İÇİNDEKİLER
iÇiNDEKiLER
ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ TOPLULUKLARI BİRLİĞİ & GENÇ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLERİ DERNEĞİ Yiğit Çörtü Yönetim Kurulu Başkanı GENEL YAYIN YÖNETMENİ Can Sulu Eğitimden Sorumlu Başkan Yardımcısı YAYIN KURULU Ayberk Sorgun Banu Tuncer Doruk Acar Ece Acaroğlu Eliz Cafer Gürol Almacıoğlu Hüseyin Ünal Işık Aycan Yunusoğlu Seda Bora Tuğçe Erdoğan Yiğit Füsti
2
Başkan Yazısı 3 Editör Yazısı 4 Genel Kurul Kritiği 5-7 Sanal Gerçekçilik 8-13 Kurum içi Girişimcilik 14 Girişimci EM’ler 15-16 MT Programları 17-24 Yapay Zeka 25-27 Kurumsal İnovasyon 28-30 VAY Size Ne Katar? 31 Hangi Yönetici Tipisin? 32-37
Yıl: 6 Sayı: 13 MAYIS 2015 İÇERİK VE GÖRSELLER KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ. HER HAKKI GENÇ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLERİ DERNEĞİ TÜZEL KİŞİLİĞİNDE ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ TOPLULUKLARI BİRLİĞİNE AİTTİR.
Bir kez daha ve bu kanaldan son kez Merhaba,
BASKAN YAZISI
Endüstri Mühendisliği Toplulukları Birliği’nin 10. yılında sizinle bu şekilde iletişim kurmak mutluluk verici. 12. sayıda EMT’nin geçmiş 10 yılında ulaştığı üniversitelerden, kişilerden ve EMT’nin gelişiminden bahsettikten sonra bu yazıda EMT’nin yarını hakkındaki ortak vizyonu kendi düşüncelerimle birleştirerek aktarmaya çalışacağım. Değişim sürecini anlatmaya gelişim adımlarıyla başlayalım. EMT’nin marka değerini oluşturan projelerin gelişimi kaçınılmaz olduğu gibi, bu gelişim sürdürülebilir ve maksimum hızda olmalı. Seminer projesinde başlayan değişim hiç şüphesiz birkaç yıl içinde şekillenecek ve seçkin küçük katılımcı kitlesinin kişisel gelişimlerinde şu anda olduğundan çok daha büyük bir basamak haline gelecektir. EMT kurulduğundan beri her yıl Türkiye’nin en iyi endüstri mühendislerini belirleyen Vaka Analizi Yarışması ise var olan prestiji ile birlikte daha geniş kitlelerin rekabetine sahne olacak ve endüstri mühendisliği mezunlarının kendilerine pozisyon bulmaya çalıştığı; şirketlerin ise doğrudan işe alım yaptığı bir etkinlik haline şüphesiz gelecektir. Lise öğrencilerinin tamamı da, çoğumuzun seçerken hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadığı Endüstri Mühendisliği bölümünü diğer bölümlerden daha iyi bilecek, zaman içerisinde ise şu anda okumakta olduğunuz dergiEMT’yi çok yakınınızdaki noktalarda bulabileceksiniz.
Tahmin etmesi en zor kısım ise EMT’nin çıkaracağı yeni oluşumlar. EMT’nin uzun sayılabilecek üyelik sürecini tamamlayan okul sayısındaki artış, yıl boyunca haftada bir veya iki haftada bir gerçekleşecek EMT etkinlikleri, aylık çıkarılacak dergiler veya yukarıda bahsettiklerim gelecek 10 yıl içerisinde gerçekleşmesinden ziyade gerçekleşmemesi bizi şaşırtacak hedefler. Proje bazlı ve organizasyonel başarının temelini oluşturduğu bu hedeflerin yanında bir de EMT’nin varoluş vizyonu var. Birliğin vizyonu, Türkiye ve KKTC’deki tüm Endüstri Mühendisliği öğrencilerinin öğrenim hayatları boyunca yararlanabilecekleri akademik, teknik, sosyal ve kişisel yetkinliklerinin geliştirilmesinde katkı ve iletişim olanağı sağlayan en etkin kurum olmaktır. Hiç şüphesiz bu hedeflere ulaşmak için daha gidilecek çok yol var. Fakat bir yandan da, böyle bir vizyonla yola çıkan bu oluşumun hızlı bir şekilde bu hedeflere ulaşması sürpriz olmaz. İlerleyen yıllarda EMT’nin bugüne kadar olduğu gibi adım adım bu hedeflere yürüdüğünü hep birlikte göreceğiz ve geçtiğimiz on yılda EMT’ye değer katan insanların sayısının katlanarak arttığı daha nice on yıla umarım hep birlikte şahit olacağız. Bu köşedeki son yazım olsa da, yukarıdaki hedeflere çok yaklaşılıp bugünler uzak geldiğinde bu günleri hatırlatmak amacıyla yıllar sonra size tekrar yazabilmek dileğiyle… YİĞİT ÇÖRTÜ Endüstri Mühendisliği Toplulukları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
3
EDiTÖR YAZISI
Sevgili dergiEMT okuyucuları, Her şeyden önce, bu derginin yapımında emeği geçen Bilgi Yönetim Komitesi üyelerine teşekkür etmekle başlamam lazım sanırım. Güzel bir ekip çalışmasının sonunda dergiEMT maratotunu bitirdiğimiz için mutluyuz, gururluyuz. Bildiğiniz gibi Endüstri Mühendisliği Toplulukları Birliği’nin yayın organı olan dergiEMT, dergi fikri hayata geçtiğinden beri sürekli gelişti, yenilendi. 13. sayımızın da kapak konusu girişimcilik olacak. Bunun yanı sıra EMT organizasyonlarından haberleri ve üyelerimizin yazılarını yine bu sayıda bulabileceksiniz. Aradan geçen yıllarda da EMT’nin resmi yayın organı olma niteliğini hiçbir zaman yitirmedi, içeriğini de geliştirerek günümüze kadar ulaştı. Bundan sonra da, bayrağı bizlerden devralacak olan EMT üyelerinin görevlerini en iyi biçimde yerine getireceğinden şüphem yok. Bildiğiniz gibi önümüzde bir genel kurulumuz daha var. Her ne kadar dergiEMT bu yıl için son sayısını çıkarıyor olsa da, EMT bünyesinde bir 10. yıl sayısı için çalışmalarımız başlayacak. Bilgi Yönetim Komitesi olarak EMT’nin 10. Yılına yaraşır bir “10. Yıl Özel sayısı” ile Boğaziçi Genel Kurulu’nda siz değerli okuyucularımız ile görüşmek üzere.
4
Can Sulu Eğitimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Bilgi Yönetim Komitesi Lideri
GENEL KURUL KRİTİĞİ Güzel bir Genel Kurulu daha geride bıraktık. Bizlere arta kalan ise biriktirdiğimiz onca güzel ve eğlenceli anı ve yine yeni arkadaşlıklar oldu. Anladım ki EMT büyük bir aile, sıcaklığını araya giren üç aya rağmen kaybetmeyen dostluklar, her defasında bir araya gelişimizde anlattığımız eski genel kurul hikayeleri EMT ruhunun ayrılmaz parçaları. 4 Şubat Çarşamba günü konaklayacağımız otele gelirken çok heyecanlıydı herkes. Ne de olsa onca zamanın özlemi vardı.
