Türk Sineması / Şubat 2015

Page 1

Türk Sineması

AYLIK SİNEMA DERGİSİ Şubat 2015

Sayı 2

Hayalet Dayı

13 ŞUBAT’TA VİZYONDA Turksinemasi.com



3

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

EDİTÖRDEN Merhaba Dergimizin ikinci sayısından merhaba.. Geçtiğimiz ay Türk sineması açısından çok renkli geçti... Yepyeni filmler vizyonu süsledi. Filmlerin dışında, festivallerden KısaKes Film Festivali’nin renkli açılışı vardı.

Bu ay içerisinde ise 11. İstanbul Japon Filmleri Festivali izleyicileri ile buluşacak. Yine bu ay yeni filmlerin vizyon ayı olacak.. Hayalet Dayı filmi bu filmlerin ön plana çıkan filmlerinden... Dergimiz içeriği yine her zaman olduğu gibi sitemiz üzerinde de yer alıyor. Sinemamızda ki gelişmeleri güncel olarakta sitemiz üzerinden takip edebilirsiniz.. (Turksinemasi.com)

Turksinemasi.com Yayın Yönetmeni Hasan Yılmaz Tasarım & Fotoğraflar Onur Yılmaz Editör Duygu Yılmaz Görsel Yönetmen Emrah Gökmen

Nice yeni aylarda buluşmak üzere... sevgi ile kalın... Duygu Yılmaz

turksinemasi@turksinemasi.com Dergimizde konu olan yazı ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz.


TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

İÇİNDEKİLER 6 Haberler

Sinemanın içinden haberler

14 Filmlerden KISA KISA

Vizyonda ki filmlerden kısa haberler

17

Sinema Yazıları

Gazeteci Ahmet Hakan’ın Sinema Yazıları

19 Reklamlardan Sonra

Sinema Eleştirmeni Alaittin Biçer’in Köşe Yazısı

20

Özel Dosya

Türk Sineması’nda İz Bırakan Mekanlar

24 Röportaj

Başarılı oyuncu Gökçe Bahadır ile özel röportaj!

26 Tarihin İçinden

Hollywood’ta Türk Oyuncu Yıldızların Sinema’da İlk Öpücükleri

28

Portre

Meral Okay



6

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

HABERLER

Hakkı Kıvanç ve Oğuz Oktay Aramızdan Ayrıldı Geçen ay içerisinde, bir süredir mide kanseri ile mücadele veren ve neredeyse her filmde izlediğimiz Yeşilçam’ın emektar oyuncularından Hakkı Kıvanç’ı kaybettik. 84 yaşında yaşama gözlerini yuman Hakkı Kıvanç 1950’li yıllarda küçük rollerle başladığı oyunculuk kariyerine figüranlıktan karakter oyunculuğuna kadar yüzlerce film sığdırmıştı. Kıvanç, en son Arka Sokaklar, Kalp Gözü gibi dizilerde televizyon ekranında rol almıştı. Geçen ay içerisinde kaybettiğimiz diğer tiyatro oyuncusu Oğuz Oktay tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp Ve Damar Cerrahisi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Cerrahi Yoğun Bakım ünitesinde bir süredir tedavi gören tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu 76 yaşındaki Oğuz Oktay, saat 00.20’de hayata gözlerini yumdu.


7

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

HABERLER

Yarıyıl Tatilinde Çek Bir Kısa Film Öğrencilerin yarıyıl tatiline girdiği bu günlerde, çocukların yaratıcılıklarını geliştirmeyi amaçlayan, “Teşekkür edecek çok şey var” konulu kısa film yarışmasına başvurular başladı. İki kategoride yapılacak olan yarışmanın, ilkokul kademesinde, 1. ve 4. Sınıflar, ortaokul kademesinde 5. ve 8. Sınıflar yarışacak. Geleneksel hâle gelmiş yarışmalarıyla adından sıkça söz ettiren Gonca Dergisi, yarışmalarına bir yenisini ekledi: “Çek Bir Kısa Film Yarışması”. Okurlarının severek takip ettiği Gonca Dergisi, çocukların kendi yaş gruplarıyla yarıştığı bu yarışmayla, onları farklı bir heyecana sevk ediyor. Yarışmanın konusu kadar jürisi de ilgi çekici: Yrd. Dr. Hasan Ahmet Gökçe (İletişim Uzmanı), Mete Horozoğlu (Sanatçı), Muaz Gülen (Yönetmen / Akademisyen), Nadir Sarıbacak (Sanatçı), Nedim Hazar (Sinema Eleştirmeni), Sümeyra Özcan (Pedegog).

• Yarışmaya katılacak filmler, tercih edilen herhangi bir formatta üretilebilir. Filmler, web sayfası üzerinden yüklenecektir. • Başvuruda bulunan filmlerin süresi, en az 3 en fazla 7 dakika ile sınırlıdır. • Kısa filmde kullanılan müziklerin telif hakkı sahipleri, filmin sonunda belirtilmelidir. • Filmde jenerik-tanıtma yazısı mutlaka yer almalıdır. • Her filmin son karesinde yarışmanın logosu ve Gonca Dergisine ait bir ibare bulunmalıdır. Yarışmanın son katılım tarihi, 8 Mayıs 2015’tir. Yarışma sonuçları 5 Haziran 2015 tarihinde sitemizde ilan edilecektir. Yarışma hakkında detaylı bilgiye www.cekbirkisafilm.com adresinden ulaşabilirsiniz.


