Yeni medya, gelişim, etki ve toplum

Page 1

Müjdat GÖKÇE Araştırmacı / Yazar / Prodüktör

Yeni Medya, Gelişim, Etki ve Toplum (Derleme)

Özet; İnsanlık, bin yıllara yayılan tarihi boyunca ihtiyaçları doğrultusunda çeşitli iletişim yöntemleri ve sistemleri geliştirmiştir. Taşın veya bitki özlerinin kullanıldığı aracılanmış iletişimden mikroçiplerin kullanıldığı ve dünyayı ışık hızı ile dolaşan iletişime geçiş belki binyıllar almıştır. Ancak genel olarak kabul edilen gerçek, ses, işaret, resim ya da yazı her ne tür iletişim biçiminin toplumsal dönüşümlerin mimarları arasında olduğudur. Yeni medyanın oluşması ve günümüzdeki bu halini alması geçmişte meydana gelen birçok yeniliğin kaçınılmaz sonucu ve niteliğidir. Yeni medya ile coğrafi, fiziki ve zaman engelleri ortadan kalkmış, geniş bilgiye hızlı erişim sağlanmıştır. Yeni medyayla birlikte dengeler yerinden oynamaktadır. Okuma-yazma kuralları değişmekte ve yeni iletişim dilleri türetilmektedir. Duyuları biçimlendiren ve köklü değişiklikleri sağlayan yeni medya, bireylerin yaşam tarzlarını, iletişim süreçlerini ve daha birçok dinamiklerini değiştirmeye devam etmektedir. Yeni medya kavramı, içinde pek çok "yeniliği" barındırmaktadır. Yeni denilmesi, mesajın değil, ortamın paylaşılmasında getirilen yeniliklerden kaynaklanmaktadır. İletişim teknolojisindeki yenilikler medya kavramını da "yenileştirmiş", en başta interaktif özelliği nedeniyle kullanıcılarını "sosyal" hale getirmiştir. Yeni binyıla yeni medya oluşumları eşliğinde girilmiştir. Çok kısa sürede alışıldık kitle iletişim ortam ve araçlarından farklı sistemler hayatımızın rutinine dâhil olmuştur. Bugün bizler, cebimizde ya da çantalarımızda taşıdığımız araçlarımız ile geniş bir yelpazeye yayılan iletişim hizmetlerini alıyor, akışlara dâhil oluyoruz. Yeni medyadaki “yeni” yalın bir şekilde bu hizmetleri ve akışları anlamada ayırıcı bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer taraftan “yeni”ye dönüşüm sürecinin ardındaki gerçekler ile değerlendirildiğinde yeni medya daha farklı ilişkiler ağına yaslanan süreçleri temsil etmektedir.


Bir teknolojik yenilik ancak üretime yönelik yatırım için seçildiği ve bilinçli olarak belirli bir toplumsal kullanım yolunda geliştirildiği yani teknik bir yenilik olmaktan çıkıp elverişli bir teknoloji haline gelmeye başladığı zaman önem kazanır. Çağ değişimlerinde kullanılan araç tipleri dikkat çekmektedir. Her çağ için birbirinden farklı araç kullanımları gerçekleşmektedir. Konuşma, basım ve televizyon araçları dönemsel değişim ve gelişimlere yön vermiştir.

Giriş; İletişim teknolojilerindeki yenilikler, her dönem insanları çok şaşırtmıştır. İnsanlar, bu teknolojik değişimlere şaşırmakla birlikte, yeniliklere de ayak uydurmuşlardır. Ev telefonlarının cep telefonlarına, bilgisayarın internete ve dizüstü hatta cep bilgisayarına dönüşmesiyle hep yeni bir dönem başlamıştır. Ancak son 10 yıldır yaşanan değişim ve yenilikler insanların hayatının merkezi durumuna gelmiştir. Geleneksel medyayı henüz içselleştiren insanların yeni medyadaki teknolojileri kabullenmeleri geleneksel medyaya göre çok daha çabuk olmuştur. İnsanlık, bin yıllara yayılan tarihi boyunca ihtiyaçları doğrultusunda çeşitli iletişim yöntemleri ve sistemleri geliştirmiştir. Taşın veya bitki özlerinin kullanıldığı aracılanmış iletişimden mikroçiplerin kullanıldığı ve dünyayı ışık hızı ile dolaşan iletişime geçiş belki binyıllar almıştır. Ancak genel olarak kabul edilen gerçek, ses, işaret, resim ya da yazı her ne tür iletişim biçiminin toplumsal dönüşümlerin mimarları arasında olduğudur. Yeni binyıla yeni medya oluşumları eşliğinde girilmiştir. Çok kısa sürede alışıldık kitle iletişim ortam ve araçlarından farklı sistemler hayatımızın rutinine dâhil olmuştur. Bugün bizler, cebimizde ya da çantalarımızda taşıdığımız araçlarımız ile geniş bir yelpazeye yayılan iletişim hizmetlerini alıyor, akışlara dâhil oluyoruz. Yeni medyadaki “yeni” yalın bir şekilde bu hizmetleri ve akışları anlamada ayırıcı bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer taraftan “yeni”ye dönüşüm sürecinin ardındaki gerçekler ile değerlendirildiğinde yeni medya daha farklı ilişkiler ağına yaslanan süreçleri temsil etmektedir. Her dönem değişen teknoloji, bir öncekine göre daha farklı, daha ileri düzeyde imkanlar sunmaktadır. Son 10 yılda medya sektöründe yaşanan değişim, Mc Luhan’ın “küresel köy” tanımını adeta ispatlar niteliktedir. Sosyal medyayı da kapsayan ve bütün bilinen farklı ortamları bir araya toplama yetisine sahip yeni medya, bu hızlı değişimin en önemli parçasıdır. Birçok imkanı aynı anda sunması, zaman, coğrafi ve fiziki mekanları ortadan kaldırması nedeniyle her kesimde ilgi odağı olan sosyal medya, kullanıcısını hem üretici hem tüketici olarak konumlamaktadır.


