘DUBLE’

Daha fazla meze daha fazla eğlence ile Duble Meze, şimdi de Karaköy’de… Duble Meze Pera’nın vazgeçilmez lezzetleri Duble Meze Karaköy menüsünde de yer alıyor. ‘Izgara Enginar’, ‘Seferihisar Mantısı’ ‘Hardallı Levrek’, ‘Fıstıklı Tulum Ezme’, ‘Izgara Yonga Ciğer’, ‘Izgara Ahtapot’ Karaköy müdavimlerinin de gönlünü fethediyor.

TRAVEL AND GOURMETS

s e d i r a K a r u p m Coleslaw Te

Serhat Saรงkesen

Chef & Food Photographer www.serhatsackesen.com serhatsackesen 8

TRAVEL AND GOURMETS

Tempura için MALZEMELER: 100 gr. 1 adet Koyu kıvam alacak kadar Bir tutam

Un Yumurta Su Tuz ve karabiber

HAZIRLANIŞI: 1. 4 adet jumbo karidesin kuyruğu hariç tüm kabukları soyulur. 2. Bir tabak içinde biraz acı sos ve zeytinyağına bulanır. 3. Daha sonra hazırladığımız yoğurt kıvamındaki tempura harcına batırılıp çıkarılır. 4. Üzerinde kalan hamur tabakası ile kızgın yağa atılır. 5. Kızarana kadar yağda pişirilir ve peçete üstüne alınır.

Coleslaw için MALZEMELER: 400 gr. 1 adet ½ oranında 5 yemek kaşığı 1 tatlı kaşığı 1 tatlı kaşığı

İnce doğranmış beyaz lahana Havuç rendesi Limon suyu Mayonez Sirke Toz şeker

HAZIRLANIŞI: 1. Lahanaları çok ince doğradıktan sonra, havucu rendeleyin. 2. Ayrı bir kapta şekerler eriyene kadar limon suyu ve sirke ile şekerleri çırpın. 3. Daha sonra doğradığınız ve rendelediğiniz malzemeye sosu ilave edin ve en son mayonezi de ekleyerek salatanızı oluşturun. 4. Tabağınıza önce coleslawı koyun. Daha sonra üzerine sıcacık ve çıtır çıtır kızarttığınız karides tempuralarınızı koyun. Yemeğinizin üstüne de birazcık acı sos gezdirin. TRAVEL AND GOURMETS

Mermer Kek MALZEMELER: 4 adet 1 su bardağı 1 su bardağı 1 su bardağı 2 yemek kaşığı 350 gr. 1 yemek kaşığı dolusu 1 tatlı kaşığı 2 yemek kaşığı

Ayça Çelebioğlu Gökpınar Pastry Chef & Food Stylist aycanummies.com aycanummies 10

TRAVEL AND GOURMETS

Orta boy yumurta Buttermilk Toz şeker Zeytinyağı Tereyağı (Oda sıcaklığında) Un Kabartma tozu Vanilya özütü Kakao

HAZIRLANIŞI: 1. Fırını önceden 180 C ısıtın. 2. Büyükçe bir bardak ya da kasede buttermilk hazırlayın. (1 su bardağı ılık süte, 1 yemek kaşığı sirke, 1-2 damla limon suyu) 10 dakika bekletin. 3. Bir çırpma kabına yumurtaları teker teker ilave ederek bir taraftan çırpın. Bu aşamada bir çimdik tuz ilave edin. 1,5 kat kadar hacim aldığında vanilya özütünü ve şekeri azar azar ilave edip çırpmaya devam edin. Beyaz köpüklü bir kıvam alana kadar orta devirde çırpmayı sürdürün. 4. Tereyağını Buttermilk ve zeytinyağı ilave ederek 2-3 dakika daha çırpın. 5. Unu ve kabartma tozunu ayrı bir kasede 3-4 kez eleyin. Eğer toz vanilin kullanacaksanız vanilini bu aşamada ekleyin. 6. Yumurtalı karşıma, un karışımını ilave edip bir spatula veya tahta kaşık yardımıyla pürüz kalmayana dek altta üste hareketlerle keki söndürmeden tam karışım sağlanana kadar karıştırın. 7. Hazırladığınız kek karışımının yarısını başka bir kaseye aktarın. Kaselerden birine kakaoyu ilave edin ve yine bir spatula yardımıyla alttan üste doğru hareketlerle tam karışım sağlanana kadar dikkatlice karıştırın. 8. Ben 20 cm bir kek kalıp kullandım. Siz dilediğiniz bir kalıp veya borcam kullanabilirsiniz. Kalıbı oda ısısındaki t ereyağı ile yağlayın. Kek karışımından sırasıyla ya da gelişi güzel bir şekilde dökün. Bir kaşığın sap kısmıyla keke altta üste hareketlerle dalgalı şekiller verin. 9. Hazırladığınız keki 180 derece önceden ısıttığınız fırında yaklaşık 25 dakika kadar pişirin. 10. Fırından almadan önce bir çöp şiş yardımıyla içinin pişip pişmediğini kontrol edin. Pişen keki fırından alın, tamamen soğuyunca kenarlarından bir spatula ya da bıçak yardımıyla geçerek kalıptan ayrılıp ayrılmadığını kontrol edin. Dilimleyerek servis edin.

ummi n a c y a @ erseniz iniz. n e d i m Tarifi abilirs ş a l y a p le etiketi i

TRAVEL AND GOURMETS

i l k e r v e Mısır G ızarmış Tavuk K eddar Sos h C

Gülşah Şen

Chef & Tv Programcısı gulsahsen.com.tr

gulsahsen.com.tr 12

TRAVEL AND GOURMETS

Mısır Gevrekli Kızarmış Tavuk için MALZEMELER: 500 gr. Tavuk (Julyen doğranmış tavuk kalça şiş) 3 adet Yumurta 500 gr. Mısır gevreği 4 yemek kaşığı Zeytinyağı Bir tutam Taze kekik, taze biberiye Bir tutam Tuz, karabiber, kırmızı toz biber Kızartmak için Sıvı yağ

HAZIRLANIŞI: 1. Tavuk göğsünü julyen dilimledikten sonra zeytinyağı ve ince doğranmış baharatlarla marine edip buzdolabında bekletin. 2. Mısır gevreklerini rondodan geçirip un ufak hale getirin. 3. Yumurtaları bir kapta çırpın. 4. Tavukları önce yumurtaya sonra mısır gevreğine bulayın ve kızdırılmış yağda iyice kızartın.

Cheddar Sos için MALZEMELER: 250 gr. Cheddar peyniri 2 yemek kaşığı Un 2 su bardağı Süt Bir tutam Muskat 2 yemek kaşığı Tereyağı

HAZIRLANIŞI: 1. Cheddar sos için tereyağını bir sos tavasında eritin. Un ekleyin ve kokusu çıkana kadar 3-4 dakika kavurun. 2. Kavrulan unun üzerine unun topaklanmaması için yarım su bardağı soğuk sütü ilave edin ve 2-3 dakika pişirin. 3. Ardından 1.5 su bardağı oda sıcaklığındaki sütü ekleyin ve koyu bir kıvam alana kadar yani yaklaşık olarak 5-6 dakika pişirin. 4. Muskatı rendeleyin, rende cheddarı ekleyin ve karıştırın. 5. Sosu tavukların yanında servis edin. TRAVEL AND GOURMETS

