Türk Sineması
AYLIK SİNEMA DERGİSİ Mart 2015
Sayı 3
Siyad Ödülleri Dağıtıldı. En iyi film ödülünü, “Kış Uykusu” filmi kazandı. Turksinemasi.com
3
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
EDİTÖRDEN Merhaba Dergimizin üçüncü sayısından merhaba.. Bu ay dergimizi; sinema yazarları derneğinin (SİYAD) ödüllerinin dağıtılması açısından 10 gün geç yayınladık.
Turksinemasi.com
Bu yılki Siyad ödül törenind, yılın yüz akı olan ödül alan filmlerin yanında, yüzyılında Türk sineması içerisinde yer alan filmleri açıklandı. Yılmaz Güney’in “Umut” filmi ilk onda ilk sırada yer aldı.
Yayın Yönetmeni Hasan Yılmaz
Ayrıca bu ay, sinema festivallerinin başvurularının olması ve festivallerin habercisi bir ay olmasından dolayı sevindirici geçecek..
Tasarım & Fotoğraflar Onur Yılmaz
Sinemamızda ki gelişmeleri güncel olarakta sitemiz üzerinden takip edebilirsiniz.. (Turksinemasi.com)
Editör Duygu Yılmaz
Nice yeni aylarda buluşmak üzere... sevgi ile kalın...
Görsel Yönetmen Emrah Gökmen
Duygu Yılmaz
turksinemasi@turksinemasi.com Dergimizde konu olan yazı ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz.
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
İÇİNDEKİLER 6 Haberler
Sinemanın içinden haberler
14 Filmlerden KISA KISA
Vizyonda ki filmlerden kısa haberler
17
Sinema Yazıları
Gazeteci Ahmet Hakan’ın Sinema Yazıları
19
Balık Hafızası
Turksinemasi.com Editörü Hasan Yılmaz’ınKöşe Yazısı
20
Özel Dosya
Türk Sineması’nda İz Bırakan Mekanlar
24 Röportaj
Başarılı oyuncu Gökçe Bahadır ile özel röportaj!
26 Tarihin İçinden
Hollywood’ta Türk Oyuncu Yıldızların Sinema’da İlk Öpücükleri
28
Portre
Meral Okay
6
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
HABERLER
Margarethe von Trotta 13. Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nde Bu yıl “Kadınların Sineması, Kadınların Direnişi, Direnişin Sineması” diyen Filmmor Kadın Filmleri Festivali kadınların-direnişin sineması’nın önemli yönetmenlerinden Margarethe von Trotta’yı ağırlayacak. Yeni Alman Sineması’nın öncülerinden ve dünya sinemasında kendine özgü biçimiyle yer edinen yaratıcı yönetmenlerden Margarethe von Trotta, beş filmlik toplu gösterimiyle Filmmor’un direniş temasını bizzat desteklemek üzere İstanbul’a geliyor. Von Trotta, İstanbul Modern’de 17 Mart saat 14.00’teki masterclass ve filmlerinin gösteriminden sonra düzenlenen söyleşilerde izleyicilerle buluşuyor. Von Trotta sinemasının temelini, tarihin dönüm noktalarında kendi olmak için direnen güçlü kadın portreleri oluşturur. Yönetmenin sağlam kişilikli, sorunlarla başa çıkmayı bilen, politize kadın kahramanları merkeze alan filmlerinde, toplumsal baskılarla kişisel ihtiyaçların çatışmasına odaklanır.
7
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
HABERLER
SİYAD, Yılın ve Yüzyılın En İyi Filmlerini Açıkladı 47. SİYAD Türk Sineması Ödülleri, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. En iyi film ödülü, “Kış Uykusu” filmine layık görülürken, “En iyi yönetmen” ödülünü de yine “Kış Uykusu” filmiyle Nuri Bilge Ceylan kazandı. En iyi film: Kış Uykusu – Zeyno Film, Memento Films, Bredok Films En iyi yönetim: Nuri Bilge Ceylan – Kış Uykusu Mahmut Tali Öngören En iyi senaryo: Deniz Akçay – Köksüz En iyi erkek oyuncu performansı: Haluk Bilginer – Kış Uykusu Cahide Sonku En iyi kadın oyuncu performansı: Melisa Sözen – Kış Uykusu En iyi müzik: Kenan Doğulu – Unutursam Fısılda En iyi yardımcı erkek oyuncu performansı: Ayberk Pekcan – Kış Uykusu En iyi yardımcı kadın oyuncu performansı: Lale Başar – Köksüz En iyi görüntü yönetimi: Gökhan Tiryaki – Kış Uykusu En iyi kurgu: Yorgos Mavropsaridis – Sivas
En iyi sanat yönetimi: Soydan Kuş – Unutursam Fısılda En iyi belgesel film: Tepecik Hayal Okulu, Güliz Sağlam En iyi kısa film: Müjdeler Var Yurdumun Toprağına Taşına, Erdi Sinemam 100 Şeref Yaşına!, Melik Saraçoğlu & Hakkı Kurtuluş En iyi yabancı film: 2 days 1 night Onur ödülleri: Yavuz Turgul, Nebahat Çehre, Genco Erkal ve Attila Özdemiroğlu Emek ödülü: İrfan Demirkol YÜZYILIN 100 FİLMİNİN İLK 10’U 1) Umut – Yılmaz Güney 2) Yol – Şerif Gören 3) Sevmek Zamanı – Metin Erksan 4) Anayurt Oteli – Ömer Kavur 5) Vesikalı Yarim – Ömer Lütfi Akad 6) Muhsin Bey – Yavuz Turgul 7) Sürü – Zeki Ökten 8) Selvi Boylum Al Yazmalım – Atıf Yılmaz 9) Masumiyet – Zeki Demirkubuz 10) Bir Zamanlar Anadolu’da- Nuri Bilge Ceylan
8
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
HABERLER
Ankara Engelsiz Filmler Festivali 2015 Çağdaş Sanatlar Merkezi, Ulucanlar Cezaevi Sinema Salonu
Tüm Filmler Sesli Betimleme, İşaret Dili ve Ayrıntılı Altyazı İle Erişilebilir Mekanlarda
İlk kez düzenlendiği 2013 yılından itibaren engeli olan olmayan tüm sinemaseverlerin bir arada film izlemesine olanak sağlayan Ankara Engelsiz Filmler Festivali, bu sene 21-26 Nisan 2015 tarihleri arasında Halkbank ana sponsorluğunda üçüncü kez perdelerini açıyor.