8

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

HABERLER

11. İstanbul Japon Filmleri Festivali Akbank Sanat’ta 11. İstanbul Japon Filmleri Festivali, Japonya İstanbul Başkonsolosluğu, Japan Foundation ve Akbank Sanat’ın işbirliği ile Şubat ayında sinemaseverler ile buluşacak. Festival boyunca yönetmen Mitsutoshi Tanaka’nın başyapıtlarından ‘Rikyu’nun Yolunda’ ve ‘Tomurcuklar Açarken’ başta olmak üzere, altı Japon filmi Akbank Sanat’ta gösterilecek. ETKİNLİK:Akbank Sanat Sinema Kuşağı - 11. İstanbul Japon Filmleri Festivali Yer: Akbank Sanat

Kaligrafinin Gücü (Kızların Zaferi- Shodo Girls) Tarih: 6 Şubat 2015, Cuma Saat: 19.00 Kelime Bahçesi (Kotonoha No Niwa) Tarih: 7 Şubat 2015, Cumartesi Saat: 17.30 Ruhların Kaçışı (Sen To Chihiro No Kamikakushi) Tarih: 7 Şubat 2015, Cumartesi Saat: 19:00 Miyori’nin Ormanı (Miyori No Mori) Tarih: 13 Şubat 2015, Cuma Saat: 16:00 Tarih: 14 Şubat 2015, Cumartesi Saat: 17:30 Etkinlik ücretsizdir

Program: Rikyu’nun Yolunda (Rikyu Ni Tazuneyo) Tarih: 5 Şubat 2015, Perşembe Saat: 19:00 Tarih: 13 Şubat 2015, Cuma Saat: 19:00 Tomurcuklar Açarken (Sakurasaku) Tarih: 4 Şubat 2015, Çarşamba Saat: 19.00 Tarih: 14 Şubat 2015, Cumartesi Saat: 17.30

Filmler, orijinal dillerinde (Japonca) ve Türkçe altyazılı gösterilecektir.


9

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

HABERLER

İstanbul Şubat Ayında “Aşk”ın Merkezi Olacak… İstanbul, meraklılarının heyecanla beklediği 360 Dereceden Aşk Festivali için geri sayıma geçti. Yedinci kez rüya gibi bir Şubat ayına imza atmaya hazırlanan festivalin bu yılki teması “Nature in Love-Aşık Doğa” olarak belirlendi. Festivalin yaratıcısı, küratör Işık Gençoğlu’nun AŞK çağrısı 10 Şubat 2015’ten 15 Şubat 2015’e kadar tüm dünyada yankılanacak, İstanbul’da vücut bulacak. Birbirinden renkli etkinliklerle, çok özel sergiler ve yine büyük sürprizlerle Aşk’ın her hali İstanbul’da yaşanacak. İstanbul Concept’in düzenlediği, beş yıl boyunca “Aşkın Damakta Kalan Tadı” olarak yol alan, geçtiğimiz sene ise yoluna “360 Dereceden Aşk Festivali” olarak devam eden festival, 2015 yılının Şubat ayını da SEVGİ-Lİ ayı ilan ediyor ve tüm dünyayı AŞK’a çağırıyor. Bu yılki teması “Nature in Love-Aşık Doğa” olarak belirlenen festivalin yaratıcısı, küratör Işık Gençoğlu, bir yandan özel temalı partiler ve etkinliklerle festivali renklendirirken öte yandan sanatçı ve tasarımcıların kendi aşkını ifade ederek, denenebilir, yenilebilir,

giyilebilir, takılabilir sergileriyle beş duyuya hitap eden müthiş bir şölen hazırladıklarını belirtiyor: “Bu yıl yoğun talep üzerine festivalin kapsamını daha da genişlettik. 10 Şubat’ta ses getirecek ve tüm AŞK tutkunlarının katılabileceği rengarenk bir açılış organize ediyoruz. 15 Şubat’a kadar da her gün türlü etkinliklerle AŞK’ı kutlayacağız.” 4 Şubat 2015 Çarşamba günü, İstanbul’un kalbi Taksim’de, Pera Palas Hotel, Jumeriah’da yapılacak basın toplantısıyla 360 Dereceden Aşk Festivali 2015 programı tanıtılacak. 7 yılda 7 farklı ülkeden 300 sanatçının katılımıyla İstanbul’un en özel mekanlarında 700 eseri on binlerce aşk tutkunu sanatseverle buluşturan festival, artık klasikleşmiş gala gecesini yine çok özel bir mekanda, tarihi Mısır Apartmanı’nın terasındaki 360 Restoran’da gerçekleştirecek. Restoranın 360 derece İstanbul manzaralı terası aynı zamanda çok önemli eserlerin yer alacağı bir karma sergiye de ev sahipliği yapacak.


10

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

HABERLER

Ayla Algan “Kuyu Mezarları Ülkesi” Filminde.. Sinema ve tiyatronun usta ismi rol aldığı yeni filminde Alzheimer hastalığından müzdarip bir karaktere hayat verecek… Hem tiyatronun hem televizyonun sevilen camiası usta isim Ayla Algan “Kuyu Mezarları Ülkesi” adlı yeni bir film ile izleyicisiyle buluşacak. Yönetmenliğini, kısa filmleriyle tanınan Mehmet İnan üstleneceği projenin çekimlerine mayıs ayında Kıbrıs’ta başlanacak. Dram türündeki filmde Algan Alzheimer hastalığından mustarip Meral Hanım karakterini canlandıracak. Kıbrıs’ta 40 sene önce yaşanan ve Kuyu Mezarları olayları olarak bilinen gerçek bir öyküden yola çıkılarak çekilen filmde, Ayla Algan’ın gençliğini kendi kızı Sevgi Algan Babaoğlu oynayacak. Meral 25 yıl önce Londra’ya yerleşmiş ve bu süreçte Kıbrıs’a hiç dönmemiştir. Bu kadar uzun aradan sonra onu Kıbrıs’a getiren şey sevgili torunu Serap’ın mezuniyet törenidir.


Sinema; Bazen as覺k . olmakt覺r...

Turksinemasi.com


12

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

HABERLER

34. İstanbul Film Festivali’nde Belgeseller Yarışacak! Bu yıl 34. İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale Ulusal Yarışması’nın yanısıra ilk kez belgesel kategorisinde de ödül verilecek. İstanbul Film Festivali’ne Türkiye’den katılacak filmler için son başvuru tarihi 30 Ocak Cuma. Başvurular arasından belirlenecek filmler, 34. İstanbul Film Festivali’nin Türkiye Sineması bölümünde Altın Lale Ulusal Yarışması, Yeni Türkiye Sineması ve Belgeseller başlıkları altında gösterilecek. Ulusal Yarışma kategorisinde yer alacak filmler arasından jürinin seçeceği En İyi Film’e 150.000 TL, En İyi Yönetmen’e ise 50.000 TL ödül verilecek. Ulusal Yarışma’ya katılacak filmler arasından en iyi ikinci filme Onat Kutlar anısına Jüri Özel Ödülü verilecek; bu filmin yapımcısına da festivalde artık klasikleştiği üzere Anadolu Efes tarafından 60.000 TL özel ödül takdim edilecek.