Yeni medya teknik açıdan bilgisayar ve enformasyon teknolojileri ile özdeşleşmiş bilginin, dijital formda taşınıp iletildiği bir medyadır. Yeni medya herhangi birinin binlerce kişiye kolayca ulaşabilme (mesajını/içeriği iletebilme - alabilme) imkanı bulduğu medyadır. Bireyler arası iletişimin bir özgürlük olarak teşvik edildiği, sıradan insanın binlerce kişiye doğrudan ulaşmasının eskisi gibi korku yaratmadığı bir dönemin medyasıdır. Yeni medya merkeze alınarak iki medya tipi arasında ayrım yapılmaktadır; basın, radyo, televizyon sinema gibi kitle iletişim araçları eski, geleneksel medya kabul edilirken; internet, cep telefonu, uydu teknolojisi telekomünikasyon altyapısı, bilgisayar, tele-text, video-text, CD-DVD gibi teknolojiler yeni medya sınıflaması altında incelenmektedir. Yeni Medyanın Temel Özellikleri Mavnacıoğlu (2009: 64), sosyal medyanın özelliklerini şu şekilde sıralamaktadır: - Zaman ve mekan sınırlaması olmadan, paylaşımın ve tartışmanın esas olduğu bir internet uygulamaları zinciridir. - Bireyler, kendi ürettikleri içerikleri çok kolay bir şekilde internet ortamında ve mobil ortamda yayımlamaktadır. - Bireyler, başka kullanıcıların içeriklerini, yorumlarını takip etmektedirler. - Birey, hem takip eden hem de takip edilendir. - Temeli, kuralları belirlenmiş bir iletişime değil samimi bir sohbet mantığına dayanır. - İçerikler detaylı incelendiğinde informel oldukları ve zamanla kullanıcılar arasında bir dedikodu zincirine dönüşebildiği görülmektedir.

Gelişim; ( Değişim) Yeni medya kavramı, 1970’lerde bilgi iletişim tabanlı çalışmalar yapan araştırmacılar tarafından ortaya atılmışken, 1990’larda bilgisayar ve internetin gelişmesi ve iletişim teknolojilerindeki diğer gelişmelerle birlikte daha geniş bir anlama sahip olmuştur. Uluslararası ağ anlamına gelen internetin farklı imkânlarla farklı amaçlar için kullanımı, bu ortamın yeni medya olma özelliğini artırmıştır. Dolayısıyla medyanın yeni medya olarak ifade edilmesi, iletişim sektöründeki gelişmelerle ilgilidir. İletişim sektöründe, bilgisayar kapasiteleri, bilgi depolarının geçmiştekinden daha hızlı artması, internet sağlayıcı servislerindeki olanakların artması, dijital dönüşüme paralel olarak bilgisayar ekipmanlarının değerinin azalması yeni iletişim teknolojilerini ortaya çıkarmıştır. Çağ değişimlerinde kullanılan araç tipleri dikkat çekmektedir. Her çağ için birbirinden farklı araç kullanımları gerçekleşmektedir. Konuşma, basım ve televizyon araçları dönemsel değişim ve gelişimlere yön vermiştir.