Festival’de tüm filmler görme engeli olanlar için sesli betimleme, işitme engeli olanlar içinse işaret dili ve ayrıntılı altyazı eşliğinde gösteriliyor. Festival’de yönetmen ve film ekipleriyle yapılan söyleşiler, atölye çalışmaları işaret dili çevirmeni eşliğinde gerçekleştiriliyor.
Türkiye’de görme, işitme ve ortopedik engellilerin erişebildiği ilk film festivali olan Ankara Engelsiz Filmler Festivali, program ve yan etkinliklerinin tamamını görme ve işitme engelliler için erişilebilir bir altyapıda hazırlarken, tüm mekanlarını ortopedik engelli sinemaseverlerin erişimine uygun olanlardan seçti.
Açılış ve Ödül törenlerinin ise işaret dili çevirisinin yanı sıra sesli betimlemesi yapılıyor. Tüm Festival mekanları ortopedik engelli sinemaseverler için erişilebilir olanlardan seçiliyor. Böylece engeli olan olmayan tüm sinemaseverler Festival’i bir arada takip etme imkanı buluyorlar.
Böylece bir arada film izlemenin mümkün olduğunu, fiziksel engellerin sinema deneyimini paylaşmaya engel olmadığını ortaya koydu.
Bu sene Festival’e Çağdaş Sanatlar Merkezi ile Ulucanlar Cezaevi Sinema Salonu ev sahipliği yapıyor. edebiyat dünyasının önemli isimlerinin mahkum olarak kaldığı Ulucanlar Cezaevi, 2011’de müze ve kültür sanat merkezine dönüştürülmüştü.
9
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
HABERLER
Elenenlerin Festivali Başlıyor! Bu yıl dokuzuncusu gerçekleştirilecek olan ön elemede elenmiş filmler festivali 2.El Film Festivali; ‘Dönüşüm Başlıyor, Festivale Koş’ sloganıyla yola çıktı. T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı – Sinema Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen festival 13- 15 Mart tarihleri arasında Ankara’da Büyülü Fener Sinemaları’nda sinemaseverler ile buluşacak. Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Yine dene, yine yenil. Bu sefer daha iyi yenil.’ Samuel Backett Festival Koşusu Başladı! Uşaklı ultra maraton koşucusu Akın Yeniceli, 9 Mart Pazartesi sabah saatlerinde Uşak’tan çıktığı maratonunu; 13 Mart Cuma günü festival açılışına gelerek tamamlayacak.
Akın Yeniceli’nin Kızılay Büyülü Fener Sinemaları’nda ipi göğüsleyeceği festival açılışı, Fahrettin Ünlü’nün yönetmenliğini yaptığı Peyk belgeselinin galası ile devam edecek. Peyk; hızlı olmak anlamına gelen ve Osmanlı Devleti’nde uzun mesafeleri çok kısa sürede kat etmesi ve haber taşıması ile bilinen dönemin habercilerine verilen bir ad. Detaylı araştırmalara ve titiz incelemelere dayanarak çekilen belgeselin galası, 13 Mart Cuma günü saat 19.00’da Yönetmen Fahrettin Ünlü’nün katılımı ile Kızılay Büyülü Fener Sinemaları’nda gerçekleşecek.
10
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
HABERLER
Aytaç Yörükaslan Hayatını Kaybetti Emektar aktör 77 yaşında vefat etti. Süper Baba dizisinde canlandırdığı milli piyangocu Yusuf Kaptan karakteriyle hafızalara kazınan; Sıcak Saatler, Gülbeyaz, Şubat Soğuğu, Kurtuluş ve Sinekli Bakkal gibi sayısız yapımda yer alan emektar aktör Aytaç Yörükaslan hayatını kaybetti. 77 yaşındaki sanatçı, solunum yetmezliği ve mide kanaması teşhisiyle kaldırıldığı hastanede sabaha karşı vefat etti. Cep Tiyatrosu’nda ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda çalışan sanatçı 2002 yılında emekli olmuştu. Yaşamı boyunca mimarlık, yönetmenlik ve senaristlik de yapmış; pek çok tiyatro oyununda rol almıştır. Kendisi, mesleği gereği birçok tiyatro binasının yapımına da imza atmıştır. Turksinemasi.com olarak, usta oyuncuya Allah’tan rahmet, sevdiklerine başsağlığı dileriz.
Sinema; bazen kĂśydĂźr, bazen kenttir...