GENEL KURUL KRiTiGi Ev sahibimiz Orta Doğu Teknik Üniversitesi bize güzel bir karşılama komitesi eşliğinde merhaba dedi. Otelde ilk gün bir temsilci toplantısı yapıldı, EMT’nin geleceği ile ilgili kararlar alındı. Dışarıda ise toplantıya katılmayanlarımız özlemlerini giderdiler. EMT organizasyonunun hiç bir gününün etkinliksiz geçtiği görülmüş mü? Biz de geleneği bozmayarak, bowling oynamaya gittik. Kıyasıya bir rekabetin ardından dereceye giren takımlar ödüllerini aldı.(Seminer Projesi lideri Merve Demirhan’a transfer teklifi gelmiş) Perşembe sabahı, genel kurulumuzun açılışını yapma zamanı gelmişti.
5
GENEL KURUL KRiTiGi 6
Açılış oturumundan sonar, MAN firmasının sunumunu ilgiyle dinledik, gerçekten birçoğumuzun ilgisini çeken bir sunum oldu. Buna bir de MAN’ın endüstri mühendislerini işe almaktaki meyili göz önüne alınırsa çok yararlı bir sunum olduğunu söyleyebilirim. Sonrasında ise sıra komitelere dağılmaya gelmişti. Komitelerde ilk günün heyecanıyla geçen genel kurulun kritiğini yaptıktan sonar gündemlerimize geçtik. İnanın nasıl geçtiğini anlayamadık. Aramıza yeni katılanlarla tanıştık, kaynaştık ve nihayetinde EMT için birlikte yapılacak beyin fırtınaları için hazırdık. Hızlı geçen bir ilk günün ardından, ODTÜ Endüstri Bölümü’nün hemen yanıbaşındaki Çatı’da akşamki kareoke etkinliği için enerji topladık. Tunus Caddesindeki Retrox kareoke gecemize ev sahipliği yaptı, EMTliler içlerindeki Sılaları, Tarkanları gösterme fırsatı buldu. Sonra ise otelimize yol aldık. Cuma sabahı sabah yapılan oturumun ardından British American Tobacco sunumunu dinledik. BAT ekibinin güzel sunumları sonrası hediyelerini takdim ettik. EMT olarak BAT’yi sorularımızla terlettik, fakat BAT ekibi her sorumuza cevap vermeye çalıştı ve interaktif bir sunum oldu. Öğle arasından sonra tekrar komitelerimize döndük.
Heyecanlıydık çünkü akşam bir genel kurul fenomeni olan fasıl etkinliği vardı. Bu motivasyonla komitelerimizde akşam vaktine kadar kafa patlattık, takım çalışması yaptık, yeni fikirleri hep birlikte tartıştık. Günün sonunda ise eğlence ihtiyacı herkesin gözünden okunuyordu. GK katılımcılarını ateşleyecek etkinlik olan fasıl, Rakkas Meyhane’de idi. Otele gidildi, herkes şık kıyafetlerine büründü ve artık eğlenceye hazırdık. EMT’nin 10. Yılının heyecanıyla bu sefer pastamızı 10. Yıl için kestik. Fakat EMT’de yazısız bir kural daha varsa bu da fasıldan sonra asla hemen otele gidilmeyeceğidir. Bunun için ise ev sahibimiz Suite 34 adlı mekana götürdü. Gün boyu yapılan çalışmaların karşılığını gece eğlenceli bir şekilde tamamlayarak aldık. Sonraki gün ise Ankara’daki genel kurullarda katılımcıların en sevdiği etkinliklerden birisi olan Ata’yı ziyaret vakti gelmişti. Türkiye’nin genç endüstri mühendisleri olarak Anıtkabir’i ziyaret ettik. Öğleden sonra ise hala yapılacak işler, tamamlanacak projeler ve dergi- ler vardı. Kalan 3 oturum sonunda yapılacak işleri bitirmenin verdiği huzurla Devrim Stadyumuna gittik. Kısa bir fotoğraf arasından sonra Odtü Çarşı’da yemeklerimizi afiyetle yedik.
Ardından hazırlanıp, Ankara’nın gözde eğlence mekanlarından olan Retro’da kurtlarımızı döktük. Anladım ki birlikte çalışılan üç gün, biz EMT üyelerini sandığımızdan daha fazla birbirimize bağlıyor. Bir yandan bir sonraki gün ayrılacak olmanın verdiği hüzün, diğer taraftan EMT’ye değer katacak işlerin bir parçası olmaktan duyulan gurur ve yeni arkadaşlıkların mutluluğunun yarattığı duygu karmaşası tarif edilemez. EMT’nin çok sıcak bir ortam olmasının bir sebebi de 5 günlük bir süre zarfında size yaşattığı bu duygular. Aklımızda sonraki günün kapanış oturumu ve N sunumu, güzel bir uyku uyuduk. EMT’de yine artık yazısız bir kural haline gelmiş uygulama da kapanış sunumlarını komite liderlerinin değil, üye okul delegelerinin yapmasıdır.
GENEL KURUL KRiTiGi Kapanış oturumunda genel kurulu özetleyen kapanış sunumlarını ve ev sahibimiz ODTÜ’nün bütçe sunumunu dinledik. Kendilerine bu güzel ev sahipliği için teşekkür ettik. Yönetim Kurulu ODTÜ’ye anlamlı bir hediye olarak ODTÜ Ormanı’na ağaç bağışladı. Temsilciler de ODTÜ temsilcisi Alper Bardak’a genel kurul boyunca gösterdiği özen için teşekkürlerini zarif bir hediye ile ifade ettiler. N sunumu ile de en rezil ve komik hallerimiz bütün GK’ya ifşa oldu, ve artık ayrılma vaktiydi. Haziran’da Boğaziçi’nde, bazılarımız VAY Finali’nde tekrar görüşmek üzere sözleştik. Tekrar görüşene kadar kendinize iyi bakın, Haziran’da Boğaziçi’nde görüşmek üzere!
7
SANAL GERÇEKÇiLiK
SANALDAN GERÇEK Mİ OLURMUŞ?
8
Teknolojinin hızıyla yarışamadığımız bugünlerde ne zaman “Yok artık!” desek bir sonraki güne yepyeni bir teknolojiyle uyanıyoruz. Bu sınırsız ilerlemenin “sanal gerçeklik” kolunda ilk adımı Morton Heiling’in 1957’de tamamlamasına rağmen 1962’de ancak patentini alabildiği “Sensorama’nın” icadıyla başladı. Heiling, filmleri seyircinin aromatik koku, vücut sarsma mekanizması, stereo ses kalitesi ve geniş açılı görüntü ile seyretmesini istemişti fakat finansal destek yetersizliğinden sensoramayı hayata geçiremedi.