İnternet, bilginin ulaştırılması bakımından her sektör için vazgeçilmez bir öneme sahip olmuş ve büyük bir devrim gerçekleştirmiştir. Bilginin hem hızlı bir şekilde yayılmasını sağlaması, hem de bilgiye müdahale etmeye olanak tanıyan bir mecra olması bakımından internet, önemi yanında kullanımı her geçen gün artmaya devam eden bir mecra özelliği taşımaktadır. Ayrıca teknolojik devrimin başlangıcında internet, interaktif etkileşimde evrensel bir araç haline gelmektedir. Bilginin üretimi kapasitesi ve ekonomik rekabeti belirlemesi, yenidünyanın küresel olması ve bu küresel ortamın temelde bağlantılı olması bu gücü doğrulamaktadır. İnternet, günümüzde bilgi teknolojilerinin devam eden evriminde en son aşamadır. İnsanlar internet ağını kendi bilgi araştırmaları için kullanmalarının yanında, arkadaşlarına geçici mesaj göndermek, internet dünyasında sörf yapmak, vb. gibi farklı amaçlar için de kullanabilmektedirler. Günümüzde bilgi iletişim teknolojilerinin herkes için ulaşılabilir olması nedeniyle internet teknolojik bir demokrasi sunmaktadır. Ayrıca süreklilik arz eden bir ilerleme ve bilgi saydamlığı, internetin kullanıcıları için küresel bir anlam ifade etmektedir. Ülkemizde ve dünyada internet ve bilgisayar kullanıcılarının günden güne artması, internetin haber takibinden, alışveriş yapmaya iletişim kurmaktan, eğlenceye kadar gündelik yaşam pratiklerine her anlamda yerleşmesi, yeni iletişim teknolojilerinin günümüzde kazandığı önemin en büyük göstergelerindendir. 2000’li yıllardan sonra internet aracılığıyla web tabanlı yeni bir mecra internetin kullanım alanını genişletmiştir. Sosyal medya olarak tanımlanan ve insanlar arasında fotoğraf, video, metin ve medyaya ilişkin karışık oluşumlar içeren bu uygulamalar, kullanıcıların dikkatini çekmenin yanında sanal iletişime yeni bir boyut kazandırmıştır.


Bu internet uygulamaları kullanıcıların kendi memnuniyetleri sonucu birbirlerini haberdar etmeleri ya da kişinin kendi rızasıyla internette üye olması sonucu yaygınlaşmaktadır. Mobil tabanlı sosyal medyada zaman ve mekân sınırlaması olmadan kelimelerin, görsellerin, ses dosyalarının paylaşılması söz konusu olmaktadır. Bu bakımdan genel olarak bireylerin internette birbirleriyle yaptığı paylaşım ve diyalogların sosyal medyayı oluşturduğunu söylemek mümkündür. Online medyanın yeni bir türü olarak sosyal medya, katılımcılarını iletişim kurma konusunda cesaretlendirir ve bu konuda geribildirimi önemser. Ayrıca sadece yayma tabanlı değil, iki yönlü iletişime olanak tanıması bakımından önem taşımaktadır. Hızlı ve etkili bir şekilde toplu iletişime izin verdiği için paylaşım daha kolay gerçekleşmekte ve böylece bağlantılı bir iletişim söz konusu olmaktadır. Sosyal medya geleneksel medyanın aksine sıfır maliyetle kullanılır, erişim imkânları daha kolaydır, kullanım bakımından basitlik arz eder ve üzerinde değişimi kolay olduğunda sabitlik söz konusu değildir. Sosyal medyanın hızlı geri bildirimi kullanıcı açısından önemlidir. Öte yandan sosyal medyanın birtakım dezavantajları da bulunmaktadır. Bunlardan biri çok hızlı yayılması sonucu takibinin ve kontrolünün zorlaşmasıdır. Sosyal medya konusuna girildiğinde, ilk karşılaşılan kavramlardan biri web 2.0’dır. 2004’te kullanılmaya başlanan bu terim, toplumsal iletişim sitelerini, wikileri, iletişim araçlarını, kısacası internet kullanıcılarının ortaklaşa yarattığı sistem için kullanılır. Web 2.0 aynı zamanda; teknolojiyi, ikinci nesil web tabanlı araç ve servisleri ve toplu kullanılan çevrimiçi platformları ifade eder.