a t s a P ş a Y ı l a t a l o k i Vişneli Ç

Gülhan Kara

Yemek Yazarı / Danışman gulhankara.com chefgulhankara 14

TRAVEL AND GOURMETS

Keki için MALZEMELER: 4 adet Yumurta 8 çorba kaşığı Toz şeker 9 çorba kaşığı Un 1 paket Kabartma tozu 1 paket Vanilya 3 çorba kaşığı Kakao Ara dolgu için MALZEMELER: 1 kase Donmuş vişne tanesi 3 çorba kaşığı Damla çikolata Kreması için MALZEMELER: 2 su bardağı Süt 3 adet Yumurta sarısı 2 çay bardağı Toz şeker 2 çorba kaşığı Un 1 çorba kaşığı Nişasta 3 çorba kaşığı Kakao 50 gr. Bitter çikolata HAZIRLANIŞI: 1. Yumurtaları toz şekerle beraber köpük köpük oluncaya kadar mikserle çırpın. Un, kabartma tozu, vanilya ve kakaoyu ilave edip yumurtalı karışıma yedirin. 2. 16-18 cm çapında yağlanmış çember kalıba hamuru boşaltıp önceden ısıtılmış 175 derece fırında 30 dakika pişirin. 3-4 saat kadar soğumaya bırakın. 3. Kremayı hazırlamak için sütü bir kapta ısıtın. Yumurta sarılarını şeker, un ve nişasta ile çırpıp süte ekleyerek devamlı karıştırın. Kakaoyu ilave edip krema kıvamını alana kadar karıştırarak pişirin. Ocaktan alıp sıcak kremanın içine doğranmış bitter çikolatayı ekleyip eriyene kadar karıştırın. Kremayı soğumaya bırakın. 4. Vişne tanelerini süzgeçte bekletin. Çözülürken altına bir kap koyun. 5. Dış sıvama için kremşantiyi soğuk sütle çırpın. Kakao ile eriyip ılınmış çikolatayı ekleyip tekrar çırpın ve buzdolabında soğumaya bırakın. 6. Keki kalıptan çıkarıp enine eşit kalınlıkta üç dilim halinde kesin. Fırça kullanarak kek dilimlerini çözülürken süzülen vişne suyu ile hafifçe ıslatın. Alt dilimin üzerine kremayı bir kat halinde sürüp vişne tanelerinden yerleştirin. Üzerine biraz damla çikolata serpin. Üzerine ikinci katı yerleştirip işlemi tekrarlayın. 7. Son keki de kapatıp pastanın çevresini ve üzerini hazırladığınız çikolatalı kremşanti ile kaplayın. Vişne taneleri ile süsleyin. Buzdolabında en az 2-3 saat bekletip dilimleyerek servis edin. TRAVEL AND GOURMETS

Sanat Şehri

FLORANSA

Müberra Bağcı Gezi Yazarı egedentarifler.com egedentarifler 16

TRAVEL AND GOURMETS

Floransa tarihsel dokusu, mimarisi, mutfak kültürü ve doğal güzellikleri ile hayranlık uyandıran şehirlerin başında geliyor. Arno Nehri etrafında kurulmuş olan şehir, Akdeniz iklimi dolayısıyla her mevsim ziyaret edilebilirse de ilkbahar en güzel zamanları. Şehirdeki belli başlı yerleri görmek için bir iki gün yeterli olsa da daha detaylı bir gezi için üç dört gün ayırabilirsiniz.

TRAVEL AND GOURMETS

NE YAPILIR? Floransa gezilecek yerler konusunda İtalya’nın en zengin şehirlerinden. İtalyan Rönesansı’nın başladığı şehir olan Floransa, insanı en başta mimari yapısı ile etkiliyor. Gezip görülecek yerlerin birçoğu birbirine yakın olduğundan gezinizi büyük ölçüde yürüyerek tamamlayabilirsiniz. Zengin koleksiyona sahip müze ve sanat galerilerini gezmek, mimari harikası kilise ve katedralleri ziyaret etmek, manzara noktalarından şehri izlemek, meydanlarda şehrin ruhunu yaşamak Floransa’da yapabileceklerinizden sadece birkaçı.

SIGNORIA MEYDANI (PIAZZA DELLA SIGNORIA) Floransa’nın merkezinde bulunan Signoria Meydanı, dünyaca ünlü heykeltıraşların elinden çıkan eserleri barındırması ile ayrı bir öneme sahip. Bu heykellerden en ünlüsü Michelangelo’nun Davud’u. Güvenlik gerekçesi ile aslı şu anda Güzel Sanatlar Akademisi Galerisi’nde olmakla birlikte bir kopyası Vecchio Sarayı’nın önünde. Palazzo Vecchio ve Uffizi Galerisi gibi iki önemli yapı da bu meydanda yer alıyor. Neptün Çeşmesi, meydandaki bir diğer önemli eser.

VECCHIO KÖPRÜSÜ (PONTE VECCHIO) Ponte Vecchio, Medici Ailesi’nin Palazzo Pitti ile Palazzo Vecchio arasında rahat bir şekilde gidip gelmeleri için yapılmış bir köprü. Arno Nehri üzerine inşa edilen köprülerin en eskisi. Üzerinde Orta Çağ döneminden kalma Mannelli Kulesi ve Cellini’nin büstü de yer alır. Günümüzde hem şehrin panoramik manzarasını izlemek hem de alışveriş amaçlı kullanılmaktadır. 20

TRAVEL AND GOURMETS

VECCHIO SARAYI (PALAZZO VECCHIO) Vecchio Sarayı Floransa’nın en eski resmi yapılarından birisidir. 1298-1314 yılları arasında inşa edilen saray, Medici ailesinin hem evi hem de yönetim merkezi olarak kullanılmış. Vecchio Sarayı’nın ilk adı Palazzo della Signoria’yken Medici Ailesi’nin Pitti Sarayı’na taşınmasından sonra İtalyanca eski anlamına gelen “Vecchio” adını almıştır. Vecchio Sarayı’nın kapısının iki yanında Michelangelo’nun meşhur Davud heykelinin kopyası ve Bandinelli’nin “Herakles ile Cacus”u bulunmaktadır. Vecchio Sarayı görünüş olarak etkileyici bir yapı olmakla birlikte giriş kısmında yer alan heykeller, Loggia dei Lanzi’deki heykel galerisi ve bulunduğu Signoria Meydanı ile bir bütün olarak düşünüldüğünde kültürel açıdan önemli bir noktadadır. Ayrıca etrafındaki cafe ve restoranlar ile turistlerin de ilgisini çeken yerlerden bir tanesi. Vecchio Sarayı günümüzde şehrin belediye binası olarak kullanılmakla birlikte bir kısmı da müzedir. Floransa Cumhuriyeti’nin toplantı salonu olan “Beş Yüz Salonu” o dönemde dünyanın en büyük salonu olarak geçiyormuş. Buranın duvarları Leonardo da Vinci, Michelangelo, Giorgio Vasari gibi ünlü sanatçılar tarafından resmedilmiş. İtalyan edebiyatının önemli yazarı Dante Alighieri’nin ölüm maskesi de burada yer almakta. Müzeye giriş ücreti 10 Euro.

UFFIZI GALERISI (GALLERIA DELLA UFFIZI) Dünyadaki en büyük müzelerden biri olan Uffizi Galerisi, zengin koleksiyonu ile sanatseverlerin ilgisini çekmektedir. Floransa’ya gidildiğinde görülmesi gereken yerlerden olan müze Rönesans dönemine ait önemli eserleri barındırır. Bina, 1560 yılında Giorgio Vasari tarafından Floransa’nın ikinci Dükü olan Cosimo I de Medici adına çalışma ofisi olarak inşa edilmiştir. Medici ailesinin tablo ve heykellerle doldurdukları evi daha sonra sanat galerisi olarak halka açılmıştır. Botticelli, Leonardo da Vinci gibi sanatçıların çalışmalarını görebileceğiniz sanat galerisinde Medici ailesine ait eşyalar da bulunmaktadır. Girişi 8 Euro olan galeriye gitmeden önce biletinizi online olarak da alabilirsiniz. TRAVEL AND GOURMETS

SANTA CROCE BAZILIKASI (BASILICA DI SANTA CROCE) Mimari özellik açısından ilgi çeken bir başka yapı Santa Croce Bazilikası. Santa Croce Meydanı’nda yer alan kilise heybetli yapısıyla dikkati çekiyor. Yapımına Duomo’yu da tasarlayan Arnolfo di Cambio tarafından başlanmıştır. Galileo, Michelangelo, Dante, Machiavelli gibi isimlerin anıt mezarı da burada bulunmaktadır.