Bir diğer gelişme ise 1968 yılında başa takılan ilk sanal gerçeklik setinin Amerikalı bilgisayar mühendisi Ivan Sutherland ve öğrencisi Bob Sproull’un ortak çalışmasıyla gerçekleşti. Günümüzle karşılaştırıldığında her ne kadar göz kamaştırıcı olmasa da ve ağırlığından dolayı tavandan sarkıtılmak zorunda kalınsa da sanal gerçekliğin mihenk taşlarından biri oldu .1987 itibariyle “Sanal Gerçeklik” ifadesi klasik müzik yazarı, bilgisayar uzmanı ve VPL Research firmasının kurucularından, Jaron Lanier tarafından bulunarak kullanılmaya başlandı.
Ne şimdi bu? Sanal Gerçeklik (Virtual Reality) günlük hayatta yaşadığımız bir durumu teknoloji yardımıyla üç boyutlu olarak ya da etkileşime girebilinecek şekilde yaratmaktır. Kullanıcı yaratılan bu ortama
girdiği anda gerçeklik ile bağlantısı kaybeder ve tamamen sanal gerçekliğin yaratıldığı ortamda olma hissini yaşar, fakat sanal geçeklik ortamları, katılımcı üzerinde yarattığı gerçeklik hissiyatı yoğunluğuna (seviyesine) göre farklılıklar gösterir;
SANAL GERÇEKÇiLiK Kısmi Katılımlı Ortamlar: Bir takım fiziksel unsur ve sanal imgelerin bir arada kullanılmasını gerektiren bu ortam, katılımcıya, gerçek dünya ile ilişkisini bütünüyle koparmadan bir gerçeklik hissiyatı yaşatır. Bu ortama uçuş simülatörlerini örnek gösterebiliriz. Uçuş simülatörlerinde, geniş bir ekrandan yansıtılan sanal imgeler ve pilot kabini gibi fiziksel unsurlar bulunur. Katılımcı, bu ortamda herhangi bir sanal gerçeklik cihazı (kasklı ekran ya da eldiven vb.) kullanmaya ihtiyaç duymaz.
9
ses/müzik yayını yapan hoparlörler ve algılayıcılardan oluşur. Kasklı ekran (Head-Mounted Display/HMD) ve dermal-dokunsal algı cihazı (joystick, eldiven vb…) gibi çevre birimleri, katılımcının bu ortam ile bütünüyle etkileşime girmesine yardımcı olur.
SANAL GERÇEKÇiLiK
CAVE – Tam Katılımlı Ortamlar: CAVE (Computer Assisted Virtual Environment / Bilgisayar Destekli Sanal Ortam) için kullanılan bir kısaltmadır. Bu ortamda, katılımcının tüm duyularına hitap eder. Farklı amaçlar için değişik kurulumlara rastlansa bile tipik bir Cave sistemi; duvar ve zemin projeksiyonu, farklı açılardan
Ortak (Çoklu) Katılımlı Ortamlar: İsminden de anlaşılacağı gibi bu ortamlar, bir çok katılımcının birbirleriyle etkileşime girmesine olanak sağlayan geniş sanal evrenlerdir. Bu ortam eğitim, mimarlık, tıp, sanat, mühendislik gibi farklı disiplinlere ait insanların fikir alışverişinde bulunmalarına olanak sağlıyor.
10
Bu kavramlar bizler için yeni olabilir ama sanal gerçeklik birçok sektörde yerini almış görünüyor. Mesela,
planları içinde gezilebiliyormuş. Markalı konut projelerini 3 boyutlu modelleyerek, Google Earth tabanlı sistemi üzerinde sergileyen 3DKonut.com, yeni uygulaması ile kat planlarının içinde gezebilmeyi mümkün hale getirmiş. Site projeden daire almak isteyenlere beğendikleri tipte konutun kat planını görmelerine, evin odaları içinde gezinmelerine, daireleri bittiğinde içinin nasıl görüneceğine, proje henüz maket aşamasındayken görme şansı sağlıyor.
SANAL GERÇEKÇiLiK
Sanal gerçeklik gözlükleriyle filmin içinde olmak mümkün! İki farklı lensin doğru açıyla birleşti rilmesiyle sanal gerçekliğe görsel anlamda biletimiz hazır. Bu gözlükler için hazırlanan oyun ve film gibi içerikler özel video, gözlüğe ait lens, hareket sensörü ve işlemciyle birleşince kullanıcıların kendilerini sanal dünyanın içinde bulması sağlanıyor. Örneğin başını çevirdiği yöne göre gözlükteki video veya oyun da o yöne doğru hareket ediyor. Emlak sektöründe de 3D sanal gerçeklik sayesinde, projelerin kat
11
SANAL GERÇEKÇiLiK 12
VR’nin kendi dünyası diyebileceğimiz Second Life , Linden Research firması tarafından 2003 yılında hizmete sokulmuş internet tabanlı sanal dünya. Oyunda kişi kendine istediği gibi bir karakter yaratıyor ve oyuna başlıyor. Online olarak oynanabilen bu oyun “Prime Time” olarak adlandırılan zaman diliminde 65.000 çevrimiçi oyuncu kişi sayısına ulaştığı tahmin ediliyor. Kişi tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi oyun içerisinde de arkadaşlar edinebiliyor ve online chat sayesinde karakterine sosyal bir ortam sağlayabiliyormuş.
Aynı zamanda gayrimenkul almaktan, güzellik yarışmasına katılmaya, tasarım yapmaya, üniversite eğitimine kadar her türlü kurgu Second Life ortamında gerçekleştirilmiş. Oyunun bir diğer avantajı ise sahip olduğunuz avatar sayesinde sanal dünyada kazandığınız paraları gerçeğe dönüştürebiliyor olmanız. Kendi içinde kendi ekonomisini yaratan Second Life’da para birimi olarak Linden Doları (L$) kullanılıyor. Second Life’ın bu özelliğinden yararlanıp sadece para kazanmak için bile buraya katılanlar bile varmış.
Oyun o kadar popüler oluyor ki, haklarını başka bir şirkete 1.8 milyon dolara satıyor. 2018 yılında ise 5.2 milyar dolara ulaşması beklenen Sanal Gerçeklik pazarında Second Life ekonomisinde haftada 500 bin dolar para dönüyormuş bile. Vestel, IBM, Adidas, MercedesBenz, BMW, Nike, Sony Ericcson, Toyota, Dell gibi büyük markların reklam, ürün tanıtımı, erişebilirlik, fizibilite çalışması yaptığı, müşteri görüşlerinin alındığı bu oyunda teknoloji sayesinde sanal ve gerçek hayatın ne kadar kaynaştığını görebiliyoruz. Virtual Reality’nin günlük hayatımıza çok da uzak olmadığı ve farklı deneyimler sunacağı ortada. Herkesin bu deneyimi en kısa zamanda tadabilmesi dileklerimle.
SANAL GERÇEKÇiLiK
Şöyle ki : Second Life’daki adı Anshe Chung olan, emlakçı Çinli, bu dünyada insanlara ev satarak tam 250 bin Amerikan dolar kazanmış. Hatta işi o kadar büyütmüş ki, artık Second Life’taki talebi karşılamak için Çin’de 10 kişilik bir ekip kurmuş. Bir diğer örnek olarak gerçek hayatta bir fabrika işçisi olan Chris Mead da, karısı üçüncü çocuğunu doğurduktan sonra evde oturmayı seçiyor ve Second Life’a katılıyor. Second Life’taki çiftlerin birbirlerine sarılarak dans etmesini sağlayan bir animasyon geliştiriyor ve bunun tanesini, 1 dolardan isteyen oyunculara satmaya başlıyor. Şimdi aylık kazancı 1900 dolar. Başka bir oyunun içinde oyun örneği olarak, gerçek hayatta bir bilgisayar programcısı olan Nathan Keir ise Second Life’ın içinde oynanabilen Tetris benzeri Tringo adlı bir oyun icat ediyor.