Yeni medya 2000’li yılların en moda kavramlarından biridir. Gerek doğrudan medya üzerine yapılan çalışmalarda, gerekse dolaylı olarak medya ile ilişkilendirilmiş araştırmalarda yeni medyanın karakteristik özellikleri farklı şekillerde sınanmaya çalışılmış, yeni medya tanımlarının sınırları sürekli yeniden yapılandırılır olmuştur. 2000’li yılların toplumsallaşma süreci, modern dünyanın geleneksel medyasının ortaya çıkardığı toplumsallaşma yapısından önemli farklılıklar içerir. Kavram olarak ağ toplumu, Castells (2008) tarafından tanımlanmış, gündelik yaşamlarında geleneksel iletişim araçları yerine yeni medyayı kullanagelen, yeni medyanın iletişim olanaklarını gündelik yaşamı içine yerleştirmiş ve belirli bir alışkanlık edinmiş bir topluma karşılık gelmektedir. Ağ toplumu, Bell’in (1996) endüstrisi sonrası toplumunun toplumsal yapılanmasını ağ üzerinden gerçekleştiren biçimi olarak tanımlanabilir. Toplumsal yapılanmasını da bilginin serbest dolaşımı üzerine şekillendirir. Tıpkı endüstri toplumunda üretilen ürünlerin serbest dolaşımında olduğu gibi, ağ toplumunda öne çıkan en önemli olgu, önemli ya da önemsiz, anlık ya da geçmiş, üretilen tüm bilgilerin paylaşılabilir, manipüle edilebilir olmasıdır. Toplumlarda kısa sürede üretimin ve verimliliğin arttığı ve sonucunda yeni teknolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeleri teşvik ettiği düşünülür. Tüm bu gelişmelerin ise diğer dünya ülkelerini de kısa zamanda etkisi altına aldığı ve uluslararası alanda ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel alanda entegrasyonu beraberinde getirdiği ileri sürülür. Artık hiper metinler ile birbirine bağlanan bilgilerin yüksek hızlı veri ağlarında durmaksızın hareket ettiği ve istemcilerin sayısız talebine cevap verdiği bir çağdayız. Zaman ve mekânın sınırlarını aşmış bilgi akışı, bilgi bankaları, doğrudan yayın uyduları, fiber optik kablolar, yüksek hızlı veri iletimini sağlayabilen noktadan noktaya kablosuz iletişim protokolleri ve sayılması burada mümkün olmayan bir çok yol, yöntem ile bunların kişinin kontrolüne verilmesini sağlayan çeşit çeşit ara yüz ve araçlar sayesinde paylaşılmakta, iletişim süreci giderek araçsallaşmaktadır. Değişim bir bütün olarak algılandığı takdirde teknolojideki ilerleme, telekomünikasyon, bilgi ve iletişim teknolojilerinin hizmetlerini ortak bir teknik alt yapı üzerinden sürdürebilmesini sağlamış, yeni iletişim teknolojileri ya da daha yaygın kullanımı ile bilgi iletişim teknolojileri, bu üç yapının hizmet özelliklerini içinde barındıran melez medyaların var olduğu yeni iletişim ortamlarına doğru bir gelişim göstermiştir. Yeni iletişim ortamlarının oluşmasında metalaşma, sayısallaşma, yakınsama, ticarileşme, ağ yapılanması sürükleyici etmenler olarak görülür. Diğer yandan enformasyon teknolojileri paradigması bağlamında enformasyonla iç içe geçen yeni ekonomik örgütlenme ulusal, bölgesel, küresel ekonomileri bütünleşmeye zorlarken kitle iletişim alt yapısı bu sürece hız kazandırmış; dağıtım kanallarının çeşitlenmesi ve uluslar arası düzenlemeler sürecin etkinliğini perçinlemiştir. Teknolojinin itici gücüyle şekillenen yeni medyadaki yeni, eskiden farklı olan anlamındaki yenilik için geçerli oluşum sürecinin temel dinamiklerini taşımaktadır. Ancak kavramın ard alanındaki süreç salt anlamda terimin içeriği ile bağlantılı bir şekilde yeni hizmetlerin sunulmasından daha karmaşık ilişkiler ağına işaret eden bir görüntü içindedir.


Bir teknolojik yenilik ancak üretime yönelik yatırım için seçildiği ve bilinçli olarak belirli bir toplumsal kullanım yolunda geliştirildiği yani teknik bir yenilik olmaktan çıkıp elverişli bir teknoloji haline gelmeye başladığı zaman önem kazanır. Kitle iletişimi, iletişim sürecinin gelişmiş teknolojiler ile aracılandırılması olarak görülür. Bu sistemlerde heterojen ve farklılaşmış bir kitleye sembolik içerik yaymak üzere teknolojik aygıtlar kullanan uzmanlaşmış grupların ikame edildiği kurumlar ve uygulama teknikleri karşımıza çıkar. Öte yandan kitle iletişimine çizgisel bir modelden yaklaşıldığında, örgütlenmiş bir grubun parçası olan gönderen, alıcı konumundaki bireyi bazı genel özellikleri olan grup ya da kolektifliğe dâhil eder. Bu bağlamda iletişim kanalı artık sosyal ilişki, ifade aracı veya duyu organlarından farklı büyük ölçüde teknoloji destekli dağıtım aygıt ve sistemlerine dönüşür. Bugün kitle iletişim araçlarının toplumsal yaşam içindeki yeri ve önemi tartışılmaz bir gerçek olarak durmaktadır. Öte yandan kitle iletişim araçlarının toplum üzerindeki hâkimiyeti ve etkinliği üzerine yapılan çalışmalar bağlamında bu araçları kullanıma yönelik tercihin, kitle iletişim araçlarının yapısı itibariyle çoğu insanın gerçek yaşamda karşılaşabileceklerinden çok daha geniş deneyimleri izleme olanağı sunması ve insanların kendi yaşam ortamları ile ilgili enformasyon edinme ihtiyaçlarını karşılamaya dönük talepleri ile oluştuğu ileri sürülür. Yeni medyanın üzerine oturduğu sayısallaşma teknolojik bir gelişme olarak algılandığı takdirde, inovasyon ve medya arasındaki fiziksel bağ da yakalanmış olur. Yeni bir buluş olarak sayısal kodlama tekniğinin, elektronik imalatına uygulanması, yarı iletken üretiminde yeni tasarım ve üretim teknolojileri yaratma potansiyelini doğurmuş, yazılım mühendisleri bu teknolojiler ile yetenekleri artan daha kullanışlı ve kitlelere yayılabilen yazılımlar geliştirmiştir. Nihayetinde telekomünikasyondaki ilerlemeler ile birleşen bu buluş ve yenilik silsilesi, uçları kişisel bilgisayarlarda ya da taşınabilir cihazlarda biten ağlar ortaya çıkarmıştır. Tüm bu gelişmeler tarihin bu sürecindeki toplumsal yapıların dayanak noktaları olarak görülmektedir. Değişim ve gelişim sürecinde Yeni medyanın özelliklerini şöyle sıralayabiliriz : Dijital temsil: İçeriğin matematiksel bir fonksiyon olarak tanımlanabilmesi anlamına gelir ve yeni medyanın kodsal altyapısı tamamen matematik odaklıdır. Modülerlik: Yeni medya dünyasındaki objeler modüler özelliğe sahiptir. Her öğe hem kendi başına, hem de diğerleri ile birlikte anlamlı bir yapı oluşturur. World Wide Web modüler bir yapıdır. Internet çeşitli web sayfalarından oluşmaktadır. Bu web sayfalarının her biri, bağımsız elementlerden oluşmaktadır. Web sitesine bir bütün olarak ulaşıldığı gibi, içindeki elementlere de ayrı ayrı ulaşılabilir. Otomasyon: İçerik oluşturulurken çoğu zaman şablonlardan ve algoritmalardan faydalanılmaktadır. Dolayısıyla insan emeğinin yaratıcılığı kısmen geri plana atılmıştır.