Turksinemasi.com
12
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
HABERLER
34. İstanbul Film Festivali Onur Ödülleri Sahipleri Belli Oldu.. Bu yıl 34. kez düzenlenecek olan İstanbul Film Festivali’nin Onur Ödülleri sahipleri belirlendi. IKSV tarafından 4-19 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek 34. İstanbul Film Festivali Sinema Onur Ödülleri sahipleri belli oldu. Her yıl sinemaya gönül ve emek veren isimlere sunulan Sinema Onur Ödülleri bu yıl yönetmen ve yapımcı Yılmaz Atadeniz, müzisyen Cahit Berkay, oyuncu Nebahat Çehre, senarist ve yönetmen Safa Önal ve oyuncu Süleyman Turan’a takdim edilecek. Ödüller sahiplerine 3 Nisan Cuma gecesi Lütfi Kırdar Sergi ve Kongre Sarayı’nda gerçekleştirilecek açılış gecesinde ulaşacak. Yılmaz Atadeniz, 60 yılı aşan kariyerine kurgucu olarak başlayan, Yedi Kocalı Hürmüz ile yönetmenliğe merhaba diyen, komediden avantür ve çizgi roman uyarlamalarına uzanan türlerde sayısız film üretti.
Cahit Berkay, Karacaoğlan, Pir Sultan ve Yunus Emre’den gelen geleneği özgün yaklaşımıyla devam ettirdi, Selvi Boylum Al Yazmalım gibi eserlerin müziklerine imzasını attı. Nebahat Çehre, sayısız Yeşilçam filminde emek verdi, 1961 tarihli Yaban Gülüm filmiyle sinemaya merhaba dedi. 2000’li yıllarda Aşk-ı Memnu gibi dizilerde rol alarak yurtdışında da büyük popülerlik kazandı. Safa Önal, 60’tan fazla fotoroman, 500 bölümden fazla dizi senaryosu, yönettiği 40’a yakın filmle Türkiye’nin en üretken sinemacılarından biri olarak tanınıyor. Süleyman Turan, sinema serüveninde 51. yılını kutluyor; 190’dan fazla filmde oyuncu olarak emek vermiş bir isim olarak biliniyor.
13
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
HABERLER
Kültür Bakanlığı’ndan Sinemaya Rekor Destek! 2015 yılının ilk destekleme kurulu toplantısı sonrasında 49 filmin bakanlık desteği alacağı bildirildi! Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2015 yılının ilk destekleme kurulu toplantısını neticelendirdi. Toplantının ardından 49 filmin bakanlık desteği ile hayata geçirileceğinin müjdesi verildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, geçtiğimiz yıl 100. yaşını kütlayan sinemamıza daima destek olacaklarının da altını çizen bakan Ömer Çelik; toplamda 22 milyon 250 bin liralık destek ile bu alanda yapılan destek miktarı açısından da bir rekora imza attıklarını açıkladı.
Destek kurulu, İlk uzun metraj filmini çekecek ygenç önetmen kategorisinde toplam 14 projeye, 4 milyon 150 bin lira; 35 uzun metraj projeye de 18 milyon 100 bin liralık destek verildiğini belirtti. Ayrıca belgesel, animasyon, kısa film, senaryo ve diyalog yazım ve araştırma geliştirme dallarında yapılan destek başvurularının değerlendirilmesine ilişkin destekleme kurulu toplantısının Şubat ayının son haftasında yapılacağı da duyuruldu.
14
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
Filmlerden KISA KISA
Köyden kente göç macerasının umutla başlayıp yerini giderek karanlığa bırakan birçok trajik ve benzer öyküsüne ortak bir dille ağıt yakan “Yeni Dünya”, bir trafik kazası sonucu bir bacağı aksak kalan bir babanın ve O’nun Down sendromlu evladının gözünden “Umut, Kayboluş ve Yıkım” üçgeninde farklı açılar yakalıyor.
Erkan Petekkaya, “Yeni Dünya”nın Diyarbakır Prömiyeri’nde..
Başrollerini Erkan Petekkaya, Şükran Ovalı, Cenan Çamyurdu ve Down sendromlu Soner Erzincan’ın paylaştığı, yönetmenliğini ise Caner Erzincan’ın üstlendiği “Yeni Dünya” filminin Diyarbakır gösterimi için Erkan Petekkaya ve filmin yönetmeni Caner Erzincan Diyarbakır’a gidiyor.
Yılın en çok tartışılacak filmi Bana Adını Sor’un galası yapıldı. Başrollerinde Özge Borak, Engin Hepileri, Başak Parlak, Cihat Tamer, İpek Tenolcay, Bahar Akça, Barış Hayta gibi isimlerin yer aldığı Bana Adını Sor filminin galası önceki akşam Park Bosphorus Otel’de yapıldı. Lüks otelin terasında düzenlenen kokteyl ile başlayan geceye, filmin oyuncularının yanı sıra bir çok ünlü isim katıldı. Davetliler, filmi, gala için özel olarak sinema salonuna dönüştürülen otelin balo salonunda izledi. Görkemli gala, tüm oyuncuların ve davetlilerin katıldığı Izaka Restau-
Bana Adını Sor’a 5 Yıldızlı Gala..
13 Mart’ta vizyona girecek olan Mandıra Filozofu İstanbul filminin galası yapıldı. Yılın merakla beklenen filmi Mandıra Filozofu İstanbul ‘un galası önceki akşam Özdilek Park İstanbul Avm’de yapıldı.
Mandıra Filozofu İstanbul’da Kitaplı Gala..
Çukurova Üniversitesi işbirliği ile kütüphanesi olmayan 20 köy okuluna kütüphane kurmak için düzenlenen galaya, tüm davetliler ellerinde kitaplarla geldi.Sanat ve iş dünyasından pek çok ünlü ismin katıldığı gecede, yaklaşık 2000 adet kitap toplandı.İzleyenlerden tam not alan Mandıra Filozofu İstanbul için yapılan yorumlarda, ilk filmden daha komik, ama aynı zamanda daha hüzünlü olduğu belirtildi. Bir çok davetli, filmin sonunda gözyaşlarına hakim olamadığını vurguladı.