DUOMO MEYDANI (PIAZZA DEL DUOMO) Piazza del Duomo, şehrin en kalabalık meydanlarından bir tanesi. Sebebi de meydanda Floransa Katedrali, Giotto’nun Çan Kulesi, Aziz Giovanni Vaftizhanesi ve Museo dell’Opera del Duomo gibi önemli yapıların yer alması. Etrafında pek çok kafe ve restoranın da bulunduğu meydan konaklama açısından da popüler bir bölge.

FLORANSA KATEDRALI (SANTA MARIA DEL FIORE) Floransa’nın neredeyse her noktasından görülen bu heybetli yapı, Santa Maria del Fiore ya da Duomo olarak da bilinir. Kentin en ünlü ve büyük dini yapısı konumundaki Floransa Katedrali, 1296-1436 yılları arasında inşa edilmiş. Arnolfo di Cambio’nun temelini attığı yapı uzun yıllar tamamlanamamış, ardından Gitto devam etmiş, Francesco Talenti ve Giovanni di Lapo Ghidi’den sonra Filippo Brunelleschi katedrale son şeklini vermiştir. Katedralin dikkat çeken yerlerinden biri kubbede bulunan fresklerdir. Katedralde yer alan ilgi çekici detaylardan biri de girişin hemen üzerindeki saattir. Üzerinde Hristiyanlığı yaymak için İncil’i yazan dört havarinin resmi bulunur. Girişin ücretsiz olduğu kilisede turistik dönemlerde uzun sıralar oluşabiliyor. 24

TRAVEL AND GOURMETS

GIOTTO’NUN ÇAN KULESI (CAMPANILE DI GIOTTO) Şehrin simgelerinden olan Giotto’nun Çan Kulesi, Floransa Katedrali’nin hemen yanında yer alır. Giotto tarafından yapımına başlanan kuleye son şeklini Brunelleschi vermiştir. Bu görkemli yapı şehrin enfes manzarasını izlemek için ideal bir noktadır. Kuleye çıkmak için 15 Euro ödemek ve epey bir merdiveni göze almak gerekiyor.

DUOMO MÜZESI (MUSEO DELL’OPERA DEL DUOMO) Museo dell’Opera del Duomo, katedralin ve çan kulesinin inşası zamanında yapılmıştır. Bu yapıları denetlemek amacıyla kurulmuş, daha sonra ise müzeye dönüştürülmüştür. Geniş bir alana sahip müzede rölyef, tablo, heykel gibi çeşitli sanatsal çalışmalar sergilenmektedir. 09.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilen müzeye giriş ücreti 15 Euro.

AZIZ GIOVANNI VAFTIZHANESI (BATTISTERO DI SAN GIOVANNI) Floransa’nın en eski binalarından biri olan vaftizhane dini açıdan önemi kadar farklı mimari yapısı ile de dikkati çeker. Sekizgen biçimli yapısı yeşil ve beyaz mermerlerle süslüdür. Binanın yapılış zamanı tam olarak bilinmemekle birlikte 12. yy.’dan itibaren vaftizhane olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Medici ailesinin de aralarında bulunduğu çok sayıda önemli kişi burada vaftiz edilmiştir. İçerisinde pek çok önemli sanat eseriyle birlikte bazı önemli kişilerin mezarı da bulundurmaktadır. Floransa Romanesk mimarisine mükemmel bir örnek teşkil eden yapıya giriş ücretlidir.

TRAVEL AND GOURMETS

AKADEMI GALERISI (GALLERIA DELL’ACCADEMIA) Dünyanın en ünlü galerilerinden biri olan Akademi Galerisi, geniş bir sanat koleksiyonuna sahiptir. Michelangelo’nun önemli birçok eseri ile birlikte en ünlü eseri “Davut Heykeli” de burada görülebilir. Rönesans dönemine ait eserleri görebileceğiniz bu müzeye giriş ücretli.

CUMHURIYET MEYDANI (PIAZZA DELLA REPUBBLICA) Piazza della Repubblica, Floransa’nın önemli meydanlarından bir tanesi. Şehrin merkezinde bulunan meydanın etrafında şık restoran ve kafeler yer almakta. Bir tarafında Arcone adlı zafer takı bulunan meydanın ortasında bir de atlıkarınca vardır. Biraz mola vermek ve fotoğraf çekmek için ideal bir nokta.

PITTI SARAYI (PALAZZO PITTI) Pitti Sarayı, Arno Nehri’nin güneyinde yer alır. Pitti Ailesi için tasarlanan saray 16. yüzyılda Medici Ailesi tarafından satın alınmış bazı değişikler yapılarak yönetim merkezi haline getirilmiştir. Görkemli yapının içerisinde Barok, Rönesans stili eserlerin sergilendiği Palatine Galerisi ile Modern Sanat galerisi faaliyet gösteriyor. Bir Rönesans sarayı olan Pitti’nin pek çok odası göz alıcı fresklerle süslüdür. Sarayın iç kısmında ayrıca kraliyet ailesi tarafından kullanılmış porselenler ile giyim eşyalarının sergilenmesi için 1983 yılında açılan Porselen Müzesi ve Kostüm Galerisi bulunmaktadır. Sarayı ve içerisindeki müzeleri ziyaret ettikten sonra arka tarafında yer alan Boboli Bahçeleri’ni de görebilirsiniz. Bu iki mekan için bir tam gün ayırmanızda fayda var. 28

TRAVEL AND GOURMETS

BOBOLI BAHÇELERI (GIARDINO DI BOBOLI) Dünyanın en ünlü bahçelerinden biri olan Boboli Bahçeleri Pitti Sarayı’nın arkasında yer alır. Medicilerin Pitti Sarayı’nı almalarından sonra yapılan bahçe 18. yüzyıldan sonra halka açılmış. Halkla birlikte turistlerin de ilgi gösterdiği bir yer olduğundan özellikle yazın çok kalabalık olabiliyor. Zengin bitki örtüsünün yanı sıra La Grotta Grande Mağarası ve amfi tiyatro da görülebilir. Giriş ücretli.

MICHELANGELO MEYDANI (PIAZZALE MICHELANGELO) Michelangelo Meydanı Floransa manzarasını izlemek ve fotoğraflamak için çok ideal bir nokta. Arno Nehri, Vecchio Sarayı, Vecchio Köprüsü, Floransa Katedrali, Santa Croce Kilisesi gibi pek çok önemli yeri tepeden görme imkanı sunuyor. Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bu bölgenin etrafında alışveriş için dükkanlar da yer alıyor. Floransa’nın en eski devlet binası Bargello, Santa Maria Novella Bazilikası, San Lorenzo Bazilikası Floransa’da görülebilecek diğer yerler arasında.

TRAVEL AND GOURMETS

NE/NEREDE YENİR? İtalyan mutfağının dünya genelinde haklı bir ünü var. Floransa da zengin yeme-içme kültürüne sahip şehirlerinden biri. İtalyanlar için yeme içme hayattan alınacak keyfin bir parçası. Yemeklerde zeytinyağı kullanıldığı için ne yeseniz çok lezzetli. Tabii bir de peynir çeşitlerini unutmamak lazım: Mozarrella, parmesan, mascarpone, ricotta, gorgonzola...