Değişkenlik: Birinci ve ikinci özelliğin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Nesnelerden pek çok kopya çıkarılması ve farklı sürümlerin olması söz konusudur. Dolayısıyla içerik sürekli olarak değişime uğrar. Kod çevrimi: Metinlerin, görüntülerin ve seslerin bilgisayar ortamında Kodlanmakta, dosya yapılarına, listelere, kayıtlara ve dizilere dönüşmektedir. (Manovich, 2002: 49-65).”

Etki; Yeni iletişim teknolojilerinin iletişim endüstrisindeki rekabet gücünü ve dinamizmini artıracağı, iletişim ortam ve kanal sayısının artmasının beraberinde bir çeşitlilik ve çoğulculuk sağlayacağı düşünülür. Diğer yandan etkileşim yeni iletişim araçlarının en büyük artısı olarak görülür. Bu düşünceye göre, geleneksel medyanın tek yönlü enformasyon akışına karşılık yeni bilgi iletişim teknolojilerinin getirdiği çift yönlü serbest akış, onun dönüştürücü potansiyelinin en önemli özelliğidir. Enformasyon miktarı bu gelişmelere bağlı olarak artacak, bireysel iletişime olanak sağlayan yapısı, etkileşim ve evrensel erişim olanağı sağlayacaktır. Etkileşimin yeni medyalardaki kritik rolü yadsınmasa da, eleştiriler, etkileşimin sayısal yapılanmada nötr bir noktada olmadığına işaret eder. Ünlü kişilerin siteleri üzerine yapılan bir araştırmada, bu sitelerde oluşturulan fan kulüplere üye olanların karmaşık bir kimlik ilişkisi içine atıldığı ileri sürülür. Bu iddiaya göre, üyeler sadece görüş belirtebilir ancak aktif ve bilgili birer kültür üreticisi konumunda değillerdir. Onlardan istenen aynı zamanda, yeni üyeler toplamak ve sunulan medya ürünlerini tüketmeye ve tükettirmeye teşvik etmektir. Kitle iletişiminin temel özellikleri göz önüne alındığında, yaşanan gelişmenin ne anlama geldiği daha açık tespit edilebilmektedir. Kitle iletişiminde izler kitle, kimliksiz bir topluluk olarak tahayyül edilmektedir. Kitle iletişim araçları ile yayılan mesaj kamusaldır yani içeriği herkese açıktır. İletişimciyle izler kitle arasındaki ilişki izler kitlenin kişisel tanışıklığı olmayan, profesyonel iletişimci rolündeki kişiler aracılığıyla kurulur. İletişim geri döndürülemezcesine tek yönlüdür ve izler kitlenin anında yanıt vermez olasılığını fiilen dışlamaktadır. Böylelikle iletişim sisteminde göndericiyle alıcı arasında keskin bir kutuplaşma söz konusudur. Diğer yandan kitle iletişimi karmaşık biçimsel yapıları gerektirmektedir. Bu bağlamda yeni medya, alt yapıyı oluşturan ekonomik sistemin amaç ve idealleri çerçevesinde üst yapıyı oluşturan sistemlerin ilişkilerinde de yaşanan değişimin somut bir örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer yandan insanın bölünmüş yaşamı üzerindeki emeller, kitlesel bir çerçevede ama bu sefer tanımlanmış birey üzerinde etkinliğini sürdürmektedir. Yeni medya tüketilmeyi bekleyen yeni hizmetleri ile daha sofistike hale getirilmiş tüketiciye direkt ulaşabilmenin yolunu açmaktadır.