Eliz Cafer İstanbul Teknik Üniversitesi
13
KURUM İÇİ GİRİŞİMCİLİK
KURUM iÇi GiRiSiMCiLiK
‘Şirketlerin hayat süreleri kısalıyor ve kurtuluş inovasyonda. İnovasyon sadece fikir üretmek değil, kurum içinde girişimlere, girişimcilere ihtiyaç var.’ İhsan Elgin
14
Hâlihazırda bir sektörde iş yapmakta olan bir şirketin çalışanlarının girişimci fikir ve özellikleri olması halinde bu fikirlerin şirket içerisinde desteklenmesi ve projelendirilmesi esasına dayanır. Örneğin IBM, PC’nin geliştirilmesi görevini şirket çalışanı Philiph Estridge’ye vermişti. Estridge çalıştığı grubu ile birlikte PC geliştirme işinde şirketteki birçok geleneği yıktı. PC gelişimini hızlandırmak için IBM içerisindeki bölümlere bağlı kalmadan dış tedarikçilere yöneldi. IBM satış organizasyonunu kullanmak yerine, PC’yi doğrudan perakendeciler yoluyla pazarladı.
Aynı zamanda çalışanlara şirketten bağımsız bir deneyim kazanır. Daha açık bir şekilde çalışan şirket değiştirmek istediğinde referans mektubu dışında sunabileceği başarılara sahip oluyor. Şirketler açısından ise kurum içi girişimcilik kurumsal kireçlenme diye tanımlanan hantallaşmayı önler. Şirketler sürekli değişen piyasa koşullarına cevap verebilecek, rakiplerine karşı koyabilecek yapıya sahip olurlar. Tüm bunlara ek olarak çalışanları girişimciler gibi düşünmeleri doğrultusunda cesaretlendirmek yüksek gelir elde etmenin yanında yeni ürünler tasarlamanın rotası olarak gösterilebilir.
Kurum içi girişimciliğin hem çalışanlar hem şirketler için büyük avantajları vardır. Öncelikle şirket bünyesinde çalışan girişimciler, risk almanın yanı sıra vizyon ve yaratıcılıklarını kullanarak şirkete katkıda bulunurlar. Ayrıca çalışanlar için en büyük faydası özgürlük. Çalışanlara bir sisteme bağlı kalmadan kendini ve fikirlerini ifade etme, özgün değerler yaratma fırsatı sağlıyor.
Kurum içi girişimci olmak için yaratıcı olmak şart fakat yeterli değil. Fikirler modelleme ve iş planlarına dönüştürme konusunda da uygun olmalı. Aynı zamanda iyi bir kurum içi girişimci takım arkadaşları ile iyi ilişkiler kurma, girişimi destekleyecek koalisyonlar oluşturabilme, girişime liderlik edebilme, tepe yönetime projenin yararlarını net bir şekilde aktarabilme gibi becerilere sahip olmalı. Ece Acaroğlu Yeditepe Üniversitesi
GİRİŞİMÇİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLERİ Girişimci Endüstri mühendislerini tanıtmadan önce, girişimcinin tanımı ve özellikleri hakkında bilgileri paylaşmak istiyorum. Girişimci; ticaret, sanayi gibi alanlarda sermaye koyarak bir işi yapmaya girişen, kar amacıyla riski üzerine alan kişidir.
Üretim, genellikle “Doğal Kaynaklar + Sermaye + Emek + Girişimci = Mal veya Hizmet üretimi” formülüyle tanımlanır. Bu formülden de anlaşılacağı üzere, mal veya hizmet üretebilmek için gerekli olan dört unsurdan biri girişimcidir. Sermaye sahibi olmak, risk alabilmek, cesaretli olmak, yenilikçi ve yaratıcı olmak , mal ve hizmet üretim süreçleri hakkında bilgi ve tecrübe sahibi olmak,
Her meslekten kişiler girişimci olabilir. Fakat, Endüstri mühendisliği, mal ve hizmet üretiminin tüm süreçleri (üretim, planlama, satınalma, depolama, stok yönetimi, maliyet yönetimi, lojistik, kalite, proje yönetimi, optimizasyon, verimlilik vb) hakkında eğitim aldıkları için girişimciler için bir avantaj olmaktadır. Endüstri mühendisliği diğer mühendislikler gibi yalın disiplinden öte disiplinlerarası bir mühendislik dalıdır. Endüstri mühendisliği diğer mühendislik dallarından farklı bir yapıya ve düşünce sistemine sahiptir. En önemli fark endüstri mühendisliğinin parçayı değil bütünü göz önüne alarak çalışması, sistemin bütünüyle ilgilenmesidir. İkinci önemli fark ise her türlü uygulamada insan faktörünü dikkate almasıdır. Bu sebeplerden dolayı temel doğa bilimleriyle olan ilişkisinin yanında sosyal bilimlerle de iç içedir.
GiRiSiMCi EM’LER
Girişimci mal ve hizmet üretebilmek için bütün üretim öğelerini en iyi koşullarda bir araya getirir. Kâr amacı güderek riski üzerine alır. Kâr amacı gütmekle beraber zararı da kabullenir.
bir girişimcinin sahip olması gereken temel özelliklerinden bazılarıdır.
15
Ülkemizde girişimci Endüstri mühendisleri arasında en tanınmışlardan biri Turkcell eski CEO’su Süreyya Ciliv’dir. Süreyya Civil’in kısa özgeçmişi aşağıda verilmiştir.