Issız adam Cemal Hünal’ın baş rolünü üstlendiği “KIRMIZI”nın sinemaseverlerle buluşmasına sayılı günler kaldı. Umut, dayısının ona hediye ettiği hayallerinin peşinden gitmektedir. Yazdığı film senaryosunu bitirmek hayatının bütün amacı olmuştur. Ancak yaşadığı koşullar bir türlü buna izin vermez. Umut’un yakın arkadaşı Gökhan, hayallerini gerçekleştirmesi için arkadaşına yardımcı olacaktır. JUA Film’in yapımcılığında çekilen, birbirinden yetenekli oyuncuların rol aldığı KIRMIZI adlı Drama&Gerilim türündeki film, Nisan ayında sinemaseverler ile buluşmaya hazırlanıyor.
Umut’un “Kırmızı”sı..
15
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
“Gerçek kahramanlar pelerinsizdir!” diyen Merdiven Baba, 3 Nisan’da sinemalarda!
Filmlerden KISA KISA
İlk filmi Güzel Günler Göreceğiz ile pek çok ödül ve övgü alan Hasan Tolga Pulat’ın yönetmen koltuğuna oturduğu ikinci uzun metraj filmi Merdiven Baba’dan posterin ardından ilk fragman da paylaşıldı. Senaryosu Birol Güven’e yapımcılığı Mint Prodüksiyon’a ait olan filmin başrollerini ise Seksenler dizisinden tanıdığımız Hacı Ali Konuk ile yine televizyon ekranından sevdiğimiz bir başka isim olan Esra Dermancıoğlu paylaşıyor.
Merdiven Baba’dan İlk Fragman Yayınlandı!
Yönetmenliğini Korhan Uğur’un üstlendiği filmin fragmanı sinemaseverlerin beğenisine sunuldu. Yönetmen Korhan Uğur’un ikinci uzun metrajlı projesi olan Terkedilmiş filminin fragmanı sinemaseverlerin beğenisine sunuldu!
“Terkedilmiş” Filminden İlk Fragman…
9 kişinin bir sanatoryumda hayatlarının kesişmesine sebep olan yasadışı bir operasyonu perdeye taşıyan film, bu dokuz karakter arasındaki ilişkiye ev sahipliği yapıyor. Senaryosuna da Korhan Uğur’un imza attığı filmin kadrosunda Levent Ülgen, Kyamran Agabalaev, Hakan Vanlı ve Konul Nagiyeva gibi isimler bulunuyor. Film, ülkemizde 27 Mart 2015 tarihinde izleyiciyle buluşacak..
Başrolde Doğuş ve Yıldız Asyalı’nın yer aldığı filmin ilk fragmanı yayınlandı!Yönetmenliğini Haydar Işık’ın üstlendiği Aşkopat filminin ilk fragmanı sinema severlerin beğenisine sunuldu! Başrollerde Yıldız Asyalı ve Doğuş’un yanı sıra, Kral’dan tanıdığımız Afrikalı Ali ve tiyatrocu Teoman Gelmez’in paylaştığı bu çok renkli romantik komedi; dramla çevrili bir aşk öyküsünü perdeye taşıyor. Yetiştirme yurdunda büyümüş olan üç arkadaşın, artık hayata karışma zamanlarının geldiklerinin anladıkları sırada K yeni bir kızla tanışmaları sonucu birbirini izleyen trajik olaylar silsilesini konu alıyor. Aşkopat, 3 Nisan 2015 tarihinde izleyiciyle buluşacak!
Aşkkopat Filminden İlk Fragman Görücüye Çıktı!
Farklı tarzı ile sinemaya yeni bir soluk kazandıracağı söylenen Enkaz filmi post prodüksiyon aşaması için sinemaseverlerin desteğini bekliyor.
“Enkaz”dan Yardım Talebi...
Alpgiray M. Uğurlu’nun ikinci uzun metraj filmi olan Enkaz, post prodüksiyon aşaması için sinemaseverlerden destek bekliyor. Başrollerinde Akasya Asıltürkmen ve Berke Üzrek’in yer aldığı Enkaz (Under the Sky), depremin zihinlerden silinmeyen izlerini hatırlatmayı, hayatımızdaki diğer irili ufaklı depremleri de anımsatmayı hedefliyor. Enkaz filmi hikayesini seyircisiyle buluşturabilmek için desteklerinizi bekliyor.
Sinema Yazıları
Ahmet Hakan Gazeteci / Köşe Yazarı
-“Fargo”yu izledikten sonra: Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırma hevesi. -“Fight Club”ı izledikten sonra: Hemen boksa yazılma arzusu. -“Issız Adam”ı izledikten sonra: Evlenip çoluk çocuğa karışma isteği. -“Matrix”i izledikten sonra: Arkaya doğru eğilerek kurşundan kaçma hareketini yapmayı deneme emeli. -“Incredible Hulk”ı izledikten sonra: Brezilya’nın varoşlarında şöyle bir cevelan etme hevesi.
‘Filmleri İzledikten Sonra, Yapmak İstenenler -“WHIPLASH”ı izledikten sonra: Bateriye başlamak arzusu. -“Baba 1″i izledikten sonra: Kürt İdris hakkında araştırma yapma isteği. -“Neşeli Günler”i izledikten sonra: Geniş aileyi bir araya getirme emeli.
Balık Hafızası
Hasan Yılmaz Turksinemasi.com Editörü
Törende sinema yazarlarının seçmiş olduğu, yüzyılın filmlerinin ilk 10’u da paylaşıldı. İlk sırayı alan film, sürpriz olmasa gerek, Yılmaz Güney’in “Umut” filmi oldu. Yaşamın sinemaya yansımasının en güzel örneğidir “Umut”… Yaşamın kıyısından değil, en ortasındandır “Umut”.. İnsanların sadece sesini duydukları uzaktan geçen bir tren değildir “Umut”.. Yolcusunun çok olduğu, şehrin en kalabalık yerinden geçen bir yoldur “Umut”..