Elbette ki her teknoloji ve sistem kendi kurallarını beraberinde getirirken kullanıcıların kendisini yorumlaması çerçevesinde de farklı yönelimlere de imkan sunabilmektedir. Öte yandan sistemin kurulumu, yayılması ve denetlenmesi çerçevesinde sermayenin etkinliği göz önüne alındığında yeni medyanın neye hizmet ettiği konusunda derin kuşkular ve soru işaretleri oluşmaktadır. Teknolojinin değişimi ve güncellenmesi bireye ve topluma bilgi aktarım yollarını da geliştirmiştir. İletişim ortamlarının teknolojik biçimleri sürekli yenilenebilmektedir. Bu değişim beraberinde birbirinden farklı değişkenleri de doğurmaktadır. Değişkenler kimi zaman olumlu kimi zaman ise olumsuz nitelikleriyle karşımıza çıkabilmektedir. Yeni medya ideolojinin önemli taşıyıcılarından biridir. Bu sebeple de ideolojik düzen oluşturulan tüm haberlerin içine fark ettirilmeden sızdırılmaktadır. Yeni medya haberi zaman ve mekan farkı gözetmeden sınırsızca ulaştırırken ideolojinin de yayılma hızını arttırmaktadır. İdeolojinin tarihi olmadığı gibi yeni medyada da ideolojinin tarihi hiçbir zaman son bulmayacaktır, çünkü ideoloji vazgeçilemezdir. Teknoloji toplumu biçimlendirirken, toplum da teknolojinin gelişim süreçlerini belirler. Teknoloji ve toplumsal yapı arasındaki bu önlenemez ilişki, yeni medyanın toplumsal kullanım pratiklerinin her aşamasında kolaylıkla gözlemlenebilir. Teknoloji toplumsal yapıyı dönüştürürken, dönüşen toplumsal yapı da kendi teknolojisini üretir. Bu süreç karşılıklı bir etkileşim üzerinde genişleyen bir süreçtir. Van Dijk (2006: 156), bu durumu bir tarafta toplumun iletişim teknolojilerini desenlediği, diğer tarafta ise yeni medyanın toplumsal yapıyı dönüştürdüğü karşılıklı dönüşüm süreci olarak tanımlar. Zaten ağ toplumunun yapılanma süreci de aynı aşamalara karşılık gelmektedir. Yeni iletişim teknolojileri aracılığıyla mesaj bombardımanının en üst düzeyde yaşandığı günümüzde, gerek kurumlar, gerek insanlar birtakım çalışmalara farkında olarak ya da olmayarak duyarsızlaşmaktadır. Bu duyarsızlık beraberinde farklı davranışları geliştirmekte, insanları yeni arayışlara, yeni iletişim ortamlarına yönlendirmektedir. Bireylerin bireysel ve toplumsal iletişim ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulmuş olan bu yeni iletişim ortamları, paylaşım, ortak ilgi alanlarını keşfetme, yeni kişiler ile tanışma ve yeni ilişkiler kurabilme, var olan ilişkilerini ağ üzerinden sürdürebilme, gerektiğinde kişisel haberleşme ortamları oluşturabilme ve bu ortamların sürdürülebilirliğini sağlama, anlık bireylerarası iletişim ihtiyaçlarını karşılama gibi farklı işlevleri yerine getirebilme becerilerine sahiptir. Sosyal ağlar sayılan bu ve benzeri ihtiyaçların tamamını ya da bazılarını karşılayabilecek özellikler içerir. Sosyal ağlar güçlü yapıları ile bireylerin bir araya toplanabilecekleri, gruplar oluşturabilecekleri, çevrimiçi altyapıları hazırlayabilecekleri ve bu iletişim etkinliklerinin sürdürülebilirliğini destekleyebilecekleri bir yapı içinde tasarlanmıştır. Kitle iletişim araçlarındaki yenilenme ise klasik kitle iletişimine bakışı artık değiştirmektedir. Yeni teknolojilerin kullanımı ile bireye inilebilmektedir. Örneğin kişi kendisini ilgilendiren haber türlerini tanımladığı takdirde ilgi alanına yönelik iletiler alabilmektedir. Tek yönlü ileti