GiRiSiMCi EM’LER
Süreyya Ciliv (d. 1958, Zonguldak), Turkcell’in eski CEO’su. Ortaokulu Kadıköy Anadolu Lisesi’nde okuduktan sonra lise eğitimini Ankara Fen Lisesi’nde tamamladı. Bu liseden 1976’da mezun olduktan sonra 1977’de eğitimini sürdürmek için ODTÜ’yü terk ederek ABD’ye gitti. University Of Michigan’da, endüstri mühendisliği ile birlikte bilgisayar mühendisliği eğitimi aldı. 3.5 yılda, University of Michigan’dan iki diploma ile mezun oldu. 1981 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra, Harvard Business School’da iki yıl iş idaresi yüksek lisansı aldı. 4,5 sene Metagraphics’de çalıştı. Buradan ayrıldıktan 8 ay sonra, Metagraphics’in en büyük ortağı oldu. 1987 yılında ABD’li bir arkadaşı ile Novasoft’u kurdu. Daha sonra IBM’in de ortak olduğu firma, Gartner Group tarafından “en vizyonel şirket” seçildi. 1997 yılında Türkiye’ye dönerek Microsoft Türkiye’nin genel müdürlüğünü üstlendi. Bu görevi 3 yıl yürüttükten sonra şirketin ABD’deki merkezine transfer oldu. 2000 yılından sonra ABD’de Microsoft Global Satış, Pazarlama ve Hizmet Grubu’nda çeşitli yöneticilik pozisyonlarında bulundu. En son Microsoft Global Saha Hazırlık Stratejileri ve Sistemleri’nde Genel Müdür olarak görev yaptı. Evli ve iki çocuk babasıdır. 9 Ocak 2007 tarihinden beri sürdürdüğü Turkcell’in Genel Müdürlüğü görevinden 31 Ocak 2015 günü istifa ederek ayrılmıştır. Tuğçe Erdoğan Yeditepe Üniversitesi
16
GELECEKTEKİ YÖNETİCİNİZİ BULUN! yapma amaçlı her sene belirli kontenjanlarda MT programı açmaktadır. Çoğunlukla şirketler -mezun olmaya bir adım daha yakın olan- 3. ve 4. Sınıf öğrencilerini bu programa dahil etmektedirler. MT adayları, mülakat aşamasına geçmeden önce birçok teste tabi tutarlar. Bu testler kişilik envanterleri, İngilizce testleri ve grup çalışmalarını içermektedir. Genel olarak prestijli üniversitelerden mezun, İngilizce bilen, dışa dönük, grup çalışmasına yatkın, iletişim becerileri gelişmiş kişileri tercih etmektedirler. MT programları, geleceğin yöneticilerini kendi içinde yetiştirmeye, transferleri şirket içinden yapmaya olanak sağlıyor. Bu programlar, tek bir şirkette deneyim sahibi olmanın avantajlarını kazandırarak şirketin yapısını tanıyan yöneticilere sahip olma fırsatı yaratıyor. Ayrıca şirketin geleceğine yön verebilecek kapasitedeki kişilerin bağlılığını ve kurum sadakatini artırıyor.
MT PROGRAMLARI
Üniversite hayatı boyunca ‘’fark yaratmak’’ için elinize birçok fırsat geçer. Fakat bu fırsatların çoğu mezun olduğunuzda sizi istediğiniz mesleğe veya sektöre taşıyamayabilir. Bunun yanı sıra büyük şirketler de alacakları çalışan veya mühendislerin bünyelerine uygun ve hazır olduğuna ikna olmadan işe almayı tercih etmezler. Firmalar geleceğe yatırım yapma yolu olarak potansiyel adayları hazırlamak adına şirket içi eğitimler sağlamayı öngörmüşlerdir. Bu sayede çalışma hayatına ve bunun getirdiği sıkı tempoya ayak uydurmalarını sağlama fırsatı bulmuşlardır. Yani bireyleri öğrencilik yıllarından itibaren yahut mezun olduktan kısa bir süre sonra çalışma alanları doğrultusunda yetiştirmek için çeşitli programlar düzenlemektedirler. Genel olarak bu programlar “MT (Management Trainee)” Türkçe adıyla “Yönetici Adayı” şeklinde adlandırılmıştır. Alanında söz sahibi holdinglere göre ise “TP (Talent Pool)” Türkçe adıyla “Yetenek Havuzu” ismi ile hitap edilmektedir. Günümüzde birçok şirket geleceğine yatırım
17
MT PROGRAMLARI
• • • • • • • • • •
MT programı yapan bazı şirketler; Deloitte - noticeD Kariyer Gelişim Programı Geleceğin Liderleri Programı - Unilever Finansbank - Finans 101 Teb - Akıl Fikir Kampüsü Akbank - Düşünce Kulübü ING BANK -Practica Kamp ING Bank – Turungers Vodafone - Discover Genç Yetenek Programı PepsiCo - PepsiCo Go Staj Programı Philip Morris Sabancı - Sales and Marketing Trainee
Bir kaç detaylıca anlatılmış MT programı yapan şirketler:
•
Türk Telekom - STARTT
STARTT ile Türk Telekom Grubu ailesine katılmak isteyen gençlere, “Telekomünikasyonu öğrenmeye doğru yerden başla!” diyerek, sınırsız kariyer fırsatları sunuyoruz.
18
Dünyanın en büyük entegre operatörlerinden biri olarak, Türk Telekom Grubu STARTT Genç Yetenek Programı’nı, kariyerinde başarı hikayeleri yazacak gençlerle buluşturuyoruz.
STARTT Programımız ile genç yeteneklerin kişisel gelişimlerine yatırım yaparken, onların Türk Telekom Grubu ayrıcalığı ile iş hayatını deneyimlemelerini sağlıyoruz.
Üniversiteden yeni mezun olacaksan ve iş hayatına adım atmak için hazırlık yapıyorsan ya da hala öğrenci olup 3. veya 4. sınıf, yüksek lisans öğrencisiysen STARTT’a hemen başvur.
Oryantasyon programının ardından saha ziyaretleri ile başlayan sürecimiz; kişisel gelişim eğitimleri, proje çalışmaları, 3 hafta süre ile iki kez farklı iş birimlerini rotasyon ile deneyimleme fırsatı, proje sunumları ve tam zamanlı çalışanlar için yurtdışı çalışma veya eğitim imkanı ile zenginleşerek devam edecek.
MT PROGRAMLARI
Çünkü burası, telekomüni- STARTT Genç Yetenek Programı kasyonu öğrenmek için doğru ile telekomünikasyonda doğru yer! kariyer için, sektörün öncü şirketinin kapısını aralama şansı yaSTARTT değerlendirme süre- kalayabilirsiniz. Üniversitelerin cini başarı ile tamamlayarak, 3.-4. sınıf ve yüksek lisans öğrenTürkiye’nin en büyük işveren- cileri ile iş hayatında en fazla bir lerinden Türk Telekom ailesi- yıl deneyimi olan gençler, yarı ne katılıp, tam ve yarı zamanlı zamanlı veya tam zamanlı olarak çalışma fırsatı yakalayabilirsiniz. programımıza katılabilirler. 3. Telekomünikasyon alanında sınıf öğrencileri stajyer olarak da geniş bir yelpazede iş alanlarını STARTT’da yer alabilirler. deneyimlemenin yanı sıra, kişisel gelişiminizi destekleyecek düzenli eğitim ve etkinliklere katılabilirsiniz.
19
MT PROGRAMLARI
•
20
Turkcell - PAF
Profesyonelliğe Adım Formasyonu” adı altında yürüttüğümüz Turkcell PAF programı ile Turkcell’in geleceğini oluşturmakta önemli rol oynayacak genç yetenekleri Turkcell ailesine kazandırmayı ve profesyonel hayata bir adım önde ve doğru bir rehberlikle başlamalarını hedefliyoruz. Bu program ile her yıl üniversite öğrencilerimize Turkcell dünyasının kapılarını açıyor ve profesyonel yaşamla tanışmalarını sağlıyoruz. İki ay süren yaz stajı süresince sizleri; profesyonel yaşam, teknoloji sektöründeki iş alanları ve pozisyonlar hakkında bilgilendirmeyi, ilgi alanlarınız konusundaki farkındalık seviyenizi arttırmayı ve iş yaşamına dair bir bakış açısı kazandırmayı hedefliyoruz.