En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu ödülleri 10.000’er TL olacak. İstanbul Film Festivali Altın Lale Ulusal Yarışması’nda jüri ayrıca, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu ve En İyi Özgün Müzik dallarında da ödül verecek. Bu yıl ilk kez oluşturulacak olan Belgesel Yarışması Jürisi, En İyi Belgesel ve Jüri Özel Ödülü kategorilerinde Anadolu Efes desteğiyle toplam 15.000 TL para ödülü verecek. Genç yaşta kaybettiğimiz yönetmen, senarist ve yapımcı Seyfi Teoman anısına bu yıl üçüncü kez Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü verilecek. En İyi İlk Film Ödülü’nü kazanan filmin yönetmenine CMYLMZ Fikirsanat aracılığı ile 30.000 TL para ödülü takdim edilecek. 34. İstanbul Film Festivali başvuru süreciyle ilgili ayrıntılı bilgiye film.iksv.org adresinden ulaşabilirsiniz. Başvuruların 30 Ocak Cuma günü 17.00’ye kadar online başvuru sistemi üzerinden tamamlanmış olması gerekiyor.


13

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

HABERLER

Meltem Cumbul ile Oyunculuk Atölyesi Başlıyor! !f İstanbul’un bu yıla özel sinema atölyelerinden biri de Meltem Cumbul ile Oyunculuk Atölyesi! İş Bankası Maximum Kart partnerliğinde düzenlenecek 14. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali kapsamında, Cumbul’un, Eric Morris yöntemini kullanarak karakter oluşturmaya yönelik çalışmalar sunacağı atölyede Zeki Doğulu ise, Nefzenki metodunu kullanarak nefes teknikleri eğitimi verecek. Johnny Depp, Jack Nicholson gibi birçok ünlü oyuncunun uyguladığı Eric Morris metodunun İstanbul resmi eğitmeni Meltem Cumbul, Morris’in geliştirdiği yollarla katılımcıların içlerindeki sese ve olan bitene kulak vermelerini, sahip oldukları kişisel envanteri kullanarak farkındalıklarını esnetmeyi öneren bu yöntemi kullanarak karakter geliştirmeye yönelik çalışmalar sunacak. Zeki Doğulu da, beden ve ruh arasındaki en önemli köprü olan meditasyon, konsantrasyon ve nefes teknikleri üzerine bir eğitim verecek.

Başvuruların 1 Şubat’a kadar süreceği atölye, 15 kişi ile sınırlı olacak ve !f İstanbul kapsamında 2022 Şubat tarihlerinde SALT Galata’da gerçekleşecek. Elde edilecek gelir Oyuncular Sendikası’na bağışlanacak. !f günleri 12-22 Şubat 2015 tarihlerinde İstanbul’da, 26 Şubat1 Mart 2015 tarihlerinde ise Ankara ve İzmir’de gerçekleşecek. Festival İstanbul’da Beyoğlu Cinemaximum Fitaş, Cinemaximum Kanyon, Cinemaximum Budak; 26 Şubat-1 Mart tarihlerinde de Ankara Cinemaximum Armada ve İzmir’de ise Cinemaximum Konak Pier sinemalarında gerçekleşecek. Festival biletleri ise 30 Ocak’ta biletix’te %10 indirimle ön satışa çıkacak.


14

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

Filmlerden KISA KISA Levent Soyarslan’ın yönetmenliğini üstlendiği iki Altın Portakal ödüllü “OHA: Oflu Hoca’yı Aramak” filminin, ilk teaser fragmanı ve afişi yayınlandı. Senaristliğini ve yönetmenliğini Levent Soyarslan’ın üstlendiği sinema filmi “OHA: Oflu Hocayı Aramak” filmi 20 Mart’ta tüm sinemalarda!

“OHA: Oflu Hoca’yı Aramak” Filminin Teaserı ve Afişi Yayınlandı!

Yaşar Kalyoncu, Taies Farzan, Adem Yılmaz, Ergun Karamık, Murat Çelik, Burak Saraçoğlu, Uğur Akkuş, Harun Akusta ve Hakan Meriçliler’in oynadığı bir film..

Ekip gala yapmayarak basın gösterimine katıldı ve bütçenin tamamını Çocuklar Gülsün Diye Derneği’ne bağışladı! “İçimdeki Ses”in basın gösterimi, oyuncuların, yönetmenin ve yapımcıların katılımıyla; Pazartesi günü Zorlu Cinemaximum’da gerçekleşti. Yapımcıları Mahmut Kayımtu ve Ahmet Kayımtu’nun kararıyla gala yapmayarak, gala için ayrılan bütçenin tamamını Çocuklar Gülsün Diye Derneği’ne bağışlayan ekip, basın gösteriminde biraraya geldi. “İçimdeki Ses”; 30 Ocak’ta sinemalarda!

İçimdeki Ses Ekibi Basın Gösterimindeydi!

İki usta oyuncu Ülkü Duru ve Settar Tanrıöğen, “Hayalet Dayı” filmi için bir araya geldi! Tanrıöğen’in canlandırdığı hayalet dayı karakteri, affedilmeyi bekliyor! Ülkü Duru ve Settar Tanrıöğen, “Hayalet Dayı” filmi için bir araya geldi! Duru ve Tanrıöğen, son derece zıt karakterli ama birbirine çok aşık karı-kocayı canlandırıyor.

Eğlenceli Film Hayalet Dayı’nın Vizyonuna Az Kaldı!

Karısının ahını aldığı için arafta kalan ve bu dünyayı terk edemeyen “Hayalet Dayı”yı canlandıran Settar Tanrıöğen’in bütün kaderi, karısının iki dudağı arasında… Fıkır fıkır, eğlenceli film Hayalet Dayı’nın vizyonuna az kaldı!