Günün ilk öğünü kahvaltı ile başlayacak olursak İtalyanlar için kahvaltı genelde kahve ve kruvasandan ibaret. Belki yanında biraz da reçel. Dolayısıyla diğer öğünler için seçenekler daha fazla. İtalya ile ilgili daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi İtalyanlarda iş çıkışı “aperitivo” geleneği var. Akşam yemeği öncesi bir bar ya da kafede içki eşliğinde alınan atıştırmalıklarla geçirilen keyifli saatler. Aperol spritz, prosecco, martini, campari en çok tercih edilen içkiler. İtalya deyince akla önce pizza ve makarna gelse de Floransa’da et ön planda. “Floransa Bifteği” diyebileceğimiz “Fiorentina Steak (Bistecca alla Fiorentina)” denemeden dönmemeniz gereken tatlardan. Yanında baharatlı patatesle sunulan bu eti yemek için Trattoria Pizzeria Nerone’u önerebiliriz. İtalya’dayız pizza yemeden olmaz derseniz önerim O Munaciello olacak. Burası 17. yüzyılda inşa edilmiş eski bir kilise içerisinde hizmet veriyor. İlginç dekorunun yanı sıra Napoliten pizzası ile meşhur. Oldukça kalabalık olan mekanda rezervasyonsuz yer bulmak sıkıntı olabilir. Pizza için tavsiye edeceğim bir başka yer ise Gusta Pizza. 32

TRAVEL AND GOURMETS

Yemeği yedik sıra tatlıya geldiyse tiramisu, panna cotta, dondurma gibi İtalyan tatlılarını deneyebiliriz. Tiramisu için Repubblica Meydanı’nda yer alan Caffe Gilli’yi ısrarla öneriyorum. Burası tarihi bir pastane, 1733’te açılan mekan Floransa’nın en eskilerinden, her şeyden önce ambiyansı çok etkileyici. Çok şık bir vitrini var. Burada ne yeseniz lezzetli olacağını garanti edebilirim, ama tiramisuyu mutlaka deneyin, daha önce yediklerinizden çok farklı olduğunu göreceksiniz. Panna cotta benim çok sevdiğim hafif bir sütlü tatlı, kırmızı meyve soslu olanlar favorim. Panna cotta için de Trattoria La Casalinga veya Trattoria 4 Leoni’yi deneyebilirsiniz. Dondurma için benim tercihim İtalya genelinde pek çok şubesi bulunan Venchi oldu, kesinlikle çok beğendim. Badiani, Gelateria Dei Neri ve Grom dondurma için önereceğim diğer yerler. Malum İtalyanlar fırın konusunda oldukça başarılı. Pastane ürünlerinden ise İtalyanların sık tükettiği bir kurabiye çeşidi olan “cantuccini (biskotti)” nin tadına bakabilirsiniz. Bunu genelde şaraba batırarak yiyorlar, tercih sizin. Bir de Flosansa’ya özgü bir kek var “schiacciata Fiorentina” isimli bu kek sadece karnaval zamanı yapılıyormuş. Yemek için gezi kısmında saydığımız meydanların etrafında bulunan kafe ve restoran seçeneklerini de değerlendirebilirsiniz. Özellikle Santo Spirito Meydanı çevresi oldukça hareketli restoran, cafe ya da bar tercihleriniz için bu bölge iyi bir seçenek olabilir.

TRAVEL AND GOURMETS

NEREDEN/NE ALINIR?

Floransa sanat galerileri, müzeleri, tarihi dokusu ve mutfağı ile olduğu kadar alışveriş konusundaki çeşitliliği ile de ilgi çeken bir şehir. Özellikle gastronomi meraklıları için tam bir cennet. Gıda alışverişine meraklı olanlar için Floransa’dan alınması gerekenler arasında balzamik sirke, zeytinyağı, cantuccini, farklı tatlardaki reçeller, peynir çeşitleri ve şarap sayılabilir. Tadını sevdiyseniz hafif bir limonlu içki olan limoncello alabilirsiniz. Toskana bölgesinin şarapları meşhur olduğunu da hatırlatalım. Bu saydıklarımın pek çoğunu marketlerin yanı sıra yerel pazarlarda da bulabilirsiniz. Özellikle pazar günleri San Spirito Meydanı’nda kurulan pazar organik ürünleri ile ilgi görüyor. Mercado Cantrale, San Lorenzo, Porcellino Pazarı Floransa’nın diğer ünlü pazarları. Moda denince akla Milano gelse de giyim alışverişi için Floransa da ilginizi çekecektir. Tornabuoni Caddesi üzerinde pek çok lüks mağaza var. Corso caddesi üzerinde ise zincir mağazalardan çok tasarım ürünlere yer veren butikler karşınıza çıkacak. Floransa’da deriden yapılmış ürünler de çok yaygın. Özellikle Santa Croce Meydanı çevresinde deri ile yapılmış pek çok şey bulabilirsiniz. Vintage tarzı seviyorsanız Ciompi Meydanı çevresinde kurulan pazarda ikinci el kıyafet ve aksesuarlar, antika eşyalar görmeniz mümkün. Kozmetik merakınız varsa bir İtalyan markası olan Kiko’nun mağazaları ilginizi çekebilir. Floransa’da seramikten üretilmiş pek çok şey bulabilirsiniz. San Spirito Meydanı çevresinde ise anahtarlık, magnet, kupa gibi klasik hediyelik eşyaları satın alabilirsiniz. Ayrıca Pinokyo’nun yazarı Floransa doğumlu olduğu için pinokyo temalı ürünler de karşınıza çıkacaktır. Her şeyi bir arada bulabileceğiniz çok katlı bir alışveriş merkezi arıyorsanız da Rinascente ve Coin hoşunuza gidecektir.

TRAVEL AND GOURMETS

NEREDE KALINIR? Floransa’da konaklama için en uygun bölgeler daha merkezi olan Signoria ve Duomo Meydanı çevresi diyebiliriz. Tarihi ve turistik yerlere yakınlığı dolayısıyla tercih edilen bir bölge olduğundan fiyatlar da biraz yüksek. Hareketli bir bölge olması dolayısıyla Santa Croce çevresini de konaklama için düşünebilirsiniz. Daha ekonomik olarak konaklama konusunu çözmek istiyorsanız da Santa Maria Novella çevresindeki seçeneklere bakabilirsiniz. Özellikle Floransa’ya trenle gelecekseniz tren istasyonunun da burada olması işinizi kolaylaştıracaktır. Merkeze ulaşmanız da yürüyerek 10-15 dakika gibi bir süre tutacaktır. Daha da ucuz bir yer arıyorsanız Oltrarno’yu tercih edebilirsiniz. Oltrarno’nun turistik yerlerden uzak daha çok yerli halkla iç içe olunabilecek bir bölge olduğunu da belirtelim.

TRAVEL AND GOURMETS

VIETNAM’IN KARADENİZ’İ:

DA LAT GEZİ REHBERİ

Kenan Yıldırım Gezi Yazarı

gezmelerdeyim.com gezmelerdeyim 40

TRAVEL AND GOURMETS

Hep biz deriz ya Doğunun Paris’i, Türkiye’nin Maldivler’i vs. diye; bu sefer de “Vietnam’ın Karadeniz’i: Da Lat Gezi Rehberi” diye bir başlıkla giriş yapalım dedik. Doğrusu sahil şehri olan Mui Ne’den Da Lat’a yola çıktığımda böyle bir ortamla karşılaşacağımı pek düşünmemiştim. Baştan söyleyeyim; Vietnam’a gidip Da Lat’ı görmemek bence büyük kayıp.

TRAVEL AND GOURMETS

DA LAT’A OTOBÜS İLE NASIL GIDILIR? Önceden aldığım açık otobüs biletlerinden birini kullanarak Da Lat otobüsü rezervasyonu yaptırdım. Burada pek öyle otogar mantığı yok yani Mui Ne’de kaldığım otelin önünden aldı otobüs diyebilirim. Dağların arasından kıvrıla kıvrıla gideceğiniz bir yer Da Lat. Yol boyunca mola verdiğimiz yerlerde yaban domuzlarıyla birlikte oturup yemek yedik. İlk kez o derece insana yaklaşanını gördüm, sanki evcilleşmiş ve yabanlığı da kalmamış gibiydi. Neyse, Mui Ne ile Da Lat arası otobüsle yaklaşık dört saat sürüyor. Ho Chi Minh’den de aşağı yukarı yedi saat gibi bir yolculuk yaparak Da Lat’a ulaşıyorsunuz.