Sinemanın Umudu
sanırız ki dünü anlatır “Umut”.. ama bugünün
Siyad ödül töreni bu sene 47. kez yapıldı. değil yarının da umudu olacak “Umut”. Törenin açılışında konuşan Siyad başkanı Melis Behlil; “Umut” dile geleli 45 sene oldu ve yüzyılın filmi diye anılmasına şaşmamak gerek.. zira bir kaç hala yüzyıl daha umudu olacak, o kalabalık şehirlerin “Umut”..
Berkin Elvan’ın katillerinin yakalanamamasına vurgu yaparken, devamında ise Behlil; sinema Yine Siyad ödül töreninde, Cem Yılmaz her ne dünyasında, hem dünyada hemde kadar esprili bir dille söylese de: “Sinema yaşam Türkiye’de esas tartışılan konuların, san- için gerçek bir mucize..!” sür ve ifade özgürlüğü olduğunu ve turksinemasi@turksinemasi.com olmasının gerekliliğini belirtti. Melis Behlil’in konuşmalarından ve Behlil’in nezdinde sinema yazarları, yaşamın içerisinden sinema dünyasına yansıyanları, sinema dünyasını ve bu dünyanın yansımalarını en iyi soluyan ve tahlil edenler olmasından dolayı, anlıyoruz ki; sinema ile yaşam ayrıştırılamayacak kadar içiçe! Ve anlıyoruz ki; tüm dünyada, dün sokaklarda yaşanan acılar, yarın belleklerimizden silinmesin dercesine, bugün sinemanın içerisinde yer alıyor.
20
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
Özel Dosya
Türk Sineması’nda İz Bırakan Mekanlar Salonlarında Ediz Hun kahır içinde viski içerdi, merdivenlerinden Filiz Akın süzülür, balkonlarında Adile Naşit çamaşır asar, koridorlarında Türkan Şoray’ın aşkını gizlemek için attığı şuh kahkahalar çınlardı.
dağıtır. Çoğunun duvarında ailenin reisi Hulusi Kentmen’in çerçeveletilmiş resmi durur. Filiz Akın, güzelliğiyle büyüleyerek merdivenlerden iner.
Türk filmlerinin mekânları, 30-40 yıldır, milyonlarca insanı konuk ediyor. Eskiden bu köşkler, yalılar, evler, gazinolar sinema salonlarının beyaz perdelerine yansır ve izleyenleri içine alırlardı.
Büyük aşkların yaşandığı köşkler apartman, yoksul delikanlının zengin kızın babası tarafından aşağılandığı yalılar lüks lokanta, güzel assolistin kendisine âşık jöne bakarak şarkı söylediği gazinolar, düğün salonu oldu.
Türk sinemasının yıllar önce mekân seçtiği ve beyaz ekrandaki varlıkları hiç değişmeyen evler, Kemal Sunal türküler söylerdi.. Yeşilçam, işte köşkler, yalılar, gazinolar artık o eski filmlerin bu mekanlarda yaşamıştı… çekildiği zamanlardan çok farklı.
Şimdiyse her gün televizyon ekranlarındalar. Kiminin içinde Sadri Alışık, gözleri buğulanırken gülümsemeye çalışan yüzü ile dokunaklı bir konuşma yapar, kiminde Türkan Şoray’ın, aşk acısını belli etmemek için attığı kötü kadın kahkahaları yankılanır. Cüneyt Arkın, kötü adamları döverken hep eşyaları
O mekanlar hep filmlerde kalır gerçek hayata geçmezler gibi gelir insana, günümüz de ki halini görünce çok değişik geliyor. O evlerde, sokaklarda, mahalleler de oturmak ne güzeldir.
21
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
Özel Dosya
Kapıcılar Kralı (1976), Çöpçüler Kralı (1978), Şendul Şaban (1985) / Cihangir Güneşli Sokak Kemal Sunal, Çöpçüler Kralı filminde “Mezarımı Derin Kazın” türküsünü söylerdi, pencerenin altında.. Cihangir’de ki Güneşli Sokak sanki filmde ki o günlerdekinden daha daralmış gibi. Yol daha dar, kaldırımlar daha dar. Binalar yeniden yapılırken, yola daha yakın yapılmış gibi… Kaldırımları insanların geçebileceği şekilde geniş yaptıkları için yolu daraltmışlar gibi… Aslında film çekim formatından kaynaklanan bir genişlik görünüyor oysa sokağın yol ve kaldırım ölçüsü aynı, aradan 36 yıl geçmesine rağmen neredeyse hiç değişiklik olmamış, sadece bazı apartmanlar restore edilmiş ya da sadece boyanmış.. Yerlerin taşlarını degiştirmişler. Belediye amirinin(Şener şen) evine, demir parmaklıklar koymuşlar. Pencerelerde demir parmaklık olmasaydı çok daha iyi olurmuş… Görünce çok hüzünleniyor insan.. Yoksul (1986) / Eminönü Abut Efendi Han
Başrolünü ünlü komedyen Kemal Sunal’ın oynadığı Yoksul filmi bu handa çekilmiştir. (Yoksul filminin çekildiği Abut Efendi Han, Kapalıçarşı’ya doğru çıkarken sağ tarafta, Mahmutpaşa yokuşunda yer alıyor.) Abud Efendi Hanı ya da Büyük Abud Efendi Hanı, Mahmutpaşa İstanbul’dadır. 1895 yılında inşaa edilmiştir. Cam ve metal mimarisi ile Avrupa’nın önemli tarihi yapılarından biridir. üç yöne cepheli dört kattan oluşmaktadır. Eminönü’nde, Tarakçılar Caddesi üzerinde bulunan Tarakçılar Hanı Sokağı ile Mahmutpaşa Yokuşu’nun birleştiği engebeli bir arazi üzerinde inşa edilen hanın ana girişi Mahmutpaşa yokuşu tarafındadır. Demir işlemeli merdivenleri, geniş koridorları ve bir oteli andıran odalarıyla Abud Efendi Han orijinal halini günümüze kadar korumuştur.