Müzik dünyasının ve ekranların Romantik Prensi Kutsi’nin ilk sinema filmi olan “Zilin Sesi” pek yakında vizyonda olacak. Kutsi, filmde başrolü; son dönemin gözde oyuncusu Wilma Elles ile paylaşıyor. Tarkan adlı fizik öğretmenini canlandıran Kutsi, sevenlerini hem şaşırtmaya hem de güldürmeye hazırlanıyor. Başarılı sanatçı “ İlk sinema filmim olduğu için çok heyecanlıyım. Zilin Sesi pek yakında vizyonda olacak. Ben de merakla bekliyorum” diyerek duygularını dile getirdi. Yapımcılığını Murat Özteke’nin yönetmenliğini Levent Demirkale’nin üstlendiği romantik komedi tadındaki “Zilin Sesi” nin görüntü yönetmeni Eyüp Boz, senaryo ise Haluk Özenç’e ait.

Kutsi’nin Çalacağı “Zilin Sesi” Yakında Sinemalarda..


15

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

Filmlerden KISA KISA

Başroller Melisa Sözen ve Mert Fırat… Ödüllü Başka Dilde Aşk filmiyle tanınan yönetmen ve senarist İlksen Başarır, Mert Fırat ile imza attığı son filmi Bir Varmış Bir Yokmuş ile yeni bir aşk hikayesini beyazperdeye taşıyor. Önümüzdeki sezonun merakla beklenen yapımlarından biri olmayı başaran filmden ikinci teaser video ise bu hafta içerisinde yayınlandı. Duyduğu bir şarkının peşine düşen Nehir ile şarkıya imza atan Ozan’ın tüm engellere rağmen sonlanmayan aşk hikayesinin anlatıldığı film 6 Mart 2015’te sinemalarda!

Bir Varmış Bir Yokmuş’tan Yeni Teaser..

Yönetmenliğini Levent Akçay’ın üstlendiği filmden ilk fragman görücüye çıktı! Yönetmenliğini Levent Akçay’ın üstlendiği aksiyon filmi Kabe’nin ilk fragmanı görücüye çıktı.

Kabe Filminden İlk Fragman Yayınlandı!

Din ve tarih uzmanı olan akademisyen Kahraman Tezel’in, araştırmalarını temel alan film, Tezel’in İslamiyetin kutsal mekânı olan Kabe ile ilgili tezlerini perdeye taşıyor. Başrollerde filmin yönetmenliğini de üstlenen Levent Akçay’ın yanı sıra, Murat Onuk ve Murat Göktepe gibi isimleri izleyeceğimiz yapımın gösterim tarihi ise henüz kesinleşmiş değil.

Nefesim Kesilene Kadar, dünya galası için 65. Berlin Film Festivali’nin resmi bölümlerinden Forum’a seçildi! Daha önce kısa filmleri ve uzun metrajlı belgeseli Ich Liebe Dich ile çok sayıda festivale katılan ve pek çok ödül alan Emine Emel Balcı’nın ilk uzun metrajlı filmi olan Nefesim Kesilene Kadar, bir tekstil atölyesinde çalışan Serap’ın hikayesini konu alıyor. Serap’ı, genç oyuncu Esme Madra’nın canlandırdığı filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Rıza Akın, Sema Keçik, Gizem Denizci, Ece Yüksel ve Uğur Uzunel yer alıyor.

Nefesim Kesilene Kadar!

BKM ve Böcek Yapım ortaklığı ile hayata geçen film, vizyon için geri sayımda! Ömer Faruk Sorak ve ekibinin Aşk Tesadüfleri Sever’den sonra merakla beklenen yeni filmi 8 Saniye’nin afişi sinemalardaki yerini aldı! Kartonet afişlerle birlikte filmin orijinal afişi dijital ortamlarda da paylaşılmaya başlandı.

8 Saniye Filminin Afişi Yayınlandı.

27 Şubat 2015’te vizyona girecek film, Berlin’de doğup büyümüş olan Esra İnal’ın gerçek hayat hikayesine odaklanıyor. Esra İnal kendi hayat hikayesini anlatan filmin başrolünü üstlenmekle kalmıyor ayrıca, senarist Nuran Evren Şit ile senaryoda da imza bulunuyor.



Sinema Yazıları

Ahmet Hakan Gazeteci / Köşe Yazarı

BİR: Çok sevdiğimiz bir dizi vardı ya… Adı “Leyla ile Mecnun”… Onun yolundan gidiyor bu film… İşte bu yüzden izlenir. İKİ: Mahalle dayanışmasını, Perihan Abla’yı, Çiçek Abbas’ı, Neşeli Günler’i falan hep özlüyoruz ya… İşte o özlemi giderdiği için izlenir. ÜÇ: Bunca gerginliğin, bunca cepheleşmenin ve bunca sevgisizliğin egemen olduğu bir ortamda masallara kaçmak istiyoruz ya… İşte o kaçışa imkân verdiği için izlenir. DÖRT: Anlayış abidesi iyi imamları, şık animasyonlarla bezeli yerli masalları, iyi kalpli minibüsçüleri arıyoruz ya… İşte bu arayışa karşılık verdiği için izlenir.

‘Bana Masal Anlatma’ Adlı Filmi İzlemek İçin 7 Neden

BEŞ: “Şehirler beton yığını oldu, kentsel dönüşüm hoyratça ilerliyor” falan diyoruz ya… İşte bu hoyratlığı hiç de kaba olmayan bir biçimde ortaya çıkardığı için izlenir. Şu anda vizyonda “Bana Masal Anlatma” adlı bir Türk filmi var. ALTI: Hakkı Bulut’un “İkimiz Bir Fidanın Güller Açan Hemen en yakın sinemaya gidip bu filmi izleyin. Dalıyız” şarkısını pek seviyoruz ya… İşte o şarkıyı yükselttiği için izlenir. Neden mi? Çünkü elimde kapı gibi 7 neden var:

YEDİ: İçten, abartısız, saf, iyi niyetli, küfürsüz, sahici, hakikaten komik, hakikaten esprili, hakikaten tarz bir film arıyoruz ya… İşte bunun için izlenir.