akışı etkileşim süreci ile kırılmıştır. Kullanıcılar kitle iletişim araçlarından yayılan iletileri yorumlayabilme ve kaynak ile iletişim kurabilme yetisini kazanmıştır. Örneğin haber portallarında yayınlanan haberler okuyucuların yorumlarını da içerebilmektedir. Geleneksel kitle iletişim araçlarını takip açısından zaman ve mekân bağımlı kullanıcı, asenkron iletişim süreci ile bu bağımlılıktan kurtulmuştur. Örneğin kullanıcı taşınabilir cihazı ile istediği iletiyi istediği saatte alımlayabilmektedir. Kitle iletişiminin yapılabilmesi yeni teknolojiler sayesinde daha esnek sistemler ile gerçekleştirebilir hale gelmiştir, karmaşık biçimsel yapılara bağımlılığı azaltmıştır. Örneğin bir radyo istasyonun yayın yapabilmesi için farklı teknolojik araçların bir mekânda bir araya gelmesi gerekirken, iletişim ve telekomünikasyon teknolojilerindeki yakınsama, radyo yayınlarının bir bilgisayar, müzik çalma yazılımı ve telekomünikasyon alt yapısı ile internetten kitlelere aktarılabilmektedir. Yeni medya ürünlerinin bireysel kullanımlarından doğan ortaklıklara bağlı olarak, yeni medya kullanım pratiklerinin nasıl yapılandığı diğer önemli bir araştırma alanıdır. Günümüzün yeni medya kullanıcıları tarafından bir alışkanlık haline gelen yeni medya kullanımı, her kültürden ve her kesimden geniş kitlelerin, sosyal taleplerine yanıt verirken; aynı zamanda bu ortamı eleştirenlerin odak noktasında bulunmaktadır. Yeni iletişim ortamlarının gelişmesi, her kesimden bilgi iletişim teknolojilerine olan ilginin artması, yeni medyanın gücünü arttırmakta, sosyalleşme kavramına da yeni bir boyut kazandırmaktadır. Yeni medya, sürekli güncellenebilmesi, çoklu kullanıma açık olması, sanal paylaşıma olanak tanıması vb. açısından en ideal mecralardan biri olarak kendini göstermektedir. İnsanlar yeni medyada günlük düşüncelerini yazmakta, bu düşünceler üzerine tartışabilmekte ve yeni fikirler ortaya koyabilmektedirler. Ayrıca kişisel bilgilerinin yanında çeşitli fotoğraflar, videolar, paylaşabilmekte, iş arayabilmekte ve hatta bulabilmekte ayrıca sıkılmadan gerçek dünyayı sanal ortamda yaşayabilmektedirler. Bu durum gün geçtikçe tüm dikkatlerin bu alana yönelmesine sebep olmakta ve yenilenen sanal dünyaya yeni bir kavramsal çerçeve YENİ MEDYA vasıtasıyla çizilmektedir. Konvansiyonel medyanın yeni medya olarak dönüşümünü açıklamak için dijitalleşme kavramının tam olarak anlaşılması gerekmektedir. İnternetle birlikte; zaman ve mekanın yeniden yapılandırılması söz konusudur. Teknoloji, bilginin sistematik olarak işlenmesini amaçlamaktadır. Yeni iletişim teknolojileri insanlara, düşüncelerini ve eserlerini paylaşacakları olanaklar yaratan, paylaşım ve tartışmanın esas olduğu bir medya sunmaktadır. Sosyal medya olarak adlandırılan bu sanal ortam, kullanıcı tabanlı olmasının yanında kitleleri ve insanları bir araya getirmesi ve aralarındaki etkileşimi arttırması bakımından önem taşımaktadır. Yapılan araştırmalar insanların, bu sanal gerçeklik içinde gün geçtikçe daha fazla vakit harcadıklarını, bu sanal gerçeklik içinde gerçek yaşam ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını ve yine bu sanal gerçeklik içinde yeni bir dünya kurarak yaşadıklarını göstermektedir. Kimi zaman sanal dünyayla, gerçek dünya arasındaki sınırın belirsizleştiği de gözlenmektedir.


Özellikle gençler arasında kullanım değeri bakımından hızlı bir yükseliş gösteren yeni medya, diğer yandan da günümüzün geleneksel medyasına rakip olmakta; hatta kimi zaman tehdit eder duruma gelmektedir. İnsanlık bugün, örgütsel bilgi, kişisel yaratıcılık ve öğrenme kapasitesinin, değer kaynakları olarak ve sermaye ve işçiliği bir yana iten bir ağ toplumunda yaşamaktadır(Taatila vd., 2006: 312). Bu ağ toplumunu temelde yeni iletişim teknolojileri oluşturmakla beraber, insanlığın bu sanal ortamda yeni bir iletişim çabası gösterdiğini söylemek de mümkündür. Bu çaba özellikle sosyal ağlarda çok açık bir şekilde görülmektedir. Sosyal ağlar, kitlelerle bağlantı kurmak için sistemde zorunlu bulunan profilin paylaşılmasına olanak tanıyan, bir bağlantıyı paylaşanlarla diğer kullanıcıların listesinin birbirine eklemesi ve aynı zamanda sistemde bulunan her bir kişinin birbirilerini görmesini sağlayan web tabanlı servis olarak tanımlanmaktadır. Downes’a (2005) göre sosyal ağlar ilişkiler seti tarafından bir araya getirilen kişisel bağların birleşimine denilmektedir(Downes, 2005: 411). Bir sosyal ağ bir dizi insanın, kurumun ya da arkadaşlık, çalışma ya da bilgi değişimine ilişkin diğer sosyal ilişkide bulunan gruplar ve uzmanlığı, kaynakları ve bilgiyi paylaşarak, arzu edilen sonuçları başarmak için etkileşimler olarak tanımlanmaktadır(O’Murchu vd., 2004: 9). Toplumu oluşturan bireylerin ortak kullanım alanları, yeni medyanın kamusal alandan nasıl kullanıldığı ya da bireysel iletişimi için yeni medyanın hangi biçimde kullanıldığı gibi sorular, yeni medyanın toplumsal boyutları ile ilişkilidir. Çünkü insanoğlu yeni medya dönemi öncesinde de toplumsallaşma sürecini yönetebilen, sürdürebilen bir varlıktır. Öte yandan yeni medyanın toplumları özellikle bilgisayar aracılığı ile iletişim süreçlerine yönlendirmesi ile birlikte, daha önce var olmayan, ya da en azından biçim değiştiren, yeniden yapılanan bir toplumsallaşma sürecine yönlendirdiği de açıktır. İnsanlık teknolojinin uzantısı olmuştur. Teknolojik mantık, temel egemenlik mantığının kendisidir. Dijital yaşam tek bir tuşla gerçekleşmektedir. Gerçeğin simülasyonu üretilerek yaşam farkında olunmadan sıradanlaştırılmaktadır. Marcuse Herbert'in belirttiği gibi teknoloji, en olgun ve etkili biçimdeki şeyleşmenin büyük taşıyıcısı olmuştur. Teknolojinin önemli bir temsilcisi olarak yeni medyanın amacı tek tip bireyler üretmektir. Foucault'a göre bireyler bilginin nesnesi olmuştur. Bu bağlamda artık bireyler de teknolojinin nesnesi olmaktadır. Her yeni teknoloji insan beynini yeniden biçimlendirir. Sosyalleşmiş bilgi olarak ifade edilen teknoloji olgusu günümüzün vazgeçilmez düzen sağlayıcısı olmuştur.