22
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
Özel Dosya
Tosun Paşa (1976), Süt Kardeşler (1976), Sevgili Dayım (1977) / Yeşilköy / İstanbul
İstanbul Caddesi No: 37 Yeşilköy / İstanbul Bir çok Yeşilçam filmine mekan olan İstanbul Yeşilköy’deki tarihi konak… Bu konağı Kemal Sunal’ın oynadığı Tosun Paşa, Süt Kardeşler, Sevgili Dayım gibi filmlerden hatırlayacaksınız. Şu anda restore edilmiş ancak eski halinden eser kalmamış gördüğünüz gibi.. Sevgili Dayım filminde görünen Dondurmacısı” halen duruyor.
Milyarder (1986) / Sapanca Tren İstasyonu Şener Şen’in başrolünü oynadığı ‘Milyarder’ filminin çekildiği Sapanca Tren İstasyonu, filmde Mesudiye olarak geçiyor. Milyarder Filmi Çekim Aşaması 1980’li yıllarda milli piyango’dan yüksek ikramiye kazanan kişilerin kendilerini gizleme yöntemlerini ilham alan film için ilk girişimler 1985 Şubat’da başladı. Adapazarı, Körfez, ve Sapanca İstanbul’a yakın olmaları sebebiyle aday bölgelerden biriydi. Gerek çevresinin uygunluğu gerekse Sapanca belediyesinin film için yakın temaslardan bulunması sonrası Sapanca seçildi. Sapanca belediyesinin film ekibi ve oyuncular için özel bir tesis tahsis etmesinden kısa süre sonra 1985 mayısında filmin çekimlerine start verildi. Filmin çekimlerine çoğunlukla öğleden sonra başlanıyor bazı bölümler gecenin geç saatlerine kadar sürüyordu.
“Hakiki
Roma
23
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
Özel Dosya
Koltuk Belası (1990) / Alaçatı / İzmir
Kartal Tibet’in yönetmenliğini yaptığı Koltuk Belası filmi çekimleri için Alaçatı Belediye Binası film ekibine tahsis edilmişti. Kemal Sunal’ın Belediye Başkan Adayı olduğu Partinin adı ise D.M.D.Y.D. Partisi idi. Yıllardır bu film tüm ulusal kanallarda gösterime sunuldu. Türkiye’de televizyonu olan herkes Alaçatı’da çekilen bu filmi izledi ve Alaçatı’yı tanıma imkanı buldu. Koltuk Belası filminin çekimleri sırasında Alaçatı’da tiyatro gösterisi vardı.. Kemal Sunal ve Kartal Tibet tiyatro oyununu izlemeye geldiler ve tiyatro oyunundan sonra Alaçatılı ve Alaçatı’ya tiyatro izlemeye gelen misafir çocuklar ile hasırların üzerinde sohbet ettiler. Alaçatı’da başka filmler de çekildi. Müjde Ar’ın oynamış olduğu Adı Vasfiye, filmi Alaçatıda çekildi..
Bilezikçi Çiftliği / Sarıyer Sariyerdeki Bilezikçi Çiftliği son 50-60 yıl içerisinde Türk Sineması’nda çekilen pek çok filme ev sahipliği yapmıştır. Cahide Sonku’yla, gencecik Zeki Müren’in başrollerini paylaştığı ünlü film “Beklenen Şarkı”, yine Zeki Müren’in yıllar sonra Belgin Doruk’la başrollerini paylaştığı 1965 tarihli “Hep O Şarkı”, Cüneyt Arkın’ın “kült” serisi “Malkoçoğlu” da Bilezikçi Çiftliği’ni ziyaret eden filmlerden… “Malkoçoğlu Cem Sultan”, “Kara Murat Ölüm Fermanı” bu çiftlikte çekilen heyecanlı filmlerden ikisi… Belgin Doruk’la ilk filmini çeviren Tamer Yiğit’in başrollerini paylaştığı 1962 tarihli “Daima Kalbimdesin”, “Asi Kovboy”, Yılmaz Güney’in 1972 tarihli “Çirkin Ve Cesur”u, Cahide Sonku ve Nuri Altınok’un çevirdiği ve 1968’de Cüneyt Arkın ve Selda Alkor’la tekrar çevrilen “ilk Ve Son”, hatırlanan filmlerdendir...
24
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
Röportaj
Başarılı oyuncu Ece Uslu ile röportaj! Oyunculuk kariyerinizden başlamak isterim.. Bu sektörde yıllar size en çok neyi öğretti? Aslında çok fazla şey öğretti ister istemez, hem işe dair hem de özel hayatıma dair çok şey öğretti. Şansın ve şansını kullanmanın ne kadar önemli olduğunu, değer kıymet bilmeyi öğretti mesela... İnsanları olduğu gibi kabul edebilmeyi ve anlayışlı olabilmeyi öğretti, hala da öğreniyorum. Bu işe başladığınızda tereddütleriniz var mıydı? İşime yetersizlik korkum vardı bunun da sonunun olmadığını öğrendim zaten. Oyunculuk nedir? Bazen bu kadar karakterin dünyasında yaşamak sizi kendinizden uzaklaştırıyor mu? Oyunculuk zor bir meslek ama bence dunyanın
en keyifli işlerinden biri. Karakterlerin dünyasında yaşamak değil de özellikle evinden sevdiklerinden ve ailenden uzak olmak biraz yıpratıcı ve zor oluyor. Ben düzeni ve evimi seven bir insanım bu yüzden kendimden uzaklaşmak değil ama evimden sevdiklerimden uzaklaşmak zor oluyor. Sizin için öncelik diziler mi yoksa tiyatro mu? Hepsinin yeri ayrı. Dizi sektörü tüketime dayalı ve ticari baktığımız bir iş olsa da önemsiyorum hem de çok. TV'de başarıyı yakalamak çok daha zor çünkü. Tiyatro benim için her zaman okul gibi ve çok kıymet, değer verdiğim bir yer. Sinemayı asla atlamak istemem çünkü en kalıcı olanı ve tutkuyla yaptığım sinema. Zaten bundan sonra ki planlarım daha çok sinema filmi yapmak üzerine olacak.