DA LAT’A UÇAK İLE NASIL GIDILIR? “Da Lat Gezi Rehberi” yazısında değinilmesi gereken konulardan biri de bu; Da Lat şehir merkezi yakınlarında Lien Khuong Havaalanı var ama sık uçuş bulunmuyor ne yazık ki. Bunun yerine yakınlarda bulunan; Cam Ranh Uluslararası Havaalanı’nı kullanmanız gerekebilir. Buradan sonra tekrar araç kullanıp yaklaşık dört saat süren bir yolculuğa girmeniz gerekiyor. Bir başka önerim de şu; zamanınız varsa Ho Chi Minh şehrinden Mui Ne’e uğrayıp oradan Da Lat’a geçmek daha mantıklı gibi. Hem sahil şeridini görüp hem de dinlenme fırsatını yakalarsınız.

TRAVEL AND GOURMETS

DA LAT HAKKINDA BILGILER Burada ansiklopedik bilgiler vermek yerine daha ilgi çekici şeyler paylaşalım en güzeli. Hem bu bilgiler öyle bilgi sitelerinde de yok. Da Lat’da ılıman bir iklim hakim ve yıllık ortalama 24 derece bir sıcaklığa sahip. Ülkenin çiçek ve meyve deposu olarak anılıyor. İklimin elverişli olması ve halkın da bu konuda kendini eğitmesiyle bir sürü sera kurulmuş şehrin dışına. Seyahatiniz sırasında bu seraları da ziyaret edebilirsiniz. Vietnam’ın diğer şehirlerine kıyasla burası hayli soğuk denebilir hatta bir anımı anlatayım sırası gelmişken; Ben burada bir aile işletmesinde kaldım ve diğer şehirlerde olan cehennem sıcağını görünce korkarak klimayı arar oldum odada. Tabii klimayı da göremeyince hemen dönüp rezervasyonumu iptal ettirmeyi düşündüm. Resepsiyondaki arkadaş; akşam battaniye kullanacağımı söyledi gülerek. Ciddi ciddi gece yatarken battaniye ile uyumak zorunda kalmıştım.

NEDEN DA LAT? Havası hem soğuk oluyor hem de biraz nemli ve soğuğu hissediyorsunuz. Bunun haricinde balıkçılık da hayli yaygın burada. Pazarlara gidip balık alabilir ya da taze balık alıp kızartan yerlere götürebilirsiniz. Tarım en büyük gelir kaynağı olunca; pirinç ile yapılan içkiler, çekirge tarlaları gibi Vietnam kültürüne ait değerleri burada görebilirsiniz. Bir de 1907 yılında Fransızların burada olduğunu düşünürsek, hayli Fransız mimarisine de tanıklık edeceksiniz özellikle şehrin içinde.

TRAVEL AND GOURMETS

DA LAT OTELLERI VE KONAKLAMA Burada da direkt nokta atışı vereceğim size. Doğrusu şehirde çok fazla alternatif yok daha doğrusu var ama hep aile işletmesi. Turizmin gelir olduğunu gören kişilerin girişimleri ile açılan minik oteller ya da hosteller var. Ben Da Lat Green Hostel‘de kaldım. Çok tatlı bir çift tarafından işletiliyor ve arkadaş canlısı insanlar. Bana birçok konuda da yardımcı oldular. Otel sırt çantalılar tarafından da hayli tercih ediliyor. Hostel kısmı var, bir de üst kısımda konaklayabileceğiniz oda mevcut hatta odanın hemen önünde de genişçe bir balkon var. Ben bayağı sevmiştim burayı. Sahibi ile geziye bile çıktık. Tabii kıran kırana pazarlık yapın her zaman çünkü siz Asya’dasınız. Bunun haricinde çeşitli web sitelerine bakarak konaklama konusunu çözebilirsiniz. Ufak bir not: özellikle Asya’da ve Vietnam’da da Agoda çok popüler. Otel ararken işinizi kolaylaştıracağı için elinizin altında dursun.

DA LAT GEZILECEK YERLER “Da Lat Gezi Rehberi” yazısının en baba konusuna geldik. biz ne yaptık ondan bahsedeyim biraz. Ben, Fransız ve Singapurlu arkadaşlarım tur firması arayışına koyulduk. Sonra dedik ki motor kiralayıp motor kullanalım. Bence motorun en tehlikeli olduğu ülkelerden biri Vietnam. Kural yok karmaşa var yani bayağı tehlikeli. Da Lat özellikle daha da fena çünkü şehrin dışı köy gibi.

TRAVEL AND GOURMETS

“BIR ARAÇ AYARLAYIN” Ben tur firması aradığımızı konakladığımız Da Lat Green Hostel’in sahibine söyledim bir kahvaltı masasında. İleri geri, kavga dövüş adamın jipini tur aracı olarak kullanmaya karar verdik. Tabii sıkı pazarlık yaptık ve adam hariç üç kişi olduğumuz için de uygun bir fiyata geldi. Toplu turlardan daha az ödediğimizi söyleyebilirim. Tabii üç kişi gezmenin rahatlığı ve istediğimiz yerde istediğimiz gibi kalmak da cabası. Yapmanız gereken şu; tur firmalarından planı alın ve aracı olan biriyle pazarlığa başlayın. Paranın tamamını vermeyin. Bir kısmını ödeyip sonrasında tamamını verirsiniz. Tur sonunda dedik ki; iyi ki böyle düşünmüşüz çünkü otele döndüğümüz sırada bir yağmur bastırdı. Motor altımızdan kayar giderdi o derece.

“İLK DURAK BIR TEPE” Havası hem soğuk oluyor hem de biraz nemli ve soğuğu hissediyorsunuz. Bunun haricinde balıkçılık da hayli yaygın burada. Pazarlara gidip balık alabilir ya da taze balık alıp kızartan yerlere götürebilirsiniz. Tarım en büyük gelir kaynağı olunca; pirinç ile yapılan içkiler, çekirge tarlaları gibi Vietnam kültürüne ait değerleri burada görebilirsiniz. Bir de 1907 yılında Fransızların burada olduğunu düşünürsek, hayli Fransız mimarisine de tanıklık edeceksiniz özellikle şehrin içinde.

TRAVEL AND GOURMETS

ÇIÇEK BAHÇELERI / VAN-THANH-FLOWER-VILLAGE Çiçek Bahçeleri / Van-Thanh-Flower-Village Seracılık çok gelişmiş demiştim burada ve ilk durağımız da bu seralardan biri oldu. Etrafı gezdik, fotoğraf çektik ve yetiştirilen çiçeklere baktık. Gerçekten çeşit çeşit çiçek var burada. Söylenene göre; her gün kamyon dolusu çiçek özellikle Ho Chi Minh şehrine gidermiş buradan. Ülkenin çiçek deposu burası yani.

KAHVE TARLALARI/ DALAT-COFFEE-FARM Buraya turla gelmediğimize sevindim mesela. Bizimle gelen tur, hemen etrafa bakıp geri döndü ama biz oturup bir kahve içelim dedik. Öncesinde de tarlayı dolaşıp kahve hakkında bilgi aldık. Burada Kopi Luwak da var. Yani Türkçeleştirirsek; Luwak Kahvesi. Luwak denilen gelincik benzeri bir canlıya kahve çekirdekleri yediriliyor. Sonra dışkısı alınarak kahve yapılıyor. Dünyanın en pahalı kahvesi olarak gösteriliyor bu kahve. Tabii biz kahveleri ve luwakları da gördük. Doğrusu insanın içini acıtan bir manzara. Neyse kahveyi içtiğimiz yerin manzarası görmeye değer. Gerçekten mükemmel.