Turkcell PAF programında öğrenciler yaz boyunca staj yaptıkları birimlerdeki görevlerinin yanı sıra farklı birimlerde staj yapan diğer öğrenciler ile oluşturulan takımlara dahil olarak inovatif projelerde çalışırlar. Takımlar bu projelerde çalışırken yöneticilerimizden mentorluk alır, kendilerini geliştirme fırsatı bulurlar. Programa dahil olan tüm katılımcıların gelişimi Turkcell Akademi’nin eğitimleri ile de desteklenir. Yaz stajı sonunda yapılacak değerlendirme sonucunda başarılı olan 3. Sınıf öğrencilerine part-time çalışma imkanı sunulur. Başarılı olan 4. Sınıf öğrencileri ise Turkcell Grup Şirketlerinde uygun fırsatlar olması halinde değerlendirilir. Başvuru aşamasından, değerlendirme aşamasına, oryantasyon aşamasından, staj sürecine kadar sizin ihtiyaçlarınız ön görülerek hazırlanan Turkcell PAF programı bir staj programı olmanın ötesinde, gerçek iş hayatını deneyimlemenizi ve geleceğinize yatırım yapmanızı sağlayacak bir genç yetenek yönetimi programıdır.
•
Garanti Bankası - Talent Camp “Talent Camp’e katılmadan, iş hayatına hazır olunmaz.“
Üniversite öğrencilerinin gelişimlerine sağladığı katkının yanı sıra, Garanti Bankası da öğrencilerin potansiyellerini ve yeteneklerini en doğru yerde değerlendirme fırsatına sahip oluyor. Bu şekilde daha yakından tanınan öğrencileri, Genel Müdürlük birimlerinde görevlendirilmek üzere Management Trainee (MT) alım sürecinde değerlendiriliyor. Her yıl açılan “Management Trainee” programında değerlendirilmek isteyen öğrencilerin, Talent Camp, Genç Garanti’li veya Garanti’li Deneyim staj programlarından birine katılmış olması gerekir.
MT PROGRAMLARI
Talent Camp kariyer planı yapan öğrencilerin mesleki ve kişisel gelişimine katkıda bulunarak, potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı oluyor. Önde gelen eğitmen ve danışmanların görev aldığı Talent Camp’e seçilen öğrenciler, uygulamalı ve yaratıcı eğitimlere katılıyor, diğer üniversitelerden öğrencilerle bir araya gelerek takım halinde proje geliştiriyor, üst düzey yöneticilerle tanışarak onların deneyimlerinden faydalanabiliyor ve Garanti Bankası’nı daha yakından tanıma imkanını yakalıyor.
Gelişimine yatırım yapmak, potansiyelini keşfetmek, kariyerine ilk adımını daha bilinçli atmak ve Garanti Bankası’nın Management Trainee programında değerlendirilmek istiyorsan, her yıl düzenli aralıklarla gerçekleşen Talent Camp’e başvurmaya davet ediyor.
21
MT PROGRAMLARI
•
Yapı Kredi - Heroes Club
Heroes Club, kişisel gelişimine önem veren, iş dünyasını tanımak ve vizyonunu geliştirmek isteyen, çevresine ve topluma duyarlı 3. sınıf üniversite öğrencileri için tasarlanmış 2 senelik bir gelişim ve kişisel keşif programıdır. Online başvuru sonrası video mülakat ve genel yetenek genel kültür sınavlarını geçen adaylar yüz yüze görüşmeler için İstanbul’a çağrılırlar Seçilen adaylar için şubat ayında süreç başlar. Heroes Club öğrencileri, Yapı Kredi’nin yapısını tanıma, dinamik ve global dünyasına dahil olma fırsatını elde ederler. 2 senelik süreci başarıyla tamamlayarak mezun olan kahramanlar, kariyerine Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren şubelerde başlama imkanı elde ederler.
22
• Mercedes Benz Türkiye Stajyer Geliştirme Programı (PEP / PEP+)
MT PROGRAMLARI
Üniversitede öğreniminize devam ediyorsunuz ve öğreniminiz sırasında kazandığınız teorik/pratik bilgileri gerçek iş ortamında uygulayarak pekiştirmek ve uluslararası bir şirkette deneyim kazanarak iş hayatına yönelik bilgi ve tecrübe edinmek istiyorsunuz; Mercedes-Benz Türk’ün PEP veya PEP+’ına müracaat etmelisiniz. Yaz ayları süresince 4 yıllık üniversite Yaz Stajını gerçekleştirmek isteyen adaylar ile Stajyer Geliştirme Programı (PEP) ve Uzun Dönem Zorunlu Staj Programı (PEP+) programlarına başvuruda bulunacak adayların başvurularını kabul etmekteyiz. Stajyer Geliştirme Programı (PEP) Lisans eğitiminin son senesinde bulunan öğrencilerimiz için sunduğumuz proje bazlı bir staj programı ise “Stajyer Geliştirme Programı” (PEP)’dir. Bu programda yer alan öğrenciler, öğrenim gördükleri dönemde,haftada en az 2 gün devam koşulu ile şirketimizin çeşitli departmanlarında proje bazlı görev almaktadır. PEP Takımı üyeleri, uzun vadede şirketimizde oluşacak yeni mezun istihdamı için uygun pozisyonlarda değerlendirilmek üzere öncelikli aday havuzunda bulunacaklardır.
23
Kriterler • En az bir lisans programının son sınıfında ve Haziran 2016 da mezun olabilecek durumda olmanız, • En az bir yabancı dili (Almanca ve/veya İngilizce) çok iyi seviyede kullanıyor olmanız, • Gerçekleştirilecek telefon, birebir mülakat ve değerlendirme merkezi uygulamalarında başarılı olmanız
MT PROGRAMLARI
Uzun Dönem Zorunlu Staj Programı (PEP+) Lisans eğitiminin son senesinde bulunan ve uzun dönem zorunlu staj programı (iş yeri eğitimi) olan öğrenciler için sunduğumuz proje bazlı bir programdır. Bu programda yer alan öğrenciler, öğrenimlerin son sınıfında bir dönemi boyunca 5 işgünü devam koşulu ile şirketimizin çeşitli departmanlarında en az bir projede görev almaktadır. PEP+ Takımı üyeleri, uzun vadede şirketimizde oluşacak yeni mezun istihdamı için uygun pozisyonlarda değerlendirilmek üzere öncelikli aday havuzunda bulunacaklardır. Kriterler • 4 Yıllık üniversitelerin 7. Döneminden mezun olmanız ve alttan dersinizin olmaması (4. Sınıfın 2. dönemine geçmiş olmanız), • En az bir yabancı dili (Almanca ve/veya İngilizce) çok iyi seviyede kullanıyor olmanız, • Gerçekleştirilecek telefon, birebir mülakat ve değerlendirme merkezi uygulamalarında başarılı olmanız gerekmektedir. Gürol Almacıoğlu Gazi Üniversitesi
24
DÜŞÜNEBİLEN BİLGİSAYARLARIN DÜNYASI: YAPAY ZEKA
Yapay zekanın temelleri II. Dünya Savaşı’na kadar uzanıyor. O dönemin avrupasını kasıp kavuran Nazi Almanyası’nın Enigma adlı makinesinin algoritma kodlarını çözmeyi deneyen bir İngiliz profesör Alan Mathison Turing bilgisayar bilimine çağ atlattığından habersizdi. Bilgisayara ilk adım ve bir çözüm yolu önerildiğinde kalan farklı algoritmaları kendisine öğretilmemiş alternatif yollarla çözümlemesiyle yolculuğa başlayan bu furya, günümüzde insanları şaşırtan ve hatta bir miktar ürküten noktalara ulaşmış durumda. Yapay zeka fikri ortaya atılırken temel olarak insan beyni düşünülmüş.