25
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
Röportaj
Karagül yıllar sonra gelen huzurlu yolculuk enlerimin olduğunu bilmek, hissetmek benim en mu? büyük ilacım. Sevildiğim kadar seviyorum herkesi, ne diyeyim başka. Karagül benim için her anlamda çok özel bir iş oldu. Hem zor, hem bir numara emeğimizin İyi bir hayat yaşamak için iyi bir insan olmak karşılığını fazlasıyla alıyoruz. Bundan daha güzel şart mı? ne olabilir ki?! Öncelikli insan olmaktan geçiyor zaten yaşam Ekip samimiyeti dizinin en büyük başarısı mı? dediğin. Sen insan olamadıktan sonra ne anlarsın ki hayattan?! Algınla alakalı her şey. Kesinlikle! Ekibimiz tam anlamıyla muhteşem! Ama yine her zaman doğruluğuna inandığım bir şey var Aşk... tarifi var mı? o da dizi ve sinema yönetmen işidir. Yönetmenimiz açısından oldukça şanslıyız. Hem ekibine, hem Aşk! Zor ve acı vericidir tek taraflı olan. Önemli oyuncusuna sahip çıkan, düşünen, manevi yönü olan aşk'ı sevgiye ve saygıya dönüştürüp devam fazla çok zeki ve yaratıcı bir yönetmenimiz var. ettirebilmek ama tarif derseniz çok zor çok güzel Eğer Murat Saraçoğlu olmasaydı bu işin başarısı bir manzaraya, bir doğa güzelliğine de aşık olabu noktada olamazdı gibime geliyor. bilirsiniz bence. AŞK'ı nasıl tanımladığın yaşadıklarında gizlidir. Hayalleriniz gerçekleşti mi kariyerinizle ilgili? Daha çok yolum var benim, hayaller elbette En özel projeniz hangisi oldu ? gerçekleşti ama devam ediyor, çünkü hayal etmek devam ediyor. Kara Melek - Zerda ve elbette Karagül Ama Karagül hepsini sildi geçti diyebilirim. Biraz Ece Uslu'nun dünyasını anlatır mısınız? Hayatınız eksik parçalarlml kimlerin Sizin için huzur neresi? Mutluluğun tarifi nedir? tamamlamasına izin veriyorsunuz? Yanımda sevdiğim güvendiğim insanlar olduğu Annem benim diğer yarım. Şimdi bir diğer yanım müddetçe huzur ve mutluluk benimledir. Mutluluk da sevgilim. İkisinden asla vazgeçemem. aslında insan istedikten sonra yaşanması kolay bir duygu ve buna çok inandığım için söylüyorum Edebiyata olan sevginiz... Edebiyat aşkı var mı "sevgi" dünyanın en güçlü enerjisi. sizde? Oyunculukta tam anlamıyla gelmek istediğiniz Edebiyatı severim ama fazla edebiyat yapanlardan nokta neresi? hiç ama hiç hoşlanmam. Şaka bir yana, o kadar boş şeylerle uğraşacağıma, Her zaman güzel ve sözü olan projelerde yer hem ruhumu beslemek, öğrenmek hem de gündealmak, gücüm el verdiğince mesleğime devam lik hayattaki saçma şeylerden uzak durmak için kitaplara sığınıyorum. Kendimce bir okuma ritmim etmek benim için yeterli. var. Bu aralar edebiyat dışı şeyler okuyorum Binlerce sevenleriniz var. Buradan onlara ne sadece.. Öyle bir dönemim.. demek istersiniz? Dediğim gibi sevgi en güçlü enerji bu yüzden sev-
Röportaj: Ayşe Karaduman
26
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
Tarihin İçinden
Yıl 1964… Göksel Arsoy”un Altın Çocuk olarak zirvede olduğu yıllar… Gönlünden geçen kendi filmlerini kendi şirketine yapmak… Bunun için de bir film şirketi kuruyor. Fakat işler istediği gibi iyi gitmiyor. Ve bazı arkadaşları gibi o da şirketi kapatma kararı alıyor. İşte tam o günlerde yazıhanesine siyah fötr şapkasıyla Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan geliyor. Kendisine bir çek uzatıp, ”Sende ses varmış. Bir ay içinde hazırlan, sahneye çıkacaksın” diyor. Göksel Arsoy birkaç gün izin isteyip çeki kabul etmiyor. Soluğu hemen o dönemin ünlü menajeri Zeki Tükel”in yanında alıyor. Tükel, Göksel Arsoy”a aynen şunları söylüyor: ”Aman hemen kabul etme. Kendini ağıra sat. Ben de el altından seni desteklerim. Yalnız bizim kafa kafaya verdiğimizi Fahrettin Aslan bilmesin”. Menajer Zeki Tükel, hemen her gece Fahrettin Aslan”la birliktedir. Onu özellikle Göksel Arsoy konusunda işler, teşvik eder. Bir gece gazinoda, Göksel Arsoy”un başka bir gazinoyla anlaşmak üzere olduğunu söylüyor. Aslan buna inanıyor ve ertesi gün Göksel Arsoy”u çağırarak bütün şartlarını kabul ettiğini açıklıyor. Akşam da gazinoda rastladığı Zeki Tükel”e ”Hani Göksel başka gazinoyla anlaşmıştı, bak kontrat cebimde” diyor. Zeki Tükel bu duruma çok şaşırmış pozları yapıyor. Çünkü, Fahrettin Aslan”ın asıl durumu öğrendikten sonra neler yapacağını çok iyi biliyor.