TRAVEL AND GOURMETS

GÜLEN BUDDHAA HEYKELI VE TAPINAĞI / LINH-AN-PAGODA-HAPPY-BUDDHA Yani diyor ki; “Neşeli ol ki genç kalasın.” Gerçekten Buddha’nın yüzü ve kahkahası beliriyor merdivenleri çıkar çıkmaz. Tabii ki heykelden bahsediyorum; çok samimi ve güzel. Bu kısımda da hem tapınak incelemesi yapıp hem de güzel kareler alabilirsiniz.

FIL ŞELALESI / DALAT-ELEPHANT-WATERFALL Bakmayın böyle dediğime orijinal adı; Elephant Waterfall. Neden böyle demişler bir bilgim yok belki de anlamı vardır diye düşünerek sorsam da cevap alamadım. Fillerin kutsallığı dediler öyle geçiştirdiler. Yukarıdan da bakabilirsiniz ama asıl kareyi aşağı inerek daha doğrusu şelalenin altına doğru yürüyerek yakalarsınız. Bir yürüyüş yolu yapmışlar ancak dikkatli olun derim çok kişi düşüyormuş bu yolda. Zaten bir süre sonra da o yol da kalmıyor sadece taşlara tutunarak iniyorsunuz. Tavsiyem sağlam bir ayakkabı giymeniz ve inmeden önce sıkıca bağcıklarınızı bağlamanız.

TRAVEL AND GOURMETS

İPEK FABRIKASI / DALAT-SILK-FACTORY Adına İpek Böceği Fabrikası desek daha da doğru olurmuş sanırım. Burada kova kova kurtları ve ipek böceğinden ipeğe geçiş serüvenine şahit olabilirsiniz. Fabrika ama minik bir müze gibi de olmuş. Ziyaretçilere açık olan kısım da üretim aşama aşama gösteriliyor. İsteyenler fotoğraf da çekebiliyor. Tur sonunda hediyelik eşya vs. alabilirsiniz. İlk aşama sonrasına bakınca ne zahmetli işmiş diyeceksiniz.

ORGANIK PIRINÇ ŞARABI FABRIKASI / DALAT-ORGANIC-RICE-WINE Buraya turla gelmediğimize sevindim mesela. Bizimle gelen tur, hemen etrafa bakıp geri döndü ama biz oturup bir kahve içelim dedik. Öncesinde de tarlayı dolaşıp kahve hakkında bilgi aldık. Burada Kopi Luwak da var. Yani Türkçeleştirirsek; Luwak Kahvesi. Luwak denilen gelincik benzeri bir canlıya kahve çekirdekleri yediriliyor. Sonra dışkısı alınarak kahve yapılıyor. Dünyanın en pahalı kahvesi olarak gösteriliyor bu kahve. Tabii biz kahveleri ve luwakları da gördük. Doğrusu insanın içini acıtan bir manzara. Neyse kahveyi içtiğimiz yerin manzarası görmeye değer. Gerçekten mükemmel.

TRAVEL AND GOURMETS

ÇEKIRGE TARLALARI / CRICKET-FARM İşte bu ciddi anlamda “etkileyici” diyeceğiniz yerlerden. Bence “Da Lat Gezi Rehberi” yazısının da en etkileyici sahneleri burada yer alıyor. Hani sokaklarda evlerde çekirge yiyorlar ya. İşte o çekirgeler öyle sokaktan yoldan falan toplanarak elde edilmiyormuş. Adamlar çekirge üretim tesisi kurmuş ve buradan halka arz ediyor. Gecekondu gibi bir yere girdik ve bizim aracın sahibi biriyle selamlaştı ve bizi göstererek; gezdiriyoruz işte tavrında bir şeyler söyledi. Tabii burayla ilgili ufak bir şeyler anlattıktan sonra arka taraf geçtik. Hepimiz şoktaydık, çünkü içinde ağaç dalı ve yaprakları bulunan havuzlarda binlerce çekirge. Kimisi ufak kimisi büyük ama hepsi çekirge dolu. Elimize aldığımız bir fısfısla çekirgelere su verdikten sonra da başladık süreci öğrenmeye. Bu sürecin sonunda çay ve kızarmış çekirge ikramı olduğunu da söylemeliyim tabii. Değişik bir deneyimdi diyebilirim...

DA LAT RAILWAY STATION / ANCIENT-DALAT-RAILWAY-STATION Şehir merkezine geldik artık ve yağmur da ufaktan hissettiriyor. Da Lat’a tren ile de gidebilirsiniz ama bizim gitme sebebimiz turistik bir geziydi. Birkaç vagon var ve onlara binerek fotoğraf çektirebiliyorsunuz. Fransız izleri bulunan bu istasyonda tarihe de tanıklık edeceksiniz. 56

TRAVEL AND GOURMETS

DA LAT FLOWER PARK Madem şehre geldik o zaman bir de Da Lat Çiçek Parkı’na gidelim diyerek girdik içeri. Çiçek seviyorum ben diyen varsa burada kesinlikle bulunmalı. Geniş ve yapay bir gölün etrafına kurulmuş bir alan. Hem renkli heykeller var hem de rengârenk çiçekler süslüyor tüm parkı. Yağmur geliyor diye hızlı hızlı davranıp buradan da son durağımıza doğru yola koyulduk.

DA LAT CRAZY HOUSE Şehrin popüler yerlerinden biri de Crazy House. Adından da anlaşılacağı gibi çılgınlar gibi dizayn edilmiş bir yer burası. Aynı zamanda otel olarak da hizmet veriyor ve giriş için ücret ödüyorsunuz. Ne mi var? Değişik bir mimari ve içeride de yapı ile ilgili bilgiler var. Bunun yanında manzarası da güzel. Biz içeri girer girmez öyle bir yağmur başladı ki... Böyle yağmur görmemiştim hiç.

TRAVEL AND GOURMETS

DA LAT’TA NEREDE NE YENIR? DALAT-AN-CAFE Geldik “Da Lat Gezi Rehberi” yazısının yeme içme kısmına. Yemek için genelde lokal pazarları tercih ettik arkadaşlarla birlikte ve çok memnun kaldık. Taze balık, otantik yemekler ve bol bol taze meyve ve sebze ile ziyafet çektik. Yemek konusunda An Cafe Dalat’ı önerebilirim. Hem popüler hem turiste yönelik hem de oldukça temiz bir yer. Salıncakta sallanarak yemek söyleyebilir ya da masanıza gelen boyama kalemleriyle servisinizi boyayabilirsiniz. Ben ikisini de yapmadan bahçede oturmayı tercih ettim. Yemek yerken sallanmak zaten pek bana göre değil. Lezzetli yemeklerin olduğu mekanda güzel kahveler ve soğuk taze içecekler de var. Ben kahve içeyim, şöyle ortama gireyim derseniz de; Gout Coffee’yi beğenmiştik. Uzun uzun oturup bol bol keyif yapacağınız bir yer hatta oranın da karşısında ufak bir mekan var. Orada da hep çorba içerdim. İçine de yumurta attırırdım. Çocuklar bayağı ilgili ve temizdi artı oldukça da ucuz.