Reklamlardan Sonra

Alaittin Biçer Sinema Yazarı & Film Eleştirmeni

Aynı 70’lerde ki furyada olduğu gibi.. Diğer taraftan; Televizyonu açınca Türk televizyonlarında bir mecburiyet var sanki.. Kötünün iyisini seçmek zorundayız. Zorunda mıyız gerçekten? Değiliz bence. Herkes kendi işini yapsın..! Televizyonda ki her dizide figüranından, kendini film artisti sananlara kadar, izleyiciye; saçı sarı boyalı kadınlar Marilyn Monroe, erkekler de Brad Pitt olarak yansıtılıyor.. Zaten dizilerimizde her bölümde aynı terane!

Bir sinemasever olarak Türk Peki sorarım sizlere… Sineması’nın gidişatını beğenmiyor 1-) Türkan Şoray kime benziyordu? değilim. 2-) Filiz Akın kime benziyordu? 3-) Ayhan Işık kime benziyordu? Ama beğenmemize imkan sağlayacak 4-) Cüneyt Arkın kime benziyordu?

kişiler de aradan çekilse, sinemamız çok O eski oyuncularımız kimseye benzetilerek daha iyi olacak.. bugünlere gelmedi! Merhabalar,

Sahtekarlığa, bir nevi Çin malına göz yuman Sinemamızda her devrin vazgeçilmez döngüsü insanlarız. yine dönmeye devam ediyor; türkücü, şarkıcı sine- Sebebi ise sahte insanları izleyip, düzeltme maya soyunmuş. Diğer taraftan oyuncular da çabalarına girerseniz, aklınızda sadece bomboş üç dakikalık reklam arası kalır… müziğe soyunmuş. Ne verirsen kabul ederler bakış açısı ile ne de olsa Türk sineması da, dizileri de şuan da Çin herşeyi izleyen izleyici kitlesi var dersen ve izleyi- işkencesinde ve sahteliğin dolarında…! ciye öyle bakarsan, aslında var sandığın o izleyici Alaittinbicer@hotmail.com kitlesi yok oluverir, bir gün gelir…


20

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

Özel Dosya

Türk Sineması’nda İz Bırakan Mekanlar Salonlarında Ediz Hun kahır içinde viski içerdi, merdivenlerinden Filiz Akın süzülür, balkonlarında Adile Naşit çamaşır asar, koridorlarında Türkan Şoray’ın aşkını gizlemek için attığı şuh kahkahalar çınlardı.

dağıtır. Çoğunun duvarında ailenin reisi Hulusi Kentmen’in çerçeveletilmiş resmi durur. Filiz Akın, güzelliğiyle büyüleyerek merdivenlerden iner.

Türk filmlerinin mekânları, 30-40 yıldır, milyonlarca insanı konuk ediyor. Eskiden bu köşkler, yalılar, evler, gazinolar sinema salonlarının beyaz perdelerine yansır ve izleyenleri içine alırlardı.

Büyük aşkların yaşandığı köşkler apartman, yoksul delikanlının zengin kızın babası tarafından aşağılandığı yalılar lüks lokanta, güzel assolistin kendisine âşık jöne bakarak şarkı söylediği gazinolar, düğün salonu oldu.

Türk sinemasının yıllar önce mekân seçtiği ve beyaz ekrandaki varlıkları hiç değişmeyen evler, Kemal Sunal türküler söylerdi.. Yeşilçam, işte köşkler, yalılar, gazinolar artık o eski filmlerin bu mekanlarda yaşamıştı… çekildiği zamanlardan çok farklı.

Şimdiyse her gün televizyon ekranlarındalar. Kiminin içinde Sadri Alışık, gözleri buğulanırken gülümsemeye çalışan yüzü ile dokunaklı bir konuşma yapar, kiminde Türkan Şoray’ın, aşk acısını belli etmemek için attığı kötü kadın kahkahaları yankılanır. Cüneyt Arkın, kötü adamları döverken hep eşyaları

O mekanlar hep filmlerde kalır gerçek hayata geçmezler gibi gelir insana, günümüz de ki halini görünce çok değişik geliyor. O evlerde, sokaklarda, mahalleler de oturmak ne güzeldir.


21

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

Özel Dosya

Kapıcılar Kralı (1976), Çöpçüler Kralı (1978), Şendul Şaban (1985) / Cihangir Güneşli Sokak Kemal Sunal, Çöpçüler Kralı filminde “Mezarımı Derin Kazın” türküsünü söylerdi, pencerenin altında.. Cihangir’de ki Güneşli Sokak sanki filmde ki o günlerdekinden daha daralmış gibi. Yol daha dar, kaldırımlar daha dar. Binalar yeniden yapılırken, yola daha yakın yapılmış gibi… Kaldırımları insanların geçebileceği şekilde geniş yaptıkları için yolu daraltmışlar gibi… Aslında film çekim formatından kaynaklanan bir genişlik görünüyor oysa sokağın yol ve kaldırım ölçüsü aynı, aradan 36 yıl geçmesine rağmen neredeyse hiç değişiklik olmamış, sadece bazı apartmanlar restore edilmiş ya da sadece boyanmış.. Yerlerin taşlarını degiştirmişler. Belediye amirinin(Şener şen) evine, demir parmaklıklar koymuşlar. Pencerelerde demir parmaklık olmasaydı çok daha iyi olurmuş… Görünce çok hüzünleniyor insan.. Yoksul (1986) / Eminönü Abut Efendi Han

Başrolünü ünlü komedyen Kemal Sunal’ın oynadığı Yoksul filmi bu handa çekilmiştir. (Yoksul filminin çekildiği Abut Efendi Han, Kapalıçarşı’ya doğru çıkarken sağ tarafta, Mahmutpaşa yokuşunda yer alıyor.) Abud Efendi Hanı ya da Büyük Abud Efendi Hanı, Mahmutpaşa İstanbul’dadır. 1895 yılında inşaa edilmiştir. Cam ve metal mimarisi ile Avrupa’nın önemli tarihi yapılarından biridir. üç yöne cepheli dört kattan oluşmaktadır. Eminönü’nde, Tarakçılar Caddesi üzerinde bulunan Tarakçılar Hanı Sokağı ile Mahmutpaşa Yokuşu’nun birleştiği engebeli bir arazi üzerinde inşa edilen hanın ana girişi Mahmutpaşa yokuşu tarafındadır. Demir işlemeli merdivenleri, geniş koridorları ve bir oteli andıran odalarıyla Abud Efendi Han orijinal halini günümüze kadar korumuştur.