rketi i Ş m l i F Kralın
27
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
Tarihin İçinden
Ço Sadri &
lpan
Sahnelerimizin ve sinemamızın iki ünlü ve unutul- Sadri Alışık için her yılın 5 nisanı uğurlu gündü… maz yıldızı Çolpan İlhan ve Sadri Alışık, kim bilir Çünkü 5 Nisan 1925’de doğmuştu. 1932 yılının 5 kaç kez gazete ve dergi sayfalarına konu nisanında ilkokula başlamıştı. İki yıl sonra gene bir olmuşlardı. 5 nisan günü sünnet olmuştu. İşte onlardan biri, Hayat dergisinde 1961 yılında yayımlanan Çolpan İlhan’lı, Sadri Alışık’lı eğlenceli bir yazı. 18 Mart 1995’te aramızdan ayrılan “Turist Ömer” tiplemesiyle milyonların unutamadığı Sadri Alışık’ın “5 Nisan uğurlu günü”nün hikayesini seveceksiniz…
Askere gidiş ve dönüş tarihleri de 5 nisana rastlamıştı. İlk filmi olan “Günahsızlar”ın birinci sahnesi 5 Nisan 1945’te çevrilmişti. Çolpan’la bir 5 nisan günü tanışmıştı.
Yalnız, bir gün İstiklâl Caddesi’nde gördüğü, bir arkadaşının aracılığı ile tanıştığı Sadri Alışık’a söylememişti. Alışık’ın giyimini sevmemişti. Çok klâsik giyiniyordu; üstelik gömleğinin yakası da kolalıydı. Yakışıklıydı ama havası yoktu!..
1950 yılında Sadri Alışık ile evlenmiştir. Nişan, düğün öyle aceleye gelmiştir ki, bu iki mutlu günden hiç değilse birini 5 nisana denk getirmek istemişse de, başaramamıştır. Çocukları Kerem ise, bu uğuru iki ay gecikmeyle, 5 haziranda doğarak bozmuştur. 5 nisanın uğuru, yukarıda görülen fotoğrafın gerisinde bir, iki silik satır ile artık bir “hâtıra” olmuştur.
Bu “5 Nisan” hâtırası fotoğrafın arkasına Sadri ile Çolpan’ın tanışmalarının, evlenmelerinin küçük bir İnsan yazıyı okuyunca, 3 Nisan Salı günü dağıtılan hikâyesini yazmışlardı. Sadri 1925 te Sadri Alışık Ödülleri keşke 5 Nisan günü Paşabahçe’de, Çolpan ise 1936 da İzmir’de dağıtılsaydı demekten kendini alamıyor. doğmuştur.
28
TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Mart 2015
Portre
Kemal Sunal Türk sineması’nın büyük komedi oyuncusu ve sinema oyuncularından biri olarak kabul edilen Kemal Sunal, oynadığı rollerle Türk sinemasına yeni bir soluk getirdi. Çevirdiği filmlerde genellikle saf, şanslı, iyi yürekli karakterleri canlandırmıştır. Filmlerinin ilk gösterimlerinden yıllar sonra bile hala büyük bir ilgiyle izlenmesi olgusunu, yazmış olduğu bilimsel yüksek lisans tezinde sosyolojik olarak irdelemiştir.
ardından Ertem Eğilmez’in yönettiği kalabalık kadrolu filmlerde rol almaya başladı.
1964 yılında Ankara Bando-Mızıka birliğinde askerliğini yaptı. Sanat hayatı, Vefa Lisesi’nde amatör olarak “Zoraki Tabip” adlı tiyatro oyunuyla başladı. İlk kez Kenterler Tiyatrosu’nda profesyonel oyuncu olarak çalıştıktan sonra uzun süre Ulvi Uraz Tiyatrosu’nda, kısa süre Ayfer Feray Tiyatrosu’nda, son olarak da Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda görev aldı. Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda oynadığı bir oyunda Ertem Eğilmez tarafından çok beğenildi ve böylece beyaz perdeye transfer oldu. İlk rolünü 1973 yılında Ertem Eğilmez’in yönettiği Tatlı Dillim adlı filmde uzun boyundan dolayı basketbolcu olarak aldı. Bunun
1974 yılında evlendi. Ali ve Ezo adlarında biri kız diğeri erkek iki çocuğu oldu. 1977’de Antalya Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alan Sunal, oyunculuğu ve özellikle değişik tiplemesiyle Türk sinemasında komedi oyunculuğuna yeni bir soluk getirdi.
Türk sinemasında başta İnek Şaban tiplemesi olmak üzere canlandırdığı pek çok tiple sevenlerinin kalbinde taht kuran Kemal Sunal, 7’den 70’e herkesin sevgisini kazandı. İnek Şaban’ın sevilmesi ile birlikte Kemal Sunal, birçok filmde “Şaban” adlı karakteri canlandırmıştır.
2 Eylül öncesi dönemde yarım bıraktığı üniversiteyi, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nden mezun olarak 1995 yılında bitirdi ve ardından yüksek lisans yaptı.
- Kızımı veriyim sana Emine’yi... - Onu Hiç istamem