TRAVEL AND GOURMETS

PAUL BOCUSE VE HOROZ DÖVMESİ

Buse Ünal Gezi Yazarı

unalbuse91@hotmail.com outtolunchbebacksoon 62

TRAVEL AND GOURMETS

“BIR MIMAR HATA YAPARSA ONU ÖRTMEK IÇIN SARMAŞIK BÜYÜTÜR, EĞER BIR DOKTOR HATA YAPARSA ONU TOPRAKLA KAPLAR, EĞER BIR AŞÇI HATA YAPARSA, ONU SOS ILE KAPATIR VE BUNUN YENI TARIFI OLDUĞUNU SÖYLER.” -PAUL BOCUSE

Bocuse’un bu sözü oldum olası ünlü şef Massimo Bottura’yı hatırlatmıştır bana. Bottura servisin en de zor olduğu anda sunuma gitmek üzere hazırlanan limonlu tartı düşürüşünü, o düşme anında kırılan tartı ve yapabilecek hiçbir şeyi olmadığından ötürü tartı kırılmış bir biçimde servis ettiğini ve tartı “Oops I dropped the Lemon Tart / Tartı düşürdüm” adı ile takdim ettiğini, sonrasında da bu adı değiştirmediğini anlatmıştır her seferinde. Bocuse’un tam da söylemek istediği bu olsa gerek. Fransız mutfağını dünyaya tanıtan, 1965 yılından bu yana üç Michelin yıldızını elinde tutan Bocuse 20 Ocak 2018’de soğuk bir Lyon gününde veda etti hayata. Şef, ailesinden kalan dokuz odalı oteli renove edip ailenin adını düştüğü yerden çıkartıp Fransız mutfağını bir adım öteye taşımakla kalmadı, taze ürünlerin kullanımı ile daha fresh denebilecek bu yeni mutfağı dünyaya açtı; lakin tereyağından asla vazgeçmedi. 1965 yılından bu yana her yıl düzenlenen “Bocuse d’Or-Dünyanın En İyi Şefi Yarışması”nın da kurucusu olan Bocuse, siyah trüf mantarlı çorbasıyla nam salmış olmasının yanı sıra kadın aşçıları küçümseyen açıklamaları ile bolca söz ettirdi kendinden. Kadınların doğasında yatan duygusallığın bu meslek için uygun olmadığını belirttiği gibi, belki de bu sebepten horoz dövmesini de gururla sergilemekten hiç çekinmedi. Çıraklık dönemini tam altı yıl süreyle yanında çalıştığı Fernand Point ile geçiren Bocuse, Point’e içtiği şampanyalarda eşlik etmiş midir bilmek güç; ancak dünyadan hiçbir zaman göçmeyeceği bir gerçek. (Kendisi gibi birçok önemli aşçının yetişmesine öncülük etmiş olan Point öğretmenliği ve aşçılığının yanı sıra her sabah kahvaltıda içtiği şampanyalarla da anılırdı.) Bazen doğru bilinen yoldan sapılması gerektiğini ve asıl gerekenin herkesin gittiği yoldan uzaklaşmak için gösterilen cesaret olduğunu söyleyen şef olmadan, bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Bocuse d’Or için yeni bir devir başlıyor. 64

TRAVEL AND GOURMETS

ı ğ a r u d ı t l a v h a k i l t e z z e l n ı n ’ ı s a k a Y u l o d a nbul An

İsta

e m r u G Nelipide

Katkı maddesi içermeyen, doğal ve yöresel lezzetlerle harmanlanan kahvaltı sofralarına olan özlem büyük. Ancak her serpme kahvaltının da gerçek köy kahvaltısı olmadığını artık herkes biliyor. Günün koşturmacası içerisinde bu lezzeti en iyi nerede tadarım derseniz, Anadolu Yakası’nın en iddialı Yöresel (Ordu) köy kahvaltısı Nelipide Gurme’de, sizi bekliyor.

TRAVEL AND GOURMETS

Güne mutlu başlamanın yolu hiç kuşkusuz güzel bir kahvaltı yapmaktan geçiyor. Hafta içi genellikle keyifli bir kahvaltı yapmak çoğumuz için pek de mümkün olmazken, yoğun ve stresli bir haftayı unutturan en güzel şey yine mis gibi bir kahvaltı sofrası oluyor. Bu farkındalıkla Anadolu Yakası’nın göz bebeği Bağdat Caddesi’nde yer alan ve menüsüyle gurme lezzetler sunan Nelipide Gurme, bugünlerde hafta sonu kahvaltılarının gözde mekanı olarak dikkat çekiyor.

özel olarak getiriliyor. Usta eller tarafından yöreye özgü ürünlerle hazırlanan kahvaltı, misafirlerin vazgeçilmezleri arasında yer alırken Ordu yaylalarının esintisini yakından hissedeceğiniz mekanda; üç peynirden özel olarak yapılan peynir eritmesi, lezzet tutkunlarının beğenisine sunuluyor. Nelipide Gurme’de; kuru yufka böreği, tereyağlı kuzine köy ekmeği, lahana turşusu, fasulye turşusu, patates kavurma, patates-patlıcan-biber kızartması, çemen gibi lezzetler sadece başlangıçları oluşturuyor.

İSTANBULLULARIN YENI KEŞFI ORDU KÖY KAHVALTISI İstanbulluların Anadolu Yakasındaki kahvaltı durağı Nelipide Gurme’nin kahvaltı menüsünde yer alan tüm ürünler Nelipide’nin Ordu’daki BRC Belgeli fabrikasından

MEVSIMINE UYGUN ÜRÜNLERLE SERVIS EDILIYOR Çilek reçeli, kivi reçeli, tulum peyniri, köy peyniri, Ezine peyniri, kaşar peyniri, beyaz peynir, kaymak, burgu peynir, eski kaşar, siyah zeytin, yeşil zeytin, tereyağı, petek

bal, tazecik domates, salatalık, portakal, sahanda yumurta ve kakaolu fındık kreması ile sınırsız çay ise Nelipide Gurme serpme köy kahvaltısının dayanılmaz diğer lezzetleri arasında yer alıyor. TÜM GÜN KAHVALTI KEYFI NELIPIDE GURME’DE! Kahvaltının öğünler arasındaki yeri bambaşka ancak hafta sonu geç kalktım kahvaltıyı kaçırdım diye üzülmenize gerek yok. Çünkü Nelipide Gurme’de, sabah 8.30’da başlayan kahvaltı menüsü, gün boyunca devam ediyor. Hafta sonu için unutulmayacak bir kahvaltı deneyimi yaşamak istiyorsanız, kahvaltı sofrası göze hitap ettiği kadar lezzetiyle damaklarda da bir iz bırakmalı diye düşünenlerdenseniz, Nelipide Gurme’nin enfes kahvaltısını denemelisiniz.

TRAVEL AND GOURMETS

e l i l e r i m e Şebnem D LEZZETNOKTALARI

LES FOODIES

PARİS berrydewblog www.berrydewblog.com

Paris’in havası gibi mekanları da beni şaşırtmaya devam ediyor. Tam bahar geldi derken ufak bir kar sürprizi yaşadık ve soğukta evimize yakın bir yerlerde yiyelim dedik. İyi ki de hemen karşı sokağımızdaki restorana gitmişiz çünkü içinde inanılmaz lezzetler barındırıyormuş. Les Foodies Akdeniz Mutfağını Uzak Doğu esintileri ile birleştirip harikalar yaratan bir mekan. Le Cordon Bleu Paris’te tanışan okul arkadaşları hayallerini gerçekleştirip bu keyifli restoranı açmışlar. Mekan, sunum, kullanılan ilginç aromalar... her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. Ben ton tartarlı, ıstakoz ve deniz taraklı carpaccio ile sunulan bir spagetti yedim. Tek kelime ile muhteşemdi! Tatlı menüsüne bakıp bakıp uzun bir süre karar vermeyince üç tatlı birden sipariş ettik. Thai Baba Fransızların Baba au Rhum tatlısının Uzak Doğu dokunuşları ile hazırlanmış hali, Jardinmisu sunumu saksıda bir menekşe olarak gelen ve insanı kocaman gülümseten bir tatlı ve son olarak da frambuazlı tart. Tart çok masum bir şekilde gelse de içinde kocaman bir sürpriz barındırıyormuş. Kreması köri ile hazırlanan bu tatlı benim için tam bir ters köşe oldu. Farklı bir deneyim yaşamak isteyenler Les Foodies’i mutlaka not etsin.