YAPAY ZEKA
Herhalde herkes evinde Iron Man’in sahip olduğu eşsiz arkadaş Jarvis’e sahip olmayı hayal etmiştir. İnsanın günlük işlerini yapan, söylediğini anlayıp araştırabilen, onun gibi düşünebilen, adeta kendisinden bir parça gibi olan bir makinesi olması eskiden sadece filmlerin konusu olabilirdi. Ancak günümüzde teknolojinin olağandışı hızlı devinimi sonucu hiçbir şeye kolay kolay imkansız diyemez olduk. Günümüzde bilim adamlarının insanlığa yeni hediyesi olan, pek de dillendirilmemiş bir konu var, yapay zeka. Temelde “bilgisayarların düşünebilmesi” gibi basit bir kalıbın içine sığdırılmaya çalışılsa da barındırdığı teknolojinin potansiyeli etrafına sınırlar çizemeyeceğimiz kadar büyük.
25
YAPAY ZEKA 26
Ne de olsa insan beyni bir makine gözüyle değerlendirilebilir fikrinden yola çıkıldığında bulunan sonuçlar son derece ilginç. Günümüzde Java,C++,PHP gibi bilgisayar dillerinde de kullanılan koşullu durumlar ve olası eşleşmeler algoritmalarının kompleks ve biyolojik bir sentezi olan insan beyni bilim adamlarının başlıca ilham kaynağı olmuştur. Yapay zekaların en basite indirgenmiş türü olan sanal yazışmaları cevaplayan makinelerin temel işleyişi için ufak bir a ç ı k l a m a yapabiliriz. Bilindiği gibi basit kodlamalarda bilgisayarlarda 1 (doğruyu temsilen) ve 0 (yanlışı temsilen) kodları mevcuttur. Bunu biraz öteye taşımak için tek yapılması gereken şey birkaç ufak cevap daha eklemek : 2(belki) 3(kesinlikle) 4(mümkün değil) ,... Bu vasıtayla artırılan olasılıklar bilgisayar programcılığının can damarı olan “if, else if, while” gibi kodlarla donatıldığında karşınıza amatör düzeyde, basit sorularınızı bir insan edasıyla cevaplayabilen bir makine çıkıyor.
Günümüzde standart bir yapay zekaya sahip bilgisayar veya makine insan beyninin yapabildiği algılama, öğrenme, çoğul kavramları bağlama, düşünme, fikir yürütme, sorun çözme, iletişim kurma, çıkarım yapma ve karar verme gibi işleri yerine getirebilmektedir. Hatta bilim adamları standartları bir tık yukarı çekerek, fiziksel tepki verebilen yapay zeka ürünlerini, yani herkesin anlayacağı dilde, robotları yaşamımıza dahil ettiler. Önceleri sadece Iron Man, Her, Matrix gibi şeylerde vücut bulan “Böyle şeyler ancak filmlerde olur.” kalıbını sağlam bir darbeyle yıkan yapay zeka hayatımızın içine girmiş durumda. Örneğin bize karşı satranç oynayan bilgisayarlar bile bir yapay zeka ürünüdür. Her zaman mantıklı olabilecek hamleleri yapar, saniyede binlerce işlemi ve sonuçlarını düşünebilir, tıpkı insanın kullanmadığı potansiyelinin yapabildiği gibi, küçük bir fark hariç:
satın alabileceksiniz. Daha önce de dediğimiz gibi, geleceğinden tedirgin olsak da, yapay zeka şu sırlar sa dece bizi heye canlandıracak bir teknolojik gelişme olmak tan ibaret. Son olarak, bir makine düşünüp cevap verebilir mi dediler ve yapay zeka ortaya çıkıverdi. İleride elektronik arkadaşlarımızın olması, ödevlerimizi robotlarla beraber yapmamız insana çok da uzak gelmiyor. Kim bilir, Belki ileride her evde bir Jarvis’e bile rastlamamız mümkün olur.Dünya çok hızlı değişiyor ve gelişiyor, bu denli az zamanınızdan vaktinizi ayırıp bu yazıyı okuduğunuz için sonsuz teşekkürler.
YAPAY ZEKA
insan beyninin çok daha yüksek muhteşem kapasitesi. Gerçek rakamlarla konuşmamız gerekirse insan beynindeki 100 milyar nöronun bir saniyede yapabileceği işlem sayısının alt sınırı 1015’tir. Yapay zeka ürünü bilgisayarlar ise bu seviyenin yüzde 10 u civarında. Ancak daha önce de dediğim gibi: teknolojinin fevkalade bir j tipi büyüme eğrisi tüm hikayeyi değiştirebilir. 2020’ye gelindiğinde insan beyninin işlevselliğine erişmiş bir bilgisayarın fiyatının 1000 dolar olacağı tahmin ediliyor. 2030’da 1000 dolarlık bir bilgisayarın bellek kapasitesi 1000 insanın belleğine eşit olacak. 2050’de ise yine 1000 dolara, dünyadaki tüm insanların beyin gücünden daha fazlasını
Ayberk Sorgun Koç Üniversitesi
27
KURUMSAL iNOVASYON
ÇAĞIMIZIN GEREĞİ İNOVASYON
28
Dönemimizin olmazsa ol- İnovasyonu bölümlere ayıracak mazı inovasyon, bir ürünü, olursak ; hizmeti ele alıp yeni ve farklı etkin özellikler katarak yeniden Ürün inovasyonu toplumun hizmetine sunmaktır. Hizmet inovasyonu Süreç inovasyonu Bir yeniliğin inovasyon ola- Pazarlama inovasyonu bilmesi için ticari faydayı bera- Kurumsal inovasyonu berinde getirmesi gerekmektedir. Her yenilik bir inovasyon görmüş oluruz. değildir. İnovasyon bir yarar elde etme sürecidir. İnsanlık için büyük önem taşıyan inovasyon, ülke ekonomisine de katkı sağlayıp işsizliği azaltarak ülkenin kalkınmasına yardımcı olur.
İş yeri inovasyonu , kendi içindeki ve bağlantılı olduğu firmalarla kurduğu ilişkilerdeki yenilikleri ve iyileştirmeleri kapsamaktadır.
KURUMSAL iNOVASYON
Aslında hepsini içinde barındıran kurumsal inovasyon, hepimizin aklına birkaç cümle getirebilir. Detaylarına inecek olursak, kurumsal inovasyon, yaratıcılıktan, sorgulamaktan, işbirliğinden ve bilgiden beslenir.
İşletmenin rekabet avantajı yakalayıp bunu koruyabilmesi için çalışma ve iş yapış yöntemlerini geliştirmesi, farklılaştırması ve yenilemesi gerekir.
29
KURUMSAL iNOVASYON
Bir işletmedeki inovasyonu engelleyen temel iki faktör şirketin iç mekanizması ve korkudur. Hata yapmamak amacıyla dogmatik yöntemleri takip etmek, cahil görünme ve patron korkusu, bireylerin yaratıcılığını ve farklı düşünmelerini aynı zamanda sorgulamalarını engelleyen, inovasyon için gerekli enerjiye ortam vermeyen durumlardır. Şirket içi iletişim eksikliği, üretilen fikirlerin izole gruplarda kalması da düzeltilmesi gereken noktalardan birkaçıdır.