22

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

Özel Dosya

Tosun Paşa (1976), Süt Kardeşler (1976), Sevgili Dayım (1977) / Yeşilköy / İstanbul

İstanbul Caddesi No: 37 Yeşilköy / İstanbul Bir çok Yeşilçam filmine mekan olan İstanbul Yeşilköy’deki tarihi konak… Bu konağı Kemal Sunal’ın oynadığı Tosun Paşa, Süt Kardeşler, Sevgili Dayım gibi filmlerden hatırlayacaksınız. Şu anda restore edilmiş ancak eski halinden eser kalmamış gördüğünüz gibi.. Sevgili Dayım filminde görünen Dondurmacısı” halen duruyor.

Milyarder (1986) / Sapanca Tren İstasyonu Şener Şen’in başrolünü oynadığı ‘Milyarder’ filminin çekildiği Sapanca Tren İstasyonu, filmde Mesudiye olarak geçiyor. Milyarder Filmi Çekim Aşaması 1980’li yıllarda milli piyango’dan yüksek ikramiye kazanan kişilerin kendilerini gizleme yöntemlerini ilham alan film için ilk girişimler 1985 Şubat’da başladı. Adapazarı, Körfez, ve Sapanca İstanbul’a yakın olmaları sebebiyle aday bölgelerden biriydi. Gerek çevresinin uygunluğu gerekse Sapanca belediyesinin film için yakın temaslardan bulunması sonrası Sapanca seçildi. Sapanca belediyesinin film ekibi ve oyuncular için özel bir tesis tahsis etmesinden kısa süre sonra 1985 mayısında filmin çekimlerine start verildi. Filmin çekimlerine çoğunlukla öğleden sonra başlanıyor bazı bölümler gecenin geç saatlerine kadar sürüyordu.

“Hakiki

Roma


23

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

Özel Dosya

Koltuk Belası (1990) / Alaçatı / İzmir

Kartal Tibet’in yönetmenliğini yaptığı Koltuk Belası filmi çekimleri için Alaçatı Belediye Binası film ekibine tahsis edilmişti. Kemal Sunal’ın Belediye Başkan Adayı olduğu Partinin adı ise D.M.D.Y.D. Partisi idi. Yıllardır bu film tüm ulusal kanallarda gösterime sunuldu. Türkiye’de televizyonu olan herkes Alaçatı’da çekilen bu filmi izledi ve Alaçatı’yı tanıma imkanı buldu. Koltuk Belası filminin çekimleri sırasında Alaçatı’da tiyatro gösterisi vardı.. Kemal Sunal ve Kartal Tibet tiyatro oyununu izlemeye geldiler ve tiyatro oyunundan sonra Alaçatılı ve Alaçatı’ya tiyatro izlemeye gelen misafir çocuklar ile hasırların üzerinde sohbet ettiler. Alaçatı’da başka filmler de çekildi. Müjde Ar’ın oynamış olduğu Adı Vasfiye, filmi Alaçatıda çekildi..

Bilezikçi Çiftliği / Sarıyer Sariyerdeki Bilezikçi Çiftliği son 50-60 yıl içerisinde Türk Sineması’nda çekilen pek çok filme ev sahipliği yapmıştır. Cahide Sonku’yla, gencecik Zeki Müren’in başrollerini paylaştığı ünlü film “Beklenen Şarkı”, yine Zeki Müren’in yıllar sonra Belgin Doruk’la başrollerini paylaştığı 1965 tarihli “Hep O Şarkı”, Cüneyt Arkın’ın “kült” serisi “Malkoçoğlu” da Bilezikçi Çiftliği’ni ziyaret eden filmlerden… “Malkoçoğlu Cem Sultan”, “Kara Murat Ölüm Fermanı” bu çiftlikte çekilen heyecanlı filmlerden ikisi… Belgin Doruk’la ilk filmini çeviren Tamer Yiğit’in başrollerini paylaştığı 1962 tarihli “Daima Kalbimdesin”, “Asi Kovboy”, Yılmaz Güney’in 1972 tarihli “Çirkin Ve Cesur”u, Cahide Sonku ve Nuri Altınok’un çevirdiği ve 1968’de Cüneyt Arkın ve Selda Alkor’la tekrar çevrilen “ilk Ve Son”, hatırlanan filmlerdendir...


24

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

Röportaj

Başarılı Oyuncu Gökçe Bahadır ile Özel Röportaj! - Gökçe Bahadır.. Kısa şekilde özetleseniz; Gökçe Bahadır kimdir? En zor kısmı kendimi anlatmak. Kısacası; burada yaşıyorum. Mesleğim oyunculuk. İşimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Özel hayatımda ise kaliteli zaman geçirmeye özen gösteriyorum. Ailem en büyük destekçim. Dostlarımla ve menajerimle vakit geçirmeyi seviyorum. - Yaprak Dökümü belki başlangıçtı. Uzun yılların oyunculuk sınavı vardı. Hem de usta kadroyla. Yaprak Dökümü’nü hep nasıl bir iş olarak hatırlayacaksınız? Evet özel bir iş oldu Yaprak Dökümü. Yıllar geçse de izleyenlerin hafızalarından kazınmayacak, herkesin övgüyle bahsettiği ve bahsedeceği benim için ise güzel anılarla dolu ve çok şey öğrendiğim iyi bir ekip işi oldu. - Oyunculuk kariyeriniz ve eğitiminiz.. Biraz

anlatır mısınız? 10 yıl önceydi zannedersem Hayat Bilgisi’ne başladığımda. Oyunculuk eğitimi almamıştım henüz. Dizi devam ederken Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde okumaya başladım. O dönem hem okuyup hem de çalıştım. Zor bir üç yıl oldu. Sonrasında Yaprak Dökümü başladı ve ikinci okul oldu benim için tam dört buçuk yıl boyunca. Kayıp Şehir ise mesleğimde tam bir dönüm noktası oldu. Çağan Irmak’ın yönettiği “Dedemin İnsanları” filmini de unutmamak gerek. İlk sinema filmim. En son dizim “Aramızda Kalsın” ve 9 Ocak’ta vizyona girecek olan BKM’nin “Bana Masal Anlatma” filminde konuk oyuncu olarak yer aldım. Ayrıca Levent Kazak’ın yazıp yönettiği “Kurusıkı” adlı oyunda oynuyorum. Her Cuma saat 21.00’da BKM’deyiz. - Gökçe’nin hayalleri ve hedefi. Hayallerin gerçekleşebileceğine inanıyor musunuz?