Sonuç; Yeni medya olgusunu açıklayabilmek için belirtilen özellikler doğrultusunda “internet” olgusu tarihsel gelişimiyle açıklanmalıdır. Bilginin paylaşımı internet olgusunun doğmasına neden olmuştur. Kitle iletişim araçlarının bir dönüşüm geçirdiği ve bu dönüşümün etkilerinin çok hızlı yayıldığı bir gerçektir. Teknoloji ile aracılanan iletişim farklı formlarında aynı pencereye doğru açılmaktadır. Asenkronizasyon, etkileşim gibi yeteneklerle gelen yeni iletişim ortamları, mobil ve çoklu görevler üstlenebilen araçlar ile kullanıcılara farklı deneyimler sunmaktadır. Yeni medya olarak adlandırılan bu gelişmeler, daha özgür bir iletişimi müjdeliyor görünmektedir. Kamusal tartışma alanlarının sanal dünyaya taşındığı bu süreçte, sosyal medya olarak adlandırılan ağlarda örgütlü hareketler oluşmakta, eğlenceden siyasal eylemlere çok geniş perspektifte toplumsal eğilimler şekillenmektedir. Yeni iletişim teknolojileri aracılığıyla mesaj bombardımanının en üst düzeyde yaşandığı günümüzde, gerek kurumlar, gerek insanlar birtakım çalışmalara farkında olarak ya da olmayarak duyarsızlaşmaktadır. Bu duyarsızlık beraberinde farklı davranışları geliştirmekte, insanları yeni arayışlara, yeni iletişim ortamlarına yönlendirmektedir. Yeni medyadan internet medyası anlaşılmalıdır. İnternet, bireylere temelde geri besleme imkanı sağlamakta, bireylerin mekandan ve zamandan bağımsız olarak enformasyon sağlayabilecekleri ve iletişim kurabilecekleri bir ortam sağlamaktadır. Bu iletişim biçimi sadece iletişimsel olarak değil kültürel olarak da yayılmayı sağlamıştır. Haber içerikleri yeni medya ile sınırsız bir şekilde yayılabilmektedir. Bireyler televizyon, radyo gibi araçların karşısındaki pasif konumlarını internet ile aktif bir konuma çevirme imkanına sahip olmuşlardır. İnternet üzerinden işlevsel etkileşim, kullanıcıların iletişim sürecindeki egemenliğine vurgu yapmaktadır. Yeni medya iletişimde bir devir olarak sayılmanın ötesinde yeni bir kültürel, siyasal ve ekonomik alandır (Polat 2002: 2). İletişim alanındaki bu gelişmeler “yeni iletişim düzeni” olarak da tanımlanmaktadır (Timisi 2003: 115). İnternet teknolojisi ve kapılarının açtığı sanal dünya, fiziksel dünyanın bedensel, mekansal ve zamansal sınırlarından bağımsız bir alan kurgusu üzerine inşa edilmiştir.

Kaynakça; -Şerife ÖZTÜRK / Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü


- Sedat ÖZEL / Dr. / Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi -İpek SUCU / Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü -Emel ARIK / Öğr. Gör. / Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi -Alper ALTUNAY / Doç. Dr. / Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi -Z. Beril Akıncı VURAL / Prof. Dr ./ Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi, -Mikail BAT / Araş. Gör. / Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.