Kurumsal inovasyon sürecine olumlu bir giriş yapabilmek için öncelik, fikirlerin özgürce ortaya konulabileceği bir ortam yaratmaktır. Bununla birlikte ortak çalışmalar desteklenmeli, işbirliği içindeki gruplar için fikir paylaşım ağı oluşturulmalıdır. Geri bildirim mekanizması oluşturularak bir bütün halinde yönetilen kurumsal inovasyon yakın zamanda amacına ulaşıp hem üreticilerine hem de ülkesine yarar sağlayacaktır.
30
Işık Aycan Yunusoğlu ESOGÜ
VAY bize ne katar?
şirketler tarafından sağlanan profesyonel vakalar (case study) üzerinde uygulama fırsatı sunan VAY,profesyonel hayata atılım öncesinde iş hayatına bir adım önde başlamalarını sağlamak, kişisel ve akademik gelişimlerine katkıda bulunmak amaçlarıyla öğrencilere sınırlı zaman içinde takım çalışması ya-parak hem problem çözme yeteneklerini geliştirme hem de ulusal bir platformda yarışma olanağı sağlar.
“EMT Vaka Analizi Yarışması’na 2011 yılında 2 arkadaşımla birlikte katıldım ve o yıl yarışmayı kazanan takım olduk. Elde ettiğimiz bu başarının en önemli faydası VAY’da elde ettiğimiz case çözme pratiğinin bir çok iş mülakatında bana büyük avantajlar sağlaması oldu. VAY’na katılmayı tüm EM öğrencilerine tavsiye ediyorum.”
VAY SiZE NE KATAR ?
Vaka Analizi Yarışması, endüstri mühendisliği öğrencilerinin iş hayatının zorluklarıyla yüzleşmesini sağlayarak, onlara iş hayatında karşılaşabilecekleri muhtemel sorunlar, içinde bulunacakları projeler ve yönetmek durumunda kalacakları krizler hakkında tecrübe kazandırmayı amaçlar. Endüstri mühendisliği öğrencilerine eğitimleri sıra- sında aldıkları teorik bilgileri iş yaşamına atılmadan önce, sektörlerinde lider
Taylan Ersan P&G Assistant brand manager
“Vaka analizi yarışması; öğrencilere profesyonel hayatta karşılaşabilecekleri durumlarla ilgili fikir sahibi olunması ve sunum sırasında gelen sorulara mantıklı cevaplar verme gibi prensipleriyle iş hayatına girmeye hazırlanan öğrenciler için hem iyi bir fırsat hem de bir çeşit prova niteliğinde. Öğrencilik yıllarında buyuk bir keyif ve hevesle dahil olduğum bu organizasyonu tüm öğrenci arkadaşlara şiddetle tavsiye ederim.” Çağrı akçay Loreal Kategorisi Yönetici
31
HANGi YÖNETiCi TiPiSiN ?
HANGİ YÖNETİCİ TİPİSİN?
SORU-1 ) Daha verimli sonuçlar için çalışanlarınıza karşı tutumunuz ne olur? A) Onlara baskı uygulamam B) Onlara karışmam, özgür çalışmalarını sağlarım C) Onların çıkarlarına ters düşecek durumlardan kaçınırım D) Onlarla ekip ruhu içinde çalışırım
32
SORU-2) Çalışanlarınızdan biri hata yaparsa ona karşı tavrınız ne olur?
SORU-3) Hangi söz sizi anlatır?
HANGi YÖNETiCi TiPiSiN ?
A) Hepimiz insanız, hatasız kul olmaz! B) Hatayı kendisi yaptı. Çözümü de kendisi bulmalı. C) Hata yapması normal. Fakat çözüm bulması gerekiyor. D) Çözümü onunla beraber bulmaya çalışırım.
A) Bu dünyada sevgi büyük ihtiyaç. Herkesle dost ol, herkesle arkadaş. B) Bana dokunmayan yılan bin yaşasın. C) Her zaman uçlarda değil ortada olurum. D) Birlikten kuvvet doğar. 33
SORU-4) Bir hayvan seçiniz.
HANGi YÖNETiCi TiPiSiN ?
A) Kumru B) Güvercin
C) Tilki D) Aslan
SORU-5) Çalışanlarınıza karşı hangi tutum içerisinde olursunuz? A) Çalışanlarımla olan ilişkilerim önceliklidir. B) Çalışanlarım umurumda değildir. Önemli olan işlerdir. C) İşim ve çalışanlarım eşit seviyede olur. D) İşime ve çalışanlarıma en üst düzeyde önem veririm.
34
SORU-6) İyi bir yönetici olduğunuzu düşünürsek ana politikanız ne olur?
SORU-7) Çalışanlarınızın motivasyonunu artırmak için ne yapardınız? A) İş arkadaşlarımla parti verip aramızdaki ilişkileri güçlendiririm. B) Etkinliğe ne gerek var! Herkes çalışmasına baksın. C) Patronum uygun görürse çalışanlarımla pikniğe giderim. D) Ekibimin ilgisini çekecek bir sempozyuma ekibimle beraber katılırım.
HANGi YÖNETiCi TiPiSiN ?
A) Çalışanlarımı memnun etmek. B) Kaçma-karışma-çalışma C) Patronuma göre tavrımı belirlerim. D) ’’Hükmetmek ve emretmek’’ karşıtı olurum.
35
SORU-8) Hangi tavır sizinle özdeşleşir?
HANGi YÖNETiCi TiPiSiN ?
A) İş arkadaşlarım B) Koltuk sevdası olmadan asla. bir başka...
36
C)Patronum benim D) Çalışanlarıma her şeyim. güven her şeyden önce gelir.
CEVAP Cevapların çoğu A şıkkı ise: insancıl yönetici (İnsana ve insan ilişkilerine önem veren verirler. Çalışanları ile arkadaşlık havası içerisindedir. Amaçları herkesi memnun etmek ve herkes tarafından sevilmektir.)
Cevapların çoğu C şıkkı ise: Ortayol yönetici (kendisine ve çalışanlarına zarar vermeden idare etme politikası uygularlar. ‘’ Çalışın fakat kendinizi yıpratmadan çalışın’’ görüşüne sahiptirler. Görev ve insan onlar için eşit seviyededir.)
HANGi YÖNETiCi TiPiSiN ?
Cevapların çoğu B şıkkı ise: liberal yönetici (iş sorunlarına ve çalışanlara karışmaz. ‘’Ne ben birisine bir şey vereyim ne de birisi benden bir şey istesin’’ görüşüne sahiptir. Sadece koltuğunda oturmayı sever. Sorumluluk almaz.)
Cevapların çoğu D şıkkı ise: Demokratik yönetici (bilgi ve görüş alışverişine açıktır. Kararlarını çalışanlarının görüş ve önerileriyle onların desteğiyle alırlar. Bu kişiler bir rehber, daha çok koordinatördür.) Hüseyin Ünal 9 Eylül Üniversitesi
37
YIL: 6 SAYI: 13 MAYIS 2015