25

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

Röportaj

İnanmazsam yaşayamam ki. Beni ayakta tutan şey çok iyi tanıdığım biri vardı. Bunu nasıl hayallerim ve onları gerçekleştirebileceğime başardınız? O karakteri yaşatmak zor muydu? inanmaktır. Güzel sözlerin için çok teşekkürler… Aslında benim - Gökçe hayal ettiği yerde mi? için anlatması zor bir durum çünkü çekim yaptığımız yerler öncesinde bana çok yabancıydı, Çocukluğumdan beri görsel sanatlar üzerine bir iş hiç gitmediğim yerlerdi ama dizi çekimleri yapmayı hayal ediyordum. Hayaldi, gerçek oldu. başladığında hiç yabancılık çekmedim. Tabi ki çok kolay bir karakter değildi, bıçak sırtı bir roldü. Ama - İnsanların sevgisi ve şöhret.. Şöhretin kötü ben Aysel’i çok sevdim bunun etkisi çok büyük. yanları neler? - Gökçe’nin hayat felsefesi nedir? İkisi o kadar farklı ki. Kimse sizi şöhretsiniz diye sevmiyor bence ya da öyleyse de o gerçek sevgi Kalbinin sesini dinle o sana en doğru yolu gösterir. değildir. Beni en mutlu eden şey; karşılaştığım Seveceksen doğru sev, öpeceksen yavaş öp, güleinsanların içten sözlerine tanık olmak. Bizi ceksen çekinmeden, ağlayacaksan sonuna kadar. tanımıyorlar sonuçta. Oyunculuğumuzu, duruşumuzu ya da konuşmamızı bir şeyimizi se- - Hayal kırıklıklarının üstesinden nasıl geliyorviyorlar. Diğeri ise sadece tanınan birine karşı sunuz? Kalp kırılsa da yüz güler mi? duyduğumuz bir merak ve gelip geçici… Nasıl geliyoruz? Hayat öyle bir öğretiyor ki üstesin- Mutluluğun tarifi nedir sizce? den gelmeyi asıl bunu öğrenebilmek marifet. Mutluluğun tarifi yok ki. Keşke bir tarifi olsa da hepimiz yapsak yesek, içsek mutluluğu. Galiba önce içimizde onu bulmak gerekiyor. Kendi mutlu olmayan birinin kimseyi mutlu edebileceğini düşünmüyorum. Aslında çok küçük yerlerde olan mutluluğu bazen göremiyoruz galiba. Sağlıklı olmak, sevdiğimizden duyacağımız güzel bir söz, işimizdeki başarı, açan bir çiçek, dinlediğimiz bir müzik ve daha niceleri… - Gökçe’nin dünyası. Biraz anlatır mısınız?

- Gökçe için aşk nedir? Akıl işi mi yoksa gönül işi mi? Off en zor soru. Şu anda okuduğum kitap yanımda duruyor; Yankı Yazgan’ın “Kalbinle Düşün, Aklınla Hisset”. Bu da bir öğrenme süreci gibi hissediyorum yoksa kim söz geçirebilmiş ki gönlüne? Bir formülü olsa keşke ama yok. Her şey olması gerektiği gibi ilerliyor.

- Sizi seven insanlara buradan ne demek istersiniz? Size olan sevgileri çok başka ve çok Aslında ilk soruda biraz anlattım. Çok da içten. anlatılacak bir şey yok ki; basit bir dünyam var. Ailem, kedim, dostlarım. Yoğun bir işim var. Müzik Bugün bulunduğum noktaya şükrediyorum ve hep dinlerim, dans ederim, fotoğraf çekerim, yürüyüş, daha iyisi için uğraşıyorum. Hayatımın sonuna yoga yaparım. Yemek yemeyi çok severim. kadar da uğraşmaya devam edeceğim. Bu yolda benim yanımda olan herkese çok teşekkür ediyo- Kayıp Şehir gerçek bir dönüm noktası oldu. rum. Umarım uzun yıllar birlikte olacağız. Aslında izlerken Gökçe yoktu benim için; çünkü bir bütün vardı, karakter değil de sanki Röportaj: AYŞE KARADUMAN


26

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

İstanbul Sesi dergisi, 1 Ekim 1958 19 Ocak 1978’de İstanbul’da 67 yaşında ölen tiyatro ve sinema oyuncusu Feridun Çölgeçen 400 filme imza atmıştı. Bunların 20’sini ise Hollywood’da çekmişti. Türk seyircilerinin çok iyi tanıdıkları beyaz perde ve sahne sanatkârı Feridun Çölgeçen şimdi Hollywood’da büyük takdir topluyor. United Artists, çevirmekte olduğu “Timbuktu filminin dış sahnelerini, Utah’ın Kanab civarı çöllerinde bitirdikten sonra, halen iç sahnelerine devam etmek üzere Hollywood’a dönmüş bulunmaktadır. Anthony Veller’in yazmış olduğu “Timbuktu” senaryosunun konusu, İkinci Dünya Savaşı başlarında Fransız Sudan’ında geçmektedir. Eser baştan başa aşk, macera, ihtiras ve harp sahnelerini ihtiva ettiğinden alâka çekicidir. Victor Mature ve Yvonne De Carlo’nun baş rollerini oynadığı bu filmi senelerdir Amerika’da çalışan ünlü Fransız rejisörü Jacques Tourneau idare etmektedir. Çok başarılı “Berlin Expess” filmiyle kendisini sinema dünyasına kabul ettirdikten sonra Tourneur: Kirk Douglas’ı “Out Of Glory” filmlerinde lanse etmiştir. Rejisör bundan evvel de bir kere daha “Easy Living” filminde Victor Mature’ü idare etmiştir. Halen Hollywood’da çalışan ve geçenlerde “Acertain smile” filminde bir rol oynamış bulunan Türk aktörü Feridun Çölgeçen İslâm, Arap, Fransız örf ve adetlerine yakinen vâkıf olduğundan “Timbuktu” filminde teknik müşavir olarak iki ay için “Ünited Artist” tarafından angaje edilmiştir. Çölgeçen, yavaş yavaş, gün geçtikçe Hollywood stüdyolarında mevkiini sağlamlaştırmaktadır.