TRAVEL AND GOURMETS

PIERRE HERME

Bana göre şimdiye kadar yediklerim içinde en başarılı makaronları yapan Pierre Herme’nin heyecanlı bir bekleyişin ardından cafesi açıldı. Geçtiğimiz aylarda görkemli bir şekilde kapılarını açan patisserie hem farklı konsepti hem de tatlı barı ile dikkat çekiyor. Daha önce hiç cafesi bulunmayan Pierre Herme patisseriesinin artık oturarak, sohbet ederek ve bol bol da o lezzetli tatlılarını yiyerek tadını çıkartabilirsiniz. Yeni cafe Şanzelize’de turistlerin en yoğun olduğu bölgelerden birinde açıldı. Patisserieye giderseniz mutlaka makaronlarından deneyin, neden en iyisi dediğimi hemen anlayacaksınız.

BIG LOVE

Big Mamma Restaurant’larının bünyesinde bulunan Big Love benim en keyif aldığım mekanlardan biri. Paris’teki en büyük sorun mekanlarda yer bulabilmek. Tüm cafe ve restoran alanları çok küçük olduğu için hep sıra beklemek gerekiyor. Big Love’da böyle bir sorunla hiç karşılaşmadım. Hem ortamı çok keyifli hem de yemekler çok lezzetli. Bir İtalyan restoranı olan Big Mamma’da pizzadan, makarnaya, lezzetli İtalyan peynirlerinden muhteşem tatlılara kadar her şey var. Ben içecek menülerini de çok seviyorum çünkü Antep fıstıklı sıcak çikolata, safranlı latte gibi çok farklı çeşitleri de burada bulabiliyorsunuz. Benim gibi renklere, desenlere bayılıyorsanız Big Love sizi çok mutlu edecek çünkü sunumlarda kullandıkları tabak ve bardaklar tam fotoğraflık. TRAVEL AND GOURMETS

e l i s i n a r a Ahmet K LEZZETNOKTALARI

yiyelimguzelleselim

İSTANBUL

MASABUKA GRILL

Thassos’un efsanesi İstanbul’da. Sevilen sokak lezzetleri arasında yer alan Masabuka için artık Yunanistan’ın Thassos adasına gitmek zorunda değiliz. Adanın imzası haline gelen mekan, Thassos lezzetlerinin birebir aynısının yer aldığı menüsü ve özel sosları ile benim gibi ızgara sevenlerin gönlünü Bebek’te fethedecek bundan böyle. Fiyat/performans konusundaki başarısı ile adından söz ettiren Masabuka’nın köftesi ve sosisini acilen denemeniz gerekiyor.

SEA SPICE RESTAURANT

Ataşehir’in yükselen yıldızı Watergarden’da her gün yepyeni konseptte mekanlar açılıyor ama Seaspice sanırım AVM’nin şu günlerde en çok konuşulan dükkanı. Mekanın şefi Melda Farimas önderliğinde hazırlanan menüde yer alan, “Izgara Cevizli Kalamar”, “Paella”, “Izgara Kalkan”, “Girit Mezesi” ve “Balık Pastırması” başlıca favorilerim. İlk başta bakıldığında burası akşam yemeklerinde tercih edilecek bir balıkçı gibi görünebilir ama bence gündüz keyfi yapmanın tadı daha başka Seaspice’da. 70

TRAVEL AND GOURMETS

NABU KARAKÖY

Karaköy’de otuz odalı butik bir otel ve nefis bir İtalyan esintisi! Şehrin ünlü grafiticisi Leo Lunatic’in adeta bir sanat eseri edasında özel olarak çizdiği, insanların önünde fotoğraf çektirmek için sıraya girdiği “Eat More Art” grafitisi ile bölgedeki varlığını hemen fark ettiren Nabu Italian Gastropub, Karaköy’ün dar sokaklarından kurtulup rahatlıkla nefes alacağınız oldukça ferah bir alan olarak tasarlanmış. Gastro pub anlayışı ile yemek deneyimini en üst seviyede yaşatan, fine dining lezzetleri konforlu ve eğlenceli bir ortamda sunan, pub tarafıyla da keyifli partilere ev sahipliği yapan Nabu Italian Gastropub’ın mutfağındaki İtalyan, hünerleri kadar güler yüzüyle de kalpleri fetheden şef Matteo Bertulett kahvaltıdan akşam yemeğine uzanan oldukça seçenekli İtalyan lezzetleri hazırlıyor. Oldukça zengin bir şarap mahzeni de bulunan Nabu Italian Gastropub’ta yemek servisi 08:00’da başlıyor, 22:00’a kadar devam ediyor.

TRAVEL AND GOURMETS

endermutfakta

KURUKÖPRÜ OCAKBAŞI

e l i e r i Ş r Ende LEZZETNOKTALARI

ADANA

Lahmacuna sarılmış bir Adana kebap deneyimi veya çok lezzetli bir fırın tandır keyfini yaşamak isterseniz Kuruköprü Ocakbaşı tam da size göre! Adres: Tepebağ Mahallesi Bebekli Kilise Karşısı / Adana

TRAVEL AND GOURMETS

ÇİÇEKKÖY KAHVALTI

Adana’da havanın en güzel olduğu, portakal çiçeklerinin açmış olup tüm sokakların nefis çiçek kokularıyla kaplandığı bu günlerde bir Adanalıyı evde zor tutarsınız. Çiçekköy muhteşem bir doğada ağaçların arasında kahvaltı yapmak için ideal bir mekan. Adres: Karaisalı Yolu Adana

TRAVEL AND GOURMETS

ÇILEĞIN AĞIZ SULANDIRAN

MUHTEŞEM HALI

TRAVEL AND GOURMETS

Çilek meyvelerin içerisinde belki de en güzeli ve romantiği olabilir. Sizlere bu ay galerimiz için; salatasından tostuna, dondurmasından kekine kadar her şekle giren ve mutluluk saçan lezzetiyle 10 muhteşem çilekli tat hazırladık...

TRAVEL AND GOURMETS

FIRINSIZ

ÇİLEKLİ CHEESECAKE Pişirmeye gerek kalmadan dünyanın en lezzetli cheesecake’ini yapabilirsiniz.

TRAVEL AND GOURMETS

ÇİLEKLİ KALIP TURTA Turtanızı çiçeklerle süsleyerek baharı karşılayın!

TRAVEL AND GOURMETS

ÇILEKLI KURABIYE BARLARI

Minik atıştırmalığınız; ister evde, ister dışarıda, ister ofiste.

TRAVEL AND GOURMETS

ÇİLEKLİ & YOĞURTLU

STICK

Yazın en güzel tatlısı dondurmadır kuşkusuz. Sağlıklı ve kolay bu tarifle yaz sıcağına karşı gardınızı alın!

TRAVEL AND GOURMETS

ÇILEKLI SALATALIK

Ferahlatıcı, hafif ve sağlıklı bir salata mı aradınız? İşte size çilek ve salatalığın uyumuylamuhteşem bir kombinasyon!

TRAVEL AND GOURMETS

ÇILEKLI KEBAP Kebap severler, hiç çilek ve kekten yapılmış bir kebabı denediniz mi? Çilekle yakışacak dilediğiniz malzemeyi kullanarak siz de kolayca yapabilirsiniz.

TRAVEL AND GOURMETS

ÇİLEKLİ TOST

“Tostun çileklisi mi olur?” demeyin. Peynir, nane , füme etli ya da sebzeli... Her türlüsü parmak yalatan cinsten!

TRAVEL AND GOURMETS

ÇILEKLI DONDURULMUŞ YOĞURT

Yoğurtla donduracağınız çileğin bu hali, ferah bir yaz esintisi gibi gelecek...

TRAVEL AND GOURMETS

ÇİLEKLİ HUMUS

Klasik humustan farklı ama kullanım alanı aynı; ekmek, tost ya da pidenin üzerine lezzetli bir dokunuş...

TRAVEL AND GOURMETS

ÇILEKLI MADLEN

Pembe renkli çikolatalarınızla baştan çıkaran ikramlara imza atın.

TRAVEL AND GOURMETS