Tarihin İçinden unc u y O k r ’ta Tü d o o w Holly

su


27

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

era Ön m a K rın Yıldızla

Tarihin İçinden ün

üc ük p Ö k l İ d e ki

CÜNEYT ARKIN: Bizim sinemada ilk öptüğüm kadın Gülbin Eray’dı. «Gurbet Kuşları» isimli filmde beraber oynuyorduk… Sette o gün «Hadi bakalım öpüşeceksiniz…» dedikleri zaman, ne yalan söy leyeyim, zangır zangır titremeye başlamıştım. Müthiş heyecanlanmıştım.

leri

öpen «Azrail’in Habercisi» filminde birlikte oynadığımız Orhan Günşiray oldu. Orhan Günşiray o yıllarda Türk sinemasının en ünlü ve yakışıklı jönlerinden biriydi. Böyle olmasına rağmen, inanır mısınız bu öpücükten hiçbir şey hissetmedim.

KARTAL TİBET: Sinemada öpüştüğüm ilk filmim «Karaoğlan»dı. Tülin Elgin ile öpüşmüştük… Tiyatrodan böylesi sahnelere alışık olduğum halde, gene de heyecanlanmıştım. O sahnenin çekiminde bana uzanan dudaklar karşısında birşeyler yapmam, inandırıcı olmam gerektiğini biliyordum. Bu düşünceyle Tülin Elgin’e yaklaştım derken sette «Gırrrr… diye çalışan kameranın sesi duyuldu… FATMA GİRİK: Beyazperdede ilk öpüştüğüm Çekimin nasıl olduğunu bile fark etmedim. O anda artist, «Talihsizler» filminde beraber oynadığımız düşündüğüm tek şey, rolümü tam bir başarı ile rahmetli Ahmet Tarık Tekçe oldu. Aradan bir hayli yapmaktı ve istediğim oldu… uzun zaman geçtiği için, o an neler hissettiğimi hatırlamama bugün imkan yok elbette… ORHAN GÜNŞİRAY: O zamanlar biz de jön Hatırladığım tek şey, rahmetli Ahmet Tarık oynuyorduk. Jönlerin görevi de öpüşmek tabii… Tekçe’nin öpüşme sahnesini değme jönlere taş Kırk kişinin içinde, kırk çift göz bizi süzerken rejisör Aydın Arakon emretti ve Neriman Köksal’ı öptüm. çıkartacak bir başarıyla oynamasıydı… Tabii o da beni… Filmin adı «Fosforlu Çevriye» idi SEVDA FERDAĞ: Kamera karşısında beni ilk ve yönetmen Arakon... AJDA PEKKAN: Çok iyi hatırlıyorum, dün gibi… «Şıpsevdi» filmindeki rol arkadaşım, yılların şöhreti, Türk sinemasının gerçek kralı Ayhan Işık’tı. Beyazperdede ilk defa bu filmde, Ayhan Işık’la öpüştüm işte… Hissettiklerime gelince, nasıl anlatayım bilmem ki, gerçekten çok sıkılmıştım.


28

TÜRK SİNEMASI DERGİSİ/ Şubat 2015

Portre

Meral Okay Meral Okay, 20 Eylül 1959 tarihinde Türkan ve Ata Katı çiftinin 2.çocuğu olarak Ankara’da doğdu. Anıttepe Lisesi’nde liseyi bitirdi. Beş yıl devlet memurluğu yapan Okay, bu süreçte Toprak Mahsulleri Ofisi’nin Dünya Bankası projelerinde ve TBMM’nin Atatürk’ün 100’üncü yaşı kutlamaları çerçevesinde kurulan bir komisyonunda yer aldı. 12 Eylül döneminde Türkiye İşçi Partisi üyesi ve işyeri temsilcisiydi.

minde rol aldı. Bir filmde yapımcılık denemesinde bulundu. Son olarak Muhteşem Yüzyıl dizisinin senaristliğini yapıyordu. 9 Nisan 2012’de sabah saatlerinde evinde akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetti.

Tüm mirasını Nesin Matematik Köyü’ne bağışlamıştır; ancak mirasçılarının bu tezin hukuki bir dayanağı olmadığını iddia etmesi üzerine tüm mal varlığı mirasçılarına dağıtılmıştır. Meral 1984 yılında sinema ve tiyatro oyuncusu Yaman Okay’ın bu sözlü vasiyeti arkadaşları tarafından Okay’la evlendi. Eşi 1993’te, 41 yaşında kanser- gerçekleştirilmiş ve “Meral Okay Matematik den yaşamını yitirdi. Köyü’nde Doğuyor” adlı bir yardım organizasyonuyla vakfa maddi destek sağlanmıştır. İstanbul’a taşınarak Günaydın gazetesinde çalışmaya başladı. Dergicilik, yayıncılık, Ödülleri: yapımcılık, Sezen Aksu ile sahne çalışmaları yaptı, - 14. Altın Koza Film Festivali – 2007, En İyi şarkı sözleri yazdı. İkinci Bahar dizisiyle ünlendi. Yardımcı Kadın Oyuncu Beynelmilel DİSK’in 40. yılı kutlamalarında sahne aldı ve yine – 35. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri – 2002, DİSK’in öncülüğünde başlayan 10 Aralık En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Hiçbiryerde Hareketi’nin Politika Geliştirme Kurulu üyesiydi. – En İyi Senaryo (Muhteşem Yüzyıl) / 3.Antalya Petrol-İş Sendikası’nın “Sendikalı Ol” kampanya fil- Televizyon Ödülleri 2012



- Tabii yaaa, Mesut'un küçük dünyası ömre bedeldir!


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.